You are on page 1of 1952

T

Kurl Murks
Kupilul l
KAkL
MAkKS
KAPlTAL
BlklNCl ClLT
Ekl$ YAYlNLAkl
NC BASKI
K A P T A L
KAPTALST RETMN ELETREL BR TAHLL
KARL MARX
Karl Marx'in Cc/|c|, 4 C|/|/cc| 4nc|ys/s o/ Cc/|c|/s| P|oJ0c|0on, Volume 1, (Lawrence
ande Wishart, London, 1D71) adli yapitini ngilizcesinden Alaattin Bilgi dilimize evirmi, ve
kitap, lc/|c|, lc/|c|/s| t|e|/m/n E|e|/|e| 8/| 7c||/|/, Birinci Cilt, adi ile, Sol Yayinlari tarafindan
1D86 (Birinci Baski: Temmuz 1D75; kinci Baski: Mart 1D78) tarihinde yayinlanmitir.
Eri Yayinlari tarafindan dzenlenmitir. 2OO8.
erisyay_kurtuluscephesi.com
http://www.kurtuIuscephesi.com
http://www.kurtuIuscephesi.org
http://www.kurtuIuscephesi.net
NDEKLER
15 Almanca Birinci Baskiya nsz, lc|| Vc|/s
2O Almanca kinci Baskiya Sonsz, lc|| Vc|/s
28 Fransizca Baskiya nsz ve Sonsz
28 Fransizca Baskiya nsz, lc|| Vc|/s
2D Fransizca Baskiya Sonsz, lc|| Vc|/s
8O Almanca nc Baskiya Onsz, F|/eJ|/c| Ene|s
88 ngilizce Baskiya nsz, F|/eJ|/c| Ene|s
87 Almanca Drdnc Baskiya Onsz, F|/eJ|/c| Ene|s
BRNC KTAP
SERMAYENN RETM SREC
48
BRNC KISIM
META VE PARA
45
45 BRNC BLM M e t a
45 Birinci Kesim. Metain ki gesi. Kullanim-Degeri ve Deger
(Degerin z ve Degerin Byklg)
5O kinci Kesim. Metada Somutlaan Emegin ki Ynl Niteligi
55 nc Kesim. Degerin Biimi ya da Degiim-Degeri
56 A. Degerin Basit ya da Raslansal Biimi
56 1. Deger fadesinin ki Kutbu: Nispi Biim ve Edeger Biim
57 2. Degerin Nispi Biimi
57 (a) Bu biimin niteligi ve anlami
6O (b) Nispi degerin nicel belirlenmesi
62 8. Degerin Edeger Biimi
67 4. Bir Btn Olarak Degerin Basit Biimi
68 B. Toplam ya da Genilemi Deger-Biimi
6D 1. Genilemi Nispi Deger-Biimi
6D 2. zel Edeger Biimi
7O 8. Toplam ya da Genilemi Deger-Biiminin Eksiklikleri
71 C. Degerin Genel Biimi
71 1. Deger-Biiminin Degimi Niteligi
78 2. Degerin Nispi Biimi ile Edeger Biiminin Birbirine Bagli
Gelimesi
74 8. Degerin Genel Biiminden Para-Biimine Gei
75 D. Para-Biimi
75 Drdnc Kesim. Metalarin Fetiizmi ve Bunun Sirri
87 KNC BLM Degiim
D6 NC BLM Para ya da Meta Dolaimi
D6 Birinci Kesim. Degerlerin ls
1O4 kinci Kesim. Dolaim Araci
1O4 a. Metalarin Bakalaimi
118 b. Paranin Devinmesi
121 c. Sikke ve Deger Simgeleri
125 nc Kesim. Para
125 a. Para-Yigma (ddihar)
12D b. deme Araci
185 c. Evrensel Para
KNC KISIM
PARANIN SERMAYEYE DNM
188
188 DRDNC BLM Sermayenin Genel Forml
146 BENC BLM Sermayenin Genel Formlndeki elikiler
156 ALTINCI BLM Emek-Gcnn Alim ve Satimi
NC KISIM
MUTLAK ARTI-DEGERN RETM
165
165 YEDNC BLM Emek-Sreci ve Arti-Deger retim Sreci
165 Birinci Kesim. Emek-Sreci ya da Kullanim-Degerlerinin
retimi
172 kinci Kesim. Arti-Deger retimi
188 SEKZNC BLM Degimeyen Sermaye ve Degien Sermaye
1D8 DOKUZUNCU BLM Arti-Deger Orani
1D8 Birinci Kesim. Emek-Gcnn Smrlme Derecesi
2OO kinci Kesim. rnn Degerini Oluturan Paralarin rnn Bu
Paralara Tekabl Eden Orantili Kisimlari ile Temsil Edilmesi
2O8 nc Kesim. Senior'n "Son Saati"
2O7 Drdnc Kesim. Arti-rn
2O8 ONUNCU BLM gn
2O8 Birinci Kesim. gnnn Sinirlari
212 kinci Kesim. Arti-Emek Hirsi maltci ve Boyar
218 nc Kesim. Smrye Yasal Sinirlar Konulmayan ngiliz
Sanayi Kollari
22D Drdnc Kesim. Gndz ve Gece i. Vardiya Sistemi
285 Beinci Kesim. Normal Bir gn in Savaim. gnnn
Uzatilmasi in 4. Yzyilin Ortasindan 17. Yzyilin Sonuna
Kadar ikartilan Zorunlu Yasalar
246 Altinci Kesim. Normal gn in Savaim. Emek-Zamani
Yasasiyla Zorunlu Sinirlandirma. ngiliz Fabrika Yasalari,
1888'ten 1864'e
268 Yedinci Kesim. Normal gn in Savaim. ngiliz Fabrika
Yasalarinin Baka lkelerdeki Tepkisi
267 ONBRNC BLM Arti-Degerin Orani ve Kitlesi
DRDNC KISIM
NSP ARTI-DEGER RETM
275
275 ONKNC BLM Nispi Arti-Deger Kavrami
284 ONNC BLM Elbirligi
2D6 ONDRDNC BLM blm ve Manfaktr
2D6 Birinci Kesim Manfaktrn ki Yanli Kkeni
2DD kinci Kesim Para-i ve Onun Aletleri
8O1 nc Kesim Manfaktrn ki Temel Biimi: Heterojen
Manfaktr, Seri Manfaktr
8O8 Drdnc Kesim Manfaktrde blm ve Toplumda
blm
814 Beinci Kesim Manfaktrn Kapitalist Niteligi
KAPTALST RETM
828
DRDNC KISIM
(DEVAM)
NSP ARTI-DEGER RETM
825
825 ONBENC BLM Makine ve Byk Sanayi
825 Birinci Kesim. Makinenin Gelimesi
887 kinci Kesim. Makineyle rne Aktarilan Deger
848 nc Kesim. Makinenin i zerindeki Dolaysiz Etkileri
848 a. Sermayenin Ek Emek-gcne Elkoymasi Kadinlarla
ocuklarin alitirilmalari
85O b. gnnn Uzatilmasi
855 c. Emegin Yogunlatirilmasi
868 Drdnc Kesim. Fabrika
87O Beinci Kesim. i ile Makine Arasindaki ekime
878 Altinci Kesim. Makinelerin siz Biraktigi ilerle lgili Telfi
Teorisi
885 Yedinci Kesim. ilerin Fabrika Sistemi Tarafindan tilmeleri
ve ekilmeleri Pamuklu Sanayiinde Bunalimlar
8D5 Sekizinci Kesim. Byk Sanayiin Manfaktrde, Elzanaatlarinda
ve Ev Sanayiinde Yolatigi Devrim
8D5 a. Elzanaatlari ile blmne Dayanan Elbirliginin Ortadan
Kalkmasi
8D7 b. Fabrika Sisteminin Manfaktr ve Ev Sanayii zerindeki
Etkisi
8D8 c. Modern Manfaktr
4OO d. Modern Ev Sanayii
4O4 e. Modern Manfaktrden ve Ev Sanayiinden Byk Modern
Makine Sanayiine Gei. Fabrika Yasalarinin Bu Sanayilere
Uygulanmasi ile Bu Devrimin Hizlandirilmasi
412 Dokuzuncu Kesim. Fabrika Yasalari. Bu Yasanin Saglik ve Egitim
ile lgili Maddeleri. Bunlarin ngiltere'de Yayginlamasi
482 Onuncu Kesim. Byk Sanayi ve Tarim
BENC KISIM
MUTLAK VE NSP ARTI-DEGER RETM
485
485 ONALTINCI BLM Mutlak ve Nispi Arti-Deger
444 ONYEDNC BLM Emek-Gc Fiyatinda ve Arti-Degerde Byklk
Degimeleri
445 I. gn Uzunlugu ile Emek Yogunlugu Degimiyor. Emegin
retkenligi Degiiyor
448 II. gn Degimiyor. Emegin retkenligi Degiiyor. Emegin
Yogunlugu Degiiyor
44D III. Emegin retkenligi ve Yogunlugu Degimiyor. gn Uzunlugu
Degiiyor
451 IV. Emegin Sresinde, retkenliginde ve Yogunlugunda Ayni Anda
Degimeler
451 (1.) Emegin retkenligindeki azalmayla ayni anda ignnn
uzamasi
458 (2.) Emegin yogunlugunda ve retkenliginde artmayla ayni
anda ignnn kisalmasi
454 ONSEKZNC BLM Arti-Deger Orani in eitli Formller
ALTINCI KISIM
C R E T
458
458 ONDOKUZUNCU BLM Emek-Gc Degerinin ya da Fiyatinin
crete Dnmesi
465 YRMNC BLM Zamana Gre cret
472 YRMBRNC BLM Para-Bai cret
48O YRMKNC BLM cretlerdeki Ulusal Farkliliklar
YEDNC KISIM
SERMAYE BRKM
485
485 G R
487 YRMNC BLM Basit Yeniden retim
4DD YRMDRDNC BLM Arti-Degerin Sermayeye Dnmesi
4DD Birinci Kesim. Boyutlari Gittike Byyen Kapitalist retim.
Meta retimine zg Mlkiyet Yasalarinin Kapitalist Elkoyma
Yasalarina Geii
5O7 kinci Kesim. Gittike Artan lde Yeniden-retimin
Ekonomi Politik Tarafindan Yanli Anlailmasi
51O nc Kesim Arti-Degerin Sermaye ve Gelire Ayrilmasi.
Perhiz Teorisi
516 Drdnc Kesim. Birikimin Miktarini, Arti-Degerin Sermaye ve
Gelire Orantili Blmnden Bagimsiz Olarak Belirleyen
Koullar. Emek-Gcnn Smr Derecesi. Emegin
retkenligi. Kullanilan Sermaye ile Tketilen Sermaye
Arasindaki Farkin Bymesi. Yatirilan Sermayenin Byklg
524 Beinci Kesim. Szde Emek-Fonu
528 YRMBENC BLM Kapitalist Birikimin Genel Yasasi
528 Birinci Kesim. Sermayenin Bileimi Ayni Kalirken, Birikimle
Birlikte Emek-Gcne Duyulan Talebin Artmasi
586 kinci Kesim. Birikim lerler ve Bununla Birlikte Yogunluk
Artarken, Sermayenin Degien Kisminin Nispi Azalmasi
542 nc Kesim. Gittike Artan lde Nispi Arti-Nfus retimi
ya da Yedek Sanayi Ordusu
552 Drdnc Kesim. Nispi Arti-Nfusun Farkli Biimleri. Genel
Kapitalist Birikim Yasasi
558 Beinci Kesim. Genel Kapitalist Birikim Yasasinin
rneklendirilmesi
558 (a) 1846-1866 Arasinda ngiltere
568 (b) ngiliz Sanayi i Sinifinin ok Dk cret Alan Tabakasi
571 (c) Gebe Nfus
574 (d) Bunalimlarin i Sinifinin En yi cret Alan Kesimi
zerindeki Etkisi
57D (e) ngiliz Tarim Proletaryasi
5DO (1.) Bedfordshire
5DO (2.) Berkshire
5D1 (8.) Buckinghamshire
5D1 (4.) Cambridgeshire
5D2 (5.) Essex
5D2 (6.) Herefordshire
5D2 (7.) Huntingdonshire
5D8 (8.) Lincolnshire
5D8 (D.) Kent
5D8 (1O.) Northamptonshire
5D4 (11.) Wiltshire
5D4 (12.) Worcestershire
5DD (f) rlanda
SEKZNC KISIM
LKEL BRKM
611
611 YRMALTINCI BLM lkel Birikimin Sirri
615 YRMYEDNC BLM Tarimsal Nfusun Topraksizlatirilmasi
68O YRMSEKZNC BLM 15. Yzyilin Sonundan Balayarak
Mlkszletirilenlere Kari Kanli Yasalar. cretlerin, Parlamento
Yasalariyla Drlmeye Zorlanmasi
688 YRMDOKUZUNCU BLM Kapitalist iftinin Doguu
641 OTUZUNCU BLM Tarimsal Devrimin Sanayi zerindeki Tepkisi.
Sanayi Sermayesi in Pazarin Yaratilmasi
646 OTUZBRNC BLM Sanayici Kapitalistin Doguu
656 OTUZKNC BLM Kapitalist Birikim Tarihsel Egilimi
65D OTUZNC BLM Modern Smrgecilik Teorisi
DZNLER
668
66D Yazinsal, ncilsel ve Mitolojik Adlar
671 Agirlik, Uzunluk, Alan, Siga ve Para lleri
672 Kisaltmalar
K A P T A L
KAPTALST RETMN ELETREL BR TAHLL
KARL MARX
EVREN
ALAATTN BLG
PROLETARYANIN YGT, VEFALI VE YCE
SAVUNUCUSU
UNUTULMAZ DOSTUM
W l L H E L M W O L l l' A
SUNULMUTUR
21 HAZRAN 18OD'DA TARNAU'DA DOGDU
D MAYIS 1864'TE MANCHESTER'DE SRGNDE LD
T5
Kurl Murks
Kupilul l
ALMANCA BRNC BASKIYA NSZ
MD birinci cildini kamuoyuna sundugum yapit, 185D'da yayim-
lanan E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/| adli yapitimin devamini olu-
turur. Birinci kisim ile onun devami arasindaki uzun aralik, alimami
tekrar tekrar kesen, uzun yillar sren bir hastaliktan trdr.
Daha nce yapitin ierigi, bu cildin ilk blmnde zetlenmi-
tir. Bu, yalnizca, aradaki iliki ve btnlk ynnden yapilmamitir.
Konunun sunuluu da. gelitirilmitir. Daha nceki kitapta yalnizca doku-
nulup geilen birok nokta, koullarin elverdigi lde, burada, daha
tam olarak ilenmiken; te yandan, orada ayrintili olarak ele alinan
noktalara bu ciltte yalnizca deginilmitir. Nitekim, deger ve para teorileri
tarihi zerine olan blmler, tamamen diarda birakilmitir. Bununla
birlikte, daha nceki yapitin okuru, birinci blmn dipnotlarinda, bu
teorilerin tarihi [sayfa 15| ile ilgili ek bavurma kaynaklari bulacaktir.
T
Kurl Murks
Kupilul l
Her balangicin glg, btn bilimler iin geerlidir. Bu yz-
den, birinci blmn, zellikle de me|c|n |c||/|/n/ kapsayan kesimin
anlailmasi, daha zor olacaktir. zellikle degerin z ve degerin byk-
lgnn tahlili ile ilgili yerleri, elden geldigince herkesin anlayabilecegi
gibi yazdim.
1
Tam gelimi hali para-biimi olan deger-biimi, son derece
kolay ve yalindir. Bununla birlikte, insan akli, iki bin yildan fazla zaman-
dan beri bo yere bunun sirrini kavramaya aliirken, te yandan, ok
daha kariik ve karmaik biimlerin baarili tahliline, hi degilse bir
yaklaim saglanmitir. Niin nk, organik bir btn olarak bir cisim,
bu cismin hcrelerinden daha kolay incelenir de ondan. Ayrica, ekonomi
biimlerinin tahlilinde ne mikroskoptan yararlanilabilir, ne de kimyasal
ayiralardan. Her ikisinin de yerini, soyutlama gc almalidir. Ancak,
burjuva toplumda emek rnnn meta-biimi ya da metain deger-
biimi ekonomik hcre-biimidir. Bu biimlerin tahlili, sig bir gz-
lemciye, kk ayrintilar gibi gelebilir. Aslinda da, kk ayrintilar zerin-
de durulmaktadir, ama tipki mikroskobik anatomide yapildigi gibi.
Bu nedenle, deger-biimi zerine olan kesim diinda bu cilt, zor
anlailiyor diye sulanamaz. Ben, burada, elbette, yeni bir ey grenmek
isteyen, dolayisiyla da kendi baina dnme abasinda olan okuru
kastediyorum.
Fiziki, fiziksel olgulari, ya en, tipik biimde olduklari, bozucu
etkilerden en uzak bulunduklari yerlerde gzlemler, ya da olanakliysa,
olayin en normal biimde gemesini saglayacak koullar altinda deney-
ler yapar. Ben, bu yapitta, kapitalist retim tarzini ve bu tarza tekabl
eden retim ve degiim koullarini inceleyecegim. Bugne kadar, n-
giltere, bunlarin klasik yurdu olmutur. Teorik dncelerimin gelimesi
iinde, ngiltere'nin balica rnek olarak gsterilmesinin nedeni ite
budur. Ancak eger [sayfa 16| Alman okur, ngiliz sanayi ve tarim iilerinin
durumuna omuz silker, ya da iyimser bir biimde Almanya'da ilerin
bu kadar kt olmadigi dncesiyle kendini avutursa, ona aika unu
sylemeliyim: "0e |e /c|0|c nc||c|0|/"
2
Aslina bakilirsa, konu, kapitalist retimin dogal yasalarinin sonu-
cu olan toplumsal uzlamaz karitliklarin u ya da bu derecede gelimi
olmalari degildir. Burada szkonusu olan, bu yasalarin kendileridir, kai-
nilmaz sonulara dogru kati bir zorunlulukla ileyen bu egilimlerdir.
1
Ferdinand Lassalle'in Schulze-Delitzsh'e kari yazdigi yapitin benim bu konular zerindeki
aiklamalarimin "entelektel zn" verdigini iddia ettigi kisminda bile nemli yanlilar olduguna
bakilirsa, bu, daha da gerekli oluyor. Ferdinand Lassalle'in iktisat zerine olan yapitlarindaki
btn genel teorik nermelerinde, rnegin sermayenin tarihsel karakteri, retim koullari ile
retim biimi arasindaki iliki vb. zerine olan nermeleri, benim koydugum terminolojiye
varincaya kadar, kaynak belirtmeksizin, hemen hemen szcg szcgne benim yazilarimdan
almasi herhalde propaganda amaci iin yapilmi olabilir. Benimle hi bir ilgisi olmadigi iin,
onun bu nermeleri ayrintilari ile nasil iledigi ve uyguladigi konusunda elbette hi bir ey
sylemiyorum.
2
"Bu ykde senin szn ediliyor." (Horace) -.
T7
Kurl Murks
Kupilul l
Sanayi ynnden daha ok gelimi bir lke, daha az gelimi olan l-
keye ancak kendi geleceginin imgesini gsterir.
Ama bunu bir yana birakalim. Kapitalist retimin Almanlar arasin-
da iyice yerletigi yerlerde (rnegin fabrikalarda) iinde bulunulan
koullar, Fabrika Yasalarina benzer yasalarin bizde bulunmamalari nede-
niyle, ngiltere'den daha da ktdr. teki btn alanlarda, biz, Bati Ki-
ta Avrupasinin tm geriye kalan yerlerinde oldugu gibi, yalnizca kapitalist
retimin gelimesinin degil, bu gelimenin tamamlanmami olmasinin
da acisini ekiyoruz. Modern ktlklerin yanisira, dnn mirasi olan
bir sr ktlklerin; ok eski retim biimlerinin alttan alta hl srp
gitmelerinden dogan ve bunlarin kainilmaz olarak beraberinde getir-
dikleri agdii toplumsal ve siyasal ilikilerin altinda eziliyoruz. Yalnizca
yaayanlardan degil, llerden de aci ekiyoruz. le mo|| sc/s/| |e |///
8
Almanya'nin ve geriye kalan Bati Kita Avrupasinin toplumsal ista-
tistikleri, ngiltere'dekilere oranla acinacak durumdadir. Ama gene de,
arkasindaki meduza baini yle bir grmemize yetecek kadar perdeyi
araliyorlar. Hkmetlerimiz ve parlamentolarimiz, ngiltere'deki gibi, za-
man zaman, ekonomik koullari inceleyecek komisyonlar kursa; bu
komisyonlara geregi aratirmak iin ayni biimde tam yetkiler verilse;
bu grevler iin ngiltere'nin fabrika denetmenleri, halk sagligi konusun-
daki saglik raportrleri, kadinlar ile ocuklarin smrlmesi, konut ve
beslenme konularini inceleyen komiserler gibi yetenekli, tarafsiz ve
saygin insanlar bulunabilse; bizdeki durumu grp dehete derdik.
Perseus, avladigi devler kendisini grmesin diye sihirli bir balik giyerdi.
Biz ise, devlerin varligini grmemek iin, sihirli baligi gzlerimize [sayfa
17| ve kulaklarimiza kadar indiriyoruz.
Bu konuda kendimizi aldatmayalim. Amerikan bagimsizlik savai,
18. yzyilda, Avrupa orta sinifi iin uyari anini nasil aldiysa, Amerikan
i savai da, 1D. yzyilda, Avrupa ii sinifi iin ayni eyi yapti. ngiltere'de
toplumsal kargaanin gidii gzle grlr haldedir. Bu durum, belli bir
noktaya ulatiginda, Kita Avrupasini da ister istemez etkileyecektir. Ora-
da, bu, ii sinifinin kendisinin gelime derecesine gre, ya daha yaba-
nil ya da daha insancil bir biim alacaktir. Bunun iin, yksek insancil
dncelerden ayri olarak, bugn egemen olan siniflarin en nemli i-
karlari, onlara, ii sinifinin serbeste gelimesini engelleyen, yasal olarak
kaldirilabilir btn engellerin kaldirilmasini buyuruyor. Bu nedenle de,
bu ciltte, teki eyler yaninda, ngiliz fabrika mevzuatinin tarihine, ayrin-
tilarina ve sonularina geni yer verdim. Bir ulus, teki uluslardan birok
eyler grenebilir ve grenmelidir de. Bir toplum, kendi hareketinin
dogal yasalarini ortaya ikarmak iin dogru yola girmi olsa bile bu ya-
pitin son amaci da, zaten modern toplumun ekonomik hareket yasasini
ortaya ikarmaktir bu toplum, normal gelimesinin birbirini izleyen
8
lm, yaayani yakalar. -.
T8
Kurl Murks
Kupilul l
aamalarinin ortaya koydugu engelleri, ne gzpek sirayilarla temizle-
yebilir, ne de meru yasalarla ortadan kaldirabilir. Ancak dogum sanci-
larini kisaltabilir ve azaltabilir.
Olasi bir yanli anlamayi nlemek iin bir noktayi belirtmek iste-
rim. Kapitalisti ve toprakbeyini, hi bir ekilde em|eye boyamadim.
Ama burada kiiler, ekonomik kategorilerin temsilcileri olduklari, belirli
sinif ilikileri ile sinif ikarlarini kiiliklerinde topladiklari lde ele alinip
incelenirler. Toplumun, iktisadi biimleniinin evrimini dogal tarihin bir
sreci olarak gren benim grm, bireyi, o kendini znel olarak bu
ilikilerin zerine ne denli ok ikarirsa ikarsin, toplumsal olarak yaratigi
kaldigi bu ilikilerden, herhangi bir baka grten daha az sorumlu
tutar.
Ekonomi politik alaninda zgr bilimsel aratirma, yalnizca teki
btn alanlarda karilailan dmanlarla yzyze gelmekle kalmaz. Ele
alinan malzemenin kendine zg niteligi, insan yreginin en azgin, en
bayagi ve en ugursuz tutkularini, zel ikar ilginliklarini, dman olarak
sava alanina aktarir. Resmi ngiliz Kilisesi, 8D kuralin 88'ine kari yapilan
saldiriyi, gelirinin 1/8D'una yapilan saldiridan daha kolay bagilar. Bugn
bizzat tanritanimazlik, mevcut mlkiyet ilikilerinin eletirisi ile karila-
tirilirsa, [sayfa 18| c0|c |e|/s'tir.
4
Bununla birlikte, gene de kabul edilmesi
gerekli bir gelime var. rnegin son haftalarda yayinlanan Mavi kitabi
gsterebilirim: "Co||esonJcnce 0/|| le| Vc/es|y's V/ss/ons 4||ocJ,
|ec|J/n lnJ0s||/c| Q0es|/ons cnJ 7|cJes tn/ons.
5
ngiliz tahtinin di
lkelerdeki temsilcileri, Almanya'da, Fransa'da, kisacasi Kita Avrupasinin
btn uygar devletlerinde, sermaye ile emek arasindaki mevcut ilikiler-
de kkl bir degiikligin ngiltere'deki kadar apaik ve kainilmaz oldu-
gunu uzun uzun anlatmaktadirlar. Ayni zamanda, Atlantik Okyanusunun
teki kiyisinda, Amerika Birleik Devletleri Bakan Yardimcisi Bay Wade,
halk toplulugu nnde yaptigi konumada, kleligin kaldirilmasindan
sonra, sermaye ile toprak mlkiyeti ilikilerinde kkl bir degiiklik ya-
pilmasinin gnn balica sorunu oldugunu iln etmitir. Bunlar, agin,
mor allar ya da kara brklerle gizlenemeyecek belirtileridir. Bu szler,
yarin bir mucize olacagi anlamina gelmez. Bu szler, bizzat egemen
siniflar iinde, bugnk toplumun kaskati bir kristal olmayip, degiebilen
ve srekli olarak degien bir organizma oldugu konusunda bir sezginin
dogdugunu gstermektedir.
Bu yapitin ikinci cildi sermayenin dolaim srecini
6
(II. Kitap), ve
sermayenin gelime seyri iinde aldigi eitli biimleri (III. Kitap), nc
ve son cilt (IV. Kitap) ise teorinin tarihini ele alacaktir.
Bilimsel eletiriye dayanan her gr memnunlukla karilarim.
4
Kk gnah. -.
5
"Sanayi Sorunlari ile Sendikalar Konusunda Majestelerinin Di lkelerdeki Temsilcileri ile
Yazimalar." -.
6
Yazar, 57D'uncu sayfada, bu balik altinda neyi istedigini aiklamaktadir. -Ed.
T
Kurl Murks
Kupilul l
Kamuoyu denilen eyin hi bir zaman dn vermedigim nyargilarina
gelince, nceden oldugu gibi, imdi de byk Floransalinin zdeyiini
benimsiyorum:
"Se0/ /| |0o co|so, e |csc/c J/| |e en|/"
7
[sayfa 1D|
Londra, 25 Temmuz 1867 KARL MARX
7
"Sen yolunda yr ve birak ne derlerse desinler!" Dante, l||/ lomeJyc, "Araf", 5. arki. -
.
20
Kurl Murks
Kupilul l
ALMANCA KNC BASKIYA SONSZ
SZLERME, birinci baskinin okurlarina, ikinci baskida yapilan
degiiklikler konusunda bilgi vermekle balamaliyim. Kitabin dzenlen-
mesinde daha bir aikliga varildigi hemen dikkati ekecektir. Ek notlar,
her yerde, ikinci baskiya not diye gsterilmitir. Metinle ilgili en nemli
noktalar ise unlardir:
Birinci Blm Birinci Kesimde her degiim-degerinin ifade edil-
digi eitliklerin tahlilinden elde edilen deger tretimi, daha byk bir
bilimsel titizlikle ele alinmi ve ilenmitir; ayni biimde, birinci baski-
da, yle bir deginilen, degerin z ile deger byklgnn toplumsal
olarak gerekli emek-zamanina gre belirlenii arasindaki baginti ze-
rinde imdi daha geni lde durulmutur. Birinci Blm nc Ke-
sim (Degerin Biimi), baka bir neden olmasa bile, birinci baskida iki
kez yer aldigi iin, tmyle gzden geirilmitir. Geerken belirteyim
ki, bu yinelemeyi [sayfa 2O| Hanover'deki dostum Dr. L. Kugelmann'a
2T
Kurl Murks
Kupilul l
borluyum. Hamburg'dan ilk provalar geldigi sirada, 1867 yili ilkyazinda
kendisini ziyaret ediyordum. Beni, okurlarin ogunun, deger-biimi ko-
nusunda tamamlayici, daha gretici bir aiklamaya gereksinme duya-
caklarina ikna etmiti. Birinci Blmn son kesimi, "Metalarin Feti
Karakteri, vb." geni lde degitirildi. nc Blm Birinci Kesim
(Degerin ls) zenle gzden geirildi, nk okura, Z0| l|/|// Je|
Po|/|/sc|en O/onom/e, Berlin 185D'da verilmi bulunan aiklamalara
bavurmasi belirtilerek bu kesim yeteri kadar titizlikle ele alinmamiti.
Yedinci Blm, zellikle kinci Kisim
1
geni lde yeniden yazildi.
Metinde yer yer ve ogu zaman yalnizca slup ile ilgili btn
degiiklikler zerinde durmak iin zaman yitirmenin geregi yoktur. Btn
kitap boyunca byle degiiklikler olmutur. Gene de, Paris'te ikacak
Fransizca eviriyi gzden geirdigim u sira, Almanca esas metnin bazi
yerlerinin slup bakimindan byk lde dzeltilmesine, bazi yerler-
de ise gzden kami hatalarin ayiklanmasina gerek oldugunu gr-
dm. Ancak bunun iin zaman yoktu. nk, bana, ancak 1871 gznde
ok acil bir alima iinde bulundugum sirada, kitabin tkendigini ve
ikinci baskisina 1872 Ocaginda balanacagini haber vermilerdi.
Alman ii sinifinin geni evrelerinde 0cs lc/|c|'in bylesine
hizla begeni kazanmasi, emeklerimin en iyi dl olmutur. Ekonomik
konularda burjuva gr aisini yansitan Viyanali bir fabrikatr olan
Bay Mayer, Fransiz-Alman savai sirasinda yayinlanan bir brorde, Al-
manlarin geleneksel bir tutkusu diye kabul edilen gl teorik dnme
yeteneklerinin, Almanya'da kltrl denilen siniflar arasinda tamamiy-
la kayboldugu, oysa tersine ii sinifi arasinda bu yetenegin yeni bir
canlilik gsterdigi dncesini, ok yerinde olarak ortaya koymutu.
Almanya'da, ekonomi politik, u ana kadar, yabanci bir bilim
olarak kaldi. Gustav von Glich, Gesc|/c|||/c|e 0c|s|e||0n Jes lcn-
Je|s, Je| Ge0e||e 0s0
2
adli yapitinin zellikle 188O' da yayinlanan ilk
iki cildinde, Almanya'da kapitalist retim tarzinin gelimesini ve dolayi-
siyla, bu lkede modern burjuva toplumunun olumasini nleyen tarih-
sel koullari uzun uzun incelemitir. Demek ki, [sayfa 21| ekonomi politigin
yeerecegi toprak yoktu. Bu "bilim", ngiltere ve Fransa'dan hazir mal
olarak ithal edilmek zorundaydi; ve Alman [ekonomi politik -.| pro-
fesrleri grenci olarak kaldilar Yabanci bir geregin teorik ifadesi, bun-
larin elinde, bir dogmalar demeti haline geldi ve evrelerindeki kk
ticaret leminin terimleriyle yorumlandi ve bunun iin de yanli yorum-
landi. Bilimse iktidarsizlik duygusunu, tmyle bastiramadiklari bu duy-
guyu, gerekten yabancisi olduklari bir konuya dokunmu olmanin
bilinalti rahatsizligini, ya tarih ve yazin alanlarinda allamelik taslaya-
1
Bu baskida: Dokuzuncu Blm, kinci Kesim. -Ed.
2
Geschichtliche Darstellung des Handels, der Gewerbe und des Ackerbaus, etc., von
Gustav von Glich. 5 cilt, 1ena 188O-45. Geschichtliche Darstellung des Handels, der Gewerbe
und des Ackerbaus, etc., von Gustav von Glich. 5 cilt, 1ena 188O-45.
22
Kurl Murks
Kupilul l
rak, ya da "Kameral" bilimler denilen ve Alman brokrasisinin arafi
gemek zorunda olan umutsuz adaylarinin laf kalabaligindan alinmi
yabanci malzeme kariimi ile beceriksizce rtmeye alitilar.
Almanya'da, 1848'den bu yana kapitalist retim, hizla gelimekte-
dir ve bugn speklasyon ve dolandiricilik iersinde ailip sailmitir.
Ama ne var ki, profesyonel iktisatilarimiza kader gene glmyor.
Ekonomi politigi drst bir biimde ele alabilecekleri sirada, modern
ekonomik koullar Almanya'da fiilen yoktu. Ve bu koullar ortaya ikar
ikmaz da, onlar yle bir ortam iindeydiler ki, artik burjuva ufkunun
sinirlari iersinde, bunlari gerekten ve tarafsizca incelemek olanagi
yoktu. Ekonomi politik bu sinirlar iinde kaldigi srece, yani kapitalist
ynetim, evriminin gei halinde tarihsel bir evresi olmasi yerine, top-
lumsal retimin mutlak son biimi olarak grldg srece, sinif savai-
mi su yzne ikmadigi ya da kendisini ancak daginik ve tek tek olaylarla
ortaya koydugu srece, ekonomi politik, bir bilim olarak kalabilir.
ngiltere'yi alalim. Orada ekonomi politik, sinif savaiminin henz
az gelitigi dnemde dogmutur. Onun son byk temsilcisi Ricardo,
sonunda, bilinli olarak, sinif ikarlarinin, cret ve krin, kr ve rantin
karitligini, bu karitligi, safa, doganin toplumsal bir yasasi kabul ederek,
aratirmalarinin hareket noktasi yapar. Ancak, buradan hareketle, bur-
juva ekonomi bilimi, aamayacagi sinirlara gelip dayanmitir. Bu bilim,
Ricardo daha hayattayken ve ona kari olarak Sismondi'nin kiiliginde
eletiri ile kari kariya geldi.
8
Bunu izleyen 182O-188O dnemi, ngiltere'de ekonomi politik [say-
fa 22| alaninda bilimsel faaliyetlerle dikkati eker. Ricardo'nun teorisinin
vulgarize edildigi, ve yayildigi kadar, bu teorinin eski okula kari savaim
verdigi bir dnemdi. Parlak karilamalar yapildi. O siralarda olup bi-
tenleri Avrupa pek az bilir, nk polemiklerin ogu, yazilarda, incele-
melerde, arasira ikan kitap ve brorlerde daginik olarak kalmitir. Bu
polemigin tarafsiz nitelikte oluu her ne kadar Ricardo'nun teorisi,
bazi istisnai durumlarda burjuva ekonomisine kari bir saldiri silahi
olarak kullanilmi ise de zamanin koullariyla aiklanabilir. Bu yandan,
byk sanayi, 1825 bunalimi ile modern yaaminin devresel evrimini
ilk kez aarak kendini gsterdigi gibi, ocukluk agindan kurtulmak
zereydi. te yandan, sermaye ile emek arasindaki sinif savaimi, siya-
sal bakimdan, bir yanda Kutsal ttifak evresinde toplanan hkmetler
ve feodal aristokrasi, te yanda burjuvazinin nclk ettigi halk kitleleri
arasindaki uyumazlik; ekonomik bakimdan, sanayi sermayesi ile aris-
tokrat toprak mlkiyeti arasindaki atima bu atima, Fransa'da kk
ve byk toprak mlkiyeti arasindaki karitligin gerisinde sakli kaliyor,
ngiltere'de Tahil Yasalarindan sonra aiga ikiyordu sonucu arka plana
8
Yapitina bkz: Z0| l|/|//.... s. 8D [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, Sol Yayinlari, Ankara
1D76, s. 85 vd.|
23
Kurl Murks
Kupilul l
itilmi bulunuyordu. Bu sirada, ngiltere'de, ekonomi politik yazini Fran-
sa'da, Dr. Quesnay'nin lmn izleyen firtinali ileri atili hareketini
animsatir, ama tipki kocakari firtinasinin ilkyazi animsatmasi gibi. Ve
188O yiliyla birlikte tam bir bunalim patlak verdi.
Fransa ile ngiltere'de, burjuvazi, siyasal iktidari ele geirmiti.
Bundan sonra sinif savaimi, pratik oldugu kadar teorik olarak da gitgi-
de daha aik ve tehdit edici biimler aldi. Bilimsel burjuva ekonomisi-
nin lm anini aliyordu. Artik bundan sonra bu ya da u teoremin
dogru olup olmamasi degil, ama sermayeye yararli mi yoksa zararli mi,
gerekli mi yoksa gereksiz mi, siyasal bakimdan tehlikeli mi tehlikesiz
mi oldugu szkonusuydu. Tarafsiz incelemelerin yerini cretli yarimalar,
gerek bilimsel aratirmalarin yerini kara vicdanli ve eytanca mazur
gsterme egilimleri almiti. Bununla birlikte Cobden ve Bright gibi
imaltilarin baiektigi Tahil Yasalarina Kari Birligin yayinladigi dnyayi
kaplayan yerliyersiz brorlerin, bilimsel olmasa bile, toprak aristokra-
sisine kari giritikleri polemik ynnden tarihsel bir degeri vardi. Ne
var ki, ondan sonra, Sir Robert Peel'in yrrlge koydugu serbest ticaret
mevzuati, vlger ekonomiyi bu son dikenden de yoksun birakti. [sayfa 28|
Kita Avrupasindaki 1848-184D devrimi, ngiltere'de de etkisini
gstermiti. Bilimsel bir degeri oldugunu hl ne sren ve egemen
siniflarin lafebeleri ve dalkavuklari olmaktan tede bir ey olduklarini
ne srenler, sermayenin emrindeki ekonomi politik ile, proletaryanin
artik daha fazla grmemezlikten gelinemeyen istekleri arasinda uyum
saglama abasina dtler. te bylece, 1ohn Stuart Mill'in en iyi tem-
silciligini yaptigi sig uzlatirma [dogdu -.|. Bu, burjuva ekonomisinin
iflasinin ilaniydi ve, byk Rus bilgini ve eletiricisi N. ernievski'nin
V/||'e G|e E/onom/ Po|/|//n 4nc/:/|e|/ adli yapitinda ustaca aydin-
liga ikarttigi bir olguydu.
Bylece, Almanya'da, kapitalist retim tarzi, daha nce, Fransa'da
ve ngiltere'de, iddetli sinif atimalari ile uzlamaz niteligini gsterdik-
ten sonra olgunluga ulati. Ve stelik, bu arada, Alman proletaryasi,
Alman burjuvazisinden ok daha aik bir sinif bilincine ulamiti. By-
lelikle, bir burjuva ekonomi politik bilimin, ensonu Almanya'da tam
olasi grndg anda, gerekte yeniden olanaksiz duruma gelmiti.
Bu koullar altinda, onun szcleri, iki gruba ayrildilar. Becerikli,
ibilir kimselerden oluan bir blm, en yavan ve bunun iin de vl-ger
ekonominin mazur gsterici en uygun temsilcisi olan Bastiat'nin bay-
ragi altina toplandilar; tekiler, bilimlerinin profesrlk yceliginin guru-
ruyla uzlamazlari uzlatirma abasinda olan 1ohn Stuart Mill'i izlediler.
Tipki burjuva ekonomisinin klasik dneminde oldugu gibi onun k
sirasinda da Almanlar ancak grenci, takliti ve izleyici kaldilar, yaban-
ci byk toptancilarin hizmetinde alian kk perakendeci ve seyyar
satici olmaktan kurtulamadilar.
Bunun iin, Alman toplumunun kendine zg tarihsel gelimesi,
24
Kurl Murks
Kupilul l
bu lkede, burjuva ekonomisi konusunda her trl zgn yapiti n-
lyor, ama bu ekonominin eletirisine aik bulunuyordu. Byle bir eletiri
bir sinif adina yapilacaksa, bu, ancak, tarihsel grevi kapitalist retim
tarzini yikmak ve btn siniflari bsbtn ortadan kaldirmak olan sinif,
yani proletarya adina yapilabilir
Alman burjuvazisinin bilirbilmez szcleri, nce 0cs lc/|c|'i,
daha nceki yazilarima yaptiklari gibi, sessizlikle ldrmeyi denediler.
Bu taktigin, zamanin koullari ile artik uyumadigini grr grmez, kita-
bimi eletirme bahanesi altinda, "burjuvazinin kafasini huzura kavutur-
mak" iin reeteler yazdilar. Ne var ki, [sayfa 24| ii basininda rnegin,
1oseph Dietzgen'in Volksstaat'taki makalelerine bakiniz kendilerinden
daha gl hasimlari karilarinda buldular, ki onlara borlu olduklari
yaniti (bugne kadar hl) verememilerdir.
4
1872 ilkyazinda 0cs lc/|c|'in mkemmel bir Rusa evirisi ikti.
8.OOO tane basilan kitap nerdeyse tkenmek zere. Daha 1871 yilinda
Kiev niversitesinde ekonomi politik profesr N. Ziber, 7eo|/yc |sen-
nos|/ / /c/|c|c 0. R/cc|Jo ("D. Ricardo'nun Deger ve Sermaye Teorisi
vb.") adli yapitinda, benim, deger, para ve sermaye teorimden, temel-
leri bakimindan, Smith ve Ricardo'nun gretilerinin zorunlu bir devami
olarak szediyordu. Bu mkemmel yapiti okurken Bati Avrupaliyi airtan
ey, yazarin yalin teorik tutumundaki tutarlilik ve saglamliktir.
0cs lc/|c|'de kullanilan yntem, birbiriyle elien eitli
anlayilarin ortaya koydugu gibi pek az anlailmitir. yle ki, Paris'te
yayinlanan Re|0e Pos/|/|/s|e, beni, bir yandan, ekonomi politigi metafi-
zik aidan ele aldigim iin, te yandan da dnnz! gelecegin ai
dkkanlari iin (komtu vari) tarifeler dzecek yerde, salt gncel ger-
eklerin eletirel tahlillerini yaptigim iin suluyor. Metafiziklik sulama-
sina kari Profesr Ziber yle diyor: "Gerek teori szkonusu oldugu
srece, Marx'in yntemi, kusur ve erdemleri ortak olan en iyi teorik
iktisatilarin bir okulunun, btn ngiliz okulunun tmdengelim ynte-
midir."
5
M. Block "les 7|eo|/c/ens J0 Soc/c|/sme en 4||emcne",
ex||c/| J0 1o0|nc| Jes Econom/s|es, 1uillet et Aot 1872 yntemimin
analitik oldugu konusunda bir keifte bulunuyor ve yle diyor: "Pc|ce|
o0||ce V. Vc|x se c|csse c|m/| |es es|/|s cnc|y|/q0es |es |0s em/-
4
Alman vlger ekonomisinin zevzek lafazanlari, kitabimin slubunu yermilerdir. 0cs
lc/|c|'deki yazinsal kusurlari kimse benden daha fazla hissedemez. Bununla birlikte, bu baylarla
okurlarinin yararlanmasi ve zevklenmesi iin, biri ngilizce biri Rusa iki yaziyi kaydedecegim.
Grlerime her zaman kari olan Sc|0|Jcy Re|/e0, birinci baski ile ilgili yazisinda yle diyordu:
"Konunun sunulu biimi, en kuru ekonomik sorunlara bile kendine zg bir sevimlilik veriyor."
S.-P. \yeJomos|/ ("St. Petersburg Postasi") 2O Nisan 1872 tarihli sayisinda diyor ki: "Konunun
sunuluu, bir ya da iki byk zelligi olan blm diinda, herkese anlailabilir olmasi, aikligi,
ve konunun bilimsel karmaikligina karin olaganst canliligi ile dikkati ekiyor. Bu bakimdan
yazar, ... son derece kuru ve karanlik bir dille yazdiklari kitaplari, siradan lmllerin kafalarini
atlatan ... Alman bilginlerinin ogunluguna hi benzemiyor."
5
N. Ziber, Teoriya tsennosti i kapitala D. Ricardo vi sivyazi si poztneyimi dopolneniyami i
razyasneniyami, Kiev 1871, s. 17O. -Ed.
25
Kurl Murks
Kupilul l
nen|s".
6
Alman eletiriciler, elbette, "hegelci sofistik" [sayfa 25| diye feryat
ediyorlar. St. Petersburg'da yayinlanan \yes|n// Ie||o/ ("Avrupa Pos-
tasi") yalnizca 0cs lc/|c|'in yntemine ayirdigi bir makalede (Mayis
1872 sayisi, s. 427-486) benim aratirma yntemimi kati gereki, ama
sunu yntemimi, yazik ki, Almanvari diyalektik buluyor. yle diyor:
"lk bakita, eger konunun sunuluunun di biimine dayanarak bir
yargiya varilirsa, Marx, szcgn Almanca anlaminda, yani kt
anlaminda, ideal filozoflarin en idealidir. Oysa aslinda, ekonomik eletiri
konusunda kendisinden nce gelenlerin hepsinden son derece fazla
gerekidir. Hi bir bakimdan kendisine idealist denilemez." Ben, yazara,
en iyi yaniti, Rusa zgn metni saglayamayacak bazi okurlarimin da
ilgisini ekebilecegini umdugum kendi eletirisinden alacagim bazi
pasajlarla verebilirim.
Yntemimin materyalist temelini tartitigim E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|'nin "nsz"nden (Berlin 185D, s. IV-VII)
7
aktarma
yaptiktan sonra yazar yle devam ediyor: "Marx iin nemli olan tek
ey, inceledigi olgularin yasasini bulmaktir; bu olgular, belli bir tarihsel
dnemde belirli bir biim ve karilikli ilikiler iersinde olduklari sre-
ce, onun iin nemli olan, yalnizca onlara egemen olan yasa degildir.
Onun iin daha da nemli olan, bunlarin degimelerinin ve gelime-
lerinin, yani bir biimden baka bir biime, bir ilikiler dzeninden,
farkli bir ilikiler dzenine geilerinin yasasidir. Bu yasa, bir kez bulun-
duktan sonra, bunun toplumsal yaamda ortaya ikan etkilerini ayrin-
tilariyla inceler. Bunun sonucu olarak, Marx, ancak bir tek eyi dert
edinir: Kati bilimsel incelemelerle toplumsal koullarin birbirini izleyen
siralarinin zorunlulugunu gstermek, ve kendisine temel iki noktalari
grevini yapacak gerekleri elden geldigince tarafsiz saptamak. Bunun
iin, ayni zamanda, hem eylerin bugnk dzeninin zorunlulugunu ve
hem de insanlar inansinlar ya da inanmasinlar, onun bilincinde olsunlar
ya da olmasinlar, hepsi ayni eydir, kainilmaz olarak iinden geecegi
bir baka dzenin zorunlulugunu tanitlamasi yeter. Marx, toplumsal
hareketi, yalnizca insan iradesinden, bilincinden ve dncesinden
bagimsiz olmakla kalmayan, tersine, onlarin iradesini, bilincini ve dn-
cesini belirleyen yasalarin ynettigi bir dogal tarihsel sre olarak ele
alir. ... Eger uygarlik tarihinde bilinli ge ikincil olabilecek bir rol oynuyor-
sa, o [sayfa 26| zaman aiktir ki, konusu uygarlik olan eletirel bir inceleme,
bilincin herhangi bir biimini ya da sonucunu, herhangi baka bir eyden
daha az temel alabilir. Yani fikir degil, ancak tek baina maddi olgu,
onun iki noktasi olabilir. Byle bir inceleme, bir olguyu, fikir ile degil,
olguyla, baka bir olguyla kari kariya getirerek ve karilatirarak
kendisini sinirlandirir. Bu incelemede nemli olan, incelenecek her iki
6
"Bu yapitla Bay Marx, en nemli analitik dnrler arasina giriyor." -.
7
Ekonomi Politigin Eletirisine Katki, s. 28-28. -Ed.
2
Kurl Murks
Kupilul l
olgunun olabildigince kusursuz olmasi, ve gerekten herbiri bir tekine
gre, bir evrimin farkli anlarini oluturmalaridir; ama hepsinden de
nemlisi, ardarda dizilerin, siralarin ve byle bir evrimin farkli aamalari-
nin iersinde kendilerini gsterdikleri sonularin siralanmasinin kesin
olarak tahlil edilmesidir. Ama denecektir ki, ekonomik yaamin genel
yasalari, birdir ve aynidir, ister bugne, ister dne uygulansinlar bir ey
degimez. Marx, bunu aika reddeder. Ona gre byle soyut yasalar
yoktur. Tersine, onun dncesine gre, her tarihsel dnemin kendi
yasalari vardir. ... Toplum belirli bir gelime dnemini tamamlar tamam-
lamaz, belirli bir aamadan bir tekine geerken, baka yasalarin da et-
kisi altina girmeye balar. Kisacasi ekonomik yaam, karimiza, biyoloji-
nin teki kollarindaki evrim tarihine benzer bir olgu sunar. Eski iktisat-
ilar, ekonomi yasalari ile fizik ve kimya yasalari arasinda iliki kurduklari
iin, bu yasalarin niteliklerini yanli anlamilardir. Olgularin daha derin-
lemesine bir tahlili, toplumsal organizmalarin kendi aralarinda, bitkiler
ya da hayvanlar kadar, temelden farkli oldugunu gsterir. Dahasi var,
bir tm olarak bu organizmalarin yapilarinin farkli olmasi, tek tek organla-
rinin gsterdigi degiiklikler, bu organlarin iinde iledikleri koullarin
farkli olmasi sonucu, bir ve ayni olgu, tamamiyla farkli yasalarin
egemenligi altina girer. Marx, rnegin, nfus yasasinin, her zaman ve
her yerde ayni olmasini reddeder. Tersine, her gelime aamasinin,
kendine zg nfus yasasi oldugunu ne srer. ... retici glerin degiik
derecelerde gelimeleri ile, toplumsal koullar ve bunlara yn veren
yasalar da degiir. Marx, bu gr aisindan, serma- yenin agirligi ile
kurulan ekonomik dzeni, aratirma ve aiklamayi amalarken, o, yal-
nizca, son derece bilimsel bir biimde ekonomik yaamin iinde her
saglikli incelemenin amacini formle etmi oluyor. Byle bir inceleme-
nin bilimsel degeri, belirli bir toplumsal organizmanin, kkeni, varoluu,
gelimesi ve lm ile onun yerini bir baka ve daha yksek bir organiz-
manin aliini dzenleyen zel yasalarin [sayfa 27| aiklanmasindadir. te
aslinda da, Marx'in kitabinin degeri buradan gelir."
Yazar, benim yntemim olarak kabul ettigi eyi, bu derece arpici
ve, benim uygulamam ynnden, cmerte ortaya koyarken, diyalek-
tik yntemden baka neyi anlatmi oluyor
Kukusuz, sunu ynteminin, biim ynnden, aratirma ynte-
minden farkli olmasi gerekir. Aratirma yntemi, ilenecek malzeme-yi
ayrintilariyla ele almali, onun gelimesinin farkli biimlerini tahlil et-
meli, i bagintilarin esasini bulmalidir. Ancak bu yapildiktan sonra, ger-
ek hareket yeterince anlatilabilir. Eger bu baariyla yapilirsa, eger ele
alinan konunun yaami tipki bir aynada oldugu gibi ideal bir biimde
yansitilirsa, karimizda salt c |/o|/
8
bir yapi varmi gibi gelebilir.
Benim diyalektik yntemim, hegelci yntemden yalnizca farkli
degil, onun tam karitidir da. Hegel iin insan beyninin yaam-sreci,
yani dnme sreci Hegel bunu "Fikir" ("lJec") adi altinda bagimsiz
27
Kurl Murks
Kupilul l
bir zneye dntrr gerek dnyanin yaraticisi ve mimari olup, ger-
ek dnya, yalnizca "Fikir"in disal ve grngsel (P|enomenc|) biimi-
dir. Benim iin ise tersine, fikir, maddi dnyanin insan aklinda yansi-
masindan ve dnce biimlerine dnmesinden baka bir ey degildir.
Hegel diyalektiginin mistik ynn, otuz yil kadar nce, henz
daha moda oldugu bir sirada eletirmitim. Ama tam da 0cs lc/|c|'in
birinci cildi zerinde alitigim sirada, kltrl Almanya'da gevezelik
eden hirin, kstah ve bayagi E/o0o/,
D
Lessing zamaninda Spinoza'
ya "lm kpek"' diyen kahraman Moses Mendelssohn'un yaptigi gibi,
Hegel'e saldirmanin tadini ikartiyorlardi. Bu yzden ben, aika bu
gl dnrn grencisi oldugumu itiraf ettim ve hatta, deger teorisi
blmnde yer yer ona zg ifade b!imlerine de kur yaptigim oldu.
Hegel'in elinde diyalektigin mistisizmle bozulmasi, ayrintili ve bilinli
bir biimde diyalektigin genel ileyi biimini, ilk kez onun sunmu
oldugu geregini rtemez. Hegel'de diyalektik baaagi duruyor. Mistik
kabuk iersindeki aklauygun z bulmak istiyorsaniz, onun yeniden
ayaklari zerine oturtulmasi gerekir.
Mistikletirilmi biimi ile diyalektik, Almanya'da moda olmutu,
nk eylerin mevcut durumunu yceltiyor ve ululuyor gibi [sayfa 28|
grnyordu. Oysa aklauygun biimiyle diyalektik, burjuvazi ile onun
doktriner szcleri iin bir rezalet ve igrenliktir, nk eylerin mev-
cut bugnk durumunu olumlu yanlariyla kavrar, ayni zamanda da, bu
durumun yadsinmasini, onun kainilmaz knn anlailmasini ierir;
nk diyalektik, tarihsel olarak gelimi olan her toplumsal biimi
akian bir hareket iinde grr ve bu yzden, onun geici niteligini,
onun anlik varligindan daha az olmamak zere hesaba katar; hi bir
eyin zorla kabul ettirilmesine izin vermez, znde eletirici ve devrim-
cidir.
Kapitalist topluma zg elikiler, iinde byk sanayiin yaadigi
ve doruk noktasi genel bunalimlar olan dnemsel evrim degiiklikleri
iersinde, en arpici biimde, deneyimli burjuvayi etkiler. Henz
balangi aamasinda olsa da, byle bir bunalim bir kez daha yaklaiyor;
alaninin evrenselligi ve hareketinin yogunlugu, diyalektigi, yeni, kutsal
Prusya-Alman imparatorlugunun baindaki tredi asalaklarinin kafala-
rina bile sokacaktir. [sayfa 2D|
Londra, 24 Ocak 1878 KARL MARX
8
nsel. -.
D
E/onen|0m, mukallitler. -.
28
Kurl Murks
Kupilul l
FRANSIZCA BASKIYA NSZ VE SONSZ
FRANSIZCA BASKIYA NSZ
Yurtta Maurice La Chtre'a
Degerli Yurtta,
Das Kapital'in evirisini bir dizi kitap halinde yayinlama fikrinizi
sevinle kariliyorum. Bylece kitap, ii sinifina daha kolay ulaacaktir;
bu, benim iin her eyden nemlidir.
Bu, nerinizin gzel yanidir, ama madalyonun bir de teki yz
var: benim kullandigim ve ekonomik konulara daha nce uygulanmay-
an tahlil yntemi, balangitaki blmlerin okunmasini epeyce g-
letirmekte, ve bu yntemin, sonuca varmakta daima sabirsiz davranan,
genel ilkeler ile tutkularini harekete getiren acil sorunlar arasindaki
ilikiyi hemen anlamaya merakli Fransiz halkini, bu arzusuna hemen
ulamayacagi iin hayal kirikligina ugratmasindan korkulur.
Gerek ardinda koan giriken okurlari nceden uyarmak ve
[sayfa 8O| hazirlikli olmalarina dikkatlerini ekmek diinda, bu glgn
2
Kurl Murks
Kupilul l
yenilmesi konusunda elimden bir ey gelmez. Bilime giden dz yol
yoktur, ve ancak onun dik patikalarinda yorucu tirmanmalari gze al-
anlar aydinlik doruklarina ulaabilirler.
naniniz bana, degerli yurtta,
En iten duygularimla.
Londra, 18 Mart 1872 KARL MARX
FRANSIZCA BASKIYA SONSZ
Bay 1. Roy, elden geldigince tam ve hatta szcg szcgne bir
eviri yapmayi ama edinmi ve bu amacini byk bir titizlikle
tamamlamitir. te onun bu titizligi, beni, okurun daha iyi anlamasi
iin, metinde bazi degiiklikler yapmaya zorladi. Kitap, kisimlar halinde
yayinlandigi iin, gn gnne yapilan bu degiiklikler, ayni zenle
olmami, bu yzden slupta bir uyum saglanamamitir.
Bir kez, bu gzden geirme iine giriince, bunu, esas alinan
zgn metinde de (Almanca ikinci baski) yapmaya yneldim, yani bazi
tartimalari yalinlatirmak, bazilarini tamamlamak, ek tarihsel ve istati-
stik malzeme vermek, eletirici grler eklemek vb. gibi. Bunun iin,
Fransizca bu baskinin yazinsal kusurlari ne olursa olsun, aslinda bagim-
siz, bilimsel bir degeri vardir ve Almanca bilen okurlar tarafindan bile,
bu baskiya bavurulmalidir.
Aagida, Almanca ikinci baskinin sonsznden, ekonomi poli-
tigin Almanya'da gelimesi ve bu yapitta kullanilan yntemle ilgili pasaj-
lari veriyorum. [sayfa 81|
Londra, 28 Nisan 1875 KARL MARX
30
Kurl Murks
Kupilul l
ALMANCA NC BASKIYA NSZ
BU nc baskiyi hazirlamak Marx'a kismet olmadi. imdi, b-
yklg karisinda hasimlarinin bile saygi ile egildikleri bu gl d-
nr, 14 Mart 1888'te ld.
Bu nc baskiyi oldugu kadar, Marx'in msvedde halinde bi-
raktigi ikinci cildi hazirlama grevi de, Marx'in kiiliginde kirk yillik en
iyi ve en gerek dostunu yitiren, ona szle anlatilamayacak kadar ok
ey borlu olan, bana dyor. Burada grevimin birinci blmn
nasil yerine getirdigimi okura anlatmam gerekiyor.
Marx, birinci cildin byk bir kismini yeniden yazmak, birok
teorik noktayi daha tam formle etmek, yenilerini katmak, tarihsel ve
istatistik malzemeyi en son bilgilerle tamamlamak istiyordu. Ama, saglik
durumunun bozulmasi ve ikinci cildin baskiya hazirlanmasi gibi ivedi
zorunluluklar, onu bu dnceden caymak [sayfa 82| zorunda birakti. Yal-
3T
Kurl Murks
Kupilul l
nizca en gerekli degiiklikler yapilacak, Fransizca baskida (le Cc/|c|,
c| lc|| Vc|x, Paris, Lachtre 1878) zaten bulunan ekler konulacakti.
Marx'in biraktigi kitaplar arasinda yer yer dzelttigi ve zerinde
Fransizca baskiya atiflar yaptigi Almanca bir nsha ile, kesinlikle kulla-
nacagi pasajlari iaretledigi Fransizca bir nsha vardi. Bu degiiklikler
ve ekler, birka, istisna diinda kitabin son kisminda [bu baskida son-
dan ikinci kisminda|, "Sermaye Birikimi"nde yapilmiti. Bundan nce-
ki kisimlar daha derinlemesine elden geirilmiken, burada, bir nceki
metin, zgn msveddeyi baka herhangi bir yerde oldugundan daha
yakindan izlemitir. Bu yzden anlatim daha canli, ama daha kisa
yoldan anlatilmi, ama ayni zamanda daha zensiz, ngilizce deyimler-
le dolu, zaman zaman bulanikti; kanitlarin sunuluunda yer yer boluklar
vardi, bazi nemli ayrintilara yalnizca dokunulmakla yetinilmiti.
Marx, anlatim ynnden birok kisimlari, batan sona degitirmi
ve hem metin zerinde, hem de eitli konumalarimizda, ngilizce
teknik terimler ile ngilizceye zg terimlerin ayiklanmasinda, nereye
kadar gidebilecegimi bana gstermiti. Marx, ekler ve tamamlayici me-
tinler zerinde her firsatta duracakti ve Fransizcanin yumuakligini kendi
zl Almancasi ile degitirecekti; ben, bunlari aktarirken, asil metinle
elden geldigince uyum saglamakla yetinmek zorunda kaldim.
Bylece, bu nc baskida, bizzat yazarin degitireceginden
kesinlikle emin olmadika, bir tek szck degitirilmedi. Das Kapital'e
Alman iktisatilar'inin kullanmak alikanliginda olduklari apraik ifa-
deyi sokmak aklimin ucundan bile gemedi; rnegin bu karmakariik
dilde, pein parayla, bakalarinin emegini satin almi olana i-veren
(Arbeitgeber), cret kariligi emegi satin alinmi olana da i-alan (Ar-
beitnehmer) deniyor. Fransizca'da da, "travail" szcg gnlk yaamda
"i" anlaminda kullanilir. Ama, kapitaliste donneur de travail (i-veren)
ya da iiye receveur de travail (i-alan) diyen bir iktisatiya Fransizlar
hakli olarak deli gzyle bakarlar.
Ayni biimde, metin boyunca kullanilan ngiliz para, uzunluk ve
agirlik llerini imdiki Alman edegerlerine evirmeye de kalki-
madim. Birinci baski yayinlandigi sirada Almanya'da, yilda ka gn var-
sa, hemen hemen bir o kadar da uzunluk ve agirlik ls vardi. Bundan
baka, iki eit mark (Reichsmark o sirada, [sayfa 88| 188O'larin sonlarinda
yalnizca onu icat eden Soetbeer'in hayalinde mevcuttu), iki eit Gulden
ve en az eit taler vardi ki, bunlarin bir tanesine neue Zweidrittel
deniyordu. Dogabilimlerinde metrik sistem, dnya piyasasinda ngiliz
uzunluk ve agirlik birimleri egemendi. Bu durumda, neredeyse btn
verilerini, ngiliz sanayi ilikilerinden alan bir kitap iin ngiliz l birim-
leri olduka dogaldi. Dnya piyasasindaki koullar pek az degitigi, demir
ve pamuk gibi kilit sanayilerde ngiliz agirlik ve uzunluk birimleri hemen
hemen tamamen egemen oldugu iin sz edilen son neden, bugn
iin de geerlidir.
32
Kurl Murks
Kupilul l
Son olarak, pek az anlailmi olan Marx'in aktarmalar konusun-
da uyguladigi yntem zerine birka sz sylemek isterim. Yalnizca bir
olayin anlatildigi ya da aiklandigi durumlarda, diyelim ki, ngiliz Mavi
kitaplarindan yapilan aktarmalar, kukusuz yalniz belgesel kanit iini
grrler. Oysa, baka iktisatilarin teorik grlerinin alirdigi yerlerde
durum byle degildir. Burada, aktarmanin amaci, ekonomik bir fikrin,
gelime sreci iinde ilk kez ne zaman ve kimin tarafindan aik ve
seik bir biimde ortaya konuldugunu belirtmektir. Burada tek kaygi,
szkonusu ekonomik kavramin, bilim tarihi ynnden bir deger taimasi
ve zamanin ekonomik durumunun azok uygun bir biimde teorik bir
ifadesi olmasidir. Yoksa, bu kavramin, yazarin gr aisindan, hl
mutlak ya da nispi bir geerlilige sahip olmasi, ya da btnyle tarihe
karimi bulunmasi szkonusu degildir. Demek ki, bu aktarmalar, yal-
nizca metne eklenilen devamli bir yorum, iktisat biliminin tarihinden
alinan bir yorum oluyor ve ekonomi teorisindeki nemli ilerlemelerin
tarihleri ile bu ilerlemeleri saglayanlari saptiyor. Ve bu, o gne kadar
tarihiileri, ancak kariyeristlerin zelligi olan cehalet egilimleriyle sivrilmi
bulunan bir bilim iin pek gerekliydi. kinci baskinin sonsznden de
anlailacagi zere Marx'in niin ancak istisnai durumlarda Alman ikti-
satilarindan aktarmalar yaptigi imdi aydinlanmi oluyor.
kinci cildin 1884 yili iinde yayinlanabilecegini umuyoruz. [sayfa
84|
Londra, 7 Kasim 1888 FREDRCH ENGELS
33
Kurl Murks
Kupilul l
NGLZCE BASKIYA NSZ
04S l4Pl74l'in ngilizce bir baskisinin yayinlanmasi iin bir ge-
reke gstermenin geregi yoktur. Tersine, bu kitapta savunulan teorile-
rin, hem ngiliz, hem Amerikan sreli yayinlarinda ve yazininda srekli
olarak sz edildigi, bazan saldiriya ugradigi, bazan savunuldugu, yor-
umlandigi ve yanli yorumlandigi gznne alinirsa, bu ngilizce baskinin
bugne kadar niin geciktiginin aiklanmasi bile beklenebilir.
Yazarin 1888'te lmnden hemen sonra, bu yapitin ngilizce bir
baskisinin gerekten gerekli oldugu ortaya iktigi zaman, Marx ile bu
satirlarin yazarinin uzun yillardir dostu olan ve kitapla belki de herkes-
ten fazla yakinligi bulunan Mr. Samuel Moore, Marx'in yazinsal varisleri-
nin bir an nce halka ulatirmak istedikleri eviriyi yapmayi kabul etti.
Msveddeleri, yapitin asli ile karilatiracak ve tavsiyeye deger grdgm
degiiklikleri [sayfa 85| nerecektim. Ancak, ok gemeden, Mr. Moore'un
34
Kurl Murks
Kupilul l
ileri eviriyi hepimizin istedigi hizda bitirmesine engel olunca, Dr. Ave-
ling'in, yapitin bir blmn zerine alma nerisini sevinerek kabul et-
tik. Ayni zamanda, Marx'in en kk kizi Bayan Aveling, aktarmalari
gzden geirmeyi ve ngiliz yazarlari ile Mavi kitaplardan alinmi ve
Marx tarafindan Almancaya evrilmi pek ok pasajin yerine asillarini
koymayi nerdi. Birka kainilmaz istisna diinda bu, btnyle yapilmi
bulunuyor.
Kitabin aagidaki kisimlari Dr. Aveling tarafindan evrilmitir: (1)
Onuncu Blm (gn), ve Onbirinci Blm (Arti-deger Orani ve Kitle-
si); (2) Altinci Kisim (cret, Ondokuzuncu Blmden Yirmiikinci Bl-
me kadar); (8) Yirmidrdnc Blmn son kismini, Yirmibeinci
Blm ve Sekizinci Kismin tamamini (Yirmialtinci-Otuznc Blm-
ler) kapsamak zere, Yirmidrdnc Blmn Drdnc kesiminden
(Birikimin Miktarini vb.) kitabin sonuna kadar olan kisim; (4) yazarin iki
nsz. Kitabin geri kalan kismi Mr. Moore tarafindan evrilmitir. evir-
menlerin herbiri, yalnizca kendi payina den kisimlardan sorumlu ol-
dugu halde, ben, yapitin tmnn ortak sorumlulugunu taiyorum.
alimamiz boyunca esas alinmi olan Almanca nc baskisi
Marx'in biraktigi ve ikinci baskinin, 1878'te yayinlanmi Fransizca me-
tindeki iaretli pasajlar ile degitirilecek pasajlarini gsteren notlarin
yardimiyla, 1888'te ben hazirlamitim.
1
Bylece ikinci baskinin metnin-
de yapilan degiiklikler, on yil kadar nce Amerika'da tasarlanan, ama
yeterli ve uygun bir evirmen bulunamamasi nedeniyle vazgeilen ngi-
lizce eviri iin Marx'in hazirladigi msveddelerde ngrlen degiiklik-
lere genellikle uygun dmtr. Bu msveddeleri, bize, yararlanmamiz
iin eski dostumuz Hoboken, N[ew| 1[ersey|'den Bay. F. A. Sorge verdi.
Bu msveddelerde, Fransizca baskiya dayanilarak yapilacak daha baka
degiikliklere de iaret ediliyor; ama nc baski iin elde bulunan
son talimattan epeyce eski olduklarindan, bunlari, zellikle glkleri
yenmemize yardimci oldugu durumlar diinda, serbeste kullanmaya
kendimi yetkili grmedim. Ayni ekilde, g pasajlarin ogunun evirisi
sirasinda, aslindaki tam anlamdan bir eyler feda edilmek zorunda ka-
lindiginda, bizzat yazarin neleri [sayfa 86| feda edebileceginin bir ls
olarak Fransizca metne bavurulmutur.
Bununla birlikte, okuru, gene de bir glkten kurtarabilmi degi-
liz: bazi terimlerin yalniz gnlk yaamda degil, ekonomi politikte kul-
lanilan anlamindan farkli anlamda kullanilmasi. Ama bu, kainilmazdi.
Bir bilimin her yeni yn, bu bilimin teknik terimlerinde bir devrim ie-
rir. Hemen hemen her yirmi yilda bir, terminolojisinin tm kkl ola-
rak degien ve bir dizi farkli adlar almami tek bir organik bileim bul-
1
le Cc/|c|, par Karl Marx. Traduction de M. 1. Roy, entierement revisee par L'auteur.
Paris. Lachtre. Bu eviri, zellikle kitabin son kisminda, Almanca ikinci baskinin metnindeki
nemli degiiklikleri ve ekleri iermektedir.
35
Kurl Murks
Kupilul l
manizin zor oldugu kimya biliminde, bu, en iyi biimde grlr. Ekono-
mi politik, genellikle, ticaret ve sanayi yaaminin terimlerini olduklari
gibi almakla ve bunlarla i grmekle yetinmi, byle yaparak, bu terim-
lerin ifade ettikleri dar ereve iersine kendisini hapsettigini tamamen
gzden kairmitir. Bylece, hem krin ve hem de rantin, emekinin
iverenine saglamak zorunda kaldigi rnn denmemi blmnn
paralari (son ve tek sahibi olmamakla birlikte ona ilk elkoyan kimse-
dir) oldugunun tamamen farkinda bulunulmasina karin, henz ngiliz
klasik ekonomi politigi bile, kr ve rantlarin kabul edilmi kavramlarinin
tesine asla gidemedi, rnn bu kariligi denmemi kismini (Marx,
buna, arti-rn diyor) bir tm olarak btnlg iersinde hi inceleme-
di ve bunun iin de, bunun ne kaynagi, ne niteligi, ne de degerinin da-
ha sonraki blmn dzenleyen yasalar zerinde aik bir kavrayia
ulaamadi. Ayni biimde, tarimsal ya da el zanaatlari diinda kalan b-
tn sanayi, hi bir ayrim gzetilmeksizin manfaktr terimi iersinde
toplanmi, bylece iktisat tarihinin byk ve temelden farkli iki dnemi,
yani el iiligi erevesi iinde iblmne dayanan asil manfaktr
dnemi ile makineye dayanan byk sanayi dnemi arasindaki ayrim
gzden kairilmitir. Ayrica, modern kapitalist retimi, insanligin iktisat
tarihinde yalnizca bir gei aamasi olarak gren bir teorinin, bu retim
biimine degimez ve sonsuz gzyle bakan yazarlarin alikin olduklari
terimlerden farkli terimler kullanmak zorunda kalacagi apaiktir.
Yazarin aktarmalar yaparken uyguladigi yntem konusunda bir-
ka sz sylemek yersiz olmasa gerekir. ogu zaman, baka kaynak-
lardan yapilan aktarmalar, bilindigi gibi, metinde ne srlen olumlama-
lari desteklemek iin belgesel kanit olarak kullanilirlar. Ama birok du-
rumda, belli bir dncenin ilknce ne zaman, nerede ve kim tarafin-
dan aik-seik ne srldgn [sayfa 87| gstermek iin iktisati yazar-
lardan pasajlar aktarilir. Bu gr belli bir zamanda egemen olan top-
lumsal retim ve degiim koullarinin azok yeterli bir ifadesi olarak
nem taiyorsa, Marx'in bu gr kabul edip etmemesine ya da genel
olarak geerli olup olmamasina bakilmaksizin, aktarilir. Bu aktarmalar,
bu nedenle, bilim tarihinden alinmi srekli bir aimlama olarak metni
tamamlarlar.
evirimiz, yapitin yalnizca Birinci Kitabini [cildini| kapsiyor. Ama
bu ilk kitap, geni lde kendi baina bir btndr ve yirmi yildir ba-
gimsiz bir yapit olarak kabul edilmitir. 1885'te Almanca olarak benim
yayimladigim kinci Kitap [cilt|, 1887'nin sonundan nce yayimlanmasi
olanagi bulunmayan nc Kitap [cilt| olmaksizin mutlaka noksan
olacaktir. nc Kitabin zgn Almancasi yayinlandigi zaman, bunla-
rin her ikisinin de ngilizce baskisini hazirlamayi dnmek zamani
gelmi olacaktir.
0cs lc/|c|'e Kara Avrupasi'nda ogu zaman "ii sinifinin ncil'i"
denir. Bu yapitta ulailan sonularin, yalnizca Almanya ve svire'de
3
Kurl Murks
Kupilul l
degil, Fransa'da, Hollanda'da, Belika'da, Amerika'da ve hatta talya'da
ve spanya'da her geen gn giderek artan lde byk ii sinifi ha-
reketinin temel ilkeleri haline geldigini; her yerde, ii sinifinin, varilan
bu sonularda, kendi durumunun ve zlemlerinin en uygun ifadesini
buldugunu gitgide daha ok farkettigini, bu hareketi yakindan bilen hi
kimse yadsimayacaktir. Ve ngiltere'de de Marx'in teorileri, u anda bi-
le, ii sinifi saflarinda oldugu kadar "kltrl" kimseler arasinda da ya-
yilmakta olan sosyalist hareket zerinde gl bir etki yapmaktadir.
Ama hepsi bu degil, ngiltere'nin ekonomik durumunun esasli bir incele-
meye tbi tutulmasi gereginin kari konulmaz ulusal bir zorunluluk ola-
rak duyulacagi zaman hizla yaklamaktadir. retimin srekli ve hizli
genilemesi ve bu nedenle de pazarlar olmadan ilemesi mmkn ol-
mayan ngiliz sanayi sistemi, bir durgunluga giriyor. Serbest ticaret kay-
naklarini tketmi durumda; ve Manchester bile, kendi eski ekonomik
inanlarindan phe eder durumda.
2
Hizla gelien yabanci sanayi, her
yerde, yalnizca [sayfa 88| gmrk duvarlariyla korunan pazarlarda degil,
aik pazarlarda da ve hatta Man'in bu tarafinda bile ngiliz retiminin
karisina dikilmi bulunuyor. retici g, geometrik oranla arttigi hal-
de, pazarlar olsa olsa aritmetik oranla byyor. 1825'ten 1867'ye kadar
durmadan yinelenegelen onar yillik durgunluk, gnen, airi retim ve
bunalim dnemleri, gerekten mrn tamamlami gibi grnyor;
ama yalnizca bizi devamli ve sregen bir depresyonun batakligina bi-
rakmak iin. zlemle beklenen gnen dnemi gelmeyecek; bunu ha-
ber veren belirtileri grmemizle bunlarin ufukta kaybolmalari bir oluyor.
Bu arada, birbirini izleyen her ki, "bu isizleri ne yapmali" byk so-
rununu yeniden ortaya ikariyor, ama isizlerin sayisi yildan yila kaba-
rirken, bu soruyu yanitlayacak kimse yok; ve biz, sabirlari tkenen isiz-
lerin, yazgilarini kendi ellerine alacaklari ani neredeyse hesap edecek
hale geldik. Kukusuz, teorisinin tm, ngiltere'nin ekonomik tarihinin
ve koullarini bir mr boyu incelenmesinin sonucu olan ve bu alima-
da, hi degilse Avrupa'da, ngiltere'nin barii ve yasal yollarla kainil-
maz toplumsal devrimin tmyle etkilenebilecegi biricik lke olacagi
sonucuna varan bir adamin sesine, byle bir anda, kulak vermek gerekir.
O, ayni zamanda, bu barii ve yasal devrime, ngiliz egemen siniflarinin
"kle yanlisi bir isyan" olmaksizin boyun egeceklerini pek ummadigini
da szlerine eklemeyi kuku yok ki hi unutmadi. [sayfa 8D|
5 Kasim 1886 FREDRCH ENGELS
2
Manchester Ticaret Odasinin bugn gleden sonra yapilan aylik toplantisinda, serbest
ticaret konusunda ateli bir tartima oldu. "ngiltere'nin serbest ticaret rnegini baka lkelerin
izlemesi iin 4O yil bou bouna bekleyen bu oda, bu durumun yeniden gzden geirilmesi
zamaninin geldigi dncesindedir" anlaminda bir karar tasarisi nerildi. Karar tasarisi 21'e
kari 22 oyla, yani bir oy farki ile reddedildi. - E|en/n S|cnJc|J, 1 Kasim 1886.
37
Kurl Murks
Kupilul l
ALMANCA DRDNC BASKIYA ONSZ
DRDNC baski, hem metne hem de dipnotlara son biimlerini
vermemi gerektiriyordu. Aagidaki kisa aiklama, bu grevi nasil yerine
getirdigimi gsterecektir.
Fransizca baski ile Marx'in msvedde notlarini bir kez daha
karilatirdiktan sonra, Almanca metne, bu eviriden bazi eklemeler
daha yaptim. Bunlar u sayfalardadir: s. 8O (8. baskida s. 88) [bu baski-
da s. 181|, s. 458-6O (8. baskida s. 5OD-1O) [bu baskida s. 5O2|, s. 547-51
(8. baskida s. 6OO) [bu baskida s. 6OO-6O4| s. 5D1-D8 (8. baskida s. 644)
[bu baskida s. 644-646| ve s. 5D6 (8. baskida s. 648) [bu baskida s. 648-
64D| dipnot 1 [bu baskida not 86|. Ayrica, Fransizca ve ngilizce baskila-
ri rnek alarak, maden iileri ile ilgili uzun dipnotu metne kattim (8.
baskida s. 5OD-15, 4. baskida s. 461-67) [bu baskida s. 5O6-514|. teki
kk degiiklikler, tamamen teknik niteliktedir. [sayfa 4O|
38
Kurl Murks
Kupilul l
Bunlardan baka, zellikle tarihsel koullarin gerektirdigi yerler-
de birka aiklayici not daha ekledim. Btn bu ek dipnotlar keli
parantez iine alinmi ya da adimin ilk harfleriyle ya da "D. H." harfleri
ile gsterilmitir.
8
Bu arada, ngilizce baskinin yayinlanmasi ile birok aktarmalarin
batan sona gzden geirilmesi zorunlu duruma gelmiti. Bu baski iin
Marx'in en kk kizi Eleanor, btn aktarmalari asillariyla karilatirmak
iini zerine aldi ve bylece ngilizce kaynaklardan alinan ve byk
ogunlugu oluturan aktarmalarin, Almancadan tekrar evirileri degil,
ngilizce asillari verilmi oldu. Drdnc baskiyi hazirlarken bu metne
bavurmak ii de, bana dyordu. Bu karilatirma eitli kk
yanliliklari ortaya ikartti. Kismen not defterinden kopya edilirken ya-
pilan yanliliklar yznden, kismen de baskinin birikmi baski
yanliliklari yznden bazi sayfa numaralari yanli gsterilmiti; byle-
sine byk aktarmalar not defterinden alinirken kainilmaz olarak yanli
yerlere konmu ya da iaretler atlanmiti; yer yer bazi szckler isabet-
siz evrilmi; Marx'in henz ngilizce bilmedigi ve ngiliz iktisatilarini
Fransizca evirilerinden okudugu, 1848-45 yillarina ait Paris'te tutulmu
eski not defterlerinden alinan pasajlarda, rnegin imdi ngilizce asilla-
rindan yararlanilan Steuart, Ure vb. yazarlardan alinan pasajlarda, dil-
den dile yapilan iki eviriden dolayi ufak-tefek anlam farklari ortaya
ikmi ve buna benzer bazi kk yanlilar ya da ihmaller olmutu.
Ancak, drdnc baskiyi daha ncekilerle karilatiran herkes, btn
bu yorucu gzden geirme ve dzeltmelerin yapitta sz edilmeye
deger en kk bir degiiklik yapmadigi kanisina varacaktir. Yapitta
yalnizca bir tek aktarmanin, Richard 1ones'tan yapilan aktarmanin asil
metindeki yeri bulunamamitir (4. baski; s. 562, dipnot 47). Marx, belki
de kitabin adini yazarken atlami olacak
4
teki btn aktarmalar inan-
diricilik degerini aynen korumakla ya da bugnk tam biimleriyle bu
degeri daha da artirmaktadirlar.
Bununla birlikte, imdi burada eski bir ykye dnmek geregini
duyuyorum. [sayfa 41|
Benim bildigim kadariyla, Marx tarafindan yapilan aktarmalardan
yalniz bir tanesinin dogrulugu phe konusu olmutur. Bu konu onun
lmnden sonra da devam ettigi iin burada onu bilmemezlikten
gelmem yerinde olmaz.
17 Mart 1872 tarihinde Alman Sanayiciler Birliginin, Berlin'de ya-
yinlanan organi Conco|J/c'da "Karl Marx Nasil Aktarir" balikli imzasiz
bir yazi ikti. Yazida, ahlka sigmayan ve yakiiksiz bir dille, Gladstone'un
16 Nisan 1868 tarihli Bte Konumasindan yapilan aktarmanin (Ulus-
8
ngilizce ve Trke eviride keli parantez [ | iinde verilmi ve "F.E." harfleri ile
simgelenmitir. -Ed.
4
Marx, kitabin adinda degil, sayfa numarasinda yanlilik yapmitir. Sayfa 87 yerine 86
yazmitir. (Bu baskida s. 615.) -EJ.
3
Kurl Murks
Kupilul l
lararasi i Birliginin 1864 yili 4| lon0mcs|nJc ve sonra tekrar lc/-
|c|'in I. cilt, s. 617, 4. baski; s. 671, 8. baski) [bu baskida s. 66D| tahrif
edildigi iddia ediliyor ve, "bu badndrc servet ve kudret artii ...
tamamiyla mlk sahibi siniflarla sinirli bir artitir" tmcesindeki tek bir
szcgn bile Hansard'i
5
stenoyla tutulmu (yari-resmi) raporunda bu-
lunmadigi ne srlyordu. "Ama bu tmce Gladstone'un konumasinin
hi bir yerinde yok. Orada, tam kariti ifade edilmitir." (Alti izilerek
devam ediliyor): "80 |0mce, |em |//m, |em : o|c|c/, Vc|x |c|c/|n-
Jcn c|cyc s|/||||||m| |/| yc|cnJ||."
Conco|J/c'nin bu sayisi; Marx'a Mayista gnderilmiti; Marx, 1
Haziran tarihli \o|/ss|cc|'da adsiz yazara karilik verdi. Aktarma iin
hangi gazete haberinden yararlandigini animsayamadigi iin nce iki
ngilizce yayinda ikmi ayni anlamdaki parayi, sonra da 7|e 7/mes'ta
ikan haberi belirtmekle yetindi. Bu gazeteye gre Gladstone yle
sylemiti:
"7|c| /s ||e s|c|e o/ ||e ccse cs |ec|Js ||e 0ec||| o/ ||/s co0n-
||y. l m0s| scy /o| one, l s|o0|J |oo/ c|mos| 0/|| c|e|ens/on cnJ
0/|| c/n 0on ||/s /n|ox/cc|/n c0men|c|/on o/ 0ec||| cnJ o0e|, //
/| 0e|e my |e|/e/ ||c| /| 0cs con//neJ |o c|csses 0|o c|e /n ecsy
c/|c0ms|cnces. 7|/s |c/es no con/:cnce c| c|| o/ ||e conJ/|/on o/ ||e
|c|o0|/n o0|c|/on. 7|e c0men|c|/on l |c|e Jesc|/|eJ cnJ 0|/c| /s
/o0nJeJ, l ||/n/, 0on ccc0|c|e |e|0|ns, /s cn c0men|c|/on en|/|e|y
con//neJ |o c|csses ossesseJ o/ |oe||y."
6
[sayfa 42|
Grldg gibi, Gladstone, burada, byle olsaydi zlrdm, di-
yor, oysa |y|eJ/|: bu badndrc servet ve kudret artii tamamen
mlk sahibi sinifa inhisar ediyor. Yari-resmi Hansard'a gelince Marx
yle devam eJ/yo|: "Daha sonra zerinde oynanan metinde [:0|ec||-
es|0me|||, Bay Gladstone, bir ngiliz maliye bakaninin agzindan ikti-
ginda, kukusuz, sayginligini yitirecek bu pasaji degitirecek [0e:0/0-
sc|en| kadar kurnazdi. Aslinda bu, ngiliz parlamentosunda gelenek-
sellemi bir usuldr ve hi de kk Lasker'in, Bebel'e kari bir buluu
degildir."
Adsiz yazar kizdika kiziyor. 4 Temmuz tarihli Conco|J/c'da i-
kan yanitinda, ikinci elden kaynaklari bir yana itiyor ve parlamentoda
yapilan konumalari, steno ile tutulan tutanaklardan almanin "det"
oldugunu alakgnlllkle belirtiyor; bununla birlikte, 7|e 7/mes'ta
ikan haber ile ("tahrif edilmi" tmceyi ieren haber) Hansard'in met-
ninin (bu tmceyi almayan) "esasta birbirine tamamen uydugunu",
oysa, ayni biimde 7|e 7/mes'in haberinin, "4| /on0mcs|ndaki o
5
ngiliz parlamentosundaki konumalarin resmi olarak yayinlandigi tutanaklar. -.
6
"Bu lkenin zenginligi ynnden ite durum byle. Ben kendi payima, bu ba dndurc
servet ve kudret artiinin varlikli siniflarla sinirli oldugu inancinda olsaydim, bunu kaygiyla ve a-
ciyla karilardim. Bu, alian halkin durumunu hi dikkate almiyor. Belirttigim ve sanirim dogru
hesaplara dayanan bu arti, tamamiyla mlk sahibi siniflarla sinirli bir artitir." -.
40
Kurl Murks
Kupilul l
mahut pasajin tam karitini" ierdigini de szlerine ekliyor. Bu adam,
7|e 7/mes'in haberinin, o "mahut pasaj" ile birlikte "onun karitini" da
aika ierdigi geregini zenle gizliyor. Btn bunlara kari gene de
adsiz yazar bataga saplanip kaldigini ve ancak yeni bir hilenin kendisini
kurtarabilecegini hissediyor. Bylece, yukarda gsterdigimiz gibi kendi
makalesi "kstaha yalanlarla" dolu oldugu, ve "kt niyet", "hilekr-
lik", "uydurma beyan", "u uydurma aktarma", "kstaha yalancilik",
"tamamiyla tahrif edilmi bir aktarma", "bu tahrifat", "tek szckle re-
zilce" vb. gibi yce svglerle ssl bulundugu halde, konuyu baka bir
alana kaydirmayi gerekli gryor ve bunun iin "ikinci bir makalede biz
(yani yalanci olmayan adsiz yazar), Gladstone'un szlerine atfettigimiz
anlami aiklayacagiz" vaadinde bulunuyor. Sanki hi bir deger taimayan
zel dncesinin konuyla herhangi bir ilikisi varmi gibi. Bu ikinci
makale, 11 Temmuz tarihli Conco|J/c'da ikti.
Marx, gene 7 Agustos tarihli \o|/ss|cc|'ta karilik verdi ve bu kez
de szkonusu pasajin 17 Nisan 1868 tarihli Vo|n/n S|c| ve Vo|-n/n
4J|e||/se|'in haberlerindeki metnini yayinladi. Her iki habere gre de,
Gladstone, bu badndrc servet ve kudret artiinin "varlikli sinifla-
ra" inhisar ettigine inanmi olsaydi, bunu kaygi verici vb. bir durum
olarak kabul edecegini sylyordu. [sayfa 48| Ama bu arti, gerekten
"tamamen mlk sahibi siniflara inhisar eJ/yo|J0. Bylece bu haberler
de szcg szcgne "uydurularak metne katilmi" tmceyi yineli-
yorlardi. Marx, ayrica, 7|e 7/mes ve Hansard'in metinlerini karilatirarak,
birbirlerinden ayri olarak ertesi sabah ikan gazetenin haberlerinin
ieriklerinin edeger olmasiyla bu tmcenin gerekten sylendigini,
Hansard'in bilinen "detlere" gre gzden geirilen metninde bulun-
madigini ve Gladstone'un bu tmcesinin Marx'in szleriyle "sonradan
kayiplara karimi oldugunu" bir kez daha saptiyor. Ensonu, Marx, bu
adi belirsiz yazarlarla daha fazla ugraacak zamani olmadigini bildiri-
yor. Yazara da herhalde bu kadari yetmi olmali ki, Marx'a Conco|J/c'nin
baka sayisi gnderilmiyor.
Bununla sorun kapanmi gibi grnyordu. Geri sonralari bir
iki kez Cambridge niversitesi ile ilikisi olan kimselerden, Marx'in lc-
/|c|'de tariflere sigmaz bir yazinsal cinayet iledigi yolunda esrarengiz
sylentiler bize kadar ulati. Ancak btn aratirmalarimiza karin, kesin
hi bir ey grenilemedi. Ardindan, Kasim 1888'te Marx'in lmnden
sekiz ay sonra, 7|e 7/mes'ta Trinity College, Cambridge balikli ve Sedley
Taylor imzali mektup ikti. En tatli cinsten irket ileriyle gnl eglendiren
bu kk adam, durup dururken bizi ensonu yalniz Cambridge nakli
rivayetler konusunda degil, Conco|J/c'daki adsiz yazar konusunda da
aydinlatmi oldu.
"Son derece garip grnen ey", diyordu Trinity College'in kk
adami, "Gladstone'un [Ai| konumasindan aika kt niyetle ya-
pilan aktarmayi ... tehir etmek iinin P|o/es| 8|en|cno'ya (o sirada
4T
Kurl Murks
Kupilul l
Breslau, imdi Strasburg niversitesinden) ait olmasidir. Bay Karl Marx
... nce aktarmayi savunmaya alimi, ama, Brentano'nun ustaca yr-
ttg saldirilarin kendisini drdg ldrc acz iersinde, Bay
Gladstone'un 17 Nisan 1868 tarihli 7|e 7/mes'ta ikan metnini, Han-
sard'da yayinlanmadan nce, bir ngiliz maliye bakani iin 'kukusuz,
sayginligini yitirecek' olan pasajini 'yoketmek' iin 'zerinde oynadi-
gini' ne srmek kstahligini gstermitir. Brentano, metinleri ayrintili
bir biimde karilatirarak Bay Gladstone'un szlerine dayandirilan kur-
nazca seilip biraraya getirilmi aktarmalari tamamen ditaladiktan son-
ra, 7|e 7/mes ve Hansard'in metinlerinin birbirleriyle bagdatiklarini
gstermesi zerine Marx, 'zamani olmadigi' bahanesi ile daha fazla
tartimaktan ekildi." [sayfa 44|
Demek ki, iin asli buydu! Ve Bay Brentano'nun Concordia'daki
adsiz kampanyasi, Cambridge'in verimli i ortakliginin imgeleminde
byle grkemle yansiyordu. Demek, Alman Sanayiciler Birliginin bu St.
George'u, kili elde dimdik duruyor, ve "saldiridaki ynetim ustaligiyla"
bylece savaiyordu, oysa cehennem zebanisi Marx "ldrc acz iin-
de" ayaklarinin dibinde "hemen" son nefesini veriyordu.
Ne var ki, btn bu iirsel sava sahnesi, bizim St. George'umu-
zun hilesini gizlemekten baka bir ie yaramaz. Artik, burada, "uydur-
ma sokuturma" ya da "tahrifat" degil, yalnizca "kurnazca seilip biraraya
getirilmi aktarma" szkonusudur. Konu btnyle baka bir yne
kaydirilmitir ve bunun nedenini St. George ile onun Cambridge'li uagi
ok iyi bilirler.
Eleanor Marx, 7|e 7/mes, mektubunu yayinlamayi reddettigi iin,
aylik 7oJcy dergisinde (ubat 1884) karilik verdi. Tartimayi, tekrar
szkonusu tek soruya getirdi: Marx bu tmceyi uydurarak metne
sokuturmu" muydu, sokuturmami miydi Bay Sedley Taylor, buna
verdigi yanitta, ona gre, "belirli bir tmcenin Bay Gladstone'un konu-
masinda geip gemedigi sorunu Brentano-Marx tartimasinda "tartima
konusu aktarmanin, Bay Gladstone'un kastettigi anlami ver-mek ya da
buna engel olmak niyetiyle yapilip yapilmamasi sorunu ile karilatirilirsa
ok nemsiz kalir" diyordu. Ardindan, 7|e 7/mes'in haberindeki
"szlerde elikiler" oldugunu kabul ediyor, ama btnyle dogru olarak
yorumlanirsa, yani gladstoncu liberal anlamda, Bay Gladstone'un
/cs||n|n ne oldugunu gsterdigini sylyordu. (7oJcy, Mart 1884.) Burada
en gln nokta da, artik bizim Cambridge'li kk adamin, szkonusu
konumayi, adsiz Brentano'ya gre "det' oldugu" zere Hansard'dan
Je/| de, ayni Brentano'nun "beceriksizce" dedigi 7|e 7/mes'in haberin-
den aktarmakta israr etmesidir. Byle olmasi da dogaldir, nk o can-
sikici tmce Hansard'da yoktur.
Eleanor Marx, 7oJcy dergisinin ayni sayisinda btn bu iddialari
rtmekte hi de glk ekmedi. Bay Taylor, ya 1872'deki tartimayi
okumutur ve imdi yalniz "uydurma eklemeler" yapmakla kalmayip
42
Kurl Murks
Kupilul l
"sahtekrligi" da gizlemi oluyordu, ya da bu tartimayi okumadigi iin
susmaliydi. Her iki durumda da urasi kesindi ki, dostu Brentano' nun,
Marx'in "uydurma" ekleme yaptigi sulamasina bir an bile katilmaya
cesaret edemedi. [sayfa 45|
Tersine, imdi anlailan, Marx uydurma ekleme yapmak yle
dursun, nemli bir tmceyi atliyordu. Oysa bu ayni tmce 4|
lon0mcs|'nin 5. sayfasinda, "uydurma ekleme"den birka satir nce
verilmitir. Gladstone'un konumasindaki "eliki"ye gelince, lc/|c|'
in 618. sayfasinda (8. baski, s. 672),. dipnot 1O5'de [bu baskida, s. 66D-
67O, dipnot 118|, "Gladstone'un 1868 ve 1864 bte konumalarindaki
srekli ve apaik elikileri"ne iaret eden Marx'in kendisi degil midir
Ne var ki, o, bunlari, Bay Sedley Taylor'vari liberal duygulari okayacak
biimde zmlemek cesaretini gstermiyordu. Eleanor Marx, yaniti-
nin sonunda durumu yle zetliyordu:
"Marx, aktarilmaya deger hi bir eyi atlamadigi gibi 'uydurma'
hi bir ey de eklememitir. Ama o, Bay Gladstone'un konumasindaki
belirli bir tmceyi, sylendigine hi kuku bulunmayan, ama her nasil-
sa bir yolunu bulup Hansard'dan ikip giden bir tmceyi yerine
yerletirmi, yokolup gitmekten kurtarmitir."
Bay Sedley Taylor da bylece agzinin payini aldi ve btn bu
profesrsel dalaverenin sonucu, yirmi yil boyunca ve iki byk lke
arasinda uzun uzun konuuldu, o gnden bu yana, hi kimse, Marx'in
bilimsel drstlgne dil uzatmak cesaretini gsteremedi; bir de, ku-
kusuz Bay Sedley Taylor, bundan byle, Bay Brentano'nun yazinsal sa-
va bildirilerine, tipki Bay Brentano'nun, Hansard'in kutsal yanilmazligina
duydugu gven kadar inanacaktir. [sayfa 46|
Londra, 25 Haziran 18DO FREDRCH ENGELS
BRNC KTAP
SEkMAYENlN kETlM SkECl
45
Kurl Murks
Kupilul l
1
Karl Marx, Zur Kritik der Politischen konomie, Berlin 185D, s. 8. [Ekonomi Politigin
Eletirisine Katki, s. 45|
2
"stek, gereksinme demektir; o, ruhun itahidir ve tipki vcudun aligi gibi dogaldir. ...
eylerin ok byk kismi, ruhun gereksinmelerini kariladigi iin degerlidir." Nicolas Barbon, 4
0/sco0|se Conce|n/n Co/n/n ||e Ne0 Voney l/||e|. ln 4ns0e| |o V|. loc/e's Cons/Je-|c|/ons,
e|c.. London 16D6, s. 2. 8.
BRNC KISIM
META VE PAkA

BRNC BLM
M E T A
BRNC KESIM. METAIN K GES
KULLANIM-DEGER VE DEGER
(DEGERN Z VE DEGERN BYKLG)
Kapitalist retim tarzinin egemen oldugu toplumlarin zenginligi,
"muazzam bir meta birikimi"
1
olarak kendini gsterir, bunun birimi tek
bir metadir. Aratirmalarimizin, bu nedenle, metain tahlili ile balamasi
gerekir.
Meta, her eyden nce, bizim diimizda bir nesnedir ve, taidigi
zellikleriyle, u ya da bu trden insan gereksinmelerini gideren bir
eydir. Bu gereksinmelerin niteligi, rnegin ister mideden, ister hayalden
ikmi olsun, bir ey degitirmez.
2
Burada nesnenin, bu gereksinmeleri,
geim araci olarak dogrudan dogruya [sayfa 4D| mi, yoksa retim araci
olarak dolayli yoldan mi, nasil giderdigi de bizi ilgilendirmemektedir.
4
Kurl Murks
Kupilul l
8
"eylerin kendilerine zg bir zellikleri" (bu, Barbon'un kullanim-degeri iin zel terimidir)
"vardir; tipki miknatisin demiri ekmesi gibi, her yerde bu zellik aynidir" (|.c., s. 6). Miknatisin
demiri ekme zelliginden ancak, bu zelligin yardimi ile manyetik kutuplama bulunduktan
sonra yararlanilmaya balanilmitir.
4
"Herhangi bir eyin dogal degeri, zorunlu gereksinmeleri karilamaya uygunlugundan, ya
da insan yaamina kolaylik ve rahatlik saglayici olmasindan ibarettir." (1ohn Locke, "Some
Considerations on the Consequences of the Lowering of Interest." 16D1, Wo|/s'ta Edit. Lond.
1777, v. 2, s. 28.) 17. yzyil ngiliz yazarlarinda sik sik, "0o|||" szcgnn kullanim-degeri,
"|c|0e" szcgnn degiim-degeri anlaminda kullanildigini grrz. Bu, gerekten varolan bir
ey iin Cermen kkenli, onun zihinde yansiyani iin Latin asilli bir szck kullanmaktan
holanan bir dil anlayiina tamamiyla uyan bir durumdur.
5
Burjuva toplumunda, her insanin alici olarak, ansiklopedik meta bilgisine sahip oldugu
yolunda ekonomik bir //c|/o /0|/s [varsayim -.| egemendir.
6
"Deger, bir ey ile diger bir ey, bir rn miktari ile diger bir rn miktari arasindaki
degiim oranindan ibarettir." (Le Trosne, "De 1'Intert Social", Physiocrates['ta| Ed. Daire, Paris
1846, s. 88D.)
Demir, kagit vb. gibi her yararli eye, iki gr aisindan, nitelik
ve nicelik aisindan bakilabilir. Her yararli ey, birok zelliklerin bir
btndr ve bunun iin eitli ynlerden yararli olabilir. eylerin eitli
kullanimlarini bulup ortaya ikarmak tarihin iidir.
8
Yararli nesnelerin
niceligini lmek iin toplumca benimsenen lleri saptamak da by-
ledir. Bu llerin farkli oluunun nedeni, kismen llecek nesnelerin
niteliklerinin farkli oluu, kismen de alikanliklardir.
Bir eyin yararliligi, onu, bir kullanim-degeri haline getirir.
4
Ama
bu yararlilik, belirsiz bir ey degildir. Metain fiziksel zellikleriyle sinirli
oldugu iin, o, metadan ayri bir varliga sahip degildir. Demir olsun, bug-
day olsun ya da elmas olsun, bir meta, bu nedenle, maddi bir ey oldu-
gu iin, bir kullanim-degeridir, yararli bir eydir. Metain bu zelligi, o
metain yararli niteliklerinden yararlanmak iin gerekli olan emek mik-
tarina bagimli degildir.
Kullanim-degeri ele alinirken, biz, her zaman, u kadar dzine
saat, u kadar metre keten ya da u kadar ton kmr gibi belirli nice-
liklerden szettigimizi varsayariz . Metalarin kullanim-degerleri zel bir
bilgi alaninin, metalarin ticari bilgisinin malzemesini oluturur.
5
Kulla-
nim-degerleri, ancak kullanim ya da tketim ile bir gerek haline gelir:
bunlar, ayrica, toplumsal biimi ne olursa olsun, her trl servetin z-
n olutururlar. ncelemek zere oldugumuz toplum biiminde, bun-
lar, ayrica, degiim-degerinin maddi taiyicilaridir.
Degiim-degeri, ilk bakita, bir nicel iliki olarak birbirleriyle degi-
ilen degiik trden kullanim-degerlerindeki oran olarak
6
[sayfa 5O| zamana
ve yere gre durmadan degien bir iliki olarak grnr. Byle olunca
degiim-degeri, raslantiya bagli, tamamen greli, ve bunun sonucu me-
tain znde bulunan bir deger olarak grnr; metadan ayrilamayan
ve onun znde bulunan bir degiim-degeri ise, terimlerde bir eliki
gibi gelir.
7
Konuyu biraz daha yakindan ele alalim.
Belli bir meta, rnegin bir quarter bugday, x kadar ayakkabi bo-
yasiyla, y kadar ipekle, ya da z kadar altinla vb., kisacasi, ok farkli
47
Kurl Murks
Kupilul l
oranlardaki baka metalarla degiiliyor. Bu durumda, bugdayin, bir degil
birok degiim orani var demektir. Ama, x kadar ayakkabi boyasi, y
kadar ipek ya da z kadar altin vb. hep bir quarter bugdayin degiim-
degerini temsil ettiklerinden, x kadar ayakkabi boyasinin, y kadar ipegin,
z kadar altinin vb. Degiim-degeri olarak, ya birbirlerinin yerlerini alabil-
meleri, ya da birbirlerine eit olmalari gerekir. Bunun iin, birincisi:
belli bir metain geerli degiim-degerleri eit bir eyi ifade eder; ikinci-
si: degiim-degeri, genellikle yalnizca bir anlatim biimi, metada bulu-
nan, ama ondan ayirdedilebilen grngsel (|enomenc|) bir biimdir.
rnegin, bugday ve demir gibi iki meta alalim. Bunlarin arasin-
daki degiim orani ne olursa olsun, bu daima belli bir miktar bugdayi,
bir miktar demire eit kilan bir denklemle gsterilebilir: diyelim, 1 quar-
ter bugday = x ton demir olsun. Bu denklem bize ne anlatir Bu denk-
lem, bize, iki farkli eyde, bir quarter bugday ile x ton demirde, her
ikisinde de eit miktarlarda ortak bir eyin var oldugunu anlatir. yleyse
bu iki eyin, ne biri ne de tekisi olmayan nc bir eye eit olmasi
gerekir. Bunun iin de, bunlarin herbirinin, degiim-degeri olarak, bu
nc eye indirgenebilir olmasi gerekir.
Basit bir geometrik rnek bunu aydinlatacaktir. okgenlerin alan-
larini hesaplamak ve karilatirmak iin, bunlari genlere ayiririz. Ama
genin alani, onun grnen biiminden tamamen farkli bir eyle, yani
tabani ile yksekliginin arpiminin yarisi ile ifade edilir. Ayni ekilde,
metalarin degiim-degerlerinin de [sayfa 51| kendilerinde az ya da ok
miktarda bulunan ortak terimlerle ifade edilebilmesi gerekir.
Bu ortak "ey", metalarin geometrik, kimyasal ya da baka bir
dogal zelligi olamaz. Bu gibi zellikler, ancak onlara bir yarallilik sagla-
diklari, onlari kullanim-degeri haline getirdikleri zaman bizim iin nemli
olurlar. Ama metalarin degiimi, kukusuz, kullanim-degerinden tama-
men soyutlanarak karakterize edilen bir itir. yleyse, bir kullanim-de-
geri, ancak yeterli miktarda olmak kaydiyla, bir baka kullanim-degerin-
den farksizdir. Ya da, yali Barbon'un dedigi gibi, "De-gerleri eitse, bir
tr eya, hemen hemen baka bir tr eyadir. Eit degerdeki eyler ara-
sinda fark ya da ayrilik yoktur. ... Yz o0nJ degerindeki kurun ya da
demir, yz o0nJ degerindeki gm ya da altin kadar degerlidir."
8
Kullanim-degeri olarak metalar, her eyden nce birbirinden farkli nitelik-
lerdir; ama degiim-degerleri olarak yalnizca farkli miktarlardir ve do-
layisiyla zerre kadar kullanim-degeri iermezler.
Demek ki, metalarin kullanim-degerini bir yana birakirsak, geri-
7
"Hi bir ey yaratiliinda degere sahip degildir." (N. Barbon, |.c.. s. 6.), ya da Butler'in sy-
ledigi gibi.
"Bir eyin degeri
"Getirecegi ey kadardir."
8
"One sort of wares are as good as another, if the values be equal. There is no difference
or distinction in things of equal value.... An hundred pounds' worth of lead or iron, is of as great
value as one hundred pounds' worth of silver or gold." N. Barbon, |.c., s. 58 ve 7.
48
Kurl Murks
Kupilul l
ye ortak tek bir zellikleri, emek rnleri olmalari zelligi kalir. Ancak,
emek rnnn kendisi bile elimizde bir degiiklige ugramitir. Emek
rnn, kullanim-degerinden soyutlarsak, ayni zamanda, onu kulla-
nim-degeri yapan maddi gelerden ve biimlerden de soyutlami oluruz;
artik o, masa, ev, iplik ya da herhangi yararli bir ey degildir. Maddi bir
ey olarak varligi, yokolmutur. Ve artik kendisine, bir dogramacinin,
duvarcinin, egiricinin ya da baka trden belirli bir retici emegin rn
olarak bakilamaz. rnlerin yararli nitelikleri ile birlikte, hem bunlarda
ekillenmi eit eit emegin yararli niteligini, hem de bu emegin so-
mut biimlerini yoketmi oluruz; hepsinde ortak olandan baka bir ey
kalmamitir; hepsi de tek ve ayni tr emege, soyut insan emegine in-
dirgenmitir.
imdi de bu rnlerin herbirinden arta kalan eyi alalim; bu,
herbirinde, ayni dsel bir gerekten, trde insan emeginin salt billurla-
masindan, harcani biimi ne olursa olsun, harcanmi emek-gcnden
ibarettir. Btn bu eyler, imdi bize unu anlatiyorlar: bunlarin retimleri
sirasinda, insan emek-gc harcanmitir, [sayfa 52| ve bunlarda insan eme-
gi cisimlemitir. Hepsinde ortak olan bu toplumsal zn kristalleri olarak
bakildiginda, bunlar Degerdir.
Metalar degiildikleri zaman bunlarin degiim-degerlerinin ken-
disini, kullanim-degerlerinden tamamen bagimsiz bir ey olarak ortaya
koydugunu grmtk. Ama bunlarin kullanim-degerini soyutlarsak, ge-
riye yukarda aiklandigi gibi, Deger kalir. Bunun iin, metalar degiildikle-
rinde, kendisini, degiim-degeri olarak ortaya koyan ortak z, onlarin
degeridir. ncelememiz ilerledike, degiim-degerinin, iersinde meta-
larin degerinin kendisini gsterebildigi ya da ifade edilebildigi tek biim
oldugu grlecektir. Bununla birlikte, imdilik, degerin niteligini onun
biiminden bagimsiz olarak ele almak zorundayiz.
Bir kullanim-degeri ya da yararli bir madde, bu nedenle, ancak,
iersinde soyut insan emeginin somutlatigi ya da maddeletigi iin bir
degere sahiptir. Peki yleyse bu degerin byklg nasil llecek
Besbelli ki, malin ierdigi, deger yaratici zn, yani emegin niceligiyle
llr. Emegin niceligi, onun sresiyle llr, ve emek-zamaninin
lt de hafta, gn ve saat olarak ifade edilir.
Bazilari, bir metain degeri, onun iin harcanan emegin niceligiyle
belirlendigine gre, ii ne kadar tembel ya da beceriksiz olursa, metain
retimi iin o kadar fazla zaman gerekeceginden, onun metainin o ka-
dar degerli olacagini sanabilirler. Oysa, degerin zn oluturan emek,
trde insan emegidir, bir biimli (0n//o|m) emek-gc harcamasidir.
Bir toplumun, rettigi tm metalarin toplam degerinde somutlaan top-
lam emek-gc birok tek tek birimlerden meydana gelmekle birlikte,
burada, trde insan emek-gc kitlesi olarak kabul edilir. Bu birimlerin
herbiri, toplumsal ortalama emek-gc niteligini taidiklari ve bu nitelik-
leri ile etkili olduklari srece, birbirlerinin aynidir; yani bir metain retimi
4
Kurl Murks
Kupilul l
iin ortalama olarak gerekli ya da toplumsal olarak gerekli zamandan
daha fazlasina gereksinme gstermedikleri srece, biri digerinin aynidir.
Toplumsal olarak gerekli emek-zamani, bir mali, normal retim koullari
altinda, o siradaki ortalama hner derecesi ve yogunlugu ile elde
edebilmek iin gerekli zamandir. ngiltere'de buharla ileyen dokuma
tezghlarinin kullanilmaya balanmasindan sonra, belirli bir miktar ipligi
kuma haline getirmek iin gerekli emek-zamani belki de yariya inmiti.
Oysa el tezghinda alian dokumacilar, ayni ii, eskisi kadar ayni za-
manda [sayfa 58| yapmaya devam etmilerdir; ama bu degiiklikten sonra,
emeklerinin bir saatlik rn yalnizca yarim saatlik toplumsal emegi
temsil etmi ve bunun sonucu olarak da eski degerinin yarisina d-
mtr.
yleyse gryoruz ki, herhangi bir malin degerinin byklgn,
toplumsal olarak gerekli-emek miktari ya da onun elde edilmesi iin
toplumsal bakimdan gerekli emek-zamani belirler.
D
Buna bagli olarak
tek tek her meta kendi trnn ortalama rnegi olarak kabul edilmeli-
dir.
1O
Bunun iin, eit nicelikte emek ieren ya da ayni srede retilebilen
metalarin degerleri, aynidir. Bir metain degeri ile baka bir metain degeri
arasindaki iliki, birincisinin retimi iin gerekli emek-zamani ile ikin-
cisinin retimi iin gerekli emek-zamani arasindaki iliki gibidir. "Deger
olarak, btn metalar, donmu emek-zamaninin belirli kitlelerinden
baka bir ey degildir."
11
Bu nedenle, bir metain retimi iin gerekli olan emek-zamani
sabit tutulursa, o metain degeri de sabit kalir. Ama, emek-zamani, eme-
gin retkenliginde meydana gelen her degimeyle birlikte degiir. Bu
retkenlik eitli koullar tarafindan belirlenir; teki eyler yaninda, iile-
rin ortalama beceri dzeyi, bilimin durumu, ve onun pratikte uygulanma
derecesi, retimin toplumsal rgtlenmesi, retim aralarinin boyutlari
ve etkililigi ve fiziksel koullar sayilabilir. rnegin uygun mevsimlerde
ayni emek miktari 8 kile bugdayda maddeletigi halde, uygun gitmeyen
mevsimlerde yalnizca drt kilede maddeleir. Ayni emek, zengin ma-
denden, zengin olmayan madene gre, daha ok maden cevheri ikartir.
Elmas yeryznde az raslanan bir eydir, bu yzden bulunup ikartilmasi
ortalama olarak ok emek-zamanina malolur. yle ki, kk bir hacmi,
ok byk emek temsil eder. 1acop, altin acaba [sayfa 54| hi tam degerini
D
"The value of them (the necessaries of life) when they are exchanged the one for another
is regulated by the quantity of labour necessarily required, and commonly taken in producing
them." "Yaamak iin gerekli eylerin degeri, birbirleriyle degiildikleri zaman, bunlarin retimleri
iin zorunlu ve normal sayilan emegin niceligine baglidir." (Some 7|o0||s on ||e ln|e|es| o/
Voney /n Gene|c|, cnJ Pc||/c0|c||y /n ||e P0||/c F0nJs, e|c., London, s. 86.) Geen yzyilda
yazilan ve yazari belli olmayan bu dikkat ekici yapitin baski tarihi de bulunmuyor. Bununla
birlikte, ierigine bakilirsa, George II zamaninda, aagi yukari 178D ya da 174O yillarinda
yayinlandigi anlailiyor.
1O
"Ayni trden btn rnler, gerekte, fiyatin genel olarak belirlenrriesine ve zel koullara
bakilmaksizin belirlenen tek bir kitle meydana getirirler." (Le Trosne, |.c., s. 8D8.)
11
K. Marx, l.c., s. 6. [Ekonomi Politigin Eletirisine Katki, s. 4D.|
50
Kurl Murks
Kupilul l
bulmu mudur diye kuku duyar. Bu szler elmas iin daha da geerlidir.
Eschwege'ye gre, Brezilya'nin 1828 yilinda sona eren seksen yillik elmas
madeni toplam retimi, elmas daha ok emege maloldugu ve ok
daha fazla degeri temsil ettigi halde, ayni lkenin birbuuk yillik ortalama
eker ve kahve rnnn fiyatina ulaamamitir. Daha zengin maden-
lerde, ayni nicelikteki emek, daha ok elmasta maddeleebilir ve elma-
sin degeri debilir. Eger biz, az emek harcayarak, kmr elmasa d-
ntrmeyi baarabilseydik, elmasin degeri, tuglanin degerinin altina
debilirdi. Genel olarak, emegin retkenligi ne kadar byk olursa, bir
malin retimi iin gerekli emek-zamani o kadar kisa, o malda billurlaan
emek miktari o kadar az, ve degeri de o kadar kk olur; tersine,
emegin retkenligi ne kadar azsa, bir malin retimi iin gerekli olan
emek-zamani o kadar ok, malin degeri o kadar byk olur. Bu nedenle,
bir metain degeri, o metada maddelemi emegin miktari ile dogru
orantili, retkenligi ile ters orantili olarak degiir.
Bir ey, degere sahip olmadan da bir kullanim-degerine sahip
olabilir. Bu, o eyin insana yararliligi emege bagli olmadigi zaman sz-
konusudur. Hava, ilenmemi toprak, dogal ayirlar ve otlaklar vb. by-
ledir. Bir ey, meta olmadan da, yararli ve insan emegi rn olabilir.
Gereksinmelerini kendi emeginin rn ile dogrudan dogruya karilayan
kimse, gerekte, kullanim-degeri yaratir, ama meta yaratmamitir. Meta
retmek iin, o kimsenin yalnizca kullanim-degerleri degil, bakalari
iin kullanim-degerleri, toplumsal kullanim-degerleri retmesi gerekir.
(Ve salt bakasi iin retmesi de yetmez. Ortaag kyls, feodal bey
iin rn-rant-tahil, papaz iin r-tahil retirdi. Ama, ne bu rn-rant-
tahil, ne de r-tahil, bir bakasi iin retilmi olmalari geregine karin,
meta haline gelmemilerdi. Bir rnn meta olabilmesi iin, kullanim-
degeri olacagi baka bir kimseye, degiim yoluyla devredilmesi gere-
kir.)
11a
Ensonu, hi bir nesne, yararli bir ey degilse, degere sahip olamaz.
Eger o ey yararsiz ise, onda bulunan emek de yararsizdir; bu emek,
emek sayilmaz ve bu yzden deger yaratmaz. [sayfa 55|
KNC KESM. METADA SOMUTLAAN
EMEGN K YNL NTELG
lk bakita, bir meta, kendini, bize, iki eyin karmaigi olarak
gstermiti: kullanim-degeri ve degiim-degeri. Daha sonra, emegin de
iki ynl niteligi oldugunu grdk; nk, degerde ifadesini bulduguna
gre, emek de, kullanim-degerlerinin bir yaraticisi olarak taidigi ayni
niteliklere sahip degildir. Metalarda bulunan emegin bu ikili niteligine
11a
[1. 4|mcncc |cs/|yc no|: Bu parantez iindeki metni eklememin nedeni, ogu zaman
retici tarafindan tketilmeyen her rn, Marx'in meta saydigi gibi bir yanli anlayia
dlmesindendir. -F.E.|
5T
Kurl Murks
Kupilul l
ilknce iaret eden ve eletirici bir yaklaimla inceleyen ben oldum.
12
Bu nokta, ekonomi politigin berrak bir ekilde anlailmasinda eksen
oldugu iin, daha fazla ayrintilara inmek zorundayiz.
Bir ceket ile 1O yarda keten bezi gibi iki meta alalim; bunlardan
birincisinin degeri, ikincisinin degerinin iki kati olsun; yani 1O yarda
keten bezi = 2W ise, ceket 2W'dir.
Ceket, belli bir gereksinmeyi karilayan bir kullanim-degeridir.
Onun varligi, zel bir retici faaliyet trnn sonucudur; bu faaliyetin
niteligi, amaci, alima biimi, malzemesi, aralari ve vardigi sonula
belirlenir. Yararliligi rnn kullanilarak degerlenmesi ile ya da bu r-
nn kullanim-degeri haline gelmesiyle kendisini gsteren emege, biz,
yararli emek diyoruz. Bu aidan bakilinca, biz, emegin yalnizca yararli
ilevini gznnde bulunduruyoruz.
Ceket ile keten bezi, nitelik bakimindan farkli iki kullanim-degeri
oldugu gibi, bunlari reten emegin iki biimi de, terzilik ve dokumacilik,
farklidir. Bu iki nesne nitelik bakimindan farkli olmasalardi, farkli trden
emeklerin rn olmasalardi, birbirleriyle metalarin ilikisi iinde kari
kariya gelmezlerdi. Ceket ceket ile degiilmez; bir kullanim-degeri, ay-
ni cinsten baka bir kullanim-degeri ile degiilmez.
Tm farkli kullanim-degerlerinin her eidine, eit farklilikta yararli
emek tekabl eder ve bunlar, toplumsal iblmnde ait olduklari sira-
ya, cinse ve tre gre siniflandirilirlar. Emegin bu iblm, metalarin
retimi iin zorunlu bir kouldur, ama tersi dogru degildir, yani metala-
rin retimi, iblm iin zorunlu koul degildir. lkel Hint toplulukla-
rinda, meta retimi olmaksizin toplumsal iblm vardir. Ya da daha
yakinimizdan bir rnek vermek gerekirse, her fabrikada emek (i), bir
sisteme gre [sayfa 56| blnmtr, ama bu blnme, iilerin, kendi
yaptiklari rnlerin birbirleri arasinda karilikli degiimi ilemine
yolamamitir. Byle rnler, ancak, herbiri birbirinden bagimsiz ola-
rak oluan ve bireylerin kiisel emegine dayanan farkli trdeki emekle-
rin bir sonucu olarak metalar haline gelebilirler.
yleyse zetlersek: her metain kullanim-degerinde bulunan yarar-
li emek, yani belirli bir trde ve belirli bir amaca ynelmi retken fa-
aliyet vardir. lerinde somutlaan yararli emek, herbirinde nitel olarak
farkli olmadigi srece, kullanim-degerleri, birbirlerinin karisinda meta
olarak duramazlar. rnleri genel olarak meta biimini alan bir topluluk-
ta, yani bir meta reticileri toplulugunda, herbiri kendi hesabina alian
tek tek reticilerin bagimsiz olarak yrttkleri yararli emekler arasindaki
bu nitelik farki, karmaik bir sistem, bir toplumsal iblm meydana
getirecek biimde geliir.
Ne var ki, rnegimizdeki ceketi ister terzi giysin isterse mterisi,
her iki durumda da, ceket bir kullanim-degeri olarak i grr. Ayrica
12
Z0| l|/|//.... s. 12, 18 ve passim. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 45 vd..|
52
Kurl Murks
Kupilul l
terziligin, zel bir meslek, toplumsal iblmnn bagimsiz bir kolu
haline gelmesiyle de, ceket ile onu meydana getiren emek arasindaki
iliki degimi olmaz. Giyinme gereksinmesi insanoglunu zorladigindan
beri, insanoglu, binlerce yil, tek bir kii bile terzi haline gelmeden, giye-
cegini yapmitir. Ancak, ceket ile keten bezi, doganin kendiliginden
retmedigi maddi servetin btn teki unsurlari gibi, varliklarini, daima
belirli bir amala yerine getirilen bir zel retken faaliyete, belli doga
vergisi malzemelerin, belli gereksinmeler iin kullanilmasi faaliyetine
borlu olmalidir. Bunun iin, kullanim-degerinin yaraticisi olarak emek,
yararli emektir, btn toplum biimlerinden bagimsiz olarak, insanoglu-
nun varligi iin zorunlu bir kouldur; bu ezeli ve ebedi dogal zorunluluk
olmaksizin insan ile doga arasinda madde aliverii, ve dolayisiyla da
yaam olamazdi.
Kullanim-degerleri, ceket, keten bezi vb., yani metalarin madde
olarak varliklari, iki genin birlemesinden meydana gelir: madde ve
emek. Bunlar zerinde harcanan yararli emegi kaldirirsak, geriye, insa-
nin yardimi olmaksizin doga tarafindan konmu olan maddi tortu kalir.
nsan, ancak tipki doganin yaptigi gibi i grr, yani maddenin biimini
degitirir.
18
Ne var ki, bu biim [sayfa 57| degitirme iinde dogal gler
kendisine durmadan yardim eder. yleyse gryoruz ki, emek, maddi
servetin, rettigi kullanim-degerlerinin tek kaynagi degildir. William
Petty'nin dedigi gibi, maddi servetin babasi emek, anasi da topraktir.
Kullanim-degeri olarak ele alinan metalardan, imdi de metala-
rin degerine geelim.
Varsayimimiza gre, ceket, keten bezinin iki kati degere sahiptir.
Ama bu, imdilik bizi ilgilendirmeyen yalnizca bir nicel farkliliktir. An-
cak u kadarini akilda tutuyoruz ki, eger bir ceketin degeri 1O yarda
keten bezinin iki kati ise, 2O yarda keten bezi, bir ceket ile ayni degerde
olur. Deger olarak ceket ile keten bezi, ayni zn eyleridir, temelde
zde emegin nesnel ifadeleridir. Ama terzilik ile dokumacilik, nitelik
ynnden farkli emek trleridir. Bununla birlikte, yle toplum durumla-
ri vardir ki, ayni kii, terzilik ve dokumaciligi ayni zamanda sirayla yrtr;
bu gibi durumlarda, bu iki tr emek biimi, ayni bireyin alimasinin
salt iki degiik biimidir ve farkli kiilerin zel ve belirlenmi ugralari
degildir; terzimizin bir gn ceket, ertesi gn pantolon dikmesi, ayni kii-
nin, yalnizca emegindeki bir degimeyi gstermesi gibidir. Ayrica, kapi-
18
"ster insan elinin, ister genel fizik yasalarinin eseri olsunlar, evrendeki btn olgular,
aslinda yeniden yaratilmi eyler degil, yalnizca maddenin biim degitirmesidir. nsan aklinin,
yeniden-retim zerinde dnrken ve tahlilde bulunurken, daima karilatigi iki ge, birletirme
ve ayirmadir; aslinda bu, topragin, havanin ve suyun, bugday tanesine dnmesi, insan eliyle
bir bcege ipek yaptirilmasi, ya da devamli alian bir saat yapmak zere birka madeni par-
aya biim verilmesi gibi deger" (Verri, burada, fizyokratlara kari giritigi polemikte ne tr de-
gerden szettigini kendisi de iyice bilmemekle birlikte kullanim-degerini kasteder) "ve zenginligin
yeniden retimidir." (Pietro Verri, VeJ/|c:/on s0||c Econom/c Po|/|/cc, -ilkin 1771'de basilmitir-
, Custodi'nin talyan ktisatilari baskisinda, Parte Moderna, t. XV, s. 21, 22.)
53
Kurl Murks
Kupilul l
talist toplumumuzda, belli miktarda bir insan emeginin degien talebe
gre, bir zaman terzilik, baka bir zaman da dokumacilik biiminde
kullanildigi daha gze arpar. Emegin bu biim degitirmesi, srtnmesiz
olmayabilir, ama olmak zorundadir.
retici faaliyet, aldigi zel biimi, yani emegin yararli niteligini
bir yana korsak, insan emek-gcnn harcanmasindan baka bir ey
degildir. Terzilik ve dokumacilik, nitelik bakimindan farkli retici faali-
yetler olmakla birlikte, her ikisi de, insan beyninin, sinirlerinin ve kasla-
rinin retici harcamasidir ve bu anlamda, bunlar, insan emegi olarak
aynidir. Bunlar, insan emek-gcnn farkli iki harcanma biiminden
baka bir ey degildir. Kukusuz, btn degiiklikler iinde ayni kalan
bu emek-gcnn, biimlerin [sayfa 58| eitliligi iinde harcanamadan
nce, belli bir gelime dzeyine ulamasi gerekir. Ama bir metain degeri,
soyut insan emegini, genel olarak insan emeginin harcanmasini temsil
eder. Tipki toplumda siradan bir insan iken nemsiz bir rol oynadigi
halde, bir general ya da bir banker olarak byk bir rol oynamasi gibi,
14
salt insan emeginin rol de buna benzer. Yalin emek-gc-nn harcan-
masidir, yani, ortalama olarak. zel bir gelime szkonusu olmaksizin
siradan her insanin organizmasinda mevcut olan emek-gcnn
harcanmasidir. Ortalama yalin emegin, eitli lkelerde ve degiik
zamanlarda niteliginin degitigi dogrudur, ama belli bir toplumda o da
belirlidir. Vasifli emek, yalnizca yogunlatirilmi yalin emek, ya da daha
dogrusu, ogaltilmi yalin emek demektir; belli miktarda vasifli emek,
daha ok miktarda yalin emege eit olarak kabul edilir. Deneyim bu
indirgemenin srekli olarak yapildigini gstermektedir. Bir meta, en va-
sifli bir emegin rn olabilir, ama degeri, vasifsiz yalin emegin rn
ile eitlenirse, bu, yalnizca yalin emegin belirli bir miktarini temsil eder.
15
Onlarin l birimleri olarak, farkli emek trlerinin, vasifsiz emege in-
dirgenmesindeki farkli oranlar, reticilerin gerisinde devam edip giden
bir toplumsal sre tarafindan ortaya konur ve dolayisiyla, bunlar gelenek
ve alikanliklar tarafindan saptanmi gibi grnr. imizi basitletirmek
iin, bundan byle emegin her trn, vasifsiz emek, yalin emek olarak
kabul edecegiz; bylece, devamli indirgeme yapmak zahmetinden
kurtulmu olacagiz.
Ceket ile keten bezini deger olarak ele aldigimiz zaman bunlari
farkli kullanim-degerlerinden soyutladigimiz gibi, bu degerlerin temsil
ettigi emek iin de ayni eyi yapiyoruz: onun yararli biimleri arasinda-
ki, dokumacilik ve terzilik arasindaki farki dikkate almiyoruz. Kullanim-
degeri olarak ceket ve keten bezi, zel retici faaliyetlerin kuma ve
iplikle birlemesidir, oysa ceket ile keten bezi, deger olarak, birbirlerin-
14
Kar: Hegel, P|/|oso|/e Jes Rec|s, Berlin 184O, s. 25O, 1DO.
15
Okur, burada, iinin belirli bir emek-zamani iin aldigi cretin ya da degerin degil, bu
emek-zamaninin somutlatigi metain degerinin szkonusu edildigine dikkat etmelidir. cret,
bir kategori olarak, incelememizin bu aamasinda henz mevcut degildir.
54
Kurl Murks
Kupilul l
den ayrilmami emegin salt trde donmu halidir ve bu degerlerde
somutlami olan emek, kuma ve iplik ile ilikili retici faaliyetler ai-
sindan degil, yalnizca insan emek-gcnn harcanmasi olarak hesaba
katilirlar. Terzilik ve dokumacilik, ceket ve keten bezinin kullanim-
degerlerinin [sayfa 5D| yaratilmasinda, yalniz bu iki emek tr farkli nitelik-
te olduklari iin zorunlu etkenlerdir; ama bunlar kendi zel niteliklerin-
den soyutlandigi ve her ikisinin de ayni nitelikte insan emegine sahip
oldugu gznne alinirsa, bu iki emek tr, terzilik ve dokumacilik,
ayni mallarin degerlerinin zn olutururlar.
Ancak, ceket ile keten bezi, yalnizca degerler degil, belirli byk-
lkte degerlerdir, ve bizim varsayimimiza gre, ceket, on yardalik keten
bezinin iki kati degerindedir. Peki ama, degerleri arasindaki bu fark ne-
reden geliyor Bu fark, keten bezinin ierdigi emegin, ceketin ierdigi
emegin ancak yarisi kadar olmasindan, ve dolayisiyla ikincinin retimi
sirasinda, birincinin retimi iin gerekli olan zamanin iki kati emek-
gc harcanmasindan ileri gelmektedir.
yleyse, kullanim-degeri esas alindiginda, bir metain ierdigi
emek, yalnizca nitel olarak hesaba katilir, deger esas alindiginda, yalniz-
ca nicelik hesaba katilir ve ilknce, yalin ve saf insan emegine indirgen-
mesi gerekir. Szkonusu olan, birincisinde Nasil ve Ne, ikincisinde Ne
kadar ve Ne srede sorularidir. Bir metain degerinin byklg, ken-
disinde somutlaan emegi temsil ettigine gre, belli oranlarda alinan
btn metalarin deger olarak eit olmasi gerekir.
Bir ceketin yapilmasi iin gerekli her trl yararli emegin retken-
lik gc ayni kaliyorsa, yapilan ceketlerin degerlerinin toplami, sayisi ile
birlikte artar. Yani her ceket, x gnlk emegi temsil ediyorsa, iki ceket
2x gnlk emegi temsil eder ve bu byle devam edip gider. Ama varsa-
yalim ki, bir ceketin retimi iin gerekli emek-zamani iki katina ykselsin
ya da yapiya insin. Birinci durumda bir ceket, daha nceki iki ceket de-
gerinde olur; ikinci durumda ise iki ceket, nceki bir ceket degerinde
olur: oysa her iki durumda da ceket ayni ii grr ve iinde somutlaan
yararli emek ayni niteliktedir. Ancak, retimi iin harcanan emegin ni-
celigi degimitir.
Kullanim-degerinin niceligindeki arti, maddi servette bir arti
demektir. ki ceketle iki insani giydirebilirsiniz, bir ceketle ancak bir in-
sani. Bununla birlikte, maddi servetin niceligindeki arti, ayni anda onun
deger byklgnde bir dmeye tekabl edebilir. Bu karit hareket,
kkenini, emegin iki ynl niteliginden alir. retici g, kukusuz, yal-
nizca yararli, somut emek biimi ile ilgilidir ve belli bir zaman sresin-
de retkenligine bagimli olarak [sayfa 6O| herhangi bir zel retici faaliyetin
etkinligidir. Bu nedenle, yararli emek, retkenligindeki artma ya da ek-
silmeyle orantili olarak, az ya da ok, rnlerin bereket kaynagi olur.
te yandan, bu retkenlikteki hi bir degime, degerle temsil edilen
emegi etkilemez. retici g, emegin somut yararli biimlerinin bir
55
Kurl Murks
Kupilul l
niteligi oldugu iin, emegi bu yararli somut biimlerden soyutladigimiz
anda, kukusuz, emekle artik bir ilgisi kalmaz. Bununla birlikte, retici
g degise bile, eit zaman dnemleri sresince kullanilan ayni emek,
daima eit miktarlarda deger meydana getirir. Ama eit zaman
dnemleri sresince farkli nicelikte kullanim-degerleri yaratir; retken-
lik gc arttika bu miktar ykselir, azaldika der. Emegin verimli-
ligini ve dolayisiyla da bu emegin rettigi kullanim-de-gerlerinin niceligini
artiran retken gte meydana gelen bu ayni degime, byle bir degi-
me, onlarin retimi iin gerekli toplam emek-zamanini kisaltmasi kou-
luyla, kullanim-degerlerinin bu artan niceliginin toplam degerini azaltir;
ve bunun tersi de dogrudur.
Bir yandan, her trl emek, fizyolojik anlamda, insan emek-g-
c harcanmasidir; ve bu, zde soyut insan emegi zelliginde oluu ile,
metalarin degerini yaratir ve ona biim verir. te yandan, her trl
emek, insan emek-gcnn, zel bir biimde ve belirli bir amaca dnk
olarak harcanmasidir, ve bu somut yararli emek zelligi ile, kullanim-
degerlerini retir.
16
[sayfa 61|
NC KESM. DEGERN BM YA DA
DEGM-DEGER
Metalar, dnyaya, kullanim-degerleri ya da demir, keten bezi,
bugday vb. gibi ticari mallar olarak gelirler. Bu, onlarin, sade, yalin,
maddi biimidir. Bununla birlikte, bunlar, yalnizca iki yanli bir ey olduk-
lari, hem yararliligin nesneleri ve hem de degerin taiyicilari olduklari
iin metadirlar. Birisi fiziksel ya da dogal biim, birisi de deger-biim
16
Emegin, her eit metain degerini her zaman lmeye ve karilatirmaya yarayan yeterli
ve gerek tek l oldugunu tanitlamak iin Adam Smith diyor ki, "Eit emek miktarlarinin, her
zaman ve her yerde emeki iin ayni degeri taimasi gerekir. Normal saglik, g ve faaliyet
halinde, sahip oldugu ortalama beceri derecesi ile, dinlenmesinden, zgrlgnden ve
mutlulugundan daima ayni lde fedakrlik etmek zorundadir." (Wec||| o/ Nc|/ons, b. I, ch.
V, [s. 1O4-1O5|.) Adam Smith, burada (ama her yerde degil), bir yandan degerin, metalarin
retimi sirasinda harcanan emek miktari yoluyla saptanmasini, ayni eyin, emegin degeri
vasitasiyla saptanmasiyla karitiriyor ve bunun sonucu olarak da, eit miktarda emegin daima
ayni degere sahip olmasi gerektigini tanitlamaya aliiyor. te yandan da, bir nseziyle, metalarin
degerinde kendisini ortaya koyan emegi, yalnizca emek-gcnn harcanmasi olarak kabul
ediyor ve bunu, canlilarin ayni zamanda normal faaliyetleri olarak degil de, dinlenmekten,
zgrlkten ve mutluluktan fedakrlik olarak gryor. Gznnde tuttugu, herhalde modern
cretli ii oluyor. Adam Smith'in yukarda, s. 8D, dipnot 1'de, sz edilen eski ve adsiz meslektai,
daha yerinde olarak yle diyor: "bir insan, yaamasi iin gerekli eyleri saglamak iin bir
haftaligina kendisini bir bakasinin hizmetine veriyor ... ve bu adama emegi kariligi baka bir
ey veren kimse, bu eyin gerek edegerinin ne oldugunu, bunun kendisine ne kadar emege
ve zamana maloldugunu hesaplamak yoluyla ancak dogru bir tahminde bulunabilir: aslinda bu,
bir kimsenin bir nesne iin belirli bir srede harcadigi emegin bir bakasinin ayni srede bir
baka ey iin harcadigi emekle degiiminden baka bir ey degildir." (|.c., s. 8D.) [ngilizcenin,
burada szkonusu edilen emegin iki farkli yn iin, iki farkli szcge sahip olmak gibi bir
stnlg var. Kullanim-degeri yaratan ve nitel olarak dikkate alinan, lc|o0| ["emek"| degil,
Wo|/ ["i"|'tir; oysa Deger yaratan ve nicel olarak dikkate alinan, Wo|/ ["i") degil, lc|o0|
["emek"|'tir. -F.E.|
5
Kurl Murks
Kupilul l
olmak zere, iki biime sahip olduklari srece, ancak meta olarak g-
rnrler, ya da meta biimine brnrler.
Metalarin degerinin gerek varligi, "onu nerede ele geirecegimizi
bilmememiz" ynnden Gnll Yosmadan* ayrilir. Metalarin degeri,
onlarin zlerinin kaba maddiliginin tam karitidir, maddenin bir atomu
bile bileimine girmez. Bir metai kendi baina elimize alip istedigimiz
gibi evirip evirelim, degerin bir nesnesi olarak kaldigina gre, kavranil-
masi olanaksiz gibi grnr. Ama bir de, metalarin degerinin salt toplum-
sal bir gerege sahip oldugunu aklimizdan ikartmaz ve bu gerekligi,
yalnizca, zde bir toplumsal z, yani insan emegini ifade ettigi ya da
taidigi srece kazandigini gznnde bulundurursak, degerin, ancak,
metain meta ile toplumsal iliki iersinde kendini gsterebilecegi so-
nucuna kolayca ulami oluruz. Gerekte biz, metalarin ardinda gizlen-
mi degere ulamak iin, metalarin degiim-degerlerinden ya da degiim
ilikilerinden hareket etmitik. imdi yeniden, degerin bize ilk kez yz-
n gsterdigi bu biime dnmemiz gerekiyor.
Baka bir ey bilmese bile, herkes, metalarin, hepsinde ortak
olan bir deger biimine sahip oldugunu, ve bunun, kullanim-degerlerinin
eitli maddi biimleri ile tam bir karitlik gsterdigini bilir. Bunlarin pa-
ra-biimini kastediyorum.
Burada, bize, |0|/0|c iktisadinin bugne kadar elini bile srme-
digi bir grev, para-biiminin doguunun kaynagini, metalarin deger-
ilikisi iindeki degeri belirten ifadesinin gelimesinin kaynagini, en ya-
lin ve hemen hemen farkedilemeyecek biiminden, gzkamatirici para-
biimine gelinceye kadar incelemek grevi [sayfa 62| bize dyor. Bunu
yaparken, ayni zamanda, paranin ne oldugu bilmecesini de zecegiz.
En basit deger-ilikisinin, bir metain, baka trden bir meta ile
olan ilikisi oldugu besbellidir. Bunun iin, iki metain degerleri arasin-
daki iliki, bize, tek bir metain degerinin en basit ifadesini saglar.
A. DEGERN BAST YA DA RASLANSAL
BM
x kadar A metai = y kadar B metai, ya da
x kadar A metai, y kadar B metai degerindedir.
2O yarda keten bezi = 1 ceket, ya da
2O yarda keten bezi, 1 ceket degerindedir.
!. 0ee| l/cJes/n/n l// l0||0.
N/s/ 8//m |e EJee| 8//m
Deger biiminin btn sirri, bu basit biimde gizlidir. Bu neden-
* Shakespeare'in, W/nJso|'0n en lcJ|n|c|| oyunundaki Dame Quicly. -Ed.
57
Kurl Murks
Kupilul l
le, bunun tahlili olduka gtr.
Burada iki farkli trden metain (rnegimizde keten bezi ile ceket),
iki degiik rol oynadiklari aiktir. Keten bezinin degeri ceket ile ifade
edilir; ceket bu degerin ifade edildigi ara hizmetini grr. Birincisi
aktif, ikincisi pasif bir rol oynar. Keten bezinin degeri, nispi deger olarak
ifade edilir, ya da nispi biimiyle ortaya ikar. Ceket edeger grevindedir,
ya da edeger biimiyle grnr.
Nispi biim ile edeger biim, deger ifadesinin, birbiriyle siki si-
kiya bagli, karilikli birbirine bagimli ve ayrilmaz iki gesidir; ama ayni
zamanda da, herbiri tekisini ditalayan karit ulardir, yani ayni ifade-
nin kutuplaridir. Bunlar, bu ifade yoluyla iliki iine giren iki farkli metaya
aittirler. Keten bezinin degerini keten bezi olarak ifade etmek olanak-
sizdir. 2O yarda keten bezi 2O yarda keten bezi, degerin ifadesi degildir.
Tersine, byle bir denklem, sadece 2O yarda keten bezinin, 2O yarda
keten bezinden baka bir ey olmadigini, kullanim-degeri olan keten
bezinin belirli bir niceligi oldugunu ifade etmekten te bir anlam taimaz.
Bunun iin, keten bezinin degeri ancak nispi olarak, yani baka bir
meta ile oranlanarak llebilir. Keten bezinin degerinin nispi biimi,
bu yzden, edeger bir biimde baka herhangi bir metain varligini
burada ceket ngrr. te yandan, edeger olarak dnlen meta,
ayni zamanda, nispi biimini alamaz. Bu ikinci [sayfa 68| meta, degeri ifa-
de edilen meta degildir. Onun grevi, yalnizca birinci metain degerinin
ifade edildigi ara olarak hizmet etmektir.
Kukusuz, 2O yarda keten bezi = 1 ceket, ya da 2O yarda keten
bezi, 1 ceket degerindedir ifadeleri, karit bagintiyi da gsterir: 1 ceket
= 2O yarda keten bezi, ya da 1 ceket, 2O yarda keten bezi degerindedir.
Ama bu durumda, ceketin degerini nispi olarak ifade etmek iin denkle-
mi tersine evirmem gerekir; ve bunu yaptigim anda keten bezi, ceket
yerine edeger haline gelir. Bu nedenle, tek bir meta, degerin ayni ifa-
desi iinde her iki biimi ayni anda alamaz. Bu biimlerin karit kutuplar
olmasi nedeniyle, daima birbirlerini ditalarlar.
Bu durumda, bir metain nispi biimine mi, yoksa onun kariti
edeger biimine mi brnecegi, tamamen bu metain deger ifadesin-
deki raslansal durumuna baglidir; yani degeri ifade olunan meta oluuna,
ya da iersinde degerin ifade edildigi meta oluuna baglidir.
?. 0ee|/n N/s/ 8//m/
(c) 80 |//m/n n/|e|// |e cn|cm|
ki metain deger-ilikisi iinde sakli bulunan bir metain degerinin
basit ifadesini bulabilmek iin, ilknce bu ilikiyi, nicel ynden tmyle
farkli bir biimde ele almak zorundayiz. Genellikle tutulan yol bunun
tersidir ve deger-ilikisinde, birbirine eit olarak kabul edilen iki farkli
trden metain belirli nicelikleri arasindaki orandan baka bir ey dikkate
58
Kurl Murks
Kupilul l
alinmamitir. eylerin farkli byklkleri, ancak bunlarin byklkleri
ayni birim ile ifade edildiklerinde, birbirleriyle nicel olarak karilatirilabi-
lecegi unutulmamalidir. Yalnizca byle bir birimle ifade edildikleri za-
man, onlar, ayni ad altinda toplanirlar ve bu yzden kiyaslanabilirler.
17
ster 2O yarda keten bezi = 1 ceket ya da = 2O ceket ya da x ce-
ket olsun, yani ister belli bir miktar keten bezi, birka ya da pek ok ce-
ket degerinde olsun, bu ifadelerin hepsi, keten bezi ile ceketlerin, deger
byklkleri olarak, ayni birimin ifadeleri, [sayfa 64| ayni trden eyler ol-
duklari anlamina gelir. Keten bezi = ceket denklemin temelidir.
Ancak, nitelikleri byle eit varsayilan iki meta, ayni rol oynamaz-
lar. Burada ifade edilmi olan, yalniz keten bezinin degeridir. Ama nasil
Edeger olarak, kendisi ile degiilebilir bir ey olarak ceket, esas alinmi-
tir. Bu ilikide ceket, degerin varolu biimi iersinde somutlaan deger,
ancak bylece keten bezi ile ayni olur. te yandan, keten bezinin kendi
degeri nplana ikar, bagimsiz bir ifade kazanir; artik o, eit degerde
bir nesne olarak, ceketle karilatirilabilecek ya da onunla degitirilebi-
lecek bir varliktir. Kimyadan bir rnek alirsak, btrik asit, propil formattan
z olarak farklidir. Ama her ikisi de, ayni kimyasal maddelerden,
karbondan (C), hidrojenden (H) ve oksijenden (O) yapilmitir, ve stelik
oranlari da aynidir: yani C
4
H
8
O
2
. imdi eger biz btrik asidi, propil formata
eitlersek, nce propil format, bu ilikide, yalnizca C
4
H
8
O
2
'nin bir varolu
biimi olacaktir; sonra da biz, btrik asidin de C
4
H
8
O
2
'den olutugunu
sylemi olacagiz. Demek oluyor ki, iki z, bylece eitlenerek, farkli
fiziksel biimleri bir yana birakilarak kimyasal bileimleri ifade edebiliyor.
Eger, biz, deger olarak metalarin, yalnizca donmu insan emegi
oldugunu sylersek, bunlari, tahlilimizle soyutlatirilmi bir eye, dege-
re indirgedigimiz dogrudur; ancak biz, bu degere, kendi fiziksel biimi
diinda bir biim vermi olmuyoruz. Bir metain baka bir meta ile
deger ilikisinde durum byle degildir. Burada bir tanesi, digerine olan
ilikisi ynnden, deger niteligi iinde nplandadir,
Ceket ile keten bezini edeger hale getirmekle, birincide somut-
laan emegi, ikincide somutlaan emek ile eitlemi oluyoruz. Burada,
ceketi yapan terziligin, keten bezini yapan dokumaciliktan farkli trler-
den somut bir emek oldugu gerektir. Ama terzilik, dokumaciliga eitlen-
mekle, her iki tr emekte de gerekten eit olan bir eye, ortak nitelikteki
insan emegine indirgenmi oluyor. yleyse bu dolayli yoldan, dokuma-
ciligin da, deger dokudugu srece, terzilikten farkli bir ey olmadigi ve
dolayisiyla soyut insan emegi oldugu ifade edilmi oluyor. Deger yara-
tan emegin zgl niteligini ortaya koyan, ancak farkli trden metalar
17
Aralarinda S. Bailey de olmak zere, deger biiminin tahlili ile ugraan bir avu iktisati
hi bir sonuca ulaamamilardir. Bunun ilk nedeni, degerin biimi ile degeri birbiriyle karilatir-
malari, ikincisi, deneyimli burjuvazinin kaba etkisi altinda btn dikkatlerini sorunun nicel
ynnde toplami olmalaridir. "Nicelik zerindeki egemenlik... degeri oluturur." (S. Bailey,
Voney cnJ /|s \/c/ss/|0Jes, London 1887, s. 11.)
5
Kurl Murks
Kupilul l
arasindaki edeger ifadesidir, ve bunu, farkli trden metalarda somut-
laan emekleri, ortak nitelikleri olan soyut insan emegine fiilen indirge-
mek suretiyle yapar.
18
[sayfa 65|
Bununla birlikte, keten bezinin degerini oluturan emegin zgl
niteliginin ifadesinde baka bir ey daha gereklidir. Akikan halindeki
insan emek-gc ya da insan emegi deger yaratir, ama kendisi deger
degildir. Ancak, bir nesne biiminde somutlatigi zaman, donmu du-
rumda iken deger halini alir. Keten bezinin degerini, donmu insan
emegi olarak ifade etmek iin, bu deger nesnel bir varliga sahipmi
gibi, hem keten bezinden farkli maddi bir varlik, hem de btn keten
bezleri ile teki her trl metada ortak bir eymi gibi ifade edilmelidir.
Bu problem, artik zlmtr.
Deger denkleminde, edeger duruma geldiginde ceket, degeri
nedeniyle, nitel olarak keten bezine eitmi gibi, sanki ayni cinsten bir
eymi gibidir. Bu durumda biz, onda yalnizca degeri grrz, ya da
onun elle dokunulur fiziksel biimi, degeri temsil eder. Oysa ceketin
kendisi, metain cismidir, ceket yalnizca bir kullanim-degeridir. Bu du-
rumuyla ceket, deger konusunda, elimize geen herhangi bir keten
bezi parasindan fazla bir ey ifade etmez. Bu da gsteriyor ki, keten
bezi ile deger-ilikisi iine konuldugu zaman ceket, bu iliki diinda
oldugu zamankinden ok daha fazla ey ifade ediyor; bu tipki, gsterili
niformasi iinde alim satan bir insanin, sivil elbise iinde oldugund-
an daha nemli sayilmasina benzer.
Ceketin retimi sirasinda, insan emek-gc, terzilik biiminde
fiilen harcanmak zorundadir. yleyse insan emegi, onda birikmitir. Bu
bakimdan, ceket, deger taiyicisidir, ama lime lime olana kadar giyildigi
halde bu geregi aiga vurmaz. Oysa, deger denkleminde, keten bezinin
edegeri olarak, yalniz bu ynyle vardir, somutlami deger, deger
olan bir cisim olarak hesaba katilir. A'nin, rnegin B iin, "saygideger
efendimiz" olabilmesi, B'nin gznde A'nin fiziksel biimine girmesi
gerekir; stelik, halkin her yeni babasi ile birlikte, yzn, salarini ve
daha pek ok eyi de hemen degitirmesi gerekir.
Demek oluyor ki, ceketin keten bezine edeger oldugu deger
denkleminde, ceket, deger-biimi grevini gryor. Keten bezi [sayfa 66|
metainin degeri, ceket metainin maddi biimiyle ifade ediliyor; yani
birinin degeri, tekinin kullanim-degeri ile ifade ediliyor. Kullanim-degeri
olarak keten bezi, gzle grlr elle tutulur biimde ceketten farkli bir
18
William Petty'den sonra, degerin niteligini farkedebilen ilk iktisatilardan birisi olan nl
Franklin yle diyor: "Ticaret, genel olarak, emegin emekle degiiminden baka bir ey olmadigi
iin btn eylerin degeri ... ok yerinde olarak emekle llr." (7|e Wo|/s o/ 8. F|cn/|/n,
etc., edited by Sparks, Boston 1886, v. II. s. 267.) Franklin, her eyin degerini emekle lerken
bilinsizdir; degiim konusu olan emegin farkliligindan soyutlama yapmakta ve bylece hepsini
eit insan emegine indirgemektedir. Bunun farkinda olmamakla birlikte, gene de bunu
syleyebiliyor. nce "bir emek"ten szediyor, sonra "baka bir emek"ten, ve ensonu baka bir
niteleme yapmaksizin, her eyin degerinin z olarak "emek" diyor.
0
Kurl Murks
Kupilul l
eydir; deger olarak ise, ceket ile aynidir ve bu durumda, ceketin grn-
mne sahiptir. Bylece keten bezi, kendi fiziksel biiminden farkli bir
deger-biimine brnr. Degeri, ceket ile eitlenmesiyle ortaya ikar,
ve bu, tipki bir hiristiyanin koyun niteliginin Tanrinin Kuzusuna benze-
mesinde oldugu gibidir.
Gryoruz ki, metalarin degeri zerindeki tahlilimizde de ortaya
iktigi gibi, keten bezi de bir baka meta ile, ceket ile arasinda baglanti
kurulur kurulmaz ayni eyi dile getiriyor. Ancak, keten bezi, dncele-
rini, bir tek kendisinin bildigi bir dille, metain diliyle aiga vuruyor. Ken-
di degerinin, insan emeginin soyut niteligi iersindeki emegiyle yaratil-
digini bize anlatmak iin, ceketin keten bezi degerinde oldugunu, yani
deger oldugunu, keten bezinin ayni emekten olutugunu sylyor. Deger
olarak yce varliginin, kabasaba maddesinden farkli oldugunu bize
bildirmek iin, degerin ceket grnnde oldugunu, ve dolayisiyla
keten bezi de deger oldugu srece, birbirlerine iki bezelye gibi ben-
zediklerini sylyor. Burada belirtebiliriz ki, metalarin braniceden baka,
u ya da bu derecede dogru daha birok dili vardir. rnegin, Almanca
degerinde olma anlamina gelen "We||se/n" szcg, Latin kkenli |c-
|e|e, |c|e|, |c|o/| fiillerinden, yani B metai A metaina eitlenirken, A'nin
degerinin kendi ifade tarzindan daha az arpici bir anlatim tarzina sahip-
tir. Pc|/s |c0| |/en 0ne messe.*
Bunun iin, denklemimizde ifade edilen deger-ilikisi araciligiyla
B metainin maddi biimi, A metainin deger-biimi haline geliyor, ya da
B metainin maddesi, A metainin degerinin yansidigi ayna oluyor.
1D
A
metai, /n |o|/ e|son** deger olarak, insan emeginin meydana
geldigi bir madde olarak, kendini, B metai ile iliki iersine koyarak, A
metai, kullanim-degerini, B'yi, [sayfa 67| kendi deger ifadesinin maddesi-
ne dntryor. Bylece B'nin kullanim-degeri ile ifade edilen A'nin
degeri, nispi deger biimini aliyor.
(|) N/s/ Jee|/n n/ce| |e|/||enmes/
Degeri ifade edilmek istenen her meta, belli nicelikte yararli bir
nesnedir. 15 kile bugday, 1OO libre kahve gibi. Ve herhangi bir metain
belli bir niceligi, belirli nicelikte insan emegi ierir. Deger-biiminin yal-
nizca genel olarak degeri degil, ayni zamanda, belirli nicelikte degeri
ifade etmesi gerekir. Demek ki, A metai ile B metai, keten bezi ile ce-
ket arasindaki deger-ilikisinde, ceket keten bezine, genel anlamda de-
1D
Bir bakima bu, insan iin de, metalarda oldugu gibidir. nsanoglu dnyaya elinde aynayla,
ya da "ben benim" diyen fihteci bir filozof olarak gelmedigi iin, kendisini nce baka insanlarda
grr ve tanir. Peter kendi kimligini insan olarak, nce benzeri Paul ile kiyaslayarak saptar.
Bylece kendi kiiligi iinde durmakta olan Paul, Peter iin yalnizca insan trnn bir tipidir.
* Paris bir ayine deger. -.
* * Bizzat. -.
T
Kurl Murks
Kupilul l
ger maddesi olarak nitelik bakimindan eitlenmemi, ayni zamanda
belirli miktarda ceket (1 ceket) belirli miktarda (2O yarda) keten bezine
edeger yapilmitir.
2O yarda keten bezi 1 ceket denklemi, ya da 2O yarda keten bezi
bir ceket degerindedir ifadesi, her ikisinin de ayni miktarda deger-
znn (donmu emegin) somutlatigini anlatir; yani iki meta da, ayni
miktar emege ve ayni nicelikte emek-zamanina malolmutur. Ancak,
2O yarda keten bezi ya da 1 ceketin retimi iin gerekli emek-zamani,
dokumacilik ya da terzilikteki retkenlikte meydana gelen her degime
ile degiecektir. te imdi biz, degerin nispi ifadesinin nicel yani ze-
rindeki bu gibi degiikliklerin etkisini gznne almak zorundayiz.
I. Ceketin degeri sabit kalirken, keten bezinin degeri degimi
olsun.
2O
Keten retimi iin gerekli emek-zamani, diyelim keten yetitiren
toprakta verimsizlik sonucu, iki katina ikmi olsun, ketenin degeri de
iki kati olacaktir. 2O yarda keten bezi = 1 ceket denklemi yerine, 2O
yarda keten bezi = 2 ceket denklemini bulacagiz, nk artik bir ceket,
2O yarda keten bezinde somutlaan emek-zamaninin yalnizca yarisini
ierecektir. te yandan, diyelim ki, dokuma tezghlarinin gelimesi so-
nucu bu emek-zamani yari yariya kisalsin, keten bezinin degeri de yari
yariya azalacaktir. Bylece, 2O yarda keten bezi = ceket [denklemini
-.| elde edecegiz. A metainin nispi degeri, yani B metainda ifade edilen
degeri, B metal sabit sayilirsa, A'nin degeri ile dogru orantili olarak
ykselir ve der. [sayfa 68|
II. Ceketin degeri degiirken, keten bezinin degeri sabit kalmi
olsun. Bu koullar altinda, rnegin yn retimindeki verimsizlik nedeniy-
le, ceket yapimi iin gerekli emek-zamani iki katina iksin, 2O yarda ke-
ten bezi = 1 ceket yerine, 2O yarda keten bezi = ceket [denklemini
-.1 yazabilecegiz. te yandan, eger ceketin degeri yariya dse, 2O yar-
da keten bezi = 2 ceket olur. Demek ki, A metainin degeri sabit kalirsa,
B metainda ifade edilen nispi degeri, B'nin degeri ile ters orantili olarak
ykselir ve der.
I ve II'deki farkli durumlari karilatirirsak, nispi degerin byklg-
ndeki ayni degimenin, tamamen karit nedenlerden ileri gelebile-
cegini grrz. Bylece, 2O yarda keten bezi = 1 ceket, ya keten bezinin
degerinin iki katina ikmasi, ya da ceketin degerinin yariya inmesi
nedeniyle 2O yarda keten bezi = 2 ceket halini alir; ve keten bezinin
degerinin yariya dmesi ya da ceketin degerinin iki katina ikmasi
sonucu da, 2O yarda keten bezi = ceket olur.
III. Diyelim ki, keten bezi ile ceketin retimi iin gerekli emek-
zamaninin niceligi, ayni anda, ayni ynde ve ayni oranda degisin. Bu
durumda 2O yarda keten bezi, degerleri ne kadar degiirse degisin, 1
2O
Burada deger, daha nceki sayfalarda da arasira oldugu gibi, nicel olarak belirlenen
deger, ya da deger-byklg anlaminda kullanilmitir.
2
Kurl Murks
Kupilul l
cekete eit olmaya devam eder. Bunlarin degerlerindeki degiiklik
degeri, sabit kalan nc bir meta ile karilatirildigi zaman grlr.
Btn metalarin degerleri, ayni anda ve ayni oranda ykselse ya da
dse, bunlarin nispi degerleri degimeden kalir. Bunlardaki gerek
deger degimesi, belli bir sre retilen metalarin niceliklerindeki artma
ya da azalma ile anlailir.
IV. Keten bezi ile ceketin retimi iin gerekli emek-zamani ve
dolayisiyla bu metalarin degerleri, ayni anda, ayni ynde, ama degiik
oranlarda, ya da karit ynlerde, veya baka biimlerde degiebilir. B-
tn bu olasi farkli degimelerin, bir metain nispi degeri zerindeki etkisi,
I., II. ve III. durumlarin sonularindan ikartilabilir.
Demek ki, degerin byklgndeki gerek degimeler, ne nispi
deger ifadelerinde, ne de nispi degerin byklgn ifade eden
denklemde tam ve kesin olarak yansir. Bir metain nispi degeri, degeri
sabit kaldigi halde degiebilir. Degeri degise bile nispi degeri sabit ka-
labilir, ve ensonu, degerin byklg ile bu degerin nispi ifadesinde ay-
ni zamanda ortaya ikan degimelerin miktar olarak birbirlerine tekabl
etmeleri gerekmez.
21
[sayfa 6D|
3. 0ee|/n EJee| 8//m/
A metainin (keten bezi), farkli trden bir metain (ceket) kullanim-
degeriyle ifade edilirken, ayni zamanda ikinci metaya zgl bir deger-
biimi, yani edeger biimi verdigini grm bulunuyoruz. Keten bezi
metai bir degere sahip bulunma niteligini, ceketin kendi maddi bii-
minden farkli bir deger-biimine girmeden, keten bezine eitlenmesiyle
ortaya koyar. Keten bezi, kendisinin bir deger oldugunu, dogrudan
dogruya ceket ile degiilebilir olmasi ile ifade etmi olur. Bir metain e-
deger biimde oldugunu sylerken, demek ki, onun diger metalar ile
degiilebilir oldugunu ifade etmi oluyoruz.
21
Degerin byklg ile nispi ifadesi arasindaki bu aykiriligi her zamanki kaynaklari ile
vlger iktisatilar kendi grleri dogrultusunda istismara alimilardir. rnegin: "A'nin,
kariliginda degiildigi B'nin degeri ykseldigi ve ayni zamanda A'ya daha az emek harcanmadigi
halde, A'nin degerinin dtgn kabul ederseniz, genel deger ilkeniz yere serilmi olur. ...
Eger o [Ricardo|, A'nin degerinin B'ye oranla ykseldigini, B'nin degerinin A'ya oranla dtgn
kabul ederse, bir metain degerinin daima kendisinde somutlaan emekle belirlendigini ne
sren kendi yce nermesini dayandirdigi temeli yikmi olur; nk, eger A'nin maliyetindeki
bir degime, yalnizca degiildigi B ile ilikisi ynnden kendi degerinde bir degiiklik yapmakla
kalmaz, B'nin retimi iin gerekli emek miktarinda bir farklilik olmadigi halde, A ile ilikisi
ynnden B'nin degerini de degitirir: bylece, bir nesnenin degerinin, ona harcanan emek
miktari ile belirlendigini ne sren greti yere serilmekle kalmaz, bir malin maliyetinin onun
degerini belirledigini savunan greti de yikilmi olur." (1. Broadhurst, Po|/|/cc| Economy, Lon-
don 1842, s. 11 ve 14.)
Bay Broadhurst yle de diyebilirdi: 1O/2O, 1O/5O, 1O/lOO vb. kesirlerini ele alalim, 1O sayisi
degimiyor ama nispi byklkleri, 2O, 5O, 1OO vb. sayilarina oranla durmadan klyor. yleyse,
1O gibi bir tam sayinin byklg, kendisindeki nitelerin sayisiyla "belirlenir" diyen byk ilke
de yere serilmi olur. [Yazar, bu blmn drdnc kesiminde s. 8O-81, dipnot 2'de [bu baskida,
s. D6, dipnot 88'te| "Vlger Ekonomi" deyiminden ne anladigini aiklamaktadir. -F.E.|
3
Kurl Murks
Kupilul l
Ceket gibi bir meta, keten bezi gibi baka bir meta iin edeger
hizmetini gryorsa., ve dolayisiyla ceketler, keten bezi ile dogrudan
dogruya degiilebilir olmak gibi karakteristik bir zellik kazaniyorlar ise,
biz, bu iki metain hangi oranlarda degiilebildigini bilmekten uzagiz.
Keten bezinin degeri byklk olarak verildiginden, bu oran ceketin
degerine baglidir. ster ceket edeger, keten bezi nispi deger olsun, ya
da keten bezi edeger, ceket nispi deger olsun, ceketin degerinin byk-
lg, deger-biiminden bagimsiz olarak, retimi iin gerekli emek-za-
mani ile belirlenir. Ama ceket, ne zaman ki, deger denkleminde edeger
durumuna girerse, kendi degeri nicel bir ifadeye sahip degildir; tersine,
ceket metai, imdi yalnizca belirli nicelikte bir mal olarak hesaba kati-
lir. rnegin, 4O yarda keten bezinin degeri [sayfa 7O| nedir 2 ceket. Bura-
da ceket metai edeger rol oynadigi iin ve kullanim-degeri ceket,
keten bezinin karisinda, degerin somutlamasi olarak sayildigi iin,
keten bezindeki belirli nicelikteki degeri ifade etmek iin belirli sayida
ceket yeter. Demek ki, iki ceket, 4O yarda keten bezinin deger niceligini
ifade edebilir ama, kendi deger niceligini asla ifade edemez. Bu gere-
gi, yani deger denkleminde, herhangi bir malin, herhangi bir kullanim-
degerinin basit niceligi olarak edeger sayilar geregini yzeysel bir
gzlemleme, kendisinden nce ve sonra gelenleri oldugu gibi Bailey'i
de, deger ifadesini yalnizca nicel bir iliki gibi grmek yanilgisina gtr-
d. Oysa gerekte, bir meta edeger durumunda ise, degerinin nicel
olarak belirlenii ifade edilmez.
Edeger biimini incelerken gzmze ilk arpan ey udur: kul-
lanim-degeri, karitinin, yani degerin, kendini belli edi biimi, grnr-
deki biimidir.
Metain maddi biimi, onun deger-biimi halini alir. Ama, dikkat
edilsin, bu, q0/J |o q0o,* bir B metainin yalnizca baka bir A metai ile
bir deger-ilikisi iersine girmesi halinde ve yalnizca bu ilikinin sinirlari
iersinde vardir. Hi bir meta, kendisi ile edegerlik ilikisi iine gire-
meyecegi ve bylece kendi maddi biimini kendi degerinin ifadesi ha-
line getiremeyecegi iin, her metain edeger olarak baka bir meta
semesi, ve onun kullanim-degerini, yani maddi biimini, kendi deger-
biimi olarak kabul etmesi gerekir.
Metalara, maddi zler, kullanim-degerleri olarak uygulayacagi-
miz llerden birisi, bu noktayi aydinlatmaya yarayacaktir. Bir kesme
eker cisim oldugu iin agirdir, ve bu nedenle bir agirligi vardir: ama
biz bu agirligi ne grebiliriz, ne de ona dokunabiliriz. Sonra, agirliklari
nceden saptanan eitli demir paralari alalim. Demir, demir olarak
bir kesme ekerden daha fazla agirligin grn biimi degildir. Ne var
ki, ekerin u kadar agirligi oldugunu ifade etmek iin, onunla demir
arasinda bir agirlik ilikisi kurariz. Bu ilikide demir, agirliktan baka hi
* Bir eyin, bir baka eyin yerini tutmasi. -.
4
Kurl Murks
Kupilul l
bir ey temsil etmeyen bir cisim olarak i grr. Bu nedenle, belli bir ni-
celikte demir, ekerin agirliginin llmesine yarar ve kesme eker ile
ilikisinde, agirligin somutlamasini, agirligin ortaya iki biimini tem-
sil eder. Demir, bu rol ancak bu iliki [sayfa 71| iersinde, agirligi belirlen-
ecek olan ekerin ya da herhangi bir cismin demir ile girmi oldugu
iliki iersinde oynar. Her ikisi de agirlik olmasaydi, bu iliki iine gire-
mezlerdi ve biri tekinin agirlik ifadesi olarak ie yarayamazdi. Her iki-
sini de teraziye koydugumuz zaman, agirlik olarak her ikisinin de ayni
oldugunu ve bunun iin de belirli oranlarda alindiklari zaman, ayni
agirlikta olduklarini gerekten grrz. Nasil demir maddesi bir agirlik
ls olarak ekerle ilikisinde yalniz agirligi temsil ederse, bizim deg-
er ifademizde de ceket maddi nesnesi, keten bezi karisinda yalnizca
degeri temsil eder.
Ne var ki, benzeme burada sona erer. Demir, ekerin agirlik
ifadesinde, her iki cisimde de ortak dogal bir zelligi, yani agirliklarini
temsil eder; ama keten bezinin deger ifadesinde ceket, her ikisi iin de
dogal olmayan bir zelligi, tamamen toplumsal bir eyi, yani degerlerini
temsil eder.
Bir metain rnegin keten bezinin nispi deger-biimi, bu me-
tain degerini kendi maddesi ve zelliklerinden tamamen farkli bir ey
olarak, rnegin ceket gibi bir ey olarak ifade edildigi iin, bu ifadenin
kendisinin, onun altinda yatan toplumsal bir ilikiyi gsterdigini gr-
rz. Edeger biimde ise tam tersidir. Bu biimin asil z, maddi me-
tain kendisidir cekettir, ve bu haliyle, deger ifade eder, ve deger-bi-i-
mini dogadan almitir. Kukusuz bu, yalnizca ceketin, keten bezi ile e-
deger durumda bulundugu deger-ilikisi varoldugu srece geerlidir.
22
Bununla birlikte, bir eyin zellikleri, o eyin baka eylerle ilikilerinin
sonucu olmadigina gre, yalnizca kendilerini bu gibi ilikiler iersinde
belli ettiklerine gre, ceketin aldigi edeger biim, dogrudan degiilebilir
bir ey olma zelligi, doganin vermi oldugu agirligi olmak ya da bizi
isitmak kadar bir zelliktir. Bunun iin, edeger biiminin bu kariik
niteligi, bu biim tamamen geliip para biiminde onlarin karisina
ikana kadar, burjuva ekonomi politikilerinin dikkatlerinden kaiyor.
Bundan sonra da, altin ve gmn gizemli niteligini, bunlarin yerine
daha az gzkamatiran metalari koyarak ve, u ya da bu zamanda e-
deger rol oynami her trl metai tam bir gnl rahatligiyla sayip d-
kerek [sayfa 72| aiklamaya aliiyorlar. 2O yarda keten bezi = 1 ceket gibi
ok basit bir deger ifadesinin, edeger bilmecesinin, zmn zaten
iinde taidigini bunlar akillarinin ucuna bile getirmiyorlar.
Edeger devini gren metain maddesi, soyut insan emeginin
22
Hegel'in yansima-kategorisi dedigi bu gibi genel iliki ifadeleri ok garip bir sinif olu-
tururlar. rnegin, bir adam, yalnizca, baka insanlar ona gre uyruk durumunda olduklari iin
kraldir. tekiler ise, tersine, o, kral oldugu iin kendilerini uyruk sayarlar.
5
Kurl Murks
Kupilul l
maddelemi grndr ve ayni zamanda zgl olarak yararli somut
emegin rndr. Bu somut emek, bu yzden, soyut insan emeginin
ifade edilmesi iin bir ara oluyor. Eger, bir yandan, ceket soyut insan
emeginin, maddelemesinden baka bir ey degilse, te yandan onda
somutlaan terzilik de, bu soyut emegin gerekleme biiminden baka
bir ey degildir. Keten bezinin deger ifadesinde, terziligin yararliligi,
elbise yapmasinda degil, hemen ilk bakita Deger oldugunu farket-
tigimiz bir nesne meydana getirmesinde ve dolayisiyla donmu bir emek
olmakla birlikte, bu emegin, keten bezinin degerinde gerekleen emek-
ten ayirdedilebilir olmasindadir. Degerin byle bir aynasi olma grevini
yapabilmesi iin, terzilik emeginin, genel olarak insan emegi olma somut
niteliginden baka bir eyi yansitmamasi gerekir.
Terzilikte oldugu gibi dokumacilikta da insan emek-gc harcan-
mitir. Bu nedenle her ikisi de, insan emegi olma genel zelligine sahiptir
ve bylece de bazi durumlarda, deger retilmesinde oldugu gibi yalniz
bu ynyle dikkate alinmalidir. Bunda, gizemli hi bir yan yoktur. Ama,
deger ifadesinde durum bsbtn farklidir. rnegin, dokumaciligin,
bizatihi dokumacilik oldugu iin degil de, insan emegi olma genel zelligi
nedeniyle, keten bezinin degerini yaratmasi olgusu nasil ifade edilebilir
Dokumaciligin karisina, onun rnnn edegerini reten, baka bir
zel somut emek biimini (rnegimizde terziligi) koymak suretiyle ifade
edilir. Tipki ceketin maddi biimi iinde, dogrudan dogruya deger ifadesi
halini almasi gibi, imdi de somut emek biimi terzilik, genel anlamda
insan emeginin dpedz ve elle dokunulur mad-delemesidir.
Demek ki, edeger biimin ikinci zelligi, somut emegin, kendi
karitinin, yani soyut insan emeginin ortaya iki biimi halini almasidir.
Ancak, bu somut emek, bizim rnegimizde terzilik, farklilatiril-
mami insan emegiyle dogrudan tanindigi iin herhangi trden bir emek-
le edegerdir ve bu nedenle keten bezinde somutlami emekle de bir
ve aynidir. Btn diger meta reten emekler [sayfa 78| gibi bireylerin zel
emekleri olmakla birlikte, ayni zamanda dogrudan dogruya toplumsal
nitelikte emektir. teki metalarla dogrudan degiilebilen bir rnde
sonu vermesinin nedeni budur. yleyse, edeger biimin nc bir
zelligi daha ortaya ikiyor: bireylerin zel emekleri, karitlarinin bii-
mini, yani dogrudan dogruya toplumsal emegin biimini aliyor.
Edeger biimin son iki zelligi, dncede de olsa, toplum,
Doga gibi birok biimi, ve bunlar arasinda deger-biimini de ilk kez
tahlil eden o byk dnre dnersek, daha anlailir hale gelecektir.
Aristoteles'i kastediyorum.
lkin, o, metalarin para-biiminin, yalnizca, degerin basit biimi-
nin daha ileri bir gelimesi oldugunu, yani bir metain degerinin,
geliigzel alinan baka bir meta ile ifadesi oldugunu aika sylyor;
nk,

Kurl Murks
Kupilul l
"5 yatak = 1 ev"
(",l/ro/ srs orr/ o/,/o")
ifadesinin
"5 yatak = u kadar para"
(",l/ro/ srs orr/ ... ocor o/ srs ,l/ro/")
ifadesinden ayirdedilemeyecegini sylyor.
Aristoteles, ayrica, bu deger ifadesine yolaan deger-ilikisinin,
evin nitel bakimdan yataga eitlenmesini gerektirdigini, byle bir eit-
leme olmaksizin bu iki farkli eyin, llebilir nicelikler olarak birbirleri-
yle karilatirilmalarinin mmkn olamayacagini da gryor. "Eitlik
olmadan degiim, ortak bir l ile llebilme olmadan eitlik olamaz."
("orr /corq, u o rcq, cruusro/o,") diyor. Ne var ki, Aristoteles bu noktada
duruyor, deger-biiminin tahlilini daha ileri gtrmekten vazgeiyor.
"Bununla birlikte, bu kadar farkli eylerin, ayni l ile llebilir olmalari
gerekte mmkn degildir." "rq usr olq0s/o o6nroror" diyor. Yani nitel
bakimdan eit olmalari mmkn degildir, diyor. Byle bir eitleme, e-
yanin gerek niteligine yabanci bir eydir ve, dolayisiyla, ancak "pratik
amalar iin geici bir are" olabilir.*
Aristoteles, bylece, tahlile devam etme yolunu tikayan eyin ne
oldugunu kendisi sylyor, onu devamdan alikoyan ey, deger kavra-
mindan yoksunluktur. Bu ortak ey, yataklarin degerinin [sayfa 74| bir evin
degeri ile ifade edilmesini saglayan bu ortak z nedir Aristoteles, byle
bir ey gerekte varolmaz diyor. Ama niin Yataklar ile karilatirmada
ev, onlara eit bir eyi temsil ediyor; bylece hem yataklarda hem evde
gerekten eit olan bir ey temsil edilmi oluyor. Ve bu insan emegidir.
Bununla birlikte, Aristoteles'i metalara deger atfetmenin, aslin-
da, her emegi eit insan emegi olarak ve bunun sonucu da eit nitelik-
te emek olarak ifade etmenin bir biimi oldugunu farketmekten alikoyan
nemli bir gerek vardi. Bunun dogal temeli, Yunan toplumu klelik
zerine kuruldugu iin, insanlarin ve onlarin emek-glerinin eit- siz-
ligiydi. Deger ifadesinin sirri, yani her tr emegin genel anlamda insan
emegi olduklari iin eit ve edeger bulunmalari, insanlarin eitligi dn-
cesi, halkin nyargilari arasinda yerlemedike zmlenemez. Bu, an-
cak, emek rnnn byk ktlesinin meta biimini aldigi ve bunun
sonucu olarak da, metalarin, insanla insan arasinda, meta sahipleri
arasinda egemen iliki halini aldigi bir toplumda mmkndr. Yalnizca
metalarin degeri ifadesinde bir eitlik ilikisi bulmu olmasi bile,
Aristoteles'in dehasinin parlakligini gstermektedir. Bu eitligin teme-
linde "gerekte" ne bulundugunu ortaya ikarmaktan onu alikoyan tek
ey, iinde yaadigi toplumun zel koullaridir.
* Marx, burada, Aristoteles'in E||/cc N/ccmcc|ec adli yapitini aniyor. Bkz: 4|/s|o|e|es oe|c
ex |ecens/one lmmcn0e|/s 8e//e|/, Bd. D, Oxinii 1887, s. DD-1OO. -Ed.
7
Kurl Murks
Kupilul l
1. 8/| 80|0n O|c|c/ 0ee|/n 8cs/| 8//m/
Bir metain degerinin basit biimi, baka trden bir meta ile olan
deger-ilikisini, ya da ayni trden bir meta ile degiim-ilikisini ifade
eden denklemde bulunur. A metal, nitel olarak, B metai ile dogrudan
degiilebilir olmasi geregi ile ifade edilir. Nicel olarak degeri, B'nin
belirli bir niceliginin, A'nin belirli bir niceligi ile degiilebilir olmasi ile
ifade edilir. Baka bir deyile, bir metain degeri, degiim-degeri biimi-
ni almakla bagimsiz ve belirli bir ifadeye kavuur. Bu blmn bainda,
gnlk konuma diliyle, bir metain hem kullanim-degeri hem de
degiim-degeri oldugunu sylememiz, dogrusunu sylemek gerekirse,
yanliti. Bir meta, bir kullanim-degeri ya da yararlilik nesnesi, ve bir
degerdir. Meta, kendisini, bu iki yani ile, degeri, bagimsiz biimini, yani
degiim-degeri biimini alir almaz gsterir. Yalitilmi halde bu biimi
hi bir zaman almaz; ama ancak farkli [sayfa 75| trden baka bir meta
ile, bir deger ya da degiim-ilikisi iine girince bu biime brnr. Biz
bunu bildikten sonra, bu anlatim eklinin zarari olmaz ve ancak kisalt-
mak bakimindan yarari vardir.
Tahlilimiz, bir metain degerinin biimi ya da ifadesinin, degerin
niteliginden dogdugunu, yoksa bu deger ile deger byklgnn, degi-
im-degeri olarak ifade edilme biiminden ortaya ikmadigini gstermi-
tir. Ne var ki bu, merkantilistler ile bunlarin yakin zamandaki izleyicileri
Ferrier, Ganilh
28
ve benzerlerinin oldugu kadar, bunlarin karitlarinin,
Bastiat gibi modern serbest ticaret iportacilarinin yanildiklari nokta
olmutur. Merkantilistler, deger ifadesinin nitel ynne zel bir agirlik
vermiler ve bunun sonucu, en yetkin biimini parada bulan, metalarin
edeger birimi zerinde durmulardir. te yandan, mallarini ne pahasina
olursa olsun elden ikartmamak zorunda olan modern serbest ticaret
iportacilari, degerin-nispi biiminin, nicel yanina ok byk bir nem
vermilerdir. Bunlar iin, metalarin degiim-ilikisinde, yani gnlk cari
fiyat listesinde ifade edilenin diinda, ne deger vardir, ne de deger b-
yklg. Lombard Street'in karmakariik fikirlerine, pek ince bir bilim-
sellik iinde ekidzen vermeyi zerine alan Macleod, batil inanli mer-
kantilistler ile okbilmi serbest ticaret iportacilari arasinda baarili bir
araci olmutur.
A ile B arasindaki deger-ilikisini ifade eden denklemde, A'nin B
cinsinden deger ifadesinin yakindan incelenmesi, bu iliki iersinde,
A'nin maddi biiminin yalnizca kullanim-degeri olarak, B'nin maddi bi-
iminin yalnizca deger-biimi ya da yani olarak yer aldigini bize gstermi
bulunuyor. Her meta iersinde varolan kullanim-degeri ile deger ara-
sindaki karitlik ya da zitlik, iki metain birbirleri ile byle bir iliki iine
28
F. L. A. Ferrier (gmrk mfetti muavini), 00 o0|e|nemen| cons/Jee|e Jcns ses |co||s
c|ec |e comme|ce, Paris 18O5; ve Charies Ganilh, 0es Sys|emes J'Econom/e Po|/|/q0e, 2. baski,
Paris 1821.
8
Kurl Murks
Kupilul l
girmesiyle, yani degeri ifade edilecek metain, dogrudan dogruya yalniz
kullanim-degeri, bu degerin kendisi ile ifade edilecegi meta ise, dogru-
dan dogruya yalniz degiim-degeri olarak yer aldigi zaman aiga ikmi
olur. Bylece, bir metain degerinin basit biimi, bu metain ierdigi kul-
lanim-degeri ile deger arasindaki karitligin ortaya iktigi basit biimdir.
[sayfa 76|
Emegin her rn, her toplumsal durumda, bir kullanim-degeri-
dir; ama ancak bir toplumun gelimesinin belirli bir tarihsel aginda bu
rn, meta halini alir; bu ag, yararli bir nesnenin retimi iin harcanan
emegin, bu nesnenin nesnel niteliklerinden birisi, yani onun degeri
olarak ifade edildigi agdir. Bundan u sonu ikar ki, basit deger-bii-
mi, ayni zamanda, bir emek rnnn, tarih iinde meta olarak ortaya
iktigi ilkel biimdir, ve bu rnlerin metalara dnmesi, deger-bii-
minin gelimesi ile c|/ css0*

ilerler.
Degerin basit biiminin eksikliklerini ilk bakita farkederiz: o,
fiyat-biimi halinde olgunlaana kadar, bir dizi degimelerden gemesi
gereken bir tohumdan baka bir ey degildir.
A metainin degerinin, herhangi bir baka B metai ile ifadesi,
ancak A'yi deger-biimi ve kullanim-degeri olarak ayirdeder, ve bu ne-
denle A'yi, kendisinden farkli tek bir meta ile, B ile degiim-ilikisi ier-
sine sokar; ama hl A'nin btn metalara gre nitel eitligi ve nicel
oranliligi ifade edilmekten uzaktir. Bir metain basit nispi deger-biimine,
baka bir metain tek bir edeger biimi tekabl eder. Byle olunca, ke-
ten bezinin degerinin nispi ifadesinde, ceket, bu tek meta ile, keten be-
zi ile iliki halinde olmasi nedeniyle, edeger biimine, ya da dogrudan
degiilebilme biimine sahip olur.
Ne var ki, degerin basit biimi, kolay bir geile daha tam bir
biime geer. Basit biim araciligi ile A metainin degerinin, yalnizca tek
bir baka meta ile ifade edildigi dogrudur. Ancak, bu teki tek meta,
herhangi bir ey, ceket, demir, bugday ya da baka bir ey olabilir. Bu-
nun iin, A ile, u ya da bu meta arasinda iliki kurmakla, bir ve ayni
meta iin farkli basit deger ifadesi elde ederiz.
24
Bu metain olabilecek
deger ifadelerinin sayisi, ancak kendisinden farkli meta trlerinin sayisi
ile sinirlidir. Bu nedenle, A'nin yalitilmi deger ifadesi, bu degerin farkli
basit ifadelerinin istenilen uzunluktaki bir dizisine evrilebilir. [sayfa 77|
B. TOPLAM YA DA GENLEM DEGER-BM
: kadar A metal = 0 kadar B, ya da = | kadar C, ya da = 0 kadar D,
ya da = x kadar E, ya da = vb..
(2O yarda keten bezi = 1 ceket, ya da = 1O libre ay, ya da = 4O libre kahve, ya da =
* Ayni hizla. -.
24
rnegin Homeros'ta bir eyin degeri, birbirinden farkli bir dizi eyle ifade edilir. II., VII.
472 475.

Kurl Murks
Kupilul l
1 kile bugday, ya da = 2 ons altin, ya da = ton demir, ya da = vb..)
1. Gen/|em/ N/s/ 0ee|-8//m/
Tek bir metain degeri, rnegin keten bezinin degeri, imdi, me-
talar dnyasinin sayisiz baka unsurlariyla ifade edilmektedir. teki her
metain degeri, imdi keten bezinin degerinin aynasi haline gelmitir.
25
Bylece, ilk kez, bu deger, kendisini, farklilamami insan emeginin
donmu hali olarak gerek yzyle gstermi oluyor. nk kendisini
yaratan emegin, hangi biimde olursa olsun, ister terzilik, ister iftilik,
madencilik vb. biiminde olsun, her trl insan emegi ile eit durumda
oldugu ve bu nedenle de, cekette, bugdayda, demirde ya da altinda
somutlamasinin hi bir nemi olmadigi apaik ortaya ikmi oluyor.
Keten bezi, deger-biimi araciligiyla imdi artik tek bir meta ile degil,
btn metalar lemiyle toplumsal iliki iersine girmi oluyor. Meta
olarak o, artik dnya yurttaidir. Ayni zamanda, degerin bitmez tken-
mez denklemleri dizisi, kullanim-degerinin, hangi zel biimi ya da t-
r altinda olursa olsun, bir fark gzetmeksizin, metain degerini gsterir.
lk biimde, 2O yarda keten bezi = 1 ceket ifadesinde, bu iki me-
tain belirli niceliklerde degiilebilir olmasi salt raslansal olabilir. kinci
biimde, bunun tersine, derhal, bu raslansal grn belirleyen ve on-
da esasta farkli olan temeli grrz. Ceketle [sayfa 78| de, kahveyle de, de-
mirle de ya da sayisiz farkli metalarla da ifade edilse, bu metalarin sa-
hipleri, ok farkli insanlar da olsa, keten bezinin degeri, byklk ola-
rak degimeden kalir. Meta sahibi iki birey arasindaki raslansal iliki
kaybolur. Bunlarin degerlerinin byklgn dzenleyen eyin, meta-
larin degiimi olmadigi aik-seik hale gelir; ama tersine, bunlarin de-
giim oranlarini denetleyen ey, bunlarin degerlerinin byklkleridir.
2. O:e| EJee| 8//m/
Ceket, ay, bugday, demir vb. gibi her meta, keten bezinin deger
25
Bu nedenle, deger, ceketle ifade edildigi zaman keten bezinin ceket-degerinden, bug-
dayla ifade edildigi zaman bugday-degerinden vb. szedebiliriz. Bu ifadelerin herbiri, bize,
kullanim-degerinde grlen eyin, ceketin, bugdayin vb. keten bezinin degeri oldugunu anlatmi
oluyor. "Her metain degeri, onun degiimdeki ilikisini gsterdiginden, kiyaslandigi metaya
gre ... bugday-degeri, kuma-degeri ... diyebiliriz; yleyse, binlerce farkli trden deger, dnyada
ne kadar meta varsa o kadar eitli deger oldugu gibi, bunlarin hepsi de ayni derecede gerek
hem de ayni derecede itibaridir." (4 C|/|/cc| 0/sse||c|/on on ||e Nc|0|e, Vecs0|es cnJ Cc0ses
o/ \c|0e. c|/e/|y /n |e/e|ence |o ||e 0|/|/ns o/ V|. R/cc|Jo cnJ |/s /o||o0e|s. 8y ||e c0||c| o/
Esscys on ||e Fo|mc|/on, e|c., o/ O/n/ons, London 1825, s. 8D.) Zamaninda ngiltere'de epeyce
grlt koparan bu adsiz yapitin yazari S. Bailey, bir ve ayni degerin eitli nispi ifadelerine
bylece iaret etmekle, deger kavraminin belirlenmesinin olanaksizligini tanitladigini sanir. Kendi
grleri ne kadar dar olursa olsun, rikardocu teorinin bazi ciddi kusurlarina parmak basmi
olmasi, Ricardo'nun izleyicilerinin kendisine kari giritikleri dmanca saldirilardan da anlailir.
rnegin Wes|m/ns|e| Re|/e0'a bakiniz.
70
Kurl Murks
Kupilul l
ifadesinde bir edeger olarak ve dolayisiyla da deger olan bir ey olarak
yer alir. Bu metalarin herbirinin maddi biimi, imdi artik birok meta
iinde tek bir zel edeger biimdir. Ayni ekilde, bu farkli metalarda
somutlaan emegin ok yanli somut yararli trleri, imdi artik farklila-
mami insan emeginin bu ok farkli gerekleme biimleri ya da ortaya
iki biimleri kadar kendini gsterir.
8. 7o|cm yc Jc Gen/|em/ 0ee|-8//m/n/n E/s//|//|e|/
lknce, degerin nispi ifadesi, onu temsil eden dizinin sonsuz ol-
masi nedeniyle noksandir. Her deger denkleminin bir halkasini olutur-
dugu zincir, her yeni bir meta trnn ortaya ikmasi ve degerin yeni
bir ifadesi iin malzeme saglamasiyla her an uzayabilir. kinci olarak,
birbirinden farkli ve bagimsiz deger ifadelerinin oluturduklari alacali-
bulacali bir mozayik grnmndedir. Ensonu, her metain nispi degeri,
sirayla bu genilemi biim iinde ifade edilirse ki byle olmasi gerekir
, bunlarin herbiri iin birbirinden farkli bir nispi deger elde ettigimiz
gibi, deger ifadeleri dizisi sonsuza dogru uzar gider. Bu genilemi nispi
deger-biiminin eksikleri, buna tekabl eden edeger biimde yansirlar.
Her tek metain maddi biimi, sayisiz meta arasinda yalniz bir tane zel
edeger oldugu iin, btn olarak ancak herbiri digerini ditalayan para
para edeger biimler elde etmi oluruz. Ayni ekilde, her zel e-
degerde maddelemi, zel, somut, yararli emek tr, yalnizca zel
trde emek olarak temsil edilmitir ve bunun iin de genel olarak in-
san emeginin eksiksiz bir temsilcisi degildir. nsan emegi, gerekte,
ok yanli [sayfa 7D| zel ve somut biimlerin btnlg iinde, eksiksiz bir
ifadeye kavuur. Ama o zaman da, sonsuz dizi iindeki ifade daima
noksan ve birlikten yoksun olacaktir.
Genilemi nispi deger-biimi, basit nispi deger ifadelerinin veya
ilk trdeki denklemlerin toplamindan baka bir ey degildir; yani:
2O yarda keten bezi = 1 ceket
2O yarda keten bezi = 1O libre ay, vb. gibi.
Bunlarin herbiri, taraflarin yer degitirdigi denklemler anlamina
da gelir:
1 ceket = 2O yarda keten bezi
1O libre ay = 2O yarda keten bezi, vb..
Gerekten de, bir kimse keten bezini baka birok meta ile
degiir ve malinin degerini bu bir dizi teki metalar ile ifade ettigi za-
man, bu metalarin degiik sahiplerinin de mallarini keten bezi ile degi-
meleri ve bu eitli metalarin degerini, tek ve ayni nc meta ile,
yani keten bezi ile ifade etmeleri gerekir. Bu durumda diziyi tersine e-
virir, 2O yarda keten bezi = 1 ceket, ya da = 1O libre ay vb. ekline so-
karsak, yani dizide zaten grlen ters ilikiyi ifade edersek u sonuca
ulairiz:
7T
Kurl Murks
Kupilul l
C. DEGERN GENEL BM
1 ceket =
1O libre ay =
4O libre kahve =
1 kile bugday =
2 ons altin =
ton demir =
x kadar A metai vb. =
1. 0ee|-8//m/n/n 0e/m/ N/|e|//
Btn metalar, artik degerlerini, (1) tek bir meta ile oldugu iin,
basit bir biimde; (2) bir ve ayni meta ile oldugu iin birlik halinde ifa-
de etmektedirler. Bu deger-biimi, hepsi iin ayni ve basit oldugundan
geneldir.
A ve B biimleri, ancak bir metain degerini, onun kullanim-dege-
rinden ya da maddi biiminden farkli bir ey olarak ifade etmek iin
uygundu. [sayfa 8O|
Birinci biim A, yle denklemler verir: 1 ceket = 2O yarda keten
bezi, 1O libre ay = ton demir. Burada ceketin degeri, keten bezine,
ayin degeri demire eitlenmitir. Ama nce keten bezine eitlemek ve
tekrar demire eitlemek, keten bezi ile demirin farkli oldugu kadar
farkli eylerdir. Bu biim, aiktir ki, pratikte, ancak emek rnleri
raslansal ve geliigzel degiimlerle metalara dntklerinde, ilk
balangita olur.
kinci biim B, bir metain degerini onun kullanim-degerinden,
ilk birincisinden daha uygun bir tarzda ayirdeder; nk burada ceke-
tin degeri, mmkn olan btn biimler altinda ceketin maddi biimi-
ne karit olarak konmutur; keten bezine, demire, aya, kisacasi kendisi
diinda, ceket diinda, her eye eitlenmitir. te yandan, hepsinde
ortak herhangi bir genel deger ifadesi, dogrudan ditalanmitir; nk,
her metain deger denkleminde, btn teki metalar imdi, yalnizca
edegerler biiminde grlr. Genilemi deger-biiminin ilk kez gerek
olarak ortaya ikii, zel bir emek rnnn, diyelim sigir srsnn
artik istisnai degil de olagan bir biimde, teki eitli metalar ile degiil-
meye balanmasi ile olur.
nc ve son olarak gelimi biim, btn metalar dnyasin-
daki degerleri, bu ama iin seilmi tek bir meta ile, yani keten bezi
ile ifade eder ve bylece bunlarin degerlerini, bize, keten bezi ile eitligi
araciligiyla bildirir. imdi artik her metain degeri ketene eitlenmekle,
yalnizca kendi kullanim-degerinden ayrilmakla kalmaz, genellikle btn
teki kullanim-degerlerinden de farklilatirilmi olur ve ite bu nedenle
}
2O yarda keten bezi
72
Kurl Murks
Kupilul l
btn metalarda ortak olan bir eyle ifade edilir. Bu biim ile metalar,
ilk kez birbirleriyle deger olarak iliki iersine sokulmutur, ya da
degiim-degeri grnne brnmlerdir.
lk iki biim, her metain degerini, ya farkli trden tek bir meta ile
ya da byle birok metain bir dizisi ile ifade eder. Her iki durumda da,
kendi degeri iin bir ifade bulmasi, szgelii, her metain zel iiydi ve
bunu tekilerin yardimi olmaksizin yapiyordu. Bu tekiler, ilkine gre
pasif edeger rolnde idiler. Degerin genel biimi C, tm meta lemi-
nin ortak hareketinden, bir tek bundan kaynaklanir. Bir meta, genel
deger ifadesini ancak tm teki metalar ile kazanir ve ayni anda bu
metalarin degerleri de ayni edegerde ifadesini bulmu olur; ve her
yeni meta ayni yolu izlemek zorundadir. Bylece u gerek ortaya ikar
[sayfa 81| ki, metalarin deger olarak varligi tamamen toplumsal oldugu
iin, bu toplumsal varlik ancak kendi toplumsal ilikilerinin toplamiyla
ifade edilebilir ve bunun sonucu olarak, degerlerinin biiminin toplum-
sal olarak kabul edilen bir biim olmasi zorunludur.
Keten bezine eitlenen btn metalar, imdi artik yalnizca genel
degerler olmalari ynnden nitelike eit olmakla kalmazlar, ayni za-
manda byklkleri karilatirilabilir duruma gelirler. Degerlerinin
byklg bir ve ayni maddeyle, keten beziyle ifade edilmekle, bu
byklkler de birbirleri ile karilatirilabilirler. rnegin, 1O libre ay =
2O yarda keten bezi, ve 4O libre kahve = 2O yarda keten bezi olursa, 1O
libre ay = 4O libre kahve olur. yle de syleyebiliriz, 1 libre kahvede,
1 libre ayda bulunanin ancak ' kadar deger z emek vardir.
Tm metalar lemini kapsayan nispi degerin genel biimi, geri
kalanlarin iinden seilip ayrilan ve kendisine edeger rol verilen tek
bir metai burada keten bezini, evrensel edeger haline getirir. Keten
bezinin maddi biimi, imdi artik, btn metalarin degerlerinde ortak
bir biime brnmtr; ve bunun iin de hepsiyle ve her biriyle degiile-
bilir duruma gelmitir. Keten bezinin maddesi, her trl insan emeginin
grlr duruma gelmesi, toplumsal kozasi durumuna gelmesidir. Belli
bir mal, keten bezi reten belli zel bireyin emegi olan dokumacilik,
sonuta, toplumsal bir nitelige, btn teki trden emeklerle eit bir
nitelige brnm oluyor. Genel deger-biimini meydana getiren sayi-
siz denklemler, keten bezinde somutlaan emegi, teki btn metalar-
da somutlaanlara eit kiliyor ve bylece dokumaciligi, ayirdedilmemi
insan emegini, genel grnm biimi haline sokuyor. Bu yolla, metala-
rin degerlerinde gerekleen emek, fiili iin her trl somut ekli ile
yararli zelliklerinden soyutlanmi bir emek olarak yalnizca olumsuz
ynyle gsterilmi olmaz, ama olumlu niteliginin de aika kendisini
gstermesi saptanmi olur. Genel deger-biimi, her trl fiili emegi,
hepsinde bulunan ortak zellige, yani genel insan emegi, ve insan emek-
gcnn harcanmasi olma niteligine indirgenmesidir.
Btn emek rnlerini, ayirdedilmemi insan emeginin donmasi
73
Kurl Murks
Kupilul l
olarak gsteren genel deger-biimi, metalar leminin toplumsal zeti
oldugunu bizzat kendi yapisi ile gsterir. Bu biim, sonu olarak, aik-
a ortaya koymaktadir ki, metalar leminde her emegin sahip oldugu
niteligin insan emegi olmasi, onun zgl [sayfa 82| toplumsal niteligini
meydana getirmektedir.
2. 0ee|/n N/s/ 8//m/ /|e EJee| 8//m/n/n
8/||/|/ne 8c|| Ge|/mes/
Degerin nispi biiminin gelime derecesi, edeger biiminin
gelime derecesine tekabl eder. Ama urasini da unutmamak gerekir
ki, ikincinin gelimesi, birincinin gelimesinin yalnizca sonucu ve ifa-
desidir.
Bir metain degerinin birincil ya da yalitik nispi biimi, bir diger
metai yalitik bir edeger haline getirir. Bir metain degerinin tm teki
metalarla ifadesi demek olan nispi degerin geniletilmi biimi, bu te-
ki metalara, farkli trden zel edeger nitelikler verir. Ve son olarak,
metain zel bir tr, tm teki metalar, onu, iersinde degerlerini dai-
ma ayni biimde ifade ettikleri bir madde haline getirdikleri iin, evrensel
edeger niteligini kazanir.
Deger-biiminin iki kutbu olan degerin edeger biimi ile nispi
biimi arasindaki karitlik bu biimin kendisiyle birlikte geliir.
Birinci biim, 2O yarda keten bezi = 1 ceket eitliginde bile bu
karitlik vardir, ama henz sabitlememitir. Bu eitligi soldan saga ya
da sagdan sola okumaniza gre, ceket ile keten bezinin oynadigi rol
farklidir. Bir durumda, keten bezinin nispi degeri ceket ile, teki du-
rumda, ceketin nispi degeri keten bezi ile ifade edilmitir. Bunun iin,
degerin bu ilk biiminde, kutupsal karitligi kavramak zordur.
B biimi, bir defada ancak tek bir metain kendi nispi degerini
btnyle geniletebilecegini ve, ancak, tm teki metalar onun kari-
sinda edegerler oldugu iin ve byle olmakta devam ettikleri srece,
bu genilemi biimi alabilecegini gsterir. Burada, biz, 2O yarda keten
bezi = 1 ceket denkleminde yaptigimiz gibi, eitligi, genel niteligini
bozmadan ve degerin genilemi biimini degerin genel biimine
dntrmeden tersine eviremeyiz.
Ensonu C biimi, tek bir istisna ile btn metalar edeger bii-
min diinda tutuldugu iin ve tutuldugu srece, metalar lemine dege-
rin genel toplumsal nispi biimini verir. Demek ki, tek bir meta, keten
bezi, teki btn metalardan bu nitelik esirgendigi iin ve srece, bun-
larin herbiri ile dogrudan dogruya [sayfa 88| degiilebilir bir nitelik kazanmi
gibidir.
26
26
Bu dogudan dogruya ve genel degiilebilir olma zelliginin, bir kutba benzetilmesi ve
karit kutupla, yani dogrudan degiilebilmenin olanaksiz oldugu durumla bagintili grnmesi,
74
Kurl Murks
Kupilul l
Evrensel edeger grevindeki meta, te yandan nispi deger-bii-
minin diinda kalmitir. Eger keten bezi ya da evrensel edeger gre-
vindeki baka bir meta, ayni zamanda, degerin nispi biimini de pay-
lami olsaydi, kendi edegeri olarak da i grebilirdi. Bu durumda,
yalnizca 2O yarda keten bezi = 2O yarda keten bezi gibi, ne degeri, ne
de deger byklgn ifade etmeyen bo bir yineleme elde etmi
oluruz. yleyse evrensel edegerin nispi degerini ifade etmek iin, C
biimini tersine evirmemiz gerekir. Bu edeger, teki metalarin ortak
degerin nispi biimi olmamakla birlikte. degeri, teki metalarin sonu
gelmeyen dizisi ile nispi olarak ifade edilir. Bylece, nispi degerin
genilemi biimi ya da B biimi, imdi kendisini, edeger metain z-
gl nispi deger-biimi olarak ortaya koyar.
8. 0ee|/n Gene| 8//m/nJen Pc|c-8//m/ne Ge/
Evrensel edeger biimi, genel anlamda, bir deger-biimidir. Bu-
nun iin her meta, bu biime girebilir. te yandan eger bir meta, bu
evrensel edeger biimine (C biimi) girmise, bu, ancak edeger ola-
rak teki btn metalarin diinda tutuldugu iin ve srece olanaklidir.
Bu ditalama, ensonu, belirli bir meta ile sinirlandigi andan sonra, an-
cak bu andan sonra, metalar leminin nispi degerin genel biimi ger-
ek bir tutarlilik ve genel toplumsal geerlilik kazanir.
Edeger biim, kendi maddi biimi ile bylece toplumsal bir ni-
telik kazanan o belirli meta, imdi artik para-meta durumuna [sayfa 84|
gelir, ya da para olarak i grr. Bu, artik, o metain zel toplumsal
ilevidir ve bu nedenle, metalar leminde evrensel edeger rol oyna-
mak, onun toplumsal tekelindedir. B biiminde keten bezinin zel
edegerleri ve C biimindeki nispi degerlerini ortaka keten bezi ile
ifade eden metalar arasinda bu sekin yere belli bir meta ulaabilmitir:
altin. yleyse, C biimindeki keten bezinin yerine altini koyarsak u
sonucu elde ederiz:
bir miknatisin pozitif kutbunun negatif ile bagli olmasi gibi apaik degildir. Btn metalarin ayni
anda kendilerine ykletilen bu zellige sahip olabileceklerini dnmek, btn katolikler
toplanirsa papa ederler sz kadar hayal olur. Meta retimini insan zgrlgnn ve bireysel
bagimsiziigin dorugu gibi gren kk-burjuva iin, metadaki bu dogrudan degiebilir olmama
zelliginden dogan glklerin ortadan kalkmasi, kukusuz, ok arzu edilir bir eydir. Proud-
hon sosyalizmi, bu dargrl topyanin ilenmi bir biimidir ve baka bir yerde de gsterdigim
gibi zgn olma niteliginden de yoksundur. Ondan ok daha nce, bu ie, Gray, Bray ve
bakalari ok daha baarili bir ekilde teebbs etmilerdir. Ama gene de, bylesine bir bilgeligin
imdi bile bazi evrelerde "bilim" adi altinda ieklendigi grlyor. Hi bir okul, bilim sz ile,
Proudhon kadar oynamamitir, nk,
"Wo Begriffe fehlen,
da stelt zur rechten Zeit ein wort sich ein."*
* Kavram olmadigi yerde, hemen bir sz onun yerine hazirdir." (Gothe, Fc0s| Birinci
Kisim, Mefistofeles'in szleri.) -.
75
Kurl Murks
Kupilul l
D. PARA-BM
2O yarda keten bezi =
1 ceket =
1O libre ay =
4O libre kahve =
1 kile bugday =
ton demir =
x kadar A metai vb. =
A biiminden B biimine ve B biiminden C biimine geiteki
degiiklikler temel niteliktedir. te yandan, C ile D biimleri arasinda,
keten bezi yerine edegerligi altinin almasindan baka bir degiiklik
yoktur. C biiminde keten bezi neyse, D biiminde altin odur: genel
edeger. Gelime, yalnizca dogrudan dogruya ve evrensel degiilebilme
niteliginin baka bir deyimle evrensel edeger biiminin imdi artik,
toplumsal bir alikanlikla, ensonu bir maddeyle, altinla zde duruma
gelmi olmasindandir.
Altin, imdi, tm teki metalarin karisina, zaten daha nce onla-
rin karisinda basit bir meta olarak yer aldigi iin, para olarak ikar.
Tm teki metalar gibi, altin da, ya tek tek degiimlerde basit bir edeger
olarak, ya da tekilerin yaninda zel bir edeger olarak i gryordu.
Giderek, degien sinirlar iersinde evrensel edeger olarak i grmeye
baladi. Metalar leminde degerin ifadesinde bu konumu kendi tekeli-
ne alir almaz, altin, para-meta durumunu alir ve ite ancak o zaman D
biimi, C biiminden farklilair, ve degerin genel biimi, para-biimine
dnr.
Keten bezi gibi tek bir metain nispi degerinin, para rolndeki
altin gibi bir meta ile basit ifadesi, o metain fiyat-biimidir. Bu nedenle
keten bezinin fiyat-biimi yledir:
2O yarda keten bezi = 2 ons altin, ya da, eger 2 onsluk altin sikke
olarak 2 sterlin ise, 2O yarda keten bezi = 2 sterlindir.
Para-biimi kavraminin oluumundaki glk, evrensel edeger
[sayfa 85| biiminin ve bunun zorunlu sonucu degerin genel biiminin, C
biiminin aik-seik anlailmasinda yatar. Bu son biim, degerin
genilemi biiminden, yani B biiminden ikartilabilir ki, bunun da
temel gesi, grdgmz gibi A biimidir: 2O yarda keten bezi = 1
ceket, veya x kadar A metai = y kadar B metai, bu nedenle, basit meta-
biimi, para-biiminin ekirdegidir.
DRDNC KESM. METALARIN FETZM
VE BUNUN SIRRI
}
2 ons altin
7
Kurl Murks
Kupilul l
lk bakita bir meta, ok nemsiz ve kolayca anlailir bir ey gibi
gelir. Oysa metain tahlili, aslinda onun metafizik incelikler ve teolojik
sslerle dolu pek garip bir ey oldugunu gstermitir. Kullanim-degeri
oldugu srece, o ister insan gereksinmelerini karilayabilen zellikleri
aisindan, ister bu zelliklerin insan emeginin rn olmasi ynnden
ele alinsin, gizemli bir yani yoktur. nsan, alimasiyla, Doganin sagladi-
gi maddelerin biimini, kendisine yararli olacak ekilde degitirdigi gn
gibi aiktir. Szgelii agacin biimi, masa yapilarak degitirilir. Ama ge-
ne de masa, o alelde gnlk ey olmakta, aga olmakta devam eder.
Ne var ki, meta olarak ilk adimini atar atmaz, tamamen baka bir ey
olur. Yalniz ayaklari zerinde yerde durmakla kalmaz, tm teki me-
talarla iliki iersinde amuda kalkar ve o aga beyninden, "masa yrt-
mek"ten ok daha arpici, parlak fikirler saar.
26a
Bu yzden, metalarin mistik zelligi onlarin kullanim-degerin-
den dogmuyor. Tipki, degerin belirleyici etkenlerinin niteliginden de
gelmedigi gibi. nk her eyden nce, emegin yararli trleri ya da
retken, faaliyetler ne kadar eitli olursa olsun, bunlarin, insan orga-
nizmasinin ilevleri oldugu, fizyolojik bir gerektir, ve bu gibi ilevlerin
herbiri, niteligi ve biimi ne olursa olsun, aslinda, insan beyninin, sinir-
lerinin, kaslarinin vb. harcanmasidir. kinci olarak, degerin nicel belir-
lenmesi iin temel [sayfa 86| oluturan ey, yani bu harcamanin sresi, ya
da emegin niceligi dikkate alinirsa, emegin niceligi ile niteligi arasinda-
ki farlilik apaik olarak grlr. Toplumun her durumunda, yaam arala-
rinin retimi iin gerekli emek-zamani, gelimenin farkli aamalarinda
eit lde ilgi ekmemekle birlikte, insanligin zorunlu olarak ilgilen-
digi bir konu olmasi gerekir.
27
Ve ensonu, insanlar, herhangi bir biim-
de, bakalari iin alimaya baladiklari andan itibaren, emekleri,
toplumsal bir biim alir.
yleyse, emek rnnn anlailmaz zelligi, meta biimine gi-
rer girmez, niin ortaya ikiyor Kukusuz bu, biimin kendisinden geli-
yor. Her trl insan emeginin eitligi, bu emek rnlerinin hepsinin eit
degerde olmalari ile nesnel olarak ifade edilir; harcanan emek-gc-
nn, bu harcanma suresi ile lm, emek rnlerinin degerinin nice-
ligi biimini alir; ve ensonu, reticilerin iersinde emeklerinin toplumsal
26a
Arta kalan btn dnya kimildamadan durur grnrken in'in ve masalarin dansa
baladigi animsanir* o0| enco0|ce| |es c0||es [digerlerini yreklendirmek iin .|. [Bu
not, Almanca baskidan alinmitir.|
27
Eski Cermenler arasinda toprak lsnn birimi, bir gnlk hasada gre hesaplanirdi
ve bunun iin de 7c0e|/, 7c0cnne, VcnnsmccJ, (/0|nc|e, ya da |e||e /0|nc|e, ya da J/o|nc|/s)
vb. gibi terimler kullanilirdi. (Bkz: G. L. von Maurer, E/n|e/|0n :0| Gesc|/c||e Je| Vc|/-, ms0
\e|c/css0n, Mnchen 1854, s. 12D sq..)
* 1848-4D devriminin yenilgisinden sonra Avrupa'da en karanlik bir siyasal gericilik dnemi
baladi. O sirada Avrupa'nin aristokrat ve burjuva evrelerinde ruh-agirma, zellikle masa y-
rtme heyecan uyandirirken, in'de zellikle kyller arasinda, tarihe Taiping-devrimi olarak
geen pek byk bir anti-feodal zgrlk hareketi yayiliyordu. Marx, in'deki devrim ile Avru-
pa'daki ruh-agirma tutkusu arasindaki farkliligi animsatan bir benzetmeye bavuruyor. -Ed.
77
Kurl Murks
Kupilul l
niteliginin kendini gsterdigi karilikli ilikiler, rnler arasinda bir to-
plumsal iliki biimini alir.
Demek ki, metain gizemli bir ey olmasinin basit nedeni, onun
iinde insan emeginin toplumsal niteligi, insana, bu emegin rnne
nesnel bir nitelik damgalami olarak grnmesine dayanmaktadir; re-
ticilerin kendi toplam emek rnleri ile ilikileri, onlarla kendi aralarin-
da bir iliki olarak degil de, emek rnleri arasinda kurulan toplumsal
bir iliki olarak grnmesindedir. Emegin rnlerinin, metalar haline,
niteliklerinin duyularla hem kavranabilir hem de kavranamaz toplum-
sal eyler haline gelmelerinin nedeni budur. Bunun gibi, bir nesneden
algilanan iin, bize, grme sinirimizin znel etkilenmesi olarak degil de,
gzn diinda bir eyin nesnel biimi gibi geliyor. Oysa, grme olayin-
da her zaman, iinin bir eyden baka bir eye, ditaki bir nesneden
gze fiilen gemesi szkonusudur. Fiziksel eyler arasinda, fiziksel bir
iliki vardir. Ama metalarda, bu farklidir. eylerin, q0* metalarin var-
ligi, ve bunlara meta damgasini vuran emek rnleri arasindaki deger-
ilikisi ile bunlarin fiziksel zellikleri ve bu zelliklerden dogan maddi
ilikiler arasinda mutlak olarak bag yoktur. Burada, insanlar arasindaki
belirli toplumsal iliki, onlarin gznde, eyler arasinda dsel bir iliki
biimine brnyor. Bu nedenle, [sayfa 87| benzer bir rnek vermek iin,
din leminin sislerle kapli katlarini dolamamiz gerekir. Bu lemde,
insan beyninin rnleri, bagimsiz canli varliklar gibi grnr, ve hem
birbirleriyle, hem de insanoglu ile iliki iine girerler. te metalar le-
minde de, insan elinin yarattigi rnler iin durum aynidir. Emek rn-
lerine, meta olarak retildikleri anda yapiiveren ve bu, nedenle meta
retiminden ayrilmasi olanaksiz olan eye, ben, Fetiizm diyorum.
Tahlilimizin de gsterdigi gibi, metalardaki bu fetiizmin kkeni,
bunlari reten emegin zel toplumsal niteligindedir.
Genel. kural olarak, kullanilir mallar, yalnizca, ilerini birbirlerin-
den bagimsiz olarak yrten zel bireylerin ya da birey gruplarinin
emeklerinin rnleri olduklari iin meta haline geliyorlar. Btn bu
zel bireysel emeklerin genel toplami, toplumun emeginin tmn
oluturuyor. reticiler rnlerini degiinceye kadar, birbirleri ile toplumsal
temasa gelmedikleri iin, her reticinin emeginin zgl toplumsal nite-
ligi, kendisini ancak degiim iinde ortaya koyar. Baka bir deyile,
bireyin emegi, toplum emeginin bir parasi olarak, kendisini, ancak,
dogrudan dogruya rnler arasinda, ve dolayli olarak bunlar araciligiyla
reticiler arasinda kurulmu olan degiim eylemi olan ilikiler araciligiyla
aiga vurur. Bunun iin, bir bireyin emegini teki reticilerin emekleri-
ne baglayan ilikiler, reticilere, aslinda oldugu gibi, alian bireyler
arasinda dogrudan toplumsal bir iliki olarak degil, tersine, kiiler arasin-
da maddi ilikiler ve eyler arasinda toplumsal ilikiler olarak grnr.
* Ki bu. -.
78
Kurl Murks
Kupilul l
Ancak degiilmeleri sayesindedir ki, emegin rnleri, yararlanilan nes-
neler olarak, degiik varolu biimlerinden ayri olarak bir tekdze top-
lumsal biimde deger alirlar. Bir rnn bu ekilde, yararli bir ey ve bir
deger olarak ayrilmasi, ancak degiimin, yararli mallarin degiim ama-
ciyla retilmesi ve bu nedenle de zelliklerinin her eyden nce re-
timleri sirasinda deger olarak hesaba katilmasi boyutlarina ulamasiyla
pratik nem kazanir. Bu andan itibaren reticilerin kiisel emegi, iki
ynl toplumsal bir nitelige brnr. Bir yandan, emegin belirli bir ya-
rarli tr olarak, belirli bir toplumsal geregi karilamak ve bylece, ko-
lektif emegin ayrilmaz bir parasi, kendiliginden oluan toplumsal ib-
lmnn bir kolu olmak durumundadir. te yandan, retici bireyin
eitli gereksinmelerini karilayabilmesi iin, her trden yararli bireysel
emegin karilikli olarak degiilebilmelerinin yerlemi bir toplumsal olgu
olmasi ve bunun [sayfa 88| iin de, her reticinin zel yararli emeginin
btn tekilerin yararli emekleriyle eit sayilmasi gerekir. En farkli tr-
den emeklerin eitlenmesi, ancak, bunlarin eitsizliklerinden soyutlan-
masi ya da bunlarin ortak bir paydaya, yani insan emek-gc harcamasi
ya da soyut insan emegine indirgenmesi sonucu olabilir. Bireyin eme-
ginin iki ynl toplumsal niteligi, ona, ancak rnlerin degiimi ile gn-
lk pratik iersindeki emegi etkileyen biimler altinda beyninde yansidigi
zaman grnr. Bylece, onun kendi emegi, toplumsal nitelikte yararli
olmasi koulunu, yani rnn yalnizca yararli degil, ama bakalari iin
yararli olmasi koulunu alir, ve onun zel emeginin, teki btn zel
emek trlerine eit olmakla kazandigi toplumsal nitelik, tm emek
rnlerinin fiziksel olarak farkli mallarin ortak nitelik taimasi, yani bir
degere sahip olmasi ekline girer.
Demek ki, emek rnlerini deger olarak birbirleriyle iliki iersi-
ne sokmamizin nedeni, bu mallarda trde insan emeginin maddi hal-
de birikmesini grmemiz degildir. Tam tersine: farkli rnlerimizi degi-
imle deger olarak eitledigimiz zaman, bu davraniimizla, ayni za-
manda, biz, bunlara harcanan farkli trden emekleri de, insan emegi
olarak eitlemi oluyoruz. Bunun farkinda olmayiz, ama gene de yapa-
riz.
28
Bu nedenle deger, ggsnde ne oldugunu anlatan bir yafta ile
ortalikta dolamaz. Aslinda her rn, toplumsal bir hiyeroglif yazisina
eviren, daha ok degerdir. Kendi toplumsal rnlerimizin ardinda yatan
sirri aydinlatmak iin, daha sonra, biz bu hiyeroglifi zmeye aliiriz;
nk yararli bir nesneyi deger olarak damgalamak, dil gibi toplumsal
bir rndr. Emek rnlerinin, deger olduklari srece, bunlarin retimi
iin harcanan insan emeginin maddi ifadeleri oldugunu ortaya koyan
son bilimsel bulu, gerekte, insan soyunun gelime tarihinde bir agi
28
Bunun iin. Galiani, "Deger, kiiler arasinda bir ilikidir." "lc R/cc|e::c e 0nc Rc/one
||c J0e e|sone." (Galiani, 0e||c Vone|c, s. 221, Custodi koleksiyonu, t. III'te. Sc|/||o|/ c|css/c/
l|c|/cn/ J/ Econom/c Po|/|/cc. Pc||e VoJ|nc, Milano 18O8), dedigi zaman unu eklemesi
gerekirdi: eyler arasinda bir iliki gibi ifade edilen, aslinda kiiler arasinda bir ilikidir.
7
Kurl Murks
Kupilul l
belirlemitir ama, emegin toplumsal niteligini, bize rnlerin bizatihi
kendilerinin nesnel niteligi gibi gsteren sisi dagitamamitir. Ele aldigimiz
zel retim biiminde, yani meta retiminde, bagimsiz olarak yrt-
len zel emegin zgl toplumsal niteligi, her eit emegin, insan emegi
olmasi nedeniyle, eitligi geregine dayanir; bunun iin bu zellik, rn-
de [sayfa 8D| deger-biimine brnr; bu olgu, yukarda sz edilen bulua
karin reticiye tamamen gerek ve sonal gibi gelir; bu, tipki, havayi
oluturan gazlarin bulunuundan sonra da atmosferin yapisinin ayni
kalmasi olgusuna benzer.
Degiim sirasinda reticiyi ilkin ilgilendiren ey, kendi rnleri
kariliginda ne kadar baka rn alabilecekleri sorusudur: rnlerini
hangi oranlarda degiebileceklerdir Bu oranlar, detler yoluyla belli bir
kararliliga eriince, bunlar sanki rnlerin niteliklerinin sonucu gibi g-
rnr ve bylece, rnegin bir ton demir ile iki ons altin pek dogal ola-
rak eit degerde imi gibi gelir; bu, tipki bir libre altin ile bir libre demi-
rin, farkli fiziksel ve kimyasal niteliklerine karin, eit agirlikta grnme-
sine benzer. rnlerin zerine etiket gibi yapian deger olma zelligi,
birbirleri karisina tekrar tekrar deger nicelikleri olarak ikmalari ile
kararlilik kazanir. Bu nicelikler, reticilerin iradeleri, ngrleri ve dav-
ranilarindan bagimsiz olarak durmadan degiir. Bunlar iin, kendi top-
lumsal faaliyetleri, nesnelerin faaliyetleri biimini alir ve onlar nesneleri
ynetecegine, nesneler onlari ynetir. Birbirinden bagimsiz yrtlen
ve gene de toplumsal iblmnn ayni anda gelien kollarini oluturan
farkli trdeki btn zel emegin, devamli olarak toplumun gerektirdigi
oranlara indirgenerek, biriken deneyimlere dayanilarak bilimsel bir kani
halini alabilmesi iin meta retiminin, esasli bir gelime dzeyine ula-
masi gerekir. Niin byledir nk, rnler arasindaki her trl raslansal
ve durmadan dalgalanan degiim ilikileri ortasinda, retim iin top-
lumsal olarak gerekli emek-zamani, kendisini, nne geilmez bir doga
yasasi gibi zorla kabul ettirir. Bu, tipki, yerekimi yasasinin, evin baimiza
kmesi ile kendini gstermesi ve kabul ettirmesi gibidir.
2D
Degerin
byklgnn emek-zamani ile saptanmasi, ite bu nedenle, metala-
rin nispi degerlerinde grnrdeki dalgalanmalarin altinda yatan bir
sirdir. Bunun kefi, emek rnlerinin deger byklklerinin belirlen-
melerinin salt raslantiya bagli bir eydir sanisina son vermekle birlikte
bu belirlemenin iinde yer aldigi biimi hi degitirmez. [sayfa DO|
nsanin toplumsal yaam biimleri zerindeki dnme ve incele-
meleri ve dolayisiyla bu biimlerin bilimsel tahlilleri, bunlarin fiili tarih-
2D
"Kendisini yalnizca dnenssel kariikliklar yoluyla ortaya koyabilen bir yasa konusunda
nasil bir kaniya sahip olabiliriz ki Bu, kesinlikle, ona katilanlarin bilinsizliklerine dayanan
dogal bir yasadir." (Friedrich Engels, "tm|/sse :0 e/ne| l|/|// Je| Nc|/onc|/o-nom/e". s. 1O8,
Arnold Ruge ve Karl Marx tarafindan yayinlanmi olan 0e0|sc|-F|cn:s/s|/e 1c|||0c|e|'de.
Paris 1844. [Friedrich Engels, "Bir Ekonomi Politik Eletirisi Denemesi", bkz: Karl Marx, !811
E|yc:mc|c||, Sol Yayinlari, Ankara 1D76, s. 41D|.)
80
Kurl Murks
Kupilul l
sel gelimelerine tamamen ters den bir yol izler. e os| /es|0m*
nnde hazir duran gelime sreci sonulari ile balar. rnlere meta
damgasini vuran ve dolaimlari iin belirli hale gelmeleri zorunlu bir
balangi olan nitelikler, insan, kendi gznde, bunlari degimez zel-
likler olarak kabul ettigi iin, tarihsel niteliklerini degil de anlamlarini
zmeye kalkimadan nce, zaten toplumsal yaamini dogal ve kendi-
liginden anlailir biimlerin kararliligini kazanmi bulunurlar. te bu-
nun iin, deger byklgnn belirlenmesine ancak meta fiyatlarinin
tahlili ile varilmi, ve ancak tm metalarin para-biiminde ortak ifadesi,
onlarin deger olarak zelliklerinin ortaya konmasina yolamitir. Ne var
ki, metalar leminin ite bu sonal para-biimi, aslinda, zel emegin
toplumsal niteligini ve tek tek reticiler arasindaki toplumsal ilikiyi ay-
dinlatmak ve aikliga kavuturmak yerine, rtbas eden ge olmutur.
Ceketler ya da ayakkabilar ile, salt soyut insan emeginin evrensel cisim-
lemesi nedeniyle, keten bezi arasinda iliki vardir dedigim zaman, bu
nermenin samaligi besbellidir. Ayni ekilde, ceket ve ayakkabi reti-
cileri, bu mallari, evrensel edeger olarak keten beziyle ya da ayni ey
olan altinla ya da gmle oranladiklari zaman, kendi zel emekleri ve
toplumun ortaklaa emegi arasindaki ilikiyi ayni sama biimde ifade
etmi olurlar.
Burjuva iktisadinin kategorileri, bylesine sama biimlerden
olumutur. Bunlar, tarihsel olarak belirlenmi belirli bir retim tarzinin,
koullarini ve ilikilerini, yani meta retimini, toplumsal geerlik ile
ifade eden dnce biimleridir. Metalarin btn gizemi ve emek rn-
lerinin metalar biimini aldigi anda evresini saran by ve sihir, teki
retim biimlerine geer gemez, bu yzden yokolur.
Robinson Crusoe denemesi, ekonomi politikiler
8O
iin gzde bir
tema oldugundan, Robinson'a, adasinda bir gzatalim. Ne [sayfa D1| denli
mtevazi olsa da, o, bazi gereksinmeleri karilamak zorundadir ve bu
nedenle de, alet ve eya yapmak gibi, keileri ehliletirmek gibi, balik
tutmak ve avlanmak gibi, degiik trden biraz yararli i yapmasi gere-
kir. Dua ve benzeri eyleri, kendisine zevk verdigi ve bunlara dinlenme
gzyle baktigi iin, hi hesaba katmiyoruz. lerinin eitli olmasina
karin, ekli ne olursa olsun, emeginin, bir ve ayni Robinson' un faaliyeti
oldugunu ve dolayisiyla bir alimalarin insan emeginin farkli biimle-
rinden baka bir ey olmadigini bilir. Zorunluluk, onu, zamanini, degiik
trden ilerine kusursuz olarak blmeye zorlar. Genel faaliyeti iinde,
* iten getikten sonra. -.
8O
Ricardo'nun bile Robinson'vari hikayeleri vardir. "Meta sahibi saydigi ilkel avci ile balikiya,
o [Ricardo|, degiim-degerlerinde maddelemi emek zamaniyla orantili olarak, balik ile av
hayvanini degitirir. O, burada, ilkel baliki ile avciyi, onlarin kullandiklari aletlerin hesabini
yapmakla 1817 yilinda, Londra Borsasinda yrrlkte olan yillik temett tablolarini dikkate alan
kimseler haline getirirken, bir zaman tutarsizligina dme hatasi iler. yle grnyor ki, ok iyi
tanidigi burjuva toplumu diinda bildigi tek toplum biimi, 'Bay Owen'in paralelkenarlari'dir."
(Karl Marx, Z0| l|/|//..., s. 88, 8D. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 86.|)
8T
Kurl Murks
Kupilul l
eger bir i tekisinden daha fazla yer tutuyorsa, bu, ama edinilen
yarara ulamak iin yenilmesi gerekli glgn az ya da ok olmasina
dayanir. Dostumuz Robinson, bunu, ok gemeden deneyimleriyle g-
renir ve batan gemiden bir saat, kayit defteri, mrekkep ve kalem
kurtararak halis bir ngiliz olarak derhal muhasebe tutmaya koyulur.
Envanterinde, kendisine ait yararli eyalarin, bu eyalari yapmak iin
gerekli ilerin ve ensonu bu eyalarin belirli niceligini elde etmek iin
harcadigi ortalama emek-zamaninin bir listesi bulunur. Robinson ile,
kendi yarattigi bu serveti oluturan eyalar arasindaki iliki, o kadar ba-
sit ve aiktir ki, bunu, byk bir aba harcamaksizin Bay Sedley Taylor
bile anlayabilir. Ve gene de bu ilikiler, degerin belirlenmesi iin esas
olan her eyi iermektedir.
imdi Robinson'un aydinlik adasindan, karanliklara gmlm
ortaag Avrupa'sina geelim. Burada bagimsiz insan yerine herkesin
bagimli oldugunu grrz: serfler ve senyrler, vasallar ve szerenler,
rahipler ve rahip olmayanlar. Burada kiisel bagimlilik, toplumsal reti-
min toplumsal ilikileri karakterize etmesi gibi, bu retime dayanilarak
rgtlenmi yaamin teki alanlarinda da ayni etkiyi gsterir. Salt kiisel
bagimlilik, ama toplumun temelini kiisel bagimliligin oluturmasi ne-
deniyle, emegin ve emek rnlerinin kendi gereklikleri diinda hayali
bir biime brnmelerine gerek yoktur. Toplumun ileyii iersinde,
bunlar, ayni hizmetler ve ayni demeler biimini alirlar. Burada, emegin
zel ve dogal biimi, meta retimine dayanan toplumlarda oldugu gibi
degil de, onun genel soyut biimi, emegin mevcut toplumsal biimidir.
Ykml emek, meta-reten emek gibi, zamanla llr; ama her
serf, senyrnn hizmetinde harcadigi eyin, kendi kiisel emek-gc-
nn [sayfa D2| belirli bir niceligi oldugunu bilir. Papaza verilen r, onun
kutsamalarindan daha gerektir. Bu toplumdaki farkli siniflara mensup
insanlarin oynadiklari rol konusunda ne dnrsek dnelim, emek
harcarken, bireyler arasindaki toplumsal ilikiler, her durum, ve koulda,
her zaman kendi karilikli kiisel ilikileri olarak grnr, ve emek r-
nleri arasinda toplumsal ilikiler kiligina brnmezler.
Ortak ya da dogrudan birlemi bir emege rnek vermek iin,
btn uygar kavimlerin tarihlerinin eiginde grdgmz o kendiligin-
den gelien biime kadar geri gitmemize gerek yoktur.
81
Kendi gerek-
sinmesi iin, hububat, hayvan, iplik, keten bezi ve giyecek reten bir
kyl ailesinin ataerkil sanayii hemen yakinimizdadir. Bu eitli mallar,
ailenin karisina, [aile yelerinin -.| emeklerinin eitli rnleri olarak
ikarlar, ama kendi aralarinda bunlar meta degildirler. Topragin srl-
mesi, hayvan yetitirme, iplik egirme, dokuma, elbise dikme gibi eitli
81
"l|/e| kolektif mlkiyetin zgl olarak bir slav, hatta zellikle Rus mlkiyet biimi oldugunu
sanmak, son zamanlarda ok yaygin olan gln bir nyargidir. lkel biimi, Romenlerde,
Cermenlerde, Keltlerde saptamak nimkndr, ama bunun kalinti halinde olsa bile, Hindistan'da
82
Kurl Murks
Kupilul l
rnlerde yer alan farkli trde emekler, bizatihi ve o halleriyle dolaysiz
toplumsal ilevlerdir: nk ailenin ilevi de tipki meta retimine daya-
nan toplumda oldugu gibi kendiliginden dogup gelimi bir iblm
dzeyine sahiptir. Aile iinde iin dagilimi, yelerinin emek-zamanlari-
nin dzenlenmesi mevsimlere gre degien dogal koullara bagli oldu-
gu kadar, ya ve cinsiyet farkina da baglidir. Her bireyin emek-gc, bu
durumda, zaten ailenin tm emek-gcnn yalnizca belirli bir blm-
dr, ve bu nedenle, bireysel emek-gc harcanmasinin sresine gre
llmesi, haliyle emeklerinin toplumsal niteligi olarak ortaya ikar.
imdi de bir degiiklik olsun diye, kendi ilerini ortak retim
aralari ile gren ve btn bireylerin kendi emek-glerini bilinli ola-
rak o toplulugun birleik emek-gc olarak kullanan, zgr insanlar-
dan kurulmu bir topluluk tablosu izelim. Robinson'un emegindeki
btn ayirici zellikler burada da yinelenir, [sayfa D8| ama u farkla ki,
buradaki emek, bireysel degil, toplumsaldir. Robinson'un rettigi her
ey, yalniz kendi kiisel emeginin sonucuydu ve bunun iin de yalniz
kendisi iin bir kullanim nesnesiydi. Bizim toplumumuzun toplam r-
n, toplumsal bir rndr. Bunun bir kismi yeni retim aralari olarak
i grr ve toplumsalligi devam eder. Ama teki kismi, yelerce yaami
srdrme araci olarak tketilir. Bu ikinci kismin yeler arasinda dagili-
mi bu nedenle zorunludur. Bu dagilim biimi, toplulugun retken r-
gtlenmesine ve reticilerin ulatiklari tarihsel gelimenin derecesine
bagli olarak degiir. Salt metalarin retimi ile bir paralellik kurmu ol-
mak iin yaamlarini srdrme aralarinda tek tek her reticinin payinin,
onun emek-zamani ile belirlendigini varsayacagiz. Bu durumda emek-
zamani ikili bir rol oynamaktadir. Belirli bir toplumsal plana uygun ola-
rak bunun blm, yapilacak olan farkli i trleri ile toplulugun eitli
gereksinmeleri arasinda uygun bir oran kurar. te yandan bu, ayni
zamanda, her birey tarafindan ortaya konan ortak emegin payinin vb.
ve bireysel tketim iin ayrilan toplam rndeki payinin ls olarak
i grr. Tek tek reticilerin, hem kendi emekleri ve hem de emek
rnleri ynnden, toplumsal ilikileri, bu rnekte, yalniz retim baki-
mindan degil, blm bakimindan da ok basit ve kolay anlailir du-
rumdadir.
Din dnyasi, gerek dnyanin yansimasindan baka bir ey degi-
ldir. reticilerin, genel olarak, rnlerini meta ve deger olarak ele ala-
rak birbirleriyle toplumsal ilikilere girdikleri ve bylece kendi bireysel
zel emeklerini trde insan emegi ltne indirgedikleri meta reti-
birok eitleririe hl raslanmaktadir. Asya'da ve zeilikle Hindistan'da, kolektif mlkiyet
biimlerinin ayrintili bir incelemesi, bu eitli ilkel kolektif mlkiyet biimlerinin dagilmakla
degiik mlkiyet biimlerini dogurduklarini gsterirdi. Bylece, rnegin Roma'da ve
Cermenlerdeki degiik zgn tipteki zel mlkiyeti, Hindistan'da bulunan eitli kolektif mlkiyet
biimlerinden tmdengelim yoluyla bulmak mmkndr." (Karl Marx, Z0| l|/|//..., s. 1 O.
[E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 58, not|.)
83
Kurl Murks
Kupilul l
mine dayanan bir toplum iin byle bir toplum iin, soyut insan
c0||0s'u ile hiristiyanlik, ve hele onun burjuva gelimesi olan protestan-
lik, yaradancilik vb. en uygun din biimiydi. Eski Asyatik ve teki es-
kiag retim biimlerinde, rnlerin metalara dntrlmesi ve bu
nedenle de insanlarin metalar reticilerine dnmeleri ikincil bir yer
tutar; ne var ki, bu ilkel topluluklar dagilmaya yztuttuka bunun nemi
de artar. Gerek tccar kavimler, Epikros'un tanrilarinin kreler arasin-
da ya da Yahudilerin, Polonya toplumunun gzeneklerinde yaamasi
gibi, eski. dnyanin ancak atlaklarinda yaarlardi. Bu eski toplumsal
retim organizmalari, burjuva toplumuyla karilatirildiginda, son dere-
ce basit ve saydamdi. Ama bunlar, ya ilkel kabile toplulugu iersinde
birlikte yaadigi [sayfa D4| kimselerle gbekbagini henz kesip atamami
olan insanin, birey olarak henz olgunluga ulamami gelimesi zeri-
ne ya da dogrudan zorbalik ve klelik ilikileri zerine kurulur. Ancak
bunlar, emegin retkenlik gcnn gelimesi dk bir aamanin stne
ikmadigi ve bu nedenle de maddi yaam alaninda insan ile insan ve
insan ile doga arasindaki toplumsal ilikilerin karilikli olarak sinirli ol-
dugu zamanlarda ortaya ikabilir ve varolabilir. Bu sinirlilik, eskinin do-
gaya tapinmasinda ve halk arasinda yaygin dinlerin teki gelerinde
yansir. Gerek dnyanin, dinsel yansimasi, kainilmaz olarak, gnlk
yaamin pratik ilikilerinin insana, onun teki insanlar ve doga ile ili-
kilerini tam anlamiyla anlailir ve aklauygun bir iliki olmaktan te bir
ey sunmadigi zaman, ancak o zaman yitip gider.
Maddi retim srecine dayanan toplumun yaam sreci, kendi-
sini saran mistik tl, retimin, serbeste biraraya gelen insanlar tara-
findan ve saptanmi bir plana uygun olarak bilinli bir biimde d-
zenlenmesi saglanmadika, soyulup atilamaz. Ne var ki bu da toplum
iin, belli bir maddi temeli, ya da kendileri de uzun ve zahmetli bir ge-
lime srecinin kendiliginden olumu rnleri olan bir dizi varolu ko-
ulunun bulunmasini ngrr.
Ekonomi politik ne denli eksik olursa olsun,
82
deger ve deger
82
Deger byklg zerine Ricardo'nun yaptigi tahlilin yetersizligi bu konuda yapilanlarin
en iyisi olmakla birlikte-, bu yapitin 8. ve 4. kitaplarinda grlecektir. Genel anlamda degerle
ilgili olarak klasik ekonomi politik okulunun en zayif noktasi udur, bir rnn degerinde
grndg biimiyle emek ile ayni emegin o rnn kullanim-degeri olarak grnts arasindaki
farki aik-seik ve bilinli bir biimde ortaya koyamamasidir. Bu okul, emegi, bir defasinda
nicel, baka bir defasinda nitel ynyle ele aldigina gre, bu ayrim, pratikte kukusuz yapilmitir.
Ama, eitli emek trleri arasindaki fark salt miktar olarak ele alindigi zaman, bunlarin nitel
birligi ya da eitligi, ve dolayisiyla soyut insan emegine indirgenmesi hi dnlmemitir.
rnegin Ricardo u nermede Destutt de Tracy ile ayni fikirde oldugunu syler: "Bizim bedensel
ve dnsel yeteneklerimiz, kukusuz, bizim en asli zenginliklerimiz olduklarina gre, bu
yeteneklerimizin kullanilmasi, yani bir tr emek, bizim tek ve asli hazinemizdir, ve ite zenginlik
dedigimiz her ey daima bu yetilerimizin kullanilmasiyla yaratilmitir. ... urasi da kesindir ki,
btn bu eyler, yalnizca kendilerini yaratan emegi temsil ederler ve eger bunlarin bir ya da
hatta iki farkli degerleri varsa, bunlari ancak dogduklari emegin (degerinden) almi olabilirler."
(Ricar-do, 7|e P|/nc/|es o/ Po|. Econ., 8. baski, Lond., 1821, s. 884.) urasini da belirtelim ki,
Ricardo, burada, kendi ok daha derin yorumlarini Destutt'nn szlerine katiyor, Aslinda
84
Kurl Murks
Kupilul l
byklgn gerekten tahlil etmi ve bu biimlerin altinda [sayfa D5| ya-
tan eyi aiga ikarmitir. Ama bir kez olsun, emegin, niin onun rn
degeri ile ve emek-zamaninin bu degerin byklg ile temsil edildigi
sorusunu sormamitir.
88
retim srecinin insan tarafindan denetimi ye-
rine insana egemen oldugu bir toplum durumuna ait bulunduklari zer-
lerine silinmez harflerle damgalanmi bulunan bu formller, burjuva
anlayiina, tipki retken emek olarak, doganin ykledigi apaik zorun-
luluk olarak grnr. Bu nedenle, burjuva-ncesi toplumsal retim
biimleri, burjuvalarca, kilise babalarinin, hiristiyanlik-ncesi dinleri ele
aldiklari gibi incelenir.
84
Destutt'nn syledigi, bir yandan serveti oluturan her ey, bunlari yaratan emegi temsil etmeleri,
ama te yandan, bunlar "iki farkli degerlerini" (kullanim-degeri ve degiim-degeri) "emegin
degerinden" almalaridir. O da bylece geriye kalanlarin degerlerini saptayabilmek iin bir metain
(burada emegin) degerinin belli oldugunu kabul eden vlger iktisatilarin dtkleri yanilgiya
dyor. Ricardo, emegin (emegin degerinin degil), hem kullanim-degerinde, hem de degiim-
degerin-de somutlatigini sanki o sylemi gibi dile getiriyor. Bununla birlikte, Ricardo'nun
kendisi de emegin iki yanli somutlamasi olan ikili niteligine o kader az nem veriyor ki, "Deger
ve Zenginlikler, Bunlari Farklilatiran zellikler" balikli bir blmn, 1. B. Say'in samaliklarinin
ciddi ciddi incelenmesine ayiriyor. Ve sonunda, Destutt'nn bir yandan, degerin kaynaginin
emek oldugu konusunda kendisiyle, te yandan da deger kavrami zerinde 1. B. Say ile ayni
fikirde oldugunu grerek hayrete dyor.
88
Klasik ekonominin balica kusurlarindan birisi de, metalarin ve zellikle bunlarin
degerlerinin tahliliyle, degerin, degiim-degeri halini aldigi biimi ortaya ikartmamasi olmutur.
Bu okulun en iyi temsilcileri Adam Smith ile Ricardo bile, deger-biimini, nemsiz bir ey;
metalarin niteligi ile ilgisiz bir ey gibi ele almilardir. Bunun nedeni, yalnizca, dikkatlerinin,
tamamiyla degerin byklgnn tahliline ynelmi olmasi degildir. Bunun daha derin nederderi
vardir. Emek rnnn deger-biimi, burjuva retimde rnn aldigi en soyut biim degil, ayni
zamanda en genel biimdir, ve rne toplumsal retimin zel bir tr damgasini vurur ve by-
lece ona zel tarihsel niteligini verir. Bu durumda, eger biz, bu retim tarzina, toplumun her
hali iin doga tarafindan saptanilmi tek ve ebedi biim gzyle bakarsak, deger-biiminin,
meta-biiminin, onun daha sonraki gelimeleri olan para-biiminin, sermaye-biiminin, vb.
ayirdedici niteligini zorunlu olarak ihmal etmi oluruz. te bunun iin, deger byklgnn l-
lmesinde emek-zamaninin kabul edilmesini benimseyen iktisatilarda, genel edegerin en
yetkin biimi olan para konusunda ok garip ve eliik dncelere rasliyoruz. Paranin bilinen
tanimlarinin artik geerli olmadigi bankaciligi ele aldiklari zaman, bu durum en gze arpici
biimde ortaya ikar. Bu, degerde toplumsal biimden ya da bu biiminin maddi zden yoksun
bir hayaletinden baka bir ey grmeyen, restore edilmi bir merkantil sistemin (Ganilh. vb.)
dogmasina yolamitir. lk ve son kez burada belirtmek isterim ki, ben klasik ekonomi politik
deyince, yalnizca grnleri ele alan, bilimsel ekonominin uzun sre nce sagladigi malzemeyi
durup dinlenmeden agzinda geveleyip duran ve burjuvazinin gnlk kullanimi iin en mnase-
betsiz olaylarin en aklauygun aiklamalarini arayan, bunun diinda da tuzukuru burjuvazinin
onlar iin dnyalarin en iyisi olan kendi dnyalari ile ilgili bayagi dncelerini bilgie sistemle-
tinmeye ve bunlari ebedi gereklermi gibi ilan ettmeye kalkian vlger ekonomiye karilik, W.
Petty'den beri, burjuva toplumundaki gerek retim ilikilerini aratiran bir ekonomi bilimini
anliyorum.
84
"ktisatilarin bir tek ilem biimi vardir. Onlar iin ancak iki tr kurum vardir: yapay ve
dogal. Feodalizmin kurumlari yapay kurumlar, burjuvazininkiler ise dogal kurumlardir. Bu
durumlariyla, kendileri gibi iki tr din kuran tanribilimcilere benziyorlar. Kendilerinin olmayan
her din insan icadi, kendilerininki ise Tanridan ikma. ... te bundan trdr ki, bir zamanlar
varolan tarih bundan byle yoktur." (Karl Marx, V/se|e Je |c P|/|oso|/e, Reonse |c P|/|oso-
|/e Je |c V/se|e 0| V. P|o0J|on, 1847. s. 118 [Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari, Ankara 1D75,
s. 126-127|.) Eski Yunanlilarin ve Romalilarin yalnizca yagma ile geindikIerini tasavvur etmekle
M. Bastiat gerekten gln oluyor. Ne var ki, insanoglu yzlerce yil yagmacilik ettigine gre,
ortada daima yagma edilecek bir eylerin bulunmasi gerekir; yagma edilecek eylerin durmadan
retilmesi gerekir. Byle olunca, Yunanlilar ile Romalilarin bile bazi retim sreleri oldugu
85
Kurl Murks
Kupilul l
Bazi iktisatilarin metalarda bulunan fetiizm ya da emegin top-
lumsal niteliklerinin nesnel grn ile ne lde yanilgilara [sayfa D6|
dtklerini, teki eyler yaninda, degiim-degerinin oluumunda doga-
nin oynadigi rol zerinde giritikleri yavan ve cansikici tartimalar da
gsterir. Degiim-degeri, bir nesne zerinde harcanan emek miktarinin
belirli bir toplumsal ifade ekli olduguna gre, doganin bununla ilikisi,
kambiyo kurlarinin saptanmasiyla olan ilikisinden fazla degildir.
rnn meta eklini aldigi retim biimi, ya da dogrudan degiim
iin retilmesi, burjuva retim biiminin en genel ve en ilkel biimdir.
Bunun iin, bugnk egemen ve karakteristik biimiyle olmamakla
birlikte, epeyce eski bir tarihte ortaya ikmitir. Bylece feti karakter,
nispeten daha kolay kavranilabilir. Ama daha somut biimlere geld-
igimizde bu basit grnm bile kaybolur. Parasal sistemin yanilsamala-
ri nereden gelir Bu sistem iin altin ve gm, para olarak i grrken,
reticiler arasinda toplumsal bir ilikiyi temsil etmiyorlardi, ama garip
toplumsal zellikleriyle dogal nesnelerdi. Parasal sisteme kmsey-
erek bakan modern ekonomi, sermaye ile ilgilenir ilgilenmez kendi
batil inancini gn gibi ortaya koymuyor mu Rantin toplumdan degil
topraktan dogdugunu syleyen fizyokrata yanilsamayi, [sayfa D7| ekono-
minin bir yana itmesinden bu yana ne kadar zaman geti
Bu konuya daha sonra gelecegimiz iin, burada, meta biimi ile
ilgili bir baka rnek vermekle yetinecegiz. Metalarin dili olsaydi yle
derlerdi: kullanim-degerimiz insanlari ilgilendirebilir. Nesne olarak o
bizim bir paramiz degildir. Nesne olarak bize ait olan ey degerimiz-
dir. Meta olarak dogal ilikilerimiz bunu tanitlar. Birbirimizin gznde,
degiim-degerinden baka bir ey degiliz. imdi de bu metalarin, ikti-
satilarin agzindan nasil konutuklarini dinleyelim: "Deger (yani degiim-
anlailiyor, dolayisiyla da, tipki bizim modern toplumumuzun maddi temelini burjuva ekono-
misinin oluturmasi gibi, onlarin toplumlarinin maddi temelini oluturan bir ekonomileri olmasi
gerekir. Belki de Bastiat, klelige dayanan retim biiminin bir yagma sistemine dayandigini
sylemek istiyor. yleyse tehlikeli bir yerde yryor demektir. Aristoteles gibi dev bir dnr
kle emegini degerlendirmede yanildiktan sonra Bastiat gibi cce bir iktisati, cretli emegi
degerlendirmede niin dogru dnyor olsun Bu firsattan yararlanarak, Amerika'da yayinlanan
bir Alman gazetesinde, benim Z0| l|/|// Je| Po|. O/onom/e, 185D, yapitima yneltilen bir itirazi
kisaca yanitlamak istiyorum. O gazetenin degerlendirmesine gre, her zel retim tarzi ve ona
tekabl eden toplumsal ilikiler, kisacasi toplumun ekonomik yapisi, hukuksal ve siyasal
styapinin gerek temelidir, ve buna belirli toplumsal biimler tekabl eder; retim tarzi,
toplumsal, siyasal ve genel olarak entelektel yaamin niteligini belirler [E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|, nsz, s. 25, 26| eklindeki grlerimin, maddi ikarlarin egemen oldugu
zamanimiz iin ok dogru olduklari, ama hiristiyanligin egemen oldugu ortaag iin, politikanin
egemen oldugu Atina ve Roma iin geerli olmadigi ne srlyor. Her eyden nce, ortaag
ile eski dnya konusundaki bu kokumu laflari bir bakasinin bilmedigini sanmasi insana ga-
rip geliyor. Bununla birlikte, u kadari besbellidir ki, ne ortaag katoliklik ile, ne de eski dnya
politika ile karnini doyurabilirdi. Tam tersine, urada katolikligin, burada politikanin niin barol
oynadigini aiklayan ey, orada yaayan insanlarin yaamlarini kazanma biimidir. Bundan
baka, rnegin, onun gizemli tarihini, toprak mlkiyeti tarihinin meydana getirdigini bilmek iin
Roma Cumhuriyetinin tarihi ile biraz taniiklik yeter. stelik gezginci valyeligin toplumun her
trl ekonomik biimleri ile bagdaabilecegini sanmakla yaptigi yanilginin cezasini Don Kiot
uzun zaman nce ekmi bulunuyor.
8
Kurl Murks
Kupilul l
degeri) eylerin bir zelligidir, zenginlik (yani kullanim-degeri) ise insa-
nin. Deger, bu anlamda, zorunlu olarak degiimi varsayar, zenginlik ise
varsaymaz."
85
"Zenginlik (kullanim-degeri) insanin sifatidir, deger ise
metalarin sifati. Bir insan ya da bir topluluk zengindir, bir inci ya da el-
mas degerlidir. ... Bir inci ya da bir elmas" inci ya da elmas olarak "de-
gerlidir".
86
imdiye kadar hi bir kimyager, ne incide, ne de elmasta,
degiim-degeri kefedemedi. Keskin eletirel ferasete her gn daha
ok zel olarak sahip ikan bu kimyasal elemanin iktisadi kifleri,
gene de nesnelerin kullanim-degerinin, maddi zelliklerinden bagim-
siz olarak kendilerine ait oldugunu, oysa te yandan degerlerinin, nes-
ne olarak bir paralarini oluturduklarini ortaya koyuyorlar. Onlarin
grlerini tanitlayan ey, nesnelerin kullanim-degerlerinin degiim ol-
maksizin, nesne ile insan arasindaki dogrudan bir iliki yoluyla ger-
eklemesi, oysa te yandan degerlerinin yalnizca degiimle, yani top-
lumsal bir sre yoluyla gereklemesi zel kouludur. Burada sevgili
dostumuz Dogberry'nin komusu Seacoal'a syledigi u szleri nasil
animsamazsiniz: "Yakiikli insan olmak talih iidir, ama okuma-yazma
dogadan gelir."
87
[sayfa D8|
85
"Value is a property of things, riches of man. Value, in this sense,. necessarily implies
exchanges,. riches do not." (O|se||c|/ons on some |e||c| J/s0|es /n Po|. Econ., c||/c0|c||y
|e|c|/n |o |c|0e, cnJ |o s0|y cnJ JemcnJ, London 1821, s. 16)
86
"Riches are the attribute of man, value is the attribute of commodities. A man or a
community is rich, a pearl or a diamond is valuable ... A pearl or a diamond is valuable as a
pearl or diamond." (S. Bailey, |.c., s. 165, sq)
87
O|se||c|/ons yazari ile S. Bailey, Ricardo'yu, degiim-degerini nispi bir ey olmaktan
ikartip mutlak bir ey haline getirmekle sular. Gerek olan bunun tersidir. Ricardo, rnegin
elmas ile inci gibi nesneler arasindaki, degiim-degeri olarak grnen ilikiyi aiklami ve
grnlerin ardindaki gizli gerek ilikiyi, yani bunlarin birbirleriyle yalnizca insan emeginin
ifadeleri olarak iliki iinde olduklarini aydinliga kavuturmutur. Eger Ricardo'nun izleyicileri
Bailey'e biraz serte, ama hi de kandirici biimde karilik veremiyorlarsa, bu, bunlarin
Ricardo'nun yapitlarinda, deger ile deger-biimi, ya da degiim-degeri arasindaki gizli ilikiyi
zmlemeye yarayacak bir anahtar bulamamalarindan ileri geliyor.
87
Kurl Murks
Kupilul l
KNC BLM
D E G M
AIKTIR K, metalar pazara kendi balarina gidemezler ve kendi
hesaplarina degiim yapamazlar. Bu yzden, ayni zamanda sahipleri
olan koruyucularini da tanimamiz gerekir. Metalar, eylerdir, bunun
iin de insana kari direnme gleri yoktur. Byle yumuakbali olma-
salar bile, insanoglu zora bavurabilir; bir baka deyile insan, bunlara
zorla sahip olabilir.
88
Bu nesnelerin, birbirleriyle meta olarak iliki iine
girebilmeleri iin, koruyucularin, iradeleri bu nesnelere yerlemi kimse-
ler olarak birbirleriyle kari kariya gelmeleri ve karilikli rizaya da-
yanan bir anlama olmaksizin, birisi digerinin metaina elkoymayacak
[sayfa DD| ve kendi istegi ile ondan ayrilacak biimde hareket etmelidirler.
88
Dindarligi dillere destan 12. yzyilda, ok zarif ve ince eyler de metadan sayilirdi. te
bunun iin o dnemde bir Fransiz ozani, Landit pazarinda bulunabilecek mallar arasinda,
glyecek eyasi, ayakkabi, deri, tarim aletlerinin vb. yanisira, "/emmes /o||es Je |e0| co|s"
["ateli dilberleri"| de sayiyor.
88
Kurl Murks
Kupilul l
Bu nedenle, bu kiilerin, birbirlerinin zel sahiplik haklarini karilik ola-
rak tanimalari gerekir. Bylece, bir szlemede ifadesini bulan bu hukuk-
sal iliki, bu szleme, gelimi bir yasal sistemin bir parasi olsun ya
da olmasin, iki irade arasindaki bir ilikidir ve bu haliyle iki insan arasin-
daki, gerek ekonomik ilikinin yansimasindan baka bir ey degildir.
Bunun gibi her hukuksal szlemenin konusunu belirleyen ey, ite bu
ekonomik ilikidir.
8D
Burada kiiler birbirleri iin yalnizca metalarin
temsilcileri ve dolayisiyla sahipleri olarak vardir. Aratirmamiz ilerledike,
ekonomi sahnesinde grlen kimselerin, genellikle aralarinda bulunan
ekonomik ilikilerin bir kiilige brnmesinden baka bir ey olmadik-
larini grecegiz.
Bir metai sahibinden ayiran balica ey, her baka metaya, onun
kendi degerinin grn biiminden baka bir ey olmadigi gzyle
bakmasidir. Dogutan eitliki ve sinik oldugu iin, bunlar Maritorne'den
daha da igren bir ey olsalar bile, her eitten meta ile, yalniz ruhunu
degil, vcudunu da degitirmeye daima hazirdir. Metalarda eksik olan
bu somutluk duygusunu, mal sahipleri kendi be ya da daha ok duyusu
ile giderirler, Meta, sahibi iin dogrudan bir kullanim-degerine sahip
degildir. Yoksa onu pazara getirmezdi. Ondaki kullanim-degeri bakalari
iindir; kendisi iin dolaysiz kullanim-degeri olmasi, yalnizca degiim-
degeri taiyicisi olmasi, dolayisiyla degiim araci olmasindadir.
4O
Bu ne-
denle mal sahibi, metaini, kullanim-degeri [sayfa 1OO| kendisine yarari ola-
cak metalar ile degitirmeye karar verir. Btn metalar, sahipleri iin
kullanim-degeri degildir, ama kendilerine sahip olmayanlar iin kulla-
nim-degerleridir. Bunun iin, hepsi de, eldegitirmek zorundadirlar. Ama
bu eldegitirme, bunlarin degiimlerini oluturan eydir, ve bylece bir-
birlerinin karisina deger olarak ikarlar ve deger olarak gereklik kaza-
nirlar. Demek ki, metalar, kullanim-degeri olarak gereklemeden nce,
deger olarak gereklemek durumundadir.
8D
Proudhon, kafasindaki adalet idealini, /0s|/ce e|e|ne||e'i ["ebedi adalet"i| meta retimine
uygun den hukuk ilikilerinden ikartmakla ie balar: bylece de, hemen belirtelim, meta
retimi biiminin adalet kadar ebedi oldugunu btn iyi yurttalara huzur verecek ekilde
tanitlami olur. Ardindan, geriye dner ve yrrlkteki meta retim biimini ve buna tekabl
eden hukuk sistemini bu ideale uygun olarak yeniden dzenlemenin yollarini aratirir. Maddenin
bileimindeki ve ayriimindaki molekl degimelerinin yrrlkteki yasalarini inceleyerek bu
temel zerinde belirli sorunlari zecegi yerde, bir kimyaci tutarak, maddenin bileimi ve
ayriimini, "e0/en lJeen" ["ebedi deler"|, "nc|0|c|/|e" ["dogal durum"| ve "c///n/|e" ["yakinlik"|
araciligi ile dzenlemek iddiasinda bulunsa, bu adam hakkinda ne dnrdk Tefecilik,
/0s|/ce e|e|ne||'e ["ebedi adalet"e|, eq0/|e e|e|ne||e'e ["ebedi hakkaniyet"e|, m0|0c|/|e e|e|ne||e'e
["ebedi dayanima"ya| ve teki ve |/|es e|e|ne||es'e ["ebedi gerekler"e| aykiridir dedigimiz
zaman, kilise babalarinin, tefeciligin, |ce e|e|ne||e'le ["ebedi inayet"le|, /o/ e|e|0||e'le ["ebedi
inan"la| ve |c |o|on|e e|e|ne||e Je 0/e0'yle ["Tanrinin sonsuz iradesi"yle| bagdaamayacagini
sylemelerinden aslinda fazla bir ey bilmi olur muyuz
4O
"nk her nesnenin kullanimi iki ynldr. ... Bunlardan bir tanesi nesneye zgdr,
digeri degildir; bir sandaletin giyilebilmesi ya da degiilebilmesi gibi. Her ikisi de sandaletin
kullanim-biimidir. nk gereksinmesi olan parayla ya da yiyecekle sandaleti degien kimse
de, sandaletten sandalet olarak yararlanmitir. Ama bu, sandaletin dogal kullanimi gibi olmamitir.
nk sandalet, degiilmek iin yapilmamitir." (Aristoteles, 0e Re, l. I, c. D.)
8
Kurl Murks
Kupilul l
te yandan metalar, deger olarak gereklemeden nce, kulla-
nim-degerleri olduklarini gstermek zorundadirlar. Onlara harcanan
emegin etkin olarak kabul edilebilmesi, ancak bu emegin, bakalari
iin yararli olabilecek bir biimde harcanmasiyla mmkndr. Bu eme-
gin bakalari iin yararli olup olmadigi ve dolayisiyla. emegin rnnn
bakalarinin gereksinmesini karilayabilmesi, ancak degiim ile tanitlana-
bilir.
Her meta sahibi, malini, yalnizca bir kisim gereksinmesini gidere-
cek kullanim-degeri olan meta kariliginda degitirerek elden ikarmak
ister. Bu aidan bakilinca, onun iin degiim, yalnizca zel bir itir. te
yandan, meta sahibi, metainin, karisindaki meta sahibi iin herhangi
bir kullanim-degeri olup olmadigina bakmaksizin, eit degerde olan
herhangi bir uygun metaya evirerek metainin degerini gerekletirmek
ister. Bu gr aisindan degiim, onun iin genel nitelikte toplumsal
bir ilemdir. Ne var ki, bir ve ayni ilemler dizisi, btn meta sahipleri
iin ayni anda hem tamamen zel, hem tamamen toplumsal ve genel
olamaz.
Konuya biraz daha yakindan bakalim. Bir meta sahibi iin btn
teki metalar, kendisininkine gre zel bir edegerdir, ve dolayisiyla
kendi metai btn tekiler iin genel edegerdir. Ama bu, her meta sa-
hibi iin geerli olduguna gre, gerekte ortada genel edeger grevini
yapan hi bir meta yoktur, ve metalarin nispi degerleri, deger olarak
eitlenebilecek ve degerlerinin byklg karilatirilabilecek genel bii-
me sahip degildirler. yleyse bunlar, birbirlerinin karisina, metalar ola-
rak degil, yalnizca rnler olarak ya da kullanim-degerleri olarak ik-
maktadirlar. Bu glkler karisinda meta sahiplerimiz Faust gibi d-
nrler: "lm 4n/cn 0c| J/e 7c|."* Bunun iin de hi [sayfa 1O1| dnme-
den hemen harekete geip ie baladilar. Bylece, metalarin niteliginden
gelen yasalara igdleriyle uydular. Ellerindeki metalari evrensel e-
deger olan baka bir meta ile kiyaslamadan, metalarini degerler olarak
iliki iersine sokamazlar ve dolayisiyla da metalar haline getiremezler.
Biz, bunu, metain tahlilinden biliyoruz. Ama ancak toplumsal bir fiil ol-
maksizin, belli metain evrensel edeger haline gelmesi de olanaksizdir.
Bunun iin. btn teki metalarin toplumsal hareketi, kendi degerlerini
ifade edecekleri o belli metai bir yana birakir. Bylece bu metain maddi
biimi, toplumsal olarak kabul edilmi evrensel edeger biimini alir.
Bu toplumsal srele, evrensel edeger olmak, geri kalan metalar ta-
rafindan bylece ditalanan metain zgl ilevi haline gelir. Yani o meta
bylece para olur. "l||/ 0n0m cons/|/0m |c|en| e| |/||0|em e| o|e-
s|c|em s0cm |es|/ce ||cJ0n|. E| ne q0/s oss/| eme|e c0| |enJe|e, n/s/
q0/ |c|e| c|c|cc|e|em c0| nomen |es|/ce, c0| n0me|0m nom/n/s e/0s."
(4occ|yse.)**
* Balangita eylem vardi. -.
0
Kurl Murks
Kupilul l
Para, degiim sirasinda, zorunlulugun oluturdugu kristaldir, by-
lece farkli emek rnleri fiilen birbirlerine eitlenir ve bu uygulama so-
nucu metalara dnrler. Tarihsel ilerleme ve degiimin genilemesi,
metalarda sakli bulunan kullanim-degeri ile deger arasindaki karitligi
gelitirir. Ticari ilikiler amaciyla bu karitliga disal bir ifade verilmesi
zorunlulugu, degerin bagimsiz bir biiminin saptanmasini gerektirir, ve
bu durum, metalarin, metalar ve para olarak farklilamasi, kesin bii-
mini alana kadar devam eder. O zaman, rnlerin metalara dnm
ile tek bir zel metain paraya dnm de ayni lde gereklemi
olur.
41
rnlerin dogrudan dogruya trampasi, bir bakima, degerin nispi
ifadesinin basit biimini alir, ama bir bakima da almaz. Bu biim, x
kadar A metai = y kadar B metaidir. Dolaysiz trampa biimi ise, x
kadar A kullanim-degeri = y kadar [sayfa 1O2| B kullanim-degeri biimin-
dedir.
42
A ve B mallari, bu durumda henz meta degildirler, ancak
trampa fiili ile meta olabilirler. Bir kullanim nesnesinin, degiim-degeri
olmaya dogru attigi ilk adim, sahibi iin kullanim-degeri olmamasidir,
ki bu da, ancak sahibinin gereksinmelerinden arta kalan bir kisim ol-
masiyla mmkndr. Nesneler aslinda insanin diindadir ve dolayisiyla
elden ikartilabilir eylerdir. Bu elden ikarmanin karilikli olabilmesi
iin, insanlar iin gerekli tek ey, szsz bir anlama ile birbirlerini, bu
elden ikarilabilir nesnelerin zel sahipleri olarak, ve bylece birbirle-
rinden bagimsiz bireyler olarak kabul etmeleridir. Ama, ortak mlkiyet
zerine kurulan ilkel bir toplumda, bu toplum, ister ataerkil bir aile
biimini alsin, ister eski bir Hint toplulugu ya da Perulu nka Devleti
olsun, byle birbirine karilikli bagimsiz bir durum grlmez. Bunun
iin, metalarin degiimi nce bu gibi topluluklarin sinirlarinda, benzer
teki topluluklar ile temas noktalarinda, ya da baka topluluklarin bi-
reyleriyle temasla balar. Ne var ki, rnler, bir toplulugun di ilikileri
ile bir kez metalar halini alinca, bunlar gerisin geriye toplum ii ilikilerde
de meta halini alirlar. Bunlarin arasindaki degiim orani, balangita
olduka bir raslanti iidir. Bunlari degiilebilir yapan ey, sahiplerinin
bunlari elden ikarma konusundaki karilikli istekleridir. Bu arada yararli
yabanci nesne gereksinmesi giderek yerleir. Degiimin durmadan yi-
** "Bunlarin dnceleri birdir, glerini ve kuvvetlerini canavarca verirler." (4occ|yse,
XVII, 18.) "Ve canavarin mhrn, adina ya da adinin sayisina sahip olmayan kimse ne alabilir,
ne de satabilir." (4occ|yse, XIII, 17. Trad. Lemaistre de Sacy.) -Ed.
41
Buna bakarak, bir yandan meta retimini devam ettirirken, para ile meta arasindaki
"karitlamayi" kaldirmayi ama edinen ve bylece, salt bu karitlik sonucu varolan parayi da
ortadan kaldirmak isteyen kk-burjuva sosyalizminin kurnazligi konusunda bir fikir edinebiliriz.
Yani, papa olmaksizin da hiristiyanligi pekl srdrebiliriz diye dnlyordu. Bu konuda
daha fazla bilgi iin bkz: Z0| l|/|// Je| Po|. O/on., s. 61 sqq. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne
lc|/|, s. 115 vd..|
42
ki farkli kullanim-degeri degiilmek yerine, vahiler arasinda ogu zaman oldugu gibi,
tek bir eyanin edegeri olarak bir yigin teberi ne srldg srece, rnler arasi dolaysiz
trampa bile, ilk aamasinda bulunuyor demektir.
T
Kurl Murks
Kupilul l
nelenmesi, bunu, olagan toplumsal bir fiil haline getirir. Bu nedenle,
zamanla, emek rnlerinin hi degilse bir kismi zel bir degiim ama-
ciyla retilmek zorundadir. te o andan itibaren, bir nesnenin tketim
amaci iin yararliligi ile, degiim amalari iin yararliligi arasindaki fark
kesinlik kazanir. Artik kullanim-degeri, degiim-degerinden farkli hale
gelmitir. te yandan, mallarin iersinde degiilebildigi nicel oran, bund-
an byle onlarin retimine bagli hale gelir. Adetler, bunlarin zerine,
belirli byklkte deger damgasini vurur.
rnlerin dolaysiz trampasinda her meta, sahibi iin dogrudan
dogruya bir degiim araci, baka herkes iin ise, ancak onlar iin bir
kullanim-degeri oldugu srece, bir edegerdir. Bu aamada, degiim
konusu olan mallar, demek ki, kendi [sayfa 1O8| kullanim-degerlerinden,
ya da degiim yapanlarin bireysel gereksinmelerinden bagimsiz bir deg-
er-biimi alamazlar. Deger-biiminin zorunlulugu, degiilen metalarin
sayi ve trndeki artila birlikte byr. Problem ile zm yollari ayni
anda ortaya ikar. eitli biimlere ait farkli trden metalar, tek ve ayni
zel bir nesne ile degiilebilir ve deger olarak eitlenebilir hale gelme-
dike, meta sahiplerinin bunlari bakalarinin metalari ile eitlemesi, ve
geni lde degiime girimesi szkonusu olamaz. Bu nc meta,
teki eitli metalarin edegeri haline gelmekle, dar sinirlar iersinde
kalmakla birlikte, derhal genel toplumsal bir edeger niteligine br-
nr. Bu nitelik, kendisini yaratan geici toplumsal hareketle dogar ve
kaybolur. Sirayla ve geici bir sre iin bu nitelik, nce u, ardindan da
bu metaya baglanir. Ama degiimdeki gelime ile yalnizca belli trden
metalara siki sikiya yerleir, ve para-biimini alarak kristalleir. zerine
yapitigi belli trdeki meta, balangita raslansaldir. Gene de etkisi ke-
sin olan iki durum vardir. Para-biimi, ya diardan gelen en nemli de-
giim mallarina baglanir; bunlar gerekte dahili rnlerin ifade edildikleri
degiim-degerlerinin ilkel ve dogal biimleridir; ya da sigir srs gibi,
elden ikarilabilir yerli servetin bellibali kismini oluturan bir kullanim
nesnesine baglanir. Btn dnyevi mallari tainabilir nesnelerden oluan
ve bu yzden dogrudan elden ikarilabilen nesnelerden olumasi ne-
deniyle, gebe kavimlerde para-biimi daha nce gelimitir; ayrica
yaayi biimleri bunlari devamli olarak yabanci topluluklarla temasa
getirdigi iin rnlerin degiimi kolaylamitir. nsanlar, ogu zaman,
insanlari, klelik biimi altinda ilkel para malzemesi olarak kullanmilar,
ama topragi bu amala hi kullanmamilardir. Byle bir dnce, an-
cak iyice gelimi burjuva toplumunda ortaya ikabilmitir. Bu, 17. y-
zyilin son otuz yilina raslar ve ulus lsnde ilk uygulanma giriimi bir
yzyil sonra, Fransiz burjuva devrimi sirasinda grlr.
Degiimin yerel baglarini kopardigi ve metalarin degeri gitgide
soyut insan emeginin maddelemesine dogru geniledigi lde, para-
nin niteligi de, evrensel edeger toplumsal ilevini yerine getirmek iin,
dogal haliyle en uygun metalara baglanir. Bu metalar da degerli ma-
2
Kurl Murks
Kupilul l
denlerdir.
"Altin ve gm, dogasi geregi para degildir, ama para dogasi
geregi altin ve gmtr",
48
nermesinin dogrulugu bu [sayfa 1O4| maden-
lerin fiziksel zelliklerinin paranin ilevleriyle uygunluk halinde olmasiy-
la grlmtr.
44
Ne var ki, bu noktaya kadar biz, paranin yalnizca bir
ilevini, yani meta degerinin ortaya iki biimi olarak, ya da bunlarin
deger byklklerinin toplumsal ynden ifade edildigi madde olarak i
grmesini biliyoruz. Degerin uygun bir ortaya konu biimi, soyutun,
uygun bir cisimlenii, farklilamami ve bunun iin de eit insan
emeginin uygun bir maddesi, ancak btn rnekleri ayni tekdze nite-
likleri gsteren bir ey olabilir. te yandan da, deger byklkleri arasin-
daki fark, salt nicel oldugu iin, para-metain nicel farklilatirmaya uygun
olmasi, istenildigi gibi blnebilmesi ve gene istenildigi zaman yeniden
birletirilmesi mmkn olmalidir. Altin ve gm bu zelliklere dogal
olarak sahiptirler.
Para-metain kullanim-degeri iki ynl hale gelir. Meta olarak
zel kullanim-degerine ilaveten (rnegin altin, diilikte dolgu iin, lks
eyalarin hammaddesi olarak vb. kullanilir), zgl toplumsal ilevinden
dogan resmi bir kullanim-degeri niteligi kazanir.
Btn metalar, yalnizca paranin zel edegerleri olduklari iin,
para bunlarin evrensel edegerleri oldugu iin, evrensel meta olarak
para ynnden bunlar zel meta rol oynarlar.
45
Para-biiminin, teki btn metalar arasindaki deger ilikilerinin
tek bir meta zerinde toplanmi yansimasindan baka bir ey olmadi-
gini grmtk. Paranin bir meta oluu,
46
para tahliline tam gelimi
biiminden balayanlar iin yepyeni bir bulutur. Degiim sreci, para-
ya dnen metaya degerini degil, [sayfa 1O5| zgl deger-biimini verir.
Bu iki farkli eyi birbirine karitiran bazi yazarlar, altin ve gmn
degerlerinin sanal oldugu sonucuna varmilardir.
47
Bazi ilevleri yerine
48
Karl Marx, |.c., s. 185 [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 2OO|. "Madenler, ... dogal
halleriyle paradir." (Galiani, 0e||c Vone|c, Custodi basimi, Parte Moderna, c. III, s. 187.)
44
Bu konuda daha fazla ayrinti iin yukarda adi geen yapitimin, "degerli madenler"
blmne bakiniz. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 1D7 vd.|
45
"Para evrensel metadir." (Verri, |. c., s. 16)
46
"Gm ile altin (biz bunlara genel olarak degerli cevherler diyoruz) ... degerleri ...
ykselen ve den ... metalardir. ... Kk agirlikli bir cevherle, bir lkenin rn ya da
mamullerinin byk bir kismi satin alinabilirse bu cevherin degeri yksek sayilabilir." ([S.
Clement,| 4 0/sco0|se o/ ||e Gene|c| No|/ons o/ Voney, 7|cJe cnJ Exc|cne, cs 7|ey S|cnJ /n
Re|c|/ons |o ecc| o||e|, 8y c Ve|c|cn|, Lond., 16D5, s. 7.) "Sikke haline getirilmi olsun ya da
olmasin gm ile altin, diger eylerin degerlerinin llmesi iin kullanilsalar da, kendileri de
tipki arap, yag, ttn, kuma ya da teberi gibi metadirlar." ([1. Child,| 4 0/sco0|se conce|n/n
7|cJe, cnJ ||c| /n c||/c0|c| o/ ||e Ecs|-lnJ/es, London 168D, s. 2.) "Kralligin mal ve zenginlikleri
yalnizca parayla sinirli olmadigi gibi altin ile gm de onun mallarinin diinda birakilamaz."
([Th. Papiuon,| 7|e Ecs|-lnJ/c 7|cJe c Vos| P|o//|c||e 7|cJe, London 1677, s. 4.)
47
"Altin ve gm, para olmazdan nce maden olarak degere sahiptiler." (Galiani, |.c., [s.
72.|) Locke diyor ki, "nsanlann genel rizalari ile gme, para olmaya uygun nitelikleri nedeniyle
imgesel bir deger verildi." [1ohn Locke, "Somme Considerations, etc", 16D1, \o|/s'ta, ed. 1777,
v. II, s. 15.| te yandan Law da yle diyor: "Farkli uluslar, herhangi tek bir eye nasil olur da
3
Kurl Murks
Kupilul l
getirirken paranin yerine yalnizca simgelerin kullanilmasi, baka bir
yanli dncenin uyanmasina, paranin kendisinin yalnizca bir simge
oldugu dncesinin dogmasina yolati. Ne var ki, bu yanliin ardinda,
bir nesnenin para-biiminin, bu nesnenin ayrilamaz bir unsuru olmadi-
gi, yalnizca iersinde belli toplumsal ilikilerin kendilerini ortaya koy-
duklari bir biim oldugu nsezisi yatiyordu. Bu anlamda her meta bir
deger olduguna gre, bir simgedir, ancak kendisi iin harcanan insan
emeginin maddi bir zarfidir.
48
Ama, nesnelerin kazandiklari toplumsal
niteliklerin, ya da belirli bir retim tarzinin rejimi altinda emegin toplum-
sal niteliklerinin brndg maddi biimlerin simgeden baka bir ey
olmadiklari sylenirse, bunlar iin, ayni anda, insanligin evrensel onayi
adi verilen keyfi imgeler oldugu da ifade edilmi olur. Bu, 18. yzyilda
geerli olan aiklama biimine uygun dyordu. nsanla insan ara-
sindaki toplumsal ilikilerin aldigi airtici biimlerin kkenini kestire-
meyen kimseler, bunlara insanlararasi uydurma bir kken yakitirarak
bu garip grnlerinden onlari siyirma yollarini ariyorlardi. [sayfa 1O6|
Bir metain edeger biiminin, onun deger byklgnn belir-
lenmesi anlamina gelmedigine yukarda deginilmiti. Demek ki, altinin
para oldugunu ve dolayisiyla teki btn metalar ile dolaysiz degiile-
bildigini bilebiliriz, ama bundan, rnegin, 1O libre altinin ne kadar etti-
gini ikaramayiz. Para da teki her meta gibi, degerinin byklgn
teki btn metalarla kiyaslanmadigi srece ifade edemez. Bu deger,
retimi iin gerekli emek-zamani ile belirlenir, ve ayni nicelikte emek-
hayali bir deger verebilirler ... ya da bu hayali deger nasil olur da srp gidebilir" Ama aagidaki
szler, kendisinin de konuyu ne kadar az anladigini gsterir: "Gm sahip oldugu kullanim-
degeri ile orantili olarak, yani gerek degerine gre degiiliyordu. Para olarak kabul edilmesiyle
ek bir deger (une valeur additionalle) kazandi." (1ean Law, Cons/Je|c|/ons s0| |e n0me|c/|e e|
|e comme|ce, E. Daire'nin Econom/s|es F/ncnc/e|s J0 X\lll. s/ec|e baskisinda, s. 46D, 47O.)
48
"Para onlarin (zahirelerin) simgeleridir." (V. de Forbonnais, E|emen|s J0 Comme|ce,
Nouv. Edit. Leyde 1766, t. II, s. 148.) "Zahireler simge olarak para kiligina brnrler." (l.c., s.
155.) "Para bir eyin simgesidir ve onu temsil eder." (Montesquieu, "Esprit des Lois" 00||es,
Lond., 1767, t. II. s. 2.) "Para yalnizca simge degildir, kendisi bizatihi zenginliktir; para, degerleri
temsil etmez, o, edegerdir." (Le Trosne, |.c., s. D1O.) "Deger kavrami, degerli eyleri yalnizca
simge olarak grr; oysa ne oldugu iin degil, ne kadar ettigi iin hesaba katilir." (Hegel, |.c., s.
1OO.) Paranin yalnizca bir simge oldugu dncesini, degerli madenlerin degerlerinin yalnizca
imgesel oldugu dncesini hukukular iktisatilardan ok daha nce balatmilardir. Bunu,
btn ortaag boyunca paranin ayarini bozma haklarini Roma mparatorlugunun geleneklerine
ve Pandektlerdeki para kavramina "Q0'c0c0n 0/sse n/ Jo/|e /c/|e Jo0|e" dayanarak
destekledikleri tali kafalara dalkavukluk hizmeti olarak yapmilardir. Aklievvel bilim adamlari,
Philippe de Valois, 1846 tarihli bir bildiride yle diyor: "Para ilerinin, darp iinin, ayar ve
eklinin saptanmasinin, stok edilmesinin ve para ile ilgili btn tzk ve kararlarin, ve nasil
istersek ve uygun grrsek, o fiyatla. piyasaya ikarilacaginin yalniz bizi ve hkmranlik hakkimizi
ilgilendiren eyler oldugundan kimse kuku duyamaz ve kuku duymaya yetkili degildir." Paranin
degerinin imparatorun buyrugu ile belirlenecegi, Roma Hukukunda degimez bir kuraldi. Paranin
meta olarak ilem grmesi, aik olarak yasaklanmiti. "Para her ne kadar satin alinabilir bir ey
ise de, buna kimse yetkili degildir, nk genel kullanim iin varolmutur, meta olamaz." Bu
sorunlar zerinde G. F. Pagnini'nin iyi alimalari vardir: Sc/o so|c /| /0s|o |e/o Je||e cose,
1751; Custodi, Parte Moderna, t. II. yapitinin ikinci kisminda Pagnini, zellikle hukukulara kari
polemige giriir.
4
Kurl Murks
Kupilul l
zamanina malolan baka bir metain miktari ile ifade edilir.
4D
Nispi dege-
rin bu ekilde nicel belirlenmesi, retildigi kaynakta trampa yoluyla
olur. Para olarak dolaima adim attiginda, artik degeri belli olmutur.
17. yzyilin son on yillarinda, paranin daha o zaman bir meta oldugu
gsterilmi bulunuyordu, ama atilan bu adim, tahlillerin henz emekle-
me dneminde olduguna iaret ediyordu. Glk, paranin bir meta
oldugunu anlamak degil, bir metain nasil, niin ve hangi yollardan para
halini aldigini ortaya ikartmakti.
5O
Degerin en basit ifadesi olan, x kadar A metai = y kadar B metai
eitliginde, baka bir nesnenin deger byklgn temsil eden nesne-
nin bu ilikilerden bagimsiz olarak, sanki doga [sayfa 1O7| tarafindan ken-
disine verilmi toplumsal bir zellik gibi edeger biime sahip olma g-
rntsn taidigini grmtk. Bu sahte grn en son tamamla-
niina kadar izledik; ki bu tamamlani, zel bir metain maddi biimi ile
belirlenerek evrensel edeger biimi alir almaz, ve bylece para-biimi
halinde kristalleir kristallemez sona erer. Grnrde olan, altinin, tm
teki metalarin degerlerini onda ifade etmeleri sonucu para halini al-
masi degil, tam tersine, altin para oldugu iin tm teki metalarin de-
gerlerini, evrensel olarak altinda ifade etmeleridir. Srecin ara adimlari
sonuta ortadan kaybolur ve arkalarinda bir iz birakmazlar, Metalar,
kendi paylarina hi bir girikenlikleri olmaksizin, degerlerinin, yanlarin-
da bulunan baka bir meta ile tamamen temsil edildigini grrler. Bu
nesneler, altin ile gm, topragin bagrindan iktiklari haliyle bundan
byle btn insan emeginin dogrudan cisimlemi ekilleridir. te pa-
ranin gizemi burdadir. nceledigimiz toplum biiminde, toplumsal re-
tim srecinde insanlarin davranilarinin etkisi ok kktr. Bunun
iin de, retim srecinde birbirlerine kari ilikileri, kendi denetimlerin-
den ve bilinli bireysel hareketlerinden bagimsiz maddi bir nitelik alir.
Bu olgular, genel bir kural olarak, ilknce, meta biimini alan rnler
yoluyla kendilerini gsterirler. Meta reticilerinden kurulu bir toplumun
giderek gelimesinin ayricalikli bir metaya para damgasini nasil vur-
4D
"Eger bir kimse, bir kile bugday retebilecegi zaman iersinde, Peru'da, topraktan bir
ons gm ikartip Londra'ya getirebiliyorsa, bunlardan birisi tekinin dogal fiyati olur; imdi,
eger ayni kimse, yeni ya da daha kolay bir madenden bir yerine iki ons gm elde edecek
olsa, teki koullar ayni kalmak kaydiyla, daha nce be ilin olan bugdayin kilesi imdi on ilin
olur." William Petty, 4 7|ec|/se o/ 7cxes and Contributions, Lond., 1667, s. 81.
5O
Bilgili Profesr Roscher, bize, nce, "paranin yanli tanimlari iki ana gruba ayrilabilir: onu
metadan daha ok ve daha az yapanlar" diye haber verdikten sonra, paranin niteligi zerine
uzun ve kariik bir yapit listesi sunuyor, ve bundan da, teorinin tarihi zerine en kk bir
bilgisi olmadigi grlyor. Sonra da u yargiya variyor: "urasi da yadsinamaz ki, yeni iktisatilarin
ogu, parayi teki metalardan ayiran zellikleri yeterince akilda tutmuyorlar." (Bu zellikler
topu topu, metadan ok ya da az olma degil miydi) "Bu ynden Ganilh'in yari-merkantilist
tepkisi tamamen temelsiz degildir." (Wilhelm Roscher, 0/e G|0nJ|cen Je| Nc|/onc/onom/e,
8. baski, 1858. s. 2O7-21O.) Daha fazla! daha az! yeteri kadar degil! Bu ynden! tamamen degil!
Dncelerdeki ve anlatimdaki aikliga ve kesinlige bakiniz! Ve bu gibi eklektik krs bobogaz-
liklarina Bay Roscher, byk bir alakgnlllkle, ekonomi politigin, "anatomik-fizyolojik
yntemi" adini takar! Bununla birlikte, bir buluu yadsinimaz: Para "ho bir metadir."
5
Kurl Murks
Kupilul l
dugunu grdk. yleyse paradaki bilmece metalardaki bilmeceden
baka bir ey degildir; ne var ki, imdi en gzalici biimiyle gzlerimizi
kamatiriyor. [sayfa 1O8|

Kurl Murks
Kupilul l
NC BLM
PARA YA DA META DOLAIMI
BRNC KESM. DEGERLERN LS
Btn bu yapit boyunca, kolaylik olsun diye, altini para-meta
olarak kabul ediyorum.
Altinin ilk esas ilevi, metalara degerlerinin ifadesi iin gerekli
malzemeyi saglamak, ya da ayni ad altinda, bunlarin degerlerini nitel
olarak eit, nicel olarak karilatirilabilir byklkler olarak temsil etmek-
tir. Bylece altin, Jee|/n e||ense| |/| |0s0 o|c|c/ i grr. Ve salt bu
ilevi ile altin, bu c| exce||ence*

edeger meta, para haline gelir.
Metalari ortak bir l ile llebilir hale getiren, para degildir.
Tam tersine, tm metalar deger olarak insan emegini gerekletirdikleri
ve bu nedenle de ayni l ile llebilir olduklari iindir ki, bunlarin
degeri bir ve ayni zel meta ile [sayfa 1OD| llebilir ve bu meta da, deger-
lerinin ortak lsne, yani paraya dntrlebilir. Para, bir deger l-
* En stn derecede. -.
7
Kurl Murks
Kupilul l
s olarak, metalarda ikin degerin lsne, emek-zamanina bir
zorunluluk sonucu verilmi disal bir biimdir.
51
Bir metain degerinin altin olarak ifadesi x kadar A metai y ka-
dar para-meta onun para-biimi ya da fiyatidir. 1 ton demir = 2 ons
altin gibi tek bir denklem, artik, demirin degerinin, toplumsal olarak
geerli bir biimde ifade edilmesine yetecektir. Bundan byle, bu denkle-
mi, tm teki metalarin degerlerini ifade eden denklemler zincirinde
bir halka gibi gstermeye gerek kalmamitir, nk edeger meta, al-
tin, imdi para zelligine sahiptir. Genel nispi degerin genel biimi, ilk
biimi, yalin ya da yalitilmi ilk biimini almitir. te yandan, nispi
degerin genilemi ifadesi, o sonsuz denklemler dizisi, imdi artik para-
metainin nispi degerine zg biimi almitir. Dizi de imdi belirlidir ve
fiili meta fiyatlari ile toplumsal bir gereklik kazanmitir. Paranin her tr
meta ile ifade edilen deger byklgn bulmak iin, fiyat listelerinde-
ki satirlari geriye dogru okumamiz yeter. Ama paranin kendisi fiyata
sahip degildir. Bu ynden onu teki metalar ile eit bir yere koymak
iin, kendi edegeri olarak bizzat kendisine eitlememiz gerekirdi.
Metalarin fiyati ya da para-biimi, genellikle kendi deger-biim-
leri gibi, onlarin elle tutulur maddi biimlerinden olduka farkli bir
biimdir; bu nedenle, tamamen dnsel ya da zihinsel bir biimdir.
Gzle grlmemekle birlikte, demirin, keten bezinin ve bugdayin degeri
bu mallarda fiilen mevcuttur: onlar altin ile eitlenmekle, dnsel ola-
rak algilanir bir iliki, yani yalnizca [sayfa 11O| onlarin kafalarinda mevcut
bir iliki haline getirilmitir. Bunun iin de, fiyatlarinin di dnyayla iliki
iersine sokulmasindan nce, sahiplerinin ya dilini onlara kiralamasi ya
da zerlerine bir etiket asmasi gerekir.
52
Metalarin altin ile degerlerinin
51
Paranin niin dogrudan dogruya emek-zamanini temsil etmedigi sorusu bylece, bir
kagit parasi, rnegin x kadar emek-zamanini temsil edebilirdi aslinda bizi u soruya gtrr:
meta retimi ele alindigi zaman, emek rnleri niin meta biimini almak zorundadirlar nk
bunlarin meta biimini almalari, bunlarin meta ve para diye farklilamalarini gerektirir de ondan.
Bunun gibi bir soru daha: zel emek zel kiilerin hesabina emek onun kariti olan toplumsal
emek gibi niin ele alinmasin Meta retimi zerine kurulu bir toplumda topik "emek-para"
dncesini baka bir yerde ayrintilari ile incelemitim. (|.c., s. 61 sqq. [E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 115 vd.|.) Bu noktada yalnizca unu eklemek isterim ki, rnegin Owen'in
"emek-parasi" tiyatro bileti ne kadar para sayilirsa, o kadar paradir. Owen, meta retimi ile hi
bagdamayan bir retim biimi olan dolaysiz ortak emegi nceden kabul eder. Emek belgeleri,
yalnizca, bireyin ortak emekte yer aldigini, ve tketim iin ayrilan ortak retimdeki belli payini
gsterir. Ama Owen'in aklina, meta retimini nceden kabul etmek ve ayni zamanda para ile
de hokkabazlik ederek, bu retim iin gerekli koullardan kainmaya alimak hi gelmiyor.
52
Vahiler ile yari-uygar kavimler bu dili farkli ekilde kullaniyorlar. Kaptan Parry, Baffin
krfezinin bati kiyisinda oturan yerliler iin yle diyor: "Bu durumda (trampa sirasinda) onu
(kendilerine verilen eyi) iki kez yaladilar, ve bundan sonra pazarligin tatmin edici bir ekilde
sonulandigini belirtir bir tavir takindilar." Bunun gibi Dogu Eskimolari da degiimle aldiklari
eyi yalarlardi. Bylece, Kuzeyde. dil, devir-teslim organi olarak kullaniliyorsa , Gneyde de,
mide, birikmi mlkiyet organi devi grr, ve kfirler, bir insanin servetini gbeginin byklg
ile tahmin eder. Bu kfirlerin bayagi akilli adamlar oldugu u rnekten de grlr: 1864 tarihli
resmi bir ngiliz Saglik Raporu, ii sinifinin byk bir kesiminde yagli besinler noksanligi
oldugunu aikladigi sirada, Dr. Harvey adinda biri (kan dolaimini bulan nl kii degil elbette),
burjuvalar ile aristokratlarin fazla yaglarini eritmek iin reeteler yazarak dnyaligini dogrutmutu.
8
Kurl Murks
Kupilul l
ifadesi salt dnsel bir i olduguna gre, bu ama iin sanal ya da
dnsel parayi kullanabiliriz. Her tccar, mallarinin degerlerini bir fi-
yatla ya da sanal parayla ifade ettiginde, bunlarin paraya evrilmi ol-
madiklarini, ve milyonlar kiymetindeki malin degerini altin olarak takdir
etmek iin, bir zerre bile gerek altina gerek bulunmadigini ok iyi bilir.
Bunun iin para, deger ls olarak i grdgnde, o, yalnizca sanal
ya da dnsel para olarak kullanilmi olur. Bu durum, en airi teorile-
rin dogmasina yolamitir.
58
Deger ls olma ilevlerini yerine geti-
ren yalnizca dnsel para olmakla birlikte, fiyat tamamiyla paranin fiili
varligina baglidir. Deger, ya da baka bir deyile, bir ton demirin ier-
digi insan emegi niceligi, demirin ierdigi emek miktari kadar para-
metain niceligiyle dncede ifadesini bulur. Bu yzden, degerin ls
olarak, altin, gm ya da bakir olmasina gre, bir ton demirin degeri
birbirinden ok farkli fiyatlarla ifade edilecek, ya da bu madenlerin
herbirinin ok farkli nicelikleriyle temsil edilecektir.
Bunun iin, eger altin ve gm gibi iki farkli meta, ayni anda,
degerin ls olursa, metalarin, iki fiyati olur birisi altin-fiyati, teki
gm-fiyati. Gmn degerinin orani, altina gre ayni kaldigi, diyelim
ki, 1 : 15 oldugu srece, bu iki fiyat yanyana sessiz sedasiz bulunabilir.
Bu orandaki her degime, metalarin altin-fiyati ile gm-fiyati arasindaki
orani bozar ve bu da, bize, degerin ikili ltnn, lt olma ileviyle
bagdamadigini [sayfa 111| tanitlami olur.
54
Belirli fiyatlari ile metalar, kendilerini yle ortaya koyarlar: c
58
Bkz: Karl Marx, Z0| l|/|// e|c., "Theorien von der Masseinheit des Geldes", s. 58 vd.
[E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, "Paranin l Birimi zerine Teoriler", s. 1O4 vd..|
54
"Altin ve gmn, birbirinin yaninda yasal madeni para olarak, yani deger ls olarak
bulunduklari yerde, bu ikisini, |e/ |e cyn| mcJJe sayma yolunda bouna aba harcanmi
olmasi bu yzdendir. Ayni gm ve altin oranlarinda degimez ekilde ayni emek-zamaninin
maddeletigini varsaymak, gerekte gm ile altinin ayni madde oldugunu ve daha az deger
taiyan maden olan gmn de altinin degimez bir kesri oldugunu varsaymaktir. Edward III
zamanindan George II zamanina kadar ngiliz parasinin tarihi, yasal olarak saptanan altin ve g-
mn deger ilikisiyle, bu iki madenin gerek degerinde meydana gelen dalgalanmalarin
atimasindan dogan devamli kariikliklar tarihidir. Bazan altinin degeri gereginden fazla olarak
saptanmitir, bazan da gmn. Degeri gereginden dk olarak saptanan maden, dolaimdan
ekilir, eritilip ihra edilir. Bu durumda, iki madenin deger ilikisi, yasayla yeniden degitiriliyordu,
ama kisa bir sre sonra yeni itibari deger, gerek deger ilikisiyle, tipki eskiden oldugu gibi
eliiyordu. Bugn bile, Hindistan'da ve in'de gm talebinin artmasindan ileri gelen altin
degerinin gme oranla hafif ve geici olarak dmesi durumu, Fransa'da, ayni olaya, gmn
ihracina ve bu madenin, dolaimda, byk llerde altinin yerini almasina neden oldu.
Fransa'da, 1855, 1856, 1857 yillarinda, altin ithali, bu madenin ihracatini 41.58O.OOO sterlin aiyordu;
gm ihraci ise, bu madenin ithalini 14.7O4.OOO sterlin amaktaydi. Gerekte, Fransa gibi, bu
iki madenin yasal olarak deger lleri sayildigi ve her ikisinin de zorunlu geerligi bulundugu,
ama demelerin istege bagli olarak altin ya da gm ile yapilabilecegi lkelerde, degeri ykselen
maden, herhangi bir diger meta gibi iktisadi akii dumura ugratan bir etken haline gelir ve bu
meta, kendi fiyatini, itibari degeri, gerek degerinden yksek takdir edilen teki maden ile
ler ve bu durumda, yalnizca ve bylelikle, degeri ykselmeyen maden, biricik deger ls
olarak kalir. Tarihin bu alanda saglami oldugu btn deneyimler u sonuca varir ki, iki metain
yasal olarak deger ls grevini yerine getirdikleri yerde, pratikte bu grevi fiilen yerine
getiren, yalnizca bu metalardan bir tanesidir." (Karl Marx, |.c., s. 52, 58 [E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 1O2-1O8|.)

Kurl Murks
Kupilul l
kadar A metai = x kadar altin; | kadar B metai = : kadar altin; c kadar
C metai = y kadar altin vb.. c, |, c, burada, A, B, C, metalarinin belirli
niceliklerini, ve x, y, : belirli niceliklerde altini temsil ederler. Bu me-
talarin degerleri, demek ki, dncede, birbirinden ok farkli nicelikler-
deki altinla degiilir. Bylece, metalarin karmakariik eitliligine karin,
bunlarin degerleri, ayni adi taiyan byklkler, altin-byklkleri hali-
ni alirlar. imdi artik bunlar birbirleriyle karilatirilabilir ve llebilir-
ler, ve bunlarin, birim ls olarak sabit bir miktarda altinla kiyaslan-
masi teknik bir gereksinme haline gelir. Bu birim, daha alt kk blm-
lere blnerek, lt ya da lek haline gelir. Altin, gm ve bakir,
para haline gelmeden nce de, kendi agirliklarinin ltleri iersinde
byle ayarli ltlere sahiptirler; rnegin, birim olarak kullanilan bir lib-
re agirlik, bir yandan onslara blnr, te yandan da, yz librelik agirli-
klari meydana getirmek zere birleebilirler.
55
te bunun iindir ki,
btn [sayfa 112| madeni paralarda, paranin ya da fiyatin ltlerine veri-
len adlar, ilkin agirlik ltlerinin nce varolan adlarindan alinmitir.
0ee|/n |0s0 ve //yc||n |0|0 olarak paranin birbirinden tama-
men farkli iki ilevi vardir. Para, insan emeginin cisimlemesinin top-
lumsal olarak kabul edilmesi ynnden ele alinirsa degerin lsdr,
belirlenmi bir madeni agirlik olmasi ynnden fiyatin ltdr. Degerin
ls olarak, her trden metalarin degerlerini fiyatlara, sanal altin ni-
celigine evirmeye hizmet eder; fiyatin lt olarak ise, bu altinin ni-
celigini ler. Degerlerin ls, deger olarak kabul edilen metalari l-
er; fiyatlarin lt ise, tersine, bir baka agirlik ile altinin bir niceligi-
nin degerini degil, altinin birim niceligiyle, altinin niceliklerini ler. Alti-
ni fiyatin lt yapmak iin, belli bir agirligin birim olarak saptanmasi
gerekir. Ayni adi taiyan niceliklerin llmesi ile ilgili btn durumlar-
da oldugu gibi, burada da, degimeyen bir l biriminin saptanmasi
ok nemlidir. Yani bu birim ne kadar az degiirse, fiyat lt de gre-
vini o kadar iyi yerine getirmi olur. Altinin kendisi de bir emek rn
olmasi dolayisiyla degeri degiebilir oldugu iin, degerin bir ls ola-
rak i grebilir.
56
Olduka aiktir ki, her eyden nce altinin degerindeki bir degi-
me, fiyatin lt olarak ilevinde herhangi bir degiiklik yapmaz. Bu
deger ne kadar degiirse degisin, madenlerin farkli niceliklerinin de-
gerleri arasindaki oran sabit kalir. Degerindeki dme ne kadar byk
olursa olsun, 12 ons altinin degeri, 1 ons altinin degerinden daima 12
55
ngiltere'de bir ons altinin, para lt birimi olarak hizmet ettigi halde, sterlinin bunun
bir parasini oluturmamasi gibi garip durum syle aiklanir: "Bizim sikke sistemimiz aslinda
yalniz gmn kullanilmasina gre dzenlendigi iin bir ons gm daima belli sayida ufak
paraya blnebilir; oysa altinin, yalnizca gme gre dzenlenmi sikke sistemine daha sonraki
bir dnemde girmesi nedeniyle bir ons altin, kesirsiz ufak paralar halinde darbedilemez."
Maclaren, 4 S/e|c| o/ ||e l/s|o|y o/ ||e C0||ency, London 1858, s. 16.
56
ngiliz yazarlarinda, deger ls ile fiyat lt (degerin lt) zerindeki kariiklik
anlatilamayacak derecededir. Bunlarin, adlari da grevleri de durmadan yer degitirir.
T00
Kurl Murks
Kupilul l
kat byktr; ve fiyatlarda dikkate alinan tek ey, farkli altin miktarlari
arasindaki bagintidir. Ayrica, bir ons altinin degerindeki ykselme ya da
dme, agirligini degitirmeyecegine gre, daha kk blmlerinin
agirligi da degimez. Bylece altin, degeri ne kadar degiirse degisin,
degimeyen fiyat lt olarak ayni ii grr.
Sonra, altinin degerindeki degime, deger ls olma ilevine
karimaz. Degime, btn metalari ayni anda etkiler, ve degerleri imdi
daha yksek ya da daha dk altin-fiyatlari ile [sayfa 118| ifade edilseler
de, bu yzden cce|e|/s c|/|0s*, bunlarin nispi degerlerini, /n|e| se,
oldugu gibi birakir.
Herhangi bir metain degerini, bir baka metain kullanim-degeri-
nin belirli bir niceligi ile gsterdigimiz gibi, bu ilk metain degerinin altin
ile gsterilmesinde de, biz, belli bir nicelikte altinin retiminin, belli bir
sredeki, belli bir miktar emege maloldugunu varsaymi oluyoruz. Ge-
nel fiyat dalgalanmalari ise, bir nceki blmde incelenen basit nispi
deger yasalarina tbidir.
Meta fiyatlarindaki genel ykselme, ancak, paranin degeri sabit
kalirken ya bunlarin degerlerinin ykselmesinin, ya da meta degerleri
sabit kaldigi halde paranin degerindeki bir dn sonucu olabilir.
te yandan, fiyatlardaki genel bir dme, ancak, para degeri sabit
kalirken ya da meta fiyatlarindaki bir dmenin, ya da meta degerleri
sabit kalirken para degerindeki bir ykselmenin sonucu olabilir. Bunun
iin, para degerindeki bir ykselmenin, zorunlu olarak, meta fiyatlarin-
da orantili bir de ya da para degerindeki bir dmenin fiyatlarda
gene orantili bir ykselie yolaacagi sonucu kesinlikle ikartilamaz.
Bu gibi fiyat degiiklikleri, ancak degerleri sabit kalan metalar iin geer-
lidir. Degerleri para ile ayni zamanda ve onunla orantili olarak ykselen
metalarin fiyatlarinda bir degiiklik olmaz. Eger metalarin degeri para-
nin degerinden daha yava ya da daha hizli ykseliyor ise, fiyatlarindaki
d ya da ykseli, bunlarin degeri ile paranin degerindeki degime
arasindaki farka bagli olarak belirlenir; vb., vb..
imdi fiyat-biimi konusundaki incelememize dnelim.
Para olarak kullanilan degerli madenlerin eitli agirliklarinin yr-
rlkteki para-adlari ile bu adlarin balangita temsil ettikleri fiili agirli-
klar arasinda yava yava bir tutarsizlik ortaya ikar. Bu tutarsizlik, tarihsel
nedenlerin sonucudur ve bu nedenlerin bellibalilari unlardir: (1)
Gelimesi eksik kalmi topluluklara yabanci paranin girmesi. Buna, al-
tin ve gm sikkelerin balangita yabanci meta olarak dolaima gir-
digi Roma'nin ilk gnlerinde raslanir. Bu yabanci sikkelerin adlari, yerli
agirlik llerinin adlarindan daima farkli olmutur. (2) Servet arttika,
bir deger ls olarak, daha az degerli madenlerin yerini, daha degerli
madenler alir; airane siralania ne kadar aykiri dse de, bakirin yerini
* Her ey ayni kalmak kouluyla. -.
T0T
Kurl Murks
Kupilul l
gm, gmn yerini altin alir.
57
rnegin [sayfa 114| o0nJ szcg
gerekten bir o0nJ (libre) agirligindaki gme takilan para-ad idi.
Altin, bir deger ls olarak gmn yerine geince, ayni ad, gm
ile altinin degerleri arasindaki orana gre, belki de bir o0nJ'un
1
/
15
'i
kadar altina verildi. Po0nJ szcg, para-ad olarak, bylece, bir agirlik
adi olan ayni szckten farklilami oldu.
58
(8) Krallar ile prenslerin
yzyillar boyu para ayarini bozmalari sonucu, sikkelerin balangitaki
agirliklarindan geriye yalnizca adlari kalmitir.
5D
Bu tarihsel nedenler, para-adin, agirlik-addan ayrilmasini toplu-
lukta yerlemi bir dete dntrmtr. Paranin lt, bir yandan,
insanlar arasi yerlemi detlere bagli oldugu, te yandan da herkese
kabul edilmek zorunlulugu taidigi iin, sonunda yasayla dzenlenmitir.
Degerli madenlerden birinin belli bir agirligi, rnegin bir ons altin, yasa-
larla verilen pound, dolar vb. gibi adlar, resmi olarak, kk alt-blgele-
re blnrler. Bylece para birimi hizmetini gren bu kk blmler,
ilin, peni vb., gibi yasal adlarla yeniden daha kk birimlere ayrilir.
6O
Ne var ki, bu blnmelerden nce de, sonra da, madenin belirli agirligi
madeni paranin ltdr. Yapilan tek degiiklik, kk birimlere bln-
mesi ve yeni adlar verilmesidir.
Meta degerlerinin dnsel olarak dntrldg bu fiyatlar, ya
da altin nicelikleriyle, imdi artik, sikkelerin adlariyla ya da altin lt-
nn alt-blmlerinin yasal geerli adlariyla ifade edilir. Bir kile bugday,
bir ons altin eder yerine, 8 sterlin 17 ilin 1O,5 peni eder diyoruz. Bu
suretle, metalar ne degerde olduklarini fiyatlari ile ifade ederler, ve para
da, bir malin degerini kendi para-biimi ile belirlerken |esc c|cs|
olarak hizmet eder.
61
[sayfa 115|
Bir eyin adi, onun niteliklerinden farkli olan bir eydir. Bir insa-
nin adinin Yakup oldugunu bilmekle, o adam hakkinda hi bir ey g-
renmi olmam. Bunun gibi, parada da, pound, dolar, frank, dka vb.
adlarinda, bir deger ilikisinin btn izleri kaybolur. Para-adlari hem
metalarin degerlerini ve hem de paranin lt olan madenin agir-
liginin alt-blmlerini ifade ettikleri iin bu gizemli simgelere verilen
57
Ayrica, genel tarihsel bir geerligi de yoktur.
58
yle ki, ngilizcede o0nJ sterlin, zgn agirliginin te-birinden azini; birlemeden
nce sko o0nJ'u yalnizca
1
/
86
kadarini; Fransiz |/||e'i
1
/
74
'n, spanyol mcJc|eJ/'si
1
/
1.OOO
'den
azini; ve Portekiz |e/'si ise ok daha kk bir kesri gsterir.
5D
"Bugn yalnizca adlari aklimizda kalan sikkeler, btn lkelerde en eski olanlardir;
bunlarin hepsi de bir zamanlar gerek idiler, ve ite bu nederde, hesaplar bunlarla yapilmitir."
(Galiani, 0e||c Vone|c, |.c., s. 158.)
6O
David Urquhart, Fcm/|/c| Wo|Js adli yapitinda bazi canavarliklara (!) deginir: bugnlerde,
ngiliz para lt birimi olan bir o0nJ (sterlin) aagi yukari bir geyrek altina eittir. "Bu, bir
ltn saptanmasi degil, dpedz bir lnn tahrif edilmesidir." Altin agirliginin bylece
"sahte adlandiriliinda", her eyde oldugu gibi, uygarligin yozlatirici elini grr.
61
Anakarsis'e, Yunanlilarin parayi hangi amala kullandiklari sorulunca, "Hesap yapmak
iin" diye karilik vermitir. (Athen[aeus|, 0e/n., 1. IV, 4D, v. 2 [s. 11O|. ed. Schweighauser,
Stras-bourg 18O2.)
T02
Kurl Murks
Kupilul l
gizli anlamlar bu konudaki kariikligi bsbtn artirmaktadir.
62
te yan-
dan, degerin metalarin eitli maddi biimlerinden ayirdedilebilmesi
iin, bu maddi ve anlamsiz, ama ayni zamanda da tamamen toplumsal
biime brnmesi mutlaka gerekir.
68
Fiyat, metada gerekleen emegin para-adidir. Bunun iin, bir
metain edegerini, onun fiyatini oluturan para ile ifade etmek, ayni
sz bo bir yineleme olur,
64
ve tipki, genel olarak, bir metain nispi de-
ger ifadesinin, iki metain eitligini belirtmesine benzer. Fiyat, metain
deger byklgnn gstergesi olarak, onun parayla degiim-oranini
da temsil eder, ama bu degiim-orani gstergesinin, metain deger b-
yklgn mutlaka belirlemesi gerekmez. Toplumsal olarak gerekli iki
eit emek niceliginin 1 kile bugday ve 2 sterlin (yaklaik olarak 2 ons al-
tin) ile temsil edildigini dnrsek, burada, 2 sterlin, 1 kile bugdayin
deger [sayfa 116| byklgnn para ile ifadesi ya da fiyatidir. Diyelim ki,
degien koullara gre bu fiyat 8 sterline ykselsin ya da 1 sterline d-
m olsun, imdi 1 sterlin ve 8 sterlin, bugdayin deger byklgn
tam tamina ifade etmek iin fazla kk ya da fazla byk olabilir,
ama gene de onun fiyatlaridir; nk, nce bugdayin degerinin ortaya
iktigi biimdir, yani paradir; sonra da para ile degiim oraninin rneg-
idir. Eger retim koullari, baka bir deyile emegin retkenlik gc
sabit kaliyorsa, fiyattaki degiiklikten nce de sonra da bir kile bugda-
yin yeniden retimi iin ayni miktar toplumsal emek-zamaninin har-
canmasi gerekir. Bu durum, ne bugday reticisinin, ne de teki meta
sahiplerinin istegine bagli degildir.
Deger byklg, bir toplumsal retim ilikisi ifadesidir ve belli
62
"Fiyatlar lt olarak altin, tipki metalann fiyatlari gibi, ayni itibari adlarla ifade
edildiginden, ve bylece, rnegin, tipki 1 ton demir gibi, 1 ons altin da 8 sterlin 17 ilin 1O
1
/
2
peni olarak ifade edildiginden, altinin bu itibari adlarina, altinin darp-fiyati*

denmitir. Altinin
kendi maddesiyle degerinin lldg ve, bu bakimdan teki metalardan farkli olarak, altinin
fiyatinin devlet tarafindan saptandigi yolundaki garip dnce, buradan dogmutur. Buradaki
yanilgi belirli altin agirliklarinin itibari adlarinin saptanmasiyla bu agirliklarin degerinin
saptanmasinin birbirine karitirilmasidir." (Karl Marx, |.c., s. 52 [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne
lc|/|, s. 1O2|.)
68
Bkz: "Theorien von der Masseinheit des Geldes", Z0| l|/|// Je| Po|. O/on., s. 58, vd.
[E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, "Paranin l Birimi zerine Teoriler", s. 1O4 vd.|. Altinin
ya da gmn daha byk ya da daha kk agirliklarina, bu madenlerin belirli agirliklarina
yasa ile verilmi bulunan adlarin aktarilmasi ile paranin darp-fiyatinin ykseltilebilecegi ya da
drlebilecegi konusundaki garip dnceler; bu dncelerin, kamu ve zel kii alacaklarina
kari giriilmi beceriksizce mali ilemler olarak degil de arlatanca ekonomik nlemler gibi
uygulandigi haller, Wm. Petty'nin Q0cn|0|0mc0nq0e conce|n/n money. 7o ||e |o|J Vc|q0/s o/
lc|//cx, 1682, adli yapitinda ylesine enine-boyuna ilenmitir ki, kendisinden hemen sonra
gelen Sir Dudley North ile 1ohn Locke'un, digerlerini saymiyoruz, yaptiklari tek ey, onun syledik-
lerini sulandirmak olmutur. Wm. Petty yle diyor: "Eger bir ulusun zenginligi bir buyrukla on
katina ikartilabiliyorsa, byle bir buyrugu hkmdarlarimizin oktan ikartmami olmasi dogrusu
ok garip." (|.c., s. 86.)
64
"Ya da para biimindeki bir milyonun ayni byklkte meta biimindeki bir degerden
daha degerli oldugu" (Le Trosne, |.c., s. D1D.) yani, "bir degerin. ayni byklkteki bir baka
degerden daha degerli oldugu kabul edilmelidir."
* Fransizca baskida "|/x Je monnc/e", ngilizce baskida "m/n|-|/ce", Almanca baskida
"V0n:|e/s". -.
T03
Kurl Murks
Kupilul l
bir mal ve onu retmek iin gerekli olan toplumsal emek-zamani bl-
m arasinda var olan zorunlu bagintiyi ifade eder. Deger byklg
fiyata evrilir evrilmez, bu zorunlu iliki, tek bir meta ile bir degeri,
para-meta arasindaki az ya da ok raslansal degiim-orani biimini alir.
Ama bu degiim-orani, ya o metain degerinin gerek byklgn
ifade edebilir ya da koullarin zoruyla bu degerden sapan altin nice-
ligini ifade edebilir. Demek ki, fiyatla deger byklg arasindaki nicel
uyumsuzluk olasiligi, ya da fiyatin deger byklgnden sapma olasi-
ligi, fiyat-biiminin kendisinde varolan bir eydir. Bu bir kusur degil,
ama tersine, fiyat-biiminin, i yasalari birbirini gideren aik yasasiz
dzensizliklerin bir ortalamasi olarak kendisini gsteren bir retim bii-
mine ok iyi bir biimde uyumlanmasidir.
Fiyat-biimi, bununla birlikte, yalnizca, deger byklg ile fiyat,
yani bu byklkle onun para olarak ifadesi arasinda nicel bir
uyumazlik olasiligi ile bagdamakla kalmaz, ayni zamanda, nitel bir
tutarsizligi da gizleyebilir, ve bu, o dereceye ulair ki, para, metalarin
deger-biiminden baka bir ey olmadigi halde, fiyat, degeri ifade et-
mez olur. Kendileri meta olmayan vicdan, onur vb. gibi eyler, sahipleri
tarafindan satia ikarilir hale gelirler ve bylece bir fiyatlari oldugu iin
meta biimini alirlar. Demek ki, bir eyin degeri olmadigi halde, bir
fiyati olabilir. Bu durumda fiyat, matematikteki bazi nicelikler gibi sa-
naldir. Ayrica, bu sanal fiyat-biimi, bazan dolaysiz ya da dolayli bir
gerek deger-ilikisini gizleyebilir; rnegin, insan emegi katilmadigi iin
degeri olmayan ilenmemi topragin fiyati gibi. [sayfa 117|
Fiyat, genellikle nispi degeri gibi bir metain (diyelim bir ton de-
mirin) degerini, belli miktarda bir edegerin (diyelim bir ons altinin)
demir ile. dogrudan dogruya degiilebilecegini belirtmek suretiyle ifade
eder. Ama bunun tersini, yani demirin altinla dogrudan dogruya
degiilebilecegini asla ifade etmez. Bu nedenle, bir metain uygulama-
da degiim-degeri olarak etkili bir biimde i grebilmesi iin maddi
biimden siyrilmasi, salt sanal olmaktan ikip gerek altina dnmesi
gerekir; meta iin bu z degitirme, her ne kadar hegelci "kavram"
iin, "zorunluluk"tan "zgrlk"e dnmden, istakoz iin kabugund-
an ikmaktan, ya da Aziz 1erome iin Adem babadan
65
kurtulmaktan
daha g ise de, bunu yapmasi zorunludur.
Bir meta (diyelim demir) imgemizde kendi gerek biimi ve
altin biimiyle yanyana yer alabilir, ama bu, ayni zamanda, fiilen hem
demir, hem de altin olamaz. Degerini saptamak iin, imgemizde onu
altina eitlememiz yeter. Ama sahibine, evrensel edeger hizmeti gre-
65
Aziz 1erome, yalniz genliginde, hayalinde yarattigi gzel kadinlara kari lde savaim
vermesinin de gsterdigi gibi bedeniyle etin savalara tutumakla kalmami, yaliliginda da
manevi tutkularina kari da savamak zorunda kalmitir. "Ruhumla, Yce Yargicin nne iktigimi
zannettim", der. "Kimsiri sen" diye sordu bir ses, "Bir hiristiyanim", dedim. "Yalan
sylyorsun, sen yalnizca bir ieroncusun" diye grledi Yce Yargi.
T04
Kurl Murks
Kupilul l
bilmesi iin, onun yerine, fiilen altinin gemesi gerekir. Eger demirin
sahibi, degiim iin sunulan baka bir metain sahibine gidip de, demi-
rin fiyatinin daha imdiden para olmasinin kaniti oldugunu syleseydi,
cennette amenty ezbere okuyan Dante'ye, St. Peter'in verdigi kariligi
alirdi:
"Assai bena e trasconsa
"D'esta moneta gi lega e'l peso;
"Ma dimmi se tu l'hai nella tua borsa."*
Bunun iin bir fiyat, hem bir metain para ile degiilebilir oldugu-
nu, hem de bu fiyatla degiilmesi gerektigi anlamlarina geliyor. te
yandan, altin, degiim srecinde kendisini zaten para-meta olarak ka-
bul ettirdigi iin, ideal bir deger ls olarak hizmet eder. te degerle-
rin bu ideal lleri ardinda, gerek para yatar. [sayfa 118|
KNC KESM. DOLAIM ARACI
a. Ve|c|c||n 8c/c|c|m|
Bundan nceki blmde, metalarin degiiminin, eliik ve bir-
birlerini karilikli ditalayan koullari ierdigini grm bulunuyoruz.
Metalarin bylece meta ve para olarak farklilamasi, bu tutarsizliklari
ortadan kaldirmaz, ama iinde bunlarin yanyana varolabilecekleri bir
biim, bir moJ0s |/|enJ/** yaratir. Bu, genel olarak, gerek elikilerin
uzlatigi yoldur. rnegin, bir cismin srekli olarak bir baka cisme dogru
dtgn, ama ayni zamanda da durmadan ondan uzaklatigini sy-
lemek bir elikidir. Elips, hem bir elikinin srp gitmesini, hem de
uzlamasini saptayan bir devinim biimidir.
Degiim, metalarin kullanim-degerleri olmadiklari ellerden, kul-
lanim-degerleri olacaklari ellere aktarilmasini saglayan bir sre oldugu
kadar, maddenin toplumsal bir dolaimidir da. Bir yararli emegin bir bi-
iminin rn, bir bakasinin yerini alir. Bir meta, kullanim-degeri ola-
rak ie yarayacagi bir durak-noktasi bulunca, degiim alanindan ikip
tketim alanina girmi olur. Ama bizi burada imdilik yalniz degiim
alani ilgilendirmektedir. Bunun iin de, imdi degiimi biimsel bir ai-
dan incelemek durumundayiz; yani maddenin toplumsal dolaimini
saglayan biim degiikligini ya da metalarin bakalamasini inceleye-
cegiz.
Bu biim degiikliginin kavranmasi, bir kural olarak ok eksiktir.
* "Bu sikkenin kariimi ile agirligini iyi bildin. Ama syle bakalim, bu sikkeden senin
kesende var mi" (Dante, l||/ lomeJyc, Cennet, Yirmidrdnc Manzume, MEB Yayinlari,
1D56, s. 217.) -.
** Geici anlama, -.
T05
Kurl Murks
Kupilul l
Bu eksikligin nedeni, deger kavramindaki belirsizlik bir yana, bir me-
tadaki her trl biim degiikliginin, biri meta, teki para-meta olmak
zere iki metain degiiminden gelir. Yalniz bir maddi olguyu, yani bir
metain altin ile degiilmesi olgusunu gznnde bulundurursak, asil
gzlemlememiz gereken eyi, yani metain biimine ne oldugu hususunu
gzden kaiririz. Altinin salt meta olarak para olmadigi, ve teki me-
talarin fiyatlarini altin ile ifade ettigi zaman, bu altinin yalnizca o me-
talarin para-biimi oldugu geregini gzden kaiririz.
Metalar degiim srecine, her eyden nce, ne iseler yle girer-
ler. Degiim sreci, bunlari meta ve para diye farklilatirir, ve bylece
ilerinde taidiklari karitliga, yani ayni zamanda hem [sayfa 11D| kullanim-
degeri ve hem de deger olmalarindan ileri gelen i karitliga uygun
den bir di karitlik yaratir. Kullanim-degeri olarak metalar, imdi pa-
ranin karisinda degiim-degeri olarak yer alir. te yandan, her iki karit
yan da metadir, kullanim-degerinin ve degerin birligidir. Ama farkliligin
bu birligi, iki karit kutupta kendini gsterir, ve her kutupta karit bir
yndedirler. Kutuplar olarak birbirine bagli olduklari kadar zorunlu ola-
rak karittirlar da. Denklemin bir yaninda, gerekte bir kullanim-degeri
olan bayagi bir meta vardir. Degeri, ancak dnsel olarak fiyatiyla
ifade edilmi ve bu fiyat ile karitina, ve degerinin gerekten somutlatigi
altina eitlenmitir. te yandan da, altin, madeni gerekligi iersinde,
degerin somutlamasi olarak, para olarak bir aamaya ulair. Altin, altin
olarak kendisi degiim-degeridir. Kullanim-degeri olarak altin, iersin-
de teki btn metalarla yzyze geldigi nispi degerin ifade dizileriyle
temsil edilen yalnizca dnsel bir varliga sahiptir, ve bu metalarin kul-
lanim-degerlerinin toplami, altinin eitli kullanim-degerlerinin topla-
mini oluturur. Metalarin bu karit biimleri, ilerinde onlarin degiim
srecinin hareket ettigi ve yer aldigi gerek biimlerdir.
imdi herhangi bir meta sahibi ile, diyelim eski dostumuz keten
bezi dokuyucusu ile, olaylarin getigi yere, pazara gelelim. Onun 2O
yarda keten bezinin belirli bir fiyati vardir: 2 sterlin. O, malini 2 sterline
degiir ve sonra, dini btn bir adam olarak, bu 2 sterlini ayni fiyattaki
bir aile nciline yatirir. Onun gznde yalnizca bir meta, bir deger taiyi-
cisi olan keten bezi, metain deger-biimi olan altin kariliginda elden
ikar, ve bu biimi de, yeniden, evine kullanim nesnesi gibi girecek ve
aile yelerini manevi ynden donatacak baka bir meta ile, ncil ile
degiir. Degiim, birbirine karit, ama birbirini tamamlayan nitelikte iki
bakalaim ile tamamlanmi bir olgu oluyor metain paraya dnmesi
ve paranin yeniden metaya dnmesi.
66
Bu bakalaimin iki aamasi,
66
"I, os ron ... no, orrouss/Jso0o/ orro, ,qc/r oHoo,ls/ro,, ,o/ no oorrar, aoso
,orcor ,oquoro ,o/ ,oqorar ,onco,. " ("Herakleitos, her ey ateten ... olur, ve ate her eyden,
demiti. Tipki bunun gibi, altindan metalar ve metalardan altin olur.") (F. Lassalle, 0/e P|/|oso-
|/e le|c/|e/|os Jes 00n/e|n, Berlin 1858, Bd. I, s. 222.) Lassalle bu pasajdaki notunda (s. 224,
n. 8) yanli olarak, altini, yalnizca deger simgesi yapar.
T0
Kurl Murks
Kupilul l
dokumacimizin yaptigi iki farkli aliveritir sati ya da metain para ile
degiimi; satinalma, ya da paranin bir meta ile degiimi; ve iki eylemin
birligi: satinalma iin sati. [sayfa 12O|
Dokumaci ynnden btn aliverilerin sonucu, keten bezi ye-
rine imdi ncile sahip olmaktir; ilk metai yerine, imdi elinde ayni
degerde ama farkli kullanimda baka bir meta vardir. Ayni biimde,
yaamasi iin gerekli teki aralari ve retim aralarini da edinir. Onun
gr aisindan, btn bu sre, emek rnnn bir bakasinin emek
rn ile degiiminden, yani rnlerin degiiminden baka bir ey degil-
dir.
Demek ki, metalarin degiimi, biimlerindeki u degiiklikle bir-
likte olmaktadir.
Ve|c-Pc|c-Ve|c
V-P-V
Salt nesneleri ilgilendirdigi kadariyla, tm srecin sonucu, MM,
bir metain bir bakasi ile degiimi, maddelemi toplumsal emegin
dolaimidir. Bu sonuca ulaildiginda sre bir sona ermitir.
V-P. l|/ 8c/c|c|m yc Jc Sc||
Degerin, metain bedeninden ikip altinin bedenine siramasi,
baka bir yerde de syledigim gibi, metain sc||o mo||c|e'sidi|.* Bu ii
beceremedi mi metaya pek bir ey olmaz, ama sahibi hapi yutar. Emegin
toplumsal iblm, gereksinmelerinin ok ynl olmasina karilik,
emeginin tek ynl olmasina yolaar. Emeginin rnnn ona salt
degiim-degeri olarak hizmet etmesinin nedeni de zaten budur. Ama,
bu emek, paraya dnmedike, toplumsal geerlikte evrensel edeger
zelligini kazanamaz. Ne var ki, bu para da bir bakasinin cebindedir.
Bu parayi ayartip cepten ikartmak iin bizim meta dostumuzun her
eyden nce para sahibi iin bir kullanim-degeri olmasi gerekir. Bunun
iin de, meta zerinde harcanan emegin, toplumsal yararli trden, top-
lumsal iblmnn bir dalini oluturan bir trden olmasi gerekir. Ama
iblm, kendiliginden gelien ve reticilerin ardinda gelimesini sr-
dren bir retim sistemidir. Degiilecek meta, yeni ortaya ikan gerek-
sinmeleri karilayan, yeni trden bir emegin rn olabilecegi gibi,
kendisi de yepyeni gereksinmelerin dogmasina pekl neden olabilir.
Dne kadar, belli bir metain yaratilmasinda tek bir retici tarafindan
ynetilen ve birok ilemlerden birini [sayfa 121| oluturan zel bir ilem,
bugn belki de kendisini bu bagintidan ayirarak emegin bagimsiz bir
kolu olarak ortaya koyabilir ve henz tamamlanmami rnn pazara
bagimsiz bir meta olarak arzedebilir. Koullar bylesine bir ayrili iin
olgunlami olabilir ya da olmayabilir. rn bugn toplumsal bir gerek-
* lm parendesi. -.
T07
Kurl Murks
Kupilul l
sinmeyi karilamaktadir. Yarin, onun yerini, ya kismen ya da tamamen
baka uygun bir rn alacaktir. stelik, bizim dokumacinin emegi,
toplumsal iblmnn kabul edilmi bir dali olsa bile, bu durum, 2O
yarda keten bezinin yararliligini yeterince gvence altina alamaz. Eger
toplumun keten bezine olan gereksinmesi, byle bir gereksinme de
teki btn gereksinmeler gibi sinirli olduguna gre, rakip dokumacila-
rin rnleri ile doymu duruma gelirse, dostumuzun rn, gereksiz,
gereksinmeden fazla ve dolayisiyla yararsiz hale gelir. Her ne kadar
insanoglu bahi atin diine bakmazsa da, dostumuz, pazarin yolunu,
armagan vermek iin aindirmaz. Ama kabul edelim ki, rn, gerek-
ten kullanim-degeri taiyor ve hl para ediyor olsun. imdi de, ne ka-
dar para ediyor sorusu ortaya ikar. Sorunun kariligi, kukusuz malin
fiyatiyla, deger byklgnn gstergesiyle verilmi bulunur. Dostumu-
zun deger konusunda yaptigi raslansal bir hesap yanliini burada dik-
kate almiyoruz; bu yanli nasil olsa ok gemeden pazarda dzeltile-
cektir. Biz, onun, rn zerinde, yalnizca toplumsal olarak gerekli or-
talama emek-zamani kadar zaman harcadigini, varsayiyoruz. yleyse
fiyat, yalnizca dokumacinin metainda gerekleen toplumsal emek ni-
celiginin para-adidir. Ama, dokumacimizin ne izni ne de haberi olma-
dan, eski moda dokumacilik bir degiiklige ugruyor. Dn bir yarda ke-
ten bezinin retimi iin toplumsal olarak gerekli emek-zamani bugn
artik ayni degildir; rakipleri tarafindan verilen fiyatlarla, para sahipleri,
bu geregi ona tanitlamaya canatarlar. Onun iin bir anssizlik da, do-
kumacilarin az ve ender olmayilaridir. Son olarak, bir de, pazardaki
her keten bezi parasinin, toplumsal olarak gerekli olan emek-zama-
nindan fazlasini iermedigini dnelim. Buna karin, btn bu par-
alar, bir tm olarak ele alindiginda, bunlar iin, gereginden fazla emek-
zamani harcanmi olabilir. Eger pazar tm keten bezini normal fiyat-
tan, yardasi 2 ilinden yutamazsa, bu, toplumdaki toplam emegin ge-
reginden byk bir blmnn dokumacilik biiminde harcandigini
tanitlar. Sanki her dokumaci, kendi zel rnne toplumsal olarak ge-
rekli olandan daha ok emek-zamani [sayfa 122| harcami gibidir. Burada
bir Alman ataszn yineleyebiliriz: birlikte tutulan birlikte asilir. Pazar-
daki btn keten bezlerinin her parasi yalnizca btnn bir kismi
olur, tek bir ticari mal olarak degerlendirilir. Ve aslinda, herbir yardasin-
in degeri de, ayni belirli ve toplumsal olarak sabit trde insan emegi
niceliginin maddelemi biiminden baka bir ey degildir.*
Gryoruz ki, metalar paraya iktir, ama "||e co0|se o/ ||0e
* N. F. Danielson'a yazdigi 28 Kasim 1878 tarihli mektubunda Marx, bu tmcenin u
ekilde dzeltilmesini nermitir: "Ve aslinda, her yarda bezin fiyati, btn yardalar zerinde
harcanmi toplumsal emegin bir kisminin maddelemi biiminden baka bir ey degildir."
lc/|c|'in Birinci Cildinin Almanca ikinci baskisinin Marx'aait bir nshasi zerinde de benzer
bir dzeltme yapilmitir, ama yazi, Marx'in elyazisi degildir. R0sc |cs/|yc Vc|/s/:m-len/n/:m
Ens|/|0s0n0n no|0.
T08
Kurl Murks
Kupilul l
|o|e ne|e| Joes |0n smoo||.* Emegin nicel blnmesi de tipki nitel
blnmesi gibi kendiliginden ve raslansal bir biimde olur. Bundan
dolayi, meta sahipleri, kendilerini bagimsiz zel reticiler haline getiren
ayni iblmnn, toplumsal retim sreci ile onlarin bu sre iersin-
deki ilikilerini, kendi ifadelerinden bagimsizlatirdigini, ve bireyler
arasinda grnteki bu karilikli bagimsizligin, rnleri iinde ya da
rnler araciyla karilikli bir bagimlilik sistemiyle tamamlandigini gre-
ceklerdir.
blm, emegin rnn metaya evirir ve bylece, daha sonra
paraya dnmn zorunlu hale getirir. Ayni zamanda da, bu bir baka
eye dnme olayinin gereklemesini de raslantiya birakir. Ne var ki,
biz, burada, olguyu btnlg iersinde ele aldigimiz iin, bu gelimeyi
normal kabul ediyoruz. Ayrica, bu dnm mutlaka olacaksa, yani
eger meta satilmasi bsbtn olanaksiz bir ey degilse, gerekleen
fiyat, degerin ok zerinde ya da altinda olsa bile, metain bakalaimi
daima gerekleir.
Saticinin eline meta yerine altin, alicinin eline altin yerine meta
geer. Burada, yzyze geldigimiz gerek, bir meta ile altinin, 2O yarda
keten bezi ile 2 sterlinin, el ve yer degitirmesi, bir baka deyile, bunla-
rin birbirleriyle degiilmeleridir. Ama meta ne ile degiiliyor Kendi deger-
inin aldigi biimle, evrensel edegerle. Peki altin ne ile degiiliyor Kendi
kullanim-degerinin zel bir biimi ile. Altin, keten bezi karisinda niin
para biimini aliyor Keten bezinin 2 sterlinlik fiyati, yani para olarak
ifadesi, para olarak keten bezini altina zaten eitlemi oldugu iin. Bir
meta, balangicindaki meta biiminden, elden ikarildigi [sayfa 128| anda
siyrilir; yani kullanim-degeri, daha nce yalnizca fiyatinda dnsel ola-
rak var olan altini ektigi zaman. Bir metain fiyatinin ya da dnsel de-
ger-biiminin gereklemesi, bunun iin, ayni zamanda, paranin dn-
sel kullanim-degerinin de gereklemesi demektir; bir metain paraya
dnmesi ayni anda paranin metaya dnmesidir. Grnteki tek
sre, gerekte ikili bir sretir. Bu, meta sahibinin bulundugu ku-tup-
tan bir sati, para sahibinin bulundugu kari kutuptan bir satinalitir. Bir
baka deyile, her sati, bir satinalmadir, MP ayni zamanda PM'dir.
67
Bu noktaya kadar, insanlari, biz, yalnizca bir ekonomik konum,
meta sahibi olma konumu iersinde ele almi bulunuyoruz;bu konum
iersinde insanlar, kendi emek rnlerini elden ikarmak suretiyle,
bakalarinin emek rnlerini elde ediyorlar. Bir meta sahibinin, parasi
olan bir bakasi ile kari kariya gelebilmesi iin, ya bu alicinin emek
rnnn para ya da parayi ieren madde, altin olmasi, ya da bu r-
* "Gerek akin yolu hi bir zaman dikensiz degildir", (Shakespeare, 8/| Ic: Geces/ 000,
l. perde, 1. sahne). -Ed.
67
"Her sati, bir satinalitir." (Dr. Quesnay. 0/c|o0es s0| |e Comme|ce e| |es 7|c|c0x Jes
4||/scns, P|ys/oc|c|es ['ta|. ed. Daire, I. Partie. Paris 1846. s. 17O) ya da Quesnay'nin Vcx/mes
Gene|c|es'in de dedigi gibi, "Satmak, satinalmaktir".
T0
Kurl Murks
Kupilul l
nn derisini zaten degitirmi balangi biimi olan yararli nesne ek-
linden soyunmu bulunmasi gerekir. Para roln oynayabilmesi iin,
altinin, kukusuz, u ya da bu noktada pazara girmesi de zorunludur.
Bu nokta, emegin dogrudan rn olarak altinin eit degerde baka bir
rnle degiildigi yer olan madenin retiminin kaynaginda bulunur. Bu
andan balayarak altin, daima herhangi bir metain gereklemi fiyati-
ni temsil eder.
68
retim kaynaginda diger metalar ile degiiminden ayri
olarak altin, kimin elinde olursa olsun, sahibinin elden ikardigi bir
metain dnm biimidir; bir satiin ya da ilk bakalaimin, MP, so-
nucudur.
6D
Grdgmz gibi altin, btn metalarin degerlerini onunla
lmelerinin sonucu olarak, ve bylece onlarin yararli nesneler halin-
deki dogal biimleriyle onu dnsel olarak yadsiyarak ve onu deger-
lerinin biimi haline getirerek, dnsel para ya da deger ls haline,
gelmitir. Altin, metalarin genel satii ile, yararli nesneler olarak bunla-
rin dogal biimleri ile fiilen yerlerini degitirerek, gerekte, bunlarin
degerlerinin somutlamasi haline gelerek, gerek para kimligini [sayfa 124|
kazanmitir. Para biimine brndg anda metalar, kendilerini tekd-
ze, toplumsal olarak kabul edilmi trde insan emeginin cisimlemi
haline dntrmek iin, dogal kullanim-degerle-rinin ve yaratilmala-
rini borlu olduklari zel emek trnn btn izlerinden siyrilirlar. Bir
para parasina yle bir gzatmakla, hangi meta ile degiildigini anlay-
amayiz. Para biimi altinda btn metalar birbirine benzerler. Demek
ki, para pis olabilir ama pislik para olamaz. Dokumacimizin keten bezi
kariliginda aldigi iki para altinin, bir kile bugdayin bakalami biimi
oldugunu kabul edelim. Keten bezinin satii, MP, ayni zamanda onun
satinalinmasi, PM'dir. Ama, keten bezinin satii, karit nitelikte bir
aliverile sonulanan bir srecin ilk hareketidir, yani ncilin satinalin-
masidir; te yandan, keten bezinin satinalinmasi, karit nitelikte bir
aliverile, yani bugdayin satii ile balayan bir hareketi sona erdirir. M
P (keten bezi-para), MPM (keten beziparancil) srecinin ilk evresi
oldugu gibi PM (paraketen bezi) diger bir MPM (bugdaypara
keten bezi) hareketinin son evresidir. Bunun iin, bir metain ilk
bakalaimi, meta halinden para haline dnmesi, ayni zamanda da,
degimez olarak diger bir metain ikinci bakalaimi, para biiminden
gerisingeriye metaya dnmdr.
7O
V-P, yc Jc Sc||nc|mc
Ve|c|n l//nc/ |e Sonc| 8c/c|c|m|
Para, tm teki metalarin bakalami biimi, bunlarin genel
68
"Bir metain fiyati, ancak bir baka metain fiyati ile denebilir." (Mercier de la Riviere.
l'O|J|e nc|0|e| e| essen|/e| Jes soc/e|es o|/|/q0es, P|s/oc|c|es('ta), ed. Daire, II. Partie, s. 554.)
6D
"Bu paraya sahip olmak iin, bir ey satilmi olmasi gerekir." (|. c. , s. 548.)
7O
Daha nce de iaret edildigi gibi, altini ya da gm fiilen reten kii bir istisnadir. O,
rnn, ilk kez satmaksizin, dogrudan dogruya baka bir meta ile degiir.
TT0
Kurl Murks
Kupilul l
satiinin sonucu oldugu iin, bu nedenle hi bir siniri ya da koulu ol-
maksizin bizzat devredilebilir bir eydir. Btn fiyatlari geriye dogru sa-
yar ve bylece, deyim yerindeyse, kullanim-degerinin gereklemesi
iin malzeme olabilecek tm teki metalarda kendisini ortaya koyar.
Ayni zamanda fiyatlar, metalarin paraya ynelttigi bu ayartici bakilar,
onun dnlebilirliginin sinirlarini, onun niceligini gstererek belirler.
Her meta, para haline gelir gelmez bir meta olarak gzden kayboldugu
iin, bizzat parayla, sahibinin eline nasil getigini, ya, da ona dnen
malin ne oldugunu sylemek olanaksizdir. Hangi kaynaktan gelirse gel-
sin, non o|e|.* Bir yandan satilmi bir metai temsil ederken, te yandan
[sayfa 125| satinalinacak bir metai da temsil eder.
71
PM, satinalma, ayni zamanda, MP, satitir; bir metain son
bakalaimi, bir digerinin ilk bakalaimidir. Dokumacimizin metainin
mr, 2 sterline dntrdg ncil ile sona erer. Ama kabul edelim ki,
ncil saticisi, dokumacidan aldigi 2 sterlini kanyaga, PM, eviriyor, M
PM (keten beziparancil) hareketinin son evresi, MP'de ayni za-
manda, MPM (ncilparakanyak) hareketinin birinci evresidir. zel
bir meta reticisi yalnizca bu mali sunmak durumundadir; bunu ogu
zaman byk miktarlarda satar, ama ok ve eitli gereksinmeleri, onu,
bu gerekleen fiyata aldigi parayi degiik satinalmalar iin paralama-
ya zorlar. Bylece bir sati, eitli mallarin satinalinmasina yolaar. De-
mek ki, bir metain son bakalaimi, diger eitli metalarin ilk baka-
laiminin bir toplamini meydana getirir.
imdi eger bir metain tamamlanmi bakalaimini bir btn
olarak ele alirsak, bunun, her eyden nce iki karit ve birbirini tamam-
layan hareketten, MP ve PM, meydana geldigi grlr. Metain bu iki
karit dnm, mal sahibi aisindan iki karit toplumsal fiille meyda-
na gelir ve bu fiiller onun oynadigi ekonomik roln niteligini belirler.
Sati yapan kimse olarak satici; satinalan biri olarak satinalicidir. Ama
tipki bir metain buna benzer her dnmnde iki biiminin, meta-
biimi ile para-biiminin ayni anda, ama karit kutuplarda varolmasi
gibi, her saticiya karit bir alici, her aliciya karit bir satici bulunur. Belli
bir meta, ardarda bu iki dnmnden, metadan paraya ve paradan
bir baka metaya geerken, meta sahibi de, sirasiyla satici rolnden
alici rolne gemi olur. Demek ki, saticinin ve alicinin bu nitelikleri
daimi degildir, ama meta dolaiminda sirasiyla farkli kaliplara girerler.
Bir metain tam bakalaimi, en yalin halinde, drt ucu ve
J|cmc|/s e|sonc'yi **

gerektirir. nce, meta para ile yzyze gelir; bura-
da ikinci birincinin degerinin aldigi biimdir ve btn kati gerekligi ile
* Pis kokmaz. (Roma mparatoru Vespasiyan (6D-7D), oglu ayakyollarinin vergilendirmesini
nerdigi zamanparadan byle szetmiti.) -.
** Oyundaki kiiler, pazarliga girien kiiler. -.
71
"Elimizdeki, para, satinalmayi isteyebilecegimiz eyleri temsil ederken, ayni zamanda bu
para, kariliginda satmi oldugumuz eyleri de temsil eder." (Mercier de la Riviere, |. c. , s. 586.)
TTT
Kurl Murks
Kupilul l
alicinin cebinde vardir. Meta sahibi bylece para sahibi ile temasa getiril-
mitir. imdi, meta, paraya dnr dnmez, para onun geici edeger
biim halini alir, ve [sayfa 126| bu edeger biiminin kullanim-degeri teki
metalarin varliklarinda bulunur. Birinci bakalaimin sonucu olan para,
ayni zamanda ikincinin balangi noktasidir. lk aliverite satici olan
kimse bylece ikincide alici durumuna girer, ve bu ikinci aliverite
nc bir meta sahibi, satici olarak sahneye ikar.
72
Bir metain bakalaimini meydana getiren birbirine ters olan iki
evre, birlikte, dairesel bir hareket, bir devre olutururlar: meta biimi,
bu biimden siyrili ve meta biimine dn. Kukusuz, burada meta,
iki farkli yani ile grnr. Balangi noktasinda sahibi iin bir kullanim-
degeri degildir, ama biti noktasinda kullanim-degeridir. Bylece para
da ilk evrede, degerin kati bir kristali, iersinde metain isteyerek
katilatigi bir kristal olarak grlr, ama ikinci evrede ise, ok geme-
den yerini kullanim-degerine birakarak geici edeger biim iersinde
zlr.
Devreyi oluturan iki bakalaim, ayni zamanda, teki iki metain
karit ynl ters iki kismi bakalaimidir. Bir ve ayni meta, keten bezi,
kendi bakalaim dizisini aar, ve bir digerinin (bugdayin) bakalaimini
tamamlar. lk evrede, ya da satita, keten bezi, bu iki rol kendi
kiiliginde oynar. Ama ardindan altin haline gelince, kendi ikinci ve son
bakalaimini tamamlar ve ayni zamanda, nc bir metain ilk
bakalaiminin tamamlanmasina yardim eder. O halde, bir metain kendi
bakalaim dneminde meydana getirdigi devre, teki metalarin de-
vreleriyle krdgm gibi karimitir. te btn bu farkli devrelerin to-
plami, me|c|c||n Jo|c|m|n| oluturur.
Metalarin dolaimi, rnlerin dolaysiz degiiminden (trampadan)
yalnizca biim ynnden degil, z ynnden de farklidir. Olaylarin
gelimesine bir gzatalim. Dokumaci, aslinda, keten bezini ncil ile,
kendi metaini bir bakasinin metai ile degimiti. Ne var ki, bu ifade
yalnizca onun aisindan dogrudur. ini isitacak bireyi yegleyen ncil
saticisi, dokumaci nasil kendi keten bezinin bugdayla degiildigini bil-
miyorsa, ncilin keten bezi ile degiilecegini dnmemiti. B'nin me-
tai, A'nin metainin yerini almitir, ama A ile B, bu metalari, karilikli
olarak degimemilerdir. Kukusuz A ile B, birbirlerinden ayni anda sa-
tinalmada bulunabilirler, ama byle zel bir durum, hi bir ekilde me-
ta dolaiminin genel koullarinin zorunlu bir sonucu degildir. Burada,
biz, bir yandan, [sayfa 127| meta degiiminin, dolaysiz trampadan ayrilmaz
olan btn yerel ve kiisel baglari nasil kopardigini ve toplumsal emek
rnlerinin dolaimini nasil gelitirdigini, br yandan da, gelimelerinde
bagimsiz, bu ite rol oynayan kiilerin tamamen denetimlerinden uzak
72
"Buna gre drt u, ve birisi ilk kez ie karian szlemeci kii vardir."(Le Trosne, |. c.
, s. DOD.)
TT2
Kurl Murks
Kupilul l
toplumsal ilikiler aginin btnnn nasil gelitigini gryoruz. Ancak
ifti bugdayini satabildigi iindir ki dokumaci keten bezini satabilmek-
tedir, ancak dokumaci keten bezini satabildigi iin bizim "ehlikeyf",
ncilini satabilmektedir, ve ancak sonuncusu ebedi hayat iksirini sattigi
iindir ki, iki yapimcisi, ec0-Je-|/e'sini*

satabilmektedir ve vb..
Dolaim sreci bu nedenle, rnlerin dolaysiz trampasi gibi, kul-
lanim-degerlerinin yer ve el degitirmeleri ile sona ermi olmaz. Para,
belli bir metain bakalaim devresinin diina dmekle kaybolmaz.
Dolaim alaninda teki metalarin bo biraktigi yeni yerleri srekli ola-
rak doldurur. rnegin keten bezinin bakalaiminin tamamlanmasin-
da, keten beziparancil, dolaimdan, ilk kez keten bezi ikar, onun
yerini para alir. Daha sonra ncil dolaimdan ikar ve yerini yeniden
para alir. Bir meta tekinin yerini alirken, para-meta daima bir nc
ahsin eline yapiir.
78
Dolaim, parayi su gibi terletir.
Her sati bir satinalma, her satinalma bir satitir diye, meta dolai-
minin, sati ile satinalma arasindaki zorunlu bir dengeyi gsterdigini
sylemek kadar ocuka bir dogma olamaz. Eger bu, fiili sati sayisinin
satinalma sayisina eit oldugu anlamda syleniyorsa, bo bir yineleme-
dir. Ama bu szn asil amaci, her saticinin pazara alicisini da birlikte
getirdigini tanitlamaktir. Ama durum hi de byle degildir. Sati ve sa-
tinalma tek bir zde hareket olutururlar; met sahibi ile para sahibi,
miknatisin iki kutbu gibi birbirine karit iki kii arasinda bir degiim ha-
reketidir. Bir tek kii tarafindan yapildigi zaman, kutupsal ve karit nite-
likte farkli iki hareket olutururlar. Bu nedenle, sati ile satinalmanin
zdeligi, gizemli dolaim imbiginden getigi zaman, eger oradan te-
krar para biiminde ikmiyorsa; bir baka deyile, eger sahibi tarafin-
dan satilamiyorsa ve bunun iin de para sahibi tarafindan satinalinmi-
yorsa, bu, o metain yararsiz oldugunu anlatir. Bu zdelik, ayrica, ger-
eklemesi halinde, degiimin, metain [sayfa 128| yaaminda, uzun ya da
kisa bir arayi, bir duraklama dnemini oluturdugunu gsterir. Bir metain
ilk bakalaimi, bir anda hem sati hem satinalma oldugu iin, ayni
zamanda bizzat bagimsiz bir sretir de. Satinalanin elinde meta, satanin
elinde para, yani her an dolaima girmeye hazir bir meta vardir. Ortada
alici olmadan, kimse satamaz. Ama salt o satiyor diye de, karisindakiler
almak zorunda degildir. Dolaim, dogrudan trampanin koydugu, zaman,
yer ve bireylere bagli btn sinirlamalari ortadan kaldirir, ve bunu tram-
padaki, birisinin kendi rnn elden ikarmasi ve bir bakasinin bu
rn elde etmesiyle ortaya ikan dolaysiz zdeligi, sati ve ali antitez-
lerine paralayarak yapar. Bu iki bagimsiz ve karit fiilin, bir i birlik
(0n/|y) oldugunu sylemek, aslinda, bu i birligin (oneness) bir di anti-
tezle kendini ifade ettigini sylemekle ayni eydir. Eger bir metain tam
* spirtolu iki. Etimolojik anlaminda "yaam suyu". -.
78
Bu apaik bir ey gibi gelir, ama ogu zaman bata, "serbest ticaret igirtkanlari" olmak
zere, ekonomi politikilerin gznden kamitir.
TT3
Kurl Murks
Kupilul l
bakalaiminin birbirini tamamlayan iki evresi arasindaki zaman araligi
pek byk ise ve sati ile satinalma arasindaki blnme ok belirli hale
gelmise, aralarindaki i bag, yani bunlarin i birligi; kendisini bir bunalim
yaratarak ortaya koyar. Kullanim-degeri ve deger; antitez; zel emege
bagli olarak kendisini dolaysiz toplumsal emek olarak ortaya koyan,
soyut insan emegine gemek iin zellemi somut trde bir emek
elikileri; nesnelerin kiiletirilmesi ve kiilerin eyler tarafindan temsil
edilmesi arasindaki eliki; ite metalarda var olan btn bu antitezler
ve elikiler su yzne ikarlar ve bir metain bakalaiminin karit
evrelerinde hareket biimlerini gelitirirler. Bu nedenle bu biimler; bir
bunalim olasiligina evet yalnizca olasiligina iaret ederler. Bu olasiligin
gerege dnmesi, uzun bir dizi ilikilerin sonucudur, ve bizim imdiki
basit dolaim aisindan varliklari henz szkonusu olamaz.
74
[sayfa 12D|
|. Pc|cn|n 0e|/nmes/ *
Emegin maddi rnlerinin dolaimlarini saglayan degime bii-
mi, MPM, meta biiminde belli bir degiim sreci balatmasini, ve
gene bir meta biiminde o sreci sona erdirmesini gerektiriyor. Bu ne-
denle, metain hareketi bir devredir. te yandan, bu hareket biimi, pa-
rayla yapilan bir devreyi engeller. Sonuta, paranin, iki noktasina dn-
mesi yle dursun, ondan srekli olarak daha ok uzaklair. Satici, pa-
raya, metainin bu dnm biimine, siki sikiya sarildigi srece, bu
meta hl bakalaiminin birinci evresindedir ve yolunun ancak ilk
yarisini tamamlami haldedir. Satici, sreci tamamlar tamamlamaz,
satiini bir satinalmayla btnler btnlemez, para, tekrar sahibinin
elinden ikar gider. Dokumacinin ncili satinaldiktan sonra daha fazla
keten bezi satmasi halinde, paranin tekrar eline dnecegi gerektir.
Ama bu dn, ilk 2O yarda keten bezinin dolaimi nedeniyle degildir;
bu dolaim, paranin ncil saticisinin eline gemesiyle sonulanmitir.
Paranin dokumacinin eline dn, dolaim srecinin yeni bir meta ile
yenilenmesi ya da yinelenmesi ile olmutur, ve yenilenen bu sre, bir
74
Z0| l|/|// e|c. , s. 74-76'da [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 128-18O| 1ames Mill
zerindeki gzlemlerime bakiniz. Bu konu ile ilgili olarak mazereti ekonomiye zg iki ynteme
deginilebilir. Bunlarin ilki, metalarin dolaiminin, aradaki farkli noktalardan soyutlanarak,
rnlerin dolaysiz trampasi ile zde hale getirilmesidir; ikincisi, kapitalist retimin elikilerinin,
bu retime katilan kiiler arasindaki ilikilerin, metalarin dolaimindan dogan basit ilikilere
indirgenmek suretiyleaiklanmaya giriilmesidir. Meta retimi ve dolaimi, byklkleri ve
boyutlari farkliolsalar bile, birbirinden ok farkli retim biimlerinde de grlr. Eger biz
yalnizcabu dolaimin btn bu retim biimlerinde ortak soyut kategorilerini biliyorsak, bu
retim biimleri arasindaki belirli ayrilik noktalari konusunda hi bir ey bilmiyoruz, ve bu
konuda yargilar vermemiz de olanaksiz demektir. Hi bir bilim dalinda, ekonomi politikte
oldugu kadar siradan farklarla kuru grlt kopartilmamitir. rnegin, metain bir rn oldugunu
bilen 1. B. Say bir de bakiyorsunuz bunalimlar konusunda ahkam kesmeye kalkiyor.
* Devinme szcg, elden ele geen paranin izledigi yolu ya da izi anlatmak iin
kullanilmitir; bu devinme, dolaimdan farkli bir hareket biimidir. -.
TT4
Kurl Murks
Kupilul l
ncekinin varmi oldugu ayni sonula sona erer. Demek ki, metalarin
dolaimi ile paraya dogrudan verilen hareket, balangi noktasindan
srekli olarak uzaklaan bir hareket biimini alir, ve bir meta sahibinin
elinden bir digerinin eline geecek ekilde bir yol izler. te izledigi bu
yol, onun devinmesidir (c0||ency, co0|s Je |c monnc/e).
Paranin devinmesi, ayni srecin srekli ve tekdze yinelenmesi-
dir. Meta daima saticinin elindedir; para, satinalma araci olarak daima
alicinin elindedir. Ve para, metain fiyatini gerekletirmekle, satin-alma
araci olarak hizmet eder. Bu gerekleme, metai, saticidan aliciya dev-
reder ve parayi, alicinin elinden saticinin eline geirir; ve orada da yeni-
den ayni sre bir baka meta ile devam eder. Paranin devinmesinin
bu tek ynl niteliginin, metain hareketinin iki ynl niteliginden ileri
gelmesi geregi, ilk anda grlmeyen bir durumdur. Meta dolaiminin
kendi niteligi; bu karit grn dogurur. Metain ilk bakalaimi, yal-
niz paranin hareketi ile degil, metain kendi hareketi ile de aika grl-
dg halde, ikinci bakalaimda hareket, tersine bize yalniz paranin
[sayfa 18O| hareketi olarak grnr. Dolaiminin ilk evresinde meta, para
ile yer degitirir. Bunun zerine, meta, yararli nesne niteligi ile dolaim
alanindan ikar, tketim alanina girer.
75
imdi onun yerine elimizde,
deger-biimi olan para vardir. Dolaimin ikinci evresine artik kendi dogal
biimi altinda degil, para-biimi altinda devam eder. Bunun iin, hare-
ketin srekliligi yalnizca para tarafindan saglaniyor ve meta ynnden
bir karit niteligin iki srecinden oluan ayni hareket, paranin hareketi
szkonusu oldugu zaman, daima bir ve ayni sretir, her yeni meta ile
srekli bir yer degitirmedir. Bylece, metalarin dolaiminin meydana
getirdigi sonu, yani bir metain yerini bir bakasinin almasi, metalarin
biim degitirmesi yoluyla degil de, daha ok kendi ilerinde hareket-
siz grnmelerine karin, bir dolaim araci olarak i yapan para yoluy-
la, metalari dolatiran ve bunlari kullanim-degeri olmadiklari ellerden
kullanim-degeri olduklari ellere aktaran ve paranin dogrultusuna srek-
li olarak karit dogrultudaki bir eylemle gerekleiyormu gibi grnt
alir. Aslinda para, srekli olarak, metalari dolaimdan eker ve onlarin
yerine geer, ve bu yolla srekli olarak balangi noktasindan daha ok
uzaklair. te bunun iin, aslinda paranin hareketi metalarin dolaiminin
bir ifadesi oldugu halde, gerekte bunun tersi oluyormu gibi gelir; me-
talarin dolaimi, paranin hareketinin sonucu imi gibi grnr.
76
Gene, dolaim araci olarak paranin ilevleri, yalnizca metalarinin
degerlerinin onda bagimsiz gerege sahip olmalarindan trdr. Bund-
an dolayi, dolaim araci olarak onun hareketi, gerekte, yalnizca biim
75
Bir meta, tekrar tekrar satildigi zaman bile, bizim iin halen varolmayan bir olgu ortaya
ikar; son defa kesin olarak satildiginda, dolaim alanindan ikarak tketim alanina girer ve
burada, ya tketim ya da retim araci olarak hizmet eder.
76
"[Paranin| biricik hareket biimi, rnlerin ona emrettigi biimdir." (Le Trosne, |. c., s.
885.)
TT5
Kurl Murks
Kupilul l
degitirmekte olan metalarin hareketidir. Paranin devinmesinde bu ger-
egin kendisini aika gstermesi gerekir.* rnegin keten bezi, byle-
ce, her eyden nce, kendi meta-biimini, para-biimine dntrr.
lk bakalaiminin ikinci ucu, MP, para-biimi, daha sonra son
bakalaiminin ilk ucu, PM, gerisin geriye ncile dnm halini, alir.
Ama biimin bu iki degiiminden herbiri, meta ile para arasindaki bir
degiim ile, bunlarin [sayfa 181| /c||||/|| ye| Je/|/|me|e|/ ile gerekleir.
Ayni paralar saticinin eline, me|c|n e|Jen |/c||||m| |//m|e|/ o|c|c/
gelirler ve onu, gene o me|c|n m0||c/ o|c|c/ e|Jen |/c||||c|/|/| |//m/
olarak terkederler. Bylece iki kez yer degitirirler. Keten bezinin ilk
bakalaimi bu paralari dokumacinin cebine koyar, ikincisi ise cebin-
den ikartir. Ayni metain geirdigi iki ters degime, ayni paranin karit
ynlerde iki kez yinelenen yer degitirmesinde yansir.
Tersine, bakalaimin yalnizca bir evresi gereklese, ortada yal-
nizca satilar ya da yalnizca satinalmalar olsa, ayni para, yalnizca bir
kez yer degitirir. kinci yer degitirmesi daima metalarin ikinci bakalai-
mini, para biiminden geriye dnn ifade eder. Ayni paranin yer
degitirmesinin sik sik yinelenmesi, yalnizca tek bir metain geirdigi
bakalaimlar dizisini yansitmakla kalmaz, ama ayni zamanda genel-
likle metalar lemindeki sayisiz bakalaimlarin birbirini sarmalamasini
da yansitir. Btn bunlar, kukusuz, yalnizca incelemekte oldugumuz
metalarin basit dolaimi iin szkonusudur.
Dolaima ilk adimini atan ve ilk biim degiikligini geiren her
meta, bunu, yalnizca tekrar dolaimin diina dmek ve yerini baka
metalara birakmak iin yapar. Para ise, tersine, dolaim araci olarak,
srekli olarak bu dolaim alaninin iinde kalir ve bu alan iersinde ha-
reket eder. Burada yle bir soru ortaya ikar: bu alan srekli olarak ne
kadar parayi emer
Belli bir lkede, her gn ayni anda ama farkli yerlerde sayisiz tek
ynl meta bakalaimlari, ya da bir baka deyile, sayisiz sati ve sayi-
siz ali olur. Metalar, her eyden nce tasarimda, fiyatlariyla belirli para
niceliklerine eitlenmitir. Ve para ile metalar imdi incelemekte oldugu-
muz dolaim biimi iersinde, bir tanesi satinalmanin olumlu kutbunda,
digeri satiin olumsuz kutbunda olmak zere her zaman maddi olarak
yzyze geldikleri iin, gerekli dolaim araci miktarinin, btn bu meta
fiyatlarinin toplami ile nceden belirlendigi aiktir. Aslinda para, gerekte,
meta fiyatlarinin toplamiyla nceden dnsel olarak ifade edilmi
bulunan altin niceligini ya da toplamini temsil eder. Bu iki toplamin
eitligi bu nedenle apaiktir. Bununla birlikte, metalarin degeri sabit
kaldigi halde, onlarin fiyatlarinin (paranin maddesi) altinin degeri ile
degitigini, altinin degerinin dmesine orantili olarak ykseldigini, altinin
* Burada ("rnegin keten bezi bylece..."den "... birbirini sarmalamasini da yansitir."a
kadar) ngilizce metin, 4. Almanca baskiya uygun olarak degitirilmitir. -Ed.
TT
Kurl Murks
Kupilul l
degerinin ykselmesine orantili olarak dtgn biliyoruz. imdi, eger
altinin degerindeki bu gibi [sayfa 182| ykselmeler ya da dmeler sonucu
meta fiyatlarinin toplaminda d-me ya da ykselme olursa, dolaimdaki
para miktarinin da ayni lde artmasi ya da eksilmesi gerekir. Bu
durumda dolaim aracinin niceligindeki degiiklige, bizzat para neden
olmaktadir, gene de bu, onun dolaim araci olma ilevinden dolayi de-
gil, deger ls olma ilevinden ileri gelmektedir. nce, meta fiyatlari,
paranin degeriyle ters ynde degiir ve daha sonra da dolaim araci
miktari, meta fiyatlari ile ayni ynde degiir. rnegin, eger, altinin dege-
rinin dmesi yerine, deger ls olarak gm onun yerine geseydi,
ya da gmn degerinin ykselmesi yerine altin onu deger ls
olmaktan srp ikarsaydi, tamamen ayni ey olurdu. Bir durumda, es-
kiden dolaimda olan altindan daha fazla gm, teki durumda, eski-
den dolaimda olan gmten daha az altin dolaimda yer alirdi. Her
durumda da, para maddesinin degeri, yani deger ls olarak hizmet
eden metain degeri bir degiiklik geirir, ve buna bagli olarak da degerle-
rini parayla ifade eden meta fiyatlari ile, ilevi bu fiyat-lari gerekletirmek
olan dolaimdaki para miktari da degiirdi. Dolaim alaninda, altinin
(ya da genellikle para maddesinin) belli degerde bir meta gibi girebile-
cegi bir aralik bulundugunu grm bulunuyoruz. Bunun iin, degerin
bir ls olarak para, ilevine baladiginda, fiyatlari ifade ettiginde,
degeri zaten belirlenmitir. imdi, eger degeri derse, bu gerek, ilk
kez, retimlerinin kaynaginda degerli madenlerle dogrudan trampa edi-
len meta fiyatlarinda meydana gelen degime ile kendini belli eder.
Btn diger metalarin byk bir kismi, zellikle uygar toplumlarin iyice
gelimemi aamalarinda daha uzun sre deger lsnn artik eskimi
ve hayali degerleri ile belirlenmeye devam edeceklerdir. Ne var ki, bir
meta tekini ortak deger-ilikisi iersinde etkiler ve bylece, altin ya da
gmle ifade edilen degerleri giderek nispi degerleri ile belirlenen
oranlarda yerleir ve bu, btn meta degerlerinin, parayi oluturan
madenin yeni degeri ile saptanmasina kadar srer gider. Bu srecin ya-
nisira, degerli madenlerin niceliginde srekli bir arti olur; bu artiin ne-
deni, bu madenlerin, retim kaynaklarinda dogrudan trampa edildikleri
mallarin yerini doldurmak zere durmaksizin akmalaridir. Bundan dolayi,
genellikle metalarin gerek fiyatlarina ulamalari oraninda, degerlerinin
degerli madenlerin den degerlerine uygun ekilde belirlenmesi ora-
ninda, bu yeni [sayfa 188| fiyatlarin ger-eklemesi iin gerekli miktarda
maden ayni oranda saglanmi olur. Yeni altin ve gm kaynaklarinin
bulunmasini izleyen tek yanli bir gzlemin sonucu, 17. ve zellikle 18.
yzyilda, kimi iktisatilarin, meta fiyatlarinin, dolaim araci olarak hizmet
eden altin ile gmn miktarindaki artiin sonucu olarak ykseldigi
gibi yanli bir sonuca varmalarina yolamitir. Bundan byle, biz de,
altinin degerinin belirli oldugunu kabul edecegiz; aslinda ise bir metaya
fiyat bitigimiz zaman, bu deger, o an iindir.
TT7
Kurl Murks
Kupilul l
Bu varsayima gre, dolaim aracinin miktari, gerekleecek olan
fiyatlarin toplami ile belirlenir. imdi eger bir adim daha atarak her
metain fiyatinin belli oldugunu varsayarsak, fiyatlarin toplami, kukusuz,
dolaimdaki metalar kitlesine bagli olur. 1 kile bugday 2 sterlin, 1OO kile
2OO sterlin, 2OO kile 4OO sterlin vb. iken, satildigi zaman bugday ile yer
degitirecek para miktarinin, bugdayin miktariyla artmasi zorunlulugu-
nu kavramak iin yle pek fazla kafa yormaya gerek yoktur.
Eger metalarin kitlesi sabit kalirsa, dolaimdaki para miktari, bu
meta fiyatlarindaki dalgalanmalara gre degiir. Fiyat degiikligi sonu-
cu toplam fiyatlardaki arti ya da d yznden para da artar ve
eksilir. Bu sonucun ortaya ikmasi iin btn meta fiyatlarinin ayni
anda ykselmesi ya da dmesi de gerekmez. nde gelen bir kisim
metain fiyatlarindaki ykselme ya da dme, btn metalarin toplam
fiyatlarinin artmasina ya da azalmasina yettigi gibi, dolaimda daha ok
ya da daha az para bulunmasina yolaar. Fiyatlardaki degime, ister
meta degerlerindeki fiili degimeye tekabl etsin ya da yalnizca piyasa-
fiyatlarindaki bir dalgalanmanin sonucu olsun, dolaim araci miktari
zerindeki etkisi ayni kalir.
Diyelim ki, aagidaki mallar ayni anda farkli yerlerde satiliyor ya
da kismen bakalaiyorlar: bir kile bugday, 2O yarda keten bezi, bir ncil
ve drt galon kanyak. Eger her kalem eyanin fiyati 2 sterlin ise
gerekleen fiyat toplami 8 sterlin olur ve dolayisiyla 8 sterlinlik bir para
dolaima girmek zorundadir. te yandan, eger bu ayni mallar bildigimiz
bakalaimlar dizisinin, yani 1 kile bugday2 sterlin2O yarda keten
bezi2 sterlin1 ncil2 sterlin4 galon kanyak2 sterlin, bizce ok iyi
bilinen bir zincir ise, bu durumda 2 sterlin, degiik metalari birini teki-
nin arkasinda dolatirir ve bunlarin 8 sterlinlik toplam [sayfa 184| fiyatlarini
ardiik olarak gerekletirdikten sonra, ensonu kanyakinin cebinde
istirahate ekilir. 2 sterlin bylece drt hareket yapmitir. Ayni madeni
paranin bu yinelenen yer degitirmesi, metalarin biimindeki ikili
degiiklige, iki dolaim aamasindan geerek karit ynlerde hareket-
lerine ve farkli metalarin bakalaimlarindaki iielige tekabl eder.
77
Bakalaim srecini oluturan srecin bu karit ve birbirini tamamlayi-
ci evreleri, ayni anda degil, ama ardiik olarak gemilerdir. Dizinin
tamamlanmasi iin bu nedenle zamana gereksinme vardir. Demek ki,
paranin devinme hizi, belli bir madeni paranin belli bir zamanda yapti-
gi hareketlerin sayisi ile llr. Drt para malin dolaimi, diyelim ki,
bir gn alsin. Bir gnde gerekleen fiyatlarin toplami 8 sterlin, iki ma-
deni paranin yaptigi hareket sayisi drt, ve dolaan para miktari 2 ster-
lindir. Bu durumda, dolaim sreci sirasinda belli bir zaman araligi iin
77
"rnler onu" (parayi) "devindirirler ve dolaimda yer aldirirlar. ..." (Paranin) "devinme
hizi i1e miktari tamamlanir. Gerektigi srece, bir an bile durmadan, bir elden digerine geer."
(Le Trosne, |. c. , s. D15, D16.)
TT8
Kurl Murks
Kupilul l
u ilikileri elde ederiz: dolaim araci olarak ilev gren para miktari,
meta fiyatlari toplaminin, ayni ad altindaki paranin yaptigi hareket sayi-
siyla blnmesinden ikacak sonuca eittir. Bu yasa, genel geerlige
sahiptir.
Bir lkede belli bir zaman araligindaki toplam meta dolaimi, bir
yandan, birok yalitik ve ezamanli kismi bakalamalardan, her para
parasinin, yerini yalnizca bir kez degitirdigi ya da yalnizca bir kez ha-
reket ettigi, ayni zamanda satinalma olan satilardan meydana gelmitir;
te yandan da, bazan yanyana bazan iie gemi birok farkli
bakalaim dizilerinden meydana gelmitir; bu dizilerin herbirinde her-
bir sikke belli sayida hareket yapar ve bu sayi, koullara gre daha
byk ya da kk olabilir. Ayni ad altinda dolaimda bulunan btn
sikkelerin yapmi olduklari hareketin toplam sayisi bilinirse, o addaki
tek bir sikkenin yaptigi ortalama hareket sayisini ya da para devinmesi-
nin ortalama hizini bulabiliriz. Her gnn balangicinda dolaima soku-
lan para miktari, kukusuz, ayni anda yanyana dolaimda bulunan btn
metalarin fiyatlarinin toplami ile belirlenir. Ama dolaima giren sikke-
ler, deyim yerindeyse, birbirinden sorumlu hale gelirler. lerinden biri-
si hizini artirirsa, digeri ya hizini azaltir ya da dolaimdan bsbtn
ikar; nk dolaim, tek bir [sayfa 185| sikkenin ya da unsurun yaptigi
ortalama devir sayisi ile arpiminin, gerekletirilecek fiyatlar toplami-
na eit olan altin miktarini ancak emebilir. Bunun iin, eger ayri ayri
madeni paralarin yaptigi hareket sayisi artarsa, bu madeni paralarin
dolaimdaki toplam sayisi azalir. Eger hareket sayisi azalirsa, toplam
para sayisi artar. Dolaimin emebilecegi para miktari belli bir ortalama
dolaim hizi iin bilindigine gre, belli miktarda bir sterlin altin paranin
bu dolaimdan ekilmesi iin ayni miktarda kagit paranin dolaima
sokulmasi yeterlidir, ve bu marifeti btn bankerler ok iyi bilirler.
Paranin devinmesi, genel anlamda, nasil metalarin dolaiminin
ya da onlarin geirdikleri karit bakalaimlarinin bir yansimasindan
baka bir ey degilse, ayni ekilde, bu devinmenin hizi da, metalarin
biim degitirme hizini, bir dizi bakalaimin bir digeriyle srekli iie
geiini, maddenin hizli toplumsal degiimini, metalarin dolaim ala-
nindan hizla ekilmesini ve yerlerine ayni hizla yenilerinin gemesini
yansitir. Demek ki, devinmenin hizinda, karit ve ayni zamanda birbiri-
ni tamamlayan evrelerin akici birligini, metalarin kullanim-degeri bii-
minden deger biimine dnmesinin birligini, deger biiminden ikip
tekrar kullanim-degerine dnmesini, ya da satma ve satinalma gibi
iki srecin birligini gryoruz. te yandan, devinmenin yavalamasi,
bu iki srecin yalitik karit evrelere ayrilmasini, biim degitirmesinde
ve dolayisiyla maddenin toplumsal degiimindeki tikanmayi yansitir.
Dolaim, tek baina, kukusuz bu tikanikligin kaynagi konusunda bize
bir ipucu veremez; yalnizca olguyu aiga ikarir. Kamuoyu, devinme-
deki yavalama ile birlikte dolaimin evresinde paranin ortaya ikiini
TT
Kurl Murks
Kupilul l
ve kayboluunu daha seyrek olarak grr, bu yavalamayi, dogal ola-
rak, dolaim aracindaki nicel eksiklige baglar.
78
[sayfa 186|
Belli bir dnemde dolaim araci ilevini yerine getiren toplam
para miktari, bir yandan dolaimdaki meta fiyatlarinin toplami, te yan-
dan, bakalaimin karit evrelerinin birbirlerini izleme hizlariyla belirle-
nir. Toplam fiyatlarin ortalama olarak her tek sikkeyle ne oranda
gerekleebilecegi, bu hiza baglidir. Ama, dolaimdaki metalarin fiyat
toplami ise, metalarin miktarina oldugu kadar fiyatlarina da baglidir. Ne
var ki, bu etmen de, fiyatlarin durumu, dolaimdaki meta miktari ve
paranin devinme hizi degiebilir. Bundan dolayi, gerekleecek fiyatla-
rin toplami ile bu toplama bagli olan dolaim araci miktari, bu etme-
nin eitli ekillerde biraraya gelmesine gre degiecektir. Bu degimeler
iersinde, biz, yalnizca fiyat tarihinde en byk nem taiyanlari gz-
den geirecegiz.
Fiyatlar sabit kalirken, dolaim aracinin niceligi, ya dolaimdaki
metalarin sayisinin artii ya da devinme hizindaki d, ya da her ikisi-
nin birlikte olmasiyla ykselebilir. te yandan, dolaim araci miktari,
meta sayisindaki azali ya da bunlarin dolaim hizindaki ykseli ile
birlikte azalabilir.
Meta fiyatlarinin genel ykselmesi ile, dolaimdaki metalarin kit-
lesi, bu metalarin fiyatlarinin artmasi oraninda azalmasi kaydiyla, ya da
dolaimdaki metalarin kitlesi sabit kalirken, devinme hizinin, fiyatlarda-
ki ykseli lsnde artmasi kaydiyla, dolaim araci miktari sabit ka-
lir. Dolaim araci miktari, daha abuk azalan meta sayisina ya da fiyat
ykselmelerinden daha abuk artan para hizina bagli olarak azalabilir.
Metalarin fiyatlarindaki bir genel dme ile, meta kitlesinin artii,
fiyatlarinin dmesine orantili olmak kaydiyla ya da dolaimdaki para-
78
"Para ... alim ve satimin ortak ls oldugu iin; elinde satacak bir eyiolup da alici bu-
lamayan herkes, malini elinden ikartamamanin nedenini krallikta ya da lkedeki para ek-
sikliginde grmeye ve dnmeye egilimlidir; ve bylece herkesin yakinmasi; yeter para bulun-
mamasindandir, ama bu byk bir yanilgidir. ... Para diye feryat eden bu insanlarin istedikleri
nedir ... ifti yakinir ... lkede dahafazla para olsa mallarina bir fiyat elde edebilecegini sanir.
Bu durumda, yle grnyor ki, onun gereksinme duydugu ey para degil, satmak isteyip de
satamadigi hububat ve hayvanlari iin fiyattir. ... Peki niin bir fiyat elde edemez ... (1) Ya
lkede ok fazla hububat ve hayvan vardir ve bu yzden pazara gelenlerin ogu on0n /|/
malini satmak ve pek az satinalmak gereksinmesi duyar; ya da (2) diariyaher zamanki ihra
yolu tikanmitir ...; ya da (8) yoksulluk nedeniyle insanlarin ev gereksinmeleri iin eskisi kadar
para harcayamamalari yznden tketim azalmitir; |0n0n //n, iftinin mallarinin satiini
saglamanin yolu para miktarinin artirilmasidegil, aslinda piyasayi durgunlatiran bu nedenin
ortadan kaldirilmasidir. ... Tccar ile kk esnaf da parayi ayni ekilde isterler, yani piyasa
tikandigi iin, ellerindeki mallara bir iki noktasi ararlar. ..." (Bir ulus) "hi bir zaman, servetin
elden ele getigi zamanki kadar gnenli olamaz." (Sir Dudley, No||| 0/sco0|ses0on 7|cJe,
Lond. 16D1, s. 11-15 css/m.) Herrenschwand'in hayal rn dnceleri de una gelir dayanir:
metalarin niteliginden dogan ve dolaimlariyla ortaya ikan elikiler, dolaim araci miktarinin
artirilmasi ile ortadan kaldirilabilir. Bir yandan, halk arasinda, retim ve dolaimdaki durgunlugu,
dolaim aracindaki yetersizlige baglamak gibi yanli bir kani olmakla birlikte, bu, te yandan
hi bir zaman paranin dolaiminin dzenlenmesine bazi acemice yasal mdahaleler sonucu
dolaimaralarinda meydana gelen kitlik, bylesi durgunluklara yolama anlamina gelmez.
T20
Kurl Murks
Kupilul l
nin hizinin azaliinin ayni oranda olmasi kaydiyla, dolaim araci miktari
sabit kalir. Metalarin kitlesinin daha hizli artmasi ya da dolaim hizinin
azalmasi, fiyat dmelerinden daha [sayfa 187| abuk olmasi kaydiyla,
dolaim aracinin miktari artar.
eitli etmenlerdeki degimeler karilikli olarak birbirlerini yoke-
debilirler ve bylece bunlardaki srekli kararsizliga karin, fiyatlarin
gerekleecek genel toplami ile dolaimdaki para miktari sabit kalir;
bu nedenle, zellikle uzun dnemleri dikkate alirsak, herhangi bir lke-
de dolaimdaki para miktarinin ortalama dzeyindeki sapmalar ilk
bakita umdugumuzdan ok daha kktr. Sinai ve ticari bunalimlar-
dan ileri gelen devresel airi bozulmalar ve daha ender olarak da para
degerindeki dalgalanmalar, kukusuz bu kuralin diindadir.
Dolaim araci miktarinin, dolaimdaki metalarin fiyatlarinin top-
lami ile ortalama dolaim hizi
7D
tarafindan belirlenecegi yasasi, yle de
ifade edilebilir: metalarin degerlerinin toplami ile bunlarin. bakalaim-
larinin ortalama hizi belli ise, para olarak dolaimda bulunan degerli
madenin miktari bu madenin degerine baglidir. Bunun tersine, fiyatla-
rin, dolaim aracinin miktari ile belirlendigi ve bunun da lkedeki degerli
madenlerin miktarina bagli oldugu dncesi yanlitir;
8O
bu dnce,
7D
"Bir ulusun ticaretini yrtmek iin gerekli olan para, belli bir l ve orandadir; bunun
fazlasi da azi da iin yrtlmesine zarar verir. Bu aynen, kk perakende ticarette gm
parayi bozmak ve hatta en kk gm sikkelerle bile yapilamayan hesaplarin denebilmesi
iin belirli bir oranda paraya gereksinme oldugu gibidir. ... Ve gene ticaret iin gerekli bozuk
paranin miktari, aliveri yapan insanlarin sayisi ve bunlarin yaptiklari aliveriin sikligina; ve
ayni zamanda ve zellikle en kk gm paranin degerine bagli ise; ayni ekilde bizim
ticaretimiz iin gerekliparanin [altin ve gm sikkelerin| orani da yapilan aliveriin sikligi ve
demelerin byklg ile belirlenir." (William Petty, 4 7|ec|/se o/ 7cxes cnJ Con||/|0|/ons,
Lond. 1667, s. 17.) Hume'un teorisi. 1. Steuart ile digerlerinin saldirilarina kari, A. Young tarafindan
Po|/|/cc| 4|/||me|/c, Lond., 1774'te savunulmutur; bu yapitta, "Fiyatlar Para Miktarina Baglidir"
balikli zel bir blm (s. 112) bulunmaktadir. Z0| l|/|// e|c. , s. 14D'da [E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 216| unu belirtmitim: "Dolaimdaki sikkelerin miktarina gelince, bunu,
szn etmeden geitirir ve tamamen yanli bir tutumla parayi basit meta gibi ele alarak bu
konuyu dokunmaksizin geitirir." Bu ifade, ancak, Adam Smith, parayi, ex o///c/o [meslegi
aisindan -. | e1e aldigi srece geerlidir. Bununla birlikte, arasira daha nceki ekonomi
politik sistemlerinin eletirisinde yaptigi gibi dogru grleri de benimser: "Her lkedeki sikke
miktari, dolaimlarina aracilik ettigi metalarin degeriyle dzenlenir. ... Herhangi bir lkede yilda
alinip satilan mallarin degeri, bunlarin dolaimlari ve asil tketicileri arasinda dagilimlari iin
belli bir miktar parayi gerektirir, ama fazlasi iin bir kullanim yaratmaz. Dolaim kanali, zorunlu
olarak, kendisine, onu doldurmaya yetecek kadar bir miktari eker." (Wec||| o/ Nc|/ons, [vol.
III.| I. IV. ch. I. [s. 87, 8D.|) Ayni ekilde, o, yapitina, ex o///c/o, iblmn kutsallatirmayla
balar. Daha sonra, kamu gelirlerinin kaynaklarini ele aldigi son ciltte, hocasi A. Ferguson'un
yaptigi iblm yermelerini arasira yineler.
8O
"Halk arasinda altin ile gm ogaldika her ulusta mutlaka eylerin fiyatlari ykselecektir;
ve bunun iin, bir ulusta, altin ile gm azalinca her eyin fiyatinin, paranin bu azaliina uygun
olarak dmesi zorunludur." (1acob Vanderlint, Voney 4ns0e|s c|| 7|/ns, Lond. 1784. s. 5.) Bu
kitap ile Hume'un Essays'i arasindayapilan dikkatli bir karilatirma bana, kukusuz, Hume'un,
Vanderlint'in gerekten nemli olan bu yapitindan haberli oldugu ve ondan yararlandigi kanisini
veriyor. Fiyatlarin, dolaim aracinin miktari ile belirlendigi fikri, Barbon ve ok daha nceki
baka yazarlarca da benimsenmitir."Sinirlandirilmami bir ticaretten hi bir sakinca dogmaz"
der Vanderlint, "tersine byk yararlar saglanir; nk, eger ulusun sahip oldugu nakit para
ticaretle azalacak olursa koruyucu nlemlerle, bu, nlenmek istenir kle paranin aktigi
T2T
Kurl Murks
Kupilul l
onu ilk benimseyenler [sayfa 188| tarafindan u sama varsayima dayandiril-
miti: dolaima ilk girdikleri zaman metalar fiyattan yoksundu, para da
degerden; meta yiginindan belli bir kisim, degerli maden yiginindan
belli kisimla degiilir.
81
c. S///e |e 0ee| S/me|e|/
Paranin sikke biimini almasi, dolaim araci olarak ilev grme-
sinden ikmitir. Metalarin fiyatlari ya da para-adlari ile imgelemde temsil
edilen altin agirliginin, dolaim iinde bu metalarin kariina, belli adlar
altinda sikke ya da altinin para biiminde ikmasi gerekir. Fiyat lt-
nn saptanmasi gibi sikke basmak da devletin iidir. Altin ile gmn,
sikke olarak lke iersinde giydikleri eitli ulusal niformalari dnya
pazarinda soyunup atmalari, metalarin, i ya da ulusal dolaim alanlari
ile evrensel alanlari arasindaki ayriligi gsterir.
Bu nedenle sikke ile kle arasindaki tek fark, biim ynnden-
dir ve altin daima bir biimden digerine geebilir.
82
Sikke, darphanenin
lkelerde, sahip bulunduklari nakit para miktari arttigi oranda her eyin fiyati ykselir. Ve ...
bizim mamul maddelerimiz ile diger her ey, ticaret dengesini bizim lehimize evirecek derecede
ucuzlayacak ve bylece tekrar para bize geri dnecektir." (|. c., s. 48. 44.)
81
Herbir tr meta fiyatinin, dolaimdaki btn metalarin fiyatlari toplaminin bir parasini
oluturdugu apaik bir gerektir. Ama kendi aralarinda llemez eyler olan kullanim
degerlerinin kitle olarak, bir lkedeki altin ve gmn toplam miktari ile nasil degiilebilecegi
tamamen anlailmaz bir eydir. Eger biz, btn metalarin biraraya gelerek tek bir meta
oluturdugu ve herbir metain da bu btnn bir parasi oldugu dncesinden hareket eder-
sek u gzel sonuca ulami oluruz: Toplam meta = x ton altin; A metai = toplam metalarin bir
kismi = x ton altinin bu kisim byklgnde bir parasi. Bunu Montesquieu tam bir ciddiyetle
ifade etmitir: "Yeryzndeki altin ve gm ktlesi gene yeryznde var olan metalar toplami
ile karilatirilacak olsa, mutlaka herbir rn zellikle meta, belli bir para miktari ile karilatirilmi
olur. Diyelim ki, dnyada ancak ve yalniz bir rn ve zellikle bir tek meta vardir, ya da yalnizca
bir tek meta satinalinmaktadir ve bu da para gibi kk paralara blnmektedir: bu durumda,
bu metain belli bir miktari bir kisim para kitlesine, metalarin toplaminin yarisi, toplam para
kitlesinin yarisina tekabl eder vb. ... Meta fiyatlarinin belirlenmesi, temelinde daima metalarin
toplam kitlesi ile para simgelerinin toplam kitlesi arasindaki orana baglidir." (Montesquieu. l. c.,
t. III, s. 12, 18.) Bu teorinin Ricardo ile izleyicileri, 1ames Mill, Lord Overstone ve digerleri
tarafindan daha da gelitirilmesi konusunda bkz: Z0| l|/|// e|c. . s. 14O-146 ve s. 15O vd. [E/onom/
Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 217-24O|. 1ohn Stuart Mill o her zamanki semeci mantiki ile, ayni
zamanda hem babasi 1ames Mill'in ve hem de karit grlerin sahibi olabilmeyi becermitir.
Dncelerinin zeti olan P|/nc/|es o/ Po|. Econ.'nin metni ile, kendisini zamaninin Adam
Smith'i ilan ettigi birinci baskinin nsz karilatirildiginda. nsan, adamin safligina mi, yoksa
bu ilana bakarak, iyi niyetle, onu, Adam Smith diye kabul eden halkin safligina mi daha ok
hayran olacagini bilmez; oysa onun Adam Smith'e benzerligi rnegin, ancak General Williams
Karl von Kars'in. Wellington dkne benzerligi gibidir. Bay 1. S. Mill'in ekonomi politik alaninda
genilikten de, derinlikten de yoksun zgn aratirmalarinin hepsi, 1844'te yayinlanan kk
yapiti, Some tnse|||eJ Q0es|/ons o/ Po|/|/cc| Economy'de bulunur. Locke, dpedz , altin ve
gmn degerden yoksunlugu ile, bunlarin degerlerinin yalniz miktarlari ile belirlenmesi
arasindaki ilikiyi ne srer. "nsanlar altin ile gme imgesel bir deger verme konusunda
anlatiklari iin ... bu madenlerde grlen aslinda var olan deger, miktardan baka bir ey
degildir." ("Some Considerations, etc." 16D1, Wo|/s['ta|. ed. 1777, vol. II. s. 15.)
82
Darp zerinden vergi hakki gibi ayrintilar zerinde durmak kukusuz benim amacim
diindadir. Bununla birlikte, ngiliz hkmetinin hi bir karilik gzetmeksizin para basmakla
gsterdigi "cmerte liberallige" hayran olan romantik dalkavuk Adam Mller'in yararlanmasi
T22
Kurl Murks
Kupilul l
kapisindan ikar ikmaz, kendisini erime potasinin yolunda bulur. Dola-
imlari sirasinda sikkeler, kimi az kimi ok, ainirlar. Ad ve z, itibari
agirlik ve gerek agirlik, birbirinden ayrilma srecine balarlar. Ayni adi
taiyan sikkeler, agirliklarindaki farklilik nedeniyle, farkli degerde olma-
ya balarlar. Fiyatlarin lt olarak saptanilan altin agirligi, dolaim
araci olarak hizmet eden agirliktan sapar ve artik fiyatlarini gerekle-
tirdigi metalarin gerek edegeri olmaktan ikar. Ortaagdan 18. yzyi-
la kadar, sikke basma tarihi, bu nedenden ileri gelen devamli kariik-
liklarla doludur. Sikkeleri yalnizca taidiklari anlam ynnden deger-
lendirme ve resmen kabul edilen maden agirliklarinin birer simgesi
haline getirme konusundaki dolaimin dogal egilimi, modern yasalarla
kabul edilmi ve bir altin sikkenin para olma zelligini ya da yasayla
kabul edilmi para olma niteligini yitirecegi agirlik kayiplari saptanmitir.
Bizzat sikkenin devinimi, bir yandan yalnizca basit bir maden
parasi olarak ve te yandan da belirli bir ilevle sikkeler olarak arala-
rinda bir fark yaratarak, itibari ve gerek agirligi arasinda bir ayrim yap-
ma etkisi geregi, madeni sikkeler yerine, sikkeler olarak ayni amaca
hizmet eden simgeler ya da herhangi bir baka maddenin konmasi
olanagini sakladigini gsterir. ok [sayfa 14O| kk altin ve gm miktar-
larda sikke yapmanin pratik glkleri ile, balangita deger ls
olarak degeri yksek madenler yerine daha az degerli madenlerin,
gm yerine bakirin altin yerine gmn kullanilmasi ve bu halin,
degerli madenlerin bunlari tahttan indirmesine kadar srmesi gibi olay-
lar, tarihte gm ve bakir ufakliklarin, altin sikkelerin yerini tutmada
oynadiklari rol aiklar. Gm ve bakir ufakliklar, sikkelerin elden ele
hizla dolatigi ve dolayisiyla en fazla ainma ve ufalanmayla kari kariya
kaldigi dolaim alanlarinda altinin yerini almitir. Bu, ok kk apta
aliverilerin devamli oldugu yerlerde olur. Bu uydularin altinin yerine
srekli olarak yerlemelerini nlemek iin demelerde altin yerine bun-
lardan hangi miktarlarda kabul edilebilecegi yasalarla saptanmitir. De-
vinim halindeki farkli sikke trlerinin izlemi olduklari zel yollar, dogal
olarak, birbirleriyle karilair. Gm ve bakir ufakliklar, en kk altin
sikkelerin kesirlerini demek iin altin ile kolkola girer; altin bir yandan
durmadan perakende dolaima akar, te yandan da ufakliklar ile
degiilerek durmadan tekrar diari atilir.
88
iin, Sir Dudley North'un, u grlerini buraya alacagim: "Gm ile altinda diger btn metalar
gibi ykselmeler ve alalmalar olur. ... spanya'dan bunlar geldiginde... Tower'e tainirlar ve
darpedilirler. ok gemeden,ihra edilmek zere kleye talep dogar. Eger elde kle yoksa ve
hepsi sikke haline getirilmi ise ne olacak Tekrar eritilecektir; sikkelerin darbedilmesi sahibine
hi bir eye malolmadigi iin bunda bir kayip yoktur. Ama bylece ulus zarar grr;eegin
yiyecegi otu hasir gibi rmenin bedelini o der. Eger tccar madeni parabasimi iin para de-
meye ykml tutulsa, gmn, Tower'e, dnp tainmadan gndermez; ve sikke haline
getirilmi para daima kle gmten daha fazla degere sahip olur." (North, |.c., s. 18.) North,
Charles II zamaninda ileri gelen tccarlardan biriydi.
88
"Eger gm hi bir zaman kk demeler iin gerektiginden fazla olmasa, daha byk
T23
Kurl Murks
Kupilul l
Gm ve bakir ufakliklarin madeni agirligi, keyfi olarak, yasalarla
saptanir. Bunlar devinirken altin sikkelerden de abuk ainirlar. Bundan
dolayi ilevleri, agirliklarindan ve dolayisiyla btn degerlerinden ta-
mamen bagimsizdir. Sikke olarak altinin ilevi, altinin madeni degerin-
den tamamen bagimsiz hale gelir. Bu nedenle, kgit paralar gibi nispeten
degersiz eyler, onun yerine sikke grevini grebilirler. Bu salt simgesel
zellik, belli bir lde madeni ufakliklarda maskelenmitir. Kgit parada
ise iyice siritir. Aslinda, ce n'es| q0e |e |em/e| cs q0/ co0|e.*
Burada szn ettigimiz, yalnizca, devlet tarafindan basilan, ve
zorunlu dolaima sahip, kariliksiz kgit paradir. En yakin kkeni ma-
deni para devinimindedir. Buna karilik krediye dayanan para, metala-
rin basit dolaimi aisindan bize henz tamamen [sayfa 141| yabanci olan
koullari gerektirmektedir. Ama bu konuda u kadari sylenebilir ki,
nasil asil kgit para, paranin dolaim araci olmasi ilevinden doguyor-
sa; kredi parasi da kaynagini, paranin deme araci olma ilevinden
kendiliginden alir.
84
Devlet, zerlerinde 1 sterlin, 5 sterlin vb. gibi adlar bulunan kgit
paralarini dolaima sokar. Ayni miktarda altinin yerini fiilen aldiklari
srece, bunlar da, bizzat paranin devinmesini dzenleyen yasalara t-
bidir. Kgit paranin dolaimina zg bir yasa, ancak, bu kgit paranin
altini temsil oranindan dogabilir. Byle bir yasa vardir ve basite syle-
mek gerekirse yledir: ikartilacak kgit paranin miktarinin yerine sim-
geler konmadan bizzat dolaima girecek olan altin (ya da gm)
miktarini gememesi gerekir. Dolaimin emebilecegi altin miktari, belli
bir dzeyde durmadan dalgalanir. Byle olmakla birlikte, bir lkedeki
dolaim araci kitlesi, fiili deneylerle dogrulugu kolayca anlailabilecek
belli bir asgari dzeyin altina dmez. Bu asgari kitleyi oluturan kisim-
larda durmadan sregelen degiiklikler geregi ya da iindeki altin
demeler iin yeterli miktari biraraya toplanamaz. ... Byk demeler iin altinin kullanilmasi,
onun zorunlu olarak perakende ticarette de kullanilmasini gerektirir: kk aliverilerde altin
sikke veren kimse, satinaldigi malla birlikte parasinin zerini gm sikkeler ile alir; bylece,
bir baka durumda perakendeci tccar iin yk olacak olan fazla gm, ekilmi ve genel
dolaima sokulmu olur. Ama eger, kk demelerin, altindan ayri olarak yapilmasina yetecek
kadar gm bulunursa, perakendeci tccar, ufak satinalmalar iin gm almak durumunda
kalir ve sonuta, bu gmler, zorunlu olarak elinde birikir." (David Buchanan, lnq0/|y /n|o ||e
7cxc|/on cnJ Comme|c/c| Po|/cy o/ G|ec| 8|/|c/n, Edinburgh 1844, s. 248. 24D.)
84
in maliye bakani, mandarin Van Mao-in bir gn Gklerin Ogluna (imparatora)hazine
|c||/||e|/n/ konvertible banknota evirme gizli amacini gden bir proje sunmayi kafasina koyar.
Hazine Komitesi, Nisan 1854 tarihli raporunda, kendisine iddetli bir zilgit eker. Ayrica geleneksel
kami sopasi yiyip yemedigi belirtilmiyor. Raporunson blm yle: "Komite, bakanin raporunu
dikkatle incelemi ve bunun tamamiyla tccarlarin ikarina olacagi ve kralligin bundan hi bir
yarari olamayacagi sonucuna varmitir." (4||e/|en Je| lc/se||/c| R0ss/c|en GescnJ|sc|c/| :0
Pe//n 0|e| C|/nc, Rusadan evirenler: Dr. K. Abel ve F. A. Meckenburg. Erster Bank, Berlin
1858, s. 54.) ngiltere Bankasinin yneticilerinden birisi, Lordlar Kamarasi Komitesinde, dolaim
sirasinda altin sikkelerin ainmalari konusunda verdigi ifadede yle diyor: " Her yil bir grup
sikke ok hafif hale geliyor. Bir yili tam agirliklari ile geirenler, ertesi yil ainma sonucu lye
uymayacak derecede agirliklarindan kaybederler." (Lordlar Kamarasi Komitesi. 1848, no 42D)
* Yalnizca ilk adim bir deger tair. -.
T24
Kurl Murks
Kupilul l
paralarinin srekli olarak yenileriyle degitirilmesi, kukusuz ne onun
miktarini ne de onun dolaiminin srekliligini degitirmeye yolamaz.
te bunun iin yerini kgit simgeler alabilir. Buna karilik, dolaimin
btn kanallari, bugn, para emme kapasitelerinin sonuna kadar kgit
para ile dolu olsa, yarin, meta dolaimindaki bir dalgalanma sonucu,
taacak hale gelebilirler. Bu durumda artik lt diye bir ey kalmaz.
Eger ayni ad altinda fiilen dolaima girebilecek altin sikkesi yerine ko-
nan kgit para gerek sinirini aarsa, genel itibarsizlik tehlikesi bir yana,
metalarin dolaim yasalari geregince, salt kgit para ile temsil edilebile-
cek kadar bir altin miktarini ancak temsil edebilir. ikartilan kgit para
miktari, gereken miktarin iki kati olsa, 1 sterlin, [sayfa 142|
1
/
4
onsluk altinin
degil,
1
/
8
ons altinin para adi olur. Bunun etkisi, tipki, fiyatlarin bir lt
olarak altinin ilevinde sanki bir degime oluyormu gibi olur. Daha
nce 1 sterlinlik fiyatla ifade edilen degerler, imdi artik 2 sterlinlik fiyat-
la ifade edilebilir.
Kgit para, altini ya da parayi temsil eden bir simgedir. Onunla
metalarin degerleri arasindaki iliki, metalarin kgit para tarafindan sim-
ge olarak temsil edilen ayni altin miktari ile dnsel olarak ifade edil-
mesinden ibarettir. Kgit para, yalnizca, diger btn metalar gibi bir
degere sahip olan altini temsil ettigi srece degerin bir simgesidir.
85
Ensonu u soru sorulabilir: nasil oluyor da altinin yerini kendileri
bir deger taimayan simgeler alabiliyor Ama, daha nce de grm
oldugumuz gibi, altin ancak sikke ya da dolaim araci olmaktan baka
bir ilevde bulunmadigi srece bu yer degitirme olanaklidir. imdi
paranin bunun yaninda baka ilevleri de vardir, ve salt dolaim araci
olarak hizmet etme ilevi hl devinmesini srdren ainmi sikkelerin
bulunmasina karin, altin sikkeyle sinirlanmi degildir. Her para par-
asi, fiilen devinmede bulundugu srece sikkedir ya da dolaim araci-
dir. Ama bu, yerini kgit paraya birakabilecek ok kk altin ktleler
iin szkonusudur. Bu ktle, srekli dolaim alaninda kalir, srekli ola-
rak dolaim araci ilevini yapar, ve salt bu amala vardir. Hareketi, bu
nedenle, yalnizca, bakalaimin srekli degien ters evrelerini, MPM,
metalarin deger-biimlerinde yalnizca tekrar ve hemen kaybolmasi iin
kari kariya gelmeleri evrelerini temsil eder. Burada metalarin degiim-
degerlerinin bagimsiz varliklari geici bir grntdr ve yerini derhal
85
Para konusunda en iyi yazarlarin bile, eitli ilevlerini kavramada aikliktan uzak
olduklarini Fullarton'dan alinan u pasaj gstermektedir: " degiim ilemlerimiz szkonusu
oldugu srece, paranin, bugne kadar genellikle altin ve gm sikkelerce yerine getirilen
btn grevleri, ayni etkinlikle, genel kabule dayanan, yapayve yasayla belirlenen degerlerinden
baka degerleri bulunmayan, konvertible olmayan kgit paralarin dolaimlariyla da yerine
getirilebilecegi sanirim yadsinamayacak bir olgudur. Bu tr bir deger, emisyon miktari gerekli
sinirlar iersinde tutulmak kouluyla aslen var olan bir i degerin btn amalarini karilayabilir
ve hatta varligi zorunlu bir deger lsnn yerini bile alabilir." (Fullarton, Re0|c|/on o/
C0|||enc/es, 2. ed.. London 1845, s. 21.) Para olarak i gren bir metain dolaimda yerini salt bir
deger simgesinin alabilmesi karisinda demek oluyor ki, onun deger ls ve fiyat lt
olma grevleri gereksiz hale geliyorlar!
T25
Kurl Murks
Kupilul l
bir baka metaya birakir. Paranin durmadan elden ele dolamasina
yolaan bu srete, paranin salt simgesel bir varliga sahip olmasi yeter-
lidir. Deyim yerindeyse, burada paranin ilevsel varligi, maddi varligini
[sayfa 148| yutmaktadir. Meta fiyatlarinin geici ve nesnel bir yansimasi
olmasi nedeniyle, bizzat kendisinin bir simgesi olarak hizmet etmekte-
dir ve dolayisiyla yerini bir simgeye birakabilmektedir.
86
Burada tek
zorunluluk, bu simgelerin kendi baina nesnel toplumsal bir geerlige
sahip olmasi gerekir ki, kgit simge bunu da zora dayanan devinmesi
ile kazanir. Devletin bu zorunlu eylemi, toplumun sinirlari ile akian
lke iin dolaimda geerli olabilir, ama ayni zamanda da, ancak bu
alan iersinde para, dolaim araci olma ilevini tmyle yerine getirir
ya da sikke halini alir.
NC KESM. PARA
Deger ls ilevini yerine getiren ve ister kendi kiiliginde ister
bir temsilci ile dolaim araci olarak hizmet eden meta, paradir. Altin
(ya da gm) ite bunun iin paradir. Bir yandan, kendi altin kiiligi
iinde varolmasi gerektigi zaman para olarak ilev grr. O zaman, de-
ger ls ilevinde oldugu gibi ne yalnizca dnseldir, ne de dolaim
ilevindeki gibi temsil edilmeye uygun para-metadir. te yandan, ilevini,
ister kendisi, ister bir temsilci araciligi ile yerine getirsin, bu ilevi ge-
regi, para olarak da ilev grr, btn teki metalarin temsil ettigi kulla-
nim-degerleri karisinda biricik degiim-degerinin uygun biimi olarak
bir tek deger-biimi halinde pihtilair.
c. Pc|c-I|mc (lJJ/|c|)
Metalarin iki karit bakalaiminin devrelerindeki srekli hareket,
ya da sati ve satinalmanin hi bitmeyen degimesi, paranin dinmeyen
devrinde ya da paranin devinmesinde oynadigi e|e|00m mo|/|e*

i-
levinde yansir. Ne var ki, bakalaim dizileri kesilir kesilmez, satilar
kendisini izleyecek satinalmalarla tamamlanmadigi anda para hareketli
olmaktan ikar; [sayfa 144| Boisguillebert'in dedigi gibi, "me0||e"den "/m-
me0||e"ye, hareketlilikten hareketsizlige dnr, sikke iken para olur.
Metalarin daha ilk dolaimi ile birlikte, ilk bakalaiminin rn-
n siki sikiya elde tutma zorunlulugu ve tutkusu ortaya ikmitir. Bu
86
Altin ile gmn sikke olarak ya da zellikle dolaim araci olarak hizmet etmeleri ile
kendi kendilerine salt simge haline gelmeleri olgusundan, Nicholas Barbon, hkmetlerin
"paranin degerini ykseltme" hakki oldugunu ikarir; yani rnegin kuru adindaki bir gm
niceligine, daha byk bir gm niceliginin (taler gibi) adi verilir ve bylece taler yerine
gvenilir kuru denir. "Para eskir; ainir ve ok fazla sayilip el degitirerek hafifleir. ... Aliveri
sirasinda insanlarin nem verdikleri. paranin adi ve rayicidir, yoksa gmn miktari degildir. ...
Madeni para yapan, zerindeki devlet otoritesidir." (N. Barbon, |.c., s. 2D. 8O, 25.)
* Tkenmez hareket. -.
T2
Kurl Murks
Kupilul l
rn, metain dnm , ekli ya da altin-krizalit biimidir.
87
Artik me-
talar, baka metalari satinalmak iin degil, bunlarin meta-biimini, para-
biimi ile degitirmek iin satilmitir. Metalarin dolaimini etkileyen salt
amalar olmalarindan, bu biim degiikligi kendi baina bir ama, bir
hedef halini almitir. Metain bu degimi biiminin, hi bir koula bagli
olmadan elden ikarilabilir biim olarak ya da yalnizca geici para-
biimi olarak ilevini yerine getirmesi, bylece nlenmi oluyordu. Yani
para, bir kme halinde talaiyor ve satici, para yigicisi oluyordu.
Metalarin dolaiminin ilk aamalarinda, yalnizca kullanim deger-
leri fazlalari paraya evrilirdi. Altin ile gm, bylece, fazlaligin ya da
servetin toplumsal ifadeleri halini almilardir. Para yigiciligin bu ilkel
biimi, geleneksel retim biiminin sabit ve sinirli bir aile evresi gere-
ksinmelerini karilamak iin srdrldg topluluklarda sreklilik
kazanmitir. Asya halkinda, zellikle Hintlilerde durum byledir. Bir l-
kedeki meta fiyatlarinin, orada bulunan altin ve gm miktari ile belir-
lendigi sanisina kapilan Vanderlint, Hint mallarinin niin bu kadar ucuz
oldugunu kendi kendine sorar. Yanit udur: Hintliler paralarini gmerler
de ondan. 16O2 il 1784 yillari arasinda, aslinda Amerika'dan Avrupa'ya
gelmi olan 15O milyon gm sterlini gmdklerini belirtir.
88
1856 ile
1866 yillari arasindaki 1O yilda ngiltere, Hindistan'a ve in'e, aldigi Avust-
ralya altinina karilik 12O.OOO.OOO gm sterlin ihra etmitir. in'e ih-
ra edilen gmn byk kismi, sonradan Hindistan'a akiyor.
Meta retimi gelitike, her meta reticisi, ne||0s |e|0m'dan*

ya
da toplumsal gvenceden emin olmak zorundadir.
8D
Gereksinmeleri
srekli olarak kendisini hissettirir ve onu durmadan bakalarina ait me-
talari satinalmaya zorlar; oysa kendi z [sayfa 145| mallarinin retimi ve sa-
tii, zaman gerektirir ve koullara baglidir. Satmadan satinalabilmek
iin, satinalmadan nce satmi olmasi gerekir. Bu ilem genel lde
ele alindiginda bir eliki taiyormu gibi grnr. Ama, degerli ma-
denler, retim kaynaklarinda, teki metalar ile dolaysiz olarak degiilir.
Ve ite burada, meta sahipleri tarafindan yapilan sati, (altin ya da
gm sahipleri tarafindan) satinalma olmadan yapilmitir.
DO
Diger re-
ticilerin ardindan satinalmayi izlemeyen satilar, yeni yeni retilen deger-
li madenlerin meta sahipleri arasinda dagilimini saglar. Bylece, btn
degiim izgisi boyunca eitli miktarlarda altin ve gm kmeleri
87
"Paraca zenginlik... paraya evrilmi rnce zenginlikten baka bir ey degildir." (Mercier
de la Riviere, |.c., 578.) "rn eklinde bir deger, yalnizca ekil degitirmi bir degerdir." (lJ., s.
486.)
88
"te bu nlemle, ellerindeki btn mallarin fiyatlarini, bu kadar dk dzeyde tutarlar."
(Vanderlint, |.c., s. D5, D6.)
8D
"Para ... bir taahhttr." (1ohn Bellers, Esscys c|o0|, ||e Poo|, Vcn0/cc|0|es, 7|cJe,
P|cn|c|/ons, cnJ lmmo|c|/|y, Lond. 16DD, s.18.)
DO
Satinalma, "kategorik" anlamda, altin ile gmn, metalarin zaten degimi ekilleri ya
da bir satiin rn oldugu anlamina gelir.
* Eyanin siniri. .
T27
Kurl Murks
Kupilul l
birikir. Degiim-degerini belli bir meta biiminde elde tutma ve biriktir-
me olanagi ile birlikte altin hirsi da artar. Dolaimdaki genilemeyle
birlikte paranin gc, her an kullanilmaya hazir bu mutlak toplumsal
servet biiminin gc de artar. "Altin harika bir eydir! Ona sahip olan
arzuladigi her eyi elde eder. Altinla bir kimse ruhlar cennetinin kapila-
rini bile aar." (Colombus'un 15O8'te 1amaika'dan yazdigi mektup.)
Altin, kendisine dnen eyleri aiga vurmadigi iin, her ey, meta
olsun ya da olmasin, altina dntrlebilir. Her ey, satilabilir ve sati-
nalinabilir hale gelir. Dolaim, her eyin iine atilabilecegi ve altin-kris-
tali olarak tekrar ikacagi byk bir toplumsal imbik "olur. Bu simya
ilmine azizlerin kemikleri bile dayanamadiktan sonra, |es scc|oscnc|c,
ex||c comme|c/0m |om/n0m*

nasil dayansin.
D1
Metalar arasindaki her nitel farklilik parada nasil kayboluyorsa,
para da, kendi payina, radikal eitiler gibi btn farkliliklari yokeder.
D2
Ne var ki, paranin kendisi de bir meta, disal bir nesne, herkesin zel
mali olabilecek bir eydir. Bylece toplumsal g, zel kiilerin zel
gleri halini alir. Eskiler, bu yzden parayi, ekonominin ve eylerin ah-
lki dzeninin yikicisi olarak lnetlemilerdir.
D8
Modern toplum dogar
dogmaz, Plutus'u salarindan [sayfa 146| tutarak topragin karnindan
D4
* nsanlarin aliverii diinda kutsallami eyler. -.
D1
Fransa'nin dini btn krali Henry III, manastirlardaki kutsal emanetleri soymu ve bunlari
paraya evirmiti. Delfi Tapinaginin Foalilar tarafindan soyulmasinin Yunan tarihinde oynadigi
rol herkese bilinir. Eski insanlar arasinda tapinaklar mal tanrilarinin oturduklari yerler sayilirdi.
Buralar "kutsal bankalardi". Yetkin tccar bir halk olan Fenikeliler iin para, her eyin biim
degitirmi ekliydi. Bunun iin, Ak Tanrialari adina yapilan lenlerde, kendilerini yabancilara
teslim eden bakirelerin aldiklari paralari tanriaya sunmalari ok dogaldi.
D2
"Altin, sari, gzkamatirici, degerli altin!
Bunun u kadari, karayi ak, irkini gzel,
Egriyi dogru, adiyi soylu, yaliyi gen, korkagi yigit yapar.
... Ah tanrilar nedir bu Niin bu
Rahiplerinizi, uaklarinizi yaninizdan kairir;
eker gl insanlarin yastiklarini balarinin altindan;
Bu sari kle
Din de kurar, din de bozar, kutsar lanetliyi;
Hayran eder herkesi kocami czzamliya;
Hirsizlara yer, senatrlere krsde
n, an, sayginlik kazandirir;
Odur gekin dullara yeniden koca bulan;
... Gel lanetli maden.
Orta mali orospusu insanligin."
(Shakespeare, 4|/nc|| 7/mon.)
D8
"On6sr ,oo or0oao/c/r o/r oo,noo,,
Ko,or rou/cuo sJlocrs ronro ,o/ ols/,,
Hoo0s/, ro6 or6oo, sor/crqc/r 6ouan,
To6 s,6/6oc,s/ ,o/ ooo,,occs/ ,osro,,
Xoqcro, oo, o/oc,oo or0oao/, s,s/,,
Ko/ orro, so,or 6nccsJs/or s/osro/."
"nk insanoglunun hi bir icadi para kadar ktlk saici degildir. lkeleri harap ve
yerlebir eden odur: dessasligi greterek mertligi bozar ve bylece asil ruhlari fenaligin igren
yoluna saptirir. nsanlari her trl hileye bavurdurur ve onlara her gnahi iletir." (Sofokles,
4n|/one, [MEB Yayinlari, Ankara 1D41, s: 24|.)
T28
Kurl Murks
Kupilul l
ikarmi ve altini, Kutsal Kse* olarak, kendi z yaaminin gerek ilke-
sinin pariltili cisimlemesi olarak selmlamitir.
Meta, ierdigi kullanim-degeriyle belli bir gereksinmeyi karilar
ve maddi servetin belli bir gesidir. Ama bir metain degeri, maddi
servetin diger btn geleri iin taidigi ekim gcnn derecesini ve
bu nedenle sahibinin toplumsal servetini ler. Metalarin sahibi olan
bir barbar ve hatta bir Bati Avrupa kyls iin, deger, deger-biimi ile
ayni eydir, ve bundan dolayi, ona gre, altin ve gm istifindeki arti,
degerde bir arti demektir. Paranin degerinin, bazan kendi degerindeki
degimenin, bazan da metalarin degerlerinde bir degimenin sonucu
olarak degitigi dogrudur. Ama bu, bir yandan, 2OO ons altinin 1OO ons
altindan daha fazla deger taimasina engel olamayacagi gibi, te yan-
dan da bu malin o andaki madeni biiminin, diger btn metalarin
evrensel edeger biimi ve insan emeginin dogrudan toplumsal
cisimlemesi olmasini da nleyemez. Para-yigma hirsi, [sayfa 147| dogasi
geregi doymak bilmez. Nitelik ya da biim aisindan paranin yararli-
liginin siniri yoktur, yani her metaya dogrudan dogruya evrilebildigi
iin maddi servetin evrensel temsilcisidir. Ama ayni zamanda, her fiili
para toplami miktar olarak sinirlidir, dolayisiyla, satinalma araci olarak
sinirli bir yararliligi vardir. Paranin nicel sinirliligi ile nitel sinirsizligi arasin-
daki bu karitlik, istifi iin, Sisyphus-benzeri**

emek biriktirmesinde,
para yigicisi iin, srekli bir mahmuz olur. Bu, tipki, aldigi her yeni
lkede,yalnizca yeni bir sinir gren bir fatihi andirir.
Altinin para olarak elde tutulmasi ve istiflenmesi iin, dolaimina
ya da zevk aracina dnmesine engel olunmasi gerekir. Para yigici,
bunun iin, altin fetii adina, bedeni zevklerden fedakrlik yapar. Kut-
sal kitabin perhiz bahsine byk bir itenlikle uyar. te yandan,
dolaimdan, ona metalar biiminde katmi oldugundan fazlasini e-
kemez. Ne kadar ok retirse o kadar ok satabilir. ok alimak,
tutumluluk ve hasislik onun balica erdemidir, ve ok satip, az sati-
nalmak ekonomi politigin zetidir.
D5
Para yigiciligin kaba biiminin yanisira, altin ve gm eyalara
sahip olma eklinde, estetik bir biimini de gryoruz. Bu, uygar toplu-
mun serveti ile birlikte geliir. "Soyons |/c|es o0 c|c/ssons |/c|es"***
(Diderot). Bylece, bir yandan, altin ve gm iin, para ilevlerinden
kopuk, durmadan genileyen bir pazar dogar, ve te yandan, bunalim
* sa'nin son akam yemegini yedigi kase ya da tabak. -.
** ller diyarinda sarp bir tepeye byk bir kayayi iterek ikarmaya mahkum edilen, ama
kayayi tepeye her yaklatirdiginda, kayanin yuvarlanmasiyla birlikte aagi inen ve bunu srekli
olarak yineleyen Korent'in masal kahramani. -.
*** "Zengin olalim ya da zengin grnelim." -.
D4
"Pluton kendisini yerin derinliklerinden sinirsiz hirsinin ekip ikartacagini umar."
(Athen[aeus|, 0e/nosjo|/s|c|0m, 18O2, t. II, s. 8D7|.)
D5
"Her metain saticilarinin sayisini mmkn oldugu kadar ogaltmak, alicilarin sayisini
mmkn oldugu kadar azaltmak, ite, ekonomi politigin ilemlerinin zeti." (Verri, |.c., s. 52,58.)
T2
Kurl Murks
Kupilul l
ve toplumsal alkantilar sirasinda bavurulabilecek bir kaynak dogar.
Para yigiciligi, madeni dolaim ekonomisinde eitli amalara
hizmet eder. lk ilevi, altin ve gm sikkelerin devinmelerinin tbi
oldugu koullarda dogar. Metalarin dolaimi ve fiyatlarinin byklg
ve hizindaki srekli dalgalanmalarinin yanisira, dolaimdaki para mik-
tarinin durmaksizin nasil ykseldigini ya da alaldigini grm bulu-
nuyoruz. Demek ki, bu kitlenin genileyebilir ve daralabilir olmasi gerekir.
Bazan para, dolaan sikke olarak i grmek zere ekilmek, bazan da
dolaan sikke, az ya da ok durgun para olarak i grmek zere itilmek
zorundadir. [sayfa 148| Fiilen dolaimdaki para kitlesinin, dolaimin emme
gcn srekli doyum noktasinda tutabilmesi iin, lkedeki altin ve
gm miktarinin, sikke olarak ilev yapmasi, gerekli miktardan daha
fazla olmasi zorunludur. Bu koul, yigili para biimini alan para tarafin-
dan yerine getirilir. Bu rezervler, dolaima para ikarmak ya da dolaim-
dan para ekmek iin kanal hizmetini grrler ve bylece kanallarindan
dolup tamalari nlenmi olur.
D6
|. OJeme 4|cc|
Metalarin imdiye kadar gznnde tuttugumuz basit dolaimi
biiminde, belli bir degerin, daima iki biimde karimiza iktigini gr-
mtk: bir kutupta meta, kari kutupta para. Meta sahipleri bu neden-
le, zaten edeger eylerin temsilcileri olarak temasa gelirler. Ama dolaim
gelitike, metalarin elden ikarilmasini saglayan koullar, bir zaman
araligi ile fiyatlarinin gereklemesinden ayri hale gelir. Burada, bu koul-
larin en basitine iaret etmek yetecektir. Bir eit malin retimi iin
daha uzun zaman, bir baka malin retimi iin daha kisa zaman gere-
kir. Gene, farkli metalarin retimi yilin eitli mevsimlerine baglidir. Bir
tr meta kendi pazar yerinde dogabilir, bir digerinin pazara gitmesi iin
uzun bir yolculuk yapmasi gerekir. Bunun iin 1 numarali meta sahibi,
2 numarali satinalmaya hazir olmadan nce, satia hazir olabilir. Ayni
kiiler arasinda ayni aliveriler srekli yinelenince, sati koullari, re-
tim koullarina gre dzenlenir. te yandan, belli bir metain, rnegin,
D6
"Bir ulusun ticaretini yrtmek iin, iinde bulunulan koullara gre degien, bazan
byyen, bazan klen, belirli miktarda paraya gereksinme vardir. ... Paranin bu ykselmesi
ve alalmasi olayi, politikacilarin herhangi bir yardimi olmaksizinkendi kendisini dzenler. ...
Kepeler sirasiyla aliir; para azalinca kleler sikke haline getirilir, kle azalinca sikkeler
eritilir." (Sir D. North, |.c., [Postscript|, s.8:) Uzun sre Dogu Hindistan Kumpanyasinin ileri
gelenlerinden olan 1ohn StuartMill Hindistan'da gm ss eyalarinin hl, dogrudan dogruya
para-yigma grevini grmeye devam ettigi olayini dogrular. Bu gm ss eyalari, faiz orani
ykseldigi zaman ortaya ikar ve sikke haline getirilir, faiz orani dnce de eski haline dnerler.
(1. S. Mill'in kaniti, Reo||s on 8cn/ 4c|s, 1857, 2O84, 2O11.) Hindistan'in altin ve gm ithali ve
ihraci konusunda 1864 tarihli bir parlamento belgesine gre, 1868 yilinda altin ve Gm ithalati,
ihracati 1D.867.764 sterlin amitir, 1864 yilini hemen izleyen 8 yil sresince, degerli madenler
ithali, ihracini 1OD.652.D17 sterlin amitir. Bu yzyil boyunca, Hindistan'da, 2OO milyon ster-
linden ok daha fazla miktarda sikke basilmitir.
T30
Kurl Murks
Kupilul l
bir evin kullanimi, belirli bir sre iin satilir (halk dilinde kiralanir). Bu-
rada ancak bu srenin sonunda, alici, o metain kullanim-degerini fiilen
elde [sayfa 14D| etmi olur. Bunun iin o, bedelini demeden nce satin-
almitir. Satici varolan bir mali satar, alici yalnizca paranin, ya da daha
dogrusu gelecekteki paranin temsilcisi olarak satinalir. Satici alacakli,
satinalan borlu olur. Burada, metalarin bakalaimi ya da deger-biim-
lerinin gelimesi yeni bir ynyle ortaya iktigi iin, para da yeni bir
ilev yklenir, deme araci olur.
Alacakli ya da borlu olma niteligi, burada basit dolaimdan
gelmektedir. Bu dolaimin biimindeki degime, alici ve saticiya bu
yeni damgayi vurur. Balangita bunlar, tipki saticinin ve alicinin geici
ve birbiri ardina gelen yeni rolleriydi ve ayni aktrler tarafindan sirayla
oynanirdi. Ama imdi bu karitlik eskisi kadar ho olmadigi gibi,
kristallemeye daha da yatkindir.
D7
Bununla birlikte, ayni zellikler, meta
dolaimindan bagimsiz olarak da kabul edilebilir. Eski dnyada sinif
savaimlari, borlu ile alacakli arasinda bir savaim biimini almi ve
Roma'da borlu pleblerin mahvolmasi ile sona ermitir. Kleler, bunla-
rin yerlerini almitir. Ortaagda, atima, ekonomik temeli ile birlikte
onun zerine kurulan siyasal glerini de yitiren borlu feodallerin mah-
volmasi ile sonulanmiti. Ne var ki, bu iki dnemdeki borlular ile
alacaklilar arasindaki para ilikisi, yalnizca, szkonusu siniflarin dayan-
diklari genel ekonomik koullar arasindaki derin uzlamaz karitligi
yansitir.
imdi tekrar metalarin dolaimina dnelim. Sati srecinin iki
kutbunda iki edegerin, meta ile paranin ayni anda yeralmasi artik so-
na ermitir. imdi artik, para, ilknce, satilan metain fiyatinin belirlen-
mesinde deger ls olarak ilev yapmaktadir; szleme ile saptanilan
fiyat, borlunun ykmllgn, ya da saptanilan tarihte demek zorun-
da oldugu para miktarini gsterir. kinci olarak para, dnsel satinal-
ma araci olarak hizmet eder; alicinin, deme konusunda yalnizca verdigi
szde varolmakla birlikte, metain el degitirmesini saglar. deme iin
saptanilan gnden nce, deme araci, dolaima adimini atmaz, alicinin
elinden ikip saticinin eline gemez. Dolaim aracinin, bu yigilmi hale
dnmesinin nedeni, ilk evreden sonra srecin kesilmesi, metain
dnm eklinin, yani paranin dolaimdan ekilmesiydi. deme [sayfa
15O| araci, dolaima, ancak meta onu terkettikten sonra girer. Para artik
dolaim srecini meydana getiren ara olmaktan ikmitir. O, ancak
onu; degiim-degerinin mutlak varlik biimi olarak ya da evrensel meta
olarak, dolaima adimini atmak suretiyle sona erdirir. Satici, metaini,
bazi gereksinmelerini karilamak iin paraya evirmitir, oysa para yigici,
D7
Aagidaki satirlar, I8. yzyilin bainda ngiliz tccarlari arasinda mevcut olan borlu-
alacakli ilikisini gsterir. "Burada, ngiltere'de, ticaret erbabi arasinda ylesine bir insafsizlik
duygusu egemendir ki, buna ne bir baka toplumda ne de dnyanin baka bir kralliginda
raslamak mmkndr." (4n Esscy on C|eJ/| cnJ ||e 8cn/|0| 4c|, Lond.17O7, s. 2.)
T3T
Kurl Murks
Kupilul l
ayni eyi, metaini para biiminde elde tutmak, iin yapmi, borlu ise
borcunu demek amaciyla ayni yola bavurmutur; zaten borcunu de-
mese, onun mallari, icra dairesi tarafindan satilacaktir. Metalarin deger-
biimi para, imdi artik, satiin bir sonu ve amacidir, ve bizzat dolaim
srecinden toplumsal bir zorunluluk olarak ortaya ikmaktadir.
Alici, metalari paraya evirmeden nce, parayi tekrar metaya e-
virir; bir baka deyile, metalarin ikinci bakalaimini birinciden nce
tamamlar. Saticinin metai dolaima girer, fiyatini gerekletirir, ama
bu, ancak, para zerinde yasal bir hak eklinde olur. Meta, paraya d-
nmeden nce kullanim-degerine dnmtr. Birinci bakalaiminin
tamamlanmasi, ancak daha sonraki bir dnemde olur.
D8
Belli bir dnemde, vadesi gelen bor demesi, satilari ile bu
borlari meydana getiren metalarin toplam fiyatlarini temsil ederler. Bu
fiyat toplaminin gereklemesi iin gerekli altin miktari, her eyden
nce, deme aracinin dolaim hizina baglidir. Bu miktar iki durumla
koullanir: birincisi, borlular ile alacaklilar arasindaki ilikiler yle bir
zincir olutururlar ki, A, borlusu B'den para aldiginda, bunu hemen
alacaklisi C'ye devreder, ve bu byle devam eder gider; ikincisi, eitli
deme gnleri arasindaki araliklarin uzunlugudur. Srekli demeler
zinciri ya da gecikmi ilk bakalaimlar, daha nceki sayfalarda gzden
geirdigimiz, i ie gemi bakalaimlar dizisinden bsbtn farklidir.
Dolaim aracinin dolaimi ile, alicilar ile saticilar arasindaki bag yalniz-
ca ifade edilmi olmaz, bu bag, yalniz dolaim sirasinda dogmutur ve
onunla vardir. Buna karilik deme aracinin hareketi, ok [sayfa 151| daha
nceden varolan toplumsal bir ilikiyi ifade eder.
Birka satiin ayni anda ve yanyana olmasi olgusu, dolaim hizi-
nin, sikkenin yerini hangi lde alabilecegini sinirlar. te yandan bu
olgu deme aralarinda tasarruf saglayici yeni bir kaldiratir. demele-
rin tek bir noktada toplanmasi lsnde, bunlarin tasfiyesi (|/q0/Jc|/-
on) iin zel kurumlar ve yntemler gelitirilir. Ortaaglarda Lyon' da
|/|emen|'ler*

byleydi. A'nin B'den, B'nin C'den ve C'nin A'dan vb. ala-
caklarinin pozitif ve negatif miktarlar olarak bir lde birbirlerini yok
etmek zere kari kariya getirilmeleri yeter. Bylece geriye, denecek
tek bir bakiye kalir. Bir merkezde toplanan demeler miktari ne kadar
byk olursa, bu bor bakiyesi o kadar az olur ve dolaimdaki deme
araci kitlesi o kadar kk olur.
D8
185D'da yayimlanan kitabimdan alinan aagidaki bir pasajdan, metinde karit biimi
niin dikkate almadigim grlecektir: "Tersine PM srecinde para, gerek satinalma araci
olarak elden ikartilabilir ve bu ekilde, meta fiyati, paranin kullanim-degerinden ya da meta
elden ikartilmadan nce gerekletirilebilir. Bu, gnlk yaamda, nceden deme (pein
verme) eklinde daima olur. Ve ngiliz hkmeti de Hintli iftiden afyonu ite bu ekil altinda
alir. ... Gene de, bu durumlarda para, daima satinalma araci olarak i grr. ... Sermaye de,
kukusuz, para eklinde yatirilmitir... Bu gr, ne var ki, basit dolaimin ufku iersine girmez."
(Z0| l|/|//..., s. 11D, l2O. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. I81, 182.|)
* Bor aktarmasi, hesap aktarmasi. -.
T32
Kurl Murks
Kupilul l
Paranin deme araci ilevi, sinirsiz bir elikinin varligina iaret
eder. demeler birbirlerini dengeledikleri srece, para, yalnizca, bir
hesap parasi, bir deger ls olarak dnsel bir ilevi yerine getirir.
Fiili demeler yapilmasi gerektigi srece, para, artik bir dolaim araci,
rnlerin degiiminde geici bir etken olarak hizmet etmez, toplumsal
emegin bireysel cisimlemesi, degiim-degerinin bagimsiz varlik bii-
mi, evrensel meta olarak i grr. Bu eliki, para bunalimi diye bilinen
iktisadi ve ticari bunalimlarin bu evrelerinde aika grlr.
DD
Bu gibi
bunalimlar, ancak, uzayip giden demeler zincirinin ve bunlarin kapan-
masi iin yapay bir sistemin iyice gelitigi yerlerde grlr. Bu mekaniz-
mada genel ve yaygin bir bozukluk oldugu zaman, bunun nedeni ne
olursa olsun, para, birdenbire ve dogrudan, hesap parasinin dnsel
biiminden ikar ve nakit para halini alir. Siradan mallar artik onun ye-
rini alamaz. Metalarin kullanim-degeri degersiz hale gelir, ve onlarin
degeri de, kendi bagimsiz biiminin varligi iersinde kaybolur. Bunalim
ngnnde, burjuvazi,bollugun verdigi sarholukla, kendine gven ier-
sinde, parayi bo bir hayal iln eder. Yalnizca meta paradir. Ama imdi
her yerde u iglik: Yalnizca para metadir. Karacanin su peinde komasi
[sayfa 152| gibi, onun ruhu da para, o biricik servet peinde nefes nefese-
dir.
1OO
Bunalim sirasinda, metalarla onlarin deger-biimi, para arasinda-
ki zitlik, mutlak eliki dzeyine ykselir. Bu gibi durumlarda,para hangi
biimde grnrse grnsn hi nemi yoktur. demeler ister altin ile
ister banknot gibi kredi parasiyla yapilsin, para kitligi devam eder.
1O1
Eger imdi belli bir dnemde dolaimdaki paranin toplam mik-
tarini gznnde tutacak olursak, dolaim ve deme aracinin verilen
devinme hizinin, gerekleebilecek fiyatlarin toplami, arti, gn gelmi
demelerin toplami, eksi, birbirini gtren demeler, son olarak, eksi,
DD
Metinde iaret edilen para bunalimi, her genel bunalimin bir aamasi olarak, kendilerine
gene para bunalimi adi verilen, ama kendi balarina ortaya ikabilen ve bylece ticaret ve
sanayi zerinde ancak dolayli bir etki yapan zel tr bunalimlardan aika ayirdedilmelidir. Bu
bunalimlar, para sermayesi ekseni etrafinda dndg iin, dogrudan dogruya hareket alani da,
bu sermaye, yani bankalar, borsalar ve mali evrelerdir.
1OO
"Kredi sisteminden birdenbire nakit sisteme geilmesi, teorik olan korkuyu panige evirir;
ve dolaim sreci iersinde aracilik yapan kimseler, kendi ekonomik ilikilerindeki anlailmasi
olanaksiz gizem kariliginda rperirler." (Karl Marx, |.c., s. 126. [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne
lc|/|, s. 18D.|) "Yoksullar bo dururlar, nk zenginlerin elinde bunlari alitiracak para yoktur,
oysa yiyecek ve giyecek saglamakiin, tipki eskiden oldugu kadar topraklari ve iileri vardir;.
ulusun gerek zenginligi de budur, yoksa para degil." (1ohn Bellers, P|oosc|s /o| Rc/s/n c
Co||ee o/ lnJ|0s||y, Lond.16D6, s. 8. 4.)
1O1
Byle bir zamanin "amis du commerce" ["ticaret dostlari" -.| tarafindan nasil
smrldgn aagidaki pasaj gstermektedir: "Bir seferinde" (188D yilinda)(o kentin) "yali
tamahkr bir bankeri, zel odasinda oturdugu masanin kapaginikaldirdi ve bir dostuna bir
tomar banknotu gsterdi; 6OO.OOO sterlin oldugunu byk bir zevkle syledigi bu paralar, para
sikintisi yaratmak iin burada tutuluyordu ve ayni gn saat ten sonra hepsi de piyasaya
srlecekti." ([H. Roy,| 7|e 7|eo|y o/ Exc|cnes. 7|e 8cn/ C|c||e| 4c| o/ !811, Lond. 1864, s.
81.) Yari resmi hkmet organi 7|e O|se||e| gazetesinde, 24 Nisan 1864 tarihinde u paragraf
yer aliyordu: "Banknot kitligi yaratmak iin bavurulan yollar zerine ok acayip sylentiler
dolaiyor... Bylesine hilelere bavuruldugunu kabul etmek her ne kadar kukulu grlse de,
haberler ylesine yayginlamitir ki, zerinde gerekten durulmaya deger."
T33
Kurl Murks
Kupilul l
ayni sikke parasinin sira ile dolaim ve deme araci olarak hizmet
grdg devreler sayisi sonucuna eit oldugunu grrz. Bundan do-
layi, fiyatlar ile devinme hizi ve demelerinin hacmi bilinmi olsa bile,
belirli bir srede, diyeli m bir gnde, dolaimdaki para miktari ile dola-
imdaki metalar kitlesi artik birbirine tekabl etmez. oktandir dolaim-
dan ikmi olan metalari temsil eden para, devinmesini srdrr. E-
degeri para olan dolaimdaki metalar ilerdeki bir tarihe dek sahnede
grnmezler. Ayrica, her gn szlemeye baglanan borlar ile ayni gn
vadeleri gelen demeler tamamen kiyas kabul etmez niceliklerdir.
1O2
[sayfa 158|
Kredi-para, deme araci olarak paranin ilevinden dogrudan orta-
ya ikar. Satinalinmi metalar iin dzenlenen bor belgeleri, bu bor/
larin bakalarina devredilmesi amaciyla dolair. te yandan, kredi sis/
teminin gelimesi lsnde, deme araci olarak paranin ilevi de byr.
Bu niteligi ile, kendine zg eitli biimlere girerek, byk ticari
aliveriler alaninda kendi evindeymi gibi hareket eder. Buna karilik
altin ve gm sikkeler perakende ticaret alanina srlr.
1O8
Meta retimi kendisini yeterince yayginlatirinca, para, metalarin
dolaim alani tesinde deme araci olarak hizmet etmeye balar. Btn
szlemelerin evrensel konusu olan meta halini alir.
1O4
Rantlar, vergiler
7c|s/|| (S)
Banker ve tccarlardan alinmi vadeli polieler 588. 5D6
Bankerin vb. talebi zerine denecek ekler 857. 715
Eyalet tahvilleri D. 627
ngiltere Bankasi tahvilleri 68. 554
Altin 28. O8D
Gm ve bakir 1. 486
Posta havaleleri D88
T o p l a m 1. OOO. OOO
demeler (S)
Vadeli polieler 8O2. 674
Londra bankerlerine denecek ekler 668. 672
ngiltere Bankasi tahvilleri 22, 748
Altin D. 427
Gm ve bakir 1. 484
T o p l a m 1. OOO. OOO
(Reo|| /o|m ||e Se|ec| Comm/||ee on ||e 8cn/ 4c|s, 1uly 1858, s. LXXI.)
1O2
Belli bir gn boyunca yapilmi bulunan sati ve szlemeler, o gn dolaan para miktarini
etkilemezler, ve ama ogu durumlarda daha sonraki azok uzak bir tarihte, dolaimda olacak
para miktari zerinde ok sayida polie ekilmesine yolaarlar. ... Bugn verilen polieler ya da
ailan krediler, sayica, miktarca ya da srece yarin veya daha sonra verilecek ya da ailacak
olanlara herhangi bir benzerlik gstermezler; ayrica, bugnk polie ya da kredilerin bir ogu
vadeleri gelince, dahanceki tarihlerde ne zaman ortaya iktiklari belirsiz bir dizi alacak ve
verecekle takas edilirler: 12, 6. 8 ya da 1 ay sreleri dolan alacak dereceleri byk bir miktara
ulaabilirler." (7|e C0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, /n c le||e| |o ||e Sco||/s| eo|e. 8y c 8cn/e| /n
En|cnJ, Edinburgh 1845, s. 2D, 8O css/m.)
1O8
Gerek ticari ilemlerde ne kadar az hazir para kullanildigini bir rnekle gstermek iin
Londra'nin en byk kurumlarindan birisinin yillik gelir ve giderlerini gsteren tabloyu aagiya
aliyorum. 1856 yilindaki, milyonlarca sterline ulaan ticari ilemler burada bir milyona indirgen-
mitir:
T34
Kurl Murks
Kupilul l
ve benzeri demeler, ayni demeler halinden ikip nakdi demelere
dnrler. Bu dnmn, retimin genel koullarina ne lde dayan-
digini, rnegin, Roma mparatorlugunun, devlete yapilan btn deme-
lerin para olarak denmesi iin yaptigi giriimin iki kez baarisizlikla
sonulanmasi ok iyi gsterir. Fransiz tarim nfusunun Louis XIV za-
manindaki korkun sefaleti, Boisguillebert, Marshal Vau-ban ve ba-
kalarinin aik bir dille yerdikleri bu sefalet, yalniz vergilerin yksekligi
[sayfa 154| yznden degil, ayni vergilerin nakdi vergilere evrilmesi y-
znden de ileri gelmiti.
1O5
te yandan Asya'da devlet vergilerinin esasta
ayni olarak denen rantlardan ibaret oluu, dogal olay dzenliligi ile
yeniden ortaya ikan retim koullarina baglidir. Ve bu deme biimi
de eski retim biiminin devamini sagliyordu. Osmanli mparatorlugu-
nun ayakta kalmasinin sirlarindan birisi de budur. Avrupa'nin 1aponya'ya
zorla kabul ettirdigi di ticaret, ayni rant yerine nakdi rantin gemesine
yolaarsa, bu, lkenin rnek tariminin sonu olacaktir. Bu tarimin
srdrldg dar ekonomik koullar yokolup gidecektir.
Her lkede yilin belli gnleri trelerle, eitli byk ve devamli
borlarin kapatilmasi gnleri olarak kabul edilir. Bu tarihler, yeniden-
retim arkindaki devrimlerin yanisira, mevsimlerle siki iliki halindeki
koullara baglidir. Bunlar, ayni zamanda, vergiler, rantlar vb. gibi, me-
talarin dolaimi ile dogrudan baglantisi bulunmayan demelerin, tarih-
lerini de dzenler. Btn lkede bu tarihlere raslayan demeler iin
gerekli para miktari, deme araci ekonomisinde dnemsel ama tama-
men yapay bozukluklara yolaar.
1O6
deme aracinin devinme hizi yasasindan u sonu ikar ki,
kaynagi ne olursa olsun, btn dnemsel demeler iin gerekli deme
araci miktari, bu dnemlerin uzunlugu ile ters orantilidir.
1O7
[sayfa 155|
1O4
"Ticaret ilemleri ylesine bir degiiklige ugramitir ki, malin malla degiimi ya da mal
teslimi ve kabul imdi yerini satia ve demeye birakmi bulunuyor ve btn aliveriler imdi
para olarak bir fiyat zerinde belirleniyor."(4n Esscy 0on P0||/c C|eJ/|, 8.ed.,London 171O,s.8.)
1O5
"Para ... her eyin celladi haline geldi." Maliye, "bu belgin ugursuzu elde etmek iin,
eylerin ve mallarin korkun bir yigininin buharlatigi bir imbik"tir. "Para btn insanliga kari
sava ami bulunuyor." (Boisguillebert, 0/sse||c|/ on s0| |c nc|0|e Jes |/c|esses, Je !'c|en| e|
Jes ||/|0|s, edit. Daire, "Econom/s|es //ncnc/e|s", Paris 1848. t. I, s. 418, 41D, 417, 418.)
1O6
Mr. Craig, 1826 tarihli Avam Kamarasi Komitesi nnde yle diyordu: "1824 yilinda,
Paskalya yortusu sonunda, Edinburgh bankalarinda banknot talebi ylesine artmiti ki, saat
11'de bunlarin elinde tek bir banknot kalmadi. dn almak iinevredeki btn bankalara
bavuruldu, ama bouna; ilemlerin ogu yalnizca makbuzlar ile yapilabildi; ama saat
siralarinda, btn banknotlar, ikartildiklari bankalara geri dnm bulunuyordu! Yalnizca elden
ele gemilerdi."skoya'da ortalama efektif banknot dolaimi, milyon sterlinden az olmakla
birlikte, yilin belirli deme gnlerinde, bankerlerin elinde bulunan ve hepsi aagi yukari 7.OOO.OOO
sterlin tutan banknotlar grev baina agrilir. Bu gibi durumlarda banknotlarin tek ve belirli bir
grevleri vardir ve bunu yerine getirir getirmez tekrar gene iktiklari bankalara dnerler (Bkz:
1ohn Fullarton, Re0|c|/on o/ C0||enc/es, 2. ed., Lond. 1845, s. 86, not.) Aiklamak iin unu
belirtmek gerekir ki, skoya'da Fullarton'un yapitinin yayinlandigi tarihte, mevduatin ekilmesi,
ekle degil, senetle oluyordu.
1O7
"Yilda, 4O milyonluk ilemi yrtmek durumu ortaya iksa, ticaretin gerektirdigi devir ve
dolaimlar iin bunun 6 milyonu" (altin) "yeter mi acaba" sorusuna Petty her zamanki usta
T35
Kurl Murks
Kupilul l
Paranin deme araci olarak gelimesi, borlanilmi miktarlarin
denme tarihi iin para biriktirilmesini gerektirir. Zenginlige kavumanin
belli bir yolu olarak para-yigma, uygar toplumun ilerlemesiyle ortadan
kalkarken, deme araci rezervlerinin oluumu bu ilerlemeyle birlikte
artar.
c. E||ense| Pc|c
Para, i dolaim alanindan iktigi anda, orada brndg, fiyat-
larin lt, sikke, iaret ve deger simgesi gibi yerel giysilerinden soyunur
ve ilk biimi kle haline dner. Dnya pazarlari arasindaki ticarette,
metalarin degeri, evrensel olarak kabul edilebilecek biimlerde ifade
edilir. Bu nedenle, onlarin bagimsiz deger-biimleri de, bu durumlarda,
evrensel para biiminde onlarin karisina ikarlar. Para, maddi biimi
ayni zamanda soyut insan emeginin dogrudan dogruya toplumsal cisim-
lemi biimi olan meta niteligini, tam anlamiyla, ancak dnya pazarla-
rinda kazanir. Bu alandaki gerek varolu biimi, onun dnsel kavra-
mina en uygun ekilde tekabl eder.
dolaim alaninda, ancak tek bir meta deger ls olarak
hizmet etmekle para haline gelir. Dnya pazarlarinda degerin ift l-
s hkm srer, altin ve gm.
1O8
[sayfa 156|
Dnya parasi, evrensel deme araci, evrensel satinalma araci,
ve her trl servetin evrensel olarak kabul edilen somutlami ekli gibi
haliyle karilik verir: "Yanitim evettir: 4O milyonluk bir toplam iin, eger devirler kisa vadeli ise,
yani her cumartesi cret alan ve borlarini deyen yoksul zanaatilar ile iiler arasinda oldugu
gibi haftalik ise, bir milyonluk paranin 4O/52'si bunun iin yeterlidir; yok eger devreler er yillik
ise, bizim kira deme ve vergi toplama detlerimiz geregince 1O milyona gerek vardir. Bun un
iin, eitli sredeki demelerin genel olarak 1 il 18 hafta arasinda yapildigini varsayarsak, 1O
milyonun 4O/52'ye eklenmesi gerekir ve bunun yarisi 5 milyon eder ki, 5 milyonumuz olursa
yetecek demektir." (William Petty, Po|/|/cc| 4nc|omy o/ l|e|cnJ !67?, Lond.16D1, s.18,14.)
1O8
Bir lkenin bankalarinin yedek fonlarinin yalnizca lke iinde dolaimda bulunan degerli
madenden meydana getirilmesini ngren yasalarin samaligi buradan gelir. ngiltere Bankasinin,
kendi kendine yarattigi "tatli glkler" ok nldr. Altinve gmn nispi deger degiimlerinin
byk tarihsel dnemleri konusunda bkz: Karl Marx, |.c., s. 186 sq. [Ekonomi Politigin Eletirisine
Katki, s. 1DD vd.| Sir RobertPeel, 1844 tarihli Banka Yasasi ile, ngiltere Bankasina, altin
mevcudunun drtte-birini amamak zere gm yedek fonu bulundurma ve kle gm
kariligindabanknot ikarma yetkisi vererek glg yenmeye aliti. Bu ama iin, gmn
degeri, Londra piyasasindaki fiyatina gre takdir edildi. [0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/: Bir kez
daha kendimizi altin ile gmn nispi degerlerinde ciddi bir degiiklik dneminde buluyoruz.
25 yil kadar nce, altin ile gmn nispi degerlerini ifade eden oran = 15 : 1 idi; imdi aagi
yukari = 22 : 1 ve gmn altina gre degeri de devamli dyor. Bunun balica nedeni, her
iki madenin retim biimindeki kkl degiikliklerdir. Altin, eskiden, hemen tamamen havanin
etkisiyle ufalanmi talarin meydana getirdigi, iinde altin bulunan alvyonlu topraklarin yikan-
masi yoluyla elde edilirdi. imdi bu yntem yetersiz hale gelmi ve eski insanlarin ok iyi bildik-
leri, ama sonralari yalnizca ikinci derecede nem verilen altinli kuars damarlarinin dogrudan
dogruya ilenmesi ile arka plana itilmitir. (Diodorus, III, 12-14) (Diodor's, v. Sicilien, l/s|o|/sc|e
8/||/o||e/, book III, 12-14. Stuttgart 1828, s. 258-261). Ayrica, yalniz Kuzey Amerika ile Kayalik
Daglarin bati kesiminde zengin gm yataklari bulunmakla kalmami, bu nedenlerle Mek-
sika'daki gm madenlerinde, modern makinelerle yakit tainmasini kolaylatiran demiryolla-
rinin denmesiyle, az masraflarla byk llerde ve gerek anlamiyla gm madenciligi
balamitir. Bununla birlikte, iki madenin kuars damarlarindaki bulunu ekilleri arasinda byk
T3
Kurl Murks
Kupilul l
hizmet eder. Onun balica ilevi, uluslararasi bakiyelerin tasfiyesinde
deme araci ilevidir. Merkantilistlerin "ticaret dengesi" slogani, ite
buradan gelir.
1OD
Altin ile gm, eitli uluslar arasindaki rn degii-
minde aliilagelen dengenin birdenbire bozuldugu dnemlerde, balica
ve zorunlu uluslararasi satinalma araci olarak hizmet ederler. Ve ensonu,
satinalma ya da demenin szkonusu olmadigi, ama servetin bir lke-
den digerine aktarilmasi gerektigi ve bu aktarmanin, ya dnya pazarinin
[sayfa 157| o andaki konumu, ya da gdlen zel amalar nedeniyle metalar
biiminde yapilmasinin olanaksiz oldugu durumlarda, bu, toplumsal
servetin evrensel somutlami ekli olarak hizmet eder.
11O
Her lkenin i dolaim iin bir para rezervine gereksinmesi oldugu
gibi, dnya pazarlarindaki di dolaim iin de byle bir rezerve gereksin-
me vardir. Demek ki, para-yigmanin ilevleri, paranin kismen i dolaim
ve i deme araci ilevinden, kismen de dnya parasi olma ilevinden
dogmu oluyor.
111
Bu son ilev iin, gerek para-meta, gerek altin ve
bir fark vardir. Altin saf halde olmakla birlikte, kuars damarlari iersinde ufak zerrecikler halinde
dagilmi durumdadir. Bunun iin, ktle halindeki damarin btnyle paralanmasi ve altinin,
ya yikanip ayiklanmasi ya da civa ile temizlenmesi gerekir. ogu kez 1.OOO.OOO gram kuarstan
ancak 1-8 ya da nadiren 8O-6O gram altin elde edilir. Gm saf halde pek seyrek bulunmakla
birlikte zel kuars yataklarinda raslanir ve damardan nispeten kolay ayrilir, ogu kez de %4O-DO
gm ierir; ya da daha az miktarlarda bakirda, kurunda ilenmeleri zaten krli olan diger
cevherlerde bulunur. Yalnizca bu aiklamadan da anlailmaktadir ki, altin retimi iin harcanan
emek, artmi oldugu halde, gm retimi iin harcanan emekte bir azalma olmutur ve bu
durumda gmn degerinde de bir dme grlmesi dogaldir. Bu deger dmesi, eger, bugn
bile gm fiyatlari yapay yollardan yksek tutulmami olsa, gm fiyatlarinda daha fazla
dmelere yolaabilirdi. Ama Amerika'nin zengin gm yataklari imdiye kadar pek fazla
ilenmemi oldugu iin bu madenin degerinin daha uzun zaman dmeye devam edecegi tah-
min olunur. Bundan daha byk bir etmen de, her gn kullanilan lks eya iin gme olan
talepte nispi bir azalma olmasi, bu gibi eyalarin artik kaplamalar ve alminyum gibi madenlerle
karilanmasidir. Uluslararasi zorunlu bir kur ile gmn tekrar eski 1:15 oraninin ykselti-
lebilecegini dnen ifte maden topyaciliginin buna gredegerlendirilmesi yerinde olur.
Gmn dnya pazarindaki para ilevini gitgide yitirmesi daha byk bir olasiliktir. -F.E.|
1OD
Ticaret bilanosunun altin ve gm olarak fazlalikla kapanmasini uluslararasi ticaretin
amaci olarak gren merkantilist sistemin karisinda olanlar bile, dnya parasinin grevlerini
tamamen yanli anlamilardir. Ricardo rnegiyle, bunlarin dolaim araci miktarini dzenleyen
yasalar hakkindaki yanli dncelerin, degerli madenlerin uluslararasi hareketleri konusunda
ayni derecede hatali dncesinde ne ekilde yansidigini gstermitim. (|.c., s. 15O sqq.) [E/onom/
Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 2 28 vd..| Onun "Aleyhte bir ticaret bilanosu ancak para bollugundan
ileri gelir. ... Sikke ihraci, sikkenin ucuzlamasindan dolayi olur ve bu, aleyhte bir bilanonun
sonucu degil nedenidir." eklindeki yanli dogma daha nce Barbon'da grlr: "Ticaret
bilanosu, eger byle bir ey varsa, paranin lke diina gnderilmesinin nedeni degildir; bu,
degerli madenlerin her lkedeki degerleri arasindaki farktan ileri gelmektedir." (N. Barbon, |.c.,
s. 5D-6O.) MacCulloch, 7|e l/|e|c|0|e o/ Po|/|/cc| Economy. c c|css///eJ cc|c|o0e, Lond. 1845,
adli yapitinda bu ngr nedeniyle Barbon'u ver, ama "dolaim ilkeleri"nin dayandigi sama
varsayimlara Barbon'un verdigi safa biimlerin adini anmadan gemeyi de ihmal etmez. Bu
katologdaki gerek eletiri ve hatta drstlk yoksunlugu, para teorisi tarihine ayrilan blmde
doruga ulair, nk MacCulloch; yapitinin bu blmnde, "/cc/|e |/nces c|en|c|/o|0m"
["para leminin nl lideri" -.| adini verdigi Lord Overstone'a dalkavukluk etmektedir.
11O
rnegin, subvansiyonlarda, savalari yrtmek ya da bankalari yeniden nakit demeler
yapabilecek duruma getirmek iin vb. yapilan ikrazlarda, deger, baka hi bir ekilde degil,
para eklinde isteniyor olabilir.
111
"Madeni para ile deme yapan lkelerde para-yigma mekanizmasinin, genel dolaimdan
gelen herhangi hissedilir bir yardim olmaksizin, uluslararasi dengelemede gerekli her grevi
T37
Kurl Murks
Kupilul l
gm gereklidir. Bu nedenle, Sir 1ames Steuart, altin ile gme, bun-
lari, salt yerel temsilcilerinden ayirdetmek iin "dnya parasi"
demektedir.
Altin ile gmn akimi iki ynldr. Bir yandan, kaynagindan
ikarak yeryznn btn pazarlarina yayilir, eitli ulusal dolaim alan-
larinda farkli llerde emilir, dolaim kanallarini doldurur, altin ve g-
m sikkelerin ainmalarinin yerine geer, lks eyalara malzeme olur,
para-yigma eklinde donar.
112
Bu ilk akim, metalarda gereklemi
emekleri, altin ve gm reten lkelerin degerli madenlerde somut-
laan emekleriyle degimeleri ile balar. te yandan, altin ile gm,
eitli lkelerin dolaim alanlarinda durmadan bir ileri bir geri akar, ve
bu akimin hareketi, kambiyo kurlarindaki bitmez tkenmez dalgalan-
malara baglidir.
118
[sayfa 158|
Burjuva retim biiminin belli bir boyuta ulatigi lkeler, banka-
larin kasa dairelerinde biriken altin ve gm miktarini, kendilerine
zg ilevleri, geregi gibi yerine getirebilecekleri asgari lde tutabil-
mek iin sinirlandirirlar.
114
Birikmi bu miktarlarin ortalama dzeyleri-
nin zerine gze batacak derecede ikmalari bazi istisnalar diinda
meta dolaimindaki bir durgunlugun, bakalaimlarindaki dzenli akita
kesintinin bir belirtisidir.
115
[sayfa 15D|
yerine getirmede, yikici bir yabanci istilnin felaketli sonularindan kurtulmaya alian Fransa'nin,
27 ay gibi bir srede mttefik devletlere, sirtina yklenmi bulunan yaklaik 2O milyonluk
tazminati, hem de byk kismini madeni para olarak, lke ii para dolaiminda hissedilir bir
daralma ya da bozulma ve hatta kambiyosunda kaygi verici herhangi bir dalgalanma olmaksizin,
deyebilme kolayligindan daha inandirici bir kanit gerekten olamaz." (Fullarton, |.c., s, 141.)
[0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/: Bundan daha da arpici bir rnek, gene ayni Fransa'nin, 1871-
78 arasinda, 8O ay iersinde bundan on kez daha fazla bir sava tazminatini, gene byk bir
kismi madeni para olmak zere deyebilmesiyle karimiza ikar. -F.E.|
112
"Para, lkeler arasinda, gereksinmeleri oraninda dagilir... ve daima rnlerin para kiligina
brnmesiyle olur." (Le Trosne, |.c., s. D16.) "Srekli altin ve gm veren maden ocaklari, her
ulusa gerekli miktarin saglanmasina yetecek kadarini vermi olurlar." (1. Vanderlint, |.c., s. 4O.)
118
"Kambiyo kurlari, her hafta ykselir ve der, ve yilin bazi belirli zamanlarinda bir
ulusun zararina ykselirler ve baka zamanlarda ise bu ykseli tam tersine sonu verir." (N.
Barbon, |.c., s. 8D.)
114
Bu eitli ilevlerin, altin ile gmn, banknotlarin konversiyonu iin bir fon olarak da
i grmeleri halinde birbirleriyle tehlikeli atimalara dmeleri olasiligi vardir.
115
"Para i ticaret iin mutlak zorunlu bir ey olmaktan daha fazla, l bir sermaye demektir...
ve onu bulunduran lkeye, ihra ve ithal edilmesi diinda hi bir kr saglamaz." (1ohn Bellers,
Esscys, s. 18.) "Elimizde ok fazla sikke olursa ne olur En agirlarini eritir ve altin ya da gmten
grkemli tabaklar, vazolar ya da eyalar yapabiliriz; ya da gereksinme duyulan ya da istenilen
yerlere meta olarakgnderebiliriz." (W. Petty, Q0cn|0|0mc0nq0e, s. 8D.) "Para, devlet gvdesinde
yagdan baka bir ey degildir, bunun iin fazlasi evikligini nledigi gibi azi da onu hasta eder...
yagin, kaslarin hareketini saglamasi, besin yetersizligini tamamlamasi, boluklari doldurmasi ve
bedeni gzelletirmesi gibi; para da, devletin hareketini kolaylatirir, lkede kitlik olunca diaridan
onu besler; hesaplari der... ve her eyi gzelletirir; hele zellikle ona bolca sahip olan kiileri."
(W. Petty, Po|/|/cc| 4nc|omy o/ l|e|cnJ, s.14,15.)
T38
Kurl Murks
Kupilul l
KNC KISIM
PAkANlN SEkMAYEYE DN$M

DRDNC BLM
SERMAYENN GENEL FORML
META dolaimi, sermayenin iki noktasidir. Meta retimi dola-
imi ve ticaret denen daha gelimi dolaim biimi, sermayenin dogup
bydg tarihsel temeli olutururlar. 16. yzyilda dnyayi saran ticaret
ile yeryzne yayilan pazar, sermayenin modern tarihinin balangici
olmutur.
Meta dolaiminin maddi zn, yani eitli kullanim-degerleri-
nin degiimini bir yana birakir ve yalnizca bu dolaim srecinin yaratti-
gi ekonomik ekilleri dikkate alirsak, bunun sonal sonucunun para
oldugunu grrz: meta dolaiminin bu son rn, sermayenin grn-
dg ilk biimidir.
Tarih aisindan sermaye, toprak mlkiyetinin tersine, her zaman
balangita para biimini aliyor; paradan oluan servet, tccar ve tefeci
sermayesi olarak ortaya ikiyor.
1
Ne var ki, sermayenin ilk ortaya iki
biiminin para oldugunu kefetmek iin, [sayfa 16O| sermayenin kkenine
1
Toprak mlkiyetinden gelen ve kiisel efendilik ve serflik ilikilerine dayanan g ile
paranin sagladigi kiisel olmayan g arasindaki karitligi iki Fransiz atasz pek gzel ifade
eder, "N0||e |e||e scns se/ne0|" ["Efendisiz toprak olmaz"| ve "l'c|en| n'c cs Je mc/||e"
["Paranin efendisi yoktur"|.
T3
Kurl Murks
Kupilul l
kadar inmemize hi de gerek yoktur. Bunu her gn kendi gzmzle
gryoruz. Her yeni sermaye, balangita sahneye, yani pazara, ister
meta, ister emek ya da ister para piyasasina, gnmzde bile, belirli bir
srele sermayeye dnecegi para biiminde ikiyor.
Para ile, yani yalnizca para ile sermaye olan para arasindaki
gzmze arpan ilk fark, dolaimin biimlerindeki ayriliktan baka bir
ey degildir.
Metain en basit dolaim biimi MPM, metain paraya dnmesi,
ve paranin gerisin geriye meta haline gelmesidir; ya da satinal-mak iin
satmaktir. Ama, bu biimin yanisira ondan tamamen farkli baka bir
biim gryoruz: PMP, paranin metaya dnm ve tekrar para
halini alii; ya da satmak iin satinalmak. Bu ikinci biimde dolaimini
tamamlayan para, bylece sermayeye dnr, sermaye halini alir, ve
zaten aslinda sermaye olma zelligindedir.
imdi PMP devresini biraz daha yakindan inceleyelim. Bu da,
teki gibi, iki karit evreyi kapsar. lk evrede, PM, ya da satinalmada,
para, metaya dnmtr. kinci evrede, MP, ya da satila meta, tek-
rar para halini almitir. Bu iki evrenin birlemesi, paranin bir meta ile ve
ayni metain tekrar parayla degiildigi tek bir hareket meydana getirir;
burada meta, satilmak iin satinalinmitir, ya da satinalma ile satma
arasindaki biim farkini bir yana birakirsak, metain para ile, ve ardin-
dan paranin meta ile satinalindigini syleyebiliriz.
2
Srecin evrelerinin
yokoldugu sonu, paranin parayla degiilmesi, PP'dir. 2.OOO libre
pamugu 1OO sterline alirsam ve 2.OOO libre pamugu 11O sterline yeni-
den satarsam, aslinda 1OO sterlini 11O sterlinle, parayi para ile degimi
olurum.
Bu yolla, imdi, birbirine eit iki miktar para, 1OO sterlin ile 1OO
sterlin, birbiriyle degiilmek istense, aiktir ki, PMP devresi, sama ve
anlamsiz bir ey olurdu. Cimrinin uyguladigi plan daha sade ve daha
gvenliydi; 1OO sterlinini dolaimin tehlikesine atacagina, ona siki sikiya
sariliyordu. te yandan, tccar 1OO [sayfa 161| sterline aldigi pamugu, ister
11O sterline, ister 1OO, ve hatta ister 5O sterline satsin, onun parasi, tahil
satarak elde ettigi parayla kendisine elbise satinalan kylnn parasin-
in hareketinden nitelik ve ilk hareket ynnden tamamen farklidir.
Bunun iin, bizim, ilknce, PMP ile MPM dolaim biimleri arasin-
daki ayirdedici niteligi incelememiz gerekir; bylece yalnizca biim
farklarinin ardinda yatan gerek durum da ortaya ikmi olur.
yleyse ilkin iki biimin ortak yanlarini grelim.
Her iki dolaim da, ayni iki karit evreye ayrilabilir: MP, sati, ve
PM, satinalma. Her iki evrede de ayni maddi geler, meta ve para, ve
ayni ekonomik dramatis person alici ve satici, birbirleriyle kari kariya
2
"Para ile metalar ve metalar ile para satinalinir." (Mercier de la Riviere, l'o|J|e nc|0|e| e|
essen|/e|| Jes soc/e|es o|/|/q0es, s. 548.)
T40
Kurl Murks
Kupilul l
gelirler. Her dolaim, ayni iki karit aamanin birligidir, ve her iki du-
rumda da bu birlik, aliverie dahil olan ayri tarafin ilemleri ile mey-
dana gelir: bunlardan birisi yalnizca satar, teki yalnizca satinalir, n-
cs ise hem satinalir hem satar.
Bununla birlikte, MPM ile PMP devrelerini birbirinden ayiran
balica ey, iki evrenin ardarda geli sirasinin tersine evrilmi olmalari-
dir. Basit meta dolaimi, bir sati ile balar ve bir satinalma ile sona
erer, oysa paranin sermaye olara dolaimi bir satinalma ile balar ve
satila sona erer. Bir durumda, hem iki noktasi, hem ama, metadir,
tekinde paradir. lk biimde hareketi meydana getiren paradir, ikinci-
de metadir.
MPM devresinde para, sonunda kullanim-degeri olarak hiz-
met eden bir metaya dnr, bsbtn harcanmi olur. Tersine dn-
m biim olan PMP'de, tersine, alici, sonra da satici olarak parayi
yeniden ele geirmek zere elden ikartir. Meta satinalmakla parayi
dolaima sokar, ayni metai satarak parayi tekrar eker. Parayi elden
ikartir, ama bunu, tekrar ele geirmek gibi kurnazca bir amala yapar.
Demek ki, para harcanmami oluyor, yalnizca srlm oluyor.
8
MP
M biiminde ayni para parasi iki kez yer degitirir. Satici, onu alicidan
alir, baka bir saticiya der. Tam dolaim, meta iin paranin alinmasi
ile balar ve baka meta iin para demekle son erer. PMP devresin-
de ise durum tersinedir. [sayfa 162|
Burada iki kez yer degitiren ey, para degil metadir. Alici, onu
saticinin elinden alir ve baka bir aliciya devreder. Tipki basit meta do-
laiminda ayni para parasinin iki kez yer degitirerek bir erden digeri-
ne gemesini sagliyorsa, burada da ayni metain iki kez yer degitirmesi,
paranin ilk iki noktasina dnmesini sagliyor.
Bu geri dn, kendisi iin denenden daha fazlasina satilan
metaya bagli degildir. Bu durum, ancak geriye dnen paranin miktarini
etkiler. Geriye dn, satinalinan meta satilir satilmaz, bir baka deyile,
PMP devresi tamamlanir tamamlanmaz olur. Burada, paranin ser-
maye olarak dolaimi ile salt para olarak dolaimi arasindaki fark aik-
a grlr.
Bir metain satii ile ele geen para, bir bakasinin alinmasiyla
elden ikar ikmaz MPM devresi tamamlanmi olur.
Bununla birlikte, eger para, tekrar iki noktasina dnyorsa,
bu, ancak ilemin yenilenmesi ya da yinelenmesi ile olur. Eger bir kile
bugdayi 8 sterline satarsam ve bu 8 sterlinle elbise alirsam, benim y-
nmden bu para harcanip bitmitir. Artik o, elbise tccarina aittir. Hem
imdi, ikinci bir kile bugday daha satarsam, para bana gelir, ama bu ilk
aliveriin sonucu degil, onun yinelenmesinin sonucudur. Bu ikinci
8
"Bir ey tekrar satmak iin satinalinmisa, kullanilan meblaga para denir: tekrar satmak
iin satinalinmami ise, bu, meblaga harcanmitir denebilin." (1ames Steuart, Wo|/s e|c., edited
by General Sir 1ames Steuart, yazarin oglu, Lond. 18O5, v. l., s. 274.)
T4T
Kurl Murks
Kupilul l
aliverii yeni bir satinalmayla tamamlar tamamlamaz, para tek-rar elim-
den ikar. Bu nedenle, MPM devresinde paranin harcanmasi ile pa-
ranin geri dn arasinda hi bir ilgi yoktur. te yandan, PMP
devresinde paranin dn, harcani ekli ile koullanmitir. Bu dn
olmaksizin, tamamlayici ve sonal aamanin, yani satiin bulunmamasi
nedeniyle bu ilem noksan kalmi ya da sre kesintiye ugrami ve
tamamlanmamitir.
MPM devresi, bir meta ile balar ve, dolaimdan ikip tketim
alanina giren baka bir meta ile sona erer. Tketim, gereksinmelerin
karilanmasi, tek szckle kullanim-degeri, bu devrenin sonu ve ama-
cidir. PMP devresi, tersine, parayla balar, parayla biter. Bunun iin,
onu harekete getiren ey, onu eken ama, yalnizca degiim degildir.
Metain basit dolaiminda, devrenin iki ucunda da ayni ekono-
mik biim vardir. Bunlarin her ikisi de meta, ve eit degerde metadir.
Ama bunlar, ayni zamanda, rnegin bugday ve giyside oldugu gibi,
farkli nitelikte kullanim-degerleridir. rnlerin, toplum emeginin
cisimletigi farkli maddelerin degiimi, burada [sayfa 168| hareketin teme-
lini oluturur. PMP dolaiminda durum farklidir; salt bir yineleme ol-
dugu iin ilk bakita amasiz gibi grnr. Her iki uta da ayni ekonomik
biim vardir. kisi de paradir ve bu nedenle nitelike farkli kullanim-
degerleri degildir; nk para, zel kullanim-degerlerinin iinde kay-
boldugu metalarin dnm biiminden baka bir ey degildir. 1OO
sterlini pamuk ile degimek ve ardindan tekrar ayni pamugu 1OO ster-
linle degimek, parayi parayla, ayni eyi ayni eyle degimenin yalnizca
dolayli bir yoludur ve, sama oldugu kadar amasiz bir ilem gibi
grnr.
4
Para miktari, birbirlerinden ancak byklkleri ile ayirde-dile-
bilir. Demek ki, PMP srecinin zelligi ve egilimi, her ikisi de para ol-
dugu iin, ulari arasindaki herhangi bir nitel farktan degil, yalniz bunlarin
nicel farklarindan ileri geliyor. Dolaimdan, sonuta, balangita konul-
dugundan daha fazla ekilmi oluyor. 1OO sterline alinan pamuk, belki
4
Mercier de la Rivire, merkantilistlere, "Para, para ile degiilmez" diyor. (|.c., s. 486.)
"Ticaret" ve "speklasyon" konularini ex |o/esso inceleyen bir yapitta unlar sylenmektedir:
"Btn ticaret, farkli trden eylerin degiilmesinden ibarettir; saglanan avantaj (tccara mi)
bu farktan ileri gelir. Bir libre ekmegi bir libre ekmekle degimek ... hi bir avantaj saglamayabilir,
... ticaretin yalnizca para ile degiimi demek olan kumara karilik avantajli olmasi bundandir."
(Th. Corbet, 4n lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J0c|s, o| ||e P|/nc/|es
o/ 7|cJe cnJ Sec0|c|/on ex|c/neJ, Lond. 1841, s. 5.) Corbet, P-P'nin, paranin para ile degii-
minin, yalniz tccar sermayesinin degil btn sermayenin karakteristik dolaim ekli oldugunu
grmemekle birlikte, hi degilse bu eklin kumar ve bir tr ticaret olan speklasyonda ortak bir
ekil oldugunu kabul etmektedir; ama arkasindan MacCulloch gelir ve satmak iin satinalmanin
speklasyon oldugunu kefeder ve bylece speklasyon ile ticaret arasindaki fark kaybolur
gider. "Bir kimsenin, satmak iin bir rn satinaldigi her ilem aslinda bir speklasyondur."
(MacCulloch, 4 0/c|/onc|y P|cc|/cc| e|c. o/ Comme|ce, Lond. 1847, s. 1.OOD.) Amsterdam Borsasi
Pindari Pinto, daha byk bir saflikla yle der: "Ticaret bir kumardir"; (bu, Lock'tan alinmitir)
"ve dilenciler ile oynanirsa hi bir ey kazandirmaz. Uzun bir sre herkesin elindeki alinmi
olsaydi, oyuna tekrar balayabilmek iin bu krin byk bir kisminin isteyerek geriye verilmesi
gerekirdi." (Pinto, 7|c/|e Je |c C/|c0|c|/on e| J0 C|eJ/|, Amsterdam 1771, s. 281.)
T42
Kurl Murks
Kupilul l
de 1OO+1O ya da 11O sterline tekrar satiliyor. Bu srecin dogru biimi,
bu nedenle, PMP"dr ki, burada P' = P + AP = ilk srlen para, arti,
bir fazlalik. te ilk degerinin stnde bu artia ya da fazlaliga ben "arti-
deger" diyorum. Balangita srlen deger, demek ki, do-laimda ilk
haliyle kalmak yle dursun, kendisine bir arti-deger katar ya da kendi-
sini ogaltir. te onu sermayeye eviren ey, bu harekettir.
Kukusuz, MPM devresindeki iki u, MM, diyelim bugday ile
giysi, pekl farkli degerin farkli niceliklerini temsil edebilirler. ifti
bugdayini degerinin zerinde satabilir ya da giysiyi [sayfa 164| degerinin
altinda satinalabilir.. Ya da giysi tccari tarafindan "kaziklanabilir". By-
le de olsa, inceledigimiz dolaim biiminde bu gibi deger farklari tama-
men raslansaldir. Bugday ile giysinin edeger olmalari geregi, PMP
devresinde oldugu gibi sreci anlamsiz hale getirmez. Degerlerinin
edegerlikleri burada, daha ok, srecin normal gidiinin zorunlu bir
kouludur.
Satinalmak iin satmak iinin yinelenmesi ya da, yenilenmesi,
bu hareketin amaciyla, yani tketim ya da belirli gereksinmelerin kar-
ilanmasiyla sinirlidir; bu sonal ama, dolaim alaninin diinda kalir.
Ama satmak iin tersine, ayni eyle, parayla, degiim-degeriyle balar,
ayni eyle bitiririz; ve bylece hareket bitmez tkenmez hale gelir. Ku-
kusuz, P, P + AP olur, 1OO sterlin 11O sterlin olur. Ama yalniz onlarin ni-
tel yanlarina bakildiginda, 11O sterlin, 1OO sterlinin aynisidir, yani paradir,
ve miktar ynnden ele alinirsa, 11O sterlin de 1OO sterlin gibi belirli ve
sinirli bir deger toplamidir. Eger imdi 11O sterlin para olarak harcanir-
sa, roln birakmi olur; artik sermaye degildir. Dolaimdan ekilirse
yigilmi para halinde donup kalir, ve bu durumda kiyamete kadar be-
klese bir kuru bile artmaz. yleyse, degerin genilemesi bir kez ama
edinilirse, 1OO sterlinin oldugu gibi, 11O sterlinin de degerinin artmasi
iin ayni neden szonusudur; her ikisi de, nicel artila mutlak servete
mmkn oldugu kadar yaklamak iin degiim-degerlerinin sinirli ifa-
desinden baka bir ey olmamalari nedeniyle ayni amaca ynelmilerdir.
Balangita srlen 1OO sterlin, daha sonra dolaim sirasinda kendisine
eklenen 1O sterlinlik arti-degerden geici olarak farkliymi gibi grnr,
ama bu fark derhal kaybolur. Srecin sonunda, bir elimizle ilk 1OO
sterlini, teki elimizle arti-deger olan 1O sterlin almayiz. Biz, yalnizca,
ogalma srecine balamak iin ilk 1OO sterlinin sahip oldugu ayni
koullara ve uygunluga sahip olan 11O sterlinlik bir deger elde ederiz.
Para, hareketini, ancak yeniden balamak zere sona erdirir.
5
Bu ne-
denle, bir satinalma ve dolayisiyla bir satma ile tamamlanan her tek tek
5
" ... sermaye bir kez daha balangi sermayesi ve kr ... pratikte, kr, derhal sermaye ile
birletirilir ve onunla birlikte harekete geirilir olarak blnr." (F. Engels, "Umrisse zu einer
Kritik der Nationalkonomie" 0e0|sc|-F|cn:s/sc|e 1c|||0c|e|, le|c0see|en |on 4|no|J
R0e 0nJ lc|| Vc|x, Paris 1844, s. DD. ["Bir Ekonomi Politik Eletirisi Denemesi", !811
E|yc:mc|c||'nda, s. 414-415.|)
T43
Kurl Murks
Kupilul l
dolaimin sonal sonucu, bizzat yeni bir dolaimin iki noktasini mey-
dana getirir. Metalarin basit dolaimi satinalmak iin satmak, dolaimla
bagintisi olmayan. bir amaci yerine [sayfa 165| getirmek, yani kullanim-
degerlerine sahip olmak, gereksinmeleri gidermek yoludur. Oysa para-
nin sermaye olarak dolaimi, tersine, kendi baina bir amatir, nk
degerin bymesi ancak bu hareketin srekli yenilenmesiyle olur. Bu
yzden, sermayenin hareketinin siniri yoktur.
6
Bu hareketin bilinli temsilcisi olarak para sahibi, kapitalist hali-
ne gelir. Kiiligi, ya da daha dogrusu czdani, paranin yola iktigi ve
dnp dolaip geldigi noktadir. PMP dolaiminin nesnel ya da esas
kaynagi olan degerin bymesi, kapitalistin znel amaci halini alir; git-
gide daha fazla soyut servete sahip olma faaliyetlerinin tek drts
haline geldigi lde o, bir kapitalist olarak, yani bir kiilige brnm,
bilin ve iradeye sahip sermaye olarak ilev yapar. Kullanim-degerine,
bunun iin, kapitalistin gerek amaci gzyle bakilmamasi gerekir;
7
tek bir aliveriteki kri iin de ayni ey geerlidir. Onun biricik amaci
kr etmenin, durup dinlenmeyen, bitip tkenmeyen srecidir.
8
Bu [sayfa
166| sinirsiz zenginlik hirsi, bu degiim-degeri avciligi
D
tutkusu, kapitalist
6
Aristoteles, ekonomik'i krematistik'in karisina koyar. Ve ilkinden hareket eder. nsanin
geimini kazanma sanati oldugu srece, varolmak iin gerekli ve, ya ev idaresi iin ya da devlet
iin yararli nesnelerin saglanmasi ile sinirlidir. "Gerek zenginlik (o alhdinoz ploutoz) bu gibi
kullanim-degerlerinden meydana gelir; nk, yaami, tatli ve ho hale getiren bu trl eylerin
sahip olunabilecek miktari sinirsiz degildir. Bununla birlikte, tercihan ve dogru olarak krematistik
diyebilecegimiz ikinci tr bir sahip olma ekli daha vardir ve bu durumda zenginlige de, sahip
olunan eylere de hi bir sinir yokmu gibi grnr. Ticaret ("hk aphlikh" tam kariligi, perakende
ticarettir ve Aristoteles, kullanim-degeri egemen oldugu iin bu tr ticareti aliyor) niteligi geregi
krematistik'e girmez. nk, degiim, burada, onlarin (alici ile saticinin) kendileri iin gerekli
eyler zerinde olur." Burada da Aristoteles, ticaretin ilk eklinin trampa oldugunu ama bunun
gelimesiyle de para gereginin ortaya ikiini gsterir. Paranin bulunmasi zerine, trampanin
zorunlu olarak kaphlikh meta ticareti eklinde gelimesi ve bunun da balangitaki egilimin
tersine krematistik, yani servet toplama sanati haline gelmesi gerekir. imdi krema-tistik,
ekonomik'ten u ekilde ayrilir, "Krematistik'te dolaim, zenginligin kaynagidir (poihtikh
crhmatwn ... dia crhmatwn metabolhz). Ve o paranin etrafinda dolanir grnr, nk para, bu
tip dolaimin hem balangici hem de sonudur (to gar nomisma stoiceion kai peraz thz allaghz
estin). Bu nedenle. krematistik'in peinde kotugu zenginlik de sinirsizdir. Bir amaca aralik
etmeyen, ama kendi baina ama olan her sanatin, her an bu amaca biraz daha yaklama
peinde olmasi nedeniyle, erekleri ynnden sinirsiz olmalarina karin, bir amaca ulamak iin
ara kullanan sanatlarin, bizzat eregin kendisine bir sinir cismesi sonucu, sinirsiz olmamasi
gibi, krematistik iin de, amalari ynnden hi bir sinir mevcut degildir ve bu amalar mutlak
zenginliktir. Krematistik'in degil ama ekonomik'in bir siniri vardir ... ikincinin amaci paradan
baka bir eydir, birincinin amaci ise paranin ogaltilmasidir. ... Birbiri zerine gelen bu iki
biimin b.rbirine karitirilmasi, bazi kimselerin, paranin sonsuz bir ekilde muhafaza edilmsi ve
ogaltilmasi iini, ekonomik'in eregi ve amaci saymalarina yolamitir." (Aristoteles, 0e Re0||/cc,
edit. Bekker, lib. l, c. 8 ve D css/m.)
7
"Metalar" (burada kullanim-degerleri anlaminda kullanilmitir) "ticaret yapan kapitalistin
son amaci degildir, onun son amaci paradir." (Th. Chalrners, On Po|/|/c. Econ. e|c., 2. edit..
Glasgow 1882, s. 165, 166.)
8
"Tccar halen elde ettigi kri az bulmuyorsa da, gz, daha ilerde elde edecegi krdadir."
(A. Genovesi, le:/on/ J/ Econom/c c/|/|e, (1765), Custodi'nin talyan ktisatcilari baskisi. Parte
Moderna, t. VIII. s. 18D.)
D
"Bitip tkenmez kr tutkusu, auri scc|c fames [altina duyulan lanetli hirs. -.| kapitaliste
T44
Kurl Murks
Kupilul l
ile cimride ortak bir yandir; ne var ki, cimri, ilgin bir kapitalist oldugu
halde, kapitalist akilli bir cimridir. Cimrinin parasini dolaimdan ek-
mek suretiyle sonu gelmez degiim-degeri biriktirme
1O
amacini, ondan
daha akilli ve kurnaz kapitalist, parayi tekrar tekrar dolaima sokmak
suretiyle gerekletirir.
11
Bagimsiz biim, yani basit dolaim durumunda meta degerinin
brndg para-biimi, yalniz tek bir amaca, yani metalarin degiimine
hizmet eder ve hareketin sonunda ortadan kaybolur. te yandan, P
MP dolaiminda, para da, meta da, yalnizca degerin kendi eitli var-
lik biimlerini temsil ederler; bunlardan para, degerin genel biimini,
meta ise, zel, ya da deyim yerindeyse kilik degitirmi biimini temsil
eder.
12
Hi kaybolmadan srekli olarak biimden biime girer ve byle-
ce otomatik olarak etkin bir nitelik kazanir. Eger imdi de, biz, kendi-
liginden byyen degerin yaama seyrinde ardarda girdigi iki farkli
biimin herbirini sirasiyla ele alirsak, u iki nermeye variriz: sermaye
paradir: sermaye metadir.
18
Ama gerekte deger, burada bir srecin
etkin etmenidir; bir yandan durmadan sirasiyla para ve meta biimleri-
ne girerken, ayni zamanda da, kendi byklgn degitirir, arti-degeri
zerinden atarak kendini farklilatirir; bir baka deyile, balangitaki
deger kendiliginden byr. nk kendisine arti-deger kattigi hareket,
kendi hareketi oldugu iin de, bymesi, otomatik bymedir. Deger
olmasi nedeniyle, kendisine deger katabilecek gizli bir nitelik kazanmi
oluyor. Canli [sayfa 167| dller yavruluyor, ya da hi degilse altin yumur-
talar yumurtluyor.
Deger bu yzden, byle bir srete etkin bir etmen olur, ve ba-
zan para, bazan meta biimine girer, ama btn bu degiiklikler boyunca
kendisini korurken ve genilerken her zaman kimliginin saptanabile-
cegi bagimsiz bir biime sahip olmasi gerekir. te bu biime, o, ancak
para biiminde sahip olabiliyor. Deger, her kendiliginden doguuna
para-biimi altinda balar, sona erer ve yeniden balar. e 1OO sterlin
olarak balamiti, imdi 11O sterlindir vb.. Ama paranin kendisi, degerin
iki biiminden yalnizca bir tanesidir. Meta biimine girmedike, para,
daima yol gsterecektir." (MacCulloch, 7|e P|/nc/|es o/ Po|/|. Econ., Lond. 188O, s. 17D.) Bu
gr ayni MacCulloch ve benzerlerini, teorik glk ektikleri zaman, rnegin, airi retim gibi
sorunlarda, ayni kapitalisti, tek amaci kullanim-degeri olan ve hatta kendisinden izme, apka,
yumurta, basma ve diger ok bilinen trden kullanim-degerleri iin doyumsuz bir alik duygusu
gelien ahlakli bir yurttaa dntmekten kukusuz alokoyamaz.
1O
"Swzein" [kurtarmak. -.|. para-yigma iin kullanilan karakteristik bir Grek terimidir.
ngilizcede de, to save fiilinin gene iki anlami vardir: kurtarmak ve biriktirmek.
11
"eyler olu halinde iken sahip olmadiklari sonsuzluga, dolaimda sahip olurlar." (Galiani,
[|.c., s. 156|.)
12
"Ce n'es| cs |c mc|/e|e q0/ /c/| |e cc/|c|, mc/s |c |c|e0| Je ces mc|/e|es. ["Sermayeyi
meydana getiren madde degil, bu maddenin degeridir." -.| (1. B. Say, ,7|o/|e J'Econ. Po|/|., 8.
d.. Paris 1817, t. II., s. 42D.)
18
"Nesnelerin retiminde kullanilan dolaim araci (!) ... sermayedir." (Macleod, 7|e 7|eo|y
cnJ P|cc|/ce o/ 8cn//n, Lond. 1855. v. I. ch. 1. s. 55.) "Sermaye metadir." (1ames Mill, E|e-
men|s o/ Po|/|. Econ., Lond. 1821. s. 74.)
T45
Kurl Murks
Kupilul l
sermayeye dnmez. Ama burada, para ile meta arasinda, para yig-
mada oldugu gibi bir uzlamaz karitlik yoktur. Kapitalist, btn me-
talarin, ne denli irkin grnse de, ne denli pis koksa da, imanda ve
gerekte para oldugunu, gerekten snnetli Yahudi oldugunu ok iyi
bilir; stelik bu, paradan para yapan harika aratir.
Basit dolaimda, PMP biiminde, metalarin degeri, en fazla,
kullanim-degerlerinden bagimsiz bir biime, yani para biimine ulaa-
biliyordu; oysa ayni deger, imdi, PMP dolaiminda ya da sermaye
dolaiminda, birdenbire, kendine zg hareketi olan, kendi yaamini
yaayan bagimsiz bir varlik olarak ortaya iktigi gibi, bu yaam srecin-
de, para da meta da onun brndg ve soyundugu biimlerden baka
bir ey degildir. Dahasi da var: deger, artik, metalar arasindaki ilikileri
yalnizca temsil etmek yerine, deyim yerindeyse, kendi kendisiyle zel
iliki iersine girer. Tanrinin (babanin) kendisini, tanrinin oglu olarak
kendisinden ayirdetmesi, ve ikisinin de ayni yata olmasi ve gerekte
bir tek kii oluturmasi gibi, balangitaki deger olarak, kendini arti-de-
ger olarak kendisinden ayirdeder; ilknce ne srlen 1OO sterlin, an-
cak 1O sterlinlik arti-degerle sermaye olur, ve sermaye olur olmaz, ogul
ve onunla birlikte baba dogar dogmaz farklari yeniden kaybolur, ikisi
birdir, 11O sterlindir.
Demek ki, deger, imdi, sre iersinde deger, sre iersinde
para, ve bylece sermaye oluyor. Deger dolaimdan ikiyor, tekrar giri-
yor, sre boyunca kendisini koruyor ve ogaltiyor, daha genlemi
olarak dolaimdan ikiyor ve ayni devre yeniden baliyor.
14
PP', para,
paradan dogar, ite ilk yorumcularin, merkantilistlerin agziyla sermaye-
nin aiklanmasi byledir. [sayfa 168|
Satmak iin satinalmak ya da daha dogrusu, daha pahali sat-
mak iin satinalmak, PMP', yalniz tek bir tr sermayeye, tccar ser-
mayesine zg bir biim gibi grnr. Ama sanayi sermayesi de paradir;
yani para, metalara ve bu metalarin satiiyla da yeniden daha fazla
paraya dnr. Dolaim alani diinda kalan ve satinalma ile satma
arasindaki srede geen olaylar, bu hareketin biimini etkilemez. En-
sonu, faiz getiren sermayenin szkonusu oldugu durumlarda, PMP'
dolaimi kisaltilmi olarak belirir. Ara aama olmaksizin, PP' biimin-
de sonuca ulairiz, deyim yerindeyse, "en s|y|e |c/Jc/|e"* para daha
fazla degerde para, deger kendisinden daha byk degerdir.
Demek ki, PMP', dolaim alaninda |/mc /cc/e**

grldg
gibi, gerekte sermayenin genel formldr. [sayfa 16D|
14
Sermaye: "birikmi servetin retken kismi... durmadan ogalan deger". (Sismondi,
No0|ec0x P|/nc/es J'Econ. Po|/|.. [Paris 181D| t. I., s. 88, 8D.)
* "zl anlatimiyla." -.
** lk bakita. .
T4
Kurl Murks
Kupilul l
BENC BLM
SERMAYENN GENEL FORMLNDEK
ELKLER
PARA, sermayeye dnrken dolaimin aldigi biim, metalarin,
degerin, paranin ve hatta bizzat dolaimin niteligiyle ilgili olarak imdiye
kadar inceledigimiz btn yasalara karittir. Bu biimi, metalarin basit
dolaimindan ayiran ey, iki karit srecin, birbirini izleyen tersine dn-
m sirasidir, sati ve satinalmadir. Bu iki sre arasinda bylesine ta-
mamen biimsel bir fark nasil olur da, sanki sihirli bir el dokunmu gibi
bunlarin niteliklerini degitirir
Hepsi bu kadar da degil. Srelerin bu ters yn birbirleriyle
aliverite bulunan kiiden ikisi iin szkonusu bile degildir. Kapita-
list olarak, A'dan metalar satin alirim ve bunlari tekrar B'ye satarim,
ama basit bir meta sahibi olarak, bunlari B'ye satar ve ardindan, A'dan
yenilerini satin alirim. A ile B iin, iki aliveri arasinda hi bir fark
yoktur. Bunlar, yalnizca alici ya [sayfa 17O| da saticidir. Ve ben, her firsatta,
T47
Kurl Murks
Kupilul l
onlarla, ya para ya meta sahibi olarak, alici ya da satici olarak kari
kariya gelirim, ve stelik her iki aliverite de A'nin karisinda yalnizca
alici, B'nin karisinda yalnizca satici olarak bulunurum ve bunlardan
birisi iin yalniz param, digeri iin yalniz metalarim nemlidir, ikisinin
de karisinda ne sermaye ve ne de kapitalist olarak yer almadigim gibi,
para ve metalardan daha fazla bir eyin temsilcisi ya da para ve metala-
rin tesinde bir etki yaratacak kimse gibi de bulunmam. Benim iin
A'dan satinalma ve B'ye sati, bir dizinin blmleridir. Ama iki fiil arasin-
daki bag, yalnizca benim iin vardir. Ne A, B ile aliveriim konusunda,
ne de B, A ile i ilikimden bir sikinti duyar. Ve ben siralani dzenini
tersine evirme hareketimin yararlarindan sz amaya kalksam, belki
de onlar siralani dzeni konusunda yanildigimi, btn aliveriin bir
satinalmayla balayip bir satila sona ermesi yerine, tersine, bir satila
balayip bir satinalma ile bittigine parmak basarlar. Gerekten de, ilk
hareketim satinalma, A bakimindan bir sati, ve ikinci hareketim sati,
B bakimindan bir satinalmadir: Bununla da yetinmeyen A ile B btn
bu ilerin gereksizligini, bir Hokus Pokustan baka bir ey olmadigini
ne srebilirler ve bundan byle A'nin dogrudan dogruya B'den sati-
nalacagini ve B'nin dogrudan A'ya satacagini syleyebilirler. Bylece
btn aliveri, siradan meta dolaiminin, tek tek ve tamamlanmami
bir evresini oluturan tek bir fiile indirgenmi olur; A aisindan yalnizca
bir sati, B aisindan yalnizca bir satinalma haline gelir. Siralani dze-
nini tersine evirmekle, demek ki, basit meta dolaimi alanindan ikilmi
olmuyor, ve asil bizim dikkat etmemiz gereken nokta, bu basit
dolaimda, devreye giren degerin bymesine, dolayisiyla da bir arti-
degerin dogmasina elverili bir yanin bulunup bulunmadigidir.
Dolaim srecini, kendini basit ve dolaysiz meta degiimi biimi
altinda ortaya koyuyor diye kabul edelim. ki meta sahibinin birbirleri-
yle aliveri yaptiklari ve hesap gnnde borlu olduklari miktarlarin
eit ve birbirini gtrdkleri durumlarda, bu, her zaman byledir. Bu
durumda para, hesap parasidir ve metalarin degerlerini fiyatlari ile ifa-
de etmeye yarar, ama metalarin karsisina bizzat nakit para olarak ik-
maz. Kullanim-degerleri ynnden her iki tarafin da bazi yararlar
saglayabilecegi aiktir. Her ikisi de, kullanim-degeri olarak ilerine ya-
ramayan mallari elden ikartip, kullanabilecekleri mallari alirlar. Daha
baka [sayfa 171| kazanlar da olabilir. arap satip bugday satinalan A,
belki de, belli bir emek-zamaninda ifti B'den daha fazla arap rete-
bilir, te Yandan B, arap reticisi A'dan daha fazla bugday retebilir.
Bu nedenle, herbiri kendi arabini ve kendi bugdayini reterek, her-
hangi bir degiim olmaksizin elde edeceklerinden, ayni degiim-degeri
kariliginda A daha fazla bugday, B daha fazla arap alabilir. yleyse,
kullanim-degeri konusunda u sz sylemek yerinde olur: "Degiim,
her iki tarafin da kazandigi bir aliveritir."
15
Degiim-degeri iin durum
byle degildir. "Elinde bol arabi olup hi bugdayi olmayan bir kimse,
T48
Kurl Murks
Kupilul l
elinde bugdayi bol ama arabi olmayan birisiyle aliverie giriir, arala-
rinda 5O degerinde bugday ile ayni degerde arap iin bir degiim yapi-
lir. Bu ilem, her ikisi iin de degiim-degerinde bir arti saglayamaz;
nk her ikisi de, bu ilem araciligi ile elde ettiklerine eit bir degere,
degiimden nce de zaten sahip bulunuyorlardi."
16
Paranin, metalar
arasinda dolaim araci olarak ie dahil edilmesi ve sati ile satinalma-
nin birbirinden farkli iki hareket haline getirilmesiyle sonu degimez.
17
Bir metain degeri, dolaima girmeden nce fiyatiyla ifade edilir, ve bu
nedenle de dolaimin sonucu degil, bir nkouludur.
18
Soyut olarak dnldgnde, yani metalarin basit dolaimi ya-
salarindan dogrudan dogmu olmayan koullar bir yana birakilacak
olursa, dolaimda (bir kullanim-degerinin yerini bir bakasinin almasini
konu dii birakirsak), bir bakalaimdan, metain biiminin basit degii-
minden baka bir ey olmayan bir degiim vardir. Ayni degiim-degeri,
yani ayni miktarda gereklemi toplumsal emek, nce kendi metai
biiminde, sonra degitirdigi para biiminde ve ensonu, bu parayla
satinaldigi meta biiminde olmak zere, daima meta sahibinin elinde
kalmaktadir. Bu biim degiikligi, deger byklgnde bir degiikligi
gerektirmiyor. Ama [sayfa 172| bu sre iersinde metain geirdigi deger
degimesi, onun para biimindeki bir degimesiyle sinirlidir. Bu biim,
nce, satia sunulan metain fiyati, sonra, zaten fiyatla ifade edilmi bu-
lunan bir para miktari ve ensonu, edeger bir metain fiyati olarak mev-
cuttur. Bu biim degiikligi, tek baina alindiginda, 5 sterlinlik bir bank-
not, ngiliz altin liralarina, yarim ngiliz altin liralarina ve ilinlere bozdu-
ruldugu zaman, ne gibi bir deger degiikligi geirirse, degerin miktarinda
yle bir degimeye taniklik eder. Bunun iin, metalarin dolaimi, yalniz
degerlerinin biiminde bir degiiklik meydana getirdigi ve yan etkilerden
serbest oldugu srece, edeger eylerin degiimi demektir. Vlger eko-
nomi, degerin niteligi hakkinda pek az ey bildigi iin, ne zaman dolaim
olayini saf ekliyle ele almak istese, arz ve tale- bin eit oldugunu varsayar
ki, bu da etkilerinin sifir oldugu anlamina gelir. Demek ki, kullanim-de-
gerlerinin degiimi szkonusu oldugu srece, hem alici hem satici bir
eyler kazanabilir, ama degiim-degerleri iin durum byle degildir.
Burada unu syleyebiliriz: "Eitligin varoldugu yerde kazan olamaz."
1D
15
"Degiim, szleme taraflarinin |o0/o0|s [daima, her zaman. -.| (!) krli iktiklari harika
bir ilemdir." (Destutt de Tracy, 7|c/|e Je |c \o|on|e e| Je ses e//e|s, Paris 1826, s. 68.) Bu yapit
daha sonra, 7|c/|e J'Econ. Po|/|. adi altinda yayinlanmitir.
16
Mercier de la Rivire, |.c., s. 544.
17
"Que l'une de ces deux vaieurs soit argent, ou qu'elles soient toutes deux marchandises
usuebes, rien de plus indifferent en soi." ["Bu iki degerden biri ister para olsun, ya da ister ikisi
de herhangi iki meta olsun, bu, aslinda hi bir eyi degitirmez."| (Mercier de la Rivire, |.c., s.
548.)
18
"Ce ne sont pas les contractants qui prononcent sur la valeur; elle est decidee avant la
convention." ["Deger zerinde karar verenler szleme taraflari degildir; deger anlamadan
nce saptanmitir."| (Le Trosne, |.c., s. DO6.)
1D
"Dove egualita, non lucro." ["Eitligin kazanli olmadigi yer."| (Galiani, 0e||c Vone|c,
Custodi'de, Parte Moderna, t. iv, s. 244.)
T4
Kurl Murks
Kupilul l
Metalarin, degerlerinden sapmi fiyatlarla satilabilecegi dogrudur, ama
bu sapmalarin, degiim yasalarinin bir ihlali gibi grlmesi gerekir;
2O
normal durumunda, edegerlerin degi-imidir, ve bu nedenle de deger
artmasinin bir yolu degildir.
21
Bylece, arti-degerin kaynagi olarak meta dolaimini gsterme
abalarinin ardinda bir q0/J |o q0o*, kullanim-degeri ile degiim-deger-
inin karitirilmasinin yattigini gryoruz. rnegin, Condillac diyor ki:
"Metalarin degiimi sirasinda, deger kariliginda, deger verdigimiz dogru
degildir. Tersine, taraflardan birisi, daima, daha byk bir degere karilik
daha kk bir deger verir. ... Eger biz, gerekten eit degerleri degiirsek
taraflardan [sayfa 178| hi birisi kr edemez. Oysa, her ikisi de kazanir, ya
da kazanmalari gerekir. Niin Bir eyin degeri, yalnizca, gereksinmele-
rimiz ile ilikisinde yatar. Birisi iin fazla olan digeri iin azdir, ve |/ce
|e|s.** ... Kendi tketimimiz iin gerekli mali satia arzettigimiz d-
nlemez. ... Gereksinmemiz olan bir eyi almak iin yararsiz bir eyi
elden ikarmak isteriz; daha fazla iin daha az vermek isteriz. ... Bir de-
giim sirasinda, degiilen her iki malin ayni miktar altin ile eit degerde
olmalari halinde, deger kariliginda deger verildigini dnmek dogaldi.
... Ama bizim hesabimizda dikkate alinmasi gerekli bir nokta daha var.
Sorun, her ikimizin de, gerekli bir ey kariliginda, gereksiz bir eyi de-
giip degimedigimizdir."
22
Bu pasajda, Condillac'in, yalnizca kullanim-
degeri ile degiim-degerini karitirmakla kalmayip, gerekten ocuka
bir tutumla, meta retiminin epeyce gelitigi bir toplumda, her reticinin,
kendi yaami iin gerekli eyleri rettigini ve yalnizca gereksinme fazlala-
rini dolaim alanina srdgn varsaydigini gryoruz.
28
Byle olmakla
birlikte, Condillac' in uslamlamasi modern iktisatilar tarafindan sik sik
2O
"L'echange devient desavantageux pour l'une des parties, lorsque quelque chose
etrangre vient diminuer ou exagerer le prix; alors 1'egalite est blessee, mais la lesion procde
de cette cause et non de 1'eichange." ["Herhangi bir etki, fiyati drr ya da ykseltirse,
degiim, taraftardan birisi iin elverisiz hale gelir; denge bu durumda bozulmu olur; ama bu
bozulma herhangi bir nedenden ileri gelebilir, degiim yznden olmaz."| (Le Trosne, |.c., s.
DO4.)
21
"L'echange est de sa nature un contrat d'egalite qui se fait de valeur pour valeur egale. Il
n'est done pas un moyen de s'enrichir, puisque l'on donne autant que l'on revoit." ["Degiim,
niteligi bakimindan, eitlik zerine kurulan, yani birbirine eit iki deger arasinda yapilan bir
szlemedir. O halde degiim, verilen kadar karilik bir ey alindigi iin, zenginleme araci
olamaz."| (Le Trosne, |.c., s. DO8.)
22
Condillac, le Comme|ce e| |c Go0|e|nemen| (1776), Edit. Daire et Molinari, Ve|cnes
J'Econom/e Po|/|/q0e, Paris 1847, s. 267, 2D1.
28
Le Trosne, bu nedenle, dostu Condillac'a hakli olarak u kariligi verir: "Dans une ...
societe, formee il n'y a pas de surabondant en aucun genre." ["Gelimi bir toplumda ... hi bir
meta tr iin fazlalik szkonusu olamaz."| Ayni zamanda alayli bir biimde ekler: "Degiimde
bulunan kimselerin eline, biri digerinin eksik aldigi kadar fazla gemi olsa bile, her ikisi de
ayni eyi alirlar." Condillac, degiim-degerinin niteligi konusunda en kk bir fikre sahip olmadigi
iindir ki, Herr Profesr Wilhelm Roscher, onu, kendi ocuka kavramlarinin dogruluguna
destek olabilecek uygun bir kimse olarak semitir. Bkz: Roscher, 0/e G|:/nJ|cen Je| Nc|/o-
nc|/onom/e, Dritte Auflage, 1858.
* Bir eyin, bir baka eyin yerini tutmasi. -.
** Tersi. -.
T50
Kurl Murks
Kupilul l
kullanilir; zellikle, gelimi biimiyle meta degiiminin, yani ticaretin,
arti-degerin yaraticisi oldugunu gstermek iin bu yola bavurulur.
rnegin, "Ticaret ... rne deger katar, nk tketicinin elindeki ayni
rn, reticinin elindekinden daha degerlidir, ve bu nedenle ticaretin
mutlaka bir retim faaliyeti olarak kabul edilmesi gerekir."
24
Ne var ki,
metaya, bir kez kullanim-degeri iin, bir kez de degeri iin, iki kez de-
me yapilmaz. Ve bir metain kullanim-degeri, alici iin, saticidan daha
yararli ise de, para-biimi, satici iin daha yararlidir. Byle olmasa onu
satar miydi Bu nedenle, ayni biimde, alicinin da, szgelii orabi
paraya dntrrken, "mutlak bir retim faaliyeti" iersinde bulundu-
gunu syleyebilirdik. [sayfa 174|
Eit degiim-degerindeki ve dolayisiyla edeger metalar ya da
metalar ile para birbirleri ile degiildigi takdirde, dolaimdan kimsenin,
oraya koydugundan fazla deger ekemeyecegi aiktir. Burada arti-de-
ger yaratilmamitir. Ve normal ekliyle meta dolaimi edegerlerin
degiimini gerektirir. Ama uygulamada sre normal biimini koruya-
miyor. Bu durumda, edeger olmayan eylerin degiimini dnelim.
Her zaman, meta piyasasina yalnizca meta sahipleri gidip gelir-
ler, ve bu kiilerin birbirleri zerindeki kudretleri, ellerindeki metalarin
kudretinden baka bir ey degildir. Bu metalarin maddi eitliligi, degiim
hareketinin maddi drtsdr ve alici ile saticiyi karilikli bagimli hale
getirir; nk bunlarin hi birisinin elinde kendi gereksinmesini
karilayacak eya yoktur, ve herbirinin elinde bir bakasinin gereksin-
digi eyalar vardir. Metalarin kullanim-degerlerinin bu maddi farkliligin-
dan baka, bunlar arasinda baka bir fark daha vardir; bu da, onlarin
fizik biimleri ile, sati sonucu dntkleri biim arasmdaki, metalar
ile para arasindaki farktir. Dolayisiyla meta sahipleri birbirlerinden an-
cak, meta sahibi saticilar, ve para sahibi alicilar diye ayrilabilirler.
imdi, saticiya, aiklanmasi mmkn olmayan bir ayricalikla,
metalarini, degerinin zerinde bir degerle, 1OO degerinde bir metai 11O'a,
yani %1O'luk bir nominal fiyat fazlasiyla satma olanaginin verilmi ol-
dugunu dnelim. Satici, bylece 1O'luk bir arti-degeri cebe indirir.
Ama sattiktan sonra alici haline gelir. nc bir meta sahibi imdi
onun karisina satici olarak ikar, ve onun da elindeki metalarin %1O
daha pahali ayricaligi vardir. Dostumuz, satici olarak kazandigi 1O'u,
alici olarak yeniden yitirmektedir.
25
Sonu u oluyor ki, btn meta
sahipleri, mallarini birbirlerine degerlerinin %1O fazlasi ile sattiklari iin,
tipki gerek fiyatlari zerinden satmi gibi bir sonuca variyorlar. Fiyat-
lardaki byle genel ve nominal bir arti, degerlerin, gmn agirligi
yerine altinin agirligi ile ifade edilmesi gibi bir etki yaratir. Metalarin
24
S. P. Newman: E|emen|s o/ Po|/|. Econ., Andover and New York 1885, s. 175.
25
"retimin nominal degerini artirarak... saticilar zenginleemez... nk satici olarak
kazandiklarini, alici olarak aynen harcarlar." ([1. Gray,| 7|e Essen|/c| P|/nc/|es o/ ||e Wec||| o/
Nc|/ons e|c., Lond. 17D7, s. 66.)
T5T
Kurl Murks
Kupilul l
nominal fiyatlari ykselir, ama degerleri arasindaki gerek iliki ylece
kalir.
imdi de tersini dnelim: alicinin, metalari degerlerinin [sayfa
175| altinda satmalma ayricaligi olsun. Bu durumda, onun, sonradan
satici olacagini akilda tutmaya gerek yoktur. Alici olmadan nce sati-
ciydi, ve, alici olarak %1O'u kazanmadan nce, satici olarak %1O'u za-
ten yitirmiti.
26
Burada da her ey tipki eskisi gibidir.
Arti-degerin yaratilmasi ve dolayisiyla paranin sermayeye
dnmesi, ne metalarin degerlerinin zerinde satilmasini, ne de bun-
larin degerlerinin altinda satinalinmasini varsaymakla ailanamaz.
27
Sorun, Torrens'in yaptigi gibi birtakim gereksiz gelerin ie
karitirilmasiyla basitletirilmi de olmuyor: "Fiili talep, tketicilerin, do-
laysiz ya da dolayli trampa yoluyla, metalar kariliginda, bu metalarin
retim maliyetinden daha fazla, ... sermaye parasi verme gcnde ve
egiliminde (!) olmalarindan ibarettir."
28
Dolaim ilikisinde, reticiler ile
tketiciler, ancak alici ve satici olarak kari kariya gelirler. reticilerin
elde ettikleri arti-degerin kaynagini, tketicilerin metalara degerinden
fazla para demelerinden geldigini ileri srmek, u szckleri siralamak-
tan baka bir ey degildir: meta sahipleri, satici olarak mallarini dege-
rinden daha pahaliya satmak ayricaligina sahiptirler. Satici, ya metalari
kendisi retmitir, ya da o metalarin reticisini temsil etmektedir, ama
alici da, parasiyla temsil olunan mallari en az onun kadar retmitir ya
da reticileri temsil etmektedir. Bunlar arasindaki ayrim, birisinin alici,
birisinin satici olmalaridir. Meta sahibinin, retici adi altinda, bunlar de-
gerlerinin zerinde satmasi, ve tketici adi altinda bunlar iin deger-
lerinden fazla para demesi olayi, bizi, bir adim bile ileriye gtrmez.
2D
Bu nedenle, arti-degerin kkeninin, fiyatlardaki nominal yksel-
mede ya da saticinin da pahali satma ayricaliginda oldugu hayalini
savunanlar, tutarli olabilmek iin, yalnizca satinalip hi satmayan, yani
yalnizca tketip hi retmeyen bir sinifin varligini [sayfa 176| varsaymak
zorundadirlar. Byle bir sinifin varligi, imdiye kadar ulatigimiz nokta-
dan, yani basit dolaim aisindan aiklanamaz. Ama byle bir ey ola-
bilir diyelim. Byle bir sinifin devamli olarak satinalmada kullanacagi
paranin, ortada ne degiim ne de bagi olmaksizin, keyfi bir hak ya da
zor yoluyla meta sahiplerinin ceplerinden kendi ceplerine akmasi gere-
26
"Belirli bir rnn 24 livre degerinde olan bir miktarini 18 livreye satmak zorunda kalinca,
ayni para baka eyler satinalmak iin kullanildiginda, gene 18 livreye, 24 livre ile satinalinan
kadar ey elde edilir." (Le Trosne, |.c., s. 8D7.)
27
"Hi bir satici bu nedenle, kendisi de diger saticilarin metalarina daha ok bir bedel
demek zorunda kalmaksizin mallarin fiyatini, kural olarak ykseltemez; ve ayni nedenle, hi
bir tketici, kendi sattigi mallarin fiyatini drmek zorunda kalmaksizin, satinldigi eyleri, kural
olarak, daha ucuza satinalamaz." (Mercier de la Riviere, |.c., s. 555.)
28
R. Torrens, 4n Esscy ||e P|oJ0c|/on o/ Wec|||, London 1821. s. 84D.
2D
"Krlarin tketiciler tarafindan dendigi dncesi, kukusuz ok samadir. Tketiciler
kimlerdir" (G. Ramsay, 4n Esscy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||, Edinburgh 1886, s. 188.)
T52
Kurl Murks
Kupilul l
kir. Byle bir sinifa metalari degerinden fazlaya satmak, kendilerine
daha nceden verilen paranin bir kisminin tekrar airilmasi demektir.
8O
Kk Asya kasabalari, eski Roma'ya byle bir yillik hara verirlerdi. Bu
parayla, Roma, onlardan mal alir, hem de olduka pahaliya alirdi. Bu
kasabalarin halki, Romalilari kandirirlar ve aliveri sirasinda haracin
bir kismini bylece efendilerinden sizdirmi olurlardi. Ama ne olursa
olsun kazigi gene bu kasabalilar yemi olurdu. Mallari kariligi aldiklari
para, zaten kendi paralariydi. Zengin olmanin ya da arti-deger yaratma-
nin yolu bu degildir.
yleyse biz, saticinin ayni zamanda alici, alicinin da satici ol-
dugu degiim sinirlari iersinde kalalim. Karilatigimiz glk, belki
de, [dolaimin. -.| tek tek gelerini, kiiletirilmi geler olarak ele
aliimizdan geliyor.
A, belki de, B ya da C'nin misilleme yapma yeteneginden yoksun
olmalarindan yararlanacak kadar kurnaz olabilir. A, 4O sterlin degerin-
de arabi B'ye satiyor ve ondan karilik olarak 5O sterlin degerinde
bugday aliyor. A, 4O sterlini 5O sterline evirmitir, parasini ogaltmitir,
ve metaini sermayeye evirmitir. imdi bu olayi biraz daha yakindan
inceleyelim. Degiimden nce A'nin elinde 4O sterlinlik arap, B'nin
elinde 5O sterlinlik bugday vardi ve bunlarin toplam degeri DO sterlindi.
Degiimden sonra gene ayni toplam DO sterlinimiz vardir. Dolaimdaki
deger, zerre kadar artmamitir, yalnizca A ile B arasinda farkli bir ekilde
dagilmitir. B iin deger kaybi, A iin arti-degerdir; birisi iin "eksi"
olan, digeri iin "arti"dir. Eger A, degiim ilemine girmeksizin 1O sterli-
ni dogrudan dogruya B'den alsaydi, gene ayni degime olurdu.
Dolaimdaki deger toplaminin, bunlarin dagilimindaki bir degime ile
artmayacagi apaiktir; tipki, Kralie Anne [sayfa 177| zamanindan kalma
bir meteligi, Yahudinin bir altin liraya satmasiyla, bir lkedeki degerli
maden miktarinin ogalmamasi gibi. Bir lkenin kapitalist sinifinin tm,
kendi kendisinden kr saglayamaz.
81
stedigimiz kadar egip bkelim, olgu degimeden kalir. Eger e-
degerler degiilse, bundan arti-deger ikmaz, ve eger edeger olmayanlar
degiilse gene arti-deger yoktur.
82
Dolaim ya da metalarin degiimi,
8O
mezi rahip Chaimers gibi bu basit alici ya da tketici sinifi, ekonomik bakimdan
gklere ikaran Malthus'a, fkeli bir rikardocu bu soruyu sorar: "Metalarina talep olmadigi
zaman bir adama Bay Malthus, bir bakasina metalarini almasi iin para vermesini mi tavsiye
ediyor" (Bkz: 4n lnq0/|y /n|o ||ose P|/nc/|es, Resec|/n ||e Nc|0|e o/ 0emcnJ cnJ ||e
Necess/|y o/ Cons0m|/on, |c|e|y cJ|occ|eJ |y V|. Vc|||0s, e|c., London 1821, s. 55.)
81
Destutt de Tracy, Enstit yesi olmasina karin ya da belki de Enstit yesi oldugu iin
karit grtedir. Sanayici kapitalistlerin kr etme nedeninin, "her eyi kendilerine maloldugundan
daha yksek fiyata satmalari," oldugunu syler. "Ve bunlari kime satarlar nce birbirlerine."
(|.c., s. 28D.)
82
"Birbirlerine eit iki deger arasinda yapilan degiim, toplumda bulunan degerler kitlesini
ne bytr, ne de kltr. Birbirine eit olmayan degerler arasindaki degiim de ... ayni
ekilde, toplumsal degerler toplaminda hi bir degiiklik meydana getirmez, nk degiim,
burada, taraflardan birinin varliginda ne kadar bir artia yolamisa. digerinin varliginda o kadar
T53
Kurl Murks
Kupilul l
hi bir deger dogurmaz.
88
Bundan dolayi, sermayenin standart biimini, modern toplumun
ekonomik yapisini belirleyen bu biimi tahlil ederken, herkesin bildigi
ve deyim yerindeyse Nuh tufanindan kalma biimleri olan tccar ser-
mayesi ve tefeci sermayesini tamamen inceleme diinda birakmami-
zin nedeni imdi aikliga kavumu oluyor.
PMP devresi, daha pahali satmak iin satinalmak, hakiki tc-
car sermayesinde en aik biimde grlr. Ama hareket, btnyle
dolaim alani iersinde yer alir. Bununla birlikte, paranin sermayeye
dnmesi, arti-degerin oluumu, yalnizca dolaim ile aiklanamaya-
cagina gre, edegerler degiildigi srece tccar sermayesinin olanak-
siz bir ey oldugu grlr;
84
yleyse, bunun kkeni, ancak, hem satici
hem alici reticinin arasina bir asalak gibi sokulan tccarin sakladigi iki
ynl kazantadir. Franklin [sayfa 178| u szleri, bu anlamda sylemitir:
"Sava soygunculuktur, ticaret genellikle dolandiriciliktir."
85
Tccar pa-
rasinin sermayeye dnmesi, reticilerin dpedz dolandirilmasindan
baka bir ekilde aiklanmak gerekirse, uzun bir ara aamalar dizisi
gerekli olacaktir ki, hallen metalarin basit dolaimi bizim tek varsayimi-
miz olduguna gre, imdilik bunlar tmyle ortada yoktur.
Tccar sermayesi ile ilgili olarak syledigimiz eyler tefeci ser-
mayesi iin daha da gererlidir. Tccar sermayesinde, iki u, piyasaya
srlen para ile oradan artmi olarak ekilen para hi degilse satinal-
ma ve satila, bir baka deyile, dolaim hareketi ile ilikilidir. Tefeci
sermayesi biimi, MMP' bir ara terim olmaksizin iki u terime
indirgenmitir, PP'; paranin para ile degiildigi bu biim, paranin dogasi
ile bagdamadigi iin, metalarin dolaimi aisindan aiklanamaz bir
durum gsterir. Bu yzden Aristoteles yle der: "Krematistik, [Servet
toplama. -.| bir yn ticarete, diger yn ise ekonomiye bagli iki ynl
bir bilim oldugu iin, ekonomiye ilikin yn gerekli ve degerli, ticarete
ilikin yn ise dolaima dayanir ve hakli olarak hogrlmez (nk
bir azalmaya neden olmutur." (1. B. Say, |.c., t. ii, s. 448, 444.) Say, bu ifadenin sonulariyla hi
ilgilenmeden, onu neredeyse szcg szcgne fizyokratlardan aktarmitir. Aagidaki rnek
Msy Say'in, kendi "deger"ini bytme amaciyla, fizyokratlarin, onun zamaninda tamamen
unutulmu yazilarina nasil bavurdugunu gsterecektir. Onun nl, "On n'cc|e|e Jes |oq0/|s
q0'e|ec Jes |oJ0/|s." ["rnler ancak rnlerle satinalinabilir,"| (|.c., t. II, s. 441.) sznn
fizyokratlardaki asli yledir: "les |oJ0c|/ons ne se c/en| q0'c|ec Jes |oJ0c|/ons." ["rnler
ancak rnlerle denir."| (Le Trosne, l.c., s. 8DD.)
88
"Degiim, rnlere hi bir deger katmaz." (F. Wayland, 7|e E|emen|s o/ Po|/|/cc| Economy,
Boston 1848, s. 16D.)
84
Degimeyen edegerlerin egemenligi altinda ticaret olanaksiz olabilirdi. (G. Opdyke, 4
7|ec|/se on Po|/|. Economy, New York 1851, s. 66-6D.) "Gerek deger ile degiim-degeri arasindaki
fark bir olguya dayanmaktadir yani bir eyin degerinin, ticarette bu eye karilik verilen ve
edeger denilen eyden farkli oldugu olgusuna; yani bu edegerin bir edeger olmadigi olgusuna."
(F. Engels, "Umrisse zu einer Kritik der Nationalkonomie", |.c., s. D5, D6. ["Bir Ekonomi Politik
Eletirisi Denemesi", !811 E|yc:mc|c||'nda, s. 4OD|.)
85
Benjamin Franklin, Wo|/s, II. edit. Sparks, Pos/|/ons |o |e excm/neJ conce|n/n Nc|/onc|
Wec|||, s. 876.
T54
Kurl Murks
Kupilul l
bu, dogaya degil karilikli aldatmaya dayanir); bu nedenle tefeci pek
hakli olarak nefret edilen bir kimsedir, nk paranin kendisi, onun
kazan kaynagidir ve icat edildigi amalar iin kullanilmamaktadir. Para,
metalarin degiimi iin meydana geldigi halde, faiz, paradan daha ok
para yapar. Bu yzden de adi buradan gelir (tocoz faiz ve dl). nk,
doganlar dogurana benzerler. Ama faiz, paranin parasidir ve insanin
yaamini kazanma biimleri iersinde dogaya en karit olanidir."
86
ncelememiz sirasinda, tccar sermayesi ile faiz getiren sermaye-
nin, trevsel biimler oldugunu grecegiz ve ayni zamanda, bu iki bii-
min tarihin akii iersinde, standart modern sermaye biiminden nce
niin ortaya iktiklari aikliga kavumu olacaktir.
Arti-degerin dolaim tarafindan yaratilamayacagini, ve onun
olumasi iin, bizzat dolaimda grlmeyen, ama arka planda yer alan
bir eyin var olmasi gerektigini gstermi bulunuyoruz.
87
Ama, arti-deger,
meta sahiplerinin metalari tarafindan belirlenen [sayfa 17D| karilikli ili-
kilerinin toplami olan dolaimin diinda nereden gelebilir Dolaim diin-
da meta sahipleri yalnizca kendi metalari ile iliki halindedirler. Deger
bakimindan ise bu iliki, o metada sahibinin belirli bir toplumsal lt
ile llen bir miktar emeginin bulunmasi ile sinirlidir. Bu emek miktari,
metain degeri ile ifade edildigine ve deger de hesap parasi ile hesaplan-
digina gre, bu miktar, fiyat ile de ifade edilir; biz, buna, 1O sterlin diye-
lim, Ama onun emegi, hem metain degeri, hem bu degerin zerindeki
bir fazlalikla temsil edilmez; hem 1O fiyatiyla, hem 11 fiyatiyla, yani
kendisinden daha byk olan bir degerle gsterilemez. Meta sahibi
kendi emegi ile deger yaratabilir, ama kendiliginden byyen bir deger
yaratamaz. Elindeki metain degerini ona yeni emek katarak artirabilir,
rnegin deriyi izme yaparak, elindeki degere daha ok deger katabilir.
Ayni malzeme, daha byk bir miktarda emek ierdigi iin imdi daha
ok degere sahiptir. izme, deriden daha ok degere sahiptir, ama
derinin degeri eskiden neyse imdi de aynidir; kendisini bytmemi,
izme yapimi sirasinda arti-deger katmamitir. te bunun iin, dolaim
alani diinda, meta reticisi, diger meta sahipleri ile temasa gelmeden,
degeri bytemez ve dolayisiyla parayi ya da metalari sermayeye dn-
tremez.
O halde sermayenin dolaimdan dogmasi olanaksiz oldugu gibi,
dolaimdan ayri olarak olumasi da ayni lde olanaksizdir. Sermaye-
nin kkeni ayni zamanda hem dolaimin iinde, hem de diinda ol-
mak gerekir.
Bylece, ifte bir sonuca ulami oluyoruz.
Paranin sermayeye dnmesi, meta degiimini dzenleyen ya-
86
Arist[oteles|, |.c., c. 1O, [s. 17|.
87
"Kr, piyasanin olagan koullari altinda, degiimle saglanamaz. Daha nce varolmasaydi,
bu ilemden sonra da varolamazdi." (Ramsay, |.c., s. 184.)
T55
Kurl Murks
Kupilul l
salara dayanilarak, iki noktasi, edegerlerin degiimi olacak biimde
aiklanmalidir.
88
Dostumuz parababasinin, bu henz [sayfa 18O| ekirdek
halindeki kapitalistin, metalari degerlerine satinalmasi ve tekrar deger-
lerine satmasi, ama gene de srecin sonunda, dolaima koydugundan
daha fazla degeri oradan ekmesi gerekmektedir. Palazlanmi bir kapi-
talist haline gelii, hem dolaimin iinde, hem de diinda olacaktir.
zmlenmesi gerekli sorunun koullari ite bunlardir. l/c R|oJ0s, |/c
sc||c/* [sayfa 181|
88
Buraya kadarki incelemelerimizden, okur, bu szn, yalnizca, bir metain fiyati ile degeri
ayni olsa bile sermaye oluumunun mmkn olacagi anlamina geldigini grecektir; nk
sermayenin oluumu, bu ikisinin birbirinden sapmasina baglanamaz. Eger fiyatlar, fiilen
degerlerden sapma gsterirlerse, her eyden nce, fiyatlarin degerlere indirgenmeleri gerekir;
yani bu olgunun en saf ekilde gzlenebilmesi ve gzlemlerimizin, sonusu srele bir ilgisi
bulunmayan yaniltici durumlarla bulandirilmamasi iin bu sapma raslansalmi gibi ele alinir.
Biz, ayrica, bu indirgemenin salt bilimsel bir ilem olmadigini da biliyoruz. Fiyatlardaki srekli
dalgalanmalar, ykselmeler ve dmeler birbirlerini telafi ederler ve gizli dzenleyicileri olan
ortalama bir fiyata kendilerini indirgerler. Bu, tccara ve sanayiciye, uzun zamana gerek gsteren
her giriimde, yol gsterici yildiz grevini grr. Bunlar, uzun bir srede metalarin ne yksek ve
ne de alak degil, ortalama fiyatlari ile satilacagini bilirler. Bu nedenle, eger bu konu zerinde
kafa yoracak olursa, sermaye oluumunu yle formle ettigi tahmin edilir: Sermayenin kkenini,
fiyatlarin ortalama fiyatla, yani sonal olarak metalarin degerleriyle dzenlendigi varsayimina
dayanarak nasil aiklayabiliriz "Sonal olarak" diyorum, nk ortalama fiyatlar, Adam Smith,
Ricardo ve digerlerinin inandiklari gibi, metalarin degerleriyle dogrudan dogruya akimazlar.
* te hendek, ite deve! (Ezop'un bir fablindan. Bu masalda, bir palavraci, bir zamanlar
Rodos'ta olagandii uzun bir atlayi yaptigini ne srer.) -.
T5
Kurl Murks
Kupilul l
ALTINCI BLM
EMEK-GCNN ALIM VE SATIMI
PARANIN sermayeye dntrlmesi szkonusu oldugunda, deg-
er degiikligi, paranin kendisinde olamaz; nk paranin, satinalma ve
deme araci greviyle, satinalinan ya da bedeli denen metain fiyatini
gerekletirmekten te bir rol yoktur; nakit olarak ise, hi degimeyen
katilami degerdir.
8D
Deger degiikligi, dolaimin ikinci aamasindan,
metain yeniden satiindan da ileri gelmi olamaz, nk burada da,
mal, yalnizca maddi biiminden ikip tekrar para-biimine dnmek-
tedir. Degiiklik, yleyse, edegerler degiildiginden ve metain tm degeri
iin deme yapilmi oldugundan, degerde degil, ilk ilem ile, PM,
satinalinan metada olmalidir. Bundan da, zorunlu olarak, u sonuca
varmi oluyoruz ki, degiiklik, metain kullanim-degerinden, yani tketi-
minden [sayfa 182| ileri gelmektedir. Metain tketiminden deger sizdirabil-
8D
"Para eklinde iken ... sermaye kr retmez." (Ricardo, P|/nc. o/ Po|. Econ., s. 267.)
T57
Kurl Murks
Kupilul l
mek iin dostumuz parababasi, dolaim alaninda, piyasada, kullanim-
degeri deger kaynagi olmak gibi zel bir nitelige sahip bulunan ve bu-
nun iin de fiilen tketimi bizzat emegin maddelemi ekli ve dolayisiyla
da deger yaratmasi olan bir metai bulacak kadar ansli olmalidir. Ve
gerekten de para sahibi, emek kapasitesi (cccs/|y /o| |c|o0|) ya da
emek-gc (|c|o0|-o|e|) niteligi taiyan byle zel bir metai piyasada
bulur.
Emek-gc ya da emek kapasitesi sznden, insanin, kendisin-
de bulunan ve hangi trden olursa olsun bir kullanim-degeri retirken
harcadigi ussal ve fiziksel yeteneklerin btn anlailmalidir.
Ama, bizim para sahibinin, meta olarak satia ikartilmi emek-
gc bulabilmesi iin, nce eitli koullarin yerine getirilmi olmasi
gerekir. Meta degiiminin kendisi, kendi niteliginden ileri gelenlerin
diinda, bir bagimlilik ilikisini gerektirmez. Bu varsayima gre, emek-
gc, meta olarak piyasada, ancak, ona sahip olan kimsenin emek-
gcn bir meta olarak satia sunmasi ya da satmasi halinde grlebilir.
Bunu yapabilmesi iin bu kimsenin, kendi emek-gc zerinde tasar-
rufta bulunabilmesi, emek kapasitesinin, yani kendi kiiliginin kayitsiz
artsiz sahibi olmasi gerekir.
4O
Emek sahibi ile para sahibi, pazarda
kari kariya gelirler, eit haklara sahip kimseler olarak temasa geer-
ler, aralarindaki tek fark birisinin satici, digerinin alici olmasidir; bu
ynden yasalar karisinda her ikisi de eittir. Bu ilikinin srekli olabil-
mesi iin, emek-gc sahibinin, bunu, yalnizca, belirli bir sre iin
satmasi gereklidir, nk eger onu toptan ve sresiz satacak olursa,
kendini satmi, kendini zgr bir insan olmaktan ikartip kleye, meta
sahibi olmaktan ikartip meta haline dntrm olur. Emek-gcne
daima kendi z mali, kendi metai gzyle bakmasi gerekir, ve bunu da
ancak, onu, alicinin emri altina geici bir sre iin, belirli bir zaman
sresi iin vermekle yapabilir. Ancak bu yolla, emek-gc zerindeki
mlkiyet hakkindan feragat [sayfa 188| etmemi olur.
41
Para sahibinin pa-
4O
Klasik aglar ansiklopedilerinde yle budalaliklar grlr: Eski dnyada sermaye tam
anlamiyla gelimiti "ama, serbest ii ve kredi sistemi yoktu". Mommsen bile, Roma Tarihi'nde,
bu konuda pot stne pot kirar.
41
Bunun iin, eitli lkelerde yasakoyucu, i szlemeleri iin bir st sinir koyar. Emegin
zgr oldugu yerlerde, yasalar bu szlemeye son verme biimini bir dzene baglar. Bazi
devletlerde, zellikle Meksika'da (Amerikan i savaindan nce Meksika'dan alinan topraklarda
ve gene gerekte, Kusa ayaklanmasina kadar Tuna eyaletlerinde) klelik, eonce adini taiyan
bir biim altinda gizlidir. Kariligi emekle denmek zere verilen ve kuaktan kuakla geen
avanslarla yalniz tek tek iiler degil, aileleri de, Je /cc|o [fiilen -.| baka insanlarin ve onlarin
ailelerinin mallari haline geldiler. 1uarez, eonce'i kaldirdi. Szmona mparator Maximilian,
bunu tekrar buyrukla kurdu ve Washington'da Temsilciler Meclisinde, bu, hakli olarak. Mek-
sika'da kleligin yeniden kuruluu diye kinandi. "zel bedensel ve ussal olanak ve yeteneklerimi,
sinirli bir sre iin bir bakasinin kullanimina birakilabilirim: bu sinirlilik sonucu, bunlar, benim
btnlgm ynnden yabanci bir nitelik kazanirlar. Ama, btn alima zamanimi ve btn
iimi elden ikartmakla, kendi zm, diger bir deyile, genel faaliyet gerekligimi, kiiligimi,
bir bakasinin mlkiyeti haline getirmi olurum." (Hegel, P|/|oso|/e Jes Rec||s, Berlin 184O, s.
1O4, 67.)
T58
Kurl Murks
Kupilul l
zarda emek-gcn meta olarak bulabilmesi iin ikinci temel koul
udur: emeki, kendi emeginin gerekletirdigi metalari satacak du-
rumda olmayip, kendi benliginde var olan emek-gcn bir meta ola-
rak satia sunmak zorunda kalmalidir.
Bir kimsenin, emek-gc diinda meta satabilmesi iin, kukusuz,
retim aralarina, hammaddeye, birtakim gerelere vb. sahip bulun-
masi gerekir. Derisiz izme yapilmaz. stelik yaamini srdrebilmesi
iin de bazi eylere gereksinmesi vardir. Hi kimse "gelecegin mzis-
yeni" bile gelecegin rnleri ile ya da bitmemi durumdaki kullanim-
degerleri ile yaayamaz; ve yeryzne ilk adimini attigi andan beri
insanoglu, retmeden nce de, retirken de, daima bir tketici olmutur
ve olmakta devam etmek zorundadir. Btn rnlerin meta biimine
brndkleri bir toplumda, bu metalar retildikten sonra satilmak zo-
rundadir; ancak bunlarin satiindan sonradir ki, reticilerin gereksin-
melerini karilamaya hizmet ederler. Bunlarin satii iin geen zaman,
retimleri iin gerekli zamana eklenir.
Paranin sermayeye evrilebilmesi iin, demek ki, para sahibinin
zgr emeki ile kari kariya gelmesi gerekir; bu, emekinin iki an-
lamda zgr olmasi demektir: hem emek-gcn kendi z metai gibi
satabilecek durumda zgr bir insan olmasi gerekir, hem de satmak
iin elinde baka bir meta olmamasi, emek-gcn gerekletirmesi
iin gerekli her eyden yoksun bulunmasi gerekir.
Bu zgr emekinin pazarda onun karisina niin iktigi sorunu,
emek-pazarini, genel meta pazarinin bir dali olarak gren para sahibini
hi ilgilendirmez. Aslinda u anda bizi de pek az ilgilendirir. Bu konu
para sahibini nasil pratik olarak ilgilendiriyorsa, biz de bu konuya teorik
ynden yaklaiyoruz. Gene de bir nokta apaik ortada: doga, bir yanda
para ya da meta sahibi, te yanda emek-gcnden baka bir eyi ol-
mayan insanlar retmiyor. Bu [sayfa 184| ilikinin dogal bir temeli olmadigi
gibi, btn tarihsel dnemler iin ortak toplumsal bir yani da yoktur.
Bunun gemi tarihsel gelimelerin sonucu, ve eitli ekonomik de-
vrimler ile bir dizi eski toplumsal retim biimlerinin yokolup gitmesi-
nin bir rn oldugu aik bir eydir.
Daha nce inceledigimiz ekonomik kategoriler de, ayni biim-
de, tarihin damgasini tair. Bir rnn meta halini alabilmesi iin, belir-
li tarihsel koullar gereklidir. Bunlarin, reticinin bizzat kendi gereksin-
melerinin karilanmasi iin retilmi olmamasi gerekir. Daha da ileri
gider, btn ya da hatta rnlerin ogunun hangi koullar altinda me-
talar biimini aldigini aratirirsak, bunun, ancak ok zgl trde bir
retim biiminde, kapitalist retim biiminde olabilecegini grrz. Ne
var ki, byle bir inceleme, metalarin tahliline yabanci bir ey olurdu.
retilen nesnelerin byk kitlesi, reticilerin kendi gereksinmelerini
kariladigi ve metalara dnmedigi, dolayisiyla toplumsal retimin
henz derinligine ve geniligine daha uzun sre degiim-degerinin ege-
T5
Kurl Murks
Kupilul l
menligi altina giremeyecegi zamanlarda bile meta retimi ve dolaimi
yer alabilir. rnlerin metalar olarak ortaya ikmasi, toplumsal ibl-
mnn gelimesini, kullanim-degerinin degiim-degerinden ayrilmasini,
ilknce trampayla balayan bu ayrilmanin tamamlanmi olmasini n-
grr. Ama byle bir gelime derecesi, baka bakimlardan ok farkli
tarihsel zellikler gsteren pek ok toplum biimlerinin ortak yanidir.
te yandan, parayi ele alsak, varligi, meta degiiminde belirli bir aamaya
iaret eder. Paranin kendine zg ilevleri, ister metalarin edegeri ol-
sun, ister dolaim ya da deme araci olsun, ister yigilmi ya da evrensel
para olsun, bir ilevin digerine bakarak byklg ve nispi nceligine
gre, toplumsal retim srecinin ok eitli aamalarina iaret ederler.
Bununla birlikte, daha ilkel meta dolaiminin bile, btn bu biimlerin
ortaya ikmasina yettigini deneyimlerimizle biliyoruz. Sermayede ise
byle olmuyor. Yalniz baina para ve meta dolaimi, sermayenin varo-
luunun tarihsel koullarinin dogmasina yetmiyor. Onun dogabilmesi
iin, ancak retim ve tketim aralarini elinde bulunduran kimse ile
emek-gc satan zgr emekilerin pazarda kari kariya gelmesi ge-
rekiyor. Ve bu tek tarihsel koul, bir dnya tarihini kapsiyor. Onun iin
sermaye, ilk ortaya ikii ile, toplumsal retim srecinde yeni bir agin
baladigini ilan ediyor.
42
[sayfa 185|
Emek-gc denilen bu zel metai imdi biraz daha yakindan
incelememiz gerekiyor. Btn tekiler gibi, o da bir degere sahiptir.
48
Bu deger nasil belirlenir
Emek-gcnn degeri, teki her metada oldugu gibi, bu zel
nesnenin retimi ve dolayisiyla yeniden-retimi iin gerekli emek-za-
mani ile belirlenir. Emek-gc bir degere sahip olduguna gre, kendis-
inde maddelemi ortalama toplumsal emegin belirli bir niceliginden
daha fazlasini temsil etmez. Emek-gc, yalnizca, bir. kapasite, ya da
canli bireyin gc olarak vardir. Bunun sonucu olarak, emek-gcnn
retimi, bu bireyin varligini ngrr. Belli bir bireyin emek-gc reti-
mi, onun kendisini yeniden retmesinden ya da varliginin devamindan
oluur. Bireyin varligini srdrebilmesi iin, belli miktarda geim araci-
na gereksinmesi vardir. Bu nedenle, emek-gcnn retimi iin gerek-
li emek-zamani, kendini bu geinme aralarinin retimi iin gerekli
zamana indirgiyor; baka bir deyile, emek-gcnn degeri, emeki-
nin. varligini srdrmesi iin gerekli olan geim aralarinin degeridir.
Ne var ki, emek-gc, ancak kullanilmakla gerekleir; ancak alima
ile kendini faaliyete sokar. Bu arada belirli miktarda insan adalesi, sini-
42
Demek ki, kapitalist dneme niteligini kazandiran ey, emek-gcnn, iinin kendi
gznde, kendi mali olan bir meta eklini almasi ve dolayisiyla emeginin, cretli emege
dnmesidir. te yandan, emek rnnn genel olarak meta halini almasi ancak bu andan
sonra olur.
48
"Bir adamin degeri ya da kiymeti, diger btn eylerde oldugu gibi fiyatidir: yani onun
gcnn kullanilmasi kariliginda denen miktar demektir." (Th. Hobbes, le|/c||cn, Wo|/s'ta,
Ed. Molesworth, Lond. 188D-44, v. III. s. 76.)
T0
Kurl Murks
Kupilul l
ri, beyni vb. harcanmi olur, ve bunlarin yerine konmasi gerekir. Bu
masraf artii, daha fazla bir gelir ister.
44
Emek-gc sahibi, bugn alii-
yorsa, yarin da, ayni sreci, saglik ve kuvvet ynnden ayni koullarla
yineleyebilmelidir. yleyse geim aralari, onun, alian bir insan ola-
rak normal durumunu srdrmesine yeterli olmalidir. Yiyecek; giye-
cek, yakit, barinak gibi dogal gereksinmeler, yaadigi lkenin iklimi ile
diger fiziksel koullara gre degiir. te yandan, zorunlu denilen gerek-
sinmelerinin eidi ve byklg, tipki bunlari karilama ekilleri gibi,
bizzat kendileri tarihsel bir gelimenin rnleri oldugu iin, ve bu yz-
den geni lde o lkenin uygarlik dzeyine ve zellikle de, zgr
emekiler sinifinin (c|css o/ /|ee |c|o0|e|s) olutugu [sayfa 186| koullara
ve alitiklari rahatlik derecesine baglidir.
45
Bu nedenle, diger metalarda
oldugunun tersine, emek-gc degerinin belirlenmesine, tarihsel ve
manevi bir ge de giriyor. Bununla birlikte, belli bir lkede, belli bir
dnemde, emeki iin gerekli olan geim aralarinin ortalama miktari
pratik olarak bilinir.
Emek-gc sahibi de lmldr. yleyse, pazardaki varliginin
srekli olabilmesi iin ki, paranin durmadan sermayeye dnmesi
bunu gerektirir emek-gc saticisinin, "yaayan her bireyin kendisini
srdrdg ekilde, yani dllenerek"
46
varligini srdrmesi gerekir.
Ainma, yipranma ve lm nedeniyle, pazardan ekilen emek-gc-
nn yerini, hi degilse ayni miktarda yeni emek-gcnn srekli olarak
doldurmasi gerekir. Bylece, bu zel meta sahiplerinin soyunun pazar-
da varliklarini srdrmeleri iin, emek-gc retimi iin gerekli geim
aralarinin toplami, emekinin yerini dolduracak olanlarin, yani o-
cuklarinin gereksinmelerini de karilayacak ekilde olmalidir.
47
nsan organizmasinin belli bir sanayi dalinda hner ve beceri
kazanabilecegi ekilde degiiklige ugramasini ve zel trde bir emek-
gc olabilmesini saglamak iin, zel bir grenim ya da egitim gerekli-
dir; bu da, az ya da ok bir meta edegerine malolur. Bu miktar, emek-
gcnn az ya da ok karmaik olma niteligine gre degiir. Bu egitim
masraflari (basit emek-gc iin pek kktr) retim iin harcanan
toplam degerin iersinde |o |cn|o,* yer alir.
Bu durumda, emek-gcnn degeri, kendisini belirli bir miktar-
da geim aracinin degerine indirgiyor. Bu nedenle de, aralarin degeri,
44
Bu nedenle Romali Villicus, tarim klelerinin gzcs olarak, "ii daha hafif oldugu iin,
alian klelerden ok daha az bir cret" aliyordu. (Th. Mommsen, Rm. Gesc|/c||e, 1856, s.
81O.)
45
Karilatiriniz: W. Th. Thornton, O|e|-o0|c|/on cnJ /|s RemeJy, Lond. 1846.
46
Petty.
47
"Onun" (emegin) "dogal fiyati ... iklimin niteligi ve lkenin adetlerine gre, iiyi
geindirebilecek ve piyasada eksilmeyen bir emek arzini srdrecek bir aileyi besleyebilecek
miktarda gereki tketim maddeleri ile huzuru saglayabilecek eylerden ibarettir." (R. Torrens,
4n Esscy on ||e Ex|e|nc| Co|n 7|cJe, London 1815, s. 62.) Burada emek-gc yerine yanli
olarak emek szcg kullanilmitir.
* O lde. -.
TT
Kurl Murks
Kupilul l
bunlarin retilmeleri iin gerekli emek miktarina bagli olarak degiir.
Yiyecek ve yakacak gibi bazi geim aralari, gn gnne tke-
tildigi iin, her gn yeniden saglanmasi gerekir. Elbise ve ev eyasi gibi
diger eyler, daha uzun sre gider ve bunlarin daha uzun zaman arali-
klari ile yenilenmeleri gerekir. Bazi mallari her gn, bazilarini haftada,
ayda bir vb. satinalma durumu [sayfa 187| vardir. Bunlar iin harcanan
toplam miktar, yil boyunca nasil dagilirsa dagilsin, her gn bir digeri
gibi olmak zere, ortalama gelirle karilanmasi gerekir. Emek-gc re-
timi iin gerekli gnlk meta toplami = A, haftalik = B, aylik = C,
vb. olsa, bu metalarin gnlk ortalamasi =
865A+52B+4C+vb
/
865
olur.
Ortalama bir gn iin gerekli metalar kitlesinde, diyelim 6 saatlik
toplumsal emek cisimlemi bulunsun, bu durumda, gnlk emek-
gcnde, ortalama yarim gnlk toplumsal emek maddelemi olarak
vardir, bir baka deyile, gnlk emek-gc retimi iin yarim gnlk
emek gereklidir. Bu emek miktari, bir gnlk emek-gcnn degerini
ya da her gn retilen emek-gcnn degerini meydana getirir. Eger
bir gnlk ortalama toplumsal emek ilinde maddelemi ise, bu
ilin, bir gnlk emek-gcnn degerine tekabl eden fiyatidir. Sahibi,
bunu, gnde iline satia ikarsa, bu sati fiyati, onun degerine
eittir ve bizim varsayimimiza gre, bu ilini sermayeye dntrmek
niyetinde olan Parababasi dostumuz bu degeri demektedir.
Emek-gc degerinin asgari siniri, iinin, her gn almadigi tak-
dirde hayati enerjisini yenileyemeyecegi meta degeri ile, yani fiziksel
bakimdan vazgeilmesi olanaksiz geim aralarinin degeri ile belirle-
nir. Eger emek-gcnn fiyati, bu alt sinira derse, bu koullar altinda
varligini ancak ktrm bir durumda koruyup srdrebilecegi iin,
degerinin altina dm olur. Ama, her metain degeri, o metain nor-
mal nitelikte olacak ekilde retilmesi iin gerekli emek-zamani ile
belirlenir.
Emek-gc degerinin bu ekilde belirlenmesi yntemini, ko-
nunun niteligi geregi ortaya ikan bu yntemi, merhametsiz bir yntem
olarak ilan etmek ve Rossi ile birlikte u yaygarayi koparmak ok ucuz
bir duygululuk olur: "Emek kapasitesini (0/sscnce Je ||c|c/|), retim
sreci sirasinda emekilerin geim aralarindan soyutlayarak dnmek,
bir hayaleti (e||e Je |c/son) dnmek demektir. Emekten ya da emek
kapasitesinden szatigimiz zaman, ayni zamanda, emekiden ve onun
geim aralarindan, iiden ve cretten de szetmi oluyoruz."
48
Emek
kapasitesi dedigimiz zaman, emekten szetmi olmuyoruz; tipki sindi-
rim kapasitesi denildigi zaman, sindirimden szedilmi olmayacagi gibi.
[sayfa 188| Bu son sre, saglam bir mideden daha fazla bir eyler gerektir-
ir Emek kapasitesi derken, biz, [onu -.| gerekli geim aralarindan
soyutlami olmuyoruz. Tersine, bunlarin degeri, onun degerinin ier-
48
Rossi, Co0|s J'con-Po|/|., Bruxelles 1842, s. 87O, 871.
T2
Kurl Murks
Kupilul l
sinde ifade edilir. Emek kapasitesi eger satilmazsa, bundan hi bir
yarar saglayamayacak olan emeki, retimi belirli miktarda geim ara-
cina malolan ve yeniden-retimi iin bunun durmadan gerekli ola-
cagini dnr ve bu kapasiteyi, zalim bir dogal zorunluluk diye kabul
eder. te o zaman Sismondi ile ayni gr paylair: "emek kapasitesi
... satilmadigi srece bir hitir."
4D
Emek-gcnnn bir meta olarak kendine zg niteliginden i-
kan sonulardan birisi, kullanim-degerinin, alici ile satici arasindaki
szlemenin tamamlanmasiyla, alicinin eline dogrudan dogruya geme-
mesidir. zerinde belli miktarda bir toplumsal emek harcandigi iin
teki her meta gibi onun degeri de dolaima girmeden nce belirlenmi
haldedir; ama onun kullanim-degeri ancak daha sonra bu gcn har-
canmasi ile ortaya ikar. Emek-gcnn. elden ikartilmasi ve alici
tarafindan fiilen ele geirilmesi, onun kullanim-degeri olarak kullanilma-
si, bir zaman araligiyla ayrilmitir. Ama, bir metain kullanim-degerinin
satii yoluyla resmen elden ikartilmasinin, aliciya fiilen teslim edilmesi
ile ayni zamana raslamadigi durumlarda, alicinin parasi, genellikle de-
me araci olarak i grr.
5O
Kapitalist retim biiminin egemen oldugu
her lkede, szlemeyle belirlenen sre iersinde, emek-gc kullanil-
madan nce demenin yapilmamasi bir gelenektir, rnegin her hafta
sonunda denir. Bunun iin, her zaman, emek-gcnn kullanim-degeri,
kapitaliste avans olarak verilir: emeki, henz kariligini almadigi emek-
gcnn satinalici tarafindan tketilmesine izin vermekte, ve her yerde
kapitaliste kredi amaktadir. Bu kredinin bir hayal rn olmadigi, yalniz
kapitalistin iflasi
51
zerine zaman zaman iinin ugradigi cret kayiplari
ile degil, bir dizi uzun sreli sonu- larla da grlr.
52
Bununla birlikte,
4D
Sismondi, No0|. P|/nc., e|c., t. I, s. 112.
5O
"Her i, yapilip bittikten sonra denir." (4n lnq0/|y /n|o ||ose P|/nc/|es Resec|/n ||e
Nc|0|e o/ 0emcnJ, etc., s. 1O4.) "Ticari kredi, retimin ilk yaraticisi iinin, tasarruflari nedeniyle,
yaptigi iin cretini haftanin, onbe gnn, ayin, ayin sonuna kadar bekleyebilecek hale
gelmesiyle balami olmalidir." (Ch. Ganilh, 0es Sys|emes J'con. Po|/|., 2. edit., Paris 1821, t. II,
s. 15O.)
51
"i aba ve hnerini dn verir", ama, Storch kurnazca unu ekler: o "cretini
yitirmekten" baka "hi bir eyini tehlikeye sokmamitir ... ii kendisinden maddi olarak hi
bir ey vermez." (Storch, Co0|s J'con. Po|/|., Petersbourg 1815, t. II, s. 87.)
52
Bir rnek: Londra'da iki eit firinci vardir; ekmegi tam degeri zerinden satan "tam
fiyatli" firincilar, degerinin altinda satan, "dk fiyatli" firincilar. Bu sonuncular, toplam firinci
sayisinin drtte-nden fazlasini meydana getirirler. ("Firinci kalfanin ikayetlerini" incelemekle
grevli hkmet komiseri H. S. Tremenheere'in Reo||'u, xxxii, Lond. 1862.) Ucuzcularin hemen
hepsi, beslenmeye ve sagliga zararli ap, sabun potas, tebeir, Derbyshire-tozu ve benzeri eylerle
karitirilmi bozuk ekmek satarlar. (Yukarda sz edilen Mavi kitap ile, "Hileli ekmek konusunda
1855 tarihli komitenin" hazirladigi rapora ve Dr. Hassall'in, 4J0||e|c|/ons 0e|ec|eJ, 2. edit.,
London 1661, yapitina bakiniz.) 1855 tarihli komitede verdigi ifadede Sir 1ohn Gordan yle
diyordu: "Yapilan bu karitirma ve hileler sonucu, gnde iki libre ekmekle karnini doyuran
yoksul bir insan, sagligi zerindeki bozucu etkileri bir yana, besleyici maddelerden ancak drtte-
birini alabilmektedir." Tremenheere (|.c., s. xlviii) ii sinifinin byk bir kisminin bu hilenin
pekl farkinda olduklari halde, ap, toz-toprak gibi eyleri niin satin aldimlari konusunda
yle diyor: "Firincilarindan ya da bakkaldan keyiflerince yaptiklari ya da sattiklari ekmegi
satinalmak onlar iin bir zorunluluktur." Hafta sonundan nce cretlerini alamadiklari iin,
T3
Kurl Murks
Kupilul l
para, [sayfa 18D| ister satinalma, ister deme araci olarak i grsn, bu,
meta degiiminin niteligi zerinde hi bir degiiklik yapmaz. Emek-g-
cnn fiyati, sonuna kadar gerek-letirilmemesine karin, konut kira-
larinda oldugu gibi, szleme ile saptanilir. Emek-gc, kariligi ancak
daha sonra denmesine karin satilmi olur. Taraflar arasindaki ilikinin
aik olarak kavranabilmesi iin, emek-gc sahibinin her satita, szle-
mede belirtilen kariligi derhal aldigini geici olarak kabul etmek yararli
olacaktir.
imdi artik bu zel metain, emek-gcnn sahibine, satinalan
tarafindan denen degerin nasil belirlendigini biliyoruz. Satinalanin
degiimle elde ettigi kullanim-degeri, kendisini, ancak fiilen kullanil-
makla, emek-gcnn tketimi ile ortaya koyar. Para sahibi bu ama
iin hammadde gibi her eyi piyasadan satinalir ve [sayfa 1DO| bunlarin
tam degerlerini der. Emek-gcnn tketimi, metalarin ve arti-dege-
rin birlikte ve ayni zamanda retimidir. Emek-gcnn tketimi, diger
her trl metada oldugu gibi, piyasanin ya da dolaim alaninin sinirlari
diinda tamamlanir. Bay Parababasini ve emek-gc sahibini birlikte
yanimiza alarak bir sre iin, her eyin ortada ve herkesin gznnde
getigi bu grltl alani birakiyoruz ve hep birlikte kapisinda, "ii ol-
mayan giremez!" levhasi ile bizi karilayan, gizli kapakli retim alanina
geiyoruz. Burada biz, sermayenin, yalniz nasil rettigini degil, ama
nasil retildigini de grecegiz. Ve ensonu, kr saglamanin sirlarini da
zorlayacagiz.
Sinirlari iersinde emek-gc satim ve aliminin srp gittigi ay-
rildigimiz bu alan, aslinda, insanin dogutan varolan haklarinin tam bir
cenneti idi. Burada egemen olan yalnizca, zgrlk, Eitlik, Mlkiyet ve
"ailelerinin hafta boyunca yedikleri ekmegin parasini, hafta sonundan nce deyemezler" ve
Tremenheere, taniklarin ifadeleri konusunda unlari ekliyor: "Bu karitirmalardan meydana
gelen ekmegin, salt bu ekilde satilmak zere yapildigi esef edilecek bir gerektir." Birok
ngiliz ve daha da ok sko tarim blgelerinde cretler onbe gnde bir ve hatta ayda bir
denir; demeler arasindaki bu uzun araliklar sonucu tarim iileri veresiye aliveri yapmak
zorunda kalirlar. Daha yksek fiyatla satinalma zorunda olduklari gibi aslinda ona veresiye
veren dkkana da baglanmi durumdadirlar. Bylece rnegin, cretlerin aylik dendigi Wilts'teki
Horningham'da, baka yerde bir stone iin 1 ilin 1O peni dedigi ayni unu, buralarda 2 ilin 4
peniye ancak satinalabilir. (Medical Officer of Privy Council'in Halk Sagligi konusunda S/x||
Reo||'u, 1864, s. 264.) "Paisley ve Kilmarnock'taki mrettipler, greve gitmek suretiyle, cretlerin
aylik olarak denmesi yerine onbe gnde bir denmesini zorla kabul ettirirler." (Reo||s o/ ||e
lnsec|o|s o/ Fcc|o|/es /o| 3!
s|
, Oc|. !853, s. 84.) inin kapitaliste atigi kredinin daha gzel bir
sonucu olarak da, pek ok ngiliz kmr madenlerinde kullanilmakta olan bir ynteme iaret
edebiliriz; buralarda iiye ancak ay sonunda cret denir ve bu arada madenci, ogu kez mal
eklinde olan ve bedelini sonradan piyasa fiyatinin zerinde demek zorunda kaldigi eyleri
kapitalistten avans olarak alir (7|0c/-sys|em, [takas sistemi -.|). "ilere cretlerini ayda bir
kez demek ve her hafta sonunda avans vermek, kmr madeni patronlari arasinda uygulana
gelen bir usuldr. Avanslar dkkanda denir: (Yani, patronlara ait dkkanda) "iiler bir eliyle
aldiklarini digeriyle buralara yatirirlar." (C|/|J|en's Em|oymen| Comm/ss/on, l||. Reo||, Lond.
1864, s. 88, n. 1D2.)
* 1eremy Bentham, ngiliz hukuk yazari, faydaciligin kurucusu. Bu yapitin "Arti-degerin
Sermayeye Dnm" blmnde, Marx, ona ayirdigi uzun bir notta (6D nolu notta), onu
yle adlandirir: "burjuva budalaliginin dehasi." -.
T4
Kurl Murks
Kupilul l
Bentham'dir* zgrlktr, nk, metain, diyelim emek-gcnn hem
alicisi hem saticisi yalnizca kendi serbest iradelerinin etkisi altindadir-
lar. Serbest taraflar olarak szleme yaparlar ve vardiklari anlama, ortak
iradelerinin yasal ifadesinden baka bir ey degildir. Eitliktir, nk
birbirleriyle basit meta sahipleri olarak iliki iine girerler ve edegeri
edegerle degiirler. Mlkiyettir, nk taraflar, kendi mali olan eyler
zerinde tasarrufta bulunur. Ve Bentham'dir, nk her iki taraf da
yalniz kendisini dnr. Bunlari biraraya getiren ve iliki iersine sokan
tek g, bencillik, kazan ve zel kiisel ikardir. Herkes yalniz kendini
dnr, kimse geri kalana kulak asmaz, ve byle yaptiklari iin de,
eylerin nceden dzenlenmi uyumu geregi ya da kdiri mutlak ve
takdiri ilhi ile hepsi de, herkesin mutlulugu ve yarari adina, kendi
karilikli ikarlari adina elbirligi ile aliirlar.
"Vlger serbest ticareti"lerin grlerini, fikirlerini ve sermaye
ile crete dayanan toplum hakkindaki yargilarinin lsn aldiklari bu
basit dolaim ve meta degiimi alanindan ikarirken, J|cmc|/s
e|son'mizin*

yzlerinde bir degiiklik oldugunu gryoruz. Eski para
sahibi, imdi kapitalist olarak nde alimla yryor; emek-gc sahibi
onun emekisi olarak peisira onu [sayfa 1D1| izliyor. Biri nemli insan po-
zunda, siritkan, ibilir; teki sikilgan, ekingen, kendi derisini pazara
gtren ve yzlmekten baka umudu olmayan bir kimse gibi. [sayfa 1D2|
* Oyundaki kiiIer, pazarliga girien kiiler. -.
T5
Kurl Murks
Kupilul l
NC KISIM
MUTLAK AkTl-DEGEklN
kETlMl

YEDNC BLM
EMEK-SREC VE ARTI-DEGER RETM SREC
BRNC KESM. EMEK-SREC YA DA
KULLANIM-DEGERLERNN RETM
Kapitalist, emek-gcn, kullanmak iin satinalir; kullanilan bu
emek-gc, emegin kendisidir. Emek-gcn satinalan, saticiyi ali-
tirarak bu emek-gcn tketir. aliarak, emek-gc sahibi, daha nce
yalnizca potansiyel olan emek-gcn fiili eyleme geirir, ii olur.
Emeginin bir metada yeniden ortaya ikmasi iin, her eyden nce,
onu, yararli bir i zerinde, herhangi bir gereksinmeyi karilayabilecek
bir ey zerinde harcamasi gerekir. Demek ki, kapitalistin, iiye ret-
tirdigi belli bir kullanim-degeri, belirli bir nesnedir. Kullanim-degerleri-
nin ya da mallarin retiminin kapitalistin denetimi altinda ve onun
adina yapilmasi olgusu, bu retimin genel niteligini degitirmez. Bu ne-
denle, biz, ilknce, emek-srecini, belli toplumsal koullar altinda aldi-
gi zel biimlerden bagimsiz olarak incelemek durumundayiz.
, her eyden nce, hem insanin hem doganin katildigi ve [sayfa
T
Kurl Murks
Kupilul l
1D8| insanin kendisi ile doga arasindaki maddi tepkimeleri diledigi ekilde
balattigi, dzenledigi ve denetledigi bir sretir. Doganin rnlerini
kendi gereksinmelerine uygun bir birimde ele geirebilmek iin, kolla-
rini, bacaklarini, kafasini, ellerini ve vcudunun dogal glerini hareke-
te geirerek, doga glerinden birisi olarak onun karisina geer. Di
dnya zerinde bu ekilde etki yaparak onu degitirmekle, ayni za-
manda kendi dogasini da degitirir. Uyuklamakta olan glerini gelitirir
ve bunlari diledigi gibi hareket etmeye zorlar. Biz, imdi burada, bize
hayvani animsatan ilkel igdsel i biimleri ile ilgili degiliz. nsanin
emek-gcn pazara bir meta olarak satmak iin getirdigi durum ile
balangitaki igdsel aamasinda olan insan emeginin durumunu
birbirinden ayiran ok byk bir zaman araligi vardir. Biz, emegi, salt
insana zg biimi iersinde ele aliyoruz. rmcek, iini dokumaciya
benzer ekilde grdg gibi, ari da petegini yapmada pek ok mimari
utandirir. Ne var ki, en kt mimari en iyi aridan ayiran ey, mimarin,
yapisini gerekte kurmadan nce, onu imgesinde kurabilmesidir. Her
emek-srecinin sonunda, daha nceden iinin imgeleminde balangi
halinde varolan bir sonu elde ederiz. i, zerinde alitigi malzeme-
de yalnizca bir biim degiikligi yapmakla kalmaz, ayni zamanda, onun
moJ0s oe|cnJ/'sini* bir yasa haline getiren kendi amacini da
gerekletirir ve kendi iradesini bu amaca tbi kilmak zorundadir. Bu
tbi olu, geici bir ey de degildir. Bu sre, organlarinin alimasinin
yanisira, btn i boyunca, iinin iradesinin amaciyla srekli olarak
uyum halinde olmasini gerektirir. Bu, siki bir zen demektir. in niteligi
ve yapilma biimi onun iin ne kadar az ekici ise ve bu nedenle de
hem beden hem kafa gcn kullanma ynnden ne kadar az zevk
alirsa o derece dikkatli olmak zorundadir.
Emek-srecinin basit geleri unlardir: 1. insanin kiisel faaliyeti,
yani bizzat i; 2. iin konusu, ve 8. aralari.
nsana gerekli eyleri ya da yaama aralarini kullanima hazir
olarak sundugu
1
bakir toprak (ekonomik baki aisindan su da ona
dahildir) insandan bagimsiz olarak vardir ve insan emeginin evrensel
konusudur. evresiyle yakin baglarini ancak emegin [sayfa 1D4| zdg
her ey, doganin kendiliginden sagladigi ve emegin iledigi konulardir.
Yakaladigimiz ve yaadigi ortamdan ekip aldigimiz balik, bakir orman-
da devirdigimiz tomruk ve maden yataklarindan ikardigimiz maden
cevherleri, bunun rnekleridir. te yandan, eger emegin konusu, deyim
yerindeyse, daha nceki bir emegin szgecinden gemise, buna,
hammadde diyoruz; daha nce ikartilmi olan ve yikanmaya hazir
* alima tarzi. -.
1
"Yeryznn dogal rnleri, az miktarda ve insandan tamamen bagimsiz olmalariyla,
sanki, onu alimaya sevketmek ve kendi servetini yaratmaya tevik etmek zere gen bir
insana verilen az miktarda para gibi, doga tarafindan saglaniyor gibidir." (1ames Steuart, P|/nc/|es
o/ Po|/|. Econ., edit. Dublin 177O, v. I, s. 116.)
T7
Kurl Murks
Kupilul l
maden cevheri gibi. Btn hammaddeler emegin konusudur, ama her
emek konusu hammadde degildir; bu, her ey daha nce harcanan
emek yoluyla bir degiiklik geirdikten sonra ancak hammadde olabi-
lir.
Emek araci, iinin kendisi ile emek konusu arasina soktugu ve
faaliyetinin ileticisi olarak yararlandigi bir ey ya da eyler bileimidir.
Amalarina uygun baka maddeleri yapmak iin bazi maddelerin me-
kanik, fizik ve kimyasal zelliklerinden yararlanir.
2
nsanin kendi organ-
larini emek aralari gibi kullanarak topladigi meyve gibi hazir yaama
aralarini bir yana birakirsak, iinin ilk sahip oldugu ey, emegin ko-
nusu degil, emegin aralaridir. Bylece doga onun faaliyetinin organla-
rindan birisi haline geliyor, onu kendi organlarina katiyor ve ncile karin,
kendisine yeni bir boyut eklemi oluyor. Toprak onun ilk kileri oldugu
gibi ilk alet deposu da oluyor. Toprak, ona, rnegin firlatmak, gtmek,
basmak, kesmek iin vb. talar sagliyor. Toprak ken-di baina bizzat
emek aracidir, ama tarimsal amalarla kullanilmak istendigi zaman bir
dizi baka aralara ve olduka gelimi bir emege gerek duyuluyor.
8
Emegin geirdigi ok az bir gelime bile, hemen zel olarak hazirlanmi
aralara gerek gsteriyor. Bu yzdendir ki, en eski magaralarda tatan
yapilmi alet ve silahlara rasliyoruz. nsanlik tarihinin en eski dnemle-
rinde evcilletirilmi hayvanlar, yani belli bir ama iin yetitirilmi ve
emek verilerek bazi zellikleri degitirilmi hayvanlar, zel olarak
hazirlanmi talar, agalar, kemikler ve hayvan kabuklarinin yanisira
bellibali emek aralari devini gryorlar.
4
Bazi hayvan trleri arasin-
da reym halinde varolmakla birlikte, emek aralarinin kullanimi ve
yapimi, insanin [sayfa 1D5| emek-srecinin zgl zelligidir ve Franklin bu
nedenle insani alet yapan hayvan diye betimliyor. Gemiteki emek
aralarinin kalintilari, toplumun artik yokol-mu ekonomik biimlerinin
aydinliga kavuturulmasinda, tipki nesli tkenmi hayvan trlerinin sap-
tanmasinda fosillemi kemiklerin taidigi nemi taiyorlar. Birbirinden
farkli ekonomik aglarin ayirdedil-mesinde ie yarayan ey, yapilan
eyalar degil, bunlarin nasil ve hangi aralarla yapildiklaridir.
5
Emek
2
"Akil, gl oldugu kadar kurnazdir da. Aklin kurnazligi, balica nesnelerin kendi
zelliklerine uygun olarak birbirleri zerinde etki ve tepkide bulunmasina yolaarak, bylece,
srece dogrudan dogruya mdahale etmeksizin, aklin amacinin yerine gelmesini saglayan aracilik
faaliyetinde grlr." (Hegel, Enzyklopadie, Erster Teil. 0/e lo//, Berlin 184O, s. 882.)
8
Diger ynlerden degersiz olan yapitinda (7|eo|/e Je |'con. Po|/|., Paris 1815) Ganilh,
fizyokratlara kari, gerek anlamiyla tarimin balamasindan nce gerekli srelerin uzun bir
listesini arpici bir biimde siralar.
4
Turgot, Re/|ex/ons s0| |c Fo|mc|/on e| |c 0/s||/|0|o/n Jes R/c|esses (1766) adli yapitinda,
evcilletirilmi hayvanlarin, uygarligin balangi dnemindeki dnemine dikkati ekmitir.
5
eitli retim dnemlerinin teknolojik ynden karilatirilmasinda, metalar iersinde en
az nemli olani, szcgn dar anlamiyla, lks eyalardir. Tm toplumsal yaamin ve bu nedenle
btn gerek tarihin temeli olan maddi retim koullarindaki gelimeyi, yazili tarihimiz imdiye
degin ne denli az dikkate alsa da, tarih-ncesi aglar, gene de, tarihsel denilen sonulara gre
degil, materyalist aratirmalarin sonularina gre siniflandirilmitir. Bu dnemler, kullanilan
aletler ile silahlarin malzemesine gre, yani ta, bronz ve demir aglari olarak ayrilmilardir.
T8
Kurl Murks
Kupilul l
aralari, yalniz insan emeginin ulatigi gelime dzeyinin bir lsn
vermekle kalmiyor, bunlar, ayni zamanda, iin yapildigi toplumsal
koullarin gstergeleri de oluyorlar. Emek aralari iersinde, btnyle
alindiginda retimin kemikleri ve kaslari diyebilecegimiz mekanik nite-
likte olanlar, belli bir retim aginin en kesin zellikleri konusunda,
genel bir deyile, retimin dolaim sistemi diyebilecegimiz ve yalnizca
i malzemesini saglamaya yarayan borulara, fiilara, sepetlere ve kp-
lerle gre, daha kesin bilgiler verebilirler. Bu sonuncular, kimya sanayii
ile birlikte nemli bir rol oynamaya balarlar.
Daha geni bir anlamda, emek aralari arasinda, emegi, emek
konusuna dogrudan dogruya aktarmak iin kullanilan ve bu nedenle
u ya da bu ekilde faaliyet iletkeni devi yapan aralara ek olarak,
emek-srecinin yrtlmesi iin gerekli btn nesneleri katabiliriz. Bun-
lar, dogrudan srece girmezler, ama bunlar olmaksizin da sre; ya hi
yer almaz ya da ancak bir lde yer alabilir. Bu trden evrensel emek
araci olarak yeryzn bir kez daha karimizda grrz: iiye, bir
|oc0s s|cnJ/* ve faaliyeti iin bir i alani saglayan odur. Daha nceki bir
iin sonucu olan ve ayni zamanda bu sinifa dahil olan aralar arasinda
ilikleri, kanallari, yollari ve benzerlerini buluyoruz.
Emek-srecinde, insan faaliyeti, demek ki, emek aralarinin yar-
dimi ile zerinde aliilan malzemede, balangita tasarlanan bir
degiikligi meydana getiriyor. Sre, rnde sona erer, ve rn, bir [sayfa
1D6| kullanim-degeridir. Doganin sagladigi malzeme bir biim
degiikligiyle insan gereksinmelerine uyarlanir. Emek, kendisini, ko-
nusuyla birletirmitir: emek maddeletirilmi, konu dntrlmtr.
ide hareket olarak ortaya ikan ey, imdi rnde hareketsiz, sabit
bir nitelik olarak grlr. Demirci dver ve rn dvlm demirdir.
Eger srecin tmn, sonucu aisindan, rn aisindan inceler-
sek, hem aralari, hem de emek konusunun retim aralari oldugu,
6
ve emegin kendisinin retken bir emek oldugu aika grlr.
7
Bir kullanim-degeri, emek-srecinden rn olarak ikarken, te-
ki kullanim-degerleri, daha nceki emegin rnleri, srece, retim
aralari olarak girerler. Ayni kullanim-degeri, hem daha nceki srecin
rn, hem de daha sonraki srecin retim aracidir. Bunun iin, rn-
ler, yalnizca sonu degil, ayni zamanda emegin temel koullaridir.
ersinde madencilik, avcilik, balikilik ve tarim gibi (yalnizca
bakir topragin tarima hazirlanmasi ynnden) dogrudan dogruya doga
tarafindan saglanan emek malzemesi bulunan istihra sanayii diinda,
6
rnegin, yakalanmami bir baligin, balikilik sanayiinde retim araci olarak kabul edilmesi
dnceye aykiri gibi grnebilir. Ama imdiye kadar, hi kimse, balik olmayan sularda balik
avlama yntemini bulamamitir.
7
retken emegin ne oldugunu yalniz emek-sreci aisindan belirlemeye yarayan bu
yntem, hi bir zaman, kapitalist retim srecine dogrudan dogruya uygulanamaz.
* Tesis yeri. -.
T
Kurl Murks
Kupilul l
sanayiin btn kollari, emegin szgecinden gemi olan nesneler, daha
nce emegin rnleri olan hammaddeler zerinde aliirlar. Tarimda
tohum byledir. Doganin rnleri olarak grmeye alikin oldugumuz
hayvanlar ve bitkiler, bugnk biimlerinde yalnizca, diyelim geen
yilin rnleri degil, insanin denetimi altinda ve onun emegi araciligi ile,
kuaklar boyu sren tedrici bir dnmn sonucudur. Zaten, ogu
zaman, emek aralari, en dikkatsiz gzlemciye bile, gemi aglardaki
emegin izlerini belli eder.
Hammadde, rnn anamaddesi olabilecegi gibi, onun yapisina
bir yardimci olarak da girebilir. Yardimci madde, buhar kazaninin al-
tindaki kmr, arklarin yagi, yk beygirlerinin samani gibi, emek arala-
rinca tketilecegi gibi, keten bezini agartmada klor, demir elde etmede
kmr, ynn boyanmasinda boya maddesinde oldugu gibi, hammad-
de de, bir degiiklik yapilmasi iin ona [sayfa 1D7| katilabilir ya da i yerler-
ini isitmak ve aydinlatmak iin kullanilan malzemede oldugu gibi iin
yrtlmesine yardimci olabilir. Anamadde ile yardimci arasindaki fark,
gerek kimya sanayiinde ortadan kalkar, nk burada hi bir hammad-
de, rnn cevherinde ilk bileimi ile grlmez.
8
Her nesne eitli zellikler tair ve bunun iin de farkli yerlerde
kullanilabilir. Bu nedenle ayni rn, ok farkli srelerde, hammadde
olarak i grebilir. rnegin bugday, degirmencinin, niasta yapimcisin-
in, iki damiticisinin ve hayvan yetitiricisinin hammaddesidir. Ayrica
kendi retimine tohum halinde hammadde olarak girdigi gibi, kmr
de, kmr madenciliginin hem bir rndr, hem de bir retim araci-
dir.
Ayrica, belli bir rn, ayni srete, hem emek araci olarak, hem
de hammadde olarak kullanilabilir. rnegin hayvan beslemede, hayvan,
hem hammadde, hem de gbre retiminin bir aracidir.
Derhal tketime hazir olmakla birlikte, bir rn, daha sonraki
rn iin hammadde olabilir; zmn, arabin hammaddesi olmasi
gibi. te yandan, emek, bize, rnn yalnizca hammadde olarak kul-
lanabilecegimiz ekilde verebilir; pamuk, iplik, ve dokuma ipligi duru-
munda oldugu gibi. Kendisi rn olmakla birlikte, byle bir hammadde
bir dizi farkli srelerden geebilir: bunlarin herbirinde daima degien
ekillerde hammadde olarak onu tam bir rn haline getirecegi son
srece kadar, bireysel tketime ya da emek araci olarak kullanilmaya
hazir tam bir rn olarak ortaya koydugunu serinin son srecine kadar
i grr.
Gryoruz ki, bir kullanim-degeri, ister hammadde, ister emek
araci ya da ister rn olarak alinsin, bu tamamiyla emek-srecindeki
greviyle, orada igal ettigi konumla belirlenir: bu degitike, niteligi de
8
Storch, gerek hammaddelere, "mc|/e|es ve yardimci malzemeye, "mc|e|/c0x" der.
Cher-buliez yardimci maddeler iin "mc|e|es /ns||0men|c|es" terimlerini kullanir.
T70
Kurl Murks
Kupilul l
degiir.
Bu nedenle, bir rn, yeni bir emek-srecine retim araci olarak
girer girmez rn niteligini yitirir ve srete yalnizca bir ge halini alir.
pliki, igi yalnizca bir egirme araci olarak kullanir, ve keten de yalnizca
onun egirmesi iin bir malzemedir. Kukusuz, malzeme ve ig olmaksi-
zin iplik egirmek olanaksizdir; ve bunun iin de. egirme ileminin balan-
gicinda bu eylerin rn olarak var olmalari nkouldur: ama srecin
kendisinde, bunlarin daha nceki [sayfa 1D8| emegin rnleri olmasinin
hi bir nemi yoktur; bu, tipki ekmegin, iftinin, degirmencinin, firin-
cinin daha nceki emeklerinin rn olmasinin, sindirim sreci iin
hi bir nem taimamasina benzer. Tersine, retim aralari, rn ola-
rak tam ve yetkin olmayilari yznden, herhangi bir srete kendiler-
ini rn nitelikleri ile ortaya koyarlar. Kr bir biak ya da rk bir iplik,
biaki A'yi ya da ipliki B'yi animsatir. Tamamlanmi rne, taidigi
yararli nitelikleri kazandiran emek, artik grnmez olur.
Emegin amalarina hizmet etmeyen bir makine yararsizdir. Ayri-
ca, bir makine, doga glerinin yikici etkilerinden kendisini kurtara-
maz. Demir paslanir, tahta rr. Dokunmayan, rlmeyen iplik, boa
harcanmi pamuktur. Canli emegin bunlara el atmasi, lm uykusun-
dan uyandirmasi, yalnizca olasi kullanim-degerleri olmaktan ikartip
gerek etken degerler haline getirmesi gerekir. Bunlar emegin ateinde
yikanarak, emek organizmasinin esas unsuru olarak, eskiden oldugu
gibi, sreteki ilevlerini yerine getirmek iin canlanirlar; gerekte tke-
tilirler, ama yeni kullanim-degerlerinin, yeni rnlerin temel geleri ola-
rak, bireysel tketim iin geim araci olmaya her zaman hazir ya da ye-
ni bir emek-sreci iin retim araci olmaya hazir bir amala-tketilirler.
yleyse bir yandan tamamlanmi rnler yalnizca emek-sre-
cinin sonulari olmayip onun zorunlu koullari oldugu gibi, te yandan
bunlarin bu srece girmeleri, canli emekle temasa gelmeleri, kullanim-
degeri niteliklerini korumalari ve kullanilabilmeleri iin tek yol oluyor.
Emek, maddi gelerini, konusunu ve aralarini kullandigi, bun-
lari tkettigi iin, bir tketim srecidir de. Bu retken tketim, bireysel
tketimden yle ayrilir: bireysel tketimde canli bireyin hayatta kala-
bilmesi iin rnler kullanilip bitirilir, retken tketim de ise, rnler,
emegin, canli bireylerin emek-gcnn faaliyetlerinin devami iin t-
ketilir. Bunun iin, bireysel tketimin rn bizzat tketicidir; retken
tketimin sonucu ise, tketiciden farkli bir rndr.
yleyse, aralari da konusu da zaten rn olan emek, rn ya-
ratmak amaciyla bu rnleri tketir, ya da baka bir deyile, bir dizi
rn, baka bir dizi rnn retim araci haline getirmek iin tketir.
Ama nasil ki, balangita emek-srecine katilanlar yalnizca insan ve
ondan bagimsiz olarak varolan yeryz ise, imdi [sayfa 1DD| de biz hl
dogrudan dogruya doganin sagladigi ve dogal maddeler ile insan eme-
ginin birleimini temsil etmeyen pek ok retim araci kullanmaktayiz.
T7T
Kurl Murks
Kupilul l
Yukarda yapildigi gibi, basit gelerine indirgenen emek-sreci,
kullanim-degerleri retimi ve dogal maddelerin insan gereksinmelerini
karilar hale getirilmesi amaciyla giriilen bir eylemdir; insanla doga
arasinda madde degiimini saglamanin zorunlu kouludur; insan var-
liginin doga tarafindan zorlanan ebedi kouludur, ve bunun iin de, bu
varligin her toplumsal evresinden bagimsiz, ya da daha dogrusu byle
her evrede ortaktir. Bu nedenle, iimizi teki iilerle bagintili olarak
gstermek gereksizdi; bir yanda insan ile emegini, te yanda doga ile
onun sagladigi maddeleri ele almakla yetindik. orbayi tadarak nasil ki
yulafi kimin yetitirdigini bilemezsek, bu basit sre ile de onun hangi
toplumsal koullar altinda yer aldigini kestiremeyiz; belki kle sahibinin
zalim kamisi, ya da kapitalistin kukulu bakilari altinda, belki Cincin-
natus ufacik tarlasini srerken, belki de vahi insan tala yabanil hayv-
anlari avlarken olmutur.
D
imdi biz, gene, bizim filizlenmekte olan kapitalistimize dne-
lim. Onu, aik pazarda emek-sreci iin gerekli btn geleri, srecin
nesnel gelerini, retim aralarini, ve znel geyi, emek-gcn satin-
aldiktan sonra terketmitik. Bir uzmanin keskin gzleriyle, kendi zel
ticaretine, diyelim iplikilige, kunduraciliga ya da baka tr bir ticarete
en uygun retim aralarini ve emek-gcn semiti. Daha sonra,
emegiyle retim aralarini tketmek iin bu emek-gcn kiiliginde
taiyan iiyi harekete geirerek metai, hemen satinalmi oldugu emek-
gcn harcamaya koyulur. inin kendisi iin degil de kapitalist hes-
abina alimasi geregi, aiktir ki, emek-srecinin genel niteligini
degitirmez; ayrica, kunduracilikta ya da iplikilikte kullanilan zel yn-
temler ve ilemler, kapitalistin ie karimasiyla, dogrudan degimez.
Kapitalist, pazarda bulabildigi emek-gcn almakla balamak zorunda-
dir ve bunun sonucu olarak, kapitalizmin dogmasindan hemen nceki
dnemde bulunabilecek trde bir emekle yetinmek zorundadir. [sayfa
2OO| Emegin sermayeye tbi olmasiyla retim yntemlerinde meydana
gelen degiiklikler ancak daha sonraki bir dnemde yer alabilir; bu
yzden de, daha sonraki bir blmde ele alinmasi dogru olacaktir.
Kapitalistin emek-gcnn tketilmesi haline dntrdg i-
sreci, kendine zg. iki olgu gsterir. Birincisi, ii, emeginin ait bu-
lundugu kapitalistin denetimi altinda aliir; kapitalist, iin usulne uygun
yapilmasina, retim aralarinin akillica kullanilmasina byk bir zen
gsterir. Bylece gereksiz hammadde israfi olmayacagi gibi, aralarin,
zorunlu olarak ite yipranmasinin, tesinde, yipranma ve ainmasi da
nlenmi olur.
D
Olaganst bir mantiki kavrayila Albay Torrens, vahiIerin bu tainda sermayenin
balangicini bulur. "Vahinin ardina dtg yahanil hayvana firlattigi ilk tata, ulaamadigi
meyveye vurmak iin kavradigi ilk sopada, bir eyaya, bir digerini elde etmeye yardimci olmasi
amaciyla sahip o!ma olayina tanik oluyoruz ve buradan da sermayenin balangicini buluyoruz."
(P. Torrens, 4n Esscy on ||e P|oJ0c|/on o/ Wec|||, e|c., s. 7O-71.)
T72
Kurl Murks
Kupilul l
kincisi, rn, onu dogrudan retenin, iinin degil, kapitalistin
malidir. Diyelim bir kapitalist, bir gnlk emek-gcnn degerini dyor;
bylece bu gc bir gnlgne kullanma hakki herhangi bir meta gibi,
szgelii bir gnlgne kiraladigi at gibi, ona ait oluyor. Metai satinalani
onu kullanma-hakkini satinaliyor, ve emek-gcn satan, emegini ver-
erek, aslinda, sattigi kullanim-degerinden ayrilmi olmaktan baka bir
ey yapmamitir. yerine adimini attigi anda, emek-gcnn kullanim-
degeri, ve bundan tr de emek olan onun kullanimi artik kapitaliste
aittir. Emek-gcn satin almakla kapitalist, emegi, bu canli mayayi,
rnn cansiz geleri ile birletirir. Onun aisindan emek-sreci, sati-
naldigi metain, yani emek-gcnn tketiminden baka bir ey degil-
dir; ne var ki, bu tketim, ancak emek-gcnn retim aralari ile
tamamlanmasiyla gerekletirilebilir. Emek-sreci, kapitalistin satinal-
digi eyler, yani onun mali haline gelen eyler arasinda cereyan eden
bir sretir. Bu srecin rn, tipki mahzende mayalanma srecini
tamamlayan arap gibi, gene kapitaliste aittir.
1O
[sayfa 2O1|
KNC KESM. ARTI-DEGER RETM
Kapitalistin kendisine malettigi rn, rnegin, iplik ya da kundu-
ra gibi bir kullanim-degeridir. Ama, her ne kadar kundura bir bakima
btn toplumsal ilerlemenin temeli ve kapitalistimiz de keskin bir "ile-
rici" olmakla birlikte, gene de kundurayi, sirf kunduralara olan akindan
yapmaz. Kullanim-degeri meta retiminde q0'on c/me o0| |0/mme*
bir ey degildir. Kullanim-degerlerini, kapitalistler, salt degiim-degeri-
nin maddi z ve taiyicisi olduklari iin ve srece retirler. Kapitalisti-
mizin gznde iki ama vardir: nce, degiim-degeri olan bir kullanim-
degeri retmek ister, yani satilacak bir mal, bir meta retmek ister;
sonra, degeri, retiminde kullanilan metalarin toplam degerlerinden
daha fazla olan bir meta retmek ister; yani rettigi eyin degeri, serbest
piyasadan satinaldigi retim aralari ve emek-gcnden fazla olmali-
dir. Amaci, yalniz kullanim-degeri degil, onunla birlikte meta retmektir;
yalniz kullanim-degeri degil, deger retmektir; yalniz deger degil, ayni
1O
"rnlere, bunlar sermayeye dnmeden nce sahip olunur; bu dnme, bu gibi
sahip olunmalardan onlari kurtaramaz." (Cherbuliez, R/c|esse o0 Pc0||e|e eJ/|. Paris, 1841, s.
54.) "Proletarya, emegini, belli miktarda gerekli tketim maddesi kariliginda satmakla, rn
zerinde bir pay sahibi olmak talebinden tamamen vazgeer. rnlere sahip olma biimi gene
eskisi gibi kalir; bu szn ettigimiz anlama ile herhangi bir degiiklige ugramaz. rn btnyle,
hammaddeyi ve gerekli tketim maddelerini saglayan kapitaliste ait olur; bu, maledinme
yasasinin kesin bir sonucu olup bu yasanin temel ilkesi, her iinin rettigi ey zerinde mutlak
bir sahiplik hakki vardir diyen ilkenin tam tersidir." (/|/J., s. 58.) "iler emekleri kariliginda
cret aldiklari zaman ... kapitalist, yalniz sermayenin" (retim aralarinin demek istiyor) "sahibi
olmakla kalmaz, emegin de sahibi olur. Eger cret olarak denen ey, genellikle kabul edildigi
gibi sermaye kavrami iersine giriyorsa, sermayeden ayri olarak emegi szkonusu etmek
samadir. Bu anlamda kullanilan sermaye szcg, emegi de, sermayeyi de kapsar." (1ames
Mill, E|emen|s o/ Po|. Econ. e|c., ed. 1821, s. 7O, 71.)
* Kendisi iin sevilen. -.
T73
Kurl Murks
Kupilul l
zamanda arti-deger retmektir.
urasi akilda tutulmalidir ki, biz, imdi meta retimini ele aliyor-
uz; oysa imdiye degin srecin yalniz bir yanini incelemi bulunuyoruz.
Metalarin, ayni zamanda her kullanim-degeri, hem de deger olmasi
gibi, bunlarin retim srecinin de hem emek-sreci ve hem de bir
deger yaratma sreci olmasi gerekir.*
imdi de, retimi, degerin bir yaratilii olarak inceleyelim.
Her metain degerinin, zerinde harcanan ve kendisinde
maddeleen emek miktariyla, retimi iin belli toplumsal koullar altin-
da gerekli emek-zamani ile belirlendigini biliyoruz. Bu kural, kendi adi-
na yrtlen emek-srecinin sonucu olarak, kapitalistimizin adina
gerekleen rn iin de geerlidir. Bu rnn 1O libre iplik oldugunu
varsayalim, ilk iimiz bunda gereklemi olan emek miktarini hesa-
plamak olacaktir.
plik egirmek iin hammadde gereklidir; diyelim bu 1O libre pa-
muk olsun. Kapitalistimizin, bunu, szgelii 1O iline, tam degerine sati-
naldigini varsaydigimiza gre, bu pamugun degerini imdilik inceleme-
mize gerek yoktur. Pamugun retimi iin gerekli [sayfa 2O2| emek, bu
fiyatla, toplumun ortalama emegi cinsinden ifade edilmi bulunmakta-
dir. Gene diyelim ki, imdilik iin gerektirdigi teki tm aralari temsil
eden iin ainmasi ve yipranmasi da, 2 ilinlik bir degere eit olsun.
Eger oniki ilinin temsil ettigi altin ktlesini retmek iin yirmidrt saat
ya da iki ign gerekirse, bundan, iplikte iki ignlk emegin mad-
delemi oldugu sonucu ikar.
gin maddesinin bir lde ainip yokolmasi ile pamugun yeni
bir biime girmi olmasi bizi yaniltmamalidir. Genel deger yasasina
gre, eger, 4O libre ipligin degeri. = 4O libre pamugun degeri + tam bir
igin degeri ise, yani eitligin her iki yanindaki metai retmek iin ayni
emek-zamani gerekiyorsa, 1O libre iplik, 1O libre pamuk ve drtte-bir
igin edegeri olur. Bu durumda biz, ayni emek-zamaninin bir yanda 1O
libre iplikte ve te yanda 1O libre pamuk ile igin bir kisminda
maddeletigini dnyoruz. yleyse, deger, ister pamukta, ister igde,
ister iplikte grnsn, degerin miktarinda degien bir ey olmaz. g ile
pamuk yanyana duracaklarina, srece birlikte katilmilar, biimleri
degimi, iplige dnmlerdir; ama degerleri, olsa olsa ancak, bunla-
rin edegerleri olan iplikle degiilmeleri olayindaki kadar etkilenmitir.
Pamugun, ipligin hammaddesinin retimi iin gerekli olan emek,
ipligin retimi iin gerekli olan emegin bir kismidir ve bu nedenle iplik-
te zaten vardir. Ayni ey, ainmaksizin pamugun egrilmesi mmkn
olmayan igde maddeleen emek iin de szkonusudur.
Demek ki, ipligin degerinin ya da retimi iin gerekli emek-
* [Daha nceki bir dipnotta da belirtildigi gibi, ngilizcede, emegin bu iki farkli yani iin iki
ayri deyim vardir: Basit Emek-Srecinde, Kullanim-Degerleri retim srecinde bu Wo|/ [""|tir.
Deger yaratma srecinde, deyimin tam ekonomik anlamiya, lc|o0| ["Emek"|tir. -F.E.|
T74
Kurl Murks
Kupilul l
zamaninin belirlenmesinde, nce pamuk ile igin ainan kisminin reti-
mi, sonra da pamuk ile igin birarada ipligi egirmek iin gerekli olup,
eitli zamanlarda ve farkli yerlerde yrtlen btn zel srelere, bir
ve ayni srecin farkli ve birbirlerini izleyen evreleri olarak bakilabilir.
plikteki btn emek gemite kalmi emektir; ve onu meydana geti-
ren gelerin retimi iin gerekli ilemlerin, en son egirme ilemine
gre ok daha eskiden yapilmi olmasinin hi bir nemi yoktur. Bir
evin yapimi iin eger belli bir miktar emek, diyelim otuz gn gerekliyse,
son gnn iinin ilk gnn iinden yirmidokuz gn sonra yapilmasi ile
eve dahil emek miktari degimi olmaz. Bu nedenle hammadde ile
emek aralarindaki emek, egirme ilemine balanmasindan nce, egir-
me srecinin ilk aamasinda harcanan emek gibi ele alinabilir. [sayfa 2O8|
retim aralarinin, yani pamukla igin oniki ilinde ifadesini bu-
lan degerleri, bunun iin, ipligin degerini, ya da baka bir deyimle r-
nn degerini oluturan kisimlardir.
Yalniz, burada iki koulun yerine getirilmesi gereklidir. nce,
pamuk ile ig, bir kullanim-degerinin retiminde birlikte alimalidir;
rnegimizde bunlarin ikisinin iplik haline gelmesi gerekir. Deger, dogmu
bulundugu zel kullanim-degerinden bagimsizdir, ama bir tr kulla-
nim-degerinde somutlami olmasi da gerekir. Sonra, retim sresinde
harcanan zaman, belli toplumsal koullar altinda gerekten gerekli sreyi
amamalidir. Bunun iin, eger 1 libre iplik egirmek iin 1 libre pamuk
yetiyorsa, 1 libre ipligin retiminde, bu agirlikti pamuktan fazlasini t-
ketmemek iin dikkat gsterilmesi gerekir; ig iin de ayni ey szko-
nusudur. Kapitalist, elik bir ig yerine altindan yapilma bir ig kullanma
hevesine kapilsa bile, ipligin degerinin hesaplanmasinda dikkate alinan
emek, elik bir igin retilmesi iin gerekli olan emektir, nk belli
toplumsal koullar altinda bundan fazlasi gereksizdir.
imdi artik, ipligin degerinin, ne kadarinin pamuktan ve ne ka-
darinin igden geldigini biliyoruz. Bunun toplami oniki ilin, ya da iki
ignnn degerine eittir. Bunun ardindan inceleyecegimiz nokta,
ipligin degerinde, iplikinin pamuga katmi oldugu emegin ne kadar
oldugudur.
Bizim, artik bu emegi, emek-srecini inceledigimiz zamankin-
den ok daha baka bir ynden ele almamiz gerekiyor; biz, daha nce,
bunu, yalnizca pamugu iplige dntren belli trden bir insan emegi
aisindan grmtk; orada, diger koullar ayni kalmak kaydiyla, emek,
yapilan ie ne kadar uygun ise, o kadar iyi iplik elde edilirdi. plikinin
emegi, orada, diger trden retken emekten zgl olarak farkli bir i
olarak grlmtr; bir yandan, zel amaci ynnden, yani iplikilik
ynnden farkliydi, te yandan, faaliyetinin zel niteligi, retim arala-
rinin zel niteligi ve rnnn zel kullanim-degeri ynnden farkliydi.
plikilik ii iin pamuk ile ig gerekliydi, ama top yapimi iin bunlarin
hi bir yarari yoktur. Burada ise, tersine, iplikinin emegi deger-yaratan,
T75
Kurl Murks
Kupilul l
yani bir deger kaynagi olarak ele alindigi srece, top dkmcsnn
emeginden, ya da bizi daha yakindan ilgilendirmesi bakimindan, pa-
muk yetitiricisinin ve ig yapimcisinin retim aralarinda geerlilik ka-
zanan emeklerinden hi bir ekilde farkli degildir. te yalnizca bu
zdelik nedeniyle, pamuk yetitiriciligi, ig [sayfa 2O4| yapimciligi ve ipliki-
lik, birbirlerinden miktar olarak farkli olmakla birlikte, bir btnn, yani
ipligin degerinin birer gesini oluturma niteligine sahiptirler. Bizi bura-
da ilgilendiren, emegin niteligi, mahiyeti ve zgl zelligi degil, yalnizca
miktaridir. Bu da ok basit bir hesap ilemidir. Biz, egirmenin, basit,
beceri istemeyen bir emek, belli bir toplumsal durumun ortalama emegi
oldugu varsayimindan hareket ediyoruz. Bunun kariti varsayimin, hi
bir fark yaratmadigini ilerde grecegiz.
i aliirken emegi devamli bir dnm iindedir: hareket
olmaktan ikar, hareketsiz bir eya halini alir; iinin alimasi olmaktan
ikar, retilen bir ey halini alir. Bir saatlik egirmenin sonunda bu hare-
ket, belirli miktarda iplikle temsil edilir; baka bir deyile, belirli miktar-
daki emek, yani bir saatlik emek, pamukta somutlami olur. Biz, emek,
yani iplikinin harcadigi canli kuvvet diyoruz, egirme ii demiyoruz;
nk, zel egirme ii burada egiriciye zg bir i olarak degil, genel
emek-gcnn harcanmasi olarak hesaba katilir.
imdi incelemekte oldugumuz srete, pamugun iplige
dntrlmesi iinde, belli toplumsal koullar altinda gerekli olandan
fazla zaman harcanmamasi ok nemlidir. Normal koullar altinda,
yani ortalama toplumsal retim koullari iinde, c libre pamugun |
libre iplik haline getirilmesi iin bir saatlik emek gerekiyorsa, 12c libre
pamuk 12| libre iplik haline getirilmedike, bir gnlk emek, 12 saatlik
emek sayilamaz; nk deger yaratiminda yalnizca toplumsal bakim-
dan gerekli zaman hesaba katilir..
Yalniz- emek degil, hammadde ile rn de, imdi, bunlari saf ve
yalin emek-srecinde inceledigimizden ok farkli bir iik altinda grnr-
ler. Hammadde, burada, belli nicelikte emegi emen bir ey devini g-
rr. Bu emilmeyle, o, gerekte, egirilmi oldugu iin, egirilme biiminde
emek-gc ona katildigi iin, pamuk, iplige dnmtr; ama rn,
iplik, imdi, pamugun emdigi emegin bir lsnden baka bir ey
degildir. Eger bir saatte l
2
/
8
libre pamuk, 1
2
/
8
libre iplik halinde egiriliyorsa,
1O libre iplik, 6 saatlik emegin emildigini belirtir. Belirli niceliklerde
rn bu nicelikler deneyimle belirlenmitir imdi, belirli nicelikteki
emegi, kristallemi emek-zamaninin belirli bir kitlesinden baka bir
eyi temsil etmez. Bu rnler, u kadar saatlik ya da u kadar gnlk
toplumsal emegin maddelemesinden baka bir ey degildirler.
Artik bizi, burada, emegin zel egirme ii olmasi, konusunun
[sayfa 2O5| pamuk ve rnnn iplik olmasi geregi, konunun kendisinin
zaten rn ve bu nedenle de hammadde olmasi gereginden fazla
ilgilendirmiyor. pliki, eger egirme iinde degil de kmr madeninde
T7
Kurl Murks
Kupilul l
alisaydi, iinin konusu, kmr, doga tarafindan saglanmi olacakti;
ama gene de belirli bir nicelikte ikartilmi kmr, rnegin bir kental
kmr, belirli nicelikte emilmi emegi temsil edecekti.
Satii dolayisiyla, bir gnlk emek-gcnn degerinin ilin ve
alti saatlik emegin, bu miktarda maddelemi oldugunu kabul etmitik;
dolayisiyla, iinin, gnlk yaama aralarinin ortalama miktarini ret-
mesi iin bu miktarda bir emek gerekmektedir. imdi eger bizim egiri-
ci bir saat alimakla, 1
2
/
8
libre pamugu, 1
2
/
8
libre iplige
11
dntrebili-
yorsa, alti saatte 1O libre pamugu, 1O libre iplige dntrecek demek-
tir. Bu durumda, egirme sreci sirasinda pamuk alti saatlik emegi em-
mektedir. ilin degerindeki altin parasinda da ayni nicelikte emek
somutlamitir. yleyse, yalnizca egirme iiyle, ilinlik bir deger pa-
muga katilmitir.
imdi de, rnn, 1O libre ipligin toplam degerini ele alalim. ki-
buuk gnlk emek onda somutlamiti ve bunun iki gn pamuk ile
igin ainan kisminda, yarim gnlk emek de egirme sreci sirasinda
emilmiti. Bu ikibuuk gnlk emek, ayrica, onbe ilin degerindeki bir
altin parasi ile temsil edilmitir. Bu durumda, onbe ilin, 1O libre iplik
iin uygun bir fiyat, ya da bir libre ipligin fiyati birbuuk ilindir.
Kapitalistimiz akinliktan gzleri ailmi bakiyor. rnn degeri,
konan sermayenin degerine tami tamina eittir. Koydugu deger,
bymemitir, arti-deger yaratilmamitir ve sonu olarak para, sermay-
eye dnmemitir. pligin fiyati onbe ilindir, ve onbe ilin, serbest
piyasada, rn oluturan gelere, yani ayni eyin miktari demek olan
emek-srecinin gelerine harcanmitir; on ilin pamuk iin, iki ilin
igin ainan kismi iin, ilin de emek-gc iin denmitir. pligin
kabaran degerinin, yalnizca pamukta, igde ve emek-gcnde nceden
varolan degerlerin bir toplami oldugu iin hi bir yarari yok: bylesine
varolan degerlerin basit toplamindan arti-degerin ikmayacagi besbel-
li.
12
Bu birbirlerinden ayri degerler, [sayfa 2O6| imdi, hepsi birden bir ey
zerinde toplanmi oluyor; ama bunlar, metalarin satinalinmasiyla
kisma blnmeden nce, ayni onbe ilinin iersindeydiler.
Aslinda bu sonuta, airtici olan bir ey yok. Bir libre ipligin
degeri, birbuuk ilin olduguna gre, kapitalistimiz, piyasadan 1O libre
iplik alirken, bunun iin onbe ilin deyecektir. Aiktir ki, bir insanin,
11
Bu sayilar tamamen geliigzel alinmitir.
12
Fizyokratlarin, tarimda harcanan emek diindaki btn emegi, retken olmayan emek
sayan gretilerinin dayandigi temel nerme budur: ve bu, ortodoks iktisatilar iin rtlemez
bir nermedir. "Bir eyin degerini bulmak iin, onun retimi iin kullanilan diger eylerin
degerlerinin hesaba katilmasi (rnegin, dokuma iisinin temel tketim maddelerinin degeri,
iledigi ketene katilir) yani, deyim yerindeyse, farkli degerlerin bir deger zerinde kat kat yigilmasi,
bu degerin ayni lde bymesi sonucunu verir. ... Elzanaatlari rnlerinin fiyatlarinin nasil
meydana geldigini, toplama terimi ok gzel gsterir: bu fiyat, kullanilan ve birarada sayilan
eitli degerlerin toplamindan baka bir sey degildir; bununla birlikte. toplamak, arpmak demek
degildir." (Mercier de la Revire, |.c., s. 5DD.)
T77
Kurl Murks
Kupilul l
bir evi hazir olarak satinalmasi ya da kendisi adina yaptirmi olmasi, o
eve sahip olmasi iin gerekli para miktarini ne artirir, ne eksiltir.
Ama vlger ekonomiye yatkin kapitalistimiz yle haykiracaktir:
"Ama ben, parami, daha fazla para kazanmak iin yatirmitim." Ce-
henneme giden yolun iyi niyetlerle denmesi gibi, o da parasini, pekl
hi retim yapmadan ogaltmak niyetinde olabilir.
18
evresine tehditler
yagdirmaya balar. Bir daha gafil avlanmayacaktir. Artik, metalari, biz-
zat imal etmek yerine pazardan alacaktir. Ne var ki, btn kapitalist
kardeleri ayni eyi yaparlarsa, piyasada istedigi metalari nereden bula-
caktir Ve parasini da itir itir yiyemez. Karisindakini inandirmaya
aliir: "Yaptigim zveriyi bir dnn; bu onbe ilini pekl keyfimce
harcayabilirdim; oysa ben bunu yapmadim, onu, retken bir yolda t-
kettim, onunla iplik yaptim." ok gzel, ve imdi dl olarak elinde
vicdan azabi yerine, epeyce iplik vardir; ve bir cimri gibi davransaydi,
kendisini kurtaramayacagi bir bataga saplanirdi; byle bir keiligin nele-
re yolatigini daha nce grm bulunuyoruz. stelik, hi bir eyin
olmadigi yerde, kral, haklarini yitirmitir; yaptigi zverinin erdemleri ne
olursa olsun, bunlari siralamaya gerek yoktur, nk rnn degeri,
retim srecine srlen metalarin degerlerinin toplamindan ibarettir.
Birakalim kapitalistimiz, kendisini, erdemin dl gene kendisidir
dncesiyle avutsun. Ama hayir, sizlanmaya devam eder. "plik be-
nim ne iime yarar, ben onu satmak iin rettim" der. yleyse birakin
satsin ya da, zel [sayfa 2O7| doktoru MacCulloch'un airi retim salginina
kari hazirladigi koruyucu nlemler reetesi uyarinca, ilerde salt kendi
gereksinmelerini giderecek eyler retsin. imdi de miziklamaya balar.
"i, ortada bir ey olmadan yalniz kollarini-bacaklarini kullanarak meta
retebilir mi" diye sorar. "Emeginin ancak onun araciligi ile ve yalniz
onun iinde somutlaabilecegi malzemeyi ona saglayan ben degil mi-
yim Ve toplumun byk kismi yoksullardan olutuguna gre, retim
aralarimla, pamugumla ve igimle topluma, ve yalnizca topluma degil,
ayrica, yamasi iin gerekli eyleri sagladigim iiye de byk bir hiz-
mette bulunmu olmuyor muyum Yani btn bu hizmetlerime kari
bana bir pay verilmeyecek mi," ok gzel, ama ii de, ona, pamugu
ile igini iplige geirmekle, edeger bir hizmette bulunmadi mi stelik
burada hizmet diye bir ey szkonusu degildir.
14
Hizmet, bir meta ya da
18
Bylece sermayesinin bir kismini 1844-47 yillari arasinda, demiryolu speklasyonlarina
yatirmak iin retken ekilde kullanmaktan ekti; ve gene Amerikan i savai sirasinda, Liver-
pool pamuk borsasinda oynamak zere fabrikasini kapatti ve iilerini sokaga atti.
14
"Gzel giysiler giyip, sslen, ycelt kendini ... ama her kim ki, verdiginden daha ogunu
ya da dahi iyisini alir, bu tefeciliktir, ve hizmet degil komuya yapilan ktlktr, tipki hirsizlik
ve soygunculuk gibi. Hizmet ve yarar denilen her ey, komuya yapilan hizmet ve saglanan
yarar degildir. nk, zina eden bir kadinla bir erkek de birbirlerine byk hizmette bulunur ve
zevk verirler. Bir svari, yol kesmekte, tarlalari, evleri yagmalamakta yardimci oldugu bir fesatiya
byk hizmet etmi olur. Papacilar bizimkilere, bunlari baglamadiklari, yakmadiklari ve hepsini
ldrmedikleri ya da zindanlarda rtmedikleri, ve ama hayatta birakarak yalnizca lkeden
srdkleri ya da ellerindekilerini almakla yetindikleri iin byk bir hizmette bulunuyorlar.
T78
Kurl Murks
Kupilul l
emek olsun, bir kullanim-degerinin yararli etkisinden baka bir ey de-
gildir.
15
Ama bizim burada ele aldigimiz ey, degiim-degeridir. Kapita-
list, iiye ilinlik bir deger dedi ve ii de, pamuga kattigi ilinlik
degerle tam bir edegeri geri verdi: degere karilik, deger vermi oldu.
imdiye kadar kesesi ile gnen dostumuz birden iinin mtevazi
tavrina brnr ve yaygarayi basar: "Bizzat ben de alimadim mi p-
likinin bainda denetleyicilik ve gzetleyicilik iini yapan ben degil
miyim Bu i de deger yaratmiyor mu" Gzcs ile yneticisi bu szle-
re biyik altindan glerler. Bu arada o, yrekten bir kahkaha attiktan
sonra, her zamanki tavrini yeniden takinir. Bize iktisatilarin tm amen-
tsn okumakla birlikte, bunun, aslinda be para etmeyecegini sy-
ler. O, bu ve buna benzer uyduruk bahaneleri ve [sayfa 2O8| laf cambaz-
liklarini, bu iten para kazanan ekonomi politik profesrlerine birakir.
O, pratik bir adamdir; ii diinda sylediklerini geri daima dnerek
sylemez, ama i iersinde ne yaptigini ok iyi bilir.
Konuyu biraz daha yakindan inceleyelim. Bir gnlk emek-gc-
nn degeri, 8 ilin ediyor, nk bizim varsayimimiza gre, yarim gn-
lk emek, bu miktar emek-gcnde somutlaiyor; nk emek-gcnn
retimi iin gerekli gnlk tketim araci, yarim gnlk emege malo-
luyor. Ama, emek-gcnde somutlami gemiteki emekle bunun ha-
rekete getirdigi canli emek, emek-gcnn gnlk muhafaza ve bakim
giderleri ile bunun i bainda harcanmasi, birbirinden tamamen farkli
iki eydir. Bunlardan ilki, emek-gcnn degiim-degerini belirler, ikin-
cisi ise onun kullanim-degeridir. iyi D4 saat sreyle canli tutmak iin
yarim gnlk emegin gerekli oluu, onun btn gn alimasina engel
oluturmaz. Bu nedenle, emek-gc degeri ile bu emek-gcnn emek-
sreci iersinde yarattigi deger, birbirinden tamamen farkli byklkler-
dir; kapitalistin, emek-gcn satinalirken gznnde bulundurdugu
ey, ite iki deger arasindaki bu farktir. Emek-gcnn taidigi yararli
nitelikler ve iplik ile kunduranin bu nitelikler sayesinde yapilmi olmasi,
onun iin bir conJ/|/o s/ne q0c non'dan* fazla bir ey degildir; nk
deger yaratmak iin emegin yararli bir ekilde harcanmasi gerekir. Onu
gerekten etkileyen ey, bu metain, yc|n|:cc |/| Jee| /cync|nc sc|/
o|mcs| Je/|, on0n sc|/ o|J00nJcn Jc|c /c:|c Jee|/n /cync| o|-
mcs|, zgl kullanim-degerine sahip olmasidir. Kapitalistin, emek-gcn-
den bekledigi zel hizmet budur ve bu aliverite o, meta degiimi ko-
nusundaki "ebedi yasalar" uyarinca hareket eder. Emek-gc saticisi,
baka herhangi bir meta saticisi gibi, degiim-degerini gerekletirir ve
eytan da kendi hizmetkrlarina paha biilmez hizmette bulunur. ... zetle, dnya, byk,
kusursuz ve gnlk hizmet ve yararlarla doludur." (Martin Luther, 4n J/e P/c|||e||n, 0/Je| Jen
W0c|e| :0 |eJ/en, e|c., Wittenberg 154O.)
15
Z0| l|/|// Je| Po|. O/., s. 14'te [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 57n| bu noktada
una iaret ediyorum: "1. B. Say ve F. Bastiat gibi iktisatilara, 'hizmet' kategorisinin, nasil byk
bir 'hizmet'te bulundugu takdir edilebilir."
* Vazgeilmez koul. -.
T7
Kurl Murks
Kupilul l
onun kullanim-degerin-den ayrilmi olur. Bunlardan birini vermeden
digerini alamaz. Emek-gcnn kullanim-degeri ya da bir baka deyile
emek, satilmi bulunan yagin kullanim-degeri, ne lde yagciya ait
bulunursa, o kadar saticisina ait olur. Para sahibi bir gnlk emek-g-
cnn degerini demitir; bunun iin onun bir gnlk kullanimi, bir
gnlk emek ona aittir. Emek-gcnn gnlk tketimi yarim gnlk
alimaya malolmasina karilik ayni emek-gcnn tam bir gn ali-
abilmesi ve dolayisiyla bir gn zarfinda kendisi iin denenin iki kati
deger yaratmasi, kukusuz [sayfa 2OD| satinalan iin iyi bir anstir, ama
satici iin hi de bir haksizlik degildir.
Kapitalistimiz ite bu durumu nceden grmtr ve kahkahasin-
in nedeni de budur. i, iyerinde, bu nedenle, yalniz alti saat degil,
oniki saat sreyle alimak iin gerekli retim aralarini hazir bulur.
Tipki, alti saatlik i sirasinda 1O librelik pamugumuzun alti saatlik emekle
emilmesi ve 1O librelik iplik olmasi gibi, imdi 2O libre pamuk 12 saatlik
emegi emecek ve 2O libre iplige dnecektir. yleyse imdi biz de bu
uzatilmi srecin rnn inceleyelim. 2O libre iplikte be gnlk emek
maddelemitir ve bunun drt gn pamuga ve igin ainan eligine
tekabl eder, geri kalan bir gn ise egirme sreci sirasinda pamuk
tarafindan emilmi bulunur. Altin ile ifade edilirse, be gnlk emek,
otuz ilindir. Bu, ayni zamanda, 2O libre ipligin, daha nce oldugu gibi,
libresi birbuuk ilinden fiyatidir. Ama srece giren metalarin degerleri-
nin toplami, 27 ilin tutmaktadir. pligin degeri ise, 8O ilindir. Bu du-
rumda rnn degeri, onun retimi iin yatirilan degerden
1
/
D
daha
byktr; yani 27 ilin, 8O ilin haline dnmtr, ve ilinlik bir
arti-deger yaratilmitir. Oyun, ensonu meyvesini veriyor: para, sermay-
eye dnm oluyor.
Metalarin degiimini dzenleyen yasalar hi bir ekilde ignen-
meden, sorunun btn koullari yerine getirilmitir. Edeger, edegerle
degiilmitir. Kapitalist, alici olarak, her metain, pamugun, igin ve emek-
gcnn tam degerini demitir. Ardindan, her meta satinalanin yapti-
gi gibi, bunlarin kullanim-degerini tketmitir. Ayni zamanda retilen
metalarin sreci de olan emek-gcnn tketimi sonunda, 8O ilin
degerinde 2O libre iplik elde edilmitir.
Eskiden alici durumundaki kapitalist, imdi pazara bir satici ola-
rak, meta saticisi olarak dner. pligini, tam degeri olan, libresi birbu-
uk ilinden satmaktadir. Gene de dolaimdan, balangita koydugun-
dan ilin fazla ekmektedir. Bu degiim, paranin sermayeye dn-
m, hem dolaim alaninin iin de, hem de diinda olmaktadir; dolai-
min iindedir, nk emek-gcnn pazardan satinalinmasiyla ko-
ullanmitir; dolaimin diindadir, nk, onun iersinde yapilan tek
ey, arti-deger retimine, yani tamamen retim alanina giren srece
yalnizca bir sirama tahtasi oluturmasidir. Bylece "|o0| es| o0| |e
m/e0x Jcns |e me/||e0| Jes monJes oss/||es".* [sayfa 21O|
T80
Kurl Murks
Kupilul l
Kapitalist, parasini, yeni rnnn maddi geleri ve emek-sre-
cinin geleri olarak hizmet edecek metalara geirmekle, canli emegi
bunlarin l cevherleri ile birletirmekle, ayni zamanda, degere
dntrr, yani gemi, maddelemi ve l emegi, sermayeye, kendi
kendinin degerini artiran bir degere, reyip ogalan canli bir canavara
dntrr.
Eger imdi biz, deger retmenin ve arti-deger yaratmanin iki
srecini karilatirirsak, ikincisinin belirli bir noktadan sonra birincinin
devamindan baka bir ey olmadigini grrz. Eger bir yandan, sre,
o noktadan, yani emek-gc iin kapitalistin dedigi degerin yerini tam
edegerinin aldigi noktadan sonra srdrlmezse, bu, yalnizca bir deg-
er yaratma srecidir, eger te yandan, bu noktadan teye devam eder-
se arti-deger yaratma sreci halini alir.
Bir adim daha atar ve deger retme sreci ile saf ve basit emek-
srecini karilatirirsak, bunlardan ikincisinin, kullanim-degerleri re-
ten yararli emegi, alimayi ierdigini grrz. Burada, biz, emegi, belli
bir mali reten i olarak dnyoruz; onu yalnizca nitel ynyle, sonu-
cu ve amaci bakimindan gryoruz. Ama, deger yaratma sreci olarak
bakarsak, ayni emek-sreci, kendisini, yalnizca nicel ynyle sunar.
Burada szkonusu olan, yalnizca i yaparken iinin harcadigi zaman,
emek-gcnn yararli olarak harcandigi sredir. Burada srece katilan
metalar, artik belirli ve yararli bir nesnenin retiminde, emek-gcnn
gerekli paralari olarak hesaba katilmazlar. Bunlar, yalnizca, su kadar
miktardaki emilmi ya da maddelemi emegin taiyicilaridir; retim
aralarinda daha nce somutlami olsun, ya da, sre sirasinda emek-
gcnn faaliyeti ile bunlara ilk kez katilmi olsun, her iki durumda da
ancak sresine gre hesaba katilir; duruma gre, u kadar saat ya da
gn harcanmitir denir.
Bundan baka, herhangi bir malin retimi iin harcanan emegin
miktari, belli toplumsal koullar altinda gerekli oldugu kadariyla hesaba
katilir. Bunun sonulari eitlidir. Her eyden nce, iin, normal koullar
altinda yapilmasi gerekir. Eger iplik egirme ve bkme makinesi bu ite
yaygin bir kullanim araci ise, iplikinin eline reke ya da elikrigi ver-
mek anlamsiz olur. Pamugun da, aliirken zaman kaybina yolaacak
cinsten dknt degil, bu ise uygun nitelikte olmasi gerekir. Yoksa
ipliki, bir libre iplik retmek iin toplumsal olarak gerekli olandan
daha fazla [sayfa 211| zaman harcayacak ve bu zaman fazlasinda, ne deg-
er, ne de para yaratmi olacaktir. Ne var ki, srecin maddi gelerinin
normal nitelikte olup olmamasi, iiye degil, btnyle kapitaliste bagli
bir husustur, ayrica, emek-gcnn de ortalama yeterlikte olmasi gere-
kir. Kullanildigi ikolunda yaygin ortalama hner derecesine, yatkinliga
ve eviklige sahip olmasi gerekir; zaten kapitalistimiz de, byle normal
* "Mmkn olan dnyalarin en iyisinde, her ey, daha iyi iindir." -.
T8T
Kurl Murks
Kupilul l
nitelikte emek-gc satinalmak iin gzn drt aar. Bu gcn, nor-
mal sayilan ortalama bir aba, toplumda yaygin bir yogunluk derece-
sinde uygulanmasi gerekir; ve kapitalist de, zaten bunun byle olmasina,
iinin bir an bile bo kalmamasina, gerekli zeni gsterir. Emek-gc-
nn kullanilmasini belirli bir dnem iin satinalmitir ve bu hakkini
kullanmada kararlidir. Soyulmaya hi niyeti yoktur. Ensonu, ve bu amala
dostumuzun kendine zg bir ceza yasasi vardir, hammaddenin ya da
retim aletlerinin israf edilmesi kesinlikle yasaklanmitir, nk byle-
ce israf edilen ey, bouna harcanan emek demektir, bu emek, rnde
yer almaz ya da rnn degerine dahil olmaz.
16
imdi gryoruz ki, emegin, bir yandan yararlilik retmesi, te
yandan da deger yaratmasi arasindaki fark, bizim, metain [sayfa 212| tahli-
liyle bulmu oldugumuz bu fark, kendini retim srecinin iki yani arasin-
daki bir ayriliga indirgemektedir.
Bir yandan emek-srecinin birligi ve deger yaratma sreci kabul
edilen retim sreci, metalarin retimidir; te yandan, emek-srecinin
birligi ve arti-deger retme sreci olarak kabul edilen retim sreci,
retimin kapitalist sreci ya da kapitalist meta retimidir.
Biz, yukarda, kapitalist tarafindan alinip kullanilan emegin, ortala-
ma nitelikte basit hnersiz emek ya da daha karmaik hnerli emek
olup olmamasinin arti-deger yaratilmasinda en ufak bir nemi bulunma-
digini belirtmitik. Ortalama emekten daha stn ya da daha karmaik
nitelikteki her trl emek, daha pahali trden bir emek-gc harcanma-
sidir, retimi daha fazla zamana ve emege malolan emek-gc, bu
yzden de, hnersiz ya da basit emek-gcne gre daha yksek
16
Bu, kle emegine dayanan retimin pahalilamasina yolaan durumlardan bir tanesidir.
i, burada, eskilerin kullandiklari arpici bir deyimle, yari-sesli alet olan hayvan ile sessiz bir
alet olan emek aralarindan, ancak sesli bir alet olmasi ile ayrilir. Ama o, hem emek aracina,
hem de hayvana, onlardan birisi olmayip insan oldugunu duyurur, hissettirir. Bunlardan birisine
acimasizca davranarak, digerini ise kirip dkerek, kendisinin onlardan farkli bir yaratik olduguna,
byk bir zevkle gene kendisini inandirir. Bundan dolayi, bu retim ynteminde, en kabave en
agir aralarin salt kabalik ve hantalliklari yznden daha zor kirilip dklmeleri nedeniyle
kullanilmalari genellikle uygulanan bir ilkedir. Meksika krfezini evreleyen kle devletlerinde,
i savaa kadar, toprakta iz amak yerine, onu domuz ya da kstebek gibi altst eden eski in
tipi sabanlarin kullanildigi grlr. Bkz: 1. E. Cairnes, 7|e S|c|e Po0e|, London 1862, s. 4O vd.
Sec 8oc|J S|c|e S|c|es adli yapitinda, Olmsted, bize unlari anlatiyor: "Bana, burada, yle
adetler gsterdiler ki, bizde aklibainda hi kimse, cret dedigi iisini, bunlara kari savaim
verip, engellemek istemez; bana kalirsa bunlarin fazla agirligi ve hantalligi yznden ii, bizde
kullanilanlara gre yzde-on daha byk bir aba harcar. Beni inandirmak iin sylediklerine
gre, klelerin bu aletleri, umursamaz ve hoyrata kullanmalari yznden, daha hafif ya da
daha az kaba olanlarin kullanilmasi hi bir tasarruf saglamayacagi gibi, bizim, iilerimize
vermekle krli iktigimiz cinsten aralar, bizimkinden daha yumuak ve tasiz olan Virginia
bugday tarlalarinda bir gn bile dayanmazmi. Ve gene, iftliklerde genellikle at yerine niin
katir kullanildigini sordugum zaman, bunun ilk ve en nemli nedeninin, atlarin zencilerden
grdkleri agir ve eziyetli muameleye dayanamayacaklari olmutur; atlar daima kisa zamanda
sakat ya da ktrm birakilmaktaydi. Oysa katirlar sopaya dayanikli olduklari gibi, arasira yem
yemeseler de oluyor, kolayca sakatlanmiyorlar. Bakilmadiklari ya da alitiklari zaman soguk
alip hastalanmiyorlardi. Hayvanlara reva grlen ve kuzeyde bir iftinin bakiilarina derhal yol
vermesine neden olabilecek muameleleri her an grebilmek iin, u satirlari yazmakta oldugum
odanin penceresinden teye gememe hi gerek yok."
T82
Kurl Murks
Kupilul l
degerdedir. Bu gcn degeri daha yksek oldugu iin, tketimi daha
yksek dzeyde bir emektir, ve bu emek, hnersiz emegin eit zamanda
yaratmi oldugundan daha yksek degerler yaratir. pliki ile kuyum-
cunun hnerleri arasindaki fark ne olursa olsun, kuyumcunun, kendi
emek-gcnn degerine karilik harcadigi emek parasi ile arti-deger
yaratmak iin harcadigi ek bir emek parasi, nitel bakimdan birbirinden
hi farkli degildir. Kuyumculukta da, iplikilikte oldugu gibi, arti-deger
yalnizca fazladan harcanan emek miktari ile, bir ve ayni emek-srecinin
uzatilmasindan dogar; bu, birisinde mcevher yapma srecinde, dige-
rinde iplik egirme srecinde. olur.
17
[sayfa 218|
Ama bir yandan da, her deger yaratma srecinde, hnerli emegin
ortalama toplumsal emege indirgenmesi, rnegin bir gnlk hnerli
emegin alti gnlk hnersiz emek sayilmasi kainilmazdir.
18
Biz, bu
yzden, gereksiz ilemlerden kendimizi kurtariyoruz, tahlillerimizi, ka-
pitalistin kullandigi ii emeginin, hnersiz ortalama emek oldugu var-
sayimina dayandirarak basitletiriyoruz. [sayfa 214|
17
Hnerli ve hnersiz emek arasindaki ayrim, kismen salt hayali bir nedene dayanmakta
ya da en azindan, gerekligini oktan yitirmi ve ancak geleneksel treler olma niteligi yznden
yaayabilen ayrimlara, kismen de, ii sinifinin bazi kesimlerinin iinde bulunduklari ve emek-
glerinin kariligini digerleri ile eit deger zerinden almalarini nleyen aresiz duruma
dayanmaktadir. Raslansal koullar burada o kadar byk bir rol oynar ki, bu iki eit emek,
bazan yer degitirir. rnegin kapitalist retimin iyice gelitigi btn lkelerde grldg gibi,
ii sinifinin fizik ynden bozuldugu ve nispi bir tkenme gsterdigi yerlerde, byk adale
gcn gerektiren dk nitelikte emek, ok daha ince bir emege gre, genellikle hnerli
emek sayilir ve digerleri ise hnersiz emek dzeyine iner. Szgelii ngiltere'de duvarci ustasinin
ii, am ipeklisi dokuyucusundan ok daha yksek dzeyde bir yer tutar. Buna karilik, kadife
biicisinin ii byk beden gcne gerek gsterdigi ve ayni zamanda sagliga zararli oldugu
halde, bu i, yalnizca hnersiz i sayilir. Ve gene, unu da unutmamak gerekir ki, szde hnerli
emek, ulusal emek alaninda geni bir yer tutmamaktadir. Laing, ngiltere'de (Galler dahil)
11.8OO.OOO kiinin geiminin, hnersiz emege dayandigini tahmin etmektedir. Onun bu hesabi
yaptigi sirada, buralarda yaayan toplam 18.OOO.OOO nfustan "soylular" iin 1.OOO.OOO, dilenciler,
serseriler, sulular, orospular vb. iin 1.5OO.OOO, orta sinif iin 4.6OO.OOO dersek, yukardaki
11.OOO,OOO sayisini buluruz. Ama o, bu orta sinifa, kk yatirimlarinin faizleriyIe geinenleri,
devlet memurlarini, yazarlari, sanatilari, gretmenleri ve benzerlerini de katmakta ve sayiyi
kabartmak iin bu 4.65O.OOO sayisina, fabrika iilerinin iyi cret alan kesimini de eklemektedir!
Duvarci iileri de bunlar arasinda sayilmaktadir. (S. Laing, Nc|/onc| 0/s||ess e|c., London 1844.)
"Yiyecek kariliginda bildigimiz emekten baka verecek eyleri olmayan byk sinif, halkin
byk ogunlugudur." (1ames Mill, "Colony", S0|emen| |o ||e Encyc|o. Brit., 1881.)
18
"Emek, deger ls olarak szkonusu edildigi zaman, bu, zorunlu olarak, belli trde bir
emek anlamini tair... diger trden emeklerin buna orani kolaylikla saptanabilir." ([1. Cazenove,|
O0||/nes o/ Po|/|. Economy, London 1882, s. 22, 28.)
T83
Kurl Murks
Kupilul l
SEKZNC BLM
DEGMEYEN SERMAYE VE DEGEN SERMAYE
EMEK-SRECNN eitli geleri, rnn degerinin olumasinda
farkli roller oynarlar.
i, emeginin zgl niteligi ve yararliligi ne olursa olsun, emeginin
konusu zerinde ek bir emek harcayarak ona yeni bir deger katar. te
yandan srete kullanilmi olan tketim aralarinin degerleri aynen
korunmutur ve rnn degerini oluturan paralar olarak yeniden
karimiza ikarlar; rnegin pamuk ile igin degerleri, ipligin degerinde
yeniden ortaya ikar. retim aralarinin degeri, demek ki, rne ak-
tarilmakla aynen korunmu oluyor. Bu aktarma, o aralarin rne
dnmesi sirasinda, ya da bir baka deyile, emek-sreci sirasinda
olmaktadir. Bunu yapan emektir, ama nasil
i, birisi pamuga deger eklemek, digeri retim aralarinin deger-
ini korumak iin iki ii birbiri ardisira ayni zamanda yapmaz; [sayfa 215|
T84
Kurl Murks
Kupilul l
yani zerinde alitigi pamugun degeri ile igin degerinin bir kismini
iplige, rne aktaracak ekilde alimaz. Ama ii yeni deger katma
faaliyeti ile bunlarin eski degerlerini muhafaza etmi olur. Bununla bir-
likte, emegin konusuna yeni bir deger katmak ve onun eski degerini
korumak. iinin bir ilem sirasinda ayni zamanda rettigi birbirinden
tamamen ayri sonular oldugu iin, aiktir ki, sonucun bu iki ynl
niteligi, ancak emeginin iki ynl niteligi ile aiklanabilir; bir ve ayni
zamanda, bir zelligi ile deger yaratmakta, diger zelligi ile de degeri
korumakta ya da deger aktarmaktadir.
yleyse, her ii, yeni emegi ve dolayisiyla yeni degeri rne
nasil katar Aiktir ki, ancak belli bir yolda retken biimde aliarak;
ipliki egirerek, dokumaci dokuyarak, demirci dverek. Ama bylece
genel olarak katilan emek, yani deger, ancak emegin zel biimi ile,
egirmekle, dokumakla ve dvmekle, retim aralari, pamuk ve ig, iplik
ve dokuma tezgahi, demir ve rs, rnn, bu yeni kullanim-degerinin
geleri haline gelirler.
1D
Her kullanim-degeri, yeni kullanim-degerinde
yeni biimde yeniden ortaya ikmak zere yokolur. Deger yaratma
srecini incelerken, eger bir kullanim-degeri, yeni bir kullanim-degeri-
nin retiminde geregi gibi tketiliyorsa, bu tketilen eyin retimi iin
harcanan emek miktarinin, yeni bir kullanim-degerini retmek iin ge-
rekli olan emek miktarinin bir kismini oluturdugunu grmtk; bu
kisim, yleyse, retim aracindan yeni rne aktarilan emektir. Demek
oluyor ki, iinin, tketilen retim aralarinin degerlerini muhafaza et-
mesi ya da bunlari degerlerinin kisimlari olarak rne aktarmasi, soyut
olarak dnldg zaman, emegini katmasiyla degil, bu emegin zel
yararli niteligi, zel retken biimi dolayisiyla olmaktadir. yleyse,
emegin bu zgl retken faaliyeti, dokumayla, egirmeyle ya da dv-
meyle, yle bir dokunma sonucu, retim aralarini lm uykusundan
kaldirmakta, bunlari emek-srecinin yaayan geleri haline getirmek-
te, ve yeni rnler meydana getirmek zere onlarla birlemektedir.
Eger iinin zel retici emegi egirmek olmasaydi, pamugu ipligi
dntremez, pamukla igin degerini iplige aktaramazdi. Diyelim ayni
ii, iini degitirip dogramaci olsun, o, gene, bir gnlk emegi ile ze-
rinde alitigi malzemeye deger ekleyecektir. [sayfa 216| yleyse nce,
yeni deger ilavesinin, emeginin zel olarak iplikilik ya da zel olarak
dogramacilik olmasindan degil, emegin soyut bir emek, toplumun top-
lam emeginin bir kismi olmasindan ileri geldigini gryoruz. Bundan
sonra da, belirli miktarda eklenen degerin, onun emeginin zel bir
yararlilikta olmasindan degil, belirli bir sre harcanmasindan ileri geld-
igini gryoruz. yleyse, bu bir yandan, soyut insan emek-gcnn
harcanmasi aisindan genel niteligi sayesinde egirme, pamuk ile ige
1D
"Emek, yok olanin yerine, yeni bir yaratma verir." (4n Esscy on ||e Po|/|. Econ. o/
Nc|/ons, London 1821, s. 18.)
T85
Kurl Murks
Kupilul l
yeni bir deger katmakta; te yandan da, somut ve yararli bir emek-
sreci olmasi aisindan zel niteligi sayesinde, ayni egirme ii, hem
retim aralarinin degerlerini rne aktarmakta ve hem de bunlari
rnde muhafaza etmektedir. Yani bir ve ayni zamanda, iki yanli bir
sonu elde edilmektedir.
Yalnizca belli nicelikte emegin basit katiliiyla, yeni deger eklen-
mekte ve katilan bu emegin niteligiyle, retim aralarinin ilk degerleri
rnde muhafaza edilmi olmaktadir. Emegin iki ynl niteliginden
dogan bu iki yanli etki, eitli olgularda izlenebilecek, durumdadir.
Yeni bir buluun, iplik egiricisine, eskiden 86 saatte iplige evire-
bildigi pamugu imdi 6 saatte evirebilme olanagini sagladigini varsa-
yalim. Emegi, imdi eskisine gre, yararli retim amaci ynnden alti
kez daha fazla etkin hale gelmitir. Alti saatlik alimasinin rn alti
kat artmi, 6 libreden 86 libreye ykselmitir. Ama imdi, 86 libre pa-
muk, yalnizca eskiden 6 libre pamugun emdigi kadar emek miktarini
emmektedir. imdi her libre pamuk, eskisinin altida-biri kadar yeni
emek emmekte, dolayisiyla emegin her libre pamuga kattigi deger
yalnizca eskinin altida-biri kadar olmaktadir. te yandan, rne, 86
libre iplige, pamuktan aktarilan deger, ncekinden alti kez daha byk-
tr. Alti saatlik egirmeyle, muhafaza edilen ve rne aktarilan hammad-
denin degeri, ayni hammaddenin her libresine iplikinin emegiyle katilan
yeni deger, eskisinin altida-biri kadar oldugu halde, daha ncekinin alti
katidir.
Bu, bize, bir durumda degeri muhafaza etmeyi ve bir baka
durumda degeri yaratmayi mmkn kilan emegin iki zelliginin esasta
farkli oldugunu gsterir. Bir yandan belli agirlikta pamugun iplik halin-
de egirilmesi iin gerekli zaman ne kadar uzun olursa, malzemeye
eklenen yeni deger o kadar byk olur, te yandan, belli bir srede
egirilen pamugun agirligi ne kadar fazla [sayfa 217| olursa, ondan rne
aktarilan korunmu deger o kadar byk olur.
imdi de varsayalim ki, iplikinin emeginin retkenligi degimiyor,
sabit kaliyor, bu nedenle, bir libre pamugu iplige evirmek iin eskiden
oldugu kadar zamana gereksinme gsteriyor, ama pamugun degiim-
degeri, ya eski degerinin alti kati kadar ykselerek, ya da altida-bire
kadar derek degiiyor. Her iki durumda da, ipliki, bir libre pamuga
ayni miktar emek veriyor ve bu nedenle, degerdeki degimeden nce
kattigi kadar deger katmi oluyor; ayni zamanda, o, daha ncekinin
aynisi bir srede, belli agirlikta iplik retiyor. Bununla birlikte, pamuk-
tan iplige aktardigi deger, duruma gre ya degiiklikten ncekinin alti-
da-biri, ya da eskisinin alti kati fazla oluyor. Emek aralarinin sreteki
yararli etkinlikleri degimedigi halde, bu aralarin degerlerindeki yk-
selme ya da d de ayni sonulari verir.
Eger, egirme srecinin teknik koullari degimezse ve retim
aralarinin degerlerinde de herhangi bir degiiklik olmazsa, ipliki, eit
T8
Kurl Murks
Kupilul l
alima-srelerinde eit miktarda hammadde ve degeri degimeyen
eit miktarda makine tketmeye devam eder. rnde muhafaza ettigi
deger, rne kattigi yeni degerle dogru orantilidir. ki haftada verdigi
emek ve kattigi deger, bir haftadakinin iki kati oldugu gibi, ayni srede
tkettigi malzeme ve ainan makine de iki katidir. Bu durumda, rn-
de muhafaza ettigi deger de, bir haftadakinin iki kati olur. retim koul-
lari ayni kaldigi srece, ii, yeni emek sarfiyla rne daha fazla deger
kattigi gibi, daha fazla degeri aktarmi ve muhafaza etmi olur; ama
bunu, o, yeni deger katkisi, degimeyen koullar altinda oldugu ve ken-
di emeginden bagimsiz bulundugu iin yapar. Elbette, bir bakima, ii-
nin, rnde, ona kattigi yeni deger oraninda eski degeri korudugu sy-
lenebilir. Pamugun degeri, bir ilinden ister iki iline ykselsin, ister
yarim iline dsn, ii, bir saatlik rnde daima iki saattekinin ancak
yarisi kadar degeri muhafaza etmi olacaktir. Ayni ekilde, kendi
emeginin retkenligi de, ykselmek ya da dmek suretiyle degiecek
olursa, bir saat iersinde eskisine gre daha ok ya da daha az iplik
egirecektir; dolayisiyla o bir saatlik rnde daha ok ya da daha az
pamugun degerini korumu olacaktir. Ama ne olursa olsun, iki saatlik
emekle, bir saattekinin iki kati degeri korumu olacaktir.
Deger, yalniz kullanima yararli mallarda ve nesnelerde mevcut-
tur; degerin itibari paralarda tamamen simgesel olarak [sayfa 218| temsilini
biz burada konu dii birakiyoruz. (nsana, eger, emek-gcnn kiilemi
temsilcisi gzyle bakilirsa, insan, bizzat, yaayan ve bilinli bir ey
olmakla birlikte, dogal bir nesne, bir eydir; ve emek de onda bulunan
bu gcn ortaya ikii, belirmesidir.) Bu nedenle, eger bir mal yararli-
ligini yitirirse, degerini de yitirir. retim aralarinin, kullanim-degerlerini
yitirirlerken, degerlerini yitirmeyilerinin nedeni udur: Emek-sreci ier-
sinde kullanim-degerlerinin ilk biimini, yalnizca, rnde yeni kulla-
nim-degeri biimine girmek zere yitirmeleridir. Ama deger iin nemi
ne olursa olsun, bizzat iinde bazi kullanim nesnelerinin somutlami
olmasi gerekir, gene de hangi zel nesnenin bu amaca hizmet ettiginin
hi bir nemi yoktur; metalarin bakalaimini ele alirken bunu grm-
tk. Bundan dolayi, emek-srecinde retim aralarinin degeri, rne,
ancak kendi kullanim-degerleri ile birlikte degiim-degerini de yitir-
mesiyle aktarilir. Onlar, rne, yalnizca retim araci olarak yitirdikleri
degeri verirler. Ama bu bakimdan, emek-srecinin maddi geleri her
zaman ayni ekilde davranmazlar.
Kazanin altinda yakilan kmr, iz birakmaksizin kaybolur gider;
dingilleri yaglamak iin kullanilan yag da yle. Boyalar ile diger yardim-
ci maddeler de ortadan kaybolur, ama rnn zellikleri olarak yeni-
den ortaya ikarlar. Hammaddeler, rnn cevherini, ancak kendi biim-
lerini degitirdikten sonra olutururlar. yleyse hammadde ile yardimci
maddeler, emek-srecine girerken taidiklari kendilerine zg biimi
yitirirler. Emek aralarinda ise, durum byle degildir. Aralar, makine-
T87
Kurl Murks
Kupilul l
ler, iyerleri ve kaplar, emek-srecinde, ancak, ilk biimlerini koruduk-
lari ve her sabah degimeyen bu biimleriyle sreci yinelemeye hazir
olduklari srece yararlidirlar. mrleri boyunca, yani hizmet ettikleri
emek-srecinin devami boyunca, rnden bagimsiz olarak ekillerini
koruduklari gibi, lmlerinden sonra da bu byledir. Makinelerin, arala-
rin, iyerlerinin vb. cesetleri, daima, olumalarina yardim ettikleri rn-
den ayri ve farklidir. Herhangi bir emek aracinin, iyerine girdigi gnden
hurdaliga atilana kadar tm hizmet sresince durumunu incelersek,
bu sre boyunca kullanim-degerinin tamamiyla tketildigini ve dolayi-
siyla degiim-degerinin tmyle rne aktarildigini grrz. rnegin,
eger bir egirme makinesinin mr 1O yil ise, bu alima sreci iersin-
de, toplam degerinin 1O yillik rne yava yava aktarildigi aiktir. Bir
emek aracinin [sayfa 21D| mr bu nedenle benzer ilemlerin u ya da bu
sayida yinelenmesiyle tkenir. Emek aracinin mr, bu ynden insanin
mr ile kiyaslanabilir. Her geen gn, insani, mezarina 24 saat daha
yaklatirir: ama bu yolda daha ka gn yolculuk yapacagini kimse ken-
disine bakarak kesenkes syleyemez. Gene de bu glk yaam sigor-
tasi yapan irketleri, ortalama insan mr teorisine dayanarak son derece
gvenli, ayni zamanda epeyce de krli sonulara ulamaktan alikoy-
maz. Bu, emek aralari iin de byledir. zel trdeki bir makinenin
ortalama yaini deneyimlerimize dayanarak biliriz. Diyelim emek-sre-
cindeki kullanim-degeri ancak alti gnlktr. Bu durumda, ortalama
olarak her gn kullanim-degerinin altida-birini kaybetmekte ve degeri-
nin altida-birini her gn rne vermektedir. Btn aletlerin ainmasi ve
yipranmasi, gnlk kullanim-degeri kaybi ve buna karilik rne aktar-
diklari deger, bu esasa dayanilarak hesaplanir.
urasi apaiktir ki, retim aralari, rne, emek-sreci sirasinda
kendi kullanim-degerlerinin ainip yipranmasiyla yitirdiklerinden daha
fazla deger aktarmi olmazlar. Eger byle bir aracin yitirecek degeri
yoksa, bir baka deyile eger insan emegi rn degilse, rne de
deger aktaramaz. Degiim-degerinin olumasina katkida bulunmaksi-
zin kullanim-degerinin yaratilmasina yardim ederler. Bu sinifa, toprak,
rzgar, su, yatagindaki madenler, bakir ormandaki tomruklar gibi, insa-
nin yardimi olmaksizin doganin sagladigi btn retim aralari girer.
Burada karimiza ilgin bir olgu daha ikiyor. Diyelim bir maki-
nenin degeri 1.OOO sterlin olsun ve 1.OOO gnde ainsin. Bu durumda,
her gn, gnlk retime, makinenin degerinin binde-biri kadari ak-
tarilmaktadir. Ayni zamanda, azalan bir yaama gcyle de olsa, maki-
ne, btnyle emek-srecinde yer almaya devam eder. Grlyor ki,
emek-srecinin bir gesi olan retim araci, btnyle bir srece de-
vamli olarak girmekle birlikte, deger yaratma srecine ancak para
para katilmaktadir. ki sre arasindaki fark, burada, maddi gelerinin
iersinde yansimaktadir: ayni retim araci, emek-srecinde btnyle
yer aldigi halde, degerin olumasina ancak bir ge olarak katilmakta-
T88
Kurl Murks
Kupilul l
dir.
2O
[sayfa 22O|
te yandan bir retim araci, degerin olumasinda btnyle yer
aldigi halde, emek-srecine para para girebilir. Pamugun egirilme-
sinde her 115 libre pamuktan 15 libresinin ziyan edildigini kabul ede-
lim; bu, 15 libre iplik haline degil, "eytan tozu" haline gelmi olsun. Bu
15 libre pamuk hi bir zaman ipligin bir gesini oluturmamakla birlik-
te, biz, eger bu miktari normal bir egirme ileminin ortalama koullari
altinda kainilmaz diye kabul edersek, onun degeri de tipki ipligin dege-
rine aktarilan ve onun maddesini oluturan 1OO libre pamugun degeri
gibi iplige aktarilmi demektir. Bu durumda, bu miktarda pamugun
boa gitmesi iplik retiminde zorunlu bir koul oluyor. Baka bir ne-
denle degil, salt bu zorunlu koul nedeniyle, pamugun degeri rne
aktarilmitir. Emek-srecinden ikan her trl dknt iin ayni ey
geerlidir, yeter ki, bu gibi dknt yeni ve baka kullanim-degerlerinin
retiminde kullanilmasinlar. Buna benzer dknt kullanilmasi,
Manchester'deki byk makine fabrikalarinda grlebilir; burada dag-
lar gibi demir dknt, geceleri ocaklara tainir ve ertesi sabah
iyerlerinde demir ktleleri halinde tekrar ortaya ikarlar.
retim aralarinin emek-sreci sirasinda, eski kullanim-degeri
eklinde kaybettikleri deger kadar, yeni rnlere deger aktardiklarini
grm bulunuyoruz. Sre sirasinda ugrayabilecekleri azami deger
kaybi, kukusuz, srece girdikleri sirada taidiklari deger miktari ya da
baka bir deyile, retimleri iin gerekli emek-zamani ile sinirlidir. Bu-
nun iin, retim aralari, rne, yardimci olarak katildiklari srece,
girerken sahip bulunduklari degerden daha fazlasini katamazlar. Belli
trden bir hammadde ya da [sayfa 221| makine ya da baka bir retim
araci, ne kadar yararli olursa olsun, 15O sterlin degerinde ya da 5OO
ign degerinde ise, hi bir koul altinda rnn degerine 15O sterlin-
2O
Emek aralarinin onarilmasi bizi burada ilgilendimiyor, Onarilmakta olan bir makine, o
anda bir araci roln oynamamakta, ama bir emegin konusu olmaktadir. Artik onunla i yapil-
mamakta, ama onun zerinde aliilmaktadir. Emek aralarinin onarilmasi iin harcanan emegin,
bunlarin ilk retinileri iin gerekli emekte sayilmasinin, bizim amacimiz ynnden tamamen
geerli oldugu kabul edilebilir. Ama bizim burada ele aldigimiz ainma ve yipranma, hi bir
doktorun are bulamadigi ve hastayi her an lme yaklatiran bir durumdur: ve "zaman zaman
onarimi olanaksiz trden bu ainma ve yipranma, biak kullanildigi anda, onu, cerrahin, yeni
bir biagin kullanilmasina degmez dedigi duruma drecek bir duruma getirecektir". Bir maki-
nenin, her emek srecine, ayrilmaz bir para olarak katildigi halde, ayni andaki deger yaratma
srecine para para girdigini metinde gstermi bulunuyoruz. Bu durumda, aagiya aldigimiz
parada gzler nne serilen fikir kariikligi ne kadar byktr! "Mr. Ricardo, orap makinesinin
yapiminda mhendisin emeginin bir kisminin", rnegin, bir ift orabin degerinde ierildigini
sylyor. "Oysa, her ift orabi reten toplam emek ... mhendisin emeginin bir blmn
degil tmn ierir; nk bir tek makine, birok ift orap yapar ve bu oraplardan hi birisi,
makinenin bir parasi olmaksizin yapilamazdi." (O|s. cn Ce||c/n \e||c| 0/s0|es /n Po|. Econ.,
Pc||/c0|c||y Re|c|/n |o \c|0e, s. 54.) Kendini begenmi lafebesi yazar, dtg akinlikla ve
dolayisiyla bir lye kadar da ne srdg savda haklidir, nk, ne Ricardo, ne de ondan
nce ve sonra herhangi bir iktisati, emegin bu iki ynllgn dogru olarak birbirlerinden
ayirdedemedikleri gibi, degerin oluumunda bunlarin herbirinin oynadiklari rol de
farkedememilerdir.
T8
Kurl Murks
Kupilul l
den fazla katamazlar. Degeri, retim araci olarak katildigi emek-sreci-
yle degil, kendisinin rn olarak retildigi emek-sreciyle belirlenir.
Emek-srecinde, yalnizca kullanim-degeri, yararli zellikleri olan bir ey
olarak hizmet eder, ve daha nce byle bir degere sahip olmadika
rne herhangi bir deger aktaramaz.
21
retken emek, retim aralarini, yeni bir rnn onu oluturan
gelerine dntrrken, kendi degerleri de bir ruh gmne ugrar-
lar. Tkenmi bedenden ayrilip, yeni yaratilmi olana geerler. Ama bu
g ilemi, emekinin diinda olur. i, eski degerleri korumadan, buna
yeni emek katamaz, yeni deger yaratamaz, nk kattigi bu emegin
belirli yararli trden bir emek olmasi gerekir; rnleri, yeni bir rnn
retim aralari olarak kullanmadan ve bylece degerlerini yeni bir r-
ne aktarmadan, yararli trden bir i gremez. Demek ki, hareket halin-
deki emek-gcnn, canli emegin, deger koruma ve ayni zamanda da
deger katma zelligi, iiye hi bir eye malolmayan, ama kapitalist
iin sermayesinin mevcut degerini korumasindan tr ok yararli olan
bir doga vergisidir.
22
Ticareti yolunda gittigi srece, [sayfa 222| kapitalist,
kendisini para kazanma hirsina ylesine kaptirmitir ki, emegin bu lt-
funun farkina bile varmaz. Bunun farkina ancak, emek-srecinde, bir
bunalim yarattigi iddetli bir duraklama ile varir.
28
21
Arti-degeri (Faiz, Kr, Rant), retim aralari, topnak, aletler ve hammaddenin emek-
srecinde kullanim-degerleri araciligi ile yapmi olduklari "se||/ces |oJ0c|//sJen [retken
hizmetliler". -.| ikarmaya ugraan 1. B. Say'in samaligini buradan anlayabiliriz. Marifetli mazur
gsterme hayallerini, yaziyla kayda geirme firsatini hi kairmayan Bay Wilhelm Roscher ise
aagidaki rnekleri veriyor: "1. B. Say (7|c/|e, t. I, ch. 4) dogru olarak iaret ediyor: bir yaghanede
retilen deger, btn masraflar ikarildiktan sonra, yeni bir ey, yaghanenin kendisinin yapildigi
emekten tamamen farkli bir eydir." (|.c., s. 82, not.) ok dogru Bay Profesr! Yaghanede
retilen yag, yaghanenin yapiminda harcanan emekten gerekten farkli bir eydir! Deger
sznden Bay Roscher, "yag" gibi bir maddeyi anliyor, nk yagin bir degeri vardir, oysa,
nispeten "az miktarda" olsa bile "doga" petrol retmektedir; daha sonraki gzlemlerinde de bu
olguya iaret eder gibidir: "O" (doga) "nadiren bir degiim degeri retir." Bay Roscher'in "dogasi"
ile, rettigi degiim-degeri, bir ocugu oldugunu itiraf eden ama "o kadar minicikti ki" diyen saf
bakireyi andiriyor. Bu "sc|cn| se|/e0x ["lim kii". -.| devamla yle diyor: "Rikardocu okul,
sermayeyi de, biriktirilmi emek olarak, emek baligi altina koyma alikanligindadir. Bu
beceriksizce [!| bir itir, nk [!| sermaye sahibi [!|, hi degilse [!|, salt [!| ayni eyi yaratma
[| ve muhafazadan [| fazla bir ey yapar: yani [!| onu keyfi iin kullanmaktan kainir ve
bunun iin, rnegin [!!!| faiz talep eder." (|.c., [s. 82.|) "Gerekten," salt bir istegi "hi degilse"
bir deger kaynagi haline eviren bu "anatomiko-fizyolojik" ekonomi politik "yntemi", dogrusu
ok "beceriklice"dir.
22
"iftilikte emek aralari iersinde insan emegi ... iftinin sermayesini geri almada en
ok gvendigi aratir. Diger ikisi ... hayvanlari ile ... arabalar, sabanlar, krekler ve diger
eyler, belirli miktarda insan emegi olmaksizin hi bir ie yaramazlar." (Edmund Burke, 7|o0||s
cnJ 0e|c/|s on Scc|c/|y, o|//nc||y P|esen|eJ ! |o ||e R/|| lon. W. P/||, /n ||e mon|| No|em-
|e| !795, edit. London 18OO, s. 1O.)
28
26 Kasim 1862 tarihli The Times'ta, fabrikasinda 8OO ii alitiran ve ortalama 15O balya
Dogu Hindistan ya da 18O balya Amerikan pamugu ileyen bir fabrikatr, fabrikasinin alimadigi
zamanki devamli masraflarindan hznl bir ekilde yakinir. Tahminen bu masraf yilda 6.OOO
sterlindir. Bunlar arasinda bizi burada ilgilendirmeyen, kira, faiz, vergiler, sigorta, ynetici, sayman
ve mhendis ayliklari gibi harcamalar vardir. Daha sonra, arasira fabrikayi isitmak ve motoru
alitirmak iin 15O sterlin de kmre koyar. Bundan baka, makineleri aliir durumda tutmak
iin belirsiz zamanlarda alitirilan kimselerin cretlerini de hesaba katar. Ensonu, makinelerin
T0
Kurl Murks
Kupilul l
retim aralari ynnden asil tketilen ey, bunlarin kullanim-
degeridir, ve bu kullanim-degerinin emek araciligi ile tketimi, rn
meydana getirir. retim aralarinin degerlerinin tketilmesi
24
diye bir
ey olmadigi gibi, bu degerlerinin yeniden retildiklerinin sylenmesi
de dogru degildir. Bu deger, korunmutur; nedeni, srete kendisinin
bir ilem geirmesi degil, balangita iinde mevcut oldugu malin ger-
ekten yokolmasi, ama bir baka mal iersinde yokolmasidir. yleyse,
rnn degerinde retim aracinin degeri yeniden ortaya ikar, ama bu
degerin yeniden retilmesi diye bir ey szkonusu degildir. retilen
ey, eski degiim-degerinin yeniden ortaya iktigi yeni bir kullanim-
degeridir.
25
Emek-gcnn faal oldugu emek-srecinin nesnel etkeni sz-
konusu [sayfa 228| oldugundan, durum degiir. i, zel bir amaca ynelmi
zellemi trden emegi sayesinde, retim aralarinin degerini korur
ve rne aktarir, ayni zamanda, o, yalnizca alimasiyla her an ek ya
da yeni bir deger yaratir. Diyelim ki, iinin tam emek-gcnn degeri-
nin edegeri kadar retim yaptigi anda retim sreci kesilmi olsun;
szgelii alti saatlik emekle ii ilinlik bir deger katmi olsun. Bu
deger, rnn toplam degerinin retim aralarindan gelen degerin
diindaki fazlaliktir. Bu deger, bu sre sirasinda dogmu olan biricik
zgn degerdir; rnn bu srete yaratilan biricik deger kismidir. Ku-
kusuz bu yeni degerin ancak kapitalistin emek-gcn satinalmak iin
yatirdigi paranin yerine getigini ve yaamasi iin gerekli eyleri satinal-
mak iin ii tarafindan harcandigini unutmuyoruz. Harcanan bu para
ynnden yeni deger yalnizca bir yeniden-retimdir, ama gerekten bir
yeniden-retimdir, yoksa retim aralarinin degenlerinin szkonusu ol-
dugu zamandaki gibi, grnte bir yeniden-retim degildir. Bir deger
yerine, bir bakasinin gemesi, burada yeni bir degerin yaratilmasiyla
gerekletirilmitir.
ainma paylari olarak, 1.2OO sterlin daha ekler, nk, "buhar makineleri alimalarini tatil etti
diye, iklim ve doga koullari da faaliyetlerini tatil etmemektedirler". Sonra acikli bir eda ile,
makineleri zaten eski oldugu iin, bu 1.2OO sterlin gibi kk miktardan fazla bir ainma payi
tahmini yapmadigini da szlerine ekler.
24
"retken tketim ... bir metain tketiminin, retim srecinin bir parasi oldugu durumlarda.
... Bu gibi durumlarda, deger tketimi diye bir ey yoktur." (S. P. Newman, |.c., s. 2D6.)
25
Belki yirmi baskisi yapilan bir Amerikan yiliginda u pasaj yer alir: "Sermayenin hangi
ekli altinda yeniden ortaya ikacagi nemli degildir"; bunun ardindan, retimin, degerleri
rnde yeniden kendini gsteren olasi btn geleri uzun uzadiya sayilip dkldkten sonna
pasaj yle sona eriyor: "nsanoglunun varligi ve rahati iin gerekli eitli trde yiyecekler,
giysiler ve barinaklar da degiiklige ugrar. Bunlar zaman zaman tketilirler ve taidiklari degerler
insanin vcuduna ve ruhuna katilan yeni bir g olarak tekrar ortaya ikarlar ve retim iinde
yeniden kullanilacak yeni bir sermaye olutururlar." (F. Wayland, |.c., s. 81, 82.) teki acayiplikler
bir yana, una dikkati ekmekle yetinelim: yeni gte tekrar kendini gsteren, ekmegin fiyati
degil de onun kan yapici z oluyor. Oysa, bu gte tekrar kendini gsteren deger, tketim
maddeleri degil, bunlarin degerleridir. Yari fiyatina saglanan ayni gerekli tketim maddeleri,
gene ayni eti, kemigi ve gc yaratir, ama bu gcn degeri ayni olmaz. "Deger" ile "gcn"
byle birbirine karitirilmasi, yazarimizdaki ikiyzl belirsizlikle birlikte, arti-degerin aiklanmasini,
salt daha nce varolan degerlerin tekrar ikmasina dayandirmak gibi bo bir abaya iarettir.
TT
Kurl Murks
Kupilul l
Daha nce olup bitenlerden, emek-srecinin, rnde yalnizca
emek-gcnn degerini karilayacak edegerin yeniden-retilmesi ve
rne katilmasi iin gerekli zamanin tesinde de devam edecegini
biliyoruz. Bu amacin karilanmasi iin alti saat yettigi halde, sre oniki
saat devam edebilir. Emek-gcnn faaliyeti bu nedenle yalnizca ken-
di degerini yeniden retmekle kalmaz, onun zerinde ve tesinde de
retimde bulunur. Bu arti-deger, rnn degeriyle, bu rnn olumasi
iin tketilen gelerin degeri arasindaki farktir; bir baka deyile, re-
tim aralari ile emek-gc arasindaki farktir.
rnn, degerinin olumasinda emek-srecinin eitli etkenleri-
nin oynadiklari eitli rolleri anlatirken, aslinda, biz, sermayenin kendi
degerini geniletme srecinde eitli gelere verilen farkli ilevlerin ze-
lliklerini aydinliga kavuturmu olduk. rn meydana getiren etmen-
lerin degerlerinin toplamini aan toplam degerin fazlasi, genilemi
sermayenin, iin bainda yatirilan sermayeyi aan fazladir. Bir yanda
retim aralari, te yanda emek-gc, yalnizca balangita sermayenin
degerinin para eklinde ikip, emek-srecinin eitli etmenlerine dn-
tg anda brndg eitli varlama biimleridir. Bu durumda, ser-
mayenin retim aralari, hammadde, yardimci malzemeler ve i aletle-
rince temsil [sayfa 224| edilen kismi, retim sreci sirasinda nicel bakimdan
bir deger degiimine ugramaz. Bu nedenle, bu kisma, ben, sermayenin
degimeyen kismi, ya da kisaca Je/meyen se|mcye adini veriyorum.
te yandan, sermayenin, emek-gc tarafindan temsil edilen
kismi, retim srecinde bir deger degiimine ugrar. Bu, kendi degeri-
nin edegerini yeniden rettigi gibi, bir fazlaligi da, degien koullara
gre az ya da ok olabilen bir arti-degeri de retir. Sermayenin bu
kismi, durmadan, degimeyen bir byklkten degien bir byklge
dnr. Bu nedenle ben, buna, sermayenin degien kismi, ya da kisa-
ca Je/en se|mcye diyorum. Sermayenin ayni geleri, emek-sreci
aisindan kendilerini, nesnel ve znel geler, retim aralari ve emek-
sreci olarak, arti-deger yaratan sre aisindan, degimeyen ve degien
sermaye olarak ortaya koyuyorlar.
Yukarda verilen degimeyen sermaye tanimi, onu oluturan ge-
lerin degerindeki bir degime olanagini hi bir zaman ditalamaz. Diye-
lim ki, bir libre pamugun fiyati bir gn yarim ilin olsun, ertesi gn pa-
muk rnndeki azalma sonucu bir iline ykselsin. Yarim iline satin-
alinan ve deger ykselmesinden sonra ilenen her libre pamuk, rne
bir ilinlik bir deger aktarir; fiyat ykselmesinden nce egirilmi bulu-
nan ve belki de piyasada iplik olarak dolaan pamuk ayni ekilde r-
ne ilk degerinin iki kati deger aktarmi olur. Aiktir ki, bu deger degi-
mesinin, pamugun egirilmesiyle degerine eklenen artila ya da arti-de-
gerle bir ilikisi yoktur. Eger eski pamuk egirilmemi olsaydi, fiyat yk-
selmesinden sonra gene de libresi yarim ilin yerine bir iline tekrar
satilabilirdi. stelik, pamuk sreten ne kadar az gemi olunsa, bu
T2
Kurl Murks
Kupilul l
sonu o kadar kesin demektir. te bu nedenle, speklatrler byle ani
deger degiimleri halinde, zerinde en az emek harcanmi maddeler-
de speklasyon yapmayi bir kural haline getirmilerdir; kuma yerine
iplik, iplik yerine pamuk zerinde speklasyon yapmak gibi. ncele-
mekte oldugumuz durumda deger degiimi, pamugun retim araci
olarak rol oynadigi ve bunun iin de degimeyen sermaye ilevini yeri-
ne getirdigi sreten degil, pamugun kendisinin retildigi sreten
dogmaktadir. Geri bir metain degeri, ierdigi emek miktariyla belirle-
nir, ama bu miktari da sinirlayan ey toplumsal koullardir. Herhangi
bir metain retimi iin toplumsal bakimdan gerekli zamanda bir degi-
me [sayfa 225| olursa ve belli agirliktaki pamuk, kt bir hasattan sonra,
iyi bir hasattan sonrakine gre daha fazla emegi temsil eder ayni
sinifa dahil daha nce varolan btn metalar bunun etkisinde kalir,
nk btn bunlar ayni tre ait bireyler olup,
26
belirli zamanlardaki
degerleri, toplumsal bakimdan gerekli-emekle, yani o sirada mevcut
toplumsal koullar altinda retilmesi iin gerekli-emekle llr.
Hammaddenin degeri degiebilecegi gibi, srete kullanilan i
aralarinin, makinelerin vb. degerleri de degiebilir; dolayisiyla bunlar-
dan rne aktarilan deger kismi da degiebilir. Yeni bir bulu sonucu
ayni tip makineler daha az emek harcanmasi ile retilebilir olsalar, eski
makineler azok bir deger kaybina ugrarlar ve sonuta rne o oranda
az deger aktarirlar. Ama burada da, degerdeki degime, gene, maki-
nenin retim araci olarak i grdg srecin diinda olmaktadir. Maki-
ne bu srece girdikten sonra, bu sreten ayri olarak sahip oldugu
degerden daha fazlasini rne aktaramaz.
Nasil ki, retim araci emek-srecine girdikten sonra degerindeki
degime, degimeyen sermaye olma niteligini etkilemezse, degimeyen
sermayenin degien sermayeye olan oranindaki bir degiiklik de bu iki
tr sermayenin ilevlerini etkilemez. Emek-srecinin teknik koullarinda
ylesine kkl bir degiiklik olabilir ki, eskiden on ii dk degerde
on alet kullanarak nispeten kk miktarda hammadde ilerken, imdi
bir iin pahali bir makineyle yz kati fazla hammadde ileyebilir. Bu
durumda, kullanilmakta olan retim aralarinin toplam degerlerinin
temsil ettigi degimeyen sermaye son derece byr, oysa emek-gc-
ne yatirilmi degien sermaye byk lde azalir. Bununla birlikte,
byle bir devrim, yalnizca degimeyen ve degien sermaye arasindaki
nicel ilikiyi, ya da toplam sermayenin, degimeyen ve degien ser-
maye gelerine blnme oranini degitirir; buna karilik, bu iki ser-
maye arasindaki temel ayrim zerinde en ufak bir etki yapmaz. [sayfa 226|
26
"Ayni trden btn rnler, arasinda yalnizca bir kitle meydana getirirler ve bunun fiyati
zel durum ve koullara bakilmaksizin genel olarak belirlenir." (Le Trosne, |.c.. a. 8D8.)
T3
Kurl Murks
Kupilul l
DOKUZUNCU BLM
ARTI-DEGER ORANI
BRNC KESM. EMEK-GCNN
SMRLME DERECES
Yatirilan sermaye, S, ile retim srecinde dogan arti-deger, ya da
baka bir deyile, sermayenin, S, degerini bytmesi, her eyden nce
karimiza bir fazlalik, rn degerinin, onu meydana getiren gelerin
degerleri toplamini aan bir miktari olarak ikar.*
Sermaye S, iki kisimdan oluur, birincisi, retim aralarina yati-
rilan para miktari s, ve ikincisi, emek-gc iin harcanan para miktari
J; bunlardan s, degimeyen sermayeye dnen kismi, J de degien
sermayeye dnen kismi temsil ederler. yleyse. balangita, S =
s+J'dir, rnegin yatirilan sermaye 5OO sterlin ise, bln yle de
olabilir: 5OO sterlin = 41O sterlin degimeyen sermaye + DO sterlin degien
sermayedir. retim sreci bittiginde, degeri = (s+J)+c olan bir meta
elde edilir, burada [sayfa 227| c, arti-degerdir; ya da daha nceki rakamla-
* Yatirilan sermaye S, degimeyen sermaye s, degien sermaye J, arti-deger c harfleri ile
simgelenmitir. -.
T4
Kurl Murks
Kupilul l
rimizi alirsak bu metain degeri = (41O sterlin s + DO sterlin J) + DO
sterlin c olur. Balangitaki sermaye S, imdi S' olmutur, 5OO sterlin
5DO sterlin haline gelmitir. Aradaki fark c, yani DO sterlin arti-degerdir.
rn meydana getiren gelerin degeri, yatirilan sermayenin degerine
eit oldugu iin, rnn degerinin, onu meydana getiren gelerin deger-
ini aan kisminin, yatirilan sermayenin genileme miktarina ya da reti-
len arti-degere eit oldugunu sylemek, yalnizca bo bir yineleme olur.
Bununla birlikte, bizim, gene de bu bo yinelemeyi biraz daha
yakindan incelememiz gerekiyor. Karilatirilan iki ey, rnn degeri
ile rnn retim srecinde tketilen kisimlarinin degeridir. Degimeyen
sermayenin emek aralarindaki kisminin, rne, ancak degerinin kk
paralari halinde aktarildigi halde, bu degerin geriye kalan kisminin
emek aralarinda varolmaya nasil devam ettiklerini grm bulunuyor-
uz. Bu geri kalan kismi, degerin olumasinda hi bir rol oynamadigi
iin, biz, imdilik bir yana birakiyoruz. Bunun hesaba katilmasi zaten
bir ey degitirmez. Daha nceki rnegimizi alalim, s = 41O sterlin: bu
miktar, 812 sterlin degerinde hammaddenin, 44 sterlin degerinde yar-
dimci malzemenin ve 54 sterlin degerinde makinenin srete ainan
kisminin toplami olsun; ve gene diyelim ki, kullanilan makinenin to-
plam degeri 1.O54 sterlindir. Bu son miktardan, yalnizca rn degerinin
meydana getirilmesi iin yatirilmi deger olarak, makinelerin sreteki
ainma ve yipranma sonucu yitirdikleri ve dolayisiyla rne geirdikleri
54 sterlinlik miktari hesaba katariz. Eger biz, ayni zamanda, hl maki-
nede bulunan geri kalan 1.OOO sterlini de rne aktarilmi olarak sayar-
sak, onu da yatirilan degerin bir kismi olarak kabul etmemiz ve
hesabimizin iki yaninda gstermemiz gerekirdi.
27
Bylece bir yanda
1.5OO sterlin, te yanda 1.5DO sterlin miktarlarini elde etmi olurduk. Bu
iki miktar arasindaki fark ya da arti-deger, gene DO sterlin olurdu. Bund-
an dolayidir ki, bu kitap boyunca, biz, deger retimi iin yatirilan
degimeyen sermaye kavrami ile, daima, eger orada tersi kastedilmi-
yorsa, yalniz srete fiilen tketilen retim aralarinin degerini ifade
etmi olacagiz. [sayfa 228|
Bunu belirttikten sonra, S = s+J formlmze dnelim; bu for-
mln S' = (s+J)+c haline dntgn, S'nin S' oldugunu grmtk.
Degimeyen sermayenin degerinin rne aktarildigini, onda yeniden
ortaya iktigini biliyoruz. Srete fiilen yaratilan yeni deger, retilen
deger, ya da deger-rn, bu nedenle rnn degeri ile ayni ey degil-
dir; ilk bakita sanildigi gibi (s+J)+c ya da 41O sterlin degimeyen
sermaye + DO sterlin degien sermaye + DO sterlin arti-deger eklinde
degil; J+c ya da, DO sterlin degien sermaye + DO sterlin arti-degerdir.
27
"Kullanilan sabit sermayenin degerini, eger yatirilmi olan sermayenin bir kismi olarak
dnrsek, yil sonunda bu sermayenin geriye kalan degerini, yillik gelirin bir parasi olarak
hesaba katmamiz gerekir." (Malthus, P|/nc. o/ Po|. Econ.. 2. baski, London 1886, s. 26D.)
T5
Kurl Murks
Kupilul l
5DO sterlin degil, ama 18O sterlindir. Eger s = 0 olsaydi, bir baka deyile,
kapitalistin, hammadde olsun, yardimci malzeme ya da emek aralari
olsun, daha nceki rnegin oluturdugu her trl retim aracindan
vazgeebilecegi bir sanayi kolu olsaydi, yalniz emek-gcn ve doga-
nin sagladigi malzemeleri kullanmakla yetinseydi; bu durumda, rne
aktarilacak degimeyen sermaye de olmazdi. rn degerinin bu gesi,
yani rnegimizde 41O sterlin, ditalanacakti, ama DO sterlinlik arti-degeri
de ieren ve, yaratilan yeni degerin ya da retilen degerin kariligi olan
18O sterlin, s, dnlebilecek en yksek degeri temsil ediyormu gibi,
eski byklgnde kalirdi. S = (O + d) = d ya da genilemi sermaye
S' = J + a olacaktir; bu nedenle de, daha nce oldugu gibi S'-S = c'dir.
te yandan eger c = O ise, ya da baka bir deyile, degeri, degien ser-
maye eklinde yatirilmi olan emek-gc ancak kendi edegerini reti-
yorsa, S = s + J olur, ya da rn degeri, S' = (s + J) + O ya da S = S'
olurdu. Bu durumda yatirilan sermaye kendisini geniletmemi olurdu.
Daha nceki incelemelerimizden biliyoruz ki, arti-deger, salt J
degerindeki, emek-gcne dnen sermaye kismindaki bir degimenin
sonucudur, ve dolayisiyla J+c = J+J' ya da J arti J'nin bir fazlaligidir.
Yalniz d'nin degimesi ve bu degimenin koullarini saglayan iliki,
sermayenin degien kisminin bymesiyle yatirilan sermayenin topla-
minda da bir arti olmasi nedeniyle aika grlmez. Balangita bu
5OO sterlin idi, sonra 5DO sterlin oluyor. Bu nedenle, aratirmamizin
dogru sonulara ulaabilmesi iin rnn degerinde yalniz degimeyen
sermayenin grldg kismindan soyutlanarak degimeyen sermayeyi
sifira eitlemeliyiz ya da s = 0 demeliyiz. Bu, yalnizca birbirleriyle yalniz
arti ve eksi iaretleriyle iliki halinde olan degimeyen ve degien
byklklerle ilem yaparken kullandigimiz bir matematik kuralin [sayfa
22D| uygulanmasidir.
Bir baka glk de, degien sermayenin balangitaki biimin-
den dogar. rnegimizde, S' = 41O sterlin degimeyen + DO sterlin degi-
en + DO sterlin arti-degerdir; ama DO sterlin, belirli ve bunun iin degi-
meyen bir miktardir; bu durumda onu degien olarak ele almak sama
grnebilir. Ama aslinda, DO sterlinlik degien deger, burada yalniz bu
degerin geirdigi sreci temsil eden bir simgedir. Sermayenin emek-
gc satinalinmasi iin yatirilan kismi, belirli bir miktarda maddelemi
emek, satinalinan emek-gcnn degeri gibi degimeyen bir degerdir.
Ama retim srecinde, DO sterlinin yerini faal emek-gc aliyor; l
emegin yerine canli emek, donmu bir eyin yerine akici bir ey,
degimeyen bir eyin yerine degien bir ey geiyor. Sonu, J'nin arti
J'deki kk bir fazlaligin yeniden-retimidir. yleyse kapitalist retim
aisindan btn sre, emek-gcne dnen aslinda degimeyen
degerin kendiliginden degimesi gibi grnyor. Sanki hem sre ve
hem de onun sonucu bu degere bagliymi gibi grnr. Bu nedenle,
eger, "DO sterlinlik degien sermaye" ya da "u kadarlik kendini geni-
T
Kurl Murks
Kupilul l
leten deger" ifadeleri eliik gibi gzkyorlarsa, bu, yalnizca kapitalist
retimde yatan bir elikiyi suyzne ikarmalari nedeniyledir.
Degimeyen sermayeyi sifira eitlemek, ilk bakita acayip bir
ilem gibi gelebilir. Ama bu, bizim her gn yaptigimiz bir eydir. r-
negin, ngiltere'nin pamuklu sanayiinden sagladigi kr miktarini hesa-
plarken, nce pamuk iin, Birleik Devletler'e, Hindistan'a, Misir'a ve
teki lkelere denen miktarlari dyoruz; bir baka deyile, rnn
degerinde tekrar ortaya ikan sermaye degerini sifira eit kiliyoruz.
Kukusuz, arti-deger orani, yalnizca, sermayenin dogrudan
dogruya kendisinden iktigi ve degerindeki degimeyi temsil ettigi kis-
mi ile ilikili degildir, yatirilmi toplam sermaye de ekonomik bakim-
dan byk nem tair. Biz, bu nedenle, nc kitapta bu orani
enine-boyuna ele alacagiz. Sermayenin bir blmnn, emek-gcne
evirmekle degerini geniletebilmesi iin, diger bir kisminin retim
aralarina evrilmesi gerekir. Degien sermayenin grevini yerine geti-
rebilmesi iin, degimeyen sermayenin uygun oranda yatirilmasi gere-
kir ve bu oran her emek-srecinin zel teknik koullarinca belirlenir.
Bir kimyasal sre iin imbik ve diger kaplara gereksinme duyulmasi,
kimyaciyi, tahlil sonucunda bunlari [sayfa 28O| hesaba katmaya zorlaya-
maz. Eger biz, retim aralarina, deger yaratma ilikileri aisindan, ve
her eyden ayri olarak degerin miktarindaki degimeler ynnden ba-
kacak olursak, bunlar, yalnizca emek-gcnn, deger yaraticisinin
maddeletigi malzeme gibi grnrler. Ne doganin, ne de bu malze-
menin bir nemi vardir. Gerekli olan tek ey, retim sirasinda har-
canan emegi emecek miktarda malzemenin bulunmasidir. Bu miktar
varsa, malzemenin degerinin ykselmesinin ya da dmesinin, veya
toprak ya da deniz gibi hi bir deger taimamasinin, degerin yaratil-
masi ya da miktarinin degimesi zerinde herhangi bir etkisi olamaz.
28
yleyse nce degimeyen sermayeyi sifira eitleyecegiz. Byle-
ce, yatirilmi sermaye s+J'dan J'ye indirgenmi olur ve rn degeri
(s+J) + c yerine imdi retilen degeri J+c elde etmi oluruz. Sre
boyunca harcanan btn emegi temsil eden retilen yeni deger = 18O
sterlin olsa, bundan, degien sermayenin degeri DO sterlini ikarirsak,
geriye DO sterlinlik bir arti-deger miktari kalir. Bu DO sterlin ya da c,
retilmi olan arti-degerin mutlak miktarini ifade eder. retilen nispi
miktar byklk ya da degien sermayenin arti yzdesi, kukusuz arti-
degerin degien sermaye orani ile belirlenir ya da c : J ile ifade edilir.
rnegimizde bu oran DO : DO olup %1OO bir arti verir. Degien sermaye-
nin degerindeki bu nispi artia ya da arti-degerin nispi byklgne,
ben, "arti-deger orani" adini veriyorum.
2D
28
Lucretius'un syledigi sz apaiktir: "n/| osse c|ec|/ Je n/|/|o", yoktan hi bir ey
yaratilamaz. Deger yaratimi, emek-gcnn emege evrilmesidir. Emek-gcnn kendisi ise,
besleyici maddeler araciligi ile insan organizmasina aktarilan enerjidir. [Lucretius, 0e Re|0m
Nc|0|c, I, 14D, 2O5: 11, 287.|
T7
Kurl Murks
Kupilul l
inin, emek-srecinin bir kisminda yalnizca kendi emek-gc-
nn degerini, yani yaamasi iin gerekli tketim aralarini rettigini
grm bulunuyoruz. Ama onun alimasi, toplumsal iblmne da-
yanan sistemin bir kismini oluturdugu iin, o, tkettigi bu gerekli mad-
deleri dogrudan dogruya kendisi retmez; o, belli bir meta, diyelim
iplik retir ve bu rnn degeri, bu gerekli maddelerin ya da bunlari
satinalabilecegi paranin degerine eittir. Gnlk emeginin bu amaca
ayrilan blm, kendisine ortalama olarak gnde gerekli olan madde-
lerin degeriyle ya da ayni ey demek olan, bunlarin retimi iin gerekli
olan emek-zamaniyla orantili [sayfa 281| olarak ok ya da az olabilir. Eger
bu gerekli maddelerin degeri ortalama alti saatlik emek sarfini temsil
ederse, iinin bu degeri retmek iin ortalama alti saat alimasi gere-
kir. i, kapitalist hesabina alimayip da kendi adina bagimsiz
alisaydi, diger eyler ayni kalmak zere, gene de emek-gcnn
degerini retmek ve bylece varliginin korunmasi ya da retime de-
vam edebilmesi iin gerekli tketim maddelerini saglayabilmek iin
ayni saat sresince alimak zorunda kalacakti. Ama biz grdk ki,
emek-gcnn degerini, diyelim ilini, rettigi gnlk emeginin bu
blm sirasinda yalnizca kapitalist tarafindan zaten yatirilmi*

bulu-
nan emek-gc degerinin edegerini retmektedir; yaratilan yeni deg-
er, ancak yatirilan degien sermayenin verini almaktadir. te bunun
iin, ilin degerindeki yeni retim, salt bir yeniden-retim grnn
alir. g- nnn bu yeniden-retimin yapildigi kismina ben "e|e/|/"
emek-zama-ni ve bu srede harcanan emege "e|e/|/"-emek diyor-
um.
8O
i ynnden, emeginin zel toplumsal biiminden bagimsiz
oldugu iin gereklidir; sermaye aisindan ve kapitalist dnya aisindan,
iinin devamli olarak varolmasi onlarin varliginin da temel koulu
oldugu iin gereklidir.
Emek-srecinin, emeginin artik gerekli olmadigi ikinci dnemi
boyunca da iinin alitigi ve emek-gc harcadigi dogrudur, ama
onun emegi artik gerekli-emek olmadigindan kendisi iin bir deger
yaratmaz. Bu dnemde, kapitalist iin, hi yoktan yaratmanin btn
gzelliklerini taiyan arti-degeri yaratir. gnnn bu kismina ben arti-
emek zamani ve bu zamanda harcanan emege arti-emek adini veriyor-
2D
Bunu, ngilizlerin, "kr orani" (|c|e o/ |o//|) ve "faiz orani" (|c|e o/ /n|e|es|) ifadelerini
kullandiklari ekilde kullaniyorum. nc Ciltte, arti-deger yasalari bilindikten sonra, kr oraninin
bir sir olmadigi grlecektir. Eger sreci tersinden alirsak, ne birini, ne de tekini anliyabiliriz.
8O
Biz, bu yapitta imdiye kadar, herhangi bir metain retimi iin belli toplumsal koullar
altinda gerekli olan zamani belirtmek iin "gerekli-emek zamani" terimini kullandik. Bundan
sonra, zel bir meta olan emek-gcnn retimi iin gerekli zamani belirtmek zere de bu
terimi kullanacagiz. Bir ve ayni teknik terimi farkli anlamlarda kullanmak, sakincali olabilir,
ama bundan bsbtn kainmak hi bir bilimde mmkn degildir. rnegin, matematigin yksek
dallari ile alak dallarini karilatiriniz.
* [t0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/ no|: Yazar, burada, gnlk yaamda kullanilan ekonomik
dile bavuruyor. Animsanacagi gibi, gerekte, kapitalist iiye degil, ii kapitaliste avans
vermektedir. - F.E.|
T8
Kurl Murks
Kupilul l
um. Degerin niteliginin iyice kavranmasi iin nasil ki onun, salt u ka-
dar saatlik emegin maddelemi ekli oldugu, ve bu madde haline gel-
mi emekten baka bir ey olmadiginin anlailmasi nemliyse, arti-de-
gerin dogru bir ekilde kavranmasi iin de, onun salt arti-emek zama-
ninin madde haline gelmi ekli, salt [sayfa 282| maddelemi arti-emek
oldugunun anlailmasi da o kadar nemlidir. Toplumun eitli ekono-
mik biimleri arasindaki temel ayrim, rnegin, kle emegine dayanan
toplum ile cretli emege dayanan toplum arasindaki ayrim, bu arti-
emegin fiili reticisinden, iiden sizdirilmasi biimine dayanir.
81
Bir yandan, degien sermayenin degeri ile, bu sermayeyle satin-
alinan emek-gcnn degeri eit olduguna, ve bu emek-gcnn degeri,
ignnn gerekli kismini belirledigine gre; te yandan da ignnn
arti kismi arti-degeri belirledigine gre: arti-emegin gerekli-emege ora-
ni ne ise, arti-degerin degien sermayeye orani odur, ya da baka bir
deyile, arti-degerin orani
c
/
J
=
arti-emek
/
gerekli-emek
'dir. Her iki orantida,
c
/
J
ile
arti-emek
/
gerekli-emek
, ayni eyi degiik biimlerde ifade ederler; birinde so-
mutlami, maddelemi emek, digerinde canli, akici emek biiminde.
Arti-deger orani, bu nedenle, emek-gcnn sermaye, ya da
iinin kapitalist tarafindan smrlme derecesinin tam ve kesin ifa-
desidir.
82
Bizim rnegimizde, rnn degeri = 41O sterlin degimeyen +
DO sterlin degien + DO sterlin arti-deger ve yatirilmi sermaye = 5OO
sterlindi. Arti-deger = DO sterlin ve yatirilmi sermaye = 5OO sterlin ol-
duguna gre, her zamanki hesaplarimizla (ogu zaman kr orani ile
karitirilan) arti-deger orani olarak %18'i buluruz; bulunan bu oran o
kadar dktr ki, Bay Carey ile diger telifilere herhalde ho bir sr-
priz gibi gelecektir. Ama aslinda arti-deger orani,
c
/
S
ya da
c
/
s+J
'ye degil,
c
/
J
'ye eittir: bylece
DOO
/
5OO
degil,
DO
/
DO
ya da %1OO'dr, ve grnte smr
derecesinin [sayfa 288| be katindan fazladir. Ele aldigimiz durumda,
ignnn fiili uzunlugunu, emek-srecinin gn ya da hafta olarak sre-
sini, kullanilan ii sayisini bilmemekle birlikte, arti-deger orani
c
/
J
edeger ifadesi olan,
arti-emek
/
gerekli-emek
orani araciligi ile, bize, ignnn
81
Bay Wilhelm Thucydides Roscher, boa giden bir bulu yapti. nemli buluu uydu: bir
yandan, arti-degerin ya da arti-rnn meydana gelmesi ve dolayisiyla sermaye birikimi, bugn
artik kapitalistin tutumlulugu sayesinde olurken, te yandan, uygarligin balangi aamalarinda,
gszleri tasarrufa zorlayan glkler oluyordu (|.c., s. 78). Neden tasarrufa Emekten mi
Yoksa, zaten varolmayan fazla servetten mi Roscher ve benzerlerini, kapitalistin arti-degere
elkoymasini, azok aklauygun gstermek amaciyla bulduklari mazur gsterme nedenlerini,
arti-degerin kkeni eklinde tersine evirmeye zorlayan ey nedir Gerek bilisizliklerinin yani
sira, mazur gsterme korkusu iersinde, deger ve arti-degeri, bilimsel ekilde incelemekten ve
byk olasilikla, gllerin houna gitmeyecek sonulara ulamaktan kainmak istemektedirler.
82
Arti-deger orani, emek-gcnn smr derecesini gsteren kesin bir ifade olmakla
birlikte, smrnn mutlak byklgn hi bir zaman ifade edemez. rnegin, gerekli-emek
= 5 saat ve arti-emek = 5 saat ise, smr derecesi %lOO'dr. Smrme byklg burada 5
saat ile llmtr. Oysa gerekli-emek = 6 saat, arti-emek = 6 saat olsaydi, smrme derecesi
gene eskisi gibi %1OO olurdu, ama fiili smr miktari %2O artmi olurdu, yani be saatten alti
saate ikardi.
T
Kurl Murks
Kupilul l
iki kismi arasindaki ilikiyi dogru olarak aiklamaktadir. Oran %1OO
olmakla buradaki iliki tam bir eitlik ilikisidir. Yani rnegimizdeki
iinin, gnn yarisinda kendisi iin, br yarisinda kapitalist iin alitigi
aiktir.
Arti-deger oranini hesaplama yntemi bu nedenle kisaca yledir:
rnn toplam degerini alir, bu degerde salt tekrar grnen degimeyen
sermayeyi sifira eitleriz. Geriye kalan, meta retimi srecinde fiilen
yaratilan biricik degerdir. Eger arti-deger miktari verilmise, degien
sermayeyi bulmak iin yapilacak. tek ey, bu arti-degeri geriye kalan
deger-rnden ikarmaktir. Yok eger degien sermaye verilmise ve
biz arti-degeri bulmak istiyorsak, ilemi ters ynden yapariz. Eger her
ikisi de verilmise, bizim yalnizca son ilemi yapmamiz gerekir, yani
arti-degerin degien sermayeye oranini
c
/
J
'yi hesaplamak.
Yntem ok basit olmakla birlikte, birka rnek vererek okuru
bunun temelinde yatan yeni ilkenin uygulanmasina alitirmak yerinde
olacaktir.
nce, iinde 1O.OOO iplik egirme ve bkme makinesi olan, Ame-
rikan pamugundan 82 numara iplik egiren ve ig baina haftada bir libre
iplik reten bir iplik fabrikasini alalim. Diyelim ki, %6 fire veriliyor: bu
koullar altinda, haftada 1O.6OO libre pamuk tketilmekte, bunun 6OO
libresi fireye gitmektedir. 1871 Nisaninda, pamugun libresi, 7 / peni idi;
bu durumda hammadde yuvarlak hesap 842 sterlindir. 1O.OOO ig, hazir-
layici makineler ve g, kaynagi ile birlikte, diyelim her ig iin 1 sterlin
hesabiyla 1O.OOO sterlin olsun. Yipranma ve ainma payi olarak %1O
hesabiyla, yillik 1.OOO sterlin, haftalik 2O sterlin koyalim. Bina kirasi,
diyelim yilda.8OO sterlin ya da haftada 6 sterlindir. Tketilen kmr
(haftada 6O saat, her saat beygirgc baina 4 libreden 1OO beygirgc
iin, ve fabrikanin isitilmasi iin tketilen de dahil olmak zere) tonu 8
ilin 6 peniden, haftada 11 ton, yani haftada yaklaik 4,5 sterlin; gaz
haftada 1 sterlin,. yag vb. haftada 4,5 sterlin. Yukarda sayilan malzeme-
nin toplam masrafi haftada 1O sterlin. Bunun sonucu haftalik rnn
degerinin degimeyen kismi 878 sterlin. [sayfa 284| denen cret haftada
52 sterlin. pligin fiyati, libresi 12 peniden, 1O.OOO librenin degeri 512
sterlin. Bu durumda arti-deger 51O - 48O = 8O sterlin. rn degerinin
degimeyen kismini, deger yaratmamizda bir rol oynamadigi iin sifira
eitliyoruz. Geriye haftalik yaratilan deger olarak 182 sterlin kaliyor, bu-
nun 52 sterlini degien sermaye, 8O sterlini arti-degerdir. yleyse arti-
deger orani
8O
/
52
= %158
11
/
18
olur. Ortalama emek 1O saatlik bir i gnnde
sonu,: gerekli-emek = 8
81
/
88
saat, ve arti-emek = 6
2
/
88
saattir.
88
Bir rnek daha, Yakup, 1815 yili iin u hesabi veriyor. Hesap
daha nce birka kez yapilan dzeltmeler nedeniyle epeyce hatalidir,
88
Gvenilebilecegini sandigim yukardaki bilgiyi Manchester'li bir ipliki vermitir. ngiltere'de
bir makinenin beygirgc, eskiden silindirinin api ile llrd, imdi gstergenin gsterdigi
fiili beygirgc aliniyor.
200
Kurl Murks
Kupilul l
ama bizim amacimizi belirtmek iin yeterlidir. Hesapta o, bugdayin 25
libresi iin 8 ilin ve cc|e baina ortalama mahsul 22 kile diyor.
rnn fiyatinin, degeri ile ayni oldugu varsayimi ile, arti-dege-
rin kr, faiz, kira vb. gibi eitli koullar altinda dagildigini grrz.
Bu ayrintilar ile bizim ilgimiz yoktur; biz, yalnizca, bunlari bira-
raya topluyoruz ve sonu 8 sterlin 11 ilinlik bir arti-deger oluyor. To-
hum ile gbreye denen 8 sterlin 1D ilin degimeyen sermayedir ve
biz, bunu, sifira eitliyoruz. Geriye, nceden yatirilan degien sermaye 8
sterlin 1O ilin kaliyor: ve gryoruz ki, onun yerine, 8 sterlin 1O ilin + 8
sterlin 11 ilin yeni bir deger retilmitir. yleyse
c
/
J
=
8 sterlin 11 ilin
/
8 sterlin 1O
ilin
olur ki, burada arti-deger orani %1OO'den fazladir. Bu durumda, ii,
ignnn yarisindan fazlasini arti-deger retmek iin kullaniyor, ve
bunu eitli kimseler, eitli bahanelerle aralarinda blyorlar.
84
[sayfa
285|
KNC KESM. RNN DEGERN OLUTURAN PARALARIN
RNN BU PARALARA TEKABL EDEN
ORANTILI KISIMLARI LE TEMSL EDLMES
imdi, kapitalistin parayi sermayeye nasil dntrdgn bize
gstermi alan rnege dnelim.
Oniki saatlik bir ignnn rn, 2O libre agirliginda, 8O ilin
degerinde ipliktir. Bu degerin 8/lO'inden, 24 ilinden az olmayan kismi,
retim aralarinin (2O ilinlik 2O libre pamuk, 4 ilinlik ainan ig) rn-
de yalnizca tekrar grnen degerlerdir, bu nedenle degimeyen ser-
mayedir. Geriye kalan 8/1O'lik kisim ya da 6 ilin, egirme sreci sirasinda
yaratilan yeni degerdir: bunun yarisi, gnlk emek-gcnn degerini,
yani degien sermayeyi, geri kalan yarisi, 8 ilinlik arti-degeri karilar.
Bu durumda 2O libre ipligin toplam degeri yle oluur:
8O ilin iplik degeri = 24 ilin degimeyen + 8 ilin degien + 8
ilin arti-deger.
Bu degerin tm, retilen 25 libre iplikte bulunduguna gre, bu
degerin eitli gelerinin de, rnn buna tekabl eden kisimlarinda
bulunuyormu gibi temsil edilebilmesi gerekir.
4CRE BAINA RETLEN DEGER
Tohum 1 sterlin D ilin Ondalik ve vergiler 1 sterlin 1 ilin
Gbre 2 sterlin 1O ilin Kira 1 sterlin 8 ilin
cretler 8 sterlin 1O ilin iftinin kri ve faiz 1 sterlin 2 ilin
7o|cm 7 s|e||/n 9 /|/n 7o|cm 3 s|e||/n !! /|/n
84
Metindeki hesaplar, salt rnek olsun diye verilmitir. Biz, aslinda, fiyatlar = degerler
varsayimina dayandik. Ne var ki, ortalama fiyatlar szkonusu oldugu zamanlar bile, varsayimin
byle ok basit ekilde yapilamayacagini nc Kitapta [ciltte -.| grecegiz.
20T
Kurl Murks
Kupilul l
Eger 8O ilinlik bir deger 2O libre iplikte bulunuyorsa, bu degerin
8
/
lO
' ya da bunun 24 ilinlik degimeyen kismi, rnn
8
/
1O
'inde, ya da
16 libre iplikte bulunuyor demektir. Bunun 18 libresi, hammaddenin
degerini, yani egirilen 2O ilin degerindeki pamugu, ve 2
2
/
8
libresi, sr-
te ainan igin vb. 4 ilinlik degerini temsil eder.
Bu durumda, 18
1
/
8
libre iplik, 2O libre ipligin tamami iin har-
canan btn pamugu temsil etmektedir. Bu miktar iplikte, geri agirlik
olarak yalniz 18
1
/
8
ilin degerinde, 18
1
/
8
libreden fazla pamuk yoktur
ama ortada bulunan 6
2
/
8
ilinlik ek deger, geri kalan 62/8 libre ipligin
egirilmesinde kullanilan pamugun edegeridir. Ama yle bir izlenim
birakir ki, sanki bu 6
2
/
8
libre iplik hi pamuk taimamaktadir, ve sanki
2O libre agirligindaki tm pamuk 18 libre iplikte yogunlamitir. te
yandan bu son agirlik, yardimci malzemeler ile emek aralarinin dege-
rinden tek bir zerre bile taimadigi gibi, srete yaratilmi bulunan yeni
degerden de bir ey taimaz.
Ayni ekilde, degimeyen sermayeden geride kalan 4 ilinini
taiyan 2
2
/
8
libre iplik, 2O libre ipligin retim sirasinda tketilen [sayfa 286|
yardimci maddeler ile emek aralarinin degerinden baka bir eyi tem-
sil etmez.
Bu durumda yle bir sonuca ulami oluyoruz: rnn onda-
sekizi, yani 16 libre iplik, bir kullanim-degeri niteligiyle, tipki rnn
geri kalan kismi gibi iplikinin emeginin yarattigi bir ey olmakla birlik-
te, biraz nce belirtilen aidan bakildigi zaman, egirme srecinde har-
canan emekten hi bir ey taimamitir ve hi bir ey emmemitir.
Sanki diardan hi bir yardim grmeksizin pamuk kendi baina iplige
dnmtr: sanki brndg bu ekil, bir hokkabazlik ve hile sonu-
cudur: nk kapitalistimiz, bunu, 24 iline satip da bu para ile retim
aralarini yenileyince, bu 16 libre ipligin yalnizca kilik degitirmi pa-
muk ile ainan igden baka bir ey olmadigi gn gibi aiga ikar.
te yandan, rnn geri kalan
2
/
1O
'si ya da 4 libre iplik, 12 saatlik
egirme sreci sirasinda yaratilmi 6 ilinlik yeni deger temsil eder. Bu
drt libre iplige hammadde ile tketilen emek aralarindan aktarilan
tm deger, deyim yerindeyse, ilk egirilen 16 libreye dahil edilmek iin
alikonulmutur. Bu durumda sanki ipliki 4 libre ipligi havadan egirmi,
ya da bunu doga vergisi pamuk ile igin yardimiyla egirmitir de, bu
yzden rne hi bir deger aktarmamitir.
Sre sirasinda yeni yaratilan degerin btnnn yogunlatigi
bu 4 libre ipligin yarisi, tketilen emegin edegerini ya da 8 ilinlik
degien sermayeyi, diger yarisi 8 ilinlik arti-degeri temsil eder.
Egiricinin 12 isaati 6 ilinde maddeletigi iin, 8O ilin degerin-
deki iplikte 6O isaatinin cisimlemesi gerekir. Ve gerekten de 2O libre
iplikte, bu miktarda emek-zamani vardir: nk bunun
8
/
1O
'inde ya da
16 libresinde, egirme srecinin balamasindan nce, retim araci ze-
rinde harcanan 48 saatlik emek maddelemitir; ve geriye kalan
2
/
1O
'sin-
202
Kurl Murks
Kupilul l
de ya da 4 libresinde, srecin kendisinde yapilan 12 saatlik emek
maddelemitir.
Daha nce grdk ki, ipligin degeri, retimi sirasinda yaratilan
yeni deger ile retim aralarinda nceden varolan degerin toplamina
eittir.
imdi, rnn degerini oluturan blmlerin, birbirinden ilevsel
olarak farkli olan blmlerin rnn kendisinin bunlara tekabl eden
orantili kisimlariyla nasil temsil edilebildikleri gsterilmi oluyor.
rnn bu biimde farkli paralara blnmesi ve bunlardan [say-
fa 287| birisinin, yalnizca retim aralari zerinde nceden harcanan emegi
ya da degimeyen sermayeyi, digerinin salt retim sreci sirasinda har-
canan gerekli-emegi ya da degien sermayeyi, ve ensonu bir digerinin
de yalniz ayni sre sirasinda harcanan arti-emegi ya da arti-degeri
temsil etmesi, bunun daha sonraki karmaik ve henz zmlenmemi
problemlere uygulanmasindan grlecegi gibi, basit, ama nemli bir
eydir.
Biz, bu incelememizde, toplam rn, 12 saatlik ignnn son-
unda kullanima hazir rn olarak ele aldik. Bununla birlikte, biz, bu
toplam rn, retimin btn aamalari boyunca izleyebiliriz; farkli
retim aamalarinda elde edilen kisimlari, son ve toplam rnn ilevsel
olarak farkli blmleri olarak temsil edersek gene ayni sonuca ulami
oluruz.
pliki 12 saatte 2O libre, ya da saatte 1
2
/
8
libre iplik retir; dolayi-
siyla 8 saatte rettigi 18
2
/
8
libre iplik, bir tam ignnde iplige evrilen
pamugun toplam degerine eit degerden bir para rndr. Ayni ekilde,
bunu izleyen 1 saat 86 dakikada retilen para rn 2
2
/
8
libre ipliktir: bu
miktar, 12 saatte tketilen emek aralarinin degerini temsil eder. Bund-
an sonraki 1 saat 12 dakikada ipliki ilin degerinde 2 libre iplik
retmektedir ve bu deger onun 6 saatlik gerekli-emegi boyunca yaratti-
gi btn degere eittir. Ensonu, son 1 saat 12 dakikada tekrar 2 libre
iplik retir, ve bunun degeri, yarim gn sresince arti-emegi ile yarattigi
arti-degere eittir. Bu hesaplama yntemi, ngiliz imalatilarinin kulla-
nageldikleri hesaplama yntemidir; bunlar, ignnn ilk 8 saatinde,
ya da
2
/
8
'sinde pamugun degerini elde ettiklerini sylerler; ve geri kalan
saatler de digerlerini karilar. Bu, gerekten de mkemmel bir yntem-
dir: aslinda yukarda verilen ilk yntemden ancak u farkla ayrilir ki,
rnn tamamlanmi kisimlarinin yanyana bulunduklari "mekan" yeri-
ne, bu paralarin birbiri ardina retildikleri zaman ele alinmi oluyor.
Ne var ki, bylece, deger bymesine, degere deger katma srecine
pratik olarak ilgi duyan ve ama ayni sreci teorik olarak yanli anlayan
kimselerin kafalarinda ok barbarca dnceleri de birlikte getirebilir.
Bu gibi kimseler, rnegin bizim iplikinin, ignnn ilk 8 saatinde
pamugun degerini, bunu izleyen 1 saat 86 dakikada ainan emek arala-
rinin degerini, daha sonraki 1 saat 12 dakikada da denen cretlerin
203
Kurl Murks
Kupilul l
degerini rettigini ya. da yerine koydugunu; fabrikada sahibi iin ret-
tigi arti-degere de yalnizca o ok nl "son saati" [sayfa 288| ayirdigini
kafalarina koyabilirler. Bylece zavalli iplikiden iki mucizeyi birarada
yaratmasi beklenir; hem pamugu, igi, buhar makinesini, kmr, yagi
vb. retecek, hem de, bunlarla ipligi egirdikten baka, bir ignn be
ign haline getirecek; nk ele aldigimiz rnekte, hammadde ile i
aralarinin retimi, herbiri oniki saatlik drt ignn gerektirdigi gibi
bunlarin iplige evrilmesi iin de byle bir gn daha gerekmektedir.
Para sevdasi insani bylesine mucizelere kolayca inandirabilir ve bun-
larin dogrulugunu tanitlamaya yeltenen dalkavuk doktrinerler, tarihte
u nl olayin da gsterdigi gibi hi de nadir degildir.
NC KESM. SENOR'N "SON SAAT"
1886 yilinin gzel bir sabahi, kendisine ngiliz iktisatilarinin en
esprilisi denilebilecek, ayrica ekonomi "bilimi" ve gzel slubu ile de
nl Nassau W. Senior, Oxford'da grettigi ekonomi politigi grensin
diye Manchester'e agrildi. malatilar, onu, yalniz yeni ikmi olan
Factory Act'a kari degil, ayni zamanda daha da tehdit edici On Saatlik
[ign -.| kikirtmasina kari savunucu olarak semilerdi. Her zaman-
ki pratik zekalariyla, bilge profesrn, "daha epeyce derse gereksinme-
si oldugunu" kefettiler, ve bu nedenle onu agirdilar. Profesrn
yaninda, Manchester'li imalatilardan aldigi dersi ieren, le||e|s on ||e
Fcc|o|y 4c|, cs /| c//ec|s ||e co||on mcn0/cc|0|e, London 1887, balikli
bir kitapik vardi. Bu kitapikta, digerleri arasinda u gretici blm
buluyoruz: "Bugnk yasaya gre, 18 yaindan kk kimseleri kul-
lanan hi bir fabrika, ... gnde 11,5 saatten fazla, yani haftada 5 gn iin
12 saatten fazla ve cumartesi de D saatten fazla alitiramaz.
"imdi aagidaki tahlil [!|, byle alian bir fabrikada btn net
krin son scc||en elde edilecegini gsterecektir. 8O.OOO sterlini fabrika-
ya makineler, 2O.OOO sterlini hammadde ile cretler olmak zere, bir
imalatinin 1OO.OOO sterlin yatirimda bulundugunu varsayiyorum. Ser-
mayenin yilda bir kez devrettigi gayri safi krin yzde-onbe oldugu
hesabiyla fabrikanin yillik gelirinin 115.OOO sterliri degerinde malin satii
ile meydana gelmesi gerekir. ... Bu 115.OOO sterlinin, 28 yarim isaatinin
herbiri,
5
/
115
'ini ya da
1
/
28
'ini retir. 115.OOO sterlinin tmn meydana
getiren bu
28
/
28
'n
2O
/
28
'si, yani 115.OOO sterlinin 1OO.OOO sterlini, yalnizca
sermayeyi yerine [sayfa 28D| koyar;
1
/
28
'i (ya da 115.OOO sterlinin 5.OOO sterli-
ni) fabrika ile makinelerdeki ainma payini karilar. Geriye kalan
2
/
28
'si,
yani her gnn yirmi yarim saatinin son ikisi, %1O'luk net kri retir.
Bu durumda, (fiyatlar ayni kalmak zere) fabrika, 11 saat yerine 18
saat alitirilirsa, aagi yukari 2.6OO sterlinlik dner sermaye ilavesiyle
net kr iki katindan fazla olur. te yandan, eger isaati, gnde 1 saat
azaltilirsa (fiyatlar ayni kalmak zere) net krin hepsi, 1 saat azaltilir-
204
Kurl Murks
Kupilul l
sa gayri safi krin tamami yokedilmi olur."
85
te profesrn "tahlil" dedigi ey bu. Eger imalatilarin amata-
sina gvenerek, iinin gnn en iyi kismini retimde, yani binalarin,
makinelerin, pamugun, kmrn vb. yeniden-retimi ya da yerine ko-
nulmasi iin harcadigina inandiysa, yaptigi bu tahlil gereksizdi. Bu du-
rumda verecegi yanit hemen u olacakti: Baylar! eger fabrikanizi onbir-
buuk saat yerine on saat alitirirsaniz, diger eyler eit olmak zere,
pamugun, makinenin vb. gnlk tketimi ayni oranda azalacaktir. Bu
durumda kazanciniz, tam kaybiniz kadar olur. ileriniz ilerde, yatirilan
sermayenin yeniden-retimi, ya da yerine konulmasi iin birkuuk saat
daha az zaman harcayacaktir. Yok eger, daha fazla soruturmaksizin
onlara inanmayip da bu konularin uzmani olarak bir tahlili gerekli gr-
dyse, o zaman da yalnizca net kr ile ign uzunlugu arasindaki [sayfa
24O| ilikilerle ilgili bir sorunda, her eyden nce imalatilara, makinele-
ri, iyerini, hammaddeyi ve emegi stste yigmamalarini, ve binalara,
makinelere, hammaddeye vb. yatirilan degi-meyen sermayeyi hesa-
bin bir yanina, cretlere yatirilan sermayeyi ise teki yanina koymaya
dikkat etmelerini gtlemesi gerekirdi. Eger o zaman profesr, imalat-
ilarin hesabi geregince iinin cretini 2 yarim saatte, yeniden retti-
gini ya da yerine koydugunu grrse tahliline yle devam etmesi gere-
kirdi:
Sizin rakamlariniza gre, ii, sondan bir saat nce cretini, son
saatte de arti-degerinizi ya da net kri retmektedir. yleyse, eit srel-
erde eit degerler retecegine gre, sondan bir nceki saatin rn ile
son saatin rnnn ayni olmasi gerekir. Ayrica ii, ancak, alitigi
srece deger retebilir ve bu emegin miktari emek-zamani ile llr.
85
Senior, |.c., s. 12, 81. Amalarimiz bakimindan nem taimayan bu garip dnceler
zerinde durmayacagiz; rnegin, fabrikatorn, makinelerin yipranma ve ainmalarini karilamak,
ya da bir baka deyile sermayenin bir kismini yerine koymak iin gerekli meblagi, brt ya da
net krinin bir kismi olarak hesaba katma iddiasi bunlardan bir tanesidir. Ayni ekilde, verdigi
rakamlarin dogrulugu zerinde de durmayacagiz. Leonard Horner, 4 le||e| |o V|. Sen/o| e|c.,
London 1887'de, bunlarin, szde "Tahlil"den te bir deger taimadiklarini gstermitir. Leonard
Horner, 1888 yilinda kurulan Fabrika Aratirma Komisyonu yelerinden biriydi ve 185D yilina
kadar fabrika denetmeni, ya da daha dogrusu fabrika sansrcs idi. ngiliz ii sinifi iin
lmsz hizmetlerde bulunmutur. Yaami boyunca yalniz candmani fabrikatrlere kari
savaim vermekle kalmami, patronlarin Avam Kamarasinda verecekleri oylarin sayisi,
fabrikalardaki "iiler"in alima saatlerinin sayisindan ok daha nemli olan kabineye kari da
savaim vermitir.
lke yanliliklarindan baka, Senior'n ifadesi kariiktir. Sylemek istedigi aslinda udur:
Fabrikatr, iileri, gnde, 11 tam saat ya da 28 yarim saat alitirmaktadir. gn gibi i
yilinin da 11 tam ya da 28 yarim saatten meydana geldigi dnlebilir, ama bunlarin, bir
yildaki i gnleri ile arpilmalari gerekir. Bu varsayima gre, 28 yarim isaati, yilda 115.OOO
sterlin degerinde rn retir; yarim isaati 1/28 x 115.OOO sterlin; 2O yarim isaati 2O/28 x 115.OOO
= 1OO.OOO sterlin degerinde rn retir, yani bunlar yatirilan sermayeyi yerine koymu olurlar.
Geriye, 8 yarim isaati kalir ki, bu da, 8/28 x 115.OOO = 15.OOO sterlin ya da brt kri retir. Bu, 8
yarim isaatinden birisi 1/28 x 115.OOO = 5,OOO sterlin, yani makinelerin yipranma ve ainmalarini
karilayan bir meblag retir; geriye kalan 2 yarim isaati, yani son saat, 2/28 x 115.OOO = 1O.OOO
sterlin, ya da net kri retir. Senior metinde, rnn son 2/88'sini, bizzat emek-gcnn
kisimlarina dntrr.
205
Kurl Murks
Kupilul l
Sylediginize gre, bu sre, gnde 11 saattir. O, bu 11 saatin bir
kismini cretini retmek ya da yerine koymak, geri kalan kismini sizin
net krinizi retmek iin kullaniyor. Bunun tesinde bir ey yaptigi yok.
Ama sizin varsayiminiz geregi, creti ile rettigi arti-deger eit degerler
olduguna gre, cretini 5/ saatte, ve sizin net krinizi teki 5/ saatte
retmesi gerekir. Gene, 2 saatte retilen ipligin degeri, cretler ile net
krinizin degerleri toplamina eit olduguna gre, bu ipligin deger l-
snn 11 isaati olmasi gerekir; bu iaatinin, 5/ saati son saatte
retilen ipligin degerini ler. imdi ok nazik bir noktaya geldik, aman
dikkat! Sondan bir nceki isaati, tipki ilki gibi, olagan bir isaatidir; ne
eksik, ne de fazla. yleyse nasil olur da, bir ipliki, 1 saatte iplik eklinde,
5/ saatlik emegin maddeletigi bir deger retebilir Aslinda onun by-
le bir mucize falan gsterdigi yok. Onun 1 saatte rettigi kullanim-
degeri, belirli miktarda ipliktir. Bu ipligin degeri, 5/ isaati ile llr,
ve bunun 4/' onun hi rol olmadan retim aralarinda, pamukta,
makinede vb. daha nce maddeleen kisimdir, yalniz geriye kalan 1
saati o katmitir. Bu nedenle, onun creti 5/ saatte retildigine ve ayni
zamanda 1 saatte retilen iplik de 5/ saatlik emegi ierdigine gre,
sonuta, 5/ saatlik egirmeyle yarattigi degerin, bir saatte rettigi deger-
le eit olmasi gibi bir byclk de yoktur. Eger siz onun, pamugun,
makinenin vb. yeniden-retimi ya da yerine konmasi iin emek-gc-
nn bir anini bile yitirdigini saniyorsaniz, tamamen aldaniyorsunuz. Ter-
sine, onun emegi, pamuk ile igi iplige evirdigi ve o, bu egirme iini
yaptigi iin, pamuk ile igin [sayfa 241| degerleri, iplige, kendiliginden ge-
mektedir. Bu sonu, iinin emeginin niteligi ile meydana gelir, niceligi
ile degil. Onun bir saatte pamuk biiminde, iplige kattigi degerin, yarim
saatte kattigi degerden daha fazla oldugu dogrudur; ama bu, yalnizca
bir saatte, yarim saatte oldugundan daha ok pamuk egirdigi iindir.
Gryorsunuz ki, sizin, iinin sondan bir nceki saatte cretinin degerini
ve son saatte de sizin net krinizi rettigi yolundaki iddianiz yalnizca u
anlama geliyor: onun 2 isaatinde rettigi iplikte, bu 2 saat, ister
ignnn bainda, ister sonunda olsun, bu iplikte, 11 iaatlik emek
ya da tam bir gnlk alima somutlamitir, yani onun alimasinin
iki saati ile baka kimselerin alimasinin D saati. Ve gene benim, ii
ilk 5/ saatte kendi cretini, ve son 5/ saatte sizin net krinizi retir
biimdeki tezim, siz bunun ancak ilk kisminin kariligini dyorsunuz,
ama son kisminin kariligini demiyorsunuz anlamina gelir. Sizin dilini-
zi kullanarak, emek-gcnn kariliginin denmesi yerine, emegin
kariliginin denmesi diyorum. imdi baylar, kariligini dediginiz emek-
zamani ile kariligini demediginiz emek-zamanini karilatirirsaniz,
bunun, yarim gne yarim gn oldugunu greceksiniz, bu %1OO gibi bir
orani verir ve ok iyi bir yzde oranidir. stelik unda da en kk bir
kuku yoktur ki, eger siz, "iiler"inize ("|cnJs") 11 saat yerine 18
saat ter dktrrseniz ve sizlerden umulacagi gibi bu fazladan 1 saat-
20
Kurl Murks
Kupilul l
lik emegi salt arti-deger olarak ele alirsaniz, son blm 5/ isaatinden
7 isaatine, arti-deger de, %1OO'den %126
2
/
28
'e ykselecektir. gnne
1 saatlik bir ekleme yapmakla, eger siz, bu oranin %1OO'den %2OO'e
ve daha fazlasina, ya da baka bir deyimle "iki katindan fazlasina"
ikacagini umuyorsaniz, pek heyecanli bir tip sayilirsiniz. te yandan,
hele kesesinde tairsa insan kalbi ne kadar fevkalade bir eydir
isaatinin 11'den 1O'a indirilmesiyle btn net krinizin uup gide-
ceginden korkuyorsaniz, o zaman,da siz, ok ktmsersiniz demektir.
Bu kadar da degil. Btn teki koullar ayni kalmak zere, arti-emek 5
/ saatten 4/ saate decek, ve bu sre %82
14
/
28
gibi ok krli bir arti-
deger orani verecektir. Ama zerinde, bin yil sonra sa'nin tekrar yery-
zne inecegi kiyamet gnnden daha fazla masallar uydurdugunuz o
korkun "son saat" ise "c|| |os|".* Byle olsa bile, siz ne net krinizdan
olursunuz, ne de kullandiginiz kizlar ile oglanlar [sayfa 242| "ruh
temizlikleri"nden.
86
Gn gelip de sizin "son saat"iniz gerekten aldi-
* "Batan sona zirva." -.
86
Bir yandan Senior, fabrikatrlerin net krlarinin, ngiliz pamuklu sanayinin varliginin,
ngiltere'nin dnya piyasasi zerindeki egemenliginin, "sonuncu isaatine", bagli oldugunu
tanitlami, te yandan da, Dr. Andrew Ure ocuklar ile 18 yaindan kk delikanlilarin fabrikanin
sicak ve temiz moral havasi iersinde tam 12 saat tutulma yerine, kalpsiz ve anlamsiz di
dnyaya bir saat nce saliverilmeleri halinde, aylaklik ve kt alikanliklar yznden, ruhlarinin
kurtulu umudunun bsbtn yoksun birakilmi olacaklarini gstermitir. 1848 yilindan beri
fabrika denetmenleri, bu "sonuncu", bu "ldrc saat" konusunda patronlarla ekimekten
bikip usanmamilardir. Mr. Hovell, 81 Mayis 1855 tarihli raporunda yle diyor: "Eger aagidaki
dahice hesap (Senior'n hesaplari) dogru olsaydi, Birleik Krallik'taki btn pamuklu fabrikalari,
185O'den beri zararina alimi olurlardi." (Reo||s o/ ||e lns. o/ Fcc|., /o| ||e |c|/-yec|, enJ/n
30|| 4|/|, !855, s. 1D, 2O.) 1848 yilinda, 1O saatlik alimanin yasalamasindan sonra, Dorset ve
Somerset sinirlarinda birbirlerinden uzak blgeler zerinde dagilmi bulunan bazi keten dokuma
fabrikalarinin patronlari, bu yasaya kari bir dileke vermeyi iilerinden birkainin omuzlarina
yikmilardi. Bu dilekenin maddelerinden bir tanesi yle: "Biz dileke sahipleri, ana ve baba
olarak, bo geen bir ek saatin, ocuklarin ahlakini bozmaktan baka bir ie yaramayacagina
inaniyoruz, nk aylaklik her trl ktlgn kaynagidir." Bu konuda, 81 Ekim 1848 tarihli
rapor yle diyor: Bu erdemli ve efkatli ana-babalarin ocuklarinin alitiklari keten dokuma
fabrikalarindaki hava, hammaddeden ikan toz ve liflerle o kadar doludur ki, iplikhanelerde 1O
dakika kalmak bile son derece gtr: nk, gzlere, kulaklara, burun deliklerine ve agza
derhal dolan ve kainilmasi olanaksiz keten tozu bulutlari dayanilmaz bir aci verir. in kendini
de, makinelerin korkun hiz nedeniyle, yorulmak nedir bilmeyen bir denetim altinda, srekli
bir hner ve hareketliligi gerektirir; byle bir hava iersinde, byle bir ite, yemek saatleri
diinda tam 1O saat alian kendi z ocuklarina ana-babalarin "aylaklik" szn yakitirmalari
dogrusu ok yersiz grlyor. ... Bu ocuklar evre kylerdeki tarim iilerinden daha uzun
sre aliiyorlar. ... "Aylaklik ve kt alikanliklar" gibi bu zalimce szleri, katiksiz bir mrailik
ve en yzszce ikiyzllk damgasiyla damgalamak gerekir. ... Oniki yil kadar nce halkin bir
kismi, yksek bir otoriteye dayanilarak, fabrikatrlerin btn net krlarinin sonuncu saatteki
emekten dogdugu ve bu nedenle, ignnde yapilacak bir saatlik kisaltmanin fabrikatrn bu
net krini yokedeceginin aika ve byk bir ciddilikle ilan edilmesi zerine o kadar etkilenmiti
ki, imdi halkin bu kesimi, eger "sonuncu saatin" erdemleri konusundaki bu zgn buluun o
zamandan beri, krla birlikte ahlaki ynleri de kapsayacak biimde bir gelime gsterdigini bir
grecek olsalar kendi gzlerine bile inanmazlar: yle ki, eger ocuklarin alima sresi tam 1O
saate indirilecek olsa, net krla birlikte ocuklarin ahlaklari da, her ikisi de bu sonuncu ve
hayati nem taiyan saate bagli olduklarindan, mahvolup gidecektir. (Bkz: Re|s., lns. o/ Fcc|.,
/o| 3!
s|
Oc|., !818, s. 1O1.) Ayni rapor daha sonra bu temiz yrekli fabrikatrlerin ahlak ve
erdemlerinden rnekler vererek, nce birka zavalli iiye byle bir dilekeyi zorla imzalatmak,
ardindan da bunu, Parlamentoya, btn sanayi kollarinin ya da lkenin dilegiymi gibi, kabul
207
Kurl Murks
Kupilul l
ginda, Oxford'lu profesr animsayiniz. Ve imdi baylar, "Elveda, daha
iyi bir dnyada tekrar grmek zere, ama daha nce degil".
1886 yilinda Senior'n icadettigi "son saat" borusu ite bu.
87
[sayfa
248| 15 Nisan 1848 tarihli Economist dergisinde ayni iglik bu sefer de
sz geen bir iktisati tarafindan atildi: imdi de, 1O saatlik yasaya
kari.
DRDNC KESM. ARTI-RN
rnn, arti-degeri temsil eden kismina (kesim 2'de verilen r-
nekte, 2O libre ipligin onda-birine, ya da 2 libresine) biz "arti-rn" adini
veriyoruz. Tipki, arti-deger oraninin, sermayenin toplami ile degil, onun
degien kismiyla orantili olmasi gibi, arti-rnn nispi miktari da ayni
ekilde, bu rnn, geri kalan kismi ile degil, gerekli-emegin somutlatigi
kismi ile orantili olarak belirlenir. Arti-degerin retimi, kapitalist reti-
min balica eregi ve amaci olduguna gre, insanin ya da ulusun serve-
tinin byklgnn, rnn mutlak byklg ile degil, arti-rnn
nispi byklg ile llmesi gerekir.
88
Gerekli-emek ile arti-emegin toplami, yani iinin, kendi emek-
gcnn degeri ile arti-degeri rettigi zaman sreleri, onun fiilen alitigi
zamani, yani ignn meydana getirir. [sayfa 244|
ettirmek iin bavurduklari hileleri, evirdikleri dolaplari, aldatmalari, tehditleri ve sahtekrliklari
anlatir. Ne daha sonraki dnemde -lehine olarak kaydetmek gerekir ki- fabrika ynetmeligini
canlabala destekleyen Senior'n kendisinin ve ne de batan sona kadar ona kari ikmi
olanlarin, bu "zgn buluun" yanli sonulari konusunda bir aiklama yapmami olmalari,
szde iktisat biliminin bugnk durumunu gsteren olduka karakteristik bir noktadir. Bunlar
fiili deneyimlerin szn ediyorlar, ama niin ve neden sorulari bir sir olarak kaliyor.
87
Ne olursa olsun, lim profesr, Manchester gezisinden hayli yararlandi. le||e|s on ||e
Fcc|o|y 4c|'inda tm net kazancin, "kr", "faiz" ve hatta iinin kariligi denmeyen tek bir
isaatine dayanan "bir fazlaligi" ierdigi sonucuna vardi. Bir yil nce, Oxford grencilerinin ve
dargrl aydinlarin yetimesi iin yazilan O0||/nes o/ Po|/|/cc| Economy adli yapitinda ayrica
bir de "Ricardo'nun, degerin emekle belirlenmesi grne kari, krin, kapitalistin emeginden,
faizin, onun tutumlulugundan, yani "c|s|/nence" ["perhiz"|'inden" ileri geldigini kefetmiti.
Yaptigi dzenbazlik eskiydi, ama "c|s|/nence" szcg yeniydi. Herr Roscher, bunu, dogru
olarak "En||c||0n" szcg ile evirdi. Latinceden onun kadar haberdar olmayan Brown,
1ones ve Robinson gibi bazi yurttalari, buna, rahiplere yakian bir szckle karilayip "En|sc-
0n" ["dnyadan vazgeime" -.| dediler.
88
"Yillik kri 2.OOOsterlin olan 2O.OOO sterlinlik sermayeye sahip bir kimse iin, bu sermaye
ile 1OO ya da 1.OOO kii alitirmasi, rettigi metain 1O.OOO ya da 2O.OOO sterline satilmi olmasi,
btn bu durumlarda sagladigi kr 2.OOO sterlinin altina dmemek kouluyla hi bir ey
farkettirmez. Bir ulusun gerek ikari da byle degil midir Net gerek geliri, ranti ve krlari ayni
olmak kouluyla bir ulusun nfusunun 1O ya da 12 milyon olmasi hi bir nem taimaz."
(Ricardo, |.c., s. 416.) Fanatik bir arti-rn taraflisi olmasi diinda, geveze ve nl meziyetleri ile
ters orantili, eletiri gcnden yoksun bir yazar olan Arthur Young, Ricardo'dan ok daha nce
yle diyordu: "Modern bir krallikta btn bu eyaletin eski Roma'daki gibi kk bagimsiz
kyller arasinda bylece bltrlmesinin, bu topraklar ne kadar iyi ilense de, tek baina
alindiginda son derece yararsiz bir ama olan, salt insan yetitirme ve beslenme amaci diinda
ne yarari olabilir" (Arthur Young, Po|/|/cc| 4|/||me|/c, e|c., London 1774, s. 47.)
"Net olmasi nedeniyle yararina olmadigi apaik iken ... net serveti ii sinifinin yararina gibi
gsterme yolundaki ... gl egilim." ok gariptir. (Th. Hopkins, On Ren| o/ lcnJ, e|c., London
1828, s. 126.)
208
Kurl Murks
Kupilul l
ONUNCU BLM
G N
BRNC KESM. GNNN SINIRLARI
Emek-gcnnn degerine alinip satildigi varsayimiyla hareket
etmitik. Onun degeri de diger btn metalar gibi, retimi iin gerekli
emek-zamani ile belirlenir. Eger iinin gnlk ortalama yaami iin
gerekli eylerin retimi 6 saat aliyorsa, gnlk emek-gcn retmesi
ya da onun satii sonucu elde ettigi degeri yeniden retmesi iin ortala-
ma gnde 6 saat alimasi gerekir. gnnn gerekli kismi 6 saattir ve
bu nedenle, cce|e|/s c|/|0s, * bu bilinen bir niceliktir. Ama bununla,
ignnn boyutu henz verilmemitir.
Diyelim ki, A _______ B dogrusu, 6 saatlik gerekli emek-zama-
ninin uzunlugunu temsil etsin. Eger i, AB dogrusunun tesinde 1, 8 ya
da 6 saat uzarsa, ayri dogru daha vardir: [sayfa 245|
* Her ey ayni kalmak kouluyla. -.
gn I gn II gn III
A________B__C A__________B_____C A__________B__________C
20
Kurl Murks
Kupilul l
ve, 7, D ve 12 saatlik ayri ignn temsil eder. AB dogrusu-
nun uzantisi BC, arti-emegin uzunlugunu temsil eder. gn AB+BC
ya da AC olduguna gre, byklg, degiken byklk BC'ye gre
degiir. AB degimedigi iin, BC'nin, AB'ye orani daima hesaplanabilir.
Bu, ign I'de AB'nin
1
/
6
'i, II'de
8
/
6
', III'te
6
/
6
'sidir. Bundan baka,
arti-
emek
/
gerekli emek
zamani orani, arti-degerin oranini belirledigine gre, bu
oran BC'nin AB'ye orani ile elde edilir. Bu, farkli ignnde sirasiyla,
%16
2
/
8
, 5O ve 1OO'dr. Buna karilik, arti-deger orani tek baina bize
ignnn uzunlugunu veremez. Diyelim bu oran, %1OO olsa, ign, 8,
1O, 12, ya da daha fazla saat olabilir. Demek ki, arti-deger orani, ig-
nnn iki gesinin, gerekli-emek ile arti-emegin ayni byklkte oldugu-
nu gsterir, ama bunlarin herbirinin ne byklkte olduklarini gstermez.
Grlyor ki, ign, degimeyen degil, degiken bir niceliktir.
Onun bir kismi, kukusuz, iinin kendisinin emek-gcnn yeniden-
retimi iin gerekli emek-zamaniyla belirlenir. Ama onun toplam miktari,
arti emek-zamanina bagli olarak degiir. yleyse, ign belirlenebilir
ama, e| se.* belirsiz bir eydir.
8D
gn sabit olmamasina karin, akici bir niceliktir, te yandan
da ancak belli sinirlar iersinde degiebilir. Ne var ki, asgari gene de
belirsizdir; kukusuz, eger BC dogrusunun uzantisi ya da arti-emek = O
dersek, bir asgari sinir elde ederiz; bu, gnn, iinin kendi yaamini
srdrmek iin zorunlu olarak alimasi gerektigi kisimdir. Bununla
birlikte, kapitalist retime dayanan sistemde, bu gerekli-emek, ign-
nn ancak bir kismini oluturabilir; ignnn kendisi, hi bir zaman
bu asgariye indirgenemez. te yandan, ignnn bir de azami siniri
vardir, ve belli bir noktanin tesinde uzatilamaz. Bu azami sinir, iki ey-
le koullanmitir. Birincisi, emek-gcnn fiziksel sinirlariyla. Dogal bir
gnn 24 saatinde, bir kimse, hayati gcnn ancak belirli bir miktarini
harcayabilir. Ayni ekilde, bir beygir, stste her gn ancak 8 saat alia-
bilir. Gnn bir kisminda bu gcn dinlenmesi, uyumasi; diger kisminda,
beslenme, yikanma ve giyinme gibi diger fizik gereksinmelerini karila-
masi gerekir. Bu salt fizik [sayfa 246| sinirlamalardan baka, ignnn
uzatilmasi, moral sinirlamalar ile karilair. inin, entelektel ve toplum-
sal gereksinmelerini karilamak iin zamana gereksinmesi vardir; bu
gereksinmelerin byklg ile sayisini toplumsal ilerlemenin genel duru-
mu belirler. Demek oluyor ki, ignnn uzunlugundaki degimeler,
fizik ve toplumsal sinirlar iersinde dalgalanmalar gsterir. Ne var ki, bu
sinirlayici koullarin her ikisi de ok esnek niteliktedir ve ok byk de-
gimelere uygundur. Bu yzden, 8, 1O, 12, 14, 16, 18 saat gibi ok farkli
uzunlukta ignleri ile karilairiz.
8D
"Bir gnlk emek belirsizdir, uzun ya da kisa, olabilir." (4n Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce,
Con|c/n/n O|se||c|/ons on 7cxc|/on, e|c., London 177O, s. 78.)
* Kendisi. -.
2T0
Kurl Murks
Kupilul l
Kapitalist, emek-gcn, gnlk degeri zerinden satinalmitir.
Bir ign sresince kullanim-degeri ona aittir. Bylece iiyi, kendi
adina, bir gn boyunca alitirma hakkini elde etmitir. Ama bu ign
nedir
4O
Dogal bir gnden herhalde daha az bir ey. Ama ne kadar az
Kapitalistin bu 0||/mc 7|0|e'si,* ignnn zorunlu siniri konusunda
kendine gre grleri vardir. Kapitalist olarak o, ancak kiilemi ser-
mayedir. Onun ruhu, sermayenin ruhudur. Ama sermayenin bir tek ya-
am drts vardir, deger ve arti-deger yaratmak, retim aralarini mm-
kn oldugu kadar byk miktarda arti-emegi emebilecek degimeyen
etmen haline getirmek egilimi.
41
Sermaye, l emektir ve ancak vampir gibi canli emegi emmek-
le yaayabilir, ve ne kadar ok emek emerse, o kadar ok yaar. inin
alitigi sre, kapitalistin ondan satinaldigi emek-gcn harcadigi sre-
dir.
42
i, eger bu sreyi kendisi iin harcarsa, kapitalisti soymu olur.
48
[sayfa 247|
yleyse, kapitalist, metalarin degiimi yasasina dayanmaktadir.
O da, btn alicilar gibi, metainin kullanim-degerinden mmkn ol-
dugu kadar byk yarar saglama peindedir. Ama birdenbire iinin,
retim srecinin grlt-patirtisi arasinda bastirilmi olan sesi ykselir:
Benim sana sattigim meta, btn teki metalardan farklidir; onun
kullanimi deger yaratir, kendisinden daha byk olan bir deger. Zaten
sen de, onu, bunun iin satin almitin. Senin ynnden sermayenin
kendiliginden genilemesi gibi grnen ey, benim iin, fazla emek-
gc harcanmasidir. Sen de, ben de, piyasada tek bir yasa taniriz, me-
talarin degiim yasasi. Metain tketimi, onu elden ikartan saticiya degil,
onu ele geiren aliciya aittir. Benim gnlk emek-gcm, ite bu yz-
den, sana ait oluyor. Onun iin her gn dedigin fiyatla, onu her gn
4O
Bu soru, Sir Robert Peel'in, Birmingham Ticaret Odasina ynelttigi nl, "What is a
pound" ["Bir pound nedir"| sorusundan ok daha nemlidir. Bu soru, ancak, Peel'in de
paranin niteligi konusunda, Birmingham'in "kk ilin adamlari" kadar karanlikta olmasi
nedeniyle sorulabilecek bir soruydu.
41
"Harcanmi sermayesi ile elden geldigince ok miktarda emek elde etmek kapitalistin
amacidir." ("0'o|en/| J0 cc/|c| Jeense |c |0s /o||e somme Je ||c|c/| Poss/||e.") 1.-G.
Courcelle-Seneuil, 7|c/|e ||eo|/q0e e| |c|/q0e Jes en||e|/ses /nJ0s||/e||es, 2. edit., Paris 1857,
s. 68.
42
"Gnde bir saatlik i kaybi, ticari bir devlet iin sinirsiz bir zarardir. ... Bu kralligin yoksul
emekileri. zellikle sanayi nfusu arasinda, ok byk bir lks tketim vardir: bylece bunlar,
zamanlari da tketmi oluyorlar ki, bu. tketimlerin en yikici olanidir. 4n Esscy on 7|cJe cnJ
Comme|ce, e|c., s. 47 ve 158.
48
"Si 1e manouvrier libre prend un instant de repos, l'economic sordide qui le suit des
yeux avec inquetude, pretend qu'il la vole." ["zgr gndeliki bir an dinlenmeye dalsa, kaygili
gzlerle onu izleyen igren iktisat, bunu aldigini ileri srer."| N. Linguet, 7|eo|/e Jes lo/s
C/|/|es, e|c., London 1767, t. II. s. 466.
* Azami sinir. - Kuzey Avrupa'da bir adaya, belki de Shetland takimadalarindan birine,
Romalilar tarafindan "7|0|e" adi verilmiti ve bu adayi dnyanin siniri (sonu) olarak dnyor-
lardi. -.
2TT
Kurl Murks
Kupilul l
yeniden retebilmen ve tekrar satabilmen gerekiyor. Benim, yalilik ve
benzeri dogal tkenmeler diinda, yarin, gene tipki bugnk gibi ayni
normal gle, saglikla ve zindelikle aliabilmem gerek. Sen, bana,
durmadan "tutumluluk" ve "perhizkrlik" konusunda vaizler verirsin.
Gzel! Ben de akilli bir mal sahibi gibi, tek servetim olan emek-gc-
me gzkulak olacak ve onun her trl israfindan kainacagim. Her
gn, yalnizca onun normal mr ve saglikli gelimesine uygun decek
kadarini harcayacak, harekete geirecek ve eyleme sokacagim. gn-
n sinirsiz olarak bytmekle, sen bir gn iinde, benim gnde ye-
rine koyamayacagim kadar emek-gcn kullanabilirsin. Senin emekten
kazandigini ben zden yitiriyorum. Emek-gcnn kullanilmasi ile, yag-
ma edilmesi birbirinden ok farkli eylerdir. Ortalama bir iinin (normal
miktarda i grerek) yaratabilecegi ortalama zaman sresi 8O yil ise,
senin bana emek-gcmn kariligi olarak gnde dedigin miktar,
emek-gcmn toplam degerinin
1
/
865x8O
ya da
1
/
1O.D5O
'i olur. Ama sen
bunu 1O yilda tketirsen, onun toplam degeri olan 1/8.65O'si yerine
gnde 1/1O.D5O'sini demi olursun; yani benim metanin gnlk
degerinin ancak
2
/
8
'ini demekle, sattigim metain her gn
2
/
8
'sini almi
olursun. Bir gnlk emek-gc iin bana para dedigin halde, onu
gn kullanmi olursun. Bu, hem aramizdaki szlemeye, hem de degi-
im yasasina aykiridir. Bu nedenlerle hem normal uzunlukta bir ign
istiyorum, ve bunu da kalbini ie karitirmadan yapiyorum, nk para
konularinda duygularin yeri yoktur. rnek bir yurtta olabilirsiniz, belki
de Hayvanlari Koruma [sayfa 248| Dernegi yesi, dindarliginizla n yapmi
bir kiisinizdir; sizin benim karimda temsil ettiginiz eyin, ggsnde
kalbi yoktur. Orada arpar gibi grnen benim kalp atilarimdir. Normal
bir ign istiyorum, nk ben de diger btn saticilar gibi malimin
degerini talep ediyorum.
44
Gryorsunuz ki, ok esnek sinirlari olmasindan baka, meta
degiiminin niteliginin kendisi de, ne ign iin, ne de arti-deger iin
sinir taniyor. Kapitalist, alici kiiligi iinde ignn mmkn oldugu
kadar uzatmaya, ve elinden gelse bir ignnden iki ign ikartmaya
abalama hakkini kendisinde grmektedir. Buna karilik, satilmi olan
metain zel niteligi, onu satinalanin tketme istegine bir sinir konulma-
sini gerektirmekte ve ii, ignnn belirli normal bir sreye indirilmesi-
ni isterken, satici olmaktan gelen hakkini kullanmaktadir. yleyse bura-
da bir karitlik, her ikisi de degiim yasasinin damgasini taiyan iki hak
arasinda bir atima vardir. Eit haklar arasinda son sz kuvvet syler.
Ve bunun iin de, kapitalist retim tarihinde, bir ignnn belirlenmesi,
44
gnnn D saate indirilmesi iin yapilan 186O-61 Londra inaat iileri byk grevi
sirasinda, grev komitesi, bir lde iilerimizin dileklerini ieren bir bildiri yayinlamiti. Bildiride,
inaat patronlari arasinda en byk kri saglayan bezirganin, Sir M. Peto adinda dini btn bir
kii oldugu alayci bir dille belirtilmiti. (Bu ayni Peto, 1867'den sonra, Strousberg biimi bir
akibete ugradi.)
2T2
Kurl Murks
Kupilul l
srp giden bir savaimin kolektif sermaye, yani kapitalist sinif ile kolektif
emek, yani ii sinifi arasindaki savaiminin bir sonucu olarak kendisini
gsterir.
KNC KESM. ARTI-EMEK HIRSI
MALATCI VE BOYAR
Sermaye, arti-emegi icat etmemitir. Toplumun bir kesiminin
retim aralari zerinde tekele sahip oldugu her yerde, ii, zgr olsun
olmasin, kendi varligini srdrmek iin gerekli emek-zamanina, retim
aralarina sahip olanlarin yaamalari iin gerekli tketim maddelerini
retmek iin de
45
fazladan bir emek-zamani eklemek zorunda kalmitir;
retim aralarinin tekelini elinde bulunduran bir kimse ister Atinali
kolo, k+o,o6o,,* Etrskl teokrat, Romali yurtta, Norman baronu,
Amerikali kle sahibi, Eflakli boyar, modern toprak sahibi ya da kapitalist
olsun, bu, [sayfa 24D| hep byledir.
46
Bununla birlikte, urasi da aiktir ki,
rnlerin degiim-degerinin degil, kullanim-degerinin egemen oldugu
toplumun herhangi bir belli ekonomik oluumunda, arti-emek, az ya
da ok olabilen belirli gereksinmeler grubu ile sinirli olur, ve retimin
kendi niteliginden, arti-emege kari sinirsiz bir alik dogmaz. Bu nedenle,
antikagda, ancak zgl bagimsiz para biiminde degiim-degeri elde
etmek amaciyla, altin ve gm retiminde,airi-alima korkun bir
hal almitir. lesiye zorla alima, burada, kabul edilmi airi-alima
ekli idi. Bu konuda yalniz Diodorus Siculus'u okumak yeter.
47
Gene de
bunlar, antikagda istisnalardir. Ama, retimleri, henz kle emegi ve
angarya vb. gibi aagi ekiller iinde dnp duran halk, kapitalist retim
tarzinin agir bastigi uluslararasi piyasanin girdabina kapilip da rnlerinin
satiinin ihracata ynelmesi balica kaygilari haline gelince, klelik,
serflik vb. gibi barbarca airi-alima dehetine, bir de uygar airi-alima
deheti eklendi. Amerika Birleik Devletleri'nin Gney eyaletlerinde zenci
emegi, retim, esas olarak dogrudan dogruya yerel tketime yneldigi
srece, ataerkil zelligini korumutur. Ama pamuk ihracinin bu eyalet-
lerin hayati ikarlari halini almasi lsnde, zencilerin airi-alitirilmasi
ve bazan yaamlarinin 7 i-yilinda tkenip gitmesi, bu hesapli kitapli
* Aristokrat. -.
45
"alianlar ... aslinda [zengin denilen| emeklileri de, kendilerini de ... beslerler." Ed-
mund Burke, |.c., s. 2.)
46
Niebuhr Romc 7c|/|/'nde ok safa yle der: "Kalintilari bizleri akinliga ugratan Etrsk
yapitlari gibi yapitlarin, kk (!) devletlerde efendiler ile klelerin varligini gerektirdigi apaiktir."
Sorunu daha yakindan kavrayan Sismondi, "Brksel dantelasinin" cret deyen efendiler ile
cret alan kleleri gerektirdigini syler.
47
"Vcutlarini bile temizleyemeyen ya da iplakliklarini rtemeyen (Misirla, Etiyopya ve
Arabistan arasinda altin madenlerinde alian) bu talihsiz kimselere, bu zavalli yazgilarina,
insan aci duymadan bakamaz. Hastalara. zayiflara, yalilara. kadinlarin gsz1gne kari en
kk bir gzyumma ve acima yoktur. lm, istirap ve yazgilarina bir son verinceye kadar
herkes kirba altinda alima zorundadir." (Diod. Sic., 8/||. l/s|., Buch 8, c. 18, [s. 26O|.)
2T3
Kurl Murks
Kupilul l
sistemin bir gesi halini aldi. Artik sorun, kleden belli miktarda yararli
rn saglanmasi degil, bizzat arti-emegin retilmesi idi. rnegin Tuna
Prensliklerinde (imdi Romanya) angarya iin de durum byleydi.
Tuna Prensliklerindeki arti-emek hirsinin ngiliz fabrikalarindaki
arti-emek hirsi ile bir karilatirmasini yapmanin zel, ilgin bir yani
vardir, nk angaryada arti-emek bagimsiz ve gzle grlr bir biim-
dedir.
gn, diyelim ki, 6 saat gerekli-emekle, 6 saat arti-emegi ier-
sin. Bu durumda, zgr ii her hafta kapitaliste 6 x 6 = 86 saat [sayfa 25O|
arti-emek verir. Haftada gn kendisi iin, gn de kapitalist iin
alisa ayni ey olurdu. Ama bu durum, yzeyde grlmez. Arti-emek
ile gerekli-emek birbirine karimi durumdadir. Bunun iin de ben ayni
ilikiyi, rnegin, ii her dakikada 8O saniye kendisi iin, 8O saniye de
kapitalist iin aliiyor diye ifade edebilirim. Ama angarya iin byle
degil. Eflkli kylnn kendi yaami iin harcadigi gerekli-emek, boyar
iin harcadigi arti-emekten belirli ekilde ayrilmitir. Bunlardan birinci-
sini kendi tarlasinda harcar, digerini efendisinin malikanesinde. Emek-
zamaninin her iki kismi da bu nedenle birbirinden bagimsiz, ama yan-
yana vardir. Angaryada arti-emek, gerekli-emekten kesinlikle ayrilmitir.
Ne var ki, bu durum, arti-emegin gerekli-emekle miktar ynnden ilikisi
bakimindan hi bir degiiklik yapmaz. Haftada gnlk arti-emek, is-
ter buna angarya, ister cretli-emek densin, iinin kendisine bir edeger
saglamaz. Ama kapitalist iin arti-emek hirsi, ignnn sinirsiz olarak
uzatilmasi yolunda bir baski olarak kendini gsterir, boyarda ise daha
basitinden dogrudan dogruya angarya gnleri avciligi eklindedir.
48
Tuna Prensliklerinde angarya, ayni rant ve kleligin diger ykm-
llkleri ile karimiti, ama egemen sinifa denen en nemli haraci
tekil ediyordu. Byle durumlarda, angarya ender olarak serflik siste-
minden doguyordu; tersine, serflik ogu zaman angaryadan doguyor-
du.* Romanya eyaletlerinde durum byle olmutur. zgn retim biim-
leri, topragin ortakligina dayaniyordu, ama bu, slav ya da Hint biiminde
degildi. Topraklarin bir kismi, serbest zel mlkiyet olarak toplulugun
yeleri tarafindan, diger kismi ce| 0||/c0s** ortaklaa ekilirdi. Bu
ortak emegin rn, kismen kt rn ve diger olasiliklar hesaba ka-
tilarak yedek fon olarak, kismen de sava harcamalarini, dinsel giderle-
48
Bundan sonra sylenenler, Romanya eyaletlerinde, Kirim savaindan sonra grlen
degiikliklerden ncesiyle ilgilidir.
* [Bu, ayni ekilde, Almanya ile, zellikle Prusya'nin Elbe'nin dogusunda kalan kesimi iin
geerlidir. 15. yzyilda, Alman kyls, her yerde rn ya da emek olarak yaptigi, bazi ayni
demeler diinda, hi degilse fiilen zgr bir insandi. Brandenburg, Pomeranya, Silezya ve
Dogu Prusya'daki Alman koloni halki, hatta yasa ile zgr insan olarak kabul edilmiti. Kyl
savalarinda, soylularin zaferi, bu duruma bir son verdi. Yalniz, yenilen Gney Almanya kylleri
tekrar kleletirilmekle kalmadi, 16. Yzyilin ortasindan sonra, Dogu Prusya, Brandenburg,
Pomeranya ve Silezya kylleri, serf durumuna indirildiler. (Maurer, Fronhfe, IV. Band, - Meitzen,
0e| 8oJen Jes P|e0ss/sc|en S|cc|s, - lcnssen, Leibeigenschaft /n Sc||es0/|olstein.) - F.E.|
** Kamu topragi. -.
2T4
Kurl Murks
Kupilul l
ri ve diger ortak [sayfa 251| harcamalari karilamak zere kamu geliri ola-
rak kullanilirdi. Zamanla askeri ve dinsel bakimdan ileri gelenler, toplulu-
ga ait ortak topraklarla birlikte, bunlar zerinde harcanan emege de
elkoydular. zgr kyllerin ortak toprak zerindeki emegi, bu ortak
topragin hirsizlari hesabina angaryaya dnt. Bu angarya, ok geme-
den serflik ilikileri halinde geliti ve, dnyanin kurtaricisi rolndeki
Rusya, serfligi ortadan kaldirma bahanesi altinda buna yasal bir biim
verene kadar hukuken degil ama fiilen devam etti. Rus generali Kisse-
lef'in 1881'de yayinladigi angarya kanunnamesi, kukusuz, boyarlar tara-
findan dikte ettirilmitir. Bylece Rusya, bir vuruta Tuna eyaletlerini
kendine ekiyor, ve btn, Avrupa'nin budala liberallerinin alkilarini
kazaniyordu.
Angarya kanunnamesinin adi olan Re|emen| o|c/:/q0e'e gre,
Eflkli her kyl, szde-toprak sahibine, bir yigin ayni demeler diinda:
(1) 12 gn genel hizmet; (2) bir gn tarlada alima; (8) bir gn de
odun taima, hizmetini yerine getirecekti. Hepsi yilda 14 gnd. Ne var
ki, ekonomi politige olan derin bir kavrayila bu ignleri olagan anlam-
da degil, ortalama gnlk rnn retilmesi iin gerekli ign diye
alinmi, ve bu ortalama gnlk rn de o kadar kurnazca belirlenmitir
ki, hi bir Tepegzn bu iin stesinden 24. saatte gelmesine olanak
birakilmamiti. Re|emen|, kuru szcklerle ve gerek bir Rus alayciligi
ile, 12 ignnden, 86 gnlk el emegi rnnn, 1 gnlk tarla alima-
sindan 8 gnn, ve 1 gn odun tainmasindan gene katinin anlailma-
si gerektigini ilan eder. Yani toplam 42 gnlk angarya. Buna, bir de,
olaganst zamanlarda efendiye saglanacak 1obaji denilen hizmetin
eklenmesi gerekiyor. Nfusuyla orantili olarak, her kyn, yilda, bu 1o-
baji iin belli bir miktar ayirmasi gerekiyordu. Bu ek angaryanin her Ef-
lkli kylye 14 gn ykledigi tahmin ediliyor. Bylece yasayla belirli
angarya, yilda 56 ign oluyordu. Ama Eflkta tarim yili sert iklim
nedeniyle yalnizca 21O gnd ve bunun da 4O gn pazar ve bayramlar,
ortalama 8O gn kt havalar olmak zere 7O gn sayilmazsa, geriye
14O ign kaliyordu. Angaryanin gerekli-emege orani
56
/
84
ya da %66
2
/
8
,
ngiliz tarim veya sanayi iisininkinden ok daha kk bir arti-deger
orani ifade eder. Ne var ki, bu, yalnizca yasa ile belirlenmi angaryadir.
ngiliz Fabrika Yasalarindan daha "liberal" bir grn altinda olmasina
karin, Re|emen| o|cn/q0e, kendi getirdigi hkmlerden kainmanin
yollarini da amiti. 12 gnden [sayfa 252| 56 gn ikarttiktan sonra, bu 56
angarya gnnn herbirinin itibari gnlk alimasi yeniden yle dzen-
lenmiti ki, bunun bir blm, ertesi gne decek ekildeydi. rnegin,
bir gnde yabanil otlardan temizlenecek toprak parasinin byklg
ylesine olurdu ki, zellikle misir tarlalarinda bu iin yapilmasi iin iki
kat zaman gerekirdi. Bazi tarimsal ilerde yasayla belirli gnlk alima
yle yorumlanirdi ki, gn mayis ayinda balar, ekim ayinda biterdi.
Moldavya'da koullar daha da agirdir. "Zafer sarholugu iersinde bir
2T5
Kurl Murks
Kupilul l
boyar, Re|emen| o|cn/q0e'teki 12 angarya gn, yilda 865 gn eder
diye bagirmiti."
4D
Eger Tuna eyaletlerinin Re|emen| o|cn/q0e'i, her paragrafi
yasalami arti-emegin hirsinin olumlu ifadesi idiyse, ngiliz Fabrika Ya-
salari da, ayni agzllgn olumsuz ifadesidir. Bu yasalar, sermayenin,
emek-gcn sinirsiz bir ekilde sogurmasi tutkusunu, kapitalistler ile
toprak sahiplerinin ynettigi bir devlet tarafindan yapilan dzenlemelerle
ignne zorunlu sinirlamalar koyarak nlyordu. Her gn daha tehlikeli
hal alan ii sinifi hareketinden ayri olarak, fabrikada alimanin sinirlan-
dirilmasi, ngiltere'de tarlalarin kuvvetli bir biimde gbrelenmesini
kainilmaz hale getiren ayni zorunluluk ile dikte edilmitir. Ayni kr
yagma hirsi, birinde topragi tketiyor, digerinde ulusun yaayan gcn
kknden skyordu. Devresel salgin hastaliklar, Almanya ile Fransa'da
askeri gcn azalmasini aikladigi gibi, bu noktayi da aika gzler
nne seriyordu.
5O
imdi (1867) yrrlkte olan 185O tarihli Fabrika Yasasi ortalama
ign iin 1O saate izin veriyor; ilk 5 gn iin sabah altidan [sayfa 258| ak-
am-altiya kadar 12 saat, buna yarim saatlik kahvalti paydosu ile bir sa-
atlik gle yemegi paydosu dahil olup geriye 1O kaliyordu; cumartesileri
sabah 6'dan gleden sonra 2'ye kadar 8 saattir, buna yarim saatlik kah-
valti paydosu dahildir. Bylece, ilk 5 gn iin 1O saat ve son gn iin
7 saat olmak zere toplam 6O isaati oluyordu.
51
Bu yasalarin uygu-
lanmasini denetlemek zere dogrudan ileri Bakanligina bagli fabrika
deneticileri atandi ve bunlarin raporlari, diger parlamento raporlari ile
birlikte alti ayda bir yayimlandi. Bunlar, arti-deger konusunda kapitalist-
lerin doymak bilmez oburluklarini gsteren dzenli ve resmi istatistikleri
ieriyordu.
imdi bir an fabrika denetmenlerine kulak verelim.
52
"Hilekr
4D
Daha fazla ayrinti, E. Regnault'un, l/s|o/|e Po|/|/q0e e| soc/c|e Jes P|/nc/c0|es
0cn0|/ennes, Paris 1855, [s. 84O sqq.| adli yapitinda bulunabilir.
5O
"Trnn ortalama byklgn genellikle ve belli sinirlar iersinde ama, organik
varliklarin gelimesinin kanitidir. nsanda boy uzunlugu, eger gelimesi fizik ya da toplumsal
koullarla engellenirse klr. Askerligin zorunlu oldugu btn Avrupa lkelerinde, bu usuln
uygulanmasindan beri, ergin erkeklerin ortalama boyu ve genellikle askerlik hizmetine uygunluk
koullari azalmitir. Devrimden (178D) nce Fransa'da piyade iin en alt sinir 165 cm. idi.
1818'de (1O Mart tarihli yasa) 157 cm.; 21 Mart 1882 tarihli yasa ile 156 cm.; ortalama olarak
Fransa'da bavuranlarin yarisindan ogu boy kisaligi ya da vcut zayifligi nedeniyle askere
alinlamilardir. Saksonya'da 187O yilinda konulan askeri lt 178 cm. idi. imdi 155 cm..
Prusya'da 157 cm.. Dr. Meyer'in, D Mayis 1862 tarihli 8c|c|/cn Gc:e||e'deki demecine gre, D
yilin ortalama sonulari, Prusya'da askerlik iin bavuran 1.OOO kiiden 716'si askerlik iin uygun
bulunmami, bunlarin 817'si boy kisaligi, 8DD'u vcut yetersizligi nedeniyle geri evrilmitir. ...
Berlin, 1858 yilinda, askere alinma sayisini dolduramamiti. 156 kii eksik kalmiti." 1. von
Liebig, 0/e C|em/e /n /||e| 4n0enJ0n c0/ 4|//0||0| 0nJ P|ys/o|o/e, 1862, Band I, 7. baski. s.
117, 118.
51
185O tarihli fabrika yasasinin yks bu blm boyunca grlecektir.
52
ngiltere'de modern sanayiin balangicindan 1845'e kadar olan dnem zerinde ben
ancak yer yer duruyorum. Bu dnem iin okura Friedrich Engels'in 0/e |ce Je| c||e/|enJen
l|csse /n En|cnJ, Leipzig 1845, yapitini gtlyorum. Engels'in kapitalist retim tarzinin niteligini
2T
Kurl Murks
Kupilul l
fabrika sahipleri, ie, sabah saat altidan bir eyrek saat nce (bazan
daha fazla, bazan daha az) baliyorlar ve akam saat altidan bir eyrek
saat sonra (bazan daha ok, bazan daha az) son veriyorlar. Kahvalti
iin itibari olarak izin verilen yarim saatin balangicindan da sonundan
da 5 dakika aldiklari gibi, gle yemegi iin itibari olarak izin verilen bir
saatin gene balangicindan ve sonundan 1O'ar dakikasini almaktadir-
lar. Cumartesileri saat 2'den sonra bir eyrek saat (bazan daha fazla,
bazan daha az) fazla alimaktadir. Kazanci bylece una ulaiyor.
Haftalik 5 saat 4O dakika, yilda 5O alima haftasi ile (iki hafta
tatiller ve beklenmeyen olaylar iin ikinca) arpildiginda, sonu [sayfa
254| 27 ignne eit olur.
58
"Her gn 5 dakikalik fazla alima, haftalarin sayisi ile arpilinca
yilda ikibuuk gnlk retime eit olur."
54
"Sabah 6'dan nce ve akam 6'dan sonra ve yemek zamani iin
saptanan srenin bainda ve sonunda gnde ufak paralar halinde
kazanilan bir saat, yilda neredeyse 18 ay alimaya eittir."
55
retimin kesintiye ugradigi ve fabrikalari "kisa sre", yani hafta-
nin yalnizca bir blmnde alitigi bunalimlar, dogaldir ki, ignn
uzatma egilimini etkilemez. in azligi lsnde yapilan iten saglanan
Sabah altidan nce .............................. 15 dakika
Aksam altidan sonra .............................. 15 dakika
Kahvalti zamaninda .............................. 1O dakika
gle yemegi zamaninda .............................. 2O dakika
6O dakika
Be gnde: 8OO dakika
Cumartesi sabah altidan nce .............................. 15 dakika
Kahvalti zamaninda .............................. 1O dakika
gleden sonrasi 2'den sonra .............................. 15 dakika
4O dakika
Haftalik toplam: 84O dakika
ne kadar ayrintili bir biimde kavradigi, 1845'ten beri yayimlanan fabrika raporlari ile madenler
vb. zerine raporlardan anlaildigi gibi, durumu ayrintilari ile ne denli hayret edecek biimde
canlandirdigi, adi geen yapitin 18-2O yil sonra (1868-1867) yayimlanan ocuklarin alitirilmasi
Komisyonunun resmi raporlari ile yle bir karilatirilmasi bile ortaya koymaktadir. Bu raporlar,
zellikle, fabrika yasalarinin 1862'ye kadar uygulanmadigi ve aslinda, hl da uygulanmamakta
oldugu sanayi kollarini ele almaktadir. yleyse, buralarda, Engels'in izmi oldugu durumlarda,
yetkili makamlarca ya az degiiklik yapilmi ya da hi yapilmamitir. Ben, balica rneklerimi
1848'den sonraki, Serbest Ticaret dneminden aliyorum; bu cennet aginin byk Serbest
Ticaret irketlerinin gezginci igirtkanlari, bilisizlikleri lsnde yksek perdeden bu gibi
inanilmaz ykler anlatiyorlar. Btn bunlardan baka, ngiltere'nin burada n planda yer
almasinin nedeni, kapitalist retimin klasik temsilcisi ve bizim incelemekte oldugumuz konularda
devamli resmi istatistiklere sahip tek lke olmasidir.
58
"Suggestions etc., by Mr. L. Horner, Inspector of Factories, Fcc|o|/es Re/||c|/on 4c|.
O|Je|eJ /y ||e lo0se o/ Commons |o |e |/n|eJ, 9 40. !859'da, s. 4, 5.
54
Reports of the Insp. of Fact. for the half year, Oct. 1856, s. 85.
55
Reo||s e|c., 8O
th
April 1858. s. D.
2T7
Kurl Murks
Kupilul l
krin da byk olmasi gerekir. e harcanan zaman ne kadar azsa, bu
zamanin o kadar byk kismi fazla emek-zamanina evrilmelidir.
1857'den 1858'e kadarki bunalim dnemi konusunda fabrika de-
netmeni raporu yle:
"Ticaretin byle bozuk gittigi bir zamanda, herhangi bir ekilde
airi-alima tutarsiz grnebilir, ama ilerdeki bu bozukluk vicdansiz
kimseleri airiliklara gtrr, ve bunlar, bundan fazladan bir kr saglar-
lar. ... Leonard Horner, son alti ay iersinde, diyor, blgemde 122 fabri-
ka tamamen iten ekildi, 148' de ilerini durdurdu" ama airi-alima
gene de yasal saatler tesinde srdrlmektedir.
56
Bay Howell, "Ticaretteki bunalim yznden" diyor, "fabrikalarin
ogu ok uzun bir sre iin tmyle kapandi, daha byk bir kismi da
kisa sreli olarak aliiyor. Bununla birlikte, ben, gene de iilerin yasayla
taninmi dinlenme ve yemek zamanlarindan her gn yarim ya da
eyrek saatinin alindigi konusunda [sayfa 255| gene eskisi gibi ikayetler
almaya devam ediyorum."
57
Ayni durum, 1861-1865'teki korkun pa-
muk bunalimi sirasinda da daha kk lde olmak zere yinelen-
di.
58
"Yemek saatinde ya da yasalarda belirlenmi saatler diinda, fabri-
kada aliir durumda kimseler grldg zaman, bunlarin fabrikayi
belirlenmi saatte terketmeyecekleri, zellikle cumartesi gnleri gle-
den sonra" (makinelerini temizlemek ve benzeri) "ileri birakmamalari
iin kendilerini zorlayacak ykmllkler konmasi gerektigi, bazan zr
yollu ileri srlmtr. Ama, iiler, eger makineler durduktan sonra da
fabrikada kaliyorlarsa... cumartesi gnleri sabah 6'dan nce [s/c/*| ya
da gleden sonra 2'den nce temizlik ve benzeri iler iin kendilerine
yeterli zaman ayrilmadigi iindir.
5D
* Tipki byle. -.
56
Reports etc., l.c., s. 1O.
57
Reports etc., l.c., s. 25.
58
Reo||s e|c., /o| ||e half year ending 8O
th
, 4|/| 1861. Bkz: 4enJ/x n 2; Reo||s e|c.. 81
st
Octob. 1862, s. 7, 52, 58. 1868 yilinin son alti ayinda yasalara uyulmamasi olaylari yayginlati.
Kar: Reo||s e|c., enJ/n 81
st.
Oc|. !863, s. 7.
5D
Reo||s e|c., 3!
s|
Oc|. !860, s. 28. Fabrikatrlerin mahkemedeki ifadelerine gre, iilerin,
fabrikadaki herhangi bir i duraklamasi halinde, nasil bir fanatiklikle buna kari iktiklarini
aagidaki garip durum gstermektedir. 1868 Haziran balarinde Dewsbury (Yorkshire) yargiligina,
Batley yrelerinde, 8 byk fabrika sahibinin, fabrika yasalarina uymadiklan haberi ulati. Bu
baylardan bazilari, 12 ile 15 ya arasinda 5 erkek ocugunu, cuma gn sabahi saat 6'dan,
cumartesi gn gleden sonra saat 4'e kadar, yemek zamanlari ile gece yarisi bir saatlik uyku
diinda herhangi bir dinlenme araligi tanimadan alitirmakla sulaniyorlardi. Ve bu ocuklar,
bu 8O saatlik araliksiz ii, ynl paavralarin didiklendigi ve havadaki yogun toz, iplik vb. yznden
byklerin bile cigerlerini korumak iin agizlarini devamli ekilde mendille kapatmak zorunda
kaldiklari, "sprnt ini" adi verilen yerlerde yapmaktadirlar! Bu sulanan baylar, yemin etmek
yerine -Quaker olarak bunlar, yemin etmeye gerek duymayacak kadar siki dindardirlar- bu
umutsuz ocuklara kari duyduklari byk sevgi nedeniyle drt saat uyumalarina izin verdiklerini,
ama inati ocuklarin yatmamakta ayak dirediklerini dogrulamilardir. Quaker baylara 2O sterlin
agir para cezasi verildi. Anlailan Dryden bu soylu baylarin geleceklerini nceden grmt:
"Szde kutsalik iinde yzen tilki,
"Korkardi yeminden, ama iblis gibiydi yalancilikta,
2T8
Kurl Murks
Kupilul l
"Byle (yasayi ihlal ederek airi alitirma yoluyla) elde edilen
kazan, birok kimse iin kari konulamayacak kadar ekici bir ey
gibi geliyor; daima, yakalanmama olasiligini hesaba katiyorlar; ve ste-
lik, yakalanip da mahkum olanlarin dedikleri ceza miktarinin kklg-
n grnce, yaptiklari i farkedilse bile bundan gene krli ikacaklarini
dnyorlar."
6O
"Bu ek zamanin, gn boyunca yapilan kk miktar-
lardaki hirsizliklarin tamamiyla [sayfa 256| elde edildigi durumlarda, duru-
mu saptama konusunda deneticilerin karisina byk glkler
ikarmaktadir."
61
Sermayenin, iinin yemek ve dinlenme zamaninda yaptigi bu
"kk hirsizliklari" fabrika deneticileri, "dakikalarin airilmasi"
62
"birka
dakikanin tirtiklanmasi"
68
diye adlandirdiklari gibi, iilerin kullandiklari
teknik terim de, "yemek zamanlarinin kemirilmesi"dir.
64
Grlyor ki, byle bir ortamda, arti-degerin, arti-emekle yaratil-
masi artik sir olmaktan ikmitir. ok saygideger bir bay, bana, "Gnde
bana on dakikalik airi alima izni verecek olsaniz, cebime yilda fazla-
dan bin sterlin koymu olursunuz."
65
demiti. "An'lar krin geleridir."
66
Tam gn alian iilere, "tam-zamanlilar", 18 yaindan kk
olup da ancak 6 saat alimalarina izin verilen ocuklara "yari-zaman-
lilar" denmesi kadar karakteristik bir ifade olamaz. i, burada,
kiilemi emek-zamanindan baka bir ey degildir. Btn bireysel farkli-
liklar, "tam-zamanlilar" ve "yari-zamanlilar" iinde eriyip gitmitir.
67
NC KESM. SMRYE YASAL SINIRLAR
KONULMAYAN NGLZ SANAY KOLLARI
Biz, ignnn uzatilmasi konusundaki egilimin, bir ngiliz bur-
juva iktisatisinin belirttigi gibi, Amerikan Kizilderililerine
68
spanyollarin
yaptiklari vahetin bile eriemedigi sermayenin neden oldugu canavar-
"Paskalya perhizinde sanirdiniz kutsal ehvet iinde,
"Ama ilemezdi hi gnah, duasini etmeden!"
[Dryden, 7|e coc/ cnJ ||e /ox... (Horoz ve Tilki), dize 48O-488. -Ed.|
6O
Rep. etc., 81
st
Oct. 1856, s. 84.
61
|.c., s. 85.
62
|.c., s. 48.
68
|.c., s. 48.
64
|.c., s. 48.
65
|.c., s. 48.
66
Reports of the Insp. etc.. 8O
th
April 186O, s. 56.
67
Bu deyim, hem fabrikalarda, hem raporlarda resmi deyimdir.
68
"Agzl fabrika sahiplerinin kazan peinde koarken yaptiklari zulmler, spanyollarin
altin elde etmek amaciyla Amerika'yi ele geirmeleri sirasinda giritikleri insafsizca hareketleri
neredeyse geride birakir." (1ohn Wade, l/s|o|y o/ ||e V/JJ|e cnJ Wo|//n C|csses, 8. ed., Lond.
1885, s. 114) Bu kitabin, bir tr ekonomi politik elkitabi olan teorik blm, yayim tarihi dikkate
alindiginda, yer yer, rnegin ticari bunalimlar konusunda, zgn bir nitelik tair. Oysa tarih
blm, byk lde, Sir F. M. Eden'in, 7|e S|c|e o/ ||e Poo|, London 17D7, adli yapitinin
utanmazca bir airmasidir.
2T
Kurl Murks
Kupilul l
ca zorbaliklar alanindaki arti-emege duyulan kurt gibi aligin, yasal
dzenlemelerin zincirleriyle sonunda sinirlandigini gzden geirmi bu-
lunuyoruz. imdi de, emegin smrlmesinin, bugne ya da daha dne
kadar her trl engelden uzak [sayfa 257| kaldigi bazi retim kollarina bir
gzatalim.
Nottingham kent meclisi salonunda 14 Ocak 186O'da yapilan bir
toplantiya bakanlik eden il yargici Bay Broughton Charlton yle diyor-
du: "Dantela yapimi ile ugraan halk arasinda, kralligin diger yerlerinde
ve hatta uygar dnyada grlmemi bir sefalet ve istirap vardir. ... Do-
kuz-on yaindaki ocuklar, sabahin ikisinde, nde ya da drdnde
ul yataklarindan zorla kaldirilmakta, bir dilim ekmek iin gece saat
ona, onbire, onikiye kadar alitirilmaktadir. Elleri ayaklari yorgunluk-
tan bitkin, vcutlari kavruk, yzleri kire gibi, insanliklari ta gibi bir
uyuukluga dnm; dnmek bile insana dehet veriyor. ... Bay
Haltet ya da baka bir imalatinin ileri firlayip bu tartimalara kari
ikmalarina amiyoruz. ... Sistem, Rahip Montagu Valpy'nin belirttigi
gibi tam bir klelik dzeni; hem toplumsal, hem fizik, hem ahlak ve
hem de manevi ynden. ... Erkeklerin gnlk alimalari, onsekiz saate
indirilsin diye neride bulunmak amaciyla toplanti dzenleyen bir kasaba
hakkinda ne dnlr ... Virginia ile Carolina'li pamuk yetitiricilerini
yeriyoruz. Oysa, onlarin zenci pazarlarindan, kamilarindan, insan eti
bezirganligindan, kapitalistlerin kr ve kazanlari ugruna tller ve yata-
klik danteller rmek iin srdrlen insanligin bu yava yava kirimi
daha mi az lanetliktir"
6D
Staffordshire'deki seramikilik, son 22 yilda, parlamento soru-
turmasina konu olmutur. Soruturmalarin sonulari, Bay Scriven' in
1841 tarihli C|/|J|en's Em|oymen| Comm/ss/one|s'e* sundugu raporla;
Dr. Greenhow'un 186O tarihli, Privy Council'in emriyle yayinlanan rapo-
ruyla (P0||/c lec|||, 3
|J
Reo||, l, 112-118); ve ensonu Bay Longe'un
1862 tarihli F/|s| Reo|| o/ ||e C|/|J|en's Em|oymen| Comm/ss/on, 18
Haziran 1868, raporuyla aiklanmitir. Benim iin, 186O ve 1868 tarihli
raporlardan, smrlen ocuklarin kendi ifadelerinden bazi kisimlari
buraya almak yetecektir. ocuklarin sylediklerinden, yetikinler, zel-
likle kizlarla kadinlar iin bir fikre ulaabiliriz, ve stelik bu ikolunun
yaninda pamuk egirme sanayii, kabul edilebilir ve saglikli bir itir.
7O
Willliam Wood, dokuz yainda, 7 yil 1O aylikken ie balami.
[sayfa 258| Balangita "kalip taima" iinde aliti, hazirlanmi kaliplari
kurutma odasina gtrr, sonra da bo kaliplari geri tairdi. Haftanin
alti gn ie sabah altida gelir, gece dokuzda iten ikardi. "Haftanin
alti gn gece saat dokuza kadar aliirdim. Yedi ya da sekiz hafta bu
6D
lonJon 0c/|y 7e|e|c|, 17
th
1anuary, 186O.
7O
Kar: F. Engels, lce e|c., s. 24D-51.
* ocuk alitirma Komisyonu. -.
220
Kurl Murks
Kupilul l
byle srd." Yedi yainda bir ocugun gnde onbe saat alimasi! 12
yaindaki 1. Murray yle diyor: "Tornayi evirir, kalip dkerim. Sabah
altida, bazan drtte gelirim. Akamdan bu sabahin altisina kadar btn
gece alitim. nceki geceden beri yataga yatmadim. Dn gece benimle
birlikte alian sekiz-dokuz ocuk daha vardi. Bu sabah birisi diinda
hepsi geldiler. Ben buuk ilin aliyorum. Gece alitigim iin fazladan
bir ey almiyorum. Geen hafta iki gece alitim." On yaindaki Ferny-
hough: "gle yemegi iin her zaman bir saat paydos olmaz. Bazan
ancak yarim saat olur: perembe, cuma, cumartesi gnleri."
71
Dr. Greenhov, Stoke-on-Trent ve Wolstanton mlekilik blge-
lerinde ya ortalamasinin son derece dk oldugunu sylyor. Yirmi
yain zerinde yetikin erkek nfusun Stoke blgesinde yalniz %86,6'
si, Wolstanton'da %8O,4' mlekilikte alimakla birlikte, birinci bl-
gede bu yataki erkekler arasindaki lmlerin yarisi, ikincide ise
2
/
5
'si
akciger hastaliklarindan ileri gelmektedir. Hanley'de pratisyen hekimlik
yapan Dr. Boothroyd yle diyor: "Her yeni mleki kuagi bir nce-
kinden daha elimsiz ve ciliz oluyor." Ayni ekilde, bir baka doktor
Bay M'Bean diyor ki: "Yirmibe yildir mlekiler arasinda hekimlik ya-
parim, vcut yapisi ve agirlik bakimindan aika grlen bir yozlamaya
tanik oldum." Btn bu szler, Dr. Greenhow'un 186O tarihli raporundan
alinmitir.
72
Aagidakiler de 1868 tarihli Komisyon raporundan alinmitir: Ku-
zey Staffordshire, Klinigi bahekimi Dr. 1. T. Arledge diyor ki: "mlek-
iler bir sinif olarak, hem kadin, hem erkek, hem fizik, hem moral ba-
kimindan yozlami bir toplulugu temsil ediyorlar. Genellikle elimsiz,
biimsiz yapida, sik sik da dar ggsldrler: zamanindan nce yala-
nirlar ve kisa mrldrler; agir tabiatli ve kansizdirlar; bu zayifliklari
nedeniyle, hazimsizlik, karaciger ve bbrek hastaliklari arasinda en fazla
ggs hastaliklarina, zatrreye, vereme, bronit ve astima yatkindirlar.
[sayfa 25D| Bunlara musallat olan bir tr hastalik vardir ki, mleki astimi
ya da gmleki veremi denilmektedir. Bademciklere, kemiklere ya da
vcudun teki organlarina musallat olan siraca, mlekilerin te-
ikisinin ya da daha fazlasinin yakalandigi yaygin bir hastaliktir. ... Bu
blge nfusu iersinde 'yozlamanin' daha da fazla olmamasinin nedeni;
evre kylerden devamli insan akimi olmasi ve daha saglikli soylarla
yapilan evlenmelerdir."
78
Ayni hastanenin eski operatr olan Dr. Charles Parsons, komis-
yon yesi Longe'a yazdigi mektupta, diger eyler arasinda, yle diyor:
"Ben, istatistik verilerden degil, ancak kendi gzlemlerimden szedebi-
lirim, ama sagliklari, ya ana-babalarinin. ya da iverenlerin kazan
71
Children's Employment Commission, First Report e|c., !863, E|/Jence, s. 16, 1D, 18.
72
Public Health, 8
rd
. Report etc., s. 1O2, 1O4, 1O5.
78
Children's Empleyment Commissien, I. Report, s. 24.
22T
Kurl Murks
Kupilul l
hirslarina kurban edilen zavalli ocuklar karisinda her seferinde byk
bir azap duydugumu derhal syleyebilirim." mlekilerin arasindaki
hastaliklarin nedenlerini saydiktan sonra, bunlari u szlerle zetliyor:
"uzun saatler [alima|". Komisyonun raporunda u umut dile getirilir:
"Btn dnyada bylesine sekin bir yere ulaan bir sanayi kolunun,
bu byk baarisinin yanisira, emek ve hnerleri ile nemli sonular
elde eden iilerinin, fizik bakimdan yozlamasi, yaygin hale gelen be-
densel istiraplari ve zamanindan nce lmleri ile birarada anilmasina
artik bir son verme zamani gelmitir."
74
Ve ngiltere',de mlekiler iin
sylenen btn bunlar, skoya iin de aynen geerlidir.
75
Kibrit yapimi, fosforun kibrit pne yapitirilmasi usulnn bu-
lundugu 1888 tarihinde balar. 1845'ten beri bu ikolu, ngiltere'de hizla
gelimi ve zellikle Londra'nin yogun nfuslu blgeleri ile Manchester,
Birmingham, Liverpool, Bristol, Norwich, NewCastle ve Glasgow'da yay-
gin hale gelmitir. Bununla, ayni zamanda, Viyanali bir doktorun 1845'te
kefettigi ve kibrit yapanlara zg tetanoz hastaligi da yayilmitir. ilerin
yarisi, on yaindan kk ocuklar ile onsekizden kk delikanlilar-
dir. Kibrit yapimi sagliga zararli ve kt kokusu nedeniyle o kadar tatsiz
bir itir ki, ancak alian sinifin en sefil kesimi, yari-a dullarla benzerleri,
ocuklarini, "paavralar iinde, aliktan bitkin, alfabesiz ocuklarini"
76
bu ie vermektedirler. [sayfa 26O|
Komisyon yesi White'in dinledigi (1868) taniklarin, 27O'i 18
yaindan, 5O'si 1O yaindan kk, 1O tanesi ancak 8, ve 5 tanesi yalnizca
6 yaindaydi. 12 ile 14 saate, bazan da 15 saate varan bir ign, gece
ii, dzensiz yemek zamanlari, ogu zaman fosforla soluk alinamaz
iyerlerinde yenen yemek. Dante, kendi cehennemindeki en korkun
betimlemelerin herhalde bu iyerinden geri kaldigini kabul ederdi.
Duvar kagidi yapiminda, kaba trler makineyle basilir, daha za-
rifleri elle basilir (||oc/ |/n|/n). En civcivli i aylari, ekim bai ile nisan
sonudur. Bu zaman araligi iinde, iler, sabah saat 6'dan gece 1O'a ka-
dar ve hatta btn gece byk bir hizla devam eder.
1. Leach yeminli ifadesinde diyor ki: "Geen ki, airi alimadan
tr, ondokuz kizdan altisi sagliklarinin bozulmasi yznden idii
kaldilar. Onlari uyanik tutmam iin onlara bagirip agirmam gerekiyor-
du." W. Duffy: "bainda, tm ocuklarin gzlerini aik tutamadiklari
zamanlar oldugunu grdm; gerekten hepimiz byleydik." 1. Light-
bourne: "18'ndeyim. ... Geen ki, (gece) dokuza kadar alitik, daha
nceki ki ona kadar. Geen ki ayaklarimin sizlamasindan hemen her
gece aglardim." G. Apsten: "u benim oglumu ... daha yedi yaindayken,
karda-kita gidip gelirken sirtimda tairdim, gnde onalti saat aliirdi.
74
Children's Employment Commission, s. 24, 22 ve xi.
75
|.c., s. xlvii.
76
|.c., s.liv.
222
Kurl Murks
Kupilul l
... Makinenin nnde ayakta doyurmak iin ogu zaman diz kerdim,
nk ne makinenin baindan ayrilabilirdi, ne de onu durdurabilirdi."
Manchester'de bir fabrikanin ynetici ortagi Smith: "Biz" (kendileri hes-
abina alian iiler demek istiyor) yemek iin hi aralik vermeden
aliiriz, bylece 1O saatlik gnlk i, gleden sonra saat 4.8O'da biter,
bundan sonraki sre fazla mesai demektir."
77
(Acaba bu Bay Smith, bu
1O saat srede hi yemek yemiyor mu) "Biz", (yani ayni Bay Smith)
"gleden sonra saat 6'dan nce iten pek ikmayiz", (bizim emek-
gc makinelerinin tketimi o zaman son bulur demek istiyor) "byle-
ce biz" (/|e|0m C|/s/n0s*) "gerekten btn yil fazla mesai [sayfa 261| ya-
piyoruz demektir. ... Bunlarin hepsi de, ocuklar da, yetikinler de (152
ocuk ile delikanli, 14O yetikin) son 18 ay sreyle ortalama alima,
haftada en az 7 gn 5 saat, ya da 78 saat idi. Bu yilin" (1862) "2 Ma-
yisinda sona eren alti hafta iin, ortalama daha yksekti: 8 gn, yani
haftada 84 saat!" Kendinden |0|c|/s mc/es|c|/s bahsetmeye pek mera-
kli olan ayni Bay Smith, glmseyerek ekliyor: "Makine ii yorucu degil."
Elle yapilan baski iinde alianlar ise yle diyorlar: "Elle alima,
makineyle alimaktan daha saglikli bir itir." Btnyle alinirsa, fabri-
katrler, "makinelerin hi degilse yemek zamaninda durdurulmasi" ne-
risine fkeyle kari ikiyorlar. Borough' daki duvar kagidi fabrikasinin
mdr Bay Otley, "Sabah 6'dan akam D'a kadar alimaya izin veren
bir madde ... bizim ok iimize gelirdi, ama sabah 6'dan akam 6'ya
kadar alima saatleri hi uygun degil. Makinelerimiz gle yemegi saa-
tinde hep duruyor." (Ne alicenaplik!) "Sz edilecek kadar kagit ve
boya israfi yok." Sevimli bir tavirla ifade ediyor: "Ama bu zaman kaybi
da ho bir ey degil." Komisyonun raporu, bazi "ileri gelen firmalarin"
zaman kaybi konusundaki korkularini safa dikkate aliyor, yani baka-
larinin emegine elkoymak iin zaman kaybi; bylece 18 yaindan kk
ocuklarla, 18 yaina basmami genlerin her gn 12-16 saat aliarak
yemek saatlerini kaybetmeleri, ve tipki buhar kazanina su ve kmr
atar, pamuga sabun katar, arklara yag koyarmi gibi yani sanki i
aralari yardimci malzeme ile beslenmi gibi retim sreci sirasinda
bir eyler atitirmalari iin yeter neden olup olmadigini dikkate aliyor.
ngiltere'de hi bir sanayi kolu (yakinda uygulanan makineyle
ekmek yapimini hesaba katmiyoruz) firincilik kadar, o eski khnemi
yntemlerini bugne kadar srdrmemitir; Roma mparatorlugu ozan-
larindan grendigimize gre, bunun bir ucu ta hiristiyanlik-ncesi
77
Bu, bizim arti-emek zamani anlaminda alinmamalidir. Bu baylar, 1O isaatini. normal
arti-emegi de ieren normal ign olarak kabul etmektedirler. Bu sreden sonra, kariligi biraz
daha iyi denen "fazla mesai" balamaktadir. Szde normal ign sirasinda harcanan emegin
kariliginin, degerinin altinda dendigi ilerde grlecektir; bylece fazla mesainin daha fazla
arti-emek sizdirmak iin salt bir kapitalist hilesi oldugu anlailiyor, nk normal ign boyunca
harcanan emege gerekten kariligi dense bile, zaten iersinde arti-emek vardir.
* Gene mi sen Crispinus! (Crispinus, talyan komedisinin kstah ve kuruntulu uagi.) -.
223
Kurl Murks
Kupilul l
dneme kadar gidiyor. Ne var ki, sermaye, daha nce de belirtildigi
gibi, balangita emek-srecinin teknik niteligiyle ilgilenmez; nasil bul-
duysa ie yle balar.
78
Bata Londra olmak zere, ekmege karitirilan hileli akilalmaz
maddeler, ilk kez, Avam Kamarasinin, "yiyecek maddelerine karitirilan
hileler" konusunda kurdugu komitenin aratirmasi (1855-56) ve Dr. Has-
sall'in 4J0||e|c|/ons Je|ec|eJ adli yapitinda [sayfa 262| aiklanmitir.
7D
Bu
aiklamalarin sonucu, 6 Agustos 186O tarihli, "for preventing the adulte-
ration of articles of food and drink"* konusundaki yasa oldu. Balangita
l dogan bu yasa, "to turn an honest penny"** hileli mallarin alimi ve
satimiyla ugraan serbest ticaret erbabina her trl anlayii gsteriyor-
du.
8O
Komitenin kendisi, biraz da bnce bir tutumla, serbest ticaretin,
aslinda hileli, ya da ngiliz kurnazligiyla sylendigi gibi "sofistik" ("katiik")
mallarin ticareti oldugu inancini belirtiyordu. Gerekten de bu tr sofist-
lik, aki kara, karayi ak yapmayi Protasgoras'tan daha iyi bildigi gibi, her
eyin grntden ibaret oldugunu, nasil cJ oc0|os*** serilecegini Ele-
alilardan daha iyi bilir.
81
Ne olursa olsun komite, halkin dikkatini, "gnlk ekmegine" ve
dolayisiyla firinciliga ekti. Ayni anda, Londrali firinci kalfalarinin aik
hava toplantilari ve parlamentoya verdikleri dilekeler ile airi-alimaya
kari ykselttikleri igliklar ortaligi sardi. ikayetler o derece yaygindi ki,
daha nce birka kez adi geen 1868 Komisyonunda da ye bulunan
Bay H. S. Tremenheere, Krallik Aratirma Komisyonuna atandi. Hazirla-
digi rapor,
82
toplanan kanitlarla birlikte, halkin kalbini degil ama midesi-
ni altst etti. ncil ile her zaman byk yakinliklari olan ngilizler, bir
kapitalist, bir toprak sahibi ya da koltuksuz bir bakan gibi ilahi ltfa
78
|.c., E|/Jence, s. 128. 124, 125, 14O ve LXIV.
7D
nce ekilen ya da tuzla karitirilan ap, "baker's stuff" [firinci mali" -.| gibi anlamli bir
ad taiyan normal bir ticaret metaidir.
8O
Kurum, karbonun pek saf ve enerji saglayan bir biimidir, kapitalist baca temizleyicilerin
ngiliz ifisine sattiklari bir gbreyi oluturur. imdi, 1862 yilinda, ngiliz "1uryman", ["jri yesi"
-.| ailan bir davada, alicinin haberi olmaksizin %DO toz ve kum karitirilan kurumun, ticari
anlamda gerek kurum mu, yoksa yasal anlamda madde karitirilmi kurum mu oldugunu
karara baglamak zorunda kalmilardi. Bu "amis du commerce" [ticaret dostlari" -.| sonuta
eldeki malin gerek ticari kurum olduguna karar verdiler ve stelik davaci ifiyi mahkeme
giderlerini demeye mahkm ettiler.
81
Fransiz kimyacisi Chevallier, metalarin "tagi"i konusundaki incelemesinde, elden
geirdigi 6OO kadar maddede rasladigi 1O, 2O, 8O eit hile ynetemlerini siralamaktadir. Kimyaci,
ayrica, bu konuda btn yntemleri bilmedigi gibi, bildiklerinin de hepsini yazmadigini
eklemektedir. ekerde yapilan 6 eit, zeytinyaginda D eit, tereyaginda 1O eit, tuzda 12
eit, stte 1D eit, ekmekte 2O eit, kanyakta 28 eit, unda 24 eit, ikolatada 28 eit,
arapta 8O eit, kahvede 82 eit vb., hileli karitirma anlatmaktadir. Yce Tanri bile kendisini
bu yazgidan kurtaramamaktadir. Bkz: Rouard de Card, 0e |c /c|s///cc|/on Jes s0|s|cnces
scc|cmen|e||es, [Kutsal Emanetlerde Yapilan Tahrifler"|, Paris 1856.
82
"Report etc. |e|c|/n to ||e G|/|cnces complained o/ |y ||e 1o0|neymen 8c/e|s etc.,
London 1862. ve Second Report etc., London 1868.
* "Yiyecek ve iecek maddelerine hile karitirilmasini nleme". -.
** "Namusluca bir kuru kazanmak iin." -.
*** Gzler nne. -.
224
Kurl Murks
Kupilul l
erimi olmadika, kiinin ekmegini alninin teriyle kazanmasinin [sayfa
268| bir tanri buyrugu oldugunu ok iyi bilirlerdi, ama her gnk ekmegin-
de bir miktar insan teriyle birlikte, azicik irin, rmcek agi, hamamb-
cegi ls, ekimi Alman bira mayasi kariimini da yemekte oldugunu
dogrusu bilmiyordu; bu arada biz, elbette, ap, kum ve diger lezzetli
mineralleri saymiyoruz. Kutsalligina aldiri etmeksizin, serbest ticaret,
yani serbest firincilik, devlet denetimi altina sokuldu (Parlamentonun
1868 yili oturumunda) ve Parlamentonun ikardigi ayni yasa ile, 18
yaindan kk firinci iraklarinin gece D'dan sabah 5'e kadar alimalari
yasaklandi. Bu son madde, bu eski moda ve babadan kalma ikolundaki
airi-alimanin ciltler dolusu ifadesiydi.
"Londra'da bir firinci kalfasinin ii, kural olarak, gece onbir sira-
larinda balar. O saatte "hamuru karar", bu, unun miktarina ya da har-
canan emege gre, yarim saatten eyrege kadar zaman alan yorucu
bir itir. Ayni zamanda, hamur teknesinin kapagi olan somun tablasinin
zerine uzanir. Altinda bir uval, bainin altinda gene drlm bir u-
val vardir; bir-iki saat kadar kestirir. Ardindan bir saat kadar sren hizli
ve devamli bir alima balar: hamur yayilir, tartilir, somunlanir, firina
verilir; yuvarlak ve ssl ekmekler hazirlanir, pimi ekmek firindan
ekilir, dkkana gtrlr, vb., vb.. Bir firinda sicaklik, 75 ile DO derece*
arasinda degiir, kk firinlarda daha da yksektir. Ekmek, francala
vb. yapimi ii bitince, bunlarin dagitimi balar, ve bu ite alian kalfalarin
ogu, yukarda anlatildigi gibi gece yorucu bir alimadan sonra, gndz
de kfelerle ya da el arabalari ile ekmek taiyarak saatlerce ayak ze-
rindedirler; ve bazan tekrar firina dnerek, mevsime ya da efendilerinin
ilerinin hacmine gre, iten, gleyin bir ile alti arasinda ikarlar. Bu
arada, tekiler, akamin ge saatine kadar ekmek piirme iine devam
ederler. ...
88
"Londra mevsimi" denilen sre boyunca, kentin West End
mahallesindeki "tam fiyatli" firinlarda alianlar genellikle gece saat
11'de ie balarlar ve bir ya da iki kisa (bazan ok kisa) dinlenme arali-
giyla, ertesi sabah sekize kadar ekmek yapimiyla ugrairlar. Daha sonra
da, btn gn, 4, 5, 6 ve hatta akam 7'ye kadar diari ekmek tairlar ya
da bazi zamanlar gleden sonra gene firina dnp peksimet yapimina
yardim ederler. Bylece ilerini bitirdikten sonra ertesi gn yeniden
balamak [sayfa 264| zere bazan be-alti saat, bazan da drt-be saat uyu-
yabilirler. Cuma gnleri daima daha erken balarlar; bazilari saat on
siralarinda balayip ekmek yapimi ve dagitimi ile cumartesi gecesi saat
sekize kadar aliirlar, ama ogu zaman da i, pazar sabahi drd-bei
bulur. Pazar gnleri iilerin, gnde iki- kez bir-iki saat sreyle ertesi
gnn ekmegi iin hazirlik yapmasi gerekir. ... Ucuz ekmek satan pat-
ronlarin (bunlar, ekmeklerini "tam fiyat"in altinda satan firincilardir ve
* Fahrenheit. -.
88
l.c.. First Report etc., s. VI/vii.
225
Kurl Murks
Kupilul l
daha nce belirtildigi gibi Londra'daki firincilarin drtte-n kapsar-
lar) "emrinde alianlar, ortalama olarak daha uzun sre alimalari bir
yana, ileri, hemen daima firinin iinde geer. Ucuz satan patronlar,
genellikle, ekmegi ... dkkanda satarlar. Bazi bakkallar diinda diariya
pek ekmek satmayan bu firincilar, eger diari gnderirlerse, ki bu yaygin
degildir, bu i iin baka ii kullanirlar. Kapi kapi ekmek dagitmak
adetleri degildir. Haftanin sonuna dogru ... iiler perembe gecesi saat
onda balarlar, pek nemsiz araliklarla cumartesi gecesi ge saate kadar
alimaya devam ederler."
84
Burjuva zekasi bile "ucuzcu" patronlarin durumunu kavramakta-
dir. "ilerin denmeyen emegi, uygulanan bu rekabetin kaynagini
oluturmaktadir."
85
Ve "tam fiyatli" firincilar", ucuzcu rakiplerini, Soru-
turma Komisyonuna, yabanci emegin hirsizlari ve hilekrlar diye sula-
yarak ihbar ederler. "Bunlar, ancak, nce, halki aldatarak, sonra da i-
ilerini oniki saatlik cretle onsekiz saat alitirarak varliklarini sr-
dryorlar."
86
Ekmege hile karitirilmasi ve ekmegi tam fiyatinin altinda satan
bir firinci sinifinin meydana gelmesi, 18. yzyilin bainda, bu ikolunun
lonca niteligini yitirmesiyle balamitir, ve kapitalist degirmenci ya da
uncu kisvesi altinda, szde patron olan firincinin arkasinda ykselmitir.
87
Bylece bu ikolunda kapitalist retimin, ignnn alabildigine uzatil-
masinin ve gece iinin gece [sayfa 265| iinin Londra'da bile ancak 1824'te
ciddi olarak yerlemesine karin temelleri atilmi oldu.
88
Btn bu anlatilanlardan sonra, Komisyon Raporunun, firin i-
ilerini, kisa mrl iiler arasinda saydigi anlailiyor; elbette, ii sinifi-
nin ocuklari, normal sayilan kirimdan yakayi kurtarabilirse seyrek de
olsa 42 yil yaayabilir. Bununla birlikte, firin iiligi iin bavuranlarin
sayisi, daima ok byk olmutur. Londra'ya emek-gc saglayan kay-
naklar, skoya, ngiltere'nin batidaki tarim blgeleri ve Almanya idi.
1858-6O yillarinda, firin iileri, rlanda'da, gece ve pazar alima-
larina kari, giderlerini kendileri karilayarak byk mitingler dzenle-
diler. Halk, rnegin 186O Mayisindaki Dublin mitingine, rlandalilara zg
sicakkanlilikla katildi. Bu hareketin sonucu olarak, Wexford, Kilkenny,
Clonmel, Waterford ve baka yerlerde, yalnizca gndz alima, baa-
riyla saglandi. "Firin iilerinin ikayetlerinin ok fazla oldugu Limerick'te,
84
|.c., s. lxxi.
85
George Read, 7|e l/s|o|y o/ 8c//n, London 1848, s. 16.
86
Reo|| (F/|s|) e|c., E|/Jence, "Tam fiyatli" firinci Cheesemanin tanikligi, s. 1O8.
87
George Read, l.c., 17. yzyilin sonunda ve 18. yzyilin bainda, akla gelebilecek her trl
ikoluna sizan aracilar (agents) "kamunun huzurunu kairan" kimseler olarak ktleniyordu.
Bylece, Somerset eyaleti sulh yargilarinin aylik toplantisinda Byk 1ri, Avam Kamarasina
sunulmak zere bir neri kaleme aldi ve bu neride diger eyler yaninda yle deniyordu:
"Blackwell Hall'deki bu aracilar kamunun huzurunu kairmaktadirlar, kuma ticaretine zarar
vermektedirler ve bir bela olmalari nedeniyle ezilmeleri yerinde olur." 7|e Case o/ o0| En|/s|
Woo| etc., London 1685, s. 6, 7.
88
First Report etc., s. viii.
22
Kurl Murks
Kupilul l
bu hareket, firin sahiplerinin ve zellikle ekmek fabrikasi sahiplerinin
kari koymalari ile yenilgiye ugradi. Limerick rnegi, Ennis ve Tipperary'
de gerilemelere yolati. Kirginliklarin en iddetli bir ekilde ortaya dkl-
dg Cork'ta, patronlar, iilerin ilerine son verme yetkilerini kullanarak
hareketi yenilgiye ugrattilar. Dublin' de, firin sahipleri, harekete kari en
kararli tutumlarini takindilar ve harekete elebailik edenleri iyice yildira-
rak, isteklerine aykiri olarak, pazar alimalarina ve gece iine zorla razi
ettiler."
8D
rlanda'da tepeden tirnaga silahlanmi ve genel olarak bu gc-
n gstermesini bilen ngiliz hkmetinin bu komitesi, Dublin, Lime-
rick, Cork ve baka yerlerdeki yolagelmez firin sahiplerine, acikli ama
yumuak bir ihtarla yetindi: "Komite, alima saatlerinin, dogal yasalar-
la sinirli olduguna ve kariliginda ceza grlmeden bunun ihlal edile-
meyecegine inanmaktadir. Firin sahipleri, iilerini, ilerinden atilma
korkusu iine sokarak, dinsel ve manevi inanlarini sarsmaya, lkenin
yasalarini saymamaya, halkoyunu hesaba katmamaya" (btn bunlar-
la pazar gn alima kastediliyor) "zorluyorlar ve, ii ile patron arasinda
kt duygular krkleniyor, ... ve din, ahlak ve toplumsal dzen iin
tehlikeli rnekler yaratiliyor. ... Komite, gnde 12 saati geen devamli
alimanin, iinin aile ve zel yaamini zedeleyecegine, ahlaki [sayfa 266|
bakimdan felaketli sonulara yolaacagina, ve her insanin evine mda-
hale ederek evlat, karde, koca ve baba olarak aile devlerini yerine
getirmesine engel olacagina inanmaktadir. 12 saatin tesinde alima,
iinin sagligini tehlikeye atma egilimini tair ve bylece zamanindan
nce kocamaya ve lme yolaarak, aile reisinin bakim ve desteginin
en fazla gerekli oldugu anda, bundan yoksun birakmakla ii ailelerine
byk zararlar verir."
DO
Biz, buraya kadar, yalniz rlanda'yi ele aldik. Kanalin teki yaka-
sinda, skoya'da, tarim iileri, ift srcler, en dayanilmaz iklim koul-
lari altinda, 18-14 saatlik ignne, pazar gnleri ek 4 saate (sabatar-
yanlarin*

bu lkesinde)
D1
kari protestoda bulunurken, tam o sirada,
demiryolu iisi Londra'da jrinin karisina ikartilmi bulunuyorlardi:
bir beki, bir makinist ve bir hareket memuru. Byk bir tren kazasi,
8D
Report of Committee on the Baking Trade in Ireland for 1861.
DO
|.c.
D1
Tarim iilerinin, Edinburg yakinlarinda Lasswade'de, 5 Ocak 1866'da yaptiklari aik
toplanti. (Bkz: Workman's Advocate, 18 Ocak 1866.) 1865'ten beri tarim iileri arasinda nce
skoya'da bir sendika kurulmasi tarihsel bir olaydir. ngiltere'nin en ok ezilen tarim
blgelerinden birisi olan Buckinghamshire'da iiler haftalik cretlerinin D-1O ilinden 12 iline
ykseltilmesi iin 1867 Martinda byk bir grev yaptilar. (Yukardaki satirlardan da anlailacagi
gibi, ngiliz tarim proletaryasinin hereketi, 188O'dan sonraki iddet belirtilerinin bastirilmasindan
ve zellikle yeni Yoksullar Yasasinin uygulanmasindan beri tamamen ezilmi ve altmilarda
tekrar canlanarak, ensonu 1872'de igir aici duruma ulamitir. Bu konuya ve ngiliz tarim
iilerinin durumu konusunda 1867'den beri yayiinlanan Mavi kitaplara, ikinci ciltte tekrar
dnecegirn. - t0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/.)
* Sabataryan, cumartesi ya da pazar gnn kutsal kabul eden kimse. -.
227
Kurl Murks
Kupilul l
yzlerce yolcuyu br dnyaya gndermiti. Bu memurlarin ihmali,
felaketin nedeniydi. Saniklarin de tek bir ses gibi jriye, on-oniki yil
nce grevlerinin gnde yalniz sekiz saat oldugunu sylyorlar. Son
be-alti yilda, bu, basamak basamak 14, 18 ve 2O saate ikiyor, ve
zellikle tatile gidenlerin iddetli baskilari altinda, gezi trenleri zamanin-
da, alimalari ogu zaman hi araliksiz. 4O-5O saat sryor. Bunlarin
de siradan insanoglu, Tepegz falan degiller. Bir noktada emek-
gleri tkeniyor. Uyuukluk bastiriyor. Kafalari alimaz, gzleri gr-
mez oluyor. Tamamen "saygideger" ngiliz jri yeleri, buna, iileri
adam ldrme suuyla bir st mahkemeye gndermekle yanit verdi,
ve bu yargiya bagli nazik bir "ek" ile, demiryollarini ileten kapitalist
dev firmalarin, bundan byle, yeteri miktarda emek-gc satin-almada
daha eliaik olmalarini, ve parasini dedikleri emek-gcnn tketi-
minde daha "ilimli", daha "fedakr"' ve daha "tutumlu" olmalarini [sayfa
267| kutsal bir dilek olarak ifade etti.
D2
Her meslekten, her yatan ve her cinsiyetten, kariik bir ii ka-
labaligina, zerimizde kilitan geirilen ruhlarin Ulysses'in zerinde bi-
raktigi izlenimlerden daha arpici etki birakan topluluga bakar bakmaz
koltuklarindaki Mavi kitaplari grmesek bile airi-alimanin izlerini
derhal grrz; arpici karitlik, sermaye karisinda btn insanlarin
ayni oldugu yargisini tanitlayan iki kiiyi rnek olarak alalim: bir kadin
apkacisi ile bir demirciyi.
1868 Haziraninin son haftasinda, Londra'daki btn gnlk gaze-
teler "sansasyonel" bir balik altinda bir haber yayinladilar: "Airi-ali-
manin neden oldugu lm." Haber, ok saygideger bir giysi firmasinda
alian ve Elise tatli adiyla bir hanimefendi tarafindan smrlen 2O
yaindaki apkaci Mary Anne Walkley'in lm ile ilgiliydi. Sik sik yine-
lenen o eski yk,
D8
bir kez daha anlatiliyordu. Bu kiz, ortalama 16
saat, ilerin hizli gittigi mevsimde ise araliksiz 8O saat aliiyor, azalan
D2
Reyno|Js' Ne0sce|, [21.| 1an. 1866. - Her hafta bu ayni gazete, "Fuarful and fatal
accidents" ["Korkun ve feci kazalar" -.|, "Appalling tragedies" ["Dehet verici trajediler" -.|
vb. gibi "sentational headings" ["sansasyonel baliklar" -.| altinda, yeni demiryolu kazalarinin
uzun bir listesini yayimliyordu. Bu konuda, North Staffordshire hattinda alian bir memur yle
diyordu: "Bir lokomotif makinistinin ve ateisinin devamli tetikte bulunmamasi halinde neler
olabilecegini herkes bilir. 2D-8O saat aik havada ve dinlenmeksizin alian bir insandan byle
bir dikkat nasil beklenebilir Aagida ok sik karilailan bir rnek veriyorum: Bir atei, pazartesi
sabahi ok erken sattlerde ie baliyordu. Gnlk alima denilen eyi tamamladigi zaman, 14
saat 5O dakika alimi bulunuyordu. Daha ayini imeden tekrar ibaina agrildi. ... Bu i
bitiminde de ibainda 14 saat 25 dakika kalmi oluyor ve bylece, araliksiz toplam 2D saat 15
dakika alimi bulunuyordu. Haftanin geriye kalan kismindaki alimasi da yleydi: aramba,
15 saat; perembe, 15 saat 85 dakika; cuma, 14 saat 8O dakika; cumartesi, 14 saat 1O dakika;
haftalik toplam 88 Saat 4O dakika. imdi bayim, bu adamin, btn bu alimasi iin yalnizca 6
gnlk cret aldigi zamanki akinligini dnnz. Bir yanlilik oldugunu sanarak saymana
bavurdu ve ... bir gnlk alimadan ne anlaildigini sordu. Yk katarlarinda alianlar iin 18
saatlik alima (yani haftada 78 saat) oldugu kariligini aldi. Haftada bu 78 saatin zerindeki
alilasinin kariligini istedi, ama vermediler. Gene de, en sonunda kendisine bir eyrek daha
(yani 1O peni) verebileceklerini sylediler." |. c.. 4
th
February, 1866.
D8
Bkz: F. Engels, |.c:. s. 258. 254.
228
Kurl Murks
Kupilul l
emek-gc, arasira, likr, arap ya da kahve ile takviye ediliyordu. imdi
ise mevsimin en hizli zamaniydi. Yeni ithal edilmi Gal Prensesi onuruna
verilecek baloda soylu hanimlarin giyecekleri sslpsl tuvaletlerin
gzaip kapayana kadar hazirlanmasi gerekiyordu. Mary Anne Walk-
ley, 6O kizla birlikte hi araliksiz 26 saat alimiti; 8O kiz bir odada
oturmulardi ve odanin havasi ancak bunlarin [sayfa 268|
1
/
8
'ine yetecek
kadardi. Gece, yatak odasinin tahtalarla blnm havasiz blmelerin-
de ikier ikier yatiyorlardi.
D4
Ve bu da, Londra'nin en iyi modaeviydi.
Mary Anne Walkley, cuma gn hastalandi ve elindeki ii bitiremedigi
iin Madam Elise'yi akin birakip pazar gn ld. Ancak lmnden
sonra agrilan Dr. Bay Keys, jri nnde dosdogru taniklik etti ve unlari
syledi: "Mary Anne Walkley, ok kalabalik bir odada uzun saatler
alimasi ve ok kk ve havasiz bir yatak odasinda bulunmasi nede-
niyle lmtr." Doktora iyi bir nezaket dersi vermi olmak iin jri ka-
rarini yle aikladi:
"Mteveffa inme sonucu lmtr, ama kalabalik bir odada airi-
alimasinin lmn abuklatirdigi kaygisini veren nedenler de var-
dir, vb." "Bizim beyaz klelerimiz" diye feryat ediyordu Cobden ile
Bright'in serbest ticaret organi Vo|n/n S|c|, "Bizim beyaz klelerimiz,
mezara girene kadar didinip dururlar ve ogu zaman sessizce eriyip,
lr giderler."
D5
[sayfa 26D|
D4
Saglik Mdrlg hekimlerinden Dr. Letheby u aiklamayi yapiyor: "Yetikin bir insan
iin gerekli asgari hava miktari, yatak odasi iin 8OO, oturma odasi iin 5OO /oo| kptr." Londra
hastanelerinden birinde bahekimlik yapan Dr. Richardson ise yle diyor: "apkacilar, terziler
ve dikimevlerinde lianlar da dahil btn diki iisi kadinlar iin byk felaket var: airi-
alima, hava yetersizligi ve, ya besin azligi ya da hazimsizlik. ... Diki ii, aslinda ... kadinlara,
erkeklere gre, ok daha fazla uygun bir itir. Ama meslegin zararli yanlari, zellikle bakentte,
bu meslegin yirmialti kadar kapitalistin tekelinde olmasi ve bunlarin, sermayenin verdigi
kolayliklardan yararlanarak, emekten zorla daha fazla tasarrufta bulunmaya kalkimalaridir. Bu
g, ii kadinlardan oluan btn sinifi kucaklamaktadir. Eger bir terzi kadin, kk bir mteri
evresi edinse, rekabet, bunu, evinde, ileri yrtebilmesi iin lesiye alimaya zorladigi gibi,
bu ayni airi-alimayi, yaninda alitirdiklarina da yklemek zorunda birakir. Eger bu ii
beceremezse ya da bagimsiz olarak alimayi yrtemeyecek duruma derse, byk bir
kurulua katilmak zorunda kalir, burada i daha az olmamakla birlikte, hi degilse creti
gvencelidir. Bylece tam bir kle haline gelerek, toplumdaki degiikliklerle oradan oraya
srklenir. Bazan evde tek bir odanin iinde, 24 saatin 15, 16 ve hatta 18 saatini dayanilmasi
g bir hava iersinde geirir; yedigi yemek iyi olsa bile, temiz hava yoklugundan dolayi
sindirilemez. Tamamiyla kt havanin yaattigi verem mikrobu, bu kurbanlar zerinde beslenir."
Dr. Richardson, "Works and Over-Work", Soc/c| Sc/ence Re|/e0, 18
th
1uli, 1868.
D5
Vo|n/n S|c|, 28
rd
1une, 1868. 7|e 7/mes, Amerikali kle sahipleri Bright ve digerlerine
kari savunmak iin bu durumdan yararlanmiti; liderlerden birisi 2 Temmuz 1868 gnl sayisinda
yle diyordu: "ogumuzun dncesi udur ki, biz, gen kadinlarimizi, zorlama araci olarak
kami akirtisi altinda degil de, aligin zulm altinda ldrmeye aliirken, dogutan kle
sahibi olan ve hi degilse klelerini iyi besleyen, daha az alitiran ailelere bylesine iddetle
saldirmaya hakkimiz yoktur." Tori organi olan S|cnJc|J gazetesi de, ayni ekilde rahip Newman
Hall'u ayipliyordu: "Kle sahiplerini aforoz ediyor, ama Londrali otobs ofrleri ile biletilerini
bir kpek creti ile hi acimadan gnde 16 saat alitiran sayin kiilerle birlikte dua etmektedir."
Daha 185O yilinda kendisi iin, "Z0m 7e0/e| /s| Je| Gen/0s, Je| l0||0s /s| e||/e|en" ["Dehanin
cani cehennemde, ama yarattigi efsane hl yaiyor" -.| Rheinische Zeitung, Mayis 186O -Ed.|
diye yazdigim* Thomas Carlyle da, ensonu kehanette bulundu. agda tarihin tek byk olayi
Amerikan i savaini, kisa bir benzetmeyle u dzeye indirgedi: Kuzeyli Peter, vargcyle.
22
Kurl Murks
Kupilul l
"lesiye alima yalniz terzi atlyelerinde degil, baka binlerce
yerde her gn olagelmekte; 'ilerin iyi gittigi' hemen her yerde de diye-
bilirim. ... rnek olarak demirciyi alalim. Ozanlarin dedikleri dogruysa,
demirciden canli, daha keyifli insan bulunmazmi; sabah erkenden
kalkar, gn dogmadan kivilcimlar samaya balar; yemesi, imesi, uyu-
masi bile bakasina benzemez. Normal alisa, gerekten de, fizik y-
nnden en iyi durumda olan insanlardan biri sayilir. Ama. biz, onun
ardina takilip, kente ya da kasabaya inelim, bu gl adam zerinde
iin ezici agirligini ve lkedeki lm oranindaki yerini grelim. Marylebo-
ne'da demircilerin yillik lm orani binde 81'dir, ve bu oran lkede
toplam erkek lm oranindan binde 11 daha yksektir. nsan ugrainin
neredeyse igdsel bir kolu olan bu meslek, alima alani olarak hi
de kt bir yani olmadigi halde, sirf airi-alima yznden, insani yiyip
bitiren bir i halini aliyor. Her gn u kadar sayida eki sallayabilir, u
kadar adim atabilir, u kadar nefes alabilir, u kadar i yapabilir, ve
diyelim ortalama elli yil yaayabilir; ama, u kadar fazla eki sallamaya,
nefes almaya, adim atmaya ve yaamini drtte-biri kadar fazla harca-
maya zorlanir. Bu abayi gsterir, sonuta belli zamanda drtte-biri ka-
dar fazla i ikartir, ama 5O yerine de 87 yainda lr."
D6
DRDNC KESM. GNDZ VE GECE .
VARDYA SSTEM
Degimeyen sermaye, retim aralari, arti-deger retilmesi ai-
sindan dnldgnde, yalnizca, emegi, ve emegin her damlasi ile
birlikte, onunla orantili miktarda arti-emegi emmek iin vardir. Bunu
yapamadigi srece, onlarin varligi kapitalistin nispi bir kaybina neden
olur, nk, byle til yattiklari srece, yararsiz bir sermaye yatirimini
temsil ederler. Bu sermayenin kullanilmasinin sekteye ugramasi, iin
yeniden balamasi iin ek bir harcamayi [sayfa 27O| zorunlu kilar kilmaz,
bu kayip, somut ve mutlak hale gelir. Emek-gcnn, dogal gnn
sinirlari tesinde, geceye geecek ekilde uzatilmasi, yalnizca, geici
bir etki yapar. Bylece ancak vampirin, emegin canli kanina olan susuz-
lugu azicik giderilmi olur. te bunun iin, gnn 24 saati boyunca,
emege elkonulmasi, kapitalist retimin kainilmaz egilimidir. Ne var ki,
ayni bireysel emek-gcn, hem gece, hem de gndz devamli olarak
smrmek maddi olarak olanaksiz olduguna gre, bu maddi engelin
Gneyli Paul'un kafasini kirmak ister, nk, Kuzeyli Peter, iisini gnlgne kiralar, Gneyli
Paul ise yaam boyunca. (Vccm/||cn's Vcc:/ne, Illias Americane in nuce, Agustos, 1868.)
Bylece, sonunda, yapmacik tori duyguda1igi, kent iileri iin -kir iileri iin asla degil-
baladi. Btn bunlarin sonucu - Klelik!
* Marx, Thomas Carlyle'in kitabi Latter-Day Pamphlets hakkindaki eletirisini kastediyor.
Bkz: Marx-Engels, We|/e, Band 7, s. 255-265. -Ed.
D6
Dr. Richardson, |.c., [s. 476 vd.|.
230
Kurl Murks
Kupilul l
stesinden gelmek iin, gndz emek-gc tkenen iilerle, gece t-
kenenler arasinda bir nbetleme gereklidir. Bu nbetleme eitli ekil-
lerde olabilir; rnegin iilerin bir kismi bir hafta gndz, ertesi hafta
gece iinde alitirilirlar. Bu vardiya sisteminin, iki grup iinin byle
nbetlee alimasinin, ngiliz pamuklu sanayiinin en hizli genlik d-
neminde geni lde uygulandigi, ve bugn de, digerleri yaninda,
Moskova blgesindeki pamuk ipligi sanayiinde hl uygulanmakta
oldugu ok iyi bilinmektedir. Bu 24 saatlik retim sreci, bugn de, bir
sistem olarak, Byk Britanya'da hl "serbest" olan birok sanayi kol-
larinda, Gal ve skoya'daki yksek firinlarda, demir fabrikalarinda, lev-
ha ve sa fabrikalarinda ve diger madeni eya tesislerinde uygulanir.
Buralarda emek-zamani, alti ignnn 24'er saati diinda, pazar gn-
nn 24 saatinin byk bir kismini da iine alir. iler, erkek ve kadin
yetikinlerden ve her iki cinsiyetten ocuklardan olumutur. ocuklarla
genlerin yalari, 8 ile (bazan 6 olabilir) 18 ya arasinda degien btn
kademeleri ierir.
D7
Bazi sanayi kollarinda kizlar ve kadinlar geceleri erkeklerle birara-
da aliiyorlardi.
D8
Gece iinin genellikle yipratici etkileri bir yana,
DD
retim [sayfa 271|
srecinin araliksiz olarak 24 saat srmesi, normal ignnn sinirla-
rinin ailmasi iin ok uygun olanaklar saglamaktadir; rnegin, aslinda
ok yorucu olan adi geen sanayi kollarinda, resmi ign her ii iin
gndz ya da gece genellikle 12 saat demektir. Ama bu siniri aan airi-
alima, birok durumda, ngiliz resmi raporlarinin diliyle, "gerekten
D7
Children's Employment Commission. 7|/|J Reo||, London 1864, s. iv, v, vi.
D8
"Hem Staffordshire ve hem de South Wales'de gen kizlarla kadinlar, kmr ocaklarinda
ve kokkmr yiginlarinda gece-gndz aliirlar. Bu uygulama, Parlamentoya sunulan
raporlarda, byk ve yaygin ktlklerin kaynagi olarak sik sik belirtilmitir. Erkeklerle birlikte
alian, giyimleri onlardan pek de farkli olmayan, kir-pas iindeki bu kadinlar, kadinliga
yakimayan bu iin dogal sonucu olarak kendilerine olan saygilarini yitirirler ve kiilikleri yozlair."
(|.c., 1D4, s. xxiv. Bkz. Fo0||| Reo|| (1865), 6, s. xxvi.) Cam fabrikalarinda da durum aynidir.
DD
Gece iinde ocuk alitiran bir elik fabrikatr yle demiti: "Gece iinde alian
ocuklarin gndzleri uyuyup geregi gibi dinlenmek yerine sagda-solda dolaacaklari dogal bir
eydir." (|.c., Fourth Report, n 68, s. xiii.) Vcudun bakimi ,ve gelimesi iin gne iiginin
nemi konusunda bir hekim yle yaziyor: "Gne iigi vcut dokulari zerinde, bunlari
sertletirici ve esnekliklerini koruyucu bir etki yapar. Yeterli miktarda gne iigindan yoksun
birakilan hayvanlarin kaslari gever ve esnekligini yitirir, uyarim yetersizligi yznden sinir sistemi
gcn kaybeder ve her trl gelime eksik kalir. ... ocuklarda ise, gndzleri devamli bol
aydinlik ve gnn bir kisminda dogrudan gne iigi saglik iin son derece nemlidir. Iik,
temiz kanin olumasina yardimci oldugu gibi, vcutta liflerin sertlernesini de saglar. Grme
organlari zerinde uyarici etki yapar ve bylece beynin eitli ilevlerinin faaliyetini artirir . [7|e
Se|en So0|ces o/| lec||| (1864) adli yapitin yazari ve Worcester Genel Hastanesi bahekimi Dr.
W. Strange, yukardaki satirlardan baka, kornisyon yesi Mr. White'a yazdigi bir mektupta yle
diyor: "Daha nce Lancashire'da alitigim sirada, gece iinin ocuklar zerindeki etkilerini
gzlemleme firsati bulmutum ve bazi iverenlerin ne srrnekten holandiklari iddialarin tersine,
gece iinin bu ocuklarin sagliklari zerinde kisa zamanda ok kt etkileri grldgn hi
duraksamadan syleyebilirim." (|.c., Fourth Report, 284, s. 55.) Bu gibi sorunlarin ciddi tartimalara
konu olmasi, kapitalist retimin, kapitalistler ile |e|c/ne|'lerinin [hizmetlilerinin. -| beyinsel
ilevleri zerinde nasil bir etki yaptigini aika gsteriyor.
23T
Kurl Murks
Kupilul l
korkuntur."
1OO
Rapor yle devam ediyor: "Aagidaki blmlerde anlatilan ilerin
D ile 12 yalarindaki ocuklar tarafindan yapildigini anladiktan sonra,
ana-babalarla iverenlerin, ellerindeki gc bu kadar ktye kullanma-
larina artik bir son verilmesi zamaninin geldigi sonucuna varilmamasi
mmkn degildir."
1O1
"ocuklarin olagan zamanlarda oldugu gibi siki zamanlarda da
gece ve gndz alitirilmasi, bunlarin sik sik airi-alitirilmalarina ister
istemez yolamaktadir. Bu saatler, bazan yalniz dpedz zulm degil,
ocuklar iin inanilmayacak derecede uzundur. Bu durum karisinda
ocuklarin bazilarinin sik sik ie gelmedikleri grlyor. Bu gibi durum-
larda bunlarin yerini teki vardiyada alian ocuklar aliyor. Byk bir
sa fabrikasi yneticisine, ie gelmeyen ocuklarin yerlerinin nasil dol-
duruldugunu sordugum zaman, aldigim yanit, bu sistemin herkese
bilindigini aika gsteriyordu: 'Affedersiniz ama efendim, bunu benim
kadar sizde biliyorsunuz'; bylece geregi aynen kabul ediyordu."
1O2
"Normal alima saatlerinin sabah 6'dan akam 5'a kadar de-
vam ettigi bir sa levha fabrikasinda, bir ocuk, haftanin drt gecesi en
az akam 8'ye kadar aliti ve ... bu byle alti ay srd. D yainda di-
ger bir ocuk bazan 12 saatlik ardarda vardiya alimi ve 1O yaina
geldiginde araliksiz iki gn iki gece [sayfa 272| alimiti" "imdi 1O yainda
olan" bir ncs....... sabah 6'dan gece 12'ye kadar stste gece
alimi, diger geceler D'a kadar, alimiti." "imdi 18'nde olan bir
bakasi, toplam bir hafta, akam 6'dan ertesi gn gleyin 12'ye kadar
alitigi gibi bazi zamanlarda da vardiya ie devam etmi, yani
pazartesi sabahi balayip sali gecesine kadar araliksiz alimiti." "imdi
12'sinde olan bir bakasi Stavely'deki bir dkmhanede tam bir hafta
sabah altidan gece onikiye kadar alimi ve ie devam edemez hale
gelmi." "Dokuz yaindaki George Allinsworth, geen cuma, kilerde a-
limak iin buraya geldi; ancak ertesi sabah 8'te ie balayacagimiz
iin btn gece burada bekledi. Be mil uzakta oturuyordu. Ocagin ya-
ninda yere yattim, altima nlgm yaydim, zerime ceketimi aldim.
Diger iki gn sabah 6'da buradaydim. Aman! Burasi ok sicak. Buraya
gelmeden nce, kyde bir yila yakin gene byle bir ite alitim. Orada
da, cumartesi sabahi te balardim, ama ev yakindi, gider evde uyur-
dum. Diger gnler sabah altida baliyordum, gece 6'ya, 7'ye kadar alii-
yordum." v.b..
1O8
[sayfa 278|
1OO
|.c., 57. s. xii.
1O1
|.c., Fourth Report (1865), 58, s. xii.
1O2
|.c.
1O8
|.c., s. xiii. Bu "emek-glerinin" kltr derecesi, komisyon yelerinden birisi ile yapilan
aagidaki konumadaki gibi olmasi gerekir: 1eremiah Haynes, yai 12 "Drt kere drt 8 eder; 4
tane drt 16 eder. Kral btn para ve altinlarin sahibi olan kimsedir. Bizim bir kralimiz var,
(kraliemiz var diyorlar) adi Prenses Alexandra'dir. Onun, krelienin ogluyla evli oldugunu
sylyorlar. Kralienin oglu Prenses Alexandra'dir. Prenses bir erkektir." - William Turner, yai
232
Kurl Murks
Kupilul l
imdi de, sermayenin, bu 24 saatlik sistemi nasil grdgn din-
leyelim. Bu sistemin airi biimleri, ignnn, "zalimce ve inanilmaz
llerde" uzatilmasi sulamasi, dogal olarak sessizlikle geitirilmi.
Sermaye, sistemden yalnizca, normal "biimi" iinde szetmekte.
Aralarinda yalniz yzde-onu 18 yain altinda olan ve 18'in altinda
olanlarin da yalniz 2O'sinin gece vardiyasinda alitigi 6OO ile 7OO kiiyi
alitiran elik fabrikatrleri Naylor ile Vickers beyefendiler unlari anla-
tiyorlar: "ocuklarin sicaktan yana bir sikintilari yoktur; sicaklik olsa ol-
sa 86 ila DO.. .. Demirhane ile sa fabrikalarinda iiler , vardiya ile ge-
ce-gndz aliirlar, ama iin geri kalan kismi hepsi de gndz ii, yani
sabah 6 ile akam 6 arasi alimasi. Dkmhanede alima saatleri
12'den 12'ye. ilerin bazilari daima gece aliir; gece-gndz alimasi
diye nbet yoktur. ... Biz, srekli olarak, gece alianlarla gndz alian-
larin saglik ynnden aralarinda bir fark oldugunu grmyoruz, ve eger
degiiklik olmasa da iiler hep ayni zamanda dinlenseler belki de da-
ha iyi uyuyabilirler.. .. 18 yainin altinda 2O kadar ocuk gece vardiyasinda
aliiyor. ... 18 yaindan kk ocuklar gece alimasa bu sonucu ala-
mayiz. retim maliyetinin artmasindan ikayetler balar. ... Her ikolunda
usta ii bulmak zor, ama istediginiz kadar ocuk bulabilirsiniz. ... Bizim
alitirdigimiz ocuklarla ilgili ynetmelik (gece ii konusundaki
sinirlamalar) bizim iin pek nemli degildir."
1O4
12: "ngiltere'de yaamiyorum. Sanirim orasi bir lke, ama daha nce bilmiyordum." - 1ohn
Morris, yai 14: "Tanrinin dnyayi yaptigini sylediklerini iittim; bir kii diinda btn insanlar
bogulmu; bir de kk bir ku kalmi." - William Smith, yai 15: "Tanri erkegi yapti, erkek de
kadini." - Edward Taylor, yai 15: "Londra'yi bilmiyorum." - Henry Matthewman, yai 17. "Kiliseye
gittim, ama son zamanlarda ugramadim. Dua ettiklerinden birisinin adi Hazreti sa, ama tekileri
bilmem ve onun da ne oldugunu bilmiyorum. Onu ldrmediler, o da herkes gibi ld. Bazi
bakimlardan teki insanlara benzemezdi, nk o dindardi, bakalari degil." (|.c., 74, s. xv.)
"eytan iyi bir kimsedir. Nerede yaadigini bilmiyorum." "sa kt bir insandir." "Bu kk kiz
(1O yainda) GoJ'i (Tanriyi), Jo (kpek) gibi yazdi." (C|. Em|oymen| Comm., \. Reo||, 1866,
s. 55, n 278.) Madeni eya sanayiindeki sistem, aynen kagit sanayiinde de grlr. Kagidin
makineyle yapildigi kagit fabrikalarinda gece ii, paavra ayiklanmasi diinda, btn ilemler
iin kuraldir. Bazi durumlarda, gece ii, vardiyalar halinde, genellikle pazar gecesinden gelecek
cumartesi gece yarisina kadar btn hafta durmadan devam eder. Gndz vardiyasindakiler
haftada 5 gn 12 saat ve 1 gn 18 saat aliirlar, gece vardiyasindakiler, 5 gece 12 Saat ve 1 gece
6 Saat aliirlar. Diger bazi durumlarda, her vardiya, gnairi 24 saat aliir, vardiyalardan birisi
pazartesi 6 saat, cumartesi 18 saat olmak zere 24 saati doldurur. Bazi durumlarda bir ara
sistem uygulanir ve makineyle kagit yapim iinde alian herkes, haftanin her gn, 15-16 saat
aliir. Komisyon yesi Lord, bu sistem iin yle diyor: "Hem 12 ve hem de 24 saatlik vardiya
sisternlerinin her ikisi de btn ktlkleri iinde toplar gibidir." 18 yaindan kk ocuklar,
18 yain altinda genler ve kadinlar, bu gece sisteminde aliirlar. 12 saatlik sistemle alianlar,
yerlerini alacak olanlarin o gn ie gelmemeleri nedeniyle, bazan 24 saat alimak zorunda
kalirlar. Eldeki kanitlar, oglanlar ile kizlarin ogu zaman fazla mesai yaptiklarini ve bunun sik
sik hi durmaksizin 24 ve hatta 86 saate kadar uzadigini gstermektedir. Devamli ve hi degiiklik
gstermeyen parlatma iinde, 12 yaindaki kizlarin, "yemekler iin 2 ya da en fazla 8 kez
yarimar saatlik paydos diinda herhangi dzenli bir dinlenme ya da duraklama olmaksizin"
gnde 14 saat zerinden tam bir ay alitiklari grlmtr. Dzenli gece iinin tamamen
birakildigi bazi fabrikalarda "ve ogu zaman en pis, en sicak ve en cansikici ekilde monoton
ilerde" airi alitirma korkun derecelere ulamaktadir. ." (C|. Em|oymen| Comm., l\. Re-
o||, 1865, s. xxxvii, ve xxxix.)
1O4
Fo0||| Reo||, e|c., 1865, 7D, s. xvi
233
Kurl Murks
Kupilul l
8.OOO kadar erkek ve ocuk a1itiran, demir ve agir elik gibi i-
lerin bir kismi gece ve gndz vardiyasi ile devam eden, 1ohn Brown
ve Ortaklari firmasindan Bay 1. Ellis, "agir elik ilerinde, iki erkege kar-
ilik bir ya da iki tane ocuk alitiriyoruz" diyor. Firmalarinda, yai
18'in altinda 5OO'e yakin ocuk aliiyor, bunlarin
1
/
8
'i, yani 17O kadari,
18 yainin altinda. nerilen yasa degiikligi konusunda Bay Ellis yle
diyor: "18 yaindan [sayfa 274| kklerin, 24 saatte 12 saatten fazla
alimamalarinin istenmesine herhangi bir itiraz olacagini sanmiyorum.
Ama gece iinde aliacaklar iin 12 yain zerinde bir sinir izilebile-
cegini biz dnmyoruz. Geceleri ocuk alitirmamiza izin verilme-
mektense, ya da hatta 14 yaindan kk ocuklar, alitirmamizin n-
lenmesi daha yerinde olur. Gndz vardiyasinda alian ocuklarin
gece vardiyasinda da alimalari gerekir, nk gece vardiyasinda yalniz
erkekler aliamaz; bu, onlarin sagliklarini mahveder. Bununla birlikte,
her hafta degiirse gece alimasinin zararli olacagini sanmiyoruz. (Buna
karilik Naylor ile Vickers beyefendiler, ilerinin ikari ynnden, gece
alimasinda bu gibi nbetlemenin, srekli gece alimasindan daha
zararli olabilecegi dncesinde idiler.) Biz, gece alianlarin da, yalnizca
gndz alianlar kadar saglikli olduklarini gryoruz. 18'inden kk
ocuklarin, gece alitirilmasina izin verilmemesine itirazimiz, israflarin
artmasi nedenine dayanabilir, zaten tek neden budur:" (Ne de kurnazca
bir bnlk!) "Bu artiin, iin baariyla yrmesi ynnden, kaldirilama-
yacak kadar byk olacagi kanisindayiz." (Ne tatli dilli dzmece!) "Bu-
rada, emek zaten kit, byle bir dzen konursa daha da kitlair." (Yani,
Ellis Brown ve Ortaklari, igcne tam degerini demek gibi feci bir
duruma debilirler.)
1O5
Cammel ve Ortaklari, "Cyclops elik ve Demir irketi", yukarda
sz edilen 1ohn Brown ve Ortaklari gibi byk bir firma. irketin m-
dr, Hkmet Komiseri White'a ifadesini yazili olarak vermitir. fade-
si, gzden geirmesi iin kendisine verilince, nedense msveddeyi
yoketmeyi uygun bulmutur. Ne var ki, Bay White'in bellegi ok kuvvetli,
Cyclops ve Ortaklari iin ocuklarla delikanlilarin gece alimalarinin
yasaklanmasinin, "olanaksiz ve ilerin durdurulmasiyla ayni anlama ge-
len bir hareket oldugunu" gayet iyi animsiyordu. Oysa firmalarinda, 18
yainin altindaki ocuk orani %6'dan biraz fazla, 18 yaindan kk
olanlar ise yalnizca %1 kadardi.
1O6
Attercliffe'deki, Sanderson ve kardeleri demir-elik ve sa levha
fabrikasindan Bay E. F. Sanderson ayni konuda yle diyor: "18 yaindan
kk ocuklarin gece alimalari nlenmekle byk glkler doga-
cak. Bunlarin balicasi, ocuk yerine erkek [sayfa 275| alitirmakla mas-
raflarin artmasi olacak. Bunun ne kadar olacagini syleyemem ama,
1O5
|.c., 8O, s. xvi
1O6
|.c., 82, s. xvii
234
Kurl Murks
Kupilul l
belki de yapimcilari elik fiyatlarini ykseltmeye yneltecek kadar olma-
yabilir; bu nedenle, yetikin erkekler bunu yklenmeyi kabul etmeye-
ceklerine gre" (amma da tuhaf insanlarmi bunlar da!) "zarari gene
biz ekmi olacagiz." Bay Sanderson, ocuklara ne verdigini bilmiyor,
"daha kk ocuklar belki haftada 4-5 ilin aliyorlardir.. .. ocuklarin
yaptigi iler iin genellikle" ("genellikle" elbette, daima degil) "ocuklarin
gleri yetmekte, bu nedenle, ugranilan kaybi karilamak iin, erkeklerin
daha byk olan gleri bize bir kazan saglayamaz, ya da bu, ancak
madenin ok agir oldugu durumlarda szkonusu olabilir. Bykler daha
az sz dinler olduklari iin, yetikin iiler emirlerinde ocuk bulunmasini
yeglerler. Ama ayrica meslegi iyi grenmek iin ocuklarin kk yata
ie balamalari gereklidir. Yalniz gndz iinin ocuklara aik birakilmasi
bu amaci gerekletiremez." Acaba niin ocuklar zanaati niin gndz
grenmezler acaba Sizce neden nedir "Erkekler, bir hafta gece, bir
hafta gndz vardiyasinda alitiklari iin, ocuklardan yari yariya ayri
debilecekler ve bunlardan elde ettikleri kazancin yarisini yitireceklerdir.
Bunlarin iraklarina grettikleri eyler, ocuklarin alimasinin bir kariligi
diye kabul edilir, bu nedenle de yetikinler ocuk emegini dk bir
fiyatla elde ederler. Her yetikin erkek, bu fiyatin yarisini isteyecektir."
Yani yle anlailiyor ki, Bay Sanderson, yetikin erkeklerin cretlerinin
yarisini, ocuklarin gece alimalari yerine kendi cebinden deme duru-
munda kalacaktir. Sandersonlarin krlari bylece bir lde decegine
gre, ocuklarin gndz niin zanaatlarini grenemeyeceklerinin San-
dersonca bir zihniyetle aiklanii bylece aydinliga kavumu oluyor.
1O7
Buna ek olarak, ocuklarin biraktiklari gece ileri, onlarin yerine alia-
caklarin omuzlarina yklenecektir ki, onlarin da bunu taimalari olanak-
sizdir. Ortaya ikacak glkler ylesine byk olacaktir ki, belki de
gece iini bsbtn birakmalari gerekecektir, ve E. F. Sanderson'un
dedigine gre, "in yrtlmesi ynnden pek de byk nemi yoktur,
ama" Ama Bay Sanderson'un elikten baka yapacagi eyler de var.
[sayfa 276| Aslinda elik yapimi, arti-deger yapimi iin yalnizca bir bahane.
Yksek firinlar, haddehaneler vb., binalar, makineler, demir, kmr
vb., elige dnmekten daha fazla bir ey yapmak zorundadirlar. Btn
bunlarin burada bulunu nedenleri, arti-emegi emmek; bu emme ii
de, kukusuz 24 saatte, 12 saatten daha fazla olur. Ve bunlar, Tanrinin
ve yasalarin bagilamasiyla, Sandersonlara bir miktar iinin, gnn
btn 24 saatini kapsayan bir emek-zamani iin senet vermilerdir; ve
bunlarin emegi emme ilevleri kesintiye ugrar ugramaz, sermaye olma
zelliklerini yitirecekleri gibi, Sandersonlar iin de net bir kayip olu-
tururlar. "O zaman, hem bu kadar pahali makineler zamanin yarisinda
1O7
Bizim dnen ve usavuran agimizda, ne kadar kt ya da ilginca olursa olsun, her
ey iin iyi ve yerinde bir neden gsteremeyen bir insan fazla deger taimaz. Dnyada yanli
yapilan her ey, en iyi nedenlerle yanli yapilmitir. (Hegel, |.c., s. 24D.)
235
Kurl Murks
Kupilul l
bo kaldiklari iin kayba ugranir ve hem de, imdiki sistemle retebildigi-
miz miktara ulamak iin, binalar ile fabrikayi iki katina ikartmamiz,
yani masraflari iki kat artirmamiz gerekir." yi ama, yalnizca gndz
alian, binalari, makineleri, hammaddeleri, geceleri "bo" duran diger
kapitalistlerin yararlanmadiklari bir hakki, bu Sandersonlar niin ayricalik
olarak istemeye kalkiirlar E. F. Sanderson bu soruya diger btn San-
dersonlar adina karilik veriyor: "Yalnizca gndz alian fabrikalarda
bo duran makineler nedeniyle bir kayip oldugu dogrudur. Ama bizim
iin firinlarin kullanilmasi ayrica bir kaybi gerektirir. Eger yakilmaya de-
vam edilse, bouna yakit harcanmi olur" (yani imdi iilerin hayati
zlerinin harcanmasi yerine), "yakilmasa, atein yeniden yakilmasi ve
sicaklik ykselmesi zaman kaybina yolaar" (oysa, 8 yaindan kk
ocuklarin bile uyku zamanlarindan verdikleri kayip, Sanderson kabilesi
iin emek-zamani kazancidir), "ve sicaklik degimesi, firinlar zerinde
ayrica olumsuz etki yapar." (Oysa, bu ayni firinlar, gece-gndz emek
degiiminden hi etkilenmezler.)
1O8
[sayfa 277|
BENC KESM. NORMAL BR GN N SAVAIM
GNNN UZATILMASI N 14. YZYILIN ORTASINDAN
17. YZYILIN SONUNA KADAR IKARTILAN ZORUNLU YASALAR
gn nedir Sermayenin satinaldigi emek-gcnn gnlk
1O8
|.c., Fo0||| Reo||, 1865, s. xvii ve 85. Cam yapimcilarinin, ocaklardan ikan bir miktar
isinin, "boa gidecegi" ya da "kaybolacagi" nedeniyle, ocuklara dzenli yemek saatleri
verilemeyecegi konusundaki nazik itirazlarina Komiser White u kariligi veriyor. Bu karilik,
kapitalistlerin, altinlarini harcarken gsterdikleri "perhiz"den, "nefislerini yoksun birakmak"tan
ve "tutumluluk"tan, oysa insan yaami szkonusu oldugu zaman takindiklari timurlenkvari
hovardaca tavirlardan duygulanan Ure'nin, Senior'n vb. ve onlarin Roscher tipi kk Alman
taklitilerininkine hi benzemez!. "Bu gibi durumlarda, dzenli yemek paydoslari verildiginde,
imdikinden daha fazla bir isi kaybina yolailabilir, ama halen btn lkede, yemeklerini rahata
yiyebilecekleri ve ardindan sindirim iin dinlenebilecekleri vakitleri olmadigi iin yetime
agindaki ocuklarin cam yapim yerinde ugradiklari hayati kayip, parayla llemeyecek kadar
byk olsa gerektir." (|.c., s. xiv.) Ve bu, ilerleme yili olan 1865'te oluyor! Kaldirma ve taima
iin harcanan g bir yana, byle bir ocuk, cam ve kristal yapilan yerlerde, iini yaptigi sirada,
her 6 saatte, 15-2O mil yol yrm olur! Ve bu a1ima, ogu zaman, 14-15 saat srer! Bu cam
yapim yerlerinin ogunda, Moskova iplik fabrikalarinda oldugu gibi, 6 saatlik vardiya sistemi
yrrlktedir. "Haftanin alimayla geen kisminda, dinlenmek iin elde edilebilecek araliksiz
en uzun sre alti saattir ve ie gidip gelirken, yikanirken, giyinirken, yemek yerken geen
zaman hep bunun iersindedir; dinlenmek iin geriye pek az zaman kaldigi gibi, temiz hava
almak ve oyun hi zaman kalmaz; bunun iin ancak, bylesine yorucu ve bunaltici sicakta
yapilan iten sonra, gen ocuklar iin ok gerekli olan uykudan fedakarlik yapmak gerekir. ...
Bu kisacik uyku bile, eger geceyse, ocugun kendi kendini uyandirma zorunda olmasi, gndz
ise grlt nedeniyle blnr." Mr. White, bazan bir ocugun devamli 86 saat alitirildigini ve
bazan da 12 yaindaki ocuklarin sabah saat 2'ye kadar alitirildiktan sonra, iyerinde saat 5'e
kadar (yalniz 8 saat) uyuduklarini ve tekrar ie koyulduklarini anlatmaktadir. Genel raporun
taslagini hazirlayan Tremenheere ile Tufnell, "Gndz ya da gece vardiyasinda, oglanlarin,
delikanlilarin, kizlarin ve kadinlarin ikardiklan i miktan, kukusuz, olaganstdr." (|.c., xliii
ve xliv) diyorlar. Bu arada, belki de, bir gece yarisi, nefsini her eyden yoksun birakan Bay Cam-
Sermaye, porto arabi ile kafasi dumanli, kulpten ikip, sallanarak evin yolunu tutar ve agzinda
budalaca bir mirilti gevelemektedir: "8|/|ons ne|e|, ne|e| s|c|| |e s|c|es/ [ngilizler asla. asla
kle olmayacaklardir!" -.|
23
Kurl Murks
Kupilul l
degerini tketebilecegi zamanin uzunlugu nedir Emek-gcnn ken-
disinin yeniden-retimi iin gerekli emek-zamaninin tesinde, ign
ne kadar uzatilabilir Bu sorulara sermayenin verdigi kariliklar grlm
bulunuyor: gn, 24 saatlik tam gnn, emek-gcnn yeniden ie
koulabilmesi iin mutlaka gerekli birka dinlenme saati iktiktan son-
raki kismidir. Bundan da apaik grlyor ki, ii, btn yaami boyun-
ca emek-gcnden baka bir ey degildir; bu nedenle de btn
kullanilabilir zaman, hem dogal ynden hem de yasalarla, sermayenin
kendi bymesine adanmi emek-zamanindan ibarettir. Kiinin egiti-
mi iin, fikri geliimi iin, toplumsal faaliyetlerini ve toplumsal ilikilerini
yerine getirmesi iin, bedensel ve ussal faaliyetlerini serbeste kullan-
masi iin zaman ve hatta pazar (stelik sabateryanlar lkesinde)
1OD
din-
lenme zamani bile bo lakirdi! Ama, kr ve nne [sayfa 278| geilmez
tutkusuyla, arti-degere duydugu kurt aligi ile sermaye, ignnn yal-
niz manevi degil, fiziksel en st sinirlarini da igner geer. nsan bede-
ninin bymesi, serpilip gelimesi ve sagliginin devami iin gerekli olan
zamani gaspeder. Temiz hava ile gne iiginin tketimi iin gerekli
olan zamani bile alar. Yemek zamanina elkoyarak, elinden geldigince
onu da retim srecine katar, bylece, ocaga kmr atilir, makineye
yag verilir gibi, iiye de, retim araciymi gibi, yiyecek verilir. Bedensel
gcn yerine gelmesi, derlenip toparlanmasi, tazelenmesi iin gerekli
saglikli uyku sresi, tamamen tkenmi bir organizmanin yle byle
canlanmasi iin kainilmaz birka saatlik uyuklamaya indirgenmitir.
gnnn sinirlarini belirleyen, emek-gcnn normal varligini sr-
drmesi degildir; bu sinirlar, iinin dinlenme zamaninin siniri ne ka-
dar ezici, zorunlu ve acili olursa olsun, emek-gcnn gnlk mmkn
olan en st dzeyde harcanmasi ile belirlenir. Emek-gcnn mrnn
uzunlugu sermayeye viz gelir. Onu ilgilendiren tek ey, bir ign boyun-
ca akii saglayabilecek azami emek-gcdr. Bu amacina, tipki agzl
bir iftinin, topragin verimliligini tketerek ondan elden geldigince faz-
la rn koparmasi gibi, iinin yaamini kisaltarak ulair.
Kapitalist retim tarzi (aslinda arti-deger retimi, arti-emegin emil-
mesi), bylece ignnn uzatilmasiyla, insan emek-gcn, normal,
1OD
ngiltere'de, imdi bile, kirsal blgelerde, bir iinin, pazar gn evinin n bahesinde
alimakla, pazar gnnn kutsalligini bozdugu iin hapse atildigi grlr. Ayni ii, bir pazar
gn, dinsel nedenlerle de olsa, metal, kagit ya da cam fabrikasina gitmezse szlemeyi bozdu
diye cezalandirilir. Gelenegine bagli Parlamento, eger sermayenin genilemesi sirasinda olmasa,
pazar gnnn kutsalliginin bozulmasina kulaklarini tikayiverir. Londra'da baliki ve tavuku
dkkanlarinda alian gndelikiler, bir muhtira ile (Agustos 1868) , ilerinin, haftanin ilk alti
gnnde, gnde ortalama 15 saat, pazar gnleri ise 8-1O saat srdgn belirterek, pazar
gnleri aliilmamasini istediler. Gene bu muhtiradan, Exeter Hall'un ikiyzl aristokratlari
arasindaki hassas mideli oburlarin, "pazar alimasini" zellikle isteklendirdiklerini greniyoruz.
VcJJ/ :e|/|e|/ne J0/0n bu "kutsal kiiler", hiristiyanliklarini, bakalarinin airi-alimasina,
yoksulluk ve yoksunluguna, aligina kari gsterdikleri alakgnll tahamml ile ortaya
koyuyorlar. O|seq0/0m |en||/s /s|/s (iiler) e|n/c/os/0s es|. [Zevke dknlk, onlar (iiler)
iin ok zararlidir. -.|
237
Kurl Murks
Kupilul l
manevi ve fiziksel gelime koullarini ve ilevlerini yozlatirir. Ayni za-
manda, bu emek-gcnn, zamanindan nce tkenmesine ve lm-
ne neden olur.
11O
Belli bir dnem iersinde emekinin gerek yaam
sresini kisaltarak, onun retim sresini uzatir.
Ama, emek-gcnn degeri, iinin yeniden-retimi ya da ii
sinifinin varligini srdrmesi iin gerekli metalarin degerini ierir. Bu
durumda, sermayenin lsz kendini geniletme tutkusunda,
ignnn anormal uzatilmasi, iinin mrn, dolayisiyla emek-gc-
nn sresini kisaltir; bylece kullanilip tketilen glerin yerini daha
sratli doldurma zorunlulugu ortaya ikar ve emek-gcnn yeniden-
retimi iin gerekli giderler daha byk olur. [sayfa 27D| Bu, makine ne
kadar abuk yipranirsa, makinenin her gn yeniden retilmesi gereken
deger blmnn o kadar daha byk olmasi gibidir.
Kle sahibi, emekisini, at satinalir gibi alir. Klesini kaybederse,
bunu yerine koymak iin kle pazarinda yeniden para harcamasi gere-
kli bir sermayeyi kaybetmi olur. Ama, "Georgia'nin pirin tarlalari ya
da Missisippi batakliklari, insan sagligi iin ok tehlikeli olabilir; ne var
ki, bu blgelerin ekilip-biilmesinin zorunlu kildigi insan kaybi, Virginia
ve Kentucky'nin verimli insan kaynaklarindan yerine konulamayacak
kadar byk degildir. Ekonomik kaygilar, dogal bir sistem iersinde,
efendinin ikari ile klenin yaaminin srdrlmesinin zdeligi dere-
cesinde ona insanca davranilmasinin gerekesi olabilir, ama kle tica-
reti alip yrynce, gene ayni kaygi, klenin lszce smrlmesi ve
ezilmesinin nedeni haline gelir; nk, yeri her zaman di pazarlardan
doldurulabildikten sonra, mrnn uzunlugu, yaadigi srece ondan
saglanacak verimin yaninda nemsiz bir konu halini alir. Buna uygun
olarak kle ithal eden lkelerde, en etkin ekonomik yolun, kle sr-
snden mmkn olan en kisa zamanda elden geldigince fazla emek
sizdirilmasi eklinde bir kural vardir. Yillik krin ogu zaman iftligin
tm sermayesine eit oldugu tropik alanlarda zenci halkin yaami hi
dnlmeden harcanir. Bati Hint Adalarinda yzyillardir korkun ser-
vetlere kaynak olan tarim, milyonlarca Afrikalinin yaamini yutan me-
zar olmutur. Bugn gelirleri milyonlarla hesaplanan ve iftlik sahiplerinin
prensler gibi yaadigi Kba'da, kle sinifinin, en korkun yaama
koullari, en ldrc ve bitip tkenmez bir alima iinde olduklarini
gryoruz; ve hatta, her yil, bir blm tamamen yokolup gidiyor."
111
V0|c|o nom/ne Je |e /c|0|c nc||c|0|.* Kle ticareti yerine emek-
pazarini, Kentucky ile Virginia yerine rlanda ve ngiltere'nin tarim blge-
lerini, skoya ve Galler'i, Afrika yerine Almanya'yi koyunuz. Airi-a-
11O
"Daha nceki raporlarimizda birka deneyimli fabrikatrn, fazla saatlerin ... kukusuz,
insanlarin alima gcnn vaktinden nce tkenmesine yolatigi eklindeki aiklamalarini
vermi bulunuyoruz." (|.c., 64, s. xiii.)
111
Cairnes, 7|e S|c|e Po0e|. s. 11O, 111.
* Bu ykde, bir baka ad altinda, senin szn ediliyor. -.
238
Kurl Murks
Kupilul l
limanin Londra'da firin iilerinin saflarini nasil erittigini grdk. Gene
de Londra'daki emek-pazari, firinlarda alimak iin Almanya ile diger
lkelerden gelen lm adaylari ile her zaman tiklim tiklim doludur.
mlekilik, grdgmz gibi, en mr tketici ikollarindan biri. Ama
ortalikta [sayfa 28O| mleki kitligi mi var Modern mlekiligi icat eden
ve aslinda kendisi de siradan bir ii olan 1osiah Wedgwood, 1785
yilinda, Avam Kamarasi nnde, bu ikolunda, 15-2O bin kiinin alitigini
syledi.
112
1861 yilinda Byk Britanya'da yalniz bu ile ilgili sanayi mer-
kezlerinin nfusu 1O1.8O2 idi. "Pamuklu sanayii kurulali doksan yil oluyor.
... ngiltere'de kuak boyunca varolan bu sanayi kolunun bu srede,
fabrika iilerinin dokuz kuagini mahvettigini gvenle syleyebilirim."
118
Kukusuz ilerin kizitigi bazi dnemlerde, emek-pazarinda dik-
kati ekici boluklar olmaktadir. rnegin 1884'te byleydi. O sirada
imalatilar, hemen, Yoksullar Yasasi Komisyonuna, tarim blgesindeki
"fazla-nfus"un kuzeye gnderilmesini nerdi; aiklamalarina gre, "ora-
daki fabrikatrler bu fazla-nfusu emer ve tketebilirdi."
114
"Yoksulluk
Yasasi Komisyonunun onayi ile temsilciler atandi. ... Manchester'de bir
bro kuruldu, tarim blgesinde alimak isteyen iilerin listesi gnde-
rildi ve bunlarin adlari deftere geirildi. malatilar bu brolara giderek
istedikleri kiileri seiyorlar ve 'gerekli grlenlerin' Manchester'e yol-
lanmalari iin talimat veriyorlardi. Ve bunlar, eya denkleri gibi etiket-
lendiler, nehir yollari ya da arabalarla gnderildiler; kimisi de yola yayan
koyuluyorlardi, ogu yollarini yitirmi, a-susuz durumda bulunuyordu.
Bu sistem dzenli bir ticaret halini aldi. Avam Kamarasi buna pek inan-
mayacaktir, ama ben onlara diyorum ki, bu insan eti trafigi srp gitti,
ve bunlar , aslinda, [Manchester'li| imalatilara satiliyorlardi, tipki, Birleik
Amerika'da pamuk yetitiricilerine klelerin satildiklari gibi. ... 186O'ta
'pamuk ticareti doruguna ulati.' ... malatilar gene ii sikintisi ekmeye
baladilar. ... Gene, 'et ajanlari' adini taktiklari brolara bavurdular. Bu
ajanlar, derhal ngiltere'nin gney vadilerine, Dorsetshire ayirliklarina,
Devonshire tepelerine, Wiltshire'da hayvancilik yapilan yerlere dagildilar,
ama bouna. Fazla-nfus, 'emilmi'ti." 80|y G0c|J/cn'in yazdigina gre,
Fransizlarla yapilan szleme geregi, "Lancashire rahata daha 1O.OOO
iiyi emebilirdi, ve 8O.OOO-4O.OOO iiye daha gerek olacakti." Tarim
blgelerini, "et ajanlari ve yardimcilari" bou bouna taradiktan sonra,
"Londra'ya bir heyet geldi ve [Yoksullar Yasasi [sayfa 281| Ynetim Kurulu
Bakani Sayin Bay Villiers'den|, bazi ievlerinde bulunan yoksul ocuklari
Lancashire fabrikalarinda alitirilmak zere istekte bulundu."
115
Deneyimler, kapitaliste, genel olarak srekli bir nfus-fazlasi bu-
lundugunu gstermitir; bu fazlalik, bodur, kisa mrl, abucak birbi-
112
1ohn Ward, 7|e 8o|o0| o/ S|o/e-0on-7|en|, London 1848. s. 42.
118
Ferrand'in Avam Kamarasindaki konumasi, 27 Nisan 1868.
114
"Bunlar, pamuklu fabrikatrlerinin kullandiklari szcklerdi", |.c..
115
|.c., Mr. Villiers, btn iyi niyetine karin, fabrikatrlerin isteklerini "yasal bakimdan"
23
Kurl Murks
Kupilul l
rinin yerine geen, yani olgunlamadan dalindan kopartilan insan ku-
aklarindan olusa bile, arti-emek emen sermayenin o andaki gereksin-
melerine ilikin bir fazlalikti.
116
Ve gerekten de, deneyimler, aklibainda
bir gzlemciye, kapitalist retim tarzinin, [sayfa 282| tarih aisindan daha
dn denecek kadar yeni olmasina karin, insanlarin hayati glerini
byk bir elabuklugu ile ta kknden kavradigini gsterdigi gibi, sinai
nfusun yozlamasinin, ancak kylerden gelen ilkel ve fizik ynden bo-
zulmami gelerin srekli olarak emilmesiyle nasil geciktigini ve hatta
ky emekilerinin bile temiz havaya ve aralarinda gl etkisini srd-
ren ve ancak en gl olanlarin yaamalarina izin veren dogal seme-
ye karin nasil yokolmaya baladigini da gstermektedir.
117
Drtbir yan-
dan eviren ii kuaklarinin istiraplarini grmezlikten gelmek iin by-
lesine geerli nedenlere sahip bulunan sermaye, uygulamada da, insan
reddetmek zorundaydi. Gene de bu baylar, amalarina, blgedeki yoksulluk yasasi ynetim
kurullarinin "yumuakbaliliklarindan yararlanarak ulatilar. Fabrika denetmeni, Mr. A. Redgrave,
yetim, ksz ve yoksul ocuklarin "yasal bakimdan" irak sayildiklari sistemin bu kez, "eskisi
gibi ktye kullanilmamakla" birlikte (bu ktye kullanmalar konusunda bkz: Engels, |.c.),
"sko-ya'nin tarim blgelerinden Lancashire ve Cheshire'a getirilen gen kizlar ve kadinlar
bakimindan bu sistemin ktye kullanilmasi" kukusuz szkonusudur, Bu sistemde, fabrikatr,
ievi yneticileri ile belli bir sre iin szleme yapar. ocuklari doyurur, giydirir, barindirir ve
kendilerine kk bir harlik verir, ngiliz pamuklu ticaretinin bolluk yillari arasinda, 186O yilinin
ei grlmemi bir yil olmasinin yanisira, cretlerin de olaganst yksek oldugu dikkate alinirsa,
Mr. Redgrave'in buraya alinan szleri ok garip grnr. nk rlanda'nin nfusunun azaldigi,
ngiltere ve skoya'nin tarim blgelerinden Avustralya ve Amerika'ya ei grlmemi gler
oldugu, ngiltere'de bazi tarim blgelerinde nfusun, kismen iilerin yaam glerinde fiili bir
kme ve kismen de kullanilabilir nfusun kle tccarlari marifetiyle dagitilmasi sonucu fiilen
azalmasiyla birlikte, bu olaganst emek talebinin karilanmasi da gerekiyordu. Btn bunlara
karin, Mr. Redgrave yle diyor. "Ne var ki, bu tr bir emek, baka eit emegin bulunamamasi
halinde aranir, nn bu, yksek fiyatli bir emektir. 18 yainda bir ocugun olagan creti
haftada 4 ilin kadardir, ama bu ocuklardan 5O ya da 1OO tanesinin barindirilmasi, giydirilmesi,
beslenmesi, bunlara tibbi bakim saglanmasi, gerektigi gibi denetlenmeleri ve cretlerinin bir
yanda biriktirilmesi, haftada adam baina 4 ilinle olacak i degildir." (Reo|| o/ ||e |ns. o/
Fcc|o|/es /o| 30
||
4|/| !860, s. 27.) Yalniz burada Mr. Redgrave, bize, bir fabrikatrn 5O ya da
1OO ocugun birarada barindirilmasi, beslenmesi, denetlenmesi iini yapamamasi halinde nasil
olup da bir iinin tek baina ocuklari iin, haftada drder ilinlik cretleriyle btn bunlari
becerebildigini anlatmayi unutuyor. Metinden yanli bir sonu ikartilmasina erigel olmak iin
burada una da deginmem gerekiyor ki, ngiliz pamuklu sanayii, emek-zamanini vb. dzene
baglayan 185O tarihli Fabrika Yasasinin kapsamina alindigindan beri, ngiltere'de rnek bir
sanayi olarak grlmek gerekir. ngiliz pamuklu iileri, her bakimdan, Kita Avrupasindaki
sefalet iinde bulunan arkadalarindan daha iyi durumdadir. "Prusyali fabrika iileri, ngiliz
iilerine gre haftada en az on saat fazla alimaktadirlar ve eger kendi tezgahi ile kendi
evinde aliiyorsa. bu alimasi, bu ek saatlerle de sinirli degildir." (Re. o/ ||e lns. o/ Fcc|, 81
st
October, 1855. s. 1O8.) Yukarda adi geen fabrika denetmeni Redgrave, 1851 Sanayi Fuarindan
sonra, fabrikalardaki durumu yerinde inceleme amaciyla Avrupa'ya, zellikle Fransa'ya ve
Almanya'ya gitti. Prusyali iiler iin yle diyor: "Alikin oldugu yalin yaami ve pek az konforu
saglayacak kadar bir cret aliyor ... bu az cretle geimini sagliyor, ok aliiyor ve oradaki
durumu ngiliz iilerinden daha dktr." (Re. o/ ||e lns. o/ Fcc|, 81
st
Oct. 1855, s. 85.)
116
Airi alitirilanlar "airtici bir hizla lyorlar: ama bu yokolanlarin yeri hemen
dolduruluyor ve insanlarin byle sik sik degimesi, sahnede herhangi bir degiiklik yapmiyor".
(En|cnJ cnJ 4me|/cc, London 1888, vol. I, s. 55. By E. G. Wakefield.)
117
Bkz: P0||/c lec|||. S/x|| Reo|| of ||e VeJ/cc| O///ce| of ||e P|/|y Co0nc/|, Londra'da
1864'te yayimlanmitir. Bu rapor zellikle tarim iilerini ele almaktadir. "Sutherland ... genellikle
ok gelimi bir ile olarak gsterilir ... ama ... yakinda yapilan bir aratirma, bir zamanlarin
kusursuz ve gzpek askerleriyle nl blgede bile, halkin, zavalli ve gdk bir soy halinde
240
Kurl Murks
Kupilul l
soyunun adim adim yozlamasi ve ensonu insanliktan ikmasi olasiligi
karisinda da, dnyanin batma olasiligi kadar az ilgilidir. Her borsa oyu-
nunda, firtinanin erge kopup her eyin altst olacagini herkes bilir,
ama gene de hepsi, kendisinin altin yagmuru ile kplerini doldurup
onu saglama aldiktan sonra, dnyanin kendinin degil, komusunun
baina yikilabilecegini dnr. 4|es mo/ |e Je|0e!* her kapitalistin
btn kapitalist uluslarin sloganidir. Demek ki, sermaye, toplumun koy-
dugu zorunluluklar olmaksizin iinin sagligina kari da, yaayacagi
mrn uzunluguna kari da vurdumduymazdir.
118
Maddi ve manevi
yozlamaya, erken lme, airi-alima ikencesi konusundaki feryatlara
u kariligi verir: Bizim krlarimizi artirdigi iin bunlara zlmek mi ge-
rek Ama ilere btn ile bakilirsa, btn bunlar gerekten de tek tek
kapitalistlerin, iyi ya kt niyetine bagli eyler degildir. Serbest rekabet,
kapitalist [sayfa 288| retimin iinde yatan yasalari, tek tek her kapitalist
zerinde gce sahip zorlayici di yasalar olarak ortaya ikarir.
11D
Normal ignnn saptanmasi, kapitalist ile emeki arasinda
yzyillarca sren savaimlarin sonucudur. Bu savaimin tarihi, iki karit
egilimi gsterir. rnegin, zamanimizdaki ngiliz fabrika ynetmeligi ile,
14. yzyildan ta 18. yzyilin ortalarina kadar sregelen ngiliz Statleri
karilatirilabilir.
12O
Modern Fabrika Yasalari ignn zorla kisalttigi hal-
yozlatigini ortaya koymutur. Denize bakan yamalardaki en saglikli yerlerde bile, aliktan
kavrulan ocuklarin yzleri, Londra'nin dar sokaklarindaki kirli havada yaayanlar gibi soluktur."
(W. Th. Thornton, "Over-population and its Remedy", |.c., s. 74, 75.) Bunlar aslinda, Glasgow
sokaklariyla avlularinda, domuzlar, orospular ve hirsizlarla birarada bulunan 8O.OOO "yigit yayla
insanina" benziyorlar.
118
"Halk sagliginin ulusal sermaye iin bu kadar nemli bir etmen olmasina karin, iverenler
sinifinin, bu hazineyi saklamak ve gelitirmek konusunda bir ey yapmadigini itiraf etmeliyiz. ...
ilerin sagliginin dikkate alinmasi fabrika sahiplerine zorla kabul ettirilmitir." (7/mes, 5
th
Novbr.
1861.) "Bati Riding erkekleri insanligin kumaisi haline geldiler. ... iilerin sagligi feda edildi
ve birka kuak boyunca irk yozlaacakti. Ama derhal bir tepki grld. Lord Shaftesbury
yasasi, ocuklarin alima saatlerini sinirladi vb.." (70en|y-seconJ cnn0c| Reo|| of ||e Re/s|-
|c|-Genenc|, for October 1862.)
11D
Bu nedenle, 1868 yili bainda, Staffordshire'da byk mlek yapimevlerine sahip 26
firma ve bu arada 1osiah Wedgwood ve ogullari, "bazi yasal nlemler" iin bir muhtira verdiler.
Diger kapitalistler ile aralarindaki rekabet, bunlara, ocuklarin alima saatlerinin gnll olarak
sinirlandirilmasi olanagini vermemektedir. "Sz edilen ktlkler karisinda zntmz ne
denli byk olursa olsun, bunlarin fabrikatrler arasindaki bir anlama ile nlenmesi olanaksizdir.
... Btn bu noktalari dikkate alarak, bazi yasal nlemlerin alinmasi gerektigi kanisina varmi
bulunuyoruz." (C|/|J|en's Em|. Comm. Re. 1., 1868, s. 822.) Geenlerde ok daha arpici bir
rnek grld. ok hizli bir faaliyet dnemi sirasinda pamuk fiyatlarindaki arti, Backburn'daki
fabrikatrleri, fabrikalarindaki alima zamanini belli bir sre iin karilikli anlama yoluyla
kisaltmaya zorladi. Bu dnem, 187l Kasim ayi sonlarinda bitti. Bu arada, iplikilik ile dokumaciligi
birarada yrten daha zengin fabrikatrler, bu anlamadan dogan retim dklgn, kendi
ilerini geniletmede, ve bylece kk iverenlerin aleyhine byk krlar saglamada kullandilar.
Bunun zerine kk patronlar, aresizlik iersinde iilere bavurdular ve bunlari, D saatlik
sistem iin harekete gemeye isteklendirdiler ve bu ama iin para yardiminda bulunmayi
vaadettiler.
12O
Fransa'da, Hollanda'da ve baka yerlerde ayni zamanda yrrlge konulan buna benzer
i ynetmelikleri, retim yntemlerindeki degiiklikler bunlari geersiz hale getirdikten ok
sonra, 1818 yilinda, ngiltere'de resmen yrrlkten kaldirildi.
* Benden sonra tufan. -.
24T
Kurl Murks
Kupilul l
de, daha nceki ynetmelik bu sreyi zorla uzatmaya alimiti.
Kukusuz, henz ekirdek halindeki sermayenin gelimeye baladigi
siralarda, arti-emegin bir q0cn|0m s0///c/|'ini* emme hakkini sirf eko-
nomik ilikilerin gcyle degil de, devletin yardimiyla saglama aldigi
zaman talepleri, sermayenin olgunluk agina ulatiktan sonra da bogaz
bogaza verilen savaimlar sonucu vermek zorunda kaldigi dnlerle
karilatirilirsa, pek masum grnrler. "zgr" emekinin, ancak ka-
pitalist retimin gelimesi sayesinde, toplumsal koullarin baskisiyla,
yaamasi iin gerekli eyler kariliginda yaaminin tm faal kismini,
alima yeteneginin ta kendisini satmak, bir tas orba iin dogumla
kazandigi haklarini devretmek zorunda bulundugunu anlayabilmesi iin
aradan yzyillarin gemesi gerekmitir. Bylece, sermayenin, 14. yzyi-
lin ortasindan 17. yzyilin sonuna kadar, devlet nlemleri ile yetikin
emekilerin ignlerinin uzatilmasini saglamaya alimasi ile, 1D. yzyi-
lin ikinci yarisinda, ocuk kaninin sermayeye dnmesini engellemek
iin devletin [sayfa 284| urada burada yrrlge koydugu ignnn kisal-
tilmasinin aagi yukari birbirleriyle akimasi dogaldir. rnegin yakin
zamana kadar Kuzey Amerika Cumhuriyetinin en zgr eyaleti olan
Massachusetts'te bugn 12 yaindan kk ocuklarin alimasini ya-
saklayan ynetmelik, ngiltere'de daha 17. yzyilin ortalarinda, gl-
kuvvetli zanaatilarin, grbz iilerin ve atletik yapili demircilerin normal
ignyd.
121
lk "Statute of Labourers"** iin (28 Edvard III, 184D) en yakin
bahane (neden olarak degil, nk bu tr ynetmelik bahaneleri orta-
dan kalktiktan sonra da yzyillarca srp gider) , halki kirip geiren
veba salgini oldu; yle ki, bir tori yazarin dedigi gibi, "Aklayatkin koullarla
(yani iverene aklayatkin nicelikte arti-emek birakacak bir fiyatla) ii
bulmak ylesine glemiti ki, artik buna msamaha gsterilmezdi".
122
Bu nedenle, aklayatkin cretler yasayla belirlendigi gibi, ignnn sin-
121
"12 yaindan kk hi bir ocuk, herhangi bir fabrikada gnde 1O saatten fazla ali-
tirilmayacaktir." (Gene|c| S|c|0|es of Vcsscc|0se||s. ch. 6O, 8. 1886 ile 1858 yillari arasinda
eitli ynetmelikler ikartilmitir.) "Her trl pamuklu, ynl, ipekli, kagit, cam ve keten dokuma
fabrikalarinda ya da demir ve pirin yapimi yerlerinde, bir gnde 1O saat sreyle yapilan i, bir
gnlk yasal i sayilacaktir. Bu yasanin yrrlge girmesi zerine bir fabrikada alian kk
yataki kimse, bundan byle, bir gnde 1O saatten ya da bir haftada 6O saatten fazla fabrikada
alikonamayacak ya da alimasi istenemeyecektir; ve gene bundan byle, 1O yaindan kk
hi bir kimse, bu eyalet iinde hi bir fabrikaya ii olarak kabul edilemeyecektir." (S|c|e of
Ne0 1e|sey. 4n cc| to |/m/| ||e |o0|s of |c|o0| e|c., 1 ve 2. 18 Mart 1851 tarihli yasa.). "12 yain-
dan byk, ama 15 yaindan kk hi bir kimse, herhangi bir yapim yerinde bir gnde 12 saat-
ten fazla alitirilamayacagi gibi, sabah 5'ten nce ve akam 7.8O'dan sonra da alitirila-
mayacaktir." (Re|/seJ S|c|0|es of ||e S|c|e of R|oJe ls|cnJ e|c., ch. 18D, 28, Ist 1uly 1857.)
122
[1. B. Byles.|, So|/sms of F|ee 7|cJe, 7
th
edit., London 185O, s. 2O5; D
th
edit., s. 258. Bu
ayni tori, ayrica unu da kabul ediyor: "cretleri, iinin zararina ve patronun ikarina dzenleyen
Parlamento Yasalan, 464 yil gibi uzun bir sre devam etti. Nfus ogaldi. Sonra bu yasalar
gerekten de gereksiz bir yk haline geldiler." (|.c., s. 2O6.)
* Yeterli nicelik. -.
** iler stats. -.
242
Kurl Murks
Kupilul l
irlari da saptandi. Burada, bizi ilgilendiren bu son nokta, 14D6 tarihli
statde de (Henry VII) yinelendi. Btn zanaatilar ile toprak iilerinin
ign, bu statye gre (ne var ki, bu stat uygulanmadi) marttan
eylle kadar, sabah beten akam 7-8'e kadardi. Ama yemek zamanla-
ri, 1 saat kahvalti, 1 saat gle yemegi ve saat ikindi kahvaltisi olarak
belirlenmiti; bu sre bugn de yrrlkte olan fabrika yasasi hkm-
lerinin iki katiydi.
128
Ki aylarinda alima, [sayfa 285| sabah 5'ten akam
hava kararana kadar srecek ve yemek paydoslari ayni olacakti. Eliz-
abeth zamaninda 1562 tarihli stat, "gnlk ya da haftalik olarak tutu-
lan" btn iilerin isaatlerinin uzunlugunu aynen birakiyor, ama paydos
saatlerini yazin 2 saatle, kiin ise 2 saatle sinirliyordu. gle yemegi
yalniz 1 saat srecek, "yarim saatlik ikindi uykusuna" yalniz mayis ayi
ortasi ile agustos ayi ortasi arasinda izin verilecekti. bainda bulunul-
mayan her saat iin cretten 1 peni kesilecekti. Bununla birlikte, uygu-
lamada, koullar, stat kitabindan daha fazla iilerden yanaydi. Ekonomi
politigin babasi ve bir lde de istatistigin kurucusu William Petty, 17.
Yzyilin son te-birinde yayinladigi bir yapitta yle diyor: "Emeki
kimseler" (o zamanki tarim emekileri) "gnde 1O saat aliirlar ve
haftada 2O kez yemek yerler, yani her ignnde kez, pazar gnleri
iki kez; aika grlyor ki, cuma akamlari oru tutup, imdi oldugu
gibi, onbirden [gleden sonra -.| bire kadar, iki saat yerine birbuuk
saat harcasalar ve bylece 1/2O daha fazla aliip, 1/2O daha az harca-
salar, yukarda sz edilen (vergi) ykselebilirdi."
124
Bu durumda, Dr.
Andrew Ure, 1888 tarihli 12 saat yasasini, gemiin karanlik aglarina
dn diye kmsemekte haksiz miydi Petty'nin szn ettigi stat-
deki bu koullarin iraklara da uygulandigi geri dogruydu, ama 17.
yzyilin sonunda bile ocuk emegiyle ilgili koullar, u ikayetten de
aika grlebilir: "Onlarin oradaki (Almanya'daki) uygulamasi, bizde,
bu krallikta oldugu gibi, iraklik sresini mutlaka yedi yilla sinirlama-
mitir; onlarin ortak lt ya da drt [yildir -.|: nedeni de onlarin
beikten balayarak i iin egitilmeleri ve bylece de ie daha yatkin,
uysal, dolayisiyla da, mesleklerinde olgunluga ve yetkinlige daha abuk
ulami olmalaridir. Oysa bizim genlerimiz, burada, ngiltere'de, irak
olacak ekilde yetitirilmedikleri iin, gelimeleri ok agir olmakta, yet-
kin bir zanaati olabilmeleri daha fazla zaman almaktadir."
125
[sayfa 286|
128
Bu ynetmelik ile ilgili olarak 1. Wade hakli olarak yle sylyor: "Ynetmelik konusunda
yukardaki ifadeden anlaildigina gre, 14D6 yilinda yiyecek giderleri bir zanaatinin gelirinin
te-biri, bir iinin gelirinin yarisi oluyor ve bu da, ii sinifi arasinda imdikinden daha byk
lde bir bagimsizlik oldugunu gsteriyor; nk imdi, hem iilerin ve hem de zanaatilarin
yiyecek giderleri, cretlerinin daha byk bir kismi olarak hesaplanmaktadir." (1. Wade, l/s|o|y
o/ ||e V/JJ|e and Wo|//n C|csses, s. 24, 25 ve 577.) Bu farkin, o zaman da, imdi de, yiyecek
ve giyecek fiyatlari arasindaki farktan ileri geldigi dncesi, Bishop Fleetwood'un C||on/con
P|e|/os0m e|c., 1
st
edit., London 17O7, 2
nd
edit., London 1745, adli yapitina yle bir gzatmakla
rtlebilir.
124
W. Petty, Political 4nc|omy o/ l|e|cnJ, \e||0m Sc/en|/, 1672, edit. 16D1, s. 1O.
243
Kurl Murks
Kupilul l
Gene de, 18. yzyilin byk bir kisminda, modern sanayi ve ma-
kineleme agina kadar ngiltere'de, sermaye, emek-gcnn, haftalik
degerini deyerek iinin bir hafta boyu emegine elkoymayi baara-
mamitir; bunun tek istisnasi tarim emekileridir. Drt gnlk cretle
btn bir hafta yaayabilmeleri olgusu, iilere, diger iki gn de kapita-
listler iin alimalari gerektigi yolunda yeterli bir neden olarak grnme-
miti. ngiliz iktisatilarindan bir blm, sermayenin ikarina, bu
kstahligi en agir biimde yermiler, diger bir grup ise iileri savunmu-
lardir. rnegin, o siralarda, bugnk MacCulloch ve MacGregor'un
benzer yapitlari gibi nl olan [tn/|e|sc|| 0/c|/onc|y o/ 7|cJe [cnJ
Comme|ce| adli yapitin yazari Postlethwayt ile (daha nce sz edilen)
Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce
126
adli yapitin yazari arasindaki u tarti-
maya kulak verelim. [sayfa 287|
Postlethwayt baka eyler arasinda unlari da syler: "Bu birka
gzlemlemeye, pek ok kimsenin agzinda dolaan bayat szlere degin-
meden son veremeyiz; onlara gre, eger alian yoksul halk, be gn-
de yaamasi iin kendine yetecek kadarini elde ederse, altinci gn
hi alimaz. Bunlar, bu nedenle yaamak iin gerekli ve hatta zorunlu
125
4 0/sco0|se on ||e necess/|y o/ enco0|c/n Vec|cn/c/ lnJ0s||y, London 16DO, s. 18.
ngiltere tarihini, Whig'lerle burjuvazi ikarlari dogrultusunda tahrif eden Macaulay yle diyor:
"Henz ergenlik agina ulamami ocuklarin alitirilmalari ... 17. yzyilda geni lde
uygulanmaktaydi ve manfaktr sistemi ile karilatirildiginda inanilmaz boyutlara ulatigi grlr.
Kuma sanayiinin merkezi olan Norwich'te, alti yainda kk bir yaratik, aliabilecek duruma
gelmi sayiliyordu. O zamanin bazi yazarlari ve bunlar arasinda iyi kalplilikleri ile n salmi
olanlar, bu tek bir kentte, ok krpe agdaki oglan ve kiz ocuklarinin, kendi giderleri iktiktan
sonra yilda oniki bin sterlini bulan bir servet yarattiklarini cokun bir dille ifade etmilerdir.
Gemiteki tarihimizi ne kadar dikkatle incelersek, agimizin yeni toplumsal ktlkler ynnden
verimli oldugunu dnenlerden ayrilmak iin o kadar fazla neden buluruz.. ... Yeni olan,
bunlara are bulan, zeka ve insanca davranilardir:" (l/s|o|y o/ En|cnJ, vol. I, s. 417.) Macaulay,
ayrica, 17. yzyilda "ok iyi kalpli" cm/s J0 comme|ce'in ["ticaret dostlari"nin -.|, Hollanda'da
bir yoksullar yurdunda drt yainda bir ocugun nasil alitirildigini "cokuyla" hikaye ettiklerini
ve bu "|e||0 m/se en |c|/q0e. ["pratik olarak ortaya konan erdem" -.| rneginin Adam
Smith'e kadar, |c Macaulay btn insansever yapitlarda model oIarak yer aldigini da
anlatabilirdi. Elzanaatlarinin yerine manfaktrn gemesiyle, ocuklarin smrlmesiyle ilgili
izlerin grlr hale geldigi dogrudur. Bu smr, kyller arasinda da bir lde her zaman
vardi ve kylnn boynuna geirilen boyundurugun agirlamasi lsnde de gelimiti.
Sermayenin egilimi orada kukuya yer birakmayacak ekilde ortadadir; ama bu olgularin
kendileri, henz, ikibali ocuk kadar az grlen bir yayginliktadir. te bunun iin, bu olaylar,
uzak grl "cm/s J0 comme|ce tarafindan, zel bir dikkate ve ilgiye deger eyler olarak
"cokuyla" farkedilmi ve kendi zamanlari ve kuaklari iin model diye tavsiye edilmitir. Bu
ayni skoyali asalak ve lafebesi Macaulay yle diyor: "Biz, bugn, yalniz gerileme szn
duyuyor ve yalniz ilerlemeyi gryoruz." Ne gz ve zellikle ne kulak!
126
ileri sulayanlar arasinda en fkelisi, metinde sz edilen, 4n Esscy on 7|cJe cnJ
Comme|ce, con|c/n/n O|se||c|/ons on 7cxes, e|c., London 177O, adli yapitin adi bilinmeyen
yazaridir. Bu konu zerinde daha nceki Cons/Je|c|/ons on 7cxes, London, 1765, adli yapitinda
da durmuttun. Ei bulunmaz istatistik kumkumasi Poolonius Arthur Young da ayni yolun
yolcusudur. i sinifini savunanlar arasinda nde gelenler unlardir: 1acob Vanderlint, Voney
4ns0e|s c|| 7|/ns, London 1784; Rev.Nathaniel Forster, D. D., 4n lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses o/ ||e
P|esen| jl/|] P|/ce o/ P|o|/s/ons, London 1767; Dr. Price ve zellikle Poslethwayt, tn/|e|sc|
0/s|/onc|y o/ 7|cJe cnJ Comme|ce, adli yapitinda yazdigi ek ve, G|ec| 8|/|c/n's Comme|c/c|
ln|e|es| ex|c/neJ cnJ /m|o|eJ, 2
nd
. edit., London 1755, adli yapitiyla. Bu olgularin kendileri,
zamanin diger birok yazarlari ve bu arada 1osiah Tucker tarafindan da dogrulanmitir.
244
Kurl Murks
Kupilul l
yaama aralarini, vergiler ya da baka yollarla pahalilatirarak, zanaat
ve manfaktr iilerini haftanin alti gnnde araliksiz alimaya zorla-
mayi neriyorlar. Bu lkenin alian insanlarinin devamli kleliginden
yana olan o byk politikacilarin duygularini paylaamadigim iin zr
dilerim; bunlar, o yaygin ataszn unutuyorlar: 4|| 0o|/ cnJ no |cy.*
ngiliz mallarina o genel n ve gveni saglayan zanaatilar ile el iisinin
deha ve hneriyle ngilizler gnmyorlar miydi Bunu kime borluyuz
Herhalde, en ok emeki halkin diledigi gibi eglenme ve dinlenmesi-
ne. Btn yil boyunca haftada tam alti gn ayni ii yinelemek zorunda
kalsalardi, bu yetenekleri krlenmez, canlilik ve hnerlerin yerini buda-
lalik almaz miydi, byle bir ebedi klelikle, bizim iilerimiz, nlerini
srdreceklerine yitirmezler miydi. ... Byle zora koulmu hayvanlar-
dan ne tr bir iilik beklersiniz ... Bunlarin ogu, drt gn iinde, bir
Fransizin be-alti gnde yapacagi kadar i ikarir. Ama ngilizler byle
ebedi kleler haline getirilirse, Fransizlardan daha fazla yozlamalarindan
korkulur. Halkimizin savataki kahramanlik nnn, anayasal zgrlk
ruhunun yanisira, karinlarindaki nl ngiliz biftegi ile pastasindan ileri
geldigini sylemez miyiz yleyse, zanaatilarimizin ve iilerimizin
stn yetileri ile becerileri, niin diledikleri gibi kullandiklari zgrlk
ve serbestlikten ileri gelmi olmasin Ve diliyorum ki, iilerimizin cesa-
retlerinin oldugu kadar dehalarinin da kaynagi olan ayricaliklar ve iyi
yaamalarini ellerinden hi bir zaman almayalim."
127
Esscy on 7|cJe
cnJ Comme|ce yazari, buna, u kariligi verir: "Eger haftanin yedinci
gn, teki alti gnn ie ait olmasi" (birazdan grecegimiz gibi serma-
yeye ait olmasi demek istiyor) "ynnden kutsal bir kurum olarak tatil
kabul edilirse, kukusuz bu, bir gaddarlik olarak dnlemez. ... n-
sanoglu genellikle rahata ve tembellige egilimlidir; biz, bu korkun ger-
egi, gerekli tketim maddeleri ok pahali olmadika, ortalama haftada
drt gnden fazla [sayfa 288| alimaya yanamayan manfaktr iisinin
davranilarindan anliyoruz. ... Yoksul halk iin gerekli olan eyleri tek
bir ad altinda toplayalim; szgelii buna bugday diyelim ve bir kile bug-
day da be ilin olsun; ii gnlk emegiyle bir ilin kazanirsa, haftada
yalniz be gn alima zorunlulugunu duyacaktir. Yok eger bugdayin
kilesi drt ilin olursa, ancak drt gn alimak zorunda kalacaktir;
ama bu krallikta cretler, zorunlu maddelerin fiyatlarina oranla ok
yksek oldugu iin ... drt gn alian bir iinin elinde, haftanin geri
kalan kisminda aylak yaayacak kadar para kalmaktadir. Haftada alti
gn ortalama alimanin klelik olmadigini gstermek iin syledikle-
rimin yeterli oldugunu umuyorum. Bizim tarim iilerimiz bunu yapi-
yor, ve bunlar alian yoksul insanlarimiz iinde herhalde en mutlu
olanlaridir.
128
Ama Hollandalilar bunu el iiliginde de yapiyorlar, ve
* Hep ali ve hi oynama. -.
127
Postlethwayt, l.c., "First Preliminary Discourse", s. 14.
245
Kurl Murks
Kupilul l
onlarin da ok mutlu olduklari grlyor. Bayram tatilleri girmedike,
Fransizlar da byle yapiyor.
12D
Ama bizim halkimizin edindikleri bir d-
nceye gre, ngiliz olmakla, sanki, Avrupa'daki herhangi bir lkeden
daha fazla zgr ve bagimsiz olmayi dogutan bir ayricalik sayiyorlar.
Bu dncenin, birliklerimizin kahramanliklarini etkilemesi ynnden
bir yarari olabilir, ama yoksul el iisi, bu fikri ne kadar az benimserse,
kendisi iin de, devlet iin de o kadar iyi olur. Emeki halk kendisini
hi bir zaman stlerinden bagimsiz saymamalidir. Bizimki gibi toplam
nfusunun sekizde-yedisinin hi mlksz ya da pek az mlke sahip ol-
dugu bir ticaret devletinde ayaktakimini isteklendirmek son derece
tehlikelidir. Bizim yoksul el iilerimiz, imdi drt gnde kazandiklari
parayla alti gn alimaya razi olmadika bu duruma hi bir are kr
etmeyecektir."
18O
Bu amaca ulamak iin ve "tembelligin, oburlugun ve
airiligin kknn kazinmasi", alima ruhunun isteklendirilmesi, "i-
yerlerinde emegin fiyatinin drlmesi ve yoksulluk yknn azaltil-
masi" iin, sermayenin sadik dostu u denenmi areyi nerir: halkin
yardimina muhta hale gelmi iileri, yani tek [sayfa 28D| szckle, yoksul-
lari "cn /Jec| 0o|/|o0sea* hapsetmek. Bu ideal i yeri, yoksullar iin
"midelerini iirecekleri, giyinip kuanacaklari, azicik da aliacaklari"
bir barinak degil, bir "Dehet Evi" olmalidir.
181
Bu "Dehet Evi"nde, bu
"ideal iyerinde, yoksullar, gnde 14 saat aliacak ve kendilerine ancak
geriye 12 saatlik net alima kalmak zere yemek paydoslari verile-
cektir."
182
177O yilinda "Dehet Evi"nde, bu ideal iyerinde, gnde oniki
saat alima! 68 yil sonra, 1888'te, ngiliz Parlamentosu, 18 ile 18
yaindaki ocuklarin ignn, drt sanayi kolunda 12 tam saate indir-
digi zaman, ngiliz sanayii iin sanki kiyamet gn gelmi atmiti! Ve
1852'de Louis Bonaparte, burjuvaziye kari durumunu saglama almak
iin, yasal ignne elattigi zaman, Fransiz iisi tek bir ses gibi haykir-
di: "gnn 12 saat ile sinirlandiran yasa, Cumhuriyet yasama dne-
minden bize kalan tek iyi eydir!"
188
Zrich'te 1O yaindan byk o-
* Bir ideal iyeri. -.
128
4n Esscy e|c.. Kendisi, D6. sayfada, daha 177O yilinda ngiliz tarim iisinin mutlulugunun"
ne oldugunu anlatir. "Bunlarin gleri daima gergin haldedir, bunlar imdikinden ne daha ucuz
yaayabilirler, ne de daha fazla aliabilirler."
12D
Protestanlik, hemen hemen btn geleneksel tatilleri alima gnIerine evirerek,
sermayenin oluumunda nemli bir rol oynar.
18O
4n Esscy e|c., s. 15, 41, D6, D7, 55, 57, 6D. - 1acop Vanderlint daha 1784 yilinda kapitalistlerin,
alian halkin tembelligi konusunda kopardiklari yaygaranin sirrinin, iilerin, yalnizca, ayni
cretle, 4 gn yerine 6 gnlk emek verdiklerini ne srmeleri oldugunu sylyordu.
181
|.c.., s. 242.
182
|.c., "Fransizlar" diyor, "bizim zgrlk konusundaki heyecanli fikirlerimize glyorlar."
s. 78.
188
"Bunlar zellikle gnde 12 saatten fazla alimaya kari iktilar, nk, bu saatleri belir-
leyen bir yasa, Cumhuriyet yasama dneminden onlara kalan tek iyi eydi.." (Re. o/ lns. o/
Fcc|., 81
st
Octob. 1856, s. 8O.) Geici Hkmetin 2 Mart 1848 tarihli buyrugunun burjuvalatirilmi
bir kopyasi olan, 5 Eyll 185O tarihli Fransiz Oniki Saat Yasasi, ayrim gzetmeksizin btn
24
Kurl Murks
Kupilul l
cuklarin alimasi 12 saatle sinirlandirildi; 1862'de Aargau'da 18 ile 16
ya arasindaki ocuklarin alimasi 12 saatten 12 saate indirildi; 186O'da
Avusturya'ta, 14 ile 16 ya arasindaki ocuklar iin ayni indirim yapildi.
184
177O yilindan beri "Ne byk gelime!" diye sevinle haykirabilirdi
Macaulay!
Kapitalist ruhun 177O yilinda fakir fukara iin ancak hayal edilen
"Dehet Evi", birka yil sonra sanayi iileri iin dev bir "evi" biimin-
de gerekleti. Bunun adina /c||//c dendi. Ve bu kez, ideal, geregin
karisinda solup gitti. [sayfa 2DO|
ALTINCI KESM. NORMAL GN N SAVAIM
EMEK-ZAMANI YASASIYLA ZORUNLU SINIRLANDIRMA
NGLZ FABRKA YASALARI, 1888'TEN 1864'E
Sermayenin, ignn, nce normal st sinirina kadar uzatmasi
ve ardindan bundan da teye, 12 saatlik dogal gnn sinirina
185
uzatil-
masi yzyillari aldiktan sonra, 18. yzyilin son te-birinde, makinele-
menin ve modern sanayiin doguuyla birlikte, bunu, yogunlugu ve
boyutlari bakimindan bir igi andiran mthi bir sinir tanimazlik izledi.
Ahlakin ve doganin, yain ve cinsiyetin, gecenin ve gndzn btn
sinirlari yikildi. Eski statlerdeki o ok yalin gndz ve gece kavramlari
bile, ylesine karmakariik hale geldi ki, daha 186O'ta bir ngiliz yargi-
cinin, gndzn ve gecenin ne olduklarini "hukuken" aiklayabilmesi
iin tam Talmud'a yarair bir bilgelik gstermesi gerekmiti.
186
Sermaye
ilgin bir cmb iindeydi.
nceleri bu yeni retim sisteminin grlt patirtisiyla akina
iyerlerini kapsar. Bu yasadan nce Fransa'da ign sinirsizdi. Fabrikalarda 14, 15 ya da daha
fazla saat srerdi. Bkz: 0es c|csses o0||/e|es en F|cnce, enJcn| |'cnnee 1848, c| M. 8|cnq0/.
Devrimci olmayip iktisati olan M. Blanqui'ye, hkmet, ii sinifinin durumunu aratirma grevini
vermiti.
184
gnnn dzenlenmesi konusunda Belika, rnek bir burjuva devlettir. ngiliz
hkmetinin Brksel'deki tam yetkili temsilcisi Lord Howard of Welden, 12 Mayis 1862'de
Diileri Bakanligina yle yaziyordu: "Bakan M. Rogier, bana ocuklarin alimasinin ne genel
bir yasayla ve ne de blgesel ynetmeliklerle sinirlandirilmi oimadigini bildirdi; hkmet son
yil iinde, her oturumda, bu konuda bir yasa nerisinde bulunmaya niyetlenmi, ama eksiksiz
alima zgrlg ilkesine karit den bir yasaya kari gsterilen kiskana direnme nedeniyle
hep ailamaz bir engelle yzyze gelmitir."
185
"Bir siniftan insanlarin bir gnde 12 saat alimak zorunda olmalari, kukusuz ok
zlnecek bir durumdur; bu sreye, yemek zamanlari ile ie gidi-geli de katilirsa aslinda bu,
24 saatin 14 saati eder. ... Saglik sorununa hi girmeksizin yalnizca. ahlaki aidan, 18 yaindan
ve sinirlamanin szkonusu olmadigi mesleklerde daha da kk yalardan balayarak, ii
sinifinin zamanina hi ara verilmeksizin btunyle elkonulmasinin son derece zararli ve korkun
bir fenalik oldugunu sanirim hi kimse kabul etmekte duraksamayacaktir. ... Bu riedenle, kamu
sagliginin korunmasi, dzenli bir nfus yetitirilmesi ve byk halk kitlesine aklauygun lde
yaamdan zevk alma hakkinin saglanmasi iin, btn ikollannda ignnn bir kisminin
dinlenme ve eglenceye ayrilmasi ok arzu edilen bir eydir." (Leonard Horner, Reo||s o/ lns.
/cc|,, 81
st
Dec. 1841.)
186
Bkz: 1udgement of Mr. 1. H. Otway, Belfast, Hilary Sessions, County Antrim. 186O.
247
Kurl Murks
Kupilul l
dnen ii sinifi, biraz kendine gelir gelmez, direnmeye baladi ve bu,
ilk kez, makinelemenin dogum yerinde, ngiltere'de oldu. Ne var ki,
alian halkin 8O yilda koparabildigi dnler szden ibaret kaldi. Parla-
mento 18O2 ve 1888 arasinda 5 Yasasi ikardi, ama bunlarin uygulan-
masi, gerekli memur giderleri vb. iin bir kuruluk denek koymamak
kurnazligini da gsterdi.
187
[sayfa 2D1|
Bunlar kuru harfler olarak kaldilar. "1888 Yasasindan nce gen-
lerle ocuklar btn gece, btn gndz ya da cJ |/|/|0m,* hem gece,
hem gndz aliiyordu."
188
Modern sanayi iin normal ign, pamuklu, ynl keten ve
ipek fabrikalarini kapsayan 1888 tarihli Fabrika Yasasi ile balar. Ser-
mayenin ruhu aisindan, hi bir ey, 1888'ten 1864'e kadar olan ngiliz
Fabrika Yasalari tarihi kadar ilgin degildir. 1888 tarihli yasanin belirle-
digine gre, normal fabrika ign, sabahin bebuugundan akamin
sekizbuuguna kadardi; 15 saat sreyle, bu sinirlar iersinde, gen kim-
selerin (yani 18 ile 18 ya arasinda olan kimselerin) gnn herhangi bir
zamaninda alitirilmasi yasaya uygundu; ancak yasada belirtilen bazi
zel durumlar diinda hi bir gen insan, bir gn iersinde 12 saatte
fazla alitirilmayacakti. Yasanin 6. maddesine gre, "yasada ngr-
len bu gibi kiilere, her gn boyunca birbuuk saatten az olmamak
zere, yemek paydosu verilecek"ti. Dokuz yaindan kk ocuklarin
alitirilmalari, daha sonra belirtilen istisnalar dii da yasaklanmiti; D
ile l8 ya arasindaki ocuklarin alimasi, gnde 8 saatle sinirlandirilmiti.
Bu yasaya gre, gece ii, yani akam sekiz-buukla sabah bebuuk
arasindaki alima, D ile 8 ya arasindaki herkese yasaklanmiti.
Yasakoyucular, sermayenin yetikin insan emegini smrme z-
grlgne ya da kendi deyimleri ile "alima zgrlg"ne bir set ek-
mekten o kadar uzaktilar ki, Fabrika Yasasinin bylesine feci sonular
vermesini engellemek iin zel bir sistem yarattilar.
Komisyon Merkez Kurulunun 28 Haziran 1888 tarihli ilk raporun-
da yle deniliyordu: "Bugn uygulanan fabrika sisteminin en byk
ktlg, bize gre, ocuklarin alima sresini, yetikinlerin alima
srelerinin en st sinirina kadar uzatma zorunlulugunu yaratmi ol-
masidir. Bu ktlgn nne gemenin tek yolu, yetikinlerin alima
187
Burjuva krali Louis-Philippe'in hkmdarligi sirasinda ikartilan 22 Mart 1841 tarihli tek
fabrika yasasinin hi bir zaman yrrlge konmami olmasi, bu rejim iin ok.karakteristiktir.
Ve bu yasa, yalniz ocuklarin alimasini ele aliyordu. Bu yasa, 8 ile 12 ya arasindaki ocuklar
iin gnde 8 saat, 12 ile 16 ya arasi iin 12 saat vb. alimayi ngrmekle birlikte, 8 yaindaki
ocuklar iin bile gece iine izin veren kunal- dii hkmlerle doluydu. Her farenin bile polis
gzetimi altinda bulunduruldugu bir lkede, bu yasanin denetimi ve yrtlmesi, "cm/s du
commerce"in iyi niyetlerine birakilmiti. 1858 yilindan beri yalniz bir blgede -Departement du
Nord- cretli hkmet denetmeni atanmitlr. Louis-Philippe yasasinin her konudaki bir yigin
Fransiz yasasi kalabaligi arasinda 1848 devrimine kadar tek baina durmasi da, Fransiz toplumu-
nun gelirnesini gsteren bir olgu olarak daha az karakteristik degildir.
188
Reo|| o/ lns. o/ Fcc|., 8O
th
April, 186O. s. 5O.
* Keyfe gre. -.
248
Kurl Murks
Kupilul l
srelerine hi dokunulmaksizin nk byle bir ey, bizce, zmlen-
mesi istenen ktlkten daha byk ktlk yaratabilir ocuklarin iki
posta halinde alimalarini saptayacak bir plan olabilir." ... Bu "plan"
Vardiya Sistemi adi altinda yrrlge kondu, ve bylece rnegin D ile 18
ya arasindaki bir posta ocuk, sabah bebuuktan gleden sonra bir-
buuga kadar, bir baka posta ocuk, gleden sonra birbuuktan gece
sekiz [sayfa 2D2| buuga kadar "ie koulacakti" vb..
Fabrikatrlerin son yirmiiki yil iersinde ikarilmi olan ocukla-
rin alimalari ile ilgili btn yasalari en vurdumduymaz biimde grmez-
likten gelmi olmalarinin dl olarak, yasa, daha da allanip pullanmiti.
Parlamento, ikardigi yasalarla, 1 Mart 1884'ten itibaren 11 yaindan
kk, 1 Mart 1885'ten itibaren 12 yaindan kk, 1 Mart 1886'dan iti-
baren 18 yaindan kk ocuklarin fabrikalarda sekiz saatten fazla
alitirilamayacagini ngryordu. "Sermaye"nin zerine titreyen bu
"liberalizm", Dr. Farre, Sir A. Carlisle, Sir B. Brodie, Sir C. Bell, Mr. Guth-
rie, vb., kisacasi, Londra'nin en sekin doktorlari ile operatrlerinin
Avam Kamarasi nnde gecikmenin tehlikeli oldugu konusunda taniklik
etmeleri zerine, daha da dikkate deger bir durum aldi. Dr. Farre dn-
celerini daha kabaca ortaya koydu: "Her ne ekilde olursa olsun za-
mansiz lmlere yolailmasini nlemek iin ayni lde yasalar gerek-
lidir, ve bu yol" (yani fabrikalarin uyguladigi yntem) "bu gibi lmlere
yolaan en gaddarca ekil olarak grlmelidir. "
188a
Fabrikatrlere kari besledigi efkat duygulari ile 18 yaindan
kk ocuklari gelecek yillar iin Fabrika Cehenneminde haftada 72
saat alimaya mahkum eden ayni "reformcu" Parlamento, te yan-
dan da, zgrlg ancak damla damla veren Klelikten Kurtulu Ya-
sasiyla, iftlik sahiplerinin, zenci kleleri haftada 45 saatten fazla
alitirmasini daha balangita yasaklamiti.
Ama, uzlamaya hi niyeti olmayan sermaye, imdi de yillarca
srecek olan grltl bir propagandaya giriti. Bu propaganda, esas
olarak, yalari bakimindan ocuk adi altinda toplanan, alimalari 8
saat ile sinirlandirilan ve belli sre zorunlu grenim grmeleri gerekli
yatakilere yneltilmiti. Kapitalist antropolojiye gre, ocukluk yai,
1O'da, haydi bilemediniz 11'de sona ererdi. Fabrika Yasasinin btny-
le yrrlge girecegi zaman, yani o ugursuz 1886 yili yaklatika, imalat-
ilar gruhu da amatayi artiriyordu. Gerekten de, hkmetin gzn
ylesine korkutmayi becerdiler ki, hkmet, 1885'te ocukluk yainin
sinirinin 18'ten 12'ye indirilmesini nerdi. Bu arada, ditan gelen baski
daha da tehdit edici bir durum aldi. Ama Avam Kamarasi daha fazlasi-
na [sayfa 2D8| cesaret edemedi; 18 yaindan kk ocuklari, 1uggernaut
188a
"Legislation is equally necessary for the prevention of death, in any form in which it
can be prematurely inflicted, and certainly this must be viewed as a most cruel mode of
inflicting it."
24
Kurl Murks
Kupilul l
arabasinin*

altina gnde sekiz saatten fazla atmayi reddetti, ve 1888
Yasasi tm olarak yrrlge girdi. 1844 Haziranina kadar da degimedi.
Yasanin, fabrika alimasini nce kismen sonra da btnyle
dzenledigi on yil iersinde, fabrika denetmenlerinin resmi raporlari,
yasanin uygulanmasinin olanaksizligi konusundaki ikayetleri ile doluy-
du. 1888 tarihli yasa, her "gen kimse"nin ve "her ocuk"un, 12 ya da 8
saat alimasini, sabah bebuuk ile akam sekizbuuk arasindaki 15
saatlik srede, ie balama, yemek araligi, yeniden ie balama ve ii
bitirme zamanlarinin belirlenmesini, sermaye agalarinin keyfine birak-
tigi gibi, farkli kiilere, eitli zamanlarda yemek paydosu verme yetki-
sini de verdigi iin, bu baylar ok gemeden yeni bir "vardiya sistemi"
kefettiler ve bylece ykbeygirleri belli duraklarda degitirilecegi yer-
de, yalnizca degiik duraklarda durmadan yeniden ie kouldular. ler-
de ayni konuya dnecegimiz iin bu sistemin gzelligi zerinde daha
fazla durmayacagiz. Ama ilk bakita urasi apaik grlyor ki, bu sis-
tem, Fabrika Yasasinin btnn yalniz ruhuyla degil, metniyle de ge-
ersiz hale getiriyordu. Her ocuk ya da gen insanla ilgili olarak tutulan
bu karmaik muhasebe sistemi karisinda, fabrika denetmenleri, ya-
salarin belirledigi emek-zamani ve yemek paydoslarini nasil uygulaya-
bilirlerdi ok gemeden fabrikalarin ogunda eski vahet yeniden hort-
ladi ve hi bir ceza grmedi. ileri Bakani ile yaptiklari bir grmede
(1844) fabrika denetmenleri, bu yeni icad edilmi vardiya sistemi altinda
herhangi bir denetimin olanaksizligini gsterdiler.
18D
Ne var ki, bu arada
koullar epeyce degimiti. Fabrika iileri, zellikle 1888'den beri,
Charter'i politik seim slogani yaptiklari gibi, On Saatlik Yasayi ekonomik
seim slogani haline getirdiler. Fabrikalarini 1888 yasasina uygun olarak
yneten bazi fabrikatrler bile, cretkarliklari ya da daha ansli yerel
koullari nedeniyle, yasalara uymayan sahte biraderlerinin ahlaka
uymayan rekabetleri konusunda Parlamentoya muhtiralar yagdirmaya
baladilar. stelik, fabrikatrler, birey olarak, o eski kazan hirslarina
gem vurmasalar da, fabrikatrler sinifinin szcleri ile siyasal [sayfa 2D4|
temsilcileri, alianlara kari bir cephe ve agiz degiikligi yapilmasini
emretmilerdi. Tahil Yasalarinin kaldirilmasi iin kampanyaya girimi-
lerdi, zafere ulamak iin iilerin yardimina gereksinmeleri vardi. Bu
nedenle, yalnizca ekmeklerini ifte somuna ikartmayi degil, serbest
ticaretin mutluluk dneminde On Saatlik alima Yasasinin gerekle-
tirilmesini de vaadediyorlardi.
14O
Bylece, 1888 yasasini gerekletirmek-
ten te bir ama taimayan bir nleme kari ikmaya pek cesaret ede-
mediler. En kutsal ikarlarinin, toprak rantinin tehdit edilmesi karisinda
* 10e|nc0|, ayni adi taiyan kentin tapinaginda, yillik ayin sirasinda, Hint tanrisi Vinu'nun
heykelinin zerinde gezdirildigi ve meczuplarinin kendilerini altina attiklari araba tekerlegi. -.
18D
Re|. of lns. of Fcc|., 81
st
October, 184D, s. 6.
14O
Re|. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
October, 1848, 5. D8.
250
Kurl Murks
Kupilul l
toriler, dmanlarinin bu "alaka hareketleri"ne
141
kari insancil bir
fkeyle grlediler.
7 Haziran 1844 tarihli ek fabrika yasasinin kkeni ite buydu. Bu
yasa, 1O Eyll 1844'te yrrlge girdi. Yeni bir ii grubunu, yani 18 ya-
in zerindeki kadinlari himayesi altina aliyordu. Bunlar her bakimdan
gen iilere eit duruma getiriliyordu; emek-zamanlari oniki saat ile
sinirlaniyor, gece alimalari yasaklaniyordu vb.. lk kez yasakoyucu,
yetikinlerin alimasini dogrudan dogruya ve resmen denetim altinda
tutmaya kendini zorunlu gryordu. 1844-1845 tarihli Fabrika Raporun-
da u alayli szler vardi. "Yetikin hanimlarin, |c/|c||nc bu ekilde m-
dahale edilmi olmasindan yakindiklari konusunda herhangi bir bilgi
bana ulami degildir."
142
On yain altindaki ocuklarin emek-zamani
6 saate, ve bazi durumlarda da gene gnde 7 saate indiriliyordu.
148
"Szde vardiya sistemi"nin ktye kullanilmasindan kurtulmak
iin yasa, digerleri yaninda, u nemli hkmleri de getiriyordu: "o-
cuklarin ve genlerin alima saatleri, bu ocuk ya da genlerin, sabah
ie baladiklari zamandan itibaren hesaplanacaktir." Bylece, rnegin,
eger A, sabah 8'de, B de 1O'da ie balarsa, B'nin ignnn, gene de
A'ninki ile ayni saatte sona ermesi gerekecektir. "Zaman resmi saate
gre hesaplanacaktir", rnegin, fabrikanin saati en yakin demiryolu
istasyonunun saatine gre ayarlanacakti. Fabrika sahibi, iin balama,
sona erme ve eitli yemek saatlerini gsteren "okunakli" bir levha
asacakti. gleyin 12'den nce ie balayan ocuklar, gleyin 1'den sonra,
[sayfa 2D5| tekrar alitirilamayacakti. Bylece, gleden sonraki ekip, sabah
alian ocuklar ile kurulamayacakti. Yemek paydosu iin verilen bir-
buuk saatin, "en az bir saati, gleden sonra saat ten nce verilecekti.
.. ve ayni vardiya iine isabet edecekti. Yemek zamani iin en az 8O
dakikalik bir aralik verilmeksizin, gleyin saat birden nce hi bir ocuk
ya da gen be saatten fazla alitirilamayacakti." Bu sirada (yani yemek
zamaninda) "fabrikanin emek-srecinin devam ettigi yerlerinde hi bir
ocuk ya da gen erkek veya kadin alitirilamayacak ya da buralarda
bulunmayacakti." vb..
Grldg gibi, zaman sinirlarini, paydos saatlerini, askeri bir
disiplinle saatin tik-taklari ile dzenleyen bu hassaslik asla parlamento-
nun eseri degildi. Btn bunlar, modern retim biiminin dogal yasala-
ri olarak, koullardan giderek dogmutu. Bunlarin biimlenmesi, resmen
taninmasi ve devlet tarafindan ilan edilmesi, siniflarin uzun savaimlari-
nin sonucu olmutur. Bunlarin ilk sonularindan biri, uygulamada, fab-
rikadaki yetikin erkeklerin ignnn, ayni sinirlamalara bagli olmasidir;
141
Lord Horner, kendi resmi raporunda, "alaka uygulamalar" deyimini kullanmaktadir.
(Reo|| o/ lns|. o/ Fcc|.. 81
st
October. 185D. s. 7.)
142
Re|. e|c., 8O
th
Sept., 1844, s. 15.
148
Yasa, her gn alimayip da gn airi alian ocuklarin 1O saat alitirilmalarina izin
vermektedir. Aslinda bu madde ilemez halde kaldi.
25T
Kurl Murks
Kupilul l
nk retim srelerinin ogunda, ocuklarla genlerin ve kadinlarin
elbirligi vazgeilmezdi. Bunun iin, 1844'ten 1847'ye kadarki dnemde
12 saatlik ign, Fabrika Yasasina bagli btn sanayi kollarinda genel
ve tekdze bir uygulama olmutur.
Bununla birlikte, fabrikatrler , bu "ilerleme"ye, bunu karilayacak
bir "gerileme" olmaksizin izin vermediler.
Bunlarin abalari ile, Avam Kamarasi, smrlmeye uygun en
kk ocuk yaini D'dan 8'e indirdi; bylece, hem tanrisal yasaya,
hem de insan yasasina uygun olarak kapitalistlerin haklari olan bir mik-
tar daha fabrika ocugu saglanmi oldu.
144
1846-47 yillari, ngiltere'nin ekonomik tarihinde, igir aici yillar
olmutur. Tahil Yasalari ve pamuk ile teki hammaddelerden alinan
ithalat vergileri kaldirilmi; serbest ticaret, yaam iin yol gsterici yildiz
ilan edilmi; kisacasi, mutluluk dnemi balamiti. Buna karilik, ayni
yillarda, artist hareket ile 1O saatlik ign savaimi en yksek noktasi-
na ulamiti. Onlar, almak iin firsat kollayan toriler arasinda mtte-
fikler bulmulardi. Balarinda Bright ile Cobden olmak zere ikiyzl
serbest ticaret ordusunun bagnazca direnmelerine karin, uzun zaman-
dir [sayfa 2D6| savaimi verilen On Saatlik gn, parlamentodan geti. 8
Haziran 1847 tarihli yeni Fabrika Yasasina gre, 1 Temmuz 1847'den iti-
baren "gen kimseler" (18 ile 18 ya arasi) ve btn kadin iiler iin i-
gn, bir n kisaltma yapilarak 11 saate indiriliyor, ve 1 Mayis 1848'den
o itibaren de ign, kesin olarak, 1O saatle sinirlandiriliyordu. Diger
ynlerden bu yasa, yalnizca 1888 ve 1844 yasalarini degitiriyor ve ta-
mamliyordu.
Sermaye, imdi de, yasanin, 1 Mayis 1848'de tmyle yrrlge
girmesini engellemek iin bir hazirlik kampanyasina giriti. Ve iiler
de, geirdikleri deneyimlerle ok ey grendiklerini sanarak, kendi eser-
lerini yikmakta, onlara yardimci olacaklardi. Zaman kurnazca seilmiti.
"urasini da unutmamak gerekir ki, fabrika iileri arasinda, 1846-47'deki
korkun bunalimlar nedeniyle, iki yildan fazla bir sre byk bir istirap
srp gitmiti; fabrikalarin ogu ya kisa sreli alimi ya da bsbtn
kapanmiti. ilerin byk bir kismi, bu nedenle ok g duruma
dmlerdi; ogu borlanmiti; bu yzden, gemi kayiplarini telafi
etmek, belki de borlarini deyebilmek, eyalarini rehinden kurtarmak
ya da sattiklarinin yerine yenisini almak ya da kendileriyle ailelerine
yeni giysiler edinebilmek iin, bugn artik daha uzun sre alimayi
yegleyeceklerini dnmek yerinde olurdu."
145
Fabrikatrler, bu koullarin dogal etkilerini, cretlerde genellikle
%1O'luk bir genel indirim yaparak iyice artirmaya alitilar. Bu, deyim
144
alima saatlerinde yapilacak bir kisaltma, daha ok sayida ocugun alitirilmalarina
yolaabilecegi iin, 8-D yalarinda ek bir ocuk ii arzinin artan talebi karilayabilecegi sanildi."
(|.c., s. 18.)
145
Re. o/ lns. o/ Fcc|.. 81
st
Oct., 1848. s. 16.
252
Kurl Murks
Kupilul l
yerindeyse, yeni serbest ticaret aginin aili kutlamasiydi. gn 11
saate indirilir indirilmez, bunu, %8
1
/
8
'lik bir indirim izledi, ensonu 1O
saate indirilince bu cretlerdeki indirim de iki katina ikartildi. Demek
ki, koullarin elverdigi anda, cretlerde, en az %25 bir indirim yapilmi
oluyordu.
146
te bylesine uygun koullar altinda, 1847 yasasinin kaldi-
rilmasi iin fabrika iileri arasinda faaliyete geildi. Bu giriim sirasin-
da, sylenen yalanin, verilen rvetin, yapilan tehdidin siniri yoktu. Ama
hepsi boa gitti. "Yasanin kendilerini ezdigi" yolunda yarim dzine di-
leke veren iiler, sonradan yapilan szl soruturmada, bunlarin; ken-
dilerine zorla imzalatildigini sylediler. "Kendilerini ezilmi hissettikleri
dogruydu, ama onlari asil ezen bu yasa degildi."
147
[sayfa 2D7|
Fabrikatrler iileri diledikleri gibi konuturmayi baaramayinca,
bu kez de, hem basinda, hem parlamentoda, onlar adina daha yksek
perdeden feryada baladilar. Fabrika denetmenlerini, Fransiz Ulusal
Konvansiyonunun devrimci yelerine benzeterek, zavalli fabrika iilerini
kendi szde insancil heveslerine acimasizca feda etmekle suladilar.
Bu manevra da baarisizliga ugradi. Fabrika denetmeni Leonard Hor-
ner, hem kendisi, hem de yardimcilari araciligi ile, Lancashire fabrika-
larinda birok tanik dinledi. Dinlenen iilerin %7O kadari 1O saatlik
ignnden, ok daha kk bir yzdesi, 11 saatlik ignnden ve pek
kk bir azinligi da 12 saatlik ignnden yana olduklarini sylediler.
148
Diger bir "dosta" iki, yetikin erkekleri 12 ile 15 saat arasinda
alitirmak ve bunu, proletaryanin kalbinin ta derinliklerinde yatan bir
zlemin kaniti olarak her yana yaymakti. Ne var ki, "acimasiz" fabrika
denetmeni Leonard Horner, gene karilarindaydi. "Airi alianlar"in
ogunlugu yle diyordu: "Daha dk cretle on saat alimayi yegle-
riz, ama bunu semek elimizde degil; aramizda o kadar ok isiz var ki
(rnegin, iplikilerin pek ogu baka ikar yol bulamadiklari iin, blk-
prk aliarak ok dk cret aliyorlar) daha uzun sre alimayi
kabul etmedigimiz zaman, bunlar hemen yerimizi alabilirler; bu durum
karisinda ya daha uzun sre alimaya razi olacaksiniz, ya da bsbtn
iten atilmaya."
14D
146
"Haftada 1O ilin alan iilerden, %1O oraninda bir indirim iin 1 ilin ve geriye kalan D
ilinden de zaman kisaligi nedeniyle 1 ilin 6 peni olmak zere toplam 2 ilin 6 peni kesildigini
ve bu durum karisinda bunlardan ogunun gnde 1O saat alimayi yeglediklerini sylediklerini
grdm." |.c..
147
"'Onu [dilekeyi| imzalamakla birlikte, daha o zaman elimi yanli bir ey zerine
koydugumu syledim.' 'yleyse niin bu ie karitin.' 'nk, eger reddedecek olsam beni
iten atardi.' Bylece bu dileke sahibinin kendisini 'ezilmi' hissetmekle birlikte bunun fabrika
yasasindan ileri gelen bir duygu olmadigi anlailiyor." |.c, s. 1O2.
148
s. 17, |.c. Mr. Horner'in blgesinde 181 fabrikada 1O.27O yetikin erkek ii bu ekilde
sorguya ekilmitir. Bunlarin tanikliklari, 1848 Ekiminde sona eren alti aylik raporlarin ekinde
bulunabilir. Bu sorgular, baka konularda da degerli malzeme iermektedir.
14D
|.c., Leonard Horner'in topladigi ifadeler, raporun 6D, 7O, 71, 72, D2 ve D8 numarali
eklerinde, denetmen yardimcisi A.'nin topladigi ifadeler, 54 52, 58, 5D, 62 ve 7O numarali eklerinde
grlebilir. Bir fabrikatr de, apaik geregi sylemektedir. Bkz. n 14 ve n 165, |.c..
253
Kurl Murks
Kupilul l
Bylece sermayenin hazirlik kampanyasi baarisizlikla sonulandi,
ve On Saatlik Yasa 1 Mayis 1848'de yrrlge girdi. Ama bu sirada, li-
derleri tutuklanan ve rgt dagitilan artist partinin ugradigi baarisizlik,
ngiliz ii sinifinin kendi gcne olan gvenini sarsti. Aradan ok
gememiti ki, Paris'teki Haziran ayaklanmasi ile bu ayaklanmanin kanli
bir biimde bastirilmasi, Kita [sayfa 2D8| Avrupasinda oldugu kadar
ngiltere'de de egemen siniflarin btn fraksiyonlarini, toprak agalari ile
kapitalistleri, borsa kurtlari ile dkkancilari, himayeciler ile serbest tica-
retileri, hkmet ile muhalefeti, rahipler ile zindiklari, gen orospular
ile yali rahibeleri, mlkiyetin, dinin, ailenin ve toplumun kurtarilmasi
ortak feryadinda birletirdi. i sinifi, her yerde lanetlenmi, yasadii
ilan edilmi ve sulanmiti. Artik fabrikatrlerin elini-kolunu baglayan
bir ey kalmamiti. imdi yalnizca On Saatlik Yasaya kari degil, 1888'ten
beri emek-gcnn "serbeste" smrlmesini bir lde sinirlandir-
mayi amalayan btn ynetmelige kari da aika bakaldirdilar. Bu,
isyanci kapitalistlerin "ellerinin" derilerinden baka kaybedecek bir
eyleri olmadigi iin son derece ucuz, alayli bir dikkatsizlik ve terrc
bir enerjiyle iki yildan fazla srdrlen klecilikten yana minyatr bir
isyaniydi.
Bundan sonra olanlari anlayabilmemiz iin, 1888, 1844 ve 1847
fabrika yasalarini, biri brn degitirmedigi srece, her nn de
yrrlkte oldugunu animsamamiz gerekir: bunlardan hi birisi, 18 yain
zerindeki erkek iilerin ignn sinirlamadigi gibi, 1888'ten beri,
sabah bebuuktan akam sekizbuuga kadar 15 saat yasal "gn" olarak
kalmiti, ve bu sinirlar iersinde nce 12 sonra 1O saatlik i, genler ile
kadinlarin belirlenen koullar altinda alima sresi olarak saptanmiti.
Fabrikatrler urada burada genlerle kadin iilerin bir kismini,
ogu zaman da yarisini iten ikarmaya ve ardindan yetikin erkeklerin
hemen hepsini yeniden gece iinde alitirmaya baladilar. On Saatlik
Yasa baka seenek birakmiyor diye haykiriyorlardi.
15O
kinci adimlari, yasalarin tanidigi yemek paydoslari ile ilgiliydi.
imdi bu konuda fabrika denetmenlerini dinleyelim: "alima saatleri-
nin on saatle sinirlandirilmasindan beri, fabrikatrler, dncelerini
henz daha tam anlamiyla uygulamamakla birlikte, alima saatlerinin
sabah D'dan akam 7'ye kadar olmasi karisinda, yasanin gereklerini,
sabah D'dan nce bir saat ve akam 7'den sonra yarim saat [yemek
paydosu| vermek suretiyle karilamayi deniyorlar. imdi bazi durum-
larda, bir saat ya da yarim saat yemek paydosuna izin vermekle birlikte
bu birbuuk saatin herhangi bir kismini, fabrika ign iinde vermek
[sayfa 2DD| zorunda olmadiklarinda israr ediyorlar."
151
Bu durumda fabri-
katrler, 1844 yasasinin yemek saatleriyle ilgili ok kesin hkmlerini
15O
Reo||s e|c., for 81
st
October , 1848. s. 188, 184.
151
Reo||s e|c., for 8O
th
Apri!, 1848, s. 47.
254
Kurl Murks
Kupilul l
iilerin, fabrikaya gelmeden ve fabrikadan iktiktan sonra yani evle-
rinde yemelerine imelerine izin vermek eklinde anliyorlardi. Ve i-
ilerin gle yemeklerini sabah saat D'dan nce yemelerinde ne gibi bir
sakinca olabilirdi Ne var ki, Krallik hukukulari, yasada ngrlen ye-
mek zamanlarinin, "alima saatleri sirasinda verilecek paydoslarda ol-
masi gerektigine ve byle bir aralik verilmeksizin sabah D'dan akam
7'ye kadar 1O saat srekli alimanin yasalara uygun olmadigina" karar
verdiler.
152
Sermaye, bu ho gsterilerden sonra, 1844 yasasinin lfzina uy-
gun den ve bu nedenle de yasal olan bir adimla ayaklanmasina bir
giri yapti.
1844 yasasi, kukusuz, 8 ile 18 ya arasindaki ocuklarin, gle-
den nce alitirildiklarinda, gleden sonra saat 1'den itibaren yeniden
alitirilmasini yasakliyordu. Ama, alima zamani gleyin 12'de ya da
daha sonra balayan ocuklarin 6 saatlik alima srelerini hi bir
ekilde dzenlememiti. Sekiz yainda bir ocuk, gleyin ie balasa
12'den 1'e kadar bir saat, gleden sonra 2'den 4'e kadar iki saat, akam
5'ten 8.8O'a kadar 8 saat olmak zere, yasaya uygun olarak, toplam
6 saat alitirabilirdi. Ya da daha iyisi, bunlarin alimalarini, yetikin
erkek iilerin 8.8O'a kadar sren alimalariyla ayni zamana raslatmak
iin fabrikatrlerin, bunlari, gleden sonra 2'ye kadar ie balamamalari
yeterdi; bylece bunlari, hi aralik vermeden akam 8.8O'a kadar fabri-
kada tutabilirlerdi. "Ve imdi aika kabul edilmektedir ki, ngiltere'de
fabrikatrlerin, makinelerini, gnde on saatten fazla alitirma istekleri
sonucu, btn genlerle kadin iiler fabrikadan iktiktan sonra, o-
cuklari, yetikin erkeklerle birlikte saat 8.8O'a kadar alitirmalari yay-
gin bir uygulama halini almitir."
158
ilerle fabrika denetmenleri, hem
saglik, hem de ahlak ynnden bu uygulamaya itiraz ettiler; ama Ser-
maye u yaniti verdi:
"Szlemelerimin agirligi baimin stnde duruyor!
"Ben, yasadan, senedimin cezasini ve kariligini istirham ederim."*
[sayfa 8OO|
Gerekten de, 26 Temmuz 185O tarihinde Avam Kamarasinin
nne serilen istatistiklere gre, btn protestolara karin, 18 Temmuz
185O'de 257 fabrikada 8.742 ocuk bu "uygulamanin" konusu idi.
154
Ne
var ki, bu da yetmemiti. Sermayenin keskin gzleri, 1844 yasasinin, en
az yarim saatlik paydos vermeksizin gleden nce 5 saat alimaya izin
vermedigi halde, gleden sonraki alima iin byle bir kayit koymadi-
152
Reo||s e|c., for 81
st
Oct., 1848, s. 18O.
158
Reo||s e|c., |.c., s. 142.
* Shakespeare, \eneJ// 7cc/|/, perde IV, sahne I, dize 2O4-2O5'te insafsiz Yahudi tefeci
Shylock'un szleri. -.
154
Reo||s e|c., for 81
st
Oct., 185O. s. 5, 6.
255
Kurl Murks
Kupilul l
gini kefetmiti. Bylece, 8 yaindaki ocuklari hi araliksiz 2'den 8.8O'a
kadar alitirma zevkinin yanisira, btn bu sre iersinde a birakma
zevkini de tatmi oluyordu.
"Daima onun kalbi
"Byle diyor: senet."
155
*
1844 yasasinin ocuklarin alimasini dzenleyen lafzina, byle-
ce Shylock cimriligi ile sikisikiya sarilmi, ama ayni yasanin "genlerle
kadinlarin" alimasini dzenleyen hkmlerine aiktan aiga bakaldir-
mitir. Animsanacagi gibi "szde vardiya sistemine" son vermek bu ya-
sanin balica hedefi ve amaciydi. Efendiler ayaklanmalarina u basit
bildiri ile baladilar: 1844 yasasinin, genlerin ve ocuklarin, iverenin
arzusuna gre 15 saatlik gnn ufak blmlerinde cJ |/|/|0m kullanil-
masini yasaklayan hkmleri, emek-zamani 12 saat olarak saptandigi
srece "nispeten zararsiz"di. Ama, On Saatlik Yasa altinda, bu "istirap
verici bir glk" halini almiti.
156
Fabrikatrler, denetmenlere, byk
bir sogukkanlilikla, yasanin lafzi stne ikarak eski sistemi kendi
hesaplarina, yeniden uygulayacaklarini sylediler.
157
"Onlara daha yksek
cret deyebilmek iin", kafalarina yanli dnceler sokulmu iilerin
ikarlarina hareket etmi olacaklardi. "On Saatlik Yasa altinda, Byk
Britanya'nin sinai stnlgn srdrmenin mmkn olan tek plani
buydu." "Vardiya sistemindeki dzensizlikleri [sayfa 8O1| farketmek belki
biraz g olabilirdi; ama ne ikar Fabrika denetmenleri ve yardimcila-
rini ufak-tefek glklerden kurtarmak iin, bu lkenin byk retim
ikari ikincil bir konu haline mi getirilecekti"
158
Btn bu bahanelerin dogal hi bir yarari olmadi. Fabrika denet-
menleri mahkemeye bavurdular. Ama ok gemeden, fabrikatrler,
ileri Bakani Sir George Grey'i yle bir dileke yagmuruna tuttular ki,
5 Agustos 1848 tarihli genelgeyle, bakan, denetmenlere, "gen iilerin,
yasada ngrlenden daha uzun sre fiilen alitirildiklarina inandirici
nedenler bulunmadika, yasa metnine uyulmadigi ya da bunlarin var-
diya ile alitirildiklari konusunda fabrika sahipleri aleyhine rapor veril-
memesi" iin tavsiyede bulundu. Bunun zerine fabrika denetmeni 1.
155
Sermayenin niteligi, gelimemi eklinde neyse gelimi eklinde de yle kalir. Amerikan
i savainin ikmasindan kisa sre nce, kle sahiplerinin etkisiy!e Yeni Meksika topraklarinda
yrrlge konulan yasada, iinin, kapitalistin onun emek-gcn satinaldigi srece "onun
(kapitalistin) parasi o!dugunu" syler. Ayni gr, Romali patrisyenler arasinda da geerliydi.
Bunlarin borlu pleblere avans olarak verdikleri para, tketim maddeleri c|cc||||y|c, borlunun
eti ve kani haline dnrd. Bu "et ve kan", bunun iin "onlarin parasiydi". Shylock'un On Ma-
sa Yasasi ite buydu. Alacakli patrisyenlerin zaman zaman Tiber irmaginin te yakasinda, borlu
etleriyle lenler dzenledikleri konusunda Linguet'in iddiasi, Daumer'in, hiristiyanlarini Aai
Rabbani Ayini gibi aydinlanmami olarak kalacaktir.
156
Reo||s e|c., for 8O
th
April, 1848, s. 28.
157
Digerleri arasinda filantropist Ashwortli'un Leonard Horner'e yazdigi mide bulandirici
mektupta byledir. (Reo||s e|c., April 184D, s. 4.)
158
|.c., s. 14O.
* Shakespeare, ayni yapit, dize 25O-251. -.
25
Kurl Murks
Kupilul l
Stuart, bu szde vardiya sisteminin 15 saat sreyle btn skoya'da
uygulanmasina izin verdi, ve ok gemeden eski duruma dnlm
oldu. ngiliz fabrika denetmenleri; bir yandan da, ileri Bakaninin yasayi
keyfi olarak yrrlkten kaldiracak yetkisi olmadigini aiklayarak bu
klecilikten yana ayaklanmaya kari yasal kovuturmaya devam ettiler.
Mahkemeler, yani tara sulh yargilari Cobbett'in deyimiyle "Bu
cretsiz Byk Yargilar" beraat karari verdikten sonra, kapitalistleri,
yargi nne ikarmanin ne geregi vardi Bu mahkemelerde, efendi-
ler, kendi kendilerinin yargici durumunda idiler. Bir rnek: Kershaw,
Leese ve Ortaklari firmasindan pamuk iplikisi Eskrigge adinda biri,
blgesindeki fabrika denetmenine, fabrikasinda uygulanacak vardiya
sistemi ile ilgili bir plan vermiti. Olumsuz yanit alinca nce hi ses
ikarmadi. Birka ay sonra, Robinson adinda. gene bir pamuk iplikisi
eger bu adam Robinson'un uagi Cuma degilse bile herhalde Eskrig-
ge'nin bir akrabasi olmali Eskrigge'nin icat ettigi vardiya planinin ayni-
sini uygulama sulamasi ile Stockport sulh yargicinin karisina getirildi.
Mahkeme drt yargiliydi, bunlarin pamuk iplikisiydi ve balarinda
da ayni Eskrigge bulunuyordu. Eskrigge, Robinson'u beraat ettirdi, ve
bu durumda, Robinson iin hak olan ey, Eskrigge iin de elbette szko-
nusu olacakti. Ve o da kendi verdigi karardan yararlanarak, fabrikasinda
bu sistemi hemen uygulamaya geti.
15D
Bizzat bu mahkemenin bileimi
yasanin ignenmesiydi.
16O
Denetmen [sayfa 8O2| Howell bu hukuk kome-
dilerine "derhal bir are bulunmalidir" diye feryat eder: "Ya yasalar, bu
gibi mahkeme kararlarina uyacak ekilde degitirilmelidir, ya da bu gi-
bi davalar aildigi zaman ... verecekleri kararlar yasalara uygun decek
daha drst mahkemelerde grlmelidir. Bence en iyisi maali yargi-
larin atanmasidir."
161
Krallik hukukulari, 1844 yasasinin patronlar tarafindan yapilan
yorumunun sama oldugunu ilan ettiler. Ama "Toplumun Kurtaricilari"
yollarindan saptirilmalarina gzyumacak gibi degillerdi. Leonard Horner
raporunda yle diyordu: "Yasanin uygulanmasi iin yedi ayri mahke-
mede atigim on davadan, sulh yargilarindan ancak birisi yasayi des-
tekledi. ... Yasanin bylesine uygulanmamasi karisinda artik dava ama-
nin gereksizligine karar verdim. 1844 yasasinin isaatlerinde dzeni sag-
lamak amaciyla konulan hkmleri ... bylece benim blgemde (Lan-
cashire) artik yrrlkte degildir. Ne ben, ne de birlikte alitigimiz de-
netmen yardimcilari, vardiya ile alian bir fabrikayi denetledigimiz
zaman, genlerle kadinlarin gnde on saatten fazla alitirilmadiklarin-
dan emin degiliz. ... 8O Nisandan beri benim blgemde, vardiya ile ali-
15D
Reo||s e|c., for 8O
th
April. 184D. s. 21. 22. Kar: benzer rnekleri. /|/J., s. 4, 5.
16O
Sir 1ohn Hobhouse Fabrika Yasasi diye bilinen (l ve 2 W[illia|m IV, c. 2D, s. 1O) yasa ile,
bir pamuk ipligi ya da dokuma fabrikasi sahibinin ya da babasinin, oglunun veya kardeinin,
fabrika yasasi ile ilgili bir soruturmada, sulh yargici olarak grev yapmasi yasaklanmiti.
161
|.c., [s. 22.|
257
Kurl Murks
Kupilul l
an fabrikalarin sayisi 114'e ulaiyordu, ve bu rakam hizla artmaktadir.
Genellikle fabrikada alima saati, sabah 6'dan akam 7'ye kadar,
18 saate inmitir. ... ve bazi durumlarda da sabah 5'den akam
8'ye kadar, 15 saate ikmaktadir."
162
Daha 1848 Araliginda, Leonard
Horner'iri elinde, bu vardiya sistemi altinda hi bir denetim sisteminin
bu muazzam airi-alimaya engel olamayacagini oybirligi ile belirten
65 fabrikatr ile 2D fabrika gzcsnn listesi vardi.
168
15 saatlik alima
sirasinda ayni ocuklarla gen insanlar iplik atlyesinden dokuma
atlyesine, bir fabrikadan tekine aktariliyordu.
164
Nasil olur da, "vardiya
sistemi adi altinda, 'iiler'i sonu gelmez tertipler iersinde, bir orada
bir burada kullanan, her allahin gn herkesin alima ve dinlenme
saatlerini durmadan degitiren ve bylece belli bir ekibi ayni zamanda
ayni iyerinde bulmayi olanaksiz hale getiren bir dzende [sayfa 8O8|
denetim grevi yerine getirilebilir"
165
Ama fiilen uygulanan bu airi-alitirma bir yana birakilirsa, bu
szde vardiya sistemi, kapitalist hayalgcnn bir rnyd ve Fou-
rier'nin alayci "Co0||es secnces tablosu, bu fanteziyi, ancak, "emegin
cazibesi" yerine "sermayenin cazibesi" szleri konuldugu zaman geride
birakabilirdi. rnegin, "saygideger" basinin, "biraz dikkat ve iyi bir yn-
temle nelerin baarilabilecegine" rnek diye vdg u fabrikatr plan-
larina bir gzatalim. alian e|sone|, bazan 12-14 kategoriye ayriliyor
ve bunlar da durmadan birinden digerine aktariliyorlardi. Fabrikanin 15
saatlik alima sresi boyunca, sermaye, iiyi, bazan 8O dakika, bazan
bir saat fabrikaya ekiyor, sonra tekrar diari atiyor ve onu blk-prk
srelerle tazi gibi bir oraya bir buraya koturuyor ve 1O saatlik alima
tamamlanana kadar hi yakasini birakmadan bu byle srp gidiyordu.
Tipki sahnede oldugu gibi, ayni kiiler, her perdenin eitli sahnelerinde
sirayla sahneye ikiyorlardi. Ve bir aktrn oyun boyunca sahneye ait
olmasi gibi, iiler de, geli-gidi saatleri hesaba katilmazsa, 15 saat s-
reyle fabrikaya aittir. Bylece, dinlenme saatleri, delikanlilari meyhaneye,
kizlari kerhaneye srkleyen zoraki tembellik saatleri haline geliyordu.
Kapitalistin, alitirdigi ii sayisini artirmaksizin, makinelerini 12 ila 15
saat sreyle devamli alitirmak iin her gn icadettigi yeni bir hile ve
kurnazlik sonucu, iiler, yemeklerini, bazan u bazan da bu zaman
araliginda atitirmak zorunda kaliyorlardi. On saatlik ign iin giriilen
hareketler sirasinda, patronlar, ii srsnn, 1O saatlik alimaya kar-
ilik 12 saatlik cret almak amaciyla sagasola bavurduklarini haykiri-
yorlardi. Oysa imdi, madalyonu, tersine evirmilerdi. Emek-gc ze-
rindeki 12 ile 15 saatlik efendiliklerine karilik, 1O saatlik cret dyor-
lardi.
166
Oyunun z buydu; on saatlik alima yasasinin patronca yoru-
162
Reo||s e|c., for 8O
th
April. 184D, s. 5.
168
Reo||s e|c., for 81
st
Oct.. 184D. s. 6.
164
Reo||s e|c., for 8O
th
April. 184D, s. 21.
165
Reo||s e|c., 81
st
Oct. 1848. s. D5.
258
Kurl Murks
Kupilul l
mu byleydi! Tahil Yasasina kari giriilen hareket sirasinda tam 1O yil,
iilere, tahilin serbest ithali ve ngiliz sanayiinin sahip oldugu olanaklarla
1O saatlik alimanin kapitalistleri zengin etmeye yetecegini, insanlik
akiyla terler dkerek, kuruu kuruuna hesaplayarak anlatmaya alian
ite bu ayni numaraci serbest ticaretilerdi.
167
[sayfa 8O4| Sermayenin giritigi
bu ayaklanma, ensonu iki yil sonra, ngiltere'deki drt byk mahkeme-
den birinin, Maliye Mahkemesinin (Co0|| o/ Exc|eq0e|) verdigi bir ka-
rarla, sonunda, tacini giydi. Bu mahkeme, 8 ubat 185O'de, bir dava so-
nunda, fabrikatrlerin kukusuz 1844 yasasinin ruhuna aykiri hareket
ettiklerini, ama bizzat bu yasanin da, onu anlamsiz hale getiren bazi
szckleri ierdigine karar verdi. "Bu karar ile On Saatlik Yasa yrrlk-
ten kalkmi oluyordu."
168
imdiye kadar vardiya sistemini genlerle
kadinlara uygulamaktan ekinen patronlar, bu karara drtelle sarildilar.
16D
Ama sermayenin grnteki bu kesin yengisinin ardindan,
derhal bir tepki dogdu. Emeki halk, imdiye kadar, kati ve eksilmeyen
bir direnme gstermekle birlikte pasif bir tutumdaydi. Oysa imdi, Lan-
cashire ve Yorkshire'da tehditedici protesto toplantilari yapiyorlardi. Gs-
termelik On Saatlik Yasa dpedz dalavereydi, parlamento aldatmasiydi
ve hi bir zaman da varolmamiti! Fabrika denetmenleri, siniflar arasi
husumetin inanilmaz bir gerilim noktasina ulatigi konusunda, hkmeti,
derhal uyardilar. Patronlardan bazilari da kendi aralarinda mirildaniyor-
lardi: "Yargilarin eliik kararlari yznden, iler bsbtn anormal ve
anarik bir hal aldi. Yorkshire'de ayri yasa uygulanir, Lancashire'da ayri;
Lancashire'in bir kasabasinda uygulanan bir yasayla, hemen komu
kasabada uygulananlar birbirini tutmaz. Byk kasabalardaki fabrikatr-
ler yasalara uymamanin yollarini bulurlar, oysa taradaki fabrikatrler
vardiya sistemi iin yeterli ii bulamadiklari gibi, iileri bir fabrikadan
tekine taima olanagina hi sahip degillerdir." vb.. Oysa sermayenin
dogutan gelen ilk hakki, emek-gcnn, btn kapitalistlerce eit olarak
smrlmesidir.
Bu koullar altinda, patronlarla iiler arasinda, 5 Agustos 185O
tarihli ek fabrika yasasinda, parlamentonun mhrn taiyan bir uzla-
maya varildi. "Genler ve kadinlar" iin ign, haftanin ilk be gn
iin 1O saatten 1O saate ikarildi, cumartesi gn iin de 7 saate
indirildi. alima sabah 6'dan akam 6'ya kadar devam edecek,
17O
yemek
166
Bkz: Reo||s e|c., 8O
th
April, 184D. s. 6, ve fabrika denetmenleri Howell ile Saunders'in, 81
Ekim 1848 tarihli raporlarindaki "vardiya sistemi" ile ilgili ayrintili aiklamalar. Ayrica bkz: Ashton
ve evresi din adamlarinin, "vardiya sistemi"ne kari 184D ilkyazinda kralieye sunduklari dileke.
167
rnegin, 7|e Fcc|o|y Q0es|/on cnJ ||e 7en lo0|s' 8/||, by R. H. Greg, 1887. ile
karilatiriniz.
168
F. Engels, "'The English Ten Hours' Bill" (Ne0e R|e/n/s|e Ze/|0n, Po|/|/sc|-/onom/-
sc|e Re|0e, edited by K. Marx, Nisan 185O, s, 18). Ayni Yksek Mahkeme, Amerikan i savai
sirasinda, korsan gemilerinin silahlandirilmalarina kari olan yasanin anlamini tamamiyla tersine
eviren bir anlam belirsizligi kefetmiti.
16D
Re., e|c., for 8O
th
April; 185O.
25
Kurl Murks
Kupilul l
zamani iin 1 saatten az olmamak [sayfa 8O5| zere paydos yapilacak ve
bu yemek zamanlan herkes iin ayni anda olup 1844 yasasi koullarina
uygun olacakti. Burunla, vardiya sistemine btnyle son verilmi
oluyordu.
171
ocuklarin alimalariyla ilgili olarak 1844 Yasasi yrrlkte
kalacakti.
Bir kisim patronlar eskiden oldugu gibi bu kez de, proletaryanin
ocuklari zerinde zel senyrlk haklari saglamilardi. Bunlar ipek
fabrikatrleri idi. 1888'te kurt gibi ulumulardi: "Eger her yatan ocuk-
larin gnde 1O saatlik alima zgrlkleri geri alinirsa, bu, onlarin ile-
rini durdurabilirdi."
172
Yeterli sayida 18 yaindan byk ocuk satinalmak,
onlar iin olanaksiz olacakti. Diledikleri ayricaligi koparttilar da. ne
srdkleri bahanenin, kasitli bir yalan oldugunu daha sonraki bir ara-
tirma ortaya koymutur.
178
Ne var ki, btn bunlar, 1O yil sreyle, ilerini
grebilmeleri iin taburelere oturmak zorunda birakilan kck ocuk-
larin kanindan gnde 1O saat ipek egirmekten onlari alikoymamitir.
174
1844 yasasi, geri bunlari, 11 yaindan kk ocuklari gnde 6 saatten
fazla alitirma "zgrlgnden yoksun birakmiti". Ama, te yandan
da, bunlara, 11 ile 18 yalari arasindaki ocuklarin gnde 1O saat ali-
tirilma ayricaligini tanidigi gibi, teki fabrika ocuklari iin zorunlu olan
grenimden de bu zorunlulugu kaldirmitir. Bu kez bahane uydu: "ze-
rinde alitiklari kumain ok ince ve narin dokusu, bu ocuklarin ancak
bu tr fabrikalara ok kk yata girmeleriyle elde edilebilecek, hafif,
kivrak bir alimayi gerektirir."
175
ocuklar, tipki Gney Rusya'da boy-
nuzlu hayvanlarin, derileriyle yaglari iin bogazlanmalari gibi, salt hafif
ve kivrak parmaklari iin bogazlaniyordu. Ensonu, 185O'de, 1844'te verilen
ayricalik, ipek bkme ve ipek egirme blmleriyle sinirlandi. Ama gene,
"zgrlg" elinden alinan sermayeye dn vermek iin, 11 ila 18 yain-
daki ocuklarin alima zamani 1O'dan 1O saate ikarildi. Bahane:
"pek fabrikalarinda alima teki dokuma fabrikalarindan daha hafifti
ve diger ynlerden de sagliga ok daha az zararliydi."
176
Resmi saglik
aratirmalari sonradan [sayfa 8O6| bunun tersini tanitladi: "Ortalama lm
orani ipek blgelerinde ok daha yksektir, ve kadin nfus arasinda
hatta Lancashire' daki pamuk blgelerinden de fazladir."
177
Fabrika de-
17O
Kiin, sabah 7 ile akam 7 olabilir.
171
Bugnk yasa (185O tarihli) bir uzlama idi; bununla, iiler isaatleri sinirlandirilan
kimselerin ie balama ve ii birakma konusunda tek bir srenin taninmasinin sagladigi yarardan
dolayi On Saatlik Yasanin getirdigi yararlardan vazgemilerdi," (Reo||s e|c.. for 8O
th
April,
1852, s. 14.)
172
Reo||s e|c., for Sept. 1844, s. 18.
178
|.c.
174
|.c.
175
Reo||s e|c., for 81
st
Oct., 1846, s. 2O.
176
Reo||s e|c., for 81
st
Oct., 1861; s. 26.
177
|.c.. s. 27. Fabrika yasasinin kapsamina giren alian nfus, bakimindan byk bir dzelme
gstermitir. Btn hekim ifadeleri bu noktada birlemektedir ve eitli zamanlardaki kiisel
gzlemlerim de beni buna inandirdi. Gene de, ocuklar arasinda yaamlarinin ilk yillarinda
20
Kurl Murks
Kupilul l
netmenlerinin her alti ayda bir yeniledikleri protestolarina karin, bu
ktlk hl devam edip gitmektedir.
178
185O yasasi, sabah 6'dan akam D'a kadar 15 saatlik alimayi,
yalniz. "gen kimseler ile kadinlar iin", sabah 6'dan akam 6'ya, 12
saate indirdi. Bu haliyle, bu yasa, btn alima sresi 6 saati amamak
zere, bu sreden yarim saat nce ve 2 saat sonra alian ocuklari
etkilememi oluyordu. Tasari tartiilirken, fabrika denetmenleri, parla-
mentoya bu bozukluktan dogan ktye kullanmalar zerine istatistikler
verdiler. Ama hi bir ie yaramadi. Kafalarin iinde, bolluk yillarinda
yetikin erkeklerin ignlerini, ocuklarin yardimiyla tekrar 15 saate
ikarmak gibi bir art niyet vardi. Bunu izleyen yil iindeki deneme-
ler, byle bir giriimin, yetikin erkek iilerin direnmesiyle baarisizliga
ugrayacagini gsteriyordu. 185O yasasi, bu nedenle, "ocuklarin, gen-
ler ve [sayfa 8O7| kadinlarin sabahlari fabrikaya gelmeden, akamlari da
fabrikadan ayrilmalarindan sonra alitirilmalarini" yasaklayarak, enso-
nu 1858'te tamamlandi. Bylece, birka istisna diinda, 185O Fabrika
Yasasi, kapsadigi sanayi kollarindaki btn iilerin ignlerini
dzenlemi oluyordu.
17D
lk fabrika yasasinin kabulnn zerinden ya-
Manfaktrde
alitirilan
Yetikin
Erkekler
% olarak
Akiger
Hastaligindan
len
Erkeklerin
Orani
1OO.OOO'de
Blgenin Adi
Akiger
Hastaligindan
len
Kadinlarin
Orani
1OO.OOO'de
Manfaktrde
alitirilan
Yetikin
Kadinlar
% olarak
Kadinlarin
alitigi
kollari
14.D 5D8 Vigan 644 18.O Pamuklu
42.6 7O8 Blackburn 784 84.D Pamuklu
87.8 547 Halifax 564 2O.4 Ynl
41.D 611 Bradford 6O8 8O.O Ynl
81.O 6D1 Macclesfield 8O4 26.O pekli
14.D 588 Leek 7O5 17.2 pekli
86.6 721
Stoke-Upon
Trent
665 1D.8 mlekilik
8O.4 726 Woolstanton 727 18.D mlekilik
- 8O5
Saglikli sekiz
tarim blgesi
84O -
grlen mthi lm oranlari konu-dii birakilirsa, Dr. Greenhow'in resmi raporlari, "normal
saglik koullarinraki tarimsal blgelere" gre fabrika blgelerindeki elverisiz saglik durumlarini
ortaya koymaktadir. Kanit olarak, 1861 tarihli raporundan aagidaki tablo alinabilir.
178
ngiliz "serbest ticaretileri"nin ipekli mamullerden alinan koruyucu gmrk vergilerinin
kaldirilmasina nasil glkle razi olduklari ok iyi bilinir. Fransa'dan yapilan ithalata kari koruma
yerine imdi ayni ii, ngiltere'de fabrikalardaki ocuklarin korunmadan yoksun birakilmalari
grmektedir.
17D
ngiliz pamuklu sanayiinin en parlak oldugu 185D ve 186O yi1larinda bazi fabrikatrler,
fazla mesai iin daha yksek deme yeminiyle, yetikin erkek iileri ignnn uzatilmasi
konusunda kandirmaya alitilar. Elle iletilen iplik egirme makineleriyle otomatik makinelerde
alian iiler, iverenlere verdikleri bir dilekeyle bu denemeye bir son verdiler. Bu dilekede
yle diyorlardi: "Aik konumak gerekirse, yaamimiz bize bir yk haline geldi; lkedeki diger
iilere gre bizler fabrikaya haftada neredeyse iki gn daha fazla kapatilmi durumdayiz ve bu
topraklar zerinde kendimizi kle gibi hissediyor ve hem kendimize ve bem de gelecek kuaklara
2T
Kurl Murks
Kupilul l
rim yzyil gemiti.
18O
Yasakoyucu, ilk kez, balangita koydugu sinirlarin diina, "1845
Basma Fabrikasi Yasasi" ile ikti. Sermayenin bu yeni "airiliktan", duy-
dugu honutsuzluk, yasanin her satirindan anlailir. 8 ile 18 ya arasin-
daki ocuklar ile kadinlar iin ignnn sinirlarini, yemek iin hi bir
yasal paydos vermeksizin, sabah 6 ve akam 1O olmak zere 16 saat
olarak saptiyordu. 18 yaindan byk erkeklerin, gece-gndz istenil-
digi gibi alitirilmalarina izin veriyordu.
181
Bu yasa, tam bir parlamenter
baarisizliktir.
182
Bununla birlikte, konulan ilke, modern retim biiminin en ka-
rakteristik yaratigi olan byk sanayi kollarinda zafer kazanmiti. Bun-
larin 1858-186O arasinda gsterdigi olaganst gelime, fabrika iilerinin
hem fizik, hem moral ynden yeniden dogulari ile elele, en kr gzleri
bile ati. Yasal sinirlamalar ile dzenlemelerin, yarim yzyil sren bir i
sava sonucu kendilerinden adim adim sklp alindigi patronlar, hl
"serbest" olan smr alanlari ile kendi durumlari arasindaki karitligi
gereksiz bir gsteri havasi iinde belirtiyorlardi.
188
"Ekonomi Politik"in
yalanci [sayfa 8O8| pehlivanlari, imdi, yasayla belirlenmi bir ignnn
zorunlulugunu takdir etmenin, mensup olduklari "bilim dali"nin kendi-
ne zg yeni bir buluu oldugunu ilan ediyordu.
184
Kolayca anlaildigi
gibi, fabrika kodamanlari, kainilmaz sonuca boyun egip onunla
uzlatiktan sonra, sermayenin direnme gc gitgide zayifladi, oysa ayni
siralarda, ii sinifinin saldiri gc, dogrudan bu sorunla, ilikili olmay-
an toplumun siniflarindaki mttefiklerinin sayisi ile birlikte artti. 186O'tan
sonraki daha hizli ilerlemenin nedeni budur.
Boyacilik ile agarticilik btnyle 186O yilinda
185
rg ve orap
zararli bir sistemi yerletiriyor gibiyiz.. ... Bu nedenle, Noel ve yeni yil tatillerinden sonra ie
baladigimiz zaman, haftada ancak 6O saat, yani gnde birbuuk saat hari olmak zere sabah
6'dan akam 6'ya kadar aliacagimizi sizlere en derin saygilarimizla bildirmek isteriz." (Reo||s
e|c., for 8O
th
April, 186O, s. 8O.)
18O
Bu yasanin kaleme alini biiminden, bunun ihlali iin bulunan olanaklar, Parliamentary
Return, Fcc|o|/es Re0|c|/on 4c| (6 Agustos 185D)'ta ve Leonard Horner'in "Suggestions for
amending the Factory Acts to enable Inspectors to prevent illegal working, now becoming very
prevalent" adli yazisinda grlebilir.
181
"Sekiz ve daha yukari yataki ocuklar sabah altidan akam dokuza kadar son alti ay
iersinde blgemde alitirilmaktadirlar." (Reo||s e|c., for 81
st
October, 1857. s. 811.)
182
"Basma ievleri yasasinin, hem egitim ve hem de koruyucu nlemler ynnden baarisiz
oldugu kabul edilmektedir." (Reo||s e|c., for 81
st
October, 1857, s. 52.)
188
rnegin, E. Polter'in 7/mes'c yazdigi 24 Mart 1868 tarihli mektup. 7/mes, kendisine,
fabrikatrlerin On Saatlik Yasaya kari ayaklanmalarini animsatmitir.
184
Bunu, digerleri yaninda, Tooke'un l/s|o|y o/ P|/ces adli yapitinin yazilmasina katkida
bulunan ve editrlgn yapan Mr. W. Newmarch'da grrz. Kamuoyuna korkaka dnler
vermek bilimsel bir ilerleme midir
185
186O tarihinde ikartilan yasa ile, boyama ve agartma ilerinde, ignnn 1 Agustos
1861'den balayarak geici olarak 12 saat, 1 Agustos 1862'den sonra da kesin olarak 1O saat
olmasi, yani cumartesi gn 7, diger gnler 1O saat olmasi karara baglanmitir. Ama, ugursuz
1862 yili gelince eski komedi gene oynandi. stelik fabrikatrler, gen1er ile kadinlarin bir yil
daha 12 saat alitirilmalarina izin verilmesi iin Parlamentoya bavurdular. "Sanayiin bugnk
durumda (pamuk kitligi sirasinda) iilerin gnde 12 saat alitmalari ve elden geldigince fazla
22
Kurl Murks
Kupilul l
yapimi 1861'de, 185O tarihli fabrika yasasinin kapsami iersine alindi.
ocuklarin alitirilmasi konusunda kurulan komisyonun (1868)
ilk raporu sonucu, (yalniz mlekiler degil) btn seramikiler, kibrit-
iler, kapslcler, kartuular, halicilar, kadifeciler ve daha pek ok i-
kolu, "ilemecilik" adi altinda, yasanin kapsami iersine alindi. 1868
yilinda, aik havada yapilan agarticilik
186
ve firincilik, [sayfa 8OD| zel yasalarin
kapsamina alindi; adi geen ilk ikolunda genler ile kadinlarin geceleri
(akam 8'den sabah 6'ya kadar) alimalari, ikincinde 18 yaindan kk
firin iilerinin, akam D ile 5 arasinda ie koulmalari yasaklanmiti.
Tarim, madencilik ve ulaim aralari diinda ngiliz sanayiinin btn
nemli kollarini, yararlandiklari "zgrlkler"den yoksun birakmakla
cret almalari onlarin ok yararina olacaktir." Bu ynde bir yasa tasarisi getirilmi ise de, "bata
skoyali agartma iilerinin eylemleri nedeniyle, bu tasari bir yana birakilmitir." (Reo|| e|c.,
for 81
st
October. 1862, s. 14-15.) Bylece, szde adlarina konutuklari iiler tarafindan yenilgiye
ugratilan Sermaye, avukat gzlklerinin de yardimiyla, "emegin korunmasi amaciyla ikartilan
btn Parlamento yasalarinda oldugu gibi kaamakli szcklerle kaleme alinan 186O yasasinin.
kendilerine, perdahilar ile mala son eklini veren iileri, bu yasanin kapsami diinda birakma
olanagini sagladigini kefettiler. Her zaman sermayeye sadik uaklik eden ngiliz yargi organlari,
hukuk mahkemesinde, bu kk ve bayagi hileye yasallik kazandirdi. "iler byk hayal
kirikligina ugradilar ... airi-alimadan ikayetilerdi ve yasakoyucunun apakik niyetinin yanli
bir tanim nedeniyle hkmsz duruma gelmesi ok zlnecek bir durumdu." (|.c., s. 18.)
186
"Aik havada alian agarticilar", geceleri bu ite hi bir kadin alitirilmadigi yalaniyla
186O tarihli yasanin kapsamina girmekten kurtuldular. Bu yalan, fabrika denetmenlerince aiga
vuruldugu gibi, ayni zamanda, Parlamento da, iilerin verdikleri dilekelerde, aik havada
yapilan agartmalarin szde serin ayir kokusu iinde yrtldg inancindan yoksun kaldi. Bu
aik hava agartmalarinda, DOO-1OO fahrenhayt sicakliginda kurutma odalari kullaniliyor ve
buradaki iler ogunlukla kizlar tarafindan yapiliyordu. Bunlarin, bu odalardan aik havaya
arasira yaptiklani kaamaklar iin. "serinleme" teknik terimi kullaniliyordu. "Firinlarda onbe
kiz vardir. Sicaklik, keten bezi iin 8O-DO derece, patiska iin 1OO ve daha yukari derecelerdir.
On /oo| kare kadar byklgnde ufacik bir odanin ortasinda kapali bir soba vardir ve burada
oniki kiz t ve katlama iini yaparlar. Kizlar, korkun bir sicaklik saan sobanin evresine
dizilerek, tcler iin patiskalari hizla kuruturlar. Bu iilerin alima saatleri sinirsizdir. ler
oksa, ardarda her gece saat D ya da 12'ye kadar aliirlar." (Reo||s e|c.. for 81
st
October , 1862,
s. 56.) Bir hekim yle diyor: "Serinlemek iin :e| bir zaman ayrilmami, ama sicaklik dayanilmaz
hale gelin ya da iilerin elleri terden kirlenince, birka dakika diariya ikartilirlar. Soba iilerinin
hastaliklarini tedavi konusundaki geni deneyimlerime dayanarak unu syleyebilirim ki, bunlarin
saglik durumlan, iplik fabrikasi iilerininkinden daha berbattir" (ve Sermayenin, Parlamentoya
verdigi muhtiralarda, bu kizlar, Rubens'in tablolari rnegi, iek gibi saglikli gsterilmitir!).
"Bunlar arasinda en yaygin hastalikIar, verem, bronit, rahim hastaliklari, iddetli histeri ve
romatizmadir. Kanimca btn bu hastaliklar dogrudan dogruya ya da dolayli olarak, iilerin
alitirildiklan kk odalardaki pis ve airi sicak hava ile, kiin evlerine dnerken soguk ve
rutubetli havadan kendilerini koruyacak yeterli giyecek eksikliginden ileri gelmektedir." (|.c.,
s.56-57.) Fabrika denetmenleri, bu aik hava agarticilarinin yoksun birakildiklari 186O tarihli ek
yasa konusunda unlari ne sryorlar: "Bu yasa, iiIere saglar gibi grndg korumayi
saglayamadigi gibi, kaleme alinmi yle bir maddeyi de iermektedir ki, gece saat 8'den sonra
alian iilerin bulunduklari saptanmadika, bunlarin koruyucu hkmlerden yararlanmasi
olanaksiz grlmekte ve byle bir saptama yapilsa bile, ngrlen tanitlama ekli ylesine
sugtrmektedir ki, bunun bir mahkumiyetle sonulanmasi epeyce olanaksizdir." (|.c., s. 52.)
"Bu nedenle, btn iyi niyetlere ve amalara karin, insancil ya da eiitsel amalara ynelik bir
yasa olarak tam bir baarisizliktir; nk kadinlarla ocuklarin, duruma gre a ya da tok, 14
saat ve belki de daha uzun bir sre, ne yaa, ne cinsiyete ve ne de bu gibi ilerin" (agartma ve
boyama) "yapildigi evredeki ailelerin toplumsal alikanliklarina kulak asilmaksizin alitiril-
malarina izin vermek" (ki bu aslinda zorlamak demektir) "herhalde insancil bir hareket olmasa
gerektir." (Reo||s e|c., for 8O
th
April, 1867 , s. 4O.)
23
Kurl Murks
Kupilul l
tehdit eden ayni komisyonun daha sonraki nerilerine ilerde deginece-
giz.
187
YEDNC KESM. NORMAL GN N SAVAIM
NGLZ FABRKA YASALARININ
BAKA LKELERDEK TEPKS
Okurlarin animsayacagi gibi, arti-deger retimi, ya da arti-emegin
sizdirilmasi, emegin, sermayenin egemenligi altina girmesinden doga-
bilecek retim tarzlarindaki herhangi bir degiiklikten tamamen ayri
olarak, kapitalist retimin zgl amaci ve varolu nedenidir. Okur, gene
buraya kadar yaptigimiz incelemelerden, ancak bagimsiz ve bu neden-
le yasal ynden kendi adina hareket etme yetkisine sahip iinin, bir
meta saticisi olarak kapitalist ile [sayfa 81O| szleme yapabildigini de anim-
sayacaktir. Demek ki, bizim izdigimiz bu tarihsel tabloda, bir yandan
modern sanayi, te yandan hem fizik bakimdan, hem de yasal ynden
reit olmayan emek, nemli roller oynamaktadir; bunlardan ilki, bizim
aimizdan zel bir i alani, ikincisi ise, emek smrsnn arpici bir
rneginden baka bir ey degildir. Bununla birlikte, incelememizin bund-
an sonra ortaya ikartacagi gelimeleri beklemeksizin, salt tarihsel ol-
gular arasindaki ilikiden u sonulara varabiliriz :
8/|/nc/s/. Sermayenin, ignnn sinirsiz ve hesapsiz uzatilmasi
konusundaki hirsi, su gc, buhar ve makineyle ilk devrimlerini yapan
sanayi kollarinda, modern retim tarzinin ilk yaratiklari olan, pamuk,
yn, keten, ipek egirme ve dokumacilik alanlarinda tatmin edilmitir.
Maddi retim tarzindaki degimeler ve buna tekabl eden reticiler
188
arasindaki toplumsal ilikilerdeki degimeler, nce sinirsiz airiliklara,
ardindan da, buna bir tepki olarak, ign ile paydos saatlerini yasalar-
la sinirlayan, dzenleyen ve aralarinda birlik kuran toplumsal bir dene-
timin dogmasina yolati. Bu denetim, bu yzden, 1D. yzyilin ilk yarisinda
yalnizca istisnai ynetmelik gibi grnr.
18D
Yeni retim tarzinin bu ilkel
egemenligi ailir ailmaz, bu arada, yalniz diger birok retim kollarinin
bu ayni fabrika sistemini benimsedikleri degil, mlekilik camcilik vb.
gibi ilkel yntemlerle alian manfaktrlerin yanisira firincilik gibi eski
moda zanaatlarin, ve ensonu mihilik gibi ev sanayilerinin
1DO
bile, ok-
187
l//nc/ |cs/|yc no|. Yukardaki pasajlari yazdigim 1866 yilindan beri yeni bir tepki balami
bulunmaktadir.
188
"Bu siniflarin" (kapitalistler ve iiler) "herbirinin tutum ve davranii, iine sokulduklari
durumun sonucu olmutur." (Reo||s e|c., for 81
st
October, 1848, s. 118)
18D
"Sinirlandirmaya tabi tutulan iler, dokuma sanayiinde buhar ya da su gcnden
yararlanilan manfaktrler ile ilgiliydi. Bir iyerinin denetlenmesini gerektirecek iki koul vardi:
buhar ya da su gcnden yararlanilmasi ve bazi liflerin ilenmesi." (Reo||s e|c., for 81
st
October,
1864, s. 8)
1DO
"Ev sanayii denilen sanayiin durumu hakkinda, ocuklarin alitirilmasi Komisyonunun
son raporlarinda zellikle degerli malzemeler bulunabilir.
24
Kurl Murks
Kupilul l
tan, fabrikalar gibi tamamen kapitalist smrnn penesine dtg
grld. Bylece, ynetmelik, giderek istisnai niteliginden siyrilmak
zorunda kaldi, ya da ngiltere'de oldugu gibi, Romali Casuist'lerin yapti-
gi ekilde, i yapilan her evin fabrika ilan edilmesi biimini aldi.
1D1
l//nc/s/. gnnn, bazi retim kollarinda dzenlenmesinin ta-
rihi, ve bu dzenlenmeye gre teki kollarda hl sregelen [sayfa 811|
savaim, tek tek emekinin, bu "zgr" emek-gc saticisinin, kapitalist
retimin belli bir aamaya ulamasiyla, direnme gcnden tamamen
yoksun hale drldgn tanitlar. Normal ignnn yaratilmasi, bu
nedenle, kapitalist sinif ile ii sinifi arasindaki azok gizli, uzun sren
bir i savain sonucudur. atima, modern sanayi arasinda oldugu iin,
ilk kez bu sanayiin beiginde, ngiltere'de balamitir.
1D2
ngiliz fabrika
iileri, yalniz ngilizlerin degil, genel olarak modern ii sinifinin savunu-
culari oldugu gibi, bunlarin teorisyenleri de sermaye teorisine ilk kez
meydan okuyan kimseler olmutur.
1D8
Bu yzden, fabrika filozofu Ure,
"emegin eksiksiz zgrlg"
1D4
ugruna merte savaim veren sermayeye
kari, bayraklarina "Fabrika Yasalarinin Kleligi" szlerini yazan ngiliz
ii sinifini, silinmez yzkarasi olarak lanetlemektedir.
Fransa, agir aksak ngiltere'yi izledi. ngiltere'deki aslindan ok
daha kusurlu Oniki Saatlik Yasanin
1D5
dogumu iin ubat devriminin ya-
1D1
"Son oturumun (1864) yasalari ... adetlerin byk farkliliklar gsterdigi ve makinelere
hareket veren mekanik gcn kullanilmasi artik etkisi gibi, yasal bakimdan bu iyerinin 'fabrika'
sayilmasi iin gerekll koullar arasinda bulunmadigi eitli koullarini kapsar." (Reo||s e|c., for
81
st
October , 1864, s. 8)
1D2
Kita Avrupasi liberalizminin cenneti Belika'da bu hareketin izleri grillmez. Kmr ve
maden ocaklarinda bile, her iki cinsiyetten ve her yatan ii, her dnemde ve istenildigi srece
tam bir "zgrlk" iersinde tketilirler. Buralarda alitirilan her 1.OOO kiiden 788' erkek, 88'i
kadin ve geriye kalanin 185'i oglan, 44' kiz olmak zere 16 yaindan kk ocuktur; yksek
firinlarda vb. her 1.OOO kiiden 668"i erkek, 14D'u kadin ve geriye kalanin D8'i oglan ve 85'i kiz
olmak zere 16 yaindan kk ocuklardir. Buna, bir de, yetikin ve henz olgunluk derecesine
ulamami emek-gcnn pek byk lde smrlmesine karilik denen dk cretleri
ekleyiniz. Ortalama gnlk cret erkek iin 2 ilin 8 peni, kadin iin 1 ilin 8 peni, erkek ocuk
iin 1 ilin 2,5 penidir. Bunun sonucu olarak Belika, 1868 yilinda, 185O yilina gre, kmr,
demir vb. ihracatini hem miktar ve hem de deger olarak neredeyse iki katina ikartmitir.
1D8
Robert Owen, 181O yilindan hemen sonra yalniz ignnn sinirlandirilmasi zorunlulugunu
teori olarak benimsemekle kalmadi, 1O saatlik ignn, New Lanark'ta kendi fabrikasinda
fiilen uyguladi da. Bu hareketiyle, komniste topya diye alay edildigi gibi, "ocuklarin egitiminin
retken emekle birletirilmesi" fikri ve ilk kez onun taratindan kurulan i Kooperatifleri
Dernekleri de ayni ekilde karilandi. Bugn birinci topya fabrika yasasi haline gelmi, ikincisi
btn fabrika yasalarinda resmi ifade olarak yer almitir, ncs ise gericilerin elinde bir
dalavere araci halinde kullanilmaktadir.
1D4
Ure, P|/|oso|/e Jes Vcn0/cc|0|es, Fransizca evirisi, Paris 1886, t. II, s. 8D, 4O, 67, 77
vb..
1D5
1855 yilinda Paris'te toplanan Uluslararasi statistik Kongresinin tutanaklarinda yle
deniyor: "Fabrikalar ile iyerlerinde gnlk alimayi 12 saat olarak sinirlandiran Fransiz yasasi,
bu alimayi belli saatler iersinde saptamaz. Yalniz ocuklarin alima zamani sabah 5 ile
akam D olarak belirlenmitir. te bu yzden bazi patronlar bu ugursuz bolugun kendilerine
verdigi hakki, iyerlerinde, belki yalnizca pazar gn diinda, alimayi araliksiz her gn
srdrmek iin ktye kullanirlar. Bu amala, iki ekip halinde ii alitirirlar ve bunlardan
herbiri, ancak 12 saat iyerinde bulundugu halde, alima gece-gndz srm olur. Yasanin
gerekleri yerine getirilmitir, ama ya insanligin gerekleri" Ayrica, "gece iinin insan organizmasi
25
Kurl Murks
Kupilul l
pilmasi gerekti. Gene de, Fransizlarin devrimci yntemlerinin [sayfa 812|
kendine zg avantajlari vardi. gnn, btn iyerleri ile fabrikalarda,
hi bir ayrim tanimadan bir defada ayni ekilde sinirladi, oysa bazan
u, bazan bu noktada koullarin baskisina ister istemez boyun egen
ngiliz yasa koyuculari, karmakariik ve birbirleriyle elien uygulama-
lar iersinde yollarini yitiriyorlardi.
1D6
Buna karilik, Fransiz yasasi,
ngiltere'de, ancak ocuklar, ergin olmayanlar ve kadinlar iin kazanilmi
ve ancak son zamanlarda, ilk kez genel bir hak olarak ne srlm bir
konuyu, ilke olarak ilan etmiti.
1D7
Kuzey Amerika Birleik Devletleri'nde, her bagimsiz ii hareke-
ti, klelik, cumhuriyetin bir blmn arpiklatirdigi iin ktrmleti.
Emegin, kara deriye damgalandigi yerde, beyaz deriden kendini kurtar-
masi mmkn degildir. Ne var ki, kleligin lmyle birlikte derhal
yepyeni bir yaam dogdu. savain ilk meyvesi, Atlantikten Pasifige,
New England'dan California'ya soluk soluga gidip-gelen bir lokomotif
hiziyla yayilan sekiz saatlik alima hareketi oldu. Baltimore' da 6 Agu-
stos I866'da yapilan Genel Kongresi u bildiriyi yayinladi: "Bugnn ilk
ve en byk zorunlulugu, btn Amerika Birleik Devletleri'nde, sekiz
saatlik alimayi, normal ign kabul eden bir yasayi yrrlge koya-
rak, bu lkenin emegini kapitalist klelikten kurtarmaktir. Bu anli sonu-
ca eriene dek btn gcmzle alimaya kararliyiz."
1D8
Ayni siralarda,
Uluslararasi i Birliginin, Cenevre'de yaptigi kongrede, [sayfa 818| Londra
Genel Konseyinin nerisi zerine u karar alindi: "gnnn sinirlandi-
rilmasi nkouldur, bu saglanmadan, kurtulu yolunda atilacak diger
btn adimlar baarisizliga mahkumdur. ... Kongre, sekiz saatlik sreyi,
ignnn yasal siniri olarak nerir."
Bylece, Atlantigin her iki yakasinda, retim koullarinin kendi-
zerindeki yikici etkileri" ile "her iki cinsiyetten insanin geceleri ayni lo iyerlerinde birarada
bulunmalarinin meum sonulari" zerinde de durulmutur.
1D6
"rnegin benim blgemde, ayni fabrikada tek bir iveren, Agarticilik ve Boyacilik leri
Yasasina gre agartici ve boyaci oldugu halde, ayni zamanda, Basmacilik leri Yasasina gre
de, basmaci, Fabrika Yasasina gre ise, ie son eklini veren iidir." (Mr. Baker'in raporu,
Reo||s e|c.. for 81
st
October, 1861, s. 2O) Bu yasalarin eitli hkmleri ile bunlardan ileri gelen
kariikliklari siraladiktan sonra Mr. Baker yle diyor: "verenin yasalara uymaktan kaindigi
yerlerde, bu ayri parlamento yasasinin hkmlerinin uygulanmasini saglamanin ne kadar
zor olacagi bylece grlm olacaktir." Ama "bylece avukatlara da bir yigin dava konsu
saglami oluyor.
1D7
Bylece, fabrika denetmenleri en sonunda unu sylemeye cesaret ediyorlar: "Bu itirazlar"
(isgnnn yasayla sinirlandirilmasi konusunda sermayenin itirazlari) "byk alima hakki
ilkesi karisinda yenilgiye ugramak zorundadir. ... Patronun, iisinin emegi zerindeki hakkinin
sona erecegi ve yorulup tkenmek szkonusu olmasa bile iinin bu sreyi kendine ayirabilecegi
bir zaman vardir." (Reo||s e|c., for 81
st
Oct., 1862, s. 54.)
1D8
"Biz Dunkirk iileri, ilan ediyoruz ki, bugnk sistem altinda ngrlen alima zama-
ninin uzunlugu ok fazladir ve iiye dinlenme ve egitim iin zaman birakmamakta ve onu k-
lelikten pek az farkli bir kul haline getirmektedir. te bunun iin, 8 saatin bir ign iin yeterli
oldugu ve yasal olarak da yeterll sayi1masi gerektigi kararina vardik; gl bir ara olan basini
yardimimiza agirmamizin nedeni bu oldugu gibi ... bize bu yardimi yapmaya yanamayanlara,
emek ve ii haklarinda yapilacak reformun dmani gzyle bakmamizin nedeni de bu
olacaktir." (Dunkirk'li ilerin Karari, New York State 1866.)
2
Kurl Murks
Kupilul l
lerinden igdsel bir ekilde dogup byyen ii sinifi hareketi, ngiliz
Fabrika Denetmeni R. 1. Saunders'in u szlerini dogruladi: "Toplumda
reformlar yapilmasina dogru atilacak ileri adimlarin baariya ulamasi
alima saatleri sinirlandirilmadan ve bu sinirlar sikisikiya uygulanma-
dan asla beklenemez."
1DD
Kabul etmek gerekir ki, iilerimiz, retim srecinden iktikla-
rinda, girdiklerinden daha farklidirlar. Pazarda, bir meta, "emek-gc"
sahibi olarak, teki meta sahipleri ile kari kariya, saticiya kari satici
olarak durmutu. Kapitaliste emek-gcn sattigi szleme, kendisini,
onun tasarrufuna serbeste verdigini, deyim yerindeyse, ak ile kara gibi
tanitlar. Pazarlik tamamlandiktan sonra, onun "baina buyruk insan"
olmadigi anlailir; emek-gcn satmak iin zgr oldugu sre, onu
satmaya zorlandigi sredir,
2OO
ve gerekten de, vampir, "smrlecek
tek bir adalesi, siniri, bir damla kani oldugu srece"
2O1
onu elinden
birakmayacaktir. "Acilarinin yilanina" kari "korunmak" iin iilerin
babaa vermeleri ve bir sinif olarak, bu iilerin bizzat kendilerinin,
sermaye ile yaptiklari gnll szleme ile, hem kendilerini ve hem de
ailelerini klelige ve lme satmalarini engelleyecek bir yasanin, kud-
retli bir toplumsal engelin yaratilmasini gerekletirmeleri gerekir.
2O2
"n-
sanin vazgeilmez haklarini" sayip dken cafcafli liste yerine, yasayla
sinirli ignnn gsterisiz Vcnc C|c||c'si [sayfa 814| geliyor; bununla
"iinin sattigi zamanin ne zaman sona erecegi, ve kendisine ait olanin
ne zaman balayacagi" aikliga kavumu olacak.
2O8
Q0cn|0m m0|c|0s
c| /||o/* [sayfa 815|
1DD
Reo||s e|c.. for 81
st
1848, s. 112.
2OO
"Ayrica, bu gibi ilemler (rnegin, sermeyenin 1848-5O arasi giritigi manevralar), iilerin
korunmaya gereksinmeleri olmadigi, ama el emegi ve alinteri gibi sahip bulunduklari tek metai
satan zgr kimseler olarak dnlebilecekleri eklinde sik sik ne srlen iddialarin
yanliliginin kesin kanitlaridir." (Reo||s e|c., for 8O
th
April, 185O, s. 45) "zgr emek'" (eger ona
bu ad verilebilirse) "hatta zgr bir lkede bile, kendisinin korunmasi iin yasasinin gl
koluna gereksinme duyar." (Reo||s e|c.. for 81
st
Oct.. 1864, s. 84.) "Yemek paydosu verilerek ya
da verilmeksizin 14 saat alitirmaya izin vermek, iilerin zorlanmasiyla ayni anlama gelir vb.."
(Reo||s e|c.. 8O
th
April, 1868, s. 4O.)
2O1
Friedrich Engels, |.c.. s. 5. 2O2.
2O2
On Saatlik Yasa, kapsamina giren sanayi kollarinda, "daha nce uzun saatler alian
iilerin. vaktinden nce yalanip elden ayaktan dmelerine bir son verdi". (Reo||s e|c.. for
81
st
Oct., 185D, s. 47.) "Sermaye (fabrikalarda), alitirilan iilerin saglik ve morallerinde bazi
tahriplere yolamaksizin, makineleri sinirli bir zamanin tesinde asla hareket halinde tutamaz;
ve iiler kendilerini bundan koruyacak durumda degillerdir." (|.c.. s. 8.)
2O8
"Daha da byk bir iyilik, ensonu, iinin kendisine ait zaman ile patronuna ait zaman
arasinda bir ayrim yapilmasidir. imdi ii, artik, zamaninin, sattigi kismi ne zaman sona eriyor,
kendisine ait olani ne zaman baliyor, bunu biliyor; ve bu konuda nceden kesin bir bilgiye
sahip bulunmasi, ona, kendine ait dakikalari kendi amacina gre nceden dzenleme olanagini
veriyor." (|.c., s. 52.) "Onlari kendi zamanlarinin efendisi yapmakla" (Fabrika Yasalari) "bunlara,
eninde sonunda siyasal iktidara sahip olma ynnde moral bir canlilik kazandirdi." (|.c., s. 47.)
Belli belirsiz bir alay ve ok ll szcklerle fabrika denetmenleri, bu yasanin ayni zamanda,
sermayenin salt bir somutlami ekli olan bir insan iin dogal olan bazi zalimce davranilardan
kapitalistleri kurtardigina ve azicik "kltr" edinme zamani sagladigina da deginmilerdir.
"Eskiden patronun paradan, iinin de alimaktan baka bir ey iin vakti yoktu." (|.c., s. 48.)
* Ne byk degiiklik. -.
27
Kurl Murks
Kupilul l
ONBRNC BLM
ARTI-DEGERN ORANI VE KTLES
MDYE kadar oldugu gibi bu blmde de, emek-gcnn degeri
ve bu nedenle, bu emek-gcnn yeniden-retimi ya da srekliligi iin
ignnn gerekli kismi, bilinen, sabit byklkler olarak kabul edilmi-
tir.
Bu varsayimla, arti-deger orani bilindigine gre, ayni zamanda
tek bir iinin, belirli bir srede kapitaliste sagladigi arti-deger kitlesi de
verilmi olur rnegin, eger bir gnlk 6 saatlik gerekli emek 8 iline eit
bir altinin kitlesi ile ifade ediliyorsa, bu 8 ilin, bir emek-gcnn gnlk
degeri ya da bir emek-gc satinalinmasi iin yatirilan sermayenin de-
geridir. Ayrica, eger bu arti-deger orani %1OO ise, bu 8 ilinlik degien
sermaye, 8 ilinlik bir arti-deger kitlesi retir ya da ii, gnde 6 saatlik
bir arti-emek kitlesi sagliyor demektir.
Ama kapitalistin degien sermayesi, ayni anda kullandigi btn
[sayfa 816| emek-glerinin toplam degerinin para cinsinden ifadesidir.
28
Kurl Murks
Kupilul l
Bundan dolayi, bu degien sermayenin degeri, tek bir emek-gcnn
ortalama degerinin, kullanilan emek-gleri sayisi ile arpimina eittir.
Bunun iin, eger emek-gcnn degeri belli ise, degien sermayenin
byklg, ayni anda kullanilan ii sayisi ile dogru orantili olarak degiir.
Tek bir emek-gcnn gnlk degeri 8 ilin ise, her gn 1OO emek-
gcn smrmek iin 8OO ilin sermayenin yatirilmasi gerekir; yani
gnde n sayida emek-gcnn smrlmesi iin, n kadar 8 ilin yatiril-
masi gerekir.
Ayni ekilde, tek bir emek-gcnn gnlk degeri olan 8 ilinlik
degien sermaye, gnde 8 ilinlik bir arti-deger retirse, 8OO ilinlik bir
degien sermaye, gnde, 8OO ilinlik arti-deger retir; yani n x 8 ilinlik
degien sermaye, gnde, n x 8 ilinlik arti-deger retir. Demek oluyor
ki, retilen arti-deger kitlesi, tek bir iinin, bir ignnde sagladigi arti-
degerin, kullanilan ii sayisi ile arpimina eittir. Ama ayrica, tek bir
iinin rettigi arti-deger kitlesi, emek-gcnn degeri verildigine gre,
arti-deger orani ile belirlendigi iin, u yasa ortaya ikiyor: retilen arti-
deger kitlesi, yatirilan degien sermaye miktari ile arti-deger oraninin
arpimina eittir; bir baka deyile, bu, ayni kapitalistin ayni anda smr-
dg emek-gc sayisi ile her emek-gcnn smrlme derecesi
arasindaki bileik oranla belirlenir.
Arti-deger kitlesi A, bir iinin gnde ortalama olarak sagladigi
arti-deger c, tek bir emek-gcnn satinalinmasi iin yatirilan gnlk
degien sermaye J, degien sermaye toplami D, ortalama emek-gc-
nn degeri G, bu emek-gcnn smrlme derecesi
e
/
e
[
arti-emek
/
gerekli-
emek
| ve kullanilan ii sayisi n ise u denklemi elde ederiz:
A=
Yalnizca emek-gcnn ortalama degeri sabit bir byklk ola-
rak degil, kapitalistin kullandigi iinin de daima ortalama iiye indir-
gendigi varsayilmitir. retilen arti-degerin, smrlen ii sayisi ile
orantili olarak artmadigi, kural-dii durumlar vardir, ama o zaman da,
emek-gcnn degeri sabit kalmaz. [sayfa 817|
Belirli bir arti-deger kitlesi retiminde, bu nedenle, bir etmende-
ki azalma, bir digerindeki artila karilanabilir. Degien sermaye azalir-
sa, ayni zamanda, arti-deger orani ayni oranda artar ve retilen arti-deger
kitlesi degimeden kalmi olur. Daha nceki varsayimimizda oldugu
gibi, kapitalistin gnde 1OO iiyi smrebilmesi iin 8OO ilin yatirmasi
gerekiyorsa, ve arti-deger orani %5O ise, bu 8OO ilinlik degien ser-
maye, 15O ilinlik, ya da 1OO x 8 isaatlik bir arti-deger saglar. Eger arti-
deger orani iki katina ikarsa ya da ign, 6 saatten D saate degil de 12
}
a
d
x D
e
G x
e
x D
2
Kurl Murks
Kupilul l
saate uzatilir ve ayni zamanda degien sermaye yariya, 15O iline indi-
rilse, gene 15O ilinlik ya da 5O x 6 isaatlik bir arti-deger saglar. Demek
oluyor ki, degien sermayedeki azalma, emek-gcnn smrlme
derecesinde orantili bir artila, ya da kullanilan ii sayisindaki azalma,
ignnde ayni oranda bir uzatma ile karilanabilir. Bu nedenle, serma-
yenin smrebilecegi emek arzi, belli sinirlar iersinde, ii arzindan
bagimsizdir.
2O4
Tersine eger degien sermaye miktari ya da kullanilan
ii sayisi ayni oranda artacak olursa, arti-deger oranindaki dme, re-
tilen arti-deger kitlesinde bir degiiklige yolamaz.
Bununla birlikte, kullanilan ii sayisindaki ya da yatirilan degien
sermaye miktarindaki azalmanin, arti-deger oraninda bir ykselmeyle
ya da ignnn uzatilmasiyla karilanmasinda bazi ailamayacak sinir-
lar vardir. Emek-gcnn degeri ne olursa olsun, iinin yaayabilmesi
iin gerekli emek-zamani ister 2, ister 1O saat olsun, bir iinin gnde
retebilecegi toplam deger, 24 saatlik emegin somutlatigi degerden
daima daha azdir; yani diyelim 12 ilin, 24 saatte gerekleen emegin
para olarak ifadesi ise, bu, 12 ilinden daima daha kktr. Daha n-
ceki varsayimimiza gre, emek-gcnn kendisinin yeniden retilmesi
ya da onun satinalinmasi iin yatirilan sermayenin yerine konmasi iin
gnde 6 isaati gerekliyse, 5OO iiyi %1OO'lk bir arti-deger orani ile 12
saatlik ign kullanan 1.5OO ilinlik bir degien sermaye, gnde 1.5OO
ilinlik ya da 6 x 5OO isaatlik bir arti-deger retir. Gnde %2OO bir arti-
deger oraniyla ya da 18 saatlik bir ign ile 1OO ii kullanan 8OO ilin-
lik bir sermaye, ancak 6OO ilinlik ya da 12 x 1OO isaatlik [sayfa 818| bir arti-
deger kitlesi retir; yatirilan degien sermaye ile arti-degerin toplamina
eit olan toplam deger-rn hi bir zaman 1.2OO iline ya da 24 x 1OO
isaatine ulaamaz. Ortalama ignnn mutlak siniri dogal olarak
daima 24 saatten kktr degien sermayedeki bir azalmanin, arti-
deger oranindaki bir ykselmeyle, ya da smrlen ii sayisindaki bir
azalmanin, ignnn smrlme derecesinde bir ykselme ile kari-
lanmasina mutlak bir sinir koymu oluyor. Bu canli yasa, sermayenin,
elden geldigince alitirdigi ii sayisini, ya da onun emek-gcne evri-
lebilen degien kisimlarini azaltma egilimi ile, buna karit den, mm-
kn olan en byk arti-deger retme egiliminden dogan olgularin (bunlar
daha sonra ilenecektir) aiklanmasi bakimindan byk nem tair.
te yandan, eger kullanilan emek-gc kitlesi ya da degien sermaye
miktari, arti-deger oranindaki d ile orantili olmayacak ekilde artsa,
retilen arti-deger kitlesi der.
retilen arti-degerin kitlesinin iki etmen tarafindan, yani arti-deger
orani ve yatirilan degien sermaye ile belirlenmesinden, nc bir
yasa ikar. Arti-deger orani, ya da emek-gcnn smrlme derecesi
2O4
Bu vlger iktisatilar, emegin piyasa fiyatinin arz ve taleple belirlenmesi konusunda
Arimet'i tepetaklak ederek, dnyayi yerinden oynatmak iin degil, hareketini durdurmak iin
dayanak noktasi bulduklarini hayal etmekle, bu temel yasadan habersiz grnyorlar.
270
Kurl Murks
Kupilul l
ile emek-gc degeri, yani gerekli emek-zamani belli olduguna gre,
degien sermaye ne kadar byk olursa, retilen degerin, ve arti-dege-
rin kitlesi de dogal olarak o kadar byk olur. gn ile bunun gerekli
kisminin sinirlari belli ise, kapitalistin rettigi deger ile arti-deger kitlesi,
kukusuz, yalnizca harekete getirdigi emegin kitlesine baglidir. Ama
bu, yukarda varsayilan koullar altinda, emek-gc kitlesine ya da smr-
dg ii sayisina bagli oldugu gibi, bu sayi da, yatirilan degien serma-
yenin miktariyla belirlenmitir. Demek ki, arti-deger orani ile emek- g-
c degeri belli ise, retilen arti-deger kitlesi, yatirilan degien serma-
yeye bagli olarak degiir. Bildigimiz gibi kapitalist, sermayesini iki kis-
ma ayirmaktadir. Bunun bir kismini retim aralarina yatiriyor; bu, ser-
mayenin degimeyen kismidir. Diger kismini canli emek-gcne yatiri-
yor; bu da, sermayenin degien kismidir. Toplumsal retim biiminin
ayni oldugu yerde bile, sermayenin byle degimeyen ve degien kisim-
lara blnmesi, eitli retim kollarinda, farkli oranlarda olur; ve ayni
retim kolunda dahi bu oran teknik koullar ile, retim srecinin toplum-
sal bileimindeki degimelerle birlikte, o da degiir. Ama belli bir serma-
yenin, degimeyen ve degien kisimlara blnme orani ne olursa olsun,
ister 1 : 2, 1 : 1O ya da 1 : x olsun, biraz nce belirtilen [sayfa 81D| yasa ze-
rinde hi bir etkisi olmaz. nk, daha nceki tahlillerimize gre, degi-
meyen sermayenin degeri, rnn degerinde tekrar ortaya ikar, ama
yeni retilen degere, yeni yaratilan deger-rne girmez. 1OO iplik iisi
yerine 1.OOO ii alitirilmasi, kukusuz daha fazla hammaddeye, maki-
neye gereklilik gsterir. Bu ek retim aralarinin degeri ykselebilir, d-
ebilir, ayni kalabilir, az ya da ok olabilir, ama bunun, bu makineleri
harekete getiren emek-gc araciligi ile arti-deger yaratma sreci zerin-
de hi bir etkisi olamaz. Bunun iin yukarda ne srlen yasa, imdi u
ekle giriyor: farkli sermayeler tarafindan retilen deger ve arti-deger
kitleleri emek-gcnn degeri belli ve smrlme derecesi eit olmak
zere bu sermayelerin degien kisimlarinin, yani canli emek-gcne
dnen kisimlarinin byklkleri ynnde degiir.
Bu yasa, grne dayanan btn deneyimlerle aika elimek-
tedir. Kullandigi tm sermayesini yzde olarak hesaplayan bir pamuk
iplikisinin, daha ok degimeyen ve daha az degien sermaye kullan-
makla, ona gre daha ok degien ve daha az degimeyen sermaye
kullanan bir firincidan, bu nedenle daha az kri ya da daha az arti-de-
geri cebe indirmedigini herkes bilir. Bu, grnteki elikinin zmlen-
mesi iin, daha birok ara terimlerin varligini gerektirir; tipki basit cebirde
O
/
O
'in gerek bir byklg temsil ettigini anlamak iin birok ara terim-
lere gereksinme bulunmasi gibi. Klasik ekonomi bu yasayi formle
edememekle birlikte, diger yasanin zorunlu bir sonucu oldugu iin ona
igdsel bir ekilde uymaktadir. Bu yasayi, elikili olgularla atima-
dan, zoraki bir soyutlama ile kurtarmayi denemitir. Rikardocu okulun
bu engele tkezleyerek nasil felakete ugradigi ilerde
2O5
grlecektir.
27T
Kurl Murks
Kupilul l
"Gerekten hi bir ey grenmemi olan"* vlger ekonomi, her zaman
oldugu gibi, burada da, grnleri dzenleyen ve aiklayan yasalar
yerine, yalnizca grnlere sarilmitir. Spinoza' nin tersine, "bilisizligin
yeterli bir neden oldugu"na inanmaktadir.
Bir toplumun toplam sermayesi tarafindan her gn harekete gei-
rilen emek, bir tek ortak ign olarak kabul edilebilir. rnegin, ii sa-
yisi bir milyon ve bir iinin ortalama ign 1O saat olsa, [sayfa 82O| top-
lumsal ign on milyon saat olur. Bu ignnn uzunlugu belli oldugu-
na gre bu sinirlandirma fiziksel ya da toplumsal olarak belirlenmi
olabilir arti-deger kitlesi ancak ii sayisinin, yani emeki nfusun arti-
rilmasiyla ogaltilabilir. Nfus artii, burada, toplam toplumsal sermaye
ile yaratilan arti-deger retimi iin matematik siniri oluturur. Tersine,
belli bir nfusla, bu sinir, ignnn mmkn oldugu kadar uzatilma-
siyla belirlenir.
2O6
Bununla birlikte, bir sonraki blmde grlecegi gibi,
bu yasa, yalnizca, buraya kadar ele alinmi arti-deger biimi iin geer-
lidir.
Arti-deger retimi ile ilgili olarak imdiye kadar yapilan inceleme-
lerden u sonu ikiyor ki, eldeki her para ya da deger, keyfi olarak ser-
mayeye dntrlemez. Bu dnmn gerekleebilmesi iin, para
ya da meta sahibi bireyin elinde, belli asgari miktarda bir para ya da de-
giim-degerinin bulunmasi gerekir. Asgari degien sermaye miktari, arti-
deger retimi iin btn yil her gn alitirilan tek bir emek-gcnn
maliyet fiyatidir. Eger bu ii kendi retim aralarina sahip olsaydi ve i-
i olarak yaamayi yeterli grseydi, kendi retim aralarinin yeniden-
retimi iin gerekli sreden, diyelim 8 saatten fazla alimasina gerek
kalmazdi. Ayrica ancak, 8 isaati iin yetecek kadar retim aracina ge-
reksinme duyardi. Oysa, bu 8 saatin yanisira, onu bir de 4 saatlik arti-
emege zorlayan kapitalist, ek retim aralarinin saglanabilmesi iin bir
miktar daha paraya gereksinme duyar. Bununla birlikte, bizim varsayi-
mimiza gre, kapitalistin, gnlk olarak elde ettigi arti-degerle, tipki bir
ii gibi yaayabilmesi, yani zorunlu gereksinmelerini karilayabilmesi
iin iki ii alitirmasi gerekir. Bu durumda, servetini artirmak degil,
yaamini srdrmek, retiminin amaci olurdu; oysa kapitalist retim
demek, bunlardan ilki demektir. Siradan bir iinin srdg yaamin
iki kati daha iyi bir yaam srmek ve bunun yanisira retilen arti-degerin
yarisini sermayeye evirebilmek iin, ii sayisi ile birlikte, yatirdigi asgari
2O5
Daha fazla ayrinti drdnc kitapta [ciltte| verilecektir.
2O6
"Bir toplumun emegi, yani ekonomik zamani belli bir miktardir, diyelim, bir milyon
insanin gnde on saati ya da on milyon saattir. ... Sermayenin bir artma siniri vardir. Bu sinira,
belli bir dnemde, kullanilan ekonomik zamanin fiili byklg ile ulailabilir:" (4n Esscy on
||e Po|/|/cc| of Nc|/ons. London 1821, s. 47, 4D.)
* "Hi bir ey grenmediler ve hi birey unutmadilar." - 1815 yilinda, Bourbor egemenliginin
restorasyonundan sonra Fransa'ya geri dnen, toprak mlkiyetlerin yeniden elde etmeyi ve
kylleri yeniden feoda ykmllklerini stlenmeye zorlamayi deneyen aristokrat gmenler
hakkinda, Talleyrand byle diyordu. -EJ.
272
Kurl Murks
Kupilul l
sermayeyi de 8 katina ikarmasi gerekir. Kukusuz kendisi de, iileri
gibi elikolu sivayip retim srecine dogrudan dogruya katilabilir; o zaman
kapitalist ile ii arasinda bir melez, ancak "kk bir patron" olur. Ka-
pitalist retimin belli bir aamasi, [sayfa 821| kapitalistin btn zamanini,
kapitalist olarak, yani kiilemi sermaye olarak, bakalarinin emeklerini
elde etmeye ve dolayisiyla denetlemeye ve bu emegin rnlerini sat-
maya vermesini gerektirir.
2O7
Ortaaglardaki loncalar, bu yzden, usta
bir zanaatinin kapitaliste d- nmesini, bir ustanin kullanabilecegi i-
i sayisini ok kk bir azami rakamla sinirlandirarak, zorla nlemeye
aliti. Para ya da meta sahibinin fiilen kapitalist olabilmesi iin, retim
iin yatirilan asgari miktarin, orta-aglarin azamisini byk lde amasi
gerekir Hegel'in (lo/c'inde) kefettigi yasanin dogrulugu, doga bilimle-
rinde oldugu gibi burada da grlr: salt nicel farkliliklar bir noktadan
sonra nitel degiikliklere dnrler."
2O7a
Para ya da meta sahibi bireyin, kendisini kapitaliste dntrebil-
mesi iin elde bulundurmasi gerekli asgari deger miktari, kapitalist re-
timin farkli gelime aamalarina gre degitigi gibi, farkli retim alanla-
rinda iinde bulunduklari aamanin kendi zel ve teknik koullarina
bagli olarak degiiklik gsterirler. Bazi retim alanlari, kapitalist reti-
min daha balangicinda, tek bir kiinin elinde henz bulunduramadigi
asgari bir sermayeye gereksinme gsterir. Bu durum, kismen, Fransa'da
Colbert zamaninda oldugu ve birok Alman devletlerinde gnmze
kadar sregeldigi [sayfa 822| gibi, zel kiilerin devlete desteklenmesine,
ve kismen de, bizim modern anonim irketlerin ncleri olan bazi tica-
ret ve sanayi kollarinin smrlmesi iin, yasal tekelleri ellerinde bulun-
duran irketlerin meydana gelmesine yolaar.
2O8
2O7
"Bir ifti kendi emegine gvenmemelidir, eger gvenirse bence bundan zararli ikar.
Onun ii, genel bir gzetim olmalidir: harmancisini gzetlemek zorundadir, yoksa, cretlerini,
harmanlanmayan tahil olarak kaybetmi olur; orakisinin, biicisinin, vb denetlenmesi gerekir;
her zaman itlerinin etrafini dolamali, ihmal edilmi mi edilmemi mi grmelidir; tek bir yere
baglanirsa olacagi budur zaten!" ([1 Arbuthnot,| 4n lnq0/|y /n|o ||e Connex/on |e|0een ||e
P|esen| P|/ce o/ P|o|/s/ons cnJ ||e S/:e o/ Fc|ms e|c., By a Farmer, London 1778, s. 12) Bu
kitap ok ilgin. Burada, "kapitalist iftinin" ya da daha aik adiyla "tccar iftinin" oluumu
incelenebilir ve yalnizca yaamasi iin gerekli eylerle yetinmek durumunda bulunan kk
ifti aleyhine kendisini yceltmesi grlebilir. "Kapitalistler sinifi, balangita kismen ve ensonu
tamamen el ile alima zorunlulugundan kurtulmu oldular." (7ex||oo/ o/ lec|0|es on ||e
Po|/|/cc| Economy o/ Nc|/ons, By the Rev, Richard 1ones, Hertford 1852, Lecture III, s. 8D)
2O7a
Modern kimyada, ilk kez Laurent ve Gerhardt tarafindan gelitirilmi olan molekl
teorisi de bundan baka bir yasaya dayanmaz. [nc baskiya ek.| "Kimya ile yakindan
ilikisi bulunmayanlar iin ok aik olmayan bir ifadeyi aiklamak amaciyla, biz, burada, yazarin,
ilk kez 1848 yilinda C. Gerhardt'in homolog diziler adini verdigi karbon bileimlerinden szettigine
deginmek isteriz; bu dizilerden herbirinin kendine zg cebirsel forml vardir. Bylece, parafin
dizileri: C
n
H
2n+2
; normal alkol dizileri C
n
H
2n+2
O; norma1 yag asitleri dizileri C
n
H
2n
O
2
forml ile
gsterilir ve daha birok byle diziler vardir. Yukardaki rneklerde, molekl formlne yalnizca
CH
2
niceliklerinin eklenmesi ile her seferinde nitelike farkli bir cisim meydana gelmektedir.
Bu nemli olgunun saptanmasinda Laurent ve Gerhardt'in katkilan (Marx bunu oldugundan
byk grmtr) konusunda bkz: Kopp, En|0/c/|0n Je| C|em/e, Mnchen 1878, s. 7OD, 716,
ve Schorlemmer, 7|e R/se cnJ 0e|e|omen| of O|cn/c C|em/s||y, London 187D, s. 54. -F.E.
2O8
Martin Luther bu tr kurumlara "Die Gesellschaft Monopolia" demektedir.
273
Kurl Murks
Kupilul l
________________________
retim sreci sirasinda grdgmz gibi, sermaye, emek ze-
rinde, yani alian emek-gc ya da bizzat ii zerinde egemenlik
kurar. Kiilemi sermaye, kapitalist, iinin iini dzenle ve uygun bir
yogunluk derecesinde yapmasina dikkat eder.
Sermaye, ayrica, ii sinifini kendi yaami iin gerekli gereksin-
melerin dar erevesini aan bir alimaya ynelten zorlayici bir ilikiye
ulamiti. Bakalarinin faaliyetinin bir reticisi olarak, bir arti-emek sogu-
rucusu ve emek-gc smrcs olarak, ykml alimaya dayanan
daha nceki btn retim sistemlerini, enerjisi, sinir tanimazligi, key-
filigi ve etkinligi ynnden geride birakmitir.
Sermaye, ilkin, emegi, onu tarih iinde buldugu teknik koullara
dayanarak kendisine bagimli hale getirir. Bu yzden de, retim tarzini
hemen degitirmez. Arti-deger retimi, bizim buraya kadar inceledigi-
miz biimiyle yani ignnn basit bir ekilde uzatilmasi ile elde edil-
mesi, bu nedenle, retim tarzindaki herhangi bir degiiklikten bagimsiz
olmasi gerektigini tanitlamitir. Bu ekil, eski moda firincilikta, bugnn
modern pamuk fabrikalarindan daha az uygulanan bir ey de degildi.
Eger biz, retim srecini, basit emek-sreci aisindan ele alirsak,
ii, retim aralarinin sermaye olma nitelikleriyle degil, onlarla, yalnizca
kendisinin bilinli retken faaliyetinin basit bir araci olarak iliki iersine
girer. rnegin dericilikte, ii, deriyi, zerinde alitigi, emek harcadigi
basit bir nesne gibi grr. Elinde iledigi deri, kapitalistin derisi degildir.
Ama retim srecine, arti-deger yaratma sreci aisindan baktigimiz
anda, durum degiir. retim aralari, burada, derhal bakalarinin emegi-
ni emen aralar haline dnrler. imdi artik, ii, retim aralarini
degil, retim aralari iiyi kullanmaktadir. inin retken faaliyetinin
maddi unsurlari olarak tketilmek yerine, onlar, kendi yaam sreleri
iin gerekli maya olarak iiyi tketirler; [sayfa 828| ve sermayenin yaam-
sreci, yalnizca degerin, devamli olarak genilemesi, devamli olarak
kendisini ogaltmasi hareketinden ibarettir. Geceleri bo duran ve canli
emegi yutmayan yksek firinlar ile iyerleri, kapitalist iin "dpedz
kayiptir". Firinlar ile iyerleri ite bunun iin, iinin gece emegi zerinde
hak iddiasinda bulunurlar. Paranin, retim srecinin maddi etmenlerine,
retim aralarina dnmesi, bu aralari, bakalarinin emegi ve arti-
emegi zerinde hak talep edecek hale getirir. Konuyu baglarken verece-
gimiz bir rnek, kapitalist retime zg ve onun karakteristigi olan bu
elabuklugunun, l ile canli emek arasindaki, deger ile deger yaratan
g arasindaki ilikinin bu tepetaklak ediliinin, kapitalistlerin bilincinde
nasil yansidigini gsterecektir. ngiliz fabrika patronlarinin 1848-185O
arasindaki ayaklanmalari sirasinda, "Bati skoya'nin en eski ve en saygi-
deger firmalarindan olup 1752'den beri faaliyetini srdren ve drt ku-
aktir ayni ailenin ynettigi, Paisley'deki neredeyse yzyillik, keten ve
274
Kurl Murks
Kupilul l
pamuk ipligi fabrikasinin, Carlile ve Ogullari irketinin bakani...", bu
"ok akilli centilmen", o sirada, 25 Nisan 184D tarihli G|cso0 0c/|y
Vc/|'e, "Vardiya Sistemi" balikli bir mektup gnderdi.
2OD
Bu mektupta,
diger eyler yaninda, u pek bnce pasaj da bulunuyor: "Fabrikalarin
alimasini 1O saatle sinirlandirmanin ... birlikte getirecegi ktlklere
... bir gzatalim. ... Bu durum, fabrikatrn planlarini, projelerini ve
mallarini ok ciddi bir zarara ugratacaktir. Eger o" (yani, "iileri") "daha
nce 12 saat aliirken bu sre 1O saatle sinirlandirilirsa, messesesinde-
ki her 12 makine ya da tezgah 1O'a inmi olacaktir, ve eger fabrikasini
satmaya kalksa bunlar ancak 1O olarak degerlendirilecektir; bylece
lkedeki btn fabrikalarin degeri altida-bir kadar azalmi olacaktir."
21O
"Drt kuak" boyunca biriken kapitalist niteliklerin mirasisi bu
Bati skoyali burjuva kafasinda, retim aralarinin, egirme makineleri-
nin vb. degerleri, sermaye olarak kendi degerini artirma ve her allahin
gn bakalarina ait bedeli denmemi bir miktar emegi yutma zel-
likleriyle ylesine karmakariik hale [sayfa 824| gelmi ki, Carlile ve Ortak-
lari irketinin bakani fabrikasini satmaya kalksa, kendisine yalnizca
egirme tezgahlarinin degi1, ayrica, bunlarin arti-deger katma glerinin
de, yalniz bunlarda somutlaan ve bu trden tezgahlarin retimi iin
gerekli olan emegin degil, bu olanaklarin her gn Paisley'li yigit skolar-
dan pompaladiklari arti-emegin degerinin de denecegini dnyor,
ve ite bu nedenle, ignnn iki saat kisaltilmasi ile, 12 adet egirme
makinesinin sati fiyatinin 1O adedinin fiyatina decegini hesapliyor!
[sayfa 825|
2OD
Reo||s of lns. of Fcc|.. for 8O
th
April, 184D, 5D.
21O
|.c., s. 6O. Kendisi de bir sko olan ve ngiliz fabrika denetmenlerinin tersine kapitalist
dnce biimine kendisini kaptirmi bulunan Stuart, raporuna aldigi bu mektup konusunda,
aika, "bu mektup, vardiya sistemi ile alian bir fabrika sahibinin, ayni ile ugaanlara sagladigi
en yararli belge oldugu gibi isaatlerinin dzenlenmesinde yapilacak herhangi bir degiiklik
konusunda kaygilari bulunanlarin n yargilarini yok edecek son derece iyi dnlm bir
belgedir de" diyor.
275
Kurl Murks
Kupilul l
DRDNC KISIM
NlSPl AkTl-DEGEk kETlMl

ONKNC BLM
NSP ARTI-DEGER KAVRAMI
GNNN, kapitalistin yalnizca emek-gcne dedigi degerin
edegerinin retken kismi, buraya kadar degimeyen bir byklk ola-
rak ele alindi, ve aslinda bu, belli retim koullari altinda ve toplumun
belli bir ekonomik gelime aamasinda byledir. inin bu gerekli emek-
zamaninin tesinde, daha 2, 8, 4, 6 vb. saat alimaya devam edebile-
cegini grdk. Arti-deger orani ile ignnn uzunlugu, bu uzatmanin
byklgne bagli bulunuyordu. Gerekli emek-zamani degimedigi hal-
de, grdgmz gibi, ign toplami degikendi. imdi, uzunlugu ile,
gerekli-emek ve arti-emek arasindaki bln ve uzunlugu belli olan
bir ignn ele alalim. Burada cc izgisinin btn
a b c
rnegin, 12 saatlik bir ignn temsil etsin; c| kismi 1O saatlik
gerekli-emek, |c ise 2 saatlik arti-emek olsun. Bu durumda, [sayfa 826|
27
Kurl Murks
Kupilul l
arti-deger retimi nasil artirilabilir: yani, cc izgisi uzatilmadan ya da
ondan bagimsiz olarak arti-emek nasil uzatilabilir
Burada cc izgisinin uzunlugu belli olmakla birlikte, ignnn
siniri olan c noktasinin ailmamasi halinde bile, balangi noktasi |'yi c
ynnde geriye kaydirarak bc'nin uzatilmasi mmkn gibi grnyor.
Bu rnegimizde, c|'|c izgisinde |'-|, |c'nin yarisina ya da 1 saatlik
emek-zamanina eit olsun.
a b' b c
imdi eger, 12 saatlik ign ac izgisinde | noktasini |' noktasina
dogru kaydirirsak, bc, b'c olur ve, ign eskisi gibi 12 saat kaldigi hal-
de, arti-emek yariyariya artmi, 2 saatten 8 saate ikmi olur. Arti emek-
zamaninin bylece, bc'den b'c'ye, 2 saatten 8 saate uzatilmasi, hi
kukusuz gerekli emek-zamaninin ab'den ab'ne, yani 1O saatten D saate
indirilmesiyle ancak mmkn olabilir. Arti-emegin uzatilmasi, gerekli-
emegin kisaltilmasina tekabl edecektir; yani gerekte iinin daha n-
ce kendi yarari iin tkettigi emek-zamaninin bir kismi, imdi kapitalistin
ikarina emek-zamanina dnm olur. gnnn uzunlugunda bir
degime olmadigi halde, onun gerekli emek-zamani ve arti emek-zama-
ni blnmesinde bir degiiklik olmutur.
te yandan, ignnn uzunlugu ile emek-gcnn degeri belli
ise, aiktir ki arti emek-zamani da bellidir. Emek-gcnn degeri, yani
emek-gcnn retimi iin gerekli emek-zamani, bu degerin yeniden-
retimi iin gerekli emek-zamanini belirler. Eger bir emek-zamani ya-
rim ilinde (alti peniden) maddelemi olsa, ve bir gnlk emek-gc-
nn degeri be ilin etse, iinin, sermayenin onun emek-gc iin
dedigi degeri yerine koymasi ya da kendi gnlk yaami iin, gerekli
degerin edegerlerini retebilmesi iin gnde 1O saat alimasi gerekir.
Geim aralarinin degeri belli ise, emek-gcnn degeri biliniyor demek-
tir;
1
ve bu emek-gcnn degeri [sayfa 827| verilmise, gerekli emek-za-
mani da biliniyor demektir. Arti emek-zamani, ayrica, toplam ignnden
1
"Onun gnlk ortalama cretinin degeri, iinin yaamasi, alimasi ve ogalmasi iin ge-
rekli olan eylerle belirlenir." (William Petty, Po|/|/cc| 4nc|omy o/ l|e|cnJ, 1672, s. 64.) "Emegin
fiyati daima gerekli tketim maddelerinin fiyatiyla belirlenir. .. ve ne zaman. .. iinin creti, e-
meki bir insan olarak, dk derece ve durumuna uyacak ekilde, ogunun yazgisi olan byle
kalabalik bir aileyi geindirmeye yetmezse" uygun creti almiyor demektir. (1. Vanderlint, |.c., s.
15.) "Le simple mer, qui n'a que ses bras et son industrie, n'a rien qu'autant qu'il parvient a
vendre a d'autres sa peine.. .. En tout genre de travail il doit arriver en effet, que le salaire de
l'ouvrier se borne a ce qui lui est necessaire pour lui procurer la subsistance." ["Kendi kollun-
dan ve alimasindan baka hi bir eyi olmayan basit bir iinin, onu bir bakasina sattigi za-
man elde edecegi eyden baka hi bir eyi yoktur.. .. Her trden emekte, ii cretinin. onun
yaamasi iin gerekli eylerle sinirli olmasi gerekir ve gerekte de bu byle olur."| (Turgot,
Re/|ex/ons e|c., 00||es eJ. 0c/|e, t. I, s. 1O.) "Yaamak iin gerekli tketim maddelerinin fiyati,
gerekte retici emegin maliyetidir." (Malthus, lnq0/|y /n|o ||e nc|0|e o/ Ren|., London 1815, s,
48, not.)
277
Kurl Murks
Kupilul l
gerekli emek-zamaninin ikartilmasi ile de bulunabilir. Oniki saatten
on saat ikartilirsa, geriye iki saat kalir; belirli koullar altinda arti-emegin
nasil olup da iki saatten fazla uzatilabilecegini grmek kolay degildir.
Kukusuz, kapitalist, iiye, be ilin yerine drt ilin alti peni ya da da-
ha azini verebilir. Bu drt ilin alti penilik degerin yeniden-retimi iin
dokuz saatlik emek-zamani yetebilir; bunun sonucu olarak kapitaliste
iki yerine saatlik arti-emek gider, ve arti-deger, bir ilinden bir ilin
alti peniye ykselebilir. Ne var ki, bu sonu, yalnizca iinin cretini
emek-gcnn degerinin altina drerek de elde edilebilirdi. Dokuz
saatte rettigi drt ilin alti peni ile ncekine gre onda-bir kadar az
tketim araci saglar ve dolayisiyla emek-gcnn geregi gibi yeniden-
retimi sakatlanmi olur. Arti-emek, bu durumda, ancak normal sinirlari
ignenerek uzatilabilir; kapladigi alan, gerekli emek-zamaninin alanini
gaspederek geniletilebilir. Uygulamada bu yolun oynadigi nemli role
karin, bunu, emek-gc de dahil btn metalarin, tam degerleri zerin-
den alinip satildiklari varsayimimiza uyarak, burada, konu-dii birakiyo-
ruz. Bu varsayimdan hareket edilirse, emek-gcnn retimi ya da de-
gerinin yeniden-retimi iin gerekli emek-zamaninin iinin cretinin,
emek-gcnn degerinin altina drlmesiyle degil, ancak bu degerin
kendisinde bir dmeyle azalabilecegi sonucu ikar. gnnn uzun-
lugu belli olduguna gre, arti emek-zamaninin uzatilmasi, ancak gerekli
emek-zamaninda bir kisinti yapmakla mmkn olabilir; bunun tersi
mmkn degildir. Aldigimiz rnege gre, gerekli emek-zamaninin 1/1O
kadar azalmasi iin, emek-gc degerinin 1/1O kadar dmesi; yani ge-
rekli emek-zamaninin 1O saatten D'saate inmesi sonucu arti-emegin iki
saatten saate ikmasi gerekir.
Ne var ki, emek-gcnn degerindeki byle bir d, eskiden
on saatte retilen tketim aralarinin, imdi dokuz saatte retilebildigi
anlamini tair. Ama bu, emegin retkenliginde bir artma olmaksizin,
mmkn degildir. Diyelim bir kunduraci, belli aralarla, oniki saatlik bir
ignnde, bir ift kundura yapmaktadir. [sayfa 828|
Eger ayni srede iki ift kundura yapmasi gerekirse, emeginin
retkenliginin iki kat olmasi zorunludur; ve bu, ya kullandigi aralarda,
ya alima biiminde, ya da her ikisinde bir degiiklik olmasi diinda
olanaksizdir. Demek ki, retim koullarinin, yani retim biimi ile emek-
srecinin kendisinin kkl bir degiime ugramasi gerekli oluyor. Emegin
retkenliginde bir arti szyle, biz, genellikle, emek-srecinde bir me-
tain retimi iin toplumsal gerekli emek-zamaninin kisaltilmasi trn-
den bir degiikligi, ve belli nicelikteki emege, daha fazla kullanim-degeri
retme gcnn saglanmasini anliyoruz.
2
imdiye kadar, ignnde
2
"Quando si perfezionano le arti, che non altro che la scopertadi nuove vie, onde si
possa compiere una manufattura con meno gente o (che e lo stesso) in minor tempo di
prima." ["Sanayiin yetkinlemesi, kendileri yardimiyla bir iin eskisinden daha az insan ile ya da
(ayni anlama gelmek zere) daha az zamanla tamamlanabildigi yeni aralarin bulunmasindan
278
Kurl Murks
Kupilul l
yapilan basit bir uzatmadan dogan arti-degeri ele alirken, biz, retim
biiminin belli ve degimez oldugunu kabul ettik. Ama arti-degerin, ge-
rekli emegin arti-emege evrilmesiyle retilmesi gerektiginde, sermay-
enin, emek-srecini gemiteki haliyle devralmasi ve yalnizca bu srecin
zamanini uzatmasi yetmez. Emegin retkenligini artirmadan nce, sre-
cin teknik ve toplumsal koullarinin ve dolayisiyla retim biiminin
kendisinin kkten degitirilmesi gerekir. Ancak bu yoldan, emek-g-
cnn degerinin drlmesi ve bu degerin yeniden-retimi iin gerekli
ign parasinin kisaltilmasi mmkn olur.
gnnn uzatilmasiyla retilen arti-degere, ben, m0||c/ c|||-
Jee| diyorum. Buna karilik, gerekli emek-zamaninin kisaltilmasi, ve
bunun sonucu, ignnn iki kisminin uzunluklarindaki degiiklikten
dogan arti-degere, n/s/ c|||-Jee| diyorum.
Emek-gcnn degerinin drlebilmesi iin, emegin retken-
ligindeki artiin, rnleri emek-gcnn degerini belirleyen ve bunun
sonucu olarak, ya aliilmi geim aralari sinifina giren, ya da bunlarin
yerlerini alabilen sanayi kollarina ynelmesi zorunludur. Ama bir me-
tain degeri, yalniz iinin dogrudan dogruya onun zerinde harcadigi
emek niceligiyle degil, ayni zamanda, retim aralarinda bulunan emekle
de belirlenir. rnegin, bir ift kunduranin degeri, yalniz kunduracinin
emegine degil, derinin, balmumunun, [sayfa 82D| ipligin vb. degerlerine de
baglidir. Demek ki, emek-gcnn degerindeki dme, emegin retken-
liginde bir artila, ve gerekli tketim maddelerinin retiminde kullanilan
degimeyen sermayenin maddi gelerini oluturan emek aralari ile
hammaddeleri saglayan sanayi kollarina ait metalarin ucuzlatilmasiyla
da meydana getirilebilir. Ama, ne gerekli tketim maddelerini reten,
ne de bunlarin elde edilmesi iin gerekli retim aralarini saglayan sa-
nayi kollarinda emegin retkenligindeki bir arti, emek-gcnn degerini
etkilemez.
Metalarin ucuzlamasi, kukusuz, emek-gcnn degerinde an-
cak |o |cn|o* bir dme, emek-gcnn yeniden-retiminde bunlarin
kullanilmasi oraninda bir dme meydana getirir. rnegin, gmlek, ge-
rekli bir geim aracidir, ama birok geim aracindan bir tanesidir. Ne
var ki, gerekli geim aralarinin toplami, herbiri ayri sanayi kollarinin
rn olan eitli metalardan oluur; ve bu metalarin herbirinin degeri,
emek-gcnn degerinin bir kismini oluturur. Bunlarin yeniden retil-
meleri iin gerekli emek-zamanindaki bir azalma ile emek-gcnn
degeri de azalir; emek-zamanindaki toplam azalma, eitli ve birbirin-
den ayri sanayi kollarindaki emek-zamanlarinin kisalmalarinin toplami-
baka bir ey degildir." (Giaiani, |.c., s. 15D) "L'econorie zud les frais de production ne peut
donc tre autre chose que l'economie sur la de quantite de travail employee pour produire."
["yleyse, retim masraflari zerinden tasarruf retmek iin kullanilan emek miktari zerinden
tasarruftan baka bir ey olamaz."| (Sismondi, E|0Jes, e|c., [Edition de Bruxelles. 1887| t. I. s.
22.)
* O lde. -.
27
Kurl Murks
Kupilul l
na eittir. Biz, bu genel sonucu, burada, her ayri durumda dogrudan
dogruya hedef alinan bir amacin sonucuymu gibi ele aliyoruz. Bir ka-
pitalist, rnegin, emegin retkenligini artirarak gmlek fiyatlarini ucuzlat-
sa, bu, hi bir zaman onun, emek-gcnn degerini ve dolayisiyla da
gerekli emek-zamanini |o |cn|o drmek amaciyla hareket ettigini
gstermez. Ama ensonu, bu sonucun dogmasina katkida bulundugu
srece, genel arti-deger oraninin ykselmesine de yardim etmi olur.
8
Sermayenin genel ve zorunlu egilimlerini, ortaya iki biimlerden ayir-
detmek gerekir.
Kapitalist retim biimine zg yasalarin, bireysel sermaye kitlele-
rinin hareketleri sirasinda kendilerini nasil gsterdiklerini, rekabetin zorla-
yici yasalari olarak nerelerde ortaya iktiklarini ve bireysel kapitalistlerin
kafalarinda ve bilinlerinde hareketlerine yn veren drtler olarak nasil
yer aldiklarini burada incelemek niyetinde degiliz. Ama urasi aiktir ki.
sermayenin asil [sayfa 88O| niteligini kavramadan, rekabetin bilimsel bir
tahlilinin yapilmasi olanaksizdir; bu, tipki, gkcisimlerinin grnteki
hareketlerinin, ancak, duyularla dogrudan dogruya algilanamayan gerek
hareketlerini bilen birisi iin anlailir ve aiklanabilir olmasina benzer.
Gene de, nispi arti-deger retiminin daha. iyi anlailmasi iin, yalnizca
buraya kadar vardigimiz sonulara dayanarak aagidaki dnceleri
ekleyebiliriz.
Eger alti penide 1 saatlik emek somutlami ise, alti ilinlik bir
deger, 12 saatlik bir ignnde retilebilir. Diyelim ki, emegin bugnk
retkenligi ile, bu 12 saatte, 12 para mal retilsin. Her mal iin kullanilan
retim aracinin degeri yarim ilin olsun. Bu koullar altinda her para
mal bir iline malolur: bunun alti penisi retim aralarinin degeridir, alti
peni de bu aralar ile aliilarak eklenen yeni degerin. Diyelim ki, imdi
bir kapitalist, emegin retkenligini iki katina ikarmanin yolunu bulsun
ve 12 saatlik ignnde, bu maldan 12 para yerine 24 para retsin.
retim aralarinin degeri ayni kalmisa, her para malin degeri dokuz
peniye decek, bunun alti penisi retim aralarinin degeri, penisi
de emegin ekledigi yeni deger olacaktir. Emegin retkenligi iki katina
iktigi halde, bir gnlk emek, gene eskisi gibi, alti ilinlik yeni bir de-
ger yaratacak, ama bu deger, imdi eskisinin iki kati mala dagilmi ola-
caktir. imdi her para mal, bu degerin 1 : 12'si yerine 1 : 24'n, alti
penilik deger yerine penilik bir deger taimi olacaktir; ya da bunu
yle de syleyebiliriz: imdi retim aralarina, bunlarin mal haline d-
nmeleri sirasinda, tam bir saatlik emek-zamani yerine yalnizca yarim
saatlik emek-zamani katilmitir. Bu mallarin herbirinin degeri, imdi
toplumsal degerinin altinda olur; bir baka deyile, ayni malin ortalama
toplumsal koullar altinda retilen byk yiginindan daha az emek-
8
"Diyelim ... makinelerdeki gelimelerle fabrikatrn ... rnleri iki katina ikti ... o, toplam
gelirin daha kk bir kismi ile iilerini giydirebilecek ... ve bylece kri artmi olacaktir. Ama
bir baka yolda etkilenmeyecektir." (Ramsa, |.c. s. 168, 16D)
280
Kurl Murks
Kupilul l
zamanina malolmutur. Her para mal, ortalama olarak bir iline malolur
ve iki saatlik toplumsal emegi temsil eder; ama degien retim tarzi al-
tinda, yalnizca dokuz peniye malolur, ya da ancak saatlik emegi ie-
rir. Ama bir metain gerek degeri, onun bireysel degeri degil, toplumsal
degeridir; yani gerek deger, bir malin her ayni durumda reticiye
maloldugu emek-zamani ile degil, onun retimi iin toplumsal olarak
gerekli emek-zamani ile llr. Bu nedenle, yeni yntemi uygulayan
ve rettigi metai bir ilinlik [sayfa 881| toplumsal degeri zerinden satan
kapitalist, bu mali bireysel degerin peni fazlasina satmitir ve bylece
penilik bir arti-deger elde etmitir. te yandan, 12 saatlik ign,
onun iin, imdi, 12 para yerine 24 para mal ile temsil edilmektedir.
Bu durumda, bir ignnn rnnn elden ikartilabilmesi iin, talebin
eskisinin iki katina ikmasi, yani piyasanin iki kat daha geni olmasi
gerekir. Diger koullar ayni kalmak zere, bu kapitalistin rettigi metalar,
ancak fiyatlarindaki bir azalma ile daha geni bir pazara egemen olabilir.
Bu yzden, bunlari, bireysel degerlerinin zerinde, ama toplumsal
degerlerinin altinda, diyelim on peniye satacaktir. Bylece, gene de,
herbir paradan bir penilik fazla arti-deger sizdirmi olacaktir. Bu mallar,
emek-gcnn genel degerinin belirlenmesinde rol oynayan gerekli
geim aralari sinifina girsin girmesin, bu arti-deger fazlasi, onun cebine
girmi olur. Demek oluyor ki, bu son kouldan bagimsiz olarak, her ka-
pitalist, emegin retkenligini artirmak yoluyla metalarinin fiyatini ucuz-
latmak egilimindedir.
Ama ne olursa olsun, hatta bu durumda bile, arti-deger retimin-
deki bu arti, gerekli emek-zamaninin kisilmasi ve buna tekabl eden
arti emek-zamaninin uzatilmasindan dogar.
4
Gerekli emek-zamani 1O
saat, bir gnlk emek-gcnn degeri be ilin olsa, arti emek-zamani
2 saat ve gnlk arti-deger bir ilin olur. Ama kapitalist, imdi 24 para
mal retmekte, bunlarin herbirini on peniye satmakta, toplam yirmi
ilin elde etmektedir. retim aralarinin degeri oniki ilin olduguna g-
re, bu mallarin 14
2
/
5
parasi, yalnizca yatirilan degimeyen sermayeyi
yerine koyar. 12 saatlik ignnde harcanan emek, geriye kalan D
8
/
5
parada temsil edilmektedir. Emek-gc fiyati be ilin olduguna gre,
6 para mal gerekli emek-zamanini, 8
8
/
5
para da arti-emegi temsil
eder. Ortalama toplumsal koullar altinda gerekli-eme-gin arti-emege
orani 5 : 1 idi; imdi ise 5 : 8'tr. Ayni sonu, aagidaki ekilde de elde
edilebilir. 12 saatlik ign rnnn degeri, yirmi ilindir. Bu miktarin,
oniki ilini rnde yalnizca yeniden beliren retim aralarinin degeridir.
Geriye kalan sekiz ilin ise, o ignnde [sayfa 882| yeniden retilen degerin
4
"Bir insanin kri, baka insanlarin emeginin rn zerindeki kumandasina degil, emegin
kendisi zcrindeki kumadasina baglidir. ilerin creti ayni kaldigi halde eger mallarini daha
yksek bir fiyata satabilirse, bundan yararlanacagi aiktir. ... rettigi eylerin kk bir kismi,
emegi harekete getirmesi iin yeterlidir, ve bylece daha byk bir kisim ona kalmi olur." ([1.
Cazenove.| O0/|/nes o/ Po| Econ., London 1882,s. 4D, 5O.)
28T
Kurl Murks
Kupilul l
para olarak ifadesidir. Bu miktar, ayni trden ortalama toplumsal emegin
ifade edildigi miktardan byktr: bu tr emegin oniki saati yalnizca
alti ilin ile ifade edilmitir. Olaganst retken emek, yogunlatirilmi
emek olarak i grr; eit srelerde, ayni trden ortalama toplumsal
emekten daha byk deger yaratir. (Bkz: Birinci Blm, kinci Kesim,
s. 58-5D.) Ama kapitalistimiz hl, bir gnlk emek-gc degeri olarak
eskisi gibi yalnizca be ilin demeye devam etmektedir. Oysa, bu de-
gerin yaratilmasi iin, iinin, imdi, 1O saat yerine 7
1
/
5
saat alimasi
yetmektedir. Arti-emegi, bylece 2
4
/
5
saat artmi, rettigi arti-deger bir
ilinden iline ykselmitir. Demek oluyor ki, gelitirilmi retim
yntemi uygulayan kapitalist, ayni ii yapan diger kapitalistlere gre,
ignnn daha byk bir kismina arti-emek olarak elkoymaktadir.
Onun tek baina yaptigi bu ey, kapitalistler grubunun nispi arti-deger
yaratmada ortaklaa yaptiklarinin aynisidir. Ne var ki, te yandan, bu
yeni retim yntemi yayginlaip da, bu bireysel metain ucuzlatilmi
degeri ile toplumsal degeri arasindaki fark ortadan kalkar kalkmaz, arti-
deger fazlasi da yokolup gider. Yeni retim yntemini uygulayan birey-
sel kapitalisti, malini toplumsal degerinin altinda satmaya zorlayarak
egemenligi altina alan, degerin emek-zamani ile belirlenmesi yasasi,
ayni zamanda rekabetin zorlayici yasasi olarak, rakiplerini bu yeni yn-
temi benimsemeye zorlar.
5
Bunun iin, genel arti-deger oraninin, sre-
cin btnnn etkisi altina girebilmesi, ancak, emekteki retkenlik
artiinin, gerekli geim aralarini kapsayan metalarin fiyatinda ve do-
layisiyla emek-gcnn degerinin gelerinde bir ucuzluk saglayan sanayi
kollarini iine aldigi zaman mmkn olur.
Metalarin degeri, emegin retkenligi ile ters orantilidir. Metalarin
degerlerine bagli bulunmasi nedeniyle, emek-gcnn degeri de yle-
dir. Oysa tersine, nispi arti-deger bu retkenlik ile dogru orantilidir.
retkenligin artmasi ile artar, dmesi ile azalir. Paranin degeri degimez
kabul edilirse, 12 saatlik ortalama bir [sayfa 888| toplumsal ign, ayni ye-
ni degeri bu miktar, arti-deger ile cretler arasinda nasil blnm
olursa olsun 6 ilinlik degeri retir. Ama, retkenlikteki arti sonucu
gerekli tketim maddelerinin degeri der, ve bir gnlk emek-gc-
nn degeri be ilinden iline inerse, arti-deger bir ilinden iline
ykselmi olur. Emek-gcnn degerinin yeniden retilmesi iin gere-
kli on saat yerine, imdi yalniz alti saat gereklidir. Bu serbest hale gelen
drt saat, arti-emek alanina rahata katilabilir. Demek oluyor ki, me-
talari ucuzlatmak ve ucuzluk araciligi ile iinin kendisini ucuzlatmak
5
"Eger komum, az emekle ok ey yaparak ucuza satabilirse, ben de onun kadar ucuza
satmanin bir yolunu aramak zorunda kalirim. Bylece, daha az iinin emegi ile i yapan ve
dolayisiyla daha ucuza i ikaran her sanat, meslek ya da makine, digerlerinde de, herkes ayni
dzeyde bulunsun ve hi kimse komusundan daha ucuza satmasin diye, ya ayni sanati, meslegi
ya da makineyi kullanmak ya da bunlarin bir benzerini bulmak gibi bir zorunlulugu ve abayi
yaratir." (7|e 4J|cn|ces o/ ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe |o En|cnJ. London 172O, s. 67.)
282
Kurl Murks
Kupilul l
iin, emegin retkenligini ykseltmek, sermayenin znde bulunan bir
istek ve srekli bir egilimdir.
6
Metain degeri, kendi baina, kapitalisti hi ilgilendirmez. Onu
ilgilendiren tek ey, metada yatan ve satii ile gerekleen arti-degerdir.
Arti-degerin gerekletirilmesi, yatirilan degerin yeniden elde edilmesi-
ni zorunlu olarak birlikte getirir. imdi, nispi arti-deger, emegin retkenli-
gindeki gelime ile dogru orantili olarak artarken, te yandan, metalarin
degerleri ayni oranda azaldigi iin; bir ve ayni srecin metalari ucuzlattigi
ve bu metalarda bulunan arti-degeri artirdigi iin; bir bilmecenin zm
ile yzyze geliyoruz: tek kaygisi degiim-degeri retmek olan kapitalist,
niin durmadan metalarin degiim-degerlerini drmeye ugraiyor
Ekonomi politigin kurucularindan biri olan Quesnay'nin rakiplerine eziyet
etmek iin ynelttigi ve onlarin hi bir yanit veremedikleri bir bilmecedir.
Quesnay diyor ki: "Siz, sanayi rnlerinin yapiminda, giderlerden ve
emegin maliyetinden, rne zarar vermeksizin ne kadar fazla indirim
yapilirsa, bu, son eklini almi malin fiyatini drecegi iin, o derece
yararlidir diyorsunuz. Ve gene de, alian halkin emeginden dogan ser-
vet retiminin, bu rnlerin degiim-degerlerinin birikiminden meydana
geldigine inaniyorsunuz."
7
[sayfa 884|
Kapitalist retimde, bu nedenle, retkenligin artmasiyla emekten
tasarruf saglandigi zaman, ignnn kisaltilmasi hi bir zaman d-
nlmez.
8
Ama, yalnizca belirli miktarda metain retimi iin gerekli
6
"Bir iinin giderleri hangi oranda azalirsa, eger sanayiin zerindeki kisitlamalar ayni
zamanda kaldirilmi ise, cretleri de ayni oranda azalmi olur." (Cons/Je|c|/ons Conce|n/n
7c//n o// ||e 8o0n|y on Co|n Exo||eJ, e|c., Lond., 758, s. 7.) "Sanayiin ikari, tahil ile diger
btn tketim maddelerinin mmkn oldugu kadar ucuz olmasini gerektirir; bunlari
pahalilatiran ey, emegi de pahalilatirir .... sanayiin kayit altina alinmadigi btn lkelerde,
gerekli tketim maddelerinin fiyati, emegin fiyatini da etkilemek zorundadir. Gerekli tketim
maddeleri ucuzladika bu da daima decektir" (|.c, s. 8.) "cretler, retici glerin artmasi
oraninda azalir. Makinelerin, gerekli tketim maddelerini ucuzlattigi dogrudur, ama o ayni
zamanda iiyi de ucuzlatir." (4 P|/:e Esscy on ||e Comc|c|/|e Ve|/|s o/ Come|/|/on cnJ Co-
oe|c|/on, London 1884, s. 27.)
7
"Ils conviennent, disait-il, que plu, on peut, sans prejudice, epargner de frais ou de
travaux dispendieux dans la fabrication des ouvrages des artisans, plus cette epargne est
profitable par la diminution du prix de ces ouvrage. Cependant ils croient que ya production de
richesse, qui resulte des travaux des artisans, consiste dans l'augmentation de la valeur venale
de leurs ouvrages." ["Onlar zanaatilarin rettikleri eylerin yapiminda, masraflardan ya da
masrafli alimalardan, zarar vermeksizin ne kadar tasarruf edebilirlerse, bu tasarrufun, o
rnlerin fiyatindaki dme araciyla, o kadar yararli olacagini kabul ediyorlar, diyordu. Bununla
birlikte, zanaatilarin alimasindan dogan zenginlik retiminin, bunlarin rnlerinin parasal
degerinin artiina dayandigina da inanirlar."| (Quesnay, 0/c|o0es s0| |e Comme|ce e| |es
7|c|c0x Jes 4||/scns, s. 188, 18D.)
8
"Ces speculateurs si economes du temps et du travail des ouvriers qu'il faudrait qu'ils
payassent!" [ilerin, demeleri gerekecek emek-zamaninin ylesine tutumlu speklatrleri!"|
(1. N. Bidaut, 00 Vonoo|e q0/ s'e|c||/| Jcns |es c||s /nJ0s||/e|s e| e| comme|ce, Paris 1828, s.
18.) "veren daima zaman ve emekten tasarruf etme peinde olacaktir." (Dugald Stewart,
Wo|/s, ed. by Sir W. Hamilton, Edinburgh, v. VIII, 1855. lec|0|es on Po|/|. Econ., s. 818.) "Onlarin"
(kapitalistlerin) "ikari, alitirdiklari iilerin retken glerinin mmkn oldugu kadar byk
olmasidir. Dikkatlerini ve hem de neredeyse btn dikkatlerini bu retkenligin ykseltilmesi
zerinde toplarlar." (R. 1ones, |.c., Lecture III, [s. 8D|.)
283
Kurl Murks
Kupilul l
olan emek-zamaninin kisaltilmasidir. Emegindeki retkenligin artmasi
sonucu, iinin, eskisinin diyelim 1O kati meta retmesi ve bylece her-
biri zerinde onda-bir kadar az emek-zamani harcamasi, onu eskisi
gibi 12 saat alimaktan alikoyamayacagi gibi, bu, 12 saatte 12O para
yerine 1.2OO para retmesini de engellemez. Dahasi var, ign, ayni
zamanda, 14 saatte, diyelim 1.4OO para retecek ekilde uzatilabilir
de. te bunun iin, MacCulloch, Ure, Senior ve benzeri iktisatilarin
yapitlarinin bir sayfasinda, iinin, retkenliginin gelimesi sonucu ge-
rekli emek zamaninin kisaltilmasi nedeniyle, sermayeye kran borla-
ri oldugu yazilidir, ardindan gelen sayfada da, bu minnettarligini gster-
mesi iin gelecekte 1O saat yerine 15 saat alimalari geregi! Kapitalist
retim sinirlari iersinde, emegin retkenliginin gelimesinin tm amaci,
ignnde, iinin kendi yararina olarak alitigi srenin kisaltilmasi, ve
bu kisaltma yoluyla, kapitalistin ikarina bedavadan aliacagi srenin
uzatilmasidir. Metalari ucuzlatmaksizin bu sonuca ne lde ulailabile-
cegi, nispi arti-degerin, imdi incelenmesine giriecegimiz zel retim
yntemleri aiklanirken grlecektir. [sayfa 885|
284
Kurl Murks
Kupilul l
ONNC BLM
ELBRLG
KAPTALST retim, grm oldugumuz gibi, ancak her bireysel
sermayenin ayni anda olduka ok sayida ii kullanmasiyla, ve bunun
sonucu emek-srecinin byk lde yrtlmesi ve nispeten geni
miktarda rn vermesiyle balar. ok sayida iinin, ayni zamanda,
ayni yerde (ya da isterseniz ayni i alaninda diyebilirsiniz), tek bir kapi-
talistin patronlugu altinda ayni trden meta retmek zere birarada
alimalari, hem tarih hem mantik aisindan, kapitalist retimin iki
noktasini meydana getirir. retim tarzi ynnden, manfaktr, szc-
gn dar anlamiyla, ilk aamalarinda, lonca elzanaatlarindan, bir ve ayni
bireysel sermaye tarafindan ayni anda ok sayida ii kullanilmasi
diinda glkle ayirdedilebilir. Ortaag lonca ustasinin iyeri, yalnizca
genilemitir.
Demek ki, balangita farklilik salt niceldi. Belli bir miktar ki [sayfa
285
Kurl Murks
Kupilul l
886| sermaye ile retilen arti-degerin, her iinin rettigi arti-degerin ayni
anda kullanilan ii sayisiyla arpimina eit oldugunu gstermi bulunu-
yoruz. i sayisi, tek baina, ne arti-deger orani, ne de emek-gcnn
smrlme derecesi zerinde etkilidir. 12 saatlik bir ign, alti ilinde
somutlami ise, byle 1.2OO gn, 1.2OO kez alti ilinde somutlair. Birinci
halde 12 x 1.2OO isaati, digerinde byle 12 i-saati rne katilmitir.
Deger retiminde ii sayisi, yalnizca, u miktarda tek tek ii demektir;
bu yzden,1.2OO kiinin ayri ayri alimasi ya da tek bir kapitalistin de-
netimi altinda birlemesi, deger retimi ynnden hi farketmez.
Bununla birlikte, belli sinirlar iersinde bir degiiklik yer alir. Deger-
de gereklemi emek, ortalama toplumsal nitelikte bir emektir; bunun
iin de bir ortalama emek-gc harcamasidir. Ne var ki, herhangi bir
ortalama byklk, hepsi de ayni trden, ama farkli nicelikte ayri ayri
byklklerin yalnizca ortalama sayisidir. Her sanayide, her bireysel i-
i, Peter ya da Paul olsun, ortalama iiden farklidir. Bu bireysel farklilik-
lar, ya da matematikteki adiyla "hatalar" birbirini giderir ve belli bir
asgari sayida iinin kullanildigi yerlerde ortadan kalkar. nl sofist ve
dalkavuk Edmund Burke, bir ifti olarak pratik gzlemlerine dayanarak
u iddiayi ne srebiliyor: be tarim iisinden kurulma "kk bir ta-
kimda" emekteki btn bireysel farkliliklar yokolur ve sonuta, herhangi
be yetikin tarim iisi birarada alindiginda, ayni srede diger herhangi
be kii kadar i yapmi olurlar.
D
Byle olmakla birlikte, urasi da aiktir
ki, ayni anda alian ok sayida iinin ortaklaa ign, bu iilerin
sayisina blnrse, bir gnlk ortalama toplumsal emegi verir. Tek bir
iinin ign, rnegin 12 saat olsun. Bu durumda, ayni anda alitirilan
12 iinin ortaklaa ign 144 saat olur; bu bir dzine insanin herbirinin
emegi, ortalama toplumsal emekten az ya da ok sapmakla birlikte,
ayni ii herbirinin, farkli zamanlarda yapmalarina karin, [sayfa 887| bunlarin
herbirinin ign, 144 saatlik ortaklaa ignnn onikide-biri oldugu
iin ortalama toplumsal ign niteligini tair. Bununla birlikte, bu 12
kiiyi alitiran kapitalist aisindan ise, ign, bu bir dzine iinin
toplam igndr. Her iinin ign, ortaklaa ignnn blnm
bir kismidir; bu 12 kiinin alima sirasinda birbirlerine yardimci olup
olmadiklarinin, ya da alimalari sirasindaki ilikinin, bu iilerin hepsinin
ayni kapitalist hesabina alimaktan ibaret olmasinin hi bir nemi
yoktur. Ama bu 12 ii alti kk patron tarafindan ikier ikier
D
"Kukusuz, bir insanin emeginin degeri ile bir diger kimsenin emeginin degeri arasinda,
gllk, beceri ve drst alima ynnden epeyce byk farklar vardir. Yaptigim dikkatli
gzlemlere dayanarak, herhangi be insanin, toplum olarak, belirli bir srede, belirttigim ya
dnemindeki diger be kiinin emegine eit bir emek saglayacaklarina tamamen eminim; yani
byle bir be kii iersinde bir tanesi, iyi bir iinin, bir digeri kt bir iinin btn niteliklerine
sahip bulunacak ve diger , birinciyle sonuncunun ortalamasi, orta halli nitelikleri taiyacaktir.
Bylece, be kiilik kk bir toplulukta bile, btn bu be insanin yapabilecekleri iin
tamamlayici gelerini bulabilirsiniz." (E. Burke, |.c., s.. 15, 16.) Ortalama birey konusunda Quetelet
ile karilatiriniz.
28
Kurl Murks
Kupilul l
alitirilmi olsalar, bu patronlarin herbirinin ayni degeri retmeleri ve
dolayisiyla genel arti-deger oranini gerekletirme-leri tamamen raslansal
olurdu. Tek tek durumlarda sapmalar olabilir. Eger bir ii iin bir metain
retiminde toplumsal olarak gerekli-zamandan olduka fazla bir zaman
gerekiyorsa, bu durumda gerekli-emek zamani ortalama toplumsal ge-
rekli emek-zamanindan byk bir sapma gsterir; bylece, emegi, orta-
lama emek sayilamayacagi gibi, emek-gc de ortalama emek-gc
sayilamaz. Bu emek-gc ya hi satilamaz ya da ortalama emek-gc
degerinin altinda bir fiyatla satilabilir. Bu nedenle, her trl emek iin
saptanmi asgari bir etkinlik varsayilir, ve biz, ilerde, kapitalist retimin
bu asgariyi saptama yollarini sagladigini grecegiz. te yandan, kapitalist,
ortalama emek-gc degerini deme durumunda oldugu halde, bu
asgari, gene de ortalamadan bir sapma gsterir. te bunun iin, alti
kk patrondan biri, ortalama arti-deger oranindan fazlasini, digeri
daha azini sizdirabilecektir. Bu eitsizlikler toplum lsnde birbirini
gtrr, ama ayni ey, tek tek patronlar iin szkonusu degildir. Bylece,
deger retme yasalari, tek retici iin, an-cak bir kapitalist gibi retimde
bulundugu, ok sayida iiyi birarada alitirdigi ve bunlarin emeklerinin
ortaklaa nitelikleri yznden ortalama toplumsal emek niteliginde olma-
lari nedeniyle, daha balangita, btnyle gereklemi olur.
1O
ok sayida iinin ayni zamanda alitirmalari, alima sistemin-
de bir degiiklik olmadan bile, emek-srecinin maddi koullarinda bir
devrime yolaar. alitiklari iyerleri, hammadde [sayfa 888| depolari, iile-
rin ayni anda hep birlikte ya da sirayla kullandiklari ara ve gereler;
kisacasi, retim aralarinin bir kismi imdi ortaklaa tketilmektedir.
Bir yandan, bu retim aralarinin degiim-degeri artmamitir; nk,
bir metain degiim-degeri, kullanim-degerinin daha kapsamli ve ok
daha byk bir yararlilikla tketilmesiyle ykselmi olmaz. te yandan,
bu aralar ortaklaa tketildikleri iin, eskisinden daha byk lde
kullanilmi olurlar. Yirmi tezgah zerinde yirmi dokumacinin alitigi
bir oda, tek dokumacinin iki iragi ile alitigi odadan daha byk ol-
malidir. Ama, yirmi kiilik bir iyerinin yapimi, herbirinde ikier dokuma-
cinin alitigi on odadan daha ucuza malola-caktir; yani, geni lde
ve ortaklaa kullanilmak zere biraraya toplanan retim aralarinin
degeri, bu aralarin ogalmasi ve yararli etkilerinin fazlalamasi ile dogru
orantili olarak artmaz. Ortaklaa tketildikleri zaman, herbir tek rne
degerlerinin kk bir kismini katmi olurlar; bunun nedeni, kismen
katildiklari degerin ok miktarda rne dagilmasi, kismen de bunlarin
degerlerinin, mutlak olarak daha byk olmakla birlikte, sreteki faa-
liyet alanlari bakimindan, tek tek retim aralarinin degerinden nispeten
1O
Profesr Roscher, Bayan Roscher'in iki gn sreyle alitirdigi tek bir dikii kadinin, bir
gn sreyle birarada alitirilan iki dikii kadindan daha fazla i yaptigini kefetmi bulundugunu
iddia ediyor. Bilge profesr, kapitalist retim srecini yalniz fidanlikta ve baroldeki kapitalistin
bulunmadigi koullar altinda incelemese ok iyi eder.
287
Kurl Murks
Kupilul l
daha az olmasidir. Buna bagli olarak degimeyen sermayenin bir kis-
minin degeri der ve, bu dn byklg ile orantili olarak, metain
toplam degeri de der. retim aralarinin daha aza malolmasi halinde
de ayni sonuca varilmi olur. Bu tr kullanimla saglanan tasarruf, ta-
mamiyla, ok sayida ii tarafindan ortaklaa tketilmelerinden ileri ge-
lir. Ayrica toplumsal emegin zorunlu koullarindan olan bu zellik tek
tek bagimsiz iilerin ya da kk patronlarin daginik ve nispeten daha
pahali retim aralarindan farkli olan bu zellik ok sayida iinin top-
lu bulunduklari halde birbirlerine yardimci olmadiklari, yalnizca yanyana
alitiklari durumlarda bile kazanilmi olur. Emek aralarinin bir kismi,
bu toplumsal niteligi, bizzat emek-sreci kazanmadan nce kazanir.
retim aralarinin kullanimindaki tasarrufun, iki bakimdan ince-
lenmesi gerekir. nce meta fiyatlarini ucuzlatmalari ve bylece emek-
gc degerinde bir d yaratmalari ynnden. kincisi, arti-degerin
yatirilan toplam sermayeye orani, yani degimeyen ve degien sermay-
enin toplam degerleri arasindaki orani degitirmeleri bakimindan. Bu
son nokta ancak nc ciltte ele alinacaktir; aralarindaki yakin iliki
iersinde ele alinmalarinin [sayfa 88D| daha uygun olacagi dncesiyle,
u anda konumuzla ilgisi bulunan birok noktayi da o cilde birakiyoruz.
Tahlilimizin gidii, konunun bylece blnmesini zorunlu kiliyor, ve bu
blnme, kapitalist retimin ruhuna da ok uygun dyor. nk bu
retim tarzinda, ii, emek aracini, kendisinden bagimsiz olarak baka
birisinin mlkiyeti altinda buldugu iin, bunlarin kullanilmasindaki tasar-
ruf, ona, kendisini ilgilendirmeyen ve bunun iin de kendi kiisel ret-
kenligini artiracak yntemlerle bir ilikisi olmayan apayri bir ilem gibi
grnyor.
ok sayida iinin, bir ve ayni, ya da farkli, ama aralarinda iliki
bulunan srelerde birarada yanyana alimalarina, elbirligi etmek ya
da elbirligi iinde alimak denir.
11
Tipki bir svari taburunun saldiri gc ya da bir piyade alayinin
savunma gc, tek tek svari ya da piyade erlerinin ayri ayri saldiri ya
da savunma glerinin toplamindan bsbtn farkli oldugu gibi, iilerin
tek balarina ortaya koyabilecekleri mekanik glerin toplami da, byk
bir agirligi kaldirirken, bir vincin kolunu evirirken ya da bir engeli orta-
dan kaldirirken oldugu gibi, birok kiinin ayni ie birarada katildiklari
zaman oluan toplumsal gten farklidir.
12
Bu gibi durumlarda, szko-
nusu olan bu ortaklaa emekle alinan sonu, tek tek bireysel emek
tarafindan ya hi yaratilamazdi, ya byk zaman harcayarak, ya da ok
11
"Conco0|s Jes /o|ces. (Destutt de Tracy. |.c., s. 8O.)
12
"Paralara blnmesi olanaksiz ve ama biraraya gelmi iilerin elbirligi olmaksizin
yapilamayan, pek basit trden sayisiz ilemler vardir. Byk bir agacin bir arabaya yklenmesini
rnek diye verebilirim ... kisacasi, ayni ve tek bir ite ve ayni anda birbirine yardimci olan pek
ok sayida el olmaksizin yapilamayan her ey." (E. G. Wakefield, 4 \/e0 o/ ||e 4|| o/ Co|on/sc|/on,
London 184D. s. 168.)
288
Kurl Murks
Kupilul l
kk boyutlarda elde edilebilirdi. Burada grdgmz ey, yalnizca
elbirligiyle alima yoluyla bireyin retici gcnde bir artma degil, yep-
yeni bir gcn, yani kitlelerin ortak gcnn yaratilmasidir.
18
Birok kuvvetin tek bir kuvvet halinde kaynamasindan dogan
bu yeni g yaninda, dogrudan toplumsal temas, birok sanayide, tek
tek her iinin etkinligini ykselten bedensel canliligin rekabetine ve
drtsne yolaar. Bylece, birarada alian bir dzine insan, 144 saat-
lik ortaklaa ignnde, ayri ayri alian oniki kiinin 12'er saatlik ali-
malarindan, ya da birbiri ardina oniki [sayfa 84O| gn alian tek bir kiiden
ok daha fazla rn retirler.
14
Bunun nedeni, insanin, Aristoteles'in
dedigi gibi politik bir hayvan
15
olmasa bile, her halde toplumsal bir hay-
van olmasidir.
Birka kii, ayni zamanda, ayni ya da benzer trden bir i zerinde
birlikte aliabilir, ama ortaklaa emegin bir parasi olarak herbirinin
yaptigi i, emek-srecinin farkli bir evresini karilar ve btn bu evreler-
den geilerek elbirligi sonucu zerinde alitiklari i daha byk bir
hizla yrr. rnegin, bir dzine duvarci merdivenin basamaklarina sirayla
dizilseler ve talari yukariya dogru elden ele geirseler, herbiri ayni eyi
yaparlar, ama de onlarin ayri ayn hareketleri, bir toplam ilemin birbirine
bagli kisimlarini oluturur; bunlar, her tain gemek zorunda oldugu
belli evrelerdir, ve talar, bylece, sirayla dizilmi 24 elin zerinde, tek
bir kiinin taidigi ykle merdiveni tirmanip inmesinden daha byk
bir hizla yukariya tainmi olur.
16
Nesne, ayni uzakliga daha kisa zamanda
18
"On tonluk bir agirligi tek bir insan kaldiramazken ve ayni yk on kii glkle
kaldirabilirken, 1OO kii, bunu, herbirinin tek bir parmaginin gcyle yapabilir." (1ohn Bellers,
P|oosc|s /o| Rc/s/n c Co||eJe o/ lnJ0s||y, London 16D6. s. 21.)
14
"alitirilan ii oraninda da (ayni sayida iinin, herbiri 8O cc|e topraga sahip on ifti
yerine, 8OO cc|e topraga sahip tek bir ifti tarafindan alitirilmasinda) iadamlari diinda
herkesin kolayca anlayamayacagi bir avantaj vardir: 1'in 4'e orani neyse 8'n 12'ye orani da
ayni eydir demek dogaldir, ama bu, uygulamada geerli degildir: birok iinin biraraya
getirilmesiyle bu trden bir beraberligi gerektiren hasat zamani ve daha birok alimalarda, i
hem daha iyi ve hem de daha hizli yapilmi olur: rnegin hasat zamaninda 2 arabaci, 2 ykleyici,
2 tirmiki, 2 boaltici ve samanlik ya da ambarda beraberce alian iiler, ayni sayida iinin,
eitli iftliklerde ayri topluluklar halinde ikaracaklari iin iki katini ikartirlar." ([1. Arbuthnot,|
4n |nq0/|y /n|o ||e Connex/on |e|0een ||e P|esen| P|/ce o/ P|o|/s/ons cnJ ||e S/:e o/ Fc|ms,
By a Farmer, London 1778, s. 7, 8.)
15
Aristoteles'in tanimi, tam anlamiyla, insanin kent yurttai olmasi, dogasi geregidir.
Franklin'in, "insan alet yapan hayvandir" eklindeki tanimi, Yankee'ler toplulugu iin ne denli
karakteristik ise, bu tanim da klasik antik toplum iin o denli karkteristiktir.
16
"On dolt encore remarquer que cette division partielle du travail peut se faire, quand
mme les ouvriers sont occupes a une mme besogne. Des macons, par exemple, font tous la
mme besogne, et pourtant ile existe parmi eux une espce de division de travail, qui consiste
en ce que chacun d'eux fait passer la brique par un espace donne, et que, tous ensemble, la
font pervenir beacoup plus peromptement a l'endroit marque, qu'ils le feraient si chacun d'eux
portait sa brique separement jusqu'a l'etage superieur." ["Bu parasal iblmnn, hatta
iilerin ayri bir ite alitirildiklari zaman bile yapilabildigine de dikkat etmeli. rnegin, tuglalari
elden ele bir st iskeleye geirmekle megul duvarcilarin hepsi ayni ii yaparlar, ama gene de
aralarinda, herbirinin tuglayi belirli bir yerden geirmesine, ve hepsinin birarada, onu istenen
yere, ilerinden herbirinin kendi tuglasini tek baina st kata kadar gtrebileceginden ok
daha abuk ulatirmalarina dayanan bir eit iblm vardir."| (F. Skarbeck, 7|eo|/e Jes
28
Kurl Murks
Kupilul l
tainmitir. Ayni ekilde, rnegin bir yapiya birka yerinden birden ayni
zamanda balansa, burada duvarcilar elbirligi ile ayni ya da ayni trden
ii yapmakla birlikte, birligi halinde bir emek szkonusudur. 12 duvarci-
nin 144 saatlik [sayfa 841| ortaklaa ignnde yapidaki ilerleme, bir
duvarcinin 12 gnlk ya da 144 saatlik alimasindan daha fazla olur.
Bunun nedeni, bir insan grubunun uyum iersinde aliirken elleri ve
gzlerinin hem arkada, hem nde olmasi ve bir lde uyanik bulun-
masidir. zerinde aliilan iin eitli kisimlari, ayni anda geliir.
Yukardaki durumlarda, insanlarin, ayni ya da ayni trden bir ii
yapmalari zerinde durmamizin nedeni, bu en yalin ortaklaa emek
biiminin, en gelikin aamalarda bile elbirligiyle alimanin rol olma-
sidir. Yapilan i karmaik bile olsa, elbirligi yapan insanlarin basit sayisi,
eitli ilemlerin farkli kimseler arasinda dagitilmasi olanagini dogurur,
ve bunun sonucu olarak, i ayni zamanda, yrtlr. Bu yzden, iin
tamaminin bitirilmesi iin gerekli zaman kisalmi olur.
17
Birok sanayi kolunda, iin niteliginin belirledigi, belirli sonula-
rin saglanmasi gereken kritik dnemler vardir. Diyelim, bir koyun srs-
nn kirkilmasi ya da bir bugday tarlasinin biilip harman yapilmasinda
rnn niceligi de, niteligi de, iin belli zamanda balamasina ve bitiril-
mesine baglidir. Bu durumlarda, emek-srecinin alacagi zaman, tipki
ringa baligi avindaki gibi nceden saptanmitir. Tek bir insan, dogal bir
gnden, diyelim 12 saatten fazla bir ign ikartamaz, ama elbirligi
yapan 1OO kii, ignn 1.2OO saate uzatabilir. Eldeki iin bitirilmesi
iin zorunlu srenin kisaligi, o kritik anda retim alanina ok miktarda
bir emek kitlesinin srlmesi ile karilanir. in uygun zamanda tamam-
lanmasi, birok bileik ignnn ayni zamanda uygulanmasina bagli-
dir; istenilen yeterli sonucun alinmasi, kullanilan ii sayisina baglidir;
bununla birlikte, bu sayi, ayni iin ayni srede tamamlanmasi iin gerek-
li tek tek iilerin sayisindan daima kktr.
18
Bu tr elbirliginin yok-
lugu nedeniyle, Birleik Devletler'in bati kesiminde [sayfa 842| byk mik-
tarda bugday, ngiliz ynetiminin eski topluluklari yokettigi Dogu Hindis-
tan'in bazi kesimlerinde byk miktarlarda pamuk, her yil ziyan olur.
1D
|/c|esses soc/c|es, 2. ed., Paris 188D, t. I., s. D7, D8.)
17
"Est-il question d'executer un travail complique Plusieurs choses doivent tre faites
simultanement: l'un en fait une, pendant que l'autre en fait une autre, et toutes contribuent a
l'effet qu'un seul homme n'aurait pu produire. L'un rame pendant que l'autre tient le gouvernail,
et qu'un troisime jette le filet ou harponne le poisson, et la pche a un succs impossible
sans ce concours." ["Karmaik bir ii yapmak mi szkonusu Birok ey ayni anda yapilmali;
biri bir ii yaparken, br de baka bir ii yapar, ve hepsi, bir tek adamin yapamayacagi bir iin
yapilmasina katkida bulunur. Biri dmeni tutarken br krek eker, ve bir ncs de ag
atar ya da baligi zipkinlar, ve bu elbirligi olmadika balik tutulamaz."| (Destutt De Tracy, |.c., [s.
78|.)
18
"Onun (tarim iinin) kritik anlarda yapilmasinin ok nemli sonulari olur." (4n lnq0/|y
/n|o ||e Connex/on |e|0een ||e P|esen| P|/ce, e|c., [London 1778|, s. D.) "Tarimda, zamandan
daha nemli bir etmen yoktur." (Liebig, te|e| 7|eo|/e 0nJ P|cx/s /n Je| lcnJ0/||sc|c/|, 1856,
s. 28.)
20
Kurl Murks
Kupilul l
Bir yandan, elbirligi, iin geni ve yaygin bir alan zerinde yrtl-
mesine olanak saglar; bunun sonucu olarak, batakliklarin kurutulmasi,
bentlerin yapimi, sulama ileri ve kanal yapimi, yol ve demiryollari yapimi
gibi birtakim giriimleri zorunlu kilar. te yandan, retimin boyutlarini
bytmekle birlikte, retimin yapilmakta oldugu alanda nispi bir daral-
mayi da saglar. retim alanindaki bu daralma ile birlikte boyutlarindaki
arti, iilerin biraraya toplanmasi, eitli srelerin yanyana getirilmesi
ve retim aralarinin yogunluk kazanmasi, bazi gereksiz harcamalar-
dan tasarruf edilmesini saglar.
2O
Birletirilmi ign, eit miktarda tek tek ignleri toplamina
gre, daha byk miktarda kullanim-degeri retir ve bylece belli bir
sonucun alinmasi iin gerekli emek-zamanini kisaltir. Birletirilmi ig-
n, bu artan retkenlik emek-gcn, ister mekanik i kuvvetini yk-
seltmekle, ister alima alanini daha byk bir alana yaymakla, ya da
retimin boyutlarindaki bymeye oranla retim alanindaki daralmay-
la, ya da kritik anlarda byk emek kitlesini ie komakla, ya da birey-
ler arasindaki rekabeti krkleyerek onlarin bedensel canliligini ykselt-
mekle, ya da birok kimse tarafindan yapilan ilere sreklilik ve ok
yanlilik damgasini vurmakla, ya da farkli ilemleri ayni anda yrtmek-
le, ya da ortaklaa kullanilan retim aralarinda tasarruf saglamakla, ya
da bireysel emege ortalama toplumsal emek niteligini kazandirmakla
olsun yani artiin nedeni bunlardan hangisi olursa olsun, birletirilmi
ignnn kendine zg retkenlik gc, btn koullar [sayfa 848| altin-
da, emegin toplumsal retkenlik gc, ya da toplumsal emegin retme
gcdr. Bu g, dogrudan dogruya elbirliginden dogmaktadir. i
diger iiler ile sistemli bir elbirligine girdigi anda, bireyselligin verdigi
baglari paralar, trnn yetilerini gelitirir.
21
Genel kural olarak, iiler, biraraya getirilmeksizin elbirligi yapa-
mazlar: tek bir yerde toplanmalari, elbirliginin zorunlu bir kouludur.
1D
"Belki, in ile ngiltere diinda, dnyanin herhangi bir lkesinden daha fazla emek ihra
eden bir lkede karilailmasi pek umulmayan diger bir kt durum da, pamuk toplanmasi iin
yeteri kadar ii bulma olanaksizligidir. Bunun sonucu, byk miktarda rnn toplanmadan
kalmasi, diger bir kisminin ise, rengi bozulmu ve kismen rm halde dtg topraktan
toplanmasi ve bylee, tam mevsiminde ii yoklugu nedeniyle ekicinin, ngiltere'nin byk bir
sabirsizlikla bekledigi rnn byk bir kisminin kaybina gz gre gre boyun egmek zorunda
kalmasidir." (Bengal Hurkaru, 8/-Von|||y, O|e||cnJ S0mmc|y o/ Ne0s, 2
nd
1uly, 1861.)
2O
Tarimin gelimesiyle, "eskiden 5OO cc|e toprak zerine seyrek olarak dagilmi bulunan
sermaye ile emegin hepsi ve belki de bundan daha fazlasi imdi daha iyi ekilen 1OO cc|e'da
toplanmi bulunuyor. Kullanilan sermaye ve emek miktarina oranla, ekim alani daralmakla"
birlikte, "bu alan, eskiden tek bir bagimsiz reticinin elinde bulunan ya da onun tarafindan
ilenen retim alanina gre daha genitir." (R. 1ones, 4n Esscy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||,
Part I.,. "On Rent", London 1881, s. 1D1.)
21
"La forza di ciascuno uomu minima, ma la riunione delle minime forze forma una
forza totale maggiore anche della somma delle forze medesime fino a che le forze per essere
riunite possono diminuere il tempo ed accrescere lo spazio della loro azione." ["Her tek
insanin gc ok kktr, ama kk glerin biraraya gelmesi, bu glerin toplamindan
daha byk bir btnsel g dogurur, yle ki, yalnizca biraraya gelmeleri ile, eylemlerinin
zamanini azaltip alanini artirabilirler."| (G. R. Carli, Note to P. Verri, |.c., t. XV, s. 1D6)
2T
Kurl Murks
Kupilul l
cretli iiler ayni sermaye, ayni kapitalist tarafindan, ayni zamanda a-
litirilmadika ve bunun iin de emek-gleri kapitalist tarafindan ayni
zamanda satin alinmadika, elbirligi yapamazlar. Bu emek-glerinin
toplam degeri, ya da duruma gre bu iilerin gnlk ya da haftalik
cretlerinin toplami, hangi durumda olursa olsun, iilerin retim sreci
iin biraraya toplanmalarindan nce kapitalistin cebinde hazir olmalidir.
Bir tek gn iin bile olsa, 8OO iinin cretinin denmesi daha az sayida
iinin btn bir yil haftadan haftaya cretlerinin denmesinden daha
fazla sermayeyi gerektirir. Bu nedenle, elbirligi yapacak emeki sayisi,
yani elbirliginin hacmi, her eyden nce, bir kapitalistin emek-gc sa-
tinalmak iin ayirabilecegi sermaye miktarina baglidir; bir baka deyile,
tek bir kapitalistin, belli sayida iinin gereksindigi tketim maddelerini
saglayabilme olanaklarina baglidir.
Degien sermaye iin szkonusu olan eyler, degimeyen ser-
maye iin de szkonusudur. rnegin, 8OO kii alitiran bir kapitalistin
hammadde iin yatirimi, 1O ii alitiran 8O kapitalistin herbirinin ayni
i iin harcayacagi paradan 8O kat daha fazladir. Ortaklaa kullanilan
emek aralarinin degeri ve miktari, gerekte ii sayisi ile ayni oranda
artmaz, ama gene de nemli miktarda artar. Bylece, byk retim
aralari ktlelerinin tek kapitalistin elinde toplanmasi, cretli iilerin
emek birliginin maddi koulu oldugu gibi, emek birliginin hacmi ya da
retimin byklg de bu yogunlamanin derecesine baglidir.
Daha nceki blmde grmtk ki, ok sayida iinin alitiril-
masi ve dolayisiyla belli miktarda arti-deger retilmesi iin belli miktarda
asgari bir sermayeye gereksinme vardir, ve bunun [sayfa 844| sonucu olarak,
elde ettigi arti-deger miktari, ivereni kk bir patrondan bir kapitaliste
dntrecek el emeginden kurtaracak ve bylece kapitalist retimi
aika kurabilecek yeterlikte olmalidir. imdi de, birbirinden ayri ve ba-
gimsiz birok srecin birleik tek bir toplumsal srece evrilmesi iin
belli asgari bir miktarda sermayenin zorunlu koul oldugunu gryoruz.
Gene grdk ki, balangita emegin sermayenin boyundurugu altina
girmesi, yalnizca kendi hesabina degil, kapitalist hesabina ve dolayisiyla
onun egemenligi altinda alimasinin biimsel sonucundan baka bir
ey degildir. ok sayida cretli iinin elbirligi ile sermaye, bizzat emek-
srecini gerekletiren bir gereklilik, retimin gerek bir gerekliligi haline
gelmitir. imdi artik kapitalistin, bir generalin komutayi sava alaninda
ele almasinin zorunlulugu gibi, bizzat retim alaninda komutayi ele
almasi vazgeilmez bir zorunluluk haline gelmitir.
Geni boyutlu her trl ortaklaa emek, bireysel etkinliklerinin
uyum iersinde alimasinin saglanmasi, ayri ayri organlarin etkinlikle-
rinden farklilik gsteren birlemi organizmanin alimasindan dogan
genel grevlerin yerine getirilmesi iin, u ya da bu lde ynlendirici
bir otoriteye gerek duyar. Tek bir kemanci kendi kendisinin yneticisidir,
ama orkestra iin bir efe gerek vardir. Sermayenin denetimi altindaki
22
Kurl Murks
Kupilul l
emegin elbirligi haline geldigi andan itibaren ynlendirme, denetleme
ve dzenleme ii, sermayenin ilevlerinden biri haline gelir. Bu, sermaye-
nin ilevi olur olmaz, sermaye, zel nitelikler kazanir.
Kapitalist retimin balica amaci ve ynlendirme drts, elden
geldigince fazla arti-deger sizdirmak,
22
dolayisiyla emek-gcn mm-
kn olan en geni lde smrmektir. Elbirligi yapan ii sayisi artti-
ka, sermayenin egemenligine kari direnmeleri de artar, ve bununla
birlikte, sermayenin bu direnmenin stesinden gelmesi iin, kari-baski
geregi de fazlalair. Kapitalistin uyguladigi denetim, yalnizca, toplumsal
emek-srecinin niteliginden dogan ve bu srece zg zel bir ilev de-
gildir, ayni zamanda, bu toplumsal emek-srecinin smrlmesi ilevidir
ve kkleri, smrc ile onun smrdg canli ve alian hammadde
arasindaki kainilmaz uzlamaz karitlikta bulunur.
Ayrica, artik iilerin degil kapitalistin mali olan retim [sayfa 845|
aralari ktlesindeki artila orantili olarak, bu aralarin geregi gibi kulla-
nilmasini denetleme zorunlulugu da ortaya ikar.
28
Bundan baka, cretli
iilerin elbirligi tamamen bunlari alitiran sermaye tarafindan olutu-
rulmutur. Tek bir retici organ halinde birletirilmeleri ve bireysel grev-
leri arasinda gerekli baglantinin kurulmasi onlarin diinda ve kendilerine
yabanci konular olup, iileri biraraya getiren sermayeye ait bir itir. Bu
nedenle de, yaptiklari eitli iler arasindaki iliki, onlara, kapitalistin
nceden tasarladigi bir plan, pratikte gene ayni kapitaliste ait yetkinin
bir uygulama ekli, ve btn alimalarini kendi amalarina uyduran
bir baka insanin gl iradesi gibi grnr. Eger durum byleyse, ka-
pitalistin denetimi, znde, retim srecinin iki yanli niteliginden dolayi,
bu sre, bir yandan kullanim-degerleri reten toplumsal bir sre,
te yandan da arti-deger yaratan bir sretir iki yanlidir ve ekil
bakimindan zorbacadir. Elbirliginin boyutlari bydke, bu zorbalik
da kendisine zg biimlere girer. Tipki balangita, sermayenin gerek
anlaminda kapitalist retime balayabilecegi asgari miktara ulatigi anda,
kapitalistin elini fiilen alimadan ekmesi gibi, imdi de, iilerin ve
ii topluluklarinin dogrudan dogruya ve devamli denetimim, bu tr
cretli bir kimseye birakir. Bir kapitalistin komutasi altinda sanayi iile-
rinden kurulmu ordu, gerek bir ordu gibi subaylara (yneticilere) ve
astsubaylara (ustabai, postabai) gereksinme gsterir, ve bunlar, iin
22
"Kr ... iin biricik amacidir." (1. Vanderlint, |.c., s. 11.)
28
Kltr yoksunu Sec|c|o|, "Manchester Tel Kumpanyasinda" kapitalistler ile iiler arasinda
bir tr ortakligin kurulmasindan sonra yle yaziyordu: "Alinan ilk sonu, malzeme israfinin
birdenbire azalmasi oldu. iler kendi mallarina kari, patronlarin mallarina kari oldugundan
daha dikkatliydiler; ve malzeme israfi, belki de, tahsil olunamayacak borlardan sonra, fabrikalar
iin en byk zarar kaynagidir." Ayni gazete, Rochdale kooperatif denemesinde balica kusur
olarak unu buluyor: "Bunlar, ii birlemelerinin, magazalari, fabrikalari ve hemen hemen
btn sanayi ekillerini baariyla ynetebileceklerini gsterdi, ve bunlar insanlarin durumlarini
hemen dzelttiler, iyiletirdiler; ama o zaman da bunlar, patronlar iin hi bir aik yer
birakmadilar." Q0e||e |o||e0|/ [Ne korkun! -.|
23
Kurl Murks
Kupilul l
yapilmasi sirasinda, kapitalist adina bu orduya komuta ederler. Denetim
ve gzetim ii, bunlarin yerlemi ve zel grevleri olur. Ayri ayri kyl
ve zanaatilarin retim tarzini, kle emegine dayanan retim ile karila-
tirdiginda ekonomi politiki, bu denetim ve gzetim emegini, retimin
/c0x /|c/s'si*

arasinda sayar.
24
Ama kapitalist retim tarzini incelerken,
tersine, [sayfa 846| o, emek-srecinin elbirligi niteliginin gerektirdigi denetim
iini, bu srecin kapitalist niteligi ve, kapitalist ile ii arasindaki uzlamaz
ikar karitliginin zorunlu kildigi farkli denetim iiyle bir tutar.
25
Bir kimse,
sanayiin lideri oldugu iin kapitalist degil; tersine, kapitalist oldugu iin
sanayiin lideridir. Sanayi liderligi, sermayenin bir niteligidir; tipki feodalite
dneminde general ve yargilik grevlerinin toprak mlkiyetinin
nitelikleri oldugu gibi.
26
i, satii iin kapitalistle pazarliga giritigi ana kadar, kendi emek-
gcnn sahibidir; sahip oldugundan baka bir eyi, yani kiisel yalitilmi
emek-gcnden fazlasini satamaz. Kapitalistin, bir kiinin emek-gc
yerine, 1OO kiinin emek-gcn satinalmasi, bir kii yerine 1OO tane
birbiriyle ilikisiz insanla ayri ayri szleme yapmasi geregi, bu durumu
hi bir ekilde degitirmez. O, isterse bu 1OO kiiyi hi elbirligi yapmaksi-
zin da alitirabilir. Kapitalist, birlemi 1OO emek-gcnn degil, 1OO
tane birbirinden bagimsiz emek-gcnn degerini demektedir. Birbirin-
den bagimsiz olan bu iiler, teker teker kapitalist ile iliki halindedir,
ama kendi aralarinda herhangi bir iliki yoktur. Bu elbirligi, ancak emek-
sreci ile balamaktadir, ama o zaman da, artik onlar kendilerine ait ol-
maktan ikmaktadirlar. Bu srece girmekle sermaye ile birleir ve ona
ait olurlar. Faaliyet halindeki bir organizmanin elbirligi halinde alian
elemanlari ve yeleri olarak, onlar, sermayenin zel varolu biimlerin-
den baka bir ey degildirler. Bu nedenle, elbirligi halinde alian iilerin
gelitirdikleri retici g, sermayenin retici gcdr. iler belli koullar
altina sokuldugu zaman, bu g, cretsiz olarak geliir, ve onlari bu ko-
ullarin iersine sokan sermayenin kendisidir. Bu g sermayeye be-
davaya geldigi iin, ve te yandan ii de, emegi sermayeye ait olmadan
nce bu gc harekete geirmedigi iin, bu, sanki sermayeye doga ta-
rafindan bahedilmi bir g olarak, yani sermayenin znde bulunan
retici bir gm gibi grnr. [sayfa 847|
* retken olmadigi halde zorunlu olan ikinci maliyetler. -.
24
Profesr Cairnes, "superintendence of labour" ["emegin denetiminin" -.| Kuzey Ame-
rika'nin gney eyaletlerinde kleler tarafindan yapilan retimin balica zelliklerinden oldugunu
belirttikten sonra yle devam ediyor: "Mlk sahibi kyl (kuzeyde), emeginin btn rnne
sahip oldugu iin, aba harcamasi iin baka bir drtye gereksinmesi yoktur. Denetim burada
tamamen ortadan kalkmitir." (Cairnes, |.c., s. 48, 4D.)
25
eitli retim tarzlari arasindaki belirleyici toplumsal. farklari derhal kavramasiyla dikkate
deger bir yazar olan Sir 1ames Steuart yle diyor: "Manfaktrde byk iletmeler, zel sanayii
eger kendi ilerini kleligin yalinligina yaklatirmakla yikmiyorlarsa, hangi ekilde yikiyorlar"
(P|/n. o/ Po|. Econ., London 1767, v. I., s. 167, 168.)
26
Bu nedenle, Auguste Comte ile okulu, sermaye beyleri iin yaptiklari gibi, ayni ekilde
feodal beylerin de ebedi bir zorunluluk oldugunu gsterebilirlerdi.
24
Kurl Murks
Kupilul l
Basit elbirliginin yarattigi pek byk etkiler, eski Asyalilarin, Mi-
sirlilarin, Etrsklerin vb. dev yapilarinda grlebilir. "Gemi zamanlar-
da bu Dogulu devletlerin elinde, sivil ve askeri kurulularin giderlerini
kariladiktan sonra, grkemli ya da yararli yapilara harcayabilecekleri
bir fazlalik bulunabiliyordu, ve bunlarin yapiminda, neredeyse tarim-
dii btn nfusun elleri ve kollari zerindeki egemenlikleri, bunlarin
glerine hl taniklik eden grkemli anitlarin yapimini sagliyordu. Bere-
ketli Nil vadisi ... karinca gibi kaynaan tarim-dii nfusun besinini reti-
yor ve kral ve rahiplere ait bu yiyecekler, btn lkeyi dolduran dev
anitlarin ykselmesinin gerekli aralarini sagliyordu. ... Tainmalari insani
hayrete dren dev heykellerin ve byk ktlelerin hareketinde hemen
hemen yalnizca insan emegi hovardaca harcaniyordu. ... i sayisi ile
bunlarin abalarinin birletirilmesi yetiyordu. Herbir parasi kk, daya-
niksiz ve nemsiz olmasina karin, okyanusun derinliklerinden ykselen
mercan resiflerinin oluturdugu byk adalar, dayanikli karalar gryo-
ruz. Bir Asya hkmdarliginin tarim-dii iilerinin; bedensel abalari
diinda ie yarar bir eyleri yok gibiydi, ama bunlarin gleri sayilarinday-
di, ve bu kitleleri bir amaca yneltme gc, bugn kalintilari bizi a-
kinliktan agzi aik birakan saraylarin, tapinaklarin, piramitlerin ve dev
gibi anitlarin ykselmesini saglamiti. ilerin beslenmelerini saglayan
gelirlerin bir ya da birka elde toplanmasi, bu gibi giriimleri mmkn
kilmiti.
27
Asya ve Misir krallari ile Etrsk teokratlarinin vb. bu gc, mo-
dern toplumda kapitaliste aktarilmitir ve bu, tek bir kapitalist olabilecegi
gibi, anonim ortakliklarda oldugu gibi, bir kolektif kapitalist de olabilir.
nsanligin gelimesinin afaginda, avcilikla
28
ya da rnegin Hint
topluluklarindaki gibi tarimla geinen soylar arasinda rasladigimiz bu
tr elbirligi, bir yandan retim aralari zerindeki ortak sahiplige, te
yandan bu gibi durumlarda bireylerin tipki arinin kovaniyla olan bagin-
dan kendisini kurtaramamasi gibi, hl kendisini kabilesine ya da toplu-
luguna baglayan gbek bagindan kopartamamasi geregine dayaniyor-
du. Bu elbirligi, kapitalist [sayfa 848| birliginden yukardaki her iki zelligi ile
ayrilir. Eski zamanlarda, ortaaglarda ve modern smrgelerde, yer yer
byk lde uygulanan elbirligi, boyunduruk ve kulluk ilikilerine ve
esas olarak, klelige dayanir. Kapitalist biim ise, tersine, baindan so-
nuna kadar, emek-gcn sermayeye satan zgr cretli iinin var-
ligini ngrr. Bununla birlikte tarihsel bakimdan bu biim, kyl tari-
mina ve, loncalar halinde olsun olmasin, bagimsiz olarak yrtlen el-
zanaatlarina kari olarak gelimitir.
2D
Bu bakimdan kapitalist elbirligi,
27
R. 1ones, 7ex||oo/ o/ lec|0|es e|c., s. 77, 78. Londra ile diger Avrupa bakentlerindeki
eski Asur, Misir ve baka koleksiyonlar, bize, bu tr ortaklaa emegin yrtlme biimlerini
gstermi oluyorlar.
28
Linguet, 7|eo|/e Jes lo/s C/|/|es adli yapitinda, avciligin, elbirliginin ilk ekli, insan
avciliginin (savain) ise, avciligin en eski ekillerinden birisi oldugunu sylemekte belki de
haklidir.
25
Kurl Murks
Kupilul l
kendisini elbirliginin zel tarihsel bir biimi olarak ortaya koymaz, ama
bu tr elbirliginin kendisi, kapitalist retim srecine zg ve onun ayir-
dedici bir niteligi olarak grlr.
Tipki, elbirligi ile harekete geirilen emegin toplumsal retken
gcnn, sermayenin retken gc eklinde grnmesi gibi, elbirligi
de, tek tek bagimsiz iiler, hatta kk topluluklar tarafindan yrt-
len retim sreci karisinda, sanki kapitalist retim srecinin zgl bir
biimi gibi grnr. Fiili emek-srecinin sermayenin boyundurugu alti-
na girmesiyle geirdigi ilk degiiklik budur, ve bu degiiklik kendiligin-
den olur. ok sayida cretli iinin bir ve ayni srete ayni zamanda
alitirilmalari, degiikligin zorunlu koulu oldugu gibi, kapitalist reti-
min de iki noktasini oluturur. Bu nokta, sermayenin kendisinin dogu-
mu ile ayni ana raslar. Demek ki, bir yandan kapitalist retim tarzi, ken-
disini, bize, tarih iersinde, emek-srecinin toplumsal bir srece dn-
mesinde zorunlu bir koul olarak gstermesi gibi, ayni ekilde, te yan-
dan, bu toplumsal emek-sreci biimi de, kendisini, emegin retkenligini
artirarak daha krli bir ekilde smrlmesi iin sermaye tarafindan
kullanilan bir yntem olarak gsterir.
imdiye kadar inceledigimiz yolun biimi iersinde elbirligi, geni-
lekli her retimin zorunlu koulu olmakla birlikte, kendi baina, kapi-
talist retim tarzinin gelimesinde belirli bir dneme zg degimez bir
ekil olarak grnmez. Olsa olsa bu, ancak, manfaktrn elzanaatlari-
na benzer balangicinda,
8O
ve [sayfa 84D| manfaktr agina tekabl eden,
ve esas olarak, kyl tarimindan, ayni anda kullanilan ii sayisi ile ve
bunlarin kullanimlari iin biraraya getirilmi retim aralarinin ktlesi
ile ayrilan geni-lekli tarim trnde szkonusu olabilir. Basit elbirligi,
sermayenin, byk lde faaliyet gsterdigi, ama iblm ile maki-
nenin ancak ikinci derecede rol oynadigi retim kollarinda daima ege-
men bir biimidir.
Elbirligi, kapitalist retim tarzinin temel ekillerinden birisini olu-
turmakla birlikte, bu yalin ekliyle kapitalist retimin zel bir biimi ola-
rak, bu srecin daha gelimi ekilleriyle yanyana bulunmaya devam
eder. [sayfa 85O|
2D
Beraberce feodal fuetim tarzinin temelini oluturmu olan ve bu sistemin zlp
dagilmasindan sonra da kapitalist retim tarzi ile yanyana devam eden kk apta kyl
tarimi ve bagimsiz elzanaatlari iletmesi, ilkel ortaklaa toprak mlkiyeti ortadan kalktiktan
sonra ve kleligin retimde iyice yer etmesinden nce de, klasik topluluklarin en iyi aglarinda
bunlarin ekonomik temelini oluturmulardir.
8O
"Birok kiinin hnerini, abasini ve rekabet duygusunu ayni ite biraraya getirmek, bu
ii ilerletmenin yolu degil midir ngiltere'nin ynl sanayiini byle bir yetkinlik derecesine
ulatirmak baka trl olabilir miydi" (Berkeley, 7|e Q0e|/s|, London 1751, s. 56, 521.)
2
Kurl Murks
Kupilul l
ONDRDNC BLM
BLM VE MANFAKTR
BRNC KESM - MANFAKTRN K YANLI KKEN
blmne dayanan elbirligi, tipik eklini manfaktrde kazanir
ve asil manfaktr dnemi boyunca kapitalist retim srecinin ege-
men karakteristik biimidir. Bu dnem, kabaca, 16. yzyilin ortasindan
18. yzyilin son te-birine kadar uzanir.
Manfaktr iki yoldan ortaya ikar:
(1) eitli bagimsiz elzanaatlarina bagli olan ama belli bir malin
son eklini alabilmesi iin teker teker ellerinden gemek zorunda bu-
lundugu, iilerin, tek bir kapitalistin denetimi altinda bir iyerinde top-
lanmalari ile. rnegin bir binek arabasi, eskiden, tekerleki, koumcu,
terzi, ilingir, demeci, tornaci, kaytan-kordon ve psklc, camci,
boyaci, cilaci, kaplamaci vb. gibi ok sayida bagimsiz zanaatinin emegi-
nin rnyd. Binek arabasi manfaktrnde ise, btn bu eitli zana-
atilar, birbirlerinin yaptiklari ii tamamlayacak ekilde alitiklari tek
bir yapi iersinde [sayfa 851| toplanmiitir. Bir arabanin yapilip bitmesinden
27
Kurl Murks
Kupilul l
nce kaplamasina geilemeyecegi dogrudur, ama ayni zamanda birka
tane araba yapilirsa, bunlardan bir kismi daha nceki yapim srecinde
olduklari halde bazilari da kaplamacilarin elinde olabilir. Buraya kadar
biz hl, insan ve diger eyler eklindeki malzemeyi kullanima hazir
bulan basit elbirligi alaninda bulunuyoruz. Ama ok gemeden nemli
bir degiiklik olur. imdi salt binek arabasi yapimiyla ugraan terzi,
ilingir ve teki zanaatilar, yava yava artik eskisi gibi alimadiklari
iin, asil zanaatlarini btnyle yerine getirme yeteneklerini yitirirler.
Ama te yandan, tek bir dala ynelen bu alima, bu daralmi i alanina
en iyi uyan bir biime girer. Balangita binek arabasi manfaktr,
eitli bagims.iz elzanaatlarinin bir birleimi idi. Ama zamanla yava ya-
va araba yapiminin eitli ufak srelere paralanmasi halini almi, ve
bunlardan herbiri belli bir iinin zel ii halinde billurlaarak, btnyle
manfaktr, birbirlerine bagli insanlarin birarada yrttkleri bir i alani
olmutur. Ayni ekilde elbise manfaktr de, teki btn manfaktrler
dizisi de, eitli elzanaatlarinin tek bir kapitalistin denetimi altinda bir-
araya toplanmalari ile dogmutur.
81
(2) Manfaktr, bunun tam tersi bir ekilde de dogabilir; yani,
diyelim, hepsi de kagit, hurufat ya da igne gibi ayni ya da benzer trden
ii yapan birok zanaati, tek bir kapitalist tarafindan bir iyerinde ayni
zamanda alitirilmak suretiyle. Bu, en yalin ekliyle bir elbirligidir. Bu
zanaatilarin herbiri (belki de [sayfa 852| bir ya da iki iragin yardimi ile)
metain tamamini yapar ve dolayisiyla onun retimi iin gerekli btn
ilemleri sirasiyla yerine getirir. Hl eski usul elzanaatlari eklinde aliir.
Ne var ki, ok gemeden di koullar, iilerin tek bir yerde toplan-
masindan ve ayni zamanda alimalarindan baka trl yararlanilmasi-
na yolaar. Belli bir srede daha ok sayida malin teslim edilmesi gere-
kebilir. Bunun iin eldeki i, yeniden blnr. Her zanaatinin eitli i-
lemleri ardarda yapmasi yerine, bu ilemler, yanyana yrtlen, birbi-
81
Daha yeni bir rnek: Lyon ve Nimes ipek iplikiligi, "est toute patriarcale: elle emploie
beaucoup de femmes et d'enfants, mais sans les epuiser ni les corrompre; elle les laisse dans
leurs belles vallees de la Drme, du Var, de l'Isre, de Vaucluse, pour y elever des vers et
devider leurs cocons; ... jamais elle n'entre dans une veritable fabrique. Pour tre aussi bien
observe ... le principe de la division du travail s'y revt d'un caractre special. Il y a bien des
devideuses, des moulineurs, des teinturiers, des encolleurs, puis des tisserands; mais ils ne'sont
pas reunis dans un mme etablissement, ne dependent pas d'un mme maitre; tous ils sont
independants." ["iyice ataerkildir; birok kadin ve ocuk alitirir, ama onlari tketip bozmaksizin:
onlari, ipekbcegi yetitirmek ve kozalarini zp amak iin, o gzelim Drme, Var, Isre,
Vaucluse vadilerinde birakir; ... hi bir zaman gerek bir fabrika iine girmez. Bu kadar iyi
uymasi iin, ... iblmu ilkesi burada zel bir nitelige brnr. Birok ipek ilecisi, iplik egiricisi,
boyaci, irileyici, sonra dokumaci vardir; ama ayni bir kurum iin biraraya toplanmi, bir tek
efendiye bagli degildirler: hepsi de bagimsizdir."| (A. Blanqui, Co0|s J'Econom/e lnJ0s||/e||e,
recueilli par A. Blaise, Paris 1888-8D. s. 7D.) Blanqui bunu yazdigindan beri, eitli bagimsiz
iiler, bir lde fabrikalarda birlemilerdir. [Ve Marx yukardaki pasaji yazmi oldugundan
beri, makineli dokuma tezgahi, bu fabrikalari istila etmitir ve imdi [1886| el tezgahlarinin
yerine gemektedir. (1. 4|mcncc |cs/|yc e/. Krefeld ipekli sanayiinin de bu konuda anlatacak
masali var.) -F.E.|
28
Kurl Murks
Kupilul l
riyle ilikisi olmayan, tek tek iler haline getirilir; her i, ayri bir zanaatiya
verilir ve iin tm, elbirligi halindeki iiler tarafindan ayni zamanda
yapilir. in bylece rasgele paralanmasi yinelenir, kendine gre yararli
yanlari geliir ve giderek sistemli bir iblm halinde yerleir. Bagim-
siz zanaatinin bireysel rn olmaktan ikan meta, herbiri btn
ilemin yalniz tek bir kismini yapan zanaati toplulugunun toplumsal
rn halini alir. Bir Alman loncasina ait kagit yapiminda, ayni ilemler,
tek bir zanaatinin birbirini izleyen hareketleri halinde iie gemiken,
Hollanda kagit manfaktrnde, elbirligi yapan ok sayida ii tarafin-
dan yanyana yrtlen ok sayida ayri ilemler halini almitir. Nurem-
berg loncasina bagli igne yapimcisi, ngiliz igne manfaktrnn ze-
rinde ykseldigi temel ta olmutur. Ama Nuremberg'de tek bir zanaati
belki de 2O ilemi birbiri ardina yaptigi halde, ngiltere'de ok gemeden
herbiri bu yirmi ilemden ancak bir tanesini yapan 2O igneci yanyana
alimaya balami ve kazanilan deneyimler sonucu, bu 2O ilem de
tekrar paralanmi ve ayri bir iinin zel ii haline gelmitir.
Demek ki, manfaktrn dogu ekli, elzanaatlarindan ikip geli-
mesi, iki yanli oluyor. Bir yandan, bagimsizliklarindan siyrilarak, tek bir
metain retimindeki salt yardimci, kismi bir srete uzmanlaan eitli
bagimsiz elzanaatilarinin elbirliginden doguyor. te yandan da, bir za-
naatin zanaatilarinin elbirliginden doguyor; manfaktr, bu belirli za-
naati eitli para ilemlere blyor ve herbiri belli bir emekinin zel
ii haline gelinceye kadar onlari yalitiyor ve birbirinden bagimsiz hale
getiriyor. Bu nedenle manfaktr, bir yandan bir retim srecine ibl-
m getiriyor ve bu blnmeyi daha da gelitiriyor, te yandan da eskiden
ayri ayri olan elzanaatlarini biraraya topluyor. Ama zel iki noktasi ne
olursa olsun, son biimi, daima aynidir [sayfa 858| paralari insan olan
bir retim mekanizmasidir.
Manfaktrde iblmnn tam olarak anlailabilmesi iin,
aagidaki noktalarin iyice kavranmasi gerekir. nce, bir retim srecinin,
ardiik eitli basamaklarina ayrimasi, burada, elzanaatlarinin ardiik
elilemlerine zlmesiyle tamamen akiir. ster karmaik, ister yalin
olsun, her ilemin elle yapilmasi gerekir, elzanaati niteligini korur, ve
bunun iin de bireysel iinin, aralarini kullanmadaki gcne, hneri-
ne, abukluguna ve gvenine baglidir. Elzanaati temel olmakta devam
eder. Bu dar teknik temel, belirli bir retim srecinin gerekten bilimsel
bir tahlilini ditalar, nk rnn geirdigi her para ilemin elle
yapilabilmesi ve kendi baina ayri bir zanaatin konusu olmasi, hl bir
koul olarak karimiza ikar. Zanaat hneri, bylece, retim srecinin
temelini oluturdugu iin, her ii, yalnizca bir blm ie atanmi olur
ve yaami boyunca emek-gc, bu para ilevin organi durumuna girer.
kinci olarak, bu iblm, zel trde bir elbirligidir ve sakincala-
rinin ogu, bu zel biiminden degil, eibirliginin genel niteliginden gel-
mektedir.
2
Kurl Murks
Kupilul l
KNC KESM - PARA- VE ONUN ALETLER
Eger burada daha fazla ayrintiya girersek urasi aika grlr
ki, btn yaami boyunca tek ve ayni basit ii yapan ii, btn vcudu-
nu, bu ilemin otomatik ve zel araci haline getirmitir. Bunun sonucu,
bir dizi ilemi ardarda yapan bir zanaatiya gre, bu ii daha az zamanda
yapar. Ama manfaktrn canli mekanizmasini oluturan kolektif ii,
yalnizca bu gibi uzmanlami para-iilerden meydana gelir. Bylece,
bagimsiz zanaata gre, belli bir zamanda daha ok retilir, ya da emegin
retken gc artmitir.
82
stelik, bu blnm i, bir kez, bir kiinin
zel ilevi olarak yerleince, kullandigi yntem yetkinleir. inin ayni
yalin hareketi durmadan yinelemesi ve btn dikkatini onun zerinde
toplamasi, ona, denemeleriyle istenilen sonuca en az aba harcayarak
nasil ulailabilecegini gretir. Ama [sayfa 854| daima ayni zamanda yaayan
ve belli bir malin manfaktrnde birlikte alian birka kuak bulun-
dugu iin, teknik beceri ve bylece elde edilen iin incelikleri yerlemi
hale gelir, birikir ve kuaktan kuaga geer.
88
Manfaktr, aslinda, top-
lumda hazir buldugu, kendiliginden gelimi mesleki farklilamayi iye-
rinde yeniden oluturmak ve sistemli bir ekilde ilerletmek yoluyla, par-
a-iinin becerisini de gelitirir .te yandan, blnm iin, bir insanin
yaami boyunca srecek bir ugra haline getirilmesi, daha nceki top-
lumlarda grlen ugrain kalitsal hale getirilmesi egilimine tekabl eder;
bu, kastlar halinde talami olabilecegi gibi, belirli tarihsel koullarin
bireyde kast dzeni ile atian bir egilim yarattigi durumlarda, loncalar
halinde katilami da olabilir. Kastlar ile loncalar, bitkiler ile hayvanlarin,
trler ve eitler iersinde farklilamasini dzenleyen ayni dogal yasalarin
ilemesiyle oluurlar; ancak, belirli bir gelime derecesine ulatiktan
sonra kastlarin kalitsalligi ve loncaya dahil olmanin tekel haline gelii,
toplumsal bir yasa olarak belirir.
84
"Dakka mslinlerinin zerafetleri, Coro-
mandel patiskalari ile diger mallarinin parlak ve dayanikli renkleri hi
bir zaman ailamamitir. Byle olmakla birlikte, bunlar, sermaye, maki-
ne, iblm ya da Avrupa manfaktrnn yararlandigi aralarin hi
82
"ok eitli ileri gerektiren bir manfaltr ne kadar fazla blnr ve eitli zanaatilarin
ii haline gelirse, bu iin, daha az zaman ve emek kaybiyla, daha iyi ve hizli yapilmasi gerekir."
(7|e 4J|cn|ces of ||e Ecs|-|nJ/c 7|cJe, London 172O, s. 71.)
88
"... Kolay i, gemiten aktarilan hnerdir." (Th. Hodgskin, Po0|c| Pc|/|/cc| Economy, s.
48)
84
"Sanatlar da ... Misir'da gerekli yetkinlik derecesine ulamitir. nk burasi, zanaatilarin
herhangi bir ekilde diger siniftan yurttalarin ilerine karimayip, yalnizca yasayla kendi klanlarina
kalitsal yolla gemi bulunan meslegi izlemek zorunda olduklari tek lkedir. ... teki lkelerde,
zanaatilarin, dikkatlerini pek ok konu arasinda dagittiklari grlr. Bunlar bir sre tarimi
denerler, ardindan ticarete geerler ve bir baka zaman da, iki- ile birlikte ugrairlar. zgr
lkelerde bunlar sik sik halk meclislerine katilirlar. ... Misir'da ise tersine, bir zanaati eger
devlet ilerine kariirsa ya da birka ii ayni zamanda yrtrse iddetle cezalandirilir. Bylece,
ileriyle ugramalarini engelleyecek hi bir ey yoktur. ... stelik bunlar, atalarindan birok
kurali devraldiklarindan, yeni avantajlar bulmak iin didinirler." (Dlodorus Siculus, 8/||. l/s|., L.
I. ch. 74)
300
Kurl Murks
Kupilul l
biri olmadan retilmilerdir. Dokumaci, mterinin siparii zerine, zaten
birka ubugun ya da itanin kabaca biraraya getirilmesinden yapilmi
basit bir tezgahla bez dokuyan tek baina bir insandi. Kumain sarilmasi
iin bir ara bulunmadigindan, tezgahin boylu boyunca uzatilmasi gere-
kir ve bu ylesine uzardi ki, dokumacinin kulbesine sigamaz olur,
adamcagiz iini, elverisiz havalarin sik sik kestigi aik havada yapmak
zorunda kalirdi."
85
Kuaktan [sayfa 855| kuaga biriken ve babadan ogula
geen zel hner, tipki rmcekte oldugu gibi Hintlilere bu yetenegi ve
beceriyi kazandirmitir. stelik byle bir Hintli dokumacinin yaptigi i,
manfaktr iisininkine gre ok daha karmaiktir.
Son eklini alan bir malin retiminde eitli ufak ilemleri birbiri
ardina yapan bir zanaati, bazan yerini, bazan aralarini degitirmek
zorunda kalir. Bir ilemden digerine gei, i akiminda kesintiler yapar
ve, deyim yerindeyse, ignnde boluklar yaratir. Gn boyunca bir ve
ayni ileme baglanirsa bu boluklar kapanir; iindeki degimeler ne ka-
dar az olursa, bunlar da o lde ortadan kalkarlar. retme gcndeki
ykselme, burada, ya belli srede harcanan emek-gcndeki arti.
yani emegin yogunlugundaki arti ya da retken olmayan biimde
tketilen emek-gc miktarindaki azalma nedeniyledir. Hareketsizlik-
ten harekete her gei sirasinda fazladan harcanan g, bir kez ulail-
diktan sonra normal hiz sresinin uzatilmasiyla kapatilabilir. te yandan,
tek bir trde srekli alima, insanin canliliginin yogunlugunu ve akiini
bozar; nk bu duygu, yapilan iteki ufak bir degiiklikle yeni bir canlilik
kazanir.
Emegin retkenligi yalniz iinin yetenekli oluuna degil, alitigi
aralarin da yetkinligine baglidir. Biak gibi, burgu gibi, zimba gibi ayni
trden aralar farkli srelerde kullanilabilecegi gibi, ayni ara, tek bir
srete farkli iler iin kullanilabilir. Ama bir emek-srecindeki eitli
ilemler birbirinden ayrilip da her kk ilem, para-iinin elinde
zel ve amaca uygun bir ekle girince, daha nce birden fazla ama
iin kullanilan aralarda degiiklik yapilmasi zorunlu hale gelir. Bu degi-
ikligin ne ynde yapilacagini, aracin eski ekliyle kullanildigi zaman
karilailan glkler belirler. Manfaktr, emek aralarindaki farklila-
malarla karakterize edilir bu farklilama sonucu, belli trdeki bu ara,
kullanildigi ie uygun sabit bir ekil alir, ve aralardaki zelleme sonucu,
bunlar ancak zel para-iinin elinde en verimli biimde kullanilabilir-
ler. Yalniz Birmingham'da 5OO tr eki yapilmitir ve bunlarin herbiri,
yalnizca belirli bir ie uygun olmakla kalmayip ogu zaman bir ve ayni
srete bunlarin birka tr yalnizca farkli ilemler iin kullanilmakta-
dir. Manfaktr dnemi, emek aralarini, her para-iinin zel grevine
85
l/s|o|/cc| cnJ Jesc|/|/ce ccco0n| o/ 8|/|. lnJ/c e|c., by Hugh Murray and 1ames Wilson,
etc., Edinburgh 1882, v. II. s 44D. Hint dokuma tezgahi dik vaziyettedir, yani zgler diklemesine
gerilmitir.
30T
Kurl Murks
Kupilul l
uygun hale getirerek bunlari basitletirir, gelitirir ve ogaltir.
86
Bylece
[sayfa 856| manfaktr, yalin aralarin biraraya gelmesiyle oluan makinenin
varolmasi iin gerekli maddi koullari da yaratmitir.
Para-ii ile onun kullandigi aralar, manfaktrn en yalin g-
eleridir. imdi de ona btnyle bir gzatalim.
NC KESM - MANFAKTRN K TEMEL BM:
HETERO1EN MANFAKTR, SER MANFAKTR
Manfaktr rgtlenmesinin zaman zaman birbirine karimi ol-
masina karin, iki temel biimi vardir; bunlar esasta farkli trdedirler
ve, ayrica manfaktrn daha sonra makineyle yrtlen modern sana-
yie dnmesinde, ok farkli roller oynamilardir. Bu ifte zellik, retilen
malin niteliginden ileri gelmektedir. Bu mal, ya bagimsiz olarak yapilan
para rnlerin yalnizca mekanik olarak birletirilmesi sonucudur, ya
da son eklini bir dizi birbiriyle ilikili sre ve ilem sonunda almitir.
rnegin bir lokomotif, 5.OOO'den fazla ayri paradan yapilmitir.
Ne var ki, lokomotif, gerek manfaktrn ilk trne bir rnek olamaz,
nk yapisi modern makine sanayiinin bir rndr. Ama saat olabi-
lir, ve William Petty de, manfaktrde iblmn gstermek iin saati
kullanmitir. Balangita Nurembergli bir zanaatinin bireysel eseri olan
saat, ok byk sayida para-iisinin toplumsal bir rn olmutur:
zemberek yapimcilari, kadran yapimcilari, helezon zemberek yapimcila-
ri, elmasli yuva yapimcilari, tadelik yapimcilari, akrep-yelkovan yapim-
cilari, ereve yapimcilari, vidaci, arki (pirin ve elik ayri olmak ze-
re) gibi sayisiz eitleriyle kaplamaci, milci, alitirma yapimcilari, cc-
|e|e0| Je /non (arklari millere takar ve yzeyleri parlatir vb.) mil
yatagi yapimcilari, |cn|e0| Je //n/ssce (arklari ve yaylari yerlerine
yerletirir), //n/sse0| Je |c|/|e| (arklara di aar, uygun byklkte
yuvalar yapar vb.) rakkas arki maacisi, balans arki yapimcisi, saatin
hareketini dzenleyen [sayfa 857| aletin yapimcisi, maaci; sonra |ecs-
se0| Je |c|/||e| (zemberekleri ve kutuyu parlatir vb.), elik parlaticisi,
ark parlaticisi, vida parlaticisi, rakam yazicisi, kadran kaplayicisi (bakir
zerine emaye kaplar), /c||/ccn| Je enJc|s (kutunun asildigi halkayi
yapar), //n/sse0| Je c|c|n/e|e (ditaki kutuya pirin engeli takar), /c/-
se0| Je sec|e| (kutuyu aan yayi takar), kakmaci, oymaci, o|/sse0| de
86
Darwin, trlerin kkeni konusundaki igir aici yapitinda, bitki ve hayvanlarin dogal
organlari ile ilgili olarak unlari belirtir: "Bir ve ayni organ eitli iler yapmak durumunda
olunca onun degikenliginin bir nedeni, dogal semenin biimdeki her kk degiimi, o
organin yalniz zel bir amaci oldugu zamankinden daha az zenle saklamasinda ya da
engellemesinde bulunabilir. Bundan tr, her trl nesneyi kesmeye uyarlanmi bir biak,
genellikle, birbiimli olabilir; oysa zellikle belirli bir tarzda kullanilmak iin yapilmi bir alet,
farkli her kullanim iin farkli bir biimde olmak gerekir." [Charles Darwin, 70||e|/n l/en/,
Onur Yayinlari, Ankara 1D76, s. 17D. 70|/e|/n l/en/'n/n evirisinde esas alinan orijinal ile,
Cc/|c|'de verilen dipnotun ngilizce metinleri birbirinden farklidir. -EJ.|.
302
Kurl Murks
Kupilul l
|o||e,* vb. vb., ve ensonu btn saati biraraya getirip alitiran usta. Sa-
atin ancak pek az parasi birka elden geer, btn bu mem||c J/s/ec-
|c,** ilk kez, bunlari tek bir mekanik btn haline getiren elde toplanirlar.
Bu son eklini almi rn ile, eitli ve farkli geleri arasindaki di iliki,
burada oldugu gibi buna benzer btn tamamlanmi mallarda, para-
iilerin tek bir iyerinde biraraya getirilip getirilmemesini raslantiya
birakmi olur. Para ilemler Vaud ve Neufchatel kantonlarinda oldugu
gibi bagimsiz zanaatlar olarak yrtlebilir; oysa Cenevre'de para-i-
ilerin, dogrudan dogruya tek bir kapitalistin denetimi altinda elbirligi
yaptiklari byk saat manfaktrleri vardir. Ne var ki, bu ikincisinde
bile kadran, zemberekler ve kutu, nadiren ayni fabrikada yapilir. Saati-
likte iileri biraraya toplayarak manfaktr sanayii tarzinda bu ii devam
ettirmek, ancak bazi koullar altinda krli olmaktadir, nk evde
alimak isteyen iiler arasinda rekabet daha byk oldugu gibi, iin
bir dizi heterojen srelere blnmesi, emek aralarinin ortaklaa kulla-
nilmasina pek az izin vermekte, ve ii, bylece, dagitmakla, kapitalist,
yalnizca iyeri vb. iin yapacagi masraflardan kurtulmu olmaktadir.
87
Gene de, evinde, kapitalist (manfaktrc, e|c||/sse0|) hesabina alian
bu para-iinin durumu, kendi [sayfa 858| mterileri hesabina alian
bagimsiz zanaatidan ok farklidir.
88
kinci tr manfaktr, onun daha yetkin biimi, birbiriyle ilikili
gelime evrelerinden geen, bir dizi sreci adim adim tamamlayan
mallar retir; igne manfaktrnde telin 72 ve bazan D2 farkli para-i-
inin elinden gemesi gibi.
Bu tr bir manfaktr daha iin balangicinda, daginik zanaatla-
ri biraraya toplar ve retimin eitli evrelerini birbirinden ayiran alani
daraltir. Bir aamadan digerine gei sresi kisaldigi gibi, bu geii ger-
ekletiren emekte de bir azalma olur.
8D
Elzanaatina gre retken g
artar, ve bu arti, manfaktrn genel elbirligi niteliginden gelir. te
* Kutu cilacisi. .
** Daginik paralar. .
87
1654'te Cenevre 8O.OOO saat yapmitir ve bu, Neufchatel kantonunda yapilan saatlerin
bete-biri bile degildir. Dev bir saat fabrikasi gzyle bakabilecegimiz La Chaux-de-Fond, tek
baina, yilda, Cenevre'nin iki kati saat yapmaktadir. 185O-61 yillari arasinda Cenevre 72O.OOO
saat yapmitir. Bkz: "Report from Geneva on the Watch Trade", Reo||s |y l. V's. Sec|e|c|/es
o/ Em|cssy cnJ lec|/on on ||e Vcn0/cc|0|es. Comme|ce, e|c.'de n 6, 1868. Paralarin salt
biraraya getirilerek takilmasiyla ortaya ikan bir eyanin retim sreleri arasinda bir baglanti
olmayii, byle bir manfaktrn, makineyle yrtlen byk bir sanayi kolu haline getirilmesini
ok gletirmektedir; ama saat konusunda ayrica iki glk daha vardir: paralarinin ok
kk ve hassas olmasi ve bir lks eya zelligini taimasi. Bu nedenle eitleri o kadar fazladir
ki, Londra'mn kaliteli iyerlerinde, bir yilda birbirine benzeyen bir dzine saat hemen hemen
yapilmaz. Makinelerin baariyla kullanildigi Messrs. Vacheron " Constantin saat fabrikasinda, en
fazla -drt ayri byklk ve biimde saat yapilmaktadir.
88
Heterojen manfaktrn klasik rnegi olan saat yapimciliginda, elzanaatlarinin da alt-
kollara blnmesinin yolatigi ve yukarda sz edilen emek-aralarinin farklila masi ve
zellemesi olayini tam bir dogrulukla inceleyebiliriz.
8D
"nsanlarin byle iie yaadiklari bir yerde, taimanin daha az olmasi zorunlulugu vardir."
(7|e 4J|cn|ces o/ ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe, s. 1O6.)
303
Kurl Murks
Kupilul l
yandan, manfaktrn, ayirdedici ilkesi olan iblm, retimin eitli
aamalarinin ayri ayri ve birbirinden bagimsiz oluunu gerektirir. Ayri
ayri ilevler arasindaki bagin kurulmasi ve srdrlmesi, malin durma-
dan bir elden digerine, bir sreten tekine tainmasini zorunlu kilar.
Modern makinelemi sanayi aisindan bu zorunluluk, karakteristik,
masrafli ve manfaktr ilkesinin znde bulunan bir sakinca olarak
kendini gsterir.
4O
Dikkatimizi belli bir hammadde, diyelim, kagit manfaktrnde
paavra, ya da igne manfaktrnde tel zerinde toplarsak, bunlarin
tamamlanana kadar eitli para-iilerin elinde birbirini izleyen bir dizi
aamadan getigini grrz. te yandan, iyerine bir btn olarak ba-
karsak, hammaddeyi, retimin btn aamalarinda ayni anda grrz.
Kolektif ii, herbiri bir tr alet tutan ok sayidaki ellerinden bir blm
ile teli eker, baka aletler taiyan bir diger blm ile ayni anda teli
dzeltir, bir digeriyle keser, sivriltir ve byle srer gider. Zaman iersinde
birbirini izleyen eitli para-sreler, bir alan iersinde yanyana giden
ezamanli sre halini alirlar. Demek ki, belli bir srede daha fazla
miktarda son eklini almi meta elde edilir.
41
[sayfa 85D| Bu ezamanliligin,
srecin btnnn genel elbirligi eklinde olmasinin bir sonucu oldugu
dogrudur, ama manfaktr yalniz elbirliginin uygulanmasi iin koullari
hazir bulmakla kalmaz, bunlari elzanaati emeginin eitli dallara ayril-
masiyla bir lde yaratir da. te yandan da emek-srecinin bu toplum-
sal rgtlenmeye ulamasi, ancak her iinin tek bir para ie sikica
baglanmasiyla mmkn olmutur.
Her para-iinin elindeki para-rn, ayni zamanda, son eklini
almi bir ve, ayni malin gelime srecinde yalnizca belli bir aama ol-
dugu iin, her ii ya da ii toplulugu, bir diger ii ya da topluluk iin
hammadde hazirlayicisidir. Bir iinin emek-rn, bir digerinin balan-
gi noktasidir. Bir. ii, bu nedenle, bir digerinin balangi noktasidir.
Bu nedenle, bir ii, bir digerine dogrudan dogruya i saglamaktadir.
stenilen sonucu elde etmek iin her para-sre iin gerekli emek-
zamani, deneyimle grenilir; ve bir tm olarak manfaktrn ileyii,
belli bir srede, belli bir sonucun elde edilecegi varsayimina dayanir.
te ancak bu varsayima dayanarak eitli tamamlayici emek-sreleri,
araliksiz, ezamanli ve yanyana devam eder. lemlerin ve dolayisiyla
iilerin birbirlerine bu dogrudan dogruya bagimliligi, herbirini, ii zerin-
de gerekli olandan fazla zaman harcamamaya zorlayarak, bagimsiz
4O
"El emegnin kullanilmasi sonucu manfaktrde eitli aamalarin birbirinden ayrilmasi,
retimin maliyetini byk lde artirir ve ugranilan kayip, balica, salt bir sreten digerine
geiten ileri gelir." (7|e lnJ0s||y o/ Nc|/ons, Lond. 1855, part. II, s. 1OO)
41
"O" (iblm), "yapilan ii, hepsi de ayni anda yapilabilecek olan eitli kollarina ayir-
makla, zamandan bir tasarruf da saglar. ... Bir bireyin ayri ayri yapmak zorunda oldugu eitli
srelerin hepsini bir anda yerine getirerek, tek bir ignenin kesilebilecegi ya da sivriltilebilecegi
bir srede, birok ignenin son biimini almi olarak yapilmasini saglar." (Dugald Stewart, |.c., s.
81D.)
304
Kurl Murks
Kupilul l
elzanaatinda ve hatta basit elbirliginde grlenden bsbtn farkli bir
sreklilik, tekdzelik, uyum, dzen
42
ve hatta emek yogunlugu saglar.
Bir meta zerinde harcanan emek-zamaninin, onun retimi iin top-
lumsal olarak gerekli miktari amamasi kurali, genellikle meta retimin-
de salt rekabetin etkisiyle dogmu bir zorunluluk olarak grnr; nk,
kabaca sylemek gerekirse, her retici, metaini piyasa fiyati zerinden
satmak zorundadir. Oysa manfaktrde, tersine, belli miktarda rnn
belli srede retilmesi, retim srecinin kendisinin teknik yasasidir.
48
Ne var ki, farkli ilemler, eit olmayan srelere gereksinme gs-
terdigi iin eit srelerde eit olmayan niceliklerde para-mal [sayfa 86O|
retilmi olur. Bunun iin de, ayni ii, eger her gn ayni ilemi yaparsa,
her ilem iin farkli sayida ii bulunmasi gerekir; rnegin hurufat man-
faktrnde, bir tesviyeciye karilik, drt dkmc, iki kirici vardir: d-
kmc saatte 2.OOO harf dker, kirici 4.OOO harf kirar ve tesviyeci 8.OOO
harf parlatir, Burada gene, elbirligi ilkesini en yalin biimiyle gryoruz;
ayni, eyi yapan birok kiinin ayni zamanda alitirilmasi. Ancak imdi
bu ilke, organik bir ilikinin ifadesidir. Manfaktrde uygulanan ib-
lm, toplumsal kolektif iinin nitelik bakimdan farkli kisimlarini yalin-
latirmak ve ogaltmakla kalmaz, bu paralarin byklklerini, yani
her para-i iin gerekli nispi ii sayisini ya da ii gruplarinin nispi b-
yklklerini dzenleyen sabit bir matematik iliki ya da oran yaratir.
Toplumsal emek-srecinin nitelik ynnden kisimlara ayrilmasinin
yanisira, bu sre iin nicel bir kural ve oranlilik gelitirir.
Belli ller iersinde retim yaparken, eitli gruplardaki para-
ii sayisi iin en uygun oran bir kez denemelerle saptandiktan sonra,
bu l, her zel grubun katlari alinarak istenildigi gibi bytlebilir.
44
urasini da sylemek gerekir ki, ayni birey, belli trdeki ileri, l b-
yse de, gene eskisi kadar iyi yapar; rnek olarak, gzetim ve denetim
ii, para-rnlerin bir aamadan digerine tainmasi vb. gsterilebilir.
Bu gibi ilerin ayrilmasi ve belli iilere verilmesi, alitirilan ii sayisin-
da belli bir artitan sonra ancak yararli olabilir ; ama bu artiin da her
grubu ayni oranda etkilemesi gerekir.
Belli bir iin yapilmasina ayrilan tek tek ii gruplari, benze
gelerden kurulmu olur ve toplam ileyiin bir parasini oluturur.
42
"Her manfaktrde zanaatilarin eidi ne kadar fazla olursa ... her iin sirasi ve dzeni o
kadar byk olur; ayni ey daha az zamanda yapilir, emek daha az olur." (7|e 4J|cn|ces, e|c.,
s. 68.)
48
Bununla birlikte, manfaktr sistemi, sanayiin birok kollarinda bu sonuca ok eksik
olarak ulair, nk retim srecinin genel kimyasal ve fiziksel koullarinin kesinlikle nasil
denetlenebilecegini bilmemektedir.
44
"Her manfaktrde runn kendisine zg niteligine gre, sre sayisinin paralara en
iyi ekilde blnmesi ve ayni zamanda alitirilacak ii sayisinin da ne olacagi saptandigi
zaman, bu sayinin dogrudan dogruya katlarini kullanmayan diger btn manfaktrler, run
daha byk byk bir maliyetle retirler. ... Manfaktr kurulularin byk boyutlarda olmasinin
nedenlerinden birisi de ite budur:" (C Babbage, On ||e Economy o/ Vcc|/ne|y, 1
st
ed., London
1882, ch XXI, s 172 178)
305
Kurl Murks
Kupilul l
Bununla birlikte, ogu manfaktrlerde bu grubun kendisi rgtlenmi
bir i organidir ve, toplam ileyi, bu yalin organizmalarin bir yinelenmesi
ya da toplanmasidir. rnegin cam ie manfaktrn alalim. Bu man-
faktr, birbirinden tamamen farkli aamaya ayrilabilir. lk hazirlik
aamasinda, cami oluturan geler hazirlanir, kum ile kire vb. karitirilir
ve sikici bir cam ktlesi halinde eritilir.
45
Bu ilk aama ile, [sayfa 861| ielerin
kurutma firinindan ikartildigi; ayrildigi, paketlendigi vb. son aamada
eitli para-iiler kullanilir. Bu iki aamanin ortasinda ise, asil cam
ktlesinin eritilmesi ve bu akici ktlenin ekillendirilmesi yer alir. "Delik"
adi verilen her firinin agzinda bir grup ii aliir; bunlardan biri ieci
ya da ekil verici, biri fleyici, biri toplayici, biri istifi ya da sogutucu,
biri de taiyicidir. Bu be para-ii, ancak bir btn olarak i grebilen
ve bunun iin de bu be kiinin tamaminin, dogrudan elbirligi ile ileye-
bilen tek bir alima sisteminin ok sayidaki zel organlarindan biridir.
yelerinden tek bir kii eksik olsa, grup, i yapamaz hale gelir. Ama bir
cam firinin birka agzi vardir (ngiltere'de 4 ile 6 tanedir); herbirinde,
ii, erimi cam dolu toprak bir eritme kazani bulunur ve nlerinde ge-
ne beer kiilik gruplar aliir. Her grubun yapisi iblmne dayanir,
ama eitli gruplar arasindaki bag, basit elbirligi olup, ayni retim aracini,
firini kullanmakla, tketimde tasarruf saglanmi olur. Drtl ya da altili
gruplari ile byle bir firin, bir camevidir, ve bir cam manfaktrnde,
ilk hazirlik aamasi ile son aama iin gerekli ara ve ilerle birlikte
byle birok camevi bulunur.
Ensonu, tipki manfaktrn, eitli elzanaatlarinin bileiminden
meydana gelmesi gibi, ayni ekilde gene eitli manfaktrlerin bileimi
olarak geliir. rnegin byk ngiliz cam manfaktrleri kendi toprak
eritme potalarini kendileri yaparlar, nk srecin baarisi geni l-
de bu potalara baglidir. retim aralarindan birisinin manfaktr, bura-
da, rnn manfaktr ile birlemitir. Bir de, rnn manfaktr,
bu rnn hammadde oldugu ya da sonradan kendilerinin rnleri ile
kariacagi manfaktrler ile birleebilir. Kristal manfaktrnn, byle-
ce, cam perdahi ve pirin dkmclg ile birletigini gryoruz; bu
sonuncusu, eitli cam eyanin madeni kisimlarini yapmaktadir. Byle-
ce birletirilmi eitli manfaktrler, geni bir manfaktrn az ya da
ok ayri kisimlarini oluturmakla birlikte, ayni zamanda, herbiri kendi
iersindeki iblm ile bagimsiz srelerdir. Manfaktrn bylece
birlemelerinin sagladigi birtakim stnlklere karin, bu, hi bir za-
man kendi temelleri zerinde tam bir teknik sistem halini alamaz. Bu,
ancak, makine ile yrtlen sanayie dnmesiyle olur. [sayfa 862|
Manfaktr dneminin balangicinda, meta retiminde gerekli
emek-zamaninin azaltilmasi ilkesi
46
benimsenmi ve formle edilmitir:
45
ngiltere'de eritme firinlari, camin ilendigi cam firinlarindan farklidir. Belika'da, bir ve
ayni firin her iki i iin de kullanilir.
30
Kurl Murks
Kupilul l
geni lde ve byk kuvvetlerin uygulanmasi ile yrtlme zorunlu-
lugu olan bazi yalin balangi srelerinde, urada burada makine kul-
lanildigi grlmtr. Bylece, kagit manfaktrnn balangi
dneminde, paavralar, byk kagit degirmenleri ile paralanmitir;
metal ilerinde, cevher, byk merdanelerde dvlmtr.
47
Roma m-
paratorlugu, su arklari ile, btn makinelerin ilkel biimlerinin mode-
lini saglamitir.
48
Elzanaatlari dnemi, bize, pusula, barut, matbaa ve otomatik
saat gibi byk bululari armagan etmiti. Ama btnyle alindiginda
makine, Adam Smith'in, iblmne kiyasla verdigi ikinci derecede rol
oynamitir.
4D
17. yzyilda makinenin daginik olarak kullanilmasi byk
nem tair, nk zamanin byk matematikilerine, mekanik bilimin
yaratilmasinda pratik bir temel, itici bir kuvvet saglamitir.
ok sayida para-iinin birlemesi ile oluan kolektif ii,
manfaktr dneminin kendine zg makinesidir. Bir meta reticisi-
nin sirayla yaptigi ve retim sirasinda birbirine eklenip karian eitli
ilemler, onda eitli yeteneklerin bulunmasini ister. lemlerin birinde
fazla g, digerinde fazla beceri, bir digerinde fazla dikkat harcanmasi
gerekirdi; ama ayni bireyin btn bu niteliklere eit lde sahip olma-
si olanaksizdi. Manfaktrn, eitli ilemleri ayirmasindan, bagimsizla-
tirmasindan sonra iiler, agir basan niteliklerine gre blndler, sinif-
landilar ve gruplandilar. Eger bunlarin dogal yetenekleri, bir yandan,
[sayfa 868| iblmnn zerinde ykseldigi temel ise, te yandan, man-
faktr ortaya ikar ikmaz, bunlarda, niteligi bakimindan uygun, ancak
sinirli ve zel ilevleri olan yeni gler gelitirir. Kolektif ii, imdi, ayni
yetkinlik derecesinde olmak zere, retim faaliyetinin gerektirdigi btn
niteliklere sahiptir ve, bunlari, zel iiler ya da ii gruplarindan oluan
btn organlarina yalnizca kendi zel ilerini yaptirmak suretiyle en
ekonomik biimde harcar;
5O
Para-iinin tek yanliligi ile eksiklikleri,
46
Bu, bakalarini saymasak bile, W. Petty, 1ohn Bellers, Andrew Yarranton, 7|e cJ|cn|ces
o/ ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe ve 1. Vanderlint'te grlebilir.
47
16. yzyilin sonuna kadar Fransa'da, cevherin dvlp yikanmasi iin hl havan ve
kalbur kullaniliyordu.
48
Makinenin gelimesinin tm tarihi, tahil degirmenlerinin tarihi ile belirlenebilir. ngiltere'de
fabrika, hl "m/|| ("degirmen")dir. Almanya'da bu yzyilin ilk on yilindaki teknolojik yapitlarda
yer alan "m0||e terimi, yalnizca doga kuvvetleriyle dndrlen btn makineler iin degil,
ayni zamanda, aygit yapisi itibariyla makinenin uygulandigi btn manfaktrlerde bugn de
kullanilmaktadir.
4D
Bu yapitin drdnc kitabinda daha ayrintili olarak grlecegi gibi, Adam Smith, iblm
ile ilgili tek bir nerme getirmemitir. Bununla birlikte, manfaktr dneminin szcgn tam
anlamiyla ekonomi politikisi olarak ona zellik kazandiran ey, iblm konusuna agirlik
vermesidir. Onun makineye ikinci derecede bir rol tanimi olmasi, modern mekanik senayiinin
balangicinda Landerdale ve daha sonraki dnemde Ure tarafindan polemik konusu edilmesine
yolamitir. A. Smith, ayrica. para-iinin de bizzat faal bir rol oynadigi, i aletlerinin farklilamasi
ile, yeni makinelerin bulunmasini da birbirine karitinr; bu sonuncuda rol oynayan, manfaktr
iileri degil, bilgi sahibi kiiler, zanaatilar ve hatta kyllerdir (Brindley)
5O
"Manfaktr patronu, yapilacak ii, herbiri farkli derecede hner ve g isteyen eitli
srelere blmekle, her srecin tam gerektirdigi miktarda hner ve g satinalabilirdi; oysa
307
Kurl Murks
Kupilul l
kolektif iinin bir parasi haline gelince, yetkinleir.
51
Tek bir ii yapma
alikanligi onu, hi bir hata yapmayan bir ara haline getirirken, ileyiin
btnyle ilikisinde, bir makine parasinin dzeni ile alimaya zorlar.
52
Kolektif iinin, hem basit hem karmaik, hem yksek hem d-
k dzeyde ilevleri oldugu iin, yeleri olan bireysel emek-glerinin
de farkli egitim dereceleri ve dolayisiyla farkli degerleri olmasi gerekir.
Manfaktr, bunun iin, emek-glerinde bir kademelenmeye ve buna
uygun bir cret iskalasinin saptanmasina yolaar. Bir yandan bireysel
iiler, yaamlari boyunca sinirli bir ileve ayrilir ve baglanirken, te
yandan da, kademelerdeki eitli ilemler, bunlarin dogal ve sonradan
edindikleri yeteneklerine gre bu iiler arasinda bllm olur.
58
Bununla birlikte, her retim sreci, herkesin yapabilecegi bazi basit el
ilemlerini gerektirir. Bu ilemlerin de, imdi faaliyetin daha nemli
anlariyla baglari zlmtr ve zel olarak bu ie atanmi iilerin [sayfa
864| ayri ilevleri iersinde katilamitir. Bylece manfaktr, el attigi b-
tn zanaatlarda, bu zanaatlarin hi barindirmadigi ve adina vasifsiz ii-
ler denilen bir sinif yaratir. Tek yanli bir uzmanlamayi, insanin tm a-
lima kapasitesi aleyhine olmak zere yetkinletirdigi gibi, her trl ge-
limeden yoksunlugu da bir uzmanlik haline getirir. Kademeli derece-
lenmenin yanisira, iiler arasinda, vasifli ve vasifsiz diye basit bir ayrim
balar. Bunlarin ikincisi iin, iraklik gideri ortadan kalkar; birincisi iin
ise, yapilan iin yalinlamasi sonucu, elzanaatisina oranla yapilan gider
azalir. Her iki halde de emek-gc degeri der.
54
Emek-srecinin zl-
mesi sonucu, elzanaatlarinda ya pek az yeri olan ya da hi olmayan ye-
ni ve ayrintili grevlerin ortaya ikmasi halinde, bu durum, sz edilen
yasanin diinda sayilir. iraklik dnemi egitim giderlerinin ortadan kalk-
masi ya da azalmasi sonucu emek-gc degerindeki d, kapitalist
yararina arti-degerde bir arti demektir; nk emek-gcnn yeniden-
eger btn i tek bir ii tarafindan yapilsaydi, bu kimsenin, iin gerektirecegi en ince ilemleri
yapabilecek hnere ve gene iin gerektirecegi en yorucu ilemleri yapabilecek gce sahip
olmasi gerekirdi." (Ch. Babbage, |.c., ch, XIX.)
51
rnegin, bazi kaslarin anormal derecede gelimesi, kemiklerin egrilmesi vb. gibi.
52
Soruturma kurulu yelerinden birisinin. bir cam manfaktrnn genel yneticisi olan
Mr. Wm. Marshall'a ynelttigi, genlerin alimalarinda dzenliligin nasil saglandigi eklindeki
sorusuna, ynetici ok dogru olarak u yaniti vermitir: "lerini ihmal etmeleri olanaksizdir; bir
kez ie balayinca devam edip gitmek zorundadirlar; bunlar tipki bir makinenin paralari
gibidirler." (C|/|J|en's Em|. Comm., 4
th
Rep., 1865, s. 247.)
58
Dr. Urc, modern makine sanayiini gklere ikarttigi yapitinda, manfaktrn kendine
zg niteliklerini, konuya onun polemiki ilgisiyle yaklamayan daha nceki iktisatilardan ve
hatta matematiki olarak kendisinden ok daha stn olmakla birlikte, makine sanayiini yalniz
manfaktr aisindan ele alan Babbage gibi agdalarindan daha kesin bir biimde ortaya
koyar. Ure der ki: "Bu ayrimin yapilmasi ... her iiye kendiliginden bir deger ve fiyat biilmesi,
iblmnn esasini oluturur." te yandan, o, bu blnmeyi,. "ilerin, insanin farkli
yeteneklerine uydurulmasi" diye tanimlar ve ensonu, manfaktr sisteminin btnn, "iblm
ya da iin derecelere ayrilmasi sistemi" ve "iin beceri derecelerine blnmesi" vb. olarak
nitelendirir. (Ure, |.c, s. 1D28 passim)
54
"Tek bir nokta zerinde pratik yaparak kendisini yetkinletirme olanagi saglanan ... her
zanaati ... daha ucuz bir ii haline geldi." (Ure, |.c., s. 1D.)
308
Kurl Murks
Kupilul l
retimi iin gerekli emek-zamanini kisaltan her ey, arti-emek alanini
geniletir.
DRDNC KESM - MANFAKTRDE BLM
VE TOPLUMDA BLM
nce manfaktrn kkenini, sonra onun yalin gelerini, daha
sonra para-ii ve aletlerini ve en sonunda da ileyiin btnn ince-
ledik. imdi de, manfaktrdeki iblm ile, her trl meta retimi-
nin temelini oluturan toplumsal iblm arasindaki ilikiye yle bir
deginecegiz. Yalnizca emegi gznnde bulundurursak, toplumsal re-
timin ana blmlerine ya da ene|c'ya* yani tarima ve sanayie ayril-
masina, genel iblm ; ve bu ailelerin, trlere ve alt-trlere ayrilmasina
zel iblm; iyeri iersindeki iblmne de tekil, ya da para-ib-
lm diyebiliriz.
55
[sayfa 865|
Toplumdaki iblm ve buna uygun olarak bireylerin belli ilere
baglanmasi, tipki manfaktrdeki iblm gibi, karit iki noktalarin-
dan hareketle geliirler. Bir aile iersinde
55a
ve daha sonraki gelimelerle
bir kabile iersindeki iblm, cinslik ve ya farklarina, salt fizyolojik
temele dayanan dogal bir iblm meydana gelir; bu iblm, ala-
nini, toplulugun yayilmasi, nfusun artmasi, ve zellikle, eitli kabile-
ler arasindaki atimalar sonucu bir kabilenin digerinin boyundurugu
altina girmesiyle geniletir. te yandan, daha nce de belirttigim gibi,
rnlerin degiimi, eitli ailelerin, kabilelerin, topluluklarin birbirleriyle
iliki kurduklari noktalarda balar; nk uygarligin balangicinda, bir-
birlerinin karisina bagimsiz olarak ikan, bireyler degil, aileler, kabile-
ler ve benzeri topluluklardir. eitli topluluklar, kendi dogal evrelerinde,
* en0s, cins, kisim, takim. -.
55
"blm, birbirinden son derece farkli ilerin birbirlerinden ayrilmalanyla balar;
manfaktrde oldugu gibi, birka ii, bir ve ayni rnn hazirlanmasi ilemini aralarinda
blrler." (Storch, Co0|s J'Econ. Po|., Paris Edn.. t. I. s. 178.) "Nous rencontrons chez les
peuples parvenus a un certain degre de civilisation, trois genres de divisions d'industrie: la
premiere, que nous nommons generale, amne la distinction des producteurs en agriculteurs,
manufacturiers et commerants, elle se rapporte aux trois branches principales d'industrie
nationale; la seconde, que l'on pourrait appeler speciale, est la division de chaque genre
d'industrie en especes. ... La trosieme division d'industrie, celle enfin que l'on devrait qualifier
du titre de division de besogne ou de travail proprement dit, est celle qui s'etablit dans les arts
et les metiers separes ... qui s'etablit dans la plupart des manufactures et des ateliers." ["Uygarligin
belli bir derecesine erimi halklarda, trl sanayi blm gryoruz: genel adini verdigimiz
birincisi, ulusal sanayiin balica koluna tarimsal, elyapimcisi ve ticari reticiler ayrimina
uygun der; zel ad verilebilecek olan ikincisi, her cins sanayi trnn blnmesidir. ... Sanayiin
nc, ensonu asil alima ya da iblm adiyla nitelendirilebilecek olan blm de, ayri
ayri sanat ve mesleklerde ... manfaktr ve atelyelerin ogunda gerekleen blmdr."| (F.
Skarbek; |.c., s. 84. 86.)
55a
[t0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. nsanligin ilkel durumlari zerinde daha sonra
derinlemesine yaptigi incelemeler, yazari, balangita ailenin gelierek kabile halini almadigi,
tersine, kabilenin, kan ve akrabaliga dayanan insan toplulugunun ilk ve kendiliginden gelimi
ekli oldugu ve kabile baginin gevemeye balamasi ile birlikte, daha sonralari, ailenin pek ok
ve eitli ekillerinin gelitigi sonucuna gtrmtr. F.E.|
30
Kurl Murks
Kupilul l
farkli retim aralari ve farkli geim aralari bulurlar. Bylece, retim
tarzlari, yaayilari ve rnleri farkli olur. te bu kendiliginden gelien
farkliliklar, eitli topluluklarin iliki kurmalariyla rnlerin karilikli ola-
rak degiimine, ve dolayisiyla bu rnlerin giderek metalara dn-
mesine yolaar. Degiim, retim alanlari arasinda farkliliklar yaratmaz,
yalnizca bu eitli eyler arasinda iliki kurarak, bunlari, genilemi bir
toplumun ortak retiminin azok birbirine bagli dallari haline getirir.
Burada toplumsal iblm, aslinda birbirinden farkli ve bagimsiz retim
alanlari arasindaki degiimden dogar. Fizyolojik iblmnn iki nok-
tasi oldugu durumda ise, birbirine kenetli bir btnn zel organlari;
her eyden nce yabanci topluluklar ile meta ali-verii nedeniyle geve-
yerek koparlar, ve ylesine bagimsiz duruma gelirler ki, eitli alima
alanlarini birbirine baglayan tek bag, rnlerin meta olarak birbiriyle
[sayfa 866| degiilmesi olur. Bu durumda, daha nce bagimsiz olanin bagim-
li duruma gelmesi, diger durumda ise daha nce bagimli olanin bagim-
sizlamasidir.
yi gelimi ve meta degiimi ile ortaya ikmi olan her iblm-
nn temeli, kent ile kir arasindaki ayriliktir.
56
Toplumun btn ekonomik
tarihinin, bu antitezlerin hareketinde zetlendigi sylenebilir. Bununla
birlikte, biz imdilik bu konu zerinde durmayacagiz.
Nasil ki, manfaktrde iblm iin ayni zamanda alitirilan
belli sayida ii, maddi nkoulu oluturursa, toplumda da iblmnn
gerekli koulu burada, tek bir iyerinde ok sayida ii toplanmasina
tekabl eden nfus byklg ve yogunlugudur.
57
Ne var ki, bu yogun-
luk azok greli bir eydir. Nfusu nispeten seyrek olan, ama ulatirma
ve haberleme aralari gelimi bir lke, bu aralari gelimemi daha
fazla nfuslu bir lkeden daha yogun nfusa sahip olur; bu anlamda
Amerika Birliginin kuzey eyaletleri, rnegin, Hindistan'dan daha yogun
nfusa sahiptir.
58
Meta retimi ile dolaimi, kapitalist retim tarzinin genel nkoulu
oldugu iin, manfaktrde iblm, toplum lsndeki iblm-
nn daha nce belli bir gelime dzeyine ulamasini gerektirir. Buna
karilik, manfaktrdeki iblm, toplumdaki iblm zerinde et-
56
Sir 1ames Steuart, bu konuyu en iyi ele alan iktisatidir. t|0s|c||n Zen/n|//'nden on yil
nce yayinlanan kitabinin bugn bile ne kadar az tanindigi u olaydan da anlailmaktadir ki,
Malthus'un hayranlari, onun nfus konusundaki yapitinin, salt byk laflar ettigi blm diinda,
Steuart'tan ve daha az olmak zere de Wallace ile Townsend'den yaptigi aktarmalar ile dolu
oldugunu bile bilmiyorlar.
57
"Hem toplumsal ilikiler ve hem de emegin verimini artirici bir gler bileimi iin uygun
den belirli bir nfus yogunlugu vardir." (1ames Mill, |.c., s. 5O.) "i sayisi bydg zaman,
toplumun retken gc, bu artila ayni oranda yiikselir ve iblmnn etkisiyle ogalir." (Th.
Hodgskin, |.c. s. 12O.)
58
1861 yilindan sonra pamuga kari artan byk talep sonucu pamuk retimi, Hindistan'in
nfusu yogun bazi blgelerinde. pirin yetitirilmesi aleyhinde geniledi. Bu yzden yer yer
kitlik bagsterdi ve ulatirma aralarindaki yetersizlik, bir blgedeki pirin yoklugunun baka
bir blgeden getirilecek pirinle karilanmasini engelliyordu.
3T0
Kurl Murks
Kupilul l
kili olur ve onu hem gelitirir, hem de ogaltir. aletlerinin farklilamasi
ile birlikte, bu aletleri reten sanayiler gitgide daha farklilami hale ge-
lir.
5D
Eger manfaktr sistemi, daha nce tekilerle esas ya da ikincil
sanayi olarak iliki iersinde olan tek bir retici ile yrtlen bir sanayie
elatarsa, bu sanayi kollari arasindaki ilikiler derhal kopar ve bagimsiz
[sayfa 867| duruma gelirler. Eger, bir meta retiminde, belirli bir aamaya
elatarsa, retimin diger aamalari, bir o kadar bagimsiz ikolu haline
gelir. Son eklini almi bir malin, yalnizca birka parasinin biraraya
getirilmesiyle meydana geldigi durumlarda, bu para para ilemlerin,
gerek ve ayri ayri elzanaatlari haline gelebilecegi daha nce belirtilmiti.
Manfaktrde iblmn daha yetkin biimde yrtebilmek iin, re-
timin tek bir kolu, kullandigi hammaddenin eitliligine ya da, bir ve
ayni hammaddenin girebilecegi eitli ekillere gre, birok ve bir lde
de tamamen yeni manfaktrlere blnr. Buna uygun olarak yalniz
Fransa'da, 18. yzyilin ilk yarisinda, 1OO farkli trde ipekli kuma dokun-
mu ve Avignon'da, "her iragin, kendisini yalniz tek bir eit kumaa
vermesi, birka eit kumain hazirlanmasini ayni zamanda grenme-
mesi", yasa halini almitir. Belli retim kollarini, lkenin belli blgelerinde
yogunlatiran blgesel iblm, her zel olanaktan yararlanan
manfaktr sisteminden taze bir drt kazanir.
6O
Her ikisi de, manfaktr
dneminin genel varolu koullari iersinde olan smrge sistemi ile
dnya pazarlarinin ailmasi, toplumda iblmnn gelimesi iin
zengin malzeme saglar. blmnn, toplumun yalniz ekonomik degil,
diger alanlarini da nasil sardigini ve her yerde, insani uzmanlatirma ve
trlere ayirma sisteminin temellerini nasil attigini, ve Adam Smith'in us-
tasi A. Ferguson'a, "Kle bir ulus yaratiyoruz, zgr vatanda kalmiyor."
61
diye feryat ettiren, insandaki, tek bir yetinin digerleri aleyhine nasil ge-
litigini gstermeye devam etmenin yeri burasi degildir. Toplum iersin-
deki iblm ile bir iyeri iersindeki iblm arasinda sayisiz
benzerlikler ve baglar olsa bile, bunlar, yalniz derece bakimindan degil,
ama ayni zamanda tr bakimindan da ayridirlar. Benzerligin en tartima
gtrmedigi yer, eitli ikollarini birletiren grnmeyen bir bagin
varoldugu durumlardir. rnegin, hayvan yetitirici hamderi retir, derici
bu hamderiden deri retir ve ayakkabici da kundura. Burada, herbirinin
rettigi ey, hepsinin birlemi emeklerinin rn olan son biime dogru
[sayfa 868| atilmi birer adimdan baka bir ey degildir. Ayrica, hayvan ye-
titiriciye, dericiye ve ayakkabiciya, retim aralari saglayan eitli ikol-
5D
Bylece mekik yapimi, daha 17. yzyilda Hollanda'da zel bir sanayi kolu halini aldi.
6O
"ngiliz ynl dokuma manfaktr birka kisma ya da kola ayrilmi olup, kendilerine
zg yerlere yerlemitir ve buralarda tek ya da balica i haline gelmilerdir: ince kumalar
Somersetshire'da, kaba kumalar Yorkshire'da, ift enli kumalar Exeter'de, ipekliler Sudbury'de,
krepler Norwich'de, yari-ynl kumalar Kendal'da, battaniyeler Whitney'de, vb." (Berkeley,
7|e Q0e|/s|, 1751, 52O.)
61
A. Ferguson, l/s|o|y of C/|/| Soc/e|y. Edinburgh 1767, part IV, sect. II, s. 285.
3TT
Kurl Murks
Kupilul l
lari vardir. imdi burada Adam Smith ile birlikte, yukardaki toplumsal
iblm ile manfaktrdeki iblm arasindaki farkin tamamen znel
oldugu, manfaktrde, bir bakita bir yigin ilemin ayni yerde yapildigini
gren bir gzlemci iin, verilen rnekte oldugu gibi geni bir alana
yayilmi ve her ikolunda ok sayida insanin alitigi toplumda bu bagin
belirsizlemesinden ileri geldigi dnlebilir.
62
Peki yleyse, hayvan
yetitiricisi ile dericinin ve ayakkabicinin bagimsiz emekleri arasindaki
bagi oluturan ey nedir Bu bagi saglayan ey, hepsinin rnnn me-
ta olmasidir. Bu durumda, manfaktrdeki iblmn karakterize eden
nedir Para-iinin meta retmemesi geregidir.
68
Ancak para-iilerin
hepsinin ortak rn, meta halini almaktadir.
64
Toplumdaki iblm,
eitli sanayi kollarinin rnlerinin satinalinmasi ve satii ile dogdugu
halde, bir atlyedeki para ilemler arasindaki baglanti, eitli iilerin
emek-glerini, bunlari ortak [sayfa 86D| emek-gc olarak alitiracak bir
kapitaliste satilari ile meydana gelir. yerinde iblm, retim aralari-
nin tek bir kapitalistin elinde toplanmasi anlamini tair; toplumda ibl-
m ise bunlarin, bagimsiz birok meta reticisi arasinda dagilmasi anla-
mini ierir. yerinde, oranliligin tun yasasi, belli grevlere belli sayida
iinin ayrilmasini zorunlu kilar, oysa iyeri diinda, toplumda, reticiler
ile retim aralarinin eitli sanayi kollari arasindaki dagiliminda raslan-
tilar ile keyfilik byk rol oynar. eitli retim alanlarinin, aralarinda bir
denge kurulmasi iin srekli bir egilim gsterdikleri dogrudur: nk,
62
Asil manfaktrde iblm daha fazlaymi gibi grnr, diyor, nk, "eitli ikollarinda
alitirilan herkes, ogu kez ayni iyerinde biraraya getirilebilir ve bir gzcnn denetimi altina
sokulabilir. Oysa, byk halk kitlesinin geni gereksinmelerini karilayan byk manfaktr-
lerde (!) tersine, her ikolunda o kadar fazla ii alitirilmaktadir ki, bunlarin ayni iyerinde
biraraya toplanmalari olanaksizdir ... iblm o kadar aik degildir." (A. Smith, Wec||| o/
Nc|/ons, b. I, ch. I.) Ayni blmde, "Uygar ve ilerleme yolunda olan bir lkede, en siradan bir
zanaatinin ya da gndelikinin sahip oldugu eylere bakiniz" vb. szleri ile baiayan ve sonra
siradan bir iinin gereksinmelerini karilamak iin ne kadar ok sayida ve trde sanayilerin
katkida bulundugunu anlatan nl pasaj, neredeyse szcg szcgne, B. de Mandevilie'in,
Fc||es o/ ||e 8ees, or P|/|c|e \/ces, P0||/c/ 8ene//|s yapitinda koydugu notlardan kopya edilmitir.
(Birinci baski, notsuz, 17O6; notlu baski, 1714.)
68
"Artik ortada, bireysel iinin emeginin dogal kariligi diyecegimiz bir ey kalmadi. Her
ii bir btnn yalniz bir kismini retmekte ve her kisim kendi baina bir deger ya da yarar
taimadigi iin, iinin elkoyup da, 'ite bu benim rnm, bunu ben kendime alikoyacagim'
diyebilecegi bir ey yoktur." (lc|o0| 0e/enJeJ cc/ns| ||e C|c/ms o/ Cc/|c|, Lond. 1825, s. 25.)
Bu hayranlik verici yapitin yazari, yukarda szn ettigim Th. Hodgskin'dir.
64
Toplumdaki iblm ile manfaktrdeki iblm arasindaki bu ayrimi Yankee'ler
gzleriyle de grm oldular. sava sirasinda Washington'un koydugu vergilerden bir tanesi
de, "btn sanayi rnlerine" konulan %6 resimdi. Soru: Sanayi rn nedir Yasakoyucunun
yaniti: Bir ey "yapildigi zaman" retilmi olur, ve satia hazir oldugu zaman yapilmi olur.
imdi pek ok rnekten bir tanesi New York ve Philadelphia'li manfaktrcler eskiden emsiyeyi
her trl parasi ile birlikte "yaparlardi". Ama bir emsiye, birok paralarin m/x|0m
comos/|0m'0 [karmaik bileim -.| oldugu iin, yava yava bu paralar, ayri ayri yerlerde
bagimsiz olarak yrtlen, eitli ayri sanayilerin rnleri haline geldiler. Ve bunlar, biraraya
takildiklari emsiye manfaktrne ayri metalar olarak girdiler. Yankee'ler, bylece biraraya
getirilen mallara, "birleik mallar" adini verdiler ve bu ad, bir vergiler birleimi iin tam uygun
olan addi. nk emsiye "birleimi" nce tek tek paralarinin fiyati zerinden %6, sonra da
toplam fiyati zerinden tekrar %6 vergilendirilmi oluyordu.
3T2
Kurl Murks
Kupilul l
bir yandan, her meta reticisi, belirli bir toplumsal gereksinmeyi karila-
mak iin bir kullanim-degeri retmek durumunda iken, ve bu gereksin-
melerin byklg nicel olarak degiirken, gene de, bunlar arasindaki
orantiyi uygun bir sistem haline getiren bir i bag vardir ve bu sistem
kendiliginden dogup geliir; te yandan, metalarin deger yasasi, toplu-
mun elinde mevcut emek-zamanindan ne kadarini zel bir meta tr
iin harcayabilecegini sonal olarak belirler. Ama, eitli retim alanlari-
nin denge durumuna gelme yolunda gsterdigi bu srekli egilim, ancak
bu dengenin durmadan bo-zulmasina kari bir tepki biiminde kendini
gsterir. Bir iyerinde, ib- lmnn dayandigi c |/o|/* sistem, dzenli
olarak yrdg halde, toplumdaki iblmnn de, doganin zorladigi,
reticilerin yasa tanimayan keyfiliklerini denetleyen ve pazar fiyatlarinin
barometrik dalgalanmalarinda kendini belli eden c os|e|/o|/**

bir sistem
halini alir. - yerinde iblm, kapitaliste ait bir ileyiin yalnizca bir
parasindan baka bir ey olmayan insanlar zerinde onun tartima
gtrmez otoritesi demektir. Toplumdaki iblm ise, rekabetin oto-
ritesinden baka otorite, karilikli ikarlarin yarattigi baskidan baka
zorlayici bir g tanimayan bagimsiz meta reticilerini temasa getirir;
tipki hayvanlar aleminde |e||0m omn/0m con||c omnes'in,*** azok
her trn varolu koullarini srdrmesi gibi. iyi, yaami boyunca
tek bir para ileme baglayan ve onu tmyle sermayenin boyundu-
rugu altina sokan iyerindeki iblmn, retkenligi artiran emegin
bir rgtlenmesi olarak gklere ikaran burjuva kafasi ki bu ayni bur-
juva kafasi, retim srecinin toplumsal bir denetim ve dzen altina
alinmasi yolundaki [sayfa 87O| bilinli her giriimi, mlkiyet hakki, zgrlk
ve bireysel kapitalistin sinirsiz gc gibi kutsal eylerin ignenmesi olarak
yerin dibine batirmaktadir. Fabrika sisteminin tutkulu savunucularinin,
toplumsal emegin genel bir rgtlenmesine kari, byle bir eyin btn
toplumu muazzam bir fabrikaya dntrecegini ne srmekten teye
bir ey bulup sylememeleri, ok ilgin bir durumdur.
Kapitalist retim biimine dayanan bir toplumda, toplumsal ib-
lmnde anari, iyerindekinde ise zorbalik, birbirlerinin karilikli ko-
ullari ise, ikollarinin kendi gelimeleri sonucu birbirlerinden ayrildigi,
billurlatigi ve ensonu yasayla srekli bir durum aldigi ok eski toplum
biimlerinde, tam tersine, bir yandan toplumsal iin bir plan ve zorunlu
bir dzen iersinde yrtldg bir rgtlenme rnegini, te yandan,
iyeri iersinde, iblmnn ya hi bulunmadigini ya da olsa olsa,
gdk, daginik ve raslansal bir gelime dzeyinde bulundugunu gryo-
ruz.
65
* nsel. -.
** Sonsal. -.
*** Herkesin herkese kari savai. -.
65
"On peut ... etablir en rgle generale que moins l'autorite preside a la division du travail
dans l'interieur de la societe, plus la division du travail se developpe dans l'interieur de l'atelier,
3T3
Kurl Murks
Kupilul l
Bazilari bugne kadar gelen kk ve son derece eski Hint toplu-
luklari, ortaklaa toprak sahipligine, tarim ile elzanaatlarinin birbirine
kariimina, yeni bir toplulugun kuruluunda hazir ve katilami bir plan
ve program hizmetini gren degimeyen bir iblmne dayanir. 1OO
ile birka bin cc|e'lik blge zerinde herbirisi kapali bir btn olutururlar
ve kendileri iin gerekli btn eyleri retirler. rnlerin esas kismi top-
lulugun dogrudan kullanimi iindir, ve meta biimini almaz. Bu neden-
le, buradaki retim, btnyle Hint toplumunda, meta degiimi ile olu-
an iblmnden bagimsizdir. Ancak rn fazlasi meta halini alabilir
ve hatta bunun bir kismi, bilinemeyecek kadar eski zamanlardan beri
belli bir miktarda ayni rant biiminde devletin eline getikten sonra an-
cak meta halini alir. Bu topluluklarin yapisi, Hindistan'in eitli blgele-
rine gre degiir. Bunlarin en basit biiminde, toprak ortaklaa ilenir
ve rn yeler arasinda bllr. Ayni zamanda, [sayfa 871| iplik egirme
ile dokuma, her ailede yardimci zanaatlar olarak yapilir. Tek ve ayni i-
le ugraan yiginlarin yanisira, hem yargi, hem polis ve vergi toplayici
grevlerini yerine getiren "mukim-bai", topragin ekimi ve bununla ilgili
her eyi kaydeden bir sayman; sululari kovuturan ve gezgin yabancilari
koruyarak bitiik kye kadar bunlara yoldalik eden bir grevli memur;
sinirlari komu topluluklara kari koruyan bir sinir koruyucusu; sulama
ileri iin ortak depolardan su dagitan bir su-gzcs; dinsel hizmetleri,
yrten bir budist rahip; kum zerinde ocuklara okuma-yazma gre-
ten bir gretmen; tohum ekme ile hasat ve her trl tarimsal iler iin
ugurlu ve ugursuz gnleri ilan eden bir takvim rahibi ya da mneccim;
tarim aralarini yapan ve onaran bir demirci ile marangoz; kyn btn
toprak kaplarini yapan bir mleki; bir berber ile giyecekleri yikayan,
bir amairci; bir kuyumcu ile, bazi topluluklarda kuyumcunun, bazila-
rinda gretmenin yerini alan bir ozan bulunur. Bu bir dzine insanin
bakimi, btn toplum tarafindan saglanir. Nfus artinca, bo bir toprak
zerinde ayni modele uygun yeni bir topluluk kurulur. Btn ileyi,
sistemli bir iblm gsterir, ama manfaktrde oldugu gibi bir
iblm olanaksizdir, nk demirci ile marangoz vb. ancak degime-
yen bir pazar bulabilir, ve olsa olsa kyn byklgne gre, bu zanaati-
lardan bir yerine iki- kii olabilir.
66
Toplulukta iblmn dzenleyen
yasa, bir doga yasasinin kari konulmaz otoritesi ile iler, ayni zamanda,
et plus elle y est soumise a l'autorite d'un seul Ainsi l'autorite dans l'atelier et ceile dans 1a
societe, par rapport a la division du travail, sont en raison inverse l'une de l'autre." ["Hatta
genel kural olarak denilebilir ki, toplum iindeki iblm ne kadar az otoriteyle yapilirsa,
atelye iindeki iblm de o kadar geliir ve o kadar tek kiinin otoritesi altina girer. Demek ki
atelyedeki otorite ile toplumdaki otorite, iblm bakimindan, birbirleriyle |e|s o|cn||||J||."|
(Karl Marx, V/se|e Je |c |/|oso|/e, s. 18O, 181, [Karl Marx, Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari
Ankara 1D75, s. 141.|
66
Lieut.-Col. Mai:k Wilks, l/s|o|/cc| S/e|c|es o/ ||e So0|| o/ lnJ/c. Lond. 181O-17, v. I., s.
118-2O. Hint topluluklarinin eitli biimlerinin iyi bir betimlemesi George Campbell'in VoJe|n
lnJ/c, Lond. 1852, adli yapitinda bulunabilir.
3T4
Kurl Murks
Kupilul l
her zanaati, demirci, marangoz ve digerleri, iyerlerini, zanaatilarinin
btn ilerini, zorlayici, geleneksel olarak, ama bagimsiz ve stlerinde
herhangi bir otorite olmaksizin yrtrler. Durmadan kendisini ayni
biim iersinde reten ve raslansal olarak yokedildigi zaman da ayni
yerde ve ayni adla
67
yeniden treyen bu kendi kendine yeterli topluluklar-
daki retim iin rgtlenme sadeligi bu sadelik, asyatik toplumlarin
degimezliginin sirrinin anahtarini verir; bu degimezlik, asyatik [sayfa 872|
devletin srp giden dagilmalari, yeniden kurulmalari ve bitip tkenmez
hanedan degiiklikleri ile arpici bir karitlik oluturur. Toplumun eko-
nomik gelerinin yapisi, politik gkyzndeki firtina bulutlarinin etkisi
diindadir.
Lonca kurallari, daha nce de belirttigim gibi, tek bir ustanin a-
litirabilecegi irak ve kalfa sayisini sinirlayarak, onun kapitalist haline
gelmesini nlemiti. stelik, bu usta, ustasi oldugu zanaat diindaki
alanlardan kalfa alitiramazdi. Loncalar, temasa geldikleri tek zgr
sermaye biimi olan tccar sermayesinin her ie karimasini iddetle
geri itmilerdir. Bir tccar, her trl metai satinalabilirdi, ama bir meta
olarak emek satinalamazdi. Ona, yalnizca elzanaati rnlerinin bir dagi-
ticisi olarak gzyumuluyordu. Koullar eger daha fazla bir iblmn
gerektirirse, varolan loncalar, ya aralarinda trlere blnyor ya da es-
kilerin yanisira yeni loncalar kuruluyordu; ama btn bunlar, eitli el-
zanaatlarini tek bir iyerinde toplamaksizin oluyordu. Demek oluyor ki,
lonca rgt, manfaktrn varolmasi iin maddi koullari yaratmada,
elzanaatlarinin ayrilmasina, ve yetkinlemesine ne kadar yardimci olursa
olsun, iyerinde iblmne olanak vermemitir. Tmyle alinirsa,
emeki ve onun retim aralari, salyangoz ile kabugu gibi, yakin bir
birlik iersinde. kalmilar ve bylece manfaktrn balica temeli olan,
emekiyi onun retim aralarindan ayirma ve bu aralari sermayeye
dntrme olayi ortaya ikmamitir.
Toplum lsnde iblm, meta degiimi ile meydana gelsin
ya da gelmesin, birbirinden ok farkli toplumsal ekonomik kurulularda
ortak bir ekildir, oysa manfaktrde uygulandigi ekliyle, iyerindeki
iblm ancak kapitalist retim tarzina zg bir durumdur.
BENC KESM - MANFAKTRN KAPTALST NTELG
Daha fazla sayida iinin tek bir kapitalistin denetimi altinda bu-
67
"Bu lkenin yerlileri bu basit biim altinda ... ok eski zamanlardan beri yaamilardir.
Kylerin sinirlari ancak pek az hallerde degirnitir; kyler, zaman zaman, sava, kitlik ve hastalik
nedeniyle hasar grm ve hatta yanip yikilimsa da, ayni ad, ayni sinirlar, ayni ilikiler ve hatta
ayni aileler yzyillarca srp gitrnitir. Kralliklarin paralanmasi ve blnmesi ky halkini hi
ilgilendirmez; ky btnyle kaldigi srece kyn hangi iktidara birakildigi ya da hangi
hkmdarin eline getigi hi umurlarinda degildir; i ekonornisi aynen devam eder." (Th.
Stamford Raffles, Cava valisi mteveffa yardimcisi, 7|e l/s|o|y o/ 1c|c, London 1817, c. I, s.
285.)
3T5
Kurl Murks
Kupilul l
lunmasi, genellikle elbirliginin oldugu gibi zellikle manfaktrn de
dogal balangi noktasidir. Ama manfaktrdeki iblm, ii sayisin-
daki bu artii teknik bir zorunluluk haline getirir. Bir kapitalistin alitir-
mak zorunda oldugu asgari ii sayisi, burada, daha nce yerlemi
iblm ile belirlenir. te yandan, daha ileri [sayfa 878| bir iblmnn
saglayacagi stnlklerden yararlanmak iin, yalnizca ii sayisini artir-
mak yetecektir ve bu da ancak eitli para gruplarina eklenen katlarla
yapilabilir Ama, kullanilan sermayenin degien kismindaki arti, degi-
meyen kisminda da bir artii zorunlu kilar; iyerlerinde, ara ve gereler-
de vb ve zellikle hammaddeye duyulan gereksinme, ii sayisindan
daha byk bir hizla arti gsterir. Belli bir srede, belli byklkte
emek tarafindan tketilen hammadde miktari, emegin iblm sonucu
artan retkenligi oraninda fazlalair. Bu durumda, her kapitalistin, elinde
bulundurmak zorunda oldugu asgari sermaye miktarinin durmadan
artma zorunlulugu, manfaktrn yapisindan dogan bir yasa olur; bir
baka deyile, toplumsal retim aralari ile gerekli geim aralarinin
sermayeye dnmesi, srekli genilemek zorundadir.
68
Basit elbirliginde oldugu gibi manfaktrde de kolektif alima
organizmasi, sermayenin bir varolu biimidir. ok sayida para iiler-
den oluan ileyi, kapitaliste aittir Bunun iin de, emegin bir birleimin-
den dogan retken g de, sermayenin retken gcym gibi grnr.
Tam anlamiyla manfaktr, daha nce bagimsiz olan iileri sermayenin
emir ve komutasi altina sokmakla kalmaz, ayrica iilerin de kendi ara-
larinda kademeli bir derecelenmesine yolaar. Basit elbirligi, bireylerin
alima biimini byk lde degiiklige ugratmadigi halde, manfak-
tr, bunu, batan sona altst eder, emek-gcn ta kknden kavrar.
inin tek bir iteki becerisini, bir yigin retici yetenekleri ve igdleri
aleyhine zorlayarak, onu, ogu organlarindan yoksun, garip bir yaratik
haline getirir; bu, tipki La Plata devletlerinde, salt derisi ya da yagi iin
koca hayvanin bogazlanmasina benzer. Yalnizca para-iler, farkli birey-
ler arasinda dagitilmakla kalmaz, bireyin kendisi [sayfa 874| de, bir para-
ilemin otomatik motoru haline getirilir
6D
ve, insani kendi vcudunun
yalnizca bir parasi yapan Menenius Agrippa'nin sama masalini gerek-
68
"Elzanaatlarinin, alt-blmlere ayrilmasi iin gerekli sermayenin" (yazarin, gerekli tketim
maddeleri ve retim aralari demesi gerekirdi) "toplumda, hazir bulunmu olmasi yetmez; bu
sermayenin ayni zamanda, iverenlerin elinde, byk boyutlu ileri yrtebilmelerine yetecek
miktarda birikmi olmasi gerekir. ... Blnme ne kadar fazla olursa, belli sayida iinin srekli
olarak alitirilmalari, alet, hammadde vb. iin daha byk sermaye yatirimini gerektirir." (Storch.
Co0|s J'Econ. Po|/|., Paris Ed., t. I. s. 25O, 251.) "La concentration des instruments de production
et la division du travail sont aussi inseparables l'une de l'autre que le sont, dans le regime
politique la concentration des pouvoirs publics et la division des interst prives.." ["Siyasal
rejimde, kamu otoritesinin yogunlamasi ile zel ikarlarin blnmesi ne kadar birbirlerinden
ayrilmazlar ise, retim aralarinin yogunlamasi ve iblm de o kadar birbirlerinden
ayrilmazlar."| (Karl Marx, |.c., s. 184. jFe|se/en/n Se/c|e|/, s. 144.|.)
6D
Dugald Stewart, manfaktr iilerine, "para ilerinde kullanilan ... canli otomatlar"
adini verir. (l.c., s. 818)
3T
Kurl Murks
Kupilul l
letirmi olur.
7O
Balangita ii, salt meta retimi iin gerekli maddi
aralara sahip olmadigindan emek-gcn sermayeye satiyordu, oysa
imdi ayni emek-gc, sermayeye satilmadika igrmez hale gelir.
levlerini, ancak satitan sonra kapitaliste ait iyerinde bulunan bir ev-
rede yerine getirebilir. Kendi yaratiliina gre bagimsiz bir ey yapma
yetenegini yitiren manfaktr iisi, retken faaliyetini yalnizca kapitaliste
ait iyerinin bir parasi olarak gelitirir.
71
Sekin kimselerin yzlerinde
yehova'nin elyazisiyla imzasini taimalari gibi, iblm de, manfaktr
iisine, sermayenin mali damgasini vurur.
Vahilerin tm sava sanatini kendi kiisel kurnazligini kullanma
haline getirmeleri gibi, bagimsiz kyllerle zanaatilarin az da olsa uy-
guladiklari bilgi, yargi ve irade gibi yetiler, imdi yalnizca iyerinin bt-
n iin gerekli eyler olur. retimde zeka tek ynde geliir, nk diger
birok ynlerde yokolmutur. Para-iilerin yitirdikleri, onlari alitiran
sermayede toplanmitir.
72
ilerin karisina bir bakasinin mali ve, ege-
men bir g olarak ikan maddi retim srecinin akil ve zeka ile ilgili
ynleri, manfaktrdeki iblmnn bir sonucudur. Bu ayrilma, kapi-
talistin tek bir iinin karisina, birletirilmi emegin btnlgnn ve
iradesinin temsilcisi olarak iktigi basit elbirligi ile balar. iyi, para-
ii halinde blk blk eden manfaktr iersinde geliir. Ve bilimi,
emekten farkli retken bir g haline getirerek sermayenin hizmetine
veren modern sanayi. iersinde tamamlanir.
78
[sayfa 875|
Kolektif iiyi ve onun araciligi ile sermayeyi toplumsal retme
gc bakimindan zenginletirmek iin, manfaktrde her iinin birey-
sel retme gc ynnden yoksullamasi gerekir. "Bilisizlik, boinanla-
rin oldugu gibi sanayiin de anasidir. Dnme ve tasarim gc her za-
man yanilabilir, ama eli ya da ayagi hareket ettirme alikanligi bunlarin
her ikisinden de bagimsizdir. Buna uygun olarak manfaktrler, akila,
dnceye en az yer verilen ve iyerinin ... paralari insan olan bir ma-
kine gibi grldg yerlerde en iyi ekilde geliirler."
74
Gerekten de,
7O
Mercanlarda her birey, aslinda, btn toplulugun midesidir; ama o topluluga yiyecek
maddesi saglar, yoksa Romali patrisyen gibi ondan yiyecek maddesi ekmez.
71
"L'ouvrier qui porte dans son bras tout un metier, peut aller u exercer son industrie et
trouver des moyens de subsister; l'autre [manfaktr iisi| n'est qu'un accessoire qui, separe
de ses confrres, n'a plus ni capacite, ni independance, et qui se trouve force d'accepter la loi
qu'on juge a propos de lui imposer." ["Kolunda tm bir meslegi taiyan ii, becerisini uygulamak
ve geim aralari bulmak iin her yere gidebilir; br [manfaktr iisi), i arkadalarinda
ayrildiktan sonra, artik ne yetenegi, ne de bagimsizligi kalan, ve kendisine yklenmesi uygun
grlen yasayi kabul etme zorunda bulunan bir aksesuardan baka bir ey degildir"| (Storch,
l.c., edit Petersb. 1815, t. I, s 2O4)
72
A Ferguson, |.c., s. 281: "Digerinin yitirdigini, birincisi kazanmi olur."
78
"Bilim adami ve retken ii, birbirinden ok uzaklami hale geldiler, ve bilim, iinin
elinde, retken gcn artirmasina hizmet eden bir ara olarak kalmak yerine ... hemen her
yerde emegin karisinda yer aldi ... adale glerini tamamamiyla mekanik ve boyun egici hale
sokmak iin sistemli olarak onlari (iileri) yanli yollara saptirdi ve ayartti." (W. Thompson, 4n
lnq0/|y /n|o ||e P|/nc/|es of ||e 0/s||/|0|/on of Wec|||. London 1824, s. 274.)
74
A. Ferguson, |.c., s. 28O.
3T7
Kurl Murks
Kupilul l
18. yzyilin ortalarinda bazi manfaktrlerde, meslek sirri sayilan belirli
iler iin, yari-aptal kimselerin alitirilmasi yeglenilmitir.
75
"nsan kavrayiinin byk bir blm" diyor Adam Smith, "zorun-
lu olarak, onlarin gnlk ugrailarindan oluur. Tm yaami, birka ba-
sit ilemi yapmakla geen insanin nnde ... kavrayiini kullanacak fir-
sat yoktur. ... Genellikle byle bir kimse, bir insanoglunun olabilecegi
kadar aptal ve bilisiz kalir." Para-iinin budalaligini anlattiktan sonra
yle devam ediyor: "Durgun yaaminin tekdzeligi dogal olarak zihin-
sel atilganligini da yozlatirir. ... Bedensel etkinligini bile kisirlatirarak,
onu, alikin oldugu iin diindaki alimalarda, gcn, canli ve azimli
bir biimde kullanamaz hale getirir. Bylece, zel zanaatinda gsterdigi
beceri, onun ussal, toplumsal ve savaimci yetenekleri pahasina gelimi
gibidir. Ama bu, her gelimi ve uygar toplumda alian yoksul halkin,
yani halkin byk ogunlugunun, iine zorunlu olarak yuvarlandigi bir
durumdur."
76
Halkin byk kisminin iblm ile tamamen yozlama-
sinin nne gemek iin A. Smith, halkin devlet tarafindan egitilmesini
gtler; ama bu egitim ok dikkatli ve yeter dozlarda olacaktir. A. Smith'
in Fransizca evirmeni ve yorumcusu olup Birinci Fransiz mparator-
lugu sirasinda [sayfa 876| dogal olarak senatrlge ykselen G. Garnier,
gene ok dogal olarak bu noktada ona kari ikiyor. Kitlelerin egitimi-
nin, iblmnn ilk yasasi ile birlikte "btn toplumsal sistemimize"
aykiri oldugunu iddetle savunuyor. "Diger btn iblmlerinde oldu-
gu gibi" diyor G. Garnier, "el-ii ile kafa-ii"
77
arasindaki iblm, top-
lum" (sermaye, toprak mlkiyeti ve onlarin devleti iin hakli olarak bu
terimi kullaniyor) "zenginletigi oranda belirgin ve kesin hal alir. Bu i-
blm de, digerleri gibi, gemiin bir sonucu, gelecekteki ilerlemenin
bir nedenidir ... durum byleyken, hkmetin bu iblmne kari ik-
masi, onun dogal akiini engellemesi yerinde olur mu Birbirinden ayril-
ma ve blnme abasi iersinde olan bu iki sinif emegin birbirine ka-
tilip kaynatirilmasi giriimi iin hkmetin, halkin parasinin bir kismini
harcamasi dogru mudur"
78
Bazi beden ve zihin cilizliklari, toplumdaki iblmnden bile,
btn olarak ayrilmaz durumdadir. Ama, manfaktr, ikollarindaki bu
75
1. D. Tuckett, 4 l/s|o|y of ||e Pcs| cnJ P|esen| S|c|e of ||e lc|o0|/n Po0|c|/on,
London 1846, V. 1, s. 148.
76
A, Smith, Wec||| of Nc|/ons. b. V., ch. I, art. II. blmnn sakincali etkilerini gstermi
bulunan A. Ferguson'un grencisi olarak Adam Smith bu nokta zerinde ok aiktir. blmn
ex |o/esso vdg yapitinin giri blmnde, ancak bunun toplumsal eitsizligin kaynagi
oldugunu stnkr bir biimde belirtir. Ancak, Devlet Gelirleri zerine olan 5. kitapta Ferguson
yeniden konuturulmaya balanir. Fe|se/en/n Se/c|e|/'nJe, iblmn eletirmeleri ynnden
Ferguson ile A. Smith, Lemontey ve Say arasindaki tarihsel bagintiyi yeterince aikladim ve
manfaktrde uygulanan iblmnn, kapitalist retim tarzinin zel bir biimi oldugunu ilk
kez ortaya koymu oldum. (|.c., s. 122 vd. [Fe|se/en/n Se/c|e|/, s. 148 vd.|.)
77
Ferguson yle diyordu, l.c., s. 281: "Ve dnmenin kendisi, bu blnmeler aginda
zel bir zanaat haline gelebilir."
78
G. Garnier'in A. Smith evirisi, t. V. s. 4-5.
3T8
Kurl Murks
Kupilul l
toplumsal blnmeyi o derece ileri gtrmekte, ve aynica kendisine
zg iblm ile bireyin tam candamarina saldirmaktadir ki, sanayi
patolojisine ilk malzemeyi veren ve bu hastaligi bulatiran o olmaktadir.
7D
"Bir insani blmlere ayirmak, eger haketmise onu lme mah-
kum etmek, eger haketmemise onu katletmektir. ... Emeginin blm-
lere ayrilmasi, bir halkin katledilmesidir."
8O
blmne dayanan elbirligi, bir baka deyile manfaktr, [sayfa
877| kendiliginden bir oluum olarak balar. Bir dereceye kadar tutarlilik
ve genilik kazanir kazanmaz, kapitalist retimin kabul edilen yntemli
ve sistemli bir biimi halini alir. Gerek anlamiyla manfaktre zg
iblmnn, balangita, sanki onda rol ilan aktrlerin ardinda cere-
yan ediyormu gibi, denemelerle kendisine en uygun biime girdigini,
ardindan da, lonca elzanaatlarinda oldugu gibi bu biime nasil siki siki-
ya sarildigini, ve urada burada bu ekli yzyillarca korumayi baardigini
tarih bize gstermektedir. Ufak tefek konular diinda, bu biimde her-
hangi bir degiiklik, ancak emek aralarindaki kkl bir degimeyle
olur. Modern manfaktr (burada szkonusu ettigim, makineye dayanan
modern sanayi degildir), dogup gelitigi her yerde, ya J/s/ec|c mem||c
oe||'yi,* byk kentlerde elbise manfaktrnde oldugu gibi biraraya
toparlamayi bekler durumda, hazir bulmu, ya da (ciltilikte oldugu gi-
bi) bir elzanaatinin eitli ilemlerini belirli kimselere dagitarak, iblm
ilkesini kolayca uygulayabilmitir. Bu gibi durumlarda, eitli ilevler
iin genel ii sayisi arasindaki oranin saptanmasinda, bir haftalik dene-
yim yeter.
81
Elzanaatlannin zmesiyle, emek aralarinin zellemesiyle,
para-iilerin olumasiyla ve bunlarin tek bir ileyi iersinde gruplan-
dirilmasi ve birletirilmesiyle manfaktrdeki iblm, toplumsal re-
* Ozanin daginik dizeleri. - (Horace'in talamalarindan, 1. kitap, 4. talama). -.
7D
Padua'da pratik tip profesr olan Ramazzini'nin yapiti 0e mo||/s c||///c0m, 1718'te
yayinlandi ve 1781 yilinda Fransizcaya evrildi ve 1841 yilinda Encyc|oeJ/e |es Sc/ences VeJ/cc|es,
7. 0/s. 40|e0|s C|css/q0es'te yeniden basildi. Modern makine sanayii dnemi, kukusuz, onun
i hastaliklari katalogunu epeyce geniletti. Bkz: Hygiene |ys/q0e e| mo|c|e de |'o0||/e| Jcns
|es |cnJes |//|es en ene|c| e| Jcns|c |/||e lyon en c||/c0|/e|, Par le Dr. A. L. Fonteret, Paris
1858, ve Die l|cn/|e/|en, 0e|c|e |e|sc|/eJnen S|nJen, 4||e|n 0nJ Gesc||ec||e|n e/en||0m|/c|
s/nJ. 6 vol, Ulm, 186O, ve digerleri, 1854 yilinda Soc/e|y o/ 4||s, sinai patoloji konusunda bir
komisyonu kurdu. Bu komisyonun topladigi belgelerin listesi 70/c/en|cm Econom/c V0se0m'0n
katologunda grlebilir. Reo||s on P0||/c lec||| da ok nemlidir. Ayrica bkz: Eduard Reich.
M. D., te|e| J/e En|c||0n des Vensc|en, Erlangen 1868.
8O
"To subdivide a man is to execute him, if be deserves the sentence, to assassnate him, if
be does not ... the subdivision of labour is the assassination of a people" (D. Urquhart, Fcm/|/c|
Wo|Js, Lond. 1855, s 11D.) blm konusunda Hegerin epeyce aykiri grleri vardir. Rec||s-
|/|oso|/e adli yapitinda yle der: "yi egitimli insan srsnden, biz, her eyden nce,
bakalarinin yaptigi her eyi yapabileri insani anlariz."
81
blm konusunda, bireysel kapitalistin, c |/o|/ olarak gsterdigi yaratici dehaya kari
duyulan safa inan, bugn, ancak, Herr Roscher tipinde Alman profesrler arasinda grlmek-
tedir; o Roscher ki, 1upiter'e benzeyen kafasindan iblmnn hazir olarak firladigi kapitaliste,
teselli mkafati olarak "e/||/ 0c|e||e| ("J/|e|se 4||e/|s||ne") adar. blmnn az ya da
ok lde uygulanmasi, dehanin byklgne degil, kesenin byklgne baglidir.
3T
Kurl Murks
Kupilul l
tim srecinde nitel bir derecelenme ve nicel bir oran yaratir; ve byle-
ce toplumsal emegi belli bir rgtlenmeye kavuturarak, toplumdaki
yeni retici gleri gelitirir. zgl kapitalist biimi iersinde ve belli
koullar altinda, kapitalist biimden baka bir biim alamazdi manfak-
tr, nis-pi arti-deger elde etmenin, ya da iiler aleyhine sermayenin
kendi kendisini genileterek bytmesinin genellikle buna toplumsal
servet, "Uluslarin Zenginligi" vb. deniyor zel bir ynteminden baka
bir ey degildir. Emegin toplumsal retken gcn, ii adina degil ka-
pitalist adina artirmakla kalmaz, stelik bunu, bireysel iiyi gdkletire-
rek yapar. Sermayenin emek zerindeki stnlg iin yeni koullar
yaratir. Bu yzden de, bir yandan, kendisini, tarihsel [sayfa 878| olarak, top-
lumun ekonomik gelimesinde bir ilerleme ve bir zorunlu evre olarak
gsterir. te yandan da o, inceltilmi ve uygarlatirilmi bir smr
yntemidir.
Manfaktr dnemi sirasinda ilk kez bir bilim olarak ortaya ikan
ekonomi politik, toplumsal iblmne yalnizca manfaktr
82
aisin-
dan bakmakta ve onda, ancak, belli miktarda emekle daha fazla meta
retmenin, ve dolayisiyla metalarin ucuzlatilmasinin, sermaye birikimi-
nin hizlanmasinin yollarini grmektedir. Bu nicelik ve degiim-degeri
zerinde durmanin en arpici elikisi, klasik antikag yazarlarinin nitelik
ve kullanim-degerine zel bir agirlik vermi o1malaridir.
88
Toplumsal
retim kollarinin ayrilmasi sonucu, metalar daha iyi yapilir, insanin eitli
egilim ve yetenekleri daha uygun alanlari seer,
84
ve bazi sinirlamalar
olmaksizin hi bir yerde nemli sonular alinamaz.
85
Demek oluyor
82
Petty ve 4J|cn|ces of ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe'/n adsiz yazari gibi eski yazarlar, manfaktrde
uygulanan iblmnn kapitalist niteligini, A. Smith'ten daha iyi ortaya koyarlar.
88
blm konusunda nerdeyse eskilerin izinden giden Beccaria ve 1ames Harris gibi
birka 18. yzyil yazari, modern yazarlar arasinda belki de istisna sayilabilirler. Beccaria yle
diyor: "Ciascuno prova coll'esperienza, che applicando la mano e l'ingegno sempre allo stesso
genere di opere e di produtte, egli piu facili, piu abbondanti e migliori ne traca risultati, di
quello che se ciascuno isolatamente le cose tutte a se necessaire soltanto facesse. ... Dividendosi
in tal maniera per la comune e privata utilita gli uomini in varie classi e condizioni." ["Herkes
kendi denemesiyle bilir ki, el ve kafa daima ayni tr iler ve rnler iin kullanilirsa, bu i ve
rnler, herkesin gereksindigi eyi kendisinin yapmasindan daha kolay, daha bol ve dana iyi
yapilir ve elde edilir. ... Bylece insanlar, herkesin ve kendilerinin yararlarina, eitli sinif ve
katlara blnrler."| (Cesare Beccaria, E|emen|/ di Econ. P0|||/cc, ed. Custodi, Parte Moderna.
t. XI, 5. 2D.) St. Petersburg eliligi "Anilar"i ile nl ve daha sonralari Malmesbury kontu olan
1ames Harris, 0/c|o0e Conce|n/n lc/ness, Lond. 1841, adli yapitinda (bu yapit, daha sonra,
7||ee 7|ec|/ses, e|c., 8 Ed., Lond. 1772, adiyla basilmitir) yazdigi bir notta, der ki: "Toplumun
dogal oldugunu, (yani, iblmyle olutugunu) tanitlamak iin ne srlen savlar ... Platon'un
C0m|0|/ye|'inin [0e||e|| ikinci kitabindan alinmitir."
84
OJyssey, XIV, 228'de [Homeros, OJysse/c, Sander Yayinlari, stanbul 1D7O| yle denir:
"Alloc ,oo r ollo/c/r orso s/rsosro/ so,o/c." ("Her insanin holandigi eyler baka baka.")
ve Sextus Empiricus'ta [4J|e|s0s Vc||emc|/cos, XI Ed. Bekker, s. 555, 1, 5| Arilokus yle der:
"olloc ollo s so,o koo6/sr /o/rsro/" ("Herkes kendi iinde ve tm insanlar memnun.")
85
"Holl' s/cro/o so,o, kokoc 6'q/croro orro" ("ki karpuz bir koltuga sigmaz.") Her
Atinali kendisini, meta retiminde bir spartalidan stn gryordu: nk, bir sava sirasinda
spartali, elinin altinda yeteri kadar adam bulunduruyordu ama paraya kumanda edemezdi;
tipki, Atinalilari, Peloponez savaina kikirtmak iin Thucydides'in Perikles'e syledigi sylev
320
Kurl Murks
Kupilul l
[sayfa 87D| ki, iblm ile hem rn hem de retici daha iyi hale gelmitir.
retilen miktardaki byme, eger yer yer szkonusu edilmise, bu,
yalnizca daha bol kullanim-degerleri retilmesi bakimindan yapilmitir.
Degiim-degeri ya da metalarin ucuzlatilmasi konusunda tek szck
sylenmemitir. Yalniz kullanim-degeri aisindan konunun bu yn,
iblmn, toplumun siniflara blnmesinin temeli olarak alan Platon
ile,
86
karakteristik bir burjuva nsezisi ile iyerindeki iblmne daha
fazla yaklaan Ksenefon
87
tarafindan ele alinmitir. Platon'un Cumhuri-
yeti, iblm devletin biimleni ilkesi olarak ele alindigi lde,
Misirlilarin kast sistemlerinin, Atina tarafindan idealletirilmesinden baka
bir ey degildir. Misir, bir sanayi lkesinin modeli olarak, Platon'un pek
ok agdaina ve bu arada sokrates'e
88
hizmet ettigi gibi, Roma [sayfa 88O|
gibi: "lauoc/ rs sro/uorsoo/ o/ onrono,o/ ror orrqooor s kosuoc/ olsus/r"' ("Ve elleriyle alian
insanlar, savai, mallarindan ok bedenleriyle yapmaya yatkindirlar.") (Thuc., 1, |.c., c. 41.)
Bununla birlikte, maddi retim ynnden bile, iblmnn karisinda yer alan "!'onrooks/o"
("z yeterligi") Atinalilarin ideali olarak kaldi, "oo ar ,oo ro, sn, ooo ronror ko/ ro onrooksc"
("Onlar kendi kendilerine yetebilme nimetine sahipler."). Burada unu da sylemek gerekir ki,
8O Tiranin yikildigi tarihte, toprak mlkiyeti sahibi olmayan 5.OOO Atinali bile yoktu.
86
Platon'a gre, toplum iindeki iblm, gereksirmelerir eitliliginden ve bireylerin
yeteneklerinin siinrliligindan dogar ve geliir. Onun iin nemli olan son nokta, iinin kendisini
ie uydurmasidir, yoksa iin iiye uydurulmasi degil; eger ii birka zanaati birden yrtr ve
bunlardan birini ikinci plana atarsa, bu son durum kainilmaz olur. "nk i, iinin bo
vaktini beklemez; tam tersine, ii ie ayak uydurmak zorundadir. ... Bylece herkes, baka
ileri birakip yetenegine uygun tek bir ile ugrairsa, bunu da zamaninda yaparsa, hem daha
ok, hem daha iyi, hem de daha kolay i ikarir." (Rep., 2 Ed Bailer, Orelli, etc., [Eflatun, 0e||e|,
Hrriyet Yayinlan, stanbul 1D78, s. 76| Thucydides'te yle der (|. c., c. 142): "Denizcilik de
digerleri gibi bir zanaattir ve durum geregi, ikinci bir ugra olarak yrtlemez; ayrica, baka
ikinci ugralar da bunun yanisira yrtlemez." Bir iin zamani geirildi mi, diyor Platon, o i
yapilmami olur." (so,on ko/oor 6/ollyro/) [0e||e|, s. 76.| Ayni platoncu fikir, ngiliz agartmaci
patronlarinin, fabrika yasasinin, btn iilere belirli yemek paydoslari verilmesini ngren
maddesine kari giritikleri protestoda gene karimiza ikar. Bunlarin ileri, iinin uygun
zamanini bekleyemez, nk "tleme, yikama, agartma, silindirden geirme, ve boyama gibi
eitli ilemlerin hi birisi, iin bozulmasi tehlikesi gze alinmaksizin ayni anda durdurulamaz
... btn iilere ayni yemek saatinin taninmasi, yarim kalan ilemler yznden sik sik degerli
mallarin tehlikeye atilmasi demektir." le |c|on/sme o0 |c-|-/| se n/c|e|! [Platonculuk nereye
yuva yapacak! -.|
87
Ksenefon, Pers kralinin sofrasinda yemek yemenin yalnizca bir onur olmayip bu
yemeklerin digerlerinden ok daha lezzetli oldugunu da sylyor, "Ve bunda da olaganst bir
yan yoktur, nk teki sanatlarin byk kentlerde zel bir yetkinlige ulatirmasi gibi, kralin
yemekleri de zel bir biimde hazirlaniyordu. nk kk kentlerde ayni adam hem kerevet
yapar, hem de kapi, saban ve masa: ogu kez stelik ev bile yapar ve geimini saglayacak
kadar mteri bulursa yaamindan memnundur. Bu kadar ok ey yapan bir insanin hepsini de
iyi yapmasi elbette olanaksizdir. Ama byk kentlerde. her eyanin pek ok alicisi oldugu iin.
tek bir zanaat bir insani geindirmeye yeter. stelik, ogu kez bir insanin iin tamamini yapmasi
da gerekmez, bir kii erkek ayakkabisi yapar, bir bakasi kadin. urada birisi deriyi keserek,
burada bir digeri dikerek yaamini kazanir; birisi yalnizca kuma keser, bir digeri bu paralari
biraraya getirip diker. Bundan da zorunlu olarak u sonu ikar ki, en basitinden bir i yapan
insan, kukusuz bunu bakalarindan daha iyi yapar. te ailik sanati iin de byle." (Xenophon,
Cy|o, 1. VIII. c. 2.) blmnn gelimesinin pazarin byklgne bagli bulundugunu pekala
bildigi halde, Ksenefon, burada, yalnizca kullanim-degerinde ulailacak yetkinlik zerinde
duruyor.
88
"O". (Busiris) "hepsini zel kastlara ayirdi ... ayni kimselerin daima ayni ileri yapmalarini
emretti, nk o, ugraim degitiren insanlarin bunlarin hi birinde hner kazanamayacagini
biliyordu; oysa, tek bir ie srekli olarak sarilanlar onu en st yetkinlige ulatirirlardi. Gerekten
32T
Kurl Murks
Kupilul l
mparatorlugundaki Yunanlilar iin de bu nemini korumaya devam
etmitir.
8D
Gerek manfaktr dneminde, yani manfaktrn, kapitalist
retimin egemen biimi oldugu srece, kendisine zg egilimlerin iyice
gelimesine kari koyan pek ok engeller ikar. Manfaktr, daha nce
grdgmz gibi, iilerin, vasifli ve vasifsiz diye basit bir ayrimina ve,
bununla birlikte siniflar halinde kademeli bir derecelenmeye ugramasi-
na yolamakla birlikte, bu vasifsiz iilerin sayisi, vasiflilarin daha baskin
olan etkisiyle, ok sinirli kalir. Para-ilemler, canli emek aralarinin
eitli derecelerdeki olgunluguna, gcne ve gelimesine gre ayarlan-
makla, ve bylece kadinlarla ocuklarin smrlmelerini saglamakla
birlikte, bu egilim, btnyle alinirsa, erkek iilerin, alikanliklari, gele-
nekleri ve direnmeleri ile karilair ve kirilir. Elzanaatlarinin blnp
paralanmasi, iinin yetime giderlerini azaltarak degerini drmekle
birlikte, daha g para-iler iin daha uzun bir iraklik ve yetime dev-
resi gerekir, ve bu dnemin o kadar uzamasinin gereksiz oldugu durum-
larda bile iiler bu konuda kiskanlikla ayak direrler. rnegin, ngilte-
re'de yedi yillik iraklik dnemini ngren iraklik yasalarinin, manfak-
tr dneminin sonuna kadar yrrlkte kaldigini ve bunlarin ancak
modern sanayiin ilerlemesiyle bir yana itildigini gryoruz. El becerisi,
manfaktrn temeli oldu. El becerisinin manfaktrn temeli olmasi
yznden ve bir tm olarak manfaktr ileyiinin iilerin kendilerin-
den baka bir erevesi olmamasi nedeniyle, sermaye, srekli olarak
iilerin bakaldirmalari ile ugramak zorunda kalir. Dostumuz Ure,
"nsan dogasindaki zayiflik nedeniyle" diyor, "ii ne derece becerili
olursa, baina buyruklugu ve dikkafaliligi o kadar artar; byle olunca
da, tmne byk zararlar verebilecegi mekanik, sisteme o derece az
uyan bir ge halini alir.
DO
Bylece btn manfaktr dnemi boyunca,
iiler arasinda disiplin eksikligi ikayet konusu olur.
D1
agda yazarla-
rin tanikliklari [sayfa 881| olmasaydi bile, 16. yzyil ile byk sanayi agi
arasindaki dnemde, sermayenin, manfaktr iilerinin alima zaman-
larinin btn zerinde tam bir egemenlik kuramadiklari, btn
manfaktrlerin kisa mrl olduklari ve diardan gelen ya da diariya
giden iilerin hareketlerine uyarak lkeden lkeye yer degitirmeleri
gibi gerekler, ciltler doldurabilirdi. Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce adli
yapitin sik sik szn ettigimiz yazari, 177O yilinda, "Dzen u ya da bu
ekilde kurulmalidir." diye feryat ediyordu. 66 yil sonra bu "Dzen"
sz, Dr. Andrew Ure'nin agzindan yankilaniyordu! "blmnn sko-
de, sanat ve zanaat ynnden bunlarin rakiplerini, bir ustanin acemi bir iragi gemesinden
daha da geride biraktiklarini gryoruz; krallik ile devletin diger kurumlarini ayakta tutmak iin
uyguladiklari dzen o kadar hayranlik verici ki, bu konuyu inceleyen en nl filozoflar, Misir
Devletinin anayasasini diger btn devletlerinkinden stn buluyorlar." (socrates, Busiris, c. 8 )
8D
Kar: Diodorus Siculus.
DO
Ure, |.c., s. 2O
D1
Bu durum, Fransa'dan ok ngiltere, ve Hollanda'dan ok Fransa iin szkonusudur.
322
Kurl Murks
Kupilul l
lastik dogmasina" dayanan manfaktrde "dzen" yoktu, ve bu "dze-
ni Arkwright yaratmiti."
Ayni zamanda manfaktr, ne toplumsal retimi btnyle
kavrayabilmi, ne de kknden degitirebilmiti. Kentteki elzanaatlari
ile kirsal ev sanayiinin yarattigi geni temel zerinde, ekonomik bir
sanat yapiti gibi ykselmiti. Gelimesinin belli bir aamasinda, manfak-
trn dayandigi dar teknik temel, manfaktrn kendi yarattigi retim
gereksinmeleri ile atiir hale gelmiti.
Yarattigi en tamamlanmi eylerden birisi, zellikle zaten kullanil-
makta olan karmaik mekanik aygitlari da kapsayan emek aralarinin
retimi iin kurulan iyerleriydi. Bir makine fabrikasi, diyor Ure, "ibl-
mn, ok yanli dereceleriyle gzler nne serer: egeleme, delme, tor-
na iinin herbirini, beceri derecelerine gre ayri bir ii yapar" (s. 21).
Manfaktrde iblmnn rn olan bu iyeri, sirasi geldiginde ma-
kineler de retir. Elzanaatisinin iini, toplumsal retimin dzenleyici
ilkesi olarak sona erdiren, ite bu makinelerdir. Bylece, bir yandan, i-
inin yaami boyunca bir para ie baglanmasini gerektiren teknik ne-
den ortadan kaldirilir. te yandan da, bu ayni ilkenin sermayenin ege-
menligine vurdugu prangalar kirilip atilir. [sayfa 882|
KAPlTALlST kETlM
325
Kurl Murks
Kupilul l
DRDNC KISIM
(DEVAM)
NlSPl AkTl-DEGEk kETlMl

ONBENC BLM
MAKNE VE BYK SANAY
BRNC KESM. MAKNENN GELMES
1ohn Stuart Mill, P|/nc//es o/ Po|/|/cc| Economy adli yapitinda,
"Bugne kadar yapilan btn mekanik bulularin, insanoglunun katlan-
digi gnlk meakkatleri hafiflettigi kukuludur."
1
der. Ne var ki bu, hi
bir ekilde, makinenin kapitaliste uygulanmasinin amaci degildir. Eme-
gin retkenligindeki diger btn artilar gibi makine de, metalann ucuz-
latilmasi ve, iinin kendisi iin alitigi ign kismini kisaltarak, kar-
iligini almadan kapitaliste verdigi diger kismini uzatmak amaciyla kul-
lanilir. Kisacasi makine, bir arti-deger retme aracidir.
retim tarzinda devrim, manfaktrde emek-gc ile, byk
[sayfa 885| sanayide emek aralari ile balar. yleyse bizim ilk inceleyece-
gimiz ey, emek aralarinin, alet olmaktan ikip makineye nasil dn-
6
"It is questionable, if all the mechanical inventions yet made have lightened the day's toil
of any human being." Mill, "of any human being not fed by other people's labour" ["baka
insanlarin emegiyle beslenmeyen insanin"| demeliydi, nk, makineler, kukusuz, hali-vakti
yerinde aylaklarin sayisini byk lde artirmitir.
32
Kurl Murks
Kupilul l
tg ya da makine ile elzanaati aletleri arasindaki farklarin neler oldu-
gu sorulari olmalidir. Biz, burada, yalnizca gze arpan ve genel karak-
teristikler ile ilgilenecegiz, nk toplumun tarihindeki aglar, jeolojik
devirler gibi birbirlerinden kesin ve belirli sinir izgileri ile ayrilmitir.
Matematikiler ile mekanikiler, bir lde de bazi ngiliz iktisat-
ilari, alete basit bir makine, makineye de karmaik bir alet derler. Bu
ikisi arasinda esasli bir fark grmedikleri gibi, manivela, egik dzlem,
vida ve kama gibi basit mekanik glere, makine adini verirler.
2
Aslina
bakilirsa her makine, ne kadar kilik degitirirse degitirsin, bu gibi basit
glerin bir bileimidir. Tarihsel ge eksik oldugu iin, bu aiklamanin
ekonomik aidan hi bir degeri yoktur. Baka bir aiklamaya gre de
alet ile makine arasindaki fark, alette devindirici g insan oldugu halde,
makinede bu gcn insandan farkli bir eyden, rnegin, hayvandan,
sudan, rzgardan vb. gelmesidir.
8
Buna gre, kzle ekilen ve ok
farkli tarihsel aglarda kullanilan sabani, bir makine, tek bir iinin kul-
landigi, dakikada D6.OOO ilmik atan Claussen dner ikrigini yalnizca bir
alet saymak gerekecektir. Bu kadar da degil, elle alitirildigi zaman
alet sayilan ayni ikrik, buharla alitirilirsa, makine olacaktir. Hayvan
gcn kullanma, insanin en eski bulularindan birisi oldugu iin, ma-
kineli retim, elzanaati ile retimden nce gelmi olacakti. 1ohn Wyatt,
1785'te, iplik egirme makinesini mutuladigi ve 18. yzyil sanayi devrimi
baladigi zaman, bunu, insanin yerine eegin alitiracagi konusunda
tek szetmemiti, ama bu i gene eegin sirtina yklendi. O, makinesini,
"parmaksiz iplik egiren" bir makine diye tanimliyordu.
4
[sayfa 886|
Tam gelimi btn makineler, birbirinden tamamen ayri
2
rnegin bkz. Hutton, Co0|se o/ Vc||emc|/cs.
8
"Bu gr aisindan hareketle, alet ile makine arasinda keskin bir sinir izebiliriz: bel,
eki, keski vb., manivela ve vida kariimi eyler, diger bakimlardan ne kadar karmaik olurlarsa
olsunlar, bunlari devindiren g insandir, ... hepsi de alet kavrami iersine girer; ama hayvan
gcyle ekilen saban, yel degirmenleri ve benzeri eylerin makineler arasinda sayilmasi gerekir."
(Wilhelm Schulz, 0/e 8e0e0n Je| P|oJ0/|/on, Zurich 1848, s. 88.)
4
Onun zamanindan nce iplik egirme makineleri, ok ilkel olsalar da, kullanilmiti ve
talya belki de bunlarin ilk ortaya iktigi lkeydi. Eletirici bir teknoloji tarihi, 18. yzyilin bulu-
larindan ne kadar azinin, tek bir kimsenin eseri oldugunu ortaya koyabilir. Bugne kadar byle
bir kitap yazilmamitir. Darwin, ilgimizi, dogal teknoloji tarihine ekmitir; yani yaamin sr-
drlmesi iin, retim araci olarak hizmet eden, bitki ve hayvan organlarinin oluumuna dikka-
timizi ekmitir. nsanin retici organlarinin, btn toplumsal rgtn maddi temeli olan bu or-
ganlarin tarihi, ayni trden dikkate layik degil midir Ve Vico'nun dedigi gibi, insanligin tarihini
doga tarihinden ayiran ey, ilkini bizim yapmamiz ve ama ikincisini yapmamamiz olduguna
gre, byle bir tarihin derlenmesi daha kolay olmaz mi Teknoloji, insanin dogayi ele ali bii-
mini, yaamini srdrmek iin bavurdugu retim srecini aiklayarak, toplumsal ilikilerin
oluum biimini ve bu ilikilerden dogan kavranilari ve dnce biimlerini ortaya koyuyor. Bu
maddi temeli hesaba katmayan din tarihleri bile, eletirici bir tarih sayilamaz. Dinin imgesel ya-
ratiklarinin bu dnyadaki zlerini inceleyerek bulmak, aslinda, tersinden giderek, yaamin gerek
ilikilerinden yola ikarak, bu ilikilerin kutsallatirilmi ekillerini bulmaktan ok daha kolaydir.
Bu sonuncu yntem, biricik materyalist ve dolayisiyla biricik bilimsel yntemdir. Tarih ile tarihsel
sreleri diarda birakan, soyut dogal bilimsel materyalizmin zayif noktalari, bunun szclerinin,
kendi uzmanlik alanlarinin diina ikar ikmaz ortaya koyduklari soyut ve ideolojik kavramlardan
derhal belli olur.
327
Kurl Murks
Kupilul l
kisimdan yapilmitir: motor mekanizmasi, g iletici mekanizma ve
ensonu alet ya da alima mekanizmasi. Makinenin btnn devindi-
ren motor mekanizmasidir. Bu makine, devindirici gcn, ya buhar
makinesi, isi makinesi, elektromanyetik makine vb. ile kendisi retir,
ya da bu gc, aglayanlardaki su arklari, yel degirmenleri gibi zaten
hazir bulunan bir doga kuvvetinden alir. G iletici mekanizma, volanlar,
aft, dili tekerlekler, kayilar, halatlar, saplamalar ve ok eitli trde
dililerden yapilmi olup, devinimi dzenler, hareket eklini gerektigi
gibi degitirir, rnegin dz iken dairesel yapar ve bunlari iletme eleri
arasinda bler ve dagitir. Tm mekanizmasinin bu ilk iki kismi, salt i-
makinelerini devindirmek ve bu devinim araciligi ile i konusunu ele
alarak ona istenilen biimi vermek iin vardir. Makinenin ite bu aleti
ya da i-makinesi kismi ile, 18. yzyilda sanayi devrimi balamitir. Bu-
gn bile, bir elzanaati ya da manfaktr, makine ile yrtlen sanayie
dntg zaman, bu kisim devamli olarak iki noktasi grevini yeri-
ne getirir.
Gerek anlamiyla bir i-makinesini daha yakindan incelersek,
ogu zaman epeyce degiik ekillerde olmakla birlikte, genel kural
olarak, onda, elzanaatlari ile manfaktr iilerinin kullandiklari aygit
ve aletleri buluruz; ancak u farkla ki, bunlar, eskiden insan tarafindan
kullanilan aletler iken, imdi bir mekanizmanin aletleridir ya da meka-
nik aletlerdir. Btn makine, ya rnegin mekanik dokuma tezghinda
oldugu gibi,
5
eski elzanati aletinin azok degitirilmi mekanik bir ek-
lidir, ya da rnegin egirme makinesindeki igler, orap tezghindaki ig-
neler, biki makinesindeki [sayfa 887| testereler, kiyma makinesindeki bi-
aklar gibi, eski makineye takilan i paralaridir. Bu aletler ile makinenin
asil gvdesi arasindaki fark, ilk dogulariyla birlikte vardir; nk bunlar,
ogu kez, elzanaatlari ya da manfaktr tarafindan retilmeye hl de-
vam edilir ve sonradan, makinenin rn olan makinenin gvdesine
takilir.
6
Bunun iin makine, bir kez harekete geirildikten sonra, taidigi
aletlerle, daha nce iinin benzer aletlerle yaptigi ayni ileri yapan bir
mekanizmadir. Devindirici gcn, insandan ya da baka bir makineden
alinmasinin bu ynden hi bir farki yoktur. Bir aletin insan elinden
alinip bir mekanizma iersine yerletirilmesi ile, salt ara olan bir eyin
yerini bir makine almi olur. nsanin kendisi ilk devindiren g olmaya
devam etse bile, aradaki fark derhal gze arpar. nsanin ayni anda
kullanabilecegi aletlerin sayisi, kendi dogal retim aralari ile, onun
bedensel organ sayisi ile sinirlidir. Almanya'da, nceleri, bir iplikinin
5
zellikle, mekanik dokuma tezghinin ilk eklinde, eski tezghi ilk bakita farkederiz.
Modern eklinde mekanik tezgh nemli degiikliklere ugramitir.
6
Ancak son 15 yildir (yani aagi yukari 185O'den beri) bu mekanik aletlerin gittike artan
bir kismi ngiltere'de makinelerle yapilmakta ve bunlari da, makine yapan ayni fabrikatrler
yapmamaktadirlar. Bu mekanik aletlerin yapimi iin kullanilan makinelere rnekler, otomatik
bobin yapma makinesi, tarak makinesi, mekik yapma makinesi, ikrik ve ig yapma makinesidir.
328
Kurl Murks
Kupilul l
iki egirme aracini alitirmasini, yani ayni anda hem ellerini hem ayak-
larini kullanmasini denediler. Bu, ok zor bir iti. Daha sonralari, iki igli
egirme makinesi yapildi, ama iki ipligi ayni anda egirebilecek birisini
bulmak, iki bali insan bulmak kadar nadirdi. Oysa 1enny, daha balan-
gita, 12-18 igle iplik egiriyor, orap rme tezghi ayni anda birka bin
igne ile aliiyordu. Bir makinenin ayni anda i grdg aletlerin sayisi,
daha balangita, bir elzanatisinin kullanabilecegi aletlerin alanini
daraltan organik sinirlari kaldirmitir.
Elle kullanilan aralarin ogunda, yalnizca devinim gc saglayan
insanla, gerek anlamiyla ii ya da iletici insan arasindaki fark, gze
ok arpici bir karitlik gsterir. rnegin, bir egirme tezghinda insan
ayagi salt devinim gc saglar, oysa iglerle ekme ve bkme gibi ilerle
ugraan eller, asil egirme iini yapmaktadir. Sanayi devriminin ilk kez
elattigi ey, elzanaatlari aletlerinin bu ikinci kismi olmu, iiye bu yeni
ii, yani makineyi gzleriyle izleme ve hatalarini elleriyle dzeltmenin
yanisira, salt devindirici g olma gibi mekanik bir ii de birakmitir.
te yandan, insanin her zaman basit devindirici g olarak kullandigi
aralar, rnegin degirmen milinin evrilmesi,
7
tulumba ve krgn [sayfa
888| kolunun aagi yukari oynatilmasi, havan ve dibek dvlmesi vb. gibi
iler ok gemeden devindirici g olarak hayvanlarin, suyun
8
ve rz-
grin kullanildigi ilk aralar olmulardir. Manfaktr dneminden ok
nce ve hatta bir lde bu dnem sirasinda, urada burada, bu aralar,
makine haline gelmilerdir, ama retim tarzinda herhangi bir devrim
yaratmamilardir. Byk sanayi dneminde, bu aletlerin, el aralari ha-
linde olduklari zaman bile zaten makine olduklari aika grlr hale
geliyor. rnegin, Hollandalilarin 1886-7 yillarinda, Harlem gln boalt-
tiklari pompalar, basit pompa ilkesine gre yapilmitir, aradaki tek fark,
bunlarin pistonlarinin, insan yerine dev yapili buhar makineleriyle
alitirilmasiydi. ngiltere'de demircilerin kullandiklari siradan ve hi de
yetkin olmayan krkler, bazi yerlerde, kollari buhar makinesine bagla-
narak hava pompasi haline getirilmilerdir. 17. yzyilin sonunda ma-
nfaktr dneminde icat edildigi ve 178O'e
D
kadar kullanildigi ekliyle
7
Musa, "Harman dven kzn agzi baglanmaz." [0e0|e|oneme, (7e||c|, 8. Kitap), XXV,
V. 4| demiti. Oysa, Almanya'daki hiristiyan insanseverler, tersine, un gtme iinde kullandiklari
serflerin boyunlarina, elleriyle agizlarina un koymasinlar diye tahtadan geni bir halka
geiriyorlardi.
8
Bir, yandan zerlerinde uygun elaleler bulunan akarsularin yoklugu, bir yandan da
baka bakimlardan bol olan sularla savamak zorunda kalmalari, Hollandalilari devindirici g
olarak, rzgra bavurmak durumunda birakmitir. Yel degirmenini de Hollandalilar, aslinda,
Almanya'dan almilardir ve bunun oradaki icadi da, soylularla, rahipler ve imparator arasinda
geen ve rzgrin bu nden hangisine "ait" bulundugu konusundaki komik bir degirmenin
sonucu olmutur. Almanya'da, hava bile klelik getiriyor diye feryat edildigi sirada, rzgr,
Hollandalilari zgrlge kavuturuyordu. Bu durumda, boyunduruk altina aldigi ey Hollandalilar
degil, Hollandalilar iin toprakti. 1868 yilinda bile hl Hollanda'da 6.OOO beygirgcnde 17.OOO
yel degirmeni, topragin te-ikisinin tekrar bataklik haline gelmesini nlemek iin kullaniliyordu.
D
Bu makine, gerekten de, Watt'in ilk tek tepkili denilen makinesi ile epeyce gelitirilmiti,
32
Kurl Murks
Kupilul l
buhar makinesi bile, herhangi bir sanayi devrimine yolamamitir. Tam
tersine, makinenin icadidir ki, buhar makinelerinin biiminde kkl bir
devrimi gerektirmitir. nsan, i konusunu bir aletle ilemek yerine, bir
alet-makinenin yalnizca devindirici gc halini alir almaz, bu devinim
gcnn insan adalesi biimine girmesi, yalnizca bir raslantidir; bu
devinim gc, pekl rzgr, su ya da buhar gc olabilir. Kukusuz
bu, aslinda, yalnizca insan tarafindan alitirilmak iin yapilmi olan
mekanizmada byk teknik degiikliklerin yapilmasindaki bir biim
degiikligini nlemez. Bugnlerde, artik, diki makinesi gibi, ekmek
yapma makineleri gibi vb. yerleme abasinda olan [sayfa 88D| btn ma-
kineler, kullanim yerleri geregi kk boyutlarda olma zorunlulugu
diinda, hem insan gcyle ve hem de salt mekanik gle aliabilecek
gibi yapilmaktadir.
Sanayi devriminin iki noktasi olan makine, tek bir aleti kullanan
ii yerine, ok sayida benzer aletleri alitiran, ve gcnn biimi ne
olursa olsun tek bir devindirici g tarafindan devindirilen bir meka-
nizmayi koyar.
1O
Burada imdi elimizde bir makine vardir, ama bu, he-
nz yalnizca makineli retimin basit bir gesi durumundadir.
Makinenin boyutlari ile ilettigi aralarin sayisindaki arti, onu
devindirecek ok daha byk bir mekanizmaya gereksinme gsterir;
ve bu mekanizma, insanin, tekdze ve srekli bir devinim meydana
getirme ynnden ok yetersiz bir ara olmasi bir yana, makinenin di-
rencini yenebilmesi iin insandan ok daha rl bir devindirici gce
sahip olmalidir. nsanin salt bir motor gibi i grdgn, bir makinenin,
onun kullandigi aletin yerini aldigini kabul edersek, aiktir ki, onun ye-
rine dogal gler konabilir. Manfaktr dneminden devralinan byk
gler arasinda en kts beygir gcyd; bunun nedeni, kismen bey-
girin bir kafasinin olmasindan, kismen masrafli olmasindan, kismen de
fabrika iersinde kullanilma alaninin sinirli olmasindandi.
11
Gene de
ama bu ekliyle, yalnizca suyu ve tuz ocaklarinda sivi maddeleri yukariya ikarmak iin kullanilan
bir makine olarak kaldi.
1O
"Tek bir motorla devindirilen btn bu basit aletlerin biraraya gelmesi, bir makineyi
meydana getirir." (Babbage, |.c., [s. 186|.)
11
1861 Ocaginda, 1ohn C. Morton, Soc/e|y o/ 4||'ta, "Tarimda kullanilan gler" konusunda
bir bildiri okudu. Burada yle diyor: "Toprak dzenini ileriye gtren her gelime, buhar
motorunun, salt mekanik g retimine daha fazla uygulahlasina yolaiyor. ... Egri-bgr itler
ile giden engellerin dzenli bir hareketi engelledigi yerlerde beygir gc gereklidir. Bu engeller
gnden gne yokoluyor. Fiili kuvvetten ok, iradenin kullanilmasini gerektiren ilemlerde, tek
uygulanabilir g, her an insan aklinin denetleyebilecegi bir g, diger bir deyimle insan gcdr."
Daha sonra Mr. Morton, buhar gcn, beygir gcn ve insan gcn, buhar makineleri iin
genellikle kuramlari bir birime indirgiyor, yani 88.OOO librelik bir agirligi bir dakikada bir /oo|
ykseklige ikarmak iin gerekli kuvvete ve bir beygirgcnn maliyetini, saatte, buhar motoru
iin 8 peni, bir at iin 5,5 peni olarak hesapliyor. Ayrica, bir at, sagligini tam olarak srdrmek
kouluyla bir gnde 8 saatten fazla alimaz. Buhar gc kullanilarak, bir yil boyunca topragin
srlmesinde kullanilan yedi attan en az tanesinden tassaruf saglanabilecegi gibi, bu, artik
kullanilmasindan vazgeilen atlarin, kendilerinden etkili bir biimde yararlanildigi 8-4 aylik
masraflarindan daha fazla olmayan bir meblag ile yerine getirilebilir. Son olarak, kullanilabildigi
tarimsal ilemlerde buhar gc, beygirgcne gre yapilan iin niteliginde bir gelime saglar.
330
Kurl Murks
Kupilul l
beygir, byk sanayiin ocukluk dneminde geni lde kullanilmitir.
Bunu, agda tarimcilarin ikayetlerinden oldugu kadar, gnmze [say-
fa 8DO| kadar, mekanik kuvvetin ifadesi olarak kullanila-gelen "beygir-
gc" teriminden de anliyoruz.
Rzgr ok kararsiz ve denetimi olanaksizdi, ayrica, byk sanayi-
in dogum yeri olan ngiltere'de, su gcnn kullanilmasi, manfaktr
dneminde bile agir basiyordu. Daha 17. yzyilda, tek bir su arki ile
ift degirmen tainin dndrlmesi iin giriimlerde bulunulmutu. Ama
dili donaniminin boyutlarindaki artia, artik su gc yetmez olmutu;
bu durum, srtnme yasalarinin daha dogru bir aidan incelenmesine
yolaan koullardan birisi oldu. Ayni ekilde, bir kaldira kolunun itilmesi
ve ekilmesiyle iletilen degirmenlerde dzenli bir devinim gc sagla-
mamasi, sonralari modern sanayide byk rol oynayan volan tekerlegi
teorisinin bulunmasina ve uygulanmasina yolati.
12
Bylece, manfak-
tr dnemi sirasinda, byk mekanik sanayiin ilk bilimsel ve teknik
geleri geliti. Arkwright'in iplik egirme fabrikasi (|||os||e s/nn/n m/||)
daha baindan beri su ile dndrlyordu. Ama btn bunlara karin,
suyun bata gelen devindirici g olarak kullanilmasi, glklerle do-
luydu. stenildigi gibi artirilamamasi bir yana, yilin bazi mevsimlerinde
gereksinmeyi karilayamaz duruma geliyor, ve hepsinden nemlisi de
tamamen yerel kaliyordu.
18
Ancak Watt'in ikinci ve ift-tepkili buhar
makinesi ile gcn kmr ve su tketerek saglayan, gc tamamiyla
insanin denetimi altinda olan, tainabilir ve taiyabilir zelliklerini kendi-
sinde toplayan, su arki gibi kyl degil kentli olan, retimin gene su
arki gibi lkenin urasina burasina dagilmasina
14
yolamak yerine, kent-
lerde toplanmasina elverili bulunan, evrensel teknik uygulamaya uygun,
ve yer seiminde yerel koullardan pek az etkilenen bir makine bulun-
mu oluyordu. Watt'in dehasinin byklg, 1784 Nisaninda aldigi patent
belgesinde grlr. Bu belgede [sayfa 8D1| buhar makinesi, belirli bir ama
iin kullanilacak bir bulu olarak degil, makineli sanayiye genel olarak
uygulanabilecek bir ge olarak tanimlanmaktadir. Watt, ylesine ok
uygulamalara deginmiti ki, rnegin buharli ekite oldugu gibi, ancak
yarim yzyil getikten sonra uygulanabilmiti. Gene de o, buharli ma-
Bir buhar makinesinin iinin yapilmasi iin, saatte toplam 15 iline malolan 66 kiinin alimasina
gerek vardir; bir atin iinin yapilmasi iin saatte toplam 8 iline malolan 82 insana gerek vardir.
12
Faulhaber, 1625; De Caus, 1688.
18
Modern trbinler, su gcnn sanayide kullanilmasini, eskiden karilailan birok
engellerden kurtarmitir.
14
"Tekstil manfaktrnn ilk gnlerinde, fabrikanin kurulu yeri, bir su arkini evirmeye
yetecek gte bir aglayanin bulundugu bir akarsuyun varligina bagliydi; ve suyla alian
fabrikalarin kuruluu, ev sanayii sisteminin dagiliinin balangici olmakla birlikte, bu fabrikalar,
zorunlu olarak akarsular zerinde yer aldigi ve ogu zaman birbirlerinden epeyce uzak mesafede
olduklari iin, kentten ok kirsal bir sistemin paralarini olutururlar; ve ancak akarsularin
yerini buhar gc aldiktan sonradir ki, fabrikalar kentlerde ve buhar elde ediimesi iin yeterli
miktarda kmr ile suyun bulundugu blgelerde toplanmitir. Buharli makine, fabrika kentlerinin
ana-babasi olmutur." (A. Redgrave, Reo||s o/ ||e lns. o/ Fcc|., 8O
th
April, 186O, s. 86)
33T
Kurl Murks
Kupilul l
kinelerin, deniz aralarinda kullanilabileceginden kukuluydu. Kendi-
sinden sonra gelenler, Boulton ve Watt, 1851 yilindaki sergisine, okyanus
buharli gemileri iin dev byklgnde buharli motorlar gndermilerdir.
Aletler, insanin el aralari olmaktan ikip da, bir mekanik aygi-
tin, bir makinenin aralari haline gelir gelmez, devindirici mekanizma
da, insan takatinin sinirlarindan tamamen kurtulmu bagimsiz bir ekle
giriyordu. Bylece, buraya kadar ele aldigimiz bireysel makine, makine
ile retimde yalnizca bir ge durumuna dyordu. Tek bir devindirici
mekanizma, imdi, pek ok makineyi birarada alitirabiliyordu. Devin-
dirici mekanizma, ayni zamanda, alitirdigi makine sayisina bagli ola-
rak artiyor ve devinim iletici mekanizma yaygin bir aygit halini aliyordu.
Bizim, imdi, burada, ayni trden birka makinenin birarada a-
limasiyla, karmaik bir makineler sistemini birbirinden ayirdetmemiz
gerekir
Bunlarin ilkinde rn, daha nce tek bir zanaatinin elindeki
aletiyle yaptigi btn eitli ilemleri yapabilen tek bir makine tarafindan
meydana getirilir; rnegin, dokumacinin ikrigi ile yaptigi, veya, ya ayri
ayri ya da bir manfaktr sisteminin yelen olarak birka zanaatinin
birbiri ardina alimasiyla oluturturduklari rnler gibi.
15
Szgelii zarf
manfaktrnde bir kii katlayici ile kagitlari katlardi, digeri zamk srerdi,
bir ncs aletin bastirildigi tabakayi evirirdi, drdncs aleti gev-
etirdi ve bu byle devam ederdi; ve bu ilemlerin herbiri iin zarfin el
degitirmesi gerekirdi. imdi tek bir zarf makinesi bu ilemlerin hepsini
ayni anda yerine getiriyor ve saatte. 8.OOO'den fazla zarf yapiyor. 1862
Londra Sergisinde kesekagidi yapmak iin [sayfa 8D2| bir Amerikan makinesi
vardi. Kagidi kesiyor, zarnkliyor, katliyor ve dakikada 8OO tane kesekagi-
di yapiyordu. Burada, manfaktr halinde yapildigi zaman paralara
ayrilan ve herbiri bir dizi ilemle yrtlen srecin btn, eitli aletlerin
bir karmasi olarak alian tek bir makine tarafindan tamamlaniyordu.
imdi biz, burada da, byle bir makine, ister yalnizca karmaik bir el
aracinin mekanik bir yeni yapimi, ister manfaktrn zelletirdigi eitli
basit aralarin bir karmasi olsun, her iki durumda da, fabrikada, yani
yalniz makine kullanilan iyerinde basit elbirligi ile tekrar kari kariya
geliyoruz;. bir an iin iiyi bir yana birakirsak, bu elbirligi kendisini,
bize her eyden nce, birbirine benzer ve ayni zamanda alian makine-
lerin tek bir yerde toplanmasi olarak gsterir. Yani bir dokuma fabrikasi,
yanyana alian ok sayida mekanik dokuma tezghindan, bir diki
fabrikasi, hepsi de ayni binada i gren ok sayida diki makinelerinden
15
Manfaktrde iblm aisindan dokumacilik basit bir i olmayip, tam tersine, karmaik
bir el iiydi; dolayisiyla, buharli dokuma tezghi, ok karmaik i yapan bir makinedir. Modern
makinelerin, balangita, yalnizca iblmnn basitletirildigi ilemlere elattigini sanmak
tamamiyla yanlitir. plik egirilmesi ve dokumacilik manfaktr dnemi boyunca, yeni trlere
blnm ve emek aralari degimi ve gelitirilmitir; ama emegin kendisi hi bir ekilde
blnmemi, elzanaati niteligini korumutur. Makineye iki noktasi olarak hizmet eden ey,
emek olmami, emek aralari olmutur.
332
Kurl Murks
Kupilul l
olumaktadir. Ama burada sistemin tmnde, btn makinelerin,
glerini, iletici mekanizma araciligi ile ortak bir g kaynagindan ayni
zamanda ve eit derecelerde almalarindan ileri gelen teknik bir birlik
vardir; ayrica bu iletici mekanizma da, herbiri bir makineye giden kk
kollara ayrildigindan, bir lde hepsi iin ortak demektir. Tipki, ok
sayida aletin, bir makinenin organlarini oluturdugu gibi, ayni trden
makineler de, devindirici mekanizmanin organlarini oluturur.
Gerek bir makine sisteminin, bu bagimsiz makinelerin yerini
almasi, ancak iin konusunun, biri digerini tamamlayan eitli trden
bir makineler zincirinin yapmi oldugu para srelerin birbirine bagli
bir dizisinden gemesiyle mmkn olur. Burada da, gene, manfaktr
karakterize eden iblmnn yolatigi elbirligini grrz; ne var ki,
buradaki elbirligi yalnizca para makinelerin bir bileimidir. Diyelim,
ynl manfaktrnde, dvc, taraki, egirici vb. gibi eitli para-i-
ilerin kullandiklari zel aletler, imdi zellemi makinelerin herbiri,
sistemin btn iersinde, zel grevi olan zel bir organi oluturan
aletlere dnmlerdir. Makine sisteminin ilk kez girdigi sanayi kolla-
rinda manfaktrn kendisi, genel bir biimde, retim srecindeki b-
lnmenin dogal temeli ile buna bagli rgtlenmeyi zaten saglami du-
rumdadir.
16
Bununla birlikte, esasli bir fark derhal gze [sayfa 8D8| arpar.
Manfaktrde ii, ya tek baina, ya da topluluklar halinde elindeki
aletlerle, her zel para sreci yerine getirmek zorundadir. i srece
alitigi ve ona uygun hale geldigi gibi, sre de daha nceden iiye
uygun hale getirilmitir. blmnn bu znel ilkesi, makineli retim-
de artik yoktur. Burada sre, nesnel olarak tmyle incelenmitir, yani
insan elleriyle yrtlmesi sorunu hesaba katilmaksizin, onu oluturan
evreler tahlil edilmi, ve her para srecin nasil yrtlecegi ve iersin-
de nasil yer alacagi sorunu, mekanigin, kimyanin vb. yardimiyla zl-
mtr.
17
Ama kukusuz burada da teorinin geni lde birikmi de-
neyimlerle yetkinletirilmesi gerekir. Her para-makine, siradaki bir son-
rakine hammadde hazirlar; bunlarin hepsi de ayni zamanda alitiklari
16
Mekanik sanayi agindan nce, ynl dokuma manfaktr, ngiltere'de egemen
manfaktrd. Bu nedenle, 18. yzyilin ilk yarisinda denemelerin ogu bu sanayide yapilmiti.
Makinelerde ilenmesi iin daha az dikkatli bir hazirligi gerektiren pamuk, yn zerinde kazanilan
deneyimlerden yararlandi; tipki daha sonra, ynn makineyle ilenmesinin, makineyle pamuk
ipligi egirilmesi ve dokumasi izgisinde gelimesi gibi. Ancak, 1866 yilini hemen izleyen 1O yil
boyunca, pamuklu manfaktrn, pamugun taranmasi gibi tek baina yapilan ilemler, fabrika
sistemine katilmitir. "Mekanik gcn yn tarama srecine uygulanmasi ... bata Lister tipi
olmak zere tarama makinelerinin geni lde kullanilmaya balanmasi ... kukusuz ok
sayida iinin iten ikartilmasi sonucunu dogurmutur. Yn, eskiden elle ve ogu kez tarakinin
kulbesinde taranirdi. imdi ise genellikle fabrikada taraniyor ve elle taranmi ynlerin tercih
edildigi bazi zel trden iler diinda, el emegi artik ortadan kalkmi bulunuyor. El tarakilarinin
ogu fabrikalarda i buldu, ama bunlann rn, makineye oranla o kadar kk oranda kaliyor
ki, tarakilarin pek ogu isiz kaldilar." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1856, s. 16.)
17
"yleyse, fabrika sisteminin ilkesi, iin zanaatilar arasinda blnmesi ya da derecelenmesi
yerine, srenin kendi temel gelerine blnmesini koymak oluyor." (Andrew Ure, 7|e P|/|oso|y
o/ Vcn0/cc|0|es, Lond. 1885, s. 2O.)
333
Kurl Murks
Kupilul l
iin, rn, daima, yapiminin eitli aamalarindan gemekte, ve srekli
olarak, bir evreden tekine gei durumunda bulunmaktadir. Tipki ma-
nfaktrde, para-iilerin dolaysiz elbirliginin, zel gruplar arasindaki
sayisal orantiyi saptamasi gibi, bir para-makinenin bir digerini srekli
alitirdigi rgtl bir makine sisteminde de, bunlarin sayilari, byklk-
leri ve hizlari konusunda belli sabit bir iliki kurulmutur. eitli trdeki
tek tek makinelerin ve makine topluluklarinin organize sistemi halinde-
ki kolektif makine, srecin tmndeki sreklilik arttigi lde, yani
hammaddenin ilk evresinden son evresine kadar ne kadar az durakla-
ma olursa, o derece yetkinleir; bir baka deyile, bir evreden digerine
gei, insan eliyle degil de makineyle yapilmasi lsnde kolektif ma-
kinenin etkinligi artar. Manfaktrde, her para srecin ayriligi, iblm-
nn niteliginden ileri gelen bir durumdur, ama tam gelimi bir fabrikada
bu [sayfa 8D4| srelerin srekliligi, tersine, zorunlu bir kouldur.
Bir makineler sistemi, ister dokumacilikta oldugu gibi benzer
makinelerin birlikteliginden, ister iplikilikte oldugu gibi farkli makinele-
rin birleiminden olusun, kendi kendine devinen bir ilk motor tarafindan
iletilmeye balar balamaz, kendi baina dev bir otomat meydana ge-
tirir. Ama btnyle ele alindiginda, fabrika, buhar makinesiyle alitiril-
makla birlikte, bazi makineler, onlarin bazi hareketlerini yapmak iin
iinin yardimini gerektirebilirler (otomatik iplik sarma makinesinin
bulunmasindan nce bu iin yapilmasi iin ve hatta bugn bile ince
iplik sariminda bu yardima gereksinme vardir|; ya da, bir makinenin
iini yapabilmesi iin bazi kisimlarinin, bir el aleti gibi ii tarafindan
kullanilmasi gerekebilir; torna tezghinin otomatik hale gelmesinden
nce makine yapiminda durum byleydi. Bir makine, insanin yardimi
olmaksizin yalnizca onun gzetimi altinda, hammaddenin ilenmesi
iin gerekli btn ilemleri yerine getirebilir duruma gelmi ise, elimizde,
ayrintilari srekli gelitirebilecek otomatik bir makine sistemi var demek-
tir. Bir tek iplik kopar kopmaz iplik makinesini, makara biter bitmez bu-
harli dokuma tezghini durduran aygitlar gibi gelimeler, tamamen mo-
dern bululardir. Hem retimin srekliligini ve hem de otomatiklik ilke-
sini grmek iin, modern bir kagit fabrikasini rnek olarak alabiliriz.
Kagit sanayiinde, genellikle, yalniz farkli retim aralarina dayali retim
tarzlari arasindaki farkliliklari degil, toplumsal retim koullarinin bu
retim tarzlari ile ilikilerini de rahatlikla inceleyebiliriz: nk, eski Al-
man kagit yapimciligi, bize, elzanaati retiminin, 17. yzyil Hollanda'si
ile 18. yzyil Fransa'si, szcgun tam anlamiyla, manfaktr tipi retimin,
ve bugnk ngiltere'de, bu malin otomatik fabrikasyonunun bir rnegini
saglamaktadir. Bunladan baka, Hindistan ile in'de, bu ayni sanayiin,
iki farkli antik asyatik biimi hl srp gitmektedir.
Hareketini bir iletim mekanizmasi araciligi ile merkezi bir otomat-
tan alan organize bir makineler sisteini, makineli retimin en gelimi
eklidir. Burada, nmzde, tek bir makine yerine, gvdesi btn fab-
334
Kurl Murks
Kupilul l
rikayi dolduran ve nceleri azman organlarinin yava ve ll devi-
nimleri altinda sakli duran eytanca grnn bir anda sayisiz alima
organlarinin badndrc hiziyla ortaya koyan mekanik bir dev vardir.
leri yalnizca iplik sarma ve buhar makineleri yapmak olan [sayfa
8D5| iiler yokken de bu makineler vardi; tipki ortada terzi diye birisi
yokken insanlarin giyinmeleri gibi. Bununla birlikte, Vaucanson, Arkw-
right, Watt ve digerlerinin bululari, ancak, bunlarin ellerinin altinda
manfaktr dneminden kalma ok sayida yetimi mekanik iiyi
hazir bulmalari nedeniyle gereklemitir. Bu iilerden bazilari, eitli
mesleklerden bagimsiz zanaatlarda, digerleri de, daha nce de belirtil-
digi gibi, siki bir iblmnn uygulandigi manfaktrlerde biraraya
gelmilerdi. Bulularin sayisi arttika ve yeni bulunan makinelere talep-
ler fazlalatika, makine yapim sanayii gitgide artan sayida eitli kolla-
ra ayrildi ve bu manfaktrlerdeki iblm ayni lde geliti. Biz,
burada, yleyse, manfaktrde, byk sanayiin dogrudan dogruya te-
knik temelini gryoruz. Byk sanayi, manfaktrn rettigi maki-
nelerle, ilk elattigi retim alanlarindaki elzanaatlari ile manfaktr sistem-
lerini ortadan kaldirdi. Demek ki, fabrika sistemi, ilerin dogal gidii
iersinde yetersiz bir temel zerinde ykselmi oldu. Bu sistem belli bir
gelime dzeyine ulainca, hazir buldugu ve bu arada eski ekli ier-
sinde gelimesini srdren temeli yikmak ve kendi retim yntemleri-
ne uygun bir temeli yeni batan kurmak zorunda kaldi. Tipki yalniz
insan gcyle alitigi srece makinenin gdklgn srdrmesi, ve
buhar makinesinin, hayvan, rzgr ve hatta su gibi daha nceki devin-
dirici glerin yerlerini almadan nce hi bir makine sisteminin gerek-
tigi ekilde geliememesi gibi, ayni ekilde byk sanayi de, retiminin
karakteristik araci olan makinenin btn varligini bir kiinin takatine ve
becerisine borlu oldugu ve bir insanin adale gelimesine, gz keskin-
ligine ve el ustaligina dayandigi srece tam bir gelimeye ulaamaz;
manfaktrde para-ii ve elzanaatlarinda eliileri, ellerindeki gdk
aralari bu sayilan niteliklere dayanarak kullaniyorlardi. Bylece, maki-
nelerin pahaliligi bir yana ki bu kapitalistin aklindan hi ikmayan bir
eydir makineyle yrtlen sanayi kollarindaki genileme ve maki-
nenin, retimin yeni dallarini istila etmesi, bunlarin hepsi, alitirilmalari
konusunda patronlarin gsterdigi marifet nedeniyle, sayilari byk hiz-
la artmayip, ancak yava yava ogalan bir ii sinifinin bymesine
bagliydi. Bunun yanisira, gelimesinin belli bir aamasinda byk sanayi,
elzanaati ve manfaktrn kendisine sagladigi temel ile teknolojik ola-
rak bagdaamaz duruma geldi. lk devindiricilerin iletim mekanizmasinin
ve makinelerin kendi [sayfa 8D6| boyutlarindaki byme, el emegi ile ilk
yapildigi modelden gitgide ayrilan bu makinelerin paralarindaki kar-
maikligin, eitliligin ve dzenliligin artmasi ve iinde alitiklari koullar-
dan baka bir engel tanimayan bir biime girmesi,
18
otomatik sistemin
yetkinlemesi ve kullanilmasi, her geen gn, rnegin odun yerine de-
335
Kurl Murks
Kupilul l
mir gibi, ilenmesi daha zor malzemenin kullanilmasi ite koullarin
zorlamasiyla ortaya ikan btn bu sorunlarin zlmesi, manfaktr-
n kolektif iisinin bile ancak sinirli bir ekilde kirip aabilecegi, kiisel
sinirlamalar biiminde engellerle kainilmaz olarak karilair. Modern
hidrolik pres, modern buharli dokuma tezghi ve modern tarama ma-
kinesi gibi makineleri, manfaktr hi bir zaman saglayamadi.
Sanayiin bir alaninda retim tarzindaki kkl bir degime, diger
alanlarda da benzer degiiklikleri birlikte getirir. Bu, ilknce, bir srecin
ayri ayri evreleri olmalari nedeniyle aralarinda iliki bulunmakla birlik-
te, herbiri bagimsiz bir meta imal edecek ekilde toplumsal iblm
sonucu ayrilmi sanayi kollarinda olur. Bylece, makineyle iplik egirilme-
si, dokumaciligin da makineyle yapilmasini gerektirmi, ve bunlar da,
birarada, agartmada, basmada ve boyacilikta, mekanik ve kimyasal
devrimi zorunlu hale getirmilerdir. Gene ayni ekilde, pamuk ipligi egi-
rilmesindeki devrim, tohumlarin liflerden ayrilmasi iin, irir makine-
sinin bulunmasina yolamitir; bugnn byk ldeki pamuk retimi,
ancak bu bulula mmkn olabilmitir.
1D
Ama sanayiin ve tarimin re-
tim tarzlarindaki devrim, zellikle toplumsal retim srecinin genel koul-
larinda, rnegin iletiim ve ulatirma aralarinda bir devrimi zorunlu
hale getirir. Fourier'nin [sayfa 8D7| bir deyimiyle, ekseni, yardimci ev sanayii
ve kent zanaatlari ile birlikte kk-lekte tarim olan bir toplumda,
iletiim ve ulatirma aralari, manfaktr dneminin geni toplumsal
iblm, emek aralari ile iilerin yogunlamasi ve smrge pazarla-
ri ynnden retici gereksinmeleri iin o kadar yetersizdi ki, hepsi de
kkl bir degiiklige ugradilar. Ayni ekilde, manfaktr dneminden
devralinan iletiim ve ulatirma aralari, badndrc retim hizi, re-
timin ulatigi dev boyutlar, bir retim alanindan digerine srekli sermaye
ve ii aktarilmasi, ve btn dnya pazarlari ile kurulan yeni baglar ne-
deniyle, modern sanayi iin ok gemeden tainmasi olanaksiz ayakbag-
lari halini almilardi. Bu yzden, yelkenli teknelerin yapiminda uygulanan
kkl degiiklerden baka, nehir ulaimi, demiryollari, okyanus vapurlari
ve telgraflarin oluturdugu bir sistemde, iletiim ve ulatirma aralari,
giderek, mekanik sanayiin retim tarzlarina uyarlandi. Ne var ki, byk
18
Mekanik dokuma tezghi, balangita, esas olarak agatan yapilirdi; gelitirilmi modern
ekli demirden yapiliyor. retim aralarinin eski ekilerinin, balangi aamasinda yeni ekillerini
ne lde etkiledigi, diger eyler arasinda, bugnk mekanik tezghin eskisiyle, eritme
firinlarindaki modern krkle, bildigimiz demirci krgnn balangitaki mekanik taklidinin
geliigzel karilatirilmasi ve belki de digerlerinden daha arpici olarak da, bugnk lokomotifin
icadindan nce, iki ayagi olan ve tipki bir at gibi ayaklarini birbiri ardina yerden kaldiran bir
lokomotifin yapilmasi abalari ortaya koyabilir. Mekanik bilimindeki hatiri sayilir gelimelerle
pratik deneyimlerin birikiminden sonradir ki, bir makinenin ekli, btnyle mekanik ilkelere
uygun bir durum almi ve kendisini doguran aletin geleneksel biiminden kurtulmutur.
1D
Eli Whitney'in irir makinesi, 18. yzyilin diger makinelerine gre ok yakin zamanlara
kadar daha az nemli degiikliklere ugramitir. Ancak son on yilda (yani 1856'dan beri) baka
bir Amerikali, Albany'li (New York) Mr. Emery, basit oldugu kadar etkili de olan bir gelitirmeyle
Whitney'in irir makinesini modasi gemi hale getirmitir.
33
Kurl Murks
Kupilul l
demir ktlelerinin, imdi artik, dvlmesi, birbirlerine kaynatilmasi, kesil-
mesi, delinmesi ve ekillenmesi iin manfaktr dneminin yntemleri
tamamen yetersiz kaliyor, dev makinelerin kullanilmasini gerektiriyordu.
Bu yzden byk sanayi, karakteristik araci olan makineyi ele
almak ve makineyle makine yapmak zorunda kalmiti. Ancak bundan
sonradir ki, kendisine uygun teknik bir temel kurabilmi ve kendi ayak-
lari zerinde durabilmitir. Makine, bu yzyilin ilk on yilinda, giderek
artan kullanimiyla birlikte, gerek makine fabrikasyonuna derece derece
elatti. Ama ancak 1866'yi izleyen on yil iersindedir ki, demiryollari ile
okyanus gemilerinin muazzam llere ulaan yapimiyla, imdi ilk devin-
diricilerin yapiminda kullanilan dev makinelerin yapimi geregi ortaya
ikti.
Makine ile makine retiminin en temel koulu, ilk devindirilecek
ve ayni zamanda da tam bir denetim altinda alitirilabilecek byk bir
g kaynaginin varligiydi. Bu koulu, zaten buharli makine saglami
bulunuyordu. Ama. ayni zamanda, makinenin paralarinin yapimi iin
gerekli olan geometrik bakimdan saglikli dz izgilerin, dzlemlerin,
emberlerin, silindirlerin, konilerin ve krelerin de retilmesi gerekiyor-
du. Bu sorun bu yzyilin ilk on yilinda, Henry Maudsley'in, ok geme-
den otomatik hale getirilen ve balangita yapilirken torna tezghi iin
dnlm olan eklinde degiiklik yapilarak, alet ve makine yapan
diger makinelere de uygulanan bir nevi srgl torna [sayfa 8D8| tezghini
bulmasiyla zld. Bu mekanik ara, yalniz bazi aletlerin yerini almakla
kalmiyor, zerinde aliilan demir ya da diger malzeme zerinde kesici
aleti gezdirmek suretiyle ona belli bir biim vererek, bizzat insan elinin
yerini de almi oluyordu. Bylece, "en becerili elin, birikmi deneyimle-
riyle ulaamayacagi bir kolaylik, dogruluk ve hizla"
2O
makine paralarinin
bu zel biimlerini yapmak mmkn oluyordu.
imdi eger dikkatimizi, asil makinenin, makine yapiminda kulla-
nilan ve alima aletini oluturan kismi zerinde toplarsak, el aralarinin
bu kez dev ller iersinde yeniden ortaya iktigini grrz. rnegin
delme makinesinin alet kismi, buhar motoru ile alian byk bir mat-
kap olup, bu makine olmaksizin geni buhar motorlari ile hidrolik pres-
lerin silindirlerinin yapimi olanaksizdir. Mekanik torna tezghi, basit
ayakli tornanin dev bir kopyasidir; planya makinesi, bir marangozun
tahta zerinde kullandigi ayni aleti, demir zerinde kullanan, demirden
bir marangozdur; Londra rihtimlarinda kaplama tahtalarini kesen alet,
dev bir usturadir; demiri, bir terzi makinesinin kumai kestigi gibi bien
2O
7|e lnJ0s||y o/ Nc|/ons, Land. 1855, part II, s. 28D. Bu yapitta una da deginiliyor: "Torna
tezghina yapilan bu ek, basit ve ditan nemsiz grndg halde, onun, makinelerin
gelitirilmesini ve yayginlatirilmasini Watt'in buhar makinesinde yaptigi gelitirmeler kadar ok
etkiledigini sylemenin airi bir iddiada bulunmak olduguna inaniyoruz. Onun ortaya konmasi,
btn makinelerin birdenbire yetkinleesine, ucuzlamasina, icat ve ilerlemenin kamilanmasina
yolati."
337
Kurl Murks
Kupilul l
keski aleti, dev bir makastan baka bir ey degildir; buharli tokmak,
bildigimiz eki bai ile aliir, ama yle agirdir ki, Thor'un kendisi gel-
se yerinden oynatamaz.
21
Bu buharli tokmaklar, Nasmyth'in bir icadi
olup, herbiri 6 ton agirligindadir ve 86 tonluk bir rs zerine 7 foot yk-
seklikten dik olarak derler. Bir granit kitlesini tuz-buz etmek onun
iin ocuk oyuncagi gibidir, ama yumuak bir tahta parasi zerine bir
iviyi hafif vurularla akmaya da ayni derecede elverilidir.
22
Makine biimine gelen emek aralari, insan kuvveti yerine dogal
kuvvetlerin konulmasini, ve el alikanligi yerine bilimin bilinle uygulan-
masini gerektirir. Manfaktrde, toplumsal emek-srecinin rgtlen-
mesi tamamen zneldi, ve para-iilerin b.ir birleimiydi; makine sis-
temine dayanan byk sanayide ise, tmyle [sayfa 8DD| nesnel bir retici
organizma vardir ve ii, zaten varolan maddi retim koullarina eklenen
bir ey haline gelmitir. Basit elbirliginde ve hatta iblmne dayanan
elbirliginde, tek baina alian iinin yerini kolektif iinin almasi, azok
raslantiya bagli bir ey gibi grnr. Oysa makineler, daha sonraki du-
rumlarda, birka istisna diinda, yalnizca birlemi emek ya da ortaklaa
emekle iletilir. Demek ki, burada, emek-srecinin ortaklaa niteligi,
emek aracinin kendisinin zorladigi teknik bir gerekliliktir.
KNC KESM. MAKNEYLE RNE AKTARILAN DEGER
Elbirligi ile iblmnden dogan retken kuvvetlerin, sermayeye
ayrica bir gider yklemedigini grmtk. Bunlar, toplumsal emegin
dogal kuvvetleridir. Ayni ekilde, buhar, su vb. gibi fiziksel kuvvetler de,
retken srece katildiklari zaman [kuvvet olarak -.| hi bir gidere yol-
amazlar. Ama, nasil ki, insanin nefes alabilmesi iin cigere gereksin-
mesi varsa, dogal kuvvetlerin retken bir biimde tketilmesi iin de,
insan elinden ikma bir eye gerek vardir. Su kuvvetinden yararlanmak
iin bir su arkina, buharin genlemesinden yararlanmak iin bir buhar
makinesine gerek vardir. Bir elektrik akimi alaninda manyetik bir ibrenin
sapma yasasi, ya da evresinde elektrik akimi dolaan bir demirin mikna-
tis zelligini kazanacagi yasasi bir kez bulununca, artik bir kuru bile
hrcamaya neden olmazlar.
28
Ama bu yasalardan, telgraf vb. amalar
iin yararlanilmasi, ok masrafli bir donanima gerek gsterir. Makine,
21
Londra'da, [geminin -.| yan ark aftlarini dvmek iin kullanilan bu makinelerden
birisine "Thor" denir. Bu makine 16,5 ton agirliginda bir afti, demircinin at nalini dvmesi gibi
dver.
22
Kk ilerde de kullanilabilen kereste ileme makinelerinin ogu Amerikan icadidir.
28
Bilim, genellikle kapitaliste hi bir eye malolmaz, ama bu durum, onun bilimi smr-
mesine gene de engel degildir. Bakalarina ait bilim de tipki bakalarina ait emek gibi sermayeye
katilir. Bununla birlikte, bilime olsun, maddi servete olsun, kapitalist biimde elkoyma ile kiisel
biimde elkoyma birbirinden tamamen farkli eylerdir. Dr. Ure'nin keridisi bile, makineden
yararlanan sevgili fabrikatrleri arasinda mekanik bilgi konusundaki ham bilisizligini kiniyor, ve
Liebig ise, ngiliz kimyasal madde fabrikatrlerinin kimya konusundaki akinlik verici
bilisizliklerini anlata anlata bitiremiyordu.
338
Kurl Murks
Kupilul l
grdgmz gibi, aletin yaamina son vermi olmaz. nsan organizmasi-
nin gdk bir aletiyken, insanin yarattigi bir mekanizmanin aleti olarak
geniler ve ogalir. Sermaye, imdi artik iiyi bir el aleti ile degil, bizzat
aletler kullanan bir makineyle ie koar. Bu nedenle, byk sanayiin,
byk fiziksel kuvvetleri ve dogabilimlerini retim srecine katarak,
emegin retkenligini olaganst derecede ykselttigi ilk bakita grlr,
ama bu artan retken gcn, artan [sayfa 4OO| bir emek harcamasi kariligi
satinalinmadigi derhal grlmez. Makine de, degimeyen sermayenin
btn diger geleri gibi yeni deger yaratmaz, yalnizca olumasina hizmet
ettigi rne kendi degerini katar. Makine bir degere sahip oldugu ve
dolayisiyla rne deger kattigi srece, bu rnn degerinde bir ge
oluturur. rn ucuzlayacak yerde, makinenin degeri oraninda pahalila-
ir. Byk sanayiin karakteristik emek aralari olan makineler ile makine
sistemlerinin, elzanaatlari ile manfaktrde kullanilan aralardan kiyas-
lanmayacak lde daha ok deger taidiklari gn gibi aik bir gerektir.
Her eyden nce urasi gzden irak tutulmamalidir ki, emek-
srecine daima btn olarak girmekle birlikte, makine, deger yaratma
srecine ancak para para katilir. rne, ortalama olarak ainma ve
yipranma ile yitirdiginden fazla deger katmaz. Demek oluyor ki, bir
makinenin degeri ile, bu makinenin belli bir srede rne aktardigi de-
ger arasinda bir fark vardir. Makinenin emek-srecindeki yaami, ne
kadar uzun olursa, bu fark da o kadar byk olur. Daha nce de grd-
gmz gibi, her emek aracinin emek-srecine btnyle girmesine
karilik, deger yaratma srecine, ainma ve yipranma ile gnlk ortala-
ma kaybi ile orantili olarak ancak bir kismiyla katildigi kukusuz dogru-
dur. Ama, aletin btnyle, gnlk ainma ve yipranmasi arasindaki bu
fark, makinede alete gre ok daha byktr, nk daha dayanikli
malzemneden yapilan makinenin mr daha uzundur; nk kullanil-
masi tamamen bilimsel yasalara gre dzenlendigi iin, hem parala-
rinin ainip yipranmasinda ve hem de tkettigi malzemede daha byk
tasarruf saglar; ve ensonu, makinenin retim alani, aletinkinden kiyas-
lanmayacak derecede genitir. Hem makine ve hem de alet iin gnlk
ortalama giderleri, yani gnlk ortalama ainma ve yipranmayla rne
aktardiklari deger, ve yag, kmr vb. gibi yardimci malzeme tketimleri
iin gerekli indirimi yaptiktan sonra bunlarin her ikisinin de, tipki, insanin
yardimi olmaksizin doganin sagladigi kuvvetler gibi ilerini bedavadan
yaptiklari grlr. Makinenin alete gre retme gc ne kadar fazla ise
sagladigi bedava hizmet de ayni lde byktr. nsanoglu, gemite
harcadigi emeginin rnn, geni lde ve tipki doga gleri gibi be-
dava i grdrmeyi ilk kez biiyk sanayide baarmitir.
24
[sayfa 4O1|
24
Ricardo, makinenin (baka durumlarda, emek-sreci ile arti-deger yaratma sreci
arasindaki genel ayrimdan teye bir nem vermedigi makinenin) bu etkisine agirlik verir ki,
arasira, makinenin rne aktardigi degeri gzden kairarak onu doga gleri ile bir tutar. rnegin
33
Kurl Murks
Kupilul l
Elbirligi ile manfaktr incelenirken gsterilmiti ki, binalar gibi
bazi genel retim geleri, tek iinin daginik retim aralarina gre,
ortaklaa tketimden dogan bir tasarruf saglamakta ve bu yzden de
rn ucuzlatmaktadir. Bir makine sisteminde, yalniz bir makinenin
btn, onun sayisiz aletleri tarafindan ortaklaa kullanilmakla kalmaz,
ama g kaynagi ile, iletme mekanizmasinin bir kismiyla birlikte, sayisiz
i makineleri tarafindan ortaklaa kullanilir.
Makinenin degeri ile, bir gnde rne aktardigi deger arasindaki
fark belli ise, bu ikinci degerin rn pahalilatirma derecesi her eyden
nce rnn byklgne, yani alanina bagli olur. Blackburn'lu Mr.
Baynes'in 1858'de yayinlanan bir konumasinda yle bir tahminde bu-
lunulmaktadir: "Her gerek mekanik beygirgc,
24a
yardimcilari ile birlik-
te, 45O otomatik iplik egirme veya 2OO iplik bkme makinesini, ya da
dzeltme ve ekme vb. gibi donanimlari ile birlikte 4O inlik 15 dokuma
tezghini iletebilir." Birinci durumda 45O egirme, ikinci durumda 2OO
bkme makinesinin, ncde 15 mekanik tezghin gnlk rnne,
bir beygirgcnn gnlk masrafi ile, bu gcn devindirdigi makinenin
ainma ve yipranma payi dagilir, ki bylece bir libre iplige ya da [sayfa 4O2|
bir yarda kumaa, pek kk bir deger aktarilmi olur. Yukarda sz
edilen buharli eki iin de durum aynidir. Gnlk ainma ve yipran-
masiyla, kmr tketimi vb. her gn dvdg muazzam demir kitlesine
yayildigi iin, yzlerce kiloluk bir demire ancak pek kk bir deger ek-
lenmi olur; ne var ki, eger bu dev ara, ivi akmakta kullanilsaydi, bu
deger ok byk olurdu.
Bir makinenin i kapasitesi, yani alima aletlerinin sayisi ya da
kuvveti szkonusu ise, kitlesi verildiginde, elde edilecek rnn mik-
tari, alian kisimlarinin hizlarina, rnegin egirme makinesinde iglerin
yle syler: "Adam Smith hi bir zaman dogal glerin ve makinelerin bize yaptiklari hizmetlerin
degerini kmsemez, ama hakli olarak, o, bunlarin metalara kattigi degerin niteligini ayirdeder
... bunlari kariliksiz olarak i grdkleri iin, bize yaptiklari yardim, degiim degerine hi bir
ey katmi olmaz. (Ric., |.c., s. 886, 887.) Ricardo'nun bu gzlemi, makinelerin, "kr"in bir
kismini oluturan deger yaratici bir "hizmet" grdklerini sanan 1. B. Say'a yneltildigi srece,
kukusuz dogrudur.
24a
[Bir beygirgc, dakikada 88.OOO foot-libre bir kuvvete eittir; yani 88.OOO libreyi bir
dakikada bir foot ya da bir libreyi 88.OOO foot ykseklige kaldiran bir kuvvete eittir. Metinde
sz edilen beygirgc budur. Gnlk dilde ve bu yapittaki aktarmalarda, yer yer, ayni makinenin,
"nominal", "ticari" ya da "zerinde yazili" beygirgleri arasinda bir ayrim yapilmitir. Eski ya da
nominal beygirgc, yalnizca piston kolunun boyu ile silindirin apindan hesap edilir ve buhar
basinci ile piston hizini hi dikkate almaz. Pratikte bu u demektir: bu makine, sanki Boulton
ve Watt zamanindaki gibi, ayni dk buhar basinci ve ayni dk piston hiziyla aliiyormu
gibi, diyelim, 5O beygirgcnde olabilir. Ne var ki, bu son iki etmen, o zamandan beri byk
lde artmitir. Bugn artik, bir makinenin sagladigi mekanik gcn llmesi iin, silindirdeki
buharin basincini gsteren bir gsterge icat edilmitir. Piston hizi ise kolayca hesap edilebilir.
Bylece, bir makinenin "zerinde yazili" ya da "ticari" beygirgc, silindirin apini, piston boyunu,
piston hizini, buhar basincini, ayni zamanda hesaba katan ve bu makinenin bir dakikada fiilen
ka tane 88.OOO libre kaldirdigini gsteren mekanik bir forml ile ifade edilir. Bu yzden, bir
"nominal" beygirgc, , drt ve hatta be "belirtilen" ya da "gerek" beygirgcnn kariligini
sagliyor olabilir. Bu aiklama, ilerdeki sayfalardaki eitli aktarmalari aiklamak amaciyla
yapilmitir. -F.E.|
340
Kurl Murks
Kupilul l
alima hizina ya da ekicin bir dakikadaki vuru sayisina baglidir. Bu
dev yapili ekilerin ogu dakikada yetmi vuru, Ryder'in kk e-
kili ig dvme makinesi dakikada 7OO vuru yapar.
Makinenin rne aktardigi degerin orani belli ise, bu aktarilan
deger miktari, makinenin toplam degerine bagli olur.
25
Makine ne kadar
az emek ieriyorsa, rne kattigi deger o kadar azdir. Aktardigi deger
ne kadar az olursa, o kadar fazla retken olur, ve yaptigi hizmet, doga
kuvvetlerininkine o kadar fazla yaklair. Ama makinenin makineyle
retimi, onun degerini, byklk ve etkinligine oranla azaltir.
Elzanaatlari ya da manfaktrler ile retilen metalarin fiyatlariy-
la, makineyle retilen ayni metalarin fiyatlari arasinda yapilacak bir kar-
ilatirma ve inceleme, genellikle, makine rnlerinde, emek aralarina
bagli degerin nispi olarak arttigini, ama mutlak olarak azaldigini gster-
ir. Bir baka deyile, mutlak deger byklg klr, ama rnn, r-
negin bir libre ipligin toplam degerine oranla byklg artar.
26
[sayfa 4O8|
urasi aiktir ki, bir makinenin retimi iin harcanan emek, eger
o makinenin kullanimiyla tasarruf edilen emek kadar ise, burada szko-
nusu olan ey, yalnizca emegin yer degitirmesidir; sonu olarak da, ne
bir metain retimi iin gerekli toplam emekte bir azalma olmu, ne de
emegin retkenliginde bir artma. Bununla birlikte, urasi da aiktir ki,
bir makinenin maloldugu emek ile tasarruf ettigi emek arasindaki fark,
bir baka deyile, makinenin retkenlik derecesi, kendi degeri ile yerini
aldigi aletin degeri arasindaki farka bagli degildir. Bir makinede harcanan
25
Kapitalist kavramlarla dolu okur, burada, dogal olarak, makinenin, kendi sermaye degeri
oraninda rne kattigi faizi arayacaktir. Ama urasi da kolayca grlebilir ki, bir makine de,
degimeyen sermayenin diger kisimlarindan daha fazla yeni deger yaratmadigi iin, rne
"faiz" adi altinda herhangi bir deger katamaz. Gene aiktir ki, arti-deger retimini de ele aldigimiz
bir yerde, bu degerin herhangi bir kisminin, faiz adi altinda mevcudiyetini c |/o|/ olarak
varsayamayiz. P|/mc /cc/c sama ve deger yaratma yasalarina aykiri grnen kapitalist hesaplama
biimi, bu yapitin nc kitabinda [cildinde| aiklanacaktir.
26
Makine tarafindan eklenen degerin bu kismi, makinelerin, maddenin biimini degitiren
niakineler olarak degil de salt devindirici g olarak kullanilan i hayvanlarinin, ve genellikle
atlarin yerini almasiyla, hem mutlak ve hem de nispi olarak azalir. Bu nedenle, urasi da
belirtilebilir ki, hayvanlari basit makine olarak tanimlayan Descartes, durumu, manfaktr
dneminin gzyle gryordu, oysa, ortaaglarin gznde hayvanlar, tipki daha sonralari Von
Haller'in Res|c0|c|/on Je| S|cc|s|0/ssensc|c/|en adli yapitinda oldugu gibi, retim biiminde
bir degiiklik olacagini bekliyordu: degiik dnce yntemleri sonucu, doganin fiilen insanin
boyundurugu altina alinacagi, 0/sco0|s Je |c Ve||oJe adli yapitinda aika grlr. Burada
yle der: "Yaam iin son derece yararli bilgilere [felsefeye uyguladigi yntemlerle| ulamak,
okullarda gretilen teorik felsefe yerine, kendisinin yardimiyla atein, suyun, havanin, gk
cisimlerinin ve evremizdeki diger btn cisimlerin g ve etkinliklerini zanaatilarimizin
zanaatlarini grenmeleri gibi kesinlikle grenirken ayni zamanda en uygun olduklari yerlerde
ve amalar iin kullanmayi grenebilecegimiz ve bylece de" insan yaaminin yetkinlemesine
katkida bulunacagimiz "pratik bir felsefe bulmak olasidir." [Descartes, Ve|o| t:e|/ne lon0mc,
MEB, Ankara 1D47, Altinci Blm, s. 75.| Sir Dudley North'un, 0/sco0|ses 0on 7|cJe (16D1) adli
yapitinin nsznde, Descartes'in ynteminin ekonomi politigi, altin, ticaret vb. zerine olan
eski masallardan ve boinanlardan kurtardigi belirtilmektedir. Bununla birlikte, genellikle ilk
ngiliz iktisatilari, filozoflari olarak Bacon ve Hobbes'u benimsemiler daha sonraki dnemde
ise, ngiltere, Fransa ve talya'da ekonomi politigin cc| exoc|n [zellikle -.| filozofu, Locke
olmutur.
34T
Kurl Murks
Kupilul l
emek ve dolayisiyla makinenin degerinden rne katilan kisim, iinin
aletiyle rne kattigi degerden daha kk oldugu srece, burada, dai-
ma makinenin lehine bir fark vardir. Bunun iin, bir makinenin retken-
ligi de, yerini aldigi insan emek-gc ile llr. Baynes'e gre, bir bey-
girgc ile alian 45O iplik egirme makinesi iin, yardimci makineler
de dahil 2,5 ii gerekir;
27
on saat alian her otomatik egirme makinesi,
ortalama kalinlikta 18 ons iplik retir; sonu olarak, 2,5 ii haftada 865
5/8 libre iplik retir. Demek oluyor ki, verilen fireyi bir yana birakirsak,
866 libre pamuk, iplige dnmesi sirasinda yalnizca 15O saatlik emek,
yani herbiri onar saatlik onbe gnlk emegi emmi oluyor. Ama bir
egirme arki ile bir iplikinin, alti saatte on ons iplik egirdigini kabul
edersek, ayni agirliktaki pamuk, herbiri on saatlik 2.7OO gnlk emegi,
yani 27.OOO saatlik emegi emmi olur.
28
El [sayfa 4O4| ile eski usul basma
yapiminin yerini basma makinesinin aldigi yerlerde, tek bir makine, bir
insanin ya da ocugun yardimiyla, bir saatte, eskiden 2OO iinin basa-
bilecegi kadar drt renkli basma yapar.
2D
Eli Whitney, 17D8'te irir ma-
kinesini bulmadan nce, bir libre pamuktan ekirdegin ayrilmasi, orta-
lama bir ignn aliyordu. Bu bulu ile, zenci bir kadin, gnde 1OO lib-
re temizleyebildi; ve o gnden beri de irir makinesinin etkinligi olduka
artmi bulunuyor. Eskiden 5O sente malolan bir libre temiz pamuk, bu
bulutan sonra daha ok, kariligi denmeyen emek ierir hale gelmi
ve dolayisiyla daha da fazla krla 1O sente satilmitir. Hindistan'da pamu-
gu ekirdeginden ayirmak iin, urka denilen yari-makine, yari-alet kulla-
nilir, ve bununla, bir erkek ve bir kadin, gnde 28 libre pamuk temizleye-
bilir. Birka yil nce Dr. Forbes'in buldugu urka ile bir erkek ve bir
ocuk gnde 25O libre pamuk temizleyebilir. Bunu alitirmak iin eger
kz, buhar ya da su kullanilirsa, makineye pamuk atmak iin birka
tane oglan ve kiz yeter. kz ile alian bu makinelerden onalti tanesi,
gnde, eskiden ortalama 75O kiinin yaptigi kadar i ikarabilir.
8O
Daha nce de belirtildigi gibi buharli pulluk, bir saatte, peniye
malolan 66 kiinin 15 iline yapacagi kadar i yapar. Yanli bir kaniyi
aydinliga kavuturmak iin bu rnege dnyorum. 15 ilin, hi bir zaman,
66 kiinin bir saatte harcadigi emegin para olarak ifadesi degildir. Eger
arti-emegin gerekli-emege orani %1OO olsaydi, 15 ilinlik cretleri yalnizca
27
Essen ticaret odasinin yillik raporuna (1868) gre, Krupp dkme elik fabrikalan, 161 firin
ve aagi yukari 2.4OO ii ile, 1862 yilinda, otuziki buharli makine (18OO yilinda, bu hemen
hemen Manchester'de alian btn buharli makinelerin sayisi kadardi), ondrt buharli tokmak
(hepsi birlikte 1.286 beygirgcnde), kirkdokuz demirci ocagi, 2O8 alet makinesi ve on rriilyon
libre dkme elik retmitir. Burada her beygirgcne iki ii dmez.
28
Babbage, 1ava'da egirme iinin tek baina, pamugun degerine %117 bir katkida
bulundugunu hesap etmektedir. Ayni dnemde (1882) ince iplik sanayiinde makine ve emegin
pamuga kattigi toplam deger, pamugun degerinin aagi yukari %88' kadardir. (On ||e Economy
o/ Vcc|/ne|y, s. 165, 166.)
2D
Makineyle baski ayni zamanda boyadan da tasarruf saglamaktadir.
8O
Dr. Watson'un 17 Nisan 186O tarihinde Soc/e|y o/ 4||s'ta okudugu, Reo||e| on P|oJ0c|s
|o ||e Go|e|nmen| o/ lnJ/c balikli teblige bakiniz.
342
Kurl Murks
Kupilul l
yarim saatlik emeklerini temsil etmekle birlikte, bu 66 kii bir saatte 8O
ilinlik deger yaratirlardi. Bir makinenin, yerini doldurdugu 15O kiinin
bir yillik cretlerinin, 8.OOO sterline maloldugunu varsayalim; bu 8.OOO
sterlin, hi bir zaman, bu 15O kiinin makinenin kullanilmaya balamasin-
dan nce rettikleri rnlere kattiklari emegin para olarak ifadesi ol-
mayip, yillik emeklerinin yalnizca kendileri iin harcadiklari ve cretleri-
nin temsil ettigi kisimdir. te yandan, makinenin para degeri olan 8.OOO
sterlin, cret olarak iinin elne geenle, arti-deger olarak kapitaliste
kalan arasindaki oran ne olursa olsun, makinenin retimi sirasinda
harcanan btn emegi ifade eder. Bunun iin, makinenin degeri, yerini
[sayfa 4O5| aldigi emek-gcne eit olsa bile, gene de onda maddeleen
emek, yerine getigi canli emekten ok daha azdir.
81
Salt rn ucuzlatmak amaciyla makine kullanilmasi, makinenin
retimi iin harcanan emegin, bu makinenin kullanilmasiyla yerini aldigi
emekten daha az olmasi gerekir ilkesiyle sinirlandirilmitir. Kapitalist
iin bu tr kullanim daha da sinirlidir. Kapitalist, emegin kariligini de-
yecegi yerde, yalnizca kullanilan emek-gcnn kariligini demektedir;
bunun iin de, makineyi bu amala kullanmasinin siniri, makinenin
degeriyle, makinenin yerine getigi emek-gcnn degeri arasindaki
fark tarafindan saptanmitir. Gnlk alimanin, gerekli ve arti-emek
diye ikiye ayrilmasi, eitli lkelere gre degitigi gibi, ayni lkede farkli
dnemlerde ya da sanayiin farkli kollarinda degiiklik gsterdigi iin; ve
ayrica, iinin fiili creti bazan emek-gc degerinin altina dtg, ba-
zan da bu degerin zerine iktigi iin, makinenin retilmesi iin gerekli-
emek niceligi ile, onun yerini aldigi toplam emek niceligi arasindaki
fark sabit kaldigi halde, makinenin fiyati ile, o makinenin yerini doldur-
dugu emek-gcnn fiyati arasindaki fark byk degiiklik gsterebilir.
82
Ne var ki, kapitalist iin bir metain retim maliyetini belirleyen ve onu
rekabetin zoruyla etkileyen ey, ancak birinci tr farktir. te bunun iin
bugnlerde ngiltere'de, yalnizca Kuzey Amerika'da kullanilan makineler
icat ediliyor; tipki 16. ve 17. yzyillarda Almanya'da icat edilen makine-
lerin yalniz Hollanda'da ve 18. yzyildaki birok Fransiz icadinin yalniz
ngiltere'de kullanilmasi gibi. Daha eski lkelerde, makinenin bazi sanayi
kollarinda kullanilmasi, diger kollarda ylesine emek bollugu yaratiyor
ki, buralarda cretlerin, emek-gcnn degerinin altina dmesi, ma-
kinenin kullanilmasini nler, ve kri, kullanildigi emegin degil, kariligini
dedigi emegin azalmasindan gelen bu kullanim, kapitalist aisindan
gereksiz ve ogu zaman olanaksoz duruma gelir. ngiltere'de ynl ma-
nfaktrn bazi kollarinda son yillarda ocuklarin alitirilmasi olduka
azalmi, bazi durumlarda da tamamen ortadan kalkmitir. Neden
81
"Bu dilsiz iiler" (makineler), "her zaman, ayni para degerinde olduklari zaman bile,.
yerlerinden ettikleri emekten ok daha az emegin rnleridirler." (Ricardo, |. c., s. 4O.)
82
Bu nedenle komnist bir toplumda makinelerin kullanimi iin burjuva bir topluma gre
ok daha farkli bir faaliyet alani olacaktir.
343
Kurl Murks
Kupilul l
nk, fabrika yasalari, birisi alti, digeri drt ya da herbiri beer saat
olmak zere ocuklarin iki posta [sayfa 4O6| halinde alitirilmalarini
gerektiriyordu. Ama ana-babalar, "yari-zaman" alianlari, "tam-zaman"
alianlardan daha ucuza satmak istemiyorlardi. Bu nedenle, "yari-za-
man" alianlarin yerini makineler aldi.
88
Kadinlarla on yaindan kk
ocuklarin madenlerde alimasi yasaklanmadan nce, kapitalistler,
iplak kadinlarla kizlarin ogu zaman erkeklerle birarada alitirilmasini
kendi ahlak yasalari ile zellikle defteri kebirlerine ylesine uygun
bulmulardi ki, ancak bu yasanin yiirrlge girmesinden sonra makineye
bavurmak zorunda kaldilar. Yankee'ler bir ta kirma makinesi icat et-
milerdi. ngilizler bunu kullanmiyorlardi, nk bu ii yapan "wretch",
84
emeginin o kadar az bir kisminin kariligini aliyordu ki, makine, kapita-
listin retim masraflarini artirabilirdi.
85
ngiltere'de kanallardaki teknelerin
ekimi iin at yerine hl urada burada kadinlar kullanilir.
86
nk at
ile makinenin retimi iin gerekli-emek tami tamina belli oldugu halde,
kadinin arti-nfus olarak devami iin gerekli-emek her trl hesabin
altindadir. te bu yzden, en aagilik amalar iin insan emek-gcnn
bylesine utanmazca tketilip gitmesi hi bir yerde makinenin yurdu
ngiltere'den daha yzkizartici olamaz.
NC KESM. MAKNENN ZERNDEK
DOLAYSIZ ETKLER
Byk sanayiin iki noktasi, gsterdigimiz gibi, emek aralarinda-
ki devrimdir, ve bu devrim, en gelimi biimine bir fabrikadaki organize
makine sistemi ile ulair. nsan gesinin bu nesnel organizma ile nasil
birletigini incelemeden nce bu devrimin ici zerindeki genel etkilerini
gzden geirelim. [sayfa 4O7|
c. Se|mcyen/n E/ Eme/-0c0ne E|/oymcs|
lcJ|n|c||c oc0/|c||n c|||||||mc|c||
Makine, adale gcn vazgeilmez bir ge olmaktan ikardigi
lde, adaleleri zayif, vcut gelimesi eksik, ama eklem ve organlari
88
"verenler, on yaindan kk ocuklardan oluan iki ekibi gereksiz olarak tutmak
istemiyorlar. ... Gerekte, bir grup fabrikatr, yn iplik egiricileri, on yaindan kk ocuklari,
yani yarim-zamanlilari, nadiren alitiriyorlar. ocuklarin" (yani on yaindan kk olanlarin)
"yerini alan eitli trden gelimi ve yeni makineler kullaniyorlar; ocuk sayisindaki bu azalmayi
anlatmak iin bir sreci burada rnek olarak vermek istiyorum; bu srete mevcut makinelere,
paralama makinesi denilen bir aracin eklenmesiyle her makinenin zelligine gre, alti ya da
drt yarim-zaman sistemi, paralama makinesinin bulumnasinda 'drt' olmutur." (Reo||s o/
lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1858.)
84
"Sefil" sz, ngiliz ekonomi politiginde tarim iileri iin kabul edilen deyimdir. -.
85
"Makineler ... emek ykselene" (cretler demek istiyor) "kadar ogu zaman kullanilamaz."
(Ricarde, |.c., s. 47D.)
86
Bkz: Reo|| o/ ||e Soc/e| Sc/ence Con|ess, Edinburgh, October, 1868.
344
Kurl Murks
Kupilul l
kivrak iileri alitiran bir ara halini alir. Bu nedenle de kadin ve o-
cuk emegi, makine kullanan kapitalist iin aranan ilk ey olmutur.
Emek ve emekinin yerini alan bu gl ara, ok gemeden, ya ve
cinsiyet farki gzetmeksizin ii ailelerinin btn yelerini dogrudan
dogruya sermayenin egemenligi altina sokarak; cretli ii sayisini artir-
manin bir araci olup ikmitir. Kapitalist hesabina yapilacak zorunlu i,
yalniz ocuklarin oyun alanlarina elatmakla kalmami, aile evresinde
bireylerin kendileri iin diledikleri gibi harcayabilecekleri zamana ve
emege de elatmitir.
87
Emek-gcnn degeri, yalniz yetikin iinin yaaminin devami
iin gerekli emek-zamani ile degil, ayni zamanda ailesinin bakim iin
gerekli olan emek-zamaniyla da belirleniyordu. Makine, bu ailenin btn
yelerini emek-pazarina srerek, yetikin erkegin emek-gcnn degeri-
ni btn allesinin zerine dagitmitir. Bylece, erkegin emek-gcnn
degerini drmtr. Drt kiilik bir ailenin emek-gcnn satinalin-
masi, belki de, eskiden yalniz aile reisinin emek-gcnn satinalin-
masindan daha pahaliya malolabilir, ama buna karilik imdi bir gnlk
emegin yerini drt gnlk emek almi ve, bir kiiye gre drt kiinin
arti-emeginin fazlaligi oraninda, fiyatinda bir dme olmutur. Ailenin
yaayabilmesi iin artik bu drt kii yalniz alimi olmayacak, kapita-
list iin arti-emegi de ogaltacaklardir. Bylece gryoruz ki, makine,
sermayenin smrc gcnn balica konusu olan insan malzemesi-
ni artirmanin
88
yanisira, bu smrnn [sayfa 4O8| derecesini de ykseltir.
Makine, ayrica, daha nce karilikli ilikilerini saptami olan ii
ile kapitalist arasindaki szlemede de batan sona bir devrim yapar.
87
Amerikan i savainin yolatigi pamuk bunalimi sirasinda, pamuk iilerinin saglik
durumlarini incelemek iin ngiliz hkmetince Lancashire, Cheshire ve baka yerlere gnderilen
Dr. Edward Smith, saglik aisindan ve iilerin fabrika atmosferinden uzaklamalari diinda bu
bunalimin bazi yararli yanlari oldugunu bildirmitir. Kadinlarin, imdi "GoJ/|ey's co|J/c|" ile
zehirlenmek yerine, bebeklerini emzirmek iin yeterli bo zamanlari vardi. Yemek piirmeyi
grenecek zamanlari da vardi. Ama ne yazik ki, bu sanati, tam da, piirecek bir eyleri olmadigi
bir sirada grenmilerdi. Sermayenin, kendini geniletme amaciyla, aile yuvalari iin gerekli-
emege bile nasil elkoydugunu buradan da gryoruz. Bu bunalim, ayni zamanda, iilerin
kizlarinin diki okullarinda diki grenmeleri iin de yararli olmutur. Btn dnya iin iplik
egiren emeki kizlarin diki dikmeyi grenebilmeleri iin, bir Arnerikan devrimi ve uluslararasi
bir bunalim gerekmiti!
88
"Erkekler yerine gitgide daha fazla kadin ve hepsinden fazla da, yetikin ii yerine
ocuk alitirilmasi nedeniyle iilerin sayi bakimindan artilari ok fazlaydi. On yainda
kiz ocugu, haftada 6 ilin ile 8 ilin arasinda degien cretle, gene haftada 18 ilin ile 45 ilin
arasinda cret alan tek bir yetikin erkek iinin yerini almiti." (Th. de Quincey, 7|e lo/c o/
Po|/|/cc| Econ., London 1844, s. 147, not.) ocuk bakimi ve emzirme gibi bazi aile grevleri
btnyle ortadan kaldirilabilir eyler olmadigi iin, sermayenin elkoydugu analar, bunun bir
aresini bulmak zorundaydilar. Diki, yama ve tamir gibi ev ilerinin yerine, hazir eya
satinalinmasi geecekti. Bylece evde harcanan emek azaldika, harcanan para miktari artiyordu.
Ailenin geim giderleri ogaliyor, kazan fazlasini alip gtryor. Buna ek olarak, yaamak iin
gerekli maddelerin tketimi ve hazirlanmasinda tasarruf ve yerinde karar verme olanaksiz hale
geliyordu. Resmi ekonomi politik tarafindan gizlenen bu olgularla ilgili bol bilgi, C|/|J|en's
Em|oymen| Comm/ss/on'un fabrika denetmenleri raporlarinda ve zellikle de Reo||s on P0-
||/c lec|||'ta bulunabilir.
345
Kurl Murks
Kupilul l
Meta degiimini temel alan bizim ilk varsayimimiz, kapitalist ile iinin,
serbest kiiler ve bagimsiz meta sahipleri olarak kari kariya geldikleri,
ve birisinin parayla retim aracina, digerinin ise emek-gcne sahip
oldugu idi. Ama imdi kapitalist, ocuklari ve reit olmayan genleri de
satinalmaktadir. Daha nce ii, serbest bir kimse olarak eklen sahip
bulundugu kendi emek-gcn satardi, imdi ise karisini ve ocugunu
satmaktadir. Artik o bir kle tccari olmutur.
8D
ocuk ii aranirken
verilen ilanlar ogu zaman, eskiden Amerikan dergilerinde ikan zenci
kle aranirken verilen ilanlara biim olarak pek benzer. Bir ngiliz fabrika
denetmeni yle diyor: "Blgemdeki en nemli sanayi kentlerinden bi-
rinin yerel gazetesinde u ilan dikkatimi ekmiti: 12 ile 2O yalar arasinda
genler araniyor; 18 yaindan kk grnmemeleri arttir. cret haftada
4 ilindir. Bavurma vb.."
4O
"18 yaindan kk grnmemeleri arttir"
ifadesi, [sayfa 4OD| fabrika yasasinda yer alan ve 18 yaindan kk o-
cuklarin gnde yalnizca 6 saat aliabilecekleri hkmle ilgilidir. ilerin
yalarini resmen atanmi bir hekimin saptamasi da artti. te bunun
iin fabrikatr, 18 yaindaymi gibi grnen ocuklar aramaktadir. Fab-
rikalarda alitirilan 18 yaindan kk ocuklarin, sayisinda sik sik si-
ramalar gsteren azalmalar, son 2O yillik ngiliz istatistiklerinde de aila-
cak bir ekilde grldg gibi ogu zaman, fabrika denetmenlerinin
kendi tanikliklarina gre, ocuklarin yalarini, kapitalistin smr hirsina
ve ana-babalarini kirli ticaret gereksinmelerine uygun biimde byk
gsteren resmi hekimlerin iidir. Londra'nin mahut Bethnal Green
semtinde her pazartesi ve sali gn her iki cinsten D yainda ve daha
byk ocuklarin, ipek fabrikatrlerine kendilerini kiraladiklari aik bir
pazar kurulur. "Genellikle haftalik, 1 ilin 8 penidir (bu para, ana-babaya
aittir) ve 2 peni de kendim ve ay iindir. Szleme yalnizca haftaliktir.
Bu pazarin grnts de, orada konuulan dil de utan vericidir."
41
Ka-
dinlarin, "ocuklari, ievlerinden alip, nlerine gelene haftaligi 2 ilin 6
peniden kiralamalari" ngiltere'de de grlr.
42
Yasalara karin, Byk
8D
ngiliz fabrikalarinda, erkek iilerin sermayeden zorla elde ettikleri, kadin ve ocuklarin
alima saatlerinin kisaltilmasi gibi byk bir olgu ile taban tabana karit bir durumu, ocuklari
alitirma Komisyonunun en son raporlarinda, ii ocuklarin ana ve babalarinin ocuklar
zerindeki aagilik tutumlari ile ilgili ve gerekten dehet verici ve tamamiyla kle ticaretini
andirir davranilarinda gryoruz. Ama ayni ikiyzl kapitalist, ayni raporlardan grlebilecegi
gibi, kendi eliyle yarattigi, srdrdg, smrdg ve stelik, "alima zgrlg" adini taktigi
bu vaheti lanetler. "Hatta kendi gnlk ekmeklerini kazanmalari iin ... ocuk iiler yardima
agrilmiti, Kendileri iin ok agir olan bylesine g bir alimaya dayanacak gten, gelecekteki
yaamlarina yn verecek egitimden yoksun bir halde, fizik ve moral ynden pis bir ortam
iersine firlatilip atildilar. Kuds kentinin Tits tarafindan yikilmasi zerine bir Yahudi tarihi,
insanligini yitirmi bir ananin korkun aligini gidermek iin kendi z evladini feda etmesi
zerine, bu kentin bylesine bir yikima ugramasina hi amamak gerektigine dikkati ekmiti."
(P0||/c Economy Concen||c|eJ, Carlisle 1888, s. 66.)
4O
A. Redgrave, Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
October, 1858 s. 4O, 41.
41
C|/|J|en's Em|oymen| Comm/ss/on, F//|| Reo||, London 1866,, s. 81, n 81. [0|J0nc0
4|mcncc |cs/|yc e/. The Bethnal Green ipekli sanayii imdi neredeyse yokolmutur. - F.E.|
42
Children's Employment Commission, Third Report. London 1864, s. 58, n 15.
34
Kurl Murks
Kupilul l
Britanya'da canli baca temizleyicisi olarak kullanilmak zere (bu i iin
bir yigin makine oldugu halde) ana-babalari tarafindan satilan ocuklarin
sayisi 2.OOO'i aar.
48
Emek-gc saticisi ile satinalicisi arasindaki hukuksal
ilikilerde, makinenin yolatigi devrim, btnyle bu aliveriin serbest
kimseler arasinda bir szleme olmasi grnn yitirmesine neden
oldu ve ngiliz parlamentosuna da, devletin fabrikalara karimasi iin,
hukuk ilkelerine dayanan bir mazeret hazirladi. Daha nce kariilmayan
sanayi kollarinda, yasa, ocuklarin alimasini ne zaman 6 saat ile sinir-
lasa, fabrikatrlerin ikayetleri yeniden duyulmaya baliyordu. Bunlarin
ne srdklerine gre, ana-babalar, ocuklarini, yasalarin kapsami ii-
ne sokulan sanayi kollarindan ekerek, hl "alima zgrlg"nn
egemen oldugu yerlere, yani 18 yaindan kk ocuklarin da bykler
gibi alitirilabildigi ve bu nedenle daha yksek bir fiyattan kainilabildigi
alanlara satiyorlardi. Ne var ki, sermaye, niteligi geregi eitliki oldugun-
dan, emegin [sayfa 41O| smrlmesi koullarinda btn retim alanlarinda
eitligi uyguladigindan, sanayiin bir kolunda ocuk alitirilmasinin
yasayla sinirlandirilmasi, diger kollarinda da bir sinirlandirmanin nedeni
olmutur. Makinenin, nce dogrudan dogruya kendisine dayanarak
ykselen fabrikalarda, sonra da dolayli olarak geri kalan btn sanayi
kollarinda, sermayenin smrsne bagli kildigi, kadinlarin, ocuklarin
ve genlerin zerinde yarattigi fizik bozukluklara daha nce de deginmi
bulunuyoruz. Bu nedenle burada yalniz tek bir nokta zerinde, ii
ocuklarinin dogumlarindan sonraki ilk birka yil iersindeki byk
lm orani zerinde duracagiz. ngiltere'de onalti nfus kayit blgesin-
de, bir yaindan kk her 1OO.OOO ocuk iin yilda ortalama lm
sayisi yalnizca D.OOO'dir (yalniz bir blgede 7.O47'dir); 24 blgede lm
sayisi 1O.OOO'in zerinde, ama 11.OOO'in altinda. 8D blgede 11.OOO'in
zerinde 12.OOO'in altinda; 48 blgede 12.OOO'in zerinde ama 18.OOO'in
altinda, 22 blgede 2O.OOO'in zerinde, 25 blgede 21.OOO'in zerinde,
17 blgede 22.OOO'in zerinde, 11 blgede 28.OOO'in zerinde, Hoo, Wol-
verhampton, Ashtonun-der-Lyne ve Preston'da 24.OOO'in zerinde, Not-
tingham, Stockport ve Bradford'da 25.OOO'in, Wisbeach'de 26.OOO'in,
Manchester'de 26.125'in zerindedir.
44
1861 yilinda yapilan resmi bir
saglik aratirmasina gre, yksek lm oraninin nedenleri, yerel ne-
denler diinda, balica, annelerin diarda alimalari, ve bu yzden o-
cuklarin kt beslenmeleri, uygun olmayan eyler yemeleri, afyonlu
mama almalari gibi ihmal ve, kt bakimdir; bunlardan baka, anne ile
ocuk arasinda dogal olmayan bir yabancilama balamakta ve bunun
sonucu bilerek a birakma ve zehirlemeler grlmektedir.
45
"Kadin
48
l. c., Fifth Report, s. xxii, n 187.
44
Sixth Report on Public Health, Lond. 1864, s. 84.
45
"Bu" (1861 aratirmasi) "... ayrica unu da gstermitir ki, anlatilan koullar altinda
ocuklar, annelerinin alimalarindan ileri gelen ihmal ve bakimsizlik yznden yokolup gittikleri
gibi, anneler de ocuklarina kari elem verici derecede yabancilamakta, ogu kez lmleri
347
Kurl Murks
Kupilul l
alimasinin en az oldugu tarimsal blgelerde ise lm orani ok d-
ktr."
46
Bununla birlikte 1861 Aratirma Komisyonu beklenilmeyen
bir sonula karilati: Kuzey Denizi kiyilarindaki bazi tarimsal blgelerde
bir yaindan kk ocuklar arasindaki lm orani, nerdeyse, en kt
fabrika blgelerindekine eitti. Bu yzden Dr. 1ulian Hunter, bu olayi
yerinde incelemekle [sayfa 411| grevlendirildi. Dr. Hunter'in hazirladigi
rapor, VI. Report on Public Health ile birletirildi.
47
O zamana kadar o-
cuklarin sitma ile, ukur ve bataklik blgelere zg diger hastaliklardan
kirildiklari saniliyordu. Ama inceleme bunun tam tersini ortaya koydu;
yani sitmayi ortadan kaldiran ayni neden, topragin kiin bataklik, yazin
ciliz bir ayirlik halinden ikartilip verimli bir ekim blgesi haline getiril-
mesi, ocuklar arasindaki olaganst lm oranini dogurmutu.
48
Dr.
Hunter'in bu blgede grtg 7O saglik memuru bu nokta zerinde
"tam gr birligi" iindeydiler. Gerekten de, ekim tarzinda devrim,
tarima sanayi sistemini sokmutu. Erkek ve kiz ocuklarla birlikte alima
gruplari halinde alian evli kadinlar, belli bir cret kariliginda, btn
toplulugu kiralayan "irgatbai" tarafindan iftlik sahibinin emrine verilir.
"Bu alima gruplari bazan kendi kylerinden ikip kilometrelerce uzaga
giderler; sabah ve akamlari bunlara yollarda raslanir; kisa bir eteklik,
gmlek ve izme, bazan da pantolon giyerler; ok saglam ve saglikli bir
grnleri vardir, ama aliageldikleri hafif ahlakin yanisira, sevdikleri
bu hareketli ve bagimsiz yaamin, evlerinde kivranan talihsiz yavrulara
getirdigi ldrc sonulara aldinmaz bir halleri vardir."
4D
Fabrika bl-
gelerindeki btn olaylar, burada, hem de daha geni llerde yinelen-
mektedir: gizli ocuk ldrme, ocuklara afyonlu maddeler verilmesi
gibi.
5O
zel Kurul yesi ve Halk Sagligi Raporunun bayazari Dr. Simon,
"Yetikin kadinlarin sanayide geni llerde alitirilmasi konusunda-
ki derin kaygilarimi, bu gibi ktlkler konusunda bildiklerim hakli ve
mazur gsterebilir."
51
diyor. Fabrika mfettii Mr. Baker ise, resmi rapo-
runda yle sylyor: "ngiltere'deki sanayi blgelerinde aile sahibi evli
kadinlarin kuma fabrikalarinda alimalari yasaklandigi gn, bu blgeler
iin byk mutluluk olacaktir."
52
[sayfa 412|
karisinda fazla keder duymamakta ve hatte bazan ... bunu saglamak iin dogrudan dogruya
nlem almaktadirlar." (|.c.)
46
|. c., s. 454.
47
|.c., s. 454-468. Dr. Henry 1ulien Hunter'in, ngiltere'nin bazi kirsal blgelerindeki fazla
ocuk lmleri zerine raporu.
48
|.c., s. 85, 455, 456.
4D
|.c., s. 456.
5O
Tarimsal blgelerde oldugu gibi fabrika blgelerinde de, hem erkek ve hem de kadin
yetikin iiler arasindaki afyon tketimi, her gn biraz daha artmaktadir. "Uyuturucu madde
satiini hizlandirmak ... bazi giriken toptanci tccarlarin balica amacidir. Eczacilar bunu,
srm en fazla madde saymaktadirlar." (|.c., s. 45D.) Uyuturucu madde alan ocuklar, "ihtiyar
adamlar gibi kavrulmakta" ya da "kk maymunlar gibi kartlamaktadirlar." (|.c., s. 46O.)
Burada, Hindistan ile in'in, ngiltere'den nasil aldiklarini gryoruz.
51
|.c., s. 87.
52
Re. o/. lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1862, s. 5D. Mr. Baker daha nce hekimlik yapmitir.
348
Kurl Murks
Kupilul l
Kapitalist smrnn ocuklarla kadinlar zerinde yolatigi ahlk
yozlamasi, F. Engels'in, lce Je| 4||e/|enJen l|csse En|cnJs adli ya-
pitiyla ve diger yazarlarca o kadar enine boyuna anlatilmitir ki, ben,
burada, yalnizca deginmekle yetiniyorum. Ama, henz olgunluk agina
erimemi insanlari, salt bir arti-deger yaratma makinesi haline getirme-
nin yapay olarak yarattigi entelektel yozlama bu, akli, gelime ve ol-
gunlama yeteneklerini bozmadan kisir bir halde tutan bilisizlikten
tamamen farkli bir durumdur ensonu ngiliz Parlamentosunu bile, fab-
rika yasalarina giren sanayi kollarinda 14 yaindan kk ocuklarin
"verimli" bir ekilde alitirilmalari iin ilk grenimi zorunlu hale getir-
mek zorunda birakti. Kapitalist retimin ruhu, fabrika yasalarindaki szde
grenim maddesinin gln bir ekilde kaleme aliniinda, bu zorunlu-
lugu denetleyecek ynetimsel bir mekanizmanin bulunmayiinda, g-
renimle ilgili maddelere fabrikatrlerin kendilerinin kari koymalarinda,
ve bunlarin uygulanmasindan kainmak iin bavurduklari binbir trl
hilede aika grlr. "Bu konuda btn su yasakoyucudadir: bir yan-
dan fabrikalarda alian btn ocuklarin |en/m grecekleri konusun-
da ynetmelik getirirken, te yandan bunun saglanmasi iin herhangi
bir hkm getirmemekte ve adeta gzboyamak iin bir yasa geirmi
olmaktadir. Yasa, ocuklarin haftanin belli gnlerinde birka () saat
okul adi verilen drt duvar arasinda bir yere kapatilmalarindan ve ivere-
nin her hafta bu ile grevlendirilmi erkek ya da kadin gretmenin
imzasini taiyan ve bu hususun yerine getirildigini belirten bir belgeyi
almasindan baka bir hkm getirmemektedir."
58
1844 tarihli, degitiri-
lmi fabrika yasasindan nce, bu okula devam belgesinin, kendileri de
yazma bilmeyen gretmenler tarafindan yalniz bir arpi iareti konularak
imzalandigi sik sik grlen olaylardandi. "Devam belgelerinin verildigi
okul denilen bir yere yaptigim bir ziyaret sirasinda gretmenin
bilisizligiyle ylesine arpildim ki, 'Affedersiniz bayim, siz okuma biliyor
musunuz' diye sormaktan kendimi alikoyamadim. Verdigi karilik: 'Eh
biraz!' oldu ve, belge verme yetkisini hakli gstermek iin u szleri
ekledi: 'Hi degilse ben grencilerimden ilerde sayilirim.' 1844 tarihli
yasa hazirlanirken [sayfa 418| denetmenler, verdikleri belgeleri, yasa geregin-
ce kabul etmek zorunda olduklari, okul denilen yerlerin utan verici
durumunu belirtmeyi ihmal etmediler, ama elde ettikleri tek baari,
1844 yasasinin yrrlge girmesinden sonra, okul belgelerindeki rakam-
larin gretmenin elyazisi ile doldurulmasi ve altina da adini ve soyadini
yazarak imzalamasi zorunlulugu oldu."
54
skoya blgesi fabrika
denetmeni Sir 1ohn Kincaid de ayni trden olaylar anlatmaktadir. "Ziyaret
ettigimiz ilkokul Mrs. Ann Killin adinda bir hanimin ynetimindeydi.
Adini hecelemesi istenildigi zaman C harfi ile balayarak hemen bir
58
L. Horner, Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., for 8O
th
1une, 1857, a. 17.
54
L. Homer, Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1855, s. 18, 1D.
34
Kurl Murks
Kupilul l
yanli yapti, ama bunu derhal dzelterek K ile baladigini syledi. Ne
var ki, okul belgeleri ile ilgili deftere bakinca adini eitli ekillerde yaz-
digini grdgm gibi, elyazisi da, gretmenlik yapma yeteneginden
yoksun oldugu konusunda insanda hi kuku birakmiyordu. Kayitlari
kendisinin tutmadigini da zaten kendisi itiraf etti. ... Ziyaret ettigim ikinci
okulda, 15 foot boyunda 1O foot eninde bir sinif vardi ve burada, ne
mirildandiklari anlailmayan 75 ocuk saydim."
55
"ocuklarin herhangi
bir grenim grmeden devam belgeleri aldiklari yerler, yalnizca bu an-
latilan sefil yerler degildi, yetkili bir gretmenin bulundugu pek ok
okulda da, yaindan balayarak her yatan bir ocuk kalabaliginin
doldurdugu yerlerde btn abalar bounaydi; gretmenin en iyi durum-
da bile sefalet iinde diyebilecegimiz geimi, bu, daracik yere doldura-
bildigi ocuklardan topladigi penilere bagliydi. Buna, bir de, okuldaki
pek az eyayi, kitap ve diger grenim aralari eksikligini, kalabalik ile
grltnn bu yoksul ocuklar zerindeki olumsuz etkisini eklemek
gerekir. lerinde hi bir ey yapmaksizin dizi dizi ocuklarin oturdugu
byle pek ok okulu ziyaret ettim; buna okula devam deniliyordu ve
istatistiklerde bu ocuklar grenim grm olarak gsteriliyordu."
56
skoya'da fabrikatrler, okula gitmek zorunda olan ocuklari ie alma-
mak iin ellerinden geleni yaparlar. "Fabrika sahiplerinin hi holanma-
diklari fabrika yasasindaki egitimle ilgili hkmlerin, bu ocuklarin ie
alinmalarini byk lde engelledigini ve yasada ngrlen grenim-
den bylece hi yararlanamadiklarini tanitlamak iin baka kanitlar
getirmeye gerek yoktur."
57
zel bir yasayla dzenlenen basmacilik [sayfa
414| iinde, bu, rktc bir soytarilik halindedir. Bu yasa geregince,
"basma iine alinmadan nce, her ocugun, 15O saatten az olmamak
zere en az 8O gn okula devam etmesi gerektigi gibi, ie balamasini
izleyen alti ay iinde ve bu ite alitigi sre boyunca her alti ayda bir
gene 8O gn ve 15O saatlik grenim grmesi zorunludur. ... Okul saatleri
sabah 8 ile akam 6 arasinda olacaktir. Gnde 2 saatten az, 5 saatten
fazla grenim, bu 15O saate dahil edilmeyecektir. Olagan koullar altinda,
ocuklar, 8O gn sabah ve gleden sonra en az her gn be saat okula
devam edecekler ve 8O gnn sonunda 15O saati tamamlayarak kitap-
larini kendi balarina okuyacak hale geldikten sonra basmacilik iine
balayacaklar ve alti ayin sonunda yeni bir grenim dnemine girecekler
ve kitaplarini yeni batan okumaya aliacaklardir. ... Gerekli saati ta-
mamlamak iin okula devam eden ocuklardan ogunun, alti aylik i-
ten sonra, yeniden okula dnnce, daha nce grendikleri her eyi
unuttuklari ve tipki basmaci ocuklar olarak okula ilk baladiklari gn-
deki gibi olduklari grlmektedir. ... Baka basma ilerinde ocuklarin
55
Sir 1ohn Kincaid, Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1858, s. 81, 82.
56
L. Homer, Reo||s e|c., 81
st
. Oct., 1857, s. 17, 18.
57
Sir 1. Kincaid, Reo||s e|c., 81
st
oct., 1856, s. 66.
350
Kurl Murks
Kupilul l
okula devami, tamamen fabrikanin i durumuna baglidir. Her alti ay
iin gerekli okul saati, bir kerede 8 ile 5 saat arasinda olmak zere b-
lnmekte ve bazan btn alti aya yayilmaktadir. ... Szgelii okula devam
bir gn sabah 8 ile 11, baka bir gn gleyin 1 ile 4 olabilir ve birka
gn aradan sonra ocuk tekrar gleden sonra 8 ile 6 arasinda okulda
boy gsterebilir; bu bylece birka gn ya da bir hafta srer, sonra ge-
ne 8 hafta ya da bir ay okula hi gitmez, ve ardindan onu alitiranin
keyfine kalmi tuhaf bir gnn tuhaf bir saatinde yeniden okula balar;
bylece ocuk, 15O saatlik masal tamamlanana kadar okul ile i arasinda
mekik dokur."
58
Kadinlarla ocuklarin yiginlar halinde ii saflarina katilmalariyla,
makine, ensonu, manfaktr dneminde erkek iilerin sermayenin
zorbaligina kari srdrdg direnmeyi kirmi olur.
5D
[sayfa 415|
|. l0n0n0n t:c|||mcs|
Emegin retkenligini ykseltmek, yani bir metain retimi iin
gerekli emek-zamanini kisaltmak iin en gl ara olan makine, ser-
mayenin elinde, ilk kez elattigi sanayi alanlarinda, ignn, insan
dogasinin koydugu btn sinirlarin tesine uzatmak iin en gl ara
haline geldi. Makine, bir yandan, sermayeye, devamli egilimini rahata
uygulama olanagini saglayan koullar yaratirken, te yandan da, ser-
mayenin, bakalarinin emegini smrmek konusundaki itahini kamila-
yacak yeni drtler hazirliyordu.
Her eyden nce emek aralari, makine biimine girmekle, ii-
den bagimsiz hareket eden ve alian otomatik eyler halini almitir.
Bylece emek aralari, hizmetindeki insanlarin zayif vcutlarinda ve
gl iradelerindeki bazi dogal engellerle karilamadigi srece, durma-
dan retime devam eden sinai e|e|00m mo|/|e*

olmutu. Bu yzden
otomat, sermaye olarak ve sermaye oldugu iin de kapitalistin kiiliginde
akil ve iradeye sahip olmasi nedeniyle, itici olmakla birlikte esnek de
olan bu dogal engelin, yani insanin, gsterdigi direnmeyi en dk l-
58
A. Redgrave, Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1857, s. 41-42. Fabrika yasasinin (metinde
sz edilen basma ileri yasasi degil) bir sredir yrrlkte bulundugu sanayi kollarinda, egitim
maddesinin nne ikan engeller son yillarda kaldirilmitir. Yasa kapsamina girmeyen sanayi
kollarinda, cam fabrikatr Mr. 1. Geddes'in grleri hl geni lde egemendir. Aratirma
komisyonu yesi Mr. White'a u bilgileri vermitir: "Benim grdgm kadariyla, ii sinifinin bir
kisminin son yillarda yararlandigi daha byk ldeki egitim, kt bir eydir. Onlari bagimsiz
hale getirdigi iin tehlikelidir." (C|/|J|en's Em|. Comm., Fo0||| Reo||, Lond. 1865, s. 258.)
5D
"Fabrikatr Mr. E. ... bana, buharli dokuma tezghlarinda yalniz kadinlari alitirdigini ...
evli kadinlari ve zellikle evde bakimiyla sorumlu aileleri bulunanlari yegledigini syledi; bunlar,
bekar kadinlara gre daha dikkatli ve yumuakbali oluyorlar ve gerekli tketim maddelerini
saglayabilmek iin btn abalarini harciyorlardi. Bylece, kadina zg erdemler, onun aleyhine
olarak kullaniliyor ve fabrikalarinda varolan en ince grev duygusu ve efkat, onun kleletirilmesi
ve istirap ekmesi iin birer ara haline getiriliyordu." (7en lo0|s' Fcc|o|y 8/||. 7|e Seec| o/
lo|J 4s||ey, March 15
th
, Lond. 1844, s. 2O.)
* Devri-daim. -.
35T
Kurl Murks
Kupilul l
ye indirmek istegiyle ykldr.
6O
Bu direnme, ayrica, makinede ali-
manin grnteki hafifligi ve onunla alian kadinlarla ocuklarin daha
uysal ve yatkin karakterde olmalari daha da azalir.
61
[sayfa 416|
Makinenin retkenligi, daha nce de grdgmz gibi, rne
aktardigi degerle ters orantilidir. Makinenin mr ne kadar uzun olursa,
rettigi rnlere kattigi deger o kadar geni bir kitle zerine yayilir ve
bu degerden herbir metaya eklenen miktar o kadar az olur. Bununla
birlikte, bir makinenin etkin mr, aika, ignnn uzunluguna, ya
da emek-srecinin gnlk devam sresi ile, srecin devam ettigi gn-
lerin sayisi ile arpimina baglidir.
Bir makinenin ainma ve yipranmasi alima sresi ile tam bir
oranti iinde degildir. Byle olsa bile, 7,5 yil boyunca gnde 16 saat a-
lian bir makine, ayni makinenin 15 yil, gnde yalniz 8 saat alitiril-
masi halinde kapsayacagi uzunlukta bir alima sresini kapsar ve rne
ayni miktarda deger aktarir. Ama, birinci durumda makinenin degeri,
ikinciye gre iki kati hizla yeniden-retilir, ve kapitalist, makineyi byle
kullanarak, 7,5 yilda, ikinci durumdaki 15 yila, eit arti-deger saglami
olur.
Bir makinenin ainmasi ve yipranmasi iki trldr. Birisi, dolaim
sirasinda sikkelerin ainmasi gibi, kullanimdan ileri gelir, digeri de, kili-
cin kininda paslanmasi gibi kullanilmamaktan ileri gelir. Bu ikinci tr,
makinenin gelerine baglidir. Birincisi, makinenin kullanilmasi ile azok
dogru orantili, ikincisi ise bir lde ters orantilidir.
62
Ne var ki, bir makinenin maddi ainma ve yipranmasinin yanisi-
ra, bir de moral yipranma diyebilecegimiz bir ainmasi vardir. Ya, ayni
trden daha ucuz baka makinelerin retilmesiyle ya da daha iyi maki-
nelerin rekabete girmesiyle, degiim-degerini yitirir.
68
Bir makine, ne
6O
"Makinenin yaygin ekilde kullanilmasindan beri, insan dogasi, ortalama gcnn ok
tesinde zorlaniyor." (Rob[ert| Owen, O|se||c|/ons on ||e E//ec|s o/ ||e Vcn0/cc|0|/n Sys|em,
2. ed., Lond. 1817, [s. 16|.)
61
Bir eyin grnnn en eski eklini, onun varlik nedeni olarak grmeye egilimli ngilizler,
fabrikalardaki uzun alima saatlerini, kapitalistlerin, fabrika sisteminin emekleme aginda,
ilevleri ile yetimhanelerden yaptiklari ve bu yoldan kendilerine, savunmasiz smr malzemesi
sagladiklari, geni ldeki ocuk hirsizliklarina baglamak alikanligindadirlar. rnegin, kendisi
de bir fabrikatr olan Fielden yle diyor: "urasi aiktir ki, uzun alima saatleri, lkenin her
yerinden saglanan ok sayida kimsesiz ocugun varligi nedeniyle ortaya ikmitir; bylelikle
patronlar iilerden bagimsiz duruma gelmiler ve bu ekilde saglami olduklan bu zavalli
malzeme araciligi ile sagladiklari usule dayanarak bunu komularina daha byk bir kolaylikla
kabul ettirmilerdir." (1. Fielden, 7|e C0|se o/ ||e Fcc|o|y Sys|em, Lond. 1886, s. 11.) Kadinlarin
alitirilmasiyla ilgili olarak fabrika denetmeni Saunders, 1844 tarihli raporunda unlari sylyor:
"Kadin iiler arasinda yleleri var ki, birka gn diinda ardarda birok hafta, iki saatten az bir
yemek paydosu ile sabah altidan gece yarisina kadar alitirilmaktadir; bylece haftanin 5
gnnde kendilerine ancak eve gidip gelmek ve yatmak iin 24 saatteri 6 saat kalmaktadir."
62
"Metal mekanizmanin hareketli hassas kisimlarindaki arizanin nedeni ... hareketsizlik
olabilir." (Ure, |.c. s. 281.)
68
"Daha nce sz edilen Vcnc|es|e|'|/ l|/// (7/mes, 26 Kasim 1862) bu konuya ilikin
olarak yle diyor: "O" (yani, "makinelerin yipranma fonu") "makinelerin daha eskimeden
daima daha yeni ve daha iyi yapilmi olanlari ile degitirilmelerinden ileri gelen kayiplari
karilamak iin de konulmutur."
352
Kurl Murks
Kupilul l
kadar gen ve yaam dolu olursa olsun, her iki durumda da, degeri,
artik, onda fiilen maddeleen emek ile degil, onu ya da daha iyisini
retmek iin gerekli emek-zamani ile belirlenir. Bu durumda, azok bir
deger kaybina utrami demektir. Toplam degerinin yeniden-retim iin
gerekli [sayfa 417| zaman ne kadar az olursa, moral yipranma tehlikesi o
kadar az, ve ign ne kadar uzun olursa bu sre o. kadar kisa olur.
Makine, bir sanayi koluna ilk kez girdigi zaman, onu daha ucuza ret-
mek iin yeni yntemler birbirini izledigi gibi,
64
onun yalniz paralarini
ve kisimlarini degil, btn yapisini da etkileyecek gelitirme abalari da
ardarda gelir. te bu yzden, makinenin mrnn ilk gnlerinde,
ignnn uzatilmasi iin bu zel drt kendisini daha byk bir iddetle
duyurur.
65
Diger btn koullar ayni kalmak zere, ign uzunlugu belli
ise, alitirilan iilerin iki katina ikartilarak smrlmesi, yalnizca ma-
kine ile binalara yatirilmi bulunan degimeyen sermaye kisminin iki
katina ikartilmasini degil, hammadde ile yardimci maddelere yatirilan
kisminin da iki katina ikartilmasini gerektirir. gnnn uzatilmasi,
te yandan, makineler ile binalara yatirilan sermaye miktarinda bir de-
giiklik olmaksizin retim hacminde bir arti saglar.
66
Bu nedenle, arti-
deger miktarinda bir artma olmakla birlikte, bunun elde edilmesi iin
gerekli harcamalarda bir azalma olur. gnnn uzatildigi her durum-
da geri azok byle bir ey olur, ama imdi incelemekte oldugumuz
durumda bu degiiklik daha belirlidir, nk emek aralarina dntr-
len sermaya kismi ok daha agir basmaktadir.
67
Fabrika sisteminin ge-
limesi, sermayenin gittike byyen kismini, bir yandan degerini srekli
olarak kendisini bytebilecegi, te yandan da, canli emekle ilikisini
kopardigi anda hem kullanim-degerini ve hem de degiim-degerini yiti-
recegi bir ekle sokar. Dokuma sanayiinin byk patronlarindan Ash-
worth, Profesr Nassau W. Senior'e yle diyordu: "Bir tarim iisi kregi-
ni elinden [sayfa 418| biraktigi anda, bir sre iin, onsekiz penilik bir serma-
64
"Kaba bir tahmine gre, yeni icat edilmi bir makinenin ilkinin yapimi, ikincisinin
yapimindan, aagi yukari be katina malolur." (Babbage, |.c., s. 211, 212.)
65
"Yakin zamanlarda tl yapimi alaninda meydana gelen gelimeler o kadar byk olmutur
ki, 1.7OO sterlin degerinde iyi durumda bir makine birka yil sonra 6O sterline satilmitir ...
gelimeler birbirini ylesine byk bir hizla izlemitir ki, henz daha son eklini almami
durumdaki makineler, yeni gelimeler bunlari modasi gemi hale getirdigi iin yapimcilarin
ellerinde kalmilardir." (Babbage, |.c., s. 288 ) Bu firtinali atilim dneminde, bu nedenle, tl
fabrikatrleri, ok gemeden ignn, iki posta alian iilerle balangitaki 8 saatten 24
saate ikarmilardir.
66
"urasi aiktir ki, piyasanin gelgitleri ve talebin ardarda genilemesi ve daralmasi ortaminda
... eger, binalar ve makineler iin ek harcama gerektirmeksizin, daha fazla hammadde
ilenebilecekse, fabrikatrn, ek degimeyen sermaye kullanmaksizin, ek degien sermaye
kullanabilmesine olanak veren firsatlar ikacaktir." (R. Torrens, On \ces cnJ Com|/nc|/on,
London 1884, s. 64.)
67
Bu durum, yalnizca bir btnlk saglanmasi iin szkonusu edilmitir, nk ben, kr
oranini, yani arti-degerin yatirilan toplam sermayeye oranini, nc kitaba [cilde| gelene kadar
ele almayacagim.
353
Kurl Murks
Kupilul l
yeyi yararsiz duruma getirir. Oysa adamlarimizdan birisi fabrikadan ayril-
digi anda 1OO.OOO sterlinlik bir sermayeyi yararsiz kilar."
68
Dnnz
bir kez: 1OO.OOO sterlinlik bir sermayenin bir an iin "yararsiz" duruma
getirilmesi ne demektir! Adamlarimizdan tek bir kiinin bile fabrikayi
terketmesi gerek bir felakettir! Makinenin kullanim alanindaki
genileme, Ashworth'tan aldigi dersten sonra Senior'n de iyice anladigi
gibi, ignnn devamli bir ekilde artan uzamasini "arzu edilir" bir
duruma getirir.
6D
Makinenin nispi arti-deger retmesi, yalniz emek-gcnn deger-
ini dogrudan dogruya drerek ve emek-gcnn yeniden-retimi iin
gerekli metalarin fiyatlarini ucuzlatarak onun da degerini dolayli yoldan
ucuzlatmakla degil, ayni zamanda, ilk kez sanayie daginik olarak girdigi
zaman, makine sahibinin alitirdigi emegi, daha stn ve daha etkili
bir emek haline getirerek, retilen malin toplumsal degerini onun birey-
sel degerinin zerine ikartarak ve bylece kapitaliste, gnlk rnn
daha kk bir parasi ile, emek-gcnn degerini yerine koyabilme
olanagini saglayarak olur. Makine kullaniminin bir tr tekel oldugu bu
gei dneminde bu nedenle yksek krlar elde edilir ve kapitalist, "bu
ilk akinin gneli gnlerinde" ignn elden geldigince uzatarak son
anina kadar yararlanmak ister. Krin byklg, kr itahini iyice
krkler.
Belli bir sanayide makine kullanilmasinin daha yaygin duruma
gelmesiyle rnn toplumsal degeri bireysel degeri dzeyine iner ve,
arti-degerin, makinenin yerini aldigi emek-gcnden degil, makinenin
bainda alian emek-gcnden dogdugu konusundaki yasa kendisini
gstermeye balar. Arti-deger yalniz degien sermayeden dogar ve, daha
nce grdgmz gibi, arti-deger miktari, iki geye baglidir: arti-deger
orani ile, ayni zamanda alitirilan ii sayisina. nnn uzunlugu
belli ise, arti-deger [sayfa 41D| orani, bir gnlk gerekli emek-zamaninin
arti emek-zamanina oraniyla belirlenir. Ayni anda alitirilan ii sayisi
ise, degien sermayenin degimeyen sermayeye oranina baglidir. Bu
durumda, makinenin kullanilmasi sonucu emegin retkenligindeki arti
nedeniyle, arti-emek, gerekli-emek aleyhine ne denli artarsa artsin, bu
sonuca, ancak, verilen miktarda sermayeyle alitirilan iinin sayisin-
daki azalmayla vardigi aiktir. Makine daha nce emek-gcne yatirilmi
bulunan degien sermayeyi, degimeyen sermaye olan makineye
68
Senior, le||e|s on ||e Fcc|o|y 4c|, London 1887, s. 18, 14.
6D
"Sabit sermayenin, dner sermayeye oraninin byklg ... alima saatlerinin uzunlugunu
istenilir duruma getirmektedir." Makinelerin vb. daha fazla lde kullanilmasi ile, "uzun alima
saatlerini uzatma drtsn daha da artiriyor, nk sabit sermayenin byk bir kismini krli
duruma getirmenin tek yolu budur." (|.c., s. 11-18.) "Bir fabrikada, ister kisa, ister uzun sreli
alima saati uygulansin, ayni oranda devam edip giden bazi giderler vardir, rnegin kiralar,
vergiler, yangin sigortasi, bazi devamli hizmetlilerin cretleri, makinelerin yipranmasi ve
iletmenin yklenmek durumunda bulundugu, kra olan oranlari, retimin azalmasiyla ykselen
diger eitli giderler gibi." (Reo||s o/ ||e lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct.. 1862, s. 1D.)
354
Kurl Murks
Kupilul l
dntrdg iin arti-deger retmez. rnegin, 2 iiden, 24 iiden
sizdirildigi kadar arti-deger sizdirmak olanagi yoktur. Eger bu 14 kiiden
herbiri, 12 saatte, yalniz bir saatlik arti-emek saglasa, 24 ii birarada 24
saatlik arti-emek saglar, oysa 2 kiinin toplam emekleri, 24. saat eder.
Demek oluyor ki, makinenin arti-deger retimine uygulanmasi, iinde
taidigi bir elikiyi de birlikte getiriyor: belli bir sermaye miktarinin ya-
rattigi arti-degerin iki gesinden biri olan arti-deger orani, diger genin,
yani ii sayisinin azaltilmasi diinda artirilamaz. Belli bir sanayi kolunda
makinenin yaygin olarak kullanilmaya balamasi zerine, makine ile
retilen bir metain degeri, ayni trden btn metalarin degerlerinin
yn verici degeri haline gelmesiyle bu eliki ortaya ikar; kapitalisti,
bilincinde olmaksizin,
7O
iilerin nispi sayisindaki azalmayi yalniz nispi
arti-emekteki bir artila degil, mutlak arti-emekteki bir artila da telfi
edebilmek iin ignn alabildigine uzatmaya sevkeden ite bu eli-
kidir.
Demek ki, makinenin kapitalist biimde kullanilmasi, bir yan-
dan, ignnn alabildigine uzatilmasi iin yeni ve gl drtler saglar
ve, alima yntemlerini oldugu kadar toplumsal alima organizmasinin
nitetigini de bu egilime kari koyan btn engelleri yikacak ekilde
kknden degitirirken, te yandan da, kapitaliste, kismen ii sinifinin
daha nce elatamadigi yeni tabakalarina yaklama olanagini saglayarak,
kismen de yerlerini aldigi iilerin aikta kalmalarina yolaarak, serma-
yenin diktasina boyunegmeye zorunlu, bir fazla ii nfusu
71
meydana
getirir. [sayfa 42O| Makinenin, ignnn uzatilmasi konusundaki her trl
ahlki ve dogal sinirlamalari bir yana itmesi eklinde ortaya ikan mo-
dern sanayi tarihindeki dikkat ekici olay, ite bylece meydana gelir.
Emek-zamaninin kisaltilmasi iin en gl aracin, emeki ile ailesinin
mrlerinin her anini, sermayenin degerini geniletmek amaciyla kapi-
talistin emrine verme konusunda en amaz bir araci haline gelmesi
gibi, ekonomik bir paradoksun dogmasinin nedeni de gene budur. An-
tikagin en byk dnr, "Eger" diyordu, "her ara, Dedalus'un ya-
rattiklarinin kendi balarina hareket etmeleri, ya da Hephstos'un
ayaklilarinin kutsal grevlerine diledikleri ekilde gitmeleri gibi, kendisine
uyan ii, gene kendi istekleriyle yapmi olsalardi, dokumacinin ikrigi
kendi baina dokuma yapsaydi, ne ustalar iin iraga, ne de efendiler
iin kleye gerek kalmazdi."
72
iero devrinde yaayan Yunan ozani
Antipatros, bugday gtmek iin bulunan su degirmenini, btn
makinelerin bu basit eklinin bulunmasini, kadin klelere zgrlk veren
ve altin agi geri getiren bir bulu diye selamlamiti.
78
Ah u zindiklar!
7O
Kapitalist ile, onun grlerini aynen benimseyen ekonomi politikilerin bu iin znde
yatan elikinin bilincine niin varmadiklari, nc kitabin [cildin| ilk kisminda grlecektir.
71
Ricardo'nun en byk yararliliklarindan biri de, makinede, yalniz meta retme araci
degil, "|eJ0n|cn| o0|c|/on" ["nfus fazlaligi" -.| yaratma zeIligini de grm olmasidir.
72
F. Biese, 0/e P|/|oso|/e Jes 4|/s|o|e|es, Zweiter Band, Berlin 1842, s. 4O8.
355
Kurl Murks
Kupilul l
Bilge Bastiat'nin ve ondan nce de, bilgelerin bilgesi MacCulloch'un
kefetmi olduklari gibi, bunlarin, ekonomi politikten de, hiristiyanliktan
da bir ey anladiklari yoktu. Szgelii bunlar, makinenin, ignnn
uzatilmasinda en gvenilir ara oldugunu kavrayamamilardi. Belki de,
bunlar, bir insanin kleligini, bir digerinin tam gelimesinin araci olarak
hogrmlerdi. Birka hamhalat ve yari-bilisiz sonradan grm, "em/-
nen| s/nne|s", "ex|ens||e sc0sce mc/e|s" [sayfa 421| ve "/n/|0en|/c| s|oe
||cc/ Jec|e|s"* olabilsinler diye geni halk kitlelerine klelik vaizlari
vermeleri iin, anlailan, bunlarda eksik olan hiristiyanligin din kuvvetiydi.
c. Eme/n Io0n|c|||||mcs|
Sermayenin elinde bulunan makine araciligi ile ignnn ala-
bildigine uzatilmasi, yaam kaynaklari tehdit edilen toplum tarafindan
tepkiyle karilanir ve uzunlugu yasa ile belirlenmi normal bir ignne
ulailir. Byle olunca da daha nce karilatigimiz bir olay, yani emegin
yogunlatirilmasi byk bir nem kazanir. Mutlak arti-deger incelenir-
ken, ilknce emegin sresi ya da. uzatilmasi szkonusu edilmi, yogun-
luk derecesinin degimedigi varsayilmitir. imdi ise sresi 'uzatilmi
emek yerine, daha yogunlatirilmi emegin gemesi olayini ve bu yogun-
lugun derecesini inceleyecegiz.
Aiktir ki, makine kullaniminin yayilmasi ve makineyle alimaya
alian zel bir ii sinifinin deneyimlerinin birikmesiyle orantili olarak,
emegin hiziyla yogunlugunun da artacagi dogal bir sonutur. Bylece
ngiltere'de yarim yzyil boyunca, ignnn uzatilmasi, fabrika iinin
yogunlugunun artmasiyla elele gitmitir. Bununla birlikte, okur, aika
grecektir ki, dzensizlik iersinde degil de, her gn degimeyen bir
tekdzelik iersinde yinelenerek yapilan bir iin szkonusu olmasi halin-
de, ignnn uzatilmasi ile emegin yogunlatirilmasinin, ignndeki
uzamanin ancak dk bir emek yogunlugu ile, ya da tersine, yksek
bir yogunluk derecesinin ise yalnizca ignnn kisaltilmasi ile bag-
78
Tipki, iblm ile ilgili daha nceki aktarmalardaki anlayi iersinde, antik ve modern
grler arasindaki karitligi aydinliga kavuturdugu iin, bu iirin Stolberg tarafindan yapilmi
evirisini aagida veriyorum. "Ey degirmenci kizlar, koruyun tahil reten ellerinizi ve uyuyun
tatli tatli. Horoz bouna tsn sabahleyin! Deo, kizlarin iini, Su Perileri yapsin buyurdu ve imdi
onlar arklar zerinde keklik gibi sekiyorlar, sarsilan dingiller dnyor tekerlekleriyle ve eviriyor
agir degirmen talarini. Gelin srelim atalarimizin yaamini, ekelim elimi iten ve Tanrialarin
bagiladigi eylerin srelim keyfini."
"Schonet der mahlenden Hand, o Mllerinnen, und schlafet
Sanft! es verknde der Hahn euch den Morgen umsonst!
Dao hat die Arbeit der Madchen den Nymphen befohlen.
Und itzt hpfen sie leicht ber die Rader dahin.
Dass die erschtterten Achsen mit ihren Speichen sich walzen,
Und im Kreise die Last drehen des walzenden Steins.
Lasst uns leben das Leben der Vater, und Lasst uns der Gaben
Arbeitslos uns freun, welche die Gttin uns schenkt."
(Gedichte aus dem Griechischen bersetzt, von Christian Graf zu Stolberg, Hamburg 1782.)
* "Sekin ipliki", "byk sosis fabrikatr" ve "saygin kundura boyasi tccari". -.
35
Kurl Murks
Kupilul l
daabilecegi bir noktaya gelinmesi kainilmaz bir sonutur. i sinifinin
gitgide byyen bakaldirii, Parlamentoyu, alima saatlerini zorunlu
olarak kisaltmaya ve gerek anlamda fabrikalarda normal bir ignnn
uygulanmasina zorladigi ve bunun sonucu, arti-deger retiminin ign-
nn uzatilmasiyla ogaltilmasi yolu btnyle kapatildigi andan itibaren,
sermaye, olanca gcyle, nispi arti-deger retimini, makinelerdeki
gelimeleri hizlandirarak elde etmeye yneldi. Ayni zamanda nispi arti-
degerin niteliginde bir degime oldu. Genel bir deyile, nispi artideger
retim tarzi, iinin retken gcn, belli bir srede, ayni miktarda
emek harcayarak daha fazla retimde bulunabilecek [sayfa 422| hale getir-
mektedir. Bu emek-zamani, toplam rne tipki eskisi kadar deger kat-
makla birlikte, bu ayni degiim-degeri, imdi daha fazla kullanim-de-
gerine yayilmitir; bylece herbir metain degeri dmtr. Oysa, alima
saatlerinin kisaltilmasi zorunlu duruma gelir gelmez baka trl olur.
Bu, retici glerin gelimesi ve, retim aralarinda tasarruf saglanmasi
konularinda yarattigi byk drt, iiye ayni srede daha fazla emek
harcama, emek-gc geriliminde bir ykselme, ignnn her anini
doldurma ya da, ancak kisaltilmi bir ignnn sinirlari iersinde
ulailabilecek lde bir emek yogunlamasina yolaar. Daha byk
bir emek kitlesinin belli bir sre iersinde bu yogunlamasi, imdi de,
aslinda ne ise o, yani daha byk bir emek miktari olarak hesaba
katilir. Emegin byklgnn, yani sresinin llmesinin yanisira, artik
onun iddetinin, yogunluk derecesinin ya da yogunlugunun llmesi
gibi yeni bir l ortaya ikar.
74
On saatlik ignnn bu daha yogun
saatleri, imdi, oniki saatlik ignnn daha gzenekli saatlerinden daha
fazla emek, yani harcanmi emek-gc ierir. Bu yzden, eski bir saatlik
emegin rn, sonraki 1
1
/
8
saatlik emegin rn kadar ya da daha faz-
la deger tair. Emegin retkenliginin ykseltilmesi sonucu nispi arti-de-
gerdeki arti bir yana, imdi kapitalist iin, diyelim, 8 saatlik arti-emek
ve 6
2
/
8
saatlik gerekli-emek, eskiden 4 saatlik arti-emek ve 8 saatlik ge-
rekli-emek ile retilen bir deger kitlesi saglar.
imdi u soruya gelmi bulunuyoruz: Emek nasil yogunlatirilir
Kisalan ignnn ilk etkisi, u aik yasanin sonucudur: emek-
gcnn etkinligi, harcadigi sreyle ters orantilidir. Bu nedenle, belli si-
nirlar iersinde, bu srenin kisaltilmasi ile ugranilan kayip, emek-gcn-
deki artan gerilimle kazanilir. Ayrica, iinin daha fazla emek-gc
harcamasi da, kapitalistin kendisine yaptigi cret deme ekliyle sagla-
ma alinir.
75
mlekilik gibi makinenin pek az ya da hi rol oynamadigi
74
eitli sanayi kollarindaki i yogunluklarinda, kukusuz daima farkliliklar vardir. Ama bu
farkliliklar, Adam Smith'in de gsterdigi gibi, her trden ie zg ekiller ile bir lde birbirini
telfi eder. Bununla birlikte, deger ls olarak emek-zamani, ancak, emegin yogunlugu ile
sresinin bir ve ayni emek niceliginin birbirine karit ve biri digerini ditalayan ifadelerini temsil
ettigi lde etkilenir.
75
zellikle, bu kitabin [cildin| Drdnc Kisminda inceleyecegimiz para-baina denen
cretle.
357
Kurl Murks
Kupilul l
manfaktrlerde, fabrika yasalarinin uygulanmasi sonucu, yalnizca
inndeki kisalma, iin dzenliliginde olaganst bir dzgnlg,
birlikteligi, dzeni, srekliligi [sayfa 428| ve canliligi gzler nne sermitir.
76
Bununla birlikte, iinin, makinenin srekli ve dzenli hareketlerine
bagimli bulundugu ve siki bir i dzeninin zaten yaratilmi oldugu bir
fabrikada, ayni etkinin dogabilecegi kukuyla karilanmitir. Bu yzden,
1844 yilinda, ignnn oniki saatin altina indirilmesi sorunu tartiilirken,
patronlar, "eitli blmlerdeki gzclerin, iilerin zaman yitirmemele-
rine dikkat ettiklerini", "iilerin, uyaniklik ve dikkat derecelerinin artiril-
masinin hemen hemen olanak-dii bulundugunu" ve bu nedenle, maki-
nelerin hizi ile, diger koullar ayni kalmak zere, "iyi ynetilen bir fabrika-
da, iilerin dikkatlerindeki bir arti nedeniyle herhangi nemli bir sonu
beklemenin sama oldugunu" oybirligi ile ilan etmilerdir.
77
Deneyimler
ise, u iddialari yalanliyordu. Bay Robert Gardner, Preston' daki iki byk
fabrikasinda, 2O Nisan 1844'ten itibaren alima saatini oniki saatten
onbir saate indirmiti. Aagi yukari bir yillik alimanin verdigi sonu
yleydi: "Ayni masrafla ayni miktar rn elde edilmi ve toplam olarak
iiler imdi onbir saat aliarak eskiden oniki saatlik alimakla aldiklari
kadar cret almilardir."
78
imdi, egirme ve tarama yerlerindeki dene-
yimlere geecegim, nk buralarda, makinelerin hizinda %2 bir arti
grlmtr. Ama ayrica ok eitli kumalarin yapildigi dokuma
kisminda, alima koullarinda en ufak bir degime olmamiti. Sonu
uydu: "1844 yilinda 6 Ocak ile 2O Nisan arasinda, 12 saatlik ignnde,
ortalama haftalik cret, 1O ilin 1,5 peni, 2O Nisan ile 2D Haziran arasin-
daki 11 saatlik ignnde, ortalama haftalik cret, 1O ilin 8,5 peni."
7D
Burada, imdi onbir saatte eskiden oniki saatte retildiginden fazla
rn elde edilmektedir ve bu, tamamen, iilerin daha dzenli alimasi
ve zamandan saglanan tasarruf sonucudur. iler, ayni creti alir ve bir
saatlik zaman kazanirlarken, kapitalist de ayni miktar rn elde eder
ve, kmr, gaz ve benzeri masraflardan bir saatlik tasarruf saglami
olur. Horrocks ile 1acson beylerin fabrikalarinda da ayni denemeler
yapilmi ve ayni baarilar saglanmitir.
8O
alima [sayfa 424| saatlerinin ki-
saltilmasi, her eyden nce, belli bir srede iinin daha fazla g har-
camasini saglayarak, emegin yogunlatirilmasi iin znel koullari ha-
zirlar. Bu kisaltma zorunlu duruma gelir gelmez, makineler, sermayenin
elinde, belli bir srede daha fazla emek sizdirmak iin sistemli bir
76
Bkz: Re. o/ lns. o/ Fcc|.. for 81
st
October, 1865.
77
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 1844 and the quarter ending 8O
th
April 1845, s. 2O-21.
78
|.c., s. 1D. Para-bai cret degimedigi iin, haftalik cretler, retilen miktara bagli
bulunuyordu.
7D
l.c., s. 2O.
8O
Yukardaki deneylerde moral ge, nemli bir rol oynuyordu. iler fabrika denetmenine
unlari anlatmiti: "Daha byk bir zevkle aliiyoruz, gece daha erken iten ikma dl
daima aklimizdadir ve en gencinden en yalisina kadar, btn fabrikaya canli ve neeli bir ruh
egemendir, birbirimize ok yardim ederiz." (|.c., s. 21.)
358
Kurl Murks
Kupilul l
ekilde kullanilan nesnel aralar halini alirlar. Bu iki trl yapilir: makine-
nin hizini artirarak, ve iiye alitiracagi daha fazla makine vererek.
Makinelerin yapiminin gittike gelitirilmesi, kismen makine olmaksi-
zin ii zerinde daha fazla baski yapmanin olanaksizligindan, kismen
de kisalan alima saatlerinin, kapitalisti, retim giderleri zerinde daha
siki bir denetimde bulunmaya zorlamasindan ileri gelen bir gereklilik-
tir. Buhar makinelerindeki gelimeler, piston hizini artirdigi gibi, ayni
zamanda, daha byk g tasarrufu ile, ayni ya da daha az kmr t-
ketimiyle, ayni donanimla, daha fazla makinenin alitirilmasini olanakli
duruma getirmitir. letim mekanizmasindaki gelimeler, srtnmeyi
azaltmi ve, modern makineleri eskilerinden arpici bir ekilde ayiran
aftlarin aplari ile agirliklarinda devamli bir klmeyi saglamitir. Enso-
nu, i makinelerindeki gelimeler, modem buharli dokuma tezghla-
rinda oldugu gibi hem boyutlarini kltm ve hem de hizlari ile etkin-
liklerini artirmitir; ya da iplik egirme makinelerinde oldugu gibi hem
boyutlarini bytm ve hem de i yapan kisimlarinin sayisini ve byk-
lklerini artirmi; ya da ayrintilarda yapilan farkedilmeyecek kadar kk
degiikliklerle bu kisimlarin hizlarinda bir artma olmutur; rnegin, oto-
matik iplik makinelerinde iglerin hizi, on yil ncesine gre bete-bir
oraninda artmitir.
gnnn 12 saate indirilmesi, ngiltere'de 1882 tarihinde balar.
1886 yilinda bir fabrikatr yle diyordu: "Fabrikalarda yapilan i, bugn,
makinelerin nemli derecede artan hizi yznden iinin gstermek
zorunda kaldigi daha byk dikkat ve aba sayesinde, otuz-kirk yil n-
cesine gre ok daha fazladir."
81
1844 yilinda, imdi Shaffesbury Dk
olan Lord Ashley, Avam Kamarasinda belgelere dayanan u aiklamayi
yapti:
"Manfaktr srelerinde alianlarin yaptiklari i, imdi bu ilerin
balangicina gre kati fazladir. Makineler, kukusuz, milyonlarca in-
sanin enerjisini gerektiren ileri yapmaktadir; ayrica, korku verici hare-
ketleri ile egemenligi altina aldigi insanlarin alimalarini da inanilma-
yacak derecede artirmitir. ... [sayfa 425| 1815 yilinda 4O numara iplik egiren
bir ift iplik makinesinin 12 saatlik ignnde yaptiklari hareketi izle-
mek, 8 millik bir yolu yrmeye eitti. 1882'de, ayni numarada pamuk
ipligi egiren bir ift iplik makinesini izlemek iin alinan yol, 2O mil ve
ogu zaman daha fazlaydi. 1885 yilinda" (bu yil 1815 ya da 1825 olabilir)
"bir ipliki her gn bu makinelerin herbirinde 82O ekme yapar ve iki
makinenin toplami 1.64O ekme ederdi. 1882'de, ipliki, bir makinede
2.2OO, iki makinede 4.4OO ekme yapiyordu. 1844'te ekme sayisi 2.4OO
ve toplam 4.8OO'e ulati; ve bazi durumlarda gereken i miktari daha da
fazla oluyordu. ... Elimde, 1842 yilinda bana gnderilmi olan bir baka
belge daha var, bu belgede deniliyor ki, i giderek artiyor bu arti,
81
1ohn Fielden, |.c., s. 82.
35
Kurl Murks
Kupilul l
yalnizca alinan yolun gittike uzamasi yznden degil, ama alitirilan
ii sayisi dzenli olarak azaldigi halde retilen malin miktarinin artma-
sindan trdr, ve ayrica, u siralarda, ilenmesi ok daha zor olan
kt cins pamugun egirilmesindendir. ... Tarama odasinda da, i byk
miktarda artmitir. Burada bir kii, imdi, eskiden iki kiinin yaptigi ii
yapmaktadir. ogu kadin olmak zere pek ok kiinin alitirildigi do-
kuma odasinda ... egirme makinelerinin hizinin artmasi nedeniyle son
birka yil iersinde yapilan ite tam %1O oraninda bir arti olmutur.
1888 yilinda haftada egrilen |cn/s*

sayisi 18.OOO idi, 1848'te bu 21.OOO'e
ikmitir. 181D yilinda, buharli dokuma tezghlarinda dakikada /c/s**
sayisi 6O idi, 1842'de 14O oldu ve yapilan ite byk bir artma oldugunu
gsterdi."
82
1844 yilinda Oniki Saatlik Yasa altinda ulailmi bulunan bu dik-
kate deger yogunlama, o sirada ngiliz fabrikatrlerinin bu ynde daha
fazla bir gelitirmenin olanaksiz bulundugu ve bu nedenle bundan son-
ra alima saatlerinde yapilacak herhangi bir azaltmanin retimin
dmesi demek olacagi yolundaki iddialarini hakli gsterir gibi grn-
mekteydi. Bu iddialarin grnteki dogrulugu, fabrikatrlerin her an
uyanik bir deneticisi olan fabrika denetmeni Leonard Horner'in u ag-
da szlerinde en iyi ekilde grlr.
"retilen miktar aslinda makinenin hizina bagli olduguna gre,
bunlari, aagidaki koullara uymak suretiyle en hizli bir biimde alitir-
mak, fabrika sahibinin ikarina olacaktir: makinelerin abuk yipran-
maktan korunmasi; retilen malin kalitesinin [sayfa 426| korunmasi; iinin
srekli olarak gsterebilecegi abadan daha fazlasini harcamadan ha-
reketi izleyebilecek durumda olmasi. Fabrika sahibinin zmlemek
zorunda oldugu en nemli sorunlardan birisi, bu nedenle, yukardaki
koullari gznnde bulundurarak makineleri alitirabilecegi en yk-
sek hizi bulmaktir. ogu zaman ii fazla hizlandirdigi, kopma ve kiril-
malar ile, ikartilan kt iin, hiz artiindan agir bastigi ve bylece ii
yavalatmak zorunda kaldigi grlr. Bu nedenle bana kalirsa, alikan
ve aklibainda bir fabrika sahibi, gvenilir bir azami hiza ulatiginda,
onbir saatte oniki saatteki kadar retimde bulunamayacaktir. Ayrica
bence, para-bai alian ii, ayni hizda devam edebilecegi gce uygun
en yksek abayla aliacaktir."
88
Homer, bu nedenle, alima saatleri-
nin, oniki saatin altina dmesiyle retimin zorunlu olarak azalacagi
sonucuna varmitir.
84
Aradan on yil getikten sonra, gene kendisi, her
ikisi de ignnn zorunlu olarak kisaltilmasiyla son derece uzayabilen
* ile. -.
** Atki. -.
82
Lord Ashley, |.c., s. 6-D css/m.
88
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for Quarter ending 8O
th
September, 1844, and from 1
st
October,
1844, to 8O
th
April, 1845, s. 2O.
84
|.c., s. 22.
30
Kurl Murks
Kupilul l
makine ve insanin emek-gcndeki esnekligi, o yil nasil geregi gibi tah-
min edemedigini tanitlamak iin, 1845'teki bu grn nakleder.
imdi, On Saatlik Yasanin 1847 yilinda ngiliz pamuklu, ynl,
ipekli ve keten fabrikalarina uygulanmalarini izleyen dneme gelmi
bulunuyoruz.
"glerin hizi ikrik tipi makinelerde dakikada 5OO, bkme tipi
olanlarda 1.OOO devir artmitir; yani 188D'da dakikada 4.5OO olan birinci
tip makinenin ig hizi, imdi (1862) 5.OOO'dir; ikinci tip makinede 5.OOO
olan hiz ise, imdi dakikada 6.OOO'dir; bu, birinci durumda onda-bir,
ikinci durumda bete-bir arti demektir."
85
Manchester yakinindaki
Patricroft'lu taninmi mhendis 1ames Nasmyth, 1852 tarihinde Leonard
Homer'e yazdigi bir mektupta, bir buharli makinede 1848 ve 1852 tarih-
leri arasinda yapilan gelimeleri anlatmaktadir. Resmi kayitlarda daima
benzeri makinelerin 1828 yilindaki glerine gre tahmin edilen
86
buhar
makinelerinin beygirglerinin yalnizca nominal olduklarini ve ancak
gerek glerinin bir gstergesi olarak ie yarayabileceklerini belirttik-
ten sonra, unlari sylemektedir: "Ayni agirliktaki [sayfa 427| buharli maki-
nelerden imdi ortalama en az yzde 5O'den fazla alima ya da i elde
ettigimize ve birok durumda, dakikada 22O ayaklik sinirli hizla alitigi
gnlerde 5O beygirgc saglayan buharli makinelerin imdi 1OO beygir-
gcnn zerine iktiklarina inanmiyorum." ... "1OO beygirgcndeki
buharli makineler, yapilarinda ve kazanlarinin kapasitesi ile yapiliindaki
bazi dzeltmeler sonucu, eskisine gre daha byk bir gle aliabil-
mektedir." ... "Beygirglerine oranla eskisi kadar ii alitirmakla bir-
likte, makineye oranla daha az ii kullanilmaktadir.."
87
185O yilinda, n-
giltere'deki fabrikalar, 25.688. 716 iplik ve 8O1.445 dokuma tezghi ilet-
mek iin 184.217 nominal beygirgc kullanmilardir. 1856'da ig ve tez-
gh sayisi sirasiyla 88.5O8. 58O ve 86D.2O5 idi; gerekli norminal beygirgc
185O'dekinin ayni olsaydi, 175.OOO beygirgcne eit bir g gerekirdi,
oysa 1856 yili istatistiklerinde, fiili beygirgc 161.485 olup, 185O yili
esas alinarak hesap edildiginde 1O.OOO beygirgcnden daha fazla bir
noksanlik gsteriyordu."
88
"statistiklerin (1856 yili) ortaya koyduklari bu
gerekler, fabrika sisteminin hizla ilerledigini gstermektedir; beygirgc-
ne oranla eskisi kadar ii kullanmamakla birlikte, makinelere oranla
daha az ii alitirilmaktadir; buhar makinesi, gte saglanan tasarruf
ve diger yntemlerle daha byk agirliktaki makineleri alitirabilmek-
tedir; makineler ile yapim yntemlerinde iyiletirmeler, ve makinelerin
85
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1862, s. 62.
86
Bu, 1862 tarihli "Parlamento Karari" ile degitirildi. Burada, modern buharli makineler ve
su arklarinin fiili beygirgcnn yerini nominal beygirgc almitir. ift igler de (188D, 185O ve
1856 kararlari tersine) iplik egirme ileri arasinda yer almadigi gibi, ynl dokuma fabrikalarinda,
"gigs" ["kabartma tezghi" -.| sayisi eklenmi, bir yandan jt ve kenevir fabrikalari, te yandan
keten fabrikalari arasinda ayrim yapilmi ve ensonu orap dokumaciligi ilk kez rapora alinmitir.
87
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
October, 1856, s. 18-14, 2O ve 1852, s. 28.
88
|.c., s. 14-15.
3T
Kurl Murks
Kupilul l
hizinda arti ve diger eitli nedenlerle, daha byk miktarda i retile-
bilir."
8D
"Her tr makinede yapilan byk gelimeler, bunlarin retim
gcn geni lde artirmitir. alima saatlerinin kisaltilmasi, ku-
kusuz ... bu gelimelerde etken olmutur. Bu gelimeler ile birlikte, ii-
nin daha fazla aba harcamasi, kisaltilmi (iki saat ya da altida-bir) i-
gnnde, en az eskisi kadar rn elde edilmesini saglamitir."
DO
Emek-gcnn, daha yogun bir biimde smrlmesiyle fabri-
katrlerin servetlerinin nasil byk lde arttigini gstermeye tek bir
olay yeterlidir. 1888 ile 185O arasinda ngiliz pamuklu [sayfa 428| sanayiinde
ve diger sanayilerde ortalama arti %82 idi, oysa 185O-1856 arasi bu sayi
%86'ya ulamitir.
On saatlik ignnn etkisi altinda 1848 ile 1856 arasinda 8 yil
sresince ngiliz sanayiindeki gelime ne kadar byk olursa olsun,
bunu izleyen 1856-1862 yillari arasindaki 6 yillik dnemde bu gelime,
ok daha fazla olmutur. rnegin ipek fabrikalarinda 1856'da 1.OD8. 78D
ig varken, 1862'de bu sayi 1.888.544 olmu; dokuma tezghi ise 1856'da
D.26O iken 1862'de 1O.7OD'a ykselmitir. Bylece ig sayisindaki arti
%26,D, tezgh sayisindaki arti %15,6 oldugu halde, bu ilerde alianlarin
sayisi %7 azalmitir. 185O yilinda yn ipligi fabrikalarinda 875.88O ig ali-
iyordu. 1856'da ise 1.824.54D (arti %51,2), ve 1862'de 1.28D.172 (azali
%2,7). Eger 1856 yili sayisinda grlen, ama 1862 yili sayisinda grlme-
yen ig sayisini dersek, 1856 yilindan sonra ig sayisinin hemen hemen
ayni kaldigini grrz. te yandan, 185O'den sonra ig ve tezghlarin
hizi ogu zaman iki katina ikmitir. Ynl fabrikalarinda buharli dokuma
tezghi sayisi 185O'de 82.617, 1856'da 88. D56, 1862'de 48.O48'dir. ilerin
sayisi 185O'de 7D.787, 1856'da 87.7D4, 1862'de 86.O68'tr; bu sayilara, 14
yaindan kk olmak zere 185O' de D.D56, 1856'da 11.228, 1862'de
18.178 ocuk dahildir. Bu nedenle, 1856' ya gre 1862'de dokuma tezghi
sayisinda byk bir arti oldugu halde, alian toplam ii sayisi azalmi,
smrlen ocuk sayisi artmitir.
D1
27 Nisan 1868'te Bay Ferrand, Avam Kamarasinda unlari sy-
lyordu: "Burada adlarina konutugum Lancashire ve Cheshire'in 16
blgesinden gelen delegeler, bana, makinelerdeki gelimeler nedeni-
yle fabrikalardaki iin srekli olarak arttigini sylemilerdir. Eskiden bir
kiinin iki yardimciyla birlikte bir tezgha bakmalari yerine, imdi bir
kii hi yardimcisi olmaksizin tezgha birden baktigi gibi, drt tezgha
birden baktigi da sik sik grlmektedir. Oniki saatlik iin imdi on saat-
ten daha az bir sreye sikitirildigini olaylar aika gstermektedir. Btn
bunlardan, fabrika iilerinin katlandiklari zahmetin son on yil iersinde
8D
|.c., s. 2O.
DO
Reo||s, e|c., for 81
st
October, 1858, s. D-1O. Kar: Reo||s, e|c.,for 8O
th
April, 186O, s. 8O vd.
D1
Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1862, s. 1OO ve 18O.
32
Kurl Murks
Kupilul l
ne kadar byk lde arttigi apaik ortaya ikmaktadir."
D2
[sayfa 42D|
Bu nedenle fabrika denetmenleri, 1844 ve 185O yasalarinin sonu-
larini durmadan ve hakli olarak vmelerine karin, alima saatlerinin
kisaltilmasinin, iin, iinin sagligini ve alima kapasitesini tehlikeye
drecek ekilde yogunlamasina yolatigini da itiraf etmekten geri
kalmamilardir. "Pamuklu, ynl ve ipekli fabrikalarin ogunda grlen
ve son birka yil iersinde hizlari byk lde artan makinelere iilerin
yetiebilmeleri iin gerekli badndrc ve tketici heyecan Dr. Green-
how'un bu konudaki son raporunda belirttigi gibi ciger hastaliklarindan
ileri gelen fazla lmlerin nedenlerinden birisi olabilir."
D8
alima saat-
lerinin uzatilmasi yollari btnyle tikanir tikanmaz, emegin yogunlugu-
nu sistemli bir ekilde ykseltmek ve makinedeki her gelimeyi iiyi
smrmede daha yetkin bir ara haline getirmek suretiyle, sermayenin
ugradigi kaybi yerine koymak iin, ok gemeden alima saatlerini
kainilmaz olarak yeniden kisaltacagi bir duruma getirmek zorundaydi.
D4
te yandan, ngiliz sanayiinde, 1848 ile bugn arasindaki hizli gelime,
on saatlik ignnn yrrlkte oldugu, 1888-1846 dnemi arasindaki
gelimeyi gemitir, fabrika sisteminin ilk kez ortaya iktigi ve ignnn
sinirsiz oldugu son yarim yzyildaki ilerlemeyi daha ok amitir.
D5
[sayfa
48O|
D2
imdi bir dokumaci 2 modern buharli tezgh ile, 6O saatlik bir haftada, belli nitelik,
geniIik ve uzunlukta 26 para i yapmaktadir; oysa eski tezghi ile 4 paradan fazla yapamazdi.
Byle bir para kumain dokunma maliyeti, 185O'den hemen sonra 2 ilin D peniden 5
1
/
8
peniye
dmtr.
"Otuz yil nce" (1841) "bir ipliki iragiyla birlikte, 8OO-824 igli bir ift egirme tezghindan
fazlasina bakamazdi. imdi ise" (1871) "be iragin yardimi ile 2.2OO ige bakmak durumundadir
ve 1841 yilina gre yedi katindan fazla retimde bulunabilmektedir." (Fabrika denetmeni Alex
Redgrave, 1o0|nc| o/ ||e Soc. o/ 4||s, 5
th
1anuary, 1872.)
D8
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1861, s. 25, 26.
D4
Sekiz saatlik ign iin hareket, imdi (1867) Lancashire'da fabrika iileri arasinda
balami bulunuyor.
D5
Aagidaki birka sayi, Birleik Krallik'ta 1848'den beri, "fabrika" sayisindaki artii
gstermektedir:
hracat miktari
1848
hracat miktari
1851
hracat miktari
186O
hracat miktari
1865
Pamuk
Pamuk ipligi (libre)
Diki ipligi (libre)
Pam. kuma (yarda)
Keten ve Kenevir
plik (libre)
Kuma (yarda)
pekli
plik (libre)
Kuma (yarda)
Ynl
Yn ve bkme plik (libre)
Kuma (yarda)
185.881.162

1.OD1.878.D8O
11.722.182
88.DO1.51D
466.825*

148,D66,1O6
4.8D2.176
1.548.161.78D
18.841.826
12D.1O6.758
462.518
1.181.455**
14.67O.88O
151.281.158
1D7.848.655
6.2D7.554
2.776.218.427
81.21O.612
148.DD6.778
8D7.4O2
1.8O7.2D8**
27.588.D68
1DO.871.587
1O8.751.455
4.648.611
2.O15.287.851
86.777.884
247.O12.82D
812.58D
2.86D.887
81.66D.267
278.887.418
* 1846. -EJ. ** libre. -EJ.
33
Kurl Murks
Kupilul l
DRDNC KESM. FABRKA
Bu blmn bainda, fabrikanin gvdesi diyebilecegimiz eyi,
yani bir sistem halinde rgtlenen makineyi incelemitik. Orada, maki-
nenin, kadinlarla ocuklarin da emegini katarak, kapitalist smrnn
malzemesini oluturan insanoglunun sayisini nasil ogalttigini, alima
saatlerini alabildigine uzatarak iinin btn zamanina nasil elkoydugu-
nu, ve ensonu, gitgide kisalan srelerde retimin ok byk llerde
artmasini saglayan gelimelerle, daha kisa srede daha fazla i yaptir-
manin, yani emek-gcn daha yogun bir biimde smrmenin bir
araci haline nasil geldigini grmtk. imdi, bir btn olarak fabrika-
ya, onun en yetkin biimine dnyoruz.
Otomatik fabrikanin Pindar'i*

Dr. Ure, fabrikayi, bir yandan, "Bit-
mez tkenmez bir hnerle, eitli dzenlemelerdeki yetikin ve gen
iilerin bilemi elbirligi, merkez bir gle (bir ilk [sayfa 481| devindiriciy-
le) srekli olarak alitirilan bir retken makineler sistemi" olarak, te
yandan da "eitli mekanik ve zihinsel organlardan oluan, ortak bir
nesnenin retimi iin kesiksiz bir uyum iersinde ileyen ve hepsi de
kendi kendine dzenlenmi bir devindirici gce bagli bulunan muaz-
zam bir otomat" olarak aikliyor Bu iki aiklama, zde olmaktan ok
uzaktir. Birinde, kolektif ii ya da emegin toplumsal gvdesi egemen
zne ve mekanik otomat nesne olarak grnyor; digerinde ise, oto-
D5
(Devam)
Mavi kitaplara bkz: S|c|/s|/cc| 4|s||cc| o/ ||e tn/|eJ l/nJom, n 8 ve n 18. Lond., 1861 ve
1866. Lancashire'da, 188D ile 185O arasinda fabrika sayisi yalniz %4; 185O ile 1856 arasinda %1D;
1856 ile 1862 arasinda %88 artmitir; oysa, yukardaki 11 yillik dnemlerin herbirinde burada
alitirilan ii sayisi mutlak olarak artmi, nispi olarak azalmitir. (Bkz: Re. o/ lns. o/ Fcc|., for
81
st
Oct., 1862, s. 68.) Pamuklu fabrikalari Lancashire'da agir basar. Birleik Krallik'taki toplam
tekstil fabrikalarinin %45,2'sinin, iglerin %88,8'nn; buharli dokuma tezghlarinin %81,4'nn,
mekanik beygirgcnn %72,6'sinin, ve alitirilan toplam personel sayisinin %58,2'sinin burada
toplandigini dnrsek, bu blgedeki pamuklu sanayiin ezici niteligi konusunda bir fikir edinmi
oluruz. (|.c., s. 62-68.)
* Yunanli lirik air. -.
hracat degeri
1848
hracat degeri
1851
hracat degeri
186O
hracat degeri
1865
Pamuklu
plik
Kuma
Keten ve Kenevir
plik
Kuma
pekli
plik
Kuma
Ynl
plik
Kuma
S
5.D27.881
16.758.86D
4D8.44D
1.8O2.78D
77.78D

776.D75
5.788.828
S
6.684.O26
28.454.81O
D51.426
4.1O7.8D6
1D6.88O
1.18O.8D8
1.484.544
8.877.188
S
D.87O.875
42.141.5O5
1.8O1.272
4.8O4.8O8
826.1O7
1.587.8O8
8.848.45O
12.156.DD8
S
1O.851.O4D
46.DO8.7D6
2.5O5.4D7
D.155.858
768.O64
1.4OD.221
5.424.O47
2O.1O2.25D
34
Kurl Murks
Kupilul l
matin kendisi znedir, iiler yalnizca bilinli organlar, ve otomatin
bilinsiz organlari ile ibirligi iersinde ve onlarla birlikte merkezi devin-
dirici gce bagli grnrler. lk aiklama, makinenin byk ldeki
her trl kullanimi iin geerli, ikincisi, makinenin sermaye tarafindan
kullanilmasina ve bu nedenle modern fabrika sistemine zg ve onu
karakterize eden bir aiklamadir. Bu yzden Ure, devinimin geldigi
merkezi makineyi, yalniz bir otomat olarak degil, otokrat olarak da
aiklamayi yeg tutar. "Bu geni salonlarda buharin efkatli gc, onbin-
lerce gnll hizmetkrini evresinde toplar."
D6
Aletle birlikte iinin onu kullanmadaki becerisi de makineye
geer. Aletin i yapma olanagi, insanin emek-gcnn zorunlu sinirla-
rindan kurtulur. Bylece, manfaktrde iblmnn dayandigi teknik
temel yikilmi olur. Manfaktr nitelendiren uzmanlami iiler arasin-
daki kademelemenin yerini, otomatik fabrikaya, makineyi kullananlar
tarafindan yapilan her trl iin bir ve ayni dzeye indirilmesi ve eitlen-
mesi egilimi alir;
D7
para-iiler arasinda yapay olarak yaratilmi olan
farklilamalarin yerine, ya ve cinsiyet gibi dogal farkliliklar geer.
Fabrikada iblmnn yeniden ortaya ikmasi, esas olarak,
iilerin zellemi makineler arasinda dagilimi; ve ii kitlelerinin, fa-
brikanin eitli blmleri arasinda gruplar halinde rgtlenmemi ol-
malarina karin, herbiri, biraraya getirilmi benzer makinelere dagilmasi
yznden, aralarindaki elbirligi, basit bir elbirligidir. Manfaktre zg
organik gruplarin yerini, ustabai ile birka yardimcisi arasindaki bag-
lanti alir. Temel blnme, makineler zerinde fiilen alian iiler (ma-
kinelere bakan birka ii de bunlarin iindedir) ile bu iilerin salt
irakligini yapanlar (hemen hemen zellikle ocuklardan olumulardir)
arasindadir. lenecek malzemeyi makineye veren aagi yukari btn
[sayfa 482| "besleyiciler", iraklar arasinda sayilir. Bu bellibali iki sinifa ek
olarak, ileri, btn makinelere bakmak ve zaman zaman bunlari onar-
mak olan, sayi bakimindan nemsiz kimselerin sinifi vardir: mhendis,
makinist, marangoz vb. gibi. Bu sinif, bazilari bilimsel grenim grm,
bazilari meslekten yetime, fabrika iileri sinifindan farkli, yalnizca on-
lara eklenen daha st bir siniftir.
D8
Bu iblm, tamamen teknik bir
iblmdr.
inin makine zerinde alimayi, kendi hareketlerini otomatin
tekdze ve srekli hareketine uydurabilmesi iin ta ocukluk yillarin-
dan grenmesi gerekir. Makineler, btnyle, hep birlikte ve uyum
D6
Ure, |.c., s. 18.
D7
Ure, |.c., s. 81. Bkz: Karl Marx, |.c., s. 14O-141 [Fe|se/en/n Se/c|e|/, s. 14D|.
D8
Parlamento kararlari, aik bir ekilde, fabrika iileri kategorisine yalniz mhendisler ve
makine iilerini vb. degil, ayni zamanda yneticileri, sati memurlarini, habercileri, depo
iilerini, ambalajcilari vb., kisacasi fabrika sahibinden baka herkesi aldigi halde, ngiliz, fabrika
yasalarinin metinde son sz edilen iileri kapsami diinda birakmasi halinde, bunu, kasitli bir
istatistik yaniltmasi diye kabul etmek gerekir; ve bu trden yaniltmalari, baka durumlar iin
ayrintili olarak tanitlamak da pekl mmkndr.
35
Kurl Murks
Kupilul l
iersinde alian ok yanli bir sistem meydana getirdigine gre, buna
dayanan elbirliginin de, eitli ii gruplarinin farkli trdeki makineler
arasinda dagilimini gerektirir. Ama makinenin kullanilmasi, manifak-
trdeki gibi belli bir adamin belli bir greve srekli olarak bagli kalmasi
biimindeki bu dagilimin katilamasi zorunlulugunu ortadan kaldirir.
DD
Sistemin btnnn devinimi, iiden degil de makineden dogdugu
iin, i kesintiye ugramaksizin, her an, herhangi bir kimsenin degimesi
mmkndr. Fabrikatrlerin 1848-185O bakaldirmalari sirasinda yrr-
lge koyduklari vardiya sistemi, bunun en arpici kanitidir. Ensonu ma-
kine zerinde alimanin gen insanlara kazandirdigi hizlilik salt makine
zerinde alimak zere zel bir sinifin egitilmesi zorunlulugunu ortadan
kaldirir.
1OO
Yalnizca iraklarin yaptiklari [sayfa 488| iler, bir lde, fabrikada
makineler tarafindan da grlebilir,
1O1
ve zaten son derece basit olmalari
nedeniyle de bu cansikici ileri yklenenlerin sik sik ve srekli degitiril-
meleri olanagi da vardir.
Teknik deyimiyle eski iblm sistemi, makine tarafindan tahtin-
dan indirilmesine karin, manfaktrden devralinan geleneksel bir ali-
kanlik olarak srklenir gider ve daha sonra emek-gcnn smrlme
araci olarak sermaye tarafindan daha igren bir ekilde sistemletirilir
ve yerletirilir. Bir ve ayni aleti yaam boyu kallanmanin verdigi uzmanlik,
imdi, bir ve ayni makineye yaam boyu hizmet etmenin verdigi uzman-
lik halini alir. Makine, iiyi, ta ocuklugundan balayarak, para makine-
nin bir kismi haline sokmak amaciyla ktye kullanmitir.
1O2
Bylece
DD
Ure, bunu kabul eder. "Gerektiginde" iilerin, yneticinin istegine bagli olarak, bir
makineden alinip digerine verilebildigini syler ve zaten igligi atar: "Byle bir degitirme, ii
bilen ve herbir ignenin baini yuvarlatma iini bir iiye, ucunu sivriltine iini bir bakasina
veren eski uygulama ile tam bir eliki halindedir." Oysa Ure'nin kendi kendisine, otomatik
fabrikada bu "eski uygulamadan" niin ancak "gerektiginde" ayrilindigini sormasi ok daha
yerinde olurdu.
1OO
rnegin, Amerikan i savai sirasinda oldugu gibi byk tehlike aninda, fabrika iileri,
burjuvazi tarafindan, yol yapimi vb. gibi en kaba ilere koulurlar. 1862 yili ile bunu izleyen
yillarda, bota kalan pamuk iileri iin kurulan ngiliz "ateliers nationaux" ["ulusal ilikler". -.|
1848 yilinda Fransa'da kurulmu bulunanlardan u bakimdan ayrilir ki, bu sonuncuda iiler
devlet hesabina retken olmayan ilerde alitirildigi halde, ilkinde iiler, burjuvazi yararina
retken belediye ilerinde alimak zorundaydilar ve bu ileri normal iiden daha dk
cretle yaptiklari iin de, bu iiler ile rekabet haline getirilmi oluyorlardi. "Pamuk iilerinin
fiziksel grnleri kukusuz dzeldi. Ben, bunu ... bu insanlar bakimindan kamu ilerinin aik
havada yapilmasina bagliyorum." (Rep. O/ lns. O/ Fcc|, 81
st
Oct. 1868, s. 5D) Yazar, burada,
Preston kirinda alitirilan, Preston'lu fabrika iilerini kastediyor.
1O1
Bir rnek: 1844 yasasindan beri, pamuklu dokuma fabrikalarina, ocuk emeginin yerini
almak zere eitli mekanik aygitlar girni bulunuyor. Fabrikatrlerin kendi ocuklari,
fabrikalarinda irak olarak bir grenimden geecekleri gn, herhalde bu el degmemi mekanik
alaninda ne byk ilerlemeler olabilir. "Makineler iersinde belki de otomatik tezgh bile digerleri
kadar tehlikelidir. Bunlardaki kazalarin ogu kk ocuklarin balarina gelmektedir; bu
ocuklar, tezghlar hareket halindeyken yeri sprmek iin altlarina srnerek giriyorlar. Birka
ustabai bu su yznden para cezasina arptirilmi ise de, bunun pek yarari olmamitir. Eger
makine yapimcilari, otomatik bir sprge icat etmi olsalardi, bu kk ocuklarin makinelerin
altina srnmeleri nlenir ve bizim koruyucu nlemlerimize mutlu bir katkida bulunulmu
olurdu." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
Oct., 1866, s. 68.)
1O2
Demek ki, Proudhon'un aheser fikri buradan geliyor: o, makineleri, emek aralarinin
3
Kurl Murks
Kupilul l
iinin kendisinin yeniden-retim masraflari byk lde azaldigi gibi,
ayni zamanda, tmyle fabrikaya ve dolayisiyla kapitaliste olan aresiz
bagimliligi da tamamlanmi olur. Her yerde oldugu gibi burada da, top-
lumsal retim srecindeki gelime nedeniyle artmi bulunan retken-
likle, bu srecin kapitalist biimde smrlmesi sonucu artan retkenligi
birbirinden ayirmamiz gerekir. Elzanaatlari ile manfaktrde, ii, aleti
kullanirdi, oysa fabrikada, imdi, makine, iiyi kullanmaktadir. Orada,
emek aracinin hareketi iiden geliyordu, burda ise makinenin hareket-
lerini izlemek zorunda olan odur. Manfaktrde iiler canli mekanizma-
nin birer parasiydi. Fabrikada, onun yalnizca canli bir eklentisi olan
iiden bagimsiz cansiz mekanizma vardir. "Ayni mekanik iin tekrar
tekrar yapildigi bu bitip tkenmez sefil cansikintisi ve alinteri, aynen
Sisyphus'un iine benzer. Sirtlanilan agir i yk, tipki bir kaya parasi
gibi durmadan perian iinin zerine yuvarlanir."
1O8
Ayni [sayfa 484| zaman-
da, bu fabrika ii, sinir sistemini tkettigi gibi, adalelerin ok yanli ali-
masini engeller ve, hem vcut, hem zihin faaliyetlerindeki zgrlgn
her atomunu tmyle elinden alir.
1O4
Makine, iiyi iten kurtarmadigi,
ama yalnizca alimanin btn ilginligini yokettigi iin, iin hafiflemesi
bile bir eit ikence halini alir. Her trl kapitalist retim, yalnizca bir
emek-sreci olmayip, ayni zamanda bir arti-deger yaratma sreci de
oldugu iin, u ortak zelligi gsterir: emek aralarini kullanan ii de-
gildir, tersine, iiyi kullanan emek aralaridir. Ne var ki, bu tersine d-
n, ilk kez yalniz fabrika sisteminde teknik ve somut bir gereklik
kazanir. Otomat haline dnen emek araci, emek-srecinde iinin
karisina, canli emek-gcne egemen olan ve onu bitirip tketen serma-
ye ve l emek eklinde ikar. retimin zihinsel glerinin el emeginden
ayrilmasi ve bu glerin, sermayenin emek zerindeki kudreti haline
dnmesi, daha nce gsterdigimiz gibi, ensonu, makine temeli ze-
rinde ykselen byk sanayi tarafindan tamamlanmitir. Fabrika iisi
iin nemsiz olan her bireyin zel hneri, bilim, dev fizik gler, ve fab-
rika mekanizmasinda somutlaan ve bu mekanizma ile birlikte "pat-
ron"un kudretini oluturan kitle emegi karisinda, kck bir miktar
olarak yokolur gider. Beyninde, makine ve makine zerindeki tekelin
ayrilmaz bir biimde kenetlendigi bu "patron", "iiler"i ile ne zaman
bir anlamazliga dse, onlari kmser bir eda ile unlari syler: "Fab-
rika iileri unu bir an akillarindan ikarmasinlar ki, onlarinki gerekten
bir sentezi olarak degil, bizzat iinin yararina olmak zere, para ilemlerin bir sentezi olarak
"aliyor".
1O8
F. Engels, |.c., s. 217. Mr. Molinari gibi, siradan ve iyimser bir serbest ticaret yanlisi bile
yle diyebiliyor: "Gnde onbe saat, bir makinenin tek dze hareketini gzlemek durumunda
olan bin kimse, ayni srede kendi fizik gcn kullanmasindan daha fazla tkenir. ok uzun
sreli olmamak zere belki de zihinsel bir jimnastik hizmeti grebilecek olan bu gzclk, sre
uzun olursa, airiligi nedeniyle, zihni de, vcudu da yorar." (G. de Molinari, |0Jes conom/q0es,
Paris, 1846, [s. 4D|.)
1O4
F. Engels, |.c., s. 216.
37
Kurl Murks
Kupilul l
ok kk cinsten hner isteyen bir itir; bundan daha kolay grenile-
bilecek ve niteligi bakimindan bundan daha.fazla cret denen, ya da
en az uzmanlik veren ok kisa bir egitimle bundan daha abuk ve bol
elde edilebilecek baka hi bir i yoktur. ... Patronun makinesi, aslinda,
retim iinde, alti aylik bir egitimin gretecegi ve siradan bir tarim ii-
sinin bile grenebilecegi fabrika iisinin emek ve hnerinden ok daha
nemli rol oynar."
1O5
[sayfa 485| inin, emek aralarinin tekdze hareketle-
rine teknik bakimdan bagli oluu ile, her iki cinsiyetten ve her yatan
bireyleri iersinde toplayan ii toplulugunun kendine zg yapisi, fabri-
kada tam bir sistem halini alan bir kila disilplini yaratarak daha nce
de sz edilen denetim ve gzclk iini ayri bir ugra haline getirir; ve
bylece, alianlari, iiler ve gzcler ya da sanayi ordusunun erleri ve
avulari diye siniflara blm olur. "[Otomatik fabrikada| karilailan
balica glk ... her eyden nce, insanlari geliigzel alima alikan-
liklarindan kurtarmak ve onlari karmaik otomatin degimeyep dzen-
liligi ile zde hale gelecek biimde egitmektir. Fabrikanin alima
hizinin gereklerine uygun den bir disiplin ynetmeligini meydana ge-
tirmek ve uygulamak, Arkwright'in giritigi herklce bir i ve soylu bir
baaridir! Sistemin en iyi biimde rgtlendigi ve iin son derece hafifle-
tildigi bugn bile, organik agini gemi kimseleri yararli fabrika iileri
haline getirmek adeta olanaksiz haldedir."
1O6
Burjuvazinin baka ko-
nularda drtelle sarildigi sorumlulugun bllmesi ilkesi ile, bundan
daha da fazla begendigi temsili sistemi hi dikkate almaksizin, serma-
yenin bir yasakoyucusu gibi, iiler zerindeki kayitsiz artsiz egemen-
ligini diledigi ekilde formlletirdigi fabrika ynetmeligi, geni lde
elbirligi ve emek aralari ile zellikle makinelerin ortaklaa kullanilma-
siyla emek-srecinin gerekli kildigi toplumsal dzenin kapitaliste bir
karikatrnden baka bir ey degildi. Kle alitiranlarin ellerindeki
kaminin yerini, imdi, gzclerin elindeki ceza kitabi aliyordu. Btn
cezalar eninde sonunda, dogal olarak, para cezasi ve cret biimine
gelip dayaniyor ve fabrika Lycurgus'unun yasa koyma marifeti, her eyi
yle dzenliyordu ki, bu yasalarin ignenmesi, onun iin, yasalara uyul-
masindan daha krli oluyordu.
1O7
[sayfa 486|
1O5
"The factory operatives should keep in wholesome remembrance the fact that theirs is
really a low species of skilled labour; and that there is none which is more easily acquried or of
ist quality more amply remunerated, or which, by a short trainin of the least expert can be
more quickly as well as abundantly acquried... The master's machinery really plays a far more
important part in the business of production than the labour and the skill of the operative,
which six months' education can teach, , and a common labourer can learn. " (7|e Vcs|e|
S/nne|s' cnJ Vcn0/cc|0|e|s' 0e/ence F0nJ. Reo|| o/ ||e Comm/||ee, Manchester 1854, s. 17.)
Patronlarin, "canli" otomatlarini kaybetme tehlikesi ile yzyze geldikleri zaman bsbtn ayri
bir telden aldiklarini daha ilerde grecegiz.
1O6
Ure, |.c., s. 15. Arkwright'in yaam yksn bilen bir kimse, bu berber-dahiye hi bir
zaman "asil" unvanini veremez. 18. yzyilin btn byk mucitleri iersinde o, kukusuz,
bakalarinin icatlarini alan en byk hirsiz ve en aagilik adamdir.
1O7
"Burjuvazinin, proletaryayi bagladigi tutsaklik, hi bir yerde fabrika sisteminden daha
aika gniigina ikmamitir. Burada btn zgrlkler hem yasada ve hem de gerekte sona
38
Kurl Murks
Kupilul l
Biz, burada, yalnizca, fabrika iinin yrtldg maddi koullara
deginmi bulunuyoruz. Her duyu organinin, yapay olarak ykselen si-
caklik, toz-toprak dolu hava, kulaklari sagir edici grlt ile ayni dere-
cede zarar grmesinin, stste siralanmi makineler arasindaki lm
ve yaralanma tehlikesinin burada szn bile etmiyoruz; bunlar, deta
mevsimlerin dzenliligiyle [sayfa 487| yayinlanan, sanayi savaindaki l
erer. ilerin saat bebuukta fabrikada olmalari gerekir. Birka dakika ge kalsalar
cezalandirilirlar; 1O dakika gecikirlerse, kahvaltidan sonraya kadar ieriye alinmazlar ve bylece,
drtte-bir gnlk creti kaybetmi olurlar. Komuta ile yemek, imek ve uyumak zorundadirlar.
... Despot an sesiyle yatagindan kaldirilir, kahvaltidan, yemekten agrilir. Ve fabrikada baindan
neler geer Burada patron mutlak yasakoyucudur. Gnlnn diledigi gibi ynetmelikler yapar;
bunda, keyfince degiiklikler, ekler yapar; ve en budalaca eyleri koysa, mahkemeler iiye
yle syler: Bu szlemeye gnlnzle girdiginize gre, imdi onu yrtmek zorundasiniz. ...
Bu iiler, dokuz yaindan balayarak lene kadar, bu maddi ve manevi ikence altinda yaar."
(F. Engels, |.c., s. 217, sq.) "Mahkemenin ne dedigini" bir rnekle gsterecegim. Olaylardan biri,
1866 yili sonunda Sheffield'de geer. Bu kentte bir ii iki yil bir elik fabrikasinda aliir. ve-
renle yaptigi bir kavga sonucu ii birakir ve ne olursa olsun bu patron iin aliamayacagini
syler. Szlemeyi bozdugu gerekesiyle yargilanir ve iki ay hapse mahkum edilir. (Eger szle-
meyi patron bozmu olsaydi, ancak hukuk mahkemesinde kovuturmaya ugrar ve olsa olsa
para cezasina arptirilirdi.) i iki aylik hapis cezasim ektikten sonra, patron, szleme gere-
gince iiyi ibai yapmaya davet eder. i, hayir der, szlemeye uymadigi iin zaten cezasini
ekmitir. Patron tekrar dava aar ve yargilardan bir tanesi, Mr. Shee, bunu, bir insanin yaadigi
srece, bir ve ayni su ya da cinayet iin tekrar cezalandirilmi olacagi bir hukuk garibesi ola-
rak aika yermesine karin, mahkeme, iiyi tekrar mahkum eder. Ve bu hkm, "G|ec|
tnc/J" ["Byk cretsizler"-.|, tarali mee odunlari degil, Londra'daki en yksek mahkeme-
lerden biri veriyordu. [Drdnc Almanca baskiya ek. Bu usul artik uygulanmiyor. Havagazi
gibi bazi kimyasal hizmetler diinda, ngiltere'de ii, szlemenin bozulmasi halinde iverenle
eit koullar iersinde ancak hukuk mahkemelerinde yargilanabiliyor. -F.E.| kinci olay, 1868
Kasiminin sonunda Viltshire'da geiyor. Westbury Leigh'de, Leower's Mill'de kuma fabrikatrl-
g yapan Harrup adinda birisinin yaninda alian 8O kadar dokuma iisi, patronlari Harrup'un,
sabahlari ie ge kaldiklari iin cretlerinden 2 dakikaya karilik 6 peni, 8 dakikaya karilik 1
ilin, 1O dakikaya karilik 1 ilin 6 peni kesmek gibi tatli bir alikanligi srdrmesi karisinda
greve gidiyorlar. Bu, bir saat iin D ilin, bir gn iin 4 sterlin 1O ilin eder ki, dokumacilarin bir
yildaki ortalama cretleri hi bir zaman haftada 1O-12 ilini gememektedir. Ayrica Harrup, ie
balama saatini ilan etmek zere bir ocuk grevlendiriyor, ki bu ocuk ogu kez sabahin
altisindan nce ddg ttryordu: ve eger ddgn bittigi anda btn iiler orada hazir
degilseler, kapilar kapaniyor, diarda kalan iiler cezalandiriliyor: ve binalarda saat olmadigi
iin, talihsiz iiler, Harrup yetitirmesi gen ddknn insafina kaliyorlardi. Grevdeki iiler,
yani aile analari ve kizlar, bir ddknn yerine bir saat konuldugu ve daha aklayatkin bir
ceza uygulandigi takdirde ie balama nerisinde bulundular. Harrup, 1D kadin ile kizi szlemeye
uymadiklari gerekesiyle yargi karisina ikartti. Orada bulunanlarin bu haksizlik karisindaki
byk fkesine karin iilerin hepsi de 6 peni para cezasina ve 2 ilin 6 peni mahkeme gider-
lerini demeye mahkum edildiler. Mahkemeden sonra Harrup'un peine, isliklar alan bir kala-
balik takildi. Fabrikatrlerin pek sevdikleri bir ey de, istenilen malzemddeki kusurlar nedeniyle,
cretlerinden kesinti yaparak iileri cezalandirmakti. Bu yntem, 1866'da ngiltere'de gmlekilik
blgesinde genel bir greve yolati. ocuklari alitirma Komisyonunun raporlarinda (1868-
1866), iilerin yalniz cretlerini almamakla kalmayip, harcadiklari emek ve ceza ynetmelikleri
araciligi ile kiymetli patronlarina kari borlu duruma drldkleri olaylar anlatilmaktadir.
Son pamuk bunalimi da, cretlerde kesinti yapma konusunda fabrika otokratlarinin gsterdikleri
marifetlerin lmsz rneklerini saglamitir. Fabrika denetmeni Mr. R. Baker yle diyor: "Bu
zor ve istirapli zamanlarda, alitirdigi bazi gen iilerin herbirinden, saglik belgesi iin, yasaya
gre 8 peni kesmesi gerekirken, 1O peni kesen (oysa bu belge iin ancak 6 peni demektedir)
bir pamuklu fabrikasi sahibi aleyhinde, son zamanlarda, ben kovuturma amak zorunda kaldim.
... Bana bildirilen diger bir olay da, yasayla atimadan ayni amaca ulamak iin bir fabrikatrn,
alitirdigi ocuklardan, alimaya uygun olduklari hekim belgesiyle belirtilenlerden, derhal,
pamuk ipligi egirme sanatini ve sirrini grenmeleri kariligi bir ilin cret istedigi haber veril-
3
Kurl Murks
Kupilul l
ve yarali listelerinde yer almaktadir.
1O8
Fabrika sistemiyle, sanki bir yer-
de yetitirilmi gibi olgunlaan ve glenen toplumsal retim aralarin-
da saglanan tasarruf sermayenin ellerinde, iinin aliirken yaami
iin zorunlu eyi, sistemli bir soygunculuga dntrr; yer, iik, hava
ve retim srecinin beraberinde getirdigi tehlikelere kari onun yaamini
korumak iin alinacak her trl nlem zerinde ayni soygun yapilir; i-
inin rahatligi iin gerekli eyler zerindeki soygunun burada hi szn
etmiyoruz.
1OD
Fourier, fabrikalari, "islah edilmi hapisaneler" diye adlan-
dirdiginda haksiz miydi
11O
[sayfa 488|
mekteydi. Bu nedenle, grevler gibi olaganst olaylar konusunda, yalniz bunlarin ortaya iktiklari
yerlerle ilgili degil, zellikle iinde bulundugumuz zamanlarda grlmelerinin bazi derin nedenleri
olabilir, ve bunlar aiklanmaksizin, halkin bunlari anlayabilmesi olanaksizdir." Burada, 1868
Haziraninda, Darwen'deki, dokuma iileri grevine deginillyor. (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., for 8O
th
April, 1868, s. 5O-51.) Raporlar daima resmi tarihlerin gerisindeki olaylari kapsamaktadir.
1O8
Fabrika yasalarinin tehlikeli makinelere kari getirdigi koruma nlemlerinin yararli etkileri
olmutu. "Ama ... imdi, yirmi yil nce bulunmayan baka tehlike kaynaklari var; bunlardan en
bata geleni makinenin artan hizidir. arkIar, silindirler, volanlar, igler ve mekikler gitgide artan
bir hizla dnmektedir; kopan bir ipligi yakalamak iin parmaklar imdi daha hizli ve becerikli
hareket etmek zorundadir, nk bir anlik duraksama ya da dikkatsizlik, kurban edilmelerine
yolaar. ... Kazalarin byk bir kismi, iilerin ilerini hizla bitirmek kaygilarindan ileri gelir.
urasi unutulmamalidir ki, makinelerin hareket halinde olmasi, yani iplik ve kuma retmesi,
fabrikatrlerin en nde gelen kaygilaridir. Bir dakikalik duraklama, yalniz bir g kaybi degil, bir
retim kaybidir da ve, ikartilan i miktarinda ikarlari bulunan gzcler, iileri, makineleri
daima hareket halinde tutmaya zorlarlar; ve agirlik ya da para-baina cret alan iiler iin de,
makinelerin devamli hareket halinde olmalari daha az nemli degildir. Bunun sonucu olarak,
bazi ve hatta ogu fabrikalarda, makinelerin hareket halindeyken temizlenmeleri yasaklandigi
halde, fabrikalarin ogunda ve belki de hepsinde iilerin, herhangi bir uyarmaya ya da azarlan-
maya ugramaksizin, makineler aliir haldeyken, artiklari, kirintilari aldiklari, silindirleri, arklari
vb. sildikleri her zaman grlen bir uygulamadir. Bylece, yalniz bu yzden alti ay iersinde DO6
kaza olmutur. ... Her gn devamli olarak epeyce bir temizlik yapilmakla birlikte, cumartesi
gnleri genellikle makinelerin genel temizligine ayrilmitir ve bunun da byk bin kismi gene
makineler hareket halindeyken yapilmaktadir." Temizlik iin bir cret denmediginden, iiler
bunun bir an nce bitirilmesine bakarlar. Bu nedenle, "cuma ve zellikle cumartesi gnleri
meydana gelen kazalarin sayisi, diger gnlerden ok daha fazladir. Cuma gnlerinin, haftanin
ilk drt gn ortalamasina gre kaza fazlaligi neredeyse %12; cumartesi gnlerinde ise, onu
izleyen be gnn ortalamasina gre kaza fazlaligi %25'tir; ya da, eger, cumartesi gnlerinin
alima saatleri hesaba katilirsa diger gnler 1O1/2 saat oldugu halde cumartesi gnleri 71/2
saattir bu fazlalik %65'i bulur." (Re. o/ lns. o/ Fcc|, 81
st
October, 1866, s. D, 15, 16, 17.)
1OD
nc Kitabin [Cildin| Birinci Kisminda, fabrika yasasinin, "iileri" tehlikeli makinelere
kari koruyan maddelerine kari ngiliz fabrikatrlerin son gnlerde giritikleri savaimin bir
yksn verecegim. imdilik, Leonard Horner'in resmi raporundan alinan u parayla yetinelim:
"Bazi fabrika sahiplerinin, bazi kazalar konusunda affedilmez bir hafiflikle szettiklerini duydum;
rnegin, bir parmak kaybedilmesi nemsiz bir eydi. Bir iinin yaami ve gelecegi, parmaklarina
o kadar bagliydi ki, bunlardan herhangi birisinin kaybi onun iin ok ciddi bir sorundur. Bu gibi
dncesizce szleri iittigim zaman, genellikle u soruyu soruyordum: Fazladan bir iiye
gereksinmeniz olsa, baka bakimlardan eit nitelikte iki kii bavursa, bunlardan bir tanesi bir
baparmagini ya da iaret parmagini kaybetmi olsa, hangisini ie alirsiniz Bu sorunun yanitinda
herhalde hi duraksamazsiniz." .... Fabrikatrlerin, "insanseverlik gsterisi diye tanimlandigini
duyduklari ynetmelige kari yanli bir nyargilari" bulunmaktadir. (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1855.) Bu fabrikatrler kurnaz kiiler dogrusu ve kle sahiplerinin ayaklanmasi karisindaki
sevinleri de bouna degil.
11O
alima saatlerine zorunlu sinirlar koyan fabrika yasalari ile diger ynetmeliklerin kap-
samina uzun zaman nce girmi bulunan fabrikalarda, eski ktye kullanmalarin ogu ortadan
kalkmitir. Makinelerdeki her gelime, bir lde, "binalarin yapiminda da bazi gelimeleri" ge-
rektiriyor ve bu da iinin yararina bir eydir. (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1868, s. 1OD.)
370
Kurl Murks
Kupilul l
BENC KESM. LE MAKNE ARASINDAK EKME
Kapitalist ile cretli ii arasindaki savaimin tarihi, sermayenin
kkenine kadar gider. Btn manfaktr dnemi boyunca bu ekime,
iddetle devam edip gitmitir.
111
Ne var ki, ancak makinenin kullanil-
maya balamasiyla, ii, sermayenin somutlami ekli olan bu emek
aracinin kendisiyle savamaya balamitir. Kapitalist retim tarzinin mad-
di temeli oldugu iin bu zel retim araci ekline kari bakaldirmitir.
17. yzyilda hemen hemen btn Avrupa'da iilerin, kurdele ve
erit dokumakta kullanilan ve Almanya'da Bandmhle, Schnurmhle,
Mhlenstuhl denilen, kurdele dokuma tezghina kari ayaklandiklari
grlmtr. Bu makineler, Almanya'da icat edilmilerdi, Abbe Lancel-
lotti, 157D'da yazdigi ve 1686'da Venedik'te yayinlanan yapitinda yle
diyor: "Danzig'li Anthony Mller 5O yil kadar nce, bu kentte, ayni anda
4-6 para kumai birden dokuyan olaganst bir makine grmt.
Ama bu icadin, birok iiyi sokaga dkeceginden kukulanan beledi-
ye bakani, icadi yapani gizlice bogazlatti ya da bogdurdu." Leyden'de,
bu makine, 162D'a kadar kullanilmadi; kurdele dokumacilarinin [sayfa 48D|
ayaklanmasi, ensonu, ehir meclisini bu makineyi yasaklamaya zorla-
di. Bu makinenin Leyden'e getiriliine deginen Boxhorn (Inst. Pol., 1668)
yle diyor: "ln |cc 0||e cn|e |os |//n|/ c/|c/|e| cnnos /ns||0men|0m
q0/Jcm /n|ene|0n| |ex|o|/0m, q0o so|0s q0/s |0s cnn/ e| /cc/|/0s
con//ce|e o|e|c|, q0cm |0|es ceq0c|/ |emo|e. l/nc |0|| o|| e|
q0e|0| |ex|o|0m, |cnJemq0e 0s0s |0/0s /ns||0men|/ c mc/s||c|0
|c|/|/|0s es|."* Bu tezgha kari 1682-168D vb. yillarinda azok yasak-
layici eitli kararnameler ikardiktan sonra Hollanda Devlet Meclisi,
sonunda, 15 Aralik 1661'de yayinlanan bir kararname ile bunun kulla-
nilmasina belirli koullar altinda izin verdi. ngiltere'de kullanilmasi iiler
arasinda huzursuzluklara yolatigi siralarda, 1676'da, bu tezgh,
Kolonya'da da yasaklandi. 1D ubat 1685 tarihli bir imparatorluk karari
ile btn Almanya'da kullanilmasi yasaklandi. Hamburg'da ise, senato-
nun emriyle, halkin nnde yakildi. D ubat 171D'da, mparator arl VI,
1685 tarihli karari yeniledi ve ancak 1765'te Saksonya seim blgesinde
111
Bkz: digerleri arasinda, 1ohn Houghton, l0s|cnJ|y cnJ 7|cJe lm|o|eJ, London 1727;
7|e 4J|cn|ces o/ ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe, 172O; 1ohn Bellers, |.c., "Patronlar ile iiler birbirleriyle
ne yazik ki devamli bir savaim halindeler. Bunlardan ilkinin degimeyen amaci, ilerini elden
geldigince ucuza yaptirmaktir; ve bu amaca ulamak iin her trl areye bavurmaktan geri
kalmiyorlar; buna karilik ikinciler de, patronlarini daha yksek taleplerine boyun egmeye
zorlamak iin her firsattan yararlanmaya ayni derecede dikkat ve titizlik gsterirler." (4n Enq0/|y
/n|o ||e Cc0ses O/ ||e P|esen| l/| P|/ce o/ P|o|/s/ons, s. 61-62. Yazar, Rahip Nathaniel Forster.
tamamen iilerden yanadiir.)
* "Bazi kimseler 2O yil kadar nce, bu kentte bir dokuma makinesi icat etmilerdi. Bu
makine ile bir kii, eski yntem ve aralarla alian birok insanin ayni srede yapabilecekle-
rinden daha fazla kumai, hem de daha kolay yapabiliyordu. Bu yzden dokumacilar arasinda
huzursuzluklar ve ikyetler baladi. Bu durum, ehir meclisinin makineyi yasaklamasina kadar
devam etti." (Boxhorn, lns. Po|., 16D.) -.
37T
Kurl Murks
Kupilul l
kullanilmasina izin verildi. Avrupa'yi temelinden sarsan bu makine, as-
linda, buharli iplik ve dokuma tezghinin, ve 18. Yzyil sanayi devrimi-
nin ncsyd. Bu makinede, hi deneyimi olmayan bir ocuk, yalnizca
bir kolu ileri-geri ekerek btn makineleri harekete geirebiliyor ve
gelimi ekliyle ayni anda 4O-5O parayi birden dokuyabiliyordu.
168O yillarinda Londra yakininda bir Hollandali tarafindan kuru-
lan bir yel biki degirmeni halkin takinligi sonucu yikilmiti. 18. yzyil
balarina kadar su ile alian biki tezghlari, Parlamentonun destegi
oldugu iin, halkin direnii karisinda glkle dayanabilmitir. Everet,
1758 yilinda, ilk kez su gcyle alian yn kirpma makinesini yaptigi
zaman, isizlige itilen 1OO.OOO kii makineyi atee vermiti. Yaamlarini
o zamana kadar yn taramakla kazanan elli bin kii, Arkwright'in tara-
ma makinesine kari, Parlamentoya dileke vermilerdi. Bu yzyilin ilk
15 yilinda, ngiltere'de manfaktr blgelerinde grlen ve zellikle
buharli tezghlarin kullanilmasinin yolatigi, Luddite hareketi diye bili-
nen, byk lde makine tahribi olaylari, Sidmouth, Castleraagh [sayfa
44O| ve benzerlerinin, anti-jakoben hkmetlerine, en gerici ve zorlu n-
lemleri alma bahanesini saglamitir. ilerin, makine ile sermayeyi bir-
birinden ayirdetmeleri ve saldirilarini maddi retim aralarina degil,
bunlarin kullanili tarzina yneltmeyi grenmeleri iin, hem zamana,
hem de deneyime gereksinmeleri vardi.
112
Manfaktrde cret konu-
sundaki savaimlar, manfaktr nkoul olarak kabul etmi ve hi bir
zaman onun varligina yneltilmemitir. Yeni manfaktrlerin kurulmasi-
na kari direnme, iilerden degil, loncalardan ve ayricalikli kentlerden
gelmitir. Bu nedenle, manfaktr dneminin yazarlari, iblmn,
iileri ilerinden eden bir yntem olarak degil, ii noksanligini kapatan
bir yol olarak ele almilardir. Aradaki fark besbellidir. rnegin, ngiltere'
de, simdi 5OO.OOO kiiyle egirilen pamugu, eski egirme arklariyla egirmek
iin 1OO milyon insana gerek vardir, denirse, bu, hi bir zaman makine-
nin, zaten mevcut olmayan bu milyonlarca insanin yerini aldigi anlamina
gelmez. Bu, yalnizca, egirme makinesinin yerini ancak u kadar milyon
insanin doldurabilecegi anlamini tair. te yandan, biz, eger ngiltere'de
buharli dokuma tezghinin 8OO.OOO dokumaciyi sokaga attigini sylersek,
belirli sayida ii tarafiinan yeri doldurulabilecek mevcut makineden
szetmi olmayiz, ama bu tip tezghlar tarafindan fiilen yeri alinan ya
da yerinden edilen u kadar sayida iiyi szkonusu etmi oluruz. Man-
faktr dneminde, iblm ile degimi olmakla birlikte, el emegi h-
l temel geydi. Yeni smrge pazarlarinin talepleri, ortaaglardan kalma
nispeten az sayidaki kentli iiler ile karilanamiyordu, ve asil anlamiyla
manfaktr, feodal bir sistemin dagilmasiyla topraklarindan atilan kirsal
blge nfusuna yeni retim alanlari ati. Bu nedenle, o siralarda, iyer-
112
Eski tip manfaktrlerde iilerin makinelere kari ayaklanmalari bugn bile, Sheffield'li,
ege yapimcilari olayindaki gibi, bazan vahi bir ekil alabiliyor.
372
Kurl Murks
Kupilul l
lerindeki iblm ile elbirligi, iiIerin retim gcn artirdigi iin, da-
ha ok olumlu bir aidan grlyordu.
118
Byk sanayi dneminden
ok nce, elbirligi ve emek aralarinin birka [sayfa 441| elde toplanmasi,
bu yntemlerin tarima uygulandigi birok lkede, retimin biimlerinde,
byk, ani ve zo- runlu devrimlere ve dolayisiyla, kirsal blge halkinin
yaama koullariyla emek aralarinda devrimlere yolati. Ama bu ati-
ma, balangita sermaye ile cretli ii arasinda olmaktan ok, byk
ve kk toprak sahipleri arasinda olur; te yandan toprak iilerinin
yerini, emek aralarinin, koyunlarin, beygirlerin vb. aldigi durumlarda
zora dayanan hareketler, sanayi devriminin balangici olarak derhal
grlr. iler topraktan srlm, ardindan, yerlerine koyunlar getiril-
mitir. ngiltere'de oldugu gibi byk lde toprak gaspi, geni apta
tarimin kurulmasi iin bir alan yaratmada atilacak ilk adimdir.
118a
Bu
nedenle tarimdaki bu kkl degiim, balangita daha da politik bir
devrim grnndedir.
Emek araci, makine eklini alir almaz, bizzat iinin rakibi olur.
114
Makine araciligi ile sermayenin kendi kendisini geniletmesi, o zaman-
dan beri geim aralari bu makine tarafindan tahrip edilen iilerin sa-
yisi ile dogru orantilidir. Tmyle kapitalist retim sistemi, iinin emek-
gcn bir meta olarak satmasi olgusuna dayanir. blm, bu emek-
gcn, belli bir aleti kullanma hnerine indirgeyerek uzmanlatirir.
Bu aletin kullanilmasi, makinenin ii olur olmaz, iinin emek-gcnn
kullanim-degeri ile birlikte degiim-degeri de yokolur; kgit paranin ya-
salarla dolaimdan kalkmasi gibi, ii de, imdi satilamaz hale gelmitir.
i sinifinin, makinenin fazlalik haline getirdigi bu kismi, yani sermaye-
nin kendi kendisini geniletmesi iin hemen gereksinmesi bulunmayan
bu kesim, ya eski elzanaatlari ve manfaktr ile makine arasinda eit
olmayan koullar altinda geen bir savaimda yokolur, ya da sanayiin
daha kolay ulailabilir kollarina akar, emek pazarini doldurur ve emek-
118
Sir 1ames Steuart da makineleri tam bu anlamda anlamaktadir. "1e considre done les
machines comme des moyens d'augmenter [virtuellement| le nombre de gens industrieux
qu'on n'est pas oblige de nourrir. ... En quoi l'effet d'une machine diffre-t-il de celui de
nouveaux habitants" ["Ben, makineleri, beslemek zorunda olmadigi hnerli insanlarin sayisini
[bilkuvve| ogaltan aralar olarak gryorum. ... Bir makinenin etkisi, yeni sakinlerin etkisinden
neden farkli olsun"1 (Fransizca ev., t. I., 1. I.. ch. XIX.) Makinelerin, "poligami"nin yerini
aldigini syleyen Petty daha saftir. Yukardaki gr olsa olsa, Birleik Devletler'in ancak bazi
kisimlari iin geerli olabilir. te yandan, "makineler, bireyin emegini azaltacak ekilde baariyla
nadiren kullanilabilir; yapimi iin kaybedilen zaman, kullanimi ile tasarruf edilecek zamandan
daha fazla olabilir. Byk kitleler halinde hareket ettikleri, tek bir makine binlercesinin iine
yardimci oldugu zaman ancak gerekten yararli olabilirler. Bu yzden, nfusu ok kalabalik,
isiz-gsz insani ok fazla olan lkelerde makine de fazla olur. ... Makine, insan kitligi nedeniyle
degil, ama bu isizleri kitle halinde ie sokabilme kolayligi nedeniyle kullanilir." (Piercy Ravens-
tone, 7|o0||s on ||e F0nJ/n Sys|em cnJ /|s E//ec|s, London 1824, s. 45.)
118a
[0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. Bu, AImanya iin de geerlidir. lkemizde, tarimin
byk boyutlarda varoldugu yerlerde, yani zellikle doguda, byk maliknelerin ("8c0-
e|nn|een") temizlenmesi sonucu mmkn olabilmi ve bu uygulama, 16. yzyilda ve zellikle
1648'den beri yaygin bir hal almitir. F.E.|
114
"Makine ile emek daimi bir rekabet halindedir." Ricardo, |.c., s. 47D.
373
Kurl Murks
Kupilul l
gcnn fiyatini degerinin altina drr. Istiraplarinin hem geici ("ge-
ici bir rahatsizlik") ve [sayfa 442| hem de makinenin belli bir retim alaninin
tm zerinde egemenligini ancak yava yava kurmasi nedeniyle, yikici
etkisinin genilik ve yogunlugunun azalacagi dncesi, iiler iin byk
bir teselli olur. Bu iki teselliden ilki, ikincisini etkisiz kilar. Makine, bir
sanayii yava yava ele geirdigi zaman, kendisi ile rekabet eden iiler
arasinda mzmin bir sefalet yaratir. Geiin hizli oldugu durumlarda,
etkisi de iddetli olur ve geni kitlelerce duyulur. Tarih, ngiliz eldokuma-
cilarinin yava yava yokolmasindan daha korkun bir trajedi kaydetmez;
birka on yil boyunca sren bu yokolma, ensonu 1888'de sona ermitir.
Bunlarin ogu aliktan lmler, pek ok aile gnde 2 peni ile uzun
sre bitkisel bir yaam srmlerdir.
115
te yandan, ngiliz pamuklu
makineleri, Hindistan'da vahim bir etki yaratti. 1884-85'te Genel Vali
yle yaziyordu: "Buradaki sefaletin bir eine tarihte zor raslanir. Pamuk
dokumacilarinin kemikleri Hindistan ovalarini beyaza boyamitir." Hi
kukusuz, bu dokumacilari, bu "geici" dnyadan grmekle, makine,
yalniz "geici bir rahatsizlik"tan fazlasina yolamamitir. Geride kalanlara
gelince, makine durmadan yeni retim alanlarina elattigina gre, geici
etkisi aslinda kalici ve daimidir. Demek oluyor ki, kapitalist retim tarzi-
nin, iiye kari, btnyle emek aralari-na ve rne kazandirdigi
bagimsiz ve yabancilami nitelik, makine araciligi ile tam bir uzlamaz
eliki halini almaktadir.
116
te bunun iin, makinenin ortaya [sayfa 448| i-
kiiyla birlikte, ilk kez ii, emek aracina kari iddetle bakaldirmaktadir.
Emek araci, iiyi yere serer. kisi arasindaki bu dolaysiz uzlamaz
karitlik, yeni kullanilmaya balanan bir makinenin, eski zamanlardan
sregelen elzanaatlari ya da manfaktrlerle rekabet ettigi zaman, en
iddetli ekilde ortaya ikar. Ama byk sanayilerde bile, makinelerde-
115
ngiltere'de eldokumaciligi ile makine dokumaciligi arasindaki rekabet, 1888 tarihli
yoksullar yasasinin yrrige girmesinden nce, asgarinin epeyce altina den cretlerin kilise
yardimiy-la desteklenmesiyle uzamiti. "1827 yilinda rahip Mr. Turner, sanayi blgesi olan
Cheshire'da, Wilmslow kilisesi papaziydi. Gmen Komitesinin sordugu sorular ile Mr. Turner'in
yanitlari, insan emeginin makineye kari rekabeti nasil srdrdgn gsteriyor, 'Soru: Buharli
tezghin kullanilmasi, el tezghinin yerini almadi mi Yanit: Kuskusuz aldi; eger eldokumacilari,
cret in-dirimine boyun egecek duruma getirilmeselerdi, bu, daha da fazla olurdu, Soru: Ama,
geimine yetmeyecek bu creti kabul etmi oluyor ve geriye kalan iin de kilise yardimina
belbagliyor, yle mi Yanit: Evet yle ve aslinda, el tezghi ile buharli tezgh arasindaki rekabet,
yoksullara yardim fonu ile srp gidiyor.' Bylece, makinenin kullanilmaya balanmasinin
alikan iilere sagladigi yarar, saygideger ve bir dereceye kadar bagimsiz usta iinin, alaltici
sadaka ekmegi ile yaayan srngen sefiller haline dmesi oluyor. te buna da geici
huzursuzluklar deniyor." (4 P|/:e Esscy on ||e Comc|c|/|e Ve|/|s o/ Come|/|/on cnJ Co-
oe|c|/on, Lond. 1884, s. 2D.)
116
"lkenin gelirini" (yani, Ricardo'nun ayni pasajda aikladigi gibi, servetleri ekonomik
aidan, Ulusun Zenginligini oluturan, byk toprak sahipleri ile kapitalistlerin gelirlerini)
"artirabilecek ayni neden, ayni zamanda, nfusu gereginden fazla duruma getirebilir ve iinin
durumunu ktletirebilir. (Ricardo, |.c., s. 47D.) "Makinelerdeki her gelimenin daimi amaci ve
egilimi, aslinda, insan emeginden bsbtn kurtulmak ya da yetikin erkek iinin emeginin
yerine kadin ve ocuk emegini ya da vasifli iinin yerine vasifsiz iinin emegini koyamak,
emegin fiyatini azaltmaktir." (Ure, [|.c., s. 28|.)
374
Kurl Murks
Kupilul l
ki srekli iyiletirmeler ve otomatik sistemdeki gelimeler, buna benzer
etkiler yapar. "Gelitirilen bir makinenin amaci, el emegini azaltmak ve
fabrikadaki retim srecindeki bir halkayi insandan bir aygit yerine de-
mirden bir aygit koyarak tamamlamaktir."
117
"imdiye kadar elle iletilen
bir makineye buhar gcnn uyarlanmasi gnlk olaylardandir ... ma-
kineler zerinde, g tasarrufu, daha iyi retmek, ayni srede daha
fazla i ikartmak, ya da bir ocugun, bir kadinin ya da bir erkegin
yerini doldurmak gibi amalarla yapilan ufak-tefek dzeltmeler devam-
li olup, bunlar bazan nemli eyler gibi grnmemekle birlikte, nemli
sonular dogururlar."
118
"Bir srecin hnerli ve hata yapmayan bir eli
gerektirdigi durumlarda, bu i, hnerli olmakla birlikte, her trl dzen-
sizliklere egilimli iiden derhal aliniyor ve, bir ocugun bile denetleye-
bilecegi kendi kendine dzenlenen zel bir mekanizmaya veriliyor."
11D
"Otomatik sistemde hnerli emek gitgide nemini yitirir."
12O
"Makinel-
erdeki gelimeler ayni sonucu almak iin eskisi kadar yetikin ii
alitirma zorunlulugunu ortaan kaldirmakla kalmaz, ayni zamanda,
bir tr insan emegi yerine bir digerini, daha hnerli olan yerine daha az
hnerlisini, erkek yerine kadini, yetikin insan yerine ocugu koymak-
la, ii cretlerinde yeni alkantilara neden olur."
121
"teden beri kulla-
nilan iplik makinesinin yerini [sayfa 444| otomatik egirme makinesinin
almasi ile, erkek egiricilerin ogu iten ikarildi, delikanlilar ile ocuklar
ilerinde kaldilar."
122
Birikmi pratik deneyimler, hazir mekanik aralar
ve srekli teknik gelimeler nedeniyle, fabrika sistemindeki olaganst
gelime gc, kisaltilmi ignnn baskisi altinda, bu sistemin dev
adimlariyla ilerlemi oldugunu bize tanitlar. Ama ngiliz pamuklu sanayi-
inin en parlak yili olan 186O'ta, Amerikan i savainin drtsyle birbiri-
ni izleyen yil iinde, makinelerdeki drtnala gelimeler ve bunun
sonucu iilerin isiz kalacaklari kimin aklina gelirdi Bu konuda fabri-
ka denetmenlerinin raporlarindan alinacak birka rnek yeterli olacak-
tir. Manchester'li bir fabrikatr yle diyor: "Eskiden elimizde 75 tarama
makinesi vardi, imdi ayni miktarda i ikartan 12 makinemiz var. 14
ii daha az alitiriyoruz, haftada 1O sterlin tasarruf etmi oluyoruz. T-
117
Re. o/ lns. o/ Fcc|., for 81
st
October, 1858, s. 48.
118
Re. o/ Insp. of Fcc|., for 81
st
October, 1856 , s. 15.
11D
Ure, |.c., s. 1D. "Tugla yapiminda kullanilan makinenin sagladigi en byk yarar, ivereni,
hnerli iiden bsbtn bagimsiz hale getirmesidir." (C|. Em|. Comm., V. Report, Lond.
1866, s. 18O, n 46.) Great Northern Railway firmasinin makine blm efi Mr. A. Sturrock,
lokomotif yapimi ile ilgili olarak yle diyor: "Pahali ngiliz iileri her gn daha az kullaniliyor.
ngiliz iyerlerinde retim, gelitirilmi aletlerin kullanilmasi ile artirilmakta ve bu aletler gene
daha dk bir emek tarafindan kullanilabilmektedir. ... Eskiden bunlarin hnerli emekleri
zorunlu olarak makinelerin btn paralarini retirdi. imdi ise, makinenin paralari, daha az
hnerli emek, ama daha iyi aletlerle yapiliyor. Aletler derken, mhendislik makineleri demek
istiyorum, torna tezghi, planya makinesi, matkap ve benzeri aletler gibi." (Royc| Com. on
Rc/|0cys, V/n0|es o/ E|/Jence, Lond. 1867, n 17862 ve 17868.)
12O
Ure, |.c., s. 2O.
121
Ure, |.c., s. 821.
122
Ure, |.c., s. 28.
375
Kurl Murks
Kupilul l
ketilen pamuk miktarindaki fire %1O civarinda bir azalma gsterdi."
"Manchester'deki bir baka ince iplik fabrikasinda, bana, artan hiz ve
bazi otomatik srelerin benimsenmesiyle kullanilan ii sayisinda bir
blmde drtte-bir, diger bir blmde yaridan fazla indirim yapildigi ve
ikinci tarama yerine bir tarama makinesi konulmasiyla, bu ite alitirilan
ii sayisinda nemli bir azalma oldugu ifade edildi." Baka bir iplik
fabrikasinda ise ii sayisindaki tasarruf %1O olarak tahmin ediliyor.
Manchester'li ipliki Gilmour beyler yle diyorlar: "Yeni makinelerle
masraflarimiz havalandirma Jec||men|'inde [blm. -.| cret ve ii
olarak te-bir daha az, germe ve sarma |oom'unda, [oda. -.| masraf
olarak aagi yukari te-bir, ii olarak gene te-bir daha az; egirme
odasinda masraflar yaklaik olarak te-bir azdir. Ama hepsi bu kadar
da degil, ipligimiz dokumacilara gittigi zaman, yeni makinelerin uygu-
lanmasiyla o derece kalitesi ykselmitir ki, hem miktar olarak daha
fazla bez dokuyacaktir, hem de eski makinelerle retilen iplikten daha
ucuza retileceklerdir."
128
Bay Redgrave ayni raporda daha sonra unlari
syler: "Artan retime kari ii sayisindaki azalma gerekte daima
olmakta; ynl fabrikalarinda bu azalma bir sre nce baladi ve hl
devam etmekte; Rochdale yakinlarindaki bir okulun mdr, bana,
birka gn nce, kiz grenci sayisindaki azalmanin yalniz bunalimdan
ileri gelmedigini, [sayfa 445| pamuklu fabrikalarindaki makinelerin degi-
mesiyle kisa sreli alianlar arasinda 7O kiiye yol verilmesinin de bun-
da rol oldugunu sylemitir."
124
Aagidaki tablo, ngiliz pamuklu sanayiinde Amerikan i savai
nedeniyle makinelerdeki gelimelerin toplam sonucunu gstermektedir.
128
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1868, s. 1O8, 1OD.
124
|.c., s. 1OD. Bunalim sirasinda, makinelerdeki hizli gelime ngiliz fabrikatrlerine, Amerikan
i savainin bitiminden hemen sonra dnya pazarlarini tekrar mala bogma olanagini sagladi.
1866 yilinin son alti ayinda kuma neredeyse hi satilamaz hale gelmiti. Bunun zerine, Hindistan
ve in'e mal gnderilmeye balandi ve bu da, dogal olarak, "|0|"i ["bolluk" -.| iyice
yogunlatirdi. 1867 balarinda, fabrikatrler, glkten kurtulmak iin her zamanki areye
bavurdular, yani cretleri %5 indirmek istediler. iler direndiler ve tek arenin, kisa sreli
olarak haftada 4 gn alima oldugunu sylediler; ve bu grleri ok yerindeydi. Bir sre
dayandiktan sonra, sanayiin kendi kendilerine oy veren kaptanlari, bazi yerde indirilmi cretle,
bazilarinda eski cretle kisa sreli alimaya razi oldular.
FABRKA SAYISI
!858 !86! !868
ngiltere ve Gal...............
skoya............................
rlanda.............................
Birleik Krallik ...............
2.O46
152
12
2.21O
2.715
168
D
2.887
2.4O5
181
18
2.54D
BUHARLI DOKUMA TEZGAHI SAYISI
ngiltere ve Gal...............
skoya............................
rlanda.............................
Birleik Krallik ...............
275.5DO
21.624
1.688
2D8.847
868.125
8O.11O
1.757
8DD.DD2
844.71D
81.864
2.746
87D.82D
37
Kurl Murks
Kupilul l
Demek oluyor ki, 1861 ile 1868 arasinda 888 pamuklu fabrikasi
yokolmu, bir baka deyile, byk apta daha ok retken makine,
daha az sayida kapitalistin elinde toplanmitir. Buharli dokuma tezghi
sayisi, 2O.D68 tane azalmitir; ama ayni srede retici gler arttigi iin,
gelimi bir tezghin eskisine gre daha fazla retimde bulunmu ol-
masi gerekir. Ensonu, ig sayisinda 1.612.541 adetlik bir arti oldugu hal-
de, ii sayisinda 5O.5O5 kiilik [sayfa 446| bir azalma olmutur. Pamuk bu-
naliminin iiler arasmda yarattigi, "geici" sefalet artmi ve, makine-
deki hizli ve srekli gelimeyle geici olmaktan ikip srekli bir durum
almitir.
Ama makine, iinin karisina daima onun sirtini yere getiren ve
devamli olarak onu gereksiz kilan bir rakip gibi ikmakla kalmaz. Ayni
zamanda, o, iiye dman bir gtr ve bunu, sermaye, hem btn
gcyle iln eder, hem de bundan yararlanir. O, grevleri, ii sinifinin
sermayenin tahakkmne kari bu devresel bakaldirmalarini ezmede
en gl silahtir.
125
Gaskell'e gre, buharli makine daha iin bainda in-
san gcnn hasmi ve dmani idi, ve kapitalist, yeni dogan fabrika
sistemini bir bunalimla tehdit eden iilerin artan taleplerini ezmede
bu dmanliktan yararlanmitir.
126
Salt ii sinifinin ayaklanmalarina kari
sermayenin eline silah vermek amaciyla 188O'dan beri yapilan icatlarin
bir tarihini yazmak mmkndr. Otomatik sistemde yeni bir dnem
atigi iin, bu nemli bulularin bainda, kendi kendine ileyen tezgh
yer alir.
127
Buharli ekici bulan Nasmyth, Sendikalar Birligi Komisyonu nn-
de, 1851 yilinda makinistlerin yaygin ve uzun sren grevleri sonucu,
kendisinin makineler zerinde yapmi oldugu gelimeler konusunda
u aiklamalarda bulunmutur: "Bizim modern mekanik gelitirmemizin
G SAYISI
ngiltere ve Gal................
skoya.............................
rlanda..............................
Birleik Krallik ................
25.818.576
2.O41.12D
15O.512
28.O1O.217
28.852.125
1.D15.8D8
11D.D44
8O.887.467
8O.478.228
1.8D7.546
124.24O
82.OOO.O14
ALITIRILAN PERSONEL SAYISI
ngiltere ve Gal...............
skoya............................
rlanda.............................
Birleik Krallik ...............
841.17O
84.6D8
8.845
87D.218
4O7.5D8
41.287
2.784
451.56D
857.O52
8D.8OD
4.2O8
4O1.O64
125
"lemlerin nefesle yapildigi cam ve ie fabrikalarinda, patron ile iiler arasindaki iliki,
kronik bir grev halindedir." Balica ilemlerin makine ile yapildigi basinli cam fabrikalarinin
gelime nedeni ite budur. Newcastle'da, eskiden nefesle 85O.OOO libre billur cam reten bir
fabrika, imdi bunun yerine basinla 8.OOO.5OO libre cam retmektedir. (C|. Em|. Comm.,
Fo0||| Re., 1865., s. 262-268.)
126
Gaskeli, The Manufacturing Population of England, London 1888, s. 8, 4.
127
W. Fairbairn, kendine ait iyerlerindeki grevler sonucu, makine yapiminda kullanilan
birka ok nemli makine bulmutur.
377
Kurl Murks
Kupilul l
balica zelligi, kendi kendine hareket eden makine-aletlerin sisteme
katilmasidir. imdi artik her makine iisinin ya da hatta ocugun yapa-
bilecegi ey, bizzat alimak degil, gzel gzel ileyen makineye yalniz-
ca gzkulak olmaktir. Salt hnerlerine dayanan tm iiler sinifina artik
gereksinme kalmamitir. Eskiden her makinistin yaninda, drt ocuk
alitirirdim. Yeni mekanik dzenlemeler nedeniyle yetikin ii sayi-
sini 1.5OO'den 75O'ye indirdim. Bylece krim olduka artmi oldu."
Ure, pamuklu basma iinde kullanilan bir makine iin unlari
sylyor: "Kapitalistler, ensonu bu dayanilmaz klelikten" (yani iiler
ile yaptiklari szlemelerin agir hkmlerinden) [sayfa 447| "bilimin bula-
cagi deneyle kurtulma yollarini aradilar ve ok gemeden mantik kural-
lari geregince, kafanin, vcudun daha aagi derecedeki organlari zerin-
deki meru egemenligini kurdular." plik dzeltme makinesi iin yle
diyor: "blmnn eski siperleri gerisinde kendilerini ok gvenli gren
honutsuzlar takimi, yeni mekanik bulularla kanatlarinin sarildigini ve
savunma hatlarinin hi bir ie yaramadigini grdler ve ister istemez
teslim olmak zorunda kaldilar." Otomatik dokuma tezghinin bulu-
nuuyla ilgili olarak da yle diyor: "alikan siniflar arasinda dzeni
yeniden kurma grevini yklenen bir yaratik. ... Bu bulu, daha nce
ileri srlm bulunan byk gretiyi dogruluyor: sermaye, bilimi hiz-
metine aldigi anda, iinin sz dinlemez eli, uysalligi grenecektir."
128
Ure'nin yapiti, 8O yil nce, fabrika sisteminin henz pek az gelime
gsterdigi bir sirada yaymlanmi olmakla birlikte, gene de, fabrika ruhu-
nu yetkin bir biimde dile getirmekte ve yalnizca yzeydeki sinisizmini
degil, ayni zamanda, kapitalist beynin budalaca elikilerini aiga vuran
bnlgn de yansitmaktadir. rnegin yukarda sz edilen "greti"yi,
yani sermayenin crete bagladigi bilimin yardimiyla daima iinin inati
elini uysallatirdigini ne srdkten sonra, "fiziko-mekanik biliminin,
yoksullari ezmede bir ara olarak zengin kapitalistlere kendisini kiraladigi
yolundaki sulamalar" karisinda fkeye kapiliyor. Makinelerdeki hizli
gelimenin ii sinifi iin ne kadar yararli oldugu konusunda uzun bir
vaiz verdikten sonra, dikkatsizlik ve grevlerle, bu gelimeyi abuklatirdik-
larini da kendilerine animsatiyor ve diyor ki, "Bu tr iddetli bakaldirma-
lar, kendi baini derde sokan dargrl bir adamin bayagi karakterini
aiga vurur." Oysa birka sayfa nce, bunun tersini syler: "Fabrika
iileri arasindaki yanli grlerden ileri gelen iddetli atimalar ve i
kesilmeleri olmasa, fabrika sistemi, btn ilgililerin yararina olmak zere
daha hizli bir gelime gsterirdi." Ardindan tekrar feryat eder: "Makineler-
deki gelimelerin yava olmasi, Byk Britanya'nin pamuk blgesindeki
halkin iyiligine olmutur." "Makinelerdeki gelimelerin bir kismi yetikin
iiyi isiz birakarak kazan derecesini drdg ve bylece emeklerine
olan gereksinmeye oranla sayilarini ok bollatirdigi sylenir. [sayfa 448|
128
Ure, |.c., s. 8D-87O.
378
Kurl Murks
Kupilul l
Bu durum, kukusuz, ocuk emegine olan talebi artirir ve onlarin cret
derecelerini de ykseltir." te yandan, bu ayni teselli melegi, ocuklara
verilen cretin dkl-gn, ana-babalarin ocuklarini ok kk yata
fabrikaya gndermelerine engel oldugu iin savunur. Kitabi batan sona,
sinirsiz bir ignn hakli gstermeye dayanir; Parlamentonun 18 ya-
indaki ocuklarin gnde 12 saat alitirilarak tketilmesini yasaklamasi,
onun liberal ruhuna, ortaaglarin en karanlik gnlerini animsatir. Bu
durum, gene de, onu, btn fabrika iilerini, makine sayesinde "lm-
sz ikarlarini" dnmeye daha ok zaman bulduklari iin yce Tanriya
kretmeye davet etmekten alikoyamaz.
12D
ALTINCI KESM. MAKNELERIN SZ BIRAKTIGI
LERLE LGL TELAF TEORS
1ames Mill, MacCulloch, Torrens Senior, 1ohn Stuart Mill ve daha
bir dizi burjuva ekonomi politikisi, iileri yerlerinden eden btn ma-
kinelerin ayni zamanda ve zorunlu olarak, ayni miktarda iiyi alitir-
maya yetecek kadar sermayeyi serbest biraktigini ne srerler.
18O
Diyelim ki, bir kapitalist, bir hali fabrikasinda, herbiri yilda 8O
sterline 1OO ii alitirmaktadir. Bylece yilda yatirilan degien sermaye
miktari 8.OOO sterlin eder. Gene diyelim ki, bu kapitalist, iilerin 5O ta-
nesini iten ikarsin ve geriye kalan 5O'sini, kendisine 1.5OO sterline
malolan makinelerde alitirsin. Konuyu basitletirmek iin, binalari,
kmr vb. hesaba katmiyoruz. Ayrica bu degiiklikten nce de, sonra
da, yilda tketilen hammadde 8.OOO sterlin degerinde olsun.
181
Bu
bakalaim ile, serbest duruma gelen herhangi bir sermaye var midir
Degiiklikten nce, yarisi degimeyen, yarisi da degien sermayeden
oluan toplam 6.OOO sterlinlik sermaye vardi. Degiiklikten sonra, bu
sermaye, 4.5OO sterlinlik degimeyen (8.OOO sterlin hammadde ve 1.5OO
sterlin makine) ve 1.5OO sterlinlik degien sermayeden olumutur. Degi-
en sermaye, toplam sermayenin yarisi olacagi yerde [sayfa 44D| imdi yal-
nizca drtte-biridir. Sermayenin bir kismi serbest kalmak yerine, burada,
emek-gcyle degiimden ikacak ekilde baglanmi ve kilitlenmitir:
degien sermaye, degimeyen sermaye haline getirilmitir. Diger eyler
ayni kalmak zere, 6.OOO sterlinlik sermaye, gelecekte de 5O kiiden
fazla ii alitiramaz. Makinelerdeki her gelimeyle daha da az ii
alitiracaktir. Eger yeni kullanilmaya balayan makineler, yerini aldigi
emek-gc ile aletlerden daha aza, rnegin 1.5OO sterlin yerine yalnizca
1.OOO sterline malolursa, 1.OOO sterlinlik bir degien sermaye, degimeyen
12D
Ure, |.c., s. 868, 7, 87O, 28O, 281, 821, 87O, 475.
18O
Ricardo, balangita bu grteydi, ama daha sonra, kendisine zg bilimsel tarafsizlik
ve gerekseverlikle bunu aika reddetti. Bkz: |.c., ch. XXXI, "On Machinery".
181
No|c |ene. Verdigim rnek, yukarda adi geen iktisatilarin verdikleri rneklerle tamamen
ayni dogrultudadir.
37
Kurl Murks
Kupilul l
sermayeye dnr ve kilitlenir; ve 5OO sterlinlik bir sermaye serbest
kalabilirdi. Bu 5OO sterlin, ii cretinin degimedigi kabul edilirse, iten
ikarilan 5O iinin aagi yukari 16'sini alitirmaya yeterli bir fon olutu-
rabilirdi. Dahasi da var: bu fonla alitirilacak ii 16'dan da az olacaktir,
sermaye olarak kullanilabilmesi iin bu 5OO sterlinin bir kisminin imdi
gene degimeyen sermaye olmasi gerektigi iin, ancak geriye kalan
kismi emek-gcne yatirilacak kisim olabilir.
Ama diyelim ki, yeni makinelerin yapiminda daha fazla sayida
makine iisi alitirilmaya balansin; buna, sokaga atilan hali iilerine
kari bir telfi diyebilir miyiz Olsa olsa, bunlarin yapiminda, gene de
ilerinden ettigi hali iilerinden daha azi alitirilir. Eskiden hali iilerinin
cretlerini temsil eden 1.5OOsterlinlik toplam, imdi makine eklinde
unlari temsil eder: (1) bu makinenin yapiminda kullanilan retim arala-
rinin degerini, (2) bu yapimda alian makine iilerinin cretlerini, ve
(8) bu "patronlar"inin payina d'en arti-degeri. stelik, makine eskiye-
ne kadar, yenilenmesine gerek yoktur. Bu durumda, artan sayida maki-
ne iisini srekli olarak alitirabilmek iin, hali yapimcilarin, birbiri
ardindan, iilerin yerine makine koymasi gerekir.
Aslinda, bu savunumcularin da demek istedikleri, bu tr bir ser-
best birakma degildir. Bunlarin sylemek istedikleri, serbest duruma
getirilen iilerin geim aralaridir. Yadsinamaz ki, yukardaki rnekte,
makine, yalniz 5O iiyi serbest birakmakla ve bylece bunlari baka-
larinin emrine hazir duruma getirmekle kalmamakta, ayni zamanda,
1.5OO sterlin degerinde geim aralarini da iilerin tketiminden ekip
almakta ve bunu serbest birakmaktadir. Yeni olmamakla birlikte, yalin
gerek udur ki, makinenin, iileri, geim aralarindan ayirmasinin
anlami, iktisat [sayfa 45O| dilinde, makinenin, geim aralarini ii iin ser-
best duruma getirmesi, ya da bunlari, iinin patronu iin sermayeye
dntrmesidir. Grldg gibi, her ey, bir ifade edi biimine gelip
dayaniyor. Nom/n/|0s mo||/|e |/ce| mc|c.*
Bu teoriye gre, 1.5OO sterlin degerindeki geim araci, kendileri-
ne yol verilmi bulunan 5O kiinin emekleriyle geniletilmi sermaye
idi. Bundan dolayi, bu sermaye, bunlar zoraki tatillerine balar balamaz
kullanim diina der ve, bu ayni 5O kii tarafindan yeniden retken bir
biimde tketilebilecegi yeni bir yatirim alani bulana kadar da rahat
edemezdi. Sermaye ile ii, bu nedenle, eninde sonunda yeniden bira-
raya gelmek zorundadir ve ancak bundan sonra telfi tamamlanmi
olur. Makinenin iinden ettigi iilerin istiraplari da, bu dnyanin zen-
ginlikleri gibi gelip geicidir.
inden atilan iilerle ilikisi ynnden bu 1.5OO sterlinlik geim
araci hi bir zaman sermaye degildi. Gerekte onlarin karisina sermaye
olarak ikan ey, sonradan makineye yatirilan 1.5OO sterlindi. Daha ya-
* Ktlkleri szcklerle yumuatmak yerinde olur. -.
380
Kurl Murks
Kupilul l
kindan bakildiginda grlecegi gibi, bu 1.5OO sterlin, ilerinden atilmi
bulunan 5O ii tarafindan bir yil iinde retilen halilarin bir kismini
temsil eder ve iiler, bu kismi, iverenden, cret eklinde, ayni olarak
degil, para olarak almaktaydilar. iler, paraya dnm halilar ile,
1.5OO sterlin degerinde geim araci satinaliyorlardi. Bu aralar, bu ne-
denle, onlar iin sermaye degil, meta idi ve onlar bu meta karisinda
cretli ii degil, satin-alici idiler. Makinenin, iileri satin-alma aralarin-
dan "azat" etmesi koulu, bunlari alici olmaktan ikartir, alici olmayan
kiiler durumuna sokar. Bylece bu metalara talep azalir |o/|c |o0|.*
Eger bu azalma, baka ynden artan taleple karilanmazsa, metalann
pazar fiyati der. Ve eger bu durum, bir sre devam eder ve yayilirsa,
bunu, bu metalarin retiminde alian iilere yol verilmesi izler. Daha
nce, gerekli geim aralarinin retimine ayrilan sermayenin bir kismi-
nin, bir baka biimde yeniden-retilmesi zorunlulugu dogar. Fiyatlar
der ve sermaye yer degitirirken gerekli geim aralarinin retiminde
alian iiler de cretlerinin bir blmnden "azat" olur. Bu durumda,
makinenin, iileri, onun geim aralarindan azat etmesiyle birlikte, bu
aralari [sayfa 451| iilerin daha sonraki alimalari iin kullanilacak serma-
yeye dntrdgn tanitlayacak yerde, savunumcu beylerimiz, tersine,
her derde deva arz ve talep yasasi ile, makinenin yalniz kullanilmaya
balandigi retim alaninda degil, henz kullanilmadigi retim kollarinda
da iilerin sokaga atilmasina neden oldugunu tanitlami olurlar.
ktisatilarin iyimserlikleri yznden acayipleen olgular gerek-
te yledir: Makinenin fabrikadan srp ikardigi iiler, kapitalistlerin
emrine amade ii sayisini artirmak zere dogruca emek pazarina ati-
lirlar. Bu kitabin yedinci blmnde grlecegi gibi, makinenin, bize,
burada, ii sinifi iin bir telfi gibi gsterilen bu etkisi, tersine ok r-
kn bir afettir. imdilik yalniz unu sylemekle yetinecegim: bir sanayi
kolunda iten atilan ii, kukusuz bir baka sanayi kolunda i araya-
caktir. Eger i bulur da, kendileriyle geim aralari arasindaki bagi yeni-
leyebilirse, bu, ancak, yatirim alanlari arayan yeni ve ek bir sermayenin
araciligi ile olabilir; yoksa bu i, daha nce kendilerini alitirip da son-
radan makineye dnen sermaye araciligi ile gerekleemez. Yeni bir
i bulabilseler bile, ne zavallica bir bekleyitir onlarinki! blm ile
alima alanlari daralmi bulunan bu zavallilarin eski ugralari diinda
degerleri o kadar azdir ki, ancak, aagi trden ve zaten az cretli iiler
ile dolup taan sanayilerde kendilerine i bulabilirler.
182
stelik, her sanayi
* te hepsi bu. -.
182
Ricardo'nun bir grencisi, 1. B. Say'in samaliklarina karilik olarak, bu nokta zerinde
yle diyor: "blmnn iyice gelitigi yerlerde iinin hneri, yalnizca, bu hneri kazandigi
belli alanda kullanilabilir; iinin kendisi bir tr makinedir. Bu nedenle, eylerin kendi dzeylerini
bulma yolunda bir egilimleri oldugunu papagan gibi yinelemenin, konuya zerrece yarari yoktur.
evremize baktigimizda, biz, yalnizca, bunlarin kendi dzeylerini uzun bir sre bulamadiklarini
grrz; ve bulduklari zaman da, bu dzey, daima, srecin balangicindakinden daha dktr."
(4n lnq0/|y /n|o ||ose P|/nc/|es Resec|/n ||e Nc|0|e o/ 0emcnJ e|c., Lond. 1821, s. 72.)
38T
Kurl Murks
Kupilul l
kolu, her yil, boluklari dolduran ve normal genileme gereksinmesini
karilayan yeni bir insan kaynagini kendisine eker. Belli bir sanayi ko-
lunda alian iinin bir kismi, makine tarafindan azat edilir edilmez,
yedek insanlar da yeni i kanallarina yneltilir ve diger kollar tarafindan
emilirler; bu arada makinenin ilk kurbanlarinin byk kismi, bu gei
dneminde alik ve sefalet iinde kirilirlar.
Kuku gtrmeyen bir gerektir ki, yalnizca makine, iileri, ge-
rekli geim aralarindan "azat etmekte" sorumlu degildlr. Girdigi sanayi
kollarinda retimi ucuzlatir ve artirir, ama [sayfa 452| balangita, diger sa-
nayilerde retilen geim aralarinin kitlesinde bir degiiklik yapmaz.
Bylece, makinenin sanayie girmesiyle, ilerinden edilen iiler iin
toplumun sahip oldugu gerekli geim aralari eskisinden daha fazla
degilse, eskisi kadardir. Yillik retimin, ii olmayanlar tarafindan telef
edilen byk bir kismi, bunun diindadir. Ve ite bizim savunumcularimi-
zin dayandiklari nokta budur! Makinenin kapitalist kullanimindan ayril-
maz eliki ve uzlamaz karitliklar, makineden degil, ama aslinda maki-
nelerin kapitalist biimde kullanimindan dogduklarindan tr, mevcut
degildir diyorlar! te bu yzden, makine tek baina alindiginda alima
saatlerini kisalttigi halde, sermayenin hizmetine girdigi zaman bunu
uzatmakta; ve gene kendi baina, alimayi hafiflettigi halde, sermaye
tarafindan kullanildigi zaman, iin yogunlugunu artirmaktadir; kendi
baina, o, insanin doga zerindeki zaferi oldugu halde, sermayenin
elinde, insanlari bu kuvvetlerin klesi haline getirmektedir; kendi baina,
reticilerin servetini artirdigi halde, sermayenin elinde bunlari sefiletir-
mektedir btn bu ve teki nedenlerle, burjuva iktisatilari, btn bu
elikilerin, geregin bir grnm oldugunu ve aslinda ne fiilen ve ne
de teorik bir varliga sahip bulunmadiklarinin gn gibi aik oldugunu ra-
hatlikla ne srebiliyorlar. Bylece, o, kendisini, kafa yormaktan kurtar-
digi gibi, stelik, kendi karitinin st kapali olarak, makinenin kapitalist
kullanimina degil de, bizzat makineye kari ikacak kadar aptal oldugu-
nu syler.
Makinenin kapitalist biimde kullanilmasi yznden geici huzur-
suzluklarin dogacagini o da yadsimaz. Ama, br yz olmayan bir
madalyon nerede vardir! Makinenin, sermaye diinda herhangi bir kul-
lanimi, onun iin olanaksizdir. Bunun iin de, iinin makine tarafin-
dan smrlmesiyle, makinenin ii tarafindan smrlmesi ona gre
zde eylerdir. Makinenin kapitalist kullaniminin iyzn ortaya koy-
an herkes, bu nedenle, onun herhangi bir ekilde kullanimina karidir
ve toplumsal gelimenin dmanidir.
188
Bu, nl Bill Sykes'in usavur-
188
MacCulloch, digerleri arasinda, bu budalalik gsterisinde byk stattir. Sekiz yainda ki
bir ocugun takliti safligi ile yle diyor: "Eger iiinin hnerini, ayni ya da daha az bir emekle,
devamli artan miktarda meta retebilecek ekilde gitgide gelitirmekte bir yarar varsa, bu sonuca
ulamakta kendisine en etkin biimde yardimci olacak bu gibi makinelerin yardimindan
yararlanmak da gene onun iin avantajli olacaktir." (MacCulloch, P|/nc. o/. Po|. Econ., Lond.
188O, s. 182.)
382
Kurl Murks
Kupilul l
masinin aynidir: "Sayin jri yeleri, bu gezginci tccarin girtlagi kukusuz
kesilmi. [sayfa 458|
Ama kabahat bende degil, biakta. Byle arizi mnasebetsiz-
likler oluyor diye, biagin kullanilmasini bsbtn ortadan kaldiralim
mi yani Dnn bir kez! Biaksiz tarim da, ticaret de olur muydu
Biak, anatomide mehur bir ara oldugu gibi, cerrahlikta da sagliga
yararli degil midir Ayrica ziyafet masalarinin da gnll bir yardimcisi
degil midir Eger biagi ortadan kaldirirsaniz. ... bizi barbarligin uu-
rumlarina firlatip atmi olursunuz."
184
Makine, kullanilmaya balandigi sanayi kollarinda zorunlu ola-
rak iileri ilerinden atmakla birlikte, gene de, teki sanayi kollarinda-
ki ii sayisinda bir artia yolaabilir. Bununla birlikte, bu etkinin, telfi
teorisi denilen eyle hi bir ilikisi yoktur. Makine ile retilen her mal,
elle retilen ayni maldan ucuz oldugu iin, u kesin yasaya ulami olu-
ruz: Eger, makineyle retilen toplam mal miktari, daha nce elzanaat-
lari ya da manfaktrle ve imdi makineyle retilen toplam mal mikta-
rina eitse, bu durumda harcanan toplam emek azalmi olur. imdi
emek aralari, makine, kmr vb. zerinde harcanan yeni emek, ma-
kinenin kullanilmasiyla yerlerinden edilen emekten zorunlu olarak daha
az olmak durumundadir; aksi takdirde, makineyle elde edilen rnn,
el emegiyle elde edilen kadar ya da daha pahali olmasi gerekirdi. Ama
daha az sayida iiyle makinenin rettigi mal miktari, eit kalma yerine,
yerini aldigi toplam el rn, mal kitlesini aslinda epeyce aar. Diyelim
makineli tezgh zerinde, 4OO.OOO yarda kuma, elle dokunan 1OO.OOO
yarda kumatan daha az dokumaciya gereksinme gsterir. Drt kat
bym rnde, drt kez daha fazla hammadde bulunur. yleyse,
hammadde retiminin de drt katina ikmasi gerekir. Ama binalar, k-
mr, makine ve benzeri emek araci ynnden durum farklidir; bunlarin
retimleri iin gerekli ek emegin miktari, makine ile yapilan mal miktari
ile, ayni malin ayni sayidaki iinin elle yapabilecegi miktar arasindaki
farka gre, degien sinirlar iinde artabilir.
Bu duruma gre, belli bir sanayi kolunda makinenin kullanilmasi
yayginlatika, bunun grlen ilk etkisi, ona ilk retim aralarini saglayan
diger sanayi kollarindaki retimin artmasi [sayfa 454| oluyor. alian ii
kitlesinde bylece ne kadarlik bir arti olacagi, ignnn uzunlugu ve
emek yogunlugu belli olduguna gre, kullanilan sermayenin bileimine,
yani degien ve degimeyen kisimlari arasindaki orana baglidir. Bu
oran ise, bu sanayi kollarina makinenin girmi oldugu ya da girecegi l-
de byk degiiklikler gsterir. Kmr ve maden ocaklarinda alima-
ya mahkum insanlarin sayisi, ngiliz fabrika sistemindeki gelimelere
184
"plik egirme makinesinin bulucusu Hindistan'i mahvetmitir, ama bu olgunun bizim
zerimizdeki etkisi pek azdir." A. Thiers, 0e |c |o|/e|e, [s. 275|. M. Thiers, burada, iplik
makinesi ile mekanik dokuma tezghini birbirine karitirmaktadir, ama "bu olgunun, bizim
zerimizdeki etkisi pek azdir".
383
Kurl Murks
Kupilul l
bagli olarak byk lde artmitir; ama son birka on yil iersinde bu
artiin hizi, madenlerde yeni makinelerin kullanilmasi nedeniyle daha
az olmutur.
185
Makine ile birlikte yeni tip bir ii ortaya ikmitir: makine
yapimcisi. Makinenin bizzat bu [makine -.| retimi koluna da her gn
byyen bir lde egemen oldugunu grm bulunuyoruz.
186
Hammad-
deye gelince,
187
pamuk ipligi retimindeki hizli ilerlemenin, yalniz
Amerika Birleik Devletleri'nde tropikal bir bolluk iinde pamuk yetitiril-
mesini, ve Afrika kle ticaretini zorlamakla kalmami, ayni zamanda,
kle yetitirilmesini |o|Je| s|c|e-s|c|es'in*

balica ugrai haline getirdi-
gine de hi kuku yoktur. lk kle nfus sayiminin yapildigi 17DO yilinda
Amerika Birleik Devletleri'nde kle sayisi 6D7.OOO idi; bu sayi 1861'de
neredeyse drt milyona ulamitir. te yandan, ngiliz ynl sanayiindeki
gelimelerin, ekilebilir topraklarin koyunlar iin mera haline getirilmesiyle
birlikte, tarim iilerini gereksiz hale getirerek, bunlarin kitleler halinde
kentlere akmasina yolatigi da ayni derecede kesindir. Son yirmi yil
iersinde nfusu neredeyse yariya inen rlanda ise, toprak sahipleri ile
ngiliz ynl fabrikatrlerinin gereksinmelerini tipatip karilayacak ekilde
nfusunda daha da azalmalarin grldg bir sre iinde bulunmak-
tadir. [sayfa 455|
Bir i konusunun, son eklini alincaya kadar getigi balangi ve
ara aamalarda makine kullanimina balandigi zaman, bu aamalarda
malzeme gereksinmesinde bir arti oldugu gibi, makinenin sagladigi
rnleri ileyen elzanaatlari ile manfaktrlerde emege duyulan gerek-
sinmeler de artar. rnegin, makineyle iplik egirilmesiyle, o kadar ucuz
ve o kadar bol iplik saglanmiti ki, balangita, ikrikla alian doku-
macilar, yatirimda bir arti olmaksizin durmadan aliiyorlardi. Gelirleri
de bu lde artmiti.
188
Bylece, 1enny dokuma ve egirme makineleri-
nin pamuklu dokuma sanayiine ektigi insan seli, sonunda buharli do-
kuma tezghlari tarafindan bogulana kadar 8OO.OOO dokumaciya ula-
mitir. Ayni ekilde, makinenin rettigi kuma ve diger malzemelerin
185
1861 sayimina gre (vol. II., Lond. 1868) ngiltere'de ve Gal'de kmr ocaklarinda alian
ii sayisi 246.618 olup bunlarin 78.545'i 2O yain altinda, l78.O67'si 2O yain zerindeydi. Yirmi
yain altinda olanlardan 2O.885'i 5 ile 1O ya arasinda, 8O.7O1'i 1O ile 15 ya arasinda, 42.O1O'u 15
ile 1D ya arasindaydi. Demir, bakir, kurun, kalay ve diger madenlerde alianlarin sayisi 81D.222
idi.
186
1861 yilinda ngiltere ile Gal'de, makine yapiminda 6O.8O7 kii aliiyordu; bu sayiya,
patronlar ile memurlar vb., bu ikolu ile ilgili btn alian kimseler giriyor, ama diki makinesi
vb. gibi kk makine yapimcilari ile, mekik gibi makinenin zerinde kullanilan paralari yapanlar
girmiyordu. naat mhendislerinin toplam sayisi 8.82D idi.
187
Demir en nemli harrmaddelerden birisi oldugu iin, burada u sayilari vermek isterim:
1861 yilinda ngiltere ile Gal'de 125.771 demir iisi olup, bunlarin 128.48O'u erkek, 2.841'i
kadindi. Erkeklerin 8O.81O'u 2O yain altinda, D2.62O'si ise 2O yain zerindeydi.
188
"Drd byk ve ikisi ocuk, winders [ikriki -.| olarak alian bir ailenin, geen
yzyilin sonu ile bu yzyilin bainda, gnde on saat aliarak haftada kazandiklari para 4
sterlindi. ler ok fazla ise, daha fazla kazanabilirlerdi. ... Bundan nce, daima iplik sikintisi
ekerlerdi." (Gaskell, |.c., s.,25-27.)
* Sinir devletleri. -.
384
Kurl Murks
Kupilul l
bollamasi sonucu, terzi, elbiseci ve kadin terzisi sayisi, diki makinesi-
nin ortaya ikmasina kadar artmaya devam etmiti.
Nispeten az sayida iinin alimasiyla makinelerin sagladiklari
hammadde, ara rnler, emek aralari vb. kitlesinde meydana gelen
artila orantili olarak, bu hammaddeler ve ara rnlerin ilenmesi ile
ilgili sayisiz iler ortaya ikti ve toplumsal retim kollari eit ynnden
artti. Fabrika sistemi, toplumsal iblmn, manfaktre gre ok
daha ileri gtrd, nk girdigi ikollarinda retkenligi ok daha yk-
sek dzeye ikartiyordu.
Makinelerin dogurdugu ilk sonu, arti-deger ile, arti-degerin iinde
yer aldigi rnlerin kitlesini artirmakti. Kapitalistler ile, kendilerine bagli
olanlarin tkettikleri maddeler bolatigi iin, toplumun bu katinda da,
bir byme olur. Bunlarin artan zenginlikleri ve gerekli tketim maddele-
rini retmek iin alitirilan ii sayisindaki nispi azalma, yeni, lks ge-
reksinme maddeleri ile birlikte, bu gereksinmeleri giderme aralarini
da dogurur. Toplumun retiminin byk bir blm, arti-rn eklini
aldigi gibi, bu arti-rnn daha byk bir blm, daha eitli ve daha
incelmi biimlerde retilir ve tketilir. Baka bir deyile, lks eya re-
timi artar.
18D
rnlerin incelmesi ve eitlenmesi, [sayfa 456| ayni zaman-
da, byk sanayiin yarattigi dnya pazarlarindaki yeni ilikilerden de
ileri gelir. Yerli rnler daha hizli miktarlarda yabanci lks eyalar ile
degiilmekle kalmaz, daha fazla yabanci hammadde, ara-rn ve diger
eitli maddeler, yerli sanayilerde retim araci olarak kullanilir. Dnya
pazarlari arasinda kurulan bu ilikiler nedeniyle, ulatirma ve taima i-
lerinde emek talebi artar ve bu iler sayisiz kollara blnr.
14O
i sayisinin nispeten azalmasina karin, retim aralari ile tke-
tim maddelerindeki arti, kanallar, doklar, tneller, kprler vb. gibi,
meyvelerini gelecekte verecek olan ilerin yapilmasinda emek talebi-
nin artmasina yolaar. Ya dogrudan dogruya makinenin ya da onun
eseri olan genel sinai degimenin etkisiyle, yepyeni i alanlari aan yeni
retim dallarini oluturur. Ne var ki, bu retim dallarinin genel retim
iinde tuttugu yer, en gelimi lkelerde bile nemli sayilmaz. Buralarda
i bulan ii sayisi, dogrudan dogruya bu sanayilerin yarattigi en kaba
trden el iisine olan taleple orantilidir. Bu trden bellibali sanayiler,
imdilik, gaz ileri, telgraf, fotografilik, buharli deniz ulaimi ve demir-
yollaridir. ngiltere ve Gal blgesi iin 1861 sayimina gre, gaz sa-nayiinde
(gaz ileri ile mekanik aygitlarin retimi, gaz irketlerinde alianlar
vb.) 15.211 kii; telgrafilikta 2.8DD; fotografilikta 2.866; buharli deniz
ulaiminda 8.57O; demiryollarinda 7O.5DD kii alitigini gryoruz.
Bunlardan hnersiz "denizyolu iileri" azok devamli aliiyorlardi ve
18D
F. Engels, lce e|c.'de bu lks eya ilerinde alianlarin byk kisminin sefil durumlarina
iaret eder. Ayrica Reo||s o/ ||e C|/|J|en's Em|oymen| Comm/s/on'daki sayisiz rneklere
bakiniz.
14O
1861'de, ngiltere ile Gal'de, deniz ticaretinde alian D4.665 denizci vardi.
385
Kurl Murks
Kupilul l
bro iileriyle ticaret ilerini yrten btn personel aagi yukari 28.OOO
kiiydi. Bylece, bu be yeni sanayi kolunda alian toplam personel
D4.145'e ulami oluyordu.
Ensonu, byk sanayiin olaganst retkenligi, diger btn re-
tim alanlarinda emek-gcnn daha geni ve yogun bir ekilde smr-
lmesiyle elele vererek, ii sinifinin byk bir kesiminin retken
olmayan bir biimde alitirilmasini ve, bylece eskiden ev ilerini ya-
pan klelerin imdi de, erkek ve.kadin hizmeti, uak vb. gibi adlar
altinda bir hizmetkrlar sinifi olarak tekrar ortaya ikmasina izin vermi
olur. 1861 sayimina gre, ngiltere ile Gal'in toplam nfusu, D.776.25D'u
erkek ve 1O.28D.D65'i kadin olmak zere 2O.O66.224 idi. alimak iin
yalari ok kk olanlarla ihtiyarlari; retken olmayan btn kadinlari,
genleri [sayfa 457| ve ocuklari; deviet memurlari ile rahipleri, hukukula-
ri, askerleri vb. gibi , "ideolojik" siniflari; daha sonra bakalarinin emegini
rant, faiz vb. ekillerinde smrerek alimadan geinenleri; ve enso-
nu, dilencileri, serserileri ve sululari bu toplamdan derek, geriye her
iki cinsiyetten ve her yatan yuvarlak hesap sekiz milyon insan kalir ki,
bu sayiya, herhangi bir ekilde, sanayi, ticaret ve mali ilerle ugraan
kapitalistler de dahildir. Bu 8 milyon iersinde unlar vardir:
Tekstil fabrikalari ile madenlerde alianlar birarada 1.2O8.442
kii ediyor; tekstil fabrikalari ile metal sanayiinde alianlar birlikte alin-
digi zaman ise 1.O8D.6O5 kii ediyor; her iki durumda da bu toplamlar,
modern ev kleleri sayisindan daha azdir. te makinelerin kapitalist
biimde smrsnden ikan grkemli sonu!
YEDNC KESM. LERN FABRKA SSTEM
TARAFINDAN TLMELER VE EKLMELER
PAMUKLU SANAYNDE BUNALIMLAR
Makinelerin girmesinin, bu makinelerin ilk rekabete girdikleri
Tarim iileri (obanlar, iftlik hizmetileri, ve
iftinin yaninda yaayan kadin hizmetiler) . . . . . . . . . . . . . 1.OD8.261
Btn pamuklu, ynl, yn kuma, keten, kenevir,
ipekli ve tl fabrikalari ile makineyle orap ve dantel
yapiminda da alianlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 642.6O7
141
Btn kmr ve maden ocaklarinda alianlar . . . . . . . . . . . . . . . . 565.885
Her trl metal ilerde alianlar (yksek firinlar,
haddehaneler vb.) ve her trden metal yapimcilar . . . . . . . . 8D6.DD8
142
Hizmetkrlar sinifi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1.2O8.648148
141
Bunlardan ancak 177.5D6'si 18 yaindan byk erkektir.
142
Bunlardan 8O.5O1'i kadindir.
148
Bunlardan 187.447'si erkektir. zel evlerde alimayanlar, 1.2O8.648 sayisina dahil degildir.
1861 ile 187O yillari arasinda. erkek uak sayisi, neredeyse iki katina ikmitir. Bunlar, 267.671'e
38
Kurl Murks
Kupilul l
eski elzanaatlari ile manfaktrlerdeki iiler zerinde zararli bir etki
yaptiklarini, btn bellibali ekonomi politikiler kabul ederler. Hemen
hemen hepsi de, fabrika iilerinin dtkleri kle durumundan ya-
kinirlar. Peki, bunlarin oynadiklari byk koz nedir Makineler, onlarin
ilk uygulama ve gelime dnemindeki dehet yatitiktan sonra, emek
klelerinin sayisini, azaltacak yerde, uzun srede, artirmaktadir! Evet,
ekonomi politik, kapitalist retim [sayfa 458| biiminin ebedi ve dogal bir
zorunluluk olduguna inanan her "insansever" iin irkin bir teori ile, ya-
ni makineye dayanan fabrika sisteminin bir byme ve gei dnemin-
den sonra, baarisinin tepe noktasinda bile, ilk uygulandiginda sokaga
firlatip attiklarindan daha fazla iiyi penesinde kivrandiracagi yolundaki
o igren teori ile gnl eglendirmektedir.
144
ngiliz ynl ve ipekli fabrikalarinda daha nce grdgmz gibi
bazi durumlarda, fabrika sisteminin olaganst gelimesinin belirli bir
aamasinda, alitirilan ii sayisinda, yalniz nispi degil mutlak bir azal-
mayi da beraberinde getirebilecegi dogrudur. 186O yilinda, Parlamento-
nun bir emriyle Birleik Krallik'taki btn fabrikalar ile ilgili olarak yapilan
zel bir sayimda, fabrika denetmeni Bay Baker'in blgesine giren Lan-
cashire, Cheshire ve Yorkshire'daki fabrika sayisinin 625 oldugu
grlmtr; bunlardan 57O'inde, 85.622 dokuma, tezghi, 6.81D.146 ig
(iftli igler hari), 27.48D beygirgcnde buhar ve 1.8DO beygirgcnde
su kullanilmakta ve D4.11D kii alimaktaydi. 1865 yilinda, ayni fabrika-
larda, D5.168 dokuma tezghi, 7.O25.O81 ig vardi, ve 28.D25 beygirgc
buhar, 1.445 beygirgc su kullaniliyor, 88.D18 kii aliiyordu. Bu duru-
ulati. 1847 yilinda (byk toprak beylerinin av korularinda) 2.6D4 av korucusu vardi, bu sayi,
186D'da 4.D21'e ulati. Londra'da alt orta sinifa ait evlerde alian gen hizmetii kizlara, halk
dilinde "klecikler" denmektedir.
144
Buna karilik Ganilh, emek klelerinin mutlak olarak azalan sayisini ve sonra onlarin
yiyecekleriyle artan bir sayida beslenen "ens |onn|es"in ["sekin kiiler" -.| beslenmesini ve
o nl "e|/ec|/|/|/| e|/ec|/||e"ini ["yetkinleebilir yetkinleebilirlik" -.| gelitirmesini, fabrika
sisteminin sonucu sayar. etim hareketini o kadar az anlar ki, geliimi sirasinda ezdiginden
daha ok emek klesi yaratirken, yayginlamasi, alian iiyi yoksullatirirsa, makinenin ok
belli bir kurum oldugunu pek az farkeder. Onun kendi gr noktasinin arpikligi ancak kendi
szleriyle anlatilabilir: "Les classes qui condamnees a produire et a consommer diminuent, et
les classes qui dirigent le travail, qui soulagent, consolent, et elairent toute la population, se
multiplient ... et s'approprient tous les bienfaits qui resultent de la diminution des frais du
travail, de l'abondance des productions, et du bon marche des consommations. Dans cette
direction, l'espce humaine s'elve aux plus hautes conceptions du geine, pentre dans les
profondeurs mysterieuses de la religion, etablit les principes salutaires de la morale" (ki bu
's'approprier tous les bienfaits', ibarettir), "les lois tutelaires de la liberte" ('les classes condam-
nees a produire'in zgrlg). "et du pouvoir, de l'obeaissance et de la justice, du devoir et de
l'humanite." ["retmeye ve tketmeye yargilanmi siniflar azalir, ve emegi yneten, btn
nfusa yatitirici, avuntu ve anlayi sunan siniflar ogalir ... ve emek giderlerinin azaltilmasindan,
meta bollugundan ve tketim mallarinin dk fiyatindan dogan btn ikarlardan yararlanir.
Bu insan soyu, dehanin en yksek yaratilarina kavuur, dinin sirlarla dolu derinligini kavrar,
ahlkin saglikli temelini atar." (ki bu "btn "ikarlari maledinmek vb."den ibarettir.) "zgrlg"
("retmeye yargilanmi siniflar" iin mi zgrlk) "ve iktidari, uyrugu ve adaleti, grevi ve
insanligi korumak iin yasalar koyar."| Bu apraik szler iin bkz: 0es Sys|emes J'Econom/e
Po|/|/q0e e|c., Par Mi. Ch. Ganilh, 2. Ed., Paris 1821, t. I. s. 224, ve bkz: s. 212.
387
Kurl Murks
Kupilul l
ma gre, 186O ile 1865 yillari arasinda, tezgh sayisinda %11, ig sayisin-
da %8, beygirgcnde %8 bir arti oldugu halde, alianlarin [sayfa 45D|
sayisinda %5 bir azalma olmutu.
145
1852 ile 1862 yillari arasinda, ngi-
liz ynl sanayiinde nemli bir byme oldugu halde, burada alian
ii sayisi hemen hemen ayni kalmiti; bu da, bize, yeni makinelerin,
daha nceki dnemdeki iilerin yerini ne kadar byk lde doldur-
dugunu gstermektedir.
146
Bazi durumlarda, ii sayisindaki arti yalniz-
ca grntedir; yani bu arti, zaten kurulmu bulunan fabrikalardaki
gelime sonucu degil, ilgili kollarin yava yava birbirine eklenmesi
sonucudur; rnegin, 1888 ile 1856 yillari arasmda pamuklu sanayiinde-
ki tezgh ve ii artii yalnizca bu i kolundaki genilemenin sonucuy-
du, oysa diger sanayi kollarindaki arti, daha nce insan gcyle alian,
hali, kurdele ve bez dokuma tezghlarina buhar gcnnn uygulan-
masi sonucuydu.
147
Bu durumda, bu i kollarinda alian ii sayisinda-
ki arti, yalnizca toplam ii sayisindaki bir azaliin belirtisinden baka
bir ey degildir. Ensonu, biz, burada, bu sorunu, metal sanayii diinda,
her yerde, genlerin (18 yaindan kk), kadinlarin ve ocuklarin,
fabrika iileri sinifinda nemli bir yer tutmasi gereginden tamamen
ayri olarak incelemi bulunuyoruz.
Ne olursa olsun, makine tarafindan fiilen iinden edilen ve maki-
nenin bizzat yerini aldigi ii kitlesine karin, daha fazla fabrikalarin
ailmasi ve belli bir sanayi kolunda eskilerinin geniletilmesi nedeniyle
fabrika iilerinin sayisinin, daha nce ilerinden atilan manfaktr i-
ileri ile elzanaatilarindan daha kalabalik olabilecekleri anlailmi bu-
lunuyor. rnegin, diyelim, eski retim tarzinda, haftada kullanilan DOO
sterlinlik sermayenin bete-ikisi degimeyen ve bete- degien olsun,
yani 2OO sterlini retim aralarina, 8OO sterlini, diyelim adam baina 1
sterlinden, emek-gcne yatirilmi olsun. Makinenin kullanilmaya ba-
lanmasiyla bu sermayenin bileimi de degiecektir. imdi de, rnekin
bete-drd [sayfa 46O| degimeyen, bete-biri degien sermaye olsun; bu
durumda emek-gc iin yalniz 1OO sterlin yatirilmi olacaktir. Bunun
sonucu iilerin te-ikisine yol verilecektir. Eger imdi i genilese ve
kullanilan toplam sermaye, degimeyen koullar altinda, 1.5OO sterline
ykselse, alian ii sayisi, tipki makinenin kullanilmasindan nce
145
Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 58 vd.. Bununla birlikte ayni zamanda, 11.625
dokuma tezghi, 628.576 ig ve toplam 2.6D5 buhar ya da su gc ile alian 11O yeni fabrika,
artan sayidaki iiler iin alima yeri olarak hazir durumdaydi (|.c.).
146
Reo||s, e|c., 81
st
Oct.. 1862, s. 7D. Fabrika denetmeni Mr. A. Redgrave, 1871 yili sonunda,
Bradford'da, New Mechanics' Instution'da yaptigi bir konumada yle diyordu: "Bir sredir
dikkatimi eken ey, pamuklu dokuma fabrikalarinin grnlerindeki degiiklikler olmutur.
Eskiden buralar, kadin ve ocuklarla doluydu, imdi btn ii makineler yapiyor gibi. Bir
fabrikatrden bunu aiklamasini istedigim zaman u yaniti verdi: Eski sistemde 68 kii
alitiriyordum; gelitirilmi makinelerin kullanilmaya balanilmasiyla iilerimin sayisini 88'e
indirdim ve ;on zamanlarda, yeni ve byk degiiklikler sonucu bu 88 kiiyi 18'e indirme
durumuna geldim."
147
Bkz: Reo||s, e|c., 81
st
Oct.. 1856. s. 16.
388
Kurl Murks
Kupilul l
oldugu gibi 8OO'e ikacaktir. Sermaye biraz daha artarak 2.OOO sterline
ykselse, 4OO ii alitirilacak, yani eski sisteme gre te-bir arti
olacaktir. i sayisinda aslinda 1OO kadar bir arti olmutur, ama nispi
olarak, yani yatirilan sermayeye oranla 8OO kiilik bir dme olmutur,
nk, 2.OOO sterlinlik bir sermaye eski durumda 4OO kii degil 1.2OO
kii alitirabilirdi. Demek ki, alitirilan ii sayisindaki nispi azalma,
fiili bir arti ile bagdair. Yukarda, toplam sermaye arttigi halde, retim
koullari degimedigi iin, bu sermayenin bileiminin ayni kaldigini
varsaymitik. Ama, makine kullanimindaki her gelime ile, sermayenin,
makineleri, hammaddeyi vb. kapsayan degimeyen kismin arttigi halde,
emek-gcne yatirilan degien kisminin azaldigini yukarda grm
bulunuyoruz. Biz, ayrica, hi bir retim sistemindeki gelimenin ve
kullanilan sermayenin bileiminin fabrika sistemindeki kadar srekli
degiiklige ugramadigini da biliyoruz. Bununla birlikte, bu degimeler,
daima duraklama dnemleri ile kesintiye ugrarlar ve bu srelerde,
mevcut teknik temel zerinde fabrikalarda yalniz nicel bir genileme
olur ve bu sirada ii sayisi da artar. Bylece, 1885 yilinda, Birleik
Krallik'ta, pamuklu, ynl, keten ve ipekli fabrikalarinda toplam ii
sayisi yalnizca 854.684 iken, 1861'de, yalniz buharli dokuma tezghlarinda
alian (her iki cinsiyetten ve sekiz yaindan yukari her yatan) dokumaci
sayisi 28O.654'tr. El dokuma tezghi ile alian dokumacilarin, aileleriyle
birlikte, 1888 yilinda hl 8OO.OOO kii olduklarini gznne alirsak, bu
byme kukusuz daha az nemli grnecektir;
148
Asya ile Avrupa'da
ilerinden atilan iilerin ise burada hi szn etmedik.
Bu nokta zerinde bir-iki eye daha iaret etmem gerekiyor;
buraya kadarki teorik incelemelerimizin henz aikliga kavuturmadigi
[sayfa 461| fiilen mevcut bazi ilikilere iaret etmek istiyorum.
Belli bir sanayi kolunda, fabrika sisteminin, eski elzanaatlari ile
manfaktr aleyhine genilemesi halinde, sonucun, ateli silahlar ile
donanmi bir ordunun, ok ve yayla donanmi bir orduyla karilamasi
kadar kesin olacagi apaiktir. Makinenin, hareket alanini ele geirdigi
bu ilk dnem, elde edilmesine yardimci oldugu byk krlar nedeniyle
ok nemlidir. Bu krlar, hizi gitgide artan bir sermaye birikiminin
kaynagi olmakla kalmazlar, devamli olarak yaratilan ve yeni yatirim
alanlari arayan ek toplumsal sermayenin byk bir kismini en uygun
retim alanlarina ekerler. Bu hizli ve ateli ilk faaliyet dneminin zel
avantajlari, makinenin istil ettigi btn retim kollarinda kendisini
duyurur. Bununla birlikte, fabrika eylemi belli bir byme ve olgunluk
derecesine ulair ulamaz, ve zellikle, teknik temeli olan makinenin
148
"Eltezghi dokumacilarinin istirabi, bir Kraliyet Komisyonunun soruturmasina konu
olmu, ama ektikleri bu sikintilar kabul edilmekle ve bu durum esefle karilanmakla birlikte,
durumlarinin dzeltilmesi, belki de hakli olarak, raslantiya ve zamana birakilmitir; imdi" (yani
tam 2O yil sonra!) "bu sefaletlerin ne|eJeyse ortadan kalktigi umut edilebilir ve bunun nedeni
de buharli tezghlarin bugnk yayginligi olabilir." (Re. of lns. of Fcc|., 81
st
Oct., 1856, s. 15.)
38
Kurl Murks
Kupilul l
kendisi makine ile retilmeye balar balamaz; kmr ve demir maden-
ciligi ile meta sanayileri ve ulatirma aralarinda kkl bir devrim olur
olmaz; kisacasi, modern sanayi sistemiyle retim iin gerekli genel ko-
ullar kurulur kurulmaz, bu retim tarzi bir esneklik kazanir ve yalnizca
hammadde ve srm pazarlari bulunmasi diinda hi bir engel tanima-
yan ani siramali bir genileme olasiligina ulair. Bir yandan, makine,
ayni ekilde hammaddeyi ogaltici bir etki yaratir; rnegin, irir maki-
nesinin pamuk retimini artirmasi gibi.
14D
te yandan, makineyle retilen
mallarin ucuzlugu ile birlikte, ulatirma ve iletiim aralarindaki gelime-
ler, di pazarlarin ele geirilmeleri ile silah saglami olur. Baka keler-
deki elzanaatlarini ortadan kaldirarak buralari zorla hammadde ikmal
alanlari haline getirir. Dogu Hindistan, bu yolla, Byk Britanya iin, pa-
muk, yn, kenevir, jt, indigo retme zorunda kalmiti.
15O
Byk sanayi,
iilerin bir kismini srekli bir ekilde "fazlalik" haline getirerek, kk
saldigi btn lkelerde, byk apta glere ve yabanci topraklarin s-
mrgeletirilmelerine yolaar, ve bu lkeleri anayurt iin hammadde
yetitiren yerleme yerleri haline getirir; rnegin Avustralya'nin, yn yeti-
tiren bir lke haline sokulmasi gibi.
151
Yeni ve uluslararasi bir [sayfa 462| i-
blm, byk sanayiin balica merkezlerinin gereksinmelerine uyan
bir iblm ortaya ikarir, ve yeryznn bir blmn, temel olarak
sanayi alani halinde kalan, teki blmn hammadde saglayan tarim-
sal retim alani haline getirir. Bu devrim, tarimda, burada zerinde da-
ha fazla durmak geregini duymadigimiz kkl degiikliklerle birarada
bulunur.
152
14D
Makinelerin, hammadde zerindeki diger etkileri, nc kitapta [ciltte| ele alinacaktir.
15O
Hindistan'dan Byk Britanya'ya pamuk ihracati, 1846: 84.54O.148 libre; 186O: 2O4.141.168
libre; 1865: 445.D47.6OO libre Hindistan'dan Byk Britanya'ya yn ihracati 1846: 4.57O.581
libre; 186O: 2O.214.178 libre; 1865: 2O.67D.111 libre.
151
Gney Afrika'dan Byk Britanya'ya yn ihracati. 1846: 2.D58.457 libre; 186O: 16.574.845
libre: 1865: 2D.D2O.628 libre. Avustralya'dan Byk Britanya'ya yn ihracati. 1846: 21.78D.846
libre; 186O: 5D.166.616 libre; 1865: 1OD,784.261 libre.
152
Birleik Devletler'in ekonomik gelimesi, Avrupa ve zellikle de ngiliz modern sanayiinin
bir rndr. Bugnk durumlarinda (1866) Birleik Devletler'in hl bir Avrupa smrgesi
sayilmasi gerekir. [0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/. "O zamandan beri Birleik Devletler, bu
gelime nedeniyle smrge niteligini kaybetmeksizin, sanayii, dnyada ikinci sirayi tutan bir
lke haline gelmitir." -F.E.|
BRLEK DEVLETLER'DEN BYK BRTANYA'YA PAMUK HRACATI
1846: 4O1.D4D.8D8 libre, 1852: 765.68O.548 libre
185D: D61.7O7.264 libre, 186O: 1.115.8DO.6O8 libre
BRLEK DEVLETLER'DEN BYK BRTANYA'YA TAHIL, VB.
HRACATI (cwt olarak)*
Bugday 16.2O2.812 41.O88.5O8 Misir 5.478.161 11.6D4.818
Arpa 8.66D.658 6.624.8OO Bere ya da Bigg** 2.O8D 7.675
Yulaf 8.174.861 4.426.DD4 Bezelye 811.62O 1.O24.722
avdar 888.74D 7.1O8 Fasulye 1.822.D72 2.O87.187
Bugday unu 8.81D.44O 7.2O7.118 Kara bugday 1.O54 1D.571
Toplam ihracat 85.865.8O1 74.O88.851
* cwt = 112 libre; yaklaik olarak 5O kg. -.
** Bir tr arpa.
30
Kurl Murks
Kupilul l
Bay Gladstone'in nerisi zerine Avam Kamarasi, 17 ubat 1867'
de, 1881 ile 1866 yillari arasinda Birleik Kralligin ithal ve ihra ettigi her
trden hububat, tahil ve unun toplam miktarini gsteren bir istatistik
yapilmasini emretti. Aagida alinan sonularin bir zetini veriyorum. Un
miktari, quarter tahil olarak verilmitir.
BE YILLIK DNEMLER VE 1856 YILI
Fabrika sisteminin znde bulunan ve siramalarla genilemesini
saglayan muazzam g ile, bu sistemin dnya pazarina bagimliligi, zo-
runlu olarak hummali bir retime yolaar ve bunu, [sayfa 468| pazarlarin
mal fazlasi ile dolmasi izledigi gibi, pazarlarin daralmasi da retimi fel-
ce ugratir. Modern sinai yaam, birbirini izleyen, ilimli faaliyet, gnen,
airi retim, bunalim ve duraklama dnemleri halini alir. Makinenin,
alima yaami ve dolayisiyla iinin varolma koullarinda yarattigi bu
gvensizlik ve kararsizlik, sinai evrimin bu dnemsel degimeleri nede-
niyle, normal grlen eyler olur. Gnen dnemleri diinda, kapitalist-
ler arasinda, pazarlarin paylailmasi iin ok iddetli bir savaim olur.
Bu pay, rnn ucuzlugu ile dogru orantilidir. Emek-gcnn yerini al-
mak zere daha gelimi makinelerin kullanilmasi ve yeni retim yn-
temlerinin uygulanmasi konusundaki bu savaimin dogurdugu rekabet
diinda, her sinai evrimde, metalari ucuzlatma amaciyla cretleri zorla
emek-gcnn degerinin altina drme abalarinin ortaya iktigi bir
dneme gelinir.
158
[sayfa 464|
I||||/ O||c|cmc !83!-!835 !836-!810 !81!-!815 !816-!850 !85!-!855 !856-!860 !86!-!865 !866
thalat (Qrs) 1.OD6.878 2.88D.72D 2.848.865 8.776.552 8.845.287 1O.D18.612 15.OOD.D71 16.457.84O
hracat (Qrs) 225.268 251.77O 18D.O56 155.461 8O7.4D1 841.15O 8O2.754 216.218
thal fazlasi Qrs) 871.11O 2.187.D5D 2.7O4.8OD 8.621.OD1 8.O87.746 1O.572.462 14.7O7.117 16.241.122
N0/0s
Her dnemde
yillik ortalama 24.621.1O7 25.D2D.5O7 27.262.56D 27.7D7.5D8 27.572.D28 28.8D1.544 2D.881.76O 2D.D85.4O4
Adam baina
yillik i rn
tketimi
fazlasi (Qrs) O.O86 O.O82 O.ODD O.81O O.2D1 O.872 O.5O1 O.548
158
Bir lokavt sonucu sokaga atilmi bulunan Leicester'li kundura yapimcilari ngiliz Ticaret
Kurumuna 1866 Temmuzunda verdikleri dilekede yle diyorlardi: "Yirmi yil nce Leicester
ayakkabi yapiminda, dikiin yerini ivinin almasiyla byk bir degiiklik oldu. O siralarda iyi bir
cret kazanilabiliyordu. eitli firmalar arasinda, kimin en temiz mali ikartacagi konusunda
byk rekabetler oldugu grlrd. Ne var ki, kisa sre sonra kt bir rekabet tr ortaya ikti,
yani birbirlerini pazardan srme yariina giritiler. ok gemeden bunun zararli sonulari
kendisini, cretlerin dmesi eklinde gsterdi ve emegin fiyatindaki d o kadar yaygin ve
hizliydi ki, imdi birok firma, ilk cretlerin ancak yarisini dyorlar. Ve gene de, cretler
gitgide dtg halde, cret tarifesindeki her degiiklikle birlikte krin arttigi grlyor." cretleri
airi derecede drerek, yani iinin tketim maddelerini dpedz soyarak olaganst kr
saglamak iin fabrikatrler, g ve kt zamanlardan bile yararlanmilardir. Bir rnek
(Coventry'deki ipekli dokuma bunalimina deginiliyor): "Fabrikatrler ile iilerden aldigim bilgiler,
cretlerde, yabanci reticilerin rekabetinden ya da bunu gerekli kilabilecek diger koullardan
3T
Kurl Murks
Kupilul l
Bu nedenle, fabrika iilerinin sayisindaki byme, fabrikalara
yatirilmi bulunan sermaye miktarinda, nispeten ok daha byk bir
bymeyi zorunlu kilar. Bununla birlikte, bu byme, sinai evrimdeki
ykselme ve alalmalarla koullandirilmitir. Ayrica, bu byme, bazan
yeni iilerin yerini dolduran, bazan da eski iileri fiilen ilerinden
eden teknik gelimeler ile srekli olarak kesintiye ugratilir. Makine
sanayiindeki bu nitel degime, iileri srekli olarak fabrikadaki ilerin-
den uzaklatirir, ya da yeni ii akimlarina kari kapilarini kapar, oysa
fabrikalardaki salt nicel byme, yalniz ilerinden atilanlari emmekle
kalmaz, yeni iilere de i saglar. Bylece iiler durmadan iten atilir,
ie alinir, oradan oraya srklenir, ve bu arada da iilerin cinsiyetleri,
yalari ve hnerleri konusunda srekli bir degime srer gider.
Fabrika iilerinin yazgisi, ngiliz pamuklu sanayiinin gelime
izgisine bir gzatmakla en iyi ekilde ortaya konabilir.
Bu i kolunda, 177O ile 1815 arasinda iler yalniz be yil kt
gitmi ya da durgunluk gstermitir. Bu 45 yillik dnemde, ngiliz fabri-
katrleri, dnya pazarlari ile makine tekelini ellerinde tutmulardir. 1815
ile 1821 arasinda bunalim, 1822 ile 1828'te gnen grld; 1824'te ii
sendikalarina kari olan yasalar ortadan kaldirildi, fabrikalar her yerde
byk genileme gsterdi; 1825'te bunalim; 1826'da fabrika iileri ara-
sinda byk sefalet ve ayaklanmalar; 1827'de biraz dzelme; 1828'de
buharli dokuma tezghi sayisi ile ihracatta byk arti; 182D'da ihracat,
bata Hindistan olmak zere btn yillari geride birakti; 188O'da pazarlar
bozuldu, byk sikinti bagsterdi; 1881'den 1888'e kadar bunalim srd
ve, Hindistan ve in'le yapilan ticaretin tekeli, Dogu Hindistan irketinin
elinden alindi; 1884'te fabrika ve makine sayisinda byk arti oldu,
ii sikintisi grld. Yeni ikartilan yoksullar yasasi, tarim iilerinin
fabrika blgelerine gmesini hizlandirdi. Kirsal blgelerde ocuk diye
bir ey kalmadi. Beyaz kle ticareti baladi; 1885, byk gnen yili ve
ayni zamanda [sayfa 465| el dokumacilarinin aliktan kirilmasi; 1886, genel
byk gnen yili; 1887 ve 1888, depresyon ve bunalim; 188D, canlanma;
184O, byk depresyon, ayaklanmalar ve askeri birliklerin agrilmasi;
1841 ile 1842, fabrika iileri arasinda korkun sefalet; 1842, tahil yasala-
rinin yrrlkten kaldirilmasini saglamak iin fabrikatrlerin iileri fab-
rikalara sokmamalari; binlerce fabrika iisinin Lancashire ve Yorkshire
kentlerine akii, askeri birliklerce geri srlmeleri ve ii liderlerinin
Lancaster'de yargilanmasi; 1848, byk sefalet; 1844, canlanma; 1845,
daha byk lde bir indirim yapildigini kukuya yer birakmayacak ekilde ortaya koymaktadir
... dokumacilarin ogu, cretlerinde yzde 8O ile yzde 4O bir indirim ile alimaktadirlar. Be
yil nce dokumaciya 6 ya da 7 ilin getiren bir para erit, imdi ancak 8 ilin 8 peni ya da 8 ilin
6 peni getirmektedir; eskiden 4 ilin ve 4 ilin 8 peni eden diger iler, imdi 2 ilin ve 2 ilin 8
peni ediyor. cretlerdeki indirim, talebi artirmak iin gerekli olandan ok daha fazla lcle
yapilmaktadir. Gerekten de, dokuma giderlerindeki indirim birok erit trlerinde, imal edilmi
malin sati fiyatlarinda buna gre bir d birlikte getirmemektedir." (Mr. F. D. Longe'un
raporu, C|. Em. Com. \. Re., 1866, s. 114, n 1.)
32
Kurl Murks
Kupilul l
byk gnen; 1846, balangita srekli dzelme, sonra gerileme, Tahil
Yasalarinin kaldirilmasi; 1847, bunalim ve "byk somun" onuruna c-
retlerde genel olarak %1O ya da daha fazla indirim; 1848, srekli dep-
resyon; Manchester'in askeri korunma altina alinmasi; 184D, canlanma;
185O, gnen; 1851, fiyatlarda dme, dk cretler, sik sik grevler;
1852, dzelmelerin balamasi, grevlerin devami ve fabrikatrlerin yabanci
ii getirme tehditleri; 1858, ihracatin artii. Sekiz aylik grev ve Preston'da
byk sefalet; 1854, gnen ve pazarlarin malla bogulmasi; 1855, Birleik
Devletler, Kanada ve Dogudaki pazarlardan devamli baarisizlik haberleri;
1856, byk gnen; 1857, bunalim; 1858, dzelme; 185D, byk gnen,
fabrika sayisinda arti; 186O, ngiliz pamuklu ticaretinin doruk noktasi,
ve Hindistan, Avusturya ve diger pazarlar mal ile o derece boguldu ki,
1868'te bile bu mali emmeleri mmkn olmadi; Fransa ile ticaret szle-
mesi, fabrikalar ile makinelerde muazzam arti ve byme; 1861, gnen-
cin bir sre devami, geri gidi, Amerikan i savai, pamuk kitligi; 1862
ile 1868, tam bir k.
Pamuk kitliginin tarihi o kadar kendine zgdr ki, buna deginil-
meden geilemez. 186O ve 1861 yillarinda dnya pazarlarinda egemen
olan koullardan da anlailacagi gibi, pamuk kitligi fabrikatrlerin tam
zamaninda imdatlarina yetimi ve bir lde de yararlarina olmutur;
bu geregi, Manchester Ticaret Odasinin raporlari kabul ettigi gibi, par-
lamentoda, Palmerston ve Derby, bunu, aika iln etmiler ve olaylar
da dogrulamitir.
154
Kukusuz, 1861 yilinda, Birleik Krallik'taki 2.887 pa-
muklu fabrikasi arasinda, kk boyda olanlari da oktu. Bay A. Redg-
rave'in raporuna gre, blgesindeki 2.1OD fabrikadan 8D2'si, yani %1D'u,
[sayfa 466| herbiri 1O beygirgcnden daha az, 845i yani %16'si 2O beygir-
gcnden az, 1.872'si 2O beygirgcnn zerinde buhar gc kullani-
yorlardi.
155
Kk fabrikalarin ogunlugu dokuma atelyeleriyli ve birisi
ipligi, bir digeri makineleri, bir ncs binalari saglayan speklatr-
ler tarafindan, 1858'den sonraki gnen dnemi sirasinda yapilmitir;
daha nceleri iibailik etmi ya da fazla varlikli olmayan kimseler
tarafindan iletiliyorlardi. Bu kk fabrikatrlerin ogu batti. Pamuk
kitliginin erteledigi ticaret bunalimi, onlari da ayni akibete ugratacakti.
Toplam fabrikatr sayisinin te-birini oluturduklari halde, gene de
onlarin fabrikalari, pamuklu ticaretine yatirilan sermayenin ok kk
bir kismini temsil ediyorlardi. duraklamalarina gelince, gvenilir hesap-
lara gre 1862 Ekiminde ilerin %6O,8', dokuma tezghlarinin %58'i
durmutu. Bu, pamuklu sanayiinin btn iin szkonusuydu ve her
blge iin farkliydi. Ancak birka fabrika, tamzaman (haftada 6O saat),
gerisi aralikli olarak aliiyordu. Tam zaman aliilan yerlerde bile,
aliilagelen belirli para-bai crete karin, iilerin haftalik cretleri, iyi
pamuk yerine kts, Sea Island yerine Misir pamugu (iince iplik egiril-
154
Bkz: Reo||s o/ lns. o/ Pcc|., 81
st
October, 1862, s. 8O.
33
Kurl Murks
Kupilul l
mesinde), Amerikan ve Misir pamugu yerine Surat pamugu kullanilmasi,
saf pamugun kirpinti ve Surat pamugu ile karitirilmasi nedeniyle, zo-
runlu olarak dk oluyordu. Surat pamugunun liflerinin kisa ve kirli
oluu, ipligin kolayca kopmasi, ilmikleri tutturmak iin un yerine daha
agir trden maddeler kullanilmasi, makinelerin hiziyla birlikte tek bir
dokumacinin denetleyebilecegi tezgh sayisini da azaltiyor, makineler-
den kusurlu ikan i iin harca emegi artiriyor ve retilen rnn kitle-
sindeki azalma yznden para-bai creti dryordu. Surat pamu-
gunun kullanildigi yerlerde tam-zaman alian iilerin kaybi yzde 2O,
8O ya da daha fazlaydi. Bu yetmiyormu gibi fabrikatrlerin ogu para-
bai creti yzde 5,7, 1O oraninda indirmilerdi. Bu durum karisinda,
haftada yalniz 8, 8, 4 gn, ya da gnde yalniz 6 saat alian iilerin
durumlarinin ne oldugunu anlayabiliriz. Nispi bir dzelmenin grldg
1868 yilinda bile, iplikiler ile dokumacilarin haftalik cretleri, 8 ilin 4
peni, 8 . 1O p., 4 . 6 p., ve 5 . 1 peni idi.
156
Ne var ki, bu sefil durumda
bile patronun yaratici zeksi durmadan aliiyor, cretlerde srekli in-
dirmeler icat ediyordu. [sayfa 467| Bunlar, bir lde, son eklini almi
maldaki kusurlar nedeniyle ceza eklinde oluyordu, ama aslinda bu
kusurlarin nedeni kullandigi kt cins pamuk ve elverisiz makineler
idi. stelik iilerin oturduklari kulbeler eger fabrika sahibine aitse,
kiralari da bu ok dk cretlerden kesiliyordu. Bay Redgrave, otomatik
bakicilar (bir ift otomatik dokuma tezghini yneten iiler) iin yle
diyor: "Tam-zamanli alimayla geen iki haftanin sonunda aldiklari 8
ilin 11 peniden ev kirasi kesiliyor ve fabrika sahibi, kiranin yarisini bah-
i olarak geri veriyordu. iler ellerine geen 6 ilin 11 peni ile evlerine
dnyorlardi. 1862 yilinin sonlarinda birok yerlerde, otomatik dokuma
tezghi iilerinin haftalik cretleri 5 ile D ilin, dokumacilarin 2 ile 6
ilin arasindaydi."
157
Ancak kisa sreli olarak alitiklari zamanlarda bile
ev kiralari ogu kez iilerin cretlerinden kesiliyordu.
158
Lancashire'in
bazi kesimlerinde alik hummasinin bagstermesine hi amamak
gerekir. Ama bunlarin hepsinden daha dikkat ekici olani, retim sre-
cinde, iilerin sirtindan yapilan devrimdir. Anatomistlerin kurbagalar
zerinde yaptiklari gibi, iilerin exe|/men|c /n co|o|e |/|/ *

yapiliyordu.
Bay Redgrave yle diyor: "Birka fabrikadaki iilerin fiili kazanlarini
verdim, ama bu, hi bir zaman, her hafta ayni miktari kazandiklari an-
lamina gelmez. iler, fabrikatrlerin srekli denemelerinden ileri gelen
byk dalgalanmalar ile kari kariya kalirlar. ... ilerin kazanci, denen-
mekte olan pamuk kariiminin niteligine bagli olarak ykselir ve der;
bazan bu d, eski kazanlarina gre %15 oldugu halde, bir-iki hafta
155
|.c.. s. 18, 1D.
156
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
October, 1868, s. 41-45.
157
|.c., s. 41-44.
158
|.c., s. 57.
* Degersiz bedenleri zerinde deney. -.
34
Kurl Murks
Kupilul l
iersinde bu d %5O'den %6O'a kadar ikabilir."
15D
Bu denemeler
yalniz iilerin geim aralari konusunda ve onun zararina yapilmakla
kalmiyordu. inin be duyusu da bunun acisini ekiyordu. "Surat pa-
mugu zerinde alian iilerin ikayetleri ok fazlaydi. Pamuk balyalarini
atiklari zaman dayanilmaz bir koku ile karilatiklarini ve bunun has-
taliklara neden oldugunu sy- lyorlardi. ... Karitirma, kirpma ve sc|/||-
|/n*

odalarinda pamuktan ikan toz ve kir, solunum yollarini tahri
ediyor, ksrge ve nefes darligina yolaiyordu. Surat pamugunda bulu-
nan kirin tahriinden ileri geldigine hi [sayfa 468| kuku bulunmayan bir
deri hastaligi da yaygindi. ... Lifler ok kisa oldugu iin ok miktarda
hem hayvansal ve hem de bitkisel hail kullaniliyordu. ... Toz nedeniyle
bronit yaygindi. Ayni nedenle iltihapli bogaz hastaliklari da oktu. Doku-
madaki atkilar sik sik kirildigi iin, dokumaci, atkiyi tezghin gz deli-
ginden emmek zorunda kaliyor ve bu da mide hastaliklarina ve hazim-
sizliga yolaiyordu." te yandan, un yerine kullanilan maddeler, ipligin
agirligini artirdigi iin fabrikatrlere para doguran sihirli czdan gibi
oldular, "15 libre hammadde, dokunduktan sonra 26 libre ekiyordu."
16O
Fabrika denetmenlerinin, 8O Nisan 1864 tarihli raporunda u satirlari
okuyoruz: "Sanayi, bu yollara, imdi namus sinirlarini aacak lde
bavuruyor. Bu ileri iyi bilen birisi, bana, 8 libre agirliginda bir kumain
5 libresinin pamuk, 2/ libresinin hasil oldugunu syledi; 5
1
/
4
libre
agirligindaki baka bir kumain ise 2 libresi haildi. Bunlar her zaman
kullanilan ihra mali gmleklik kumalardi. Baka cins kumalara bazan
%5O'ye kadar hail katildigi oluyordu; bylece bir fabrikatr, bir kumai,
yapildigi ipligin fiyatindan daha ucuza satarak zengin oldugunu
syleyerek vnebilirdi ve vnyordu da."
161
Ama iiler, yalniz fabrika
iersinde fabrika sahiplerinin, diarda ise yneticilerin deneylerinden,
cretlerin indirilmesinden, i yoklugundan, yoksulluk iinde kivranip
sadakaya muhta olmaktan, lordlarla avam kamarasi yelerinin vgl
nutuklarindan istirap ekmekle kalmiyorlardi. "Pamuk kitligi sonucu
ilerinden atilan talihsiz kadinlar, bylece toplum diina srlm oldular;
ve imdi iler yeniden canlandigi ve i ogaldigi halde, bu talihsiz sinifin
yesi olmaya devam ettiler ve belki de bu byle srp gidecektir. Kasa-
bada imdi son 25 yilda grdgmden ok daha fazla gen orospu
var."
162
Bu duruma gre, 177O ile 1815 yillari arasinda ngiliz pamuklu
sanayiinde 45 yil iersinde yalnizca, 5 yillik bunalim ve duraklama oldu-
gunu ve bunun da tekel dnemine rasladigini gryoruz. 1815 ile 1868
arasindaki 48 yillik ikinci dnemde, 28 yillik depresyon ve durgunluga
15D
|.c., s. 5O-51.
16O
|.c., s. 62-68.
161
Re. e|c., 8O
th
April, 1864, s. 27.
162
Bolton Bakomiseri Mr. Harris'in bir mektubundan, Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
October,
1865, s. 61-62.
* Tarama. -.
35
Kurl Murks
Kupilul l
karilik, yalnizca 2O yillik canlanma ve gnen dnemi var. 1815 ile
188O yillari arasinda, Kita Avrupasi ve Birleik [sayfa 46D| Devletler ile rekabet
balamitir. 1888'ten sonra Asya pazarlarinin genilemesi, "insan soyu
yokedilerek" (Hintli el dokumacilarinin toptan ortadan kaldirilmasi) zorla
gerekletirildi. Tahil yasalarinin kaldirilmasindan sonra, 1846'dan 1868'e
kadar D yillik depresyon ve durgunluga kari, 8 yillik ilimli bir gidi ve
gnen dnemi vardir. Yetikin erkek iilerin gnen yillarindaki durum-
lari aagidaki nottan anlailabilir.
168
SEKZNC KESM. BYK SANAYN MANFAKTRDE,
ELZANAATLARINDA VE EV SANAYNDE
YOLATIGI DEVRM
c. E|:cncc||c|| /|e l||0m0ne 0cycncn
E||/||//n/n O||cJcn lc|/mcs|
Makinenin, elzanaatlarina dayanan elbirligi ile, el iiligi arasin-
daki iblmne dayanan manfaktr nasil ortadan kaldirdigini
grmtk. Bunlardan ilkine rnek, ekin bime makinesiydi ve biici-
ler arasindaki elbirliginin yerini almiti. kincisi iin arpici bir rnek,
igne yapma makinesiydi. Adam Smith'e gre onun zamaninda 1O kii
bir gnde elbirligine dayanarak 48.OOO'in zerinde igne [sayfa 47O| yapiyor-
du. te yandan, 11 saatlik bir ignnde tek bir igne makinesi 145.OOO
igne yapmaktadir. Bir kadin ya da kiz, bu trden drt makineyi denet-
leyebilir ve bir gnde 6OO.OOO'e yakin, bir haftada ise 8.OOO.OOO'a kadar
168
Di lkelere rgtl g yapilmasi iin bir kurum kurulmasi araciyla Lancashire vb.
fabrika iilerinin 1868 tarihli dilekesinde u satirlari okuyoruz: "Fabrika iilerinin bugn iinde
bulunduklari aresiz durumdan kurtulmalari iin geni lde bir ge gerek bulundugunu pek
az kimse yadsiyabilir; her zaman iin devamli bir g akiminin gerekli oldugu ve bu g
olmaksizin iilerin normal zamanlarda da durumlarini koruyamayacaklarini gstermek iin
aagidaki gereklere dikkatinizi ekmek istiyoruz: 1814 yilinda ihra edilen pamuklu mallarin
resmi degeri 17.665.878 sterlin oldugu halde, gerek piyasa degeri 2O.O7O.824 sterlindi. 1858
yilinda ihra edilen pamuklu mallarin degeri 182.221.681 sterlin, ama, gerek ya da piyasa
degeri ancak 48.OO1.822 sterlin idi, ve bu satilan miktar on katina ulatigi halde, eski fiyatin iki
katindan biraz fazla bir fiyat demekti. Genellikle lke ve zellikle fabrika iileri iin bu kadar
zararli bir sonucun ortaya ikmasi iin birka neden biraraya gelmi bulunmaktadir ve biz,
bunlari, eger koullar elvermi olsaydi daha gze arpacak ekilde dikkatinize sunmu olurduk;
en belirgin nedenin emek bollugu oldugunu sylemek bugn iin yeterlidir; ve yokolma tehlikesi
karisinda, pazarini srekli geniletmek zorunda olan bir ikolu, bu emek bollugu olmaksizin
yrtlemezdi. Pamuklu dokuma fabrikalarimiz, devresel durgunluklar nedeniyle faaliyetlerini
durdurmak zorunda kalabilirler ve bugnk dzenlemeler altinda bu, lm kadar kainilmaz
bir eydir, ama insan akli devamli faaliyet halindedir ve biz, son 25 yilda alti milyon insanin bu
kiyilardan ayrildiklarini sylerken, bu sayinin daha da yksek olduguna inaniyoruz; ayrica,
nfustaki dogal arti ile, retimi ucuzlatmak iin iiye yol verilmesi sonucu, en yksek gnen
dnemlerinde bile, yetikin erkeklerin byk bir kisminin hangi koullarda olursa olsun
fabrikalarda i bulmalari olanaksiz hale gelmektedir." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 8O
th
April, 1868, s.
51-52.) Dostumuz fabrikatrlerin, pamuklu ikolunun felaketli yillarinda bile, devlet mdahalesi
de dahil, her areye bavurarak, iilerin g etmelerine nasil engel olmak istediklerini ilerdeki
blmlerde grecegiz.
3
Kurl Murks
Kupilul l
igne retir.
164
Tek bir makine, elbirliginin ya da manfaktrn yerini
aldiginda, elzanaati zelligini taiyan bir sanayiin temeli olarak i gre-
bilir. Ne var ki, elzanaatlarina byle bir dn, fabrika sistemine dogru
bir geiten baka bir ey degildir; fabrika sistemi, kural olarak, maki-
neyi hareket ettirmek iin insan adalesinin yerini, buhar ya da su gibi,
mekanik bir gcn almasiyla ortaya ikar. Orada burada, ama her hal-
de kisa bir sre iin, bir sanayi, kk apta mekanik g ile yrtle-
bilir. Bu, Birmingham'daki bazi manfaktrlerde buhar gc kiralanarak,
ya da dokumaciligin bazi kollarinda oldugu gibi kk kalorik makine-
ler kullanilarak yapilmitir.
165
Coventry'deki ipek dokuma sanayiinde
"kulbe fabrikalar" deneyi yapilmitir. epeevre kulbelerle evrili bir
meydanin ortasina bir en/ne-|o0se* yapilmi ve kulbedeki tezghlar
bu makine aftlari ile baglanmiti. Btn bu gibi durumlarda, g, tez-
gh baina kiralaniyordu. Tezghlar alisin alimasin kira, haftalik
olarak aliniyordu. Her kulbede, 2 ila 6 tezgh bulunuyordu; bunlardan
bazilari dokumacilara aitti, bazilari krediyle satinalinmiti, bazilari da
kiralanmiti. Bu kulbe fabrikalar ile gerek fabrikalar arasindaki
savaim, 12 yildan fazla srd ve, 8OO kulbe fabrikanin tamamiyla
yokolmasiyla sona erdi.
166
retim srecinin niteliginin geni lekli bir
retimi gerektirmedigi durumlarda, zarf yapimi gibi, elik kalem yapi-
mi vb. gibi son birka on yilda ortaya ikan yeni sanayiler, genel bir
kural olarak, nce elzanaati aamasindan getiler ve daha sonra man-
faktr aamasinin kisa bir gei evresiyle fabrika aamasina ulatilar.
Bir manfaktrn rettigi mal, eger, kademeler halinde bir dizi surecin
sonucu degil de, ok sayida birbirinden bagimsiz srelerin sonucu
ise, bu gei, ok g olur. Bu durum, elik kalem fabrikalarinin kurul-
masinda byk engel olmutur. Bununla birlikte, 15 yil kadar nce, 6
ayri ilemi ayni anda [sayfa 471| yapabilen otomatik bir makine bulun-
mutur. lk elik kalemi, 182O yilinda, elzanaati sistemi, dzinesi, 7
sterlin 4 iline saglanmiti; 188O yilinda manfaktr, tarafindan bu kalem-
ler 8 iline saglanmi, ve bugn fabrika sistemi, bunlari, pazara toptan 6
peni ile 2 ilin arasinda degien fiyatlara saglamaktadir.
167
164
C|. Em|. Comm., lll. Reo||, 1864, s. 1O8, n 447.
165
Birleik Devletler'de, makineye dayanan elzanaatlarinin bu ekilde yeniden ortaya ikii
sik grlr; bu nedenle de, eninde sonunda fabrika sistemine geite, bunu izleyen yogunlama,
Avrupa ve ngiltere'ye gre dev boyutlarda olacaktir.
166
Bkz: Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 64.
167
Mr. Gillot, Birmingham'da, byk apta ilk elik kalem fabrikasini kurdu. Daha 1851
yilinda burada, yilda 18O milyon elik kalem retiliyor ve 12O ton elik tketiliyordu. Birming-
ham, Birleik Krallik'ta bu sanayi kolunda tekeli elinde tutuyor ve bugn milyonlarca elik
kalem retiyor. 1861 sayimina gre, burada alitirilan ii sayisi 1.428 olup, bunlarin 1.268'i be
ve daha byk yalarda kiz ve kadinlardir.
* Makine dairesi. -.
37
Kurl Murks
Kupilul l
|. Fc||//c S/s|em/n/n Vcn0/c/|0| |e
E| Scncy// t:e|/nJe// E|//s/
Fabrika sistemindeki gelime ile onunla yryen tarimda de-
vrimle birlikte, diger sanayi kollarinda retim yalniz genilemekle kal-
maz, bunlarin niteliklerini degitirir. Fabrika sisteminde uygulanan ve
retim srecinin btn evrelerini tahlil etme ve ortaya ikan sorunlari,
mekanik, kimya ve diger btn dogabilimlerinin yardimiyla zmle-
me ilkesi, artik, her yerde geerli ve uygulanan bir ilke halini alir. De-
mek ki, makine, manfaktr sanayilerine, bir ayrinti sre, daha sonra
baka bir ayrinti sre olarak yava yava sizmi olur. Bylece, manfak-
trn eski iblmne dayanan rgtlenmesinin katilami yapisinda
bir geveme olur, zr ve srekli degimelerin yolunu aar. Bundan
bagimsiz olarak kolektif iinin bileiminde, birlikte alian kimselerin
yapisinda kkl bir degime olur. Manfaktr dneminin tersine, bundan
byle iblm, mmkn olan her yerde, kadinlarin, her yatan o-
cuklarin, vasifsiz iilerin alitirilmalarina, yani ngiltere'de karakteri-
stik bir deyimle ifade edildigi gibi, tek szckle, ucuz emege dayanir.
Bu, yalniz, makine kullanilsin kullanilmasin geni boyutlu retim kollari
iin degil, ister alian kimselerin evlerinde, ister kk i yerlerinde
yapilsin, ev sanayileri denilen retim biimleri iin de geerliydi. Mo-
dern denilen bu ev sanayiinin, bagimiz kent elzanaatlarini, bagimsiz
kyl tarim iletmelerini ve her eyden nce de, ii ile ailesinin iinde
yaadigi bir evin varligini nkoul olarak gerektiren eski tarz ev sanayii
ile ad benzerligi diinda ortak bir yani yoktur. Bu eski tarz sanayi, imdi,
fabrikanin, manfaktrn ya da eya deposunun, bir di blm halini
almitir. Sermaye, tek bir yerde [sayfa 472| de geni kitleler halinde topladi-
gi ve dogrudan dogruya komuta ettigi fabrika iilerinden, manfaktr
iilerinden ve elzanaatilarindan baka, imdi, gzle grnmeyen ipler-
le, diger bir orduyu da harekete getirmitir: bunlar, byk kentlerde
oturanlarla birlikte btn lke yzeyine yayilmi bulunan ev sanayii
iileridir. Bir rnek: Londonderry' deki Tillie gmlek fabrikasinda 1.OOO
ii aliiyor, ve lkenin her yanina dagilmi D.OOO kii de kendi evlerin-
de gene bu fabrika iin aliiyorlar.
168
Ucuz ve henz olgunlamami emek-gcnn smrlmesi,
modern manfaktrde gerek fabrika sisteminden ok daha utan ve-
rici bir biimde yapilmitir. Bunun nedeni de, fabrika sisteminin teknik
temelinin, yani adale gcnn yerini makinenin almasinin ve yapilan
iin hafiflemesinin, manfaktrde hemen hemen hi szkonusu olma-
masi, ve ayni zamanda, kadinlarla ok kk ocuklarin, zehirli ya da
sagliga zararli maddelerin etkilerine en acimasiz biimde birakilmasi-
dir. Bu smrnn, ev sanayii denilen retim kollarinda manfaktr-
168
Ch. Empl. Comm. II. Rep., 1864. s. lxvm, n 15.
38
Kurl Murks
Kupilul l
den daha utan verici olmasinin nedeni, daginik olduklari iin iilerdeki
direnme gcnn azalmasi; iveren ile ii arasinda bir yigin soyguncu
asalagin yer almasi; ev sanayiinin, daima, ya fabrika sistemiyle, ya da
ayni retim kolundaki manfaktr ile rekabet etme zorunda kalmasi;
yoksullugun iiyi, yer, iik, havalandirma gibi en gerekli alima koulla-
rindan yoksun birakmasi; alimanin gitgide daha dzensiz duruma
gelmesi; ve ensonu, byk sanayi ile tarimin "fazlalik" haline getirdigi
yiginlarin son siginaklari olan bu yerlerde iiler arasindaki rekabetin
en son noktaya ulamasidir. retim aralarinda bile ilk kez fabrika
sisteminde sistemli biimde, uygulanan tasarruf, burada, balangicindan
beri, emek-gcnn en acimasiz biimde israfi ve iinin en normal
alima koullarindan yoksun birakilmasi sonucunu dogurmutu imdi
bir sanayi kolunda emegin toplumsal retkenligi ve birbirine bagli
srelerin teknik temeli ne kadar az gelimi olursa, bu tasarruf da,
uzlamaz karit ve ldrc yanini o derecede ortaya koyuyor.
c. VoJe|n Vcn0/c/|0|
Yukarda ortaya konan ilkeleri aiklamak iin birka rnek vere-
rek konuya devam etmek istiyorum. Okur, aslinda, ign [sayfa 478| ko-
nusundaki blmde verilen eitli rneklerin ve olaylarin zaten yabancisi
degildir. Birmingham ile evresindeki metal eya manfaktrlerinde
1O.OOO kadindan baka, 8O.OOO ocuk ve gen, ogu pek agir ilerde
alimaktadir. Bunlarin sagmiga zararli koullar iinde pirin dkm-
hanelerinde, dgme fabrikalarinda, emaye, kaplama ve cilalama
ilerinde alitiklari grlr.
16D
Hem yetikin, hem de yetikin olmayan
iilerin airi derecede alitirilmalari nedeniyle, Londra'da, gazete ve
kitaplarin basildigi bazi basimevlerine u ugursuz ad takilmitir: "mez-
baha".
17O
Balica kurbanlari, kadinlar, kizlar ve ocuklar olan ciltevlerin-
de, benzeri airi alitirma uygulanir; halat bkme iinde, tuz madenlerin-
de, mum manfaktrnde ve kimyasal madde yapan yerlerde gece
ilerinde genler agir iler yapmak zorundadir; makineyle yapilmayan
ipek dokumaciliginda, tezghlari evirme iinde, genler, lesiye ali-
tirilirlar.
171
En rezil, en pis ve en kt cret denen, kadinlarla gen kiz-
larin alitirilmasi yeglenen ilerden birisi de, paavralarin ayiklanmasidir.
Byk Britanya, kendi muazzam paavra depolari diinda, btn dn-
yada paavra ticaretinin merkezi olarak da n yapmitir. 1aponya'dan,
Gney Amerika'nin en uzak devletlerinden, Kanarya Adalarindan, buraya
paavra akar. Ama balica ikmal kaynaklari, Almanya, Fransa, Rusya,
talya, Misir, Trkiye, Belika ve Hollanda' dir. Paavralar, gbre, yatak
16D
Ve imdi Sheffield'de, trpclkte gerekten ocuklar alitiriliyor.
17O
Ch. Em|. Comm., \. Re., 1866, s. 8, n 24; s. 6, n 55, 56; s. 7, n 5D, 6O.
171
|.c.. s. 114, 115, n 6, 7. Komisyon yesi hakli olarak, kural olarak makinelerin insanlarin
yerini aldiklari halde, burada gen insanlarin makinelerin yerini aldigina iaret ediyor.
3
Kurl Murks
Kupilul l
ii, yapay yn yapmada kullanilir ve kagit yapiminda hammadde olarak
ie yarar. Paavra ayiklayicilar, iek hastaligi ile diger bulaici hastalikla-
rin yayilma araci olduklari gibi, ilk kurbanlari da gene kendileridir.
172
Airi alitirmanin, agir ve kt koullar altinda yapilan iin, ve bunun
ocukluk yaindan beri ii zerinde yaptigi korkun etkilerin klasik bir
rnegini, yalniz, genellikle kmr madenleriyle madenciler vermekle
kalmiyorlar, ayni zamanda ngiltere'de, makineleri yakin zamanda
bulunan ve ancak urada burada kullanilan tugla ve kiremit sanayiinde
de ayni eyi gryoruz. Mayis ile eyll aylari arasinda alima, sabah
5'ten gece 8'e kadar devam ediyor, kurutmanin aik havada yapildigi
yerlerde ogu zaman sabah 4'ten gece D'a kadar sryor. Sabah [sayfa
474| 5'ten akam 7'ye kadar sren i, "kisa" ve "ilimli" sayiliyor. Alti, hatta
drt yainda oglan ve kiz ocuklar alitiriliyor. Bunlar yetikinler kadar
ve ogu kez daha uzun sre aliiyorlar. agir oldugu gibi, yaz sicagi,
daha da tketici oluyor. rnegin Mosley'deki bir kiremit ocaginda 24
yainda gen bir kadin, kendisine amur taiyan ve kiremitleri dizen iki
kk kizin yardimiyla gnde normal 2.OOO kiremit yapiyor. Bu kk
kizlar, 8O foot derinlikte ve 21O foot uzaklikta kaygan balik kuyusundan,
gnde 1O ton amur taiyorlar. "Byk bir manevi yozlamaya ugramak-
sizin bir kiremit ocagindan geip kurtulmak bir ocuk iin olanaksizdir
... en narin yillarinda kulaklarini dolduran kaba konumalar, hi bir
egitim grmeden yari-yabanil bir ekilde byrlerken edindikleri pis,
bayagi ve yzkizartici alikanliklar, onlari, daha sonraki yaamlarinda
yasa tanimayan, ahlaksiz ve sefih bir insan yapar. ... Yaam tarzlari kor-
kun bir ahlaksizlik kaynagidir. Usta ii ve grubun bai olan her ustabai
yaninda alian 7 iiye, kulbesinde yatacak yer ve yiyecek saglar.
Ailenin yesi olsun olmasin, erkekler, oglanlar ve kizlar ogu zaman iki,
bazan da odali havasiz kulbelerde hep birarada, yerlerde yatarlar.
Gnlk agir alimadan sonra bitkin den bu insanlar, ne saglik, ne
temizlik, ne de ahlak kurallarina dikkat edecek durumdadirlar. Bu
kulbelerden ogu, daginiktir, pislik ve toz-toprak yuvasidir. ... Gen
kizlari bylesine bir ite alitiran bu sistemin en byk ktlg, bunlari,
ta ocukluklarindan balayarak daha sonraki btn yaamlari boyunca
srecek bir ahlaksizlik zincirine baglamasidir. Daha doganin kendilerine
kadin olduklarini gretmesine kalmadan, bu kizlar, kaba ve kfrbaz
oglan ocuklari haline gelirler. zerlerinde birka kirli paavra, bacaklari
yaridan fazla aik, salari ve suratlari kir-pas iinde olan bu ocuklar,
btn ahlak ve utanma duygularini kmsemeyi ve bunlarla alay et-
meyi grenirler. Yemek zamanlarinda ayirlara boylu boyunca uzanirlar
ya da yakindaki bir kanalda yikanan oglanlari seyrederler. Ensonu gnlk
agir ileri bitince, daha iyice olan elbiselerini giyerler ve erkeklerle bir-
172
Paavra ticareti ve sayisiz ayrintilar iin bkz: P0||/c lec|||, \lll, l. Re., Lond. 1866, ek, s.
1D6, 2O8.
400
Kurl Murks
Kupilul l
likte meyhanelerin yolunu tutarlar." ocukluk yalarindan balayarak
btn bu sinif arasinda airi iki dknlg pek dogaldir. "in en kt
yani, kiremitilerin, btn umutlarini yitirmi olmalaridir. Aralarinda biraz
iyice olan birisi, Southallfield rahibine, eger kiremitiyi islah ederseniz,
eytani da islah etmeyi deneyebilirsiniz efendim, demiti!"
178
[sayfa 475|
Modern manfaktrde (ben, gerek fabrikanin diinda kalan
btn byk iyerlerini buraya sokuyorum) alima koullarinda ser-
mayenin sagladigi tasarruf ile ilgili olarak, resmi ve son derece zengin
malzeme, P0||/c lec||| Reo||s l\. (1868) ve \l. (1864)'te bulunabilir.
yerleri ve zellikle Londra'daki basimevleri ile terziler konusunda an-
latilanlar, roman yazarlarimizin en rpertici imgelemlerini geride birakir.
Bu durumun iiler zerindeki etkisi apaiktir. Privy Council'in ba-
hekimi ve P0||/c lec||| Reo||s'un resmi editr Dr. Simon yle di-
yor: "Drdnc raporunda (1868), iilerin, en bata gelen saglik hak-
lan konusunda direnmelerinin aslinda olanaksiz oldugunu gstermitir;
bu hak, iileri hangi i iin biraraya getirmi olursa olsun, iverenin,
iin saglik iin zararli ve kainilmasi mmkn her trl koullardan
arinmi olmasini saglamasini gerektirir. ilerin bu saglik hakkini ken-
dilerinin gerekletiremeyeceklerini, cretli saglik polisi ynetiminden
de etkili bir destek elde edemeyeceklerini de ayrica belirtmitim. ...
Onbinlerce erkek ve kadin iinin yaamlari, bugn, salt yaptiklari iin
yarattigi bitip tkenmez fiziksel istiraplar yznden, gereksiz bir ikence
ile gemekte ve kisaltilmaktadir."
174
yerlerinin saglik durumu zerin-
deki etkisini gstermek iin Dr. Simon aagidaki lm tablosunu ver-
mektedir:
175
[sayfa 476|
J. VoJe|n E| Scncy//
imdi de, ev sanayii denilen konuya gelmi bulunuyoruz. Ser-
mayenin, modern mekanik sanayiin arka planinda smrdg bu aland-
178
Ch. Empt. Comm., \. Re., 1866 s. xvi-xviii, n 86-D7, ve s. 18O-188, n 8D-71. Ayrica bkz:
Re. lll., 1864, s. 48, 56.
174
Public lec|||, S/x|| Re., Lond. 1864, s. 2D, 81.
175
|.c., s. 8O. Dr. Simon, Londra'da 25-85'yalari arasinda, terziler ve basimevi iileri arasinda
lm oraninin aslinda ok daha byk olduguna deginiyor; nk Londra'da iverenler, buraya
sanatlarini ilerletmek iin gelen 8O yaina kadar pek ok genci "irak" ve "kalfa" olarak taradan
saglarlar. Bunlar, Londrali sayilirlar ve lm oranlarinin hesaplandigi tm nfusa eklendikleri
halde, bu kentteki lm sayisina dahil edilmezler. Bunlarin byk kismi, zellikle agir hastalik
halinde taraya dnerler.
Bu Sanayilerde, Yalara Gre
Her 1OOO.OOO Erkek in lm Orani
Ele Alinan Sanayi
Kollarinda alian.
Her Yataki nsan Sayisi
Saglik Ynnden
Karilatirilan
Sanayiler 25-85 Ya 85-45 Ya 45-55 Ya
D58.265
22.8O1 erkek
12.877 kadin
18.8O8
ngiltere ve Gal'de tarim. . . . .
Londra'da terziler . . . . . . . . . .
Londra'da basimevi iileri
748
D58
8D4
8O5
1.262
1.747
1.145
2.OD8
2.867
40T
Kurl Murks
Kupilul l
aki dehet verici durum zerinde bir fikir edinebilmek iin ngiltere'nin
uzak birka kynde srdrlen ve grnte pek airane bir izlenim
birakan ivi yapimciligini incelemek gerekir.
176
Bununla birlikte, biz,
burada, henz makinenin yardimiyla yapilmayan ve bu durumuyla da
henz fabrika ve manfaktrler ile rekabet halinde olmayan dantela-
cilik ve hasir rgs sanayilerinden birka rnek vermekle yetinecegiz.
ngiltere'de dantela yapiminda alian 15O.OOO kiinin aagi yu-
kari 1O.OOO kadari 1861 tarihli fabrika yasasinin kapsami iersine gir-
mektedir. Geriye kalan 14O.OOO kiinin hemen tamami kadin, gen insan
ve her iki cinsiyetten ocuklar olup, ancak erkekler pek azdir. Bu ucuz
smr malzemesinin saglik durumu, Nottingham, Genel Dispanseri
hekimi Dr. Trueman'in hesaplayip dzenledigi tablodan grlecektir.
ogunlugu 17 ile 24 ya arasinda olan dantela yapimcisi 686 kadin
hastadan verem olanlarin sayisi yledir:
Verem arti hizindaki bu ilerlemenin, en iyimser ilericilik yanlila-
rina ve Alman serbest ticaret igirtkanlarinin en kurnaz yalancisina bile
yeterli bir karilik olmasi gerekir.
1861 tarihli fabrika yasasi, yalniz makine ile yapilan dantela ikolla-
rini dzenler ve bu, ngiltere'de kuraldir. Bizim imdi burada inceleye-
cegimiz sanayi kollari, iinin manfaktrlerde ya da depolarda degil,
kendi evlerinde alitiklari i kollaridir ve bunlar ikiye ayrilirlar: (1) son
elden geirme: (2) onarim. Bunlardan ilkinde makine ile yapilan
dantelaya son ekli verilir ve bu i, sayisiz alt-blmlere ayrilir. [sayfa 477|
Son eklini verme ii, ya "patron evleri" denilen yerlerde yapilir,
ya da ocuklarinin yardimiyla, ya da kendi baina ailan kadinlar ta-
rafindan kendi evlerinde yapilir. Bu "patron evleri"ni ileten kadinlarin
kendileri de, aslinda, yoksul kadinlardir. yeri, oturulan zel evin ier-
sindedir. Hanim patron, manfaktrclerden, magazalardan sipari alir
ve odalarinin byklg ile i talebinin dalgalanmalarina uygun olarak
degien sayida kadin, kiz ve ocuk alitirir. Bu i odalarinda alitirilan
kadin iilerin sayisi, bazilarinda 2O ile 4O, bazilarinda 1O ile 2O arasinda
degiir. ocuklarin ortalama ie balama yai alti ve ogu durumlarda
da bein altindadir. alima saatleri sabah 8'den akam 8'e kadar olup,
dzensiz araliklarla, ogu zaman pis alima odalarinda yenilen yeme-
176
Burada szn ettigim iviler, ekile dvlerek yapilir ve makineyle kesilen ve yapilan
ivilerden farklidir. Bkz: C|. Em|. Comm., 7|/|J Re., s. xi, xix, n 125-18O; s. 52, n 11; s. 114, n
487; s. 187, n 674.
177
C|. Em|. Co|nm., l|. Re., s. xxii, n 166.
1852'de
1858'te
1854'te
1855'te
1856'da
45 kiiden
28 kiiden
17 kiiden
18 kiiden
15 kiiden
1 kii
1 kii
1 kii
1 kii
1 kii
1857'de
1858'de
185D'da
186O'ta
1861'de
18 kiiden
15 kiiden
D kiiden
8 kiiden
8 kiiden
1 kii
1 kii
1 kii
1 kii
1 kii
177
402
Kurl Murks
Kupilul l
kler iin 1 saat ara verilir. lerin siki oldugu siralarda, alima, ogu
zaman sabah 8'den ve hatta 6'dan gece 1O'a, 11'e, 12'ye kadar devam
eder. ngiltere'de, ynetmelikler kilalarda, her asker iin 5OO-6OO /oo|
kp yeri, askeri hastanelerde ise 1.2OO /oo| kp yeri ngrr. Ama bu
iyerlerinde herkese 67 ile 1OO /oo| kp yer der. Ayni zamanda, ha-
vadaki oksijen, gaz lambalari tarafindan da tketilir. Yerler ta ve tugla
ile kapli oldugu halde, dantelalari temiz tutmak iin, ocuklar kiin bile
ayakkabilarini ikarmak zorundadirlar. "Nottingham'da 14 il 2O o-
cugun, belki de 12 foot kareden kk bir odaya doldurularak gnn
24 saatinin 15 saatinde, bikkinlik verici ve tekdze olmasiyla insani
zaten bitirip tketen bir ite, stelik sagliga zararli koullar altinda alitiril-
masi, ok grlen bir eydir. ... ok kk yataki ocuklar bile insani
airtacak bir hizla ve dikkatle alimakta, parmaklari bir an iin olsun
dinlenmedigi gibi hareketleri de yavalamamaktadir. Kendilerine bir
soru soruldugu zaman, bir an bile kaybetmemek kaygisi ile gzlerini
ilerinden ayirmiyorlar." alima saatleri uzadika patron hanimlar,
uyarici olarak, "uzun sopalarini" daha sik kullanmak zorunda kalirlar.
"ocuklar giderek yorulurlar ve bu denli tekdze ve gz yorucu bir ile
uzun sre ugramaktan ve ayni ekilde durmaktan bitip tkenerek iin
sonuna dogru kular gibi huzursuzlairlar. Bunlarin alimasi klelikten
farksizdir."
178
Kadinlar ve ocuklar, evde, yani gnmzde kiralik oda
ya da atiarasi anlamina gelen bir yerde aliiyorlarsa, durumlari daha
da kt demektir. Bu tr iler, Nottingham'dan, 8O mil [sayfa 478| apinda
bir daire iinde dagilir. Depolardan, saat gecenin D ya da 1O'unda ikan
ocuklara, ogu zaman, eve gtrp orada tamamlamalari iin bir i-
kin dantela verilir. Kapitalisti temsil eden ikiyzl uaklardan birisi bu
sirada, u kaypak tmceyi sylemeyi elbette hi ihmal etmez: "Bu an-
nen iin." Ama bunu sylerken, ocugun da btn gece oturup bu i
iin annesine yardim etmek zorunda oldugunu da pekl bilir.
17D
Tig dantelaciligi ngiltere'de balica iki tarim blgesinde yaygin-
dir: bir tanesi, Devonshire'in gneyinde 2O il 8O mil derinligindeki kiyilari
ile, North Devon'un birka blgesini iine alan Honiton dantela blgesi-
dir; digeri de, Buckingham, Bedford ve Northampton eyaletlerinin byk
bir kismiyla, Oxfordshire ve Huntingdonshire'in sinir kesimlerini kapsa-
yan yerlerdir. ler, genellikle, tarim iilerinin kulbelerinde yapilir.
Manfaktrclerin ogu 8.OOO'e kadar dantelaci alitirirlar ve bunlarin
byk bir ogunlugu ocuk ve gen kizlardir. Dantela yapimi ile anla-
tilan eyler burada da ayrica yinelenir, yalniz burada "patron evleri"
yerine "dantela okulu" deyimi kullanilir ve buralar yoksul kadinlarin
ilettigi kulbelerdir. Be ya da daha kk yalardan balayarak o-
cuklar oniki ya da onbe yalarina kadar bu okullarda aliirlar; ilk yil,
178
C|. Em|. Comm., ll. Re., 1864, s. xix, xx, xxi.
17D
|.c.. s. xxi, xxii.
403
Kurl Murks
Kupilul l
ok kkler, drt ile sekiz saat aliirlar, daha sonralari ise, sabah alti-
dan gece sekize, ona kadar aliirlar. "Odalar genellikle kk kul-
belerin oturma odalaridir, ocaklarin bacalari hava girmesin diye kapatilir,
ocuklar ogu zaman kiin bile yalniz kendi isilari ile isinmak zorunda-
dirlar. Bazan da, bu szde siniflar, kk depolar gibidir ve ilerinde
ocak bile yoktur. ... Bu daracik yerler tika-basa doldurulur ve bylece
hava solunmayacak duruma gelir. Ayrica bir de, lagimlar, hellarin ve
bu gibi kk kulbelerin evresinde her zaman grlen pislik, sagliga
ok zararli etkiler yapar." Yerin byklgne gelince: "Bir dantela oku-
lunda 18 kiz ve bir bayan gretmeri, her insana 85 /oo| kp dyor; bir
digerinde, 18 kii, insan baina 24 /oo| kp, koku dayanilmaz bir dere-
cede. Bu sanayide, 2 ve 2 yainda ocuklarin alitigi da grlr."
18O
Buckingham ve Bedford eyaletlerinde dantelaciligin bittigi yerl-
erde, hasir rclg balar ve Hertfordshire'in geni bir kismiyla
Essex'in bati ve kuzey kesimlerine kadar uzanir. [sayfa 47D| 1861 yilin da,
hasir rclg ile hasir apka yapiminda 4O.O48 kii aliiyordu; bun-
larin 8.815'i her yatan erkek, geri kalan 14.D18 kiinin 7.OOO'i yirmi
yain altinda ocuk olmak zere kadindi. Dantela okullari yerine bu-
ralarda da "hasir rg okullarini" gryoruz. ocuklar hasir rme g-
renimine genellikle 4 yainda, bazan da 8-4 ya arasinda baliyorlar.
Kukusuz, grenim grdkleri de yok. ocuklar, ilkokullara, kendi arala-
rinda, "sahici okul" diyorlar ve bylece, yari-a analarinin ngrdg
gnde 8O yardalik ii bitirmek iin hapsedildikleri bu kanemici yerler-
den, ilkokullari ayirdediyorlar. Bu ayni analar, bunlari okuldan sonra
ogu zaman gece 1O, 11, 12'ye kadar alitiriyorlar. Srekli olarak islat-
mak zorunda olduklari kami, dudaklarini ve parmaklarini kesiyor.
Londra'daki btn hekimlerin genel kanisi olarak Dr. Ballard, bir yatak
odasi ile iyerinde her insan iin en az 8OO /oo| kpe gerek oldugunu
belirtiyor. Ne var ki, hasir okullarinda yer, dantela okullarindan daha
cimrice kullaniliyor ve "bir kiiye 12, 17, 18 ve 22 /oo| kpn altinda
yer dyor". Komisyon yelerinden Mr. White, bu sayilardan en kg-
nn, eger bir ocuk, boyutlari 8 foot olan bir kutuya konulsa, burada
kaplayacagi yerin yarisindan daha azini temsil edecegini sylyor. te
ocuklarin, 12 ya da 14 yalarina kadar yaamdan tattiklari zevk bu.
Sefil ve yari-a yaayan ana-babalarin dndkleri tek ey, ocuklarin
elden geldigince ok para kazanmalari. ocuklar ise biraz byr by-
mez, ok dogal olarak ana-babalarina on paralik deger vermiyorlar ve
onlari birakip gidiyorlar. "Byle yetitirilen insanlar arasinda bilisizlik ve
ktlgn yaygin olmasi ok dogaldir. ... Ahlak en dk dzeyde. Ka-
dinlarin pek ogunun evlilikdii ocuklari vardir ve bu kadinlarin yalari
o kadar kktr ki, su istatistikleri ile ilgili olanlari bile akinliga d-
rr."
181
Ve bu rnek ailelerin anayurdu, Avrupa iin rnek bir hiristi-
18O
|.c.. s. xxix, xxx.
181
|.c., s. xi, xli.
404
Kurl Murks
Kupilul l
yan lke oluyor; bu szleri, hiristiyanlik zerindeki derin bilgisi hi kuku
gtrmeyen Kont Montalembert sylyor!
Yukarda sz edilen sanayilerde zaten acinacak dzeyde olan
cretler (hasir rme okullarinda bir ocugun alabilecegi en yksek
cret, ender olarak 8 iline ulaabilir), her yerde ve zellikle dantela
blgelerinde egemen olan ayni sistemle, nominal miktarinin ok daha
altina der.
182
[sayfa 48O|
e. VoJe|n Vcn0/c/|0|Jen |e E| Scncy//nJen 80y0/
VoJe|n Vc//ne Scncy//ne Ge/. Fc||//c Icsc|c||n|n 80 Scncy/|e|e
ty0|cnmcs| /|e 80 0e||/m/n l|:|cnJ||||mcs|
Kadinlarla ocuklarin emeginin dpedz ktye kullanilmasi,
yaama ve alima iin gerekli her trl normal koullardan iilerin
tamamen yoksun birakilmalari ve, airi-alima ile gece iinde uygu-
lanan dpedz zulm yoluyla emek-gcnde sagIanan ucuzluk, en
sonunda ailmasi olanaksiz dogal engellere gelip dayanir. Bu yntem-
lere dayanarak meta fiyatlarinda saglanan ucuzluk ile, genellikle kapi-
talist smr de son sinirina gelmi demektir. Ensonu bu noktaya
gelindiginde bu, uzun yillar alir makine kulanma ve bundan byle
daginik ev sanayileri ile manfaktrlerin de fabrika sanayilerine dnme
saati gelip atmi demektir.
Bu hareketin en muazzam rnegi, giyim eyasi retiminde
grlr. ocuklari alitirma Komisyonunun siniflandirmasina gre, bu
sanayi, hasir apka yapimcilarini, kadin apkasi yapimcilarini, berecile-
ri, terzileri, kadin giyim eyasi yapimcilarini, gmlekileri, korsecileri,
eldivencileri, ayakkabicilari ve kravat, yaka vb. yapimi gibi pek ok
kk kollari kapsar. 1861 yilinda bu sanayilerde alian kadinlarin
sayisi ngiltere ile Gal'de 586.2D8 olup, bunlarin 115.242'si hi degilse 2O
yain, 16.65O'si de 15 yain altindaydi. Birleik Krallik'ta bu iilerin
sayisi, 1861 yilinda, 75O.884 idi. ngiltere ile Gal'de, apkacilikta, ayakka-
bicilikta, eldivencilikte ve terzilikte alian erkeklerin sayisi 487.D6D olup,
bunlarin 14.D64' 15 yain altinda, 8D.285'i 15 ile 2O ya arasinda ve
888.117'si yirmi yain zerindeydi. Kk sanayi kollarindan ogu, bu
sayilara dahil edilmemitir. Ama, biz, bu rakamlari olduklari gibi alir-
sak, 1861 sayimina gre yalniz ngiltere ve Gal iin 1.O24.267 kiilik bir
rakam elde ederiz ve bu, aagi yukari tarim ve hayvancilikta alian
insan sayisi kadardir. Bylece, makinenin yarattigi mucize ile, bu dere-
ce muazzam rn kitlesinin dogmasina ve bu derece muazzam ii
kitlesinin serbest kalmasina niin yolatigini anlamaya balariz.
Giyim eyasi retimi, kismen paralari daginik bir ekilde zaten
hazir bulunan iblmn, atelyelerinde, yalnizca yeniden uygulayan
182
Child. Empl. Comm., I. Rep., 1868, s. 185.
405
Kurl Murks
Kupilul l
manfaktrlerde, kismen kk elzanaati ustalari tarafindan yrtlr;
ne var ki, bu ustalar, eskiden oldugu gibi bireysel tketiciler iin degil
de, imdi manfaktrler ve magazalar [sayfa 481| iin alimakta ve bu,
yle llere ulamaktadir ki, bazi kent ve kasabalar ile dolaylarinda,
rnegin kunduracilik gibi iler, ogu zaman blgeyi btnyle iine
alan uzmanlik alanlari haline gelmektedir; ve ensonu bu retim, byk
llerde, manfaktrlerin, magazalarin ve hatta kk zanaat ustala-
rinin, iyerlerinin uzantilarini oluturan ev sanayii iileri tarafindan sag-
lanir.
188
Hammadde vb., makine sanayii tarafindan saglanir, ltuf ve
inayete terkedilmi ucuz insan malzemesi kitlesi (|c/||c||e me|c/ e|
m/se|/co|Je*) ise, makine sanayii ve gelitirilmi tarimin "zgr hale
getirdigi" insanlardan oluur. Bu siniftan manfaktrler, kaynaklarini,
esas olarak, kapitalistin, talepteki herhangi bir artii karilamak iin
elinin altinda hazir donatilmi bir ordu bulundurma gereksinmesine
borludurlar.
184
Bununla birlikte, bu manfaktrler, daginik elzanaatlari
ile ev sanayilerinin geni bir temel olarak varliklarini srdrmelerine
izin vermitir. Bu ikollarinda byk lde arti-deger retimi ve yapti-
klari rnlerin gitgide ucuzlamasi, balica, sefil bir yaami srdrmeye
ancak yetecek kadar dk cret denmesi ve emek-zamaninin insan
vcudunun dayanabilecegi son sinira kadar uzatilmasi nedeniyle olmu-
tur. Gerekten de, metalar haline dntrlen insan teri ve kaninin
ucuzlugu sayesinde, pazarlar, srekli genilemi ve gnden gne de
genilemektedir; ngiliz zevkleri ile alikanliklarinin agir bastigi ngiliz
smrge pazarlari iin durum zellikle byledir. En sonunda kritik
noktaya ulamitir. Eski yntemin temelleri, azok sistemli bir iblm
ile birlikte iilerin dpedz ve zalimce smrlmesi, artik pazarlarin
geniletilmesine yetmedigi gibi, ondan da daha hizli gelien kapitalist-
ler arasindaki rekabeti karilamaktan uzakti. Makinenin ne gemesi
saati gelip atmiti. Elbisecilik, terzilik, ayakkabicilik, apkacilik ve birok
benzeri gibi bu geni retim alaninin btnne ayni derecede saldiracak
olan, kesin sonulu devrimci makine, diki makinesiydi.
Byk sanayiin gelimesinden beri, btn makinelerin elattigi
yeni sanayi kollarinda ii sinifi zerinde yapmi oldugu [sayfa 482| etkinin
aynisini, diki makinesi yapiyor. ok kk yataki ocuklar baibo
kalmilardi. Makinede alian iilerin cretleri, ogu yoksulun da yok-
sulu olan ev iilerine gre ykselmitir. Daha iyi durumdaki elzan-
aatilarinin cretleri, makinenin rekabetiyle dmtr. Yeni makine
iileri zellikle kizlar ve gen kadinlardir. Mekanik kuvvetin yardimiyla,
188
ngiltere'de kadin apkaciligi ve terziligi, ogu kez, iverene ait binalarda yapilir; kadin
iilerin bazilari buralarda kalirlar, bazilari da baka yerlerde otururlar.
184
Komisyon yesi Mr. White, hemen hemen hepsi kadin olan, 1.OOO il 1.2Ob kii alitiran
askeri bir elbise manfaktr ile, 8OO kii alitiran bir ayakkabi fabrikasini ziyaret etmiti;
buralarda alianlarin neredeyse yarisi ocuk ve gen iilerdi.
* Acima ve merhamete siginmi. -.
40
Kurl Murks
Kupilul l
bunlar, erkeklerin agir iler zerindeki tekelini yikmilar, hafif ilerden
yali kadinlari ve kk ocuklari srp atmilardir. Londra'da son on
yilda alik sonucu lmlerdeki korkun arti, diki makinasinin yayil-
masi ile paralel gitmektedir.
185
Yeni kadin iiler, imdi, makineyi, ma-
kinenin agirligina, byklgne ve zelligine gre, bazan oturarak, bazan
ayakta, elleriyle ve ayaklariyla ya da yalniz elleriyle alitiriyorlar ve
byk emek-gc harciyorlardi. Eski dzene gre daha az olmakla
birlikte, uzun sre alimalari nedeniyle, bu yaptiklari i sagligi zararliy-
di. Diki makinesinin zaten dar ve kalabalik odalara girmesiyle, sagliga
zararli koullar, daha da artmi oldu. Bay Lord bu konuda yle diyor:
"Tavanlari ok alak olan ve ilerinde 8O il 4O makine iisinin alitiklari
odalara girildigi zaman karilailan durum dayanilmaz derecede ... t-
leri kizdirmak iin kullanilan gaz sobalarindan dogan sicaklik ok kor-
kun. ... alima saatlerinin ilimli oldugu, yani sabah saat sekizden
akam altiya kadar oldugu zamanlarda bile, byle yerlerde her gn -
drt kii bayilip kendinden geiyor."
186
retim aralarindaki devrimin zorunlu bir sonucu olan sanayi
yntemlerindeki devrim, karmakariik gei biimleriyle sonuca ulati.
Bu biimle, diki makinesinin, u ya da bu sanayi kolunda egemen
duruma gelmesine, alitigi sreye, iilerin daha nce iinde bulun-
duklari koeullara, manfaktrn, elzanaatlarinin ya da ev sanayiinin,
bu sanayi kolundaki agirligina, iyerlerine denen kiraya vb. bagli ola-
rak degiiklikler gsterir.
187
rnegin, iin byk kisminin zaten basit
elbirligi ile rgtlenmi oldugu elbisecilikte, diki makinesi, balangita,
bu manfaktr [sayfa 488| biimi sanayi kolunda yalnizca yeni bir ge
oldu. Terzilikte, gmlekilikte, kunduracilikta vb., btn biimler i iey-
di. Bir yerde, gerek anlamiyla fabrika sistemi vardi, bir digerinde, ara-
cilar, hammaddeyi, kapitalist en c|e/* aliyor, "oda" ya da "tavan ara-
larinda" diki makinelerinin evresinde, 1O-5O ya da daha fazla ii top-
luyordu. Ensonu makinenin bir sistem halinde rgtlenmedigi ve kk
boyutlarda da kullanilabilecegi yerlerde daima oldugu gibi, zanaatilar
ile ev iileri, kendi aileleri ya da diardan saglanan az miktarda emek-
le kendi diki makinelerinden yararlaniyorlardi.
188
Bugn ngiltere'de
egemen olan sistemde ise, kapitalist, ok sayida makineyi kendisine
185
Bir rnek. Genel sayim memurunun 26 ubat 1864 tarihli haftalik raporunda, 5 tane
aliktan lm olayi vardi. Ayni gn 7|e 7/mes, bir baka olayi daha bildiriyordu. Tek bir haftada
alik nedeniyle alti lm olayi!
186
C|/|J. Em|. Comm., SeconJ Re., 1864, s. lxvii, n 4O6-D; s. 84, n 124; s. lxxiii, n 441; s.
68, n 6: s. 84, n 126; s. 78, n 85; s. 76, n 6D; s. lxxii, n 488.
187
"Gerekli binalar ile iyerlerinin kira bedelinin, bu noktada en nemli ge oldugu
anlailiyor; bu nedenle, kk giriimlere ve ailelere i verme esasina dayanan eski sistemin en
uzun srdg ve en erken baladigi yer bakent olmutur." (|.c., s. 88, n 128.) Bu tmcenin son
kismi, yalnizca kunduraciliga aittir.
188
Eldivencilik ile iilerin durumunun yoksullardan pek de farkli olmadigi diger sanayilerde,
bu durum grlmez.
* ef olarak. -.
407
Kurl Murks
Kupilul l
ait binalarda topluyor ve bu makinelerin yaptiklari nesneleri, zerlerin-
de daha fazla ilenmesi iin ev iilerine dagitiyordu.
18D
Gei biimle-
rindeki bu eitlilik, gene de gerek anlamiyla fabrika sistemine dn-
me egilimini gizleyememektedir. Bu egilim diki makinesinin taidigi
zellik ile de besleniyor ve bu makinenin eitli ilerde kullanilmasi,
daha nce eitli kollara ayrilmi bulunan ilerin tek ati ve ynetim
altinda toplanmasini kolaylatiriyordu. Ayrica, hazirlik niteligindeki igne
ileri ile diger bazi ilemlerin, makinenin bulundugu binalarda yapil-
masinin daha uygun olacagi koullari yarattigi gibi, el dikiilerine ve
kendi makineleri ile alian ev iilerine de kainilmaz olarak elkoyar.
Bu kainilmaz son, zaten bazilarini yakalamitir bile. Diki makineleri-
ne srekli olarak artan miktarlarda sermaye yatirilmasi,
1DO
makine ile
yapilan mallarin retimini kamiliyor, pazarlari bu mallar ile doldurup
tairiyor ve bylece ev iilerine, makinelerini satma zamaninin geldi-
gini haber veriyordu. Bizzat bu makinelerin retimindeki airilik da,
srm glg iersinde kivranan reticileri, bunlari haftalik olarak kira-
ya vermeye zorluyor, bylece de kk makine sahiplerinin bu ldr-
c rekabet altinda ezilip gitmelerine yolaiyordu.
1D1
Makinelerin yapisin-
daki srekli degiiklikler ve gittike ucuzlamalari, eski tiplerin fiyatini
her gn biraz daha dryor, bunlarin, kitle halinde, gln fiyatlarla,
bunlari krli bir ekilde alitirabilecek tek insan olan byk kapitalistlere
satilmalarina [sayfa 484| neden oluyordu. Ensonu, insanin yerini buhar
makinelerinin almasi, btn benzeri devrimlerde oldugu gibi burada
da ldrc darbeyi indiriyordu. Balangita, buhar gcnn kullanil-
masi, makinelerde dzensizlik, hizlarini ayarlama zorlugu, hafif olanlarin
abuk yipranip ainmasi vb. gibi salt teknik glklerle karilailiyor ve
deneyimlerle bunlarin hepsinin de stesinden geliniyordu.
1D2
Bir yandan,
birok makinenin geni bir manfaktrde toplanmasi, buhar gcnn
kullanilmasina yolaarken, te yandan, buharin insan adalesi ile rekabeti
de, makineler ile insanlarin byk fabrikalarda toplanmasini hizlandiri-
yordu. Bylece ngiltere, imdi, yalnizca muazzam giyim eyasi sanayi-
inde degil, yukarda sz edilen ikollarinin ogunda, manfaktrn,
elzanaatlarinin ve ev iinin uzun sre rice ortaya ikan byk sanayiin
etkisi altinda tmyle degien ve dzeni bozulan bu retim biimlerinin
herbiri fabrika sistemine dntkten sonra, bunun ierdigi toplumsal
gelime gelerinin hi birisine karimadan, fabrika sisteminin btn
dehetini daha da canli bir biimde yaamaktadir.
1D8
18D
|.c., s. 88, n 122.
1DO
Toptanci izme ve ayakkabi iinde yalniz Leicester'de, 1864 yilinda 8OO diki makinesi
kullaniliyordu.
1D1
|.c., s. 84, n 124.
1D2
rnekler: Londra'da Pimlico ordu elbise deposu, Londonderry'de Tillie ve Henderson
gmlek fabrikasi ve Limerick'te 1.2OO ii alitiran Tait elbise fabrikasi.
1D8
Tendency to Factory System (|.c., s. lxvi. "u sirada btn ikolu bir gevi durumunda
olup, dantelaciligin, dokumaciligin vb. geirdigi ayni degiikligi geiriyor." (|.c.. n 4O5.) "Tam
408
Kurl Murks
Kupilul l
Bu kendiliginden balayan sanayi devrimine, fabrika yasalarinin,
kadinlari, genleri ve ocuklari alitiran btn sanayi kollarina uygu-
lanmasi yapay olarak yardimci olmutur. gnnn sresi, yemek ve
dinlenme paydoslari, balangi ve biti saatlerinin zorunlu olarak d-
zenlenmesi, ocuklar iin vardiya sisteminin uygulanmasi, belli bir yain
altindaki ocuklarin alitirilmasi yasagi vb., bir yandan daha fazla ma-
kine kullanilmasini
1D4
ve devindirici g olarak adale yerine buhar gc-
nn gemesini zorunlu kilar.
1D5
te yandan, zaman kaybini telfi etmek
iin, ortaklaa [sayfa 485| kullanilan retim aralarinda, firinlarda, binalar-
da vb., bir genileme olur, yani kisacasi, retim aralarinda daha byk
bir yogunlama ve buna uygun olarik iilerin sayisinda bir artma mey-
dana gelir. Fabrika yasasinin tehdit ettigi bu manfaktr adina tekrar
tekrar ve hararetle ne srlen balica itiraz, aslinda, iin eski lsn-
de srdrlebilmesi iin daha byk miktarda sermaye yatirilmasi ge-
regini saklamasiydi. Ama ev sanayii denen ve bunlarla manfaktr ara-
sindaki ara biimlerdeki emek aisindan ign ile ocuklarin alitiril-
malari konusunda getirilen sinirlamalar, bu sanayilerin yikimi demektir;
nk, ucuz emek-gcnn sinirsiz bir ekilde smrlmesi, bunlarin
rekabetteki glerinin tek temelidir.
zellikle ignnn uzunlugu belirlendigi zaman, fabrika sistemi-
nin varligi iin temel koullardan birisi, alinacak sonutaki kesinlik,
yani beili srede belli miktarda meta retilmesi ya da belli bir yararli
etkinin yaratilmasidir. Ayrica, ign boyunca verilecek paydoslar,
alimanin zaman zaman ve birdenbire kesilmesinin retim sreci iin-
de bulunan mala zarar vermeyecegi varsayimina dayanir. Ulailacak
sonutaki bu kesinlik ve ie bu ekilde ara verilmesi olanagi, tamamiy-
la makine sanayilerinde, kukusuz, mlekcilik, agarticilik, boyacilik,
firincilik ve metal sanayilerinin ogunda oldugu gibi kimyasal ve fiziksel
srelerin daha byk rol oynadiklari sanayilerden daha kolay gerek-
letirilir. gcnn sinirsiz uzunluga ulatigi gece iinin ve sinirsiz insan
israfinin varoldugu yerlerde, iin niteligi geregi ortaya ikan en ufak bir
aksaklik, daha iyi bir retimin karisina dikilmi ebedi dogal bir engel
olarak grlr. Hi bir zehir, zararli haerati, fabrika yasasinin bu ebedi
bir devrim." (|.c., s. xlvi, n 818.) 184O yilinda, ocuklari amitirma Komisyonunun grev
tarihinde orap yapimi henz bir el iiydi. 1846'dan beri buharla alian eitli makineler
kullanilmaya balandi. ngiltere'de orap yapiminda her iki cinsiyetten ve 8 yaindan yukari her
yatan alitirilanlarin toplam sayisi, 1862 yilinda 12O.OOO kadardi. 11 ubat 1862 tarihli Parlamento
kararina gre, bunlardan ancak 4.O68' fabrika yasalari kapsamina giriyordu.
1D4
rnegin, gmlekilik ikolu iin, Britain Pottery (Glasgow) firmasindan Mr. Cochrane
yle demitir: "retim miktarini devam ettirmek iin ok sayida makine kullarima yoluna gittik
ve bunlari hnersiz iiler alitirmaktadirlar; eski ynteme gre daha fazla retimde
bulunabilecegimize, her geen gn daha fazla inanmaktayiz." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct.,
1865, s. 18.) "Fabrika yasalari, daha fazla makine kullanilmasi yolunda etki yapmaktadir." (|.c.,
s. 18-14.)
1D5
Bylece, gmlekiligin, fabrika yasalan kapsamina alinmasiyla, elle kullanilan arklarin
yerine; ok sayida buharli arklar kullanilmaya balandi.
40
Kurl Murks
Kupilul l
engelleri kaldirmasi kadar kesin ekilde yokedemez. "Olanaksizliklar"
konusunda dostumuz mlekilerin kopardigi yaygarayi kimse koparma-
miti. Bununla birlikte, 1864 yillnda, bunlar da yasa kapsamina alindi ve
onalti-ay iersinde btn bu "olanaksizliklar" ortadan kalkti. Fabrika ya-
sasinin ngrdg, "Buharlama yerine basincin kullanilarak balik ya-
pilmasi yntemi, mleklerin kurutulmasi iin yeni yapilan firinlar vb.,
mlekilik sanatinda hepsi de nemli birer olay olup, daha nceki
yzyilin zmleyemedigi gelimelerdir. ... Firinlardaki isi nemli dere-
cede drlm, yakitta byk tasarruf saglanmi, malzemenin [sayfa
486| hizi artmitir.
1D6
Btn kehanetlere karin, seramik eyanin fiyati
ykselmedigi gibi retilen eyanin miktari artmi ve, 1865 Araliginda
sona eren oniki aylik dnemde yapilan ihracat, daha nceki yilin
ortalamasini, 188.628 sterlin amitir. Kibrit manfaktrnde, ocukla-
rin, yemeklerini atitirirken bile, zehirli buharlari yzlerine dogru ykse-
len fosforlu eriyige pleri batirmaya devam etmelerinin zorunlu bir
geelilik oldugu dnlrd. Fabrika yasasi (1864), zamandan tasar-
ruf etmeyi zorunlu hale getirince, ikan buharin iilerle temas etmesi-
ni engelleyen bir batirma makinesinin bulunmasini zorunlu kildi.
1D7
Bugn bile dantela manfaktrnn henz fabrika yasasi kapsamina
girmeyen kollarinda, eitli trdeki dantelalarin kurumasi iin daki-
kadan bir saate ve daha fazlasina kadar degiebilen gerekli zamanlarin
ok degiik olmasi nedeniyle, yemek zamanlarinin dzenlenemeye-
cegi ne srlyordu. ocuklari alitirma Komisyonunun bu konuda-
ki yaniti yledir: "Buradaki koullar, ilk raporumuzda ele alinan duvar
kagidi sanayinin benzeridir. Bu ikolundaki bellibali sanayiciler, kulla-
nilan malzemenin niteligi ve geirdigi eitli ilemler nedeniyle, ciddi
kayiplara yolamaksizin belirli bir anda yemek paydosu verilemeye-
cegini ne srmlerdir. Ama eldeki kanitlar, gerekli zen gsterildigi
ve daha nceden dzenlendigi takdirde, kaygi duyulan glklerin ste-
sinden gelinecegini gstermi ve Parlamentonun bu oturumunda ka-
bul edilen, Fabrika Yasalarinin Geniletilmesi Yasasinin 6. kesimindeki
6. madde geregince, bunlara, fabrika yasalarinda belirlenen yemek saat-
lerine uymalari iin, yasanin yrrlge girmesinden itibaren onsekiz
aylik bir sre taninmitir."
1D8
Manfaktrc dostlarimiz daha yasa yrr-
lke girer girmez u keifte bulundular: "Fabrika yasalarinin bizim
ikolumuza uygulanmasi ile, ortaya ikacagini sandigimiz sakincalarin
grlmedigini, sevinerek sylemek isterim. retimde herhangi bir ak-
saklik olmadigi gibi, ayni srede, daha fazla retimde bulunuyoruz."
1DD
1D6
Report o/ lns. o/ Fcc|.. 81
st
Oct., 1865, s. D6 ve 127.
1D7
Kibrit yapiminda, bu ve diger makinelerin kullanilmasiyla, yalniz tek bir blmde, 28O
kiinin yerine, 14 ile 17 yalarinda 82 erkek ve kiz ocuk alitirilmaya balandi. 1865 yilinda
buhar gcnn kullanilmaya balanmasiyla emekten yapilan bu tasarruf daha da ileri gtrld.
1D8
Ch. Empl. Comm., II. Rep., 1864, s. ix, n 5O.
1DD
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 22.
4T0
Kurl Murks
Kupilul l
Kukusuz, hi kimsenin airi dehasindan dolayi yakinmaya kalkima-
yacagi [sayfa 487| ngiliz yasakoyucusu, geirilen deneyimlerden, ignnn
sinirlandirilmasina ve bir dzene sokulmasina kari, retim srecinin
niteliginden ileri geldigi ne srlen szde engellerin basit ve zorunlu
bir yasayla ortadan kalkacagi sonucuna ulamiti. Bylece, fabrika yasa-
sinin bir sanayi koluna uygulanmasi zerine, alti ay ile onsekiz ay arasin-
da degien bir sre taniniyor ve fabrikatrlerin, yasanin uygulanmasini
engelleyen btn glklerin ortadan kaldirmasi zorunlu tutuluyordu.
Mirabeau'nun, "lmss/||e/ Ne me J/|es /cmc/s ce ||e Je mo|/"* sz
zellikle modern teknoloji iin geerlidir. Ama fabrika yasalari, bylece,
manfaktr sisteminin fabrika sistemine dnm iin gerekli maddi
geleri yapay olarak olgunlatirirken, ayni zamanda da, daha byk
sermaye yatirimini zorunlu hale getirmekle, bir yandan da kk pa-
tronlarin gerilemesini ve sermayenin yogunlamasini hizlandiriyordu.
2OO
Teknik yollardan ortadan kaldirilabilecek tamamen teknik en-
gellerin yanisira, iilerin kendilerinin geliigzel alikanliklari, alima
saatlerinin dzenlenmesini gletiriyordu. Bu, zellikle para-baina
cretin egemen oldugu, gnn ya da haftanin bir kisminda ugranilan
zaman kaybinin daha sonra yapilacak fazla alima ve gece iiyle karila-
nabilecegi durumlarda szkonusudur ve durum, yetikin iiyi insanlik-
tan ikardigi gibi karisiyla ocuklarinin da yikimi demektir.
2O1
Emek-gc-
nn harcanmasindaki bu dzensizlik, yorucu ve tekdze bir iin yarattigi
bikkinliga kari dogal ve kaba bir tepki olmakla birlikte, daha ok, re-
timdeki anariden ileri gelir ve bu anarinin kendisi de, te yandan [sayfa
488| emek-gcnn sermaye tarafindan sinirsiz bir ekilde smrlmesi
nkouluna dayanir. Sinai evrimin genel devresel degimeleri ve her
sanayiin, etkisi altinda kaldigi pazardaki zel dalgalanmalarin yanisira,
yilin, deniz ulaimi iin uygun mevsimlerinin belli araliklarla degime-
lerine, modaya ya da en kisa zamanda karilanmasi gereken byk
siparilerin birdenbire yapilmasina bagli olan ve "mevsim" adi verilen
degimeleri de hesaba katabiliriz. Bu gibi sipariler verme alikanligi,
* Olanaksiz! Bu budalaca szcg bana asla sylemeyin!
2OO
"Ama urasini da akildan ikarmamak gerekir ki, bazi kurulularda btnyle uygulanan
bu gelimeler, hi bir zaman yaygin bir durum almamitir ve eski manfaktrlerin ogunda,
bugnk sahiplerinin gleri tesinde bir sermaye harcamasi yapilmaksizin kullanilmalari da
olanaksizdir." Denetmen yardimcisi May, "sevinerek belirtmek isterim ki", diyor, "byle bir
nlemin (Fabrika Yasalarinin Geniletilmesi Yasasi) uygulanmasi zorunlu olarak geici bir
dzensizlige yolamakla birlikte, aslinda bu. dzeltilecek bozukluklarin da dogrudan dogruya
bir belirtisi oluyor." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865.)
2O1
rnegin yksek firinlarda, "hafta sonuna dogru i iilerin pazartesi gnleri ile sali
gnlerinin bir kisminda ya da tamaminda aylaklik etme alikanliginda olmalari nedeniyle, sre
olarak genellikle epeyce artmaktadir." (C|/|J. Em|. Comm., lll. Re., s. vi.) "Kk patronlarin
alima saatleri genellikle pek dzensizdir, iki- gn kaybederler ve sonra da bunu telfi
etmek iin btn gece aliirlar. ... Eger varsa daima kendi ocuklarini alitirirIar." (|.c., s. vii.)
"e gelmedeki dzensizlik, bunu telfi etmek iin daha ucuz alima olanagi ve alikanligi ile
isteklendirilmektedir." (|.c., s. xiii.) "Birtmingham'da ... bir kisminda tembellik ederek, geriye
kalaninda kle gibi aliarak .. pek ok zaman kaybedilmi olur." (|.c., s. xi.)
4TT
Kurl Murks
Kupilul l
demiryollari ve telgrafin gelimesiyle artmitir. "Demiryolu ebekesinin
lke yzeyinde yayilmasi, kisa sreli siparileri fazlasiyla drtklemekte-
dir. imdi mteriler her onbe gnde bir ya da buna yakin srelerle,
Glasgow, Manchester ve Edinburgh'tan, bizim mal verdigimiz toptanci
magazalara geliyorlar, eskiden yaptiklari gibi stoktaki mallardan almak
yerine, hemen yerine getirilmesini istedikleri ufak sipariler veriyorlar.
Yillar nce, gelecek mevsimin taleplerini karilamak iin biz daima
durgun zamanlarda aliabiliyorduk, ama imdi, o zaman ne olacagini
daha nceden kimse kestiremez."
2O2
Henz fabrika yasalarinin kapsamina alinmami fabrikalar ile
manfaktrlerde, mevsim adi verilen zamanlarda beklenmedik sipariler
nedeniyle, zaman zaman ok korkun airi alimalar grlmektedir.
Fabrikalar ile manfaktrlerin ve magazalarin di uzantilari olan ev
sanayileri denilen alanlarda alian ve ileri kararlilik gstermeyen iiler,
hem kullandiklari hammadde ve hem de alacaklari sipari bakimindan
tamamiyla kapitalistin keyfine bagli bulunurlar ve kapitalistin, burada,
binalarinin ve makinelerinin ainip yipranmasi ynnden bir kaygisi
olmadigi gibi, iin durmasindan dolayi da, iinin kendi canindan baka
ugrayacagi bir kaybi yoktur. Bylece, kapitalist, burada, her an kullani-
ma hazir yedek bir sanayi ordusu kurma iine giriir ve yilin bir kismin-
da en insanlik-dii koullar altinda alitirarak bu orduyu kirip geirirken,
yilin diger kisminda da isizlik nedeniyle aliktan ldrr. "Herhangi
fazladan bir i istendigi zaman, iverenler, ev sanayiindeki aliilagelen
dzensizlikten yararlanir ve alima, gece 11'e, 12' ye ya da sabah 2'ye
kadar, yani aliilan deyimle "btn saatler" devam eder. Ve alima
yeri, insani bayiltacak derecede pis kokuludur; kapiya kadar gidersiniz,
belki de aarsiniz, ama [sayfa 48D| korkudan bir adim atamazsiniz."
2O8
Pat-
ronlar konusunda, kunduraci olan bir tanik yle syledi: "Bunlar ok
tuhaf insanlar; yilin yarisini aylak geiren bir ocugun, teki yarisinda
ok agir ie koulmasinda bir sakinca grmyorlar."
2O4
Teknik engeller gibi, "bir ikolundaki gelimeyle birlikte ortaya
ikan alikanliklar da" ilgili kapitalistlerce, iin niteliginden ileri gelen
engeller olarak kabul edilmitir ve edilmektedir. Fabrika yasalari pamuk
agalarinin kendilerini ilk kez tehdit ettigi zaman dillerinden drmedik-
leri feryat buydu. Pamuklu sanayii, digerlerinden daha fazla deniz ulai-
mina bagli oldugu halde, olaylar onlari yalanci ikarmitir. O zamandan
beri, i konusunda ne srlen her trl szde engel, fabrika denetmen-
lerince dpedz yalan kabul edilmektedir.
2O5
ocuklari alitirma
2O2
C|/|J. Em|. Comm., l\. Re., s. xxxii. "DemiryoIu ebekesinin yayginlamasinin bu ani
sipari verme adetinin byk lde artmasina katkida bulundugu ve bunun sonucu olarak da,
yemek saatlerinin ihmal edildigi, iilerin ge saatlere kadar alitigi ifade edilmektedir." (|.c., s.
xxxi.)
2O8
C|. Em|. Comm., l\. Re., s. xxxv, n 285, 287.
2O4
C|. Em|. Comm., l\. Re., s. 127, n 56.
4T2
Kurl Murks
Kupilul l
Komisyonunun son derece dikkatli ve drst incelemeleriyle, alima
saatlerinin bir dzene baglanmasiyla, bazi sanayilerde, daha nce har-
canan emek kitlesinin btn bir yila eit olarak dagilmasinin saglandigi;
2O6
modanin ldrc ve anlamsiz
2O7
olan ve zaten byk sanayi ile bagda-
mayan kaprislerinin ilk kez bu dzenleme ile rasyonel bir biimde diz-
ginlendigi; okyanuslardaki deniz ulatirmasi ile iletiim aralarindaki
gelimenin genellikle mevsimlik iin dayandigi asil teknik temeli yiktigi;
2O8
daha byk binalar, ek makineler, alian ii sayisindaki arti
2OD
ve b-
tn bu sayilanlarin [sayfa 4DO| ikolunun ynetim tarzinda yarattigi degiiklik-
ler karisinda, teki btn szde yenilemeyen engellerin ortadan kalktigi
tanitlanmitir.
21O
Ama btn bunlara karin, kendi temsilcileri tarafindan
da tekrar tekrar ifade edildigi gibi, sermayenin, alima saatlerinin zorun-
lu olarak dzenlenmesi iin "parlamentonun ikartacagi genel bir ya-
sanin baskisi"
211
olmaksizin bu gibi degiikliklerle uzlamasi olanaksizdi.
DOKUZUNCU KESM. FABRKA YASALARI
BU YASANIN SAGLIK VE EGTM LE LGL MADDELER
BUNLARIN NGLTERE'DE YAYGINLAMASI
Toplumun, kendi kendine geliip ekillenen retim biimine kari
2O5
"Siparilerin zamaninda tamamlanmamasi nedeniyle ticaretin ugradigi kayipla ilgili olarak,
bunun, 1882 ve 1888 yillarinda, fabrika patronlarinin, pek sevdikleri bir iddia oldugunu anim-
siyorum. Bu konuda imdi ne srlebilecek hi bir ey, o siralar, yani buharin, btn mesafeleri
yariya indirmesinden ve ulatirma iin yerii dzenlemelerin yerlemesinden nce, sahip olabile-
ceginden daha kuvvetli olamaz. Bu iddianin, o zaman gereklerle karilatirildiginda dogru
olmadigi anlailmiti, imdi de gereklerle karilatirilsa dogru olmadigi kukusuz ortaya ika-
caktir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1862. s. 54, 55.)
2O6
C|. Em|. Comm., l\. Re., s. xviii, n 118.
2O7
1ohn Bellers daha 16DD yilinda yle demiti: "Modanin degikenligi, gereksinme iindeki
yoksullarin sayisini artirir. inde iki byk ktlk tair: birincisi, kalfalar kiin isizlikten sefil
ve perian olurlar, nk kumailar ile dokumaci patronlari, ilkyaz gelmeden ve modanin ne
olacagini bilmeden, kafalarini aliir halde tutmak iin sermaye yatirmaya cesaret edemezler;
ikincisi, ilkyazda yeter sayida kalfa bulunamaz ve dokumaci patronlari birok irak almak
zorunda kalirlar; ya da alti ayda kralligin gereksinmesini karilamak durumundadirlar; bylece,
sabanlar sahipsiz kalir, tarlalar irgatsiz; kentler dilencilerle dolar, dilenmeken utananlar kiin
aliktan lrler." (Esscys c|o0| ||e Poo|, Vcn0/cc|0|es. e|c.. s. D.)
2O8
Ch. Empl. Comm.. V. Rep.. s. 171, n 84.
2OD
Bradford'lu bazi ihracat firmalari sahiplerinin ifadeleri yle: "Bu koullar altinda
ocuklarin sabah 8'den akam 7.8O'a kadar alimalarina gerek olmadigi aiktir. Bu, yalnizca,
fazladan ii alitirilmasi ve fazla sermaye yatirimi sorunudur. Eger bazi patronlar bu kadar
agzl olmasalar, ocuklar ge saatlere kadar alitirilmazdi; ek bir makine, yalniz 16 ya da 18
sterline malolur: bu fazla alima, ogu kez, ara ve yer yetersizliginden ileri geliyor." (C|.
Em|. Comm., \. Re. s. 171, n 85. 86, 88.)
21O
|.c., alima saatlerinin zorunlu olarak dzenlenmesini, diger ynleriyle iilerin
fabrikatrlere ve fabrikatrlerin kendilerinin toptanci tccarlara kari bir korunma nlemi olarak
gren Londrali bir fabrikatr yle diyor: "kolumuzdaki sikiikligin nedeni, rnegin, belli
mevsimde yerine ulamasi iin mallari yelkenli gemi ile gndermek isteyen ve ayni zamanda
da yelkenli gemi ile buharli gemi arasindaki navlun farkini cebe indiren, ya da rakiplerinden
nce di pazarlarda olmak iin, iki buharli gemiden erken hareket edenini seen ihracatilardir."
211
Bir fabrikatr yle diyor: "Genel bir Parlamento yasasi zoruyla, tesislerdeki genileme
pahasina bundan kairilabilirdi," |.c., s. x. n 88.
4T3
Kurl Murks
Kupilul l
ilk bilinli ve yntemli tepkisi olan fabrika yasalari, grdgmz gibi,
tipki pamuk ipligi, otomat ve elektrikli telgraf gibi byk sanayilerin
zorunlu bir rndr. ngiltere'de bu ynetmeligin yayginlamasini
incelemeye gemeden nce, fabrika yasalarinda yeralan ve alima
saatleri ile ilgisi olmayan bazi hkmleri kisaca gzden geirecegiz.
Kapitalistin kaamakli bir yol bulmasini kolaylatiracak biimde
kaleme alinmalari bir yana, saglikla ilgili hkmler son derece yavan
olup, aslinda, duvarlarin badanalanmasi, diger bazi konularda temizligin
saglanmasi, havalandirma ve tehlikeli maddelere kari korunma
konularinda hkmlerle sinirlidir. ilerin sakatlanmamasi iin kendi-
lerine ufak-tefek masraflar ykleyen bu maddelere kari patronlarin
gsterdigi fanatik direnmeye nc kitapta tekrar dnecegiz; bu diren-
me, ikar atimalarinin bulundugu bir toplumda, her bireyin kendi ki-
isel ikarini korumaktan baka bir eyi dnmemesi ile zorunlu olarak
ortak gnenci gelitirecegi eklindeki serbest ticaret dogmasina, yeni
[sayfa 4D1| ve parlak bir iik tutuyor! Bir rnek vermek yetecektir. Bilindigi
gibi son yirmi yilda keten sanayii ok daha fazla gelimi ve bununla
birlikte rlanda'daki keten didikleme ve temizleme yerlerinin sayisi da
artmitir. 1864'te bu lkede bu tr yerlerin sayisi 1.8OO idi. Her sonbahar
ve ki mevsiminde evredeki kk iftilerin karilari, ogullari ve kizlari
olan ve makineye hi bir alikanliklari bulunmayan bir yigin insan, tar-
lalardan alinarak, bu makinenin arklarina keten vermek iin fabrikalara
getirilirler. Hem sayi, hem de olu ekli bakimindan buradaki kazalar,
makinenin tarihinde hi grlmeyecek ekildedir. Cork yakininda Kil-
dinan'da bir didikleme fabrikasinda, 1852 ile 1856 arasinda altisi lm
ve altmii agir yaralanma ile sonulanan kazalar olmutur; bu kazalarin
hepsi, birka ilin degerinde basit bir ara kullanilarak nlenebilirdi.
Downpatrick'teki fabrikalarin resmi cerrahi Dr. W. White, 15 Aralik 1865
tarihli raporunda yle diyor: "Didikleme fabrikalarindaki ciddi kazalar
ok korkun trdendir. ogu durumda vcudun bir kismi gvdeden
ayrilmakta, ya lme ya da yaam boyu srecek bir sakatliga ve istiraba
yolamaktadir. lkedeki fabrika sayisindaki arti, kukusuz, bu korkun
sonulari da artiracaktir. Fabrikalarin bir yasanin denetimi altina alinmasi,
byk bir nimet olacaktir. Kanima gre, didikleme fabrikalarinin geregi
gibi denetlenmesiyle pek ok hayatin ve uzvun kaybedilmesi nlene-
bilir."
212
Kapitalist retim tarzinin niteligini, temizlikle sagligin korunmasi
iin gerekli en basit ara ve gerecin Parlamentodan ikacak bir yasayi
zorunlu kilmasindan daha iyi ne gsterebilir 1864 tarihli fabrika yasasi,
mlekilik ikolunda, "ogu durumda 2O yil ve bazan da ebedi sren
bir perhiz dneminden sonra, 2OO iyerini badanalatmi ve temizletmi-
tir". (te kapitalistin "perhizi" budur!) "Bu iyerlerinde 27.8OO zanaati,
212
|.c., s. xv, n 72 sqq.
4T4
Kurl Murks
Kupilul l
imdiye kadar, uzun gnler ve ogu zaman da geceler boyunca o pis
havada aliiyorlardi; bylece, bir baka durumda nispeten zararsiz
olabilecek bir i, bu yzden hastalik ve lm saiyordu. Yasa, havalan-
dirmayi byk lde iyiletirmitir."
218
Ayni zamanda, yasanin bu b-
lm, kapitalist retim tarzinin, niteligi geregi, belli bir noktadan sonra,
aklauygun her trl dzeltmeye ve iyiletirmeye elverili olmadigini,
arpici bir biimde gsterir. Srekli olarak [sayfa 4D2| aliilan yerlerde kii
baina en az 5OO /oo| kp yer olmasi gerektigini ngiliz hekimlerinin
hepsinin de kabul ettikleri tekrar tekrar belirtilmitir. imdi, fabrika yasasi,
zorunlu hkmleri nedeniyle, dolayli yoldan, kk iyerlerinin fabrika-
lara dnmn hizlandirmi ve bylece gene dolayli ekilde, daha
kk kapitalistlerin mlkiyet hakkina mdahale ederek, byklerin
tekel kurmasini gven altina aldigi gibi, eger bir de, her iyerinde ii
baina decek uygun byklkteki yerin saglanmasini zorunlu hale
getirseydi, binlerce kk ivereni, dogrudan dogruya malindan mlkn-
den etmi olurdu! Kapitalist retim tarzinin temeline, yani bykl-
kkl her trl sermayenin, emek-gcnn "serbeste" satinalinmasi
ve tketilmesi araciligi ile kendisini geniletmesi ilkesine saldirmi
olurdu. Bu nedenle, fabrika yasasi, 5OO /oo| kplk nefes alani saglana-
madan ikmaza sokuldu. Saglik yetkilileri, sanayi aratirma komisyonlari,
fabrika denetmenleri, bir agizdan ve tekrar tekrar, bu 5OO /oo| kplk
havanin gerekliligini ve bunu sermayenin elinden koparip almanin
olanaksiz oldugunu sylediler. Bylece bunlar, aslinda, iiler arasindaki
verem ve diger ggs hastaliklarinin, sermayenin zorunlu varlik koullari
oldugunu iln etmi oluyorlardi.
214
Yasanin grenimle ilgili hkmleri btnyle sama olmakla bir-
likte, hi degilse, ilkgrenimin, ocuklarin alitirilmasi iin zorunlu koul
oldugunu iln ediyordu.
215
Bu hkmlerin ilk baarisi, grenimle jimna-
stigin
216
el iiyle birletirilebilecegini ve dolayisiyla el iinin grenim ve
218
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 127.
214
Saglikli normal bir bireyin ortalama yogunlukta her solumasi ile, aagi yukari 25 inch
kp hava tkettigi ve her dakikada yaklaik 2O kez solunum yapildigi deneylerle bulunmutur.
Bylece, bir kimsenin 24 saatte soludugu hava, yaklaik 72O.OOO /nc| kp ya da 416 /oo| kptr.
Ayrica urasi da aiktir ki, bir kez solunan hava, doganin byk laboratuvarinda temizlenmeden
tekrar ayni srece hizmet edemez. Valentin ve Brunner'in denemelerine gre, saglikli bir insan,
saatte, yaklaik 1.8OO /nc| kp karbondioksit verir; bu, 24 saatte akcigerlerden 8 /nc| kadar kati
karbon atildigi anlamina gelir. "Her insanin en az 8OO /oo| kp havaya gereksinmesi vardir."
(Huxley, [lessons /n e|emen|c|y P|ys/o|oy, London 1866, s. 1O5.|.)
215
ngiliz fabrika yasalarina gre, ana-babalar, 14 yaindan kk ocuklarini ayni zamanda
bunlara ilkgretim saglamadan yasanin denetimi altina giren fabrikalara gnderemezler.
Fabrikatrler de yasanin hkmlerinin yerine getirilmesinden sorumludurlar. "Fabrikanin egitim
saglamasi zorunludur ve yapilacak iin koullarindan biridir." (Re. o/ !ns. o/ Fcc|., 81
st
Oct.,
1865, s. 111.)
216
Fabrika iisi ocuklarla yoksul grencilerin zorunlu egitimleri ile jimnastigin (oglan
ocuklari iin askeri egitimin) birletirilmesinin ok yararli sonulari konusunda, "The National
Association for the Promotion of Social Science"in yedinci yillik kongresinde N. W. Senior'un
yaptigi konuma (Reo|| o/ P|oceeJ/ns e|c., Lond. 1868, s. 68, 64.) ile Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 118, 11D, 12O, 126 ve devamina bakiniz.
4T5
Kurl Murks
Kupilul l
jimnastikle birarada yrtlebilecegini [sayfa 4D8| gini ilk kez tanitlamasi
olmutur. Fabrika denetmenleri, okul mdrleriyle yaptikari soruturma-
lardan, ok gemeden, fabrikadaki ocuklarin, dzenli gndz okulla-
rinda okuyan ocuklarin ancak yarisi kadar grenim grdkleri halde,
onlar kadar ve ogu zaman daha fazla ey grendiklerini ortaya ikar-
milardir. "Bu, anda, gnn yalniz yarisinda okulda bulunan ocukla-
rin daima uyanik ve grenime hemen hemen daima hazir ve istekli ol-
malari geregi ile aiklanabilir. Yarim gn el ile alima, yarim gn g-
renim, ardarda bir dinlenme ve rahatlik saglamaktadir; bylece bunla-
rin ikisi de, ocuga, btn gn tek biriyle ilgilenmekten ok daha yararli
oluyor. Sabahtan beri okulda bulunan bir ocugun (zellikle sicak hava-
larda) iinden uyanik ve canli gelen bir ocukla yariamayacagi apa-
iktir."
217
Bu konuda daha fazla bilgi, 1868 yilinda Edinburgh'ta yapilan
Toplumsal Bilimler Kongresinde Senior'n yaptigi konumada buluna-
bilir. Konumaci, burada, diger eyler yaninda, yukari ve orta siniflardaki
ocuklarin tekdze ve yararsiz derecede uzun okul saatlerinin, gret-
menin iini nasil agirlatirdigini ve "onun da yalniz yararsiz kalmayip,
mutlak olarak zararli bir biimde ocuklarin zamanini, sagligini ve ener-
jisini boubouna tkettigini" gstermektedir.
218
Robert Owen'in ayrintila-
riyla gsterdigi gibi, gelecekteki egitimin tohumu, fabrika sistemi iinde
atilmi ve filizlenmeye balamitir; bu tr bir egitimle, belli bir yain
zerindeki her ocuk, retici ii grenim ve jimnastik ile birarada yr-
tecek ve bu yalnizca retimdeki etkinligin artirilmasinda bir yntem
olarak degil, tam anlamiyla gelimi bir insan yetitirilmesinde tek yn-
tem olarak uygulanacaktir. [sayfa 4D4|
Byk sanayi, grm oldugumuz gibi, sahip oldugu teknik ara-
larla, manfaktrde insanin elini-ayagini btn yaami boyunca tek bir
para ie baglayan iblmn ortadan kaldirmitir. Ayni zamanda, bu
sanayiin kapitalist biimi, bu ayni iblmn daha da byk boyutlar-
la yeniden yaratiyor ve bunu, fabrikada, iiyi makinenin canli bir par-
asi haline dntrerek, fabrikanin diindaki yerlerde ise, kismen,
217
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1865, s. 118. Bir ipekli dokuma fabrikatr, ocuklari
alitirma Komisyonunda safa yle diyordu: "Yeterli ve becerikli ii yetitirmenin gerek
sirrinin, egitim ile iin ocukluk dneminden balayarak birletirilmesinde olduguna inaniyorum.
in ok agir, rktc ve sagliga zararli olmamasi gerektigine kuku yoktur, ama bu birligin
yararlarindan da ben eminim. Benim ocuklarimin da, egitime bir eitlilik verilmesi iin, i ile
oyunu birarada yrtmelerini isterdim." (C|. Em|. Comm., \. Re., s. 82, n 86.)
218
Senior, |.c., s. 66. Belli bir dzeye ulaan byk sanayiin retim tarzi ile toplumsal retim
koullarinda yarattigi devrim yoluyla, insanlarin kafalarinda da nasil byk bir degiiklige
yolatiginin arpici bir rnegi, Senior'n 1868 yilinda yaptigi konuma ile, 1868 tarihli fabrika
yasasina kari sert konumasi arasinda yapilacak bir karilatirmada, ya da yukarda sz edilen
kongrenin grleri ile, ngiltere'nin bazi kirsal kesimlerinde, ana-babalarin alik tehdidi ile
ocuklarini egitmekten alikonulmasi olgusu arasinda yapilacak bir karilatirmada grlebilir.
rnegin, Mr. Snoll, yoksul bir kimsenin kilise yardimi istemesi halinde, ocuklarini okuldan
alma zorunda birakilmasinin Somersetshire'da yaygin bir olay oldugunu bildirmektedir. Feltham
rahibi Mr. Wollarton da, "ocuklarini okula gndermekte olduklari" gerekesiyle bazi ailelere
yardim verilmedigi konusunda rnekler vermektedir!
4T
Kurl Murks
Kupilul l
makineyle makine iisini urada burada alitirarak,
21D
kismen de, ka-
din, ocuk ve ucuz vasifsiz emegi retim alanina sokmak suretiyle,
yeni bir temele dayanan iblmn yeniden kurarak yapiyordu.
Manfaktr tipi iblm ile byk sanayiin yntemleri arasin-
daki uzlamaz karitlik kendisini kuvvetle duyurur. Bu diger eylerin
yaninda modern fabrika ile manfaktrlerde alitirilan ocuklarin byk
bir kisminin, daha ilk yillarindan beri en basit el ilerine baglanarak,
ilerdeki yillarda, ayni fabrikalarda ya da manfaktrlerde bile kendiler-
ini yararli hale getirebilecek tek bir i bile gretmeden, yillarca smr-
lmesi gibi korkun bir gerekte kendini belli eder. rnegin, ngiltere'de
kitap basimi ilerinde, bir zamanlar, eski manfaktrler ile elzanaatlari-
na benzeyen bir sistem vardi ve, iraklar kolay bir iten gitgide daha zor
ilere geerlerdi. Usta bir baskici olana kadar bir dizi grenimden geer-
lerdi. Okuma-yazma hepsi iin bir meslek zorunlulugu idi. Baski maki-
nesi ile btn bunlar degiti. imdi iki eit ii alitiriyor, birisi yetikin
makine iileri, diger ogu 11 ile 17 yalariida, tek ileri makineye kagit
yaymak ya da basili kagitlari ortadan ekmek olan ocuklar. Bunlar, bu
yorucu ve usandirici ii, zellikle Londra'da, haftanin birka gnnde
araliksiz 14, 15, 16 saat yaparlar ve sik sik da, yalnizca iki saatlik yemek
ve uyku paydosu verilerek 86 saat aliirlar.
22O
Bunlarin ogu okuma
bilmedikleri gibi [sayfa 4D5| genel olarak tam bir yabanil ve ok garip yara-
tiklardir. "Yapacaklari i iin yetitirilmeleri yolunda hi bir zihinsel egiti-
me gerek yoktur; hnere pek az yer vardir ve uslamlamaya ise ok
daha az; cretleri diger ocuklara gre yksek ise de, bydke artmaz
ve bunlarin ogu, daha yksek cret ve daha fazla sorumluluk isteyen
makine iiligi gibi bir yere ykselme umuduna sahip degillerdir, nk
her makinenin bir iisi vardir, oysa en az iki, ve ogu kez drt ocuk
bir makinede aliirlar."
221
Byle bir ocuk, ii iin fazla yali hale gelir
gelmez, yani en ge 17 yalarina gelince, basimevinden atilir. Bunlar,
artik, sulu ordusunun adaylari haline gelmilerdir. Baka bir yerde i
bulma abalari, bilisizlikleri, yabanilliklari ve, akil ve bedence yozlama-
lari nedeniyle olumlu sonu vermez.
Manfaktr tipi iyerinde iblm neyse, toplum iindeki
iblm de aynidir. Elzanatlari ile manfaktr, toplumsal retimin ge-
21D
nsan gcyle alitirilan el makinelerinin dogrudan dogruya ya da dolayli olarak, mekanik
gle alian daha fazla gelimi makineler ile rekabete girmesi halinde, makineyi kullanan ii
ynnden byk bir degiiklik kendisini gsterir. Balangita buharli makine, inin yerini alir;
sonra da ii, buharli makinenin yerini almak zorunda kalir. Dolayisiyla, harcanan emek-gcnn
gerilimi ve miktari dev boyutlara ulair ve zellikle bu ikenceye mahkm edilen ocuklar
bakimindan bu byledir. Komisyon yelerinden Mr. Longe, Coventry ile yrelerinde, daha kk
makineleri alitiran daha kk yataki ocuklar bir yana, erit dokuma tezghlarini alitiran
1O ile 15 yainda ocuklar oldugunu sylyor. "Bu olaganst yorucu bir i. ocuk yalniz buhar
gcnn yerini alan bir ara." (C|. Em|. Comm., \. Re., 1866, s 114, n 6.) Pesmi raporlarin
deyimiyle, "bu klelik sisteminin" ldrc sonulari konusunda bkz: |. c., s. 114 sqq.
22O
|.c., s. 8, n 24.
221
|.c., s. 7, n 6O.
4T7
Kurl Murks
Kupilul l
nel temelini oluturduklari srece, reticinin tek bir retim dalina bag-
lanip kalmasi, yaptigi eitli ilerin paralanmasi,
222
gelimenin zorunlu
bir adimidir. Bu temel zerinde her retim kolu, ampirik olarak kendi-
sine en uygun teknik biimi bulur, bunu yava yava yetkinletirir ve
belli bir olgunluk dzeyine ulainca bu biimi hizla billurlatirir. urada
burada yapilan degiikliklerin tek nedeni, ticaretin sagladigi yeni ham-
maddeler diinda, emek aralarinda giderek meydana gelen degimeler-
dir. Ama bunlarin biimleri de, bir kez belirli bir biimde deneyinle
yerleince, binlerce yil boyunca bir kuaktan bir digerine aktarilan birok
ey gibi, katilair. Daha 18. yzyila gelinceye kadar, bazi zanaatlarin
"sir" (mysteres) sayilmalari ok ilgintir;
228
bunlarin sirlarini, [sayfa 4D6| an-
cak tamamen bu mertebeye erimi olanlar grenebilirlerdi. Byk sa-
nayi, kendi toplumsal retim srecini insandan gizleyen ve, eitli ve
kendiliginden blnm retim kollarini yalniz ditan bakanlara degil,
bu iin iinde olanlara bile muamma haline gelen bu perdeyi yirtmitir.
zledigi her retim srecini, insan eliyle yapilip yapilamayacagini hi
dikkate almaksizin, onu oluturan hareketlere blme ilkesi, yeni modern
teknoloji bilimini dogurmutur. Sanayi srecinin, eitli, grnte birbir-
leriyle ilikisiz ve katilami biimleri, imdi artik, belli yararli etkilerin
elde edilmesi iin dogabiliminin bilinli ve sistemli uygulamalari halini
almilardir. Tipki mekanik biliminin, en karmaik makineleri, basit meka-
nik glerin devamli bir yinelenmesi olarak grmesi gibi, teknoloji de,
kullanilan aletlerin btn eitliligine karin, insan vcudunun her trl
retken faaliyetinin kendilerinde zorunlu olarak yeraldigi birka temel
devinim biimini kefetmitir.
Byk sanayi, mevcut retim srecini hi bir zaman son ve de-
gimez bir biim olarak grmez ve ele almaz. Bunun iin de, bu sanayi-
in teknik temeli devrimcidir, oysa daha nceki retim tarzlari znde
tutucuydu.
224
Makineler, kimyasal sreler ve diger yntemler yardimiy-
222
"sko yaylalarinin bazi yerlerinde, istatistiklere gre yakin zamanlara kadar her kyl,
kendi iledigi deriyle kendi ayakkabisini yapiyordu. obanlarla iftilerin ogu, yanlarinda karilari
ve ocuklari ile, kiliseye, koyunlarindan kirptiklari ynden ve tarlasinda yetitirdigi ketenden,
kendi elleriyle dokuyup yaptiklari elbiseler iinde gelirler. Bunlarin hazirlanmasinda, uvaldiz,
igne, yksk ve dokumacilikta kullanilan birka para demir eya diinda, pek az ey satin
alinir. Boyalar bile kadinlar tarafindan agalardan, kklerden ve otlardan yapilir." (Dugald Stewart,
Wo|/s, Hamilton's ed., vol. VIII, s. 827-828.)
228
Etienne Buileau'nun nl l/||e Jes me|/e|s'inde, kalfalarin, ustalarin arasina kabul
edilmesi treninde u yemini ettiklerini greniyoruz: "Kardelerimi, kardee bir sevgi ile
sevecegime, kendi sanatlarinda onlara destek olacagima, meslegin sirlarini bilerek aiga
vurmayacagima, herkesin yarari aisindan, bakalarinin yaptigi mallardaki kusurlara alicinin
dikkatini ekerek, kendi mallarimi tavsiye etmeyecegime ..."
224
"Burjuvazi, retim aralarini, ve bylelikle retim ilikilerini ve, onlarla birlikte, toplumsal
ilikilerin tmn srekli devrimciletirmeksizin varolamaz. Daha nceki btn sanayici siniflarin
ilk varlik koulu, bunun tersine, eski retim biimlerinin degimeksizin korunmasiydi. retimin
srekli altst oluu, btn toplumsal koullardaki dzenin kesintisiz bozuluu, sonu gelmez
belirsizlik ve hareketlilik, burjuva agini btn daha ncekilerden ayirdeder. Btn sabit, donmu
ilikiler, beraberlerinde getirdikleri eski ve saygideger nyargilar ve grler ile birlikte tasfiye
oluyorlar, btn yeni olumu olanlar kemikleemeden eskiyorlar. Yerlemi olan ne varsa
4T8
Kurl Murks
Kupilul l
la, yalniz retimin teknik temelinde srekli degiikliklere yolamakla
kalmaz, iilerin grevleriyle, emek-srecinin toplumsal bileiminde de
degiikliklere yolaar. Bylece ayni zamanda, toplumdaki iblmnde
de kkl degiiklikler yapmakta ve, sermaye ile ii kitlelerini durup
dinlenmeden bir retim srecinden digerine atmaktadir. Bu nedenle,
byk sanayi, niteligi geregi, bir yandan, emekte degimeyi, grevde
akiciligi, iide genel bir hareketliligi zorunlu kilarkek, te yandan da
eski iblmn o katilami zellik ve ayrintilariyla yeniden canlan-
dirmitir. Byk sanayiin teknik zorunluluklari ile, bu kapitalist [sayfa 4D7|
biim iinde yatan toplumsal niteligi arasindaki mutlak elikinin, iinin
durumundaki her trl kararliiik ve gvenligi nasil yokettigini; emek
aralarini elinden alarak, gerekli geim aralarindan da yoksun birakti-
gini ve,
225
para-ilerine bile elatip onu nasil gereksiz duruma getirdigini
grm bulunuyoruz. Bu uzlamaz karitligi, daima sermayenin emrin-
de olmasi iin sefalet iinde yaayan yedek sanayi ordusu gibi bir cana-
varin yaratilmasinda; ii sinifi iinde durup dinlenmeden verilen
kurbanlarda; emek-gcn harvurup harman savurmasinda ve, her eko-
nomik gelimeyi toplumsal bir rekabet haline dntren toplumsal
anarinin yolatigi yikimlarda olanca ilginligi ile grm bulunuyoruz.
Bu, olumsuz yandir. Ama bir yandan imdi iteki eitlilik, kari konul-
maz dogal bir yasa eklinde ve her yerde direnmeyle yzyze gelen
226
dogal bir yasanin gz kapali yikiciligi ile kendisini gsterirken, te
yandan da, byk sanayi, getirdigi felaketler araciligi ile, retimin temel
yasasi olarak, iin eitliliginin kabul edilmesi zorunlulugunu ortaya koy-
arak, iilerin, bu eitli iler iin yatkin duruma gelmesini ve bu yete-
neklerinin en geni lde gelimesini saglamitir. retim tarzini, bu
yasaninin normal olarak ilemesine uydurmak, toplum iin bir lm-
kalim sorunu oluyor. Byk sanayi, gerekte, toplumu, btn yaami
boyunca bir ve ayni ii yineleyerek gdkleen ve bylece bir "para-
insan" haline gelen bugnn para-iisinin yerini, eitli ilere yatkin,
retimdeki herhangi bir degimeyi karilamaya hazir ve yerine getirdigi
eitli toplumsal grevleri, kendi dogal ve sonradan kazanilmi yetene-
klerine serbeste uygulama alani saglayan bir ey olarak benimseyen
eriyip gidiyor, kutsal olan ne varsa lnetleniyor, ve insan, kendi gerek yaam koullarina ve
hemcinsiyle olan ilikilerine nihayet ayik kafa ile bakmak zorunda kaliyor." (F. Engels und Karl
Marx, Vcn//es| Je| lomm0n/s|/sc|en Pc||e/, Lond. 1848, s. 5. "Komnist Parti Manifestosu",
"lom0n/s| Vcn//es|o"n0n 0o00, Sol Yayinlari, Ankara, 1D76, s. 118-114|)
225
"Geim aralarimi elimden almakla Canimi almi oluyorsun." Shakespeare, [\eneJ//
7cc/|/, sahne IV, perde I, s. 875-876.|
226
Bir Fransiz iisi San Francisco'dan dnnde unlari yaziyordu: "California'da
alitirildigim eitli ilerde bunlarin hepsini de yapabilecegimi daha nce dnyada
dnemezdim. Basimevi iinden bakasini yapamayacagima iyice inanmitim. ... Gmlek
degitirir gibi i degitiren bu servenci dnyanin iine dnce ben de ister istemez herkes
gibi yaptim. Madencilik yeter kazan saglamayinca, kente gittim ve orada, kimi zaman mrettiplik,
kimi zaman lehimcilik, ati kaplamaciligi vb. yaptim. Her tr ie yatkin oldugumu grnce,
kendimi daha az salyangoz, daha ok insan grmeye baladim." (A. Corbon, 0e |'ense/nemen|
|o/ess/onne|, 2. Ed.,s. 5O)
4T
Kurl Murks
Kupilul l
tam anlamiyla gelimi bir bireyi koymayi, bir lm-kalim sorunu halin-
de zorlamaktadir.
Bu devrimi gerekletirmeye dogru kendiliginden atilmi bir adim,
teknik ve tarim okullari ile, "eco|es J'ense/nemen| |o/ess/onne|"* ku-
rulmasidir; buralarda ii ocuklarina biraz teknoloji [sayfa 4D8| bilgisi ile,
eitli emek aralarinin nasil kullanilacagi gretilir Sermayeden zorla
kopartilip alinan ilk ve pek zayif bir dn olan fabrika yasasi, ilkgreni-
mi fabrikadaki alimayla birletirerek bir sinirlama getirmi olmakla
birlikte, ii sinifi iktidara geldigi zaman ki bu kainilmaz bir eydir,
hem pratik, hem teorik teknik egitimin, ii sinifi okullarinda layik ol-
duklari yeri alacaklarina hi kuku yoktur. Eski tip iblmnn orta-
dan kalkmasiyla sonulanacak olan byle devrimci bir oluumun,
kapitalist retim biimi ve, iinin bu biim iersinde aldigi ekonomik
stat ile taban tabana zit olduguna da hi kuku yoktur. Ama belli bir
retim biiminin iinde yatan uzlamaz elikilerin tarihsel geliimi, bu
retim biiminin zlp dagilarak yerine bir yenisinin kurulmasini
saglayan tek yoldur. "Ne s0|o| 0|||c c|e/Jcm!"** sz, elzanaatlarinin
bu nec |0s 0|||c***

bilgeligi, saatci-Watt'in buharli makineyi, berber
Arkwright'in ikrigi, kuyumcu Fulton'un buharli gemiyi bulmalariyla,
dpedz sama bir sz haline gelmitir.
227
Fabrika ynetmeligi, yalniz, fabrikalardaki, manfaktrlerdeki vb.
emegi dzenledigi srece, yalnizca sermayenin smrme hakkina bir
mdahale olarak grlyordu. Ama bu dzenleme "ev-emegi"
228
deni-
len alana uzanir uzanmaz, bu, dogrudan dogruya c||/c o|es|cs'a,
ana-babalik otoritesine bir saldiri olarak kabul edildi. Yufka yrekli ngi-
liz Parlamentosu, uzun sre bu adimi atmaktan ekinmiti. Ne var ki,
gereklerin gc, en sonunda, byk sanayiin, geleneksel ailenin da-
yandigi ekonomik temeller ile, buna bagli bulunan aile emegini yik-
makla, btn geleneksel aile baglarini da gevettigini kabul etmek
durumunda kaldi. ocuk [sayfa 4DD| haklarinin iln edilmesi zamani gel-
miti. ocuk alitirma Komisyonu, 1866 tarihli son raporunda yle
* "Mesleki grenim okullari". -.
** "Kunduraci, izmeden yukari ikma." (Eski Yunanli ressam Apelles, bu szlerle, bir
kunduracinin resimlerine ynelttigi eletiriyi kariliyor.) -.
*** Doruguna ulami. -.
227
Ekonomi politik tarihinin gerek olgusu 1ohn Bellers, toplumun iki karit ucunda airi
gelimilige ve gdklge yolaan bugnk egitim ve iblm sisteminin kaldirilmasi geregini,
17. yzyilin sonunda, ok aik bir ekilde grmt. Diger eyler arasinda unu sylyor: "Tembel
bir grenim, tembelligin kendisini grenmekten ancak bir arpa boyu daha iyidir. ... Bedensel i,
tanrinin ilk yasasidir. ... Yemek, bedenin yaamasi, alima sagligi iin gereklidir; aylaklikla
kainilan acilari insan hastalikla eker.. ... alima yaam lambasina yag koyar, dnce onu
yakar. ... ocuka budala bir i" (bu, Basedows ile onun modern taklitilerine kari nsezi ile
yazilmi bir uyarmadir), "ocugun aklini budala eder." (P|oosc|s /o| Rc/s/n c Co||eJe o/
lnJ0s||y o/ c|| tse/0| 7|cJes cnJ l0s|cnJ|y, Lond. 16D6, s. 12, 14, 16, 18.)
228
Dantelacilik ile hasir rmeciliginde grdgmz ve Sheffield, Birmingham vb. metal
ilerinde daha ayrintili ekilde gsterilebilecegi gibi, bu tr iler genellikle kk iyerlerinde
yapilmaktadir.
420
Kurl Murks
Kupilul l
diyordu: "Btn kanitlar u aci ve tatsiz sonucu ortaya koymutur: her
iki cinsiyetteki ocuklar, ana ve babalarina kari, herkesten fazla ko-
runmaya muhta durumdadirlar." Genellikle ocuk emeginin ve zel-
likle ev-emeginin sinirsiz bir ekilde smrlmesi sistemi, "yalnizca,
ana-babalarin hi bir denetleme ve dizginlemeye ugramaksizin bu key-
fi ve zarar verici kudretlerini kendi gen ve krpe yavrulari zerinde
kullanabilmeleri nedeniyle srdrlmektedir. ... Ana-babalarin, ocukla-
rini "haftada u kadar cret kazanmalari gereken" birer makine haline
getirme gibi mutlak bir kudrete sahip olmamalari gerekir. ... Bu neden-
le, ocuklarin ve genlerin, bu gibi durumlarda, fizik glerini vaktinden
nce tahrip eden ve, entelektel ve moral kiiliklerini aagilatan ilerden
korunmalari iin dogal bir hak olarak yasakoyucuya bavurabilmeleri
gerekir."
22D
Bununla birlikte, ocuk emeginin dogrudan ya da dolayli
yoldan kapitaliste smrlmesini yaratan ana-baba otoritesi olmayip,
tersine, ana-baba otoritesinin ekonomik temelini yikan kapitalist smr
tarzi, bunun kullanilmasini, bir gcn ktye kullanilmasi eklinde
yozlatirmitir. Ne var ki, eski aile baglarinin kapitalist sistem altinda ug-
radigi zlme, ne kadar korkun ve igren grnrse grnsn, byk
sanayi, retim srecinde, kadinlara, genlere ve her iki cinsiyetten
ocuklara, ev alaninin diinda nemli bir rol vermekle, daha st dzeyde
bir aile ekli ve cinsiyetler arasi iliki konusunda yeni bir ekonomik te-
mel yaratir. Cermen-hiristiyan aile eklini mutlak ve degimez saymak,
birarada alindigi zaman bir dizi tarihsel gelimenin halkalari olan, eski
Roma, Yunan ya da Dogu aile ekline bu zelligi vermek kadar samadir.
Ayrica, her iki cinsiyeten ve her yatan bireylerden oluan kolektif ali-
ma grubunun, uygun koullar altinda, zorunlu olarak, insani gelitiren
bir kaynak halini alacagi aik bir gerektir; oysa retim srecinin ii
iin degil, iinin retim sreci iin varoldugu, kendiliginden ortaya i-
kan, zalim ve kapitaliste ekliyle bu durum, durmadan evreye yayilan
bir yozlama ve klelik kaynagi olur.
28O
[sayfa 5OO|
Fabrika yasalarinin, makinenin ilk yaratilari olan makineli egir-
me ve dokumacilik ile ilgili zel yasa olmaktan ikartilarak, toplumsal
retimi btnyle kapsayacak bir yasa halinde genelletirilmesi geregi,
daha nce de grdgmz gibi, byk sanayiin tarihsel gelime tarzin-
dan ileri gelmitir. Bu sanayiin gerisinde, manfaktrn, elzanaatlarinin
ve ev sanayiinin geleneksel biimi tmyle devrime ugramitir; manfak-
trler srekli olarak fabrika sistemine ve elzanaatlari da manfaktrle-
re dnm ve ensonu, elzanaatlari ile ev sanayileri, denebilir ki, aila-
cak kadar kisa bir srede, kapitalist smrnn en yabanil ilginlikla-
rini serbeste gsterdigi sefalet yuvalari haline gelmilerdir. Burada iki
22D
C|. Em|. Comm., \, Re., s. xxv, n 162; ve ll. Re., s. xxxviii, n . 285, 28D; s. xxv, xxvi,
n 1D1
28O
"Fabrika ii, ev ii kadar temiz ve yetkin olabilir ve belki de daha fazla." (Re. o/ lns. o/
Fcc|., 81
st
Oct., 1865. s. 12D.)
42T
Kurl Murks
Kupilul l
tavir, ibreyi degitirmitir: birincisi, sermaye, kendisini, bir noktada yasal
denetim altinda grr grmez, teki noktalarda ok daha pervasizca,
srekli olarak telfi yolunu yinelemitir;
281
ikincisi, kapitalistlerin, rekabet
koullarinda eitlik, yani emegin her trl smrs konusunda konu-
lacak sinirlarda eitlik iin kopardiklari feryat.
282
Bu noktada imdi u iki
yrek paralayici feryada kulak verelim. ini, zincir vb. yapimcisi Bris-
tol'l Bay Cooksley'ler, fabrika yasasinin hkmlerini, kendiliklerinden
iyerlerine uygulamilardi. "evredeki iyerlerinde eski dzensiz sistem
uygulandigi iin, Bay Cooksley'ler kendi iilerinin, alimaya bir baka
iyerinde saat altidan sonra da devam etmelerinin zararini ekiyorlar.
Bunlar, dogal olarak, 'btnne sahip olmamiz gereken ocuklarin g-
lerinin bir kismi tketildiginden, bu, bizim iin bir haksizlik ve kayiptir'
diyorlar."
288
Bay 1. Simpson (Londra'da, karton kutu ve kesekagidi yapim-
cisi) ocuklari alitirma Komisyonu yeleri nnde yle diyor: "(Yasal
mdahale) iin her dilekeyi imzalamaya hazirdi. ... Kendisi iyerini ka-
pattiktan sonra bakalarinin alimayi srdrp onun siparilerini aldikla-
rini dnerek, geceleri daima huzursuz oluyordu."
284
Komisyon, zellikle
yle diyor: "Ayni ikollarindaki daha kk yerlerde alima saatleri
hi bir yasal sinirlama altinda degilken, byk iverenlerin fabrikalarin-
da alima saatlerini yasal hkmlere baglamak bunlar iin haksizlik
olacaktir. Kk iyerlerinin yasadii tutulmasi halinde, alima saatleri
ynnden yaratilacak olan eitsiz rekabet koullarindan ileri gelen [sayfa
5O1| haksizligin yanisira, byk fabrikatrler, yasa kapsamina girmeyen
iyerlerine akan ocuk ve kadin iileri saglamakta da glk ekecek-
lerdir. Ayrica, saglik, alima rahatligi, grenim ve halkin genel gelimesi
iin hemen daima son derece uygunsuz yerler olan kk iyerlerinin
ogalmasi isteklendirilmi olacaktir."
285
Komisyon, son raporunda, he-
men hemen yarisi kk sanayilerle ev ii denilen yerlerde smrlmek-
te olan 1.4OO.OOO'den fazla ocugun, gencin ve kadinin fabrika yasasi
kapsamina alinmasini nermektedir.
286
Bu konuda yle deniyor: "Parla-
mento, bu ok sayidaki ocuklari, genleri ve kadinlari, nerilen koruyu-
cu yasanin kapsamina almayi uygun grdg takdirde, byle bir yasanin,
281
Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct.,1865. s; 27-82.
282
Re. o/ lns. o/ Fcc|.'te sayisiz rnekler bulunabilir.
288
Ch. Empl. Comm., V. Rep., s. x, n 85.
284
Ch. Empl. Comm., V. Rep.. s. ix, n 28.
285
|.c., s. xxv, n 165-167. Byk boyutlu sanayilerin kk boyutlulara gre avantajlari iin
bkz: C|. Em|. Comm., lll. Re., s. 18, n 144: s. 25, n 121, s. 26, n 125; s. 27, n 14O, vb..
286
Yasa kapsamina alinmasi nerilen ikollari unlardir: dantelacilik, orapilik, hasircilik,
eitli giyim eyalari manfaktr, yapay iekcilik, kunduracilik, apkacilik, eldivencilik, terzilik,
yksek firinlardan ignecilige kadar btn metal ileri, kagitilik, camcilik, ttn fabrikalari,
lastik ileri, erit ve sirma yapimi (dokumacilik iin), el hali dokumaciligi, emsiyecilik, ig ve
mekik yapimi, basimevcilik, ciltilik, yazi malzemesi yapimi (kesekagidi,. kart, renkli kagitlar
vb. dahil), urgancilik, kehribar ss eyasi yapimi, kiremit ve tuglacilik, elle ipek dokumaciligi,
Coventry dokumaciligi, tuz yataklari, mumculuk, imentoculuk, eker rafineleri, biskvicilik,
kereste ile ilgili eitli sanayiler ve diger karmaik iler.
422
Kurl Murks
Kupilul l
yalnizca en yakin amaci olan genler ve bnyeleri zayif olanlar iin de-
gil, bu ilerde alian ve dolayli ya da dolaysiz olarak etki alanina giren
daha da ok sayidaki yetikin ii kitlesi zerinde de yararli etkileri ola-
cagi kukusuzdur. Dzenli ve makul alima saatlerini bunlar iin de
zorunlu duruma getirecek; iyerlerinin sagliga uygun ve temiz tutulmasini
saglayacak; hem kendinin ve hem de lkenin gnencinin geni lde
bagli bulundugu fiziksel g kaynagi gzetilmi ve gelitirilmi olacak;
yetimekte olan kuaklarin bedence gelimelerini engelleyen ve gen
yata kp gitmelerine neden olan ok kk yalarda byk abalar
harcamaktan bunlari kurtaracak; ve ensonu, bu yasa, hi degilse 18
yaina kadar ilkgrenim firsatini saglayacak ve bylece, yardimci ko-
misyon yelerimizin hazirladiklari raporlarda gerege uygun bir ekilde
gzler nne serilen ve derin bir aci ve byk bir ulusal utan duygusu
doguran ... o kapkara bilisizlige bir son verecektir."
287
*Tori hkmeti, 5 ubat 1867 tarihli Krallik Sylevinde, Sanayi
[sayfa 5O2| Aratirma Komisyonunun nerilerini,
288
yasa tasarilari haline ge-
tirdigini iln etti. Bu noktaya ulaabilmek iin diger bir yirmi yillik exe|/-
men|0m /n co|e|e |/|/ **

gerekmiti. Daha 184O yilinda ocuklarin ali-
tirilmasi konusunda bir Parlamento Soruturma Komisyonu kurulmutu.
Komisyonun 1842 tarihli raporu, Nassau W. Senior'n ifadesiyle u aik-
lamada bulunuyordu: "patronlarla ana-babalarin, bencilliklerini, agz-
llklerini ve insafsizliklarini, ocuklarla genlerin sefaletlerini, yozlama-
larini ve mahvedilmelerini, imdiye kadar raslanmayan bir ekilde gzler
nne seren korkun bir tablo. ... Raporun, gemi bir agin dehetini
anlattigi sanilabilir. Ama ne yazik ki, bu dehet verici durumun aynen
devam ettigini gsteren kanitlar vardir. Hardwicke'in iki yil kadar nce
yayinladigi bir kitapik, 1842 yilinda ikayet edilen ktlklerin bugn
de ayni ekilde srp gittigini belirtmektedir. Bu raporun 2O yil boyunca
hi dikkati ekmemi olmasi, ii sinifi ocuklarinin ahlk ve sagliklarinin
genel olarak ugradiklari ihmalin garip bir kanitidir. Bu sre boyunca,
'ne ahlk denilen eyden, ne egitimden, ne dinden ve ne de aile sevgisin-
den hi haberi olmadan yetitirilen' bu ocuklara, imdiki kuagin ana-
babalari olma olanagi verilmi bulunuyor."
28D
Toplumsal koullar degiiklige ugradigi iin Parlamento, 1862
* Burada, eviriye esas alinan ngilizce metin ("tori hkmeti..."nden "u aiklamada
bulunuyordu"ya kadar) 4. Almanca baskiya uygun olarak degitirilmitir. -EJ.
** Degersiz bedenleri zerinda deney. -.
287
|.c., s. xxv, n 16D.
288
Fabrika Yasalarinin Kapsamini Genileten Yasa, 12 Agustos 1867'de kabul edilmitir. Bu
yasa, makine atelyeleri dahil btn dkmhanelerin, demircilerin ve metal manfaktrlerinin
alima saatlerini dzenlemektedir; ayrica, camcilik, kagitilik, tutkalcilik ve lastikilik, ttn
ilenmesini, mrettipligi, iftiligi ve ensonu 5O'den fazla ii alitiran btn iyerlerini kapsamina
aliyordu. alima Saatlerini Dzenleme Yasasi, 17 Agustos 1867'de kabul edildi ve daha kk
iyerleri ile ev sanayileri denilen i alanlarini dzenliyordu. Bu yasalar ile 1872 tarihli yeni
Maden Yasasina, kinci Ciltte tekrar dnecegim.
28D
Senior, Social Science Congress, s. 55-58.
423
Kurl Murks
Kupilul l
tarihli komisyonun isteklerini, 184O tarihli komisyonda yaptigi gibi rafa
kaldirmaya cesaret edemezdi. Bylece 1864 yilinda, daha komisyon ra-
porunun ancak ilk kismini yayimladigi sirada, seramik sanayii (mlek-
ilik dahil), duvar kagitiligi, kibritilik, fiek ve kapsl sanayileri, kadi-
fecilik, tekstil sanayiinde yrrlkte bulunan yasalarin kapsamina alin-
dilar. Zamanin tori hkmeti 5 ubat 1867 tarihli Krallik Sylevinde,
1866 yilinda alimalarini tamamlayan komisyonun son tavsiyelerine
dayanan yasa tasarilarinin hazirlandigini iln etti.
15 Agustos 1867'de fabrika yasalarini genileten yasa, 21 Agustos-
ta [sayfa 5O8| iyerlerini dzenleme yasasi, Krallika onaylandi; bunlardan
birincisi byk, ikincisi kk sanayi kollariyla ilgiliydi.
Birinci yasa, yksek firinlara, demir ve bakir ileme yerlerine, d-
kmhanelere, makine yapimevlerine, metal atelyelerine, kauuk ilerine,
kagit yapimevlerine, cam ilerine, ttn yapimevlerine, basimevlerine
(gazeteler dahil), ciltevlerine, kisaca, genellikle ayni zamanda 5O ve da-
ha fazla personeli yilda en az 1OO ign alitiran bunlara benzer b-
tn sinai iletmelere uygulanir.
yerleri yasasinin kapsadigi alanlarin byklg konusunda bir
fikir vermek iin, tanimlarla ilgili maddesinden aagidaki blmleri ak-
tariyoruz.
"E|:cncc||, bir eyanin tamaminin ya da bir kisminin eklinin
degitirilmesi, onarimi, sslenmesi, son eklinin verilmesi ya da satia
hazir hale getirilmesi iin kazan amaciyla yrtlen devamli ya da ge-
ici bir meslek olarak yrtlen herhangi bir el emegine denir."
"l|//, iinde bir elzanaatinin, bir ocuk, bir gen ya da bir kadin
tarafindan yrtldg, ve bu ocugu, genci ya da kadini alitiran
kimsenin girip ikmak ve denetlemek hakkini taidigi bir oda ya da
st aik veya kapali bir yerdir."
"ls|/|Jcm eJ/|me, bir elzanaatinda, cret kariliginda olsun ol-
masin, bir ustanin ya da bu yasada belirlenen bir velinin ynetimi altin-
da alimak demektir."
"\e|/, baba, ana, vasi ya da bir ocugun veya gencin vesayeti ya
da denetimi kendisine verilmi bir kimse demektir."
ocuklarin, genlerin ya da kadinlarin, yasa hkmlerinin tersine
alitirmalari halinde uygulanacak cezayi gsteren 7. madde, veli olsun
olmasin yalnizca iyerini ileteni degil, ayni zamanda, "bir ocugun,
gencin ya da bir kadinin velisini ya da bunlarin alimalarindan dogrudan
yarar saglayan kimseyi de" para cezasina arptirmaktadir
Byk kurululari kapsamina alan fabrika yasalarini genileten
yasa, getirdigi bir yigin hileli istisnalar ve patronlarla yapilmi korkaka
uzlamalarla fabrika yasasinin gerisinde kalmitir.
Btn ayrintilari ile zavalli bir durumda olan iyerleri yasasi, uygu-
lamasiyla ykml bulunan belediyeler ile yerel yneticilerin elinde l
bir metin olarak kaldi. 1871 yilinda Parlamento, bu yetkiyi, bunlarin
424
Kurl Murks
Kupilul l
elinden alip fabrika denetmenleri ne verdigi zaman, [sayfa 5O4| bir kalem-
de yzbinden fazla iyeri ile yz tukla ocagini bunlarin denetimine
verdigi halde, zaten yeterli olmayan personel kadrosuna yalnizca sekiz
yardimci verme konusunda da gerekli dikkati gsteriyordu.
24O
Bu durumda, 1867 tarihli ngiliz yasalarinda dikkati eken ey,
bir yandan, egemen siniflarin parlamentosuna, kapitalist smrnn
airiliklarina kari ilke olarak bu kadar olaganst ve geni apta n-
lemler alma zorunlulugunun yklenmesi, te yandan ise, bu nlemleri
uygulama konusunda gsterilen duraksama, isteksizlik ve kt niyettir.
1862 tarihli soruturma komisyonu, maden sanayii konusunda
da yeni bir ynetmelik nermiti; bu sanayi kolu, digerlerinden, byk
toprak sahipleri ile kapitalistlerin ikarlarinin elele olmasi gibi ayirdedi-
ci bir zelligi ile ayriliyordu. Bu iki ikar arasindaki uzlamaz karitlik,
fabrika yasalari iin yararli olmutu, oysa imdi bu uzlamaz karitligin
bulunmayii, madenler konusundaki ynetmeligin getirilmesindeki ge-
cikmeleri ve dzenbazliklari aiklamaya yetiyordu.
184O tarihli soruturma komisyonu, yle mthi, yle sarsici ve
btn Avrupa'da ylesine rezalet yaratan aiklamalar yapti ki, Parla-
mento, vicdanini yatitirmak iin, 1842 tarihli Maden Yasasini ikartti ve
yeralti madenlerinde 1O yaindan kk ocuklarla kadinlarin
alitirilmasini yasaklamakla yetindi.
Daha sonraki 186O tarihli Madenleri Denetleme Yasasi, madenle-
rin bu ama iin zel olarak atanmi resmi memurlar tarafindan denet-
lenmesi, ve 1O ile 12 ya arasindaki oglan ocuklarin okul belgeleri
olmadika ya da belirli bir sre okula devam etmedike madenlerde
alitirilamayacagi gibi hkmler getiriyordu. Bu yasa, gln denecek
derecede az sayidaki denetmenler, bunlarin yetkilerindeki darlik ve da-
ha sonra grecegimiz baka nedenlerle, tam anlamiyla l bir belgeydi.
Madenler konusunda en son Mavi kitaplardan biri, Reo|| /|om
||e Se|ec| Comm/||ee on V/nes, |oe||e| 0/|| e|c. E|/Jence, 28
rd
1uly,
1866'dir. Bu rapor, Avam Kamarasi yelerinden seilmi, tanik agirma
ve dinleme yetkisini taiyan bir parlamento [sayfa 5O5| komisyonunun ya-
pitidir. Rapor, byk bir cilt meydana getiren yapitta, komitenin sy-
leyedeki bir ey yoktur ve daha fazla tanik dinlenilmesi gerekir anlamini
taiyan yalniz be satirlik bir yer tutmaktadir.
Taniklari sorguya ekme biimi, ngiliz mahkemelerinde tanikla-
rin airtmaca c|oss excm/nc|/ons* yntemini animsatmaktadir; bu mah-
kemelerde avukat, saygisiz, beklenmeyen, ift anlamli, apraik ve birbi-
riyle ilikisiz sorular sorarak tanigi kk drmeye, airtmaya ve
24O
Bu kuruluun "personel" sayisi, 2 denetmen, 2 denetmen yardimcisi adayi idi. 1871
yilinda sekiz tane daha denetmen adayi atandi. ngiltere'de, skoya'da ve rlanda'da yasanin
yrtlmesi iin toplam denek miktari, 1871-72 yili iin yalnizci 25.847 sterlindi ve buna,
yasaya uymayan patronlara kari ailan kovuturmalarin yasal giderleri de dahildi.
* Sorguya ekme. -.
425
Kurl Murks
Kupilul l
aklini karitirmaya ve byle zoraki kariliklara gene zorlama bir anlam
vermeye aliir. Bu soruturmada, aralarinda maden sahipleriyle maden
iletenlerin de bulundugu komite yeleri sorgucudur, taniklarin ogun-
lugu ise alian maden iileridir. Sermayenin taidigi zihniyeti gster-
mesi ynnden btn bu komedi o derece karakteristiktir ki, rapordan
bazi blmleri buraya aktarmak gerekecektir. Kisa ve zl olsun diye
ben bunlari siniflandirdim. Sorular ile kariliklarinin ngiliz Mavi kitapla-
rinda numaralandigini da belirtmeliyim.
I. !0 |e Jc|c y0/c|| yc|c// oc0/|c||n mcJen|e|Je c|||||||mcs|.
Maden ocaklarinda i, gidi-geli dahil, genellikle 14-15 saat srmek-
te, hatta bazan sabah saat 8, 4 ve 5'ten akam 5'e, 6'ya kadar devam
etmektedir (n 6, 452, 88). Yetikin iiler sekiz saatlik iki posta halinde
aliirlar, ama masraf nedeniyle ocuklarda bu degitirme uygulana-
maz (n 8O, 2O8, 2O4). Kk ocuklar genellikle maden ocaginin eitli
yerlerinde havalandirma kapilarini ama ve kapama iinde alitirilirlar;
daha bykleri, kmr taima vb. gibi daha agir ilerde alitirilirlar (n
122, 78D, 1747). Yeraltinda bu uzun saatler boyunca alima, 18 ya da
22 yalarina kadar srer ve bu yaa gelince asil madencilik iine balarlar
(n 161). ocuklarla genler, halen, daha nceki dneme gre daha
kt muamele grmekte ve daha ok alimaktadir (n 1668-1667).
Madencilerin hemen hepsi de 14 yaindan kk ocuklarin madenl-
erde alitirilmalarini yasaklayan bir yasanin Parlamentodan ikmasini
istemektedirler. Ve imdi (kendisi de bir maden ileticisi olan) Hussey
Vivian soruyor: "inin bu konudaki dncesi, ii ailesinin yoksullugu-
na bagli degil midir" Bay Bruce: "Babanin hasta, yarali ya da lm
olmasi ve ananin tek baina kalmasi halinde, 12-14 yalari arasinda [sayfa
5O6| bir ocugun, ailenin geimi iin gnde 1 iIin 7 peni kazanmasini
engellemek, aileyi g durumda birakmaz mi ... Bu konuda genel bir
kural koymak zorunlu mudur ... Ailelerin durumu ne olursa olsun 12-
14 yaindan kk ocuklarin alitirilmasini engelleyen bir yasanin
ikartilmasindan yana misiniz" "Evet." (n 1O7-11O.) Vivian: "Diyelim
ki, 14 yaindan kk ocuklarin alimalarini engelleyen bir yasa ikti,
bu, onlarin ana-babalarini, ocuklarini baka ilerde, rnegin, fabrika-
larda alima olanagi aramaya yneltmeyecek mi" "Genellikle byle
olmayacak sanirim." (n 174.) Kinnaird: "ocuklarin bazilari kapicilik
yapiyor, degil mi" "Evet." "Kapilarin her ailip kapanmasinda genellik-
le ok fazla bir hava akimi olmuyor mu" "Evet, genellikle yle." "Bu
ok kolay bir imi gibi grnr ama aslinda ok zordur." "ocuk bura-
da tipki bir zindanin hcresinde gibi kapatilmi haldedir." Burjuva Vivi-
an: "ocuga bir lamba verilse, kitap okuyamaz mi" "Kendisi mum
falan bulabilse okuyabilir ... ama, kitap okurken yakalanirsa bence baina
i ailir, nk o, oraya i yapmak iin konulmutur, yapmasi gerekli
bir ii vardir ve her eyden nce buna bakmasi gerekir, ve bana kalirsa
ocakta kitap okumaya kimse izin vermez." (n 18D, 141, 148, 158, 16O.)
42
Kurl Murks
Kupilul l
II. E/|/m. Maden iileri de fabrikalarda oldugu gibi, ocukla-
rinm zorunlu egitimini ngren bir yasa istemektedirler. On ve oniki
yalarindaki ocuklarin ie alinmadan nce okuldan bir belgeleri olma-
sini ngren 186O yasasindaki ilgili maddelerin tamamen hayali oldugu-
nu sylemektedirler. Taniklarin bu konudaki sorgusu tam bir maskara-
liktir. "Bu yasa, patronlara kari mi, yoksa ana-babaya kari mi gerek-
lidir" "Sanirim her ikisine kari da." "Bunlardan hangisine daha fazla
gerekli oldugunu sylemez misin" "Hayir, bu sorunun yanitini ben ne
bileyim." (n 115, 116.) "verenlerin, ocuklarin okula gidebilmeleri
iin saat ayirma konusunda acaba bir egilimleri grlyor mu" "Hayir,
bu amala isaatleri hi kisaltilmadi." (n 187.) Bay Kinnaird: "Madencile-
rin genellikle grenimlerini gelitirdiklerini syleyebilir misiniz; alimaya
baladigindan beri egitimlerini byk lde gelitirenler olmu mudur;
yoksa bunlar gerileyip eski kazandiklari yararli eyleri de mi kaybediyor-
lar" "Genellikle daha beter oluyorlar; gelitikleri falan yok; kt
alikanliklar ediniyorlar; iki, kumar ve benzeri eylere aliiyor, mahvolup
gidiyorlar." (n 211.) "Gece okuluna gitmek iin [sayfa 5O7| bir abalari olu-
yor mu" "Ocak blgelerinde yalnizca birka tane gece okulu var; bura-
larda belki birka tane ocuk bu okullara gidiyorlar; ama o derece yor-
gun ve bitkin haldedirler ki, okula gitmeleri zaten bir ie yaramaz." (n
454.) Burjuva u sonuca variyor: "yleyse siz egitime karisiniz"
"Kesinlikle hayir; ama" vb.. (n 448.) "verenlerin bunlardan okul bel-
geleri istemeleri zorunlulugu yok mu" "Yasa geregi var; ama ben ive-
renlerin byle bir belge istediklerini bilmiyorum." "Bu duruma gre
sizce, yasanin bu belge isteme zorunlulugunu koyan hkmleri, maden-
lerde genellikle uygulanmiyor mu" "Hayir uygulanmiyor." (n 448, 444.)
"iler bu soruna (grenime) byk ilgi duyuyorlar mi" "ogunlugu
duyuyor." (n 717) "Yasanin uygulanmasini ok istiyorlar mi" "o-
gunlugu istiyor." (n 718.) "Bu lkede ikartilan bir yasanin, halkin kendi-
sinin bu yasayi yrrlge koymak iin yardimi olmaksizin gerekten
etkili olabilecegine akliniz kesiyor mu" "Pek ok kimse byle bir o-
cugun alitirilmasina kari ikmak ister, ama bu hareketi ile belki de
damgalanir." (n 72O.) "Kim tarafindan damgalanir" "Patron tarafindan."
(n 721.) "Yasaya uyan bir kimseyi iverenlerin kabahatli bulacagini
saniyor musunuz" "Evet, bence yle." (n 722.) "Bir iinin 1O-12 yalarin-
da okuma-yazmasi olmayan bir ocugu yaninda alitirmaya itiraz ettigi
hi oldu mu" "Bu onlarin istegine birakilmi bir ey degil ki." (n 128.)
"Parlamentonun bu ie mdahalesini gerekli gryor musunuz" "Eger,
madenci ocuklarin egitimi iin etkili bir ey yapilmak isteniliyorsa,
bence bunun Parlamentonun ikartacagi bir yasa ile zorunlu hale getiril-
mesi gerekir." (n 1684.) "Bu zorunlulugu sizce yalniz madencilere mi
koymak gerekir, yoksa Byk Britanya'nin btn iilerine mi" "Ben
buraya yalniz madenciler adina konumaya geldim." (n 1686.) "Maden-
cilerin ocuklarini diger ocuklardan niin ayiriyorsunuz" "nk bunlar
427
Kurl Murks
Kupilul l
kuralin diinda kaliyorlar." (n 1688.) "Ne bakimdan" "Fizik bakimin-
dan." (n 168D.) "Bunlar iin gretim, digerlerinden niin daha fazla de-
gerli olsun" "Niin daha fazla degerli oldugunu bilmem ama kuyulardaki
airi yorgunluk nedeniyle burada alian ocuklarin kilise okullarinda
olsun, gndz okullarinda olsun, grenim grmeleri olanagi pek azdir."
(n 164O.) "Bu tr bir sorunu tek baina ele almak olanaksizdir, degil
mi" (n 1644.) "Yeter sayida okul var mi" "Hayir." .... (n 1646.) "Deviet
eger btn ocuklarin okula [sayfa 5O8| gitmeleri zorunlulugunu koysaydii,
ocuklarin gidebilecekleri kadar okul bulunur muydu" "Hayir ama,
byle bir durum ortaya iksaydi okullar da ardindan yapilirdi," (n 1647.)
"ocuklarin bazilari hi okuma-yazma bilmiyorlar sanirim" "ogu
bilmez. Zaten byklerin de ogu bilmez." (n 7O5, 725.)
III. lcJ|n|c||n c|||||||mcs|. 1842 yilindan beri kadinlar yeral-
tinda alitirilmamakla birlikte, diarda, kmr yklenmesinde vb., k-
felerin kanallara ve vagonlara ekilmesinde, ayiklanma iinde vb.
alitirilmaktadirlar. Son -drt yil iinde sayilari epeyce artmitir. (n
1727.) Bunlarin ogu maden iilerinin karilari, kizlari ve dullaridir, yalari
12 ile 5O ya da 6O'a kadar uzanir. (n 645, 177D.) "Maden iilerinin,
kadinlarin alitirilmasi konusundaki dnceleri nedir" "Genellikle
bunu lanetliyorlar sanirim." (n 648.) "Bunda ne sakinca gryorlar aca-
ba" "Seksi azalttigi iin saniyorum" (n 64D.) "Giyimlerinin bir zelligi
var mi" "Evet ... daha ziyade erkek gibi giyinirler, bana kalirsa bazan
utanma duygusu diye bir ey kalmaz." "Sigara ierler mi" "Bazilari
ier." "Sanirim yaptiklari i de ok pis bir i" "Evet ok pis." "Kararir ve
yaglanirlar mi" "Tipki ocaktakiler gibi kapkara olurlar. ... Bence ocugu
olan kadinlar (burada ocugu olan pek ok kadin vardir), ocuklarina
kari devlerini yerine getiremezler." (n 65O-654, 7O1.) "Bu dul kadinla-
rin bir baka yerde burada kazandiklari kadar (haftada 8 ile 1O ilin
arasinda) kazanacak bir i bulabileceklerini sanir misiniz" "Bu konuda
bir ey diyemem." (n 7OD.) "Byle oldugu halde gene de" (ey ta y-
rekli adam!) "bu kadinlarin burada yaamlarini kazanmalarina engel
olmak ister misiniz" "Evet isterim." (n 71O.) "Kadinlarin alimasi konu-
sunda ... blgedeki genel dnce nedir" "Bunun aagilatici bir ey
oldugudur; biz madenci olarak kadinlara, onlari maden kuyularinin ev-
resinde bulundurmayacak kadar saygi duyulmasini isteriz. ... in bir
kismi ok agir: bu kizlardan bazilari gnde 1O ton yk kaldirirlar." (n
1715, 1717.) "Madenlerde alian kadinlar arasinda ahlak, fabrikada
alianlara gre daha mi dktr" "... ktlerin orani, ... fabrikadaki
kizlardan belki biraz fazladir." (n 1287.) "Ama siz fabrikadaki ahlak
durumunu da tam yeterli grmyorsunuz degil mi" "Hayir." (n 1.788.)
"Siz olsaniz, kadinlarin fabrikalarda alimasini da yasaklar miydiniz"
"Hayir, yasaklamazdim." (n 1784.) "Peki niin" "nk [sayfa 5OD| fabrika-
lardaki i, kadinlar iin daha haysiyetli de ondan." (n 1785.) "Ama ge-
ne de ahlaklari iin sakincali buluyorsunuz degil mi" "Kmr ocaklarinin
428
Kurl Murks
Kupilul l
evresinde oldugu kadar degil; ama ben bunu toplumsal ynyle ele
aliyorum, yalniz ahlak ynyle degil. Kizlar zerindeki toplumsal ynden
aagilanma son derece zc. Bu 4OO-5OO kiz, ilerde maden iilerinin
karisi olunca, erkek, bu yozlamadan byk aci ekiyor ve evlerini
terkedip kendilerini ikiye veriyorlar." (n 1786.) "Kadinlarin alimasini,
kmr ocaklarinda durdurduktan sonra, demir fabrikalarinda da dur-
durmak gerekmez mi" "Baka iyerleri adina konuamam." (n 1787.)
"Demir ileriyle, kmr madenlerinde toprak stnde alian kadinlarin
durumlari arasinda bir fark var midir" "Bu konuyu hi kafamda evirip
evirmedim." (n 174O.) "Bunlari birbirinden ayiran belirli bir fark gryor
musunuz" "Bunu hi dnmedim, ama evlere yaptigim ziyaretlerden
biliyorum ki, bizim blgemizde durum pek berbat..." (n 1741.) "Kadin-
larin alimasinin onu alalttigi her durumda, buna mdahale eder
miydiniz" "Bu sanirim yle zararli oluyor: ngilizlerde en iyi duygular,
ananin grettikleridir." (n 175O.) "Bu, ayni lde, tarim alanindaki
alimalara da uygulanir degil rrii" "Evet, ama orada yalniz iki mevsim
aliilir, bizde ise yilin drt mevsiminde." (n, 1751.) "ogu zaman gece-
gndz sirilsiklam su iersinde aliiyorlar, geli- meleri nleniyor,
sagliklari bozuluyor." "Bu konuyu belki de fazla incelemediniz" "Gelip
geerken btn bunlari gzlerimle gryorum ve kadinlarin ocak ba-
larinda alimasina, benzer bir durumu hi bir yerde grmyorum. ...
Bu, erkek ii ... hem de kuvvetli bir erkegin ii." (n 1758, 17D8, 17D4.)
"Sizin bu konudaki dncenize gre., kendilerini ykseltmek ve insan-
latirmak isteyen kadinlarin ellerinden tutulacagina, onlar aagi, itiliyorlar,
yle mi" "Evet." (n 18O8.) Bu hileli sorular biraz daha devam ettikten
sonra, bu burjuvalarin, dullara, yoksul ailelere vb., duyduklari "sempa-
ti"nin sirri ensonu ortaya ikar. "Kmr madeni sahibi, alimalari g-
zetlemek iin birisini tayin eder; bunun grevi, gze girebilmek iin
ileri en tasarruflu ekilde yrtmektir; bu kizlar 1 ilin ile 6 peni arasinda
degien yevmiye ile aliirlar, oysa erkek iinin gnlg 2 ilin 6 penidir."
(n 1816.)
IV. O|0m neJen/ so|0|0|mcs|. "Blgenizde, lm nedeni so-
ruturmalarinda, kaza oldugu zaman, iilerin, bu soruturmalara [sayfa
51O| gveni var midir" "Hayir, yoktur." (n 86O.) "Niin yoktur"."Bunun
balica nedeni, bu i iin genellikle seilenlerin, madencilik ve benzeri
ilerden hi haberi olmayan kimseler olmasidir." "iler bu jrilere hi
agrilmazlar mi" "Bildigim kadariyla taniklik diinda, hi agrilmazlar."
"Bu jrilere genellikle agrilanlar kimlerdir" "ogu zaman evredeki
tccarlar ... durumlari geregi bazan bu mterilerinin, i sahiplerinin
etkileri altinda kalirlar. Bunlar, genellikle bilgi sahibi kimseler olmadigi
gibi, karilarina getirilen taniklarin dillerinden pek bir ey anlamazlar,
kullanilan terimleri vb. bilmezler." "Madenlerde alian kimselerden
kurulacak jri daha mi iyi olurdu dersiniz" "Evet, kismen ... onlar (iiler)
varilan yarginin, verilen ifadelerle ve kanitlarla uygunluk halinde olma-
42
Kurl Murks
Kupilul l
digi dncesindeler." (n 861, 864, 866, 868, 871, 875.) "1ri yelerinin
en bata gelen amaci onun tarafsiz olmasidir, degi mi" "Evet, yle
sanirim." "ogunlugu iilerden kurulu bir jrinin tarafsiz olabilecegi
dncesinde misiniz" "Tarafsiz hareket etmemeleri iin hi bir ne-
den grmyorum ... hem bunlarin madencilik konusunda daha saglam
bilgileri vardir." "ilerin, haksiz ekilde agir hkmlere varmak iin bir
egilimleri olamaz mi dersiniz" "Hayir, hi sanmam." (n 878, 87D, 88O.)
V. l/|e|/ |c||||c| |e |0|e|. iler, onbe gn yerine cretlerin
haftalik olarak denmesini, kfelerin hacimlerinin degil agirliklarinin
dikkate alinmasini, hileli tarti kullanilmasina kari korunmalarini iste-
mektedirler. (n 1O71.) "Kfeler hileli olarak bytldg zaman, 14
gn nceden haber veren ii, ii birakabilir degil mi" "yle ama
gidecegi teki yerde de ayni eyle kari kariyadir." (n 1O71.) "Ama,
ii, haksizligin yapildigi her yerden ayrilabilir degil mi" "Bu yle yay-
gin ki, nereye giderse gitsin ayni eyle karilair." (n 1O72.) "14 gn
nceden haber vererek iten ayrilabilir, degil mi" "Evet." (n 1O78.) Ve
gene de hallerinden memnun degiller!
VI. VcJen|e|/n Jene||enmes/. iler yalniz patlamalarin yola-
tigi kayiplara ugramakla kalmazlar. (n 284 vd.) "Adamlarimiz, ocak-
lardaki havalandirmanin fena olmasindan pek ok ikayet ediyorlar ...
genellikle bu havalandirma o kadar kt ki adeta nefes alinamiyor;
uzun bir sre ite alitiktan sonra artik baka bir ite aliamaz hale
gelirler; madenin benim alitigim kisminda adamlar ii birakip evleri-
ne gitmek zorunda [sayfa 511|kaldilar ... bunlarin bazilari, patlayici gaz
olmayan yerlerdeki havalandirmanin berbatligi yznden haftalarca ie
gidemediler ... balica geli-gidi dehlizlerinde genellikle bol hava var,
ama insanlarin alitigi yerlere zahmet edip de hava gtrlmemi."
"Peki, denetmene niin bavurmuyorsunuz" "Dogruyu sylemek ge-
rekirse, ogu insan bu konuda ekingen; denetmene bavurma sonu-
cu ilerini kaybeden oldu." "Niin; yani ikayet ettigi iin damgalandi
mi" "Evet." "Baka madenlerde i bulmakta glkle mi karilair"
"Evet." "Blgelerinizdeki madenlerin, yasa hkmlerine uygunlugunu
saglamak iin yeter derecede denetlendigi kanisinda misiniz" "Hayir,
hi denetlenmiyorlar ... denetmen bir kez ocaga inmiti, yedi yil kadar
nce. ... Benim bulundugum blgede yeter sayida denetmen yok. yz-
den fazla ocagi denetlemek iin 7O yaini akin bir denetmenimiz var."
"Denetmen yardimcilarindan oluan bir sinif bulunsun istiyorsunuz yle
mi" "Evet." (n 284, 241, 251, 254, 274, 275, 554, 276, 2D8.) "Hkmetin,
iilerden bilgi almaksizin, istediginiz her eyin yapilabilmesi iin gerek-
li olan bir denetmenler ordusu kurmasi ve bunu devam ettirmesi olanagi
var midir" "Hayir, bunun neredeyse olanaksiz bir ey oldugunu saniyo-
rum." .... "Denetmenlerin daha sik mi gelmesini istiyorsunuz" "Evet,
hem de agirmadan gelmeliler." (n 28O, 277.) "Bu denetmenlerin ma-
den ocaklarini daha sik denetlemesi ile, gerekli havalandirmayi
430
Kurl Murks
Kupilul l
saglamasi sorumlulugunun (!) ocak sahiplerinden alinip hkmet
memurlarina verilmesi sonucu ortaya ikmi olmaz mi" "Hayir, bence
byle bir ey olmaz, denetmenlerin yapacaklari ey, zaten varolan yasa
hkmlerinin yrrlge konulmasini saglamaktir." (n 285.) "Denetmen
yardimcisi derken, daha az maali ve imdiki denetmenlerden daha alt
kademede memurlari mi kastediyorsunuz" "Daha iyisi bulunabilirse
niin daha alt kademleden olsun" (n 2D4.) "Yalnizca daha fazla de-
netmen mi istiyorsunuz, yoksa denetmen olarak daha alt siniftan me-
mur mu" "evreyi dolaan ve ilerin yolunda gidip gitmedigini
denetleyen insan istiyoruz; yani kendi glgesinden korkmayan birisi."
(n 2D5.) "Daha alt siniftan denetmen atanmasi isteginiz yerine getirilse,
bylece bilgi ve grg vb. eksikligi tehlikesi ortaya ikmaz mi" "Hi
sanmam, bu noktayi, sanirim hkmet dikkate alir ve bu yere dogru-
drst adam koyar." (n 2D7.) Bu tr soruturma en sonunda komite
bakaninin da sabrini tairmi [sayfa 512| olmali ki, u grlerle konumayi
keser: "Sizin istediginiz, herhalde, madende btn ayrintilara dikkat
edebilecek tipte insanlar olmali; btn kebucaga girip ikacak ve
gerekleri grebilecek ... sonra bunlari badenetmene bildirecek ve o
da bunlari kendi bilimsel bilgisine gre degerlendirecektir, yle mi"
(n 2D8, 2DD.) "Btn bu eski madenlerin havalandirilmalari byk mas-
raflara yolamaz mi" "Evet, masraf olur, ama ayni zamanda insan ya-
ami da korunmu olur." (n 581.) Bir maden iisi, 186O yasasinin 17.
blmne itiraz eder ve yle der: "Bugn eger bir denetmen, madenin
bir kisminin alimaya uygun olmadigini grrse, bunu maden sahibi
ile iileri bakanligina bildirmek zorundadir. Bundan sonra, maden
sahibine, ii ele almasi iin 2O gn sre verilir; bu 2O gnn sonunda
maden sahibinin ocakta herhangi bir degiiklik yapmayi reddetme hakki
vardir, ve bunu, iileri bakanligina yazar, ve ayni zamanda be tane
mhendisin adini verir; bakanlik, maden sahibinin adini verdigi bu be
mhendis arasindan bir tanesini, sanirim, arabulucu seer ya da tayin
eder; imdi bu durumda, bize kalirsa, arabulucuyu zaten maden sahibi
semitir." (n 581.) Kendisi de maden sahibi olan burjuva soruturmaci
da der ki: "Ama bu ... dpedz speklatif bir itiraz olmuyor mu" (n
586.) "yleyse sizin, maden mhendislerinin drstlkleri konusundaki
kaniniz pek de iyi degil." "Bu, kukusuz haksiz ve insafsiz bir yargi
olur." (n 588.) "Maden mhendisleri bir tr kamu grevlisi zelligi tai-
miyorlar mi" "Bu, adamlarin kiisel karakterleri ile ilgili, bu gibi sorula-
riniza karilik vermek istemiyorum. Yalniz, birok hallerde gerekten
taraf tuttuklarina inaniyorum; insanlarin yaamlari szkonusu oldugu
zaman, bu i, onlarin ellerine birakilmamali." (n 58D.) Ayni burjuva u
soruyu sormaktan da utanmaz: "Bir patlama olunca, maden sahibinin
kayba ugradigini dnmyor musunuz" Ensonu, "Laneashire'daki siz
iiler, hkmetten yardim istemeksizin kendi ikarlarinizi koruyamaz
misiniz" "Hayir." (n 1O42.)
43T
Kurl Murks
Kupilul l
1865 yilinda Byk Britanya'da 8.217 kmr madeni ve 12 tane
denetmen vardi. Yorkshire'li bir maden sahibi, btn zamanlarini alan
bro alimalari bir yana birakilsa bile, bir denetmenin, bir madeni an-
cak on yilda bir kez denetleyebilecegini hesaplamitir. (Times, 26 Ocak
1867). Son on yilda patlamalarin hem sayi ve hem de iddet ynnden
gitgide yogunlamasina (bazan [sayfa 518| 2OO-8OO kii kaybedilmektedir)
amamak gerekir. te bunlar, "zgr" kapitalist retimin gzellikleridir!*
1872 tarihli yasa ok yetersiz olmakla birlikte, madenlerde alian
ocuklarin alima saatlerini dzenleyen ilk yasadir ve maden iileri
ile sahiplerini, kazalardan bir lde sorumlu tutmaktadir.
ocuklarin, genlerin ve kadinlarin tarimda alimalarini incele-
mekle grevli 1867 tarihinde kurulan Krallik Komisyonu ok nemli ra-
porlar yayimlamitir. Fabrika yasalarinda ngrlen ilkelerin degitirilmi
bir ekilde tarima da uygulanmasi iin yapilan birka giriim, bugne
kadar tam bir baarisizlikla sonulanmitir. Burada, benim dikkati
ekmek istedigim nokta, bu ilkelerin genel uygulamasi ynnde nnde
durulmaz bir egilimin varligidir.
Fabrika ynetmeliginin, ii sinifinin hem kafasini ve hem de
bedenini korumak amaciyla btn ikollarina uygulanmasi kainilmaz
duruma gelirken, te yandan da daha nce de degindigimiz gibi, bu
gelime, sayisiz tek baina kk sanayilerin, byk lde yrtlen
birka birletirilmi sanayie dnmesini hizlandirmakta ve bylece de
sermayenin yogunlamasini ve fabrika sisteminin tam egemenligini a-
buklatirmaktadir. Bu durum, sermayenin egemenliginin kismen arka-
sinda sakli bulundugu, hem eski ve hem de gei ekillerini ortadan
kaldirmakta ve bunlarin yerine sermayenin dogrudan ve aik egemenligi-
ni koymaktadir; ama bylece de, bu egemenlige kari direnmeyi de
genelletirmitir. Ayrica, her bireysel iyerinde, birligi, dzeni, intizami
ve tasarrufu zorunlu hale getirirken, bir yandan da, ignnn sinirlan-
dirilmasi ve dzenlenmesinin sonucu olarak, teknik gelimelerin ka-
zandigi byk hiz, kapitalist retimin yolatigi anari ve yikimlari artirmi,
i yogunlugunun ve makinenin, iiyle olan rekabetini iddetlendirmitir.
Kk iletmeler ile ev sanayilerini ortadan kaldirmakla, "fazla nfus"un
son siginagini da yikmi oluyor ve onunla birlikte tm toplumsal meka-
nizmanin geriye kalan tek gvenlik supabini da yokediyordu. Maddi
koullari olgunlatirmak ve retim srecini toplumsal bir lye ulatir-
makla, kapitalist retini. tarzinin uzlamaz elikilerini ve karitliklarini
da olgunlatiriyor ve bylece, yeni bir toplumun [sayfa 514| kurulmasi iin
gerekli gelerin yanisira, eski toplumu yikacak kuvvetleri de sagliyor-
du.
241
* Bu tme ngilizce metne, 4. Almanca baski uyarinca eklenmitir. -Ed.
241
Kooperatif fabrikalar ve magazalarin babasi olan ve ama daha nce de belirtildigi gibi,
bu birbirinden bagimsiz dnm unsurlarinin nemleri konusunda, izleyicilerinin hayallerini
hi bir ekilde paylamayan Robert Owen, yalniz fabrika sistemini denemelerinin biricik temeli
432
Kurl Murks
Kupilul l
ONUNCU KESM. BYK SANAY VE TARIM
Byk sanayiin tarimda ve tarim reticilerinin toplumsal ilikilerin-
de yolatigi devrim daha sonra incelenecektir. Biz, burada, yalnizca,
sezgi yoluyla, birka sonuca deginmekle yetinecegiz. Makinenin tarimda
kullanilmasi, ogu zaman, fabrika iileri zerindeki zararli fizik etkileri-
ni gstermemekle birlikte, onun bu alana girii, daha sonra ayrintilari
ile grecegimiz gibi, iilerin buradaki bollamasini ok daha fazla yogun-
latirmakta ve [sayfa 515| daha az direnme ile karilamaktadir.
241a
rnegin,
Cambridge ve Suffolk blgelerinde, son yirmi yil iersinde (1868'e kadar)
ilenen topraklarin alani ok geniledigi halde, ayni dnemde, tarim
nfusunda yalniz nispi degil mutlak bir azalma olmutur. Birleik
Devletler'de tarim makinesi, henz fiilen tarim iilerinin yerini almi
degildir; yani iftilerin daha geni alanlari ilemesine yardimci olmakta,
ama alitirilan tarim iilerini henz fiilen ilerinden etmemektedir.
1861 yilinda, ngiltere ile Gal'de tarim makinelerinin yapiminda alian
insan sayisi 1.O84 idi, oysa bu makineler ile buharli makinelerin kullanil-
yapmakla kalmami, bu sistemin, toplumsal devrimin iki noktasi oldugunu da iln etmitir.
Leyden niversitesi ekonoyi politik profesr Herr Visserink, vlger ekonominin btn
yavanliklarinin yinelendigi lcnJ|oe/ |cn P|c/|/sc|e S|cc|s|0/s|o0J/0nJe, 186O-62, adli
yapitinda, elzanaatlarini, fabrika sistemine kari kuvvetle desteklemekle, bu dnceye
katilmadigi izlenimini vermektedir. [4. Almanca baskiya ek. ngiliz yasakoyucusunun, Fabrika
Yasalari, Fabrika Yasalarinin Kapsaminin Geniletilmesi Yasasi ve yeri Yasasinin birbiriyle
karit hkmleri ile yarattigi, "karmakariik ve birbirleriyle elien uygulamalar iersinde" (s.
814 [bu baskida s. 8181) ensonu dayanilmaz bir durum aldi ve bylece bu konudaki btn
ynetmelik, 1878 tarihli fabrika ve iyeri yasasinda birletirildi. imdi yrrlkte bulunan bu
ngiliz sanayi yasasinin burada ayrintili bir eletirisinin yapilmasi kukusuz olanaksizdir. Aagidaki
aiklamalarla yetinilecektir. Yasanin kapsami: (1) 7e/s|/| /c||//c|c||. 'Burada her ey aagi yukari
ayni kaliyor: on yaindan byk ocuklar gnde 5
1
/
2
saat ya da cumartesi tatil yapmak zere 6
saat aliabilirler; genlerle ocuklar, 5 gn 1O saat, cumartesi gnleri en fazla 6
1
/
2
saat
aliacaklar. (2) 7e/s|/| J||nJc// /c||//c|c|. Burada ynetmelikler, 1 numaradakilere imdiye
kadar oldugundan daha fazla yaklatirilmilar, ama hl kapitalistler lehine birka istisna
bulundugu gibi, bunlar, bazi durumlarda iileri bakaninin zel izniyle uzatilabilecektir. (8)
l|//|e| hemen hemen daha nceki yasadaki gibi tanimlanmitir; buralarda alitirilan ocuklar,
genler ve kadinlar ynnden durum aagi yukari tekstil diindaki fabrikalar gibidir, ama koullar,
ayrintilarda daha da elverili duruma getirilmitir. (4) ocuklar, genler ve kadinlarin
alitirilmayip, yalnizca her iki cinsiyetten 18 yaindan byk kimselerin alitirildigi iliklerde
bu iiler iin daha uygun koullar getirilmitir. (5) Ailenin barindigi yerlerde yalniz aile yelerinin
alitiklari tipte e| /|//|e|/. daha esnek hkmlerle birlikte, denetmenin, bakanlik ya da
mahkemenin zel izni olmadan, ayni zamanda barinma amalari iin kullanilmayan odalara
girebilme kaydi konmu; ve ensonu, ailenin hasir ren, dantela ren ve eldiven yapan yelerine
sinirsiz serbestlik taninmitir. Bu yasa, btn kusurlarina karin, 28 Mart 1877 tarihli svire
Federal Fabrika Yasasi ile birlikte, bu alanda gene de en iyi ynetmeliktir. Bunun, sz edilen
svire federal yasasi ile karilatirilmasi ok ilgintir. nk bylece, iki yasa yapma ynteminin
iyi ve kt ynleri aika ortaya ikiyor; durum gerektiginde mdahalede bulunan ngiliz "tarihsel"
yntemi ile, Fransiz devriminin gelenekleri zerine kurulan ve daha fazla genellemeler yapan
Kita Avrupasi yntemi. Ne yazik ki, denetleme personelinin yeter sayida olmamasi nedeniyle,
ngiliz iliklere uygutanmasi ynnden hl byk lde bo sz olarak kalmitir. F.E.|
241a
ngiliz tariminda kullanilan makinelerle ilgili ayrintili bilgi iin bkz: Dr. W. Hamm, 0/e
lcnJ0/||sc|c/||/c|en Ge|||e 0nJ Vcsc|/nen Englands, 2. Aufl, 1856. ngiliz tariminin gelime
sreciyle ilgili alima taslaginda Bay Hamm, Bay Leonce de Lavergne'i eletirisiz izler. [Drdnc
Almanca baskiya not: imdi elbette eskimitir. -F.E.|
433
Kurl Murks
Kupilul l
masinda alian tarim iilerinin sayisi 1.2O5'i geiyordu.
Byk sanayi, tarim alaninda, diger alanlardan daha fazla devrim-
ci bir etki yapmaktadir ve bu nedenle de, eski toplumun kalesi olan
kyly yokederek, yerine cretli iiyi koymaktadir. Bylece, tolumsal
degime istegi ile uzlamaz sinif karitliklari, kirsal blgelerde de kent-
lerdeki dzeye ykselmitir. Rasyonel olmayan eski usul tarim yntemle-
rinin yerini bilimsel yntemler almitir. Kapitalist retim, tarim ile man-
faktr ocukluk aglarinda birarada tutan eski birlik bagini kopartip
atmitir. Ama ayni zamanda, gelecekte daha st dzeydeki bir sentezin
maddi koullarini yaratir, yani tarim ile sanayiin geici bir sre devam
eden ayriliklar sirasinda kazandiklari daha yetkin biimlere dayanan
birligini. Kapitalist retim, nfusu, byk merkezlerde toplayarak, kent
nfusuna gittike artan bir agirlik kazandirirken, bir yandan toplumun
tarihsel devindirici gcn yogunlatirdigi gibi, te yandan da insan ile
toprak arasindaki madde dolaimini bozar, yani insanin yiyecek ve gi-
yecek olarak tkettigi gelerin topraga tekrar dnn engelleyerek
topragin verimliliginin srekli olmasi iin gerekli koullari bozmu olur.
Bylece ayni anda, hem kentli emekinin sagligini ve hem kir emekisi-
nin zihinsel yaamini tahrip eder.
242
Dogada maddenin bu ekilde
dolaiminin devami iin kendiliginden gelien koullari bozmakla [sayfa
516| birlikte, bunun bir sistem, toplumsal retimi dzenleyen bir yasa
olarak, ve insan soyunun tam gelimesine uygun bir biim altinda
yeniden kurulmasini zorunlu kilar. Manfaktrde oldugu gibi tarimda
da retimin, sermayenin boyundurugu altinda dnm, ayni zaman-
da, reticinin ehitler listesine katilmasi demektir; emek araci, emekinin
kleletirilmesi, smrlmesi ve yoksullatirilmasi iin bir ara haline
gelir; emek-srelerinin toplumsal bileimi ve yapisi, iinin bireysel
canliligini, zgrlgn ve bagimsizligini ezmenin rgtl bir tarzina
dntrlr. Kir emekilerinin geni blgeler zerinde dagilmalari,
bunlarin direnme glerini kirdigi halde, kent emekilerinin yogunlama-
lari bu gc artirir. Kent sanayilerinde oldugu gibi modern tarimda da,
emegin retkenligindeki arti ve harekete geirilen emek kitlesi, bizzat
emek-gcnn israfi ve kemirilip tketilmesi pahasina olur. stelik,
kapitalist tarimdaki her gelime, yalniz emekiyi soyma sanatinda degil,
topragi soyma sanatinda da bir ilerlemedir; belli bir zaman iin topragin
verimliliginin artmasindaki her ilerleme, ayni zamanda, bu sonsuz verim-
lilik kaynaginin mahvedilmesine dogru bir ilerlemedir. Bir lkenin, rne-
gin Amerika Birleik Devletleri'nin, kalkinmasina byk sanayi ile ba-
242
"Siz halki iki dman kampa blyorsunuz: kaba ve grgsz kyller ile hadim edilmi
cceler. Hey tanrim! Tarimsal ve ticari ikarlar iin ikiye blnm bir ulus, gene de kendine
akilli diyor; stelik, yalniz byle olmasina karin degil, bu canavarca ve doga-dii blnme
sonucu, kendisirii, aydin ve uygar sayiyor." (David Urquhart, |.c., s. 11D.) Bu alinti, bir ve ayni
zamanda bu tr eletirinin gl ve zayif yanini ortaya koyuyor; bugn yargilamayi ve mahkum
etmeyi biliyor da, onu nasil kavrayacagini bilemiyor.
434
Kurl Murks
Kupilul l
latilmasi lsnde bu tahrip srecinin hizi da artar.
248
[sayfa 517| Kapitalist
retim, bu nedenle, teknolojiyi gelitirir ve ancak btn zenginligin asil
kaynagini, yani topragi ve emekiyi kurutarak eitli sreleri toplumsal
bir btn iinde biletirir. [sayfa 518|
248
Bkz: Liebig, 0/e C|em/e /n /||e| 4n0enJ0n c0/ 4|/c0||0| 0nJ P|ys/o|o/e, 7. Auflage,
1862, ve zellikle birinci ciltte, E/n|e/|0n /n J/e Nc|0|ese|:e Jes Fe|J|c0s. Modern tarimin
olumsuz, yani yikici yanini, dogabilimi aisindan gelitirmi olmasi, Liebig'in lmsz
hizmetlerinden birisidir. Ayrica, tarim tarihi zeti de, byk yanliliklar iermekle birlikte, bazi
konulara iik tutmaktadir. Bununla birlikte, aagidaki gibi geliigzel iddialarda bulunmasi
glnecek bir eydir: "Daha fazla ufalanma ve daha sik srlmeyle, gzenekli topragin iersinde
hava dolaimina yardim edilmi olur: havanin faaliyetleri ile temas eden yzeyi artar ve yenilenir,
ama urasi da kolaylikla grlebilir ki, topragin verimindeki arti, zerinde harcanan emekle
orantili olmaz, bu arti ok daha kk orandadir." Bu yasa diyor Liebig, "ilk kez 1ohn Stuart
Mill tarafindan, P|/nc/|es o/ Po|. Econ. adli yapitinin I. cildinin 17. sayfasinda yle ifade edilmitir:
'Topragin rn, c||e|/s c|/|0s, alitirilan iilerin sayisindaki artia oranla azalan bir oranda
artar.'" (Mill burada, rikardocu okulun ne srdg yasayi yanli ekilde yineliyor, nk,
'alitirilan ii sayisindaki azalma', ngiltere'de tarimin ilerlemesi ile ayni hizda gittigi iin
ngiltere'de kefedilen ve oraya uygulanan bu yasa, en azindan bu lkeye uygulanamaz) "
'diyen yasa, tarimin evrensel yasasidir.' Bu, ok dikkate deger bir eydir, nk Mill, bu yasanin
nedeninden habersizdir." (Liebig, |.c., Bd. I, s. 148 ve not.) Liebig'in, "emek" szcgn yanli
yorumlamasi ve bu szcg, ekonomi politigin anladigindan bsbtn farkli bir biimde anlamasi
bir yana, ilk kez, A. Smith'in zamaninda 1ames Anderson tarafindan yayinlanan ve 1D. yzyilin
baina kadar eitli yapitlarda yinelenen bir teoriyi, Bay 1ohn Stuart Mill'e maletmesi "ok
dikkate deger" bir olaydir: bu teoriyi airma stadi Malthus da (nfus teorisi, batanbaa
utanmazca bir airmadir) 1815'te kendisine maletmiti. Anderson ile ayni zamanda ve ondan
bagimsiz olarak West tarafindan gelitirilen bu teori, 1817 yilinda Ricardo tarafindan genel
deger teorisine baglanmi ve o andan balayarak btn dnyada Ricardo'nun teorisi diye taninmi
ve 182O yilinda 1ohn Stuart Mill'in babasi 1ames Mill tarafindan vlgarize edilmiti; ve ensonu,
her okul ocugunun bildigi orta-mali bir dogma haline gelen bu teoriyi, 1ohn Stuart Mill ile
digerleri yinalemilerdi. 1ohn Stuart Mill'in, her durumda "dikkate deger" otoritesini neredeyse
btnyle bylesine q0/J-|o-q0os'a [yanli anlamlara -.| borlu oldugu da, yadsinilamaz bir
gerektir.
435
Kurl Murks
Kupilul l
BENC KISIM
MUTLAK VE NlSPl AkTl-DEGEk kETlMl
___________
ONALTINCI BLM
MUTLAK VE NSP ARTI-DEGER
EMEK-SRECN, soyut tarihsel biimlerinden bagimsiz, insan ile
doga arasindaki bir sre olarak incelemeye baladik (bkz. Yedinci
Blm). Orada (s. 1D7) yle demitik: "Eger emek-srecinin tmn,
sonucu aisindan, rn aisindan incelersek, hem aralarin, hem de
emek konusunun retim aralari oldugu, ve emegin kendisinin retken
bir emek oldugu aika grlr." Ve ayni sayfada 7 nolu dipnotta unu
ekledik: "retken emegin ne oldugunu yalniz emek-sreci aisindan
belirlemeye yarayan bu yntem, hi bir zaman kapitalist retim srecine
dogrudan dogruya uygulanamaz." imdi bu konuyu daha geni ekilde
inceleyecegiz.
Emek-sreci tamamen bireysel oldugu srece, bir ve ayni emeki,
sonradan ayrilacak olan btn ilevleri kendisinde birletirir. Kii, dogal
nesneleri, kendi geimi iin elde ederse, o [sayfa 51D| kiiyi yalniz kendisi
43
Kurl Murks
Kupilul l
denetliyor demektir. Daha sonra bakalarinin denetimi altina girer. Tek
bir insan, kendi beyninin denetimi altinda gene kendi kaslarini hareke-
te geirmeksizin doga zerinde bir i yapamaz. Dogal bedende kafa ile
elin birbirlerine bagli olmasi gibi, emek-sreci de el emegini kafa emegi
ile birletirir. Sonralari bunlar birbirlerinden ayrilirlar, hatta can dmani
olurlar. rn, bireyin dogrudan rn olmak-tan ikar ve, kolektif emek-
inin rettigi toplumsal bir rn, yani her-biri, emek konusu zerindeki
ilemlerin az ya da ok bir parasini yapan bir emeki toplulugunun or-
tak rn halini alir. Emek-srecinin bu ortaklaa (cooe|c|/|e) niteligi,
gitgide daha belirli hale geldike, bunun zorunlu sonucu olarak, bizdeki,
retken emek ve bunu saglayan retken emeki kavrami genilik kazan-
mi olur. retken biimde alimak iin artik el ile alimaniz da gerek-
mez, kolektif emekinin bir parasi olmaniz, onun yerine getirecegi alt
ilevlerden bir tanesini yapmaniz yeterlidir. retken emegin yukarda
verilen ilk tanimi, yani maddi nesnelerin retiminin asil niteliginden i-
kartilan tanimi, btnyle alindiginda, kolektif emeki iin de hl dogru-
dur. Ama onu oluturan yeler teker teker alindiginda artik geerligini
yitirir.
Bununla birlikte, te yandan, bizim retken emek kavramimizda
bir daralma oluyor. Kapitalist retim, yalnizca meta retimi degil, esas
olarak arti-deger retimidir. Emeki, kendisi iin degil, sermaye iin
retir, Bu nedenle, artik yalnizca retmesi yetmez. Arti-deger retmek
de zorundadir. Bir tek, kapitalist iin arti-deger reten, bylece
sermayenin kendisini geniletmesi iin alian emeki retkendir. Maddi
nesneler retiminin diinda kalan bir alandan rnek alirsak, bir gret-
men, grencilerin kafalari zerinde emek harcamasinin yanisira, eger
okul sahibini zenginletirmek iin de eek gibi aliiyorsa, retken bir
emeki sayilir. Okul sahibinin, sermayesini, sosis fabrikasi yerine gre-
tim fabrikasina yatirmi olmasi hi bir eyi degitirmez. Demek, oluyor
ki, retken emeki kavrami, yalnizca, i ile yararli etki arasindaki, emeki
ile emek rn arasindaki bir ilikiyi anlatmakla kalmiyor, ayni zaman-
da, tarihsel gelimeden dogan ve iiye, dogrudan dogruya arti-deger
yaratma araci damgasi vuran zgl bir toplumsal retim ilikisini de
anlatiyor. Bu nedenle, retken emeki olmak talih degil talihsizlik eseri-
dir. Teori tarihinin ele alinacagi IV. Kitapta, klasik ekonomi politikilerin
[sayfa 52O| arti-deger retimini, her zaman iin, retken emekinin ayirde-
dici niteligi haline getirdikleri daha aika grlecektir. Bu nedenle de,
bunlarin retken emeki tanimi, arti-degerin niteligi zerindeki dnce-
leri ile birlikte degiir. Fizyokratlar yalniz tarimsal alanda harcanan eme-
gin retken oldugunda israr ederler, nk onlara gre yalniz bu emek,
arti-deger saglar. Byle sylemelerinin nedeni de, onlar iin arti-degerin
ancak rant biiminde varolmasidir.
gnnn, emekinin kendi emek-gcnn degerine eit bir
degeri rettigi noktanin tesine uzatilmasi ve bu arti-emege sermaye
437
Kurl Murks
Kupilul l
tarafindan elkonulmasi, ite bu, mutlak arti-deger retimidir. Kapitalist
sistemin genel dayanagini ve nispi arti-deger retiminin iki noktasini
bu oluturur. Nispi arti-deger retimi, ignnn, gerekli-emek ve arti-
emek diye zaten iki kisma blnm oldugunu ngrr. Arti-emegi
uzatmak iin gerekli-emek, cretin edegerini daha kisa zamanda ret-
meyi saglayan yntemlerle kisaltilir. Mutlak anti-deger retimi, tama-
men ignnn uzunluguna baglidir; oysa nispi arti-deger retimi, iin
teknik srecini ve toplumun bileimini kknden degitirir. Bu nedenle
o, kendisine zg yntemleri, aralari ve koullariyla birlikte, emegin
eklen sermayenin egemenligi altina girmesiyle saglanan temel zerin-
de kendiliginden dogup gelien zgl bir retim tarzini, yani kapitalist
retim tarzini ngrr. Bu gelime sirasinda, emegin sermayeye bu bi-
imsel bagimliligi, yerini, zamanla gerek bagimliliga birakir.
Arti-emegin reticiden dogrudan dogruya ve zorla alinmadigi ve
reticinin kendisinin de henz sermayenin biimsel boyundurugu alti-
na girmedigi bazi ara biimlere, burada deginilmekle yetinilecektir. Bu
gibi biimlerde, sermaye, henz emek-srecini dogrudan dogruya de-
netimi altina almi degildir. Elzanaatlari ile tarimi eski geleneksel bii-
mi ile srdren bagimsiz reticilerin yanibainda, bunlarin zerinde
asalaklar gibi beslenen tefeci ya da tccar, tefeci sermayesi ya da tc-
car sermayesi vardir. Bir toplumda bu tr smrnn egemen oluu
halinde, kapitalist retim tarzina burada yer olmaz; ne var ki, bu retim
tarzina, tipki ortaagin sonlarinda oldugu gibi, geici bir biim olarak
hizmet edebilir. Ensonu, modern "ev sanayiinde" gsterildigi gibi, byk
sanayiin arka planinda, bazi ara biimler tamamen degiik grnler
altinda yer yer ortaya ikabilirler. [sayfa 521|
Bir yandan, mutlak arti-deger retilmesi iin, emegin sermayeye
yalnizca ekil olarak bagli olmasinin, rnegin daha nce kendi hesabi-
na ya da bir ustanin yaninda irak olarak alian elzanaatilarinin, bir
kapitalistin dogrudan denetimi altinda cretli emeki haline gelmesi-
nin yettigini, te yandan da nispi arti-deger retme yntemlerinin ayni
zamanda mutlak arti-deger retme yntemleri oldugunu grm bulu-
nuyoruz. Bu kadarla da kalmiyor, ignnn lsz derecede uzatil-
masi, byk sanayie zg bir rn olarak ortaya ikiyor. Genel deyile,
zgl kapitalist retim tarzi, btn bir retim koluna, ve daha da teye,
btn nemli retim kollarina egemen hale gelir gelmez, salt bir nispi
arti-deger retme araci olmaktan ikar. O zaman, genel ve toplumsal
olarak, egemen retim biimi halini alir. Nispi arti-deger retmenin
zel bir yntemi olarak etkinligini, ancak, ilkin daha nce yalnizca eklen
sermayenin egemenligi altinda olan sanayi kollarini ele geirdigi, yani
yayildigi lde; ikinci olarak, ele geirdigi sanayilerin retim yntem-
lerindeki degiiklikler yoluyla devrim yapmaya devam ettigi lde ko-
ruyabilir.
Bir aidan, mutlak ve nispi arti-deger arasindaki herhangi bir
438
Kurl Murks
Kupilul l
ayrim, hayali gibi grnr. Nispi arti-deger, ignn, emekinin kendi-
sinin varolmasi iin gerekli emek-zamaninin tesinde mutlak uzatilma-
sina zorladigi iin mutlaktir. Mutlak arti-deger ise, emegin retkenliginde,
gerekli emek-zamanini, ignnn ancak bir kismini oluturacak bi-
imde bir gelime olmasini art kotugu iin nispidir. Ama arti-degerin
hareket eklini dikkate aldigimizda, bu zdelik grnts kaybolur.
Kapitalist retim tarzi bir kez kurulup genelleti mi, arti-deger oraninda
bir ykselmenin szkonusu oldugu durumlarda, mutlak ve nispi arti-
deger arasindaki fark kendisini belli eder. Emek-gcne degerinin den-
digini varsayarsak, u seenekle kari kariya geliriz: emegin retkenligi
ile normal yogunlugu belirli ise, arti-deger orani, ancak ignnn fiilen
uzatilmasiyla ykseltilebilir; te yandan, ignnn uzunlugu belli ise,
bu ykseli, ancak ignn oluturan kisimlarin, yani gerekli-emek ile
arti-emegin nispi byklklerinde bir degiiklik yapmakla saglanabilir;
burada, eger cretler, emek-gcnn degerinin altina dmyorsa, ya
emegin retkenliginde, ya da yogunlugunda bir degime olmasini gerek-
tirir.
Eger emeki, btn zamanini, kendisi ve soyu iin gerekli [sayfa
522| geim aralarinin retimine vermek isterse, bakalari iin bedavadan
aliacak zaman kalmaz. Emegi belli bir retkenlik derecesine ulama-
dan, kullanabilecegi byle bir fazla zaman olmaz; byle fazladan bir za-
man olmayinca da, ne arti-emek olur ve, bu nedenle de, ne de kapita-
listler, kle sahipleri, feodal beyler, tek szckle, byk mlk sahipleri
sinifi.
1
Bylece, arti-degerin dogal bir temele dayandigi sylenebilir; an-
cak bu, bir kimsenin kendi varligi iin gerekli olan emegi kendi sirtindan
atip bir bakasinin sirtina yklemesini mutlak ekilde nleyecek dogal
bir engelin bulunmadigi eklinde ok genel bir anlamda alinmalidir;
tipki, rnegin, bir insani diger bir insanin etini yemekten alikoyacak ai-
lamaz dogal engellerin bulunmamasi gibi.
2
Emegin retkenliginin tarih
iindeki bu gelimesiyle, bazan yapildigi gibi, hi bir mistik dnce
arasinda bir bag kurulmamasi gerekir. Ancak insanlarin, kendilerini
hayvanlarin bulundugu dzeyin zerine ikartmalarindan ve bylece
de emeklerinin bir lde toplumsallamasindan sonradir ki, birinin
arti-emeginin, bir digerinin varlik koulu oldugu durumlar ortaya ikmi-
tir. Uygarligin afaginda, emegin kazandigi retkenlik azdir, ama, ayni
ekilde, gereksinmelerini karilama aralari tarafindan ve onlarla birlikte
gelien gereksinmeleri de azdir. Ayrica, bu ilk dnemde, toplumun,
bakalarinin emegiyle yaayan kesimi, dogrudan dogruya retici olan
1
"Patron-kapitalistlerin ayri bir sinif olarak valolulari, emegin retkenligine baglidir."
(Ramsay, |.c., s. 2O6.) "Eger her insanin emegi ancak kendi yiyecegini retmeye yetecek kadar
olsaydi, mlkiyet diye bir ey olmazdi." (Ravenstone, |.c., s. 14, 15.)
2
Son hesaplara gre, yeryznn kefedilmi kisimlarinda, hl en az 4.OOO.OOO yamyam
vardir.
43
Kurl Murks
Kupilul l
kitle ile karilatirildiginda, son derece kktr. Emegin retkenligin-
deki gelimeyle birlikte toplumdaki bu kk kesim de, hem mutlak
ve hem de nispi olarak artmitir.
8
Bundan baka, sermaye, beraberin-
de getirdigi ilikilerle birlikte, uzun bir gelime srecinin rn olan
ekonomik bir topraktan dogar. Sermayenin temeli ve iki noktasi hiz-
metini gren emegin retkenligi, doganin degil, binlerce yili kucaklayan
bir tarihin armaganidir.
Toplumsal retimin az ya da ok gelimi ekli bir yana, emegin
retkenligi fiziksel koullarla da engellenir. Btn bunlar, [sayfa 528| insa-
nin kendi yapisi (irk vb.) ile dogal evresine baglanabilir. Di fiziksel
koullar iki byk ekonomik sinifa ayrilirlar, (1) geim aralarindaki
dogal zenginlik, yani verimli topraklar, balik dolu sular vb.: ve (2) agla-
yanlar, ulaima elverili nehirler, kereste, maden, kmr vb. gibi emek
aralari eklinde dogal zenginlik. Uygarligin afaginda agir basan birinci
sinif doga zenginligidir, daha yksek gelime aamasinda ise ikinci
sinif. rnegin, ngiltere ile Hindistan, ya da antikaglarda Atina ve Ko-
rent ile Karadeniz kiyilari karilatirilabilir.
Karilanmalari zorunlu dogal gereksinmelerin sayisi ne kadar az,
topragin verimliligi ile iklimin elverililigi ne kadar fazla olursa, reticinin
yaamasi ve devami iin gerekli emek-zamani da o kadar kisa, olur. Bu
yzden de, emeginin, bakalari iin harcayabilecegi kismi, kendisi iin
harcadigi kisimdan o kadar byk olabilir. Diodorus, ok nceleri, eski
Misirlilar ile ilgili olarak buna iaret etmiti: "ocuklarini yetitirmek iin
katlandiklari zahmet ve masraf inanilmayacak kadar az. Onlar, ocuklar
iin elaltindaki en basit eyleri piiriyorlar; bunlara ayrica papirus sapinin
atete kizartilabilecek alt kisimlarini veriyorlar; bataklik bitkilerinin kk
ve saplarini, ig, halanmi ya da kizartilmi olarak yediriyorlar. Hava o
kadar yumuak ki, ocuklarin ogu ayakkabisiz ve iplak dolaiyorlar.
Bylece ocuklar byynceye kadar, babalarina yirmi drahmiden faz-
laya malolmuyor. Misir nfusunun bu kadar fazla olmasinin balica ne-
deni bu oldugu gibi, bu denli byk yapitlarin yaratilmasinin da nedeni
budur."
4
Ne var ki, eski Misir'in dev yapilari, nfusun oklugundan ok,
bunun serbeste kullanilabilecek kisminin byklg sayesinde ger-
ekletirilmitir. Tipki tek baina bir emekinin, gerekli emek-zamani
ne kadar kisa olursa, o derece fazla arti-emek saglayabilmesi gibi, alian
nfus iin de ayni ey sylenebilir. Bu nfusun, gerekli geim aralarinin
retilmesi iin gerekli olan kismi ne kadar az olursa, baka ilere ayri-
labilecek kismi da o kadar fazla olur.
Kapitalist retim bir kez varsayilinca, diger koullar ayni kalmak
zere ve ignnn uzunlugu belli olduguna gre arti-emek miktari,
8
"Amerika'da yabanil kizilderililer arasinda, hemen hemen her ey emekinindir; yzn DD
kismi emegin hesabina yazilir. ngiltere'de emeki, belki te-iki bile alamaz." (7|e 4J|cn|ces
o/ ||e Ecs|-lnJ/c 7|cJe e|c., s. 78.)
4
Diodorus, |.c., L. I., eh. 8O.
440
Kurl Murks
Kupilul l
emegin fiziksel koullarina, zellikle de topragin verimliligine bagli ola-
rak degiir. Ama bu, hi bir zaman, en [sayfa 524| verimli topragin, kapita-
list retim tarzinin gelimesi iin en uygun ortam oldugu anlamina
gelmez. Bu retim tarzi, insanin doga zerindeki egemenligine daya-
nir. Doga, ok cmert oldugu yerlerde, "yrme dnemindeki ocuk
gibi insanin elinden tutar". Doga, insana, kendisini gelitirmesi iin her-
hangi bir zorunluluk yklemez.
5
Sermayenin anayurdu, bol bitki rts
ile rtl tropik blgeler degil, ilimli blgelerdir. Topragin yalnizca verim-
liligi degil, zelliklerindeki farklilik, dogal rnlerindeki eitlilik, mev-
simlerdeki degiiklik, toplumsal iblmnn fiziksel temelini oluturur
ve, dogal evresindeki bu degiiklikler, insani, gereksinmelerini, yete-
neklerini, emek aralarini ve tarzlarini eitlendirip ogaltmaya iter. nsan
eliyle dogal bir kuvveti toplumun denetimi altina alma ve onu tutumlu
bir ekilde kullanma, geni lde bu gce sahip ya da egemen olma
zorunlulugudur ki, sanayi tarihinde ilk en kesin rol oynamitir. Misir,
Lombardiya, Hollanda ya da Hindistan ve ran'daki sulama ileri bunun
rnekleridir;
6
buralarda insan eliyle ailan kanallarla yapilan sulama,
yalniz toprak iin vazgeilmez suyu saglamakla kalmaz, ayni zamanda,
yamalardan srkleyip getirdigi yararli mineralleri de ona katar. span-
ya ile Sicilya'da, Arap egemenligi sirasinda, sanayi alaninda gelimenin
sirri, onlarin kurmu olduklari sulama tesisleridir.
7
[sayfa 525|
Uygun dogal koullar, bize yalnizca bir olanak saglar; yoksa, ne
arti-emegi, ne de dolayisiyla arti-degeri ve arti-rn hazir durumda
bize vermez. Emegin dogal koullarindaki farkin sonucu, ayni miktarda
5
"lk" (dogal servet) "son derece soylu ve krli oldugu iin, insanlari, umursamaz, magrur
yapar ve her trl airiliklara gtrr; oysa ikincisi, dikkatli olmaya, bilgiye, sanata ve politikaya
zorlar." (En|cnJ's 7|ecs0|e |y Fo|e/n 7|cJe. O| ||e 8c|cnce o0| Fo|e/n 7|cJe /s ||e R0|e o/
o0| 7|ecs0|e. W|/||en |y 7|omcs V0n, o/ lonJon, Vc|c|cn|, cnJ no0 0||/s|eJ /o| ||e commen
ooJ |y |/s 1o|n V0n, London, 166D, s. 181, 182.) "Bir halk toplulugu iin, zerinde beslenme
ve giyinme gereksinmelerinin byk lde kendiliginden karilandigi ve iklimin ve giyinme ve
barinma iin pek az ey yapilmasina gerek gsterdigi ya da izin verdigi bir toprak parasina
birakilmi olmaktan daha byk bir lanet dnemiyorum ... bunun kariti olan airi bir durum
da olabilir. Emek harcanmasiyla zerinde herhangi bir ey retilemeyen bir toprak, emek
harcanmaksizin bol rn veren toprak kadar ktdr." ([N. Forster,| 4n Enq0/|y /n|o ||e Cc0ses
o/ ||e P|esen| l/| P|/ce o/ P|o|/s/ons, Lond. 1767, s. 1O.)
6
Nil'in ykselip alalmasini nceden hesaplama zorunlulugu, Misir gkbilimini yaratti ve
bununla birlikte rahipler, tarimin yneticisi olarak egemen oldular. "Le solstice est le moment
de l'annee o commence la crue du Nil, et celui que les Egyptiens ont d observer avec le plus
d'attention. ... C'etait cette annee tropique qu'il leur importait de marquer pour se diriger dans
leurs operations agricoles. Ils dutent donc chercher dans le ciel un signe apparent de son
retour." ["Gndnm, yilin, Nil'in kabarmasinin baladigi ve Misirlilarin ok byk bir dikkatle
gzlemleme zorunda kaldiklari anidir. ... Tarim ilerinde kendilerini ynetmek iin belirlenmesi
nemli olan, ite bu tropik yildi. Bu nedenle, gkte, onun dnn gsteren bir iaret arama
zorunda kaldilar."| (Cuvier, 0/sco0|s s0| |es |e|o|0|/ons J0 |o|e, ed. Hofer, Paris 1868, s. 141.)
7
Hindistan'da devletin, kk ve birbiriyle ilikisiz retim birimleri zerindeki kudretinin
maddi temellerinden birisi, sularin kullanilmasinin dzenlenmesi idi. Hindistan'in mslman
yneticileri, bunu, kendilerinin yerine geen ngilizlerden daha iyi anlamilardi. Bengal eyaletinin
Orissa blgesinde bir milyondan fazla Hintlinin yaamina malolan 1866 kitligini animsamak bu
konuda yeterlidir.
44T
Kurl Murks
Kupilul l
emegin farkli lkelerde farkli byklkteki gereksinme kitlesini
8
karilamasinda ve dolayisiyla, diger bakimlardan benzer olan koullar
altinda gerekli emek-zamaninin farli olmasinda grlr. Bu koullar,
arti-emegi, yalnizca dogal sinirlar olarak etkiler, yani emegin bakalari
iin harcanmaya balanabilecegi noktanin belirlenmesinde rol oynar-
lar. Sanayideki ilerlemelerle orantili olarak, bu dogal sinirlar geriler.
Emekinin kendi yaamini kazanmasi iin alima hakkini, kariliginda
arti-emek deyerek satinaldigi bizim Bati Avrupa toplumumuzda, arti-
rn saglamanin, insan emeginin znde bulunan bir nitelik oldugu
fikri kolayca kk salabilir.
D
Ama, rnegin, ormanlarda sago agacinin
kendiliginden yetitigi Asya Takimadalarinin dogusundaki adalarda
yaayan bir yerliyi dnelim. "Aga zerinde bir delik aarak zsuyun
olgunlatigini anlayan yerliler, agaci gvdesinden keserek birka para-
ya ayirirlar; zsu ikartilir, suyla karitirilir ve szlr: artik niasta ola-
rak kullanilmaya hazir demektir. Bir aga, genel olarak , 8OO libre ve ba-
zan da 5OO, 6OO libre niasta verir. Orada insanlar ormana gidip, yiyece-
kleri ekmeklerini tipki bizim yakacak odunumuzu kestigimiz gibi kesip
alirlar."
1O
imdi diyelim byle bir dogulu ekmek [sayfa 526| kesicisinin, b-
tn gereksinmelerinin karilanmasi iin haftada 12 saat alimasi gere-
ksin. Doga, ona bol bol bo zaman armagan etmitir. Bu bo zamani
kendisi iin retken bir biimde kullanabilmesi bir dizi tarihsel olaydan
sonradir; bunu, yabancilar iin arti-emek eklinde harcamasi ise, bir
di zorlamayi gerektirir. Kapitalist retim buraya girince, saf adam, bel-
ki de, tek bir ignnn rnn kendisine ayirabilmek iin haftada
alti gn alimak zorunda kalacaktir. Doganin cmertligi onun imdi
niin haftada alti gn alimak zorunda kaldigini, ya da niin be gnlk
arti-emek saglamak durumuna dtgn aiklamaz. O, yalnizca, onun
gerekli emek-zamaninin haftada niin bir gn olarak sinirlandigini
aiklar. Ama onun arti-rn, hi bir zaman insan emeginin znde
bulunan gizli bir nitelikten dogmamaktadir.
Bylece, yalniz, emegin tarih boyunca gelien toplumsal ret-
kenligi degil, ayni zamanda, dogal retkenligi de, kendisiyle birletigi
8
"Yeryznde, ayni emek miktariyla, ayni sayidaki gerekli tketim maddelerini ayni bollukta
saglayan iki lke yoktur. nsanlarin gereksinmeleri, yaadiklari lke ikliminin sertligi ya da
sicakligi ile artar ya da eksilir; bu nedenle, eitli lkelerde yaayan insanlarin zorunlu olarak
yrtmek durumunda olduklari ticaret ve iktisadin orani ayni olmadigi gibi, aralarindaki farkin
derecesi, sicakligin ya da soguklugun derecesinden ayri hesaplanamaz; buradan u genel sonuca
ulailabilir ki, belli sayida insan iin gerekli emek miktari soguk iklimlerde en fazla, sicak
iklimlerde en azdir; nk, bunlarin ilkinde insanlarin yalniz giyecek gereksinmeleri daha fazla
olmakla kalmaz. toprak da ikincisine gre daha fazla ilenmeye gerek gsterir." (An Esscy on
||e Go|e|n/n Cc0ses o/ ||e Nc|0|c| Rc|e o/ ln|e|es|, Lond. 175O. s. 5D.) Bu igir aici imzasiz
yapitin yazari 1. Massie'dir. Hume, faiz teorisini buradan almitir.
D
"C|cq0e ||c|c/| Jo/|" (bu ayni zamanda, J/|o/|s e| Je|o/|s J0 c/|oyen [yurttain hak ve
grevleri -.|'in yurttalarin hak ve grevlerinin bir kismi gibi de grnr) "|c/sse| 0n exceJcn|"
["Her emegin bir fazlalik birakmasi gerekir." -.| Proudhon, [P.-1. Prouhdon, Sys|eme Jes
Con||cJ/c|/ons econom/q0es, o0 |/|oso|/e Je |c m/se|e, t. 1, Paris 1846, s. 78.|
1O
F. Schouw, 0/e E|Je, J/e P/|cn:en 0nJ Je| Vensc|, 2. Aufl., Leipzig 1854, s. 148.
442
Kurl Murks
Kupilul l
sermayenin retkenligi gibi grnyor.
Ricardo, arti-degerin kaynagi ile hi bir zaman ilgilenmemitir.
Arti-degeri, ona gre, toplumsal retimin dogal ekli olan kapitalist re-
tim tarzinin znde bulunan bir ey olarak ele almitir. Ne zaman emegin
retkenligini ele alsa, onda arti-degerin nedenini degil, bu degerin byk-
lgn belirleyen nedeni aratirmaktadir. te yandan rikardocu okul,
emegin retkenligini, kri (arti-degeri diye okuyun) doguran neden
olarak aika iln etmitir. Ne olursa olsun, bu, rnn fiyatini, retim
maliyetini aan kisminin degiiminden, rnn degerinin stnden
satilmasindan ileri geldigini ne sren merkantilistlere gre, gene de
bir gelimedir. Ne var ki, rikardocu okul bu sorundan kainmi, onu -
zmlememitir. Aslinda bu burjuva iktisatilari, arti-degerin kaynagi gibi
yakici bir sorunu ok fazla kurcalamanin pek tehlikeli oldugunu ig-
dleriyle pek hakli olarak farketmilerdir. Peki, Ricardo'yu vulgarize
eden izleyicilerinin zavallica kaamaklarini beceriksizce yineleyerek,
Ricardo'dan yarim yzyil sonra, merkantilistlere stn oldugunu byk
bir ciddiyetle iddia eden 1ohn Stuart Mill'e ne demeli
Mill diyor ki: "Krin nedeni, emegin kendisini saglamasi iin ge-
rekli olandan fazlasini retmesidir." Buraya kadar yeni bir ey yok, eski
yk; ama kendisinden de bir ey katmak isteyen Mill devam ediyor:
"Teoremi yle de koyabiliriz: sermayenin [sayfa 527| kr saglamasinin ne-
deni, besinlerin, giysilerin, malzeme ve aralarin, bunlarin retilmeleri
iin gerekli olan zamandan daha uzun sre dayanmalaridir." Mill, burada,
emek-zamaninin sresi ile onun rn olan eylerin srelerini kari-
tirmaktadir. Bu gre gre, rn yalnizca bir gn dayanan bir firinci,
iilerinden, rnleri 2O yil ya da daha fazla dayanan bir makine yapim-
cisi kadar kr sizdiramayacaktir. Bir ku yuvasinin mr, bu yuvanin
yapimi iin geen sreden kisaysa, kukusuz, kularin, yuva olmaksizin
yaamak zorunda kalacaklari dogrudur.
Bu temel gerek saptandiktan sonra, Mill, merkantilistler zerin-
deki stnlgn kurmaya geiyor. "Grdgmz gibi" diye devam
ediyor, "kr, degiim olayindan degil, emegin retken gcnden dogu-
yor; ve bir lkenin toplam kri, degiim olsun olmasin, daima emegin
retken gcnn sonucudur. Ugralar arasinda bir blmne olmasay-
di, alim da satim da olmazdi, ama gene de kr olurdu.". Demek ki,
Mill'e gre, degiim, kapitalist retimin genel koullari olan alim ve sa-
tim, yalniz raslantiya bagli bir olaydir, emek-gc alinmadan ve satil-
madan da kr daima pekl olabilir!
"Eger" diye devam ediyor, "bir lkenin iileri, ortak olarak, cret-
lerinden yzde-yirmi fazla retimde bulunsalar, fiyatlar ne olursa olsun,
kr yzde-yirmi olacaktir." Bu, bir yandan az raslanan bir totolojidir;
nk eger iiler kapitalist iin %2O'lik bir arti-deger retirlerse, kapita-
listin kri, iilerin toplam cretlerine oranla 2O : 1OO olur. te yandan,
"krin yzde-yirmi olacagini" sylemek tamamen yanlitir. Krlar, yati-
443
Kurl Murks
Kupilul l
rilan toplam sermaye zerinden hesaplandigi iin daima daha az ola-
caktir. rnegin, kapitalist, 4OO sterlini retim aralarina, 1OO sterlini cret-
lere olmak zere 5OO sterlin yatirsa ve arti-deger orani da %2O olsa, kr
2O : 5OO olur; yani %2O degil, %4 olur.
Bunun ardindan Mill'in, farkli tarihsel toplumsal retim biimler-
ini ele alma yntemini ortaya koyan parlak bir rnek gelir. "Ben, pek az
istisna diinda, her yerde grlen, iiler ile kapitalistlerin ayri siniflar
halinde bulunmalarini evrensel bir ey olarak kabul ediyorum; yani
iilere yapilan demelerin tamami dahil, btn harcamalarin kapita-
list tarafindan yapildigini varsayiyorum." Yeryznde henz yalnizca
istisnai bir ekilde varolan bir durumu her yerde grmek, herhalde
garip bir gz yanilmasidir. Ama biz devam edelim Mill "Onun byle
[sayfa 528| yapmasinin kalitsal bir zorunluluk olmadigini" kabul etmeye
hazirdir.* Tersine: "Emeki, cretinin zorunlu gereksinmeleri aan kis-
mini, ve hatta, eger elinde geici gereksinmelerini karilayacak kadar
para varsa tmn almak iin retimin tamamlanmasina kadar bek-
leyebilir. Ama bu durumda emeki, retimin yrtlmesi iin gerekli
paranin bir kismini saglamakla, bu ite bir lde gerek bir kapitalist-
tir." Mill daha da ileri giderek, zorunlu gereksinmeleri iin kendi kendi-
sine avans vermekle kalmayip retim aralarina da yatirim yapan
emekinin, aslinda, kendi kendisinin cretli emekisi oldugunu da sy-
leyebilirdi. Bununla da yetinmeyip, Amerikali mlk sahibi kylnn,
efendisi yerine kendisi hesabina angarya ii yapan bir kleden baka
bir ey olmadigini da syleyebilirdi.
Bylece, bize, kapitalist retimin varolmamakla birlikte gene de
daima mevcut bulundugunu aika kanitladiktan sonra Mill, bunun
tersini de, yani kapitalist retimin varoldugu zaman bile mevcut olma-
digini tanitlayacak kadar tutarlidir. "Ve bir nceki durumda bile (cretli
emeki olan iiye, kapitalistin gerekli btn tketim maddelerini sag-
ladigi durum) iiye ayni gzle (yani bir kapitalist olarak) bakilabilir;
emegini piyasa fiyatinin altinda bir fiyatla (!) verdigi iin aradaki bu
farki () iverene bor verdigi ve faizi ile birlikte geri aldigi sylenebilir
vb.."
11
Aslinda, ii, emegini, kapitaliste, hafta sonunda piyasa fiyatini
elde etmek zere diyelim bir hafta boyunca bedava olarak avans verir;
ve ite bu durum, Mill'e gre iiyi kapitaliste dntryor. Dzlk yer-
lerde kck tmsekler tepe gibi grnr; bugnk burjuvazinin ahma-
klik ovalari, yce zekalarinin yksekligi ile llmek gerekir. [sayfa 52D|
* Marx'in 28 Kasim 1878 tarihli mektubunda, N. F. Danielson'a yaptigi tavsiyeye gre,
"Yeryznde" szleriyle balayan ve "kabul etmeye hazirdir" szleriyle biten bu pasajin son
kisminin yle anlailmasi gerekir: "Bunun byle olmasinin, emekiler ile kapitalistlerin ayri
siniflar halinde oldugu bir ekonomik sistemde bile, mutlak bir zorunluluk olmadigini Mr. Mill
kabul etmeye hazirdir." R0sc |cs/|s|nc Vc|/s/:m-len/n/:m Ens|/|0s0n0n no|0.
11
1. St. Mill, P|/nc/|es o/ Po|. Econ., Lond. 1868, s. 252-58 css/m. [Yukardaki pasajlar,
Kapital'in Fransizca baskisina gre evrilmitir. -F.E.|
444
Kurl Murks
Kupilul l
ONYEDNC BLM
EMEK-GC FYATINDA VE ARTI-DEGERDE
BYKLK DEGMELER
EMEK-GCNN degeri, ortalama emekinin yaamasi iin ge-
rekli, aliilagelen tketim maddelerinin degeriyle belirlenir. Bu gerekli
tketim maddelerinin miktari, belli bir toplumun belli bir dneminde
bilindigi iin degimeyen bir byklk olarak kabul edilebilir. Degiiklik
gsteren, bu miktarin degeridir. Emek-gcnn degerinin belirlenme-
sinde etkili olan ayrica iki etmen daha vardir. Bunlardan birisi, emek-
gcnn, retim tarzina bagli olarak degien gelime giderleri; digeri
de, dogal eitliligi, erkek ve kadin, ocuk ve yetikin emek-gc arasin-
daki farklardir. Bu farkli emek-gc eitlerinin kullanilmasi, retim
tarziyla zorunlu hale gelen bir kullanilma, emekinin ailesinin yaama
maliyetinde ve yetikin erkegin emek-gcnn degerinde byk bir
farklilik yaratir. Ne var ki, bu her iki etmen de aagidaki incelememizin
diinda birakilacaktir.
11a
[sayfa 58O|
(1) Metalarin degerleri zerinden satildiklarini; (2) emek-gc-
11a
[t0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. 816-81D. [88O-884.| sayfalarda ele alinan durum, burada
dogal olarak konu dii birakilmitir. -F.E.|
445
Kurl Murks
Kupilul l
nn fiyatinin zaman zaman degerinin zerine ykseldigini, ama hi bir
zaman bunun altina dmedigini varsayiyorum.
Bu varsayimlara dayanilarak, arti-deger ile emek-gc fiyatinin
nispi byklklerinin, ey tarafindan belirlendigini grmtk; (1)
ign uzunluguna ya da emegin byklgnn geniligine; (2) emegin
normal yogunluguna, yogunluk ynnden byklgne, belli bir sre-
de belli bir miktarda emek harcanmasina; (8) emegin retkenligine,
retim koullarindaki gelime derecesine bagli olarak ayni miktarda
emegin belli bir srede, daha ok ya da daha az rn saglamasina.
etmenden birinin degimeyen, ikisinin degien, ya da ikisinin degi-
meyen birinin degien ve ensonu her nn de ayni zamanda degien
olmalarina gre ok farkli dzenlemelerin olabilecegi aiktir. Bu etmen-
lerin ayni anda degimeleri halinde, herbirindeki degiikligin miktari ve
yn farkli olabilecegine gre, bu dzenlemelerin sayisi da artar. Aagida
yalnizca bellibali dzenlemeler gzden geirilecektir.
I. GN UZUNLUGU LE EMEK YOGUNLUGU DEGMYOR
EMEGN RETKENLG DEGYOR
Bu varsayimlara gre, emek-gcnn degeri ile arti-degerin
byklg, yasa tarafindan belirlenir.
(1) Belli uzunluktaki bir ign, emegin retkenligi ve onunla
birlikte rnn kitlesi ve retilen her metain fiyati ne denli degiirse
degisin, daima ayni miktarda deger yaratir.
Eger oniki saatlik bir ignnde yaratilan deger, diyelim alti ilin
ise, retilen mallarin kitlesi, emegin retkenligi ile birlikte degise bile,
varolan tek sonu, alti ilinin temsil ettigi degerin, daha ok ya da daha
az sayida mala dagilmasidir.
(2) Arti-deger ile, emek-gcnn degeri, karit ynlerde degiirler.
Emegin retkenligindeki bir degime, ondaki artma ya da eksilme,
emek-gc degerinde karit ynde, arti-degerde ayni ynde bir
degimeye neden olur.
Oniki saatlik bir ignnde yaratilan deger, degimeyen bir miktar-
dir, diyelim alti ilindir. Bu degimeyen miktar, arti-deger [sayfa 581| ile i-
inin bir edegerle yerine koydugu emek-gc degerlerinin toplamina
eittir. Eger degimeyen bir miktar iki kisimdan oluuyorsa, bunlardan
biri eksilmeden digerinin artamayacagi apaiktir. Balangita iki kisim
eit olsun: 8 ilin degerinde arti-deger, 8 ilin degerinde emek-gc. Bu
durumda, arti-deger ilinden iki iline inmeden, emek-gcnn de-
geri ilinden drt iline ykselemez; ayni ekilde, emek-gcnn
degeri ilinden iki iline dmeden, arti-deger ilinden drt iline
ykselemez. Demek ki, bu durumda, ne emek-gc degerinin ve ne
de arti-degerin mutlak byklklerinde, bunlarin nispi, yani birbirine
oranla byklklerinde, ayni anda bir degime olmadan hi bir degiiklik
44
Kurl Murks
Kupilul l
olmaz. Bunlarin ayni anda ykselmeleri ya da dmeleri olanaksizdir.
Ayrica, emegin retkenliginde bir ykselme olmaksizin, emek-
gcnn degeri demez ve dolayisiyla arti-deger ykselemez. rnegin,
yukardaki durumda, emegin retkenliginde, eskiden alti saatte retilen
ayni miktardaki gerekli tketim maddesini imdi drt saatte retecek
kadar bir arti olmaksizin, emek-gcnn degeri, ilinden iki iline
demez. te yandan, emegin retkenliginde, eskiden alti saatte reti-
lebilen ayni miktardaki gerekli tketim maddelerinin retimi iin imdi
sekiz saati gerektiren bir dme olmaksizin, emek-gcnn degeri
ilinden drt iline ikamaz. Bundan u sonu ikar ki, emegin retken-
liginde bir arti, emek-gc degerinde bir dmeye ve dolayisiyla arti-
degerde bir ykselmeye yolatigi halde, bu retkenlikte bir azalma,
emek-gcnn degerinde bir ykselmeye ve arti-degerde bir dmeye
neden olur.
Bu yasayi formlletirirken Ricardo bir noktayi ihmal etmitir:
arti-degerin ya da arti-emegin byklgndeki bir degime, emek-gc
degerinin byklgnde ya da gerekli-emegin miktarinda ters ynl bir
degimeye yolamakla birlikte, bu, hi bir zaman bunlarin ayni oranda
degiecegi anlamina gelmez. Bunlar ayni miktarda artar ya da azalirlar.
Ama bunlarin orantili artilari ya da azalilari, emegin retkenliginde
degime olmadan nceki ilk byklklerine baglidir. Emek-gcnn
degeri 4 ilin, ya da gerekli emek-zamani 8 saat ve arti-deger 2 ilin, ya
da arti-emek 4 saat olsa ve emegin retkenligindeki arti nedeniyle,
emek-gc degeri 8 iline ya da gerekli-emek 6 saate dse, arti-deger
8 iline ya da arti-emek 6 saate ykselir. Ayni miktar, 1 ilin ya da [sayfa
582| 2 Saat, bir durumda eklenmi, digerinden ikartilmitir. Ama her iki
durumda da, byklklerdeki degime orani farklidir. Emek-gcnn
degeri, 4 ilinden 8 iline, yani ya da %25 kadar dtg halde, arti-
deger, 2 ilinden 8 iline, yani ya da %5O kadar ykselir. Buradan u
sonu ikar ki, emegin retkenliginde belli bir degime sonucu olarak
arti-degerdeki orantili artma ya da eksilme, ignnn arti-degeri tem-
sil eden kisminin balangitaki byklgne baglidir; bu kisim ne ka-
dar kkse orantili degime o kadar byk, bu kisim ne kadar bykse
orantili degime o kadar azdir.
(8) Arti-degerdeki artma ya da azalma daima emek-gcnn
degerine tekabl eden azalma ya da artmanin bir sonucu olup, asla ne-
deni degildir.
12
12
Bu nc yasaya MacCulloch, digerleri yaninda, u samayi eklemitir: kapitalistin
dedigi vergilerin kaldirilmasi yoluyla, emek-gcnn degerinde bir dme olmaksizin, arti-
degerde bir arti -olabilir. Oysa bu vergilerin kaldirilmasi, kapitalistin ilk elden iiden sizdirdigi
arti-deger miktarinda hi bir degiiklik yapmaz. Bu, yalnizca, bu arti-degerin, kendisi ile nc
ahislar arasindaki blnme oranini degitirir. Dolayisiyla, arti-deger ile emek-gc degeri
arasindaki ilikide herhangi bir degiiklik yapmaz. Bu, nedenle, MacCulloch'un istisnasi, yalnizca
onun kurali yanli anladigini tanitlar; bu talihsizlik, Ricardo'yu vlgerletirirken sik sik baina
gelen bir eydir ve tipki, Adam Smith'i vlgerletiren 1. B. Say'in baina gelen talihsizlige benzer.
447
Kurl Murks
Kupilul l
gn, degimeyen bir byklk olup degimeyen byklkte
bir degerle temsil edildigine gre, arti-degerin byklgndeki her de-
gimeye, emek-gcnn degerinde ters bir degiiklige tekabl ettigine
gre, ve emegin retkenliginde bir degiiklik olmaksizin emek-gcn
degerinde bir degime olamayacagina gre, bu koullar altinda, arti-
degerin byklgndeki her degimenin, emek-gcnn degerinde
meydana gelen tersine bir byklk degimesinden dogacagi sonucu
aik olarak ikar. Grm oldugumuz gibi, emek-gcnn degerinde
ve arti-degerde, bunlarin nispi deger byklklerinde bir degiiklik olma-
dan, hi bir mutlak byklk degimesi olamayacagina gre, emek-
gcnn mutlak deger byklgnde daha nce bir degiiklik olmak-
sizin, bunlarin nispi byklklerinde herhangi bir degiikligin olamaya-
cagi sonucu ikar.
nc yasaya gre, arti-degerin byklgndeki bir degime,
emegin retkenligindeki bir degiikligin, emek-gcnn degerinde ya-
rattigi bir hareketin varligini ngrr. Bu degiikligin siniri, emek-gc-
nn degien degeri ile belirlenir. Bununla birlikte, koullar bu yasanin
ilemesine elverili olsalar bile, bazi [sayfa 588| yan hareketler olabilir. r-
negin: retkenligin artmasi sonucu, emek-gcnn degeri 4 ilinden 8
iline ya da gerekli emek-zamani 8 saatten 6 saate derse, emek-g-
cnn fiyati 8 ilin 8 peninin, 8 ilin 6 peninin ya da 8 ilin 2 peninin
altina dmeyebilir, ve dolayisiyla arti-deger, 8 ilin 4 peninin, 8 ilin 6
peninin, ya da 8 ilin 1O peninin zerine ykselmez. En alt siniri 8 ilin
olan (emek-gcnn yeni degeri) bu d miktari, bir yandan ser-
mayenin baskisi, te yandan iinin direnci ile terazinin kefelerine koy-
duklari nispi agirliga baglidir.
Emek-gcnn degeri, belli miktardaki gerekli tketim madde-
lerinin degeriyle belirlenir. Emegin retkenligi ile birlikte degien, bu
tketim maddelerinin kitlesi degil, degeridir. Bununla birlikte, retken-
likteki arti nedeniyle, ii de, kapitalist de, emek-gc fiyatiyla arti-de-
gerde herhangi bir degiiklik olmaksizin, ayni zamanda, bu tketim
maddelerinden daha byk bir miktarini elde edebilirler. Emek-gc-
nn degeri 8 ilin, gerekli emek-zamani 6 saat, arti-deger gene 8 ilin,
arti-emek 6 saat olsa ve, emegin retkenligi, gerekli-emegin arti-emege
orani degimeksizin iki katina ikartilsa, ne arti-degerin, ne de emek-
gc fiyatinin byklgnde bir degiiklik olmaz. Bunun tek sonucu,
bunlardan herbiri, imdi, eskisinin iki kati olan kullanim-degeri ile tem-
sil edilir; ve bu kullanim-degerleri imdi eskisinin yarisi kadar ucuzdur.
Emek-gcnn fiyati degimemekle birlikte, degerinin zerine ikmi
olabilir. Bununla birlikte, eger emek-gcnn degeri, yeni degeri ile
tutarli en alt sinir olan 1 ilin 6 peniye degil de, 2 ilin 1O peniye ya da 2
ilin 6 peniye dm olsa, b den fiyat gene de, artan bir zorunlu
maddeler kitlesini temsil eder. Bu ekilde, emegin retkenligindeki
artila birlikte, emek-gcnn fiyati srekli olarak debilir ve bu
448
Kurl Murks
Kupilul l
dn yanisira, iinin geim aralari kitlesinde srekli bir byme
olur. Ama bu durumda bile, emek-gcnn degerindeki d, arti-
degerde bir ykselmeye yolaabilir ve bylece, ii ile kapitalistin du-
rumlari arasindaki uurum genilemeye devam edebilir.
18
Yukarda szn ettigimiz yasayi, ilk kez dogru olarak forml-
letiren Ricardo olmutur. Ama o da u hatalara dmtr: [sayfa 584| (1)
bu yasalarin geerli oldugu zel koullari, kapitalist retimin genel ve
balibaina yasalari olarak grmtr. Ne ignnn uzunlugunda, ne
de emegin yogunlugunda bir degiikligi dikkate almitir; bu nedenle
de, ona gre, yalnizca bir degiken etmen, yani emegin retken-ligi
szkonusu olabilir; (2) bu hata, yaptigi tahlillere (1)'den ok daha fazla
zararli olmutur; o da, arti-degeri, kr, toprak, ranti vb. gibi zel
ekillerden bagimsiz olarak incelemede, diger iktisatilardan daha faz-
la bir ey yapmamitir. Bu yzden, arti-deger orani ile ilgili yasalari, kr
orani yasalari ile karitirmitir. Kr orani, daha nce de syledigimiz
gibi, arti-degerin, yatirilan toplam sermayeye oranidir; arti-deger orani
ise, arti-degerin, degien sermaye kismina orani demektir. Diyelim, 5OO
sterlinlik bir sermayenin (S), 4OO sterlini hammaddelerden, emek arala-
rindan, vb. (s), 1OO sterlini ii cretlerinden (d) ibaret olsun; arti-deger
(a) = 1OO sterlin olsun. Bu durumda arti-deger orani
a
/
d
=
1OO
/
1OO
=%1OO,
ama kr orani
a
/
s
=
1OO
/
5OO
=%2O olur. Ayrica, kr oraninin, arti-deger ora-
nini hi etkilemeyen koullara da bagli bulunabilecegi besbellidir. III.
Kitapta [ciltte|, belli bir arti-deger orani ile eitli kr oranlarini elde
edebilecegimizi ve belli koullar altinda eitli arti-deger oranlarinin,
tek bir kr oraninda ifadelerini bulabilecegini gsterecegim.
II. GN DEGMYOR
EMEGN RETKENLG DEGYOR EMEGN YOGUNLUGU DEGYOR
Emegin yogunlugunda arti, belli bir srede, emegin harcan-
masinda arti demektir. Bu nedenle, ignnn uzunlugu ayni olmak
zere, daha yogun bir emekle geen bir ign, daha az yogun bir
ignne gre, daha fazla rnde maddeleir. Emegin retkenligindeki
artiin, belli uzunluktaki bir ignnde daha fazla rn saglayacagi da
dogrudur. Ne var ki, bu ikinci durumda, herbir rnn degeri, daha az
emege maloldugu iin der; birinci durumda ise, her iki rn daha
nceki kadar emege maloldugu iin, deger degimeden kalir. rnle-
rin sayisi, burada, fiyatlarinda bir dme olmadan artmitir; sayilari ile
birlikte fiyatlari toplami da bymtr. Ama retkenligin artmasi halinde
belli bir deger, daha byk bir rn kitlesine dagilir. Demek ki,
18
"Sanayiin retkenliginde, belli bir emek ve sermaye miktariyla, daha az ya da daha ok
retimde bulunulmasina yolaan bir degiiklik oldugu zaman, cret payini temsil eden miktar
ayni kalirken bu payin degiebilecegi, ya da cret payi ayni kalirken bunu temsil eden miktarin
degiebilecegi aiktir." ([1. Cazeriove,| O0||/nes o/ Po|/|/cc| Economy, etc., s. 67.)
44
Kurl Murks
Kupilul l
ignnn uzunlugu degimeden yogunlugu artmi bir gnlk emek,
daha fazla bir [sayfa 585| degerde somutlaiyor ve paranin degeri degi-
memise (faha biiyk miktarda para ile temsil ediliyor. Yaratilan deger,
emegin yogunlugunun toplumsal ortalamadan sapmasi lsnde bir
degiiklik gsteriyor. yleyse, belli uzunluktaki bir ign, artik, degi-
meyen degil, degien bir deger yaratiyor; 12 saatlik normal yogunluktaki
bir ignnde yaratilan deger, diyelim 6 ilin olsun, ama yogunlugun
artmasiyla yaratilan deger, 7, 8 ilin ya da daha fazla olabilir. Bir gnlk
emekle yaratilan degerin, szgelii 6 ilinden 8 iline ykselmesiyle, bu
degerin iki kismi, yani emek-gc fiyati ile arti-deger de, ayni zamanda,
eit ya da eit olmayan miktarlarda artabilir. Bunlarin her ikisi de ayni
anda 8 ilinden 4 iline ikabilir. Burada, emek-gcnn fiyatindaki ar-
ti, bu fiyatin zorunlu olarak emek-gcnn degeri zerine ykseldigi
anlamini taimaz. Tersine, bu fiyattaki bir ykseli bu degerdeki bir d-
-le birlikte olabilir. Emek-gc fiyatindaki artiin, daha da hizlanan
ainma ve yipranmayi karilamadigi durumlarda, bu durum ortaya ikar.
Gelip geici istisnalar diinda, emegin retkenligindeki bir degi-
ikligin, emek-gcnn degerinde ve dolayisiyla arti-degerin byklgn-
de bir degimeye, ancak ilgili sanayi kollarinda elde edilen rnlerin,
iilerin aliilagelen tketim mallari arasinda bulunmasi halinde yolati-
gini biliyoruz. Ele alinan durumda, bu koul, szkonusu degildir. nk,
degiikligiri, emegin sresinde ya da yogunlugunda olmasi halinde, ya-
ratilan degerin byklgnde, bu degerin somutlatigi malin niteligine
bagli bulunmayan bir degiiklik daima olur.
Emegin yogunlugu, btn sanayi kollarinda ayni anda ve eit
derecede artacak olsa, bu yeni ve daha yksek derecede yogunluk,
toplum iin normal derece haline gelir ve ayrica hesaba katilacak bir
ey olmaktan ikar. Ama bu durumda bile, emegin yogunlugu eitli
lkelerde farkli olur ve deger yasasinin uluslararasi uygulaniinda degiik
durumlara yolaabilir. Bir ulusun daha yogun olan ign, baka bir
ulusun daha az yogun olan ignne oranla, daha fazla miktarda bir
para ile temsil edilebilir.
14
[sayfa 586|
III. EMEGN RETKENLG VE YOGUNLUGU DEGMYOR.
GN UZUNLUGU DEGYOR
gn iki ekilde degiebilir: uzatilabilir ya da kisaltilabilir. Eli-
mizdeki verilerden ve 581. sayfada yapilan varsayimlarin sinirlari ier-
sinde aagidaki yasalari elde edecegiz:
14
"Diger eyler ayni olmak kouluyla, ngiliz fabrikatr, belli bir srede yabanci bir fabrikatr-
den nemli miktarda daha fazla i ikartabilir; ve bu miktar, buradaki haftalik 6O saat ile baka
yerlerdeki 72 ya da 8O saati dengeleyecek kadar olabilir." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1855,
s. 65.) ngiltere ile Kita Avrupasi isaatleri arasindaki bu farki azaltmanin en amaz yolu, Kita
Avrupasindaki fabrikalarda ign uzunlugunu bir yasa ile kisaltmak olabilir.
450
Kurl Murks
Kupilul l
15
"On Saatlik Yasanin yrrlge girmesiyle aydinliga ikan... dengeleyici koullar vardir."
(Re. o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1848. s. 7.)
(1.) gn, uzunlugu ile orantili olarak, daha byk ya da daha
kk miktarda deger yaratir; bylece bu, degimeyen degil, degien
bir deger miktaridir.
(2.) Arti-degerin byklg ile emek-gcnn degeri arasindaki
ilikideki her degiiklik, arti-emegin ve dolayisiyla arti-degerin mutlak
byklgndeki bir degiiklikten ileri gelir.
(8.) Emek-gcnn mutlak degeri, ancak, arti-emegin uzatil-
masiyla emek-gcnn yipranmasi ve ainmasi zerinde yapilan bir
tepkinin sonucu olarak degiebilir. Bu nedenle, bu mutlak degerdeki,
her degiiklik, arti-degerin byklgndeki degimenin bir nedeni degil,
bir sonucudur.
Biz, ignnn kisaltildigi durumla konuya giriyoruz.
(1.) Yukarda belirtilen koullar altinda ignnde yapilan bir ki-
saltma, emek-gc degeri ve onunla birlikte gerekli emek-zamaninda
bir degiiklik yapmaz. Bu, arti-emek ile arti-degeri azaltir. Bu sonuncu-
nun mutlak byklg ile birlikte nispi byklg, yani bunun emek-
gcnn ayni kalan deger byklgne oranla byklg de der.
Ancak, emek-gcnn fiyatini, degerinin altina drmek suretiyle, ka-
pitalist, kendisini zarardan kurtarabilir.
gnnn kisaltilmasina kari her zaman ne srlen btn
itirazlar, bunun, bizim burada varoldugunu varsaydigimiz koullar altin-
da gerekletigini kabul eder, oysa gerekte durum bunun tam tersidir:
emegin retkenligi ile yogunlugundaki degimeler, ignnde yapilan
bir kisaltmadan ya nce ya da hemen sonra grlr.
15
(2.) gnnn uzatilmasi. Diyelim, gerekli emek-zamani 6 saat,
ya da emek-gc degeri 8 ilin olsun; ayni ekilde arti-emek 6 saat ya
da arti-deger 8 ilin olsun. Bu durumda ignnn tm 12 saattir ve 6
ilinlik bir degerde somutlamitir. imdi, eger ign 2 saat uzatilir ve
emek-gcnn fiyati ayni kalirsa, arti-deger, hem mutlak, hem de nispi
olarak artar. Emek-gcnn degerinde [sayfa 587| mutlak bir degiiklik
olmamakla birlikte, nispi bir d gsterir. I.'de varsayilan koullar al-
tinda, emek-gcnn nispi deger byklg, bunun mutlak bykl-
gnde bir degime olmadan degiemiyordu. Burada, tersine, emek-
gcnn degerindeki nispi byklk degimesi, arti-degerin mutlak
byklgndeki bir degimenin sonucudur.
Bir gnlk emegin iinde somutlatigi deger, o gnn uzunlugu
ile birlikte arttigina gre, arti-deger ile emek-gcnn fiyatinin da ayni
zamanda ya eit ya da eit olmayan miktarlarda ykselebilecegi aiktir.
Bu ezamanli arti, o halde iki durumda olabilir: birisi, ignnn fiilen
uzatilmasi; digeri, byle bir uzatma olmaksizin, emegin yogunlugunda
bir artma olmasi ile.
45T
Kurl Murks
Kupilul l
gnnn uzatilmasi halinde, emek-gcnn fiyati, bu fiyat no-
minal olarak degimedigi ve hatta ykseldigi halde, degerinin altina
debilir. Emek-gcnn gnlk degeri, animsanacagi zere, normal
ortalama sresi ya da iiler arasindaki normal yaam sresi ile, beden-
sel bakimdan olumu maddesine tekabl edecek bir insan yapisina
uygun decek ekilde, harekete dnm ile llr.
16
Uzatilan bir
ignnn kainilmaz bir sonucu olarak, emek-gcnn fazla yipran-
mamasi, bir noktaya kadar, daha yksek bir cret denerek telafi edi-
lebilir. Ama bu noktadan sonra yipranma ve ainma, geometrik dizi
halinde artar ve emek-gcnn normal olarak yeniden-retimi ve gre-
vini yerine getirmesi iin gerekli koullar altst olur. Emek-gcnn fi-
yati ile smrlme derecesi, ortak bir l ile llebilir miktarlar olmak-
tan ikarlar.
IV. EMEGN SRESNDE, RETKENLGNDE VE
YOGUNLUGUNDA AYNI ANDA DEGMELER
Burada ok sayida degiik dzenlemelerin olabilecegi aiktir.
Etmenlerden ikisi degiebilir, nc aynen kalir, ya da de ayni
anda degiebilir. Bunlar ayni ya da farkli derecelerde, ayni ya da karit
ynlerde degiebilirler ve sonuta bu degiiklikler birbirlerini btnyle
ya da kismen dengelerler. Bununla birlikte, 1, II ve III'te veriler) sonular
gznnde bulundurularak, mmkn olan her durumun tahlili kolaydir.
Her etmeni, sirasiyla degien [sayfa 588| ve diger ikisini degimeyen etmen-
ler olarak ele alarak, mmkn olan her dzenlemenin sonucu buluna-
bilir. Bu nedenle, biz, burada yalniz iki nemli durum zerinde kisaca
duracagiz.
(!.) Eme/n 0|e|/en|//nJe// c:c|mcy|c
cyn| cnJc /0n0n0n 0:cmcs|
Emegin retkenligindeki azalmadan szederken, biz, burada,
rnleri, emek-gcnn degerini belirleyen sanayi kollarina iaret edi-
yoruz; rnegin, topragin retkenliginin azaltmasi sonucu emegin ret-
kenliginde azalma ve toprak rnlerinin pahalilamasi gibi. Bir ignn
12 saat, yaratilan deger 6 ilin olsun; bunun yarisi emek-gcnn de-
gerini yerine koymakta, diger yarisi arti-degeri oluturmaktadir. Diyelim,
topraktan elde edilen rnlerin pahalilamasi sonucu emek-gcnn
degeri 8 ilinden 4 iline ykseliyor ve bu nedenle de gerekli emek-
zamani 6 saatten 8 saate ikiyor. gnnn uzunlugunda eger bir de-
16
"Bir insanin 24 saat iinde saglami oldugu emek miktari, vcudunda meydana gelen
kimyasal degiiklerin incelenmesiyle yaklaik olarak bulunabilir, nk maddedeki degiiklige
ugrami ekiller, dinamik kuvvetin daha nceki hareket ve ileyiini belirler." (Grove, On the
Co||e|c|/on o/ P|ys/cc| Fo|ces, [London 1846, s. 8O8, 8OD.|.)
452
Kurl Murks
Kupilul l
giiklik olmazsa, arti-emek 6 saatten 4 saate, arti-deger 8 ilinden 2 ili-
ne der. Eger ign 2 saat uzar, yani 12 saatten 14 saate ikarsa, ar-
ti-emek 6 saat, arti-deger 6 ilin olarak kalir, ama arti-deger, gerekli
emek-zamaniyla llen emek-gc degerine oranla der. Eger ign
4 saat uzatilir, yani 12 saatten 16 saate ikartilirsa, arti-deger ile emek-
gc degerinin, arti-emek ile gerekli-emegin nispi byklkleri degi-
mez, ama arti-degerin mutlak byklg 8 ilinden 4 iline, arti-emek 6
saatten 8 saate ykselir, %88
1
/
8
'k bir arti olur. Demek ki, emegin ret-
kenligi derken, ayni zamanda, ignnn uzamasi halinde, arti-degerin
mutlak byklg ayni kaldigi halde nispi byklg azalabilir; nispi
byklg degimeden kaldigi halde mutlak byklg artar; ve ig-
nnn uzamasi sonucu, her ikisi de artabilir.
17DD ile 1815 yillari arasindaki dnemde, yiyecek maddeleri fi-
yatlarindaki arti, ngiltere'de, cretlerde nominal bir artia yolati, oysa
gerekli tketim maddeleri ile ifade edilen gerek cretler dmt.
West ile Ricardo, bu olaydan, tarimsal alandaki emegin retkenliginde-
ki azalmanin, arti-deger oraninda bir dmeye yolatigi sonucunu
ikartmilar, ve yalniz hayallerinde varolan bu varsayimi, cretin, krin
ve toprak rantinin nispi byklkleri konusundaki nemli incelemele-
rin iki noktasi yapmilardi. Ama aslinda arti-deger, o sirada, emegin
yogunlugundaki arti ve [sayfa 58D| isgnnn uzamasi sayesinde hem
mutlak ve hem de nispi olarak artmiti. gnnn insafsizca uzatil-
masinin bir hak olarak yerlemesi, ite bu dneme raslar;
17
bu dnem,
zellikle, burada sermaye birikimiyle, urada sefaletin hizla artmasiyla
karakterize, edilir.
18
17
"Tahil ile emek nadiren atbai giderler; ama bunlarin birbirinden ayrilmayacaklari aik
bir sinir vardir. Emeki siniflarin pahalilik dnemlerinde gsterdikleri ve cretlerin dmesine
yolaan olaganst aba, taniklarin ifadeleri (yani, 1814-15 tarihli Parlamento Aratirma
Komisyonu nnde verilen ifadelerde) bunlarin ok byk erdemli kiiler oldugunu ve
sermayenin bymesine kesenkes yardim ettiklerini ortaya koymutur. Ama insanca duygular
taiyan hi kimse bunlarin srekli ve kariliksiz olmasini isteyemez. Geici bir are olarak
bunlar, hayranliga layik, kimselerdir, ama srekli faaliyet halinde olduktari takdirde, yiyeceginin
en son sinirlarina itilmi bir lke halkinin bu durumundan dogabilecek sonulara benzer sonular
dogururlar." (Malthus, lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ P|o|ess o/ Ren|, Lond.. 1815, s. 48, not.)
Malthus'un, kitapiginin bir baka yerinde de dikkati ektigi bir geregin, alima saatlerinin
uzatilmasi zerinde israrla durmasinin btn onuru kendisine aittir, oysa Ricardo ile digerleri
ne berbat gerekler karisinda bile, ign uzunlugunun degimezligini btn aratirmalarinin
temeli yapmilardir. Ama Malthus'un hizmet ettigi tutucu ikar evreleri, onun, ignnn sinirsiz
bir ekilde uzamasiyla birlikte, makinelerdeki olaganst gelimelerin, kadinlarla ocuklarin
smrlmesinin, kainilmaz olarak, ii sinifinin byk bir kismini "fazlalik" haline getirecegini
ve bunun, hele sava ve ngiltere'nin dnya pazarindaki tekeli sona erince kesenkes olacagini
grmekten alikoymulardir. Bu "airi-nfus"u, kapitalist, retimin tarihsel yasalari yerine, doganin
sonsuz yasalari ile aiklamaya kalkimak, Malthus'un gerek bir rahip gibi hayran oldugu egemen
siniflarin ikarlarina kukusuz ok daha uygun ve onunla ok daha uyumlu idi.
18
"Sava sirasinda. sermaye artiinin balica nedeni, her toplumda sayilari en fazla olan
emeki siniflarin daha fazla aba harcamalari ve belki de daha byk bir sefalete dmeleri idi.
etin ve g koullar, daha fazla kadinla ocugun ie girmesini zorunlu hale getirmi, ayni
nedenle eski iiler, zamanlarinin daha byk bir kismini, retimi artirmaya vermek durumunda
kalmilardir." (Esscys on Po|. Econ., /n 0|/c| c|e l||0s||c|eJ ||e P|/nc/c| Cc0ses o/ P|esen|
Nc|/onc| 0/s||ess, London 188O, s. 248.)
453
Kurl Murks
Kupilul l
(?.) Eme/n yo0n|00nJc |e 0|e|/en|//nJe
c||mcy|c cyn| cnJc /0n0n0n /|sc|mcs|
Emegin retkenliginde ykselme ve yogunlugunda arti, her iki-
si de benzer etkiler yaratir. Bunlarin her ikisi de, belli bir srede retilen
mal kitlesini artirir. Bu nedenle her ikisi de, emekinin kendisi iin
gerekli-geim aralarini ya da bunlarin edegerlerini retmesi iin har-
camak zorunda oldugu ign blmn kisaltir. gnnn asgari
uzunlugu, bu zorunlu, ama kisaltilmi blmyle saptanir. Eger
ignnn tamami bu blmn uzunlugu kadar daralmi olsa, arti-
emek ortadan kalkardi; byle bir sonu, sermaye rejimi altinda tama-
men olanaksizdir. Ancak kapitalist retim biiminin ortadan kaldiril-
masiyla, ignnn uzunlugu gerekli [sayfa 54O| emek-zamanina indirge-
nebilir. Ama bu durumda bile, bu sre, sinirlarini geniletecektir. Bunun
nedeni bir yandan, "gerekli geim aralari" kavraminin byk lde
genilemesi, emekinin tamamen farkli bir yaam dzeyine ulama
abasidir. te yandan, bunun nedeni, imdi arti-emek sayilanin, o zaman
gerekli-emek sayilmasidir; bununla, yedek ve birikim iin bir fonu olu-
turan emegi kastediyorum.
Emegin retkenligi ne kadar artarsa, ign o kadar kisaltilabilir;
ve ign ne kadar kisaltilirsa, emegin yogunlugu o kadar artabilir. Top-
lumsal bir aidan, emegin retkenligi emegin harcanmasindaki tasar-
rufla ayni oranda artar, ve bylece yalniz retim aralarinda bir tasarruf
saglamakla kalinmaz, tm yararsiz emek harcamalarindan da kainilmi
olunur. Kapitalist retim tarzi, bir yandan her bireysel giriimde tasarru-
fu zorlarken, te yandan da, yarattigi anarik rekabet sistemi yznden,
emek-gc ile toplumsal retim aralarinda en sinirsiz israflara neden
olur; biz, burada, bugn iin vazgeilmez grlen, ama aslinda gerek-
siz olan bir yigin iin yaratilmi olmasi zerinde durmuyoruz.
Emegin yogunlugu ile retkenligi belli ise, toplumun maddi re-
tim iin ayiracagi zaman o kadar kisadir ve dolayisiyla, iin gitgide daha
fazla lde toplumun btn saglikli yeleri arasinda eit ekilde dagi-
tilmasi ve belli bir sinifin elinden, dogal emek ykn kendi omuzlarin-
dan kaldirip toplumun baka bir tabakasinin omuzlarina ykleme
gcnn alinmasi oraninda, eldeki zamanin, bireyin zihinsel ve toplum-
sal yeteneklerini serbeste gelitirmesine ayrilmasi mmkn olacaktir.
Bu ynde ignnn kisaltilmasi, emegin genelletirilmesinde, ensonu,
bir sinira ulami olacaktir. Kapitalist toplumda, halk kitlelerinin btn
yaami emek-zamanina dntrlerek, tek bir sinifa bolca bo zaman
saglanir. [sayfa 541|
454
Kurl Murks
Kupilul l
ONSEKZNC BLM
ARTI-DEGER ORANI N ETL FORMLLER
ARTI-DEGER oraninin aagidaki formllerle temsil edildigini
grm bulunuyoruz:
lk iki formln degerler orani olarak gsterdigi eyi, nc
forml, bu degerlerin retimleri iin harcanan zamanlarin orani eklinde
gstermektedir. Biri digerini tamamlayan bu formller, tamamen kesin
ve dogrudur. Bu nedenle, biz, bunlari, klasik ekonomi politikte, bilin-
siz olmakla birlikte, olduka ilenmi halde buluruz. Orada, aagidaki
tretilmi formllerle karilairiz:
[sayfa 542|
Arti-deger a Arti-deger Arti-Emek
I.
Degimeyen Sermaye ( d )
=
Emek-gc Degeri
=
Gerekli-emek
Arti-emek* Arti-deger Arti-rn
II.
gn
=
rn Degeri
=
Toplam rn
455
Kurl Murks
Kupilul l
Bir ve ayni oran burada sirayla emek-zamanlari, bu emek-zaman-
larinin somutlatigi degerler ve ilerinde bu degerleri taiyan rnlerin
oranlari olarak ifade edilmitir. "rn Degeri" sz, burada, kukusuz,
yalnizca bir ignnde yaratilan yeni deger anlamina gelmektedir ve
rnn degimeyen deger kismi, buna dahil edilmiyor.
Btn bu formllerde (II.), emegin gerek smrlme derecesi
ya da arti-deger orani yanli ifade edilmitir. gn 12 saat olsun. Daha
nceki durumlardaki ayni varsayimlarla, emegin smrlme derecesi
aagidaki oranlarla temsil edilir:
II. formllerden ok daha farkli orantilar elde ederiz,
Bu tretilmi formller, aslinda, yalnizca, ign ya da retilen
degerin sermaye ile ii arasinda hangi oranda blldgn ifade
ederler. Eger bunlar, sermayenin kendi kendisini geniletme derecesi-
nin dolaysiz ifadeleri olarak ele alinirsa, u yanli yasa geerlilik kaza-
nir: Arti-emek ya da arti-deger hi bir zaman %1OO'e ulaamaz.
1D
nk
arti-emek, ignnn, ya da arti-deger, [sayfa 548| yaratilan degerin ancak
bir kismi oldugu iin, arti-emegin daima zorunlu olarak ignnden, ya
da arti-degerin yaratilan toplam degerden, daima daha az olmasi gere-
kir. Ne var ki, 1OO : 1OO'Ik bir orana ulailmasi iin bunlarin eit olma-
lari gerekir. Arti-emegin btn gn (yani, haftanin ya da yilin ortalama
herhangi bir gn) doldurabilmesi iin, gerekli-emegin sifira dmesi
gerekir. Ama gerekli-emek yokolunca, arti-emek de yokolur, nk bu,
gerekli-emegin yalnizca bir ilevidir. Bu nedenle,
arti-emek
/
gn
ya da
arti-
deger
/
yaratilan-deger
orani
1OO
/
1OO
sinirina asla ulaamaz. Hele
1OO+x
/
1OO
hi yks-
6 saat arti-emek 8 ilinlik arti-deger
6 saat gerekli-emek
=
8 ilinlik degien sermaye
= %1OO
6 saat arti-emek 8 ilinlik arti-deger
12 saatlik ign
=
8 ilinlik yaratilan deger
= %5O
1D
rnegin bkz: 0|/||e| 8|/e/ cn, |. l/|c|mcnn |on RoJ|e||0s. W/Je||e0n Je| R/cc|Jo'sc|en
le||e |on Je| G|0nJ|en|e 0nJ 8e|0nJ0n e/ne| ne0en Ren|en||eo|/e, Berlin 1851. Bu yaziya
daha sonra dnecegim; toprak ranti zerindeki yanli teorisine karin, kapitalist retimin niteligini
kavramitir. [t0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/. Burada Marx'in kendinden ncekileri, onlarda gerek
bir ilerleme ya da yeni ve saglam bir fikir buldugu zaman nasil vgyle yargiladigini gryoruz.
Rodbertus'un Rud. Meyer'e yazdigi mektuplarin daha sonralari yayinlanmasi Marx'in yukardaki
vc szlerinin bir lde sinirlandirilmasi geregini ortaya koymutur. Bu mektuplarda yle
bir pasaj geiyor: "Sermaye yalniz emekten degil, kendi kendisinden de kurtarilmalidir; bu en
iyi ekilde, ancak, sanayici kapitalistin giriimlerinin, sermayenin ona ykledigi ekonomik ve
politik grevler diye ele alinmakla, sagladigi kra ise bir tr maa gzyle bakilmakla baarilabilir,
nk biz, henz baka bir toplumsal kuruluu bilmiyoruz. Ama bu maalar dzenlenebilir, ve
cretlerden ok fazla bir kismini alirlarsa azaltilabilir. Marx'in toplum iersinde yaptigi baskinin
ben onun kitabina bu adi veriyorum geriye pskrtlmesi gerekir. ... Marx'in kitabi, btnyle,
sermayenin incelenmesinden ok, sermayenin bugnk ekline kari giriilmi bir polemiktir
ve o, bu ekli, sermaye kavraminin kendisiyle karitirmaktadir." (8|/e/e, e|c., |on 0|. RoJ|e||0s-
1ce|:o0, |e|c0s. |on 0|. R0J. Veye|, Berlin 1881, Bd. I, s. 111, 48. Brief von Rodbertus.)
Rodbertus'un, "toplumsal mektuplari"ndaki o gzpek saldirilar ite bylesine ideolojik
bayagiliklar haline gelerek snp gitmitir. -F.E.|
45
Kurl Murks
Kupilul l
elemez. Ama arti-deger orani, emegin gerek smr derecesi iin hi
de byle degildir. rnegin, L. de Lavergne tarafindan yapilan bir deger-
lendirmeyi ele alalim; buna gre, ngiliz tarim iisi, rnnn
2O
ya da
bunun degerinin ancak 'ini aliyor, buna karilik kapitaliste (iftiye)/'
kaliyordu; ganimetin daha sonra kapitalist ile toprak sahibi vb. arasinda
nasil blldgn hi hesaba katmiyoruz. Bu duruma gre, ngiliz
tarim emekisinin arti-emeginin gerekli-emege orani 8 : l'dir ve bu da
%8OO'lk bir smr orani demektir.
gnn degimeyen bir byklk olarak ele alma eklindeki
gzde yntem, II. formllerin kullanilmasiyla yerleik bir durum aldi,
nk bu formllerde arti-emek, daima uzunlugu belli bir ign ile
karilatirilir, yalnizca retilen degerin blm szkonusu oldugu za-
man da ayni ey geerlidir. Belli bir degerde gereklemi bulunan
ign, zorunlu olarak uzunlugu belli bir igndr.
Arti-deger ile emek-gc degerini, yaratilan degerin paralari ola-
rak gsterme alikanligi bu, kapitalist retim tarzinin kendisinden dogan
bir alikanlik olup, nenii daha sonra aiklanacaktir sermayeye zel-
ligini kazandiran asil ilikiyi, yani degien sermayenin canli emek-gc
ile degiimini, ve sonuta, iinin, rnn diinda tutulmasini gizle-
mektedir. Gerekte olanin yerini, bir agriimin aldatici grnts almak-
ta ve sanki emeki ile kapitalist, rn, retimine kattiklari farkli gelerin
oranina gre aralarinda paylamaktadir.
21
[sayfa 544|
Ayrica II. formller her an I. formllere evrilebilir. rnegin, eger
elimizde
6 saat arti-emek
/
12 saatlik ign
orantisi var ise, o halde gerekli emek-
zamani, 12 saatten 6 saatlik arti-emegin ikarilmasi oldugu iin u sonu-
cu elde ederiz:
Daha nce zaman zaman szn etmi oldugum nc bir
forml daha vardir:
Yukardaki aiklamalardan sonra, artik,
kariligi denmemi emek
/
kariligi denmi
emek
formlyle, kapitalistin emek-gcne degil, emege para dedigi
2O
rnn, yalnizca yatirilmi bulunan degimeyen sermayeyi yerine koyan kismi, dogal
olarak, bu hesap iinde yer almamitir. ngiltere'nin krkrne hayrani Mr. L. de Lavergne,
kapitalistin payini, ok yksek grmekten fazla, ok dk grmek egilimindedir.
21
Kapitalist retimin btn gelimi ekilleri, kooperasyonun ekilleri oldugu iin, 4. Je
lc|o|Je'0n 0e |'Es|/| J'4ssoc/c|/on Jcns |o0s |es /n|e|e|s Je |c comm0nc0|e, Paris 1818, adli
yapitinda yaptigi gibi, bunlari uzlamaz elikili niteliklerinden soyutlamaktan ve tek bir sihirli
szle serbest ibirligi ekillerine dntrmekten daha kolay ne vardir. Yankee H. Carey, bu
sihirli hileyi, yeri geldiginde, klelik sisteminden dogan ilikiler iin bile baariyla kullanir.
6 saatlik arti-emek 1OO
6 saatlik gerekli-emek
=
1OO
Arti-emek Arti-emek Kariligi denmemi Emek
Emek-gcnn degeri
=
Gerekli-emek
=
Kariligi denmi Emek
457
Kurl Murks
Kupilul l
yanli sonucuna varilmasi artik mmkn degildir. Bu forml
arti-emek
/
gerekli-
emek
formlnn yalnizca yaygin bir ifadesidir. Kapitalist, emek-gc-
nn degeri ile fiyati akimakta ise, degerini der ve bunun kariliginda,
canli emek-gc zerinde tasarruf hakkini kazanir. Bu yararlanma iki
dneme ayrilir. Bir dnem boyunca emeki yalniz emek-gcnn dege-
rine eit bir deger yaratir, onun edegerini retir. Bylece kapitalist,
emek-gcnn fiyati olarak yatirdigi sermayeye karilik ayni fiyatta bir
rn elde eder. O, burada, tipki o rn piyasadan hazir halde satinalmi
gibidir. Diger dnemde, arti-emek dneminde, emek-gcnn kulla-
nilmasi, kapitalist iin, ona bir edegere malolma-yan bir deger yara-
tir.
22
Emek-gcnn bylece harcanmasi ona bedavaya malolur. te
bu bakimdan bu arti-emege, kariligi denmemi emek denilebilir.
Sermaye, demek ki, Adam Smith'in dedigi gibi, yalnizca emek
zerinde egemen degildir, temelde kariligi denmemi emek [sayfa 545|
zerinde egemendir. Her trl arti-deger, sonradan (kr, faiz, rant gibi)
hangi zel biim altinda billurlairsa billurlasin, z bakimindan, kariligi
denmemi emegin maddelemesidir. Sermayenin kendisini genilet-
mesinin sirri, sonunda, bakalarinin kariligi denmemi belirli bir
miktarda emegi zerindeki tasarruf yetkisi olarak kendini aiga vurur.
[sayfa 546|
22
Fizyokratlar arti-degerin sirrini zememekle birlikte, u kadarini biliyorlardi: o, "ona
satin-alma yoluyla sahip olmadigi ve kendisinin satabildigi, bagimsiz ve istenildigi gibi kullanilabilir
bir zenginliktir". (Turgot, Re/|ex/ons s0| |c Fo|mc|/on e| |c 0/s||/|0|/on Jes R/c|esses, s. 11.)
458
Kurl Murks
Kupilul l
ALTINCI KISIM
C k E T
___________
ONDOKUZUNCU BLM
EMEK-GC DEGERNN YA DA FYATININ
CRETE DNMESI
BUR1UVA toplumunun grnnde, iinin creti, emeginin fi-
yati olarak, belli bir miktarda emek iin denen belli miktarda para
olarak grnr. Bylece, herkes, emegin degerinden szeder ve bunun
para olarak ifadesine onun gerekli ya da dogal fiyati der. te yandan,
emegin pazar fiyatindan, yani onun dogal fiyatinin stnde ya da altin-
da oynamalar gsteren fiyatlarihdan szederler.
Ama bir metain degeri nedir retimi iin harcanan toplumsal
emegin nesnel eklidir. Peki biz bu degerin miktarini nasil lyoruz
Onda bulunan emegin niceligi ile. yleyse bu durumda, szgelii 12
saatlik ignnn degeri nasil belirlenir 12 saatlik ignnde bulunan
12 alima saati ile demek, sama bir totoloji olur.
1
[sayfa 547|
1
"Mr. Ricardo, degerin retim sirasinda harcanan emek miktarina bagli bulundugu yolundaki
gretisini tehlikeye drecek gibi grnen bir glkten ustaca kainiyor. Eger bu ilkeye siki
sikiya baglanilacak olsa, emegin degerinin de onu retmek iin harcanan emek miktarina bagli
olmasi gerekir ki, bu, dpedz samadir. Bunun iin ustaca bir dnle Mr. Ricardo, emegin
degerini, cretlerin retilmesi iin gerekli-emek miktari haline getiriyor; ya da onun diliyle
sylersek, emegin degerinin, cretlerin retimi iin gerekli-emek miktari ile belirlenecegini ne
sryor; yani onun demek istedigi, iiye verilen para ya da metalarin retimi iin gerekli-emek
miktaridir. Bu yle demeye geliyor: kumain degeri, onun retimi iin harcanan emek miktariyla
degil de, kumain degiildigi gmn retimi iin harcanan emegin miktariyla belirlenir." ([S.
Bailey,| 4 C|/|/cc| 0/sse||c|/on on ||e Nc|0|e, e|c., o/ \c|0e, s. 5O, 51.)
45
Kurl Murks
Kupilul l
Emegin, pazarda, bir meta olarak satilabilmesi iin, her eyden
nce, satilmadan nce varolmasi zorunludur. Eger emeki, emegine
bagimsiz nesnel bir varlik verebilseydi, o, emek degil, bir meta satmi
olurdu.
2
Bu elikilerden baka, paranin, yani gereklemi emegin canli
emekle dogrudan degiimi, ya kapitalist retim temeli zerinde ser-
beste gelimesine henz balami bulunan deger yasasini, ya da dogru-
dan dogruya cretli emege dayanan kapitalist retimin kendisini ortadan
kaldirirdi. 12 saatlik bir ign, kendisini rnegin 6 ilinlik bir para dege-
rinde somutlatirir. Ya da edegerler degiilmektedir ve o zaman, ii
12 saatlik emegi iin 6 ilin alir; emeginin fiyati rnnn fiyatina eit
olur. Bu durumda, emegini satinalana, herhangi bir arti-deger retme-
mektedir; 6 ilin, sermayeye dnmemitir, kapitalist retimin temeli
ortadan kalkar. Ne var ki, iinin, emegini sattigi asil temel budur, ve
bu nedenledir ki, onun emegi, cretli-emektir. Ya da ii 12 saatlik
emegi iin 6 ilinden, yani 12 saatlik emegin kariligindan daha az bir
miktar para alir. Oniki saatlik emek, 1O, 6 vb. saatlik emek ile degiil-
mitir. Eit olmayan miktarlarin bylece eitlenmesi yalnizca degerin
belirlenmesini ortadan kaldirmakla kalmaz. Bylesine kendi kendini
yokedici bir elikinin herhangi bir ekilde, yasa olarak ifade edilmesi
ya da formlletirilmesi bile olanaksizdir.
8
[sayfa 548|
Daha fazla emegin, daha az emekle degiilmesini bunlarin e-
killerindeki farka baglamak, birisinin gereklemi, digerinin canli oldu-
gunu sylemek hi bir yarar saglamaz.
4
Bu, bir metain degerinin, onda
fiilen gerekleen emek miktariyla degil, onun retimi iin gerekli canli
emek miktariyla belirlenecegini sylemek kadar samadir . Bir meta,
diyelim 6 isaatini temsil ediyor olsun. Ayni eyin 8 saatte yapilmasini
saglayacak bir bulu ortaya iksa, daha nce retilmi metain degeri
bile yariyariya der. imdi bu meta, eskiden gerekli olan 6 saatlik
toplumsal emek yerine 8 saatlik emegi temsil etmektedir. Bir metain
degerini belirleyen ey, onun retimi iin gerekli-emek miktaridir, yok-
2
"Eger emege bir metadir denirse, bu, nce degiim amaciyla retilen ve sonra o sirada
pazarda bulunan diger metalarla uygun oranlarda degiilmek zere pazara getirilen bir metaya
benzemez; emek, pazara getirildigi anda yaratilmi olur; daha dogrusu, emek, yaratilmadan
nce pazara getirilir." (O|se||c|/on on Ce||c/n \e||c| 0/s0|es, e|c., s. 75, 76.)
8
"Emek bir meta ve emegin rn olan sermaye diger bir meta olarak ele alinirsa ve eger
bu iki metain degerleri, eit miktarlarda emekle belirlenirse belli bir miktarda emek ... ayni
miktarda emek tarafindan retilmi bulunan bir sermaye ile degiilebilir. Ama emegin degeri,
diger metalara oranla ... eit emek miktariyla belirlenmez." (E. G. Wakefield'in Adam Smith'in
Wec||| o/ Nc|/ons adli yapitinin kendisi tarafindan hazirlanan baskisinda, v. I. London 1886, s.
281, not.)
4
"Il a fallu convenir" (a new edition of the "contrat social!") "que toutes les fois qu'il
echangerait du travail fait contre du travail a faire, le dernier" (la capitaliste) "aurait une valeur
superieure au premier" (le travailleur) ["Yapilmi iin, yapilacak i ile degiilecegi her zaman,
ikincisinin" (kapitalistin) "birincisinden" (emekiden) daha yksek bir deger elde etmesi
gerekecegi zerinde uyumak gerekirdi" (sanki |o|0m s:|emes/'nin yeni baskisi!).| (Sismonde
(yani, Sismondi), 0e |c R/c|esse Comme|c/c|e, Genve 18O8, t. I., s. 87.)
40
Kurl Murks
Kupilul l
sa bu emegin gereklemi ekli degildir.
Pazarda, para sahibi ile dogrudan dogruya yzyze gelen aslin-
da emek degil, emekidir. Onun sattigi, kendi emek-gcdr. Onun
emegi, fiilen balar balamaz, artik, ona ait olmaktan ikmitir ve bunun
iin de bu emegin imdi onun tarafindan satilmasi szkonusu olamaz.
Emek, degerin z, ve degerin ikin lsdr, ama kendisinin degeri
yoktur.
5
"Emegin degeri" ifadesinde, deger fikri yalniz tamamen silinip
gitmekle kalmaz, stelik tam tersine dner. Bu, topragin degeri gibi sa-
nal bir ifadedir. Bununla birlikte, bu sanal ifadeler, retim ilikilerinin
kendisinden dogmaktadir. Bunlar, temel ilikilerin grngsel biimleri
iin bulunmu kategorilerdir. eylerin kendilerini, ogu zaman tersine
evrilmi grntleri iinde aiga vurduklari, ekonomi politik diinda
btn bilimlerce ok iyi bilinir.
6
[sayfa 54D|
Klasik ekonomi politik, "emegin fiyati" kategorisini fazla eletir-
meden gnlk yaamdan almitir, ve yalnizca, bu fiyatin nasil belirlen-
digi sorusunu sormakla yetinmitir. ok gemeden, arz ve talep arasin-
daki ilikideki degimenin, emegin fiyati bakimindan, diger btn me-
talarda oldugu gibi, bu degimeler diinda, yani pazar fiyatinin belli bir
ortalamanin stnde ya da altinda gsterdigi oynamalar diinda, hi bir
eyi aiklamadigini farketmitir. Talep ve arz denge halinde ise, diger
btn koullar ayni kalmak zere, bu fiyat oynamalari sona erer. Ama
5
"Emek, degerin bu biricik lt ... btn zenginligin yaraticisi, meta degildir." Th. Hodgskin,
Po0|. Po|/|. Econ., s. 186.
6
te yandan, bu gibi ifadeleri salt |/cen|/c oe|/cc [iirsel serbestlik -.| olarak aiklamaya
kalkima, ancak tahlilin gszlgn gsterir. Bu nedenle, Proudhon'un: "Le travail est dit
valoir, non pas en tant que marchandise lui-mme, mais en vue des valeurs qu'on suppose
renfermees puissanciellement en lui. La valeur du travail est une expression figuree, etc.,"
["Emegin bir meta olarak degil de, potansiyel olarak ierdigi varsayilan degerler aisindan bir
deger taidigi sylenmektedir. Emegin degeri, mecazi bir deyimdir, vb.."| szlerine kari belirt-
tim ki: "Dans le travail-marchandise, qui est d'une realite effrayante, il (Proudhon) ne voit
qu'une ellipse grammaticale. Donc, toute la societe actuelle, fondee sur le travail-marchandise,
est desor-mais fondee sur une licence poetiqe, sur une expression figuree. La societe veut-elle
'eliminer tous les inconvenients,' qui la travaillent, eh bien! qu'elle elimine les termes
malsonnants, qu'elle change de langage, et pour cela elle n'a qu'a s'adresser, a l'Academie,
pour lui demander une nouvelle edition de son dictionnaire." ["Bir emek-metada, ki korkun
amansiz bir gerektir, o, gramatik eksiklikten baka bir ey grmyor. Bylece bir emek-metain
zerine kurulmu mevcut toplumun tm, bundan byle, iirsel serbestlik, mecazi bir deyim -
zerine kurulmu bulunuyor. Eger toplum, kendisine saldiran 'tm sakincalari tasfiye' etmek isti-
yorsa, eh, o zaman kulaga naho gelen tm terimleri de tasfiye etsin, dili degitirsin; ve bunun
iin de, ikarmi bulundugu szlgn yeni bir baskisini yapmasi iin Akademiye bavurmasi
yeterlidir."| (Karl Marx, V/se|e Je |c P|/|/so|/e, s. 84-85 [Fe|se/en/n Se/c|e|/, s. 5D ve 6O1.) Ku-
kusuz bundan daha kolayi, deger sznden hi bir ey anlamamaktir. O zaman, insan, her eyi
bu kategorinin altina kolayca siralayabilir. Szgelii 1. B. Say, "valeur" ["deger"| sorusuna yle
karilik veriyor: "C'est ce qu'une chose vaut" ["Bir ey ne degerde ise odur"| ve "prix" ["fiyat"|
Yanit: "La valeur d'une chose exprimee en monnaie." [Bir eyin parayla ifade edilen degeri-
dir."| "Le travail de la terre ... une valeur Parce qu'on y met un prix." ["Topragin ii ... niin bir
degere sahiptir Ona bir fiyat taninmi olmasidir."| Demek oluyor ki, deger, bir eyin degeridir,
ve topragin degerinin olmasinin nedeni, bu degerin "parayla ifade edilmesidir". Ne olursa ol-
sun, bu yol, eylerin nedenini ve niinini aiklamada ok kullanili, bir yntem.
4T
Kurl Murks
Kupilul l
bu durumda da, talep ve arz, artik bir ey aiklamaz olur. Emegin fiyati,
talep ile arzin denge iinde bulundugu anda, dogal fiyatidir ve arz-talep
ilikisinden bagimsiz olarak belirlenir. Ve asil sorun, bu fiyatin nasil
belirlendigidir. Ya da, pazar fiyatinda daha uzun bir oynamalar dnemi,
diyelim bir yil ele alinsa, bunlarin birbirlerini telafi ederek ortalama bir
byklge, nispeten kararli bir miktara ulatiklari grlr. Bunun da,
dogal olarak, kendi kendini gideren degimeler diinda belirlenmesi
gerekirdi. Emegin pazardaki geici fiyatlarina sonunda daima egemen
olan ve onlari dzenleyen bu fiyati, emegin "gerekli fiyati" (fizyokratlar)
ya da "dogal fiyati" (Adam Smith), ancak, diger btn metalarda ol-
dugu gibi, emegin para olarak ifade edilmi degeri olabilir. Ekonomi
politik, bylece, emegin gelip geici fiyatlari diinda, emegin degerine
nfuz edebilecegini ummutu. Diger metalarda oldugu gibi, bu deger
de, retim maliyeti ile belirleniyordu. Ama [sayfa 55O| bu retim maliyeti
neydi; iinin retim maliyeti mi, yani iinin kendisini retmek ya da
yeniden retmek iin gerekli masraflar miydi Bu soru, ekonomi poli-
tikte, farkina varilmadan ilk sorunun yerini aldi; nk, emegin retim
maliyetinin bu ekilde aranmasi, durmadan bir daire iinde dnyor,
onun diina ikmiyordu. ktisatilarin emegin degeri diye adlandirdikla-
ri ey, gerekte emekinin kiiliginde varolan emekten, bir makinenin,
yaptigi iten farkli olmasi gibi, ileviyle farkli olan emek-gcnn degeri-
ydi. Emegin pazar fiyati ile degeri dedikleri ey arasindaki fark, bu
degerin kr oraniyla ve emegin rettigi metalarin degerleriyle ilikisi vb.
zerinde dururlarken, yapilan tahlilin, yalniz-ca emegin pazar fiyatin-
dan, onun varsayilan fiyatina ulaacagini degil, emegin bu degerinin
de, sonunda emek-gcnn degerine dayandigini gsteren dogrultuda
oldugunu hi bir zaman farketmemilerdir. Klasik ekonomi, kendi tahli-
llerinin verdigi sonularin bilincine asla varamamitir; "emegin degeri"
ve "emegin dogal fiyati" gibi kategorileri, incelemekte oldugu deger
ilikileri iin son ve yeterli ifadeler olarak hi eletirmeden kabul etmi
ve bylece, daha sonra grecegimiz gibi, iinden ikilmaz kariikliklara
ve elikilere dm ve, ilke olarak yalniz grnlere tapan vlger
iktisatilara, yzeysel incelemeleri iin gvenli bir hareket temeli
saglamitir.
imdi de, emek-gc degerinin (ve fiyatinin) bu cret olarak
dnm koul iinde, kendilerini nasil ortaya koyduklarini grelim.
Emek-gcnn gnlk degerinin, emekinin belli uzunluktaki
mrne ve buna tekabl eden belli uzunluktaki ignne gre hesap-
landigini biliyoruz. Aliilagelen ignnn 12 saat, emek-gcnn gn-
lk degerinin 8 ilin oldugunu ve bunun 6 saatlik emegi temsil eden bir
degerin para olarak ifadesi oldugunu varsayalim. Eger emeki, 8 ilin
aliyorsa, 12 saat boyunca ilev yapan emek-gcnn degerini aliyor
demektir. imdi eger, ignnn bu gnlk degeri, bir gnlk emegin
degeri olarak ifade edilirse, u forml elde ederiz: Oniki saatlik emegin
42
Kurl Murks
Kupilul l
8 ilinlik degeri vardir. Bylece, emek-gcnn degeri, emegin deger-
ini, ya da para olarak ifade edilirse onun gerekli fiyatini belirlemi oluyor.
te yandan, eger emek-gcnn fiyati degerinden sapacak olursa, ayni
ekilde, emegin fiyati da degeri denilen eyden sapmi olur. [sayfa 551|
Emegin degeri, emek-gcnn degerinin yalnizca aklauygun ol-
mayan bir ifadesi oldugu iin, emegin degerinin daima rettigi deger-
den daha kk olmasi zorunlulugu kendiliginden ortaya ikar, nk
kapitalist, daima emek-gcn, kendi degerini yeniden retmesi iin
gereginden daha uzun sre alitirir. Yukardaki rnekte, 12 saat boyun-
ca ilev yapan emek-gcnn degeri 8 ilindir ve bu degerin yeniden-
retimi iin 6 saat gerekmektedir. Oysa, emek-gcnn rettigi deger
6 ilindir, nk, aslinda o, 12 saat boyunca alimakta ve rettigi deg-
er, kendi degerine degil, faaliyet halinde bulundugu zamanin uzun-
luguna baglidir. Bylece, daha ilk bakita sama bir sonuca ulaiyoruz
6 ilinlik bir deger yaratan emek, 8 ilinlik bir degere sahiptir.
7
Ayrica unu da gryoruz: gnnn yalniz bir blm yani 6
saatlik emek iin denen 8 ilinlik deger, kariligi denmemi 6 saati
de kapsayan 12 saatlik toplam ignnn degeri ya da fiyati olarak
grnmektedir. Demek oluyor ki, bu cret-biimi, ignnn gerekli-
emek ve arti-emek, kariligi denmi emek ve denmemi emek diye
blnmesiyle ilgili btn izleri silip yokediyor. Btn emek, kariligi
denmi emek olarak grnyor. Angaryada, iinin* kendisi iin har-
cadigi emek ile, efendisi iin harcadigi ykml emek, birbirinden yer
ve zaman olarak en aik ekilde ayridir. Kle-emeginde ise, ignnn,
klenin kendi yaamasi iin gerekli tketim maddelerini yerine koy-
dugu kismi, yani aslinda yalniz kendisi iin alitigi kismi bile, efendisi
iin harcadigi emek olarak grnr. Klenin btn emegi, kariligi
denmemi emek olarak grnr.
8
cretli-emekte ise, tersine, arti-emek
ya da kariligi denmemi emek bile, kariligi denmi emek gibi gr-
nr. Birinde, klenin kendisi iin harcadigi emegi, mlkiyet ilikisi gzl-
erden gizler, digerinde, cretli iinin kariligi [sayfa 552| denmeyen
emegini, para ilikisi gzlerden gizler.
Emek-gcnn degeri ile fiyatinin cret ekline ya da emegin
kendisinin degeri ve fiyati ekline dntrlmesinin taidigi byk
nemi bylece anlayabiliriz. Aslinda varolan ilikileri grnmez hale
7
Bkz: Z0| l|/|// Je| Po|/|/sc|en 0/onom/e, s. 4O [E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. D1|.
Ben, bu yapitin Sermayeyi ele alan kisminda, bu problemin zmlenecegini ifade etmitim:
"... nasil oluyor da, yalniz salt emek-zamaniyla belirlenen degiim-degeri temeli zerinde retim,
emegin degiim-degerinin, emegin rnnn degiim-degerinden daha az olmasi sonucunu
vermektedir".
8
Serbest ticaret yandalarinin, Londra'daki safligi budalaliga vardiran organi Morning Star,
Amerikan i savai sirasinda, bir insanin duyabilecegi btn moral fkeyle, "Konfederasyon
Eyaletlerinde" zencilerin hi bir karilik almadan alimalarini tekrar tekrar protesto etmiti.
Byle yapacagina, bu gazete, byle bir zencinin gnlk yaama giderini, Londra'nin dogu
yakasindaki serbest bir iinin yaama gideri ile karilatirsa daha iyi ederdi.
* ngilizce metinde "0o|/e|" ("ii"), Fransizca metinde "co|e||e" ("angaryaci"). -.
43
Kurl Murks
Kupilul l
getirmesi bir yana, bir de bunlari tepetaklak gsteren bir grnm ekli,
hem emekinin ve hem de kapitalistin her trl yasal kavramlarinin,
kapitalist retim tarzmin her trl airtmacalarinin, zgrlk adina
btn gzboyamalarinin, vlger iktisatilarin eitli mazur gsterme ge-
vezeliklerinin temelidir.
cretin sirrinin zlmesi iin tarihte uzun zaman gemesi
gerekmitir, oysa bu grnm eklinin zorunlulugunu, |c/son J'||e'i,*
anlamak kadar kolay bir ey yoktur.
Sermaye ile emek arasindaki degiim, balangita, kendisini diger
btn mallarin alim ve satimi kiliginda gsterir. Alici, bir miktar para
verir, satici ise paradan farkli nitelikte bir mal. Hukuku kafasi, bunda,
olsa olsa, u edeger formllerde ifadesini bulan maddi bir fark grr:
"0o 0| Jes, Jo 0| /cc/cs, /cc/o 0| Jes, /cc/o 0| /cc/cs."**
Ayrica. Degiim-degeri ile kullanim-degeri aslinda llemez
eyler oldugu iin, "emegin degeri", "emegin fiyati" deyimleri, "pamugun
fiyati", "pamugun degeri" deyimlerinden daha akildii grnmez-ler.
stelik, emekiye, para, emegini harcadiktan sonra denir. deme
araci ileviyle para, saglanan nesnenin degerini ya da fiyatini, yani bu
zel durumda saglanan emegin degerini ya da fiyatini daha sonra ger-
ekletirir. Ve ensonu, emekinin kapitaliste sagladigi kullanim-degeri,
aslinda, kendi emek-gc degil, bunun ilevi, terzilik, ayakkabicilik,
iplikilik ii gibi belli yararli bir itir. Bu, ayni emegin, te yandan, evrensel
deger yaratma gesi olmasi ve bylece diger btn me-talardan farkli
bir zellige sahip bulunmasi, siradan bir aklin kavrayii tesindedir.
imdi, kendimizi, 12 saatlik emek ile, diyelim 6 saatlik emegin
rettigi deger olan 8 ilini alan bir emekinin yerine koyalim. Onun
iin, aslinda, bu 12 saatlik emek, bu 8 ilini satinalmanin bir yoludur.
Emek-gcnn degeri, aliageldigi geim aralarinin degerine bagli ola-
rak, 8 ile 4 ilin, ya da 8 ile 2 ilin arasinda degiebilir; ya da eger emek-
gcnn degeri degimeden [sayfa 558| kaliyorsa, fiyati, degien arz-talep
ilikileri sonucu, ya 4 iline ikar ya da 2 iline der. Ama daima 12
saatlik emek harcamaktadir. Onun aldigi edegerin miktarindaki her
degime, bu nedenle ona, 12 saatlik emeginin degeri ya da fiyatindaki
zorunlu bir degime gibi grnr. gnn degimeyen bir byklk
D
olarak ele alan Adam Smith'i bu durum, geim aralarinin degeri degise
bile emegin degerinin ayni kalacagi ve bu yzden ayni ignnn
emeki iin kendisini daha ok ya da daha az parayla temsil edebile-
cegi gibi yanli bir iddiayi ne srmeye gtrmtr.
imdi bir de kapitalisti ele alalim. Kapitalist, elden geldigince az
* Varlik nedeni. -.
** "Vermen iin veriyorum, yapman iin veriyorum, vermen iin yapiyorum, yapman iin
yapiyorum." -.
D
Adam Smith, para-baina crete degindigi zaman ignndeki degiikliklerin yalnizca
rasgele szn etmi oluyor.
44
Kurl Murks
Kupilul l
parayla, elden geldigince ok emek elde etmek isteyecektir. Bu yz-
den, uygulamada onu ilgilendiren tek ey, emek-gc fiyatiyla, bunun
ilevinin yarattigi deger arasindaki farktir. Bir de, ayrica, her trl metai
elden geldigince ucuza almaya aliir ve dpedz kandirmayi, bir eyi
degerinin altinda alip, bu degerin zerinde satmayi kendine kr bilir.
Bu yzden de, eger emegin degeri diye bir ey gerekten varsa, ve o,
bu degerin kariligini gerekten derse, sermaye diye bir eyin olama-
yacagini, parasinin sermayeye dnemeyecegini hi bir zaman gre-
mez.
stelik, cretlerin gerek hareketi, denmi emek-gcnn
degerini degil, onun ilevinin, emegin kendisinin degerinin dendigini
tanitlayan grngler gsterir. Biz, bu grngleri iki byk sinifta top-
layabiliriz: (1.) gn uzunlugunun degimesiyle cretlerin degimesi.
Bir makinenin bir haftaligina kiralanmasinin bir gnlgne kiralanmasin-
dan daha fazla para demeyi gerektirecegi iin, makinenin degerinin
degil de, onun yaptigi iin degerinin dendigi eklinde de dnlebilir.
(2.) Ayni ii yapan farkli emekilerin cretlerindeki bireysel farklar. Biz,
bu bireysel farklari, emek-gcnn kendisinin, dogrudan dogruya ve
aika hi bir dolambali yola sapmadan satildigini klelik sisteminde
de grrz, ama bu bizi aldatmaz. Ancak, klelik sisteminde, emek-g-
cnn ortalamanin zerinde sagladigi yarar ve bu ortalamanin altinda
yolatigi zarar yalniz kle sahibini etkiler; cretli-emek sisteminde ise,
bu emekinin kendisini etkiler, nk onun emek-gc, bir durumda,
kendisi tarafindan, diger durumda bir nc kii tarafindan satilir.
Ayrica, btn grnmler ve bunlarin ardinda gizli bulunan [sayfa
554| temel iin geerli olan ne varsa, asil temel ilikiye, yani emek-
gcnn deger ve fiyatina karit olarak ortaya ikan, "emegin degeri ve
fiyati," ya da "cret" gibi grnm ekilleri iin de geerlidir. Bunlardan
sonuncusu, gnlk dnce biimleri olarak dogrudan ve kendilikle-
rinden ortaya ikarlar; ilkinin ise, nce bilim tarafindan bulunup ortaya
konulmasi gerekir. Klasik ekonomi politik, eyler arasindaki gerek
ilikiye neredeyse deginir gibidir, ama bunu bilinli olarak formlletir-
mez. Sirtindaki burjuva postuna sarildika da bu ii zaten beceremez.
[sayfa 555|
45
Kurl Murks
Kupilul l
YRMNC BLM
ZAMANA GRE CRET
CRETN kendisi de ok eitli biimler alir; bu gerek, sorunun
yalniz maddi yanlariyla ilgilenen ve her trl biim farklarini ihmal eden,
siradan iktisat incelemelerinde farkedilmemi bir eydir. Bununla bir-
likte, btn bu biimlerin ortaya konulmasi, cretli-emegin zel bir
inceleme konusudur ve bu nedenle, bu yapitta yeri olmamasi gerekir.
Gene de iki temel biimin burada kisaca incelenmesi gerekiyor.
Emek-gcnn satii, animsanacagi gibi, belirli bir zaman d-
nemi iin olur. Gnlk, haftalik vb. emek-gc degerinin kendilerini
ortaya koyduklari dnm biim, bu nedenle, zamana gre cret, ve
dolayisiyla da gnlk crettir vb..
Emek-gc fiyatiyla arti-degerin nispi byklklerindeki degi-
meler konusunda Onyedinci Blmde ne srlen yasalarin, basit bir
biim degiikligi ile cret yasalari haline dntklerine de [sayfa 556|
4
Kurl Murks
Kupilul l
burada kismen deginmek gerekir. Bunun gibi, emek-gcnn degiim-
degeri ile, bu degerin kendisine evrildigi gerekli tketim maddeleri
kitlesi arasindaki fark, imdi, nominal ve reel cretler arasindaki ayrim
olarak tekrar ortaya ikar. Asil ve temel biim iinde incelenmi bir
eyi, grngsel biimi iinde burada yinelemek gereksiz olacaktir. Bu
nedenle, biz, burada, yalniz, zamana gre cretin ayirdedici birka ze-
lligi zerinde duracagiz.
Emekinin, gnlk ya da haftalik alimasi kariliginda aldigi
para miktari,
1O
onun nominal ya da degere gre hesaplanan cret tuta-
rini oluturur. Ama, ignnn uzunluguna, yani bir gnde saglanan
emek miktarina gre, ayni gnlk ya da haftalik cretin, emegin birbi-
rinden ok farkli fiyatlarini, yani ayni emek miktari iin ok farkli para
miktarini temsil edebilecegi de aiktir.
11
Bunun iin zamana gre creti
de incelerken gene gnlk ya da haftalik vb. cretin toplami ile, emek-
gcnn fiyati arasindaki ayrimi dikkate almamiz gerekecektir. Bu du-
ruma gre, bu fiyati, yani belli bir miktardaki emegin para degerini
nasil bulacagiz Emegin ortalama fiyati, emek-gcnn gnlk ortala-
ma degeri, emek-gcndeki ortalama saat sayisina blnerek bulunur.
rnegin, emek-gcnn gnlk degeri, 6 isaatinin rn degeri olan 8
ilin, ve eger ign de 12 saat ise, 1 isaatinin fiyati,
8
/
12
ilin = 8 peni
olur. saatinin bylece bulunan fiyati, iin fiyati iin l birimi hizme-
tini grr.
Bunun iin, buradan, emegin fiyati, srekli bir ekilde dtg
halde, gnlk, haftalik vb. cretlerin ayni kalabilecegi sonucu ikar.
rnegin, aliilagelen ign 1O saat, emek-gcnn gnlk degeri 8
ilin olsa, isaatinin degeri 8
8
/
5
peni olur. gn, 12 saate iksa bu
deger 8 peniye, 15 saate iksa 2
2
/
5
peniye derdi. Btn bu degiikliklere
karin, gnlk ya da haftalik cret ayni kalir. Tersine, iin fiyati ayni
kalsa ve hatta dse bile, gnlk ya da haftalik cret ykselebilir. Diye-
lim, ign 1O saat, gnlk emek-gc degeri 8 ilin olsa, bir isaatinin
fiyati 8
8
/
5
peni olur. lerin artmasi nedeniyle emeki 12 saat aliacak
olsa, emegin fiyati ayni kaldigi halde gnlk creti, [sayfa 557| emegin
fiyatinda hi bir degime olmadan imdi 8 ilin 7
1
/
5
peniye ykselir.
Emegin miktari uzunluk olarak artacak yerde, yogunluk olarak artmi
olsaydi, ayni sonu ikabilirdi.
12
Gnlk ya da haftalik cretin nominal
1O
Paranin kendi degeri, burada daima sabit kabul edilmitir.
11
"Emegin fiyati, belli bir emek miktari iin denen miktardir." (Sir Edward West, P|/ce o/
Co|n cnJ Wces o/ lc|o0|, London 1826, s. 67.) West, yazari belirtilmeyen Esscy on ||e
4|/cc|/on o/ Cc/|c| |o lcnJ, 8y c Fe||o0 o/ ||e tn/|e|s/|y Co||ee o/ Ox/o|J, London 1815,
adli denemenin yazaridir. Bu, ekonomi politik tarihinde igir aici bir yapittir.
12
"Emegin creti, emegin fiyatina ve harcanan emegin miktarina baglidir. ... Emegin
cretinde bir ykselme, mutlaka emegin fiyatinda ykselme anlamina gelmez. Daha tam
alitirma ve daha byk aba ile, emegin creti olduka artirilabilir, oysa emegin fiyati ayni
kalmakta devam edebilir." West, |.c., s. 67, 68, 112. Ne var ki, West, "Emegin fiyati nasil belirlenir"
temel sorusunu, yavan szlerle geitirir.
47
Kurl Murks
Kupilul l
degerindeki ykselme, bu nedenle, emegin fiyati ayni kaldigi ya da
dtg zaman olabilir. Aile reisinin harcadigi emek miktari, ailenin
yelerinin emekleriyle arttigi zaman, emeki ailesinin geliri iin de ayni
ey geerlidir. Demek oluyor ki, gnlk ya da haftalik cretler indiril-
meksizin de, emegin fiyatini drmenin yollari vardir.
18
Buradan u genel yasa ikmi oluyor: gnlk, haftalik vb. emek
miktari belli ise, gnlk ya da haftalik cret, kendisi de, emek-gc-
nn degeriyle ya da bunun fiyatiyla degeri arasindaki farkla birlikte
degien emek fiyatina bagli olur. te yandan, emegin fiyati belli ise,
gnlk ya da haftalik cret, gnlk ya da haftalik emek miktarina bagli
olur.
Zamana gre cretin l birimi olan isaati fiyati, bir gnlk
emek-gc degerinin, ortalama ignndeki saat sayisina blnmesi-
yle elde edilir. gn 12 saat, emek-gcnn gnlk degeri 8 ilin, ve
bu 8 ilin de 6 saatlik emeginin rnnn degeri olsun. Bu koullar
altinda, isaatinin fiyati 8 peni, ve retilen deger 6 peni olur. imdi eger
emeki, gnde 12 saatten (ya da haftada 6 gnden) daha az, diyelim 6
ya da 8 saat alisa, bu emek fiyatina gre gnlk creti yalnizca 2 ilin
veya 1 ilin 6 peni olurdu.
14
Varsayimimiza gre, o, yalnizca emek-
gcnn degerine [sayfa 558| tekabl eden gnlk creti retmek iin
gnde ortalama 6 saat alimak zorundadir; ve gene ayni varsayim
uyarinca, her saatin ancak yarisini kendisi iin, yarisini da kapitalist iin
alitigina gre, 12 saatten az alitirilmasi halinde 6 saatlik rnn de-
gerinin tamamina sahip olamayacagi aiktir. Daha nceki blmlerde
airi-alimanin yikici sonuclarini grmtk, burada da, eksik ali-
tirmanin iiye getirecegi istirap kaynaklari ile karilaiyoruz.
Eger saat-creti, kapitalisti, gnlk ya da haftalik creti demeye
zorlayacak ekilde degil de, emekiyi keyfine gre setigi saatlerde
alitirarak cret deyecek ekilde saptanacak olursa, o zaman, kapita-
list, emekiyi, saat-cretinin ya da emek cretinin birim lsnn
18
Bunu, sorunu kariik bir ekilde koymakla birlikte, 18. yzyil sanayi burjuvazisinin fanatik
temsilcisi ve sik sik alintilar yaptigimiz Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce yazari dogru olarak
kavramitir: "Yiyecek maddeleri ile diger gerekli eylerin fiyatiyla belirlenen ey" emegin fiyati"
(o, bununla, nominal gnlk ya da haftalik creti demek istiyor) "degil, emegin miktaridir:
gerekli eylerin fiyatini ok drrseniz, dogal olarak, emegin miktarini da ayni oranda drm
olursunuz.. Fabrika patronlari, emegin fiyatini ykseltme ve drmenin, nominal miktarini
degitirmekten baka ok daha eitli yollari oldugunu bilirler." (|.c., s. 48, 61.) West'in yapitindan
adini hi anmadan yararlandigi 7||ee lec|0|es on ||e Rc|e o/ Wces, London 188O, adli yapitinda
N. W. Senior yle der: "Emekiyi her eyden nce retim miktari ilgilendirir." (s. 15.) Bunun
anlami, emeki, aslinda, eline geene, cretinin nominal miktarina bakar, verdigi eye, emegin
miktarina aldirmaz demektir!
14
Bu trl anormal istihdam indiriminin etkisi, ignnde yasayla yapilan genel kisaltmanin
etkisinden tamamen farkli olur. Birinci durumun, ignnn mutlak uzunlugu ile hi bir ilikisi
yoktur ve 15, 16 saatlik bir ignnde de pekl olabilir. Emegin nominal fiyati, birinci durumda,
iinin gnde ortalama 15 saat, ikinci durumda 6 saat alimasina gre hesaplanir. Bunun iin
de sonu, birinci durumda yalnizca 7 , ikinci durumda yalnizca 8 saat alisa da gene ayni
olur.
48
Kurl Murks
Kupilul l
hesaplanmasinda esas olarak alinacak zamandan daha kisa sre
alitirabilir. Bu birim,
emek-gcnn gnlk degeri
/
belli saatlik ign
orani ile belirlen-
digi iin, ign belli saati kapsar durumdan ikar ikmaz btn anla-
mini yitirir. Karligi denen ve denmeyen emek arasindaki iliki yokolur.
Kapitalist, imdi artik emekiden, emekiye kendi varligini srdrmek
iin gerekli emek-zamanini birakmaksizin, ondan belli miktarda arti-
emek sizdirabilir. alimadaki btn dzeni ortadan kaldirdigi gibi, kendi
iine, keyfine ve o andaki ikarina uygun geldigi ekilde, en korkun
airi-alimayi, nispi ya da mutlak bir i kesilmesi izleyebilir. "Emege
normal fiyatini" dedigi bahanesi altinda, emekiye kariliginda bir de-
mede bulunmaksizin ignn anormal derecede uzatabilir. Londra'daki
inaat iilerinin kapitalistlerin, kendilerine bu tr bir saat cretini ka-
bul ettirmeye zorlamalari zerine, 186O yilindaki bakaldir-malari son
derece aklauygun bir hareketti. gnnn yasal sinirlandirilmasi, ma-
kinenin rekabeti, alitirilan emekilerin niteligindeki degiiklik ve kis-
mi ya da genel bunalimin neden oldugu noksan istihdam karisinda
haliyle bir ey yapmamakla birlikte, bu gibi ktye kullanmalara bir son
verir.
Gnlk ya da haftalik cret artarken emegin fiyati nominal ola-
rak ayni kalabilir ve hatta normal dzeyinin altina debilir. Emegin,
isaati baina hesaplanan fiyati ayni kalirken, ignnn normal sresi-
nin tesinde uzatilmasi halinde daima bu durum ortaya ikar. Eger
emek-
gcnn gnlk degeri
/
ign
oraninda, payda [sayfa 55D| bykse, pay daha da hizla
byr. Ainmaya ve yipranmaya bagli olarak emek-gcnn degeri,
faaliyet sresiyle artar, ve bu srenin artiindan daha hizli bir oranda
artar. Zamana gre cretin genel kural oldugu ve ama emek-zama-
ninin yasalarla sinirlandirilmadigi birok sanayi kolunda bu yzden
ignnn ancak belli bir noktaya kadar, rnegin onuncu saatin bitimi-
ne kadar normal ("no|mc| 0o|//n Jcy", "||e Jcy's 0o|/", "||e |e0|c|
|o0|s o/ 0o|/"*) saymak alikanligi kendiliginden yeralmitir. Bu sini-
rin tesindeki emek-zamani, fazla-mesaidir ve l birimi saat alina-
rak, ogu zaman gln denecek derecede kk olmakla birlikte,
daha iyi bir deme ("fazla deme") yapilir.
15
Normal ign, burada,
fiili ignnn ancak bir kismi gibidir ve bu fiili ign btn yil boyun-
ca normal ignnden daha uzun srer.
16
gnnn belli normal sinir-
* "Normal ign", "gnlk i", "dzenli isaatleri". -.
15
"Dantelacilikta fazla-mesai iin denen cret o kadar kktr ki (saatte, peni ile /
peniden 2 peniye kadar), iilerin saglik ve gleri zerindeki olumsuzluk etkileri ile tam bir
karitlik halindedir. ... Bylece kazanilan o az miktardaki para da ogu zaman fazla yiyecek iin
harcanir." (C|/|J. Em/. Com., ll. Re., s. xvi, n 117.)
16
rnek: duvar kagidi baskiciliginda, bu ikolunun daha yakin zamanda fabrika yasasi
kapsamina alinmasindan nce. "Yemek paydosu yapmadan aliiyoruz, bylece 1O saatlik
gnlk i, gleden sonra 4.8O'da sona eriyor ve bundan sonraki btn alima, fazla-mesaidir;
saat 6'dan nce iten iktigimiz pek enderdir; bu yzden, biz, aslinda, btn yil fazla-mesai
yapmi oluyoruz." (Mr. Smith, E|/Jence /n C|/|J. Em|. Comm. l. Re., s. 125.)
4
Kurl Murks
Kupilul l
lari tesinde uzatilmasiyla emegin fiyatindaki arti, Britanya'da eitli
ngiliz sanayilerinde yle bir ekil alir ki, normal denilen zamanlardaki
dk emek fiyati, emekiyi, eger yeterli bir cret saglamak niyetinde
ise, daha iyi bir cretin dendigi fazla-mesai sirasinda alimaya deva-
ma zorlar.
17
[sayfa 56O| ignnn yasal sinirlandirilmasi bu tatli duruma
son verir.
18
Bir sanayi kolunda ign ne kadar uzunsa cretlerin o kadar
dk oldugu genellikle bilinen bir gerektir.
1D
Fabrika denetmeni A.
Redgrave, 188D ile 185D yillari arasindaki 2O yillik karilatirmali bir incele-
meyle, bunu, gzler nne seriyor; bu incelemeye gre, cretler, 1O
saatlik yasanin kapsamina giren fabrikalarda ykseldigi halde, iin gn-
de 14-15 saat srdg fabrikalarda dmektedir.
2O
"Emegin fiyati belli ise, gnlk ya da haftalik cret, harcanan
emegin miktarina baglidir." yasasindan, her eyden nce, emegin fiyati
ne kadar dk olursa emegin miktarinin o kadar byk olmasi ya da,
emekinin sefil bir ortalama cret saglayabilmesi iin ignnn o ka-
dar uzun olmasi gerektigi sonucu ikar. Emegin fiyatinin dklg,
burada emek-zamaninin uzatilmasi iin bir drt rol oynar.
21
te yandan, emek-zamaninin uzatilmasi da, tersine emek fi-
17
rnek: skoya'da agarticilik iinde, "skoya'nin bazi kisimlarinda bu i" (1862 tarihinde
fabrika yasasinin uygulanmasindan nce) "fazla-mesai sistemi ile yrtlyordu, yani gnde on
saat, normal alima saatiydi ve erkek iilere gnde 1 ilin 2 peni nominal cret denirdi, her
gn -drt saat fazla-mesai yapilir, kariliginda saatte 8 peni denirdi. Bu sistemin etkisi ...
normal saatlerde alian bir ii, haftada, 8 ilinden fazla kazanamazdi, fazla-mesai yapmadan
tam bir gnlk cret elde edemezlerdi." (Re. o/ lns. o/ Fcc|o|/es, April 8O
th
, 1868, s. 1O.)
"Daha uzun saatler alimak zere erkek iilere daha yksek cret denmesi dayanilmasi g
bir ekicilik taiyordu." (Re. o/ lns. o/ Fcc|., April 8O
th
, 1848, s. 5.) Londra kentinde ciltilik
iinde, belli alima saatlerini ngren szlemelerle 14-15 yalarinda ok sayida gen kiz
alitirilir. Bununla birlikte, her ayin son haftasinda, gece saat 1O, 11, 12 ve hatta l'e kadar, daha
byk yataki iilerle birlikte ok kariik bir grup iersinde alitirilirlar. "Patronlar, bunlari,
fazla cret ve yemek vaadiyle bu ie razi ederler", ve ocuklar, bu yemegi, evredeki meyhanede
yerler. Bylece, bu "young immortals" ["gen lmszler" -.| (C|/|J|en's Em|oymen| Comm.,
\. Re., s. 44, n 1D1) arasinda byk bir sefalet almi yrmtr ve bu sefaletin kefaretini,
diger kitaplarin yanisira ok sayida ncil ve din kitabi ciltleyerek demi olurlar.
18
Bkz: Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April 8O
th
,1868, l.c., Durumu iyi degerlendiren Londrali
inaat iileri, 186O'taki byk grev ve lokavt sirasinda, saat cretini ancak iki koul altinda
kabul edebileceklerini iln ettiler: (1) normal D ve 1O saatlik ignleri ile birlikte isaatinin creti
saptanacak ve 1O saatlik ignnn creti, D saatlikten daha yksek olacaktir; (2) normal
ignnn tesinde her saat fazla-mesai sayilacak ve bunun iin belli bir oranda daha yksek
cret denecekti.
1D
"Uzun isaatlerinin kural oldugu yerlerde, cretlerin dk olmasinin da bir kural olmasi
ayrica dikkati eken bir eydir." (Reo|| o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1868, s. D.) "Bir lokma
yiyecek saglamak iin yapilan i, ogu kez, airi derecede uzundu." (P0||/c lec|||, S/x|| Re-
o||., 1864, s. 15.)
2O
Reo||s o/ lnsec|o|s o/ Fcc|., 8O
th
April, 186O, s. 81, 82.
21
rnegin, ngiltere'de elle ivi yapanlar, iin dk fiyatli oluu yznden, pek acinacak
bir haftalik cret elde etmek iin, gnde 15 saat eki sallarlar. "Her gn uzun saatler (sabah
6'dan akam 8'e kadar) alitiklari halde, bu agir iin kariliginda 11 peni ya da 1 ilin kazanirlar;
ayrica, aletlerin ainmasi, ate giderleri, demir artiklari iin 2,5-8 peni bu cretten dlr."
(C|/|J|en's Em|oymen| Comm., lll. Re. s. 186, n 671.) Kadinlar, ayni emek-zamam iin
haftada ancak 5 ilin cret alirlar. (|.c., s. 187, n 674.)
470
Kurl Murks
Kupilul l
yatinda bir dmeye ve bu dmeyle birlikte gnlk ya da haftalik
cretlerde bir azalmaya yolaar.
Emegin fiyatinin,
emek-gcnn gnlk degeri
/
belli saatlik ign
orantisi ile belir-
lenmesi, eger telafi edici bir ey szkonusu degilse, salt ignnn
uzatilmasinin emegin fiyatini drecegini gsterir. Ama uzun vadede,
kapitaliste, ignn uzatma olanagini veren ayni koullar, balangita,
emegin fiyatini, artan saatlerin sayisinin toplam fiyatini ve dolayisiyla
gnlk ya da haftalik cretleri drene kadar, nominal olarak drme
olanagini da verirler ve sonunda [sayfa 561| bunu yapmak zorunda birakir-
lar. Burada iki duruma iaret etmek yetecektir. Eger bir insan, 1,5 ya da
2 kiinin iini yaparsa, pazardaki emek-gc arzi ayni kalmakla birlikte,
emek arzi artar. Emekiler arasinda bylece yaratilan rekabet, kapitalis-
te emegin fiyatini drme olanagini sagladigi gibi, bu fiyat d,
ona, ayrica emek-zamanini daha da uzatma olanagini vermi olur.
22
Ne
var ki, ok gemeden, kariligi denmemi bu anormal byklkteki
emek, yani toplumsal ortalama miktari aan byklkler zerindeki bu
egemenlik, kapitalistlerin kendi aralarinda bir rekabet kaynagi halini
alir. Metain fiyatinin bir kismi, emegin fiyatini ierir. Emegin fiyatinda
kariligi denmeyen kismin, metain fiyatinda hesaba katilmasi gerek-
mez. Bu kisim, aliciya hediye edilebilir. Rekabetin yolatigi ilk adim
budur. Rekabetin attirdigi ikinci adim, ignnn uzatilmasiyla yara-
tilan anormal arti-degerin hi olmazsa bir kisminin, metain sati fiyati-
nin diinda tutulmasidir. Bu ekilde, metain anormal derecede dk
sati fiyati nceleri arasira grlr ve zamanla bu, yerleik hale gelir;
bundan byle bu fiyat, fazla emek-zamaninin kariligi olan acinacak
derecede dk bir cretin degimeyen temeli olur; tipki balangita
bu dk cretin gene ayni koullarin bir rn olmasi gibi. Rekabetin
tahlili, konumuzun bu kismina girmedigi iin, bu harekete burada yal-
nizca deginilmi olunuyor. Gene de kapitalistin bu konuda ne dedigine
bir an iin kulak verebiliriz: "Birmingham'da patronlar arasinda ylesi-
ne bir rekabet var ki, bunlarin ogu iveren olarak, baka zaman utan
duyacaklari eyleri yapmak zorunda kaliyorlar; buna karilik, fazla bir
para kazanildigi yok, yalniz halk bundan yararlaniyor."
28
Okur, Londra'da iki tr firinci bulundugunu animsayacaktir; bun-
lardan birisi ekmegi tam fiyatina satiyordu ("tam fiyatli" firincilar), digeri
normal fiyatinin altinda satiyordu ("ucuzcular", "dk fiyatli saticilar").
"Tam fiyatli" saticilar rakiblerini Parlamento Soruturma Komitesinin
nnde suluyorlardi: "Bunlar varliklarini, ancak, nce halki kandir-
22
rnegin, eger bir fabrika iisi, aliilagelen uzun saatler alimayi reddederse, "kisa
zamanda yerine daha uzun zaman aliabilecek bir bakasi bulunur, ve bylece iten atilmi
olur." (Reo||s o/ lnsec|o|s o/ Fcc|., Evidence, 8O
th
April, 1848, s. 8D, n 58.) "Eger bir kii, iki
kiinin iini yaparsa... kr orani genel olarak ykselecektir... ek emek ikmali sonucu fiyati
dm olacaktir." (Senior, |.c., s. 15.)
28
Children's Emplement Comm., III. Rep., Evidence, s. 66, n 22.
47T
Kurl Murks
Kupilul l
makla, sonra da adamlarini 12 saatlik cret kariliginda 18 saat ali-
tirmakla srdryorlar. ... [sayfa 562| ilerin kariligi denmeyen emekleri,
rekabetin yapildigi ve bugne kadar da srdrldg kaynagi oluturur.
... Firinci ustalari arasindaki rekabet, gece iini ortadan kaldirmadaki
glgn nedenidir. Un fiyatlarina gre ekmegi maliyet fiyatinin altinda
satan bir ucuzcu, bunu iilerini daha fazla alitirmakla telafi etmek
zorundadir. Ben, iilerimi, yalnizca 12 saat alitirdigim halde, eger
komum, 18 ya da 2O saat alitirirsa, sati fiyatinda beni dogal olarak
alteder. iler, eger, alitiklari fazla sre iin cret istemekte ayak di-
rerlerse, bu durum dzelir. .... Ucuzcularin alitirdigi iilerin ogu, ve-
rilen cret ne olursa olsun kabul etmek durumunda bulunan yabancilar
ile genlerdir."
24
Bu yakinma, kapitalistin beyninde retim ilikilerinin nasil yalni-
zca di ynlerinin yansidigini gstermesi bakimindan da ilgintir. Kapi-
talist, emegin normal fiyatinin bile belirli bir miktarda kariligi den-
meyen emegi ierdigini ve ite bu emegin bu kariligi denmeyen kis-
minin, kazancinin normal kaynagi oldugunu bilmiyor. Arti emek-zamani
diye bir kavram onun iin mevcut bile degil; nk bu, gnlk cretle
kariligini dedigini sandigi normal ignnn iindedir. Ama, onun
iin, fazla-mesai, emegin normal fiyatina tekabl eden sinirlari tesine,
ignnn uzatilmasiyla mmkndr. Ucuzcu rakibi ile kari kariya
gelince bu fazla-mesai iin fazla deme yapmasinda bile direnir. Gene
burada da, bu fazla deme, tipki aliilmi isaatinin fiyati gibi, kariligi
denmeyen emegi ierdigini de bilmez. rnegin, 12 saatlik ignnn
bir saatinin fiyati 8 peni, ve bu da diyelim yarim isaatinin deger-rn
ise, fazla-mesainin isaatinin fiyati 4 peni ya da
2
/
8
i-saatinin deger-r-
ndr. Burada kapitalist, birinci durumda isaatinin yarisina, ikinci du-
rumda ise te-birine, kariligini demeksizin elkoymaktadir. [sayfa 568|
24
Reo||, e|c., Re|c|/|e |o ||e G|/e|cnces Com|c/neJ o/ |y ||e 1o0|neymen 8c/e|s, Lond.
1862, s. LII, ve Evidence, n 47D, 85D, 27. Ne var ki, tam fiyatla satanlar bile, yukarda sylendigi
ve szcleri Bennett'in de kabul ettigi gibi, iilerini "genellikle gece saat 11'de ie balatip
ertesi sabah saat 8'e kadar alitirirlar ve bunlar, btn gn akam saat 7'ye kadar ite kalirlar.".
(|.c., s. 22.)
472
Kurl Murks
Kupilul l
YRMBRNC BLM
PARA-BAI CRET
PARA-BAI cret, zamana gre cretin degiiklige ugrami bii-
minden baka bir ey degildir. Tipki zamana gre cretin, emek-gc-
nn deger ya da fiyatinin degiiklige ugrami ekli olmasi gibi.
Para-bai crette, ilk bakita, emekiden satinalinan kullanim-
degeri, onun emek-gcnn, canli emeginin bir ilevi gibi degil de,
rnde zaten gereklemi emegi gibi grnr; ve gene bu emegin
fiyati, zamana gre crette oldugu gibi,
emek-gcnn gnlk degeri
/
belli saatlik ign
orani ile degil de, reticinin i yapma yetisiyle belirleniyormu gibi
grnr.
25
[sayfa 564|
25
"Para-bai i sistemi, iilik tarihinde bir agi belirler; kapitalistin istegine bagli bulunan
basit gndelii emeki ile, ok uzak olmayan bir gelecekte, kapitalist ile zanaatiligi kendi
kiiliginde birletirmeyi vaadeden lonca zanaatlarinin durumu arasinda yer alir. Para-ii,
iverenin sermayesi ile alisa bile aslinda kendi kendisinin patronudur." (1ohn Watts, 7|cJe
Soc/e|/es cnJ S||//es, Vcc|/ne|y cnJ Cooe|c|/|e Soc/e|/es, Manchester 1865, s. 52, 58.) Bu
kk yapiti buraya aktarmamin nedeni, iyice kokumu bayagi bir mazur gsterme abasinin
lgim ukuru olmasidir. Daha nce ovencilik ile de aliverii olan bu ayni Mr. Watts, 1842
yilinda baka bir kitapik daha yayinlami: Fcc|s cnJ F/c|/ons o/ Po|/|/cc| Econom/s|s, ve bunda,
diger eyler yaninda "mlkiyetin hirsizlik" oldugunu iln etmitir. Eski amlar bardak oldu!
473
Kurl Murks
Kupilul l
Bu grne olan gven, her iki cret eklinin de, ayni sanayi
kollarinda ayni zamanda yanyana bulunmasi olgusuyla ilk byk dar-
beyi yer; rnegin "Londra'daki mrettipler genel kural olarak para-
bai aliirlar, zamana gre cret istisnadir, buna karilik taradakiler
gnlk aliirlar, para-bai i istisnadir. Londra limaninda gemi yapim
iileri, para-bai aliirlar, oysa diger btn yerlerde gnlk aliirlar,"
26
Londra'da ayni sara dkkaninda, ogu zaman ayni i iin, Fran-
sizlara para-bai, ngilizlere zamana gre cret denir. Para-ba-i cre-
tin egemen oldugu gerek anlamdaki fabrikalarda, bu cret ekline
uygun dmeyen bazi tr ilerin kariligi zamana gre denir.
27
Bu
biimlerden birisinin digerine gre kapitalist retimin gelimesine daha
uygun dme olasiligina karin, cretin denme biimindeki farkliligin
bunun znde herhangi bir degiiklik yapmadigi da apaik bir eydir.
Aliilagelen ign, 6 saati kariligi denen, 6 saati de denmey-
en olmak zere 12 saat iersin. rn-deger 6 ilin, dolayisiyla 1 saatlik
emeginin rn-degeri 6 peni etsin. Deneyim sonucu olarak, diyelim ki,
ortalama bir yogunluk ve beceriyle alian ve bu nedenle de bir eyin
retimi iin ancak toplumsal bakimdan gerekli oldugu kadar zaman
harcayan bir ii, 12 saatte, bagimsiz ya da bir btnn llebilir ki-
simlari olan 24 para i ikarsin. Bu 24 paranin degeri, bunlarin ier-
digi degimeyen sermaye kismi ikartildiktan sonra, 6 ilin ve tek bir
paranin degeri 8 penidir. Emeki, para baina, 1 peni alir ve byle-
ce 12 saatte [sayfa 565| 8 ilin kazanmi olur. Tipki zamana gre crette,
oldugu gibi, emekinin, 6 saati kendisi iin 6 saati de kapitalist iin, ya
da her saatin yarisini kendisi iin, teki yarisini kapitalist iin alitigini
dnmemizin nasil nemi yoksa, burada da, her paranin kariliginin
yarisinin dendigini, teki yarisinin denmedigini, ya da 12 paranin
fiyati yalnizca emek-gcnn degerinin edegeri, buna karilik teki 12
paranin arti-degerin maddelemi ekli oldugunu sylememin de hi
bir nemi yoktur.
Para-bai cret biimi, aynen zamana gre cret biimi gibi
akildiidir. rnegimizde, bir metain iki parasi, bunlarin retimi iin t-
ketilen retim aralarinin degeri ikartildiktan sonra, bir isaatinin r-
n oldugu iin 6 peni iken, emeki, bunlara karilik 8 peni alir. Para-bai
cret, aslinda, belirli bir deger ilikisi ifade etmez. Bu nedenle de, bir
26
T. 1. Dunning, 7|cJes' tn/ons cnJ S||//es, Lond. 186O, s. 22.
27
Bu iki cret eklinin yanyana bulunuu, patronlarin dzenbazliklarini yrtmede nasil
yararli olmutur: "Bir fabrikada 4OO ii aliiyor ve bunlarin yarisi para-bai cret aldiklari iin
uzun sre alimalari ilerine geliyor. Geriye kalan 2OO kii gndelik aliyorlar ve digerleri gibi
uzun sre aliiyorlar, ama bu fazla-mesai iin hi bir karilik almiyorlar. ... Bu 2OO kiinin
gnde yarim saat alimalari, bir kiinin 5O saat alimasina ya da bir kiinin bir haftalik emeginin
5/6'sina eittir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
October, 186O, s. D.) "Airi-alima hl geni
lde yrrlktedir; ve ogu durumda, yasanin ngrdg saptama ve yasaklamalara kari
gven iinde yrtlyor. Para-bai cret yerine haftalik cret alarak alian halkin ugradiklari
kaybi ... daha nceki raporlarimin ogunda belirtmitim." (Leonard Horner, Reo||s o/ lns. o/
Fcc|., 8O
th
April, 185D, s. 8, D.)
474
Kurl Murks
Kupilul l
paranin degerinin, onda somutlaan emek-zamani ile degil, tersine,
emekinin harcadigi emek-zamaninin, rettigi para sayisi ile llme-
si szkonusudur. Emek, zamana gre crette dogrudan dogruya de-
vam ettigi sreyle, para-bai crette ise, belli bir zaman sresinde
somutlatigi rn miktariyla llr.
28
Emek-zamaninin fiyati en sonun-
da u denklemle belirlenir: bir gnlk emegin degeri = gnlk emek-
gc degeri. Para-bai cret, bu yzden, zamana gre cret biiminin
yalnizca degimi bir eklidir.
imdi de para-bai creti belirleyen zellikleri daha yakindan
inceleyelim.
Emegin niteligi, burada, iin kendisi tarafindan denetlenebilir.
Para-bai fiyatin tam olarak denebilmesi iin bu niteligin ortalama
bir yetkinlikte olmasi gerekir. Para-bai cret, bu aidan, cret indi-
rimleri ile kapitalist aldatmacasinin en verimli kaynagi haline gelir.
Bunlar, emegin yogunlugu iin kapitaliste tam bir l saglarlar.
Ancak daha nce belirlenen ve deneyimlerle saptanan belli bir miktarda-
ki metada somutlaan emek-zamani, toplumsal gerekli emek-zamani
sayilir ve demeler buna gre yapilir. Bu yzden Londra'nin byk ter-
zilerinde belli bir para i, rnegin bir yelek, bir saat ya da yarim saat
sayilir, ve saati 6 penidir. Bir [sayfa 566| saatlik ortalama rnn ne kadar
oldugu deneyimle bilinir. Yeni bir moda iktiginda, onarim ve benzeri
ilerde, belli bir para iin ne kadar saat sayilacagi konusunda patron
ile emeki arasinda anlamazlik ikar ve bu da gene deneyimlerle so-
nuca baglanir. Londra'daki mobilya iyerleri ile benzeri yerlerde, ben-
zeri durumlar grlr. Eger emeki ortalama bir verim gcne sahip
degilse ve her gn belli asgari bir miktar i ikartamaz ise kendisine yol
verilir.
2D
Burada emegin niteligi ile yogunlugu bizzat cret tarafindan de-
netlendigi iin, iin ayrica gzetlenmesi byk lde gereksiz hale
gelmektedir. Para-bai cret bu nedenle yukarda anlatilan modern
"ev emegi"nin temelini attigi gibi, kademeli olarak rgtlenen smr
ve ezme sisteminin de temelini atar.. Bu smr dzeninin iki temel
biimi vardir. Bir yandan para-bai creti kapitalist ile cretli-emeki
arasina asalaklarin girmesini, "emegin araciyla kiralanmasini" kolay-
latirir. Bu aracilarin kazanci, tmyle, kapitalistin dedigi emek-fiyati
ile, bunlarin, bu fiyatin emekiye ulamasina fiilen izin verdikleri kismi
28
"Le salaire peut se mesurer de deux manires: ou sur la duree du travail, ou sur son
produit." ["cretler iki ekilde llebilir: emegin sresine gre, ya da rnne gre."| (4||ee
e|emen|c|e Jes |/nc/es Je |'Econom/e Po|/|/q0e, Paris 17D6, s. 82.) Bu yapitin adi belirtilmeyen
yazari, G. Garnier'dir.
2D
"Ona" (iplik egiricisine) "u kadar agirlikta pamuk verilir ve o bunu belli bir srede ve
belli bir incelikte, belli agirlikta, tire ya da iplik olarak teslim etmek zorundadir; ve bunun iin
libre baina kendisine u kadar cret denir. Eger yaptigi i kusurlu ise, bunun cezasini eker;
yok eger belli srede saptanilan miktardan az iplik yapmisa iten ikartilir ve yerine daha
hnerli bir ii alinir." (Ure, |.c., s. 817.)
475
Kurl Murks
Kupilul l
arasindaki farktan ileri gelir.
8O
Bu sisteme ngiltere'de ilgin bir ad veril-
mitir, "S0ec|/n system" ("terletme sistemi"). te yandan para-bai
cret, kapitaliste bir iibaiyla manfaktrlerde grup baiyla, madenl-
erde kmr ikartanlarla, fabrikalarda makineyi fiilen alitiran iiyle
bir szleme yapma olanagini saglar; kararlatirilan fiyat zerinden,
iibai, yardimci emekileri bulmayi ve cretlerini demeyi zerine
alir. Emekinin sermaye tarafindan smrlmesi, burada, emekinin
emeki tarafindan smrlmesiyle uygulanir.
81
Para-baina cret belli ise, emekinin, emek-gcn elinden
geldigince yogun bir ekilde harekete getirmesi dogal olarak [sayfa 567|
ikarinadir; bu da, kapitaliste, emegin normal yogunluk derecesini daha
kolaylikla artirma olanagini verir.
82
gnnn uzatilmasi imdi artik
emekinin de kiisel ikarinadir, nk bylece onun gnlk ya da
haftalik kazanci da ykselecektir.
88
Bu, giderek, zamana gre cret ko-
nusunda aiklanmi olan bir tepki yaratir; ignnn uzatilmasiyla, par-
a-bai cret ayni kalsa bile, emegin fiyatinda bir dmeyi zorunlu
olarak birlikte getirir.
Zamana gre crette birka istisna diinda, ayni tr i iin ayni
cret dendigi halde, para-bai crette, emek-zamaninin fiyatinnin
belli miktarda rn ile llmesine karin, gnlk ya da haftalik cret,
emekinin gsterdigi bireysel farkliliklara gre degiir; emekilerin ba-
zisi belli bir srede ancak asgari miktarda i ikardigi halde, bir bakasi
ortalamaya ulair, bir ncs ise ortalamanin stne ikar. Bu ne-
denle, burada, fiilen ele geen cret, bireysel emekilerin gsterdikleri
8O
" birka elden geerse, bunlarin herbiri krdan payini alir, oysa eger ii en sondaki
yaparsa, kadin iiye ulaan cret son derece orantisiz olur." (C|/|J. Em. Comm., ll. Reo||, s.
lxx, n 424.)
81
Mazereti Watts bile yle diyor: "Eger, bir ite alian herkes bir szlemenin taraftari
olsalar ve bir kii kendi kri iin digerlerini airi-alitirma yolu ile ikar saglayacagina, herkes
yetenegine gre pay alsa, bu para-i sisteminde byk bir dzelme anlamina gelir." (|.c., s.
58.) Bu sistemin bayagiliklari konusunda bkz: C|/|J. Em. Comm., Re. lll., s. 66, n 22, s. 11, n
124; s. xi, n 18, 58, 5D vb..
82
Kendiliginden dogan bu sonuca ogu kez yapay olarak yardimci olunur: rnegin, Londra'da
makine sanayiinde aliilagelen hileli bir yntem kullanilir: "Birka iinin baina, fizik gc
daha stn ve eliabuk birisi seilerek konulur, bu adama yimibe ilin kadar fazla bir cret
denir; onun grevi yalnizca siradan cret alan iiIeri harekete geirmek ve isteklendirmek
iin btn gcyle alimaktir ... bu alimanin, stn hnerin ve emek-gcnn kisitlandigi
yolunda iverenlerin (sendikali) iilere ynelttigi sulamalarin ogunu hi bir yoruma gerek
gstermeyecek ekilde aiklar." (Dunning, |.c., s. 22, 28.) Yazarin kendisi de ii ve sendikanin
sekreteri oldugu iin bu szler abartmali sanilabilir. Ama okur, 1. Ch. Morton'un "highly
respectable" ["ok saygideger" -.| Tarim Ansiklopedisinin "Labourer" niaddesine bakarsa bu
yntemin iftilere gelimi bir yntem olarak salik verildigini grecektir.
88
"Para-baina cret alan herkes ... iin yasal sinirlarinin diina ikarilmasindan yararlanir.
Fazla-mesai yapma istegi konusundaki bu gzlem, zellikle dokumaci ve ileci olarak alitirilan
kadinlar iin geerlidir." (Re|. o/ lns. o/ Fcc|., 8O
th
April, 1818, s. D.) "Bu sistem (para-bai),
iveren iin o derece krlidir ki ... gen mlekileri, para-bai sistemle alitiklari drt-be yil
iersinde dk bir cretle airi-alimaya dogrudan dogruya tevik etmi olur. ... Bu ...
mlekilerin vcut yapilarindaki kusurlarin diger byk bir nedeni olarak grlebilir." (C|/|J.
Em|. Comm., l Re|., s. xiii.)
47
Kurl Murks
Kupilul l
hnere, kuvvete, gce, dayanikliliga vb. bagli olarak byk degimeler
gsterir.
84
Kukusuz bu durum, sermaye ile cretli-emek arasindaki
genel ilikileri degitirmez. nce, bireysel farkliliklar, iyerinde bir btn
olarak birbirlerini dengelerler ve bylece belli bir emek-zamaninda or-
talama miktarda rn saglanir ve denen toplam cret, bu zel sanayi
kolundaki ortalama crettir. Sonra, cret ile arti-deger arasindaki oranti
degimeden kalir, nk her bireysel [sayfa 568| emekinin sagladigi arti-
deger kitlesi, aldigi crete tekabl eder. Ama, para-baina cretin kiiye
sagladigi geni hareket alani, bir yandan onun kiiligini gelitirdigi gibi,
ondaki zgrlk, bagimsizlik ve kendi kendini denetleme duygusunu
da gelitirir; te yandan ise aralarindaki rekabet duygusunu kamilar.
Bu yzden para-bai i, bireysel creti ortalamanin zerine ikarmak-
la birlikte, bu ortalamanin kendisini drme egilimini tair. Ama, par-
a-bai cretin zel oraninin geleneklerle uzun bir sre saptanmasi
halinde, bu cretin drlmesi, bu nedenle zel glkler gsterir; bu
gibi istisnai durumlarda, patronlar, bazan bunu zamana gre zorla crete
dntrme yoluna bavurmulardir. rnegin, 186O yilinda Coventry'deki
kurdele ve erit dokuma iileri arasinda bu yzden byk bir grev
bagstermitir.
85
Son olarak, para-bai cret, bundan nceki blm-
de anlatilan saat sisteminin balica dayanaklarindan birisidir.
86
[sayfa 56D|
84
"Herhangi bir ikolundaki iin, her meslegin yaptigi para ile denmesinde ... cretler,
miktar olarak, tamamen esastan degiebilir. ... Ama gnlk ite genel olarak o ikolunda alian
ii iin verilecek cret lt, ii ve iveren tarafindan kabul edilen ... tekdze bir orandir."
(Dunning, |.c., s. 17.)
85
"Le travail des Compaknons-artisans sera regle a la journee ou a pice. Ces rnaitres-
artisans savent a peu pres combien d'ouvrage un compagnon-artisan peut faire par jour dans
chaque metier, et les payent souvent a proportion de l'ouvrage qu'ils font; ainsi ces compagnons
travaillent autant qu'ils peuvent, pour leur propre intert, sans-autre inspection." ["Kalfa
zanaatilarinin alimasi, gnlk olarak ya da para-baina denecek. ... Bu usta zanaatilar,
bir kalfa zanaatinin, her ite, gnde ne kadar i yapabilecegini aagi yukari bilir, ve onlara
ogu kez yaptiklari i oraninda derler; bylece, bu kalfalar, baka bir yoklama olmaksizin,
kendi z ikarlari iin, ellerinden geldigince aliirlar."| (Cantillon, Essc/ s0| |c Nc|0|e J0
Comme|ce en ene|c|, Amst. Ed., 1756, s. 185 ve 2O2. Birinci baski: 1755.) Quesnay, Sir 1ames
Steuart ve A. Smith'in geni lde yararlandiklari Cantillon, burada, daha o zaman para-bai
creti, yalnizca zamana gre cretin degiik bir ekli olarak gstermektedir. Cantillon'un
Fransizca baskisi, baliginda bunun ngilizceden eviri oldugunu belirtmektedir, ama ngilizce
baski, 7|e 4nc|ys/s o/ 7|cJe, Comme|ce, e|c,. by Philip Cantillon, |c|e o/ ||e c/|y o/ lonJon,
Ve|c|cn|, yalnizca daha sonraki bir tarihte (175D) yayinlanmi olmakla kalmaz, ierigi de daha
sonraki dzeltilmi bir metin oldugunu tanitlar: rnegin Fransizca baskida Hume'un henz adi
gemez, oysa ngilizce baskida, Petty'ye artik pek az raslanir. ngilizce baski teorik olarak daha
az nem tair, ama zellikle ngiliz ticareti, kle altin ve gm ilenmesi vb, konularinda.
Fransizca baskida bulunmayan sayisiz ayrintilari ierir. ngilizce baskinin ba sayfasindaki "Taken
chiefly from the manuscript of a very ingenious gentleman, deceased, and adaptem, etc.,"
["lm bulunan ok zeki bir beyefendinin msveddelerinden geni lde alinarak uyarlandigi,
vb."| gibi szler, bu nedenle, o zamanlar sik sik raslanan bir yakitirma gibi grnyor.
86
"Combien de fois n'avons-nous pas vu, dans certains atoliers, embaucher beaucoup
plus d'ouvriers que ne le demandait le travail a mettre en main Souvent, dans la prevision
d'un travail aleatoire, quelquefois meme imaginaire, on admet des ouvriers: comme on les
paie aux pieces, on se dit qu'on ne court aucun risque, parce que toutes les pertes de temps
seront a la charge des inoccupes." ["Bazi atelyelerde, yapilacak iin gerektirdiginden daha ok
ii alitirildigini birok kez grmedik mi ogu kez, raslantiya bagli, hatta dsel bir i
477
Kurl Murks
Kupilul l
Buraya kadar anlatilanlardan, para-bai cretin, kapitalist re-
tim tarzi ile en uyumlu cret ekli oldugu sonucu ikiyor. Yeni bir ey
olmamakla birlikte, para-bai cret 14. yzyilda Fransiz ve ngiliz
alima ynetmeliginde, zamana gre cretle resmen yanyana bulun-
maktadir ancak gerek manfaktr dneminde geni bir uygulama
alani bulmutur. Byk sanayiin firtinali genlik dneminde, zellikle
17D7 ile 1815 yillari arasinda, ignnn uzatilmasinda ve cretlerin
drlmesinde bir kaldira olarak kullanilmitir. Bu dnemdeki cret
dalgalanmalari konusunda ok nemli malzeme, Mavi kitaplarda bulu-
nabilir: Reo|| cnJ E|/Jence /|om ||e Se|ec| Comm/||ee on Pe|/|/ons
|esec|/n ||e Co|n lc0s (Parlamentonun 1818-14 yasama yili) ve:
Reo||s /|om ||e lo|Js' Comm/||ee, on ||e s|c|e o/ ||e G|o0||, Com-
me|ce, cnJ Cons0m|/on o/ G|cn:, cnJ c|| lc0s |e|c|/n ||e|e|o (yasa-
ma yili 1814-15). Buralarda, jakobenlere kari savain balangicindan
beri emek fiyatindaki srekli dmeler zerine belgesel kanitlar bu-
luyoruz. rnegin, dokuma sanayiinde, para-bai creti o derece
dmtr ki, ignndeki ok byk uzatmalara karin, gnlk cret-
ler eskisinden daha dk kalmitir. "Pamuklu dokumacilarinin gerek
kazanlari imdi eskisinden ok daha dktr; bunlarin eskiden vasif-
siz emekiye gre stnlkleri imdi neredeyse tamamen ortadan
kalkmitir. Gerekten de ... bugn vasifli ve vasifsiz emek arasindaki
cret farki, eski dnemlere gre ok daha azdir."
87
Para-bai cret
nedeniyle emegin yogunlugu ile geniligindeki artiin, tarim proleta-
ryasina ne kadar az yarar sagladigi, toprak agalari ile iftilerden yana
bir kitaptan alinan u satirlardan grlebilir: "Tarim ilerinin byk bir
kismi, gnlk ya da para-baina tutulan kimseler tarafindan yapilmakta-
dir. Bunlarin haftalik cretleri 12 ilin kadar; para-bai alianlarin daha
byk bir drt altinda, haftalik crete gre 6 ya da. 2 ilin daha fazla
kazanacaklari dnlebilir ise de, toplam geliri hesaplaninca, yil boyun-
ca isiz kalmasi nedeniyle ugradigi kayiplarin bu kazanci atigi grlr.
... Ayrica bu adamlarin cretleri ile, gerekli geim aralari arasinda belli
bir oranin bulundugu genellikle grlr: bylece, iki ocuk sahibi bir
ii, kilisenin yardimina muhta olmaksizin ancak geinebilir."
88
Mal-
thus, o sirada, Parlamentonun yayinladigi bazi gereklerle [sayfa 57O| ilgili
olarak unlari sylyordu: "Para-bai cret uygulamasindaki byk
artii kaygi ile gzlemledigimi itiraf ederim. Gnn 12 ya da 14 saatinde
ya da daha uzun bir sre gerekten agir i, insan iin ok fazladir."
8D
Fabrika yasalarinin kapsamina giren iyerlerinde, para-bai cret
dolayisiyla, ii alinir: para-baina dendiginden, hi bir tehlikeye koulmadigi sylenir, nk
tm zaman kayiplari, alitirilmayanlarin zimmetine yazilacaktir."| (H. Gregoir, les 7yo|c|es
Je|cn| |e 7|/|0nc| co||ec|/onne| Je 8|0xe||es, Bruxelles 1865, s. D.)
87
Remarks on the Commercial Policy of Great Britain, London 1815, s. 48.
88
A Defence of the Landowners and Farmers of Great Britain, Lond. 1814, s. 4, 5.
8D
Malthus, lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ P|o|ess o/ Ren|, Lond. 1815, [s. 4D, not.|
478
Kurl Murks
Kupilul l
genel kural halini aliyordu, nk buralarda sermaye, ignnn veri-
mini ancak emegi yogunlatirarak artirabiliyordu.
4O
Emegin retkenligindeki degimeyle birlikte, ayni miktar rn,
degiik emek-zamanini temsil eder. Bu yzden, para-bai cret de,
belirli bir emek-zamaninin para olarak ifadesi oldugu iin degiecektir.
Yukardaki rnegimizde, 12 saatte 24 para i retiliyordu, 12 saatin
rnnn degeri 6 ilindi, emek-gcnn gnlk degeri 8 ilindi,
isaatinin fiyati 8 ve para-baina cret 1 peniydi. Bir parada yarim
saatlik emek bulunuyordu. Emegin retkenliginin iki katina ikartil-
masi sonucu, eger ayni ignnde imdi 24 yerine 48 para saglanirsa,
diger koullar ayni kalmak zere, imdi her para, yarim-isaati yerine,
yalnizca / isaati temsil ettigi iin, para-baina cret 1 peniden /
peniye der. 24 x1 peni = 8 ilin, ve ayni ekilde 48 x / peni = 8
ilindir. Bir baka deyile, para-bai cret, ayni zamanda retilen par-
alarin sayisindaki arti
41
ve dolayisiyla ayni para iin harcanan emek-
zamanindaki azali oraninda der. Para-bai cretlerdeki bu degiiklik,
salt nominal oldugu srece, kapitalist ile emeki arasinda srekli bir
savaima yolaar. nk, bunu, kapitalist, ya emegin fiyatini fiilen
drmek iin bir bahane olarak kullanilir ya da emegin retkenligi ile
birlikte yogunlugu da artar. Ya da, emeki, para-bai cretin grnt-
sn ciddiye alir, yani emek-gcnn kariliginin degil, rnnn
kariliginin dendigini [sayfa 571| dnerek, rettigi metain sati fiyatinda
bir dme olmaksizin, cretlerdeki dsmeye kari ba-kaldirir. "iler,
hammadde fiyatlari ile, retilen mallarin fiyatlarini dik-katle izlerler ve
bylece patronlarin elde ettikleri kr konusunda dogru bir tahminde
bulunabilirler."
42
Kapitalist, cretli-emegin niteligi bakimindan kaba bir yanilgi diye
grdg bu gibi hak isteklerini hakli olarak kulak arkasi eder.
48
Sanayi-
4O
"Para-bai cret alanlar ... belki de fabrikalardaki iilerin bete-drdn olutururlar."
(Reo|| o/ lns. o/ Fcc|.. 8O
th
April, 1858, [s. D|.)
41
"plik egirme makinesinin retken gc llr, ve bununla yapilan i iin denen para,
retme gcndeki artma kadar olmamakla birlikte, onunla birlikte azalir." (Ure, |.c., s. 817.) Bu
son mazur gsterme tmcesini, Ure, gene kendisi geersiz kilar. ikrigin uzatilmasi ile ite bir
artia yolailacagini o da kabul eder. Demek ki, emek, retkenligindeki arti oraninda azalmi
olmaz. Ayrica: "Bu arti ile, makinenin retme gc bete-bir artirilmi olacaktir. Bundan sonra,
yaptigi i iin iiye, eskisi kadar cret denmeyecektir, ama bu cret bete-bir oraninda
azalmayacagi iin, bu gelime, belli saat alimasi iin kazandigi parayi artiracaktir", ama
yukardaki ifadede bazi degiiklikler yapilmasi gereklidir. ... pliki, kendi ek alti ilininin bir
kismini, yetikin iilerin yerini alan, ek gene yardimcilara vermek durumundadir" (|.c., s. 821),
ve bu durumda cretlerin ykselmesi yolunda bir egilim szkonusu olamaz.
42
H. Fawcett, The Econom/c Pos/|/on o/ ||e 8|/|/s| Labourer, Cambridge and London 1865,
s. 178.
48
Londra'da yayinlanan S|cnJc|| gazetesinin 26 Ekim 1861 tarihli sayisinda, 1ohn Bright ve
Ortaklarinin, Rochdale magistrates'inde [sulh mahkemesi -.| atiklari bir dava konusunda bir
haber vadi. "Hali Dokuma ileri Sendikasi yneticilerine kari bir dava ailmiti. Bright irketi,
ayni zaman ve ayni emekle [!| eskiden 16O yarda retirken, imdi 24O yarda reten yeni bir
makine kullanmaya balamiti. ilerin, iverenin gelimi makineler iin yaptigi sermaye ile
elde edilen krdan bir pay istemeleri, hi bir ekilde szkonusu olamazdi. Bu mantiga uygun
47
Kurl Murks
Kupilul l
in ilerlemesine kari vergi koymak anlamina gelen bu haksiz istege
kari kiyameti koparir ve, emegin retkenliginin emekiyi hi ilgilendir-
medigini apaik iln eder.
44
[sayfa 572|
olarak Bright ortaklar, yarda baina creti 1,5 peniden 1 peniye indirmeyi nerdiler, bylece
iilerin kazanci ayni emek iin tam eskisi kadar kalmi olacakti. Ama burada, nominal bir
cret indirimi vardi ve iilerin iddiasina gre bu indirim, gerektigi ekilde nceden haber
verilmeden yapilmiti."
44
"i sendikalari, cretleri ayni dzeyde tutmak isteklerinde, gelimi makinelerin
kullanilmasiyla saglanan kra da ortak olma abasini gsteriyorlar.". (Q0e||e |o||e0|/ [Ne
korkun! -.| "... kisaldigi iin daha yksek cret talep etmek, bir baka deyile, mekanik
gelimelere vergi koymak abasi demektir" (On Com|/nc|/on O/ 7|cJes, New Edit., London
1884, s. 42.)
480
Kurl Murks
Kupilul l
YRMKNC BLM
CRETLERDEK ULUSAL FARKLILIKLAR
ONYEDNC Blmde, emek-gcnn deger byklgnde bir
degiiklige yolaabilecek eitli dzenlemeleri incelemitik; bu byklk,
arti-degere oranla, ya mutlak ya da nispi olarak ele alinmiti; te yan-
dan, emegin fiyatinin kendileriyle gereklik kazandigi geim aralari
miktarinin da, bu fiyatin ugradigi degiikliklerden bagimsiz ya da farkli
dalgalanmalar gsterebilecegi de grlmtr.
45
Daha nce de belirtil-
digi gibi, emek-gcnn degerinin ya da fiyatinin basit bir ekilde ko-
layca grlebilen cret ekillerine evrilmesi, btn bu yasalari, cretlerin
dalgalanmalarini yneten yasalar haline getirir. Tek bir lkede [sayfa 578|
45
"cretlerin" (burada, cretlerin para olarak ifadesi ele aliniyor), "daha ucuz bir maldan
daha fazla satinalabiliyorlar diye, ykseldigini sylemek dogru degildir." (David Buchanan'in
yayinladigi, Adam Smith'in Wec||| e|c., baskisinda, 1814, v. I, s. 417, not.)
48T
Kurl Murks
Kupilul l
cretlerdeki bu dalgalanmalarin bir dizi degiik dzenlemeler olarak
grnmesi, eitli lkelerde, ulusal cretler arasinda ayni anda ortaya
ikan fark olarak grnebilir. eitli lkelerdeki cretleri karilatirirken,
bu nedenle, emek-gcnn deger byklgndeki degimeleri belir-
leyen btn etmenleri hesaba katmamiz gerekir; yani dogal olarak ve
zaman iinde gelien birincil gerekli geim maddelerinin fiyatlari ile
oylumlarini, emekilerin egitim giderlerini, kadin ve ocuk emeginin
oynadigi rol, emegin retkenligini, harcanma yogunlugunu ve
byklgn dikkate almamiz gerekir. En yzeysel karilatirma bile,
nce, farkli lkelerdeki ayni ikollarinda denen ortalama gnlk cret-
lerin, birbiim bir ignne indirgenmesini gerektirir. Gnlk cretlerin
ayni terimlere indirgenmesinden sonra, zamana gre denen cretin,
tekrar para-bai crete evrilmesi gerekir, nk emegin hem yogun-
lugunun ve hem de retkenliginin ls ancak bu para-bai cret
olabilir.
Her lkede, emegin belli bir ortalama yogunlugu vardir; bir me-
tain retimi iin bu ortalamanin altinda bir emek kullanildiginda to-
plumsal bakimdan gerekli-zamandan daha fazlasina gerek duyulacagi
iin, bu emek, normal nitelikte emek sayilmaz. Belli bir lkede ancak
ulusal ortalamanin zerindeki bir yogunluk derecesi, degerin salt iin
devam sresi ile llmesi zerinde etkili olabilir. Tek tek lkelerin
meydana getirdigi dnya pazarinda byle bir ey szkonusu degildir.
Emegin ortalama yogunlugu lkeden lkeye degiir; bazisinda daha
byk, bazisinda daha kktr. Bu ulusal ortalamalar, l birimi,
evrensel emegin ortalama birimi olan bir iskala meydana getirirler. Bu
nedenle daha yogun bir ulusal emek, daha az yogun olana gre, ayni
srede, daha ok para ile ifade edilen daha fazla deger retir.
Ama deger yasasinin uluslararasi uygulamasinda, daha retken
ulusal emek, dnya pazarinda, rekabet nedeniyle, rettigi metalarin
sati fiyatini degerlerinin dzeyine indirmeye zorlanmadigi srece,
yogunluk derecesi daha yksek emek sayildigi iin bir degiiklige ugrar.
Bir lkede kapitalist retimin gelimesiyle orantili olarak, emegin
ulusal yogunlugu ve retkenligi de uluslararasi dzeyin zerine ikar.
46
eitli lkelerde ayni emek-zamaninda retilen [sayfa 574| ayni trden
metalarin farkli miktarlari, bu yzden, farkli fiyatlarla, yani uluslararasi
degerlere gre degien bir miktar parayla ifade edilen ve eit olmayan
uluslararasi degerlere sahip olurlar. Bu nedenle de, paranin nispi degeri,
kapitalist retim tarzinin daha fazla gelimi oldugu bir lkede, bu re-
tim tarzinin daha az gelimi oldugu bir lkeye gre, daha kk olur.
Buradan, nominal cretlerin, emek-gcnn para ile ifade edilen
edegerlerinin de, birinci ulusta, ikincisine gre daha yksek olacagi
46
Bu yasanin, tek retim kollari iin retkenlik bakimindan ne gibi eyleri degitirebilecegini
bir baka yerde inceleyecegiz.
482
Kurl Murks
Kupilul l
sonucu ikar; ne var ki, bu, hi bir zaman, sz edilen bu yksekligin,
gerek cretler, yani emekinin geinmesi iin de geerli oldugunu
tanitlamaz.
Paranin bu nispi degerinin eitli lkelerde farkli olmasi bir yana,
gnlk, haftalik vb. cretlerin birinci ulusta ikincisine gre daha yksek
oldugu sik sik grlr, oysa emegin nispi fiyati, yani emegin hem arti-
degere ve hem de rnn degerine gre fiyati, ikinci ulusta birincisin-
den daha yksektir.
47
1888 Fabrika Komisyonu yesi 1. W. Cowell, iplik egirme sanayi-
inde yaptigi dikkatli bir aratirmadan sonra u sonuca varmitir: "ngil-
tere'de cretler, Kita Avrupasina gre, iiler iin daha yksek olmakla
birlikte, kapitalistler iin gerekten daha dktr." (Ure, s. 814.) ngiliz
fabrika denetmeni Alexander Redgrave, 81 Ekim 1866 tarihli raporun-
da, Kita Avrupasi devletleriyle karilatirmali istatistiklerle, cretler daha
dk ve emek-zamani ok daha uzun olmakla birlikte, Avrupa'daki
emegin, rne oranla ngiltere'dekinden daha pahali oldugunu ortaya
koymutur. Oldenburg'daki bir pamuklu fabrikasinin ngiliz ynetmeni,
oradaki emek-zamaninin, cumartesileri de dahil, sabah 5.8O'dan akam
8'e kadar devam ettigini ve oradaki iilerin, ngiliz [sayfa 575| igzclerinin
denetimi altinda aliirlarken, ngiliz iilerinin 1O saatte rettikleri ka-
dar rn saglamadiklarini, bu gzcler Alman oldugu zaman ise sag-
lanan rnn ok daha az oldugunu aiklamitir. cretler,
ngiltere'dekinden ok daha dk, ogu zaman yari yariyadir, ama
makineye oranla ii sayisi ok daha fazladir ve bazi kisimlarda 5 : 8
oranindadir Bay Redgrave, Rus pamuklu fabrikalari konusunda ok
ayrintili bilgiler vermektedir. Ona, bu verileri, yakin zamana kadar ora-
da alian bir ngiliz ynetici saglamitir. Her trl ktlgn boy attigi
bu Rus topraklari zerinde, ngiliz fabrikalarinin ilk gnlerindeki btn
dehet, olanca gcyle egemendir. Yerli Rus kapitalistleri fabrika iinde
hi bir ie yaramadiklari iin fabrika ynetmenleri, haliyle ngilizdir.
Gece-gndz sren her trl airi-alitirmaya ve iilere denen en
utan verici dk cretlere karin, Rus manfaktr, ancak yabanci
47
Adam Smith'e kari giritigi polemikte 1ames Anderson unlari belirtir: "Toprak rnlerinin
ve genellikle hububatin ucuz oldugu yoksul lkelerde, emegin grnteki fiyati genellikle
dk olmakla birlikte, gene de aslinda ogu kez diger lkelerden gerekte daha yksek oldugu,
ayni ekilde dikkate deger bir eydir. nk, emekiye gnlk olarak verilen cretler, her ne
kadar emegin grnteki fiyati ise de, emegin gerek fiyati degildir. Gerek fiyat, belli miktarda
yapilmi i, iverene neye maloluyorsa odur; ve bu aidan bakildiginda, hububat fiyati ile diger
geim aralari, yoksul lkelerde zengin lkelere gre genellikle daha dk olmakla birlikte,
emegin fiyati, hemen her zaman zengin lkelerde, yoksul lkelerden daha dktr. ... Gndelik
cret olarak hesap edilen emek, skoya'da ngiltere'ye gre ok daha dktr. ... Para-
baina emek genellikle ngiltere'de daha ucuzdur." (1ames Anderson, O|se||c|/ons on ||e
Vecns o/ Exc/|/n c S/|/| o/ Nc|/onc| lnJ0s||y e|c., Edinb. 1777, s. 85O, 851.) Tersine, cretlerin
dklg de emegin pahali olmasina yolaar. "Emek, rlanda'da ngiltere'den daha pahalidir
... nk cretler orada ok daha dktr." (n 2O74, Royc| Comm/ss/on 0n Rc/|0cys, Min-
utes, 1867.)
483
Kurl Murks
Kupilul l
rekabetin yasaklanmasi ile glkle yaayabilmektedir. Burada, son
olarak, Avrupa'nin eitli lkelerinde, fabrika ve iplik iisi baina den
ortalama ig sayisi konusunda Bay Redgrave'in hazirladigi karilatirilmali
bir tabloyu veriyorum. Bay Redgrave'in kendisi de, bu rakamlari, birka
yil nce derledigini ve o zamandan beri fabrikalarin byklkleri ile ii
baina den ig sayisinin ngiltere'de artmi oldugunu belirtmektedir.
Bununla birlikte, o, adi geen Kita Avrupasi lkelerinde ayni ekilde bir
gelimenin varoldugunu ve bylece rakamlarin karilatirma amaciyla
bir deger taidiklarini kabul etmektedir.
[sayfa 576|
"Bu karilatirma", diyor Bay Redgrave, "diger nedenler yaninda,
ngiltere'deki fabrikalarin byk bir kisminda makineli dokumacilik,
iplikilikle birlikte yrtlen bir i olmasi nedeniyle, bu lkenin lehinde
degildir [oysa bu tabloda, dokumacilar, genel toplamdan drlmemi-
tir|; diger lkeler iin verilen fabrikalarin ogu, iplik egirme fabrikalari-
dir; eger benzer eyleri karilatirmak olanagi bulunsaydi, benim
blgemde bulunan ve bir tek ii ile iki yardimcisinin 2.2OO igli maki-
nelere baktigi ve gnde 22O libre agirliginda, 4OO mil uzunlugunda iplik
reten birok pamuk ipligi fabrikasini sayabilirdim." (Reo||s o/ lns. o/
Fcc|., 81
st
Oct., 1866, s. 81-87, css/m.)
Bilindigi gibi, ngiliz kumpanyalari, Dogu Avrupa ile Asya'da de-
miryollarinin denmesini zerlerine almi ve bunlarin yapiminda yerli
emekilerin yanisira bir miktar ngiliz iisi alitirmitir. Pratik zorunlu-
luklar nedeniyle, bylece bu kumpanyalar, emegin yogunlugu konusun-
da ulusal farklari dikkate almak zorunda kalmilar, ama bu durum
onlari herhangi bir kayba ugratmamitir. Deneyimleri, cretin ykse-
FABRKA BAINA ORTALAMA G SAYISI
ngiltere 12.6OO
Fransa 1.5OO
Prusya 1.5OO
Belika 4.OOO
Saksonya 4.5OO
Avusturya 7.OOO
svire 8.OOO
BAINA DEN ORTALAMA G SAYISI
Fransa 14
Rusya 21
Prusya 87
Bavyera 46
Avusturya 4D
Belika 5O
Saksonya 5O
svire 55
Daha kk Alman devletleri 55
Byk Britanya 74
484
Kurl Murks
Kupilul l
kligi, emegin ortalama yogunluguna azok tekabl ettigi zaman bile,
emegin nispi fiyati genellikle ters ynde degimektedir.
lk iktisat yapitlarindan birisi olan, Esscy on ||e Rc|e o/ Wces
48
adli yapitinda H. Carey, eitli uluslarda, cretlerin, ulusal ignlerinin
retkenlik derecesi ile dogrudan orantili oldugunu tanitlamaya ve bu
uluslararasi ilikiden de, her yerde cretlerin emegin retkenligi ile
orantili olarak ykseldigi ve dtg sonucunu ikartmaya alimaktadir.
Carey aliik oldugu eletirisiz ve yzeysel bir biimde karmakariik ista-
tistik malzeme yiginiyla ugraacagi yerde, nermelerini tanitlami ol-
saydi, gene de, arti-deger retimi tahlillerimizin btn, bu sonucun
samaligini gsterirdi. Bu incelemenin en iyi yani, eylerin, gerekte
de, onun teorisine uygun biimde olduklarini iddia etmemi olmasidir.
Ona gre, devletin mdahalesi, dogal ekonomik ilikileri bozmutur.
Bu nedenle, eitli ulusal cretlerin devlete vergi eklinde giden kis-
minin, iinin kendisine gittigi eklinde hesaplanmasi gerekir. u "dev-
let giderleri"nin de kapitalist gelimenin "dogal" meyveleri olup olma-
diklari konusunda Bay Carey'in biraz daha dnmesi [sayfa 577| gerek-
mez miydi Bu usavurma ekli, sonradan ngiltere'nin, dnya pazari
zerindeki eytanca etkisinin (anlailan bu etki ona gre kapitalist re-
timin dogal yasalarindan ileri gelmemektedir) zorunlu hale getirdigi
devlet mdahalesini, yani doganin ve aklin rn olan bu yasalarin
devlet eliyle korunmasini, c|/cs* Himaye Sistemini kefetmek zere
iin bainda rahata ve uyum iinde ileyen kapitalist retim ilikilerini
ancak devletin mdahalesi ile bozulan ebedi doga ve akil yasalari diye
ilk iln eden kimseye tam yaraacak trden bir usavurmadir. Ayrica,
Carey, Ricardo ile digerlerinin teoremlerinde formlletirilen mevcut
toplumsal uzlamaz karitliklar ile elikilerin, gerek ekonomik hare-
ketin ideal rnleri olmadiklarini, tersine, kapitalist retimin ngiltere
ile diger yerlerde gsterdigi gerek uzlamaz karitliklarin, Ricardo ile
tekilerin teorilerinin bir sonucu oldugunu da kefetmitir! Ensonu, ka-
pitalist retim tarzinin znde bulunan gzellikler ile uyumu bozan e-
yin, en sonunda ticaret oldugunu da o kefetmitir. Bir adim daha atsa,
belki de, kapitalist retim tarzindaki tek ktlgn sermayenin kendisi
oldugunu da kefedecektir. Bastiat ile gnmzn teki serbest ticaret
yanlisi iyimserlerin uyumlu bilgeliklerinin gizli kaynagi olma onuru, hi-
mayeci sapikliklarina karin, eletiri yeteneginden byle korkun dere-
cede yoksun ve bylesine dzmece bir bilgin olan ancak byle birisine
ait olabilirdi. [sayfa 578|
48
[H. Carey,| Essay on the Rate of Wages: with on Examination of the Differences in the
Condition of the Labouring Population throughout the World, Philadelphia, 1858.
* Nam-i diger. -.
485
Kurl Murks
Kupilul l
YEDNC KISIM
SEkMAYE BlklKlMl
__________
G R *
BR para tutarinin, retim aralarina ve emek-gcne dn-
trlmesi, sermaye olarak ilev yapacak bir deger miktarinin atacagi ilk
adimdir. Bu dntrlme ilemi, pazarda, dolaim alani iinde olur.
kinci adim, retim sreci, retim aralari, degerleri kendilerini meyda-
na getiren gelerin degerini aan ve bu nedenle de, balangita yati-
rilan sermaye ile birlikte bir arti-degeri de ieren metalara dnr
dnmez tamamlanir. Bu metalarin da hemen dolaima sokulmasi
gerekir. Bunlarin satilmasi, degerlerin para olarak gereklemesi, bu
paranin tekrar sermayeye dnmesi ve bu hareketin durmadan yeni-
lenmesi gerekir. Ayni evrelerin durmadan birbirlerini izledikleri bu dai-
resel hareket, sermayenin dolaim biimini oluturur. [sayfa 57D|
* Marx'in Fransizca metne koydugu baliktir. -.
48
Kurl Murks
Kupilul l
Birikimin ilk koulu, kapitalistin elinde bulunan metalari satabil-
mesi ve aldigi paranin byk kismini sermayeye dntrebilmesidir.
Bundan sonraki sayfalarda, biz, sermayenin normal ekilde dolaimini
varsayacagiz. Bu srecin ayrintili tahlili, kinci Kitapta [ciltte| grlecek-
tir.
Arti-degeri reten, yani kariligi denmemi emegi dogrudan
dogruya emekiden kopartip alarak bunu metalarda somutlatiran ka-
pitalist, aslinda, bu arti-degerin ilk sahibi olmakla birlikte, hi bir zaman
onun son sahibi degildir. O, bunu, toplumsal retim srecinin btn
iinde baka grevleri yerine getiren baka kapitalistlerle, toprak sahiple-
riyle vb. paylamak durumundadir. Arti-deger, bu nedenle, eitli ki-
simlara ayrilir. Bu paralar, eitli kategorilere ayrilan kimselere gider
ve, kr, faiz, tccar kri, toprak ranti vb. gibi birbirinden bagimsiz farkli
ekiller alir. Artidegerin bu degimi ekillerini ancak nc Kitapta
[ciltte| ele alabilecegiz.
O halde, biz, burada, bir yandan, hem sermayenin dolaim ala-
ninda brndg yeni ekillerle, hem de bu ekillerin ardindaki gizli
somut retim ilikileri ile ilgilenmeksizin, kapitalistin rettigi metalari
degeri zerinden sattigini varsayacagiz. te yandan ise, bu kapitalist
reticiyi, btn arti-degerin sahibi ya da belki daha iyisi, bu yagmada
onunla birlikte hissesi olan herkesin temsilcisi olarak ele alacagiz. Bu
nedenle, biz, her eyden nce, sermaye birikimini soyut bir aidan,
yani fiili retim srecinde salt bir evre olarak inceleyecegiz.
Birikim sreci gerekleecegi srece, kapitalist, elindeki metala-
ri satmayi ve bu parayi yeniden sermayeye dntrmeyi baariyla yr-
tyor demektir. Ayrica, arti-degerin paralara bln, ne onun nite-
ligini degitirir, ne de birikimin bir gesi haline geldigi koullari. Sanayici
kapitalistin, arti-degerden kendisine alikoydugu ya da bakalarina bi-
raktigi kisimlarin orani ne olursa olsun, o, daima bu arti-degere ilk el-
koyan kimsedir. Bunun iin, biz, gerekte olanin diinda bir eyi var-
saymi olmuyoruz. te yandan, birikimi gerekletiren dolaim olayi ile
arti-degerin paralara blnmesi, bu srecin basit temel eklini bula-
niklatirir. Bu nedenle, birikim srecinin tam ve kesin bir tahlili, bir sre
iin, i mekanizmasinin ilemesini gizleyen btn grnmleri bir yana
birakmamizi gerektirir. [sayfa 58O|
487
Kurl Murks
Kupilul l
YRMNC BLM
BAST YENDEN-RETM
BR toplumda retim srecinin ekli ne olursa olsun, bu srecin
devamli olmasi, devresel olarak ayni evrelerden geerek srp gitmesi
gerekir. Bir toplum tketmekten nasil vazgeemezse, retmekten de
yle vazgeemez. Bunun iin birbiriyle ilikili bir btn, devamli yenile-
melerle akip giden bir olay olarak grldgnde, her toplumsal retim
sreci, ayni zamanda, bir yeniden-retim srecidir.
retim koullari, ayni zamanda, yeniden-retimin de koullaridir.
rettigi rnlerin bir kismini, retim aralarina ya da yeni rnlerin
unsurlarina devamli bir ekilde dntrmedike hi bir toplum, reti-
me devam edemez, bir baka deyile, hi bir toplum, yeniden-retim
yapamaz. Diger btn koullar ayni kalmak zere, servetini yeniden
retinesinin ve onu bir dzeyde tutmasinin tek yolu, retim aralarinin
yani, emek aralarinin, [sayfa 581| hammaddenin, yil boyunca tketilen
488
Kurl Murks
Kupilul l
yardimci maddelerin yerine, ayni trden ve eit miktarda mallarin
konulmasidir; bunlarin, yillik rn kitlesinden ayrilarak, retim sreci-
ne yeniden sokulmalari gerekir. Demek oluyor ki, yillik rnn belirli
bir kismi, retim alanina aittir. Daha balangita retici tketim iin
ayrilan bu kisim, ogu zaman bireysel tketime tamamen uygun
dmeyen mallar biimindedir.
retim, biim olarak kapitalistlige ait ise, yeniden-retimin bii-
mi de ayni olur. Kapitalist retim biiminde, nasil ki, emek sreci ser-
mayenin kendisini geniletmesi yolunda bir aratan baka bir ey
degilse, yeniden-retim srecinde de, yatirilmi degeri sermaye olarak,
yani kendi kendini genileten deger olarak yeniden retmenin aracin-
dan baka bir ey degildir. Bir kimse, salt parasi devamli bir ekilde
sermaye olarak i grdg iin, ekonomik bakimdan kapitalist nite-
ligini kazanir. Szgelii eger 1OO sterlin tutarinda bir para bu yil sermay-
eye evrildi ve 2O sterlin arti-deger rettiyse, gelecek yil ve onu izleyen
yillarda da ayni ilemi yinelemeyi srdrmesi gerekir. Yatirilan sermay-
enin, devresel artii ya da srece katilan sermayenin devresel meyvesi
olarak arti-deger, sermayeden dogan bir gelir eklini alir.
1
Eger bir gelir, kapitalist tarafindan salt tketim fonu olarak kulla-
nilirsa ve kazanildigi sre iinde tketilirse cteris paribus,* [sayfa 582|
basit yeniden-retim meydana gelmi olur. Bu yeniden-retim, retim
srecinin, eski boyutlari iersinde, salt bir yinelenmesi olmakla birlikte,
gene de bu yineleme ya da devamlilik bu srece yeni bir nitelik kazan-
dirir, ya da daha dogrusu, devami olmayan tek tek bir sre olarak
sahip bulundugu grnrdeki bazi zelliklerinin ortadan kalkmasina
yolaar.
Emek-gcnn belli bir sre iin satinalinmasi retim srecinin
1
"Mais ces riches, qui consomment les produits die travail des autres, ne peuvent les
obtenir que par des echanges" (metalarin satin alinmasi). "S'ils donnent cependant leur richesse
acquise et accumulee en retour contre ces produits nouveaux qui sont l'objet de leur fantaisie,
ils semblent exposes a epuiser bientt leur fonds de reserve; ils ne travaillent point, avons-nous
dit et ils ne peuvent mme travailler; on croirait donc que chaque jour doit voir diminuer leurs
vieilles richesses, et que lorsqu'il ne leur en restera plus, rien ne sera offert en echange aux
ouvrier qui travaillent exclusivement pour eux. ... Mais dans l'ordre social, la richesse a acquis
la propriete de se reproduire par le travail d'autrui, et sans que son proprietaire y concoure. La
richesse, comme le travail, et par le travail, donne un fruit annuel qui peut tre detruit chaque
annee sans que le riche en devienne plus pauvre. Ce fruit est le |e|en0 qui nait du cc/|c|."
["Ama, bakalarinin emek rnlerini tketen bu zenginler, bu rnleri ancak degiimler"
(metalarin satin alinmasi) "araciyla elde edebilirler. Heveslerinin konusu olan bu yeni rnlere
karilik, kazanilip biriktirilmi servetlerini verdiklerine gre, kisa zamanda yedeklik fonlarini
tketme tehlikesi ile kari kariyaymi gibi grnrler; onlarin hi alimadiklarini sylemitik,
ve hatta aliamazlar da; yleyse, her gn eski zenginliklerinin azalacagi ve artik ellerinde hi
bir ey kalmadigi zaman, yalnizca onlar iin alian iilere verilecek hi bir ey kalamayacagi
sanilabilir. ... Ama toplumsal dzende, zenginlik, kendini bakasinin alimasi ile, ve zenginliik
sahibi bu ie karimaksizin, yeniden-retir. Zenginlik de, emek gibi ve emek araciyla, her yil,
zengin daha yoksul olmaksizin yokedilebilen yillik bir rn verir. Bu rn, se|mcye'den dogan
e|/|'dir."| Sismondi, No0|. P|/nc. J'con. Po|., Paris 181D, t. I, s. 81-82.)
* teki eyler ayni kalmak kouluyla. -.
48
Kurl Murks
Kupilul l
ilk adimidir; bu balangi, emegin sati sresi bittike, bir hafta ya da
ay gibi belirli bir retim dnemi sona erdike durmadan yinelenir. Ama
emekiye, emek-gcnn kariligi, ancak bu gc harcamasindan son-
ra, ve metalarda yalniz kendi degerini degil arti-degeri de gerekletir-
dikten sonra denir. Emeki, demek oluyor ki, bizim imdilik kapitalistin
zel tketim fonu saydigimiz arti-degeri retmekle kalmaz, sonradan
kendisine cret eklinde dnen fonu, degien sermayeyi de retir; ve
iinin alitirilmasi, ancak bu fonu yeniden rettigi srece devam eder.
Onsekizinci Blmde sz edilen ve creti, rnden alinan bir pay ola-
rak gsteren iktisatilarin bu formllerinin iki noktasi da ite bu oluyor.
2
Emekiye cret eklinde geri denen ey, emekinin devamli olarak ye-
niden rettigi rnn bir kismidir. Kapitalistin, emekiye cretini para
olarak dedigi dogrudur, ama bu para, onun emeginin rnnn kilik
degitirmi eklinden baka bir ey degildir. Emeki, retim aralarin-
dan bir kismini rne dntrrken, daha nceki rnn bir kismini
da paraya dntrr. Geen hafta ya da geen yilki emegi, bu hafta ya
da bu yilki emek-gcnn kariligini deyen eydir. Tek bir kapitalist
ile tek bir emeki yerine, kapitalist sinif ile emeki sinifi bir tm olarak
alirsak, paranin ie karimasiyla ortaya ikan hayal derhal yokolur. Ka-
pitalist sinif, emeki sinifa, srekli olarak, emeki sinif tarafindan reti-
len ve kapitalist sinif tarafindan elko-nulan metalarin bir kismi iin para
eklinde deme makbuzlari verir. Emekiler ise gene ayni sreklilik
iersinde, bu deme makbuzlarini kapitalist sinifa geri verirler ve byle-
ce kendi elleriyle rettikleri rnden paylarini alirlar. rnn, meta
eklini ve metain para eklini alii, bu aliverii bir rt ile gizler.
Degien sermaye, bu nedenle, emekinin kendisiyle ailesinin
[sayfa 588| varligini, srdrmesi iin gerekli ve toplumsal retim sisteminin
ekli ne olursa olsun, kendisinin retmek ve yeniden retmek zorunda
bulundugu tketim maddeleri ya da emek fonunun zel tarihsel bir g-
rnm eklinden baka bir ey degildir. Bu emek fonunun, emeginin
kariliginin denmesi iin durmadan para eklinde ona dogru akmasinin
nedeni, yarattigi rnn sermaye eklin de durmadan ondan uzakla-
masidir. Ama bu, bir rnde gerekleen emekinin kendi emeginin
ona kapitalist tarafindan nceden emek fonu olarak verilmi oldugu
geregini degitirmez.
8
Efendisi iin angaryayla ykml bir kyly
ele alalim. Kendi topragi zerinde kendi retim aralari ile, diyelim haf-
tanin 8 gn aliir. Diger 8 gn ise efendisinin malikanesinde zoraki
aliir. Bu kyl durmadan kendi emek fonunu yeniden retmektedir
2
"cretler de, krlar da, son eklini almi rnn gerek birer parasi olarak ele alinmalidir."
(Ramsay, |.c., s. 142.) "rnn emekiye, cret eklinde gelen parasi." (1. Mill, E|emen|s e|c.,
Parissot evirisi, Paris 1828, s. 88, 84.)
8
"Sermaye, iiye cretini demek iin kullanildigi zaman, emegin devami ve bakimi
fonuna hi bir ey katmi olmaz." (Cazenove, Malthus'un, 0e//n/|/ons /n Po|. Econ., London
1858, s. 22, baskisina ekledigi not.)
40
Kurl Murks
Kupilul l
ve bu durumda, bu fon, hi bir zaman emeginin kariliginin denmesi
iin bir bakasi tarafindan denen para eklini almamaktadir. Ama
buna karilik, efendisi iin harcadigi kariligi denmeyen ykml emek
de, hi bir zaman kariligi denen gnll emek niteligini kapsamaz.
Eger gzel bir sabah, efendisi, topraka, hayvanlara, tohumluga, kisacasi
kylnn retim aralarina elkorsa, kyl bundan byle artik emek-
gcn, efendiye satmak durumunda kalacaktir. O, c|e|/s c|/|0s,
gn kendisi, gn efendisi iin olmak zere gene 6 gn aliacak
ve efendisi de bylece cretli adam alitiran kapitalist haline gelecek-
tir. nceden oldugu gibi gene retim aralarini retim aralari olarak
kullanacak ve bunlarin degerini rne aktaracaktir. Tipki eskisi gibi,
rnn belirli bir kismi, yeniden-retime ayrilacaktir. Ama ykml
emegin cretli-emege dntg anda, kylnn kendisinin, tipki es-
kisi gibi retmeye ve yeniden retmeye devam ettigi emek fonu, bu
andan sonra, cret eklinde efendisi tarafindan yatirilan sermaye bii-
mini alir. Grnm biimini, grnen eyden ayirma yeteneginden
yoksun darkafali burjuva iktisatisi, yeryznn urasinda burasinda
bugn bile emek fonunun sermaye eklinde ikmakta oldugu geregi-
ne gzlerini kapar.
4
Degien sermayenin, kapitalistin kendisine ait bir fondan [sayfa 584|
yatirilan bir deger olma zelligini, ancak,
5
kapitalist retim srecini srekli
yenilenme akii iinde grdgmz zaman kaybettigi dogrudur. Ama
bu srecin de yle ya da byle bir balangici olmasi gerekir. Bu ne-
denle, bizim buraya kadar ki baki aimiza gre, kapitalist, bir zaman-
lar, bakalarinin kariligi denmeyen emeklerinden bagimsiz olarak
birikmi para sahibi olan, ve bu birikimle emek-gc alicisi olarak, sik
sik pazarda boy gstermi bir kii olarak grnmektedir. Her ne halse,
bu sreteki sreklilik, basit yeniden-retim, sermayenin yalniz degien
kismini degil, tmn etkileyen diger bazi olaganst degiiklikler mey-
dana getirmitir.
Eger, 1.OOO sterlinlik bir sermaye, yilda 2OO sterlinlik bir arti-deger
yaratir ve bu arti-deger her yil tketilirse, be yilin soriunda tketilen
arti-deger 5 x 2OO sterline ya da balangita yatirilan 1.OOO sterline
ulaacaktir. Yok eger yalnizca bir kismi, diyelim yarisi tketilecek olur-
sa, 1O yilin sonunda ayni sonuca varilacaktir, nk 1O x 1OO = 1.OOO
sterlin eder.
Genel Kural: Yatirilan sermayenin degeri, yilda tketilen arti-dege-
re blnrse, balangita yatirilan sermayenin kapitalist tarafindan ta-
4
"Kapitalistler tarafindan denen emegin creti bu durumda, yeryz emekilerinin drtte-
birinden azdir." (Richard 1ones, 7ex||oo/ o/ lec|0|es on ||e Po|/|. Economy o/ Nc|/ons, Hertford
1852, s. 86.)
5
"malati" (yani manfaktr iisi) "cretini patrondan almakla birlikte, aslinda ona hi
bir gider yklemi olmaz; nk bu cretlerin degeri genellikle, krla birlikte, zerinde emek
verdigi eyin artan degerinde toplanmi ve saklanmi olur." (A. Smith, |.c., Book II, ch. III, s.
855.)
4T
Kurl Murks
Kupilul l
mamen tketilmi ve bu nedenle de yokolacagi yillarin, ya da yeniden-
retim dnemlerinin sayisi elde edilir. Kapitalist, bakalarinin kariligi
denmemi emegini, yani arti-degeri tkettigini, oysa ilk koydugu ser-
mayeyi oldugu gibi tuttugunu sanir; ama onun bu dncesi gerekleri
degitirmez. Aradan belli sayida yil getikten sonra, o zaman sahip
oldugu sermaye degeri, o yillar boyunca elde ettigi arti-deger toplamina
ve tkettigi toplam deger ise balangitaki sermayesine eittir. Elinde
toplam miktari degimeyen bir sermaye bulundugu ve bunun bir kis-
minin, yani binalarin, makinelerin vb. daha ie giritigi zaman varol-
duklari dogrudur. Ama bizi burada ilgilendiren ey, maddi gelei degil,
bu sermayenin degeridir. Bir kimse btn varini yogunu, bu varligin
degerine eit bir borca girmekle tketmi olsa, onun bu varliginin, bor-
larinin toplamindan baka bir eyi temsil etmeyecegi aiktir. Kapitalist
iin de durum byledir; ilk koydugu sermayenin edegeri miktarinda
bir degeri tketmi olsa, o nk sermayenin degeri, kariligini de-
meksizin elde ettigi arti-degerin toplam miktarindan baka bir eyi temsil
etmez. Eski sermayesinin tek bir kuruu bile [sayfa 585| artik varolmaya
devam etmez.
Demek ki, her trl birikimin diinda, salt retim srecinin sre-
kliligi, bir baka deyile, basit yeniden-retim, eninde sonunda ve zorunlu
olarak, her sermayeyi, birikmi sermayeye ya da sermayeletirilmi arti-
degere evirir. Bu sermaye, balangita, onu kullanan kimsenin kiisel
emegi ile elde edilmi bile olsa, erge, edegeri verilmeksizin elde edil-
mi bir deger, bakalarinin, parada ya da baka bir metada maddeleen
kariligi denmemi emegi halini alir. Drdnc ve Altinci Blmlerde
grdgmz gibi, paranin sermayeye dntrlmesi iin, metalarin
retimi ile dolaimindan baka bir ey daha gereklidir. Bir yanda, para
ya da degere sahip olan kimsenin, te yanda, deger yaratici cevhere
sahip olan kimsenin; bir yanda retim ve geim aralarina sahip olan
kimsenin, te yanda emek-gcnden baka bir eyi olmayan kimse-
nin, alici ve satici olarak kari kariya gelmeleri gerektigini grdk.
Emegin rnden, znel emek-gcnn, nesnel emek koullarindan
ayrilmasi, bylece kapitalist retimin gerek temeli ve iki noktasi
oluyordu.
Ama, balangita yalnizca hareket noktasi olan bu ey, salt sre-
cin srekliligi, basit yeniden-retim ile, kapitalist retimin durmadan
yenilenen ve yinelenen, kendine zg bir sonucu halini aliyor. retim
sreci, bir yandan, ardi arasi kesilmeden, maddi serveti, sermayeye,
kapitalist iin daha fazla servet ve zevk yaratma aracina eviriyor. teyan-
dan, ii, retim srecine bir servet kaynagi olarak girdigi halde, sreci,
kendisinin de zenginliginin kaynagi olabilecek btn aralardan yoksun
olarak terkediyor. Srece girmeden nce kendi emegi, emek-gcnn
satii ile kendisinden ayrildigi, ona yabancilatigi ve kapitalist tarafin-
dan elkonularak sermaye ile birletirildigi iin, sre sirasinda da bu
42
Kurl Murks
Kupilul l
emek, kendisine ait olmayan bir rnde gereklemek zorundadir. re-
tim sreci, ayni zamanda, kapitalistin, emek-gcn tkettigi bir sre
oldugu iin, emekinin rn srekli olarak yalniz metalara degil, ser-
mayeye, deger yaratici gc emen degere, emekiyi satinalan geim
aralarina, reticilere komuta eden retim aralarina da dnr.
6
Emeki, bu nedenle, durup [sayfa 586| dinlenmeden, sermaye biiminde,
kendisine egemen olan ve onu smren yabanci bir g biiminde,
maddi nesnel zenginlik yaratir; ve kapitalist, srekli emek-gc retir,
ama bu retim, ilerinde ve ancak onlarla gerekleebilen nesneler-
den ayri olarak, znel bir zenginlik kaynagi biimindedir; kisacasi, o,
emeki retir, ama cretli emeki.
7
Bu kesintisiz yeniden-retim,
emekinin bylece ebediletirilmesi, kapitalist retimin s/ne q0J
non'udur.*
Emekinin tketimi iki ynldr. retim sirasinda, emegiyle re-
tim aralarini tketir ve bunlari, yatirilan sermayeden daha degerli r-
nlere dntrr. Bu, retici tketimdir. Ve ayni zamanda da, emek-
gcnn, onu satinalan kapitalist tarafindan tketilmesidir. te yan-
dan, emeki, emek-gc iin kendisine de nen parayi geim aralari-
na evirir: bu, onun bireysel tketimidir. Emekinin retken tketimi
ile bireysel tketimi, demek ki, tamamen birbirinden farklidir. lkinde
emeki, sermayenin devindirici gc olarak i grr ve kapitaliste aittir.
kincisinde kendisine aittir ve retim faaliyetleri diinda kendi gerekli
yaamsal ilevlerini yerine getirir. Birincinin sonucu ile kapitalist yaar,
ikincisininki ile ii.
gnn incelerken, emekinin ogu zaman kendi bireysel t-
ketimini, salt retimi ilgilendiren bir olay gibi yerine getirmek zorunda
kaldigini grmtk. Bu gibi durumlarda, tipki buhar makinesine k-
mr ile su, arklara yag verilmesi gibi, emek-gcn devam ettirmek
iin gerekli tketim maddelerini saglamaktadir. Tketim maddeleri, bu
durumda, yalnizca retim aralarinin gerektirdigi tketim maddeleri-
dir; onun bireysel tketimi, dogrudan dogruya retken tketimdir. Bu-
nunla birlikte, bu durum, aslinda kapitalist retime ait olmayan bir
ktye kullanma gibi grnr.
8
Tek bir kapitalisti ve tek bir iiyi degil, kapitalist sinif ile emeki
* Vazgeilmez (koul). -.
6
"Bu, retken emegin, kendine zg dikkate deger bir zelligidir. retken olarak tketilen
ey sermayedir ve tketilmekle sermaye eklini alir." (1ames Mill, |.c., s. 242.) Ne var ki, 1ames
Mill, bu "dikkate deger zelligin" izini hi bir zaman yakalayabilmi degildir.
7
"Manfaktrn, balangicinda pek ok yoksula i sagladigi gerekten dogrudur, ama
bunun devamiyla, yoksulluklari yokolmadigi gibi sayilari da artar." (Recsons /o| c l/m/|eJ
Exo||c|/on o/ Woo|, London 1677, s. 1D.) "ifti imdi yoksullari yaattigi gibi sama bir iddiada
bulunuyor. Bunlari sefalet iinde tuttugu gerekten dogrudur." (Recsons /o| ||e lc|e lnc|ecse
o/ ||e Poo| Rc|es. o| c Comc|c|/|e \/e0 o/ ||e P|/ces o/ lc|o0| cnJ P|o|/s/ons, London 1777,
s. 81.)
8
Rossi, eger "retken tketimin" sirrina varmi olsaydi, buna, bu derece iddetle kari
koymazdi.
43
Kurl Murks
Kupilul l
sinifini, tek bir retim srecini degil, btnyle kapitalist retim sreci-
ni gncel toplumsal boyutlari iersinde ele aldigimiz zaman, konu,
bambaka bir grn kazanir. Kapitalist, sermayesinin [sayfa 587| bir kis-
mini emek-gcne evirmekle, tm sermayesinin degerini artirir. Bir
tala iki ku birden vumaktadir. Yalniz emekiden aldigindan degil,
emekiye verdiginden de kr saglamaktadir. Emek-gc kariliginda
verilen sermaye, gerekli tketim maddelerine dnmekte ve bunlarin
tketimi ile emekinin kaslari, sinirleri, kemikleri ve beyni yeniden re-
tilmekte ve yeni emekiler retilmektedir. i sinifinin tamamen zorunlu
sinirlar iersinde kalan bireysel tketimi, bu yzden, emek-gc
kariliginda sermayece verilen geim aralarinin, tketilmek zere ser-
mayenin emrine verilen taze emek-gcne tekrar evrilmesidir. Bu t-
ketim, kapitalist iin vazgeilmez bir retim araci olan eyin, yani
emekinin kendisinin retimi ve yeniden-retimidir. Emekinin birey-
sel tketimi, ister iyerinde, ister diarda gesin, retim srecinin bir
kismi olsun ya da olmasin, bu yzden, sermayenin ve retiminin ve
yeniden-retiminin bir etmenini oluturur, tipki bir makinenin temiz-
liginin, aliirken ya da dururken yapilmasi gibi. Emekinin, geim
aralarini, kapitalisti honut etmek iin degil de kendi amacina hizmet
iin tketmesinin hi bir nemi yoktur. Yemin, bir hayvan tarafindan
tketilmesi, onun yediklerinden holanmi olmasindan dolayi retim
srecinde zorunlu bir etmen olmaz. i sinifinin yaamaya devam et-
mesi ve yeniden-retilmesi, sermayenin yeniden-retilmesinin her za-
man iin zorunlu bir kouludur. Ama kapitalist, bunun yerine getirilme-
sini, emekinin hayatta kalma ve reme igdsne rahata birakabi-
lir. Btn kapitalistler, emekinin bireysel tketimini elden geldigince
tamamen zorunlu olan maddelere indirgemeyi byk dikkat gsterirler
ve bu bakimdan, emekilerini daha az besleyici yiyecekler yerine daha
ok besleyici yiyecekler almaya zorlayan o zalim Gney Amerikalilari
yknmekten ok uzaktirlar.
D
te bylece, kapilalistler ve onlarin ideolojik temsilcileri olan
ekonomi politikiler, emekinin bireysel tketiminden yalniz bu sinifin
devami iin gerekli olan ve bu nedenle de kapitalistlerin tketmek
zere emek-gc bulabilmeleri iin yerine getirilmesi [sayfa 588| zorunlu
olan kismini retken tketim saymakta, ve bunun diinda kalan ve
emekinin kendi keyfi iin yaptigi tketimi ise retken olmayan tke-
tim olarak kabul etmektedirler.
1O
Sermaye birikimi, eger cretlerde, ser-
D
"Gnlk ii (belki de dnyada en agir olani) 18O ve 2OO libre agirliginda bir maden
ykn 45O /oo| derinlikten omuzlarinda taiyarak yeryzne ikartmak olan G. Amerikali maden
iileri, yalniz ekmek ve fasulye ile beslenirler; aslinda bunlar yalniz ekmekle karinlarini
doyurmayi yeglerler, ama yalniz ekmekle beslenen insanlarin bu kadar agir ie dayanamayacagini
grenen patronlari, bu iilere, de sanki beygirmi gibi davranarak zorla fasulye de yedirir; ne
var ki, fasulye, ekmege gre gerekten daha fazla kemik-tozu (kireli fosfat) ierir." (Liebig, |.c.,
c. I, s. 1D4, not.)
1O
1ames Mill, |.c., s. 288 sqq.
44
Kurl Murks
Kupilul l
maye tarafindan daha fazla emek-gc tketilmesi olanagini birlikte
getirmeyen bir ykselie ve dolayisiyla da emekinin tketiminde bir
artia yolaacak ise, bu ek sermaye, retken olmayan bir ekilde t-
ketilmi olur.
11
Aslinda, emekinin bireysel tketimi, kendisi ynnden
retken olmayan bir tketimdir, nk bu, yalnizca gereksinme iinde-
ki bir bireyi yeniden retmektedir; oysa bu, kapitalist ve devlet iin
retken bir tketimdir, nk bu, onlarin servetini yaratan gc ret-
mektedir.
12
Bunun iin, toplumsal aidan bakildiginda, ii sinifi, emek-sre-
cine dogrudan dogruya katilmadigi zaman bile, tipki siradan bir emek
araci gibi sermayenin tamamlayici bir parasidir. Bireysel tketimi bile,
belli sinirlar iinde, retim srecinde bir etmendir. Ne var ki, bu sre,
kendinden bilinIi aralari yzst birakmalarini nlemek iin gerekli
nlemleri alir ve bunlarin rettikleri rnleri daha biter bitmez onlarin
bulundugu kutuptan sermayenin bulundugu karit kutba tair. Bireysel
tketim bir yandan bunlarin varliklarini srdrmelerini ve yeniden re-
tilmelerini, te yandan da yaamak iin gerekli tketim maddelerini
yokederek iilerin, emek pazarinda srekli boy gstermelerini saglar.
Romali kle prangaya vurulurdu, cretli emeki, sahibine, grneyen
baglarla baglanir. Bagimsizlik grnts, iverenin devamli olarak de-
gimesi ve bir de, bir szlemenin //c|/o /0|/s'i* ile saglanir ve srdr-
lr.
Eskiden, sermaye, serbest emeki zerindeki mlkiyet hakkini
gvenlik altina almak iin, gerektiginde yasal yollara bavururdu. r-
negin, 1815 yilina kadar ngiltere'de, makine yapiminda alian meka-
nik iilerin diariya g etmeleri agir cezalar konularak yasaklanmiti.
[sayfa 58D|
i sinifinin yeniden-retimi, bir kuaktan digerine aktarilan bir
hner birikimini de birlikte getirir.
18
Byle hnerli bir sinifin varligini ka-
pitalistin ne lde kendisinin hakki olarak bildigi, retim etmenleri
arasinda saydigi ve onu hangi lde kendi degien sermayesinin ger-
ek ekli olarak grdg, kendisini bu siniftan yoksun birakmakla teh-
dit eden bir bunalimin patlak vermesiyle derhal grlr. Birleik Devlet-
ler'deki i sava ve onunla birlikte ortaya ikan pamuk kitligi sonucu,
11
"Eger emegin fiyati, sermayedeki artia uymayacak ekilde, daha fazla emek kullanila-
mayacak derecede ykselirse, bu tr sermaye artiinin, retken olmayan ekilde tketilecegini
syleyebilirim." (Ricardo, |.c., s. 168.)
12
"Gerek anlamiyla tek retken tketim, servetin, yeniden-retim amaciyla kapitalistler
tarafindan tketilmesi ya da yokedilmesidir (retim aralarinin tketilmesidir, demek istiyor). ...
i ... kendisini alitiran kimse iin ve devlet iin retici bir tketicidir, ama szcgn dar
anlamiyla, kendisi iin degildir." (Malthus. 0e//n/|/ons e|c., s. 8O.)
18
"Biriktirildigi ve nceden hazirlandigi sylenebilecek tek ey, emekinin hneridir. ...
Hnerli emegin biriktirilmesi ve saklanmasi, bu ok nemli ilem, byk emeki kitleleri
ynnden, hi bir sermaye olmaksizin gerekletirilmitir." (Th. Hodgskin, lc|o0| 0e/enJeJ
e|c., s. 12, 18.)
* Varsayilan hkmler. -.
45
Kurl Murks
Kupilul l
Lancashire'daki pamuklu dokuma ileyenlerin ogu, ok iyi bilindigi
gibi iten atilmiti. "Fazlalik haline" gelenlerin smrgelere ya da Birleik
Devletler'e g edebilmelerini saglamak amaciyla, devlet yardimi ya da
gnll ulusal yardim kampanyalari ailmasi iin, hem ii sinifinin
kendisinden ve hem de toplumun diger katlarindan feryatlar ykselmiti.
Bu sirada, 7|e 7/mes, 24 Mart 1868 tarihin de, Manchester Ticaret Oda-
si eski bakani Edmund Potter'in bir mektubunu yayinladi. Avam Kama-
rasinda, bu mektuptan, hakli olarak, fabrikatrlerin bildirisi diye
szediliyordu.
14
Sermayenin emek zerindeki mlkiyet hakkinin utan-
madan ortaya konuldugu birka ilgin pasaji buraya aktariyoruz.
"Ona" (isiz kalan kimseye), "pamuklu iilerinin ok fazla ol-
dugu ... ve ... belki te-bir oraninda bir indirim yapilmasi gerektigi ve o
zaman geriye kalan te-iki iin saglikli bir talep olacagi sylenebilir. ...
Kamuoyu, ... g isteklendiriyor. ... Patron, elinin altindaki emek arzi-
nin buradan ayrilmasini istemeyebilir; bunun hem haksiz, hem de yanli
bir ey oldugunu belki de hakli olarak dnebilir. ... Eger kamuya ait
fonlar, bu ge yardim etmek iin kullanilacaksa, onun da sesini yk-
seltme ve belki de bunu protesto etme hakki vardir." Bay Potter, bunun
ardindan, pamuklu ticaretinin yararlarini, "bu ikolunun rlanda ile ta-
rimsal blgelerden ekip aldigi arti-nfusu", ulatigi muazzam boyutla-
ri, 186O yilinda ngiltere'nin toplu ihracatinda
5
/
18
gibi nemli bir yer
tuttugunu, birka yil sonra zellikle Hindistan pazarinin genilemesi ve
libresi 6 peniden bol pamuk saglamasi ile onun da tekrar nasil genile-
yecegini gsterir. Sonra da yle devam [sayfa 5DO| eder: "Zamanla ... bir,
iki ya da yilda, gerekli miktari retebilecektir. ... imdi sormak iste-
digim bir ey var. Bu ikolu ayakta tutulmaya deger mi Makineleri"
(canli emek makinelerini demek istiyor) "dzen altinda tutmak, harca-
nacak abaya degmez mi, ve bunlardan vazgemeyi dnmek byk
bir ilginlik olmaz mi Bence olur. ilerin mlk olmadiklarini, Lan-
cashire'in ve patronlarin mali olmadiklarini kabul ederim, ama onlar,
her ikisinin de gcdr; onlar, kuaklar boyu yeri doldurulamayacak
zihinsel ve egitilmi glerdir; buna karilik, bunlarin zerlerinde a-
litiklari makinelerin ogu, oniki aylik bir srede, hem de krli olacak
ekilde iyiletirilebilir ve yenilenebilir.
15
Emek-gcnn g etmesini
isteklendirelim ya da buna izin verelim, peki kapitalist ne olacak ...
14
"Bu mektuba, fabrikatrlerin bildirisi olarak bakilabilir." Ferrand, Vo|/on on ||e Co||on
Fcm/ne, H. o. C., 27
th
April 1868.)
15
Olagan koullar altinda, cretlerin indirilmesi szkonusu oldugu zaman, bu ayni serma-
yenin, bsbtn ayri bir telden aldigi da unutulmamalidir. O zaman patronlar koro halinde:
"Fabrika iileri, bunu bir an akillarindan ikarmasinlar ki, onlarinki gerekten ok kk cinsten
hner isteyen bir itir: bundan daha kolay grenilebilecek ve niteligi bakimindan bundan daha
fazla cret denen, ya da en az uzmanlik veren ok kii bir egitimle, bundan daha abuk ve bol
elde edilebilecek baka hi bir i yoktur. ... Patronun makinesi" (imdi bunlarin 12 ayda ve hem
de krla yenilenebilecegini greniyoruz), "aslinda, retim iinde, alti aylik bir egitimin gretecegi
ve siradan bir tarim iisinin bile grenebilecegi fabrika iisinin emek ve hnerinden" (imdi
8O yilda yenilenmeleri olanaksiz) "ok daha nemli rol oynar." (Bu kitabin 485. sayfasina bakiniz.)
4
Kurl Murks
Kupilul l
iilerin kaymak tabakasini aliniz, sabit sermaye, degerini byk l-
de kaybeder, dner sermaye dk nitelikte emegin daralan arzi kar-
isinda savaim veremez. ... Bize, iilerin, bunu" (g etmeyi) "istedikleri
syleniyor. Onlarin bunu istemeleri ok dogaldir. ... Emek-gcn elin-
den alarak ve cret harcamalarini, diyelim bete-bire ya da be milyo-
na indirerek pamuklu ikolunu kltelim ve daraltalim, bunun hemen
zerindeki sinifa, kk dkkan sahiplerine ne olacaktir Arazi ve kul-
be kiralari ne olacaktir ... Bunun etkilerini yukariya dogru, kk ifti-
lere, ev sahiplerine ve toprak sahiplerine dogru izleyiniz, ve bir ulusun
btiin siniflari iin, en iyi fabrika iilerini di lkelere gndermek ve en
retken sermaye ve zenginlik degerlerini yoketmek suretiyle bir ulusu
zayif drmekten daha canakiyici bir plan olabilir mi ... Pamuklu bl-
gelerinde, yardim alanlarin hi degilse maneviyatlarini ykseltmek iin,
zel yasal ynetmeliklerle, bir lde zorunlu alimayi saglamak ze-
re, Yoksullara Yardim Kuruluna eklenecek zel komiserler tarafindan
yrtlecek, iki ya da yil srecek (5-6 milyon sterlin tutarinda) bir
fon kurulmasini neriyorum. Toprak sahipleri ya da, [sayfa 5D1| patronlar
iin en iyi iilerinden ayrilmaktan ve geriye kalanlari, yaygin ve tketici
bir gle, btn bir blgeyi sermaye ve degerden yoksun birakacak bir
hareketle hayal kirikligina ugratmak ve maneviyatlarini bozmaktan daha
feci ne olabilir"
Fabrikatrlerin sekin szcs Potter, her ikisi de kapitallste ait
iki tr "makine" arasinda bir ayrim yapiyor; bunlardan birisi fabrikada
duruyor, digeri ise geceleri ve bir de pazar gnleri fabrika diinda, kul-
belerde kaliyorlar. Bunlardan birisi cansiz, digeri canli. Cansiz makine
yalniz ainmakla, gnden gne degerini yitirmekle kalmiyor, byk bir
kismi srekli teknik gelimeyle hizla mrn tamamliyor ve birka ay
sonra yerini yeni bir makineye hem de krli olacak ekilde birakiyor.
Tersine, canli makine, zaman getike ve kuaktan kuaga devredilen
hner lsnde iyileip geliiyor. 7|e 7/mes, pamuklu lorduna u
kariligi veriyor:
"Bay Edmund Potter'i, pamuklu sanayii patronlarinin mstesna
ve yce nemleri ylesine etkilemitir ki, bu sinifi korumak ve srdr-
mek, mesleklerini devam ettirmek iin, yarim milyonluk ii sinifinin,
istemedikleri halde, byk bir moral ievine kapatilmasini istiyor. 'Bu
sanayi ayakta tutulmaya deger mi' diye soruyor Bay Potter, Biz, buna,
'dnurlu yollarla olmak zere elbette' diye karilik veriyoruz. Bay Potter,
'makineleri dzen iinde tutmaya deger mi' diye tekrar soruyor. Bura-
da duraliyoruz. 'Makine' sz ile Bay Potter, insan makinesi demek
istiyor; nk, bunlarin mutlak anlamda mal olarak kullanilmasini sy-
lemek istemedigini zellikle belirtiyor. urasini itiraf edelim ki, insan
makinesini dzen iinde tutmak yani bir yere kapatarak yaglayip sak-
lamak ne bu 'abaya deger', ne de mmkndr. nsan makinesi, ne
kadar yaglayip silseniz, ilemeyince, gene de paslanacaktir. Ayrica in-
47
Kurl Murks
Kupilul l
san makinesi, grdgmz gibi, kendi diledigi zaman istim tutup patla-
yacak ya da byk kentlerimizde ilgin gibi koacak durumdadir. Bay
Potter'in dedigi gibi, yeni iilerin yetitirilmesi zaman alabilir, ama
elimizde makinistler ile kapitalistler olduktan sonra, daima tutumlu,
azirnli ve alikan adamlar bulabilir ve bunlardan, istedigimizden ok
patron-fabrikatr imal edebiliriz. Bay Potter, bu ikolunun, bir, iki ya da
yilda canlanacagindan szediyor ve 'bu emek-gcn g etmeye
tevik etmemeyi ya da izin vermememizi (!) bizden istiyor. ilerin
diariya gitmeyi istemeleri ok dogaldir diyor: [sayfa 5D2| ama bu istege
karin, ulusun, bir yarim milyon iiyle 7OO.OOO kiilik ailesini, pamuklu
sanayii blgelerine kapatabilecegini saniyor; ve bunun zorunlu bir sonu-
cu olarak da, ulus bunlarin honutsuzluklarini zorla bastiracak, hepsini
sadakayla besleyecek ve gnn birinde pamuklu sanayii patronlari bu
iilere gereksinme duyana degin bu byle srp gidecek. ... Bu adalar
zerindeki byk kamuoyunun bu 'emek-gcn' onu, demir, kmr,
pamuk gibi kullanmak isteyenlerin elinden kurtarmasi zamani gelip
atmitir."
15a
7|e 7/mes'in makalesi yalnizca bir /e0 J'es|/|* idi. "Byk
kamuoyu", aslinda Bay Potter'in kendisiydi ve fabrika iileri, fabrikala-
rin tainabilir paralari idiler. Zaten bunlarin g etmeleri de engellen-
di.
16
"Moral ievlerine", yani pamuklu blgelerine kapatildilar ve eskisi
gibi, Lancashire'li pamuklu fabrikatrlerinin "kuvveti" olmaya devam
ettiler.
Kapitalist retim, bu yzden, emek-gc ile emek aralari arasin-
daki ayriligi, bizzat yeniden retir. Ve bylece de, emekinin smrl-
mesi koullarini yeniden retmekte ve srdrmektedir. Emekiyi,
durmadan, yaamasi iin emek-gcn satmaya zorlamakta, ve kapi-
taliste, daha da zenginlemesi iin bu emek-gcn satinalma olanagini
hazirlamaktadir.
17
Kapitalist ile emekinin pazarda, satici ve alici olarak
kari kariya gelmeleri artik bir raslanti olmaktan ikmitir. Emekiyi
durmadan kendi emek-gcnn saticisi olarak pazara gerisin geriye
firlatan ve kendi rettigi rn, bakasinin onu satinalabilecegi aralar
haline dntren ey bu srecin kendisidir. Gerekte emeki, daha
* Zeka oyunu. -.
15a
7|e 7/mes, 24 March 1868.
16
Parlamento, di lkelere yapilan glere yardim iin bir tek kuru bile ayirmadigi halde,
yerel ynetimlere, iileri yari-a durumda tutma, yani onlari normal cretin altinda alitirma
yetkisini veren bazi yasalar ikardi. te yandan, yil sonra, hayvan hastaliklari salgini
bagsterince, Parlamento, btn usulleri bir yana iterek, milyoner toprakbeylerine tazminat
verilmek zere siradan bir yasa ikartir; oysa bu byk iftiler, et fiyatlarindaki ykselme
nedeniyle hi bir kayba ugramamilardi. 1866 yilinda Parlamentonun ailiinda byk toprak
sahiplerinin bogalar gibi bgrmeleri, bir insanin, Hindu olmadan da Sabala inegine
tapabilecegini, 1upiter olmadan da bir kz ekline girebilecegini gstermitir.
17
"L'ouvrier demandait de la subsistance pour vivre, le chef demandait du travail pour
gagner." ["i, yaamak iin geim araci, ef, kazanmak iin emek istemitir."| (Sismondi, |.c.,
s. D1.)
48
Kurl Murks
Kupilul l
kendisini sermayeye satmadan nce, sermayeye aittir. Emekinin ken-
disini devresel srelerle satmasi, patron degitirmesi ve emek-gcnn
pazar fiyatindaki dalgalanmalari, onun ekonomik [sayfa 5D8| kleligini
18
hem yaratan ve hem de gzlerden saklayan nedenler olmutur.
1D
Demek oluyor ki, kapitalist retim, birbirine bagli, srekli bir
sre, yani bir yeniden-retim sreci olmasi nedeniyle, yalnizca meta
ve arti-deger retmekle kalmiyor, ayni zamanda, bir yanda kapitalist,
te yanda cretli emeki olmak zere, kapitalist ilikiyi de retiyor ve
yeniden retiyor.
2O
[sayfa 5D4|
18
Bu bagimliligin kylce, kaba bir ekli, Durham kontlugunda grlr. Burasi, koullarin,
iftlik sahibine, tarim emekisi zerinde tartimasiz bir mlkiyet hakki saglamadigi birka
kontluktan biridir. Maden sanayii, emekiye ne de olsa bir seme olanagi verir. Bu kontlukta,
byk ifti, baka yerlerdeki adetin tersine, yalniz zerinde emeki kulbeleri bulunan iftlikleri
kiralar. Kulbenin kirasi, cretin bir kismidir. Bu kulbelere, "|/nJs' |o0ses ["irgat evleri" -.|
denir. Bunlar, emekiye, bazi feodal hizmetler gznnde bulundurularak "|onJce"
["baglanma" -.| denilen bir szleme ile kiralanir; bu szleme, diger eyler yaninda, emekiye
baka yerde alitigi srece, yerine birisini, diyelim kizini birakma ykmllgn ykler.
Emekinin kendisine, "|onJsmcn" [baglanmi adam. -.| denir. Buradaki iliki ayni zamanda,
emekinin bireysel tketiminin, sermaye iin yapilan bir tketim, yani retken tketim haline
geldigini, bambaka bir aidan gsterir: "Ne gariptir ki, irgatlar ile baglanmi emekilerin
kazuratlari bile, iini bilen beyin verdigi bahi sayilir ... ve efendi evrede kendisinden bakasina
ait hel bulunmasina izin vermez, ve kendi senyrlk haklarinin bir kismindan vazgemektense
bahe iin uraya buraya bir para gbre birakin." (P0||/c lec|||, Reo|| \ll, 1864, s. 188.)
1D
ocuk vb. emeginin satilarinda, iradi sati formalitesinin bile unutulup gittigi akildan
ikarilmamalidir.
2O
"u halde, sermaye, cretli-emek varsayimina, cretli-emek de se|mcye |c|scyimina
dayanir. Bunlar birbirlerinin kouludurlar, karilikli o|c|c/ |/||/||e|/n/ yc|c|||lar. Bir pamuk fabrikasi
iisi, yalnizca pamuklu kumalar mi retir Hayir, sermaye retir. Kendi emegine, yeniden
komuta etmeye ve onun araciligi ile yeni degerler yaratmaya hizmet edecek degerler retir."
(Karl Marx, "Lohnarbeit und Kapital" [tc|e|, F/yc| |e l| - cretli Emek ve Sermaye, Sol
Yayinlari, Ankara 1D77, s. 45.| Ne0e R|e/n/sc|e Ze/|0n gazetesinin 7 Nisan 184D tarihli sayisi, n
266.) N. R|. Z.'de yukardaki balik altinda yayinlanan makaleler, 1847 yilinda, Brksel'de Alman
"Arbeiter-Verein"de bu konuda yaptigim konumalarin bir kismidir ve bunlarin yayinlanmalari
ubat Devrimi nedeniyle yarida kalmitir.
4
Kurl Murks
Kupilul l
YRMDRDNC BLM
ARTI-DEGERN SERMAYEYE DNMES
BRNC KESM. BOYUTLARI GTTKE BYYEN
KAPTALST RETM. META RETMNE
ZG MLKYET YASALARININ KAPTALST
ELKOYMA YASALARINA GE
Buraya kadar arti-degerin sermayeden nasil iktigini inceledik;
imdi de sermayenin arti-degerden nasil iktigini grecegiz. Arti-dege-
rin sermaye olarak kullanilmasina ve yeniden dntrlmesine, ser-
maye birikimi denir.
21
imdi bu ilemi tek bir kapitalist aisindan grelim. Diyelim bir
ipliki 1O.OOO sterlin sermaye yatirmi olsun ve bunun bete-drd (8.OOO
sterlin) pamuga, makinelere, vb., ve bete-biri (2.OOO sterlin) cretlere
ayrilmi olsun. Yilda 12.OOO sterlin degerinde 24O.OOO libre iplik ret-
tigini kabul edelim. Arti-deger orani %1OO olsa, brt rnn altida-biri
olan satii ile 2.OOO sterlinlik bir degeri gerekletiren 4O.OOO librelik arti
ya da net rn arti-degeri [sayfa 5D5| temsil eder. 2.OOO sterlin, 2.OOO sterlin-
dir. Arti-degerin izleri bu parada ne grlebilir, ne de koklanabilir. Eger
21
"Sermayenin birikimi; gelirin bir kisminin sermaye olarak kullanilmasi." (Malthus, 0e//n/|-
/ons e|c., ed. Cazenove, s. 11.) "Gelirin sermayeye evrilmesi." (Malthus, P|/nc. O/ Po|. Econ., 2.
ed.; Lond. 1886, s. 82O.)
500
Kurl Murks
Kupilul l
biz belli bir degerin arti-deger oldugunu bilirsek, sahibinin bunu nasil
ele geirdigini de biriz; ama bu, ne degerin, ne de paranin niteligini
degitirir.
Bu ek 2.OOO sterlini sermayeye dntrmek iin ipliki-patron,
diger btn koullar eskisi gibi kalmak zere, bete-drdn (1.6OO
sterlin) pamuk vb. satinalmak iin ve bete-birini (4OO sterlin) yeni iplik
iileri satinalmak iin yatirir ve bu iiler de, patronun kendilerine ver-
mi oldugu para kariliginda piyasadan gerekli tketim maddelerini
satinalirlar. Bu durumda, 2.OOO sterlinlik yeni sermaye, iplik fabrikasin-
da ilemeye balar ve 4OO sterlinlik bir arti-deger saglar.
Sermaye degeri, balangita para eklinde yatirilmiti. Arti-deger
ise, tersine, balangitaki brt rnn belirli bir kisminin degeridir. Eger
bu brt rn satilip paraya evrilse, sermaye degeri gene balangitaki
ekline kavuur. Bundan sonra, hem sermaye degeri ve hem de arti-
deger, bir miktar paradir ve bunlarin sermayeye dnmeleri tamamen
ayni ekilde olur. O, bu kez boyutlari daha bym olarak balayabile-
cegi bir konumda mallarinin retimini yenileyebilecek metalari satinal-
mak iin, birini oldugu gibi, tekisini de yatirmitir. Ama bu metalari
satinalabilmesi iin, bunlari pazarda hazir bulmasi gerekir.
Diger btn kapitalistlerin yaptigi gibi, o da, yillik rnn paza-
ra getirdigi iin, onun ipligi de dolaima girmitir. Ne var ki, bu metalar
pazara getirilmeden nce, yillik toplam rnn, yani bireysel sermaye-
ler toplaminin ya da bireysel kapitalistlerin yalnizca birer kismini elle-
rinde bulundurduklari toplam toplumsal sermayenin yil boyunca
dntrldkleri her trden nesnelerin toplam kitlesinin paralari idi.
Pazardaki ilemler, yalniz, bu yillik rnn tek tek paralarinin degiimini,
bir elden bir ele gemesini saglar, ama ne yillik toplam rnn kitlesini
bytr, ne de retilen mallarin niteligini degitirir. Demek oluyor ki,
yillik toplam rnden yararlanma ekli, tamamen bu rnlerin biliimine
baglidir, hi bir ekilde dolaimina bagli degildir.
Yillik rnn her eyden nce, sermayenin yil boyunca kullani-
lip tketilen maddi gelerini yenileyecek btn nesneleri (kullanim-
degerlerini) saglamasi gerekir. Bu kisim iktiktan sonra, [sayfa 5D6| geriye,
iinde arti-degeri taiyan net ya da arti-rn kalir. Peki bu arti-rn
nelerden olumutur Yalniz kapitalist sinifin gereksinmeleriyle istekler-
ini karilayacak olan ve dolayisiyla kapitalistlerin tketim fonlarina gi-
ren eylerden mi olumutur Eger durum byleyse, arti-deger son
damlasina kadar kurutuluyor ve basit yeniden-retimden baka bir ey
olmuyor demektir.
Birikim iin, arti-rnn bir kisminin sermayeye dntrlmesi
zorunlulugu vardir. Bir mucize olmaksizin, biz, sermayeye, ancak, emek-
srecinde kullanilabilen mallari (yani retirri aralarini) ve emekinin
geimini saglayan mallari (yani geim aralarini) evirebiliriz. Bu du-
rumda, yatirilan sermayenin yerine konabilmesi iin, gerekli olan eyler
50T
Kurl Murks
Kupilul l
miktarinin zerinde ve tesinde kalan bir kismin, ek retim ve geim
aralarinin retimi iin yillik arti-emekten ayrilip kullanilmasi zorunlu-
dur. Kisacasi, arti-deger, ancak, degerini temsil ettigi arti-rn, yeni
sermayenin maddi gelerini zaten oluturdugu iindir ki, sermayeye
dntrlebilir.
22
imdi, bu gelere sermaye olarak fiilen i grdrebilmek iin
kapitalist sinifin ek emege gereksinmesi vardir. Eger alitirilmakta olan
emekilerin smrlmesi, yogunluguna ya da geniligine artirilamiyor-
sa, ek emek-glerinin bulunmasi zorunludur. Bunun iin, kapitalist
retim mekanizmasi daha nceden nlem almi, ii sinifini crete
bagli bir sinif haline getirmi ve eline geecek cretin yalniz kendi
yaamini srdrmesine degil, ogalmasina da yetecek kadar olmasini
saglamitir. Sermaye iin imdi yapilacak tek ey, her yil ii sinifinin
her yatan emeki olarak sagladigi bu ek emek-gcn, yillik rnn
kapsadigi fazla retim aralari ile birletirmektir; bylece arti-degerin
sermayeye dntrlmesi tamamlanmi olur. Somut bir aidan ba-
kildiginda, birikim, kendini, sermayenin giderek artan bir lde yeni-
den-retimi iersinde oluturur. Basit yeniden-retimin izdigi ember,
ekil degitirir ve Sismondi'nin deyimi ile sarmal biime dnr.
28
[sayfa
5D7|
imdi rnegimize dnelim. Eski bir ykdr: brahim'den shak
oldu, shak'tan Yakup oldu ve bu byle srd gitti. Balangitaki 1O.OOO
sterlinlik sermaye, sermayeleen 2.OOO sterlinlik arti-deger getirir. 2.OOO
sterlinlik yeni sermaye, 4OO sterlinlik bir arti-deger getirir ve bu da ser-
mayeleir, ikinci bir ek sermayeye dnr ve o da 8O sterlinlik bir arti-
deger daha retir. Ve top yuvarlanir gider.
Burada, biz, kapitalistin arti-degerden tkettigi kismi inceleme
diinda tutuyoruz. Tipki bizi, bu an iin, bu ek sermayenin, balangitaki
sermayeye eklenmesinin ya da bagimsiz olarak i grmek zere ayril-
masinin; ya da onu biriktiren kapitalist tarafindan iletilmesinin ya da
bir bakasina devredilmesinin bizi ilgilendirmemesi gibi. Ancak unut-
mamamiz gereken ey, bu yeni sermayenin yanisira ilk sermayenin de
kendini ve arti-degeri yeniden-retmeye devam etmesi ve ayni eyin
btn birikmi sermaye iin oldugu kadar onun dogurdugu ek ser-
maye iin de szkonusu olmasidir.
lk sermaye 1O.OOO sterlinin yatirilmasiyla oluuyordu. Ama bu
parayi sahibi nereden bulmutu Bu soruya, ekonomi politigin szcle-
ri agizbirligi ile, "kendi emegi ve baba ve dedelerinin alimalariyla"
22
Bir ulusun, lks mallarini, retim aralarina ya da tketim maddelerine ve bunun tersine
aracilik eden di ticareti burada hesaba katmiyoruz. nceleme konumuzu, kendi btnlg
iersinde, yani bozucu yan etkilerden arinmi olarak incelemek iin, btn dnyayi tek bir ulus
gibi ele almak ve kapitalist retimin her yerde yerlemi ve btn sanayi kollarina elatmi
bulundugunu varsaymak zorundayiz.
28
Sismondi'nin birikim tahlili, byk lde, "gelirin sermayeye dnmesi" ile ilgilenmesi
ve bu ilemin maddi koullarina inmemesi nedeniyle eksikliklerle doludur.
502
Kurl Murks
Kupilul l
diye karilik verirler.
24
Ve aslinda da bu varsayimlari, meta retiminin
yasalari ile uyumlu tek karilikmi gibi grnr.
Ne var ki, 2.OOO sterlinlik ek sermaye ynnden durum bakadir.
nk biz, bunun nereden kaynaklandigini ok iyi biliyoruz. Bu deger-
de, varligini, kariligi denmeyen emege borlu olmayan tek bir kuru
bile yoktur. Ek emek-gc ile birletirilen retim aralari ile, emekinin
geimini srdrdg gerekli tketim maddeleri, arti-rnn paralarin-
dan, yani kapitalist sinifin, ii sinifindan her yil kariligini demeden
koparip aldigi haratan baka bir ey degildir. Kapitalist sinif, aldigi
haracin bir kismi ile, tam fiyatini deyerek emek-gc satinalmakla ve
bylece edeger eyler degitirmekle birlikte, bu aliveri, savata yenik
dmeden, ondan soydugu para ile mal satinalan btn yenenlerin
bavurdugu eski bir oyundan baka bir ey degildir.
Ek sermaye, eger onu reten kimseyi alitiracak olursa, bu re-
tici, yalniz bu ilk sermayenin degerini ogaltmaya devam etmek [sayfa
5D8| zorunda degildir, ayni zamanda daha nceki emeginin rnlerini,
bunlarin malolduklari emekten daha fazlasiyla gerisin geriye satinal-
mak zorundadir. Kapitalist sinif ile ii sinifi arasinda bir aliveri olarak
grldgnde, ek emekilerin, daha nce alitirilan emekilerin kar-
iliklari denmemi emekleri ile alitirilmalari hi bir eyi degitirmez.
Kapitalist, bu ek sermayeyi, onu retenleri ilerinden atarak, onlarin
yerine birka ocugu alitiracak bir makineye de evirebilir. Btn bu
durumlarda, ii sinifi, bir yilin arti-emegi ile ertesi yil ek emek kullana-
cak sermayeyi yaratmaktadir.
25
te, sermayeden sermaye yaratmak
diye buna denir.
2.OOO sterlinlik ilk ek sermayenin birikimi, kendi "ilkel emegi"
sonucu kapitaliste ait olan ve onun tarafindan yatirilan 1O.OOO sterlinlik
bir degerin varligini ngrr. 4OO sterlinlik ikinci ek sermaye ise, tersi-
ne, yalnizca, 4OO sterlini sermayeleen arti-deger olan 2.OOO sterlinlik
daha nceki birikimin varligini ngrr. Demek ki, daha nceki emek
zerindeki mlkiyet, kariligi denmemi emege durmadan artan lde
elkoymanin biricik koulu oluyor. Kapitalist, daha nce ne kadar ok
biriktirirse, o kadar ok biriktirme yetenegine sahip olur.
Bir numarali ek sermayeyi oluturan arti-deger, ilk sermayenin
bir kismiyla satinalinan emek-gcnn bir sonucu olduguna, bu sati
ileminin metalarin degiimi yasalarina gre yapilarak, yasal aidan
yalnizca emeki ynnden kendi yetilerini, ve para ya da meta sahibi
ynnden ise kendisine ait bulunan degerleri serbeste satmaktan te
bir eyi gerektirmedigine gre; iki numarali vb. ek sermayenin salt bir
24
"Sermayenin, doguunu borlu bulundugu ilkel emek." Sismondi, |.c., ed. Paris, t. I., s.
1OD.
25
"lc|o0| c|ec|es cc/|c| |e/o|e cc/|c| em|oys |c|o0|." ["Sermaye emegi kulanmadan
nce emek sermayeyi yaratir."| E. G. Wakefield, En|cnJ cnJ 4me|/cc, Lond. 1888, vol. II, s.
11O.
503
Kurl Murks
Kupilul l
numarali ek sermayenin ve yukarda sayilan koullarin bir sonucu ol-
duguna gre; tek tek her aliveri ileminin daima metalarin degiimi
yasalarina uydugu, yani kapitalistin.kabul ettigimiz gerek deger ze-
rinden emek-gc satinalmasi ve emekinin de bunu satmasi esasina
dayandigina gre; btn bu sylenenlerin geerli olmasi halinde, meta
retimi ve dolaimina dayanan yasalarin, kendine maletme ya da zel
mlkiyet yasalarinin, kendi i ve kainilmaz diyalektikleri ile, tam karit-
larina dnecekleri aika grlr. Edegerlerin degiimi, yani bizim
yola iktigimiz ilk ilem, imdi ylesine tersine [sayfa 5DD| dnmtr ki,
ortada yalnizca grntde bir degiim szkonusudur. Bunun ilk nede-
ni, emek-gc ile degiilen sermayenin kendisinin, bir bakasinin
edegeri verilmeksizin elkonan emeginin rnnn bir kismindan baka
bir ey olmamasidir; sonra, bu sermaye, onu reten tarafindan yalniz
yenilenmekle kalmaz, ayni zamanda, onunla birlikte ek bir fazlanin
katilmasi da zorunludur. Kapitalist ile emeki arasindaki degiim ilikisi,
dolaim srecine, aliveriin gerek niteligine yabanci ve yalnizca onu
gizemli hale getiren bir biim, bir grnt verir. Emek-gciin durma-
dan yinelenen alimi ve satimi, imdi yalnizca bir biimden ibarettir; ve
aslinda olan udur; kapitalist, tekrar ve tekrar, hi bir edeger vermeksi-
zin, bir bakasinin daha nce maddelemi emeginin bir kismina el-
koymakta ve bunu daha byk bir miktarda canli emekle degimektedir.
Balangita, bize, mlkiyet hakki, insanin kendi emegine dayaniyormu
gibi gzkmt. En azindan, ancak, meta reticileri eit haklarla kari
kariya geldikleri iin ve ancak bu yolla, bir kimse, kendi malini baka-
sinin maliyla aliverie sokarak, bakalarinin metaina sahip olabilecegi
iin; ve ancak yalniz bu yolla emek yerine konabilecegi iin, bylesine
bir varsayim gerekliydi. imdi ise mlkiyet, kapitalist ynnden,
bakalarina ait kariligi denmemi emek ya da rne elkoyma hakki,
emeki ynnden, kendi rnne sahip-ikma olanaksizligi olarak orta-
ya ikiyor. Mlkiyetin emekten ayrilmasi, sanki bunlarin zdeliginden
dogan bir yasanin zorunlu sonucu halini aliyor.
26
Bu nedenle,* kapitalist tarzda elkoyma, balangitaki meta re-
timi yasalarina ne kadar aykiri grnrse grnsn, gene de bu yasala-
rin ignenmesinden degil, tam tersine uygulanmasindan ileri gelir. Son
noktasi kapitalist birikim olan bu hareketin birbirini izleyen evrelerini
bir kez daha gzden geirerek bu noktayi aydinlatalim.
lknce, balangita bir miktar paranin sermayeye evrilmesi-
nin, degiim yasalarina tamamiyla uygun olarak gerekletigini [sayfa 6OO|
26
KapitaIistin, bakalarinin emek rnleri zerindeki mlkiyeti, "tersine olarak, her ii,
kendi emeginin rn zerinde tam mlkiyet hakkina sahiptir, temel ilkesine dayandirilan
mlk edinme yasasinin kesin bir sonucudur". (Cherbuliez, R/c|esse o0 Pc0||e|e,4, Paris 1841,
s. 58, bununla birlikte, diyalektik tersine dnm, burada geregi gibi gelitirilmemitir.)
* Buradan s. 6O4'te "kapitalist elkoyma yasalarina dnr"e kadar olan pasaj, 4. Almanca
baskiya uygun olarak ngilizce metne eklenmitir. ~Ed.
504
Kurl Murks
Kupilul l
grmtk. Taraflarin birisi emek-gcn satiyor, digeri satin aliyordu.
Bunlardan ilki metainin degerini aliyor ve bunun kullanim-degeri emek
aliciya gemi oluyordu. Zaten mlkiyeti kendisine ait bulunan retim
aralarini alici, gene kendisine ait olan emegin yardimi ile, ayni ekilde
yasal yeni bir rne dntryor.
Bu rnn degeri nce kullanilip tketilen retim aralarini ier-
ir. Yararli emek, degerlerini yeni rne aktarmaksizin bu retim arala-
rini tketemez, ama satinalabilmesi iin de emek-gcnn, alitirildigi
sanayi kolunda yararli emek saglayabilecek durumda olmasi gerekir.
Yeni rnn degeri, ayrica, emek-gcnn degerinin edegeri
ile birlikte bir arti-degeri de ierir. Bunun nedeni, emek-gcnn deger-
inin belirli bir sre boyunca, diyelim bir gn, bir hafta vb. iin satil-
masi bu srede kullanilmasiyla yaratilan degerden daha az olmasidir.
Ama ii emek-gcnn degiim-degerine karilik bir para almi ve
bylece her alim-satimda oldugu gibi, onun kullanim-degerini elin-
den ikarmitir.
Bu zel metain, emek-gcnn, emek saglamak ve bu nedenle
de deger yaratmak gibi zel bir kullanim-degerine sahip bulunmasi
geregi, genel meta retimi yasasini etkilemez. Bu yzden de, cret
olarak yatirilmi bulunan degerin byklg eger rnde aynen ortaya
ikmayip, bir arti-degerle ogalmi olarak grlyorsa, bunun nedeni,
saticinin aldatilmi olmasi degildir, nk o, sahibi bulundugu metain
degerini gerekten almitir; bunun biricik nedeni, bu metain satinalan
tarafindan kullanilip tketilmesidir.
Degiim yasasi, ancak birbiriyle degiilen metalarin degiim-deg-
erlerinin eitligini gerektirir. Bu yasa, daha iin bainda, bu metalarin
kullanim-degerleri arasinda bir fark bulunmasini da ngrr, ama bun-
larin, alim-satim ilemi tamamlandiktan sonra szkonusu olan tke-
timleriyle hi bir ilikisi yoktur.
Demek oluyor ki, paranin sermayeye balangitaki dnm,
meta retimi ile ilgili ekonomik yasalar ve bunlardan ikan mlkiyet
hakki ile tam bir uygunluk iinde gerekleiyor. Bununla birlikte, getir-
digi sonular unlar oluyor:
(1) rn iiye degil, kapitaliste ait oluyor;
(2) bu rnn degeri, yatirilan sermayeden baka, iiye bir
emege malolan, ama kapitaliste hi bir harcamaya malolmayan [sayfa
6O1| bir arti-degeri de ieriyor ve bu da, gene kapitalistin yasal mali
oluyor;
(8) ii, emek-gcn hl elinde bulundurmaktadir ve eger
yeni bir alici bulursa, bunu, gene satabilir.
Basit yeniden-retim, bu ilk ilemin yalnizca devresel yinelen-
mesidir; her seferinde para yeniden sermayeye evrilir. Bylece yasa
bozulmu olmaz, tersine, srekli olarak ilemesi saglanmi olur. "Plu-
sieurs echanges successifs n'ont fait du dernier que le representant du
505
Kurl Murks
Kupilul l
premier." ["Birbirini izleyen birka degiim ilemi, yalnizca sonuncuyu
ilkinin temsilcisi yapar."| (Sismondi, No0|ec0x P|/nc/es, e|c., [Paris
181D| s. 7O.)
Bununla birlikte, basit yeniden-retimin, bu ilk ileme tek baina
bir sre olarak alindigi lde, tamamen degiik bir nitelik ile damga-
lanmaya yettigini de grm bulunuyoruz. "Parmi ceux qui se part-
agent le revenu national, les uns" (iiler) "y acquierent chaque annee
un nouveau droit par un nouveau travail, les autres" (kapitalistler) "y
ont acquis anterieurement un droit permanent par un travail primitif."
["Aralarinda ulusal geliri paylaanlardan bir taraf" (iiler) "her yil yeni-
den yaptiklari ile bundan yeni bir pay alma hakkini elde ederler; diger
taraf" (kapitalistler) "balangita yapilan ile, devamli bir pay alma hak-
kini zaten elde etmi durumdadir."| (Sismondi, |.c., s. [11O|, 111.) Byk
evlat olma hakkinin mucizeler yarattigi tek alanin emek alani olmadigi,
gerekten dillere destan olmutur.
Basit yeniden-retimin yerini, birikim ile boyutlari bym yeni-
den-retim alsa bile durum degimez. Birinci durumda, kapitalist, arti-
degerin tmn harvurup harman savurur, ikincisinde ise, yalniz bir
kismini tketip geriye kalani paraya evirerek burjuva erdemini gstermi
olur.
Arti-deger kapitalistin malidir; zaten hi bir zaman bir bakasina
ait olmamitir. Bunu, eger retim amaciyla.yatiracak olursa, bu yatirim,
tipki pazara ilk girdigi gn oldugu gibi onun kendi fonundan yapilmi
olur. Bu kez, bu fonun, alitirdigi iilerin, kariligi denmemi eme-
klerinden toplanmi olmasi hi bir eyi degitirmez. i B'nin creti,
eger ii A'nin rettigi arti-degerden denmise, nce, A, bu arti-degeri,
kendisine ait metain tam fiyatindan tek bir kuru kesilmeksizin
saglamitir, sonra da, bu aliveri B'yi hi mi hi ilgilendirmez. B'nin
isteyecegi [sayfa 6O2| ve istemeye hakki oldugu ey, kapitalistin, emek-
gcnn degerini kendisine demesidir. "Tous deux gagnaient enco-
re; l'ouvrier parce qu'on lui avanait les fruits de son travail" (siz, du
travail gratuit d'autres ouvriers, diye okuyunuz) "avant qu'il ft fait;"
(siz, avant quele sien et porte de fruit, diye okuyunuz) "le maitre,
parce que le travail de cet ouvrier valait plus que son salaire" (siz,
produit plus de valeur que celle de son salaire, diye okuyunuz) ["Her
iki taraf da kazanlidir: nk ii, daha i yapilmadan" (siz, daha
emegi meyvesini vermeden nce demektir, diye okuyunuz) "emeginin
meyvelerini" (siz, diger iilerin kariligi denmemi emekleri demek-
tir, diye okuyunuz) "almitir; iveren (le maitre) ise, iisinin emegi
denen cretten daha degerli" (siz, cretlerin degerinden daha fazla
deger rettigi demektir, diye okuyunuz) "oldugu iin, kazanlidir."| (Sis-
mondi, |.c., s. 185.)
Kapitalist, retimi, srekli yenilenmesi ve kesintisiz akimi iinde
ele alir, tek kapitalist ve tek ii yerine bunlarin btnlg iersinde,
50
Kurl Murks
Kupilul l
kapitalist sinif ile ii sinifinin kari kariya bulunmasi eklinde d-
nrsek, durum, kukusuz tamamen farkli grnecektir. Ama byle ya-
ptigimiz takdirde, meta retimine bsbtn yabanci bir lt uygulami
oluruz.
Meta retiminde, her ikisi de bagimsiz olan yalnizca alici ile
satici kari kariya gelmektedir. Szlemede ngrlen sre biter bit-
mez aralarindaki ilikiler sona ermektedir. Bu aliveri yinelendigi tak-
dirde, ancak eskisi ile bir ilikisi bulunmayan yeni bir szleme sonucu
yinelenir ve ayni satici ile ayni alicinin biraraya tekrar gelmeleri bir
raslantidir.
Bu duruma gre, meta retimi ya da ona ilikin bir sre, eger
kendi ekonomik yasalarina gre degerlendirilirse, her degiim ilemini,
kendisinden nceki ve sonraki degiim ilemlerinden ayri, tek baina
bir ilem olarak, ele almak zorundayiz. Alim ve satim ileri, tek tek
bireyler arasinda yrtldg iin, btn toplumsal siniflar arasindaki
ilikileri burada aramak dogru olmaz.
Bugn i gren sermayenin geirdigi devresel yeniden-retimler
ve bunu izleyen birikimler dizisi ne kadar uzun olursa olsun, balangi-
taki bekretini daima korur. Tek tek her degiim hareketinde, degiim
yasalarina uyuldugu srece, meta retimine tekabl eden mlkiyet
hakkinda bir degiiklik yapilmaksizin, rne elkoyma biimi tamamiy-
la degitirilebilir. Bu ayni haklar, rnn reticiye ait oldugu ve retici-
nin sahip oldugu edegeri, [sayfa 6O8| edegeri ile degitirerek ancak kendi
emegi ile zenginligini artirabildigi balangi dneminde oldugu kadar,
toplumsal servetin, gittike artan lde, bakalarinin kariligi den-
meyen emeklerine durmaksizin ve her an yeniden elkoyabilecek du-
rumda olan kimselerin mali haline geldigi kapitalist dnemde de
yrrlktedir.
Bu sonu, iinin kendi emek-gcn bir meta gibi serbeste
satabildigi andan itibaren kainilmaz hale gelir. Ne var ki, ite gene bu
andan sonra meta retimi genelleir ve retimin tipik biimi haline
gelir; ve gene ancak bu andan sonra, her rn, daha batan, satilmak
iin retilir ve retilen btn servet, dolaim alanindan geer. cretli-
emek ancak meta retiminin temeli haline geldigi anda ve yerde, bu
retim, kendisini btnyle topluma kabul ettirir; ve gene ite ancak o
zaman ve o yerde btn gizli kaynaklarini aiga ikarir. cretli-emegin
araya girmesiyle meta retiminin bozuldugunu sylemek, bozulma-
masi iin meta retiminin gelimemesi gerektigini sylemek gibidir.
Meta retimi, kendisine zg yasalariyla uygunluk iersinde, kapitalist
retim haline geldigi lde, meta retimi ile ilgili mlkiyet yasalari da,
kapitalist elkoyma yasalarina dnr.
27
27
Meta retimine dayanan ezeli mlkiyet yasalarina uygulanarak kapitalist mlkiyeti ortadan
kaldirmak isteyen Proudhon'un aklina amamak elden gelmez.
507
Kurl Murks
Kupilul l
Basit yeniden-retimde bile, kaynagi ne olursa olsun btn ser-
mayenin, birikmi sermayeye, sermayelemi arti-degere dntgn
daha nce grmtk. Dogrudan dogruya birikmi sermaye ile, yani
ister biriktirenin, ister bakalarinin elinde alitirilan, sermayeleen arti-
deger ya da arti-rn ile karilatirildiginda, balangita yatirilan btn
sermaye, bu retim seli iinde, gittike yokolan bir miktar (matematik
diliyle, mcn/|0Jo e |c nescens*) haline gelir. te bu nedenle, ekono-
mi politik, sermayeyi, "arti-deger retiminde tekrar kullanilan biriktirilmi
zenginlik"
28
(dntrlm arti-deger ya da gelir) olarak, kapitalisti ise
"arti-degerin sahibi"
2D
diye tanimlar. Bu tanim, btn [sayfa 6O4| mevcut
sermaye, biriktirilmi ya da sermayelemi faizdir sznn baka trl
ifade edilmi eklidir, nk faiz arti-degerin yalnizca bir parasidir.
8O
KNC KESM. GTTKE ARTAN LDE
YENDEN-RETMN EKONOM POLTK TARAFINDAN
YANLI ANLAILMASI
Sermaye birikimini ya da arti-degerin tekrar sermayeye dn-
mn daha fazla incelemeden nce, klasik iktisatilarin ortaya koy-
duklari bir belirsizligi aydinlatmamiz gerekiyor.
Arti-degerin bir kismi ile kendi tketimi iin kapitalistin satinaldi-
gi metalar, deger retimi ve yaratilmasi amacina ne kadar az hizmet
ediyorsa, kendi dogal ve toplumsal gereksinmelerini gidermek iin sati-
naldigi emek de o derece az retken emektir. Arti-degeri sermayeye
evirme yerine, kapitalist, tersine, bu metalari ve bu emegi satinalmak-
la, onu gelir olarak tketmekte ya da harcamaktadir. Hegel'in hakli ola-
rak dedigi gibi, eski feodal soylulugun, "elinde avucunda ne varsa tket-
mekten ibaret olan" aliilagelmi yaam tarzi ve zellikle kiisel hizmet-
li tutma lksnde kendisini ortaya koyan bu tarz karisinda, sermaye
birikiminin, her yurttain bata gelen devi oldugu dncesini yaymak
ve, byk bir kismini, yapilan masraftan daha fazla gelir saglayan ek
retici emek satinalmaya yatiracak yerde, gelirinin tinn yiyip bitiren
bir insanin sermaye biriktiremeyecegini durup dinlenmeden vazetmek,
burjuva iktisadi iin son derece nemliydi. te yandan, iktisatilar, ka-
pitalist retimi para yigiciligi ile karitiran
81
ve birikmi serveti, ya mev-
* Byklgn yava yava kaybolmasi. -.
28
"Sermaye, yani kr saglamak amaciyla kullanilan biriktirilmi servet." (Malthus, |.c., [s.
262|.) "Sermaye ... gelirden tasarruf edilen ve kr saglamak amaciyla kullanilan servetten
ibarettir." (R. 1ones, 4n ln||oJ0c|o|y lec|0|e on Po|/|. Econ., Lond. 1888*, s. 16.)
* Almanca metinde: Text-book of lectures on the Political Economy of Nations, Hertford
1852. -.
2D
"Arti-rnn ya da sermayenin sahibi." (7|e So0|ce cnJ RemeJy o/ ||e Nc|/onc| 0////c0||/es.
A Letter to Lord 1ohn Russell, Lond. 1821 [s. 4|)
8O
"Sermaye, tasarruf edilmi sermayenin btn kisimlari zerinde bileik faizi ile, her eye
o kadar elatmitir ki, dnyada kendisinden gelir saglanan her trl servet, oktan sermaye faizi
haline gelmi bulunuyor." (London, Econom/s|, 1D
th
1uly, 1851.)
508
Kurl Murks
Kupilul l
cut biimi iinde yokolmaktan, yani tketilmekten kurtarilan, ya da
dolaimdan ekilen servet sanan, halk arasinda yaygin nyargilarla da
savamak zorundaydi. Paranin dolaimdan ikartilmasi, sermaye ola-
rak kendisini ogaltmaktan da alikonulmasi demek oldugu gibi, meta
eklindeki yigicilik da dpedz delilikti.
82
Byk kitleler halinde [sayfa 6O5|
meta birikimi, ya airi retimin ya da bir dolaim tikanikliginin sonucu-
dur.
88
Halkin kafasinda, kukusuz, bir yandan zenginlerin yava yava
tketilmek iizere depo ettikleri mallar,
84
te yandan da yedek stoklarin
yapilmasi yer ediyordu; bu sonuncusu btn retim tarzlari iin ortak
bir grng olup, dolaim tahliline geldigimiz zaman zerinde kisaca
duracagiz. Bu nedenle, arti-rnn retken olmayan emekiler tarafin-
dan degil de, retken emekiler tarafindan tketilmesinin, birikim sre-
cinin karakteristik bir zelligi oldugunu kabul etmekte klasik iktisat ok
hakliydi. Ama, yanlilar da, bu noktada balar. Adam Smith, birikimin,
arti-rnlerin retken emekiler tarafindan tketilmesinden baka bir
eyi temsil etmedigini moda haline getirmiti; bu ise, arti-degerin
sermayeletirilmesinin yalnizca onun emek-gcne dntrlmesi ol-
dugunu sylemekle ayni eydi. rnegin Ricardo yle diyordu: "Bund-
an bir lkenin btn rnlerinin tketildigi anlailmalidir; ama bunlarin,
bir baka degeri, yeniden retenler tarafindan tketilmesi ile retmeyen-
ler tarafindan tketilmesi arasinda tasavvur edilemeyecek kadar byk
fark vardir. Gelirin tasarruf edildigini ve sermayeye eklendigini syle-
digimiz zaman, gelirin sermayeye eklendigini syledigimiz kisminin,
retken olmayan emekiler tarafindan degil, retken iiler tarafindan
tketildigini anlatmak istiyoruz. Sermayenin, tketilmeden artirildigini
dnmek kadar byk yanilgi olamaz."
85
A. Smith'ten sonra Ricardo'
nun ve ondan sonraki btn iktisatilarin yineledikleri, "gelirin sermay-
eye eklendigi sylenen kismi, retken iiler tarafindan tketilir" szn-
den daha byk bir yanilgi olamaz. Buna gre, sermayeye evrilen
btn arti-deger, degien sermaye haline gelir. Oysa, arti-deger de, ba-
langitaki sermaye gibi, degimeyen sermaye ile degien sermayeye,
retim aralari ile emek-gcne blnr. Emek-gc, degien sermaye-
81
"Bugn hi bir iktisati, tasarruf deyince servet yigmayi anlamaz: bu dar ve yetersiz
ilemin tesinde, bu terimin ulusal zenginlik aisindan, tasarruf edilen eyin farkli ekilde
kullanilmasindan ileri gelmesi gerekeir ve bu tasarruf edilen eyle bakimi ve devami saglanan
emegin farkli trleri arasindaki gerek ayrim diinda bir kullanim ekli yoktur." (Malthus, |.c., s.
88, 8D.)
82
rnegin, hirs ve tamahin her trlsn batan sona inceleyen Balzac, ihtiyar tefeci
Gobseck'i, bek bek mal biriktirmeye baladigi zaman, ikinci ocukluk agini yaiyordu diye
anlatir.
88
"Stoklarin birikmesi ... degiimin durmasi ... airi retim." (Th. Corbet, |.c., s. 1O4.)
84
Bu anlamda Necker "o|/e|s Je /cs|e e| Je som|0os/|e" ["msrif ve atafatli eyalar"|dan
szetmektedir, ki bu, "le |ems Je |oss/ |'ccc0m0|c|/on" ["zaman birikimi bytr"| ve "|es
|o/s Je |c |o|/e|e on| |cssem||es Jcns 0ne se0|e c|csse Je |c soc/e|e" ["mlkiyet yasalari
toplumun yalniz bir sinifinda toplanir"| demektir. 0E0||es de M. Necker; Paris and Lausanne,
178D, t. II, s. 2D1.)
85
Ricardo, |.c., s. 168, not.
50
Kurl Murks
Kupilul l
nin retim sreci sirasinda varolu eklidir. Bu srete emek-gcnn
kendisi kapitalist [sayfa 6O6| tarafindan tketildigi halde, retim aralari,
ilevi sirasinda emek-gc tarafindan tketilir. Ayni zamanda, emek-
gcnn satinalinmasi iin denen para, "retken emegin" degil de,
"retken emekinin" tkettigi gerekli tketim maddelerine evrilir. Adam
Smith temelinden yanli bir tahlil ile, tek tek her sermaye, degimeyen
ve degien kisimlara ayrildigi halde, toplumun sermayesinin yalnizca
degien sermaye haline geldigi, yani salt cretlerin denmesi iin har-
candigi gibi sama bir sonuca ulamaktadir. rnegin, bir kuma fabri-
katr, 2.OOO sterlini sermayeye evirsin. Bunun bir kismini, dokuma
iisi satinalmada kullanacak, diger kismini ise yn ipligi, makine vb.
satinalmada. Ama, onun iplik ve makine satinaldigi kimseler de, bu
paranin bir kismini, emek ve benzeri eyleri satinalmak iin kullanirlar,
ve bu durum, 2.OOO sterlinin tamaminin cretlerin denmesi iin har-
canmasina, yani 2.OOO sterlinin temsil ettigi rnn tamaminin retken
iiler tarafindan tketilmesine kadar devam eder. Grldg gibi, bu
sorunun btn z, bizi oradan oraya srkleyen "ve benzeri eyler"
szlerinde yatmaktadir. Aslinda, A. Smith, incelemesini, tam glkle-
rin baladigi yerde birakmitir.
86
Yalnizca yillik toplam rn gznnde bulunduruldugu srece,
yillik yeniden-retim srecini anlamak kolaydir. Ama bu rn oluturan
her paranin piyasaya meta olarak getirilmesi gerekir ve glk de ite
burada balar. Bireysel sermayeler ile kiisel gelirlerin hareketleri, kesiir,
iie geer ve genel yer degitirmeler ile toplumun servetinin dolaimi
iersinde kaybolurlar; bu durum, gr bulandirir ve zmlenmesi
gereken ok karmaik sorunlar yaratir. kinci Kitabin [cildin| nc
Kisminda, bu olgularin gerek niteliklerini inceleyecegim. Yaptiklari 7c-
||ec0 econom/q0e'te, yillik rn dolaimdan gemi ekliyle ilk kez
bize gsterme yolundaki abalari, fizyokratlarin en byk hizmetlerin-
den birisi olmutur.
87
[sayfa 6O7|
Bundan sonra, kapitalist sinifin ikarina hareket eden ekonomi
politik, Adam Smith'in gretisini, yani arti-rnn sermayeye evrilen
86
1ohn St. Mill, lo/c'ine karin, kendisinden nce gelenlerin yaptigi ve burjuva bilimi
aisindan bile dzeltilmeleri geregi apaik ortada bulunan bu gibi hatali tahlilleri hi bir zaman
farketmemitir. statlarinin dnce kariikligina, bir meze yarair dogmatizmle baglanmitir.
Burada da yle: "Sermayenin kendisi uzun srede btnyle cret haline gelir ve rnn
satiiyla yenilendigi zaman tekrar cret haline gelir."
87
Yeniden-retim ve birikim sreIeri konusunda yaptigi aiklamalarda Adam Smith, birok
bakimlardan, herhangi bir ilerleme kaydetmek yle dursun, kendinden ncekilerle ve zellikle
fizyokratlarla karilatirildiginda, olduka nemli gerilemelerde bulunmutur. Metinde sz edilen
aldatici hayal de, ekonomi politige ondan miras kalmi gerekten airtici bir dogmadir; metalarin
fiyatinin cretlerle, krdan (faizden) ve toprak rantindan, yani cretlerle arti-degerden meydana
geldigi dogmasi. Bu noktadan hareket eden Storch, safa itiraz ediyor: "Gerekli fiyati, kendisini
meydana getiren en basit gelere indirgemek olanaksizdir." (Storch, |.c., Petersb., Edit. 1815, t.
II, s. 141, not.) Bir metain fiyatini en basit gelerine indirgemenin olanaksizligini iln eden ne
mkemmel bir ekonomi bilimi. Bu nokta, III. Kitabin [cildin| yedinci kisminda daha ayrintili
olarak incelenecektir.
5T0
Kurl Murks
Kupilul l
kisminin tamaminin ii sinifi tarafindan tketildigini dogal olarak smr-
mekten geri kalmamitir.
NC KESM. ARTI-DEGERN SERMAYE
VE GELRE AYRILMASI.
PERHZ TEORS
Bundan nceki blmde, arti-degeri (ya da arti-rn), yalnizca
kapitalistin bireysel tketimini saglayan bir fon olarak ele aldik. Bu
blmde ise, buraya kadar, yalnizca birikim fonu olarak inceledik. Oysa
arti-deger, bunlardan ne birisi, ne de digeridir, birarada her ikisidir. Bir
kismi kapitalist tarafindan gelir
88
olarak tketilir, diger kismi, sermaye
olarak kullanilir, biriktirilir. Arti-degerin kitlesi belli bir byklkte ise,
bunlardan birisi ne kadar bykse, digeri o kadar kk olur. C|e|/s
c|/|0s, bu kisimlar arasindaki oranti, birikimin byklgn belirler.
Ne var ki, bu blnmeyi yapan, arti-degerin tek sahibi olan kapitalisttir.
Bu, onun bilecegi itir. Kariligini demeden hara olarak aldigi ve bi-
riktirdigi kisim, onu yemedigi iin, yani bir kapitalistin kendisini zen-
ginletirme grevini yerine getirdigi iin, onun tarafindan tasarruf edilmi
sayilir.
Kiilemi sermaye olma diinda kapitalistin tarihsel bir degeri
olmadigi gibi, bu tarihsel varolma hakkina da sahip degildir, yani akaci
Lichnowsky'nin deyimiyle, "'hi bir tarihe sahip degildir". Onun kendi
geici varligi iin duyulan zorunluluk, yalnizca, kapitalist retim tarzi
iin duyulan geici zorunluluk lsndedir. Ama kiilemi sermaye
oldugu srece onu harekete geiren tek ey, kullanim-degeri retmek
ve bunlardan yararlanmak degil, degiim-degeri retmek ve bunu og-
altmaktir. Bizzat [sayfa 6O8| degeri geniletme iine kendisini byk bir
tutkuyla kaptiran kapitalist, insanoglunu retim iin retmeye insafsiz-
ca zorlar; bylece o, toplumdaki retken glerin gelimesini zorlar,
daha yksek bir toplum eklinin gerek temelini atabilecek maddi
koullari yaratir; ve bu toplumda, her bireyin kiiligini tam ve zgrce
gelitirmesi artik temel ve yn verici ilke olur. Kapitalist, yalnizca kiile-
mi sermaye olarak saygiya degerdir. Bu haliyle, bir cimrinin, salt servet
oldugu iin servete tapma tutkusunu paylair. Ama cimrideki yalnizca
huy ve yaratili halindeki bu tutku, kapitalistte, yalnizca arklarindan
birisi oldugu toplumsal mekanizmanin sonucu ve eseridir. Ayrica, kapi-
talist retimin gelimesi, belli bir sanayi koluna yatirilan sermayenin
srekli bir ekilde artmasini zorunlu kilar ve rekabet, kapitalist retimin
88
Okur, gelir teriminin ifte anlamda kullanildigini farkedecektir: birincisi, sermayenin belirli
araliklarla verdigi meyve anlaminda arti-degeri belirtmek iin; ikincisi, bu meyvenin kapitalist
tarafindan belirli araliklarla tketilen ya da kendi zel tketim fonuna eklenen kismini belirtmek
iin. ngiliz ve Fransiz iktisatilarinin kullandiklari dille uyum halinde oldugu iin bu ifte anlami
ben de alikoydum.
5TT
Kurl Murks
Kupilul l
znde yatan yasalari, diardan gelme zorlayici yasalar olarak tek tek
her kapitaliste kabul ettirme durumunda birakir. Sermayesini koruya-
bilmesi iin, kapitalisti, durmadan sermayesini geniletmeye zorlar, oysa
sermayesini artirmasi ancak dereceli bir birikimle olabilir.
Bu nedenle, kapitalistin her trl eylemi, salt onun kiiIiginde
bilin ve iradeye brnm sermaye olarak sermayenin ilevi oldugu
iin, onun zel tketimi, birikmi sermaye zerinden yapilmi bir hirsi-
zlik gibidir; tipki ift kayitli muhasebe sisteminde, kapitalistin zel gi-
derlerinin, sermayenin karisinda borlu hanesinde yer almasi gibi.
Biriktirmek, toplumsal zenginlik alemini ele geirmek, smrdg ins-
anlarin kitlesini artirmak ve bylece kapitalistin dolaysiz ve dolayli ege-
menligini geniletmek demektir.
8D
[sayfa 6OD|
Ama, ilk gnah her yerde ibaindadir. Kapitalist retim, birikim
ve servet geliip arttika, kapitalist, salt kiilemi sermaye olmaktan
ikmaya balar. Kendi z, kendi kiiligi iin insanca duygular besle-
meye balar ve bu yoldaki egitimi, ona, dnya zevklerinden yoksun
kalmayi, imdi eski moda bir cimrinin nyargisi olarak grmeyi ve buna
glmsemeyi gretmitir. Klasik tipteki kapitalist, bireysel tketimi,
ilevine kari ilenmi bir gnah ve biriktirmeden "perhiz etmek" ola-
rak damgaladigi halde, modernlemi kapitalist, artik, biriktirmeye, zevk'
ten "perhiz etmek" gzyle bakabilmektedir.
8D
Kapitalistin o eski moda, ama durmadan yenilenen rnegi olan tefeciyi ele alan Luther,
iktidar sevdasinin, zengin olma arzusunda bir etmen oldugunu ok yerinde olarak belirtir.
"Kfirler, tefecinin katmerli bir hirsiz ve katil oldugunu aklin iigi ile anlayabiliyorlardi. Biz
hiristiyanlar ise, bunlara ylesine bir onur veririz ki, yalniz paralari iin onlara dpedz tapariz.
... Bir kimse bir bakasinin rizkini yerse, alarsa, elinden alirsa, bu adami aliktan ldrm ya
da dpedz katletmi kadar (yani bir kimsenin yapabilecegi kadar) byk bir cinayet ilemi
olur. Tefecinin de yaptigi budur ve koltugunda rahat ve huzur iersinde oturmaktadir; oysa,
daragacinda sallanmali ve lei, eger zerinde bu kadar eti varsa, aldigi guldenler sayisinda
kargalar tarafindan gagalanip didiklenmelidir. ... Oysa biz, kk hirsizlari asariz. ... Bunlar
zindanlara tikilir, byk hirsizlar ise altin ve ipekler iersinde kibirlenirler. ... te bunun iin, bu
dnyada, para delisinden, tefeciden daha byk (eytandan sonra) insan dmani yoktur,
nk o, btn insanlar zerinde tanri olmak ister. Trkler, askerler, despotlar da kt insanlardir,
ama bunlar gene de insanlari yaamaya birakirlar ve kendilerinin kt ve dman olduklarini
itiraf ederler, stelik arasira bazi insanlara merhamet etmek zorunlulugunu da duyarlar. Ama
bir tefeci ve para delisi, btn dnyanin aliktan, susuzluktan, sefaletten, yoksulluktan kirilmasini
ister; bylece her ey onun olacak ve herkes sanki tanri imi. gibi gereksinmelerini ondan
alacak, onun ebedi klesi olacaktir. Soylu ve dindar grnmek iin gzel pelerinler giyinir, altin
zincirler, yzkler takar, agizlarini silerler. ... Tefecilik her eyin kkn kurutan, Cacus'dan,
Gerion'dan ya da Antus'dan da beter korkun bir canavardir. Magarasina ekip gtrdg
kzleri, halkin gznden gizlemek iin kendisini donatir ve dindar grnr. Ama Herkl,
kzlerin bgrmelerini ve tutsak ettigi insanlarin feryatlarini duyacak, Cacus'u uurumlar ve
kayalar arasinda arayip bulacak ve kzleri bu hain ve cani kimsenin elinden kurtaracaktir.
Cacus, dindar tefeci, alan, soyan ve her eyi yiyen habis ve cani demektir. Ve btn bu
yaptiklarinin bilinmesini istemez, kimse onu bulamayacak sanir, nk magaraya srkledigi
ayak izlerini, sanki magaradan diariya birakmilar gibi dzenler. Tefeci de dnyayi byle aldatir,
sanki yararliymi, herkese kz dagitiyormu gibi davranir, oysa hepsini paralar ve tek baina
yer bitirir. ... Ve biz, ekiyalarin, katillerin, hirsizlarin nasil ikenceyle kemiklerini kiriyor, kafalarini
kesiyorsak, btn tefecilerin de, kemiklerini daha beter kirmali, ldrmeli, pelerini birakmamali,
lanetlemeli ve kafalarini kopartmaliyiz." (Martin Luther, |.c., [s. 1D, 4O, 41, 42|.)
5T2
Kurl Murks
Kupilul l
"ki ruh, heyhat, ggsne bagda kurmu;
"Biri durmadan digerinden ayriliyor."
4O
Kapitalist retimin tarihsel afaginda sonradan olma her kapita-
list, kii olarak bu tarihsel aamadan gemek zorundadir tamah ve
zenginleme hirsi, egemen tutkulardir. Ne var ki, kapitalist retimin
ilerlemesi yalniz bir zevkler dnyasi yaratmakla kalmaz, speklasyon
ve kredi sistemi ile, binlerce abuk zenginleme kaynagini da ortaya
ikartir. Belli bir gelime aamasina ulaildiginda, ayni zamanda bir
servet gsterisi ve dolayisiyla itibar kaynagi olan ve aliilagelen derece-
de bir israf, "talihsiz" kapitalist iin bir i zorunlulugu halini alir. Lks,
sermayenin temsil masraflari arasina katilir. stelik, kapitalist, cimri
gibi, kendi emegi ve sinirli tketimi lsnde zenginlemez, bakala-
rinin emek-gcn baski altina alarak emdigi ve emekileri, yaamin
zevklerinden yoksun birakmaya zorladigi lde de [sayfa 61O| zenginleir.
Bunun iin, kapitalistin israfi, hi bir zaman eliaik feodal beyin israfin-
daki iyiniyetli zelligi taimadigi, tersine, bunun ardinda en pis cinsten
tamahkrlik ve en agzl hesap-kitap yatmakla birlikte, biri digerini
engellemeksizin, harcamalari da birikimiyle birlikte byr. Bu byme-
nin yanisira, kalbinde, biriktirme tutkusu ile zevk istegi arasinda fausta
bir atima da filizlenip boy atar.
Dr. Aikin, 17D5'te yayinlanan bir yapitta yle diyor: "Manchester'
deki sinai gelime drt dneme ayrilabilir. lkinde, fabrikatrler kendi
geimlerini saglamak iin ok alimak zorundaydilar." Bunlarin balica
zenginlik kaynagi, ocuklari irak olarak kendilerine bagli bulunan ana-
babalari soymakti: Bir yandan, iraklar aliktan lrken, ana-babalar
yksek bir prim dyorlardi. te yandan, ortalama kr dkt, birikti-
rebilmek iin ok tutumlu olmak gerekti. Bunlar cimriler gibi yaadilar
ve sermayelerinin faizini bile yemekten uzaktilar. "kinci dnemde, k-
k servetler elde etmeye baladiklari zaman bile, gene eskisi gibi siki
aliiyorlardi", nk her kle alitiranin bildigi gibi, emegin dogru-
dan smrlmesi de bir emege malolur "ve gene eskisi gibi sade bir
yaam sryorlardi. ... Lksn baladigi nc dnemde, Kralliktaki
her pazar kasabasina sipari iin atlilar gnderilerek sanayi drtklen-
di. ... 16DO'dan nce, burada, 8.OOO ila 4.OOO sterlin sermayesi olan iko-
lu, ya birka taneydi ya da hi yoktu. Bununla birlikte, o siralarda ya da
az sonralari, artik ellerinde para bulunan i sahipleri, ahap evler yerine
modern tugla evler yaptirmaya baladilar." 18. yzyilin ilk yarisinda bile,
konuklarina yarim litre yabanci mali arap ikram eden Manchester'li
bir fabrikatr, btn komularinin dikkatini ekiyor ve basallamalarina
yolaiyordu. Makinenin ortaya ikiindan nce bir manfaktr sahibi-
nin, toplandiklari bir meyhanedeki gecelik masrafi, 6 penilik bir bardak
pun ile, bir penilik bir tutam ttn hi bir zaman gemezdi. sahibi
4O
Goethe, Fc0s|, 1. kisim.
5T3
Kurl Murks
Kupilul l
bir kimsenin, ilk kez kendi arabasi ile grnmesi, ancak 1758 yilinda
olmutur ve bu bir dnemin iaretidir. 18. yzyilin son 8O yilini kapsay-
an, "Drdnc dnem, lks ve israfin byk gelime gsterdigi bir
dnemdir ve atli biniciler araciligi ile btn Avrupa'ya yayilan sinai
gelimelerle desteklenmitir."
41
yi kalpli Dr. Aikin, mezarindan [sayfa 611|
baini kaldirsa da bugnk Manchester'i grseydi acaba ne derdi
Biriktir, biriktir! Musa da bu, peygamberler de bu! "Sanayi, tasar-
rufun biriktirdigi malzemeyi saglar."
42
Bunun iin, tasarruf, tasarruf; yani
artidegerin ya da arti-rnn elden geldigince byk kismini sermay-
eye eviriniz. Birikim iin birikim, retim iin retim: bu forml ile kla-
sik iktisat, burjuvazinin tarihsel grevini ifade etmi, servetin dogum
sancilari zerinde bir an bile kendisini aldatmamitir.
48
Ama tarihsel
zorunluluk karisinda yanip yakilmanin ne yarari var Klasik iktisat iin,
nasil ki, proletarya bir arti-deger retme makinesinden baka bir ey
degilse, kapitalist de onun gznde, bir arti-degeri ek sermayeye evi-
ren bir makineden baka bir ey degildir. Ekonomi politik, kapitalistin
tarihsel grevini son derece ciddiye alir. Yregindeki zevk istegi ile
zenginlik peinde koma tutkusu arasindaki korkun atimayi bir si-
hirle skp atmak isteyen Malthus, 182O yillarinda, fiilen retim ileriyle
ugraan kapitalistlere, biriktirme devini ykleyen, arti-degerden pay
alan bakalarina, toprak sahiplerine, devlet memurlarina, rahiplere vb.
ise, harcama ve israf grevini veren bir iblmn savunmutu. "Har-
cama tutkusu ile biriktirme tutkusunu birbirinden ayri tutmak"
44
son
derece nemlidir diyordu. yi yaamaya ve bu dnyanin adami olmaya
uzun zamandir alimi olan kapitalistler feryadi bastilar. Bunlarin sz-
clerinden birisi, bir Ricardo grencisi, ne oluyoruz beyler, diye sesini
ykseltti, retken olmayan tketiciler sanayicilerin sirtinda devamli bir
drt olsunlar diye Bay Malthus, toprak rantinin, vergilerin vb. ykseltil-
mesini salik veriyor herhalde! Slogan, ne olursa olsun retim, durma-
dan artan retim, idi, ama, "byle bir sre ile retim, ileriye dogru
itilmekten ok, ksteklenecektir. stelik, alimaya zorlanacak olsalar
baarabilecekleri kiiliklerinden belli olan bir sr insan, aylak
yaamlarini srdrsnler diye, bakalarini zora komak hi de adaletli
bir i degildir."
45
Bir yandan, sanayici kapitalisti tereyagli ekmeginden
yoksun birakarak zorlamayi adaletsiz bulurken, ayni kimse, "iiyi gay-
rete [sayfa 612| getirmek iin" cretleri en alt dzeye indirmeyi zorunlu
41
Dr. Aikin, 0esc|/|/on o/ ||e Co0n||y /|om 30 |o 10 m/|es |o0nJ Vcnc|es|e|, Lond. 17D5, s.
[181|, 182 sqq., [188|.
42
A. Smith, |.c., b. II, ch. III. [s. 867|.
48
1. B. Say bile yle der: "Zenginlerin tasarrufu, yoksullarin sirtindan yapilir." "Romali
proletarya, neredeyse tamamen toplumun sirtindan geinirdi. ... Modern toplumun da, hemen
hemen, proletaryanin sirtindan geindigi, emegin cretinden kestigi kisim ile yaadigi
sylenebilir." (Sismondi, |0Jes e|c., t. I, s. 24.)
44
Malthus, |.c., s. 81D, 82O.
45
An Inquiry into those Principles Respecting the Nature of Demand etc., s. 67
5T4
Kurl Murks
Kupilul l
bulmaktadir. stelik o, arti-degerin sirrinin, kariligi denmeyen emege
elkoymak oldugunu bir an bile saklamamaktadir. "Emekiler ynn-
den talebin artmasi, bunlarin kendi rnlerinden kendileri iin daha
kk bir pay almaya ve bunun daha byk bir kismini kendilerini
alitiranlara birakmaya istekli olmalarindan baka bir ey ifade etmez,
eger bunun, azalan tketim (emekiler ynnden) nedeniyle pazarda
mal bolluguna yolaacagi sylenirse, benim buna verilecek biricik
kariligim mal bollugu ile byk krlarin eanlamli eyler oldugudur."
46
Emekiden sizdirilan ganimetin, sanayici kapitalist ile aylak zen-
ginler arasinda, birikime en yararli ekilde nasil paylailacagi zerine
olan bu bilgice tartima, Temmuz devrimi karisinda sesini kesti. ok
gemeden, Lyons'ta kent proletaryasi devrim anini aldi ve ngiltere'de
tarim proletaryasi, iftlikleri ve harmanlari atee vermeye baladi. Ka-
nalin bu yakasinda ovencilik, te yakasinda simonculuk ve furiyecilik
yayilmaya baladi. Vlger ekonominin son saati almiti. Tam bir yil
nce Manchester'de, sermayenin krinin (faiz de dahil), onikinci saatin
rn oldugunu kefetmesinden tam bir yil nce Nassau W. Senior,
dnyaya baka bir bulgusunu iln etmiti: "Ben", diyordu bbrlene-
rek, "sermaye sz yerine, buna bir retim araci gzyle baktigim iin,
perhiz szn koyuyorum.".
47
Bu, vlger ekonominin bululari iinde,
ei olmayan bir rnektir! Ekonomik bir kategorinin yerine, dalkavuka
bir sz konmutur, |o/|c |o0|.* "Yabanil, ok yaptigi zaman" diyor Seni-
or, "bir i yapmi olur ama tutumlu hareket etmi olmaz". Bu, bize,
toplumun ilk zamanlarinda emek [sayfa 618| aralarinin, kapitalist ynn-
den bir perhiz olmaksizin nasil ve niin yapildigini aiklami oluyor.
"Toplum ne kadar ilerlerse, o kadar ok perhiz yapmayi gerektirir."
48
Ve
bu da, zellikle bakalarinin alimasinin meyvelerine elkoyma abasini
gsterenlerden beklenir. Emek-srecinin yrtlmesi iin gerekli btn
koullar da bylece birdenbire kapitalistin uyacagi eitli perhiz hare-
ketlerine dnm olurlar. Bugdayin hepsi yenmeyip bir kismi ekilirse
kapitalistin perhizidir. arabin olgunlamasi iin zamana gerek varsa
* Hepsi bu. -.
46
|.c., s. 5D.
47
(Senior, P|/nc/es /onJcmen|c0x Je |'con. Po|., ||cJ. 4||/|c|ene. Paris 1886, s. 8OD.) Eski
klasik okula sadik kalanlar iin bu kadari fazlaydi. "Bay Senior, emek ve kr deyimleri yerine,
emek ve perhiz terimlerini koyuyor. Gelirini sermayeye dntren kimse, gelirinin
harcanmasinin kendisine saglayacagi zevk ve doyumdan perhizde bulunmu olur. Krin nedeni,
sermaye degil, sermayenin retken olarak kullanilmasidir." (1ohn Cazenove, |.c., s. 18O, not.)
Buna karilik 1ohn St. Mill, bir yandan Ricardo'nun kr teorisini kabul eder, te yandan Senior'n
"|em0ne|c|/on o/ c|s|/nence" ["perhizin dl" -.| grn benimser. Btn diyalektigin
kaynagi hegelci elikiyi kendisine ok uzak buldugu halde, sama elikiler karisinda gayet
rahattir. Vlger iktisati, insanin her hareketine, bu hareketin ziddindan "perhiz" yapma gzyle
bakilabilecegi dncesini hi bir zaman aklina getirmemitir. Yemek, orutan perhiz yapmaktir,
yrmek ayakta durmaktan perhiz yapmaktir, alima tembellikten perhiz yapmaktir, aylaklik,
alimaktan perhiz yapmaktir, vb.. Bu baylar, Spinoza'nin "0e|e|m/nc|/o es| Nec|/o [belirleme
olumsuzlamadir" -.| forml zerinde bir dnseler ok iyi ederler.
48
Senior, |.c., s. 842, 848.
5T5
Kurl Murks
Kupilul l
kapitalistin perhizidir.
4D
"retim aralarini iiye dn (!) olarak ver-
digi zaman", yani emek-gcn bunlarla birletirdigi zaman, kapitalist,
kendini soymaktadir, bunlari, buhar makinelerini, pamugu, demiryolla-
rini, gbreleri, atlari vb. yiyip tketecek yerde, emek-gcnden arti-
deger sizdirmakta kullanmaktadir; ya da vlger iktisatilarin ocuka
syledikleri gibi, "bunlarin degerlerini" lks ve diger tketim mallarina
yatirarak bouna harcamaktadir.
5O
Kapitalistlerin bir sinif olarak bu ii
nasil becerecekleri, vlger iktisatilarin bugne kadar aiklamayi inatla
reddettikleri bir sirdir. Dnyanin, hl, salt Vinu'nun bu modern tv-
bekri, kapitalistin kendi kendisini cezalandirmasi ile yoluna devam
edebilmesi yetmiyor mu Yalnizca birikim degil, yalnizca "sermayenin
muhafazasi bile, onu tketme yolundaki gnah agrisina kari koymak
iin srekli bir abayi gerektirir".
51
Tipki Georgia'li kle sahibinin, zenci-
lerin sirtindan kamiyla sagladigi arti-rnn hepsini ampanya ile har-
vurup harman savursam mi, yoksa bir kismini daha fazla zenci ve
topraga mi dntrsem diye dtg zntl ikmazdan, yakin za-
manda, kleligin kaldirilmasi ile kurtarilmasi gibi, kapitalistin de bu
eziyetten ve eytanin kikirtmasindan kurtarilmasi dpedz bir insanlik
borcudur.
Ne kadar farkli olurlarsa olsunlar toplumlarin ekonomik [sayfa 614|
biimlerinde, yalnizca basit yeniden-retim degil, eitli derecelerde ve
gitgide artan boyutlarda yeniden-retim grlr. Ne kadar ok retilirse
o kadar ok tketilir ve dolayisiyla o kadar fazla rn, retim aralarina
evrilir. Bununla birlikte, bu sre, emekinin retim aralari ve onunla
birlikte kendi rn ve geim aralari, onun karisina sermaye bii-
minde ikmadigi srece, kendisini sermaye birikimi ya da kapitalistin
bir ilevi olarak ortaya koymaz.
52
Haileybury Kolejinde, ekonomi politik
krssnde Malthus'tan sonra bulunan ve birka yil nce len Richard
1ones, bu noktayi, iki nemli olgunun iigi altinda ayrintili olarak
incelemitir. Hint halkinin byk ogunlugu kendi topraklarini ileyen
4D
"Hi kimse ... ek deger elde etme umudunda olmadan, arabini, bugdayini ya da bunlarin
edegerlerini tketip bitirmek yerine ... szgelii, bugdayini topraga ekip de bunu oniki ay orada
birakmaz ya da arabini yillarca mahzende bekletmez." (Scropc, Po|/|. Econ., edit. by. A. Potter,
New York 1841, s. 188-184.)
5O
"Kapitalistin sahip oldugu degeri, yararli ya da ho eylere evirerek, kiisel kullanimina
ayiracagi yerde retim aralarina geirerek (kaba geregi ince szlerle rtmek amaciyla kullanilan
bu szler, vlger ekonominin bilinen yntemiyle, smrlen iiyi, diger kapitalistlerin dn
para verdigi ve kendisini smren sanayici kapitalist ile bir tutmak iin sylenmitir,) emekiye
dn vermek suretiyle, kendini tketim zevkinden uzak tutmasi." (G. de Molinari, |.c., s. 86.)
51
"La conservation d'un capital exige ... un effort constant potir resister a la tentation de le
consommer." (Courcelle-Seneuil, |.c., s. 2O.)
52
"Ulusal sermayenin ilerlemesine en fazla katkida bulunan belirli gelir siniflari,
ilerlemelerinin farkli aamalarinda degiirler ve bu nedenle, bu gelimede farkli yerlerde bulunan
uluslarda tamamen farkli olurlar. ... Krlar... toplumun ilk aamalarinda. cret ve rantlara oranla
nemsiz bir birikim kaynagidir. ... Ulusal sanayi gcnde olduka byk bir ilerleme oldugu
zaman, krlar, birikim kaynagi olarak daha nemli bir yer tutarlar." (Richard 1ones, 7ex||oo/
e|c., s. 16, 21.)
5T
Kurl Murks
Kupilul l
kyller olduklari iin, bunlarin rnleri, emek aralari ve geim aralari,
hi bir zaman, "gelirden tasarruf edilen ve bu nedenle de daha nce
bir birikim srecinden gemi bulunan bir fon eklini almaz".
58
te
yandan da, ngiliz ynetiminin, eski sistemi en azindan bozdugu eyalet-
lerdeki tarim-dii alanlarda alian emekiler, tarimsal arti-rnn bir
kismini, vergi (tribute) ya da rant biiminde alan nfuzlu kimseler ta-
rafindan dogrudan alitirilirlar. Bu rnn bir kismi, bu nfuzlu kimse-
ler tarafindan ayni olarak tketilir, bir kismi da, emekiler tarafindan,
bu adamlarin kullanimi iin lks eyaya ve benzeri eylere evrilir, ge-
riye kalan kisim, emek aralari kendilerinin olan emekilerin cretler-
ini oluturur. Burada, retim ile yeniden-retim, gittike artan boyutlarda,
o garip evliyanin, o hzn verici valyenin, yani "perhizci" kapitalistin
mdahalesi olmadan devam eder gider.
DRDNC KESM. BRKMN MKTARINI, ARTI-DEGERN
SERMAYE VE GELRE ORANTILI BLMNDEN
BAGIMSIZ OLARAK BELRLEYEN KOULLAR.
EMEK-GCNN SMR DERECES. EMEGN RETKENLG.
KULLANILAN SERMAYE LE TKETLEN SERMAYE
ARASINDAKI FARKIN BYMES.
YATIRILAN SERMAYENN BYKLG
Arti-degerin, sermaye ile gelire blnme orani belli ise, [sayfa 615|
birikmi sermayenin byklgnn, arti-degerin mutlak byklgne
bagli bulunacagi aiktir. Arti-degerin yzde 8O'inin sermayeletirildigini,
yzde 2O'sinin tketildigini varsayarsak, biriktirilmi sermaye, toplam
arti-degerin 8.OOO ya da 1.5OO sterlin olmasina gre, ya 2.4OO sterlin ya
da 1.2OO sterlin olacaktir. Demek oluyor ki, arti-degerin kitlesini belirley-
en btn koullar, birikimin byklgnn belirlenmesinde de rol
oynuyorlar. Bunlari biz, burada, bir kez daha gzden geirecegiz, an-
cak, bunu, birikim bakimindan yeni bir gr aisi getirmeleri ynn-
den yapacagiz.
Arti-deger oraninin, her eyden nce, emek-gcnn smrl-
mesi derecesine bagli bulundugu animsanacaktir. Ekonomi politik buna
o derece fazla deger vermitir ki, emegin retkenligindeki arti nedeni-
yle birikimdeki hizlanmayi, emegin smrlmesindeki arti sonucu
meydana gelen hizlanma ile bir tutmutur.
54
Arti-deger retimi ile ilgili
58
|.c., s. 86 sq.
54
"Ricardo diyor ki, 'Toplumun farkli aamalarinda, sermayenin ya da emegin istihdami'
(yani smrs) 'iin kullanilan aralarin birikimi az ya da ok hizlidir ve her durumda, bunun
emegin retkenlik gcne bagli olmasi gerekir. Verimli topraklarin bol bulundugu yerlerde
emegin retkenlik gc genellikle en byktr.' Eger birinci tmcede, emegin retkenlik gcyle,
herhangi bir rnn onu el emegiyle reten kimselerin payina den kisminin kklg
anlatiliyorsa, bu tmce, hemen hemen ayni eyin yinelenmesi gibidir, nk, geriye kalan
kisim, eger sahibinin cani /s|e|se sermaye birikimi iin kullanilabilecek fondur. Ama, topragin
5T7
Kurl Murks
Kupilul l
kisimlarda, daima, cretlerin en azindan emek-gcnn degerine eit
oldugu ngrlmt. Bununla birlikte, cretlerin bu degerin altina zor-
la drlmesi, uygulamada o kadar nemli bir rol oynar ki, bunun
zerinde bir an bile durmayacagiz. Bu durum, emekinin gerekli tke-
tim fonunu, belli sinirlar iinde, sermayenin birikim fonuna evirir.
"cretlerin" diyor 1ohn Stuart Mill, "hi bir retken gc yoktur;
bunlar bir retken gcn fiyatlaridir. cretler, emek ile birlikte meta
retimine, ancak, aletlerin fiyatlarinin bu aletlerin kendisiyle birlikte, bu
retime katkida bulunmalari lsnde katkida bulunurlar. Eger emege
satinalinmaksizin sahip olunabilseydi, cretten pekl vazgeilebilirdi.".
55
Ama, eger iiler havayla yaayabilselerdi, bunlarin herhangi bir fiyatla
satinalinmalari da szkonusu olmazdi. Bu nedenle, bunlarin sifir mali-
yetleri, matematik anlamda, kendisine daima biraz daha yaklailabile-
cek, ama hi bir zaman ulailamayacak bir limittir. Emegin maliyetini
bu [sayfa 616| sifir noktasina dogru durmadan zorlamak, sermayenin
degimeyen egilimidir. 18. yzyilin sik sik szn ettigimiz bir yazari,
Es-scy on 7|cJe cnJ Comme|ce adli yapitin yazari, ngiltere'nin tarihsel
grevinin, ngiltere'deki cretleri, Fransa ve Hollanda dzeyine zorla
indirmek oldugunu ilan ettigi zaman, yalnizca ngiliz kapitalizminin ru-
hundaki en gizli sirri aiga vurmu oluyordu.
56
Diger eyler yaninda,
safa unlari da sylyor: "Eger bizim yoksullarimiz" (emekiler iin
kullandigi teknik terim) "lks iersinde yaayacak olurlarsa ... emek,
kukusuz pahali olacaktir. ... Bizim manfaktr iilerimizin tkettigi,
konyak, cin, ay, eker, yabanci meyveler, bira, basma, enfiye, ttn
vb. eylerin ne lks eyalar oldugunu bir kez dnnz."
57
Gzlerini
gkyzne dikerek inleyen Northamptonshire'li bir fabrikatrn yapi-
tindan paralar alir: "Fransa'da emek, ngiltere'ye gre te-bir ucuz;
nk onlarin yoksullari ok aliiyor ve yiyecekleri ile giyecekleri daha
ehvendir. Yedikleri balica eyler, ekmek, meyve, otlar, kkler ve kuru-
tulmu baliktir; eti nadiren yerler, bugday pahalilainca ok az ekmek
yerler."
58
Denemecimiz yle devam ediyor: "Bunlara bir de, yalnizca
ok verimli oldugu yerlerde genellikle bu byle olmaz." (O|se||c|/ons on Ce||c/n \e||c| 0/s0-
|es e|c., s. 74, 75.)
55
1. Stuart Mill, Esscys on Some tnse|||eJ Q0es|/ons o/ Po|/|/cc| Economy, Lond. 1844, s. DO,
D1.
56
4n Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce, Lond. 177O, s. 44. 1866 Aralik ve 1867 Ocak sayilarinda
The Times gazetesi de, ayni ekilde, ngiliz maden sahiplerinin, Belikali maden iilerinin
mutlu durumlarini anlatan ve yreklerinden kopup gelen yazilarini yayinlamiti; bu iiler,
"patronlari" iin yaayabilmeleri iin gerekli olandan bir kuru bile fazla istemiyorlar ve
almiyorlardi. Belikali maden iileri byk istirap iersindeydiler, ama, The Times, onlari,
byle rnek iiler diye gsteriyordu! 1867 yilinin bainda bu szlerin yaniti geldi: Marchienne'deki
Belikali maden iilerinin grevi, barut ve kurunla bastirilmiti.
57
|.c., s. 44, 46.
58
Northamptonshire'li fabrikatr, yregi bu kadar dolu olan bir kimse iin, /c /|c0s
[bagilanabilen sofuca bir hilekrlik .| yapiyor. O, gya ngiliz ve Fransiz fabrika iilerinin
yaamlarini karilatiriyor, ama yukariya alinan szlerinde, kariik bir biimde kendisinin de
itiraf ettigi gibi, Fransiz tarim iilerinin yaamini anlatiyor.
5T8
Kurl Murks
Kupilul l
su ya da hafif likrler itikleri eklenmelidir; bylece pek az para harcami
oluyorlar. Bu durumu saglamak ok zordur, ama olanaksiz degildir;
nk hem Fransa'da ve hem de Hollanda'da pekl uygulanmitir."
5D
Yirmi yil sonra, Amerikali bir dzenbaz, baron unvani verilmi bir Yan-
kee, Benjamin Thompson (c|/cs* Kont Rumford), hem tanriyi, [sayfa 617|
hem insanlari honut edecek ayni insancil izgiyi izlemitir. Onun
0eneme|e|'i, iilerin olagan pahali yiyecekleri yerine geebilecek her
trden tarifnameler ile dolu bir yemek kitabidir. Aagida okuyacaginiz,
bu grkemli filozofun zellikle baarili olan bir tarifnamesidir: "5 libre
yulaf unu, 7.5 peni; 5 libre misir, 6 peni; 8 penilik kirmizi ringa, 1
penilik tuz, 1 penilik sirke, 2 penilik biber ve tatli otlar; hepsi 2O/ peni
eder, ve bunlarla 64 kiiyi doyurabilecek orba yapilir; ve yulaf ile misi-
rin ortalama fiyati ile ... bu orbanin 2O onsluk porsiyonu peniye
ikartilabilir."
6O
Kapitalist retimin ilerlemesi ile birlikte gelien hileli
yiyecekler, Thompson'un bu idealini gereksiz hale getirdi.
61
18. yzyilin
sonunda ve 1D. yzyilin ilk on yilinda, ngiliz iftileri ile toprak sahiple-
ri, toprak emekilerine, bir kismini cret ve geri kalanini kilise yardimi
eklinde deyerek, mutlak asgari creti yrrlge koymu oldular. ngi-
liz yabanillarinin, cretleri, "yasal" bir tarifeye baglama iindeki soytari-
liklarina bir rnek: "Norfolk erafi, cretleri saptadiklari zaman, diyor
Bay Burke, birlikte gle yemegi yediler; Berkli soylular, 17D5 yilinda,
Speenhamland'da cretleri saptadiklari zaman, emekilerin de yemek
yemelerini herhalde uygun grmemilerdi. ... 8 libre 11 onsluk bir somun
ekmek 1 ilin iken, adam baina [haftalik| gelirin 8 ilin olmasina, ve
ekmek, 1 ilin 6 peni oluncaya kadar cretin de buna uygun olarak
artirilmasina karar vermilerdi. Ekmek bu fiyatin stne ikinca, cret,
* Nam-i diger. -.
5D
|.c., s. 7O, 71. t0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. Bugn, dnya pazarlarinda, o zamandan
beri yerleen rekabet sayesinde, daha da ilerlemi durumdayiz. Parlamento yesi Mr. Stapleton
semenlerine yle diyor: "in, eger, byk bir sanayi lkesi haline gelirse, Avrupali ii
nfusunun, rakiplerinin dzeyine inmeksizin savaimi nasil srdrebileceklerini anlamiyorum."
(7/mes, Sept. 8
rd
1878, s. 8.) ngiliz sermayesinin arzu ettigi hedef, artik Kita Avrupasindaki
cretler degil, in'deki cretlerdir.
6O
Benjamin Thompson, Esscys Po|/|/cc|, Econom/cc| cnJ P|/|oso|/cc| e|c., 8 cilt. Lond.
17D6-18O2, vol. I, s. 2D4. Sir F. M. Eden, 7|e S|c|e o/ ||e Poo|, o| cn l/s|o|y o/ ||e lc|o0|/n
C|csses /n En|cnJ e|c., adli yapitinda, iliklerdeki gzclere , Rumford dilenci orbasini iddetle
tavsiye ediyor ve ngiliz emekilerini azarlayarak uyariyor: "Pek ok fakir insan, zellikle
skoya'da aylar boyunca yalniz su ve tuzla yapilmi yulaf ve arpa bulamaci ile pekl yaayip
gidiyorlar." (|.c., vol. 1, book I, ch. 2, s. 5O8.) 1D. yzyilda da ayni belirtiler grlr. "Sagliga ok
yararli un bulamacini ngiliz tarim emekileri yemek istemediler ... egitim durumunun daha iyi
oldugu skoya'da bu nyargi belki de yoktur." (Charles H. Parry, M. D., 7|e Q0es|/on o/ ||e
Necess/|y o/ ||e Ex/s|/n Co|n lc0s Cons/Je|eJ, London 1816, s. 6D.) Bu ayni Parryne var ki,
ngiliz emekilerinin imdi (1815), Eden zamanindan (17D7) ok daha kt durumda
olmalarindan yakiniyor.
61
Tketim maddelerine hile karitirilmasi konusunda kurulan son ParIamento Komisyonu-
nun raporlarindan da grlecegi gibi, ngiltere'de ilalara bile hileli maddeler karitirilmasi ola-
gan eylerdendir. rnek: Londra'da ok eitli eczanelerden satinalinan 84 afyonlu ilacin
incelenmesi, bunlardan 81'inin haha tohumu, bugday unu, zamk, kl, kum vb. gibi maddelerle
karitirildigini gstermektedir. Bunlardan birka tanesinde afyonun zerresi bile bulunmuyordu.
5T
Kurl Murks
Kupilul l
ekmegin fiyati 2 ilin oluncaya kadar, buna uygun bir oran iinde azala-
cakti; ve bu durumda alinacak besin, eskiye oranla adam baina
1
/
5
kadar c: o|ccc/||."
62
1814 tarihli [sayfa 618| Lordlar Kamarasi Soruturma
Komitesi nnde. A. Bennett adinda byk bir ifti, yargi, yoksul
yasasi uygulayicisi ve cret dzenleyicisine unlar sorulmutu: "'Emeki-
lerin gnlk ilerinin degeri ile dknlk yardimi arasinda bir oran
gzetiliyor mu" Yanit: "Evet gzetiliyor; her ailenin haftalik creti kii
baina bir tam ekmek (8 libre 11 onsluk) ve 8 peni olarak hesaplanir! ...
Haftada bir btn somun, bizce, btn aileye bir hafta yeter; 8 peni ise
elbise iindir, ama eger kilise elbise bulursa bu 8 peni de cretten
dlr. Bu uygulama, Wiltshire'in btn bati kesiminde ve sanirim
btn lkede yaygindir."
68
O zamanin burjuva yazarlarindan biri sesini
ykseltiyor: "Yillardir bunlar (iftlik sahipleri), "hemerilerinden saygi-
deger bir sinifi, ievlerine siginma zorunda birakarak alaltmilar ... ve
kendi kazanlarini ykselttikleri halde, alian emekilerin birikim yap-
masini engellemilerdir."
64
Arti-degerin ve dolayisiyla sermaye birikim
fonunun olumasinda, emekinin gerekli tketim fonundan yapilan d-
pedz soygunun gnmzde nasil bir rol oynadigi, ev sanayii denilen
alana bakilarak grlebilir. (Blm XV, Kesim 8.) Bu konuda daha fazla
bilgi, daha sonra verilecektir.
Btn sanayi kollarinda, emek aralarini kapsayan degimeyen
sermayenin (giriimin byklg ile belirlenen) belli sayida emekiye
yeterli olmasi gerekmekle birlikte, bunun, alimaya koyulan emek
miktariyla orantili olarak artmasi zorunlulugu da yoktur. rnegin, 1OO
emekinin gnde 8 saat alitigi bir fabrikada 8OO isaati aliilmi olur.
Eger kapitalist, bu miktari yariyariya ogaltmak isterse, 5O ii daha
alitirabilir; ama bu durumda, yalniz cretler iin degil, emek aralari
iin de daha fazla sermaye yatirmasi gerekir. A ma, bu 1OO emekiyi 8
saat yerine 12 saat alitirirsa, elde bulunan emek aralari yetecektir.
Bu durumda, yalnizca daha abuk tketilmi olurlar. Emek-gcnn
daha fazla yogunlatirilmasi ile elde edilen bu ek emek, arti-rn ile
arti-degeri (yani birikimin konusunu), sermayenin degimeyen kismin-
da buna tekabl eden herhangi bir ykselme olmadigi halde artiracak-
tir. [sayfa 61D|
stihra sanayiinde, madenler vb. hammaddeler, yatirilan ser-
mayenin bir kismini oluturmaz. Bu durumda emegin konusu, daha
nceki bir emegin rn olmayip, metallerde, minerallerde, kmrde,
tata vb. oldugu gibi, doga tarafindan saglanmi bir ltuftur. Byle du-
62
G. B. Newnham (avukat), A Revieiv of the Evidence before the Committee of the two
Houses of Parliament on the Corn Laws, Lond. 1815, s. 2O, not.
68
|.c., s. 1D, 2O.
64
C. H. Parry, |.c., s. 77, 6D. Toprakbeyleri, ngiltere adina verdikleri, jakobenlere kari
verdikleri sava iin kendi kendilerine "tazminat" demekle kalmadilar, byk servetler de
edindiler. Aldiklari toprak kiralari, iki, , clrt katina "ve bir keresinde, 18 yilda tam alti katina
ikti". (|.c., s. 1OO, 1O1.)
520
Kurl Murks
Kupilul l
rumlarda, degimeyen sermaye, nerdeyse btnyle (emekilerin gn-
dz ve gece vardiyalar halinde alimalari sonucu), artan bir emek
miktarini emebilecek emek aralarindan oluur. Diger eyler eit ol-
mak zere, rnn degeri ve kitlesi, harcanan emekle dogru orantili
olarak artar. retimin ilk gnnde oldugu gibi, ilk rn-biimlendiricile-
ri insan ve doga imdi de sermayenin maddi gelerinin yaraticilari
haline gelmilerdir, gene birarada caliirlar. Emek-gcnn esnekligi
sayesinde, degimeyen sermayede daha nceden herhangi bir arti
olmaksizin birikim alani genilemitir.
Tarimda, ilenmekte olan toprak, daha fazla tohum ve gbre
kullanilmaksizin, geniletilemez. Ama bu yatirim bir kez yapildiktan
sonra, topragin tamamen mekanik olarak ilenmesi, alinan rnn niik-
tari zerinde olaganst bir etki yaratir. Ayni miktar emeki tarafindan
harcanan daha fazla emekle, emek aralarinda herhangi b.ir yeni yati-
rimi gerektirmeksizin, verimlilik artirilir. Burada da gene ie herhangi
bir yeni sermaye karimaksizin, insanin doga zerinde dogudan etkin-
ligi, daha byk bir birikim kaynagi halini alir.
Ensonu, manfaktr sanayii adi verilen alanda, her ek emek
harcamasi, buna tekabl eden ek bir hammadde harcamasini ngr-
dg halde, emek aralari iin kesenkes byle bir harcamayi gerektir-
mez. stihra sanayii ile tarim, manfaktr sanayiine hammadde ile
emek aralarini sagladigi iin, bunlarin ek sermaye yatirimi olmaksizin
yarattigi ek rnler de, manfaktr sanayiinin yararinadir.
Genel sonu: balica iki servet yaraticisini, emek-gc ile to-
pragi kendisiyle birletiren sermaye, birikim gelerini kendi byklg
ile, ya da kendilerinde varoldugu, halen retilmi bulunan retim arala-
rinin deger ve kitleleriyle aika belirlenen sinirlar tesinde ogaltmak
olanagini veren bir genileme gc kazanir.
Sermaye birikiminde nemli diger bir etmen de, toplumsal
emegin retkenlik derecesidir.
Emegin retkenligi ile birlikte, belli bir degerin ve dolayisiyla [sayfa
62O| belli byklkte bir arti-degerin somutlatigi rn kitlesi de byr.
Arti-deger oraninin ayni kalmasi ve hatta dmesi durumunda, eger bu
d, emegin retkenligindeki ykselie, gre daha yava ise, arti-
rn kitlesi byr. Bu rnn gelir ve ek sermayeye blnme orani
ayni kaldiginda, bu nedenle, kapitalistin tketimi, birikim fonunda her-
hangi bir azalma olmaksizin artabilir. Birikim fonunun nispi byklg,
tketim fonu aleyhine artabilir, oysa metalarin ucuza elde edilmesi
sonucu, kapitalistin emrine eskisi kadar ve hatta daha fazla zevk araci
verilmi olur. Ama, daha nce de grdgmz gibi, emegin retken-
ligindeki arti, emekinin ucuzlamasi ile elele gittigi iin, gerek cret-
ler ykselse bile arti-deger orani byr. Gerek cretler hi bir zaman,
emegin retkenligi ile ayni oranda ykselmez. Bunun iin de, ayni
degerde degien sermaye, daha fazla emek-gc, dolayisiyla daha faz-
52T
Kurl Murks
Kupilul l
la emegi harekete getirir. Degimeyen sermaye eklindeki ayni miktar-
da deger, daha fazla retim aracinda, yani daha fazla emek aracinda,
emek malzemesinde ve yardimci malzemede somutlair; bu nedenle,
hem kullanim-degeri ve hem de deger retimi iin daha ok ge saglar
ve bunlar ile de daha fazla emegi yutabilir. Bu yzden, ek sermayenin
degeri ayni kalsa ve hatta azalsa bile, gene de hizlanan bir birikim olur.
Yeniden-retimin boyutlari, yalniz maddi olarak genilemekle kalmaz,
arti-deger retimi de ek sermayenin degerinden daha byk bir hizla
artar.
Emegin retkenligindeki gelime, retim srecine daha nce
girmi bulunan balangi sermayesi zerinde de tepki yapar. lemekte
olan degimeyen sermayenin bir kismi, makine vb. gibi kisa srede
tketilmeyen ve bunun iin de yeniden retilmeyen ya da yerine ayni
trden yenileri konmayan emek aralarindan meydana gelir. Ama her
yil bu emek aralarinin bir kismi yokolur ya da retken ilevinin sinirina
yaklair. O yil artik, yeniden-retimi iin, ayni trden yenileriyle degiil-
mesi iin zaman gelmi demektir. Bu emek aralarinin kullanilip tke-
tilmesi sirasinda, eger emegin retkenliginde bir arti olmu ise (bu
retkenlik bilim ve teknolojideki araliksiz ilerleme ile durmadan geliir),
daha yeterli ve (bu artan yeterlilige gre) daha ucuz makineler, aralar,
gereIer vb., eskilerinin yerini alir. Kullanilmakta olan emek aralarin-
daki devamli ufak-tefek iyiletirmeler diinda, eski sermaye, daha ret-
ken biimde yeniden retilmi olur. [sayfa 621| Degimeyen sermayenin
diger kismi, hammadde ile yardimci maddeler, devamli olarak bir yil-
dan daha az zamanda yeniden retilir, tarimdaki yeniden-retim ise
ogunlukla bir yil alir. Bunun iin, uygulanan her gelitirilmi yntem,
yeni sermaye ile kullanilmakta olan eski sermaye zerinde hemen he-
men ayni zamanda etki yapar. Kimya alanindaki her ilerleme, yalniz
yararli maddelerin sayilarini artirmakla ve zaten bilinmekte olanlara
daha da geni kullanim alanlari amakla kalmaz, bylece sermayedeki
byme ile birlikte yatirim alanlarinda da bir genilemeye olanak sag-
lar. Ayni zamanda, retim ve tketim artiklarinin da tekrar yeniden-
retim srecine sokulmasi yollarini greterek, nceden sermaye
yatirimini gerektirmeksizin, sermayeye yeni malzemeler kazandirir. Salt
emek-gcnn gerilimindeki ykselme sonucu doga zenginliklerinin
daha fazla smrlmesi gibi, bilim ile teknoloji de, halen iletilen ser-
mayeye, o gnk byklgnden bagimsiz olarak yeni bir genileme
gc kazandirir. Bunlar, ayni zamanda, balangita yatirilan sermaye-
nin yenilenme aamasina ulaan kismi zerinde de tepki yaratirlar. Bu
kisim, yeni bir biime geerken, eski haliyle kullanilip tketildigi sirada
meydana gelen toplumsal gelimeyi, kariliginda hi bir ey demeksi-
zin kendi bnyesine katar. retken gteki bu gelime, kukusuz, ha-
len ilemekte bulunan sermayede kismi bir deger kaybina yolaar. Bu
deger kaybi, kendisini, rekabet nedeniyle iddetle duyurdugu srece,
522
Kurl Murks
Kupilul l
asil yk, kapitalistin ugradigi zarari, kendisini daha fazla smrerek
karilamaya alitigi emekinin sirtina yklenir.
Emek, tkettigi retim aralarinin degerini, rettigi rne aktarir.
te yandan, belli bir emek miktari ile harekete getirilen retim arala-
rinin degerleri ile kitleleri, emegin retkenligindeki ykselmeyle birlikte
artar. Ayni miktar emek, daima rettigi rne, ancak ayni miktar yeni
deger-katmakla birlikte, emek araciligi ile rnlere aktarilan eski ser-
maye-deger, emegin retkenligindeki ykselmeyle birlikte artar.
rnegin, bir ngiliz ve bir inli iplik egiricisi, ayni alima yogun-
lugu ile ayni sre aliabilirler ve bu durumda bir haftada eit miktarda
deger yaratirlar. Bu eitlige karin, byk bir otomatik makine ile alian
ngiliz iinin haftalik retiminin degeri ile, bir elikrigi ile alian in-
lininki arasinda byk fark vardir. Ayni srede inli bir libre pamuk
egirdigi halde, ngiliz [sayfa 622| birka yz libre pamuk egirir. Yzlerce kez
daha byk bir eski degerler toplami, yeni ve yararli bir ekilde tekrar
ortaya ikarak rnn degerini kabartir ve bylece sermaye olarak yeni-
den i grebilir. Friedrich Engels'in bize grettigi gibi, "1782 yilinda,
ngiltere'de yillik tm pamuk rn, ii yoklugundan ylece kalmiti
ve eger yeni bulunan makine imdadina yetiip de egirilmeseydi gene
de yle yzst kalacakti."
65
Makine eklinde somutlaan emek, ku-
kusuz tek bir insan bile yaratamaz, ama az, sayida emekcinin, nispeten
kk miktarda canli emek ilavesiyle, yalniz pamugun retken bir biim-
de tketilmesi ve ona yeni bir deger katilmasi degil, eski degerinin de
iplik vb. eklinde korunmasini da saglamitir. Ayni zamanda, ynn
yeniden-retiminin artmasina da neden olmu ve bunu isteklendirmitir.
Yeni deger yaratirken eski degeri de aktarmak, canli emegin dogal ni-
teligi ve zelligidir. Demek oluyor ki, etkinligi, oylumu ve degeri artan
retim aralari ve dolayisiyla retken gcndeki gelime sonucu oluan
birikim ile birlikte emek, durmadan artan bir sermaye degerini, daima
yenilenen bir ekil iinde korur ve ebediletirir.
66
Emegin bu dogal gc,
65
Friedrich Engels, lce Je| c||e/|enJen l|csse /n En|cnJ, s. 2O.
66
Klasik ekonomi, emek ve deger yaratma srecini yetersiz ve eksik tahlil etmesi nedeniyle,
Ricardo'da da grlebilecegi gibi, yeniden-retimin bu nemli gesini hi bir zaman dogru
drst kavrayamamitir. rnegin Ricardo diyor ki, retici gte ne gibi bir degiiklik olursa
olsun, "bir milyon insan fabrikalarda daima ayni degeri yaratirlar". Eger bu insanlarin emeklerinin
byklg ve yogunluk derecesi belli ise, bu, dogrudur. Ama bu, emeklerinin retkenlikleri
farkli bir milyon insanin, kitleleri ok farkli retim aralarini rn haline getirmelerine ve bu
nedenle rnlerinde ok farkli deger kitlelerini korumalarina, dolayisiyla bunlar tarafindan
saglanan sonularin ok farkli olmalarina engel degildir; Ricardo, bunu, ikardigi bazi sonuIarda
gzden kairmitir. Burada unu da belirtmek gerekir ki, Ricardo, bu ayni rnege dayanarak 1.
8. Say'a, kullanim-degeri (o, burada, buna servet ya da maddi zenginlik diyor) ile degiim-
degeri arasindaki farki anlatmaya bouna alimitir. Say'in yaniti udur; "Quant a la difficulte
qu'elve Mr. Ricardo en disant que, par des procedes mieux entendus un million de personnes
peuvent produire deux fois, trois fois autant de richesses, sans produire plus de valeurs, cette
difficulte n'est pas une lorsque l'on considre, ainsi qu'on le doit, la production comme un
echange dans lequel on donne les services productifs de son travail, de sa terre, et de ses
capitaux, pour obtenir des produits. C'est par la moyen de ces services productifs que nous
acquerons tous les produits qui sont au monde. ... Or ... nous sommes d'autant plus riches, nos
523
Kurl Murks
Kupilul l
sanki, kendisiyle kaynatigi [sayfa 628| sermayenin bir niteligi ve zelligi
imi gibi grnr; tipki, toplumsal emegin retken gcnn, sermay-
eye zg nitelikler grnne brnmesi, ve gene tipki kapitalistlerin
arti-emege durmadan elkoymalarinin, sermayenin devamli olarak ken-
di kendisini geniletmesi eklinde grnmesi gibi.
Sermayenin artmasi ile birlikte, iletilen sermaye ile tketilen
sermaye arasindaki fark da byr. Bir baka deyile, binalar, makine-
ler, su borulari, i hayvanlari, trl gereler gibi, uzun ya da kisa bir sre
iin, durmadan yinelenen retim srecinde yer alan, ya da belirli bir ya-
rarli etkinin saglanmasina hizmet eden ve bu sirada yava yava ainarak
degerlerini ancak para para yitiren ve bu nedenle de bu degeri rne
ancak para para aktaran emek aralarinin degeri ile maddi kitlesin-
de bir artma olur. Bu emek aralarinin, rne deger katmaksizin, [sayfa
624| rn biimlendiricisi olarak hizmet etmeleri, yani btnyle kulla-
services productifs ont d'autant plus de valeur, qu'ils obtiennent dans l'echange appele pro-
duction, une plus grande quantite de choses utiles." ["Bay Ricardo'nun, daha becerikli yntem-
lerle, bir milyon kii, daha ok deger retmeksizin, eskisinden iki kez, kez daha ok zeninlik
retebilir diyerek nmze diktigi glge gelince, retim, dnlmesi gerektigi gibi, 0|0n|e|
elde etmek iin, eme/n/n, |o|c|n|n |e se|mcye|e|/n/n 0|e|/en |/:me||e|/n/n verildigi |/| Je//m
o|c|c/ dnldg zaman, bu glk, bir glk olmaktan ikar. Dnyada bulunan tm rnleri
ite bu retken hizmetler araciyla elde ederiz. ... yleyse ... retken hizmetlerimiz, 0|e|/m cJ|
|e|/|en Je/mJe ne kadar ok yararli ey elde ederse, biz, o kadar zengin, retken hizmetlerimiz
de o kadar degerli demektir."| (1. B. Say, le|||es V. Vc|||0s, Paris 182O. s. 168. 16D.) Aydinliga
kavuturulmasi gereken "J////c0||e" ["glk" - .| bu glk Ricardo iin degil, Say iin vardir
u oluyor: Emegin retkenlik gcndeki arti nedeniyle, kullanim-degerleri miktari arttigi zaman
degiim-degeri niin artmaz Yanit: bu glk, eger izin verirseniz, kullanim-degerine degiim-
degeri demekle karilanmi oluyor. Degiim-degeri, one 0cy o| cno||e| [u ya da bu ekilde -
.| degiim ile ilikili bir eydir. Bu yzden eger retime, emek ile retim aralarinin rnle
degitirilmesidir denilecek olursa, retimin daha fazla kullanimdegeri saglamasi oraninda dahi
fazla degiim-degeri elde edeceginiz gn gibi aiktir. Bir baka deyile, bir emek gc, orap
fabrikatrne ne kadar fazla kullanim-degeri, yani orap saglarsa, o, orap bakimindan o kadar
zengindir demektir. Ne var ki, Say, birdenbire, "daha byk miktarda" orap olunca bunlarin
fiyatlarinin (bu fiyatin, kukusuz degiim-degeri ile bir ilgisi yoktur!) decegini animsar, "nk
rekabet onlari" (reticileri) "rnleri kendilerine neye maloluyorsa o fiyattan satmaya zorlar".
yi ama, eger kapitalist, mallarini maliyet fiyatina satarsa, kr nereden gelir Ne|e| mind
[aldirmayin -.| efendim! Say, artan retkenlik nedeniyle imdi herkesin, belli bir edeger kariligi
bir yerine iki ift orap sahibi oldugunu iln eder. Bylece vardigi sonu, Ricardo'nun, onun
rtmeye alitigi nermesinin ta kendisi oluyor. Bu muazzam dnce abasindan sonra,
zafer sevinci ile Malthus'a seslenir. "Telle est, monsieur, la doctrine bien liee, sans laquelle il
est impossible, je de declare, d'expliquer les plus grandes difficultes de 1'eonomie politique, et
notamment, comment il se peut qu'une nation soit plus riche lorsque ses produits dimunuent
de valeur, quoique richesse soit de la valeur." ["te Bayim, ekonomi politigin en byk
glklerinin ve bu arada, zenginlik deger oldugu halde, rnlerinin degeri azaldigi zaman, bir
lkenin nasil olup da daha zengin olabildigini /JJ/c eJ/yo|0m, kendisi olmaksizin aiklamanin
olanaksiz bulundugu tutarli greti."| (|.c, s. 17O.) Bir ngiliz iktisatisi, Say'in le|||es'inde grlen
ayni trden eliabukluklari iin yle sylyor: "Bu yapmacik konuma ekli, btn olarak,
Say'in kendi gretisi oldugunu sylemekten pek holandigi ve halen Jcns |0s/e0|s Pc|||es Je
|'E0|oe [Avrupa'nin birok yerinde -.| oldugu gibi Hertford'da da okutulmasini Malthus'a
ciddiyetle gtledigi eyi meydana getirirler. Say diyor ki: 'Eger btn bu nermelerde paradoksal
bir nitelik grrseniz, bunlarin ifade ettikleri eyleri gznzn nne getiriniz, cesaretle
syleyebilirim ki, bunlarin ok basit ve aklauygun eyler oldugunu greceksiniz.' Kukusuz:
ama gene ayni sre sonucu, bunlar baka her ey olarak ortaya ikarlar, ama zgn olarak
asla." (4n lnq0/|y /n|o ||ose P|/nc/|es Resec|/n ||e Nc|0|e o/ 0emcnJ e|c., s. 116, 11O.)
524
Kurl Murks
Kupilul l
nildiklari halde, yalnizca para para tketilmeleri oraninda, daha nce
de grdgmz gibi, tipki su, buhar, hava, elektrik vb. gibi dogal gl-
erden yararlanma eklinde bedava hizmet ederler. Gemi emegin bu
bedava hizmeti, canli bir emek tarafindan ele geirilip yaayan bir ruh-
la doldurulunca, birikimin ilerleyen aamalariyla birlikte artar.
Gemite harcanan emek daima sermaye kiligina brndg
iin, yani A'nin, B'nin, C'nin vb. emeginin pasifi, ii olmayan X'in aktifi
eklini aldigi iin, burjuvalar ile ekonomi politikiler, skoyali deha
MacCulloch'a gre, faiz, kr vb. bile almasi gereken l ve gemi
emegin hizmetlerini ve ve bitiremezler.
67
Bu nedenle, gemi emegin,
retim aralari biimi iinde, canli emek srecine yaptigi durmadan
artan ldeki byk yardim, iideri kariligi denmeden alinan ve
ona yabancilatirilan gemi emek ekline, yani onun kapitaliste bii-
mine atfedilir. Bir kle sahibinin, emekiyi, klelik niteligi diinda
dnememesi gibi, kapitalist retimin uygulayicilari ile bunlarin kk
lafebesi ideologlarinin da, retim aralarini, bugn taktiklari uzlamaz
karit toplumsal maskeden ayri olarak dnmeleri de olanaksizdir.
Emek-gcnn smrlme derecesi belli olduguna gre, reti-
len arti-degerin kitlesi, ayni anda smrlen ii sayisi ile belirlenir; bu
da, degiik oranlarda olmakla birlikte, sermayenin byklg ile uygun
olur. Bunun iin, birbirini izleyen birikimler ile sermaye ne kadar ok
artarsa, tketim ve birikim fonlarina blnen degerin toplami da o
kadar artar. te bunun iin, kapitalist, hem daha keyifli bir yaam srer
ve hem de daha fazla bir "perhiz" yapmi olur. Ve ensonu, yatirilan
sermayenin kitlesiyle birlikte retimin boyutlari bydke, retimin
btn yaylari da daha byk bir esneklikle alimaya balar.
BENC KESM. SZDE EMEK-FONU
Sermayenin, sabit bir byklk olmayip, toplumsal zenginligin
esnek ve her yeni arti-degerin, gelir (|e|en0e) ve ek sermaye [sayfa 625|
olarak blnmesiyle durmadan dalgalanan bir parasi oldugu, bu incele-
me sirasinda grlm bulunmaktadir. Ayrica, ileyen sermayenin
byklg belli olsa bile, onda somutlami bulunan emek-gcnn,
bilim ve topragin (bundan, ekonomik anlamda, insandan bagimsiz ola-
rak doga tarafindan saglanan her trl emek koullari anlailmalidir),
sermayeye, belli sinirlar iinde, kendi byklgnden bagimsiz bir ha-
reket alani saglayan esnek gleri oluturduklari da grlmt. Bu
incelemede, dolaim srecinin, ayni sermaye kitlesinin ok farkli dere-
celerde etkinlik gstermesine yolaan her trl etkilerini de bir yana
biraktik. Kapitalist retimin kendi getirdigi sinirlari kabul ettigimiz iin,
67
MacCulloch, "0ces o/ cs| |c|o0|"a ["gemite harcanmi emegin cretleri" -.| ait
patenti, Senior'n "0ces o/ c|s|/nence"e ["perhizin creti" -.| ait patentten ok daha nce
almiti.
525
Kurl Murks
Kupilul l
yani toplumsal retim srecini tamamiyla kendiliginden, dogup gelien
ekli iinde ele aldigimiz iin, retim aralari ve mevcut emek-gc
kitlesiyle dogrudan dogruya ve bir plana uygun olarak uygulanabilecek
daha aklayatkin herhangi bir durum zerinde hi durmadik. Klasik
iktisat, toplumsal sermayeyi, sabit bir etkinlik derecesine sahip, sabit
bir byklk olarak kabul etmeyi daima pek sevmiti. Ama bu nyargi,
ilk kez, 1D. yzyilin siradan burjuva zekasinin, yavan, ukala ve bobogaz
kahini, darkafalilar ahi 1eremy Bentham tarafindan bir dogma olarak
yerletirilmiti.
68
Martin Tupper ozanlar arasinda ne ise, Bentham da
filozoflar arasinda odur. Bunlarin her ikisi de, olsa olsa, ancak, ngiltere'de
imal edilebilirdi.
6D
Onun yerletirdigi dogmaya gre, retim [sayfa 626| sre-
cinin en yaygin olaylari, rnegin birden genilemeleri ve daralmalari, ve
hatta birikimin kendisi bile, tamamen aiklanamaz eyler haline gelir.
7O
Bu dogma, Bentham'in kendisi tarafindan oldugu kadar, Malthus, 1ames
Mill, MacCulloch vb. tarafindan da, mazur gsterme amalari iin kul-
lanilmi ve zellikle de, sermayenin bir kismini, yani degien sermayeyi
ya da emek-gcne evrilebilen kismi, sabit bir byklk olarak g-
stermek zere bundan yararlanilmitir. Degien sermayenin malzeme-
sinin, yani bunun emekiler iin temsil ettigi geim aralari kitlesinin
ya da emek-fonu denilen eyin, toplumsal servetin doga yasalari ile
belirlenmi, degitirilmesi mmkn olmayan ayri bir parasi oldugu
masali uydurulmutur. Toplumsal servetin degimeyen sermaye ola-
68
Digerleri arasinda karilatiriniz: 1eremy Bentham, 7|eo|/e Jes Pe/nes e| Jes Recomenses,
traduct. d'Et. Dumont, 8. baski, Paris 1826, c. II, kitap IV, blm II.
6D
Bentham, katiksiz bir ngiliz rndr. Bizim filozof Christian Wolff da dahil, bylesine
harcialem bir eyle, bylesine kendine gvenle alim satmak hie bir devirde hi bir lkede g-
rlmemitir. Yararlilik ilkesi, Bentham'in bir buluu degildir. O, yalnizca, Helvetius ile baka
Fransizlarin daha 18. yzyilda ve hem de espri ile sylediklerini kendi sikici anlatimi ile yinele-
mekten te bir ey yapmamitir. Kpege neyin yararli oldugunu bilmek iin, kpegin niteliginin
ineelenmesi gerekir. Bu niteligin kendisi, yararlilik ilkesinden ikartilamaz, Bunu insana
uygularsak, insanin btn hareketlerini, eylemlerini, ilikilerini vb. yararlilik ilkesi aisindan
incelemek isteyen bir kimse, nce insan dogasini genel bir ereve iersinde, sonra da her
tarihsel agda degimi ekliyle ele almak zorundadir. Bentham, bu ii, kisa yoldan zmlyor.
Kupkuru bir saflikla, modern bir bakkali, zellikle bir ngiliz bakkalini normal bir insan olarak
alir. Bu acayip normal insana ve onun dnyasina yararli olan her ey, mutlak yararlidir. Sonra
da bu lt, gemie, bugne ve gelecege uyguluyor, Szgelii hiristiyan dini, "yararlidir",
nk, onun din adina yasakladigi ayni kusurlari, ceza yasalari da. hukuk adina yasaklamaktadir.
Sanat eletirisi "zararlidir", nk, degerli ve soylu kimselerin Martin Tupper'den, ve ben-
zerlerinden aldiklari zevki bozmaktadir. Gzpek delikanli, benimsedigi, "n0||c J/es s/ne |/nec"
["iziktirmeksizin tek bir gn gememeli" -.| zdeyiine uyarak, daglarca kitap yazmitir. Eger
dostum Heinrich Heine'nin yrekliligi bende de olsaydi, Bay 1eremy'ye burjuva budalaliginin
dehasi derdim.
7O
"Ekonomi politikiler, belli bir miktar sermaye ile belli sayida iiyi, ayni biim gce
sahip ya da belli ve ayni biim yogunlukta i gren retken aralar gibi ele almaya ok yatkindirlar.
Metalari ... retimin biricik geleri ... oldugunu ne sren kimseler ... retimin asla
geniletilemeyecegini tanitlami olurlar, nk, byle bir genilemenin vazgeilmez koulu,
yiyeceklerin, hammaddelerin ve aletlerin daha nce ogaltilmi olmalarini gerektirir, ki bu da,
aslinda, daha nce bir arti olmaksizin retimde de bir arti olmayacagini, bir baka deyile,
artiin olanaksiz bir ey oldugunu savunmak demektir." (S. Bailey, Voney cnJ /|s \/c/ss/|0Jes, s.
58 ve 7O.) Bailey, dogmayi, esas olarak, dolaim sreci aisindan eletirir.
52
Kurl Murks
Kupilul l
rak, ya da maddi ifadesiyle retim araci olarak i grecek kismini hare-
kete getirmek iin belirli miktarda canli emek gerekir. Bu miktar, te-
knik bakimdan bellidir. Ama ne bu emek-gc kitlesini akici hale
getirmek iin gerekli emeki sayisi bellidir (nk bu, bireysel emek-
gcnn smr derecesi ile degiir), ne de bu emek-gcnn fiyati;
yalnizca bunun alt siniri bellidir, ama o da, son derece degikendir. Bu
dogmanin temelinde yatan gerekler unlardir: Bir yandan, emekinin,
toplumsal servetin, emeki-olmayanlar iin keyif ve zevk araci, ve bir
de retim araci diye ikiye blnmesi konusunda sz hakki yoktur.
71
te yandan, emeki, szde emek-fonunu, ancak uygun ve istisnai du-
rumlarda zenginlerin "gelirleri" aleyhine geniletebilir. [sayfa 627|
Emek-fonunun kapitalist bir grle sinirlandirilmasinin, onun
dogal ve toplumsal sinirlariymi gibi gsterilme abasinin nasil bir bu-
dalaca totoloji ile sonulandigi, rnegin Profesr Fawcett'te grlebi-
lir.
72
"Bir lkenin dner sermayesi, o lkenin cret fonudur. Yani eger
biz, her emekinin aldigi ortalama creti para olarak hesaplamak ister-
sek, bu sermaye toplamini ii nfusu sayisina blmemiz yeter."
78
Bu,
u anlama geliyor: nce biz, fiilen denen bireysel cretleri biraraya
getirip toplayacagiz ve sonra bunun Tanri ve doga tarafindan belirlenip
bize ihsan edilen emek-fonunun toplam degeri oldugunu tanitlayacagiz.
En sonunda da, bu elde ettigimiz toplami, emeki sayisina blerek,
adam baina den ortalama creti bulacagiz. Bu, ei az grlen bir
hilekrlik rnegidir. Ama gene de bu, Bay Fawcett'in ayni anda unlari
da sylemesine engel olmuyor: "ngiltere'de bir yil iinde biriktirilen
toplam servet, iki kisma ayrilir; bir kismi sanayimizi devam ettirmek
iin sermaye olarak kullanilir, digeri ise di lkelere ihra edilir. ... Yalni-
zca bir kismi ve belki de bu lkede yilda biriktirilen servetin pek de ok
olmayan bir kismi, kendi sanayimize yatirilir."
74
Anlaildigina gre, ngiliz iilerine herhangi bir edeger veril-
meksizin onlardan sizdirilan yillik arti-rnn byk bir kismi, bylece,
ngiltere'de degil, yabanci lkelerde sermaye olarak kullaniliyor. Ve bu
71
1ohn Stuart Mill, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy adli yapitinda yle der: "Gerekten agir
ve yorucu, gerekten usandirici iler, digerlerinden daha fazla cret verilmek yerine hemen her
zaman en dk cret denen iler olur. ... Yapilan i ne kadar tiksindirici ise, alinacak kariligin
o kadar dk olacagi kesindir. ... Katlanilan glkler ile kazan, adaletli bir toplumda olmasi
gerektigi gibi, dogru orantili olacagina, genellikle bunlar, birbirleriyle ters orantilidir." Yanli bir
anlamayi nlemek iin urasini da belirtmek isterim ki, 1ohn Stuart Mill gibi kimseler, geleneksel
ekonomik dogmalari ile modern egilimleri arasindaki eliki nedeniyle kinanmakla birlikte.
bunlarin, vlger ekonomik mazur gstericiler srs ile ayni sinifa sokulmasi ok yanli olur.
72
H. Fawcett, Prof. of Polit. Econ. at Cambridge, 7|e Econom/c Pos/|/on o/ ||e 8|/|/s|
lc|o0|e|, London 1865, s. 12O.
78
Okura burada urasini animsatmak isterim ki, "degien ve degimeyen sermaye"
kategorilerini ilk kez ben kullandim. Adam Smith'ten beri ekonomi politik, bu kategorilerin
ierdigi temel farkliliklari, sabit ve dner sermayenin dolaim srecinden ileri gelen salt biimsel
farkliliklar ile karitirmitir. Bu nokta zerinde daha fazla ayrinti iin, II. Kitabin [Cildin| kinci
Kismina bakiniz.
74
Fawcett, |.c.. s. 122, 128.
527
Kurl Murks
Kupilul l
ekilde ihra edilen ek sermaye ile birlikte, Tanri ile Bentham tarafin-
dan icat edilen "emek-fonu"nun bir kismi da ihra edilmi oluyor.
75
[sayfa 628|
75
Her yil, yalniz sermayenin degil, emekilerin de gmen olarak ngiltere'den ihra
edildikleri sylenebilir. Bununla birlikte, metinde, byk kismi emeki olmayan gmenlerin
mallarindan szedilmemektedir. Bunlarin byk kismi iftilerin ogullaridir. Faize verilmek zere
her yil diariya gtnlen ek sermaye, yillik gn yillik nfus artiina olan oranindan ok daha
byktr.
528
Kurl Murks
Kupilul l
YRMBENC BLM
KAPTALST BRKMN GENEL YASASI
BRNC KESIM. SERMAYENN BLEM AYNI KALIRKEN,
BRKMLE BRLKTE EMEK-GCNE
DUYULAN TALEBN ARTMASI
Bu blmde, sermayedeki bymenin ii sinifinin yazgisi ze-
rinde yaptigi etkiyi ele alacagiz. Bu incelemede nemli etmen, sermay-
enin bileimi ve birikim sreci sirasinda geirdigi degiikliklerdir.
Sermayenin bileimi, ikili bir anlamda anlailmalidir. Deger y-
nnden bu bileim, sermayenin, degimeyen sermaye ya da retim
aralarinin degeri ve degien sermaye ya da emek-gcnn degeri,
yani toplam cretlerin tutari olarak blnme orani ile belirlenir. retim
sreci iindeki ilevleri nedeniyle maddi aidan bakildiginda her ser-
maye, retim aralari ile canli emek-gcne blnr. Bu ikinci bileim,
bir yandan, kullanilan retim aralarinin kitlesi ile, te yandan bunlarin
kullanilmasi iin gerekli olan emek kitlesi arasindaki ilikiyle belirlenir.
Ben, bunlarin ilkine, sermayenin Jee| |/|e/m/, ikincisine |e/n// |/|e/m/
[sayfa 62D| diyorum. Bu ikisi arasinda siki bir baginti vardir. Bunu anlatmak
52
Kurl Murks
Kupilul l
iin sermayenin deger bileimine, bunun, sermayenin teknik bileimi
tarafindan belirlenmesi ve bu bileimdeki degimeleri yansitmasi ai-
sindan, sermayenin organik bileimi diyorum. Ayrica bir nitelendirme
yapmaksizin, sermayenin bileimi dedigim zaman, bundan, daima, ser-
mayenin organik bileimi anlailmalidir.
Belli bir retim koluna yatirilan pek ok bireysel sermayeler,
birbirleriyle u ya da bu derece farkli bileime sahiptirler. Bunlarin bi-
reysel bileimlerinin ortalamasi, bu retim kolundaki toplam sermaye-
nin bileimini verir. Ensonu, biitn retim kollarinda bu ortalamalarin
ortalamasi, bir lkenin toplam toplumsal sermayesinin bileimini verir
ve biz, aagidaki incelememizde, en sonunda yalniz bununla ilgilene-
cegiz.
Sermayenin bymesi, degien gesinin, yani emek-gcne yati-
rilan kisminin bymesini birlikte getirir. Arti-degerin ek sermayeye
evrilen bir kisminin daima degien sermayeye ya da ek emek-fonuna
yeniden dntrlmesi gerekir. Diger koullar ayni kalmak zere, eger
sermayenin bileimi de ayni kaliyorsa (yani, belirli bir retim aralari
kitlesinin harekete geirilmesi iin daima ayni miktarda emek-gc
gerekiyorsa), bu durumda, emege duyulan talep ile emekilerin geim-
fonlarinin, sermaye ile ayni oranda artacagi ve sermayenin arti hizi ne
kadar fazla olursa, bu artiin da, o kadar hizli olacagi aiktir. Sermaye,
her yil, bir kismi balangi sermayesine eklenen bir arti-deger rettigi
iin ve bu arti da zaten ilemekte olan sermayenin bymesiyle birlik-
te ogaldigina gre, ve ensonu yeni pazarlarin ailmasi ya da yeni
ortaya ikan toplumsal gereksinmeler vb. gibi zenginleme istegini kam-
ilayan zel drtler altinda, sermaye yatirimi iin yeni alanlarin ortaya
ikmasiyla, arti-deger ya da arti-rnn sermaye ve gelire blnmesin-
deki bir degimeyle, birikimin boyutlarinda ani bir arti olabilir, birikmi
sermaye gereksinmesi, emek-gc ya da emeki sayisindaki artitan
fazla olabilir; emekiye duyulan talep, emek arzini aabilir ve bu ne-
denlerle cretler ykselebilir. Yukarda varsayilan koullarin devami halin-
de, sonunda bu duruma ulailmasi aslinda zorunludur da. nk, her
yil bir ncekine gre daha fazla emeki alitirilacagi iin, eninde son-
unda, birikimin gereksinmelerinin, her zamanki emek arzini amaya
balayacagi bir noktaya ulailmasi ve bu yzden de [sayfa 68O| bir cret
artiinin olmasi zorunludur. Btn 15. yzyil boyunca ve 18. yzyilin ilk
yarisinda ngiltere'de bu konuda feryatlar ykseliyordu. cretli ii sini-
finin, u ya da bu derecede uygun koullar altinda yaamini srdrme-
si ve ogalmaya devam etmesi, kapitalist retimin temel niteligini hi
bir ekilde degitirmez. Tipki basit yeniden-retimin, sermaye ilikisinin
kendisini, yani bir yandan kapitalistlerin, te yandan cretli iilerin ili-
kilerini, srekli olarak yeniden-retmesi gibi, gittike byyen bir lekte
yeniden-retim, yani birikim de, byyen bir lekte sermaye ilikisini,
bir kutupta daha ok kapitalistleri ya da daha byk kapitalisleri, teki
530
Kurl Murks
Kupilul l
kutupta da daha ok cretli iileri yeniden retir. Sermayenin kendisi-
ni geniletmesi iin sermaye ile durmadan kaynamak zorunda kalan
ve sermayeden kopup ayrilmasi olanaksiz bulunan, sermayeye kleligi,
yalnizca, kendisini sattigi bireysel kapitalistlerin baka baka olmalariy-
la gzlerden saklanan bu emek-gc kitlesinin yeniden-retimi, aslin-
da sermayenin kendisinin yeniden-retiminin kk ve esasidir. Bu
yzden sermaye birikimi, proletaryanin ogalmasi demektir.
76
Klasik iktisat bu geregi o kadar iyi kavramitir ki, Adam Smith,
Ricardo, vb., daha nce de belirtildigi gibi, birikimi yanli olarak, arti-
rnn sermayeye evrilen kisminin tamaminin retken iiler tarafin-
dan tketilmesi ya da ek cretli emekilere dntrlmesi ile bir
tutmulardir. Daha 16D6 yilinda 1ohn Bellers yle diyordu: "Bir insanin
elinde yzbinlerce cc|e toprak, bir o kadar para, bir o kadar hayvan
olsa ve emekisi olmasa, bu zengin adam emeki olmaz da ne olur
nsanlari zengin eden emeki olduguna gre, ne kadar fazla emeki
olursa o kadar ok zengin olunur ... yani yoksulun emegi, zenginin
madenidir."
77
18. yzyilin bainda Bernard de Mandeville de ayni eyi
[sayfa 681| sylyordu: "Mlkiyet iyice gvenlik altina alininca, yoksulsuz
yaamaktansa parasiz yaamak daha kolay olur; nk, aksi halde, ii
kim yapacakti ... Bunlar" (yoksullar) "aliktan lmeye birakilmamali,
ama ellerine biriktirecek kadar para da gememeli. Eger arasira en alt
siniftan birisi, olakanst alimasi ve kemerleri sikmasi nedeniyle,
yetitigi koullarin zerine ykselirse, ona kimse engel olmamali; ayri-
ca toplumda herkesin ve her ailenin tutumlu olmasi, kukusuz en akillica
yoldur; yoksullarin byk bir kisminin hi aylak kalmamasi ve kazandi-
klarini durmadan harcamalari, btn zengin uluslarin ikarinadir. ...
Yaamlarini gnlk emekleri ile karilayanlari harekete getiren tek ey,
bunlarin gereksinmeleridir; bu gereksinmelerini karilamak akillilik, bun-
lari tmyle ortadan kaldirmaya alimak deliliktir. Bu durumda, emegi-
yle geinenleri alitirmanin tek yolu, yeter miktarda paradir; ok az
para, bunlari, yaratililarina gre, ya bezginlige ya umutsuzluga drr;
fazla para ise dikbali ve tembel yapar. ... Btn bu sylenenlerden u
sonu ikiyor ki, klelige izin verilmeyen zgr bir ulusta, en gvenilir
76
Karl Marx, |.c., [tc|e||/ Eme/ |e Se|mcye - tc|e|, F/yc| |e l|, s. 45|. "Kitlelerin ezilmeleri
ayni olmak zere bir lkede ne kadar ok proleter bulunursa, o kadar zengin olunur." (Colins,
l'Econom/e Po|/|/q0e, So0|ce Jes Re|o|0|/ons e| Jes t|o/es |e|enJ0es, Soc/c|/s|es, Paris 1857,
t. III, s. 881.) Bizim "proletarya" ekonomik bakimdan, sermayeyi reten ve artiran, ve Pecqueur'un
taktigi adla "Msy Sermaye"nin genileme gereksinmesi iin fazlalik haline gelir gelmez sokagi
atilan cretli emekiden bakasi degildir. "lkel ormanin hasta proleteri", Roscher'in uydurdugu
bo bir imgedir. lkel ormanci, ilkel ormanin sahibidir ve ilkel ormani, bir orangutan maymununun
rahatligi ile mali gibi kullanir. te bunun iin de proleter degildir. Eger o, ilkel ormani
smrecegine, ilkel orman onu smrseydi o zaman proleter olabilirdi. Saglik durumuna gelince,
byle bir insan, yalniz modern proletarya ile degil, frengili ve siracali st-siniflarin insanlariyla da
pekl karilatirilabilirdi. Ama kukusuz, Herr Wilhelm Roscher, "ilkel orman" derken kendi
memleketi olan Lneburg aliliklarini kastediyor.
77
1ohn Bellers, |.c., s. 2.
53T
Kurl Murks
Kupilul l
servet kaynagi, yoksul emekilerin oklugudur; ayrica bunlar, donan-
manin ve ordularin en gvenilir insan kaynagidir, bunlar olmaksizin
yaamin tadi olmayacagi gibi, hi bir lkenin rn de degerli olamaz-
di. Toplumu" (elbette emeki-olmayan insanlardan oluan toplumu)
"en elverisiz koullar altinda bile mutlu etmek ve halki rahat yaatmak
iin, ogunlugun, yoksul oldugu kadar bilisiz olmasi da gerekir; bilgi,
arzularimizi hem ogaltir hem de sinirlarini geniletir, oysa insanin iste-
kleri ne kadar az olursa gerekli eylerin karilanmasi o kadar kolay
olur."
78
Drst ve berrak kafali olan Mandeville' in o zaman henz
gremedigi ey, birikim sreci mekanizmasinin sermaye ile birlikte,
"emeki yoksullar" kitlesini, yani cretli-emekileri artirmasi ve bunla-
rin da, byyen sermayenin genileme gcn gitgide artirarak, kapita-
listlerde kiilemi olan kendi rnlerine bagliliklarini ebediyen
zmlemeyecek bir iliki haline getirmeleridir. [sayfa 682| Bu bagimlilik
ilikisi ile ilgili olarak, Sir F. M. Eden, 7|e S|c|e o/ ||e Poo|, cn l/s|o|y o/
||e lc|o0|/n C|csses /n En|cnJ adli yapitinda yle diyor: "Topragi-
mizda yetien dogal rnlerin bizim yaamamiz iin yeterli olmadigi
kesindir; daha nce harcanmi bir emek olmaksizin, ne giyinebiliriz,
ne barinabiliriz, ne de karnimizi doyurabiliriz. Toplumun hi degilse bir
kisminin durup dinlenmeden alimasi zorunludur. ... Hi 'alinteri dk-
medikleri' halde, sanayiin rnlerine elkoyanlar ve bylece alimadan
yaamalarini salt uygarliga ve dzene borlu olanlar vardir. ... Bunlar,
uygar kurulularda
7D
bulunan ve grlen yaratiklardir; bu kurulular, bi-
reylerin kendi emekleri diinda baka yollardan mlk sahibi olabilme-
lerini bir hak gibi kabul etmilerdir. ... Bagimsiz servet sahibi kimseler
... bu stn ayricaliklarini, kendi yeteneklerinin stn oluuna degil,
hemen tamamen ... bakalarinin alimalarina borludurlar. Zenginle-
ri, toplumun emegiyle geinen kismindan ayiran ey, ne toprak sahibi
olmalaridir, ne de para; bu ayrilik, yalnizca emek zerindeki kumanda
glerinden ileri gelir. ... Bu" (yani Eden tarafindan onaylanan plan)
"mlk sahibi kimselere ... alitirdiklari insanlar zerinde yeterince"
(ama hi de gereginden fazla degil) "yetki ve egemenlik saglayacaktir;
bu, alian kimseleri sefil ya da kle durumuna drmeyecek, ama
onlarin rahat ve huzuru iin gerekli oldugunu insan dogasi ile tarihini
bilen herkesin kabul edecegi liberal ve sikintisiz bir bagimlilik durumu
78
Bernard de Mandeville, 7|e Fc||e o/ ||e 8ees, 5. ed.. London 1728, Remarks, s. 212, 218,
828. "Ilimli bir yaam ve devamli alima yoksullar iin akillica mutluluga" (bu szlerle herhalde,
uzun alima gnlerini ve az geim aralarini kastediyor olmali) "ve devlet iin" (yani toprak
beyleri, kapitalistler ve bunlarin politikadaki kodamanlari ve temsilcileri) "zenginlige ve gllge
gtren en kisa yoldur.". (4n Esscy on 7|cJe cnJ Comme|ce, London 177O, s. 54.)
7D
Eden, bu durumda, "uygar kurulular" kimin yaratiklaridir diye sormaliydi. O, kendi
hayali hukuku aisindan, yasalari, maddi retim ilikilerinin bir rn olarak degil, tersine,
retim ilikilerini yasalarin bir rn olarak grmektedir. Linguet, Montesquieu'nun Es|/| Jes
|o/s'sini tek bir szckle yikmitir: "l'es|/| Jes |o/s, C'es| |c |o|/e|e" ["Yasalarin ruhu,
mlkiyettir" -.|.
532
Kurl Murks
Kupilul l
yaratacaktir."
8O
Bu arada unu da belirtelim, Sir F. M. Eden, 18. yzyilda,
adi anilmaya deger yapit ortaya koyabilen Adam Smith'in tek grencisi-
dir.
81
[sayfa 688|
imdiye kadar varsayilan birikim koullari altinda emekiler iin
en uygun olani, sermayeye bagimlilik ynnden, dayanilabilir, ya da
Eden'in dedigi gibi "liberal ve sikintisiz" bir biim alabilmektedir. Bu
bagimlilik ilikisi, sermayenin bymesi ile birlikte daha yogunlaacagi
yerde, yalnizca daha fazla genilemitir; yani sermayenin smr ve
egemenlik alani, yalnizca kendi boyutlari ve egemenligi altina aldigi
insanlarin sayisi ile genilemektedir. Kendi arti-rnlerinden byk bir
kismi, daima artarak ve srekli olarak ek sermayeye dnerek, de-
me araci eklinde kendilerine geri dnmekte ve bylece zevk anlarini
geniletebilmektedirler; giysi, ev eyasi vb. gibi tketim fonlarina bazi
ekler yapabilmektedirler, ve kk bir yedek-fonu parasi ayirabilmek-
tedirler. Daha iyi giysiler ile yiyecekler, daha [sayfa 684| iyi muamele gr-
mek ve efendinin bagiladigi daha geni bir topraga sahip olmak, klenin
smrlmesini ne derece ortadan kaldirirsa, cretli iininkini de ite o
kadar kaldirir. Sermaye birikimi sonucu emegin fiyatindaki bir yksel-
8O
Eden, |.c., vol. I, book I, ch. I, s. 1, 2, ve nsz, s. xx.
81
Eger okur, bana, 17D8'de yayinlanmi olan "Essay of Population" adli yazinin yazari
Malthus'u animsatirsa, ben de, ona, bu yapitin ilk eklinin De Foe'dan, Sir 1ames Steuart'tan,
Townsend'dan, Franklin'den, Wallace'dan vb. yapilmi ocuka ve stnkr bir airmadan
baka bir ey olmadigini ve kendisine ait tek bir tmceyi bile iermedigini animsatirim. Bu bro-
rn neden oldugu byk sansasyon yalnizca parti ikarlari ile ilgilidir. Fransiz Devrimi, Birleik
Krallik'ta ateli savunucular buldu. 18. yzyil boyunca yava yava ilenen ve ardindan byk
toplumsal bunalim sirasinda, Condorcet'nin gretilerine kari amaz bir panzehir olarak davul
zurnayla iln edilen"nfus ilkesi", insanligin ilerlemesi ve gelimesi zlemlerini toptan yokedecek
bir silah olarak ngiliz oligarisi tarafindan sevinle karilanmiti. Bu baarisina pek airan
Malthus, kendisini, geliigzel topladigi malzemeyi kitabina doldurmaya, kendsi tarafindan
bulunmayip yalnizca airilan yeni konulari eklemeye verdi. urasini da belirtelim: Malthus, n-
giliz Devlet Kilisesine bagli bir papaz oldugu halde, protestan Cambridge niversitesine /e||e0-
s|/'ligin' [yeligin -.| koullarindan birisi olan evlenmeme yeminini etmiti: "Kolej yelerinin
evlenmelerine izin verilmez, evlenen bir kimse derhal kolej yesi olmaktan ikar." (Reo||s o/
Ccm||/Je tn/|e|s/|y Commission, s. 172.) Bu durum, Malthus'u diger protestan papazlarindan,
onun lehine olmak zere ayirir; bunlar rahipligin evlenme yasagi emrini bir yana iterek, "meyveli
olunuz ve ogaliniz" szn ncil'in kendilerine verdigi zel bir grev diye kabullenmeyi o
derece ileri gtrmlerdir ki, bir yandan emekilere "nfus ilkesini" vazederken, te yandan
da nfusun artiina gerekten yakiiksiz llere varan genel bir katkida bulunmulardir. nsanin
ekonomik bakimdan d, Adem babanin elmasi, "0|en| ce|/|e"a ["iddetli arzu" -.| da
Papaz Townsend'in akaci bir ifadeyle dedigi gibi, "||e c|ec/s 0|/c| |enJ |o ||0n| ||e s|c/|s o/
C0|/J" ["Cupid'in oklarini krletirme egiliminde olan bu frenlemeler" -.| bu nazik sorunun,
saygideger protestan teolojisinin ya da daha dogrusu protestan kilisesinin, dn de, bugn de
tekelinde bulunmasi ok ilgi cekicidir. zgn ve akilli bir yazar olan Venedikli rahip Ortes diin-
da, nfus teorisyenlerinin ogu protestan papazlaridir. rnegin modern nfus teorilerinin batan
sona incelendigi ve Quesnay ile grencisi Mirabeau arasindaki geici kavgaya, ayni konu zerinde
fikirler saglami bulunan Bruckner'in 7|eo|/e J0 Sys|eme cn/mc|, Leyde, 1767, adli kitabi; son-
ra, papaz Wallace, papaz Townsend, papaz Malthus ve grencisi bapapaz Thomas Chalmers
ile, /n ||/s |/ne [bu dogrultuda -.| kalem oynatan daha kk rtbede bir yigin saygideger din
adami. Balangita ekonomi politik, Hobbes, Locke, Hume gibi filozoflar, Thomas More, Temple,
Sully, De Witt, North, Law, Vanderlint, Cantillon, Franklin gibi i ve devlet adamlari, zellikle ve
byk bir baariyla da Petty, Barbon, Mandeville, Quesnay gibi tip adamlarinca incelenmitir.
533
Kurl Murks
Kupilul l
me, gerekte, cretli iinin kendisi iin dvm oldugu altin zincirin
uzunlugunda ve agirligindaki bir gevemedir. Bu konudaki tartimalarda,
asil gerek, ogu zaman grmezlikten gelinir; bu da kapitalist retimin
J///e|en|/c sec///cc'sidir.* Emek-gc, burada, yaptigi hizmet ya da
rettigi rn ile, satinalanin kiisel gereksinmelerini karilamak iin
satilmiyor. Onu satinalanin amaci, sermayesini ogaltmak, kariligini
dedigi emekten fazla emek ieren ve bylece kendisine hi bir eye
malolmayan ve ancak metain satii ile gerekleen, bir degeri de iin-
de taiyan metalari retmektir. Arti-deger retimi, bu retim tarzinin
mutlak yasasidir. Emek-gc, ancak, retim aralarini sermaye olma
niteligi iinde korudugu ve devam ettirdigi, kendi degerini sermaye
olarak [sayfa 685| yeniden-rettigi, ek sermayeye kaynaklik edecek, kariligi
denmemi bir emek sagladigi srece satilabilir bir eydir.
82
Emeki
iin daha ok ya da az elverili olsun, emek-gcnn sati koullari, bu
Daha 18. yzyilin ortasinda zamaninin dikkate deger iktisatilarindan rahip Tucker, hirs ve
servet tanrisinin ilerine burnunu sokmakta kendisini mazur grmt, Daha sonra, ite bu
"nfus ilkesi" ile protestan papazlarinin gn gelmi oldu. Nfusa servetin temeli gzyle bakan
ve Adam Smith gibi papazlarin aik szl dmani olan Petty, sanki bunlarin beceriksizce m-
dahalelerini sezmi gibi yle der: "Hukukun en iyi gerekletigi yer, nasil ki, avukatlarin yapacak
i bulamadiklari yer ise, dinin de en iyi serpilip gelitigi yer, papazlarin nefislerine en ok ile
ektirdikleri yerdir." Bunun iin, protestan papazlarina, bundan byle Aziz Paul'n yolundan
gidip, evlenmeyerek "nefislerine eza" ektirmediklerine gre "kilise vakiflarinin geimlerini
saglayabileceginden fazla papaz retmemelerini" salik verir, "yani bugn eger ngiltere ve Gal'de
oniki bin kiiye yetecek kadar yer varsa, 24.OOO papaz retmek dogru olmaz, nk sonra bu
aikta kalan oniki bin kii kendilerine bir geim yolu arayacaklar ve bunu, en kolay ekilde de,
grevli oniki bin papazin, halkin ruhlarini zehirlediklerini ya da aliktan ldrdklerini, cennete
giden yolda onlara yanli nclk ettiklerini evreye yayarak yapacaklardir." (Petty, 4 7|ec|/se
o/ 7cxes cnJ Con||/|0|/ons, London 1667, s. 57.) Adam Smith'in zamaninin protestan rahipleri
ile ilikisini aagidaki yazi gstermektedir. Norwich Piskoposu Dr. Horne, 4 le||e| |o 4. Sm/||, l.
l. 0. On ||e l//e, 0ec||, cnJ P|/|oso|y o/ |/s F|/enc| 0c|/J l0me. 8y one o/ ||e Peo|e cc||eJ
C||/s|/cns, 4. ed., Oxford 1784, baylikli yazisinda Adam Smith'i, Mr. Strahan'a yazdigi bir aik
mektupta, "dostu David'i", (yani Hume'u) "nasil mumyaladigini, lm yataginda Hume'un iskam-
bil ve bri oynayarak kendisini nasil eglendirdigini btn dnyaya yaydigi" ve hatta Hume
hakkinda unlari yazacak kadar saygisizlik ettigi iin azarlamaktadir: "Ben, onu, gerek sagliginda
ve gerek lmnden sonra, insan dogasindaki zaafin izin verdigi lde, kusursuz bir bilgelik
ve erdem idealine yaklaan bir insan olarak grdm." Piskopos fkeyle haykirir: "Din denilen
ne varsa her eye ifa bulmaz bir antipatinin tutsagi olmu, elinden gelse, o ruhu insanlarin
belleginden silmek iin vargcyle alimi olan bir insanin kiiligini ve tutumunu, 'kusursuz
bir bilgelik ve erdem' rnegi diye bize sunmaya ne hakkiniz var efendim" (|.c., s. 8.) "Ama ha-
kikat aiklari yilmasinlar. Dinsizligin mr uzun olamaz." (s. 17.) Adam Smith, "Dinsizligi lkeye
yaymak iin korkun bir ahlaksizlik gsterdi (yani 7|eo|y o/ Vo|c| Sen|/men|s ile). Niyetinizin
iyi oldugu anlailiyor Doktor, ama bu kez sanirim baaramayacaksiniz. David Hume rnegiyle,
bizi, dinsizligin alak ruhlar iin biricik ferahlatici, lm korkusuna kari en iyi panzehir olduguna
inandirmak istiyorsunuz. ... Harabeye dnen Babil'e glyor, ta kesilip Kizildenize yuvarlanan
Firavun'u kutluyor olmalisiniz." (|.c., s. 21, 22.) Adam Sinith'in kolej arkadalarindan ortodoks
biri, lmnden sonra yle yaziyor: "Smith'in Hume'a duydugu hayranlik ... onun hiristiyan
olmasini engelledi. ... Sevdigi drst insanlarla karilatiginda bunlarin her syledigine inanirdi.
Degerli ve saf bir dost olarak, ayin, bazen berrak bir gkyznde araya bulut girmeden de kay-
bolacagina bile inanabilirdi. Politik ilkelerinde cumhuriyetilige yaklairdi." (7|e 8ee, 8y 1cmes
4nJe|son, 18 cilt, vol. 1., s. 166, 165, Edinburgh 17D1-D8.) Papaz Thomas Chalmers, Adam
Smith'in "retken olmayan emekiler" kategorisini, Tanrinin bahelerindeki kutsal alimalarina
karin, salt protestan papazlari iin icedettigi konusunda iinde bir kuku tair.
* Ayirdedici zellik. -.
534
Kurl Murks
Kupilul l
nedenle, devamli yeniden satilma zorunlulugunu ve btn servetlerin
durmadan boyutlari byyen llerde sermaye biiminde yeniden re-
tilmesini kapsar. cretler, grdgmz gibi, niteligi geregi, emeki ta-
rafindan kariligi denmemi belli bir miktarda emegin harcanmasini
gerektirir. Emegin fiyati derken cretin ykselmesi vb. gibi durumlari
tamamiyla bir yana biraktigimizda, byle bir arti, olsa olsa, iinin
saglamak zorunda oldugu kariligi denmemi emek miktarinda bir
azalma olmasi anlamini tair. Bu azalma, hi bir zaman sistemin kendi-
sini tehdit edecek noktaya ulaamaz. cret orani konusunda siddetli
atimalar diinda (Adam Smith bize, btnyle alindiginda bu gibi
atimalarda patronun daima patron olarak kaldigini gstermi bulu-
nuyor) emegin fiyatinda sermaye birikimi sonucu ortaya ikan bu arti,
u seenekleri akla getirir:
Ya emegin fiyatindaki ykselme, bu ykselme, birikimin ilerle-
mesini etkilemedigi iin artmaya devam eder. Bunda olaganst bir
ey yoktur, nk Adam Smith'in dedigi gibi, "bu" (krlar) "derken
bile, sermaye paylari yalniz artmasina devam etmekle kalmayabilir,
hatta ncekinden daha byk bir hizla artar. ... Byk bir sermaye payi,
kk krlarla, genellikle, kk bir sermaye payinin byk krlarla
artmasindan daha hizla artar." (|.c., II, s. 18D.) Bu durumda, kariligi
denmeyen emek miktarindaki azalmanin, sermayenin egemenlik ala-
nini geniletmesine hi bir ekilde zararli olmadigi aiktir. Ya da, te
yandan, kazan drts kreldigi iin, emegin fiyatindaki arti sonucu
birikim yavalar. Birikim derecesi azalir, ama bu azalma ile birlikte bu
azalmanin temel nedeni, yani sermaye ile smrlen emek-gc arasin-
daki oransizlik ortadan kalkar. Kapitalist retim srecine zg meka-
nizma, geici olarak kendisinin yaratmi oldugu engeli ortadan kaldirir.
Emegin fiyati, tekrar, sermayenin kendisini geniletmesi gereksinmele-
rine uygun bir dzeye iner; bu dzey, cretlerin ykselmesinden nce
normal [sayfa 686| sayilan dzeyin altinda, bu dzeyle ayni ya da bu dze-
yin zerinde olabilir. Gryoruz ki: Birinci durumda, sermayeyi bolla-
tiran ey, emek-gcnn ya da alian nfusun mutlak ya da nispi
artiinda meydana gelen azalma degil, tam tersine, bu sermayedeki
bollama, smrlebilir emek-gcn yetersiz hale getirmektedir. kin-
ci durumda, sermayeyi yetersiz hale getiren ey, emek-gcnn ya da
ii nfusun mutlak ya da nispi artiinda meydana gelen ykselme
degil, tam tersine. smrlebilir emek-gcn bollatiran ya da daha
dogrusu fiyatini airi derecede ykselten ey, sermayedeki nispi azal-
madir. Smrlebilir emek-gcii kitlesinin nispi hareketleri olarak yan-
82
"Bununla birlikte, sanayi iisinin ve emekinin de istihdami iin sinir, yani iverenin,
bunlarin alimalarinin rnnden bir /| saglama olanagi aynidir; eger cret oranlari, patronun
kazancini sermayeden saglanacak ortalama krin altina drecek ekilde olursa, patron ya
bunlari istihdam etmekten vazgeer ya da bunlari ancak, bir cret indirimine razi olmalari
kouluyla alitirir." (1ohn Wade, |.c., s. 24O )
535
Kurl Murks
Kupilul l
siyan ve bu nedenle de emek-gcnn kendi bagimsiz hareketlerin-
den meydana gelmi izlenimini veren hareketler, sermaye birikiminde
meydana gelen ite bu mutlak hareketlerdir. Matematik bir deyile:
birikim orani, bagimli degil bagimsiz degikendir; cret orani, bagimsiz
degil bagimli degikendir. Bylece, sinai evrim, bunalim aamasinda
iken, meta fiyatlarindaki genel bir dme, paranin degerinde bir yk-
selme olarak, gnen evresinde ise, meta fiyatlarinda genel bir yksel-
me, paranin degerinde bir dme olarak ifade edilir. C0||ency Sc|oo|
denilen okul, bundan, paranin, dolaimda, fiyatlarin yksek oldugu za-
man ok az, dk oldugu zaman ok fazla bulunacagi sonucunu i-
kartir. Bunlarin bilisizlikleri, ve olgulari tamamen yanli anlamalari,
88
bu
birikim olayini, bazan ok az, bazan da ok fazla cretli emeki bulu-
nuyor diyerek yorumlayan iktisatilar ile tam bir paralellik gsterir.
"Dogal nfus yasasi" denilen eyin temelinde yatan kapitalist
retim yasasi, kendini kisaca una indirgemi olur: Sermaye birikimi ile
cret orani arasindaki baginti, sermayeye dntrlen kariligi
denmemi emek ile, bu ek sermayenin harekete geirilmesi iin ge-
rekli, kariligi denmi ek emek arasindaki bagintidan baka bir ey
degildir. Bunun iin, bu baginti, hi bir zaman, birbirinden bagimsiz iki
byklk arasindaki bir iliki degildir: bir yanda sermayenin byklg,
te yanda alian nfusun sayisi olmak zere, aslinda daha ok, ayni
ii nfusun kariligi denmeyen emegi ile denen emegi arasindaki
ilikidir. i sinifi tarafindan saglanan kariligi denmemi emek mik-
tari, kapitilist sinifin yaptigi birikim, onun, sermayeye dnmesi [sayfa
687| iin, olaganst denmi ek emege duyulan gereksinmeyi ok hizli
bir ekilde artiriyorsa, cretler ykselir, diger btn koullar ayni kal-
mak zere, bu kariligi denmemi emek, buna orantili olarak azalir.
Ne var ki, bu azalma, sermayeyi belirleyen arti-emegin artik normal
miktarlarda saglanamayacagi noktaya gelirgelmez bir tepki kendini g-
sterir: gelirin daha kk bir kismi sermayeleir; birikme aksar ve cret-
lerdeki arti hareketi birden durur. Bu nedenle cretlerdeki ykseliler
yalniz kapitalist sistemin temellerini sarsmayacak sinirlar iinde tutul-
makla kalmayip, onun gittike artan lde yeniden-retimini de g-
vence altina alip. ktisatilarin szde doga yasasi imi gibi gstermeye
alitiklari kapitalist birikim yasasi, aslinda yalnizca unun ifadesidir:
birikimin znde sakli niteligi, emegin smrlme derecesindeki her
trl azalmasi ve kapitalist ilikinin gittike byyen boyutlarda olmak
zere devamli yeniden-retimini ciddi ekilde telilikeye sokacak her
trl cret artiini daima ditalar. Mevcut maddi zenginligin, emekinin
gelime gereksinmelerini karilayacak yerde, tam tersine, emekinin.
yalnizca mevcut degerlerin kendisini geniletmesi gereksinmelerini
88
Kar: Karl Marx, Z0| l|/|// Je| Po|/|/sc|en O/onom/e, s. 166 vd. [Ekonomi Politigin
Eletirisine Katki, s. 251 -.|.
53
Kurl Murks
Kupilul l
karilamak zere varoldugu bir retim tarzinda da, durum, bundan
baka trl olamaz. Tipki bir dinde insanin kendi beyninin rn olan
eylerin ynetimine girmesi gibi, kapitalist retimde de, insanoglu, ken-
di elinden ikma rnler tarafindan ynetilir.
84
KNC KESM. BRKM LERLER VE BUNUNLA BRLKTE
YOGUNLUK ARTARKEN, SERMAYENN
DEGEN KISMININ NSP AZALMASI
ktisatilarin sylediklerine bakilirsa, cretlerin ykselmesine yo-
laan ey, ne toplumsal servetin fiili oylumu ve ne de ilemekte olan
sermayenin byklg olmayip, yalnizca birikimin srekli bymesi ve
bu bymenin hizlilik derecesidir. (Adam Smith, Kitap I, Blm 8.)
Buraya kadar biz, yalniz bu srecin [sayfa 688| tek bir zel evresini grdk;
bu evrede sermayenin bymesi, teknik bileiminde bir degime ol-
madan ortaya ikiyordu. Ama sre bu evrenin tesine uzanir.
Kapitalist sistemin genel temeli verildikten sonra, birikim sirasin-
da, toplumsal emegin retkenligindeki artiin, birikimin en gl kaldi-
raci haline gelecegi bir noktaya ulailir. "cretleri ykselten ayni neden",
diyor Adam Smith, "yani sermaye payindaki arti, retken glerin art-
masina yolaar, ve daha kk miktarda emegi daha byk miktarda
i retir hale getirir.".
Topragin verimliligi vb. gibi dogal koullar, bagimsiz ve kendi
balarina alian reticilerin hnerlerini (bu hnerler, rnn kitlesin-
de, nicelikten ok, kalitesinde nitelik bakimindan kendisini gsterir) bir
yana biraktigimizda, belli bir toplumda emegin retkenlik derecesi, bir
emekinin belli bir srede, emek-gcnn ayni gerilimi ile rne
dntrdg retim aralarinin nispi byklg ile ifade edilir. Emeki-
nin bylece dntrdg retim aralari kitlesi, emeginin retkenligi
ile birlikte artar. Ama bu retim aralari, ikili bir rol oynarlar. Bunlardan
bazilarinda grlen arti, emegin retkenligindeki artiin sonucu ol-
dugu halde, digerlerindeki arti, emegin retkenligindeki artiin koulu-
dur. rnegin, manfaktrde iblm ve makine kullanilmasi ile, ayni
srede daha fazla hammadde ilenir ve bu nedenle, daha byk kitle-
de hammadde ile yardimci geler emek-srecine girerler. te bu, eme-
gin retkenligindeki artiin sonucudur. te yandan, kullanilan makineler,
i hayvanlari, yapay gbreler, boaltma borulari vb., emegin retken-
ligindeki artiin kouludur. Binalarda biraraya getirilmi retim aralari,
84
"imdi, sermayenin kendisinin yalnizca insan emeginin bir rn oldugunu gsteren ilk
incelememize dnersek ... insanin kendi rn olan sermayenin egemenligi altina dm
olmasi, ona boyun eger hale gelimesi, tamamen anlailmaz bir eymi gibi grnr; ve gerekte
durum hi tartima gtrmez ekilde byle oldugna gre, ortaya ister istemez u soru ikiyor:
nasil oluyor da ii yarattigi sermayenin efendisi olmaktan ikip onun klesi durumuna
debilmitir" (Von Thnen, 0e| lso|/||e S|cc|, Kisim II, Kesim II, Rostock, 1868, s. 5, 6.) Bu
soruyu sormak Thnen iin vnlecek bir eydir, ama verdigi karilik ocukadir.
537
Kurl Murks
Kupilul l
firinlar, ulatirma aralari vb. iin de durum byledir. Ama, koul ya da
sonu olsun, kendileriyle birletirilen emek-gcne oranla, retim arala-
ri kitlesindeki arti, emegin retkenligindeki artiin bir ifadesidir. Bu
nedenle, emegin retkenligindeki arti, kendini, kendisiyle devindiren
retim aralari kitlesine oranla, emegin kitlesinde bir klme ya da
nesnel etmenlere oranla emek-srecinin znel etmenlerinde bir eksil-
me ile belli eder.
Sermayenin teknik bileimindeki bu degime, retim aralari
kitlesindeki bu byme, bunlari canlandiran emek-gc kitlesi ile
karilatirildiginda, sermayenin degimeyen kisminin degien kismi aley-
hinde gsterdigi bir artila, sermayenin deger-bileiminde tekrar yansir.
rnegin, bir sermayenin yzde-ellisi balangita [sayfa 68D| retini aralari-
na, yzde-ellisi emek-gcne yatirilmi olabilir, daha sonra., emegin
retkenligindeki gelime sonucu yzde-sekseni retim aralarina, yz-
de-yirmisi emek-gcne yatirilabilir ve bu, byle devam eder. Sermaye-
nin degimeyen kisminin, degien kismina oranla giderek artmasi yasasi,
ister farkli ekonomik dnemleri, ister ayni dnemdeki farkli uluslari
inceleyelim, meta fiyatlarinin (daha nce yaptigimiz) karilatirmali tahli-
lleri ile her adimda dogrulanir. Yalnizca retim aralarinin degerini ya
da tketilen sermayenin degimeyen kismini temsil eden fiyat gesinin
nispi byklg, birikimin ilerlemesi ile dogru orantili; emege cretini
deyen (sermayenin degien kismi) teki fiyat gesinin nispi byklg,
birikimin ilerlemesi ile ters orantilidir.
Bununla birlikte, sermayenin, degimeyene oranla degien kis-
mindaki bu azalma, ya da sermayenin deger-bileimindeki bu degime,
sermayenin maddi gelerinin bileimindeki degiikligi ancak yaklaik
olarak gsterir. rnegin, iplik egirilmesinde 18. yzyilin bainda kulla-
nilan sermaye-degerinin 'si degimeyen, 'si degien sermaye iken,
bugn
7
/
8
'i degimeyen
1
/
8
'i degien olarak ayriliyor ise, te yandan,
bugn iplikilik ikolunda emegin retken olarak tkettigi hammadde,
emek aralari vb. kitlesi, 18. yzyilin baina oranla yzlerce kez daha
byktr. Bunun basit nedeni, emegin retkenligindeki artila, yalniz
tketilen retim aralarinin oylumu bymekle kalmayip, bunlarin kit-
lelerine oranla degerlerinin de azalmasidir. Bunun iin, bunlarin deger-
leri mutlak olarak ykselir, ama bu, kitleleri ile orantili degildir. Degime-
yen sermaye ile degien sermaye arasindaki farkta meydana gelen
arti, bu nedenle, sermayenin degimeyen kisminin dntrldg
retim aralari kitlesi ile, degien kisminin dntrldg emek-gc
kitlesi durumundaki farktan ok daha azdir. Burada ilk fark, ikinci fark-
la birlikte artar, ama bu artiin derecesi daha kktr.
Ne var ki, birikimin ilerlemesi, eger sermayenin degien kismi-
nin nispi byklgn azaltiyorsa, bu, hi bir zaman, onun nispi byk-
lgnde bir ykselme olasiligini ditalamaz. Diyelim, bir sermaye-deger,
balangita yzde 5O degimeyen, yzde 5O degien sermaye olarak
538
Kurl Murks
Kupilul l
ayrilmi iken, sonradan bu bileim yzde 8O degimeyen, yzde 2O
degien ekline dnm olsun. Eger bu arada ilk sermaye, diyelim
6.OOO sterlin, 18.OOO sterline [sayfa 64O| ykselmi ise, bunun degien kismi
da artmitir. Eskiden 8.OOO sterlin iken imdi 8.6OO sterlin olmutur.
Ama eskiden sermayede yzde 2O oraninda bir arti, emek talebini
yzde 2O artirmaya yeterken, imdi bu arti, balangi sermayesinde
kat bir artii gerektirir.
Drdnc kisimda, toplumsal emegin retkenligindeki gelime-
nin nasil byk apta elbirligini ngrdgn; ve nasil ancak bu nkoul
altinda bir iblmnn ve birlikte alimanin rgtlenebildigi, geni
boyutlarda yogunlama sayesinde retim aralarinda tasarruf saglandi-
gi; emek aralarinin, nitelikleri geregi ancak ortaklaa kullanima elverili
olmalari nedeniyle, makineleme gibi bir sistemin nasil ortaya iktigi;
muazzam dogal glerin, retimin hizmetine nasil sokuldugu; ve re-
tim srecinin, bilimin teknolojik uygulanmasi haline nasil dntrl-
dg grlmt. retim araiarinin zel kiilerin mali oldugu ve bu
yzden de zanaatilarin, ya tek balarina ve digerlerinden bagimsiz
olarak meta rettikleri, ya da bagimsiz i grebilecegi aralardan yoksun
oldugu iin emek-gcn meta olarak sattigi, meta retimi temeline
dayanan bir sistemde, geni boyutlu bir elbirligi, ancak bireysel ser-
mayelerin artmasi ve toplumsal retim aralari ile geim aralarinin,
kapitalistlerin zel mali haline gelmesi oraninda gerekleebilir. Meta
retiminin oluturdugu temel, geni boyutlu bir retime, yalnizca kapi-
talist biimde olmak kouluyla elverilidir. Bu nedenle, bireysel meta
reticilerinin ellerinde toplanan belli miktarda bir sermaye birikimi, z-
gl kapitalist retim tarzinin zorunlu nkouludur. te bu nedenle, biz,
bunun, elzanaatindan kapitalist sanayie gei sirasinda oldugunu var-
saymak zorunda kalmitik. zgl kapitalist retim biiminin tarihsel
sonucu olmak yerine, tarihsel temeli olmasi nedeniyle, buna, ilkel biri-
kim denilebilir. Bunun nasil olutugunu imdilik burada incelememize
gerek yoktur. Yalnizca iki noktasini sylemek yeterlidir. Ama, bu temel
zerinde gelien emegin toplumsal retkenligini ykseltmeye yarayan
btn yntemler, ayni zamanda, kendisi de birikimin yapici gesi olan
arti-deger ya da arti-rn retimini ykseltme yntemleridir. Bu du-
rumda, bunlar, ayni zamanda, sermayenin sermaye ile retimi yntem-
leri ya da sermaye birikimini hizlandirma yntemleridir. Arti-degerin
durmadan tekrar sermayeye dntrlmesi, imdi retim srecine
giren sermayenin [sayfa 641| byklgnn devamli artmasi eklinde gz-
kr. Bu, ayrica, boyutlari, genileyen retimin, bunun beraberinde ge-
tirdigi, emegin retkenligini artirma yntemlerinin ve hizlandirilmi
arti-deger retiminin temeli olmaktadir. Demek ki, belli derecede bir
sermaye birikimi, zgl kapitalist retim tarzinin koulu olarak gz-
krken, bu retim tarzi da, tersine, sermayenin hizli bir birikimine ne-
den oluyor. Bunun iin, sermayenin birikimi ile, zgl kapitalist retim
53
Kurl Murks
Kupilul l
tarzi geliiyor ve bu retim tarzi ile de sermaye birikimi hizlaniyor. Bu
her iki ekonomik etken, karilikli olarak birbirlerine yaptiklari drtlerin
bileik oraninda, sermayenin teknik bileiminde, degimeyen kisma
gre degien kismi gitgide klten bir degiikligin olmasina yolamakta-
dir.
Her bireysel sermaye, u ya da bu lde retim aralarinin
yogunlamasi olup, buna uygun den byklkte bir emek-ordusu
zerinde komuta yetkisi vardir. Her birikim, yeni bir birikimin araci
olur. Sermaye olarak i gren servetin kitlesindeki artila birlikte ykse-
len birikim, bu servetin bireysel kapitalistlerin elinde yogunlamasini
artirir ve bylece, boyutlari genilemi bir retim ile, kapitalist retime
zg yntemlerin dayandigi temeli geniletir. Birok bireysel sermaye-
lerin bymesi, toplumsal sermayenin bymesi sonucunu verir. Diger
koullar ayni kalmak zere, bireysel sermayeler ve bunlarla birlikte
retim ararlarinin yogunlamasi, toplam toplumsal sermayenin par-
alari olmalari oraninda artar. Ayni zamanda ilk sermayenin bazi kisim-
lari ayrilir ve yeni bagimsiz sermayeler olarak ilemeye balarlar. Diger
nedenlerin yanisira, kapitalist aileler iinde mlk blm, bunda
byk rol oynar. Bu nedenle, sermaye birikimi ile birlikte kapitalistlerin
sayisi da, u ya da bu lde artar. Dogrudan dogruya birikimden ileri
gelen ve daha dogrusu onunla zde olan bu tr yogunlamanin iki
zelligi vardir. Birincisi: toplumsal retim aralarinin, gittike artan lde
bireysel kapitalistlerin ellerinde toplanmasi, diger eyler ayni kalmak
zere, toplumsal servetin arti derecesiyle sinirlidir. kincisi: toplumsal
servetin herbiri ayni bir retim alanina yerlemi kismi, birbirleriyle
rekabet halinde bulunan bagimsiz meta reticisi kapitalistler arasinda
blnr. Bu nedenle, birikim ve onunla birlikte ortaya ikan yogunlama,
birok noktalara dagilmakla kalmaz, her ileyen sermayedeki arti, eski
sermayenin blnmesiyle oluan yeni sermayeler tarafindan gdkleti-
rilir. Bylece birikim, bir yandan, [sayfa 642| retim aralarinin gitgide artan
yogunlamasi ve emek zerinde, egemenligin artmasi olarak grnr,
te yandan da, birok bireysel sermayenin birbirlerini itmesi ve ayrilmasi
olarak ortaya ikar.
Toplam toplumsal sermayenin, byle birok bireysel sermayeye
blnmesi ya da paralarin birbirini itmesi, bunlarin birbirlerini ekme-
si gibi tepkiyle de karilair. Bu sonuncu hareket, retim aralarinin
basit yogunlamasi ve onun emek zerindeki kumandasi, birikimle
zde demek degildir. Bu, daha nce olumu bulunan sermayelerin
yogunlamasi, bagimsizliklarina son verilmesi, kapitalistin kapitalist ta-
rafindan mlkszletirilmesi, birok kk sermayenin, birka byk
sermayeye dntrlmesidir. Bu sreci daha nceki sreten ayiran
ey, halen varolan sermayenin dagiliminda yalnizca yeni bir degiikligi
ngrmesi nedeniyle, faaliyet alaninin, toplumsal servetin mutlak
byklg ya da birikimin mutlak sinirlari ile sinirli olmamasidir. Baka
540
Kurl Murks
Kupilul l
yerlerde birok kapitalistin elinden ikan sermayeler, burada, tek bir
kapitalistin elinde byk bir kitle halinde toplanir. te bu, birikim ve
yogunlamadan farkli olarak, gerek anlamda sermayenin merkezile-
mesidir.
Sermayenin bylece tek elde merkezilemesi ya da sermayenin
sermaye tarafindan ekilmesi ile ilgili yasalar, burada ele alinip
ilenmeyecektir. Yalnizca birka olguya kisa bir ipucu vermek yetecek-
tir. Rekabet savai, meta fiyatlarinin ucuzlatilmasi ile verilir. Meta fiyat-
larinin ucuzlugu, c|e|/s c|/|0s, emegin retkenligine ve bu da,
retimin boyutlarina baglidir. Bunun iin, byk sermaye, daha kg-
n yener. Ayrica, kapitalist retim tarzinin gelimesiyle, bir ii normal
koullar altinda yrtmek iin gerekli asgari bireysel sermaye miktarin-
da bir ykselme olacagi da unutulmamalidir. Bu yzden, kk ser-
mayeler, byk sanayiin henz yalnizca yer yer elattigi ya da btnyle
ele geirmedigi retim alanlarina akar ve buralarda toplanirlar. Burada
rekabet, birbirine dman sermayelerin sayilariyla dogru, byklkleri
ile ters orantili bir iddetle devam eder. Ve bu sava, daima, sermaye-
lerinin bir kismi kendilerini yenen kapitalistlerin eline geen, bir kismi
da yokolup giden birok kk kapitalistin batip gitmesiyle sona erer.
Bundan baka, kapitalist retim ile birlikte tamamen yeni bir g sah-
neye ikar kredi sistemi;* bu sistem ilk aamalarinda, birikimin alak-
gnll bir yardimcisi [sayfa 648| olarak hi sezdirmeden iin iine girer ve
byk ya da kk miktarlar halinde toplum yzeyine dagilmi bulu-
nan para kaynaklarini, grnmeyen iplerle, tek ya da ortaklik halindeki
kapitalistlerin ellerine eker; ama ok gemeden, rekabet savainda
yeni ve mthi bir silah halini alir ve ensonu sermayenin merkezilemesi
iin, dev bir toplumsal mekanizmaya dnr.
Kapitalist retim ve birikimin gelimesi lsnde, merkezileme-
nin en gl iki mekanizmasi da geliir rekabet, ve kredi. Birikimdeki
ilerleme, ayni zamanda, merkezilemeye elverili malzemeyi, yani bi-
reysel sermayeleri de artirir; bu sirada, kapitalist retimin genilemesi,
bir yandan toplumsal gereksinmeleri yaratirken, te yandan da,
baarilmalari daha nceki bir sermaye birikimini gerektiren dev sanayi
kurululari iin zorunlu teknik aralari saglar. Bu nedenle, bugn, bi-
reysel sermayeleri biraraya toplayan ekim gc ve merkezileme egi-
limi her zamandan daha kuvvetlidir. Her ne kadar, merkezilemeye
dogru olan hareketin nispi geniligi ile hizi, bir dereceye kadar, kapita-
list servetin byklg ve ulailmi bulunan ekonomik mekanizmanin
stnlg ile belirlenir ise de, merkezileme hareketinin gelimesi hi
bir zaman, toplumsal sermayenin byklgndeki pozitif artia bagli
degildir. Ve bu durum, merkezileme ile yogunlama arasindaki zgl
* "Bu "sistem"den "sermayelerin toplanma dereceleri oraninda fazla olur"a (s. 646) kadar
olan pasaj, 4. Almanca baskiya uygun olarak, ngilizce basimda degitirilmitir. -Ed.
54T
Kurl Murks
Kupilul l
farktir; yogunlama, yalnizca, byk boyutlu yeniden-retime verilen
bir baka addir. Merkezileme, zaten varolan sermayelerin dagilimindaki
bir degiiklikten, toplumsal sermayeyi oluturan kisimlarin nicel gru-
planmalarindaki basit bir degimeden meydana gelebilir. Burada, ser-
maye, pek ok bireysel elden ekilip tek bir elde toplandigi iin, gl
bir kitle halini alabilir. Belli bir sanayi kolunda eger buna yatirilmi
bulunan btn bireysel sermayeler, tek bir sermaye halinde
kaynatirilirsa, merkezileme en son sinirina ulair.
84a
Bir toplumda bu
sinira ancak, btn toplumsal sermayenin, ya tek bir kapitalistin ya da
tek bir kapitalist irketin elinde toplanmasi halinde ulailmi olunur.
[sayfa 644|
Merkezilele, sanayici kapitalistlere, i alanlarinin boyutlarini
geniletme olanagini saglayarak, birikim iini tamamlar. Bu sonu, ister
birikimin ya da merkezilemenin eseri olsun, ister bu merkezileme,
iddete varan ilhak yntemleri ile gerekletirilsin bazi sermayeler,
digerleri iin ylesine agirlikli ekim merkezi haline gelirler ki, bunlarin
bireysel btnlgn paralayarak bu paralari kendilerine ekerler
ya da isterse, olumu ya da olumakta olan bir kisim sermayelerin
birlemesi, anonim irketler meydana getirmek gibi yumuak bir yol-
dan saglanmi olsun ekonomik etki, ayni olur. Her yerde, sinai kuru-
lularin byyen boyutlari, ok sayida kimsenin ortaklaa yapacaklari
iin daha kapsamli bir dzen altina alinmasi iin, bunlarin maddi de-
vindirici glerinin daha da gelimeleri iin, bir baka deyile, aliila-
gelen yntemlerle yrtlen tek baina retim srelerinin, giderek,
toplumsal bakimdan birletirilmi ve bilimsel olarak dzenlenmi re-
tim srelerine dntrlmesi iin iki noktasi olur.
Ama birikim, yani dairesel bir hareket olmaktan ikip sarmal bir
hareket haline gelen yeniden-retimle giderek oluan sermaye artii
sreci, toplumsal sermayeyi oluturan paralarin yalnizca nicel grup-
lanmalarinda bir degiikligi gerektiren merkezileme ile karilatirildi-
ginda, aiktir ki, ok yava bir sretir. Eger dnya, demiryollarinin ya-
pimina yetecek kadar bireysel sermayelerin biraraya toplanmasini bek-
leseydi, bugn bile bu aratan yoksun kalirdi. Oysa merkezileme, bunu,
anonim irketlerin araciligi ile, gzaip kapayana kadar baarmitir. Ve
merkezileme, bir yandan bylece birikimi artirir ve hizlandirirken, bir
yandan da sermayenin teknik bileiminde degimeyen kismini degien
kismi aleyhinde genileten ve bylece emege olan nispi talebi azaltan
kkl degiiklikleri geniletir ve hizlandirir.
Merkezileme yoluyla bir gecede biraraya toplaniveren sermaye
kitleleri, tipki diger sermayeler gibi, ama daha byk bir hizla yeniden
rer ve ogalir ve bylece toplumsal birikimde yeni ve gl kaldiralar
84a
[0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. En son ngiliz ve Amerikan trstleri, bu hedefe hi
degilse tek bir sanayi kolunda btn byk giriimleri, pratikte tekel saglayacak ekilde irketler
halinde birletirmeye aliarak ulamak istemektedirler. -F.E.|
542
Kurl Murks
Kupilul l
halini alirlar. te bu nedenle, biz, toplumsal birikimin ilerlemesinden
szederken, bugn merkezilemenin etkilerini de dolayli biimde
anlatmi oluruz.
Normal birikim sirasinda meydana gelen ek sermayeler (bkz:
Yirmidrdnc Blm, Birinci Kesim), zellikle yeni bulularla keiflerin
smrlme araci olarak ve genellikle sanayi alanindaki iyiletirmeler
iin kullanilir. Ama zamanla, eski sermaye de, [sayfa 645| tepeden tirnaga
yenilenme noktasina ulaarak deri degitirir ve digerleri gibi daha etkin
bir teknik biim iersinde yeniden dogar; bu ekliyle, artik, daha az bir
emekle daha byk miktarda makine ve hammaddenin harekete gei-
rilmesi mmkn olacaktir. Bunun zorunlu sonucu olarak, emek tale-
bindeki mutlak azalma, bu yenilenme srecinden geen ve
merkezileme hareketi nedeniyle biraraya gelmi bulunan sermayele-
rin toplanma dereceleri oraninda fazla olur.
Demek ki, bir yandan, birikim sirasinda meydana gelen ek ser-
maye, byklg ile orantili olarak daima daha az emekiyi kendisine
ekiyor. te yandan, degiik bileim iinde devresel olarak yeniden-
retilen eski sermaye, eskiden alitirdigi emekilerden daima biraz
daha fazlasini kendisinden uzaklatiriyor.
NC KESM. GTTKE ARTAN LDE
NSP ARTI-NFUS RETM
YA DA YEDEK SANAY ORDUSU
Sermaye birikimi, balangita yalnizca bir miktar bymesi ola-
rak grnmekle birlikte, daha nce de grdgmz gibi, degimeyen
kisminda degien kismin aleyhine devamli bir arti gstererek,
bileiminde gitgide artan bir nitel degime ile gerekleir.
84b
zgl kapitalist retim tarzi, emegi retme gcnde buna uy-
gun den gelime ve sermayenin organik bileiminde bu yzden mey-
dana gelen degime, yalnizca birikimin ilerlemesine ya da toplumsal
servetin bymesine ayak uydurmakla kalmaz. Basit birikim, toplam
toplumsal sermayedeki mutlak arti, bu toplami meydana getiren bi-
reysel sermayenin merkezilemesi ile birlikte oldugu ve ek sermayenin
teknolojik yapisindaki degime, balangi sermayesinin teknolojik ya-
pisindaki benzer degimeyle elele gittigi iin, bunlar ok daha byk
bir hizla geliirler. Bu yzden, birikimin ilerlemesiyle, degimeyen ser-
mayenin degien sermayeye orani degiir. Balangita diyelim 1 : 1
iken, bundan sonra sirayla 2 : 1, 8 : 1, 4 : 1, 5 : 1, 7 : 1 vb. haline gelir,
84b
[0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc no|. Marx'in elyazmasi metninde burada u kenar notu
var: "Daha sonra zerinde ilenecek not: eger genileme yalnizca nicel olursa, ayni ikolundaki
daha byk ve kk sermayeler iin kr, yatirilan sermayelerin byklgne bagli olur. Eger
nicel genileme nitel degimeye yolaarsa, daha byk sermayenin kr orani ayni zamanda
ykselir." - F.E.|
543
Kurl Murks
Kupilul l
yani, sermaye artmaya [sayfa 646| devam ederken, toplam degerinin 1/2'si
yerine yalnizca 1/8, 1/4, 1/5, 1/6, 1/8, vb. oraninda emek-gcne
dntg halde, 2/8, 8/4, 4/5, 5/6, 7/8 oranlarinda olmak zere retim
aralarina dnr. Emege olan talep, sermayenin btn ile degil,
ancak degien kisminin miktariyla belirlendigine gre, bu talep, daha
nce varsayildigi gibi toplam sermayedeki arti ile orantili olarak arta-
cagina, gittike klen ekilde der. Emege olan talep, toplam ser-
mayenin byklg nispetinde ve byklgn artmasi lsnde artan
bir hizla der. Toplam sermayenin bymesi ile birlikte degien kismi,
yani onunla birleen emek de byr, ama bu daima klen bir oran-
da olur. Birikimin belli bir teknik temel zerinde, retimi basit bir ekilde
geniletme grevini yerine getirdigi duraklama dnemleri kisalir. Belli
sayida ek iiyi emebilmek, ya da hatta, eski sermayenin devamli
bakalaimi nedeniyle, zaten ibainda olanlarin alimaya devam et-
melerini saglamak iin, toplam sermaye birikiminin yalnizca hizli ol-
masi yetmez, bu hizin daima artan oranda olmasi gerekir. te yandan,
bu artan birikim ve merkezileme, sermayenin bileiminde yeni bir
degimenin, yani sermayenin degimeyen kismina oranla degien kis-
minda daha hizli bir klmenin kaynagi olur. Toplam sermayenin
arti hiziyla birlikte giden ve bu artitan daha hizli hareket eden, degien
kisimdaki bu hizli nispi klme, teki kutupta ters bir ekil alir; ii
nfusunda mutlak bir arti oldugu grntsn verir ve bu arti daima,
degien sermayeden ya da i saglayan aralarin kitlesindeki ykselme-
den daha hizli hareket ediyor gibidir. Ama aslinda, bu nispi airi emeki
nfusu, yani sermayenin kendisini geniletmesi iin gerekli olandan
ok daha fazla bir emeki nfusu, bu yzden de bir arti-nfusu kendi
enerjisi ve byklg ile dogru orantili olarak durmadan reten ey,
kapitalist birikimin ta kendisidir.
Toplumsal sermaye, btnlg iersinde ele alindiginda, birikim
hareketinin, onun btnn az ya da ok etkileyen devresel degimelere
yolatigi, bazan da geirdigi eitli evreleri ayni anda farkli retim alan-
larina dagittigi grlr. Bazi alanlarda, basit merkezilemenin sonucu
olarak, sermayenin mutlak byklgnde bir arti olmaksizin, bile-
iminde bir degiiklik olur; diger bazi alanlarda ise, sermayedeki mut-
lak byme, degien kismindaki, yani bu kismin emdigi emek-gcn-
deki, mutlak azalma ile birlikte olur; gene bazi retim alanlarinda, ser-
maye, kendi teknik [sayfa 647| temeli zerinde bir sre bymeye devam
eder ve bu bymeyle orantili olarak ek emek-glerini kendisine e-
ker, oysa bir baka zaman, organik bir degiiklik geirir ve degien kis-
mi azalir; btn bu alanlarda, sermayenin degien kismindaki arti ve
dolayisiyla alitirdigi emeki sayisi, daima, iddetli dalgalanmalar ve
geici arti-nfus retimine baglanmi durumdadir; bu arti-nfus reti-
mi, alimakta olan emekilerin iten atilmasi biiminde aik bir ekilde
olabilecegi gibi, ek-emeki nfusunun her zamanki kanallardan daha
544
Kurl Murks
Kupilul l
g emilmesi eklinde, daha az gerek olmamakla birlikte, gze daha
az arpan bir biimde de olabilir.
85
Halen ilemekte olan toplumsal
sermayenin byklg ve arti derecesi, retimin boyutlariyla, alitirilan
emeki kitlesindeki arti, bunlarin retkenliklerindeki gelime ve btn
zenginlik kaynaklarindaki ogalma ve yogunlama ile birlikte, emeki-
lerin sermaye tarafindan ekilmesi hareketinin boyutlarinda bir by-
me oldugu gibi, gene sermaye tarafindan itilmelerinin boyutlarinda da
bir byme grlr, sermayenin organik bileimindeki ve teknik eklin-
deki degimenin hizi artar, gittike artan sayida, retim alani bazan ay-
ni anda, bazan da baka baka zamanlarda bu degimenin etkisi altin-
da kalir. Bu nedenle, emeki nfusu, kendi yarattigi sermaye birikimi
ile birlikte, kendisini nispi lde fazlalik haline getiren, nispi arti-nfus
haline eviren aralari retmi olur; ve o, bunu, daima artan boyutlarda
yapar.
86
Bu, kapitalist retim biimine zg bir nfus yasasidir; ve aslin-
da, her zel tarihsel retim tarzinin, yalnizca kendi [sayfa 648| sinirlari
iersinde tarihsel bakimdan geerli kendi zel nfus yasalari vardir.
85
ngiltere ve Gal'de yapilan nfus sayimi unu gsteriyor: "Tarimda alian btn insanlar
(toprak sahipleri, byk iftiler, bahivanlar, obanlar v.b. dahil): 1851'de 2.O11.447; 1861,
1.D24.11O. D 87.887. Ynl sanayii: 1851, 1O2.714 kii; 1861, 7D.242. pekli dokuma: 1851,
111.D4O; 1861, 1O1.678. Basma sanayii: 1851, 12.OD8; 1861, 12.556. Bu sanayi kolundaki byk
arti karisinda ii sayisindaki pek kk ykselme, alitirilan ii sayisinda byk bir nispi
azalmayi gsterir. apkacilik: 1851, 15.D57; 1861, 18.814. Hasir apka ve yn balik 1851, 2O.8D8;
1861, 18.176. Malt sanayii, 1851, 1O.566: 1861, 1O.677. Mum sanayii: 1851, 4.D4D; 1861, 4.686. Bu
d, diger nedenler yaninda, fazla aydinlanmanin artmasi sonucudur. Tarak yapimi: 1851,
2.O88; 1861, 1.478. Bikicilik: 1851, 8O.552; 1861, 81.647 biki makinelerinin artii sonucu
kk bir arti. ivicilik: 1851, 26.D4D; 1861, 26.18O makinenin rekabeti sonucu bir d.
Kalay ve bakir madenciligi: 1851, 81.86O: 1861. 82.O41. te yandan: Pamuk egirme ve dokuma:
1851, 871.777; 1861, 456.646. Maden kmr: 1851, 188.88D: 1861. 246.618. "Makinenin bugne
kadar baari ile kullanilmadigi sanayi kollarinda 1851 yilindan bu yana ii sayisindaki arti
genellikle en fazladir." (ngiltere ve Gal 1861 Nfusu Sayimi, vol. III, London 1868, s. 85-8D.)
86
[0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/|enm/|/|. Degien sermayenin nispi byklgndeki,
gitgide artan lde azalma yasasi ve bunun, cretli ii sinifinin durumu zerindeki etkisi,
klasik okulun nde gelen bazi iktisatilari tarafindan anlailmaktan ok sezilmitir. Bu konuda
en byk hizmeti, digerleri gibi, degimeyen ve sabit, degien ve dner sermayeyi birbirine
karitiran 1ohn Barton yapmitir. yle diyor:| "Emege olan talep, sabit sermayedeki degil,
dner sermayedeki artia baglidir. Bu iki tr sermaye arasindaki oranin her zaman ve btn
koullar altinda ayni oldugu dogru olsaydi, bundan, alian emeki sayisinin, devletin zenginligi
ile orantili olmasi sonucu ikardi. Ama byle bir iddianin olasiligi hi yoktur. Doga bilimleri
gelitike ve uygarlik yayginlatika, sabit sermaye, dner sermayeye oranla gitgide daha byk
bir arti gsterir. Bir para ngiliz mslinini retmek iin kullanilan sabit sermaye miktari, ayni
miktar Hint mslinini retmek iin kullanilanin en az yz kati ve belki de bin kati daha byktr.
Ve dner sermaye orani, yz ya da bin kati daha azdir ... sabit sermayeye eklenen tm yillik
tasarrufun, emek talebini artiracak ynde bir etkisi olmazdi." (1ohn Barton, O|se||c|/ons on ||e
C/|c0ms|cnces 0|/c| ln/|0ence ||e ConJ/|/on o/ ||e lc|o0|/n C|csses o/ Soc/e|y, London 1817,
s. 16, 17.) "lkenin net gelirini artirabilecek ayni neden, ayni zamanda nfusu bollatirabilir ve
ii sinifinin durumunu bozabilir." (Ricardo, |.c., s. 46D.) Sermaye artii ile birlikte, emege olan
"talepte nispi bir azalma olur." (l|/J., s. 48O, not). "Emegin devami iin ayrilan sermaye miktari,
sermayenin btnnden bagimsiz olarak degiebilir. ... Sermayenin bollamasiyla, istihdam
miktarinda byk dalgalanmalar ve byk istiraplar daha sik olabilir." (Richard 1ones, 4n
ln||oJ0c|o|y lec|0|e on Po|. Econ., Lond. 1888, s. 12.) Emege clan "talep, genel sermaye birikimi
ile orantili olmayacak ekilde... ykselecektir. ... Ulusal sermayede yeniden-retime ayrilan her
arti, bu nedenle, toplumun ilerlemesinde, iinin durumu zerinde gitgide daha az etki yapar,"
(Ramsay, |.c., s. DO, D1.)
545
Kurl Murks
Kupilul l
Soyut bir nfus yasasi, ancak, ve o da insanoglu kendilerine mdahale
etmedigi srece, bitkiler ve hayvanlar iin vardir.
Emeki arti-nfus, birikimin ya da kapitalist temele dayanan zen-
ginligin gelimesinin zorunlu bir rn oldugu gibi, tersine olarak da,
bu arti-nfus, kapitalist birikimin kaldiraci ve hatta bu retim biiminin
varlik koulu halini de alir. Bu arti-nfus, her an elaltinda bulunan ye-
dek bir sanayi ordusu oluturur ve bu ordu, tipki btn masraflari ser-
maye tarafindan karilanarak beslenen bir ordu gibi, tmyle sermayeye
aittir. Fiili nfus artiinin sinirlarindan bagimsiz olarak bu arti-nfus,
sermayenin kendisini geniletme konusunda degien gereksinmelerini
karilamak zere, daima smrlmeye hazir, bir insan malzemesi kit-
lesi yaratir. Birikim ve onunla birlikte ortaya ikan emegin retken gcn-
deki gelimeyle birlikte, sermayenin ani genileme gc de byr; bu
bymenin nedeni, salt ilemekte bulunan sermayenin esnekligindeki
arti olmadigi gibi, sermayenin yalnizca esnek bir kismini oluturdugu
mutlak toplumsal servetin bymesi, ya da bu servetin byk bir kis-
mini her trl zel drt altinda ve derhal, ek sermaye eklinde reti-
min emrine veren kredi sistemi de degildir; imdi artik, arti-rn kitle-
sinin byk bir hizla ek retim aralarina dnmesini saglayan, re-
tim srecinin makine, [sayfa 64D| ulatirma aralari vb. gibi teknik koullari
da bu bymenin bir nedenidir. Birikimdeki ilerleme ile kabina sigma-
yacak duruma gelen ve ek sermayeye dntrlebilen toplumsal ser-
vet kitlesi, pazari birdenbire genileyen eski retim kollariyla. eski retim
kollarinin gelimesiyle gereksinme duyulan demiryollari vb. gibi yeni
ailmi retim kollarina byk bir hizla akar. Btn bu gibi durumlar-
da, byk insan kitlelerinin diger alanlardaki retimin hacmine zarar
vermeksizin, birdenbire nemli noktalara kaydirilmasi olanagi elde bul-
undurulmalidir. Airi nfus byle bir kitleyi saglar. Byk sanayiin izle-
digi kendine zg yol, yani (daha kk dalgalanmalarla kesilen) on
yillik devresel dalgalanma, ortalama canlilik dnemleri, yksek yogun-
lukta bir retim, bunalim ve duraklama, yedek sanayi ordusunun ya da
arti-nfusun durmadan meydana gelmesine, bunun az ya da ok l-
de emilmesine ve tekrar meydana gelmesine dayanir. Ayrica sinai dev-
resel dalgalanmalarin eitli evreleri arti-nfusu saglar ve bunun yeni-
den-retiminin en canli gelerinden birisi halini alir. Byk sanayiin,
insanlik tarihinin daha nceki dnemlerinde grlmeyen bu kendine
zg yolu, kapitalist retimin ocukluk dneminde de olanaksizdi. Ser-
mayenin bileimi ancak ok yava degimitir. Bu nedenle sermaye
birikimi ile buna tekabl eden emek talebindeki bir byme, btny-
le ele alindiginda, ayni hizda ilerlemitir. Modern zamanlara gre biri-
kimdeki ilerleme daha agir oldugu gibi, smrlebilir emeki nfusun
dogal sinirlari ile de karilamiti; bu sinirlar, ancak daha sonra grle-
cek zora dayanan yollarla ortadan kaldiriliyordu. retimin boyutlarinda-
ki dzensiz genilemeler, ayni ekilde beklenmedik daralmalarin da
54
Kurl Murks
Kupilul l
nkouludur; bu daralma, tekrar genilemeye yolaar, ama elaltinda
hazir insan malzemesi olmadan, emeki sayisinda, nfusun mutlak
bymesinden bagimsiz bir arti olmadan, retimin boyutlarinda
genileme olamaz. Emeki sayisindaki bu arti, emekilerin bir kismini
durmadan "serbest hale getiren" basit bir srele, retimdeki artia
oranla alitirilan emeki sayisini azaltan yntemlerle gerekletirilir.
Demek oluyor ki, byk sanayiin btn hareket ekli, emeki nfusun
bir kismini, srekli olarak, isiz ya da yari-isiz insanlar haline getirmeye
dayaniyor. Ekonomi politigin yzeyselligi, kendisini, sinai devresel dal-
galanmalarin salt bir belirtisi olan kredi hacmindeki genileme ve dar-
almayi bunlarin nedeni olarak grmesiyle de ortaya koyar. Tipki [sayfa 65O|
belirli bir hareketle firlatilmi bulunan gkcisimlerinin daima bunu yin-
elemeleri gibi, bir kez bu birikimi izleyen genileme ve daralma hare-
keti iine sokulan toplumsal retim iin de durum aynidir. Sonular,
sirasi gelince, neden halini alirlar ve durmadan kendi koullarini yeni-
den reten srecin tm iersindeki degiik olaylar, devresel bir ekle
brnrler. Bu devresellik bir kez yerleti mi, nispi arti-nfusun yaratil-
masini yani sermayenin kendisini geniletmesi iin gerekli olandan
fazla bir nfusun meydana gelmesini ekonomi politigin kendisi bile,
byk sanayiin zorunlu bir koulu olarak grr.
Oxford'da Ekonomi Politik Profesr olup sonradan ngiliz Smr-
geler Bakanliginda alian H. Merivale diyor ki: "Diyelim ki, bunalimlar-
dan birisi sirasinda ulus, bu fazla iinin birka yzbininden g yoluyla
kurtulma abasina dt; sonu ne olur Emege olan ilk talepte, bir
aik ile karilailacaktir. Yeniden-retim ne kadar hizli olursa olsun,
yetikin ii kaybinin yerine konulmasi birka kuak boyu alacaktir.
imdi bizim fabrikatrlerimizin kri, her eyden nce, talebin bol ol-
dugu sirada bolluk anindan yararlanarak, ilerin durgun oldugu zaman-
larda ugranilacak kaybi karilama gcne dayaniyor. Bu gc onlara
veren tek ey, makine ile el emegi zerindeki egemenlikleridir. Elleri-
nin altinda daima hazir ii bulunmali, pazarin durumuna gre ilerini
bazan hizlandiracak, bazan da yavalatacak gce sahip olmalidirlar,
aksi takdirde, lkenin servetinin dayandigi rekabet yariindaki stn-
lklerini devam ettiremezler."
87
Malthus bile, bu airi nfusu, dargr-
llgne uygun olarak, ii nfusunda meydana gelen nispi fazlalik ile
degil de, bu nfustaki mutlak airi ogalmayla aiklamakla birlikte,
byk sanayi iin bir zorunluluk olarak grmektedir. yle diyor. "Balica
geim kaynaklari sanayi ve ticaret olan bir lkedeki emeki sinif arasin-
da, evlilik konusunda basiretli tutum ve alikanliklar eger fazla ileri
gtrlecek olursa, bu lke iin zararli olabilir. ... Nfusun yapisi ve
niteligi geregi, iiler arasindaki bir arti, zel bir talep sonucu, pazara,
16 ya da 18 yil gemeden getirilemez, oysa gelirin tasarruf yoluyla ser-
87
H. Merivale, lec|0|es on Co|cn/:c|/on cnJ Co|on/es, 1841 ve 1842, v. I, s. 146.
547
Kurl Murks
Kupilul l
mayeye evrilmesi ok daha hizli olabilir; emegin bakim ve devami
iin gerekli fon miktarindaki arti, bir lkede, daima, nfus artiindan
daha hizli olabilir."
88
Ekonomi politik, bylece, [sayfa 651| emekilerin de-
vamli bir nispi arti-nfus retiminin, kapitalist birikim iin zorunlu ol-
dugunu gsterdikten sonra, imdi de yali bir bakire kiligina brnerek
"|ec0 /Jec|"* bir kapitalistin agzindan, kendi yarattiklari ek sermaye
tarafindan sokaga atilan fazlaliklara hitaben u szleri rahatlikla sy-
leyebilir: "Yaamaniz iin gerekli sermayeyi artirmakla biz fabrikatr-
ler, sizin iin elimizden geleni yapiyoruz, siz de sayinizi geim aralarina
gre ayarlayarak, sizlere deni yapmalisiniz."
8D
Ne var ki, kapitalist retim, dogal nfus artiinin sagladigi kulla-
nima hazir emek-gc miktariyla asla yetinemez. O, rahata at oynata-
bilmesi iin bu dogal sinirlarin diinda yedek bir sanayi ordusunun
bulunmasini ister.
Bu noktaya kadar, degien sermayedeki arti ya da azaliin,
alitirilan emeki sayisina siki sikiya denk dtg varsayilmiti.
Degien sermaye arttigi halde sermayenin komutasi altindaki
emeki sayisi ayni kalabilir ve hatta debilir. Bireysel emeki daha
fazla emek sagladigi ve bu nedenle creti arttigi takdirde, emegin fiya-
tinin ayni kalmasi ya da emek kitlesindeki azalmadan daha yava dme
ggstermesine karin, byle bir durum ortaya ikar. Bu durumda degien
sermayedeki arti, daha fazla emegin gstergesi olur, ama alitirilan
daha fazla emekinin gstergesi olmaz. Gider ayni kalmak zere, ok
sayida emeki yerine, daha az sayida emekiden, belli miktarda emek
sizdirmak her kapitalistin mutlaka ikarinadir. ok emeki alitirilmasi
halinde, degimeyen sermaye harcamasi, harekete getirilen emek kit-
lesi ile orantili olarak artar, oysa az emeki alitirilmasi halinde bu
arti ok daha azdir. retimin boyutlari ne kadar geni olursa, bu drt
o kadar kuvvetli olur. Bunun gc, sermaye birikimi ile birlikte artar.
Kapitalist retim tarzi ile emegin retken gcndeki gelimenin
bunlar, birikimin hem nedeni ve hem de sonucudur kapitaliste, ayni
degien sermaye yatirimi ile, her bireysel emek-gcn [sayfa 652| (genilik
ya da yogunluk bakimindan) daha byk lde smrme yoluyla,
daha fazla emegi harekete geirme olanagini sagladigini grm bulu-
nuyoruz, Ayrica, kapitalistin, giderek artan lde hnerli ii yerine
daha az hnerli ii koymak, olgun emek-gc yerine henz olgunla-
mami emek-gc, erkek yerine kadin, yetikin yerine gen ya da o-
cuk alitirarak, ayni sermaye ile daha byk emek-gc kitlesi satinal-
88
Malthus, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, s. 215, 81D, 82O. Bu yapitta da Malthus, ensonu,
Sismondi'nin yardimiyla kapitalist retimin gzel melegini kefeder: retim, airi nfus, airi-
tketim; |||ee |e|y Je|/cc|e mons|e|s, /nJeeJ/ [gerekten birbirinden gzel melek!| F. En-
gels, "Umrisse zu einer Kritik der Nationalkonomie", |.c., s. 1O7 sqq. [Friedrich Engels, "Bir
Ekonomi Politik Eletirisi Denemesi", !811 E|yc:mc|c||, s. 428).
8D
Harriet Martineau, 4 Vcnc|es|e| S||//e, 1882, s. 1O1.
* Esiz gzel.-.
548
Kurl Murks
Kupilul l
digini da grm bulunuyoruz.
Bu nedenle bir yandan, birikimdeki ilerleme ile, daha byk bir
degien sermaye, daha fazla emeki alitirmaksizin daha fazla emegi
harekete geirmekte, te yandan da, ayni byklkte bir degien ser-
maye, ayni emek-gc kitlesi ile daha fazla emegi harekete geirmek-
te; ve ensonu, daha yksek emek-gcnn yerini, daha ok sayida
dk emek-gc almaktadir.
Nispi arti-nfus retimi ya da emekileri serbest duruma getir-
me ilemi, bu nedenle, birikimin ilerlemesiyle birlikte ortaya ikan ve
bu ilerlemeyle hiz kazanan retim srecindeki teknik devrimlerden
daha byk bir hizla devam etmektedir. retim aralari, byklk ve
etki gleri bakimindan artarken, daha az emeki alitirma aralari
haline geldikleri gibi, bu durum, bir de, emegin retkenligindeki arti
oraninda, sermayenin emek arzini, emeki talebinden daha byk bir
hizla ykseltmesi geregiyle degiiklige ugratilir. Bir yandan, ii sini-
finin alian kesiminin airi-alimasi yedek ordunun saflarini iirirken,
te yandan da bu yedek ordunun rekabet yoluyla alianlar zerindeki
artan baskisi, bunlari, airi-alimaya boyunegmek ve sermayenin dik-
tasi altina girmek zorunda birakir. i sinifinin bir kesiminin airi-
alimayla diger kesimi zorunlu bir isizlige mahkm etmesi ve bunun
tersi, bireysel kapitalistleri zenginletirmenin bir araci halini aldigi gibi,
DO
ayni zamanda da, yedek sanayi [sayfa 658| ordusu retimini, toplumsal
birikimin ilerlemesine uygun decek lde hizlandirir. Nispi arti-n-
fusun meydana geliinde, bu genin ne denli nemli oldugu, ngiltere
rneginde grlr. Emekten tasarruf konusunda bu lkenin sahip ol-
dugu aralar pek byktr. Gene de, eger yarin sabah, alima, aklauy-
gun sinirlara indirilse ve bu, ya ile cinsiyete gre ii sinifinin eitli
kesimlerine orantili olarak dagitilsa, mevcut ii nfus, ulusal retimi
DO
1868 pamuk kitligi sirasinda bile, Blackburn'lu pamuk ipligi iilerinin bir brornde,
fabrika yasalari nedeniyle, dogal olarak yalniz yetikin erkek iileri etkileyen airi-alimadan
ikayet edildigini gryoruz: "Bu fabrikadaki yetikin erkek iilerin gnde 12 ile 18 saat
alimalari istenmitir, oysa ailelerini geindirmek ve kardelerini, airi-alima yznden gen
yata mezara girmekten kurtarmak iin, ignnn bir kisminda alimaya canatan ve u anda
bo gezme durumuna drlm olan yzlerce ii bulunmaktadir. ... Bizler, diye devam
ediyor, bazi iiler tarafindan fazla-mesainin uygulanmasinin patronlar ile iiler arasinda iyi
duygular uyandiracagindan kukuluyuz. Fazla-mesai yapan iiler, ayrica, zorla tembellige
mahkm edilen iilere kari da haksizlik edildigi duygusu iersindedirler. Blgede, adaletle
dagitildigi takdirde herkese yetecek kadar gnn bir kisminda alimak iin i vardir. Patronlar-
dan, daha iyi gnler gelene kadar, digerleri isizlik yznden sadakayla yaarken, bir kisim
iilerin fazla-mesai yapmalari yerine, kisa alima saatlerini ngren bir sistemi uygulamalarini
isterken hakli bir talepte bulunmaktayiz." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
Oct., 1868, s. 8.) Esscy
on 7|cJe cnJ Comme|ce adli yapitin yazari, nispi arti-nfusun, alian iiler zerindeki etkisini,
o her zaman ki yanilmayan burjuva igds ile kavriyor: "Bu hkmdarlikta tembelligin bir
nedeni de, yeter sayida emeki bulunmamasidir. ... Ne zaman mamul eya iin fazla bir talep
olsa, emek kitlair, emekiler kendi nemlerini anlar, ve bunu patronlara da aynen hissettirmek
isterler; ailacak ey dogrusu, bu insanlarin tutumlari o derece sorumsuzcadir ki, bu gibi
zamanlarda bir grup ii salt iverene zarar vermek iin btn bir gn boyunca aylaklik eder."
(Esscy e|c., s. 27, 28.) Bu adamlar, aslinda, cretlerini ykseltmenin peindeydiler.
54
Kurl Murks
Kupilul l
bugnk lde yrtmeye kesinlikle yetmezdi. imdi "retken olma-
yan" byk emeki ogunlugunun, "retken" hale getirilmesi zorunlu
olurdu.
Btn ile alindiginda, genel cret hareketleri, tamamiyla, ye-
dek sanayi ordusunun genileme ve daralmasiyla dzenlenir ve bu da,
sinai evrimin devresel degimelerine uygun olarak meydana gelir. cret
hareketleri, bu nedenle, ii nfusun mutlak sayisindaki degimeler ile
belirlenmeyip, ii sinifinin faal ve yedek ii ordusu eklinde blnn
gsteren degien oranlarla nispi arti-nfus miktarindaki arti ve azal-
mayla, bazan emilen, bazan serbest birakilan ii miktariyla belirlenir.
Emek arz ve talebini, sermayenin birbirini izleyen genileme ve daral-
malarina, sermaye geniledigi iin bazan nispi olarak gereksinme-alti,
sermaye daraldigi iin bazan da gereksinme-st gibi gzken emek
pazarina gre dzenlemek yerine, sermaye hareketini, nfustaki mut-
lak degimelere bagliymi gibi gstermek isteyen ve birikimin ilerleme-
siyle birbirini daha byk bir hizla izleyen dzensiz dalgalanmalarla
daha da karmaik hale gelen on yillik devirleri ve devresel dalgalanma-
lariyla byk sanayi iin bu, gerekten ok gzel bir yasa olurdu. Ne
var ki, bu, yalnizca iktisatilarin bir dogmasidir. Onlara gre cretler,
sermaye birikimi sonucu ykselir. Yksek cretler, alian nfusu daha
hizli alimaya isteklendirir ve bu durum, emek pazari ok dolu hale
gelene ve dolayisiyla sermaye, emek arzina gre yetersiz kalana kadar
srer [sayfa 654| gider. cretler der ve imdi de madalyonun teki yz
ile kari kariya geliriz. cretlerin dmesi sonucu ii nfusu yava
yava azalir ve bylece sermaye bunlara gre yeniden ogalir, ya da
bakalarinin yaptiklari aiklamaya gre, den cretler ve buna karilik
iilerin smrlmesindeki arti tekrar birikimi hizlandirir ve bu arada
dk cretler ii sinifinin ogalmasini engeller. Sonra tekrar, emek
arzinin talepten az oldugu zaman gelir, cretler ykselir ve bu byle
srer gider. Gelimi kapitalist retim iin ne nefis bir devinim tarzi!
cretlerdeki ykselme sonucu, gerekten alimaya uygun olumlu bir
nfus artii olmadan nce, sinai kampanyanin sonulandirilmasi, savain
verilip kazanilmasi iin gereken sre oktan geip gitmi olacaktir.
184D ile 185D yillari arasinda ngiltere'nin tarim blgelerinde hubu-
bat fiyatlarinda bir dmeyle birlikte cretlerde nemli olmayan bir
ykselme oldu. rnegin, Wiltshire'da haftalik cretler 7 ilinden 8'e,
Dorsetshire'da 7 ya da 8 ilinden D'a vb. ykseldi. Bu, sava taleplerinin,
demiryollarinin ok geni lde yayilmasinin, fabrikalarin, madenlerin
vb. neden oldugu, tarimsal arti-nfusta olaganst bir gn sonucuy-
du. cretler ne kadar dk olursa, onlarin ifade ettigi ykselme ne
kadar nemsiz de olsa, oranti yksektir. Haftalik cretler, diyelim 2O
ilinden 22 iline ykselse, arti yzde 1O'dur: ama bu, yalnizca 7 ilin
olup, D iline ykselse, bu arti yzde 28
4
/
7
'dir, ve bu arti kulaga pek
ho gelir. Her yerde iftlik sahipleri, homurdanmaya balamilar ve bu
550
Kurl Murks
Kupilul l
alik-cretlerine deginen Londra Econom/s|'i, ciddi bir tavirla, "c ene-
|c| cnJ s0|s|cn|/c| cJ|cnce"* diyerek ocuka laflar etmiti.
D1
Peki
imdi iftlik sahipleri ne yapmilardi Dogmatik iktisati kafalarin syle-
dikleri gibi, tarim emekilerinin, bu parlak dl sonucu cretleri tekrar
dsn diye sayica artmalarini ve ogalmalarini mi beklemeliydiler
Daha fazla makine kullanmaya baladilar ve bir anda tarim iileri,
iftilerin gzn bile doyuracak kadar yeniden ogaldilar. imdi nce-
sine gre tarima "daha fazla" sermaye, daha retken ekilde yatirilmiti.
Bununla birlikte, emege olan talep, yalnizca nispi degil, mutlak olarak
da azalmiti.
Yukarda sz edilen ekonomik masal, genel cret hareketlerini
[sayfa 655| ya da ii sinifi arasindaki yani toplam emek-gc ile toplam
toplumsal sermaye arasindaki orani dzenleyen yasalar ile, ii n-
fusu eitli retim alanlarina dagitan yasalari birbirine karitirmaktadir.
rnegin, uygun giden koullar nedeniyle, eger belli bir retim alaninda
birikim zel bir canlilik gsterir ve bu alandaki kr, ortalama krdan
yksek olursa, ek sermayeyi buraa eker ve emege olan talep arttigi
iin cretler de ykselir. Yksek cretler, daha elverili alana daha b-
yk bir ii nfusu eker ve bu durum, burasi emek-gc ile doyana
kadar devam eder; cretler ensonu tekrar ortalama dzeye der ve
eger ii akini ok fazla ise bu dzeyin altina bile iner. Bu durumda,
szkonusu sanayi dalina emeki g durmakla kalmaz, bunlarin
yerlemesi de saglanir. te, ekonomi politikiler, burada, cretlerdeki
artila birlikte emeki sayisindaki mutlak artiin, emeki sayisindaki bu
mutlak artila cretlerin azaliina bakarak bunun niinini ve nedenini
grdklerini sanirlar. Ama aslinda onun grdg, yalnizca, belli bir re-
tim alanindaki emek pazarinin yerel dalgalanmalaridir o, yalnizca,
sermayenin degien gereksinmelerine gre ii nfusunun farkli yati-
rim alanlarina blnmeleri olayini grmektedir.
Yedek sanayi ordusu, duraklama ve ortalama gnen dnemle-
rinde faal emek-ordusunu baski altinda tutar, airi-retim ve cokunluk
dnemlerinde bu faal ordunun isteklerini dizginler. te bu nedenle,
nispi arti-nfus, emegin arz ve talep yasasinin zerinde dndg ek-
sendir. Nispi arti-nfus, bu yasanm geerlik alanini, sermayenin smr
ve egemenlik faaliyetlerine mutlak ekilde uyan sinirlar iersinde tutar.
Burada, ekonomik savunucularin byk yigitliklerinden bir tane-
sine yeniden deginmenin yeri gelmi bulunuyor. Yeni makinelerin kul-
lanilmaya balamasi ya da eskilerin geniletilmesi zerine degien ser-
mayenin bir kisminin degimeyene evrilmesini, sermayeyi "baglayan"
ve bylece emekileri "aikta birakan" bu olayi, ekonomik savunucula-
rin tamamen ters bir ekilde, sermayenin, emekiler iin "serbest bira-
* "Genel ve nemli bir gelime". -.
D1
Econom/s|, 1an. 21. 186O.
55T
Kurl Murks
Kupilul l
kilmasi" eklinde yorumladiklari animsanacaktir. Bu sonuncularin yz-
szlkleri ancak imdi tamamiyla anlailabilir. Serbest birakilan emeki-
ler, makinenin yolverdigi emekiler degildir; bunlarin gelecekte yerini
alacak olan yetien kuaklar ile, sanayiin eski temel zerindeki normal
gelimesiyle rahata emebilecegi ek emekiler de serbest hale [sayfa 656|
gelmilerdir. imdi ite bunlarin hepsi "serbest hale getirilmitir" ve
kendisine i arayan her yeni sermaye, bunlara rahata elatabilir. Eger
bu sermaye, pazardan makinenin buraya attigi kadar emeki ekmeye
yeterli ise, bu emekileri ya da bakalarini ekmi olmasinin genel
emek talebi zerindeki etkisi sifir olacaktir. Yok eger daha az sayida
emekiyi alitirabilecekse, fazla emeki miktari artar; daha byk sayi-
da emeki kullanirsa, emege olan genel talep, bu "serbest birakilanla-
rin" zerinde kullanilan fazlalik lsnde artar. Yatirim peinde olan
ek sermayenin, genel emek talebinde bir baka durumda yaratabile-
cegi canlilik, bu yzden, makine nedeniyle ilerinden edilen emekiler
lsnde etkisiz hale getirilmi olur. Demek ki, kapitalist retim me-
kanizmasi ileri yle ayarliyor ki, sermayedeki mutlak artila birlikte,
emege olan genel talepte ayni lde bir arti olmuyor. Ve kendilerini
yedek sanayi ordusuna srgn eden gei dnemi boyunca ilerinden
edilen emekilerin, sefalet, istirap ve belki de lmleri karisinda bu
savunucularin telafi dedikleri ey, ite budur! Ne emege olan talep, ser-
maye artiiyla edegerdir, ne de emek arzi, ii sinifinin artmasiyla e-
degerdir. Ortada, iki bagimsiz kuvvetin birbiri zerindeki etkisi diye bir
durum yoktur. les Jes son| /es.* Sermaye ayni anda, iki yanli ali-
maktadir. Sermaye birikimi, bir yandan emek talebini artirirken, te
yandan emekileri "serbest hale getirerek" emek arzini da artirmakta
ve gene bu arada isizlerin baskisi, alianlari daha fazla emek harca-
maya zorlamakta ve bu nedenle de emek arzini bir lde emeki
arzindan bagimsiz hale getirmektedir. Emek arzi ve talebi yasasinin bu
esas zerinde ilemesi sermayenin tahakkmn tamamlamaktadir.
te bunun iin, emekiler, daha fazla alitiklari, bakalari iin daha
fazla servet rettikleri ve emeklerinin retken glerinin artmasi l-
snde, sermayenin kendisini geniletmesine aralik eden grevlerinin
kendileri iin gitgide daha asilsiz ve gvenilmez bir durum almasinin
sirrini grenir grenmez; aralarindaki rekabetin yogunluk derecesinin
tamamiyla nispi arti-nfusun baskisindan ileri geldigini anlar anlamaz;
ve, kapitalist retim ile ilgili bu dogal yasanin kendi siniflari zerindeki
yikici etkilerini ortadan kaldirmak ya da azaltmak iin, alianlarla isiz
kalanlar arasinda dzenli bir [sayfa 657| ibirligi kurmak zere ii sendika-
lari ve benzeri yollara bavurur vurmaz, sermaye ile, kendisine dalka-
vukluk eden ekonomi politik, "ebedi" ve szde "kutsal" arz ve talep
yasasi igneniyor diye feryadi basar. alianlar ile isizler arasindaki her
* Zarlar hilelidir. -.
552
Kurl Murks
Kupilul l
yakinlama, bu yasanin "uyumlu" alimasini bozar. Ama te yandan
da, diyelim smrgelerdeki gibi ters koullar, bir yedek sanayi ordu-
sunun yaratilmasini engelleyerek, ii sinifinin kapitalist sinifa mutlak
bagimliligini gerekletirmeyince, bu kez de, sermaye, mahut Sancho
Panza'si ile omuzomuza, "kutsal" arz ve talep yasasina kari ayaklanir
ve bunun kendisine ters den ileyiini, zorla ve devletin de ie
karimasiyla degitirmeye kalkiir.
DRDNC KESM. NSP ARTI-NFUSUN FARKLI
BMLER. GENEL KAPTALST BRKM YASASI
Nispi arti-nfus, olasi her biimde vardir. Her emeki, ancak
burada, yari ya da tam isiz oldugu zaman yer alir. Sinai evrimin degien
evrelerinin zorladigi, bunalim sirasinda, had, durgun zamanlarda tekrar
kronik bir durum alan byk devresel biimler dikkate alinmazsa
daima biimi vardir: akici, sakli ve durgun.
Byk sanayi merkezlerinde fabrikalarda, manfaktrlerde, de-
mir dkm yerlerinde, madenlerde vb. emekiler retimin boyutlari-
na gre daima azalan oranda olmakla birlikte, btnyle alindiginda
alianlarin sayilari artacak ekilde byk kitleler halinde bazan iten
uzaklatirilir, bazan da ie alinir. Burada arti-nfus akici biimdedir.
Makinenin bir etmen olarak girdigi ya da yalnizca modern
iblmnn uygalandigi btn byk iyerlerinde oldugu gibi, gerek
anlamiyla fabrikalarda, olgunluk yaina gelinceye kadar ok sayida er-
kek ocuk alitirilir. Bu yaa ulair ulamaz, bunlarin ancak pek azi,
ayni sanayi kollarinda i bulmaya devam eder, ogunlugu ise dzenli
ekilde iten ikarilir. Bu ogunluk, akici arti-nfusun bir gesini oluturur
ve byklkleri, bu sanayi kollarinin boyutlarina gre artar. Bunlarin bir
kismi, aslinda, sermayenin peine derek di lkelere g eder. Bu-
nun sonularindan biri, ngiltere'de oldugu gibi, kadin nfusun erkek
nfustan daha hizli artmasidir. Emeki sayisindaki dogal artiin, ser-
maye birikimirin gereksinmelerini karilamamakla [sayfa 658| birlikte, gene
de bundan fazla olmasi elikisi, sermayenin kendi hareketinin znde
yatan bir elikidir. Sermaye daima ok sayida gen emeki, az sayida
yetikin emeki ister. Bu eliki, iblmnn kendilerini belli bir sanayi
koluna baglamasi nedeniyle, binlerce ii, isiz durumdayken, ii kit-
ligindan ikayet edildigi zamanki kadar gze batici degildir.
D2
Ayrica, emek-gcnn sermaye tarafindan tketilmesi o kadar
hizlidir ki, emeki, yaaminin daha yarisinda iken aagi yukari btn
D2
1866 yilinin son alti ayinda Londra'da 8O-DO.OOO ii iten atilmiti; bu alti aya ait fabrika
raporu yle diyor: "Talebin, tam gerektigi anda daima bir arz meydana getirecegini sylemek
tamamiyla dogru bir ey gibi grnmemektedir. Emek konusunda da bu byle olmutur, nk,
son yil iersinde ii yoklulu yznden pek ok makine bo kalmitir." (Re. o/ lns. o/ Fcc|.,
81
st
Oct. 1866, s. 81.)
553
Kurl Murks
Kupilul l
mrn tketmi gibidir. Bu emeki, ya fazlaliklarin arasina katilir, ya
da iskalanin st basamagindan alt basamagina indirilir. En kisa mre,
byk sanayi iileri arasinda rasliyoruz. Manchester Saglik Mdr Dr.
Lee yle diyor: "Manchester'de st orta-sinifta ... ortalama insan mr
88, oysa ii sinifinda ayni ortalama 17'dir; bu sayilar, Liverpool iin,
85'e kari 15'tir. Bundan da hali-vakti yerinde olan siniflarin insanlarina,
daha az gzde yurttalarin kismetine dene oranla iki kati mr
bagilandigi anlailiyor."
D8
Bu durumu dogrulamak iin, proletaryanin
bu kesimindeki mutlak artiin, bireylerin hizla tketilmesine karin,
bunlarin sayilarini artiracak koullar altinda olmasi gerekir. Yani, ii
kuaklarinin hizla yenilenmeleri gerekir (ve bu yasa, nfusun teki si-
niflari iin geerli degildir). Bu toplumsal gereksinme, byk sanayi
iilerinin, iinde yaadiklari koullarin zorunlu bir sonucu olan erken
evlenmeler ve ocuklarin smrlmelerinin, bunlarin retilmelerini krli
bir i haline getirmesiyle karilanir.
Kapitalist retim, tarim alanina elatar atmaz ve bu alani ele geir-
digi lde, tarimda kullanilan sermaye birikimi ilerlemekle birlikte,
tarim emekisine duyulan talep mutlak olarak azalir ve bu geri itme
olayi tarim-dii alanlarda oldugu gibi daha byk bir ekimle telafi
edilemez. Tarimsal nfusun bir kismi ite bunun iin srekli olarak
kent ya da manfaktr proletaryasina dnme noktasinda ve bu
dnm iin uygun koullari bekler durumdadir. (Burada manfak-
tr, her trl tarim-dii [sayfa 65D| sanayi anlaminda kullanilmitir.)
D4
Bu
nispi arti-nfus kaynagi bylece devamli aki halindedir. Ama, kentlere
dogru olan bu srekli aki, kirsal blgenin kendisinde daimi bir sakli
arti-nfus bulunmasini gerekli kilar ve bu arti-nfusun byklg an-
cak aki kanallari olaganst genilige ulatigi zaman belli olur. Tarim
emekisinin creti, bu nedenle, asgariye indirgenmi durumdadir ve
bir ayagi daima sefalet batagina saplanmi haldedir.
Nispi arti-nfusun nc kategorisi, durgun arti-nfus, faal emek-
ordusunun bir kesimini oluturmakla birlikte, bir ite alimalari son
derece dzensizlik gsterir. Bylece, sermayeye, her an elaltinda bulu-
nan bitip tkenmez bir emek-gc deposu saglar. Yaam koullari, ii
sinifinin ortalama normal dzeyinin altina der ve bu durum, onu,
derhal, zel kapitalist smr kollarinin geni tabani haline getirir. Aza-
mi alima sresi ve asgari cret, bunlarin ayirdedici zelligidir. Bunla-
D8
14 Ocak 1875'te toplanan Birmingham Saglik Konferansinda belediye bakani (imdi
(1888) ticaret bakani) 1. Chamberlain'in ai konumasi.
D4
ngiltere ve Gal'e ait 1861 sayiminda verilen 781 kentte "1O.D6O.DD8 kii oturdugu halde,
kyler ile kirsal blgelerde D.1O5.226 kii yaiyordu. 1851 yilinda kent sayisi 58O idi ve bunlar ile
evrelerindeki nfus hemen hemen eitti. Ama, bunu izleyen on yilda kylerle kirlardaki nfus
yarim mflyona ykseldigi halde, 58O kentteki nfus, birbuuk milyona ulati (1.554.O67). Kirsal
blgelerdeki nfus artii yzde 6,5, kentlerde 17,8'tr. Arti oranindaki farkin nedeni, kirlardan
kentlere olan gtr. Toplam nfustaki artiin drtte- kentlerde olmutur." (Cens0s, e|c., v.
iii, s. 11, 12.)
554
Kurl Murks
Kupilul l
rin balica eklini, "ev sanayii" baligi altinda grmtk. Durgun arti-
nfus, byk sanayi ile tarimdan ve, zellikle, elzanaatinin yerini man-
faktre, manfaktrn makineye biraktigi, kmekte olan sanayi kol-
larindan gelen, fazlalik halindeki kuvvetlerle beslenir. Birikimin hizi ve
geniligi ile birlikte arti-nfusun meydana gelii hizlandigi iin, bu arti-
nfus da byr. Ama ayni zamanda, ii sinifinin genel artiinda diger
gelere gre daha byk bir orana sahip oldugu iin, bu sinif iinde
kendi kendini reten ve srdren bir ge oluturur. Gerekten de, yalniz
dogum ve lmlerin sayilari degil, ailelerin mutlak byklkleri de
cretlerin yksekligi ve dolayisiyla farkli emeki kategorilerinin kullana-
bilecekleri geim aralari miktariyla ters orantilidir. Kapitalist toplumun
bu yasasi, yabanillara ve hatta uygar smrgecilere bile sama gelebilir.
Bu yasa, insanin aklina, bireysel olarak zayif ve srekli izlenip avlanan
hayvanlarin sinirsiz ekilde remelerini getiriyor.
D5
[sayfa 66O|
Nispi arti-nfusun en dipteki tortusu, ensonu, sefalet alaninda
bulunur. Serseriler, sulular, orospular, tek szckle "tehlikeli" siniflar
diinda, bu toplum kati, kategoriyi kapsar, nce, aliabilecek du-
rumda olanlar. Her bunalimda yoksullarin sayisinin arttigini ve i ala-
nindaki her canlanma ile bunlarin da azaldigini grmek iin ngiltere'deki
yoksul istatistiklerine bir gzatmak yeterlidir. kincisi, yetim ve ksz
ocuklarla fakir fukara ocuklardir. Bunlar, yedek sanayi ordusunun
adaylari olup, rnegin 186O gnen dnemlerindeki gibi hizla ve ok
sayida faal emek-ordusuna katilirlar. ncs, ahlak dknleri, za-
vallilar, aliamayacak durumda olanlar, iblm nedeniyle uyum ye-
teneginden yoksun kalmi aresizler; normal emeki yaini aan
kimseler; sayilari tehlikeli makineler, madenler, kimyasal iler vb. ile ar-
tan sanayi kurbanlari, sakatlar, sayrililar, dullar. Yoksulluk, faal emek-
ordusunun hastanesi, yedek sanayi ordusunun safrasidir. Sefalet, nispi
arti-nfusla birlikte rer ve biri digerinin zorunlu kouludur; arti-n-
fusun yanisira yoksulluk, kapitalist retimin ve zenginlik artiinin bir
koulunu oluturur. Bunlar, kapitalist retimin /c0x /|c/s'si* arasinda
yer alirsa da, sermaye, bunun byk kismini, kendi omuzlarindan kal-
dirip, ii sinifi ile alt orta-sinifin omuzlarina yklemenin yolunu ok iyi
bilir.
Toplumsal servet, ileyen sermaye, bu sermayenin byme l-
s ile hizi, ve dolayisiyla, proletaryanin mutlak kitlesi ve emegin ret-
D5
"Yoksulluk remeye yararli gibi grnyor." (A. Smith.) Hatta bu, kibar ve esprili Abbe
Galiani'ye gre, Tanrinin zellikle bilgece yaptigi bir dzenlemedir. "Tanri, en yararli ileri yapa-
cak insanlarin bolca dnyaya gelmelerini saglayan bir dzen kurmutur." (Galinni, |.c., s. 78.)
"Sefalet, kitlik ve kirimin son noktasina kadar, nfusun artiini durduracak yerde artirmaya egi-
lim gsterir." (S. Laing, Nc|/onc| 0/s||ess, 1844.,s. 6D.) Laing bunu istatistikler ile gsterdikten
senra yle devam eder: "Eger insanlarin hepsi rahat koullar iersinde olsalardi, ok geme-
den dnya issizlairdi." ("If the people were all in easy circumstances, the world would soon
be depopulated.")
* retken olmadigi halde zorunlu olan maliyetler. -.
555
Kurl Murks
Kupilul l
kenligi ne kadar byk olursa, yedek sanayi ordusu da o kadar byk
olur. Sermayenin genileme gc ile, emrindeki emek-gcnn gelime-
si de ayni nedene baglidir. Bunun iin, yedek sanayi ordusunun nispi
byklg, servetin potansiyel enerjisi ile birlikte artar. Ama bu yedek
ordunun faal orduya orani ne kadar bykse, sefaleti, alima sirasinda
katlandigi istirapla ters orantili olan toplam arti-nfusun kitlesi de o
kadar byk olur. Ensonu, ii sinifinin dknler tabakasi ile yedek
sanayi ordusu ne kadar yogun olursa, resmi yoksulluk da o kadar yaygin
olur. 80, /c/|c|/s| |/|///m/n m0||c/ ene| ycscs|J||. Diger btn yasalar
gibi, bu da, ileyii sirasinda eitli koullar ile [sayfa 661| degiiklige ugrarsa
da, bunlarin incelenmesi bizi burada ilgilendirmemektedir.
Emekilere, sayilarini sermayenin gereklerine uydurmalarini g-
tleyen ekonomik bilgeligin budalaligi bylece ortaya ikmi oluyor.
Kapitalist retim ve birikim mekanizmasi, bu ayarlamayi srekli etkiler.
Bu uymanin ilk duragi, nispi arti-nfusun ya da yedek sanayi ordu-
sunun yaratilmasi, son duragi, faal sanayi ordusunda gittike genileyen
bir tabakanin sefaleti ve yoksullugun bir safra halinde ogalmasidir.
Toplumsal emegin retkenligindeki ilerleme sayesinde gitgide
artan lde retim aralarinin, gitgide azalan insan gc harcamasiy-
la harekete getirilmesi yasasi emekinin retim aralarini degil, re-
tim aralarinin emekiyi alitirdigi, kapitalist bir toplumda, tam tersine
dner ve yle ifade edilir: emegin retkenligi ne kadar ykselirse,
emekcinin istihdam aralari zerindeki baskisi o kadar byr ve do-
layisiyla varolu koullari, yani bakalarinin servetini ya da sermayenin
genilemesini artirmak iin kendi emek-glerini satabilme durumlari
o derece dzensiz ve gvenilmez duruma gelir. Bylece, retim arala-
riyla emegin retken gcnn, retken nfustan daha hizli bir ekilde
artmasi geregi, kapitalist bir grle tam tersine ifade edilerek, emeki
nfusun, sermayenin kendi genileme gereksinmelerini karilamak iin
alitirilabileceginden daha byk bir hizla arttigi eklini alir.
Nispi arti-deger retimini incelerken Drdnc Kisimda grm
oldugumuz gibi, kapitalist sistemde emegin retkenliginin ykseltilme-
si iin kullanilan btn yntemler, bireysel emekinin aleyhine kullani-
liyordu; retimi gelitirme aralarinin hepsi, reticiler zerinde egemenlik
kurulmasi ve smrlmesi aralanna dnyordu; bunlar, emekiyi,
bir para insan haline getiriyor, onu makinenin bir parasi dzeyine
indiriyor, yaptigi iin btn sevimliligini yokederek nefret edilen bir ezi-
yet haline sokuyordu; bilimin bagimsiz bir g olarak srece katilmasi
lsnde iiyi, emek-srecinin entelektel yeteneklerinden uzakla-
tiriyor; alima koullarini bozuyor, emek-sreci sirasinda nefret edile-
cek bir despotluga boyunegmek durumunda birakiyor; tm yaamini
yalnizca alima yaami ekline sokuyor ve karisiyla ocuklarini, ser-
maye, 1uggernaut'un arklari arasina srklyordu. Ne var ki, btn
arti-deger retim yntemleri, ayni [sayfa 662| zamanda, birikim yntemleri-
55
Kurl Murks
Kupilul l
dir; ve birikimdeki her genileme, bu yntemlerin gelimesi iin bir
ara haline gelir. Bundan da u sonu ikar ki, sermaye birikimi ora-
ninda, aldigi cret, ister yksek ister dk olsun, emekinin yazgisi
daha da beter olacaktir. Ensonu, nispi arti-nfusu ya da yedek sanayi
ordusunu, birikimin byklg ve hizi ile daima dengeli durumda tutan
yasa, emekiyi, sermayeye, Vulcan'in Prometheus'u kayalara mihla-
masindan daha saglam olarak perinler. Sermaye birikimine tekabl
eden bir sefalet birikimi yaratir. Bu yzden, bir kutupta servet birikimi,
diger kutupta, yani kendi emeginin rnn sermaye eklinde reten
sinifin tarafinda, sefaletin, yorgunluk ve bezginligin, kleligin, bilisiz-
ligin, zalimligin, akli yozlamanin birikimi ile ayni anda olur.
Kapitalist birikimin uzlamaz karit niteligi,
D6
kapitalizm-ncesi
retim tarzlarina ait olup bir lde benzerlik gsteren, ama temelde
farkli olgularla karitirilmakla birlikte ekonomi politikiler tarafindan
eitli ekillerde ifade edilmitir.
18. yzyilin byk iktisati yazarlarindan birisi Venedikli kei
Ortes, kapitalist retimdeki bu uzlamaz karitligi, toplumsal servetin
genel dogal yasasi gibi grmektedir. "Bir ulusun ekonomisinde iyilikler
ile ktlkler daima birbirini dengeler (/| |ene eJ /| mc|e econom/co /n
0nc nc:/one sem|e c||'/s|essc m/s0|c): bazilarinin servetindeki bolluk,
daima, digerlerinin servetindeki yoklugu eittir (|c co/c Je/ |en/ /n
c|c0n/ sem|e e0c|e c||c mcnccn:c J/ ess/ /n c|||/): az sayida insanin
byk servetleri daima diger birok insanin, yaamak iin en zorunlu
eylerden mutlak yoksunlugu ile biraradadir. Bir ulusun zenginligi [sayfa
668| nfusuna, sefaleti zenginligine uygun olur. Bazilarinin alikanligi
digerlerini tembellige zorlar. Yoksul ile tembel, zengin ile alikanin
zorunlu sonucudur." vb..
D7
Ortes'den aagi yukari on yil sonra, ngiliz
kilisesi rahiplerinden Townsend, sefaleti, zenginligin zorunlu koulu diye,
zalim bir biimde gklere ikarmitir. "[Emege| yasal baski, bir yigin
zahmet, iddet ve grlty de birlikte getirir. ... Oysa alik, yalniz bari-
D6
"De jour en jour, il devient done plus clair que les rapports de production dans lesquels
se meut la bourgeoisie n'ont pas un caractre un, un caractre simple, mais un caractre de
duplicite; que dans les rnmes rapports dans lesquels se produit la richesse, la misre se
produit aussi; que dans les mmes rapports dans lesquels il'y a developpement des forces
productives, il y a une force productive de repression; que ces rapports ne produisent la
|/c|esse |o0|eo/se c'est--dire la richesse de la classe bourgeoise, qu'en aneantissant
continuellement la richesse des membres integrants de cette classe et en produisant un
proletariat toujours croissant." ["Bylece, burjuvazinin iinde hareket ettigi retim ilikilerinin
basit, tekdze bir nitelige sahip olmayip, ikili bir nitelige sahip olduklari; zenginligin retildigi;
ayni ilikiler iinde yoksullugun da retildigi; retken glerin bir gelime gsterdigi ayni ilikiler
iinde nleyici bir gcn de bulundugu; bu ilikilerin |0|/0|c :en/n|//n/, yani burjuva sinifinin
zenginligini, ancak bu sinifin tek tek yelerinin zenginliklerini srekli yok ederek ve durmaksizin
byyen bir proletarya yaratarak rettigi her geen gn biraz daha aiga ikmaktadir."| (Karl
Marx, V/se|e Je |c P|/|oso|/e, s. 116 [Fe|se/en/n Se/c|e|/, s. 12D|.)
D7
G. Ortes, 0e||c Econom/c Nc:/onc|e |/||/ se/, 1774, Custodi'de Parte Moderna, t. XXI, s. 6,
D, 22, 25, vd.. Ortes yle diyor, |.c., s. 82: "Uluslarin mutlulugu iin yararsiz sistemler kurmak
yerine, kendimi onlarin mutsuzluklarinin nedenlerini aratirmakla sinirlayacagim."
557
Kurl Murks
Kupilul l
si, sessiz ve sonu gelmeyen bir baski olmakla kalmaz, gayret ve
alimanin en dogal drts olarak, en gl abayi davet eder." Bu
durumda her ey, aligi, ii sinifi arasinda yaygin ve srekli hale getir-
meye bagli oluyordu ve Townsend'e gre, bunu da, zellikle yoksullar
arasinda faal olan nfus ilkesi sagliyordu. "yle grnyor ki, yoksulla-
rin bir lde basiretsiz olmasi" (yani, agizlarinda bir gm kaik o|-
mc/s|:|n dogacak kadar basiretsiz olmalari) "ve toplumda en aagilik,
en pis ve en bayagi ilerin yapilabilmesi iin daima bazi kimselerin
bulunmalari bir doga yasasidir. Bylece insan mutlulugunun hazinesi
ok daha artar, daha hassas ve ince yaratilili olanlar, yalniz, sikici
ilerden kurtulmakla kalmazlar ... ayni zamanda, eitli yeteneklerine
uygun den ugralari yerine getirmek iin btnyle serbest kalirlar ...
o" (yani, Yoksul Yasasi), "Tanri ile doganin yeryznde kurdugu siste-
min, uyum ve. gzelligini, simetrisini ve dzenini yikma egilimini, gs-
teriyr."
D8
Venedikli keiin, sefaleti sonsuzlatiran nne geilmez
yazgida, hiristiyan hayirseverliginin, evlenmeme yemininin, manastirla-
rin ve kutsal evlerin |c/son J'||e'ini* bulmasi gibi, tahsisatli protestan
papazi da, bunda, yoksullara bir avu kamu yardimi [sayfa 664| yapilmasini
ngren yasalara saldirmanin bahanesini bulmaktadir.
"Toplumsal servetteki ilerleme" diyor Storch, "en sikici, en ba-
yagi ve igren ileri yapan, tek szckle hayatta hoa gitmeyen ve
aagilatici ne varsa omuzlarina yklenen ve bylece diger siniflara bo
zaman, huzur ve aliilagelen" (c'es| |on/)** "karakter yceligi saglayan
bu yararli sinifi yaratir."
DD
Bundan sonra Storch, kendisine, yiginlarin
sefaleti ve soysuzlamasi ile bu kapitalist uygarligin barbarliga gre ne
stnlg var diye sorar. Buna tek bir karilik bulur: gven!
Sismondi de, "sanayi ile bilimin ilerlemesi sayesinde", diyor,
"btn emekiler, her gn, tketilebileceginden fazlasini retebiliyor.
Ama eger, emegi ile rettigi bu servet kendi tketimine birakilirsa, bu,
onu i iin daha az uygun bir hale getirir." Ona gre, "nsanlar" (yani,
ii-olmayanlar), "eger iiler gibi srekli ve agir bir alima kariliginda
satinalmak zorunda kalsalardi, her trl artistik yaratilar ve fabrikatrle-
D8
4 0/sse||c|/on on ||e Poo| lc0s. 8y c We||-0/s|e| o/ Vcn//nJ. (The Rev. 1. Townsend)
1786, yeni baski, Lond. 1817, s. 15, 8D, 41. Sz edilen bu yapiti ile, 1o0|ney through Spain adli
yapitindan aktarmalar yaptigimiz bu "hassas" insandan Malthus sik sik, sayfalari btnyle
kopya ederse de, zaten o da gretisinin byk bir kismini Sir 1ames Steuart'dan almi, ama
bunu yaparken gerekli degitirmeleri de yapmitir. rnegin, Steuart: "Burada, klelikte, insanligi"
(ii-olmayanlar iin) "gayrete getirmenin zora dayanan bir yntemi vardi, insanlar alimaya"
(yani bakalari iin bedavadan alimaya) "zorlanirdi, nk bunlar bakalarina ait klelerdi;
insanlar imdi zorla ie koulurlar" (yani ii-olmayanlar iin bedeva aliirlar), "nk bunlar
kendi gereksinmelerinin klesidirler." derken, iko vakif yneticisi gibi, cretli emekinin
devamli oru tutmasi gerektigi sonucuna varmaz. Tersine o, bunlarin gereksinmelerinin artmasini
ve bu arten gereksinmelerin daha "hasas" insanlar iin alimalarinda bir drt olmasini ister.
DD
Storch, |.c., t. III, s. 228.
* Varolu nedeni. -.
** te bu gzel! -.
558
Kurl Murks
Kupilul l
rin bizim iin sagladiklari btn zevklerden vazgemeyi yeg tutabilirler-
di.. ... Bugn artik harcanan aba, bunun dlnden ayrilmi bulu-
nuyor; nce alian, daha sonra dinlenen, ayni adam olmuyor; ama
birisi alitigi iin digeri dinlenebiliyor. ... O halde, emegin retken
gcndeki sinirsiz arti, ancak, aylak zenginlerin lks ve zevklerini
artirmaktan baka bir sonu veremez."
1OO
Ensonu, agirkanli burjuva doktrincisi Destutt de Tracy de, u za-
limce szleri yumurtluyor: "Yoksul uluslarda halk rahattir, zengin ulus-
larda ise genellikle yoksuldur."
1O1
BENC KESM. GENEL KAPTALST BRKM
YASASININ RNEKLENDRLMES
(c) !816-!866 4|cs|nJc ln/||e|e
Kapitalist birikimin incelenmesi iin modern toplumda hi bir
dnem son 2O yillik dnem kadar uygun degildir. Bu dnem, sanki
Fortunatus'un* hazinesini bulmu gibidir. Btn lkeler [sayfa 665| arasin-
da ngiltere gene klasik rnegi vermektedir; nk, dnya pazarinda
n sirayi tutmakta, kapitalist retim yalniz burada tam olarak gelimi
bulunmakta ve ensonu, 1846'dan beri sregelen serbest ticaretin mut-
luluk dneminin balamasiyla, vlger ekonomi son siginagindan da
kovulmu bulunmaktadir. retimdeki dev ilerleme bunda da son yir-
mi yillik dnem, ilkini geni lde amaktadir Drdnc Blmde
yeterince ilenmiti.
Son yarim yzyilda ngiltere nfusundaki mutlak arti ok byk
olmakla birlikte, resmi nfus sayimindan alinan aagidaki tablonun da
gsterdigi gibi, nfustaki nispi arti ya da arti orani devamli olarak
dmtr.
NGLTERE LE GALLER LKESNDE,
ONAR YILLIK ARAYLA YZDE OLARAK NFUS ARTII
1811-1821 %1.588
1821-1881 %1.446
1881-1841 %1.826
1841-1851 %1.216
1851-1861 %1.141
imdi de buna karilik zenginlikteki artii grelim. Burada en
gvenilir dayanak, gelir vergisine giren, krin, toprak rantinin vb. hare-
1OO
Sismondi, |.c., s. 7D, 8O, 85.
1O1
Destutt de Tracy, |.c., s. 281: "Les nations pauvres, c'est la o le peuple est a son aise; et
les nations riches, c'est la o il est ordinairement pauvre." ["Yoksul uluslarda halk sikinti iinde
degildir; ve zengin uluslarda halk her zaman yoksuldur."|
* Talih tanriasi. -.
55
Kurl Murks
Kupilul l
ketidir. Byk Britanya'da 1858 ile 1864 yillari arasinda gelir vergisine
tbi krlardaki arti (iftlikler ile diger bazi kategoriler alinmamitir),
%5O,47'ye ya da yillik ortalama olarak %4,58'e ulamitir;
1O2
ayni d-
nemde nfustaki arti ise aagi yukari %12'dir. Vergiye tbi toprak ran-
tindaki arti (evler, demiryollari, madenler, dalyanlar vb. dahil) 1858 ile
1864 yillari arasinda %88'e ya da yillik olarak %8
5
/
12
'ye ulair. Burada,
aagidaki kategoriler en byk artii gstermektedir.
1864 YILINDA 1858'E ORANLA
YILLIK GELR FAZLASI
Binalar %88.6O %8.5O
Taocaklari %84.76 %7.7O
Madenler %68.8.5 %6.26
Demirhaneler %8D.D2 %8.68
Balikhaneler %57.87 %5.21
Gazhaneler %126.O2 %11.45
Demiryollari %88.2D %7.57
1O8
Eger 1858-1864 dneminin birbirini izleyen her drt yilini birbirle-
riyle karilatirirsak, gelirlerdeki arti oraninin devamli [sayfa 666| yksel-
digini grrz. rnegin, bu oran, krdan gelen gelirler iin 1858-1857
dneminde yilda %1,78; 1857-1861 dneminde yilda %2,74 ve 1861-64
dneminde yilda %D,8O'dur. Birleik Krallik'ta, gelir vergisine tbi gelir-
lerin toplami, 1856 yilinda, 8O7.O68.8D8 sterlin; 185D yilinda 828.127.416
sterlin; 1862 yilinda 851.745.241 sterlin; 1868 yilinda 85D.142.8D7 sterlin;
1864 yilinda 862.462.27D sterlin; 1865 yilinda 885.58O.O2O sterlindir.
1O4
Sermaye birikimi, ayni zamanda, sermaye yogunlamasini ve
merkezilemesini de birlikte getiriyordu. ngiltere iin resmi tarim istati-
stikleri olmamakla birlikte (bunlar rlanda iin vardi), 1O kontlukta bun-
lar gnll olarak verilmitir. Bunlara gre, 1851-1861 dneminde 1OO
acre'dan kk iftlik sayisi 81.588'ten 26.567'ye inmiti, yani bylece
5.O16 tanesi daha geni iftliklere katilmiti.
1O5
1815-1825 arasinda, vera-
set vergisine tbi, 1.OOO.OOO sterlini aan tainabilir mal yok-tu; oysa
1825-1855 arasinda 8 tane, 1855'ten 185D Haziran ayina kadar, yani 4,5
1O2
7en|| Reo|| o/ ||e Comm/ss/one|s o/ l. V's ln|cnJ Re|en0e, Lond. 1866, s. 88.
1O8
l|/Jem.
1O4
Bu rakamlar karilatirma iin yeterlidir, ama mutlak olarak alinirsa hatalidir, nk
yilda belki de 1OO milyon sterlinlik bir gelir beyan dii kalmaktadir. gelirler yetkiIileri, zellikle
ticaret ve sanayi siniflarinin sistemli vergi kaakiligi konusundaki ikayetlerini btn raporlarinda
yinelemektedirler. rnegin, "Bir anonim irket, vergilenebilir kr olarak 6.OOO sterlin gstermiti,
hesap uzmani, bu miktari 88.OOO sterline ykseltti ve sonunda vergi bu miktar zerinden alindi.
1DO.OOO sterlin kr gsteren baka bir irket, sonunda gerek krin 25O.OOO sterlin oldugunu
kabul etmek zorunda kaldi." (l|/J., s. 42.)
1O5
Cens0s e|c., |.c., s. 2D. 1ohn Bright'in ngiltere topraklarinin yarisinin 15O, skoya
topraklarinin yarisinin 12 byk toprak sahibinin elinde bulundugu iddiasi hi bir zaman
rtlememitir.
50
Kurl Murks
Kupilul l
yilda 4 tane byle tainabilir mal grlmt.
1O6
Bununla birlikte bu
merkezileme, en iyi ekilde, 1864 ve 1865 yillarinda, Gelir Vergisi D
Cetvelinin (iftlikler vb. hari, krlar) kisa bir tahlilinden anlailabilir. Ba
kaynaktan gelen gelirlerin ancak 6O sterlinden yukari olanlarinin gelir
vergisine tbi oldugunu nceden belirtelim. 1864 yilinda, ngiltere, Gal-
ler ve skoya'da vergiye tbi gelirler, D5.844.222 sterline, 1865'te
1O5.485.787 sterline ulaiyordu.
1O7
28.8D1.OOD kiilik nfusun 1864 yilinda
vergilendirilen insan sayisi 8O8.416; 1865 yilinda ise 24.127.OO8 nfustan
882.481 kii idi. Aagidaki tablo bu gelirlerin iki yillik dagilimini gsteri-
yor:
Birleik Krallik'ta, 1855 yilinda, 16.118.267 sterlin degerinde
61.458.O7D ton kmr retilmiti; bu sayilar 1864 yilinda, D2.787.878 [sayfa
667| ton ve 28.1D7.D68 sterlindir. 1855 yilinda, 8.O45.885 sterlin degerinde
8.218.154 ton pik demir retilmiti; bu sayilar, 1864 yilinda, 4.767.D51
ton ve 11.D1D.877 sterlindir. 1854 yilinda, Birleik Krallik'ta, ileyen demir-
yolu uzunlugu 8.O54 mildi, denmi sermaye 286.O68.7D4 sterlin, 1864
yilinda uzunluk 12.78D mil, denmi sermaye 425.71D.618 sterlin. 1854
yilinda Birleik Krallik'in ithalat ve ihracat toplami 268.21O.145 sterlin;
1865 yilinda, 48D.D28.285 sterlindi. Aagidaki tablo ihracat hareketini
gstermektedir:
Bu birka rnekten sonra, ngiliz Genel Sayim yetkilisinin attigi
u zafer igliginin nedeni anlailir: "Nfus hizla artmakla birlikte, sanayi
ile servetteki ilerlemeye ayak uyduramamitir."
1OD
imdi de, bu sanayi-
5 Nisan 1864'te Sona Eren Yil 5 Nisan 1865'te Sona Eren Yil
Kr Gelirleri Kii Kr Gelirleri Kii
S S
Toplam gelir: D5.844.222 8O8.416 1O5.485.787 882.481
Toplam gelir: 57.O28.2DO 22.884 64.554.2D7 24.O75
Toplam gelir: 86.415.225 8.61D 42.585.576 4.O21
Toplam gelir: 22.8OD.781 822 27.555.818 D78
Toplam gelir: 8.744.762 D1 11.O77.288 1O7
1847 58.842.877 S 186O 185.842.817 S
184D 68.5D6.O52 S 1865 165.862.4O2 S
1856
1O8
115.826.D48 S 1866 188.D17.568 S
1O6
Fourth Report etc., of Indland Revenue, Lond. 186O. s. 17.
1O7
Bunlar, yasanin tanidigi bazi indirimlerden sonra net gelirlerdir.
1O8
u anda, 1867 Martinda Hindistan ve in pazarlari, ngiliz pamuklu dokuma
fabrikatrlerinin yaptiklari ihracatla tekrar airi dolu durumdadir. 1866 yilinda, pamuklu dokuma
iileri arasinda yzde 5 cret indirimi yapilmitir. 1867'de buna benzer bir indirim yznden,
Preston'da 2O.OOO ii greve gitti. [0|J0nc0 4|mcncc |cs/|yc e/. Bu, hemen bunun ardindan
patlak veren bunalimin ilk perdesiydi. - F.E.|
1OD
Census etc.. |.c., s. 11.
5T
Kurl Murks
Kupilul l
de dogrudan alianlara, bu servetin yaraticilanna, ii sinifina bir gza-
talim. "Bu lkenin toplumsal durumunda en hzn verici grnlerden
birisi" diyor Gladstone, "halkin tketim gcndeki bir azalmaya emeki
sinifin yoksullugu ile sefaletinde bir artmaya karin, ayni zamanda, st
siniflarda devamli bir servet birikimi, sermayede srekli bir arti olmakta-
dir."
11O
te 18 ubat 1848 gn bu tatli dilli bakan, Avam Kamarasinda
byle diyordu. Yirmi yil sonra, 16 Nisan 1868 [sayfa 668| tarihinde ise, hazir-
ladigi bteyi sunarken yle konuuyordu: "1842-1852 yillari arasinda,
lkenin vergilendirilebilen geliri yzde 6 artmi bulunuyor. ... Oysa, 1858
ile 1861 yillari arasindaki 8 yildaki arti, 1858 esas alinarak, yzde 2O'dir!
Bu durum, inanilmayacak derecede airticidir. ... Bu badndrc
servet ve kudret artii ... tamamiyla mlk sahibi sinifa aittir ... ama,
genel tketim mallarinin fiyatlarini drdg iin dolayli yoldan emeki
nfusun da yararinadir. Bir yandan zenginler daha da zenginleirken,
yoksullar da daha az yoksul hale gelmektedirler. Gene de ben, burada,
airi yoksullugun azaldigini syleyemem."
111
Ne zavalli bir dn! i
sinifi, zengin siniflara "badndrc servet ve kudret artiini" sagla-
masi oraninda "yoksul"ken "daha az yoksul" kaldigina gre, bu sinif,
gene eskisi gibi yoksul kaliyor demekti. Airi yoksulluk azalmadigina
gre, airi zenginlik arttigina gre, o da artmi demektir. Geim aralari
fiyatinin ucuzlamasina gelince, resmi istatistikler, rnegin Londra Ye-
timler Yurdunun hesaplari, 1851-1858 dnemi ile karilatirildiginda, 186O-
1862 yillari arasindaki yilda ortalama olarak fiyatlarda %2O bir arti
oldugunu gstermektedir. Bunu izleyen yilda, 1868-1865, et, tereyagi,
st, eker, tuz, kmr ve bir yigin temel geim aralarinin fiyatlarinda,
gitgide artan bir ykselme olmutur.
112
Gladstone'un daha sonraki 7
Nisan 1864 tarihli bte konumasi, arti-deger yapimindaki ilerleme ve
"yoksullukla yogrulmu" halkin mutlulugu zerine Pindar'a yakiir bir
kasidedir. nce, "sefaletin sinirina dayanmi" kitlelerden, "cretlerin
artmami bulundugu" ikollarindan szetmekte ve sonunda, ii sini-
11O
Gladstone'un Avam Kamarasinda 18 ubat 1848 tarihinde yaptigi konuma. 14 ubat
1848 tarihli 7/mes gazetesi: "Bu lkenin toplumsal durumunun, her trl yadsinmanin tesinde
ok hzn verici bir grn de, u anda, halkin tketim gcnde bir azalma oldugu ve
yoksulluk iIe sikintinin yarattigi baski arttigi halde, ayni zamanda, st-siniflarda srekli bir servet
birikimi grlmekte, yaam tarzlarinda lks daha byk bir yer tutmakta, zevk ve eglence
olanaklari artmaktadir." (Hansard. 18 ubat.)
111
"From 1842 to 1852 the taxable income of the country increased by 6 per cent.. In the 8
years from 1858 to 1861, it had increased from the basis taken in 1858, 2O per cent! The fact is
so astonishing as to be almost incredible ... this intoxicating augrnentation of wealth and power
... entirely confined to classes of property ... must be of indirect benefit to the labouring
population, because it cheapens the commodities of general consumption while the rich
have been growing richer, the poor have been growing less poor! at any rate, whether the
extremes of poverty are less, I do notpresume to say." (Gladstone'un Avam Kamarasinda 16
Nisan 1868'te yaptigi konuma. Vo|n/n S|c|, 17
th
April.)
112
Mavi kitaptaki resmi rakamlara bakiniz: V/sce||cneo0s S|c|/s|/cs o/ ||e tn/|eJ l/nJom,
Kisim VI, London 18D, s. 26O-278, passim. Yetimevlerine ait istatistikler yerine, Kraliyet ailesinin
ocuklari iin ngrlen eyize ait saray kayitlari da ayni ii grebilirdi. Geim aralarinin ate
pahasi oldugunu belirtmeyi de bu belgelerde hi ihmal etmezler.
52
Kurl Murks
Kupilul l
finin mutlulugunu u szlerle zetlemektedir: "nsan yaaminin, onda-
dokuzu, varolma savaidir."
118
Gladstone gibi resmi [sayfa 66D| dncelerle
bagli olmayan Profesr Fawcett aika iln ediyor: "cretlerin (son on
yilda) sermaye artiiyla ykseldigini kukusuz yadsiyacak degilim, ama
bu grnteki yarar, gerekli tketim maddelerinin ogunun pahalila-
masi nedeniyle kaybolmutur." (O bunun, degerli madenlerin degerinde-
ki dmeden ileri geldigine inanir.) "... Zenginler hizla daha da zengin
oluyor, ama alian siniflarin durumunda gzle grlr bir ilerleme
yoktur. ... Onlar" (emekiler) "borlandiklari esnafin neredeyse klesi
durumuna dyorlar."
114
"gn" ve "makine" blmlerinde okur, ngiliz ii sinifinin
hangi koullar altinda, mlkiyet sahibi siniflar iin "badndrc ser-
vet ve kudret artiini" yarattigini grm bulunuyor. Biz, burada, her
eyden nce, emekinin toplumsal ilevi ile ilgilenmitik. Ama, birikim
yasasini iyice kavramak iin iyeri diindaki durumunun, beslenme ve
barinma koullarinin da incelenmesi gerekir. Bu kitabin sinirlari, bizi,
burada her eyden nce, biraraya gelince ii sinifinin ogunlugunu
oluturan sanayi proletaryasi ile tarim emekilerinin en dk cret
alan kesimi ile ilgilenmeye zorluyor.
Ama nce, resmi yoksulluk ya da ii sinifinin varlik koulunu
(emek-gcn satma olanagini) yitiren ve ancak kamunun sagladigi
sadakalarla kitikitina yaayabilen kesimi zerinde bir-iki sz syleye-
lim. ngiltere'de"
115
resmi listelere gre yoksul sayisi 1855'te 851.86D
kii; 1856'da 877.767; 1865'te D71.488. Pamuk kitligi sonucu bu sayi,
1868 ve 1864'te, 1.O7D.882'ye ve 1.O14.D78'e ykselmitir. En agir biim-
de Londra'yi etkileyen 1866 bunalimi, dnya pazarinin skoya kral-
ligindan daha kalabalik bu merkezinde, yoksul sayisinda 1865'e gre,
1866 yilinda, %1D,5, 1864'e gre [sayfa 67O| %24,4 bir arti gstermi ve bu
arti, 1866'ya gre 1867'nin ilk aylarinda daha da byk olmutur. Yok-
sullukla ilgili istatistiklerin tahlilinde iki nokta dikkate alinabilir. Bir yan-
dan, yoksul sayisindaki azalip ogalmalar, sinai evrimin devresel
118
Gladstone'un, Avam Kamarasinda 7 Nisan 1864'te yaptigi konumanin Hansard'da ikan
ekli yle: "Ve genellikle insan yaami birok durumda, varolma savaimindan ibarettir."
Gladstone'un 1868 ve 1864 bte konumalarindaki devamli apaik elikileri bir ngiliz yazari,
Bolieau'dan aldigi u dizelerle nitelendirmitir:
"Voila l'homme en effet. Il va du blanc au noir.
Il condamne au matin ses sentiments du soir.
Importun a tout autre, a soi mme incommode,
Il change a tous moments d'esprit comme de mode."
["te insan gerekte. Aktan karaya gider.
Akam duygularini afakta mahkum eder.
Bakasini biktirir, kendisini bezdirir.
Moda gibi durmadan fikrini degitirir."|
([H. Roy,| 7|e 7|eo|y o/ Exc|cnes e|c., London 1864, s. 185 ['te aniliyor|.)
114
H. Fawcett, |.c., s. 67, 82. Emekilerin bakkallara gittike baglanmalarina gelince, bu
alimalarinda sik sik ortaya ikan dalgalanmalar ve kesilmelerin sonucudur.
115
Gal, burada daima ngiltere'ye katilmitir.
53
Kurl Murks
Kupilul l
degiikliklerini yansitmaktadir. te yandan, sermaye birikimi, sinif sava-
imi ve dolayisiyla ii-kiinin sinif bilincinin gelimesiyle orantili olarak
yoksullugun fiili byklg ile ilgili resmi istatistikler gitgide daha yaniltici
olmaktadir. Ornegin, son iki yilda ngiliz basininin (7|e 7/mes, Pc|| Vc||
Gc:e||e vb.) yoksullara kari barbarca davranildigi konusunda kopardik-
lari grlt yeni bir ey degildir. F. Engels, daha 1844 yilinda, ayni korkun
olaylari ve "sansasyon yazininin" gene ayni ve geici yaygaralarini gzler
nne sermiti. Son on yilda Londra'da "alik nedeniyle lmlerdeki"
korkun arti, ii halkin iliklerde, bu sefaletin cezaevlerinde katlandik-
lari kleligin artan dehetini kukuya yer birakmayacak ekilde tanitla-
maktadir.
116
(|) ln/|/: Scncy/ l/ S|n|/|n|n
o/ 000/ tc|e| 4|cn 7c|c/cs|
1862 pamuk kitligi sirasinda, Dr. Smith, Privy Council tarafindan,
Lancashire ve Cheshire blgelerinde felakete ugrayan iilerin beslen-
me koullari konusunda bir aratirma yapmakla grevlendirilmiti. Daha
nceki yillarda yaptigi incelemeler, onu, u sonuca ulatirmiti: "Aligin
yolatigi hastaliklardan kurtulmak iin" ortalama bir kadinin gnlk
yiyeceginde en az 8.DOO |c/n* karbon ve 18O |c/n azot; ortalama bir
erkegin gnlk yiyeceginde ise en az 4.8OO |c/n karbon, 2OO |c/n azot
bulunmalidir; ayni miktarda besleyici ge, kadinlar iin 2 librelik iyi
bugdaydan yapilan ekmekte bulunur, erkekler iin ise bu 1/D fazla
olmalidir; yetikin erkek ve kadinin ortalama haftalik gereksinmesi 28.6OO
|c/n karbon ve 1.88O |c/n azottur. Dr. Smith'in bu hesaplari, yok-
sullugun, pamuk iilerini bununla yetinmeye zorladigi, pek zavalli ve
sefil yiyecek miktari ile ailacak bir benzerlik gstererek dogrulamitir.
1862 Araliginda, iilerin, [sayfa 671| buna uygun haftalik besini 2D.211 |c/n
karbon ve 1.2D5 |c/n azottu.
1868 yilinda Privy Council, ngiliz ii sinifinin en kt beslenme
yznden ok kt durumda olan kesiminde bir soruturma ailmasini
emretti. Privy Council'in saglik uzmani Dr. Simon, bu i iin yukarda s-
z edilen Dr. Smith'i seti. Aratirmasi, bir yandan tarim emekilerini,
te yandan ipek dokuyuculari, dikii kadinlari, deri eldivencileri, orap
rcleri, eldiven rcleri ve ayakkabicilari kapsiyordu. Son kategori-
dekiler, orap dokuyucular hari, zellikle kentlerde oturuyorlardi.
Aratirmada, her kategoride, en saglikli aileler, ve tekelerine gre en
iyi koullar altinda olanlarin seilmesi bir kural olmutu.
116
Adam Smith zamanindan beri kaydedilen ilerlemelere, onun "ievi" szcgn hl
arasira "iyeri" ile eanlamda kullaniyor olmasi zel bir iik tutmaktadir; rnegin, yapitinda
iblm konusundaki kisimin balangici yledir: "Farkli ikollarinda alitirilanlar sik sik ayni
ievinde toplanabilirler."
* 1 grain = O.O55 gram. -.
54
Kurl Murks
Kupilul l
Genel olarak u sonuca ulailmiti: "ncelemeye tbi tutulan ka-
pali yerde alian iilerden yalniz bir sinifta, alinan ortalama azot mik-
tarinda fazlalik vardi, oysa bir bakasinda tahmin edilen yeterli lte"
(yani, alik nedeniyle hastaligi nleyebilecek lte) "neredeyse
yaklailiyordu ve iki sinifta hem azot ve hem de karbon eksikligi vardi;
bunlardan birindeki eksiklik ok bykt. stelik, tarimsal nfusa dahil
aileler arasinda yapilan incelemeler, bunlardan bete-birinden fazlasin-
in, yeterli karbonlu besinden yoksun oldugunu, te-birinden faz-lasin-
in, yeterli azotlu besinden yoksun oldugunu ve kontlukta (Berkshire,
Oxfordshire ve Somersetshire) azotlu besin yetersizligi ortalama gnlk
besinin altindaydi."
117
Birleik Krallik'in en zengin blgesi olan ngiltere'de
tarim emekileri en kt beslenen emekilerdi.
118
Tarim emekileri
arasinda besin yetersizligi, kural olarak balica kadinlarla ocuklara
dyordu, nk, "aliabilmesi iin erkegin yemesi gerekti". ncele-
nen iki yerdeki kentli iiler arasinda daha byk bir besin yetersizligi
salgini vardi. "Bunlar o kadar kt besleniyorlar ki, aralarinda ok iddetli
mahrumiyet ve sikintisinin bulundugu muhakkaktir."
11D
(te kapitali-
stin yatattigi "mahrumiyet", yani "iilerinin"' sirf yaayabilmeleri iin
mutlaka geim aralarini alabilecekleri cretten yaptiklari "perhiz".)
Aagidaki tablo, hepsi de kentte oturan iilerden yukarda sz
edilen kategorilerin, Dr. Smith tarafindan kabul edilen asgari besin mik-
tari ve byk kitlik yillarinda pamuk iilerine [sayfa 672| verilen yiyecege
oranla beslenme durumlarini gsteriyor.
ncelenen sinai emek kategorilerinden yarisi, ya da %48'i hi
bira imedigi gibi %28'i de st imiyor. Aile baina haftalik ortalama sivi
besin miktari terzi kadinlar iin 7 ons, orapilar iin 24/ ons. St
imeyenlerin ogunlugunu Londra'daki terzi iiligi yapan kadinlar
oluturuyordu. Haftada tketilen ekmek miktari, terzi kadinlar iin 7/
libre, ayakkabicilar iin l libre idi ve yetikinler iin haftalik toplam,
ortalama D,D libre oluyordu. eker (urup vb.), deri eldivenciler iin
haftalik 4 ons ile orapilar iin 11 ons arasinda degiiyordu ve btn
kategoriler iin toplam haftalik ortalama yetikin ii baina 8 onstu.
Ortalama haftalik toplam tereyagi (hayvani yaglar vb.), yetikin ii baina
Her iki Cinsiyetten iiler
Haftalik
Ortalama Karbon
Haftalik
Ortalama Azot
Kentte be ikolu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28.876 grain 1.1D2 grain
siz Lancashire'li iiler . . . . . . . . . . . . . . . . . 28.211 grain 1.2D5 grain
Eit sayida kadin ve erkek iiler iin
Laneashire'da ngrlen asgari miktar . . . . . 28.6OO grain 1.88O grain
12O
117
Public Health, Sixth Report, 1884, s. 18.
118
|.c., s. 17
11D
|.c., s. 18
12O
|.c., Appendix, s. 282.
55
Kurl Murks
Kupilul l
5 ons. Haftalik ortalama et (domuz vb.) orap dokuyuculari iin 7 ons
ile deri eldivenciler iin 18 ons arasinda degiiyor ve eitli kategoriler
iin toplam ortalama 18,6 ons oluyordu. Yetikin her ii iin haftalik
ortalama yiyecek masrafi: ipek dokumacisi 2 ilin 2 peni, terzi kadin 2
ilin 7 peni, deri eldivenci 2 ilin D peni, ayakkabici 2 ilin 7/ peni,
orapi 2 ilin 6 peni. Macclesfield'li ipek dokumacilari iin, bu ortala-
ma, yalniz 1 ilin 8 peni idi. En kt durumdaki meslek sahipleri, terzi
kadinlar, ipek dokumacilari ve deri eldivencilerdi.
121
Bu gerekler ko-
nusunda Dr. Simon, Genel Saglik Raporunda yle diyor: "Eksik beslen-
menin hastaligin nedeni ya da hizlandiricisi oldugunu belirten sayisiz
olaylar, yoksul yasalari ile ilgili saglik personeli ile, hastanelerde ve sag-
lik odalarinda alian herkes tarafindan dogrulanabilir. ... Ama bu ko-
nuda kanimca ok nemli bir noktanin daha dikkate alinmasi gerekir.
Besin yoksunluguna ok g katlanildigi ve byk yiyecek noksan-
liginin ancak diger [sayfa 678| yoksulluklardan sonra ortaya iktigini da
unutmamamak gerekir. Yetersiz beslenme, saglik ynnden kaygi veri-
ci hale gelmezden ok nce, doktorlar, yaamayla aliktan lmenin
siniri zerinde bulunan karbon ile azot miktarini lmeden ok nce,
iinde yaanilan evin her trl maddi olanaktan yoksun hale gelmesi
gerekir; bu durumda giyecek ile yakitin yiyecekten de az olmasi dogal-
dir havanin acimasizligina kari yeterince korunamayacaklardir otur-
duklari yerin alani, hastaligi retecek ya da artiracak derecede dar ve
kalabalik olacaktir; kapkacak ve ev eyasi, belki de yok denecek kadar
az olacaktir temizlik bile bir yk ve masraf sayilacaktir; kendilerine
saygi duyma sonucu buna kalkisalar bile, buna kalkitiklarinda aligin
acisini daha da fazla duyacaklardir. Yuva denilen yer, en ucuza sag-
lanan barinak halini alacak ve bu evler, saglik denetiminden en nasip-
siz, lagimlari bozuk, pleri toplanmaz, yaayanlarin huzuruna kimsenin
kulak asmadigi, suyu kit mahallelerde bulunacak ve eger kent iindey-
se iik ve havadan yoksun olacaktir. Yiyecek bir lokma ekmek bulsa
bile, yoksulun yzyze bulundugu saglik koullari ve sagliga ynelmi
tehlikeler ite bunlar olacaktir. Btn bunlarin toplami, yaamin karisina
dikilmi byk tehlikeler olmakla birlikte gene de tek baina besin
kitligi en korkun beladir. ... Hele bir de bu yoksullugun tembellikten
ileri gelen bir yoksulluk sonucu olmadigi dnlrse, bunlar ok aci
verici grntler. Bu alian nfusun baina btn bunlar, yoksulluk-
tan gelir. Bir lokma yiyecek saglamak iin kentli iilerin alitiklari iler
ogu kez son derece uzun saatleri kapsar. Gene de bu iin, insani
yaatabilecek eyleri sagladigi sylenemez. ... Ve geni lde alindi-
ginda, bu szde yaamaya yeterlilik, sonu yoksulluga ikan uzun ya da
kisa bir ember gibidir."
122
121
|.c., s. 282, 288.
122
|.c., s. 14, 15.
5
Kurl Murks
Kupilul l
i sinifinin en alikan tabakalarinin ektigi alik sancisi ile,
zenginlerin kapitalist birikime dayanan, kaba ya da ince airi tketimle-
ri arasindaki yakin iliki, ancak ekonomik yasalar bilinince kendini ortaya
koyar. Ama "yoksullarin barinmasi iinde" durum byle degildir. re-
tim aralarinin bir merkezde toplanmasi lsnde, emekilerin belli
bir yere stste yigildiklarini, tarafsiz her gzlemci rahata grebilir;
kapitalist birikimin hizi ne kadar byk olursa, ii nfusun barindiklari
yerler [sayfa 674| de o kadar sefil ve periandir. Servetin artiiyla birlikte
kentlerde grlen "imar hareketleri", eski yapi mahallelerin yikilmasi,
bankalar, magazalar vb. iin ihanlarinin ykselmesi, i trafigi, lks ara-
balar, tramvaylar vb. iin caddelerin geniletilmesi, yoksullari gittike
daha da kt kenar mahallelere srer. te yandan, herkes bilir ki, ev-
lerin pahaliligi ile nitelikleri ters orantilidir ve sefalet madenini, ev spe-
klatrleri, Potosi'deki gm madenlerinden daha byk bir krla ve
daha az masrafla smrrler. Kapitalist birikimin uzlamaz karit nite-
ligi ve dolayisiyla genel olarak kapitalist mlkiyet ilikileri
128
burada o
kadar aiktir ki, bu konudaki resmi ngiliz raporlari bile, "mlkiyet ve
mlkiyet haklari" zerinde aliilagelene aykiri den ikilarla doludur.
Sanayiin gelimesi, sermaye birikimi, kentlerin bymesi ve "gelimesi"
ile birlikte ktlkler de yle hizli ilerlemektedir ki "saygideger kiilere"
bile saygisi olmayan bulaici hastalik korkusu yznden, 1847-1864 yil-
lari arasinda saglik konusunda Parlamentodan en az on tane yasa ikmi
ve Liverpool, Glasgow vb. gibi bazi kentlerdeki korkuya kapilan burju-
vazi, belediyeleri araciligi ile ok siki nlemler almitir. Bununla birlikte
Dr. Simon, 1865 tarihli raporunda yle diyor: "Genel bir ifadeyle,
ktlklerin ngiltere'de serbeste kolgezdigi sylenebilir." nceleme
Kurulunun buyruguyla, 1864 yilinda tarim emekilerinin, 1865'te de kent-
teki yoksul siniflarin barinma durumlari zerinde bir aratirma yapilmitir.
Dr. 1ulian Hunter'in hayran olunacak alimalarinin sonulari, yedinci
(1865) ve sekizinci (1866) "Halk Sagligi" raporlarinda grlebilir. Tarim
emekilerine daha sonra deginecegim. Kentteki meskenlerin durumu
konusunda, bir giri olmak zere Dr. Simon'in genel bir grn bura-
ya aliyorum. "Benim resmi grm salt saglik aisindan olmakla bir-
likte, insanlik duygulari, bu derdin diger yanlarini da grmezlikten
gelmemeyi emrediyor. ... En yksek derecesinde" (yani pek kalabalik),
"kainilmaz olarak, insanlarla bedensel faaliyetlerin pis bir ekilde bir-
birine karimasi, hayvanca cinsel bir iplakligin gzler nne serilmesi
gibi, insandan ok hayvanlara yakian, her trl ar ve haya duygularina
ters den bir [sayfa 675| durum yaratiyor. Srekli olarak bu gibi durumla-
rin etkisi altinda bulunmak, insanda gitgide derinleen yozlamaya yo-
128
"Kii haklari baka hi bir yerde mlkiyet haklarina, emeki sinifin barinma konusunda
oldugu kadar aika ve utanmazca feda edilmemitir. Her kente, insanlarin kurban edildigi bir
yer; binlerce insanin hirs ve tamah tanrisina kurban edildigi kanli bir tapinak gzyle bakilabilir."
S. Laing, |.c., s. 15O.
57
Kurl Murks
Kupilul l
laar. Bu lanetli durumun iinde dogan ocuklar, daha o anda, rezale-
tin ortasinda vaftiz edilmilerdir. Bylece koullanan insanlarin, baka
bakimlardan, z, fizik ve ruh temizligi olan uygarlik atmosferine heves
edeceklerini beklemek, bo bir umuda kapilmak olur."
124
Londra, insanoglunun yaamasina kesinlike uygun olmayan, airi
kalabalik konutlar konusunda n sirada gelir. Dr. Hunter, "iki nokta
apaik ortadadir" diyor "bunlardan birincisi, Londra'da herbirinde yak-
laik olarak 1O.OOO kiinin barindigi 2O kadar geni yerleme noktasi
vardir; buralardaki sefalet ngiltere'nin baka yerlerinde grlemeyecek
derecede olup, tamamiyla kt barinma koullarinin sonucudur. Son-
ra, buralardaki evlerin kalabalik ve harap hali, 2O yil ncesinden de
berbattir."
125
"Londra ile Newcastle'in bazi kesimlerinde, yaamin, bir
cehennem yaami oldugunu sylemek tazla abartma olmaz."
126
Ayrica Londra'da ii sinifinin daha hali-vakti yerinde kesimi ile
kk esnaf ve aagi orta-sinifin diger blmleri, kentteki "gelimeler",
yani eski sokaklarla evlerin yikilmasi, metropoldeki fabrikalar ile bura-
lara insan akininin ogalmasi ve ensonu, ev kiralarinin toprak ranti ile
ykselmesi oraninda, bu berbat barinma koullarinin iine dmekte-
dirler. "Kiralar o derece agirlati ki, bir odadan fazlasina ancak birka
emekinin gc yetmektedir."
127
Londra'da, iin iine "m/JJ|e-men"in*
girmedigi ev mlkiyeti yok gibidir. Londra'da arsa fiyati, yillik gelirine
gre daima ok yksek oldugu iin, her alici, arsasini, ya jrinin koya-
cagi (yeminli jri yelerinin belirleyecegi kamulatinma degeri) fiyat
zerinden tekrar elden ikartarak speklasyon [sayfa 676| yoluna gider, ya
da evrede kurulian byk bir tesis nedeniyle ortaya ikan olaganst
deger artiini cebe indirir. Bunun sonucu olarak sresi dolan kira szle-
melerinin alim-satimi normal ticaret halini almitir. "Bu ii kendilerine
meslek edinmi baylarin yaptiklari tek ey, evde oturduklari srece
kiracilardan ok ey koparmak ve daha sonrakilere elden geldiginde,
az ey birakmaktir."
128
Kiralar haftalik, oldugu iin, bu baylar hi bir kayba ugramazlar.
Kentte demiryolu yapimi sonucu, "Londra'nin dogusunda birka aile-
nin, bir cumartesi gecesi, sirtlarina -be para dnya malini vurarak,
124
Public Health, Eighth Report, 1866, s. 14. not.
125
|.c., s. 8D. Smrgelerdeki ocuklarla ilgili olarak Dr. Hunter yle diyor: "Yoksullarin,
birbiri zerine yigilmi kalabaliklar halinde yaadiklari bu agdan nce, ocuklarin nasil
yetitirildiklerini bize anlatabilecek insanlar artik sag degiller; u anda, 'tehlikeli siniflar' olarak
gelecekteki uygulamalarina hazirlik olmak zere egimlerini, gece yarisina kadar, her yatan,
yari-aik, sarho, kfrbaz ve kavgaci insanlarla birarada oturarak tamamlayan ocuklarin, bu
lkede belki de daha nce bir eine raslanmayan koullar altinda bugnk yetime tarzlarindan,
gelecekte kendilerinden neler beklenebilecegini bize syleyebilecek kimse, herhalde cratkar
bir khin saymak gerekirdi." (|.c., s. 56.)
126
|.c., s. 62.
127
Reo|| o/ ||e O///ce| o/ lec||| o/ S|. Vc|||n's-/n-||e F/e|Js, 1865.
128
P0||/c lec|||, E/||| Reo||, 1866, s. D1.
* Komisyoncu, simsar. -.
58
Kurl Murks
Kupilul l
ievlerinin yolunu tuttuklari, son gnlerde grlen manzaralar arasin-
dadir."
12D
evleri zaten agzina kadar doludur ve Parlamentonun onayla-
digi "imar hareketi" daha yeni balamitir. Eski evleri yikilarak sokaga
atilan emekiler, eski mahallelerinin yresinden ayrilamazlar ya da ona
yakin bir yerde yerleirler. "Dogal olarak iyerlerine elden geldigince
yakin bir yerde kalmaya aliirlar. Bura halki, ayni ya da bitiik mahalle-
den teye gitmek istemez, iki oda yerine tek bir odaya dolmulardir. ...
Evlerini kaybedenlerden kirayi pein deyenler bile, eski zavalli ba-
rinaklarini aratacak bir yeri ancak bulabilirler. ... Strand'daki iilerin
yarisi... ilerine gitmek iin iki mil yol yrrler."
18O
Ana caddesi, Londra'nin
serveti konusunda yabanciya arpici bir fikir veren bu ayni Strand, bu
kentte insanlarin nasil balik istifi yaadiklari konusunda da rnek olabi-
lir. Mahallelerinin birinde, saglik memuru, cc|e baina 581 kii dtgn
hesaplamitir; oysa Thames nehrinin yarisi da bu hesaba dahildi.
Londra'da alinan her trl saglik nlemleri sonucu, oturulamaz evlerin
yikilmasi, emekileri bir mahalleden digerine g etmek zorunda bira-
karak, daha iie yaamaya zorlamaktan baka bir ie yaramamitir.
Dr. Hunter, "Ya btn bu ilere sama olduklari iin bir son vermek
gerekir" diyor, "ya da, ellerinde birikmi paralari olmadigi iin balarini
sokacak bir yer saglayamadiklari halde her hafta ev sahiplerine tikir
tikir kira deyenlere konut saglanmasi iin, bugn artik kukusuz ulu-
sal bir bor halini alan bu sorunun zmlenmesi konusunda kamuoyu
(!) etkin bir ekilde uyandirilmalidir."
181
u kapitalist [sayfa 677| adalete na-
sil hayran olunmaz! Arsa ve ev sahipleriyle iadamlari, demiryolu yapimi
ya da caddelerin geniletilmesi gibi "/m|o|emen|s"* nedeniyle mallari
kamulatirildigi zaman bunun tam bedelini almakla kalmazlar. Hem
insanal ve hem de tanrisal adalet geregince, bunlara, ayrica, bu zorunlu
"perhiz"lerini dllendirmek iin dolgunca bir kr da verilmesi gerekir.
Karisiyla, ocuguyla, eyasiyla sokaga atilan emeki eger kentin, be-
lediye kurallarinin siki sikiya uygulandigi blgelerine kalabalik bir halde
giderse, saglik gerekleri adina kovuturmaya da ugrar!
1D. yzyilin bainda ngfltere'de, Londra diinda, nfusu 1OO.OOO'i
aan kent yoktu. Ancak be kentin nfusu 5O.OOO'in zerindeydi. imdi
ise, nfusu 5O.OOO'in zerinde 28 kent var. "Bu degiiklik, yalniz kentli
sinifin byk lde artmasi sonucu olmami, eski sikiik dzendeki
kk kentler, imdi drtbir yani sarili, aik hava nedir bilmeyen mer-
kezler halini almi ve bu durumlari ile artik zenginlerin gzlerinden
dmler ve bunlar, daha gzel di mahallelere tainmilardir. Bu
zenginlerin yerine gelenler, aile baina bir oda olmak zere byk bi-
nalari doldurmakta [... ve hatta bu arada bir-iki kiraciya bile yer bulmakta
12D
|.c.. s. 88.
18O
|.c.. s. 88.
181
|.c.. s. 8D.
* Gelitirmeler. -.
5
Kurl Murks
Kupilul l
...| ve bylece, bunlarin gereksinmeleri ve durumlari gznnde bulun-
durulmadan yapilan bu evler, bykler iin yozlatirici, ocuklar iin
tamamen yikici birer ortam olmaktadir."
182
Bir sanayi ya da ticaret mer-
kezi olan kentte sermaye ne denli hizla birikir, buralara, smrlebilir
insan malzemesinin akii ne denli hizli olursa, iilerin siginmak zorun-
da olduklari konutlar da o derece sefil ve perian olur.
Newcastle-on-Tyne, retimi gitgide artan bir kmr ve demir
blgesinin merkeziolarak, barinma sorununun cehennemi andirmasi
ynnden Londra'dan sonra ikinci yeri alir. Burada, 84.OOO'den fazla
insan tek bir odada oturur. Toplum iin oluturduklari mutlak tehlike
nedeniyle, son zamanlarda pek ok ev, Newcastle ve Gateshead yetki-
lilerince yiktirilmitir. Yeni evlerin yapimi agir, oysa i hizla ilerlemekte.
Bu yzden kent, 1865 yilinda agiz agiza dolmutu. Kiralik oda bulmak
bir sorun. Newcastle Ateli Hastaliklar Hastanesinden Dr. Embleton yle
diyor: "Tifsn srp gitmesinin ve yayilmasinin en byk nedeni, [sayfa
678| kukusuz, insanlarin stste yaamalari ve oturduklari konutlarin
pisligidir. ogu durumlarda emekilerin oturduklari odalar, ikmaz so-
kaklar ya da avlular iinde drtbir yani kapali yerlerdir; genilik, aydin-
lik, hava ve temizlik ynnden tam bir yetersizlik ve sagliga aykirilik
rnekleri olduklari gibi, uygar toplum iin yzkarasidir; geceleri, kadin,
erkek, ocuk birarada iie yatarlar; erkeklerin gece vardiyalari gnd-
z, gndz vardiyalari da geceyi izledikleri iin, yataklarin havalanip
soguyacak zamanlari bile kalmaz; evlerde su durumu kt oldugu gibi,
hela durumu daha da ktdr; her taraf pislik, havasizlik iinde birer
mikrop yuvasidir."
188
Bu gibi yerlerin haftalik kiralari 8 peni ile 8 ilin
arasinda degiir. "Newcastle-on-Tyne kenti" diyor Dr. Hunter, "ev ve
sokak gibi di koullarla ogu zaman neredeyse yabanil bir yozlamanin
ukurund yuvarlanmi kyllerimizin en gzel soylarinin rneklerini
verir."
184
Sermaye ile emegin ini-ikilarina gre, sanayi kentlerindeki
konutlarin durumu, bugn dayanilabilir, yarin ise tamamen korkun bir
durum alabilir. Ya da kent ynetimi, bu berbat yerlerin ortadan kaldiril-
masi iin ensonu bir karara varir. Ertesi gn, perian rlandalilar ile za-
valli ngiliz tarim emekileri, ekirge srleri gibi ortaliga yayilirlar. Bunlar,
bodrumlara, tavan aralarina tikilirlar ya da o zamana kadar olduka iyi
durumdaki ii evleri, Otuz Yil Savaindaki asker adirlari gibi, personelin
biri gidip digeri gelen pansiyonlara dnerler. rnek: Bradford (Yorkshire).
Buralardaki kalin kafali belediyeciler, kentin imarina dalip gitmilerdi.
Ayrica, 1861 yilinda, Bradford'da, hl 1.751 bo ev vardi. Ardindan iler
birden canlandi ve zenci dostu, ilimli liberal Mr. Forster geenlerde tatli
tatli laflar etmeye baladi. lerin canlanmasiyla birlikte, dogal olarak
182
|.c., s. 55 ve 56.
188
|.c., s. 14D.
184
|.c.. s. 5O.
570
Kurl Murks
Kupilul l
durmadan kaynaan bir "yedek ordu" ya da "nispi arti-nfus" akimi
dalga dalga ortaligi kapladi. Dr. Hunter' in, bir sigorta irketi temsilcisin-
den aldigi listede,
185
ogu iyi cret alan emekilerin, korkun durumdaki
bodrumlarla odalarda oturduklari grlyordu. Bunlar, eger bulsalar,
daha iyi yerlere daha yksek kira deyebileceklerini sylyorlardi. Bu
arada, bir yandan, emekiler gitgide kt duruma der ve hastalanirken
Parlamento yesi ilimli liberal Forster de serbest ticaretin sagladigi
yararlar ve ynl kuma tccari [sayfa 67D| Bradfodlu sekin kimselerin
krlari zerine gzyaartici sz-ler ediyordu. Bradford'da yoksul yasasinin
uygulanmasiyla grevli dok-torlardan Dr. Bell, 5 Eyll 1865 tarihli rapo-
runda, blgesindeki ateli hastaliklardan ileri gelen korkun lm
oraninin nedeni olarak, emekilerin oturduklari yerleri gsteriyordu.
"1.5OO /oo| kplk kk bir bodrumda on kii oturuyor. ... Vincent
Street, Green Air Blace ve Leys'teki 228 evde 1.45O kii oturuyor ve an-
cak 485 yatak ve 86 hela var. ... Yataklarda her trl pis paavra yigini
ya da tala dolu torba bunun kapsamina girer ortalama 8,8 kii yatiyor,
oguna ise 5-6 kii dyor; bazi insanlarin ise hi yatagi bulunmadigini
sylediler, bunlar elbiseleriyle tahtalarin zerinde yatiyorlar; gen
erkeklerle kadinlar, evlilerle bekarlar hep birarada. Bunlarin, karanlik,
nemli, pis, berbat kokulu, insan oturmasina hi de uygun olmayan
185
irketin Bradford'a ait listesi:
E | | e |
Vulcan Street, n 122 1 oda 16 kii
Lumley Street, n18 1 oda 11 kii
Bower Street n 41 1 oda 11 kii
Porkland Street, n 112 1 oda 1O kii
Hardy Street, n17 1 oda 1O kii
North Street, n 18 1 oda 16 kii
North Street, n 17 1 oda 18 kii
Wymer Street, n 1D 1 oda 8 yetikin
1owett Street, n 56 1 oda 12 kii
George Street, n 15O 1 oda 8 kii
Rifle Court, Marygate n 111 oda 11 kii
Marshall Street, n 28 1 oda 1O kii
Marshall Street, n 4D 8 oda 8 aile
George Street, n 128 1 oda 18 kii
George Street, n 18O 1 oda 16 kii
Edward Street, n 4 1 oda 17 kii
George Street, n 4D 1 oda 2 aile
York Street, n 84 1 oda 2 aile
Salt Pie Street (bottom) 2 oda 26 kii
8 o J | 0 m | c |
Regent Square 1 bodrum 8 kii
Acre Street 1 bodrum 7 kii
88 Roberts Court 1 bodrum 7 kii
Back Pratt Street, mangalci
dkkani olarak kullanilar 1 bodrum 7 kii
27 Ebenezer Street 1 bodrum 6 kii (18'in stnde
erkek yok)
|.c., s. 111.
57T
Kurl Murks
Kupilul l
yerler oldugunu szlerime eklememe gerek yoktur. Hastalik ve lm,
bu yerlerden, toplumun ortasinda ibanbai olmasina gzyumanlarin
[sayfa 68O| yaadiklari daha iyi durumdaki yerlere dogru yayilmaktadir."
186
Bristol, evlerin sefaleti ynnden, Londra'dan sonra nc yeri
alir. "Bu Avrupa'nin en zengin kentinde, kopkoyu bir yoksulluk ve sefa-
let kolgezer."
187
(c) Ge|e N0/0s
imdi de, kkeni tarimsal, ama ugrai byk lde sanayi olan
bir halk sinifini ele alacagiz. Bunlar, gereksinmeye gre bazan u, ba-
zan da bu noktaya srlen, sermayenin hafif piyadeleridir. Bunlar
yry halinde olmadiklari zaman "konaklarlar". Gebe emek, eitli
inaat, kanalizasyon, tuglacilik, kireilik, demiryolu yapimi vb. gibi
ilerde kullanilir. Bu uan salgin hastaliklar kolu, her kamp kurdugu
yreye, iek, tifo, tifs, kolera, kizil vb. gibi hastaliklari yayarlar.
188
De-
miryolu denmesi gibi byk sermaye yatirimini gerektiren ilerde,
mteahhit ogu zaman ordusuna tahta baraka ve benzeri korun-
ma.yerleri saglar ve buralar, her trl saglik koullarindan yoksun, yerel
ynetimin denetimi diinda uydurma birer ky halini aldigi gibi,
mteahhite, emekiyi, hem sanayi ordusu ve hem de kiraci olarak iki
yandan smrme olanagini verir. Barakanin, 1, 2, 8 oyuklu olmasina
gre, iinde oturan demiryolu iisi ya da her ne ise, haftada, 1, 8 ya da
4 ilin demek zorundadir.
18D
Bu konuda bir rnek yetecektir. Dr.
Simon'in bildirdigine gre, Sevenoaks blgesi Hastaliklarla Savaim Ko-
mitesi bakani, ileri Bakani Sir George Vrey'e 1864 Eyllnde u
ikayette bulunmutu. "Oniki ay ncesine kadar bu blgede iek
hastaligi pek az duyulan bir olaydi. Bu sreden kisa zaman nce,
Lewisham'dan Tunbridge'e demiryolu yapimi baladi; bellibali ilerin
bu kentin hemen evresinde yapilmasinin yanisira, yapilan btn ilere
ait bir de depo kuruldu ve burada ok sayida insan alimaya baladi.
evredeki kulbeler bu alianlarin hepsini barindirmaya yetmedigi
iin, yol boyunca mteahhit Bay 1ay tarafindan birka yerde kulbeler
yaptirildi. Bu kulbelerde, ne havalandirma, ne de lagim vardir ve ayri-
ca, bunlarin herbiri [sayfa 681| ancak iki odali oldugu halde, burayi tutan-
lar, ailesi ka kii olursa olsun, baka iileri de kiraci olarak almak
zorunda bulunduklari iin, buralarin hepsi de, tiklim tiklim doludur.
Aldigimiz raporlara gre, bunun sonucu, geceleri, bu zavalli insanlar,
pencerelerinin hemen altindaki pis ve durgun sularla helalardan ikan
berbat kokulardan bogulmamak iin korkun istiraplara katlaniyorlar-
186
|.c., s. 114.
187
|.c., s. 5O.
188
P0||/c lec|||, Se|en|| Reo||, Lond. 1865, s. 18.
18D
|. c., s. 165.
572
Kurl Murks
Kupilul l
di. Ensonu, bu barakalara sik sik giden bir saglik memuru Hastaliklarla
Savaim Komitesine ikayette bulunarak buralardaki barinma koullarini
sert bir dille eletirdi ve gerekli bazi saglik nlemleri alinmadigi takdir-
de, ok ciddi sonularla yzyze gelinebilecegini ifade etti. Bir yil kadar
nce Bay 1ay, bulaici hastaliklara tutulanlarin hemen yatirilabilecekleri
bir baraka ayirmaya sz verdi. Bu szn 28 Temmuzda yineledi, ama
bu tarihten beri birok iek hastaligi grldg ve ayni hastaliktan iki
kii ldg halde, bu szn yerine getirecek hi bir ey yapmadi. D
Eyll tarihinde operatr Bay Kelson, bana, ayni barakalarda daha baka
iek hastaliklari oldugunu bildirdi ve buralardaki durumun ok yzki-
zartici oldugunu syledi. urasini da sizin [ileri Bakaninin| bilgilerini-
ze sunmak isterim ki, blgemizde, bulaici hastaliklara yakalananlar
iin "Salgin Hastaliklar Koguu" adi verilen bir tecrit evi vardir, ama bu-
rasi, aylardir bu gibi hastaliklari ekenlerle doludur; tek bir ailede be
ocuk iekten ve hummadan ld; bu yilin 1 Nisani ile 1 Eyll arasin-
daki be ayda, blgede iekten lenlerin sayisi en az on kii; bunlarin
drt tanesi sz edilen kulbelerden; ailelerin ogu, bu gibi eyleri sir
gibi gizledikleri iin, bu hastaliga tutulanlarin asil sayilarini bilme olanagi
yoktur."
14O
Kmr ve diger madenlerde alian emekiler, ngiliz proletar-
yasinin en iyi cret alan kategorisine girerler. Onlarin cretlerini satin-
aldiklari fiyatlar daha nceki bir sayfada gsterilmiti.
141
Ben, burada,
yalnizca bunlarin barinma koullarina kisaca [sayfa 682| bir gzatacagim.
Kural olarak, bir maden ileticisi, o madenin sahibi olsun, kiracisi ol-
sun, iileri iin bir miktar kulbe yaptirir. iler bu kulbelerde yakti-
klari kmre "para demezler" yani bunlar, cretlerinin ayni denen
kismini oluturur. Buralarda oturmayan iiler, buna karilik, yilda 4
sterlin alirlar. Maden blgeleri, maden evresinde toplanan madenci-
ler, zanaatilar, kk esnaf vb. olmak zere, geni bir nfusu hizla
kendisine eker. Nfusun yogun oldugu btn yerlerde oldugu gibi
toprak ranti ok yksektir. Bu yzden patronlar, ocagin agzindan elden
geldigince dar bir yere, iilerle ailelerinin sigiabilecekleri sayida kul-
be kurmaya gayret eder. evrede yeni bir maden ailmasi ya da eski
bir madenin yeniden iletilmesi halinde bu sikiiklik daha da artar.
Kulbelerin yapiminda nemle gznnde bulundurulan tek nokta,
14O
|.c., s. 18. not. - Chapel-en-le-Frith-Union, yardim memuru, genel yazmana unlari
bildiriyordu: "Doveholes'da, byk bir kire ve kil tepesinin yamalarina kk magaralar aildi;
bu magaraciklar, evrede yapilmakta olan demiryollarinda alian emekiler ve digerleri iin
barinak olarak kullaniliyor. Magaralar kk ve nemli, pislik ve bulaik sulari iin kanal olmadigi
gibi, helalari da yok: tepedeki baca deliginden baka hava alacak yeri de bulunmamakta. Bu
eksiklikler sonucu bir sredir iek hastaligi salgin hale gelmi olup, bu, mcc|c sc//n|e|/
c|cs|nJc lmlere yolamaktadir." (|.c., not 2.)
141
Drdnc Kismin sonunda verilen ayrintilar, zellikle kmr madenlerindeki iilere
aittir. Diger madenlerdeki daha kt koullar hakkinda, 1864 tarihli Krallik Komisyonunun byk
bir dikkatle hazirlanmi raporuna bakiniz.
573
Kurl Murks
Kupilul l
bsbtn kainilmasi olanaksiz masraflar konusunda kapitalistin elden
geldigince "perhiz" yapmasidir. "Northumberland ve Durham maden-
lerinde alian madencilerle diger emekilerin oturduklari yerler genel-
likle" diyor Dr. 1ulian Hunter, "Monmouthshire'in benzer mahalleleri
dita tutulursa, belki de ngiltere'de bu tr evler iersinde en berbati ve
pahali olanlaridir. ... En kt yanlari, tek bir odaya siginan insanlarin
ok kalabalik olmasi, avu ii kadar yere bir yigin evin iie yapilmasi,
su kitligi, hela yoklugu, birbiri zerine durmadan ev yapilmasi, ya da
evlerin sik sik blnmesidir. ... Maden sahibi ya da ileticisi, sanki bu
kiracilar burada oturan insanlar degil de, yalnizca burada konaklayan
kimselermi gibi davranirlar."
142
"Aldigim talimata gre" diyor Dr. Stevens, "Durham Union'daki
byk maden kylerinin ogunu dolatim. ... Birkai diin da, burada
oturanlarin saglik durumlarinin korunmasi iin hi bir nlem alinmadi-
gini sylemek dogru ve yerinde olur. ... Btn madenciler, ocagi iletene
ya da maden sahibine oniki ay sreyle baglanmi" (bu, "baglanmi"
sz, tipki "kle" sz gibi ta klelik agindan kalmitir) "durumdadir-
lar. ... Eger madenciler honutsuzluk gsterir ya da 'gzc'nn herhan-
gi bir ekilde canini sikacak olursa, listedeki adlari karisina bir iaret
konur ve yillik 'baglanmada' bu gibilerine derhal yol verilir. ... Bana
kalirsa, ayni deme sisteminin hi bir ekli, bu yogun nfuslu blgeler-
deki kadar berbat bir durum alamaz. Madenci, cretinin bir kismini,
[sayfa 688| pislik ortasindaki bir evin kirasi kariligi almi durumdadir; ii
burada aresizlik iersindedir ve malsahibinden baka, evrede ona
elini uzatacak kimse yoktur" (yani szcgn tam anlamiyla serf duru-
mundadir); "malsahibi nce bilanosuna bir gzatar ve sonu, aagi
yukari bellidir. Suyu da ogu zaman malsahibi saglar, iyi de olsa, kt
de olsa parasini demek zorundadir, daha olmazsa cretinden kesi-
lir."
148
Sermaye, "kamuoyuna" ve hatta saglik yetkililerinin dncelerine
aykiri olarak, iinin hem alima ve hem de yaamini attigi kismen
tehlikeli, kismen alaltici koullari, kr saglamak iin zorunlu olduklari
gerekesiyle "hakli gstermekte" byk glk ekmemektedir. Ser-
maye, fabrikalarda tehlikeli makinelere kari koruyucu nlem alma,
madenlerde havalandirma ve. gvenlik aralari bulundurma vb. konu-
larinda "perhiz" yaptigi zaman da, gene ayni ey olur. Burada, maden-
cilerin barindirilmasi konusunda da ayni ey szkonusudur. Aratirma
kurulu hekimi Dr. Simon, resmi raporunda yle diyor: "Bu sefil barin-
ma koullarini mazur gstermek iin, ... madenlerin genellikle kira usu-
lyle iletildigi ne srlyor; kiracinin iletme sresinin (bu sre maden
ocaklarinda genellikle 21 yildir), iletmenin, emekileriyle bu iyerinde
142
|.c.. s.,18O, 182.
148
|.c., s. 515, 517.
574
Kurl Murks
Kupilul l
alian diger zanaatilarin barinmalari iin elverili daha iyi konutlar
yapmaya degmeyecek kadar kisa oldugu bahanesi ortaya atiliyor; eger
iletmeci, bu konuda, daha liberal davranmak egiliminde olsa bile, bu
egilim, toprak sahibinin yerralti alemi sakinlerinin, yeryznde dogru
drst kylerde yaama ayricaligi iin toprak kirasi isteyecegi airi fiyat
yznden engellenmi olur; bu engelleyici fiyat, ayrica, dpedz bir
engelleme olmasa bile, byle bir ky kurmak isteyen bakalarini da
caydirmi olur. Yukarda ne srlen bahanelerin geerliligi konusunda
tartimaya girimek, bu raporun amacina yabanci decektir. Ayrica,
oturulabilecek gibi konutlar yapilmi olsa bile, bunun bedelinin, eninde
sonunda, malsahibine mi, kiraciya mi, yoksa emekiye, ya da halka mi
yklenecegi sorusunu da burada ele almaya gerek yoktur. Ama, [Dr.
Hunter'in, Dr. Stevens'in vb.| iliik raporlarinda sz edilen utan verici
durumlar karisinda, buna bir are bulmak zorunludur. ... Mlkiyet hakki
bylece kamuya zarar verecek ekilde kullanilmi oluyor. Toprak sahi-
bi, madenin [sayfa 684| de maliki olarak, bir sanayi toplulugunu kendi
topraklarinda alimaya agiriyor ve ardindan da, topragin mlkiyetine
sahip kimse olarak, topladigi emekilerin iglerinde yaayacaklari dogru
drst konut bulmalarini olanaksiz hale getiriyor. Madeni kiralayan [ka-
pitalist iletmeci| adamin, bu ikili pazarliga kari koymasini gerektire-
cek herhangi bir kazanci yoktur; nk malsahibinin talepleri airi olsa
bile, bunun sonularina, kendisinin degil, emekilerinin katlanmak
zorunda kalacak-larini ok iyi bilir; ayrica bu emekilerin ne saglik ko-
nusundaki haklarini, ne oturduklari konutlarin berbatligini, ne de itikleri
suyun pisligini bilecek kadar egitim grmediklerini, btn bunlarin,
emekileri, bir 'greve' gtrecek nedenler olamayacagini da gene pekl
tahmin eder."
144
(J) 80nc||m|c||n l/ S|n|/|n|n En ly/ tc|e|
4|cn les/m/ t:e|/nJe// E|//s/
Gerek tarim emekilerine gemeden nce, sinai kargaaliklarin,
ii sinifinin en iyi cret alan kismini, aristokrasisini bile nasil etkile-
digini bir rnekle gstermek istiyorum. Animsanacagi gibi 1857 yili,
dnemsel sinai evrimlerin son buldugu byk bunalimlardan bir tane-
sinin patlak verdigi yildi. Bunu izleyen bunalim, 1866 yilina rasliyordu.
ok miktarda sermayenin kendi yatirim alanindan, para piyasasinin
byk merkezlerine kaymasina yolaan pamuk kitligi nedeniyle, buna-
lim, bu kez, zellikle mali bir nitelige brnmt. O koskocaman
Londra Bankasinin iflasi ve hemen ardindan bir yigin dzenbaz irketin
k, 1866 yilinda bunalim patlamasinin iareti oldu. Darbeyi yiyen
Londra'daki byk sanayi kollarindan birisi de, sa gemi yapimi idi. Bu
144
|.c., s. 16.
575
Kurl Murks
Kupilul l
alandaki byk iadamlari, satilarin iyi oldugu sirada lsz airi re-
tim yapmakla kalmayip, kredi akiminin devamli olacagi dncesiyle,
byk szlemeler de yapmilardi. Oysa imdi korkun bir tepki
dogmutu ve bu, u anda bile (Mart 1867 sonu) bu kolda ve Londra'daki
diger sanayi kollarinda devam ediyordu.
145
[sayfa 685| Emekilerin duru-
munu gstermek iin, 1866 yili sonu ile 1867 yili bainda, bellibali
felaket blgelerini dolaan Morning Star muhabirinin ayrintili haberin-
den u kismi aliyorum: "Londra'nin dogu yakasinda Poplar, Milwall,
Greenwich, Deptford, Limehouse ve Canning Town blgelerinde, en az
15.OOO ii ile aileleri tam bir felaket ve yoksulluk iersindeler. (Alti ayi
geen bir isizlik ve aresizlik dneminden sonra) 8.OOO kalifiye maki-
ne iisi ievinde ta kiriyor. ... A insanlarin meydana getirdigi kalaba-
ligi yarip ievinin kapisina glkle ulatim. ... Bunlar karnelerini
bekliyorlardi, ama dagitim henz balamamiti. Avlu, evresi sundur-
malarla evrili kare eklinde byk bir meydandi, ortaya bek bek kar
yigilmiti. Orta yerde, gene, koyun agillari gibi hasirla evrilmi kk
blmeler vardi, iyi havalarda insanlar burada aliiyorlardi. Ama benim
gittigim gn buralarda o kadar ok kar vardi ki, kimse yere oturup
aliamazdi. Gene de bazilari sundurmanin altinda kaldirim tai yont-
makla ugraiyorlardi. Hepsi byk birer tain zerine oturmu, ellerin-
deki kocaman ekilerle, buz kapli kayalari yontuyor ve 5 kilelik i
ikardiktan sonra gnlk ilerini bitirmi oluyorlardi. ... Hakettigi yevmi-
ye, 8 peni ile bir de yiyecek karnesiydi. Avlunun bir yaninda, zeri tahta
kk bir baraka vardi. Kapisini atik, iersi, isinmak iin birbirine
sokulmu insanlarla doluydu. nlerindeki stpy didikliyorlardi ve
belli miktarda bir yiyecekle kimin daha uzun sre aliabilecegini
tartiiyorlardi: onlar iin ie dayaniklilik bir onur sorunuydu. Bu tek bir
ievindeki ... yedi bin kii ... aldiklari yardimla yaiyorlardi ... ve bunlarin
yzlercesi ... alti-sekiz ay ncesine kadar bir zanaatiya denen en
yksek creti aliyorlardi. ... Tasarruf ettikleri bir miktar parayi bitirdikleri
halde, hl rehine verecek bir eyleri oldugu iin yardim almak zere
kiliseye henz bavurmami olanlar da hesaba katilirsa, bunlarin sayilari
iki katina ikabilir. evinden ayrilinca, Poplar evresinde pek ok gr-
len tek katli kk evlerin evreledigi sokaklarda yrdm. Bana kila-
vuzluk eden, isizler komitesi yelerinden birisiydi. ... lk ziyaretimizi
145
"Londra'da fakir fukaranin toptan aliktan kirilmasi. ... Son birka gn iinde Londra'nin
duvarlarina, zerterinde aagidaki dikkati ekici bildiriler yazili byk kagitlar yapitirildi: 'Semiz
kzler! Aliktan kirilan insanlar! Aliktan kirilan insanlar sefil inlerinde, lme ve rmeye
terkedilirken sira kklerinden inen semiz kzler, zenginleri doyurmak iin lks khanelerin
yolunu tuttular.' Bu ugursuz szleri taiyan ilnlar, belli araliklarla yapitiriliyordu. Bunlarin zerleri
boyanir ya da kazinir kazinmaz, ayni yere ya da ayni derecede gze arpan bir baka yere
yenileri konuyordu ... bu ... Fransiz halkini 178D olaylarina hazirlayan gizli devrimci rgtlerden
birini ammsatiyor. ... ngiliz iilerinin, karilari ve ocuklari ile soguk ve aliktan can verdikleri
u anda, milyonlarca ngiliz altini ngiliz emeginin rnleri Rusya'da, spanya'da, talya'da ve
diger di giriimlere yatirilmi bulunuyor." Reyno|Js' Ne0sce|, 1anuary 2O
th
, 1867.
57
Kurl Murks
Kupilul l
yirmiyedi haftadir isiz olan bir demir iisine yaptik. Ailesiyle birlikte
kk bir arka odada oturuyordu. Odada az da olsa eya [sayfa 686| vardi
ve ocak da hafiften yaniyordu. ok soguk bir gn oldugundan, bu,
kk ocuklarin iplak ayaklarinin donmamasi iin gerekliydi. Ocagin
nndeki tepside stp vardi; ocuklar ile anneleri yardim alabilmek
iin bunu didikliyorlardi. Adam, ievindeki tai yontma yerinde biraz
yiecekle peni gndelik almak iin aliiyordu. Yznde hznl bir
glmsemeyle, bize, gle yemegine geldigini, karninin zil aldigini sy-
ledi; nndeki yemek, zerine domuz yagi srlm birka dilim ek-
mek ve bir bardak stsz aydi. ... aldigimiz ikinci kapiyi orta yali bir
kadin ati, tek szck sylemeden bizi arka yandaki kk bir oturma
odasina gtrd. Btn aile, burada, gzleri, snmekte olan atee diki-
li, sessizce oturuyordu. Bu insanlarla kk odalarini ylesine bir yalni-
zlik ve umutsuzluk havasi doldurmutu ki, byle bir eye bir daha tanik
olmak istemem. Kadin, ogullarini gstererek, "Yirmialti haftadir, dedi,
hi bir i yaptiklari yok bayim. Btn paramiz bitti; ilk zamanlarda
babayla benim bir yana koydugumuz yirmi sterlinin hepsi. aliamayaca-
gimiz gnleri atlatir diye biriktirdigimiz bu para da ite tkendi." Bir
banka defteri getirerek, hirsla, "una bakin!" dedi; yatirilan ve ekilen
paralar dikkatle birer birer yaziliydi; ilk be ilinlik yatirimla bu kk
servetin nasil baladigini, ufak ufak artilarla yirmi sterline nasil iktigini
ve bunun ardindan sterlinlerin yava yava eriyerek tekrar ilinlere
dntgn, en son ekilen parayla da defterin nasil bo bir kagit
parasi gibi degersiz hale geldigini grdk. Bu aile, ievinden yardim
aliyor ve bu da ancak gnde bir-iki lokmalik gne yetiyordu. ... Daha
sonra, kocasi gene ievinde alian bir demir iisinin karisini ziyaret
ettik. Besinsizlikten hastalanmi, stndeki giyecegiyle bir ilteye
uzanmiti; yatak-yorgan gibi eylerin hepsi rehine verildigi iin zerine
bir kilim parasi rtmt. ki perian ocuk gya analarina bakiyorlar-
di, oysa onlarin da en az analari kadar bakima gereksinmeleri oldugu
besbelliydi. Ondokuz haftalik zorunlu isizlik, onlari bu duruma
drmt: gemi aci gnleri anlatirken inleyen ana, gelecege bagla-
digi btn umutlarini yitirmi gibiydi. ... Diari ikinca gen bir ocuk
arkamizdan kotu, evine girmemizi ve eger mmknse kendisine yar-
dim etmemizi rica etti. erde gen bir kadin, iki gzel ocuk, bir deste
rehin makbuzu ve bombo bir odaydi bize gsterdigi. ..."
1866 bunalimi sonrasi acilari konusundaki aagidaki parayi bir
tori gazetesinden aliyorum. urasi unutulmamali ki, burada [sayfa 687| ele
aldigimiz Londra'nin dogu yakasi, yalnizca yukarda sz edilen sa
gemi yapimi merkezi degil, ayni zamanda, daima dk cretli olan
szde "ev sanayii"nin de merkezidir. "Bakentin bir kesiminde dn
korkun bir grnm vardi. Dogu yakasindaki binlerce isiz, ellerinde
kara bayraklarla en mcsse* geit yapmadilar, ama insan seli gene de
ok etkiliydi. Bu insanlarin acilarinin ne oldugunu bilelim. Bunlar a-
577
Kurl Murks
Kupilul l
liktan lyorlar. Yalin ve mthi gerek ite bu. Tam 4O.OOO insan bu
durumda. ... Bu ahane sanayi merkezinin bir mahallesinde dnyanin
imdiye kadar grdg bu muazzam servet birikiminin hemen yaniba-
inda 4O.OOO aresiz insan aliktan lmle yzyze. Bu binlerce insan
imdi diger mahallelere yayiliyor; yari-aliktan sefaletlerini kulaklarimi-
za ve gkyzne haykiriyorlar; sefalet iersindeki yuvalarindan bize, i
bulamadiklarini ve dilenmelerinin de yararsiz oldugunu sylyorlar. Bu-
ralarda oturan vergi ykmllerinin kendileri de, kilisenin ykledigi yar-
dim zorunlulugu karisinda sefalet uurumunun kenarina gelmi
durumdalar." (S|cnJc|J, 5 Nisan 1867.)
ngiliz kapitalistleri arasinda Belika'yi, ne ii sendikalarinin, ne
de fabrika yasalarinin zorbaca nlemleri ile sinirlandirilmayan "alima
zgrlg" ya da ayni ey olan "sermaye zgrlg"nn cenneti diye
rnek vermek adet haline geldigi iin, burada Belikali emekilerin
"mutlulugu" zerine de bir-iki sz sylemek yerinde olacaktir. Bu mut-
lulugun sinirlarini herhalde Belika cezaevleri ve hayir kurumlari genel
denetmeni ve Belika Merkez statistik Komisyonu yesi M. Ducpeti-
aux'dan daha iyi kimse bilemez. Bay Ducpetiaux'nun, 80Je|s econo-
m/q0es Jes c|csses o0||/e|es en 8e|/q0e, Bruxelles 1855, adli yapitini
alalim. Burada, biz, diger eyler yaninda, yillik geliri ile harcamalari ok
kesin verilere dayanilarak hesaplanan ve beslenme koullari, askerler-
le, denizcilerle ve tutuklularla karilatirilan normal bir Belikali emeki
ailesini gryoruz. Aile, "baba, ana ve drt ocuktan oluuyor". Bu alti
kiiden, "drd, btn yil boyunca yararli bir ekilde alitirilabilir" du-
rumda. "Bunlar arasinda ne hasta, ne de aliamayacak durumda kim-
se bulumnadigi, ufak bir kilise aidati diinda, dinsel, manevi ve zihinsel
amalar iin bir harcama szkonusu olmadigi gibi, banka tasarrufu ya
da [sayfa 688| kr getiren irketlere para yatirilmadigi, lks ve benzeri eyler
iin para harcanmadigi" varsayiliyor. Bununla birlikte, baba ile en byk
ogul, "ttn kullanmayi" ve pazar gnleri "cc|c|e|'ye gitmeyi" adet
edinmiler ve bu i iin haftada 86 santim harciyorlar. "eitli ilerde
emekilere verilen genel cretlere gre erkeklere verilen en yksek or-
talama gnlk cret 1 frank 56 santim, kadinlara 8D santim, erkek o-
cuklara 56 santim ve kiz ocuklara 55 santimdir. Bu hesaba gre ailenin
toplam yillik geliri en fazla 1.O68 frank olabilir. ... Bu rnek ailede, biz,
olasi btn gelir kaynaklarini hesaba kattik. Ama, ailede anneye cret
denmedigini varsaymakla, e| //n/ //m/n ycccc| so|0n0 o||cyc |/c|.
Ev iindeki ileri kim yrtecek Kk ocuklara kim bakacak Yemegi
kim piirecek, bulaigi ve amairi kim yikayacak, skkleri kim
dikecek Emekilerin devamli karilatiklari ikilem bunlar."
Buna gre ailenin btesi yle:
Emeki, eger aagidaki kimseler gibi beslenmi olsaydi, ailenin
* Yigin halinde. -.
578
Kurl Murks
Kupilul l
yillik gideri u aigi verirdi:
Deniz eri 1.828 frank 76O frank aik
Kara eri 1.478 frank 4O5 frank aik
Mahkm 1.112 frank 44 frank aik
"Gryoruz ki, emeki ailelerinin ogu, ortalama deniz ya da
kara eri kadar degil, bir mahkm kadar bile beslenememektedir. 1847-
184D dneminde, eitli hapisanelerdeki bir mahkmun genel ortala-
ma masrafi, 68 santim idi. Bu rakam, bir emekinin gnlk masrafi ile
karilatirilirsa, 18 santimlik bir fark gsterir. Ayrica urasini da belirt-
mek gerekir ki, hapisanelerde, ynetim ve denetim ile ilgili gider-ler de
hesaba katilmakla birlikte, buna karin, mahkmlar, barinmalari iin
bir ey dememektedirler; kantinlerden yaptiklari aliyveriler bu bakim
giderlerine dahil edilmedigi gibi, bu gibi yerlerde bulunan insan sayisin-
in kabarik oluu ile, tkettikleri yiyecek ve diger eylerin szlemelerle
ya da toptan satinalinmasi sonucu giderler epeyce dmektedir. [sayfa
68D| ... yleyse bu durumda, ok sayida emeki ve hatta emekilerin
byk ogunlugu daha az giderle nasil yaayabiliyorlar Bunu ... sirrini
yalniz emekilerin bildikleri bazi arelere bavurarak beceriyorlar; r-
negin, gnlk yiyecek miktarini azaltiyorlar; bugday ekmegi yerine
avdar ekmegi yiyorlar; daha az et yiyorlar ya da hi yemiyorlar, te-
reyagi ile baharati da yle; btn ailenin stste oturdugu bir-iki odayla
yetiniyorlar ve oglanlarla kizlar yanyana ve ogu zaman ayni hasirin
zerinde yatiyorlar; giyim, yikanma ve teki temizlik gerelerinden ki-
siyorlar; pazar eglencelerinden vazgeiyorlar; yani kisacasi kendilerini
en istirapli yoksunluga mahkm ediyorlar. Bu son sinira dayandiktan
sonra, yiyecek fiyatlarinda ufak bir ykselme, iin durmasi, hastalik gibi
nedenler, emekinin ektigi sikintiyi artiriyor ve bsbtn mahvolmasi-
na yolaiyor; borlar birikiyor, veresiye kesiliyor, en gerekli giyecekler
ve eyalar rehine veriliyor ve en sonunda aile, kendisini, yoksullar liste-
sine kaydettiriyor."
145a
Gerekten de, bu "kapitalist cennet"inde gerekli
tketim maddelerinin fiyatindaki en ufak bir degimeyi, lm ve su
sayilarinda bir degime izliyor! (Bkz: Vcn//es| Je| Vcc|sc|c//. 0e
\|cm/nen \oo|0/|/ Brussel 186O, s. 15, 16.) Belika'da toplam D8O.OOO
aile var, resmi istatistiklere gre bunlarin DO.OOO'i servet sahibi, ve se-
men sayisi = 45O.OOO; kentliler ile kylerdeki aagi orta-sinif 8DO.OOO
Baba 8OO ign 1.56 franktan 468 frank
Ana 8OO ign O,5D franktan 267 frank
Erkek ocuk 8OO ign O,56 franktan 168 frank
Kiz ocuk 8OO ign O,55 franktan 165 frank
7 o | c m !.068 /|cn/
145a
Ducpetiaux, |.c., s. 151, 154, 155, 156.
57
Kurl Murks
Kupilul l
aile ve byk kismi devamli proleterlemekte ve bunlar = 1.D5O.OOO
kii. Ve ensonu 45O.OOO ii sinifi ailesi = 2.25O.OOO kii, ilerinde iyi
durumda olanlar Ducpetiaux'nun anlattigi mutlulugu tadiyorlar. 45O.OOO
ii sinifi ailesinden 2OO.OOO'i akini yoksullar listesinde.
(e) ln/|/: 7c||m P|o|e|c|ycs|
Kapitalist retim ve birikimin uzlamaz karit niteligi hi bir yer-
de, ngiliz tarimindaki (hayvancilik dahil) ilerleme ile ngiliz tarim emeki-
sinin durumundaki gerilemede oldugu kadar kendisini zalimce ortaya
koyamaz. Bugnk duruma dnmeden nce, geriye, hizla bir gzata-
cagim. ngiltere'de modern tarim, retim tarzindaki degiikligin balangi
noktasini oluturan toprak mlkiyetindeki devrim daha eski tarihlere
gitmekle birlikte, 18. yzyilin ortasinda balar. [sayfa 6DO|
Dikkatli bir gzlemci ama yzeyde kalan bir dnr olan Art-
hur Young'in 1771 yillarinda tarim emekisi ile ilgili olarak syledikleri-
ne bakilirsa, bunlari imdi, "kent ve kydeki ngiliz emekisinin altin
agi olan" 15. yzyil yle dursun "emekilerin bolluk iinde yaadiklari
ve servet biriktirdikleri"
146
14. yzyildaki emekilere gre ok acinacak
durumdadirlar. Ama, bu kadar gerilere gitmemize de gerek yok. 1777
yilinda yayinlanan ok gretici bir yapitta u satirlari okuruz: "Yoksul
emeki hemen hemen yerlebir olurken, byk ifti nerdeyse bir Gen||e-
mcn* dzeyine ykseldi. Yalnizca kirk yil ncekiyle bugnk durum
karilatirilinca, dtg zavalli durum apaik ortaya ikar. ... Toprak-
beyleri ile kiracilar ... emekiyi ... ezmek iin hep elbirligi yaptilar."
147
Bunun ardindan 1787 ile 1777 yillari arasinda gerek tarim emekileri
cretinin, nerdeyse , yani %25 dtg, ayrintilari ile tanitlaniyor. Dr.
Richard Price da, "modern politika", diyor, "aslinda yksek siniflarin
daha fazla yararinadir; zamanla verecegi sonular, btn kralligi yalniz-
ca beyler ile dilenciler ya da efendiler ve klelerden oluur hale getire-
cektir".
148
Gene de ngiliz tarim emekilerinin durumu 177O ile 178O yillari
arasinda, yiyecek ve barinma bakimindan oldugu kadar, kendine saygi
146
1ames E. Thorold Rogers, Prof. of Polit. Econ., in the University of Oxford, 4 l/s|o|y o/
4|/c0||0|e cnJ P|/ces /n En|cnJ, Oxford 1866, v. I, s. 6DO. Sabirli ve gayretli bir alimanin
rn olan bu yapit, imdiye kadar yayinlanan iki cildinde, yalniz 125D ile 14OO yillari arasindaki
dnemi kapsiyor. kinci cilt yalnizca istatistikleri ieriyor. Bu yapit, o zamana ait elimizde bulunan
tek otantik "l/s|o|y o/ P|/ces ["Fiyat Tarihi"|'dir.
* Beyefendi, centilmen. -.
147
Recsons /o| ||e lc|e lnc|ecse o/ ||e Poo|-Rc|es: or, a comparative view of the prices of
labour and provisions, Lond. 1777, s. 5, 11.
148
Dr. Richard Price, O|se||c|/ons on Re|e|s/onc|y Pcymen|s, 6. ed., By W. Morgan, Lond.
18O8, v. II, s. 158, 15D. Price, 15D. sayfada una iaret ediyor: "Bugn, emek-gcnn nominal
fiyati, 1514 yilina gre aagi yukari drt ya da en ok be kati fazladir. Oysa, bugdayin fiyati yedi
kati, etin ve giyim eyasinin fiyatlari onbe kati kadar ykselmitir. Bu nedenle, emegin fiyati,
geim giderlerindeki artila orantili olarak ykselmi olsa bile, bu giderlerdeki arti ile aradaki
oranti yari yariya bile degildir."
580
Kurl Murks
Kupilul l
ve eglence vb. ynnden de, o zamandan beri, bir daha ulaamadigi
ideal olarak kalmitir. Ortalama creti, 177O ile 1771 yillarinda DO /n|*
bugday, Eden zamaninda (17D7), yalnizca 65 /n|, 18O8'de ise 6O /n|
olarak ifade ediliyordu.
14D
Toprak sahiplerinin, iftilerin, fabrikatrlerin, tccarlarin, ban-
kerlerin, borsa speklatrlerinin, orduya mal satanlarin vb. [sayfa 6D1| byk
servetler edindikleri 1akobenlere-Kari Savain sonunda tarim emeki-
lerinin durumu yukarda gsterildigi gibiydi. Nominal cretler, kismen
banknotun degerini yitirmesi, kismen de bundan bagimsiz olarak temel
geim aralarinin fiyatlarindaki arti sonucu ykselmiti. Ama reel cret
degimesi, burada gereksiz ayrintilara girmeksizin basit bir ekilde gs-
terilebilir. Yoksul yasasi ile uygulanii, 17D5 ile 1814'te ayniydi. Bu yasa-
nin kirsal blgelerde nasil uygulandigi animsanacaktir: nominal cret
ile emekinin yaayabilmesi iin gerekli nominal miktar arasindaki far-
ki, oradaki yardim kurumlari sadaka eklinde tamamliyordu. iftinin
dedigi cret ile, yardim kurumlarinin kapadiklari cret aigi arasinda-
ki oran, bize, iki eyi gstermektedir. nce, cretlerin, asgari dzeyin
altina dtgn; sonra, tarim emekisinin ne oranda cretli emeki
ve dilenci kariimi haline geldigini, ya da kilise yardim kurulunun klesi
haline gelme derecesini. Diger btn kontluklardaki ortalama durumu
temsil eden tek bir kontlugu ele alalim. 17D5 yilinda Northamptonshire'da
ortalama haftalik cret 7 ilin 6 peniydi; 6 kiilik bir ailenin toplam yillik
gideri ise 86 sterlin 12 ilin 5 peni; bunlarin toplam geliri 2D sterlin 18
ilin; yardim kurumunun kapadigi aik 6 sterlin 14 ilin 5 peni. 1814
yilinda ayni kontlukta haftalik cret 12 ilin 2 peni; 5 kiilik bir ailenin
yillik toplam gideri 54 sterlin 18 ilin 4 peni; ailenin toplam geliri 86
sterlin 2 ilin; yardim kurumunun kapadigi aik 18 sterlin 6 ilin 4 peni.
15O
Kapatilan aik, 18D5'te, cretin 'ten azi, 1814'te yarisindan fazlasiydi.
Bu koullar altinda, Eden'in hl tarim emekilerinin kulbelerinde
buldugu azicik rahat ve huzur, 1814'te bsbtn yokolmutu.
151
iftinin
elinde btn hayvanlar iinde emeki, bu /ns||0mcn|0m |occ|e,** artik,
en ok ezilen, en kt beslenen ve en ok zulm greniydi.
Ayni durum, "188O Swing ayaklanmalari bize" (yani egemen sin-
iflara), "atee verilen harmanlarin iiginda, manfaktr ngilteresinde
oldugu kadar, tarim ngilteresinde de, sefalet ve isyan ettirici kapkara
bir huzursuzlugun, iin iin kivilcimlandigini gsterene kadar"
152
ses-
sizce srd gitti. Bu siralarda, Sadler, Avam Kamarasinda, tarim emek-
ilerine "beyaz kleler" adini takmi, [sayfa 6D2| Lordlar Kamarasinda bir
14D
Barton, |.c., s. 26. 18. 18. yzyilin sonu iin bkz: Eden, |.c.
15O
Parry, |.c., s. 86.
151
/J., s. 218.
152
S. Laing, |.c.. s. 62.
* O.55O litre. -.
** Konuan alet. -.
58T
Kurl Murks
Kupilul l
piskopos ayni unvani yinelemiti. O dnemin en dikkate deger ikti-
satisi E. G. Wakefield yle diyor: "Gney ngiltere kyls ... ne zgr
insandir, ne de kle; o, yalnizca dilencidir."
158
Tahil yasalarinin yrrlkten kaldirilmasindan nceki dnem,
tarim emekilerinin durumuna yeni bir iik getirdi. Bir yandan, tahil
yasalarinin gerek hububat reticilerini ne derece az korudugunu tanit-
lamak orta-sinif igirtkanlarinin ikarinaydi; te yandan, toprak aristok-
rasisinin fabrika sistemini yermeleri, bu yozlami, kalpsiz ve kibar
serserilerin, fabrika iilerinin istiraplarina kari duyduklari szde anlayi
ve gene bunlarin fabrika yasalari iin gsterdikleri "diplomatik aba",
sanayi burjuvazisini fkeden deliye dndryordu. Eski bir ngiliz ata-
sz, "hirsizlar birbirine dnce, namuslular kazanli ikar" der. Ger-
ekten de, egemen sinifin iki dman kesimi arasinda, emekileri
hangisinin daha utanmazca smrdg konusundaki grltl ve ateli
kavga, dogrularin ortaya ikmasina yaradi. Shaftesbury kontu olan Lord
Ashley, fabrika sistemine kari giriilen kampanyanin aristokrat ve in-
sancil bakomutaniydi. Bu yzden o, 1845'te Morning Chronicle'in ta-
rim emekilerinin durumu ile ilgili aiklamalarinda en gzde hedefti.
Zamanin en liberal yayin organi olan bu gazete, tarim blgelerine zel
muhabirler gnderiyor ve bunlar, yalniz genel bilgiler ve istatistiklerle
yetinmeyerek, hem konutuklari emeki ailelerinin ve hem de bunlarin
efendilerinin adlarini yayimliyordu. Aagidaki liste, Blanford, Wimbourne
ve Poole yresinde kye denen cretleri gstermektedir. Bu kyler
Bay G. Bankes ile Shaftesbury kontunun malidir. Grlecegi zere, bu
"aagi kilise papasi", ve ngiliz sofularinin bai, tipki Bankes gibi, emeki-
lerin zaten pek zavalli olan cretlerinin byk bir kismini ev kirasi ba-
hanesiyle cebe indirmektedir:
B R N C K Y
154
158
En|cnJ cnJ 4me|/cc, Lond. 1888, c. I, s. 47.
154
Bu amala toprak aristokrasisi, kendisine, hazineden, kukusuz Parlamento araciligi ile
ok dk faizle avans verdi, oysa iftiler bunu ok daha yksek faizie demek durumunday-
dilar.

o
c
u
k
l
a
r

(
a
)
A
i
l
e

y
e
l
e
r
i
S
a
y
i
s
i

(
b
)
E
r
k
e
k
l
e
r
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t
i

(
c
)

o
c
u
k
l
a
r
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t
i

(
d
)
T

m

A
i
l
e
n
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k
G
e
l
i
r
i

(
e
)
H
a
f
t
a
l
i
k

E
v
K
i
r
a
s
i

(
f
)
K
i
r
a

i
k
t
i
k
t
a
n
S
o
n
r
a

c
r
e
t
l
e
r
T
o
p
l
a
m
i

(
g
)
A
d
a
m

B
a

i
n
a
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t

(
h
)
. . p. . p. . p. . p. . p.
2
8
2
2
6
8
4
5
4
4
8
5
8
8
8
8
7
7
1
2
6
8
8
8
8
1O
7
6
2
1
1
1
2
1
6
4
6
6
7
7
8
5
6
6
8
1
1
1
1
1
1
6
8
D
D
/
1
582
Kurl Murks
Kupilul l
K N C K Y

o
c
u
k
l
a
r
(
a
)
A
i
l
e

y
e
l
e
r
i
S
a
y
i
s
i

(
b
)
E
r
k
e
k
l
e
r
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t
i

(
c
)

o
c
u
k
l
a
r
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t
i

(
d
)
T

m
A
i
l
e
n
i
n
H
a
f
t
a
l
i
k
G
e
l
i
r
i

(
e
)
H
a
f
t
a
l
i
k

E
v
K
i
r
a
s
i

(
f
)
K
i
r
a

i
k
t
i
k
t
a
n
S
o
n
r
a

c
r
e
t
l
e
r
T
o
p
l
a
m
i
(
g
)
A
d
a
m
B
a

i
n
a
H
a
f
t
a
l
i
k

c
r
e
t

(
h
)
. . p. . p. . p. . p. . p.
6
6
8
4
8
8
8
1O
6
5
7
7
7
7
7
1
1
6
6
1O
7
7
7
7
1
1
1
1
1
6
8
8
6
6
8
5
5
5
5
6
8
8
8
8
1
1
/
8
7
11
1
N C K Y
4
8
O
6
5
2
7
7
5
2
2 6
7
11
5
6
1
1
1O
6
1O
4
8
1
2
2
1
Tahil yasalarinin kaldirilmasi, ngiliz tarimi iin olaganst bir
drt oldu.
155
Byk apta boaltma kanallari, hayvanlari ahirda besle-
mek ve yapay otlaklar yetitirmek iin yeni yntemler, mekanik gb-
releme aygitlarinin kullanilmasi, killi topragi ilemede yeni yollar, madeni
gbrelerin daha fazla kullanilmasi, [sayfa 6D8| buharli makinelerden ve her
trl yeni makinelerden yararlanma, genellikle daha yogun bir tarim,
bu devrin zelligiydi. Krallik Tarimsal Kurumunun bakani Bay Pusey,
yeni makinelerin kullanilmasiyla, iftlikte (nispi) giderlerin yari yariya
azaldigini sylyor. te yandan da, topragin gerek verimi hizla yksel-
di. 4c|e baina daha fazla sermaye yatirimi ve dolayisiyla iftliklerde
daha fazla yogunlama, yeni yntemin temel koullariydi.
156
Ayni [sayfa
6D4| zamanda, ilenen topragin alani 1846-1856 arasinda 464.11D cc|e
artti, ve dogu kontluklarinda, tavan yatagi ve ciliz meralar halindey-
ken, mkemmel ekin tarlalari haline getirilen byk alanlari bu hesaba
katmiyoruz. Bu arada, tarimda alian toplam emeki sayisinda bir
dme oldugunu daha nce grm bulunuyoruz. Her iki cinsiyetten
ve her yatan fiili tarim emekisi sayisi, 1851'de 1.241.8D6 iken, 1861'de,
1.168.217'ye dmtr.
157
Bu nedenle, ngiliz Genel Saymani hakli ola-
rak yle diyordu: "18O1 yilindan bu yana, ifti ve iftlik emekisi
155
lonJon Econom/s|, March 2D
th
, 184, s. 2DO.
156
Orta-sinif ifti nfusundaki azali, zellimle u sayim kategorisinde grlebilir: "iftinin
ogullari, erkek torunlari, kardeleri, yegenleri, kizlari, kiz torunlari, kiz kardeleri"; yani iftinin
alitirildigi kendi ailesinin yeleri. Bu kategori, 1851 yilinda 216.851 kii iken, 1861'de 176.151
kiiye inmitir. 1851 ile 1871 yillari arasinda, 2O cc|e'dan kk iftliklerin sayisi DOO'den daha
fazla bir azalma gstermitir; 5O ila 75 cc|e arasindaki iftlikler 8.258'ten 6.87O'e inmitir; 1OO
cc|e'dan kk btn iftlikler iin de durum aynidir. Buna karilik, ayni yirmi yil boyunca,
byk iftliklerin sayisirda bir arti olmutur; 8OO-5OO cc|e arasinda olanlar 7.771'den 8.41O'a
ykselmi, 5OO cc|e'dan byk olanlar 2.755'den 8.D14'e ykselmi, 1.OOO cc|e'dan byk olanlar
4D2'den 582'ye ikmitir.
157
oban sayisi 12.517'den 25.55D'a ykselmitir.
583
Kurl Murks
Kupilul l
sayisindaki arti ... tarimsal rnlerin artiiyla hi bir oranti gsterme-
mektedir";
158
bu oransizlik tarim nfusundaki azalmanin, ilenen topra-
klarin alanindaki arti, daha yogun bir ileme yntemi, topraga ve
topragin iletilmesine yatirilan sermaye birikimindeki grlmemi by-
me, toprak rnlerinde ngiliz tarim tarihinde ei grlmemi yksel-
me, toprakbeylerine giden paylarin byk miktarlara ulamasi ve
kapitalist iftilerin genileyen servetleriyle elele gittigi son dnemde,
daha gze batar bir durum almiti. Btn bunlarin, pazarlarin, yani
kentlerin srekli ve hizli gelimesi, ve serbest ticaretin egemenligi ile
birlikte oldugu dikkate alinirsa, tarim emekisinin, ensonu, os| |o|
J/sc|/m/ne |e|0m,* kendisini mutluluktan sarho edecek, sec0nJ0m
c||em** ortami iinde bulmasi gerekir.
Ne var ki, Profesr Rogers, ngiliz tarim emekisinin yazgisinin,
14. yzyilin son yarisi ile 15. yzyildakiler yle dursun, 177O ile 178O
yillari arasindakiler ile karilatirildiginda bile ok daha beter oldugu,
"kylnn tekrar serf haline" ve hem de daha kt beslenen ve giyinen
bir serf haline geldigi sonucuna varmaktadir.
15D
Tarim emekilerinin
konutlari konusunda devir aan yapitinda Dr. 1ulian Hunter yle diyor:
"Hind'in" (tarim emekilerinin klelik zamanindan kalma adi) "mas-
raflari, yaayabilecegi en dk miktar olarak saptanir ... creti ve ba-
rinma giderleri, kendisinden saglanan kra gre hesaplanmaz. iftilik
hesaplarinda emeki sifirdir.
16O
... Varolma" (geim) "aralari [sayfa 6D5|
daima degimeyen bir miktar olarak dnlr.
161
Gelirinde daha da
fazla bir azalma iin, n/|/| |c|eo, n/|/| c0|o*** diyebilir. Elinde ancak
yaayabilecek kadar yedek yiyecegi oldugu iin, gelecekle ilgili kaygisi
yoktur. iftinin hesaplarina esas aldigi sifir noktasina zaten ulami
durumdadir. Gelecekteki gnler ne getirirse getirsin, ne bolluktan, ne
de kitliktan payina decek bir ey yoktur."
162
1868 yilinda, srgne ve agir hapis cezasina arptirilmi sulula-
rin beslenme ve alima koullari konusunda resmi bir aratirma yapil-
mitir. Sonular iki kalin cilt Mavi kitapta yer aldi. Diger eyler yaninda
yle deniyordu: "ngiltere'de cezaevlerindeki mahkumlarin beslenme
durumu ile ievlerindeki yoksullar ve ayni lkedeki serbest emekiler
arasinda yapilacak ayrintili bir karilatirma ... kukusuz, mahkumlarin
diger iki siniftan daha iyi beslendigi sonucunu ortaya koyacaktir."
168
158
Census, etc., |.c., s. 86.
15D
Rogers, |.c., s. 6D8. Mr. Rogers liberal okuldandir. Cobden ve Bright'in kiisel dostudur;
bu nedenle, laudator temporis acti [gemi zaman aigi -.| olamaz.
16O
P0||/c lec||| Se|en|| Reo||, 1865, s. 242. Bu nedenle, toprakbeyinin, tarim emekisinin
kazancinin arttigini duyar duymaz kirayi ykseltmesinde ya da, "karisi bir i buldugu iin",
iftinin, emekinin cretinde bir indirme yapmasinda olagan-dii bir ey yoktur. |.c.
161
|.c., s. 185.
162
|.c., a. 184.
* Bu kadar felaketten sonra. -.
** kinci anayol. -.
*** Mali yok, derdi yok. -.
584
Kurl Murks
Kupilul l
Oysa, "agir hapse arptirilmi herhangi bir mahkumdan istenen i
miktari, gene siradan bir gndelikiden istenilen miktarin neredeyse
yarisi kadardir."
164
Edinburgh cezaevi mdr 1ohn Smith' in tanik ola-
rak verdigi ifadeden birka ilgin nokta: n 5O56. "ngiliz cezaevlerinde-
ki yiyecek durumu, ngiltere'deki siradan emekilerin yiyeceginden daha
iyidir." n 5O. "skoya'da siradan tarim emekisinin ... pek seyrek et
yedigi bir gerektir." n 8O47. "Bu hkmllerin, siradan bir tarim
emekisinden ok daha iyi beslenmelerini gerektirecek bir neden var
midir Kesinlikle yoktur." n 8O48. "Kamu ilerinde alitirilan hkm-
llerin beslenme durumlarini, serbest emekilerin beslenme durumla-
rina yaklatirmak irin daha baka denemeler yapilmasi sizce gerekli
midir"
165
... "O" (tarim emekisi) "yle diyebilir: ok aliiyorum ama
yeteri kadar yemek yiyemiyorum, oysa cezaevindeyken, daha fazle
alimadigim halde daha fazla yerdim; byle olunca benim iin tekrar
cezaevine girmek daha iyi."
166
Raporun birinci cildine konulan tablodan
aagidaki karilatirmali zeti derledim. [sayfa 6D6|
HAFTALIK OLARAK BESN MKTARI
167
(Ons Olarak)
1868 tarihli hekimler komisyonunun, en kt beslenen siniflarin
aldiklari besin konusunda yaptigi aratirmanin genel sonularini okur
zaten biliyor. Tarim emekisi ailelerinin byk bir kisminin aldiklari
besinin, "aligin getirecegi hastaliklari nleyecek" miktarin altinda ol-
dugu animsanacaktir. Cornwall, Devon, Somerset, Wilts, Stafford, Ox-
ford, Berks ve Herts gibi tamamen kirsal blgelerde zellikle durum
byleydi. Dr. E. Smith, "Emekinin kendisinin aldigi besin" diyor, "belir-
tilen ortalama miktardan fazladir, nk aliabilmek iin ... ailenin
teki yelerinden ... daha fazla yemek yemek zorundadir ... daha yok-
sul blgelerde hemen hemen etle domuz etinin hepsini o yer. ... Kadin-

Azotlu
geler Miktari
Azotsuz
geler Miktari
Madensel
geler Miktari
Toplam
Portland (mahkum) 28.D5 15O.O6 4.68 188.6D
Donanma eri 2D.68 152.D1 4.52 187.O6
Er 25.55 114.4D 8.D4 148.D8
Araba iisi 24.58 162.O6 4.28 1DO.82
Mrettip 21.24 1OO.88 8.12 125.1D
Tarim emekisi 17.78 118.O6 8.2D 18D.O8
168
Reo|| o/ ||e Comm/ss/one|s ... |e|c|/n |o 7|cnso||c|/on cnJ Penc| Se|c/|0Je, Lond.
18D, s. 42, 5O.
164
|.c., s. 77. Vemo|cnJ0m |y ||e lo|J C|/e/ 10s|/ce.
165
|.c.. s. 11, V/n0|es o/ E|/Jence.
166
|.c., s. 1, Ek. s. 28O.
167
|.c., s. 274, 275.
585
Kurl Murks
Kupilul l
lar ile hizli byme agindaki ocuklarin aldiklari besin miktari, ogu
zaman ve hemen btn kontluklarda, bata azot olmak zere yetersiz-
dir.".
168
iftilerle birlikte oturan kadin ve erkek hizmetkarlar yeter de-
recede beslenirler. Bunlarin sayilari, 1851'de 288.277 iken, 1861'de
2O4.D62'ye inmitir. "Kadinlarin tarlalarda alimasi" diyor Dr. Smith "ne
denli sakincalari beraberinde getirirse getirsin ... imdiki koullar altin-
da aileye byk yarar saglar; nk bylece ailenin gelirine, ayakkabi,
giyecek alabilecek, kirayi deyebilecek ... bir ek gelir katilarak, daha iyi
beslenmeleri olanagi dogar.".
16D
ncelemenin en dikkate deger sonula-
rindan birisi de, Birleik Krallik'in diger blgelerine gre, ngiltere'deki
tarim emekilerinin, aagidaki tablonun da gsterdigi gibi "olduka
daha kt beslendikleridir". [sayfa 6D7|
Dr. Simon, resmi saglik raporunda, "Dr. Hunter'in raporunun he-
ORTALAMA YETKN TARIM EMEKSNN HAFTALIK
KARBON VE AZOT TKETM
17O
Karbon Azot
|c/n |c/n
ngiltere . . . . . . . . . . . . . . . 4O.678 1.5D4
Galler lkesi . . . . . . . . . . . 48.854 2.O81
skoya . . . . . . . . . . . . . . . . 48.D8O 2.848
rlanda . . . . . . . . . . . . . . . . 48.866 2.484
168
P0||/c lec|||, S/x|| Reo||, 1864, s. 288, 24D, 261, 262.
16D
|.c.. s. 262.
17O
|.c., s. 17. ngiliz tarim emekisi, rlandali tarim emekisine gre ancak drtte bir oraninda
st ve onun yarisi kadar ekmek elde eder. Arthur Young, bu yzyilin bainda "rlanda Gezisi"nde
buradaki emekilerin daha iyi besin aldiklarini grmt. Bunun ok basit nedeni yoksul rlandali
emekinin, zengin ngiliz iftisinden kiyaslanamayacak derecede daha insancil olmasidir. Galler
lkesine gelince, metinde sylenenler yalniz gney-bati iin geerlidir. Buradaki btn hekimler,
verem, siraca vb. gibi hastaliklar nedeniyle lm oranindaki artiin, halkin fizik koullarindaki
bozulmayla birlikte ykseldigi ve bu bozulmanin da yoksulluktan ileri geldigi kanisindadirlar.
"Onun" (tarim emekisinin) "bakim gideri gnde 5 peni dolayinda hesaplanmakla birlikte,
birok blgelerde bunun iftiye ok daha aza maloldugu sylenmektedir." (Zaten iftinin
kendisi de yoksuldur.) "... Bir para tuzlanmi et ya da salam ... hazmi g bir ie degmeyecek
kadar tahta gibi kupkuru tuzlu bir ey ... bir kazan bulamaca tat versin diye kullanilir ve emeki
gnlerce sabah-akam ayni eyi yer." Sanayideki ilerlemeler, onun iin bu soguk ve rutubetli
iklimde, "saglam ev dokumasi giyeceklerini birakarak ucuz ve szde pamuklu denilen eyleri
giyme" ve kuvvetli ikiler yerine bulaik suyu gibi ayi ime zorunluluklarini getirmitir. "Tarim
emekisi, saatlerce, rzgar ve yagmur altinda alitiktan sonra ktilbesine girer ve iersinde
turba ya da kil ile topaklanmi kk kmr paralarinin yandigi ve evreye bol miktarda
karbonik ve slfroz asidi yayan ocagin karisina oturur. Duvarlar ta ve amurdan rlmtr,
taban ise daha kulbe yapilmadan nceki iplak topraktan ibarettir, ati, samanla karitirilmi
toprak ve amurdur. Btn atlak ve yariklar, sicaklik kaybini nlemek iin tikanmitir,
cehennemi andiran bir atmosfer iersinde, yer, amurla kapli, biricik elbisesi sirtinda kuruyan
ii, ogu kez bulamacini burada itigi gibi, karisi ve ocuklariyla da burada yatar. Gecenin bir
kismini bu gibi kulbelerde geirmek zorunda kalan ebeler, ayaklarinin yerdeki amura nasil
battigini, zel bir hava deligi amak iin duvari kolayca nasil oyduklarini anlatmilardir. Toplumun
eitli kademelerinden pek ok tanik, bu ve benzeri sayisiz sagliga zararli etkilerin, zaten yeteri
kadar beslenmeyen kylleri, hastalikli ve siracali bir topluluk haline getirdigini sylyorlar. ...
Carmarthenshire ve Cardiganshire saglik memurlarinin ifadeleri ayni durumu arpici bir biimde
ortaya koymaktadir. Ayrica, daha byk bir felaket var: ok daha korkun bir salgin halindeki
58
Kurl Murks
Kupilul l
men her sayfasi" diyor, "tarim emekilerimizin konut durumlarindaki
yetertizlige ve sefalete taniklik ediyor. Uzun yillardir, bu ynden emeki-
lerin durumu gitgide ktlemektedir; bir gz oda bulmak imdi daha
da gletigi gibi, bulsa bile, gereksinmelerine belki imdi gemi yz-
yillarda oldugundan ok daha az uygun durumdadir. zellikle son yir-
mi-otuz yildir bu kt durum hizla artmakta ve emekilerin konut sorun-
lari imdi son derece [sayfa 6D8| kt bir duruma gelmi bulunmaktadir.
Emegiyle zengin ettigi kimselerin kendisine bir tr merhametle davran-
mayi uygun bulduklari durumlar diinda, bu konuda tam bir aresizlik
iersindedir. ledigi toprak zerinde baini sokacak bir yer bulmasi, bu
buldugu tek gz odanin dogru drst bir yer ya da domuz agili gibi
olmasi, yoksullugun baskisini geni lde azaltacak bir avu baheye
sahip olabilmesi btn bunlar, diledigi gibi bir konut bulma ya da
kirasini deyebilme gcne degil, bakalarinin, 'mallarini keyiflerince
kullanma hakkini' istedikleri gibi uygulamalarina baglidir. Bir iftlik, ne
kadar geni olursa olsun, zerindeki emeki konutlarinin ne sayisini,
ne de dogru drst olmasini ngren bir yasa vardir; emegi, gne gibi,
yagmur gibi gerekli olan bir toprak zerinde, emekiye en ufak bir hak
taniyan bir yasa da yoktur. ... Bu konuya diardan katilan bir ge de
gene onun aleyhine iler 'yoksul yasasinin konut ve vergi ykmll-
gyle ilgili maddelerinin baskisi altindadir."
171
Bu hkmler nedeniyle,
her yerel kilise ynetiminin, blgede oturan emeki sayisini azaltmada
maddi ikari vardir; ne yazik ki, tarim emekiligi, alikan emekiyle
ailesine gven ve srekli bir bagimsizlik getirecek yerde, ogu zaman
sonu dilencilige varan kisa ya da uzun bir yol olur ve bu yol boyunca
yoksulluk ve dilencilik o kadar yakindir ki, bir hastalik ya da geici bir
isizlik, derhal kilise yardimina muhta olmaya yolaar; ite bu yzden,
bir blgedeki tarim emekileri nfusu daima yoksullara yardim y-
kmllgne namzet bir topluluktur. ... Byk toprak sahipleri
172
... top-
ok sayida budalalar." imdi de, iklim durumu zerine birka sz. "Yilin sekiz-dokuz ayinda
btn lkede esen kuvvetli bir gney-bati rzgari beraberinde saganak halinde yagmur getirmekte
ve bu yagii tepelerin bati yamalari almaktadir. Pek az agaca, o da kuytu yerlerde raslanir; aik
yerlerde olanlar, agaliktan ikmi biimler alirlar. Kulbeler, ogu kez bir dagin etegine
gizlenmitir, ya da bir sel yatagina yapilmitir; otlaklarda ancak ciliz koyunlarla yerli sigirlar
yaayabilmektedir. ... Genler doguya, Glamorgan ve Monmuth maden blgelerine g ederler.
Carmarthenshire, madencilerin yetime yeri ve sakatlar yurdudur. Nfus bu yzden sayisini
ancak koruyabilir durumdadir." te Cardiganshire nfusu:
1851 1861
Erkek 45.155 44.446
Kadin 52.45D 52.D55
[Toplam|D7.614 D7.4O1
Dr. Hunter, P0||/c lec|||, Se|en|| Reo||, 1865, s. 4D8-5O2, css/m.
171
1865'de bu yasa bir dereceye kadar dzeltildi. Bu yamalarin hi bir ie yaramadigini
denemeler ok gemeden gsterecektir.
172
Bunu izleyen satirlari anlayabilmemiz iin "C|ose \/||ces ("Kapali Kyler")'in sahiplerinin,
bir ya da iki byk toprakbeyi oldugunu animsamamiz gerekir. "Oen \/||ces" ("Aik Kyler")
ise, topraklari daha kk toprakbeylerine ait olanlardir. Speklatrler ite bu ikinci tip zerinde
kulbeler ve kiralik yerler yaparlar.
587
Kurl Murks
Kupilul l
raklari zerinde emeki konutlari bulundurmamaya karar vermekle,
[sayfa 6DD| yoksullara kari olan sorumluluklarinin yarisindan o anda
kurtulmu olur. ngiliz anayasasi ile yasalarin, toprak zerinde bu tr bir
mutlak imlkiyet hakkina ne derece elverili oldugu, toprakbeyine 'ma-
lini keyfince kullanma' ve topragi elleriyle ileyenleri her an topragin-
dan srp ikartacak kadar dmanca davranma hakkini ne lde
tanidigi burada tartimayi dnmedigim konulardir. ... stelik bu top-
raktan srp atmak" (yetkisi) "... yalnizca szde kalmaz. ok geni
lde uygulandigi gibi ... aslinda bu uygulama tarim emekilerinin ko-
nut koullarinda balica ilkedir. ... Bu pisligin yayginligi konusunda Dr.
Hunter'in son sayimdan derledigi bir noktaya deginmek yetecektir: ko-
nuta olan gereksinme her yerde arttigi halde, son on yildaki ev yikimi,
ngiltere'nin 821 blgesinde ya da mahallesinde alip yrm ve" (ali-
tiklari blgenin diinda oturmaya zorlanan kimseler) "hi hesaba katil-
masa bile sz edilen blgeler, 1861 yilinda, 1851 yilina gre, yzde 5
1
/
8
oraninda daha fazla nfusu, yzde 4 oraninda daha az sayidaki eve
sigdirmak durumunda kalmilardir. ... Bu issizlatirma sreci tamamlan-
diginda, diyor Dr. Hunter, sonu, ancak obanlarla bahivanlarin ve ko-
rucularin oturabilecekleri birka kulbenin bulundugu ve yaptiklari i
geregi efendilerinden genellikle iyi muamele gren hizmetkarlarin yaa-
diklari gstermelik kyler (s|o0-|/||ce) olacaktir."
178
Ama topragin ilen-
mesi gerekmektedir, oysa bu toprakta alian emekiler, toprak
sahibinin kiracilari olmayip, kulbeleri yikildigi zaman belki de mil
tedeki bir komu kyde bir damalti bulmulardir ve alimaya oradan
gelmektedirler. Durumun byle bir gidie yneldigi yerlerde, hl ayak-
ta kalabilen kulbelerin bakimsiz ve perian durumlari, mahkum ol-
duklari akibet hakkinda bir fikir verir. Hepsi de yava yava yikilip gitmek
zeredirler. atisi henz yikilmami olanlarin emekiler tarafindan kir-
alanmasina izin verilir ve sanki dogru drst bir evmi gibi kira dedigi
halde, emeki de bu durumdan memnundur. Artik grp grecegi
onarim ve bakim, ancak iindeki meteliksiz kiracinin gc yettigi l-
de olacaktir. Ve ensonu, [sayfa 7OO| bsbtn barinilamaz duruma gelince
en alakgnll klelik llerine gre bile iinde durulamaz duruma
gelince bir kulbe daha topraga karimi olacak ve gelecekteki yok-
sulluk vergisi biraz daha hafifleyecektir. Byk toprak sahipleri, ege-
menlikleri altindaki toprak zerindeki nfusu seyrekletirmek yoluyla
yoksulluk vergisinden bylece kurtulurlarken, yerlerinden edilmi
emekiler en yakin kasaba ya da aik kyn yolunu tutarlar: en yakin
178
Bu tr bir gstermelik kyn grn ok hotur, ama Katerina II'nin Kirim yolculugu
sirasinda grdg kyler gibi gerekle ilgisi yoktur. Son zamanlarda obanlar da bu kylerde
grnmez oldular, szgelii, Market Harboro, 5OO cc|e byklgnde bir koyun iftligidir, ama
ancak tek bir kii alitirmaktadir. Bu gzel ovalarda, Leicester ve Northampton'in gzel
otlaklarinda uzun yryleri kisaltmak iin, obana, iftlikte bir oda ayriliyordu. imdi ise,
kendisine barinma bedeli olarak haftada on ilin veriliyor ve o da byle bir barinagi ancak
uzak bir aik kyde bulabiliyor.
588
Kurl Murks
Kupilul l
diyorum ama bu 'en yakin', emekinin her gn terini topragina
karitirdigi iftlikten -drt mil tede olabilir. Bu gnlk zahmetli
alimaya, imdi bir de, bir lokma ekmegin hatirina alti ya da sekiz mil
yolu tepmek eklenecek ve bu, kimsenin umurunda olmayacaktir. Ve
eger karisiyla ocuklari da, iftlikte aliiyorlarsa, ayni ey onlar iin de
szkonusu olacaktir. Bu uzun yolun, baina atigi dert, bu kadar da
degildir. Aik kylerde, kulbe speklatrleri, elden geldigince ucuza
maledecekleri bir yigin ini sigdirmak zere, kk toprak paralari sati-
nalirlar. Ve ite bu sefil yerlerde (aik kylerde olduklari halde, kentteki
en berbat konutun en kt zelliklerini taiyan bu barinaklarda) ngiliz
tarim emekileri stste yaar giderler.
174
... Ne var ki, buna karilik,
emekinin, ekip-bitigi toprak zerinde oturdugu yerlerde, konut duru-
munun, retken emegine layik biimde oldugunu sanmak yanli olur.
En byk malikanelerde bile.... emekinin kulbesi ... en sefil ve perian
durumda olabilir. Emekileri ile ailelerine konut diye herhangi bir ahiri
yeterli bulan toprakbeyi, [sayfa 7O1| kira konusunda en etin pazarliklara
girimekten de utanmaz.
175
Burasi, ocagi, helasi, penceresi, bir hendek-
ten baka akarsuyu, bahesi olmayan tek odali bir kulbe olabilir, ama
emeki bu haksiz durum karisinda bile aresizdir. ... Ve sagligi koru-
ma yasalari, ancak kagit zerinde varolan l szcklerdir ... ve uygu-
lanmalari geni lde, bu gibi inleri konut diye kiralayan malsahiplerinin
keyfine birakilmitir. ... Parlak ama pek az grlen durumlara bakarak,
ngiliz uygarliginin yzkarasi olan bu gereklerin ezici agirligini gzden
kairmak haksizlik olur. Bugnk konut durumunun berbatligi orta-
174
"Emekilerin evleri" (daima airi kalabalik aik kylerde bulunan) "arka yzleri,
malsahibinin kendisine ait oldugunu syledigi topragin daima son sinirina gelecek ekilde
sirayla yapildiklari iin, ancak n cepheden iik ve hava alabilirdi." (Dr. Hunter'in raporu, |.c., s.
185.) ogu kez kyn bira saticisi ya da bakkali aym zamanda evini kiraya verir. Bu durumda
tarim emekisi onun kiiliginde iftinin yanisira bir baka patron ile de kari kariyadir. Emeki,
bu adamin hem mterisi ve hem de kiracisidir. "On ilinlik haftaligindan yillik 4 sterlin kira
dldkten sonra, elinde kalanla saticinin istedigi fiyatla moJ/c0m [bir tutam -.| ayini, ekerini,
ununu, sabununu, mumunu ve birasini ondan satinalmak zorundadir." (|.c., s. 182 ) Bu aik
kyler, aslinda, ngiliz tarim proletaryasinin "aik cezaevleri"dir. Bu kulbelerden ogu, evredeki
btn serserilerin gelip getikleri kiralik yerlerden baka bir ey degildir. En kt koullar
altinda bile ogu kez drstlgn ve safligini ailacak ekilde korumu bulunan kir emekisi
ve ailesi, buralarda berbat olup giderler. Bina speklatrleri, kk toprak sahipleri ve aik
kyler karisinda, aristokrat tefeci takimi arasinda ikiyzlce omuz silkip gemek kukusuz
moda haline gelmitir. Bunlar, kendi "kapali kyler"inin ve "gstermelik kyler"inin bu aik
kylerin dogum yerleri olduklarini ve onlar olmaksizin varolamayacaklarini pekala bilirler.
"Emekiler ... kk mlk sahipleri olmasaydi, ogu kez alitiklari iftliklerin agalari altinda
uymak zorunda kalirlardi." (|.c.. s. 185.) "Aik" ve "kapali" kyler sistemi, btn V/J|cnJ [Orta
ngiltere kontluklari -.| ile batanbaa ngiltere'nin dogu kesiminde grlr.
175
"Malsahibi ... haftada 1O iline alitirdigi bir adamin sirtindan ayrica bir kr saglar; bu
zavalli irgattan, aslinda 2O sterlin bile etmeyen evinin kirasi iin yilda 4-5 sterlin kira sizdirir ve
bu ii 'ya evimde oturursun ya da baka bir yere ikarsin, ama benden bonservis falan isteme',
diyerek tehditle srdrr. ... Bir insan, durumunu iyiletirmek istese de, demiryolu yapiminda
ya da taocaginda alimaya kalkisa, ayni zorluk ve tehdit hazirdir: 'Ya bu dk cretle benim
iin aliirsin ya da haftaya buradan defolur gidersin; domuzunu al, baheye ektigin patatesleri
de sk gtr. Malsahibi (yani ifti) eger iine gelirse, bu gibi durumlarda iten ayrilanlari
cezalandirmak iin ev kirasini da ykseltir." (Dr. Hunter, |.c., s. 182.)
58
Kurl Murks
Kupilul l
dayken, bu konuda uzman gzlemcilerin, bu halin, sayica yetersizlik
karisinda ok daha kk bir felaket oldugunu sylemeleri, durumun
gerekten korkun oldugunu gsteriyor. Kirsal blgedeki emeki ko-
nutlarinin agiz agiza dolu oluu, yalniz iin saglik ynn nemseyenler
iin degil, insanca ve ahlakli bir yaam srdrlmesini dileyenler iin
de, yillardir derin bir kaygi kaynagi olmutur. Kirsal blgelerde bulaici
hastaliklarin yayilmasiyla ilgili haberlerde daima bu airi kalabaligin,
hastaligin nlenmesi konusundaki her trl abayi etkisiz duruma ge-
tirdigi zerinde israrla durulmasi, sanki ayni kalemden ikmi gibi, ayni
tmcelerle yinelenir durur. Kirsal yaamin saglik zerindeki ok yararli
etkilerine karin, bulaici hastaliklarin yayilmasina elverili olan bu n-
fus yogunlugunun, ayni zamanda, bulaici olmayan hastaliklarin ortaya
ikmalari iin de uygun bir ortam yarattigi gene tekrar tekrar belirtilir.
Kirsal nfustaki bu airi yogunlugun ktlklerini belirtenler, daha byk
ktlkler karisinda da susmamilardir. Bunlarin balica konulari, yal-
nizca sagliga zararli etkiler oldugu halde, bu konudaki diger ilikiler
zerinde de hemen daima ayni ilgiyle durmular ve dikkatleri
ekmilerdir. Evli ya da bekar her iki cinsiyetten yetikin kimselerin,
ufacik bir odada siki siki yatip kalkmalarinin ok sik grlen durum-
lar oldugunu ve bu durumda her trl ar ve haya duygularinin zedelen-
digini, ahlakin zorunlu olarak bozuldugunu [sayfa 7O2| raporlarinda bir inan
olarak belirtmilerdir.
176
rnegin, Buckighamshire'in Wing blgesinde,
bir tifo salgini konusundaki son yillik raporun ekinde Dr. Ord, ateler
iinde kendisine gelen, Wingrave'den bir delikanlinin 'hastaliginin ilk
gnlerinde dokuz kiiyle ayni odada uyudugunu, iki hafta iinde bun-
lardan birka tanesinin de hastaliga yakalandigini ve birka hafta iin-
de bu dokuz kiiden beinin ateinin ykseldigini ve bir tanasinin de
ldgn' syledigini belirtir. ... Salgin sirasinda Wing'e giden St. Geor-
ge hastanesi hekimlerinden Dr. Harvey'den tipki bu rapora benzeyen
bilgiler alinmitir. ... 'Ateli bir hastaliga tutulan gen bir kadin, babasi,
anasi, pi ocugu, kardei iki delikanli, herbirinin birer pii olan iki kiz
kardei ... hepsi 1O kii ile birlikte ayni odada yatiyordu. Birka hafta
nce ise, bu odada 18 kii kaliyordu.'"
177
Dr. Hunter, tamamen tarim blgelerinde degil, ngiltere'nin btn
kontluklarinda, 5.875 tane tarim emekisi kulbesinde aratirmalar
yapmitir. Bunlardan 2.1D5'inde yalnizca tek bir yatak odasi (ogu kez
176
"Gen evli iftler, yetikin erkek ve kiz kardeler iin iyi rnek oluturmazlar: olaylari
grp saptamak mmkn olmamakla birlikte, karde1er arasi cinsel ilikiden dolay, bu ie
katilan kadinlarin byk istiraplarla ve bazan lmle yzyze geldiklerini sylemek iin yeter
bilgiler vardir." (Dr. Hunter, |.c., s. 187.) Uzun yillar Londra'nin en berbat mahallelerinde grev
yapmi olan bir tara polis memuru, kyndeki kizlar iin unlari sylyor: "Bunlardaki aik-
saikligi ve utanmazligi, Londra'nin en berbat yerlerindeki grevim sirasinda bile grmedim. ...
ogu kez, byk oglanlarla kizlar, analarla babalar ayni odada yatip kalkiyorlar ve domuzlar
gibi yaiyorlar." (C|/|J. Em|. Com. S/x|| Reo||, 1867, s. 77 sq., n 155.)
177
P0||/c lec|||, Se|en|| Reo||, 1865, s. D, 14 passim.
50
Kurl Murks
Kupilul l
ayni zamanda oturma odasi olarak da kullanilir), 2.D8O'unda iki ve
25O'sinde ikiden fazla oda bulunmaktadir. Aagida bir dzine kontluk-
tan seilen birka rnek veriyorum.
(!.) 8eJ/o|Js|/|e
W|es||/n|0o|||. ogu daha kk olmakla birlikte yatak oda-
lari 12 ayak uzunlukta 1O ayak geniliginde. Kk tek katli kulbeler
ogu zaman, tahta perde ile iki yatak odasina blnm, 5 ayak 6 in
yksekligindeki mutfakta da ogu kez bir yatak bulunur. Kira, yillik 6
sterlin. Kiracilar helalarini kendileri yapar, ev sahibi yalniz bir ukur
saglar. Bir kii hela yapar yapmaz, btn komular bundan yararlanma-
ya balarlar. Richardson denilen bir aileye ait bir ev, kusursuz bir gzel-
lik rnegiydi. "Sivali duvarlar, baloya giden bir hanimin elbisesi gibi
dalgaliydi. [sayfa 7O8| Tavanin bir ucu ieri, teki ucu diari kalkikti ve
burada, fil hortumu gibi bkntl amur ve tahta bacasiyla talihsiz bir
ocak dikilip kalmiti. Yuvarlanmasin diye uzun direkten bir de destegi
vardi. Kapisiyla penceresi baklava gibi yapilmiti." Gezilen evden yalni-
zca 4 tanesinde birden fazla yatak odasi vardi ve hepsi de tika-basa
doluydu. Tek yatak odasindaki serili ilteler 8 yetikin, 8 ocuk, 6 o-
cuklu evli bir ift vb. barindiriyordu.
00n|on. 4-5 sterlin arasinda degien yksek. kiralar; haftalik
ii creti 1O ilin. Ailedeki hasir rmeciligi ile kirayi karilamayi um-
uyorlar. Kiralar ykseldike, bunu karilamak iin daha ok sayida in-
san alimak zorunda. Bir yatak odasinda oturan 4 ocuklu alti yetikin
insan, 8 sterlin 1O ilin dyor. Dunton'da, di lleri 15 ayak uzun-
lugunda 1O ayak geniliginde en ucuz evin kirasi 8 sterlin. ncelenen
evlerden yalniz bir tanesinin 2 yatak odasi var. Kyn biraz diinda,
"kiracilarin, pisliklerini etrafina yaptiklari" evin kapisi, alt tarafindan D
in ryp yokolmu; geceleri birka tugla ve hasirla ustalikla kapa-
tilan bir giri. Pencerede camla gerevenin yarisi paralanmi. Eya
diye bir ey yok, 8 yetikin insan, 5 ocuk iie uzanmi; Dunton, Big-
gleswade Birliginde diger yerlerden daha kt durumda sayilmaz.
(?.) 8e|/s|/|e
8een|cm. 1864 Haziraninda bir adam, karisi ve drt ocugu ile
tek katli bir kulbede oturuyordu. Kizlarindan birisi, kizila yakalanarak
iten eve dnd. ld. ocuklarindan birisi de hastalanip ld. Dr.
Hunter ziyaret ettigi sirada, ana ile ocuklardan birisi tifsten yatiyordu.
Baba ile ocuklardan birisi diarda yatiyordu, ama burayi tecrit etme
glg vardi, nk hastaliktan kirilan evin, kirli amairlari, zavalli
kyn kalabalik pazar yerinde yikanmayi bekliyordu. Evin kirasi hafta-
da 1 ilindi; kari-koca ve 6 ocuk iin bir yatak odasi vardi. Evlerden
5T
Kurl Murks
Kupilul l
birisinin haftalik kirasi 8 peniydi, 14 ayak 6 in uzunlugunda, 7 ayak
geniligindeydi; mutfagin yksekligi 6 ayakti; yatak odasi penceresizdi;
ocagi, kapisi yoktu, yalniz girie ailiyordu; bahe de yoktu. Bir adam,
burada, yetikin kizlari ve ogluyla uzun sre oturmutu; baba ile ogul
yatakta yatiyorlardi, kizlar da girite. Aile burada otururken her iki kizin
da birer ocugu vardi, bir tanesi ievine sigindi, ama sonra eve dnd.
[sayfa 7O4|
(3.) 80c//n|cms|/|e
8O kulbede 1.OOO acre'lik yerde 18O-14O kii yaiyor. Braden-
ham mahallesi, 1.OOO acre yer kapliyor. 1851'de 86 evde 84 erkek 54
kadin yaiyordu. Cinsiyetler arasindaki bu sayi eitsizligi 1861'de D8
erkek ve 87 kadin olmak zere kismen giderildi; 1O yilda arti; 14 erkek
ve 88 kadin. Bu arada ev sayisinda bir eksilme.
W/ns|o0. Byk kismi olduka iyi biimde yeni yapi; evlere
olan talep fazla, nk ok perian durumdaki kulbelerin haftaligi, 1
ilin ile 1 ilin 8 peni arasinda.
Wc|e| Ec|on. Burada toprakbeyleri, artan nfus karisinda,
evlerin aagi yukari yzde 2O'sini yikmilar. ine gitmek iin 4 mil
kadar yol yryen yoksul bir emekiye daha yakin bir kulbe bulup
bulamayacagi sorulunca, "Hayir, dedi, bu kalabalik ailemle kimse bana
ev vermez.".
7/n/e|'s EnJ, Winslow yakininda. inde 4 byk ve 5 ocugun
yatip kalktigi bir oda; 11 ayak uzunlugunda D ayak geniliginde, en
yksek yeri 6 ayak 5 in; bir bakasi, 11 ayak 7 in uzunlugunda, D ayak
geniliginde, 5 ayak 1O in yksekliginde ve 6 kii barindiriyor. Bu ailelerin
herbiri, bir hkml iin gerekli grlenden daha az yerde oturuyor.
Her evde tek bir yatak odasi var, hi birinde arka kapi yok; su pek az;
haftalik kira, ziyaret edilen evlerde 1 . 4 p. ile 2 . arasinda. Grlen 16
evden yalniz birinde, bir erkek, haftada 1O ilin kazaniyor. Yukarda
anlatilan koullarda adam baina den hava miktari, boyutlari 4'er
ayak olan bir kutuya btn gece kapatilmi bir insanin hava miktari
kadardir. Ne var ki, bu eski kulbeler, orasindan burasindan zaten ha-
valanmakta.
(1.) Ccm||/Jes|/|e
Gcm||/ncy, birka toprakbeyine aittir. Buradaki kulbeler ben-
zerlerinin en sefil ve perianidir. ogu hasirdan yapilmadir. "ldrc
bir miskinlik, pislige umutsuzca boyun egme" burada egemenligini sr-
dryor. Merkezdeki ihmal, evlerin rmekte oldugu kuzey ve gney
di mahallelerde ldrc bir hal almi. Ortalikta grnmeyen toprak-
beyleri, bu zavallilarin kanlarini rahata emiyorlar. Kiralar ok yksek;
52
Kurl Murks
Kupilul l
8-D kii ufak bir yatak odasinda stste; iki yerde de, herbiri 1-2 ocuklu
6 insan tek bir kk odada yatip kalkiyor. [sayfa 7O5|
(5.) Essex
Bu kontlukta, insan sayisi ile kulbe sayisindaki azalma, birok
mahallede elele gidiyor. Bununla birlikte, 22 mahallede, evlerin yikilmasi,
nfus artiini nleyemedi, ya da genellikle "kentlere g" adi altinda
yeralan zorunlu boalmalari gerekletiremedi. Fingringhoe'da 8.448
cc|e'lik bir mahallede, 1851'de 145 ev vardi; 1861'de ise yalniz 11O ev.
Ama halk buradan uzaklamak istemiyordu, ve bu koullar altinda og-
almayi da baardi. 1851'de 252 kii 61 evde oturuyordu, ama 1861'de
262 kii 4D eve sigiti. Basilden'de 1851'de, 157 kii, 1.827 cc|e zerinde,
85 evde yaiyordu, on yilin sonunda 18O kii 27 evde. Fingringhoe'nun
mahalleleri, South Farnbridge, Widford, Basilden ve Ramsden Crags'da,
1851'de 1.8D2 kii, 8.44D cc|e zerinde 816 evde oturuyordu, 1861'de,
ayni alanda, 1.478 kii 24D evde.
(6.) le|e/o|Js|/|e
ngiltere'de "tahliye-isterisi"nden en ok aci eken yer, bu kk
kasaba oldu. Nadby'de genellikle iki odali airi kalabalik kulbelerin
ogu, iftilerindi. Bunlari, yilligi, 8-4 sterlinden kolayca kiralayabiliyor-
lardi, dedikleri haftalik cret D ilindi.
(7.) l0n|/nJons|/|e
lc||/o|J'da 1851'de 87 ev vardi; kisa sre sonra bu 1.72O cc|e'lik
kk mahallede 1D kulbe yikildi; 1881'de nfus 452, 1851'de 882,
1861'de 841. Tek odali 14 kulbe ziyaret edildi. Bir tanesinde, evli bir
ift, 8 byk oglan, 1 byk kiz, 4 ocuk toplam 1O nfus; bir baka-
sinda 8 byk, 6 ocuk. inde 8 kiinin yattigi odalardan biri, 12 ayak
1O in boyunda, 12 ayak 2 in enindeydi, yksekligi 6 ayak D inti: ikin-
tilar dahil adam baina ortalama 18O ayak kp dyordu. 14 odada 84
byk, 88 ocuk. Kulbenin pek azinda bahe vardi, ama oturanlarin
ogu, 1O ya da 12 iline bir |ooJ* byklgnde kk bir toprak kira-
liyordu. Bu baheler, zaten helasi olmayan evden uzaktaydilar. Aile,
"ihtiyacini defetmek iin ya oraya kadar giderler", ya da bu mahallede
oldugu gibi, haa huzurdan, "bir dolabin ekmecelerini sirayla doldura-
rak bunlari haftada bir kez gbre niyetine bahelerine gtrp
boaltirlar". 1aponya'da yaam koullari, herhalde bundan daha temiz
ilerliyor. [sayfa 7O6|
* Dnmn onda biri. -.
53
Kurl Murks
Kupilul l
(8.) l/nco|ns|/|e
lcn|o/|. Burada Wright'in evinde bir adam, karisi, anasi ve 5
ocugu ile oturuyor; evde bir mutfak, bulaikyeri ve mutfagin zerinde
bir yatak odasi var; mutfakla oda 12 ayak 2 in boyunda ve D ayak 5 in
eninde; alt katin tamami 21 ayak 8 ine D ayak 5 in. Yukardaki yatak
odasi tavanarasindadir ve duvarlari tepe noktasinda gen gibi birleir,
nde ufak bir pencere vardir. "Bu adam burada niin oturuyordu Bahe-
nin hatirina mi Hayir, nk bahe ok kk. Kira ne kadar Yksek,
haftada 1 ilin 8 peni. ine mi yakin Hayir, 6 mil uzak, yani gnde
gidi-geli 12 mil yol yryor. Burada oturmasinin nedeni, burasi kira-
likti" ve nerede, hangi koulla olursa olsun, tek baina bir kulbede
oturmak istiyordu. Aagida, Langtoft'ta 12 yatak odali, 88 yetikin ve 86
ocugun oturdugu 12 evin istatistigi verilmitir:
LANGTOFT'TA ONK EV
(9.) len|
lenn/n|on, 185D yilinda difteri salgini iktigi ve blge doktoru-
nun yoksul, siniflarin durumlari zerine bir aratirma yaptigi siralarda
ok kalabalik bir yerdi. Hekim, ok insanin alitigi bu blgede, bazi
kulbelerin yikildigini, ama yeni hi bir kulbenin yapilmadigini grd.
Bir mahallede, kukafesi denilen drt ev vardi; herbirinde aagidaki
boyutlarda (ayak ve in olarak) 4 blm vardi:
[sayfa 7O7|
(!0.) No|||cm|ons|/|e
8|/n0o|||, P/c//o|J ve F|oo|e. Bu kylerde kiin, 2O-8O kii
E
v

N
o
Y
a
t
a
k
O
d
a
s
i
Y
e
t
i

k
i
n
l
e
r

o
c
u
k
l
a
r

n
s
a
n
S
a
y
i
s
i
E
v

N
o
Y
a
t
a
k
O
d
a
s
i
Y
e
t
i

k
i
n
l
e
r

o
c
u
k
l
a
r

n
s
a
n
S
a
y
i
s
i
1
2
8
4
5
6
1
1
1
1
1
1
8
4
4
5
2
5
5
8
4
4
2
8
8
7
8
D
4
8
7
8
D
1O
11
12
1
1
1
1
1
1
8
8
2
2
8
8
8
2
O
8
8
4
6
5
2
5
6
6
Mutfak D ayak 5 in; 8 ayak 11 in; 6 ayak 6 in
Bulaiklik 8 ayak 6 in; 4 ayak 6 in; 6 ayak 6 in
Yatak odasi 8 ayak 5 in; 5 ayak 1O in; 6 ayak 8 in
Yatak odasi 8 ayak 8 in; 8 ayak 4 in; 6 ayak 8 in
54
Kurl Murks
Kupilul l
isizlikten sokaklarda dolaip duruyordu. iftiler daima bugday ve yum-
ru bitkiler yetien topraklari yeterince srmyorlar, toprakbeyi, iki-
iftligini birletirmeyi yegliyordu. Bylece isizlik baliyordu. Bir yanda
toprak, emekiyi agirirken, te yanda gereksinme iinde toprak emeki-
leri onu istekle seyrediyorlardi. Yazin airi-alimaktan pestilleri ikan,
kiin ise neredeyse aliktan lecek duruma gelen emekiler, kendileri-
ne zg argolari ile yle diyorlardi: "||e c|son cnJ en||e/o|/s seem
/|/| |o Jec|| c| ||em" ("rahiplerle soylular anlailan elbirligi ile bizi ge-
bertecekler").
Floore'da ufacik bir odada, 4, 5, 6 ocuklu bir aile; 8 byk, 5
ocuk; bir kari-koca, dede ve kizildan yatan 6 ocugun oturdugu
grlmtr; iki odali iki evin birinde 8, tekinde D kii oturuyordu.
(!!.) W/||s|/|e
S||c||on. Gezilen 81 evden 8'inde yalniz tek oda var. Pentill'de
kulbe kirasi, haftada 1 ilin 8 peni; iinde 4 byk ve 4 ocugun
yaadigi oda, yalnizca drt duvar, tabani akil kapli, tavan ise rk bir
hasirla rtlm.
(!?.) Wo|ces|e|s|/|e
Ev yikimi burada o kadar fazla degil; gene de 1851-1861 arasinda
her evde oturanlarin ortalama sayisi 4,2'den 4,6'ya ykselmi durumda.
8cJsey. - Burada olduka kulbe ve kk bahe var. Bazi
iftiler, kulbelern, "yoksullari buraya ektigi iin balarina bela ol-
dugunu" sylyorlar. Bir bey de yle diyor: "yoksullar iin ne yapilsa
fayda etmez; 5OO kulbe bile yapilsa hemen kapiilir; aslinda ne kadar
yapsan o kadar istekleri artar." (Ona kalirsa, nce evler kiracilari dogu-
ruyor, sonra da onlar dogal bir yasaya uyarak "barinma araci" istiyor-
lar.) Dr. Hunter'in gr: "Bu yoksullar da bir yerlerden geliyorlar ve
Badsey'de bunlari ekecek, yardim falan gibi, herhangi bir ey olmadi-
gina gre, onlari buraya gnderen daha kt bir yerden ayrilma zorun-
da kalmi olmalari gerekir. Eger herkes iine yakin bir yerde, biraz
toprakla, [sayfa 7O8| baini sokacak bir yer bulsaydi, bir kari topraga ifti-
nin ona verdiginin iki kati para dedigi Badsey'e gelmeye kalkimazdi."
Kentlere srekli gc, iftliklerin biraraya toplanip yogunlamasi,
ekilebilir topraklarin, mera haline getirilmesi, makineleme vb. nedeni-
yle kirsal blgelerde srekli arti-nfus meydana gelmesi ve kulbelerin
yikilmasiyla tarimsal nfusun zorla yerlerinden edilmeleri hep elele gi-
der. Bir blgede insan ne kadar seyrek olursa, "nispi arti-nfus" o kadar
fazla, alima aralari zerindeki baski o kadar byk, tarimsal n-
fusun, barinma olanaklarina gre mutlak fazlaligi o derece stn ve
dolayisiyla kylerde yerel arti-nfus birikimi ile insanlarin en berbat
55
Kurl Murks
Kupilul l
koullar altinda stste yaamalari o denli yogun olur. nsanlarin kitle
halinde, daginik kk kylerde ve kasabalarda toplanmalari, topraktan
zorla srlp ikarilmalari sonucu meydana gelir. Sayilari azaldigi ve
sagladiklari rnlerin kitlesi bydg halde, tarim emekilerinin sre-
kli olarak gereksiz hale gelmeleri, sefalete dmelerinin nedeni olur.
Bu yoksul ve perian durumlari, bulunduklari yerlerden srlmelerinin
nedeni ve son direnme glerini de kirarak onlari byk toprak sahiple-
riyle byk iftilerin klesi haline dntren sefil barinma koullarinin
balica kaynagidir.
178
Bylece, en dk cret, onlar iin doga yasasi
haline gelir. Toprak, zerindeki srekli "nispi arti-nfusa" karin, gene
de seyrek nfuslu bir yerdir. Bu, yalnizca, insanlarin, kentlere, maden-
lere, demiryolu yapimina vb. dogru akttigi noktalarda yerel olarak grl-
mez, ayni durum, ilkyaz, ve yazin oldugu kadar hasat zamaninda da,
ngiliz tariminin son derece dikkatli ve yogun alitigi ve ek iiye gere-
ksinme duydugu dnemlerde de her yerde farkedilir. Topragin olagan
gereksinmeleri iin her zaman gereginden fazla, [sayfa 7OD| oysa olagan-
st ya da geici zamanlar iin her zaman gereginden az tarim emekisi
vardir.
17D
te bu nedenle, resmi belgelerde, ayni yerlerde ve ayni zaman-
larda hem ii eksikligi ve hem de ii fazlaligi konusunda eliik
ikayetlere rasliyoruz. Geici ya da yerel emek gereksinmesi, cretler-
de ykselmeye yolamaz, ama kadinlarla ocuklarin zorla tarlalara gn-
derilmelerine, ve giderek daha kk yalarda smrlmelerine yolaar.
178
"Tarim emekisinin tanri vergisi alimasi onun durumuna bir haysiyet kazandirir. O, bir
kle degil, bir bari eridir ve toprakbeyinin, ona, evli erkeklere sulanacak trden bir ev vermesi
gerekir, nk ondan, lkenin askerden istedigi gibi zorunlu bir emek-gc istemektedir. Yaptigi
i iin, askerin aldigindan daha fazla bir cret almamaktadir. Tipki asker gibi o da daha ok
gen, bilisiz ve kendi iinden ve oturdugu yerden baka bir ey bilmedigi bir zamanda ie alinir.
Erken evlilik ve evrenin eitli yasalari onun zerinde, kura ve askeri ceza yasalarinin ilemesi
gibi etkili olur." (Dr. Hunter, |.c., s. 182.) Arasira ok yumuak kalpli bir toprakbeyinin kendi
eseri olan yalnizlik ve issizliktan yakindigi da grlr. Lord Leicester, Hookham atosunun
tamamlanmasi zerine kendisini kutlamaya gelenlere yle diyor: "nsanin kendi lkesinde
yaapayalniz olmasi hznl bir ey. evreme bakiyorum benimkinden baka ev yok. Ben,
Devler atosunun deviyim ve btn komularimi yuttum."
17D
Son on yildir Fransa'da buna benzer bir hareket grlyor: kapitalist retim, tarimi ele
geirdigi lde "arti" tarimsal nfusu kentlere sryor. Burada da, gene, barinma ve diger
koullarda, arti-nfusun kaynagindaki bozulma ve yozIamalari gryoruz. Bu, topragin
parsellenmesi sisteminin yarattigi "P|o|e|c|/c| /onc/e|" ["toprak proletaryasi" .| konusunda,
digerlerl arasinda, Colins'in daha nceki sz edilen yapitina ve Karl Marx'in, 0e| 4c||:e|n|e
8|0mc/|e Jes lo0/s 8oncc||e, 2. Aufl., Hamburg, 186D, s. 56, sqq., [Louis Bonaparte'in 18
Brumaire'i, Sol Yayinlari, Ankara 1D77, s. 185 vd.| adli yapitina bakiniz. 1846 yilinda Fransa'da
kent nfusu yzde 24,42, tarimsal nfus yzde 75.58; 1861'de ilki yzde 28,86, ikincisi yzde
71.14 idi. Son be yil iersinde, tarimsal nfus yzdesindeki azalma daha da belirlidir. Daha
1846 yilinda Pierre Dupont, "iler" arkisinda, yle diyordu:
Mal vetus, loges dans des trous,
Sous les combles, dans les decombres,
Nous vivons avec les hiboux
Et les larrons, amis des ombres,
[stba lime lime, izbe deliklerde,
ati katlarinda, yikintilar iinde,
Yaariz, karanliklarin dostu
Baykular ve ugrularla birlikte.|
5
Kurl Murks
Kupilul l
Kadinlarla ocuklarin smrlmeleri byk boyutlara ulair ulamaz,
bu durum, erkek tarim emekilerini arti-nfus haline getirmenin ve
cretlerini drmenin bir araci haline gelir. ngiltere'nin dogusunda
bu ce|c|e |/c/e0x'nn* parlak bir sonucu olarak, burada kisaca ele alin-
masi gereken, "ekip sistemi" denilen eyi yaratmitir.
18O
Bu ekip sistemi, Lincoln, Huntington, Cambridge, Norfolk, Suf-
folk, ve Nottingham kontluklarinda btnyle, evredeki Northamp-
ton, Bedford ve Rutland kontluklarinda yer yer egemendir. Lincolnshire
bize rnek olabilir. Bu kontlugun byk bir kismi eskiden bataklik halin-
deki yeni topraklardir ve hatta bu adi taiyan dogu kontluklari gibi son
zamanlarda denizden kazanilmitir. Buharli makineler su boaltma
ilerinde harikalar yaratmilardir. Bir zarmanin bataklik ve kumluklari
imdi hububat ve yksek rant denizi halini almilardir. Axholme adasi
ile Trent kiyilarindaki diger blgelerde de, insan emegiyle kazanilan
alvyon topraklar iin de ayni eyler sylenebilir. Yepyeni iftliklerin
dogup gelimesi [sayfa 71O| lsnde, yeni kulbelerin yapilmamasi bir
yana, eskiler de. yikilmi ve gerekli emek-gc ancak millerce uzaktaki
aik kylerden, tepelerin evresini dolanan uzun yollarin ailmasiyla
saglanabilmitir. Halk, ki mevsiminin srekli su baskinlarindan koru-
nabilmek iin, daha nceleri ancak buralara siginabilmiti. 4OO-1.OOO
cc|e'lik iftliklerde oturan emekiler (bunlara "devamli emekiler" de-
nir), yalnizca, srekli, zor ve atla yapilan trdeki tarim ilerinde
alitiriliyordu. Her yz cc|e'da ortalama yalniz bir kulbe bulunuyordu.
rnegin bu bataklik arazi iftiilerinden biri, Aratirma Komisyonu nn-
de unlari sylemiti: "Hepsi de ekilebilir 82O cc|e toprak iliyorum.
iftligimde hi kulbe yok. imdi iftligimde tek bir ii var. evrede
oturan drt at srcm var. Hafif ileri, biz, gezginci ekiplere yaptiriyor-
uz."
181
Toprak, yanan otlarin sklmesi, apa, bazi gbreleme ileri,
talarin ayiklanmasi vb. gibi epeyce hafif ie gereksinme gsteriyor. Bu
gibi ileri, aik kylerde oturan ekipler ya da rgtlenmi takimlar yap-
maktadir.
Bu ekipler, kadinlarla her iki cinsiyetten genleri (18-18 ya arasin-
da, ama ogu durumlarda 18 yaindaki oglan ocuklari ekipten ikarti-
lirlar) ve gene her iki cinsiyetten ocuklari (6-18 ya arasinda) kapsayan
1O ile 4O-5O kiilik gruplardir. Balarindaki ekipbai, daima siradan bir
tarim emekisidir, ama genellikle klhanbeyi denilen cinsten, serseri,
ayya, ama giriken ve sc|o/| /c/|e'dir.** iftinin emrinde degil, kendi
emrinde alian, ekibi o toplar ve kurar. ifti ile genellikle para-bai
anlama yapar ve kazanci, ortalama olarak, siradan tarim emekisin-
18O
S/x|| cnJ |cs| Reo|| o/ ||e C|/|J|en's Em|oymen| Comm/ss/on, 1867 Martinin sonunda
yayinlanmitir ve yalniz, tarimdaki ekip sistemini ele almaktadir.
181
C|/|J. Em. Comm., Vl. Report, Evidence, n 178, s. 87.
* Kisir dng. -.
** bilir, becerikli. -.
57
Kurl Murks
Kupilul l
den ok fazla olmamakla birlikte,
182
gene de bainda bulundugu ekip-
ten en kisa zamanda elden geldigince fazla i saglama konusunda
gsterecegi marifete baglidir. iftiler, kadinlarin ancak erkeklerin y-
netimi altinda dzenli alitiklarini ve gene kadinlarla ocuklarin bir
kez ie koyuldu mu Fourier'nin de bildigi gibi btn abalarini ve
glerini hi sakinmadan harcadiklarini, oysa erkeklerin glerini el-
den geldigince az harcamak iin her trl kurnazligi gsterdiklerini
bilirler. Ekipbalari, iftlik iftlik dolairlar ve bylece ekiplerine yilin 6
ila 8'ayinda i bulurlar. Bu nedenle, emeki [sayfa 711| aileleri iin, yalniz
arasira ocuk alitiran tek iftinin yaninda alimaktansa, byle bir
ekipte onun emrinde alimak ok daha krli ve gvenlidir. Bu durum,
ekipbainin etkisini aik kylerde ylesine artirmitir ki, ocuk ii ge-
nellikle ancak onun araciligi ile alitirilabilir. Bu ocuklari ekipten ayri
olarak kiralamak, onun ikinci bir iidir.
Bu sistemin "kusurlari" arasinda, ocuklarla genlerin airi
alitirilmasi, iftliklere gidi-dn sirasinda, 5, 6 ve bazan 7 mile ulaan
uzun yryler ve ensonu ekibin ugradigi moral knt sayilabilir.
Bazi yerlerde "src" adi verilen ekipbalarinin elinde uzun bir sopa
olsa da, o, bunu ok seyrek kullanir ve zalimce davranilar konusunda
ikayetler pek az grlr. O, demokratik bir imparator ya da bir tr
Fareli Kyn Kavalcisidir. Bu yzden, uyruklari arasinda sevimli olmak
zorundadir ve onlari, kendisine, ynettigi ingene yaaminin sevimli
yanlariyla baglar. Kaba bir zgrlk, grltl bir nee ve aik-saik bir
umursamazlik, ekibe bir ekicilik kazandirir. Genellikle, ekipbai, cret-
leri meyhanede der ve sonra yalpalayan bir alay insanin nnde, sagin-
da solunda iki gl kadinin destegiyle, ocuklarla delikanlilarin izledigi,
alayci ve yakasi ailmadik trkler syleyen bir topluluk geip gider.
Fourier'nin |cne|ocme* dedigi dn yolculugu, artik balamitir.
18-14 yaindaki kizlarin, ayni yataki arkadalarindan gebe kalmalari
olagan eylerdendir. Ekibi oluturan aik kyler, Sodom ve Gomorra'lar
188
halini alir ve buralardaki gayrimeru dogum orani, lkenin geri kalan
yerlerindeki oranin iki katina ulair. Byle okullarda yetien kizlarin
evlendikten sonrada ahlaki durumlarina yukarda deginilmiti.
Dogurduklari ocuklar, eger afyon, ilerini bitirememise, bu ekiplerin
gelecekteki yeleri olurlar.
Klasik biimiyle bu ekiplere, genel, ortak ya da gezginci (0||/c,
common o| ||cm/n cn) ekipler adi verilir. nk, zel ekipler diye
bir ey daha vardir. Bunlar da tipki genel ekip kuruluundadir, ama
yeleri daha azdir ve ekipbai yerine, iftinin nasil yararlanacagini
182
Bazi ekipbalari, bununla birlikte 5OO cc|e'lik iftliklerin ya da sira sira evlerin sahibi
durumuna ykselmeyi baardilar.
188
"Ludfordlu kizlarin yarisi bu ekipler ile dp kalkarak mahvoldular." |.c., s 6. 82.
* ieksel dllenme. (Charles Fourier, le no0|ec0 monJe /nJ0s||/e|| e| soc/e|c/|e, Paris
182D, Kesim 5, 86. blme ek ve blm 6.) -.
58
Kurl Murks
Kupilul l
bilemedigi yali bir iftlik hizmetkarinin ynetimi altinda aliirlar. Bun-
larda, ingene neesi yoktur, ama taniklarin syledigine gre, ocukla-
ra denen cret ve bunlara [sayfa 712| kari davrani daha ktdr.
Son yillarda devamli bir ilerleme gsteren
184
bu gezginci ekip
sistemi, kukusuz ekipbainin keyfi iin varolmamitir. Asil varlik nede-
ni, byk iftiler
185
ve dolayli olarak da toprakbeylerinin
186
zenginlemesi
iindir. Bu byk iftiler iin, emekilerini normal dzeyin altinda tut-
tugu halde her fazladan i iin elinin altinda daima yedekte emeki
bulundurmak, en az parayla
187
en ok emek saglamak ve yetikin erkek
emekiyi "bollatirmak" iin bundan daha uygun bir yol olamaz. Bura-
ya kadar yapilan aiklamalardan, bir yandan, tarim emekileri iin az
ya da ok bir i kitligini kabul etmekle birlikte, te yandan da, yetikin
erkek ii gereksinmesi ve bunlarin kentlere g etmesi yznden bu
sistemin "zorunlulugunu" ne srmenin asil nedeni anlailmi olmali-
dir.
188
Lincolnshire'in, yabanil otlardan arindirilmi topraklari ve yabanil
insan otlari, kapitalist retimin karit iki kutbudur.
18D
[sayfa 718|
184
"Ekipler son yillarda byk lde arttilar. Bazi yerlerde bunlarin oldula yakin zamanlarda
kullanilmaya balandigi syleniyor: ekiplerin uzun zamandir ... alitigi yerlerde ... daha fazla ve
daha gen ocuklar alitiriliyor." (|.c., s. 7D, 174.)
185
"Kk iftiler hi ekip kullanmiyorlar." "Yoksul topraklar zerinde degil, 4O ile 5O ilin
kira getiren topraklar zerinde ok sayida kadin ve ocuk alitirilmaktadir." (|.c., s. 17, 14.)
186
Aldigi rantin tadi damaginda olan bu beylerden bir tanesi, Aratirma Komisyonuna,
btn bu grltnn, sistemin adindan ileri geldigini fkeyle sylemitir. Eger bunlara "ekip"
yerine, "Kir Genliginin Bagimsiz Sanayi Birligi" denseydi hi kimsenin sesi ikmazdi.
187
"Ekip ii, diger iten daha ucuzdur" diyor bir eski ekipbai, "alitirilmalarinin nedeni de
budur." (|.c., s. 17, 14.) Bir ifti de yle diyor: "Ekip sistemi, ifti iin mutlaka en ucuzu,
ocuklar iin mutlaka en ktsdr." (|.c., s. 16, 8.)
188
"Ekiplerde, imdi ocuklarin yaptiklari iin ogunu, eskiden, kukusuz, erkekler ile
kadinlar yapardi. imdi, eskiden kadinlar ile ocuklarin alitigindan fazla erkek ii isiz
durumda." (|.c., s. 48, n 2O2.) Buna karilik, unlar da syleniyor: "Emek sorunu bazi tarimsal
blgelerde, zellikle verimli yerlerde, g ve byk kentlere ulaimi kolaylatiran demiryollari
nedeniyle o kadar ciddi bir ekil almitir ki, ben" (yani, byk bir toprakbeyinin kahyasi)
"ocuklarin hizmetini, vazgeilmez bir ey sayiyorum." (|.c., s. 8O, n 18O.) nk, ngiliz tarim
blgelerindeki "emek sorunu", uygar dnyanin geri kalan kismindan farkli olarak, byk
toprakbeyleriyle iftilerin sorunu demektir; yani tarimsal nfusun srekli arti gsteren di
gcne karin, lkede yeterli nispi arti-nfusun nasil devam ettirilecegi ve bylece tarim
emekilerinin cretlerinin nasil en dk dzeyde tutulabilecegi sorunudur.
18D
ocuk lmleri konusunu ele alan ve bu arada da ekip sistemine deginilen Halk Sagligi
Raporundan basinin ve dolayisiyla ngiliz kamuoyunun haberi olmamitir. Buna karilik,
komisyonunun son raporu, basina, daima iine gelen, sansasyonel bir haber saglamitir. Liberal
basin, Gney Adalari sakinlerinin ahlaklarini dzeltmek iin gney kutbuna zel misyonerler
gnderen kibar beylerle hanimlarin ve Lincolnshire'i dolduran dolgun maali devlet kilisesi
rahiplerinin kendi malikanelerinde ve kendi gzleri nnde byle bir sistemin uygulanmasina
nasil izin verdiklerini sorarken, daha kibar ve ince basin, kendi z evlatlarini bylesine bir
klelige satabilen kirsal nfusun bu kaba yozlamasi zerinde derin dncelere dalmakla
yetinmiti! Oysa bu "hassas" kiilerin tarim emekilerini mahkm ettikleri lanetli koullar altinda,
bunlarin kendi ocuklarini yemelerine bile amamak gerekirdi. Asil ailacak ey, ogunun
hl sahip bulundugu karakter saglamligidir. Resmi raporlar, ekip sisteminin uygulandigi
blgelerde bile ana-babalarin bu sistemi lanetlediklerini ortaya koyuyor: "Ana-babalarin, ogu
durumda, karilatiklari baskilara ve kiisel egilimlerine kari koymalarinda kendilerine yardimci
olabilecek yasal ykmllkleri sevinle karilayacaklarini gsteren pek ok kanit vardir. Bazan
kilise yardim kurulu yeleri, bazan patronlar tarafindan, okul agindayken ocuklarin
5
Kurl Murks
Kupilul l
(/) l||cnJc
Bu kesimi tamamlarken, rlanda'ya kisa bir yolculuk yapmamiz
gerekir. nce, bu konudaki balica gerekler:
rlanda nfusu 1841'de 8.222.664'e ulati; 1861'de 6.628.D85'e,
1861'de 5.85O.8OD'a ve 1866'da 5,5 milyona, yani neredeyse 18O1 d-
zeyine indi. Bu azalma, 1846 kitligi ile baladigi ve bylece rlanda yirmi
yildan az bir zamanda nfusunun 5/16'sinden fazlasini yitirdi.
1DO
Ge-
denlerin toplam sayisi, 1851 Mayisi ile 1865 Temmuzuna kadar 1.5D1.487
kiiydi: 1861-1865 yillari arasindaki toplam g, yarim milyonu aiyordu.
Oturulan evlerin sayisi, 1851-1861 arasinda 52.DDO kadar azaldi. Gene
1851-1861 arasinda, 15-8O cc|e byklgnde kira ile tutulan iftliklerin
sayisi 61.OOO, 8O cc|e'dan byk olanlarinki 1OD.OOO kadar artti; oysa
btn iftliklerin toplam sayisi, 12O.OOO'e dt. Bu dn nedeni,
demek ki, 15 cc|e'dan kk iftliklerin ortadan kalkmasi, yani bunla-
rin merkezilemesiydi. [sayfa 714|
A TABLOSU
FTLK HAYVANLARI
alitirmalari, aksi halde kendilerine de yol verilecegi tehdidi ile kari kariya kalirlar. ... Her
trl zaman ve g kaybi, iilere ve ocuklarina yklenen ve bedeli denmeyen yorgunluklarin
verdigi aci ve istiraplar, kalabalik kulbeleriii ya da alima ekiplerinin bozucu etkilerinin,
ocuklarin ahlaki zerindeki tahribati her an izleyen ana-babalarin duygulari ... te btn bu
durumlarin, zavalli iilerin kafalarinda anlailmasi kolay ve ayrintilarina girilmesi gereksiz
duygular yaratir. Kendilerine verilen bu kadar byk bedensel ve ruhsal acilarin nedenlerinden
kendilerinin sorumlu bulunmadiklarini herhalde bilmektedirler: ve eger gleri yetse, bu
durumlara mutlaka boyun egmeyeceklerdir, ama bunlarla savaim verecek gce de sahip
degillerdir." (|.c., s. xx, 82, ve xxiii, n D6.)
1DO
rlanda nfusu: 18O1, 5.81D.867 kii; 1811. 6.O84.DD6; 1821, 6.86D.544; 1881, 7.828.847;
1841, 8.222.664.
KOYUNLAR DOMUZLAR
Yillar Toplam Azali Arti Toplam Azali Arti
186O 8.542.O8O 2.271.O72
1861 8.556.O5O 18.D7O 1.1O2.O42 16D.O8O
1862 8.456.182 DD.D18 1.154.824 52.282
1868 8.8O8.2O4 147.D28 1.O67.458 86.866
1864 8.866.D41 58.787 1.O58.48O 8.D78
1865 8.688.742 821.8O1 1.2DD.8D8 241.418
ATLAR SIGIRLAR
Yilllar Toplam Azali Toplam Azali Arti
186O 61D.811 8.D6.874
1861 614.282 5.57D 8.471.688 184.686
1862 6O2.8D4 11.888 8.254.8DO 216.7D8
1868 57D.D78 22.D16 8.144.281 11O.65D
1864 562.158 17.82O 8.262.2D4 118.O68
1865 547.867 14.2D1 8.4D8.414 281.12O
00
Kurl Murks
Kupilul l
Nfustaki azalii, dogal olarak rn kitlesindeki bir azalma izle-
di. Bizim iin, yarim milyondan fazla insanin g ettigi ve mutlak n-
fusun 1/8 milyondan fazla azaldigi 1861-1865 dnemindeki 5 yili
incelemek yeterli olacaktir. Yukardaki tablodan ikan sonular:
1D1
imdi de, hem insanlarin, hem hayvanlarin geim aralarini sag-
layan tarima bir gzatalim. Aagidaki tabloda, yillik azali ve arti, bir
nceki yila gre hesaplanmitir. Hububat, bugday, yulaf, arpa, avdar,
bakla ve mercimegi; yeil bitkiler, patates, algam, bayir turpu, pancar,
lahana, havu, kara havu, ak burak, vb. gibi bitkileri kapsamaktadir.
B TABLOSU
TARIM RNLER EKLEN VE OTLAK OLARAK KULLANILAN
ARAZDEK ARTI VE AZALI
(Acre olarak)
[sayfa 715|
1865 yilinda, "otlak" hanesine 127.47O cc|e toprak katildi; bunun
balica nedeni, "bataklik ve oturulmayan kira blgelerin" 1O1.548 cc|e
kadar bir azalma gstermesidir. Eger 1864 ile 1865 yillari arasinda bir
karilatirma yaparsak, hububatta 246.667 quarter'lik bir azalma oldugu-
nu grrz; bunun 48.DDD'u bugday, 166.6O5'i yulaf, 2D.8D2'si arpa vb.'dir.
1865'te patates ekilen topraklarda bir arti oldugu halde, bu rnde,
446.8D8 ton bir azalma olmutur. [Bkz: C Tablosu.|
rlanda'daki nfus ve tarim rnlerindeki hareketi grdkten son-
ra imdi de, toprakbeyleriyle, byk iftilerin ve sanayi kapitalistlerinin
keselerindeki harekete bir gzatacagiz. Bu hareketler, gelir vergisindeki
ATLAR SIGIRLAR KOYUNLAR DOMUZLAR
Mutlak Azali
71.D44
Mutlak Azali
112.D6O
Mutlak Arti
146.662
Mutlak Arti
28.821*
Yillar Hububat Yeil Bitkiler
ayir ve
Yoncalar
Keten
Toplam
Ekilen
Arazi
Azali Azali Arti Azali Arti Azali Arti Azali Arti
1861 15.7O1 86.D74 47.D6D 1D.271 81.878
1862 72.784 74.785 6.628 2.O55 188.841
1868 144.71D 1D.82 7.724 68.D22
1864 122.48 2.8171 47.486 87.761 1O.4D8
1865 72.45O 25.421 68.D7O 5O.15D 28.218
1861-1865 428.O41 1O8.O18 82.884 122.85O 88O.87O
1D1
Daha geriye gidersek daha kt sonularla karilairiz: koyun 1865'te 8.688.742 idi, ama
1856'da 8.6D4.2D4't, domuz 1865'te 1.2DD.8D8 idi, ama 1858'de 1.4OD.888't.
* Almanca metne gre dzeltilmitir. ngilizce metinde: atlar 72.8D, sigirlar 116.626, koyunlar
146.6O8, domuzlar 28.81D. -.
0T
Kurl Murks
Kupilul l
ykselme ve alalmada yansir. urasini da animsatmak gerekir ki, D
tablosuna (byk iftilerin diindaki krlar), "serbest meslek" krlari,
yani, avukat, doktor vb. gibi kimselerin gelirleri de dahildir; ayrintilari
gsterilmeyen C ve E tablolarina, memurlarin, subaylarin, rantiyelerin,
devlet alacaklilarinin vb. kazanlari girer.
D TABLOSU
GELR VERGSNE TAB GELRLER
1D8
(Sterlin Olarak)
D tablosunda, , 1868-1864 arasinda yillik ortalama gelir artii yal-
nizca O,D8 olmutur; oysa ayni dnemde, Byk Britanya'da, bu, 4,58'dir.
C TABLOSU
EKLEN TOPRAKTA, ACRE BAINA RNDE VE TOPLAM RNDE, 1864 YILINA
ORANLA, 1865 YILINDA GRLEN AZALI YA DA ARTI
1D2
Ekilen Toprak 1865 Acre Baina rn 1865 Toplam rn
rnler 1864 1865 Arti Azali rnler 1864 1865 Arti Azali 1864 1865 1865
Arti Azali
Bugday 276.488 266.8DD D.4D4 Bugday (kental) 18,8 18,O O,8 875.782 826.788 48.DDD
Yulaf 1.814.886 1.745.228 6D.658 Yulaf (kental) 12,1 12,8 O,2 7.826.882 7.65D.727 166.6O5
Arpa 172.7OO 177.1O2 4.4O2 Arpa (kental) 15,D 14,D 1,O 761.DOD 782.O17 2D.8D2
Bere
avdar
8.8D4 1O.OD1 1.1D7 Bere (kental) 16,4 14,8 1,6 15.16O 18.D8D 1.171
avdar (kental) 8,5 1O,4 1,D 12.68O 18.864 5.684
Patates 1.O8D.724 1.O66.26O 26.586 Patates (ton) 4,1 8,6 O,5 4.812.888 8.865.DDO 446.8D8
algam 887.855 884.212 8.148 algam (ton) 1O,8 D,D O,4 8.467.65D 8.8O1.6881 165.D76
Turp 14.O78 14.88D 816 Turp (ton) 1O,5 18,8 2,8 147.284 1D1.D87 44.658
Lahana 81.821 88.622 1.8O1 Lahana (ton) D,8 1O,4 1,1 2D7.875 85O.252 52.877
Keten 8O1.6D8 251.488 5O.26O Keten (stone)* 84,2 25,2 D,O 64.5O6 8D.561 24.D45
Ot 1.6OD.56D 1.678.4D8 68.D24 Ot (ton) 1,6 1,8 O,2 2.6O7.158 8.O68.7O7 461.554
186O 1861 1862 1868 1864 1865
A Kategorisi
Toprak ranti 12.8D8.82D 18.OO8.554 18.8D8.D88 18.4D4.OD1 18.47O.7OO 18.8O1.616
B Kategorisi
ifti krlari 2.765.887 2.778.644 2.D87.8DD 2.D88.882 2.D8O.874 2.D46.O72
D Kategorisi
Sanayi vb. krlari 4.8D1.652 4.886.2O8 4.858.8OO 4.846.4D7 4.546.147 4.85O.1DD
Toplam A-E
Kategorileri
22.D62.885 22.DD8.8D4 28.5D7.574 28.658.681 28.286.2D8 28.D8O.84O
1D2
Tablodaki veriler u malzemelerden toplandi: 186O yili ve sonrasi iin, 4|/c0||0|c|
S|c|/s|/cs, l|e|cnJ, 7c||es s|o0/n ||e es|/mc|eJ c|e|ce P|oJ0ce e|c., Dublin 1866. Bu istatistikler
resmidir ve her yil parlamentoya sunulur. [?. 8cs/|yc no|. 1872 yili ile 1871 yilina ait resmi
istatistiklerin karilatirilmasi, ekilen topraklarda 184.D15 cc|e'lik bir eksilme oldugunu
gstermektedir. algam, havu gibi yeil bitkilerde bir arti; ekilen topraklarda bugday iin
16.OOO; yulaf iin 14.OOO; arpa ve avdar iin 4.OOO; patates iin 66.682; kenevir iin 84.667; ayir,
yonca, burak, kolza iin 8O.OOO cc|e'lik bir azalma grlmektedir. Bugday ekilen topraklarda
son 5 yildaki azalma yle olmutur: 1868. 285.OOO; 186D, 28O.OOO; 187O, 25D.OOO; 1871, 244.OOO;
1872, 228.OOO cc|e. 1872 yili iin yuvarlak rakam olarak at sayisindi 2.6OO, boynuzlu hayvan
sayisinda 8O.OOO, koyun sayisinda 68.6O8 bir ari, domuz sayisinda 286.OOO'lik bir azalma
olmutur.|
1D8
7en|| Reo|| o/ ||e Comm/ss/one|s o/ ln|cnJ Re|ene0, Lond. 1866.
02
Kurl Murks
Kupilul l
Aagidaki tablo (byk iftilerinki hari) 1864 ile 1865 yillari iin krla-
rin dagilimini gsteriyor:
E TABLOSU*
D KATEGORS, RLANDA'DA (6O STERLNN ZERNDE)
KAR GELR
1D4
Kapitalist retimin tamamiyla gelitigi bir sanayi lkesi olan [sayfa
717| ngiltere, rlanda'nin karilatigi trden bir nfus boalmasiyla her-
halde kan kaybindan lm olurdu. Ama halen rlanda, hububat, yn,
canli hayvan, sanayi ve ordusu iin asker sagladigi lkeden geni bir
kanalla ayrilmi ve ngiltere'nin yalniz tarimsal bir blgesi olmutur.
rlanda'daki bu nfus azalmasi, topragin byk bir kismini
ilenemez duruma getirmi, tarim retimini byk lde azaltmi,
1D5
ve hayvanciliga ayrilan ok byk blgelere karin, hayvanciligin bazi
kollarinda mutlak bir azalmaya, bazilarinda ise srekli gerilemelerle
kesintiye ugrayan, sz edilmeye degmeyecek ilerlemelere yolami-
tir. Gene de, nfustaki bu azalmayla birlikte, toprak rantlari ile iftile-
rin krlari bu krlardaki ykseli, rantlardaki kadar kararli olmamakla.
Birlikte ykselmitir. Bunun nedeni, kolaya anlailabilir. Bir yandan,
kk iftliklerin byklere katilmasi ve ekilebilir topraklarin otlak hali-
ne getirilmesiyle, toplam rnn daha byk bir kismi arti-rn haline
gelmitir. Bu arti-rn, bir parasini oluturdugu toplam rn azaldigi
halde, artmitir. te yandan, son 2O yilda ve zellikle bunun son on
yilinda ngiliz piyasasinda, et, yn vb. fiyatlarinin ykselmesi sonucu,
[sayfa 718| bu arti-rnn para degeri, kitlesinden daha byk bir hizla
artmitir.
Bakalarinin emegiyle birleerek kendi degerini artirmaksizin,
1864 1865
Sterlin Kii Sterlin Kii
Yillik toplam gelir 4.868.61O 17.467 4.66D.D7D 18.O81
6O-1OO sterlin arasinda yillik gelir 288.726 5.O15 222.575 4.7O8
Yillik toplam gelir 1.D7D.O66 11.821 2.O28.571 12.184
Yillik toplam gelirden kalan 2.15O.818 1.181 2.418.888 1.1D4
Bunlarin bln

1.O78.DO6
1.O76.D12
48O.585
646.877
262.81D
1.O1O
121
D5
26
8
1.OD7.D27
1.82O.DO6
584.458
786.448
274.528
1.O44
15O
122
28
8
1D4
D baligi altindaki toplam yillik gelir, yasalarin sagladigi bazi indirimler nedeniyle bu
tabloda, bundan sonraki tablodan farkli grlmektedir.
1D5
Eger cc|e baina verim de azaliyorsa, urasini da unutmamak gerekir ki, yzelli yildir
ngiltere, dolayli olarak rlanda topragini da ihra etmekte ve bunu, gcn yitiren topragin
yararli gelerinin yerini alacak maddeleri iftilere saglamadan yapmaktadir.
* Almanca metindeki rakamlara gre degitirilmitir. -.
03
Kurl Murks
Kupilul l
reticinin bizzat kendisine alima ve geim araci olarak hizmet eden
daginik retim aralarinin retici tarafindan tketilen bir rnn meta
sayilmamasi gibi, bunlar da sermaye sayilmazlar. Nfusun kitlesiyle
birlikte tarimda kullanilan retim aralari kitlesinde de bir azalma ol-
dugu halde, bu alanda kullanilan sermaye miktarindaki bymenin
nedeni, eskiden daginik olarak bulunan retim aralarinin bir kisminin
imdi biraraya toplanmasi ve sermayeye evrilmesidir.
rlanda'da tarim diinda, sanayi ve ticarette kullanilan toplam
sermaye, son yirmi yilda, yava yava, byk ve srekli dalgalanmalar
gstererek birikmitir; bu yzden tek tek gelerinin yogunlamasi daha
hizli olmutur. Bununla birlikte, sermayedeki mutlak artiin, kk ol-
makla birlikte, azalan nfusa oranla bymesi fazla olmutur.
yleyse burada, gzlerimizin nnde ve byk lde, ortodoks
ekonominin, u nl dogmasini desteklemek iin arayip da bulamadi-
gi bir sre ortaya ikmitir: sefalet, mutlak arti-nfustan ileri gelir, n-
fusun azalmasiyla denge yeniden kurulur. Ve bu, 14. yzyilin ortasinda
grlen ve maltusularin gklere ikardiklari veba salginindan daha
nemli bir deneydir. Yalniz iin bir de u yani var: eger bu ezberci
gretmenlerin bnce yorumlariyla, 14. yzyilin ltleri, 1D. yzyilin re-
tim ve nfus ilikilerine uygulanacak olursa, veba ve beraberinde getir-
digi insan kiriminin, kanalin bu tarafinda, ngiltere'de tarimsal nfusun
klelikten kurtulmasini ve zenginlemesini sagladigi halde, te yanda,
Fransa'da daha byk bir klelige ve sefalete yolatigini bu saf kiiIer
farketmemiler demektir.
1D6
rlanda'daki 1846 kitligi, bir milyondan fazla insan ldrd, ama
bu lenler yalnizca fakir fukaraydi. lkenin zenginligine en kk bir
zarari dokunmadi. Bunu izleyen ve hl da artarak srp giden 2O yillik
g, rnegin Otuz Yil Savalarindaki gibi, [sayfa 71D| insanlar ile birlikte
retim aralarini da yoketmedi. rlanda dehasi, sefalet sahnesinden
binlerce mil tede yoksul halki yeniden canlandirma konusunda hi
grlmemi bir yol buldu. Birleik Devletler'e yerleen srgnler, geri-
de kalanlara yol masraflari iin her yil topluca paralar yolluyorlardi. Bu
yil g eden her topluluk, ertesi yil, ardindan baka bir toplulugu sr-
klyordu. Bylece, rlanda'ya herhangi bir harcamaya malolmak yle
dursun, bu gler, ihracat ilerinde krli bir dal oluturuyordu. Ensonu,
bu, nfusta geici bir boluk yaratmakla kalmayip, her yil dogumla yeri
doldurulanlardan daha fazlasini alip gtren, ve bylece mutlak nfus
dzeyini yildan yila dren sistemli bir sreti.
1D7
1D6
rlanda, "nfus ilkesi" iin vaadedilen toprak olarak grldg iin, Th. Sadler, nlfus
konusundaki yapitini yayinlamadan nce, nl, Ireland, its Evils and their Remedies, 2. ed.,
London 182D, adli kitabi yayinlanmitir. Bu kitapta, tek tek eyaletlerin istatistiklerini, her eyaletin
tek tek kontluklarinin istatistikleri ile karilatirarak, buradaki sefaletin, Malthus'un dedigi gibi,
nfus sayisi ile dogru degil, ters orantili oldugunu tanitliyor.
1D7
1851 ile 1874 yillari arasinda, toplam gmen sayisi, 2.825.D22'ye ulati.
04
Kurl Murks
Kupilul l
Geride kalan ve arti-nfustan kurtulan rlandali emekiler iin
bunun sonulari ne olmutu Nispi arti-nfus 1846'da neyse, bugn de
oydu, cretler gene yle dkt, emekiler daha da fazla eziliyorlardi
ve sefalet, lkeyi yeni yeni bunalimlara dogru itiyordu. Gerekler ok
basitti. Tarimda devrim, gle ayni hizla yrmt. Nispi arti-nfus
retimi, nfustaki mutlak azalmadan daha hizli ilerlemiti. C tablosuna
bir gzatmak, ekilebilir topraklarin otlak haline gelmesinin, rlanda'da
ngiltere'den daha hizli oldugunu gstermektedir. ngiltere'de yeil bit-
kilerin ekimi, hayvancilikla birlikte artmakta, rlanda'da azalmaktadir.
Daha nce ekilen byk toprak paralari, ya bo duruyor ya da otlak
haline gelmi, eskiden yararlanilmayan orak arazi ile turbalarin byk
kismi, hayvan yetistiriciliginin geniletilmesinde kullanilmaya balanmi.
Kk ve orta iftiler 1OO cc|e'dan fazla toprak ilemeyenlerin hepsi-
ni bunlar arasinda sayiyorum tm ifti sayisinin hl 8/1O'ini olutur-
maktadir.
1D8
Bunlar birbiri ardina ve daha nce bilinmeyen bir gle,
byk sermayenin ynetimindeki tarimin rekabeti altinda eziliyorlar ve
bu nedenle de srekli olarak, cretli emeki sinifin saflarina katilacak
yeni adaylar haline geliyorlardi. rlanda'nin tek byk sanayi kolu olan
keten manfaktr nispeten az yetikin erkege gereksinme gsteriyor
ve 1861-1866 yillarinda pamuk fiyatlarindaki ykselmeden beri geniledigi
halde, nfusun ancak pek nemsiz bir kismina i sagliyordu. Diger b-
tn byk modern sanayiler gibi kendi alaninda, bnyesine aldigi insan
kitlesinde mutlak bir arti oldugu halde, [sayfa 72O| kesintisiz dalgalanmalar
gsteren, srekli nispi arti-nfus retiyordu. Tarimsal nfusun sefaleti,
ii ordulari ogunlukla lke yzeyine dagilmi dev gmlek fabrikalarinin
zerinde ykseldigi temeli oluturuyorlardi. Burada tekrar, yukarda ev
sanayiinde anlatilan, dk cret ve airi alitirma yntemiyle, emeki
fazlaligi yaratmak iin bulunan sistemle kari kariya geliyoruz. Ensonu,
burada, nfus azalii, kapitalist retimin tam olarak gelimi oldugu bir
lkede yaratilabilecegi gibi yikici bir sonu vermemekle birlikte, i pazar
zerinde srekli bir tepki gstermekten de geri kalmiyor. Gn yolatigi
boluk, yalniz yerel emek talebini sinirlandirmakla kalmiyor, kk es-
nafin, zanaatilarin ve genellikle kk tccarlarin kazanlarini da sinir-
landirmi oluyor. E tablosunda, 6O ile 1OO sterlin arasindaki gelirlerde
grlen azalmanin nedeni de, ite bu oluyor.
rlanda'daki tarim emekilerinin durumu hakkinda aik bir bey-
an, rlanda Yoksul Yasasi denetmenlerinin raporlarinda (187O) buluna-
bilir.
1DD
Sng gc ve bazan aik, bazan gizli bir kuatma durumu ile
varligini ancak srdrebilen bir hkmetin memurlari olarak, ngilte-
1D8
Murphy'nin Ireland Industrial, Political and Social, 187O, adli kitabindaki bir tabloya gre,
iftliklerin yzde D4.6'si 1OO acre'a ulamakta, yzde 5,4' 1OO acre'i gemektedir.
1DD
Report from the Poor Law Inspectors on the Wages of Agriultural Labourers in Ireland,
Dublin 187O. Ayrica bkz: Agricultural Labourers (Ireland) Return etc., 8 March, 1861, London
1862.
05
Kurl Murks
Kupilul l
re'deki meslektalarinin kaindiklari konularda dillerine her ekilde dik-
kat etmek zorundadirlar. Buna karin, gene de, hkmetlerin hayal
iinde oyalanmasini istemezler. Bunlara gre, lkede cret orani hl
dk olmakla birlikte, son 2O yilda yzde 5O-6O artmi bulunuyor ve
imdi haftada ortalama 6 ilin ile D ilin arasindadir. Ne var ki, bu gr-
nteki ykseliin ardinda, cretlerde gerek bir d gizlidir, nk
gerekli geim aralarinin fiyatlarinda bu arada meydana gelen yksel-
melerle hi bir uygunluk gstermemektedir. Bunun kaniti, rlanda'daki
bir ievinin resmi hesaplarindan alinan u sayilardir.
Gerekli geim aralarinin fiyati, bu durumda, 2O yil [sayfa 721| nce-
sine gre hemen hemen iki kati, giyecek fiyatlari ise tam iki katidir.
Bu oransizlik bir yana birakilsa bile, yalnizca altinla ifade edilen
cret oranlarinin karilatirilmasi, dogru olmaktan uzak bir sonu vere-
cektir. Kitliktan nce, tarimda, cretlerin ogunlugu ayni, ancak ok az
bir kismi para olarak denirdi; oysa bugn para olarak deme kuraldir.
Bundan, gerek cret miktari ne olursa olsun, para oraninin ykselme-
si gerektigi sonucu ikar. "Kitliktan nce, emeki, bir kulbe ile ... bir
|ooJ ya da yarim veya bir cc|e toprak ile ... patates yetitirmek iin
gerekli eylerden yararlanirdi. Domuz ve kmes hayvani besleyebilir-
di..... imdi ekmegini bile satinalmak durumunda; domuz ya da tavuk
besleyecek artigi olmadigi iin, domuz, tavuk ya da yumurta satarak bir
kazan da saglayamiyor."
2OO
Aslinda eskiden, tarim emekileri, kk
iftilerin en kgnden baka bir ey degildi ve ogu zaman i bula-
bildikleri orta ve byk iftliklerin bir tr artilariydi. Ancak 1846 felake-
tinden beri, tamamen cretli emekiler sinifinin bir parasini, kendilerine
cret deyen patronlarla yalniz parasal ilikileri olari zel bir sinifi
oluturdular.
Bunlarin 1846'daki konut durumlarini biliyoruz. O zamandan beri
bu koullar daha da ktleti. Tarim emekilerinin, sayilari gnden
gne azalan bir kismi, hl, iftilerden kiralanan airi kalabalik kul-
belerde oturuyorlar ve bunlarin igrenligi, bizim daha nceden bildigimiz
ngiliz tarim emekilerininkinden ok daha fazla. Ve bu yargi, Ulster'in
bazi mahalleleri diinda, gneyde, Cork Limerick, Kilkenny vb. kont-
luklari, doguda, Wicklow, Wexford, vb. rlanda'nin orta kesiminde King's
ve Queen's County, Dublin vb., batida, Sligo, Roscommon, Mayo, Gal-
way, vb. iin genellikle geerlidir. Bir denetmen, "tarim emekilerinin
ADAM BAINA HAFTALIK ORTALAMA GEM MASRAFLARI
Yillar
Beslenme
Giderleri
Giyinme
Giderleri
Toplam
2D Eyll 184D'da sona eren bir yil 1 . 8 p. 8 p. 1 . 6 p.
2D Eyll 186D'da sona eren bir yil 2 . 7 p. 6 p. 8 . 1 p.
2OO
|.c., s. 2D, I.
0
Kurl Murks
Kupilul l
kulbeleri" diye feryat ediyor, "hiristiyanlik ve bu lke uygarligi iin yz-
karasidir".
2O1
Bu inlerin, emekiler bakimindan ekiciligini artirmak iin,
ok eski zamanlardan beri bunlara ait bulunan toprak paralarina sis-
temli bir ekilde elkonuldu. "Toprakbeyleri ile bunlarin adamlari ta-
rafindan mahkum edildikleri bu kt davranilar, bunun bilincine varan
emekilerde ... kendilerine bir tr aagi irk muamelesi yapanlara kari
... dmanlik ve kin duygulari yaratti."
2O2
Tarimsal devrimin ilk ii, tarlalar zerinde bulunan kulbelerin
[sayfa 722| yikilmasi oldu. Bu, ok geni lde ve sanki yksek bir yerden
alinan emre uyuluyormu gibi yapildi. Bylece emekilerin ogu kyl-
erde ve kasabalarda siginak aramak zorunda kaldilar. En kt kenar
mahallelerin tavan aralarina, bodrumlarina ve ke-bucagina p yigini
gibi firlatilip atilmilardi. Bylece, ulusal nyargilarla dolu ngilizlerin de
taniklik ettikleri gibi, aile ocagina airi bagliliklari, aile yaamlarindaki
kalenderce nee ve temizlikleriyle taninan binlerce rlandali aile, kendi-
lerini birdenbire gnah ve ktlgn kucaginda buldular. Erkekler, imdi,
evredeki iftliklerde i aramak zorunda kaliyorlar ve ancak gnlk i
bulabildikleri iin en dk cretle alitiriliyorlardi. Bu nedenle, "ba-
zan ie gidip-gelmek iin uzun bir yolu yaya yryorlar, sirsiklam oluyor-
lar, byk sikinti ekiyorlar ve sonu gelmeyen hastalik ve yokluk iine
dyorlardi".
2O8
"Kentler her yil, kirsal kesimin arti-emek saydigi nfusu kabul
etmek durumundaydi";
2O4
ve insanlar, "hl kentler ile kylerde emek
fazlasi bulunmasina karilik, bazi kirsal yerlerde emek kitligi ya da by-
le bir tehlikenin olmasina aiyorlardi".
2O5
Gerekte bu gereksinme, yal-
niz "hasat zamaninda ya da ilkyazda ya da tarimsal alimalarin arttigi
bu gibi zamanlarda kendisini gsteriyor, yilin geri kalan zamanlarinda
birok emeki bo kaliyordu."
2O6
"Balica rn olan patatesin, ekim
ayinda balayip, gelecek ilkyaza kadar sren skm diinda ... bunla-
ra i yoktu."
2O7
Ve ayrica, bu hizli alima dnemlerinde bile, "gn kay-
bina ve her trden i kesintisine ugruyorlardi".
2O8
Tarimsal devrimin bu sonulari, yani ekilebilir topraklarin otlak
haline getirilmesi, makine kullanimi, emek-gcnden byk tasarruf
saglama vb., aldiklari rantlari yabanci lkelerde harcayacak yerde, rlan-
da'daki kendi malikanelerinde oturma alakgnlllgn gsteren
rnek toprakbeyleri yznden daha da yogunlaip artmitir. Arz ve talep
yasasinin bozulmamasi iin, bu beyler, "emekiye dlan gereksinmeleri-
2O1
|.c., s. 12.
2O2
|.c., s. 12.
2O8
|.c., s. 25.
2O4
|.c., s. 27.
2O5
|.c., s. 26.
2O6
|.c., s. 1.
2O7
|.c., s. 81, 82.
2O8
|.c., s. 25.
07
Kurl Murks
Kupilul l
ni, neredeyse tamaminin ... toprakbeyinin istedigi anda ve o gnlerde,
siradan bir emekiye denen cretin epeyce altinda bir cretle alimak
zorunda olan [sayfa 728| kendi kk kiracilarindan kariliyorlar ve bu
emekilerin, ekim ve hasat gibi kritik dnemlerde kendi ilerini ihmal
etme durumunda kalmalari sonucu ugradiklari zarar ve ziyani hi hesaba
katmiyorlardi.".
2OD
gvensizligi ve dzensizligi, sik sik ve uzun sreli isizlik, nispi
arti-nfusun btn bu belirtileri, ite bylece Yoksul Yasasi dairesinin
raporlarinda, tarim proletaryasinin iinde bulundugu glkler olarak
yer aliyordu. ngiliz tarim proletaryasinda da benzer grnmlerle
karilatigimiz animsanacaktir. Ama u farkla ki, bir sanayi lkesi olan
ngiltere'de, sinai yedek emek-gc kirsal blgelerden devirilir, oysa
bir tarim lkesi olan rlanda'da, tarimsal yedek emek-gc kirlardan
kovularak kasaba ve kentlere siginan tarim emekilerinden devirilir.
Bunlarin ilkinde, tarim alanindaki fazlaliklar fabrika iisi olurlar, ikin-
cisinde, kentlere srlm olanlar buralarda cretler zerinde bir baski
araci olmakla birlikte, tarim emekisi olarak kalirlar ve kylere sik sik i
aramak ve alimak iin dnerler.
Resmi denetmenler, tarim emekilerinin maddi durumlarini yle
zetliyorlar: "ok idareli bir yaam srdkleri halde, cretleri, aileleri-
nin yiyecek gereksinmesi ile kiranin denmesine kiti kitina yetmekte,
kendisinin, karisinin ve ocuklarinin giyinebilmesi iin baka kaynakla-
ra bavurmaktadirlar. ... Bu kulbelerin havasi, teki yoksunluklar ile
birlikte, bu sinifi, vereme ve tifse kari zellikle gsz durumda bi-
rakmaktadir."
21O
Bu durumda, denetmenlerin ortak ifadelerine gre, bu
sinifin saflari arasinda koyu bir honutsuzluk egemen olmasina, gemiin
zlemi iersinde yaayip, bugn lanetlemelerine ve gelecekten umut-
larini kesmelelerine, kendilerini, "kikirticilarin kt etkilerine kaptir-
malarina", kafalarina tek bir sabit fikrin, Amerika'ya g etme dnce-
sinin yerlemesine amamak gerekir. Malthus'un her derde deva n-
fus azalmasinin, yeil Erin'de [rlanda. -.| yarattigi bolluk lkesi ite
budur.
rlandali fabrika iisinin srdg mutlu yaami bir rnek bize
gsterecektir: ngiliz fabrika denetmeni Robert Baker, "Kuzey rlanda'ya
yaptigim son gezimde" diyor, "rlandali kalifiye bir iinin, ocuklarinin
egitimi iin yle bir aba iersinde bulunduguna tanik oldum. Onun
szlerini burada yinelememin balica nedeni, [sayfa 724| hepsini kendi
agzindan dinlemi olmamdir. Manchester pazarinda satilan mallarin
yapiminda alitirildigini sylersem, gerekten kalifiye bir ii oldugu
daha iyi anlailir. 1ohnson: 'Pazartesi gnnden cuma gnne kadar,
sabah 6'dan gece 11'e kadar aliirim. Cumartesileri akam 6'da iten
2OD
|.c., s. 8O.
21O
|.c., s. 21, 18.
08
Kurl Murks
Kupilul l
ikariz, (yemek ve dinlenme iin) saatimiz vardir. Hepsi be o-
cugum var. Bu ite haftalik kazancim haftada 1O ilin 6 penidir; karim
da burada aliir ve haftada 5 ilin alir. Oniki yaindaki byk kizim evi
ynetir, yemegi piirir, btn ileri o grr. Kkleri okula o hazirlar.
Evin nnden geen bir kiz, sabah bebucukta beni uyandirir. Karim
da kalkar ve birlike ikariz. e gelmeden nce bir ey (yiyemeyiz).
Oniki yaindaki kiz, btn gn kklere bakar, biz saat sekizde kah-
valti zamanina kadar bir ey yemeyiz. Sekizde eve gideriz. Haftada bir
kez ay ieriz, diger gnler olanaklarimiza gre ya yulaf unu, ya da
misir unu ile yapilmi bulama ieriz. Kiin, misir ununa biraz eker,
biraz su katariz. Yazin, ufacik bahemize ektigimiz patatesleri yeriz,
bunlar bitince de gene bulamaca devam. Bazan elimize geerse biraz
st ieriz. Btn yil boyunca, pazar gn de, haftanin teki gnleri de
bu byle srer gider. Geceleri iim bitince daima ok yorgun olurum.
Bazan sigir eti de grdgmz olur, ama pek seyrek. ocuklarimizdan
okula gider, haftada herbirisi iin 1 peni dyoruz. Haftalik kiramiz
D peni. Yakmak iin turba kmrne iki haftada bir en az 1 ilin 6 peni
dyoruz."
211
te rlanda'da cretler, ite rlanda'da yaam!
Aslinda, rlanda'daki sefalet, ngiltere'de gene gnn konusu.
1866 yilinin sonu ile 1867 yilinin bainda rlanda'nin byk toprak sahiple-
rinden Lord Dufferin, bu duruma The Times gazetesinde bir are bul-
du. "W/e mensc||/c| |on so|c|' |ossem le||n!"*
E tablosunda, 1864 yilinda, 4.868.61O sterlinlik toplam krin yal-
niz 262.81D sterlinini, byk arti-deger yapimcisinin cebe indirdigini
grdk; oysa 1865'te, 4.66D.D7D sterlinlik toplam krin 274.528 sterlinini
gene ayni "perhiz" hokkabazi cebe indirdi; 1864'te 26 arti-deger
yapimcisi 646.877 sterline; 1865'te 28 arti-deger yapimcisi 786.448 sterli-
ne; 1864'te 121 arti-deger yapimcisi 1.O76.D12 sterline; 1865'te 15O arti-
deger yapimcisi 1.82O.DO6; 1864'te 1.181 yapimci 2.15O.818 sterline, yani
neredeyse toplam yillik krin yarisina; 1865'te, 1.1D4 arti-deger yapim-
cisi 2.418.888 sterline, [sayfa 725| yani toplam yillik krin yarisindan fazlasi-
na ulami bulunuyorlardi. Ama, ngiltere, skoya ve rlanda'da bir
avu byk toprak sahibinin, topragin sagladigi yillik gelirden aldiklari
aslan payi o kadar korkuntur ki, ngiliz devletine yarair bilgelikle, kr
dagiliminda oldugu gibi toprak rantlarinin dagilimi konusunda da ayni
istatistiki bilgileri evreye yaymanin uygun dmeyecegi sonucuna
varmilardir. Lord Dufferin de ite bu byk toprak sahiplerinden birisi.
Bu toprak rantlari ile krlarin "airi" oldugunu dnmek, ya da airi
zenginligin, halkin airi sefaleti ile ilikili oldugunu sanmak, kukusuz,
"kt niyetli" oldugu kadar "yanli" bir dncedir de. Lord Dufferin
olgulara deginiyor; rlanda'da nfus azaldika, toprak rantlari kabariyor;
211
Re|. o/ lns. O/ Fcc|., 81
st
Oct., 1866, s. D6.
* "Ne insanlik, byle byk bir efendide ne insanlik!" (Goeth, Fc0s|.) -.
0
Kurl Murks
Kupilul l
nfusun azalmasi, byk toprak sahiplerinin yararina oldugu iin top-
ragin da yararina ve dolayisiyla topragin yalnizca tamamlayici bir par-
asi olan halkin da yararina oluyor. Ve bunlara dayanarak, rlanda'nin
hl daha ok kalabalik bir nfusa sahip bulundugunu, g akiminin
istenilen hiza henz ulamadigini iln ediyor. Tam mutluluga ulamasi
iin, rlanda'nin, bir milyon emeki halkin en az te-birinden kurtul-
masi gerekir. Btn bunlarda, sakin, bu airane Lord'un, hastasi iyile-
medike daima kan aldiran ve hastalikla birlikte hastada kan tkenene
kadar bu ie devam eden Sangrado okulu hekimlerine benzedigi sonu-
cunu ikartmayin. Lord Dufferin, iki milyon yerine yalnizca bir milyo-
nun te-biri kadar bir kan alma talebinde bulunuyor; gerekten de
bunlardan kurtulmaksizin rlanda'nin altin agi gerekleemez. Bunun
kaniti da hazir.
1864'TE RLANDA'DA FTLKLERN SAYISI VE GENLG
212
[sayfa 726|
1851-1861 arasindaki merkezileme, ilk kalegoriye girenleri,
yani 1 cc|e'in altindakilerdein ve 15 cc|e'a kadar olan iftlikleri yoketti.
Her eyden nce, bunlarin yokolmasi gerekiyordu. Bylece, ortaya,
8O7.O58 "fazla" ifti ikar, ve en dk ortalama 4 kiilik aile hesaba
katilirsa bu sayi 1.228.282 kiiye ulair. ok abartmali bir varsayimla,
tarimsal devrimin tamamlanmasindan sonra bunlarin drtte-birinin yeni-
den i bulabilecegi kabul edilse bile,. geriye, g edecek D21.174 kii
kalir. 4, 5 ve 6 kategorileri, 15-1OO cc|e arasi iftlikler, ngiltere'de uzun
sredir bilindigi gibi kapitalist biimde tahil retimi iin ok kk,
koyunculuk iin ise kaybolmak zere olan miktarlardir. nceki varsayi-
ma gre, g etmek zere ortaya 788.761 kii daha ikiyor ve toplam
1.7OD.582 oluyor. Ve itah, yedike aildigina gre, byk toprak sahipleri,
ok gemeden 8,5 milyonluk rlanda'nin gene sefil oldugunu ve bu
sefaletin nedeninin de airi nfus oldugunu kefedeceklerdir. Demek
ki, nfus seyreklemesinin daha da devam etmesi gerekiyor; bylece
(1) 1 acre'i
gemeyenler
(2) 1-5 acre arasinda
(8) 5-15 acre
arasinda
(4) 15- 8O acre
arasinda
Sayi acre Sayi acre Sayi acre Sayi acre
48.658 25.8D4 82.O87 288.D16 76.868 1.886.81O 186.578 8.O51.848
(5) 8O-5O acre
arasinda
(6) 5O-1OO acre
arasinda
(7) 1OO acre'dan
fazla
(8) Toplam
Sayi acre Sayi acre Sayi acre acre
71.D61 2.DO6.274 54.247 8.D88.88O 81.D27 8.227.8O7 2O.81D.D24
212
Toplam alan, turbalik ve kira topraklari da iine almaktadir.
T0
Kurl Murks
Kupilul l
bu lke, gerek yazgisi dlan, ngiliz koyun otlagi ve sigir merasi olma
durumuna ulami bulunacaktir.
218
Bu berbat dnyadaki btn iyi eyler gibi, bu krli [sayfa 727| yn-
temin de kendi engelleri vardir. rlanda'da toprak ranti birikimiyle bir-
likte, Amerika'da rlandali birikim atbai gider, koyun ve kz tarafindan
yurdundan atilan rlandali, okyanusun br kiyisinda bir Fen/cn* olarak
ortaya ikar ve ihtiyar denizler kraliesinin karisinda, gen Cumhuri-
yet, gittike tehdidini artiran bir dev gibi ykselir:
4ce||c /c|c Romcnos c0n|
Sce|0sq0e /|c|e|nce nec/s.

**
[sayfa 728|
218
Kitligin ve beraberinde getirdigi sonu ve durumlarin, tarimsal devrimi zorla yrtmek
ve rlanda nfusunu, toprakbeylerinin gereksinmelerine yetecek kadar seyreltmek iin, hem
toprakbeyleri ve hem de ngiliz yasakoyuculan tarafindan, bile bile nasil istismar edildigini, bu
yapitin nc Cildinde, toprak mlkiyetinin ele alindigi kesimde daha ayrintili gsterecegim.
Orada ayrica, kk iftiler ile tarim emekilerinin durumuna tekrar dnecegim. imdilik tek
bir alinti yapacagim. Nassau W. Senior, lmnden sonra yayinlanan 1o0|nc|s, Con|e|sc|/ons
cnJ Esscys, |e|c|/n |o l|e|cnJ, 2 cilt, London 1868; vol. II, s. 282, adli yapitinda, diger eyler
yaninda unlari sylyor: "Dr. G., elimizde Yoksullar Yasasi var ve bu yasa, toprakbeylerine
zafer kazandirmak iin byk bir silahtir dedi. Bir baka ve daha byk bir silah da gtr. ...
rlanda'ya dost olan hi kimse savain" (byk toprakbeyleri ile kk KeIt iftileri arasindaki
savain) "uzayip gitmesini arzu edemeyecegi gibi, bu savain, kiracilarin zaferiyle bitmesini de
hi dilemez. Bu sava ne kadar abuk biterse ve rlanda nispeten seyrek nfusuyla ki, bu
seyrek nfus otlak haline gelen bir lke iin gerekli bir kouldur otlak bir lke haline ne kadar
abuk gelirse, bu, btn siniflar iin o kadar iyi olur." 1815 tarihli ngiliz Tahil Yasasi, Byk
Britanya'ya serbeste tahil ithal etme tekelini rlanda'ya saglami oldu. Bu yasalar, bu nedenle,
yapay olarak bugday tarimini isteklendiriyordu. Tahil Yasasinin 1846 tarihinde yrrlkten
kaldirilmasi ile, bu tekel, birdenbire ortadan kalkmi oldu. Diger koullarin yanisira, bu olay, tek
baina, rlanda'daki ekilebilir topraklarin otlak haline getirilmesine, iftliklerin yogunlamasina,
kk iftilerin yerlerinden edilmesine yolati. 1815 ile 1846 yillari arasinda rlanda topraginin
verimliligi zerine vgler dzen, doga tarafindan, buranin, bugday yetitirilmesi iin yaratildigini
yksek sesle ilan eden ngiliz tarimcilari, iktisatilari ve politikacilari, imdi birdenbire, bu topragin,
hayvan yemi retmekten baka bir ie yaramadigini kefettiler. M. Leonce de Lavergne, Man'in
kari yakasinda ayni szleri hemen yineledi. Ancak Lavergne gibi "ciddi" adamlar byle ocuka
heveslere kapilabilirlerdi.
* Fen/cn, rlanda'yi ngiliz buyrugundan kurtarmak amaciyla 1861'de kurulan ve Amerika'ya
kadar yayilmi bulunan rlanda devrimci birligi. -.
** Romalilari bunaltiyor kara bir yazgi ve karde ldrme suu. (Horace, EoJes, VIII.) -.
TT
Kurl Murks
Kupilul l
SEKZNC KISIM
lLKEL BlklKlM
_________
YRMALTINCI BLM
LKEL BRKMN SIRRI
PARANIN sermayeye nasil dntgn, sermaye araciligi ile
nasil arti-deger retildigini, ve arti-degerden nasil daha fazla sermaye
meydana getirildigini grm bulunuyoruz. Ama, sermaye birikimi, arti-
degerin varligini; arti-deger, kapitalist retimi; kapitalist retim ise, meta
reticilerinin ellerinde daha nceden olduka byk bir sermaye ve
emek-gc kitlesinin bulunmasini ngrr. Buradaki hareketin bt-
n, bu yzden bir kisir dng gibi grnr ve bundan ancak kapitalist
birikimden nce, bu retim tarzinin sonucu degil, iki noktasini olu-
turan bir ilkel birikimin (Adam Smith'in deyimiyle, daha nceki birikimin)
bulundugunu kabul etmekle kurtulmak mmkndr.
Ekonomi politikte, bu ilkel birikim, aagi yukari teolojide ilk gn-
ahin oynadigi rol oynar. Adem baba elmayi isirmitir ve insanoglu
gnaha bulanmitir. Gnahin balangici gya bylece, [sayfa 72D| gemie
T2
Kurl Murks
Kupilul l
ait bir masal gibi anlatilarak aiklanmi oluyor. Evvel zaman iinde, iki
eit insan vardi; birisi alikan, akilli ve daha nemlisi tutumlu bir
sekinler toplulugu; digeri, ellerine geeni ve hatta daha fazlasini har-
vurup harman savuran tembel serseriler toplulugu. Teolojinin ilk gnah
efsanesi, bize, kukusuz, insanin ekmegini alninin teriyle yemege nasil
mahkm edildigini anlatiyor, ama ekonomik ilk gnahin tarihi ise, bize,
yeryznde, buna hi de gerek duymayan insanlarin bulundugunu ai-
kliyor. Ne zarari var! Bylece ilk tr insanlar servet biriktirmi oldular,
ikinci trdekilerin ise, ellerinde kendi postlarindan baka satacak bir
eyleri kalmadi. Ve ite, btn aliip didinmelerine karin, kendilerin-
den baka satacak hi bir eyleri olmayan biiyk ogunlugun sefaleti
ve uzun sredir alimayi biraktiklari halde, kk bir azinligin durma-
dan artan zenginligi, bu, ilk gnahla balar. Bu ocuka yavanliklar,
mlkiyetin savunulmasinda, biz her allahin gn yinelenir durur. r-
negin, M. Thiers, bir devlet adaminin btn ciddiligiyle, bir zamanlar
her tr incelige sahip Fransiz halkini buna inandirmaya aliir. Ama
|o|/e|e* sorunu ortaya ikar ikmaz, bir ocugun zihinsel gidasinin,
her yaa ve ve gelimenin her aamasina uygun decegini ne sr-
mek, kutsal bir dev halini alir. Oysa tarihte, ele geirmenin, kleletir-
menin, soymanin, ldrmenin, kisacasi zorun byk rol oynadigini
herkes bilir. Ekonomi politigin efkatli sayfalarinda sevimli bir saflik ok
eskiden beri srer gider. Hak ile "emek" her zaman iin zenginligin,
tek araci idiler, ama, iinde bulunulan yil, her nedense hep bu kuralin
diinda tutulur. Oysa, aslinda, ilkel birikim yntemleri saf ve sevimli
olmaktan ok uzaktir.
retim ve geim aralari kendiliklerinden nasil sermaye degilse,
para ve metalar da kendiliklerinden sermaye degildir. Bunlarin sermay-
eye dnmeleri gerekir. Ama bu dnmn kendisi, ancak belli
koullar altinda olabilir, yani birbirinden ok farkli trden iki meta sahi-
binin, yzyze ve temas haline gelmesi gerekir; bir yanda, bakalarina
ait emek-gcn satinalarak, ellerindeki degerler toplamini artirmak
isteginde bulunan, para, retim araci ve geim araci sahipleri: te yan-
da, kendi emek-glerini ve dolayisiyla emeklerini satan zgr emeki-
ler. ki anlamda zgr emekiler: nk bunlar, ne kleler, serfler vb.
gibi retim aralarinin [sayfa 78O| ayrilmaz bir parasidirlar, ne de mlk
sahibi kyller gibi retim aralarina sahiptirler; demek ki, bunlar, ken-
di retim aralari bulunmayan, byle bir engel ve ykten kurtulmu
kimseler olmalidirlar. Meta pazarindaki bu kutuplama ile kapitalist re-
timin temel koullari saglanmi olur. Kapitalist sistem, emekilerin, eme-
klerini gerekletirebilecekleri aralar zerinde her trl mlkiyet
hakkindan tamamen ayrilmi ve kopmu olmalarini ngrr. Kapitalist
retim, ayaklari zerinde dogrulur dogrulmaz, yalniz bu ayriligi srdr-
* Mlkiyet. -.
T3
Kurl Murks
Kupilul l
mekle kalmaz, bunu gitgide artan boyutta yeniden-retir de. Bu neden-
le, kapitalist sistemin yolunu aan sre, emekinin elinden retim
aralarinin sahipligini alan sreten bakasi olamaz; bu sre, bir yan-
dan toplumsal geim aralarini sermayeye dntrr, te yandan,
dogrudan reticileri cretli emekilere dntrr. lkel birikim denilen
ey, bu nedenle, reticiyi retim aralarindan ayiran tarihsel sreten
baka bir ey degildir. lkel olarak grnr, nk, sermaye ve buna uy-
gun den retim tarzinin tarih-ncesi aamasini oluturur.
Kapitalist toplumun ekonomik yapisi, feodal toplumun ekono-
mik yapisindan dogup gelimitir. Bu ikinci toplumun da zlmesiyle
birincinin geleri serbest kalmitir.
Dogrudan retici, emeki, ancak, topraga bagli bulunmaktan,
bir bakasina kle, serf ya da bagimli olmaktan iktiktan sonra, kendisi
zerinde tasarrufta bulunabilir. Metaini, satabilecegi bir pazarin bulun-
dugu her yere gtrebilen zgr bir emek-gc saticisi halini alabilme-
si iin, ayrica, lonca dzeninden, bunlarin iraklar ve kalfalar iin koy-
dugu kurallardan, alima ynetmeliklerinin kisitlamalarindan da kur-
tulmasi gerekiyordu. Demek oluyor ki, reticiyi cretli-ii haline geti-
ren tarihsel hareket, bir yandan bunlarin klelikten ve loncalarin koy-
duklari baglardan kurtulmalari olarak grnyor; ve ite, burjuva tarih-
ilerimiz iin, iin yalniz bu yani szkonusudur. Ama te yandan, bu ye-
ni zgrlemi kimseler, sahip olduklari btn retim aralari ile, eski
feodal dzenlemelerin sagladigi her trl gvenceler ellerinden alin-
diktan sonra, ancak kendi kendilerinin saticisi haline geliyorlar. Ve onla-
rin mlkszletirilmesini anlatan bu yk, insanlik tarihine, kandan ve
ateten harflerle yazilmitir.
Sanayi kapitalistleri, bu yeni kudret sahipleri, yalniz elzanaatinin
lonca ustalarini degil, servet kaynaklarini ellerinde bulunduran feodal
beyleri de yerlerinden etmek zorundaydilar. Bu [sayfa 781| bakimdan, top-
lumsal gc ele geirmeleri, hem feodal beylerin egemenliklerine ve
isyan ettirici ayricaliklarina ve hem de, retimin serbeste gelimesi ve
insanin insan tarafindan serbeste smrlmesi konusunda loncalarin
getirdigi kayitlamalara kari verilmi baarili bir savain meyveleri gibi
gzkr. Bununla birlikte, c|e|c|/e|s J'/nJ0s||/e,* ancak, kendilerinin
de hi bir ekilde haberdar olmadiklari olaylardan yararlanarak, kili
valyelerinin ayaklarini kaydirarak baariya ulaabilmilerdir. Bunlar,
bir zamanlar, Roma'da zgrlgne kavuan klelerin, kendi c||o-
n0s'larinin efendileri olmak iin kullandiklari trden aagilik yntemleri
kullanarak bu yerlere ykseldiler.
Hem cretli-emekiyi, hem kapitalisti doguran gelimenin iki
noktasi, emekinin klelemesiydi. Bu ilerleme, klelik biiminde bir
degimedir, feodal smrnn kapitalist smrye dnmesidir. Bu
* Sanayi valyeleri. -.
T4
Kurl Murks
Kupilul l
gidii anlamak iin, ok gerilere dnmemiz gerekmez. Kapitalist reti-
min ilk balangicina, daha 14. ya da 15. yzyilda, daginik olarak bazi
Akdeniz kentlerinde raslamamiza karin, kapitalist dnemin balangici,
16. yzyildir. Bu retim tarzinin belirdigi yerlerde, serflik oktan ortadan
kaldirildigi gibi, ortaagin en yksek ilerlemesi olan bagimsiz kentlerin
varligi da, oktan yokolma yoluna girmiti.
lkel birikimin tarihinde, btn devrimler, kapitalist sinifin olu-
masi yolunda kaldira grevi gren ag aici devrimlerdir; ama her
eyden ok, byk insan yiginlarinin birdenbire ve zorla geim arala-
rindan kopartilarak, zgr ve "baglantisiz" proleterler olarak emek pa-
zarina firlatilip atildigi anlar nem tair. Tarimsal reticilerin, kyllerin
mlkszletirilmeleri, topraktan ayrilmalari, btn bu srecin temelidir.
Bu mlkszletirmenin tarihi, farkli lkelerde, farkli ynler alir ve farkli
evrelerini farkli siralar izleyerek farkli dnemlerde tamamlarlar. Yalniz
rnek aldigimiz ngiltere'de klasik biimde grlr.
1
[sayfa 782|
1
Kapitalist retimin en erken gelitigi talya'da, serfligin ortadan kalkii da baka yerlerden
daha nce oldu. Bu lkede serfler, toprak zerinde herhangi bir hak elde etmeden nce
zgrlklerine kavutular. Kurtuluu, onu bir anda serbest bir proletere dntrd ve stelik,
ogunlukla Romalilar zamanindan miras olarak kalan kentlerde onu bekleyen efendisini hazir
buldu. 15. yzyilin sonuna dogru dnya pazarlarinda meydana gelen devrim, Kuzey talya'nin
ticari stnlgne son verdigi zaman, ters ynde bir hareket baladi. Kentlerdeki emekiler, en
mcsse [kitleler halinde -.| kirsal blgelere srldler ve bahecilik eklinde srdrlen e|/|e
c0||0|'e [kk tarima -.| o zamana kadar grlmeyen bir drt kazandirdilar.
T5
Kurl Murks
Kupilul l
YRMYEDNC BLM
TARIMSAL NFUSUN TOPRAKSIZLATIRILMASI
NGLTERE'DE serflik, 14. yzyilin sonuna dogru hemen tamamen
ortadan kalkmiti. Nfusun byk bir ogunlugu
2
o zaman, ve daha
byk lde olmak zere, 15. yzyilda, mlkiyet haklari hangi feodal
ad altinda gizlenirse gizlensin, kendi topraklarini ileyen zgr
kyllerden oluuyordu. Byk malikanelerde, [sayfa 788| kendisi de serf
2
"Kendi tarlalarini kendi elleriyle ekip-bien ve geinip giden kk mlk sahipleri ... o
zamanlar, imdikine gre ulusun daha nemli bir kismini oluturuyordu. O agin en iyi istatistik
yazarlarina gvenmemiz gerekirse, aileleri ile birlikte 16O binden fazla kk mlk sahibi,
btn nfusun yedide-birini oluturuyor ve geimlerini kendilerine ait kk serbest topraklardan
sagliyorlardi. Bu kk toprak sahiplerinin yillik ortalama geliri, 6O ile 7O sterlin arasinda tahmin
ediliyor. Kendi topraklarini srp eken kimselerin sayilarinin, bakalarinin topraklari zerinde
iftilik yapanlardan daha fazla oldugu hesap ediliyor." Macaulay, l/s|o|y o/ En|cnJ, 1O. ed.,
1854, 1. s. 888, 884. 17. yzyilin son te-birinde bile, ngiliz halkinin 4/5' tarimla ugraiyordu.
(|.c., s. 418.) Macaulay'den alinti yapmamin nedeni, sistemli bir tarih tahrifisi olarak, bu tr
gerekleri elden geldigince kirparak verdigi iindir.
T
Kurl Murks
Kupilul l
olan iftlik kahyalarinin yerini, serbest iftiler almiti. cretli tarim emek-
ileri kismen bo zamanlarda byk malikanelerde alian kyller-
den, kismen de meydana gelen nispi ve mutlak olarak az sayidaki, zel
bagimsiz cretli-emekiler sinifindan oluuyordu. Bu sinif, ayni zamanda,
cretlerinin yanisira, kendilerine, kulbeleri ile birlikte 4 ya da daha
fazla cc|e ekilebilir toprak tahsis edilmi kyl iftilerdi. Bunlar bir de,
diger kyller ile birlikte, hayvanlarini otlattiklari, kereste, odun, turba
vb. sagladiklari ortak topraktan da yararlanirlardi.
8
Btn Avrupa lke-
lerinde feodal retimin zelligi, topragin mmkn oldugu kadar ok
sayida alt-feodaller*

arasinda blnmesiydi. Feodal beyin kudreti, diger
btn hkmdarlar gibi, mlklerinin okluguna degil, uyruklarinin sa-
yisina ve bu da kendi topraklari zerinde alian kyllerin sayisina da-
yaniyordu.
4
Bu nedenle, ngiltere topraklari, Norman istilsindan sonra,
herbiri ogu zaman DOO kadar eski Anglo-Sakson beyligini iine alan
byk baronluklara blnm olmakla birlikte, lke, kk kyl
topraklari ile kapli bulunuyor, byk senyr malikneleri, ancak urada
burada daginik halde grlyordu. Bu koullar, kentlerdeki 15. yzyila
zg gnenIe birlikte, halkin, anslye Fortescue'nun lc0Jes le0m
4n|/ adli yapitinda pek gzel bir ekilde anlattigi bir zenginlige
ulamasini saglamiti; ama bu durum, kapitalist nitelikte servet olanagini
da ditalamiti.
Kapitalist retim tarzinin temelini atan devrimin ilk perdesi, 15.
yzyilin son otuz yili ile 16. yzyilin ilk on yilinda oynandi. Senyrlerin,
Sir 1ames Steuart'in pek gzel syledigi gibi, "evi ve atoyu bo yere
dolduran" hizmetliler ile uaklar takimina [sayfa 784| yol vermesiyle. emek-
pazarina serbest bir proletarya yigini srlm oldu. Kendisi de burjuva
gelimesinin bir rn olan krallik iktidari, mutlak egemenlik peindeki
abasiyla. bu hizmetliler takiminin dagilmasini zorlayarak hizlandirmakla
birlikte, bunun tek nedeni de degildi. Kral ve parlamento ile etin bir
atimaya giren byk feodal beyler, klleri, tipki kendileri gibi feo-
dal haklara sahip bulunduklari topraklardan zorla skp atarak ve ortak
topraklara elkoyarak, ok daha fazla proletarya yarattilar. Flaman ynl
manfaktrnn hizla gelimesi ve bu yzden ngiltere'de yn fiyatla-
8
urasini da unutmamamiz gerekir ki, serf bile, hara veren bir mlk sahibi olmakla
birlikte, yalniz evine ait bulunan toprak parasinin degil, ortak topraklarin da ortak sahibiydi. "le
paysan [kyl| (Frederick II zamaninda Silezya'da) est serf [serftir|." Bununla birlikte, bu serfler,
ortak topraklara sahiptirler. "On n'a pas pu encore engager les Silesiens au partage des
communes, tandis que dans la nouvelle Marche, il n'y a guere de village ou ce partage ne soit
execute avec le plus grand succes." ["Ortak topraklari blp paylamak, Silezyalilar iin henz
mmkn olmadi; oysa Nouvelle Marche'da bu paylamanin byk baariyla gereklemedigi
ky kalmami gibidir."| (Mirabeau, 0e |c Vonc|c|/e P|0ss/enne, Londres 1788, t. II, s. 125, 126.)
4
Katiksiz feodal toprak mlkiyeti dzeni ve gelimi e|/|e c0||0|e' [kk tarimi -.| ile
1aponya, bize, Avrupa ortaaginin, ogu burjuva nyargilari ile dolu tm tarih kitaplarimizdan
ok daha dogru bir grnn verir. Ortaagin sirtindan "liberal" olmak ok rahat bir itir.
* Almanca metinde: "tn|e|scssen", ngilizce metinde "s0|-/e0Jc|o|/es, Fransizca metinde
"J'|ommes|/es". -.
T7
Kurl Murks
Kupilul l
rinin ykselmesi, bu akini daha da hizlandirdi. Eski soylular, byk
feodal savalarda tkenmilerdi. Yenileri, parayi her trl iktidarin kay-
nagi olarak gren zamane ocuklariydi. Bunun iin, ekilebilir toprakla-
rin koyun otlagi haline getirilmesi bunlarin sloganiydi. Harrison, 0es-
c|/|/on o/ En|cnJ, |e//xeJ |o lo|/ns|eJ's C||on/c|es adli yapitinda,
kk kyllerin topraklarinin ellerinden alinmasinin lkeyi, nasil hara-
bettigini anlatir. "Bizim azili mtecavizlerin ne umurunda" Kyllerin
evleri ve emekilerin kulbeleri yerlebir edildi ya da yikilmaya birakildi.
"Eger" diyor Harrison, "byk senyr konaklarinin eski kayitlari kari-
tirilirsa... bazi blgelerde, onyedi, onse-kiz ya da yirmi evin yikildigi g-
rlr. ... ngiltere'nin nfus bakimindan hi bir zaman imdiki kadar ki-
sir olmadigi ortaya ikar. ... Bsbtn gp gitmi, ya yarisi ya da drt-
te-biri yokolmu kentler ve kasabalar var; ancak urada burada biraz
byyen bir kasaba grlebilir; koyun otlagi olsun diye harap olmu
kasabalar ve iinde yalniz atolari kalmi yerler zerine ... ok ey sy-
lenebilir." Bu eski anilardaki yakinmalar daima abartilmi olabilir, ama
retim ilikilerindeki devrimin agda insanlar zerindeki izlenimleri
bunlarda sadakatle yansitilmitir. anslye Fortescue ile Thomas More'un
yazilari arasinda yapilacak bir karilatirma, 15. yzyil ile 16. yzyil arasin-
daki uurumu ortaya koyar. Thornton'un hakli olarak belirttigi gibi, ngi-
liz ii sinifi, bir gei dnemi olmaksizin, altin agindan demir agina
yuvarlandi.
Bu devrim, yasakoyucuyu akina evirdi. Yasakoyucu, henz
"ulusal zenginligin" ("0ec||| o/ ||e nc|/on"), (yani sermayenin oluu-
munun ve halk kitlelerinin alabildigine smrlmesi ve yoksullatirilma-
larinin) devlet ynetme sanatinin 0||/mc 7|0|e* [sayfa 785| sayildigi bu
yce uygarlik dzeyine ulamamiti. Bacon, Henry VII tarihinde yle
diyor: "O siralarda" (148D) "evresi itli topraklar daha sik grlmeye
balandi; ancak aileleriyle birlikte zerinde oturan kimselerin ileyebile-
cegi ekilebilir toprak, birka obanin kolayca dolaabilecegi otlaklar
haline geldi; kk iftilerin yillardan beri oturduklari iftlik evleri,
malikne haline getirildi. Bu yzden, halkta bir knt ve dolayisiyla,
kasabalarda, aar gelirlerinde ve benzeri eylerde bir gerileme oldu. ...
Bu kt duruma are bulmak iin o siralarda kralin ve parlamentonun
gsterdigi dirayet hayranlik vericiydi ... nfusu seyrekletirilen topraklar
ile meralarin yayilmasina kari nlemler alindi." Henry VII Yasasi, 148D,
blm 1D, ile en az 2O cc|e arazisi olan "ky evleri"nin yikilmasi yasak-
landi, bu yasa, 25 Henry VIII yasasiyla yenilenmitir. Bu yasada diger
eyler yaninda, birok iftliklerin ve bata koyun olmak zere byk
hayvan srlerinin birka kiinin elinde toplandigi, toprak kiralari yk-
seldigi halde, ilenen topraklarin azaldigi, kiliselerin, evlerin yikildigi,
imdiye kadar kendileriyle ailelerini geindirmek iin kullandiklari arala-
* Azami sinir. -.
T8
Kurl Murks
Kupilul l
rin bu insanlarin ellerinden alindiklari szkonusu edilmektedir. Yasa,
bu nedenle, eski iftlik evlerinin onarilmasini ngrmekte ve ekim al-
anlari ile otlaklar arasinda bir oran saptamaktadir. 1588 tarihli bir yasa,
bazi kimselerin ellerinde 24.OOO koyun bulundugunu ne srerek, bu
sayiyi 2.OOO olarak sinirlandirmaktadir.
5
Halkin ikayetleri ve Henry
VIII'den sonra, 15O yil boyunca, kk iftiler ile kyllerin mlkszIe-
tirilmesine kari ikartilan yasalar bir sonu vermedi. Bacon, bunlarin
etkisizliginin ve yetersizliginin sirrini, bize pek de farkinda olmadan
aiklamaktadir. "Kral Henry VII'nin ikarttigi yasa", diyor Bacon, Es-
scys, C/|/| cnJ Vo|c| adli yapitinin 2D. denemesinde, "iftlikler ile iftlik
evlerini belirli bir lde tutmakla, derin ve hayranlik vericidir; bylece,
bunlara verilen belirli miktardaki toprak, uak durumunda degil bolluk
iinde yaayan bir uyruk yetimesini saglayacak ve saban, yanamalar
elinde degil de, toprak sahibinin elinde bulunacaktir.".
6
Oysa kapitalist
sistemin istedigi ey, halk [sayfa 786| kitlesinin, aagilanip neredeyse kle
durumuna d-mesi ve bunlarin cretli iiye, retim aralarinin ser-
mayeye dntrlmesiydi. Bu dnm dneminde, yasakoyucu, ta-
rim cretli emek-isinin kulbesinin evresinde 4 cc|e byklgnde
bir toprak parasinin bulunmasini ngrm ve kulbesine kiraci al-
masini yasaklamitir. 1ames I'in saltanati sirasinda, 1627 tarihinde, Front
Mill'de, Ro-ger Crocker, Front Mill malikanesi zerinde 4 cc|e topragi
olmayan bir kulbe yaptigi iin mahkm edilmiti. Charles I zamanin-
da, 1688 tarihine kadar, eski yasalarin ve zellikle 4 cc|e'lik toprak bu-
lunmasina ilikin hkmlerin uygulanmasi iin zel bir komisyon ku-
rulmutu. Hatta Cromwell zamaninda bile, Londra'da 4 mil iersinde 4
cc|e topragi olmayan ev yapilmasi yasaklanmiti. 18. yzyilin ilk yarisi-
na kadar, bir-iki cc|e topragi bulunmayan tarim emekisi kulbesi ile
ilgili ikayetler grlmektedir. Bugnlerde ise, ufacik bir bahesi bulun-
sa ya da kulbesinden uzaklarda biraz toprak kiralayabilse, ansli sayi-
5
Thomas More, t|o/c adli yapitinda, "Baka yerlerde o kadar tatli, o kadar tok gzl olan
bu hayvanlar [koyunlar|, sizin memleketinizde [ngiltere'de| yle agzl, yle doymak bilmez
olmular ki, insanlari bile yiyorlar, kirlari, kyleri, evleri silip spryorlar." diyor. t|o/c, transl.
by Robinson, ed. Arber, London 186D, s. 41, [t|o/c, an Yayinlari, stanbul 1D64 s. 68|
6
Bacon, zgr ve gnen iindeki kyllk ile iyi bir piyade eri arasindaki ilikiyi gsteriyor.
"Saglam bir yoksulluga drmemek ve kralligin topraklarinin byk bir kismini bey ile kiraci
ve kyl arasinda bir yer tutan kk iftilerin ya da ortasinif halkin mlkiyetine ve tasarrufuna
vermek iin yeteri kadar byk iftliklere sahip olmak, kraligin gc ve gelenekleri ynnden
byk nem tair. ... Sava konusunda yargilarina ok gvenilir kimselerin kanisi odur ki, bir
ordunun anagc piyade ya da yaya askerdir. Ve iyi bir piyade gc kurmak iin, uak ya da
yoksul durumda degil, zgr ve bolluk iinde yetitirilmi insanlara gerek vardir. Bu nedenle,
bir devlette soylular ile beyler ogunlukta olup, iftiler ve topragi ekip bienler bunlarin uaklari,
emekileri ya da kulbe sakinleri (yani evli dilenciler) ise, elinizde iyi svari gc bulunabilir,
ama asla saglam ve gvenilir piyade kuvvetiniz olamaz. ... Ve bu durum, btn nfusu, ya
soylulardan ya da yoksul kyllerden oluan Fransa, talya ve, diger bazi lkelerde grlr. ... O
kadar ki, bu lkeler, piyade birlikleri iin svireli ve benzeri lkelerden cretli askerler kullanmak
zorunda kalirlar; ite bunun iin bu uluslarda nfus kalabaliktir, ama askerleri azdir." (7|e
Re/n o/ len|y \ll, \e||c|/m |e|/n| /|om lenne|'s En|cnJ, ed. 171D, Lond. 187O, s. 8O8.)
T
Kurl Murks
Kupilul l
lir. "Toprak sahipleri ile iftiler" diyor Dr. Hunter, "burada elele ali-
iyorlar. Kulbeye eklenecek birka cc|e, emekiyi, olduka bagimsiz
yapar."
7
Halkin zorla mlkszletirilmesi sreci, 16. yzyilda, Reformas-
yon ve kilise mallarinin yagmalanmasi ile yeni ve korkun bir hiz ka-
zandi. Katolik kilisesi, Reformasyon hareketi sirasinda, ngiliz
topraklarinin byk bir kisminin feodal sahibiydi. Manastirlar ile benze-
ri kurulularin kapatilmasi, buralarda barinanlari, proletarya haline ge-
tirdi. Kilise topraklari, byk lde, [sayfa 787| agzl saray gzdelerine
bagilandi ya da speklatr iftliklerle yurttalara yok pahasina satildi;
bunlar da, kuaklar boyu burada oturan kk kiracilari, en mcsse*
srp ikartarak, topraklari birletirdiler. Yoksul halkin kilise arinin
bir kismi zerinde yasa ile saglanmi mlkiyet haklarina, sessiz sedasiz
elkondu.
8
Kralie Elizabeth lkede yaptigi bir geziden sonra, "c0e|
0|/q0e /cce| ** diye bagirmiti. Saltanatinin 48. yilinda, ulus, yoksul
vergisini yrrlge koyarak dilenciligi resmen kabul etmek zorunda
kaldi. "Bu yasayi kaleme alanlarin buna bir neden gstermekten utan-
diklari anlailiyor; nk (geleneksel uygulamanin tersine) herhangi bir
gereke gsterilmemi."
D
Charles I'in 16. yilinda bu yasanin (bl. 4)
devamli oldugu iln edildi ve 1884 yilinda yasaya yeni ve daha sert bir
biim verildi.
1O
Reformasyon hareketinin bu yakin sonulari, ok uzun
* Yigin halinde. -.
** "Her yer dilenciyle dolu." -.
7
Dr. Hunter, |.c., s. 184. "Eski yasalarda tahsis edilen toprak miktari, tarim emekilerini
kk iftiler haline getirebilecek miktardan ok daha fazla kabul edilebilir." (George Roberts,
7|e Soc/c| l/s|o|y o/ ||e Peo|e o/ ||e So0||e|n Co0n|/es o/ En|cnJ /n Pcs| Cen|0|/es, Lond.
1856, s. 184-185.)
8
"Yoksullarin ondaliklarindan pay alma hakki, eski yasalarin hkmleriyle kurulmutur."
(Titckett, |.c., vol. II, a. 8O4-8O5.)
D
William Cobbett, A History of the Protestant Reformation, 471.
1O
Protestanlik "ruhu" diger eyler yaninda u olaylardan da anlailabilir, Gney ngiltere'de
bazi byk toprak sahipleri ile hali-vakti yerinde iftiler kafa kafaya verip, Elizabeth zamaninda
ikan yoksullar yasasinin dogru yorumu konusunda on tane soru hazirlarlar. Ve hazirladiklari
bu sorulari, grn almak zere zamanin nl hukukusu (daha sonra 1ames I devrinde
yargilik yapan) Sergeant Snigge'ye sunarlar. Soru D: Blgenin bazi zengin iftileri, bu yasanin
(Elizabeth'in 48. yasasinin) yrtlmesindeki btn glklerden kainmayi saglayabilecek
akillica bir plan hazirladilar. Bunlarin nerisine gre blgede bir hapisane yapilacak ve civara
bir duyuruda bulunarak, bu blgedeki yoksullardan yararlanmak isteyen iftilerin, belli bir
gnde kapali zarfla bir teklif vererek, bunlari bizden almak iin en dk fiyati bildirecekler; bu
hapis-aneye kapatilmak istemeyenlerin yardimdan yararlandirilmamasi yetkisi bu kurula ait
olacak. Bu plani nerenler, evredeki kontluklarda, alimaya niyeti olmayan, bir iftlik ya da
gemi almaya maddi olanaklari elvermeyen ve bylece alimadan yaamak isteyen kimselerin,
blgemize ok avantajli nerilerde bulunacaklari kanisindadirlar. Eger yoksullardan herhangi
birisi kari tarafin himayesi altinda iken bu dnyadan gerse, gnahi-vebali o tarafin boynuna
olacaktir. nk, blgemiz, bu yoksullara kari grevini yerine getirmi bulunacaktir. Bununla
birlikte, yasanin bize bu tr basiretli bir nlem alma yetkisi vermeyecegi kaygisi iindeyiz,
ancak, bu kontluk ile sinirdaimiz B kontlugunun freeholders [mlk sahibi -.| kilise yardim
kurullarina, yoksullari hapsetmek ve alitirmak ve bunu reddeden bir kimseye kilise yardimini
kesmek hakkini veren bir yasa nerisinde bulunmalari iin temsilcilerine talimat vermek
konusunda bize seve seve katilacaklardir. Bu nlemlerin, sikinti iinde bulunan kimseleri yardim
20
Kurl Murks
Kupilul l
sreli [sayfa 788| olanlar degildi. Kilisenin mlk sahibi oluu, toprak mlki-
yetinin geleneksel dzenine bir nevi kutsal dayanak sagliyordu. Bunun
yikilmasiyla, bu dzenin savunulmasi ve ayakta tutulmasi da artik olanak-
siz hale geliyordu.
11
17. yzyilin son on yilinda bile, kk toprak sahibi bagimsiz
kyller sinifi, iftiler sinifindan daha kalabalikti. Cromwell'in kuvveti-
nin belkemigini bunlar oluturuyordu ve hatta Macaulay'in itiraflarina
gre, bunlar, sarho tara beyleri ile bunlarin uaklarina ve efendileri-
nin balarindan savdiklari metreslerle evlenmek durumunda olan ky
papazlarina oranla, ok daha drst bir tutum iindeydiler. 175O yilla-
rinda bu kk toprak sahibi kyller, ortadan kalktilar
12
ve gene 18.
yzyilin son on yilinda, tarim emekilerinin ortak topraklarla olan ilikileri
de sona erdi. Tarimsal devrimin salt ekonomik nedenlerini burada bir
yana birakiyoruz. Biz, yalnizca kullanilan zor ve iddet yntemlerini ele
aliyoruz.
Stuartlarin restorasyonundan sonra, toprak sahipleri, Kita Avru-
pasinin her yerinde, herhangi yasal bir formalite olmaksizin, bir gasp
hareketini kitabina uydurarak gerekletirdiler. Feodal toprak ayrica-
ligini kaldirdilar, yani devlete olan btn ykmllklerinden kurtuldu-
lar; devlet "zarari"ni, kyllerle diger halk kitlelerine yklenen vergilerle
"telfi ettiler"; yalnizca feodal bir hakka sahip bulunduklari mlk-ler
zerinde modern zel mlkiyet haklarini korudular ve ensonu, ngiliz
tarim emekileri zerinde tipki Tatar Boris Godunov'un fermanlarinin
Rus kyls zerinde yaptigi etkiye e bir etki yaratan u m0|c|/s [sayfa
78D| m0|cnJ/s* yerleme yasalarini ikarttilar.
istemekten ve kiliseye yk olmaktan kurtaracagini umuyoruz. (R. Blakey, 7|e l/s|o|y o/ Po|/|/cc|
l/|e|c|0|e /|om ||e Ec||/es| 7/mes, Lond. 1855, vol. II, s. 84. 85.) skoya'da kleligin kaldirilmasi,
ngiltere'den birka yzyil sonra oldu. 16D8'de Saltoun kontu Fleteher, sko parlamentosunda
yle bagiriyordu: "skoya'daki dilenci sayisinin 2OO.OOO'den az olmadigi hesaplaniyor. lke
olarak bir cumhuriyeti olan ben, tek are olarak eski serflik statsnn yeniden getirilmesini,
kendi geimlerini saglamaktan aciz olan herkesin kle haline sokulmasini neriyorum." Eden,
|.c., Book I, ch. I, s. 6O-61'de diyor ki: "Bagimli kyllerin azalmasi, zorunlu olarak, yoksullugun
baladigi ag olmutur. Manfaktr ve ticaret, bizim ulusal yoksullarimizin ana ve babalaridir."
Eden de, ilke olarak cumhuriyeti olan skoyalimiz gibi urada yaniliyor: serfligin ortadan
kaldirilmasi degil, tarim emekisinin toprak mlkiyetinin kaldirilmasi, onu, proleter ve sonunda
da dilenci haline getirmitir. Mlkszletirmenin baka ekilde uygulandigi Fransa'da, 1566
tarihli Moulins yasasi ve 1656 buyrugu, ngiltere'deki yoksullar yasasina tekabl eder.
11
Protestan ortodokslugun merkezi olan Oxford niversitesi eski ekonomi politik profesr
Rogers bile, l/s|o|y o/ 4|/c0||0|e adli yapitinin nsznde, Reformasyonun halk kitlelerinin
yoksullamasina yolatigi olgusu zerinde durur.
12
A Letter to Sir T. C. Bunbury, Bart., on the High Price of Provisions, By a Suffolk Gentle-
man, Ipswich 17D5, s. 4. Byk iftlikler sisteminin fanatik savunucusu ve Inquiry into the
Connexion between the Present Price of Provisions, London 1778, s. 18D, adli yapitin yazari bile
yle diyor: "En fazla bizim kk toprak sahiplerimizin, bu ulusun bagimsizligini gerekten
ayakta tutan bu insanlarin kaybolup gitmelerine acinirim; bunlarin topraklarinin, imdi, kk
ifilere kiraya veren tekelci lordlarin ellerinde toplanmasini grmekten znt duyuyorum; bu
kk iftiler yle koullar altinda kiracilik ederler ki, yapilan en ufak bir ktlgn hesabini
vermekle ykml emir kullari gibidirler."
* Gerekli degiiklikler yapilmi olarak. -.
2T
Kurl Murks
Kupilul l
"G|o|/o0s Re|o|0|/on" ("anli devrim"), Orange Prensi William
ile birlikte, iktidara, arti-degere elkoyan toprakbeyleri ile kapitalistleri
getirmi oldu.
18
Yeni devri, devlet topraklari zerinde imdiye kadar
daha alakgnll bir ekilde uygulanan hirsizligi, byk yagmalar bii-
mine sokarak, resmen ami oldular. Bu mlkler, ona buna dagitildi,
gln fiyatlarla satildi ya da dpedz gaspedilerek zel mlklere katil-
di.
14
Btn bunlar en ufak bir yasal formalite gzetilmeksizin yapildi.
Byle bir hile ile ele geirilen devlet krallik topraklari, kiliseye ait topra-
klarin yagma edilmesiyle birlikte, cumhuriyeti devrim sirasinda tekrar
kaybedilmedigi lde, ngiliz oligarisinin bugnk grkemli malik-
nelerinin esasini oluturur.
15
Burjuva kapitalistler, btn bu yapilanlari,
serbest ticaretin getirilmesi, modern tarimin, egemenlik alanini byk
iftlik sistemleri zerinde geniletmesi ve kendilerine daima elaltinda
bulunan serbest tarim proletaryasi saglamasi aisindan honutlukla sey-
rediyor ve destekliyorlardi. Ayrica bu yeni toprak sahibi aristokrasi, yeni
|cn/oc|ccy'nin, yumurtadan yeni ikmi |c0|e //ncnce* evrelerinin
ve o sirada koruyucu gmrklere dayanan byk manfaktr sahipleri-
nin dogal mttefigiydi. ngiliz burjuvazisi, tipki sve burjuvazisinin, bu-
nun tam tersi bir ilemle ekonomik mttefikleri olan kyllerle elele
vererek, krallik topraklarinin oligarinin elinden zorla kurtarilmasinda
krallara yardimci olmasi gibi, kendi ikarina tam bir akillilikla hareket
etmiti. Btn bunlar, [sayfa 74O| 16O4'ten beri Charles X ve Charles XI
zamaninda olmutu.
Komnal mlkiyet yukarda ele aldigimiz devlet mlkiyetinden
daima farkli olarak feodalizm rts altinda da yaami bulunan eski
bir Cermen kuruluu idi. Genellikle ekilebilir topraklarin otlak haline
getirilmesiyle birlikte ortaya ikan bu komnal mlkiyetin gaspi olayi,
15. yzyilin sonunda balayip 16. yzyila dogru uzanmaktadir. Ama o
zamanlar, bu sre, yasakoyucunun yzelli yil boyunca umutsuzca
savaim verdigi bireysel iddet hareketleriyle srdrld. 18. yzyilin
bu konuda getirdigi ilerleme urada kendini gsteriyordu ki, imdi, b-
yk iftiler kendilerine zg bazi yntemleri kullanmakla birlikte,
16
18
Bu burjuva kahramanin zel ahlki niteligi konusunda, diger eyler yaninda, bir fikir
verebilir: "rlanda'da 16D1 yilinda Leydi Orkney'e yapilan byk toprak bagilari, kralin sevgisinin
ve leydinin etkisinin aik bir belirtisidir. ... Leydi Orkney'in degerli hizmetleri, herhalde, foeda
labiorum ministeria [dudaklarin igren hizmeti -.| olmalidir." (British Museum'da S|ocne
Vcn0sc|/| Co||ec|/on, n 4224. , Elyazmasinin baligi: 7|e c|c|cc|e| cnJ |e|c|/o0| o/ l/n
W/||/cm, S0nJe||cnJ, e|c., cs |e|esen|eJ /n O|//nc| le||e|s |o ||e 0|/e o/ S||e0s|0|y /|om
Some|s, lc|//cx, Ox/o|J, Sec|e|c|y \e|non, e|c.. Bu belgeler ilgin eylerle doludur.)
14
"Kraliyet emlakinin, kismen satila, kismen hediye olarak, yasaya uymayacak biimde
elden ikarilmasi, ngiltere tarihinde rezaletlerle dolu bir sayfa ... ulusa kari ilenmi byk bir
sahtekarliktir." (F. W. Newman, lec|0|es on Po|/|/cc| Economy, London 1851, s. 12D, 18O.)
[ngiltere'nin bugnk byk toprak sahiplerinin buralari nasil ele geirdiklerinin ayrintilari iin
bakiniz: [N. H. Evans,| O0| O|J No|/|/|y. 8y No||esse O||/e, London 187D. - F.E.|
15
rnegin, son kolu Lord 1ohn Russell olan Bedford dklg konusunda E. Burke'nin
yazdigi "Tomtit of Liberalism" ["Liberalizmin alikuu" -.| balikli talamayi okuyunuz.
* Yksek finans. -.
22
Kurl Murks
Kupilul l
yasanin kendisi, halka ait topraklarin yagmalanmasinda bir ara halini
almiti. Yagmanin, Parlamento araciligi ile yapilan ekli, ortak toprakla-
rin evrilmesi konusunda yasalar, bir baka deyile, toprakbeylerinin,
halka ait topraklari zel mlkiyetlerine geirmelerini, yani halki
mlkszletirmelerini saglayan kararnamelerdir. Sir F. M. Eden, bir yan-
dan komnal mlkiyeti, feodal beylerin yerlerine geen byk toprak-
bey-lerinin zel mlkleri olarak gstermeye aliirken, te yandan da,
bu "ortak topraklarin evrilmesi iin Parlamentonun genel bir yasa"
ikarmasini (bylece, buralarin zel mlkiyete dntrlmesi iin bir
parlamento co0 J'e|c|'sina*

gerek grm oluyor) ve ayrica yasako-
yucudan mlkszIetirilen yoksullara tazminat verilmesini isteyerek, ken-
di kurnazca iddiasini rtm oluyordu.
17
Bagimsiz kk iftilerin yerini, yillik szlemelere dayanan kir-
aci iftilerin, yani toprak sahibinin keyfine bagli hizmetkrlar toplu-
lugunun almasi, devlet emlkinin yagma edilmesinin yanisira, komnal
topraklarin sistemli olarak yagmalanmasi, 18. yzyilin sermaye iftlikle-
ri
18
ya da tccar iftlikleri
1D
adi [sayfa 741| verilen byk iftliklerin artmasi-
na ve kirsal nfusun sanayi proletaryasi haline gelmek zere "serbest
kalmasina" zellikle yardimci oldu.
Ne var ki, 18. yzyil, ulusal zenginlik ile halkin yoksullugu arasin-
daki zdeligi, henz 1D. yzyilda oldugu kadar btnyle kavrayama-
miti. Bunun iin, o zamanin iktisat yazininda en ateli tartima, "ortak
topraklarin evrilmesi" konusunda yapiliyordu. nmde bulunan bir
yigin malzeme arasindan, o zamanin durumunu ok iyi aydinlatacak
birka rnek verecegim. rnegin, fkeye kapilan birisi yle yaziyor:
"Hertfordshire'in bazi blgelerinde, ortalama 5O-15O cc|e byklgn-
de 24 iftlik, iftlik iersinde eriyip gitmitir."
2O
"Northamptonshire ve
Leicestershire'da ortak topraklarin evrilmesi ok geni lde yer almi,
bylece ortaya ikan, yeni lordluklarin ogu, eskiden 1.5OO cc|e'i sr-
len topraklarin imdi ancak 5O cc|e'i srlebildigi iin, otlak halini almi-
tir. Eski evlerle, ahirlar ve tavlalarin yikintilari", buralarda oturanlardan
kalan tek izlerdir. "Bazi aik kylerdeki yzlerce ev ve aile, imdi seki-
16
"iftiler, kulbelerde oturanlara, iftlik ya da kmes hayvani beslerlerse, bunlara bakmak
iin ambardan yern alarlar bahanesiyle, kendileriyle ocuklari diinda canli hayvan
bulundurmaya izin vermezler; bunlar, ayrica, kulbede oturanlar ne kadar yoksul olurlarsa o
kadar alikan olur derler, ama bence, asil gerek, iftiilerin kamuya ait topraklar zerinde
btn haklari ellerinde bulundurmak istemeleridir." (4 Po|/|/cc| lnq0/|y /n|o ||e Conseq0ence o/
Enc|os/n Wcs|e lcnJs, London 1785, s. 75.)
17
Eden, |.c., nsz.
18
"Capital farms." (Two letters on the Flour Trade and the Dearness of Corn. By a person in
business, London 1767, s. 1D, 2O.)
1D
"Merchant-farms." (4n Enq0/|y /n|o ||e Cc0ses o/ ||e P|esen| l/| P|/ce o/ P|/|/s/ons,
London 1767, s. 111, not.) Adsiz yayinlanan bu mkemmel yapitin yazari Rev. Nathaniel
Forster'dir.
2O
Thomas Wright, A Short Address to the Public on the Monopoly of Large Farms, 177D, s.
2, 8.
* Hkmet darbesi. -.
23
Kurl Murks
Kupilul l
ze, ona indi. ... Yalnizca 15-2O yil nce etrafi evrilen blgelerde toprak
sahipleri, buralar aik tarlalar halindeyken bulunan iftliklere gre pek
az kalmitir. Daha nce, 2O-8O ifti ile bir o kadar kiraci ve mlk sahi-
binin elinde bulunan, etrafi evrilmi byk bir toprak parasini, 4-5
zengin hayvan yetitiricisinin gasbetmesi olagan eylerdendir. Bylece
burada yaayan ailelerin hepsi, gene geimini buralarda saglayan pek
ok aile, yerlerinden yurtlarindan atilmilardir."
21
evredeki toprakbey-
leri tarafindan, evrilme bahanesiyle, topraklarina katilan yalniz ekil-
meyen topraklar degildi, ortaklaa ya da topluma belli bir kira denerek
ilenen topraklara da. elkonuyordu. "Burada szkonusu ettigim, aik
tarlalar ile zaten islah edilmi toprak-larin evrilmesidir. Bu evirmeleri
savunan yazarlar bile, klen bu kylerin, iftliklerin tekelini artirdigi-
ni, tketim maddelerinin fiyatlarini ykselttigini, nfusun seyreklemesi-
ne yolatigini ... ve hatta ilenmeyen topraklarin bile (imdi yapildigi
gibi) etraflarinin evrilmesinin yoksullari geim aralarindan yoksun
biraktigini ve [sayfa 742| yalnizca zaten byk olan iftliklerin genilemesine
yaradigini kabul etmektedirler."
22
Dr. Price da yle diyor: "Bu toprakla-
rin birka byk ifti eline gemesi sonucu kk iftiler" (yazar,
daha nce, bunlari, "ailelerinin geimini, topraktan elde ettikleri rn,
ortaklaa besledikleri koyunlar, tavuk, domuz vb. gibi ev hayvanlari ye-
titirerek saglayan ve bu nedenle, hemen hemen diardan hi bir geim
araci satinalmayan, kk mlk sahipleri ve kiracilar" olarak tanimla-
miti) "yaamlarini bakalari iin aliarak kazanan ve gereksinmeleri
olan her eyi ancak pazardan satinalabilecek kimseler haline getirile-
cektir. ... ok daha fazla zorunluluk oldugundan dolayi, belki de ok
daha fazla aliilacaktir. ... Kentler ve sanayi, daha fazla insan, i ve ba-
rinak aramaya srlecegi iin, genileyecektir. ... iftliklerin azmanlama-
sinin dogal sonulari bunlardir. Yillardir bu lkede zaten ilerin gidi
yn budur."
28
Dr. Price, bu evirme iinin etkilerini yle zetliyor:
"Btnyle alindiginda, alt tabakalardaki insanin durumu, her bakim-
dan daha kt duruma gelmitir. Kk topraklar zerinde iftilik
yaparken, imdi gndeliki ve hizmeti durumuna dmlerdir; ayni
zamanda, bu durumda varliklarini srdrmeleri de glemitir."
24
Ger-
21
Rev. Addington, Inquiry into the Reasons for or against Enclosing Open Fields, London
1772, s. 87, 48 passim.
22
Dr. R. Price, |.c., v. II, s. 155. Forster, Addington, Kent, Price ve 1ames Anderson'un
yapitlari okunmali ve dalkavuk MacCulloch'un 7|e l/|e|c|0|e o/ Po|/|/cc| Economy, London
1845, balikli katologundaki zavalli gevezelikler ile karilatirilmalidir.
28
Price, |.c., s. 147.
24
Price, |.c., s. 15D. Aklimiza eski Roma geldi. "Zenginler blnmemi topraklarin byk bir
kismini ele geirdiler. Bu topraklarin tekrar ellerinden alinmayacagi konusunda zamanin
koullarina gvenerek, kendi topraklarina yakin yoksullara ait topraklarin bazilarini sahiplerinin
rizasiyla satinaldilar, bazilarini da zorla ele geirdiier ve bylece imdi birbirinden ayri topraklar
yerine geni malikneler zerinde iftilik yapiyorlar. Sonra, tarim ve hayvancilik ilerinde kleleri
alitiriyorlardi, nk, zgr iiler askerlik yapmak zere her an iten alinabilirdi. Klelere
sahip olmak kendilerine byk kazan sagladi; bunlar askerlikten muaf tutulduklari iin rahata
24
Kurl Murks
Kupilul l
ekten de, ortak topraklarin gaspi ve bununla birlikte, tarimsal devri-
min tarim emekileri zerindeki etkisi, o kadar iddetli olmutur ki,
Eden'e gre de, 1765-178O yillari arasinda, bunlarin [sayfa 748| cretleri as-
garinin altina dm ve kendilerine yoksulluk yasasindan resmen yar-
dim yapilmasi durumu ortaya ikmitir. Eden, bu konuda yle diyor:
"Aldiklari cret, yaamin mutlak gereklerini karilamaya bile yetmiyor-
du."
imdi de, bu toprak evirmelerinin savunucusu ve Dr. Price'in
karisinda bulunanlardan birisine kulak verelim: "Eger insanlar aik
tarlalarda emeklerini boubouna harcarken grlmyorsa, bundan,
nfusun azaldigi sonucu ikartilmamalidir. ... Eger, kk iftilerin,
bakalari iin aliir hale dnmesiyle daha fazla i yapiliyorsa, bu,
ulusun" (bu ulusa, dogal olarak "dnenler" dahil degildir) "yararina
bir ey olmalidir. ... Bunlarin ortak emekleri tek bir iftlik zerinde bir-
letirildigi zaman retim artacak, manfaktr iin daha fazla rn bulu-
nacak ve ulusun gelir kaynaklarindan birisi olan bu ikollarinda, retilen
hububat miktariyla orantili bir arti grlecektir."
25
Kapitalist retim tarzinin temellerinin atilmasi yolunda bir zorun-
luluk dogar dogmaz, ekonomi politikilerin, "kutsal mlkiyet hakkinin"
en utanmaz bir ekilde ignenmesini ve insanlara kari giriilen en
byk iddet hareketlerini, nasil stoik bir gnl ferahligi ile kariladikla-
rini, hem insansever ve hem de tori olan Sir F. M. Eden gstermitir. 15.
yzyilin son te-birinden balayip, 18. yzyilin sonuna kadar srp gi-
den ve halkin zorla mlkszletirilmesi olgusuyla ortaya ikan bir dizi
yagma, gasp ve sefalet, onu, yalnizca u rahatlik verici sonuca ulatir-
mitir: "Ekilebilir topraklar ile otlaklar arasindaki oranin saptanmasi
gerekliydi. Btn 14. yzyil boyunca ve 15. yzyilin byk bir kisminda,
2, 8 ve hatta 4 cc|e ekilebilir topraga kari 1 cc|e otlak vardi. 16. yzyilin
ortalarinda bu oran 2'ye kari 2 ve sonralari, 2 cc|e otlaga 1 cc|e ekilebilir
toprak olarak degiti ve ensonu, 8 cc|e otlak 1 cc|e ekilebilir toprak ol-
mak zere tam oranti kurulmu oldu."
1D. yzyilda, tarim emekisi ve komnal mlkiyet*

arasindaki
ogalabiliyor ve pek ok ocuk sahibi oluyorlardi. Bylece, gl kiiler, btn serveti ele
geirdiler ve topraklar zerinde kleler, karinca gibi kaynatilar. Buna karilik, talyanlar,
yoksulluk, vergiler ve askerlik yk altinda ezildikleri iin srekli azaliyorlardi. Hatta bari geldigi
zaman bile bunlar isizlige mahkum oldular, nk, topraklari zenginler ele geirmilerdi ve
topragi srp ekmek iin zgr insan yerine kle kullaniyorlardi." (Appian, C/|/| Wc|s, I, 7.) Bu
pasajda, Licinian yasalarindan nceki zamana deginiliyor. Romali pleblerin mahvini byk
lde hizlandiran askerlik hizmeti, arlman'in, zgr Alman kyllerini serf ve kle haline
getirmede yararlandigi bellibali bir ara olmutur.
25
[1. Arbuthnot,| 4n lnq0/|y /n|o ||e Ccnnex/on |e|0een ||e P|esen| P|/ce o/ P|o|/s/ons
e|c., s. 124, 12D. Ayni konuda ama karit egilimde bir ifade: "iler kulbelerinden atiliyor ve i
aramak iin kentlere gitmeye zorlaniyorlar: ama o zaman daha byk bir rn elde ediliyor ve
bylece sermaye artmi oluyor." ([R. B. Seeley,| 7|e Pe|/|s o/ ||e Nc|/on, 2. ed.. London 1848, s.
xiv.)
* Fransizca metinde: so| ccmm0nc| (komnal toprak). -.
25
Kurl Murks
Kupilul l
ilikinin anisi bile yokolup gitti. Daha yakin zamanlar iin bir ey deme-
yelim, ama 18O1 ile 1881 yillari arasinda kendilerinden [sayfa 744| alinan
ve Parlamento araciligi ile toprakbeylerinin toprakbeylerine bagiladiklari
8.511.77O acre'lik ortak toprak iin kirsal nfusa acaba bir kuru denmi
midir
Tarimsal nfusu topraktan tmyle yoksun birakan en son sre,
c|ec|/n o/ es|c|es (mlklerin temizlenmesi), yani zerlerindeki insan-
larin silinip sprlmesi hareketi olmutur. ngilizlerin uyguladigi ve
buraya kadar incelenen btn yntemler, ensonu, bu "temizlik"te do-
ruguna ulamitir. Daha nceki blmde anlatilan modern koullarin
yarattigi tabloda da grldg gibi, ortada kendisinden kurtulu-nulacak
bagimsiz kyl kalmayinca, kulbelerin "temizlenmesi" baliyordu; by-
lece tarim emekileri, elleriyle ekip bitikleri topraklar zerinde balarini
sokacak bir yer bulamaz hale geliyorlardi. Ama biz, "clearing of esta-
tes" szlerinin gerek ve tam anlamini, ancak modern romancilarin
vaadedilmi lkesi sko yaylalarinda grenebiliriz. Orada, bu olay, sis-
tematik bir zellik taimakta, ok geni boyutlarda ve tek bir darbeyle
yrtlmekte (rlandali beyler, bir defada birka ky sprecek kadar
ileri gitmiler; skoya'da, Alman prenslikleri byklgnde blgeler
uygulama konusu olmutur) ve ensonu gaspedilen topraklarin mlki-
yet ekli ayri bir zellik taimaktadir.
sko yaylalarinda oturan Keltler, herbiri yerletikleri topragin sa-
hibi olan klanlar halinde rgtlenmilerdi. Klanin temsilcisi, efi ya, da
"byk adam"i tipki ngiliz kraliesinin, btn ulusal topraklarin yalniz-
ca unvanindan gelen sahibi olmasi gibi, bu mlkiyetin szde sahibiydi.
ngiliz hkmeti, bu "byk adamlar"in ilkardiklari i savalari basti-
rip, ovalara yaptiklari devamli saldirilari nleyince, bu klan efleri, baba-
dan kalma ekiyalik mesleklerini gene de elden birakmadilar, yalnizca
eklini degitirdiler. Kendi yetkelerine dayanarak bu itibari haklarini,
zel mlkiyet haklarina dntrdler ve bu durum, klan halki ile arala-
rinda bir atimaya yolainca, kaba kuvvet kullanarak bunlari yerlerin-
den atmaya kalkitilar. Profesr Newman, bu konuda, "Byle olunca,
ngiltere krali da pekl uyruklarini denize dkmeye kalkiabilirdi",
26
diyor. Pretnder'in adamlarinin son ayaklanmasindan sonra, skoya'da
balayan bu hareketin ilk evreleri, Sir 1ames Steuart
27
ile 1ames Ander-
son'un
28
[sayfa 745| yazilarindan izlenebilir. 18. yzyilda peleri birakilmay-
26
"A king of England might as well claim to drive his subjects into the sea" (F. W. Newman,
|.c., s. 182.)
27
Steuart diyor ki: "Eger bu topraklarin rantini" (bu ekonomik kategoriye, kabile reisine
verilen haraci dahil ederek hataya dyor), "byklkleri ile kiyaslarsaniz, ok kk oldugu
grlr. Yok eger, buralari, besledigi insan ynnden ele alirsaniz, yaylalardaki bir maliknenin,
ayni degerde iyi ve verimli baka bir yere gre belki on kati insan besledigini grrsnz." (|.c.,
v. I, ch. XVI, s. 1O4.)
28
1ames Anderson, O|se||c|/ons on ||e Vecns / Exc/|/n c S/|/| o/ Nc|/onc| lnJ0s||y e|c.,
Edinburgh 1777.
2
Kurl Murks
Kupilul l
an Keltlerin lkeden g etmeleri yasaklanmiti; ama, bunlarin zorla
Glasgow'a ya da diger manfaktr kentlerine itilmesiydi.
2D
Sutherland
desinin 1D. yzyilda "temizlik" yapmak iin uyguladigi bir yntemi
8O
rnek olarak vermek yetecektir. Ekonomi konusunda epeyce bir eyler
bilen bu des, ynetimin baina geer gemez, kkl bir areye
bavurmaya ve daha nceki benzer srelerle nfusu zaten 15.OOO'e
inen bu lkeyi btnyle bir koyun otlagi haline getirmeye karar verdi.
1814'ten 182O yilina kadar bu 15.OOO kii, aagi yukari 8.OOO aile, sistemli
olarak izlendi ve yerlerinden atildi. Btn kyleri yikildi, yakildi, tarlalari
otlaga evrildi. ngiliz askerleri, bu srgn hareketini desteklediler ve
bunlarla atimaya giritiler. Kulbesinden ikmak istemeyen bir ihti-
yar kadin, klbenin alevleri arasinda yanarak ld. Bylece bu gzel
hanfendi, ta eski zamanlardan beri klana ait bulunan 7D4.OOO cc|e top-
raga elkoymu oldu. Aile baina 2 cc|e olmak zere deniz kiyisinda
6.OOO cc|e kadar topragi, srgn ettigi bu kimselere tahsis etti. imdiye
kadar bu 6.OOO cc|e toprak [sayfa 746| bombo duruyor ve sahiplerine hi
bir gelir getirmiyordu. Asil kalpli des, aslinda bu topraklari acre baina
ortalama 2,5 iline, yzyillardir kendi ailesi iin kanlarini dken klan
halkina kiralayacak kadar ileri gitmiti. alinan klan topraklarinin tm,
2D byk koyun iftligine blnd ve ogu ngiltere'den getirilmi iftlik
uaklari olan birer ailenin ynetimine verildi. 1885 yilinda, 15.OOO skoyali
Keltin yerini 181.OOO koyun almiti. Yerlilerin artiklari kiyiya srldler
ve balik avlayarak yaamaya alitilar. Ve bir ngiliz yazarinin dedigi gi-
bi, yari-karada yari-suda yaayan, ama bununla birlikte, ancak yariya-
riya yaayan amfibiler olup iktilar.
81
2D
186O'ta mlkzletirilen insanlar, yalan yanli bahanelerle zorla Kanada'ya .gnderildiler.
Bazilari daglara ve evre adalara katiIar. Pelerine polis takildi, bunlarla atitilar ve katilar.
8O
Adam Smith'in yorumcularindan Buchanan, "sko yaylalarinda, diyor, eski toprak
mlkiyeti dzeni her gn zorla degitiriliyor. ... Toprakbeyi, miras yoluyla topragi ileyen kiracilara"
(bu kategori burada yanli kullaniliyor) "aldirmaksizin topragini en yksek kirayi verene kiraliyor
ve o da eger islahati bir kimse ise derhal yeni bir tarim sistemini benimsiyor. Eskiden kk
kiracilar ya da tarim emekileri ile kapli bulunan topragin zerinde imdi verdigi rnle orantili
sayida insan yaiyor, ama yeni ve gelitirilmi tarim sistemi ve artmi bulunan rant nedeniyle,
en az giderle en fazla rn kaldiriliyor: ve bu anlayi iersinde, ie yaramayan iilere yol
verildigi iin nfus, topragin besleyecegi degil alitirilabilecegi miktara indirgenmi oluyor. ...
Mal ve mlkten yoksun hale gelen iftiler, geimlerini evre kentlerde ararlar" vb.. (David
Buchanan, O|se||c|/ons on e|c., 4. Sm/||'s Wec||| o/ Nc|/ons, Edinburgh 1814. vol. IV. s. 144.)
"sko soylulari, ailelerin ellerinden mallarini ve mlklerini, yabanil otlarin kkn kazirmi gibi
aldilar, kylere ve kyllere, vahi hayvanlarin sikitirdigi Kizilderililerin, intikam almak iin
kaplanlarla dolu ormanlara satdirmasi gibi saldirdilar. nsan, bir koyun postu ya da etiyle trampa
edildi ve bazan daha da ucuza gitti. ... in'in kuzey eyaletlerine saldiran Mogollarin, buradaki
yerli halki yoketmek ve topragi otlak haline getirmek iin danima kurulu toplamalari, bundan
daha mi ktyd Bu tasariyi birok skoyali yce toprak sahibi kendi lkelerinde kendi
yurttalarina kari uygulamitir." (George Ensor, 4n lnq0/|y Conce|n/n ||e Po0|c|/on o/ Nc|/ons,
Lond. 1818, s. 215, 216.)
81
imdiki Sutherland Desi, 7om 4mccn|n l0|0|es/ yazari Mrs. Beecher Stone'u, Amerika
Cumhuriyetindeki zenci klelere kari sevgisini gstermek iin her "soylu" ngiliz kalbinin kle
sahipleri iin arptigi i sava sirasinda, kendisi gibi btn aristokratlar ile birlikte bu sevgiyi
byk bir titizlikle unutmutu Londra'da byk bir debdebe ile agirlarken, ben, Ne0 Io|/
27
Kurl Murks
Kupilul l
Ama kahraman Keltler, klanin "byk adamlar"i iin, ok sev-
dikleri romantik ve daglik lkelerinin kefaretini daha da aci bir ekilde
demek zorunda kaldilar. Kizarttiklari baliklarin kokusu byk adamla-
rin burunlarina kadar geldi. Ve bunlar bir kr kokusunu da birlikte
almi olacaklar ki, deniz kiyisini Londra'nin byk balik tccarlarina
kiraladilar. Keltler ikinci kez yerlerinden srlp atildilar.
82
Ama ensonu, koyun otlaklarinin bir kismi geyik parklari haline
getirildi. ngiltere'de gerek anlamiyla orman bulunmadigini herkes bi-
lir. Byklerin parklarindaki geyikler, Londra belediye meclisi yesi gibi
iko, agirbali, evcil hayvanlardir. skoya, bunun iin, bu "soylu tutku-
nun" son siginagidir. 1848 yilinda Somers, "skoya yaylalarinda" diyor-
du, "yeni ormanlar, mantar gibi ikiyor. Burada, Gaick'in bu yaninda
ite yeni Glanfeshire ormani ve orada, te yaninda yeni Ardverikie
ormani. Ayni izgi zerinde Black Mount'u grrsnz, yeni yaratilan
usuz bucaksiz bir kir. Dogudan batiya, Aberdeen yrelerinden Oban
kayaliklarina kadar yanyana dizilmi bir ormanlar dizisi; yaylalarin br
tarafinda ise, yeni, Loch Arcahaig, Glengarry, [sayfa 747| Glenmoriston vb.
ormanlari. Kk ifti topluluklarinin oturduklari vadilerde koyun
yetitirilmeye balandi ve bunlar da, daha talik ve verimsiz topraklarda
geimlerini saglamak zere bu vadilerden srldler. imdi koyunlarin
yerini geyikler almakta ve kk kiracilar ellerindeki bir avu varlikla-
rini da yitirerek, daha da verimsiz topraklara srlmekte ve kapkara bir
sefalete dmektedirler. Geyik ormanlari
88
ile insanlar yanyana yaaya-
mazlar. kisinden birisinin ekip gitmesi gerekir. Geen, yirmibe yilda
oldugu gibi, nmzdeki yirmibe yilda da ormanlarin sayisi ve geniligi
artarsa, Keltler, dogduklari topraklar zerinde yokolup gideceklerdir. ...
Buradaki mlk sahiplerinin bazilari iin bu hareket bir tutku ve spor
sevgisi sonucu iken, ... daha pratik grl digerleri iin bu geyik yetitir-
me ii yalnizca kr amaciyla yapilmakta. urasi bir gerektir ki, orman-
larla kapli bir siradaglar dizisi, sahibi iin, otlaktan ok daha krlidir. ...
Geyik ormani arayan bir avci, bu iin o denli heveslisidir ki, kesesini
boaltmaya daima hazirdir. ... Bu yksek yaylalar halkinin ektigi isti-
rap, Norman krallarinin izledigi politikanin verdigi acidan daha az acili
degildir. Geyik srleri gitgide daha byk blgelere yayilirken, insanlar
gnden gne daha daralan bir ember iersine sikitirildilar. ... Halkin
7|/|0ne'de Sutherland'li kleler zerine bazi gerekleri dile getirmitim. (Carey, 7|e S|c| 7|cJe,
Philadelphia 1858, s. 2O8, adli yapitinda bu yazidan paralar almitir.) Yazimi bir sko gazetesi
de yayinladi ve gazete ile Sutherland'li dalkavuklar arasinda ho bir polemige yolati.
82
Bu balik ticaretinin ilgin ayrintilari Mr. David Urquhart'in "Portfolio, New Series" adli
yazisinda bulunabilir. Nassau W. Senior'n lmnden sonra yayinlanan ve yukarda alintilar
yaptigimiz yapitinda, "Sutherlandshire'da olup bitenlerin, insanlarin tanik olduklari en yararli
temizlik" oldugunu sylyor. (|.c., [s. 282|.)
88
skoya'daki "Jee| /o|es|s"ta (geyik ormanlari) tek bir aga yoktur. iplak yamalardan
nce koyunlar srlp ikartilmi sonra yerlerine geyikler getirilmi ve buralara "Jee| /o|es|"
denilmitir. Buralarda, ne agalandirma, ne de gerek orman yetitirilmesi diye bir ey vardir.
28
Kurl Murks
Kupilul l
zgrlg birer birer yokedildi, baski her gn biraz daha artti. ... Byk
mlk sahiplerinin kesin bir ilke ve tarimsal bir zorunluluk olarak izle-
dikleri, halkin temizlenmesi ve dagitilmasi hareketi, tipki Amerikan ya
da Avustralya bozkirlarinda aga ve alilarin temizlenmesine benzer;
ve bu ilem sessiz sedasiz ve tam bir gerek i uygulamasi gibi srp
gitmekte..."
84
[sayfa 748|
84
Robert Somers, le||e|s /|om ||e l/||cnJs. o| ||e Fcm/ne o/ !817, London 1848, s. 12-28
passim, Bu mektuplar ilk kez The Times'ta yayinlandi, ngiliz iktisatilari, Keltler arasinda 1847
yilindaki aligi, dogal olarak, bunlarin airi nfusa sahip olmalari ile aikladilar. Bunlar, daima,
"yiyecek stoklari zerinde bir baski yaratiyorlardi" "Maliknelerin temizlenmesi" ya da, Almanca
adiyla "8c0e|n|een" denilen i, zellikle Otuz Yil Savaindan sonra Almanya'da grld ve
daha 17DO yilinda Kursachsen'de kyl ayaklanmalarina yolati. zellikle Almanya'nin dogusunda
yaygindi. Prusya eyaletlerinin ogunda Frederick II, ilk kez kyllere mlkiyet hakki sagladi.
Silezya'nin ele geirilmesinden sonra, byk toprakbeylerine kulbeleri, samanliklari vb. yeniden
yapma, kyllere hayvan ve ara saglama ykmllgn ykledi. Ordusu iin askere, hazinesi
iin vergi ykmlsne gereksinmesi vardi. Kaldi ki, Frederick'in maliye sistemi ve despotluk,
brokrasi ve feodalizm karmasi ynetiminde kyllerin srdrdkleri tatli yaam, Frederick'in
kaynaklarindan Mirabeau'dan alinan u satirlardan anlailabilir: "Le lin fait done une des grandes
richesses du cultivateur dans le Nord de L'Allemagne. Malheureusement pour l'espce humaine,
ce n'est qu'une ressource contre la misere, et non un moyen de bine-tre. Les impts directs,
les corvees, les servittides de tout genre, ecrasent le cultivateur allemand, qui paie encore des
impts indirects dans tout ce qu'il achte ... et pour comble de ruine, il n'ose pas vendre ses
productions o et comme il le veut; il n'ose pas acheter ce dont il a besoin aux marchands qui
pourraient le lui livrer au meilleur prix. Toutes ces causes le ruinent insensiblement, et il se
trouverait hors d'etat de payer les impts directs a l'cheance sans la filerie; elle lui offre une
ressource, en occupant utilement sa femme, ses enfants, ses servants, ses valets, et lui-mme;
mais quelle penible vie, mme aidee de ce secours! En ete, il travaille comme un forat au
labourage et a la recolte; il couche a D heures et se lve a deux, pour suffire aux travaux; en
hiver il devrait reparer ses forces par un plus grand repos; mais il manquera de grains pour le
pain et les semailles, s'il se defait des denrees qu'il faudrait vendre pour payer les impts. Il
faut donc filer pour suppleer a ce vide ... il faut y apporter la plus grande assiduite. Aussi le
paysan se couche-t-il en hiver a rninuit, une heure et se lve a cinq ou six; ou bien il se couche
a neuf, et se lve a deux, et cela tous les jours de sa vie, si ce n'est le dimanche. Ces excs de
veille et de travail usent la nature humaine, et de la vien qu'hommes et femmes vieillissent
beaucoup plutt dans les campagnes que dans les villes." ("Keten, yleyse Almanya'nin
kuzeyindeki ekicinin byk zenginliklerinden birini oluturur. nsan dini iin, ne yazik ki, bu bir
gnen araci degil, yalnizca sefalete kari bir dayanaktir. Dolaysiz vergiler, angaryalar, her trl
bagimliliklar, satinaldigi her ey iin bir de dolayli vergi deyen Alman ekicisinin ezip suyunu
ikarir ... ve, yikimi tamamlamak iin, rnlerini istedigi yerde ve istedigi gibi satmaya cesaret
edemez; gereksinme duydugu eyi, kendisine en iyi fiyatla verebilecek saticilardan almaya
cesaret edemez. Btn bu nedenler, onu, yava yava kemirir, ve urgancilik olmasaydi, demesi
gerektiginde, dolaysiz vergileri bile deyemezdi; bu i, karisini, ocuklarini, hizmetilerini,
uaklarini ve kendini yararli bir biimde kullanarak, ona bir dayanak saglar: ama, bu dayanaklarla
desteklense de ne g bir yaam! Yazin, iftlik ve hasatta, bir krek mahkmu gibi aliir;
ilerle baedebilmek iin, dokuzda yatar, ikide kalkar: kiin, daha byk bir dinlenme ile glerini
toplayacaktir; ama eger vergileri demek iin satmasi gerekecek zahireyi elden ikarirsa, ekmek
ve ekim iin bugday sikintisi ekecektir. yleyse bu bolugu doldurmak iin urgan rmek
gerek; ve eyanin dogasi, bu ii kazansiz kildigindan, ie hi ara vermeden devam etmek
gerek. Bundan tr kyl, kiin gece yarisi, saat birde yatar, ve bete ya da altida kalkar; ya da
dokuzda yatip ikide kalkar, ve eger pazarlar sayilmazsa, bu, mr boyu byle gider. Bu airi-
uykusuzluk ve airi-alima, insan dogasini yipratir, ve bunun sonucu erkekler ve kadinlar,
kirlarda, kentlerde oldugundan ok daha abuk yalanirlar." (Mirabeau, |.c., t. III, s. 212, sqq.)
l//nc/ |cs/|yc no|. Robert Somers'in yukariya bir pasajo aktarilan yapitinin
yayinlanmasindan 18 yil sonra, 18 Nisan 1866 yilinda, Profesr Leone Levi, koyun otlaklarinin
geyik ormanlarina evrilmesi konusunda Society of Arts'ta bir konuma yapti ve sko
yaylalarindaki llemeyi anlatti. Diger eyler yaninda yle diyordu: "Nfusun boaltilmasi ve
2
Kurl Murks
Kupilul l
Kilise mallarinin yagmalanmasi, devlet mlknn hileli yollar-
dan ele geirilmesi, ortak topraklarin alinmasi, feodal ve klan emlki-
nin gaspedilerek, baibo bir terr havasi iinde modern zel mlkiyet
haline getirilmesi, ilkel birikimin birok [sayfa 74D| sevimli yntemlerinden
bazilariydi. Kapitalist tarim iin gerekli alan ele geirilmi; toprak, ser-
mayenin bir parasi haline getirilmi ve kent sanayileri iin gerekli,
"zgr" ve yasadii* proletarya saglanmiti. [sayfa 75O|
lkenin otlak haline getirilmesi, harcama yapmadan gelir elde etmenin en uygun yoluydu. ... Bir
otlak yerine bir geyik ormani, yaylalarda grlen en yaygin degiiklikti. Toprak sahipleri, bir
zamanlar maliknelerinden insanlari srp ikardiklari gibi, imdi de koyunlari atiyorlar ve yeni
kiracilarina kucak aiyorlardi: vahi hayvanlar ile tyl kulara. ... nsan, Dalhousie kontunun
maliknesinden ikip, Forfarshire'da 1ohn o'Greats'un maliknelerine kadar devamli ormanlik
araziden geip gidebilir. ... Bu korulutlarin ogunda, tilki, vahi kedi, zerdeva, kokarca, sansar,
gelincik ve Alp tavani ok grlr; buna karilik, tavan, sincap ve tarla faresi son zamanlarda
kirlara gmlerdir. skoya istatistiklerinde stn nitelikte ve ok geni mera olarak kayitli
bulunan muazzam arazilerden ogu imdi her trl ekim ve islaha kapatilmi ve yilin ok kisa
bir sresinde birka kiinin spor zevkine tahsis edilmitir." lonJon Econom/s|, 2 Haziran 1866
tarihli sayisinda yle diyor: "Geen hafta ikan bir sko dergisinin haberleri arasinda unu
okuyoruz: 'Bu yilki kira szlemesinin bitmesi zerine, geenlerde, 1.2OO sterlin yillik kira teklif
edilen, Sutherlandshire'daki en gzel koyun iftliklerinden birisi Jee| /o|es| haline getirilecek.'
Burada, modern feodalizm igdlerinin ... tipki Norman fatihlerinin ... Yeni Ormani yaratmak
iin 86 ky yerlebir etmeleri kadar iyi iledigini gryoruz. ... Tam iki milyon acre arazi. ...
skoya'nin en verimli topraklarindan bazilarii da iersine alarak ... bombo yatiyor. Glen Tilt'in
dogal ayirlari, Perth lkesinin en besleyici otlaklari arasindaydi. Ben Aulder geyik ormanlari,
usuz bucaksiz Badenach blgesinin en gzel otlagiydi; Karadag ormaninin bir kesimi sko
karakoyunu iin en mkemmel meraydi. skocya'da yalniz spor amaci iin bo birakilan topraklar
konusunda bir fikir vermek iin, buranin, tm Perth kontlugundan daha geni bir alani kapsadigini
sylemek yeterlidir. Ben Aulder ormaninin kaynaklari, bu zoraki yikimla ugranilan kayiplar
konusunda bir fikir verebilir. skoya'nin eski orman blgesinin onte-birinden fazla olmadigi
halde, bu arazi 15.OOO'den fazla koyunu besleyebilir ... ve gene vb. ... Btn bu ormanlik arazi
imdi bombo yatiyor. ... Alman Okyanusunun sulari altinda kalsaydi bundan beter olmazdi. ...
Bu insan eliyle yaratilan llere, yasakoyucunun kesin mdahalesi ile bir son verilmelidir."
* Fransizca metinde: scns /e0 n/ |/en - yersiz yurtsuz. -.
30
Kurl Murks
Kupilul l
YRMSEKZNC BLM
15. YZYILIN SONUNDAN BALAYARAK
MLKSZLETRLENLERE KARI KANLI YASALAR.
CRETLERN, PARLAMENTO YASALARIYLA
DRLMEYE ZORLANMASI
FEODAL bagimlilarin baglarinin zlmesiyle ve halkin topraktan
zorla uzaklatirilmasiyla yaratilmi olan proletarya, bu "zgr" proletar-
ya, dogmakta olan manfaktrler tarafindan ayni hizla emilemiyordu.
te yandan, aliageldikleri yaam tarzindan birdenbire kopartilan bu
insanlar, yeni durumlarinin gerektirdigi disipline ayni hizla kendilerini
uyduramazlardi. Bunlar, bazan egilimlerine uyarak, ama ogu zaman
da koullarin baskisiyla, en mcsse,* dilenci, hirsiz, serseri haline geldi-
ler. Bylece, 15. yzyilin sonuyla 16. yzyil boyunca btn Bati Avrupa'da
serserilige kari kanli yasalar ikartildi. Bunk ii sinifinin atalari,
zorla serseri ve dilenci haline dntrldklerinden tr, cezalan-
dirilmi oluyorlardi. Yasakoyucu, bunlari, [sayfa 751| "gnll" sulular ola-
* Yigin halinde. -.
3T
Kurl Murks
Kupilul l
rak ele almi ve artik mevcut olmayan eski koullar altindaki gibi alima-
ya devam etmelerini, bunlarin iyi niyetlerine bagli bir eymi gibi gr-
mt.
ngiltere'de bu yasa, Henry VII zamaninda baladi.
Henry VIII, 158O. Yali ve aliamayacak durumdaki dilencilere
birer dilencilik belgesi verilir. Buna karilik, sapasaglam serserilere da-
yak ve hapis cezasi. Bir arabanin arkasina baglanip, bedenlerinden kan
akana kadar kamilaniyorlar ve sonra, dogduklari yere ya da son
yildir durduklari yere dnmeye ve "alimaya balamaya" yemin ettirili-
yorlar. Ne aci bir alay! 27 Henry VIII'de eski yasa uygulanmakla birlikte
yeni maddelerle pekitirildi. Serserilik nedeniyle ikinci kez tutuklamada
kamilanma yineleniyor ve bir kulagin yarisi kesiliyordu; nc tu-
tuklamada ise, azili bir cani ve kamu dmani olarak idam edilecekti.
Edward Vl. 1547'de, hkmdarliginin ilk yilinda ikartilan bir
yasaya gre, alimak istemeyen herhangi bir kimse, kendisini tembel
ve aylak bir kimse olarak ihbar edene klelik etmeye mahkm edile-
cekti. Efendisi, bu kleyi, ekmek, su, bulama ve uygun grecegi et
artiklari ile besleyecekti. ne kadar pis ve igren olursa olsun, kami
ve zincir zoruyla onu alitirmak hakkina sahipti. Eger kle 15 gn
sreyle ortaliktan kaybolursa, yaam boyu klelige mahkm edilecek
ve alnina ya da sirtina S*

damgasi vurulacakti; kez kaarsa bu sutan
idam edilecekti. Efendi onu herhangi bir kiisel mal ya da hayvan gibi
satabilir, bagilayabilir ya da kiralayabilirdi. Eger kle, efendisine kari
bir harekete kalkiirsa, gene idam edilirdi. Sulh yargilari ihbar zerine
bu haydutlari izletmek ve yakalatmak zorundaydi. Eger bir serseri
gn sreyle aylaklik edecek olursa dogum yerine gtrlr, ggsne
kizgin demirle V** harfi damgalanir, zincire vurularak sokaklarda ya da
baka ilerde alitirilirdi. Eger bu serseri, dogum yerini yanli verirse,
yaami boyunca, o yerin, orada oturanlarin ya da oradaki kurumlarin
klesi haline getirilir ve S harfi ile damgalanirdi. Herkes, serserilerin
ocuklarini irak olarak kullanma hakkina sahipti; bu, erkek ocuklar
iin 24, kiz ocuklar iin 2O yaina kadar devam ederdi. Bunlar eger ka-
acak olurlarsa, bu yalari doldurana kadar efendilerinin [sayfa 752| klele-
ri haline getirilirler ve efendileri bunlari diledikleri gibi zincire vurabilirler,
kamilarlar vb.. Efendiler, klelerini kolayca taniyabilmek ve iyice seip
emin olabilmek iin, bunlarin boyunlarina, kollarina ya da bacaklarina
demir bir bilezik takabilirler.
85
Bu yasanin son kismi, bazi yoksul kimse-
lerin, bunlara yiyecek-iecek ve i saglayabilecek bir kurum ya da kim-
* S|c|e (kle) szcgnn ilk harfi. -.
** \cc|onJ (serseri) szcgnn ilk harfi. -.
85
Esscy on 7|cJe e|c., 177O, yazari yle diyor, "Edward VI'nin hkmdarligi sirasinda
ngilizlerin byk bir ciddiyetle, manfaktrlerin kurulmasini ve yoksullarin alitirilmalarini
isteklendirdikleri grlyor. Bunu, u dikkat ekici yasadan da anliyoruz: 'Btn serseriler
damgalanacaktir. vb..'" |. c., s. 5.
32
Kurl Murks
Kupilul l
se tarafindan alitirilabilecegini ngrmektedir. Bu trden kilise kleleri,
ngiltere'de, 1D. yzyilin ortalarina kadar, "devriye" adi altinda devam
etmi gitmitir.
Elizabeth, 1572. 14 yaindan byk belgesiz dilencileri, herhan-
gi bir kimse iki yil sreyle hizmetlerine almadigi takdirde, bunlar adama-
killi dvlr ve sol kulaklari damgalanir; suun yinelenmesi halinde
eger 18 yaindan bykseler ve herhangi bir kimse bunlari en az iki yil
hizmetlerine almazsa, idam edilirler; ama nc kez su ilenmesi
halinde bunlar, acimasizca idam edilirler. Buna benzer yasalar: 18 Eliz-
abeth, bl. 18 ve bir digeri 15D7.
86
1ames I. Ortalikta baibo dolaan ve dilenen herkes, hirsiz ve
serseri ilan edilir. Sulh yargilari, bunlari, ilk sularinda [sayfa 758| meydan-
da kirbalatmaya ve 6 aya, ikincisinde 2 yila kadar hapsetmeye yetkili-
dir. Hapisteyken de yargicin uygun grecegi srede ve sayida
kirbalanacaklardir. ... Islah olmayan ve tehlikeli hirsizlarin sol omuzlari
zerine R*

harfi damgalanacak ve agir alima cezasi ile cezalandirila-
caklardir; tekrar dilenirken yakalananlar derhal idam edileceklerdir. Bu
hkmler, 18. yzyil baina kadar yrrlkte kalmi ve ancak 12 Anne,
bl. 28'le yrrlkten kaldirilmilardir.
17. yzyilin ortasinda Paris'te bir serseriler kralliginin kuruldugu
Fransa'da da, benzer yasalara raslanir. Louis XVI'nin kralliginin
balangicinda bile (18 Temmuz 1777 tarihli buyrukla), 16-6O ya arasin-
da sagligi yerinde olup da geimini saglayamayan ve bir i tutmayan
kimseler, krek cezasina mahkm edilirdi. Charles V'in Hollanda iin
buyrugu (Ekim 1587), Hollanda eyalet ve kentlerinin ilk yasasi (1O Mart
1614) ve Birleik Eyaletler "Plakaat"i (26 Haziran 164D) hep ayni nitelik-
86
Thomas More, t|o/c'sinda [t|o/c, stanbul 1D64, s. 64| yle diyor: "Byle doymakbilmez
cimrinin biri, binlerce dnmlk yeri kuativeriyor. indeki namuslu iftileri evlerinden ikariyor:
Kimini yalan-dolanla, kimini zorla, kimini de trl yollardan tedirgin edip yerlerini satmak zorunda
birakarak. Doyuracak karinlari paralarindan ok fazla olan bu kyller (tarim, fazla kol ii
isteyen bir itir nk) oluk-ocuklari, dullari, yetimleri, ana-babalari ve torunlariyla yollara
derler. Dogduklari evden, karinlarini doyuran topraktan aglayarak uzaklair zavallilar ve
barinacak yer bulamazlar. O zaman kapkacaklarini, pililarini-pirtilarini yok pahasina satarlar.
Onlar da bitince ne kalir yapilacak: almak ve Tanri buyruguyla asilmak. Yoksulluklarini
dilencilikle srdrmek isteyenler de ikabilir: Onlari da serseri diye yakalayip zindana ativerirler.
Oysa nedir sulari bu insanlarin alimaya canattiklari halde kendilerine i verecek kimseyi
bulamamak." Thomas More'un, hirsizlik yapmak zorunda birakildigini syledigi bu zavalli
kaaklardan, Henry VIII saltanati sirasinda, "72.OOO byk ve kk hirsiz idam edilmiti".
(Holinshed, 0esc|/|/on o/ En|cnJ, vol. I, s. 186.) Elizabeth zamaninda, "serseriler, siralar halinde
baglanirdi ve yil gemezdi ki bunlardan -drtyz daragacinda can vermesin." (S||ye's 4nnc|s
o/ ||e Re/o|mc|/on cnJ Es|c||/s|men| o/ Re|//on, cnJ o||e| \c|/o0s Occ0||ences /n ||e C|0|c|
o/ En|cnJ J0|/n Q0een E|/:c|e||'s lcy Re/n, 2. ed., 1725, vol. 2.) Gene bu ayni Strype'e
gre Somersetshire'da tek bir yilda, 4O kii idam edilmi, 85 hirsizin eli daglanmi, 87 kii
kirbalanmi ve 188 kii "islah olmaz serseri" diye kent diina srlmtr. Bununla birlikte, o,
yargilarin ihmali ve halkin budalaca merhameti yznden bu byk mahkm sayisinin, gerek
sulu ve cani sayisinin bete-birini bile bulmadigini, ngiltere'nin diger kontluklarinin bu ynden
Somersetshire'dan daha iyi olmadigi gibi bazilarinin daha da beter durumda olduklari
kanisindadir.
* Ro0e (hirsiz) szcgnn ilk harfi. -.
33
Kurl Murks
Kupilul l
te yasalardi.
nce zorla topraklari ellerinden alinan, evlerinden atilan ve isiz-
gsz serseriler haline getirilen tarimsal nfus, ite byle kirbalana-
rak, damgalanarak, mthi yasalar yoluyla ikence edilerek, cret
sisteminin gerektirdigi disipline sokuluyordu.
Toplumun bir kutbunda emek koullarinin sermaye eklinde
ktleleip yokunlamasi, teki kutbunda ise emek-glerinden baka
satacak eyleri olmayan insanlarin toplanmi olmasi yetmiyordu. Hatta
bunlarin emek-glerini isteyerek satma durumunda birakilmalari da
yetmiyordu. Kapitalist retimin ilerlemesi, egitim, gelenek ve edinilen
alikanliklarla, bu retim tarzinin koullarini doga yasalari gibi apaik
grmeye yatkin bir ii sinifini da oluturuyordu. Kapitalist retim sre-
ci, bir kez rgtlenmesini tamamladi mi, btn direnmeleri kirar. De-
vamli bir nispi arti-nfus yaratilmasi, emek-gcne olan arz ve talebi ve
dolayisiyla cretleri daima sermayenin gereksinmelerine uygun bir d-
zeyde tutar. Ekonomik ilikilerin sessiz baskisi, emekinin, kapitalistin
boyundurugu altina girmesini tamamlar. Ekonomik koularin diinda
dogrudan dogruya kuvvet, kukusuz hl kullanilir, ama ancak ayriksin
durumlarda. lerin olagan gittigi siralarda, emeki, "retimin dogal ya-
salarina" terkedilebilir; yani retimin kendi koullarinin yarattigi, g-
vence altina aldigi ve [sayfa 754| srdrdg bir bagimliliga, sermayeye
olan bagimliligina birakabilir. Oysa kapitalist retimin tarihsel oluumu
sirasinda, durum, baka trldr. Ykseli halindeki burjuvazi, cretleri
"dzenlemek", yani bunu arti-deger yapimina uygun sinirlar iinde tut-
mak, ignn uzatmak ve emekinin kendisini normal bir bagimlilik
durumuna sokmak iin, devletin gcn daima kullanir. Bu, ilkel biri-
kim denilen eyin esas gelerinden biridir.
14. yzyilin son yarisinda ortaya ikan cretli emekiler sinifi, o
sirada ve onu izleyen yzyilda, nfusun ancak ok kk bir kismini
oluturuyordu ve tarada bagimsiz kk kyl mlk sahipleri, kentler-
de lonca dzeni ile gl bir ekilde korunuyordu. Kirda da kentte de,
patron (usta, Ve/s|e|) ile ii, toplumsal bakimdan yanyana idi. Emegin
sermayeye bagimliligi yalniz ekil ynndendi yani retim tarzi henz
zgl kapitalist niteligini kazanmamiti. Degien sermaye, degimeyen
sermayeye geni lde egemendi. Bu nedenle, cretli-emege duyu-
lan gereksinme, her sermaye birikimi ile hizla ilerliyor, oysa cretli-
emek arzi daha agir gidiyordu. Sonradan, kapitalist birikim fonuna
dnen ulusal rnn byk bir kismi, o sirada hl emekinin tke-
tim fonuna giriyordu.
cretli-emek ile ilgili yasal kurallar (daha batan beri emekinin
smrlmesini amalami ve gelitike de hep ona kari dmanca
bir tutum iinde olmutu),
87
ngiltere'de 184D yilinda Edward III zama-
87
"Yasakoyucu ne zaman patronlar ile iileri arasindaki anlamazliklari zmlemeye
34
Kurl Murks
Kupilul l
ninda S|c|0|e o/ lc|o0|e|s* ile balamitir. Fransa'da 185O tarihinde
Kral 1ohn adina yayimlanan buyruk da bunun benzeridir. ngiliz ve
Fransiz ynetmelikleri parallel giderler ve amalari da zdetir. Emeki
yasalarinin, ignnn zorunlu olarak uzatilmasini amalayan ynleri
zerinde, bu konu daha nce ele alindigi iin (Onuncu Blm, Beinci
Kesim) durmayacagim.
S|c|0|e o/ lc|o0|e|s, Avam Kamarasinin israrli istekleri zerine
ikarilmitir. Bir tori, saflikla yle diyor: "Eskiden yoksullar, sanayi ile
serveti tehdit edecek derecede y0/se/ cretler istiyorlardi. imdi ise,
cretleri, sanayi ile serveti ayni derecede ve belki de bir baka biimde
daha fazla tehdit edecek derecede [sayfa 755| dk."
88
Bir yasayla, kentler
ile kirsal blgeler iin, parabai ve gnlk cretlerin tarifesi saptandi.
Tarim emekileri, yilligina kiralanacak, kentlerdekiler ise "serbest piya-
sa" koullarina gre alitirilacakti. Yasada belirlenenin zerinde cret
denmesi hapis cezasiyla yasaklanmiti, ama, yksek cret alanlar,
deyenlerden daha iddetli ekilde cezalandiriliyordu. rnegin,
Elizabeth'in iraklarla ilgili yasasinin 18. ve 1D. blmlerinde, yksek
cret deyenlere on gnlk hapis cezasi ngrldg halde bu creti
alan, yirmibir gn hapis cezasina arptiriliyordu. 186O tarihli bir yasa,
cezalari daha da artirmi ve patronlara yasal cretler zerinden dayak
yoluyla zorla ii alitirmak yetkisini vermiti. Duvarci ustasiyla dlger-
leri karilikli olarak baglayan her trl birlemeler, szlemeler ve ye-
minler, geersiz ilan edilmiti. Emekiler arasindaki birlemeler, 14.
yzyildan balayarak, sendikalara kari ikartilmi bulunan yasalarin
yrrlkten kaldirildigi 1825 yilina kadar agir bir su sayilmitir. 184D
tarihli emekiler stats ile bunu izleyen yasalarin asil niteligini ortaya
koyan gerek, btn bunlarda, devlet tarafindan cretler iin bir st
sinir izildigi halde, bir alt sinir konulmami olmasidir.
16. yzyilda emekilerin durumu, bildigimiz gibi ok daha beter
olmutu. cretler para olarak ykselmiti, ama bu ykseli paranin
degerinin dmesi ve meta fiyatlarindaki arti oraninda olmamiti. cret-
ler bu nedenle aslinda dmt. Byle oldugu halde, cretlerin dk
tutulmasi konusundaki yasalarla yrrlkte kaldigi gibi "kimsenin hiz-
mete almak istemedigi", insanlarin kulaklarinin kesilmesine ve damga-
lanmasina devam edilmiti. 5 Elizabeth, bl. 8, iraklik Yasasi ile, sulh
yargilarina bazi cretleri saptamak ve bunlari mevsimlere ve meta
fiyatlarina gre ayarlamak yetkisi verilmiti. 1ames I, bu alima ynet-
meliklerini, dokumacilari, iplik egiricilerini ve her trl iileri kapsaya-
alisa, danimanlari daima patronlar oluyor." diyor A. Smith, "l'es|/| Jes |o/s, c'es| |c |o|/e|e."
["Yasalarin ruhu, mlkiyettir." -.| diyor Linguet.
88
So|/sms o/ F|ee 7|cJe. 8y c 8c||/s|e|, Lond. 185O, s. 2O6. Sonra alayci bir ekilde
ekliyor: "verenler hesabina mdahale etmeye daima hazirdik, imdi alianlar iin de bir
eyler yapamaz miyiz"
* Emekiler Yasasi. -.
35
Kurl Murks
Kupilul l
cak ekilde geniletti.
8D
George II ise, emekilerin [sayfa 756| manfaktr-
lere kari birlemelerini engelleyen yasalari geniletti. Manfaktr d-
neminde, par exce||ence,* kapitalist retim tarzi, cretlerle ilgili
ynetmeligi hem ilemez ve hem de gereksiz hale getirecek derecede
kuvvetlenmiti: ama egemen siniflar, ne olur ne olmaz dncesiyle bu
eski silahlari bir yana birakmak istemiyordu. 8 George II bile, Londra ve
yresindeki terzi kalfalarinin, genel yas zamanlari diinda 2 ilin 7,5
peniden fazla gndelik almalarini yasaklami, 18 George III, bl. 68,
sulh yargilarina, ipek dokumacilarinin cretlerini saptama yetkisi
vermiti; gene 17D6 yilinda, sulh yargiinin cretler konusundaki karar-
larinin tarim-dii emekiler iin de geerli olup olmadiginin belirlenme-
si iin daha yksek derecedeki iki yargicin kararlari gerekli grlmt;
gene 17DD yilinda, Parlamentodan ikan bir yasa ile, skoyali madenci-
lerin cretlerinin, Elizabeth zamaninda ikan yasa ve 1661 ve 1671 ta-
rihli iki sko yasasi ile dzenlenmeye devam edilmesi emredilmiti.
Bu geen zaman iinde koullarin ne denli degitigini, ngiliz Avam
Kamarasinda daha nce raslanamayan bir olay ortaya koymaktadir.
4OO yili aan bir sre, cretlerin kesinlikle aamayacaklari bir st sinirla
ilgili yasalarin ikarildigi bu yerde, 17D6 yilinda, Whitbread, tarim emeki-
leri iin yasal en dk bir cret nerisinde bulundu. Pitt buna kari
ikmakla birlikte, "yoksullarin durumunun feci" oldugunu itiraf ediyor-
du. Ensonu 1818 yilinda, cretlerin dzenlenmesi ile ilgili yasalar yrr-
lkten kaldirildi. Kapitalistin, fabrikasini, kendi zel yasalari ile ynetmesi
ve tarim emekilerinin cretlerinin, yoksulluk vergisi ile karilanabilir
en alt dzeyde tutulmasi karisinda zaten bunlar sama ve gereksiz
duruma gelmilerdi. Patron ile ii arasindaki szlemeler, bu
szlemelerin feshi gibi konularda, i yasalarinda bulunan hkmler,
szlemeyi bazan patrona kari yalnizca hukuk davasi ailmasini, oysa
ayni durumdaki iilerin [sayfa 757| ceza kovuturmasi yapilmasini ngr-
mekte ve bu hkmler bugn (1878) bile yrrlkte bulunmaktadir.
i Sendikalarina (7|cJe-tn/ons) kari barbarca yasalar, proletaryanin
tehdit edici tutumu karisinda 1825'te kaldirildi. Bunlar, gene de btny-
8D
1ames I'in, bl. 6, 2 numarali yasasinin bir maddesinden, bazi kuma yapimcilarinin, sulh
yargici sifatiyla, kendi iyerlerindeki resmi cret tarifelerini, gene kendileri saptamak yetkisine
sahip bulunuyorlardi, Almanya'da, zellikle Otuz Yil Savaindan sonra, cretleri dk tutmayi
amalayan yasalar yaygindi. "Hizmeti ve emeki kitligi, nfusu seyrek blgelerde mlk sahipleri
iin ok sikinti vericiydi. Btn kyllere, bekar erkek ve kadinlara oda kiralamalari yasaklanmiti;
bekar olan ve hizmetkarlik yapmak istemeyen herkes, gnlk cretle kyller iin tohum
ekmek ya da hububat alimi ve satimi gibi ilerle ugrasalar bile, yetkili makamlara ihbar edilecek
ve hapse atilacaktir. (lme|/c| |/|/|ees cnJ scnc|/ons /o| S/|es/c, I, 25.) Btn bir yzyil boyunca
kk Alman prenslerinin buyruklari, kendi agir yazgilarina razi olmayan ve yasal cretler ile
yetinmeyen ahlaksiz ve kstah ayaktakimindan yapilan aci ikayetlerle doludur; bireysel toprak
sahiplerinin, devletin saptadigi cretten fazlasini vermeleri yasaklanmiti. Gene de hizmet
koullari, o sirada, yzyil sonrasina gre daha iyiydi; Silezya'da iftlik hizmetkarlari 1652 yilinda
haftada iki kez et yiyorlardi, oysa yzyilimizda bile, hizmetkarlarin yilda ancak kez et yedikleri
blgeler vardir. Ayrica, sava sonrasi cretler, bunu izleyen yzyildan daha yksekti." (G. Freytag.)
* stn derecede. -.
3
Kurl Murks
Kupilul l
le temizlenemedi. Eski yasanin bazi gzel paralari 185D'a kadar srd.
En sonun da, 2D Haziran 1871 tarihli bir yasa ile, ii sendikalarinin res-
men taninmasi yoluyla, bu tr ynetmeligin son izlerinin de silindigi
eklinde bir adim atildi. Ama, ayni tarihte gene parlamentonun ikartti-
gi bir yasa ile (4n cc| |o cmenJ ||e c|/m/nc| |c0 |e|c|/n |o |/o|ence,
|||ec|s cnJ mo|es-|c|/on*) eski durum, yeni bir biim iersinde, tekrar
kurulmu oldu. Bu parlamento elabuklugu ile, emekilerin grev ya da
lokavt sirasinda yararlanabilecekleri hkmler, genel hukuk alanindan
ikartilarak, yorumlanmalari, sulh yargilari olmalari sifatiyla bizzat fa-
brikatrlere birakilan zel ceza ynetmeligi iine sokuldu. Oysa daha
iki yil nce, ayni Avam Kamarasi ve ayni Mr. Gladstone, herkese bili-
nen drst bir tutumla, ii sinifina kari btn zel ceza ynetmeli-
ginin kaldirilmasi iin bir tasari getirmilerdi. Ama bu tasari, ikinci mza-
kere aamasindan teye gidemedi ve ensonu toriler ile ittifak kuran
"byk liberal partinin", kendisini iktidara getiren proletaryaya kari
ikma cesaretini bulmasi zerine, bu konu da, rafa kaldirilmi oldu. Bu
ihanet ile de yetinmeyen "byk liberal parti", egemen siniflarin hiz-
metkrligina daima hazir ngiliz yargilarina "devletin gvenligine kari
giriilecek hareketler" iin daha nce ikarilmi yasalari bulup ikart-
ma ve bunlari, emekilerin kuracaklari birliklere uygulama yolunu ati.
Grldg gibi, ngiliz Parlamentosu, emekilere kari, kapitalistlerin
srekli bir sendikasi davraniini utanmazca bir bencillik iersinde tam
5OO yil srdrdkten sonra, kitlelerin baskisi altinda ve istemedigi hal-
de, grevlere ve sendikalara kari olan yasalari yrrlkten kaldirmitir.
Devrimin ilk firtinali dneminde Fransiz burjuvazisi, iilerin elin-
den daha yeni kavutuklari dernek kurma hakkini geri alma cesaretini
bulmutur. 14 Haziran 17D1 tarihli bir kararname ile, iiler arasinda
kurulabilecek her trl dernegin, "zgrlge ve insan haklari bildirisine
kari giriilmi bir fiil" oldugu, [sayfa 758| 5OO livre para cezasi ve bir yil s-
reyle yurttalik haklanndan yoksun birakma ile cezalandirilacagi ilan
edilmitir.
4O
Sermaye ile emek arasindaki savaimi, devlet zoruyla, ser-
* iddet, tehdit ve tecavz ile ilgili ceza yasasini degitiren yasa. -.
4O
Bu yasanin I. Maddesi yle diyor: "L'aneantissemet de toutes espces de corporations
du mme etat et profession etant l'une des bases fondamentales de la constitution franaise, il
est defendu de les retablir de fait sous quelque pretexte et sous quelque forme que ce soit."
["Ayni i ve meslekten yurttalarin Fransiz Anayasasinin ana temellerinden biri oldugundan,
hangi biim ve hangi bahane altinda olursa olsun, bunlari gerekte yeniden kurmak yasaktir.|
IV. Maddede yle der: "si ... des citoyens attaches aux mmes professions, arts et metiers
prenaient des deliberations, faisaient entre eux des conventions tendantes a refuser de concert
ou a n'accorder qu'a un prix determine le secours de leur industrie ou de leurs travaux, les
dites deliberations et conventions ... seront declardes inconstitutionnelles, attentatoires a la
liberte a la declaration des droits de l'homme, etc."; ["Eger ... ayni meslek, sanat ve ilere bagli
yurttalar, karar alir, aralarinda beceri ya da alimalarinin yardimina belirli bir fiyat verilmesini
birlikte reddetmeye ya da yalnizca byle bir fiyat verilmesine ynelen szlemeler yaparlarsa,
sz geen karar ve szlemeler ... anayasaya kari, zgrlk ve insan haklari szlemesine
aykiri. vb.") olarak, yani eski tzklerdeki gibi, hainlik olarak ilan edilir (Re|o|0|/ons Je Pc|/s,
17D1, t. III, s. 528.)
37
Kurl Murks
Kupilul l
mayeyi rahatsiz etmeyecek sinirlar iinde tutmayi ama edinen bu
yasa, pek ok devrim ve hanedan degiikliginden daha mrl olmutur.
Terr dnemi bile buna el srmedi. Daha yakinlarda ceza yasasindan
ikartildi. Bu burjuva co0 J'e|c|'si iin gsterilen bahaneden daha
karakteristigi dogrusu bulunamaz. Bu yasayla ilgili komisyonun rapor-
tr Chapelier yle diyor: "cretlerin imdikinden biraz daha yksek
olmasi ... iilerin gerekli yaam maddelerini saglayamamaktan ileri
gelen ve neredeyse kleligi andiran mutlak bagimlilik durumuna
dmelerini nleyecek bir dzeyde bulunmasi, her ne kadar kabul
edilebilir ise de", iilere, kendi ikarlari konusunda bir anlayia ulama
ve "neredeyse kleligi andiran mutlak bagimliligi" hafifletebilecek ortak
hareket etme olanagi verilmemelidir; nk buna gzyumulursa "c/Je-
|cn| mc/||es'inin* ve imdiki giriimcilerinin zgrlklerini" ihll eder-
ler ve eski lonca ustalarinin despotluguna kari bir birlik kurulmasi
arkasindan ne gelecek dersiniz! Fransiz anayasasinin kaldirdigi lon-
calarin yeniden kurulmasi demek olur.
41
[sayfa 75D|
* Eski ustalar. -.
41
Buchez et Roux, l/s|o/|e Pc||emen|c/|e, t. X, s. 1D5, css/m.
38
Kurl Murks
Kupilul l
YRMDOKUZUNCU BLM
KAPTALST FTNN DOGUU
BURAYA kadar, yasa-dii bir proletarya sinifinin zorla yaratilmasini,
onlari cretli-emekilere dntren kanli disiplini; emegin smrl-
me derecesini artirmak suretiyle sermaye birikimini hizlandirmak iin
polisi harekete geiren devletin utan verici eylemini grdk, geriye u
soru kaliyor: peki kapitalistler nerden kaynaklandilar nk, tarimsal
nfusun mlkszletirilmesi, dogrudan dogruya yalniz byk toprak
sahiplerini yaratmaktadir. Bununla birlikte, iftilerin meydana gelii
szkonusu oldugunda, yzyillarca sren bu yava oluumu, biz, ancak,
deyim yerindeyse, el yordamiyla izleyebiliriz. Serflerin yanisira serbest
kk toprak sahipleri, ok farkli koullar altinda topraga sahip bulunu-
yorlardi ve bu nedenle, bunlarin kurtululari, ok farkli ekonomik koullar
altinda olmutu. ngiltere'de ilk ifti rnegi, kendisi de serf olan iftlik
kahyasiydi. Durumu, eski [sayfa 76O| Roma |/||/c0s'una benziyordu, ama
3
Kurl Murks
Kupilul l
hareket alani daha dardi. 14. yzyilin ikinci yarisinda, bunun yerini,
tohumu, hayvanlari ve tarim aralarini toprakbeyinin sagladigi bir ifti
aldi. Bunun durumu kyllerden pek farkli degildi. Yalniz daha fazla
cretli-emek smryordu. ok gemeden bir me|cye|, bir yarici ifti
halini aldi. Tarim iin gerekli olan yatirimin yarisini o, teki yarisini top-
rakbeyi sagliyordu. Elde edilen rn szleme geregince paylaiyorlardi.
Bu ekil ngiltere'de hizla ortadan kalkmi ve yerini, sermayeyi kendisi
yatiran ve bunu cretli-emeki alitirarak ogaltan, arti-rnn bir kis-
mini para ya da ayni olarak toprakbe-yine kira olarak deyen gerek
ifti almitir. 15. yzyil boyunca, bagimsiz kyl ile iftlik emekisi,
hem kendisi iin ve hem de cret kariligi aliarak kendi emekleriyle
zenginletikleri srece, iftinin durumu da, retim alani da, ayni dere-
cede orta halli idi. 15. yzyilin son otuz yilinda balayip neredeyse (son
on yil diinda) btn 16. yzyil boyunca devam eden tarimsal devrim,
kirsal nfusun yoksullamasi lsnde onu da zenginletirdi.
42
Ortak topraklarin gaspi, elindeki hayvan srlerini byk lde
ogaltmasini sagladigi gibi, topragin ilenmesi iin neredeyse hi mas-
raf etmeksizin gbre elde etmesini de kolaylatirdi. Buna, 16. yzyilda
ok nemli bir ge daha eklendi. O sirada iftlikler iin kira szlemeleri
ok uzun sreli, ogu DD yillik oluyordu. Degerli madenlerin, dolayisiyla
paranin degerinde gitgide artan llerde d, iftilere altin meyve-
ler sagliyordu. Yukarda tartiilan teki durumlar diinda, bu, cretlerin
dmesi sonucunu veriyordu. Bu cretlerin bir kismi, imdi iftligin
krlarina ekleniyordu. Hububat, yn, et, kisacasi tarimsal rn fiyatla-
rindaki srekli arti, fazladan hi bir aba harcamaksizin iftinin para-
sermayesini ogaltiyor, oysa dedigi kira (paranin eski degeri zerinden
hesaplandigi iin) aslinda klm bulunuyordu.
48
[sayfa 761|
42
Harrison, Description of England adli yapitinda yle diyor: "Belki de drt sterlinlik eski
kira, szlemenin sonuna dogru kirk sterline ykseldigi halde, eger alti-yedi yillik kira alacagi,
elli ya da yz sterlin olmazsa, ifti kazancinin ok az oldugunu dnrd."
48
16. yzyilda paranin degerinden kaybetmesinin, toplumun farkli siniflari zerindeki etkisi
konusunda bkz: 4 ComenJ/o0s o| 8|/e/e Excm/nc|/on o/ Ce||cyne O|J/nc|y Com|c/n|s o/
0/|e|s o/ o0| Co0n||ymen /n ||ese o0| 0cys, 8y W. S., Gen||emcn, (London 1581). Bu yapitin
diyolog biiminde oluu, uzun sre, onun, Shakespeare'e ait oldugu kanisini yaratti ve hatta
1751 yilinda onun adiyla yayinlandi. Bu yapitin yazari William Stafford'dur. Bir yerinde valye
yle hkm yrtr: gece yarisi, saat birde yatar, ve bete ya da altida kalkar; ya da dokuzda
yatip ikide kalkar, ve eger pazarlar sayilmazsa, bu, mr boyu byle gider. Bu airi-uykusuzluk
ve airi-alima, insan dogasini yipratir, ve bunun sonucu erkekler ve kadinlar, kirlarda, kentlerde
oldugundan ok daha abuk yalanirlar." (Mirabeau, |.c., t. III, s. 212, sqq.)
"vaIye: Siz benim komularim, ifti, siz Bay Tuhafiyeci, siz iyi kalpli Fiici, diger
zanaatilarla birlikte kendinizi ok iyi geindirebilirsiniz. nk her beyin fiyati eskisine gre ne
kadar pahalanmisa, siz de sattiginiz mallarin ve iinizin fiyatini o kadar ykseltiyorsunuz. Ama
bizim satacak bir eyimiz yok ki fiyatini ykseltelim ve satinalacagimiz eylerin fiyatlarini bylece
karilayabilelim." Bir baka yerde valye, doktora sorar: "Rica ederim, siz kimleri kastettiniz;
ve zellikle bundan kaybi olmayacak kimlerdir sizce Doktor: Benim kastettiklerim alim-satimla
geimini saglayanlar, nk onlar pahali aldiklarini zaten gene pahali satarlar. valye: Size
gre bundan sonra kazanli ikacaklar kimlerdir Doktor: Eski fiyatla iftlik tutan herkes, nk
bunlar kiraya gre para derler, yeni fiyat zerinden satarlar; yani ektikleri topraga az para
40
Kurl Murks
Kupilul l
Bylece bu iftiler, hem emekilerin ve hem de toprakbeylerinin
sirtindan zenginletiler. te bu yzden, ngiltere'de, 16. Yzyilin sonunda,
gnn koullarina gre zengin bir kapitalist iftiler sinifinin bulunmasina
amamak gerekir.
44
[sayfa 762|
dedikleri halde, yetitirdikleri her eyi pahali satarlar. valye: Peki yleyse, bu adamlarin
kazanlarindan daha fazla kayba ugrayanlar kimlerdir. Doktor: Btn soylular, beyzadeler, az
bir kirayla ya da yardimla geinenler, iftilik yapmayanlar, alim-satimla ugramayan herkes."
44
Fransa'da, ortaag balarinda feodal bey yerine vergi ve kira toplayan kahyalar ve bu ii
yneten regisseur'ler ok gemeden baski, hile ve aldatmacayla, |omme J'c//c/|es [iadamlari
-.| oldular ve kendilerini kapitalist diye satmaya baladilar. Bu yneticiler (regisseurs) bazan
kendileri de soylulardandi. rnegin: "C'est li compte que messire 1acques de Thoraisse, chevalier
chastelain sor Besanon rent s-seigneur tenant les comptes a Dijon pour monseigneur le duc
et comte de Bourgoigne, des rentes appartenant a la dite chastellenie, depuis le XXV'eme jour
de decembre MCCCLIX jusqu'au XXVIII'eme jour de decembre MCCCLX." (Alexis Monteil,
7|c/|e Je Vc|J|/c0x Vcn0sc|/|s e|c., s. 284, 245.) Burada da grldg gibi, toplumsal yaamin
btn alanlarinda aslan payi daima araciya dmektedir. Ekonomik alanda, rnegin, bankerler,
borsa speklatrleri, tccarlar, saticilar iin kaymagin alirlar; hukuk alaninda avukat, mterileri
yolar; politikada temsilci, oy verenden daha nemli, bakan da hkmdardan, dinde ise Tanriyi,
"Resul" geri plana ittigi gibi, onu da, iyi bir oban ile koyunlari arasinda aracilik etmesi
kainilmaz olan rahipler bir keye atmilardir. ngiltere'de oldugu gibi, Fransa'da da, byk
feodal malikneler, sayisiz kk iletmelere blnm ve bu i, halkin ok daha zararina
olarak gerekletirilmitir. 14. yzyil boyunca iflikler ya da |e||/e|s'ler ortaya ikmitir. Bunlarin
sayisi srekli artmitir. 1OO.OOO'i ok amitir. Bunlar, rnn 1/12'si ile 1/5'i arasinda degien
miktarini nakdi ya da ayni rant olarak dyorlardi. Bu iftlikler, maliknenin degerine ve
byklgne gre //e/, s0|-//e/, [=zeamet, timar -.| idiler ve ogu ancak birka cc|e'lik topragi
kapsiyordu. Ama bu iftilerin, toprak zerinde oturan kimseler zerinde bir dereceye kadar
yargi hakki vardi; bu da drt dereceliydi. Tarim kesimindeki nfusun btn bu kk despotlar
altinda nasil ezildigi anlailabilir. Monteil, bir zamanlar, Fransa'da 16O.OOO yargi bulundugunu
sylyor, oysa bugn, sulh mahkemeleri dahil 4.OOO mahkeme yetmektedir.
4T
Kurl Murks
Kupilul l
OTUZUNCU BLM
TARIMSAL DEVRMN SANAY ZERNDEK TEPKS.
SANAY SERMAYES N PAZARIN
YARATILMASI
TARIMSAL nfusun srekli ve ardarda gelen mlkszletirilmeleri
ve bulunduklari yerlerden srlmeleri olayi, grdgmz gibi, kentler-
deki sanayie, lonca kurulularindan tamamen bagimsiz ve loncalarin
koydugu engellerin bulunmadigi bir proletarya kitlesi saglamiti; ve bu
mutlu durum, ihtiyar A. Anderson'u (1ames Anderson ile karitirilmasin),
l/s|o|y o/ Comme|ce adli yapitinda ortaya koydugu zere, Tanrinin bu
ite dogrudan eli bulunduguna inandirmiti. lkel birikimin bu gesi
zerinde bir an iin tekrar durmamiz gerekiyor. Bagimsiz ve kendine
yeterli kyllerin seyreklemesi, Geoffroy Saint Hilaire'in, gksel mad-
delerin bir yerde yogunlamasini bir baka yerdeki seyrekleme ile
aiklamasi gibi, yalniz sanayi proletaryasinin bir yerde toplanmasi sonu-
cunu dogurmakla kalmamiti.
45
zerinde alianlarin [sayfa 768| sayisinda
45
Nc|/ons Je P|/|oso|/e Nc|0|e||e, Paris 1888, adli yapitinda.
42
Kurl Murks
Kupilul l
bir azalma oldugu halde, toprak, eskisi kadar ve hatta daha fazla rn
veriyordu; nk toprak mlkiyeti koullarindaki devrimle birlikte, ileme
yntemleri gelimi, elbirligi ve retim aralarinin yogunlama derecesi
artmi, tarim cretli emekileri daha siki
46
bir biimde alitirildigi gibi,
kendileri iin iledikleri tarlalarin alani gitgide daralmiti. Bu nedenle,
tarimsal nfusun bir kisminin serbest hale getirilmesiyle bunlarin daha
nceki beslenme aralari da serbest hale gelmiti. imdi bunlar, degien
sermayenin maddi gelerine dntrlmt. Mlkszletirilen ve yer-
lerinden atilan kyl, degeri, yeni efendisinden, sanayi kapitalistinden,
cret biiminde satinalmak zorundaydi. Geim aralari iin sylenen-
ler, yerli tarima dayali sanayi hammaddeleri iin de geerlidir. Bunlar,
degien sermayenin bir gesine dntrldler. rnegin, diyelim Fre-
derick II zamaninda hepsi de keten egiren Westphalia'li kyllerden
bir kismi zorla mlkszletirildi ve topraklarindan atildi, kalan teki
kismi byk iftliklerde gndeliki haline geldi. Ayni zamanda da bu
"serbest birakilan" insanlarin imdi alimakta olduklari byk keten
ipligi egirme ve dokuma yerleri ykseliyordu. Ketenin grn tipki
eskisi gibidir. Tek bir dokusu bile degimemitir, ama iine imdi yeni
bir toplumsal ruh sizmitir. Artik o, manfaktr sahibine ait degimeyen
sermayenin bir kismidir. Eskiden onu eliyle yetitiren ve ailesi iersinde
egiren ok sayida kk retici arasinda blnm bulunan keten,
imdi, kendi hesabina onu bakalarina egirten ve dokutan tek bir kapi-
talistin elinde toplanmitir. Eskiden keten ipligi egirmede harcanan faz-
ladan emek, bir yigin kyl ailesinin fazladan geliri halinde gerekleir,
ya da, diyelim Frederick II zamaninda, o0| |e |o/ Je P|0sse* vergi
halini alirdi. imdi ise bu emek, birka kapitalistin, kri olur. Eskiden
btn lke yzeyine dagilmi bulunan igler ile ikriklar, imdi, emeki-
ler ve hammadde ile birlikte, bir ka byk i barakasinda toplanmitir.
Ve igler, ikriklar, hammadde, imdi, iplikiler ile dokumacilar iin
bagimsiz birer varlik olan aralar olmaktan ikip, bunlar zerinde ege-
menlik kurmaya ve onlardan kariligi denmemi emegi emmeye ya-
rayan aralar halini alirlar.
47
Byk manfaktrler ve byk iftliklere
[sayfa 764| bir gzatan insan, bunlarin, birok kk retim merkezlerinin
biraraya getirilmesiyle oluturuldugunu ve sayisiz kk bagimsiz reti-
cilerin mlkszletirilmesi ile vcuda getirildigini farkedemez. Gene de
halkin sezgisi yanilmamiti. Devrimin aslani Mirabeau zamaninda, byk
manfaktrlere, hl, tipki bizim tek bir tarla haline getilimi birok
tarla iin dedigimiz gibi, biraraya getirilmi ilikler, birleik manfaktr-
* Prusya krali iin. -.
46
Sir 1ames Steuart'in zerinde nemle durdugu bir nokta.
47
Kapitalist diyor ki: "1e permettrai, que vous ayez l'honneur de me servir, a condition que
vous me dennez le peu qui vous reste pour la peine que je prends de vous commander."
["Sizce emretmek iin ektigim zahmete karilik, elinizde kalan az eyi de vermeniz kouluyla,
bana hizmet etmek erefine ulamaya izin veririm."| (1. 1. Rousseau, 0/sco0| s0| l'Econom/e
Po|/|/q0e, [Genve 1756, s. 7O|.)
43
Kurl Murks
Kupilul l
ler, mcn0/cc|0|es |e0n/es deniyordu. Mirabeau yle diyor: "Biz yalniz-
ca, iinde yzlerce insanin bir mdrn emrinde alitigi ve genellikle
mcn0/cc|0|es |e0n/es denilen byk manfaktrlere nem veriyoruz.
ok sayida iinin ayri ayri ve kendi hesabina alitiklari yerler nere-
deyse hi dikkate alinmiyor ve digerlerinden ok ayri tutuluyor. Bu, b-
yk bir hatadir, nk yalniz bu ikinci tr yerler ulusal gnencin gerek-
ten nemli kaynaklaridir. ... Geni ilikler (mcn0/cc|0|es |e0n/e) bir-iki
giriimciyi byk zenginlige kavuturacak, ama iiler kendilerine az ya
da ok cret denen gndelikiler olarak kalacaklar ve giriimin
baarisindan herhangi bir pay alamayacaklardir. Buna karilik, ayrilmi
iliklerde (mcn0/cc|0|e sec|ee) kimse zengin olmayacak, ama pek
ok ii rahatlikla geinecektir; tutumlular ile alikanlar kk bir ser-
maye biriktirebilecekler, dogum, hastalik, kendileri ya da yakinlari iin
kk bir miktar ayirabileceklerdir. Tutumlu ve alikan iilerin sayila-
ri artacaktir, nk bunlar, iyi hareket etmeyi ve alimayi, gelecek iin
herhangi bir nem taimayan ve yalniz insani gnden gne biraz daha
iyi yaayabilecek hale getiren kk cret artilarini degil, durumlarini
esasli bir ekilde dzeltecek bir yol olarak greceklerdir. ... Geni ilikleri,
iilere kendi kazanlari iin gn gnne cret deyen birka kiinin
giriimleri, bu zel kiilere gnen saglayabilir, ama bunlar, hi bir za-
man hkmetlerin dikkatine layik birer hedef olmayacaklardir. ogu
kez kk tarim faaliyetlerini de birlikte yrten ayrilmi ilikler, tek
serbest alima yerleridir."
48
Tarimsal nfusun bir kisminin mlkszleti-
rilmesi ve yerlerinden [sayfa 765| atilmalari, sanayi sermayesi iin, yalniz,
emekilerle, bunlarin geim aralarini ve emek maddesini serbest hale
getirmekle kalmaz, bir i pazar da yaratmi olur.
Gerekten de, kk kylleri cretli emekiye, bunlarin geim
ve emek aralarini, sermayenin maddi gelerine dntren olaylar,
ayni zamanda, bu sermaye iin bir i pazar da yaratir. Eskiden kyl
ailesi, geim aralarini ve hammaddeleri kendisi retir ve bunlarin ogu-
nu gene kendisi tketirdi. Oysa imdi bu hammaddeler ve geim arala-
ri, meta halini almitir; byk ifti bunlari satar, pazarini manfaktr-
lerde bulur. plik, keten bezi, kaba ynl eyalar her kyl ailesinin,
hammaddesini kolayca bulabilecegi ve kendi kullanimi iin egirip do-
kuyabilecegi bu gibi eyler imdi artik manfaktr malina dnm
ve kirsal blgeler de, srm pazarlari olmutur. Daginik zanaatilarin
imdiye kadar kendi hesabina alian kk reticiler iersinde bul-
duklari ok daginik mteriler, imdi, sanayi sermayesinin sagladigi tek
bir byk pazar iersinde yogunlamitir.
4D
Bylece, kendi kendilerine
48
Mirabeau, |.c., t. III, s. 2O-1OD css/m. Mirabeau'nun, ayri iyerlerini, "birleik" olanlara
gre daha ekonomik ve verimli saymasinin ve bu ikincileri, hkmetin zeni ile yetitirilen
yapay yabanci bitkilere benzetmesinin nedeni, o sirada Kita manfaktrnn byk kisminin
durumlari ile aiklanabilir.
4D
"Yirmi libre ynn, diger iler arasinda, kendi el emekleriyle, bir emeki ailesinin yillik
44
Kurl Murks
Kupilul l
yeterli kyllerin mlkszletirilmesi ve retim aralarindan ayrilmasi
ile, kirsal ev sanayilerinin yokedilmesi, manfaktrle tarimin birbirin-
den ayrilmasi sreci elele gitmi oluyor. Ve ancak, kirsal ev sanayileri-
nin yokedilmesi, bir lkenin i pazarina kapitalist retim tarzinin gerek-
tirdigi geniligi ve srekliligi kazandirabilirdi. Gene de gerek manfak-
tr dnemi, bu dnm, kkten ve btnyle gerekletirmeyi
baaramamitir. Gerek anlamda, manfaktrn, ulusal retim alaninin
ancak bir kismini ele geirebildigi ve sonal temel olarak, daima, kentl-
erdeki elzanaati ile kirsal blgelerdeki ev sanayiine dayandigi animsa-
nacaktir. Eger manfaktr, bunlari, bir biimde, belli bir kolda ve noktada
yoketmise, hammaddenin belli bir yere kadar ilenmesine olan gerek-
sinmesi nedeniyle, bunlari bir baka yerde ortaya ikartmitir. Bu ne-
denle manfaktr, yardimci bir alima olarak topragini ilemekle
birlikte, sinai faaliyeti asil i edinen ve bu rettigi eyleri ya dogrudan ya
da [sayfa 766| tccarlar araciligi ile manfaktrlere satan yeni bir kk
kyller sinifi oluturmutur. te bu, ngiliz tarihini inceleyenleri balan-
gita airtan bir olgunun, balica olmamakla birlikte, nedenlerinden
bir tanesidir. 15. yzyilin son te-birinden sonra kirsal blgelerde kapi-
talist iftligin yaygin hale gelmesi ve kyllerin gitgide yokolmalari ko-
nusunda, belirli araliklarla devamli ikayetler grlr. te yandan, sayilari
azalmi ve daima daha kt durumda olmakla birlikte, bu kyl tarimi-
na yeniden raslanir.
5O
Bunun balica nedeni udur: ngiltere birbirini
izleyen dnemlerde bir zaman balica tahil reticisi, bir baka zaman
hayvan yetitiricisi durumundadir ve buna bagli olarak kyl tarim
iletmelerinin geniliginde dalgalanmalar olmutur. Ancak byk sanayi,
ve sonunda, makine ile, kapitalist tarimin srekli temelini atar, tarimsal
nfusun pek byk ogunlugunu kkl bir ekilde mlkszletirir ve
kirsal ev sanayiinin kklerini iplikilik ve dokumacilik kazir, tarim ile
kirsal ev sanayiinin ayrilmasini tamamlar.
51
Bylece de, ilkin, sanayi
giyecek eyasi haline getirildigini dnelim, bu, hi bir sorun yaratmaz; ama bunu pazara
getirin, fabrikaya gnderin, oradan araciya ve saticiya aktarin, nnze dag gibi ticari ilemler
ve malin degerinin yirmi katina ulaan nominal bir sermaye ikar. ... Bylece, ii sinifi, sefil bir
fabrika ahalisini, asalak bir esnaf takimini ve hayali bir ticaret, para ve maliye sistemini yaatmak
zorundadir." (David Urquhart, |.c., s. 12O.)
5O
Cromwell'in zamani bir istisnadir. Cumhuriyetin devaminca, her siniftan ngiliz halk kitleleri,
Tudorlarin zamaninda dm olduklari perian durumdan kurtulmulardir.
51
Tuckett, modern ynl dokuma sanayiinin, makinenin kullanilmaya balamasi zerine,
asil manfaktrden ve kirsal yerlerde yrtlen ev sanayilerinden dogup gelitigini biliyor.
(Tuckett, |.c., v. I, s. 18D-144.) "Saban, boyunduruk, tanrilarin icadi ve kahramanlarin meslekleriydi:
dokuma tezgahi, ig, ikrik, daha az soylu ana-babadan mi gelir ikrigi sabandan, igi
boyunduruktan ayiriyorsunuz ve fabrikalari, yoksul yurtlarini, kredileri, bunalimlari yaratiyor, iki
dman ulus elde ediyorsunuz: biri ifti, digeri tccar." (David Urquhart, |.c., s. 122.) Ama
imdi de bir Carey ikiyor ve ngiltere'yi, diger btn lkeleri yalniz birer tarim ulusu ve kendisini
de onlarin fabrikatr haline getirmek istedigi iin hakli olarak suluyor. Trkiye'nin bu ekilde
mahvedildigini ne sryor, nk bu lkede, "topragin sahibi ve onu ileyerilere, ngiltere,
saban ile dokuma tezghinin, eki ile sngnn dogal ittifakini kurarak kendilerini
glendirmeye izin vermemitir". (7|e S|c|e 7|cJe, s. 125.) Ona gre, ngiliz ikarlarinin serbest
ticaret propagandasini bu lkede yapmakla, Trkiye'nin iflasinda barol oynayanlardan birisi
45
Kurl Murks
Kupilul l
sermayesi iin, btn i pazari ele geirir.
52
[sayfa 767|
de Urquhart'in ta kendisidir. in en ho yani da, byk bir Rus hayrani olan Carey'in, bu
ayrilma srecine engel olmak iin bu ayrilmayi hizlandiran himaye sistemini savunmasidir.
52
Mill, Rogers, Geldwin Smith, Fawcett, vb. gibi insansever ngiliz iktisatilari, 1ohn Birght
ve Ortaklari gibi liberal fabrikatrler, Tanrinin, Habil'i ne yaptigini Kabil'e sormasi gibi, ngiliz
toprak aristokrasisine soruyorlar: Bizim binlerce /|ee|o|Je|'lerimiz [mlk sahipleri -.| nereye
gitti yleyse siz kendiniz nereden ikip geldiniz Bu /|ee|o|Je|'lerin yokolup gitmesinden.
Sorulariniza niin yle devam etmiyorsunuz: Bagimsiz dokumacilar, iplikiler, zanaatilar nereye
gittiler
4
Kurl Murks
Kupilul l
OTUZBRNC BLM
SANAYC KAPTALSTN DOGUU
SANAYC
58
kapitalistin doguu, iftinin dogugu gibi yava yava
yryen bir sreIe olmamitir. Kukusuz, pek ok kk lonca ustasi,
daha da fazla bagimsiz kk zanaati ve hatta cretli-emeki, kk
kapitalist haline gelmi ve (cretli-emegi, gitgide artan lde sm-
rerek ve dolayisiyla birikim saglayarak) tam kapitalist olup ikmilardir.
Kapitalist retimin ocukluk dneminde, iler, ogu kez ortaag kent-
lerinin ocukluk dnemindekileri andirir, ki buralarda, kaan serfler-
den hangisinin usta, hangisinin uak olacagi sorunu ogu zaman kai
tarihlerine gre zmlenirdi. Ne var ki, bu yntemin kaplumbaga adim-
lari, 15. yzyilin sonundaki byk keiflerin yarattigi yeni dnya pazarla-
rinin gereklerine hi de uygun dmyordu. Ama ortaaglardan [sayfa 768|
58
Burada, sanayici, tarimciya karit olarak kullanilmitir. "Kategorik" anlamda ifti, bir
fabrikatr kadar sanayici kapitalisttir.
47
Kurl Murks
Kupilul l
ok farkli ekonomik, toplumsal biimlerde olgunlaan ve kapitalist re-
tim tarzi dneminden nce q0cnJ mme* sermaye sayilan birbirinden
tamamen farkli iki sermaye ekli devralinmii tefeci sermaye ve tc-
car sermayesi.
"Bugn, toplumun tm serveti nce kapitalistin eline geer ...
toprak sahibine ranti der, emekilere cretlerini, vergisini ve ondali-
gini verir ve yillik emek rnnn byk, aslinda en byk ve durma-
dan ogalan kismini kendisine alikoyar. Kapitalistin, bugn, ona bu
mlkiyet zerinde hak taniyan herhangi bir yasa olmadigi halde, toplu-
mun btn servetinin ilk elden sahibi oldugu sylenebilir ... bu degi-
meye, sermaye zerinden faiz alinmasi neden olmutur ... ve btn Av-
rupa'daki yasakoyucularin, bunu, rnegin tefecilige kari ikartilan ya-
salar gibi yasalarla nlemeye alimalari epeyce merak edilmeye deg-
er bir eydir. ... Kapitalistin btn lkenin serveti zerindeki kudreti,
mlkiyet hakkinda tam bir degiikliktir ve bu hangi yasayla ya da yasa-
lar dizisi ile saglanmitir"
54
Yazarimizin, devrimlerin yasalarla yapilma-
digini animsamasi gerekirdi.
Tefecilik ve ticaret yoluyla meydana gelen para-sermayenin,
sanayi sermayesine dnmesi, kirsal yerlerde feodal hukuk dzeni,
kentlerde lonca rgtleri ile nlenmiti.
55
Bu engeller, feodal toplumun
zlmesi, kirsal nfusun mlkszIetirilmesi ve kismen topraklarin-
dan atilmasi ile ortadan kalkmitir. Yeni manfaktrler, kiyi limanlarin-
da ya da ierlerde eski belediyeler ile bunlarin lonca dzeninin
denetiminden uzak yerlerde kurulmutu. Bu nedenle, ngiltere'de eski
ayricalikli kentler (co|o|c|e |o0ns), bu yeni sanayi fidanliklarina kari
iddetli bir savaima girimilerdir.
Amerika'da altin ve gmn bulunmasi, yerli halkin kknn
kazinmasi, kleletirilmesi ve madenlere gmlmesi, Dogu Hint Adala-
rinin ele geirilmeye ve yagmalanmaya balanmasi, Afrika'nin, kara-
deri ticaretinin av alani haline getirilmesi, kapitalist retim aginin pembe
renkli afak iaretleriydi. Bu pastoral gelimeler, ilkel birikimin bellibali
adimlariydi. Bunu, [sayfa 76D| sava alani btn yeryuvarlagi olan, Avrupali
uluslarin ticaret savai izler. Bu sava, Hollanda'nin spanya'ya kari
bakaldirmasiyla balar, ngiltere'de jakobenlere kari savata dev boyut-
lara ulair ve in'e kari afyon savai ile hl srer gider.
lkel birikimin farkli nemli anlari, imdi, azok bir tarih sirasiyla,
zellikle, spanya, Portekiz, Hollanda, Fransa ve ngiltere zerinde
dagilmi bulunuyor. Bunlar 17. yzyilin sonunda, ngiltere'de, smrge-
* Gene de. -.
54
7|e Nc|0|c| cnJ 4||///c/c| R/||s o/ P|oe||y Con||cs|eJ, Lond. 1882, s. D8-DD. Bu yazari
belirtilmeyen yapitin sahibi: Th. Hodgskin.
55
Daha 17D4 yilinda, Leeds'in kk kuma yapimcilari, her tccarin bir fabrikatr olmasini
yasaklayan bir yasa ikartilmasi iin bir dileke vermek zere Parlamentoya bir heyet
gndermilerdi. (Dr. Aikin, |.c..)
48
Kurl Murks
Kupilul l
lerin, kamu borlarini, modern vergi ve himaye sistemlerini kapsayan
sistematik bir btn meydana getirirler. Bu yntemler, bazan, rnegin
smrge sisteminde oldugu gibi kaba kuvvete dayanirlar. Ama hepsi
de, feodal retim tarzinin, kapitalist tarza dnm srecini yapay bir
biimde hizlandirmak ve bu geii kisaltmak iin, devlet gcn, toplu-
mun bu rgtlenmi kuvvetini kullanirlar. Zor, yeni bir topluma gebe
her eski toplumun ebesidir. Zor, kendisi, bir ekonomik gtr.
Hiristiyanlik konusunda uzman W. Howitt, hiristiyan smrgeci-
lik sistemi hakkinda yle diyor: "Hiristiyan denilen bu soyun, dnyanin
drtbir yaninda boyunduruklari altina alabildikleri halklara kari gster-
dikleri vahet ve zulmn bir benzerine, hi bir agda, ne kadar yabanil,
ne kadar kaba ve ne kadar merhametsiz ve utanmaz olursa olsun,
baka hi bir soyda raslanamaz."
56
Hollanda smrge ynetiminin ta-
rihi Hollanda 17. yzyilin bata gelen kapitalist ulusuydu "en grl-
memi trden ihanetlerin, rvetlerin, kirimlarin ve bayagiliklarin tarihi-
dir".
57
Bunlarin, Cava'da kle olarak kullanmak zere giritikleri insan
hirsizligindan daha karakteristik bir ey olamaz. Bu amala insan hirsiz-
lari yetitiriliyordu. Hirsiz, tercman ve satici, bu ticaretin balica ajanla-
ri, yerli prensler de, balica saticilariydi. Kairilan gen insanlar, kle
vapurlarina gnderilecek duruma gelinceye kadar, Celebes'deki gizli
zindanlara atiliyordu. Resmi bir raporda unlar yazili: "rnegin
Macassar'in bu kenti, gz doymaz bir hirsin ve zalimligin kurbani olan
ve ailelerinden zorla koparilan, zincire vurulmu talihsiz insanlarin dol-
durdugu birbirinden [sayfa 77O| korkun, gizli zindanlarla doludur." Malaka'yi
ele geirmek iin Hollandalilar Portekizli valiyi satinalmilar-di. Vali,
bunlari, 1641 yilinda kente soktu. hanetinin fiyati olan 21.875 sterlini
demekten kurtulmak iin Hollandalilar hemen vali konagina gidip
adami ldrdler. Adimlarini attiklari bu yeri kurutup, insandan yoksun
hale getirdiler. Cava'nin bir eyaleti Bancuvangi'de 175O yilinda nfus
8O.OOO'in zerinde iken, 1811'de 8.OOO'e indi. Tatli ticaret!
ngiliz Dogu Hindistan irketi, herkesin bildigi gibi, Hindistan'in
politik ynetiminin yanisira, ay ticaretinin btn tekelini, genellikle
in'le olan ticareti ve Avrupa ile yapilan mal taima tekelini de ele ge-
irmiti. Ama, Hindistan ile adalar arasindaki kiyi ticareti ve Hindistan'in
i ticareti, irketin yksek memurlarinin tekelinde idi. Tuz, afyon, hint
biberi ve diger ticaret mallarinin tekeli, bitmez tkenmez servet kaynagiy-
di. Fiyatlari bu memurlarin kendileri saptiyor ve zavalli Hintlileri dile-
56
William Howitt, Co|on/:c|/on cnJ C||/s|/cn/|y. 4 Po0|c| l/s|o|y o/ ||e 7|ec|men| o/ ||e
Nc|/|es |y ||e E0|oecns /n c|| ||e/| Co|on/es, London 1888, s. D. Klelere kari davrani
konusunda iyi bir deneme olan u yapit vardir: Charles Comte, 7|c/|e Je |c le/s|c|/on, 8. ed.,
Bruxelles 1887. Burjuvazinin kendi tasavvuruna gre dnyaya diledigi gibi ekil verebildigi
yerlerde, kendisini ve emekiyi ne duruma soktugunu grmek iin bu konunun ayrintilari ile
incelenmesi gerekir.
57
Bu adamin mteveffa vali yardimcisi Thomes Stamford Raffles, 7|e l/s|o|y o/ 1c0c,
Lond. 1817. [v. II, s. cxc, cxci|.
4
Kurl Murks
Kupilul l
dikleri gibi soyuyorlardi. Genel vali bile bu zel ticarete katiliyordu. Ko-
rudugu kimseler, yle koullarla szlemeler yapiyorlardi ki, simyaci-
dan daha kurnazcasina hi yoktan altin elde ediyorlardi. Byk servetler
bir gn iinde mantar gibi yerden bitiyor, ilkel birikim tek kuru yatir-
maksizin srp gidiyordu. Warren Hastings'in yargilanmasi byle rne-
klerle doludur. te bir tanesi. Hindistan'in afyon blgelerinden ok uzak
bir yere resmi bir grevle gitmek zere olan Sullivan adinda birisine
afyon zerine bir szleme saglanmiti. Sullivan, szlemesini, Binn
adinda birisine 4O.OOO sterline satti; Binn de ayni gn 6O.OOO'e satti ve
szlemeyi yerine getiren en son alici, btn bunlardan sonra byk
bir kazan sagladigini syledi. Parlamentoya sunulan listelerden birisi-
ne gre, 1757-1766 yillari arasinda irket ve memurlari, Hintlilerden
hediye olarak 6.OOO.OOO sterlin almilardir. 176D-177O arasinda ngilizler
btn pirinleri satinaldilar ve ok yksek fiyatlarin altinda satmaya
yanamayarak yapay bir kitlik yaratmayi baardilar.
58
Yerlilere kari en korkun davranilan yerler, dogal olarak, Bati
Hint Adalari gibi yalniz ihracata ynelmi plantasyon smrgeleri ile,
Meksika ve Hindistan gibi yagma alani haline [sayfa 771| getirilen zengin ve
nfusu kalabalik lkelerdi. Ama gerek anlamiyla smrge olan lkel-
erde bile, ilkel birikimin hiristiyanca niteligi kendini ortaya koymaktan
geri kalmiyordu. Protestanligin o asik yzl virtozlari, New England'li
Puritenler, 17O8 yilinda meclislerinin bir karari ile, her kizilderili bai ve
tutsak edilen her kizilderili iin 4O sterlin dl koydu: 172O'de kelle
baina dl 1OO sterline ykseldi; 1744'te Massachusetts-Bay, belli bir
kabileyi isyanci iln edince, u fiyatlar uygulandi: 12 ya ve daha yukari-
si erkek kafasi iin 1OO sterlin (yeni para), erkek tutsak 1O5 sterlin,
kadin ve ocuk tutsak 5O sterlin, kadin ve ocuk kafasi 5O sterlin. Bir-
ka on yil sonra smrge sistemi, bu geen srede isyankrca alikan-
liklar edinmi dindar hacibabalarin ogullarindan cn aldi. ngiliz ki-
kirtmasi ve parasiyla, bunlar, kizilderili baltalari altinda can verdiler. Bri-
tanya Parlamentosu, vahi av tazilarini ve kelle kesilmesini "Tanri ile
doganin kendilerine ihsan ettigi kolayliklar" olarak iln etti.
Smrge sistemi, ticaret ile deniz ulaimini bir limonluk gibi
besleyip olgunlatirdi. Luther'in "tekelci irketleri", sermaye birikimi iin
gl aralardi. Smrgeler, tomurcuklanan manfaktrler iin pazar
zerindeki tekel araciligi ile artan bir birikim sagladi. Avrupa diinda
dpedz talan, kleletirme ve katillik yoluyla ele geirilen servet, anayur-
da tainarak sermayeye evrildi. Smrge sistemini ilk kez tam olarak
gelitiren Hollanda, daha 1648 yilinda ticari kudretinin tepe noktasinda
bulunuyordu. "Gney-dogu ve kuzey-bati Avrupa arasindaki ticaret ile
Dogu Hindistan ticaretinin hemen tamamini elinde bulunduruyordu.
58
1866 yilinda yalniz Orissa eyaletinde bir milyondan fazla Hintli aliktan ld. Buna karin,
gerekli yaam maddelerini, Hint hazinelerini zenginletirecek fiyatlarla aliktan kivranan halka
satmak iin giriimlerde bulunulmutu.
50
Kurl Murks
Kupilul l
Balikiligi, deniz ticaret filosu, manfaktrleri, diger lkelerden ok daha
ilerdeydi. Cumhuriyetin toplam sermayesi belki de geriye kalan Avrupa
lkelerinin toplamindan daha nemliydi." Gliche yalniz unu ekle-
meyi unutuyor: 1648 yilinda Hollanda halki, geriye kalan Avrupa lke-
lerinin hepsinden daha yoksul, daha airi-alima iinde ve daha zalim
bir baski altindaydi.
Bugn sanayi stnlg ticari stnlk anlamini taiyor. Oysa
gerek manfaktr dneminde, sanayi stnlg saglayan, ticari stn-
lktr. Smrge sisteminin o sirada oynadigi stn roln nedeni ite
budur. Avrupa'nin ihtiyar tanrilari ile dirsek dirsege krsde vaz eder-
ken, bir sabah aniden sille-tokat onlari aagi yuvarlayan "acayip tanri",
ite bu sistemdi. Arti-deger [sayfa 772| yapimini insanligin tek ve biricik
amaci iln etmiti.
Kklerini daha ortaaglarda Cenova ve Venedik'te buldugumuz
kamu kredisi, yani devlet borlari sistemi, manfaktr dnemi sirasin-
da, genellikle btn Avrupa'yi sardi. Deniz ticareti ve ticaret savalari ile
birlikte smrge sistemi, bunun iin itici bir g hizmetini grd. By-
lece de ilk kez Hollanda'da kk saldi. Kamu borlari, yani devletin ya-
bancilamasi bu devlet ister mutlakiyet, ister merutiyet ya da
cum-huriyet olsun kapitalist aga damgasini vurdu. Ulusal zenginlik
denilen eyden, modern halklarin ortak mlkiyetine gerekten giren
kismi, bunlarin devlet borlariydi.
5D
Bunun zorunlu sonucu olarak, bir
ulus ne kadar borlu olursa o kadar zengin olur eklindeki modern
greti ortaya ikti. Kamu kredisi, sermayenin c|eJo'su*

halini aldi. Ve
devlet borlanmasinin doguu ile birlikte, devlet borlarina olan inan-
sizlik, kutsal ruha kari ilenmi, bagilanmayan gnahin yerini alir.
Kamusal borlanma, ilkel birikimin en gl kaldiralarindan
birisi halini alir. Bir byc degneginin dokunmasi gibi, kisir paraya
reme gcn kazandirir ve onu sermayeye evirir; ve bunu, sanayide
ve hatta tefecilikte kullanildiginda bile kainilmaz olan zahmet ve tehli-
kelerle kari kariya birakmaksizin yapar. Devlet alacaklilari, aslinda hi
bir ey vermemilerdir, nk bor verilen mebla, ellerinde tipki nakit
para gibi i grmeye devam eder, kolayca devredilebilir devlet tahville-
rine evrilmitir. Bylece yaratilan ve yillik geliriyle geinen bir aylaklar
sinifi ile, hkmet ve halk arasinda aracilik eden bankerlerin aniden
biriken servetlerini ve gene, her devlet istikrazinin byk bir parasin-
in kendilerine gkyznden inen bir sermaye hizmeti saglayan, vergi
mltezimlerinin, tacirlerin ve zel manfaktrclerin zenginliklerini
bir yana birakalim, devlet borlanmasi, bir de, anonim irketlerin, her
trl menkul hizmetler zerinde yapilan ilemlerin, borsa oyunlarinin,
5D
William Cobbett, ngiltere'de btn kamu kurulularinin adlarinin baina "|oyc|" ("krallik")
sifatinin konulduguna iaret ediyor; buna karilik olmak zere, bir de "nc|/onc|" ("ulusal")
terimi vardir.
* Ament. -.
5T
Kurl Murks
Kupilul l
kisacasi borsa kumari ile bankokrasinin dogmasina yolamitir.
Ulusal adlarla ssl byk bankalar, balangita, hkmetler ya-
ninda yeralan ve elde ettikleri ayricaliklar sayesinde, [sayfa 778| devlete
bor verecek duruma gelen zel speklatrlerin kurduklari irketlerdi.
Bu nedenle, devlet borlarindaki birikmeyi lmenin en amaz yolu,
gelimeleri, tam anlamiyla, 16D4 yilinda ngiltere Bankasinin kurulmasin-
dan sonra olan bankalarin hisse senetlerindeki birbirini izleyen artilardir.
ngiltere Bankasi, hkmete, parasini %8'den ikraz etmekle baladi;
ayni zamanda, Parlamento, kendisine, banknot eklinde halka tekrar
ikrazda bulunmak suretiyle ayni sermayeden para basma yetkisini ver-
di. Bu banknotlari, ticari senetleri iskonto etmekte, mal zerinden avans
vermekte, degerli maden satinalmakta kullanabiliyordu. ok geme-
den bankanin kendi bastigi bu kredi-para, ngiltere Bankasinin devlete
yaptigi istikrazin ve devlet adina kamu borlarinin faizlerinin dendigi
para haline geldi. Bankanin bir eliyle verdigini teki eliyle fazlasiyla al-
masi da yetmiyordu; geriye alirken bile, yatirilan son iline kadar gene
ulusun ebedi alacaklisi olarak kaliyordu. Yava yava, lkenin btn
biriktirilmi madeni servetlerini kainilmaz olarak kendisine eken bir
yer ve btn ticari kredinin ekim merkezi halini aldi. Bu bankokratlar,
bankerler, rantiyeler, borsa simsarlari, borsa kurtlari vb. srsnn by-
le birdenbire ortaya ikiinin, agdalari uzerinde ne gibi bir etki yaratti-
gi, o zamanin yazilarinda, rnegin Bolingbrok'un yazilarinda grlebilir.
6O
Devlet borlari ile birlikte, ogu kez, u ya da bu halktaki ilkel
birikim kaynaklarindan birini gizliyen uluslararasi bir kredi sistemi dog-
du. Bylece, Venedik soygun sisteminin ktlkleri, Venedik'in -k
sirasinda byk paralar ihra ettigi Hollanda'nin sermaye servetinin
gizli temellerinden birini oluturmutur. Hollanda ile ngiltere arasinda
byle olmutur. 18. yzyilin bainda Hollanda manfaktrleri ok geri-
de birakilmiti. Hollanda, ticarette ve sanayide agirligi olan bir lke
olmaktan ikmiti. Bu nedenle, 17O1-1776 yillari arasinda, zellikle byk
rakibi ngiltere bata olmak zere diariya byk miktarlarda sermaye
ikraz etmek, yaptigi balica ilerden biri olmutu. Bugn de, ngiltere
ile Amerika arasinda ayni ey olmaktadir. Bugn, Birleik Devletler'de
dogum belgesi olmaksizin ortaya ikan sermayenin ogu, daha dn
ngiltere'de sermayeletirilmi [sayfa 774| ocuk kani idi.
Devlet borlarinin, destegini, yillik faiz vb. demelerini karilamak
zorunda olan kamu gelirlerinde bulmasi gibi, modern vergilendirme
sistemi de, ulusal istikraz sisteminin zorunlu tamamlayicisi idi. Bu istik-
razlar, devlete, vergi ykmlleri, hemen hissetmeksizin olaganst
harcamalari karilamak olanagini saglamakla birlikte, eninde sonunda
vergilerin ykselmesini zorunlu kilar. te yandan, birbiri ardina yapilan
6O
"Tatarlar eger Avrupa'yi bugn istil etselerdi, onlara bizdeki bankerlerin ne oldugunu
anlatmak epey g bir ey olurdu." Montesquieu, Es|/| Jes |o/s. t. IV, s. 88, ed. Londres 176D.
52
Kurl Murks
Kupilul l
istikrazlarin birikmesi sonucu vergilerde meydana gelen ykselme, h-
kmeti, daima, yeni olaganst harcamalar iin yeni istikrazlara zorlar.
En gerekli geim aralarini vergilendirme (yani bylece fiyatlarini yk-
sellme) ekseni evresinde dnen modern maliyecilik, bylece, otoma-
tik cret artilarinin tohumunu kendi iersinde tair. Airi vergilendime,
bir raslanti olmaktan ok, bir ilkedir. te bunun iin, Hollanda'da bu
sistem ilk kez uygulanmaya balandigi zaman, byk yurtsever De Witt,
O:Jey/|e|'inde, bunu, cretli-emekiyi, uysal, tutumlu, alikan ve airi
ile ykl hale getirmenin en iyi yolu diye gklere ikarmiti. Bunun,
cretli-emekinin koullari zerinde yaptigi yikici etkiler, burada, bizi,
bunun sonucu olarak, kyllerin, zanaatilarin ve tek szckle btn
alt orta-sinif unsurlarin zorla mlkszletirilmelerinden daha az ilgilen-
dirmektedir. Bu konuda burjuva iktisatilari arasinda bile gr ayriligi
yoktur. Sistemin mlkszletirme ynndeki. etkinligi, onun ayrilmaz
paralarindan birisi olan himaye sistemi ile daha da artirilmitir.
Kamusal borlar ile buna uygun den mali sistemin, servetin
sermayelemesi ve halk kitlelerinin mlkszletirilmesinde oynadigi
byk rol, Cobbett, Doubleday ve bakalari gibi ogu yazarlari, modern
halklarin sefaletinin temel nedenlerini yanli olarak burada aramaya
yneltti.
Himaye sistemi, fabrikatr imal etmeye, bagimsiz emekileri
mlkszletirmeye, ulusal retim ve geim aralarini sermayeletirmeye,
ortaaga zg retim tarzindan modern retim tarzina gei dnemini
zorla kisaltmaya yarayan yapay bir arati. Avrupa devletleri, bu buluun
patenti iin birbirlerine girdiler ve bir kez arti-deger avcilarinin hizmeti-
ne girince, dolayli yoldan koruyucu gmrkler, dolaysiz yoldan ihra
primleri ile yalniz kendi halklarini bu amaca kurban etmekle kalma-
dilar. Ayni zamanda, kendilerine bagimli lkelerde de, btn sanayiin
[sayfa 775| zorla kkn kazidilar; rnegin, ngilizlerin, rlanda ynl
manfaktrne yaptigi buydu. Kita Avrupasinda Colbert rneginden
sonra bu sre ok daha basitletirildi. Burada ilkel sanayi sermayesi,
kismen dogrudan devlet hazinesinden geliyordu. "Niin" diye bagiriyor-
du Mirabeau, "Saksonya'nin savatan nceki sanayi zaferinin nedeni
uzaklarda araniyor 18O milyonluk devlet borcu var!"
61
Smrge sistemi, kamu borlari, agir vergiler, himaye, ticari sava-
lar vb., gerek manfaktr dneminin bu ocuklari, byk sanayiin o-
cukluk agi boyunca dev gibi bydler. Masum insanlann ugradiklari
byk katliam, bu sanayiin doguunun habercisiydi. Krallik donanmasi
gibi, fabrikalar da, gerekli insanlari, zor ve baski yoluyla sagliyordu. 15.
yzyilin son te-birinden kendi zamanina kadar, tarimsal nfusun top-
raklarindan yoksun birakilmasinin deheti karisinda ||cse* olan; bu
61
Mirabeau, |.c., t. VI, s. 1O1.
* Umursamaz, bikkin -.
53
Kurl Murks
Kupilul l
sreci, kapitalist tarimin yerlemesi ve "ekilebilir topraklar ile otlaklar
arasindaki gerekli oranin" kurulmasi iin "zorunlu" grdgnden, se-
vinle karilayan Sir F. M. Eden, manfaktr tipi smrnn fabrika
smrsne dnmesi, sermaye ile emek-gc arasinda "gerek ili-
kinin" kurulmasi iin, ocuk hirsizligi ve ocuk kleliginin zorunlulugu
konusunda ayni ekonomik gr keskinligini gsteremiyor. yle diyor:
"Herhangi bir manfaktrn baariyla yrtlebilmesi iin yoksul o-
cuklara elkoymak zere kulbeler ile ievlerinin yagmalanmasinin; ge-
cenin byk bir kisminda sirayla alitirilarak herkes iin gerekli, ama
gen insanlar iin daha da gerekli dinlenmeden yoksun birakilmala-
rinin; her iki cinsiyetten farkli yata ve durumda bir yigin insanin birbir-
lerini batan ikarmaya ve hayasizlama rnegi olacak ekilde ayni
yerde toplanmalarina zorunluluk bulunup bulunmadiginin; ve byle bir
manfaktrn, ulusun ve bireylerin mutluluguna katkisi olup olmaya-
caginin incelenmesi herhalde kamunun dikkatine deger bir konudur."
62
"Derbyshire, Nottinghamshire ve zellikle Lancashire kontlukla-
rinda" diyor Fielden, "su arklarini evirebilecek akarsularin kiyilarinda
yapilan byk fabrikalarda yeni icadedilen makineler kullaniliyor. Kent-
lerden uzak bu yerlerde aniden binlerce [sayfa 776| iiye gerek duyulmu-
tur; o zamana kadar nispeten seyrek nfuslu ve kira toprakli Lanca-
shire'da, zellikle imdi, byle bir nfusa gereksinme var. En ok iste-
nen de kk ocuklarin ufak ve ince parmaklari oldugu iin, birdenbire
ortaya, Londra, Birmingham, ve baka yerlerdeki eitli kilise ievlerinden
||c/ saglanmasi deti ikti. 7 ile 18-14 yalari arasinda onbinlerce kk
ve aresiz yaratik kuzeye gnderildi. Adete gre iragini giydirmek,
beslemek ve bir "irak yurdu"nda barindirmak ustaya dyordu,
alimalari izlmek iin bir gzc konuyordu: ocuklari elden geldigince
ok alitirmak bunun ikarinaydi, nk alacagi para, bunlardan sag-
lanan ile orantiliydi. Bunun sonucu, kukusuz, zulm ve iddetti. ...
Manfaktr blgelerinin ogunda ve, zellikle korkarim benim memle-
ketim olan yerde [Lancashire| fabrika patronlarina terkedilmi bu ma-
sum ve kimsesiz yaratiklara yrek paralayici zulmler yapiliyordu; airi
alitirma yznden lecek hale geliyorlar ... dayak yiyorlar, zincire vu-
ruluyorlar ve son derece gelitirilmi en dehet veriei yntemlerle iken-
ceye tbi oluyorlardi; ... ogu zaman dayak sresince bir deri bir kemik
a birakiliyorlar ... hatta bazan ... intihara bile srkleniyorlardi. ... Der-
byshire'in, Nottingnamshire'in ve Lancashire'in herkesin gznden uzak,
gzel ve romantik vadileri, korkun ikence ve ogu zaman cinayet yu-
valari haline gelmiti. Fabrikatrlerin krlari pek bykt, ama bu, yal-
nizca, onlarin doymakbilmez itahlarini kamilamaktan baka bir eye
yaramiyordu; ve bu yzden fabrikatrlerin hi bir sinir tanimayan krla-
rini gvenceye almak iin tutmak zorunda olduklari en uygun bir yol-
62
Eden, |.c., vol. I, book II, ch. I, s. 421.
54
Kurl Murks
Kupilul l
du; "gece alimasi" denilen bir yntem uygulanmaya balanmiti; btn
gn alian bir grup iinin yerine gene btn gece aliacak baka bir
grup hazir tutuluyor; gececilerin daha yeni kalktiklari yataklara gndz-
cler giriyor, gndzclerin kalktiklari yataklara ise gececiler. Lancashire'
de yc|c/|c|| |/ so0|mcmc/ geleneksel bir uygulama oluyordu."
68
[sayfa
777|
Kapitalist retimin manfaktr dnemi boyunca gelimesiyle bir-
likte, Avrupa kamuoyu, utan ve vicdan denen eyin son kalintilarini da
yitirmiti. Uluslar, kapitalist birikim araci olarak kendilerine hizmet eden
her trl utanci, sinsi bir tebessmle vyorlardi. rnegin, saygideger
A. Anderson'un, u bnce 4nnc|s o/ Comme|ce'ini okuyunuz. Burada,
Utrecht bariinda ngilizlerin spanyollardan, Asiento szlemesi ile, o
zamana kadar yalnizca Afrika ile ngiliz Bati Hint adalari arasinda ya-
pilan zenci ticaretinin bundan byle Afrika ile spanyol Amerikasi arasin-
da yapilmasi ayricaliginin koparilmasi, ngiliz devlet ynetiminin bir zaferi
olarak iln ediliyordu. Bylece, ngiltere, 1748 yilina kadar spanyol Ame-
rikasina, yilda 4.8OO zenci gnderme hakkini elde etmi oluyordu. Bu,
ayni zaman da, ngiliz kaakiligi iin bir rt de oluyordu. Liverpool,
kle ticareti ile gbek baglamiti. Bu, onun, ilkel birikim yntemiydi. Ve
hatta bugne kadar Liverpool, kle ticaretinin cenneti olarak "saygin-
ligini" devam ettirmitir ve Aikin'in (17D5) sz edilen yapitina gre
"bu durum, Liverpool ticaretinin zelligi olan ve onu bugnk gnence
hizla kavuturan,cesur serven ruhu ile ayni zamana raslami; deniz
ticaret gemileri ile denizcilere byk i alanlari saglami, lkenin sinai
rnlerine olan talep geni lde artmitir" (s. 88D). Liverpool kle
ticaretinde, 178O yilinda 15 gemi, 1751'de 58 gemi, 176O'ta 74 gemi,
177O'te D6 gemi ve 17D2'de 182 gemi alitirmitir.
Pamuklu sanayii ngiltere'ye ocuk kleligini getirdigi gibi, Birleik
Devletler iin de, daha nce azok ataerkil bir nitelik taiyan klelik
68
1ohn Fielden, |.c , s. 5, 6. Fabrika sisteminin daha nceki rezaletleri konusunda bkz: Dr.
Aikin (17D5), |.c., s. 21D ve Gisborne, Enq0c|y /n|o ||e 0c|/es o/ Ven, 17D5, v. II. Buharli makineler,
fabrikalari, kirlardaki aglayanlardan alip kentlerin ortasina yerletirince, "perhizkr" arti-deger
yapimcilari, ievlerinden kleler aramak zorunlulugundan kurtularak, ellerinin altinda hazir bir
malzemeyi, ocugu buldular. 1811 yilinda, Sir R. Peel ("olasilik bakani"nin babasi), ocuklarin
korunmasi iin hazirladigi tasariyi parlamentoya sundugu zaman, Bullion Committe'si-nin
Lmen'i* ve Ricardo'nun yakin dostu Francis Horner, Avam Kamarasinda yle diyordu: "Bir
ifls olayinda bu ocuklardan eger bu deyimi kullanmaya hakkimiz varsa bir srs satia
ikartilmi ve sanki malmi gibi bu i iin gazetelere iln vermiti. ki yil nce, King's Berich**
Mahkemesine ok igren bir dava getirildi; blge yardim kurulu, bir grup ocugu, Londra'da bir
fabrikatrn yanina irak olarak vermiti; fabrikatr, bu ocuklari bir bakasina devretmiti ve
ensonu bazi hayirsever kimseler bunlari aliktan perian bir durumda bulmulardir. [Parlamento|
Soruturma Komitesinde daha mthi bir olayi grenmi bulunuyorum ... daha birka yil nce
Londra'da bir yardim kurulu ile Lancashire'daki bir fabrikatr arasinda bir anlama yapilmiti;
buna gre, 2O tane saglam ocukla birlikte bir tane de geri zekli ocugun kabul edilmesi
hkme baglanmi bulunuyordu."
* Lmen, iik l birimi. -.
** ngiltere'de, eskiden kralin bakanlik ettigi yksek mahkeme heyeti. -.
55
Kurl Murks
Kupilul l
dzenini, ticari bir smr sistemi haline getirmesi iin bir drt
olmutur. Gerekten de, Avrupa'da cretli iilerin rtl kleligi, yeni
dnyada kendisine taban olarak, katiksiz ve dpedz bir klelik dze-
ninin bulunmasini gerektiriyordu.
64
[sayfa 778|
Kapitalist retim tarzinin "ebedi dogal yasalarinin" yerlemesi,
emekiler ile emek koullari arasindaki ayrilma srecinin tamamlan-
masi, bir kutupta, toplumsal retim ve geim aralarinin sermayeye,
karit kutupta, halk kitlelerinin cretli-emekiler, "zgr emeki yok-
sullar"
65
modern toplumun yapay rnleri haline dntrlmesi |cn|
mo|/s e|c|.* Eger para, Augier'in
66
dedigi gibi, "dnyaya, bir yanaginda
dogutan kan lekesiyle geliyor"sa, sermaye tepeden tirnaga her gze-
neginden kan ve pislik damlayarak geliyor.
67
[sayfa 77D|
64
17DO yilinda, ngiliz Antillerinde, bir zgr insana kari on kle, Fransiz Antillerinde bire
kari ondrt, Hollanda Antillerinde bire kari yirmi kle vardi. (Henry Brougham, 4n lnq0/|y
/n|o ||e Co|on/c| Po|/cy o/ ||e E0|oecn Po0e|s, Edin. 18O8, II, s. 74.)
65
"lc|o0|/n oo|" ["yoksul emeki" -.| deyimi, cretli emekiler sinifi farkedilecek hale
geldigi andan itibaren ngiliz ynetmeliginde grlmektedir. Bu deyim, bir yandan "/J|e oo|"a
["aylak yoksul" -.| dilencilere vb. karit anlamda, te yandan henz ty yolunmu tavuga
evrilmemi ve hl elinde kendi emek araci bulunan emekiler iin kullanilmaktadir. Deyim,
yasalardan, ekonomi politige gemi ve Culpeper, 1. Child vb. tarafindan Adam Smith'e ve
Eden'e devredilmitir. Btn bunlardan sonra, insan, "exec|c||e o|/|/cc| ccn|mone|" ["igren
politik esnaf" -.| Edmund Burke "|c|o0|/n oo|" deyimine "exec|c||e o|/|/cc| ccn|" ["igren
politik ikiyzllk" -.| dedigi zaman onun |onne /o/'si [iyi niyeti -.| konusunda bir fikir edinebilir.
Tipki, Amerika'da kariikliklar baladigi zaman, Kuzey Amerika smrgelerinin hizmetinde,
ngiliz oligarisine kari liberal roln oynadigi gibi, ngiliz oligarisinin hizmetinde de bu dalkavuk,
Fransiz devrimine kari romantik vgler dzm tam bir vlger burjuva idi. "Ticaretin yasalari,
doganin yasalaridir ve bu nedenle, Tanrinin yasalaridir." (E. Burke, l.c., s. 81, 82.) Bu adamin,
Tanri ile doganin yasalarina sadik kalarak kendisini daima en iyi pazarda satmasina hi amamak
gerekir. Bu Edmund Burke'nin liberal oldugu zamanlardaki gzel bir portresi Rev. Mr. Tucker'in
yazilarinda bulunabilir. Tucker, bir papaz ve tori idi, ama gene de onurlu bir kii ve uzman bir
iktisatiydi. Bugn egemen olan ve "ticaretin yasalarina" byk bir sadakatle bagli bulunan
rezilce karakter yoksunlugu karisinda, kendisinden sonra gelenlerden tek bir eyde,
"yeteneklilikte" farkli bulunan bu Burke'leri tekrar tekrar tehir etmek bizim bata gelen
grevimizdir.
66
Marie Augier, 00 C|eJ/| P0||/c, Paris 1842, s. 265.
67
"Quarterly Reviewer, sermayenin, kargaaliktan, kavgadan katigini ve rkek oldugunu
sylyor ki, bu, ok dogrudur, ama sorunu pek eksik olarak ortaya koymaktadir. Sermaye, kr
olmadigi zaman ya da az kr edildigi zaman hi honut olmaz, tipki eskiden doganin boluktan
holanmadiginin sylenmesi gibi. Yeterli kr olunca sermayeye bir cesaret gelir. Gvenli bir
yzde 1O kr ile her yerde alimaya razidir; kesin yzde 2O, itahini kabartir: yzde 5O,
kstahlatirir; yzde 1OO, btn insanal yasalari ayaklar altina aldirir; yzde 8OO kr ile, sahibini
astirma olasiligi bile olsa, ilemeyecegi cinayet, atilmayacagi tehlike yoktur. Eger kargaalik ile
kavga kr getirecek olsa, bunlari rahata drtkler. Kaakilik ile kle ticareti btn burada
sylenenleri dogrular." (T. 1. Dunning, |.c., s. 85, 86.)
* O kadar gt. -.
5
Kurl Murks
Kupilul l
OTUZKNC BLM
KAPTALST BRKM TARHSEL EGLM
SERMAYENN ilkel birikimi, yani tarihsel doguu nasil olmutur
lkel birikim, kleler ile serflerin dogrudan cretli-emekiye dnmeleri
ve bylece dpedz bir biim degiikligine ugramalari ile olmadika,
ancak, dogrudan reticilerin mlkszletirilmeleri, yani sahibinin emegi-
ne dayanan zel mlkiyetin zlp yokolmasi anlamina gelir. zel
mlkiyet, ancak, toplumsal, kolektif mlkiyetin antitezi olarak, emek
aralari ile emegin di koullarinin zel kiilere ait oldugu yerlerde var-
olur: Ama bu zel kiilerin emeki olup olmamalarina gre, zel mlki-
yetin niteligi farkli olur. Bunun ilk bakita kendilerini gsteren sayisiz
eitleri, bu iki u arasinda yer alan ara aamalara tekabl eder. Emeki-
nin retim aralari zerindeki zel mlkiyeti, ister tarimsal, ister man-
faktrel, ister her ikisi olsun, kk iletmenin temelidir; kk iletme,
gene, toplumsal retim ile emekinin [sayfa 78O| kendisinin zgr kiiliginin
gelimesinin temel kouludur. Kukusuz bu kk retim tarzi, klelik,
serflik ve diger bagimlilik ilikileri altinda da vardir. Ama bunun geliip
serpilmesi, tm canliligina kavumasi, uygun klasik eklini almasi, an-
cak emekinin kendi kullandigi retim araIarinin zel mlkiyeti ile
olur: yani iledigi topragin kyls, ve bir hner sahibi olarak kullandigi
57
Kurl Murks
Kupilul l
aletlerin zanaaisi olmasi gerekir. Bu retim tarzi, topragin paralara
blnmesini, diger retim aralarinin dagilmi olmasini ngrr. Bu
retim aralarinin toplanmasini ditaladigi gibi, her ayri retim sreci
iindeki elbirligini, iblmn, toplum tarafindan doga kuvvetlerinin
denetimi altina alinmasini ve retken biimde kullanilmasini ve top-
lumsal retken glerin serbeste gelimesini ditalar. Bu retim tarzi,
ancak, dar ve azok ilkel sinirlar iersinde hareket eden bir retim sis-
temi ve toplum ile bagdaabilir. Bunu srgit hale getirmek, Pecqueur'n
hakli olarak dedigi gibi, "aleldeligin evrenselligini iln etmek" olur. Za-
ten gelimesinin belli bir aamasinda, zlp dagilmasina yolaacak
maddi geleri de yaratmi olur. O andan balayarak, toplumun ggsn-
den yepyeni gler ve tutkular filiz verir, ama eski toplum dzeni bunlari
engeller ve baski altina alir. Bu dzenin yokedilmesi gerekir ve yokedilir.
Bunun yokedilmesi, yani bireylerin mali olan daginik retim aralarinin
toplumsal ve yogunlami birimler haline, pek ok insanin cce ml-
kiyetinin birka kiinin dev mlkiyeti haline dntrlmesi, byk halk
yiginlarinin, topraktan, geim aralarindan ve emek aralarindan yoksun
hale getirilmesi; halk yiginlarinin bu korkun ve istirapli mlkszIetiril-
mesi ilemi, sermayenin tarihinin balangicini oluturur. Bu, bir dizi,
zor yntemlerini ierir ve biz, bunlardan, yalnizca, ilkel sermaye birikimi
yntemi olarak ag aici olan bazilarini gzden geirmi bulunuyoruz.
Dogrudan reticilerin mlkszletirilmeleri, acimasiz bir vahetle ve en
bayagi, en rezil, en kltc, en irkin tutkularin drts altinda gerek-
letirilmitir. Tecrit edilmi, bagimsiz emeki bireyin, deyim yerindeyse,
kendi emek koullariyla kaynamasinin sonucu olan zel mlkiyetin
yerini, brlerinin itibari olarak zgr emeginin, yani cretli-emegin s-
mrlmesine dayanan.kapitalist zel mlkiyet alir.
68
[sayfa 781|
Bu dnm sureci, eski toplumu, tepeden tirnaga yeter derece-
de zp ayirir ayirmaz, emekiler proletaryaya ve onlara ait emek
aralari sermayeye evrilir evrilmez, kapitalist retim tarzi, kendi ayak-
lari zerinde duracak hale gelir gelmez, emegin daha geni lde top-
lumsallamasi, toprak ile diger retim aralarinin toplumsal olarak daha
fazla smrlen ve dolayisiyla ortak retim aralari olarak geni lde
kullanilan retim aralari haline dntrlmesi ve zel mlk sahiple-
rinin daha fazla mlkszletirilmeleri yeni bir biim alir. imdi mlksz-
letirilecek olan kimse, artik, kendi hesabina alian emeki degil, birok
emekiyi smren kapitalisttir. Bu mlkszIetirme, kapitalist retimin
kendi iinde taidigi yasalarin ilemesiyle, sermayenin merkezilemesi
ile gerekleir. Bir kapitalist, daima biroklarinin baini yer. Emek-sreci-
nin, gitgide boyutlari byyen kooperatif ekli, bilimin bilinIi teknik
68
"Nous sommes dans une condition tout-a-fait nouvelle de la societe... nous tendens a
separer toute espece de propriete d'avec toute espce de travail." ["Toplum iin tamamiyla
yeni bir durumda bulunuyoruz... her trl mlkiyeti, her trl emekten ayirmaya aliiyoruz."|
(Sismondi, No0|ec0x P|/nc/es J'Econ. Po|/|., t. II, s. 484.)
58
Kurl Murks
Kupilul l
uygulamasi, topragin yntemli bir biimde ilenmesi, emek aralarinin
ancak ortaklaa kullanilabilir emek aralarina dntrlmesi, btn
emek aralarinin bileik toplumsal emegin retim aralari olarak kullanil-
masiyla saglanan tasarruf, btn insanlarin dnya pazarlari agina sokul-
masi ve bylece kapitalist rejimin uluslararasi bir nitelik kazanmasi, bu
merkezileme ya da birok kapitalistin birka kapitalist tarafindan mlk-
szletirilmesi ile elele gider. Bu dnm srecinin btn avantajlarini
smren ve tekellerine alan byk sermaye sahiplerinin sayilarindaki
srekli azalmayla birlikte, sefalet, baski, klelik, soysuzlama, smr
de alabildigine artar; ama gene bununla birlikte, sayilari srekli artan,
kapitalist retim srecinin kendi mekanizmasi ile egitilen, birletirilen
ve rgtlenen ii sinifinin bakal- dirmalari da geniler, yayginlair.
Sermaye tekeli, kendisiyle birlikte ve kendi egemenligi altinda fikirip
boy atan retim tarzinin ayakbagi olur. retim aralarinin merkezile-
mesi ve emegin toplumsallamasi, en sonunda, bunlarin kapitalist ka-
buklariyla bagdaamadiklari bir noktaya ulair. Bylece kabuk paralanir.
Kapitalist zel mlkiyetin ani almitir. Mlkszletirenler mlkszle-
tirilirler.
Kapitalist retim tarzinin rn olan kapitalist mlk edinme tarzi,
kapitalist zel mlkiyeti yaratir. Bu, mlk sahibinin emegine dayanan
kiisel zel mlkiyetin ilk yadsimasidir. Ama [sayfa 782| kapitalist retim
bir doga yasasinin kainilmaz zorunlulugu ile kendi yadsinmasini dogu-
rur. Bu, yadsimanin yadsinmasidir. Bu, retici iin zel mlkiyetin yeni-
den kurulmasi degildir, ama ona, kapitalist dnemde edinilen elbirligi
ve toprak ile retim aralarinin ortak sahipligi temeline dayanan birey-
sel mlkiyeti saglar.
Kiisel emekten dogan daginik zel mlkiyetin kapitalist zel
mlkiyete dnmesi, halen toplumsallami retime fiilen dayanan
kapitalist zel mlkiyetin toplumsal mlkiyete dnmesinden kukusuz
kiyaslanamayacak kadar daha uzun sreli, daha iddetli ve etin bir
sretir. Birinci durumda, halk yiginlarinin birka gaspedici tarafindan
mlkszletirilmesi szkonusuydu; ikincisinde ise, birka gaspedicinin,
halk yiginlari tarafindan mlkszletirilmeleri szkonusudur.
6D
[sayfa 788|
6D
"Sanayiin, burjuvazinin elde olmayarak tevik ettigi ilerleyii, emekilerin rekabetten ileri
gelen yalitilmiliklarinin yerine, birlikteliklerinden ileri gelen devrimci dayanimalarini kor. Demek
ki, byk sanayiin gelimesi, burjuvazinin ayaklarinin altindan bizzat rnleri ona dayanarak
rettigi ve mlk edindigi temeli eker alir. u halde, burjuvazinin rettigi, her eyden nce,
kendi mezar kazicilaridir. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanin zaferi, ayni lde
kainilmazdir." "Bugn burjuvazi ile kari kariya gelen btn siniflar iersinde yalnizca proletarya,
gerekten devrimci bir siniftir. teki siniflar byk sanayi karisinda erirler ve ensonu yokolurlar;
proletarya ise onun zel ve temel rndr. Alt orta-sinif, kk imalti, dkknci, zanaati,
kyl, btn bunlar, orta-sinifin paralari olarak varliklarini yokolmaktan kurtarmak iin,
burjuvaziye kari savairlar. Bunlar, u halde, devrimci degil, tutucudurlar. Hatta gericidirler,
nk tarihin tekerlegini gerisin geriye dndrmeye aliirlar." (Karl Marx und Friedrich Engels,
Vcn//es| Je| lomm0n/s|/sc|en Pc||e/, London 1848, s. 11, D. ["lom0n/s| Pc||/ Vcn//es|os0"|
5
Kurl Murks
Kupilul l
OTUZNC BLM
MODERN SMRGECLK TEORS
7O
EKONOM POLTK, biri reticinin kendi emegine, digeri bakala-
rinin emeginin kullanilmasi ilkesine dayanan ok farkli trden iki zel
mlkiyet eklini birbirine karitirmaktadir. Bunlardan ikincisinin yalniz-
ca dogrudan birincisinin antitezi olmakla kalmayip, mutlaka onun me-
zari zerinde boy attigini da unutmaktadir. Ekonomi politigin yurdu Ba-
ti Avrupa'da, ilkel birikim sreci, aagi yukari tamamlanmi bulunmakta-
dir. Burada, kapitalist rejim, ya dogrudan btn ulusal retim alanini
egemenligi altina almitir, ya da ekonomik koullarin henz tam geli-
medigi yerlerde, eski retim tarzina bagli olmakla birlikte, [sayfa 784| yava
yava zlmekte olan bu retim tarziyla yanyana yaamaya devam
7O
Biz, burada, gerek smrgeleri, serbest gmenlerin yerletikleri bakir topraklari ele
aliyoruz. Birleik Devletler, ekonomik anlamda, bugn bile ancak Avrupa'nin bir smrgesidir.
Ayrica bu kategoriye, kleligin kaldirilmasi ile daha nceki koullarin tamamiyla degimi oldugu
eski plantasyonlar da girer.
0
Kurl Murks
Kupilul l
eden toplum katlarini hi degilse dolayli olarak denetleyecek durumda-
dir. Gerekler, ideolojisinin yzne ne kadar yksek sesle haykirirsa,
ekonomi politiki, bu hazir buldugu sermaye dnyasina, kapitalizm-
ncesi dnyadan devraldigi hukuk ve mlkiyet kavramlarini, o kadar
byk bir aba ve tatli dillilikle uygulamaktadir. Smrgelerde durum
baka trldr. Orada, her yerde; kapitalist rejim, kendi emek koullarini,
kapitalisti degil, kendisini zengin etmek iin kullanan reticinin
direniiyle arpimaktadir. Birbiriyle taban tabana karit bu iki ekono-
mik sistem arasindaki eliki, pratikte, kendisini bir savaim ile ortaya
koyar. Anayurdun gcne sirtini dayayan kapitalist, reticinin kendi ba-
gimsiz emegine dayanan retim ve mlk edinme tarzlarini yolunun
zerinden zorla temizler. Sermaye dalkavugu ekonomi politikiyi, ana-
yurtta, kapitalist retim tarzi ile bunun karitinin teorik zdeligini ne
srmeye zorlayan ayni ikar dncesi, onu, smrgelerde, bu karitligi
itiraf etmeye, iki retim tarzinin uzlamaz karitligini yksek sesle iln
etmeye zorlar. Bu amala, emekiler mlkszletirilmeden ve buna
uygun olarak retim aralari sermayeye dntrlmeden, emegin
toplumsal retme gcnn gelimesinin, elbirliginin, iblmnn, geni
lde makine kullaniminin vb. olanaksizligini tanitlamaya kalkiir.
Szde ulusal zenginlik adina ve yararina, halki sefilletirecek yapay yolla-
rin aratirilmasi peindedir. in burasinda, brndg o mazur gsterme
zirhi, rm aga kabugu gibi para para dagilir. E. G. Wakefield'in
byk meziyeti, smrgeler
71
konusunda yeni bir ey kefetmesi degil,
ama anayurttaki kapitalist retim koullarinin geregini buralarda ke-
fetmi olmasidir. Himaye sisteminin, balangita,
72
anayurtta yapay ola-
rak kapitalist imal etme giriiminin olmasi gibi, ngiltere'de bir sre Par-
lamento yasalari ile yrtlmeye aliilan Wakefield'in smrgecilik
teorisi de, smrgelerde, cretli-ii imal etmeye ynelmi bir giriimdi.
O, buna, "sistemli smrgecilik" adini veriyor.
Her eyden nce Wakefield, smrgelerde cretli ii, kendi
[sayfa 785| zgr iradesi ile kendisini satmak zorunda bulunan baka bir
insan yoksa, para, geim aralari, makineler ve diger retim aralari
mlkiyetinin, bir adama, henz bir kapitalist damgasi vurmadigini ke-
fetti. O, sermayenin bir ey olmayip, eylerin araciligi ile kiiler arasinda
kurulan toplumsal bir iliki oldugunu kefetmiti.
78
Bay Peel'in, 5O.OOO
71
Wakefield'in modern smrgecilik konusundaki birka gr, fizyokrat Mirabeau Baba
ve hatta ok daha nce ngiliz iktisatilari tarafindan tamamiyla sezilmitir.
72
Sonralari bu, uluslarasi rekabet savaiminda geici bir zorunluluk halini almitir, ama
nedeni ne olursa olsun sonulari aynidir.
78
"Bir zenci, bir zencidir. Ancak belirli koullar altinda bir kle durumuna gelir. Bir pamuk
egirme makinesi, pamuk egirme makinesidir. Ancak belirli koullar altinda, sermaye durumuna
gelir. Bu koullardan koparildi mi, artik sermaye degildir, tipki altinin kendi kendine c|c
olmamasi ya da ekerin, eker //yc|| olamamasi gibi. ... Se|mcye de bir toplumsal retim ilikisidir.
Bir burjuva retim ilikisi, burjuva toplumunun retim ilikisidir." (Karl Marx "lo|nc||e/| 0nJ
lc/|c|, N. R|. Ze/|0n".) n 266, 7 Nisan 184D [tc|e||/ Eme/ |e Se|mcye tc|e|, F/yc| |e l|, s.
4O-41, 41-42.|
T
Kurl Murks
Kupilul l
sterlin degerinde retim ve geim araciyla birlikte, ngiltere'den kalkip,
ta Bati Avustralya'da Swan nehrine gitmesine acir. Bay Peel, ayrica,
beraberinde erkek ve ocuk 8,.OOO kiilik bir ii sinifi gtrecek kadar
da ileri grlyd. Gidecegi yere varinca, "Bay Peel'in yaninda, yatagini
yapacak ya da nehirden su taiyacak bir uak bile kalmamiti."
74
Zavalli
Bay Peel, her eyi nceden dnmt de, ngiliz retim tarzlarini
Swan nehrine taimayi akil edememiti!
Wakefield'in aagidaki keiflerinin anlailmasi iin iki noktayi
belirtelim: retim ve geim aralarinin, ilk reticinin mlkiyetinde kal-
digi srece sermaye olmadiklarini biliyoruz. Bunlar, ancak, ayni zaman-
da, emekiyi hem smrme ve hem de boyunduruk altina alma araci
olarak hizmet ettikleri zaman, sermaye halini alirlar. Ama onlardaki bu
kapitalist ruh, ekonomi politikinin kafasinda, maddi zleri ile o kadar
siki sikiya kaynamitir ki, o, bunlara, her durumda ve hatta tam tersi
olduklari zaman bile sermaye adini verir. Bu, Wakefield'de de byledir.
stelik: retim aralarinin, kendi hesaplarina alian pek ok bagimsiz
emekinin bireysel mlkiyeti halinde paralanmasina, sermayenin eit
olarak blnmesi der. Ekonomi politikinin, feodal hukukudan farki
yoktur. Bu hukuku da, salt parasal ilikilere, feodal hukugun sagladigi
yaftalari yapitirdi.
"Eger" diyor Wakefield, "toplumun btn yeleri, sermayenin
eit kisimlarina sahip olsalardi ... hi kimse kendi elleriyle kullanabile-
ceginden fazla sermaye biriktirme drtsne sahip olmazdi. Toprak
sahibi olma tutkusunun, cretle tutulabilecek bir emeki sinifin varligini
engelledigi yeni Amerikan smrgelerinde durum bir dereceye kadar
byledir."
75
Bu nedenle, emeki, [sayfa 786| kendisi iin biriktirebildigi
srece bunu, ancak, retim aralarinin sahibi olarak kaldigi srece
yapabilir kapitalist birikim ve kapitalist.retim tarzi olanaksizdir. Bunlar
iin mutlaka gerekli olan bir cretli-emekiler sinifi bulunmamaktadir.
Bu durumda, yleyse, eski Avrupa'da emekinin, kendi emek koullarin-
dan yoksun birakilmasi, yani sermaye ile cretli-emegin birarada varligi
nasil mmkn oldu Olduka zgn trden bir toplumsal szleme ile.
"nsanoglu, sermaye birikimini hizlandirmak iin", kukusuz Adem'den
beri varliginin tek ve son amaci olarak hayalinde besledigi "basit bir
yntemi benimsedi: bunlar kendilerini, sermaye ve emek sahibi olarak
ikiye bldler. ... Bu blnme, bir uyum ve birle- menin sonucuydu."
76
Tek szckle: byk insan kitlesi, "sermaye birikimi" onuruna, kendisini
mlkszletirdi. imdi insan, bu fanatike kendini yadsima igdsnn,
byle bir toplum szlemesinin hayal alanindan gerek leme geire-
bilecegi insanlarla koullarin ancak varolabilecegi smrgelerde, zellikle
etkili olabilecegini dnebilir. Ama eger yleyse, kendiliginden ve d-
74
E. G. Wakefield, En|cnJ cnJ 4me|/cc, c. II, a. 88.
75
|.c., s. 17.
76
|.c., v. I, s. 18.
2
Kurl Murks
Kupilul l
zenlenmemi ve smrgeciligin yerine, onun tam kariti olan "sistemli
smrgecilik" niin gerekli grlyor Ama ama Amerikan Birliginin
kuzey devletlerinde, halkin onda-birinin bile, cretli-emekiler tanimi
iine girebilecegi kukuludur. ... ngiltere'de ... emeki sinif halkin byk
kismini oluturur."
77
Ayrica, sermayenin zaferi iin, emeki insanlikta
kendini mlkszletirme drts o kadar azdir ki, Wakefield'e gre,
klelik, smrgeci zenginligin biricik dogal temelidir. Ne var ki, o kle-
lerle degil; zgr insanlarla i grmek zorunda oldugu iin, onun sistemli
smrgeciligi yalnizca /s c||e|'dir.* "Saint Domingo'ya yerleen ilk
spanyollar, hi spanyol emeki bulamadilar. Ama, emeki olmaksizin
sermayeleri yokolup giderdi ya da en azindan, herbirinin kendi elleriyle
kullanabilecegi kk kk paralara blnrd. ngilizlerin kurduklari
son smrgede Swan River smrgesi bu, fiilen byle oldu: burada,
sermayeyi kullanabilmek iin gerekli emeki yoklugundan, byk bir
sermaye, tohum, ara ve hayvan srs yokoldu ve hi kimse kendi
elleriyle [sayfa 787| kullanabileceginden fazla sermayeyi elde tutmadi."
78
Halk yiginlarinin topraktan mlkszletirilmesinin, kapitalist re-
tim tarzinin temelini oluturdugunu grm bulunuyoruz. Oysa bunun
tersine zgr bir smrgenin temeli udur: topragin byk kismi hl
kamu mlkiyetidir ve bu nedenle her gmen, daha sonra geleceklerin
ayni eyi yapmalarini engellemeyecek ekilde, bunun bir kismini zel
mlk ve kiisel retim araci haline getirebilir.
7D
Hem smrgelerdeki
gnencin ve hem de kkleli dknlgn sermayenin yerlemesine
kari ikiin sirri, ite buydu. "Topragin ucuz, herkesin zgr ve diley-
en herkesin kendisi iin kolayca bir para toprak edinebilecegi yerde,
emekinin rndeki payi bakimdan emek, yalniz pahali olmakla kal-
maz, ne fiyata olursa olsun toplu emek bulmak da gleir."
8O
Smrgelerde emekinin, retim aralarindan ve kkleri olan
topraktan ayrilmalari diye bir durumun henz szkonusu olmamasi, ya
da tek-tk veya pek sinirli llerde grlmesinin yanisira, ne tarim
sanayiden ayrilmi ve ne de kyllgn kirsal ev sanayii yokedilmitir.
Bu durumda, sermaye iin i pazar nereden saglanacaktir "Kleler ile
bunlarin, sermaye ile emegi belli ilerde biraraya getiren patronlari
diinda, Amerikan nfusunun hi bir kesimi, yalnizca tarimla ugramaz.
Topraklarini ileyen zgr Amerikalilar, daha baka birok iler yaparlar.
Kullandiklari eyalar ile aralarin bir kismini, ogu zaman kendileri yapar-
lar. Kendi evlerini ogu kez kendileri yaptiklari gibi, emeklerinin rnn
de, ne kadar uzak olursa olsun, pazara kendileri gtrrler. plik egirir,
* En kt olasilik. -
77
|.c., s. 42, 48, 44.
78
|.c., v. II, s. 5
7D
"Smrgecilige konu olabilmesi iin, topragin, yalniz bo ve ekilmemi olmasi yetmez,
zel mlkiyete dntrlebilir, kamu mlkiyeti altinda olmasi da gerekir." (l.c., v. II, s. 125.)
8O
|.c., v..I, s. 247.
3
Kurl Murks
Kupilul l
kuma dokurlar; sabun ve mum yaptiklari gibi, ogu zaman kendi kul-
lanacaklari ayakkabilar ile elbiseleri de kendileri yaparlar. Amerika'da
topragin ilenmesi, ogu kez, demircinin, degirmencinin ya da bakkalin
ikinci bir iidir."
81
Bylesine garip insanlar iinde, kapitalistler iin, "perhiz
alani" nerededir
Kapitalist retimin byk gzelligi uradidir: yalniz cretli iiyi
durmadan cretli ii olarak yeniden-retmekle kalmaz, ayni zaman-
da, sermaye birikimiyle orantili olarak daima bir [sayfa 788| nispi cretli
ii arti-nfusunu da retir. Bylece, emegin arz ve talep yasasi dogru
izgi zerinde tutulur, cret salinimlari, kapitalist smr iin doyurucu
sinirlar iersine alinir ve ensonu, emekinin kapitaliste toplumsal bagim-
liligi, bu vazgeilmez koul gvenceye alinmi olur; anayurtta kurnaz
ekonomi politikinin, aliciyla satici arasinda, yani ayni derecede bagim-
siz iki meta sahibi, meta-sermaye sahibi ile meta-emek sahibi arasinda
serbest bir szleme eklinde gsterdigi bu iliki, aslinda, tam bir bagim-
lilik ilikisidir. Ama smrgelerde bu gzel hayal yikilir. Burada mutlak
nfus, anayurda gre ok daha byk bir hizla artar, nk pek ok
emeki, bu leme, hazir yetimi insan olarak adimini atar, ama emek
pazari gene de daima gerektigi kadar dolu degildir. Emegin arz ve talep
yasasi, paralanmitir. Bir yandan eski dnya, durmadan, smrmeye
ve "perhiz"e susami sermaye yatirir, te yandan, cretli-emekinin
cretli-emeki olarak dzenli yeniden-retilmesi, ok mnasebetsiz ve
kismen de ailamayan engellerle karilair. Sermaye birikimine oranla
sayica daima fazla cretli-emeki retimine ne olmutur Bugnn
cretli-iisi, yarinin kendi hesabina alian bagimsiz kyls ya da
zanaatisidir. Emek pazarindan ekilmitir, ama ievine de girmemitir.
cretli-emekilerin, sermaye yerine kendi hesabina alian, kapitalist
beyler yerine kendilerini zenginletiren bagimsiz reticilere srekli d-
nm, kendi bakimindan, emek pazarinin koullari zerinde ok
olumsuz etkiler yapar. Yalniz cretli-emekinin smr derecesi, airi
lde dk olmakla kalmaz. cretli-emeki bagimlilik ilikisi ile bir-
likte, stelik, perhizci kapitaliste olan bagimlilik duygusunu da kaybeder.
te size, bizim E. G. Wakefield'in bu kadar yigite, bylesine dokunakli
ve veciz biimde izdigi uygunsuzluklar tablosu.
cretli-emek arzi, ne srekli, ne dzenli, ne de yeterlidir diye ya-
kiniyor. "Emek arzi, daima, sadece kk degil, gvensiz ve belirsizdir
de."
82
"Kapitalist ile emeki arasinda bllen rn byk oldugu
lde, emeki de o lde byk bir pay almakta ve o hizla, o da ka-
pitalist olmaktadir. ... mrleri uzun olanlardan bile, ok azi, ok byk
lde servet yigabilir."
88
Emekiler aik bir ekilde, kapitalistin, emek-
lerinin byk bir kisminin [sayfa 78D| kariligini vermekten kainmasina
81
|.c., s. 21, 22.
82
|.c.. v. II. s. 116.
88
|.c.. v. I, s. 181.
4
Kurl Murks
Kupilul l
gzyummuyorlar. Kendi sermayeleri ile Avrupa'dan kendi cretli-iilerini
getirme kararsizligi da bir ie yaramiyor. ok gemeden, bunlar, "cretli-
emeki ... olmaktan ikiyorlar; bunlar ... emek pazarinda eski patronla-
rinin karisina rakip olarak ikmasalar bile, bagimsiz toprak sahibi
oluyorlar".
84
Ne facia! Erdemli kapitalistimiz ta Avrupalardan kendi pa-
rasiyla kendi rakiplerini getirmi oluyor! Dnyanin sonu geldi zaten!
Tevekkeli degil, Wakefield, smrgelerde cretli-iilerden yana ne ba-
gimlilik kaldi, ne de bagimlilik duygusu diye bouna yakinmiyor. Cmezi
Merivale, yksek cretler nedeniyle, smrgelerde, "daha ucuz ve daha
yumuakbali emekilere kapitalistin onlardan emir almak yerine kendi
koullarini zorla kabul ettirebilecegi bir sinifa byk gereksinme bulun-
dugunu" sylyor. "Eski uygar lkelerde emeki zgr olmakla birlikte,
doga yasasi ile kapitaliste bagimli idi; smrgelerde bu bagimliligin,
yapay yollardan yaratilmasi gerekir."
85
[sayfa 7DO|
imdi Wakefield'e gre smrgelerdeki bu kt durumun sonu-
lari nedir reticiler ile ulusal servetin, "barbarca paralanip dagilmasi
egilimi".
86
retim aralarinin, kendi hesaplarina alian sayisiz sahipler
arasinda dagilmasi, sermayenin merkezilemesinin yanisira, bilemi
emegin btn temellerini de yokeder. Birka yil alabilecek ve sabit bir
sermaye yatirimi gerektirecek her byk giriim, yrtlmesi ynn-
84
|.c., v. II, s. 5.
85
Merivale, |.c., v. II, s. 285-814 css/m. Ilimli, serbest ticaret yanlisi, vlger iktisatisi Molinari
bile yle diyor: "Dans les colonies o l'esclavage a ete aboli sans que le travail force se
trouvait remplace par une quantite equivalente de travail libre, on a vu s'operer la contre-partie
du fait qui se realise tous les jours sous nos yeux. On a vu les simples travailleurs exploiter a
leur tour les entrepreneurs d'industrie, exiger d'eux des salaires hors de toute proportion avec
la part legitime qui leur revenait dans le produit. Les planteurs, ne pouvant obtenir de leurs
sucres un prix suffisant pour couvrir la hausse de salaire, ont ete obligies de fournir l'excedant,
d'abord sur leurs profits, ensuite sur leurs capitaux mmes. Une foule de planteurs ont ete
ruines de la sorte, d'autres ont ferme leurs ateliers pour echapper a une ruine imminente. ...
Sans doute, il vaut mieux voir perir des accumulations de capitaux, que des generations
d'hommes [bu ne itenlik Bay Molinari!| mais ne vaudrait-il pas mieux que ni les uns ni les
autres perissent' ["Zorunlu alimanin, edeger bir miktardaki zgr alima ile degitirilmekbizin,
klelligin kaldirilmi bulundugu smrgelerde, olayin |e| 0n gzlerimizin nnde gerekleen
kariliginin meydana gelii grld. Bu kez basit emekilerin sanayi giriimcilerini smrdkleri,
onlardan, rn iinde kendilerinin |c//| o|cn cy ile hi bir ilikisi olmayan yksek cretler
istedikleri grld. ekerlerinden, cret artiini karilamak iin yeterli bir fiyat elde edemeyen
tarim iletmecileri (plantrler), aigi nce krlari, sonra da sermayeleri zerinden kapama
zorunda kaldilar. Birok tarim iletmecisi bu biimde yikima ugradi, brleri, eli kulaginda bir
yikimdan kurtulmak iin, atelyelerini kapadilar. ... Kukusuz, sermaye birikimlerinin telef
oldugunu grmek, insan kuaklarinin telef oldugunu grmekten evladir [...|; ama ne birilerinin,
ne de brlerinin telef olmasi daha iyi degil mi"| (Molinari, l.c., s. 51, 52.) Bay Molinari, Bay
Molinari! yleyse, kutsal on emir, Musa ve peygamberler, arz ve talep yasasi nerede kaldi
Mademki Avrupa'da "giriimci", emekinin hakki olan paya eluzatiyor, Bati Antiller'de de emeki,
en||e|ene0| se/ne c|| |e/|/me'ine [giriimcinin hakki olan pay -.| pekl eluzatir. Sonra izin
verirseniz soralim: sizin de itiraf ettiginiz gibi kapitalistin Avrupa'da her allahin gn demeyi
ihmal ettigi bu "c|| |e/|/me" ["hakki olan pay" -.| nedir Baka yerlerde otomatik olarak
ileyen arz ve talep yasasini, oralarda, emekilerin, kapitalisti "ex|o/|e|" ["smrmek" -.|
kadar "s/m|e" ["basit" -.| oldugu smrgelerde polis nlemleriyle rayina oturtmak iin iddetli
bir istek duyuyor.
86
Wakefield, |.c., v. II, s. 52.
5
Kurl Murks
Kupilul l
den engellerle karilair. Avrupa'da sermaye bir an bile duraksamadan
yatirim yapar, nk ii sinifi, onun, daima gereginden fazla, daima
emrinde canli bir ekini, parasini oluturur. Ama smrgeler! Wake-
field son derece acikli bir yk anlatir. Kanadali ve New York eyaletin-
den bazi kapitalistlerle konumutur; buralarda gmen dalgasi sik sik
durgunlaiyor ve bir "fazla" emeki tortusu birakiyordu. Melodramin
kiilerinden birisi "Bizim sermayemiz", diyor, "tamamlanmasi epeyce
uzun bir zaman alacak pek ok giriimler iin hazirdi, ama ok geme-
den bizi birakip gidecek iilerle bu gibi giriimlere balayamazdik. Bu
gmenleri, burada, ii olarak alikoyabilecegimize gvenseydik, bunu,
sevinerek hemen ve hem de yksek bir fiyatla yapardik: ve hatta bun-
lar birakip gitse bile, gerektiginde yenilerini bulabilecegimizden emin
olsaydik, gene bu ilere giriirdik.".
87
Wakefield, ngiliz kapitalist tarimini ve onun "birleik" emegini,
Amerikan kyllerinin daginik tarimiligi ile karilatirdikdan sonra, far-
kinda olmadan, madalyonun teki yzn de bize gsterir. Amerikan
halk kitlesini, hali-vaktinde, bagimsiz, giriken ve daha kltrl olarak
betimler, oysa "ngiliz tarim emekisi sefil bir yaratik, bir dilencidir. ...
Tarimda alian serbest emegin creti, Kuzey Amerika ile bazi yeni
smrgeler diinda hangi lkede, emekinin yalnizca geimini sagla-
masinin tesine gemitir ... Kukusuz, ngiltere'de, iftlik beygirleri,
degerli bir mal olarak, ngiliz kyllerinden daha iyi beslenirler.".
88
Ama,
ne|e| m/nJ!* Ulusal zenginlik bir kez daha, niteligi geregi, halkin sefa-
leti ile zdetir. [sayfa 7D1|
Peki yleyse, smrgelerin anti-kapitalist kanseri nasil iyiletirile-
cektir Eger bir darbede, btn toprak, kamu mlkiyetinden zel ml-
kiyete dntrlmek istenseydi, elbette ktlgn kkleri, ama onunla
birlikte smrgeler de yokedilirdi. Ustalik, bir tala iki ku vurmaktir.
yleyse, hkmet, bakir topraklara arz ve talep yasasinin diinda, g-
menleri, toprak satinalabilecek kadar para kazanmasi ve kendisini
bagimsiz bir kyl haline getirebilmesi iin uzun bir sre cretle
alimaya zorlayacak ekilde yapay bir fiyat bimeliydi.
8D
Topragin, cret-
li-iilerin yanaamayacaklari bir fiyatla satilmasindan, saglanan fon,
87
|.c., s. 1D1, 1D2.
88
|.c.. v. I, s. 47, 246.
8D
"C'est ajoutez-vous, grce a l'appropriation du sol et des capitaux que l'homme, qui n'a
que ses bras, trouve de l'occupation, et se fait un revenu ... c'est au contraire, grce a
l'appropriation individuelle du sol qu'il se trouve des hommes n'ayant que leurs bras. ... Quand
vous mettez un homme dans le vide, vous vous emparez de l'atmosphere. Ainsi faites-vous,
quand vous vous emparez du sol. ... C'est le mettre dans le vide de richesses, pour ne le laisser
vivre qu'a votre volonte." ["Kollarindan baka bir eyi olmayan insan, ancak toprak ve sermaye
temellk sayesinde i bulur ve kendine bir gelir saglar. Tersine, ancak topragin bireysel
temellk sayesinde, o insan, kendine kollarindan baka bir eyleri olmayan insanlar bulur. ...
Bir insani bolukta tuttugunuz zaman, havayi kendinize maledersiniz. Topragi kendinize
malettiginiz zaman da byle yaparsiniz. Bu, onu ancak kendi isteginize gre yaatmak iin,
zenginlik bolugu iinde tutmak demektir."| (Colins, |.c., t. III., s. 267-271, passim.)
* nemli degil. -.

Kurl Murks
Kupilul l
yani kutsal arz ve talep yasasinin ayaklar altina alinmasiyla, cretli-
emekten sizdirilan bu para ile, hkmet, bu fonla orantili olarak Avru-
pa'dan smrgelere meteliksiz insanlar getirir ve bylece cretli-emek
pazarini kapitalistler iin agzi agzina dolu bulundurabilirdi. Bu koullar
altinda, |o0| se|c o0| |e m/e0x Jcns |e me/||e0| Jes monJes oss/-
||es.* "Sistemli smrgeciligin" byk sirri buydu. Wakefield, "bu plan-
la" diye zafer igligi atiyor, "emek arzi srekli ve dzenli olmak :o|0n-
JcJ||, nk nce, hi bir emeki para kazanmak iin alimadigi s-
rece toprak edinmeyecegine gre, cret almak iin birlikte alian btn
gmen emekiler, daha fazla emeki alitirilmasi iin alimayi bira-
kan ve toprak sahibi haline gelen her emeki, toprak satinalmakla,
smrgeye taze emek getirmek iin bir fon saglami olacaktir.".
DO
Dev-
letin koyacagi, toprak fiyati, kukusuz "yeterli bir fiyat" olmali yani
"emekiyi, bir bakasi emek pazarinda yerini dolduruncaya kadar, ba-
gimsiz toprak sahibi haline gelmekten alikoyacak"
D1
kadar yksek bir
fiyat olmalidir. Bu "yeterli toprak fiyati", emekinin, cretli-emek [sayfa
7D2| pazarindan topragina ekilmesi iin kapitaliste dedigi fidye olarak
kullanilan kibarca bir laftan baka bir ey degildir. Emekinin, nce, ka-
pitalistin daha fazla emekiyi smrmesini saglayacak "sermaye"yi
retmesi gerekiyor; sonra, emek pazarinda kendisinden boalan yeri
doldurmak zere hkmetin eski patronu kapitalist iin okyanus te-
sinden getirecegi |oc0m |enens'in** masrafini karilayacaktir.
ngiliz hkmetinin, Bay Wakefield'in zellikle smrgelerde kul-
lanilmak zere nerdigi bu "ilkel birikim" yntemini yillardir kullanmi
olmasi, ok karakteristiktir. Ugranilan baarisizlik, kukusuz, Sir Robert
Peel'in Banka Yasasi kadar tam ve kesindi. G akini, yalnizca ngiliz
smrgelerinden Birleik Devletler'e evrilmi oldu. Bu arada, Avrupa'da,
kapitalist retimdeki gelime, artan hkmet baskisiyla birlikte Wake-
field'in nerisini gereksiz duruma getirdi. Bir yandan, yillar yili Amerika'yi
yneten byk ve bitip tkenmez insan seli, Birleik Devletler'in dogu
kesiminde, ardinda kalici bir tortu birakti; Avrupa'dan gelen g dal-
gasi, buradaki emek pazarina, batiya dogru olan g akininin alip gt-
rebileceginden fazla insan getiriyordu. te yandan, Amerikan i savai
muazzam bir ulusal bor getirmi ve onunla birlikte vergi baskisi arttigi
gibi, aagilik bir mali aristokrasi dogmu, demiryollarinin, madenlerin
vb. smrlmesi iin speklatr irketler byk paralar halinde kamu
topraklarini yagmalami, kisacasi, ok hizli bir sermaye merkezilemesi
olmutur. Bylece, bu byk cumhuriyet, gmen iiler iin vaadedi-
len toprak olmaktan ikmitir. cretlerin drlmesi ve cretli iilerin
bagimliligi, normal Avrupa dzeyine indirilmekten uzak olmakla birlik-
DO
Wakefield, |.c., v. II, s. 1D2.
D1
|.c., s. 45.
* Olasi dnyalarin en yetkinine, en iyi biime sokulmu olurdu. -.
** Yerini tutan. -.
7
Kurl Murks
Kupilul l
te, kapitalist retim burada dev adimlariyla ilerlemektedir. lenmemi
smrge topraklarinin, Wakefield'i bile isyan ettiren bir utanmazlikla,
hkmet tarafindan, aristokratlara ve kapitalistlere peke ekilmesi,
zellikle Avustralya'da
D2
o|J-J//ns'in* ektigi insan seli ve en kk
zanaatilarla bile rekabet eden ngiliz meta ithalti ile birlikte bol [sayfa
7D8| bir "nispi arti-emeki nfus" yaratir ve hemen hemen her posta,
"Avustralya emek pazarinin dolup tatigi" ve fuhun yer yer Londra'daki
Haymarket kadar ehvetle gelitigi konusunda cansikici haberler geti-
rir.
Her neyse, biz, burada, smrgelerin durumu ile ilgilenmiyoruz.
Bizi ilgilendiren tek ey, eski dnyanin ekonomi politiginin, yeni dnya-
da kefettigi ve damlarin zerinden iln ettikleri sirdir: kapitalist retim
ve birikim tarzinin ve dolayisiyla kapitalist zel mlkiyetin, temel koul
olarak, bizzat kazanilmi zel mlkiyetin yokolmasi, bir baka deyile,
emekinin mlkszletirilmesidir. [sayfa 7D4|
l. ClLDlN SONU
D2
Avustralya, kendi kendisinin yasakoyucusu haline gelir gelmez, dogal olarak gmenler
lehinde yasalar ikartti, ama ngiIiz hkmetinin zaten becerdigi toprak yagmasi bir engel
olarak ortadaydi. "1862 tarihli yeni toprak yasasinin ilk ve ana amaci, halkin yerlemesi iin
daha fazla kolayliklar saglamaktir." (7|e lcnJ lc0 o/ \/c|o|/c, |y ||e lon. C. G. 00//y, V/n/s|e|
o/ P0||/c lcnJs, Lond. 1862 [s. 8|.)
* Altin arayiciligi. -.
8
Kurl Murks
Kupilul l
DZNLER
KAYNAKLAR DZN
YAZARLAR
ANONM YAPITLAR
GAZETE VE DERGLER
PARLAMENTO RAPORLARI VE TEK RESM YAYINLAR
ADLAR DZN

Kurl Murks
Kupilul l
YAZINSAL, NCLSEL VE MTOLO1K
ADLAR
4|e| Tevrat'taki kiilerden; Adem'in oglu. - 767.
4Jem Tevrat'taki kiilerden. - 118, 61O, 614, 72D.
4n|ce0s (4n|0s) Eski Yunan efsane devlerinden biri, Deniz Tanrisi Posei-
don ile Yer Tanrisi Gaea'nin oglu; karada annesi ile iliki halindeyken onu kimse
yenemez; Herkl onu yerden kaldirir ve bogar. - 61O.
80s|/s Yunan efsanesine gre zalim bir Misir krali; lkeye gelen btn
yabancilari ldrtr; sokrates onu erdemlilige rnek gsterir. - 88O, 881.
Ccs0s Roma efsanesinin ate pskren canavari; Herkl onu topuzla vura-
rak ldrr. - 61O.
C0mc Daniel Defoe'nun Robinson C|0soe adli romanindaki kiilerden.
8O2.
C0/Jo Roma ak tanrisi. - 684.
0ceJc|0s Yunan efsanesinde mimarlik ustasi. - 421.
0o|e||y Shakespeare'in Much Ado About Nothing ("Hi Ugruna ok Gr-
lt") adli yapitindaki kiilerden; pisirik, iigemi bir memura alay etmek iin taki-
lan ad. - D8, 487, 618.
0on Q0//o|e Cervantes'in ayni adli satirik romaninin kahramani. - D7.
Ec/c|| (Ekkehart) Alman halk efsanesinin vefali kiisi. - 28D.
Fc0s| Goethe'nin ayni adli trajedisinin ba kahramani. - 1O1, 61O.
Fortunatus Alman halk efsanesinin kiilerinden; asla boalmayan bir para
kesesi vardir. 46D, 665.
Geo| (Sankt Georg) Ak bir atin stnde ve mizrakla bir ejdarhayi ldrr-
ken betimlenmitir. - 45.
Ge|/on Yunan efsane kiisi; gvdeli bir devdir; Herkl onun sigirlarini
alip gtrr ve onu okla ldrr. - 61O.
70
Kurl Murks
Kupilul l
Go|sec/ Balzac'in romanindaki cimri tefeci. - 6O6.
le|ces|os Yunan Ate ve Demircilik Tanrisi. - 421,
le|/0| (Herakles) Yunan efsane kahramani; Zeus'un oglu; kuvvetin ve
direncin cisimlenmesi sayilir, - 486, 61O.
l0||/ Shakespeare'in "Kral Drdnc Henry"sindeki kiilerden. - 62.
l||c|/m Tevrat'taki kiilerden; Hebraeer'in dedesi. - 5D8.
lsc 278.
|s|c/ Tevrat'taki kiilerden; brahim'in oglu. - 5D8.
10/|e| stn Roma Tanrisi. - 878, 5D8.
lc/n Tevrat'taki kiilerden; Adem'in oglu. - 767.
Vc|/|o|ne Cervantes'in satirik romani "Don Quijete"un kiilerinden. - 1OO.
Vo|oc| Asur ve Fenike Doga ve Sicaklik Tanrisi; insan kurban edilerek
tapinilir; bu ad sonradan, kudurgun, zalim, sayisiz kurban isteyen bir iktidar anlami-
na kullanilmitir, - 675.
Voses (V0sc) Tevrat'taki kiilerden; Yahudi yasakoyucusu ve peygamber.
- 88D, 7DO.
Pc0|0s ncil'deki kiiIerden biri. - 684.
Pe|se0s Yunan efsane kiilerinden, Zeus'un oglu. - 17.
Pe||0s ncil'deki kiilerden. - 118.
P|0|0s (P|0|on) Yunan Zenginlik ve ller Alemi Tanrisi. - 147
Po|on/0s Shakespeare'in Hamlet'indeki kiilerden biri. - 287.
P|ome||e0s Yunan efsane kiisi; Zeus'tan atei alar ve insanlara getirir
bunun iin bir kayaya zincirlenir. - 668.
Ro|/nson C|0soe Daniel Defoe'nun bir romaninin adi. - D1, D8, 8O2.
Sc|c|c Hint mitolojisinde tanrilik; insanlara bir inek kiliginda grnr. -
5D8.
Scnc|o Pcn:c Cervantes'in satirik romanindaki kiilerden. - 62.
Scn|cJo Lesage'nin "Gil Blas" adli romanindaki kiilerden; hekim. - 726.
Seccoc| Shakespeare'in Much Ado About adli yapitindaki kiilerden; gece
bekisi. - D8.
S|y|oc/ Shakespeare'in Venedik Taciri adli dramindaki kiilerden biri; ta
yrekli tefeci. - 8O1, 7O1.
S//es, 8/|| Charles Dickens'in Oliver Twist adli romanindaki kiilerden biri;
bir katil hirsiz. - 458. [sayfa 81D)
S/sy|0s Yunan efsane kiisi; Korent Krali; tanrilara hainliginden tr,
yeraltinda srekli aagi yuvarlanan bir kayayi yeryzne ikarmaya yargilanir. - 148,
484.
7ee: (Cyc|o) Yunan efsanesinin, alninda bir tek gz bulunan devi.
267, 275.
7|o| Alman efsanesinin Gk Grlts Tanrisi; gk grleten tokmagi her
vurutan sonra eline geri dner. - 8DD.
t|ysses (OJysse0s) Homerus'un Odysse adli destaninin ba kahramani. -
268.
\/n0 Hint dininde en yce tanrilardan biri. - 614.
Ic|o|c Yahudi dininin en yce tanrisi. - 875.
Ic/0 Tevrat'taki kiilerden; shak'in oglu. - 5D8. [sayfa 82O|
7T
Kurl Murks
Kupilul l
AGIRLIK, UZUNLUK, ALAN, SIGA VE PARA
LLER
* Mark ve fenik zerinden hesaplama, 1871 yilina aittir (1 Mark l/27DO kg. saf altin)
AGIRLIK LLER
Tonne (ton) = 1O16,O5 kg.
Hundredweight (cwt.) = 5O,8O2 kg.
Quarter (qrtr., qrs.) = 2,7OO kg.
Stone = 6.85O kg.
Pfund (pound) = 458,5D2 gr.
Unze (ounce) = 28,84D gr.
Pfund (troy pound) = 872,242 gr.
Unze (troy ounce) = 81,1O8 gr.
Gran (grain) = O,O65 gr.
UZUNLUK LLER
ngiliz mili = 16OD,82D m.
Yarda = D1,48D cm.
Foot, ayak = 8O,48O cm.
nch, parmak = 2,54O cm.
Elle (Prusya) = 66,6DO cm.
ALAN LLER
acre, akr = 4O46,7 m
2
ree = 1O11,7 m
2
Rute = 14.21 m
2
Ar = 1OO m
2
1ugerum (Mz. jugera) = 2528 m
2
SIGA LLER
Bushel = 86,84D 1.
Gallon = 4,544 1.
Pint = O.5D 1.
PARALAR*
Pound sterlin (S) = 2O ilin 2O,48 Mark
ilin = 12 peni 1,O2 Mark
Peni = 4 farthing 8,51 Fenik
Farthing = 1/4 peni 2,12 Fenik
Dolar ($) = 1OO sent 4,2O Mark
Frank (fr.) = 1OO santim 8O Fenik
Centim (c. santim) (Fransiz ufaklik para) = O,8 Fenik
Livre (Fransiz gm sikkesi) = 1 frank 8O Fenik
Taler (1878'e kadar Prusya parasi) = 8O gm kuru 8,OO Mark
Guinee (guinca) = 21 ilin 21,45 Mark
Soverign (ngiliz altin sikkesi) = 1 sterlin 2O,48 Mark
Cent (Sent. Amerikan sikkesi) = ca. 4,2 Fenik
Drahmi (eski Yunan gm sikkesi) =
Duka (Avrupa'da altin sikke, talyan kkenli) = ca. D Mark
Maravedi (spanyol sikkesi) = 6 Fenik
Rei, reis (Portekiz sikkesi) = O,45 Fenik
[sayfa 887|
72
Kurl Murks
Kupilul l
KISALTMALAR
art. (c||//e|) makale
Bd. (8cnJ) cilt
b. (|oo/) kitap
80c| kitap
cf. karilatir
ch., chap., cap. (c|c|e|, c|c/||e, cc0|) blm
d.d. (Je Jc|o) dzenlendigi gnden beri
ed., ed. (edition) baski
edit. yayimlayan
le/| fasikl
H. o. C. (lo0se o/ Commons) ngiliz Avam Kamarasi
ib., ibid. (/|/Jem) yani yerde
id. (/Jem) ayni
Kap. (lc/|e|) blm
|.c. (|oco c/|c|o) adi geen yapit, yazi, yer
|., |/|. (|/|e|) kitap
M. P. (Vem|e| o/ Pc||cmen|) parlamento yesi
n, no numara
NB (no|c |ene) dikkat ediniz, nemli not
p., pag. (ce, c/nc) sayfa
partie kisim
pass. (css/m) urda burda, daginik olarak
sc. (sc/|/ce|) nk
sect. (sec|/on) kesim
sq. (seq0ens) izleyen sayfa
sqq., seqq. (seq0en|es) izleyenler, izleyen sayfalar
S. (Se/|e) sayfa
t. (|om, |ome) cilt
trad. (||cJ0c|e0|, ||cJ0c|/on) eviren, eviri
v., vol. (|o|0me) cilt
bkz: bakiniz
c. cilt
-. eviren
-Ed. yayimci, editr
kar: karilatiriniz
s. sayfa
[sayfa 888|
T
Kurl Murks
Kupilul ll
KAkl
MAkKS
KAPlTAl
lKlNCl CllT
Ekl$ YAYlNlAkl
KNC BASKI
K A P T A L
EKONOM POLTGN ELETRS
KNC CLT
SERMAYENN DOLAIM SREC
YAYINA HAZIRLAYAN
FREDRCH ENGELS
EVREN
ALAATTN BLG
Karl Marx'in Cc/|c|, 4 C|/|/cc| 4nc|ys/s o/ Cc/|c|/s| P|oJ0c|0on, Volume II, (Progress
Publishers, Moscow 1D74) adli yapitini ngilizcesinden Alaattin Bilgi dilimize evirmi, ve kitap,
lc/|c|, E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/, kinci Cilt, adi ile, Sol Yayinlari tarafindan Haziran 1D7D
(Birinci baski: Agustos 1D76) tarihinde yayinlanmitir.
E|/ Icy|n|c|| tarafindan dzenlenmitir - 2OO4.
erisyayinlari_kurtuluscephesi.org
http://www.kurtuluscephesi.com
http://www.kurtuluscephesi.org
http://www.kurtuluscephesi.net
NDEKLER
11 nsz, F|/eJ|/c| Ene|s
27 kinci Baskiya nsz, F|/eJ|/c| Ene|s
KNC KTAP
SERMAYENN DOLAIM SREC
2D
BRNC KISIM
SERMAYENN BAKALAIMI
VE BUNLARIN DEVRELER
81
81 BRNC BLM Para-Sermaye Devresi
82 I. Birinci Aama. PM2
8D II. kinci Aama. retken Sermayenin levi
42 III. nc Aama. M'P'
5O IV. Bir Tm Olarak Dolaim
6O KNC BLM retken Sermayenin Devresi
61 I. Basit Yeniden retim
72 II. Birikim ve Genilemi lekte Yeniden-retim
76 III. Paranin Birikimi
77 IV. Yedek Fon
8O NC BLM Meta Sermaye Devresi
D2 DRDNC BLM Devrenin Forml
11O BENC BLM Dolaim Zamani
117 ALTINCI BLM Dolaim Maliyeti
117 I. Gerek Dolaim Maliyetleri
117 1. Satinalma ve Sati Zamani
121 2. Defter Tutma
122 8. Para
128 II. Depolama Maliyetleri
124 1. Genel Olarak kmalin Oluumu
12D 2. Tam Deyimiyle Meta-kmal
188 III. Taima Maliyetleri
KNC KISIM
SERMAYENN DEVR
187
187 YEDNC BLM Devir Zamani ve Devir Sayisi
141 SEKZNC BLM Sabit Sermaye ve Dner Sermaye
141 I. Biim Ayriliklari
151 II. Sabit Sermayenin Kisimlari, Yerine Konmasi, Onarimi ve
Birikimi
168 DOKUZUNCU BLM Yatirilan Sermayenin Toplam Devri. Devir
evrimleri
16D ONUNCU BLM Sabit ve Dner Sermaye Teorileri. Fizyokratlar
ve Adam Smith
1D2 ONBRNC BLM Sabit ve Dner Sermaye Teorileri, Ricardo
2O4 ONKNC BLM alima Dnemi
218 ONUNC BLM retim Zamani
222 ONDRDNC BLM Dolaim Zamani
28O ONBENC BLM Devir Zamaninin Yatirilan Sermayenin
Byklg zerindeki Etkisi
288 I. alima Dnemi, Dolaim Dnemine Eittir
241 II. alima Dnemi, Dolaim Dneminden Daha Byktr
245 III. alima Dnemi, Dolaim Dneminden Daha Kktr
24D IV. Sonular
254 V. Fiyattaki Degiikligin Etkisi
261 ONALTINCI BLM Degien-Sermayenin Devri
261 I. Yillik Arti-Deger Orani
278 II. Bireysel Degien-Sermayenin Devri
277 III. Toplumsal Aidan Degien-Sermayenin Devri
288 ONYEDNC BLM Arti-Degerin Dolaimi
288 I. Basit Yeniden-retim
8O4 II. Birikim ve Genilemi lekte Yeniden-retim
NC KISIM
TOPLAM TOPLUMSAL SERMAYENN YENDEN-RETM
VE DOLAIMI
81O
81O ONSEKZNC BLM G i r i
81O I. nceleme Konusu
818 II. Para-Sermayenin Rol
817 ONDOKUZUNCU BLM Konunun Daha nceki Serimleri
817 I. Fizyokratlar
82O II. Adam Smith
82O I. Smith'in Genel Gr Aisi
826 2. Adam Smith, Degiim-Degerini J+c'ya Ayritiriyor
82D 8. Sermayenin Degimeyen Kismi
888 4. Adam Smith'te Sermaye ve Gelir
88D 5. z e t
842 III. Daha Sonraki ktisatilar
845 YRMNC BLM Basit Yeniden-retim
845 I. Sorunun Konumu
848 II. Toplumsal Yeniden-retimin ki Kesimi
851 III. ki Kesim Arasinda, Degiim I
(d+a)
Karisinda II
s
854 IV. Kesim II erisinde Degiim. Yaam Gereksinmeleri ve
Lks Mallar
862 V. Para Dolaimi Yoluyla Degiimin Gerekletirilmesi
871 VI. Kesim I'in Degimeyen-Sermayesi
878 VII. Her ki Kesimdeki Degien-Sermaye ve Arti-Deger
877 VIII. Her ki Kesimdeki Degimeyen-Sermaye
881 IX. Adam Smith, Storch ve Ramsay'a Toplu Baki
884 X. Sermaye ve Gelir: Degien-Sermaye ve cretler
8D8 XI. Sabit Sermayenin Yerine Konmasi
8D7 1. Para Biiminde Degerin Ainan ve Yipranan
Kisminin Yerine Konmasi
4O1 2. Sabit Sermayenin Ayni Olarak Yerine Konmasi
4O8 B i r i n c i D u r u m
4O8 k i n c i D u r u m
4OD 8. Sonular
411 XII. Para Malzemesinin Yeniden-retimi
421 XIII. Destutt De Tracy'nin Yeniden-retim Teorisi
42D YRMBRNC BLM Birikim Ve Geniletilmi Yeniden-retim
481 I. Kesim I'de Birikim
481 1. Yigmanin Oluumu
485 2. Ek Degimeyen-Sermaye
48D 8. Ek Degien-Sermaye
44O II. Kesim II'de Birikim
448 III. Birikimin ematik Sunumu
447 1. Birinci rnek
45O 2. kinci rnek
455 8. Birikimde IIs'nin Yerine Konmasi
457 IV. Tamamlayici Dncele
45D DZNLER
461 Adlar Dizini
464 Kaynaklar Dizini
464 I. Yazarlar
467 II. Anonim Yapitlar
467 III. Gazete ve Dergiler
467 IV. Parlamento Raporlari ve teki Resmi Yayinlar
468 teki Dillerdeki Szck, Terim ve Deyimler
46D Agirlik, Uzunluk, Alan, Siga ve Para lleri
47O Kisaltmalar
471 Simgeler

Kurl Murks
Kupilul ll
K A P T A L
EKONOM POLTGN ELETRS
KNC CLT
SERMAYENN DOLAIM SREC
TT
Kurl Murks
Kupilul ll
NSZ
l4Pl74l'N ikinci cildini basilabilecek duruma getirmek ve bunu,
bir yandan birbiriyle bagintili ve elden geldigince tam bir yapit haline ge-
lecek, te yandan da, editrnn degil, tamamiyla yazarinin yapitini
temsil edecek biimde yapmak kolay bir grev degildi. zerinde aliil-
mi bulunan eldeki metinlerin ogunlukla para para bulunmasi bu
grevi daha da gletiriyordu. Olsa olsa tek bir elyazmasi (n IV) batan
sona dzeltilmi ve basima hazir hale getirilmiti. Ama byk bir kismi,
daha sonraki dzeltme ile, bsbtn ie yaramaz hale gelmiti. z ola-
rak byk bir blm btnyle ilendigi halde, malzemenin ogu an-
latim bakimindan son biimini almamiti. Dil, Marx'in zet ikartirken
kullandigi dildi: ogu kez ngilizce ve Fransizca teknik terimlerin ya da
ngilizce tm tmcelerin ve hatta sayfalarin serpitirildigi alayli kaba
deyimleri ve tmcecikleri ieren konuma diliyle dolu zensiz bir slup.
Dnceler, yazarin kafasinda gelitigi gibi kgida dklm. Tezin bazi
kisimlari tam olarak incelenmi, ayni nemdeki digerlerine yalnizca de-
ginilmi. rnekler [sayfa 11| bakimindan olgulara dayanan malzeme top-
lanmi sayilabilir, ama pek az dzenlenmi, daha da az ilenmi. Blm
T2
Kurl Murks
Kupilul ll
sonlarinda, yazarin bir sonraki blme geme telai ierisinde ogu kez,
burada konunun daha fazla gelitirilmesinin tamamlanmadan birakildi-
gi belirtilerek, yalnizca birka kopuk tmce bulunmakta. Ve son olarak,
bazan yazarin kendisinin bile zmeyi baaramadigi nl elyazisi.
Ben, ancak Marx'in kendisinin degitirebilecegi yerlerde slubu
degitirerek, ve ancak yapilmasinda mutlak zorunluluk bulunan ve ste-
lik de, anlamin hi kukuya yer vermeyecek kadar aik oldugu yerlerde,
araya aiklayici tmceler ya da baglayici ifadeler katarak, bu elyazmala-
rini elden geldigince harfi harfine tekrar ortaya koymakla yetindim. Yo-
rumlanmasinda en ufak kukuya yer veren tmcelerin, szcg szc-
gne aktarilmasi yeglendi. Yeni bir biime soktugum ya da szckler
ekledigim yerler, basili olarak ancak on sayfa kadar tutar ve yalnizca bi-
imle ilgilidir.
Marx'in, ikinci cilt iin biraktigi elyazmasi-malzemenin yalnizca
sayimi bile, byk iktisadi bulularini, bunlari bastirmadan nce en ince
noktalarina kadar gelitirmede gsterdigi ei bulunmaz zeni ve siki
zeletiriyi tanitlamaktadir. Bu zeletiri, konunun sunuunu, z olarak
oldugu kadar biim olarak da, ardi arkasi gelmeyen bir incelemenin
sonucu durmadan genileyen ufkuna uyarlamasina pek seyrek izin ver-
mitir. Sz edilen malzeme unlari iermektedir:
Birincisi, 1861 Agustosu ile 1868 Hazirani arasinda yazilan 28 def-
terde 1.472 q0c||o* sayfayi ieren Z0| l|/|// Je| Po|/|/sc|en Oe/onom/e
balikli bir elyazmasi. Bu, ilk kismi 185D'da Berlin'de ikan ayni baligi
taiyan bir yapitin devamidir. Bu, 1-22O. sayfalarda (Defter I-V) ve gene
1.15D-1.472. sayfalarda (Defter XIX-XXIII), lc/|c|'in birinci cildinde ince-
lenen konular arasindan, paranin sermayeye dnmesinden sonuna
kadar olan konulari ele almaktadir ve bunun eldeki ilk taslagidir. D78-
1.158. sayfalar (Defter XVI-XVIII), sermaye ve kri, kr oranini, tccar
sermayesini ve para-sermayeyi, yani daha sonra, nc cilt iin elyaz-
masinda gelitirilen konulari ele almaktadir. Ikinci ciltte ele alinan tema-
lar ile, daha sonra nc ciltte ele alinanlarin pek [sayfa 12| ogu henz
ayri ayri dzenlenmemitir. Bunlar, geerken, daha dogrusu, elyazmasinin
esas gvdesini oluturan kesimde, yani "Arti-Deger Teorileri" balikli
22O-D72. sayfalarda (Defter VI-XV) ele alinmilardir. Bu kesim, ekonomi
politigin esasinin ve znn, arti-deger teorisinin ayrintili bir eletirel
tarihini iermektedir ve buna paralel olarak, kendisinden ncekilere kari
polemiklerde, ikinci ve nc ciltler iin elyazmalarinda ayri ayri ve
kendi mantiki bagintilari ierisinde incelenen noktalarin ogunu gelitir-
mektedir. kinci ve nc cildin kapsadigi pek ok sayida pasaji diarda
birakarak bu elyazmasinin eletirel kismini lc/|c|'in drdnc cildi ola-
rak yayinlamayi dnyorum.* Degerli olmakla birlikte bu elyazmasin-
dan, bu ikinci cildin baskisinda pek az yararlanilabilirdi.
* ift yaprak dosya kagidi. -.
T3
Kurl Murks
Kupilul ll
Kronolojik olarak bunu izleyen elyazmasi, nc cilde ait olan-
dir. Bunun, hi degilse byk bir kismi 1864 ve 1865'te yazilmitir. An-
cak bu elyazmasinin, temel kisimlarinin tamamlanmasindan sonradir
ki, Marx, 1867'de yayinlanan birinci cildi gelitirmeye girimitir. imdi,
nc cildin bu elyazmasini basima hazirlamakla ugramaktayim.
Bunu izleyen dneme birinci cildin yayinindan sonra ikinci cilt
iin, Marx'in kendisinin I-IV eklinde numaraladigi, drt ift-yaprakli bir
elyazmasi derlemesi tekabl etmektedir. Tahminen 1865 ya da 1867'de
yazilan elyazmasi I (15O sayfa), imdiki II. cildin, ilk ayri ama biraz dagi-
nik olarak gelitirilmi biimidir. Burada da yararlanacak bir ey yoktu.
El-yazmasi III, kismen, ogu ikinci cildin birinci kismi ile ilgili Marx'in
zetlerini ieren defterlerine yapilan iletmelerin ve bu defterlerden yapi-
lan alintilarin bir derlemesi olup, kismen de, belli noktalarin ilenmesi,
zellikle Adam Smith'in, sabit ve dner sermaye ile [sayfa 18| krin kaynagi
ko-nusundaki nermelerinin bir eletirisidir; ayrica, nc cilde ait bu-
lunan, arti-deger oraninin kr orani ile bagintisinin bir serimidir. kinci ve
nc ciltler iin ilenmi metinler, daha sonraki dzeltmelerle geer-
siz hale gelirlerken ve bunlarin byk bir kismi atilmak durumunda
kalirken, bu iletmelerden de derlenebilecek pek az yeni bir ey vardi.
Elyazmasi IV, ikinci cildin birinci kismi ile, ikinci kismin ilk blm-
lerinin baskiya hazir bir gelitirmesidir ve gerekli olan yerlerde yararlanil-
mitir. Bu elyazmasi, Elyazmasi II'den daha nce yazildigi anlaildigi
halde, biim olarak daha fazla tamamlanmi oldugu iin, bu kitabin
buna uygun den kisimlarinda yararli biimde kullanilabilmitir. Elyaz-
masi II'den birka eklenti yapmak yeterliydi. Elyazmasi II, ikinci cildin
bir dereceye kadar tamamlanmi tek biimidir ve 187O'ten itibaren ya-
zilmaya balanmitir. Birazdan szn edecegim son basima ilikin not-
lar, aika unu syler: "Metnin ikinci gelitirilmi biimi esas alinmalidir."
Esas olarak Marx'in saglik durumunun iyi olmamasi nedeniyle
187O'ten sonra, araya bir baka aralik daha girmiti. Marx, bu zamanini,
aliageldigi gibi, tarimbilim, Amerika'da ve zellikle Rusya'da kirsal ili-
kiler, para piyasasi ve bankacilik ve, ensonu, jeoloji ve fizyoloji gibi doga
bilimlerini incelemekle geirdi. Bu dneme ilikin metin aktarmalarini
ieren pek ok not defterinde, bunlardan ayri olarak matematik
alimalari da dikkati ekecek lde yeralir. 1877 yili bainda, esas a-
* lm, Engels'in 4|||-0ee| 7eo|/|e|/'ni lc/|c|'in drdnc cildi olarak yayimlamasina
engels oldu. 1DO5-1D1O'da Kautsky, yapitin, aslindan bazi keyfi sapmalari, yer degitirmeleri,
atlamalari ieren Almanca bir baskisini ikardi. 4|||-0ee| 7eo|/|e|/'nin ilk aslina uygun baskisi
Sovyet Komnist Partisi Merkez Komitesi Marksizm-Leninizm Enstits tarafindan 1D54-61
yillarinda Rusa olarak yayimlandi. evirideki birka zorunlu dzeltme ve kitabin yardimci
malzemelerine eklemeler ile bu yapit, Marks ve Engels 7o|0 Ic|||c||'nin (Moskova, 1D62-64)
ikinci Rusa baskisinin 26. cildinin kismini oluturmaktadir. 1D56-62'de, 1D54-61 Rusa baskisi
esas alinarak Almanca bir baski Demokratik Alman Cumhuriyeti'nde yayimlandi. Demokratik
Alman Cumhuriyeti'nde, Marks-Engels We|/e'nin 26. cildi olarak kitap halinde 4|||-0ee|
7eo|/|e|/'nin yeni bir baskisi zerinde alimalar yapilmitir. Moskova'daki Progress Publishers,
kitabin tamamini ngilizce olarak bir baskisini yayinlami bulunumaktadir. -EJ.
T4
Kurl Murks
Kupilul ll
limasini tekrar ele alabilecek kadar iyilemiti. Balangici Elyazmasi V
(56 ift-yaprak) olan, ikinci cildin yeni bir gelitirmesinin temeli olma
amacini taiyan ve yukarda sz edilen 1877 Martinin sonuna kadar
uzanan drt elyazmasindan iletmeler ve notlar vardir. Bu, ilk drt bl-
m iermektedir ve henz pek az ilenmitir. Temel noktalar dipnotlar-
da ele alinmitir. Malzeme, ayiklanmaktan ok biraraya getirilmitir, ama
bu, birinci kismin en nemli kesiminin sonuncu ve tam serimidir.
Bundan, baskiya hazir bir elyazmasi hazirlamak iin ilk giriim,
yalnizca 17 quarto sayfayi, yani birinci blmn byk bir kismini kapsa-
yan Elyazmasi VI'da (1877 Ekiminden sonra ve 1878 Temmuzundan
nce) yapilmitir. kinci ve son bir giriim, yalniz 7 ift-yaprakli sayfayi
tutan Elyazmasi VI'da, "2 Temmuz 1878"de yapilmiti. [sayfa 14|
Bu siralarda yle grnyor ki, Marx, saglik durumunda esasli bir
degiiklik olmadigi takdirde, ikinci ve nc ciltlerin ilemesini kendisi
iin tatmin edici bir ekilde hibir zaman bitiremeyecegini anlamiti.
Gerekten de, elyazmalari, V-VIII, ktleen saglik durumuna kari yogun
bir savaimin izlerini sik sik aiga vurmaktadir. Birinci kismin en zor par-
asi Elyazmasi V zerinde yeniden aliilmiti. Birinci kismin geriye ka-
lani ile, onyedinci blm diinda ikinci kismin tamami byk teorik
glkler ikarmamitir. Ama toplumsal sermayenin yeniden-retimi ve
dolaimi ile ilgili nc kisim, ona pek ok degiiklik gerektiriyor gibi
grnmt; nk, Elyazmasi II, ilkin yeniden-retimi, buna aracilik
eden para dolaimini hesaba katmaksizin ele almi ve sonra ayni soru-
nu, para dolaimini hesaba katarak tekrar incelemiti. Bunun ayiklan-
masi ve bu kismin tamaminin, yazarin genilemi ufkuna uygun decek
biimde yeniden kurulmasi gerekiyordu. Elyazmasi VIII, yalniz 7O q0c|-
|o sayfayi ieren bir defter, ite byle meydana gelmi oldu. Ne var ki,
Marx'in bu kadarcik bir alana sikitirmayi baardigi ok sayida konu, bu
elyazmasi ile, Elyazmasi II'den katilan paralar dita birakildiktan sonra
basilmi ekildeki nc kisim ile karilatirildiginda aika grlmek-
tedir.
Bu elyazmasi da, gene, konunun sirf bir hazirlik niteliginde ele
alinmasidir ve esas amaci, Elyazmasi II'ye zerinde yeni olarak sylene-
cek bir ey bulunmayan ve dikkate alinmami olan noktalara oranla
daha yeni olarak kazanilmi bulunan baki ailarini saglamlatirmak ve
gelitirmektir. nc kisim ile azok ilikili bulunan, ikinci kismin onye-
dinci blmnn nemli bir kesimi bir kez daha yeniden yazilmi ve ge-
niletilmitir. Mantik siralanii sik sik kesintiye ugramakta, zellikle so-
nuta, konunun ele alinmasinda yer yer boluklar bulunmaktadir ve ok
blk prktr. Ne var ki, bu konuda Marx'in sylemek istedigi ey,
burada, u ya da bu biimde sylenmitir.
te, Marx'in lmnden kisa bir sre nce kizi Eleanor'a belirttigi
gibi, ortaya "bir ey ikartmam" beklenen ikinci cilde ait malzeme bu.
Bu grevi ben, en dar anlaminda yorumladim. Mmkn olan her yerde,
T5
Kurl Murks
Kupilul ll
iimi, yalniz, eldeki degiik metinler arasindan bir seme ile sinirladim.
alimami, daima, daha ncekiler ile karilatirarak, mevcut en son
dzeltilmi elyazmasina dayandirdim. Yalniz birinci ve nc kisimlar
bazi gerek [sayfa 15| glkler, yani sirf teknik nitelikte olmasinin tesinde
glkler gsterdi ve bunlar gerekten de olduka fazlaydi. Bunlari, yal-
niz ve yalniz, yazarin anlayii ierisinde zmeye alitim.
Metindeki alintilari, bunlar olgulari dogrulamak iin aktarilmi ol-
duklarinda ya da Smith'ten alinan pasajlarda oldugu gibi, konuya derin-
lemesine girmek isteyen herkesin zgn metni elde edebilecegi
durumdaysa evirdim. Bu, yalniz, onuncu blmde olanaksizdi, nk
burada eletirilen, ngilizce metnin kendisiydi.
Birinci ciltten yapilan alintilarda sayfalar, Marx hayatta iken son
ikan ikinci baskiya gre gsterilmitir.
nc cilt iin, Zur Kritik'in elyazmasi biimindeki ilk ilenmesi,
Elyazmasi III'n yukarda sz edilen kisimlari, eitli not defterlerine
serpitirilmi, rasgele birka kisa not diinda yalniz u malzemeler bu-
lunmaktadir: Aagi yukari ikinci cildin Elyazmasi II kadar tam bir biim-
de yazilmi bulunan ve yukarda deginilen 1864-65 tarihli ift-yaprakli
elyazmasi; ayrica 1875 tarihli bir defter: konuyu matematik olarak
(denklemler halinde) ele alan Arti-Deger Oraninin Kr Oraniyla Baginti-
si. Bu cildin basima hazirlanmasi hizla ilerlemekte. imdiye degin gre-
bildigim kadariyla, birka ama ok nemli kesim diinda, bu, esas olarak
teknik glkler gsterecektir.

Marx'a kari nce ancak urada burada fisilti halinde, daha son-
ralari, lmnden sonra ise, Alman Krs ve Devlet Sosyalistleri ve onla-
rin yardakilari tarafindan, tanitlanmi bir olgu olarak ilan edilen bir sula-
mayi rtmek iin burayi uygun bir yer olarak gryorum. Marx'in Rod-
bertus'un yapitindan alinti yaptigi ne srlyor. Bir baka yerde bu
konuda hemen sylenmesi gerekeni zaten syledim
1
ama imdiye de-
gin kesin bir kanit ne srme olanagini bulamadim.
Bildigim kadariyla bu sulama, ilk kez, R. Meyer'in Emcnc/c|/-
ons/cm/ Jes |/e||en S|cnJes'inde (s. 48) yapilmiti: "Marx'in, eletirisinin
byk bir kismini, bu yayimlardan derlemi oldugu |cn|||cnc|/|/|" Rod-
bertus'un, otuzlarin son yarisina ait yapitlari kastediliyor. Daha baka ka-
nit ne srlene kadar, bu [sayfa 16| sava ait "btn kanitin", bunun byle
oldugu konusunda Rodbertus'un, Herr Meyer'e gvence vermesinden
ibaret bulundugunu pekala varsayabilirim.
187D'da Rodbertus bizzat sahnede grnyor ve yapiti Z0| E|-
1
Karl Marx'in 0cs E|enJ Je| P|/|oso|/e. 4n|0o|| c0/ P|o0J|on's P|/|oso|/e Jes E|enJs,
adli yapitinin nsznde. Deutsch von F. Bernstein und K. Kautsky, Stuttgart 1885. [K. Marx,
Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari. Ankara 1D7D. s. 7-25.|
T
Kurl Murks
Kupilul ll
/enn|n/ss 0ns|e| s|cc|0/||sc|c/|/c|en Z0s|nJe, 1842, ile ilgili olarak 1.
Zeller'e unlari yaziyor (Ze/|sc||//| /0| J/e escm|e S|cc|s0/ssensc|c/|,
Tubingen 187D, s. 21D):*
"Greceksiniz ki, bu" (orda gelitirilen dnce izgisi), "benim
adimi anmaksizin Marx tarafindan ... pek gzel kullanilmitir." Rod-
bertus'un yapitlarinin, lmnden sonraki yayimcisi Th. Kozak, bu imayi,
daha fazla merasime gerek grmeksizin yineliyor. (0cs lc/|c| von Rod-
bertus, Berlin 1884, Einleitung, s. XV.)
Son olarak, R. Meyer tarafindan 1881'de yayimlanan 8|/e/e 0nJ
So:/c|o|/|/sc|e 40/s|:e |on 0. RoJ|e||0s-1ce|:o0'da, Rodbertus, d-
pedz yle diyor: "Bugn, hi adim anilmaksizin, Schaffle ve Marx
tarafindan soy0|m0 oldugumu gryorum." (Mektup n 6O, s. 184.) Ve
bir baka yerde Rodbertus'un iddiasi daha kesin bir biim almakta:
"nc toplumsal mektubumda ben, :0nJe Vc|x'|c cyn| |//mJe,
ama daha kisa ve daha aik biimde, kapitalistin c|||-Jee|/n/n /cy-
nc|n|n ne oldugunu gstermi bulunuyorum." (Mektup n 48, s. 111.)
Marx, hi bir zaman bu alinti sulamalari konusunda herhangi
bir ey iitmemiti. Emcnc/c|/ons/cm/'in Marx'a ait nshasinda, yal-
niz Enternasyonal ile ilgili kisim kesilip ailmiti. Geri kalan sayfalar onun
lmnden sonra tarafimdan kesilene kadar ailmami durumdaydi.
70|/nen Ze/|sc||//|'e hi bakmamiti. R. Meyer'e yazmi oldugu 8|/e/e
vb. ayni ekilde, onun iin mehul kalmiti ve ben de "soygun" ile ilgili
bu pasajdan, Dr. Meyer'in bizzat kendisi ltfedip de 1884'te dikkatimi
ekene kadar habersizdim. Bununla birlikte, Marx'in 48 nolu mektuptan
haberi vardi. Dr. Meyer, bunun aslini, Marx'in en kk kizina sunma
inceligini gstermiti. Kendisine yneltilen eletirilerin Rodbertus'ta aran-
masi konusundaki gizemli fisiltilarin bazilari Marx'in kulagina ulatiginda,
bizzat Rodbertus tarafindan ileri srlen iddialar konusunda ensonu ilk
elden bilgi edindigini syleyerek bana bu mektubu gsterdi; eger Rod-
bertus'un btn [sayfa 17| iddiasi bu idiyse, Marx'in buna hi bir itirazi yok-
tu ve Rodbertus'un, kendi aiklamasinin daha kisa ve aik oldugunu ka-
bul ederek bunun zevkini ikarmasina pekala gzyumabilirdi. Gerekte
Marx, Rodbertus'un bu mektubu ile konuyu kapanmi saydi.
Bunu rahatlikla yapabilirdi, nk, kendi E/onom/ Po|/|//n E|e-
|/|/s/nin yalniz anahatlari bakimindan degil, daha nemli ayrintilari ile de
tamamlanmi oldugu 185D dolaylarina kadar, Rodbertus'un yazinsal faa-
liyetleri konusunda en ufak bir bilgisi olmadigini ben kesinlikle biliyor-
um. Marx, ekonomi incelemelerine, byk ngiliz ve Fransizlardan yola
ikarak, 1848'te Paris'te baladi. Alman iktisatilarindan yalniz Rau ve
List'i biliyordu ve daha fazlasini da bilmek istemiyordu. Ne Marx, ne de
ben, Berlin temsilcisi olarak yaptigi konumalari ve bakan olarak faali-
yetlerini, 1848'de, Ne0e R|e/n/sc|e Ze/|0n'da* eletirmek zorunda ka-
* Rodbertus 1875'te ld. Engels'in szn ettigi Zeller'e mektubu 187D'da yayimlandi. -EJ.
T7
Kurl Murks
Kupilul ll
lana kadar, RoJ|e||0s'un varligi konusunda tek szck duymu degil-
dik. Her ikimiz de o kadar cahildik ki, byle birdenbire bakan olan bu
Rodbertus'un kim oldugunu Ren milletvekillerine sormak zorunda
kalmitik. Ne var ki, bu milletvekilleri de, bize, Rodbertus'un iktisadi ya-
zilari konusunda hi bir ey syleyememilerdi. te yandan, Marx'in o
sirada, "kapitalistin arti-degerinin" yalniz nereden degil ncs|| meydana
geldigini Rodbertus'un yardimi olmaksizin da pekala bildigini, ona ait
Fe|se/en/n Se/c|e|/, 1847,** ile, ayni yil Brksel'de verdigi ve 184D'da
Ne0e R|e/n/sc|e Ze/|0n'un 264-6D. sayilarinda yayinlanan cretli emek
ve sermaye konusundaki konferanslari da tanitlamaktadir.*** Ancak
185D'da Lassalle'in araciligiyladir ki, Marx, Rodbertus adinda bir ikti-
satinin varligindan haberdar oldu ve bunun zerine, British Museum'da
"nc toplumsal mektubu" aradi.
Gerek durum ite byleydi. Ve imdi Marx'in Rodbertus'u "soy-
makla" sulandigi eyin ieriginin ne olduguna bir gzatalim. Rodbertus
diyor ki: "nc toplumsal mektubunda ben, Marx'la ayni biimde,
ama daha kisa ve aika, kapitalistin [sayfa 18| arti-degerinin kaynaginin ne
oldugunu gstermitim." Demek ki, sorunun z bu: arti-deger teorisi.
Ve, Marx'ta, Rodbertus'un, kendi mali diye iddia edebilecegi baka ne
olabilecegini sylemek gerekten g olurdu. Bylece Rodbertus, bura-
da, arti-deger teorisinin gerek yaraticisinin kendisi oldugunu ve Marx'in
bunu kendisinden almi oldugunu ilan ediyor.
Bakalim nc toplumsal mektup, arti-degerin kkeni konusun-
da ne diyor Yalnizca unu: Toprak ranti ile kri biraraya koyan kendisi-
ne ait "rant" terimi, bir metain degerine bir "deger katilmasindan" dog-
mayip, "cretlerden bir deger indiriminden dogmaktadir; bir baka deyi-
le, nk cretler, rnn degerinin ancak bir kismini temsil eder", ve
eger emek yeter derecede retken ise, cretlerin, "bu degerden, ser-
mayenin yerine konmasi (!) ve rant iin yeter miktarda kalmasi amaciy-
la, emegin rnnn, dogal degiim-degerine eit olmasi"**** gerekmez.
Ne var ki, bize, burada, bir rnn "sermayenin yerine konmasi" iin,
dolayisiyla, hammaddelerin, ara ve gerelerin ainma ye yipranmasin-
in yerine konmasi iin geriye hi bir ey birakmayan bir rnn "dogal
degiim-degerinin" ne tr ey oldugu konusunda hi bilgi verilmiyor.
Rodbertus'un bu grkemli buluunun Marx zerinde ne gibi bir
* Ne0e R|e/n/c|e Ze/|0n. O|cn Je| 0emo/|c|/e. - Marx'm yneticiligi altinda 1 Haziran
1848'den 1D Mayis 184D'a kadar Kln'de yayinlanan gnlk bir gazete. ikaranlar arasinda
Friedrich Engels, Wilhelm Wolff, Georg Weerth, Ferdinand Wolff, Ernst Bronke, Ferdinand
Freiligrath ve Heinrich Brgers bulunmaktaydi. Gazetenin yayini Marx ve tekilerin Prusya h-
kmeti tarafindan cezalandirilmasi yznden son buldu. -EJ.
** Karl Marx, Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari, Ankara 1D7D. -EJ.
*** Karl Marx, tc|e||/ Eme/ |e Se|mcye - tc|e|, F/yc| |e l|, Sol Yayinlari, Ankara 1D78. -EJ.
**** Rodbertus-1agetzow, Karl, So:/c|e 8|/e/e on |on l/|c|mcnn. 0|/||e| 8|/e/. W/Je||e-
0n Je| R/cc|Josc|en le||e |on Je| G|0nJe|en|e 0nJ 8e|nJ0n e/ne| ne0en Ren|en||eo|/e,
Berlin 1851, s. 87. -EJ.
T8
Kurl Murks
Kupilul ll
izlenim yarattigini syleyebilecek durumda olmamiz bizim iin byk
bir talih. Z0| l|/|//'in elyazmasinda, defter X, s. 445 ve devaminda unu
buluyoruz: "Konu-Dii. Herr Rodbertus. Yeni Bir Toprak Ranti Teorisi."
Bu, Marx'in, nc toplumsal mektuba baktigi biricik gr aisidir.
Rodbertusu arti-deger teorisi genellikle u alayci ifade ile bir yana itili-
yor: "Bay Rodbertus, nce, toprak mlkiyeti ile sermaye mlkiyetinin
birbirinden ayrilmami bulundugu bir lkedeki durumu tahlil ediyor ve
sonra da rantin (bununla o tm arti-degeri kastediyor), yalnizca den-
meyen emege ya da iersinde bu emegin ifade edildigi rnlerin nice-
ligine eit oldugu eklindeki nem|/ sonuca ulaiyor."*
Kapitalist insan, birka yzyildir arti-deger retmekte ve yava
yava bu arti-degerin kkeni zerinde kafa yorma noktasina ulami
bulunmaktadir. lk ne srlen gr, dogrudan [sayfa 1D| dogruya ticari
uygulamadan gelimitir: arti-deger, rnn degerinden yapilan bir ek-
ten dogar. Bu dnce merkantilistler arasinda geerliydi. Ama 1ames
Steuart, daha o zaman, bu durumda, birinin kazanacagi eyi bir bakasinin
zorunlu olarak kaybedecegini kavramiti. Ne var ki, bu gr, gene de,
zellikle sosyalistler arasinda olmak zere, uzun sre devam etti. Ama
klasik bilimden Adam Smith tarafindan srlp atildi.
Wec||| of Nc|/ons ("Uluslarin Zenginligi"), c. l, Blm VI'da yle
diyor: "Belli kimselerin elinde sermaye (s|oc/) birikir birikmez, bunlar-
dan bazilari, bunu, dogal olarak gayretli kimseleri ie komakta kullana-
caklar ve bunlarin ilerini ya da |0n|c||n eme/|e|/n/n mcJJe|e|e /c||||
ey/ satmak suretiyle bir /| elde etmek iin bu insanlara malzemeler
ve geim aralari saglayacaklardir. ... ilerin mcJJe|e|e /c|||| Jee|,
demek ki, bu durumda, /// /|smc ayriir; bunlardan birisi //|e|/n 0c|e|-
|e|/n/ karilar, digeri, bunlarin /|e|en/n/n, tm malzeme stoku ve yatirmi
oldugu cretler zerinden elde ettigi /||c||n| karilar."** Ve biraz ilerde
yle diyor: "Herhangi bir lkenin topraginin hepsi zel mlkiyet haline
gelir gelmez, toprak sahipleri, diger btn insanlar gibi, ekmedikleri eyi
bimeyi pek severler ve topragin dogal rn iin bile bir rant talep
ederler. ..." Emeki "kendi eme/n/n derledigi ya da rettigi eyin |/|
/|sm|n| toprak sahibine |e|me/ zorundadir. Bu kisim ya da ayni ey
demek olan bu kismin fiyati |o|c/ |cn||n| oluturur."***
Marx, bu pasaj zerinde, yukarda sz edilen elyazmasi Z0| l|/-
|//, e|c., s. 258'te u yorumda bulunur:
"Bylece Adam Smith c|||-Jee|/ yani, arti-emegi, denmi eme-
gin, cretler eklinde edegerini almi olan emegin zerinde, harcanmi
ve meta iersinde gerekletirilmi emegin fazlasini ene| /c|eo|/ ola-
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| (Vierter Band des lc/|c|s), 2. Teil, Berlin 1D5D, s. 7-
8. -EJ.
** A. Smith, 4n lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ Cc0ses o/ ||e Wec||| o/ Nc|/ons. London 1848.
Vol. 1. s. 181-82. -EJ.
*** l|/J., s. 184. -EJ.
T
Kurl Murks
Kupilul ll
rak anliyor ve, dar anlami ile kr ve toprak ranti, bu genel kategorinin
yalnizca dallari oluyor."*
Adam Smith ayrica yle diyor (c. l, Bl. VIII): "Toprak zel ml-
kiyet haline gelir gelmez, toprak sahibi, emekinin, topraktan yetitirdigi
ya da derledigi rnn hemen hemen tmnden bir pay talep eder.
Onun ranti, |o|c/|c /0||cn||cn eme/n [sayfa 2O| 0|0n0nJen /|/ /nJ/|/m/
oluturur. Topragi ileyen kimse, hasadi kaldirana dek kendisini gein-
direcek aralara pek ender olarak sahiptir. Geimi, genel olarak, kendi-
sini alitiran ve onun emeginin rnnde pay sahibi olmadika ya da
kendisine ait sermayesi (s|oc/) bir kr ile birlikte yerine konulmadika
bu emekiyi alitirmakta bir ikari bulunmayan bir patronun, bir ifti-
nin stokundan avans olarak saglanmitir. Bu kr, toprakta kullanilan
emegin rnnden ///nc/ |/| /nJ/|/mJ/|. Hemen hemen teki btn emek
rnleri de, benzer kr indirimine ugrarlar. Btn zanaat ve manfak-
trlerde, iilerin byk bir kismi, kendilerine i malzemelerini ve bu i
tamamlanana kadar cretlerini ve bakimlarini avans verecek bir patro-
nun gereksinmesi iersindedirler. O, |0n|c||n eme/|e|/n/n 0|0n0n0, ya
da bu emegin, zerinde alitigi malzemeye kattigi degeri cy|c/|; ve
bu pay onun krini oluturur."**
Marx'in yorumu (Elyazmasi, s. 256): "Bu nedenle, Adam Smith,
burada, aik bir dille, sermaye zerindeki rant ve kri, salt iinin r-
nnden ya da, onun tarafindan malzemeye eklenen emek miktarina
eit olan, rnnn degerinden /nJ/|/m|e| olarak tanimliyor. Bu indirim,
ne var ki, Adam Smith'in kendisinin de daha nce aikladigi gibi, eme-
gin ancak, iinin, yalniz kendi cretlerini deyen ya da yalniz cretleri
iin bir edeger saglayan emek niceliginin zerinde, malzemeye ekledi-
gi kismindan, yani arti-emekten, emeginin denmeyen kismindan iba-
ret olabilir."***
Demek ki, Adam Smith bile, "kapitalistin arti-degerinin kaynagi-
ni" ve stelik toprak sahibininkinin kaynagini da biliyor. Marx, bunu,
daha 1861'de kabul etmi durumda, oysa Rodbertus ve devlet sosyaliz-
minin ilkyaz saganagi altinda yerden mantar gibi biten sr halindeki
hayranlari btn bunlari unutmu grnyorlar.
"Ne var ki," diye devam ediyor Marx, "o [Adam Smith|, arti-deg-
eri, kr ve rantta brndg, zgl biimlerden farkli olarak, kendine
zg bir kategori olarak ayirdetmiyor. Bu, onun incelemesindeki pek
ok yanilgi ve yetersizligin kaynagi oldugu gibi, Ricardo'nun yapitinda
daha da fazladir."**** [sayfa 21|
* Karl Marx, 7|eo|/es o/ S0||0s-\c|0e (Volume IV of Cc/|c|), Moscow 1D68. Kisim I. s. 8O-
81. -EJ.
** A. Smith, 4n |nq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ Cc0ses o/ ||e Wec||| o/ Nc|/ons, London 1848,
Vol. 1, s. 1172-78. -EJ.
*** K. Marx, 7|eo|/es o/ S0||0s-\c|0e (Vol. IV of Cc/|c|), Moscow 1D68, Kisim l. s. 88. -EJ.
**** l|/J., s. 8l. -EJ.
20
Kurl Murks
Kupilul ll
Bu ifade Rodbertus'a tipatip uyar. Onun "ranti", yalnizca toprak
ranti ile krin bir toplamidir. Batanbaa hatali bir toprak ranti teorisi
kuruyor ve kri, aynen kendisinden ncekilerde buldugu gibi hi incele-
meksizin kabul ediyor.
Marx'in arti-degeri, tersine, retim araci sahipleri tarafindan her-
hangi bir edeger verilmeksizin elde edilen degerler toplaminin ene|
|//m/n/ temsil eder ve bu biim, ilk kez Marx'in buldugu ok zel yasa-
lar uyarinca birbirinden farkli, kr ve toprak rantina Jn0m0 biimleri-
ne ayrilir. Bu yasalar zerinde nc ciltte durulacaktir. Orada, genellikle
arti-degerin anlailmasindan, onun kra ve toprak rantina dnmesinin
anlailmasina, bir baka deyile, arti-degerin kapitalist sinif iersinde
dagilimi konusundaki yasalarin anlailmasina ulamak iin pek ok ara
halklarin gerekli oldugunu grecegiz.
Ricardo, Adam Smith'ten epeyce telere gidiyor. Arti-deger
anlayiini, Adam Smith'te tohum halinde bulunan ama uygulamaya ge-
lince genellikle unutulan yeni bir deger teorisine dayandirmaktadir. Bu
deger teorisi, daha sonraki btn iktisat biliminin iki noktasi halini
almitir. Metalarin degerinin bunlarda nesneleen emek niceligi ile be-
lirlenmesinden, o, emek tarafindan hammaddelere eklenen deger mik-
tarinin, emekiler ile kapitalistler arasindaki dagilimini ve bu degerin
cretler ile kra (yani, burada arti-degere) blnmesini ikartiyor. Bu iki
kismin oranlari ne olursa olsun, metalarin degerinin ayni kaldigini gste-
riyor ve bu yasanin pek az istisnalari oldugunu kabul ediyor. Hatta o,
cretler ile (kr biiminde alinan) arti-degerin karilikli bagintilari ko-
nusunda, ok genel deyimlerle ifade edilmekle birlikte, bir-ka temel
yasa koyuyor (Marx, 0cs lc/|c|, Buch I, Kap. XV, A),* ve toprak ranti-
nin, bazi koullar altinda olumayan krin zerindeki bir fazlalik oldugu-
nu gsteriyor.
Bu noktalarin hi birisinde Rodbertus, Ricardo'dan teye gee-
miyor. Rikardocu teorinin, bu okulun yikilmasina neden olan i eli-
kilerine ya tamamen yabanci kaliyor ya da bunlar, onu ekonomik zm-
ler bulmaya itecek yerde, yalnizca, topik taleplerde bulunmak gibi yanli
bir yola sokuyor (onun, Z0| E|/enn|n/s, e|c.'si, s. 18O).
Ne var ki, rikardocu deger ve arti-deger teorisi, sosyalist [sayfa 22|
amalar iin kullanilmak zere Rodbertus'un Z0| E|/enn|n/s'ini bekle-
mek zorunda degildi. Birinci cildin 6OD sayfasinda (0cs lc/|c|, 2 bas-
ki),** 7|e So0|ce cnJ RemeJy o/ ||e Nc|/onc| 0////c0||/es, 4 le||e| |o
lo|J 1o|n R0sse||, London 1821, balikli bir kitapiktan alinmi u aktar-
mayi buluyoruz: "Arti-rnn ya da sermayenin sahipleri." Yalniz, "arti-
rn ya da sermaye" ifadesi nedeniyle bile olsa nemi dikkate alinmasi
gereken ve Marx'in unutulup gitmekten kurtardigi bu 4O sayfalik kitapikta
* Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, Onyedinci Blm, Birinci Kesim, Sol Yayinlari, Ankara
1D78.
** l|/J., s. 6O4. -EJ.
2T
Kurl Murks
Kupilul ll
aagidaki szleri okuyoruz:
"... Kapitaliste debilecek her eyi" (kapitalist aisindan) "o an-
cak iinin arti-emeginden alabilir; nk ii yaamak zorundadir." (s.
28.) Ama, iinin ncs|| yaadigi ve dolayisiyla, kapitalist tarafindan elko-
nulan arti-emegin ne kadar olacagi ok greli eylerdir. "... eger serma-
ye miktar olarak artarken deger olarak azalmazsa, kapitalistler, iilerden,
yaamlari iin gerekli olanin tesindeki emegin her saatinin rnn
kopartip alacaklar ... ve kapitalist, en sonunda, iiye, 'artik ekmek yeme-
yeceksin ... nk, pancar ve patatesle yaamini srdrmen olanagi var'
diyebilir. Ve biz bu noktaya gelmi bulunuyoruz!" (s. 28-24.) "Eger ii
ekmek yerine patates ile beslenecek hale getirilebilirse, emeginden daha
fazla ey kopartilabilecegi tartimasiz dogrudur; yani ekmek ile beslen-
digi zaman, kendisi ile ailesinin geimi iin, c:c||es/ |e sc||n|n eme/n/
c||/oymc/ zorunda kalacaktir ... patateste ise yalniz c:c||es/n/n yc||s|-
nc gereksinme duyacaktir; ve pazartesinin geriye kalan yarisi ile salinin
tamami, ya devletin ya da /c/|c|/s|/n hizmeti iin |c:|| |0|0nccc/|||."
(s. 26.) "ster rant, ister para zerinden faiz ya da ister ticaret kri nite-
liginde olsun kapitalistlere denen faizin, bakalarinin emeginden den-
digi kabul edilmitir." (s. 28.) Burada, tipki Rodbertus'ta oldugu gibi ayni
"rant" dncesini gryoruz, yalniz "rant" yerine "faiz" kullaniliyor. Marx
u yorumda bulunuyor, (elyazmasi Z0| l|/|//, s. 852): "Bu pek az bilinen
'akillara durgunluk veren ayakkabi tamircisi'* MacCulloch kendisinden
szettirmeye baladigi sirada yayinlanan kitapik, Ricardo'ya kiyasla
nemli bir gelimeyi [sayfa 28| temsil eder. Arti-degeri ya da Ricardo'nun
diliyle 'kri' (ogu kez de arti-rn) ya da faizi, kitapigin yazarinin da
adlandirdigi gibi, dogrudan dogruya arti-emek, iinin emek-gcnn
degerini yerine koydugu, yani iinin, kendi cretlerinin bir edegerini
reten emek miktarinin zerinde bedava olarak harcadigi emek olarak
adlandiriyor. 0ee|/ emee indirgemek, bir c|||-0|0n tarafindan temsil
edilen arti-degeri, c|||-emee indirgemekten daha nemli degildi. Bu
Jc|c nce 4Jcm Sm/|| |c|c/|nJcn //cJe eJ/|m/|/| |e R/cc|Jo'n0n |c||/-
|/nJe |eme| |/| e|men/ o|0|0|mc/|cJ||. Ne var ki, onlar bunun mutlak
biimi iersinde ne byle oldugunu sylyorlardi, ne de bunu herhangi
bir yerde saptiyorlardi."** Ayrica, elyazmasinin 85D. sayfasinda unlari
okuyoruz: "stelik yazar, iktisadi kategorilerin, kendisine ulatigi biimi-
yle, tutsagidir. Tipki, arti-deger ile krin karitirilmasinin Ricardo'yu tatsiz
elikilere gtrmesi gibi, bu yazar da, arti-degere, 'sermayenin faizi'
adini takmakla daha iyi bir sonuca ulami olmuyor. Gerekten de, b-
tn arti-degeri, arti-emege indirgeyen ilk kii olarak, Ricardo'yu geride
* 1826'da Edinburgh'da yayinlanan Some l||0s||c|/ons o/ V|. V'C0||oc|'s P|/nc/|es o/ Po|/|/cc|
Economy adli kitapigin yazari tarafindan MacCulloch'a verilen takma ad; yazarin adi, M. Mull-
ion diye gsterilmitir; 1ohn Wilson'un takma adi. -EJ.
** K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| (Vierter Band des lc/|c|s), 8. Teil, Berlin 1D62, 5.
28-87. -EJ.
22
Kurl Murks
Kupilul ll
birakmaktadir. stelik arti-degere 'sermayenin faizi' derken, ayni za-
manda, bu deyim ile, rant, para zerinden faiz ve iletme kri gibi zel
biimlerinden ayri olarak, arti-emegin genel biimini kastettigini vurgu-
luyor. Ve gene de, bu zel biimlerden birisinin adini, faizi, genel biim
iin ad olarak seiyor. Ve bu, onun iktisadi argoya dmesine yetmitir."*
Bu son pasaj Rodbertus'a kalip gibi oturuyor. O da,kendisine
ulatigi biimiyle, iktisat kategorilerinin bir tutsagidir. O da, gene, dn/
m alt biimlerinden birisinin adini, ranti, arti-degere uyguluyor, ve by-
lece onu iyice belirsizletiriyor. Bu iki yanilginin sonucu iktisadi argoya
dmesi, Ricardo'ya kiyasla ileriligini eletirel biimde srdrmemesi
ve bunun yerine, onun bitmemi teorisini daha kabugundan bile kurtul-
madan, her zaman oldugu gibi getirmekte ok ge kaldigi bir topya
iin temel olarak kullanma yanliina dmesidir. Kitapik 1821'de yayin-
lanmiti ve Rodbertus'un 1842 tarihli "rant"ini btnyle nceden se-
zinlemi bulunuyordu.
Bizim kitapik, yirmilerde, rikardocu deger ve arti-deger teorisini,
proletaryanin ikarina, kapitalist retime kari ikartan [sayfa 24| ve burju-
vazi ile onun kendi silahlariyla savaan btn bir yazinin en u karako-
lundan baka bir ey degildir. Owen'in tm komnizmi, ekonomik
sorunlarda polemige giritigi kadariyla Ricardo'ya dayaniyordu. Ondan
baka, Marx'in daha 1847'de Proudhon'a kari (V/se|e Je |c |/|oso-
|/e, s. 4D)** bazilarinin szn ettigi, Edmonds, Thompson, Hodgskin,
vb., vb. "ve drt sayfa daha |e |en:e|/ gibi daha epeyce yazar vardi. Bu
yazi bollugu arasindan, ben, geliigzel unlari seiyorum: William
Thompson, 4n lnq0/|y /n|o ||e P|/nc/|es o/ ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||,
mos| conJ0c|/|e |o l0mcn lc/ness, yeni bir baski, London 185O.
1822'de yazilan bu yapit ilk kez 1824'te yayinlandi. Burada da gene,
retici olmayan siniflar tarafindan elkonulan servet, her yerde, iinin
rnnden bir indirim olarak tanimlanmakta ve olduka agir szckler
kullanilmaktadir. Yazar diyor ki: "Toplum denilen eyin devamli abasi,
retken emekiyi, kendi emeginin rnnn elden geldigince kk
bir kismi kariliginda alitirmak iin kandirmak, aldatmak, korkutmak
ve zorlamak olmutur." (s. 28.) "Emeginin mutlak rn btnyle ona
niin verilmesin" (s. 82.) "Kapitalistler tarafindan retken emekiler-
den, rant ya da kr adi altinda kopartilip alinan bu miktar bedelin, top-
ragin ya da teki nesnelerin kullanimi kariligi oldugu iddia ediliyor. ...
Onun retken glerinin zerinde ve onun araciligi ile elde edilebilecegi
btn fiziki malzemeler, ikarlari ona karit bulunan kimselerin ellerin-
de bulunduguna ve bunlari herhangi bir biimde kullanmasi iin onlarin
rizasi zorunlu bir koul olduguna gre, o daima, /enJ/ eme/n/n mey-
|e|e|/n/n, abalarinin kariligi olarak ona vermeyi uygun grecekleri /|s-
* l|/J., 5. 252-58. -EJ.
** Karl Marx, Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari. Ankara 1D7D, s. 78. -EJ.
23
Kurl Murks
Kupilul ll
m| iin bu kapitalistlerin merhametlerine siginmi ya da siginmak zorun-
da kalmi olmayacak midir" (s., 125.) "... ster kr, ister vergi ya da hir-
sizlik densin, e|/on0|cn 0|0n|e|/n miktari ile orantili olarak, vb.." (s. 126.)
Bu satirlari biraz da kmseme duygusuyla yazdigimi itiraf et-
mem gerekir. ngiltere'de yirmilerin ve otuzlarin anti-kapitalist yazininin,
Marx'in Fe|se/en/n Se/c|e|/'nde bile ona dogrudan degindigi ve rnegin
1821 tarihli kitapikta oldugu gibi, lc/|c|'in birinci cildinde Raven-
stone'den, Hodgskin'den, vb. tekrar tekrar aktarmalar yaptigi halde, Al-
manya'da btnyle bilinmemesi olgusu zerinde fazla durmak istemi-
yorum. Ne var ki, [sayfa 25| bu, resmi ekonomi politikteki korkun yoz-
lamayi ylesine tanitliyor ki, yalniz Rodbertus'un etegine umutsuzlukla
sarilan, "gerekten hi bir ey grenmemi" l/|e|c|0s |0|c|/s'in* degil,
"bilgeligi ile vnen", resmen ve trenle atanmi profesr** bile, Marx'i,
'Adam Sinith ve Ricardo'da dahi bulunabilecek eyleri Rodbertus'tan
airmakla ciddi ciddi sulayacak kadar kendi klasik ekonomi politigini
unuttugunu gsteriyor.
yi ama, Marx'in, arti-deger zerine sylediklerinde yeni olan ne-
dir Rodbertus da dahil kendinden nce gelen btn sosyalist iktisatilarin
teorileri herhangi bir etki yaratmaksizin yokolup gittigi halde, nasil oluyor
da, Marx'in arti-deger teorisi, btn uygar lkelerde bulutsuz gkyzn-
den den bir yildirim gibi bir etki yaratiyordu
Kimya tarihi bunu aiklayan bir rnek veriyor:
Geen yzyilin sonuna kadar ||o/s|/c teorinin hl egemen ol-
dugunu biliyoruz. Bu teoriye gre, yanmanin aslinda undan ibaret ol-
dugu varsayiliyordu: varoldugu kabul edilen bir tz, ||o/s|on adinda
mutlak yanici bir madde, yanan cisimden ayriliyordu. Bazi olaylarda
epeyce zorlanmasi gerekmekle birlikte bu teori, kimyasal olaylarin ogu-
nu aiklamaya yetiyordu. Ne var ki, 1774'te Priestley'in elde ettigi bir tr
hava "ylesine saf ya da ||o/s|on'dan arinmiti ki, normal hava buna
gre ok kariik grnyordu." O, buna, "||o/s|/c olmaktan ikarilmi
hava" adini verdi. Ondan kisa bir sre sonra Scheele, sve'te ayni tr-
den bir hava elde etti ve bunun atmosferde varligini gsterdi. Ayrica o,
bu tr havanin, kendi iersinde ya da normal hava iersinde bir cisim
yandigi zaman yokoldugunu grd ve bu yzden ona, "ate-hava" adini
verdi. "Bu olgulardan u sonuca ulati ki, ||o/s|on ile atmosferin ge-
lerinden birisinin birlemesinden (yani, yanmadan) dogan bileim, tp-
ten kaan ate ya da sicakliktan baka bir ey degildi."
2
Priestley ile Scheele, ellerinin altindaki eyin ne oldugunu bil-
meksizin oksijen retmi oluyorlardi. Bunlar, "kendilerine ulatigi bii-
miyle" ||o/s|/c "kategorilerin tutsagi olarak kaliyorlardi". Btn
||o/s|/c grleri altst edecek ve kimyada devrim yaratacak bir ge,
* Engels, R. Meyer'i anitiriyor. -EJ.
** Engels, Alman vlger iktisati A. Wagner'i anitiriyor. -EJ.
24
Kurl Murks
Kupilul ll
onlarin elinde kisir ve meyvesiz kaliyordu. [sayfa 26| Ama Priestley hemen
bu buluunu Paris'teki Lavoisier'ye bildirdi ve o da bu bulu araciligi ile
btn ||o/s|/c kimyayi tahlil ederek, bu yeni tr havanin yeni bir kimy-
asal ge oldugu ve yanmanin, ||o/s|on'un yanmakta olan cisimden
cy|||mcs|nJcn degil, bu yeni genin o cisimle |/|emes/nJen ileri geldigi
sonucuna ulati. Bylece, ||o/s|/c biim iersinde baaagi duran btn
kimyayi ilk kez ayaklari zerine yerletiren o oldu. Ve o, daha sonra id-
dia ettigi gibi, oksijeni, diger ikisi ile ayni zamanda ve onlardan bagimsiz
olarak retmi olmamakla birlikte, onu yalnizca ne rettiklerini bilmek-
sizin 0|e|m/ |0|0ncn tekiler karisinda oksijenin gerek |0|0c0s0J0|.
Marx'in arti-deger teorisi konusunda kendisinden ncekiler
karisindaki durumu, Lavoisier'nin, Priestley ve Scheele karisindaki du-
rumu ile aynidir. rnlerin degerinin imdi bizim arti-deger diye adlan-
dirdigimiz kisminin |c||||, Marx'tan ok nce saptanmiti. Ayrica, azok
bir kesinlikle bunun neden ibaret, bulundugu, yani bu arti-degere elkoy-
an tarafindan kariliginda hi bir edeger denmeyen emegin rnn-
den ibaret oldugu da ortaya konmutu. Ama, kimse daha tesine
gitmemiti. Bazilari klasik burjuva iktisatilari olsa olsa, emegin r-
nnn, emeki ile retim aralarinin sahibi arasinda neye gre bll-
dgn aratirmilardi. tekiler sosyalistler ise, bu blnmeyi adalet-
siz bulmular ve bu adaletsizligi ortadan kaldirmanin topik yollarini
aratirmilardi. Bunlarin hepsi de, kendilerine devredildigi biimiyle ik-
tisadi kategorilerin tutsagi olarak kalmilardi.
Marx, burada sahnede grnyor. Ve btn kendisinden nce
gelenlere tamamen karit bir gr benimsedi. Onlarin :0m diye
baktiklari eye, o, yalnizca bir so|0n diye bakti. O, ele almak zorunda ol-
dugu eyin, ne ||o/s|/c olmaktan ikarilmi hava, ne de ate-hava ol-
madigini, yalnizca oksijen oldugunu grmt yani sorun, yalnizca bir
ekonomik olguyu ortaya koymak ya da bu olgu ile sonsuz adalet ve ger-
ek ahlak arasindaki atimayi gstermek degil, tm iktisadi kknden
degitirecek olan ve kullanmasini bilen iin btn kapitalist retimi an-
lamada bir anahtar saglayan bir olguyu aiklamakti. iki noktasi olarak
bu olgu ile, tipki Lavoisier'nin oksijenden balayarak, hazir buldugu ||o-
/s|/c kimyanin kategorilerini incelemesi gibi, o da hazir buldugu btn
iktisat kategorilerini inceledi. Arti-degerin ne oldugunu anlamak iin,
Marx'in, degerin ne oldugunu [sayfa 27| ortaya ikarmasi gerekiyordu. Her
eyden nce rikardocu deger teorisini eletirmesi gerekiyordu. Bylece,
emegin deger reten zelligini tahlil etti ve degeri reten emegin ne
oldugunu, ve bunu niin ve nasil yaptigini ilk o saptadi. Degerin, |0 tr
donmu emekten baka bir ey olmadigini buldu ve bu, Rodbertus'un
son nefesini verene kadar hi kavramadigi bir noktaydi. Ardindan Marx,
2
Roscre-Schorlemmer, 40s/0|||/c|es le|||0c| Je| C|em/e. Braunschweig 1877, 1. s. 18 ve
18.
25
Kurl Murks
Kupilul ll
metalarin para ile bagintisini inceledi ve metalarin znde bulunan deg-
er sayesinde, metalarin ve meta-degiiminin nasil ve niin meta ve para
karitligini yaratmak zorunda bulundugunu sergiledi. Onun bu temele
dayanan para teorisi ilk tam kapsamli teoridir ve her yerde, zimnen
kabul edilmitir. Paranin sermayeye dnmn tahlil etti ve bu dn-
mn, emek-gcnn alimina ve satimina dayandigini gsterdi. Emek-
gcn, deger retme zelligini emegin yerine koymak suretiyle, rikar-
docu okulun yikilmasina yolaan glklerden birisini, yani sermaye ile
emegin karilikli degiimini, degerin emek tarafindan belirlendigi yolun-
daki rikardocu yasa ile uyumlu hale getirilmesi olanaksizligini bir dar-
beyle zmlemi oldu. Degimeyen sermaye ile degien sermaye ara-
sindaki ayrimi ortaya koyarak, arti-degerin oluum srecinde izledigi
gerek yolu en kk ayrintilarina kadar izleyebildi ve bylece onu ai-
klayabildi ve kendisinden nceki iktisatilarin hi birisinin ulaamadigi
bir eyi baarmi oldu. Bunlarin sonucu, sermayenin kendi ierisinde,
ne Rodbertus'un ve ne de burjuva iktisatilarinin ne ie yarayacagi ko-
nusunda en kk bir fikre sahip bulunmadiklari, ama ikinci ciltte arpi-
ci biimde yeniden tanitlandigi, nc ciltte daha da tanitlanacagi gibi,
en karmaik iktisadi sorunlarin zmne anahtar saglayan bir ayrimi
koydu. Arti-deger tahlilini daha da teye gtrd ve onun iki biimini,
mutlak ve nispi arti-degeri buldu. Ve bunlarin, kapitalist retimin tarihsel
gelimesinde, farkli, ve her seferinde belirleyici bir rol oynadiklarini g-
sterdi. Bu arti-deger temeli zerinde elimizdeki ilk rasyonel cret teorisi-
ni gelitirdi ve ilk kez, kapitalist birikimin tarihinin anahatlarini ve tarihsel
egilimin bir serimini dzenledi.
Ya Rodbertus Btn bunlari okuduktan sonra, her zamanki gibi
yan tutan bir iktisati olarak o, buna, "topluma bir saldiri"* gzyle
bakiyor ve arti-degerin nereden gelitigini kendisinin, [sayfa 28| daha kisa
ve aik olarak koymu oldugunu gryor ve ensonu btn bunlarin ger-
ekten de "sermayenin bugnk biimi", yani "sermaye kavrami" iin,
yani Bay Rodbertus'un sermaye konusundaki topik dncesi iin de-
gil de, tarihsel olarak varolan sermaye iin geerli oldugunu ilan ediyor.
Tipki, yaaminin sonuna kadar ||o/s|on zerine and iip oksijen ile en
ufak ilikiye girmeyi reddeden koca Priestley gibi. Ne var ki, Priestley,
oksijeni fiilen ilk reten insan oldugu halde, Rodbertus, arti-degerinde
ya da daha dogrusu "rant"inda yalnizca bilinen bir eyi yeniden kefetmi
oldu ve Marx, Lavoisier'den farkli olarak, arti-degerin varligi o|0s0n0 ilk
kendisinin kefettigi gibi bir iddiada bulunmaya da tenezzl etmedi.
Rodbertus 'un gsterdigi teki iktisadi baarilar da aagi yukari
ayni dzeyde. Arti-degeri ileyip bir topya haline getirmesi, Fe|se/en/n
Se/c|e|/'nde Marx tarafindan farkinda olmadan zaten eletirilmi du-
* K. Rodbertus-1agetzow, 8|/e/e 0nJ so:/c|o|/|/sc|e 40/s|:e, Herausge geben von Dr. R.
Meyer. Berlin1881, Bd. 1, s. 111. -EJ.
2
Kurl Murks
Kupilul ll
rumdadir. Yapitin Almanca baskisina yazdigim o nszde sylemi ol-
duklarimdan baka ne denilebilir ki.* Rodbertus'un, ticari bunalimlari,
ii sinifinin dk tketiminin sonulari olarak aiklamasi, Sismondi'de,
No0|ec0x P|/nc/es Je |'Econom/e o|/|/q0e, Kitap IV, Blm IV'te zaten
bulunabilir.
8
Ne var ki, Sismondi'nin aklindaki daima dnya pazariydi,
oysa Rodbertus'un ufku Prusya sinirlarinin tesine gemiyor. cretlerin,
sermayeden mi yoksa gelirden mi ikarildigi konusundaki speklasyon-
lari skolastigin alanina girer ve lc/|c|'in bu ikinci cildinin nc kis-
minda kesinlikle zme baglanmitir. Onun kendine ait rant teorisi,
salt kendisine ait bir mal olarak kalmitir ve Marx'in onu eletiren elyaz-
masi yayimlanana dek** yerinde rahata uyuyabilir. Son olarak, eski
Prusya toprak sahiplerinin sermayenin baskisindan kurtarilmasi iin ne-
rileri de gene btnyle topiktir; nk bunlar, bu konu ile ilgili olarak
ortaya ikan biricik pratik soruna yan izmektedir, yani: Nasil oluyor da
eski Prusyali toprak junkerleri, yilda, diyelim 2O.OOO mark [sayfa 2D| gelire
sahip olup, hi borca girmeksizin, yilda, diyelim 8O.OOO mark harcayabi-
liyorlar
Rikardocu okul, aagi yukari 188O yilinda, arti-deger kayasina bin-
dirdi. Ve bu okulun zmleyemedigi ey, onun izleyicileri vlger iktisat
iinde daha da zmlenemez bir ey olarak kaldi. Bu okulun baarisiz-
ligina yolaan, u iki noktaydi:
1. Emek, degerin lsdr. Ne var ki, canli emek, sermaye ile
degiiminde, kariliginda degiilmi bulundugu maddelemi emekten
daha dk bir degere sahiptir. cretler, belirli bir nicelikteki canli eme-
gin degeri, daima, bu ayni nicelikteki canli emegin dogurdugu ya da bu
niceligin ierisinde somutlatigi rnn degerinden daha azdir. Bu biim-
de konuldugunda, sorun, gerekten de zmlenemez durumdadir.
Sorun, Marx tarafindan tam ve dogru biimde formle edilmi, bylece
de kariligi verilmitir. Bir degere sahip olan ey emek degildir. Deger
yaratan bir faaliyet olarak, o, yerekiminin herhangi bir zel agirliga,
isinin herhangi bir zel sicakliga, elektrigin herhangi zel bir akim kuvve-
tine sahip olmasindan daha fazla herhangi zel bir degere sahip olamaz.
Meta olarak alinip satilan ey, emek degil, emek-gcdr. Emek-gc,
bir meta haline gelir gelmez, onun degeri, toplumsal bir rn olarak bu
metada somutlaan emek tarafindan belirlenir. Bu deger, bu metain
retim ve yeniden-retimi iin, toplumsal olarak gerekli emege eittir.
u halde, emek gcnn, bu biimde tanimlanan degeri esasi zerin-
8
"Bylece servetin az sayida mlk sahiplerinin ellerinde toplanmasi, ipazari gitgide daha
fazla daraltir ve sanayi, kendisini byk devrimlerin tehdit ettigi yerlerde" (yani, bunun hemen
ardindan anlatilan 1817 bunaliminda) "mallarini elden ikartmak iin, di pazarlar aramaya
giderek daha ok zorlanir." No0|ec0x P|/nc/es, 181D basimi, I, s. 816.
* Karl Marx, Fe|se/en/n Se/c|e|/, Sol Yayinlari, Ankara 1D7D. -EJ.
** Burada, daha sonra 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| baligi ile yayinlanan elyazmasina
iaret ediliyor, Bkz: K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| (Vierter Band des lc/|c|s), 2. Teil.
Berlin 1D5D. s. 7-151 -EJ.
27
Kurl Murks
Kupilul ll
den alinip satilmasi, hi bir ekilde degerin iktisadi yasasi ile elimez.
2. Rikardocu deger yasasina gre, eit nicelikteki canli emege
eit deme yapan iki sermaye, teki koullar eit olmak kaydiyla, eit
zaman dnemlerinde, eit degerde metalar ve ayni ekilde eit nicelikte
arti-deger ya da kr retirler. Ama, eger bunlar, eit olmayan nicelikle
canli emek alitirirlarsa, eit arti-degerler ya da rikardocularin dedigi
gibi eit krlar retemezler. Oysa aslinda bunun tersi olur. Gerekte, eit
sermayeler tarafindan alitirilan canli emek ne kadar fazla ya da az
olursa olsun, eit zamanlarda, eit ortalama kr retirler. Bu nedenle
burada deger yasasinda Ricardo'nun kendisinin de farkina vardigi, ama
okulunun da bagdatiramadigi bir eliki bulunmaktadir. Rodbertus da,
ayni ekilde bu elikiyi kaydetmekten baka bir ey yapmamitir. Ama
bu elikiyi zmek yerine, o, bunu, topyasinin iki noktalarindan
birisi yapmitir. (Z0| E|/enn|n/s, [sayfa 8O| s. 181.) Marx, bu elikiyi, daha
Z0| l|/|//'in elyazmasinda zmlemitir.* lc/|c|'in planina gre bu
zm, nc ciltte verilecektir.** Bu, yayimlanana kadar aylar gee-
cektir. u halde, Rodbertus'ta, Marx'in gizli kaynagini ve ondan stn bir
ncy kefettiklerini iddia eden iktisatilar iin, imdi, Rodbertus'un
iktisadinin neleri baarabilecegini gsterme firsati ikmi oluyor. Eger,
bunlar, eit ortalama bir kr oraninin, yalnizca deger yasasini ihlal et-
meksizin degil, bu yasaya dayanarak ne ekilde gerekleebilecegini ve
gereklemesi gerektigini gsterebilirlerse, ben bu konuyu onlarla daha
da tartimaya hazirim. Ama bu arada acele etseler iyi olur. Bu ikinci
cildin parlak incelemeleri ve imdiye degin neredeyse hi elatilmami
alanlardaki yepyeni sonulari, Marx'in kapitalist bir temele dayanan top-
lumsal yeniden-retim srecinin tahlilinin sonal sonularini gelitiren
nc cildin ierigine yalnizca bir giritir. Bu nc cilt iktigi zaman,
Rodbertus denilen iktisatinin adi pek az anilir hale gelecektir.
lc/|c|'in ikinci ve nc ciltleri, Marx'in tekrar tekrar belirttigi
gibi, eine adanacakti.
Londra, Marks'in dogum gn. FREDRCH ENGELS
5 Mayis 1885
[KNC BASKIYA NSZ*
Bu ikinci baski, esas olarak, birincinin sadik bir kopyasidir. Dizgi
yanlilari dzeltilmi, birka slup kusuru giderilmi, yalnizca yineleme-
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| (Vierter Band des lc/|c|s), 2. Teil Berlin 1D5D. -EJ.
** Karl Marx, lc/|c|, nc Cilt, Birinci Kisim ve kinci Kisim, Sol Yayinlari, Ankara 1D78,
s. 88-822. -EJ.
28
Kurl Murks
Kupilul ll
leri ieren bazi kisa paragraflar ikartilmitir.
Hi beklenmeyen glkler gsteren nc cilt, elyazmasi ola-
rak hemen hemen bitmek zeredir. Eger sagligim elverirse, bu sonba-
harda baskiya hazir hale gelecektir. [sayfa 81|
Londra, 15 Temmuz 18D8 FREDRCH ENGELS

Aagida, kolaylik saglamak zere, pasajlarin alindiklari elyazmalari-


ni (II-VIII) gsteren kisa bir liste verilmitir.
BRNC KISIM
s. 85-86, Elyazmasi II'den; s. 86-47, Elyazmasi VIl'den s. 47-51, Elyaz-
masi Vl'dan; s. 51-127, Elyazmasi V'ten; s. 127-181, kitaplardan alintilar
arasinda bulunan not; s. 182'den [Birinci Kismin| sonuna kadar Elyazmasi
IV'ten; ayrica unlar metne katilmitir: s. 14O-142, Elyazmasi VIII'den pasaj;
s, 144-155 ve 151-158, Elyazmasi II'den notlar.
KNC KISIM
s. 164-174, Elyazmasi IV'n sonudur. Buradan, bu kismin sonuna
kadar, s. 174-87O, hepsi de Elyazmasi II'den.
NC KISIM
Blm 18: (s. 871-87D), Elyazmasi II'den.
Blm 1D: I ve II (s. 88O-411), Elyazmasi VIII'den; III (s. 412-414),
Elyazmasi II'den.
Blm 2O: I (S. 415-418), Elyazmasi II'den; yalniz son paragraf (s.
418), Elyazmasi VIII'den.
II (s. 41D-421), esas olarak Elyazmasi II'den.
III, IV, V (s. 422-446), Elyazmasi VIII'den.
VI, VU, VIII, IX (s. 446-462), Elyazmasi II'den;
XIII (s. 5O8-517), Elyazmasi II'den. Blm 21: (s. 518-558), tmyle
Elyazmasi VIII'den. [sayfa 82|
* Balik yayimci tarafindan konmutur. -EJ.
2
Kurl Murks
Kupilul ll
KNC KTAP
SEkMAYENlN DOlA$lM SkECl
30
Kurl Murks
Kupilul ll
3T
Kurl Murks
Kupilul ll
BRNC KISIM
SEkMAYENlN BA$KAlA$lMl
VE BUNlAklN DEVkElEkl

BRNC BLM
PARA-SERMAYE DEVRES
SERMAYENN dairesel hareketi
1
aamada yer alir ve birinci
ciltteki sunuma gre aagidaki dizileri oluturur.
8/|/nc/ ccmc. Kapitalist, meta ve emek pazarinda alici olarak
ortaya ikar; parasi metalara dnr, ya da PM dolaimindan geer.
l//nc/ ccmc. Satin alinan metalarin kapitalist tarafindan retken
tketimi. Burada, o, kapitalist meta reticisi olarak hareket eder; ser-
mayesi retim srecinden geer. Sonu, retimine giren gelerden daha
fazla deger taiyan bir metadir.
t0nc0 ccmc. Kapitalist, pazara satici olarak geri dner; me-
talari paraya dnr, ya da bunlar MP dolaimi hareketinden geer.
Bu duruma gre para-sermayenin dolaim forml yledir: PM
... R* ... M'P'; burada noktalar, dolaim srecinin kesintiye ugradigini,
M' ve P' ise, M ve P'nin, arti-deger ile artmi [sayfa 85| bulundugunu belirti-
1
Elyazmasi II'den. -F.E.
* R = retken sermaye. -.
32
Kurl Murks
Kupilul ll
yor. Birinci ve nc aamalar, birinci ciltte, yalnizca, ikinci aamanin,
yani sermayenin retim srecinin anlailmasi iin gerektigi lde ele
alinmiti. Bu nedenle, sermayenin farkli aamalarinda aldigi ve
dolaiminin yinelenmesi sirasinda bazan brndg bazan siyrildigi eitli
biimler incelenmemiti. Oysa imdi bu biimler incelememizin dogru-
dan dogruya konusudur.
Bu biimleri saf halleri ierisinde kavramak iin, her eyden nce,
bu biimlerin degimesi ve olumasi ile ilgisi bulunmayan btn etmen-
lerin bir yana birakilmasi gerekir. te bunun iin burada metalarin yalniz
degerleri zerinden satildiklari degil, ayni zamanda bunun daima ayni
koullar altinda yer aldigi kabul edilmitir. Ayni ekilde, dolaim hareke-
ti sirasinda ortaya ikabilecek deger degiiklikleri de dikkate alinmamitir.
I. BRNC AAMA. PM
2
PM, bir para tutarinin bir meta tutarina evrilmesini temsil edi-
yor; alici parasini metalara, saticilar metalarini paraya eviriyor. Metala-
rin bu genel dolaim hareketini ayni zamanda bireysel bir sermayenin
bagimsiz dolaiminda ilevsel bakimdan belirli bir kesit haline getiren
ey, esas olarak, hareketin biimi degil onun maddi ierigi, yani para ile
yer degitiren metalarin zgl kullanim niteligidir. Bu metalar bir yan-
dan retim aralaridir, te yandan, kendilerine zg nitelikleri, imal edi-
lecek zel trden mallara dogal olarak uyma zorunda bulunan metalarin
retiminde kullanilan emek-gc, malzeme ve personel gibi etmenler-
dir. Eger biz, emek-gcne E, retim aralarina A dersek, satin alina-
cak metalarin toplami M, E + A'ya eit olur, ya da kisacasi M< olur.
Bu nedenle, z bakimindan dnldgnde PM, PM< forml
ile temsil edilir. Yani PM, PE ile PA'nin bileiminden ibarettir. Para
miktari, P, iki kisma ayrilmitir; bunlardan biri emek-gcn, digeri re-
tim aralarini satinalmaktadir. Bu iki dizi satinalma, birbirinden tama-
miyla farkli pazarlara aittir; birisi gerek anlamiyla meta pazarina, digeri
ise emek pazarina.
P'nin kendilerine dntg metalarin nitel bakimdan bylece
blnmeleri diinda, PM< forml, ayrica ok [sayfa 86| karakteristik
bir nicel ilikiyi de temsil eder. Bildigimiz gibi, emek-gcnn degeri ya
da fiyati, onu bir meta olarak satia arzeden sahibine cret eklinde,
yani arti-emegi ieren emek miktarinin fiyati olarak denir. Szgelii,
eger emek-gcnn gnlk degeri be saatlik emegin ilin degerin-
deki rnne eit ise, bu miktar, alici ile satici arasindaki szlemede,
diyelim on saatlik emegin fiyati ya da creti olarak yer alir. Eger byle
bir szleme rnegin 5O ii ile yapilmi ise, bunlar, alici iin gnde top-
lam 5OO saat aliacaklar demektir; bu zamanin yarisi ya da herbiri 1O
2
Temmuz 1878 tarihi ile balayan Elyazmasi VII'nin balangici. -F. E.
33
Kurl Murks
Kupilul ll
saatlik 25 ignne eit 25O saati, yalnizca arti-emegi temsil eder. Sati-
nalinacak retim araci miktar ve hacminin, bu emek kitlesinin kullani-
mina yeterli olmasi gerekir.
Demek oluyor ki, PM< forml, yalnizca belli bir miktar para-
nin, diyelim 422 sterlinin, buna tekabl eden miktarda retim araci ve
emek-gc ile degiildigi eklinde bir nitel ilikiyi belirtmekle kalmiyor,
ayni zamanda E, yani paranin emek-gc iin harcanan kismi ile, A,
yani paranin retim aralari iin harcanan kismi arasindaki nicel bir
ilikiyi de belirtmi oluyor. Bu iliki balangita fazla emek miktari ile,
belli sayida emekinin harcadigi arti-emek miktari ile belirlenir.
Eger rnegin bir iplik fabrikasinda 5O emekinin haftalik creti 5O
sterlin tutuyorsa, eger haftalik 8.OOO saatlik bir emegin 1.5OO saati arti-
emek iplige dnen deger ise, bu 8.OOO saatteki retim aralarinin
degeri iin 872 sterlin harcanmasi gerekir.
eitli sanayi kollarinda ek emek kullanilmak suretiyle, retim
aralari biiminde ne kadar ek degere gereksinme duyulacagini burada
ele almanin yeri yoktur. nemli olan nokta, paranin, retim aralari iin
harcanan kisminin PA ile satin alinan retim aralarinin mutlaka
yeterli miktarda olmasi, yani balangita ona gre hesaplanmi olmasi,
uygun oranda saptanmi bulunmasidir. Baka bir deyile, retim arala-
ri miktarinin, kendisini rne dntrecek emek miktarini emmeye
yetecek kadar olmasi gerekir. Eger eldeki retim araci yeterli degilse,
satin alanin tasarrufundaki emek fazlasi kullanilamayacak ve emek ze-
rindeki tasarruf hakki boa gidecektir. Yok eger, retim araci miktari
elde bulunan emekten fazla ise, bunlar, emek ile doymu hale getirile-
meyecek, rne dntrlemeyecektir.
PM < tamamlanir tamamlanmaz, alicinin tasarrufunda bazi
yararli nesnelerin retimi iin gerekli retim aralari ile [sayfa 87| emek-
gcnden daha fazlasi bulunur. Emek-gcn akici hale getirmekte daha
byk olanaga ya da bu emek-gcnn degerinin yerine konulmasi iin
gerekli olandan daha byk bir emek miktarina sahiptir; ayni zamanda,
bu miktardaki emegin gereklemesi ya da maddelemesi iin gerekli
retim aralarina da sahiptir. Bir baka deyile, onun tasarrufu altinda,
imdi, retimin gelerinden daha byk degerde nesnelerin retimini
gerekletirecek etmenler, yani arti-degeri ieren bir meta kitlesinin re-
timi iin gerekli etmenler vardir. Para eklinde yatirdigi deger, imdi,
(metalar halinde) arti-deger yaratan bir deger olarak, maddi bir biime
brnmtr. Kisacasi, deger, burada, deger ve arti-deger yaratma gc-
ne sahip retken sermaye durumunda ya da biiminde bir varlik halin-
dedir. Bu biimdeki sermayeye biz R diyelim.
imdi R'nin degeri, E + A'ya eittir ve bu da E ve A ile degiilen
P'ye eittir. P, R'nin ayni sermaye-degerindedir, ancak farkli bir varolu
biimine sahiptir; o, para durumunda ya da biiminde sermaye-deger-
dir, yani c|c-se|mcyeJ/|.
34
Kurl Murks
Kupilul ll
PMc|c-se|mcyen/n, 0|e|/en se|mcyeye dnmesi oluyor. Bu-
rada irdeledigimiz dolaim diyagraminda para, sermaye-degerin ilk tai-
yicisi olarak grnyor ve para-sermaye, bu nedenle, sermayenin yatiril-
digi biimi temsil ediyor.
Para-sermaye biimindeki sermaye, para ilevini grebilecek bir
durumdadir, ve bu durumuyla, evrensel satinalma ve evrensel deme
araci ilevlerini yerine getirir. (Son sz edilen demede, emek-gc,
ilknce satin alindigi halde, kariligi, faal duruma geirilmeden den-
mez. retim aralarinin pazarda hazir bulunmamasi, nceden sipari
edilme zorunda kalinmasi lsnde, PA biimindeki para, ayni
ekilde deme araci olarak i grr.) Bu olanak, para-sermayenin ser-
maye oluundan degil, para oluundan ileri gelir.
te yandan, para biimindeki sermaye-deger, para ilevleri diinda
herhangi bir ilevi yerine getiremez. Para ilevini sermayenin ilevine
eviren ey, bunlarin sermaye hareketinde oynadigi belirli roldr, ve bu
nedenle, ayni zamanda, bu ilevlerin [sayfa 88| i grdkleri aama ile ser-
maye dolaiminin diger aamalari arasindaki i bagintidir. rnegin burada
ele aldigimiz durumda para, bir araya geldiklerinde retken sermayenin
maddi biimini temsil eden metalara dnmtr, ve bu biim, zaten
gizil ve potansiyel olarak kapitalist retim srecinin sonucunu ierir.
PM< ifadesinde, para-sermaye ilevini yerine getiren paranin bir
kismi, bu dolaim hareketini tamamlamak suretiyle sermaye niteligini
yitirdigi, ama para zelligini korudugu bir ilevi stlenmi olur. Para-ser-
maye P'nin dolaimi, PA ve PE'ye, yani retim aralari satin alinmasi
ve emek-gc satinalinmasina blnmtr. Bu sz edilen srecin ken-
disini inceleyelim. PE, emek-gcnn kapitalist tarafindan satin alin-
masidir. Bu, ayni zamanda, emek-gcnn cret biimi kabul edildigine
gre, biz, buna, burada emegin diyebiliriz sahibi bulunan emeki ta-
rafindan satilmasidir. Burada alici iin PM (= PE) ne ise, diger btn
satinalmalarda oldugu gibi, EP (=MP) satici (emeki) iin odur. Onun
emek-gcn satmasidir. Bu, dolaimin ilk aamasi, ya da metain ilk
bakalaimidir. (Buch I, Kap. III, 2a.)* Bu, emek saticisi iin, metainin
para-biime dnmesidir. Emeki, bylece elde ettigi parayi gereksin-
melerini gidermek iin, tketim nesneleri iin, gerekli metalara yava
yava harcar. Bu yzden emekinin metainin dolaiminin btn, EP
M olarak ortaya ikar; yani nce EP (= MP) ve sonra PM eklinde,
metalarin basit dolaimi genel biimi iersinde, MPM olarak kendini
gsterir. Bu durumda para yalnizca geici bir dolaim araci, bir metain
bir digeri ile degiiminde ancak bir aratir.
PE, para-sermayenin retken sermayeye dnmesinde karak-
teristik bir andir, nk o, para biiminde yatirilan degerin sermayeye,
* Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, Birinci Kisim, kinci Kesim, Sol Yayinlari, Ankara 1D78,
s.l1D-12D. -EJ.
35
Kurl Murks
Kupilul ll
arti-deger reten bir degere gerekten dnmesi iin temel kouldur.
PA yaliniz PE srecinde satin alinan emek miktarinin gerekletiril-
mesi amaci bakimindan gereklidir; bu konu bu gr aisindan birinci
cildin ikinci kisminda, "Paranin Sermayeye Dnm" baligi altinda
tartiilmiti. Bu, noktada ayni konuyu baka bir aidan da gzden geir-
memiz gerekiyor; zellikle, sermayenin kendisini ortaya koydugu biim
[sayfa 8D| olarak para-sermaye ynnden incelememiz gerekiyor. PE'ye,
genellikle, kapitalist retim tarzinin ayirdedici zelligi olarak bakilir. Ne
var ki, emek-gc fiyatini, cretleri yerine koymak iin gerekli olanin
zerinde bir emek miktarinin verilmesini ngren bir satinalma
szlemesini temsil eden emek-gc satin alinmasi; u halde yatirilan
degerin sermayeletirilmesi ya da ayni ey demek olan arti-deger reti-
mi iin temel koul arti-degerin verilmesi, hi de yukarda gsterilen
nedenden tr degildir. Tersine, biimi nedeniyle ona bu gzle bakilir,
nk cret biimindeki c|c, emek satinalmaktadir ve bu durum, para
sisteminin ayirdedici zelligidir.
Bu, ayirdedici zellik olarak alinan biimdeki mantiksizlik da de-
gil-dir. Tersine, bu mantiksizlik dikkate alinmamaktadir. Mantiksizlik u
olgu-da yatmaktadir ki, deger yaratan bir ge olarak emegin kendisi
herhangi bir degere sahip olmadigi gibi, bu yzden de, herhangi belirli
miktarda emek, fiyatinda, yani edegeri olan belirli nicelikte parada ifa-
desini bulan bir degere de sahip bulunmamaktadir. Ama biz, cretlerin,
kilik de- gitirmi biimlerden baka bir ey olmadiklarim biliyoruz;
szgelii bir gnlk emek-gcnn fiyati, bu emek-gcnn bir gnde
akici hale getirdigi emegin fiyati olarak kendini gsterdigi bir biimdir.
Bu emek-gcnn diyelim alti saatlik emekle rettigi deger, emek-gc-
nn oniki saatlik faaliyeti ya da iler halde olmasinin degeri olarak by-
lece ifade edilmitir.
PE'ye, para sistemi denilen eyin ayirdedici zelligi, bu sistemin
alameti farikasi olarak bakilir; nk emek, burada, sahibine ait bir meta,
para da alici u halde para ilikisi (yani insan faaliyetinin satilmasi ve
satin alinmasi) nedeniyle olarak grnr. Ne var ki para, P henz para-
sermayeye dnmeden, ekonomik sistemin genel niteliginde herhan-
gi bir degiiklik olmadan, hizmet denilen eylerin satin alicisi olarak ok
nceden ortaya ikar.
Ne tr bir metaya dntg para iin hi farketmez. O, yalniz
fiyatlari ile de olsa belli bir miktarda parayi dnsel olarak temsil et-
tiklerini gsteren, paraya dnmeleri olasiligini taiyan ve para ile yer
degitirmedike sahipleri iin kullanim degerlerine dnebilecekleri
biime brnmeyen btn metalarin evrensel edegeridir. Emek-gc
bir kez, sahibine ait bir meta olarak pazara gelince, ve satii emek kariligi
deme [sayfa 4O| biimini alarak cret ekline brnnce, alimi ile satimi
artik herhangi bir metadan daha airtici degildir. Burada karakteristik
olan ey, emek-gc metainin satin alinabilir oluu degil, emek-gc-
3
Kurl Murks
Kupilul ll
nn bir meta olarak ortaya ikiidir.
PM< , yani para-sermayenin retken sermayeye dnmesi
yoluyla, kapitalist, retimin nesnel ve kiisel etmenlerini, bunlar metalar-
dan olutuguna gre, biraraya getirmi olur. Eger para ilk kez retken
sermayeye dntrlm ise, ya da sahibi iin ilk kez para-sermaye
ilevini gryorsa, kapitalistin ie, emek-gcn satinalmadan nce bi-
nalar, makineler, vb. gibi retim aralari satinalmakla balamasi gerekir.
nk emek-gcn diledigi gibi harekete geirmek durumunda kalir
kalmaz, bunu emek-gc olarak kullanabilmesi iin retim aralarina
sahip olmak zorundadir.
Durumun kapitaliste sergilenmesi byledir.
Emeki aisindan ise yledir: Satilana ve retim aralari ile iliki
iine girene dek kendi emek-gcnn retken biimde uygulanmasi
olanaksizdir. Satiindan nce emek-gc, bu yzden, retim aralarin-
dan, yani uygulanmasinin maddi koullarindan ayri olarak vardir. Bu
ayrilik halinde emek-gc, ne sahibi iin kullanim-degeri retiminde
dogrudan dogruya, ne de yaamini srdrebilmek iin onun satii ile
meta retiminde kullanilamaz. Ama satii sonucu retim aralari ile
iliki iine sokuldugu andan balayarak, tipki retim aralari gibi, ali-
cinin retken sermayesinin bir kismini oluturur.
PE hareketinde para sahibi ile emek-gc sahibinin yalnizca
alici ve satici ilikisi iersine girdikleri, birbirlerinin karisina, para sahibi
ve meta sahibi olarak iktiklari dogrudur. Bu bakimdan bunlar salt bir
para ilikisi iersine girerler. Ama ayni zamanda alici, daha balangita,
emek-gcnn sahibi tarafindan retken bir biimde harcanimi iin mad-
di koullar olan retim aralarinin sahibi sifatiyla da ortaya ikar. Bir
baka deyile, bu retim aralari, bir bakasinin mali olmasi nedeniyle
emek-gc sahibi ile karitlik halindedir. te yandan, emegini satan
kimse, bir bakasinin emek-gcne fiyat bien ve gerekten retken
sermaye olabilmesi iin bu emek-gcn sermayesiyle btnletirmek
zorunda olan bir alici ile yzyze gelir. Bu nedenle kapitalist ile cretli-
emeki arasindaki sinif ilikisi, PE hareketinde (emeki ynnden EP
hareketinde) [sayfa 41| yzyze geldikleri anda balami demektir. Bu, bir
alim-satim, bir para ilikisidir, ama alicinin kapitalist, saticinin cretli-
emeki oldugu kabul edilen bir alim-satimdir. Ve bu ilikisi, emek-gc-
nn gereklemesi iin gerekli koullardan, yani geim aralari ile retim
aralarinin bir bakasinin mali olarak emek-gc sahibinden ayrilmi
olmasi olgusundan dogar.
Biz, burada, bu ayrilmanin kkeni ile ilgilenmiyoruz. PE hareketi
balar balamaz bu ayrilik varolur. Bizi burada ilgilendiren ey udur:
Eger PE, burada, para-sermayenin ya da sermayenin varolu biimi
olarak paranin bir ilevi olarak ortaya ikiyorsa, bu, salt paranin burada,
yararli bir insan faaliyeti ya da hizmeti iin deme araci roln yklen-
mesinden ileri gelmez; u halde, bu, hi bir zaman paranin deme araci
37
Kurl Murks
Kupilul ll
ilevi sonucu dogmu degildir. Paranin bu ekilde harcanabilmesinin
tek nedeni, emek-gcnn kendisini, kendi retim aralarindan (emek-
gcnn kendisinin retim araci olarak geim aralari da buna dahildir)
ayrilmi durumda bulmasi ve bu ayriligin ancak emek-gcnn retim
aralari sahibine satilmasiyla stesinden gelinebilmesidir; ite bunun iin,
emek-gcnn faaliyeti ki bu hi bir zaman kendi fiyatinin yeniden-
retimi iin gerekli-emek miktari ile sinirli degildir-, ayni ekilde, onu sa-
tinalani ilgilendirir. retim sreci sirasindaki sermaye ilikisi, yalnizca bu
ilikinin dolaim hareketinin, alici ile saticinin kari kariya geldikleri
farkli temel ekonomik koullarin, bunlarin sinif ilikilerinin dogasinda
varolmasindan dogar. Bu ilikiyi yaratan, niteligi nedeniyle para degildir;
daha ok, salt para-ilevinin sermaye-ilevine dnmesine yolaan bu
ilikinin varligidir.
Para-sermaye (imdilik biz, burada, karimiza iktigi, zel ilevinin
sinirlari ierisinde yalniz bu sermaye ile ilgileniyoruz) kavraminda iki
yanli, ya birbirlerine paralel ya da kesierek giderler. nce, sermaye-
degerin, para-sermaye niteligi ierisinde yerine getirdigi ilevler ki, o bu
ilevleri salt para biiminde olmasi nedeniyle yerine getirebilir yanlilikla
onun sermaye niteligine baglanir; oysa bunlar yalnizca sermaye-degerin
para biimine, para olarak grndg biime baglidirlar. Sonra, bunun
tersine, para-ilevinin onu ayni zamanda sermaye-ilevi haline getiren
zgl ierigi, paranin niteligine (para burada sermaye ile karitiriliyor)
baglanir; oysa para-ilevi, burada, PE [sayfa 42| hareketinin belirttigi tr-
den, ve salt meta dolaiminda ve buna tekabl eden para dolaiminda
hi bulunmayan toplumsal koullari ngrr.
Kle alim-satimi, eklen ayni zamanda bir meta alim-satimidir,
Ama klelik olmaksizin, para bu ilevi yerine getiremez. Eger klelik
varsa, ite o zaman kle alimina para yatirilabilir. Buna karilik, sirf para-
nin varligi kleligi olanakli kilamaz.
Bir insanin kendi emek-gcn (kendi emeginin satii biiminde
ya da cret biiminde) satmasinin tek baina bir olgu oluturmayip,
meta retimi iin toplumsal kesin bir koul olabilmesi, ve bu nedenle
para-sermayenin, toplumsal boyutta, yukarda tartimasi yapilan PM<
ilevini yerine getirebilmesi iin, retim aralan ile emek-gc arasinda
balangita bulunan bagin zldg tarihsel srecin varligi kabul edilir;
bu sre sonucudur ki, byk halk yigini, retim aralarindan yoksun
emekiler, bu retim aralarina sahip bulunan emeki-olmayanlar ile
yzyze gelmilerdir. Bu durumda, retim aralari ile emek-gc arasin-
daki bagin biiminin, zlmeden nce, emekinin kendisi de bir re-
tim araci olarak diger retim aralarina dahil bulunma biiminde, ya da
kendisi bunlara sahip olmak biiminde olmasinin bir nemi yoktur.
PM< ilikisinin ardinda yatan ey dagilimdir, bu dagilim, tke-
tim nesnelerinin dagilimi gibi aliilagelen anlamda olmayip, retim ge-
lerinin kendisinin dagilimidir; retimin maddi etmenlerinin yogunlamasi
38
Kurl Murks
Kupilul ll
bir yanda, emek-gcnn bir baina te yanda olmasidir.
retim aralari, retken sermayenin bu maddi kismi, bu nedenle
PE hareketi, evrensel, toplumsal bir hareket halini almadan nce
emekinin karisina bu haliyle, yani sermaye olarak ikmak zorundadir.
Kapitalist retimin bir kez yerletikten sonra daha sonraki geli-
melerinde yalniz bu ayriligi yeniden yaratmakla kalmayip bunun boyut-
larini, egemen toplumsal koul halini alincaya kadar gitgide genilettigini
daha nce grmtk.* Bununla birlikte, bu sorunun baka bir yani da-
ha vardir. Sermayenin dogup gelimesi ve retimi denetimi altina alabil-
mesi iin, ticaretin gelimesinde belli bir aamaya ulailmasi kabul edilir.
Bu nedenle bu, ayni zamanda meta dolaimina ve dolayisiyla meta [sayfa
48| retimine de uygulanir; nk, sati iin, yani meta olarak retilme-
dike hi bir nesne meta olarak dolaima giremez. Ne var ki, kapitalist
retim bunun temeli grevini yklenene dek meta retimi, retimin
normal ve egemen tipi haline gelemez.
Szde kyllerin kurtulu hareketinin sonucu, tarimi serflerin
zorunlu emegi yerine cretli-emekilerin yardimi ile yrtmek zorunda
kalan Rus toprak sahipleri iki eyden yakiniyorlar: Birincisi, para-serma-
ye kitligindan. rnegin, daha rn satilmadan nce, tam da ilk koul
olan nakit para kitligi varken olduka ok byk meblaglarin cretli-
emekilere denmesi gerektigini sylyorlardi. retimin kapitalist biim-
de yrtlebilmesinden nce, zellikle cretlerin denmesi iin sermaye-
nin para eklinde daima hazir olmasi gerekir. Ama toprak sahipleri um-
udu kesmemeliydiler. nsan beklemeyi bilmeliydi; zamani gelince sa-
nayi kapitalisti emri altinda yalniz kendisine ait parayi degil, |'c|en| Jes
c0||es'u** da bulacakti.
kinci yakinma daha da ilgintir. Bu yakinma, insanin elinde pa-
rasi olsa bile her zaman yeter sayida emeki bulunmamasi yolundaydi.
Nedeni uydu ki, Rus iftlik-emekileri, ky topluluklarinda topragin or-
tak mlkiyeti yznden, retim aralarindan tamamen ayrilmamilar ve
dolayisiyla, szcgn tam anlamiyla henz "serbest cretli-emeki" ola-
mamilardi. Ama bu cretli-emekinin toplumsal lekte varligi, PM
iin, paranin metaya evrilmesi, para-sermayenin retken sermayeye
dntrlebilmesi iin bir s/ne q0c non'dur.***
Bu nedenle, urasi apaiktir ki, para-sermayenin dolaim forml
PM ... R ... M'P', ancak daha nceden gelimi bulunan kapitalist re-
tim temeli zerinde sermaye dolaiminin dogal biimidir; nk bu,
toplumsal lekte bir cretli-emekiler sinifinin varligini ngrr. Kapi-
talist retimin, yalniz meta ve arti-deger yaratmakla kalmayip, ayni za-
manda gitgide artan lde bir cretli-emekiler sinifini yeniden-rettigini,
ve dogrudan reticilerin byk ogunlugunu bu sinifa kattigini grm
* Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, Yedinci Kisim. -EJ.
** Bakalarinin parasi. -.
*** Zorunlu neden yc Jc olmazsa olmaz. -.
3
Kurl Murks
Kupilul ll
bulunuyoruz. Bunun gerekletirilmesinin ilk koulu, devamli bir cretli-
emekiler sinifinin varligi oldugu iin, PM ... R ... M'P', retken ser-
maye biiminde bir sermayeyi, yani retken sermaye dolaimi biimini
ngrr. [sayfa 44|
II. KNC AAMA
RETKEN SERMAYENN LEV
Bizim burada inceledigimiz sermaye dolaimi, PM dolaimi ha-
reketiyle, paranin metalara dnmesiyle, yani satinalmayla balar.
Dolaimin, bu nedenle, karit bir bakalaim ile, MP ile, metalarin para-
ya dnmesiyle, yani satila tamamlanmasi gerekir. Ama PM <
hareketinin dogrudan sonucu, para biiminde yatirilan sermaye-deger
dolaiminin kesintiye ugramasidir. Para-sermayenin retken sermayeye
dnmesiyle sermaye-deger, artik dolaima devam edemeyecegi, t-
ketime, yani retken tketime girmek zorunda oldugu maddi bir biim
kazanmitir. Emek-gcnn, emegin kullanimi, ancak emek-sreci ier-
sinde maddeleebilir. Kapitalist, emekiyi klesi olmadigi ve emek-gc-
nn belli bir sre iin kullanma hakki diinda bir ey satinalmadigi iin
bir meta gibi tekrar satamaz. te yandan, kapitalist, bu emek-gcn
onun yardimiyla meta yaratmak iin retim aracindan yararlanma diinda
kullanamaz. Demek ki, birinci aamanin sonucu, ikinci aamaya, ser-
mayenin retkenlik aamasina giritir.
Bu hareket, PM< ... R forml ile temsil edilmitir ve noktalar
sermaye dolaiminin kesintiye ugradigini belirtmektedir, oysa dairesel
hareketi devam etmektedir, nk metalarin dolaim alanindan retim
alanina gemektedir. lk aama, para-sermayenin retken sermayeye
dnmesi, bu neden1e, ikinci aamanin, retken sermayenin iler hale
gelmesinin salt bir habercisi ve balangi anidir.
PM< , bu hareketi yapan bireyin emrinde herhangi bir kulla-
nim-biiminde degerlerin bulundugunu degil, ayni zamanda, bunlara
para biiminde sahip oldugunu, yani onun para sahibi oldugunu da n-
grr. Ne var ki, bu hareket, salt bir para elden ikarma hareketinden
ibaret oldugu iin, bireyin para sahibi olarak kalabilmesi ancak parayi
elden ikarma hareketinin ayni zamanda paranin dn anlamini tai-
masindandir. Ama para ancak metalarin satii yoluyla dnebilir. Byle-
ce yukardaki hareket onun bir meta reticisi olmasini varsayar.
PE, cretli-emeki, yalnizca kendi emek-gcn satarak yaar.
Emek-gcnn korunmasi emekinin kendi-kendini muhafazasi gn-
lk tketimi gerektirir. Byle olunca, EPM [sayfa 45| ya da MPM hare-
ketlerini, kendi-kendisini korumasi amaciyla gerekli satin almalari
yineleyebilmesi iin, tketimi iin demelerin olduka kisa araliklar ile
devamli yinelenmesi gerekir. Bu. nedenle kapitalistin daima cretli-emek-
inin karisina bir para-kapitalist niteligi ile ikmasi ve sermayesinin para-
40
Kurl Murks
Kupilul ll
sermaye olmasi zorunlulugu vardir. te yandan, cretli-emekilerin, bu
dogrudan reticiler kitlesinin, EPM hareketini yerine getirebilmesi iin,
bunlari daima gerekli geim aralarini satinalinabilecek biimde, yani
metalar eklinde karilarinda bulmalari gerekir. Bu durum, meta bii-
mindeki rnlerin dolaiminda ve ayni zamanda retilen metalarin hac-
minde yksek derecede bir gelimeyi gerekli kilar. cretli-emek araciligi
ile retim evrensel hale gelince, meta retimi, genel retim biimi ol-
mak durumundadir. Bu retim biimi bir kez genel durum alinca, git-
tike artan toplumsal bir iblmn birlikte getirir; yani belli bir kapitalist
tarafindan retilen nesnelerde gitgide artan bir farklilama olur ve birbi-
rini tamamlayan retim sreleri bagimsiz sreler halinde blnrler.
PA, bu nedenle, PE ile ayni lde geliir; yani, retim aralari reti-
mi meta retiminden, bu retim aralarinin mlkiyeti kime ait ise o l-
de ayrilmi olurlar. Ve retim aralari artik her meta reticisi karisinda,
kendisinin retmedigi, ama kendi zel retim sreci iin satin aldigi
metalar olarak bulunurlar. Bunlar, bagimsiz olarak alitirilan ve onun
retim alanindan tamamen ayrilmi bulunan retim kollarindan gelirler
ve bu nedenle de onun kendi dalina satinalinmasi gerekli metalar ola-
rak girerler. Meta retiminin maddi koullari, diger meta reticilerinin
rnleri olarak tipki metalar gibi gitgide artan lde onun karisina
ikarlar. Ve kapitalistin, ayni lde, para-kapitalist roln benimsemesi
gerekir; bir baka deyile, sermayesinin, para-sermaye ilevlerini yk-
lenmesini gerektiren boyutlar bymtr.
te yandan, kapitalist retimin temel koulunu doguran ayni
koullar, bir cretli-iiler sinifinin varligi, her trl meta retiminin, ka-
pitalist meta retimine geiini kolaylatirir. Kapitalist retim gelitike,
ogunlugu reticilerin gereksinmelerini karilamak iin kurulmu bulu-
nan ve ancak rn fazlasini metaya dntren diger btn eski retim
biimleri zerinde ayirici, blc bir etki yapar. Kapitalist retim, balan-
gita, grnte retim biimini etkilemeksizin, rnlerin satiini ana
[sayfa 46| ama haline getirir. rnegin, kapitalist dnya ticaretinin, in, Hin-
distan, Arap, vb. gibi uluslar zerindeki ilk etkisi byle olmutu. Ama,
sonralari, kk saldigi her yerde kapitalist retim, ya reticilerin kendi a-
limalari ya da yalnizca rn fazlasinin meta olarak satilmasi zerine da-
yanan her eitten meta retimini yok eder. Kapitalist retim, nce meta
retimini genelletirir, sonra da yava yava btn meta retimini, kapi-
talist meta retimine dntrr.
8
retimin toplumsal biimi ne olursa olsun, emekiler ile retim
aralari daima onun etmenleri olarak kalirlar. Ama birbirlerinden ayril-
malari halinde bu etmenlerden birisi ancak potansiyel olarak bulunabi-
lir. nk retimin devami iin bunlarin birlemeleri zorunludur. Bu bir-
lemenin gerekletirildigi zgl biim, toplum yapisinin farkli ekono-
8
Elyazmasi VII'nin sonu. Elyazmasi VI'in balangici. -F.E.
4T
Kurl Murks
Kupilul ll
mik devirlerini birbirinden ayirir. imdiki durumda, serbest iinin re-
tim aralarindan ayrilmasi, verilmi bulunan iki noktasidir, ve biz, nasil
ve hangi koullar altinda bu iki genin kapitalistin elinde birletigini, yani
sermayesinin retken varlik biimi olarak birletigini grm bulunuyor-
uz. Metalarin kiisel ve maddi yaraticilari bylece biraraya getirildikten
sonra giritikleri fiili sre, retim srecinin kendisi, bu nedenle sermay-
enin bir ilevi oluyor; niteligi ve z, bu yapitin birinci cildinde ayrintila-
riyla tahlil edilen kapitalist retim sreci oluyor. Meta retimi ile ugraan
her giriim, ayni zamanda, tr emek-gc smrme giriimi haline geli-
yor. Ne var ki, yalniz kapitalist meta retimi, ag aici bir smr biimi
halini aliyor ve tarihsel geliim seyri iersinde, emek-srecinin rgtlen-
mesi ve teknikteki byk gelimeler yoluyla toplumun tm ekonomik
yapisini btn eski aglari, glgede birakacak ekilde kknden
degitiriyor.
Yatirilan sermaye-degerin varlik biimleri olduklarina gre, re-
tim aralari ve emek-gc, deger ve dolayisiyla arti-deger retme sreci
sirasinda brndkleri farkli roller nedeniyle, degimeyen ve degien
sermaye halinde birbirlerinden ayrilirlar. retken sermayenin farkli g-
eleri olarak bunlar, ayrica, kapitalistin mlkiyetindeki retim aralari,
retim sreci diinda bile kendi sermayesi olarak kaldigi halde, emek-
gcnn yalniz bu sre iersinde bireysel sermayenin varlik eklini
almasi olgusu ile de birbirlerinden farklidirlar. Emek-gc yalnizca [sayfa
47| saticisinin, cretli-emekinin elinde bir meta oldugu halde, ancak ali-
cisinin, onun geici bir sre iin kullanma hakkini satinalanin elinde ser-
maye halini alir. retim aralari, emek-gc, yani retken sermayenin
bu kiisel varlik biimi kendilerinde somutlaana kadar, retken serma-
yenin maddi biimleri ya da retken sermaye halini alamazlar. nsanin
emek-gc, niteligi geregi, retim aralarindan daha fazla sermaye degi-
ldir. Bunlar bu belirli toplumsal niteligi, ancak belli tarih ierisinde gelimi
koullar altinda kazanirlar; tipki, ancak bu gibi koullar altinda para nite-
liginin degerli madenler ya da para-sermayenin para zerine damgalan-
masi gibi.
retken sermaye, ilevlerini yerine getirirken, daha yksek de-
gerde bir rnler kitlesine dntrlmek amaci ile kendisini oluturan
kisimlari tketir. Emek-gc, salt onun organlarindan birisi gibi hareket
ettigi iin, rndeki arti-emegin retken sermayeyi oluturan gelerin
degerinin zerinde yarattigi deger fazlaligi da, gene sermayenin bir mey-
vesidir. Emek-gcnn arti-emek kismi, sermaye hesabina harcanan
bedava emektir; byle oldugu iin de kapitaliste arti-deger, kendisine
hi bir edeger demeye malolmayan bir deger oluturur. Bu nedenle
rn, yalniz bir meta olmayip, arti-deger ile ykl bir metadir. Metain
degeri R + c'ya eittir; yani metain retiminde tketilen retken ser-
maye R ile, onun yarattigi arti-deger c'nin toplamina eittir. Bu metain
1O.OOO libre iplik oldugunu ve bu miktar ipligin yapiminda tketilen re-
42
Kurl Murks
Kupilul ll
tim aralarinin degerinin 872 sterlin, emek-gcnn degerinin ise 5O
sterlin oldugunu kabul edelim. Egirme sreci sirasinda, iplikiler, iplige,
emekleriyle tketilen 872 sterlin degerinde retim aracini katmilardir
ve ayni zamanda harcadiklari emek-gc ile orantili olarak, diyelim 128
sterlin miktarinda yeni deger yaratmilardir. Bylece 1O.OOO libre iplik
5OO sterlinlik bir degeri temsil etmektedir.
III. NC AAMA. M'P'
Metalar, arti-deger yaratmi bulunan sermaye-degerin dogrudan
dogruya retim srecinin kendisinden dogan bir ilevsel varlik biimi
olarak me|c-se|mcye halini alirlar. Meta retimi, eger btn toplumda
kapitalist biimde yrtlyorsa, btn metalar, ister demir cevheri, is-
ter Brksel dantelasi, slfrik asit ya da puro olsun, daha balangita
meta-sermayenin [sayfa 48| geleri olurlar. Bir yigin meta arasinda hangi-
lerinin nitelikleri geregi sermaye sinifina girecekleri, hangilerinin ise sira-
dan meta hizmetini grecekleri sorunu, skolastik ekonomi politigin durup
dururken icat ettigi sevimli dertlerden biridir.
Meta biimindeki sermaye, meta ilevini yerine getirmek zorunda-
dir. Sermayeyi oluturan mallar zellikle pazar iin retilmilerdir ve sa-
tilmak, paraya dnmek, yani MP srecinden gemek zorundadirlar.
Diyelim, kapitaliste ait meta, 1O.OOO libre pamuk ipligi olsun. Eger
egirme srecinde tketilen retim aralarinin degeri 872 sterlin ise ve
128 sterlinlik yeni deger yaratilmi ise, ipligin 5OO sterlinlik bir degeri
vardir ve bu ayni miktardaki fiyatinda ifadesini bulmutur. Gene diyelim
ki, bu fiyat, MP satii ile gereklemi olsun. Peki bu basit meta dolaim
hareketini ayni zamanda bir sermaye-ilevi haline getiren ey nedir Bu
dolaimda hi bir degiiklik olmamakta, ne metain kullanim niteliginde
nk alicinin eline o gene bir kullanim nesnesi olarak gemektedir
ne de degerinde bir degiiklik olmaktadir; nk bu deger, byklkte
degil, yalnizca biimde bir degime geirmitir. O, balangita iplik bii-
minde vardi, imdi ise para biiminde vardir. Bylece, ilk aama PM ile
son aama MP arasinda esasli bir ayrim oldugu apaiktir. Orada, yati-
rilan para, para-sermaye grevini yerine getirmektedir, nk, dolaim
araciligi ile, zgl bir kullanim-degerinde metalara dnmtr. Bura-
da ise metalar, sermaye niteliklerini, dolaimlarina balamadan nce,
retim srecindeki hazir biimiyle kendileriyle birlikte getirdikleri l-
de ancak sermaye olarak hizmet edebilirler. Egirme sreci sirasinda
iplikiler, 128 sterlin degerinde iplik yaratmilardir. Bu miktarin, diyelim
5O sterlini, kapitalist iin yalnizca emek-gcne yatirdigi paranin ede-
gerini temsil eder, buna karilik 78 sterlini emek-gcn smrme de-
recesi yzde 156 oldugu zaman arti-degeri oluturur. 1O.OOO libre ipli-
gin degeri, bu nedenle, nce, tketilen retken sermaye R degerini
ierir; bunun degimeyen kismi 872 sterlin, degien kismi 5O sterlin
43
Kurl Murks
Kupilul ll
olup toplami 422 sterlin, 8.44O libre iplige eittir. imdi, retken sermaye
R'nin de-geri, onu oluturan gelerin degeri M'ye eittir ve bunlar PM
aamasinda kapitalistin karisina saticilarin ellerindeki metalar olarak
ikmilardir.
kinci olarak, ipligin degeri, ayrica 78 sterlinlik bir arti-degeri [sayfa
4D| iermektedir ve bu 1.56O libre iplige eittir. 1OOOO libre ipligin degeri-
nin ifadesi olarak M, demek ki, M c||| DM'dir ya da M c||| M'deki bir
artitir (bu arti 78 sterline eittir) ve biz, buna, m diyecegiz, nk bu,
imdi, ilk M deger gibi ayni meta biiminde vardir. 1O.OOO libre ipligin
5OO sterline eit olan degeri, bu nedenle M + m = M' ile temsil edilir.
1O.OOO libre ipligin deger ifadesi M'yi M' haline getiren ey, ipligin degeri-
nin mutlak byklg (5OO sterlin) degildir; nk bu, diger bir miktar
metain deger ifadesi olan herhangi bir M'de oldugu gibi, kendinde
somutlaan emek miktari ile belirlenir. Bu, onun nispi deger-byklg,
retiminde tketilen sermaye R'ye kiyasla deger byklgdr. O, bu
deger ile birlikte bir de retken sermayenin sagladigi arti-degeri ierir.
Onun degeri daha byktr ve sermaye-degerinin bu arti-deger m ka-
dar fazlasidir. 1O.OOO libre iplik, bu arti-deger ile genilemi, zenginlemi
sermaye-degerin taiyicisidir ve byle olmasi, kapitalist retim srecinin
rn olmasindan ileri gelmektedir. M' bir deger-baginti ifade eder; re-
tilen metalarin degerinin, bunlarin retimi iin harcanan sermayenin
degerine olan bagintisini ifade eder. Bir baka deyile, bu metain deger-
inin, sermaye-deger ile arti-degerden olutugu olgusunu ifade eder.
1O.OOO libre iplik, retken sermaye R'nin dnm bir biimi olmasi
nedeniyledir ki, meta-sermaye M''n temsil eder; demek oluyor ki,
balangita ancak bu bireysel sermayenin dolaiminda bulunan ya da
yalnizca sermayesinin yardimi ili iplik reten kapitalist iin varolan bir
iliki iersinde M''n temsil etmektedir. Deger taiyicisi niteligi iersinde
1O.OOO libre ipligi meta-sermayeye eviren ey, deyim yerindeyse, bir di
iliki degil, yalnizca bir i ilikidir. plik, dogutan taidigi kapitalist dam-
gayi, degerinin mutlak byklgnde degil nispi byklgnde, yani
kendi deger byklgnn, metaya dnmeden nce kendisinde so-
mutlaan retken sermayenin taidigi degerle kiyaslanmasi ile aiga vu-
rur. yleyse eger bu 1O.OOO libre iplik, degeri olan 5OO sterline satilirsa,
bu dolaim hareketi kendi baina dnldgnde MP ile zdetir,
yani degimeyen bir degerin, meta biiminden para biimine salt bir
dnmdr. Ama, bireysel bir sermayenin dolaiminda zel bir aama
olarak ayni hareket, bir metada somutlaan 422 sterlinlik bir sermaye-
deger ile, gene ayni metada somutlaan 78 sterlinlik bir arti-degerin [sayfa
5O| gereklemesidir. Yani bu, M'P' hareketini temsil eder, meta-ser-
mayenin, meta-biiminden para-biime dnmesidir.
4
M''nn ilevi artik btn metalarin ilevidir; yani kendini paraya
4
Elyazmasi VI'nin sonu. Elyazmasi V'in balangici. -F.E.
44
Kurl Murks
Kupilul ll
dntrmek, satilmak, MP dolaim aamasindan gemektir. imdi
genilemi bulunan sermaye, meta-sermaye biiminde kaldigi, pazarda
hareketsiz durdugu srece retim sreci de hareketsiz durumdadir. Meta-
sermaye, ne rn yaraticisi, ne de deger yaraticisi olarak hareket et-
mektedir. Belli bir sermaye-deger, ok farkli derecelerde rn ve deger
yaraticisi olarak hizmet eder ve yeniden-retimin boyutlari, bu sermaye-
nin, meta-biimden siyrilarak para-biime brnmesinin zel hizina ya
da satiinin sratine bagli olarak byyecek ya da daralacaktir. Belli bir
sermayenin etkinlik derecesinin retkenlik srecinin olanaklarina bagli
bulundugu ve bunun da bir lde kendi deger byklgnden bagim-
siz oldugu birinci ciltte gsterilmiti.* Burada ise, dolaim srecinin, ser-
mayenin deger byklgnden bagimsiz yeni gleri harekete geirdigi
ve onun etkinlik derecesini, genilemesini ve daralmasini belirledigi g-
rlyor.
Metalar kitlesi M' genilemi sermayenin taiyicisi olarak ayrica
btnyle M'P' bakalaimindan gemek zorundadir. Satilan miktar
burada balica belirleyicidir. Tek bir meta, burada yalnizca toplam kitle-
nin tamamlayici kismi sayilir. 1O.OOO libre iplikte 5OO sterlinlik deger
mevcuttur. Eger kapitalist ancak 7.44O libreyi degeri olan 872 sterline
satmayi baarmi ise, yalniz degimeyen sermayesinin degerini, har-
canan retim aralarinin degerini yerine koymu olur. Eger 8.44O libre
satarsa yalnizca yatirilan toplam sermaye-degeri elde eder. Biraz arti-de-
ger gerekletirmek iin daha fazla satmasi, 78 sterlinlik (1.56O librelik
ipligin) tm arti-degeri gerekletirmek iin ise 1O.OOO librenin hepsini
satmasi gerekir. Para olarak 5OO sterlinde, yalnizca sattigi metain
edegerini almi olur. Dolaim iersinde bu aliverii, yalnizca MP'dir.
Eger emekilerine cret olarak 5O sterlin yerine 64 sterlin derse, arti-
degeri, 78 yerine ancak 64 sterlin olur ve smr derecesi yzde 156
yerine yalnizca yzde 1OO olacaktir. Ama ipligin degeri degimeyecektir;
yalniz degeri oluturan kisimlar arasindaki baginti farkli olacaktir. [sayfa 51|
Dolaim hareketi MP, gene, 1O.OOO libre ipligin, degeri olan 5OO sterline
satiini temsil edecektir.
M', M + m'ye (ya da 422 c||| 78 sterline) eittir. M, retken ser-
maye R'nin degerine eittir ve bu da P'nin degerine, PM hareketinde
yatirilan paraya, rnegimizde 422 sterlin tutan retim gelerinin satin
alinmasi iin harcanan paraya eittir. Eger metalar kitlesi degeri zerin-
den satilmi ise M 422 sterline, m 78 sterline, l.56O libre ipligin arti-rn
degerine eittir. Eger biz m'yi para olarak ifade ederek dersek, M'P'
= (M + m) (P + ) ve bylece PM ... R ... M'P' dolaimi genilemi
biimiyle, PM< ... R ... (M + m) (P + ) ile temsil edilir.
lk aamada kapitalist, tketim mallarini, gerek anlamda meta
* Bkz: Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, Yedinci Kisim, Yirmidrdnc Blm, Drdnc
Kesim, s. 615-625. -.
45
Kurl Murks
Kupilul ll
pazari ile emek pazarindan alir. nc aamada tekrar metalari geri
srer ama yalniz tek bir pazara, gerek anlamda meta pazarina. Ne var
ki, onun pazardan metalari araciligi ile, ilk kez oraya srdgnden daha
byk bir degeri geriye almasinin nedeni, yalnizca pazardan ilk kez ek-
tiginden daha fazla bir meta-degeri oraya geri srmesinden ileri gelir.
Pazara, o, P degerini srer ve oradan edegeri M'yi eker; tekrar oraya
M + m'yi srer ve onun edegeri P + 'yi eker.
P, rnegimizde, 8.44O libre ipligin degerine eitti. Ama o, pazara
1O.OOO libre srer ve dolayisiyla oradan ektiginden daha byk bir deg-
eri tekrar srm olur. te yandan, pazara bu ogalmi degeri srmesi-
nin tek nedeni, retim srecinde emek-gcn smrerek (rnn,
arti-rn diye ifade edilen bir kismi olarak) arti-deger yaratmi olmasi-
dir. te bu srecin rnleri olmalari nedeniyledir ki, metalar kitlesi,
meta-sermaye, genilemi sermaye-deger taiyicisi halini alirlar. M'P',
hareketi ile hem yatirilmi sermaye-deger ve hem de arti-deger
gerekletirilmi olur. Her ikisinin de gereklemesi, bir dizi satilarla ya
da M'P' ile ifade edilen tm metalar kitlesinin toptan satii ile ayni anda
olmutur. Ne var ki, ayni M'P' dolaim hareketi, sermaye-deger iin
ayridir, arti-deger iin ayridir, nk bunlardan herbirisi iin dolaimlarinin
farkli bir aamasini, dolaim alaninda geirmek zorunda olduklari bir
dizi bakalaimin farkli bir kesimini ifade eder. Arti-deger, m, ancak
retim sreci sirasinda dnyaya gelmitir. Meta pazarinda, ilk kez, me-
talar biiminde ortaya ikmitir. Bu onun ilk dolaim biimidir; m-
hareketi ilk dolaim hareketi ya da karit dolaim [sayfa 52| hareketi, yani
tersine bakalaim -m ile tamamlanacak olan ilk bakalaimidir.
5
Ayni M'P' dolaim hareketinde sermaye-deger M'nin yaptigi, ve
onun iin MP dolaim hareketini oluturan dolaimda M burada R'ye,
yani ilk yatirilan P'ye eittir durum farklidir. Sermaye-deger, ilk dolaim
hareketini, P, para-sermaye biiminde amitir ve MP hareketi ile ayni
biime dnmektedir. Bu nedenle, iki karit dolaim aamasindan, nce
PM sonra MP aamasindan gemitir ve kendini dairesel hareketine
yeni batan balayabilecegi biimde bir kez daha bulmutur. Arti-deger
iin, meta-biime, para-biime ilk dnm oluturan ey, sermaye-
deger iin kendi dnn, ya da ilk para-biime tekrar dnm
oluturur.
PM< hareketi ile para-sermaye, edeger bir metalar kitlesine,
E ve A'ya dnmtr. Bu metalar artik meta ilevini, satilacak nes-
neler olma ilevini yerine getirmezler. Bunlarin degerleri imdi artik on-
lari satinalan kapitalistin elindedir ve onun retken sermayesi R'nin de-
gerini temsil eder. Ve, R'nin ilevi iersinde, retken tketim ile, retim
5
Sermaye-deger ile arti-degeri ne kadar ayirirsak ayiralim bu dogrudur. 1O.OOO libre iplik
l.56O libre iplik ya da 78 sterlinlik arti-deger ierir; ayni ekilde bir libre ya da bir ilinlik iplik
2.4D6 ons iplik ya da l.872 penilik arti-deger ierir.
4
Kurl Murks
Kupilul ll
aralarindan maddeten farkli bir tr metaya, degeri yalniz korunmu
olmakla kalmayan 422 sterlinden 5OO sterline artan iplige dnm
olur. Bu gerek, bakalaim araciligi ile, ilk aamada PM hareketinde
pazardan alinan metalarin yerini farkli zde ve degerde metalar almitir
ve bunlar, artik, meta ilevini yerine getirmek, paraya dnmek ve
satilmak durumundadirlar. retim sreci, bu nedenle, bu noktaya kadar
yalnizca ilk evresi, PM hareketi tamamlanan sermaye-degerin dolaim
srecinin kesintiye ugramasi gibi grnr. M, ikinci ve tamamlayici MP
evresinden, z ve deger olarak degiiklikten sonra gemi olur. Ama
kendi baina ele alindiginda sermaye-degeri ilgilendirdigi kadariyla, re-
tim srecinde, yalnizca kullanim-biiminde bir degiiklik olmutur. Eski-
den 422 sterlin degerinde E ve A biimindeyken, imdi, 422 sterlin
degerinde ya da 8.44O libre iplik biiminde vardir. Demek ki, biz, arti-
degerden ayri olarak, sermaye-degerin yalnizca iki dolaim evresini
dnrsek, onun, 1 PM ve 2 MP aamalarindan getigini ve ikinci
M'nin ilk [sayfa 58| M ile ayni degerde oldugu halde farkli bir kullanim-
biimine sahip bulundugunu grrz. u halde, burada metain iki kez
ve karit ynlerde yer degitirmesinden tr paradan metaya ve me-
tadan paraya dnmesi para biiminde yatirilan degerin kendi para
biimine dnmesini, yani tekrar paraya evrilmesini gerekli kilan bir
dolaim biiminden, PMP evresinden geer.
kinci ve son bakalaimi, para olarak yatirilan sermaye-degerin
para-biime dnn oluturan ayni M'P' dolaim hareketi, arti-deger
iin meta-sermaye ile birlikte dogan ve onun para-biime dnmesi
ile birlikte gerekleen arti-deger iin ilk bakalaimi, meta-biimden
para-biime dnmesini, MP, ilk dolaim evresini temsil eder.
Buna gre, burada, bizim yapmamiz gereken iki tr gzlem var-
dir. nce, sermaye-degerin ilk para-biime son olarak dnmesi, meta-
sermayenin bir ilevidir. Sonra, bu ilev, arti-degerin kendi ilk meta-
biimden, para-biime ilk dnmn ierir. Demek ki, para-biim
burada ifte bir rol oynamaktadir. Bir yandan, balangita para olarak
yatirilan degerin geri dndg bir biim oluyor; yani sreci balatan
degerin biimine bir dn oluyor. te yandan ise, balangita dolaima
meta-biimde giren bir degerin ilk dnm biimi oluyor. Eger meta-
sermayeyi oluturan metalar, varsaydigimiz gibi, degerleri zerinden sa-
tilirsa, M c||| m edegeri olan P c||| 'ye dnr. Gereklemi olan
meta-sermaye, imdi kapitalistin elinde u biimde bulunur : P c|||
(422 sterlin c||| 78 sterlin = 5OO sterlin). Sermaye-deger ile arti-deger,
imdi para biiminde, evrensel edeger biiminde vardir.
Srecin sonunda sermaye-deger, bylece, srece girdigi biimi
tekrar alir ve para-sermaye olarak imdi artik yeni bir sreci aabilir ve
bu sreten geebilir. Bu srecin balangi ve son biimleri para-ser-
maye P biimlerinde oldugu iin, biz, bu biimde dolaim srecine,
para-sermayenin dolaimi diyoruz. Srecin sonunda degimi bulunan,
47
Kurl Murks
Kupilul ll
biim degil, yalnizca yatirilan degerin byklgdr.
P c||| , belli byklkte bir para miktarindan, rnegimizde 5OO
sterlinden baka bir ey degildir. Ama, gereklemi meta-sermaye ola-
rak sermayenin dolaimi sonucu bu para miktari, sermaye-deger ile
arti-degeri ierir. Ve bu degerler, artik, [sayfa 54| iplikte oldugu gibi ayrilmaz
biimde birlemi durumda olmayip yanyana durmaktadirlar. Satilari
her ikisine de bagimsiz bir para-biim vermitir; bu paranin
211
/
25O
'si 422
sterlinlik sermaye-degeri temsil eder ve
8O
/
25O
'si 78 sterlinlik arti-degeri
oluturur. Meta-sermayenin gereklemesiyle meydana gelen bu ayril-
manin imdi deginecegimiz yalnizca biimsel bir ierigi yoktur. Sermay-
enin yeniden-retimi srecinde, 'nin btnyle ya da kismen P ile
birlemesine ya da ona hi katilmamasina, yani yatirilmi bulunan ser-
maye-degerin bir parasi olarak ilevine devam edip etmemesine bagli
olarak bu ayrilik nemli hale gelir. Hem ve hem de P, birbirlerinden
tamamen farkli dolaim srelerinden geebilirler.
Sermaye P''nde ilk biimi olan P'ye, para-biimine dnmtr ve
bu biim iersinde sermaye olarak maddelemitir.
Her eyden nce bir nicelik farki vardir. P iken 422 sterlin idi,
imdi P' olarak 5OO sterlindir. Bu fark, hareketi yalniz nokta ile belirti-
len dolaimin nicel bakimindan farkli ulari P ... P' ile ifade edilmitir.
P'>P, ve P'P = c, arti-degerdir. Bu dairesel P ... P' hareketinin sonucu
olarak, imdi yalnizca P' kalmitir; oluum srecinin kendi iersinde
yokolup gittigi bir rndr. P', imdi ona varlik kazandiran hareketten
bagimsiz, kendi baina vardir. Hareket yokolup gitmitir, onun yerine
imdi P' vardir.
Ama P ile 'nin toplami olan P', yani yatirilan 422 sterlinlik ser-
maye ile bundaki 78 sterlinlik artiin toplami olan 5OO sterlin, ayni za-
manda bir nitel bagintiyi da temsil eder; oysa bu nitel baginti ancak bir
ve ayni miktarin paralari arasindaki bir baginti oldugu iin nicel bir
bagintidir. imdi ilk biimi iersinde (422 sterlin) bir kez daha bulunan
yatirilan sermaye P, gereklemi sermaye olarak vardir. Yalniz kendini
eski durumuyla korumakla kalmami, ayni zamanda gibi (78 sterlin)
bir biim iersinde farklilaarak kendini sermaye olarak gerekletirmitir;
onunla olan bagintisi, /enJ/nJe// bir arti, /enJ/n/n bir meyvesi, kendi-
nin dogurdugu bir ogalma ile olan iliki gibidir. Deger yaratmi olan bir
deger olarak gereklemi oldugu iin, sermaye olarak gereklemitir.
P, bir sermaye baginti olarak vardir. P, artik salt para olarak grnme-
mekte, kendini genileten bir deger olarak ifade edilen, yani kendi ken-
dini geniletme, sahip oldugundan daha yksek bir deger dogurma [sayfa
55| zelligini taiyan para-sermaye roln aika oynamaktadir. P, yaratmi
oldugu, nedeni oldugu iin kendisinin sonucu olan, kendi eseri P''nn
teki kismi ile bagintisindan dolayi sermaye halini almitir. Bylece P',
sermaye bagintisi ifade eden, kendi iersinde farklilami, ilevsel (kav-
ramsal) ynden ayrilmi bir degerler toplami olarak ortaya ikar.
48
Kurl Murks
Kupilul ll
Ama bu, kendisinin sonucu oldugu sre hi ie karimaksizin
yalnizca bir sonu olarak ifade edilmitir.
Bu durumuyla degerin kisimlari, farkli mallarin, somut nesnele-
rin, yani eitli kullanim biimleri ve dolayisiyla farkli metalarin degerin
salt kisimlari olarak onlarla birlikte ortaya ikmayan bir fark degerleri
diinda birbirlerinden nitelike farkli degillerdir. Parada, metalar arasin-
daki btn farklar yokolur, nk para hepsinde ortak edeger biimi-
dir. 5OO sterlin tutarinda bir para miktari, yalnizca herbiri 1 sterlin olan
tekdze gelerden olumutur. Kkenindeki ara baglar bu para mikta-
rinin yalin varliginda silinip yokoldugu ve sermayeyi oluturan farkli ki-
simlar arasindaki zgl farklarin btn izleri retim srecinde kaybolup
gittigi iin, imdi, yalniz yatirilmi sermaye, 422 sterline eit ana paranin
kavramsal biimi ile, 78 sterlinlik fazla deger arasinda bir fark vardir. P'
diyelim 11O sterline eit olsun ve bunun 1OO sterlini ana sermaye P'ye,
1O sterlini de arti-deger c'ya eit olsun. 11O sterlinlik tutari oluturan bu
iki kisim arasinda mutlak bir trdelik olup kavramsal hi bir ayrim
bulunmaz. Bu tutarin herhangi bir 1O sterlini daima 11O sterlinlik toplam
tutarin
1
/
11
'ini oluturur ve bu miktar yatirilan 1OO sterlinlik sermayenin
1
/
1O
'u olabilecegi gibi, onun zerindeki 1O sterlin de olabilir. Ana para ile
fazla tutar, sermaye ile arti-tutar, bu nedenle, toplam tutarin kesirli par-
alari olarak ifade edilebilir. rnegimizde
1O
/
11
ana parayi, yani sermaye-
yi,
1
/
11
arti-tutari oluturur. Bu yzden de, gerekleen sermaye, para ifa-
desi iinde srecin sonunda, sermaye bagintisinin irrasyonel bir ifadesi
olarak grlr.
Aslinda bu, M' (M c||| m) ifadesine de uygulanir. Ama arada u
fark vardir: M ve m'nin yalnizca ayni trde metalar kitlesinin orantili
deger kisimlari olan M', dogrudan rn oldugu, kendi kkeni R'yi g-
sterir, oysa dogrudan dolaimdan ikarilan bir biim olan P''nde R ile
olan dolaysiz baginti kaybolmutur. [sayfa 56|
P''nde bulunan, ana para ile artan meblag arasindaki irrasyonel
fark, P ... P' hareketinin sonucunu ifade etmesi ynnden, para-ser-
maye olarak tekrar aktif olarak ilemeye balayip da genilemi sanayi
sermayesinin para ifadesi olarak sabit olmaktan ikar ikmaz ortadan
kalkar. Para-sermayenin dolaimi hi bir zaman P' ile balayamaz (oysa
imdi P', P'nin grevini yerine getirmektedir): Ancak P ile balayabilir;
yani hi bir zaman sermaye bagintinin bir ifadesi olarak balayamaz,
yalnizca sermaye-degerin bir yatirilma biimi olarak balayabilir. 5OO,
terlin, tekrar c retmek iin sermaye olarak bir defa daha yatirilir yatiril-
maz, bir geriye dn noktasi degil, bir iki noktasi oluturur 422 ster-
linlik sermaye yerine imdi 5OO sterlinlik bir sermaye yatirilmitir. Bu,
ncekinden daha fazla para, daha fazla sermaye-degerdir, ama onu
oluturan iki kisim arasindaki baginti kaybolmutur. Gerekten de, 422
sterlin yerine 5OO sterlinlik bir tutar, sermaye olarak balangita hizmet
edebilirdi.
4
Kurl Murks
Kupilul ll
P' olarak ortaya ikmak para-sermayenin aktif bir ilevi degildir;
P' olarak ortaya ikmak daha ok M''nn bir ilevidir. Basit meta dola-
iminda bile, nce M
1
-P, sonra PM
2
'de para P, ikinci hareket PM
2
'ye
kadar aktif olarak kendini gstermez. P biiminde ortaya ikii yalnizca
ilk hareketin sonucudur, ve bu nedenle ancak o zaman M'nin dnm
biimi olarak grlr. Gerekte, P''nde bulunan sermaye bagintisi, par-
alarindan birisi sermaye-degerin, digeri bu deger artii, srekli yinele-
nen P ... P' dolaimiyla P''nn, birisi sermaye dolaimi, digeri arti-deger
dolaimi olmak zere iki dolaima ayrilmasi lsnde ilevsel bir nem
kazanir. Dolayisiyla bu iki kisim, yalniz nicelike degil, ayni zamanda
nitelike de P'nin 'den farkli ilevlerini yerine getirirler. Ama tek baina
alindiginda P ... ' kapitalistin tkettigi eyi iermeyip yalnizca sermaye-
nin kendini geniletmesini ve, durmadan yenilenen para-sermaye yati-
rimlarinin dnemsel bymesi biiminde kendini gsteren birikimi ierir.
P' e/||/| P c||| , sermayenin irrasyonel biimi olmakla birlikte,
ayni zamanda bu, yalnizca, gereklemi biimi iersinde, para retmi
olan para biimi iersinde para-sermayedir. Ama bu, para-sermayenin
ilk aamadaki, PM< hareketindeki ilevinden farklidir. Bu ilk aamada
P, para olarak dolair. [sayfa 57| Para-sermaye ilevlerini yklenmesinin
nedeni, ancak bu para durumundayken para-ilevini yerine getirebilme-
si, kendisini R'nin gelerine, karisinda metalar olarak duran E ve A'ya
evirebilmesidir. Bu dolaim hareketinde ancak para olarak ilev
yapmaktadir. Ne var ki, bu hareket, sermaye-degerin sre iersindeki
ilk aamasi oldugu iin, satin alinmi bulunan E ve A metalarinin zgl
kullanim biimleri nedeniyle, ayni zamanda para-sermayenin bir ilevidir.
Buna karilik, sermaye-deger, P ile, P'nin dogurdugu arti-deger 'den
oluan P', kendisini genileten sermaye-degerin ifadesi olup, sermaye-
nin tm dolaiminin amaci, sonucu ve ilevidir. Bu sonucu, gereklemi
para-sermaye olarak para biiminde ifade etmesi olgusu sermayenin
para-biimde, c|c-se|mcye olmasindan degil, tam tersine, onun para-
sermaye biiminde olmasindan, sermayenin sreci bu biim iersinde
balatmasindan, para-biimde yatirilmi olmasindan ileri gelir. Bunun
tekrar para-biime evrilmesi, grdgmz gibi, para-sermayenin degil
meta-sermayenin M' bir ilevidir. P ile P' arasindaki farka gelince, bu ()
yalnizca m'nin para-biimi, M'deki artitir. P''nn P c||| 'den olumasinin
tek nedeni M''nn M c||| m'den olumasidir Bu nedenle, M''ndeki bu
fark, ve sermaye-deger ile onun dogurdugu arti-deger arasindaki bagin-
ti, her ikisi de P''ne, yani degerin her iki kisminin da bagimsiz olarak
yzyze geldikleri ve bunun iin de ayri ve farkli grevlerde kullanilabi-
lecekleri bir para miktarina dnmeden nce vardir ve bu ifade edil-
mitir.
P' yalnizca M''nn gereklemesinin bir sonucudur. P''nn ve
M''nn her ikisi de kendisini genileten sermaye-degerin yalnizca farkli
biimleridir; birisi meta-biim, digeri para-biimdir. Her ikisinde de or-
50
Kurl Murks
Kupilul ll
tak olan ey, kendilerini genileten sermaye-deger olmalaridir. Bu ba-
ginti, yalnizca bir para miktarinin ya da bir meta-degerin iki kismi arasin-
daki bagintinin irrasyonel biimi olarak ifade edildigi halde,
sermaye-deger, burada, arti-deger ile, ve sermaye-degerin araciligi ile
elde edilen ve ondan farkli olan rn ile birarada bulundugu iin her
ikisi de mad- delemi sermayedir. Sermayenin, kendi rettigi arti-deg-
er ile bagintisi ve karitligi iersinde, dolayisiyla kendini genileten deg-
erin ifadeleri olarak P' ile M' aynidirlar ve ayni eyi yalnizca farkli biimler
iersinde ifade ederler. Bunlar para-sermaye ve meta-sermaye olarak
degil, para ve meta [sayfa 58| olarak birbirlerinden farklilairlar. Kendini
genileten degeri, sermaye olarak hareket eden sermayeyi temsil etti-
kleri srece, bunlar ancak sermaye-degerin deger dogurdugu biricik
ilev olan retken sermaye ilevinin sonucunu ifade ederler. kisinde de
ortak olan ey, her ikisinin de, para-sermayenin de meta-sermayenin
de, sermayenin varlik biimleri olmalaridir. Birisi para-biimde, digeri
meta-biimde sermayedir. Bu duruma gre bunlari birbirlerinden ayiran
kendilerine zg ilevler, para ilevi ile meta ilevi arasindaki farklardan
baka bir ey olamaz. Kapitalist retim srecinin dolaysiz rn olan
meta-sermaye kkeninin izlerini taidigi iin daha rasyoneldir ve daha
kolay anla- ilir; oysa para-sermayede bu srecin btn izleri silinmitir,
tipki genellikle metalarin btn zel kullanim-biimlerinin parada kay-
bolup gitmesi gibi. Bu nedenle P', ancak, bizzat meta-sermaye olarak i
grdg, rnn dnm biimi olmak yerine retken srecin dogru-
dan bir rn oldugu zaman, yani para malzemesinin kendisinin reti-
minde kendi acayip biimini kaybeder. rnegin altin retiminde forml,
PM< ... R ... P' (P c||| ) olacaktir; burada P' meta rn olarak g-
rnr, nk R, para-sermaye ilk P'de, altinin retim geleri iin yatiri-
landan daha fazla altin saglar. Bu durumda, P ... P' (P c||| p) ifadesinin
irrasyonel niteligi ortadan kalkar. Burada, bir para miktarinin bir kismi,
ayni para miktarinin diger bir kisminin anasi olarak ortaya ikar.
IV. BR TM OLARAK DOLAIM
Pazardan satin alinan E ve A metalarinin, retken sermayenin
maddi ve deger geleri olarak tketildigi ilk evresi, PM< sonunda,
dolaim srecinin R tarafindan kesintiye ugratildigini grm bulunuyor-
uz. Bu tketimin rn, z ve deger bakimindan degimi yeni bir meta,
M''dr. Kesintiye ugrami dolaim sreci PM'nin, MP ile tamamlan-
masi gerekir. Ama bu ikinci ve tamamlayici dolaim evresinin taiyicisi,
ilk M'den z ve deger olarak farkli bir meta olan M''dr. Dolaim dizisi,
demek ki, 1 PM
1
; 2 M
2
'P' olarak grlr: burada, birinci meta M
1
'in
ikinci evresinde yerini, daha byk degerde ve farkli kullanim-biimin-
de diger bir meta M2 almitir ve bu, retken sermaye R'nin varlik biim-
leri olan M'nin gelerinden M''nn retimi, R'nin ilev yapmasinin neden
5T
Kurl Murks
Kupilul ll
[sayfa 5D| oldugu kesinti sirasinda olmutur. Bununla birlikte, sermayenin
karimiza iktigi ilk grn biimi (Buch I, Kap. IV, 1),* yani PMP'
(ailmi olarak: 1 PM; 2 M
1
P'), ayni metai iki kez gstermektedir.
Her iki seferde de paranin birinci evrede dntg, ikinci evrede ise
daha fazla paraya evrildigi ayri metadir. Bu esasli farka karin her iki
dolaimda u kadari ortaktir: ilk evrelerinde para metalara dnmtr,
ikincisinde metalar paraya; ilk evrede harcanan para ikincisinde geri
dnmtr. Bir yandan, her ikisinde de paranin iki noktasina geri akii
ortaktir, te yandan da, geri dnen paranin yatirilan paraya gre fazla
oluu. Bu ynden PMP' genel forml, P'M ... M'P' formln ierir.
Ayrica, her seferinde, ayni anda varolan degerlerin eit byklk-
teki miktarlari, dolaima dahil iki bakalaim da, PM ve M'P''nde kari
kariya gelirler ve birbirlerinin yerini alirlar. Deger degiikligi, R'nin
bakalaimina, retim srecine zgdr; bylece, o, dolaimin yalnizca
biimsel bakalaimina gre, gerek bir sermaye bakalaimi olarak
ortaya ikar.
imdi de, toplam hareketi, PM ... R ... M'P''n ya da onun daha
ailmi biimini, PM< ... R ... M' (M +m)P' (P + ) formln gz-
den geirelim. Sermaye, burada, birbirine bagli ve birbirine bagimli bir
dizi dnmden, srecin tm kadar evreyi ya da aamayi oluturan
bir dizi bakalaimdan geen bir deger olarak grlr. Bu evrelerin ikisi
dolaim alanina, birisi retim alanina aittir. Bu evrelerin herbirinde ser-
maye-degerin farkli bir biimi ve buna tekabl eden farkli ve zel bir i-
levi vardir. Bu hareket iersinde yatirilan deger, yalniz kendisini korumakla
kalmaz, byr, byklk olarak artar. Sonuta, tamamlayan aamada,
tm srecin balangicindaki ayni biime dner. Tmyle bu sre, bu
nedenle, devreler halinde hareket eden bir sre oluturur.
Sermaye-degerin, dolaiminin eitli aamalarinda brndg iki
biim, c|c-se|mcye ve me|c-se|mcyeJ/|. retim aamasina ilikin biim
ise 0|e|/en se|mcyeJ/|. Toplam devresi sirasinda bu biimlere brnen,
bunlardan siyrilan ve herbirinde o zel biime ait ilevleri yerine getiren
sermaye, scncy/ se|mcyes/J/|; sanayi, burada, kapitalist temele gre y-
rtlen btn sanayi kollarini kapsayan bir anlamda kullanilmitir. [sayfa
6O|
Para-sermaye, meta-sermaye ve retken sermaye, bu nedenle,
ilevleri, birbirinden ayrilmi ayni biimde bagimsiz sanayi kollarinin ie-
rigini oluturan bagimsiz sermaye trlerini ifade etmezler. Burada, onlar,
yalnizca, sanayi sermayesinin birbiri ardina her ne de brndg
zel ilevsel biimleri belirtirler.
Sermaye, devresini normal olarak, ancak, eitli evreleri kesinti-
siz birbirine getigi srece belirlemi olur. Eger sermaye, ilk PM evre-
sinde kalirsa, para-sermaye, para-yigmanin kati biimini alir; eger retim
* lc/|c|, Birinci Cilt, Drdnc Blm. -EJ.
52
Kurl Murks
Kupilul ll
evresinde durursa, retim aralari bir yanda ilemeden ylece yatar, te
yanda da emek-gc kullanilmadan kalir; yok eger sermaye, son evresi
M'P''nden teye gemezse, satilmami metalar yigin halinde birikir ve
dolaimin akii tikanir.
Bununla birlikte, devrenin bizzat sermayenin eitli evrelerinde
belli bir sre sabit kalmasini zorunlu kilmasi eyanin niteligi geregidir.
Sanayi sermayesi her evresinde belli bir biime baglanmitir: para-ser-
maye, retken sermaye, meta-sermaye. Her zel biime tekabl eden
ilevi yerine getirmeksizin, yeni bir dnm evresine girebilecegi bii-
mi alamaz. Bunu aikliga kavuturmak iin, biz, rnegimizde, retim
aamasinda yaratilan meta miktarinin sermaye-degerinin, balangita
para biiminde yatirilan degerler toplamina eit oldugunu kabul ettik; ya
da baka bir deyile, para biiminde yatirilan tm sermaye-degerin bir
aamadan bir sonrakine oldugu gibi getigini varsaydik. Ama daha nce
de grdgmz gibi (Buch I, Kap. VI)* degimeyen sermayenin bir kis-
mi, gerek anlamiyla emek aralari (rnegin makineler), ayni retim
srecini u ya da bu lde yineleyerek devamli yeniden hizmet halin-
dedirler, yani degerlerini para para rne aktarirlar. Bu durumun, ser-
mayenin dairesel hareketini ne lde degitirdigi daha sonra
grlecektir. imdilik u kadariyla yetinelim: rnegimizde, 422 sterlin
tutarindaki retken sermaye degeri yalniz fabrika binalarinin, makinele-
rin vb. ortalama yipranma ve ainmasini ieriyordu; yani yalnizca bunla-
rin, 1O.6OO libre pamugun 6O saatlik bir haftalik egirmenin rnn temsil
eden 1O.OOO libre iplige dnmesinde iplige aktardiklari degeri ieri-
yordu. Yatirilmi bulunan 872 sterlinlik degimeyen sermayenin
dntrldg [sayfa 61| retim aralari, emek aralari, binalar, makine-
ler, vb., sanki bunlar pazardan haftalik bir cret zerinden kiralanmi
gibi sayiliyordu. Ama bu, sorunun zn hi bir biimde degitirmez.
Yapacagimiz tek ey, bu srede satin alinan ve tketilen emek arala-
rinin tm degerini iplige aktarmak iin bir haftada retilen iplik mik-
tarini, yani 1O.OOO libre ipligi, u kadar yildaki hafta sayisi ile arpmaktan
ibarettir. Bu duruma gre urasi aiktir ki, yatirilan para-sermayenin nce
bu aralara dnmesi, yani retken sermaye R olarak i grebilmesi
iin nce PM evresinden gemesi gerekiyor. Gene rnegimizden urasi
da belli oluyor ki, retim sreci sirasinda iplikte somutlaan 422 sterlin-
lik sermaye-deger, bu duruma gelene kadar 1O.OOO libre ipligin degeri-
nin bir parasi olamaz ve M'P' dolaim evresine giremez. Yani egiril-
meden nce satilamaz.
Genel formlde R'nin rn, retken sermayenin gelerinden
farkli maddi bir ey, retim srecinden ayri bir varliga ve retim gele-
rinden farkli bir kullanim-biimine sahip bir nesne olarak grnr. ret-
ken srecin sonucunun bir nesne biimine brndg zaman, rnn
* lc/|c|, Birinci Cilt, Sekizinci Blm. -EJ.
53
Kurl Murks
Kupilul ll
bir kismi, yinelenen retime onun gelerinden birisi olarak yeniden gir-
se bile durum daima byledir. Szgelii tahil kendi retimi iin tohum
olarak igrr, ama rn yalnizca tahildan ibarettir ve emek-gc, alet-
ler, gbre gibi ilgili gelerden farkli bir biime sahiptir. Ama bazi yle
bagimsiz sanayi kollari vardir ki, retken srecin rn, yeni bir maddi
rn, bir meta degildir. Bunlar arasinda, mal ve yolcu tainmasiyla ilgili
olanlar olsun, salt iletiim, mektup, telgraf, vb. ile ilgili iletimler olsun,
yalnizca ulatirma sanayii ekonomik bakimdan nemlidir.
A. uprov
6
bu konuda yle diyor: "Fabrikatr nce nesneleri
retebilir ve sonra tketicileri arar [rn, son biimini alinca retim
srecinin diina ikar ve ondan ayrilmi bir meta olarak dolaima girer|.
retim ve tketim bylece zaman ve yer bakimindan ayri iki hareket
gibi grnr. Herhangi yeni bir rn yaratmayan, yalnizca insan ve nes-
ne taiyan ulatirma sanayiinde bu iki hareket akima halindedir; hiz-
metleri [yer degitirme| retildigi anda tketilir. Bu nedenle demiryolla-
rinin hizmetlerini satabilecegi alan, yollarinin her iki [sayfa 62| yaninda en
ok 5O verst (58 kilometre) uzanabilir."
nsan ya da eya tainmi olsun, sonu bunlarin bulunduklari
yerdeki degiiktir. Szgelii iplik, imdi, retildigi ngiltere yerine
Hindistan'da olabilir.
Bununla birlikte, ulatirma sanayiinin sattigi ey, yer degitirmedir.
Yararli etki, ulatirma sreci ile, yani ulatirma sanayiinin retken sreci
ile simsiki baglidir. nsan ve eya, ulatirma aralariyla birlikte yolculuk
ederler ve bu yolculuk, bu hareket, bu aralar ile gerekletirilen retim
srecini oluturur. Bu yararli etki, ancak bu retim sreci sirasinda tke-
tilebilir. Bu sreten farkli, yararli bir ey gibi bir varliga sahip degildir. Bu
sreten farkli bir yararlilik, bir ticaret mali gibi ilev yapmayan bir kulla-
nim eyi olarak varolmaz ve retilene kadar bir meta olarak dolamaz.
Ama bu yararli etkinin degiim-degeri, herhangi bir meta gibi, kendisin-
de tketilen retim gelerinin (emek-gc ile retim araci) degeri ve
ulatirma iinde alitirilan emekilerin arti-emeginin yarattigi arti-dege-
rin toplami ile belirlenir. Bu yararli etki de, diger metalar gibi ayni tke-
tim ilikilerine tabidir. Eger bireysel olarak tketilirse, degeri, tketimi
sirasinda ortadan kaybolur; yok eger, tainan metalarin retiminde ken-
disi de bir aama oluturacak bir biimde, retken biimde tketilirse,
onun degeri de, ek bir deger gibi metaya gemi olur. yleyse ulatirma
sanayii iin forml yle olacaktir, PM < ... RP'; nk, kariligi
denen ve tketilen ey, retim srecinden ayri ve ondan farkli bir ey
olmayip bu srecin kendisidir. u halde bu formln biimi hemen
hemen, degerli madenlerin retimi ile aynidir; aradaki tek fark, bu r-
nekte P''nn, retim srecinde retilen ve sreten diari ikan altin ya
6
A. uprov, 1e|e:noJ0|o/noe l0:c/s||0 (,Demiryollari Ekonomisi"), Moskova 1875, s. 6D
ve 7O.
54
Kurl Murks
Kupilul ll
da gmn maddi biimlerini degil, bu sre sirasinda yaratilan yararli
etkinin degitirilmi biimini temsil etmesidir.
Sanayi sermayesi, arti-degerin ya da arti-rnn yalnizca ele gei-
rildigi degil, ayni zamanda yaratilmasi sermayenin bir ilevi olan, serma-
yenin biricik varlik biimidir. Bu nedenle, onda, retimin, kapitalist nite-
ligi bir zorunluluktur. Varligi, kapitalistler ile cretli-emekiler arasindaki
uzlamaz sinif karitligini gsterir. Toplumsal retimin denetimini ele
geirdigi lde, emek-srecinin teknik ve toplumsal rgtlenmesi kk-
ten degiir ve bunlarla birlikte toplumun ekonomik tarihsel tipi de [sayfa
68| degiiklige ugrar. Toplumsal retim koullari arasinda, sanayi serma-
yesinden nce grlen ve gemie karian ya da can ekimekte olan
diger sermaye trleri, yalniz ona tabi olmakla ve ileyi biimleri ona
uyacak biimde degimekle kalmayip ancak ona dayanarak hareket
etmekte ve bu temelle birlikte yaayip lmekte, ayakta durmakta ya da
kmektedir. Belli i kollarinda para-sermaye ile meta-sermaye, sanayi
sermayesiyle yanyana ilevlerini yaptiklari srece, dolaim alaninda sa-
nayi sermayesinin bazan brndg bazan siyrildigi farkli ilevsel
ekillerin varlik biimlerinden baka bir ey degillerdir; toplumsal
iblm nedeniyle bu biimler bagimsiz bir varlik kazanmilar ve tek
yanli olarak gelimilerdir.
P ... P' devresi bir yandan metalarin genel dolaimi ile iie geer,
ondan ikar, tekrar ona geri dner ve onun bir parasidir. te yandan,
bireysel kapitalist iin sermaye-degerin bagimsiz bir hareketini oluturur;
kendisine ait bu hareket kismen genel meta dolaimi iersinde, kismen
de bu dolaim diinda yer alir, ama daima bagimsiz niteligini korur.
Birincisi, iki evresi sermaye hareketinin evreleri olarak PM ve M'P',
dolaim alaninda yer aldigi iin, belirli ilevsel niteliklere sahiptir. PM'
de M, emek-gc ve retim aralari olarak maddi ynden belirlenmitir;
M'P''nde, sermaye-deger, arti-deger ile birlikte gereklemitir. kincisi,
R, retim sreci, retken tketimi kapsadigi iin. ncs, paranin, i-
ki noktasina dn P ... P' hareketini kendi baina tam bir devre ha-
line getirdigi iin.
Demek ki, her bireysel sermaye iki yarim, dolaiminda, PM ve
M'P''nde, bir yandan genel meta dolaiminin bu dolaimda para ya
da meta olarak ister bir i grsn, isterse hareketsiz kalsin bir etmeni-
dir ve bylece, metalar aleminde yer alan genel bakalaim zincirinde
bir halka oluturur. te yandan, genel dolaim iersinde kendi bagimsiz
devresini izer; bu dolaimda, retim alani geici bir aama oluturur ve
bu sermaye, iki noktasina, oradan iktigi ayni biimde dner. retim
sreci iersinde kendi gerek bakalaimini da ieren kendi devresi
iersinde ayni zamanda deger byklgn de degitirir. iki noktasi-
na yalnizca para-deger olarak degil, genilemi, artmi para-deger ola-
rak dner.
Son olarak, daha sonra inceleyecegimiz teki biimlerin yanisira
55
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayenin dairesel yolunun zel bir biimi olarak [sayfa 64| PM ... R ...
M'P' hareketini gzden geirelim. Bu hareketin u zellikler ile bir ayri-
calik gsterdigini grecegiz.
1. Para-biim iersinde sanayi sermayesi, para-sermaye olarak,
kendi toplam srecinde, iki ve dn noktalarini oluturdugu iin,
para-sermaye Je||es/ olarak ortaya ikar. Formln kendisi u olguyu
ifade eder ki, para, burada para olarak genilememi yalnizca yatirilmitir,
yani sermayenin salt para-biimi, para-sermayedir. Ayrica unu da ifade
eder ki, bu hareketin belirleyici amaci kullanim-degeri degil, degiim-
degeridir. Salt, degerin para-biimi, degerin grndg bagimsiz ve mad-
di biim oldugu iin, balangi ve son noktalari gerek olan para P ... P'
dolaim biimi, kapitalist retimin zorunlu amacini apaik gsterir: para
yapmak. retim sreci salt kainilmaz bir ara halka, para yapma ugruna
katlanilan zorunlu bir bela gibi ortaya ikar. Kapitalist retim tarzina bag-
li btn uluslar, kendilerini ite bunun iin zaman zaman retim sreci-
ni ie karitirmaksizin para yapmak iin hummali bir abanin penesine
kaptirirlar.
2. R'nin ilevi retim aamasi bu dolaimda, dolaimin iki aamasi,
PM ... M'P' evresinde bir kesintiyi temsil eder ve bu da sirasi gelince,
basit dolaimda, PMP', yalnizca geici bir halkayi temsil eder. retim
sreci, bir devre izen sre biiminde, biimsel ve aika kapitalist
retim biiminde oldugu gibi, salt bir yatirilan degeri geniletme, yani
retimin amacindaki gibi salt bir zenginleme araci olarak grlr.
8. Evreler dizisi PM ile aildigina gre, dolaimin ikinci halkasi
M'P''dr. Bir baka deyile, iki noktasi P, kendini geniletecek olan
para-sermeyedir; son nokta P', kendini genileten para-sermaye P c|||
p'dir ve burada P, kendi dl olan ile birlikte gerekleen sermaye
sayilir. Bu, P devresini diger iki R ve M' devrelerinden ayirir ve bunu iki
biimde yapar. Bir yandan, iki utaki para-biimle. Ve para, degerin var-
liginin bagimsiz ve maddi biimi olup, metalarin kullanim-degerinin btn
izlerinin yokoldugu bagimsiz deger-biim iersinde rnn degeridir.
te yandan, R ... R biimi, mutlaka R ... R' (R c||| r) haline gelmez ve
M' ... M' biiminde, iki u arasinda herhangi bir deger farki grnmez.
Bu nedenle, PP' formlnn zelliklerinden biri, sermaye-degerin iki,
genilemi sermaye-degerin dn noktasi olmalari, bylece, sermaye-
deger [sayfa 65| yatirmanin ara, genilemi sermaye-degerin ise btn bu
ilemlerin amaci olarak ortaya ikmasi; teki de, bu bagintinin, para-
biimde, bagimsiz deger-biimde, dolayisiyla, para doguran para, para-
sermaye iersinde ifade edilmesidir. Degerin arti-deger dogurmasi,
srecin yalnizca balangici ve sonu olarak ifade edilmemekte,
gzkamatirici para-biimi ile apaik ortada durmaktadir.
4. PM'nin tamamlayici ve son evresi M'P''nn sonucu olarak
gerekleen para-sermaye P', ilk devresine baladigi ayni biime kesen-
kes sahip olduguna gre, son devreden ikar ikmaz, artmi (birikmi)
5
Kurl Murks
Kupilul ll
para-sermaye P = P + olarak tekrar ayni devreye balar. Devrenin
yinelenmesinde 'nin dolaiminin P'ninkinden ayrildigi P ... P' biimin-
de, hi ifade edilmemitir. Kendi, bir defalik biimi iersinde biimsel
olarak dnlrse para-sermaye devresi bu yzden, yalnizca kendini
geniletme ve birikim srecini ifade eder. Tketim, burada PM < ile
yalnizca retken tketim olarak ifade edilmitir ve bu bireysel sermaye
devresinde ierilen yalniz bu tketimdir. Emeki ynnden PE, EP ya
da MP'dir. te bunun iin, emekinin bireysel tketimini oluturan
dolaimin ilk evresidir, yani: EPM (geim aralari). kinci evre, PM,
artik bireysel sermaye devresi iine dmemekte, ama onun tarafindan
balatilmakta ve ne srlmektedir, nk emeki, her eyden nce
yaamak zorundadir ve dolayisiyla kapitalistin smrebilecegi bir mal-
zeme olarak pazarda daima bulunabilmesi iin bireysel tketim ile
yaamini srdrmesi gerekir. Ne var ki, bu tketimin kendisi, burada,
yalnizca emek-gcnn sermaye tarafindan retken tketimi iin bir
koul olarak kabul edilmitir; yani emekinin bireysel tketim yoluyla
emek-gc olarak kendisini srdrmesi ve yeniden-retmesi lsn-
de kabul edilmitir. Bununla birlikte, A, sermaye devresine giren ger-
ek anlamda metalar, yalnizca retken tketimin besinleridir. EP
hareketi, emekinin bireysel tketimini, yaamasi iin gerekli maddele-
rin ete ve kana dnmesini saglar. Kapitalistin kendisinin de orada
olmasi, bir kapitalist ilevini yerine getirebilmesi iin onun da yemesi ve
tketmesi gerektigi dogrudur. Bu amala, o da ancak emeki kadar
tketmek durumundadir ve bu dolaim sreci ancak bu kadarini ngr-
mektedir. Ama bu bile biimsel olarak ifade edilmemitir, nk forml
P' ile sona [sayfa 66| ermektedir; yani imdi ogalmi bulunan para-ser-
mayenin ilevine yeniden balayabilecegi bir sonula sona ermektedir.
M'P' dogrudan M''nn satiini ierir; ama M'P', bir kismiyla bir
sati, PM, diger kismiyla bir satin almadir, ve son tahlilde bir meta, satin
alinan nesnenin niteligine gre ister bireysel ister retken olsun tketim
srecine girmek iin (ara satilari konu dii birakirsak) yalnizca kulla-
nim-degeri iin satin alinmi oluyor. Ama bu tketim, rn M' olan
bireysel sermaye devresine girmez. Bu rn, salt bir sati metai oldugu
iin devrenin diina ikmitir. M', aika, reticiden baka kimseler ta-
rafindan tketilmek iin ayrilmitir. te bunun iin (PM ... R ... M'P'
formlne dayanan) merkantil sistemin bazi yandalari, bireysel kapita-
listlerin ancak emeki kadar tketimde bulunmalari, kapitalist uluslarin
kendi metalarinin tketimini ve genellikle tketim srecini daha az akilli
uluslara birakmalari ve retken tketimi yaamlarinin balica amaci hali-
ne getirmeleri gerektigi konusunda uzun vaizlar vermektedirler. Bu vaiz-
lar, insanin aklina, kilise babalarinin biim ve z olarak bunlara benzeyen
sofuca gtlerini getiriyor.

57
Kurl Murks
Kupilul ll
Sermayenin devreler iersindeki hareketi, demek oluyor ki,
dolaim ve retimin birligidir ve her ikisini de ierir. Her iki PM ve M'P'
evreleri de dolaimin hareketleri oldugu iin, sermaye dolaimi, genel
meta dolaiminin bir parasidir. Ama bunlar, ilevsel ynden, yalniz dola-
im alani ile degil, ayni zamanda, retim alani ile de ilgili bulunan ser-
maye dolaiminin belli kesitleri, aamalari olduklari iin, sermaye, genel
meta dolaimi iersinde kendi devresinden de geer. Genel meta dola-
imi, ilk aamada sermayeye, sonradan retken sermaye ilevini yerine
getirebilecegi biimi almasinda ara olarak hizmet eder; ikinci aamada,
sermayenin kendi devresini yenileyemeyecegi meta-ilevinden siyrilmasi-
na hizmet eder; ayni zamanda, sermayeye, kendi devresini, kendisine
eklenmi bulunan arti-degerin dolaimindan ayirma olanagini saglar.
Para-sermayenin yaptigi devre, bu nedenle tamamiyla tek yanli,
ve bu durumuyla sanayi sermayesi devresinin dolaiminin grldg en
arpici ve tipik biimidir; bu sermayenin amaci ve itici gc degerin
kendi-kendisini geniletmesi, para [sayfa 67| yapmak ve birikim bylece
apaik ortaya ikmaktadir. (Pahaliya satmak iin satin almak.) lk de-
vrenin PM olmasi olgusu, ayrica, retken sermayenin gelerinin, meta-
pazarindan geldigini ve genellikle kapitalist retim srecinin dolaim ve
ticarete dayandigini da ortaya koyar. Para-sermaye devresi, salt bir meta
retimi degildir, onun kendisi de yalniz dolaim ile olanaklidir ve bu
dolaimi ngrr. Bu, yalnizca dolaima ait P biiminin, yatirilan serma-
ye-degerin, ilk ve saf biim olarak grnmesi olgusundan da aika an-
lailir, oysa diger iki devre biiminde durum byle degildir.
Para-sermaye devresi daima sanayi sermayesinin genel ifadesi
olarak kalir, nk her zaman yatirilan degerin kendisini geniletmesini
ierir. R ... R'de, sermayenin para ifadesi yalnizca retim gelerinin fi-
yati, dolayisiyla, hesap parasi biiminde ifade edilen ve muhasebede bu
biim iersinde sabit kalan bir deger olarak grlr.
Yeni ilemeye balayan bir sermaye, para biiminde ilk kez yati-
rildiktan sonra, bir sanayi kolundan digerine geerken ya da sanayi ser-
mayesi i alanindan alinirken; ayni biim iersinde geri ekildigi zaman
P ... P', sanayi sermayesi devresinin zel bir biimi halini alir. Bu, ilk kez
para biiminde yatirilan arti-degerin sermaye olarak i grmesini ier-
digi gibi, arti-deger ilk iktigi i kolundan baka bir yerde ilev yaptigi
zaman daha aik hale gelir. P ... P' bir sermayenin ilk devresi olabilecegi
gibi son devresi de olabilir; ona, toplam toplumsal sermaye biimi, ola-
rak da bakilabilir; o, para biiminde yeni biriktirilmi bir sermaye olarak,
ya da bir sanayi kolundan digerine aktarilmak amaciyla tmyle paraya
dntrlen eski sermaye olarak, yeni yatirilmi bir sermaye biimidir.
Btn devrelerde daima bulunan bir biim olan para-sermaye,
bu devreyi, salt sermayenin arti-deger reten kismi, yani degien ser-
maye iin yerine getirir. cretin yatirimin normal biimi para olarak
58
Kurl Murks
Kupilul ll
demedir; emeki gngne geindigi iin bu iin daha kisa araliklarla
yenilenmesi gerekir. Bu durumda, emekinin karisina kapitalistin para-
kapitalist ve sermayenin de para-sermaye olarak ikmasi gerekir. Bu
durumda, retim aralarinin satin alinmasi ve retilen metalarin satil-
masinda oldugu gibi dogrudan ya da dolayli bir hesap bakiyesi birak-
mak szkonusu olamaz (bylece, para-sermayenin byk [sayfa 68| kismi
fiilen yalnizca metalar biiminde sayilir, para, yalnizca hesap parasi bii-
minde, ve ensonu nakit para, yalnizca hesap bakiyeleri iinde bulunur).
te yandan, degien, sermayeden dogan arti-degerin bir kismi kapitali-
stin perakende aliverii ile ilgili kiisel tketimi iin harcanir, ve bunun
izledigi yol ne denli dairesel olursa olsun, bu kisim, daima, nakit olarak,
arti-degerin para-biiminde harcanmi olur. Arti-degerin bu kisminin ok
ya da az olmasinin bir nemi yoktur. Degien sermaye daima cretlere
yatirilan (PE) para-sermaye olarak, ve , kapitalistin bireysel tketimi-
nin masrafini karilamak zere harcanan arti-deger olarak yeniden orta-
ya ikar. Dolayisiyla, yatirilan degien sermaye-deger P ve bundaki arti
, bu biim iersinde harcanmak zere para biiminde elde tutulmak
zorundadir.
P' = P + sonucu ile PM ... R ... M'P' forml, yatirilan ve
kendini genileten degerin, onun edegeri para biiminde bulunmasi
yznden biim olarak aldatici ve nitelike hayalidir. Agirlik, degerin
kendini geniletmesi zerine degil, bu srecin c|c-|//m/ zerine, so-
nuta dolaimdan para-biimde ilk yatirilandan daha fazla deger ekil-
mesi olgusu zerinde; u halde, kapitaliste ait altin ve gm kitlesinin
ogalmasi zerine verilmitir. Szde para sistemi, salt dolaim iersinde
yer alan ve bu yzden de PM ve MP' hareketlerini, M'nin ikinci hare-
kette degerinin zerinde satilmasi nedeniyle, dolaimdan, satii ile ora-
ya srlenden daha fazla ektigi biiminde aiklayabilen bir hareketin,
PMP' irrasyonel biiminin bir ifadesidir. Buna karilik, zel bir biim
olarak sabit PM ... R ... M'P' forml, yalniz metalarin dolaimi degil,
ayni zamanda, retimi de gerekli bir ge olarak grlen daha st dzey-
de gelimi merkantil sistemin temelini oluturur.
PM ... R ... M'P' formlnn hayali niteligi ve buna uygun den
hayali yorumu, bu biimin akici ve durmadan yenilenen bir biim olarak
degil de, bir defaya zg degimeyen bir biim diye kabul edildigi; u
halde, devre biimlerinden bir tanesi diye degil de devrenin biricik bii-
mi diye dnldg zaman szkonusudur. Ne var ki, bu biimin kendi-
si, diger biimlerin varligina iaret eder.
Birincisi, bu, tm devre, retim srecinin kapitalist niteligi zeri-
ne dayanir ve bu nedenle bu sreci, kendine temel olarak oluturdugu
zgl toplumsal koullarla birlikte ele alir. [sayfa 6D|
PM = PM < ; ama PE, cretli-emekinin ve dolayisiyla re-
tim aralarinin, retken sermayenin bir kismi olarak varligini varsayar.
Bu nedenle, emek ve kendini geniletme srecini, retim srecini, ser-
5
Kurl Murks
Kupilul ll
mayenin bir ilevi olarak varsayar.
kincisi, eger P ... P' yinelenirse, para-biime dn, tipki ilk aa-
madaki para-biim gibi gitgide silikleir. R'ye yer amak iin PM orta-
dan kaybolur. Durmadan yinelenen para biiminde yatirim ve bunun
gene para biiminde srekli geri dnmesi, devrede, ancak bir an sren
hareketler olarak grlr.
ncs,
Devrenin ikinci yinelenmesi ile balayarak R ... M', PM ... R, P'nin
ikinci devresi tamamlanmadan nce ortaya ikan ve bylece daha son-
raki btn devreler R ... M'PM ... R biimi altinda dnlebilen ve ilk
devrenin ilk evresi olan PM, srekli yinelenen retken sermaye devresi
iin salt bir gei hazirligidir. Bu, para-sermaye biiminde ilk kez yati-
rilan sanayi sermayesi iin gerekten byledir.
te yandan, R'nin ikinci devresi tamamlanmadan nce, ilk dev-
re, meta-sermaye devresi, M'P', PM ... R ... M' (kisaltilmii M' ... M')
zaten tamamlanmi olur. Demek oluyor ki, ilk biim zaten diger ikisini
de iermektedir ve para-biim, bylece, salt bir deger ifadesi olmayip,
degerin edeger biimdeki, yani para olarak ifadesi oldugu iin ortadan
kalkmaktadir.
Ensonu, eger biz, ilk kez PM ... R ... M'P' devresini belirleyen ye-
ni yatirilmi bir bireysel sermayeyi ele alirsak, burada, PM hazirlik evre-
si, bu bireysel sermayenin getigi ilk retim srecinin ncsdr. Do-
layisiyla, bu PM evresi ngrlmemi, ama daha ok, retim srecinin
gerektirdigi ya da zorunlu kildigi bir eydir. Ne var ki bu, yalniz bu birey-
sel sermayeye uygulanir. Kapitalist retim tarzinin ve dolayisiyla kapita-
list retimin belirledigi toplumsal koullarin varliginin kabul edildigi
durumlarda, sanayi sermayesinin genel devre biimi para-sermayenin
devresidir. Bu nedenle kapitalist retim sreci, yeni yatirilmi sanayi ser-
mayesinin ilk para-sermaye devresinde [sayfa 7O| olmasa bile onun diinda
bir nkoul olarak varsayilir. Bu retim srecinin devamli varligi, durma-
dan yenilenen R ... R devresini ngrr. lk aama PM < 'da bile bu
nkoul bir rol oynar, nk bir yandan cretli-emekiler sinifinin bu-
lunmasini varsaydigi gibi, te yandan da retim aralarini satin alan iin
ilk aama olan PM, bu aralari satan iin M'P''dr; dolayisiyla M' meta-
sermayeyi ngrr ve bylece bizzat metalar kapitalist retimin sonulari
ve bu nedenle de retken sermayenin ilevleri olarak kabul edilir. [sayfa
71|
0
Kurl Murks
Kupilul ll
KNC BLM
RETKEN SERMAYENN DEVRES
RETKEN sermaye devresinin genel forml R ... M'P'M ... R'dir.
Bu forml, retken sermayenin ilemesinin devresel yenilenmesini, yani
yeniden-retimini ya da degerin kendisini geniletmesini amalayan yeni-
den-retim sreci olarak bu sermayenin retim srecini; arti-degerin
yalniz retimini degil, devresel yeniden-retimini; sanayi sermayesinin
ilevini retken biimi iersinde ve bu ilevi bir kez degil devresel yine-
lenmesi biiminde, ve bylece yenilenmenin iki noktasi tarafindan
saptandigini belirler. M''nn bir bolm (bazi durumlarda sermayesinin
eitli yatirim kollarinda) meta biiminde iktigi ayni emek-srecine,
dogrudan retim araci olarak tekrar girebilir. Bu, yalnizca bu blmn
degerini, gerek para ya da itibari paraya dnmekten kurtarir; yoksa
meta ancak hesap parasi olarak bagimsiz bir ifade kazanir. Degerin bu
kismi dolaima girmez. Bylece, dolaim srecine girmeyen degerler
retim srecine girerler. Kapitalistin, M''nn arti-rnn parasi biimin-
de ayni olarak tkettigi kismi iin de ayni ey [sayfa 72| geerlidir. Ne var ki,
T
Kurl Murks
Kupilul ll
kapitalist retim iin bunun pek nemi yoktur. Bu, olsa olsa ancak ta-
rimda dikkate alinmaya deger.
Bu biim iersinde iki ey gze arpar.
Birincisi, ilk P ... P' biiminde retim sreci R'nin ilevi, para-
sermaye dolaimini kesintiye ugrattigi ve iki evre, PM ve M'P' evreleri
arasinda yalnizca bir araci rol oynadigi halde, burada sanayi sermayesi-
nin tm dolaim sreci, dolaim evresi ierisindeki btn hareketi yal-
niz bir kesinti oluturur ve dolayisiyla, ilk u olarak devreyi aan retken
sermaye ile ayni biimin diger ucu olarak onu kapayan ve bu hareketi
ile ayni biim iersinde onu yeniden balatan retken sermaye arasinda
yalnizca baglayici bir halkadir. Asil dolaim yalnizca yenilenmelerle de-
vamli hale getirilen devresel yeniden-retimi saglayan bir ara gibi
grnr.
kincisi, dolaimin tamami, para-sermaye devresinde oldugunun
tam tersine bir biim iersinde kendini gsterir. Orada degerin belirlen-
mesinden ayri, PMP (PM. MP) biimindeydi; burada gene degerin
belirlenmesinde ayri, MPM (MP. PM) biimindedir, yani basit meta
dolaimi biiminde.
I. BAST YENDEN RETM
nce, R ... R'nin iki ucu arasinda dolaim alaninda yer alan M'
P'M srecini gzden geirelim.
Bu dolaimin iki noktasi meta-sermayedir: M' = M + m = R +
m. Meta-sermayenin ilevi M'P' (bunun ierdigi gerekleen sermaye-
deger R'ye eittir ve o da imdi, M''n oluturan M kismi ile, ayni miktar
metain bir kismi olarak varolan, m degerine sahip arti-deger biiminde
bulunur) devrenin ilk biimi iersinde incelenmiti. Ama orada bu ilev,
kesintiye ugratilan dolaimin ikinci evresini ve tm devrenin tamamlayi-
ci evresini oluturuyordu. Burada, devrenin ikinci, dolaimin ise ilk evre-
sini oluturur. lk devre P' ile sona erer ve hem P' hem de ilk P ikinci
devreyi tekrar para-sermaye biiminde aabilecekleri iin, balangita,
P ile P''nn ierdigi 'nin (arti-degerin) yollarina birlikte devam edip
etmediklerini ya da ayri ayri yollar izleyip izlemediklerini dikkate almak
gereksizdi. Eger biz, ilk devreyi yenilenen yolu iersinde izlemeye de-
vam etmi olsaydik, bu, o zaman gerekli hale gelirdi. Ama bu noktanin,
retken [sayfa 78| sermaye devresinde kararlatirilmasi gerekir, nk. bu-
nun daha ilk devresinin belirlenmesi ona bagli oldugu gibi, M'P', bura-
da, PM ile tamamlanmasi gerekli dolaimin birinci evresi olarak grn-
mektedir. Formln yalnizca basit yeniden-retimi, ya da genilemi
boyutlarda yeniden-retimi temsil etmesi bu karara baglidir. Devrenin
niteligi, alinan karara gre degiir.
yleyse, nce, retken sermayenin basit yeniden-retimini gz-
den geirelim ve birinci blmde oldugu gibi koullarin sabit kaldigini
2
Kurl Murks
Kupilul ll
ve metalarin degerleri zerinden alinip satildigini kabul edelim. Bu var-
sayima gre arti-degerin tamami kapitalistin bireysel tketimine girer.
Meta-sermaye M''nn paraya dnmesi gerekleir gereklemez, pa-
ranin sermaye-degeri temsil eden kismi, sanayi sermayesinin devresin-
de dolamaya devam eder; diger kismi, paraya dnen arti-deger, genel
meta dolaimina girer ve kapitalistten ikan, ama bireysel sermayesinin
dolaimi diinda yer alan bir para dolaimi oluturur.
rnegimizde, elimizde 5OO sterlin degerinde 1O.OOO libre iplik
olarak meta-sermaye M' vardir; bunun 422 sterlini retken sermaye
degerini temsil eder ve 8.44O libre ipligin para-biimi olarak M' ile balayan
sermaye dolaimina devam eder, oysa meta-rn fazlaligi 1.56O libre
ipligin para-biimi 78 sterlinlik arti-deger bu dolaimi terkeder ve genel
meta dolaimi iersinde ayri bir yol izler.
-m, kapitalistin, kendi aziz varligi ya da ailesine zg meta ya da
kiisel hizmet iin harcadigi parayla yaptigi bir dizi satinalmalari temsil
eder. Bu satinalmalar eitli zamanlarda para para yapilir. Bu yzden
para, gnlk tketime ayrilmi geici bir yedek ya da, para-yigma halin-
de bulunur, nk dolaimi kesintiye ugrami para, para-yigma biimi-
ne brnmtr. Paranin geici para-yigma biimini de kapsayan dolaim
araligi ilevi, para-biim P' iersinde sermaye dolaimina girmez, Bu
para, yatirilmami, harcanmitir.
Yatirilan toplam sermayenin daima btnyle bir evreden digeri-
ne getigini varsaymitik; imdi burada da gene, R'nin [sayfa 74| rettigi
metalarin retken sermaye R'nin toplam degerini, yani 422 sterlin ile,
retim srecinde yaratilan 78 sterlinlik arti-degeri temsil ettigini varsayiyo-
ruz. Bir tek metai ele alan rnegimizde arti-deger, 1.56O libre iplikte bu-
lunmaktadir; eger bir libre iplige gre hesaplarsak 2.4D6 ons iplik bii-
minde bulunacaktir. Ama eger meta, szgelii, ayni degerdeki geler-
den oluan 5OO sterlin degerinde bir makine olsaydi, bu makinenin dege-
rinin bir kismi, 78 sterlini, arti-deger olacakti, ama bu 78 sterlin ancak
makinede bir btn olarak bulunacakti. Bu makine, kirilip paralan-
maksizin, kullanim-degeri ile birlikte degeri de yokedilmeksizin, serma-
ye-deger ve arti-deger olarak ayrilamaz. Bu nedenle, bu iki deger gesi,
1O.OOO librelik bir metain birbirinden ayrilabilir bagimsiz gelerini temsil
eden u kadar libre iplik gibi bir M' metainin bagimsiz geleri olarak
degil de, bir metain ancak zihnen tasarlanabilen geleri olarak temsil
edilebilir. lk durumda, 'nin kendi ayri dolaimina girebilmesi iin, top-
lam metain, meta-sermayenin, makinenin btnyle satilmasi gerekir.
te yandan, kapitalist, 8.44O libreyi sattigi zaman, geriye kalan 1.56O
librenin satii, m (1.56O libre iplik) (78 sterlin) m (tketim mallari)
M'
{
M
+
m
}

P'

{
P
+
m
}
M<
m
E
A
3
Kurl Murks
Kupilul ll
biimdeki arti-degerin bsbtn ayri bir dolaimini temsil eder. Ama
1O.OOO libre ipligin, rnn her bireysel blmnn deger geleri, r-
nn kisimlari tarafindan oldugu kadar toplam rn tarafindan da temsil
edilebilir. Tipki 1O.OOO libre iplik; degimeyen-sermaye (J), 872 sterlin
degerinde 7.44O libre iplik; degien-sermaye (|), 5O sterlin degerinde
1.OOO libre iplik; ve arti-deger (c), yani 78 sterlin degerinde 1.56O libre
iplik diye blnebilecegi gibi, her libre iplik de, 8.D28 peni degerinde
11.DO6 onsa eit J'ye; 1.2OO peni degerinde 1.6OO ons iplige eit |'ye; ve
1.872 peni degerinde 2.4D6 ons iplige eit c'ya blnebilir. Kapitalist,
ayrica, 1O.OOO libre ipligin eitli kisimlarini birbiri ardina satarak bunlar-
da bulunan arti-deger gelerini ardarda tketebilir, ve bylece, ayni za-
manda, J c||| | miktarlarini da ardarda gerekletirmi olur. Ama son
tahlilde bu ilev de, gene 1O.OOO librenin tmnn satii gibidir ve bu
nedenle de d ve |'nin degerinin yerini 8.44O librenin satii alacaktir.
(Buch I, Kap. VII, 2.)*
Her nasil olursa olsun, M'P' ile,, M''nde bulunan hem sermaye-
deger ve hem de arti-deger, ayrilabilir bir varlik, [sayfa 75| farkli para miktar-
lari varligi kazanirlar. Her iki durumda da, P ve , gerekte, balangita
M''nde yalnizca metain fiyati olarak zel ve hayali bir ifadeye sahip bulu-
nan degerin dnm bir biimidir.
m--m, basit meta dolaimini temsil eder; ilk evresi m-, meta-
sermayenin dolaiminda, M'P''nde, yani sermayenin devresinde bu-
lunur; tamamlayici evre -m ise tersine, genel meta dolaiminda ayri
bir hareket olarak bu devrenin diina der. Sermaye-deger ve arti-dege-
rin, M' ve m'nin dolaimi M''nn P''ne dnmesinden sonra ayrilir. u
halde:
Birincisi, meta-sermaye, M'P' = M'(P + ) ile gerekleirken,
M'P' dolaiminda henz birlikte bulunan ve ayni miktarda meta tarafin-
dan yrtlen sermaye-deger ile arti-degerin hareketi ayrilabilir duruma
gelir ve bundan byle her ikisi de ayri para miktarlari olarak bagimsiz
biimlere sahip olurlar.
kincisi, bu ayrilma olunca, p, kapitalistin geliri olarak harcandigi
halde, sermaye-degerin ilevsel biimi olan P, devrenin belirledigi yolu-
na devam eder, ilk hareket M'P', daha sonraki PM ve -m hareketleri-
yle bagintili olarak iki farkli dolaim, MPM ve m--m biiminde
gsterilebilir; bu dizilerin her ikisi de, genel biimleri ynnden olagan
meta dolaimina aittir.
Yeri gelmiken unu da belirtelim, metalarin srekliligi ve bl-
nemezligi durumunda deger gelerini zihnen ayirmak, bir uygulama
sorunudur. Szgelii, Londra'da genellikle krediyle yrtlen inaat
ilerinde mteahhit, avanslari, inaatin belli aamalarina gre alir. Bu
aamadan hi biri tam bir ev degil, yalnizca gelecekte tamamlanacak
* lc/|c|, Birinci Cilt, Dokuzuncu Blm, kinci Kesim. -EJ.
4
Kurl Murks
Kupilul ll
bir evin halen yapilmi bulunan gerek kisimlaridir; dolayisiyla bu gere-
klige karin, tam bir evin dncedeki paralaridir, ama gene de yeni
bir avans verilmesi iin gven yerecek derecede gerektir. (Bu konuda,
aagida onikinci blme bakiniz.)*
ncs, M ve P'de henz birlikte devam etmekte olan ser-
maye-deger ve arti-degerin hareketi, yalnizca kismen ayrilir (arti-degerin
gelir olarak harcanmayan bir blm) ya da hi ayrilmazsa, sermaye-
degerin bizzat kendi devresi iersinde, daha bu devre tamamlanmadan,
bir degime olur. rnegimizde, retken sermayenin degeri 422 sterline
eitti. Eger bu sermaye diyelim 48O ya da 5OO sterlin olarak, PM hareke-
tine devam ederse, [sayfa 76| devresinin sonraki aamalarina, ilk degerine
gre 58 ya da 78 sterlin bir artila devam etmi olur. Bu, ayni zamanda,
degerinin bileiminde bir degime ile birlikte de olabilir.
M'P', dolaiminin ikinci ve I. devrenin (P ... P') son aamasi,
bizim devremizde ikinci, meta dolaiminda ilk aamadir. Dolaimla ilgi-
si ynnden, bunun, P'M' ile tamamlanmasi gerekir. Yalniz onun ardin-
da bulunan kendini geniletme sreci M'P' degil (bu durumda R'nin
ilevi olan ilk aama), onun sonucu M' metai da zaten gerekletirilmitir.
Demek oluyor ki, hem sermayenin kendisini geniletme sreci ve hem
de genilemi bulunan sermaye-degeri temsil eden metalarin
gereklemesi M'P''nde tamamlanmi oluyor.
Ve bylece basit yeniden-retimi, yani -m'nin PM'den tama-
men ayrildigini belirtmi olduk. Her iki dolaimda, hem m--m ve hem
de MPM, genel biimlerini ilgilendirdigi lde meta dolaimina dahil
olduklari iin (ve bu nedenle, dolaimlarin ularinda herhangi bir deger
farki gstermezler), kapitalist retim srecini tipki vlger ekonominin
yaptigi gibi, u ya da bu biimde tketilmek zere salt bir meta ya da
kullanim-degeri retimi olarak anlamak ve gene vlger ekonominin ya-
nilarak syledigi gibi, kapitalistin bunlari yalnizca yerlerine farkli kulla-
nim-degerleri almak ya da bu kullanim-degerleriyle degimek iin
rettigini sylemek ok kolaydir.
M', daha balangitan beri meta-sermaye olarak hareket eder ve
srecin batan sona amaci olan zenginleme (arti-deger retme), kapi-
talistin arti-degeri (ve bylece sermayesi) arttika tketiminin de art-
masini hi bir biimde ditalamayacagi gibi, tam tersine, bunu kesinlikle
kapsar.
Gerekten de, kapitalistin gelir dolaiminda, retilen meta m (ya
da retilen meta M''nn dnsel olarak ona tekabl eden parasi),
ancak nce onun paraya sonra da paradan zel tketime hizmet eden
diger metalara dnmesine yarar. Ama bu noktada, u kk durumu
da grmezlikten gelmemeliyiz: balangita meta-sermaye M''nn bir kis-
mi olarak sahneye iktigi iin, m, kapitaliste hi bir eye malolmayan bir
* Bkz: s. 25O-251. -EJ.
5
Kurl Murks
Kupilul ll
meta-deger, arti-emegin bir nesnellemesidir. Bu m, varligi geregi, sre
iindeki sermaye-degerin devresine baglidir ve eger bu devre durgunlair
ya da baka bir biimde bozulmaya balarsa, yalniz m'nin tketimi kisit-
lanmakla ya da bsbtn durmakla kalmaz, [sayfa 77| m'nin yerini alacak
metalar dizisi dzeni de bozulmu olur. M'P' baarisizlikla sona erdigi
ya da M''nn ancak bir kismi satilabildigi zaman, gene ayni ey olur.
Kapitalist gelir dolaimini temsil eden m--m'nin sermaye
dolaimina ancak m'nin M''nn degerinin, meta-sermayenin ilevsel bii-
mi iersindeki sermayenin, bir parasi oldugu srece girdigini grm
bulunuyoruz; ama -m hareketi iersinde bagimsizlik kazanir kazan-
maz, bylece btn bir m--m biimi boyunca bu gelirin dolaimi, ka-
pitalistin yatirdigi sermayeden kaynaklandigi halde, bu sermayenin hare-
ketine girmez. Sermayenin varligi kapitalistin varligini ngrdg ve ka-
pitalistin varligi da arti-degeri tketmesi kouluna bagli oldugu lde,
bu dolaim, yatirilan sermaye hareketi ile bagli haldedir.
Genel dolaim iersinde, M', diyelim iplik, yalnizca bir meta ola-
rak ilev yapar; sermaye dolaiminda bir ge olarak, sermaye-degerin
sirasiyla bir brnp bir siyrildigi bir biim olan me|c-se|mcye ilevini
yerine getirir. pligin tccara satilmasindan sonra, rn oldugu sermaye-
nin dairesel hareketinin diina ikar, ama bir meta olarak gene de genel
dolaim alanindaki hareketine devam eder. Bir ve ayni meta kitlesi, ip-
likiye ait sermayenin bagimsiz devresinde bir evre olmaktan iktigi hal-
de, dolaima devam eder. Demek ki, kapitalist tarafindan dolaima so-
kulan meta kitlesinin gerek belirleyici bakalaimi, MP, bunlarin tketim
alanina nihai geii, bu meta kitlesinin, kapitalistin meta-sermayesi ola-
rak ilev yaptigi bakalaimdan zaman ve yer olarak tamamen ayri ola-
bilir. Sermaye dolaiminda tamamlanmi bulunan ayni bakalaim, genel
dolaim alaninda henz tamamlanmasi gereken bir ey olarak bulunur.
Bu ipligin bir diger sanayi sermayesinin devresine girmesi, bu
durumu zerre kadar degitirmez. Sermaye olarak pazara srlmeyip
bireysel tketime giren degerlerin dolaimi ne kadar devreden oluu-
yorsa, genel dolaim da, toplumsal, sermayenin eitli bagimsiz kisimla-
rinin, yani bireysel sermayeler toplaminin iie gemi o kadar devre-
sinden oluur.
Genel dolaimin bir kismini oluturan bir sermaye devresi ile
bagimsiz bir devredeki halkalari oluturan bir devre arasindaki baginti, P
c||| 'ye eit olan P''nn dolaimini incelerken daha ayrintili olarak gs-
terilmitir. Para-sermaye olarak P, sermayenin devresindeki hareketine
devam eder; gelir olarak [sayfa 78| harcanmi (-m) bulunan genel dola-
ima girer, ama sermaye devresinden hemen ikip gider. Yalnizca ek
para-sermaye ilevini yerine getiren kismidir ki, sermaye devresine gi-
rer. m--m'de para, yalniz sikke olarak hizmet eder; bu dolaimin ama-
ci, kapitalistin bireysel tketimidir. Sermaye devresine girmeyen bu do-
laimi retilen degerin gelir olarak tketilen kisminin dolaimini ser-

Kurl Murks
Kupilul ll
mayenin karakteristik devresi diye gstermek, vlger iktisadin tipik bu-
dalaligidir.
kinci evrede, PM, R'ye eit olan sermaye-deger P (bu noktada,
sanayi sermayesi devresini balatan retken sermaye degeri), arti-deg-
erden kurtulmutur ve bu nedenle de para-sermaye devresinin ilk
aamasindaki PM, ayni deger byklgne sahip olarak gene vardir.
Yer degitirmi oldugu halde, meta-sermayenin imdi dnm bulun-
dugu para-sermayenin ilevi gene aynidir: yani A ile E'ye, retim aralari
ile emek-gcne dnmesi.
Meta-sermayenin ilevini yerine getirmesinde, M'P''nde, sermaye-
deger, m- ile birlikte MP evresinden gemitir ve imdi tamamlayici
PM< evresine girmektedir. Bu nedenle de, dolaimin tamami MP
M< 'dir.
Birincisi: Para-sermaye P, sermaye-degerin yatirildigi ilk biim
olarak Biim I'de (P ... P' devresinde) ortaya ikmiti; burada, daha
balangita, meta-sermayenin, ilk dolaim evresi M'P''nde kendisini
dntrdg para miktarinin bir kismi olarak, dolayisiyla, daha
balangita, retken sermaye R'nin, metalarin satii yoluyla para-biime
dnmesi olarak grlr. Para-sermaye, burada, daha balangita, ser-
maye-degerin ne ilk, ne de son olan biimi olarak vardir, nk, MP
evresini tamamlayan PM evresi, yeniden ancak para-biimden ikarak
gerekletirilebilir. Demek oluyor ki, PM'nin ayni zamanda PE olan
kismi, imdi artik, emek-gc satin alinmasi iin salt bir para yatirimi
olarak degil, emek-gcnn yarattigi meta-degerin bir kismini oluturan
5O sterlin degerinde ayni 1.OOO libre ipligin retilmesi iin para biimin-
de yapilan bir yatirim olarak da ortaya ikiyor. Burada emekiye verilen
para, kendi rettigi meta-degerin bir kisminin dnm edeger bii-
minden baka bir ey degildir. Ve baka nedenle olmasa bile salt bu
nedenle, PM hareketi, PE anlamina geldigi srece, hi bir zaman para
biiminde bir metain kullanim-biiminde bir meta [sayfa 7D| ile degiilmesi
demek degildir, bu hareket, genel meta dolaimindan bagimsiz baka
geleri de ierir.
P', kendisi, R'nin bir nceki ilevinin, retim srecinin bir rn
olan M''nn dnm bir biimi olarak ortaya ikar. Toplam para P',
bu nedenle, gemi emegin para-ifadesidir. rnegimizde 5OO sterlin
degerindeki 1O.OOO libre iplik, egirme srecinin rndr. Bu miktardan
7.44O libre iplik, yatirilmi bulunan 872 sterlin degerinde degimeyen
sermaye J'ye; 1.OOO libre iplik, yatirilmi bulunan 5O sterlin degerinde
degien sermaye |'ye eittir ve 1.56O libre iplik ise 77 sterlin degerinde
arti-deger c'yi temsil eder. Eger P''nden yalniz 422 sterlinlik balangi
sermayesi tekrar yatirilacak olsa, diger koullar ayni kalmak kaydiyla,
iiye bunu izleyen haftada PE olarak, o hafta retilen ipligin yalnizca
bir kismi (1.OOO libre ipligin para-degeri) denir. MP'nin bir sonucu
olarak, para, daima gemi emegin ifadesidir. Eger tamamlayici PM
7
Kurl Murks
Kupilul ll
hareketi, hemen meta-pazarinda yer alirsa, yani pazardaki metalar
kariliginda P verilirse, bu gene gemi emegin bir biimden (paradan)
baka biime (metalara) dnmesidir. Ne var ki, PM zaman bakimin-
dan MP'den farklidir. Bunlar nadiren ayni zamanda yer alabilir, szgelii
PM hareketini yapan kapitalist ile, bu hareketin kendisi iin MP anla-
mina geldigi kapitalistin, metalarini karilikli olarak sevketmeleri halin-
de, P, yalnizca bakiyeyi demek iin kullanilir. MP hareketi ile PM
hareketi arasindaki zaman farki biraz uzun olabilir, MP hareketinin sonu-
cu olan P, gemi emegi temsil ettigi halde, PM hareketinde, henz
pazarda bulunmayan ama gelecekte pazara srlecek olan metalarin
dnm biimini temsil edebilir, nk M yeniden retilene kadar P
M hareketinin yapilmasina gerek yoktur. P, ayni ekilde, para-ifadesi
oldugu M ile ayni zamanda retilen metalarin kariligi olabilir. rnegin,
PM degiiminde (retim aralari satin alinmasinda) kmr, henz ocak-
tan ikartilmadan satin alinmi olabilir. , para birikimi olarak sayildigi
ve gelir olarak harcanmadigi srece, ancak gelecek yil retilecek olan
pamugun kariligi olabilir. Ayni ey, kapitalistin gelirinin harcanmasi, -
m, iin de geerlidir. Bu ayrica, cretler iin de, E e/||/| 5O ster- lin iin
de geerlidir. Bu para, emekinin gemi emeginin yalnizca pa-ra-bii-
mi olmayip, ayni zamanda, daha henz gereklemi ya da gelecekte
gereklemesi gereken emek [sayfa 8O| iin yapilmi bir demedir. Emeki,
cretleri ile, ancak gelecek hafta yapilacak olan bir ceket satin alabilir.
Bu, zellikle, bozulmasini nlemek iin, neredeyse retilir retilmez t-
ketilmesi gerekli olan ok sayida zorunlu tketim maddeleri iin geer-
lidir. Bylece emeki, cret olarak kendisine denen para ile, kendi
gelecekteki emeginin ya da diger emekilerin gelecekteki emeklerinin
dnm biimini almi olur. Kapitalist, emekiye gemi emeginin
bir kismini vermekle, onun gelecekteki emegi iin bir bono vermi olur.
Emekinin gemi emegini karilayacak olan ama henz varolmayan
mallari oluturan, emekinin o andaki ya da gelecekteki emegidir. Bu
durumda, para-yigma dncesi btnyle ortadan kalkar.*
kincisi, MPM< dolaiminda ayni para iki kez yer degitirir;
kapitalist, parayi nce satici olarak alir ve alici olarak elden ikartir; me-
talarin para-biime dnm, yalnizca onun bu para-biiminden meta-
biimine tekrar dnm amacina hizmet eder; sermayenin para-bii-
mi, para-sermaye olarak varligi, bu yzden, bu harekette ancak geici
bir evredir; ya da, hareketin akiciligi lsnde para-sermaye, satinalma
araci olarak hizmet ettigi zaman yalnizca bir dolaim araci olarak ortaya
ikar; kapitalistler birbirlerinden satin almada bulunduklari ve bu ne-
denle de yalnizca hesaplarini karilikli olarak kapatmak durumunda ol-
duklari zaman, tam anlamiyla deme araci olarak i grr.
ncs, para-sermayenin ilevi, ister salt dolaim araci olsun,
* Vc|x, |0|cJc, e|yc:mcs|nc 0 no|0 /oym0|0|: "kinci Cildin son kismina aittir." -EJ.
8
Kurl Murks
Kupilul ll
isterse deme araci, yalnizca M'nin yerini E ve A'nin almasini sagla-
maktir; yani ipligin, retken sermayenin sonucunu temsil eden metain
yerini (gelir olarak kullanilacak arti-deger dldkten sonra) onun re-
tim gelerinin almasidir; bir baka deyile, sermaye-degerin, meta bii-
minden, bu metayi oluturan gelere tekrar dnmesidir. Son tahlilde,
para-sermayenin ilevi, yalnizca meta-sermayenin retken sermayeye
tekrar dnmesine yardimci olmaktir.
Devrenin normal biimde tamamlanabilmesi iin, M''nn degeri
zerinden ve btnyle satilmasi gerekir. Ayrica, MPM salt bir metain
yerini digerinin almasini iermekle kalmaz, ayni kalan deger-bagintila-
rinin yerinin alinmasini da ierir. Biz [sayfa 81| bunun burada byle oldugu-
nu varsayiyoruz. Ne var ki, aslinda retim aralarinin degerleri degiiklik
gsterir. Kapitalist retimi niteleyen emegin retkenligindeki srekli
degiiklik nedeniyle olsa bile, deger-bagintilarinin srekli olarak degimesi
zaten salt bu retim tarzina zg bir eydir. retim gelerinin degerle-
rindeki bu degime daha sonra ele alinacaktir,* biz, burada, buna yalni-
zca deginmi oluyoruz. retim gelerinin meta-rnlere, R'nin M''ne
dnmesi retim alaninda oldugu halde M''nn R'ye tekrar dnm,
dolaim alaninda olur. Bu, metalarin basit bir bakalaimi ile olur, ama
btnyle bakildiginda, ierigi, yeniden-retim srecinde bir evredir. Bir
sermaye dolaimi ekli olarak MPM, ilevsel olarak belirlenmi bir
madde degiimini ierir. MPM ayrica, M' meta-miktarinin retim g-
elerine eit olmasini ve bu gelerin birbirleriyle balangitaki deger-bagin-
tilarini korumalarini gerektirir. te bunun iin, metalarin yalniz kendi
degerleri zerinden satin alindiklari degil, ayni zamanda, dairesel hare-
ketleri sirasinda herhangi bir deger degiikligine ugramadiklari da
varsayilmitir. Aksi takdirde, bu sre, normal biimde devam edemez.
P ... P' hareketinde, P, tekrar eski durumunu almak zere elden
ikartilan sermaye-degerin ilk biimini temsil eder. R ... M'P'M ... R
dolaiminda, P, yalnizca srete brnlen ve bu sre sona ermeden
terkedilen bir biimi temsil eder. Para- biim, burada, yalnizca sermaye-
degerin geici bagimsiz bir biimi olarak ortaya ikar. M' biimindeki
sermayenin para-biime brnmekteki acelesi, bu biimden P' biimi-
ne dnmek zere kurtulmak iindir; daha bu kiliga brndg anda
kendisini yeniden retken sermayeye dntrmek ister. Para kiliginda
kaldigi srece, sermaye olarak grev yapamaz ve bunun iin de degeri
genilemez. Sermaye atil kalir. P, burada, bir dolaim araci olarak hiz-
met eder, ama sermayenin bir dolaim araci olarak.** Sermaye-degerin
para-biiminin kendi devresinin ilk biiminde (para-sermaye biimin-
de) sahip oldugu bagimsiz grn, bu ikinci biimde kaybolur ve bu,
Biim I'in bir eletirisi olup, onu salt bir zel biime indirger. Eger ikinci
* Bkz: Onbeinci Blm. V. -EJ.
** Vc|x, |0|cJc, e|yc:mcs|nc u no|0 /oym0|0|: "Tooke'a kari." -EJ.

Kurl Murks
Kupilul ll
bakalaim, PM, herhangi bir engel ile karilairsa szgelii, pazarda
retim araci yoksa devre, yeniden-retim srecinin akii, tipki sermaye-
nin [sayfa 82| meta-sermaye biiminde tutuldugu zamanki kadar kesintiye
ugrar. Ama arada u fark vardir metalarin geici biiminden daha uzun
sre para-biiminde kalabilir. Para-sermaye, ilevlerini yerine getirme-
mekle, para olmaktan ikmaz, ama meta-sermaye, ilevini yapmakta
ok fazla gecikirse, bir meta, ya da genellikle kullanim-degeri olmaktan
ikar. Ayrica, para-biimde iken, balangitaki retken sermaye biimi
yerine baka bir biime girebilir, ama M' biiminde tutuldugu srece ye-
rinden hi oynamaz.
M'P'M yalniz M' iin ve onun biimi uyarinca dolaim hareket-
lerini ierir ve bu hareketler onun yeniden-retiminin evreleridir; ama
M''nn kendisini dntrdg M'nin gerekten yeniden-retimi, M'
P'M dolaimi iin gereklidir. Ne var ki, bu, M' tarafindan temsil edilen
bireysel sermayenin yeniden-retimi srecinin diinda bulunan yeniden-
retim sreciyle koullanmitir.
Biim I'de PM< hareketi, yalnizca para-sermayenin retken
sermayeye ilk dnmn hazirlar; Biim II'de, bu hareket, meta-ser-
mayenin retken sermayeye tekrar dnmn hazirlar; yani sanayi
sermayesi yatirimi ayni kaldigi srece, meta-sermayenin, kendilerinden
iktigi ayni retim gelerine tekrar dnmesi demektir. Dolayisiyla,
hem bunda ve hem de Biim I'de bu hareket, retim srecinin hazirlay-
ici bir evresi, ona bir dn, onun bir yenilenmesi olarak grlr; yani
yeniden-retim srecinin bir habercisi ve ayni zamanda degerin kendi-
sini geniletme srecinin bir yinelenmesidir.
urasini bir kez daha belirtmek gerekir ki, PE basit bir meta
degiimi olmayip, arti-deger retimine hizmet edecek bir metain, E'nin
satin alinmasidir, tipki PA'nin yalnizca, bu amaca ulamak iin mad-
deten vazgeilmez bir ilem olmasi gibi.
PM < hareketinin tamamlanmasi ile P, retken sermaye R'ye
evrilmitir ve devre yeni batan balar.
Bu nedenle R ... M'PM ... R hareketinin genilemi biimi udur:
Para-sermayenin retken sermayeye dnm, meta retimi
iin meta satin alinmasidir. Tketimin kendisi ancak retken [sayfa 88| t-
ketim oldugu srece sermaye devresine dahildir; bunun sonucu, byle-
ce tketilen metalar araciligi ile retilen arti-degerdir. Ve bu, retimden
ok farkli oldugu gibi, reticinin varligini ama edinen meta retimin-
den bile farklidir. Arti-deger retimine bu derece bagli bulunan metain
yerine bir baka metain konmasi, sirf para araciligi ile yapilan basit rn
degiiminden tamamen farkli bir konudur. Ama iktisatilar, bunu, airi-
R ... M'
{
M
+
m
}

{
P
+

}
M<
m
E
A R
70
Kurl Murks
Kupilul ll
retimin olanaksizligina kanit diye almaktadir.
E ve A 'ya dntrlm bulunan P'nin retken tketiminden
baka devre, emeki aisindan, EP anlamina gelen ve MP'ye eit olan
birinci terim PE'yi ierir. Emeki aisindan dolaimda, tketimini de
iine alan EPM, yalnizca birinci terim, PE'nin sonucu olarak sermaye
devresinin iine girer. kinci hareket PM, bireysel sermayenin dolai-
mindan iktigi halde bu dolaimin ierisine girmez. Ama, emeki sini-
finin devamli varligi, kapitalist sinif iin gerekli oldugu gibi, gene bu
nedenle, emekinin tketimi PM ile olanakli hale getirilmitir.
M'P' hareketinin sermaye-degerin devresine devam etmesi ve
arti-degerin kapitalist tarafindan tketilmesi iin ngrdg tek koul,
M''nn paraya dntrlm, satilmi bulunmasidir. M', kukusuz, bu
nesnenin bir kullanim-degeri ve dolayisiyla, retken ya da bireysel her-
hangi trden bir tketim iin uygun olmasi nedeniyle satin alinmitir.
Ama, eger M', diyelim ipligi satin almi bulunan tccarin elinde dolaima
devam ederse, bu, balangita ipligi reten ve tccara satan bireysel
sermayenin devrinin srekliligine hi bir etkide bulunmaz. Btn sre
devam eder ve onunla birlikte kapitalistin bireysel tketimi ve bunun
zorunlu kildigi, emekinin bireysel tketimi de devam eder. Bu, buna-
limlarin irdelenmesinde nemli bir noktadir.
nk, M' satilir satilmaz, paraya evrilir evrilmez, i srecinin
ve bylece yeniden retkenlik srecinin gerek etmenleri haline yeni-
den evrilebilir. M''nn sonal tketici ya da tekrar satmak zere bir
tccar tarafindan satin alinmi olmasi, durumu etkilemez. Kapitalist re-
timin kitle halinde yarattigi metalar miktari, retimin boyutlarina ve bu
retimi devamli geniletme gereksinmesine baglidir, yoksa nceden
belirlenen arz talep alanina, karilanmasi zorunlu gereksinmelere degil.
Kitlesel retimin, teki sanayi kapitalistleri diinda, toptancilardan baka
dogrudan alicisi olamaz. Belli sinirlar ierisinde, yeniden-retim sreci,
[sayfa 84| bu srecin diina ikartilan metalar, bireysel ya da retken tketi-
me gerekten girmeseler bile, bu sre ayni ya da artmi boyutlarda yer
alabilir. Metalarin tketimi, bu metalarin dogmu bulunduklari sermaye
devresine dahil degildir. rnegin, iplik satilir satilmaz, bu satilan ipligin
daha sonra ne olacagi hi hesaba katilmaksizin, ipligin temsil ettigi ser-
maye-degerin devresi yeniden balayabilir. rn satildigi srece, kapita-
list retici aisindan her ey yolunda demektir. zdelemi oldugu ser-
maye-degerin devresi kesintiye ugramamitir. Ve eger bu sre genilerse
bu, retim aralarinin artan retken tketimini ierir sermayenin bu
yeniden-retiminin yanisira, emekilerin bireysel tketimi (yani talep)
artabilir, nk bu sreci retken tketim balatmi ve devam ettirmitir.
Bylece, arti-deger retimi ve onunla birlikte kapitalistin bireysel tketi-
mi artabilir, yeniden-retim sreci tmyle gelime halinde olabilir, ama
metalarin byk bir kismi tketime yalnizca grnte girmilerdir, oysa
gerekte, bayilerin elinde hl satilmami halde durmakta, hl pazar-
7T
Kurl Murks
Kupilul ll
da beklemekte olabilirler. Meta akimini meta akimi izleyebilir, ama en
sonunda daha nceki akimlarin tketim tarafindan yalnizca grnte
emilmi oldugunun farkina varilir. Meta-sermayeler, pazarda yer kap-
mak iin birbirleriyle rekabet ederler. Gecikenler, satsa bile, ucuza sa-
tarlar. deme zamani geldigi halde, daha nceki akimlar hl elden
ikarilmamitir. Bu metalari ellerinde bulunduranlar ya iflas ettiklerini
ilan etmek, ya da ykmllklerini karilamak iin, bunlari ne pahasina
olursa olsun satmak zorunda kalirlar. Bu satiin fiili talep durumu ile en
kk bir ilikisi yoktur. Bu, yalnizca Jeme |c|e|/ ile, metalari paraya
dntrme ivedi zorunlulugu ile ilikilidir. Ardindan bir bunalim patlak
verir. Bu, yalniz, tketici talebindeki, bireysel tketim talebindeki dogru-
dan azalmayla degil, sermayenin sermayeyle degiilmesindeki, sermaye-
nin yeniden retkenlik srecindeki azalmayla da grlr duruma gelir.
Eger P'nin para-sermaye, sermaye-deger ilevini yerine getirmek
zere dntg A ve E metalarinin retken sermayeye tekrar dn-
meleri kainilmaz ise, eger bu metalar farkli koullarla satin alinacak ya
da bedelleri buna gre denecekse, ve bylece. PM ardarda bir dizi
satin almalari ve demeleri temsil ediyorsa, P'nin bir kismi PM hareke-
tini yaptigi halde, diger bir kismi para biiminde kalmakta devam eder
ve bu srecin [sayfa 85| kendi koullarinin belirleyebilecegi bir zamana
dek, ezamanli ya da ardarda gelen PM hareketlerini yerine getirme
grevini yapmaz. Bu kisim, harekete gemek, zamani gelince ilevini
yerine getirmek zere, yalnizca geici bir sre iin dolaimdan alikonu-
lur. Demek ki, bu birikme, sirasi gelince, dolaim amaciyla ve dolaimi
tarafindan belirlenen bir ilevdir. Satinalma ve deme fonu olarak var-
ligi, hareketindeki duraklama, dolaimdaki bu kesintili durum, paranin,
para-sermaye olarak ilevlerinden birisini yaptigi bir durum oluturacaktir.
Para-sermaye olarak; nk bu durumda, geici bir sre iin hareketsiz
kalan paranin kendisi, para-sermaye P'nin (P' = P) bir kismi; R'ye,
devreyi balatan retken sermayenin degerine eit olan meta-sermaye
degerinin bu kismidir. te yandan, dolaimdan ekilen btn paralar
para-yigma biimini tair. Para-yigma biimindeki para, demek ki, bura-
da, para-sermayenin bir ilevi halini aliyor, tipki PM hareketinde para-
nin deme ve satinalma araci olma ilevinin, para-sermayenin bir ilevi
haline gelmesi gibi, Bu byledir, nk sermaye-deger, burada, para
biiminde vardir, nk para hali, burada, sanayi sermayesinin kendisi-
ni, kendi aamalarindan birisinde buldugu ve devre ierisindeki i bagin-
tilarin ngrdg bir durumdur. Ayni zamanda, burada urasi da bir kez
daha tanitlanmi oluyor ki, sanayi sermayesi devresi ierisindeki para-
sermaye, paranin ilevlerinden baka bir ilevi yerine getirmiyor ve bu
para-ilevleri, salt bu devrenin diger aamalari ile olan i bagintilari ne-
deniyle sermaye-ilevlerin zelliklerini kazanmi oluyor.
P''nn, 'nin P'ye bagintisi olarak, bir sermaye bagintisi olarak
gsterilmesi, dogrudan dogruya para-sermayenin degil, meta-sermaye
72
Kurl Murks
Kupilul ll
M''nn bir ilevidir ve m ile M'nin bagintisi olarak M' de yalnizca retim
srecinin, bu srete yeralan sermaye-degerin kendisini geniletmesinin
sonucunu ifade eder. Eger dolaim srecinin srekliligi engellerle kar-
ilair ve pazar koullari, vb. gibi di etkenler nedeniyle P, PM ilevini
geici olarak kesmek zorunda kalirsa ve bu nedenle uzun ya da kisa bir
sre para-biimde kalirsa, elimizde gene para-yigma biiminde para
bulunmu olur; ve bu durum, bir de, basit meta dolaiminda, MP'den
PM'ye gei, di koullar tarafindan kesintiye ugratilirsa ortaya ikar.
Bu istek-dii bir para-yigma oluumudur. Bu durumda para, dinlenme
haline birakilmi gizil para-sermaye biimine sahiptir. Ama biz bu nok-
tayi imdilik daha [sayfa 86| fazla irdelemeyecegiz.
Her ne durumda olursa olsun para-sermayenin para halinde du-
rup kalmasi, uygun olsun, olmasin, isteyerek ya da istemeyerek olsun,
ilevleri uyarinca ya da bunun tersine bulunsun, hareketin kesintiye ugra-
masinin bir sonucu olarak ortaya ikmi oluyor.
II. BRKM VE GENLEM LEKTE
YENDEN-RETM
retken srecin ulaacagi geniligin boyutlari keyfi olmayip te-
knoloji tarafindan belirlendigi iin, gerekleen arti-deger her ne kadar
sermayeletirilmeye ayrilmi ise de, birbirini izleyen birka devre sonu-
cu ogu kez ek sermaye olarak etkili bir ilev yapmaya ya da ilev yap-
makta olan sermaye-deger devresine girmeye yetecek byklge ulair
(ve zaten bu byklge ulaana kadar da birikmesi gerekir). Arti-deger
bylece bir para-yigma biiminde katilair ve bu biim ierisinde potan-
siyel para-sermayeyi oluturur: potansiyel olmasinin nedeni, para-biim-
de kalmaya devam ettigi srece sermaye olarak hareket edememe-
sidir.
6a
Para-yigmanin oluumu, burada, kapitalist birikim srecine dahil,
ama onunla birlikte oldugu halde temelden ondan farkli bir etmen gibi
gzkmektedir; nk, yeniden-retim srecinin kendisi, gizil para-ser-
mayenin oluumu ile genilemi olmaz. Tersine, burada gizil para-ser-
mayenin oluma nedeni, kapitalist reticinin retiminin legini dogrudan
dogruya geniletememesidir; Eger retici, arti-rnn, dolaima yeni
altin ya da gm sren bir altin ya da gm reticisine, ya da ayni ey
demek olan, di lkelerden, ulusal arti-rnn bir kismi kariliginda ek
altin ya da gm ithal eden bir tccara satmi olsa, gene bu gizil para-
sermayesi, ulusal altin ve gm yigmada bir arti oluturur. Diger btn
durumlarda, szgelii, satin alicinin elinde dolaim araci olan 78 sterlin,
ancak kapitalistin elinde para-yigma biimine brnr. Demek oluyor
6a
"G/:/|" terimi, imdi hemen hemen enerjinin dnm teorisine yerini birakan fizikteki
gizil isi dncesinden aktarilmitir. Bu yzden Marx, nc blmde (daha sonraki bir gzden
geirmede) potansiyel enerji dncesinden aldigi bir baka terimi, "potansiyel" terimini, ya
da D'Alembert'in zde hizlarini anitiran "zde sermaye" terimini kullanmaktadir. -F.E.
73
Kurl Murks
Kupilul ll
ki, btn bunlar, yalnizca, ulusal altin ya da gm yigmadaki farkli bir
dagilimdir.
Eger kapitalistimizin aliveriinde para, deme araci olarak [sayfa
87| hizmet ediyorsa (metalarin bedelinin satin alan tarafindan uzun ya da
kisa vadelerle denmesi gerekiyorsa) sermayelemeye ayrilan arti-rn,
paraya dnmeyip, alacaklinin alacagina, satin alanin mlkiyetine ge-
mi bulunan ya da gemesini umdugu bir edegerin tasarruf hakkina
dnm oluyor. Bu arti-rn, diger bireysel sanayi sermayelerinin dev-
resine girmekle birlikte, bu devrenin yeniden retken srecine faiz geti-
ren tahvillere vb. yatirilan paradan daha fazla girmez.
Kapitalist retimin tm niteligi, yatirilmi bulunan sermaye-dege-
rin kendisini geniletmesi ile belirlenir; yani, nce, elden geldigince faz-
la arti-deger retimiyle; sonra (bkz: Buch I, Kap. XXII)* sermaye re-
timiyle, bylece de arti-degerin sermayeye dnmesiyle belirlenir. Dur-
madan daha fazla arti-deger retmesinin dolayisiyla, kiisel ama ola-
rak kapitalistin zenginlemesinin araci olarak grlen ve kapitalist
retimin genel egiliminde bulunan birikim ya da geni lekli retim,
ne var ki, sonralari, birinci ciltte gsterildigi gibi, gelimesi geregi, her
bireysel kapitalist iin bir zorunluluk halini aliyor. Sermayesindeki de-
vamli byme, bu sermayenin korunmasinin koulu haline geliyor. Ama
burada daha nce ilenen bir konuya yeniden dnmemize gerek yok.
Biz, nce, btn arti-degerin gelir olarak harcandigini varsayarak
basit yeniden-retimi inceledik. Gerekte, normal koullar altinda arti-
degerin bir kisminin daima gelir olarak harcanmasi, diger kisminin ise
sermayeletirilmesi gerekir. Belli bir dnemde retilen u miktardaki
arti-degerin tmyle tketilmi olmasi, ya da sermayeletirilmesi pek
nemli degildir. Ortalama olarak genel forml ancak ortalama hareketi
temsil edebilir her iki durumda da grlr. Ama forml karmaik
hale getirmemek iin arti-degerin btnyle biriktirildigini kabul etmek
daha yerinde olur. R ... M'P'M'< ... R' forml retken sermayeyi
temsil eder; bu sermaye, geniletilmi lekte daha byk bir degerle
yeniden-retilmi ve artmi retken sermaye olarak ikinci devresine
balami, ya da ayni ey demek olan, ilk devresini yenilemitir. Bu ikinci
devre balar balamaz, biz, R'yi, gene balangi noktasi olarak grrz;
ancak bu R, ilk R'den daha byk bir retken sermayedir. Dolayisiyla,
eger P ... P' formlnde, ikinci devre P' ile baliyorsa, bu P' P olarak,
yani [sayfa 88| yatirilmi bulunan belli byklkte bir para-sermaye ilevini
yerine getirir. Ve bu, ilk dairesel hareketi balatan daha byk bir para-
sermayedir; ama bu deger, yatirilmi para-sermaye ilevini yklendigi
andan balayarak, arti-degerin sermayeletirilmesi yoluyla kendisinde
meydana gelen genilemeler artik szkonusu olmaktan ikar. Devresi-
ne para-sermaye biiminde balayan bu kken yokolur. Bu, ayrica, yeni
* lc/|c|. Birinci Cilt. Yirmidrdnc Blm.
74
Kurl Murks
Kupilul ll
bir devrenin iki noktasi olarak ilev yapmaya balar balamaz R' iin
de geerlidir.
Eger R ... R' hareketini, P. ... P' ile, ya da ilk devre ile karilatirirsak,
bunlarin hi de ayni zelligi taimadiklarini grrz. P ... P', yalitik bir
devre olarak tek baina ele alindiginda, P'nin, para-sermayenin, (ya da,
devresinde para-sermaye olarak bulunan sanayi sermayesinin) yalnizca,
para doguran para, deger doguran deger oldugunu, bir baka deyile,
arti-deger rettigini ifade eder. Ama R devresinde, arti-deger retme
sreci, ilk aamanin, retim srecinin bitiminde zaten tamamlanmi
bulunuyor, ikinci aamadan, M'P' hareketinden (dolaimin ilk
aamasindan) getikten sonra, sermaye-deger c||| arti-deger, ilk devre-
sinde son u olarak grlen gereklemi para-sermaye, M, biiminde
zaten vardir. Arti-degerin retilmi bulunmasi, ilk ele alinan P ... P for-
ml iinde (bkz: geniletilmi forml, s. 88) m--m ile gsterilmekte-
dir, ki bu, ikinci aamada, sermaye dolaiminin diina dmekte ve
arti-degerin gelir olarak dolaimini temsil etmektedir. Hareketin tama-
minin P ... P ile temsil edildigi, dolayisiyla da iki u arasinda deger
bakimindan bir fark bulunmadigi bu biimde, yatirilan degerin kendisini
geniletmesi, arti-deger retimi, P ... P''nde son aama ve devrede de
ikinci aama olarak grnen M'P' hareketinin R ... R dolaiminda ilk
aama olarak hizmet etmesi diinda, bu yzden P ... P'nde oldugu gibi
temsil olunur.
R ... R' hareketinde R', arti-degerin retildigini degil, retilen arti-
degerin sermayeletirildigini, dolayisiyla sermayenin biriktigini ve bu ne-
denle, R'nin tersine R''nn, sermaye-degerin hareketi yznden, ilk
sermaye-deger ile birikmi bulunan sermaye-degeri ierdigini belirtir.
P ... P''nn basite kapanii olan P' ve btn bu devrelerde orta-
ya iktigi haliyle M', kendi balarina alindiginda, hareketi degil hareketin
sonucunu ifade ederler: metalar ya da para [sayfa 8D| biiminde gerekleen
sermaye-degerin kendisini geniletmesini ve bylece P c||| ya da M
c||| m biiminde sermaye-degeri, sermaye-degerin kendi rn arti-
degere bagintisi olarak ifade ederler. Bunlar bu sonucu kendini genileten
sermaye-degerin eitli dolaim biimleri olarak ifade ederler. Ama, ne
M' ne. de P' biiminde, kendi baina meydana gelen sermaye geni-
lemesi, para- sermayenin ya da meta-sermayenin bir ilevidir. zel, fark-
lilami biimler, sanayi sermayesinin zel ilevlerine tekabl eden var-
lik biimleri olarak, para-sermaye, ancak para-ilevlerini, meta-sermaye
ise ancak meta-ilevlerini yerine getirebilir, aralarindaki fark, yalnizca
para ile meta arasindaki fark gibidir. Bunun gibi, retken sermaye bii-
mindeki sanayi sermayesi, ancak, rn yaratan diger herhangi bir emek-
srecinin ierdigi ayni geleri ierebilir: bir yandan emegin nesnel koulla-
rini (retim aralarini), te yandan emek-gcnn retken biimde (ama-
ca uygun biimde) ilev yapmasini ierirler. Tipki sanayi sermayesinin
retim alaninda, ancak genellikle retim srecinin, dolayisiyla kapitalist
75
Kurl Murks
Kupilul ll
olmayan retim srecinin de gereklerini karilayan bir bileim ierisin-
de varolabilecegi gibi, dolaim alaninda da ancak buna tekabl eden iki
biimde bulunabilir, yani meta ve para biimlerinde. Ama retim ge-
lerinin btnyle balangita kendilerini retken sermaye olarak ortaya
koymalari, emek-gcnn bakalarina ait emek-gc olmasi ve kapita-
listin tipki retim aralarini bu metalarin sahiplerinden satin almasi gibi
emek-gcn de gene sahiplerinden satin almasi olgusundan ileri gelir;
ite gene bunun iin, retim srecinin kendisi, sanayi sermayesinin ret-
ken bir ilevi, para ve metalar ayni sanayi sermayesinin dolaim biimle-
ri ve bylece de bunlarin ilevleri, retken sermayenin ilevlerini ortaya
koyan ya da bu ilevlerinden ikan dolaimin ilevleri olarak grnrler.
Burada, para ilevi ve meta ilevi ayni zamanda para-sermaye ve meta-
sermayenin ilevleridir, ve bunun da tek nedeni, sanayi sermayesinin,
devrenin farkli aamalarinda yerine getirmek zorunda oldugu ilevlerin
biimleri olarak bunlarin birbirlerine bagli olmalaridir. Bu yzden, para-
ya para, metaya meta niteligini veren belli zellik ve ilevleri, bunlarin
sermaye olma niteliginden ikarmaya alimak yanli oldugu gibi, tersi-
ne, retken sermayenin zelliklerini de retim aralari iindeki varolu
biiminden ikarmaya alimak da yanlitir. [sayfa DO|
P' ya da M', P c||| ya da M c||| m olarak, yani sermaye-deger ile
bu degerin dogurdugu arti-deger arasindaki baginti olarak sabit hale ge-
lir gelmez, bu bagintinin her iki biimde de, yani birinci durumda para-
biimde, ikinci durumda meta-biimde ifade edilmesi, durumda en
kk bir degiiklik yapmaz. Dolayisiyla bu bagintinin kkeni, para ola-
rak parada ya da meta olarak metada bulunan herhangi zelliklerinden
ya da ilevlerinden degildir. Her iki durumda da, sermayeye zg nite-
lik, yani deger doguran deger olma niteligi, yalnizca bir sonu olarak ifa-
de edilmitir. M', daima R'nin ilevinin rndr ve P, de daima yalnizca
sanayi sermayesinin devrinde degimi bulunan M''nn biimidir. Bu
nedenle, gereklemi para-sermaye kendi zel para-sermaye ilevini
tekrar yklenir yklenmez, P, = P c||| denkleminin ierdigi sermaye
bagintisini ifade etmekten ikar. P ... P' hareketi tamamlanip da P' dev-
reye yeniden balayinca, P''nde bulunan arti-degerin tamami sermaye-
lese bile, c||| P, degil, P sayilir. Bizim rnegimizde ikinci devre, birinci
devredeki 422 sterlin yerine, 5OO sterlinlik para-sermaye ile balar. Dev-
reyi aan para-sermaye, ncekinden 78 sterlin fazladir. Her devre dig-
eriy-le karilatirildiginda bu fark vardir, ama her belli devre iin byle
bir karilatirma yapilmamitir. 78 sterlini daha nce arti-deger olarak
bulunan para-sermaye biiminde yatirilan 5OO sterlin, imdi, baka bir
kapitalistin devreyi ilk defa balatacagi 5OO sterlinden ayri bir rol oyna-
maz. retken sermaye devresinde de ayni ey olur. Artmi bulunan R',
yeni balayan R gibi hareket eder, tipki R'nin R ... R basit dolaiminda
yaptigi gibi.
P'M' < aamasinda artan byklk, E' ya da A' ile degil,
7
Kurl Murks
Kupilul ll
yalnizca M' ile belirtilmitir. M, E ile A'nin toplami olduguna gre, M',
kendisinde bulunan E ile A toplaminin balangitaki R'den daha byk
oldugunu yeterince gsterir. Ayrica, E' ve A' terimleri yanli olurdu,
nk biz biliyoruz ki, sermaye bymesi kendi deger yapisinda bir
degiiklik getirir ve bu degiiklik ilerledike A'nin degeri artar, ama
E'nin degeri, daima nispi ve ogu zaman da mutlak olarak azalir.
III. PARANIN BRKM
Paraya dnm arti-deger 'nin, sreteki sermaye-degere der-
hal eklenerek imdi P' byklgne ulami bulunan P sermayesi ile
birlikte devreye girip girmemesi, 'nin kendi varliginin [sayfa D1| diindaki
koullara baglidir. Eger birincisi ile yanyana yryecek olan ikinci bir
bagimsiz ite para-sermaye olarak i grecekse, bunun iin gerekli as-
gari byklkte olmadika, bu ama iin kullanilamayacagi aiktir. Yok
eger, ilk giriimin geniletilmesi amaciyla kullanilmasi dnlyorsa,
R'nin maddi etmenleri arasindaki baginti ile bunlarin deger bagintilari,
ayni ekilde, 'nin asgari bir byklkte olmasini gerektirir. Bu ite kulla-
nilan btn retim aralarinin arasinda yalniz nitel degil, bir de belli bir
nicel baginti da vardir ve bunlar nicelike orantilidirlar. Bu maddi bagin-
tilar ile birlikte, retken sermayeye giren ilgili etmenlerin deger bagin-
tilari, 'nin ek retim aralarina ve emek-gcne ya da retken serma-
yeye bir ek olarak yalniz retim aralarina dnebilmesi iin sahip
olmasi gerekli asgari byklg belirlerler. Demek oluyor ki, bir iplik
fabrikasi sahibi, iindeki genilemenin gerektirecegi ek pamuk ve cret
giderleri diinda, yeter sayida tarama ve germe tezgahi satin almaksizin
iglerinin sayisini artiramaz. Bunu yapabilmesi iin arti-degerin nemli bir
miktara (genellikle her yeni ig iin 1 sterlin hesap edilir) ulamasi gere-
kir. Eger bu asgari byklge ulaamamisa, sermaye dolaiminin,
ardarda retilen miktarinin P ile ve dolayisiyla P'M' < ile birlikte
ilev yapabilecegi byklge ulamasina kadar yinelenmesi gerekir. Salt
ayrintilardaki bir degiiklik, szgelii, daha retken hale getirmek iin
egirme makinesinde yapilan bir degiiklik bile, egirilecek malzeme, daha
fazla bkme makinesi vb. gibi ek harcamalara gereksinme gsterir. Bu
arada birikmi olur ve bu birikim kendi ilevi olmayip, yinelenen R ... R
hareketinin sonucudur. Onun kendi ilevi, yinelenen arti-deger yaratma
devrelerinden, yani diardan yeterli bir arti alip da kendi ilevi iin ge-
rekli asgari byklge sahip olana kadar para durumunda kalmaya de-
vam etmektir; ancak bu asgari byklge ulatiktan sonradir ki, para-
sermaye olarak bizim ele aldigimiz durumda, ilev yapmakta olan para-
sermaye P'nin birikmi kismi olarak P'nin ilevi ierisine gerekten
girebilir. Ama bu arada birikmeye devam eder, ve, oluum sreci, by-
me sreci ierisindeki bir para-yigma biiminde varligini srdrr. De-
mek oluyor ki, paranin birikimi, yigilmasi, burada, gerek birikime, sanayi
77
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayesinin boyutlarindaki genilemeye geici bir sre elik eden bir
sre olarak grlyor. Geicidir, nk, para-yigma, para-yigma koullari
ierisinde kaldigi [sayfa D2| srece sermaye ilevini yapmaz, arti-deger ya-
ratma srecine katilmaz, yalnizca ayni kasaya yigilan ve hi bir ey yap-
madan miktari ogalan bir para toplulugu olarak kalir.
Para-yigma biimi, yalnizca, dolaimda olmayan para, dolaimi
kesintiye ugratilan ve bu yzden de para-biim ierisinde sabit hale ge-
tirilen para biimi demektir. Para-yigma srecine gelince, bu, btn meta
retiminde yaygin bir biim olup, bu retimin gelimemi, kapitalist-
ncesi biimlerinde kendi baina bir ama olarak ortaya ikar. Ama u
ele alinan durumda para-yigma, bir para-sermaye biimi olarak ve para-
yigmanin oluumu, para, burada, /:/| c|c-se|mcye olarak sayildigi iin
ve sayildigi srece, sermaye birikimine geici bir zaman iin elik eden
bir sre olarak grlyor; nk, para-yigmanin oluumu, para-biim-
deki arti-degerin kendini ierisinde buldugu para-yigma olma durumu,
sermayenin belirledigi ve arti-degerin gerekten ilev yapan sermayeye
dnmesi iin gerekli devrenin diinda geen, ilevsel ynden belirlen-
mi bir hazirlik aamasidir. Bu tanimi geregi o, gizil para-sermayedir. Bu
nedenle de, srece girmeden nce ulamasi gerekli byklk, her ayri
durumda, retken sermayenin deger bileimince belirlenir. Ama para-
yigma durumunda kaldigi srece para-sermaye ilevlerini henz yerine
getirmez, yalnizca atil para-sermaye durumundadir; bundan nceki du-
rumda oldugu gibi, ilevi kesintiye ugratilan para-sermaye degil, henz
bu ilevi yerine getiremeyecek durumda olan para-sermaye halindedir.
Biz, burada, fiili bir para-yigmanin ilk gerek biimi ierisindeki
para birikimini irdeliyoruz. Bu, ayrica, M''n satmi bulunan kapitalistin
borlulardan alacagi bakiye para biiminde de olabilir. Bu gizil para-
sermayenin varolabilecegi baka biimlere gelince, faiz getiren banka
mevduati, ya da her trden esham, tahvil gibi para-doguran ara halinde-
ki biimler iinde olsalar bile, bunlar, buraya ait degillerdir. Bu gibi du-
rumlardir, para biiminde gerekleen arti-deger, onu doguran sanayi
sermayesinin belirledigi devre diinda zel sermaye-ilevlerini yerine
getirirler, bu ilevlerin balangita bu devre ile hi bir ilgileri olmamakla
birlikte, daha sonra, sanayi sermayesinin ilevlerinden farkli ve burada
henz zerinde durulmayan sermaye-ilevlerini ngrrler. [sayfa D8|
IV. YEDEK FON
Yukarida tartimasini yaptigimiz, arti-degerin varolu biimi ola-
rak para-yigma, para birikimi iin bir fon, sermaye birikiminin geici ola-
rak brndg bir para-biim ve bu lde de bu birikimin bir kouludur.
Bununla birlikte, bu birikim fonu, ikincil nitelikte zel hizmetleri de yeri-
ne getirebilir, yani bu sre R ... R' biimini almaksizin, dolayisiyla kapi-
talist yeniden-retimde bir genileme olmaksizin, devre iindeki sermaye
78
Kurl Murks
Kupilul ll
hareketine katilabilir.
Eger M'P' sreci normal sresinin tesine uzatilirsa, bu nedenle
de meta-sermayenin para-biime dnmesi olagan srenin tesinde
geciktirilirse, ya da eger szgelii, bu dnmn tamamlanmasindan
sonra, para-sermayenin dnmek zorunda oldugu retim aralarinin
fiyati, devrenin balangicindaki dzeyin zerine ykselirse, birikim fonu
olarak igren yigili-para, para-sermaye ya da onun bir kismi yerine
kullanilabilir. Demek ki, para-birikim fonu, devredeki dzensizlikleri den-
gelemek iin yedek fon olarak hizmet edebilir.
Bu durumuyla yedek fon, R ... R devresinde tartiilan satinalma
ya da deme araci fonundan farklidir. Bu aralar, ilev yapan para-ser-
mayenin bir kismidir (dolayisiyla da, genellikle sreten geen sermaye-
degerin bir kisminin varolu biimleridir). Ve bu para-sermayenin ki-
simlari ilevlerini farkli zamanlarda ve ardarda yerine getirirler. Srekli
olan retim srecinde yedek para-sermaye her zaman oluur, nk bir
gn para gelir ve ileriki bir tarihe kadar deme yapma zorunlulugu yok-
tur, bir baka gn ise ok miktarda mal satildigi halde, byk miktarda
mal satin alinma zorunlulugu ancak daha sonraki bir tarihte szkonusu
olacaktir. Bu araliklarda, dolaan sermayenin bir kismi srekli olarak
para biimindedir. Yedek fon, buna karilik, halen ilevlerini yerine ge-
tirmekte olan sermayenin, daha dogrusu para-sermayenin kisimlarin-
dan birisi degildir. Bu, daha ok, birikiminin balangi aamasindaki
sermayenin, faal sermayeye henz dnmemi arti-degerin bir kismi-
dir. Geri kalanina gelince, mali bir darbogazda bulunan kapitalistin elin-
deki paranin hangi zel ilerlerde bulundugu konusunda kafasini
yormayacagi aiktir. O, yalnizca sermayesini dolaimda tutmak amaciy-
la elindeki para neyse onu kullanir. Szgelii, bizim rnegimizde, [sayfa D4|
P 422 sterline, P' 5OO sterline eittir. Eger 422 sterlinlik sermayenin bir
kismi, satinalma ve deme araci fonu, yedek ake olarak ayrilmi ise,
diger koullar ayni kalmak kaydiyla, btnyle devreye girmesi ve ste-
lik bu amaca yetmesi gerekir. Oysa yedek fon, 78 sterlinlik arti-degerin
bir kismidir. 422 sterlinlik sermayenin dairesel hareketine, ancak bu
devre degien koullar altinda yer aldigi lde girebilir; nk o, biri-
kim fonunun bir kismidir ve yeniden-retimin leginde herhangi bir
genileme olmaksizin ortaya ikar.
Para-birikim fonu, gizil para-sermayenin varligini, yani paranin para-
sermayeye dnmesini ifade eder.
Aagidaki forml, retken sermaye devresinin genel formldr.
Forml, basit yeniden-retim ile gitgide artan lekteki yeniden-retimi
biletirir:
Eger R, R 'ye eit ise, 2 numaradaki P, P, e/s/ 'ye eittir; eger R,
7
Kurl Murks
Kupilul ll
R''ne eit ise 2'deki P, P' e/s/ 'den byktr; yani btnyle ya da
kismen para-sermayeye dnmtr.
retken sermaye devresi, klasik ekonomi politigin sanayi ser-
mayesinin dairesel hareketini inceledigi biimdir. [sayfa D5|
80
Kurl Murks
Kupilul ll
NC BLM
META SERMAYE DEVRES
META-SERMAYE devresinin genel forml udur:
M'P'M ... R ... M'
M' yalniz rn olarak degil, ayni zamanda, daha nceki iki devre-
nin ncl olarak da ortaya ikar, nk retim aralarinin hi degilse
bir kismi devrelerini belirleyen teki bireysel sermayelerin bizzat meta-
rn olmalari lsnde bir sermaye iin PM ne ise, bir digeri iin M'
P' odur. Bizim rnegimizde, szgelii kmr, makineler, vb., kmr ocagi
sahibinin, kapitalist makine imalatisinin, vb. meta-sermayesini temsil
eder. Ayrica biz, birinci blm, 4'le, yalniz R ... R devresinin degil, M' ...
M' devresinin de, bu ikinci para-sermaye devresi tamamlanmadan nce,
daha P ... P' devresinin ilk yinelenmesinde varsayildigini gster-mitik.
Yeniden-retim eger genilemi lekte yapiliyorsa, son M', balan-
gicindaki M''nden byktr ve bunun iin de burada M'' olarak gsteril-
mesi gerekir.
nc biim ile ilk iki biim arasindaki fark udur: [sayfa D6|
8/|/nc/s/, bu durumda toplam dolaim, iki karit evresiyle birlikte
8T
Kurl Murks
Kupilul ll
devreyi atigi halde, Biim I'de dolaim, retim sreci tarafindan kesin-
tiye ugratilir ve Biim II'de dolaimin tamami iki karilikli tamamlayici
evresiyle birlikte, salt yeniden-retim srecini etkileyen bir ara olarak
grlr ve bu nedenle R ... R arasinda bir ara hareket oluturur. P ... P'
halinde dolaim biimi PM ... M'P' = PMP'dir. R ... R durumunda
ise, ters evrilmi M'P' biimine sahiptir. PM = MPM. M'M' duru-
munda da gene bu son biime sahiptir .
l//nc/s/, I. ve II. devreler yinelendigi zaman, P' ve R' bitim noktala-
ri yenilenen devrelerin iki noktalarini olutursalar bile, P' ile R''nn
iinde olutuklari biim yok olur. P' = P c||| ve R' = R c||| |, yeni s-
rece P ve R olarak balarlar. Ama Biim III'te, devre ayni lekte yeni-
lense bile, iki noktasi M'nin, aagidaki nedenle, M' olarak gsterilmesi
gerekir. Biim I'de P', bu durumuyla yeni bir devreyi aar amaz, para-
sermaye P, arti-deger retmek zere para-biimde yatirilan sermaye-
deger olarak ilev grr. lk devre sirasinda gerekleen birikimle
ogalmi bulunan yatirilmi para-sermayenin byklg artmitir. Ne
var ki, yatirilan para-sermayenin byklg, ister 422 sterlin, ister 5OO
sterlin olsun, bu, onun basit sermaye-deger olarak ortaya ikii olgusunu
degitirmez. P', artik bir sermaye ilikisi gibi, kendisini genileten ser-
maye ya da arti-degere gebe sermaye olarak bulunmaz. Gerekte o,
kendisini ancak sre sirasinda geniletecektir. Ayni ey R ... R' iin de
dogrudur; R' durmadan, arti-deger retecek sermaye-deger olarak i
grmek ve devreyi yeni1emek zorundadir.
Meta-sermaye devresi, tersine, salt sermaye-deger ile degil, meta-
biimde ogalmi sermaye-deger ile balar. Bylece, daha balangita,
yalniz metalar biiminde varolan sermaye-deger devresini degil, arti-
degeri de ierir. Dolayisiyla, eger basit yeniden- retim bu biim ierisin-
de yer alirsa, bitim noktasindaki M', byklk olarak iki noktasindaki
M' 'ne eittir. Yok eger, arti-degerin bir kismi sermaye devresine girerse,
devrenin sonunda M' yerine M'', genilemi bir M' grlr, ama bunu
izleyen devre bir kez daha M' ile balar. Bu, yalnizca daha nceki devre-
dekinden daha byk bir M' 'dr ve daha fazla birikmi sermaye-degeri
ierir. Bylece yeni devresine, nispeten daha byk yeni yaratilmi arti-
deger ile balar. Her durumda, M', devreyi her zaman [sayfa D7| sermaye-
deger ile arti-degerin toplamina eit bir meta-sermaye olarak balatir.
M', bireysel sanayi sermayesinin devresindeki M gibi, bu sermay-
enin bir biimi olarak degil, baka bir sanayi sermayesinin bir biimi
olarak grlr; bu, retim aralarinin bu ikinci sermayenin rn olmasi
lsnde byledir. Birinci sermayenin PM (yani PA) hareketi, bu
ikinci sermaye iin M'R' 'dr.
PM< dairesel hareketinde, E ve A saticilarinin ellerindeki
metalar olarak zde bagintilar tairlar; bir yanda emek-glerini satan
iiler, te yanda, retim aralarini satan bu aralarin sahipleri. Parasi,
burada para-sermaye olarak i gren satin alici iin, E ve A, bunlari
82
Kurl Murks
Kupilul ll
satinalana kadar , salt meta olma ilevini grrler; yani bunlar, onun,
para biimindeki sermayesi karisinda bulunduklari srece bakalarina
ait metalardir. A ile E, burada, yalnizca u bakimdan ayrilirlar ki, A
saticisinin elinde, eger sermayesinin meta-biimi ise, M', yani sermaye
olabilir, oysa E, emeki iin her zaman metadan baka bir ey degildir
ve ancak alicisinin elinde, R'nin kisimlarindan birisi olarak, sermaye
haline gelir.
Bu nedenle, M', bir devreyi hi bir zaman salt M olarak, sermaye-
degerin salt meta-biimi olarak aamaz. Meta-sermaye olarak daima iki
ynldr. Kullanim-degeri aisindan bu, dolaim alanindan gelen me-
talar olarak, bu rnn yaratilmasinda yalnizca etmenler olarak ilev
yapmi bulunan E ve A gelerini taiyan R'nin ilevinin rndr, bu
durumda ipliktir. kincisi, deger aisindan, sermaye-deger R ile, R'nin
ilevi sonucu ortaya ikan arti-deger c'nin toplamidir.
Ancak M' 'nn kendisinin belirledigi devre iindedir ki, M e/||/| R,
ve gene e/||/| sermaye-deger, M' 'nn iinde arti-degerin bulundugu
kismi, arti-degerin iine yerletigi arti-rnden ayirabilir ve ayirmak zorun-
dadir. Bu iki eyin, iplikte oldugu gibi fiilen ayrilabilir olmasi, ya da maki-
nede oldugu gibi ayrilamamasi nemli degildir. M', P' 'ne dntrlr
dntrlmez, bunlar daima ayrilabilir duruma gelirler.
Eger btn meta-rn, bizim 1O.OOO libre iplikte oldugu gibi bagim-
siz trde kismi rnlere ayrilabilirse ve, bu nedenle, eger M'P' hareke-
ti bir dizi satila temsil edilebilirse, meta biimindeki sermaye-deger, M
ilevini grebilir ve arti-deger, ve bylece M' btnyle gereklemeden
nce, M' 'nden ayrilabilir. [sayfa D8|
5OO sterlin degerinde 1O.OOO libre ipligin, 422 sterline eit 8.44O
libresinin degeri, sermaye-deger eksi arti-deger eittir. Eger kapitalist
nce 8.44O libre ipligi 422 sterline satarsa, bu 8.44O libre iplik, M'yi, meta-
biimde sermaye-degeri temsil eder. M' 'nn yanisira bulunan ve 78
sterlinlik arti-degere eit olan 1.56O libre iplik, yani arti-rn, bir sre
dolaima girmez. Kapitalist, arti-rnn M-m dolaimi bitmeden nce,
MP M< hareketini tamamlayabilir.
Yok eger, nce 872 sterlin degerinde 7.44O libre ipligi, sonra da
5O sterlin degerinde 1.OOO libre ipligi satarsa, M'nin ilk kismi ile retim
aralarini (degimeyen sermaye J), ikinci kismi ile emek-gcn, degien
sermayeyi (|) yerine koyabilir, ve daha sonra da nceki gibi yoluna
devam eder.
Ama eger byle birbirini izleyen satilar gerekleir ve devrenin
koullari elverirse, kapitalist M' 'n, J + | + c biiminde blmek yerine,
M' 'nn kesirli paralarinda oldugu gibi bir blnme de yapabilir.
rnegin, M''nn (5OO sterlin degerinde 1O.OOO libre ipligin) bir
kismi olarak degimeyen sermayeyi temsil eden 872 sterline eit 7.44O
libre iplik, yalnizca bu degimeyen sermayenin, yani bu miktar ipligin
retiminde tketilen retim aralarinin degerinin yerini alan 276,768 ster-
83
Kurl Murks
Kupilul ll
lin degerinde 5.585,86O libre iplige; yalnizca degien sermayenin yerini
alan 87,2OO sterlin degerinde 744 libre iplige; ve arti-rn oldugu iin
arti-degerin taiyicisi olan 58,O82 sterlin degerinde 1.16O,64O libre iplige
ayrilabilir. Dolayisiyla kapitalist, 1.44O libre ipligi satmakla, 6.27D,86O libre
ipligin 818,D68 sterlin fiyatina satiiyla bu 7.44O libre ipligin ierdigi ser-
maye-degeri yerine koyar ve, 1.16O,64O libre iplik ya da 58,O82 sterlin
tutarindaki arti-rnn degerini, geliri olarak harcayabilir.
Ayni ekilde, degien sermaye-degere eit 5O sterlin degerinde
diger bir 1.OOO libre ipligi ayni yolla ayirabilir ve u ekilde satabilir: 1.OOO
libre ipligin ierdigi degimeyen sermaye-degere eit 87,2OO sterlin dege-
rinde 744 libre iplik; yukarida sz edilen degien sermaye-degere eit
5,OOO sterlin degerinde 1OO libre iplik; yani, 1.OOO libre ipligin ierdigi
sermaye-degerin yerini alacak 42,2OO sterlin degerinde 844 libre iplik
satabilir ve ensonu, bu miktar ipligin ierdigi arti-rn temsil eden 7,8OO
sterlin degerinde 156 libre iplik de bu haliyle tketilebilir. [sayfa DD|
Son olarak, geriye kalan 78 sterlin degerinde 1,56O libre ipligi,
satmayi baarabilmesi kouluyla, yle bir biimde ayirabilir ki, 58,O82
sterlin degerinde 1.16O,64O libre ipligin satii, 1,56O libre ipligin ierdigi
retim aralarinin degerini, 7,8OO sterlin degerinde 156 libre iplik degien
sermaye-degerin ve bunlarin toplami olan 65,882 sterline eit 1.816,64O
libre iplik toplam sermaye-degeri yerine koyar; ensonu, 12,168 sterline
eit 248,86O libre arti-rn ise, gelir olarak harcanilmak zere geriye
kalmi olur.
pligin ierdigi btn geler J, |, ve c birbirini tamamlayan ayni
kisimlara ayrilabildigi gibi, 1 ilin ya da 12 peni degerinde beher libre
iplik de gene bu gelere ayrilabilir.
Biz eger yukardaki ayri satiin sonucunu toplarsak, 1O.OOO lib-
re ipligin tamaminin bir defada satii ile alinan sonucun aynini elde
ederiz.
Degimeyen-sermaye:
Degien-sermaye:
J = O,744 libre iplik = 8,D28 peni
| = O,1OO libre iplik = 1,2OO peni
c = O,156 libre iplik = 1,872 peni
J+|+c = 1 libre iplik = 12 peni
lk satita ............... 5.585,86O libre iplik = 276,768 S
kinci satita .......... 744,OOO libre iplik = 87,2OO S
nc satita ...... 1.16O,64O libre iplik = 58,O82 S
7o|cm ................ 7.110 |/||e /|// = 37?
84
Kurl Murks
Kupilul ll
Arti-deger:
Genel toplam:
M'P' kendi baina burada yalnizca 1O.OOO libre ipligin satiini
ifade etmektedir. Bu 1O.OOO libre iplik, diger btn iplikler [sayfa 1OO| gibi
bir metadir. Satinalani ilgilendiren ey, 1 librenin 1 ilin ya da 1O.OOO lib-
renin 5OO sterlin olan fiyatidir. Eger pazarlik sirasinda, ipligin deger-bile-
imine kadar iniyorsa, bunu, salt ipligin libresinin 1 ilinden de ucuza sa-
tilabilecegini ve saticinin bu pazarliktan gene de krli ikacagini tanitla-
mak gibi sinsice bir amala yapar. Ama satin aldigi miktar alicinin ge-
reksinmelerine baglidir. Szgelii, eger o bir dokuma fabrikasinin sahibi
ise, bu miktar, ipligi satin aldigi iplikinin sermaye bileimine degil, ilet-
mesinde ilev yapan kendi sermayesinin bilemesine baglidir. M' 'nn
bir yandan, kendi retiminde tketilen sermayenin (ya da bu sermaye-
nin eitli tamamlayici gelerinin) yerine konmasi iin gerekli kisma,
te yandan ise arti-degerin harcanmasina ya da sermaye birikimi iin
kullanilmasina hizmet eden arti-rne blnmesi orani, ancak, 1O.OOO
librelik iplik meta-biime sahip sermayenin devresinde vardir. Bu oran-
larin, satila hi bir ilikisi yoktur. rnegimizde, ayrica, M' 'nn degeri
zerinden satildigi varsayilmiti ve bylece tek sorun, onun meta-biim-
den para-biime dnmesiydi. retken sermayenin yerine konulacagi
bu bireysel sermayenin devresindeki ilevsel biim, satita, fiyat ile deg-
er arasinda, eger varsa, ne lde tutarsizlik bulundugu M' bakimindan
hi kukusuz kesin bir nem tair. Ama bu, bizi, burada, salt biim farkli-
liklarinin incelenmesinde ilgilendirmiyor.
Biim I'de, ya da P ... P' 'nde, retim sreci, sermaye dolaiminin
birbirini tamamlayan ve karilikli olarak karit iki evresi arasindaki yari
yolda araya giriyor. Tamamlayici M'P' evresi balamadan nce, o, ge-
mie kariiyor. Sermaye olarak yatirilan para, nce retim gelerine
dnyor ve bunlardan meta-rne, bu meta-rn de tekrar paraya.
lk satita ............... 744,OOO libre iplik = 87,2OO S
kinci satita .......... 1OO,OOO libre iplik = 5,OOO S
nc satita ...... 156,OOO libre iplik = 7,8OO S
7o|cm ................ !.000 |/||e /|// = 50
lk satita ............... 1.16O,64O libre iplik = 58,O82 S
kinci satita .......... 156,OOO libre iplik = 7,8OO S
nc satita ...... 248,86O libre iplik = 12,168 S
7o|cm ................ !.5600 |/||e /|// = 78
Degimeyen-sermaye ....... 7.44O libre iplik = 872 S
Degien-sermaye .............. 1.OOO libre iplik = 5O S
Arti-deger .......................... 1.56O libre iplik = 78 S
7 o | c m ................... !0.000 |/||e /|// = 500
85
Kurl Murks
Kupilul ll
Bu, para biiminde sonulanan tam ve btn bir i devri, herkesin her
ey iin kullanabilecegi bir eydir. Yeni bir balangi bu yzden yalnizca
bir olanaktir. P ... R ... P', ya iten ekilen bireysel bir sermayenin ilevini
tamamlayan son devresidir, ya da ilevine balamakta olan yeni bir ser-
mayenin ilk devresidir. Genel hareket, burada, P ... P', paradan daha
fazla paraya giden bir harekettir.
Biim II'de, R ... M'P'M ... R(R'), btn dolaim sreci ilk R'yi iz-
ler ve ikinci R'den nce olur; ama Biim I'e karit bir dzen ierisinde
cereyan eder. lk R, retken sermayedir [sayfa 1O1| ve ilevi, daha sonraki
dolaim srecinin nkoulu olan retken sretir. Buna karilik dolaimi
sona erdiren R ise, retken sre degildir; o, yalnizca sanayi sermayesi-
nin retken sermaye biimindeki yenilenmi varlik biimidir. Ve bu,
sermaye-degerin, dolaimin son evresi sirasinda, E c||| A'ya, yani bira-
raya gelerek retken sermayenin varlik biimini oluturan znel ve nes-
nel etmenlere dnmesinin bir sonucu gibidir, R ya da R, biiminde
olsun, sermaye, en sonunda bir kez daha retken sermaye olarak yeni
batan i grmek, retken sreci tekrar balatmak zorunda oldugu bir
biim ierisinde bulunur. R ... R hareketinin genel biimi, yeniden-re-
tim biimidir ve P ... P' 'nn tersine, degerin kendisini geniletmesini
srecin amaci olarak gstermez. Bu nedenle bu biim, klasik ekonomi
politigin, retim srecinin kesin kapitalist biimini grmezlikten gelme-
sini ve retimi, bu srecin amaci gibi gstermesini ok kolaylatirir; yani
buna gre, elden geldigince fazla meta, elden geldigince ucuza retil-
meli ve rn ok degiik trde diger rnlerle kismen retimin yenilen-
mesi (PM), kismen de tketim (-m) iin degiilmelidir. Byle olunca,
para ile para-sermayenin zelliklerini grmezlikten gelme olanagi var-
dir, nk P ile burada salt geici dolaim araci gibi grnmektedir.
Tm sre basit ve dogal grnmektedir; yani yzeysel akilciligin dogal-
ligina sahiptir. Ayni ekilde, meta-sermayedeki kr bazan unutulmakta
ve bu tr sermaye, retim sreci btnyle ele alinip tartiildigi zaman
yalnizca bir meta olarak sayilmaktadir. Ne var ki, degeri oluturan kisim-
lar szkonusu olur olmaz, meta-sermaye, meta-sermaye olarak ortaya
ikmaktadir. Birikim de, hi kukusuz aynen retim gibi sunulmaktadir.
Biim III'te, M'P'M ... R ... M', dolaim srecinin iki evresi de-
vreyi aiyor ve bunu, Biim II'de, R ... R'de oldugu gibi ayni dzen ieris-
inde yapiyor; ardindan, Biim I'deki gibi, retken sre ilevi ile R izliyor;
devre, retim srecinin sonucu M' ile kapaniyor. Tipki II'de devrenin,
retken sermayenin salt yenilenmi varligi R ile kapanmasi gibi, burada
da devre, meta-sermayenin yenilenmi varligi M' ile kapanmaktadir. Ti-
pki Biim II'de sermayenin son R biimi ierisinde, sreci tekrar retim
sreci olarak balatmak zorunda olmasi gibi, burada da, sanayi sermay-
esinin meta-sermaye biiminde tekrar ortaya ikmasi zerine devrenin
yeniden M'P' dolaimi [sayfa 1O2| evresi ile ailmasi gerekir. Devrenin her
iki biimi de, P' ile, yani tekrar c|cyc dnm ve kendisini geniletmi
8
Kurl Murks
Kupilul ll
sermaye-deger ile kapanmadiklari iin tamamlanmamitir. Bunun iin
her ikisinin de devam etmesi ve yeniden-retimi iermeleri gerekir. Biim
III'n toplam devresi M' ... M' 'dr.
nc biim ilk ikisinden u olgu ile ayrilir ki, yalniz bu devrede
kendisini geniletmi sermaye-deger -ilk sermaye-deger, hl arti-deger
retmek zorunda olan sermaye-deger degil- kendi kendisini geniletme-
de iki noktasi olarak grlr. M', burada bir sermaye-bagintisi olarak
iki noktasidir ve byle bir bagintinin, sermaye-deger devresi ile birlikte
ilk evredeki arti-degeri de ierdigi ve arti-deger her devrede olmasa bile
hi degilse ortalama olarak kismen gelir biiminde harcanarak m--m
dolaimindan gemek ve kismen de sermaye birikiminde bir ge ilevini
yerine getirmek zorunda oldugu iin, devrenin tamami zerinde belir-
leyici bir etkisi vardir.
M' ... M' biiminde, tm meta-rnn tketimi, bizzat sermaye
devresinin izledigi normal yolun bir koulu olarak kabul edilmiti. Emeki-
nin bireysel tketimi ile arti-rnn biriken kisminin bireysel tketimi,
toplam bireysel tketimi oluturur. Bylece, bunun tamaminin tketimi
-hem bireysel ve hem de retken tketimi- M' devresine onun bir koulu
olarak girer. retken tketim (aslinda bu, emekinin bireysel tketimini
de ierir, nk emek-gc, belli sinirlar ierisinde, emekinin bireysel
tketiminin devamli bir rndr) her bireysel sermaye tarafindan sr-
drlr. Bireysel tketim, bireysel kapitalistin varligi iin gerekli olan
kismin diinda, burada yalnizca toplumsal bir hareket olarak kabul edil-
mekle birlikte, hi de bireysel kapitalistin bir hareketi gibi sayilmamitir.
Biim L ve II'de toplam hareket, yatirilan sermaye-degerin bir
hareketi olarak ortaya ikar. Biim III'te, toplam meta-rn biimindeki
kendini geniletmi sermaye, iki noktasini oluturur ve hareket eden
sermaye, meta-sermaye biimine sahiptir. Bunun paraya dnmesi ta-
mamlanmadan nce, bu hareket, sermayenin ve gelirin hareketleri bii-
minde kollara ayrilamaz. Hem toplam toplumsal rnn ve hem de her
bireysel meta-sermaye rnn, bir yandan bireysel tketim fonuna, te
yandan yeniden-retim fonuna zel dagilimi, sermaye devresinin bu
biimi ierisinde bulunur. [sayfa 1O8|
P ... P' hareketinde, yenilenen devreye giren 'nin hacmine bagli
olarak, devredeki olasi genileme ierilmitir.
R ... R hareketinde yeni devre, ayni ya da belki de daha kk bir
deger olan R ile balayabilir ve byle oldugu halde genilemi lekte
bir yeniden-retimi temsil edebilir; szgelii, emegin retkenligindeki
arti nedeniyle bazi meta gelerinin ucuzladigi zaman oldugu gibi. Tersi
de dogrudur; deger olarak artan retken bir sermaye, bunun tersi bir
durumda, maddi olarak daralmi lekte yeniden-retimi temsil edebi-
lir; rnegin, retim gelerinin pahalilatigi zamanlarda oldugu gibi. Ayni
ey, M' ... M' iin de geerlidir.
M' ... M' hareketinde, metalar biimindeki sermaye retimin
87
Kurl Murks
Kupilul ll
nkouludur. Bu devre ierisinde, ikinci M'de de, bir nkoul olarak
tekrar ortaya ikar. Eger bu M henz retilmemi ya da yeniden-retil-
memi ise devre tikanmitir. Bu M, ogu kez, bir baka sanayi sermaye-
sinin M' 's olarak yeniden retilmek zorundadir. Bu devrede M', iki,
gei ve hareketin son noktasi olarak vardir; u halde daima oradadir.
Yeniden-retim srecinin devamli kouludur.
M' ... M', Biim I ve II'den diger bir zelligiyle de farklidir. dev-
rede de ortak olan ey, sermayenin dairesel yoluna baladigi biimde
bu yolu bitirmesidir; bylece, devreyi yeniden balattigi zaman kendisini
balangitaki biimi ierisinde bulur. P, R ya da M' balangi biimi,
daima (Biim III'te arti-degerle genilemi) sermaye-degerin yatirilmi
oldugu biimidir bir baka deyile, devre ynnden onun zgn biimi-
dir. Devreyi sona erdiren P', R ya da M' biimi ise daima, ilk biim olma-
yip, devre ierisinde daha nce bulunan degimi ilevsel bir biimdir.
Demek ki, I'de P', M' 'nn degimi biimidir; II'de son R, P'nin
degimi bir biimidir (ve bu dnm I ve II'de, basit bir meta dolaim
hareketi ile, meta ile paranin konumunda biimsel bir degime meyda-
na gelmitir); III'te M', retken sermaye R'nin degimi biimidir. Ama
burada, III'te, dnm, her eyden nce, yalnizca sermayenin ilevsel
biimini degil, ayni zamanda degerinin byklgn de ilgilendirir; son-
ra, bu dnm dairesel srele ilgili konumdaki salt bir biimsel
degiikligin sonucu olmayip, retim srecindeki retken sermayeyi
oluturan metalarin kullanim-biimi ile degerlerinin ugradigi [sayfa 1O4| ger-
ek bir degiimin sonucudur.
Devrenin ilk ucundaki P, R ya da M', bunlara tekabl eden I, II ya
da III'n nclleridir. Son uta tekrar ortaya ikan biim, bizzat devrenin
geirdigi bir dizi bakalaim tarafindan ngrlmtr ve dolayisiyla mey-
dana getirilmitir. Bireysel bir sanayi sermayesinin devresinde bitim nok-
tasi olarak M', rn oldugu ayni sanayi sermayesinin yalnizca dolaim
yapmayan R biimini ngrr. I'in bitim noktasi olarak, ve M' (M'P')
hareketinin tersine evrilmi biimi olarak P', P'nin alicinin elinde P ... P'
devresinin diinda varolmasini ve ancak M' 'nn satii ile devreye gir-
mesini ve kendi son biimini almasini ngrr. Demek ki, II'deki son R,
E ile A (M)'nin devrenin diinda varolmasini ve buraya, PM araciligi ile
kendi u biimi olarak katilmasini ngrr. Ama bu son u diinda,
bireysel para-sermaye devresi, genellikle para-sermayenin varligini n-
grmedigi gibi, bireysel retken sermayenin devresi de retken sermay-
enin varligini ngrmez. I'de P, ilk para-sermaye olabilir; II'de ise, tarihsel
sahnede boy gsteren ilk retken sermaye olabilir. Ama III'te,
M iki kez devrenin diinda ngrlmtr. lk kez M'P' M<
M'
{
M
P'
m
{
P M<
- m
E
A ... R ... M'
88
Kurl Murks
Kupilul ll
devresinde Bu M, A'dan ibaret olduguna gre, saticinin elinde meta-
dir; kapitalist retim srecinin bir rn olduguna gre, kendisi meta-
sermayedir, hatta byle olmasa bile, tccarin elinde meta-sermaye olarak
grnr. kinci kez, m--m hareketinde ikinci m, ayni ekilde, satin
alinabilmesi iin meta olarak elde bulunmasi gerekir. Her ne olursa
olsun, ister meta-sermaye olsunlar, ister olmasinlar. E ile A en az M'
kadar metadirlar ve birbirlerine kari meta bagintisi ierisindedirler. m-
-m hareketindeki ikinci m iin de ayni ey geerlidir. u halde, M' M'ye
(E c||| A) eit olmasi nedeniyle, kendi retimi iin gerekli geler olarak
metalara sahiptir ve dolaim ierisinde ayni metalar tarafindan yerine
konulmak zorundadir. Ayni ekilde, m--m'de ikinci m'nin yerini
dolaimdaki benzer metalarin almasi gerekir.
Kapitalist retim tarzinin egemen biim olmasi halinde, [sayfa 1O5|
saticinin elindeki btn metalarin, ayrica meta-sermaye olmasi gerekir.
Ve bunlar, tccarin elinde de byle olmaya devam ederler ya da nce-
den degillerse bu hale gelirler. Ya da bunlarin -ithal edilen nesneler gibi-
ilk meta-sermayenin yerini alan metalar olmasi ve bylece bu tr ser-
mayeye yalnizca baka bir varlik biimi kazandirmalari gerekir.
R'nin varlik biimleri olarak retken sermaye R'yi oluturan E ve
A meta-geleri, alindiklari eitli meta-pazarlarindaki ayni biime sahip
degillerdir. Bunlar, imdi biraraya gelmiler ve retken sermayenin
ilevlerini yerine getirebilecek biimde bilemilerdir.
M'nin, bizzat devrenin ierisinde yalniz bu Biim III'te M'nin ncl
olarak grlmesinin nedeni, meta-biimindeki sermayenin onun iki
noktasi olmasidir. Devre M' 'nn (arti-degerin katilmasiyla artmi olup
olmamasina bakilmaksizin, sermaye-deger olarak i grdg srece)
kendi retim geleri olan metalara dnmesi ile ailir. Ne var ki, bu
dnm tm dolaim srecini, MPM (E c||| A'ya eit) kapsar ve
onun sonucudur. M burada her iki uta bulunur ama, M biimini PM
araciligi ile diardan, meta-pazarindan alan ikinci u, devrenin son ucu
olmayip, yalnizca dolaim srecini kapsayan ilk iki aamadir. Sonucu,
daha sonra kendi ilevi retim srecini yerine getirecek olan R'dir. te
ancak, M' 'nn devrenin bitim noktasinda ve iki noktasindaki ayni M'
biimi ierisinde grlmesi, dolaim srecinin bir sonucu degil de bu
srecin sonucudur. Buna karilik, P ... P' ve R ... R'den son P' ve R ulari
dolaim srecinin dogrudan sonularidir. Bu nedenle, burada, ancak
sonunda, bir kez, P', diger bir kez R'nin bakalarinin ellerinde olmalari
ngrlmtr. Devre, ular arasinda oldugu srece, ne bir durumda, P,
ne de digerinde R -P'nin bir diger kimsenin parasi ve R'nin, bir baka
sermayenin retim sreci olmasi- bu devrelerin nclleri olarak grl-
mezler. M' ... M', tersine, bakalarinin elinde baka kimselerin metalari
olarak M'nin (E c||| A'ya eit) varligini ngrr; bu metalar, balangitaki
dolaim sreci tarafindan devreye ekilerek retken sermayeye ev-
rilmiler ve bunlarin ilevlerinin sonucu olarak M' bir kez daha devreyi
8
Kurl Murks
Kupilul ll
sona erdiren biime girer. Ne var ki, bu M' ... M', kendi dolaim alani
ierisinde, M biiminde (E c||| A'ya eit) diger sanayi sermayesinin
varligini [sayfa 1O6| ngrmesi -ve A'nin diger eitli sermayeleri, bizim
rnegimizde diyelim kmr, yagi, vb. iermesi- nedeniyle, yalniz de-
vrenin ene| biimi, yani tek baina her sanayi sermayesinin (ilk yatirildi-
gi zaman diinda) incelenebilecegi toplumsal bir biim olarak ve
dolayisiyla salt btn bireysel sanayi sermayelerinde ortak bir biim gibi
kabul edilmesini bagira bagira istemekle kalmaz, ayni zamanda, birey-
sel sermayeler toplaminin, dolayisiyla kapitalist sinifin toplam sermaye-
lerinin hareket biimi -bu harekette her bireysel sanayi sermayesi, diger
hareketlerle iie gemi ve bunlar tarafindan gerekli kilinmi kismi bir
hareket olarak grnr- olarak da kabul edilmesini ister. rnegin, eger
biz, belli bir lkede retilen yillik metalar toplamina bakar ve btn
bireysel giriimlerdeki retken sermayenin yerini alan kisim ile, eitli
siniflarin bireysel tketimlerine giren diger kismin hareketini incelersek,
M' ... M' 'n, toplumsal sermaye ile, onun rettigi arti-degerin ya da arti-
rnn bir hareket biimi olarak dikkate almi oluruz. Toplumsal ser-
mayenin, bireysel sermayelerin (eger hkmetler, madenlerde, demiryol-
larinda, vb., retken cretli-emek kullaniyor ve sanayi kapitalisti ilevini
yerine getiriyorsa anonim sermaye ya da devlet sermayesi dahil) topla-
mina eit olmasi ve toplumsal sermayenin toplam hareketinin bireysel
sermayelerin hareketlerinin cebirsel toplamina eit olmasi olgusu hi bir
zaman, tek bir bireysel sermayenin hareketi biimindeki bu hareketin,
toplumsal sermayenin toplam hareketinin bir kismi gibi dnlmesin-
den, yani diger kisimlarinin hareketleriyle baglantisi ierisinde ele alin-
masindan ayri bir olayi gstermesi olasiligini ortadan kaldirmaz; bu ha-
reket, ayni zamanda, byle bir incelemenin sonucu olmak yerine, ayri
ve bireysel bir sermayenin devresini inceledigimiz zaman zmlen-
digini varsaymak zorunda kaldigimiz sorunlari da zmlemi olur.
M' ... M' devresi, ilk yatirilan sermaye-degerin, hareketi aan ucun
ancak bir kismini oluturdugu, hareketin balangicindan beri kendisini
sanayi sermayesinin toplam hareketi, yani rnn, retken sermayeyi
yerine koyan kisminin hareketi ile arti-rn oluturan ve ortalama ola-
rak kismen gelir biiminde harcanan, kismen de birikim gesi olarak
kullanilan kisminin hareketi olarak kendisini aiga vuran biricik devre-
dir. Bu devrede, arti-degerin gelir olarak harcanmasi yer aldigi gibi, bi-
reysel tketim [sayfa 1O7| de gene bu lde yer almitir. Bireysel tketim,
ayrica, iki noktasi M, meta, yani bir yararlilik biiminde varoldugu iin
bu devre onu da ierir; ama kapitalist yntemlerle retilen her nesne,
kullanim biimi, ister retken, ister bireysel tketime, ister her ikisine de
girsin, bir meta-sermayedir. P ... P', yalniz deger yanini, tm srecin
amaci olarak yatirilan sermaye-degerin kendisini geniletmesini gste-
rir; R ... R (R') ayni, ya da artan (birikimle) byklkte retken sermaye
ile bir yeniden-retim sreci olarak, sermayenin retim srecini gster-
0
Kurl Murks
Kupilul ll
ir. Devrenin daha ilk ucunda kendisini bir kapitalist meta retim biimi
olarak aiga vuran M' ... M', balangicindan beri, retken ve bireysel
tketimi ierir; buradaki retken tketim ile degerin kendisini
geniletmesi yalniz hareketinin bir kolu olarak ortaya ikar. Ensonu, M',
bir daha herhangi bir retim srecine giremeyecek bir kullanim-bii-
minde de varolabilecegi iin, M' 'nn, rnn kisimlariyla ifade edilen
eitli deger geleri, M' ... M' 'nn toplam toplumsal sermayenin hareket
biimi ya da bireysel bir sanayi sermayesinin bagimsiz hareketi olarak
kabul edilmesine bagli olarak farkli bir yer tutmasi gerekir. Devredeki
btn bu zellikler bizi, herhangi bir salt bireysel sermayenin yalitilmi
bir devresi olarak onun sinirlarinin tesine gtrr.
M' ... M' formlnde, meta-sermaye hareketi, yani kapitaliste
yaratilan toplam rnn hareketi, yalnizca bireysel sermayenin bagim-
siz hareketinin ncl olarak degil, onun bir geregi olarak da ortaya
ikar. te bunun iin, bu forml ve formln zellikleri kavranirsa, M'
P' ve PM bakalaimlarinin bir yandan sermaye bakalaiminda ilevsel
bakimdan belirlenmi kesimler, te yandan da genel meta dolaimindaki
halkalar oldugunu belirtmekle yetinmek artik yeterli olmaz. Bundan byle,
bir bireysel sermayenin, diger bireysel sermayelerle ve toplam rnn
bireysel tketime ayrilan kismiyla bakalaimlarindaki iie oluun da
aydinliga kavuturulmasi gerekmektedir. Bireysel bir sanayi sermayesi-
nin devresini zmlerken ite bu nedenle biz incelemelerimizi balica
ilk iki biime dayandiriyoruz.
M' ... M' devresi, szgelii, hesaplarin rnden rne yapildigi
tarimda, tek bir bireysel sermayenin biimi olarak grnr. Forml II'de
ekim, Forml III'te hasat iki noktasidir; ya da, fizyokratlarin diliyle,
Forml II c|cnces, Forml III |e|/ses ile balar. Sermaye-deger hareke-
ti III'te, balangita genel rn [sayfa 1O8| kitlesinin hareketinin yalnizca bir
kismi olarak grnr, oysa I ve II'de, M' 'nn hareketi, yalitilmi bir ser-
mayenin hareketinde yalnizca bir evreyi oluturur.
Forml III'te, pazardaki metalar, retim ve yeniden-retim sre-
cinin srekli bir nkouludur. Dolayisiyla, eger dikkatler yalniz bu forml
zerinde toplanirsa, retim srecinin btn geleri, meta dolaimindan
ikiyormu ve yalnizca metalardan oluuyormu gibi grnr. Bu tek
yanli anlayi, retim srecinin meta gelerinden bagimsiz diger geler-
ini grmezlikten gelir.
M' ... M' 'nde iki noktasi, toplam rn (toplam deger) oldugu
iin, (eger di ticaret dikkate alinmazsa) geniletilmi lekte yeniden-
retim, retkenlik sabit kalmak kaydiyla, ancak sermayeletirilecek arti-
rn kismi, ek retken sermayenin maddi gelerini ierdigi zaman yer
alabilir; bu nedenle, eger bir yillik rn, gelecek yilin rn iin bir te-
mel olacaksa, ya da eger bu bir yil ierisinde basit yeniden-retim sreci
ile ayni zamanda yer alabilirse, arti-rn derhal ek sermaye ilevlerini
yerine getirebilecek biimde retilmi olur. Artan retkenlik sermayenin
T
Kurl Murks
Kupilul ll
tzn artirabilir ama degerini artiramaz; ama bylece, bu degerin ken-
disini geniletmesi iin ek malzemeyi yaratilmi olur.
M' ... M', Quesnay'in 7c||ec0 econom/q0e'inin temelidir, ve P ...
P' 'ne karilik (merkantil sistemden artakalan bu yalitilmi ve kati biim
yerine) R ... R'yi degil de, bu biimi semesi, kendi payina byk ve
dogru bir seimi gsterir. [sayfa 1OD|
2
Kurl Murks
Kupilul ll
DRDNC BLM
DEVRENN FORML
"TOPLAM dolaim sreci" iin Td kullanilarak, u forml
aagidaki biimde konulabilir:
I. PM ... R ... M'P'
II. R ... Td ... R
III. Td ... R(M').
Her biimi de biletirirsek, srecin btn nkoullari, kendi
sonucu, kendisi tarafindan ortaya konulan bir nkoul olarak ortaya i-
kar. Her ge, bir iki, bir gei ve dn noktasi olarak grlr. Toplam
sre, kendisini, retim ve dolaim srelerinin bir birligi biiminde ortaya
koyar. retim sreci, dolaim srecinin, dolaim sreci retim srecinin
aracisi olur.
Her devrede ortak olan ey, degerin kendisini geniletmesinin
belirleyici ama, itici g olmasidir. Forml I'de, bu, kendi biimi ieris-
inde ifade edilmitir. Forml II, R ile, arti-deger yaratma srecinin kendi-
si ile balar. III'te devre, kendisini geniletmi deger ile balar ve hareket
ayni leklerde yinelense bile, [sayfa 11O| kendisini geniletmi yeni deger
3
Kurl Murks
Kupilul ll
ile sona erer.
MP, alici iin PM, ve PM, satici iin MP olduguna gre, ser-
maye dolaimi yalnizca metalarin olagan bakalaimini gsterir ve dola-
imdaki para kitlesi konusunda bununla ilgili olarak gelitirilen yasalar
(Buch I, Kap. III, 2) burada geerlidir. Bununla birlikte, eger biz, sorunun
bu biimsel yanina takilip kalmaz da, eitli bireysel sermayelerin ba-
kalaimlari arasindaki fiili ilikiyi dikkate alirsak, bir baka deyile, birey-
sel sermaye dolaimlari arasindaki ilikiyi, toplam toplumsal sermayenin
yeniden-retim srecinin kismi hareketleri olarak incelersek, para ve
metalarin salt biim degiikligi bu ilikiyi aiklayamaz.
Devamli dnen bir dairede her nokta ayni zamanda bir iki ve
bir dn noktasidir. Eger dn kesintiye ugratirsak, her iki noktasi
bir dn noktasi olmaz. Bylece, grdk ki, her bireysel devre yalniz
digerlerini ngrmekle (/m|/c/|e) kalmaz, ayni zamanda, bir biim ie-
risindeki devrenin yinelenmesi diger biimler ierisindeki devrenin
ilemesini de kapsar. Btn fark, bylece, yalnizca biimsel bir fark, ya
da yalniz gzlemci iin varolan salt znel bir ayrim gibi grnr.
Bu devrelerden herbirisi, eitli bireysel sanayi sermayelerinin ya-
ptiklari zel bir hareket biimi olarak dnldg iin, bu fark, daima,
yalnizca bireysel bir fark olarak vardir. Ama gerekte, her bireysel sanayi
sermayesi, her devrede de ayni anda bulunur. Bu devre, sermaye-
nin biiminin brndg bu yeniden-retim biimleri, srekli yanya-
na gerekleirler. rnegin, imdi meta-sermaye ilevini yerine getiren
sermaye-degerin bir kismi, para-sermayeye dnr, ama ayni zaman-
da da, diger bir kismi retim srecinden ayrilir ve yeni bir meta-sermaye
olarak dolaima girer. M' ... M' devre biimi, bylece srekli belirlenmi
olur; diger iki biim iin de ayni ey geerlidir. Sermayenin her biim ve
aama ierisinde yeniden-retimi, tipki bu biimlerin bakalaimi ve
ardarda aamadan geii gibi sreklidir. Demek oluyor ki, tm devre,
aslinda bu biimin birbirligidir.
Tahlillerimizde biz, sermaye-degerin, btnyle, ya para-sermaye,
retken sermaye, ya da meta-sermaye olarak hareket ettigini varsaymi-
tik. rnegin, u 422 sterlin, nce elimizde tmyle para-sermaye olarak
bulunuyordu, sonra bunu btnyle [sayfa 111| retilen sermayeye ve enso-
nu meta-sermayeye, (78 sterlin degerinde arti-degeri de ieren) 5OO
sterlin degerinde iplige evirdik. Buradaki eitli aamalar, yalnizca bir o
kadar kesinti demektir. Bu 422 sterlin para-biimini korudugu srece,
yani PM (E c||| A) satinalma ilemi yapilana kadar, tm sermaye,
yalniz para-sermaye olarak vardir ve bu ilevi yerine getirir. retken ser-
mayeye dnr dnmez, ne para-sermaye, ne de meta-sermaye ilev-
lerini yerine getirir. ki dolaim aamasindan birisinde P ya da M' olarak
ilemeye balar balamaz, tipki te yandan tm retim srecinin kesin-
tiye ugramasi gibi, btn dolaim sreci de kesintiye ugrar. Dolayisiyla
R ... R devresi, dolaim sreci tamamlanana kadar, yalniz retken ser-
4
Kurl Murks
Kupilul ll
mayenin devresel yenilenmesini degil, ayni zamanda, ilevinin, retim
srecinde kesintiye ugramasini temsil eder. Srekli olarak, ilerleyecegi
yerde, retim, siramalarla yer alacak ve dolaim srecinin iki aamasinin
hizli ya da yava gemesine bagli olarak ancak raslansal dnemlerde
yenilenecektir. Bu durum, szgelii, yalnizca zel mteriler iin alian
ve retim sreci yeni bir sipari alana kadar kesintiye ugrayan inli bir
zanaatiya uygulanabilir.
Bu, aslinda, hareket halindeki sermayenin tek tek her kismi iin
dogrudur ve sermayenin btn kisimlari ardarda bu hareketten geer-
ler. Diyelim, 1O.OOO libre iplik, bir iplikinin haftalik rndr. Bu 1O.OOO
libre iplik, btnyle, retim alanindan ikar ve dolaim alanina girer;
ierdigi sermaye-degerin hepsinin para-sermayeye dnmesi gerekir
ve bu deger, para-sermaye eklini srdrdg srece, yeni batan re-
tim srecine giremez. nce dolaima girerek tekrar retken sermaye
gelerine, E c||| A'ya dnmesi gerekir. Devre belirleyen sermaye s-
reci, devamli kesinti demektir; bir aamadan ikip bir sonraki aamaya
girmek, bir biimden siyrilip bir digerine brnmek demektir. Bu aama-
larin herbiri daha sonrakini ngrmekle kalmaz, ayni zamanda onu
ditalar da.
Ama sreklilik, kapitalist retimin, daima mutlak olarak ulailabilir
olmamakla birlikte, teknik temelinin zorunlu kildigi karakteristik iaretidir.
yleyse, imdi, gerekte ne oluyor onu grelim. rnegin, 1O.OOO libre
iplik meta-sermaye olarak pazara ikiyor, paraya (deme ya da satinal-
ma araci, ya da yalnizca hesap parasi olmasina bakilmaksizin), yeni
pamuga, kmre, vb., dnyor, retim srecinde ipligin yerini aliyor
ve, bylece, [sayfa 112| para-biimden, meta-biimden tekrar retken ser-
mayeye evrilmi olarak ilev yapmaya baliyor. Bu 1O.OOO libre iplik pa-
raya dntg sirada, onu izleyen 1O.OOO libre iplik devresinin ikinci
aamasindan geiyor ve paradan tekrar retken sermaye gelerine
evrilmi oluyor. Sermayenin btn kisimlari ardarda devrelerini iziyor-
lar ve ayni anda farkli aamalarda bulunuyorlar. Durmadan kendi yrn-
gesinde ilerleyen sanayi sermayesi, bylece, ayni anda btn aamala-
rinda ve bu aamalara tekabl eden eitli ilevsel biimlerde bulu-
nuyor. Hareket halindeki bir btn olarak sanayi sermayesi bu devreden
gemi bulundugu sirada, sanayi sermayesinin ilk kez meta-sermaye-
den paraya evrilen kismi, M' ... M' devresine baliyor. Bir el para yati-
riyor, diger el bu parayi aliyor. Bir yerde P ... P' devresinin ailmasi, diger
bir yerde paranin geri dnmesi ile akiiyor. Ayni ey retken sermaye
iin de geerlidir.
Sanayi sermayesinin devamliligi ierisindeki fiili devresi, bu ne-
denle, yalniz dolaim ve retim srelerinin bir birligi degil, ayni zaman-
da, her devresinin de bir birligidir. Sermayenin btn farkli kisimlarinin,
devrenin birbirini izleyen aamalarinda yoluna devam edebilmesi, bir
evreden digerine, bir ilevsel biiminden tekine geebilmesi, btn bu
5
Kurl Murks
Kupilul ll
kisimlarin tamami olan sanayi sermayesinin eitli evre ve ilevlerde ay-
ni anda bulunabilmesi ve bylece, ayni zamanda, her devreyi de i-
zebilmesi ancak byle bir birlik ile mmkndr. Bu kisimlarin ardilligi
(Jcs Ncc|e/ncnJe|) burada, bir arada varolmalari (Jcs Ne|ene/ncnJe|)
ile, yani sermayenin blnmesi ile dzenlenir. Birbirine bagli blmler
halinde alian bir fabrika sisteminde rn, daima oluma srecinin e-
itli aamalarindadir ve durmadan bir retim evresinden digerine geer.
Bireysel sanayi sermayesi, kapitalistin olanaklarina bagli olarak belli bir
byklge sahip oldugu ve her sanayi kolu iin belli bir asgari byklk-
te olmasi gerektigi iin, buradan, bu sermayenin blnmesinin belirli
oranlara gre yer almasi gerektigi sonucu ikar. Eldeki sermayenin byk-
lg, retim srecinin boyutlarini belirler ve bu da, gene eger ilevlerini
retim sreci ile paralel ekilde yerine getiriyorlarsa, meta-sermaye ile
para-sermayenin boyutlarini belirler. Bununla birlikte, retimin devamini
saglayan bu iki sermayenin bir arada varliginin tek nedeni, sermayenin,
farkli aamalarinda ardarda geen kisimlarinin hareketidir. Bir arada
varolmanin kendisi, [sayfa 118| yalnizca bu ardilligin sonucudur. Szgelii
eger M'P', sermayenin bir kismi aisindan durgunlairsa, eger meta
satilamazsa, bu kismin devresi kesintiye ugrar ve buna ait retim arala-
ri yerine konulamaz; ardindan gelen ve retim srecinden M' biiminde
ikan kisimlar, ilevlerindeki degiikligin kendilerinden nce gelenler
tarafindan tikandigini grrler. Eger bu bir sre devam ederse, retim
kisitlanir ve sre btnyle duraklar. Ardarda gelen her durgunluk bir
arada varolua bir dzensizlik getirir ve bir aamadaki her durgunluk,
yalniz sermayenin durgunlaan kisminin devresinde degil, toplam birey-
sel sermayenin tm devresinde de azok bir durgunluga yolaar.
Srecin bir sonra kendisini gsterecegi biim, evrelerin ardarda
dizilmesidir; bylece, sermayenin yeni bir evreye geii, bir bakasindan
ayrilmasiyla zorunlu hale getirilir. Her ayri devre, bu nedenle, iki ve
dn noktasi olarak sermayenin ilevsel biimlerinden birisine sahiptir.
te yandan, toplam sre, aslinda, devrenin birligidir ve bu devreler,
srecin srekliligi ierisinde kendisini ifade ettigi farkli biimlerdir. Top-
lam devre, sermayenin her ilevsel biimine kendisini onun zgl dev-
resi gibi ortaya koyar ve bu devrelerin herbiri toplam srecin srekliliginin
bir kouludur. Her ilevsel biime ait devir, digerlerine bagimlidir. Bu,
toplam retim srecinin, zellikle toplumsal sermayenin zorunlu bir n-
kouludur, ve ayni zamanda bir yeniden-retim sreci ve bylece onun
gelerinin herbirisinin devresidir. Sermayenin eitli kesirli kisimlari, eitli
aamalardan ve ilevsel biimlerden ardarda geerler. Bu sayede ilevsel
biim sermayenin farkli bir kismi her zaman ierisinde ifadesini bul-
dugu halde, tekilerle birlikte kendi devresinden ayni anda geer. Ser-
mayenin, srekli degien, srekli yeniden retilen bir kismi, paraya ev-
rilen meta-sermaye olarak bulunur; diger bir kismi, retken sermayeye
evrilmi para-sermaye; bir ncs, meta-sermayeye dnm ret-

Kurl Murks
Kupilul ll
ken sermaye olarak bulunur. Her biimin srekli varligi, toplam ser-
mayenin ite bu evreden geerken izdigi devre ile ortaya ikar.
Demek oluyor ki, sermaye bir btn olarak ayni anda ve yerde,
yanyana farkli evrelerinde bulunmaktadir. Ama her kisim srekli ve bir-
biri ardina bir evreden, bir ilevsel biimden bir sonrakine gemekte ve
bylece btn ilevleri sirasiyla yerine getirmektedir. Biimleri bu yz-
den akicidir ve ezamanliliklari [sayfa 114| ardarda gelileriyle meydana
gelmektedir. Her biim bir digerini izler ve bir digerinden nce gelir,
yle ki sermayenin bir kisminin belli bir biime dnmesini, diger bir
kisminin bir baka biime dnmesi zorunlu kilmitir. Her kisim srekli
kendi devrini izer, ama sermayenin bir baka kismi daima bu biim
ierisinde bulunur ve bu zel devirler yalnizca toplam srecin ezamanli
ve ardarda gelen gelerini olutururlar. Toplam srecin -yukarida anla-
tilan kesintileri yerine- bu srekliligini saglayan tek ey devrenin bir-
ligidir. Toplam toplumsal sermaye daima bu sreklilige sahiptir ve bu
sermaye sreci daima bu devrenin birligini sergiler.
Yeniden-retimin srekliligi, zaman zaman, bireysel sermayeler
ynnden azok kesintiye ugrar. Birincisi, deger kitleleri, sik sik eitli
dnemlerde ve eit olmayan oranlarda eitli aamalara ve ilevsel biim-
lere dagilir. kincisi, bu kisimlar, retilen metain niteligine ve dolayisiyla
sermayenin yatirildigi belirli retim alanlarina gre farkli biimde bl-
nebilir. ncs, dogal koullar nedeniyle (tarim, ringa avciligi, vb.
gibi) ya da szgelii mevsimlik iler denilen yerlerde oldugu gibi gele-
neksel usuller nedeniyle, mevsimlere bagli bulunan retim kollarinda
bu sreklilik azok kirilabilir. Sre, en dzenli ve tekdze, fabrikalar ile
madenlerde devam eder. Ne var ki, eitli retim dallarindaki bu farkli-
lik, dairesel srecin genel biimlerinde hi bir farka yolamaz.
Kendisini genileten bir deger olarak sermaye, yalnizca sinif ili-
kilerini degil, emegin cretli-emek biimde varolmasina dayanan belirli
nitelikte bir toplumu da kapsar. O, bir hareket, eitli aamalardan geen
devre belirleyen bir sretir ve bu aamalarin kendisi de, devre belirley-
en srecin farkli biimini ierir. te bu yzden o, duran bir ey olarak
degil, ancak bir hareket olarak anlailabilir. Degerin bagimsiz varlik ka-
zanmasina salt bir soyutlama gzyle bakanlar, sanayi sermayesinin ha-
reketinin /n cc|0* bu soyutlama oldugunu unutuyorlar. Deger, burada,
hem kendisini srdrdg ve hem de ayni zamanda genilettigi, ogalt-
tigi eitli biimlerden, eitli hareketlerden geiyor. Biz, burada, her
eyden nce bu hareketin salt biimi ile ilgilendigimiz iin, sermaye-de-
gerin devresi sirasinda geirebilecegi kkl degiiklikleri dikkate alma-
yacagiz. Ama urasi aiktir ki, [sayfa 115| degerdeki btn kkl degiiklikler,
kapitalist retim, ancak, sermaye-deger, arti-deger yaratacak hale geldi-
gi srece vardir ve devam eder; yani sermaye-deger, devresini, bagim-
* Fillen. -.
7
Kurl Murks
Kupilul ll
sizlik kazanan deger olarak srdrdg ve bu nedenle de degerdeki
kkl degiikliklerin stesinden gelindigi ve bir lde dengelendigi sre-
ce vardir. Sermaye hareketleri, meta ve emek alicisi, meta saticisi ve
retken sermaye sahibi ilevlerini yerine getiren ve bu nedenle de de-
vreyi kendi faaliyetleri ile tevik eden bireysel bir sanayi kapitalistinin
faaliyeti gibi grnr. Eger toplumsal sermaye kkl deger degiikligi
geirirse, bireysel kapitalistin sermayesi, degerlerdeki bu hareketin koul-
larina kendisini uyduramayacagi iin buna dayanamayabilir ve baa-
risizliga ugrar. Degerdeki bu gibi kkl degiiklikler ne kadar iddetli ve
sik olursa, imdi bagimsiz hale gelen degerin otomatik hareketi, bireysel
kapitalistin nlem ve hesaplarina kari, dogal bir srecin o denli nne
geilmez kuvvetiyle ilemeye balar, normal retimin izledigi yol anor-
mal speklasyonlara o denli bagimli olur ve bireysel sermayelerin varli-
gini tehdit eden tehlike o denli byk olur. Degerdeki bu dnemsel kk-
l degiiklikler, bu nedenle, rttg kabul edilen eyi, yani sermaye
olarak degerin bagimsiz bir varlik kazandigini ve bunu hareketleriyle
srdrp glendirdigini dogrulami olur.
Sreteki sermayenin bu birbirini izleyen bakalaimlari, devrede
ilk deger ile oluturulan sermayenin deger byklgndeki bu degiikligin
srekli bagintisini ierir. Eger degerin deger-yaratma gcnn kazandigi
bu bagimsizlik ve emek-gc, PE (emek-gcnn satin alinmasi) ha-
reketi ile balarsa ve emek-gcnn smrlmesi olarak retim sreci
sirasinda gerekleirse, degerden yana bu bagimsizlik kazanma, para-
nin, metalarin ve retim gelerinin, sre ierisinde sermaye-degerin
yalnizca birbirini izleyen biimleri oldugu devrede yeniden ortaya ik-
maz ve degerin daha nceki byklg, sermayenin imdiki degimi
deger byklg ile karilatirilir.
Kapitalist retim tarzinin karakteristigi olan degerin elde ettigi ba-
gimsizliga kari ikan ve onu, bazi iktisatilarin hayali olarak degerlendi-
ren Bailey, "deger" diyor "agda metalar arasinda bir ilikidir, nk
ancak bylece birbirleriyle degiilmeleri mmkn olur".* Bunu, o, farkli
aglarin meta-degerlerinin kiyaslanmasina kari sylyor; bu kiyaslama,
her dnem iin [sayfa 116| paranin degeri bir kez saptandiktan sonra, ayni
trden metalarin retimi iin eitli dnemlerde emek iin yapilan har-
camalarin kiyaslanmasindan baka bir ey degildir. Bu, ondaki u genel
yanli anlayitan ileri geliyor; o, degiim-degerinin degere eit, degerin
biiminin, degerin kendisi oldugunu saniyor; dolayisiyla, meta-degerler,
eger bunlar fiilen degiim-degerleri ilevini yerine getirmiyorlarsa, arala-
rinda bir kiyaslama yapilamaz ve bylece birbirleriyle degiilmeleri de
szkonusu olamaz. Degerin, ancak kendisi ile zde kaldigi ve dolaimi-
nin hi de "agda" olmamakla birlikte birbirini izleyen farkli evrelerin-
* Bkz: Bailey Samuel, 4 C|/|/cc| 0/sse||c|/on on ||e Nc|0|e, Vecs0|es, cnJ Cc0ses o/ \c|0e,
C|/e/|y /n Re/e|ence |o ||e W|/|/ns o/ V|. R/cc|Jo cnJ l/s Fo||o0e|s. 8y ||e 40||o| o/ Esscys on
||e Fo|mc|/on cnJ P0||/cc|/on o/ O/n/ons, London 1825, s. 72. -EJ.
8
Kurl Murks
Kupilul ll
de kendisi ile kiyaslandigi srece, sermaye-deger ya da sermaye ilev-
lerini yerine getirdigi olgusunu aklinin ucuna bile getirmiyor.
Devre formln ari biimi ierisinde incelemek iin, metalarin
degerleri zerinden satildigini kabullenmek yeterli degildir; bunun ayri-
ca, diger eyler eit olmak zere yeraldigini varsaymak gerekir. rnegin,
retim srecinde meydana gelen ve herhangi bir kapitalistin retken
sermayesini degerden dren her trl teknik devrimler dikkate alin-
maksizin; ayrica, retken sermayenin deger gelerindeki bir degiikligin,
mevcut meta-sermayenin degeri zerinde yaratabilecegi btn tepkile-
ri, eldeki stok zerinde degerlendirici ya da degerden drc etkileri
hesaba katilmaksizin, R ... R biimini ele alalim. Diyelim, 1O.OOO libre
iplik, M', degeri olan 5OO sterline satilmi olsun; 422 sterline eit 8.44O
libre, M"nde bulunan sermaye-degeri yerine koysun. Ama eger pamugun,
kmrn, vb. degeri artmisa (biz salt fiyat dalgalanmalarini dikkate
almiyoruz), bu 422 sterlin, retken sermayenin gelerinin btnyle ye-
rine konulmasi iin yetmeyebilir; ek para-sermaye gereklidir, para-ser-
maye baglanmitir. Bu fiyatlar dtg zaman ise bunun tersi olur. Para-
sermaye serbest kalir. Sre yalniz deger bagintilari sabit kaldigi zaman
btnyle normal bir yol izler; bu kargaaliklar devrenin yinelendigi sira-
da birbirini dengeledigi srece srecin yolu hemen hemen normaldir.
Ama bu kargaaliklar bydke, sanayi kapitalistinin, yeniden ayarla-
ma dneminde baglamak zorunda kalacagi para-sermaye miktari da
artar; her bireysel retim srecinin legi ve onunla birlikte yatirilacak
sermayenin asgari byklg, [sayfa 117| kapitalist retim srecinde arttigi
iin sanayi kapitalistinin ilevini gitgide daha fazla, tek baina ya da.
irket halinde i gren byk para-kapitalistlerinin tekeline dntren
diger koullara ek olarak, burada, bir baka durum daha ortaya ikmi
oluyor.
Burada unu da belirtelim ki, eger retim gelerinin degerinde
bir degime olursa, bir yanda P .. P' biimi ile diger yanda R ... R ve M' ...
M' arasinda bir fark ortaya ikar.
nce, para-sermaye olarak grlen, yeni yatirilmi sermaye for-
ml P ... P' 'nde, hammadde, yardimci malzemeler vb. gibi retim
aralarinin degerindeki bir dme, belli byklkte bir ii balatmak
amaci iin bu dten ncesine gre daha az bir para-sermaye harca-
masina yolaacaktir, nk retim srecinin legi (retkenlik gc-
nn gelimesi ayni kalmak kaydiyla), belli miktarda emek-gcnn
stesinden gelebilecegi retim araci kitlesi ile hacmine baglidir; ama ne
bu retim aralarinin, ne de emek-gcnn degerine bagli degildir
(emek-gcnn degeri ancak kendini geniletmenin byklgn etki-
ler). Bunun tersini alalim. Eger retken sermayenin gelerini oluturan
metalarin retim gelerinin degerinde bir ykselme olursa, o zaman,
belli byklkte bir iin kurulmasi iin daha fazla para-sermayeye gerek
olacaktir. Her iki durumda da, yalniz yeni yatirim iin gerekli para-ser-

Kurl Murks
Kupilul ll
maye miktari etkilenmektedir. Belli bir sanayi kolunda yeni bireysel sa-
nayi sermayesi artii olagan biimde ilerlemek kouluyla, ilk durumda
para-sermaye fazlalik halini alacak, ikincisinde baglanir kalacaktir.
R ... R ve M' ... M' devreleri, ancak, R ile M' 'nn hareketleri ayni
zamanda birikim, yani ek para, , para-sermayeye evrildigi lde ken-
dilerini P ... P' olarak gsterirler. Bunun diinda, retken sermayenin
gelerinin degerindeki degime ile P ... P' 'nden farkli biimde etkilenir-
ler; biz, burada, gene, degerdeki bu gibi degiikliklerin, sermayenin,
retim srecine katilan paralari zerindeki tepkilerini dikkate almiyor-
uz. Burada dogrudan etkilenen ilk harcama olmayip, birinci devresinde
degil, yeniden-retim srecinde bulunan sanayi sermayesidir; yani, M'
M< meta-sermayenin, metalardan oluan retim gelerine yeniden
evrilmesidir. Degerler (ya da fiyatlar) dtg zaman durum olabilir:
yeniden-retim sreci ayni boyutlarda devam eder; bu durumda, para-
sermayenin o zamana kadar varolan bir kismi serbest kalir ve gerek bir
birikim (genilemi [sayfa 118| boyutlarda retim) ya da 'nin (arti-degerin)
byle bir birikimi balatan ve onunla birlikte yryen birikim-fonuna
dnmesi daha nce gereklememesine karin, para-sermaye birikir.
Ya da yeniden-retim sreci, teknik boyutlarin elvermesi kouluyla, ola-
gan duruma gre daha yogun bir lekte yrtlr. En sonu, ya da daha
fazla hammadde vb. stoku yapilir.
Meta-sermayenin yerini alacak gelerin degerinde bir artma ol-
dugu zaman ise bunun tersi olur. Bu durumda yeniden-retim artik
normal boyutlarinda yapilmaz (rnegin, ign kisalir); ya da eski i
hacmini srdrmek iin ek para-sermayenin kullanilmasi gerekir (para-
sermaye baglanmi olur); ya da eger varsa birikime ayrilan para fonu,
sreci geniletmek yerine eski boyutlarinda yeniden-retim srecini sr-
drmek iin btnyle ya da kismen kullanilir. Ek para-sermaye, eger
diardan, para-piyasasindan gelmeyip, sanayi kapitalistinin kendi olanak-
larindan geliyorsa, bu da gene para-sermayenin baglanmasi demektir.
Bununla birlikte, R ... R ve M' ... M' 'nde degiiklik yapan koullar
da olabilir. Bizim iplik fabrikasi sahibinin, szgelii, byk bir pamuk
stoku varsa (retken sermayesinin byk kismi pamuk stoku biiminde
ise), retken sermayesinin bir kismi, pamuk fiyatlarindaki dme nede-
niyle, degerinden kaybeder; ama tersine, bu fiyatlar ykselirse, retken
sermayesinin bu kismi deger kazanir. te yandan, eger meta-sermaye
biiminde, rnegin pamuk ipligi biiminde, byk miktarlari baglamisa,
meta-sermayenin bir kismi ve dolayisiyla devredeki genel sermayesinin
bir kismi, pamuk fiyatlarindaki d nedeniyle, degerinden kaybeder
ya da, fiyatlardaki ykseli nedeniyle, deger kazanir. Son olarak, M'P
M< srecini alalim. Eger M'P, meta-sermayenin gereklemesi, M'nin
gelerinin degerinde bir degimeden nce olmusa, sermaye, yalnizca
birinci durumda belirtildigi biimde, yani dolaimin ikinci hareketinde,
PM < gerekletirilmitir; yok eger, M'P gereklemeden nce byle
T00
Kurl Murks
Kupilul ll
bir degiiklik olmu ise, diger koullar ayni kalma kaydiyla, pamuk fi-
yatinda bir d, iplik fiyatinda bir de yolaar, pamuk fiyatinda
ykseli ise, tersine, iplik fiyatini ykseltir. Ayni retim koluna yatirilmi
bulunan eitli bireysel sermayeler zerindeki etki, bunlarin iinde bu-
lunduklari koullara bagli olarak byk lde farkli olabilir.
Para-sermaye, ayrica, dolaim sreci sresindeki, dolayisiyla [sayfa
11D| dolaimin hizindaki farkliliklar nedeniyle de serbest birakilabilir ya
da baglanabilir. Ama bu, sermayenin devrine ilikin konuya aittir. Bu
noktada biz, yalnizca, P ... P ve diger iki devre biimi arasinda, retken
sermaye gelerinin degerlerindeki degimeler ynnden aik seik hale
gelen gerek farklar ile ilgiliyiz.
PM< dolaim kesiminde, gelimi ve egemen hale gelmi
bulunan kapitalist retim biimi aginda, A'yi, retim aralarini oluturan
metalarin byk kismi, bir bakasina ait meta-sermaye olarak ilev ya-
par. Bu nedenle satici aisindan M'P', meta-sermayenin para-sermay-
eye dnmesi yeralir. Ne var ki, bu mutlak bir kural degildir. Tam
tersine. Sanayi sermayesinin para ya da meta olarak ilev yaptigi dolaim
sreci ierisinde, para-sermaye ya da meta-sermaye biimindeki sanayi
sermayesinin devresi, toplumsal retimin birbirinden en degiik biim-
lerinin -bunlar meta rettikleri srece- meta dolaimlari ile kesiir. Bu
metalarin, klelige, dayanan bir retimin, kyl retiminin (inli, Hintli
renberler), topluluklarin (comm0nes), retiminin (Hollanda, Dogu Hint
Adalari), devlet giriimlerinin (Rus tarihinde eski aglarda toprak kle-
ligine dayanan giriimler gibi) ya da yari-yabanil avci kabilelerin vb. re-
timinin bir rn olmasinin nemi yoktur metalar ve para olarak, sa-
nayi sermayesinin kendisini gsterdigi para ve metalar ile yzyze gelir-
ler ve onun devresine ka kez giriyorsa, meta-sermayede dogan arti-
degerin -bu arti-deger gelir olarak harcanmak kouluyla- devresine de o
kadar girer; bylece, bunlar, meta-sermaye dolaiminin her iki koluna
da girmi olurlar. Bunlarin iktiklari retim srecinin niteligi nemli degi-
ldir. Pazarda metalar olarak ilev yaparlar ve metalar olarak hem sanayi
sermayesinin devresine ve hem de buna katilan arti-degerin dolaimina
girerler. Pazarin, sanayi sermayesinin dolaim srecini digerlerinden ayir-
dedecek biimde, dnya-pazari olarak varolmasi, ite bunun iin, me-
talarin kkeninin evrensel niteligidir. Bakalarina ait metalar iin dogru
olan ey, bakalarina ait para iin de dogrudur. Tipki, meta-sermayenin
paranin karisina ancak metalar olarak ikmasi gibi, bu para da, meta-
sermaye karisinda ancak para olarak ilev yapar. Para burada, dnya-
parasinin ilevlerini yerine getirir.
Burada gene de iki noktaya deginmek gerekir.
Birincisi: PA hareketi tamamlanir tamamlanmaz, metalar [sayfa
12O| (A) meta olmaktan ikarlar ve sanayi sermayesinin ilevsel biimi
retken sermaye R'nin varlik biimlerinden biri halini alirlar. Ne var ki,
bylece, bunlarin kkenleri kaybolur. Bundan byle, yalnizca sanayi ser-
T0T
Kurl Murks
Kupilul ll
mayesinin varlik biimleri olarak bulunurlar ve onun ierisinde
somutlamilardir. Bununla birlikte bunlarin yerine konulmasi iin yeni-
den retilmeleri gerektigi, ve bu lde, kapitalist retim tarzinin, kendi
gelime aamasinin diinda kalan retim tarzlarinin varligi kouluna da-
yandigi gene geerlidir. Ne var ki, btn retimi alabildigine meta reti-
mine dntrmek, kapitalist retim tarzinin egilimidir. Bunu gerekle-
tirecek ana g, tamda, btn retimin, kapitalist dolaim srecine ka-
tilmasidir. Ve gelimi meta retiminin kendisi, kapitalist meta retimi-
dir. Sanayi sermayesinin ie karimasi, her yerde bu dnm tevik
eder, bununla birlikte, btn dogrudan reticilerin cretli-emekiler hali-
ne dnmesini de tevik eder.
kincisi: Sanayi sermayesinin dolaim srecine giren metalar (de-
gien sermayenin, emekilere deme yapildiktan sonra, emek-glerini
yeniden-retmek amaciyla dntg zorunlu tketim maddeleri da-
hil), kkenleri ile kendilerini var eden retken srecin toplumsal biimi
ne olursa olsun, meta-sermaye biimine, meta-toptancisi ya da tccar
sermayesi biimine girmi bulunan sanayi sermayesi ile yzyze gelir-
ler. Ve tccar sermayesi, niteligi geregi, her trl retim tarzina ait me-
talari kapsar.
Kapitalist retim tarzi, yalniz geni boyutlu retimi ngrmekle
kalmaz, ayni zamanda ve zorunlu olarak, geni lekte satilari, yani
bireysel tketicilere degil tccarlara satilari ngrr. Eger bu tketicinin
kendisi retken bir tketici, dolayisiyla bir sanayi kapitalisti ise; yani bir
retim kolunun sanayi sermayesi, sanayiin diger bir koluna bazi retim
aralarini sagliyorsa, bir sanayi kapitalisti tarafindan diger bir ok sanayi
kapitalistine (sipari, vb. ekillerde) dogrudan sati yapiyor demektir. Bu
bakimdan her sanayi kapitalisti dogrudan bir satici ve kendi kendisinin
tccari oldugu gibi, bir tccara sati yaptigi zaman da gene kendisinin
tccaridir.
Tccar sermayesinin bir ilevi olarak meta aliveriinde bulun-
mak, kapitalist retimin bir ncldr ve bu retimin gelimesiyle birlik-
te, o da gitgide geliir. Bu nedenle, kapitalist dolaim srecinin zel
yanlarini gstermek iin biz bazan onun varligini peinen kabul ederiz;
ama bu srecin genel tahlilinde, [sayfa 121| tccari ie karitirmaksizin dogru-
dan sati yapildigini varsayariz, nk onun ie karimasi, hareketin eitli
ynlerinin anlailmasini zorlatirir.
Konuyu biraz da safa ortaya koyan Sismondi'ye bakalim:
"Ticaret, ilk bakita hareketini anlatmi bulundugumuz sermaye-
nin bir kismi gibi, grnmeyen olduka byk bir sermaye kullanir.
Kuma tccarinin depolarinda, biriken kumalarin degeri, nce, yillik
rnden, zenginin, alitirmak iin cret olarak yoksula verdigi kisma
tamamen yabanciymi gibi grnr. Ne var ki, bu sermaye, szn etti-
gimiz digerilerin yalnizca yerini almitir. Servetin gelimesini aika an-
lamak amaciyla, onun yaratilmasiyla baladik ve onu tketimine kadar
T02
Kurl Murks
Kupilul ll
izledik. Kuma fabrikatrnn kullandigi sermaye, rnegin bize daima
ayni grnd; ve bu, tketicinin geliri ile degiildigi zaman yalniz iki kis-
ma ayrildi, bunlardan birisi kr biiminde fabrikatrn geliri olarak hiz-
met etti, digeri ise yeni kumai yaptigi zamana ait cret biiminde iilerin
geliri olarak hizmet etti.
"Ama ok gemeden, bu sermayenin farkli kisimlarinin birbirleri-
nin yerini doldurmalari halinde bunun herkesin ikarina olacagi grl-
d; fabrikatr ile tketici arasindaki dolaimin tamami iin eger 1OO.OOO
ec0s yeterli ise bunun fabrikatr ile toptanci ve perakendeci tccar arasin-
da eit biimde bllmesi gerekir. Bylece fabrikatr, sermayesinin
te-biriyle, eskiden sermayesinin tamamiyla yaptigi kadar i yapmi
olur, nk imalat ii tamamlanir tamamlanmaz, tketiciden ok, ma-
lini alacak bir tccari hazir bulur. te yandan toptancinin sermayesi de
perakendeciye gre ok daha nce yerine konmu olur. ... cretler iin
yatirilan miktarlar ile sonal tketici tarafindan denen satinalma fiyati
arasindaki fark, bu sermayelerin kri olarak dnlr. Aralarinda grev
blm yaptiklari andan itibaren, bu kr, fabrikatr, tccar ve peraken-
deci arasinda bllmtr ve, bir yerine kii ve bir yerine kisim
sermaye gerektirdigi halde yapilan i aynidir." (No0|ec0: P|/nc/es, I, s.
18D ve 14O.)
"Hepside [tccarlar| retime dogrudan katilmilardir; amaci t-
ketim oldugu iin, retilen ey tketiciye ulatirilmadan retime
tamamlanmi gzyle bakilamaz." (l|/J., s. 187.)
Devrenin genel biimlerinin tartiilmasinda ve genellikle btn
ikinci ciltte, simgesel para, bazi devletlerde zel kullanimlar [sayfa 122| iin
yapilmi salt deger alametleri ve henz gelimemi kredi-para diinda,
biz, parayi, madeni-para anlaminda aldik. Bu, ilkin, tarihsel bir siradir;
kredi-para, kapitalist retimin ilk dnemi boyunca ya ok kk rol
oynar ya da hi rol oynamaz. Sonra, byle bir siralamanin gerekliligi teo-
rik bakimdan u olgu ile de tanitlanmitir ki, kredi-paranin dolaimi ile
ilgili olarak Tooke ile digerlerinin o zamana kadar yaptiklari eletirel
nitelikteki btn yorumlar, onlari, tekrar tekrar, dolaimda yalniz made-
ni-para bulunsaydi, acaba durum ne olurdu sorusunu sorma zorunda
birakmitir. Ama urasini da unutmamak gerekir ki, madeni-para satin-
alma araci olarak hizmet edebilecegi gibi, deme araci olarak da hiz-
met edebilir. Kolaylik olsun diye biz bu ikinci ciltte, genellikle onu birinci
ilevsel biimi ierisinde ele aliyoruz.
Sanayi sermayesinin, kendi bireysel devresinin yalnizca bir kismi
olan dolaim sreci, genel meta dolaimi ierisinde ancak bir dizi hare-
ket olmasi lsnde, daha nce ortaya konulan genel yasalarla (Buch
I, Kap. III) belirlenir. Paranin dolaim hizi ne kadar byk olursa, her
bireysel sermaye, kendi meta ya da para bakalaimlari dizisinden o ka-
dar abuk geer ve belli bir para kitlesiyle, diyelim 5OO sterlinle, ardarda
dolaima balayan sanayi sermayelerinin (ya da meta-sermayeler bii-
T03
Kurl Murks
Kupilul ll
minde bireysel sermayelerin) sayilari o kadar fazla olur. Para ne denli
bir deme araci olarak ilev yaparsa, denkletirilmesi gereken ey de -
rnegin bir miktar meta-sermayenin yerine onun retim aracinin kon-
masi- o denli yalnizca hesap bakiyeleridir, ve demelerin yapilmasi
gereken vade, rnegin cretlerin denmesinde oldugu gibi, ne denli
kisa olursa, belirli bir sermaye-deger kitlesinin dolaimi iin gerekli olan
para da o denli az olur. te yandan, dolaimin hizi ve btn teki
koullarin ayni kaldigi varsayildiginda, para-sermaye olarak dolaimda
bulunmasi gereken para miktari, metalarin fiyatlarinin toplami (fiyatlar
ile metalar hacminin arpimi) ile, ya da metalarin miktari ve degeri sabit
ise, bizzat paranin kendi degeriyle belirlenir.
Ne var ki, genel meta dolaim yasalari, ancak, sermaye dolaim
srecinin bir dizi basit dolaim hareketlerinden olumasi halinde geer-
lidir; eger, sermaye dolaim sreci, bireysel [sayfa 128| sanayi sermayeleri-
ne ait devrenin ilevsel ynden belirlenmi kesimlerinden oluuyorsa,
bu yasalar uygulanamaz.
Bunu aikliga kavuturmak iin, dolaim srecini, aagidaki iki
biimde grldg gibi, kesintisiz i bagintilari ierisinde incelemek en
iyi yoldur:
Genellikle bir dizi dolaim hareketi olan dolaim sreci (MPM
ya da PMP biiminde olsun), yalnizca iki karit meta bakalaim dizi-
sini temsil eder ve bunlardan herbiri, sirasiyla, meta ile kari kariya
gelen bakasina ait meta ya da bakasina ait paranin ters ynde
bakalaimini ifade eder.
Meta sahibi ynnden MP olan hareket, satin alan ynnden P
M demektir; metain MP ile birinci bakalaimi, P biiminde grnen
metain ikinci bakalaimidir; PM iin bunun tersi geerlidir. Bir aama-
daki herhangi bir metain diger bir aamada baka bir metain bakalaimi
ile iie gemesi zerine gsterilen eyler, kapitalistin, meta alicisi ve
saticisi olarak ilev yapmadigi ve sermayesinin bu bakimdan, bir ba-
kasinin metalari karisinda para biiminde, bir bakasina ait paralar kar-
isinda ise meta biiminde ilev yaptigi, iin, sermaye dolaimi iin de
geerlidir. Ama bu iie geme, sermayelerin bakalaimlarindaki iie
geile zdeletirilmemelidir.
Her eyden nce, PM (A), grdgmz gibi, farkli bireysel ser-
mayelerin bakalaimlarindaki iie oluu temsil edebilir. rnegin, iplik
II. R ... M'
{
M
P'
m -
{
P M<
- m
III. M'
{
M
P'
m
{
P M<
m
T04
Kurl Murks
Kupilul ll
fabrikasinin sahibinin meta-sermayesi iplik, kismen kmr tarafindan
yerine konulmutur. Para biiminde bulunan sermayesinin bir kismi,
metalar biimine evrilmitir, oysa kmr reticisi kapitalistin sermaye-
si meta biimindedir ve bu yzden de para biimine evrilmitir; ayri
dolaim hareketi bu durumda (farkli retim kollarinda) iki sanayi ser-
mayesinin karit bakalaimlarini, dolayisiyla, bu sermayelerin bakalaim
dizilerinde bir iie gemeyi temsil eder. Ama grdgmz [sayfa 124| gibi
P'nin dntg A'nin dar anlamda meta-sermaye olmasina, yani sa-
nayi sermayesinin ilevsel biiminde bulunmasina, kapitalist tarafindan
retilmi olmasina gerek yoktur. Bu, daima bir yanda PM, te yanda
MP biimindedir, ama her zaman sermayelerin bakalaimlarinin iie-
ligi szkonusu degildir. Ayrica, PE, emek-gc satin alinmasi hi bir za-
man sermayelerin bakalaimlarinin iie gemesi degildir, nk,emek-
gc, emekinin metai oldugu halde, kapitaliste satilana kadar sermaye
halini almaz. te yandan, M'P' srecinde P' 'nn dnm meta-ser-
mayeyi temsil etmesi gerekmez; bu, meta emek-gcnn (cretler) ya
da bagimsiz emekinin, klenin, toprak klesinin, toplulugun rnnn
para olarak gereklemesi olabilir.
Sonra, bireysel bir sermayenin dolaim sreci ierisinde meyda-
na gelen her bakalaimin ilevsel bakimdan belirleyici bir rol yerine
getirmesi iin, dnya piyasasindaki btn retimin kapitaliste yrtl-
dgn varsaymak kaydiyla, bu bakalaimin diger bir sermayenin de-
vresinde buna tekabl eden karit bir bakalaimi mutlaka temsil etmesi
hi de gerekmez. rnegin R ... R devresinde M' 'n, paraya eviren P',
alici iin, arti-degerinin (meta eger bir tketim nesnesi ise) ancak para
olarak gereklemesi olabilir; ya da P'M' < dolaiminda (ki, birikmi
sermaye zaten dahildir), P', A'nin saticisi bakimindan, sermayesinin
dolaimina ancak yatirdigi sermayenin yerini almak iin girebilir, ya da
gelir harcamasina saptirildigi iin hi de yeniden girmeyebilir.
Demek oluyor ki, bireysel sermayelerin yalnizca bagimsiz olarak
ilev yapan kisimlarini oluturdugu toplam toplumsal sermayeyi oluturan
eitli kisimlarin dolaim srecinde -gerek sermaye, ve gerek arti-deger
bakimindan- karilikli olarak birbirlerinin yerini alma biimi, dolaim
srecindeki bakalaimlarin basit iie geilerinden sermaye dolaim
hareketlerinin metalarin diger btn dolaimlari ile ortak iie geile-
rinden anlailamaz. Bu ayri bir aratirma yntemini gerektirir. imdiye
degin, daha yakindan incelendiginde, her trl meta dolaiminda ortak
olan bakalaimlarin iie geiinden alinan belirsiz fikirlerden baka bir
ey iermedigi grlen szlerle yetinilmitir. [sayfa 125|

Sanayi sermayesi devrelerindeki hareketin ve dolayisiyla da kapi-


talist retimin en belirgin zelliklerinden birisi u olgudur: bir yandan,
T05
Kurl Murks
Kupilul ll
retken sermayeyi oluturan geler meta pazarindan alinir, ve bunlar
srekli olarak oradan yenilenmek, metalar olarak satin alinmak zorunda-
dir; te yandan da, emek-srecinin rn meta olarak ondan ikar ve
meta olarak yeniden srekli satilmak zorundadir. Szgelii, skoya dz-
lklerindeki modern bir ifti ile, Kita-Avrupasi'ndaki eski moda kk
bir kyly karilatiriniz. lki btn rnn satar ve bu yzden de, ge-
rekli btn geleri, tohumlugunu bile pazardan yerine kor; ikincisi, r-
nn daha byk bir kismini dogrudan dogruya kendisi tketir, elden
geldigince az satar ve satin alir, kullandigi aralari, giysileri, vb., elden
geldigince kendisi yapar.
Dogal ekonomi, para-ekonomisi ve kredi-ekonomisi, bu neden-
le, toplumsal retimde, hareketin karakteristik ekonomi biimi ola-
rak birbirlerinin karisina konulmutur.
nce, bu biim, gelimenin edeger evrelerini temsil etmez.
Kredi-ekonomisi denilen biim yalnizca para-ekonomisinin bir biimi-
dir, nk her iki terim de, reticilerin kendi aralarindaki degiim
ilevlerini ya da biimlerini ifade eder. Gelimi kapitalist retimde, para-
ekonomisi, yalnizca kredi-ekonomisinin bir temeli olarak ortaya ikar.
Para-ekonomisi ile kredi-ekonomisi, demek ki, kapitalist retimin gelime
srecinde ancak farkli aamalara tekabl eder, ama bunlar hi bir za-
man, dogal ekonomi karisinda bagimsiz degiim biimleri degildir. Ayni
gereke ile, dogal ekonominin birbirinden ok farkli biimlerini bu iki
ekonomi biiminin karisina edeger olarak ikarmak da mmkndr.
kincisi, bu iki kategorinin, para-ekonomisi ile kredi-ekonomisi-
nin ayirdedici zelligi olarak zerinde durulan nokta, ekonomi, yani re-
tim srecinin kendisi olmayip, retimi yrten eitli kimseler ya da
reticiler arasindaki -bu ekonomiye tekabl eden- degiim biimi ol-
duguna gre, ayni ey ilk kategoriye de uygulanabilir. u halde, dogal
ekonomi yerine, degiim ekonomisi denilebilir. Peru'daki nka devleti
gibi tamamiyla tecrit edilmi bir dogal ekonomi, bu kategorilerin hi
birisine sokulamaz.
ncs, para-ekonomisi, btn meta retiminde ortaktir ve
rn, toplumsal retimin ok eitli organizmasinda meta [sayfa 126| ola-
rak ortaya ikar. Dolayisiyla, bu durumda, kapitalist retimi belirleyen
ey, ancak, rnn, bir ticaret nesnesi, bir meta olarak retilmesinin
geniligi, ve bylece, rn oluturan gelerin tekrar ticaret nesnesi ola-
rak, meta olarak, ikmi bulundugu ekonomiye girmesinin ls ola-
caktir.
Gerekte de kapitalist retim, genel retim biimi olarak, meta
retimidir. Ne var ki, byle olmasinin ve bu retim srecinin gelimesi
sirasinda gitgide daha fazla bu hale gelmesinin tek nedeni, emegin bura-
da bizzat meta olarak ortaya. ikmasi, emekinin emegini, yani kendi
emek-gcnn ilevini satmasi ve bizim varsayimimiza gre bunu, yeni-
den-retim maliyetiyle belirlenen degeri zerinden satmasidir. Emegin,
T0
Kurl Murks
Kupilul ll
cretli-emek haline gelmesi lsnde, retici de sanayi kapitalisti hali-
ni alir. Bu nedenle, kapitalist retim (ve dolayisiyla da meta retimi),
dogrudan tarimsal retim yapan kimse, cretli-emeki halini alana ka-
dar, tam boyutlarina ulaamaz. Kapitalist ile cretli-emeki ilikisinde
para bagintisi, yani alici ile satici arasindaki iliki, retime zg bir iliki
halini alir. Ama bu ilikinin temeli, degiimin tarzinda degil, retimin
toplumsal niteligindedir. Degiim tarzi, retimin toplumsal niteliginden
ikar. Ne var ki, karanlik iler eviren herkesin, retim tarzinin niteligin-
de buna tekabl eden degiim tarzinin temelini degil de bunun tersini
grmesi, burjuva gr ufku ile tam bir uyuma halindedir.
7

Kapitalist, dolaima, para biiminde, ektiginden daha az deger-


de para srer, nk dolaimdan, metalar biiminde ektigi degerden
daha fazlasini gene metalar biiminde dolaima srer. Yalnizca kiilemi
bir sermaye olarak, bir sanayi kapitalisti olarak ilev yaptigi iin, arz ettigi
meta-deger daima meta-deger talebinden byktr. Arz ve talebi bu
bakimdan birbirini karilami olsaydi, bu, sermayesinin hi arti-deger
retmemi oldugu, retken sermaye olarak ilev yapmadigi, meta-ser-
mayeye evrilen retken sermayenin arti-deger ile bymedigi anlami-
na gelirdi; ayrica, sermayesi, retim sreci sirasinda, emek-gcnden,
meta biiminde herhangi bir arti-deger ekmemi, sermaye [sayfa 127| ola-
rak hi bir ilev yapmami olurdu. Kapitalist, gerekten "satin aldigindan
daha pahali satmak" zorundadir, ama bunu baarmasinin tek nedeni,
kapitalist retim srecinin ona, satin aldigi daha ucuz metai -daha az
deger ierdigi iin daha ucuz- daha byk degerde, dolayisiyla, daha
pahali bir metaya evirme olanagini saglamasidir. Daha pahaliya sat-
masinin nedeni, metaini degerinin zerinde satmasi degil, elindeki me-
tain, retimine giren gelerin ierdiginden daha fazla deger iermesidir.
Kapitalistin arzi ile talebi arasindaki fark ne kadar byk ise, yani,
arz ettigi meta-degerin, talep ettigi meta-degere gre fazlaligi ne kadar
byk olursa, kapitalistin sermayesinin degerini geniletme orani da o
kadar byk olur. Amaci, arzi ile talebini denkletirmek degil, bunlar
arasindaki eitsizligi, arzi ile talebi arasindaki fazlaligini olabildigince ar-
tirmaktir.
Tek kapitalist iin geerli olan ey, kapitalist sinif iin de geerli-
dir.
Kapitalistin salt sanayi sermayesinin temsilcisi olmasi lsnde,
talebi, yalnizca retim araci ve emek-gcyle sinirlidir. Deger aisindan
A talebi, yatirdigi sermayeden kktr; sermayesinden daha kk
7
Elyazmasi V'in sonu. Bu blmn sonuna kadar bundan sonra gelenler eitli kitaplardan
yapilan alintilar arasinda 1877 ya da 1878 tarihli bir defterde bulunan bir nottur. -F. E.
T07
Kurl Murks
Kupilul ll
degerde retim araci satin alir ve bu nedenle bu, deger sagladigi meta-
sermaye degerinden de daha kktr.
Emek-gc talebine gelince, bu, deger aisindan, degien ser-
mayesinin toplam sermayesine orani ile belirlenir, yani, J : S'ya eittir.
Kapitalist retimde bu talep, bu yzden, retim aralarina olan talebin-
den nispeten daha az byr. A satin almalari dzenli ekilde E satin
almalarinin zerine ykselir.
i, genellikle cretini tketim maddelerine ve byk bir kismini
zorunlu tketim maddelerine evirdigi iin, kapitalistin emek-gc tale-
bi, dolayli olarak ayni zamanda, ii sinifi iin, temel tketim nesneleri-
ne olan taleptir. Ama bu talep J'ye eittir ve bir zerre bile fazla degildir
(eger emeki cretlerinin bir kismini tasarruf ederse -biz burada haliyle
btn kredi ilikilerini konudii tutuyoruz- cretlerinin bu kismini para-
yigini haline evirir ve bu lde de, bir mteri olarak, bir alici, olarak
hareket etmemi olur). Kapitalistin talebinin st siniri S, s+J'ye eittir,
ama arzi s+J+c'dir. Dolayisiyla, eger meta-sermayesinin bileimi 8O
s
+
2O
d
+ 2O
a
ise, talebi 8O
s
+ 2O
d
'ye eittir ve bylece deger aisindan d-
nlrse, arzindan bete-bir kktr. rettigi [sayfa 128| arti-deger kitlesi-
nin, yzdesi (kr orani) ne kadar byk olursa, arz ettigi miktara oranla
talebi o kadar klr. retimdeki gelimeyle birlikte, kapitalistin emek-
gcne ve dolayli olarak zorunlu tketim maddelerine olan talebi, re-
tim aralarina olan talebine kiyasla azalmakla birlikte, A'ya olan talebinin
daima sermayesinden daha kk oldugunu da unutmamak gerekir.
retim aralarina olan talebinin, bu nedenle, ayni degerde sermaye ile
alian ve eit koullar altinda kendisine bu retim aralarini saglayan
kapitalistin meta-sermayesinden deger olarak daima daha kk ol-
masi gerekir. Bu retim aralarinin tek bir kapitalistin degil, bir ok kapi-
talistin saglamasi, durumu degitirmez. Sermayesi 1.OOO sterlin ve bunun
degimeyen kismi 8OO sterlin olsa, btn bu kapitalistlerden yaptigi ta-
lep 8OO sterline eit olur. Kr oraninin ayni oldugu varsayilirsa (bunlar-
dan herbirine beher 1.OOO sterlinden ne pay decegine ve herbirine ait
payin toplam sermayenin hangi kismini temsil edebilecegine bakilmak-
sizin) hep birlikte, bunlar, beher 1.OOO, sterlin iin 1.2OO sterlin degerin-
de retim araci saglarlar. Dolayisiyla, deger olarak lldgnde, kendi
toplam talebi ancak kendi arzinin yalnizca bete-drd kadar oldugu
halde, talebi onlarin arzinin yalnizca te-ikisini kapsar.
Sirasi gelmiken belirtelim, devir sorunu, bizim iin hl aratiril-
masi gereken bir ey olarak durmaktadir. Kapitalistin, diyelim, 5.OOO
sterlinlik toplam sermayesinin 4.OOO sterlini sabit, 1.OOO sterlini dner
sermaye olsun; bu 1.OOO sterlin de, yukarda varsayildigi gibi 8OO
s
c|||
2OO
d
'den olusun. Kapitalistin toplam sermayesinin yilda bir kez devret-
mesi iin dner sermayesinin be kez devretmesi gerekir. Bu durumda
onun meta rn 6.OOO sterline eittir, yani yatirdigi sermayeden 1.OOO
sterlin fazladir ve yukardaki gibi ayni arti-deger oranindadir:
T08
Kurl Murks
Kupilul ll
5.OOO S : 1.OOOc = 1OO
(s+d)
: 2O
a
.
Bu devir, demek ki, kapitalistin toplam talebinin, toplam arzina
olan oraninda hi bir degiiklik yapmamaktadir. lki, ikincisinden bete-
bir daha kk kalmaktadir.
Sabit sermayesinin 1O yilda yenilendigini varsayalim. Bylece ka-
pitalist her yil sermayesinin onda-birini, yani, 4OO sterlini amortisman
fonuna ayiracak ve elinde yalnizca 8.6OO sterlin degerinde sabit serma-
ye ile bir de para olarak 4OO sterlin bulunacaktir. Eger onarimlar gereki-
yor ve ortalamayi amiyorsa, [sayfa 12D| bunlar yalnizca sonradan yatirilan
sermayeyi temsil eder. Biz bu soruna aynen, onarim giderlerini daha
nceden, yatirim sermayesinin degerini hesaplarken yillik meta-rne
girdigi lde dikkate almi, ve bylece onda-bir oranindaki amortis-
man fonu demesinin kapsamina alinmi gibi, bakabiliriz. (Eger onarim
gereksinmesi ortalamanin altinda ise o kadar krlidir, yukardaki gibiyse
tersinedir. Ama bu, ayni sanayi kolunda i yapan, kapitalist sinifin tama-
mi iin birbirini telafi eder.) Her ne olursa olsun, yillik talebi, yatirdigi ilk
sermaye degere eit, 5.OOO sterlin olarak kaldigi halde (toplam sermaye-
sinin yilda bir kez devredildigi varsayilarak), bu talep, sermayesinin d-
ner kismi bakimindan arttigi halde, sabit kismi bakimindan dzenli olarak
azalir.
imdi yeniden-retime gelmi bulunuyoruz. Kapitalistin, arti-dege-
rin, 'nin tamamini tkettigini ve yalnizca sermayesi S'yi balangitaki
byklg ile retken sermayeye tekrar evirdigini varsayalim. Bu du-
rumda, kapitalistin talebi, deger olarak arzina eit olur; ama bu, serma-
yesinin hareketi aisindan degildir. Kapitalist olarak o, arzinin (deger
olarak) yalnizca bete-drd kadar bir talepte bulunur. Bete-birini, ka-
pitalist ilevi ierisinde degil, zel gereksinmeleri ya da zevkleri iin, ka-
pitalist olmayan bir kimse gibi tketir.
Buna gre, yaptigi hesabin, yzde olarak ifadesi yledir:
Bu varsayim, kapitalist retimin mevcut olmadigini varsaymakla
ve bu nedenle sinai kapitalistin kendisinin varligini kabul etmemekle
ayni eydir. nk itici g olarak zenginlemenin degil, kiisel tketi-
min geerli oldugunu varsaymak bile kapitalizmin kknden yokoldugu-
nu kabul etmek demektir.
Ayrica byle bir varsayim teknik ynden de olanaksizdir. Kapita-
list, yalnizca, fiyat dalgalanmalarinin etkisini azaltmak ve kendisine uy-
gun satinalma ve satma koullarini bekleme olanaginim saglamak iin
bir yedek sermaye oluturmak durumunda degil, ayni zamanda, reti-
mini geniletmek, teknik gelimeleri retim rgtne uygulamak iin
de sermaye biriktirmek zorundadir.
Kapitalist olarak talebi . . . . . . . 1OO, arzi 12O
Ehlikeyf bir insan olarak talebi . 2O, arzi
7o|cm |c|e/ . . . . . . !?0, c|:| !?0
T0
Kurl Murks
Kupilul ll
Sermaye biriktirmek iin, nce, dolaimindan elde ettigi arti-dege-
rin bir kismini para-biimde dolaimdan ekmek ve eski iini geniletmek
ya da yeni bir ikolu amasina yetecek miktara [sayfa 18O| ulaana kadar
bunu istif etmek zorundadir. Bu, para-yigma oluumu devam ettigi sre-
ce, kapitalistin talebini artirmaz, Para hareketsiz hale getirilmitir. Arz
ettigi metalar iin meta piyasasindan bunlarin para edegeri olarak her-
hangi bir edeger meta ekmez.
Kredi burada szkonusu edilmemitir. Kredi, rnegin, kapitalistin
bir bankada faiz getiren cari hesapta biriktirdigi parayi kapsar. [sayfa 181|
TT0
Kurl Murks
Kupilul ll
BENC BLM
DOLAIM ZAMANI
8
SERMAYENN retim alanindaki hareketi ile dolaim alanindaki
iki evresinin bir dizi zaman dnemleri ierisinde yer aldigini grm
bulunuyoruz. retim alanindaki seyahat sresi onun retim zamani,
dolaim alanindaki kali sresi ise onun dolaim zamanidir. Demek
oluyor ki, devresini izdigi toplam zaman, retim zamani ile dolaim
zamaninin toplamimi eit oluyor.
retim zamani, dogal olarak, emek-sreci dnemini kapsiyor,
ama bu, onun kapsamina girmiyor. urasi her eyden nce unutulma-
malidir ki, degimeyen sermayenin bir kismi, makineler, binalar, vb. gibi
emek aralari biiminde bulunur ve eskiyene kadar srekli yinelenen
ayni emek-srecine hizmet ederler. Emek-srecinin szgelii geceleri,
devresel kesintileri, bu emek aralarinin ilevlerini kesintiye ugratir, ama
retimin yapildigi yerde kalmalarini kesintiye ugratmaz. lev yaptiklari
zaman oldugu kadar yapmadiklari zaman da, bu aralar, bu i yerine
aittirler. te yandan, kapitalist, pazardan yapilan [sayfa 182| gnlk ikmall-
8
Elyazmasi IV'n balangici. -F.E.
TTT
Kurl Murks
Kupilul ll
erdeki aksamalara bagli kalmadan retim srecini nceden belirlenen
llerde, daha uzun ya da kisa srelerde srdrebilmek iin belirli bir
hammadde ve yardimci malzeme stokunu hazir bulundurmak. zorunda-
dir. Bu hammadde vb. stoku, ancak yava yava retken olarak tketilir.
Bunun iin, bunlarin retim zamani
D
ile, ilevlerini yerine getirme zama-
ni arasinda bir fark vardir. retim aralarinin retim zamani, bu neden-
le, genellikle unlari kapsar, 1 retim araci olarak ilev yaptiklari ve by-
lece retken srece hizmet ettikleri zaman; 2 retim srecindeki dura-
klamalar ve bylece srece katilan retim aralarinin ilevlerinin kesin-
tiye ugramalari; 8 srecin ngereksinmeleri olarak hazir vaziyette elde
bulundurduklari ve retken sermayeyi temsil ettikleri halde retim sre-
cine henz girmedikleri zaman.
Buraya kadar gznnde tutulan farklar, her durumda, retken
sermayenin retim alaninda kaldigi sre ile retim srecinde kaldigi s-
re arasindaki zamandir. Ama bizzat retim sreci, emek-srecindeki ve
dolayisiyla emek-zamanindaki kesintilerden sorumlu olabilir ve bu ara-
liklar sirasinda, emek konusu, insan emeginin daha fazla mdahalesi ol-
maksizin fiziki srelerin faaliyetine terkedilir. retim sreci ve retim
aralarinin faaliyeti, bu durumda, emek-sreci ve dolayisiyla retim
aralarinin, emek aletleri olarak ilev yapmalari kesintiye ugradigi halde
devam eder. Bu, rnegin, tarlaya ekilmi bulunan tohuma, mahzende
mayalanmakta olan araba, dericilik gibi malzemenin bir sre iin kimy-
asal srelerin faaliyetine birakildigi birok fabrikadaki emek-malzeme-
sine uygulanir. retim zamani burada emek-zamanindan daha uzundur.
kisi arasindaki fark, retim zamaninin emek-zamanina gre fazlaligin-
dan ibarettir. Bu fazlalik, daima, retken sermayenin, bizzat retim sre-
cinde ilev yapmaksizin retim alaninda /:/| o|c|c/ var olmasindan ya
da, emek-srecinde, yer almaksizin retken srete ilev yapmasindan
ileri gelir.
retken srecin bir geregi olarak, szgelii bir iplik fabrikasinda
pamuk, kmr, vb. gibi el altinda hazir bulundurulan bu gizil retken
sermayenin bu parasi, ne bir rn ne de bir [sayfa 188| deger yaraticisi ola-
rak i grr. Sermayenin bu bou bouna duruu, retim srecinin kesin-
tisiz akii iin esas olmakla, birlikte, bu, bo duran bir sermayedir. Bu
retken ikmalin (gizil sermayenin) depolanmasi iin gerekli binalar, ay-
gitlar, vb., retken srecin kouludur, ve bu nedenle yatirilmi bulunan
retken sermayeyi oluturan paralari tekil ederler. Bunlar, ilevlerini,
hazirlik aamasinda, retken kisimlarin, saklayicilari olarak yerine getir-
irler. Bu aamada emek-sreleri gerekli olmalari lsnde, hammad-
de, vb., maliyetlerini artirirlar ama gene de retken emektirler ve
arti-deger retirler, nk, bu emegin bir kisminin, diger btn cretli
D
retim zamani, burada aktif anlamda kullanilmitir: retim aralarinin retim zamani,
bu durumda, bunlarin retimi iin gerekli zaman olmayip, bunlarin, belli bir metain retim s-
recinde yer aldiklari zaman oluyor.
TT2
Kurl Murks
Kupilul ll
emekler gibi kariligi denmemitir. retim srecinin tamaminin nor-
mal kesintileri, retken sermayenin ilev yapmadigi araliklar, ne deger,
ne de arti-deger yaratir. Bylece iin geceleri de srdrlmesi istegi do-
gar. (Buch I, Kap. VII, 4.)
retim srecinin kendisinde, yapilan iin niteligi geregi karilailan
kesintiler ne deger yaratir ne de arti-deger. Ama bu araliklar rn geli-
tirir, onun yaaminin bir kismini, gemek zorunda oldugu bir sreci
oluturur. Aygitlarin vb. degerleri, rne, bunlarin ilevlerini yaptiklari
siradaki tm zamana orantili olarak aktarilir; rn, bu, aamaya, bizzat
emek tarafindan getirilir ve bu aralarin kullanilmasi, pamugun rne
girmeyen ve gene de degerini rne aktaran, kisminin toz haline getiril-
mesi kadar, retimin bir kouludur. Binalar, makineler vb. gibi gizil ser-
mayenin teki kismi, yani ilevleri ancak retken srecin dzenli araliklari
ile kesintiye ugrayan emek aletleri retimin kisitlanmasi, bunalimlar,
vb. gibi olaylarin neden oldugu dzensiz kesintiler btnyle kayiptir
rnn yaratilmasina girmeksizin deger ekler. Sermayenin bu kisminin
rne kattigi toplam deger onun ortalama sregenligi ile belirlenir, ser-
mayenin bu kismi, hem ilevlerini yerine getirdikleri ve hem de getirme-
dikleri sreler ierisinde kullanim-degerini kaybettigi iin degerini kay-
beder.
Ensonu, sermayenin, emek-sreci kesintiye ugradigi halde, ret-
ken srece devam eden degimeyen kisminin degeri, retken srecin
sonucunda tekrar grnr. Bizzat emek, burada, retim aralarini, sonucu
belli bir yararli etki ya da, kendi kullanim-degerleri biiminde bir degiiklik
olan bazi dogal srelerden [sayfa 184| geecekleri koullar ierisine sok-
mutur. Emek, daima, retim aralarinin degerini, bunlari retim arala-
ri olarak, gerekten uygun bir biimde tkettigi lde rne aktarir. Bu
etkiyi yaratmak iin emegin emek aletleri araciligi ile devamli olarak
konusuyla iliki ierisinde bulunup bulunmamasinin ya da dogal sre-
ler sonucu, emegin daha fazla yardima gerek kalmaksizin, retim arala-
rinin istenilen degiikliklerden kendiliklerinden geebilecekleri koullari
saglayarak yalnizca bir ilk itii vermesinin hi bir nemi yoktur.
retim zamaninin, emek-zamanindan fazlaliginin nedeni ne olur-
sa olsun ister retim aralari yalnizca gizil retken sermayeyi oluturan
ve dolayisiyla, fiili retken srece hl bir hazirlik aamasinda bulunsun,
ya da, kendi ilevleri, retim srecinde, duraklamalari ile kesintiye
ugratilmi olsuri, ya da son olarak, retim srecinin kendisi, emek-sre-
cinde kesintileri zorunlu kilsin bu durumlarin hi birinde retim arala-
ri, emek sogurucusu olarak ilev yapmazlar. Ve emek sogurmadiklarina
gre, arti-emek de sogurmazlar. Bylece retken sermayenin, retim
zamaninin emek-zamanini aan kisminda kaldigi srece, bu durakla-
malar sermayenin kendi kendini geniletmesi srecinden ne kadar ay-
rilamaz olursa olsun, degerinde bir genileme olmaz. retim zamani ile
emek-zamani birbirlerini ne kadar fazla kapsarlarsa, belli bir retken
TT3
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayenin belli bir sredeki retkenliginin ve kendisini geniletmesinin
o kadar byk olacagi aiktir. Kapitalist retimin, retim zamaninin emek-
zamanindan fazlaligini olabildigince azaltma egilimi ite bundan ileri
gelir. Bir sermayenin retim zamani, emek-zamanindan farkli olabilir,
ama retim zamani daima emek-zamanini kapsar ve bu fazlalik kendi
baina, retim srecinin bir kouludur. retim zamani, yleyse, daima,
sermayenin, ya gizil ya da degerini geniletmeksizin kaldigi zamanlari
kapsamakla birlikte, kullanim-degerleri rettigi, geniledigi ve dolayisiy-
la retken sermaye olarak ilev yaptigi zamandir.
Dolaim alaninda sermaye, meta-sermaye ve para-sermaye ola-
rak bulunur. ki dolaim sreci, meta-biimden para-biime, para-biim-
den meta-biime dnmn kapsar. Metalarin paraya dnmnn
burada ayni zamanda, metalarda somutlaan arti-degerin gereklemesi,
ve paranin metalara dnmesinin ise ayni zamanda, sermaye-degerin,
retim gelerinin biimine [sayfa 185| dnmesi ya da yeniden dnmesi
durumu, bu srelerin, dolaim sreleri olarak, metalarin basit
bakalaimi sreleri olmasi olgusunu hi degitirmez.
DOLAIM zamani ile retim zamani karilikli olarak birbirlerini
ditalarlar. Dolaimi sirasinda sermaye, retken sermaye ilevini yerine
getirmez ve bu nedenle, de, ne meta, ne de arti-deger retir. Eger biz,
devreyi, tm sermaye-degerin btnyle bir evreden digerine getigi
zaman oldugu gibi en yalin biimiyle incelersek, retim srecinin ve
dolayisiyla sermaye-degerin kendi kendisini geniletmesinin dolaim za-
mani devam ettigi srece kesintiye ugradigini ve retim srecinin yeni-
lenmesinin, dolaim zamaninin uzunluguna bagli olarak daha hizli ya da
daha yava devam ettigini aika grrz. Yok eger tersine, sermayenin
eitli kisimlari devreden birbiri ardina geer de, tm sermaye-degerin
devresi, kendisini oluturan eitli kisimlarin ardarda devreleri ile tamam-
lanirsa, bu kisimlar dolaim alaninda ne kadar uzun sre kalirlarsa, re-
tim alaninda ilev yapan kismin o kadar kk olmasi gerektigi aiktir.
Dolaim zamaninin genilemesi ve daralmasinin, bunun iin, retim za-
maninin daralmasi ya da genilemesi zerinde ya da belli byklkte
bir sermayenin retken sermaye olarak ilev yapmasinin boyutlari ze-
rinde olumsuz sinirlandirici bir etkisi vardir. Bir sermayenin dolaimindaki
bakalaimlar ideale ne kadar yaklairsa, yani dolaim zamani sifira ne
derece eitse ya da sifira yaklaiyorsa, sermaye o kadar fazla ilev yapar,
retkenligi ve degerini geniletmesi o kadar artar. rnegin, eger bir ka-
pitalist, bir siparii, demenin rnn teslimi zerine yapilmasi kouluyla
yerine getirmi ve bu deme kendi retim aralari ile yapilmi ise dolaim
zamani sifira yaklair.
Demek oluyor ki, bir sermayenin dolaim zamani, genel bir sy-
leyile onun retim zamanini ve dolayisiyla arti-deger retme srecini
sinirliyor. Ve bu sreci, o, kendi sresi ile orantili olarak sinirlar. Bu sre,
TT4
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayenin retim zamanini, ok degiik llerde artirabilir ya da az-
altabilir ve dolayisiyla da sinirlandirabilir. Ne var ki, ekonomi politik yal-
niz grnrde olani grr, yani dolaim zamaninin, genellikle, sermayenin
arti-deger yaratma sreci zerindeki etkisini grr. Bu olumsuz etkiyi,
sonucu olumlu oldugu iin, olumlu bir etki gibi grr. Sermayenin [sayfa
186| kendi retim srecinden ve dolayisiyla dolaim alanindan kendisine
bir dere gibi akan emegin smrlmesinden bagimsiz gizemli bir kendi
kendisini geniletme kaynagina sahip bulunduguna bir kanit sagliyormu
izlenimini verdigi iin bu grne daha da siki sikiya sarilir. Bilimsel
ekonomi-politigin bile, bu grntye aldandigini daha ileride grecegiz.
eitli grnglerin bu benzerlige renk kattigi grlecektir: 1 Kapitalist
kr hesabi ynteminde olumsuz neden olumlu bir neden gibi sayilmakta-
dir, nk yalnizca dolaim zamanlari farkli olan farkli yatirim alanla-
rindaki sermayelerde, daha uzun bir dolaim zamani fiyatlarda bir arti
yaratmaya egilim gsterir, kisacasi, krlari eitleyen nedenlerden birisi
olarak hizmet eder. 2 Dolaim zamani, devir zamaninda yalnizca bir
evredir; bununla birlikte, devir zamani, retim ya da yeniden-retim
zamanini kapsar. Aslinda devir zamanindan ileri gelen ey, dolaim za-
manindan ileri geliyormu gibi grnr. 8 Metalarin degien sermayeye
(cretlere) evrilmesi, bunlarin daha nce paraya evrilmi olmalariyla
gerekli hale getirilmitir. Sermaye birikiminde, ek degien sermayeye
evrilme, bu nedenle dolaim alaninda olur ya da dolaim zamani si-
rasinda olur. Dolayisiyla, bylece oluan birikim, dolaim zamanindan
ileri geliyormu gibi grnr.
Dolaim alaninda sermaye iki karit evreden geer, MP ve PM;
bunun sirasi nemli degildir. Bu nedenle, dolaim zamani da ayni biim-
de iki kisma ayrilir, yani metadan paraya evrilmesi iin gerekli zaman
ve paradan metalara evrilmesi iin gerekli zaman. Metalarin basit
dolaiminin incelenmesinden grendigimiz gibi (Buch I, Kap. III), MP,
yani sati, bakalaimin en g kismidir ve bu yzden de olagan koullar
altinda, dolaim zamaninin daha byk kismini alir. Para olarak deger
daima evrilebilir biimde bulunur. Meta olarak ise, bu dogrudan dogru-
ya evrilebilir ve dolayisiyla daima harekete hazir biime girmeden nce,
paraya dnmesi gerekir. Bununla birlikte, sermayenin dolaim sre-
cinde PM evresi, sermayenin, bilinen bir giriimdeki retken sermaye-
nin belirli gelerini oluturan metalara dnmesiyle iliki ierisine girmek
zorundadir. retim aralari pazarda bulunmayabilir ve nce retilmeleri
ya da uzak pazarlardan satin alinmalari gerekir ya da olagan arzlari d-
zensiz hale gelebilir, fiyatlari degiebilir, vb., [sayfa 187| kisacasi, PM bii-
minin basit degimesinde gze arpmayan, ama dolaim evresinin bu
kisminda da bazan fazla bazan da daha az zamana gereksinme gste-
ren pek ok durumlar vardir. MP ile PM, yalniz zaman olarak degil, yer
olarak da ayri olabilir; ali pazari ile sati pazari ayri ayri yerlerde olabilir.
rnegin fabrikalar szkonusu oldugunda alici ile satici ogu kez baka
TT5
Kurl Murks
Kupilul ll
baka kimselerdir. Meta retiminde, dolaim, tipki retimin kendisi ka-
dar gereklidir ve bu nedenle, dolaim gelerine de an az retim geleri
kadar gerek vardir. Yeniden-retim sreci, sermayenin her iki ilevini de
ierir, bu nedenle, ya kapitalistin kendi kiiliginde ya da onun cretli-
emekilerinin kiiliginde bu ilevlerin temsilcilerine sahip olma zorunlu-
lugunu ierir. Ama bu, hi bir zaman dolaimi yerine getiren kimselerle
retimi yerine getiren kimselerin birbirine karitirilmasi iin bir neden
olamayacagi gibi, meta-sermaye ile para-sermayenin ilevlerinin, ret-
ken sermayenin ilevleri ile karitirilmasi iin de bir neden degildir. Dola-
imi yerine getirenlere, retimi yerine getirenler demede bulunmak
zorundadir. Birbirlerine satan ve birbirlerinden satin alan kapitalistler, bu
hareketleri ile ne deger ne de rn yaratmadiklari gibi, ilerinin hacmi
geregi ya da zoruyla bu ilevleri birbirleriyle degimek durumunda kal-
diklari zaman da durum hi degimi olmaz. Bazi ilerde alicilar ve sati-
cilar kr zerinden yzde alirlar. Bu parayi tketicilerin dedigini syle-
mek sorunu zmez. Tketiciler, ancak, retimi yapan geler olarak,
kendileri iin metalar olarak bir edeger retmeleri lsnde deme-
de bulunabilirler, ya da bunu retimi yapanlardan yasal bir hakka da-
yanarak (ortak, vb. gibi) ya da kiisel hizmetleri kariliginda elde ederler.
MP ile PM arasinda, metalar ile paranin biimlerindeki farklili-
kla hi bir ilikileri bulunmayan, ama retimin kapitalist niteliginden ileri
gelen bir fark vardir. Aslinda, MP ve PM hareketlerinin her ikisi de,
yalnizca belli degerlerin, bir biimden bir digerine evrilmesidir. Ama,
M'P' ayni zamanda M' 'nde bulunan arti-degerin gereklemesidir, ama
PM degildir. Dolayisiyla, sati, satinalmadan daha nemlidir. Normal
koullar altinda PM, P ile ifade edilen degerin kendisini geniletmesi
iin gerekli bir harekettir, ama arti-degerin gereklemesi degildir; arti-
degerin retiminde sonsz degil, bir giritir.
Bir metain varolu biimi, kullanim-degeri olarak varligi, [sayfa 188|
meta-sermayenin dolaimina, M'P' hareketine belli sinirlar koyar. Kul-
lanim-degerleri doga tarafindan yok edilebilir. Bu nedenle, kullanim
amalarina bagli olarak, belli bir srede retken olarak ya da bireysel
biimde tketilmedikleri takdirde, bir baka deyile, belli srede satil-
madiklari zaman bozulurlar ve kullanim-degerlerini, degiim-degeri
taiyicisi olma zelliklerini yitirirler. erdikleri sermaye-deger, dolayisiy-
la da kendilerinde oluan arti-deger yok olup gider. Kullanim-degerleri,
devamli yenilenmedike, yeniden-retilmedike, ayni ya da baka bir
yeni kullanim-degeri ile yerine konulmadika, durmadan kendini geni-
leten sermaye-degerin taiyicilari olarak kalmazlar. Son biimlerini alan
metalar biimindeki kullanim-degerlerinin satii, u halde bu sati ile
retken ya da bireysel tketim alanina girileri, bunlarin yeniden-reti-
minin her zaman devamli yinelenen bir kouludur. Varliklarini yeni bir
biim ierisinde srdrmek iin, eski kullanim-biimlerini belli bir za-
man ierisinde degimek zorundadirlar. Degiim-degeri, kendini, ancak
TT
Kurl Murks
Kupilul ll
bu devamli yenileme-araciligi ile srdrr. eitli metalarin kullanim-
degerleri erge bozulur; retimleri ile tketimleri arasindaki aralik bu
yzden nispeten uzun ya da kisa olabilir; dolayisiyla MP dolaim evre-
sinde, meta-sermaye biiminde bozulmadan uzun ya da kisa bir zaman
varliklarini srdrrler, metalar biiminde dolaimda kisa ya da uzun
zaman kalabilirler. Bir metain bozulma sresinin meta-sermayenin
dolaim zamanina koydugu sinir, dolaim zamaninin bu kisminin ya da
meta-sermayenin dolaim zamaninin mutlak siniridir. Bir meta ne ka-
dar abuk bozulabilirse ve bu nedenle de retiminden sonra tketimi
ve dolayisiyla satiinin ne kadar erken yapilmasi gerekirse, retim yerin-
den tainmaya uygunlugu o kadar sinirli, dolaim alani o derece dar ve
satilabilecegi pazarlar o derece yereldir. Bu yzden, bir meta ne kadar
abuk bozulabilir ve meta olarak taidigi fiziksel zellikleri nedeniyle,
dolaim zamaninin mutlak sinirliligi ne derece bykse, kapitalist re-
tim konusu olmaya uygunluk derecesi o kadar azdir. Byle bir meta,
onun retim alanina ancak yogun nfuslu blgelerde ya da gelimi
ulatirma aralarinin uzakliklari kisaltmasi lsnde girebilir. Bir nes-
nenin retiminin nfusu yogun bir blgede, birka kiinin elinde toplan-
masi, byk bira fabrikalarinin, sthanelerin, vb. rnleri gibi nesneler
iin bile nispeten geni bir pazar yaratabilir. [sayfa 18D|
TT7
Kurl Murks
Kupilul ll
ALTINCI BLM
DOLAIM MALYET
I. GEREK DOLAIM MALYETLER
!. Sc||nc|mc |e Sc|| Zcmcn|
Sermaye biimlerinin metalardan paraya, paradan metalara dn-
m ayni zamanda, kapitalistin aliverileridir, satinalma ve sati hare-
ketleridir. Biimlerin bu dnmlerinin yer aldigi zaman, kapitalist ai-
sindan znel olarak, satinalma ve sati zamanini oluturur; bu, onun,
pazarda, satici ve alici ilevlerini yerine getirdigi zamandir. Tipki, serma-
yenin dolaim zamaninin, yeniden-retim zamaninin gerekli bir kismi
olmasi gibi, kapitalistin alip sattigi ve pazarda drt dndg zaman da,
kapitalist olarak, yani kiilemi sermaye olarak ilev yaptigi zamanin
gerekli bir kismidir. Bu, onun i saatlerinin bir kismidir.
[Biz metalarin degerleri zerinden alindigi ve satildigini varsaydi-
gimiz iin, bu hareketler, yalnizca belli bir degerin, bir biimden bir di-
ger biime, meta-biimden para-biime ya da para-biimden meta-bii-
me evrilmesidir varlik biimindeki bir degimedir. Eger metalar de-
gerleri zerinden satiliyorsa, alici ile saticinin ellerindeki degerlerin b-
yklg degimeden kaliyor demektir. Yalnizca degerin varlik biimi
degimitir. Metalar [sayfa 14O| degerleri zerinden satilmiyorsa, dnen
TT8
Kurl Murks
Kupilul ll
degerlerin toplami degimeden kalir; bir yanda arti, teki yanda eksidir.
MP ve PM, o bakalaimlari alicilar ile saticilar arasindaki ali-
verilerdir; pazarlik ve anlamalarini tamamlayabilmeleri iin zamana
gereksinmeleri vardir ve hele herkesin karisindakini kandirma
savaiminda ve kari kariya gelenlerin iadamlari oldugu bu durumda
zamana daha fazla gereksinme vardir; ve "Yunanli Yunanliya raslayinca
bir rekabet savaidir balar".* Varlik durumunda bir degiiklik yapmak,
zamana ve emek-gcne malolur ve burada ama deger yaratmak de-
gil, degerin bir biimden bir baka biime dnmesini saglamaktir. Bu
firsattan yararlanarak, karilikli, bu degerden fazla bir pay koparma a-
balari hi bir eyi degitirmez. Her iki yanin eytanca tertipleriyle artan
bu emek, ancak bir yargilama sirasinda yapilan iin dava konusunun
degerini artirmasi kadar deger yaratmi olur. Bu emek iin durum bu
emek, dolaimi kapsayan ya da onun kapsamina giren btnyle kapi-
talist retim srecinde gerekli bir gedir diyelim, isi yaratmak iin kul-
lanilan bir maddenin yanma iinde oldugu gibidir. Yanma srecinde
zorunlu bir ge olmakla birlikte, bu yanma ii, herhangi bir isi yaratmaz.
Szgelii, yakit olarak kmr tketmek iin bunu oksijen ile birletirmem
gerekir ve bu amala onu kati durumdan gaz haline evirme zorunlu-
lugu vardir (nk, yanmanin sonucu karbonik asit gazinda, kmr gaz
halindedir); dolayisiyla, kmrn varlik biiminde ya da iinde o bulun-
dugu halde fiziksel bir degiiklik meydana getirmem gerekir. Kati bir
ktle halinde birlemi bulunan karbon molekllerinin ayrilmasi ve bu
molekllerin kendi ayri atomlarina paralanmasi, yeni bileimden nce
gerekletirilmelidir, ve bylece isiya dntrlmeyip isidan elde edilmi
belli miktarda bir enerji harcamasini gerektirir. Demek oluyor ki, meta
sahiplerinin kapitalist olmayip da, dogrudan bagimsiz reticiler olmalari
halinde, alim ve satim iin harcadiklari zaman emek-zamanlarindan bir
eksilmedir ve bu nedenle, bu gibi aliveriler (eski ve ortaaglarda) bay-
ram gnlerine birakilirdi.
Kukusuz, bu kapitalistlerin elinde metalarin evrilmesinin ulatigi
boyutlar, bu emegi deger yaratmayan, ama yalnizca [sayfa 141| degerin
biiminin degimesinde bir ara niteliginde olan bu emegi deger re-
ten bir emek haline dntremez. Bu cisim degitirme mucizesi, bir
yer degitirme ile de gerekletirilemez; yani sanayi kapitalistlerinin bu
"yakma iini", kendileri yapmak yerine cretini dedikleri yalnizca bir
nc kiinin ii haline getirmeleri ile de gerekletirilemez. Bu nc
kiilere emek glerini kapitalistlere, kukusuz onlarin kara gzlerine
aik olduklari iin sunmayacaklardir. Bir tainmaz mal sahibinin kira
toplayicisi ya da bir bankada ulaklik eden bir kimse iin, kendi emekler-
inin, kiranin ya da bir baka bankaya uvallarla tainan altinlarin degeri-
* Nathaniel Lee'nin 17. yzyilda yazilmi, Rc// l|c|/e|e| yc Jc 80y0/ ls/enJe|'/n O|0m0
adli trajedisinden bir tmce. -EJ.
TT
Kurl Murks
Kupilul ll
ne bir zerre bile katmamasi hi de nemli degildir.|
1O
Kendi hesabina bakalarini, alitiran kapitalist iin, alim ve satim
balica bir ilev halini alir. Birok insanin rnn byk bir toplumsal
lekte ele geirildigine gre, bunlari ayni leklerde satmak, ve sonra
da bunu, paradan tekrar retim gelerine evirmek zorundadir. imdi
de daha nceki gibi, ne satinalma zamani ve ne de satma zamani her-
hangi bir deger yaratir. Tccar, sermayesinin ilevi, bir yanilginin dog-
masina yolaar. Ama burada, buna uzun boylu girmeksizin, u kadari
daha balangita apaiktir: Eger, yeniden-retimin gerekli bir gesi ol-
makla birlikte kendisi retken olmayan bir ilev, birok kimsenin arizi
bir ii iken, iblm ile, birka kiinin zel ii, bir tek ugrai haline
gelirse, bu ilevin niteligi degimi olmaz. Bir tek tccar (burada dikkate
alinan, yalnizca metalarin biim degimesi ile ilgili bir kimse, salt bir alici
ve saticidir) yaptigi ile birok retici iin, satinalma ve satma zamanini
kisaltabilir. Bu gibi durumda ona, yararsiz enerji harcamalarin azaltan ya
da retim zamaninin serbest kalmasina yardim eden bir makine gzy-
le bakilmasi yerinde olur.
11
[sayfa 142|
Konuyu yalinlatirmak iin (nk biz, kapitalist olarak tccari ve
tccar sermayesini daha ileride inceleyecegiz) bu alim ve satim iiyle
ugraan kimseyi, emegini satan bir insan olarak kabul edecegiz. Emek-
gcn ve emek-zamanini MP ve PM ilemlerinde harcamaktadir.
Yaamini, tipki iplik ya da hap yapan bir kimse gibi bu yoldan kazan-
maktadir. Gerekli bir ilevi yerine getirmektedir, nk yeniden-retim
srecinin kendisi da retken olmayan ilevleri iermektedir. Tipki bir
baka insan gibi alimakta, ama emegi, znde, ne deger, ne de rn
yaratmaktadir. O bizzat retimin /c0x /|c/s'ne ait bulunmaktadir. Yararli-
ligi, retken olmayan bir ilevi retken bir ileve ya da retken olmayan
emegi retken emege dntrmekten ileri gelmemektedir. Bir ilevin
salt bir bakasina aktarilmasiyla byle bir dnm baarilabilse bu bir
mucize olurdu. Onun yararliligi, daha ok, toplumun emek-gcnn ve
emek-zamaninin daha kk bir kisminin bu retken olmayan ileve
baglanmasindan ileri gelmektedir. Dahasi da var. Daha iyi cret alsa
bile, bu durumun yarattigi farkliliga karin, bizi onun yalnizca bir cretli
1O
Keli parantez. iindeki metin, Elyazmasi VIII'in sonundaki bir nottan alinmitir. - F.E.
11
"Ticari maliyetler gerekli olmakla birlikte, buna, fazladan bir gider gzyle bakilmasi
gerekir." (Quesnay, 4nc|yse J0 7c||ec0 Econom/q0e. in Daire, P|ys/oc|c|es, Part I. Paris,.1846,
s.71.) Quesnay'ye gre, tccarlar arasindaki rekabetten dogan "kr", bu haliyle onlari "kk
bir dl ya da kazanla yetinmeye zorlar ... ve tam anlamiyla, ilk elde satici ve alici tketici iin
bir /cy||n n|enmes/nJen (|/|c|/on Je e||e) baka birey degildir. imdi, ticari maliyetler
zerinde bir kaybin nlenmesi, taima maliyeti olsun ya da olmasin basit bir degiim olarak
kabul edildigi takdirde, e|e/ |/| 0|0n ya da ticaret araciligiyla servete kavuma degildir." (s.
145-146.) "Ticari maliyetler, eger ara harcamalar yoksa, daima rnleri satanlar ve bu rnlere
alicilar tarafindan denen fiyatlarin tmnden yararlanacak olanlarca denir." (s. 168.) Mlk
sahipleri ve reticiler, "sc|c|/cn/s (cret deyicileri), tacirler, "sc|c|/es (cret alicilar)'dirlar. (s.
164, Quesnay, 0/c|o0es s0| |e Comme|ce e| s0| |es 7|c|c0x Jes 4||/scns. in Daire, P|ys/oc|c|es,
Part I, Paris 1846.)
T20
Kurl Murks
Kupilul ll
emeki oldugunu varsayacagiz. Aldigi cret ne olursa olsun, cretli
emeki olarak, zamaninin bir kisminda kariliksiz aliir. Gnde sekiz
isaatlik rnn degerini alabilir, ama gene de on saat i yapar. Ne var
ki, gerekli-emegin araciligi ile toplumsal rnn bir kismi kendisine ak-
tarilmasina karin, ancak sekiz saatlik gerekli-emegi nasil bir deger ya-
ratmiyorsa, bu iki saatlik arti-emek de deger yaratmaz. Her eyden nce,
toplum aisindan bakildiginda emek-gc, imdi de eskiden oldugu
gibi, salt dolaim ilevinde on saat tketilmitir. Bu emek-gc, herhan-
gi bir baka ey iin, retken emek iin kullanilamaz. kincisi, bu iki sa-
atlik arti-emek, bu ii yapan birey tarafindan harcandigi halde, toplum
bunun kariligini demez. Toplum bundan, herhangi bir ek rn ya da
deger elde etmemektedir. Ama onun temsil ettigi dolaim maliyetleri,
on saatten sekiz saate betebir oraninda azalmitir. Toplum, onun ara-
ciligi ile gerekleen bu faal dolaim zamaninin bete-biri iin herhangi
bir edeger dememektedir. Ama bu adami bir kapitalist alitiriyorsa,
bu iki saatin kariliginin denmemesi, on0n sermayesinin dolaim [sayfa
148| maliyetini azalttigi ve bu da gelirinden bir indirim oluturur. Bu, kapi-
talist iin olumlu bir kazantir, nk sermaye-degerinin kendisini
geniletmesinin olumsuz siniri bylece daralmitir. Kk bagimsiz meta
reticileri kendilerine ait zamanin bir kismini alim ve satim iin harcadi-
klari srece, bu, olsa olsa, retken ilevlerinin arasinda kalan srelerde
harcadiklari zamani ya da retim zamanindaki bir azalmayi temsil eder.
Ne trl olursa olsun, bu ama iin tketilen zaman, dnm
degerlere bir ey katmayan dolaim maliyetlerinden birisini oluturur.
Bu, onlarin meta-biimden para-biime dntrlmelerinin maliyeti-
dir. Bir dolaim araci olarak hareket edan kapitalist meta reticisini,
dogrudan meta reticisinden ayiran ey, yalnizca daha, byk apta
satin almalarda ve satilarda bulunmasi ve bu nedenle de, bir araci ola-
rak, bu ilevinin daha byk boyutlara ulamasidir. Ve eger iinin hacmi,
onu, kendisine cretli-emeki olarak hizmet edecek ve dolaimi yerine
getirecek bir kimseyi satin almaya (kiralamaya) zorlar ya da ona bu
olanagi saglarsa durumun niteligi bylelikle degimi olmaz. Dolaim
srecinde (salt bir biim degiikligi olmasi lsnde) belli bir miktar
emek-gc ve emek-zamani harcanmasi gerekir. Ne var ki, bu, imdi
ek bir sermaye yatirimi gibi grnmektedir. Yalniz dolaimda ilev ya-
pan bu emek-gcnn satin alinmasi iin, degien-sermayenin bir kis-
minin yatirilmasi gerekir. Bu sermaye yatirimi, ne rn ne de deger
yaratir. Bu, yatirilan sermayenin retken biimde ilev yapacagi boyutla-
ri |o |cn|o azaltir. Sanki rnn bir kismi, geri kalan kismini satan ve
satinalan bir makineye dntrlm gibidir. Bu, makine rnde bir
azalma meydana getirir. Dolaimda, harcanmi olan emek-gcn, vb.,
azaltabildigi halde, retken srece katilmaz. Dolaim maliyetlerinden
yalniz bir kismini oluturur.
T2T
Kurl Murks
Kupilul ll
?. 0e/|e| 70|mc
Fiili alim ve satimdan ayri olarak, defter tutma iin de emek-za-
mani harcanir ve bu, bir de, kalem, kagit, mrekkep, masa, bro malze-
mesi gibi maddelemi emegi ierir. Bu ilev, bunun iin bir yandan
emek-gcnn, te yandan emek aletlerinin harcanmasini gerekli kilar.
Bu da, gene ayni alim ve satim zamaninda oldugu gibi ayni durumu
yaratir.
Devreleri ierisinde bir birlik, hareket halinde bir deger [sayfa 144|
olarak sermaye, ister retim alaninda, ister dolaim alaninin herhangi
bir evresinde olsun, ancak hesap parasi biiminde, her eyden nce
meta reticisinin, kapitalist meta reticisinin zihninde dnsel olarak
bulunur. Bu hareket, fiyatlarin belirlenmesini ya da meta fiyatlarinin he-
saplanmasini ieren defter tutma ile saptanir ve denetlenir. retim hare-
keti ve zellikle de arti-deger retimi hareketi ki, burada metalar yalnizca
deger taiyicilari, deger olarak ideal varliklari hesap parasinda kristalleen
eylerin adlari grnmndedirler bylece tasavvurda simgesel olarak
yansir. Bireysel meta reticisi hesabini yalnizca kafasinda tuttugu srece
(rnegin bir kyl; defter tutan kiraci ifti, ancak kapitalist tarimin
gelimesi ile ortaya ikmitir) ya da masraflarini, alacaklarini, bor vade-
lerini vb., kendi retim zamaninin diinda ancak arizi olarak kaydediyor-
sa, apaiktir ki, bu ilev ile bu ite tketilen kagit, vb. gibi emek aletleri,
gerekli-emek-zamaninin ve aletlerinin ek bir tketimini temsil eder, ama
bu retken tketime ayrilan zamandan ve gerek retim srecinde ilev
yapan emek aletlerinden bir indirimdir, rn ve deger yaratilmasina
katilir.
12
Bu ilevin niteligi, ne kapitalist meta reticisinin elinde toplan-
masi nedeniyle ulatigi boyutlar ve ne de birok kk meta reticisinin
ilevi olarak ortaya ikmak yerine |e/ bir kapitalistin byk-lekli bir
retim sreci ierisindeki grevi olarak grnmesi olgusu ile degimedigi
gibi, bir ekini oluturdugu retken ilevlerden ayrilmasi ya da salt bu ile
ugraan kimselerin bagimsiz ilevleri haline getirilmesi ile de degimez.
blm ile bagimsizlik varsayimi, bir ilevi, eger aslinda rn ve
deger yaratmiyorsa, yani ilev bagimsiz hale gelmezden nce, rn ve
deger yaratir duruma getirmez. Kapitalistin sermayesini yeni batan yatir-
masi halinde bunun bir kismini, bir sayman tutmak vb., ve saymanlik
giderlerini karilamak iin [sayfa 145| ayirmasi gerekir. Yok eger sermayesi
12
Ortaaglarda tarim konusunda defter tutmayi ancak manastirlarda gryoruz. Ama biz
ta ilkel Hint topluluklarinda tarim iin bir sayman ayrildigini biliyoruz (Buch I, s. 848 [lc/|c|,. c.
I, s. 872|). Bunlarda saymanlik bir topluluk memurunun bagimsiz ve zel grevi haline getiril-
mitir. Bu iblm, zamandan, abadan ve giderden tasarruf saglamitir ama, retim alaninda
retim ve saymanlik, bir gemideki yk ve konimento kadar iki ayri ey olarak kalmitir. Say-
manin kiiliginde, toplulugun emek-gcnn bir kismi retimden ekilmitir ve bu grevin gi-
derleri kendi emegiyle degil, topluluk rnnden yapilan bir indirimle karilanmitir. Bir Hint
toplulugundaki sayman iin geerli olan ey, m0|c|/s m0|cnJ/s [gerekli degiiklikler yapildiktan
sonra -.|, kapitalist bir sayman iin de geerlidir. (Elyazmasi II'den.)
T22
Kurl Murks
Kupilul ll
zaten aliiyorsa, sermayesi devamli yeniden-retme srecine girmise,
rnn bir kismini devamli bir biimde paraya dntrmek suretiyle,
saymana, bro memurlarina ve benzeri eylere evirmesi zorunludur.
Sermayesinin bu kismi retim srecinden ekilmitir, dolaim maliyet-
leri ve toplam rnden yapilan indirimler arasina katilmitir (bu toplam
rne, salt bu ilev iin harcanan emek-gcnn kendisi de dahildir).
Ne var ki, defter tutma maliyetleri ya da emek-zamaninin ret-
ken olmayan biimde harcanmasi ile, yalnizca satinalma ve sati iin
harcanan zaman arasinda belli bir fark vardir. Bu sonuncusu, ancak,
retim srecinin belirli bir toplumsal biimde bulunmasindan, bunun
meta retim sreci olmasi olgusundan ileri gelir. Srecin denetimi ve
zihinsel sentezi olarak defter tutma, srecin toplumsal boyutlara ulamasi
ve salt bireysel niteligini yitirmesi lsnde daha gerekli duruma gelir.
Bu nedenle, bu, elzanaatinin ve kyl ekonomisinin daginik retimine
kiyasla kapitalist retimde, kapitalist retime kiyasla kolektif retimde
daha gereklidir. Ama retim yogunlatika defter tutma maliyetleri der
ve bu i, toplumsal nitelige brnr.
Biz, burada, yalnizca, biimlerin bakalaimindan ileri gelen
dolaim maliyetlerinin genel niteligi ile ilgileniyoruz. Bunun btn biim-
lerini ayrintilariyla burada tartimak gereksizdir. Ama salt biim ve deger
degimeleri alanina dahil olan, dolayisiyla retim srecinin belirli top-
lumsal biiminden dogan biimlerin ve bireysel meta reticisi szko-
nusu oldugunda yalnizca geici ve zor farkedilebilir geler olan bu biim-
lerin kapitalistin retken ilevlerinin yanisira nasil gittigi ya da bunlarla
nasil iie getigi; bunlarin byk dolaim maliyetleri olarak nasil gze
arptigi, bu ilemler bagimsiz hale geldiginde ve bankalarin vb. ya da
bireysel giriimlerdeki kasadarlarin kendilerine zg ilevleri olarak byk
lekte yogunlatiginda salt giren ve ikan paralardan grlebilir. Ama
urasi da iyice akilda tutulmalidir ki, bu dolaim maliyetlerinin niteligi,
grnlerindeki degimelerle degimi olmaz.
3. Pc|c
Bir rn, ister meta olarak yapilmi olsun ya da olmasin, daima
maddi bir servet biimi, bireysel ya da retken tketime [sayfa 146| zg bir
kullanim-degeridir. Meta olarak degeri, filli kullanim-biimi ile en kk
bir degiiklik gstermeyen fiyatinda ideal ifadesini bulur. Altin ve gm
gibi belirli metalarin para ilevini grmesi ve bu halleriyle yalnizca dolaim
srecinde kalmalari olgusu (para-yigma, yedek fon vb. biimlerinde bile,
gizil olmakla birlikte gene de dolaim alaninda kalirlar), retim sreci-
nin, meta retim srecinin zel toplumsal biiminin katiksiz bir rn-
dr. Kapitalist retimde rnler, metalarin genel biimine brndkleri,
rnlerin byk kitleler halinde meta olarak yaratildiklari ve, bu nedenle
de, para biimine girmek zorunda olduklari iin, ve metalarin byk bir
T23
Kurl Murks
Kupilul ll
yigini, meta olarak ilev yapan toplumsal servetin bu kismi devamli bir
byme gsterdigi iin, dolaim, deme, yedek fon vb. araci biiminde
ilev yapan altin ve gm miktari da ayni ekilde artar. Para ilevini
yerine getiren bu metalar, ne bireysel ve ne de retken tketime girer-
ler. Bunlar, salt dolaim mekanizmasi olarak hizmet ettikleri bir biim
iinde sabitleen toplumsal emegi temsil ederler. Ayrica, toplumsal ser-
vetin bir kisminin bu retken olmayan biime girmeye mahkum bulun-
masi olgusu ve paralarin ainmasi, bunlarin devamli yenilenmelerini ya
da rnler biimindeki daha fazla toplumsal emegin daha fazla altina ve
gme evrilmesini gerektirir. Bu yenileme maliyetleri, gelimi kapita-
list uluslarda epeyce fazladir, nk genellikle para biiminde baglanan
servet orani ok byktr. Para metalar olarak altin ve gm, toplum
iin dolaim maliyetleri demektir ve yalnizca retimin toplumsal bii-
minden ileri gelir. Bunlar genellikle meta retiminin /c0x /|c/s'sidir ve
bu retimin gelimesiyle, zellikle kapitalist retimin gelimesiyle birlik-
te artarlar. Toplumsal servetin, dolaim srecine feda edilmesi gereken
kismini temsil ederler.
18
II. DEPOLAMA MALYETLER
Dolaimda degerin salt biim degitirmesinden dogan dolaim
maliyetleri, ideal olarak dnldgnde, metalarin degerine girmez.
Sermayenin bu tr maliyetler olarak harcanan kisimlari, [sayfa 147| kapitali-
sti ilgilendirdigi kadariyla, yalnizca, retken biimde harcanan sermaye-
den yapilmi indirimlerdir. imdi gzden, geirecegimiz dolaim
maliyetleri farkli niteliktedir. Bunlar, yalnizca dolaimda srdrlmekte
olan retim srelerinden dogabilirler ve retken nitelikleri, bylece,
salt dolaim biimi ile gizlenmi olurlar. te yandan, bunlar, toplum ai-
sindan yalnizca maliyet yaayan ya da maddelemi emegin retken ol-
mayan biimde harcanmasi olabilirler, ama gene ayni nedenle bireysel
kapitalist iin retken deger haline gelebilirler ve metalarinin sati fiyati-
na bir ek olabilirler. Bu durum, bu maliyetlerin eitli retim alanlarinda
farkli olmalari ve, hatta bir ve ayni retim alanindaki farkli bireysel ser-
mayeler iin bile bazan farkli olmasi olgusundan ileri gelir. Metalarin
fiyatlarina eklenmekle, bunlar, her bireysel kapitalistin payina den
miktara orantili olarak bltrlr. Ne var ki, deger katan her emek, ay-
ni zamanda, arti-deger de katar, ve kapitalist retim altinda daima arti-
deger katacaktir, tipki emegin yarattigi degerin bizzat emegin miktarina
bagli olmasina karilik, yarattigi arti-degerin, kapitalistin onun iin yapti-
18
"Bir lkede dolaimda bulunan para, o lke sermayesinin geriye kalan kisminin
retkenligini kolaylatirmak ya da artirmak iin, retken amalardan mutlak olarak ekilen
belli bir kismidir. Tipki, herhangi bir retimi kolaylatirmak iin bir makine yapilmasinin gerekli
olmasi gibi, altinin dolaim araci olarak kabul edilmesi iin de, bu nedenle, belli bir miktar
servet gereklidir," (Econom/s|, Vol. V., s. 52O.)
T24
Kurl Murks
Kupilul ll
gi demenin byklgne bagli olmasi gibi. Dolayisiyla metain kulla-
nim-degerine bir ey katmaksizin fiyatini ykselten ve, bu nedenle de,
toplum ynnden, retken olmayan harcamalar diye siniflandirilan ma-
liyetler, bireysel kapitalist iin bir zenginleme kaynagi olabilirler. te
yandan, metalarin fiyatlarina yapilan bu ek, bu dolaim maliyetlerini
yalnizca eit biimde dagittigi iin, retken olmayan niteliklerini bir yana
birakmi olmazlar. rnegin, sigorta irketleri, bireysel kapitalistlerin kayi-
plarini kapitalist sinif arasinda bltrrler. Ne var ki, bu durum, bu
eitlenmi kayiplarin, toplam toplumsal sermayeyi ilgilendirdigi kadariy-
la kayip olarak kalmalarini nlemi olmaz.
1. Gene| O|c|c/ l/mc|/n O|00m0
Meta-sermaye biiminde bulunuu ya da pazarda kalii boyunca,
bir baka deyile, iktigi retim sreci ile girdigi tketim sreci arasinda-
ki ara srede rn, bir meta ikmali oluturur. Pazarda bir meta ve bu
nedenle de bir ikmal biiminde iken, meta-sermaye, her iki devrede,
ifte bir yetiyle ortaya ikar: bir seferinde, devresini incelemekte oldu-
gumuz sreteki sermayenin meta-rn olarak; diger bir sefer de, pa-
zarda satin alinmak ve retken sermayeye dntrlmek zere bu-
lunmasi gerekli diger [sayfa 148| bir sermayenin meta-rn olarak. Aslinda
bu son meta-sermaye, sipari edilene kadar retilmez. Bu durumda,
retilene kadar bir kesinti olur. Ama retim ve yeniden-retim srecinin
akii, belli bir metalar kitlesinin (retim aralarinin) daima pazarda bu-
lunmasini ve bylece bir ikmal oluturmasini gerektirir. retken ser-
maye, ayni ekilde, emek-gc satin alinmasini kapsar ve para-biim
burada ancak zorunlu tketim maddelerinin deger-biimi olup bu mad-
delerin byk kismini emekinin pazarda hazir bulmasi zorunlulugu var-
dir. Biz, bunu, bu kesimde, daha ileride, ayrintilariyla tartiacagiz. Ama
bu noktada u kadari zaten aiktir. Metaya dntrlm bulunan, ve
imdi satilmasi, yani tekrar paraya evrilmesi gerekli olan ve bu nedenle
de o an iin pazarda meta-sermaye ilevini grmekte olan sre iinde-
ki sermaye-degeri ilgilendirdigi kadariyla, bu sermaye-degerin bir ikmal
oluturdugu durum, burada, yersiz ve gnlsz bir kali olarak ifade
edilebilir. Sati ne kadar abuk olursa, yeniden-retim sreci o kadar
przsz yrr. M'P' dnm biimindeki gecikme, sermaye devre-
sinde yer almasi gereken gerek madde degiimini engelledigi gibi,
ileride retken sermaye olarak ilev yapmasini da engellemi olur. te
yandan, PM bakimindan, metalarin pazardaki srekli varligi, yani meta-
ikmal, yeniden-retim srecinin akiinin ve yeni ya da ek sermaye yatiri-
minin bir koulu olarak ortaya ikar.
Meta-sermayenin pazarda meta-ikmal olarak kalmasi, binalari,
depolari, ardiyeleri, ambarlari, bir baka deyile, degimeyen sermaye
harcamasini gerektirdigi gibi, bir de, metalarin buralara yerletirilmesi
T25
Kurl Murks
Kupilul ll
iin emek-gc demesini gerektirir. stelik metalar bozulurlar ve hava
koullarinin zararli etkilerine maruz kalirlar. Metalari bunlara kari koru-
mak iin, kismen malzeme biiminde emek aletlerine, kismen de emek-
gcne ek sermaye yatirilmasi gerekir.
14
Demek oluyor ki, sermayenin, meta-sermaye ve dolayisiyla [sayfa
14D| meta-ikmal biimindeki varligi, dolaim maliyetleri diye siniflandiril-
masi gerekli maliyetlerin ykselmesine yol amaktadir, nk bu mali-
yetler retim alanindan gelmemektedir. Bu dolaim maliyetleri, I. balik
altinda sz edilen maliyetlerden, bir lde metalarin degerlerine gir-
meleri, yani bunlarin fiyatlarini artirmalari olgusuyla ayrilirlar. Her ne olursa
olsun, meta-ikmalin korunmasi ve depolanmasi gereksinmesine hizmet
eden sermaye ile emek-gc, dolaysiz retim srecinden ekilmi bu-
lunmaktadir. te yandan, sermayenin bir gesi olan emek-gc de da-
hil, bu biimde kullanilan sermayelerin yerlerinin toplumsal rnden
doldurulmasi gerekmektedir. Bu yzden, bunlarin harcanmasinin, ret-
ken emek-gcn azaltmak gibi bir etkisi olur, ve bylece belli yararli
bir etki elde edilebilmesi iin daha byk miktarda sermaye ve emek
gerekir. Bunlar, 0|e|/en o|mcycn mc|/ye||e|J/|.
Bir meta-ikmal oluumu iin gereken dolaim maliyetleri, salt
mevcut degerlerin meta-biimlerden para-biime evrilmesi iin gerek-
li-zaman nedeniyle ortaya iktigi, dolayisiyla retim srecinin belirli top-
lumsal biiminden ileri geldigi iin (yani salt, rnn bir meta olarak
meydana getiriliyor olmasi, ve bylece paraya dntrlme zorunlu-
lugunda bulunmasi olgusu nedeniyle), bu maliyetler tamamen I. balik
altinda siralanan dolaim maliyetlerine ait nitelikleri tairlar. te yandan,
burada metalarin degerinin korunmasinin ya da artmasinin tek nedeni,
kullanim-degerinin, rnn kendisinin, sermaye yatirimina malolan be-
lirli maddi koullar ierisine konulmasi ve kullanim-degerleri zerinde
ek emek harcanmasini gerektiren ilemlere tabi tutulmasidir.
Bununla birlikte, metalarin degerlerinin hesaplanmasi, bu srece
zg defter tutma, alim ve satim ilemleri, meta-degerlerin iinde bu-
lundugu kullanim-degerini etkilemez. Bunlarin, yalnizca meta-degerin
biimi ile ilikisi vardir. Sz edilen rnekte* bir ikmal oluturulma mali-
yetleri (ki, bu, burada istenmeden yapilmi oluyor), yalnizca biim
degiikligindeki bir gecikmeden ve bunun gerekliliginden ileri gelmekle
birlikte, gene de bu maliyetler I. balik altinda sz edilenlerden, amala-
14
Corbet'nin 1841'de yaptigi hesaba gre, bugdayin dokuz aylik bir mevsim iin depolanma
masrafi, % miktar kaybina, bugdayin fiyati zerinden %8 faize, %2 depo kirasina, %1 kaldirma
ve taima cretine, % teslimata olmak zere, toplam %7'ye ya da 5O ilinlik beher q0c||e| iin
8 ilin 6 peniye ulamaktadir. (Tb. Corbet, 4n lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec|||
o/ lnJ/|/J0c|s. e|c., London 1841.) Liverpool'lu tccarlarin Demiryolu Komisyonu nndeki
ifadelerine gre, 1865 yilinda, hububat depo maliyetleri (net) ayda beher q0c||e| iin aagi yu-
kari 2 peniye, ya da bir ton iin D ya da 1O peniye ulamaktadir. (Royal Commission on Railways.
1867, Evidence, s. 1D, n 881.)
* 14. dipnotta deginilen Corbet'nin hesaplamalari. -EJ.
T2
Kurl Murks
Kupilul ll
rinin degerin biimini degitirmek olmayip bir rn olarak, yararli bir
nesne olarak metada bulunan degerin korunmasiyla ayrilir; ve bu deger,
ancak, rnn, kullanim-degerinin kendisinin muhafazasi, ile korunmu
olur. Kullanim-degeri burada ne ykselir, ne de artar, tersine [sayfa 15O|
azalir. Ama bu azalma sinirlidir ve kullanim-degeri korunmutur. Metain
ierdigi yatirilmi deger de burada artmamitir; ama maddelemi ve
yaayan yeni bir emek eklenmitir.
Biz imdi burada bir de bu maliyetlerin ne lde, genellikle me-
ta retiminin belirli niteliginden ve meta retiminin genel, mutlak bii-
minden, yani kapitalist meta retiminden ileri geldigini; ve te yandan
da bunlarin ne lde, btn toplumsal retimde ortak bulundugunu ve
kapitalist retimde yalnizca zel bir biime, zel bir grn biimine
brndgn incelemek zorundayiz.
Adam Smith, bir ikmalin oluumunun kapitalist retime
zg bir olay oldugu biiminde harika bir dnce taiyordu.
15
Daha
sonraki iktisatilar, rnegin Lalor, tersine, bunun, kapitalist retimin
gelimesi ile gerilediginde israr ediyorlar.* Hatta, Sismondi, ikmale, ka-
pitalist retimin kusurlarindan biri gzyle bakar.**
Gerekte ikmal biim iinde bulunur: retken sermaye bii-
minde, bireysel tketim fonu biiminde ve meta-ikmal ya da meta-ser-
maye biiminde. kmalin niceligi, her biimde de ayni zamanda
mutlak olarak artabilirse de, bir biimdeki ikmal artarken diger biim-
deki nispi olarak azalir.
retimin, reticinin gereksinmelerinin dogrudan karilanmasi ve
yalnizca kk lde degiim ya da sati iin yapilmasi ve dolayisiyla
toplumsal rnn meta biimine hi brnmemesi ya da ancak kk
bir lde brnmesi halinde, metalar biimindeki ikmalin, yani meta-
ikmalin, servetin ancak kk ve nemsiz bir kismini oluturuyor ol-
masi daha balangita apaiktir. Ama burada tketim fonu, zellikle
geim aralari fonu nispeten genitir. Bunun iin, eski moda kyl eko-
nomisine bir gzatmak yeterlidir. Burada rnn byk bir kismi, salt
sahibinin elinde kaldigi iin, meta-ikmali halini almadan, dogrudan, re-
tim araci ya da geim aralari ikmaline dnr. Bu rn bir meta-ik-
mal biimini almaz, ve bu yzden Adam Smith, bu retim biimine
dayanan toplumlarda ikmal bulunmadigini ilan eder. A. Smith, [sayfa 151|
ikmalin biimi ile ikmalin kendisini birbirine karitirmakta ve bu toplu-
mun imdiye kadar gn gnne yaadigini ya da yarina allah kerim
diye dndgne inanmaktadir.
16
Bu ok safa bir yanli anlamadir.
retken sermaye biiminde bir ikmal, retim srecine girmi du-
15
Cilt II. Giri. [A. Smith, 4n lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ Cc0ses of ||e Wec||| of Nc|/ons. 4
ne0 eJ/|/ons /n /o0| |o|0mes, London 1848, c. II, s. 24D-252. -EJ.|
* Bkz: 1. Lalor, Voney cnJ Vo|c|s. c 8oo/ /o| ||e 7/mes, London 1852, s. 48-44.,-EJ.
** 1. C. L. Sismondi de Sismondi, E|0Jes s0| |eeconom/e o|/|/q0e, c. I, Bruxelles 1887, s. 4D
vd. -EJ.
T27
Kurl Murks
Kupilul ll
rumda ya da hi degilse reticinin elinde ve, bylece gizil olarak zaten
retim sreci ierisinde bulunan, retim aralari biiminde vardir. Daha
nce de grldg gibi, emegin retkenligindeki gelime ve bu neden-
le de kapitalist retim tarzindaki gelime ile birlikte bu retim tarzi,
emegin toplumsal retkenlik gcn, daha nceki btn retim biim-
lerinden daha fazla gelitirir retim aralari kitlesinde (binalar, makine-
ler, vb.) dzenli bir arti vardir ve bunlar, emek aletleri biiminde ilk ve
son olarak srece girmiler ve buradaki ilevlerini uzun ya da kisa sreler-
le dzenli yinelemelerle yerine getirmektedirler. Bu artiin, ayni zaman-
da, emegin toplumsal retkenlik gcnn gelimesinin ncl ve sonucu
oldugu da grlmt. Servetin bu biim ierisinde yalniz mutlak degil
nispi bymesi de (kar: Buch I, Kap. XXIII, 2) her eyden nce kapita-
list retim biiminin karakteristik zelligidir. Degimeyen sermayenin
maddi varlik biimleri, retim aralari, ne var ki, yalnizca bu gibi emek
aletlerinden ibaret olmayip, srecin eitli aamalarindaki emek malze-
meleri ile yardimci malzemeleri de kapsar. retim legindeki genileme
ve elbirligi, iblm, makineler, vb. araciligiyla emegin retkenlik gcn-
deki arti ile, gnlk yeniden-retim srecine giren hammaddelerin,
yardimci maddelerin vb. miktarlarinda da bir byme olur. Bu gelerin
retim yerinde elaltinda [sayfa 152| hazir bulunmalari gerekir. retken ser-
maye biiminde bulunan bu ikmalin hacmi, bu nedenle mutlak olarak
artar. Srecin devam edebilmesi iin bu ikmalin gnlk ya da yalnizca
sabit araliklarla yenilenebilmesi olgusu diinda retim yerinde, daima,
diyelim gnlk ya da haftalik olarak kullanilandan daha fazla miktarda,
hazir hammadde vb. birikimi bulunmasi gerekir. Srecin devamliligi,
onun koullarinin varligini, satin almalar gnlk olarak yapilirken olasi
kesintilerle tehlikeye atilmamasini gerektirdigi gibi, rnn gnlk ya da
haftalik satilmasina ve dolayisiyla retim gelerine ancak dzensiz bir
biimde evrilebilmesine de bagli bulunmamalidir. Ama urasi da aik-
tir ki, retken sermaye gizil olabilir ya da tamamen farkli oranlarda bir
ikmal oluturabilir. rnegin bir iplik fabrikasi sahibinin elinde, aylik
ya da bir aylik bir pamuk ya da kmr ikmali bulundurmasi geregi
arasinda byk fark vardir. Aiktir ki, bu ikmal mutlak olarak artarken,
16
Adam Smith'in yanli olarak dndg gibi, bir ikmalin yalnizca rnn bir metaya ve
tketim-ikmalin bir meta-ikmale dnmesine dayanmasi ve bu dnmden ortaya ikmasi
yerine, bu biim degiikligi tersine, reticilerin kendi gereksinmeleri iin retim yapmaktan
meta retimine gei dneminde reticiler ekonomisinde en iddetli bunalimlara yolaar.
Szgelii Hindistan'da yakin zamanlara kadar, bolluk yillarinda karisinda ok az ey alinabilen
tahilin geni lde stok edilmesi egilimi grlyordu. ("Return, Bengal and Orissa Famine. H.
of C., 1867, I. s. 28O-81, n 74.) Amerikan savai nedeniyle pamuk ve hint kenevirine vb. olan
talepteki ani arti Hindistan'in birok kisimlarinda, pirin ekiminde ciddi bir kisitlamaya, pirin
fiyatlarinda ykselmelere ve reticilerin eski pirin stoklarini satmalarina yolati. Buna bir de,
1864-66'dan sonra Avustralya'ya, Madagaskar'a vb.'ye yapilan ei grlmemi pirin ihracini
eklemek gerekir. Bu durum, yalniz Orissa blgesinde milyonlarca insanin hayatina malolan
1866 kitliginin iddetini aiklar. (|oc., c/|., 174, 175, 218, 214 ve III: "Papers relating to the Famine
in Behar", s. 82, 88; bu belgelerde "eski stoklarin eritilmesi" kitligin nedenlerinden biri olarak
vurgulanmaktadir.) (Elyazmasi II'den.)
T28
Kurl Murks
Kupilul ll
nispi olarak azalabilir.
Bu, hepsi de sonuta herhangi bir kesintiye ugramasin diye, gere-
kli hammadde miktarini saglamakta daha byk bir hiz, dzen ve g-
ven istemine varan eitli koullara baglidir.
Bu koullara ne kadar az uyulursa, dolayisiyla ikmalin hizi, dzeni
ve gvenilir oluu ne kadar eksik ise, retken sermayenin gizil kismi o
kadar byk olmak durumundadir, yani reticinin elinde ilenmeyi bek-
leyen hammadde vb. ikmali o kadar fazladir. Bu koullar, kapitalist re-
timin gelime derecesi ile, u halde toplumsal emegin retkenlik g-
cndeki gelime ile ters orantilidir. Ayni ey, bu nedenle, bu biimdeki
ikmal iin de geerlidir.
Bununla birlikte, burada ikmalde bir azalma olarak ortaya ikan
ey (rnegin Lalor'da oldugu gibi), kismen, yalnizca meta-sermaye bii-
mindeki ikmalde, yani asil anlamda meta-ikmalde bir azalmadir; dolayi-
siyla bu, yalniz ayni ikmalde bir biim degiikligidir. rnegin, bir lkede
gnlk retilen kmr miktari ve bu nedenle kmr sanayii ileminin
legi ve enerjisi byk ise, iplikinin, retiminin srekliligini saglamak
iin fazla bir kmr stoku yapmasina gerek yoktur. Kmr ikmalinin
dzenli ve gvenli bir biimde yenilenmesi bunu gereksiz kilmaktadir.
kincisi, bir srecin rnnn bir baka srece retim araci olarak ak-
tarilabilme hizi, taima ve iletiim kolayliklarinin gelimesine baglidir.
Taimanin ucuzlugu bu sorunda byk nem tair. Szgelimi, taimanin
fiyatinin nispeten ucuz olmasi halinde, kmrn [sayfa 158| ocaktan iplik
fabrikasina durmadan yenilenerek tainmasi, byk miktarda kmr
stokunun uzun sre depolanmasindan daha pahali olacaktir. Buraya
kadar incelenen bu iki durum retim srecinin kendisinden ileri gelir.
nc olarak, kredi sisteminin gelimesi de bu konuda etkili olur. pli-
ki, pamuk, kmr vb. ikmalinin yenilenmesi iin ipligin dogrudan
satiina ne denli az bagimli olursa kredi sistemi ne kadar fazla gelimise,
bu dogrudan bagimlilik o denli kk olacaktir, bu ikmaller nispeten o
denli kk olabilir ve gene de belli bir lekteki srekli bir iplik retimi,
ipligin satiindaki tehlikelerden bagimsiz bir retimi saglar. Drdnc
olarak, pek ok hammadde, yari-mamul malin, vb. retimleri iin ol-
duka uzun sreler gerekir. Bu, zellikle tarimin sagladigi btn hammad-
deler iin geerlidir. retim srecinde kesinti olmamasi iin, eski rnn
yerini yeni rnn almasina. olanak bulunmayan btn sre iin elde
belli miktarda hammadde bulunmasi gerekir. Eger bu ikmal, sanayi
kapitalistinin elinde azaliyorsa, bu, yalnizca onun, tccarin elinde meta-
ikmal biiminde arttigini gsterir. Ulatirmanin gelimesi, szgelimi Li-
verpool ithalat depolarinda bulunan pamugun Manchester'e sratle
sevkedilmesine olanak sagliyorsa, fabrikatrler ikmallerini nispeten kk
oranlarda ve gerektigi biimde ve zamanda yenileyebilir. Ama bu du-
rumda pamuk, Liverpool'lu tccarlarin elinde o denli byk miktarlarda
meta-ikmal olarak kalmi olur. te dolayisiyla bu, yalnizca ikmalin bu
T2
Kurl Murks
Kupilul ll
biimindeki degiikliktir ve Lalor ile digerlerinin grmezlikten geldikleri
ey de budur. Ama eger toplumsal sermayeyi gznne alacak olursa-
niz, her iki durumda da ayni miktar rn, ikmal biiminde vardir. Diye-
lim ki, bir yil sreyle tek bir lke iin gerekli miktar, ulaimdaki iyiletir-
melerle azalir. ok miktarda yelkenli ve buharli geminin Amerika ile
ngiltere arasinda sefer yapmasi halinde, ngiltere'nin pamuk ikmalini
yenileme olanagi artarken, ngiltere'de depolanmasi gerekli ortalama
miktar azalir. Dnya pazarinin gelimesi ve bunun sonucu ayni ticari
mallarin ikmal kaynaklarinin ogalmasi da ayni sonucu dogurur. Bu
nesneler, eitli lkelerden, farkli araliklarla para para saglanir.
?. 7cm 0ey/m/y|e Ve|c-l/mc|
Kapitalist retimde rnn genel meta biimine brndgn ve
retimin boyutlarinin bymesiyle bunun daha da arttigini [sayfa 154| grm
bulunuyoruz. Dolayisiyla, retim ayni hacimde kalsa bile, daha nceki
retim, biimleri ya da daha az gelimi bir aamadaki kapitalist retim
biimine gre, rnlerin ok daha byk bir kismi metalar biiminde
bulunurlar. Ve her meta dolayisiyla, sermaye-degerin varolu biimi
olarak hizmet eden metalardan baka birey olmayan her meta-serma-
ye derhal retim alaninda, retken yada bireysel tketim alanina ge-
medike, yani bu arada pazarda beklemedike, meta-ikmalin bir gesini
oluturur. Eger retimin hacmi ayni kaliyorsa, meta-ikmal (yani rnn
meta-biiminin bu yalitilmasi ve sabitlemesi) kendiliginden kapitalist
retim ile birlikte byr. Yukarda da grdgmz gibi bu yalniz ikmalin
biimindeki bir degimedir, yani dogrudan retim ya da tketim iin ay-
rilan biimiyle ikmal bir yanda azaldigi iin, te yanda metalar biimin-
deki ikmal artmi olur. Bu, yalnizca ikmalin toplumsal biimindeki bir
degiikliktir. Ayni zamanda bu, yalniz, meta-ikmalin, toplam toplumsal
sermayeye oranla nispi byklgnde bir arti degil, mutlak byklg-
nde de bir artitir ve nedeni de, toplam rn kitlesinin, kapitalist reti-
min bymesiyle birlikte bymesidir.
Kapitalist retimdeki gelimeyle birlikte retimin legi gitgide
daha az bir biimde, rne olan dogrudan taleple ve gitgide daha fazla
bir biimde, bireysel kapitalistin elinde bulunan sermaye miktariyla, ser-
mayenin znde yatan kendisini geniletme zorunlulugu ve retim sre-
cinin devam etme ve genileme gereksinmesiyle belirlenir. Bylece,
her belirli retim dalinda, pazarda metalar biiminde bulunan, yani alici
peinde koan, rnler kitlesinde zorunlu bir arti vardir. Meta-sermaye
biiminde kisa ya da uzun bir sre iin sabitlemi sermaye miktari
byr ve u halde meta-ikmal de byr.
Ensonu, toplumun yelerinin ogunlugu, cretli-emekilere, cret-
lerini haftalik olarak alan ve bunu gnlk harcayan ve bu nedenle de
geim aralarinin ikmal biiminde kendileri iin daima hazir bulundu-
T30
Kurl Murks
Kupilul ll
rulmasi gereken, gn gnne yaayan insanlar haline dntrlr. Bu
ikmalin ayri ayri geleri devamli bir aki halinde olabildigi halde, ikmalin
bir btn olarak aki durumunda kalabilmesi iin bunlarin bir kismi
daima hareketsizlemelidir.
Btn bu zelliklerin kkeni, retimin biiminde ve rnn
dolaim srecinde geirmek zorunda kaldigi arizi biim degiikligindedir.
[sayfa 155|
rn-ikmalin toplumsal biimi ne olursa olsun, bunlarin depo
edilmesini, korunmalarini saglamak amaciyla binalar, gemiler, vb., iin
yatirim yapilmasi gerekir; ayrica, zararli etkilerle savaim iin de, rnn
cinsine gre, u ya da bu lde retim araci ve emek harcanmasi da
gereklidir. kmal toplumsal ynden ne denli yogunsa, maliyetler de o
denli kktr. Bu yatirimlar daima toplumsal emegin maddelemi ya
da yaayan bir kismini yani kapitalist biimde sermaye yatirimini
olutururlar ve bizzat rnn olumasina girmedikleri iin rnden ya-
pilmasi gerekli indirimlerdir. Toplumsal servetin bu retken olmayan
giderleri zorunludur. Bunlar, meta-ikmalin bir gesi olarak, varliklari is-
ter yalnizca retimin toplumsal biiminden, dolayisiyla meta-biimden
ve onun zorunlu biim degiikliginden ileri gelsin, ister dolaim srecine
ait rn-ikmal oluturan meta-ikmal biiminde olmadigi halde, btn
toplumlarda ortak rn ikmallerinin ancak zel bir biimi olarak kabul
edilen meta-ikmal olsun, toplumsal rnn korunmasi iin gerekli mali-
yetlerdir.
imdi, bu maliyetlerin, metalarin degerlerini ne lde artirdigi
sorulabilir.
Eger kapitalist, retim aralari ve emek-gc biiminde yatirdigi
sermayeyi rne, satia hazir belli miktarda metaya evirmi ise ve bu
metalar satilmadan stok halinde kaliyorsa, bu, yalnizca yatirdigi sermaye-
degerin bu sre ierisinde kendisini geniletme srecindeki durgun-
lugunu gstermekle kalmaz, bu ikmalin binalarda korunmasi, ek emek,
vb. maliyetleri, gerek bir kayip anlamina da gelir. Eger en sonunda bir
alici bulabilse bile, bu alici, saticinin u szlerine kahkahalarla glecek-
tir: "Mallarimi alti aydir satamadim; bu sre ierisinde bu mallarin sak-
lanmasi yalnizca u kadar sermayemin atil kalmasina yolamadi, bir de
bana u kadar fazla masrafa maloldu." Alici, "7cn| /s oo| |o0s/"* diye
karilik verir. "te na uracikta bir baka satici daha var ve mallari daha
evvelsi gn tamamlanmi. Senin mallarin hem taponlami ve belki de
acimasiz zaman onlari azok yipratmi. Bu nedenle, onlari, rakibinden
daha ucuza satman gerekir."
Bir metain varolu koullarini, onun reticisinin gerek retici ya
da kapitalist retici, yani fiilen ancak gerek reticinin temsilcisi olmasi
hi etkilemez. O, rnn paraya evirmek zorundadir. rnn me-
* Vah zavalli vah! -.
T3T
Kurl Murks
Kupilul ll
talar biiminde. sabit tutmasi nedeniyle [sayfa 156| ortaya ikan giderler,
onun kiisel hesaplarinin bir kismidir ve aliciyi hi ilgilendirmez. Alici,
onun metalarinin dolaim zamani iin para demez. Kapitalist, malla-
rini, degerlerdeki fiili ya da umulan kkl bir degiiklik zamanlarinda
bilerek pazara srmese bile, bu ek giderleri geri alip almamasi, bu deg-
er degiikliginin olup olmamasina, bu hesaplarinin isabetli ya da isabet-
siz oluuna baglidir. Ama bu deger degiiklikleri, onun ek maliyetlerinin
sonucu ortaya ikmaz. Demek oluyor ki, eger bir ikmalin oluumu,
dolaimda bir durgunluk yaratirsa, bu yzden meydana gelen giderler
metalarin degerini artirmi olmaz. Buna karilik, dolaim alaninda kal-
maksizin, sermaye u ya da bu sre iin meta-biimde bulunmaksizin,
herhangi bir ikmal szkonusu olamaz; demek ki, tipki para rezervi olu-
madan para dolaimi olamayacagi gibi, dolaimda durgunluk olmadan
da ikmal olamaz.
yleyse, meta-ikmal olmaksizin da, meta dolaimi olamaz. Kapi-
talist, bu zorunluluk ile, M'P' hareketinde yzyze gelmese bile, PM
hareketinde gelir; kendi meta-sermayesi ile ilgili olarak yzyze gelme-
se bile, kendisi iin retim aralari, emekileri iin geim aralari reten
diger kapitalistler ynnden bu durumla kari kariya kalir.
kmalin oluumu ister gnll, ister gnlsz olsun, yani meta
reticisi ister bilerek bir ikmali hazir bulundursun ya da rnleri, dolaim
srecinin koullarinin yarattigi sati direnci sonucu, ikmal biimine girmi
olsun, yle grnyor ki, sorunu esasta etkileyemez. Ama bu sorunun
zmlenmesi iin, gnll ikmal oluumunu, gnlsznden ayiran
eyi bilmekte yarar vardir. Gnlsz ikmal oluumu, dolaimda, meta
reticisinin bilgisi diinda meydana gelen ve onun iradesini engelleyen
bir durgunluktan ileri gelir ya da bu durgunluk ile zdetir. Peki, gnll
ikmal oluumunun zelligi nedir Her iki durumda da satici, mallarini
her zamankinden daha hizli olarak elden ikarma yollarini arar. rnler-
ini daima satia meta olarak arzeder. Eger bunlari satitan ekmi olaydi
bu aktel (energeia) degil, ancak potansiyel (dunamei) bir meta-ikmal
gesi olurdu. Onun iin bu durumdaki meta, tipki eskisi kadar degiim-
degeri taiyicisidir ve ancak meta-biimden siyrilip para-biime brne-
rek ve brndkten sonra bu rol oynayabilir.
Belli bir sre ierisindeki talebi karilayabilmek iin, meta-ikma-
lin belli bir hacimde olmasi gerekir. Alicilar evresinin [sayfa 157| srekli
genilemesini hesaba katilir. rnegin, bir gnlk gereksinmeyi karilamak
iin metalarin bir kismi pazarda devamli meta biimde kalmak zorunda
oldugu halde, diger kismi akici haldedir ve paraya evrilir. Aikdirki, geri
kalan kisminin akici olmasina karilik, hareketsiz kismi srekli azalir,
tipki tmyle satilana kadar ikmalin kendi byklgnn azalmasi gibi.
Metalarin durgunlugu, demek ki, satilmalarinin gerekli bir koulu oluyor.
Ayrica bu hacmin, ortalama satitan ya da ortalama talepten byk olma-
si da gerekir. Aksi halde, bu ortalamanin zerindeki fazlalik karilana-
T32
Kurl Murks
Kupilul ll
mazdi. te yandan, srekli ekilmekte oldugu iin, ikmalin srekli yeni-
lenmesi gerekir. Bu yenilenme, bu son durumda, retimden, meta-ik-
malinden baka hi bir yerden gelemez. Bunun yurtdiindan gelip
gelmemesinin hi bir nemi yoktur. Bu yenilenme, metalarin yeniden-
retimi iin gerekli olan sreye baglidir. Meta-ikmal, btn bu sre iin
yeterli olmalidir. lk reticinin elinde kalmayip eitli depolardan, top-
tancinin elinden perakendeciye gemesi, yalnizca grn degitirir,
iin aslini degil. Toplum aisindan, sermayenin bir kismi, her iki durum-
da o da meta-ikmal biimini, bu metalar retken ya da bireysel tketi-
me girene kadar korur. retici, dogrudan retime bagli kalmamak ve
kendisine srekli ve dzenli bir mteri saglamak iin, ortalama talebe
gre bir stok bulundurmaya aliir. retim dnemlerine tekabl eden,
satinalma dnemleri oluur ve metalar, yerlerini ayni trden yeni me-
talar alana kadar uzun ya da kisa sreler iin ikmal olutururlar. Dolaim
srecindeki ve dolayisiyla dolaim srecini de kapsayan yeniden-retim
srecindeki degimezlik ve sreklilik, ancak bu gibi ikmallerin olu-masiy-
la gvenlik altina alinir.
M, hl pazarda bulunsa bile, M'nin reticisi iin M' P' hareketi-
nin tamamlanmi olabilecegini unutmamak gerekir. retici, eger kendi
metalarini, bunlar sonal tketiciye satilana kadar stokta tutmu olsaydi,
birisi metalarin reticisi, digeri de tccari olarak iki sermayeyi hareket
halinde tutmu olacakti. Metaya, biz ister bireysel meta, ister toplumsal
sermayenin tamamlayici bir kismi gzyle bakalim, ikmalin oluum ma-
liyetlerinin retici ya da A'dan Z'ye kadar bir dizi tccarlar tarafindan
karilanmasinin meta ynnden nemi yoktur.
Toplumsal retimin belli bir dzeyinde, ya retken ikmal (gizil
retim fonu) ya da tketim fonu (tketim aralari rezervi) [sayfa 158| olarak
bulunacak olan rnn, meta-biiminden baka bir ey olmadigina gre,
meta-ikmal, bu biimi ile daha nce mevcut degil idiyse, onun saklan-
masi iin gerekli harcamalar, yani ikmal oluum maliyetleri bu ama
iin harcanan maddelemi ya da canli emek yalnizca ya retim ya da
tketim iin toplumsal fonun srdrlmesi amaciyla yapilan harcama-
lardir. Bu harcamalarin metalarin degerinde neden oldugu arti bu mali-
yetleri farkli metalar zerine |o |c|c* dagitir, nk maliyet farkli tr
metalar iin farklidir. Ve ikmal oluum maliyetleri, toplumsal servetin
varlik koullarindan birisini oluturdugu halde, her zaman ki gibi, top-
lumsal servetten yapilan indirimdir.
Tipki para rezervinin oluumu, para dolaiminin, nkoulu ol-
masi gibi, meta-ikmal de, meta dolaiminin bir nkoulu ve kendisi de
meta dolaimindan zorunlu olarak dogan bir biim olmasi lsnde,
bu grnteki durgunluk ancak kendisi bir hareket biimi oldugu iin
ve ite ancak bu ller ierisinde byle bir durgunluk normaldir. Ne var
* Herkese den pay oraninda. -.
T33
Kurl Murks
Kupilul ll
ki, dolaim haznesinde bekleyen metalar, hizla gelen yeni retim dal-
galarina yer birakmayacak hale gelip de hazneler airi dolgunluk nokta-
sina ulainca, tipki para dolaimi tikandigi zaman para-yigmanin artmasi
gibi, meta, ikmal de geniler. Bu tikanikligin sanayi kapitalistinin depola-
rinda ya da tccarin ardiyelerinde olmasi arasinda hi bir fark yoktur. Bu
durumda artik meta-ikmal, kesintisiz satiin bir nkoulu degil, mallari
satma olanaksizliginin bir sonucudur, Maliyetler gene aynidir, ama imdi
salt bir biimden, yani metalari paraya dntrme zorunlulugundan,
bu bakalaimdan geme glgnden ileri geldigi iin artik bunlar me-
talarin degerine girmez ve ancak degerin gereklemesinde indirimler,
deger kayiplari olutururlar. Normal ve anormal ikmal biimleri biim
bakimindan farkli olmadiklari ve her ikisi de dolaimi tikadigi iin bu iki
olay karitirilabilir ve bizzat retimde bulunani da aldatabilir, nk re-
tici iin sermayesinin dolaim sreci devam ettigi halde, imdi el
degitirme ve tccara ait bulunan metalarin dolaimi tamamen durdu-
rulmu olabilir. retim ile tketim kabardigi zaman, diger eyler eit
kalmak kaydiyla, meta-ikmal de ayni biimde kabarir. Meta-ikmal ayni
hizla yenilenir ve sogurulur, ama hacmi daha byktr. Bylece, dolaim-
daki durgunlugun yol atigi meta-ikmalin byyen hacmi, zellikle kre-
di sisteminin gelimesi [sayfa 15D| gerek hareketi bir esrar perdesiyle giz-
ledigi zaman, yanlilikla retim srecindeki genilemenin bir belirtisi gi-
bi grlebilir.
kmal oluum maliyetleri unlari kapsar: 1) rnlerin kitlesinde
nicel bir azalma (rnegin, un ikmalinde oldugu gibi); 2) nitel ynnden
bir bozulma; 8) ikmalin korunmasi iin gerekli maddelemi ve canli
emek.
III. TAIMA MALYETLER
Burada, ambalajlama, tasnif vb. gibi dolaim maliyetlerinin btn
ayrintilarina girmek gereksizdir. Genel yasa udur: yc|n|:cc me|c|c||n
|//m Je///|//nJen /|e|/ e|en Jo|c|m mc|/ye||e|/n/n |es/ Jee||e|/ne
/c|/|Jc |0|0nmc:. Bunlar, yalniz, degerin gereklemesi ya da bir biim-
den digerine evrilmesi sirasinda yapilan harcamalardir. Bu maliyetleri
karilamak iin harcanan sermaye (bunun denetimi altinda yapilan emek
de dahil) kapitalist retimin /c0x /|c/s'si* arasindadir. Bunlarin arti-rn-
den karilanmalari gerekir ve bunlar, tm kapitalist sinifi ilgilendirdigi
kadariyla, arti-degerden ya da arti-rnden bir indirimdir; tipki geim
aralarinin satin alinmasi iin bir iiye gerekli zamanin, bir zaman kaybi
olmasi gibi. Ancak, ulaim maliyetleri, birka kisa sz sylemeden gei-
lemeyecek kadar nemli bir rol oynar.
Sermaye devresi ierisinde ve onun bir kismini oluturan metala-
* Beklenmedik masraf. -.
T34
Kurl Murks
Kupilul ll
rin bakalaiminda, toplumsal emekte karilikli bir madde degiimi ye-
ralir. Bu karilikli madde degiimi, rnlerin bulunduklari yerde bir de-
giikligi, bir yerden digerine gerek hareketlerini gerektirebilir. Gene de
metalarin dolaimi, bunlar fiziksel harekette bulunmadan da olabilir ve
metalar dolamaksizin ve hatta dogrudan bir rn degiimi yapilmaksi-
zin da rnlerin tainmasi olabilir. A'nin B'ye sattigi bir ev meta olarak
dolaimda bulundugu halde, bir yerden diger bir yere gitmi olmaz.
Pamuk ya da dkme demir gibi tainabilir meta-degerler, bir dzine do-
laim srecinden getikleri, speklatrler tarafindan alinip satildiklari
halde, bir sre ayni ardiyede kalabilirler.
17
Burada gerekten hareket
eden ey mallarin kendileri degil, mallar zerindeki mlkiyet hakkidir.
te yandan, toplumsal rn, ne meta olarak dolatigi, ne de trampa yo-
luyla dagildigi halde, taima, nkalar [sayfa 16O| lkesinde nemli bir rol oy-
nuyordu.
Dolayisiyla, taima sanayii kapitalist ,retime dayandigi zaman,
dolaim maliyetlerinin bir nedeni gibi grnrse de, bu zel grn
biimi durumu hi degitirmez.
Taimayla rn miktari artmi olmaz. Birka istisna diinda, rn-
lerin taima sirasinda dogal niteliklerindeki olasi degiiklikler, bilerek el-
de edilen yararli sonular, degildir; bunlar, daha ok kainilmasi olanaksiz
zararlardir. Ne var ki, nesnelerin kullanim-degerleri ancak tketimleri ile
maddeleir, ve bunlarin tketimi, bu eylerin yer degitirmesini, dolayi-
siyla da taima sanayiinde ek bir retim srecini gerektirebilir. Bu sanayie
yatirilmi bulunan retken sermaye, kismen ulatirma aralarindan deg-
er aktarmak, kismen de ulatirmada harcanan emek sonucu deger ekle-
mek yoluyla, tainan rnlere deger katmi olur. Bu son sz edilen
deger artii, btn kapitalist retimde oldugu gibi, cretler ile arti-dege-
rin yerine konulmasini ierir.
Her retim srecinde pamugun tarandigi yerden egirildigi yere
tainmasi ya, da kmrn ocaktan yzeye ikarilmasi gibi-, emek ko-
nusunun yer degitirmesi ve bunun iin gerekli emek aralari ile emek-
gc byk bir rol oynar. Son biimini alan rnlerin, sonal mallar olarak,
bagimsiz bir retim yerinden uzaktaki bir diger retim yerine geii ayni
olayi ortaya kor, ama daha byk bir lekte. rnlerin bir retken
kurulutan digerine tainmasini, bir de son biimini almi rnlerin re-
tim alanindan tketim alanina geii izler. Bu hareketleri tamamlama-
dan, rn, tketim iin hazir degildir.
Yukarda gsterildigi gibi, meta retimi genel yasasina gre: eme-
gin retkenligi, yarattigi degerle ters orantilidir. Bu yasa, digerleri iin
oldu-gu gibi taima sanayii iin de geerlidir. Metalarin belli bir uzakliga
tain-masi iin gerekli l ve canli emek miktari ne kadar az olursa,
emegin retkenlik gc o kadar byktr ve bunun tersi de dogrudur.
18
17
Storck, buna, "c/|c0|c|/on /cc|/ce ("hayali dolaim") diyor.
T35
Kurl Murks
Kupilul ll
[sayfa 161|
Taimanin metalara ekledigi degerin mutlak byklg, diger
koullar ayni kalmak kaydiyla, taima sanayiinin retken gcyle ters,
taindiklari uzaklik ile dogru orantilidir.
Taima maliyetleri nedeniyle metalarin fiyatlarina eklenen deger
kismi, diger koullar ayni kalmak kaydiyla, hacmi ve agirliklari ile dogru,
degerleriyle ters orantilidir. Ama bunu degitiren pek ok etmen vardir.
Taima, rnegin, azok nemli koruma nlemlerini gerektirir, bu ne-
denle mallarin kolay kirilabilir, bozulabilir, patlayabilir, vb. oluuna bagli
olarak azok emek ve emek aletleri harcamasini gerektirir. Burada de-
miryolu krallari hayali trler icad etmekte botanikiler ile hayvan bilim-
cilere ta ikartan deha rnekleri gsterirler. ngiliz demiryollarinda
eyalarin siniflandirilmasi, szgelimi ciltler doldurur ve ilke olarak, mal-
larin eitli dogal zelliklerini, taimanin sayisiz zorluklarina ve hileli cret-
ler almak iin siradan bahanelere dntrme genel egilimine dayanir.
"malatta yer alan iyiletirmelerden ve gmrk vergisinin kaldirilmasin-
dan bu yana, eskiden kasasi 1l Sterlin olan cam, imdi yalnizca 2 sterlin;
ama taima creti eskisinin ayni oldugu halde, kanal yoluyla taindiginda
eskisinden daha yksek. malatilar, bana, eskiden tesisatilarin kullan-
diklari cam ile cam avadanliklarin, Birmingham'da 5O mil ierisinde
tonunun aagi yukari 1O iline taindigini bildirdiler. imdi ise, kirilma
tehlikesine kari alinan cret bunun katidir, ki [kirilma halinde -.|
nadiren denmesine riza gsterilir. ... Kirilma nedeniyle ne srlen
taleplere irketler daima kari ikmaktadirlar."
1D
stelik, taima maliyet-
leri nedeniyle bir mala eklenen degerin, bu malin degeriyle ters orantili
olmasi geregi, demiryolu krallarina, bu mallara degerleriyle dogru orantili
bir vergi koymak iin zel bir bahane saglami oluyor. Sanayiciler ile
tccarlarin bu konudaki yakinmalari sz edilen rapordaki ifadelerin
her sayfasinda bulunabilir.
Kapitalist retim tarzi, taima ve ulatirma aralarindaki gelimeyle
oldugu kadar, taimadaki artan lekteki yogunlama ile de bireysel
metalarin taima maliyetlerini azaltmaktadir. [sayfa 162| Bu retim tarzi,
birincisi, rnlerin ogunlugunu metalara evirmek, ikincisi de yerel pa-
18
Ricardo taima maliyetleri araciligi ile rnlerin fiyatini ya da degerini artirmasini ticaretin
erdemlerinden biri sayan Say'dan alinti yapiyor, "Ticaret" diye yaziyor Say, "bize, bir metai
bulundugu yerde edinebilmemizi ve tketilecegi bir baka yere aktarmamizi saglar; bylece
bize, ilk yerlerindeki fiyatlari ile ikinci yerdeki fiyatlari arasindaki fark kadar metain degerini
artirma gcn verir." (1. B. Say, 7|c/|e J'econom/e o|/|/q0e. Troisime edition. Paris 1817, c.
n, s. 488. -EJ.) Ricardo bununla ilgili olarak yle der: "Dogru ama, bu ek deger ona nasil verilir
Birincisi, retim maliyetine taima harcamalarini ekleyerek; ikincisi, tccarin yaptigi sermaye
yatirimlari zerine konan kri ekleyerek. Btn diger metalar, tketiciler tarafindan satin alinmaz-
dan nce bunlara retimlerinde ve tainmalarinda daha fazla emek harcandigi iin nasil daha
degerli hale geliyorlarsa, bu meta da ancak ayni nedenle daha degerlidir. Bundan, ticaretin s-
tnlklerinden biri olarak szedilmelidir." (Ricardo, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc/ Economy, 8. ed., Lon-
don 1821. s. 8OD, 81O.)
1D
"Demiryollari Kraliyet Komisyonu", s. 81, n 68O.
T3
Kurl Murks
Kupilul ll
zarlarin yerine uzak pazarlari koymak suretiyle, metalarin tainmasi iin
harcanan canli ve maddelemi emegin miktarini artirmaktadir.
Dolaim, yani metalarin mekan ierisinde fiili hareketi, kendisini
metalarin tainmasina indirgemektedir. Taima sanayii, bir yandan re-
timin bagimsiz bir kolunu ve bylece de retken sermayenin ayri bir
yatirim alanini oluturmaktadir. te yandan ise, onun ayirici zelligi,
dolaim sreci /e|/s/nJe ve dolaim sreci //n, retim srecinin bir
devami olarak grnmesidir. [sayfa 168|
T37
Kurl Murks
Kupilul ll
KNC KISIM
SEkMAYENlN DEVkl

YEDNC BLM
DEVR ZAMANI VE DEVR SAYISI
BELL bir sermayenin tm devir zamaninin, onun dolaim zama-
ni ve retim zamaninin toplamina eit oldugunu grm bulunuyoruz.
Bu, sermaye-degerin belirli bir biim ierisinde yatirildigi andan, ileyen
sermaye-degerin ayni biim ierisinde geriye dnmesine kadar geen
sredir.
Kapitalist retimin itici gc, daima, yatirilan deger araciligi ile
arti-deger yaratmaktir; yatirilan bu degerin kendi bagimsiz biimi ieris-
inde, yani para-biim ierisinde ya da metalar biiminde olmasinin ne-
mi yoktur, deger-biim, yatirilan metalarin fiyatinda yalnizca ideal bir
bagimsizliga sahiptir. Her iki durumda da bu sermaye-deger, dairesel
hareketi sirasinda eitli varlik biimlerinden geer. Kendisi ile olan
zdeligi ka-pitalistlerin defterlerinde ya da hesap parasi biimi ierisin-
de sabitle-tirilmitir.
ster P ... P' biimini, ister R ... R biimini alalim, bunun anlami
udur: (1) yatirilmi deger, sermaye-degerin ilevini grr ve arti-deger
yaratmitir; (2) srecini tamamladiktan sonra, sreci balattigi biime
tekrar dnmtr. Yatirilmi deger P'nin [sayfa 164| kendini geniletmesi
T38
Kurl Murks
Kupilul ll
ve, ayni zamanda, sermayenin bu biime (para-biime) tekrar dn,
P ... P' 'nde aika grlmektedir. Ama ayni ey, ikinci biim iinde de
olmaktadir. nk, R'nin balangi noktasi, belli bir degere sahip retim
gelerinin, metalarin varligidir. Bu biim, bu degerin (M' ve P''nn) ken-
dini geniletmesini ve ilk biime tekrar dnmesini ierir, nk ikinci
R'de yatirilmi deger gene ilk yatirildiginda sahip bulundugu retim ge-
leri biimine sahiptir.
Daha nce unu grmtk: "retim, biim olarak kapitalist ise,
yeniden-retimin biimi de ayni olur. Kapitalist retim biiminde, nasil
ki, emek-sreci sermayenin kendisini geniletmesi yolunda bir aratan
baka bir ey degilse, yeniden-retim srecinde de, yatirilmi degeri,
sermaye olarak, yani kendi kendini genileten deger olarak yeniden
retmenin aracindan baka bir ey degildir." (Buch I, Kap XXIII, s. 588.)
biim (1) P ... P', (II) R ... R, ve (III) M' ... M', u farkliliklari
gsterirler: biim II'de, R ... R, srecin yenilenmesi, yeniden-retim sreci
bir gerek olarak ifade edildigi halde, biim I'de yalnizca bir gizillik
olarak ifade edilir. Ama her ikisi de biim III'ten, yatirilan sermaye-dege-
rin -ister para ister retimin maddi geleri biiminde yatirilmi olsun-
iki noktasi ve bu nedenle de ayni zamanda dn noktasi olmasiyla
ayrilir. P ... P' 'nde bu dn P' = P + ile ifade edilir. Eger sre ayni
lekte yenilenmi ise P gene iki noktasidir ve srece girmez, ama
yalnizca P'nin sermaye olarak kendisini genilettigini ve dolayisiyla arti-
deger 'yi yarattigini, ama bunu srece almadigini gsterir. R ... R bii-
minde, retim geleri biiminde yatirilan sermaye-deger R, gene ayni
ekilde iki noktasidir. Bu biim, kendisine ait sermaye, genilemesini
de ierir. Eger basit yeniden-retim olursa, ayni sermaye-deger, ayni s-
reci, ayni R biiminde yeniler. Eger birikim olmusa R', (deger byklg
olarak M' 'ne ve P' 'ne eittir), sreci, genilemi sermaye-deger olarak
tekrar aar. Ama sre, ncekinden daha byk bir sermaye-deger ile
olmakla birlikte, balangi biimindeki yatirilan sermaye-deger ile tek-
rar balar. Biim III'te, tersine, sermaye-deger, srece bir yatirim olarak
degil, zaten genilemi bir deger olarak yatirilmi bulunan sermaye-dege-
rin bir kismindan baka bir ey olmayan metalar biimi ierisinde mev-
cut toplam servet olarak [sayfa 165| balar. Bu son biim, bireysel sermaye
hareketlerinin toplam toplumsal sermaye hareketleriyle olan ilikisi y-
nnden tartiildigi nc kisim iin nemlidir. Ama bu, ister para, ister
metalar biiminde olsun, daima sermaye-deger yatirimi ile balayan ve
dnen sermaye-degerin daima yatirilmi oldugu biim ierisinde geri
dnmesini gerektiren sermaye devri ile ilikili olarak kullanilmamalidir.
I ve II devrelerinin birincisi arti-deger oluumunda esas alarak devrin
etkisinin incelenmesinde, ve ikincisi de rn yaratilmasindaki etkisinin
incelenmesinde yararlidir.
ktisatilar, farkli devre biimleri arasindaki ayrimlar zerinde uzun
boylu durmadiklari gibi, bunlari, sermayenin devri ile bagintisi ynn-
T3
Kurl Murks
Kupilul ll
den de ayri ayri incelememilerdir. Bireysel kapitalistlere egemen ol-
dugu ve hatta para, salt hesap parasi biiminde bile olsa iki noktasi
alarak hesaplarinda kendilerine yardimci oldugu iin, iktisatilar, genel-
likle P ... P' biimini gznnde tutarlar. Bakalari, ister meta, ister para
biiminde olsun, geri dnlerin biimini hi dikkate almaksizin, hasila-
tin elde edildigi noktaya kadar, retim geleri biimindeki yatirimlarla
balarlar. rnegin "Ekonomik Devir, ... yatirimlarin yapildigi andan hasi-
latin elde edildigi zamana kadar btn retim sreci. Tarimda, bunun
balangici, tohumlarin ekildigi ve sonu da, hasat zamanidir." S. P. New-
man, E|emen|s o/ Po|/|/cc| Economy, Andover and New York, s. 81.
Digerleri ise M' (nc biim) ile baliyor: Tb. Chalmers, On Po|/|/cc|
Economy, 2. baski, Glasgow 1882, s. 85 vd. adli yapitinda yle diyor:
"Ticaret alemi, ekonomik devir diye adlandiracagimiz bir dn hareke-
ti olarak anlailabilir; burada bir dn, giriimle balar ve bir dizi ticari
ilemlerle tekrar iki noktasina dnm olur. Bunun balangici, kapita-
listin sermayesini kendisine geri getiren hasilati elde ettigi nokta olarak
alinabilir: bylece iilerini yeniden alitirmaya; iileri arasinda nafa-
kalarini ya da geimlerini saglayabilecekleri eyi cret olarak dagitma-
ya; bunlardan, son halini almi ileri, zellikle ticaretini yaptigi mallari
elde etmeye; bu mallari pazara getirmeye, burada, sati yapmak ve bu-
nun sonucu, o dnemin tm yatirimlari kariliginda bir hasilat elde ederek
bir dizi hareketlerin izdigi yrngeyi sonulandirmaya devam eder."
Herhangi bir kapitalistin bir retim koluna yatirdigi tm sermaye-
deger, devresini tamamlayan ne olursa olsun, tekrar kendisini balan-
gitaki biimi ierisinde bulur ve imdi ayni sreci [sayfa 166| yineleyebilir.
Eger deger, kendini sermaye-deger olarak devam ettirecekse ve arti-
deger yaratacaksa, bunu tekrarlamalidir. Bir bireysel devre, bir sermaye-
nin hayatinda devamli tekrarlanan bir kesimden, bylece bir dnemden
baka bir ey degildir. P ... P' dneminin sonunda sermaye gene para-
sermaye biimindedir ve, yeniden-retimi ya da kendisini geniletme
srecini kapsayan bir dizi biim degiikliklerinden yeni batan geer. R
... R dnemi sonunda sermaye tekrar retim geleri biimini alir ve
bunlar devresini yenilemesinin nkoullaridir. Bir sermaye tarafindan
izilen ve bireysel bir hareket degil de devresel bir sre amalayan
devreye, onun devri denir. Bu devrin sresini, retim zamani ve dolaim
zamaninin toplami belirler. Bu toplam zaman, sermayenin devir zama-
nini, oluturur. Tm sermaye-degerin bir devre, dnemi ile bir sonraki
zaman araligini, sermayenin yaam srecindeki devreselligi ya da bir
baka deyile, bir ve ayni sermaye-degerin yenilenme, yinelenme, ken-
disini geniletme ya da retim sreci zamanini ler.
Bazi sermayelerin devir zamanini hizlandiran ya da kisaltan tek
tek servenlerinden ayri olarak bu zaman, farkli yatirim alanlarinda bir-
birinden farklidir.
Tipki ignnn, emek-gcnn ilevini lmede dogal birim ol-
T40
Kurl Murks
Kupilul ll
masi gibi, yil da, ileyen sermayenin devirlerinin llmesinde dogal
birimdir. Bu birimin dogal temeli, kapitalist retimin anayurdu olan ilim-
li iklim blgesindeki en nemli rnlerin, yillik rnler olmasidir.
Eger devir zamaninin l birimi olarak yili Z ile, belli bir sermay-
enin devir zamanini : ile ve devir sayisini n ile gsterirsek, n = Z : : olur.
rnegin, devir zamani : ay ise n, 12: 8'e, yani 4'e eittir; sermaye her
yil drt kez devredilmektedir. Eger z = 18 ay ise n = 12 : 18 = 2/8, ya da
sermaye bir yilda devrinin ancak te-ikisini tamamliyor demektir. Eger
devir zamani bir ka yil ise, bu, bir yilin katlari ile hesaplanir.
Kapitalist baki aisindan sermayesinin devir zamani, sermayesi-
ni, arti-deger yaratmak ve ilk biimi ierisinde geri almak zere yatir-
masi gerekli zamandir.
Devrin, retim ve kendini geniletme sreleri zerindeki etkisini
daha yakindan incelemeden nce, sermayeye dolaim srecinden ekle-
nen ve devrinin biimini etkileyen yeni iki biimi incelememiz gereki-
yor. [sayfa 167|
T4T
Kurl Murks
Kupilul ll
SEKZNC BLM
SABT SERMAYE VE DNER SERMAYE
I. BIM AYRILIKLARI
Yaratilmasina katkida bulundugu rnler ynnden, degimeyen-
sermayenin bir kisminin, retim srecine girdigi belirli kullanim-biimini
korudugunu daha nce grm bulunuyoruz. (Buch I, Kap. IV.) Byle-
ce, durmadan yinelenen emek-srecinde ayni ilevleri uzun ya da kisa
sreler iin yerine getirmektedir. Bu rnegin sinai binalara, makinelere
vb., kisacasi emek aletleri adi altinda topladigimiz her eye uygulanir.
Degimeyen-sermayenin bu kismi, rne, kendi-degiim degeri ile bir-
likte kullanim-degerinden kaybettigi oranda deger katar. Bu de deger
tainmasi ya da retim aralarindan yaratilmalarina yardim ettikleri r-
ne bu biimdeki deger geii, ortalamalarin hesaplanmasiyla saptanir.
retim aralarinin, retim srecine girdikleri andan, tamamen harcan-
diklari, tkenip gittikleri, ayni trden bir yenisiyle degiilmek ya da yeni-
den retilmek zorunda bulunduklari ana kadarki ilevinin ortalama
sresiyle llr.
Demek oluyor ki, bu, demeyen-sermayenin bu kisminin, [sayfa 168|
T42
Kurl Murks
Kupilul ll
tam anlamiyla emek aletlerinin bir zelligidir:
Sermayenin bir kismi, degimeyen sermaye, yani retim aralari
biiminde yatirilmitir ve bu retim aralari, bu srece girdikleri bagim-
siz kullanim-biimlerini koruduklari sre boyunca, emek srecinin et-
menleri olarak ilev yaparlar. Son biimini alan rn ve bu nedenle de,
rne dntkleri lde bu rnn yaraticilari, retim srecinden i-
karlar ve bir meta olarak retim alanindan dolaim alanina geerler.
Ama emek aletleri, retim alanina bir kez girdiler mi, bu alani bir daha
terketmezler. levleri onlari orada tutar. Yatirilan sermaye-degerin bir
kismi, sreteki emek aletlerinin ilevlerince belirlenen bu biim ieris-
inde sabit hale gelirler. Bu ilevin yerine getirilmesinde ve bylece emek
aletlerinin yipranip ainmasiyla, bunlarin degerinin bir kismi rne geti-
gi halde digeri emek, aletlerinde ve dolayisiyla retim srecinde sabit
kalir. Bu biimde sabit kalan deger, emek aleti eskiyene, degeri uzun ya
da kisa bir srede srekli yinelenen bir dizi emek-srecinden ikan
rnler kitlesine dagilarak yipranana kadar durmadan azalir. Ama, bun-
lar emek aletleri olarak etkinliklerini srdrdkleri ve ayni trden yenile-
riyle degitirilmeleri gerekmedigi srece, belli miktarda bir degimeyen
sermaye-deger bunlarda sabit kalirken, balangita onlarda sabit bulu-
nan degerin diger kismi rne aktarilir ve bu yzden meta-ikmalin bir
kismi olarak dolaima devam eder. Bir ara ne kadar uzun mrl olur,
ne kadar yava eskirse, degimeyen-sermaye degeri o kadar uzun za-
man bu kullanim-biimi ierisinde sabit kalir. Ama dayanikliligi ne olur-
sa olsun, degerini aktarma orani daima tm ilev yapma zamani ile ters
orantilidir. Eger eit degerde iki makineden biri be, digeri on yilda
eskiyorsa, bunlardan ilki ayni srede, ikincisinin iki kati deger aktarir.
Sermaye-degerin emek aletinde sabit bulunan bu kismi digerleri
gibi dolaimda bulunur. Btn sermaye-degerlerin srekli dolaimda
bulundugunu ve bu anlamda btn sermayelerin dner sermaye ol-
dugunu genel olarak grmtk. Ama sermayenin imdi incelemekte
oldugumuz kisminin dolaimi ayri bir zellik tair. Her eyden nce bu
kisim, kullanim-biimi ierisinde dolamaz, dolaan ey, yalnizca onun
degeridir ve bu, derece derece, meta olarak dolaan rne gemesi
oraninda para para yer alir. lev yaptigi btn sre boyunca degerinin
[sayfa 16D| bir kismi daima, retilmesine yardimci oldugu metalardan bagim-
siz olarak kendisinde sabit kalir. Degimeyen-sermayenin bu kismina
sabit sermaye biimini veren zellik ite budur. retim srecine yatirilmi
sermayenin diger btn maddi kisimlari, bunun kariti olarak, dner ya
da akici sermayeyi oluturur.
Bazi retim aralari maddi olarak rne girmezler. Buharli bir
makinenin tkettigi kmr gibi, emek aletlerinin ilevlerini yerine getirir-
ken tkettikleri ya da aydinlatmak iin kullanilan gaz, vb. gibi yalnizca
ileme yardimci malzemeler byledirler. rnlerin degerinin bir kismini
oluturan, yalnizca bunlarin degerleridir. rn, kendi dolaimi ierisinde
T43
Kurl Murks
Kupilul ll
bu retim aralarinin degerini dolatirir. Onlarin sahip olduklari bu zel-
likleri, sabit sermaye ile ortaktir. Ama girdikleri her emek-srecinde
btnyle tketilirler ve bunun iin de yerlerinin her yeni emek-srecin-
de ayni trden yeni retim aralarinca tmyle doldurulmasi gerekir.
Bunlar ilevlerini yerine getirirken kendi bagimsiz kullanim-biimlerini
korumazlar. Bu yzden de bunlar, ilevlerini yerine getirirken, sermaye-
degerin hi bir kismi, ne eski kullanim-biimleri iinde ne de maddi
biimleri iinde sabittir. Yardimci malzemenin bu kisminin maddi ola-
rak rne gemeyip, rnn degerine ancak kendi degerlerine gre, bu
degerin bir kismi olarak girmeleri ve bunun getirdigi eyler, yani bu
maddelerin ilevlerinin kesenkes retim alaniyla sinirli olmasi durumu,
Ramsay gibi iktisatilari, bunlari sabit sermaye olarak siniflandirma ya-
nilgisina (Ramsay ayni zamanda sabit sermayeyi degimeyen-sermaye
ile de karitirmitir) drmtr.*
rne maddi olarak giren retim aralarinin bu kismi, yani
hammaddeler vb., bylece kismen, sonradan onun bireysel kullanim
nesneleri olarak bireysel tketime girmesini saglayan biimlere brnr-
ler. Asil anlamiyla emek aletleri denilen sabit sermayenin bu maddi
aralari, ancak retken olarak tketilirler, bireysel tketime giremezler,
nk yaratilmasina yardim ettikleri rne ya da kullanim-degerine gir-
meyip, tamamen eskiyene kadar kendi bagimsiz biimlerini korurlar.
Taima aralari bu kuralin bir istisnasidir. retken ilevlerini yerine getir-
dikleri sirada yarattiklari yararli etki, yani retim alaninda [sayfa 17O| kaldi-
klari sirada, yer degitirme, ayni anda, rnegin, yolcunun bireysel
tketimine geer. Yolcu bunlarin kullanimi iin, diger tketim mallarinin
kullanimi iin yaptigi gibi demede bulunur. rnegin kimya sanayiinde
hammaddelerin ve yardimci maddelerin karitigini grdk.** Ayni ey,
emek aletleri ile yardimci ve hammaddeler iin de dogrudur. Tarimda
da, gene topragin iyilemesi iin eklenen maddeler kismen yetitirilen
bitkilere geer ve rnn olumasina yardim eder. te yandan, bunlarin
etkisi, uzun bir dneme, diyelim drt ya da be yila dagitilmi olur.
Bunlarin bir kismi bu nedenle maddeten rne geer ve bylece deger-
ini rne aktarir, oysa diger bir kismi eski kullanim-biimi ierisinde
sabit kalir ve degerini korur. retim araci olmaya devam eder ve bunun
iin de sabit sermaye biimini korur. Bir i hayvani olarak kz, sabit
sermayedir. Eger kesilip yenirse, artik ne emek aleti, ne de sabit serma-
ye olarak ilev yapar.
retim aralarina yatirilan sermaye-degerin bir kisminin, sabit ser-
maye niteligine sahip bulunmasini belirleyen ey, salt bu degerin kendi-
ne zg dolaim biimidir. Bu belirli dolaim biimi, emek aletlerinin
* Karl Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e|| (Vierter Band des lc/|c|s), 8 Teil, Berlin 1D62, s,
828-25. -EJ.
** lc/|c|. Birinci Cilt, s. 1D7-1D8. -EJ.
T44
Kurl Murks
Kupilul ll
degerini rne aktardiklari ya da retim sreci sirasinda deger yaraticisi
olarak hareket ettikleri belirli biimden dogar. Bu biim gene, emek
aletlerinin emek-srecinde ilev yapma belirli biiminden dogar.
Bir emek-srecinden rn olarak ikan bir kullanim-degerinin bir
digerine retim araci olarak girdigini biliyoruz.* Bir rn sabit sermaye
yapan ey, ancak onun bir retim srecinde emek aleti olarak ilev
yapmasidir. Ama retim srecinden meydana geldigi anda, henz, o,
hi bir ekilde sabit sermaye degildir. rnegin, makine fabrikatrnn
bir rn ya da metai olarak bir makine, onun meta-sermayesine dahil-
dir. Onu satin alan kapitalistin elinde retken biimde kullanilana kadar
sabit sermaye halini almaz.
Diger koular eit olmak kaydiyla, sabitlik derecesi, emek aleti-
nin dayanikliligi ile artar. Emek aletlerinde sabit bulunan sermaye-deger
ile, bu degerin yinelenen emek-sreleri ierisinde rne aktardigi kis-
mi arasindaki byklk farkini belirleyen ey, ite bu dayanikliliktir. Bu
deger ne derece agir aktarilirsa emek-srecinin her yinelenmesinde
emek-aracinin verdigi [sayfa 171| degerin hizi ne denli yava olursa sabit
sermaye o kadar byk ve retim srecinde kullanilan sermaye ile bura-
da tketilen sermaye arasindaki fark o kadar fazla olur. u fark yok olur
olmaz, emek-araci yararlilik srecini tamamlami, kullanim-degeri ile
birlikte degerini de yitirmi olur. Bundan byle artik bir deger taiyicisi
degildir. Bir i araci, degimeyen sermaye btn teki maddi taiyicilari
gibi, rne, ancak kullanim-degeri ile birlikte kendi degerinden de kay-
betmesi lsnde deger kattigi iin, bu kullanim-degerini ne kadar
yava kaybederse, o kadar uzun zaman retim srecinde kalacagi
degimeyen sermaye-degerin kendisinde sabit kalacagi, dnemin de o
denli uzun olacagi aiktir.
Yardimci maddeler, hammaddeler, son biimini almami mallar,
vb. gibi tam anlamiyla bir emek aleti olmayan bir retim araci, eger
aktarilan deger ve dolayisiyla degerinin dolaim biimi bakimindan emek
aleti gibi hareket ediyorsa, bu da gene sabit sermayenin maddi bir
taiyicisi, bir varlik biimidir. Yukarda sz edilen, topragin iyiletirilmesi
konusunda, durum byledir; topraga katilan bu kimyasal maddelerin
etkisi birka retim dnemine ya da yila dagilir. Burada degerin bir
kismi, kendi bagimsiz biimi ya da sabit sermaye biimi ierisinde, r-
nn yanisira varolmaya devam ettigi halde, diger kismi rne gemitir
ve bunun iin de onunla birlikte dolaimda bulunmaktadir. Bu durum-
da, rne giren yalniz sabit sermayenin degerinin bir kismi degil, ayni
zamanda, degerin bu kisminin iinde varoldugu kullanim-degeri, tzdr
de.
Bu temel yanilgidan yani, "sabit" ve "dner sermaye" kategori-
lerini, "degimeyen" ve "degien-sermaye" kategorileri ile karitirmadan
* Ayni yapit, 1D7. -EJ.
T45
Kurl Murks
Kupilul ll
ayri olarak, iktisatilarin imdiye kadar kavramlarin taniminda dtkleri
kariiklik her eyden nce u noktalara dayanir:
Kii, emek aletlerine zg bazi maddi zellikleri, dogrudan dog-
ruya sabit sermayenin zellikleri haline getirmektedir, rnegin, diyelim
bir evin fiziksel hareketsizligi. Ne var ki, bu gibi durumlarda, gene ayni
biimde sabit sermaye olan diger emek aletlerinin bunun tam kariti
zellige sahip bulundugunu tanitlamak daima kolaydir; rnegin, diyelim
bir geminin fiziksel hareketliligi.
Ya da, degerin dolaimindan ileri gelen ekonomik biimin kesin-
ligi nesnel bir zellikle karitirilmaktadir; kendiliklerinden [sayfa 172| hibir
biimde sermaye olmayip, daha ok, yalnizca belli toplumsal koullar
altinda sermaye haline gelen nesneler, sanki /enJ/|//|e|/nJen ve taidiklari
nitelik geregi, belli bir biim iinde, ya sabit ya da dner sermaye haline
gelebilirlermi gibi. Her emek-sreci ierisinde, retim aralarinin bu
srecin yer aldigi toplumsal koul ne olursa olsun, emek aletlerine ve
emek konularina blndgn grdk (Buch I, Kap V). Ama bunlarin
her ikisi de, ancak kapitalist retim tarzi altinda, bundan nceki kisimda
gsterildigi gibi "retken sermaye" haline geldiklerinde, sermaye olur-
lar. Temeli emek-srecinin niteliginde bulunan, emek aletleri ile emek
konusu arasindaki ayrim bylece yeni bir biim ierisinde yansiyor: sa-
bit sermaye ile dner sermaye arasindaki ayrim. Bir emek aleti ilevini
yerine getiren bir ey, ancak o zaman, sabit sermaye halini aliyor. Eger
maddi zellikleri nedeniyle emek aletligi ilevi diinda baka ilevleri de
yerine getirebilirse, bu grdg belirli ileve bagli olarak sabit sermaye
olabilir ya da olamaz. Sigirlar i hayvani olarak sabit sermayelerdir; ama
kesim hayvani olarak, sonunda dolaima bir rn olarak katilan hammad-
deler; yani sabit degil, dner sermayedirler.
BR retim aracinin, birbiriyle ilikili, srekli ve bu nedenle de bir
retim dnemi yani bir rnn son halini almasi iin gerekli tm re-
tim zamani-, oluturan yinelenen emek-sreleri ierisinde salt uzunca
bir sre yer aliyor olmasi, tipki sabit sermayenin yaptigi gibi, kapitalisti,
yatirimlarini uzun ya da kisa vadeli yapmaya zorlar, ama bu, onun ser-
mayesini sabit sermaye yapmaz. rnegin, tohum, sabit sermaye degil,
yalnizca retim srecinde aagi yukari bir yil kalan hammaddedir. Btn
sermayeler, retken sermaye olarak ilev yaptiklari srece retim sre-
cinde kalirlar ve bu nedenle, maddi biimleri, ilevleri ve degerlerinin
dolaim biimleri ne olursa olsun, retken sermayenin btn geleri
iin de durum budur. Bu yer ali sresinin uzun ya da kisa oluu bu,
szkonusu retim srecinin trne ya da amalanan yararli etkiye bagli
bir sorundur sabit ve dner sermaye arasindaki ayrimi etkilemez.
2O
[sayfa
178|
2O
Neyin sabit, neyin dner sermaye oldugunu saptamanin glg nedeniyle Herr Lorenz
Stein bu ayrimin yalnizca konunun incelenmesinin kolaylatirilmasi amaciyla yapildigini saniyor.
T4
Kurl Murks
Kupilul ll
Emegin genel koullarini ieren emek aletlerinin bir kismi, emek
aleti olarak retim srecine girer girmez ya sinirlandirilir, yani rnegin
makineler gibi retken ilevi iin hazirlanir, ya da topragin iyiletirilmesi,
fabrika binalari, yksek firinlar, kanallar, demiryollari vb. gibi daha
balangita, tainamaz, sinirli biimleri ierisinde retilmi bulunurlar.
Emek aletinin ierisinde ilev yapacagi retim srecine devamli bagliligi
burada ayni zamanda onun fiziksel varlik biimi yzndendir de. te
yandan, bir emek aleti fiziksel olarak srekli yer degitirebilir, oradan
oraya gidebilir ve gene de srekli olarak retim srecinde kalabilir; r-
negin, bir lokomotif, bir gemi, i hayvanlari, vb. gibi. Bir durumda hare-
ketsizlik ona sabit sermaye niteligini kazandirmadigi gibi, diger durumda
hareketlilik onu bu nitelikten yoksun birakmaz. Ama bazi emek aletleri-
nin bir yerde sinirlandirilmasi, siki sikiya bir yere baglanmasi olgusu,
sabit sermayenin bu kismina, uluslarin ekonomisinde zel bir rol ykler.
Bunlar lke diina gnderilemez, dnya pazarinda metalar olarak dola-
amazlar. Bu sabit sermaye zerindeki sahiplik hakki degiebilir, alinip
satilabilirler ve bu lde de zihinsel olarak dolaabilirler. Bu mlkiyet
hakki, szgelii hisse senetleri biiminde, di pazarlarda bile dolaabilir.
Ama bu tr sabit sermayeye sahip olan kiilerdeki bir degime, ulusal
servetin hareketsiz ve maddi bakimdan sabit kisminin, hareketli kismiy-
la ilikisini degitirmez.
21
SABT sermayenin bu kendine zg dolaimi, kendine zg bir
devirle sonucunu verir. Degerin, ainip yipranmayla maddi biimini kay-
beden kismi, rnn degerinin bir kismi olarak dolair. rn, kendi
dolaimi araciligi ile kendisini metalardan paraya evirir; dolayisiyla ayni
ey, rnn dolaima soktugu emek aletinin deger-kismina da uygula-
nir ve bu deger, bu emek aletinin, retim srecinde deger taiyiciligindan
kaybetmesi oraninda, dolaim srecinden para biiminde ikar. Degeri
bylece ifte bir varlik kazanir. Bir kismi retim srecine ait bulunan
kullanim-biimine ya da madde biimine bagli kalir. Diger kismi, kendi-
sini bu biimden para biimine brnerek siyirir. Kendi maddi biimi
ierisinde varolan emek aletinin degerinin bu kismi, ilevini yerine getir-
irken srekli azaldigi halde, paraya [sayfa 174| dnen kisim srekli artar
ve bu, alet ensonu tkenene ve tm degeri gvdesinden ayrilarak para-
ya evrilene kadar srer. Burada, retken sermayenin bu gesinin dev-
rindeki zellik aika ortaya ikar. Degerinin paraya dnmesi, bu degeri
taiyan metain para haline gelmesine ayak uydurur. Ama bu para-biim-
den tekrar bir kullanim-biime evrilmesi, metalarin diger retim gele-
rine evrilmelerinden ayri olarak yer alir ve daha ok kendi yeniden-
retim dnemi, yani emek aletinin eskidigi ve ayni trden bir yenisiyle
degitirilmesi gerektigi sreyle belirlenir. Eger 1O.OOO sterlin degerinde
21
Elyazmasi IV'n sonu, II'nin balangici. -F.E.
T47
Kurl Murks
Kupilul ll
bir makine, diyelim on yillik bir dnem dayanirsa, o zaman, bu makine
iin balangita yatirilan degerin devir sresi on yil olur. Bu sre sona
erene kadar yenilenmesi gerekmez ve bu maddi biimi ierisinde ilev
yapmaya devam eder. Bu arada degeri, srekli retilmelerine yardimci
oldugu metalarin degerinin bir kismi olarak para para dolair ve by-
lece yava yava paraya dnr; bu durum, ensonu on yilin sonunda
btnyle para biimine brnene ve paradan tekrar makineye evrile-
ne, bir baka deyile devrini tamamlayana kadar devam eder. Bu yeni-
den-retim zamani gelene kadar, degeri, balangi olmak zere bir para
yedek fonu biiminde yava yava birikir.
retken sermayenin geri kalan geleri, kismen, yardimci ve
hammadde olarak varolan degimeyen-sermaye gelerini, kismen de
emek-gcne yatirilan degien-sermaye gelerini ierir. Emek sreci ile
arti-deger retim srecinin tahlili (Buch I, Kap. V), bu farkli gelerin,
rnlerin yaraticilari ve deger1erin yaraticilari olarak tamamen farkli ha-
reket ettiklerini gstermiti. Degimeyen-sermayenin, yardimci ve
hammaddeleri kapsayan kisminin degeri tipki emek aletlerini kapsay-
an kismi gibi rnn degerinde yalnizca aktarilmi deger olarak tekrar
ortaya iktigi halde, emek-gc, emek-sreci araciligi ile rne kendi
degerinin bir edegerini ekler, bir baka deyile degerini fiilen yeniden
retir. Ayrica, yardimci maddelerin bir kismi yakit, aydinlatici gaz, vb.
rne maddeten girmeksizin emek srecinde tketildigi halde, diger
bir kismi rne maddeten girer ve onun maddi tzn oluturur. Ama
btn bu farkliliklar, dolaim ve dolayisiyla devir biimi ynnden nem-
sizdir. Yardimci maddeler ve hammaddeler, rnn yaratilmasinda [sayfa
175| btnyle tketildikleri iin deger1erini tmyle rne aktarirlar. By-
lece bu deger, rn tarafindan kendi btnlg ierisinde dolaima
sokulur ve kendisini paraya, sonra da paradan tekrar metain retim
gelerine dntrr. Devri, sabit, sermayeninki gibi kesintiye ugramayip,
biimlerinin btn devrelerinden kesintiye ugramaksizin geer, yle ki
retken sermayenin bu geleri srekli olarak aynen yenilenir.
retken sermayenin emek-gcne yatirilmi bulunan degien kis-
mina gelince, emek-gcnn belirli bir sre iin satin alindigi unutulm-
amalidir. Kapitalist, emek-gcn satinalip da retim srecinde
somutlatirdigi anda, bu emek-gc, sermayesinin bir kismini, degien
kismini oluturur. Emek-gc gnde belli bir sre faaliyette bulunarak
rne tm gn boyunca yalniz kendi degerini eklemekte kalmaz, ayrica
bunun zerinde bir de arti-deger katar. Biz, imdilik bu arti-degeri ele al-
mayacagiz. Emek-gc satin alindiktan ve ilevini diyelim bir hafta iin
yerine getirdikten sonra, satin alinmasi, aliilagelen zaman araliklari ie-
risinde srekli yenilenmelidir. Emek-gcnn, ilevini yerine getirdigi
srece rne ekledigi ve rnn dolaimi sonucu paraya dntrlen
degerinin edegeri, srekli olarak paradan emek-gcne evrilmek, yani
srekli olarak kendi biim devrelerinin tmnden gemek zorundadir;
T48
Kurl Murks
Kupilul ll
yani srekli retim devresinin kesintiye ugramamasi iin bu degerin
devredilmesi gerekir.
Demek oluyor ki, retken sermayenin degerinin emek-gcne
yatirilmi bulunan kismi, tmyle rne aktarilir (biz, burada, arti-deger
sorununu daima konu-dii tutuyoruz) ve onunla birlikte, dolaim alanina
ait iki bakalaimdan geer ve bu srekli yenilenme nedeniyle daima
retim sreci ierisinde kalir. Bylece deger yaratilmasi szkonusu ol-
dugu srece, emek-gc ile degimeyen sermayenin sc|/| sermayeyi
o|0|0|mcycn paralari arasindaki iliki, bunun tersi durumda, ne denli
farkli olursa olsun, sabit sermayenin tersine onun degerinin bu tr devri-
ni emek-gc onlarla birlikte paylair. retken sermayenin bu paralari
degerinin emek-gcne ve sabit sermayeyi oluturmayan retim arala-
rina yatirilmi kisimlari onlarin ortak devir niteliklerinden tr sabit,
sermayenin karisina Jne| ya da c/|c| sermaye olarak ikarlar.
Kapitalistin, emek-gcn kullanmak iin emekiye dedigi pa-
ranin, emekiye geim aralarinin genel edegeri biiminden [sayfa 176| ne
fazla ve ne de eksik oldugunu daha nce de gsterdik.* Bu bakimdan
degien-sermaye, z olarak, geim aralarini kapsar. Ama bizim devri
ele aldigimiz bu durumda, bu, bir biim sorunudur. Kapitalist, emeki-
nin geim aralarini degil, emek-gcn satin alir. Ve sermayesinin
degien kismini oluturan emekinin geim aralari degil, faaliyet halin-
deki emek-gcdr. Kapitalistin emek srecinde retken olarak tket-
tigi ey, emekinin geim aralari degil, emek-gcnn kendisidir.
Emek-gc kariliginda aldigi parayi geim aralarina dntren
emekinin kendisidir ve bunu, geim aralarini tekrar emek-gcne
dntrmek, yaamini srdrmek iin yapar; tipki kapitalistin, szgeli-
mi, para kariliginda sattigi metalarin arti-degerinin bir kismini kendisi
iin tketim maddelerine dntrmesi ve bunu, metalarini satin alan-
larin kariliginda kendisine geim aralari vermesini art komadan yap-
masi gibi. Eger emekiye cretinin bir kismi geim aralari olarak, ayni
olarak dense bile, bu, imdi ancak bir ikinci ticari ilem olur. Emek-
gcn, o, belli bir fiyata, ve bu fiyatin bir kisminin da geim aralari ola-
rak eline geecegi dncesiyle satar. Bu, yalnizca deme biimini de-
gitirir, fiilen sattigi eyin kendi emek-gc oldugu olgusunu degil. Bu,
emeki ile kapitalist arasinda degil, meta alicisi olarak emeki ile meta
saticisi olarak kapitalist arasinda geen ikinci bir ilemdir; oysa ilk ilemde
emeki bir meta (kendi emek-gcnn) saticisi, kapitalist ise bu metain
alicisidir. Bu, tipki bir kapitalistin metaini, diyelim bir makineyi bir demir
imalatisina satarak, onun yerine baka bir meta, diyelim demir almasi
gibidir. te bu nedenle, sabit sermayenin karisinda kesinlikle dner
sermaye niteligine brnen, emekinin geim aralari degildir. Onun
emek-gc de degildir. Bu, daha ok, retken sermayenin emek-gc-
* lc/|c|, Birinci Cilt, Altinci Blm, s. 182-1D2. -EJ.
T4
Kurl Murks
Kupilul ll
ne yatirilan ve devir biimi nedeniyle, degimeyen-sermayenin bazi ki-
simlariyla ortak ve bazi kisimlariyla da karit den bu niteligi kazanan
deger kismidir.
Dner sermayenin degeri emek-gc ve retim aralari olarak
ancak rnn retim srecinde bulundugu sre iin, sabit sermayenin
hacminin belirledigi retim legine uygun olarak yatirilir. Bu deger
btnyle rne girer ve bu nedenle satiiyla dolaim alanindan tmy-
le geri dner ve yeniden yatirilabilir. Sermayenin dner kisminin iinde
varoldugu emek-gc [sayfa 177| ile retim araci, son biimini almi r-
nn yaratilmasi ve satii iin gerekli lde dolaimdan ekilmitir, ama
bunlar, yeniden satin alinmak, para biiminden tekrar retim gelerine
evrilmek suretiyle srekli olarak yerlerine konulmali ve yenilenmelidir.
Bunlar, pazardan, her seferinde, sabit sermaye gelerinden daha kk
miktarlarda ekilir, ama bunlarin pazardan tekrar ekilmelerinin daha
sik olmasi ve bunlara yatirilan sermayenin daha kisa araliklarla yenilen-
meleri gerekir. Bu srekli yenileme, onlarin tm degerlerini dolatiran
rnn srekli dnmyle saglanir. Ve son olarak, yalniz degerleri
ynnden degil, maddi biimleri bakimindan da tm bakalaim evre-
sinden de geerler. Bunlar durmadan metalardan tekrar ayni metalarin
retim gelerine dnrler.
Kendi degeriyle birlikte emek-gc daima rne arti-degeri, kar-
iligi denmeyen emegin somutlami biimini katar. Bu, son biimini
almi rn tarafindan srekli dolatirilir ve tipki degerinin teki geleri
gibi paraya evrilir. Ne var ki, biz, burada, esas olarak, sermaye-degerin
devriyle ilgilendigimiz ve ayni zamanda meydana gelen arti-degerin de-
vrini dikkate almadigimiz iin, imdilik bu konuyu bir yana birakiyoruz.
Yukardaki aiklamalardan u sonular ikarilabilir:
1. Sabit ve dner sermayenin biimlerindeki kesinlik, salt retim
srecinde ilev yapan sermaye-degerin, yani 0|e|/en se|mcyen/n farkli
devirlerinden ileri gelir. Devirdeki bu farklilik kendi payina, retken ser-
mayenin eitli kisimlarinin degerlerini rne farkli biimde aktarmala-
rindan dogar; bu, rn degerin yaratilmasinda bu kisimlarin oynadiklari
farkli rollerden ileri gelmedigi gibi, kendini geniletme srecindeki, ken-
dilerine zg tutumlarindan da tr gelmez. Son olarak, degerin rne
aktarilmasindaki farklilik ve bu nedenle, bu degerin rn tarafindan
dolatirilma ve rnn bakalaimlari yoluyla ilk maddi biimi ierisin-
de yenilenme biimindeki farklilik-, bir kismi tek bir rnn yaratilmasi
sirasinda tamamen tketilen, diger kismi ise yalnizca azar azar kullani-
lan retken sermayenin ierisinde varoldugu maddi biimlerindeki farkli-
ligindan ileri gelir. Bu duruma gre, sabit ve dner sermaye olarak bl-
nebilecek sermaye, ancak retken sermayedir. Ne var ki, bu antitez, sa-
nayi sermayesinin diger iki varlik biimine, yani meta-sermaye ile para-
sermayeye uygulanmadigi gibi, bu iki biimin retken [sayfa 178| sermaye-
ye antitezi olarak da bulunmazlar. Bu, cncc/ 0|e|/en se|mcye //n |e
T50
Kurl Murks
Kupilul ll
on0n c|cn|nJc bulunur. Para-sermaye ile meta-sermaye ne kadar ser-
maye olarak i grrlerse grsnler, dolaimlari ne kadar kesintisiz olur-
sa olsun, retken sermayenin dolaan kisimlarina dnene kadar, sabit
sermayeden farkli olarak, dner sermaye haline gelemezler. Ne var ki,
bu iki sermaye biimi dolaim alaninda bulunduklari iin, ekonomi poli-
tik, grecegimiz gibi, Adam Smith'ten beri, bunlari retken sermayenin
dolaan kismi ile bir araya koyma ve bunlari dner sermaye kategorisi
ierisine yerletirme yanilgisina dmtr. Bunlar, gerekten de ret-
ken sermayenin tersine, dolaim sermayesidir, ama sabit sermayenin
tersine dner sermaye degildirler.
2. Sermayenin sabit kisminin devri ve dolayisiyla ayrica bunun
iin gerekli devir zamani, sermayenin dolaan kisimlarinin birka devri-
ni kapsar. Sabit sermayenin bir devir yaptigi srede, dner sermaye
birka devir yapar. retken sermayenin degerini oluturan kisimlardan
birisi, kesin sabit sermaye biimini, ancak iinde bulundugu retim ara-
ci, rnn yapimi ve meta olarak retim srecinden ikmasi iin gerekli
srede tamamen yipranmadigi durumda kazanabilir. Degerinin bir kis-
mi, hl korunan eski kullanim-biiminde kalmak zorunda oldugu hal-
de, diger kismi, son halini almi rnle birlikte dolaima girer ve bu
dolaim, tersine, sermayeyi oluturan akici kisimlarin tm degerini de
ayni zamanda dolatirir.
8. retken sermayenin deger-kismi, sabit sermayeye yatirilan ki-
sim, sabit sermayeyi ieren retim aralarinin btn kullanim sresi iin
bir defada hepsi yatirilir. Dolayisiyla bu degerin tm dolaima kapitalist
tarafindan bir seferde sokulmu olur. Buna karilik dolaimdan, sabit
sermayenin rnlere para para ekledigi degerin kisimlarinin gerekle-
mesiyle ancak para para ve yava yava tekrar ekilir. te yandan,
retken sermayenin bir kisminin kendilerinde sabit hale geldigi retim
aralarinin kendisi, ilev yaptiklari btn dnem iin retim srecinde
somutlami olarak bir seferde dolaimdan ekilir. Ama, bu dnem
iin, ayni trden yenileriyle yerlerinin doldurulmasini ve yeniden-retimi
gerektirmezler. Bunlar, kendilerini yenileme gelerini dolaimdan ek-
meksizin, dolaima sokulan metalarin yaratilmasina, uzun ya da kisa bir
dnem iin katkida bulunmaya devam ederler. Bylece, bunlar, bu d-
nem sresince [sayfa 17D| kapitalistten, yatiriminda bir yenileme yapmasini
gerektirmezler. Son olarak, sabit sermayeye yatirilan sermaye-deger, bu
sermaye-degerin ierisinde varoldugu retim aralarinin ilev yaptiklari
dnem sirasinda, kendi biimlerinin devresinden maddeten degil, an-
cak degerleri bakimindan bu dolaimdan geer ve bunu da para para
ve yava yava yapar. Bir baka deyile, degerinin bir kismi, para bii-
minden kendi asil maddi biimine tekrar evrilmeksizin, srekli dolair
ve metalarin degerinin bir kismi olarak paraya evrilir. Paranin, retim
aralarinin maddi biimine bu tekrar dnmesi, retim aralarinin ta-
mamen tketildigi, kendi ilev yapma dneminin sonuna dek yeralmaz.
T5T
Kurl Murks
Kupilul ll
4. Dner sermayenin geleri, retim srecine eger sre kesin-
tiye ugramayacak olursa sabit sermayenin geleri kadar devamli biim-
de baglidir. Ne var ki, dner sermayenin bu biimde bagli bulunan geleri
srekli olarak aynen yenilendikleri halde (retim aralari ayni trden
yeni rnlerle, emek-gc srekli yenilenen satinalmalarla yenilendikle-
ri halde), sabit sermayenin geleri ne kendileri yenilenir, ne de bunlar
varolduklari srece satinalinmalarinin yenilenmeleri gerekir. retim sre-
cinde ham ve yardimci maddeler her zaman bulunur, ama son biimini
almi rnn yaratilmasinda eski gelerin tketilmesinden sonra, her
zaman ayni trden yeni rnler bulunur. Emek-gc de ayni ekilde her
zaman retim srecinde vardir, ama bu, ancak, sik sik kiilerin degime-
sini de ieren devamli yeni satin almalar sayesinde olur. Ama dner
sermayenin yinelenen devirleri sirasinda, yinelenen ayni retim srele-
rinde ayni zde binalar, makineler vb. ilev yapmayi srdrrler.
II. SABT SERMAYENN KISIMLARI, YERNE KONMASI.
ONARIMI VE BRKM
Herhangi bir sermaye yatiriminda, sabit sermayenin ayri ayri ge-
lerinin farkli yaam sresi ve bu nedenle de farkli devir zamanlari vardir.
rnegin demiryollarinda raylarin, vagonlarin, toprak tesviyesinin, istasyon-
larin, kprlerin, tnellerin, lokomotiflerin, yk vagonlarinin farkli ilev
dnemleri ve yeniden-retim zamanlari vardir, bu yzden de bunlara
yatirilan sermayenin devir zamanlari da farklidir. Uzun yillar, binalar, pe-
ronlar, su tanklari, kprler, tneller, yarmalar, bentler, kisacasi, ngiliz
demiryolculugunda "sanat yapilari" denilen eyler herhangi bir [sayfa 18O|
yenilenmeyi gerektirmezler. En fazla eskiyen eyler, raylar ile lokomotif
ve vagonlardir.
Balangita modern demiryollarinin yapiminda, en sekin m-
hendislerce benimsenen egemen gre gre, bir demiryolu bir yzyil
dayanacak ve raylarin ainma ve yipranmasi o denli pek az olacakti ki,
bu, btn parasal ve diger pratik amalar bakimindan hesaba katilma-
yabilirdi; iyi bir demiryolunun yaam sresi 1OO-15O yil diye kabul edili-
yordu. Ama ok gemeden, bir rayin hi kukusuz lokomotiflerin hizina,
vagonlarin agirligi ile sayisina, raylarin apina ve diger birok ilgili koula
bagli bulunan yaaminin ortalama 2O yili gemedigi ortaya ikmitir.
Hatta bazi istasyonlar ile byk trafik merkezlerinde, raylar her yil ain-
maktadir. 1867 dolaylarinda, demir raylara gre iki katina malolan ama
en az iki misli mre sahip elik raylarin kullanilmasina balandi. Ahap
vagonlarin mr 12-15 yildi. Vagonlarla lokomotiflere gelince, yk vagon-
larinin yolcu vagonlarindan daha abuk eskidigi saptandi. 1867'de bir
lokomotifin mr yaklaik 1O-12 yil olarak tahmin ediliyordu.
Ainma ve yipranma, her eyden nce kullanimin bir sonucudur.
Kural olarak "raylarin ainmasi, vagonlarin sayisi ile orantilidir". (R. C., n
T52
Kurl Murks
Kupilul ll
17645.)
22
Hizdaki artila birlikte bir demiryolundaki ainma ve yipranma,
hizin karesinden daha byk bir oranda artar; yani eger motorun hizini
iki katina ikartacak olursaniz, yolun ainma ve yipranma maliyetini drt
katindan daha fazlasina ikartmi olursunuz. (R. C. n 17O46.)
Ainma ve yipranmaya, bir de ayrica doga glerinin etkisi yo-
laar. Szgelimi yolcu vagonlari yalniz fiili yipranmadan degil, kf ve
pastan da eskir. "Yolun bakim maliyetleri, zerinden geen trafigin
aindirma ve eskitmesinden daha ok, havayla temas eden, kerestenin,
demirin, tuglanin ve betonun niteligine baglidir. Bir aylik iddetli kt
hava, demiryoluna bir yillik trafikten daha fazla zarar verir." (R. P. Willi-
ams, "On the Maintanence of Permanent Way", 1867 sonbaharinda n-
aat Mhendisleri Enstitsnde okunan bildiri.*) [sayfa 181|
Son olarak, modern sanayiin her yerinde oldugu gibi, burada da,
manevi deger kaybi da bir rol oynar. Genellikle, eskiden 4O.OOO sterline
malolan ayni sayida vagon ve lokomotif, aradan on yil getikten sonra,
8O.OOO sterline satin alinabilir. Kullanim-degerlerinde herhangi bir dme
olmadigi halde, vagon ve lokomotiflerde deger kaybi, pazar-fiyatinin yz-
de 25'i olarak saptanmalidir. (Lardner, Rc/|0cy Economy.)
"Tnel-kprler imdiki biimleriyle yenilenmeyecektir." (nk
bu gibi kprler iin imdi daha iyi biimler vardir.) "Siradan onarimlar,
kisim kisim sklme ve yenileme pratik degildir." (W. P. Adams, RocJs
cnJ Rc/|s, London 1862.) Emek aletleri, sanayiin ilerlemesiyle her za-
man geni lde degiiklige ugrarlar. Bu nedenle, ilk biimleriyle degil,
bu degiiklige ugrami biimleriyle yenilenir.
Bir yandan, belli bir maddi biim ierisinde yatirilmi ve bu bii-
miyle belli bir ortalama mre sahip bulunan sabit sermaye kitlesi, yeni
makinelerin vb. ancak yava yava kullanima sokulmasinin bir nedenini
oluturur ve bu yzden gelimi emek aletlerinin hizla genel kullanima
sokulmasini engeller. te yandan da, rekabet, eski emek aletlerinin,
zellikle kesin degiiklikler oldugu zaman, dogal mrlerini daha tamam-
lamadan, yenileriyle degitirilmelerini zorunlu kilar. Fabrika ara ve ge-
relerinin olduka geni toplumsal boyutlarda bu gibi vaktinden nce
yenilenmelerini esas olarak afetler ya da bunalimlar zorlar.
Ainma ve yipranma (manevi deger kaybi hari) sz ile, sabit
sermayenin kullanilmak suretiyle, kullanim-degerindeki ortalama kaybi
oraninda yava yava rne aktardigi deger kismi kastedilmektedir.
Bu ainma ve yipranma, kismen yle bir biimde olmaktadir ki,
sabit sermaye belli bir ortalama dayanikliliga sahip olmaktadir. Sabit
22
R C. iaretli alintilar, Demiryollari Kraliyet Komisyonundandir. Komisyon yeleri nnde
alinmi Delil Tutanaklari, 1867 yilinda, Londra'da, hem Avam Kamarasina ve hem de Lordlar
Kamarasina sunulmutur. Sorular ile yanitlar numaralanmi ve bu numaralar burada
gsterilmitir.
* R. P. Williams'in bildirisi, Voney Vc|/e| Re|/e0'nun 2 Aralik 1867 tarihli sayisinda
yayinlanmitir. -EJ.
T53
Kurl Murks
Kupilul ll
sermaye, btn bu dnem iin, bir defada yatirilmaktadir. Bu dnemin
sona ermesinden sonra; o, tmyle yenilenmelidir. Canli emek aletleri
(/ns||0men|), diyelim at szkonusu oldugu zaman, bunlarin yeniden re-
timini doganin kendisi zamanlar. Bunlarin emek aleti olarak ortalama
mrleri doga yasalarinca belirlenir. Bu sre dolar dolmaz bunlarin yer-
lerine yenilerinin konmasi gerekir. At, para para yenilenemez; diger
bir atla yenilenmelidir.
Sabit sermayenin diger gelerinin, devresel ya da kismi [sayfa 182|
yenilenme olanagi vardir. Bu durumda, devresel ya da kismi yenilenme
ile, iin yava yava geniletilmesini birbirinden ayirmak gerekir.
Sabit sermaye, kismen, ayni sre dayanmayip, eitli araliklarla
para para yenilenen homojen paralardan oluur. Bu, rnegin, de-
miryolunun teki kisimlarindan daha sik degitirilmesi gerekli olan
istasyonlardaki raylar iin geerlidir. Bu, gene, Lardner'e gre, Belika
demiryollarinda, 184O'larda* yilda yzde 8 oraninda degitirilmeleri ge-
reken yolcu vagonlari iin de geerlidir; yle ki, 12 yilda btn vagon-
lar yenilenmiti. Demek ki, burada, yle bir durumla kari kariyayiz:
sabit sermayenin belli bir tr iin diyelim on yillik bir sre iin belli bir
miktar yatiriliyor. Bu harcama bir defada yapiliyor. Ama bu sabit ser-
mayenin belirli bir kismi, degeri rnn degerine girmi ve paraya
evrilmi kisim, her yil ayni olarak yenilendigi halde, geri kalan kismi, ilk
maddi biimi ierisinde varolmaya devam ediyor. Bu sermayeyi, sabit
sermaye olarak, dner sermayeden ayiran ey, bu bir defada yatirilma
durumu ile, maddi ekli ierisinde ancak kismen yeniden retilme du-
rumudur.
Sabit sermayenin diger paralari, eit olmayan zaman srelerin-
de eskiyen ve eskidike yenilenmeleri gereken heterojen kisimlardan
oluur. Bu, zellikle makineler iin geerlidir. Bir sabit sermayenin farkli
kisimlarinin farkli dayanikliliklari ile ilgili olarak syledigimiz bu szler,
bu durumda, bu sabit sermayenin bir parasi olarak ortaya ikan her-
hangi bir makinenin farkli kisimlarinin dayanikliligi iin geerlidir.
Kismi yenilenme sirasinda, iin yava yava genilemesi konusun-
da unlari syleyebiliriz: Grdgmz gibi, sabit, sermaye retim sre-
cindeki ilevlerini ayni olarak yerine getirmeye devam ettigi halde,
degerinin ortalama ainma ve yipranmasiyla orantili bir kismi, rnle
birlikte dolami, paraya dnm ve ayni olarak yeniden-retimini
bekleyen sermayenin yenilenmesi iin ayrilan yedek para fonunda bir
ge oluturmutur. Sabit sermayenin bu paraya evrilen deger kismi,
iin geniletilmesi iin ya da makineler zerinde bunlarin yeterligini arti-
racak gelimeler yapmak zere kullanilabilir. Bylece, yeniden-retim
uzun ya da kisa zaman srelerinde yeralir ve bu, toplum aisindan, [sayfa
188| geniletilmi lekli bir yeniden-retimdir eger retim alani geni-
* Almanca ve Fransizca baskilarda "185O'lerde". -.
T54
Kurl Murks
Kupilul ll
letilmi ise yaygin (ex|ens/|e); eger retim aralari daha etkin hale geti-
rilmi ise yogunlatirilmi (/n|ens/|e) bir yeniden-retimdir. Geniletilmi
lekli bu yeniden-retici, birikimin arti-degerin sermayeye dntrl-
mesinin sonucu olmayip, sabit sermayenin gvdesinden kendisini para
biiminde koparip ayiran degerin, tekrar yeni ek sermayeye ya da hi
degilse ayni trden daha etkin sabit sermayeye evrilmesinden ileri ge-
lir. Kukusuz bu, kismen, iin kendine zg niteligine, bu trden yava
yava yapilan eklemeleri yapabilme lsne ve oranina, dolayisiyla bu
biimde yeniden yatirilmak zere toplanmasi gerekli yedek fonlarin mik-
tarina ve bunun iin gerekli zamana da baglidir. Mevcut makinelerin
ayrintilari zerinde, ne lde daha fazla iyiletirmeler yapilabilecegi,
dogal olarak, bu iyiletirmelerin niteligi ile makinenin kendi yapisina
baglidir. Demiryollarinin yapiminda, daha balangita bu noktanin ne
kadar iyi dnldgn Adams yle anlatmaktadir: "Tm yapi, ari
kovanina egemen olan u ilkeye dayanmalidir: sinirsiz genileme kapa-
sitesi. Herhangi bir sabit ve kesinlemi simetrik bir yapidan, genileme
halinde ilerde yikilmasina gereksinme duyulacagi iin kainmak gere-
kir." (s. 128.)
Bu, geni lde mevcut mekana baglidir. Bazi binalarda ek kat-
lar yapilabilir; digerlerinde ise yatay genileme ve dolayisiyla daha fazla
arazi gereklidir. Kapitalist retimde, bir yanda geni lde malzeme
savurganligi, te yandan ise, iin yava yava genilemesi ierisinde (kis-
men emek-gcne zararli) ve hi de pratik olmayan bu tr yatay genile-
meler vardir, nk hi bir ey toplumsal bir plana gre yapilmadigi gibi,
her ey bireysel kapitalistin i grdg sinirsiz farkliliktaki koullara, arala-
ra vb. baglidir. Bu, retici glerin byk lde ziyan edilmesi sonucu-
nu verir.
Bu yedek para fonunun (yani tekrar paraya evrilmi bulunan
sabit sermayenin bu kisminin) blk prk yatirimi, en kolay, tarimda
yapilir. Belli byklkte bir retim alani, burada, sermayenin yava yava
emilmesine ok byk olanak saglar. Ayin ey hayvan yetitirilmesinde
oldugu gibi, dogal yeniden-retimin bulundugu yerler iin de geerlidir.
Sabit sermaye zel bakim maliyetlerini gerektirir. Bu bakimin bir
kismini emek-srecinin kendisi saglar; sabit sermaye, [sayfa 184| emek-
srecinde kullanilmadigi takdirde zarar grr (Buch I, Kap, VI, s. 1D6 ve
Kap. XIII, s. 428, kullanilmadiklari sirada makinelerin yipranmasi ve
ainmasi konusu). ngiliz yasalari, bu nedenle, kiralanmi topraklar eger
usulnce ve adetlere gre ekilmiyor ise, bunu aika savurganlik say-
maktadir. (W. A. Holdsworth, Barrister at Law, 7|e lc0 o/ lcnJ|o|J
cnJ 7encn|, London 1857, s. D6.) Emek-srecindeki kullanimdan ileri
gelen bu bakim, canli emegin znde bulunan bir doga vergisidir. ste-
lik, emegin bu koruyucu gc iki ynl bir nitelige sahiptir. Bir yandan
emek malzemelerinin degerini rne aktarmak suretiyle bunu korumu
olur, te yandan da emek aletlerinin degerini, bu degeri rne aktar-
T55
Kurl Murks
Kupilul ll
maksizin, bunlarin kullanim-degerini retim srecindeki faaliyeti ara-
ciligi ile korumu olur.
Bununla birlikte, sabit sermaye, gene de, iyi durumda kalabilmek
iin mutlak bir emek harcamasini da gerektirir. Makinelerin zaman za-
man temizlenmesi gerekir. Bu, yapilmadigi takdirde, makinelerin yarar-
siz hale gelecekleri ve retim srecinden kopartilamayacak bazi gelerin
zararli etkilerini yoketmek iin harcanan bir ek emek sorunudur; dolayi-
siyla, makineleri aliir durumda tutma sorunudur. Belirtmeye gerek
yok ki, sabit bir sermayenin normal dayanikliligi, ilevlerini normal ola-
rak yerine getirebilecegi sre boyunca gerekli btn koullarin saglandi-
gi varsayimina gre hesaplanmaktadir; tipki bir insanin ortalama mrnn
8O yil oldugunu sylerken, daima yikandigini varsaydigimiz gibi. Burada
szkonusu olan, makinenin ierdigi emegin yerine konmasi degil, kulla-
nilmasinin zorunlu kildigi devamli ek emektir. Bu, makinenin harcadigi
emek sorunu degil, makineye harcanan emek, iinde retim gesi de-
gil hammaddenin bulundugu emek sorunudur. Bu emek iin harcanan
sermaye, rnn varligini borlu oldugu asil emek-srecine girmedigi
halde, dner sermaye olarak siniflandirilmalidir. Bu emegin, retimde
srekli harcanmasi gerektigi iin degerinin de rnn degeri tarafindan
srekli yerine konmasi gerekir. Buna yatirilan sermaye, dner sermaye-
nin retken olmayan maliyetleri kapsayan kismina girer ve yaratilan
degerlere, yillik bir ortalama hesaba gre dagitilmasi gerekir. Gerek
anlamiyla sanayide bu temizleme iinin, dinlenme zamanlarinda iiler
tarafindan bedavadan ve bedava oluu nedeniyle ogu kez retim si-
rasinda da yapildigini, ve [sayfa 185| kazalarin pek ogunun bu kaynaga
baglanabilecegini grdk.* Bu emek, rnn fiyatinda hesaba katilmiyor.
Byle oldugu srece tketici bunu bedavadan almi oluyor. te yandan
kapitalist de, bylece, makinelerinin bakim maliyetleri iin bir ey
dememi oluyor. Bunu emeki /n e|sonc** demi oluyor ve bu,
sermayenin kendisini korumasinin sirlarindan biri oluyor, ki bu, aslinda,
emekiyi makineler zerinde yasal bir hak sahibi yapiyor ve buna da-
yanarak burjuva yasalari aisindan bile makinenin ortak sahibi oluyor.
Bununla birlikte, makinelerin temizlik iin retim srecinden ikartil-
masinin gerektigi ve bu yzden de bu temizleme iinin rnegin lokomo-
tiflerde oldugu gibi aralarda yapilamadigi eitli retim kollarinda, bu
bakim ii cari giderler olarak sayilmakta ve bu nedenle de dner ser-
mayenin bir gesi olmaktadir. rnegin bir yk treninin lokomotifi, bir
gn bakim yerine alinmaksizin 8 gnden fazla alimamalidir. ... Kazan
eger sogumadan yikanmaya kalkiilirsa, bu ok zararli olabilir. (R. C., n
17828.)
Fiili onarim ya da para degitirme ileri, ilk yatirilan sermayede
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 488. not 1O8. -EJ.
** ahsen. -.
T5
Kurl Murks
Kupilul ll
bulunmayan ve bu yzden de sabit sermayenin degerinin yava yava
yerine konmasiyla hi degilse her zaman yerine konamayan ve
karilanamayan sermaye ve emek harcamasi gerektirir. rnegin, eger
sabit sermayenin degeri 1O.OOO sterlin ve toplam mr de 1O yil ise, bu
1O yilin sonunda btnyle paraya evrilen 1O.OOO sterlin yalniz ilk yati-
rilan sermayenin degerini yerine koyacak, ama bu arada onarimlar iin
eklenen sermayeyi ya da emegi yerine koymayacaktir. Bu, bir tek sefer-
de degil, ancak gereksinme grldg zaman yatirilan degerin ek bir
kismidir ve bunun yatirilmasinin eitli zamanlarda oluu, iin dogasi
geregi raslansaldir. Her sabit sermaye, emek aletleri ve emek-gc iin
bu gibi sonradan yapilan, paralara blnm ek sermaye yatirimlarini
gerektirir.
Makinelerin vb. ayri kisimlarinin baina gelebilecek hasar dogal
olarak raslansal olup, bu yzden gerektirecekleri onarim da gene raslan-
saldir. Bununla birlikte, azok sabit nitelikte olan ve sabit sermayenin
mrnun eitli dnemlerine raslayan iki tr onarimi genel onarimlar-
dan ayirmak gerekir. Bunlar, ocukluk dnemi hastaliklari ile ok daha
fazla sayida olan orta-ya [sayfa 186| sonrasi dneminin hastaliklaridir. Sz-
gelimi bir makine ok mkemmel bir biimde sipari edilmi olabilir,
ama fiilen kullanilmasi bazi aksakliklar ortaya ikartir ve bunlarin daha
sonra harcanan emekle giderilmeleri gerekir. te yandan bir makine
ortaya noktasini ne kadar geerse, normal ainip yipranmasi o kadar
fazla artmi olur, ierdigi malzeme o denli eskimi ve ie yaramaz hale
gelmi olur, ve ortalama mrnn geri kalan kisminda onu aliir du-
rumda tutmak iin gerekli onarimlar da o denli fazla ve nemli olur.
Zamanindan nce lmeyi nlemek iin, gen ve gl bir insana kiyas-
la, daha fazla tibbi harcama yapan yali bir adamin durumu da aynidir.
Bylece, raslansal niteligine karin, onarim ii, sabit sermayenin mr-
nn eitli dnemlerine eit olmayan biimde dagilmitir.
Yukardaki aiklamalardan ve makineler zerindeki onarim iinin
genellikle raslansal niteliginden u sonular ikar:
Onarimlar iin fiilen emek-gc ve emek aletleri harcanmasi, bu
onarimlari gerektiren durumlar gibi, bir bakima, raslansaldir; gerekli olan
onarimlarin miktari, sabit sermayenin mrnn farkli dnemlerine eit
olmayan biimde dagitilmitir. Diger bakimlardan sabit sermayenin or-
talama mr hesaplanirken, kismen temizleme ile (eklentilerin de temiz-
ligi dahil), kismen de gerektigi zamanlarda yapilan onarimlarla, srekli
olarak iyi aliir durumda tutulacagi kabul edilmitir. Sabit sermayenin
ainip yipranmasi yoluyla deger aktarimi, ortalama mr zerinden he-
saplanmakla bitlikte, bu ortalama mrn kendisi, bakim iin gerekli ek
sermayenin srekli yatirilmasi varsayimina dayanir.
Ne var ki, bu fazladan yapilan emek ve sermaye harcamasiyla
eklenen degerin, ortaya iktigi anda, ilgili metalarin fiyatina giremeyece-
gi de aiktir. rnegin bir iplik fabrikatr, ipligini, o hafta, salt, arki kiril-
T57
Kurl Murks
Kupilul ll
di ya da kayii koptu diye geen haftadan daha pahali satamaz. Tek bir
fabrikada byle bir kaza oldu diye, ipligin genel maliyetleri hi bir ekilde
degimemitir. Btn deger belirlemelerinde oldugu gibi, burada da
belirleyici ortalamalardir. Belli bir ikolunda yatirilmi bulunan sabit ser-
mayenin ortalama mr sirasinda gerekli bakim ve onarim ilerinin or-
talama hacmi ile, bu gibi kazalarin ortalamasini deneyim gsterir. Bu
ortalama harcama, ortalama mre dagitilir ve buna tekabl eden kesir-
siz paralar biiminde rnn fiyatina eklenir; bylece, rnn satilmasi
yoluyla yerine konmu olur. [sayfa 187|
Bu biimde yerine konulan ek sermaye, harcani biimi dzensiz
olmakla birlikte dner sermayeye aittir. Makinelerdeki her tr arizanin
hemen giderilmesi byk nem taidigi iin, nispeten byk her fabri-
ka, normal fabrika gcne ek olarak, mhendis, marangoz, mekaniki,
ilingir vb. gibi zel personel de istihdam eder. Bunlarin cretleri, degien
sermayenin bir kismi olup, emeklerinin degeri rne dagitilir. te yan-
dan, retim aralari iin yapilan harcamalar, yukarda, sz edilen or-
talama temeli zerinden hesaplanir; ki buna gre bu harcamalar, fiilen
dzenli olmayan dnemlerde yatirildiklari ve bu yzden de rne ya da
sabit sermayeye dzensiz dnemlerde girdikleri halde, rnn degeri-
nin daima bir kismini olutururlar. Tam anlamiyla onarimlara harcanan
bu sermaye, birok bakimdan kendine zg bir sermayedir; ne dner
ve ne de sabit sermaye olarak siniflandirilabilirse de, cari giderler arasin-
da sayildigi iin dner sermayeye sokulmasi daha dogru olur.
Defter tutma biimi, elbette ki, deftere geirilen fiili durumu hi-
bir ekilde degitirmez. Ne var ki, birok ikolunun, genellikle aliilageldigi
gibi onarim maliyetlerini sabit sermayenin fiili ainma ve yipranmasiyla
birlikte u ekilde hesapladiklarini da dikkate almak nemlidir: Yatirilmi
olan sabit sermaye 1O.OOO sterlin, dayanikliligi da 15 yil olsun. Bu du-
rumda yillik ainma ve yipranma 666
2
/
8
sterlindir. Ama deger kaybi an-
cak on yillik bir dayaniklilik zerinden hesaplanir; bir baka deyile,
sabit sermayenin ainma ve yipranmasi kariligi, retilen metalarin fiyat-
larina, yilda 666
2
/
8
sterlin yerine, 1.OOO sterlin eklenir. Bylece, 888
1
/
8
sterlin onarim, vb. iin yedek olarak ayrilmi olur. (1O ve 15 rakamlari
salt bir rnek olmak zere seilmitir.) Sabit sermaye 15 yil dayanabilsin
diye, bu miktar, onarimlar iin ortalama olarak harcanir. Byle bir hesa-
plama, dogal olarak, onarimlar iin harcanan sabit sermaye ile ek ser-
mayenin farkli kategorilere ait olmasini engellemez. Bu hesaplama
biimine dayanilarak, rnegin, buharli gemilerin bakim ve yenilenmele-
ri, iin asgari maliyet tahmininin yilda yzde 15 oldugu kabul edilmi ve
bu nedenle de yeniden-retim zamani 6
2
/
8
yil olmutur. 186O'larda ngi-
liz hkmeti, Peninsular and Oriental irketine, 6 yillik yeniden-retim
zamanina tekabl eden, yillik yzde 16 oraninda tazminat vermitir. De-
miryollarinda bir lokomotifin ortalama mr 1O yildir ama, onarimlar
hesaba katildiginda deger kaybi yzde [sayfa 188| 12 olarak alinmaktadir,
T58
Kurl Murks
Kupilul ll
bu da lokomotifin dayanikliligini 8 yila indirmektedir. Yolcu ve yk vagon-
larinda ise yapilan tahmin yzde D, ya da 11
1
/
D
yillik bir dayanikliliktir.
Sahipleri iin sabit sermayeyi temsil eden ve bu nitelikleriyle kira-
ya verilen ev ve diger nesnelerin kiralanmasinda, yasakoyucu, zamanin,
dogal koullarin ve normal eskimenin sonucu olan normal deger kaybi
ile, evin normal mr ve normal kullanimi sirasindaki bakimi iin za-
man zaman gerekli grlen onarimlar arasinda her yerde bir ayrim
yapmitir. Kural olarak bunlardan ilkini mal sahibi, ikincisini kiraci karilar.
Onarimlar, ayrica, siradan ve esasli onarimlar diye ayrilir. Bu esasli ona-
rimlar, sabit sermayenin, maddi biimi ierisinde kismen yenilenmesi-
dir ve kira szlemesinde tersi aika, belirtilmedigi takdirde, ayni bi-
imde mal sahibinin omuzlarina yklenir. rnegin ngiliz yasasini ala-
lim: "te yandan, kiraci, her yil, bunlar 'esasli' onarimlari gerektirmedigi
srece, kiralanan ey ve eklentilerini, havadan ve yagitan korumanin
genel olarak 'siradan' onarimlar baligi altina girebilecek onarimlari yap-
manin diinda, baka bir ykmllk taimaz. Kiralanan ey ve eklenti-
lerin 'siradan' onarimlara konu olan kisimlari bakimindan bile, kiralandigi
andaki yai, genel durumu dikkate alinmalidir; nk kiraci, eski ve
ainmi malzemeleri yenileriyle degitirmek zorunda olmadigi gibi, za-
man ve olagan ainip yipranmadan ileri gelen kainilmaz deger kaybini
da telafi etmek zorunda degildir." (Holdsworth, 7|e lc0 o/ lcnJ|o|J
cnJ 7encn|, s. DO ve D1.)
Ainma ve yipranmanin yerine konulmasi ile bakim ve onarim
iinden bsbtn farkli bulunan bir de s/o||c vardir ve bu, olaganst
doga olaylarinin, yanginin, selin, vb. yolatigi yikimlarla ilgilidir. Bunun,
arti-degerden karilanmasi gereklidir ve bundan yapilan bir indirimdir.
Ya da btnyle toplum aisindan ele alindiginda, srekli bir airi-re-
tim, yani mevcut servetin yalnizca yerine konmasi ve yeniden retilmesi
iin zorunlu olandan daha byk lekte ve nfus artiindan tamamen
ayri bir retim yapilmasi gerekir; bylece, kazalar ile doga glerinin
yolatigi olaganst yikimlarin karilanmasi iin gerekli retim aralari
elaltinda bulundurulmu olacaktir.
Aslinda yerine konulmak zere gereksinme duyulan sermayenin
ancak ok kk bir kismi yedek para fonunu ierir. En byk kismi,
kismen fiili genileme olan ve kismen de, sabit [sayfa 18D| sermayeyi re-
ten sanayi dallarindaki normal retim hacmine ait bulunan, bizzat re-
tim leginin genilemesini ierir. rnegin bir makine fabrikasi, ilerini,
mterilerine ait fabrikalarin her yil genileyebilecegi ve bunlardan bir
kisminin daima, tm ya da kismi yeniden-retim gereksinmesi iinde
olacagi hesabina gre ayarlamak zorundadir.
Toplumsal ortalamaya gre, ainma ve yipranmanin oldugu ka-
dar onarim maliyetlerinin de belirlenmesinde, eit koullar altinda ve
ayni sanayi dalindaki eit byklkte sermaye yatirimlarinda bile, zorun-
lu olarak byk eitsizlikler grlr. Uygulamada bir makine vb., bir
T5
Kurl Murks
Kupilul ll
kapitalistin elinde ortalama sreden fazla dayandigi halde, bir digerinde
bu kadar uzun sre dayanmaz. Birinde onarim maliyetleri ortalamanin
zerinde, digerinde ise, altindadir, vb.. Ama ainma ve yipranma ile
onarim maliyetlerinden ileri gelen ve metalarin fiyatlarina eklenen mik-
tar aynidir ve ortalama ile belirlenir. Bu nedenle birisi bu ek fiyattan,
gerekte eklediginden daha fazlasini elde ettigi halde, digeri daha azini
almi olur. Ayni ikolunda, emek-gcn ayni derecede smren eitli
kapitalistlerin farkli kazanlarindan ileri gelen bu durum, btn tekiler
gibi, arti-degerin gerek niteliginin anlailmasindaki glkleri artirma
egilimi tair.
Gerek anlamiyla onarim ve yerine konma ile bakim ve yenile-
me maliyetleri arasindaki sinir izgisi olduka esnektir. rnegin, demir-
yolculugunda, bazi harcamalarin onarimlar iin mi, yoksa yerine kon-
malar iin mi yapildigi, bunlarin cari harcamalardan mi, yoksa asil ser-
maye hissesinden mi karilanacagi yolundaki bitip tkenmez tartimalarin
kkeni ite buradan gelir. Onarim harcamalarini gelir hesabi yerine ser-
maye hesabina aktararak, temettleri yapay olarak iirmek, demiryolu
ynetim kurulunun pek iyi bildigi bir yntemdir. Bununla birlikte, de-
neyim, bu konuda en nemli ipularini saglamitir. Lardner'e gre, r-
negin, bir demiryolunun ilk yillarinda gerekli olan ek emek, "onc||m ola-
rak belirtilmemeli, demiryolu yapiminin esasli bir kismi olarak kabul
edilmeli ve mali hesaplarda, gelire degil, sermayeye zimmet eklinde
gsterilmeli, ainma ve yipranmadan ya da trafigin ileyiinden ileri ge-
len hakli harcamalar olarak degil, yolun yapimindaki ilk ve kainilmaz
eksikliklerden dogan harcamalar diye dnlmelidir". (Lardner, |oc.
c/|., s. 4O.) "En saglam yntem, bu miktar, fiilen harcansin ya da harcan-
masin, [sayfa 1DO| yillik gelirden, bu gelirin elde edilmesi iin zorunlu olarak
ortaya ikan deger kaybinin dlmesidir." (Captain Fitzmaurice, "Com-
mittee of Inquiry on caledonian Railway", Voney Vc|/e| Re|/e0'da
1867'de yayinlanmitir.)
Sabit sermayenin, yerine konma ve bakim olarak ayrilmasi, hi
degilse buhar gcyle yapilmayan tarimda fiilen olanaksiz ve gereksiz-
dir. Kirchhof'a gre (lcnJ|0c| Je| |cnJ0/||sc|c/||/c|en 8e||/e|s|e||e,
Dresden 1852, s. 187), "fazla olmamakta birlikte ara ve gere (tarimsal
ve diger gereler ve her trden iftlik aletleri) ikmalinin tam oldugu
durumlarda, bunlarin yillik ainma ve yipranmasi ile bakiminin, farkli
koullara gre, genel bir ortalama olarak ilk stokun yzde 15 ila 25'i
zerinden hesaplanmasi adet haline gelmitir".
Demiryollarinda vagon ve lokomotiflerin onarilmasi ile yenilen-
mesini birbirinden ayirmak olanaksizdir. "Elimizdeki stoku sayi ile tu-
tuyoruz. Ka tane lokomotifimiz varsa bu sayiyi koruyoruz. Bir tanesi
mr dolar da aliamaz hale gelir ve bir yenisini yapmak gerekirse,
bunu, gelirden karilayarak elbetteki elden geldigince eskisinin malze-
mesinden yararlanarak yapiyoruz ... eskisinden epey eyler kaliyor; te-
T0
Kurl Murks
Kupilul ll
kerlekler, dingiller, kazanlar, ve aslinda eski lokomotifin byk bir kismi
kalmi oluyor." (T. Gooch, Chairman of Great Western, Railway Co., R.
C. on Railways s. 858, n 17827-1782D.) "... Onarim, yenileme demektir;
ben yerine konma szn kabul etmiyorum...; bir demiryolu irketi bir
kez bir tait ya da lokomotif aldimi, bunu onarmak zorundadir ve byle-
ce onun devamli alimasini saglami olur." (n 17784.) "... Lokomotif-
leri bu 8 peni ile sonsuza dek korumu oluruz. Biz lokomotiflerimizi
yeniden yapariz. Bir lokomotifin tamamini satin almaya kalkisaniz, ge-
reginden fazla para harcami olursunuz ... el altinda daima bir ift teker-
lek ya da dingil ya da lokomotifin bir kismi bulunur ve bylece bu,
neredeyse yepyeni bir lokomotifin yapim giderlerini azaltmi olur." (n
177DO.) "u anda her hafta yeni bir lokomotif, ya da hemen hemen yeni
sayilabilecek bir lokomotif ikartiyorum; kazani, silindiri ya da gvdesi
yeni bir lokomotif." (n 17828. Archibald Sturrock, Locomotive Superin-
tendent of Great Northern Railway, R.C., 1867.)
Yolcu vagonlari iin de ayni ey: "Zamanla btn lokomotifler ve
vagonlar srekli onariliyor. Bir seferinde yeni tekerlekler, bir baka sefe-
rinde yeni bir gvde takiliyor. En fazla [sayfa 1D1| ainmayla yzyze bulu-
nan eitli hareketli kisimlar yava yava degitiriliyor; lokomotifler ile
vagonlar ardarda bu gibi onarimlardan gee gee, ogunda, ilk malze-
meden en ufak bir ey kalmiyor. ... Bu durumda bile, yolcu vagonlari ile
lokomotiflerin eski malzemesi u ya da bu lde diger vagonlara ya da
lokomotiflere takiliyor ve bunlar hi bir zaman tmyle sefer dii kal-
miyor. Tainabilir sermaye bu nedenle, srekli yeniden-retim durumu
ierisinde diye kabul edilebilir; ileriki bir dnemde yolun btnyle yeni-
den denmesini gerektiren durum, burada, vagon ve lokomotiflerde
her yil yava yava yapilmi olmaktadir. Bunlarin varligi uzun sreli olmak-
ta ve,srekli genleme halinde bulunmaktadirlar. (Laraner, o. c/|., s.
115-16.)
Lardner'in burada demiryolu ile ilikili olarak anlattigi bu sre,
tek bir fabrikaya uygun dmez, ama tek bir sanayi dalinin tm ve
hatta toplumsal lekte ele alindiginda toplam retim ierisindeki ona-
rimlarla iie gemi sabit sermayenin srekli ve kismi yeniden-retimi-
ne bir rnek olarak pekala gsterilebilir.
Becerikli ynetim kurullarinin, temett ikarmak amaciyla ona-
rim ve yerine koyma terimlerinden yararlanmakta gsterebilecekleri c-
retin bir kaniti ite udur. R. P. Williams'in okudugu yukarda sz edilen
bildiriye gre, eitli ngiliz demiryolu irketleri, daimi yol ve binalarin
onarim ve bakimi iin (yilda ngiliz mili baina), birka yilin ortalamasi
olarak gelir hesabindan u miktarlari dmlerdir:
London & North Western . . . . . . . . . . . . 87O S
Midland . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 225 S
London & South Western . . . . . . . . . . . 257 S
TT
Kurl Murks
Kupilul ll
Great Northem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8OO S
Lancashire & Yorkshire . . . . . . . . . . . . . 877 S
South Eastern . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 268 S
Brighton . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 266 S
Bu farklar, ancak pek kk lde, fiili harcamalardaki farklar-
dan ileri gelmitir; hemen hepsi, gider kalemlerinin, sermaye ya da gelir
hesabina zimmet gsterilmesini gerektiren farkli hesap yntemlerinden
ileri gelmektedir. Williams, uzun uzun, iyi bir temett iin gerekli olmasi
nedeniyle daha az gider ve bu gideri karilayabilecek daha byk bir
gelir olmasi nedeniyle de daha yksek gider gsterildigini anlatmakta-
dir.
Bazi durumlarda ainma ve yipranma ve bu nedenle de [sayfa 1D2|
bunlarin yerine konmasi o derece kktr ki, onarim giderleri diinda
herhangi bir gider gsterilemez. Lardner'in demiryolculuktaki sanat ya-
pilarina ilikin olarak aagidaki szleri genellikle, doklar, kanallar, demir
ve ta kprler vb. gibi btn dayanikli yapilar iin geerlidir. "Daha
saglam yapilar zerinde zamanin yava yava yaptigi etkiler nedeniyle
ortaya ikan ainma ve yipranma, kisa dnemlerde bakildigi zaman
neredeyse hi grnmeyen ama diyelim yz yil gibi uzun bir zaman
gemesi halinde, hatta en saglam yapilarin bile bazilarinin ya da tm-
nn yeniden yapilmasini zorunlu kilabilir. Bu degiiklikler, evrendeki
byk cisimlerin hareketlerinde yeralan, devresel ve asirlik eitsizliklere
uygun bir biimde benzetilebilir. Zamanin, kprler, tneller, kemerli
kprler, vb. gibi demiryollarindaki daha byk sanat yapilari zerindeki
etkisi, bize, asirlik olarak adlandirilan ainma ve yipranma rnekleri sag-
lar. Kisa araliklarla yapilan tm onarim ya da yeniden yapimla giderilen
daha hizli ve gzle, grlr bozulmalar ise, devresel eitsizliklerin benze-
ridir. Yillik onarimlar, daha saglam ve dayanikli yapilarda ilerinde za-
man zaman ortaya ikan olagan hasarlari kapsar; ama bu onarimlar
diinda, zaman, bu yapilar zerinde bile etkisini gsterir ve ne denli
uzak olursa olsun yle bir dnem gelir ki, yeni batan yapimlarini zorun-
lu kilan bir duruma debilirler. Mali ve ekonomik ynden byle bir
dnem, belki de, bunun, bugnk hesaplara katilmasini gerektirmeye-
cek kadar uzaktir ve bu yzden de burada bu konuya yalnizca degin-
mek yeterlidir." (Lardner, |oc. c/|., s. 88,8D.)
Bu szler, asirlik dayanikliliktaki btn benzer yapilar iin de geer-
lidir ve bu yzden de, yatirilan sermayenin ainma ve yipranma ile oran-
tili biimde yava yava yerine konmasina gerek yoktur, yalnizca yillik
ortalama bakim ve onarim giderlerinin, rnn fiyatlarina aktarilmasi
yeterlidir.
Grdgmz gibi, sabit sermayenin ainma ve yipranmasinin ye-
rine konmasi iin geri dnen paranin byk bir kismi her yil ya da hatta
daha kisa araliklarla kendi maddi biimine tekrar evrilmekle birlikte,
T2
Kurl Murks
Kupilul ll
gene de tek tek her kapitalist, sabit sermayesinin ancak aradan birka
yil getikten sonra btnyle yerine konulan kisminin yeniden-retimi
iin bir itfa fonuna gerek duyar. Sabit sermayeyi oluturan kisimlardan
epeycesi, kendilerine zg nitelikleri nedeniyle, bunlarin yava yava
yeniden [sayfa 1D8| retilmelerine olanak yoktur. Ayrica, yeniden-retimin,
kisa araliklarla yeni stokun, deger kaybina ugrami, eski stoka eklenme-
si biiminde para para yapilmasi halinde, bile, sanayi dalinin kendine
zg niteligine bagli olarak, daha nce u ya da bu miktarda bir paranin
birikmi bulunmasi, bu yerine koymanin gerekletirilebilmesi iin ge-
reklidir. Bu ama iin yalnizca herhangi miktarda bir para yeterli degil-
dir; belirli bir miktar gereklidir.
Eger biz, bu sorunu, daha sonra ele alacagimiz kredi sistemini*
hi hesaba katmaksizin, paranin basit dolaimi varsayimina dayanarak
incelersek, bu hareketin mekanizmasi yledir: Toplumdaki mevcut pa-
ranin bir kismi yigilmi olarak srekli atil kalirken, diger kisminin dolaim
araci ya da dogrudan dogruya dolaan paranin ivedi yedek fonu ilevlerini
yerine getirmesi durumunda, toplam para kitlesinin yigilma ve dolaim
aracina blnme oraninin srekli degitigi gsterilmiti (Buch I, Kap III,
8a). imdi ele aldigimiz durumda, nispeten byk kapitalistlerin elinde
olduka byk miktarlarda yigilmi olarak birikmi olmasi gereken para,
sabit sermaye satinalinmasi iin bir anda dolaima sokulmaktadir. Son-
ra, bu, toplumda tekrar dolaim araci ve yigilma olarak blnr. Sabit
sermayenin degerinin ainmasi ve yipranmasi oraninda, kendi iki nok-
tasina geri akmasina aracilik eden itfa fonu yoluyla, dolaimdaki para-
nin bir kismi, sabit sermayenin satin alinmasi zerine yigili-parasi dolaim
aracina dnp kendisinden ikmi bulunan ayni kapitalistin elinde,
uzun ya da kisa bir dnem iin tekrar bir yigilma oluturur. Bu, toplum-
da bulunan ve sirasiyla nce dolaim araci ilevini yapan, sonra da bir
yigilma olarak dolaimdaki para kitlesinden tekrar ayrilan yigilmanin s-
rekli degien bir dagilimidir. Modern sanayi ve kapitalist retimin ge-
limesiyle zorunlu olarak paralel giden kredi sistemindeki gelime ile bu
para artik yigilmi olarak degil, sermaye olarak hizmet eder; ne varki, bu
hizmeti sahibine degil, emrine girdigi diger kapitalistlere yapar. [sayfa 1D4|
* Kapitalist kredi sistemi, lc/|c|'in nc cildinin drdnc ve beinci kisimlarinda ele
alinmitir. -EJ.
T3
Kurl Murks
Kupilul ll
DOKUZUNCU BLM
YATIRILAN SERMAYENN TOPLAM DEVR
DEVR EVRMLER
RETKEN sermayeyi oluturan kisimlardan sabit ve dner ser-
mayelerin, eitli biimlerde ve eitli srelerde devrettiklerini, ayrica
bir iletmenin sabit sermayesinin eitli kisimlarinin, farkli dayaniklilikla-
rina ve dolayisiyla farkli yeniden-retim zamanlarina bagli olarak, farkli
devir srelerinin oldugunu grdk. (Ayni iletmede kullanilan dner ser-
mayenin farkli kisimlarinin devrindeki gerek ve grnteki farkliliklar
iin bu blmn sonundaki 6 nolu paragrafa bakiniz.)
1) Yatirilan bir sermayenin toplam devri, kendisini oluturan eitli
kisimlarin ortalama devridir; bu sermayenin dolaim biimi ilerde
gsterilmitir. Bu yalnizca farkli, zaman dnemleri sorunu olduguna gre,
bunlarin ortalamasini hesaplamaktan daha kolay hi bir ey yoktur. Ama:
2) Burada, yalniz nicelik degil, bir de nitelik farki vardir.
retim srecine giren dner sermaye, btn degerini rne ak-
tarir ve bu nedenle, retim srecinin kesintisiz yrmesi iin, rnn
satiiyla, srekli ayni olarak yerine konulmasi gerekir. [sayfa 1D5| retim s-
T4
Kurl Murks
Kupilul ll
recine giren sabit sermaye, degerinin ancak bir kismini (ainan ve yipra-
nan kismini) rne aktarir ve bu ainma ve yipranmaya karin retim
srecinde ilev yapmaya devam eder. Bunun iin de, eitli uzunluktaki
zaman araliklari gemedike ayni olarak yerine konmasina, hi degilse
dner sermaye kadar sik bir biimde konmasina gerek yoktur. Bu yeri-
ne koyma zorunlulugu, yeniden-retim sresi, sabit sermayenin eitli
kisimlari iin yalnizca nicel ynden farkli olmakla kalmaz, daha ncede
grdgmz gibi, sabit sermayenin daha uzun mrl olan dayanikli bir
kismi, her yil ya da daha kisa araliklarla yerine konulabilir ve ayni olarak
sabit sermayeye eklenir. Farkli zellikler taiyan sabit sermaye duru-
munda, yerine konma, ancak dayaniklilik sresinin sonunda hep birden
olabilir.
te bu nedenle, sabit sermayenin eitli kisimlarina zg devirle-
rin, bagdaik bir devir biimine indirgenmesi zorunludur; yle ki, yalniz-
ca nicelik bakimindan, yani devir sreleri bakimindan farkli kalsinlar.
Eger iki noktasi olarak, srekli retim sreci biimi R ... R'yi
alirsak, bu nicel zdelik meydana gelmez. nk, diger geleri gerek-
tirmedigi halde R'nin belirli gelerinin srekli ayni olarak yerine kon-
masi gerekir. Bununla birlikte P ... P' biimi, kukusuz bu devir zdeligi
verir. Szgelimi, her yil degerinin onda-biri, yani 1.OOO sterlini her yil
paraya evrilen, on yillik mre sahip 1O.OOO sterlin degerinde bir maki-
neyi ele alalim. Bu 1.OOO sterlin, bir yil ierisinde para-sermayeden, ret-
ken sermayeye ve meta-sermayeye evrilmi, ve sonra da tekrar buradan
para-sermayeye evrilmitir. 1.OOO sterlin, eger biz dner sermayeyi para-
biimi ierisinde incelersek, tipki bu sermaye gibi ilk balangi biimi-
ne, para-biime dnmtr; burada, 1.OOO sterlinlik bu para-sermayenin,
yilin sonunda bir makinenin maddi biimine bir kez daha dntrlp
dntrlmemesinin nemi yoktur. Yatirilan retken sermayenin to-
plam devrini hesaplarken bu nedenle biz onun btn gelerini, para-
biimi ierisinde sabit tutuyoruz ve bylece bu biime dn, devri
tamamlanmi oluyor. Degerin bu para-biiminin yalnizca hesap parasi
oldugu srekli retim srecinde bile degerin daima para olarak yatirilmi
oldugunu varsayiyoruz. Bylece ortalamayi, hesaplayabiliriz.
8) Demek oluyor ki, yatirilan retken sermayenin ok daha byk.
kismini, yeniden-retim ve dolayisiyla da devir dnemi [sayfa 1D6| birok
yilin gemesini kapsayan sabit sermaye oluturdugu halde, yil boyunca
devredilen sermaye-deger, dner sermayenin ayni yil ierisindeki ardar-
da devirleri nedeniyle, yatirilmi bulunan toplam degerden daha byk
olabilir.
Sabit sermayenin 8O.OOO sterlin ve yeniden-retim dneminin 1O
yil oldugunu kabul edersek, bunun 8.OOO sterlini her yil kendi para-bi-
imine dner ya da bu 8O.OOO sterlin, devrinin onda-birini tamamlami
olur. Gene diyelim, dner sermaye 2O.OOO sterlin olsun ve devrini yilda
be kez tamamlasin. Bu durumda toplam sermaye 1OO.OOO sterlin olur.
T5
Kurl Murks
Kupilul ll
Devredilen sabit sermaye 8.OOO, devredilen dner sermaye be defa
2O.OOO; yani 1OO.OOO sterlindir. yleyse, bir yilda devredilen sermaye
1O8.OOO sterlin, yani yatirilan sermayeden 8.OOO sterlin fazladir. Sermaye-
nin 1 +
2
/
25
'i devredilmitir.
4) te bunun iin, yatirilan sermayenin Jee|/n/n Je|/| :cmcn|,
fiili yeniden-retim zamanindan ya da kendisini oluturan kisimlarin fiili
devir zamanlarindan farklidir. Diyelim, 4.OOO sterlinlik bir sermaye yilda
be kez devretmi olsun. Devredilen sermaye, bylece be kez 4.OOO,
yani 2O.OOO sterlin olur. Ama her devir sonunda yeniden yatirilmak ze-
re dnen miktar 4.OOO sterlinlik ilk yapilan sermayedir. Byklg, yeni
batan sermaye ilevini yerine getirdigi sredeki devir sayisi ile
degimemitir. (Arti-degerden ayri olarak.)
yleyse, 8 nolu rnekte, bir yilin sonunda, kapitalistin eline dn-
dg varsayilan miktarlar unlardir: (c) sermayenin dner kisimlarina
tekrar yatirdigi 2O.OOO sterlin tutan bir degerler toplami ile (|) yatirilmi
bulunan sabit sermaye degerden, ainma ve yipranmayla serbest kalmi
bulunan 8.OOO sterlin tutarinda bir miktar; ayni anda bu ayni sabit ser-
maye, retim srecinde kalir, ama 8O.OOO sterlin yerine 72.OOO sterline
inmi bir deger olarak. te bunun iin, yatirilmi bulunan sabit sermaye
mrn tamamlayip, rn ve deger yaraticisi ilevi son bulup yerine
konmasi geregi duyulana kadar, retim srecinin daha dokuz yil devam
etmesi gerekecektir. Yatirilan sermaye-deger yleyse bir devirler evri-
minden gemek zorundadir; rnegimizde, on yillik bir devirler evrimi-
nin tamamlanmasi gerekir ve bu evrim, kullanilan sabit sermayenin
mr, yani yeniden-retim ya da devir zamani ile belirlenir.[sayfa 1D7|
KULLANILAN sabit sermayenin deger byklg ile dayanikliligi,
kapitalist retim biiminin gelimesiyle birlikte gelitigine gre, sanayi
ile sanayi sermayesinin mr her belirli yatirim alaninda, birok yili, di-
yelim ortalama on yili kapsayacak ekilde uzar. Sabit sermayenin geli-
mesi, bir yandan bu mr uzattigi halde, te yandan da, bu mr, kapi-
talist retim tarzinin gelimesiyle ayni ekilde devamli olarak hiz kaza-
nan retim aralarindaki srekli devrimler ile kisalir. Bu, retim arala-
rinda bir degiiklik ve bunlar fiziki olarak tkenmeden ok nce manevi
deger kaybi nedeniyle, srekli yenilenmeleri zorunlulugunu getirir. Mo-
dern sanayiin temel dallarinda bu yaam evriminin ortalama on yil
oldugu varsayilabilir. Ne var ki, biz, burada, kesin rakamlar ile ilgili degi-
liz. u kadari aiktir: bu sre ierisinde sermayenin sabit kismi tarafin-
dan hareketsiz tutuldugu birka yili kapsayan birbiriyle bagintili devirler
evrimi, devresel bunalimlara maddi bir temel saglar. Bu evrim sirasin-
da, iler, birbirini izleyen durgunluk, orta derecede faaliyet, hizlanma ve
bunalim dnemlerinden geer. Sermayenin yatirilmi oldugu dnemle-
rin birbirlerinden ok farkli oldugu ve zaman bakimindan akimaktan
ok uzak bulunduklari dogrudur. Ama bir bunalim, daima geni yeni
T
Kurl Murks
Kupilul ll
yatirimlarin iki noktasini oluturur. Bu nedenle, bir btn olarak toplu-
mun baki aisindan, bir sonraki devir evrimine azok yeni bir maddi
temeli saglarlar.
22a
5) Devirlerin hesaplanmasi konusunda bir Amerikali iktisati yle
diyor: "Bazi ikollarinda, yatirilan btn sermaye, bir yil ierisinde birka
kez devreder ya da dolair. Digerlerinde, bir kismi bir yilda birden daha
fazla, teki kismi daha az devir yapar. Kapitalistin, btn sermayesi elin-
den geerken ya da bir devir yaparken tamamladigi ortalama sreye
gre krlarini hesaplamasi gerekir. rnegin, belli bir ikolunda i yapan
bir kimsenin sermayesinin yarisini binalara ve makinelere yatirdigini ka-
bul edelim; bylece bu kisim ancak on yilda bir kez devreder; sermay-
esinin drtte-biri, avadanliginin vb. maliyeti, iki yilda bir devir yapsa,
geriye kalan ve cretlerin denmesiyle malzeme satin alinmasinda kul-
lanilan geriye kalan drtte-bir de bir yilda iki devir yapmi olsa. Ve diye-
lim tm sermayesi 5O.OOO [sayfa 1D8| sterlin olsa, bu durumda yillik
harcamasi:
... ve sermayesinin devrettigi ortalama sre aagi yukari onalti ay
olacaktir.* ... Bir baka durumu alalim, ... tm sermayesinin diyelim
drtte-biri on yilda, drtte-biri bir yilda, yarisi yilda iki kez dolaimda
bulunsa. Bu durumda yillik harcamasi:
olacaktir." (Scrope, Po|. Econ., edit. Alonzo Potter, New York,
1841, s. 142, 148.)**
6) Sermayenin eitli kisimlarinin devrindeki gerek ve grnr-
deki farkliliklar.
Ayni Scrope ayni pasaj da yle diyor: "Bir fabrikatrn, iftinin
22a
"Kentsel retim gnlk bir evrime, kirsal retim ise tersine yillik bir evrime baglidir."
(Adam G. Mller. 0/e E|emen|e Je| S|cc|s/0ns|, Berlin 18OD, III, s. 178,) Bu, romantik okulun
benimsedigi safa bir sanayi ve tarim anlayiidir.
* Elyazmasinda Marx, sermayenin devir sresini hesaplamaktaki byle bir yntemin
yanliligina iaret ediyor. Yukardaki alintida verilen (16 aylik) ortalama devir sresi, 5O.OOO
sterlinlik toplam sermaye zerinden yzde 7,5'luk bir kr alinmasina gre hesaplanmitir. Kr
dldgnde, sermayenin devri 18 aya eittir. -EJ.
** Sz edilen kitap. A. Potter'in Po|/|/cc| Economy, l|s O|/ec|s, tses, cnJ P|/nc/|es, New
York 184O, adli kitabidir. Yazarin "lanina" gre, kitabin ikinci kismi, byk lde, G. 1. P.
Scrope'nin, 7|e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, London 1888 adli yapitinin (A. Potter'in yaptigi
birok degiikliklerle) yeniden basimidir. -EJ.
25.OOO : 1O = 2.5OO $
12.5OO : 2 = 6.25O $
12.5OO x 2 = 25.OOO $
= 88.75O $
12.5OO : 1O = 1.25O $
12.5OO = 12.5OO $
25.OOO x 2 = 5O.OOO $
Bir yilda devreden = 68.75O $
T7
Kurl Murks
Kupilul ll
ya da tccarin, emeki cretlerinin denmesi iin yatirdigi sermaye,
senet ya da satilarinin haftalik dentileriyle (eger adamlarina haftalik
deme yapiliyorsa), belki de haftada bir kez en hizli biimde devreder.
Malzeme ile elindeki stoklara yatirdigi sermaye, eit kredilere gre satin
aldigi ve sattigi varsayilarak, birini satin aldigi ve digerini sattigi sreler
arasindaki tketilen zamana bagli olarak bir yilda belki iki, belki de drt
kez dnerek, daha yava dolaimda bulunur." Gerelerine ve makinele-
rine yatirdigi sermaye, bir dizi ilemler sonucu eskiyen pek ok avadan-
lik olmasina karin, ortalama olarak belki de ancak be ya da on yilda
bir kez dnerek, yani tketilip ve yenilenerek, ok daha yava dolair.
Fabrika, iyerleri, depo, ambar gibi binalara, yollara, sulama vb. ilevine
yatirilan sermaye, neredeyse hi dolamiyormu gibi grnr. Ama ger-
ekte bu eyler, tipki diger saydiklarimiz kadar, retime katkida [sayfa 1DD|
bulunarak tamamiyla tketilir ve reticinin faaliyetlerine devam edebil-
mesi iin yeniden-retilmeleri gereklidir; ancak u farkla ki, bunlar, te-
kilerden daha yava bir tempoda tketilir ve yeniden-retilir ... ve bunlara
yatirilan sermaye belki her yirmi ya da elli yilda devreder." [s.141-142.|
Scrope,burada, tek tek kapitalist iin deme sreleri ve kredi
koullarinin ortaya ikardigi dner sermayenin belli kisimlarinin akiindaki
fark ile, sermayenin niteliginden ileri gelen devirlerdeki farki birbirine
karitirmaktadir. cretlerin, kariligi denen satilar ya da senetlerle sag-
lanan haftalik gelirlerden, haftalik olarak denmesi gerektigini syle-
mektedir. Burada her eyden nce, deme vadesinin uzunluguna, yani
cretler ister haftalik, isterse aylik, aylik, alti aylik, vb. densin, emeki-
nin kapitaliste vermek zorunda bulundugu kredinin sresine bagli ola-
rak cretlerin kendisiyle ilikili olarak bazi farkliliklarin ortaya iktigi
gzden irak bulundurulmamalidir. Bu durumda, daha nce aiklanan
yasa, u biimde geerli olmaktadir: "btn dnemsel demeler iin
gerekli deme araci miktari" (dolayisiyla, bir seferde yatirilmasi gerekli
olacak para-sermaye miktari) "bu dnemlerin uzunlugu ile ters* oranti-
lidir." (Buch I, Kap. III, 8b, Seite 124.)
kinci olarak, retim srecinde, haftalik rne tmyle giren hafta-
lik emegin kattigi yalnizca yeni deger degildir, ayrica haftalik rnn
tkettigi ham ve yardimci maddelerin degeri de rne katilmitir. Bu
deger, kendisini ieren rnle birlikte dolair. rnn satii yoluyla para
biimini alir ve tekrar ayni retim gelerine dnmek zorundadir. Bu,
ham ve yardimci maddeler iin oldugu kadar, emek-gc iin de geer-
lidir. Ne varki, daha nce de grdgmz gibi (Blm. VI, II, 1) retimin
srekliligi, farkli sanayi kollari iin farkli retim aralari ikmalini gerektir-
digi gibi, bir ve ayni ikolu iin, rnegin kmr ve pamuk gibi, dner
sermayenin bu gesinin farkli kisimlari iin, gene farkli retim aralari
ikmalini gerektirir. Dolayisiyla, bu malzemelerin srekli ayni olarak yeri-
* Bunun bir yazi hatasi oldugu bellidir; burada ters degil dogru bir oranti vardir. -EJ.
T8
Kurl Murks
Kupilul ll
ne konulmasi gerekmekle birlikte, daima yeniden satin alinmalari zorun-
lulugu yoktur. Bunlarin ne srelerde satin alinacagi, mevcut stokun hac-
mi ile [sayfa 2OO| bunlarin tketilmeleri iin geecek zamana baglidir.
Emek-gc konusunda ise byle bir ikmal bulundurulmasina gereklilik
yoktur.
Sermayenin emek-gcne yatirilan kisminin tekrar paraya evril-
mesi, ham ve yardimci maddelere yatirilan kisim ile elele gider. Ama,
paranin bir yandan emek-gcne, te yandan hammaddeye evrilmesi,
bu iki genin satin alinma ve deme koullarindaki zellik nedeniyle,
yani birinin uzun sreler iin retken ikmal olarak, digerinin, emek-
gcnn, daha kisa dnemler, diyelim bir haftaligina satin alinmasi ne-
deniyle ayri ayri cereyan eder. te yandan, kapitalist, retim iin gerekli
maddelerin yanisira bir de son biimini almi meta stoku bulundurmak
zorundadir. Sati glklerini bir yana birakalim. Belli bir miktar mal,
diyelim sipari zerine retilmek durumundadir. Bunlarin son blm
hl retilirken, son biimini almi bulunan rnler sipari tamamlana-
na kadar depolarda bekler. Dner sermayenin devrindeki diger farklili-
klar, ayri gelerinin digerlerinden daha uzun sre retim srecinin bazi
hazirlik aamalarinda (kerestenin kurutulmaya birakilmasi, vb.) kalmak
zorunda olmasindan ileri gelir.
Scrope'un burada iaret ettigi kredi sistemi, ticari sermaye ile bir-
likte, bireysel kapitalistler iin devri degitirir. Toplumsal lekte bu, an-
cak, yalniz retimi degil, tketimi de hizlandirmadigi lde devri de-
gitirir. [sayfa 2O1|
T
Kurl Murks
Kupilul ll
ONUNCU BLM
SABT VE DNER SERMAYE TEORLER
FZYOKRATLAR VE ADAM SMITH
QUESNAY'DE, sabit sermaye ile dner sermaye arasindaki ayrim,
kendisini, c|cnces |/mc|/|es ve c|cnces cnn0e||es olarak gsterir. O,
dogru olarak, bu ayrimi, retken sermaye ierisinde var olan, retim
sreci ierisine dogrudan katilan sermaye olarak gsterir. Tarimda kul-
lanilan sermayeyi, ifti sermayesini, gerekte biricik retken sermaye
olarak grdg iin, bu ayrimlari yalnizca ifti sermayesi iin ortaya
koymutur. Sermayenin bir kisminin yillik devir dnemi ile, diger kis-
minin yilliktan daha uzun (on yillik) devir dneminin nedeni de budur.
Gelime sirasinda fizyokratlar, bu ayrimlari, zaman zaman diger tr ser-
mayelere ve genellikle sanayi sermayesine de uyguladilar. Yillik yatirim-
lar ile, daha uzun sreli digerleri arasindaki ayrim, toplum iin nemini
ylesine korur ki, Adam Smith'ten sonra bile birok iktisati bu tanima
dnerler.
Bu iki tr yatirim arasindaki fark, yatirilan para, retken sermaye-
nin gelerine dntrlmeden ortaya ikmaz. Bu, yalnizca, retken-
sermaye ierisinde bulunan bir farktir. te [sayfa 2O2| bunun iin, parayi, ya
T70
Kurl Murks
Kupilul ll
balangi ya da yillik yatirimlar arasina koymak Quesnay'in hi aklina
gelmemitir: retim iin yatirimlar, yani retken sermaye olarak bunla-
rin her ikisi de, paraya oldugu kadar, pazarda bulunan metalara da
karit durumda bulunurlar. Bundan baka, retken sermayenin bu iki
gesi arasindaki fark, Quesnay'de, dogru olarak, bunlarin, son biimini
alan rnn degerine girilerindeki farkli biime, dolayisiyla da bunlarin
degerlerinin, rnlerin degerleriyle birlikte farkli biimde dolaimlarina
ve bylece, birinin degeri yilda btnyle yerine kondugu halde, digeri-
nin degeri hem kismen ve hem de daha uzun araliklarla yerine kon-
dugu iin, yerine konma ya da yeniden-retimlerindeki farkli biime
indirgenmitir.
28
Adam Smith tarafindan yapilan tek gelime, kategorilerin
genelletirilmesidir. Onunla artik bu, tek bir zel sermaye biimine, ifti
sermayesine degil, retken sermayenin btn biimlerine uygulanir. By-
lece dogal olarak, bunu, tarimdaki, yillik bir devir ile, iki ya da daha fazla
yillara ait devir arasindan ikarilan ayrimin yerini, farkli devir dnemle-
rindeki genel ayrimlar aldigi, ve sabit sermayenin bir tek devrinin, dner
sermayenin devir dnemi ister yillik, ister daha fazla ya da az olsun bu-
nun devir dnemlerine bakilmaksizin, daima bu sermayenin birden faz-
la devri kapsadigini izler. Bylece Adam Smith'te, c|cnces cnn0e||es
dner sermayeye, c|cnces |/m/|/|es sabit sermayeye kendilerini d-
ntrr. Ne var ki, ondaki gelime, bu kategorilerin genelletirilmesiyle
sinirlanmitir. Ondaki uygulama, Quesnay'den ok daha dk dzey-
dedir.
Smith'in aratirmasinin ortaya koydugu kati ampirik biim, daha
balangita, aikliktan yoksundur: "Bir sermayenin, kullanana bir gelir
ya da kr saglamak zere kullanilabilecegi iki [sayfa 2O8| farkli yol vardir."*
(Wec||| o/ Nc|/ons, Book II, Chap. I, s. 18D, Aberdeen edition, 1848.**)
Sermaye ilevlerini yerine getirmek ve sahibine arti-deger sagla-
mak zere bir degerin yatirilabilecegi yollar, sermayenin yatirim alanlari
28
Kar: Quesnay, 4nc|yse J0 7c||ec0 Econom/q0e (P|s/oc|c|es, ed Daire, I partie, Paris
1846). rnegin burada unlari okuyoruz: "Yillik yatirimlar, tarimda kullanilan emek iin her yil
yapilan harcamalari ierir; bu yatirimlarin, iftilik giriiminin kurulmasi iin fon oluturan ilk
yatirimlardan ayrilmasi gerekir." (s. 5D) Daha sonraki fizyokratlarin yapitlarinda bu yatirimlara
bazan dogrudan dogruya sermaye denmitir: Cc/|c| o0 c|cnces. Dupont de Nemours, Vcx/mes
J0 0oc|e0| Q0esncy, o0 Res0me Je ses P|/nc/es J'Econom/e Soc/c|e (Daire, I. s. 8D1); ayrica Le
Trosne yle yazar: "nsan emeginin yarattigi ilerin, ok ya da az dayanikli olmasinin sonucu
olarak, bir ulus, yillik yeniden-retiminden bagimsiz nemli bir servet fonuna sahip olur ve bu
fon bir sermayeyi oluturur; uzun bir sre sonunda biriken ve balangita rnle denen bu
sermaye devamli olarak korunmu ve ogalmitir." (Daire. II. s. D28-2D) Turgot, sermaye deyimini
yc||||m|c| iin daha dzenli kullanir ve fabrikatrlerin yc||||m|c||n| iftilerinki ile daha da fazla
zdeletirir. (Turgot, Re/|ex/o0s s0| |c Fo|mc|/on e| |c 0/s||/|0|/on Jes R/c|esses, 1766.)
* Marx, tirnak iindeki tmceyi (bkz: 0cs lc/|c|, Buch II. We|/e 24, Dietz Verlag, Berlin
1D68) ngilizce olarak aktarmitir. -.
** Smith'in yapitindan yapilan alintilarda, Marx'in sayfa numarasi gstermedigi durumlarda,
editr, sayfa referanslarini keli parantez iersinde, 4n lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ Cc0ses o/
||e Wec||| o/ Nc|/ons, 4 Ne0 eJ/|on /n /o0| |o|0mes adli, 1848 Londra basimli yapittan vermitir.
Smith'ten yapilan bu ve diger btn alintilar bu basim ile kontrol edilmitir. - EJ.
T7T
Kurl Murks
Kupilul ll
kadar farkli ve eitlidir. Bu, sermayenin yatirilabilecegi farkli retim dal-
lari sorunudur. Bu biimde ortaya konuldugunda sorun daha ok eyi
kapsar. retken sermaye olarak yatirilmami bile olsa, degerin sermaye
olarak, rnegin faiz getiren sermaye, tccar sermayesi vb. olarak, sahibi
iin ilev yapma biimi sorununu ierir. Bu noktada, asil inceleme ko-
nusundan, yani farkli yatirim alanlarindan ayri olarak, retken sermaye-
nin farkli gelerine ayrilmasinin, bunlarin devirlerini nasil etkiledigi
sorunundan daha ok uzaktayiz. .
Adam Smith hemen devam ediyor: "nce, o, mallarin elde edil-
mesinde, yapiminda ya da satin alinmasinda ve tekrar bir kr ile satil-
masinda kullanilabilir."* [Vol. II, s. 254.| Burada, bize, o, sermayenin, ta-
rimda, sanayide ve ticarette kullanilabileceginden baka bir ey anlatmi
olmuyor. Bunun iin de, ticaret gibi, sermayenin dogrudan retim sre-
cine katilmadigi, dolayisiyla da retken sermaye olarak ilev yapmadigi
bir alani da ierisine alan eitli sermaye yatirim alanlarindan szetmek-
tedir. Byle yapmakla, fizyokratlarin retken sermaye ierisindeki ay-
rimlari ve bunlarin devir zerindeki etkilerini dayandirdiklari temeli bir
yana birakmi olmaktadir. Dahasi var. O, salt rn ve deger yaratma
srecinde bulunan retken sermayedeki farkliliklari ilgilendiren ve bu
yzden de bu sermayenin devri ile yeniden-retiminde farkliliklara yo-
laan bir sorunda, tccar sermayesini rnek olarak kullaniyor.
Devam ediyor: "Bu biimde kullanilan sermaye, onu kullananin
mlkiyetinde kaldigi ya da ayni biim ierisinde devam ettigi srece,
onu kullanana, gelir ya da kr getirmez"** [Vol. II. s. 254.| "Bu biimde
kullanilan sermaye!" Ama Smith, tarima, sanayie yatirilan sermayeden
szediyor ve sonra da bize bu [sayfa 2O4| biimde kullanilan sermayenin
sabit ve dner sermayeye ayrildigini sylyor! Sermayenin bu biimde
yatirilmasi, onu, sabit ya da dner sermaye yapamaz.
Yoksa o, mal retimi ve retilen mallari krla satmak iin kulla-
nilan sermayenin, mallara dntkten sonra satilmasi gerektigini ve bu
sati araciligi ile, nce saticinin mlkiyetinden satinalanin mlkiyetine
gemesi, sonra da maddi biiminden, mallardan, para-biimine degime-
si gerektigini ve bu yzden de, sahibinin mlkiyetinde kaldigi ya da ayni
biim ierisinde devam ettigi srece sahibine yararli olmadigini mi sy-
lemek istiyor Bu durumda, her ey una variyor: Eskiden, retim sre-
cine zg bir biim ierisinde, retken sermaye biiminde ilev yapan
sermaye-deger, imdi dolaim srecine zg biimler ierisinde meta-
sermaye ve para-sermaye olarak ilev yapan ve bu srete artik ne sabit
ve ne de dner sermaye olarak bulunmaktadir. Ve bu, ham ve yardimci
maddeler, yani dner sermaye tarafindan eklenen deger geleri ile,
emek aletlerinin ainmasi ve yipranmasi, yani sabit sermaye tarafindan
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
** Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T72
Kurl Murks
Kupilul ll
eklenen deger gelerine de ayni lde uygulanir. Bu yoldan, sabit ve
dner sermaye arasindaki farka bir adim bile yaklami olmuyoruz.
Bundan baka: "Tccarin mallari, bunlari para kariliginda sat-
madan, kendisine, gelir ya da kr saglamayacagi gibi, para da, tekrar
mallarla degitirilene kadar pek az gelir ya da kr saglar. Sermayesi
srekli olarak bir biim ierisinde ondan gitmekte, bir baka biim ie-
risinde ona dnmektedir, ve ite ancak byle bir dolaim ya da ardarda
degime yoluyladir ki, sermayesi ona bir kr saglayabilir. Bu nedenle bu
tr sermayelere, ok yerinde olarak dner sermayeler denebilir."* [Vol.
II, s. 254.|
Adam Smith'in burada dner sermaye dedigi eye, ben, Jo|c|m
se|mcyes/ demek isterim; dolaim srecine, degiim yoluyla (bir z
degiimi ve bir el degiimi), bir biim degiik1ige ilikin bir biim ieris-
indeki sermaye; ve dolayisiyla, retim srecindeki biiminden, yani ret-
ken sermaye biiminden farkli olarak meta-sermaye ve para-sermaye.
Bunlar, sanayi kapitalistinin sermayesini bltrdg farkli trler degil,
yatirilan ayni sermaye-degerin c0||/c0|0m |/|ce'si sirasinda, tekrar tekrar
brndg ve ardarda siyrildigi farkli biimlerdir. Adam Smith, bunu,
sermaye-degerin dolaim alaninda, birbirini izleyen biimlerin [sayfa 2O5|
izdigi dairesel yrngesinde, sermaye-deger, 0|e|/en sermaye biiminde
bulundugu halde ortaya ikan biim farkliliklari ile bir araya koymakta-
dir ve bu fizyokratlara kiyasla byk bir gerilemedir-; ve bunlar, ret-
ken sermayenin farkli gelerinin, degerlerin olumasina farkli biimde
katilmalarindan ve degerlerini rne farkli biimde aktarmalarindan ile-
ri gelir. Bir yandan dolaim alaninda retken sermaye ile sermayenin
(meta-sermaye ile para-sermayenin), te yandan da sabit sermayenin
dner sermaye ile bu ekilde karitirilmasinin sonularini aagida gre-
cegiz. Sabit sermaye olarak yatirilan sermaye-deger, rn tarafindan,
dner sermaye olarak yatirilmi olan kadar dolatirilir ve her ikisi de,
meta-sermayenin dolaimi ile ayni lde para-sermayeye evrilir. Fark,
yalnizca u olguda yatar ki, sabit sermayenin degeri para para dolair
ve bu yzden de, uzun ya da kisa araliklarla para para yerine konul-
mak, maddi biimi ierisinde yeniden-retilmek zorundadir.
Adam Smith, dner sermaye ile, burada, dolaim sermayesinden
baka bir eyi anlatmi olmuyor; yani dolaim sreci ile ilgili biimler
ierisindeki sermaye-deger (meta-sermaye ve para-sermaye), zellikle
kt seilmi rnegi ile gsterilmi oluyor. Bu ama iin, hi bir ekilde
retim srecine ait olmayip yalnizca dolaim alaninda grlen ve salt
dolaim sermayesinden tccar sermayesinden ibaret bulunan bir ser-
maye trn seiyor.
Setigi sermayenin hi bir ekilde retken sermaye roln oyna-
madigi bir rnekle ie balamanin ne denli sama oldugunu hemen
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T73
Kurl Murks
Kupilul ll
ardindan kendisi de sylyor: "Bir tccarin sermayesi, rnegin, tmyle
bir dner sermayedir."* [Vol. II, s. 255.| Gene de biraz ilerde, dner ve
sabit sermaye arasindaki farkin, retken sermayenin kendi ierisindeki
temel farklardan ileri geldigi ne srlyor. Adam Smith'in kafasinda bir
yandan fizyokratlarin koydugu ayrim var, te yandan da sermaye-dege-
rin kendi devresi ierisinde brndg farkli biimler. Ve bu iki ey,
birbirlerine karitirilarak bir araya getiriliyor.
Para ve metalarin biimlerindeki degiiklikler ile, salt degerin bu
biimlerden birisinden digerine aktarilmasiyla, bir krin nasil olup da
meydana geldigini anlamak epeyce g. Burada, yalnizca dolaim ala-
ninda hareket eden tccar sermayesiyle ie balami oldugundan, bunu
aiklamak tamamen olanaksiz hale [sayfa 2O6| geliyor. Bu konuya daha
sonra dnecegiz. imdi nce, sabit sermaye konusunda ne diyor ona
kulak verelim. [Vol. II, s. 254-55.|
"kincisi, o (sermaye), topragin iyiletirilmesinde, yararli makine-
ler ile ticaret aralarinin satin alinmasinda, ya da buna benzer eylerde
sahip degitirmeksizin ya da daha fazla dolamaksizin bir gelir ya da bir
kr getirecek biimde kullanilabilir. Bu yzden, bu gibi sermayelere ok
yerinde olarak sabit sermaye adi verilebilir. Farkli ugralar, bunlarda
kullanilan sabit ve dner sermayeler arasinda ok farkli oranlar gerekti-
rir. ... Her usta zanaati (mcs|e| c||///ce|) ya da imalatinin sermayesinin
bir kismi, iinde kullandigi aralar iinde sabitlemelidir. Ancak, bu ki-
sim, bazilarinda ok kk ve bazilarinda da ok byktr. ... Bu gibi
btn usta zanaatilarin (terziler, kunduracilar, dokumacilar gibi) ser-
mayelerinin ok daha byk bir kismi, ya iilerinin cretleri ya da mal-
zemelerinin fiyatlari olarak dolaimda bulunur ve iin fiyatindaki bir kr
ile geri denir."*
Krin kaynaginin bu safa belirlenmesinden ayri olarak, zayiflik
ve kariiklik, u szlerde derhal grlr hale geliyor: rnegin bir makine
fabrikatr iin makine, meta-sermaye olarak dolaimda bulunan kendi
rndr, ya da Adam Smith'in szleriyle, "Elden ikartilir, sahip degitirir,
dolaima devam eder."* Kendi koydugu tanima gre, demek ki, bu
makine, sabit degil, dner sermaye olur. Bu kariiklik da, Smith'in, ret-
ken sermayenin eitli gelerinin ok eitli dolaimlarindan ileri gelen
sabit sermaye ve dner sermaye arasindaki ayrimi, retim sreci ieris-
inde 0|e|/en sermaye ve dolaim alani ierisinde dolaim sermayesi,
yani meta-sermaye ya da para-sermaye olarak ilev yapan ayni sermay-
enin brndg biimdeki farklar ile karitirmasindan doguyor. Dolayi-
siyla Adam Smith'e gre, eyler, tamamiyla sermayenin yaam-srecinde
igal ettigi konumlari geregi, sabit sermaye olarak (emek aletleri, ret-
ken sermayenin geleri olarak) ya da "dner" sermaye, meta-sermaye
olarak (retim alanindan dolaim alanina atilan rnler olarak) ilev
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T74
Kurl Murks
Kupilul ll
yapabilirler.
Ne var ki, Adam. Smith, birdenbire, siniflandirmasinin dayandigi
temeli tamamiyla degitirmekte ve birka satir nce tm incelemesini
balattigi metni yalanlamaktadir. Bu, zellikle u szlere ilikindir: "Bir
sermayenin onu kullanana bir gelir ya da bir kr getirebilecek ekilde
kullanilabilmesinin iki farkli yolu [sayfa 2O7| vardir."* [Vol. II, s. 254|, yani
dner ya da sabit sermaye olarak. Buna gre, bunlar, bu nedenle, birbi-
rinden bagimsiz farkli sermayeleri kullanmanin farkli yntemleridir; ya
sanayide ya da tarimda kullanilabilecek sermayeler gibi. Sonra unlari
okuyoruz [Vol. II, s. 255|: "Farkli ugralar, bunlarda kullanilan sabit ve
dner sermayeler arasinda ok farkli oranlar gerektirir."* Sabit ve dner
sermaye, imdi artik, sermayenin farkli, bagimsiz yatirimlari degil, bu
sermayenin farkli yatirim alanlarindaki toplam degerinin farkli kisimla-
rini oluturan ayni retken sermayenin farkli paralaridir. Bylece, bura-
da, 0|e|/en sermayenin kendisinin, uygun bir biime blnmesinden
ileri gelen ve bu nedenle ancak bu bakimdan geerli farklar vardir. Ama
bu, salt dner sermaye olarak tccar sermayesinin sabit sermayenin
kariti olmasi durumuna ters dyor, nk Adam Smith'in kendisi
yle diyor: "Bir tccarin sermayesi, rnegin, tmyle bir dner serma-
yedir." [Vol. n, s. 255.| Gerekten de bu, salt dolaim alaninda ilevini
yerine getiren bir sermayedir ve bu haliyle, genel olarak, retken ser-
mayeye, retim srecinde yer almi bulunan sermayeye kari durur.
Ama salt bu nedenle, retken sermayenin dner gesi olarak, bu ser-
mayenin sabit kismiyla kari kariya getirilemez.
Smith'in verdigi rnekte, "i aletleri" sabit sermaye olarak, ve
sermayenin cretlere, yardimci maddeler de dahil hammaddelere yati-
rilan kismi dner sermaye olarak ("iin fiyatindaki bir kr ile geri de-
nen") tanimlanmaktadir.
Ve bylece o, ilknce, bir yandan emek-srecinin eitli parala-
rindan, emek-gcnden (emekten) ve hammaddelerden, te yandan
da emek aletlerinden yola ikmaktadir. Ama bunlar sermayenin par-
alaridir, nk sermaye olarak ilev yapacak bir miktar deger bunlara
yatirilmitir. Bu ynden, bunlar, 0|e|/en sermayenin, yani retim sre-
cinde ilev yapan sermayenin maddi geleri, varlik biimleridir. yi ama,
bu kisimlardan birine niin sabit denmitir nk, "sermayenin bazi
kisimlari i aletlerinde sabitlemelidir."* [Vol. II, s. 254.| Ama diger ki-
sim da, cretlerde ve hammaddelerde sabitlemitir. Bununla birlikte
makineler ve "ticaret aralari ... ya da buna benzer eyler, sahip degitir-
meksizin ya da daha fazla dolamaksizin bir gelir ya da kr getirir. Bu
yzden bu gibi sermayelere, ok yerinde olarak [sayfa 2O8| sabit sermaye
adi verilebilir.". [Vol. II, s. 254|
rnegin, maden sanayiini aliniz. Burada hi bir hammadde, kul-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T75
Kurl Murks
Kupilul ll
lanilmaz, nk, bakir gibi emek konusu, nce emek yoluyla elde edil-
mesi gerekli bir doga rndr. Daha sonra meta ya da meta-sermaye
olarak dolaan ve ilk elde edilen bakir, srecin rn bakir, retken
sermayenin bir gesini oluturmaz. Degerinin hi bir kismi ona yatirilmi
halde degildir. te yandan, retken srecin diger geleri, emek-gc
ile, kmr, su, vb. gibi yardimci maddeler de rne maddi biimde
girmezler. Kmr tamamiyla tketilir ve ancak degeri, tipki makinenin
vb. degerinin bir kisminin girmesi gibi rne girer. Son olarak, emeki,
rn, bakir karisinda ayni makine gibi bagimsiz kalir; ne var ki, emegi
araciligi ile rettigi deger imdi bakirin degerinin bir kismidir. u halde,
bu rnekte, retken sermayenin tek bir gesi bile "sahip" degitirmedigi
gibi, bunlardan hi biri daha fazla dolamaz, nk bunlardan hi biri
maddi olarak rne girmez. Bu durumda, dner sermayeye ne olur
Adam Smith'in kendi tanimina gre, bir bakir madeninde kullanilan
sermayenin tamami, sabit sermayeden ibarettir, baka bir ey degil.
te yandan baka bir sanayii alalim; rnnn zn oluturan
hammaddeler ile yakit olarak kullanilan kmrdeki kadar olmamakla
birlikte rne maddeten giren yardimci maddeler kullanan bir sanayi
dali olsun. Bu rn, diyelim ki iplik, kendisini oluturan hammaddesi
pamuk ile birlikte el degitirir. Ve retim srecinden, tketim srecine
geer. Ama pamuk, retken sermayenin bir gesi olarak ilev yaptigi
srece, patronu onu satmaz, iler ve iplik haline getirir. Onu elden i-
kartmaz. Ya da Smith'in apaik yanli ve sama szleriyle, "onu elden
ikararak, sahip degitirerek ya da dolatirarak" herhangi bir kr sagla-
maz. Tipki makineleri gibi hammaddelerinin de dolaimina izin vermez.
Bunlar da tipki egirme makineleri, fabrika binalari gibi retim srecinde
sabittir. Gerekten de, retken sermayenin bir kismi, emek aletleri bii-
minde oldugu gibi, pamuk, kmr, vb. biiminde srekli olarak sabit
kalmak zorundadir. u farkla ki, szgelii, bir haftalik iplik retimi iin
gerekli pamuk, kmr vb., haftalik rnn yapimi sirasinda daima t-
myle tketilir ve bylece bunlarin yerine yeni pamuk, kmr vb. ikmali
gereklidir; bir baka deyile, retken sermayenin bu [sayfa 2OD| geleri, cins
olarak zde kalmakla birlikte daima ayni cinsin yeni trlerini ierirler;
oysa egirme makinesi ya da ayni fabrika binasi, kendi cinsinin yeni
trleriyle yerine konulmaksizin, haftalik retimler dizisinin tamamina
katilmaya devam ederler. retken sermayenin geleri olarak, kendisini
oluturan btn kisimlar srekli olarak retim srecinde sabittir, nk
sre bunlar olmaksizin devam edemez. Ve, ister sabit, ister dner,
retken sermayenin btn geleri, retken sermaye olarak, eit biim-
de dolaim sermayesiyle, yani meta-sermaye ve para-sermaye ile kari
kariya gelirler.
Durum emek-gc iin de aynidir. retken sermayenin bir kismi
srekli olarak emek-gc ierisinde sabit kalmalidir ve belirli bir sre
iin ayni kapitalist tarafindan her yerde kullanilan makinelerin ayni ma-
T7
Kurl Murks
Kupilul ll
kineler olmasi gibi bu da ayni zde emek-gcdr. Bu durumda emek-
gc ile makineler arasindaki fark, makineler ilk ve son kez satin alindi-
klari halde (ki, taksitle satinalindiklari zaman durum byle degildir)
emeki iin durum byle degildir. Bu fark, daha ok, emekinin harca-
digi emegin, rnn degerine tm olarak girmesine karin, makinelerin
degerinin ancak para para girmesidir.
Smith, sabit sermayenin kariti olan dner sermaye konusunda
unlari sylerken farkli tanimlari birbirine karitirmaktadir: "Bu biimde
kullanilan sermaye, onu kullananlarin mlkiyetinde kaldigi ya da ayni
biim ierisinde devam ettigi srece, onu kullanana, gelir ya da kr
getirmez."* [Vol. II, s. 254.| rnn, meta-sermayenin dolaim alaninda
geirdigi ve metalarin el degitirmesini saglayan salt biimsel bakalaimi,
retken sermayenin eitli gelerinin retim sreci sirasinda geirdikle-
ri maddi bakalaim ile ayni dzeye koymaktadir. Metalarin paraya, pa-
ranin metalara dnmesini ya da satinalma ile satii, bir ayrim gzet-
meksizin, retim gelerinin rnlere dnmesi ile birbirine karitirmak-
tadir. Onun dner sermaye iin rnek verdigi ey, metalardan paraya ve
paradan metalara evrilen tccar sermayesidir metalarin dolaimina
ilikin M-P-M biim degiikligidir. Ama dolaim ierisindeki bu biim
degiikligi, faaliyet halindeki sanayi sermayesi iin, paranin tekrar evril-
digi metalarin, retim geleri (emek aletleri ve emek-gc) olduklari ve
bu nedenle biim degiikliginin, sanayi [sayfa 21O| sermayesinin ilevini sre-
kli kildigi, retim srecinin srekli bir sre, yani bir yeniden-retim
sreci olmasini sagladigi anlamina gelir. Btn bu biim degiikligi, Jo-
|c|m ierisinde yer alir. te bu biim degiikligidir ki, metalarin gerek-
ten elden ele gemesini saglar. Ama retken sermayenin kendi retim
srerci ierisinde geirdigi bakalaimlar, tersine, eme/-s0|ec/ne ilikin
bakalaimlardir ve, retim gelerinin istenilen rne dntrlmesi
iin zorunludurlar. Adam Smith, retim aralarinin bir kisminin (asil emek
aletlerinin) maddi biimlerini degitirmeksizin, emek-srecinde hizmet
etmeleri (ok yanli olarak ifade ettigi gibi "sahiplerine bir kr getirme-
leri") ve ancak derece derece ainma ve yipranmalari olgusuna; oysa
diger kismin, malzemelerin degimesi ve ite bu degiiklik sayesinde,
retim aralari olarak hedeflerine ulamalari olgusuna sariliyor. Ne var
ki, emek-sreci ierisindeki retken sermayenin gelerinin tutumlarinda-
ki bu farklilik, yalnizca sabit ve sabit olmayan sermaye arasindaki farkin
iki noktasini oluturur, yoksa bu farkin kendisini degil. Bu olgudan
ikan tek ey, bu farkli tutumun, kapitalist ya da kapitalist olmayan,
btn retim biimlerinde eit lde var olmasidir. Bununla birlikte,
maddi gelerin bu farkli tutumuna, rne Jee|/n c/|c|||mcs| tekabl
eder. Ve buna da, gene, degerin, rnn satii ile yerine konulmasi
tekabl eder. Szkonusu olan farki oluturan ey, yalnizca ve yalnizca
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T77
Kurl Murks
Kupilul ll
budur. Demek oluyor ki, sermayeye, emek aletlerinde sabitlemi ol-
dugu iin sabit denilmiyor, bu sermayenin bir kisminin rnn degeri-
nin bir parasi olarak dolaiyor olmasina karilik, degerinin emek
aletlerine yatirilan teki kisminin bunlarda sabit kalmasi nedeniyle sabit
sermaye deniliyor.
"Eger o (sermaye), gelecekte kr saglamak iin kullaniliyorsa, bu
kri, ya onunla (kullananla) kalmak ya da ondan uzaklamak suretiyle
saglamak zorundadir. O, bir halde sabit, teki halde dner sermaye-
dir."* (s. 18D.)
Burada asil dikkati eken nokta, siradan bir kapitalistin grnden
devirilen, ve Adam Smith'in daha zel anlayii ile tam bir eliki ieris-
inde olan krin bu kabaca ampirik kavraniidir. rnn fiyatiyla, yalniz
ham ve yardimci maddeler ile emek-gcnun fiyati yerine konulmu
olmuyor, degerin emek aletlerinden ainma ve yipranma ile rne ak-
tarilan kismi da bu fiyatla [sayfa 211| yerine konmu oluyor. Hi bir durum-
da, bu ekilde yerine konma kr getirmez. Bir rnetain retimi iin yatirilan
bir degerin, tmyle ya da para para, bir seferde ya da yava yava,
bu metain satiiyla yerine konmasi, bu yerine konmanin biim ve zama-
ni diinda hi bir eyi degitiremez. Ama her ne olursa olsun, bu, her
ikisinde de ortak olan eyi, degerin yerine konulmasini, bir arti-deger
yaratilmasina dntremez. Bunlarin hepsinin temelinde u ortak
dnce yatar: arti-deger, rn satilana, dolaima girene kadar
gereklemedigi iin, bu arti-deger ancak satitan, dolaimdan dogar.
Bu, gerekte, krin doguunun bu farkli biimi, bu durumda, retken
sermayenin farkli gelerinin farkli biimde hareket etmeleri, retken
geleri olarak emek-srecinde farkli biimde hareket etmeleri olgusunu
aiklamanin yanli bir yoludur. Sonunda, bu fark, emek-srecinden ya
da kendini geniletmekten, retken sermayenin kendi ilevinden ikar-
tilmiyor, bunun, bireysel kapitalist iin ancak znel olarak geerli oldugu
varsayiliyor; bu kapitaliste, sermayenin bir kismi, bir biimde yararli bir
hizmette bulunurken, diger kismi bir baka biimde yararli hizmette
bulunuyor.
te yandan Quesnay ise, bu farkliliklari, yeniden-retim sreci ile
bu srecin zorunluluklarindan ikartmitir. Bu srecin srekli olabilmesi
iin, yillik yatirimlarin degerinin, yillik rnn degerinden her yil tama-
miyla yerine konulmasi zorunludur; oysa yatirim sermayesinin degeri-
nin yalnizca para para yerine konulmasi gerekir; yle ki,bu, ancak
diyelim on yillik bir sre ierisinde tamamiyla (ayni trden yeni mad-
delerle) yerine konmayi ve dolayisiyla tamamiyla yeniden-retilmeyi ge-
rektirir. Bunun sonucu olarak Adam Smith, Quesnay'den ok gerilere
dmektedir.
Bu nedenle, Adam Smith'e, sabit sermayenin tanimlanmasinda,
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T78
Kurl Murks
Kupilul ll
bunun retim sreci ierisinde biimlerini degitirmeyen ve olumalarina
yardimci olduklari rnlerin tersine, eskiyene kadar retimde hizmet
etmeyi srdren emek aletleri olduklarini sylemekten baka bir ey
kalmami oluyor. retken sermayenin btn gelerinin, srekli olarak,
rn ile ve bir meta olarak dolaan rn ile maddi biimleri ierisinde
(emek aletleri, malzemeler ve emek-gc olarak) kari kariya geldikler-
ini ve malzemelerden ve emek-gcnden oluan bir kisim ile, emek
aletlerinden oluan kisim arasindaki farkin yalnizca u oldugunu [sayfa 212|
unutuyor: emek-gcne gelince, bu, daima yeni batan satin alinir (emek
aletleri gibi mrleri yettigi srece satin alinmaz); malzemelere gelince,
bunlar, btn emek-sreci boyunca ilev yapan, ayni zde malzemeler
degil, ama ayni trden daima yeni malzemelerdir. Ayni zamanda, sabit
sermaye degerinin dolaima katilmadigi gibi yanli bir izlenim yara-
tilmaktadir, oysa Adam Smith daha nce sabit sermayenin ainma ve
yipranmasini, rnn fiyatinin bir kismi olarak aiklamiti.
Dner sermaye, sabit sermayeye karit gsterilirken, bu karitligin,
yalnizca bunun, retken sermayenin |0m0y|e rnn degeriyle yerine
konmasi gereken ve bu nedenle de onun bakalaiminda tmyle pay
sahibi olmasi gereken kismi olmasi yznden varoldugu, oysa sabit ser-
maye durumunda bunun byle olmadigi olgusu zerinde hi durulmuyor.
Bunun yerine, dner sermaye, sermayenin, meta-sermaye ve para-ser-
maye olarak retim alanindan dolaim alanina gemesi zerine brn-
dg biimler ile geliigzel biraraya getirilmitir. Ne var ki, her iki biim
de, meta-sermaye de para-sermaye de, retken sermayenin hem sabit,
ve hem de dner kisimlarinin degerinin taiyicilaridir. Her ikisi de, ret-
ken sermayeden farkli olarak dolaim sermayeleridir, yoksa sabit ser-
mayeden farkli, dner (akici) sermaye degillerdir.
Son olarak, krin retim srecinde kalan sabit sermaye ile, bu
sreten ayrilan ye dolaima giren dner sermaye tarafindan saglandigi
yolundaki batan sona yanli aiklama yznden ve bir de, degien-
sermaye ile, degimeyen-sermayenin dner kisminin devir sirasinda br-
ndkleri biimin zdeligi yznden bunlarin /enJ/n/ en/|e|me ve
arti-deger oluumu s0|ec/ ierisindeki temel farkliliklari gizlenmitir; yle
ki, kapitalist retimin tm sirri bylece daha da bulanik hale gelmitir.
"Dner sermaye" ortak adi, bu temel farki ortadan kaldirmaktadir: Eko-
nomi Politik daha sonra, degien-sermaye, ile degimeyen-sermaye
arasindaki antitez yerine, temel ve tek sinirlandirma olarak, sabit ve
dner sermaye arasindaki antiteze sarilmakla bu konuda daha da ileri-
ye gitmitir.
Adam Smith, sabit sermaye ile dner sermayeyi, herbiri kendi
baina kr getiren iki zel sermaye yatirim biimi olarak belirledikten
sonra yle diyor: "Hi bir sabit sermaye, bir dner sermayenin araciligi
olmaksizin herhangi bir gelir getiremez. En [sayfa 218| yararli makineler ile
i aletleri bile, bunlarin ileyecegi maddeleri ve bunlari kullanan iinin
T7
Kurl Murks
Kupilul ll
bakimini saglayan dner sermaye olmaksizin hi bir ey retemez."* (s.
,188.)
Daha nce kullanilan "y/e|J c |e|en0e"**, "mc/e c |o//|"*** vb.
deyimlerinin neyi belirledigi, yani sermayenin her iki kisminin da rn
yaraticisi olarak hizmet ettikleri burada aiga ikmi oluyor.
Adam Smith, bunun ardindan u rnegi veriyor: "iftinin, ser-
mayesinin tarim aletlerinde kullandigi kismi sabit, alian hizmetkarla-
rinin cretleri ve bakimi iin kullandigi kismi ise dner sermayedir."*
(Burada sabit ve dner sermaye arasindaki fark, yalnizca dolaimdaki
farka, retken sermayeyi oluturan farkli kisimlarin devirlerine dogru bir
biimde uygulanmitir.) "Bunlardan birisinin kendi mlkiyetinde tutmak-
la, digerini elden ikarmakla bir kr yapar. hayvanlarinin fiyati ya da
degeri sabit sermayedir", (farkin maddi geye degil degere uygulandi-
gini sylerken burada gene dogrudur) "tipki hayvancilikta kullanilan
aralarin sabit sermaye olmasi gibi; bunlarin bakimi" (yani i hayvanla-
rinin bakimi) "tipki alian hizmetkarlarin bakimi gibi dner sermayedir.
ifti, krini, i hayvanlarini alikoymakla, ve bunlarin bakimi ile ilgili
sermayeyi elden ikartmakla elde etmektedir."* (ifti, hayvanlarin ye-
mini alikor, satmaz. Yemi hayvanlari beslemek iin kullanir, oysa hayv-
anlarin kendisini i aralari gibi tketir. Aradaki fark udur: hayvanlarinin
bakimi iin kullanilan yem btnyle tketilir ve, ya tarim rnlerinden
ya da bunlarin satiindan saglanan yeni hayvan yemiyle yerine konul-
masi gerekir; hayvanlarin kendisi, ancak, her biri aliamaz hale gelince
yerine konur.) "alitirmak iin degil satmak iin satinalinan ve semirti-
len hayvanlarin hem fiyati, hem de bakimi dner sermayedir. ifti,
krini, bunlari elden ikartmakla elde eder."* [Vol. II, s. 255-56.| (Her
meta reticisi, dolayisiyla kapitalist retici, rnn, retim srecinin
sonucunu satar, ama bu durum, bu rnn, retken sermayesinin sabit
ya da dner parasinin bir kismini oluturmasi iin bir neden olamaz.
imdi rn, daha ok, retim srecinden ikmi oldugu biim ierisin-
de bulunur ve meta-sermaye olarak ilev yapmalidir. [sayfa 214| Semirtil-
mekte olan hayvan srs, retim srecinde, i hayvanlari gibi emek
aleti olarak degil, hammadde olarak ilev yapar. Bu nedenle, semirilen
bu hayvanlar, rne, tz olarak girerler ve tm degerleri rne katilmi
olur, tipki yardimci maddeleri [yem| gibi. Semirtilen hayvanlar bu ne-
denle retken sermayenin dner kismidir ve bunun nedeni satilan r-
nn, semirtilen hayvanlarin, hammaddeyle, henz semirtilmemi
hayvanlarla ayni maddi biime sahip olmalari degildir. Bu durum raslan-
saldir. Ayni zamanda, Adam Smith bu rnekle, retim sreci ierisinde,
degeri sabit ya da dner sermaye olarak belirleyen eyin retim gesi-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
** "Bir gelir getirmek". -.
*** "Bir kr yapmak". -.
T80
Kurl Murks
Kupilul ll
nin maddi biimi, olmayip, onun ierisindeki ilevi oldugunu grebilir-
di.) "Topumun tm degeri de tam anlamiyla bir sabit sermayedir. To-
prak ile tahil ambari arasinda gidip gelse de hi bir zaman sahip
degitirmez, bu nedenle de tam anlamiyla dolaimda bulunmaz. ifti,
krini, bunun satii ile degil, artii ile elde eder."* [Vol. II, s. 256.|
Bu noktada, Smith'i ayrimin btn dncesizligi ortaya ikar.
Ona gre, eger "c|cne o/ mcs|e|s"** olmazsa, yeni tohum eger dogru-
dan yillik rnden yerine konulursa, bu rnden ikartilirsa, sabit ser-
maye olabilir. te yandan, eger btn rn satilir da degerinin bir kismi
ile bir bakasinin tohumu satin alinirsa, bu tohum, dner sermaye olur.
Bir durumda "c|cne o/ mcs|e|s vardir, digerinde yoktur. Smith, bura-
da bir kez daha dner sermaye ile meta-sermayeyi karitiriyor. rn,
meta-sermayenin maddi taiyicisidir, ama elbette ki, yalnizca dolaima
fiilen giren ve rn olarak iktigi retim srecine dogrudan tekrar gir-
meyen kisminin.
Tohum ister dogrudan rnden onun bir kismi olarak dlm
olsun ya da rn tamamiyla satilip da degerinin bir kismi bir bakasinin
tohumunu satin almaya dntrlsn, her iki halde de salt bir yerine
koyma szkonusudur ve bu yerine koyma ile hi bir kr yapilmi olmaz.
Bunlardan birinde tohum bir meta olarak, rnn geri kalan kismiyla
birlikte dolaima girer; digerinde ise, yalniz defter tutmada, yatirilan ser-
mayenin degerinin bir kismi olarak belirir. Ama her iki durumda da,
retken sermayenin dolaan bir parasi olarak kalir. Tohum, rnn
hazir hale gelmesi iin btnyle tketilir ve yeniden-retimin [sayfa 215|
yapilabilmesi iin tamaminin rnden yerine konmasi gereklidir.
"yleyse hammadde ile yardimci maddeler, emek-srecine girer-
ken taidiklari kendilerine zg biimi yitirirler. Emek aletlerinde ise,
durum byle degildir. Avadanliklar, makineler, iyerleri ve kaplar, emek-
srecinde, ancak, ilk biimlerini koruduklari ve her sabah degimeyen
bu biimleriyle sreci yinelemeye hazir olduklari srece yararlidirlar.
mrleri boyunca, yani hizmet ettikleri emek-srecinin devami boyun-
ca, rnden bagimsiz olarak biimlerini koruduklari gibi, lmlerinden
sonra da bu byledir. Makinelerin, avadanliklarin, iyerlerinin vb. ceset-
leri, daima, olumalarina yardim ettikleri rnden ayri ve farklidir." (Buch
I, Kap. VI, s. 1D2.)***
retim aralarinin, rn oluturmak iin bu farkli tketim biim-
leri, bunlardan bazilarinin rn karisinda bagimsiz, biimlerini koru-
duklari halde, digerlerinin bunu tamamen degitirmeleri ya da yitirmeleri
bu haliyle emek-sreci ile oldugu kadar, herhangi bir degiim olmaksi-
zin, meta retimi olmaksizin yalnizca kiinin kendi gereksinmelerini,
szgelimi ataerkil ailenin gereksinmelerini, karilamayi amalayan emek-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
** "Sahip degitirme". -.
*** lc/|c|, Birinci Cilt, Sekizinci Blm, s. 21D. -EJ.
T8T
Kurl Murks
Kupilul ll
srecine de ilikin olan, bu fark Adam Smith tarafindan tahrif edilmitir.
Bunu yle yapmitir: 1) buraya hi ilgisi bulunmayan bir kr tanimi
getirmekle, bazi retim aralarinin biimlerini koruyarak sahiplerine kr
sagladigi halde digerlerinin bu biimleri yitirerek kr sagladiklarini ne
srmekle; 2) emek-srecindeki retim gelerinin bir kismindaki
degimeleri, rn degiimine, meta dolaimina zg olan ve ayni za-
manda da, dolaimdaki metalarin mlkiyetinde bir degimeyi ieren
biim degiikligi (satinalma ve sati) ile geliigzel bir araya getirmekle.
Devir, dolaimin, dolayisiyla rnn satilmasinin, rnn paraya
evrilmesinin ve paradan da tekrar retim gelerine evrilmesinin
gerekletirildigi yeniden-retimi, ngrr. Ama kapitalist reticinin kendi
rnnn bir kismi dogrudan kendisine retim araci olarak hizmet et-
tigine gre, bunu kendi kendine satan kii olarak grnr ve bu durum,
onun kitaplarinda bu ekilde ele alinmitir. Bu durumda, yeniden-reti-
min bu kismi, dolaimla meydana getirilmi olmaz, dogrudan gerekleir.
Bununla birlikte, rnn tekrar retim araci olarak hizmet eden bu kis-
mi, sabit sermayeyi degil, dner sermayeyi yerine koyar, nk [sayfa 216|
1) degeri tmyle rne geer, ve 2) bunun kendisi yeni rnden sag-
lanan bir yeni trle, ayni olarak tmyle yerine konmutur.
Adam Smith, imdi bize, sabit ve dner sermayenin neleri ier-
digini anlatiyor. Sabit sermaye ile dner sermayeyi oluturan nesneleri,
maddi geleri bir bir siraliyor, sanki bu kesinlik bunlarin kapitalist retim
srecindeki belirli ilevlerinden gelmiyor da, nesnelerin znde bulu-
nan ve doga tarafindan maddi olarak saglanan eylermi gibi. Ama,
gene de, ayni blmde una iaret ediyor (Kitap II, Blm I): "hemen
tketilmek" zere "stok" halinde ayrilan belli bir ey, diyelim bir barinak
"sahibine bir gelir getirdigi ve bu nedenle ona se|mcye /|e|/n/ ye|/ne
e|/|J// halde, kamuya byle bir gelir saglamadigi gibi, ona sermaye
ileviyle hizmette de bulunmaz ve tm halk kitlesinin geliri hi bir za-
man bununla en ufak ekilde artmaz."* (s. 186.) Burada, Adam Smith,
sermaye olma niteliginin, her durumda eylerin znde bulunmayip,
bunun, koullara gre, eylerin bulunabilen ya da bulunmayabilen bir
ilev oldugunu aika belirtiyor. Ne varki, genellikle sermaye iin dogru
olan ey, onun altblmleri iin de dogrudur.
eyler, emek-srecinde yerine getirdikleri ilevlere gre, dner
ya da sabit sermayeyi oluturan kisimlari olutururlar. rnegin bir ba
hayvan, i hayvani (emek aleti) olarak, sabit sermayenin maddi varlik
biimini oluturmasina karilik, besi hayvani (hammadde) olarak, ifti-
nin dner sermayesinin bir kismini oluturur. te, yandan, ayni ey, u
anda retken sermayenin bir kismi olarak ilev yapabilir, bir baka za-
manda da, dogrudan tketim fonuna girebilir. Szgelimi, bir ev, bir iyeri
ilevini yerine getirdigi zaman, retken sermayenin sabit kismidir, ba-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T82
Kurl Murks
Kupilul ll
rinak olarak hizmet ettigi zaman asla hi bir sermaye biimi degildir.
Ayni emek aletleri, birok durumda, ya retim araci ya da tketim araci
olarak hizmet ederler.
Bu, Adam Smith'in, sabit ya da dner sermaye olma niteliginin,
eylerin kendi ilerinde bulunan zellikler olarak anlailmasi yolundaki
dncesinden ileri gelen yanilgilardan bir tanesidir. Yalnizca emek-sre-
cinin tahlili (Buch I, Kap V)*, emek araci, emek malzemeleri ve rn
tanimlarinin, bir ve ayni eyin, sre ierisinde oynadigi eitli rollere
bagli olarak degitigini gsterir. [sayfa 217| Sabit ve sabit olmayan sermaye
tanimlari da, kendi paylarina, bu gelerin emek-srecinde ve dolayisiyla
deger oluumu srecinde oynadiklari role dayandirilmitir.
kincisi, sabit ve dner sermayelerin neleri kapsadigini siralarken,
Smith'in, ayni sermayenin sabit ve dner kisimlari arasindaki ayrim ile
bu ayrim yalnizca retken sermaye (retken biimi ierisinde sermaye)
ynnden geerlidir ve bir anlam tair, retken sermayeyle, dolaim
srecindeki sermayeyi, yani meta-sermayeyi ve para-sermayeyi ilgilen-
diren sermaye biimleri arasindaki ayrimi biraraya koydugu tamamen
aiga ikmaktadir. Ayni pasajda unlari sylemektedir (s. 187 ve 188):
"Dner sermaye ... herbiri kendi dagiticilarinin ellerinde bulunan, her
trden gida maddelerinden, malzemelerden ve son biimini almi iler-
den ve, bunlarin dolaimi ve dagitimi iin gerekli paradan vb. oluur."**
Gerekten de, daha yakindan bakarsak, daha nceki szlerinin
tersine, dner sermayenin, tekrar, meta-sermaye ile para-sermayeye,
yani retim srecine ait bulunmayan, sabit sermayeye karit bir dner
(akici) sermaye oluturmayip, retken sermayeye karit dolaim ser-
mayesini oluturan sermayenin bu iki biimine eitlendigini grrz.
retken sermayenin malzemelere (hammaddelere ya da yari-mamul
rnlere) yatirilan ve retim srecine gerekten giren geleri, ancak
bunlarin yani sira tekrar bir rol oynarlar. yle der:
"... Toplumun genel sermayesinin dogal olarak blndg
kismin nc ve sonuncusu, zelligi ancak dolaim ya da sahip
degitirme yoluyla bir gelir saglama olan, dner sermayedir. Bu da gene
drt kisimdan olumutur: birincisi paradan ..."** (ama para, hi bir
zaman, retken sermayenin, retken. srete ilev yapan sermayenin
bir biimi degildir; o, her zaman, ancak, sermayenin dolaim srecinde
brndg biimlerden bir tanesidir); "ikincisi, kasabin, obanin, ifti-
nin mlkiyetinde bulunan ... ve satiindan bir kr elde etmeyi umduklari
gida maddeleri stokundan. ... Drdncs ve sonuncusu, yapilip tamam-
lanan, ama hl tccarin ve yapimcinin elinde bulunan ilerden. Ve
ncs, hi ilenmemi ya da az ok ilenmi olsun henz giysiler, ev
eyalari ve binalar biimini almami olup, reticinin, yapimcinin,
* lc/|c|, Birinci Cilt, Yedinci Blm. -EJ.
** Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T83
Kurl Murks
Kupilul ll
kumainin ve dokumacinin, kerestecinin, marangozun [sayfa 218| ve ilin-
girin, tuglacinin, vb. elinde bulunan giysi, ev eyasi ve bina malzemele-
rinden."*
2 ve 4 numaralar, retim srecinden o halleri ierisinde ikan ve
satilmalari gereken rnlerden baka bir ey degillerdir; kisacasi bunlar,
imdi metalar olarak, dolayisiyla meta-sermaye olarak ilev yapan ve bu
yzden bir biime sahip olan ve gidecekleri en son yer ne olursa olsun,
yani amalarini (kullanim-degeri) karilamak iin en sonunda ister bi-
reysel ister retken tketime ayrilmi bulunsunlar, retken sermaye ge-
leri olarak bulunmadiklari sre ierisinde bir yer tutan rnlerdir. 2
numarada sz edilen rnler gida maddeleri; 4 numaradakiler ise, yal-
nizca son biimini almi emek aletlerini ya da son biimini almi tke-
tim nesnelerinden (2 numarada sz edilenlerin diinda kalan gida mad-
delerinden) oluan btn diger son biimini almi rnlerdir.
Smith'in, ayni zamanda, tccardan szetmesi, iine dtg kari-
ikligi gstermektedir. retici, rnn, bir kez tccara satti mi, artik bu
rn, sermayesinin herhangi bir biimini oluturmaz. Toplum aisindan,
reticisinin elinden baka ellerde olmasina karin, gerekten de hl
meta-sermayedir; ama ite bir meta-sermaye olmasi nedeniyle, ne sa-
bit, ne de dner sermayedir.
reticisinin dogrudan gereksinmelerini karilamayi amalamay-
an her trden retimde, rn, meta olarak dolamak zorundadir; yani
bir kr elde etmek iin degil, reticisi yaayabilsin diye, bu rnn satil-
masi gereklidir. Kapitalist retimde u durumun da buna eklenmesi
gerekir, ki, bir rn satildigi zaman, onda somutlami bulunan arti-
deger de gereklemi olur. rn, retim srecinden bir meta olarak
ikar ve bu yzden de, bu srecin ne sabit, ne de dner gesidir.
Bu arada Smith, burada kendisine kari ikmaktadir. Son biimi-
ni almi rnler, maddi biimleri ya da kullanim-degerleri ne olursa
olsun, yararli etkileri burada btnyle meta-sermaye, yani dolaim sre-
cine zg biimde bir sermayedir. Bu biim ierisinde olmakla, bunlar,
sahiplerinin ellerinde bulunabilecek herhangi bir retken sermayenin
kisimlari degillerdir. Bu durum, onlarin, satilarindan hemen sonra, sa-
tin alanin elinde, retken sermayenin sabit ya da dner kismi |c|/ne
e|me|e|/ne hi de engel degildir. Burada, aiktir ki, pazarda bir sre
iin, retken [sayfa 21D| sermayeye karit meta-sermaye olarak grlen
eyler, pazardan ekildikten sonra, retken sermayenin dner ya da
sabit kisimlari olarak ilev yapabilirler ya da yapamazlar.
Pamuk egiricisinin rn, iplik, onun sermayesinin meta-biimi-
dir ve onun aisindan meta-sermayedir. Bu, artik bir kez daha, ne emek
malzemesi ve ne de emek aleti olarak retken sermayesinin bir kismi
olma ilevini yerine getiremez. Ama bu ipligi alan dokumacinin elinde,
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T84
Kurl Murks
Kupilul ll
retken sermayesinin dner kismi olarak bu sermayeye katilir. Ne var
ki, ipliki iin bu iplik, dner sermayesinin oldugu kadar sabit sermaye-
nin de bir kisminin deger taiyicisidir (arti-degerden ayri olarak). Ayni
ekilde, bir makine, makine imalatisinin rn, sermayesinin meta-
biimidir, ve onun iin meta-sermayedir. Ve bu biimde kaldigi srece
ne dner ve ne de sabit sermayedir. Ama kullanilmak zere bir fabri-
katre satilinca, bir retken sermayenin sabit kismi haline gelir. Hatta,
kullanim-biimi nedeniyle bir rn, kismen, ikmi oldugu srece, r-
negin, kmr, kmr retimine retim araci olarak tekrar girebilir; k-
mr retiminin satia ayrilan kismi, dner ya da sabit sermayeyi degil,
meta-sermayeyi temsil eder.
te yandan, bir rn, kullanim-biimi nedeniyle, ne emek mal-
zemesi ve ne de emek aleti olarak retken sermayenin herhangi bir
gesini tmyle oluturacak durumda olmayabilir. rnegin herhangi bir
geim araci. Gene de bunlar reticisi iin meta-sermayedir ve, dner
sermayenin oldugu kadar sabit sermayenin de deger taiyicisidir; ve
retiminde kullanilan sermayenin tmyle ya da kismen yerine konul-
masina bagli olarak bunlardan biri ya da teki degerini rne btnyle
ya da kismen aktarmi durumdadir.
n 8'te, Smith'e gre, hammaddeler (ilenmemi maddeler, yari-
mamul rnler, yardimci malzemeler), bir yandan, retken sermayede
somutlaan tamamlayici bir ge olarak degil, aslinda, yalnizca, toplum-
sal rnn ierebilecegi kullanim-degerlerinin zel bir tr, 2 ve 4 nu-
maralarda sayilan diger maddi paralarin, geim aralarinin vb. yanisira
varolan metalarin zel bir tr olarak ortaya ikmaktadir. te yandan,
bu malzemeler, gerekten de, retken sermayeye katilmi ve bu ne-
denle de reticinin elinde bu sermayenin geleri olarak anilmitir.
Kariiklik u olguyla da kendisini gstermektedir ki, bunlar, kismen [sayfa
22O| reticinin elinde ("yetitiricilerin, fabrikatrlerin vb. elinde"*) ve kis-
men de, retken sermayenin bir gesi olarak degil yalnizca meta-ser-
maye olarak bulundugu tccarlarin ("kumailarin, manifaturacilarin,
kerestecilerin"*) elinde ilev yapar halde kabul edilmektedir.
Gerekten de, Adam Smith, burada, dner sermaye gelerini
sayarken, sabit ve dner sermaye arasindaki ayrimi yalniz retken ser-
maye iin geerli olan tmyle unutmaktadir. O, daha ok, meta-ser-
maye ile para-sermayeyi, yani dolaim srecinin bu iki tipik sermaye
biimini, tamamen bilinsiz olarak, retken sermayeye karit koymakta-
dir.
Son olarak, dner sermayenin kisimlarini sayarken, Adam
Smith'in, emek-gcn belirtmeyi unutmasi ok arpici bir olgudur. Bu-
nun iki nedeni vardir.
Biraz nce grdk ki, para-sermayeden ayri olarak, dner ser-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T85
Kurl Murks
Kupilul ll
maye, yalnizca meta-sermayenin bir baka adidir. Ama emek-gc, pa-
zarda dolatigi kadariyla, sermaye degildir, meta-sermayenin bir biimi
degildir. Hi bir biimde sermaye degildir; pazara bir meta, yani kendisi-
ni getirdigi halde, emeki bir kapitalist degildir. Emek-gc satilana,
retim sreci ile birletirilene, dolayisiyla bir meta olarak dolaimina
son verinceye kadar retken sermayenin bir kismi arti-degerin kaynagi
olarak degien-sermaye, emek-gcne, yatirilan sermaye-degerin devri
bakimindan retken sermayenin dnen kismi haline gelmez. Adam
Smith, burada, dner sermaye ile meta-sermayeyi karitirdigi iin, emek-
gcn dner sermaye baligi altina koyamiyor. Bu yzden de burada,
degien-sermaye, emekinin cretleri ile satin aldigi metalar, yani geim
aralari biiminde gzkmektedir. Bu biim ierisinde, cretlere yati-
rilan sermaye-degerin, dner sermayeye dahil oldugu varsayilmaktadir.
retim srecine katilan ey, emek-gcdr, emekinin kendisidir, yok-
sa, iinin yaamini srdrdg geim aralari degil. Toplum aisindan,
iinin bireysel tketimi araciligi ile kendisini yeniden retmesinin, to-
plumsal sermayenin yeniden-retim srecinin ayri biimde bir kismi
oldugunu grdk (Buch I, Kap. XXI). Ama bu, bizim burada incele-
digimiz bireysel ve yalitilmi retim srecinde uygulanamaz. Smith'in,
sabit sermaye [sayfa 221| baligi altinda szn ettigi "edinilmi ve yararli
beceriler"*. (s. 187), tersine, dner sermayenin kisimlaridirlar, nk
bunlar, cretli-emekinin "becerileridir"* ve o emegini bu "becerileri"*
ile birlikte satmitir.
Tm toplumsal serveti, 1) dogrudan tketim fonu, 2) sabit ser-
maye, ve 8) dner sermaye olarak blmek Adam Smith'in payina byk
bir yanilgidir. Buna gre servetin yle blnm olmasi gerekirdi: 1)
bazi kisimlari srekli olarak sermaye ilevi |e|/|J// halde, kendisi
ilev yapan toplumsal sermayenin herhangi bir parasini oluturmayan
bir tketim fonu; ve 2) sermaye. Buna gre, servetin bir kismi sermaye
olarak ilev yapiyor, digeri sermaye olmayarak ya da tketim fonu ola-
rak. te burada, her trl sermayenin ya sabit ya da dner olma mutlak
zorunlulugu ortaya ikiyor, bir memeli hayvanin erkek ya da dii olma
dogal zorunlulugu gibi. Ama, grdk ki, sabit ve dner sermaye arasin-
daki antitez, yalnizca 0|e|/en sermayenin geleri iin geerli oluyor,
dolayisiyla, bunlarin yanisira ne sabit, ne de dner bir biim iinde |0|0-
ncmcycn olduka nemli miktarda bir sermaye de meta-sermaye ve
para-sermaye vardir.
Mademki kapitalist retim altinda, toplumsal rnlerin tm kitle-
si, rnlerin bireysel kapitalist retici tarafindan satilmaksizin ya da satin
alinmaksizin, retim araci olarak kendi maddi biimi ierisinde tekrar
dogrudan tketilen kismi diinda, pazarda meta-sermaye olarak
dolaiyor, retken sermayenin yalniz sabit ve dner geleri degil, tke-
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T8
Kurl Murks
Kupilul ll
tim fonunun btn geleri de ayni ekilde meta-sermayeden elde edilir-
ler. Bu, kapitalist retim temeli zerinde, hem retim aralarinin ve
hem de tketim mallarinin, bunlar daha ilerde retim araci ya da tke-
tim nesnesi olarak yararlanmak zere ayrilmi olsalar bile, tipki emek-
gcnn kendisinin pazarda, bir meta-sermaye olarak bulunmamakla
birlikte bir meta olarak bulunmasi gibi, nce meta-sermaye olarak orta-
ya iktiklarini sylemekle ayni eydir.
Bu durum, Adam Smith'teki u yeni kariikligin nedeni olmakta-
dir. yle diyor:
"Bu drt kisimdan" ("dner" sermayenin, yani dolaim srecine
ait meta-sermaye ve para-sermaye biimlerindeki iki kismin, Adam Smith
tarafindan meta-sermayeyi oluturan kisimlar [sayfa 222| arasinda yaptigi
maddi ayrimlarla drde ikartilan sermayenin bu drt kismindan) "
gida maddeleri, malzemeler ve son biimini almi iler ya her yil ya
da daha uzun veya daha kisa dnemlerde dzenli olarak dner sermay-
eden ekilir ve, ya sabit sermayeye ya da dogrudan derhal tketime
ayrilan stoklara konulur. Her sabit sermaye, hem balangita bir dner
sermayeden elde edilmitir ve hem de onun srekli destegini gerektirir.
Btn yararli makineler ve i aletleri, balangita, bunlarin yapildiklari
malzemeleri ve bunlari yapan iilerin bakimini saglayan bir dner ser-
mayeden elde edilmilerdir. Bunlar da, srekli onarim iinde tutulmak
zere, ayni trden bir sermayeyi gerektirirler."* (s. 188.)
rnn, dogrudan reticisi tarafindan srekli olarak yeniden-re-
tim araci olarak tketilen kismi diinda, kapitalist retime u genel ner-
me uygulanir: Bu rnler, ister maddi biimleri ierisinde kullanim-deger-
leri uyarinca retken sermayenin (retim srecinin) geleri olarak, re-
tim aralari ve dolayisiyla retken sermayenin sabit ya da dner geleri
olarak ilev yapmak zorunda olsunlar ya da yapabilsinler; ya da ister,
yalnizca retken degil bireysel tketimin aralari olarak hizmet edebili-
yor olsunlar, btn rnler pazara, metalar olarak ulairlar ve bu neden-
le de kapitalist aisindan, sermayenin meta-biimi olarak dolaimda
bulunurlar. Btn rnler pazara metalar olarak srlrler; btn retim
ya da tketim aralari, retken ya da bireysel tketimin btn geleri bu
yzden pazardan metalar olarak satin alinmak suretiyle ekilmek
zorundadirlar. Herkese bilinen bu gerek, kukusuz dogrudur. Bu ne-
denle, retken sermayenin hem sabit, hem de dner geleri iin, btn
biimlerdeki emek aletleri iin oldugu kadar emek malzemesi iin de
geerlidir. (Bu, ayrica, doga tarafindan saglanan, rn olmayan retken
sermaye gelerinin de bulundugu olgusunu grmezlikten gelir.) Bir ma-
kine, pazardan pamuk satin alinir gibi satin alinir. Ama bundan, hi bir
ekilde, her sabit sermayenin, balangita herhangi bir dner sermaye-
den dogdugu anlami ikmaz; bu, ancak, dolaim sermayesini, dner ya
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T87
Kurl Murks
Kupilul ll
da akici, yani sabit olmayan sermaye ile karitiran Smith'vari grten
ikar. Ayrica, Smith, aslinda kendi kendisini rtmektedir. Kendisine
gre, makineler, metalar olarak dner sermayenin n 4'nn bir [sayfa 228|
kismini olutururlar. Bunlarin dner sermayeden geldiklerini sylemek,
yalnizca bunlarin makineler olarak ilev yapmadan nce meta-sermaye
olarak ilev yaptiklarini, ama maddi olarak kendilerinden geldiklerini
sylemek demektir; tipki bir iplikinin sermayesinin dner gesi olarak
pamugun, pazardaki pamuktan gelmesi gibi. Ama Adam Smith eger
daha sonraki aiklamasinda, makinelerin yapimi iin emek ile hammad-
deye gereksinme bulunmasi nedeniyle sabit sermayeyi dner sermaye-
den ikartiyor ise, unu unutmamak gerekir ki, birincisi, makinelerin
yapimi iin emek aletlerine, yani sabit sermayeye de gerek vardir, ve
ikincisi, hammadde yapimi iin de, ayni ekilde, makineler, vb. gibi sa-
bit sermaye gereklidir, nk retken sermaye daima emek aletlerini
ierir, ama her zaman emek malzemelerini iermez. Hemen ardindan
gene kendisi diyor ki: "Toprak, madenler, balikhaneler, hepsi de, bunla-
ri iletmek iin hem sabit ve hem de dner sermayeyi gerektirirler";
(bylece A. Smith, hammadde retimi iin yalniz dner sermayeye de-
gil, sabit sermayeye de gereksinme oldugunu kabul ediyor) "ve" (bu
noktada yeni bir yanilgi daha) "bunlarin rnleri bir kr ile yalniz bu
sermayeleri degil, |o|0mJc// J/e| |0|0n se|mcye|e|/ Je yerine kor."*
(s. 188.) Bu, tamamen yanli. Bunlarin rnleri, diger btn sanayi kolla-
ri iin hammadde, yardimci madde vb. saglar. Ama bunlarin degerleri,
toplumun diger btn sermayelerinin degerini yerine koymaz; bu, yalni-
zca kendi sermaye-degerini (ve c|||, arti-degeri) yerine kor. Adam Smith,
burada, gene kendi fizyokratik anilarinin penesindedir.
Toplumsal olarak dnldgnde, meta-sermayenin ancak
emek aleti olarak hizmet edebilecek rnleri kapsayan kisminin amasiz
olarak retilmedikleri, satilmaz olmadiklari takdirde erge emek alet-
leri olarak ilev yapmak zorunda olduklari, yani temelleri kapitalist re-
tim olduguna gre, bunlarin, metalar olmaktan iktiklari anda, toplumsal
retken sermayenin sabit kisminin, eskiden mstakbel gelerini olutur-
malarina karin, imdi gerek gelerini oluturmak zorunda bulunduklari
dogrudur.
Ama burada, rnn maddi biiminden ileri gelen bir ayrim var-
dir.
rnegin, bir iplik makinesi, egirmek iin kullanilmadika, [sayfa 224|
bu yzden bir retim gesi ilevini yerine getirmedike ve dolayisiyla
kapitalist aisindan, bir retken sermayenin sabit bir kismi olarak ilev
yapmadika, hi bir kullanim-degerine sahip degildir. Ama bir iplik ma-
kinesi tainabilirdir. retilmi oldugu lkeden ihra edilebilir, ve dogru-
dan dogruya ya da dolayli olarak hammadde vb. ya da ampanya
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
T88
Kurl Murks
Kupilul ll
kariliginda, lke diina satilabilir. Bu durumda, retilmi oldugu lkede
yalnizca meta-sermaye olarak ilev yapmitir, ama hi bir zaman, hatta
satildiktan sonra bile sabit sermaye olarak ilev yapmamitir.
Bununla birlikte, fabrika binalari, demiryollari, kprler, tneller,
doklar vb., toprak iyiletirmeleri vb. gibi topraga baglanarak yerel hale
getirilmi ve bu yzden ancak yerel olarak kullanilabilen rnler, maddi
biimleriyle olduklari gibi ihra edilemezler. Bunlar tainabilir degildir.
Bunlar ya bir ie yaramazlar ya da satilir satilmaz, bunlari reten lkede
sabit sermaye olarak ilev yapmak zorundadirlar. Fabrikalar yapan ya da
speklatif sati amaciyla topragi iyiletiren kapitalist retici iin bu eyler,
kendi meta-sermayesinin biimleri, ya da Adam Smith'e gre dner
sermayenin biimleridirler. Ama toplumsal aidan bakildiginda, bu eyler
eger hi bir ie yaramaz durumda birakilmayacaklarsa eninde-sonun-
da, o lkede, yerel bir retim srecinde sabit sermaye olarak ilev yap-
mak zorundadir. Bu sylenenlerden, hibir ekilde, tainamaz eylerin
kendiliklerinden sabit sermaye olduklari anlami ikmaz. Konut olarak
kullanilan evler vb. gibi, bunlar, tketim fonuna ait olabilirler; ve bu du-
rumda, sermayenin yalnizca bir parasi oldugu toplumsal servetin bir
gesini oluturmakla birlikte, bunlar, toplumsal sermayenin hi bir par-
asi degildirler. Bu eylerin reticisi, Adam Smith'in diliyle konumak
gerekirse, bunlarin satiiyla bir kr yapar. Ve dolayisiyla bylece, bunlar,
dner sermayedirler! Bunlardan fiilen yararlanan, bunlarin sonal alicisi,
bunlari ancak retim srecine uygulayarak kullanabilir. Ve dolayisiyla,
bunlar, sabit sermayedirler!
Mlkiyet zerindeki haklar, rnegin demiryolu hisseleri, her gn
el degitirebilir ve bunlarin sahipleri, bunlarin teki lkelerdeki satilariyla
bile bir kr yapabilirler; bylece demiryolunun kendisi ihra edilebilir
olmamakla birlikte, mlkiyeti zerindeki haklar ihra edilebilirdirler. Gene
de bu eyler, yerel hale getirildikleri o lkede ya atil kalmak zorundadir-
lar ya da bir [sayfa 225| retken sermayenin sabit kismi olarak ilev yapmak
zorundadirlar. Ayni ekilde, fabrikatr A, fabrikasini, fabrikatr B'ye sat-
makla bir kr saglayabilir, ama bu, fabrikanin daha nceki gibi sabit
sermaye olarak ilev yapmasina engel degildir.
Bu yzden, topraktan ayrilmasi olanaksiz, yerel olarak sabitle-
tirilmi emek aletleri, reticileri iin meta-sermaye ilevini yerine getire-
bilirler ve on0n sabit sermayesinin (bu sermaye, onun kendisi aisindan,
binalari, demiryollarini vb. yapmak iin gerek duydugu emek aletlerin-
den ibarettir) herhangi bir gesini oluturmayabilirlerse de, btn olasili-
klar altinda, gene de o lkede sabit sermaye olarak ilev yapmak zorunda
olsalar bile, buradan hibir ekilde, sabit sermayenin zorunlu olarak
tainamayan eylerden olutugu gibi ters bir sonu ikartilmamalidir.
Bir gemi, bir lokomotif, ancak hareketli olulari nedeniyle etkindirler;
gene de bunlar kendilerini retenler iin degil, bunlari sabit sermaye
olarak uygulayanlar iin ilevde bulunurlar. Buna karilik, en kesin ekilde
T8
Kurl Murks
Kupilul ll
retim srecinde sabit bulunan, orada yaayip orada len, bir kez gir-
dikten sonra artik bir daha oradan ayrilmayan eyler, retken sermaye-
nin dner kisimlaridir. rnegin, retim srecinde makineyi alitirmak
iin tketilen kmr ile, fabrikayi aydinlatmak iin kullanilan gaz vb.
byledir. Bunlar retim srecinden rnle birlikte maddeten iktiklari
ve metalar biiminde dolaima girdikleri iin degil, degerlerinin, retil-
melerine yardim ettikleri metalarin degerine btnyle girdigi ve bu
yzden de, metain satiiyla elde edilecek hasilatla bu degerin tamamen
yerine konulmasi gerektigi iin dner sermayedirler.
Adam Smith'ten aktarilan son pasajda, u tmcecige de dikkat
edilmelidir: "Bunlari" (makineleri, vb.) "yapan iilerin bakimini saglay-
an bir dner sermaye..."*
Fizyokratlarda, sermayenin cretler iin yatirilan kismi, dogru bir
ekilde, c|cnces |/m/|/|es'den** farkli, olarak, c|cnces cnn0e||es***
altinda sayilmitir. te yandan, bunlarda, iftinin kullandigi retken ser-
mayenin bir kismi olarak emek-gcnn kendisi degil, tarim-emekile-
rine verilen geim aralari (Adam Smith'in deyimiyle iilerin bakimi)
grlyor. Bu, onlara zg [sayfa 226| greti ile tam bir uygunluk halindedir.
nk onlara gre, emek tarafindan rne eklenen deger-kismi (tipki,
rne, hammadde, emek aletleri, vb., kisacasi, degimeyen-sermaye-
nin btn maddi gelerince eklenen deger-kisim gibi) yalnizca emeki-
lere denen ve, emek-gc olarak ilev yapma yeteneklerini srdrmek
iin zorunlu olarak tketilen geim aralarinin degerine eittir. Degime-
yen sermaye ile degien-sermaye arasindaki ayrimi bulmalarini engel-
leyen ey, gene kendi gretileri oluyor. Eger (kendi fiyatini yeniden-ret-
mesine ek olarak) arti-degeri reten ey emek ise, o zaman, bunu, ta-
rimda oldugu gibi sanayide de yapmaktadir. Ama, onlarin sistemine
gre, emek, ancak bir tek retim dalinda, yani tarimda arti-deger ret-
tigi iin,bu arti-degeri doguran ey emek degil, doganin bu daldaki zel
faaliyetidir (yardimci oluudur). Ve yalnizca bu nedenledir ki, onlara g-
re, tarimsal emek, diger tr emeklerden farkli olarak, retken, emektir.
Adam Smith, emekilerin geim aralarini, sabit sermayeden far-
kli olarak, dner sermaye olarak siniflandiriyor.
1) nk o, sabit sermayeden farkli olarak dner sermayeyi,
dolaim alaniyla ilgili sermaye biimleriyle, dolaim sermayesiyle ka-
ritiriyor eletirilmeksizin kabul edilen bir kariiklik. A. Smith, bu ne-
denle, meta-sermaye ile retken sermayenin dner kismini birbirine
karitiriyor ve byle olunca, toplumsal rnn metalar biimine brn-
dg her durumda emekilerin oldugu kadar emeki-olmayanlarin da
geim aralarinin, emek malzemelerinin oldugu kadar emek aletlerinin
kendilerinin de meta-sermayeden karilanmasi kainilmaz oluyor.
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
** lk yatirimlardan. -.
*** Yillik yatirimlar. -.
T0
Kurl Murks
Kupilul ll
2) Ama, Smith'in tahlili kendi sunuunun zel gerekten bilim-
sel kismina ters dmekle birlikte, bu tahlilde fizyokratik anlayi da
sakli bulunmaktadir.
Genel bir ifadeyle, yatirilan sermaye, retken sermayeye evrilir,
yani kendileri gemi emegin rnleri olan retim gelerinin biimleri-
ne brnr. (Bunlar arasinda emek-gcne de.) Sermaye, retim sre-
cinde ancak bu biimde ilev yapabilir. imdi eger biz, sermayenin
degien kisminin kendisine evrildigi emek-gc yerine, emekinin ge-
im aralarini alirsak, bu aralarin, bu halleriyle, deger oluumunu ilgi-
lendirdigi kadariyla, retken sermayenin diger gelerinden, hammad-
delerden ve yukarda aktarilan pasajlardan birinde Smith'in, fizyokratlara
[sayfa 227| uyarak, hammaddelerle ayni dzeye koydugu i hayvani yemle-
rinden farkli olmayacagi aiktir. Bu geim aralari, kendi kendilerine
degerlerini geniletmezler ya da buna bir arti-deger katamazlar. Bunla-
rin degeri, retken sermayenin diger geleri gibi, tekrar, ancak rnn
degerinde ortaya ikabilir. rnn degerine kendilerinin sahip oldugu-
nun tesinde bir deger ekleyemezler. Hammaddeler, yari-mamul mal-
lar vb. gibi bunlar, emek aletlerinden oluan sabit sermayeden ancak u
bakimdan ayrilirlar ki, bunlar, oluumuna katildiklari rnde btnyle
tketilirler, (hi degilse bunlarin bedelini deyen kapitalist aisindan) ve
bu yzden de degerlerinin tmyle yerine konulmasi gerekir, oysa sabit
sermayede bu ancak yava yava, para para olur. retken sermaye-
nin emek-gcne (ya da emekinin geim aralarina) yatirilan kismi,
burada retken sermayenin diger gelerinden, emek-sreci ve arti-deg-
er retimi bakimindan degil, yalnizca maddi ynden ayrilir. Bu kisim,
yalnizca rnn nesnel yaraticilarinin (Adam Smith bunlara genellikle
"malzemeler"* diyor) sabit sermaye kategorisine dahil olan kisminin
diinda kalan kismiyla birlikte dner sermaye kategorisine girdigi l-
de farklidir.
cretlere yatirilan sermayenin, retken sermayenin dner kismi-
na dahil bulunmasi ve retken sermayenin sabit kisminin tersine, nes-
nel rn yaraticilarinin bir kismiyla, hammaddeler vb. ile akicilik niteligini
paylamasinin, sermayenin degimeyen kismindan farkli olarak bu
degien kisminin, kendini geniletme srecinde oynadigi rol ile hi bir
ilikisi yoktur. Bu, yalnizca yatirilan sermaye-degerin bu kisminin nasil
yerine konulacagiyla, yenilenecegiyle, dolayisiyla dolaim yoluyla r-
nn degerinden nasil yeniden-retilecegiyle ilikilidir. Emek-gcnn
satin alinmasi ve yeniden satin alinmasi, dolaim srecine aittir. Ne var
ki, emek-gcne yatirilan deger, belirli ve degimez bir byklkten
degiken bir byklge (emeki, iin degil kapitalist iin) ancak retim
sreci ierisinde evrilir ve ancak bylece, yatirilan deger, btnyle
sermaye-degere, sermayeye, kendisini genileten degere evrilmi olur.
* Marx, tirnak iindeki tmceyi, ngilizce olarak aktarmitir. -.
TT
Kurl Murks
Kupilul ll
Ama Smith gibi, emek-gcne yatirilan deger yerine, emekinin geim
aralari iin harcanan degeri, retken sermayenin dner kismi olarak
siniflandirmakla, degien ve degimeyen sermaye arasindaki ayrimin
[sayfa 228| anlailmasi ve bylece de genel olarak kapitalist srecin
anlailmasi olanaksiz hale getirilmitir. rnn maddi yaraticilari iin
harcanan degimeyen-sermayenin tersine sermayenin bu kisminin
degien-sermaye olarak belirlenmesi, sermayenin emek-gcne yati-
rilan kisminin, sermaye devrini ilgilendirdigi lde, retken sermaye-
nin dner kismina ait olarak belirlenmesinin altina gmlmtr. Ve bu
gmlme, emekinin emek-gc yerine, onun geim aralarini retken
sermayenin bir gesi olarak siralamakla tamamlamitir. Emek-gcnn
degerinin, para olarak mi, yoksa dogrudan geim aralari olarak mi
yatirilmi olmasinin bir nemi yoktur. Bununla birlikte, kapitalist retim
altinda bu ikinci durum ancak bir istisna olabilir.
24
Dner sermaye tanimini, bylece, emek-gcne yatirilan sermaye-
degerin belirleyicisi olarak saptamakla fizyokratlarin ncllerine dayan-
maksizin yapilan bu fizyokratik tanim Adam Smith, kendisini
izleyenlerdeki sermayenin emek-gcne harcanan kisminin degien-
sermaye oldugu anlayiini ok kr ki ldrmtr. Kendisinin baka
yerlerde gelitirdigi daha derin ve dogru fikirler degi1 ama, bu gafi uzun
mrl olmutur. Gerekten de, ondan sonra gelen diger yazarlar, daha
da ileri gitmilerdir. Bunlar, bu tanimi, sermayenin emek-gcne yati-
rilan kismini, sabit sermayeye karit dner sermaye olarak saptayan
kesin tanimi yapmakla yetinmediler; bunu, emekilerin geim aralari-
na yatirilacak dner sermayenin esas tanimi yaptilar. Gerekli geim
aralarini ieren emek fonunun* bir yandan emekilerin toplumsal rn
ierisindeki paylarini fiziksel olarak sinirlayan, ama te yandan da emek-
gc aliminda tmyle harcanmasi gereken belirli bir byklkte ol-
dugu yolundaki greti bununla dogal olarak ilikilidir. [sayfa 22D|
24
Degerin kendisini geniletmesi srecinde emek-gcnn oynadigi rol anlamakta Adam
Smith'in kendi kendisine ne lde zorluk ikardigi, emekilerin emegini fizyokratlara uyarak
i hayvanlarininki ile ayni dzeye koyan u tmce ile tanitlanmaktadir: "Yalnizca kendisinin
(iftinin) alian hizmetkarlari degil, i hayvanlari da retken emekilerdir." (Book II, Ch. V. s.
248.)
* lc/|c|, Birinci Cilt. s. 625-628. -EJ.
T2
Kurl Murks
Kupilul ll
ONBRNC BLM
SABT VE DNER SERMAYE TEORLER
RCARDO
RCARDO, sabit ve dner sermaye arasindaki ayrimi, salt deger
kuralinin istisnalarini, yani cret hadlerinin fiyatlari etkiledigi durumlari
gstermek amaciyla ortaya koymutur. Bu noktanin tartiilmasi Kitap
III'e* birakilmitir.
Ama temeldeki belirsizlik, u birbiriyle ilgisiz iki dncenin bira-
raya getirilmesiyle hemen kendisini aiga vurmaktadir: "Sabit sermaye-
nin dayaniklilik derecesindeki bu fark /|e, iki tr sermayenin birletirile-
bilecegi oranlardaki bu eitlilik."
25
Ve biz, kendisine, hangi iki tr sermayeye iaret ettigini sorsak,
yle der: "Emegin gereksinmesini saglayacak sermaye ile, avadanlikla-
ra, makinelere, binalara yatirilan sermayenin oranlari da, eitli biiml-
erde birletirilebilir."
26
Bir baka deyile, sabit sermaye emek aletlerine
ve dner sermaye de emege yatirilan sermayeye eittir. "Emegin gerek-
sinmesini saglayacak [sayfa 28O| sermaye", Adam Smith'ten devirilmi an-
25
Ricardo, P|/nc/|es, e|c., s. 25.
26
Loc. c/|.
* Karl Marx, lc/|c|, nc Cilt, Sol Yayinlari, Ankara 1D78, s. 211-215. -EJ.
T3
Kurl Murks
Kupilul ll
lamsiz bir terimdir. Bir yandan dner sermaye, burada, degien-serma-
ye ile, yani retken sermayenin emege yatirilan kismi ile biraraya konul-
maktadir. te yandan da, antitezin, degerin kendisini geniletmesi sre-
cinden degien ve degimeyen sermayeden degil, dolaim srecinden
ikartilmasi nedeniyle (Adam Smith'in eski kariikligi) ifte yanilgili ta-
nimlar ortaya ikmaktadir.
Birincisi: Sabit sermayenin dayaniklilik derecesindeki farkliliklar
ile, sermayenin degimeyen ve degien sermayeden olumasindan ileri
gelen farkliliklar eanlamli gibi kabul edilmektedir. Ne var ki, son sz
edilen farklilik, arti-deger retimindeki farki belirler; buna karilik ilk
sz edilen farklilik ise, kendini geniletme sreci szkonusu oldugu
kadariyla, yalnizca, belli bir degerin, bir retim aracindan rne aktaril-
ma biimine iaret eder: dolaim sreci szkonusu oldugu kadariyla, bu
fark, yalniz harcanmi sermayenin yenilenme dnemine, ya da, bir baka
baki aisindan, hangi sre iin yatirilmi bulunduguna iaret eder. Ka-
pitalist retim srecinin i mekanizmasinin derinligine grmek yerini,
yalnizca tamamlanmi olaylar dikkate alinirsa, o zaman, bu ayrimlar
gerekten akiir. Toplumsal arti-degerin, farkli sanayi dallarina yatirilan
eitli sermayeler arasinda dagitilmasinda, sermayenin yatirilmi bulun-
dugu farkli zaman dnemleri arasindaki farkliliklar (rnegin, sabit ser-
mayenin eitli sregenlik dereceleri) ve sermayenin farkli organik bile-
imleri (ve bu nedenle, degimeyen ve degien sermayelerin farkli dola-
imlari) genel kr oraninin eitlenmesine ve degerlerin, retim-fiyatlari-
na evrilmesine ayni derecede katkida bulunur.
kincisi: Dolaim sreci aisindan bir yanda emek aletleri sabit
sermaye; te yanda emek malzemesi ve cret dner sermaye vardir.
Ama, emek-sreci ve kendini geniletme aisindan, bir yanda retim
aralari (emek aletleri ve emek malzemesi) degimeyen-sermaye;
te yanda emek-gc degien-sermaye vardir. Degimeyen-sermaye-
nin belli bir miktardaki degerinin, ok emek aleti, az emek malzemesi
ya da ok emek malzemesi, az emek aleti iermesinin sermayenin
organik bileimi iin hi bir nemi olmadigi halde (Buch I, Kap. XXIII,
2,s. 647)*, her ey, retim aracina yatirilan sermayenin emek-gcne
yatirilan sermayeye oranina baglidir. Tersine: dolaim sreci [sayfa 281| ai-
sindan, sabit ve dner sermaye arasindaki ayrim konusunda, dner ser-
mayenin belli miktardaki bir degerinin hangi oranlarda emek
malzemesine ve cretlere blnm olmasinin da bir nemi yoktur. Bu
gr ailarindan biri bakimindan, emek malzemesi, emek-gcne yati-
rilan sermaye-degere karit olarak, emek aletleri ile ayni kategori ieris-
inde siniflandirilmitir; diger gr aisindan, sermayenin emek-gcne
yatirilan kismi, emek aletlerine yatirilan kisma karit olarak, emek mal-
zemesine yatirilan kisim ile ayni sinifa dahil edilmitir.
* Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, kinci Kisim, s. 68D-64O. -EJ.
T4
Kurl Murks
Kupilul ll
te bu nedenle, sermaye-degerin, emek malzemesine (ham ve
yardimci maddelere) yatirilan kismi, Ricardo'da, bu yanlardan hi birin-
de ortaya ikmamaktadir. Tmyle yok olmaktadir; nk, onun dolaim
biimi sermayenin emek-gcne yatirilan kismi ile tamamen akitigi
iin, onu sabit sermaye ile ayni sinifa koymak iine gelmez. Ve te yan-
dan, dner sermaye ile biraraya konulmamalidir, nk bu durumda,
Adam Smith'ten devralinan ve israrla srdrlen, sabit ve dner serma-
ye ile degimeyen ve degien sermayeler arasindaki antitezin zdeletiril-
mesi, kendiliginden ortadan kalkacaktir. Ricardo, bunu hissetmezlik ede-
meyecegi kadar mantiksal igdye sahiptir, ve bu nedenle, sermayenin
bu kismi onun gznde tmyle yok olmaktadir.
Bu noktada, ekonomi politigin dilini kullanacak olursak, kapitali-
stin, cretlere yatirilan sermayeyi, bu cretleri haftalik, aylik, aylik
demesine bagli olarak, eitli sreler iin nceden yatirmi bulunduguna
dikkati ekmek gerekir. Ne var ki, aslinda bunun tersi olur. cretini haf-
talik, aylik ya da aylik almasina bagli olarak, emegini, kapitaliste, bir
hafta, bir ay ya da ay iin avans veren emekinin kendisidir. Eger
kapitalist, emek-gcne deme yapmak yerine onu sc||n c|m| olsa, bir
baka deyile, eger emekiye cretlerini bir gn, bir hafta, bir ay ya da
ay iin nceden vermi olsa, bu srelere ait cretleri avans olarak
vermi oldugunu ne srmekte hakli olabilirdi. Ama emegi satinalmak
ve ona devam eJece/ sre iin deme yapmak yerine, bu demeyi,
emek, gnlerce, haftalarca ya da aylarca devam e||//|en son|c yaptigi
iin, bu, btnyle, bir kapitalist q0/J |o q0o'ya* varmakta ve emeki-
nin kapitaliste emek olarak verdigi avans, kapitalistin emekiye verdigi
bir para avansina dnmektedir. Kapitalistin rnn kendisini ya da deger-
ini (onda [sayfa 282| somutlaan bir arti-deger ile birlikte), onun yapimi ya
da dolaimi iin gerekli farkli srelere bagli olarak ancak nispeten uzun
ya da kisa dnemlerden sonra dolaimdan geri almasi ya da gerekletir-
mesi, durumu hi bir ekilde degitirmez. Bir meta saticisi, bunu alanin
ne yapacagi ile, zerre kadar ilgilenmez. Kapitalist, bir makineyi, btn
degerini bir defada demek zorunda oldugu halde, bu deger kendisine
dolaimdan yava yava ve para para dndgnden tr daha ucu-
za satin almadigi gibi, degeri pamuktan yapilan rnn degerine tmy-
le girdiginden ve bu nedenle de, rnn satiiyla, bu deger, tamamiyla
ve bir defada yerine konuldugundan tr de pamuga daha fazla de-
me yapmaz.
imdi Ricardo'ya dnelim.
I. Degien sermayenin karakteristik zelligi, sermayenin, belirli,
verilen (ve bylece degimeyen) bir kisminin, verilen bir degerler topla-
minin (burada, cretlerin, emek-gcnn degerine eit, fazlaya da eksik
olmasi nemli olmamakla birlikte, emek-gcnn degerine eit oldugu
* Yanli anlama. -.
T5
Kurl Murks
Kupilul ll
varsayilir), kendisini genileten, deger yaratan bir gle, yani yalniz kapi-
talist tarafindan denen degerini, yeniden-retmekle kalmayip, ayni za-
manda, bir arti-degeri, daha nce varolmayan ve herhangi bir edegeri
denmeyen bir degeri reten emek-gc ile degiilmi olmasidir. Ser-
mayenin cretlere yatirilmi bulunan ve onu degien sermaye olarak
degimeyen sermayede |o|o coe|o* ayiran, bu kisminin bu karakteristik
zelligi, sermayenin cretlere harcanan kismi, salt dolaim sreci ai-
sindan dnldgnde, ortadan yok olur ve, bylece, emek aletlerine
yatirilmi bulunan sabit sermayeye karit dner sermaye olarak ortaya
ikar. Bu, yalnizca, degimeyen-sermayenin emek malzemelerine yati-
rilan ve degimeyen-sermayenin teki blmne emek aletlerine
yatirilmi bulunan blmne karit den kismi ile birlikte, tek bir balik
altinda dner sermaye baligi altinda toplanmasi olgusu ile de grlr
hale gelir. Arti-deger, bylece de, yatirilan toplam degeri sermayeye e-
viren durumun kendisi, btnyle dikkate alinmami oluyor. Ayni ekilde,
cretlere yatirilan sermaye tarafindan rne eklenen deger kisminin
yeni olarak retilmesi (ve bu nedenle, gerekten yeniden-retilmesi),
oysa hammaddenin rne ekledigi deger kisminin yeni olarak retilme-
mesi, gerekten yeniden-retilmemesi, [sayfa 288| yalnizca rnn dege-
rinde korunmasi, saklanmasi ve, bu yzden de, yalnizca rnn degerinin
bir kismi olarak yeniden ortaya ikmasi olgusu da grmezlikten gelini-
yor. Sabit ve dner sermaye arasindaki karitlik aisindan imdi grlen
ayrim yalnizca undan ibaret oluyor: Bir metain retimi iin kullanilan
emek aletlerinin degeri, metain degerine ancak kismen girer ve bu ne-
denle de satiiyla, ancak kismen yerine konur, yani btnyle yalnizca
para para ve yava yava yerine konur. te yandan, metain retimi
iin kullanilan emek-gc ile emek konularinin (hammaddeler vb.) de-
geri, metaya btnyle girer ve bu nedenle, satilmasiyla, btnyle yeri-
ne konur. Bu bakimdan, dolaim srecini ilgilendirdigi kadariyla,
sermayenin bir kismi kendisini sabit, digeri akici, ya da dner sermaye
olarak ortaya koyar. Her iki durumda da, bu, belirli yatirilan degerlerin
rne aktarilmasi ve rnn satii ile yerlerine konulmasi sorunudur.
Aradaki fark, imdi yalnizca, deger aktarmasinin ve bunun sonucu ola-
rak da, degerin yerine konulmasinin para para ve yava yava mi;
yoksa bir defada mi olduguna bagli bulunuyor. Bylece, degien ve
degimeyen sermaye arasinda bulunan ve her eyi belirleyen ayrim orta-
dan silindigi gibi, arti-deger retimi ile kapitalist retimin btn sirri,
kendilerini ortaya koyduklari belli degerler ile eyleri sermayeye dnt-
ren koullar yok edilmi oluyor. Sermayeyi oluturan btn kisimlar imdi
salt kendi dolaim biimleri ile ayirdediliyorlar (ve, elbette, metalarin
dolaimi da yalnizca, zaten varolan belli degerler ile ilgilenmi oluyor);
ve, cretlere yatirilan sermayeye, sermayenin emek aletlerine yatirilan
* Taban tabana karit. -.
T
Kurl Murks
Kupilul ll
kismina karit olarak, sermayenin hammaddelere, yari-mamul rnle-
re, yardimci maddelere yatirilmi olan kismiyla birlikte, kendisine zg
bir dolaim biimini paylami oluyor.
te bylece, burjuva ekonomi politiginin, Adam Smith'in "degi-
meyen ve degien sermaye" kategorilerini, "sabit ve dner sermaye"
kategorileri ile karitirmasina igdsel biimde siki sikiya sarilmasi ve
bunu hi eletirmeksizin yz yildir kuaktan kuaga papagan gibi yinele-
mesi anlailir bir eydir. Sermayenin cretlere yatirilan kismi, burjuva
ekonomi politigi, artik, hibir ekilde, hammaddeye yatirilan kismindan
ayirdetmemekte, ancak bunu, degimeyen sermayeden rn tarafin-
dan para para ya da btnyle dolatirilmasi aisindan eklen [sayfa
284| ayirdetmektedir. Bylece, kapitalist retimin ve dolayisiyla da kapita-
list smrnn gerek hareketinin kavranmasinin temeli, bir vurula,
yokedilmi olmaktadir. Bu, yatirilan degerlerin yeniden ortaya ikmasi
sorunundan baka bir ey degildir.
Ricardo'da, Smith'i kariikligin eletirisiz benimsenmesi, bu fi-
kirlerin kariliginin pek de rahatsiz edici bir ey degil, yalnizca daha son-
raki mazeretilerden daha rahatsiz edici degil, Adam Smith'in kendisin-
den de daha rahatsiz edicidir, nk Ricardo, deger ve arti-deger tahlil-
lerinde, Adam Smith'in tersine, daha tutarli, daha aik ve kesindir. Ve
gerekte o, kolay anlailir Adam Smith'e kari zor anlailir Adam Smith'i
tutmaktadir.
Fizyokratlar arasinda byle bir kariiklik yoktur. 4|cnces cnn0e|-
|es ile c|cnces |/m/|/|es arasindaki ayrim, yalnizca, sermayenin, zel-
likle tarimsal sermayenin farkli kisimlarinin farkli yeniden-retim
dnemlerine iaret etmektedir; oysa arti-deger retimi konusundaki
grleri, bu ayrimlardan bagimsiz olan teorilerinin bir kismini, teorinin
gl noktasi olarak sarildiklari kismini oluturmaktadir. Arti-degerin
oluumu, sermayenin kendisinden dogan bir ey olarak aiklanmamak-
ta, sermayenin tek bir zel retim alanina, tarima baglanmaktadir.
kincisi: Degien sermayenin taniminda temel nokta ve bu ne-
denle, herhangi bir degerler toplaminin sermayeye evrilmesi iin te-
mel nokta kapitalistin, belli, verilen (ve bu anlamda da degimeyen)
byk- lkte bir degeri, deger yaratan g ile, bir deger byklgn
degerin retimi ile, degerin kendisini geniletmesi ile degimesidir. Ka-
pitalistin emeki ye para ya da geim aralari olarak demede bulun-
masi, bu temel tanimi etkilemez. Bu, ancak, kapitalistin yatirdigi degerin
varlik tarzini degitirir; birinde, bu deger, emekinin kendisine pazardan
geim aralari satin aldigi para biiminde, digerinde ise dogrudan dogru-
ya tkettigi geim aralari biiminde bulunmaktadir. Gelimi kapitalist
retim, gerekte, emekiye cretinin para olarak dendigi varsayimina
dayanir, tipki genellikle, retim srecinin, dolaim srecini ve dolayisiy-
la para sistemini ngrmesi gibi. Ama arti-degerin yaratilmasinin ve
dolayisiyla yatirilan degerler toplaminin sermayelemesinin kaynagi,
T7
Kurl Murks
Kupilul ll
ne cretlerin para biiminde ya da ayni olarak denmesinde, ne de
emek-gc satin alinmasi iin yatirilan sermayededir. Arti-deger, deg-
erin, de-ger yaratan gle degiilmesinden, degimeyen bir byklgn
degien bir [sayfa 285| byklge evrilmesinden dogar.
Emek aletlerinin sabitliginin byklg ya da kklg, bunla-
rin dayaniklilik derecesine, yani fiziksel bir zellige baglidir. Diger koullar
ayni kalmak kaydiyla, dayanikliklarina bagli olarak, er ya da ge aina-
caklar ve, bu nedenle de sabit sermaye olarak uzun ya da kisa sre ilev
yapmi olacaklardir. Ama hi bir zaman bu fiziksel dayaniklilik nedeni-
yle, bunlar, sabit sermaye ilevini grmezler. Metal fabrikalarindaki ham-
maddeler, yapim iinde kullanilan makineler kadar dayaniklidirlar ve bu
makinelerin deri ve ahap kisimlarindan daha da uzun mrldrler.
Bununla birlikte, hammadde olarak hizmet eden metal, dner sermaye-
nin bir kismini oluturdugu halde, emek aleti belki de ayni metalden
yapildigi halde, kullanildigi zaman sabit sermayenin bir kismidir. Demek
oluyor ki, bir metalin bazan sabit, bazan dner sermaye kategorisine
sokulmasi bu malzemenin fiziksel niteligi, ainma hizindaki nispi byk-
lg ya da kklgnden tr degildir. Bu ayrim, daha ok bir du-
rumda emegin konusu, bir baka durumda emek aleti olmasiyla retim
srecinde oynadigi rolden trdr.
Bir emek aletinin retim srecindeki ilevi, onun, durmadan yi-
nelenen emek-srelerinde ortalama olarak u ya da bu sre hizmet
etmesini gerektiriyor. te bu nedenle, onun kendi ilevi, yapildigi mal-
zemenin, az ya da ok dayanikli olmasini belirlemi oluyor. Ama hi bir
zaman, yapildigi malzemenin dayanikliligi onu sabit sermaye haline
getirmi olmuyor. Ayni malzeme, hammadde oldugu zaman dner ser-
maye haline geliyor ve, meta-sermaye ile retken sermaye arasindaki
ayrimi, dner ve sabit sermaye arasindaki ayrimla karitiran iktisatilar
arasinda, ayni malzeme, ayni makine, rn olarak dner sermaye, emek
aleti olarak sabit sermaye oluyor.
Bir emek aletinin yapildigi maddenin dayanikliligi onu sabit ser-
maye haline getirmemekle birlikte, byle bir alet roln yklenmi bu-
lunmasi, onun nispeten dayanikli bir maddeden yapilmasini gerektirir.
Bu nedenle de, yapildigi malzemenin dayanikli olmasi, emek aleti ola-
rak ilevinin bir kouludur ve dolayisiyla da onu sabit sermaye yapan
dolaim biiminin maddi temelidir. Diger eyler ayni kalmak kaydiyla,
yapilmi oldugu maddenin ainma ve yipranma derecesinin yksekligi
ya da dklg, ona yksek ya da dk derecede bir sabitlik damgasi
vurmakta ve [sayfa 286| bu yzden de, sabit sermaye olma niteligi ile ok
siki bir iliki ierisinde bulunmaktadir.
Eger sermayenin emek-gcne yatirilan kismi salt dner sermaye
ve dolayisiyla sabit sermayeye karitlik aisindan ele alinirsa ve, degi-
meyen ve degien sermaye arasindaki ayrimlarla, sabit ve dner serma-
ye arasindaki ayrimlar birbirine karitirilirsa emek aletinin maddi ger-
T8
Kurl Murks
Kupilul ll
ekliginin sabit sermaye olma niteliginin asil temelini oluturdugu var-
sayilarak bu sermayenin, sabit sermayeye karit, dner sermaye olma
niteligini, emek-gcne yatirilan sermayenin maddi gerekliginden i-
kartmak ve gene, dner sermayeyi, degien-sermayenin maddi gere-
kliginin yardimiyla belirlemek dogaldir.
cretlere yatirilan sermayenin gerek tz, kapitalistin, l, mad-
delemi emekle degitigi ve sermayesinde somutlatirdigi, faal, deger
yaratici emek-gc, canli emegin kendisidir; ancak ve yalnizca bu emek
sayesindedir ki, onun elindeki deger, kendisini genileten degere dn-
r. Ama bu kendini geniletme gc, kapitalist tarafindan satilmaz. Bu
daima, tipki kendisine ait emek aletleri gibi, retken sermayesinin. yal-
nizca bir kismidir; bu hibir zaman onun meta-sermayesinin, szgelimi
sattigi sonal rn gibi, bir parasi degildir. retim srecinde, retken
sermayenin kisimlari olarak emek aletleri, sabit sermaye olarak, emek-
gcne, dner sermaye olarak tanimlanan emek malzemeleri ve yar-
dimci malzemelerden daha fazla karit degildir. Emek-gc, her ikisinin
karisina da kiisel etmen olarak ikar, oysa emek-sreci aisindan
konumak gerekirse bunlar nesnel etmenlerdir. Degerin kendisini geni-
letme sreci aisindan sylemek gerekirse, bunlarin her ikisi de emek-
gcne kari, degimeyen-sermayenin degien-sermaye karisindaki
durumu gibi karit durumda bulunurlar. Ya da eger burada, dolaim
srecini etkiledigi kadariyla, maddi bir farkliliktan szetmek gerekirse
durum yledir: Maddelemi emekten baka bir ey olmayan degerin
niteliginden, bu maddiletirme srecindeki emekten baka bir ey ol-
mayan faal emek-gcnn niteliginden, emek-gcnn ilevini yerine
getirdigi sre boyunca srekli deger ve arti-deger yarattigi; emek-gc
ynnden, hareket ve bir degerin yaratilmasi olarak grnen eyin, onun
rn ynnden, bir durgunluk durumu ierisinde yaratilan deger ola-
rak grndg sonucu ikar. Eger emek-gc, ilevini yerine getirmi
ise, sermaye, artik bir yanda [sayfa 287| emek-gcnden, te yanda retim
aralarindan olumaz. Emek-gcne yatirilmi bulunan sermaye-deger,
imdi, rne eklenmi bulunan bir deger (+ arti-deger)dir. Srecin yi-
nelenmesi iin, rnn satilmasi ve buradan elde edilen hasilatla srekli
yeni emek-gc satin alinarak retken sermayeye katilmasi gerekir. Bu
durum, sermayenin emek-gc ile emek malzemesine vb. yatirilan kis-
mina, emek aletlerinde sabit kalan sermayeye karit olarak, dner ser-
maye niteligini verir.
Ama, bunun tersine, eger dner sermayenin, degimeyen-ser-
mayenin bir kismi (ham ve yardimci malzemeler) ile ortak olan ikincil
tanimi sermayenin emek-gcne yatirilan kisminin asil tanimi haline
getirilecek olursa, yani kendisine yatirilan deger, yaratilmasi iin tketil-
digi rne, sabit sermayede oldugu gibi, yava yava ve para para
degil de, btnyle aktarildigi ve bu nedenle de, rnn satii ile btny-
le yerine konulmasinin gerekli oldugu, esasindan hareket edilirse, o
T
Kurl Murks
Kupilul ll
zaman, sermayenin cretlere yatirilan kisminin da, ayni ekilde, maddi
olarak faal emek-gcne degil, emekinin cretleriyle satinaldigi maddi
elerden olumasi, yani toplumsal meta-sermayenin emekinin tketi-
mine geen kismini, yani geim aralarini kapsamasi gerekir. Bu du-
rumda, sabit sermaye, daha yava yipranabilen ve bu nedenle de daha
yava yerine konmasi gereken emek aletlerinden oluur ve emek-gc-
ne yatirilan sermaye de daha hizli yerine konmasi gerekli geim arala-
rindan oluur.
Ne var ki, daha fazla ya da daha az yipranabilirlik arasindaki sinir
ok belirsiz ve bulaniktir.
"Emekinin tkettigi yiyecek ve giyecek, ierisinde alitigi bi-
nalar, emegine yardimci olan aletler, hepsi de yipranabilir niteliktedir.
Gene de, bu farkli sermayelerin dayaniklilik zamanlari arasinda byk
bir fark vardir: bir buharli makine, bir gemiden daha uzun mrldr,
bir gemi emekinin giyeceginden ve emekinin giyecegi de tkettigi
yiyecekten daha uzun sre dayanir."*
27
Ricardo, hepsi de emek aletleri ile ayni dayaniklilik niteligini taiyan
emekinin iinde oturdugu evi, eyalarini, biak, atal, tabak, vb. gibi
tketim gerelerini belirtmeyi unutuyor. Ayni eyler, ayni trden eyler,
bir yerde tketim eyalari, baka bir yerde emek aletleri olarak ortaya
ikar. [sayfa 288|
Ricardo'nun syledigine gre fark udur: "Sermayenin abuk
yipranabilir olmasi ve sik sik yeniden-retilmeyi gerektirmesine ya da
yava tketilmesine gre, dner ya da sabit sermaye baligi altinda sinif-
landirilmitir."*
28
Ve u notu ekliyor: "Esas olmayan ve sinir izgisi kesin olarak
izilemeyen bir ayrim."*
2D
Bylece, c|cnces cnn0e||es ile c|cnces |/m/|/|es arasinda, t-
ketim zamanina ve dolayisiyla da, kullanilan sermayenin yeniden-reti-
minin farkli zamanlarini iaret eden ayrimin yapildigi fizyokratlar kampina
ok kr bir kez daha gelmi bulunuyoruz. Ancak, fizyokratlarda top-
lumsal retimin nemli bir olayini oluturan ve 7c||ec0 Econom/q0e'te
dolaim sreci ile ilikili olarak anlatilan ey, burada, znel ve Ricardo'nun
kendi szleriyle gereksiz bir ayrim oluyor.
Sermayenin emege yatirilan kismi, emek aletlerine yatirilan kis-
mindan yalniz yeniden-retim dnemi ve dolayisiyla dolaim sreciyle
ayrilir ise, ve bir kismi geim aralarini, digeri emek aletlerini kapsar ve
bunlar birbirinden yalnizca daha hizli yipranabilir nitelikte olduklari iin
ayrilirlar ise, birinci grubun kendisinden bile eitli dayaniklilik derecele-
ri olduguna gre, emek-gcne yatirilan sermaye ile, retim aralarina
27
Ricardo, P|/nc/|es, e|c., s. 26.
28
l|/J.
2D
l|/J.
* Marx, tirnak iindeki tmceleri, ngilizce olarak aktarmitir. -.
200
Kurl Murks
Kupilul ll
yatirilan sermaye arasindaki btn J///e|en|/c sec///cc* dogal olarak
yokolup gider.
Bu, tmyle Ricardo'nun deger gretisi ile elitigi gibi, aslinda
arti-deger teorisi olan kr teorisi ile de eliir. Genel olarak Ricardo, sa-
bit ve dner sermaye arasindaki ayrimi, yalnizca, farkli retim dallarinda
eit byklkte yatirilan sermayelerde her ikisinin farkli oranlarinin, deg-
er yasasina yaptigi etki ve zellikle bu koullar sonucu cretlerdeki arti
ya da dn fiyatlar zerindeki etkisi lsnde dikkate alir. Ama bu
sinirli aratirmalarda bile, sabit ve dner sermaye ile degimeyen ve
degien sermayeyi karitirmasi nedeniyle ok vahim yanilgilara der.
Aslinda, tahlillerine btnyle yanli bir temelden balar. Birincisi, ser-
maye-degerin emek-gcne yatirilan kisminin dner sermaye baligi
altinda siniflandirilmasi zorunlulugu aisindan, bizzat, dner sermaye
tanimlari, zellikle sermayenin emege [sayfa 28D| yatirilan kismini bu balik
altina koyan koullar, yanli gelitirilmilerdir. kincisi, sermayenin eme-
ge yatirilan kismini dner sermaye olarak belirleyen tanim ile, bunu,
sabit sermayeye karit dner sermaye olarak belirleyen tanim arasinda
bir kariiklik bulunmaktadir.
Emek-gcne yatirilan sermayenin, dner ya da akici sermaye
olarak tanimlanmasinin ikincil bir tanimi oldugu, retim srecindeki J//-
/e|en|/c sec///cc'sini yokettigi daha balangita besbellidir. nk, bu
tanimda, bir yandan emege yatirilan sermayeler, hammaddeye vb. yati-
rilanlar ile ayni nemdedir. Degimeyen sermayenin bir kismini degien
sermaye ile zdeletiren byle bir siniflandirma, degimeyen sermay-
eye karit olan degien sermayenin J///e|en|/c sec///cc'sini ele almiyor.
te yandan, sermayenin emege yatirilan kisimlari, gerekte, emek alet-
lerine yatirilan kisimlara karittirlar, ama hibir zaman bu kisimlarin deg-
er retimine tamamen farkli biimlerde girmesi ynnden degil, bunlarin
her ikisinin de degerlerini rne yalnizca farkli zaman dnemlerinde
aktarmalari ynnden.
Metain retim srecine yatirilan belli bir deger, ister cretlerin,
ister hammaddelerin ya da emek aletlerinin fiyati olsun, btn bu du-
rumlarda szkonusu olan nokta, bu degerin rne ncs|| aktarildigi, do-
layisiyla rn tarafindan ncs|| dolatirildigi, rnn satiiyla iki noktasina
ncs|| dndg ya da yerine konuldugudur. Buradaki biricik fark
"nasil"dadir, aktarmanin ve dolayisiyla bu degerin dolaiminin kendisi-
ne zg biimindedir.
Emek-gcnn, her ayri durumda, szlemede daha nce belir-
lenmi olan fiyatinin, para ya da geim araci olarak denmesi, bunun
sabit bir fiyat olma niteligini hibir ekilde degitirmez. Bununla birlikte,
cretlerin para olarak denmesi halinde, bizzat bu paranin retim sre-
cine, degerin ve ayni zamanda retim araci malzemelerinin girdigi tarz-
* Ayirdedici zellik -.
20T
Kurl Murks
Kupilul ll
da girmedigi aiktir. Ama te yandan, emekinin cretiyle satin aldigi
geim aralari, hammaddeler vb. ile birlikte, dner sermayenin maddi
biimi olarak ayni kategori altinda siniflandirilacak ve emek aletlerinin
kariti olacak olursa, o zaman, sorun farkli bir yn alir. Eger bu eylerin,
retim aralarinin degeri, emek-srecinde rne aktariliyorsa, diger
eylerin, geim aralarinin degeri de, bunlari tketen emek-gcnde
yeniden ortaya ikiyor ve bu emek-gcnn ilev grmesiyle ayni ekilde
rne aktariliyor demektir. Her iki [sayfa 24O| durumda da, bu, ayni derece-
de, retim sirasinda yatirilan degerlerin salt rnde yeniden ortaya i-
kmasi sorunudur.(Fizyokratlar bunu ciddiye almilar ve bu nedenle de,
sanayideki emegin arti-deger yarattigini yadsimilardir.) Wayland'dan
daha nce aktarilan pasaj*, yle der: "Bununla birlikte, biimin bir
nemi yoktur. ... nsanoglunun varligi ve rahati iin gerekli eitli trde
yiyecekler, giysiler ve barinaklar da degiiklige ugrar. Bunlar zaman za-
man tketilirler ve degerleri ... tekrar ortaya ikar." (E|emen|s o/ Po|.
Econ., s. 81, 82) retim amaciyla, hem tketim aralari ve hem de
geim aralari olarak yatirilmi bulunan sermaye-degerler, burada, ayni
ekilde rnn degerinde ortaya ikarlar. Bylece, kapitalist retim sre-
cinin tam bir esrar perdesine brnmesi mutlu bir biimde baarilmi,
rnde bulunan arti-degerin kaynagi tamamen gzden uzaklatirilmiti.
Ayrica bu, burjuva ekonomi politigine zg fetiizmi, toplumsal
retim srecinde eylere verilen toplumsal, ekonomik niteligi, bu eylerin
maddi dogasindan ikan dogal bir nitelige dntren fetiizmi
tamamlami oluyor. rnegin, "emek aletleri, sabit sermayedir", elikilere
ve kariikliga yolaan skolastik bir tanimdir. Tipki emek-sreci konusun-
da gsterildigi gibi (Buch I, Kap. V),** bu, tamamen maddi gelerin
belli bir emek-srecindeki rollerine, bunlarin ilevlerine emek aletleri,
emek malzemesi ya da rnler olarak ilev yapmalarina baglidir; by-
lece, emek aletleri, ancak, bu retim sreci gerekten kapitalist bir re-
tim sreci ise ve retim aralari bu nedenle gerekten sermaye ise ve
sermayenin ekonomik kesinlik ve toplumsal niteligine sahipse, sabit
sermayedirler. Ve ikincisi, eger degerlerini rne ancak belirli bir biim-
de aktariyorlar ise sabit sermayedirler. Eger durum bu degilse, bunlar
kendileri sabit sermaye olmaksizin, emek aletleri olarak kalirlar. Ayni
ekilde, gbre gibi yardimci malzemeler, emek aletlerinin byk bir
kismi gibi, degerlerini kendilerine zg ayni biimde aktariyorlar ise,
emek aleti olmadiklari halde sabit sermaye olurlar. Burada sorun, eylerin
uygun dmeleri gereken tanimlar sorunu degildir. Biz, burada, belli
kategoriler ierisinde ifade edilmeleri gereken belli ilevlerle ilgiliyiz.
Eger cretlere yatirilan sermaye, btn koullar altinda [sayfa 241|
geim aralarinin niteliklerini taiyan bir sermaye diye kabul edilirse, bu,
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 228. dipnot 25. -EJ.
** Ayni yapit, Yedinci Blm. -EJ.
202
Kurl Murks
Kupilul ll
ayni zamanda, "emegi destekleyen" bu "dner" sermayenin de bir nite-
ligi olacaktir. (Ricardo, s. 25.) Eger, tketim aralari "sermaye" olmasa-
lardi, bunlar emek-gc gereksinmesini saglayamazlardi; oysa, bunlarin,
ite bu sermaye niteligidir ki, bunlara, yabanci emek tarafindan gerek-
sinmesini saglayan se|mcye zelligini verir.
Eger bu durumlariyla geim aralari dner sermaye iseler dner
sermaye crete evrildikten sonra bundan ayrica u sonu da ikar ki,
cretin byklg, emeki sayisinin belli bir dner sermaye miktarina
olan oranina dayanin gzde bir iktisadi nerme oysa, aslinda, emeki
tarafindan pazardan ekilen geim araci miktari ve kapitalistin tketimi
iin saglanabilecek geim aralari miktari arti-degerin emek fiyatina olan
oranina baglidir.
Ricardo da, Barton
2Da
gibi, her yerde, degien ve degimeyen ser-
maye ilikisini, dner ve sabit sermaye ilikisi ile karitiriyor. Bunun,
Barton'un kr orani konusundaki incelemesini ne lde sakatladigi
daha ilerde grecegiz.*
Ricardo, ayrica, sermayenin devrinde, sabit ve dner sermayeler
arasindaki ayrimin diinda kalan diger nedenlerin yolatigi farkliliklari,
u ayrim ile zdeletiriyor: "Dner sermayenin, hi de eit olmayan
srelerde dolaimda bulunabilecegi ya da sahibine geri dnebilecegi
ayrica gznnde bulundurulmalidir. iftinin, ekmek zere satin aldigi
bugday, firincinin ekmek yapmak iin satin aldigi bugdaya gre sabit
sermayedir. Bunlardan birisi bugdayi topraga birakir ve bir yil sreyle hi
bir gelir elde edemez; digeri onu gttrerek un haline getirtir,
mterilerine ekmek olarak satar ve bir hafta ierisinde ayni ekilde
yenilemek ya da baka bir ie balamak zere sermayesini serbest hale
getirir."
8O
Burada karakteristik olan ey, tohumluk iin kullanildigi zaman,
tketim araci degil hammadde olarak hizmet ettigi halde, bugday, biza-
tihi tketim araci oldugu iin, nce dner sermayedir, sonra da, geri
dn bir yil aldigi iin, sabit sermayedir. [sayfa 242| Ne var ki, bir retim
aracini sabit sermaye yapan ey, yalnizca yava ya da hizli geri dn
degil, ayrica degerini rne aktardigi belirli biimdir.
Adam Smith'in getirdigi kariiklik u sonulari dogurmutur:
1. Sabit ve dner sermaye arasindaki ayrim, retken sermaye ile
meta-sermaye arasindaki ayrimla karitirilmitir. rnegin, bir makine,
pazarda meta olarak bulundugu zaman dner sermaye, retim sreci-
ne sokuldugu zaman sabit sermaye sayilmitir. stelik, bir tr sermaye-
nin bir bakasindan daha fazla sabit ya da dner oldugunu belirlemek
2Da
O|se||c|/ons on ||e C/|c0ms|cnces W|/c| ln/|0ence ||e ConJ/|/on o/ ||e lc|o0|/n
C|csses o/ Soc/e|y. London, 1817. [Bununla ilgili bir pasaj, c. I, s. 655, dipnot 7D'da lc/|c|,
Birinci Cilt, s. 648-64D, not 86| aktarilmitir.
8O
P|/nc/|es, e|c., s. 26 ve 27.
* lc/|c|, nc Cilt, Birinci Blm - nc Blm. -EJ.
203
Kurl Murks
Kupilul ll
kesinlikle olanaksizdir.
2. Btn dner sermayeler, cretlere yatirilan ya da yatirilacak
olan sermaye ile bir tutulmutur. Bu 1ohn Stuart Mill* ile digerlerinde
byledir.
8. Degien ve degimeyen sermayeler arasinda bulunan ve nce-
leri Barton, Ricardo ve digerleri tarafindan dner ve sabit sermaye arasin-
daki ayrimla karitirilan fark, ensonu, bu ikinci ayrima indirgenmi,
rnegin Ramsay'da, btn retim aralari, hammaddeler vb., ve ayni
zamanda da emek aletleri sabit sermaye; yalnizca cretlere yatirilan
sermaye ise dner sermaye sayilmitir.** Ama indirgeme bu ekilde
yapildigi iin, degimeyen ve degien sermaye arasindaki gerek ayrim
anlailmamaktadir.
4. MacLeod,*** Patterson**** ve digerleri gibi, her eye, bir ban-
ka memurunun tarife sigmaz darkafali gr aisindan bakan modern
ngiliz ve zellikle sko iktisatilari, sabit dner sermaye arasindaki ayri-
mi, money c| cc||***** ve money no| c| cc||****** arasindaki ayrima
dntrmlerdir. [sayfa 248|
* 1. S. Mill, Esscys on So0|e tnse|||eJ Q0es|/ons o/ Po|/|/cc| Economy, London 1844, s. 164. -
EJ.
** G. Ramsey, 4n Ecscy on ||e 0/s||/|0|/o|| o/ Wec|||, Edinburg 1888, s. 21-24. -EJ.
*** H. D, MacLead, 7|e E|emen|s o/ Po|/|/cc| Economy, London 1858, s. 76-8O. -EJ.
**** R. H. Patterson, 7|e Sc/ence o/ F/ncnce, 4 P|cc|/cc| 7|ec|/se. Edinburg and London
1868, s. 12D-144. -EJ.
***** Vadesiz mevduat. -.
****** Vadeli mevduat. -.
204
Kurl Murks
Kupilul ll
ONKNC BLM
ALIMA DNEM
ET uzunlukta, diyelim her ikisi de onar saatlik ign olan, birisi
pamuk ipligi, digeri lokomotif fabrikasi, iki idalini alalim. Bu dallardan
birisinde, belli bir miktar tamamlanmi rn, pamuk ipligi, gnlk ya da
haftalik olarak ikartilir; digerinde, tamamlanmi mamul bir rn, bir
lokomotif yapimi iin emek-srecinin belki de ay yinelenmesi gerek-
mektedir. Bir durumda, rn, nitelik ynnden ayri ayridir ve her gn ya
da her hafta ayni emek yeniden balar. Digerinde emek-sreci srekli-
dir, olduka ok sayida gnlk emek-srelerini kapsar ve bu sreler
arasindaki baginti ve ilemlerdeki sreklilik sonucu, ancak olduka uzun
bir sre sonra ortaya tamamlanmi bir rn ikar. Gnlk emek-sreler-
inin sresi burada ayni oldugu halde, retken faaliyetin sresinde, yani
tamamlanmi bir rn ikartmak, meta olarak pazara srmek, dolayi-
siyla da, onu retken sermayeden meta-sermayeye evirmek iin gere-
kli, yinelenen emek-srelerinin sresinde ok belirgin bir fark vardir.
Sabit ve dner sermaye arasinda ayrimin bununla hibir ilikisi yoktur.
Her [sayfa 244| iki retim dalinda ayni oranda sabit ve dner sermaye kulla-
205
Kurl Murks
Kupilul ll
nilsaydi bile, sz edilen ayrim, gene de varolacakti.
retken faaliyetin sresindeki bu farklar, yalnizca farkli retim
alanlari arasinda degil, ikartilacak rn miktarina bagli olarak bir ve
ayni retim alaninda da grlebilir. Konut olarak kullanilan siradan bir
ev, byk bir fabrikadan daha az zamanda yapilir ve bu yzden de,
daha az sayida srekli emek-srelerini gerektirir. Bir lokomotifin yapi-
mi ay aldigi halde, zirhli geminin yapimi bir ya da daha fazla yil
gerektirir. Tahil retimi yaklaik bir yil, byk ba hayvan yetitirilmesi
birka yil alir, oysa orman yetitirilmesi oniki ile yzyil arasinda degien
bir zaman gerektirir. Bir ky yolu iin bir ka ay yettigi halde, bir de-
miryolu yillarin iidir. Siradan bir hali yaklaik bir haftada yapilir, ama
Go|e|/n* yillar alir, vb.. Demek ki, retken faaliyetin yerine getirilmesi
sirasinda tketilen zaman pek ok degiiklik gsterir.
Eger, yatirilan sermayeler eitse, retken faaliyetin sresindeki
bu fark, kukusuz devir hizinda bir farkliliga yolaar; bir baka deyile,
belli bir sermayenin yatirilmi bulundugu srede bir fark meydana geti-
rir. Bir iplik fabrikasi ile lokomotif fabrikasinin ayni miktarda sermaye
kullandigini, bunlarin degimeyen ve degien sermaye oraninin ayni,
sermayenin sabit ve dner kisimlari arasindaki oranin gene ayni, ve
ensonu, ignnn eit uzunlukta, gerekli ve arti-emege blnnn
ayni oldugunu varsayalim. stelik, dolaim srecinden dogan ve bu
rnegimiz ile bir ilikisi bulunmayan btn durumlari bir yana birakmak
iin, ipligin de lokomotifin de sipari zerine yapildiklarini ve tamamlan-
mi rnn teslimi zerine demenin yapilacagini kabul edelim. Hafta-
nin sonunda, iplik fabrikasi sahibi, tamamlanmi ipligi teslim ederken;
dner sermaye iin yaptigi yatirimi (arti-degeri konu-dii birakiyoruz)
geri aldigi gibi, ipligin degerine katilan sabit sermayenin ainma ye yipran-
ma payini da geri almi olur. Bu yzden, ayni devreyi ayni sermaye ile
yineleyebilir. Sermaye, devrini tamamlamitir. Buna karilik lokomotif
fabrikatr, ay sreyle her hafta cretler ve hammadde iin her sefe-
rinde yeni sermaye yatirmak zorundadir ve ancak ay sonra, lokomo-
tifin tesliminden sonradir ki, bir ve ayni metain yapimi iin, bir ve ayni
retken faaliyete, bu [sayfa 245| arada, azar azar yatirilan dner sermaye, bir
kez daha devresini yenileyebilecegi bir biim ierisine girmi olur. Bu
ay iersinde makinelerinin ainip yipranmasi da, ayni ekilde, ancak
imdi yerine konmutur. Birinin harcamalari bir hafta iin yapilmitir,
digerinin ise, haftalik harcamalari, oniki ile arpilmitir. Btn teki
koullar eit kaldigi varsayildiginda, bunlardan birisinin emrinde digeri-
nin oniki kati dner sermaye bulunmak zorundadir.
Ne var ki, burada, yatirilan haftalik sermayelerin eit olmasi nemli
degildir. Yatirilan sermayenin miktari ne olursa olsun, bir durumda yal-
niz bir hafta iin, digerinde ise oniki hafta iin yatirilmitir ve yeni bir
* zel olarak ilenmi bir tr duvar halisi. -.
20
Kurl Murks
Kupilul ll
ilem iin kullanilabilmesi, ayni ilemin yinelenebilmesi ya da bakasinin
balatilabilmesi iin, her ikisinde de belirtilen srelerin gemesi gerekli-
dir.
Devir hizindaki ya da ayni sermaye-deger yeni bir emek ya da
kendini-geniletme srecinde kullanilmazdan nce bireysel sermaye-
nin yatirilmasi gereken zamanin uzunlugundaki fark, burada, aagidaki
durumlardan ileri gelir:
Bir lokomotifin ya da herhangi bir makinenin yapimi iin 1OO i-
gn gerekli oldugu kabul edilsin. plik ya da lokomotif yapiminda alian
emekiler ynnden bu 1OO ign, her iki durumda da, varsayimimiza
gre, birbirini izleyen farkli onar saatlik 1OO emek-srecini ieren, srek-
li olmayan (kopuk kopuk) bir byklg oluturur. Ama, rn makine
ynnden bu 1OO ign, srekli bir byklg, 1.OOO isaatlik bir
ignn, birbirine bagli tek bir retim faaliyetini oluturur. ok ya da az
sayida birbirini izleyen ve birbirleriyle ilikili ignlerinden oluan byle
bir ignne, ben, c||mc Jnem/ J/yo|0m. Bir ignnden, sz etti-
gimiz zaman, emekinin emek-gcn gnlk olarak harcamak ve her
gn alimak zorunda oldugu emek-zamaninin uzunlugunu anlatmak
istiyoruz. Ama, alima dneminden sz ettigimiz zaman, belli bir sa-
nayi dalinda, tamamlanmi bir rnn yapimi iin gerekli, birbiriyle ba-
gintili ignleri sayisini kastediyoruz. Bu durumda, her ignnn rn,
zerinde gnbegn aliilacak ve ancak uzun ya da kisa alima d-
neminin sonunda tamamlanmi biimini alacak yalnizca kismi bir rn-
dr, tamamlanmi bir kullanim-degeridir.
rnegin, bunalimlar sonucu toplumsal retim srecindeki kesin-
tiler, kargaaliklar, bu yzden, kopuk nitelikteki emek-rnleri [sayfa 246|
zerinde, retimleri iin uzun ve birbiriyle bagintili bir dnemi gerekti-
renler zerinde ok farkli etkilere sahiptir. Bunlardan birinde olan ey,
bugnn belli miktardaki iplik, kmr vb. retimini, yarinin iplik, kmr,
vb. yeni retiminin izlememesidir. Gemiler, yapilar, demiryollari iin ise
durum byle degildir. Burada, yalniz o gnn ii degil, birbiriyle bagintili
tm retim faaliyeti kesintiye ugrar. Eger i devam etmezse, retiminde
tketilmi bulunan retim aralari ile emek boa gider. yeniden ba-
latilsa bile, geen zaman iinde, bunlarda bir bozulma olmutur.
Tm alima dnemi boyunca, degerin sabit sermaye tararindan
her gn rne aktarilan kismi, rn tamamlanana kadar tabakalar halin-
de birikir. Ve ayni zamanda, burada, sabit ve dner sermaye arasindaki
fark, uygulamadaki anlamiyla aiga ikar. Sabit sermaye, retim sreci-
ne olduka uzun bir dnem iin yatirilmitir; belki de birka yillik bir
dnem sona erene kadar yenilenmesine gerek yoktur. Bir buhar maki-
nesi kendi degerini, iplige, kopuk bir emek-srecinin rnne, ister her
gn para para, ya da isterse bir lokomotife, srekli bir retim faaliyeti-
nin rnne ay boyunca aktariyor olsun, buhar makinesinin satin
alinmasi iin gerekli sermaye yatirimi ynnden bunun bir nemi yok-
207
Kurl Murks
Kupilul ll
tur. Bunlardan birinde buhar makinesinin degeri, kk kisimlar, diye-
lim haftalik olarak, digerinde ise byk miktarlar, diyelim aylik sre-
ler olarak geri gelir. Ama her iki durumda da, bu buharli makinenin
yenilenmesi ancak yirmi yil sonra tamamlanabilir. Buharli makinenin
degerinin, rnn satii ile para para geriye dndg tek tek her
dnem, makinenin mrnden daha kisa oldugu srece, makine, birka
alima dnemi boyunca retim, srecinde ilevine devam eder.
Ama yatirilan sermayenin dner kisimlari iin durum farklidir.
Belli bir hafta iin satin alinan emek-gc, ayni hafta ierisinde harcanir
ve rnde somutlair. Hafta sonunda kariliginin denmesi gerekir. Ve
emek-gcne yapilan bu sermaye yatirimi, ay boyunca her hafta
yinelenir; gene de, sermayenin bu kisminin bir hafta boyunca harca-
niyor olmasi, kapitaliste, gelecek hafta emek satin alinmasi iin bir ola-
nak saglamaz. Emek-gcnn kariliginin denmesi iin her hafta ek
sermaye harcanmasi gerekir ve, kredi sorunu bir yana birakilirsa, kapita-
list, emek-gc iin yalnizca haftalik paralar halinde deme yapsa [sayfa
247| bile, aylik cretleri yatirabilecek durumda olmak zorundadir. D-
ner sermayenin diger kismi, ham ve yardimci malzemeler iin de du-
rum aynidir. Emek, rn zerinde tabaka tabaka birikir. Emek-sreci
boyunca, srekli olarak rne aktarilan yalnizca harcanan emek-gc-
nn degeri degil, ayni zamanda arti-deger de rne aktarilmitir. Ne var
ki, bu rn henz tamamlanmamitir, tamamlanmi bir meta biimini
henz almamitir, dolayisiyla da henz dolaimda bulunamaz. Bu, ayni
ekilde, ham ve yardimci malzemelerden rne tabaka tabaka aktarilan
sermaye-deger iin de geerlidir.
rnn kendine zg niteliginin ya da bu rnn yapimiyla elde
edilecek yararli etkinin gerektirdigi alima dneminin uzunluguna bag-
li olarak, hi bir kismi dolaim yapabilecek ve dolayisiyla ayni ilemi
yenileyebilecek bir biim ierisinde olmayan srekli bir ek dner ser-
maye (cretler ile ham ve yardimci malzemeler) yatirimi gerekir. Her
para, tersine, retken sermaye biiminde, olgunlamakta olan rnn
bir kisim olarak retim alaninda ardarda birikir. imdi, devir zamani,
retim zamani ile sermayenin dolaim zamaninin toplamina eittir. Bu
nedenle, retim zamanindaki bir uzama, tipki dolaim zamanindaki uza-
ma gibi, devir hizini azaltir. Bununla birlikte, ele aldigimiz durumda u
iki noktaya dikkat etmek gerekir:
Birincisi: retim alaninda daha uzun kalma. rnegin, ilk hafta
sirasinda, emege, hammaddeye vb. yatirilan sermaye ile, sabit sermaye
tarafindan rne aktarilan deger kisimlari, ay boyunca retim alanin-
da ylece kalirlar ve, yalnizca olgunlamakta olan, henz tamamlan-
mami rne katildiklari iin, metalar olarak dolaima geemezler.
kincisi: retken faaliyetin yapilmasi iin gerekli alima dnemi
ay srdg ve aslinda birbirine bagli tek bir emek-sreci oluturdugu
iin, her hafta bir nceki miktara yeni bir miktar dner sermaye srekli
208
Kurl Murks
Kupilul ll
olarak eklenmelidir. Ardarda yatirilan bu ek sermaye toplami, bu yz-
den, alima dneminin uzunluguyla byr.
Balangita, iplikilige de makine yapimi iine de eit byklkte
sermaye yatirildigini, sermayelerin eit oranlarda degimeyen ve degien,
sabit ve dner sermaye ierdigini, ignlerinin uzunluklarinin ayni ol-
duklarini, kisacasi, alima dnemlerinin uzunlugu diinda btn koul-
larin eit oldugunu kabul [sayfa 248| etmitik. lk haftada, her ikisi iin yatirim
aynidir, ama iplikinin rn, satilabilir ve bu satitan elde edilen hasilat
yeni emek-gc, yeni hammaddeler vb. satin almak iin kullanilir; kisa-
casi, retim ayni lekte yeniden balatilabilir. Buna karilik, makine
yapimcisi, ilk haftada harcanan dner sermayeyi tekrar paraya evire-
mez ve ay sonrasina, rn tamamlanana kadar bu parayla ilemleri
yeniden balatamaz. Demek oluyor ki, birincisi, yatirilan zde miktar-
lardaki sermayelerin geriye dnlerinde bir fark vardir. Ama ikinci ola-
rak, hem iplikilikte ve hem de makine yapiminda ay boyunca zde
miktarlarda retken sermaye kullanilmaktadir. Bununla birlikte, iplik fa-
brikatrnn yatirdigi sermayenin byklg, makine yapimcisininkin-
den ok farklidir; nk, birisinde ayni sermaye hizla yenilenmektedir
ve bu yzden de ayni ilem tekrarlanabilir, oysa digerinde, sermayenin
yenilenmesi nispeten daha yavatir, yle ki, yenilenecegi zamana kadar
eski sermayeye durmadan bir miktar yeni sermaye eklenmelidir. Bu-
nun sonucu olarak, yalniz sermayenin belirli kisimlarinin yenilenmesi
iin gerekli zamanin uzunlugunda ya da sermayenin yatirilmi oldugu
zamanin uzunlugunda degil, (gnlk ya da haftalik kullanilan sermaye-
ler eit oldugu halde) emek-srecinin uzunluguna bagli olarak yatirila-
cak sermaye miktarinda da bir fark vardir. Bu durum, bundan sonraki
blmde ele alacagimiz durumlarda grecegimiz gibi, yatirilacak ser-
maye miktarinda buna tekabl eden herhangi bir artii gerektirmeksi-
zin, yatirim vadesinin uzatilabilmesi nedeniyle dikkate degerdir. Sermaye
daha uzun bir zaman iin yatirilmak zorundadir ve daha byk miktarda
sermaye, retken sermaye biiminde baglanmitir.
Kapitalist retimin daha az gelimi aamalarinda, uzun bir alima
dnemini ve dolayisiyla da uzun bir sre iin yol yapimi, kanallar vb. gibi
byk bir sermaye yatirimini gerektiren giriimler, zellikle ancak byk
bir lekte yapilabildiklerinde, ya kapitalist temele dayanarak hi yapil-
mayip, daha ok topluluk ya da devlet hesabina (eski zamanlarda, emek-
gc ynnden genellikle angarya eklinde) yapilirlar. Ya da, retimi
uzun bir alima dnemini gerektiren nesnelerin ancak ok kk bir
kismi, kapitalistin kendisinin zel olanaklari ile yapilirlar. rnegin, bir ev
yapiminda, evi yaptiran kimse, evi yapan mteahhide, bir dizi kismi
avans demelerinde bulunur. Bylece, aslinda [sayfa 24D| o, evin bedellini,
retim. srecinin gelimesi oraninda para para der. Ama bir yandan
byk sermayelerin tek tek bireylerin ellerinde yogunlatigi, te yandan
bireysel kapitalistin yanisira ortaklami kapitalistlerin (anonim irketlerin)
20
Kurl Murks
Kupilul ll
ortaya iktigi ve ayni zamanda bir kredi sisteminin olutugu gelimi
kapitalist agda, bir kapitalist yapi mteahhidi ancak ayriksin durumlar-
da, zel kiilerin siparii zerine bina yapmaktadir. imdilerde artik onun
ii, pazar iin sira sira evler ve kentlerin koskoca kesimlerini yapmaktir,
tipki mteahhit olarak demiryolu yapmak bireysel kapitalistin ii olmasi
gibi.
Kapitalist retimin Londra'da ev yapimini ne lde kkten
degitirdigi, bir inaatinin 1857 tarihli banka komitesi nnde verdigi
ifadeden grlebilir. Genliginde, evlerin genellikle sipari zerine yapil-
digini, ve demelerin, yapinin belirli aamalari tamamlandika mteah-
hide taksitler halinde yapildigini sylyordu. Pek azi speklasyon amaciyla
yapilirdi. Mteahhitler buna, adamlarini srekli aliir halde tutmak ve
bylece birarada bulundurmak iin razi olurlardi. Son kirk yil ierisinde
btn bunlar degimitir. imdi evlerin pek azi sipari zerine yapiliyor.
Yeni bir ev isteyen herhangi biri, ya speklatif amala yapilanlar ya da
henz yapim halinde olanlar arasindan bir tane seiyor. naatilar artik
mterileri iin degil, pazar iin i yapiyorlar. Diger btn sanayi kapita-
listleri gibi, pazarda tamamlanmi nesneler bulundurmak zorundadirlar.
Eskiden, bir inaati, speklatif amala bir seferde belki -drt ev ya-
pardi, imdi ie byk bir arsa satin almak (Kita Avrupasi'nda kullanilan
dille, kural olarak doksandokuz yil iin kiralamak), zerine 1OO ila 2OO
ev yapmak ve bylece olanaklarini yirmi ile elli kez aan bir giriimde
bulunmak zorundadir. Gerekli fon, ipotek yoluyla saglanmakta ve bu
para, mteahhidin eline, inaat ilerledike verilmektedir. Bu durumda,
eger bir bunalim patlak verir de, avans taksitlerinin denmesini kesinti-
ye ugratirsa, genellikle, tm giriim batmaktadir. En iyi olasilikla, evler
daha iyi zamanlar gelene kadar yarim kaliyor; en kt olasilikta da iha-
leyle maliyetlerinin yari-fiyatina satiliyor. Bugn, byk boyutlarda spe-
klatif inaat yapmaksizin, hi bir mteahhit barinamaz. Salt inaattan
elde edilen kr ok kktr. Esas kri, toprak rantini ykseltmekten,
inaat alaninin dikkatli seiminden ve ustaca hnerle kullanilmasindan
gelir. Evlere olan talebin [sayfa 25O| tahminine dayanilarak yapilan bu spe-
klatif yntemledir ki, neredeyse, Belgravia ile Tyburnia'nin tamami ve
Londra evresinde binlerce villa yapilmitir. ("Report of the Select Com-
mittee on Bank Act", Part I, 1857, Deliller, Sorular 5.418-18; 5.485-86'dan
kisaltilmitir.)
Olduka uzun alima dnemlerini gerektiren giriimler ile byk-
lekli ilemler, sermaye yogunlamasi ok belirli hale gelene ve te
yandan da, kredi sistemin gelimesi, kapitaliste, kendi sermayesi yerine
bakalarinin sermayesini kullanma ve dolayisiyla tehlikeye atma olana-
gini saglayana kadar, btnyle kapitalist retim alanina girmez. reti-
me yatirilan sermayenin, onu kullanana ait olup olmamasinin, devir hizi
ya da zamani zerinde hi bir etkisi bulunmadigini ayrica sylemeye
gerek yoktur.
2T0
Kurl Murks
Kupilul ll
Elbirligi, iblm, makine kullanilmasi gibi tek bir ignnn
rnn artiran koullar, ayni zamanda, birbirleriyle bagintili retim faa-
liyetlerinin alima dnemini kisaltirlar. Bylece makineler, evlerin, kpr-
lerin vb. yapim srelerini kisaltirlar; bime ve harman makineleri, olgun
taneyi sonal rn haline dntrmek iin gerekli alima dnemini
kisaltirlar. Gemi yapimindaki gelimelerin yarattigi byk hiz, gemi yapi-
mina yatirilan sermayenin devir zamanini azaltir. Ne var ki, alima d-
nemini ve bylece dner sermayenin yatirilmasi gerekli zamani kisaltan
iyiletirmeler, genellikle, sabit sermaye yatiriminda bir artila elele gider.
te yandan, bazi retim dallarinda, alima dnemi, yalnizca elbirliginin
genilemesiyle azaltilabilir. Byk emeki ordularinin seferber edilmesi,
ve iin bir ok noktalarda ayni anda yrtlmesiyle bir demiryolunun
tamamlanmasi hizlandirilir. Bu durumda, yatirilan sermayedeki bir artila,
devir zamani kisaltilir. Kapitalistin komutasi altinda daha fazla retim
araciyla daha fazla emek-gcnn birlemesi gerekir.
alima dnemindeki kisalmanin, bylece ogu kez, bu kisaltilmi
zaman iin yatirilan sermayedeki bir arti ile bagintili olmasina yatirim
sresi ne kadar kisa ise, yatirilan sermayenin o kadar byk olmasina
karin, burada, unu da animsamak gerekir ki, mevcut toplumsal ser-
maye miktari ne olursa olsun, nemli olan nokta, retim ve geim arala-
rinin ya da bunlar zerindeki mlkiyet hakkinin tek tek kapitalistlerin
elindeki dagilma ya da yogunlama derecesidir; bir baka deyile, zaten
mevcut bulunan sermayenin yogunlama derecesidir. [sayfa 251| Kredi sis-
temi, bir yandan, sermaye yogunlamasini tevik eder, hizlandirir ve arti-
rirken, te yandan da alima dneminin ve dolayisiyla da devir zama-
ninin kisalmasina yardimci olur.
Srekli ya da kesintili olsun, alima dneminin, belirli dogal
koullarla belirlendigi retim dallarinda, yukarda sz edilen yollarla, bir
kisalma olamaz. Po|/|/cc|, 4|/c0||0|c|, cnJ Comme|c/c| Fc||cc/es (Lon-
don, 1866, s. 825.) adli yapitinda W. Walter Good diyor ki: "Hasilat yilda
ancak bir kez yapilabildigine gre, bu terim, tahil rnne uygulanamaz.
iftlik hayvanlari ynnden, u soruyu sormak isteriz: iki- yaindaki
koyun ile drt, be yaindaki kzn getirecegi hasilat nasil hizlandirila-
bilir"
En kisa zamanda hazir para saglama zorunlulugu (szgelii, ver-
giler, toprak ranti, vb. gibi, sabit ykmllg karilamak iin) bu sorunu
zmlyor; yani hayvanlarin daha ekonomik bakimdan normal yaa
ulamadan, tarim iin byk zarar oluturacak ekilde satii ya da kesil-
mesiyle, bu sorun szde zmlenmi oluyor. Bu, ayni zamanda, son-
unda et fiyatlarinda bir ykselie yol aar. "Yazin Midland kontluklarinda
ahirlarini, kiin dogu kontluklarinin ahirlarini dolduran zellikle hayvan
yetitiriciler, ... hububat fiyatlarindaki belirsizlik ve dklk nedeniyle
ylesine aciz kaldilar ki, tereyagi ve peynirin yksek fiyatindan sevinerek
yararlanmaktan mutludurlar; tereyagini, her hafta, pazara gnlk mas-
2TT
Kurl Murks
Kupilul ll
raflari karilamak iin gtryorlar, peynir iin ise nceden tefeciden
para aliyorlar ve tefeci de tainabilecek hale gelince peyniri, hemen
hemen kendi verdigi fiyat zerinden alip gtryordu. Bu nedenle ifti-
ligin ekonomi politik ilkelerine gre ynetildigini animsayarak, beslen-
mek zere mandiracilikla geinen kasabalardan gneye getirilen
buzagilar, imdi byk lde, bir haftalik, on gnlk iken, Birmingham,
Manchester, Liverpool ve evredeki diger byk kentlerin mezbahala-
rinda kurban ediliyorlar. Ama eger malt, vergi-dii birakilsaydi, iftiler
daha fazla kr ederek hayvanlarini byyene ve kilo alana kadar tutma
olanagini bulmu olmakla kalmazlar, ayni zamanda, inek beslemeyen
kimselerin de st yerine bunu kullanmalari olanagi dogar, ve bugn
ulusun baina gelen ve byk tehlike gsteren gen hayvan kitligi byk
lde nlenmi olurdu. Hayvanlarini besleyip yetitirmelerini gtleyen-
lere bu kk insanlar u yaniti veriyorlar: 'St iin hayvan yetitirmenin
iyi para getirecegini biz de ok iyi biliyoruz, [sayfa 252| ama nce elimizi
kesemize atmamiz gerekiyor ki, ite bunu yapmamiz olanaksiz; byle
olunca da, mandiracilikta, paramizin kisa zamanda geri dnmesi yeri-
ne, uzun sre beklememiz gerekecekti'. " (l|/J., s. 11 ve 12.)
Devrin uzamasinin, kk ngiliz iftileri zerindeki sonulari bu
olursa, Kita Avrupasindaki kk iftiler arasinda yaratacagi kariikligi
anlamak kolaydir.
Sabit sermaye tarafindan katlar halinde rne aktarilan deger
paralari birikir ve bu paralarin dn, alima dneminin ve dolayi-
siyla da dolaima girebilecek metain tamamlanmasi iin gerekli zaman
dnemiyle orantili olarak gecikir. Ama bu gecikme, yeni bir sabit ser-
maye yatirimina yolamaz. Makine, ainma ve yipranmasinin para bii-
minde geriye dnmesi ister yava ister hizli olsun, retim srecindeki i-
levine devam eder. Dner sermaye iin durum farklidir. Sermaye, alima
dneminin uzunluguna orantili olarak, yalnizca olduka uzun bir sre
iin baglanip kalmamali; cretler, ham ve yardimci maddeler biiminde
durmadan yeni sermaye de yatirilmalidir. Geri dnmede gecikme bu
nedenle her ikisi zerinde ayri etkiler yapar. Geriye dn, hizli ya da ya-
va olsun, sabit sermaye ilevine devam eder. Ama dner sermaye,
eger geri dn gecikirse, satilmami ya da tamamlanmami biimi ile
baglanmisa, ve henz satilamaz rn halinde ise, ve ayni olarak yeni-
lenmesi iin elde ek-sermaye yoksa, ilevini yerine getiremez duruma
der.
"Kyl ifti aliktan kirilirken hayvanlar semiriyor. Kirlara srekli
yagmur yagmiti, ot boldu. Hintli kyl, semirmi kznn yani bainda
aliktan lecek. Boinanlarin devam edip gitmesi, birey iin zalim
grnr, ama topluluk iin koruyucudur; i hayvanlarinin korunmasi,
topragin ilenmesi iin gerekli gc, gelecegin yaaminin ve servetin
kaynagini saglarlar. Sylenmesi kati ve zc gelir, ama Hindistan'da,
bir insanin yerinin doldurulmasi, bir kzn yerinin doldurulmasindan
2T2
Kurl Murks
Kupilul ll
daha kolaydir." (Re|0|n, Ecs| lnJ/c. VcJ|cs cnJ O|/ssc Fcm/ne, n 4, s.
44.) Bu satirlari, Manava-Dharma-Sastra'nin* szleriyle (Blm [sayfa 258|
X, s. 62) karilatiriniz: "Bir rahibin ya da inegin korunmasi ugruna, bir
dl beklemeksizin yaamini feda etmek, ... aagi tabakadan kabilelerin
te dnyada mutlu olmalarina neden olabilir."
Dogadir ki, be yildan nce be yainda bir hayvanin [kasaba -.|
teslimi, olanaksizdir. Ama bazi sinirlar ierisinde olanakli olan ey, bun-
larin bakim eklini degitirerek daha kisa zamanda yetitirildigi ama
iin hazir hale getirmektir. Bakewell'in baardigi da tam budur. Eskiden
ngiliz koyunlari, 1855 yilina kadar Fransiz koyunlarinda oldugu gibi, drt-
be yaina kadar kesim iin elverili degildi. Bakewell'in sistemine gre,
koyunlar ancak bir yaindayken bile semirtilebilir ve her ne olursa olsun,
ikinci yilin sonundan nce tam gelimi hale ulairlar. Dishley Grange'li
ifti Bakewell, dikkatli bir seimle koyunlarin iskeletini, varliklari iin
gerekli en kk boyutlara indirmitir. Yetitirdigi koyunlara New Leice-
sters tipi deniyordu. "... Yetitirici, imdi pazara, eskiden bir tanesini
hazirlamak iin gerekli zaman iersinde tane gnderebiliyor, bunlar
daha boylu olmasa bile, daha geni, daha yuvarlak ve en fazla et veren
kisimlari daha ok gelimi durumdadir. Kemige gelince, ancak bunlari
taimaya yetecek kadardir ve neredeyse btn agirliklari sirf ettir." (La-
vergne, 7|e R0|c| Economy o/ En|cnJ, e|c., 1855, s. 2O.)
alima dnemlerini kisaltan yntemler, eitli sanayi kollarinda
ok degiik llerde uygulanabilir ve eitli alima dnemlerinin za-
man farklarini ortadan kaldirmaz. rnegimize dnmek gerekirse; bir
lokomotifin yapimi iin gerekli alima dnemi, yeni makine aletlerin
kullanilmasiyla mutlak olarak kisaltilabilir. Ama ayni zamanda, bir pa-
muk ipligi fabrikasinda gnlk ya da haftalik ikartilan sonal rn,
gelitirilmi srelerle, makine-yapimindaki alima dneminden daha
hizli artmakla birlikte, iplikilige oranla, gene de uzunluk ynnden ni-
spi bir byme gsterir. [sayfa 254|
* Manava-Dharma-Sastra ya da Manu yasasi: Hintlilerin, brahmancilik gretilerine uygun
olarak grevlerini belirleyen eski bir dinsel yasal ve ayinsel Hint yasasi. Bu yasalarin derlenmesi,
geleneksel olarak, insanin efsanevi atasi Manu'ya baglanir. Marx, buradaki alintiyi, Vcnc|c
0|c|mc Scs||0, o| ||e lns|/|0|es o/ Vcn0 4cco|J/n |o ||e G|oss o/ l0||0/c. Com|/s/n ||e
lnJ/cn, Sys|em o/ 00|/es. Re|//o0s cnJ C/|/|, nc baski, 1868, s. 281, balikli kitaptan
yapmitir. -EJ.
2T3
Kurl Murks
Kupilul ll
ONUNC BLM
RETM ZAMANI
ALIMA zamani daima retim zamanidir, yani sermayenin re-
tim alaninda kaldigi sredeki zamandir. Ama bunun tersi, sermayenin
retim srecinde faaliyette bulundugu zaman, mutlaka alima zamani
degildir.
Burada ele alinan sorun, emek-srecinde, emek-gcnn, ken-
disinin dogal sinirlarinin zorunlu kildigi kesintiler degildir; oysa biz, emek-
sreci* ierisindeki duraklamalarla sabit sermayenin fabrika binalarinin,
makinelerin, vb., atil hale gelmesinin, emek-srecinin anormal bir biim-
de uzatilmasinin ve gndz ve gece ii iin bir neden haline gelmesinin
hangi koullarda oldugunu grm bulunuyoruz. Biz, burada, daha ok,
emek-srecinin uzunlugundan bagimsiz olarak, rnn ve rnn yapi-
minin niteliginden ileri gelen duraklamalari ele aliyoruz; bu duraklama-
lar sirasinda, emek konusu, uzun ya da kisa bir sre iin dogal sre-
lerden gemekte, fiziksel, kimyasal ve fizyolojik degiikliklere ugramak
zorunda kalmakta ve bu esnada da [sayfa 255| emek-sreci tamamen ya
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 27O-277. -EJ.
2T4
Kurl Murks
Kupilul ll
da kismen durmaktadir.
rnegin, zm sikildiktan sonra bir sre mayalanmak ve belli bir
olgunluga erimek iin bir sre dinlenmek zorundadir. Bir ok sanayi
kolunda rnn, szgelii mlekilikte oldugu gibi bir kurutma sre-
cinden gemesi ya da agartmada oldugu gibi, kimyasal zelliklerini de-
gitirmek iin belirli koullar altinda bekletilmesi gerekir. Kilik tahil eki-
minin olgunlamasi iin aagi yukari dokuz ay gemesi gerekir. Ekim ve
hasat zamanlari arasinda emek-sreci hemen tamamen durmu gibidir.
Orman yetitirilmesinde, dikim ve ilgili hazirlik ileri tamamlandiktan
sonra, tohumun sonal rn haline dnmesi aagi yukari 1OO yili ge-
rektirir ve btn bu sre ierisinde nispeten pek az alimaya gereksin-
me gsterir.
Btn bu durumlarda ek emek, retim zamaninin byk bir kis-
minda, ancak arasira bu alana ekilir. Bundan nceki blmde anlatilan
ve zaten retim srecine baglanmi bulunan sermayeye katilmasi gere-
ken ek sermaye ve emekle ilgili durum, burada yalnizca daha uzun ya
da daha kisa araliklarla ortaya ikar.
Btn bu durumlarda, bu nedenle, yatirilan sermayenin retim
zamani iki dnemden oluur: sermayenin retim srecine katildigi bir
dnem ile, sermayenin varlik biiminin henz tamamlanmami r-
nn o sirada emek-srecinde bulunmaksizin, dogal srecin etkisine
terkedildigi ikinci bir dnem. Bu iki zaman dneminin urda burda bir-
biri ierisine girmesinin ya da kesimesinin hi bir nemi yoktur. alima
dnemi ile retim dnemi bu durumlarda akimazlar. retim dnemi
alima dneminden daha uzundur. Ama rn tamamlanmamitir, ha-
zir degildir, dolayisiyla da retim dnemi tamamlanana kadar, retken
sermaye biiminden meta-sermaye biimine evrilmeye elverili degil-
dir. Dolayisiyla devir dneminin uzunlugu, alima zamanindan ibaret
bulunmayan retim zamaninin uzunlugu ile orantili olarak artar. alima
zamanini aan retim zamani, eger tahilini olgunlamasi, mee agacinin
bymesi vb. gibi, belli dogal yasalarla saptanmami ise, devir dnemi,
ogu kez, retim zamaninin yapay olarak kisaltilmasiyla, biraz kisaltila-
bilir. Ham agartma yerine kimyasal agartmanin ve daha etkili kurutma
aygitlarinin kullanilmasi rneklerinde oldugu gibi. Ya da, dericilikte, ta-
nik asidin deriye ilemesi, eski yntemle alti ila onsekiz ay aldigi halde,
yeni yntemle, hava pompasi kullanilarak, bu i, bir-buuk [sayfa 256| ile iki
ayda yapilmaktadir. (1. G. Courcelle-Seneuil, 7|c/|e ||eo|/q0e e| |c-
|/q0e Jes en||e|/ses /nJ0s||/e||es, e|c., Paris 1857, 2. edition.) Salt dogal
srelerle ilgili retim zamaninin yapay olarak kisaltilmasi konusunda
en muhteem rnegi demir imalati tarihinde, zellikle son yzyilda pik
demirin elik haline getirilmesinde, 178O'lerde bulunan dvme ilemi
yerine, modern Bessemer ileminin kullanilmasinda ve o zamandan be-
ri uygulanan en yeni yntemlerde grebiliriz. retim zamani byk lde
azaltilmi, ama sabit sermaye yatirimi da o lde artmitir.
2T5
Kurl Murks
Kupilul ll
retim zamaninin alima zamanindan ne lde ayrildiginin il-
gin bir rnegi, Amerika'da kundura kalibi yapiminda grlr. Burada,
retken olmayan maliyetlerin nemli bir kismi, kerestenin, daha sonra
arpilmasina engel olmak amaciyla ilenebilecek kadar kurumasi iin
en az onsekiz ay bekletilmesi zorunlulugundan ileri gelir. Bu sre boyun-
ca, aga, herhangi diger bir emek-srecinden gemez. Yatirilmi bulu-
nan sermayenin devir dnemi, bu nedenle yalniz, kaliplarin yapimi, iin
gerekli zamanla degil, ayrica, kuruyan kereste biiminde retken olma-
yan ekilde bekledigi sreyle de belirlenmi olur. Asil emek-srecine
girmeden nce, retim srecinde 18 ay kalir. Bu rnek, ayni zamanda,
toplam dner sermayenin farkli kisimlarinin devir zamanlarinin, dolaim
alanindan ileri gelmeyen, kkenleri retim srecinde bulunan koullar
sonucu farkli olabilecegini de gsterir.
retim zamani ile alima zamani arasindaki fark, tarimda zel-
likle gzle grlr hale gelir. Bizim iliman iklimlerimizde toprak yilda bir
kez tahil verir. retim dneminin kisalmasi ya da uzamasi (kilik tahil
iin bu ortalama dokuz aydir), iyi ve kt mevsimlerin ardarda gelmesi-
ne baglidir ve bu nedenle de, sanayide oldugu gibi nceden amaz bir
biimde saptanamaz ve denetlenemez. Ancak st, peynir, vb. gibi yan
rnler, nispeten kisa dnemlerde dzenli ekilde retilebilir ve satilabi-
lir. te yandan, alima zamani takvimi yledir: "Almanya'nin eitli
blgelerinde ign sayisi, iklim ve diger belirleyici koullar gznnde
bulundurularak, ana alima dnemi iin tahminen yledir: lkyaz
dnemi iin, mart ortasindan ya da nisan baindan mayis ayinin ortasi-
na kadar, aagi yukari 5O-6O ign; yaz dnemi iin, haziran baindan
agustos sonuna kadar 65-8O [sayfa 257| ign, gz dnemi iin, eyll ba-
indan ekim sonuna ya da kasim ayi ortasina ya da sonuna kadar 55-75
ign. Ki mevsimi iin, gbre, odun, pazar mallari, yapi malzemesi,
vb. tainmasi gibi yalnizca bu zamana zg iler dikkate alinmalidir." (F.
Kirchhof, lcnJ|0c| Je| |cnJ0/||sc|c/||/c|en 8e||/e|s|e||e, Dessau 1852,
s. 16O.)
klim ne kadar elverisiz, tarimda alima dnemi ne kadar sikiik
olursa, sermaye ile emegin harcanacagi sre de o kadar kisa olur. r-
negin Rusya'yi aliniz. Bu lkenin kuzey blgelerinin bazilarinda tarla ii,
btn yil boyunca ancak 18O ila 15O gn yapilabilir ve Avrupa'da yaayan
65 milyon nfusundan 5O milyonu, tarimsal emegin tamamiyla durdugu
kiin alti ya da sekiz ayinda isiz kalmalari halinde, Rusya'nin ugrayacagi
kayip tasavvur edilebilir. Rusya'daki 1O.5OO fabrikada alian 2OO.OOO
kylnn diinda kylerde her tarafta yerel ev sanayileri gelimitir.
Kuaklar boyunca, tm kyllerin, dokumacilik, dericilik, kunduracilik,
ilingirlik, biakilik, vb. yaptigi kyler vardir. Bu, zellikle, Moskova, Vla-
dimir, Kaluga, Kostroma ve Petersburg eyaletlerinde byledir. Ne var ki,
bu ev sanayiileri, gitgide, kapitalist retimin hizmetine girmek zorunda
kalmaktadir. rnegin, dokumacilara atki ve zgleri dogudan dogruya
2T
Kurl Murks
Kupilul ll
tccarlar ya da aracilar saglamaktadir. (Reo||s |y l. V. Sec|e|c|/es o|
Em|cssy cnJ lec|/on, on ||e Vcn0/cc|0|es, Comme|ce, e|c., n 8,
1865 tarihli raporlardan kisaltilarak alinmitir, s. 86 ve 87.) retim d-
neminin alima dneminden ayriligi ile ikincinin yalnizca birincinin bir
parasi olmasinin, burada, tarimla yardimci kirsal sanayilerin birlemesi
iin dogal bir temel oluturdugunu ve bu yardimci sanayilerin de, nce
tccarin kiiliginde iin iine giren kapitaliste elverili durumlar sagladi-
gini gryoruz. Kapitalist retim, daha sonralari, tarim ile manfaktrn
birbirinden ayrilmasini tamamlayinca, kirsal emeki, arasira ikan yar-
dimci ilere gitgide daha fazla bagimli hale gelmekte ve bylece de du-
rumu gittike ktlemektedir. Sermaye iin, devirdeki btn farkliliklar,
daha sonra da grlecegi gibi denklemektedir. Ama emeki iin degil.
Gerek anlamiyla sanayiin, madenciligin, ulatirmanin vb. birok
kollarinda, fiyat dalgalanmalari, ilerin bozulmasi, vb. gibi anormal kesin-
tiler diinda, ilemler dzenli bir ekilde srer, alima zamani btn yil
aynidir ve gnlk dolaim srecine [sayfa 258| geen sermaye yatirimi d-
zenli ekilde dagilmitir. Pazar koullari ayni kalmak zere, dner ser-
mayenin geri dn ya da yenilenmesi de gene ayni ekilde btn yila
dzenli olarak dagilmitir. alima zamaninin, retim zamanin ancak
bir kismini oluturdugu sermaye yatirimlarinda, yilin eitli dnemleri
sirasinda, dner sermaye yatiriminda ok byk eitsizlikler bulunmasi-
na karin, geriye dnmeler de ancak byk miktarlarda ve dogal koul-
larin belirledigi zamanlarda olur. Eger i hacmi ayni ise, yani yatirilan
dner sermaye miktari ayni ise, alima dnemleri srekli olan giriimlere
gre bu sermayenin bir seferde daha byk miktarlarda ve daha uzun
dnemler iin yatirilmasi gerekir. Burada gene, sabit sermayenin mr
ile, gerekten retken olarak ilev yaptigi sre arasinda olduka byk
bir fark vardir. alima zamani ile retim zamani arasindaki fark nedeni-
yle, yatirilan sabit sermayenin kullanilma zamani, kukusuz, gene uzun
ya da kisa srelerle srekli kesintiye ugrar, rnegin, tarimdaki i hayvan-
larinda, aletlerde ve makinelerde oldugu gibi. Bu sabit sermayenin eki
hayvanlarindan olumasi halinde, i grdrldg zaman oldugu gibi
srekli olarak ayni ya da hemen hemen ayni yem masrafini vb. gerekti-
rir. Kullanilmayan l stok durumu da, bir miktar deger kaybini dogurur.
Dolayisiyla, rnn fiyatinda genel olarak bir arti olur, nk buna ak-
tarilan deger, sabit sermayenin iledigi sreye gre degil, deger kaybet-
tigi sreye gre hesaplanmitir. Buna benzer retim kollarinda, cari
harcamalar ile birlikte olsun olmasin, sabit sermayenin atil kalmasi, r-
negin iplik egirilmesinde bir miktar pamugun kaybi gibi, normal kullani-
liinin bir koulunu oluturur; ve ayni ekilde, herhangi bir emek-sre-
cinde, normal teknik koullar altinda retken olmayan bir biimde ama
kainilmaz olarak harcanan emek-gc de, gene, retken biimde har-
canmi gibi sayilir. Emek aletlerinin, hammaddenin ve emek-gcnn
retken olmayan, biimde harcanmasini azaltan her gelime, ayni za-
2T7
Kurl Murks
Kupilul ll
manda, rnn degerini de azaltir.
Tarimda, daha uzun alima dnemini ve alima zamani ile
retim zamani arasindaki byk farkin bir bileimini gryoruz. Hodg-
skin hakli olarak yle diyor: "Tarim ve teki emek trlerinin tamamlan-
masi iin gerekli zaman farki" (o, burada, alima zamani ile retim za-
mani arasinda bir fark gzetmemekle birlikte) "tarimcilarin ellerini kol-
larini baglayan ana nedendir. [sayfa 25D| Metalarini, pazara, bir yildan aagi
bir zamanda getiremezler. Btn bu dnem ierisinde, yalnizca birka
gn, ya da haftada tamamlanan rnlerine muhta bulunduklari kun-
duraciya, terziye, demirciye, tekerlekiye ve diger eitli emekilere bor-
lanmak zorunda kalirlar. Bu dogal durum nedeniyle, tarim diindaki
ilerin daha hizli rettikleri servet artii nedeniyle, dnyanin btn tekel-
cileri, yasalari da tekellerine aldiklari halde, ne kendilerini ve ne de
hizmetkarlari olan iftileri, toplumun en bagimli sinifi olmaktan kurta-
ramamilardir." (Thomas Hodgskin, Po0|c| Po|/|/cc| Economy, Lon-
don 1827, s. 147, dipnot.)
Tarimda, bir yandan cretlere ve emek aletlerine yapilan harca-
malarin btn yil boyunca daha dzgn bir biimde dagilmasi ve te
yandan da devrin daha eitli rnlerin yetitirilmesiyle kisaltilmasi, by-
lece btn yil boyunca farkli rnlerin kaldirilmasinin olanakli kilinmasi
gibi btn yntemler, retime yatirilan, cretlere, gbreye, tohumlara,
vb. harcanan dner sermayede bir artii gerekli kilar. Nadasa birakilmi
l tarla sistemi yerine, mnavebeli rn sistemine geite, durum
budur. Bu ayrica, Flanderlerin c0||0|es Je|o|ees'sine de uygulanir. C0|-
|0|es Je|o|ee'de kkl bitkiler dikilir; ayni tarla, ardarda, nce, insanin
gereksinmeleri iin, hububat, keten, kolza verir, bunlar hasat edildikten
sonra, hayvanlarin bakimi iin kkl bitkiler dikilir. Boynuzlu hayvanlarin
ahirlarda tutulmasina olanak saglayan bu sistem, byk miktarda gbre
elde edilmesine yolaarak, mnavebeli ekimin ekseni haline gelir."
"Kumsal blgelerde ekili alanlarin te-birinden fazlasini c0||0|es
Je|o|ees kaplar; bylece sanki ekili alanlar te-bir oraninda artmi gi-
bidir." Kkl bitkilerden baka, yonca ve diger yem bitkileri de bu amala
kullanilir. "Bylece, bahe tarimina dn noktasina kadar getirilmi
bulunan tarim, dogal olarak nemli bir sermaye yatirimini gerektirir.
ngiltere'de hektar baina 25O frank olarak hesaplanan bu sermayenin,
Flandre'da 5OO frank kadar olmasi gerekir, ama iyi iftiler, kendi top-
raklarina gre bu rakami kukusuz ok dk bulacaklardir." (Emile de
Laveleye, Essc/s s0| |'econom/e |0|c|e Je |c 8e|/q0e, Paris 1868, s. 45,
46 ve 48.)
Son olarak da orman yetitirilmesini alalim. "Orman retimi, te-
ki retim kollarinin ogundan, esas olarak, burada, doga glerinin ba-
gimsiz hareketi ve, artiin dogal olmasi halinde, insan [sayfa 26O| gcne ve
sermayeye gereksinme gstermemesi ile ayrilir. Ormanlarin yapay ola-
rak yetitirildigi yerlerde bile insan gc ve sermaye harcamasi, doga
2T8
Kurl Murks
Kupilul ll
glerinin etkisine oranla pek kktr. stelik orman, hububatin artik
yetimedigi ya da ekiminin bir kr saglamadigi topraklarda ve blgeler-
de bile varligini srdrr ve gelitirir. Ayrica dzenli bir ekonomik faali-
yet olarak yapilan ormancilik, hububat alanindan daha geni bir alana
gereksinme gsterir, nk kk arazi paralari, ormancilik yntem-
lerinin uygulanmasina elverili degildir, topraktan ikinci derecede bir
yarar saglanmasini engeller ve ormanin korunmasini gletirir, vb.. Ama
retken sre o kadar uzun dnemleri kapsar ki, tek bir iftligin planla-
masini ve bazi durumlarda btn bir insan mrn aar. Orman arazisi
satin alinmasina yatirilan sermaye" (topluluk olarak retimde bu ser-
maye gereksiz hale gelir ve o zaman sorun, yalnizca, toplulugun, ekilen
ve otlak iin kullanilan araziden ne kadarini ormana ayirabilecegi eklini
alir) "uzun bir sre geene kadar nemli bir gelir saglamaz, ve o zaman
bile ancak kismen devretmi olur. Belirli trdeki agalarin yetitigi orm-
anlarda tam bir devir 15O yili alabilir. Ayrica, geregi gibi ynetilen bir
orman iletmesinin, yillik veriminin on ila kirk katina ulaan srekli bir
kesilmemi aga ikmaline gereksinmesi vardir. te bu nedenle bir kim-
senin baka gelir kaynaklari ve byk bir orman arazisi olmadan, dzen-
li ormancilikla ugramasi olanaksizdir." (Kirchhof, s.58.)
Uzun retim zamani (daha kk alima zamanini kapsayan)
ve buna bagli olarak devir dnemlerindeki fazla uzunluk, ormanciligi,
zel ve dolayisiyla da kapitalist giriim, ki irketlemi kapitalist, birey-
sel kapitalistin yerini almi olsa bile, bu giriim esas olarak zeldir iin
pek de ekici olmayan bir sanayi kolu haline gelmitir. Ekimin ve sanayiin
gelimesi, genellikle ormanlarin ylesine hizla yokedilmesine yolamitir
ki, bunlarin korunmasi ve yeniden yetitirilmesi iin yapilan her ey pek
nemsiz kalmaktadir.
Kirchhof'tan yukarda yapilan alintidaki u satirlar zellikle dikka-
te deger: "Ayrica, geregi gibi ynetilen bir orman iletmesinin, yillik veri-
minin on ila kirk katina ulaan devamli bir kesilmemi aga ikmaline
gereksinmesi vardir." Bir baka deyile bir devir, ancak, on ila kirk yilda
bir ya da daha fazla yilda olmaktadir. [sayfa 261|
Ayni ey hayvan yetitirilmesine de uygulanir. Srnn bir kismi
(hayvan ikmali) retim srecinde kaldigi halde, teki kismi her yil rn
olarak satilir. Bu durumda, sermayenin yalnizca bir kismi her yil devre-
dilir; tipki sabit sermayede, yani makinelerde, i hayvanlarinda vb. oldu-
gu gibi. Bu sermaye, retim srecinde uzun zaman sabit kaldigi ve by-
lece toplam sermayenin devrini geciktirdigi halde, szcgn kesin anla-
miyla, sabit sermaye degildir.
Burada ikmal edilen ey belli miktarda srekli aga ya da hay-
van miktari retim srecinde (ayni zamanda emek aletleri ve emek
malzemesi olarak) nispi ekilde vardir; iyi bir ynetim altinda, yeniden-
retiminin dogal koullarina bagli olarak, bu ikmalin olduka byk bir
kismi daima bu biimde hazir bulundurulmak zorundadir.
2T
Kurl Murks
Kupilul ll
Devir zerine benzer bir etki, ancak potansiyel olarak retken
sermaye olan, ama bu ekonominin niteligi geregi, aagi yukari nemli
miktarda birikmesi gereken ve bylece fiili retim srecine ancak yava
yava katilmasina karin, retim amalarina uzun bir srede yatirilan bir
baka tr ikmal tarafindan yaratilir. Bu kategoriye, rnegin tarlaya
tainmadan nceki gbre, ayrica, tahil, saman vb. ve hayvan retiminde
kullanilan tketim maddeleri gibi ikmaller girer. "ler sermayenin ol-
duka nemli bir kismini iftlik ikmalleri ierir. Ne var ki, bunlarin iyi du-
rumda korunmalari iin gerekli koruyucu nlemler alinmazsa, bunlar,
degerlerini azok kaybedebilirler. Gerekli dikkat gsterilmezse, iftligin
rn ikmalinin bir kismi tamamiyla kaybedilebilir. Bu nedenle, ahirlarin,
yem ve tahil ambarlarinin, kilerlerin dikkatle gzden geirilmeleri, depo-
larin daima kapali, temiz ve havalandirilmi olmasi vb. gerekmektedir.
Ambarda tutulan hububat ve diger rnler, zaman zaman iyice aktaril-
mali, patatesler ile pancarlar dona, yagmura ve kfe kari korunmali-
dir." (Kirchhof, s. 2D2.) "zellikle hayvan besleme konusunda, yetitiri-
cinin kendi gereksinmelerinin hesaplanmasinda, dagilim, elde edilen
rne ve bu rnn ne ekilde kullanilacagina gre yapilmalidir. Yalniz
kendi olagan gereksinmelerinin karilanmasina degil, olaganst du-
rumlar iin bir yedek bulundurmaya da dikkat olunmalidir. Eger bundan
sonra, talebin, kendi retimiyle tamamen karilanamayacagi sonucuna
varilirsa, bu aigin nce teki rnlerle (yardimci rnlerle) ya da bu
[sayfa 262| eksiklerin yerine daha ucuzlarinin satin alinmasiyla karilanmasini
dnmek gerekli hale gelir. rnegin, eger bir saman aigi grlrse,
bu, kkl bitkilerle ve ot kariimi ile giderilebilir. Genellikle, eitli rn-
lerin asil degerleri ile pazar degerleri, bu gibi durumlarda daima gz-
nnde bulundurulmali ve tketim buna gre dzenlenmelidir. Eger
rnegin, yulaf fiyatinin yksek, bezelye ve avdarin nispeten dk ol-
masi halinde, atlara verilecek yulafin bir kismi yerine avdar verilir ve bu
artirilan yulaf satilir." (l|/J., s. 8OO.)
kmalin oluumu tartiilirken,* byk ya da kk, belli miktarda
bir potansiyel retken sermayeye gereklilik oldugu, yani retimde kulla-
nilacak retim aralarindan az ya da ok bir miktarinin, retime yava
yava girmek zere hazir bulundurulmasi gerektigi daha nce belirtilmiti.
Bazi belirli ilerde ya da belli bir hacimdeki kapitalist iletmede, retken
ikmalin byklg, onun yenilenmesindeki glklerin azligi ya da o-
kluguna, ikmal pazarlarinin nispi yakinliga, taima ve ulatirma arala-
rinin gelimesine vb. bagli bulundugu da bu arada belirtilmiti. Btn bu
koullar, retken ikmal biiminde hazir bulunmasi gereken asgari ser-
mayeyi, dolayisiyla sermayenin yatirilmasi gerektigi zamanin uzunlugu-
nu ve bir seferde yatirilacak sermaye miktarini etkiler. Devir zerinde de
etkili olan bu miktar, dner sermayenin, salt potansiyel retken serma-
* Bkz: s. 148-154. -EJ.
220
Kurl Murks
Kupilul ll
ye olarak, retken ikmal biiminde bagli kaldigi srenin uzunlugu ya da
kisaligi ile belirlenir. te yandan, bu durgunluk hali, abuk yerine kon-
manin az ya da ok olanak ierisinde olmasina, pazar koullarina bagli
oldugu kadar, kendisi, dolaim zamanindan, dolaim alanina ait ko-
ullardan dogar. "stelik, el aletleri, elekler, sepetler, urganlar, makine
yaglari, ivi, vb. gibi btn bu tr gere ve takimlar, derhal yerine konul-
mak zere daha fazla miktarda, gecikmeksizin evreden satin alinmasi
olanagi varsa daha az miktarda hazir bulundurulmalidir. Ensonu, tm
alet imali, her ki dikkatle elden geirilmeli ve gerekli yeni satin almalar
ya da onarimlar derhal yapilmalidir. Elde ok ya da az miktarda mal
ikmali bulundurulmasi gerektigi sorunu, her eyden nce yerel koullar
tarafindan zmlenir. O yrede zanaati ya da dkkan yoksa, bunlarin
bulunduklari yerlere gre daha fazla ikmal bulundurulmasi zorunludur.
Ama eger gerekli ikmaller bir defa [sayfa 268| da ok miktarda satin alinir-
sa, diger koullar ayni kalmak zere, uygun bir satinalma zamani seil-
digi takdirde genellikle bunlari daha ucuza alma olanagi bulunur.
Gerekten de, bylece dnen iler sermayeden her defada epeyce byk
bir miktar kesinti yapilmi olur ki, bir ite bunu hazir bulundurmak dai-
ma mmkn olmayabilir." (Kirehhof, s. 8O1.)
retim zamani ile alima zamani arasindaki fark grdgmz
gibi epey degiiklikler gsterir. Bu, dner sermaye iin, asil emek-sre-
cine (kundura kalibi retimi) girmeden nce, retim zamani olabilir; ya
da asil emek-srecinden (arap ve tohum) getikten sonra retim za-
mani olabilir; ya da retim zamani arasira alima zamani tarafindan
kesintiye ugratilabilir (tarim ve orman yetitirilmesi). Dolaima uygun
rnn byk bir kismi, faal retim srecine katilmadan kaldigi halde,
ok daha kk bir kismi yillik dolaima girer (orman yetitirilmesi ve
hayvancilik); bir dner sermayenin potansiyel retken sermaye olarak
yatirilmasi iin gerekli zamanin uzunlugu ya da kisaligi, dolayisiyla da, o
bu sermayenin bir seferde yatirilacak miktarinin byk ya da kk
oluu, kismen retken srecin trne (tarim), ve kismen de pazarin
yakinligina, kisacasi dolaim alaniyla ilgili koullara baglidir.
alima zamanindan ayrilan retim zamanini alima zamani ile
bir tutma abasinin kendi payina deger teorisinin yanli bir uygulan-
masindan ileri gelen bir abanin sonucu o olarak MacCulloch'un, 1a-
mes Mill'in vb. ne denli anlamsiz teorilere ulatiklarini daha ilerde (Kitap
III) grecegiz.

Yukarda inceledigimiz devir evrimi, retim srecine yatirilan sa-


bit sermayenin kalimligi tarafindan belirlenir. Bu evrim birok yili kapsa-
digi iin, ya sabit sermayenin bir dizi yillik devirlerini ya da o yil ierisindeki
yinelenen devirlerini kapsar.
22T
Kurl Murks
Kupilul ll
Tarimda byle bir devir evrimi, rn mnavebesi sisteminden
dogar. "Kira szleme sresi, hi bir zaman, kabul edilmi bulunan rn
mnavebesi sisteminin tamamlanmi srecinden az olmamalidir. Bu
nedenle, bu sre, tarla sisteminde, daima 8, 6, D, vb. hesap edilir.
Tam nadas sisteminde, bir tarla, alti yilda ancak drt kez ekilir; ekim
yillarinda, ki ve yaz ekimler [sayfa 264| yapilir ve topragin zellikleri gerekti-
riyorsa ya da uygun ise, ardarda, bugday ve avdar, arpa ve yulaf ekilir.
Her trl tahilin ayni topraktaki verimi baka bakadir, bunlardan herbi-
rinin degerleri farklidir ve farkli fiyatlara satilirlar. Bu nedenle, tarlanin
ekildigi her yil verimi ayri oldugu gibi, mnavebenin ilk yarisindaki (ilk
yildaki) verimi, ikincisinden farklidir. Verimlilik, yalniz topragin iyi
niteligine degil, ayni zamanda, tipki fiyatlarin, degien bir yigin koullara
bagli olmasi gibi, her yilki hava durumuna bagli oldugu iin, mnavebe-
nin bir dnemindeki ortalama verim, digerine eit degildir. Eger, bir
tarlanin geliri, tm alti yillik mnavebe dneminin ortalama verimi ve
ortalama fiyatlari dikkate alinarak hesap edilirse, her mnavebe dne-
minin bir yillik toplam geliri bulunmu olur. Eger gelir, yarim mnavebe
sresi, yani yil iin hesaplanirsa, o zaman [her yilin -.| toplam ge-
lir rakamlari birbirini tutmaz. Btn bunlardan, tarla sistemine gre
ilenen bir topragin en az o alti yilligina kiralanmasi geregi ortaya ikar.
Bununla birlikte, szleme sresinin bu srenin katlari olmasi her za-
man kiraya veren ve kiraci iin daha istenilir bir eydir [cynen |y|e/|;
demek oluyor ki, bunun tarla sisteminde, 6 yil yerine 12, 18 ve daha
fazla o yil, yedi tarla sisteminde 7 yerine, 14, 28 yil olmasi gerekir."
(Kirchhof, s. 117,118.)
(Burada, elyazmasinda u not var: "ngiliz rn mnavebe si-
stemi. Buraya bir not koyunuz.") [sayfa 265|
222
Kurl Murks
Kupilul ll
ONDRDNC BLM
DOLAIM ZAMANI
FARKLI sanayi kollarina yatirilan farkli sermayelerin devir dnem-
lerini, dolayisiyla da sermayenin yatirilmasi gerekli dnemleri belirleyen
ve buraya kadar incelemi bulundugumuz btn durumlar, sabit ve d-
ner sermaye arasindaki fark, alima dnemleri arasindaki fark gibi,
retim srecinin kendisinden dogar, Ama sermayenin devir zamani,
onun retim zamani ile dolaim ya da dn zamaninin toplamina eittir.
te bu nedenle, dolaim zamanindaki bir farkin, devir zamaninda ve
dolayisiyla, devir dneminin uzunlugunda bir farka yolamasi ok dogal-
din. Bu durum, ya devri degitiren btn koullarin dolaim zamani
diinda eit oldugu iki farkli sermaye yatiriminin karilatirilmasinda, ya
da yalnizca teorik olarak dolaim zamanlari degien, ama sabit ve d-
ner sermaye arasindaki orani degimeyen, alima dnemi vb. degime-
yen belli bir sermayenin seilmesiyle en aik bir duruma gelir.
Dolaim zamaninin kesimlerinden birisi nispeten en kesin ola-
ni sati zamanindan, sermayenin, meta-sermaye durumunda [sayfa 266|
223
Kurl Murks
Kupilul ll
bulundugu sreden ibarettir. Dolaim zamani, ve bylece de, genel ola-
rak devir dnemi, bu sati zamaninin nispi uzunluguna bagli olarak uzun
ya da kisadir. Ek bir sermaye yatirimi, depolama vb. harcamalari sonu-
cu, gerekli duruma gelebilir. Mamul mallarin satii iin gerekli zamanin,
bir ve ayni sanayi kolundaki bireysel kapitalistler iin olduka byk
farkliliklar gsterebilecegi daha balangita apaiktir. Bu nedenle, bu,
yalniz, eitli sanayi kollarina yatirilmi bulunan toplam sermayeler iin
degil, ayni zamanda, aslinda ayni retim alanina yatirilan toplam serma-
yenin kisimlari olduklari halde, bagimsiz hale gelen eitli bagimsiz ser-
mayeler iin de farkli olabilir. Diger koullar ayni kalmak zere, sati d-
nemi ayni bireysel sermaye iin, pazardaki genel dalgalanmalar ya da
zel ikolunda kendisine zg dalgalanmalar nedeniyle degiecektir.
Bu nokta zerinde daha fazla durmayacagiz. Yalnizca u basit olguyu
belirtecegiz: Genellikle farkli sanayi kollarina yatirilan sermayelerin devir
dnemlerinde farkliliklara yolaan btn koullar, bu koullar bireysel
olarak ilemek kaydiyla (rnegin bir kapitalistin, rakibinden daha hizli
sati yapma firsatini bulmasi ya da alima dnemini kisaltmak iin te-
kilerden daha baka yntemler kullanmasi halinde), ayni ikolunda i-
leyen eitli bireysel sermayelerin devirlerinde de farkliliklari kendileri-
yle birlikte getirirler.
Sati zamaninin ve dolayisiyla genel olarak devir dnemlerinin
farklilamasinda srekli etki yapan bir neden, bir metain retim yeri ile
satildigi pazar arasindaki uzakliktir. Pazara kadar yaptigi yolculuk boyun-
ca sermaye, meta-sermaye durumunda eli kolu bagli kalir. Eger mallar
sipari zerine yapilmi ise, teslim edilecegi zamana kadar, yok eger
sipari zerine yapilmami ise, pazara kadar yaptigi gezi zamanina bir
de orada satilmayi bekledigi srenin eklenmesi gerekir. Ulatirma ve
iletiim aralarindaki gelimeler, metalarin yolculuk srelerini mutlak
olarak kisaltirsa da, farkli, meta-sermayelerinin yolculuklarindan ileri ge-
len dolaim zamanlarindaki nispi farki ortadan kaldirmadigi gibi, farkli
pazarlara g eden ayni meta-sermayenin farkli kisimlarinin dolaim
zamanlarindaki nispi farki da yoketmi olmaz. rnegin yelkenli ve buharli
gemilerde, yolculuk sresini kisaltan gelimeler, bu kisaltmayi, yakin ve
uzak limanlar iin eit lde yapmi olurlar. Nispi farklar, ogu kez [sayfa
267| azalmakla birlikte, gene de vardir. Ama bu nispi farklar, ulatirma ve
iletiim aralarindaki gelimelerle, cografi uzakliklara uygun dmeyecek
bir biimde degitirilebilir. rnegin, bir retim yerinden i kisimlardaki
bir yerleme merkezine giden bir demiryolu, demiryolu ile baglanmami
daha yakin bir noktaya olan uzakligi, cografi olarak daha uzak bir nokta-
ya kiyasla, nispi ya da mutlak olarak uzatabilir. Ayni ekilde, ayni koullar,
retim yerlerinin, byk pazarlara olan nispi uzakligini degitirebilir ve
bylece, ulatirma ye iletiim kolayliklarindaki degiiklikler nedeniyle,
eski retim merkezleri geriler ve yenileri dogar. (Buna, bir de, uzun me-
safelere yapilan taimalarin kisa mesafelere oranla daha ucuz oldugunu
224
Kurl Murks
Kupilul ll
eklemek gerekir.) stelik, taima aralarinin gelimesiyle, yalnizca yer
bakimindan hareketin hizi abuklatirilmi olmaz, ayni zamanda, cogra-
fi uzakliklar da zaman bakimindan kisalmi olur. Kitle ulatirma arala-
rindaki gelimelerle, yalniz rnegin ayni limana ayni anda birok gemi
yelken amakla ya da ayni iki nokta arasinda, farkli demiryollari zerin-
de ayni anda birka tren gidip gelmekle kalmiyor, ayni haftanin birbirini
izleyen gnlerinde, Liverpool'dan New York'a yk gemileri kalkiyor ya
da ayni gnn eitli saatlerinde Manchester'dan Londra'ya yk trenleri
hareket ediyor. Geri taima aralarinin belirli bir kapasitesi veri oldugu-
na gre, mutlak hiz dolayisiyla, dolaim zamaninin bu kismi bu son
duruma bagli olarak degimi olmuyor. Ama metalarin ardarda sevki,
daha kisa zaman araliklari ile geilerini balatarak, fiili sevk ilemi ba-
lamadan nce, potansiyel meta-sermaye olarak byk miktarlar halin-
de birikmeden birbiri ardina piyasaya ulamalarini saglar. Bylece, ser-
mayenin dn, ayni ekilde, birbirini ardarda izleyen daha kisa zaman
dnemlerine dagilir ve yle ki, bir kismi meta-sermaye olarak dolairken,
teki kismi devamli para-sermayeye dnr. Sermaye dn, birbiri-
ni izleyen birka dneme dagilarak toplam dolaim zamani ve ayni za-
manda da devir zamani kisalmi olur. Mevcut retim yerleri, daha fazla
retimde bulunup, daha byk retim merkezleri haline geldike, ilkin,
bunlara bagli olarak ilev yapan taima aralarinin hareketliligi, rnegin
trenlerin sayisi artar. Gelime, zaten mevcut pazarlar ynndedir, yani
byk retim ve nfus merkezlerine, ihra limanlarina vb. dogrudur.
te yandan, bu zel byk ulatirma kolayliklari ile, bunun sonucu, [sayfa
268| sermayenin devrindeki hizlanma (nk bu, dolaim zamanina bag-
lidir), hem retim merkezlerinde ve hem de pazarlarda daha hizli bir
yogunlamaya yolaar. nsan ve sermaye kitlelerindeki bu yogunlamanin
belli noktalarda hizlanmasi ile birlikte, bu sermaye kitlelerinin birka
kiinin elinde yogunlamasi da balar. Ayni zamanda, retim ve pazar
yerlerinin nispi durumlarinda, taima kolayliklarindaki dnmlerin yo-
latigi degiiklikler sonucu, tekrar bir kayma ve yer degitirme oldugu
grlr. Bir zamanlar bir karayolu ya da kanal zerinde bulundugu iin
zel bir avantaja sahip bulunan bir retim yeri, imdi, kendisini, nispe-
ten uzun araliklar ile tren ileyen tek hatli bir demiryolu gzergahinin
zerinde buldugu halde, eskiden ana trafik yollarindan uzakta bulunan
diger bir yer, imdi, birka demiryolu kavaginin zerinde bulunabilir.
Bu ikinci yerleme yerinde bir ykseli, ilkinde bir gerileyi grlr.
Ulatirma aralarindaki degiiklikler, bylece metalarin dolaim zaman-
larinda, satinalma, sati vb. olanaklarinda yerel farkliliklar yaratir, ya da
zaten bulunan yerel farkliliklar, daha baka bir biimde dagilima ugrar.
Sermayenin devri, konusunda bu durumun taidigi nem, eitli blgel-
erdeki ticaret ve sanayi temsilcilerinin, demiryollari iletmeleriyle
giritikleri kavgalarla grlr hale gelir. (rnegin, yukarida sz edilen,
8|0e|oo/ o/ ||e Rc/|0cy Comm/||ee'ye bakiniz.*)
225
Kurl Murks
Kupilul ll
rnlerinin niteligi geregi, szgelii bira fabrikalari gibi balica
yerel tketime dayanan btn retim kollari, bu nedenle, byk lde,
belli bali nfus merkezlerinde gelimitir. Sermaye devrindeki daha
byk hiz, buralarda, bazi retim koullarinin, arsalarin, vb. daha pahali
olmasini kismen karilar.
Bir yandan, kapitalist retimdeki gelimelerin, ulatirma ve iletiim
aralarinda oluturdugu gelimeler, metalarin belli miktarlarinin dolaim
zamanini azaltirken, ulatirma ve iletiim kolayliklarindaki gelimelerin
yarattigi ayni ilerlemeler ve firsatlar da, tersine, gitgide daha uzak pazar-
lar iin, kisacasi dnya pazarlari iin i yapmayi zorunlu duruma getirir.
Uzak yerlere tainacak meta kitlesi dev boyutlara ulair ve bununla bir-
likte de, dolaim zamani ierisinde uzun dnemler srekli olarak meta-
sermaye aamasinda kalan toplumsal sermayenin bu blmde, hem
mutlak ve hem de nispi olarak byr. Gene bununla [sayfa 26D| birlikte,
toplumsal servetin dogrudan retim araci olarak i grmesi yerine,
ulatirma ve iletiim aralari ile, bunlarin ilemesi iin gerekli sabit ve
dner sermayeye yatirilan kisminda da bir byme olur.
Metalarin retim yerlerinden pazarlarina tainmalari iin gerekli
olan nispi uzaklik, yalnizca dolaim zamaninin ilk kismi, sati zamani
zerinde degil; ayni zamanda, ikinci kismi, paranin tekrar retken ser-
mayenin gelerine dnmesi, yani satinalma zamani zerinde de bir
fark meydana getirir. Bir metain gemiyle Hindistan'a sevkedildigini ka-
bul edelim. Bu, diyelim, drt ay alir. Sati zamaninin sifira eit oldugunu
varsayalim, yani metalar sipari zerine yapilmitir ve bedelleri, teslim-
de, reticinin temsilcisine denecektir. Paranin dn (ne biimde
olursa olsun) bir drt ayi daha gerektirir. Bylece, bir sermayenin tekrar
retken sermaye olarak ilev yapabilmesi, ayni ilemi yenileyebilmesi
iin, toplam sekiz ay gemesi gerekir. Bu ekilde ortaya ikan devir
farklari, eitli kredi vadelerinin maddi temellerinden birini oluturur;
tipki genel olarak denizairi ticaretin, rnegin Venedik ve Cenova'da,
tam anlamiyla kredi sisteminin kaynaklarindan birisi olmasi gibi. "1847
bunalimi, o zamanin banker ve tccar topluluguna, Hindistan ve in'e
ekilen polielerin tedavl sresini" (bu lkeler ile Avrupa arasindaki
polielere taninan sreyi), "on aylik tarihten alti aylik ibraz sresine in-
dirme olanagini sagladi ve btn hiz artilariyla ve telgraflarin tesisiyle
birlikte geen yirmi yil ierisinde ..." drt aylik ibraza geiin ilk adimi
olarak, alti aylik ibrazdan drt aylik tarihe "bir indirimi daha ... zorunlu
hale getirmitir." "Yelkenli bir geminin, mit Burnu yoluyla, Kalkta'dan
Londra'ya ulamasi ortalama DO gnn altindadir. Drt aylik ibraz zeri-
ne deme yapma sresi, 15O gnlk bir vadeye eit olur. imdiki alti
aylik ibraz zerine deme sresi, 21O gnlk bir vadeye eittir." (lonJon
Econom/s|. 16 Haziran 1866.)
* Bkz: s. 162. -EJ.
22
Kurl Murks
Kupilul ll
te yandan: "Brezilya'da, polielerin tedavl sresi, iki ve ay-
lik ibraz zerine deme olarak kalmakta, hesaplar Anvers''ten ekil-
mektedir." (Londra'da) " aylik tarih zerinden ilem grmekte ve
Manchester ile Bradford bile Londra'dan, ya da daha uzun sreli
hesap ekmektedir. Zimni bir anlama ile tccarlara, akla-uygun bir
zaman ierisinde, vadesi dolmu borlara kari ekilen hesaplarda, mal-
larinin bedelini alma olanagini [sayfa 27O| saglamaktadir. Bu durumda,
Hindistan'daki hesaplar iin bugnk deme sresi fazla sayilmamak
gerekir. Hindistan rnlerinin ogu Londra'da ay vade ile satilmakta
ve satilarin yapilmasi iin bir zaman kaybi birakildiginda, be ay ieris-
inde gerekleemedigi halde, daha nceleri, Hindistan'da satinalma ve
ngiltere'de depoya teslim arasinda (ortalama) be aylik bir sre daha
gemekteydi. Bylece toplam on aylik bir sre oldugu halde, mallar
kariliginda ekilen hesap, yedi ayi gemiyor." (l|/J., 8O Haziran 1866.)
Balica, Hindistan, in ve Paris Com|o/| J'Escom|e ile i yapan be
byk Londra bankasi, 2 Temmuz 1886'da u ilani verdi: "1 Ocak 1867'
den itibaren, Dogudaki ube ve temsilcileri ancak drt aylik vadeyi ge-
meyen polieleri satin alacak ve satacaktir." (||/J., 7 Temmuz 1866.) Ne
var ki, bu sre indirimi kt uygulandi ve terkedilmek zorunda kalindi.
(O zamandan beri, Svey Kanali, btn bunlari kknden degitirdi.)
Elbette ki meta dolaim sresi uzadika, pazar fiyatlarinda bir
degiiklik olmasi tehlikesi artar, nk fiyat degiikliklerinin meydana
gelebilecegi sre uzar.
Dolaim sresindeki farkliliklar, ayni ikolunun eitli ayri serma-
yeleri arasindaki kismen bireysel, kismen de demenin yerinde nakit
olarak yapilmadigi zaman farkli deme vadelerine gre farkli ikollari
arasinda, alim ve satimdaki farkli deme vadelerinden ileri gelir. Kredi
sistemi iin nem taiyan bu nokta zerinde burada daha fazla durma-
yacagiz.
Devir zamanindaki farkliliklar, mallarin teslimi iin yapilan
szlemelerin byklgnden de gelir ve bunlarin byklg, kapitalist
retimin boyutlari ve hacmiyle artar. Alici ile satici arasinda bir ilem
olan teslim szlemesi, pazar ile, dolaim alani ile ilgili bir ilemdir. De-
vir zamaninda burada ortaya ikan farkliliklar, bu nedenle, dolaim ala-
nindan gelir ve ama hemen retim alanini etkiler; ve bu, btn deme
vadelerinden, kredi koullarindan, dolayisiyla da nakit deme durum-
undan ayri olarak meydana gelir. rnegin, kmr, iplik, vb., ayri ayri
rnlerdir. Her gn, tamamlanmi rnn belirli bir miktarini saglar.
Ama eger, ipliki-patron ya da maden sahibi, diyelim ki, birbirini izleyen
ignlerini ieren drt ya da alti haftalik bir dnemi gerektirecek byk
miktarlarda rnlerin teslimini gerektiren szlemeler yapmilarsa, bu
sermaye yatirim zamanini ilgilendirdigi kadariyla, bu emek-srecinde,
sanki srekli olarak [sayfa 271| drt ya da alti haftalik bir alima dnemi
uygulaniyormu gibidir. Burada, kukusuz, sipari edilen miktarin tama-
227
Kurl Murks
Kupilul ll
minin tek bir para halinde teslim edilecegi, ya da hi degilse bedelinin
toptan teslim yapildiktan sonra denecegi varsayilmitir. Tek tek ele
alindiginda, her gn, bylece kendisine den belirli miktarda tamam-
lanmi rn saglami oluyor. Ama bu tamamlanmi miktar, szleme
yapilan miktarin ancak bir kismidir. Bu rnekte, son eklini alan bu ki-
sim, artik retim srecine dahil olmadigina gre, depoda ancak potan-
siyel sermaye olarak yatar.
imdi de, dolaim zamaninin ikinci aamasini, satinalma zama-
nini, ya da sermayenin para-biiminden tekrar retken sermayenin ge-
lerine evrildigi dnemi ele alalim. Bu dnem boyunca, kisa ya da uzun
bir zaman, para-sermaye durumunda kalmak zorundadir; yani yatirilan
toplam sermayenin belli bir kismi, bu kisim srekli degien gelerden
olutugu halde, her zaman, para-sermaye durumunda olmak zorunda-
dir. rnegin, belli bir ie yatirilan toplam sermayenin n kez 1OO sterlini,
para-sermaye biiminde bulunmak zorundadir, bylece, bu n kez 1OO
sterlini oluturan btn kisimlar srekli olarak retken sermayeye e-
vrildigi halde, bu toplam, gene de dolaimdan, gereklemi meta-ser-
mayeden gelen akila doluyor gibidir. Yatirilan sermaye-degerin belli bir
kismi, bu nedenle srekli para-sermaye halinde, yani retim alanina
degil, dolaim alanina ilikin bir biimdedir.
Sermayenin, pazarlarin uzakligi nedeniyle, meta-sermaye biimin-
de bagli kaldigi zamanin uzamasinin, dogrudan paranin dnn ve
dolayisiyla da, sermayenin para-sermayeden retken sermayeye
dnmesini geciktirdigini grm bulunuyoruz.
Ayrica metalarin satin alinmalari ile ilgili olarak, satinalma zama-
ninin, ana hammadde kaynaklarina olan uzakligin az ya da ok olmasi,
uzun bir sre iin hammadde satin alinmasini ve bunlarin retken ik-
mal, gizil ya da potansiyel retken sermaye halinde bulunmasini zorun-
lu kildigini; bunun sonucu olarak, retimin hacmi ayni ise, bir seferde
yatirilacak sermaye miktari ile bu sermayenin yatirimda kalmak zorun-
da oldugu sreyi artirdigini grm bulunuyoruz (Altinci Blm).
Olduka byk miktarlarda hammaddenin azok uzun srelerle
piyasaya srlmesiyle, eitli ikollarinda benzer bir etki yaratilir. r-
negin Londra'da, her ayda bir, aik artirma ile [sayfa 272| byk yn sa-
tilari yapilir ve yn piyasasi bununla denetim altina alinir. te yandan
pamuk piyasasi tm olarak, dzenli olmasa bile, hasattan hasada de-
vamli bir stok ile beslenir. Bu gibi dnemler, bu hammaddelerin bellibali
satin alinma tarihlerini belirler. Bu retim geleri iin uzun ya da kisa
sreli pein demeleri gerektiren speklatif alimlar zerinde bunlarin
etkileri byktr; tipki retilen metalarin niteliginin, bir rnn, uzun ya
da kisa bir sre iin, speklatif ve kasitli olarak potansiyel meta-sermaye
biiminde tutulmasi zerinde etkili olmasi gibi. "Tarimla ugraanlarin,
bir lde speklatr olmalari ve eger gnn koullari gerektiriyor ise,
rnlerinin satiini geriye birakmalari gereklidir. ..." Bunu birka genel
228
Kurl Murks
Kupilul ll
kural izliyor. "... Bununla birlikte, rnlerin satiinda, her ey, esas ola-
rak, kiiye, bizzat rne ve bulundugu yreye baglidir. Becerikli ve ansli
[!| olmasinin yanisira, yeterli iler sermayeye de sahip bulunan bir kim-
se, fiyatlarin olaganst dk bulundugu sirada eger bir kez iin hubu-
bat rnn bir yil sreyle ambarinda tutarsa, sulanmamalidir. Buna
karilik, iler sermayesi yetersiz ya da speklatif dnceden bsbtn
yoksun [!| bir kimse, o gnn ortalama fiyatlarini elde etmeye aliacak
ve ilk firsatta malini satmak zorunda kalacaktir. Ynn bir yildan fazla
depoda bekletmek hemen her zaman bir kayba yolatigi halde, hubu-
bat ve yagli tohum, zellikleri ve yksek nitelikleri zarar grmeksizin
birka yil depo edilebilir. Genellikle kisa araliklarla byk fiyat dalgalan-
malari gsteren rnler, rnegin, yagli tohum, erbeti otu, tarak otu ve
benzerleri, sati-fiyatlari, retim-fiyatlarinin ok altina dtg yillarda,
byk yarar saglayacak ekilde saklanabilirler. Semirtilmi hayvan gibi
korunmalari gnlk gideri gerektiren, ya da meyve, patates vb. gibi bo-
zulabilir eylerin satiini geciktirmek hi de dogru degildir. eitli blgel-
erde, belli bir rn, belli mevsimlerde, en dk, digerlerinde en yksek
fiyati getirirler. Bylece, tahilin ortalama fiyati, St. Martin Gnnde, bazi
blgelerde Noel ile Paskalya arasinda oldugundan daha ucuzdur. ste-
lik, bazi rnlerin, bazi blgelerde ancak belirli zamanlarda satilari iyi-
dir; yn ticaretinin diger zamanlarda durgun oldugu blgelerdeki yn
piyasalarinda ynn durumu byledir." (Kirchhof, s. 8O2.)
Paranin, tekrar, retken sermayenin gelerine evrildigi, dolaim
zamaninin ikinci yarisi incelenirken, yalniz bu dnm, [sayfa 278| para-
nin, rnn satildigi pazara uzakligina bagli olarak geri dndg yalniz
bu sre ele alinmamalidir. Yatirilan sermayenin, daima para biiminde,
para-sermaye durumunda hazir bulundurulmasi gerekli kisminin mik-
tarini da gznnde tutmak gerekir, ve esas olarak da byledir.
Btn speklasyonlarin diinda, daima retken ikmal olarak ha-
zir bulundurulmalari gerekli metalarin satin alinma hacmi, bu ikmalin
yenilenme zamanlarina, dolayisiyla da pazar koullarina bagli durumla-
ra tabidir ve bu nedenle eitli hammaddeler iin bu hacim farklidir. Bu
durumlarda, paranin, zaman zaman byk miktarlar halinde ve toptan
yatirilmasi gerekir. Bu para, ok ya da az hizla ama daima sermayenin
devrine gre paralar halinde geri dner. Bunun bir kismi, yani cretlere
evrilen kismi, gene kisa araliklarla srekli harcanir. Ama diger kisminin,
yani hammaddeye vb. evrilecek kisminin, satinalma ya da demede
kullanilmak zere yedek fon olarak, olduka uzun srelerde biriktiril-
mesi gerekir. Hacmi daima degimekle birlikte, bu nedenle para-ser-
maye biiminde bulunur.
Bundan sonraki blmde, retim ya da dolaim srecinden ileri
gelen diger durumlarin, yatirilan sermayenin belli bir kisminin, para bii-
minde hazir bulundurulmasini zorunlu kildigini grecegiz. Genellikle ik-
tisatilarin, bir i iin gerekli sermayenin bir kisminin, birbiri ardina,
22
Kurl Murks
Kupilul ll
aamadan, para-sermaye, retken-sermaye ve meta-sermaye aamalarin-
dan getigini unutmaya degil, ayni zamanda, bu sermayenin farkli ki-
simlarinin, nispi byklkleri durmadan degimekle birlikte, srekli ve
e zamanli olarak bu biime sahip bulunduklarini da unutmaya ok
yatkin olduklarini dikkate almak gerekir. ktisatilarin zellikle unuttuklari
ey, sermayenin, daima para-sermaye olarak hazir bulunan kismidir, oy-
sa salt bu durum, burjuva iktisadinin anlailmasi ve, dolayisiyla pratikte-
ki neminin hissedilmesi bakimindan da byk nem tair. [sayfa 274|
230
Kurl Murks
Kupilul ll
ONBENC BLM
DEVR ZAMANININ YATIRILAN SERMAYENN
BYKLG ZERNDEK ETKS
BU ve bundan sonraki onaItinci blmde, devir zamaninin, ser-
mayenin kendisini geniletmesi zerindeki etkisini ele alacagiz.
Szgelii, dokuz haftalik bir alima dneminin rn olan bir
meta-sermayeyi alalim. rnn degerinin, sabit sermayenin ortalama
ainma ve yipranmasi ile eklenen kismi ile, retim sreci sirasinda r-
ne eklenen arti-degeri imdilik bir yana birakalim. Bu durumda bu r-
nn degeri, retimi iin yatirilan dner sermayeye, yani retiminde
tketilen cretler ile ham ve yardimci maddelerin degerine eittir. Bu
degere DOO sterlin dersek, haftalik yatirim 1OO sterlin olur. Burada, alima
dnemi ile ayni olan retim dnemi akiir, bu nedenle dokuz haftadir.
Bu dnemin, srekli bir rnn alima dnemi oldugunu varsaymak
ya da bunun ayri bir rnn srekli bir alima dnemi olmasi, bir de-
fada pazara getirilen bu ayri rn miktari, dokuz haftalik emege malol-
dugu srece, bir nemi yoktur. Dolaim zamanina da hafta diyelim.
Buna gre btn devir dnemi oniki haftadir. Dokuz haftanin sonunda,
yatirilmi bulunan retken sermaye, [sayfa 275| meta-sermayeye evrilmitir,
23T
Kurl Murks
Kupilul ll
ama imdi de hafta dolaim dneminde kalmaktadir. Yeni retim
dnemi, bu nedenle, onnc haftanin balangicindan nce balayamaz
ve retim, hafta iin, yani toplam devir dneminin drtte-biri iin tam
bir hareketsizlik halinde bulunacaktir. Gene burada, bir ortalama zerin-
den rnn satilmasinin uzun zaman almasi, ya da bu zaman uzunlugu-
nun pazarin uzakligina ya da satilan mallarin deme vadelerine bagli
oldugunu varsaymak herhangi bir degiiklik getirmez. retim, her
ayda bir, hafta duracak ve bu da bir yilda, drt arpi haftaya, yani
oniki haftaya ulaarak, yillik devir dneminin ayini, ya da drtte-birini
kapsayacaktir. Demek oluyor ki, eger retim srekli olacak ve her hafta
ayni lekte yrtlecekse, ancak u seenek vardir:
DOO sterlinin, hem alima dnemi ve hem de ilk devrin dolaim
zamani boyunca ii srdrmeye yetmesi iin, retim leginin azaltil-
masi gerekecektir. Devir dnemi oniki hafta ve alima dnemi de do-
kuz hafta oldugu iin, ilk devir dnemi tamamlanmadan nce, onuncu
hafta ile birlikte, ikinci bir alima donemi, dolayisiyla da yeni bir devir
dnemi balayacaktir. DOO sterlin, oniki haftaya dagitilirsa haftada 75
sterlin eder. Her eyden nce, bylesine kltlm lekteki bir iin,
degiik boyutlarda bir sabit sermayeyi ve bu yzden de, btnyle iin
azaltilmasini ngrecegi besbellidir. Sonra, byle bir indirimin yapilabi-
lecegi de kukuludur, nk her ite, retimin gelimesiyle orantili ola-
rak, rekabet olanagini srdrebilmesi iin, esas olan normal bir asgari
sermaye yatirimi vardir. Bu normal asgari, kapitalist retimin gelimesiyle
birlikte srekli olarak byr, yani sabit degildir. Bilinen herhangi bir za-
mandaki normal asgari ile, srekli arti gsteren normal azami arasinda
birok ara basamaklar vardir ve bu, ok eitli hacimlerde sermaye
yatirimlarina olanak saglayan bir ortam oluturur. Bu ortamin sinirlari
ierisinde indirimler grlebilir ve bu sermaye indirimlerinin en alt siniri,
o gnlerdeki normal asgaridir.
retimde bir aksama oldugu, pazarda gereginden fazla mal birik-
tigi, hammadde fiyatlari ykseldigi, vb. zaman sabit sermayenin boyut-
lari belli olduktan sonra normal dner sermaye yatirimi, alima
zamanini, diyelim yari yariya indirerek sinirlandirir. Buna karilik, g-
nen zamanlarinda, sabit sermayenin boyutlari belli olduguna gre, kis-
men alima zamaninin uzamasi, [sayfa 276| kismen de yogunlamasi ile,
dner sermayede anormal bir genileme olur. Daha balangita bu gibi
dalgalanmalarin hesaba katilmasi gereken ilerde durum, kismen yuka-
ridaki nlemlere bavurulmasiyla, kismen de demiryollarinda yedek lo-
komotiflerin kullanilmasi gibi, yedek sabit sermaye uygulamasiyla birlikte
ok sayida emekinin ayni anda alitirilmasiyla hafifletilebilir. Ne var ki,
yalniz normal koullarin varsayildigi burada, bu gibi anormal dalgalan-
malar dikkate alinmamaktadir.
retimi srekli hale getirmek iin, bu nedenle, ayni dner serma-
ye harcamasi, daha uzun bir dneme, dokuz yerine oniki haftaya dagitil-
232
Kurl Murks
Kupilul ll
mitir. Bunun sonucu, her zaman diliminde indirilmi bir retken ser-
maye ilev grmektedir. retken sermayenin dner kismi, yzden yet-
mibee, yani drtte-bir indirilmitir. Dokuz haftalik bir alima dnemi
iin ilev yapan toplam retken sermaye miktari, D kez 25'e, yani 225
sterline, DOO sterlinin drtte-birine indirilmitir. Ama dolaim zamaninin
devir zamanina orani da, ayni ekilde, onikide-, yani drtte-birdir. Bund-
an u sonu ikar: Eger retim, meta-sermayeye dnm retken
sermayenin dolaim zamani sirasinda kesintiye ugramiyorsa, onunla bir-
likte ve her hafta srekli olarak yrtlyorsa ve bu ama iin zel bir
dner sermaye elde mevcut degilse, o zaman bu, yalnizca retken ilem-
lerin azaltilmasiyla, ilev yapan retken sermayenin dner kisminda bir
indirim yapilmasiyla mmkn olabilir. Dolaim zamani devir dnemine
gre ne ise, dner sermayenin dolaim zamani sirasinda retim iin
serbest kalan blm de, yatirilan toplam dner sermayeye gre odur.
Daha nce de belirtildigi gibi bu, ancak, emek-srecinin her hafta ayni
lekte yrtldg ve bu nedenle de, farkli alima dnemlerinde
rnegin tarimda oldugu gibi degiik miktarlarda sermaye yatirimina ge-
rek gstermeyen retim kollari iin geerlidir.
te yandan, eger biz, iin niteliginin, retimin leginde bir indiri-
mi ve dolayisiyla da her hafta yatirilacak dner sermayede bir indirimi
gereksiz kildigini varsayarsak, retimin srekliligi, ancak, ek dner ser-
maye ile, yukaridaki rnekte 8OO sterlin ile saglanabilir. Oniki haftalik
devir dnemi boyunca ardarda 1.2OO sterlin yatirilmitir ve tipki hafta-
nin oniki haftanin drtte-biri olmasi gibi 8OO sterlin de bu miktarin drt-
te-biridir. Dokuz haftalik alima zamaninin sonunda, DOO sterlinlik
sermaye-deger, retken sermaye biiminden, meta-sermaye biimine
evrilmitir. [sayfa 277| alima dnemi tamamlanmitir, ama ayin sermaye
ile yeniden ailamaz. Dolaim alaninda meta-sermaye olarak ilev yapa-
rak kaldigi hafta boyunca, retim sreci ynnden sanki hi mevcut
degilmi gibi ayni durumdadir. Ele aldigimiz rnekte, btn kredi ili-
kilerini ditaliyoruz ve kapitalistin yalniz kendi parasi ile i grdgn
kabul ediyoruz. Ama ilk alima dnemi iin yatirilan sermaye, retim
srecini tamamlayarak hafta sreyle dolaim srecinde kaldigi sira-
da, 8OO sterlinlik ek bir sermaye yatirimi ilev grmeye balar ve byle-
ce, retimin srekliligi kesintiye ugramaz.
imdi bununla ilgili olarak unlari dikkate almak gerekir:
Birincisi: lk yatirilan DOO sterlinlik sermayenin alima dnemi,
dokuz haftanin bitiminde tamamlanir ve hafta dolana kadar, yani
onnc haftanin balangicina kadar geri dnmez. Ama 8OO sterlinlik
ek bir sermaye ile yeni bir alima dnemi derhal balar. Ve bylece
retimin srekliligi saglanir.
kincisi: Balangitaki DOO sterlinlik sermaye ile, ilk dokuz haftalik
alima dneminin bitiminde, ikinci alima dnemini, birincinin tamam-
lanmasindan sonra herhangi bir kesintiye ugramaksizin balatan, yeni
233
Kurl Murks
Kupilul ll
eklenen 8OO sterlinlik sermayenin ilevleri ikinci devir dneminde birbir-
leriyle kesitikleri halde, ilk devir dneminde aika farklidirlar, ya da
hi degilse farkli olabilirler.
Bu konuyu biraz daha aiklayalim.
lk devir dnemi 12 hafta. lk alima dnemi D hafta; bunun iin
yatirilan sermayenin devri, 18. haftanin bainda tamamlanir. Son hafta
boyunca 8OO sterlinlik ek sermaye, D haftalik ikinci alima dnemini
aarak ilev yapar.
kinci devir dnemi. 18. haftanin balangicinda DOO sterlin geri
dnmtr ve yeni bir devire balayabilecek durumdadir. Ama ikinci
alima dnemi, 8OO sterlinlik ek sermaye ile 1O. haftada zaten ailmitir.
18. haftanin balangicinda bu sayede, alima dneminin te-biri za-
ten bitmitir ve 8OO sterlin, retken sermayeden rne evrilmitir. kin-
ci devir suresinin tamamlanmasi iin yalnizca 16 hafta gerektigine gre,
geri dnen DOO sterlinlik sermayenin ancak te-ikisi, yani ancak 6OO
sterlin, ikinci alima dneminin retken srecine girebilir. DOO sterlinlik
balangi sermayesinin 8OO sterlini, ilk alima dneminde 8OO sterlin
ek sermayenin oynadigi ayni rol oynamak zere serbest kalmitir. kin-
ci devir dneminin 6. haftasinin sonunda, ikinci [sayfa 278| alima dnemi
bitmitir. Buna yatirilmi bulunan DOO sterlinlik sermaye 8 hafta sonra,
ya da, 12 haftalik ikinci devir dneminin D. haftasinin sonunda geri d-
ner. Dolaim dneminin 8 haftasi boyunca, serbest kalan 8OO sterlinlik
sermaye faaliyete geer. Bu, ikinci devir dneminin 7. haftasinda, yani
yilin 1D. haftasinda, DOO sterlinlik bir sermayenin nc alima d-
nemini balatir.
nc devir dnemi. kinci devir dneminin D. haftasinin son-
unda, DOO sterlinlik yeni bir geriye aki vardir. Ama, nc alima
dnemi, bir nceki devir dneminin 7. haftasinda zaten balami ve
aradan 6 hafta gemi durumdadir. nc alima dnemi bu duru-
ma gre ancak 8 hafta daha srer. Demek oluyor ki, geri dnen DOO
sterlinin yalniz 8OO sterlini retken srece girer. Bu devir dneminin
geriye kalan D haftasini drdnc alima dnemi doldurur ve bylece,
yilin 87. haftasi, drdnc devir dnemi ve beinci alima dnemiyle
ayni zamanda balar.
Bu rnekte hesabi yalinlatirmak iin, toplam 1O haftalik devir
dnemi eden, 5 haftalik alima dnemi ile 5 haftalik bir dolaim d-
nemi oldugunu varsayalim. Yili elli hafta ve haftalik sermaye yatirimini
1OO sterlin olarak kabul edelim. Bu duruma gre, bir alima dnemi
5OO sterlinlik bir dner sermayeye ve dolaim zamani da 5OO sterlinlik
bir ek sermayeye gereksinme gsterir. alima dnemleri ile devir
zamanlari buna gre yle olur:
234
Kurl Murks
Kupilul ll
1. alima dnemi 1.- 5. haftalar (mal olarak 5OO S) 1O hafta sonunda dner.
2. alima dnemi 6.-1O. haftalar (mal olarak 5OO S) 15 hafta sonunda dner
8. alima dnemi 11.-15. haftalar (mal olarak 5OO S) 2O. hafta sonunda dner
4. alima dnemi 16.-2O. haftalar (mal olarak 5OO S) 25 hafta sonunda dner
5. alima dnemi 21.-25. haftalar (mal olarak 5OO S) 8O hafta sonunda dner
ve sair
Eger dolaim zamani sifir ve bu nedenle, devir dnemi alima
dnemine eit ise, devir sayisi, yilin alima dnemlerinin sayisina eit
olur. Be haftalik bir alima dneminde bu, yilda, 5O/5, yani 1O devir
dnemi eder ve devir yapan sermayenin degeri 5OO kez 1O, yani 5.OOO
eder. Be haftalik bir dolaim zamanini kabul ettigimiz tablomuzda, yil-
da retilen metalarin toplam degeri de gene 5.OOO sterlin eder; ama bu-
nun onda-biri, 5OO sterlini, daima meta-sermaye biiminde bulunur ve
ancak 5 hafta sonra geri dner. Yil sonunda, onuncu alima dneminin
rn (46. ile 5O. alima haftasi) devir zamaninin ancak yarisini ta-
mam- lamitir ve dolaim zamani, gelecek yilin ilk be haftasi ierisine
de-cektir. [sayfa 27D|
imdi nc bir rnek alalim: alima dnemi 6 hafta, dolaim
zamani 8 hafta, emek-sreci sirasinda haftalik yatirim 1OO sterlin.
Birinci alima dnemi: 1.-6. hafta. 6. haftanin sonunda 6OO ster-
linlik bir meta-sermaye vardir ve D. haftanin sonunda dnecektir.
kinci alima dnemi: 7.-12. hafta. 7.-D. haftalar sirasinda 8OO
sterlinlik ek bir sermaye yatirilmitir. D. haftanin sonunda 6OO sterlinin
dn. Bunun 8OO sterlini 1O.-12. haftalarda yatirilmitir. 12. hafta son-
unda bu nedenle, 8OO sterlin serbest, 6OO sterlin meta-sermaye biimin-
de ve 15. haftanin sonunda dnebilir durumdadir.
nc alima dnemi: 18.-18. hafta. 18.-15. haftalar sirasinda
yukardaki 8OO sterlinin yatirilmasi, ve sonra, 8OO sterlini 1.-18. hafta iin
yatirilan 6OO sterlinin geriye dnmesi. 18. haftanin sonunda, 8OO sterlin
para-biiminde serbest, 6OO sterlin de, 21. haftanin sonunda dnen meta-
sermaye olarak elde bulunan deger. (Bu rnegin daha ayrintili bir serimi
aagida II nolu ara balik altinda grlecektir.)
Bir baka deyile, dokuz alima dnemi (54 hafta) boyunca,
toplam 6OO kez D, yani 5.4OO sterlin degerinde meta retilmitir. D. alima
dneminin sonunda kapitalistin elinde para olarak 8OO sterlin ve bir de,
dolaim sresini henz doldurmayan 6OO sterlin degerinde meta vardir.
Bu rnegin karilatirilmasi, birincisi, 5OO sterlinlik sermaye I
ile gene 5OO sterlinlik ek sermaye II'nin ardarda serbest kalmasinin an-
cak ikinci rnekte yer aldigini, bylece sermayenin bu iki kisminin birbi-
rinden bagimsiz ve ayri ayri hareket ettigini gstermektedir. Ama bunun
byle olmasinin tek nedeni, alima dnemi ve dolaim zamaninin,
devir dneminin iki eit parasini oluturdugu eklindeki ok kural-dii
bir varsayimi kabul etmemizdir. teki btn durumlarda, devir dnemi-
ni oluturan iki kisim arasindaki fark ne olursa olsun, bu iki sermayenin
235
Kurl Murks
Kupilul ll
hareketi, rnek I ve III'te oldugu gibi, ikinci devir dneminin balangicinda
kesiirler. Ek sermaye II, sermaye I'in bir kismi ile birlikte, ikinci devir
dneminde ilev yapan sermayeyi tekil ettikleri halde, sermaye I'in geri
kalan kismi, sermaye II'nin ilk ilevini yerine getirmek zere serbest
kalir. Meta-sermayenin dolaim zamani sirasinda ileyen sermaye, bu
rnekte, balangita bu [sayfa 28O| ama iin yatirilmi bulunan sermaye II
ile ayni degildir, ama ayni deger ve biimlerde, yatirilan toplam sermay-
enin ayni ekilde kesirli paralaridir.
kincisi: alima dnemi irasinda ilev yapmi bulunan sermaye,
dolaim zamani sirasinda atil kalir. kinci rnekte sermaye, alima d-
neminin 5 haftasinda ilev yapar, dolaim dneminin 5 haftasi sirasinda
atil kalir. Bu nedenle, sermaye I'in atil kaldigi srenin tamami, burada
yilin yarisina ulair. Bu sre ierisinde ilev yapan ek sermaye II ise, n-
mzdeki rnekte, gene yilin yarisinda atil kalmitir. Ama dolaim zama-
ni sirasinda retimin devamini saglamak iin gerekli ek sermaye, yil bo-
yunca dolaim zamanlarinin toplam miktari ya da toplami ile degil, ancak
dolaim zamaninin devir dnemine olan orani ile belirlenir. (Biz, bura-
da, kukusuz btn devirlerin ayni koullar altinda cereyan ettigini var-
sayiyoruz.) Bu yzden, ikinci rnekte, 2.5OO degil, 5OO sterlin ek sermaye
gerekli oluyor. Bu da, yalnizca ek sermayenin de, devire tipki, ilk yati-
rilan sermaye gibi girmesinden ve bu nedenle de kendi byklgne
gene tipki onun gibi, yaptigi devirlerin sayisi ile ulamasindan ileri gelir.
ncs: Burada ele alinan durumlari, retim zamaninin,
alima zamanindan uzun olup olmamasi etkilemez. Geri, devir d-
nemlerinin toplami buna bagli olarak uzar, ama bu uzama, emek-sre-
cine herhangi bir ek sermaye yatirimini gerektirmez. Ek sermaye, yalnizca,
emek-srecinde, dolaim zamanindan ileri gelen boluklari doldurma-
ya yarar. Ek sermaye, salt orada, retimi, dolaim zamanindan ileri ge-
len kesintilere kari korumak iin bulunur. retimin kendine zg
koullarindan ileri gelen kesintiler, burada tartiilmasi gereksiz baka
yollardan nlenir. Bununla birlikte, iin ancak araliklarla sipari zerine
yrtldg ve bylece, alima dnemleri arasinda araliklarin buluna-
bilecegi kurulular da vardir. Bu gibi durumlarda, ek sermaye gereksin-
mesi |o |cn|o ortadan kalkar. te yandan, mevsimlik ilerin birok
durumunda geriye aki zamani iin belli bir sinir vardir. Eger sermaye-
nin dolaim zamani o sirada tamamlanmami ise, ayni i, bir sonraki yil,
ayni sermaye ile yenilenemez. te yandan, dolaim zamani, iki retim
dnemi arasindaki aradan daha kisa da olabilir. Bu durumda, eger baka
bir ite kullanilmaz ise, sermaye bo kalir.
Drdncs: Belli bir alima dnemi iin yatirilan sermaye [sayfa
281| rnegin nc rnekteki 6OO sterlin kismen ham ve yardimci
maddelere, alima dnemi iin retken ikmale, degimeyen dner
sermayeye, kismen de emegin kendisinin denmesine, degien dner
sermayeye yatirilmitir. Degimeyen dner sermayeye yatirilan kisim,
23
Kurl Murks
Kupilul ll
ayni sre iin, retken ikmal biiminde varolmayabilir; szgelii hammad-
de, alima dneminin tamami iin elde bulunmayabilir, kmr belki
de ancak iki haftada bir satinalinabilir. Bununla birlikte, kredi burada
hl szkonusu olmadigina gre, sermayenin bu kismi, retken ikmal
biiminde hazir bulunmadigi srece, gene de elde para biiminde bul-
undurulmak zorundadir, nk ancak bylece, gerektiginde, gerektigi
kadari retken ikmale evrilebilir. Bu durum, 6 hafta iin yatirilan
degimeyen dner sermaye-degerin byklgn degitirmez. te yan-
dan nceden grlmeyen masraflar iin para-ikmal, sikintili anlari
karilamak iin gerekli yedek fona bakilmaksizin cretler, daha kisa
araliklar ile ogu zaman haftalik denir. Bunun iin, kapitalist, emekile-
ri, emeklerini daha uzun sre iin avans vermek zorunda birakmadika,
cretler iin gerekli sermayenin elde para biiminde bulunmasi gerekli-
dir. Demek oluyor ki, sermayenin dn sirasinda bir kisminin, emegin
kariliginin denmesi iin para-biiminde alikonulmasi gerekir, oysa geri
kalan kisim, retken ikmale evrilebilir.
Ek sermaye, tipki ilk sermaye gibi blnr. Ama bu, (kredi ilikileri
diinda) kendi alima dnemi bakimindan elde hazir bulunabilmesi
iin, sermaye I'in, kendisinin katilmadigi btn ilk alima dnemi boyun-
ca yatirilmi bulunmasi gerektigi olgusuyla sermaye I'den ayrilir. Bu sre
ierisinde, tm devir dnemi iin yatirilmi olmasi nedeniyle, hi degil-
se kismen, degimeyen dner sermayeye zaten evrilebilir. Bu biime
ne lde brnecegi ya da, bu dnme gerekli hale gelene kadar, ek
para-sermaye biiminde ne kadar kalacagi, kismen belirli ikollarinin
zel retim koullarina, kismen yerel koullara, kismen de hammadde
vb. fiyatlarindaki dalgalanmalara baglidir. Ama toplumsal sermaye
btnyle gznnde bulundurulursa, bu ek sermayenin az ya da ok
nemli bir kismi, daima olduka uzun bir sre para-sermaye durumun-
da bulunacaktir. Ama sermaye II'nin cretlere yatirilacak kismi, daima
kk alima dnemleri bitip kariligi dendike, ancak yava yava
emek-gcne evrilir. Sermaye II'nin bu kismi, yleyse, tm alima
dnemi [sayfa 282| boyunca, emek-gcne evrilerek retken sermayenin
ilevine katilana kadar para-sermaye biiminde elde hazir bulunur.
Sonu olarak, sermaye I'in dolaim zamaninin, retim zamanina
dnmesi iin gerekli ek sermayedeki ogalma, yalniz yatirilan serma-
yenin byklgn, toplam sermayenin yatirilmasi zorunlu olan zama-
nin uzunlugunu artirmakla kalmaz, yatirilan sermayenin para-ikmal, do-
layisiyla para-sermaye halinde varolan ve potansiyel para-sermaye
biimine sahip bulunan kismini da ayrica artirmi olur.
Sermayenin, dolaim zamaninin gerekli kildigi ekilde iki kisma,
yani ilk alima dnemine ait sermaye ile, dolaim zamanina ait yerine
koyma sermayesine ayrilmasi, yatirilmi bulunan sermayedeki bir arti
nedeniyle degil de, retimin hacmindeki bir azalma yznden oldugu
zaman hem retken ikmal ve hem de para-ikmal biimindeki yatirimi
237
Kurl Murks
Kupilul ll
ilgilendirdigi lde gene ayni ey olur. Para-biimde baglanan serma-
ye miktari, burada, retimin hacmiyle bagintili olarak daha da byr.
Sermayenin, byle retken ve ek sermaye diye ayrilmasiyla, ge-
nel olarak saglanan ey, alima dnemlerinin srekli bir biimde birbir-
lerini izlemesi, yatirilan sermayenin eit bir kisminin retken sermaye
olarak srekli ilev yapmasidir.
kinci rnege bir gzatalim. retim srecinde srekli kullanilan
sermaye miktari 5OO sterlin. alima dnemi 5 hafta olduguna gre, 5O
haftada (bir yil 5O hafta diye alindiginda) on kez ilemi olur. Bylece,
rn, arti-deger diinda, 1O kez 5OO sterlin, yani 5.OOO sterlindir. retim
srecinde dogrudan dogruya ve kesintisiz olarak alian bir sermaye
5OO sterlinlik bir sermaye-deger aisindan, dolaim zamani sifira indi-
rilmi gibidir. Devir dnemi alima dnemi ile akiir ve dolaim zama-
ni sifira eit olarak kabul edilir.
Ama eger, 5OO sterlinlik sermaye, retken faaliyeti sirasinda, d-
zenli olarak 5 haftalik dolaim zamani tarafindan kesintiye ugratilir, ve
ancak 1O haftalik tm devir dneminin bitiminden sonra yeniden-re-
tim yapabilir hale gelirse, 5O haftalik bir yilda her biri onar haftalik olmak
zere 5 devir yapildigini grrz. Bu, be tane 5 haftalik retim zama-
nini, ya da, 5 kez 5OO sterlin, yani 2.5OO sterlin degerinde toplam bir rn
ile 25 retken haftayi ve be tane 5 haftalik dolaim zamanini, ya da,
gene 25 haftalik toplam dolaim zamanini kapsar. Bu durumda biz, eger
5OO sterlinlik [sayfa 288| sermayenin, yilda 5 kez devrettigini sylersek, her
devir dneminin yarisinda, 5OO sterlinlik bu sermayenin retken ser-
maye olarak ilev yapmadigi, ilevini topu topu ancak yilin yarisindan
yerine getirdigi, ama diger yarisinda hi ilev yapmadigi apaik hale
gelir.
rnegimizde, 5OO sterlinlik yerine koyma sermayesi, sahnede be
dolaim dneminde grnr ve devir bylece 2.5OO sterlinden 5.OOO
sterline ulami olur. Ama imdi, yatirilan sermaye 5OO yerine 1.OOO ster-
lindir. 5.OOO sterlin 1.OOO'e blnrse 5 eder. Demek ki, imdi on yerine
be devir vardir. Ve ite herkes de bunu byle hesab eder. 1.OOO sterlin-
lik bir sermayenin yilda be kez devrettigi sylendigi zaman, dolaim
zamaninin anisi kapitalistlerin bombo kafalarindan uup gider ve bu
sermayenin, birbirini izleyen be devir boyunca retim srecinde hiz-
met ettigi konusunda karmakariik bir dnce oluur. Ama biz, 1.OOO
sterlinlik sermayenin, be devir yaptigini syledigimiz zaman, bu, hem
dolaim zamanini ve hem de retim zamanini ierir. Aslinda, 1.OOO ster-
lin, dolaim srecinde gerekten srekli faaliyet halinde olmu olsaydi,
rn, bizim varsayimlarimiza gre, 5.OOO sterlin degil 1O.OOO sterlin ola-
cakti. Ne var ki, 1.OOO sterlini srekli retim srecinde tutabilmek iin,
2.OOO sterlin yatirilmasi gerekir. Genel kural olarak, devir mekanizmasi
konusunda syleyecek bir eyleri bulunmayan iktisatilar bu ana nok-
tayi, yani retim srecinin kesintisiz olarak devam edebilmesi iin, sa-
238
Kurl Murks
Kupilul ll
nayi sermayesinin ancak bir kisminin retim srecine fiilen katilabilece-
gini grmezlikten gelirler. Bu sermayenin bir kismi retim dneminde
iken, diger kismin mutlaka daima dolaim dneminde olmasi gerekir.
Ya da bir baka deyile, bir kisminin retken sermaye ilevini yerine
getirebilmesi, ancak, diger kisminin asil retim srecinden meta-ser-
maye ya da para-sermaye biiminde ekilmi olmasi kouluna baglidir.
Bunu dikkate almamakla, para-sermayenin zelligi ve oynadigi rol t-
myle gzden kairilmi olur.
imdi biz, devir dneminin iki kesimi, alima dnemi ile dolaim
dneminin birbirine eit, ya da alima dneminin dolaim dnemin-
den byk ya da kk olmasi halinde, devirde ne gibi farkliliklar ortaya
ikacagini ve bir de bunun, sermayenin, para-sermaye biiminde bag-
lanmasi zerinde nasil bir etki yapacagini aratirmak zorundayiz.
Btn durumlarda haftalik sermaye yatiriminin 1OO sterlin, [sayfa
284| devir dneminin D hafta, ve bylece her devir dneminde yatirilmasi
gereken sermayenin DOO sterlin oldugunu varsayiyoruz.
I. ALIMA DNEM, DOLAIM DNEMNE ETTR
Gerekte bu durum ancak raslantiya bagli bir istisna oldugu hal-
de, burada, ilikiler, kendilerini en yalin ve anlailir biimde ekillendir-
dikleri iin, bu, aratirmamizda bize iki noktasi olarak hizmet edecektir.
ki sermaye (ilk alima dnemi iin yatirilan sermaye I ile, ser-
maye I'in dolaim dnemi sirasinda ilev yapan ek sermaye II) hareket-
lerinde birbirleriyle kesimeksizin, birbiri ardindan gelir. lk dnem
diinda, her iki sermaye de, bu nedenle ancak kendi devir dnemi iin
yatirilir. Aagidaki rneklerde belirtildigi gibi, devir dnemi D hafta ve
alima dnemi ile dolaim dneminin her biri 4 hafta olsun. Bu du-
rumda, aagidaki yillik diyagram ortaya ikar. [Tablo I.|
TABLO I
SERMAYE I
81
kinci devir yilina den haftalar, parantez ierisinde gsterilmitir.
Devir Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Yatirim (S)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 1.- D. 1.- 4. 45O 4.-D.
II. 1O.-18. 1O.-18. 45O 18.-18.
III.. 1D.-27. 1D.-22. 45O 22.-27.
IV. 28.-86. 28.-8l. 45O 81.-86.
V. 87.-45. 87.-4O. 45O 4O.-45.
VI. 46.-[54.| 46.-4D. 45O 4D.-[54.|
81
23
Kurl Murks
Kupilul ll
SERMAYE II
Burada bir yili temsil eden 51 hafta ierisinde, sermaye I, alti tam
alima dneminden geiyor ve 6 kez 45O, yani 2.7OO [sayfa 285| sterlin
degerinde, sermaye II ise be tam alima dneminden geiyor ve 5
kez 45O, yani 2.25O sterlin degerinde meta retiyor. Ayrica, sermaye II
yilin son bir-buuk haftasi ierisinde (5O. haftanin ortasi ile 51. haftanin
sonuna kadar) 15O sterlin degerinde bir fazlalik retmitir. 51 haftalik
toplam rn 5.1OO sterlin degerindedir. Ancak alima dnemi sirasin-
da yer alan, dogrudan arti-deger retimi ynnden, DOO sterlinlik toplam
sermayenin 5
2
/
8
kez devretmi olmasi (5
2
/
8
kez DOO sterlin 5.1OO sterline
eittir) gerekirdi. Oysa gerek devri dikkate aldigimizda, sermaye I, 5
2
/
8
kez devretmitir, nk 51. haftanin sonunda, altinci devir dnemine
ulamak iin hl nnde 8 hafta vardir; 5
2
/
8
kez 45O sterlin, 2.55O sterlin
eder; ve sermaye II, 5
1
/
6
kez devir yapmitir, nk altinci devir dnemi-
nin ancak 1 haftasini tamamladigi iin, bunun 7 haftasi gelecek yilda
devam etmektedir; 5
1
/
6
kez 45O sterlin 2.825 sterlin eder; gerek toplam
devir: 4.875 sterlindir.
Sermaye I ve sermaye II'yi, birbirlerinden tamamen bagimsiz iki
sermaye olarak gzden geirelim. Bunlar hareketlerinde tamamen
bagimsizdirlar; salt alima ve devir dnemleri birbirleri ardindan geld-
igi iin bunlarin hareketleri birbirini tamamlamaktadir. Bunlara, farkli
kapitalistlere ait bsbtn bagimsiz sermayeler gzyle de bakilabilir.
Sermaye I, be tam devir ve altinci devir dneminin te-ikisini
tamamlamitir. Yil sonunda, normal gereklemesine hafta kalan
meta-sermaye biimindedir. Bu sre ierisinde retim srecine gire-
mez. Meta-sermaye olarak ilev yapar ve dolaima girer. Son devir d-
neminin ancak te-ikisini tamamlami durumdadir. Bu yle ifade edilir:
Bu sermaye, zamanin ancak te-ikisinde geri dnmtr, toplam deger-
inin ancak te-ikisi tam bir devir yapmitir. Dokuz hafta ierisinde 45O
sterlinin, yani 6 haftada 8OO sterlinin devrini tamamladigini sylyoruz.
Ama bu ifade biiminde, devir zamanini oluturan birbirinden tamamen
farkli kisimlar arasindaki organik ilikiler ihmal edilmi oluyor. Yatirilan
45O sterlinlik sermayenin 5
2
/
8
devir yaptigi ifadesinin tam anlami yalniz-
Devir Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Yatirim (S)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 4.-18. 4.- D. 45O 1O.-18.
II. 18.-22. 18.-18. 45O 1D.-22.
III.. 22.-81. 22.-27. 45O 28.-81.
IV. 81.-4O. 81.-86. 45O 87.-4O.
V. 4O.-4D. 4O.-45. 45O 46.-4D.
VI. 4D.-[58|. 4D.-[54.| 45O [55.-58.|
240
Kurl Murks
Kupilul ll
ca, bu sermayenin, be devri btnyle ve altinci devrin ise ancak te-
ikisini tamamladigidir. Buna karilik, devri tamamlanmi sermaye, 5
2
/
8
kez yatirilan sermayeye eittir yani yukaridaki rnegimizde, 5
2
/
8
kez 45O
sterlin 2.55O sterlin eder ifadesi dogrudur, bu demektir ki, 45O sterlinlik
sermaye, diger bir 45O sterlinlik sermaye ile tamamlandigi takdirde, bu-
nun bir [sayfa 286| kismi retim srecinde bulundugu halde, diger kismi
dolaim srecinde bulunur. Devir zamani, devrini tamamlami olan ser-
maye terimleriyle ifade edilebilirse, bu her zaman, yalnizca, mevcut deger
terimleri ile (gerekte, tamamlanmi rn) ifade edilebilir. Yatirilan ser-
mayenin, retim srecini yeniden aabilecek durumda olmadigi ger-
egi ancak u olguda ifadesini bulur: bu sermayenin ancak bir kismi
retim yapabilecek durumdadir, kesintisiz bir retim yapabilecek du-
rumda olmasi iin sermayenin bir kisminin srekli retim, digerinin s-
rek- li dolaim dnemlerinde bulunacak ekilde ve bu dnemler
arasindaki orantiya uygun biimde blnmesi gerekir. Srekli retken
sermaye i-levini yerine getirecek miktarin, dolaim zamaninin devir
zamanina oraniyla belirlendigini ifade eden bu ayni yasadir.
Yilin sonu diye kabul ettigimiz 51. haftanin sonunda, 15O sterlinlik
sermaye II, henz son eklini almami bir yigin malin retimine yatirilmi
durumdadir. Diger bir kismi, dner degimeyen sermaye hammadde
vb. biimindedir; yani retim srecinde retken sermaye ilevini yeri-
ne getirebilecek biimdedir. Ama nc bir kismi, en az, alima d-
neminin (8 hafta) geri kalan sresinde cretleri karilayacak kadar
miktari, para biiminde bulunur; ne var ki, bu cretler, ancak her hafta-
nin sonunda denir. imdi, yeni bir yilin, dolayisiyla yeni bir devir evri-
minin balangicinda, sermayenin bu kismi, retken sermaye biiminde
olmayip, retim srecine katilmasi olanaksiz para-sermaye biiminde
oldugu halde, dner degien sermayenin yeni devrinin balangicinda
canli emek-gc gene de retim srecinde faal haldedir. Bu, emek-
gcnn, alima dneminin balangicinda diyelim haftalik olarak satin
alinip haftalik olarak tketildigi halde, kariliginin haftanin sonunda den-
mesi olgusundan ileri gelir. Para burada deme araci olarak hizmet
eder. Bu nedenle, bir yandan para olarak kapitalistin elinde bulundugu
halde, te yandan emek-gc, paranin dntrlmekte oldugu meta,
zaten retim srecinde faal haldedir; bylece, ayni sermaye-deger bura-
da iki kez ortaya ikmaktadir.
Eger salt alima dnemlerine bakarsak,
Demek oluyor ki, yatirilan DOO sterlinlik toplam sermaye, yil [sayfa
287| boyunca retken sermaye olarak 5
2
/
8
kez ilev yapmitir. retim
srecinde daima 45O sterlin, dolaim srecinde daima 45O sterlin bu-
Sermaye I, 6 kez 45O, yani 2.7OO sterlin retir
Sermaye II, 5
1
/
8
kez 45O, yani 2.4OO sterlin retir
Bylece hep birlikte, 5
2
/
8
kez DOO, yani 5.1OO sterlin retir.
24T
Kurl Murks
Kupilul ll
lunmasinin, ya da DOO sterlinin 4 hafta retim srecinde ve bunu izley-
en 4 hafta dolaim srecinde ilev yapmasinin, arti-deger retimi y-
nnden hi bir nemi yoktur.
te yandan, eger devir dnemlerini ele alirsak; u geri dn
elde edecegiz:
Toplam sermayenin devir sayisi I ve II'nin devreden toplam miktar-
larinin, I ve II'nin toplamina blnmesine eittir.
Sermaye I ve II, birbirinden bagimsiz olsalardi bile, gene de, ayni
retim alanina yatirilmi bulunan toplumsal sermayenin yalnizca farkli
bagimsiz kisimlarini oluturabileceklerini gznnde bulundurmak ge-
rekir. Bu nedenle, bu retim alanindaki toplumsal sermaye sc|| I ve
II'den olusaydi bile, tipki burada, ayni zel sermayenin I. ve II. kisimlari-
na uygulanmasi gibi, bu alandaki toplumsal sermayenin devrine de ayni
hesap uygulanacakti. Dahasi var: her zel retim alanina yatirilmi bulu-
nan toplam toplumsal sermayenin her kismi bylece hesaplanabilir. Ama
son tahlilde, tm toplumsal sermayenin yaptigi devir sayisi, eitli re-
tim alanlarinda devrini tamamlami bulunan sermayeler toplaminin, bu
alanlara yatirilan sermayelerin toplamina blnmesine eittir.
Ayrica urasini da dikkate almak gerekir ki, tipki, ayni zel iteki
sermaye I ve II'nin, burada, tam anlamiyla farkli devir yillari olmasi gibi
(sermaye II devir evrimi, I'den 4 hafta ge baladigi iin, I'in devir yili,
II'den 4 hafta nce sona erer), ayni retim alanindaki eitli zel ser-
mayeler de, ilevlerine tamamen farkli dnemlerde balarlar ve bu yz-
den de devir yillarini, yilin farkli zamanlarinda tamamlarlar. Yukarida I
ve II iin kullandigimiz ortalamalarin ayni hesabi, burada da, toplumsal
sermayenin eitli bagimsiz kisimlarinin devir yillarini, bir tek trde de-
vir yilina indirgemek iin yeterlidir.
II. ALIMA DNEM, DOLAIM DNEMINDEN DAHA BYKTR
Sermaye I ve II'nin alima ve devir dnemleri, birbirlerinin ar-
dindan gelmek yerine, birbirleriyle kesiirler. Ayni anda [sayfa 288| bir kisim
sermaye serbest kalir. Bundan nce gzden geirilen durumda bu by-
le degildi.
Ama bu gene de u olgulari degitirmez: daha nceki gibi, 1 yati-
rilan toplam sermayenin alima dnemlerinin sayisi, sermayenin yati-
rilan her iki kisminin yillik rnlerinin degerleri toplaminin, yatirilan top-
lam sermayeye blmne eittir, ve 2 toplam sermayenin yaptigi devir
sayisi, devrini tamamlami olan bu iki miktarin toplaminin, yatirilan iki
sermayenin toplamina blnmesine eittir. Burada gene, sermayenin
Sermaye I, 5
2
/
8
kez 45O, yani 2.55O sterlin
Sermaye II, 5
1
/
6
kez 45O, yani 2.825 sterlin
Bylece toplam sermaye, 5
5
/
12
kez DOO, yani 4.875 sterlin.
242
Kurl Murks
Kupilul ll
her iki kismini da, devir hareketlerini tamamen birbirinden bagimsiz
yerine getiriyormu gibi dnmemiz gerekir.

Bylece, biz, gene emek-srecine haftada 1OO sterlin yatirildigini


varsayiyoruz. alima dnemi alti hafta ve bu nedenle de her seferinde
6OO sterlinlik bir yatirimi (sermaye I) gerektirmi olsun. Dolaim zamani
8 hafta ve bu yzden de devir dnemi, nceki gibi D hafta olsun. 8OO
sterlinlik sermaye II, sermaye I'in haftalik dolaim dnemi sirasinda
srece gitsin. Her iki sermayeyi birbirinden bagimsiz dnerek, yillik
devir izelgesini u ekilde buluruz [Tablo II|:
TABLO II
SERMAYE I - 6OO S
EK SERMAYE II - 8OO S
[sayfa 28D|
retim sreci, btn yil ayni boyutlarda kesintisiz devam eder. I
ve II, iki sermaye tamamen birbirinden ayri kalirlar. Ama bunlari ayri
olarak gsterebilmek iin bunlarin gerek kesime ve iie geme nok-
talarini birbirinden koparip ayirmak ve bylece devir sayilarini da de-
gitirmek zorundayiz. Yukardaki tabloya gre devrini tamamlami miktar-
lar yle olacaktir:
Sermaye I iin, 5
2
/
8
kez 6OO, yani 8.4OO sterlin ve
Sermaye II iin, 5 kez 8OO, yani 1.5OO sterlin
Bu durumda, toplam sermaye iin, 5
4
/
D
kez DOO, yani 4.DOO sterlindir.
Devir Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Yatirim (S)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 1.-D. 1.- 6. 6OO 7.-D.
II. 1O.-18. 1O.-15. 6OO 16.-18.
III. 1D.-27. 1D.-24. 6OO 25.-27,
IV. 28.-86. 28.-88. 6OO 84.-86.
V. 87.-45. 87.-42. 6OO 48.-45.
VI. 46.-[54.| 46.-51. 6OO [52.-54.|
Devir Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Yatirim (S)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
7.- D. 8OO 1O.-15.
16.-18. 8OO 1D.-24.
25.-27. 8OO 28.-88.
84.-86. 8OO 87.-42.
I. 7.-15.
II. 16.-24.
III. 25.-88.
IV. 84.-42.
V. 48.-51.
48.-45. 8OO 46.-51.
243
Kurl Murks
Kupilul ll
Ama bu dogru degildir, nk, grecegimiz gibi, fiili retim ve
dolaim dnemleri mutlak olarak yukaridaki izelge ile akimaz; bu
izelgede balica sorun sermaye I ve II'yi birbirinden bagimsiz olarak
gstermekti.
Gerekte, sermaye II'nin sermaye I'inkinden ayri ve farkli bir
alima ve dolaim dnemi yoktur. alima dnemi 6, dolaim dnemi
8 haftadir. Sermaye II, ancak 8OO sterlin oldugu iin, alima dneminin
yalniz bir kismina yetebilir. Durum aslinda budur. Altinci haftanin sonun-
da 6OO sterlin degerinde bir rn dolaima geer ve D. haftanin sonunda
para-biiminde geri dner. Sonra, 7. haftanin bainda, sermaye II, faali-
yetine balar ve bundan sonraki, 7. ile D. haftalardaki alima dnemi-
nin gereksinmelerini kapsar. Ama bizim varsayimimiza gre, D. haftanin
sonunda alima dneminin ancak yarisi gemitir. Daha yeni geri
dnm bulunan 6OO sterlinlik sermaye I, 1O. haftanin bainda bir kez
daha ileme girer ve onunla birlikte de, 1O. ile 12. haftalar iin gerekli
olan 8OO sterlinlik ek-sermaye, bu ikinci alima dnemini sona erdirir.
6OO sterlinlik bir rn-deger dolaima girmitir ve 15. hafta sonunda geri
dnecektir. Ayni zamanda, 8OO sterlin, ilk sermaye II miktari serbest
kalmitir ve bunu izleyen alima dneminin ilk yarisinda, yani 18.-15.
haftalarda ilev yapabilecek durumdadir. Bu haftalarin sonunda 6OO ster-
lin geri dner; bunun 8OO sterlini, alima dneminin geri kalan kismi
iin yeterlidir ve 8OO sterlin de sonraki alima dnemi iin kalir.
Demek ki, ilerin gidii yle oluyor:
8/|/nc/ Je|/| Jnem/. !'/nc/-9'0nc0 |c/|c.
1'inci alima dnemi: 1'inci-6'nci hafta. Sermaye I, 6OO sterlin,
ilevini yerine getiriyor.
1'inci dolaim dnemi: 7'nci-D'uncu hafta. D'uncu haftanin [sayfa
2DO| sonunda 6OO sterlin geri dnyor.
l//nc/ Je|/| Jnem/. 7'nc/-!5'/nc/ |c/|c.
2'nci alima dnemi: 7'nci-12'nci hafta.
lk yari: 7'nci-D'uncu hafta. Sermaye II, 8OO sterlin, ilevini yerine
getiriyor.
D'uncu hafta sonunda, 6OO sterlin para-biimde geri dnyor. (ser-
maye I)
kinci yari: 1O'uncu-12'nci hafta. 8OO sterlinlik sermaye I ilevini
yerine getiriyor. Sermaye I'in diger 8OO sterlini serbest kaliyor.
kinci dolaim dnemi: 18'nc-15'inci hafta.
15'inci hafta sonunda 6OO sterlin (yarisi sermaye I'den, yarisi ser-
maye II'den alinmitir) para biiminde geri dnyor.
t0nc0 Je|/| Jnem/. !3'0nc0-?!'/nc/ |c/|c.
8'nc alima dnemi: 18'nc-18'inci hafta.
lk yari: 18'nc-15'inci hafta. Serbest kalan 8OO sterlin ilevini
yerine getiriyor. 15'inci hafta sonunda, 6OO sterlin para biimde geri
dnyor.
244
Kurl Murks
Kupilul ll
kinci yari: l6'nci-18'inci hafta, geri dnen 6OO sterlinin 8OO sterlini
ilev yapiyor, diger 8OO sterlini gene serbest kaliyor.
8'nc dolaim dnemi: 1D'uncu-21'inci haftanin sonunda 6OO
sterlin tekrar para-biimde geri dnyor. Bu 6OO sterlinde imdi ser-
maye I ve sermaye II, ayirdedilemeyecek biimde kaynamitir. .
Ve bylece 6OO sterlinlik bir sermayenin, 51'inci. hafta sonuna
kadar, sekiz tam devir dnemi oluyor (I: 1'inci-D'uncu hafta; II: 7'nci-
15'inci hafta; III: 18'nc-21'inci; IV: 1D'uncu-27'nci; V: 25'ind-88'nc;
VI: 81'inci-8D'uncu; VII: 87'nci-45'inci; VIII: 48'nc-5l'inci hafta). Ama,
4D'uncu-51'inci haftalar, sekizinci dolaim dnemine dtg iin, ser-
best kalan 8OO sterlinlik sermayenin srece girmesi ve retimi devam
ettirmesi gerekir. Demek ki, yil sonundaki devir durumu yledir: 6OO
sterlin, devresini sekiz kez tamamlamitir ve 4.8OO sterlin olmutur. Ayri-
ca, son haftanin (4D'uncu-51'inci) rn vardir ama bu, D haftalik
devresinin ancak te-birini tamamladigi iin, devredilen toplamda an-
cak miktarinin te-biri, yani 1OO sterlin olarak sayilir. yleyse, 51 hafta-
lik yillik rn 5.1OO sterlin ise, devredilen sermaye ancak 4.8OO c||| 1OO,
yani 4.DOO sterlindir. Yatirilan DOO sterlinlik toplam sermaye, bu nedenle,
5
4
/
D
kez devretmitir ki, bu, ilk rnekten [sayfa 2D1| pek az fazladir.
Elimizdeki rnekte, alima zamaninin devir dneminin
2
/
8
'si
dolaim zamaninin gene devir dneminin
1
/
8
' oldugu bir durumu
varsaymitik, yani alima zamani dolaim zamaninin basit bir katiydi.
imdi sorun, bu varsayim yapilmadigi zamanda da, sermayenin yukari-
da gsterildigi ekilde gene serbest kalip kalmayacagidir .
alima zamanini 5 hafta, dolaim zamanini 4 hafta olarak kabul
edelim ve haftalik sermaye yatirimi 1OO sterlin olsun.
8/|/nc/ Je|/| Jnem/. !'/nc/-9'0nc0 |c/|c.
1'inci alima dnemi: 1'inci-5'inci hafta. Sermaye I, yani 5OO
sterlin, ilevini yerine getirmekte.
1'inci dolaim dnemi: 6'nci-D'uncu hafta. D'uncu hafta sonunda,
5OO sterlin para-biiminde geri dnyor.
l//nc/ Je|/| Jnem/. 6'nc|-!1'0nc0 |c/|c.
2'nci alima dnemi: 6'nci-1O'uncu hafta.
Birinci kesim: 6'nci-D'uncu hafta, 4OO sterlinlik sermaye II ilevini
yerine getiriyor, D'uncu hafta sonunda, 5OO sterlinlik sermaye I, para-
biiminde geri dner. kinci kesim: 1O'uncu hafta. Geri dnen 5OO sterli-
nin 1OO sterlini ilevini yerine getirir. Geri kalan 4OO sterlini, onu izleyen
alima dnemi iin serbest kalir.
2'nci dolaim dnemi: 11'inci-14'nc hafta. l4'nc hafta sonun-
da 5OO sterlin para-biiminde geri dner.
14. haftanin (11'inci-14'nc) sonuna kadar, yukarda serbest ka-
lan 4OO sterlinlik sermaye ilevini yerine getirir; o sirada geri dnen 5OO
sterlinin 1OO sterlini, nc alima dneminin (11'inci 15'inci hafta)
gereksinmelerini karilar, bylece 4OO sterlin bir kez daha drdnc
245
Kurl Murks
Kupilul ll
alima dnemi iin serbest kalir. Her alima dneminde ayni ey
yinelenir; alima dnemi balangicinda, elde, ilk 4 hafta iin yeterli 4OO
sterlin hazirdir. 4'nc hafta sonunda, 5OO sterlin para-biiminde dner,
bunun yalniz 1OO sterlini son hafta iin gereklidir, geri kalan 4OO sterlin,
bir sonraki alima dnemi iin serbesttir.
Ayrica 7 haftalik bir alima dnemi iin 7OO sterlinlik sermaye I;
2 haftalik dolaim dnemi iin 2OO sterlinlik sermaye II dnemini varsa-
yalim.
Bu durumda, ilk devir dnemi, 1'inci haftadan D'uncu haftaya ka-
dar srer; ilk alima dnemi, 7OO sterlinlik bir yatirim ile, [sayfa 2D2| 1'inci
haftadan 7'nci haftaya, ilk dolaim dnemi, 8'inci haftadan D'uncu hafta-
ya kadar srer. D'uncu hafta sonunda 7OO sterlin para-biiminde geri
dner.
8'inci ile 16'ncl haftaya kadar sren ikinci devir dnemi, 8'inci ile
14'nc, haftalar arasindaki ikinci alima dnemini kapsar. Bu dnemin
8'inci ve D'uncu haftalarinin gereksinmeleri, sermaye II tarafindan
karilanir. D'uncu hafta sonunda, yukardaki 7OO sterlin dner. Bu, alima
dneminin (1O'uncu-14'nc hafta) sonunda bu miktarin 5OO sterlini
kullanilir; bunu izleyen alima dnemi iin geriye 2OO sterlin serbest
kalir. kinci dolaim dnemi 15'inci ile 16'nci haftaya kadar srer. 16'nci
hafta sonunda 7OO sterlin bir kez daha dner. Bundan, sonra, her alima
dneminde ayni ey yinelenir. lk iki hafta boyunca olan sermaye gerek-
sinmesini, bir nceki alima dneminin bitiminde serbest kalan 2OO
sterlin karilar; ikinci haftanin sonunda 7OO sterlin geri dner; ama alima
dneminden geriye yalniz 5 hafta kalmitir ve bu da ancak 5OO sterlini
tketebilecektir; bu nedenle, gelecek alima dnemi iin daima 2OO
sterlin serbest kalacaktir.
yleyse gryoruz ki, alima dneminin dolaim dneminden
daha byk kabul edildigi bu verilen durumda, her alima dneminin
sonunda mutlaka bir para-sermaye serbest kaliyor ve bu para-sermaye-
nin byklg, dolaim dnemi iin yatirilan sermaye II'nin byklg
ile ayni oluyor. Ele aldigimiz rnekte sermaye II, ilkinde 8OO, ikincis-
inde 4OO, ncsnde 2OO sterlindi. Buna gre, her alima dneminin
sonunda serbest kalan sermaye, sirasiyla 8OO, 4OO ve 2OO sterlindi.
III. ALIMA DNEM, DOLAIM DNEMNDEN
DAHA KKTR
Gene D haftalik bir devir dnemi varsayimi ile baliyoruz: bunun
8 haftasi, mevcut 8OO sterlinlik sermaye I ile alima dnemine aittir.
Dolaim dnemi 6 hafta olsun. Bu 6 hafta iin 6OO sterlinlik bir ek ser-
maye gerekir ve biz bunu, herbiri bir alima dneminin gereksinmeler-
ini karilayan, 8OO sterlinlik iki sermayeye ayirabiliriz. Bylece 8OO sterlinlik
sermayemiz vardir ve bunun 8OO sterlini daima retime katilmi ol-
24
Kurl Murks
Kupilul ll
dugu halde 6OO sterlini dolaimdadir. [Tablo III.| [sayfa 2D8|
TABLO III
SERMAYE I
SERMAYE II
SERMAYE III
Burada nmzde durum I'in tam kariligini gryoruz; tek fark,
imdi iki yerine sermaye birbiri ardindan geliyor. Sermayelerin
kesimeleri ve iie girmeleri szkonusu degil. Herbiri, yil sonuna kadar
ayri ayri izlenebilir. Tipki durum I'de oldugu gibi, alima dneminin
sonunda sermaye serbest kalmaz. nc haftanin sonunda tamamen
yatirilan sermaye I, D'uncu haftanin sonunda tmyle geri dner ve
1O'uncu haftanin bainda tekrar ilevlerini yerine getirmeye balar. Ser-
Devir Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 1.- D.
II. 1O.-18.
III. 1D.-27.
IV. 28.-86.
V. 87.-45.
VI. 46.-[54.|
1.- 8.
1O.-12.
1D.-21.
28.-8O.
87.-8D.
46.-48.
4.- D.
18.-18.
22.-27.
81.-86.
46.-45.
4D.-[54.|
Devir
Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 4.-12.
II. 18.-21.
III. 22.-8O.
IV. 81.-8D.
V. 46.-48.
VI. 4D.-[57.|
4.- 6.
18.-15.
22.-24.
18.-88.
4O.-42.
4D.-51.
7.-12.
16.-21.
25.-8O.
84.-8D.
48.-48.
[52.-57.)
Devir
Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 7.-15.
II. 16.-24.
III. 25.-88.
IV. 84.-42.
V. 48.-51.
7.- D.
16.-18.
25.-27.
84.-86
48.-45.
1O.-15.
1D.-24.
28.-88.
87.-42.
46.-51.
247
Kurl Murks
Kupilul ll
maye II ve III'te de byle olur. Dzenli ve tam bir anlama (|e|/e/) her-
hangi bir sermayenin serbest birakilmasini ditalar. [sayfa 2D4|
Toplam devir yledir:
imdi de, dolaim dneminin, alima dneminin tam kati ol-
madigi bir rnek alalim. rnegin, alima dnemi 4 hafta, dolaim d-
nemi 5 hafta olsun. Buna tekabl eden sermaye miktarlari yle olur:
sermaye I - 4OO S; sermaye II - 4OO S; sermaye III 1OO S. Biz, yalniz ilk
devri veriyoruz [Tablo IV|:
TABLO IV
SERMAYE I
SERMAYE II
SERMAYE III
Bu durumda, bagimsiz alima dnemine sahip olmayan ser-
maye III'n alima dnemi bakimindan, sermayeler arasinda bir iie
geme vardir, nk bu sermaye ancak bir hafta [sayfa 2D5| yetmekte ve
sermaye I'in ilk alima haftasi ile akimaktadir. te yandan, hem
sermaye I ve hem de sermaye II'nin alima dnemlerinin bitiminde,
sermaye III'e eit, 1OO sterlinlik bir miktar serbest kalmaktadir. nk
Sermaye I 5
2
/
8
kez 8OO sterlin, yani 1.7OO sterlin
Sermaye II 5
1
/
8
kez 8OO sterlin, yani 1.6OO sterlin
Sermaye III 5 kez 8OO sterlin, yani 1.5OO sterlin
Toplam sermaye, 5
1
/
8
kez DOO sterlin, yani 4.8OO sterlin
Devir
Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. 1.-D.
II. D.-17.
III. 17.-25.
1.-4.
D., 1O.-12.
17., 18.-2O.
5.- D
18.-17.
21.-25.
Devir
Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. D.-17.
II. 17.-25.
III. 25.-88.
5.- 8.
18., 14.-16.
21., 22.-24.
D.-18.
17.-21.
25.-2D.
Devir
Dnemleri
(Hafta)
alima
Dnemleri
(Hafta)
Dolaim
Dnemleri
(Hafta)
I. D.-17.
II. 17.-25.
III. 25.-88.
D..
17.
25.
1O.-17.
18.-25.
26.-88.
248
Kurl Murks
Kupilul ll
sermaye III, sermaye I'in, ikinci ve bunu izleyen btn alima dnem-
lerinin ilk haftasini doldurursa ve 4OO sterlin, sermaye I'in tamami, bu ilk
haftanin sonunda geri dnerse, sermaye I'in alima dneminin geri
kalan kismi iin yalnizca 8. hafta ve bunu karilamak iin de 8OO sterlin-
lik sermaye yatirimi kalir. Bylece serbest kalan 1OO sterlin, sermaye II'
nin alima dnemini dogrudan dogruya izleyen ilk hafta iin yeterlidir;
bu haftanin sonunda, 4OO sterlinlik sermaye II'nin tamami geri dner.
Ama balami bulunan alima dnemi ancak bir diger 8OO sterlini eme-
bilecegi iin, dnemin bitiminde, 1OO sterlin bir kez daha serbest kalir.
Ve bu byle devam eder. Demek oluyor ki, dolaim dneminin, alima
dneminin basit bir kati olmadigi zamanlar, alima dneminin sonun-
da bir sermaye serbest kalir. Ve bu serbest kalan sermaye, dolaim d-
neminin, alima dneminin ya da alima dnemlerinin katinin stnde
olan bir fazlaligini doldurmak durumunda kalan sermaye kismina eittir.
Aratirilan btn durumlarda, alima dneminin de dolaim d-
neminin de, burada incelenen btn ilerde yil boyunca ayni kaldigi
varsayilmiti. Dolaim zamaninin, sermaye devri ve yatirimi zerindeki
etkisini saptamak istedigimize gre, bu varsayim gerekliydi. Gerekte
bu varsayimin hibir koula bagli olmaksizin geerli olmamasi ve sik sik
da hi geerli bulunmamasi, durumu en kk ekilde degitirmez.
Btn bu kesimde, bizim, yalnizca sabit sermayenin degil dner
sermayenin devirlerini tartimamizin yalin nedeni, ele alinan sorunun
sabit sermaye ile hi bir ilgisi bulunmamasiydi. retim srecinde kulla-
nilan emek aletleri vb., ancak bunlarin kullanilma zamanlari, dner ser-
mayenin devir dnemini atigi srece; bu emek aletlerinin, durmadan
yinelenen, emek-srelerinde hizmet etmeye devam ettikleri zaman
sresi, dner sermayenin devir dneminden byk oldugu, yani dner
sermayenin n devir dnemine eit oldugu srece, sabit sermayeyi olu-
tururlar. Dner sermayenin devrinin bu n dnemlerinin temsil ettigi to-
plam zaman, ister uzun ister kisa olsun, retken sermayenin bu zaman
iin sabit sermayeye yatirilan kismi, bu sre ierisinde yeniden [sayfa 2D6|
yatirilmamitir. Kendi eski kullanim-biiminde ilevlerine devam etmitir.
Aradaki tek fark udur: dner sermayenin her devir dneminin tek bir
c||mc Jnem/n/n degien uzunlugu oraninda, sabit sermaye, bu ali-
ma dneminin rnne kendi zgn degerinin daha byk ya da kk
bir kismini verir; ve her devir dnemine ait dolaim zamaniyla orantili
olarak, sabit sermayenin rne aktardigi bu deger kismi, daha hizli ya
da daha yava, para-biimde geri dner. Bu kesimde tartimakta ol-
dugumuz konunun retken sermayenin dner kisminin devri niteligi,
ite bu kismin niteliginden ileri gelir. Bir alima dneminde kullanilan
dner sermaye, devrini tamamlamadan, meta-sermayeye, meta-serma-
yeden para-sermayeye ve para-sermayeden tekrar retken sermayeye
dnmeden yeni bir alima dneminde kullanilamaz. Demek ki, ilk
alima dnemini bir ikinci dnemin dogrudan izleyebilmesi iin, ser-
24
Kurl Murks
Kupilul ll
maye yeniden yatirilmak, retken sermayenin dner gelerine evril-
mek, ve miktarinin da, ilk alima dnemi iin yatirilan dner sermaye-
nin dolaim dneminin yolatigi bolugu doldurmaya yeterli olmasi
gerekir. Dner sermayenin alima dneminin uzunlugunun, emek-sre-
cinin legi ve yatirilan sermayenin blnmesi ya da yeni sermaye ki-
simlarinin eklenmesi zerinde yaptigi etkinin kaynagi ite budur. Bu ke-
simde incelememiz gereken ey de, zaten buydu.
IV. SONULAR
Yukaridaki incelemeden u sonular ikar:
4. Bir kismi srekli olarak alima dneminde kalirken teki ki-
simlari dolaim dneminde bulunacak ve farkli bagimsiz bireysel ser-
mayeler gibi birbirlerinin ardindan gelecek ekilde sermayenin farkli ki-
simlara blnmesini gerektiren iki durum: (1) alima dneminin do-
laim dnemine eit oldugu ve bylece devir dneminin iki eit kesime
blndg; (2) dolaim dneminin aliina dneminden hem uzun ol-
dugu ve hem de alima dneminin basit katlarini oluturdugu, ve by-
lece bir dolaim dneminin n alima dnemine eit ve n katsayisinin
da bir tamsayi olmasini gerektiren zamanlar. Bu gibi durumlarda, ardar-
da yatirilan sermayenin hi bir kismi serbest kalmaz.
8. Buna karilik, (1) dolaim dneminin, yalin bir kati olmaksizin,
alima dneminden daha uzun oldugu, ve (2) alima dneminin, do-
laim dneminden uzun oldugu btn [sayfa 2D7| durumlarda, ikinci devir-
den balamak zere her alima dneminin bitiminde, toplam dner
sermayenin bir kismi srekli ve devresel ekilde serbest kalir. Bu ser-
best kalan sermaye, alima dnemi dolaim dneminden uzun olmak
kouluyla, toplam sermayenin dolaim dnemi iin yatirilmi bulunan
kismina eittir; ve bu miktar, dolaim dnemi alima dneminden uzun
olmak kouluyla, sermayenin dolaim dneminin alima dneminden
ya da alima dnemlerinin katindan fazlaligini doldurmak durumunda
kalan kismina eittir.
C. Buradan u sonu ikar ki, toplam toplumsal sermayenin, d-
ner kismi bakimindan, sermayenin serbest kalmasi kural olmalidir; oysa
sermayenin retim srecinde ardarda i gren kisimlarinin birbirini izle-
mesinin kural-dii bir durumda olmasi gerekir. nk alima ve dolaim
dnemlerinin eitligi, ya da dolaim dnemi ile alima dneminin yalin
bir katinin eitligi, devir dneminin iki kismi arasindaki bu dzenli oran-
tinin, ele alinan durumun niteligi ile hi bir ilikisi yoktur; bu nedenle de,
btnyle bakildiginda, ancak kural-dii bir durum olarak ortaya ikar.
Toplumsal dner sermayenin yilda birka kez devrini tamamlay-
an ok nemli bir kismi, bu nedenle, yillik devir evrimi sirasinda d-
nemsel olarak serbest kalan sermaye biiminde bulunur.
Ayrica diger koullar eit olmak zere, serbest kalan sermayenin,
250
Kurl Murks
Kupilul ll
byklgnn, alima srecinin hacmi ya da retimin legi, yani ge-
nellikle kapitalist retimin gelimesiyle artacagi da aiktir. nk, yuka-
rida, 8 (2)'de sz edilen durumda yatirilan toplam sermaye artar; 8
(l)'de ise, kapitalist retimin gelimesiyle dolaim dneminin uzunlugu
bydg gibi, alima dneminin dolaim dneminden kk oldugu
durumlarda devir dnemi de byr ve bu iki dnem arasinda dzenli
bir oran yoktur.
rnegin birinci durumda, haftada 1OO sterlin yatirmamiz gerekir-
di. Bu, alti haftalik bir alima dnemi iin 6OO sterlini, 8 haftalik bir
dolaim dnemi iin 8OO sterlini, toplam DOO sterlini gerektiriyordu. Bu
durumda 8OO sterlin srekli serbest kalir. Buna karilik eger haftada 8OO
sterlin yatirilirsa, alima dnemi iin 1.8OO sterlin, dolaim dnemi iin
DOO sterlinimiz vardir. Buna gre, 8OO sterlin yerineDOO sterlin dnemsel
ekilde serbest kalir. [sayfa 2D8|
0. Diyelim DOO sterlinlik toplam bir sermayenin, 6OO sterlini alima
dnemi, 8OO sterlini dolaim dnemi iin olmak zere yukardaki gibi
ikiye ayrilmasi gerekmektedir. Emek-srecine gerekten yatirilan kisim,
bylece, te-bir azalmakta, DOO sterlinden 6OO sterline inmektedir; do-
layisiyla retimin legi, te bir klmtr. te yandan, 8OO sterlin,
yalnizca alima dnemini srekli kilmak iin, emek-srecine yilin bu
haftasinda 1OO sterlin yatirilabilmek iin ilev yapar.
Soyut anlamda, 6OO sterlinin, 6 kez 8, yani 48 hafta boyunca
alimasi (4.8OO sterlinlik rn), ya da DOO sterlinlik toplam sermayenin,
emek-srecinde alti hafta boyunca harcandiktan sonra, 8 haftalik dolaim
dnemi sirasinda atil kalmasi, ayni eydir. kinci durumda, 48 hafta boyun-
ca, 5 kez 6, yani 82 hafta alimi olacak (5 kez DOO, yani 4.8OO
sterlinlik rn) ve 16 hafta atil kalacaktir. Ama bu atil kalan 16 hafta bo-
yunca sabit sermayenin byk lde yipranmasi, yilin ancak bir kis-
minda alitirilsa bile kariliginin btn yil iin denmesi gereken eme-
gin degerlendirilmesi diinda, retim srecinde bu gibi dzenli kesintiler,
modern byk sanayi iletmesi ile kesinlikle uyumaz. Bu sreklilik,
kendi baina, emegin retken bir gcdr.
imdi eger biz serbest birakilan ya da daha dogrusu geici olarak
askiya alinan sermayeye daha yakindan bakarsak, bunun nemli bir
blmnn daima para-sermaye biiminde olmasi gerektigini grrz.
rnegimize bagli kalalim: alima dnemi-6 hafta, dolaim dnemi-8
hafta, haftalik yatirim-1OO sterlin. kinci alima dneminin ortasinda,
D'uncu hafta sonunda, 6OO sterlin dnyor ve geriye kalan alima d-
nemi iin bunun yalniz 8OO sterlininin yatirilmasi gerekir. kinci alima
dneminin sonunda, bu nedenle 8OO sterlin serbest kalir. Peki bu 8OO
sterlin ne durumdadir te-birinin cretlere, te-ikisinin ham ve yar-
dimci maddelere yatirildigini varsayacagiz. Demek oluyor ki, geri dnen
6OO sterlinin 2OO sterlini, cretler iin para biiminde, 4OO sterlini ret-
ken ikmal biiminde, degimeyen dner retken sermayenin geleri
25T
Kurl Murks
Kupilul ll
biiminde bulunur. Ama kinci alima dneminin ikinci yarisi iin, bu
retken imalin yalnizca yarisi gerekli oldugu iin, diger yarisi, hafta
iin, bir retken ikmal fazlasi biiminde, yani bir alima dneminin
gereksinmelerini aan ikmal biiminde bulunur. Ne var ki, kapitalist, o
andaki alima dnemi iin, geri dnen sermayenin bu kisminin [sayfa 2DD|
(4OO sterlin) ancak yarisina, yani 2OO sterlinine gereksinmesi bulundugunu
bilir. te bu nedenle, bu 2OO sterlinin hepsini ya da bir kismini derhal
tekrar bir retken ikmal fazlasina evirmesi, ya da daha uygun pazar
koullarini bekleyerek, bunun tamamini ya da bir kismini para-sermaye
biiminde tutmasi, pazar koullarina bagli olacaktir. Buna karilik, cret-
ler iin yatirilacak kismin (2OO sterlin) para-biimde tutulmasi gerek-
tigini sylemenin geregi bile yoktur. Kapitalist, istedigi zaman ham-
maddeyi depoladigi gibi, emek-gcn de satin alip ardiyelerde sakla-
yamaz. Emek-gcn emek-srecine sokmak ve hafta sonunda kariligini
demek zorundadir. Her ne olursa olsun, serbest birakilan 8OO sterlin-
den bu 1OO sterlininin, bu yzden, serbest kalan para-sermaye biimin-
de, yani alima dnemi iin gerekli olmayacak biimde bulunmasi
gerekir. Bu nedenle, para-sermaye biiminde serbest hale getirilen ser-
mayenin, en azindan sermayenin cretlere yatirilan degien kismina
eit olmasi gerekir. En ogundan da, bu kisim, tm serbest kalan ser-
mayeyi kapsayabilir. Gerekte bu miktar, bu en az ve en ok arasinda
srekli dalgalanir.
Salt devir hareketinin bu mekanizmasi ile bylece serbest biraki-
lan para-sermaye (sabit sermayenin, birbirini izleyen geri akiiyla ser-
best kalan, ve her emek-srecinde degien-sermaye iin gerekli olan
kisim ile birlikte), kredi sistemi geliir gelimez nemli bir rol oynamak
ve ayni zamanda da onun temellerinden birisini oluturmak durumunda-
dir.
rnegimizdeki dolaim zamaninin kisaldigini, 8 haftadan 2 hafta-
ya indigini varsayalim. Bu, normal bir degiiklik olmasin da, diyelim,
bolluk zamanlari, daha kisa deme vadeleri vb. gibi nedenlerden ileri
gelmi olsun. alima dnemi sirasinda yatirilmi bulunan 6OO sterlinlik
sermaye, zamanindan bir hafta erken geri dner. Bu nedenle, bu hafta
iin serbest kalmitir. stelik, alima dneminin ortasinda, nceki gibi,
8OO sterlin (6OO sterlinin bir kismi) serbest kalmitir, ama bu, 8 hafta
yerine 4 hafta iin olmutur. Buna gre, para piyasasinda bir hafta iin
6OO sterlin vardir ve, 8 hafta yerine 4 hafta iin 8OO sterlin. Bu, yalniz tek
bir kapitalisti degil, pek ogunu ilgilendirdigi ve farkli ilerde, eitli d-
nemlerde ortaya iktigi iin, piyasada daha fazla para-sermaye grl-
meye balar. Eger bu durum bir sre devam ederse, olanak bulunan
yerlerde retim genileyecektir. Bor para ile [sayfa 8OO| i gren kapitalist-
ler, para-piyasasindan daha az talepte bulunacaklar ve artan arz l-
snde piyasada bir rahatlik olacaktir; ya da ensonu, mekanizma iin
fazlalik haline gelen miktarlar, kesinlikle para-piyasasina srlecektir.
252
Kurl Murks
Kupilul ll
Dolaim zamaninin, 8 haftadan 2 haftaya inecek ekilde daral-
masi sonucu, devir dneminin de D haftadan 8 haftaya inmesiyle, yati-
rilan toplam sermayenin dokuzda-biri fazlalik halini alir. Alti haftalik
alima dnemi, imdi 8OO sterlin ile, eskiden DOO sterlinle oldugu gibi
gene devamli yrtlebilir. Meta-sermayenin 1OO sterline eit olan ve
daha nce paraya evrilmi bulunan bir deger kismi, bu nedenle, re-
tim srecine yatirilan sermaye ilevini yerine getirmeksizin, para-serma-
ye durumunda kalmaya devam eder. retim legi ile, fiyatlar ve benzeri
diger koullar ayni kaldigi halde, yatirilan sermayenin deger toplami DOO
sterlinden 8OO sterline inmi durumdadir. lk yatirilan degerin 1OO sterli-
ne ulaan bakiyesi, para-sermaye biiminde aiga ikartilmitir. Bu du-
rumuyla para-piyasasina girer ve burada ilev yapan sermayelerin ek bir
kismini oluturur.
Bu, para-sermaye fazlaliginin ne ekilde ortaya ikabilecegini g-
stermektedir ve yalniz para-sermaye arzinin, talepten daha byk ol-
dugu anlaminda da degildir; bu, daima, rnegin, bir bunalimin bitiinden
sonra yeni bir evrimi balatan "melankoli dneminde" ortaya ikan an-
cak nispi bir fazlaliktir. Ama bu, ayni zamanda, yatirilan sermaye-dege-
rin belli bir kisminin, dolaim srecini ieren tm toplumsal yeniden-
retim srecinin ilemesi iin fazlalik haline gelmesi ve bu yzden de,
para-sermaye biiminde sre-dii birakilmasi anlamindadir ve, reti-
min legi ile fiyatlar ayni kaldigi halde, salt devir dnemindeki kisalma-
dan ileri gelmektedir. Dolaimdaki para miktarinin, byk ya da kk
olmasinin en kk bir etkisi yoktur.
imdi de, tersine, dolaim dneminin uzadigini, diyelim, 8 hafta-
dan 5 haftaya iktigini kabul edelim. Bu' durumda, hemen bir sonraki
devirde yatirilan sermayenin geriye akii, 2 hafta daha ge olur. Bu a-
lima dneminde retim srecinin son kismi, yatirilan sermayenin devir
mekanizmasi ile daha fazla yrtlemez. Bu durumun bir sre devami
halinde, tipki bundan nceki durumda genileme olmasi gibi, retim
srecinde bir daralma, hacminde bir klme olur. Ama sreci ayni
lekte devam ettirmek iin yatirilan sermayenin, dolaim dneminin
tm uzama [sayfa 8O1| sresi iin 2/D oraninda, yani 2OO sterlin artirilmasi
gerekir. Bu ek sermaye, ancak para-piyasasindan saglanabilir. Eger bu
dolaim dnemindeki uzama bir ya da birka byk i kolunda uygula-
nirsa, eger yaratacagi etki bazi kari nlemlerle etkisiz hale getirilmez
ise, para-piyasasi zerinde bir baski yaratabilir. Bu durumda da, gene,
bu baskinin, yukarida sz edilen fazlalik gibi, ne metalarin fiyatlarinda-
ki hareketle ve ne de mevcut dolaim araci kitlesinin hareketiyle her-
hangi bir ilikisi bulunmadigi apaiktir.
[Bu blmn yayima hazirlanmasi epeyce glkler gsterdi. Ce-
birde saglam bir bilgiye sahip bulunan Marx, bizzat kendisinin zmle-
digi her trden ticari hesaplarin sayisiz rneklerini ieren bir yigin defter
bulundugu halde, sayilan kullanmakta, zellikle ticari aritmetikte pek
253
Kurl Murks
Kupilul ll
becerikli degildi. Ama eitli hesap yntemleri konusunda bilgi sahibi
olmakla, gnlk pratik ticari aritmetikte uygulama, elbette ki ayni ey
degildir ve bunun sonucu Marx, devirlerin hesaplanmasinda ylesine bir
kariiklik ierisine dmtr ki, yarim birakilan yerlerin yanisira bir ta-
kim eyler yanli ve eliik olmutur. Yukariya alinan tablolarda, ben,
yalnizca en yalin ve aritmetik bakimdan dogru verileri alikoydum. Bunu
balica u nedenle byle yaptim:
Bu zahmetli hesaplamalarin, kesin olmayan sonulari, Marx'i, be-
nim dnceme gre fiilen pek az nemi bulunan bir duruma gereksiz
ekilde nem vermeye gtrmtr. Bununla para-sermayenin "serbest
kalmasi" dedigi eye deginiyorum. Yukardaki varsayima dayanan fiili
durum yledir:
alima dnemi ile dolaim zamani, dolayisiyla sermaye I ile ser-
maye II arasindaki oran ne olursa olsun, birinci devrin bitiminden sonra
ve bir devir dneminin sresine eit dzenli araliklar ile, para biiminde,
kapitaliste, bir alima dnemi iin gerekli sermaye, yani sermaye I'e
eit bir miktar geri dnm olur.
Eger alima dnemi 5 hafta, dolaim zamani 4 hafta, sermaye I
5OO sterlin ise, D'uncu, 14'nc, 1D'uncu, 24'nc, 2D'uncu, vb. haftanin
sonunda, her seferinde, 5OO sterline eit bir miktarda para geri dner.
Eger alima dnemi 6 hafta, dolaim zamani 8 hafta, sermaye I
6OO sterlin ise, D'uncu, 15'inci, 21'inci, 27'nci, 88'nc, vb. haftanin son-
unda 6OO sterlin geri dner.
Ensonu, eger alima dnemi 4 hafta, dolaim zamani 5 hafta ve
sermaye I 4OO sterlin ise, D'uncu, 18'nc, 17'nci, 21'inci, [sayfa 8O2| 25'inci
vb. haftanin sonunda 4OO sterlin geri dner.
Bu geri dnen paranin bir kisminin, eger byle bir kisim varsa ne
kadarinin fazlalik oldugunun ve bylece bu alima dnemi iin serbest
kalmasinin bir nemi yoktur. retimin o gnn lekleri ile kesintisiz
olarak devam ettigi varsayilmiti; bunun byle olabilmesi iin, paranin
mevcut bulunmasi ve bu nedenle de, "serbest" olsun olmasin, geri dn-
mesi gereklidir. retim kesintiye ugradiginda, ayni ekilde, serbest kal-
ma da durur.
Bir baka deyile: Gerekte, serbest kalan bir para ve bu neden-
le, para biiminde gizil, yalnizca potansiyel bir sermaye oluumu vardir.
Ne var ki bu, yalniz metinde ne srlen zel koular altinda degil, her
durumda byle olur; ve metinde varsayilandan daha byk lekle ortaya
ikar. Dner sermaye I bakimindan, sanayi kapitalisti, her devir sonun-
da, iini kurdugu zaman neyse gene ayni durumdadir: hepsi de toplu
halde elindedir, ama, o bunu, ancak yava yava tekrar retken serma-
yeye evirebilir.
Metindeki temel nokta, bir yandan sanayi sermayesinin olduka
byk bir kisminin daima para biiminde bulunmak, te yandan daha
da byk bir kisminin, geici olarak para biimine brnmek zorunda
254
Kurl Murks
Kupilul ll
olmasinin kanitlanmasidir. Bu kanit, benim bu ek dncelerimle, eger
bir ey sayilirsa, daha da kuvvet kazanmitir. -F. E.|
V. FYATTAK DEGKLGN ETKS
Biz biraz nce, bir yandan fiyatlar ile retim leginin degime-
digini, te yandan da dolaim zamaninda bir kisalma ya da uzamayi
varsaymitik. imdi de, tersine, degimeyen bir devir dnemi ile degime-
yen bir retim legini, buna karilik da, fiyat degiikliklerini, yani ham-
maddeler, yardimci mallar ve emegin fiyatindaki d ve ykselileri,
ya da yalniz sz edilen ilk iki genin fiyatindaki degimeleri varsayalim.
Hammadde ve yardimci madde fiyatlari ile cretlerin yan yariya
dtgn kabul edelim. Bu durumda, ele aldigimiz rnekte yatirilmasi
gerekli sermaye haftada 1OO sterlin yerine 5O sterlin olacak ve D haftalik
devir sresi iin DOO sterlin yerine 45O sterlin olacaktir. Yatirilan ser-
maye-degerin 45O sterlini, ilknce para-sermaye biiminde sreten i-
kar; ama retim sreci ayni lekte, ayni devir dnemi ile, ve devir d-
neminin bundan nceki bln ile devam eder. [sayfa 8O8| Yillik verim
gene kalir, ama degeri yariya inmitir. Para-sermaye arz ve talebindeki
bir degimeyle birlikte ortaya ikan bu degiikligi meydana getiren ey,
ne dolaimdaki hizlanma, ne de dolaimdaki para miktarinda bir de-
giikliktir. Tam tersine. retken sermayenin gelerinin degerinde ya da
fiyatindaki yari yariya bir d, nce, X Firmasinin eski lekte devami
iin yatirilmasi gerekli sermaye-degerde yari yariya bir azalmaya neden
olur ve dolayisiyla X Firmasi tarafindan piyasaya imdi ancak eskisinin
yarisi kadar para srlecektir, nk X Firmasi bu sermaye-degeri nce
para biiminde, yani para-sermaye olarak yatirir. retim gelerinin, fi-
yatlari dtg iin piyasaya srlen para miktarinda bir azalma olacak-
tir. lk etkisi bu olacak.
kinci olarak, (c) sirasiyla, para-sermaye, retken sermaye ve
meta-sermaye biimlerinden geen, ve (|) kismen para-sermaye, kis-
men retken sermaye ve kismen de meta-sermaye biimlerinde ayni
zamanda ve srekli yanyana varolan ilk yatirilan DOO sterlinlik sermaye-
degerin yarisi, yani 45O sterlin, X Firmasinin devresinden ikarilacak ve
bylece, ek para-sermaye olarak para-piyasasina girecek ve onu ek bir
kisim olarak etkileyebilecektir. Bu serbest kalan 45O sterlin, X Firmasin-
in ilemesi iin fazla para halini aldigindan tr degil, ilk sermaye-
degerin bir kismi oldugu ve bu niteligi ile, artik, salt bir dolaim araci
olarak harcanmayarak, sermaye olarak ilev yapmak, zere ayrildigi iin,
para-sermaye gibi hareket eder. Bu parayi sermaye olarak iletmenin
en iyi yntemi, para-sermaye olarak para-piyasasina srmektir. te yan-
dan, retimin legi (sabit sermaye diinda) iki katina ikabilir. Bu du-
rumda, eski hacminin iki katina ulami bir retken sre, DOO sterlinlik
ayni sermaye yatirimi ile yrtlebilir.
255
Kurl Murks
Kupilul ll
Buna karilik, retken sermayenin dolaim gelerinin fiyatlari yari
yariya artirilmi olsaydi, haftada 1OO sterlin yerine 15O sterlin, DOO sterlin
yerine 1.85O sterlin gerekecekti. i ayni lekte yrtmek iin 45O ster-
lin ek sermaye gerekecek ve bu, para piyasasi zerinde, duruma gre,
byk ya da kk |o |cn|o bir baski yapacaktir. Eger bu piyasadaki
mevcut btn sermaye o sirada baglanmi ise, mevcut sermaye iin
artan bir rekabet szkonusu olabilir. Eger bunun bir kismi kullanilmami
ise, o, |o |cn|o i baina agrilacakti.
Ama, nc olarak, retimin belli legi verilmek, dner [sayfa 8O4|
retken sermaye gelerinin devir hizlari ile fiyatlari ayni kalmak zere, X
Firmasinin rnlerinin fiyatlari ykselebilin ya da debilir. Eger X Fir-
masinin sagladigi metalarin fiyati derse, srekli olarak dolaima sr-
dg 6OO sterlinlik meta-sermayesinin fiyati, diyelim, 5OO sterline iner,
Dolayisiyla, yatirilan sermaye degerin altida-biri, dolaim srecinden geri
dnmez. (Meta-sermayenin ierdigi arti-deger burada dikkate alin-
mamitir.) O srete kaybolmutur. Ama retim gelerinin degeri ya da
fiyati sabit kaldigi iin, bu 5OO sterlinin geri akii, srekli retim srecin-
de bulunan 6OO sterlinlik sermayenin ancak 5/6'sini yerine koymaya ye-
terlidir. Bu yzden de, retimin ayni lekte devam edebilmesi iin, 1OO
sterlinlik ek bir sermayeye gereksinme duyulacaktir.
Tersine, eger X Firmasinin rnnn fiyati ykselmi olsaydi. 6OO
sterlinlik meta-sermayenin fiyati, diyelim 7OO sterline ykselmi olacak-
ti. Bu fiyatin yedide-biri, yani 1OO sterlin, retim srecinden dogmamitir,
bu, srece yatirilmamitir, dolaim srecinden gelmitir. Ne var ki, re-
tim, gelerinin yerine konulmasi iin yalniz 6OO sterlin gereklidir. Byle-
ce 1OO sterlin serbest kalmitir.
Ama bu, buraya kadar yapilan ve ilk durumda devir dneminin
niin kisaldigini ya da uzadigini, ikinci durumda hammadde ile emegin
fiyatlarinin, ncsnde saglanan rnlerin fiyatlarinin, niin yksel-
digini ya da dtgn belirlemek zere giriilen aratirmanin kapsami
ierisine girmez.
Ama urasi, bunun kapsami ierisine girer.
Birinci Durum. 0e/meyen t|e|/m O|e/, t|e|/m Oe|e|/n/n |e
t|0n0n 0e/meyen F/yc||c||, |e 0o|c|m 0nem/nJe |e 8y|ece 0e|/|
0nem/nJe 8/| 0e/me.
rnegimizdeki varsayimlara gre, dolaim dnemindeki bir ki-
salma sonucu olarak, dokuzda-bir daha az toplam sermaye yatirimina
gerek vardir; bylece toplam sermaye DOO sterlinden 8OO sterline inmi
ve 1OO sterlinlik para-sermaye ditalanmitir.
X Firmasi, eskisi gibi, ayni 6OO sterlin degerinde, ayni alti haftalik
rn saglamakta ve alima btn yil kesintisiz devam ettigi iin, 51 haf-
tada, 5.1OO sterlin degerinde ayni miktarda rn saglamaktadir. yley-
se, bu firmanin dolaima srdg rn miktari ile fiyati bakimindan bir
degime olmadigi gibi, rnn pazara srdg zamanlarda da bir
25
Kurl Murks
Kupilul ll
degime yoktur. Ama dolaim [sayfa 8O5| dnemindeki kisalma nedeniyle,
retim srecinin gereksinmeleri, eskiden DOO sterlin yerine imdi yalniz-
ca 8OO sterlin ile karilandigi iin 1OO sterlin aiga ikmitir. Ditalanan
bu 1OO sterlin, para-sermaye biiminde bulunur. Ama bu 1OO sterlin,
yatirilan sermayenin, srekli para-sermaye biiminde ilev yapmak zorun-
da bulunan kismini hi bir ekilde temsil etmez. 6OO sterlinlik yatirilan
dner sermaye I'in 4/5'inin, yani 48O sterlinin, srekli olarak retken
maddelere, ya da 12O sterlinin cretlere yatirildigini varsayalim. Buna
gre, retim maddelerine haftalik yatirim 8O sterlin, cretlere ise 2O
sterlindir. 8OO sterlinlik sermaye II de, bu durumda, 4/5'i, yani 24O sterli-
ni retim maddelerine, 1/5'i, yani, 6O sterlini cretlere olmak zere
ayrilmi olacaktir. cretlere yatirilan sermayenin daima para biiminde
olmasi gerekir. 6OO sterlin degerinde meta-rn, tekrar para-biimine
evrilir evrilmez, yani satilir satilmaz, bunun 48O sterlini, retim mad-
delerine (retken ikmale) dntrlebilir, ama 12O sterlin, alti haftalik
cretlerin denmesinde kullanilmak zere, para-biimini korur. Bu 12O
sterlin, 6OO sterlinlik geri dnen sermayenin daima para-sermaye bii-
minde yenilenmesi ve yerine konmasi gerekli asgari miktari olup bu
nedenle de daima, tipki yatirilan sermayenin para-biiminde ilev yapan
kismi gibi elde bulundurulmak zorundadir.
imdi hafta iin dnemsel olarak serbest kalan ve 24O sterlini
retken ikmal ve 6O sterlini cretlere olmak zere ayrilabilen, bu 8OO
sterlinin 1OO sterlini, dolaim zamaninin kisaltilmasi ile para-sermaye
biiminde devir mekanizmasinin tamamen diina atildigina, bsbtn
diarida birakildigina gre, bu 1OO sterlinlik para-sermaye iin para nere-
den gelmektedir Bu miktarin ancak bete-biri, devirler sirasinda d-
nemsel olarak serbest kalan para-sermayeden meydana gelmektedir.
Ama bete-drd, 8O sterlini, ayni degerin ek retken ikmali tarafindan
zaten yerine konmutur. Peki, bu retken ikmal ne ekilde paraya ev-
rilmitir ve bu evirme iin gerekli para nereden gelmitir
Eger kisaltilan dolaim dnemi gereklemi ise, yukarda sz
edilen 6OO sterlinin, 48O sterlini yerine ancak 4OO sterlini, tekrar retken
ikmale evrilmitir. Geriye kalan 8O sterlin para-biimini korur ve yu-
kardaki cretleri karilayan 2O sterlin ile birlikte, ditalanan 1OO sterlinlik
sermayeyi oluturur. Bu 1OO sterlin, 6OO sterlin degerindeki meta-ser-
mayenin satii yoluyla [sayfa 8O6| dolaim alanindan gelmekle ve, cretler
ile retim gelerine tekrar yatirilmamak suretiyle bu alandan ekilmek-
le birlikte, urasini da unutmamak gerekir ki, para-biiminde oldugu
iin bunlar bir kez daha dolaima ilk girdikleri biimdedirler. Balangita
DOO sterlin, retken ikmal ile cretlere yatirilmiti. imdi ise, ayni ret-
ken sreci devam ettirmek iin 8OO sterline gerek vardir. Para biimin-
de bylece serbest kalan 1OO sterlin, imdi yeni bir i peinde
para-sermaye, para-piyasasinin yeni bir gesidir. Geri, bu sterlinler za-
ten nceden de dnemsel olarak serbest kalan para-sermaye, ek ret-
257
Kurl Murks
Kupilul ll
ken sermaye biimindeydiler, ama bu bizzat gizil durum, retim sreci-
nin yrtlmesi iin gerekliydi, nk, srecin srekliligi iin zorunluy-
du. imdi ise, bunlar, hi bir ekilde mevcut toplumsal para-arzinin ek
gesini (nk, iin balangicinda bunlar vardi ve i tarafindan dolaima
sokulmutu), ve yeni bir para-yigmayi oluturmadiklari halde, bu ama
iin artik gerekli degillerdir ve bu yzden yeni bir para-sermayeyi, para-
piyasasinin yeni bir gesini olutururlar.
Bu 1OO sterlin, imdi, aslinda, para-sermayenin artik ayni ite kul-
lanilmayan bir kismi olduklari iin dolaimdan ekilmitir. Ama bu ek-
me ilemi, ancak, meta-sermayenin paraya, ve bu paranin retken
sermayeye evrilmesi, M'-P-M, bir hafta hizlandigi ve bylece, srete
ileyen paranin dolaimi da abuklatirildigi iin mmkn olmutur. Bun-
lar dolaimdan ekilmitir, nk sermaye X'in devri iin artik bu para-
ya gereksinme kalmamitir.
Burada, yatirilan sermayenin onu kullanana ait oldugu varsayil-
miti. Bu sermayeyi bor almi olsa da bir ey degimezdi. Dolaim
zamanini kisaltmakla, DOO sterlin yerine 8OO sterlin bor almak duru-
munda bulunacakti. 1OO sterlin, borcu verene dndg takdirde, gene
nceki gibi 1OO sterlinlik yeni para-sermayeyi oluturacakti, ama X'in
elinde degil de, Y'nin elinde. Kapitalist X, 48O sterlin degerinde retim
malzemesini kredi ile alsa ve yalniz 12O sterlini cretler iin para olarak
kendi cebinden demi olsaydi, imdi 8O sterlin degerinde daha az
maddeyi krediyle satin almak durumunda bulunacak ve bu miktar, kre-
diyi veren kapitalist iin fazla meta-sermaye oluturacakti, oysa kapita-
list X, para olarak 2O sterlini ditalayabilecekti.
Ek retim ikmali imdi te-bir azalmitir. 8OO sterlinlik ek ser-
maye II'nin bete-drd olan 24O sterlin iken, imdi yalniz [sayfa 8O7| 16O
sterlindir, yani 8 hafta yerine 2 haftalik ek ikmaldir. imdi artik her 8
hafta yerine 2 haftada bir yenilenmekte, ama, 8 hafta yerine yalniz 2
hafta iin yenilenmektedir. Satin almalar, rnegin pamuk piyasasinda
bylece daha sik ve kk miktarlarda olmaktadir. Piyasadan ayni miktar-
da pamuk ekilmektedir, nk rn miktari ayni kalmaktadir. Ne var
ki, bu ekmeler, zaman olarak farkli dagilmakta, daha uzun bir dneme
yayilmaktadir. Diyelim bu 8 ya da, 2 aylik bir sorun olsun. Eger yillik
pamuk tketimi 1.2OO balyaya ulaiyorsa, ilk durumda satilar yle ola-
caktir:
Ama ikinci durumda:
1 Ocak 8OO balya, depoda DOO balya
1 Nisan 8OO balya, depoda 6OO balya
1 Temmuz 8OO balya, depoda 8OO balya
1 Ekim 8OO balya, depoda O balya
258
Kurl Murks
Kupilul ll
Bylece, pamuga yatirilan para, bir ay sonra, ekim yerine, kasim
ayinda ancak tamamiyla geri dnmektedir. Bu nedenle, eger yatirilan
sermayenin dokuzda-biri, yani 1OO sterlini, dolaim zamaninin ve dolayi-
siyla devir zamaninin kisaltilmasiyla, para-sermaye biiminde ditalanirsa
ve eger bu 1OO sterlin, haftalik cretlerin denmesi iin 2O sterlin dege-
rinde dnemsel olarak fazlalik halini almi para-sermaye ile, bir hafta
iin dnemsel fazla retken ikmal olarak varolan 8O sterlinden olumu
ise, bu durumda, yapimcinin elindeki eksilmi fazla retken ikmal, bu
8O sterlin bakimindan, pamuk toptancisinin elindeki bym bir meta-
ikmale tekabl eder. Bu pamuk, toptancinin ardiyesinde, meta olarak
ne kadar uzun sre kalirsa, yapimcinin deposunda o kadar az sre ret-
ken ikmal olarak yatar.
Buraya kadar, X Firmasinda, dolaim zamaninin kisalmasinin, X'in
mallarini daha abuk satmasindan, bunlara ait parayi daha nce al-
masindan, ya da, kredi szkonusu oldugunda, daha kisa deme vadele-
ri verilmesinden ileri geldigini varsaymitik. Bu nedenle kisalma, metalarin
daha hizli satiina, meta-sermayenin, para-sermayeye daha abuk
dnmesine, M'-P, yani dolaim srecinin ilk evresinin daha erken
gereklemesine [sayfa 8O8| baglanmiti. Ama bu, ayrica, ikinci evreden, P-
M' hareketinden de ileri gelebilir; yani alima dnemindeki ya da kapi-
talist X''e dner sermayesinin retken gelerini saglayan Y, Z vb.
sermayelerin dolaim zamanindaki ezamanli bir degimeden meyda-
na gelir.
rnegin, eger pamuk, kmr vb., eski taima yntemleri ile, re-
tildikleri ya da depolandiklari yerden, kapitalist X'in retim yerine,
haftada tainiyor ise, X'in retken ikmalinin, yeni ikmaller gelene kadar
en az hafta yetmesi gerekir. Pamuk ile kmr, taindiklari sirada,
retim araci olarak hizmet edemezler. Bunlar, o sirada, daha ok,
ulatirma sanayii ile bu sanayide kullanilan sermayenin i konularidir;
ayrica bunlar kmr reticisi ya da pamuk toptancisi iin, dolaim sre-
cindeki meta-sermayedir. Ulatirmadaki gelimelerin taima sresini iki
haftaya indirdigini kabul edelim. Bu durumda, retken ikmal, hafta-
lik ikmal olmaktan onbe gnlk ikmale evrilebilir. Bylece bu ama
iin ayrilan 8O sterlinlik ek sermaye ile, cretlere ayrilan 2O sterlin ser-
best kalir, nk devredilen 6OO sterlinlik sermaye bir hafta nce geri
dner.
Buna karilik, eger szgelii, hammadde saglayan sermayenin
alima dnemi kisaltilir (bunun rnekleri daha nceki blmlerde
1 Ocak sati 2OO, depoda 1.OOO balya
1 Mart sati 2OO, depoda 8OO balya
1 Mayis sati 2OO, depoda 6OO balya
1 Temmuz sati 2OO, depoda 4OO balya
1 Eyll sati 2OO, depoda 2OO balya
1 Kasim sati 2OO, depoda O balya
25
Kurl Murks
Kupilul ll
verilmiti) ve bylece, hammadde ikmalini daha az zamanda yenileme
olanaklari dogarsa, retken ikmal azaltilabilir ve yenileme dnemleri
arasindaki aralik kisaltilabilir.
Yok eger, tersine, dolaim zamani ve bylece devir dnemi uza-
tilacak olursa, ek sermaye yatirimi gerekli duruma gelir. Bunun, eger ek
sermayesi varsa, kapitalistin kendi cebinden ikmasi gerekir. Ama o za-
man bu, u ya da bu biimde, para-piyasasinin bir kismi olarak yatirilmi
olacaktir. Bu biimde varolabilmesi iin de, eski biiminden siyrilmasi
zorunludur. rnegin, stoklar satilmak, fonlar ekilmek gerekir ve bu
halde bile, para piyasasi dolayli olarak etkilenmi olur. Ya da kapitalist,
bunu, bor almak durumunda kalir. Ek sermayenin cretler iin gerekli
olan kismina gelince, bunun normal koullar altinda daima para-ser-
maye biiminde yatirilmasi gerekir ve bu amala kapitalist X, para-piya-
sasi zerinde, kendi payina den baskiyi yapar. retim maddelerine
yapilacak yatirim iin, bu ancak, bunlarin kariligini nakdi olarak de-
mesi gerektigi zaman kainilmaz olur. Eger bunlari kredi ile alabilirse,
para-piyasasi [sayfa 8OD| zerinde dolaysiz bir etkisi olmaz, nk o zaman
ek sermaye, ilk durumda oldugu gibi para-sermaye olarak degil, dogru-
dan retken ikmal olarak yatirilir. Ama eger krediyi aan, X'ten aldigi
senedi dogrudan piyasaya srerse, kirdirirsa vb., bu, para-piyasasi ze-
rinde bir bakasi araciligi ile dolayli bir etki yapar. Bununla birlikte, eger
o bu senedi, rnegin henz vadesi gelmeyen bir borcu karilamak iin
kullanirsa, bu ek sermaye yatirimi, para-piyasasini, dolayli ya da dolaysiz
etkilemez.
kinci Durum. 0/e| 80|0n lo0||c| 4yn| lc|mc/ t:e|e, t|e|/m
VcJJe|e|/n/n F/yc||nJc// 0e/me. '
DOO sterlinlik toplam sermayenin, bete-drdnn (72O sterlini-
nin) retim maddelerine ve bete-birinin (18O sterlininin) cretlere yati-
rildigini varsaydik.
Eger retim maddeleri yariya derse,6 haftalik alima dnemi-
ni karilamak zere bunlar, 48O sterlin yerine 24O sterlin, II numarali ek
sermaye iin 24O sterlin yerine yalniz 12O sterlin gerektirecektir. Serma-
ye I, bylece, 6OO sterlinden, 24O c||| 12O, yani 86O sterline ve sermaye
II, 8OO sterlinden, 12O c||| 6O, yani 18O sterine indirilmi olacaktir. De-
mek oluyor ki, DOO sterlinlik toplam sermaye de, 86O c||| 18O, yani 54O
sterline inecektir. Bu nedenle de, 86O sterlin serbest kalacaktir.
Bu ditalanan ve imdi isiz-kalan sermaye, ya da para-piyasasin-
da i arayan bu para-sermaye, balangita, para-sermaye olarak yatirilmi
bulunan DOO sterlinlik sermayenin bir kismindan baka birey degildir;
dnemsel olarak tekrar evrildigi retim maddelerinin fiyatlarindaki bir
d nedeniyle, iin legi geniletilmeyip ayni boyutlarda yrtldg
iin imdi fazlalik halini alan kisimdir. Eger fiyatlardaki bu d, rasgele
durumlardan ileri gelmeyip (ok zengin bir hasat, airi ikmal, vb.) ham-
maddeleri saglayan retim kollarinda retken gteki bir artitan ileri
20
Kurl Murks
Kupilul ll
gelmi ise, bu para-sermaye, para-piyasasina, genellikle para-sermaye
biiminde bulunan sermayeye mutlak bir ek olacaktir, nk, artik o,
yatirilmi bulunan sermayenin ayrilmaz bir parasini oluturmamaktadir.
nc Durum. t|0n0n lenJ/ P/ycsc F/yc||nJc 8/| 0e/me.
Fiyatlardaki bir dme halinde, sermayenin bir kismi kaybedilmi-
tir, ve bunun yeni bir para-sermaye yatirimi ile karilanmasi gereklidir.
Saticinin bu kaybi, alicinin bir kazanci olabilir. [sayfa 81O| Eger rnn pazar
fiyati, salt raslantiya bagli bir dalgalanma nedeniyle dm ve sonradan
tekrar normal dzeyine ykselmi ise, dogrudandir. Eger fiyatlardaki
degiiklik, eski rne yansiyan bir degime sonucu ise ve eger bu rn,
bir retim gesi olarak tekrar baka bir retim alanina geerse ve |o
|cn|o bir sermaye serbest kalirsa, dolaylidir. Her iki durumda da, X'in
kaybettigi ve, yerinin doldurulmasi iin, para piyasasi zerinde baski
yaptigi sermayeyi, ona, i arkadalari yedek sermaye olarak saglayabilir-
ler. Bu durumda olup biten herey bir transferdir.
Eger tersine, rnn fiyati ykselirse, sermayenin henz yatiril-
mami bir kismi dolaimdan alinir. Bu, retim srecine yatirilan serma-
yenin organik bir parasi olmayip, retim geniletilmedigi takdirde,
sre-dii birakilan para-sermayeyi oluturur. retim gelerinin fiyatla-
rinin, meta-sermaye olarak piyasaya gtrlmeden nce belli oldugunu
varsaydigimiza gre, gerek bir deger degiikligi, geriye dogru hareket
ederek, diyelim, hammaddelerin fiyatinda bir ykselmeye yolaacagi
iin, fiyatlarda bir ykselmeye neden olabilirdi. Bu durumda, kapitalist
X, meta-sermaye olarak dolaan rn ile mevcut retken ikmali ze-
rinden bir kazan saglayabilirdi. Bu kazan ona ek bir sermaye saglar ve
bu da, imdi, yeni ve daha yksek fiyatli retim geleri ile iine devam
etmesi iin gerekli olabilirdi.
Ya da, fiyatlardaki ykseli, yalnizca geici olabilir. O zaman, ka-
pitalist X'in, ek sermaye olarak duyacagi gereksinme, X'in rn, teki
ikollari iin retim gesi oluturmasi lsnde, teki taraf iin serbest
kalan sermaye halini alir. Birinin kaybettigini digeri kazanmitir. [sayfa 811|
2T
Kurl Murks
Kupilul ll
ONALTINCI BLM
DEGEN-SERMAYENN DEVR
I. YILLIK ARTI-DEGER ORANI
2.5OO sterlinlik bir dner sermayenin bete-drdnn, 2.OOO ster-
lininin degimeyen-sermaye (retim malzemeleri), bete-biri 5OO sterli-
nin ise cretlere yatirilmi degien-sermaye oldugunu varsayalim.
Devir dnemi 5 hafta olsun: alima dnemi 4 hafta, dolaim
dnemi 1 hafta. Bu durumda, sermaye I, 2.OOO sterlin olup, 1.6OO sterlin-
lik degimeyen-sermaye ile 4OO sterlinlik degien-sermayeden olu-
mutur; sermaye II, 5OO sterlindir, 4OO sterlini degimeyen, 1OO sterlini
degien-sermayedir. Her alima haftasinda 5OO sterlinlik bir sermaye
yatirilmaktadir. Elli haftalik bir yilda, 5O kez 5OO, yani 25.OOO sterlinlik bir
yillik rn retilmektedir. alima dneminde srekli olarak kullanilan
2.OOO sterlinlik sermaye I, bylece 12 kez devretmektedir. 12 kez
2.OOO, 25.OOO sterlin eder. Bu 25.OOO sterlinin bete-drd ya da 2O.OOO
sterlini retim aralarina yatirilmi degimeyen-sermaye, ve bete-biri
ya da 5.OOO sterlini cretlere yatirilmi degien-sermayedir. 2.5OO sterlin-
lik toplam sermaye, bylece, 25.OOO : 2.5OO ya da [sayfa 812| 1O kez devret-
22
Kurl Murks
Kupilul ll
mektedir.
retimde harcanan degien dner sermaye, ancak, kendi deg-
eri-nin ierisinde yeniden retilmekte oldugu rn satildigi, bir kez daha
emek-gc demesine yatirilmak zere meta-sermayeden para-serma-
yeye evrildigi lde, dolaim sreci ierisinde yeniden hizmet edebi-
lir. Ama ayni ey, retime yatirilmi bulunan ve degeri, rnde, kendi
degerinin bir kismi olarak yeniden ortaya ikan, degimeyen dner ser-
maye (retim malzemeleri) iin de dogrudur. Bu iki kisimda dner
sermayenin degien ve degimeyen kisminda ortak olan ve bunlari
sabit sermayeden ayirdeden ey, bunlardan rne aktarilan degerin,
meta-sermaye tarafindan dolatirilmasi, yani rnn meta olarak dolaimi
degildir. rnn degerinin bir kismi, ve bylece, meta olarak dolaan
rnn, meta-sermayenin degerinin bir kismi, daima, sabit sermayenin
ainan ve yipranan kismini, yani retim sreci sirasinda sabit sermaye-
nin rne aktardigi deger kismini ierir. Gerek fark udur: Sabit serma-
ye, retim srecinde, dner sermayenin (degimeyen dner sermaye
c||| degien dner sermayeye eit) daha uzun ya da daha kisa bir devir
dnemleri evrimi boyunca kendi eski kullanim-biiminde ilev yapma-
ya devam eder, oysa her tek devir, retim alanindan meta-sermaye
biiminde dolaim alanina geen tm dner sermayenin yerine konul-
masi kouluna baglidir. Degimeyen dner sermaye ile degien dner
sermayede, dolaimin ilk aamasi, M'P', ortaktir. kinci evrede bunlar
ayrilirlar. Metain tekrar evrildigi para, kismen bir retken ikmale (degi-
meyen dner sermayeye) dntrlr. Kendisini oluturan kisimlarin
farkli satin alinma vadelerine bagli olarak paranin bir kismi hemen, di-
ger bir kismi daha sonra paradan retim malzemelerine evrilmek du-
rumundadir, ama sonuta tmyle bu ekilde tketilir. Metain satii ile
gerekleen paranin diger bir kismi, retim srecine katilmi bulunan
emek-gcnn denmesinde yava yava harcanmak zere para-ikmal
biiminde alikonur. Bu kisim, degien dner sermayeyi oluturur. Ne
var ki, her iki kismin btnyle yerine konmasi, daima sermayenin dev-
rinden, rne evrilmesinden, rnden metaya, metadan paraya evril-
mesinden kaynaklanir. Bundan nceki blmde, degimeyen ve degien
dner sermayenin devrinin, sabit sermaye hi dikkate alinmaksizin bira-
rada ve ayri ayri ele alinmasinin nedeni ite budur. [sayfa 818|
imdi ele alacagimiz sorunda bir adim daha atacagiz ve dner
sermayenin degien kismini, sanki dner sermayeyi tek baina olu-
turuyormu gibi ilerleyecegiz. Bir baka deyile, onunla birlikte devre-
den degimeyen dner sermayeyi inceleme-dii birakacagiz.
2.5OO sterlinlik bir sermaye yatirilmitir ve yillik rnn degeri
25.OOO sterlindir. Ama dner sermayenin degien kismi 5OO sterlindir;
bu nedenle, 25.OOO sterlinin ierdigi degien-sermaye, 25.OOO ||0 5,
yani 5.OOO sterlindir. Bu 5.OOO sterlini 5OO sterline blecek olursak, tipki
2.5OO sterlinlik toplam sermayede oldugu gibi, devir sayisinin 1O oldugu-
23
Kurl Murks
Kupilul ll
nu grrz.
Yalnizca arti-deger retiminin szkonusu oldugu burada, bu or-
talama hesabi yapmak tamamen dogrudur; bu hesaba gre, yillik r-
nn degeri, bu sermayenin srekli olarak bir tek alima dneminde
kullanilan kisminin degerine degil, yatirilan sermayenin degerine bln-
mektedir (yani ele aldigimiz durumda, 4OO'e degil 5OO'e; sermaye I'e
degil, sermaye I c||| sermaye II'ye blnmektedir). Bir baka gr ai-
sindan, daha sonra grecegiz ki, bu ortalama hesabin genellikle tam
dogru olmamasi gibi, bu hesap da tam olarak dogru degildir. Yani bu
hesap ekli, kapitalistin pratik amalarina uygun dmektedir, ama de-
vrin btn gerek durumlarini tam ve geregi gibi ifade etmemektedir.
Biz, imdiye degin, meta-sermaye degerin bir kismini, yani meta-
sermayenin ierdigi ve retim sreci sirasinda retilen ve rne katilan
arti-degeri grmezlikten gelmi bulunuyoruz. imdi dikkatimizi bu yne
evirmemiz gerekiyor.
Haftalik olarak yatirilan 1OO sterlinlik degien-sermayenin, %1OO'
lk, yani 1OO sterlinlik arti-deger rettigini kabul edersek, 5 haftalik bir
devir dnemi iin yatirilan 5OO sterlinlik degien-sermaye, 5OO sterlinlik
arti-deger retir, yani ignnn yarisi arti-emekten oluur.
5OO sterlinlik degien-sermaye, 5OO sterlinlik bir arti-deger retir-
se, 5.OOO sterlin, on kez 5OO sterlin, yani 5.OOO sterlin arti-deger retir.
Ama yatirilan degien-sermaye 5OO sterlini bulmaktadir. Bir yil boyunca
retilen toplam arti-degerin, yatirilmi degien-sermayenin toplam dege-
rine olan oranina, biz, yillik arti-deger orani diyoruz. Ele aldigimiz du-
rumda, bu oran 5.OOO'in 5OO'e orani, yani %1.OOO'dir. Bu orani daha
yakindan inceleyecek olursak, bunun, yatirilmi degien-sermaye tarafin-
dan bir devir [sayfa 814| dnemi boyunca retilen arti-deger oraninin,
degien-sermayenin devir sayisi ile arpimina eit oldugunu grrz (bu
devir sayisi, tm dner sermayenin devir sayisi ile akimaktadir).
ncelemekte oldugumuz durumda, bir devir dnemi iin yatirilmi
degien-sermaye, 5OO sterlindir. Bu sre ierisinde retilen arti-deger de
gene 5OO sterlindir. Bir devir dnemi iin arti-deger orani bu nedenle
5OO
a
: 5OO
d
, yani %1OO'dr. Bu %1OO, bir yillik devir sayisiyla, 1O ile arpil-
diginda, 5.OOO
a
: 5OO
d
, yani %1.OOO eder.
Bu, yillik arti-deger oranidir. Belirli bir devir dnemi sresince
elde edilen arti-deger miktarina gelince, bu, bu srede yatirilmi degien-
sermayenin degerinin, yani elimizdeki rnekte 5OO sterlinin, arti-deger
orani ile, bu rnekle 5OO ile 1OO : 1OO'n arpimina, yani 5OO kez I'e, yani
5OO sterline eittir. Eger yatirilmi degien-sermaye 1.5OO sterlin olsaydi,
ayni arti-deger orani ile, arti-deger miktari, 1.5OO kez 1OO : 1OO, yani
1.5OO sterlin olurdu.
Yilda on devir yapan, 5.OOO sterlinlik arti-deger reten ve bu ne-
denle de yillik arti-deger orani %1.OOO olan, 5OO sterlinlik degien-ser-
mayeye, biz, sermaye A diyecegiz..
24
Kurl Murks
Kupilul ll
imdi de, 5.OOO sterlinlik diger bir degien-sermaye B'nin btn
bir yil iin (yani burada 5O hafta iin) yatirildigini ve bylece yilda yalniz-
ca bir kez devrettigini varsayalim. Ayrica, yilin sonunda, rnn tamam-
landigi ayni gn bedelinin dendigini, bylece evrildigi para-sermayenin
ayni gn geri dndgn kabul edelim. Bu durumda, dolaim dnemi
sifir olup, devir dnemi, alima dnemine, yani bir yila eittir. Bundan
nceki durumda oldugu gibi, emek-srecinde, her hafta 1OO sterlinlik,
yani 5O haftada 5.OOO sterlinlik bir degien-sermaye bulunacaktir. Arti-
deger orani ayni, yani %1OO olsun, yani ayni uzunluktaki ignnn yari-
si, arti-emekten olusun. Eger 5 haftayi gznne alirsak, yatirilmi de-
gien-sermaye 5OO sterlin, arti-deger orani %1OO ve bu nedenle de 5 haf-
tada retilen arti-deger miktari 5OO sterlindir. Smrlen emek-gc
miktari ile, smr yogunlugunun, burada, sermeye A'dakiyle ayni ol-
dugu kabul edilmitir.
1OO sterlinlik yatirilmi degien-sermaye, her hafta, 1OO sterlinlik
bir arti-deger retmekte, dolayisiyla 5O haftada, 5O x 1OO = 5.OOO sterlin-
lik yatirilmi sermaye, 5.OOO sterlinlik bir arti-deger retmektedir. Yillik
olarak retilen arti-deger miktari, daha nceki durumdaki gibi 5.OOO
sterlindir, ama yillik arti-deger orani [sayfa 815| tamamen farklidir. Bu, bir
yilda retilen arti-degerin, yatirilmi degien-sermayeye blnmesine
eittir: 5.OOO
a
: 5.OOO
d
, yani %1OO'dr, oysa sermaye A durumunda bu,
%1.OOO'di.
Hem sermaye A, hem de sermaye B durumunda, haftada 1OO
sterlinlik degien-sermaye yatirmitik. Kendini geniletme derecesi ya
da arti-deger orani da aynidir, yani %1OO'dr, ve degien-sermayenin
byklg de aynidir, yani 1OO sterlindir. Ayni miktarda emek-gc
smrlmekte, her iki durumda da smr hacmi ve derecesi eit ol-
makta, alima gnleri ayni olup, gerekli-emege ve arti-emege eit bir
biimde blnmektedir. Yil boyunca kullanilan degien-sermaye mik-
tari her iki durumda da 5.OOO sterlindir; bu, ayni miktarda emegi hareke-
te geirmekte ve bu eit iki sermaye tarafindan harekete getirilen emek-
gcnden ayni miktarda arti-deger, 5.OOO sterlin, elde etmektedir. Ne
var ki, sermaye A ve B'nin yillik arti-deger oranlarinda %DOO'lk bir fark
vardir.
Bu grng, her durumda, arti-deger oraninin, yalniz degien-
sermaye tarafindan harekete geirilen emek-gcnn smrlme mik-
tari ile yogunluguna bagli olmayip, ayni zamanda, dolaim srecinden
dogan aiklanmasi olanaksiz etkilere de bagli bulundugu izlenimini ya-
ratmaktadir. Ve gerekten de bu byle yorumlanmi ve bu yalin bii-
minde olmasa bile hi degilse daha karmaik ve gizli biimi (yillik kr
orani) ile yirmilerin baindan hem rikardocu okulun tamamiyla kk-
n kazimitir.
Sermaye A ve B'yi, yalniz grnte degil, fiilen de tamamen ayni
koullar iine koyar koymaz, bu grngnn garipligi derhal yokolmakta-
25
Kurl Murks
Kupilul ll
dir. Bu eit koullar, ancak, degien-sermaye B, btnyle, sermaye A
gibi ayni zaman dneminde emek-gcne yapilan deme iin harcan-
diginda varolur.
Bu durumda 5.OOO sterlinlik sermaye B, 5 hafta iin yatiriliyor ve
haftada 1.OOO sterlinlik yatirim, yilda 5O.OOO sterlin ediyor. Arti-deger de,
ayni ekilde, varsayimlarimiza gre 5O.OOO sterlindir. Devreden 5O.OOO
sterlinlik sermaye, 5.OOO sterlinlik yatirilmi sermayeye blnrse, devir
sayisi 1O olur. Arti-deger orani, 5.OOOa : 5.OOOd, yani %1OO, devir sayisiyla,
yani 1O ile arpildiginda yillik arti-deger orani 5O.OOO
a
: 5.OOO
d
, yani 1O : l,
ya da %1.OOO olur. imdi, A ve B iin yillik arti-deger orani aynidir, yani
%l.OOO'dir, ama arti-deger miktarlari B iin 5O.OOO sterlin, A iin 5.OOO
sterlindir. Bu durumda, retilen arti-deger miktarlarinin bir [sayfa 816| birine
orani, yatirilan sermaye A ve B'nin birbirine olan orani gibidir, yani 5.OOO:
5OO = 1O : l'dir. Ama sermaye B, ayni sre ierisinde, sermaye A'nin
harekete geirdigi emek-gcnn on katini harekete geirir.
Ancak fiilen emek-srecinde kullanilan sermaye arti-deger retir
ve buna, arti-deger ile ilgili btn yasalar ve bu arada, belli bir arti-deger
oraninda, arti-deger miktarinin degien-sermayenin nispi byklg ile
belirlendigini ifade eden yasa da bu sermayeye uygulanir.*
Emek-srecinin kendisi zamanla llr. Eger ignnn uzun-
lugu belli ise (yillik arti-deger oranindaki farki aiga ikarmak iin, A ve
B ile ilgili btn, koullarin eit oldugunu varsaydigimiz burada oldugu
gibi) alima haftasi, belli sayida ignlerinden oluur. Ya da, herhangi
bir alima dnemini, rnegin 5 haftalik bu alima dnemini, eger
ign 1O saat ve alima haftasi 6 gn kabul edilecek olursa, 8OO saat-
lik tek bir ign olarak ele alabiliriz. Bu sayiyi, bir de, her gn ayni
emek-srecinde birlikte ve ayni zamanda alian emekilerin sayisi ile
arpmamiz gerekir. Eger bu sayi 1O olarak alinirsa, bir haftada, 6O kez
1O, yani 6OO saat bulunacak ve 5 haftalik bir alima dnemi ise 6OO kez
5, yani 8.OOO saat edecektir. Arti-deger orani ile ign uzunlugu ayni
oldugundan, eger eit miktarlarda emek-gc (emeki sayisi ile arpilmi
ayni fiyata sahip bir emek-gc) ayni zamanda harekete geirilecek
olursa, eit byklkte degien-sermayeler kullanilmi olur.
imdi balangitaki rneklerimize dnelim. Hem A ve hem de B
durumunda, haftalik 1OO sterlinlik eit degien-sermayeler, btn yil bo-
yunca her hafta yatirilmaktadir. Emek-srecinde fiilen ilev yapan yatiril-
mi degien-sermayeler bu nedenle eittir, ama, yatirilmi degien-ser-
mayeler hi de eit degildir. A durumunda, her 5 hafta iin 5OO sterlin
yatirilmaktadir ve her hafta bunun 1OO sterlini kullanilmaktadir. B duru-
munda, ilk 5 hafta iin 5.OOO sterlin yatirilmasi gerekir ve bunun ancak
1OO sterlini her hafta, yani 5 haftada 5OO sterlini, ya da yatirilmi sermay-
enin onda-biri kullanilmaktadir. kinci 5 haftalik dnemde 4.5OO sterlin
* lc/|c|, Birinci Cilt, Onbirinci Blm. -EJ.
2
Kurl Murks
Kupilul ll
yatirilmasi gerekir, ama bunun yalniz 5OO sterlini kullanilir, vb.. Belirli bir
zaman dnemi iin yatirilmi degien-sermaye, ancak, emek-srecinin
dahil oldugu zaman kesimine gerekten adim [sayfa 817| attigi, emek-sre-
cinde gerekten ilev yaptigi lde kullanilan, dolayisiyla fiilen ilev
yapan ve etkin olan degien-sermayeye evrilir. Bir kisminin daha sonra
kullanilmak zere yatirildigi aradaki zamanlarda bu kisim, emek-sreci
iin pratik olarak mevcut degildir ve bu yzden de deger ya da arti-
deger oluumunda herhangi bir etkisi yoktur. rnegin 5OO sterlinlik ser-
maye A'yi alalim. Bu sermaye 5 hafta iin yatirilmitir, ama her hafta ar-
darda emek-srecine yalniz 1OO sterlin girer. Birinci haftada bu sermay-
enin bete-biri kullanilir; stok halinde bulunmasina karin bete-drd
kullanilmadan ve bu nedenle de gelecek 4 haftadaki emek-sreleri
iin yatirilmi bulunmaktadir.
Yatirilan degien-sermaye ile kullanilan degien-sermaye arasin-
daki bagintiyi farklilatiran koullar, arti-deger retimini arti-deger orani
belli olduguna gre, ancak, bu koullar, belli bir zaman dnemi ieri-
sinde, diyelim bir hafta, 5 hafta vb. ierisinde, gerekten kullanilabilecek
degien-sermaye miktarini farklilatirdiklari lde ve ancak bu olgu
nedeniyle etkiler. Yatirilmi degien-sermaye, degien-sermaye olarak,
ancak, kullanilmadan yatirilmi bulundugu, stok halinde kaldigi sre
iinde degil, fiilen kullanildigi lde ve srede ilev yapar. Ne var ki,
yatirilmi degien-sermaye ile kullanilan degien-sermaye arasindaki ba-
gintiyi farklilatiran btn koullar, (ya alima dnemindeki, ya dolaim
dnemindeki, ya da her ikisindeki fark ile belirlenen) devir dnemlerin-
deki farka indirgenir. Arti-deger retimi yasasi, eger arti-deger orani ayni
ise, ilev yapan eit miktardaki degien-sermayelerin, eit miktarlarda
arti-deger rettiklerini ifade eder. Bu durumda, eger sermaye A ve B ta-
rafindan, eit zaman dnemlerinde, eit arti-deger oranlari ile, eit miktar-
larda degien-sermaye kullaniliyorsa, bunlarin, belirli bir zaman dnemi
iin kullanilan bu degien-sermayenin, ayni sre iin yatirilan degien-
sermayeye orani ne kadar farkli olursa olsun, ve bu yzden de, retilen
arti-deger miktarlarinin kullanilan degil genellikle yatirilmi bulunan
degien-sermayeye orani ne kadar farkli olursa olsun, eit zaman d-
nemlerinde, eit miktarlarda arti-deger retmeleri gerekir. Bu orandaki
farklilik, ortaya konmu bulunan arti-deger retimi yasalari ile elimek
yle dursun, bu yasalari dogrular ve bu yasalarin kainilmaz sonularin-
dan birisidir.
Sermaye B'nin ilk 5 haftalik retken dnemini gzden geirelim.
Beinci haftanin sonunda 5OO sterlin kullanilmi ve [sayfa 818| tketilmitir.
rnn degeri 1.OOO sterlindir, ve dolayisiyla 5OO
a
: 5OO
d
= %1OO'dr.
Tipki sermaye A'da oldugu gibi. Sermaye A'da, arti-degerin yatirilan ser-
maye ile birlikte gereklemesine karin, sermaye B'de, durumun byle
olmamasi olgusu, sorunun yalnizca arti-deger retimi, ve bu arti-degerin
kendi retimi sirasinda yatirilmi bulunan degien-sermayeye orani ol-
27
Kurl Murks
Kupilul ll
dugu bu noktada bizi ilgilendirmiyor. Ama tersine, sermaye B'de, arti-
deger oranini, yatirilan 5.OOO sterlinlik sermayenin kullanilan ve dolayi-
siyla arti-deger retimi sirasinda tketilen kismi ile degil de, yatirilmi bu
toplam sermayenin kendisi ile olan oranini hesaplarsak, bunun 5OO
a
:
5.OOO
d
, yani 1/1O, yani %1O oldugunu grrz.
Demek ki, bu oran sermaye B iin %1O, sermaye A iin %1OO,
yani B'nin on kati oluyor. Kariligi denmi ve denmemi emek arasin-
da eit bir ekilde blnm bulunan eit miktarda emegi harekete
geirmi olan eit sermayelerin arti-deger oranlarindaki bu farkin, arti-
deger retimi yasalarina aykiri oldugu sylenecek olursa yaniti ok ba-
sittir ve fiili ilikilere bir gzatmakla hemen verilebilir: Sermaye A'da, fiili
arti-deger orani, yani 5OO sterlinlik bir degien-sermaye tarafindan 5 hafta-
da retilen arti-degerin, bu 5OO sterlinlik degien-sermaye ile olan ilikisi
belirtilmitir. Sermaye B'de ise buna karilik, yapilan hesap biiminin,
arti-deger retimi ile, ya da bu retime tekabl eden arti-deger oraninin
belirlenmesi ile hi bir ilikisi yoktur. nk 5OO sterlinlik bir degien-
sermaye tarafindan retilen 5OO sterlinlik arti-deger, kendi retimi si-
rasinda yatirilmi bulunan 5OO sterlinlik degien-sermaye ile ilikili olarak
degil, onda-dokuzu, yani 4.5OO sterlini, bu 5OO sterlinlik arti-degerin re-
timi ile hi bir ilikisi bulunmayip, tersine, gelecekteki 45 hafta boyunca
yava yava ilev yapmak zere ayrildigi iin, imdi ele alinmi bulunan
ilk 5 haftalik retim bakimindan varligi dahi szkonusu olamayan 5.OOO
sterlinlik bir sermaye ynnden hesaplanmitir. Demek oluyor ki, bu
durumda, A ve B'nin arti-deger oranlarindaki fark, hi bir sorun yarat-
mamaktadir.
imdi de, sermaye A ve B iin yillik arti-deger oranlarini kari-
latiralim. Bu, sermaye B iin 5.OOO
a
: 5.OOO
d
== %1OO'dr; sermaye A
iin 5.OOO
a
: 5OO
d
= %1.OOO'dir. Ama, arti-deger oranlarinin birbirlerine
olan orani eskisi gibi aynidir. O zaman yleydi:
[sayfa 81D|
imdi ise yle:
Ama, %1O: %1OO = %1OO : %1.OOO, bylece oran aynidir. Ama
imdi sorun degimitir. Sermaye B'nin yillik orani, 5.OOO
a
: 5.OOO
d
=
%1OO, bizim bildigimiz retim yasasindan, ve bu retime tekabl eden
arti-deger oranindan, en kk bir sapma hatta sapma belirtisi bile
gstermiyor. Yil boyunca 5.OOOd yatirilmi, retken biimde tketilmi
ve bu 5.OOOa retmitir. Bu nedenle arti-deger orani yukaridaki 5.OOO
a
:
5.OOO
d
= %1OO kesrine eittir. Yillik oran, fiili arti-deger oranina uymakta-
Sermaye B'nin Arti Deger Orani %1O
Sermaye A'nin Arti Deger Orani
=
%1OO
Sermaye B'nin Yillik Arti Deger Orani %1OO
Sermaye A'nin Yillik Arti Deger Orani
=
%1.OOO
28
Kurl Murks
Kupilul ll
dir. Bu nedenle bu durumda, aiklanmasi gerekli bir anormallik gste-
ren, sermaye B degil, sermaye A'dir.
Buradaki arti-deger orani, 5.OOO
a
: 5OO
d
= %1.OOO'dir. Birinci du-
rumda, 5 haftanin rn 5OO
a
onda-dokuzu retimde kullanilmayan 5.OOO
sterlinlik bir sermaye iin hesaplandigi halde, imdi, 5OO
d
iin, yani
5.OOO
a
'nin retiminde fiilen kullanilan degien-sermayenin ancak onda-
biri iin 5.OOO
a
hesaplami oluyoruz; nk, 5.OOOa bir tek be haftalik
dnemde tketilen 5OO sterlinlik bir sermayenin degil, 5O hafta boyunca
retken bir ekilde tketilen 5.OOO sterlinlik bir degien-sermayenin r-
ndr. lk durumda, 5 haftada retilen arti-deger, 5O hafta iin yatirilan
ve bu 5 haftada tketilenin on kati olan bir sermaye iin hesaplanmitir.
imdi ise 5O haftada retilen arti-deger, 5 hafta iin yatirilan ve 5O hafta
da tketilenden on kez kk olan bir sermaye iin hesaplaniyor.
5OO sterlinlik sermaye A, hi bir zaman 5 haftalik bir sreden
daha fazla yatirilmamitir. Bu zamanin sonunda geri dner ve bir yil bo-
yunca on devir yaparak ayni sreci on kez yenileyebilir. Bundan iki so-
nu ikar:
8/|/nc/s/. A durumunda yatirilan sermaye, sermayenin, bir haftalik
retken srete srekli kullanilan kismindan ancak be kez daha byk-
tr. Buna karilik, 5O haftada ancak bir devir yapan ve bu yzden de 5O
hafta iin yatirilmasi gereken sermaye B, bir hafta iin srekli kullanila-
bilecek kendi kisimlarindan elli kez byktr. Devir, bu nedenle, yil
ierisinde retim sreci iin yatirilan sermaye ile, belli bir retim d-
nemi, diyelim bir hafta iin srekli kullanilabilir sermaye arasindaki bagin-
tiyi degitirmektedir. yleyse burada, 5 haftanin arti-degeri, bu 5 hafta
boyunca kullanilan sermaye iin degil, 5O hafta iin kullanilan, on [sayfa
82O| kez daha byk bir sermaye iin hesaplandigi birinci durumla kari
kariyayiz.
l//nc/s/. sermaye A'nin 5 haftalik devir dnemi yilin ancak onda-
birini kapsamakta ve bylece bir yil, 5OO sterlinlik sermaye A'nin ardar-
da yeniden yatirildigi byle on devir dnemini iermektedir. Burada,
kullanilan sermaye, 5 hafta iin yatirilmi sermayenin, yillik devir d-
nemi sayisi ile arpimina eittir. Yil boyunca kullanilan sermaye, 5OO kez
1O, yani 5.OOO sterlindir. Yil boyunca yatirilan sermaye 5,OOO : 1O, yani
5OO sterlindir.
Gerekten de, bu 5OO sterlin daima yeniden kullanilmakla birlik-
te, her 5 haftada yatirilan miktar, hi bir zaman bu ayni 5OO sterlini
gemez. Buna karilik, sermaye B'de, 5 hafta boyunca yalniz 5OO sterlin
kullaniliyor ve bu 5OO sterlin bu 5 hafta iin yatirilmi oluyor. Ama bu
durumda devir dnemi 5O hafta olduguna gre, bir yilda kullanilan ser-
maye, her 5 hafta iin yatirilan sermayeye degil, 5O hafta iin yatirilan
sermayeye eittir. Yilda retilen arti-deger miktari, arti-deger orani belli
olduguna gre, yil boyunca yatirilan sermaye ile degil, yil boyunca kulla-
nilan sermaye ile orantilidir. Bu nedenle, yilda bir devir yapan 5.OOO
2
Kurl Murks
Kupilul ll
sterlinlik bir sermaye iin, bu miktar, yilda on kez devreden 5OO sterlin-
lik sermayeninkinden daha byk degildir. Ve byle olmasinin tek ne-
deni, yilda bir devir yapan sermayenin, yilda on kez devir yapan serma-
yeden on kez daha byk olmasidir.
Bir yil boyunca devreden degien-sermaye dolayisiyla, yillik r-
nn ya da yillik harcamanin bu kisma eit olan kismi, o yil boyunca
fiilen kullanilan, retken biimde tketilen degien-sermayedir. Bura-
dan u sonu ikar ki, eger bir yilda devreden degien-sermaye A ile
gene bir yilda devreden degien-sermaye B eit ise ve kendini geniletme
eit koullar altinda kullaniliyorsa, ve bylece arti-deger orani her ikisi
iin de ayni ise o zaman, bir yilda retilen arti-deger miktarinin da, ayni
ekilde, her ikisi iin ayni olmasi gerekir. Bylece, bir yil iin hesaplanan
arti-deger oraninin da ayni olmasi gerekir, nk bu oran
yilda retilen arti-deger
miktari
/
yilda devredilen degien-sermaye
ile ifade edildigi kadariyla, kullanilan sermaye
miktarlari aynidir. Ya da genel bir ifadeyle: Devreden degien-sermaye-
lerin nispi byklg ne olursa olsun, bunlarin yilda rettikleri arti-dege-
rin orani, bu sermayelerin ortalama dnemlerdeki (diyelim, bir haftadaki
ya da bir gndeki) arti-deger orani ile belirlenir. [sayfa 821|
Arti-deger retimi ile, arti-deger oraninin belirlenmesi yasalarinin
tek sonucu budur.'
imdi, (daha nce de dedigimiz gibi, yalniz ,degien-sermayeyi
dikkate alarak)
yilda devreden sermaye
/
yatirilan sermaye
orani ile neyin ifade edildigini
grelim. Bu blme, bir yilda yatirilan sermayenin yaptigi devir sayisini
gsterir.
Sermaye A durumunda:
yilda devreden 5.OOO sterlinlik sermaye
yatirilan 5OO sterlinlik sermaye
Sermaye B durumunda:
yilda devreden 5.OOO sterlinlik sermaye
yatirilan 5.OOO sterlinlik sermaye
Her iki orantida da, pay, yatirilan sermayenin, devir scy|s| ile ar-
pimini ifade ediyor; sermaye A'da, 5OO kez 1O; sermaye B'de, 5.OOO kez
1. Ya da bu, bir yil iin hesaplanan devir :cmcn|n|n tersiyle de arpilabi-
lir. A iin devir zamani bir yilin
1
/
1O
'udur; ters evrilen devir zamani
1O
/
1
yildir; dolayisiyla 5OO kez
1O
/
1
, yani 5.OOO'dir. Sermaye B'de 5.OOO kez
1
/
1
.
yani 5.OOO'dir. Payda, devredilen sermayenin, ters evrilmi devir scy|s|
ile arpimini ifade eder; sermaye A'da 5.OOO kez
1
/
1O
; sermaye B'de
5.OOO kez
1
/
1
.
Bir yilda devreden iki degien-sermayenin harekete geirdigi eme-
gin her birinin miktari (denen ve denmeyen emegin toplami) bu du-
rumda eittir, nk devreden sermayelerin kendileri eit oldugu gibi,
bunlarin kendini geniletme oranlari da ayni ekilde eittir.
Bir yilda devreden degien-sermayenin, yatirilan degien-sermay-
eye orani, 1) yatirilacak sermayenin, belirli bir alima dneminde kul-
270
Kurl Murks
Kupilul ll
lanilan degien-sermayeye oranini belirtir. Eger devir sayisi, A durumun-
da oldugu gibi 1O ve bir yilda da 5O hafta oldugu kabul edilirse, o zaman,
devir dnemi 5 hafta olur. Bu 5 hafta iin degien-sermaye yatirilmasi
gerekir ve 5 hafta iin yatirilacak bu sermaye, bir haftada kullanilan
degien-sermayenin 5 kati olmalidir. Yani bir hafta boyunca, yatirilan
sermayenin (rnegimizde 5OO sterlinin) ancak bete-biri kullanilabilir.
Buna karilik, devir sayisinin
1
/
1
oldugu sermaye B'de, devir zamani 1 yil,
yani 5O haftadir. Yatirilan sermayenin, bir haftada kullanilan sermayeye
orani bu nedenle 5O : 1'dir. Eger durum B iin de A gibi olsaydi, B'nin
haftada 1OO sterlin yerine 1.OOO sterlin yatirmasi [sayfa 822| gerekirdi. 2)
Bundan u sonu ikar ki, ayni miktarda degien-sermayeyi, ve dolayi-
siyla, arti-deger orani belli olduguna gre ayni miktarda emegi (de-
nen ve denmeyen) harekete geirmek ve bylece yil ierisinde ayni
miktarda, arti-deger retmek iin B, A'nin on kati sermaye (5.OOO ster-
lin) kullanmitir. Gerek arti-deger orani, belirli bir dnem esnasinda
kullanilan degien-sermayenin, ayni zaman ierisinde retilen arti-dege-
re olan oranindan; ya da bu srede kullanilan degien-sermaye tarafin-
dan harekete geirilen denmemi emek-miktarina olan oranindan
baka bir ey degildir. Bunun, degien-sermayenin, kullanilmadan yati-
rilmi oldugu sredeki kismi ile hi bir ilikisi yoktur. Dolayisiyla, bunun
gene, sermayenin, belirli bir zaman dneminde yatirilan kisminin, ayni
zaman dneminde kullanilan kismina olan oraniyla da bu, farkli ser-
mayeler iin, devir dnemi tarafindan degiiklige ugratilan ve farklila-
tirilan bir orandir hi bir ilikisi yoktur.
Bu anlatilanlardan daha ok u sonu ikar ki, yillik arti-deger
orani ancak bir tek durumda, emegin smrlme derecesini ifade eden
gerek arti-deger orani ile akiir; yani, yatirilan sermayenin yilda ancak
bir kez devrettigi ve bylece yatirilan sermayenin, bir yil boyunca devre-
den sermayeye eit oldugu, ve bu nedenle, o yil boyunca retilen arti-
deger miktarinin bu retimde o yil ierisinde kullanilan sermayeye olan
oraninin, yil ierisinde retilen arti-deger miktarinin yil boyunca yatirilan
sermayeye olan oraniyla akitigi ve zde oldugu durumda.
A) Yillik arti-deger orani,
yil boyunca retilen arti-deger miktari
yatirilan degien sermaye
'ye eittir. Ama yil boyunca retilen arti-deger miktari, ger-
ek arti-deger oraninin, bunun retiminde kullanilan degien-sermaye
ile arpimina eittir. Yillik arti-deger miktarinin retiminde kullanilan ser-
maye, yatirilan sermaye ile bu sermayenin devir sayisinin bu sayiya biz
n diyecegiz arpimina eittir. Forml A, bylece u hali alir:
B) Yillik arti-deger orani,
gerek arti-deger orani x yatirilan degien-sermaye x n
yatirilan degien-sermaye
'ye eittir. rnegin, sermaye B iin 1OO x 5.OOO x 1/5.OOO yani
27T
Kurl Murks
Kupilul ll
%1OO, Ancak n'nin 1'e eit oldugu, yani yatirilan degien-sermaye, yilda
[sayfa 828| yalniz bir devir yaptigi ve bylece, kullanilan ya da yilda bir devir
yapan sermayeye eit oldugu zamandir ki, yillik arti-deger orani, gerek
arti-deger oranina eittir.
Yillik arti-deger oranina 4', gerek arti-deger oranina c', yatirilan
degien-sermayeye J, devir sayisina n diyelim. Buna gre,
Diger bir deyile, 4', c'n'ye eittir ve ancak n = 1 oldugunda c' 'ye
eittir, yani 4' = c' /e: 1, yani c' 'dr.
Bundan u sonu da ikar ki, yillik arti-deger orani, daima, c'
n'ye, yani bir devir dneminde tketilen degien-sermaye tarafindan bu
dnemde retilen gerek arti-deger oraninin, bu degien-sermayenin
bir yildaki devir sayisi ile arpimina, ya da (ayni ey demek olan) bu
sermayenin bir yil iin hesaplanan devir :cmcn|n|n tersiyle arpimina
eittir. (Eger degien-sermaye, yilda on kez devrediyorsa, onun devir
zamani bir yilin 1/1O'udur; ters evrilmi devir zamani ise 1O/1, yani
1O'dur.)
Ayrica, u sonu da ikar ki, n 1'e eit oldugunda, 4' = c' . n,
1'den byk oldugunda, yani yatirilan sermaye yilda birden fazla devir
yaptiginda, ya da devreden sermaye yatirilan sermayeden daha byk
oldugunda, 4', c' 'den byktr.
Ensonu, n, 1'den kk oldugunda, yani yil boyunca devreden
sermaye, yatirilan sermayenin ancak bir kismi olup devir dnemi bir
yildan daha uzun oldugunda 4', c' 'den kktr.
Bu son durum zerinde biraz duralim.
Devir dneminin 55 haftaya uzatilmasi diinda, eski rnegimizin
btn n varsayimlarini aynen koruyoruz. Emek-sreci, bir hafta iin
1OO sterlinlik bir degien-sermaye, dolayisiyla, devir dnemi iin 5.5OO
sterlin gerektirmekte ve her hafta 1OO
a
retmektedir; c', bu nedenle
nceki gibi %1OO'dr. Devir sayisi, n, burada 5O/55, yani 1O/11'dir, n-
k, devir zamani, 1 c||| 1/1O yil (5O hafta), yani 11/1O yildir.
Ve bu nedenle de %1OO'den kktr. Gerekten de, eger yillik
arti-deger orani %1OO olsaydi, yil boyunca 5.5OO
d
, 5.5OO
a
retirdi, oysa
bunun iin
11
/
1O
yil gerekiyor. 5.5OOO
d
bir yil boyunca ancak 5.OOO
a
retir,
bu yzden, yillik arti-deger orani 5.OOO
a
: 5.5OO
d
, yani
1O
/
11
ya da %DO
1O
/
11
'dir.
Yillik arti-deger orani, yani bir yil boyunca retilen arti-deger [sayfa
824| ile, (yil boyunca Je||eJen degien-sermayeden farkli olarak) genel
olarak yc|||||cn degien-sermaye arasindaki karilatirma, bu nedenle
c' J n
4' =
J
= c' n
%1OO x 5.5OO x
1O
/
11
1O 1.OOO
A' =
5.5OO
= 1OO x
11
=
11
= %DO
1O
/
11
272
Kurl Murks
Kupilul ll
salt znel bir karilatirma degildir; sermayenin kendi fiili hareketi bu
karitliga yol amaktadir. Sermaye A'nin sahibini ilgilendirdigi kadariyla
yatirmi bulundugu 5OO sterlinlik degien-sermaye, yil sonunda kendisi-
ne, 5.OOO sterlinlik bir arti-deger ile birlikte geri dnmtr. Yatirmi
oldugu sermayenin byklgn ifade eden, yil boyunca kullandigi ser-
maye miktari degil, dnemsel olarak kendisine dnen miktardir. Ele
alinan durumda, sermayenin, yil sonunda, kismen retken, ikmal ya da
kismen para-sermaye ya da meta-sermaye biiminde bulunmasinin, ve
bu farkli kisimlara hangi oranlarda blnm oldugunun bir nemi yok-
tur. Bu, sermayenin sahibini ilgilendirdigi kadariyla, 5.OOO sterlin, yatirmi
oldugu sermaye, kendisine, 5.OOO sterlinlik bir arti-deger ile birlikte geri
dnmtr. Sermaye C'nin sahibi iin (son sz edilen 5.5OO sterlinlik
sermaye iin) yil boyunca 5.OOO sterlin miktarinda arti-deger retilmitir
(5.OOO sterlin yatirilmitir ve arti-deger orani %1OO'dr), ama yatirdigi
sermaye ona henz geri dnmedigi gibi, retilen arti-deger de geri dn-
memitir.
A' = c' n, bir devir dnemi boyunca kullanilan degien-sermaye
iin geerli arti-deger oranini belirtmektedir; yani
bir devir dneminde retilen c miktari
bir devir dneminde kullanilan J
devir dnemlerinin sayisi ile arpilmalidir; yani yatirilan degien-
sermayenin yeniden-retim dnemlerinin, devresini yeniledigi dnem-
lerin sayisi ile arpilmalidir.
Grdk ki, (Buch I, Kap. IV'te) (Paranin Sermayeye Dnm)
ve ayrica (Buch I, Kap. XXI'de) (Basit Yeniden-retim), sermaye-deger
genel olarak harcanmi degil, yatirilmitir, nk bu deger, devresinin
eitli evrelerinden gemi olarak, iki noktasina dner, ve bunu da
arti-deger ile zenginlemi olarak yapar. Bu durum, ona, yatirilmi olma
niteligini vermektedir. iki anindan, dn anina kadar geen zaman,
bu sermayenin yatirilmi bulundugu zamandir. Sermaye-degerin izdigi
ve yatirilmasindan dnne kadar geen zamanla llen tm daire-
sel hareket onun devrini oluturur ve, bu devrin sresi, bir devir [sayfa 825|
dnemidir. Bu dnem sona erdigi ve devre tamamlandiginda, ayni ser-
maye-deger, ayni devreyi yenileyebilir ve bu nedenle yeniden
genileyebilir, arti-deger yaratabilir. Eger degien sermaye, bir yilda, ser-
maye A'da oldugu gibi on kez devrederse, bu ayni sermaye yatirimi, bir
yil boyunca, bir devir dnemine tekabl eden arti-deger miktarinin on
katini oluturur.
Kapitalist toplum aisindan bu yatirimin niteligi zerinde aik bir
anlayia varmak gereklidir.
Yilda on devir yapan sermaye A, bir yil boyunca on kez yatirilir.
Her devir dnemi iin yeni batan yatirilir. Ama ayni zamanda, yil boyun-
ca A, hi bir zaman bu 5OO sterlinlik ayni sermaye-degerden fazlasini
yatirmaz ve aslinda, bizim inceledigimiz retken sre iin hi bir za-
273
Kurl Murks
Kupilul ll
man bu 5OO sterlinden fazlasini elden ikartmaz. Bu 5OO sterlin bir de-
vresini tamamlar tamamlamaz, A, bunu ayni devreye yeni batan balatir;
kendi niteligi geregi sermaye, bu sermaye olma zelligini, ancak, birbiri-
ni izleyen retim srelerinde daima sermaye olarak ilev yaptigi iin
korur. stelik hi bir zaman, bu, be haftalik sreden fazlasi iin yatiril-
mamitir. Devir daha uzun srecek olursa, yetersiz kalir. Devir daha kisa
srecek olursa, bu sefer de bir kismi fazlalik halini alir. 5OO sterlinlik on
tane sermaye degil, 5OO sterlinlik |/| tane sermaye, birbirini izleyen arali-
klar ile on kez yatirilmitir. Yillik arti-deger orani, bu nedenle, 5OO sterlin-
lik sermayenin on yatirimi ya da 5.OOO sterlinlik sermaye iin degil, 5OO
sterlinlik bir sermayenin bir yatirimi iin hesaplanmitir. Tipki, bir ilinin
on kez devrettigi ve 1O ilinin ilevini yerine getirdigi halde, hi bir za-
man, dolaimdaki tek bir ilinden fazlasini temsil etmemesi gibi. Ne var
ki, her el degiikliginden sonra girdigi cepte bu para, tipki eskisi gibi bir
ilinin sahip oldugu ayni zde degeri korur.
Ayni ekilde, sermaye A, ardarda her geriye dnnde ve gene
yil sonundaki geriye dnnde, sahibinin, daima 5OO sterlinlik ayni ser-
maye-degerle i grdgn belirtir. Yani her seferinde, kendisine, yalniz
5OO sterlin geri dner. Yatirdigi sermaye, bu nedenle, hi bir zaman 5OO
sterlinden fazla degildir. Demek oluyor ki, bu 5OO sterlinlik yatirilan ser-
maye yillik arti-deger oranini ifade eden kesrin paydasini oluturmaktadir.
Bunun iin elimizde, yukarda sz edilen
forml vardi. Gerek arti-deger orani, c', c : J'ye, arti-deger
miktarinin bu arti-degeri reten degien sermayeye blnmesine eit
olduguna [sayfa 826| gre, c' n'de c' 'nn degerinin yerine c : J'yi koyabiliriz
ve 4' = cn . d formln elde ederiz.
Ama 5OO sterlinlik sermaye, on-kati devriyle ve bylece, yatiri-
minin on-kati yenilenmesi ile, on kez daha byk bir sermayenin, 5.OOO
sterlinlik bir sermayenin ilevini yerine getirmektedir; tipki yilda on kez
dolaim yapan 5OO ilinin, yilda yalniz bir dolaim yapan 5.OOO ilinin
ilevini yerine getirmesi gibi.
II. BREYSEL DEGEN-SERMAYENN DEVR
"Bir toplumda retim srecinin biimi ne olursa olsun, bu sre-
cin srekli olmasi, devresel olarak ayni evrelerden geerek srp gitme-
si gerekir. ... Bunun iin birbiriyle ilikili bir btn, devamli yenilemelerle
akip giden bir olay olarak grldgnde, her toplumsal retim sreci,
ayni zamanda, bir yeniden-retim srecidir. ... Yatirilan sermayenin de-
vresel artii ya da srece katilan sermayenin devresel meyvesi olarak
arti-deger, sermayeden dogan bir gelir biimini alir." (Buch I, Kap. XXI,
s. 588, 58D.)
c' J n
4' =
J
= c' n
274
Kurl Murks
Kupilul ll
Sermaye A durumunda, 1O tane 5 haftalik devir dnemi vardir.
Birinci devir dneminde 5OO sterlinlik degien-sermaye yatirilmaktadir;
yani haftada 1OO sterlin emek-gcne evrilmekte, bylece ilk devir
dneminin sonunda emek-gc iin 5OO sterlin harcanmaktadir.
Balangita yatirilan toplam sermayenin bir kismi olan bu 5OO sterlin,
artik sermaye olmaktan ikmitir. Bu para, cret olarak denmitir.
Emekiler de bu parayi, geim aralari satin almak iin harcamilar, 5OO
sterlin degerinde geim aralari tketmilerdir. Bu degerde bir meta
miktari bu nedenle yokedilmitir (emekinin, para vb. biiminde tasar-
ruf edebilecegi eyler de sermaye degildir). Emeki ynnden bu miktar-
da meta, kapitalist iin vazgeilmez bir ara olan emek-gcnun etkin-
liginin korunmasi diinda, retken olmayan bir biimde tketilmitir.
kinci olarak, bu 5OO sterlin, gene de, kapitalist iin, ayni degere
(ya da fiyata) sahip emek-gcne dntrlmtr. Emek-gc, kapi-
talist tarafindan emek-srecinde, retken biimde tketilmitir. 5 hafta-
nin sonunda, 1.OOO sterlin degerinde bir rn yaratilmitir. Bunun yarisi,
5OO sterlini, emek-gcne yapilan denmede harcanan degien-sermay-
enin yeniden-retilmi degeridir. [sayfa 827| Diger yarisi, 5OO sterlini, yeni
retilmi arti-degerdir. Ama 5 haftalik emek-gc, sermayenin bir kis-
minin degien-sermaye haline evrildigi degiim yoluyla, retken bir
biimde olsa bile, gene de harcanmi, tketilmitir. Dnk faal emek,
bugnk faal emekle ayni degildir. Onun degeri c||| yarattigi arti-deger,
imdi, emek-gcnden farkli bireyin, yani rnn degeri olarak vardir.
Ama rn paraya evirmek suretiyle, emek-gcnn degerinin, yati-
rilan degien-sermayenin degerine eit olan kismi tekrar emek-gc ile
degiilebilir ve bylece gene degien-sermaye olarak ilev yapabilir. Ayni
iilere, yani ayni emek-gc taiyicilarina, yalniz yeniden-retilen ser-
maye-deger tarafindan degil, tekrar para biimine evrilmi sermaye-
deger tarafindan da, i saglaniyor olmasinin nemi yoktur. Kapitalistin,
ikinci devir dneminde farkli iiler tutma olanagi vardir.
Aslinda, bu nedenle, 5'er haftalik on devir dnemi sirasinda cret-
lere ardarda 5OO sterlin degil, 5.OOO sterlinlik bir sermaye harcanmitir
ve bu cretler emekiler tarafindan geim aralari satinalmak iin tek-
rar harcanacaktir. Bu ekilde yatirilmi bulunan 5.OOO sterlinlik sermaye
tketilmi olacaktir. Var olmaktan ikacaktir. te yandan, 5OO degil,
5.OOO sterlin degerinde emek-gc, ardarda retken srele birletirilmi
olacak ve yalniz 5.OOO sterlinlik kendi degerini yeniden-retmekle kal-
mayacak, bunun tesinde 5.OOO sterlinlik bir arti-deger de retecektir.
kinci devir dnemi sirasinda yatirilan 5OO sterlinlik degien-sermaye, ilk
devir dnemi sirasinda yatirilmi bulunan 5OO sterlinlik ayni sermaye
degildir. O sermaye, tketilmi, cretlere harcanmitir. Ama bunun ye|/-
n/, ilk devir dneminde metalar biiminde retilen ve tekrar paraya ev-
rilen yeni 5OO sterlinlik yeni degien-sermaye Jo|J0|m0|0|. Bu 5OO ster-
linlik yeni para-sermaye, bu nedenle, ilk devir dneminde yeni retilmi
275
Kurl Murks
Kupilul ll
bulunan meta miktarinin para-biimidir. zde tutarda bir paranin, 5OO
sterlinin, yani arti-degerden ayri olarak, kapitalistin tam ilk yatirdigi para-
sermaye kadar bir miktarin, tekrar kapitalistin elinde bulunmasi olgusu,
onun, yeni retilmi bir sermaye ile i yapmakta oldugunu gzden sak-
lamaktadir. (Meta-sermayenin degerinin, sermayenin degimeyen ki-
simlarini yerine koyan diger gelerine gelince, bunlarin degerleri yeni
retilmemitir, yalnizca bu degerin iinde varoldugu biim degimitir.)
nc devir dnemini alalim. Burada, nc kez yatirilan [sayfa
828| 5OO sterlinlik sermayenin, eski degil yeni retilmi bir sermaye ol-
dugu besbellidir, nk bu, birinci degil ikinci devir dnemine de reti-
len meta miktarinin, yani bu meta miktarinin, degeri, yatirilan degien-
sermayeye eit olan kisminin para-biimidir. lk devir dneminde reti-
len metalar satilmitir. Bu metalarin degerinin yatirilan sermayenin de-
gien kisminin degerine eit blm, ikinci devir dneminin yeni emek-
gcne evrilmitir; bu da yeni bir meta miktari retmi ve bunlar da
satilarak, degerlerinin bir kismi, nc devir dneminde yatirilan 5OO
sterlin sermayeyi oluturmutur.
Ve on devir dnemi boyunca bu byle srp gider. Bunlar olur-
ken, yeni retilen meta miktari (ki, bunlarin degeri de, degien-sermaye-
nin yerini doldurdugu kadariyla yeniden retilmitir ve, sermayenin degi-
meyen dner kisminda oldugu gibi yalnizca yeniden ortaya ikmamakta-
dir), retim srecine durmadan yeni emek-gc katmak iin, her 5 haf-
tada bir pazara srlmektedir.
Demek oluyor ki, 5OO sterlinlik yatirilmi degien-sermayenin on-
kati devri tarafindan baarilan ey, bu 5OO sterlinlik sermayenin on kez
retken bir biimde tketilebilmesi ya da 5 hafta dayanan bir degien-
sermayenin 5O hafta kullanilabilmesi degildir. Aslinda 5O haftada on kez
5OO sterlinlik degien-sermaye kullanilmitir ve 5OO sterlinlik sermaye
daima ancak 5 hafta dayanir ve bu 5 haftanin sonunda yeni retilen 5OO
sterlinlik bir sermaye tarafindan yeri doldurulmalidir. Bu, ayni ekilde,
sermaye A ve sermaye B iin de geerlidir. Ama bu noktada fark
balamaktadir.
Birinci 5 haftalik dnem sonunda, 5OO sterlinlik bir degien-ser-
maye, hem B ve hem de A tarafindan yatirilmi ve harcanmitir. Her iki
sermaye de degerlerini emek-gcne evirmi ve bu emek-gc tara-
findan yeni yaratilmi olan rnn degerinin yatirilan 5OO sterlinlik degi-
en-sermayenin degerine eit kismi tarafindan bu sermayeler yerine ko-
nulmutur. B ve A'nin her ikisi iin emek-gc, yalniz harcanan 5OO ster-
linlik degien-sermayenin degerini ayni miktarda bir degerle yerine koy-
makla kalmami, ayni zamanda, bizim varsayimimiza gre ayni byklk-
te olan bir arti-deger de eklemitir.
Ama, B durumunda, yatirilan degien-sermayeyi yerine koyan ve
ona bir arti-deger ekleyen deger-rn retken ya da [sayfa 82D| degien-
sermaye olarak ilev yapabilecek biimde degildir. A durumunda ise bu
27
Kurl Murks
Kupilul ll
biimdedir. Ve, ilk 5 hafta ile, onu izleyen her 5 haftada harcanan B'nin
elindeki degien-sermaye, yil sonuna kadar (yeni retilen bir deger ve
ona eklenen bir arti-degerle yerine kondugu halde), retken ya da
degien-sermaye olarak tekrar ilev yapabilecegi biim ierisinde degil-
dir. Geri, Jee|/, yeni, bir deger tarafindan yerine konulmu, dolayisiyla
yenilenmitir, ama degerinin |//m/ (bu durumda, mutlak deger biimi,
kendi para-biimi) yenilenmemitir.
kinci 5 haftalik dnem iin (ve bylece, yilin birbirini izleyen her
5 haftasi iin) tipki birinci dnemde oldugu gibi, gene bir baka 5OO
sterlinin elde bulunmasi gerekir. Demek ki, kredi durumlari bir yana
birakilacak olursa, yil boyunca aslinda ancak yava yava harcaniyor,
emek-gcne evriliyor olmasina karin; yilin bainda, yatirilmi gizil bir
para-sermaye olarak 5.OOO sterlinin hazir bulunmasi gerekir.
Ama, A durumunda, devre, yatirilan sermayenin devri, tamam-
landigi iin, ilk 5 haftanin sonunda, yerine koyma degeri, zaten yeni
emek-gcn 5 haftalik bir dnem iin harekete geirebilecek biim-
dedir kendi zgn biiminde, para-biimindedir.
Hem A ve hem de B durumunda, yeni emek-gc, ikinci 5 hafta-
lik dnemde tketilmitir ve bu, emek-gcnn kariliginin denmesin-
de 5OO sterlinlik yeni bir sermaye harcanmitir. Emekilerin ilk 5OO sterlin
ile denen geim aralari yok olmulardir; hi degilse bunlarin degerleri
kapitalistin elinden gitmitir. kinci 5OO sterlin ile yeni emek-gc satin
alinmi, pazardan yeni geim aralari ekilmitir. Kisacasi, harcanmakta
olan eski degil, yeni bir 5OO sterlinlik sermayedir. Ama, A durumunda,
bu yeni 5OO sterlinlik sermaye, daha nce harcanan 5OO sterlinlik dege-
rin yeni, retilen ikamesinin para-biimi oldugu halde, B durumunda,
bu ikame, degien-sermaye olarak ilev yapabilecek biimde degildir.
Mevcuttur, ama, degien-sermaye biiminde degil. retim srecinin bir
sonraki 5 haftada devam edebilmesi iin, 5OO sterlinlik ek bir sermaye-
nin bulunmasi ve mutlaka para-biimde yatirilmasi gereklidir. Demek
oluyor ki, 5O hafta boyunca hem A ve hem de B, eit miktarda degien-
sermaye harcamakta, eit miktarda emek-gc iin deme yapmakta
ve tketmektedir. Ancak, B, bu emek-gcnn sahip oldugu 5.OOO ster-
linlik toplam [sayfa 88O| degere eit bir yatirilmi sermaye ile demede
bulunmak zorunda oldugu halde, A, bu emek-gcne, her 5 hafta iin
yatirilan 5OO sterlinlik sermaye iin her 5 haftada retilen ikame-degerin
srekli yenilenen para-biimi ile ardarda demede bulunmaktadir. Her
iki durumda da, burada, 5 hafta iin gerekli olandan fazla para-sermaye
yatirilmamaktadir; yani, ilk 5 hafta iin yatirilmi olandan, 5OO sterlinden
fazla para-sermaye yatirilmamaktadir. Bu 5OO sterlin btn yil iin yet-
mektedir. Bu nedenle, emegin smrlme derecesi ile, gerek arti-
deger orani ayni oldugunda, A ile B'nin yillik (arti-deger) oranlarinin, yil
boyunca ayni miktarda emek-gcn harekete geirmek iin yatirilmasi
zorunlu bulunan degien para-sermayelerin byklkleri ile ters orantili
277
Kurl Murks
Kupilul ll
olmalari gerektigi aiktir.
Ama, 5OO
d
: 5.OOO
d
= 1 : lO = %1OO : %1.OOO.
Buradaki fark, devir dnemlerindeki farktan, yani belli bir sre
iin kullanilan degien-sermayenin ikame-degerinin yeniden sermaye
olarak, dolayisiyla yeni bir sermaye olarak ilev yapabilecegi dnemler-
deki farktan ileri gelmektedir. Hem B ve hem de A durumunda, ayni
dnemler boyunca kullanilan degien-sermaye iin, ayni deger ikamesi
vardir. Ayni dnemlerde gene ayni miktarlarda arti-deger eklenmesi var-
dir. Ama, B durumunda, her 5 haftada 5OO sterlinlik bir deger yerine
koyma ile 5OO sterlinlik bir arti-deger oldugu halde, bu ikame-deger
para-biiminde varolmadigi iin, yeni bir sermaye oluturmaz. A duru-
munda ise, eski sermaye-deger, bir yenisi ile yerine konulmakla
kalmami, para-biim ierisinde yeni bir canlilik kazanmi, yani ilevini
yerine getirebilecek yeni bir sermaye olarak yeri doldurulmutur.
kame-degerin er ya da ge, paraya ve bylece degien-sermaye-
nin yatirilmakta oldugu biime evrilmesinin, arti-degerin kendisinin re-
timi bakimindan bir nem taimadigi aiktir. Bu retim, kullanilan
degien-sermayenin byklg ile emegin smrlme derecesine bag-
lidir. Ama bu durum, belirli miktarda emek-gcn yil boyunca hareke-
te geirmek iin yatirilmasi gerekli para-sermayenin miktarini degitirir
ve bu nedenle de, yillik arti-deger oranini belirler. [sayfa 881|
III. TOPLUMSAL AIDAN DEGEN-SERMAYENN DEVR
Bu konuya bir an iin toplum aisindan bakalim. Bir emekinin
haftalik creti 1 sterlin, ign 1O saat olsun. A ve B durumlarinin her
ikisinde de, bir yil boyunca 1OO emeki alitirilmakta (1OO emeki iin
haftada 1OO sterlin, ya da 5 hafta iin 5OO sterlin ya da 5O hafta iin 5.OOO
sterlin) ve her emeki, 6 gnlk bir haftada 6O saat alimaktadir. Byle-
ce 1OO emeki haftada 6.OOO saat, 5O haftada 8OO.OOO saat alimaktadir.
Bu emek-gc A ile B'nin elinde bulunmaktadir ve bu yzden, toplum
tarafindan baka bir ey iin harcanamaz. Bu kadariyla, toplumsal ola-
rak, sorun, hem A ve hem de B iin aynidir. Ayrica: hem A ve hem de B
durumlarinda, her iki tarafin alitirdigi 1OO emeki, yilda 5.OOO sterlinlik
(ya da 2OO emekinin hepsi iin 1O.OOO sterlinlik) bir cret almakta ve
toplumdan bu miktarda geim araci ekmektedir. Buraya kadar sorun,
A ve B durumlari iin toplumsal olarak aynidir. Her iki durumda da
emekilere cretleri haftalik olarak dendigi iin, bunlar geim arala-
rini toplumdan haftalik olarak ekmekte ve her hafta, dolaima, bunla-
rin edegerlerini para olarak srmektedirler. Ne var ki, farklilik burada
balamaktadir.
5.OOO
a
5.OOO
a
A:
5OO
d
= %1.OOO ; B:
5.OOO
d
= %1OO
278
Kurl Murks
Kupilul ll
8/|/nc/s/. A emekisinin dolaima srdg para, B emekisinde
oldugu gibi, yalnizca kendi emek-gcnn degerinin para-biimi (ger-
ekte, zaten tamamlanmi bulunan bir i iin deme araci) degildir; bu,
iyerinin ailmasindan sonraki ikinci devir dneminden balamak ze-
re, birinci devir dnemi sirasinda yaratilan ve ikinci devir dnemi sre-
since emeginin kariliginin dendigi /enJ/ Jee|/n/n (emek-gc ile
arti-degerin toplamina eit olan degerinin) para-biimidir. B emekisin-
de bu byle degildir. Bu emekiyi ilgilendirdigi kadariyla, para, burada,
gerekten de, kendisi tarafindan zaten yapilmi olan bir i iin bir de-
me aracidir, ama bu iin kariligi, kendi retmi oldugu ve paraya ev-
rilmi bulunan degerle (yani emegin kendisinin retmi oldugu degerin
para-biimi ile) denmemektedir. B emekisine bir nceki yilda kendisi
tarafindan retilen ve paraya evrilen degerle deme yapildigi ikinci
yilin baina kadar, bu, mmkn degildir.
Sermayenin devir dnemi ne kadar kisa olursa bu nedenle, yil
boyunca yeniden-retildigi araliklar ne kadar kisa olursa [sayfa 882| kapita-
listin balangita para-biimde yatirdigi sermayenin degien kisminin,
emeki tarafindan, bu degien-sermayenin yerine konulmasi iin yara-
tilan degerin (ayrica arti-degeri de ieren) para-biime dnmesi o
kadar hizli olur; kapitalistin, kendi fonundan para yatirmasi gereken sre
o kadar kisa olur ve genel olarak, yatirdigi sermaye, veri olan retim
legine oranla o kadar kk olur; ve bir veri olan arti-deger orani ile
yil boyunca elde ettigi arti-deger miktari, nispi olarak o kadar byk
olur, nk emekinin yarattigi degerin para-biimi ile o kadar ok sik
araliklarla emeki satin alabilir, ve bu emekinin emegini o kadar ok
sik araliklarla tekrar harekete geirebilir.
Eger retimin legi belli ise, yatirilan degien para-sermayenin
(ve genel olarak dner sermayenin) mutlak byklg, yillik arti-deger
orani arttigi halde, devir dnemindeki azalma ile orantili olarak azalir.
Eger yatirilan sermayenin byklg belli ise retim legi byr; dola-
yisiyla, eger arti-deger orani belli ise, bir devir dneminde yaratilan arti-
degerin mutlak miktari da, yillik arti-deger oraninda, yeniden-retim d-
nemlerindeki kisalmanin getirdigi ykselme ile birlikte ayni ekilde byr.
Yukardaki incelemelerden genel olarak u sonu ikar ki, ayni miktar
retken dner sermayeyi ve smrlme derecesi ayni olan ayni miktar-
da emegi harekete geirmek iin, devir dnemlerindeki farkli uzun-
luklar, yatirilacak para-sermayenin, ok farkli miktarlarda olmasini zorunlu
kilar.
l//nc/s/ ve bu birinci farklilikla bagintilidir, A ve B emekileri,
satin aldiklari geim aralarinin kariligini, dolaim aracina evrilmi ola-
rak ellerine geen degien-sermaye ile derler. Szgelimi, pazardan yal-
niz bugday ekmekle kalmazlar, ayin zamanda, onu, para olarak bir e-
degerle yerine koyarlar. Ama B emekisinin pazardan ektigi geim
aralarinin kariligi iin demede bulundugu para, A emekisinde ol-
27
Kurl Murks
Kupilul ll
dugu gibi, yil boyunca rettigi ve pazara srdg bir degerin para-biimi
olmadigina gre, geim aralarinin saticisina, bu saticinin, A durumun-
da oldugu gibi, satitan elde edecegi hasilatla, satin alabilecegi metalar
degil bu metalar retim aralari ya da geim aralari olabilirler, para
saglar. Demek oluyor ki, pazardan emek-gc ekiliyor, bu emek-gc
iin geim aralari, B iinde kullanilan emek aletleri biiminde sabit
sermaye, retim maddeleri [sayfa 888| de ekiliyor ve bunlarin yerine kon-
mak zere para olarak, bir edeger pazara srlm oluyor; ne var ki,
pazardan ekilen retken sermayenin maddi gelerini yerine koymak
zere pazara yil boyunca herhangi bir rn srlmyor. Eger toplumu
kapitalist degil komnist bir toplum olarak dnrsek, her eyden nce,
ortada ne para-sermaye diye bir ey olacak, ne de bundan ileri gelen
aliveriIeri rten sahtelik. O zaman sorun, toplumun gereksinmelerini
nceden hesap etmekten, toplam yillik retimden, emek, retim aralari
ve geim aralari ektikleri halde, herhangi bir retim ya da geim araci
saglamadiklari gibi, uzun bir sre, bir yil ya da daha uzun bir sre, her-
hangi yararli bir etkide yaratmayan rnegin demiryollari yapimi gibi, i
kollarina zarar vermeksizin, toplumun ne kadar emek, retim araci ve
geim araci yatirabilecegini nceden hesap etmekten ibaret olacaktir.
Toplumsal nedenin ne var ki, toplumsal anlayiin kendisini her zaman
ancak os| /es|0m ortaya koydugu kapitalist toplumda byk alkantilar
yer alabilir ve srekli olarak almalidir da. Bir yandan para-piyasasi ze-
rinde baski yaratilirken, te yandan da rahat bir para-piyasasi bu gibi
giriimleri kitle halinde tevik eder ve bylece para-piyasasi zerinde
daha sonradan baskiya yolaan durumlari yaratmi olur. Para-piyasasi
zerine de baski yaratilmitir, nk byk para-sermaye yatirimlari bura-
da daima uzun zaman dnemleri iin gereklidir. Ve bu, sanayicilerin ve
tccarlarin, kendi ilerini yrtebilmek iin gerekli olan para-sermayeyi,
speklatif demiryolu projelerine vb. yatirmalari, ve bunu da para-piya-
sasindan bor alarak gerekletirmeleri olgusuna karin byledir.
te yandan toplumun mevcut retken sermayesi zerinde baski
yaratilir. retken sermayenin geleri srekli olarak pazardan ekildigi
ve ancak bunlarin yerine para olarak bir edeger pazara srldg iin,
kendisi herhangi bir arz gesi olmadigi halde, etkin bir talep ortaya i-
kar. Bunun sonucu, retken malzemelerin fiyatlarinda oldugu gibi geim
aralarinin fiyatlarinda da bir arti olur. Buna, bir de, borsa oyunlarinin
olagan bir durum almasi ve byk lekli sermaye transferlerini ekle-
mek gerekir. Bir yigin speklatr, mteahhit, mhendis, avukat vb. zen-
gin olur. Bunlar pazarlardaki tketim mallari zerinde gl bir talep ya-
ratir, ayni zamanda da cretler ykselir. Yiyecek maddeleri bakimindan,
tarim da kamilanir. Ne var ki, bu yiyecek [sayfa 884| maddeleri bir yilda
hemen artiramayacagi iin, bunlarin ithalati byr, tipki genel olarak
(kahve, eker, arap, vb. gibi) yabanci lkelerden getirtilen yiyecek mad-
deleri ile lks mallarda oldugu gibi. thalat iinin bu dalindaki airi ithala-
280
Kurl Murks
Kupilul ll
tin ve speklasyonun nedeni budur. Bu arada, retimin hizla
geniletilebilecegi sanayi dallarinda (asil sanayi, madencilik vb.) ykse-
len fiyatlar, ok gemeden kntye ugrayacak ani genilemelere yo-
laar. Emek-pazarinda da ayni etki yaratilir; ok sayida gizil nispi fazla
nfus ve halen alimakta olan emekiler de bu yeni ikollarina ekilir-
ler. Genellikle demiryollari gibi byk boyutlu giriimler, emek-pazarin-
dan, yalnizca gl delikanlilara gereksinme duyulan, tarim vb. gibi
ikollarindan gelebilecek belirli miktarda bir emek-gcn ekerler. Bu
durum, bu yeni giriimler, yerlemi ikollari halini aldiktan ve rnegin,
demiryolu yapiminin leginin geici olarak ortalamanin zerine yk-
selmesi halinde oldugu gibi, bunlar iin gerekli, gebe bir ii-sinifi
olutuktan sonra bile devam edebilir. cretleri dk dzeyde tutan
yedek emeki ordusundan bir kismi emilir. Emek-pazarinin o zamana
kadar iyi bir ie sahip kesimlerinde bile, genel bir cret ykselmesi
grlr. Bu durum, kainilmaz k yedek emek ordusunu tekrar ser-
best birakana ve cretler bir kez daha asgari dzeye ve bunun da altina
dene kadar devam eder.
82
Devir dneminin uzunlugu, uzun ya da kisa, asil alima dnemi-
ne, yani rnn pazarlanmaya hazir hale getirilmesi iin gerekli dne-
me bagli olmasi nedeniyle, bu, eitli sermaye yatirimlarina zg, mevcut
maddi retim koullarina dayanir. Tarimda, bunlar, retimin dogal koul-
larinin niteligini daha ok kazanirlar, sanayide ve madencilik sanayiinin
byk bir kisminda, retim srecinin kendisinin gsterdigi toplumsal
gelimeyle farklilik gsterirler. [sayfa 885|
alima dneminin uzunlugu, arzin byklgne (rnn genel-
likle metalar olarak pazara srldg nicel hacime) bagli olduguna gre,
dzenli bir nitelige sahiptir. Ama bu dzenliligin maddi temeli, retimin
legindedir ve bu nedenle, ancak tek baina incelendigi zaman raslan-
sal olur.
Son olarak, devir dneminin uzunlugu, dolaim dneminin uzun-
luguna bagli olduguna gre, kismen, durmadan degien pazar koullarina,
sati kolayliginin az ya da ok oluuna ve bunun sonucu olarak ortaya
ikan rnn bir kisminin daha yakin ya da daha uzak pazarlarda satil-
masi zorunluluguna dayanir. Genel olarak, talep hacminden ayri olarak,
fiyat hareketleri burada byk nem tair, nk bir yandan retim
devam ettigi halde, fiyatlar derken, satilar bile bile sinirlanir; tersine,
[82|
Elyazmasinda, buraya, ilerde geniletilmek zere u not konulmutur: "Kapitalist retim
tarzindaki eliki: meta alicilari olarak emekiler, pazar iin nemlidir. Ama kendi metalarinin
emek-gcnn saticilar olarak, kapitalist toplum bunlari asgari fiyatta tutma egilimindedir.
"Baka bir eliki daha: kapitalist retimin btn gcn harcadigi dnemler her zaman
airi-retim dnemleri olmaktadir, nk retim potansiyelleri, hi bir zaman, daha fazla degerin
yalniz retilmekle kalmayip ayni zamanda gerekleebilecegi lde kullanilamaz; ama
metalarin satii, meta-sermayenin ve dolayisiyla arti-degerin gereklemesi, yalniz, genellikle
toplumun tketim gereksinmeleri ile degil, ayni zamanda, byk ogunlugu daima yoksul olan
ve daima da yoksul kalmasi gereken bir toplumun tketim gereksinmeleri ile de sinirlidir. Ne
var ki, bu konu bunu izleyen kisimla ilgilidir."
28T
Kurl Murks
Kupilul ll
fiyatlar ykselirken ya da satilar pein yapilirken, retimle satilar birbi-
rine ayak uydurur. Ama, retim yerinin, pazardan olan uzakligini gerek
maddi temel olarak dnmemiz gerekir.
rnegin, ngiliz pamuklulari ya da pamuk iplikleri Hindistan'a sa-
tilir. hracatinin, ngiliz pamuklu imalatisina kendisinin deme yapti-
gini dnelim (ihracati, bunu, ancak, para-piyasasi glyse isteyerek
yapar. Ama eger fabrikatrn kendisi, para-sermayesini bazi kredi anla-
malari ile yerine koyuyorsa, iler o kadar iyi degildir). hracati, pamuklu
mallarini, yatirdigi sermaye kendisine iade edildigi Hindistan pazarlarin-
da daha sonra satar. Bu iadeye kadar durum, retim srecinin belli bir
lekte srdrlmesi iin, alima dneminin uzunlugunun yeni para-
sermaye yatirimini gerektirdigi durumlarda oldugu gibi ayni yolu izler.
Fabrikatrn emekilerine deme yaptigi ve dner sermayesinin diger
gelerini yeniledigi para-sermaye, rettigi ipligin para-biimi degildir. pli-
ginin degeri ngiltere'ye para ya da rn biiminde dnene kadar du-
rum bu olamaz. nceki gibi ek para-sermayedir. Aradaki tek fark, bunun,
fabrikatr yerine tccar tarafindan yatirilmi olmasidir ve o da bunu
pekala kredi ilemleri yoluyla elde etmi olabilir. Ayni ekilde, bu para
pazara srlmeden nce, ya da bununla birlikte, bu parayla satin alina-
bilecek ve retken ya da bireysel tketim alanina girebilecek hi bir ek
rn ngiliz pazarina konulmamitir. Eger bu durum, olduka uzun bir
zaman, olduka byk bir lekte srecek olursa, daha nce sz edi-
len alima dneminin uzatilmasindaki ayni etkiyi yaratir. [sayfa 886|
imdi bu iplik Hindistan'da tekrar kredi ile satilabilir. Bu kredi ile
Hindistan'da rnler satin alinir ve ngiltere'ye mukabil sevkiyat ya da
bu miktar iin ekilen polie olarak gnderilir. Eger bu durum uzayacak
olursa, Hindistan para-piyasasi baski altina girer ve ngiltere zerindeki
yansimasi burada bir bunalim yaratabilir. Bu bunalim da, Hindistan'a
yapilan kle altin ihraci ile bagintili bile olsa, Hindistan bankalarindan
kredi almi bulunan ngiliz firmalari ile bunlarin Hindistan'daki ubelerinin
iflasi sonucu bu lkede yeni bir bunalim yaratir. Bylece, ticaret denge-
sinin |e||e oldugu pazarda oldugu gibi, c|ey||e oldugu pazarda da ayni
zamanda bir bunalim meydana gelir. Bu olay daha da karmaik olabilir.
rnegin, diyelim ki, ngiltere, Hindistan'a kle gm gndermi ol-
sun, ama Hindistan'in ngiliz alacaklilari bu lkedeki alacaklarini hizla
tahsil ediyor olsunlar, bu durumda Hindistan hemen bu kle gmleri
ngiltere'ye geri gndermek zorunda kalacaktir.
Hindistan'a yapilan ihracat ile Hindistan'dan yapilan ithalat, itha-
latin hacmi (pamuk kitligi, vb. gibi zel durumlar hari), ihracatin hacmi
ile belirlendigi ve tevik edildigi halde, birbirlerini aagi yukari dengele-
meleri mmkndr. ngiltere ile Hindistan arasindaki ticaret dengesi
eit gibi grnebilir ya da her iki yne dogru da hafif dalgalanmalar gs-
terebilir. Ama ngiltere'de bunalim patlak verir vermez, Hindistan'da sa-
tilmayan ketenli mallar yigilir (yani meta-sermayeden para-sermayeye
282
Kurl Murks
Kupilul ll
evrilmeyen mallar birikir ve bu lde bir airi-retim grlr) ve te
yandan da ngiltere'de satilmayan Hint mallari depolari doldurdugu gibi,
bir de satilan ve tketilen mallarin byk bir kisminin da bedeli henz
denmemitir. Demek oluyor ki, para-piyasasinda bir bunalim gibi gr-
nen ey, aslinda, bizzat retim ve yeniden-retim srecindeki anormal
koullarin bir ifadesidir.
t0nc0s0. Kullanilan dner sermayenin (degimeyen ve degien)
kendisini ilgilendirdigi kadariyla, devir dneminin uzunlugu, alima d-
neminden ileri geldigi iin, u farkliligi yaratir: Bir yil boyunca birka de-
vir yapilmasi halinde, degien ya da degimeyen dner sermayenin bir
gesi, rnegin kmr retiminde, hazir elbisecilikte vb. oldugu gibi, kendi
rn araciligi ile saglanabilir. Diger hallerde bu, hi degilse ayni yil ie-
risinde olamaz. [sayfa 887|
283
Kurl Murks
Kupilul ll
ONYEDNC BLM
ARTI-DEGERN DOLAIMI
DEVR dnemindeki bir farkin, yilda retilen arti-deger kitlesi ayni
olsa bile, yillik arti-deger oraninda bir farka neden oldugunu grm
bulunuyoruz.
Ama, ayrica, arti-deger orani ayni kaldigi halde, arti-degerin ser-
mayeletirilmesinde, |/|///mJe, ve bir yil esnasinda retilen arti-deger
miktarinda zorunlu farkliliklar vardir.
Balangita gryoruz ki, sermaye A (bundan nceki blmdeki
rnekte) dnemsel bir gelir akiina sahiptir, yle ki, ii balatan devir
dnemi diinda, yil ierisindeki kendi tketimini, kendi arti-deger reti-
minden karilar ve bunu, kendi fonlarindan yatirimlarla kapatmak zorun-
da degildir. Oysa B durumunda, kapatmak zorundadir. B de, ayni zaman
araliklari ile, A kadar arti-deger retmekle birlikte, bu arti-deger gerek-
letirilmedigi iin, ne retken ne de bireysel biimde tketilememekte-
dir. Bireysel tketimi ilgilendirdigi kadariyla, bu arti-deger beklenmekte-
dir. Bu ama iin fonlarin yatirilmasi gereklidir.
retken sermayenin siniflandirilmasi g bir kismi, yani [sayfa 888|
284
Kurl Murks
Kupilul ll
sabit sermayenin onarim ve bakimi iin gerekli eksermaye, imdi ayni
ekilde yeni bir iik altinda grlmektedir.
A durumunda, sermayenin bu kismi, retimin balangicinda
btnyle ya da ogu kismi yatirilmamitir. Hazir bulunmasina ya da
hatta varolmasina bile gerek yoktur. Bu, arti-degerin dogrudan sermay-
eye evrilmesiyle, yani dogrudan sermaye olarak kullanilmasiyla, iin
kendisinden gelir. Arti-degerin, yil ierisinde yalniz dnemsel olarak ya-
ratilmakla kalmayip ayni zamanda gerekleen bir kismi, onarim vb.
iin ortaya ikan masraflari karilayabilir. i kendi ilk legi ile yrt-
mek iin gerekli sermayenin bir kismi, bylece iin kendisi tarafindan,
arti-degerin bir kismi sermayeletirilerek, i esnasinda retilir. Bu, B ser-
mayesi iin olanaksizdir. Sermayenin bu szkonusu edilen kisminin, bu
durumda, balangita yatirilan sermayenin bir kismini oluturmasi gere-
kmektedir. Her iki durumda da bu kisim, kapitalistlerin defterlerinde,
yatirilan sermaye olarak boy gsterir; ve aslinda, bizim varsayimimiza
gre bu, ii belirli bir lek zerinde yrtmek iin gerekli retken ser-
mayenin bir kismini oluturdugu iin dogrudur da. Ama btn fark,
bunun hangi fonlardan yatirildigidir. B durumunda, ilk yatirilacak ya da
hazir bulundurulan sermayenin gerekten bir kismidir. Oysa A duru-
munda, sermaye olarak kullanilan arti-degerin bir kismidir. Bu son du-
rum, yalniz biriken sermayenin degil, ilk yatirilan sermayenin bir kisminin
da, pekala sermayeletirilen arti-deger olabilecegini gstermektedir.
Kredi sistemindeki gelime iin iine kariir karimaz, ilk yatirilan
sermaye ile sermayeletirilen arti-deger arasindaki baginti daha da
karmaik duruma gelmektedir. rnegin, bu ama iin, iin hemen ba-
langicinda kendisine ait yeter sermayeye sahip olmayan A, banker C'den,
ie balamak ya da yil boyunca iini srdrmek iin bir miktar retken
sermaye bor alir. Banker C, ona, ancak, kapitalist D, E, F'nin vb. kendi-
sine yatirdiklari arti-degerden oluan bir miktar parayi bor olarak verir.
A'yi ilgilendirdigi kadariyla ortada henz birikmi sermaye sorunu diye
bir ey yoktur. Ama D, E, F vb. bakimdan A, gerekte, kendilerinin ele
geirdikleri arti-degeri sermayeletiren bir unsurdan baka bir ey degil-
dir.
Birikimin, arti-degerin sermayeye evrilmesinin, aslinda bu
genileme, ister eskisine yeni fabrikalarin eklenmesi biiminde [sayfa 88D|
genileme eklinde ister mevcut alima leginin geniletilmesiyle
yogunlama eklinde ifade edilsin gitgide artan boyutlarda bir yeniden-
retim sreci oldugunu grm bulunuyoruz (Buch I, Kap. XXll).
retim leginin geniletilmesi kk kisimlar halinde olabilir;
arti-degerin bir kismi, ya kullanilmakta olan emegin retkenlik gcn
artirmak ya da ayni zamanda emegin daha yogun bir biimde smrl-
mesini saglayan gelimeler iin kullanilir. Ya da, ignnn yasal olarak
sinirlandirilmadigi yerlerde, ek bir dner sermaye (retim maddeleri ve
cretler olarak) harcanmasi, gnlk kullanilma sresi bylece uzatilir-
285
Kurl Murks
Kupilul ll
ken, devir dnemi, buna uygun olarak kisaltilan sabit sermayeye bir ge-
nileme olmaksizin, retimin legini artirmaya yeter. Ya da sermayele-
tirilen arti-deger, uygun pazar koullari altinda, ilk yatirilan sermayenin
yeterli olamayacagi ilemlere, hammaddelerdeki speklasyona yolaar.
Bununla birlikte, daha byk devir dnemleri sayisinin, kendisi-
yle birlikte, yil boyunca, arti-degerin daha sik gerekletirilmesini getir-
digi durumlarda, ne ignnde bir uzamaya, ve ne de ayrintilarda bir
gelimeye gereksinme duyulmayan dnemlerin olacagi da aiktir; te
yandan, kismen tm giriimde, sz gelii binalarda bir genileme ile,
kismen de tarimda ekilen blgelerin artirilmasiyla, iin btnnde nispi
bir genileme, ancak belirli dar sinirlar ierisinde olabilir ve ayrica, an-
cak birka yillik arti-deger birikiminin saglayabilecegi hacimde bir ek
sermayeyi de gerektirir.
Gerek bir birikim ya da arti-degerin retken sermayeye evril-
mesiyle (ve buna tekabl eden, genilemi lekte bir yeniden-retim
ile) birlikte, demek ki, bir para birikimi oluyor ve arti-degerin bir kismi,
daha sonralari, ancak belirli bir hacime ulatigi zaman ek bir faal serma-
ye ilevini grerek gizil para-sermaye biiminde bir para birikimi vardir.
Bireysel kapitalist aisindan durum ite byle grnr. Ama kapi-
talist retimin gelimesiyle birlikte, kredi sistemi de geliir. Kapitalistin
henz kendi iinde kullanamadigi para-sermayeyi, kendi kullanimi iin
ona faiz deyen diger kapitalistler kullanir. Bu sermaye, ona, belirli bir
anlamda, retken sermayeden farkli bir tr sermaye, para-sermaye ola-
rak hizmet eder. Ama [sayfa 84O| sermaye olarak bir bakasinin elinde hiz-
met eder. Arti-degerin daha sik gereklemesiyle ve retildigi lekteki
artila birlikte, sermaye olarak para-piyasasina srlen ve hi degilse
byk bir kismi genileyen retim tarafindan ekilen yeni para-serma-
ye ya da para oraninda bir arti vardir.
Ek gizil para-sermayenin temsil edilebilecegi en yalin biim para-
yigmadir. Bu para-yigma degerli madenler retken lkeler ile yapilan
degiimle dolaysiz ya da dolayli olarak saglanan ek altin ya da gm
olabilir. Ve ancak bu ekilde, bir lkede yigilan para, mutlak olarak b-
yr. Buna karilik, bu para-yigmanin lke iersinde dolaimdan ekilmi
ve bireysel kapitalistlerin elinde yigma biimi almi paradan baka bir
ey olmadigi durumlar olabilir ve ogu durumda da byledir. Ayrica,
bu gizil para-sermaye, yalnizca itibari degerlerden bu noktada kredi-
parasini hala dikkate almiyoruz ya da yalnizca, kapitalistin, yasal belge-
ler ile nc kiilere kari (tasarruf) haklarindan ibaret olabilir. Btn
bu durumlarda, bu ek para-sermayenin varlik biimi ne olursa olsun, /n
se* sermaye oldugu srece, kapitalistin, gelecekteki yillik ek toplumsal
retimle ilgili ek ve kayitli yasal tasarruf haklarindan baka bir ey degil-
dir.
* Gelecekte olan, gelen. -.
28
Kurl Murks
Kupilul ll
"Gerek birikmi servetin kitlesi, byklk olarak ... uygarlik d-
zeyi ne olursa olsun ayni toplumun retim gleriyle ve hatta bu toplu-
mun birka yillik da olsa fiili tketimiyle kiyaslandiginda, o denli nem-
sizdir ki, yasakoyuculari ile ekonomi politikilerin asil dikkatleri, imdiye
degin oldugu gibi, gze arpan servet birikimleri yerine, 'retken gle-
re', ve bunlarin gelecekteki serbest gelimelerine yneltilmelidir. Birikmi
servet denilen eyin ok byk bir kismi yalnizca nominal olup, gerek
eylerden, gemilerden, evlerden, pamuktan, toprak zerindeki iyiletirme-
lerden degil, toplumun gelecekteki yillik retken gleri zerinde, g-
vensizligin areleri ya da kurumlari tarafindan yaratilan ve devam ettirilen
taleplerinden ibarettir. ... Toplumun gelecekteki retken gleri tarafin-
dan yaratilacak olan servetin sahipleri iin salt bir elkoyma araci olarak
bu tr mallarin kullanimi (fiziksel eylerin ya da fiili zenginligin birikimi),
dagilimin biricik dogal yasasi olarak, kuvvet uygulamaksizin, bunlari gi-
derek bundan yoksun birakacak, ya da ortaklaa emek kullanilirsa bir-
ka yil ierisinde onlari yoksun birakacaktir." (William Thompson, [sayfa
841| 4n lnq0/|y /n|o ||e P|/nc/|es o/ ||e 0/s||/|0|/ono| Wec|||, London
185O, s. 458. Bu kitap ilk kez 1824'te yayinlanmitir.)
"Toplumun fiili birikimlerinin gerek boyutlari ve gerek etkileri ba-
kimindan ne kadar da kk bir oranin insanin retken glerine ve
hatta bir tek kuagin yalnizca birka yillik olagan tketimine gittigi ze-
rinde az kimse dnmekte, ogu hatta aklindan bile geirmemektedir.
Bunun nedeni aik, ama etkisi, ok zararlidir. Yillik olarak tketilen ser-
vet, tketimi ile birlikte yok olarak, yalnizca bir an iin grlr ve yalniz-
ca yararlanildigi, kullanildigi zamanin diinda bir etki yaratmaz. Ama
eyalara, makinelere, yapilara, zenginligin ancak yava yava tketilebi-
len blmne gelince, onlar, karimizda, ocuklugumuzdan yaliligimiza
kadar insan abasinin dayanikli anitlari olarak durur. Topragin ve zerin-
de aliilan malzemenin, kullanilan gerelerin, aliirken iinde bari-
nilan evlerin, ulusal servetin, bu sabit, kalici ya da yava yava tketilen
blmnn sahipligi yoluyla, bu mallari ellerinde bulunduranlar, bu eme-
gin yinelenen rnlerine ok az bir blmn taimi olsalar bile, toplu-
mun gerekten de etkin btn retken emekilerinin, yillik retken
glerinden kendi ikarlarina yararlanmak iin, bunlara kumanda eder-
ler. Byk-Britanya ve rlanda'nin nfusu 2O milyondur; erkek, kadin ve
ocuklar dahil, kii baina ortalama tketim, yilda 2O sterlin dolaylarinda
bulunur; bu da, toplam, yilda tketilen emek rn olarak, yaklaik 4OO
milyon sterlinlik bir servet eder. Bu lkelerin birikmi sermaye toplam
tutari, 1.2OO milyonu ya da toplulugun yillik emeginin katini gemedi-
gi hesap edilmektedir; ya da eit olarak paylailirsa, kii baina 6O sterlin
sermaye demektir. Bizi burada asil ilgilendiren, bu hesaplanan tutarin
mutlak dogru miktarindan ok, oranidir. Bu toplam sermayenin faizi,
btn nfusu, gncel yaam biimi ile, yilin iki ayi ka- dar bir sre besle-
mek iin yeter, ve birikmi sermayenin tm (eger ali- ci bulunsaydi) bu
287
Kurl Murks
Kupilul ll
nfusu alimaksizin tam yil yaatabilirdi! Ama sonra, ne evleri, ne
giyecekleri, ne yiyecekleri oldugundan, insanlarin aliktan lmek ya da
onlari yil boyunca yaatmi bulunan kimselerin kleleri olmaktan
baka bir yapacaklari kalmazdi. yilin saglikli bir kuagin yaami iin,
diyelim kirk yil iin orani ne ise, fiili zenginligin b- yklg ve nemi,
hatta en zengin toplulugun birikmi sermayesinin de, yalnizca bir tek
kuagin retken gcne orani odur; kaldi ki, bu kuagin akillica [sayfa 842|
bir eit gvenlik dzenlemeleri ile, zellikle elbirligi halinde aliarak
retebilecegi eylerden degil, ama gerekten, mutlak bir biimde, eksik
ve cesaret kirici gvensizlik dzenlemeleri, ile rettigi eylerden sze-
diyoruz! ... Bugnk zora dayanan dagilimi ierisinde kt-lkler, cinay-
etler ve gvensizlik acilarinin btn igren mekanizmasini elde tutmak
ve bunu srdrmek (ya da, daha dogrusu yillik emek rnleri zerinde,
sermaye araciyla kazanilmi bu denetimi yrtmek) iin ... grnte
gl bu mevcut sermaye yigini sonsuza dek varolmanin yolunu aramitir.
Karilanmasi zorunlu gereksinmeler karilanmadika hibir ey biriktiri-
lemedigine gre, ve insan egiliminin byk akii, zevk ynne dogru
olduguna gre, toplumun fiili servetinin, herhangi belli bir anda ancak
ok nemsiz bir miktari birikebilir. Bai sonu olmayan bir retim-tke-
tim evrimidir bu. Bu ok byk yillik retim ve tketim kitlesinin mik-
tari iinde, bir avu fiili birikim kolay kolay elden kairilamazdi; ve gene
de, esas olarak dikkati zerine eken retken g yiginindan ok, ite
bu bir avu birikimdir. Ama bu bir avu birikim, pek az kimse tarafindan
kapilmitir ve kendi hemcinslerinin byk ogunlugunun emeginin s-
rekli olarak yillik rnlerini kendi yararlarina dntrenin araci haline
getirilmitir; bylece bu pek az kimsenin dn-cesine gre byle bir
aracin nemi son derece byktr. ... Bu lkelerin emeklerinin yillik
rnlerinin, kamu ykmllkleri adi altinda, hemen hemen te-birlik
bir blm, reticilerin ellerinden alinmitir ve bunun edegerini, yani
reticiler iin hi de doyurucu olmayan bir edegeri vermeyen kimseler
tarafindan retken olmayan bir biimde tketilmektedir. ... Biriken ser-
vetlere, hele bunlar bir avu insanin elinde toplandiginda, siradan gz
bunun karisinda akinliga ugrar. Her yil, retilen ve tketilen servetler,
gl bir irmagin sonsuz ve sayisiz dalgalari gibi birbiri ardindan gelir ve
unutulmu tketim okyanusunda yitip giderler . Ve bu sonsuz tketim,
bundan tr, gene de btn zevkleri ve hatta tm insansoyunun
varoluunu egemenligi altinda bulundurmaktan geri kalmaz. Dnceyi,
her eyden nce, ite bu yillik rnn nicelik ve dagilimina uygulamak
gerekirdi. Fiili birikim, tmyle ikincil bir nem tair, ve o, bu nemi,
hemen tamamen yillik rnn dagilimi zerinde yaptigi etkiye borlu-
dur. ... Fiili birikim, ve dagilim burada [Thompson'in yapitlarinda|, hep
retken gce oranla ve ona bagimli olarak gznnde tutulmulardir.
[sayfa 848| Hemen tm br sistemlerde, retken g birikime ve varolan
dagilim biiminin srdrlmesine oranla ve bunlara bagimli olarak g-
288
Kurl Murks
Kupilul ll
znnde tutulmutur. Bu fiili dagilimin korunmasiyla kiyaslandiginda,
tm insan soyunun durmadan yenilenen sefaleti ya da mutlulugu ze-
rinde durulmaya bile degmez kabul edilmitir. Zorun, aldatma- canin,
raslantinin sonularini sonsuzlatirmak, ite gvenlik denilen ey bu;
insan soyunun tm retken gleri, ite bu aldatici gvenligin korun-
masi iin acimasizca kurban edilmilerdir." (Ibid., s. 44O-48.)

Yeniden-retim iin, sabit lekteki yeniden-retime bile zarar


veren kariikliklar diinda, ancak iki normal durum szkonusudur.
Ya, basit lekte bir yeniden-retim vardir.
Ya da, arti-degerin sermayeletirilmesi, birikim vardir.
I. BAST YENDEN-RETM
Basit yeniden-retim halinde, bir yilda retilen ve gerekletirilen
arti-deger, ya da yil boyunca birka devir szkonusu ise dnemsel ola-
rak retilen ve gerekletirilen arti-deger, bireysel olarak, yani sahibi
kapitalist tarafindan retken olmayan bir biimde tketilir.
"rnn degerinin, kismen arti-degerden, kismen de degerin,
rnde yeniden-retilen degien-sermaye ile rnde tketilen
degimeyen-sermayenin toplami tarafindan oluturulan kismindan iba-
ret olmasi, meta-sermaye olarak srekli dolaima giren ve, retken ya
da bireysel biimde tketilmek, yani retim ya da tketim araci olarak
hizmet etmek zere gene srekli dolaimdan ekilen toplam rnn,
ne miktarinda ve ne de degerinde herhangi bir degiiklik yapmaz. Degi-
meyen-sermaye bir yana birakilirsa, emekiler ile kapitalistler arasinda-
ki yillik rn blm bundan etkilenmi olur.
Basit yeniden-retim varsayilsa bile, bu nedenle, arti-degerin bir
kisminin, rn degil, daima para biiminde bulunmasi gerekir, nk,
aksi halde, tketim amalari iin paradan rnlere evrilemezdi. Arti-
degerin, kendi ilk meta-biiminden bu paraya evrilmesinin burada bi-
raz daha incelenmesi zorunludur. Konuyu yalinlatirmak iin, sorunu en
yalin biimiyle ele alacagiz, yani [sayfa 844| salt madeni paranin, gerek bir
edeger olan paranin dolaimini ngrecegiz.
Metalarin basit dolaim yasalari geregince (Buch I, Kap. III'te
gelitirilmiti), bir lkedeki madeni para kitlesi, yalniz metalari dolatir-
maya degil, ayni zamanda, kismen dolaimin hizindaki dalgalanmalar-
dan, kismen metalarin fiyatlarindaki bir degimeden ve kismen de para-
nin deme ve dolaim araci olarak ilevlerindeki eitli ve degien oran-
lardan ileri gelen dolaim dalgalanmalarini da karilamaya yeterli olmak
zorundadir. Mevcut para miktarinin, yigilan ve dolaimda bulunan para-
ya blnmesindeki oran srekli degimekle birlikte, toplam para mik-
28
Kurl Murks
Kupilul ll
tari, daima, yigilan para ile dolaan paranin toplamina eittir. Bu para
miktari (bu degerli maden miktari), toplumun giderek biriktirdigi yigili-
parasidir. Bu biriken paranin bir kismi, ainma ve yipranma ile tkendigi
iin, tipki diger rnler gibi her yil yerine konmasi gerekir. Bu, gerekte,
belli bir lkenin yillik rnnn bir kisminin, altin ve gm reten lke-
lerin rn ile, dogrudan. ya da dolayli degiimi ile olur. Bununla birlik-
te, bu ilemin uluslararasi niteligi, onun izledigi basit yolu gzlerden
saklar. Sorunu en yalin ve en aik ifadesine indirgemek iin, altin ve g-
m retiminin ayni lkede yapildigini, bu nedenle de, altin ve gm
retiminin her lkede toplam toplumsal rnn bir kismini oluturdugunu
varsaymak gerekir.
Lks mallar iin retilen altin ve gmten baka, bu lkelerin
yillik asgari retimlerinin, paranin dolaimindan ileri gelen yillik madeni
para ainmalarina eit olmasi gereklidir. stelik, yillik retilen ve dolaim-
da bulunan metalarin miktarlarinin deger toplaminda arti olursa, dola-
imdaki metalarin degerlerinin toplami ve bunlarin dolaimi iin gerekli
para miktarindaki arti (ve buna tekabl eden para-yigma oluumu),
daha byk bir hizdaki para dolaimiyla ve bir deme araci olarak para-
nin geni kapsamli bir biimde ilev yapmasi ile, yani fiili para ie kari-
tirilmaksizin, alim ve satimlarin karilikli daha byk lde dengelen-
mesiyle telafi edilmedigi srece, yillik altin ve gm retimi de ayni e-
kilde artirilmalidir.
Toplumsal emek-gc ile toplumsal retim aralarinin bir kis-
minin bu yzden her yil altin ve gm retiminde harcanmasi zorunlu-
dur. [sayfa 845|
Altin ve gm retimi ile ugraan ve bizim basit yeniden-retim
varsayimimiza gre, retimlerini ancak yillik ortalama ainma ve yipran-
ma ve bunun gerektirdigi yillik ortalama altin ve gm tketimi sinirlari
ierisinde yrten kapitalistler varsayimimiza gre, sermayeletirmek-
sizin, yillik olarak tkettikleri arti-degerlerini, para-biiminde, diger re-
tim kollarinda oldugu gibi, rnn evrilmi biimi olmayan dogal biimi
ierisinde, dogrudan dolaima sokarlar.
Ayrica degien-sermayenin yatirildigi para-biimi olan cretler
ynnden, bunlar da, gene rnn satii ile, paraya evrilmesi ile degil,
dogal biimi daha balangita para biiminde olan rnn kendisi ile
yerine konur.
Son olarak, ayni ey, degerli madenler rnnn, yil boyunca
tketilen, hem degimeyen dner ve hem de degimeyen sabit sermay-
eden oluan ve devresel olarak tketilen degimeyen-sermayenin dege-
rine eit kismi iin de geerlidir.
Degerli madenlerin retimine yatirilan sermayenin devresini ya
da devrini nce PM ... R ... P' biimi iersinde ele alalim. PM hareke-
tinde, M, yalniz emek-gc ile retim aralarini degil, ayni zamanda, de-
gerinin ancak bir kismi R'de tketilen sabit sermayeyi de ierdigi iin, P'
20
Kurl Murks
Kupilul ll
'nn, rnn, cretlere yatirilan degien-sermaye c||| retim aralarina
yatirilan dner sabit sermaye c||| degerin ainan sabit sermayeye edeger
kismi c||| arti degere eit bir miktar para oldugu aiktir. Eger bu miktar
daha kk olsaydi, altinin genel degeri, ayni kalmak zere, maden
verimsiz olabilirdi, ya da bu genellikle byle olsaydi altinin degeri, me-
talarin degimeden kalan degerlerine kiyasla sonradan ykselebilirdi;
yani metalarin fiyatlari debilir ve bylece de, PM hareketine yatirilmi
olan para miktari daha kk olabilirdi.
Eger biz, nce, P olarak yatirilan sermayenin yalniz dner kis-
mini, PM ... R ... P' dolaiminin iki noktasini ele alirsak, belli bir para
miktarinin yatirilmi oldugunu, emek-gcne yapilan deme ile retim
maddelerinin satin alinmasi iin dolaima srldgn grrz. Ama
bu miktar, |0 sermayenin devresi tarafindan yeniden srlmek zere
dolaimdan ekilmez. rn, maddi biimi ierisinde bile paradir; ite
bu nedenle de, degiim yoluyla, bir dolaim sreci ile paraya evrilmesi-
ne gerek yoktur. retim srecinden dolaim alanina, tekrar para-ser-
mayeye evrilmesini gerektiren meta-sermaye biiminde degil, tekrar
[sayfa 846| retken sermayeye evrilecek, yani yeni emek-gc ve retim
maddeleri satin alinacak para-sermaye olarak geer. Emek-gc ve re-
tim aralarinda tketilen dner sermayenin para-biimi, rnn satii
ile degil, rnn kendisinin maddi biimi tarafindan yerine konulmutur;
yani degeri tekrar dolaimdan para-biiminde ekilerek degil, yeni re-
tilen ek para ile yeri doldurulmutur.
Diyelim, bu dner sermaye 5OO sterlin, devir dnemi 5 hafta,
alima dnemi 4 hafta, dolaim dnemi yalniz 1 hafta olsun. Daha ba-
langita para 5 hafta iin, kismen retken ikmal olarak yatirilmak ve
kismen de, cret olarak yava yava denmek zere hazir olmalidir.
Altinci haftanin balangicinda, 4OO sterlin geri dnm, 1OO sterlin ser-
best kalmi olacaktir. Bu byle yinelenip gidecektir. Burada, daha nce-
ki durumlarda oldugu gibi, 1OO sterlin, daima, devrin belli bir zamani
boyunca, serbest kalmi biimde bulunacaktir. Ama bu da, gene diger
4OO sterlin gibi, ek, yeni retilmi paradan ibarettir. Bu durumda, yilda
1O devir yapilir, yillik rn, altin olarak 5.OOO sterlindir. (Ele alinan bu
durumda dolaim dnemi, metalarin paraya evrilmesi iin gerekli-za-
mandan degil, paranin, retim gelerine evrilmesi iin gerekli-zaman-
dan olur.)
Ayni koullar altinda devreden diger her 5OO sterlinlik sermaye
durumunda, durmadan yenilen para-biim, her 4 haftada retilen ve
dolaima srlen meta-sermayenin evrilmi biimidir ve bu meta-ser-
mayenin satii ile -yani srece ilk girdigi zaman temsil ettigi para mikta-
rinin devresel olarak ekilmesiyle bu para-biime tekrar tekrar girer.
Burada, tersine, her yeni devir dneminde, para olarak yeni bir ek 5OO
sterlin, dolaimdan srekli olarak, retim maddesi ve emek-gc ek-
mek zere, retim srecinden dolaim srecine srlr. Dolaima sr-
2T
Kurl Murks
Kupilul ll
len bu para, bu sermayenin izdigi devre tarafindan tekrar buradan e-
kilmeyip, daha ok, srekli yeniden-retilen altin miktari ile artirilir .
imdi de bu dner sermayenin degien kismina bakalim ve bu-
nun da nceki gibi 1OO sterlin oldugunu kabul edelim. Demek oluyor ki,
bu 1OO sterlin, 1O devir ile, emek-gcnn srekli denmesi iin, me-
talarin olagan retiminde yeterli olacaktir. Burada, altin retiminde, ayni
miktar yeterlidir. Ama geriye dnen ve kendisiyle emek-gcnn her 5
haftada bir kariliginin dendigi 1OO sterlin, kendi rnnn evrilmi
biimi degil, durmadan [sayfa 847| yenilenen bu rnn bir kismidir. Altin
reticisi, emekilerine, kendi rettikleri altinin bir kismiyla dogrudan
deme yapar. Yilda bu ekilde emek-gcne harcanan ve emekiler
tarafindan dolaima sokulan 1.OOO sterlin, bu nedenle, bu dolaim yo-
luyla kendi iki noktalarina dnmezler.
stelik, sabit sermayeyi ilgilendirdigi kadariyla, bu, iin ilk kurulu-
unda nispeten byk bir para-sermaye yatirimi gerektirir ve bu ser-
maye bylece dolaima srlm olur. Btn sabit sermayeler gibi bu,
da yillar boyunca ancak para para geri dner. Ne var ki, bu, rnn
satii ile ve bu sati sonucu paraya evrilmesi ile degil, dogrudan, r-
nn, altinin bir kismi olarak geri dner. Bir baka deyile, para-biimini,
yava yava paranin dolaimdan ekilmesiyle degil, rnn buna teka-
bl eden kisminin birikimi ile alir. Bylece yerine konan para-sermaye,
balangita sabit sermaye iin dolaima sokulan miktari karilamak iin
dolaimdan yava yava ekilen bir para miktari degildir. Bu ek bir para
miktaridir.
Son olarak, arli-deger bakimindan da, bu, gene, retken olmayan
biimde, yani varsayimimiza gre geim aralari ile lks mallara har-
canmak zere, her yeni devir dneminde dolaima srlen yeni altin
rnn belli bir kismina eittir.
Ama varsayimimiz geregince pazardan srekli olarak para degil
emek-gc ile retim maddeleri ektigi halde ona srekli yeni para
miktarlari ekleyen yillik tm altin retimi ancak yil boyunca ainan pa-
rayi yerine koyar, imdi degien oranlarda olmakla birlikte daima, iki
biimde, yigili-para ve dolaimdaki para biimlerinde bulunan toplum-
sal para miktarini yalnizca eksiksiz tutar.
Metalarin dalaimi yasasi geregince, para miktarinin, dolaim iin
gerekli para miktari ile, dolaimin daralmasi ya da genilemesi ile artan
ya da eksilen ve zellikle zorunlu deme araci yedek fonlarinin oluu-
muna hizmet eden, yigili-para biiminde tutulan bir para miktarinin top-
lamina eit olmasi gerekir. Hesap bakiyelerinin bulunmamasi halinde,
para olarak denmesi gereken ey metalarin degeridir. Bu degerin bir
kisminin arti-degerden ibaret olmasi olgusu, yani meta saticisina hi bir
kariliga malolmamasi, durumda hi bir degiiklik yapmaz. reticilerin
hepsinin, kendi retim aralarinin bagimsiz sahipleri oldugunu ve dola-
imin bu yzden reticilerin kendi aralarinda [sayfa 848| dogrudan yer aldi-
22
Kurl Murks
Kupilul ll
gini kabul edelim. Sermayelerinin degimeyen kismindan ayri olarak,
yillik deger rnleri, bu durumda, kapitalist koullara benzer biimde iki
kisma blnebilir: yalniz geim aralarini yerine koyan c kismi, ile, kis-
men lks mallar, kismen de retimin genilemesi iin tketilen | kismi.
Demek oluyor ki, c kismi degien-sermayeyi, | kismi arti-degeri temsil
ediyor. Ama byle bir blnme, kendi toplam rnlerinin dolaimi iin
gerekli olan para miktarinin byklg zerinde herhangi bir etki yap-
maz. Diger koullar ayni kalmak kaydiyla, dolaimdaki rneta kitlesinin
degeri ayni olacagi gibi, bu deger iin gerekli olan para miktari da ayni
olacaktir. Eger bunlarin devir dnemleri de eit olarak blnm ise,
ayni yedek paraya da sahip olmalari gerekir, yani sermayelerinin ayni
kismi daima para biiminde tutulmak zorundadir, nk retimlerinin,
bizim varsayimimiza gre, daha nceki gibi meta retimi olmasi gere-
kir. u halde, metalarin degerlerinin bir kisminin arti-degerden ibaret ol-
masi olgusu, iin yrtlmesi iin gerekli para miktarinda kesinlikle hi
bir eyi degitirmez.
PMP' formlne siki sikiya sarilan Tooke'nin bir muhalifi, ona,
kapitalisin nasil olup da dolaimdan, daima dolaima srdgnden daha
fazla para ekmeyi becerdigini soruyor. Bak dinle! Burada szkonusu
olan sorun, arti-degerin o|00m0 degildir. Bu tek sir, kapitalist aidan
gayet olagandir. Kullanilan degerler toplami, eger bir arti-degerle kendi-
sini zenginletirmiyorsa, bu, zaten sermaye degildir. Ama varsayim ola-
rak, bu, sermaye ise, arti-deger pek dogaldir.
Byle olunca, sorun, arti-degerin nereden geldigi degil, bu arti-
degerin dntg paranin nereden geldigidir.
Ama, burjuva iktisadinda, arti-degerin varligi kendiliginden anlailir
bir eydir. te bu nedenle, yalniz bu varsayimla yetinilmemi, dolaima
srlen meta kitlesinin bir kisminin arti-rn oldugu, bylece, kapitali-
stin sermayesinin bir kismi olarak dolaima srmedigi bir degeri temsil
ettigi, dolayisiyla da, rnyle birlikte kapitalistin, dolaima sermayesi-
nin zerinde bir arti da soktugu ve ite dolaimdan bu arti-degeri ektigi
gibi bir varsayimla da iliki kurulmutur.
Kapitalistin dolaima srdg meta-sermaye, dolaimdan emek-
gc c||| retim aralari biiminde ektigi retken sermayeden daha
byk bir degere sahiptir (bunun nereden geldigi [sayfa 84D| aiklanmadigi,
karanlikta kaldigi halde, sz edilen ekonomi politik, bunu bir olgu ola-
rak grmektedir). Yalnizca kapitalist A'nin degil, B, C, D'nin vb. de niin
daima metalarinin degiimi yoluyla dolaimdan, balangita ve sonra-
dan yatirdiklari sermayelerin degerinden daha fazla bir degeri ekebil-
dikleri bu varsayima dayanilarak aiga ikmi oluyor. A, B, C, D ve
digerleri, dolaima, srekli olarak, oradan retken sermaye biiminde
ektiklerinden daha byk meta-degeri, meta-sermaye biiminde sr-
yorlar bu ilem, eitli bagimsiz ilev yapan sermaye kadar ok yanli-
dir. u halde bunlar, herkesin kendisinin yatirmi bulundugu retken
23
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayelerinin degerleri toplamina eit bir degerler toplamini, kendi
aralarinda srekli paylamak (yani her biri, kendi adina dolaimdan bir
retken sermaye ekmek) durumundadirlar; tipki, hepsinin drt bir yan-
dan kendi retim gelerinin degerlerinin zerindeki meta-deger fazlali-
klarini temsil eden metalar biiminde dolaima srdkleri degerler
toplamini, kendi aralarinda srekli paylamak durumunda olmalari gibi.
Ne var ki, meta-sermayenin, retken sermayeye yeniden evril-
meden nce ve ierdigi arti-deger harcanmadan nce, paraya evrilme-
si gerekir. Peki, bu ama iin kullanilan para nereden gelir Bu soru ilk
bakita g grnyor ve imdiye kadar ne Tooke ve ne de bir bakasi
bunu yanitlamitir.
Para-sermaye biiminde yatirilmi olan bu 5OO sterlinlik dner
sermaye, devir dnemi ne olursa olsun, imdi toplumun, yani kapitalist
sinifin toplam dner sermayesini temsil etsin. Arti-degerde 1OO sterlin
olsun. Peki ama, dolaima srekli olarak yalnizca 5OO sterlin soktugu
halde, nasil oluyor da, tm kapitalist sinif, dolaimdan srekli 6OO sterlin
ekebiliyor
5OO sterlinlik para-sermaye, retken sermayeye evrildikten son-
ra, bu sermaye, retim srecinde, kendisini 6OO sterlin degerinde me-
talara dntrmtr, ve dolaimda, imdi, yalniz ilk yatirilan para-ser-
mayeye eit 5OO sterlin degerinde meta degil, ayni zamanda yeni retilmi
1OO sterlinlik arti-deger de vardir.
Bu 1OO sterlinlik ek arti-deger, dolaima metalar biiminde
srlmtr. Bundan hi kuku yok. Ama byle bir ilem, hi bir ekilde,
bu ek meta-degerin dolaimi iin gerekli ek parayi saglatmi olmaz.
Bu glg szde akla-uygun kaamaklarla savuturmaya
kalkimak bir ie yaramaz. [sayfa 85O|
rnegin: Degimeyen dner sermayeyi ilgilendirdigi kadariyla,
herkesin bunu ayni anda yatirmadigi aiktir. Kapitalist A, metalarini satar
ve bylece yatirdigi sermaye para-biimini alirken, bir yandan da, B
alicisinin, retim aralarinin yani A'nin rettigi eyin biimini alan para-
sermayesi vardir. A'nin retilmi bulunan meta-sermayesine, para-bii-
mini kazandiran ayni hareketi ile, B sermayesini tekrar retken biimine
sokar, ve onu para-biiminden, retim aralari ve emek-gc biimine
dntrr; bu iki yanli srete, her basit satinalma M-P hareketinde
oldugu gibi, ayni para miktari ilev yapar. Buna karilik, A, parasini tekrar
retim aralarina evirdigi, C'den bunlari satin aldigi ve bu adam bunun-
la B'ye deme yaptigi zaman vb., ve bylece bu ticari ilemler aiklanmi
olur. Ama:
Metalarin dolaimindaki dolaan para miktari ile ilgili olarak ko-
nan yasalardan hibiri (Buch I, Kap: III) retim srecinin kapitalist nite-
ligi tarafindan herhangi bir ekilde degitirilmez.
u halde, toplumun para-biiminde yatirilmasi gereken dner ser-
mayesi 5OO sterlin miktarinda oldugu sylendiginde, bunun, bir yandan
24
Kurl Murks
Kupilul ll
ayni anda yatirilan bir miktar oldugu, te yandan da sirayla eitli ret-
ken sermayelerin para fonu olarak hizmet ettigi iin, 5OO sterlinden daha
fazla bir retken sermayeyi harekete geirdigi hesaba katilmi demek-
tir. Bu aiklama biimi, bu durumda, varligini aiklamasi, gereken pa-
rayi zaten mevcut diye kabul etmektedir.
Ayrica u da denebilirdi: kapitalist A, kapitalist B'nin retken ol-
mayan, bireysel biimde tkettigi mallari retir. B'nin parasi, bu neden-
le, A'nin meta-sermayesini paraya evirmekte ve bylece ayni miktar
para, B'nin arti-degerini, A'nin degimeyen dner sermayesini
gerekletirmeye hizmet etmektedir. Ne var ki, bu durumda, henz -
zm bekleyen sorun, daha da dogrudan bir biimde zmlenmi ka-
bul edilmektedir, yani: gelirini meydana getiren parayi B nereden al-
maktadir rnne ait arti-degerin bu kismini kendisi nasil gerekletir-
mitir
Degien dner sermayeden, A'nin dzenli olarak emekilerine
dedigi kismin, dolaimdan dzenli olarak kendisine dndg ve an-
cak bunun degien bir kisminin, cretlerin denmesi iin daima yakin-
da bulundugu da ayrica sylenebilir. Ama harcama ile [sayfa 851| geriye d-
n arasinda belli bir zaman sresi gemektedir ve bu arada cretlere
denen para, diger kullanimlar arasinda, arti-degerin gereklemesi iin
hizmet edebilir.
Ne var ki biz, birinci olarak, bu sre ne kadar uzun olursa, kapita-
list A'nin srekli /n e||o* bulundurmak zorunda oldugu para ikmalinin
de o kadar fazla olmasi gerektigini biliyoruz. kinci olarak, emeki bu
parayi harcar, bununla metalar satin alir ve bylece, bunlarin ierdigi
arti-degeri |o |cn|o** paraya evirir. Dolayisiyla degien-sermaye bii-
minde yatirilmi bulunan ayni para, arti-degeri paraya evirme amacina
da |o |cn|o hizmet eder. Bu noktada soruna daha fazla girmeden u
kadariyla yetinelim: tm kapitalist sinif ile bu sinifin hizmetlilerinin tke-
timi ii-sinifininki ile birlikte gider; bylece, emekilerin dolaima sr-
dkleri para ile, ayni zamanda, kapitalistlerin de gelir olarak arti-degerle-
rini harcamak iin, para srmeleri gerekir. u halde bunun iin de dola-
imdan para ekilmesi gerekir. Bu aiklama, gerekli para miktarini orta-
dan kaldirmaya degil, yalnizca azaltmaya hizmet edebilir.
Son olarak yle denebilir: ilk sabit sermaye ilk kez yatirildiginda,
dolaima, srekli byk miktarda para srlr ve bu para dolaimdan
ancak yava yava, yillar sonra, para para, bu parayi dolaima sokan
tarafindan ekilmi olur. Bu miktar, arti-degeri paraya evirmeye yet-
mez mi
Bu soruya yle yanit vermek gerekir: 5OO sterlinlik bu toplamin
(bu miktar, gerekli yedek fonlar iin para-yigmayi da ierir), onu dolaima
* Hazir, emre hazir. -.
** O lde, o kadar. -.
25
Kurl Murks
Kupilul ll
sokan tarafindan degilse bile, bir bakasi tarafindan sabit sermaye ola-
rak kullanilmasi olanagini saglar. stelik, sabit sermaye olarak hizmet
eden rnlerin satin alinmalari iin harcanan miktar bakimindan, bunla-
rin ierdikleri arti-degerin de dendigi zaten varsayilmiti; sorun bu pa-
ranin nereden geldigidir.
Bunun genel bir yaniti zaten verilmi bulunuyor: x kere 1.OOO
sterlin degerinde bir metalar kitlesi dolaimda bulunacaksa, bu metalar
kitlesinin degeri, herhangi bir arti-deger iersin ya da iermesin, bu me-
talar kitlesi kapitalist biimde retilmi olsun ya da olmasin, bu dolaim
iin gerekli para miktarinda hi bir degiiklik yapmaz. 80 neJen|e, so|0-
n0n /enJ/s/ :c|en me|c0| [sayfa 852| Je/|J/|. Paranin dolaim hizi vb. gibi
diger btn koullar belli olmak zere, x kere 1.OOO sterlin degerindeki
metalarin dolaimi iin, bu degerin u ya da bu miktarinin, bu metalarin
dogrudan reticisi olanin payina dmesinden tamamen bagimsiz ola-
rak, belirli bir para miktarina gereksinme vardir. Burada eger herhangi
bir sorun varsa, bu, u genel sorunla akimaktadir: Bir lkenin rettigi
metalarin dolaimi iin gerekli para nereden gelir
Bununla birlikte, kapitalist retim aisindan, zel bir sorun |0-
n00 gerekten vardir. Ele alinan durumda, hareket noktasi olarak orta-
ya ikan, parayi dolaima sren kapitalisttir. Emekinin, geim aralarini
demek iin harcadigi para, daha nce, degien-sermayenin para-bii-
mi olarak vardi ve bu nedenle, emek-gc satin alinma ya da denme
araci olarak kapitalist tarafindan balangita dolaima srlmt. Kapi-
talist, ayrica, dolaima, degimeyen sabit ve degimeyen dner sermay-
esinin balangitaki para-biimini oluturan parayi da srer; bu parayi,
emek aletleri ile retim maddeleri iin satinalma ya da deme araci
olarak harcar. Ama bunun tesinde kapitalist, artik dolaimdaki para
miktarinin iki noktasi olarak gzkmez. imdi, yalniz iki hareket nok-
tasi vardir: kapitalist ve emeki. nc kategoriye giren kimseler ya
hizmetleri kariliginda bu iki siniftan para alirlar, ya da herhangi bir hiz-
met kariligi olmadan bunu aldiklari lde, bunlar, rant, faiz vb. bii-
mindeki arti-degerin ortak sahipleridir. Arti-degerin, tmyle, sanayi
kapitalistinin cebinde kalmayip, bakalariyla bunun paylailmasi zorun-
lulugunun, ele alinan sorunla herhangi bir ilikisi yoktur. Sorun, arti-
degerini nasil paraya evirdigidir, gelirin sonradan nasil paylaildigi degil.
Amacimiz bakimindan, kapitalist, hl arti-degerin tek sahibi olarak ele
alinabilir. Emekiye gelince, kapitalist, emekinin dolaima srdg pa-
ranin birincil iki noktasi oldugu halde, bunun ikincil olmaktan baka
bir ey olmadigi zaten sylenmi bulunuyor. Emeki, geim aralarinin
denmesinde harcama yaparken, balangita degien-sermaye olarak
yatirilmi bulunan para, imdi ikinci dolaimindan gemektedir.
Demek oluyor ki, kapitalist sinif, para dolaiminin tek iki nokta-
si oluyor. retim aralarinin denmesi iin 4OO sterline, emek-gc iin
de eger 1OO sterline gereksinme duyuyorlarsa, [sayfa 858| dolaima 5OO
2
Kurl Murks
Kupilul ll
sterlin sokarlar. Ama %1OO'lk bir arti-deger oraniyla rne katilan arti-
deger, deger olarak 1OO sterline eittir. Dolaima srekli olarak ancak
5OO sterlin srdkleri halde bunlar nasil oluyor da dolaimdan srekli
6OO sterlin ekebiliyorlar Hiten ancak hi gelir. Kapitalist sinif, bir tm
olarak, daha nce srlmemi olan her eyi dolaimdan ekemez.
Biz, burada, 4.OOO sterlin degerinde retim araci ile 1.OOO sterlin
degerinde emek-gcn dolatirmak iin, on devir yapan 4OO sterlin
degerinde bir miktarin yetebilecegi olgusu ile, diger 1OO sterlinin de ayni
ekilde, 1.OOO sterlin degerinde arti-degerin dolaimi iin yeterli olabile-
cegi olgusunu bir yana birakiyoruz. Para miktarinin, bu paranin dolatigi
metalarin degerine olan orani burada nemli degildir. Sorun gene ayni
kalir. Ayni para miktari birka kez dolamadika, 5.OOO sterlinlik bir ser-
mayenin dolaima sokulmasi zorunlu oldugu gibi, arti-degerin paraya
evrilmesi iin de 1.OOO sterlin gereklidir. ster 1.OOO, isterse 1OO sterlin
olsun, sorun bu paranin nereden geldigidir. Her ne olursa olsun, bu,
dolaima sokulan para-sermayeye gre bir fazlaliktir .
Dolaima, metalara katilan arti-degerin gereklemesine hizmet
etmek zere para srenin kapitalist sinifin kendisi olmasi geri ilk bakita
aykiri gibi gzkebilir. Ama no|c |ene,* bu parayi, o, dolaima yatirilmi
para, yani sermaye olarak srmemektedir. Bunu o, kendi bireysel tke-
timi iin satinalma araci olarak harcamaktadir. Para, bu nedenle, do-
laiminin hareket noktasi olmakla birlikte kapitalist sinif tarafindan yati-
rilmamaktadir.
e yeni balayan bireysel bir kapitalisti, rnegin bir iftiyi ele
alalim. ilk yil boyunca, 4.OOO sterlini retim aracina, 1.OOO sterlini emek-
gcne olmak zere, diyelim 5.OOO sterlinlik para-sermaye yatirmi ol-
sun. Arti-deger orani %1OO, elde ettigi arti-deger miktari 1.OOO sterlin ol-
sun. Btn parasi, para-sermaye olarak yatirdigi bu 5.OOO sterlinden iba-
rettir. Ama kendisi de yaamak zorundadir ve yil sonuna kadar eline
herhangi bir para gememektedir. Tketimi 1.OOO sterlin tutmu olsun.
Bu paranin elinde bulunmasi gereklidir. Bu 1.OOO sterlini birinci yil boyun-
ca kendisine avans olarak vermek zorunda oldugunu syleyebilir. Bura-
da ancak znel bir anlam taiyan bu avans, kapitalistin, ilk [sayfa 854| yil
boyunca olan bireysel tketimini, emekilerin bedava retimlerinden
karilamak yerine kendi cebinden demek zorunda kaldigindan baka
bir eyi belirtmez. Bu parayi sermaye olarak yatirmamaktadir. Bunu har-
camakta, tkettigi geim aralari biiminde bir edeger iin bununla
deme yapmaktadir. Bu deger, onun tarafindan para olarak harcanmi,
dolaima srlm ve oradan meta-degerler biiminde ekilmitir. Ve
bu meta-degerleri o tketmitir. Bylece, bunlarin degerleri ile arasinda
herhangi bir iliki kalmamitir. Bu degerin kariligi olarak dedigi para,
imdi, dolaimdaki paranin bir gesi olarak bulunmaktadir. Ama o, bu
* Dikkat edilsin. -.
27
Kurl Murks
Kupilul ll
paranin degerini, rnler biiminde dolaimdan ekmitir ve bu deger,
imdi, iinde varoldugu rnlerle birlikte yokedilmitir. Hepsi yokolup
gitmitir. Ama yilin sonunda, o, 6.OOO sterlin degerinde metayi dolaima
srmekte ve bunlari satmaktadir. Bu yolla unlari karilamaktadir: 1)
5.OOO sterlinlik yatirilan para-sermayesini; 2) 1.OOO sterlinlik gerekleen
arti-degeri. Sermaye olarak 5.OOO sterlin yatirmi, bunu dolaima srm
ve dolaimdan 6.OOO sterlin ekmitir bunun 5.OOO sterlini sermayesini
ve 1.OOO sterlini arti-degeri kapsamaktadir. Bu son 1.OOO sterlin, kendisi-
nin dolaima soktugu, yatirmadigi, ama bir kapitalist olarak degil bir
tketici olarak harcadigi para ile, paraya evrilmitir. imdi bu para, ona,
rettigi arti-degerin para-biimi olarak dnmektedir. Ve artik bu ilem
her yil yinelenir. Ama ikinci yil ile balayarak, harcadigi bu 1.OOO sterlin,
daima, onun rettigi arti-degerin evrilmi biimi, para-biimdir. Bu pa-
rayi, o, yillik olarak harcar ve bu para gene ona yillik olarak dner.
Eger sermayesi bir yilda daha sik devretmi olsaydi, bu, durumu
degitirmeyecek, ancak zamaninin uzunlugunu ve dolayisiyla da yatirmi
oldugu para-sermayesinin zerinde bireysel tketimi iin dolaima sr-
mesi gerekli para miktarini etkileyecekti.
Bu parayi, kapitalist, dolaima sermaye olarak srmemitir. Ama
arti-deger dnmeye balayana kadar elindeki olanaklarla yaamlarini
srdrebilmek yalnizca kapitalistlere zg bir zelliktir.
Ele alinan durumda biz, kapitalistin, sermayesinin, ilk dnne
kadar, bireysel tketimini karilamak iin dolaima srdg para mik-
tarinin, rettigi ve bu yzden de paraya evirmek zorunda kaldigi arti-
degere tamamen eit oldugunu varsaymitik. [sayfa 855| Bireysel kapitalisti
ilgilendirdigi kadariyla kukusuz bu geliigzel bir varsayimdir. Ama ba-
sit yeniden-retim varsayildigi takdirde, btn kapitalist sinifa uygulandi-
gi zaman bunun dogru olmasi gerekir. Bu yalnizca u varsayimla ayni
eyi ifade eder: tm arti-deger ve yalniz o dolayisiyla ilk yatirilan ser-
mayenin herhangi bir kismi degil retken olmayan biimde tketilir.
Toplam degerli maden retiminin (5OO sterline eit oldugu kabul
edilmiti), ancak paranin yipranma ve ainmasini yerine koymaya yete-
cek kadar oldugu daha nce varsayilmitir.
Altin reten kapitalistler, btn rnlerine altin olarak sahip bu-
lunurlar degimeyen-sermayeyi yerine koyan kisma oldugu gibi, degi-
en-sermayeyi yerine koyan kisma ve ayni zamanda da arti-degeri ieren
kisma. Toplumsal arti-degerin bir kismi, bu nedenle, yalnizca dolaim
srecinde altina evrilen bir rnden degil, altindan olumutur. Daha
balangita bu arti-deger altindan olumutur ve dolaimdan rn ek-
mek iin buraya srlmtr. Ayni ey, burada, cretler, degien-serma-
ye, yatirilan degimeyen-sermayenin yerine konulmasi iin de geerlidir.
u halde, kapitalist sinifin bir kismi, dolaima, yatirmi bulunduklari para-
sermayeden daha byk degerde (arti-deger miktari kadar fazla deger-
de) meta srdg halde, diger bir kismi, dolaima, altin retimi iin s-
28
Kurl Murks
Kupilul ll
rekli olarak dolaimdan ektikleri metalarin degerinden daha byk de-
gerde (arti-deger miktari kadar fazla degerde) para srerler. Kapitalistle-
rin bir kismi, srekli olarak, dolaimdan, buraya srdklerinden daha
fazla parayi ekerken, altin reten diger kismi srekli olarak dolaima,
retim aralari olarak ektiklerinden daha fazla para srerler.
Altin olarak 5OO sterlinlik bu rnn bir kismi, altin reticisinin
arti-degeri olmakla birlikte, gene de, tamami, yalnizca metalarin dolaimi
iin gerekli parayi yerine koymak zere ayrilmitir. Bu altinin ne kada-
rinin, metalara katilmi bulunan arti-degeri paraya evirdigi ve ne kada-
rinin, metalari oluturan teki deger gelerini paraya evirdigi, bu ama
iin nemli degildir.
Altin retiminin bir lkeden bir baka lkeye tainmasi, konuda
herhangi bir degiiklik meydana getirmez. A lkesinin toplumsal emek-
gc ile toplumsal retim aralarinin bir kismi, 5OO sterlin degerinde bir
rne, diyelim keten bezine evrilmitir [sayfa 856| ve altin satin almak ze-
re B lkesine ihra edilmitir. A lkesinde bu ekilde kullanilan retken
sermaye, A lkesinin pazarina, bu sermayenin dogrudan altin retimi
iin kullanilmasi halinden daha fazla meta paradan farkli olan bir meta
srm olmaz. A'nin bu rn, altin olarak 5OO sterlini temsil eder ve bu
lkenin dolaimina ancak para olarak girer. Toplumsal arti-degerin, bu
rnn ierdigi kismi, A lkesi iin dogrudan para biiminde bulunur ve
hi bir zaman baka bir biimde bulunmaz. Altin reten kapitalistler iin
ancak rnn bir kismi arti-degeri ve diger kismi sermayenin yerine
konmasini temsil etmekle birlikte, bu altinin ne kadarinin dner de-
gimeyen-sermaye diinda, degien-sermayenin yerini doldurdugu ve
ne kadarinin arti-degeri temsil ettigi sorusu gene de tamamiyla, cretle-
rin ve arti-degerin, ayri ayri dolaimdaki metalarin degerine oranina bag-
lidir. Arti-degeri oluturan kisim, kapitalist sinifin eitli yeleri arasinda
dagilir. Bu kisim srekli olarak kapitalistlerce bireysel tketim iin har-
candigi ve yeni rnlerin satii ile tekrar ele geirildigi halde arti-dege-
rin paraya evrilmesi iin gerekli parayi aralarinda dolatiran ite bu
satinalma ve satiin ta kendisidir gene de, para biimindeki toplumsal
arti-degerin bir kismi, degien oranlarda olsa da, kapitalistlerin cebinde
bulunur; tipki cretlerin bir kisminin, hi degilse haftanin bir blmn-
de, emekilerin cebinde para biiminde kalmasi gibi. Ve bu kisim, balan-
gita, altin reticisi kapitalistlerin arti-degerini oluturan para-rn kismi
ile sinirli olmayip, daha nce de syledigimiz gibi, iinde, yukarda sz
edilen 5OO sterlinlik rnn kapitalistler ile emekiler arasinda genel
olarak dagildigi, ve iinde dolaimda bulunacak meta-ikmalin, arti-de-
ger ve degerin diger gelerinden olutugu oranla sinirlidir.
Bununla birlikte, arti-degerin, diger metalarda varolmayan, ama
onlarin yanisira para biiminde bulunan kismi, yillik olarak retilen alti-
nin bir kismini, yalnizca yillik altin retiminin bir parasi, arti-degerin
gereklemesi iin dolaimda bulundugu lde ierir. Paranin, kapita-
2
Kurl Murks
Kupilul ll
list sinifin elinde arti-degerin para-biimi olarak degien oranlarda sre-
kli olarak bulunan diger kismi ise, yillik retilen altinin degil, o lkede
daha nce birikmi olan para kitlesinin bir gesidir.
Varsayimimiza gre, 5OO sterlinlik yillik altin retimi, ancak para-
nin yillik ainmasini karilamaktadir. Eger biz, yalniz bu [sayfa 857| 5OO ster-
lini dikkate alir ve yillik retilen metalar kitlesinin daha nce birikmi
bulunan para araciligi ile dolaimda bulunan kismini grmezlikten gele-
cek olursak, meta-biiminde retilen arti-deger, dolaim srecinde, pa-
raya evrilmesi iin gerekli parayi, |e yanda, salt yillik altin biiminde
arti-deger retilmi olmalari nedeniyle bulmu olacaktir. Ayni ey, 5OO
sterlinlik altin rnn, yatirilan para-sermayenin yerini alan diger kisim-
lari iin de geerlidir.
imdi burada iki ey dikkate alinmalidir.
nce, kapitalistlerin para olarak harcadiklari arti-degerin oldugu
kadar, bunlarin para olarak yatirdiklari degien ve diger retken serma-
yelerin de, aslinda, emekilerin, yani altin retimi ile ugraan emekile-
rin rn oldugu sonucu ikmaktadir. Bunlar, yalniz altin rnn, ken-
dilerine cret olarak "avans verilen" kismini degil, altin rnn, kapita-
list altin reticilerine ait arti-degerin dogrudan temsil edildigi kismini da
yeniden-retirler. Son olarak, altin rnn, yalnizca retimi iin yatirilmi
bulunan degimeyen sermaye-degeri yerine koyan kismina gelince, bu,
ancak, emekilerin yillik alimasi yoluyla para biiminde (ya da genel-
likle rn biiminde) tekrar ortaya ikar. baladigi zaman, bu, kapita-
list tarafindan, yeni retilmi olmayan ve ama toplumsal paranin dner
kitlesinin bir kismini oluturan para biiminde harcanmitir. Ama yeni
bir rn, ek altin tarafindan yerine konuldugu lde, bu, emekinin
yillik rndr. Kapitalist ynnden avans, burada, gene varligini, emeki-
nin, ne kendi retim aralarina ve ne de retim sirasinda, diger emeki-
lerin rettikleri tketim aralari zerinde bir egemenlige sahip
bulunmamasi olgusuna borlu bulunan salt bir biim olarak ortaya ik-
maktadir.
Sonra, 5OO sterlinlik bu yillik yerine konulan miktardan bagimsiz
olarak varolan para kitlesi, ki kismen para-yigma ve kismende dolaim-
daki para biiminde bulunan para kitlesi bakimindan da durum tipki bu
5OO sterlin ynnden yillik olarak ne ise bunlar iin de ayni olmasi gere-
kir, ya da daha dogrusu balangita yle olmasi gerekir. Bu noktaya, bu
ara-kesimin sonunda dnecegiz.* Ama ondan nce birka dnceyi
eklemek, istiyoruz. [sayfa 858|

Devri inceledigimiz sirada, diger koullar ayni kalmak kaydiyla,


* Bkz: s. 862-868. -EJ.
300
Kurl Murks
Kupilul ll
devir dnemlerinin uzunlugundaki degimelerin, retimin ayni lekte
yrtlmesi iin, para-sermaye miktarlarinda da degimeleri gerektirdi-
gini grm bulunuyoruz. Para-dolaim esnekliginin, bu nedenle, birbiri
ardindan gelen bu genileme ve daralmaya kendisini uydurabilecek
ekilde olmasi zorunludur.
Eger biz, ayrica, emek-gcnn uzunlugu, yogunlugu ve ret-
kenligi de dahil diger koullarin eit kaldigini, ama cretler ile arti-de-
ger arasinda 0|0n0n Jee|/n/n /c|/|| |/| ||00me 0|cJ||n|, bylece
de, ya cretlerin ykseldigini ve arti-degerin dtgn, ya da tersi ol-
dugunu varsayarsak dolaimdaki para kitlesi bu nedenle etkilenmi ol-
maz. Bu degiiklik, para dolaiminda herhangi bir genileme ya da
daralma olmaksizin meydana gelebilir. cretlerde genel bir ykselme
oldugu ve bylece, varsayimlarimiz geregi, arti-deger oraninda genel bir
dmenin grlecegi, ama bunun yanisira, gene varsayimimiza gre,
dolaimdaki meta kitlesinin degerinde bir degiikligin meydana gelmeye-
cegi zel bir durumu ele alalim. Bu durumda, degien-sermaye olarak
yatirilmasi gerekli para-sermayede ve bylece, bu ilevi yerine getiren
para miktarinda dogaldir ki bir arti olacaktir. Ama arti-deger ve dolayi-
siyla da bu arti-degerin gereklemesi iin gerekli para miktari, degien-
sermaye ilevi iin gerekli para miktarindaki arti kadar bir azalma gs-
terir. Meta-degerin gereklemesi iin gerekli para miktari, bylece, bu
meta-degerin kendisinden fazla etkilenmi olmaz. Metain maliyet-fiyati
bireysel kapitalist iin ykselir, ama toplumsal retim-fiyati ayni kalir.
Degerin degimeyen kismi diinda, degien ey, metalarin retim-fiyati-
nin, cretler ile kra ayrilmasindaki orandir.
Ama daha byk bir degien para-sermaye yatiriminin (paranin
degeri kukusuz sabit kabul edilmektedir), emekilerin elinde daha faz-
la miktarda para bulunmasi anlamina gelecegi ne srlmektedir. Bu,
emekiler ynnden metalar zerinde daha byk bir talebe yolaar.
Bu da, gene meta fiyatlarinda bir ykselie neden olur. Ya da yle
deniliyor: cretler ykselirse, kapitalistler de, metalarinin fiyatlarini yk-
seltir. Her iki durumda da, cretlerdeki genel bir ykselme, meta fiyat-
larinda bir ykselmeye neden olur. u halde, fiyatlardaki ykselme nasil
aiklanirsa aiklansin, metalarin dolaimi iin daha byk [sayfa 85D| miktar-
da paraya gerek vardir.
Birinci formlasyona yanit: cretlerdeki bir ykselme sonucu,
emekilerin zellikle yaam gereksinmelerine olan talebi artacaktir. Lks
mallar iin talepleri daha az derecede artacak, ya da daha nce tketim
alanlarina girmeyen eyler iin bir talep geliecektir. Zorunlu geim arala-
rina kari olan talepteki ani ve geni lekteki arti, dogal olarak bunla-
rin fiyatini derhal ykseltecektir. Sonu: toplumsal sermayenin daha b-
yk bir kismi, yaam gereksinmelerinin retimi iin ve daha kk bir
kismi lks mallarin retimi iin kullanilacaktir, nk arti-degerdeki azal-
ma nedeniyle fiyatlardaki bu dme ve bunun sonucu olarak bu mallar
30T
Kurl Murks
Kupilul ll
iin kapitalistlerin taleplerinde de bir azalmayla sonulanacaktir. te
yandan, emekilerin kendilerinin lks mallar satin almalari halinde, cret-
lerindeki arti, yaam gereksinmelerinin fiyatinda bir artii krklemeye-
cek, yalnizca lks mallar alicilarinda bir degimeye yolaacaktir. Emek-
iler tarafindan eskisine gre daha fazla, kapitalistler tarafindan ise nis-
peten daha az lks mallar tketilecektir. \o/|J |o0|.* Bazi dalgalanma-
lardan sonra, dolaimdaki metalar kitlesinin degeri gene eskisinin aynidir.
Geici dalgalanmalara gelince, bunlarin etkisi, ancak, o zamana kadar
borsada ya da di lkelerde speklatif iler peinde koan, kullanilmay-
an para-sermayenin i dolaima sokulmasi eklinde olacaktir.
kinci formlasyona yanit: Eger metalarinin fiyatlarini diledikleri
gibi ykseltmek kapitalist reticilerin ellerinde olsaydi; bunu cretlerde
bir arti olmadan yapabilirlerdi ve yle yapacaklardi. Meta fiyatlari
dseydi cretler hi bir zaman ykselmeyecekti. Kapitalist sinif, kural-
dii, belirli, zel biimde ve szde yerel koullar altinda imdi yapmakta
oldugu eyi, her zaman ve btn koullar altinda yapabilseydi, sendika-
lara hibir zaman kari koymazdi; yani metalarin fiyatlarini ok daha
fazla ykselterek daha byk krlari cebe indirmek iin, cretlerdeki
her artia boyun egerdi.
Lks mallara olan talep (bu gibi mallar satinalma olanaklari aza-
lan kapitalistlerin taleplerindeki eksilme sonucu) azaldigi iin, kapitalist-
lerin bunlarin fiyatlarini ykseltebilecekleri savi, arz ve talep yasasinin
ok esiz bir uygulamasi olurdu. Bu, lks mallar alicilarinin salt bir yer
degitir- mesi olmadigina, [sayfa 86O| kapitalistler ile emekilerin bir yer
degitirmesi olduguna gre, ve byle bir yer degitirme oldugu takdir-
de, emekilerin talepleri, zorunlu madde fiyatlarinda bir ykselmeyi tevik
etmez, nk emekiler cretlerinin artan kismini lks mallara harcadi-
klarina gre, ayni eyi zorunlu maddelere harcayamazlar lks mal fi-
yatlari azalan talep sonucu der. Sermaye, bu nedenle, lks mal arzi
toplumsal retim srecindeki degimi bulunan rolne uygun decek
boyutlara inene kadar, bu mallarin retiminden ekilecektir. Bylece
azalan retimleri ile degerleri degimedigi halde fiyatlari normal d-
zeye ykselecektir. Bu daralma ya da dengeleme ilemi devam ettigi ve
zorunlu maddelerin fiyatlari ykseldigi srece, talep karilanana dek
diger retim dallarindan ekildigi kadar bu retim alanina sermaye ik-
mali yapilir. Sonra denge yeniden kurulur ve btn bu srecin sonunda,
toplumsal sermaye ve dolayisiyla da para-sermaye, yaam gereksinme-
leri ile lks mallar retimi arasinda farkli bir oranda blnr .
Bu itiraz, batan sona, kapitalistler ile onlarin iktisat dalkavukla-
rinin uydurduklari bir umacidir.
Bu umaciyi hakli gstermede kullanilan olgular eittir:
1) Diger eyler ayni olmak kaydiyla, dolaimdaki para miktarinin,
* te hepsi bu. -.
302
Kurl Murks
Kupilul ll
dolaimdaki metalarin fiyatlarinin toplamindaki ykselme ile fiyatlarin
toplamindaki bu byme ister ayni miktardaki metalara, ister daha byk
miktardaki metalara uygulansin, bu ykselme ile birlikte arttigi, para
dolaiminin genel bir yasasidir. Buna gre, sonu, neden ile karitirilmak-
tadir. cretlerdeki ykselme (bu ykselme, nadiren, ancak istisnai hall-
erde ve orantili olmakla birlikte) yaam gereksinmelerinin fiyatlarindaki
ykselmeyle birlikte olur. cret ykselmeleri, metalarin fiyatlarindaki
artiin nedeni degil, sonucudur.
2) cretlerdeki, kismi ya da yerel bir ykselme yani yalniz bazi
retim dallarindaki ykselme durumunda, bu, bu dallarin rnlerinin
fiyatlarinda yerel bir ykselmeye yolaabilir. Ne, var ki, bu bile bir ok
koula baglidir. rnegin, cretler anormal derecede drlmemitir
ve, bu nedenle de kr orani anormal derecede yksek degildir; fiyatlar-
daki ykselme ile, bu mallarin pazari daraltilmamitir (bylece fiyatlari-
nin ykselmesinde daha nceki ikmallerinin daralmasi zorunlu degildir),
vb..
8) cretlerdeki genel bir ykselme durumunda, [sayfa 861| degien-
sermayenin agir bastigi sanayi dallarinda retilen metalarin fiyatlari yk-
selir, oysa degimeyen ya da sabit sermayenin agir bastigi dallarda re-
tilen metalarin fiyatlari der.

Metalarin basit dolaimi konusundaki incelememizde (Buch I,


Kap. III, 2) metalarin herhangi bir belirli miktarinin para-biiminin dolaim
alaninda ancak geici olmakla birlikte, belli bir metain bakalaimi si-
rasinda bir kimsenin elinde geici olarak bulunan paranin da gene zorunlu
olarak bir bakasinin eline getigi ve bylece ilk anda metalar yalniz ok
yanli olarak degiilmekle, ya da birbirinin yerini almakla kalmayip, bu
birbirinin yerini alma olayinin ok yanli bir para akii ile yrtldg ve
onunla birlikte cereyan ettigi grlmt. "Bir meta tekinin yerini alir-
ken, para-meta daima bir nc ahsin eline yapiir. Dolaim, parayi
su gibi terletir." (Buch I, s. D2.) Kapitalist meta retimi esasina gre, bir
kisim sermayenin srekli para-sermaye biiminde varolmasi ve arti-dege-
rin bir kisminin da gene sahibinin elinde para biiminde bulunmasi ile,
ayni zde olgu ifade edilmitir.
Bundan baka, c|cn|n Je||es/ yani paranin kalki noktasina
e|/ Jn00 sermaye devrinin bir evresi olarak, tekrar tekrar el degitire-
rek iki noktasindan srekli uzaklamasini ifade eden c|cn|n Jo|c|-
m|nJcn
88
tamamen farkli ve hatta ona karit bir olgudur. (Buch I, s. D4.)
88
Bu iki olguyu hl birbirine karitirmakla birlikte, sermaye dolaiminin temel biimi ve
yeniden-retimi saglayan dolaim biimi olarak paranin iki noktasina bu geri akii zerinde
ilk duranlar fizyokratlar olmutur, "7c||ec0 Econom/q0e'e bir gzatarsaniz, retken sinifin, diger
siniflarin kendisinden rn satin alacaklari parayi sagladigini ve ayni satin almayi yapmak ze-
303
Kurl Murks
Kupilul ll
Gene de hizlandirilmi bir devir, eo /so hizlandirilmi bir dolaim de-
mektir.
nce, degien-sermaye ile ilgili olarak: Eger belli bir [sayfa 862| mik-
tar para-sermaye, diyelim 5OO sterlin, bir yilda degien-sermaye biimin-
de on devir yapmi olsa, dolaimdaki para miktarinin bu kisminin,
degerinin on kati, yani 5.OOO sterlin kadar devredecegi aiktir. Bu para-
serma- ye, kapitalist ile emeki arasinda bir yilda on kez dolamitir.
Emeki bu dner para miktarinin ayni kismi ile yilda on kez cret almi
ve deme yapmitir. Eger ayni degien-sermaye yilda yalniz bir devir
yapmi olsaydi, retimin legi ayni kalmak zere, yalniz 5.OOO sterlinlik
tek bir sermaye devri olurdu.
Ayrica: Dner sermayenin degimeyen kismi, 1.OOO sterline eit
olsun. Sermaye eger on kez devretmi ise, kapitalist metaini ve dolayi-
siyla da metainin degerinin degimeyen dner kismini, bir yilda on kez
satar. Dner para miktarinin (1.OOO sterline eit) ayni kismi, yilda on kez
sahibinin elinden, kapitalistin eline gemektedir. Bu para on kez el degi-
tirmektedir. Sonra, kapitalist, bir yilda on kez retim araci satinalmakta-
dir. Bu da, gene, paranin, bir elden digerine on dolaim yapmasidir.
1.OOO sterlin tutarinda bir para ile sanayi kapitalisti, 1O.OOO sterlin dege-
rinde meta satmakta ve tekrar 1O.OOO sterlin degerinde meta satin
almaktadir. Para olarak 1.OOO sterlinin 2O dolaimi yoluyla, 2O.OOO ster-
linlik bir meta-ikmal dolamaktadir.
Son olarak, devirdeki bir hizlanma ile birlikte, paranin arti-degeri
gerekletiren kismi da daha hizli dolaimda bulunur.
Ama, tersine, para dolaimindaki bir hizlanma, mutlaka, sermay-
enin ve dolayisiyla da paranin daha hizli devretmesini gerektirmez; yani
mutlaka, yeniden-retim srecinde bir kisalma ve daha hizli yenilenme
anlamina gelmez.
Ayni para miktariyla daha ok sayida ticari ilem yapilmasi halin-
de daha hizli bir para dolaimi olur. Para dolaimi iin teknik kolaylik-
lardaki degiiklikler sonucu, sermayenin ayni yeniden-retim dnemlerin-
de de ayni ey olabilir. Ayrica, paranin fiili meta degiimini temsil et-
meksizin dolatigi ticari ilem sayisinda da bir arti olabilir (borsalardaki
marjinal ilemler vb.). te yandan, bazi para dolaimlari bsbtn orta-
dan kaldirilabilir; rnegin, tarimcinin, topragin da sahibi olmasi halinde,
ifti ile toprak sahibi arasinda herhangi bir para dolaimi yoktur; sanayi
re bir sonraki yil geri geldikleri zaman bu siniflarin bu parayi ona geri verdiklerini greceksiniz.
... Burada yalnizca harcamayi izleyen bir yeniden-retimin ve yeniden-retimi izleyen bir
harcamanin oluturdugu bir daireyi, harcama ile yeniden-retimin ls olan paranin dolaimi
tarafindan izilen bir daireyi grrsnz." (Quesnay, 0/c|o0es s0| |e Comme||e e| s0| |es
7|c|c0x Jes 4||/scns. Daire edition, Physiocrats. I. s. 2O8-2OD.) "Paranin dolaimi denilmesi
gereken sermayenin bu devamli yatirilii ve geri dndr, toplumdaki btn emege yaam
veren, politik bnyenin faaliyetini ve hayatiyetini saglayan, ve hakli olarak hayvan vcudundaki
kan dolaimina benzetilen bu yararli ve verimli dolaimdir," (Turgot, Re/|ex/ons. e|e.. o0||es.
Daire edition, I, s. 45,)
304
Kurl Murks
Kupilul ll
kapitalistinin, sermayenin sahibi olmasi halinde, kendisi ile, kredi sahiple-
ri, arasinda gene bir para dolaimi yoktur. [sayfa 868|

Bir lkede, ilkel para-yigmanin oluumuna ve buna bir azinligin


elkoymasina gelince, bunun u anda ayrintilari ile tartiilmasi gereksiz-
dir.
Kapitalist retim tarzi cretli-emege, emekiye demelerin para
olarak yapilmasina ve genellikle ayni demelerin para demelere dn-
mesine dayanan bu retim tarzi ancak dolaim ve bu dolaimin gelitir-
digi bir para-yigmanin (yedek fonun vb.) oluumu iin yeterli bir para
kitlesinin varoldugu bir lkede, daha geni boyutlara ve daha byk bir
yetkinlige ulaabilir. Bu, tarihsel bir nkoul olmakla birlikte, nce yeter-
li bir para-yigmanin olutugu, ardindan da kapitalist retimin baladigi
anlamina alinmamalidir. Bu retim tarzina, kendisi iin gerekli olan
koullarin gelimesiyle birlikte gelimektedir ve bu koullardan bir tane-
si de, yeterli degerli maden ikmalidir. Bylece, 16. yzyildan beri artan
degerli maden ikmali, kapitalist retimin gelimesi tarihinde temel bir
gedir. Ama kapitalist retim temeline dayanan gerekli daha, fazla para
maddesi imali bakimindan, bir yandan rnlere katilmi bulunan arti-
degerin, bunlarin paraya evrilmesi iin gerekli para olmaksizin dolaima
sokulduklarini, te yandan da rnler daha nce paraya dntrl-
meksizin, altin biiminde arti-deger bulundugunu gryoruz.
Paraya evrilecek ek metalar, gerekli para miktarini hazir
bulmaktadirlar, nk te yandan, metalara evrilecek olan ek altin (ve
gm) dolaima, degiim yolu ile degil, dogrudan retim yoluyla so-
kulmaktadir.
II. BRKM VE GENLEM LEKTE
YENDEN-RETM
Birikimin, genilemi yeniden-retim biiminde meydana geldigi
iin, para-dolaim ynnden yeni bir problem getirmeyecegi aiktir.
Her eyden nce, artan retken sermayenin ilevini yerine getir-
mesi iin gerekli ek para-sermayeyi ilgilendirdigi kadariyla bu sermaye,
kapitalist tarafindan, dolaima, gelirin para-biimi olarak degil, para-ser-
maye olarak srlen gereklemi arti-deger kismi ile saglanir. Para za-
ten kapitalistlerin elindedir. Yalniz kullanilii farklidir.
Ne var ki, imdi, ek retken sermaye sonucu, bu sermayenin
rn olan ek bir meta kitlesi dolaima srlmtr. Bu meta [sayfa 864|
kitlesinin degeri, retimlerinde tketilen retken sermayenin degerine
eit olduguna gre, bu ek meta kitlesi ile birlikte, gereklemesi iin
gerekli ek paranin bir kismi dolaima srlmtr. Bu ek para miktari,
305
Kurl Murks
Kupilul ll
salt ek para-sermaye olarak yatirilmitir, ve bu yzden, kapitaliste, ser-
mayesinin devri ile geri dner. Burada da yukardaki soru ortaya ikar.
imdi, metalar biiminde ierilen bu ek arti-degeri gerekletirecek para
nereden gelmektedir
Genel yanit gene aynidir. Dolaimdaki metalarin toplam fiyatlari,
belli miktardaki metalarin fiyatlari ykseldigi iin degil, imdi dolaimda
bulunan metalarin kitlesi, fiyatlardaki bir dme ile dengeye getirilmek-
sizin, daha nce dolaimda bulunan meta kitlesinden daha byk ol-
dugu iin artmitir. Bu daha byk miktardaki ve degerdeki meta kitle-
sinin dolaimi iin gerekli ek paranin, ya dolaimdaki paranin daha byk
bir ekonomi ile kullanilmasi ile demeler dengesiyle vb. ayni sikkenin
dolaimini hizlandiran nlemlerle, ya da paranin, yigili biiminden
dolaim aracina dntrlmesi ile saglanmasi gerekir. Bu ikinci are,
yalniz, atil haldeki para-sermayenin, satinalma ya da deme araci ola-
rak ilev yapmaya baladigini, ya da yedek fon olarak ilev yapmakta
olan para-sermayenin, sahibi iin bu ilevi yerine getirirken, toplum iin
de fiilen dolaimda bulundugunu (srekli olarak bor verilen banka mev-
duatinda oldugu gibi) ve bylece ifte bir ilevi yerine getirdigini gster-
mez. Ayni zamanda da, durgunluk yaratan yedek sikke fonlarinin
ekonomik olarak kullanildigini da gsterir.
"Paranin, sikkeler halinde durmadan akmasi iin, sikkelerin, para
biiminde durmadan donmasi gerekir. Sikkelerin, srekli bir ekilde
dolaip durmasi, dolaim alani ierisinde, her yanda meydana gelen
sikkelerin yedek fonlari iinde az ya da ok byk miktarlar halinde
durgunlamasiyla koullandirilirken, ayni zamanda, bileimleri, dagilma-
lari, tasfiyeleri ve yeniden olumalari durmadan degien, varolulari sre-
kli yokolu, yokolulari ise srekli varolu olan bu yedek fonlar da bu
durgunlamayi koullandirirlar. Adam Smith, her meta sahibinin, her
zaman, sattigi zel metain yaninda yedek olarak, kendisiyle satin aldigi
belli bir miktar genel metaya sahip olmasi gerektigini sylemekle, bu
sikkelerin paraya ve paranin da sikkelere dnmn gsterdi. Gr-
dk ki, MPM dolaiminda, ikinci [sayfa 865| PM ucu, bir defada gerekle-
meyen, ama P'nin bir kismi sikkeler halinde dolairken, diger kismi da
para olarak uykuya dalacak ekilde, zaman iinde birlerini izleyen bir
alimlar serisi halinde dagilir. Para, gerekten burada /:|enm/ s///e|e|-
den baka bir ey degildir; ve dolaimdaki paraya ait kitleyi meydana
getiren eitli kisimlar, durmadan, bazan bir biimde, bazan teki biimde
nbetlee ortaya ikarlar. Dolaim aracinin bu para haline birinci dn-
m, demek ki, para dolaiminin salt teknik olan bir dnemini temsil
eder." (Karl Marx, Z0| l|/|// Je| Po|/|/sc|en Oe/onom/e, 185D, s. 1O5,
1O6.) (Paradan farkli olarak "sikke", burada, parayi diger ilevlerine karit,
salt bir dolaim araci ilevi ierisinde gstermek iin kullanilmitir.)
Btn bu nlemlerin yeterli olmamasi halinde, ek altin retilmesi
gerekir, ya da ayni ey demek olan ek rnn bir kismi, degerli ma-
30
Kurl Murks
Kupilul ll
denlerin iletildigi lkelerin rn, olan altinla dogrudan ya da dolayli
degiilir.
Dolaim araci olarak kullanilmak zere, yillik altin ve gm re-
timinde harcanan toplam emek-gc ve toplumsal retim araci miktari,
kapitalist retim tarzina ve genellikle meta retimine ait /c0x /|c/s'nin
ykl bir maddesini oluturur. Bu, olabildigince ok ek retim ve tke-
tim aracinin, yani gerek servetin, toplumsal kullanimindan ayni lde
uzak kalmaktir. Bu pahali dolaim mekanizmasinin maliyetlerinin azal-
masi lsnde, retimin belirli legi ya da belirli genileme derecesi
ayni kalmak kouluyla, toplumsal emegin retken gc eo /so artar. u
halde, kredi sistemi ile birlikte gelien kolayliklarin bu sonucu vermeleri
lsnde, bunlar, ya toplumsal retimin ve emek-srecinin byk bir
kismini gerek parayi herhangi bir ekilde ie karitirmaksizin yrt-
mek, ya da fiilen ilev yapmakta olan para miktarinin ilevsel kapasitesi-
ni ykseltmek suretiyle, kapitalist serveti dogrudan artirmi olurlar.
Bu, ayni zamanda, kapitalist retimin bugnk hacmiyle kredi
sistemi olmaksizin da, (yalniz bu aidan bakilsa bile) yani yalnizca ma-
deni sikkelerin dolaimiyla mmkn olup olmayacagi sama sorusunu
da ortadan kaldirir. Durumun bu olmadigi ortadadir. yle olsaydi bile,
degerli madenlerin retim hacmi [sayfa 866| konusunda engellerle karila-
ilirdi. Buna karilik, para-sermaye saglamasi ya da bu sermayeyi hare-
kete geirmesi aisindan, kredi sisteminin retken gc konusunda da
byk hayallere kapilmamak gerekir. Bu. sorunun burada daha fazla
incelenmesi yersizdir.

imdi de, gerek bir birikimin yer almadigi, yani retim leginin
dogrudan bir genileme gstermedigi, gerekleen arti-degerin bir kis-
minin sonradan retken sermayeye dntrlmek zere, para-yedek
fon olarak uzun ya da kisa bir. sre iin biriktirildigi hali aratirmamiz
gerekiyor.
Bylece biriken para, ek para olduguna gre, aiklamaya gerek
yok. Bu, ancak, altin reten lkelerden getirilen arti-altinin bir kismi ola-
bilir. Burada una iaret etmek gerekir ki, kariliginda bu altinin ithal
edildigi yerli rn, artik szkonusu lkede degildir. Bu rn, altinla de-
giilmek zere yabanci lkelere ihra edilmitir.
Biz eger ayni para miktarinin hl eskisi gibi lkede bulundugunu
varsayarsak, biriken ve birikmekte olan para, dolaimdan geliyor de-
mektir. Yalniz bu paranin ilevi degimitir. Dolaim yapmakta olan para
halinden, yava yava oluan gizil para-sermayeye evrilmitir.
Bu durumda birikmi olan para, satilan metalarin para-biimi ve
ayrica, degerlerinin bu metalarin sahipleri iin arti-deger oluturan ki-
simlaridir. (Kredi sistemi burada yok sayilmitir.) Bu parayi biriktiren
307
Kurl Murks
Kupilul ll
kapitalist, satin almada bulunmaksizin bu metalari |o |cn|o satmitir.
Bu srece, eger biz, bireysel bir olgu diye bakarsak, ortada aik-
lanacak bir ey yoktur. Bir kisim kapitalist, rnlerinin satii ile gerek-
leen paranin bir kismini, kariliginda pazardan baka rn ekmeksizin
saklar, te yandan bir kismi, iini yrtmek iin gerekli srekli yinelenen
para-sermaye diinda, parasinin tamamini rnlere evirir.
Arti-deger araci olarak pazara srlen rnlerinin bir kismi, re-
tim aralarini, ya da degien-sermayenin gerek gelerini, gerekli geim
aralarini kapsar. Bu nedenle de, dolaysiz retimin genilemesine hiz-
met edebilir. nk kapitalistlerin bir kisminin para-sermaye biriktir-
dikleri halde, digerlerinin [sayfa 867| arti-degeri tmyle tkettikleri hi bir
zaman ne srlmemitir; yalnizca bir kisminin birikimi, para biiminde
yaptigi, gizil para-sermaye oluturdugu halde, digerlerinin gerek bir bi-
rikim yaptigi, yani retim legini byttkleri, retken sermayelerini
gerekten genilettikleri ne srlmtr. Sirasiyla, kapitalistlerin bir kis-
mi para biriktirirlerken, digerleri retim legini geniletseler ya da bu-
nun tersi olsa bile, mevcut para miktari, dolaim gereksinmeleri iin
yeterli kalir. stelik, para birikimi, bir yanda, nakit para olmaksizin, salt
bakiye alacaklarin birikimi ile de oluabilir.
Ne var ki, eger bireysel dzeyde degil de, kapitalist sinif tarafinda
genel bir para-sermaye birikimini varsayarsak, bazi glkler ortaya i-
kar. Bu sinif diinda, bizim varsayimimiza gre yani kapitalist retimin
genel ve mutlak egemenligi altinda ii-sinifindan baka hi bir sinif
yoktur. i-sinifinin satin aldigi eyler, cretlerinin toplamina, tm kapi-
talist sinifin yatirmi oldugu, degien sermayenin toplamina eittir. Bu
para, kapitalist sinifa, rnlerinin ii-sinifina satii ile gerisin geriye akar.
Bylece, kapitalist sinifin degien-sermayesi gene eski para-biimini almi
olur. Bu degien-sermayenin toplami x kez 1OO sterlin, yani yil boyunca
yatirilmi olan degil, kullanilan degien-sermayenin toplami olsun. imdi
incelemekte oldugumuz sorun, devri n hizina bagli olarak, yil boyunca
bu degien sermaye-degerin yatirilmasi iin ne kadar ok ya da az para-
nin gerekli olmasi ile etkilenmi olmaz. Kapitalist sinif, bu x kez 1OO
sterlinlik sermaye ile, belli miktarda emek-gc satin alir ya da, u ka-
dar sayida emekiye cretlerini der birinci ilem. Emekiler bu ayni
miktarda para ile kapitalistlerden belli bir miktarda meta satin alir ve
bylece, x kez 1OO sterlinlik toplam, kapitalistlerin eline geri dnm
olur ikinci ilem. Ve bu byle devam eder gider. Bu x kez 1OO sterlinlik
miktar, demek ki, ii-sinifina, hi bir zaman, kapitalist sinifin arti-degeri-
ni temsil eden kismi yle dursun, degimeyen-sermayeyi temsil eden
rnden de bir para satin almasina olanak vermez. Bu x kez 1OO sterlin
ile emekiler, toplumsal rnn degerinin, yatirilan degien-sermaye
degeri temsil eden deger kismina eit olan bir kismindan fazlasini hi
bir zaman satin alamazlar.
inde bu evrensel para birikiminin, ek olarak retilen degerli
308
Kurl Murks
Kupilul ll
madenlerin u ya da bu oranda eitli bireysel kapitalistler [sayfa 868| arasin-
da dagiliindan baka bir eyi ifade etmeyen durumdan ayri olarak,
nasil oluyor da btn kapitalist sinifin para biriktirdigi varsayiliyor
Bunlarin hepsi, rnlerinin bir kismini, kariliginda bir ey satin
almaksizin satmak zorundadirlar. Hepsinin de, tketimleri iin, dolaim
araci olarak dolaima srdkleri belli bir para fonuna sahip olmalarinda
ve bu paranin bir kisminin dolaimdan kendilerine dnmesinde her-
hangi gizemli bir yan yoktur. Ne var ki, bu durumda bu para-fon, arti-de-
gerin paraya dnmesinin sonucu olarak, salt dolaim iin bir fon olarak
bulunur ve hi bir zaman, gizil para-sermaye olarak varolmaz.
Eger biz konuya gerekte oldugu ekliyle bakarsak, gelecekte
kullanilmak zere biriken gizil para-sermayenin unlardan olutugunu
grrz:
1) Bankalardaki mevduattan. Ve bu, aslinda, bankalarin hizme-
tinde bulunan nispeten nemsiz bir miktardir. Para-sermaye burada,
ancak itibari olarak birikir. Fiilen biriken ey, salt ekilen para ile yatirilan
para arasinda belli bir denge dogdugu iin paraya evrilebilen (eger
evrilirse)bakiye alacaklardir. Bir banka para olarak elinde yalnizca ok
kk bir miktar tutar.
2) Devlet tahvillerinden. Bunlar hi bir ekilde sermaye olmayip,
yalnizca ulusun yillik rn zerinde bakiye alacaklardir.
8) Hisse senetleri. Bunlardan, sahte olmayanlar, gerek anonim
sermayeler zerinde tasarruf hakki ve yillik olarak bunlardan arti-deger
zerinden gelen polielerdir.
Bu durumlarin hi birinde para birikimi yoktur. Bir yanda para
birikimi olarak grnen ey, te yanda srekli fiili para harcamasi olarak
grnyor. Paranin, bu paraya sahip olan kimse tarafindan ya da ba-
kalari, onun borlulari olan kimseler tarafindan harcanmasinin bir ne-
mi yoktur.
Kapitalist retim esasina gre, para-yigmanin oluumu hi bir
zaman kendi baina bir ama olmayip ya dolaimdaki bir durgunla-
manin genellikle oldugundan daha fazla miktarda yaranin yigilma bii-
mini almasi ya da, devrin gerektirdigi birikimlerin bir sonucudur; ya da
ensonu, para-yigma, yalnizca retken sermaye ilevi grmek zere gei-
ci olarak gizil bir biimde bulunan para-sermayenin yaratilmasidir.
Demek oluyor ki, para olarak gerekletirilen arti-degerin bir kis-
mi bir yandan dolaimdan ekilir, yigili para biiminde [sayfa 86D| biriktirilir-
ken, arti-degerin diger bir kismi, ayni zamanda, srekli olarak retken
sermayeye evrilmektedir. Ek degerli madenlerin, kapitalist sinifin ye-
leri arasinda bllmesi diinda, para biiminde birikim hi bir zaman
btn noktalarda ayni zamanda yer almaz.
Yillik rnn, arti-degeri metalar biiminde temsil eden kismi
iin geerli olan ey, diger kismi iin de geerlidir. Bunun dolaimi iin
belli bir para miktari gereklidir. Bu para miktari, tipki, her yil retilen ve
30
Kurl Murks
Kupilul ll
arti-degeri temsil eden meta kitlesi gibi kapitalist sinifa aittir. Dolaima,
ilk olarak, bizzat kapitalist sinif tarafindan sokulmutur. Bu sinifin yeleri
arasinda, bizzat dolaim araciligiyla srekli yeniden bllr. Tipki ge-
nellikle sikke dolaiminda oldugu gibi, bu miktarin bir kismi, durmadan
degien noktalarda durgunlatigi halde, teki kismi srekli dolair. Bu
birikimin bir kisminin, para-sermaye oluturma amaci iin biriktirilmi
olup olmamasi durumu degitirmez.
Bir kapitalistin, bir bakasina ait arti-degerin ya da hatta sermaye-
nin bir kismina elkoydugu ve bylece tek yanli bir para-sermaye ve ret-
ken sermaye birikimi ve merkezilemesini meydana getirdigi dolaim
servenlerine burada yer verilmemitir. rnegin, A tarafindan para-ser-
maye olarak biriktirilen airma arti-degerin bir kismi, B'ye ait olan ve
kendisine geri dnmeyen arti-degerin bir kismi olabilir. [sayfa 87O|
3T0
Kurl Murks
Kupilul ll
NC KISIM
TOPlAM TOPlUMSAl SEkMAYENlN YENlDEN-kETlMl
VE DOlA$lMl

ONSEKZNC BLM
84
G R
I. NCELEME KONUSU
Sermaye retiminin dogrudan sreci, onun, emek ve kendini
geniletme srecidir, sonucu meta-rn, itici gc arti-deger retimi
olan bir sretir.
Sermayenin yeniden-retim sreci, bu dogrudan retim srecini
ierdigi gibi, asil retim srecinin iki evresini, yani devresel bir sre
belirli dnemlerle kendini srekli yineleyen bir sre olarak, sermaye-
nin devrini oluturan btn devreyi de ierir.
ster, P ... P' biimindeki, isterse, R ... R' biimindeki devreyi
inceleyelim, R'nin kendi dorudan retim sreci daima bu devrede an-
cak bir halkayi oluturur. Bir biimde, bu, dolaim srecinin yrtcs,
bir digerinde ise dolaim sreci onun yrtcs gibi grnr. Srekli
yenilenmesi, sermayenin, retken sermaye olarak durmadan yeniden
ortaya ikmasi, her iki durumda da, dolaim srecindeki dnmleri
ile belirlenir. te yandan, srekli yenilenen retim sreci, sermayenin
dolaim alaninda geirdigi srekli dnmlerin, ardarda para-sermaye
84
Elyazmasi II'den. -F.E.
3TT
Kurl Murks
Kupilul ll
ve [sayfa 871| meta-sermaye biimlerinde ortaya ikmasinin kouludur.
Bununla birlikte, her bireysel kapitalistin, yalnizca, kapitalist sini-
fin bireysel bir gesi olmasi gibi her bireysel sermaye de, yalnizca, top-
lam toplumsal sermayenin bireysel bir blm, bireysel yaamla ykl
bir blmdr. Toplumsal sermayenin hareketi, bireysellemi kk
paralarinin hareketlerinin toplamindan, bireysel sermayelerin devirle-
rinden ibarettir. Tipki tek bir metain bakalaiminin, metalar alemindeki
bakalaimlar dizisinde metalarin dolaiminda bir halka olmasi gibi,
bireysel sermayenin bakalaimi, devri de, toplumsal sermayenin iz-
digi devrede bir halkadir.
Bu toplam sre, kendisini meydana getiren biim degiiklikleri
(maddi aidan dnldgnde, degiimler) ile birlikte hem retken
tketimi (retimin dogrudan srecini) ve hem de kendileri araciligi ile
meydana geldigi biim degiiklikleri ya da degiimler ile birlikte bireysel
tketimi kapsar. Bir yandan, degien sermayenin emek-gcne evril-
mesini ve bu nedenle de, emek-gcnn kapitalist retim sreci ierisi-
ne katilmasini ierir. Burada emeki, kendine ait bir metain,
emek-gcnn saticisi ve kapitalist de bunun alicisi olarak hareket eder.
Ama, te yandan, metalarin satii, ayni zamanda, bunlarin ii sinifi ta-
rafindan satin alinmalarini, yani bunlarin bireysel tketimini de kucaklar.
Burada, ii sinifi alici ve kapitalistlerde emekilere meta satan kimseler
olarak ortaya ikarlar.
Meta-sermaye dolaimi, arti-deger dolaimini ve dolayisiyla da,
kapitalistlerin bireysel tketimleri iin yaptiklari satinalma ve satilari,
arti-degerin tketimini kapsar.
Bireysel sermayelerin toplumsal sermaye olarak toplu haldeki
devreleri, bu btnlkleri ierisinde dnlrse, yalniz sermaye dola-
imini degil, ayni zamanda metalarin genel dolaimini da ierir. Bu ge-
nel meta dolaimi, aslinda, ancak u iki geden, 1) gerek anlamda ser-
maye devresi ve 2) bireysel tketime giren metalarin ve dolayisiyla da,
emekinin cretlerini, kapitalistin de arti-degerini (ya da bir kismini)
harcadigi metalarin devresinden oluabilir. Her ne olursa olsun, sermaye
devresi, meta-sermayenin bir kismi oldugu iin arti-degerin dolaimini
ierdigi gibi, degien-sermayenin emek-gcne evrilmesini, cretlerin
denmesini de kapsar. Ama bu arti-deger ile cretlerin metalar iin
harcanmasi, hi degilse cretlerin harcanmasi bu dolaim iin esas [sayfa
872| olmakla birlikte, sermayenin dolaiminda bir halka oluturmaz.
Kitap I'de [Birinci Ciltte|, kapitalist retim sreci, hem bireysel bir
hareket ve hem de bir yeniden-retim sreci olarak incelenmiti: yani
arti-degerin retimi ve sermayenin kendisinin retimi olarak. Sermaye-
nin dolaim alaninda geirdigi biim ve z degiiklikleri, zerlerinde
durulmaksizin kabul edilmiti. Bir yandan kapitalistin, rn degeri ze-
rinden sattigi, te yandan da sreci yeniden balatmak ya da devam
ettirmek iin retimin nesnel aralarini dolaim alaninda buldugu
3T2
Kurl Murks
Kupilul ll
ngrlmt. Dolaim alaninda bizim zerinde durdugumuz tek hare-
ket, kapitalist retimin temel koulu olarak, emek-gc satin alinmasi
ve satii idi.
Bu Kitap II'nin [kinci Cildin| Birinci Kisminda, sermayenin daire-
sel hareketi ierisinde brndg eitli biimler ile, bu hareketin ken-
disinin eitli biimleri gzden geirilmiti. imdi, Kitap I'de irdelenen
alima-zamanina dolaim zamaninin eklenmesi gerekiyor.
kinci Kisimda, devre, devresel, yani bir devir olarak incelenmiti.
Bir yandan sermayeyi oluturan eitli gelerin (sabit ve dner sermaye-
lerin) devre biimlerini farkli zaman dnemlerinde ve farkli biimlerde
nasil tamamladiklari gsterilmi; te yandan da farkli alima dnemi
ve dolaim dnemi uzunluklarini belirleyen durumlar incelenmiti. Dev-
renin dnemi ile devre dnemini oluturan kisimlar arasindaki farkli
oranlarin, retim srecinin boyutlari ve yillik arti-deger orani zerindeki
etkileri gsterilmiti. Sermayenin kendi devresi ierisinde ardarda ve
srekli olarak brndg ve siyrildigi biimler Birinci Kisimda incelen-
digi halde kinci Kisimda, belli byklkteki bir sermayenin bu aki ve
biim degiiklikleri ierisinde, degien oranlarda olmakla birlikte, farkli
biimlere, retken sermaye, para-sermaye ve meta-sermaye biimleri-
ne nasil ayrildigi ve, bylece, yalniz birbirlerinin ardindan gelmekle kal-
mayip, toplam sermaye-degerin farkli paralarinin srekli olarak nasil
yanyana bulunduklari ve bu farkli durumlarda nasil ilev yaptiklari da
gsterilmiti. zellikle para-sermaye, Kitap I'de gsterilmeyen belirli ze-
lliklerle ortaya ikmiti. Belli byklkte bir retken sermayeyi srekli
ilev yapar halde tutabilmek iin, belli bir sermayenin devir koullarina
bagli olarak para-sermaye biiminde srekli yatirilmalari ve yenilenme-
leri gereken farkli byk kisimlari [sayfa 878| ile ilgili bazi yasalar bulunmutu.
Ama hem birinci ve hem de ikinci kisimlarda daima szkonusu
olan bireysel bir sermaye, toplumsal sermayenin bireyselletirilmi bir
kisminin hareketiydi.
Ne var ki, bireysel sermayelerin devreleri iie girer, birbirlerini
ngrr ve zorunlu kilar, ve salt rdkleri bu ag ierisinde toplam top-
lumsal sermayenin hareketini meydana getirirler. Tipki basit meta dolai-
minda, bir metain toplam bakalaimlari, metalar aleminin bakalaimlar
dizisinde bir halka olarak ortaya ikmasi gibi, imdi de, bireysel bir ser-
mayenin bakalaimi, toplumsal sermayenin bakalaimlar dizisinde bir
halka olarak ortaya ikmaktadir. Ama basit meta dolaimi, hi bir za-
man zorunlu olarak sermaye dolaimini iermedigi halde nk basit
meta dolaimi, kapitalist-olmayan retim temeli zerinde de olabilir,
toplam toplumsal sermaye devresi, grldg gibi, bireysel sermayenin
devresi diinda kalan meta dolaimini da, yani sermayeyi temsil etmey-
en metalarin dolaimini da ierir.
imdi, toplam toplumsal sermayenin geleri olarak, bireysel ser-
mayelerin dolaim srecini (btnyle alindiginda bu, yeniden-retim
3T3
Kurl Murks
Kupilul ll
srecinin bir biimidir), yani bu toplam toplumsal sermayenin dolaim
srecini incelememiz gerekiyor.
II. PARA-SERMAYENN ROL
[Aagidaki konu, bu kismin daha sonraki bir kesimine, yani to-
plam toplumsal sermayeyi oluturan kisimlardan birisi olarak ele alinan
para-sermayeye ait oldugu halde, burada imdi ele alinip incelenecek.|
Bireysel sermayenin devrinin incelenmesinde para-sermayenin
iki yn aiga ikmiti.
Birincisi, her bireysel sermayenin sahnede grndg ve sermaye
olarak kendi srecini atigi biimi oluturur. Demek ki, o, tm srece ilk
itii veren |/m0s mo|o|* olarak grnmektedir.
kincisi, yatirilan sermaye-degerin, para biiminde srekli yatiril-
mak ve yenilenmek zorunda bulunulan kisminin harekete geirdigi ret-
ken sermayeye, yani srekli retim legine orani, devir dneminin
zel uzunluguna ve bu dnemi oluturan iki kisim alima dnemi ile
dolaim dnemi arasindaki zel [sayfa 874| orana bagli olarak degiir. Ama
bu oran ne olursa olsun, sermaye-degerin srete retken sermaye ola-
rak srekli ilev yapabilecek kismi, her zaman, yatirilan sermayenin,
retken sermayenin yani sira daima para-biiminde bulunmak zorunda
olan kismi ile sinirlidir. Burada, salt normal bir devir, soyut bir ortalama
szkonusudur. Dolaimda olabilecek kesintileri karilamak iin gerekli
ek para-sermaye bunun diindadir.
8/|/nc/ no/|cyc e|/nce: meta retimi meta dolaimini, meta
dolaimi metalarin para olarak ifadesini ngrr; bir metain meta ve
para diye ikiye blnmesi, rnn meta olarak ifadesinin bir yasasidir.
Ayni ekilde, kapitalist meta retimi ister toplumsal, ister bireysel ai-
dan dnlsn, hem balangi halindeki her iin |/m0s mo|o|'u ve
hem de srekli motoru olarak para-biiminde sermayeyi, yani para-
sermayeyi ngrr. zellikle dner sermaye, para-sermayenin, bir mo-
tor olarak kisa araliklarla srekli tekrarlar halinde hareket ettigi anlamini
tair. Yatirilan sermaye-degerin tamami, yani metalari, emek-gcn,
emek aralarini, retim maddelerini ieren sermayenin btn geleri,
tekrar tekrar para ile satin alinmak zorundadir. Burada bireysel sermaye
iin geerli olan, ancak birok bireysel sermayeler eklinde ilev yapan
toplumsal sermaye iin de geerlidir. Ama, Kitap I'de gsterdigimiz gibi,
bundan, hi bir zaman, sermayenin ileme alani, retimin legi kapi-
talist temel zerinde olsa bile mutlak sinirlari bakimindan, ilemekte
olan para-sermayenin miktarina bagli oldugu sonucu ikmaz.
Belli sinirlar iinde genilemeleri, yatirilan para-sermayenin
byklgnden bagimsiz olan retim geleri de sermayeye katilmi du-
* lk motor, ilk devindirici. -.
3T4
Kurl Murks
Kupilul ll
rumdadir. Emek-gcne yapilan deme ayni kaldigi halde, u ya da bu
genilikte ya da yogunlukta smrlebilir. Bu daha fazla smrme ile
birlikte para-sermaye artmi bile olsa (yani cretler ykseltilmi olsa),
bu arti ayni oranda ve hele pro tanto hi degildir.
Sermaye-degerin gelerinden olmayan toprak, denizler, maden
cevherleri, ormanlar, vb. gibi retken biimde smrlen doganin sag-
ladigi maddeler, ayni miktar emek-gcnn daha byk abasi ile, para-
sermaye yatiriminda bir arti olmadan da, daha yogun ya da geni sm-
rlr. retken sermayenin gerek geleri, bylece, ek para-sermaye
gerektirmeksizin ogaltilmi olur. Ek yardimci maddeler iin byle bir
ekin gerekli hale [sayfa 875| gelmesi szkonusu oldugunda, sermaye-dege-
rin yatirildigi para-sermaye, retken sermayenin byyen etkinligi ile
orantili artmadigi gibi, bu, hi de |o |cn|o bir arti degildir.
Ayni emek aletleri, ve bylece ayni sabit sermaye, gnlk kulla-
nim sreleri uzatilarak ve daha yogun kullanilarak, sabit sermaye iin ek
para yatirimi yapilmaksizin, daha etkin biimde kullanilabilir. Bu durum-
da, sabit sermayenin devri daha hizlanmakla birlikte, yeniden-retime
ait gelerin daha abuk ikmali gerekir.
Dogal cevherlerden ayri olarak, retken sreci u ya da bu l-
de etkili kilabilecek geler olarak i grmek zere, hi bir maliyeti olma-
yan dogal glerin bu retken srece katilmasi olanagi vardir. Bunlarin
etkinlik derecesi, kapitalist iin herhangi bir maliyeti olmayan yntemle-
re ve bilimsel gelimelere baglidir.
Ayni ey, retim srecindeki emek-gcnn toplumsal bileimi
ve bireysel emekilerin birikmi becerileri iin de dogrudur. Carey, to-
praga o gnk retkenligini verebilmek, iin ok eski zamanlardan beri
katilan sermaye ya da emek iin herhangi bir karilik denmemesi ne-
deniyle, toprak sahibine denen paranin hibir zaman yeterli olmadigini
hesaplamaktadir. (Burada, kukusuz, topragin talan edilen verimliligin-
den hi szedilmemektedir.) Buna gre her bireysel emekiye, bir
vahinin modern bir makinist haline getirilmesinin tm insanliga neye
maloldugunun hesaplanarak deme yapilmasi gerekirdi. Tersine, eger
topraga katilan ve toprak sahibi ile kapitalist tarafindan paraya evrilen
kariligi denmemi emekler stste konulsa, topraga yatirilmi bulu-
nan btn sermayenin airi faiz ile birlikte tekrar ve tekrar dendigi ve
bylece toplumun toprak mlkiyetinin bedelini uzun zaman nce tekrar
tekrar dedigini dnmek daha dogru olur.
Geri, emegin retkenlik gcndeki arti, ek bir sermaye-deger
yatirimini gerektirmedigi srece ayni emekle daha fazla degimeyen-
sermayenin yeniden-retimini ve bylece degerini korumasini saglamasi
diinda ilk anda ancak rnn degerini degil, miktarini artirir. Ama ayni
zamanda, sermaye iin yeni malzeme ve dolayisiyla artan sermaye biri-
kiminin temelini oluturur.
Toplumsal emegin rgtlenmesi ve bylece emegin toplumsal
3T5
Kurl Murks
Kupilul ll
retkenlik gcnn artirilmasinin, geni-lekli retimi ve bylece, bi-
reysel kapitalistler tarafindan byk miktarlarda para-sermaye yatirimini
gerektirmesi ynnden, bunun, kismen, [sayfa 876| ilemekte olan sermaye-
degerlerin byklgnde ve dolayisiyla da bunlarin yatirilmi olduklari
para-sermayenin byklgnde mutlak bir artii gerektirmeksizin, ser-
mayelerin birka elde toplanmasi ile gerekletirildigini Kitap I'de* gs-
termitik. Bireysel sermayelerin byklg, bunlarin toplumsal toplam-
larinda bir byme olmaksizin, birka kiinin elinde toplanmasiyla arta-
bilir. Bu, yalnizca bireysel sermayelerin degien bir dagilimidir.
Son olarak, bundan nceki kisimda, devir dnemindeki bir kisal-
ma ile, ya ayni retken sermayenin daha az para-sermaye ile, ya da da-
ha fazla retken sermayenin ayni para-sermaye ile harekete geirilebile-
cegini gstermitik.
Ama btn bunlarin bizzat para-sermaye sorunu ile herhangi bir
ilikisi olmadigi bes bellidir. Yalnizca yatirilmi bulunan sermayenin
kendi serbest biimi, kendi deger-biimi ierisinde belli bir para mik-
tarindan oluan belli bir degerler toplaminin retken sermayeye
evrildikten sonra, sinirlari bu sermayenin sinirlari ile belirlenmeyip, ter-
sine, belli sinirlari ierisinde farkli genilik ya da yogunluk dereceleri ile
ileyebilen retken gleri ierdigini gsterir. Eger retim gelerinin
retim aralari ile emek-gcnn fiyatlari belli ise, metalar eklinde
varolan bu retim gelerinin belli bir miktarinin satin alinmasi iin gere-
kli para-sermayenin byklg belirlenmitir. Ya da yatirilacak sermaye-
nin degerinin byk-lg belirlenmitir. Ama bu sermayenin deger ve
rn yaraticisi olarak hareket edecegi boyutlar esnek ve degikendir.
l//nc/ no/|cyc e|/nce. ainmi sikkeleri yerine koymak zere
para retimi ya da satin alinmasi iin her yil harcanmasi zorunlu toplum-
sal emek ve retim araci, toplumsal retim hacminde |o |cn|o bir
azalmadir. Ama kismen dolaim araci, kismen yigma ilevini yapan para-
degere gelince, bu, emek-gcnn, retilmi retim aralarinin ve dog-
al zenginlik kaynaklarinin yanisira orada vardir, ele geirilmi ve hazir
durumdadir. Ona bu eylere izilmi bir sinir gz ile bakilamaz. retim
gelerine dntrlmek, diger uluslar ile degiilmek suretiyle retimin
legi geniletilebilir. Ne var ki, bu, paranin, her zaman oldugu gibi d-
nya-parasi roln oynamasini ngrr.
retken sermayeyi harekete geirmek iin, devir dneminin uzun-
luguna bagli olarak u ya da bu miktarda para-sermayeye [sayfa 877| gerek-
sinme vardir. Devir dneminin, alima zamani ve dolaim zamani diye
blnmesinin, para biiminde, gizil ya da atil sermayede bir artii gerek-
tirdigini de grm bulunuyoruz.
Devir dnemi, alima dneminin uzunlugu ile belirlendigine gre,
diger koullar eit olmak zere, bu dnem, retim srecinin belirli top-
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 641-646, 78O-788. -EJ.
3T
Kurl Murks
Kupilul ll
lumsal niteligi ile degil, bu srecin maddi niteligi ile belirleniyor demek-
tir. Bununla birlikte, kapitalist retim esasina gre, nispeten uzun sreli
daha geni boyutlu ilemler, olduka uzun sreli byk para-sermaye
yatirimlarini gerektirir. Bu gibi alanlarda retim bu yzden bireysel kapi-
talistin emrinde bulunan para-sermayenin byklgne baglidir. Bu en-
gel, kredi sistemi ve bu sistem ile ilgili irketler, szgelimi, anonim irketler
ile yikilmitir. Para-piyasasindaki bozukluklar bu nedenle bu gibi kuru-
lulari ilemez duruma getirmekle birlikte, bu ayni kurulular da para-
piyasasinda bozukluklar yaratmaktadir.
Toplumsallatirilmi retim temeli zerinde, arada, yararli bir
etki biiminde herhangi bir rn ikmalinde bulunmaksizin uzun bir sre
iin emek-gc ve retim araci eken ilemlerin retim hacminin, yal-
niz emek-gc ve retim aralarini srekli ya da yilda birka kez ek-
mekle kalmayan, ama ayni zamanda, geim ve retim aralari ikmalinde
de bulunan retim dallarina zarar vermeksizin yrtlebilecek ekilde
nceden saptanmasi gerekir. Hem toplumsallatirilmi ve hem de kapi-
talist retimde, daha kisa alima dnemli idallarindaki emekiler,
kariliginda herhangi bir rn vermeksizin daha nce oldugu gibi, ancak
kisa sreler iin rn ekerler; oysa daha uzun alima dnemli idalla-
rinda, bunlar, herhangi bir ey vermeden daha uzun bir sre iin rn
ekerler. Bu durum, demek ki, belli bir emek-srecinin, toplumsal bii-
minden degil, maddi niteliginden ileri gelmektedir. Toplumsallatirilmi
retim durumunda, para-sermaye ortadan kalkmitir. Emek-gc ile re-
tim aralarini farkli retim dallarina toplum dagitmaktadir. reticiler,
olsa olsa, tketim mallarinin toplumsal ikmalinden, emek-zamanlarina
tekabl eden bir miktari ekme hakkini kendilerine taniyan bir vesika
alabilirler. Bu vesikalar para degildir. Bunlar dolaima girmezler.
Para-sermayeye olan gereksinmenin, alima dneminin uzun-
lugundan ileri geldigine gre, u iki eyle koullandigini gryoruz: 8/|/n-
c/s/, para, genellikle, her bireysel sermayenin (krediden ayri) kendisini
retken sermayeye evirmek iin grnmek [sayfa 878| zorunda oldugu
biimdir; bu, kapitalist retimin ve genellikle meta retiminin niteligin-
den gelmektedir. l//nc/s/, gerekli para yatiriminin byklg, emek-gc
ile retim aralarinin, olduka uzun bir sre paraya evrilebilir rnleri
bu dnem boyunca topluma geri vermeksizin, toplumdan srekli ekil-
meleri durumundan ileri gelir. Birinci koul, yatirilacak sermayenin para
biiminde yatirilmasi zorunlulugu, bu para ister madeni para, kredi pa-
rasi ya da itibari para vb. olsun, paranin biimi ile ortadan kalkmi ol-
maz. kinci koul, para-aracinin biimi ya da dolaima herhangi bir
edeger geri vermeksizin ekilen retim emeginin, geim aralarinin ve
retim aralarinin biimi ile hi bir ekilde etkilenmez. [sayfa 87D|
3T7
Kurl Murks
Kupilul ll
ONDOKUZUNCU BLM
85
KONUNUN DAHA NCEK SERMLER
I. FZYOKRATLAR
Quesnay'in 7c||ec0 Econom/q0e'i belirli bir degeri temsil eden
ulusal retimin yillik mahsulnn, dolaim araciligi ile, diger eyler ayni
olmak kouluyla, basit yeniden-retimi, yani ayni lekle yeniden-reti-
mi gerekletirecek ekilde nasil dagitildigini birka kalin izgiyle gs-
termektedir. retim dneminin balangi noktasi gerekte nceki yilin
hasadidir. Sayisiz bireysel dolaim hareketleri, kendilerine zg toplum-
sal kitle hareketi toplumun ilevsel olarak belirlenmi byk iktisadi
siniflari arasindaki dolaim hareketi ierisinde bir irpida bir araya geti-
rilmitir. Biz, burada, ununla ilgileniyoruz: Toplam rnn bir kismi bu
rnn diger kisimlari gibi, bir kullanim-nesnesi olarak, geen yilin eme-
ginin yeni bir sonucudur ayni zamanda, yalnizca ayni maddi biim ie-
risinde tekrar ortaya ikan eski sermaye-degerin bir taiyicisidir. Bu ki-
sim dolaima girmeyip, sermaye olarak hizmete yeniden devam etmek
zere reticisinin, iftiler sinifinin elinde kalir. Yillik rnn bu kismina,
degimeyen-sermayeye, [sayfa 88O| Quesnay, hi ilgisiz geleri sokmakta,
85
Elyazmasi VIII'in balangici. -F.E.
3T8
Kurl Murks
Kupilul ll
ama gr ufkunun sinirliligi yznden, asil ey zerinde nemle dura-
rak, tarimi, insan emeginin arti-deger reten biricik yatirim alani ve do-
layisiyla, kapitalist gr aisindan biricik retken alan olarak grmektedir.
Yeniden-retimin iktisadi sreci, kendine zg toplumsal niteligi ne olursa
olsun, dogal bir yeniden-retim sreci ile, bu alanla (tarimla) daima
iie geer. Bu sonuncunun aik koullari birincinin koullarina iik tut-
makta, ve dolaimin aldatici grntsyle ortaya ikan bir dnce
kariikligini nlemektedir.
Bir sistemin etiketi, baka eyalarin etiketinden, diger eyler ya-
ninda, sisteminkinin yalniz aliciyi degil ogu zaman saticiyi da kandir-
masi olgusuyla ayrilir. Hem Quesnay'in kendisi ve hem de onun dogrudan
izleyicileri, kendi feodal dkkan tabelalarina inandilar. Bizim bilgiler de
bugn ve bu saatte bile ayni eyi yapiyorlar. Ne var ki, gerekte fizyokrat-
larin sistemi, kapitalist sistemin ilk sistematik anlayiidir. Sanayi sermaye-
sinin temsilcileri mlk sahipleri sinifi btn iktisadi hareketi ynetmek-
tedir. Tarim kapitaliste yrtlmekte, yani kapitalist iftinin geni-lek-
te bir giriimi olmaktadir; topragin dogrudan ileyicisi cretli emekidir.
retim, yalniz kullanim mallari degil, bunlarin degerlerini de yaratmakta-
dir; retimin itici gc, dogum yeri dolaim alani degil, retim alani olan
arti-degerin elde edilmesidir. Dolaimin meydana getirdigi toplumsal
yeniden-retim srecinin aralari olarak boy gsteren sinif arasinda,
"retken" emegin dogrudan smrcs, arti-deger reticisi,* kapitalist
ifti, arti-degere yalnizca elkoyanlardan ayirdedilmektedir.
Fizyokratik sistemin kapitalist niteligi, en parlak oldugu siralarda
bile bazi itirazlara yolamitir: bir yandan Linguet ile Mably, te yandan
kk mlk sahipleri savunuculari tarafindan kari ikilmitir.

Adam Smith'in yeniden-retim srecinin tahlilinde gsterdigi ge-


rileme,
86
rnegin "c|cnces |/m/|/|es" ve "c|cnces/ cnn0e||es"i [sayfa 881|
genelleyerek ve bunlari "sabit" ve "dner" sermaye
87
diye adlandirarak,
yalniz Quesnay'in dogru tahlillerini ayrintilariyla incelemekle kalmayip,
tamamen fizyokratlarin yanilgilarinin ortasinda yolunu da airdigi iin
86
Karl Marx, lc/|c|, Band I,. 2. Ausgabe, s. 612, Note 82 [Sol Yayinlari, Ankara 1D75. Birinci
Cilt, Yirmidrdnc Blm, nc Kisim. s. 6O7. dipnot 87|.
87
Bazi fizyokratlar, zellikle Turgot ona burada bile yolu amilardir. Turgot, c|cnces iin
sermaye deyimini Quesnay'den ve diger fizyokratlardan daha sik kullanmi ve manfaktrclerin
c|cnces'ini ya da cc/|c0x'sunu, iftilerinki ile daha fazla zdeletirmitir. rnegin: "Bunlar
gibi (/|//mc/|e|-mcn0/c/|0|c0|e|), onlar da (|es /e|m/e|s, yani kapitalist iftiler de), geri dnen
sermayelerinden fazlasini elde etmelidirler, vb.." (Turgot, 00||es, Daire edition, Paris 1844, Vol.
I, s. 4O.)
* Marx, Quesnay'in 7c||ec0 Econom/q0e'ini, 7|eo|/es of S0||0s-\c|0e adli yapitinda daha
ayrintili inceliyor (bkz: ngilizce baski: Karl Marx, 7|eo|/es o/ S0||0s \c|0e [Volume IV of
Cc/|c||, Kisim I, Moscow 1D68, s. 2DD.888 ve 867-68). -EJ.
3T
Kurl Murks
Kupilul ll
son derece dikkate degerdir. rnegin, iftinin, teki tr kapitalistlerden
daha fazla deger rettigini gstermek iin yle diyor: "Ayni byklkte-
ki hi bir sermaye, iftininkinden daha byk miktarda retken emegi
harekete geiremez, Yalniz alian hizmetkrlari degil, i hayvanlari da
retken emekidirler." (alian hizmetkarlar iin ne gzel vg!) "Ta-
rimda da doga insanla birlikte c||||, ve Jocn|n eme/ |/ |/| /Je|e
mc|o|mc:, ama rn, en c|c|| //n/n 0|0n0 /cJc| Jee| |c||. Tarim-
da en nemli ilemler bile, rn artirmakla birlikte, doganin verimli-
ligini, insan iin en krli bitkilerin retimine yneltmek kadar artiramaz.
Fundalik ve aliliklarla kapli bir tarla, ogu kez, en iyi ilenmi bal ya da
misir tarlasi kadar ok miktarda sebze retebilir. Topragi ekmek ve
srmek, doganin etken verimliligini canlandirmaktan ok bunu dzen-
ler; ve yapilan btn bu emeklerden sonra, iin byk bir kismi daima
gene doga tarafindan yapilmak zere kalmitir. Tarimda alitirilan
emekiler ve i hayvanlari (s/c/*) bu nedenle, manfaktrlerde alian
ii gibi, kendi tketimlerine, onlari kullanan sermayeye ve o sermaye-
nin sahibinin krlarina eit bir degeri yeniden retmekle kalmazlar, ok
daha byk bir deger retirler. iftinin sermayesinin ve btn krla-
rinin zerinde olarak, toprak sahibinin rantini da dzenli olarak yeniden-
retirler. Bu rant, toprak sahibinin kullanimini iftiye kiraladigi doga
glerinin bir rn gibi dnlebilir, Bu rn, varligi kabul edilen bu
glerin geniligine, ya da bir baka deyile, topragin varsayilan dogal ya
da iyiletirilmi verimliligine bagli olarak daha byk ya da daha kk-
tr. nsanin ii diye kabul edilebilecek her ey dldkten ya da
karilandiktan sonra, geriye kalan, doganin iidir. Bu pek az zaman tm
rnn drtte-birinden az, ogu zaman te-birinden fazladir. Manfak-
trlerde kullanilan [sayfa 882| ayni miktar retken emek, hi bir zaman bu
kadar byk bir yeniden-retimde bulunamaz. Bunlarda doga hi bir
ey yapmaz, her eyi insan yapar; ve yeniden-retim, daima, ii yapan
unsurlarin gc ile orantili olmak zorundadir. Tarimda kullanilan ser-
maye, demek ki, yalniz manfaktrlerde kullanilan ayni miktar sermay-
eden daha fazla miktarda retken emegi harekete geirmekle kalmaz,
ayni zamanda, kullandigi retken emek miktari ile orantili olarak, lke-
nin toprak ve emeginin yillik rnne, o lkenin halkinin gerek serveti-
ne ve gelirine daha byk bir deger katar." (Kitap II, Bl. 5, s.242,)
Adam Smith, Kitap II, Blm l'de yle diyor; "Tohumun btn
degeri de tam anlamiyla bir sabit sermayedir." Burada da gene, serma-
ye, sermaye-degere eittir; "sabit' bir biimde bulunmaktadir. "O [to-
hum|, toprak ile ambar arasinda gidip gelmekle birlikte, hi bir zaman
sahip degitirmez ve bu nedenle de tam anlamiyla dolamaz. ifti onu
satmakla degil, ogaltmakla kr yapar." (s. 186.) Burada konunun an-
lamsizligi u olguda yatmaktadir ki, Smith, kendisinden nce Quesnay'de
* Aynen byle. -.
320
Kurl Murks
Kupilul ll
oldugu gibi, sabit sermayenin degerinin yenilenmi biimde yeniden
ortaya ikiini grmemekte ve bu yzden, yeniden-retim srecinin
nemli bir gesini gzden kairmakta, yalnizca dner ve sabit sermaye
arasinda kendi yaptigi ayrim konusunda, hem de yanli olmak zere, bir
rnek daha vermektedir. Smith'in "c|cnces |/m/|/|es" ve "c|cnces
cnn0e||es"i "sabit sermaye" ve "dner sermaye" olarak evirmesindeki
ilerleme, "sermaye" szcgn kullanmasindadir, ki bu kavram genel-
letirilmekte ve fizyokratlarin, bunu yalnizca "tarimsal" alana uygulama-
lari konusundaki zel grlerinden bagimsiz hale gelmektedir; gerileme
ise, "sabit" ve "dner" szcklerinin temel ayrim olarak grlmesi ve bu
ekilde tutulmasi olgusundadir.
II. ADAM SMTH
I. Sm/||'/n Gene| G|0 4|s|
Adam Smith, Kitap I, Blm 6, sayfa 42'de diyor ki: "Her toplum-
da, her metain fiyati, kendisini, sonuta, u kisimdan birine ya da
digerine veya hepsine ayritirir (cret, kr, rant); ve her gelimi toplum-
da, bunlarin her de, metalarin daha byk bir kisminin fiyatina, az
ya da ok, tamamlayici kisim [sayfa 888| olarak girer."
88
Ya da, 68. sayfada
devam ettigi gibi: "cret, kr ve rant, hem btn gelirlerin ve hem de
|0|0n Je//|e|/|/| Jee||e|/n 0 escs /cync|J||. Adam Smith'in "meta-
larin fiyatlari"nin ya da "btn degiilebilir degerlerin tamamlayici kisim-
lari"na ilikin bu gretisini, aagida daha ayrintili olarak ele alacagiz.
Ayrica yle diyor: "Ayri ayri ele alinan her zel metaya ilikin ola-
rak durum bu olduguna gre, birarada alindiklarinda, her lkedeki to-
pragin ve emegin |0m y||||/ 0|0n0n0 oluturan btn metalara ilikin
olarak da durum bu olmalidir. Bu yillik rnn |0m //yc|| yc Jc Je//|e|/|/|
Jee|/, kendisini ayni kisma cy|||||mc||J|| ve, o lkede oturan degiik
kiiler arasinda, ya emeklerinin 0c|e|/, sermayelerinin /||c|| olarak, ya
da topraklarinin |cn|| olarak cy eJ/|me|/J/|. (Kitap II, Blm 2, s. 1DO.)
Adam Smith, tek tek btn metalarin fiyatini oldugu gibi, "her l-
kedeki topragin ve emegin tm yillik rnnn ... tm fiyati ya da de-
giilebilir degeri"ni, bylece, crete, kra ve ranta, cretli iilerin, kapi-
talistlerin ve toprak. sahiplerinin gelirinin kaynagina ayritirdiktan sonra,
drdnc bir geyi, yani sermaye gesini, dolambali bir yoldan ieriye
sokuturmak zorunda kaliyor. Bu da, brt ile net gelir arasinda bir ayrim
88
Okurun, "metalarin daha byk bir kisminin fiyatlarinin" tmcecigini yanli anlamamasi
iin aagidaki tmceler Adam Smith'in bu deyimi nasil aikladigini gstermektedir. rnegin,
baligin fiyatina hi bir rant girmeyip, yalniz cret ve kr girmektedir; sko akil talarinin
fiyatina ise yalnizca cret girmektedir. yle diyor: "skoya'nin bazi kisimlarinda bazi yoksul
kimseler, deniz kiyisindan halk arasinda sko akili adi verilen kk alacali talari toplamayi
ticaret haline getirmilerdir. Ta yontucularin bunlara dedigi fiyat, tmyle toplayicilarin eme-
ginin cretidir; ne rant ne de kr bu fiyatin herhangi bir kismini oluturur."
32T
Kurl Murks
Kupilul ll
yaparak baariliyor: "Byk bir lkede oturanlarin tamaminin ||0| geliri,
topraklarinin ve emeklerinin |0m y||||/ 0|0n0n0 kapsar; ne| gelirleri ise,
|c/|m /Je||e|/ J00|J0/|en sonra kendilerine kalan kisimdir; birincisi,
bunlarin sc|/|, ve ikincisi, bunlarin Jne| se|mcyes/J/|, ya da, sermaye-
lerine el atmaksizin, hemen tketilmek ya da geimleri, rahatlari ve eg-
lenceleri iin harcanmak zere yedekte bulundurabilecekleri eydir. Bun-
larin gerek servetleri de brt gelirleri ile degil, net gelirleri ile orantili-
dir." (||/J., s. 1DO.)
Bu konuda u yorumda bulunuyoruz:
1) Adam Smith, burada, geniletilmi lekte yeniden-retimi ya
da birikimi degil, aika, yalniz basit yeniden-retimi ele [sayfa 884| aliyor.
Yalnizca iler durumdaki sermayenin "bakim" masraflarindan szedi-
yor. Toplumun ya da bireysel kapitalistin "net" geliri, yillik rnn "tke-
tim fonuna" geebilen kismina eittir, ama bu fonun byklg, iler
durumdaki "sermayeye el atmamalidir". Hem bireysel ve hem de top-
lumsal rnn degerinin bir kismi, demek ki, ne crete, ne kra, ne de
ranta ayrimiyor, ama sermayeye ayriiyor.
2) Adam Smith, szckler zerinde oynayarak, "brt ve net gelir"
arasindaki ayrim ile kendi teorisinden kamaktadir. Hem bireysel kapi-
talist ve hem de tm kapitalist sinif, ya da ulus denen ey, retimde
tketilen sermaye yerine, degeri bu rnn birbirlerine orantili kisimla-
riyla temsil edilebilir, bir yandan harcanan sermaye-degeri yerine koy-
an ve bylece bir kazan, ya da harfi harfine sylemek gerekirse, bir
gelir (|e|en0e geri dnmek |e|en/| fiilinin gemi hali) oluturan, ama
no|c |ene, sermaye zerinden bir gelir ya da sermaye zerinden bir
kazan oluturan; te yandan da, "lkede oturan degiik kiiler arasin-
da, ya emeklerinin creti, sermayelerinin kri olarak, ya da topraklarinin
ranti olarak pay edilen" ve genellikle kazan adi verilen deger kisimla-
rini yerine koyan bir meta rn almaktadirlar. u halde, bu tm rnn
degeri, herhangi bir kimsenin bireysel kapitalistin ya da btn lkenin
kazancini oluturuyor, ama bu, bir yandan sermaye zerinden bir ka-
zan, te yandan da bu kazantan farkli bir "gelir" oluyor. Dolayisiyla,
meta degerinin, bu degeri oluturan kisimlara zmlenmesi sirasinda
diari atilan ey, yan kapidan ieriye sokulmu oluyor: "gelir" szcgn-
deki belirsizlik. Ama ancak rnn bu trden deger paralaridir ki, onda
daha nceden mevcut olan ey olarak "ieriye alinabilir". Eger se|mcye
ieriye gelir olarak girecekse, nce geniletilmi olmasi gerekir.
Adam Smith ayrica diyor ki: "En dk olagan kr orani, daima,
her sermaye kullanilmasinda arasira grlen kayiplari karilamaya yete-
bilecek miktardan daha fazla olmalidir. te net ya da iplak kr, yalniz
bu fazlaliktir." (Kapitalist krdan, gerekli sermaye harcamasindan ne
anliyor) "Brt kr adi verilen ey, ogu kez, yalniz bu fazlaligi degil, bu
gibi olaganst kayiplari karilamak zere alikonulan miktari da kap-
sar." (Kitap I, Bl. D, s. 72.) Bunun tek anlami, arti-degerin, brt krin bir
322
Kurl Murks
Kupilul ll
kismi diye kabul edilen bir parasinin, retimin gvence fonunu olutur-
masi [sayfa 885| gerektigidir. Bu gvence fonu, arti-emegin bir kismi tarafin-
dan yaratilmaktadir ve bu bakimdan dogrudan sermaye, yani yeniden-
retim amaci taiyan bir fon retmektedir. Sabit sermayenin vb. "devam
ettirilmesi" iin gerekli harcamalar bakimindan (yukardaki alintilara ba-
kiniz) tketilmi olan sabit sermayenin yerine bir yenisinin konmasi,
yeni bir sermaye yatirimi deg-il, yalnizca eski sermaye-degerin yeni bir
biimde yenilenmesidir. Adam Smith'in, gene bakim giderleri arasinda
saydigi sabit sermayenin onarimini ilgilendirdigi kadariyla, bu gider, yati-
rilan sermayenin fiyatina girmektedir. Kapitalistin, bunun hepsini bir de-
fada yatirmayip, sermayenin ilev yaptigi sirada, geregine gre, azar azar
yatirmasi ve zaten cebine girmi bulunan krlardan yatirabilmesi, bu
krin kaynagini degitirmez. Kendisini oluturan deger geleri, ancak,
emekilerin gvence fonu iin oldugu kadar, onarim fonu iin de arti-
emek sagladiklarini tanitlar.
Adam Smith, bunun ardindan, bize, tm sabit sermayenin ve ay-
ni zamanda dner sermayenin, sabit sermayenin bakimi, onarimi ve ye-
nilenmesi, iin gerekli btn kisminin, ve aslinda, maddi biimi ierisin-
de tketim fonuna ayrilmayan sermayenin tamaminin, net gelirin, yani
zgl anlaminda gelirin diinda tutulmasi gerektigini syler.
"Sabit sermayenin tm bakim giderlerinin, toplumun net gelirinin
diinda tutulmasi gerektigi aiktir. Ne onlarin yararli makineleri ile i
aletlerinin bakimi iin gerekli malzemeler ... ne de bu malzemelerin
istenilen biimi almasi iin gerekli-emegin rn, bu gelirin hi bir za-
man herhangi bir kismini oluturamaz. Bu ekilde alitirilan ii, cret-
lerinin degerinin tamamini, dogrudan tketim iin ayrilmi stoklara kata-
bildigine gre, bu emegin //yc|| gerekten de bunun bir kismini olu-
turabilir. Ama diger tr emeklerde, hem //yc| [yani, bu emek iin de-
nen cret| ve hem de 0|0n [bu emegin katilmi oldugu rn| bu stoka
gider; fiyat, iinin stokuna, rn ise, geimleri, konforlari ve eglenceleri,
bu iilerin emegi ile ogaltilan diger kimselerin stoklarina gider." (Kitap
II, Blm 2, s. 1DO, 1D1.)
Adam Smith, burada, 0|e|/m c|c|c||n|n retiminde alian
emekiler ile, dogrudan |0/e|/m mc||c||n|n retiminde alian emeki-
ler arasindaki ok nemli bir ayrima geliyor. lk sz edilenler tarafin-
dan retilen metalarin degeri, cretlerin toplamina, yani sermayenin,
emek-gcnn satin alinmasina yatirilan kisminin [sayfa 886| degerine eit
bir parayi ierir. Degerin bu kismi, maddeten, bu emekiler tarafindan
retilmi bulunan retim aralarinin belirli bir niceligi biiminde varolur.
cret eklinde aldiklari para, bunlarin gelirleridir, ama emekleri, ne ken-
dileri ve ne de bakalari tarafindan tketilebilecek herhangi bir eya
retmemitir. u halde bu rnler, yillik rnn "net gelirin" ancak ken-
disinde gerekleebilecegi bir toplumsal tketim fonu oluturmak ze-
re ayrilan kisminin bir gesi degildir. Adam Smith, burada, cretler iin
323
Kurl Murks
Kupilul ll
geerli olan ayni eyin, retim aralarinin degerinin arti-deger olarak kr
ve rant kategorileri altinda, sanayi kapitalistinin (en bata gelen) gelirini
oluturan parasi iin de geerli oldugunu eklemeyi unutuyor. Bu deger
paralari, ayni ekilde, retim aralarinda, tketilmesi olanaksiz mallar-
da da vardir. Bunlar, kendileri paraya evrilene kadar, bu ikinci tr
emekiler tarafindan retilen kendi fiyatlarina tekabl eden miktarda
tketim nesnelerini meydana getiremezler; ite ancak o zaman, bu nes-
neleri, sahiplerinin bireysel tketim fonuna aktarabilirler. Ne var ki, Adam
Smith'in, yillik olarak meydana getirilen retim aralarinin degerinin, bu
retim alaninda ilev yapan retim aralarinin retim araci yapan re-
tim aralarinin degerine eit olan kisminin, yani burada kullanilan sabit
sermayenin degerine eit bir deger parasinin, yalniz, varoldugu maddi
biimi nedeniyle degil, sermaye olarak ilev yapmasi nedeniyle de, geli-
ri oluturan bir deger gesi olamayacagini grm olmasi gerekirdi.
kinci tr emekilere dogrudan tketim nesneleri retenlere
gelince. Adam Smith'in tanimlari tam bir kesinlik taimiyor. nk, eme-
gin, bu trlerinde, hem emegin fiyatinin ve hem de rnn, dogrudan
tketim iin ayrilmi stoklara, "//yc|"in (yani, cret olarak alinan para-
nin) "//n/n stokuna, 0|0n0n ise, geimleri, konforlari ve eglenceleri, bu
iilerin emegi ile ogaltilan J/e| //mse|e|/n stoklarina" "gittigini" syle-
mektedir. Ne var ki, ii, emeginin "fiyati" ile, cretlerinin dendigi bu
para ile yaamini srdremez; bu parayi, tketim nesneleri satin alarak
gerekletirir. Bu. nesneler, kismen, kendi rettigi metalar sinifindan
olabilir. te yandan, kendi rn, yalnizca, emek smrclerinin tke-
timine giden nesnelerden olabilir.
Bylece Adam Smith, sabit sermayeyi, bir lkenin "net gelirinin"
tamamen diinda biraktiktan sonra devam ediyor:
"Ama, sabit sermayenin srekliligini saglayan btn giderler, [sayfa
887| bylece, zorunlu olarak, toplumun net gelirinin diinda birakildigi
halde, dner sermayenin srekligini saglayan giderler iin durum ayni
degildir. Bu ikinci sermayeyi oluturan drt kisimdan, para, yaam arala-
ri, malzemeler ve tamamlanmi iten, son tanesi, daha nce de g-
rldg gibi, dzenli olarak bu sermayeden ekilerek ya toplumun sabit
sermayesine, ya da dogrudan tketim iin ayrilan stokuna konulur. Bu
tketilebilir eyalarin, ilkinin" [sabit sermayenin| "devami iin kullanil-
mayan kisminin hepsi de ikinciye" [dogrudan tketim fonuna| "gider
ve, toplumun net gelirinin bir kismim oluturur. Dner sermayenin bu
kisminin srekliligi, demek ki, sabit sermayenin srekliligi iin gerek-
li olanin diinda, toplumun net gelirinden yillik rnn hi bir kismini
ekmez." (Kitap II, Blm 2, s. 1D2.)
Dner sermayenin, retim aralarinin retiminde hizmet grme-
yen kisminin, tketim mallarina, bir baka deyile, yillik rnn, toplu-
mun tketim fonunu oluturmak zere ayrilan kismina gittigini sylemek,
bo bir yinelemeden baka bir ey degildir. Bununla birlikte, bunun he-
324
Kurl Murks
Kupilul ll
men ardindan gelen pasaj nemlidir:
"Bir toplumun dner sermayesi, bu ynden, bireyinkinden farkli-
dir. Bireyin dner sermayesi, tmyle krlarindan olumasi gereken net
gelirin herhangi bir kismini meydana getirmenin tamamen diinda
birakilmitir. Ama her bireyin dner sermayesi, ait oldugu toplumun
dner sermayesinin bir kismini oluturdugu halde, bunun, ayni ekilde,
onlarin net gelirlerinin bir kismini oluturmanin tmyle diinda kal-
masinin nedeni bu degildir. Bir tccarin deposundaki eyalarin tm,
hi bir ekilde dogrudan tketim amaci ile kendi stokuna konulmadigi
halde, bunlar, diger fonlardan elde edilen bir gelirle, ne tccarin ve ne
de teki kimselerin sermayesinde herhangi bir azalmaya yolamaksizin,
dzenli bir biimde, bu eyalarin degerlerini krlariyla birlikte yerine
koyabilen diger kiilerin stoklarina konabilirler." (Ibid.)
Ve bylece buradan greniyoruz ki:
1) Tipki sabit sermayenin ve bu sermayenin yeniden-retimi
(ilevini unutuyor) ve devami iin gerekli dner sermayenin, her birey-
sel kapitalistin, ancak krindan ibaret olabilecek, ne| gelirinin tmyle
diinda tutulmasi gibi, tketim mallarinin retiminde kullanilan dner
sermaye de bunun diinda tutulmaktadir. u halde, kendi meta-rn-
nn sermayesini yerine koyan kisminin, kendisi iin herhangi bir gelir
oluturan degerin paraciklarina [sayfa 888| kendisini ayritiramaz.
2) Her bireysel kapitalistin dner sermayesi, her bireysel sabit
sermaye gibi, toplumun dner sermayesinin bir kismini oluturur.
8) Toplumun dner sermayesi, yalnizca bireysel dner sermaye-
lerin bir toplamini oluturdugu halde, her bireysel kapitalistin dner ser-
mayesinden farkli bir nitelige sahiptir. Bu ikinci dner sermaye hi bir
zaman /c/|c|/s|/n /enJ/ e|/|/n/n bir kismini oluturmaz; bununla birlik-
te, ilk sz edilen dner sermayenin bir kismi (yani tketilebilir eyalardan
ibaret olani) ayni zamanda |o|0m0n e|/|/n/n bir kismini oluturabilir,
ya da kendisinin yukarida ifade ettigi gibi, toplumun net gelirini, mutlaka
yillik rnn bir kismi kadar azaltmasi gerekmez. Gerekten de, Adam
Smith'in burada dner sermaye dedigi ey, tketim mallari reten kapi-
talistler tarafindan her yil dolaima srlen ve yillik olarak retilen meta-
sermayeden ibarettir. Kapitalistlerin bu yillik meta rnnn tm,
tketilebilir eyalardan oluur ve bu nedenle, ierisinde toplumun net
gelirlerinin (cretler dahil) gerekletigi ya da harcandigi fonu oluturur.
Verdigi rnek iin, tccarin magazasindaki eyalar yerine, Adam Smith'in,
sanayi kapitalistlerinin ardiyelerinde depolanan eya yiginini semesi
gerekirdi.
Eger Adam Smith, nce kendisinin sabit sermaye dedigi, imdi
de dner sermaye diye adlandirdigi eyin yeniden-retimini incelerken,
kendilerini ona zorla kabul ettiren dnce kirintilarini biraraya getirmi
olsaydi, u sonulara ulairdi:
I. Toplumun yillik rn iki kesimden oluur; bunlardan birisi
325
Kurl Murks
Kupilul ll
retim aralarini, digeri tketim nesnelerini kapsar. Bunlarin herbirinin
ayri ayri ele alinmasi gerekir.
II. Yillik rnn, 0|e|/m c|c|c||n| oluturan kesiminin toplam de-
geri yle blnr: Bu degerin bir kismi, yalniz, bu retim aralarinin
yapiminda tketilen retim aralarinin degerini temsil eder; bu, yenilen-
mi bir biim ierisinde tekrar ortaya ikan sermaye-degerden baka bir
ey degildir; teki kisim, emek-gcne yatirilan sermayenin degerine ya
da, kapitalistlerin bu retim alaninda dedikleri cretlerin toplamina
eittir. Son olarak, degerin bir nc kismi, bu kategoriye giren sanayi
kapitalistlerinin, toprak ranti da dahil, krlarinin kaynagidir.
Bu kisimlardan birincisi, Adam Smith'e gre bu ilk kesimde [sayfa
88D| kullanilan btn bireysel sermayelerin sabit sermayesinin yeniden
retilmi kismi, bireysel kapitalistin de, toplumun da "net gelirinin bir
kismini oluturmanin tmyle diindadir". Bu, daima sermaye olarak
ilev yapar, hi bir zaman gelir ilevi yapmaz. Bu bakimdan, her bireysel
kapitalistin "sabit sermayesi", hi bir biimde toplumun sabit sermaye-
sinden farkli degildir. Ama toplumun retim aralarindan oluan yillik
rnnn degerinin teki kisimlari retim aralarinin bu toplam mik-
tarinin kesri paralari olarak varolan deger kisimlari, gerekte, ayni
zamanda, |0 0|e|/m /cc|/ye|/ne /c|||cn |0|0n 0ns0||c| //n e|/| oluturur;
emekiler iin cret, kapitalistler iin kr ve toprak ranti. Toplumun
yillik rn, ancak, bu topluma ait olan bireysel kapitalistlerin rnleri-
nin toplamlarindan olutugu halde, bunlar, |o|0m //n gelir degil, se|-
mcye olutururlar. Nitelikleri geregi bunlar, genellikle, retim araci olarak
ilev yapmaya uygundurlar, hatta gerektiginde, tketim mallari olarak
ilev yapabilecek olanlar bile, yeni retimin ham ve yardimci maddeleri
biiminde hizmet grme amaci tairlar. Ne var ki, bunlar, bu hizmeti
yani sermaye hizmetini kendi reticilerinin ellerinde degil, onlari kul-
lananlarin ellerinde grrler, yani:
III. kinci kesimdeki kapitalistler, dogrudan |0/e|/m mc||c|| reti-
cileri. Bunlar, bu kapitalistler iin, tketim mallarinin retiminde tketi-
len sermayeyi (bu sermaye, emek-gcne evrilmedigi, yani bu ikinci
kesimdeki emekilerin toplam cretleri olmadigi lde) yerine koyar-
lar, oysa imdi bunlari reten kapitalistlerin elinde tketim nesneleri
biiminde bulunan bu tketilmi sermaye toplumsal aidan alindigin-
da |/|/nc/ /es/mJe// /c/|c|/s||e| /|e eme//|e|/n, e|/||e|/n/ /e|/s/nJe
e|e/|e|/|J//|e|/ |0/e|/m /on0n0 o|0|0|0|.
Eger Adam Smith, tahlillerini bu noktaya kadar srdrm olsay-
di, btn problemin zm iin pek az ey eksik kalirdi. Toplumun
toplam yillik rnn oluturan meta-sermayelerin |/| trnn (retim
aralarinin) belli deger-kisimlarinin, gerekten, bunlarin retimi ile ug-
raan bireysel emekiler ile kapitalistlerin gelirini oluturdugu, ama top-
lumun gelirini oluturan bir kismini oluturmadigi; oysa, J/e| trn (t-
ketim mallarinin) deger kismi kendi bireysel sahipleri iin sermaye-degeri
32
Kurl Murks
Kupilul ll
temsil ettigi halde, bu yatirim alaninda i yapan kapitalistler iin yalnizca
toplumsal gelirin bir kismi oldugunu zaten farketmi bulunmakla [sayfa
8DO| hedefe iyice yaklami oluyordu.
Yukarda anlatilanlardan gene de u kadari aiktir:
8/|/nc/s/. Toplumsal sermaye yalnizca bireysel sermayelerin top-
lamina ve bu nedenle de, toplumun yillik meta-rn (ya da meta-
sermayesi) bu bireysel sermayelerin meta-rnlerinin toplamina eit
oldugu halde; ve bu yzden de, her bireysel meta-sermaye iin geerli
olacak ekilde metalarin degerinin, bu degeri oluturan kisimlara z-
mesinin btn toplumun meta-sermayesi iinde geerli olmasi gerek-
tigi ve aslinda da, sonunda geerli oldugu halde, bu kisimlarin, toplam
toplumsal yeniden-retim srecinde brndkleri grn biimi /c|/||-
J||.
l//nc/s/. Basit yeniden-retim biiminde bile, yalniz cretlerin
(degien-sermayenin) ve arti-degerin retimi yer almaz, ign yalniz iki
kisimdan olutugu, birisinde emekinin degien-sermayeyi yerine koy-
dugu, yani gerekte, emek-gcnn satin alinmasi iin gerekli edegeri,
digerinde ise arti-degeri (kri, ranti, vb.) rettigi kisimlardan olutugu
halde, yeni degimeyen sermaye-degerin dogrudan retimi de yer alir.
retim aralarinin yeniden-retiminde harcanan ve degeri cret-
ler ile arti-degerden oluan gnlk emek, sermayenin tketim malla-
rinin retilmesinde harcanan degimeyen kismini yerine koyan yeni
retim aralarinda kendisini gerekletirir.
Byk bir kismi bundan nceki metinde zlen ana glkler
ile, birikimi degil, basit yeniden-retimi incelerken karilailmiti. Bu
nedenle, Adam Smith (Kitap II) ve ondan nce Quesnay (7c||ec0 Eco-
nom/q0e), ne zaman toplumun yillik rnnn hareketi ve dolaim yo-
luyla yeniden-retimi szkonusu olsa, basit yeniden-retimi iki noktalari
yapmilardir.
2. 4Jcm Sm/||, 0e//m-0ee|/n/ J + c'yc
4y||||||yo|
Adam Smith'in fiyatin ya da herhangi bir metain degiilebilir deger-
inin (exc|cnec||e |c|0e) ve bu nedenle, toplumun yillik rnn
oluturan toplu haldeki btn metalarin bu degerinin (o, hakli olarak,
her yerde kapitalist retimi varsayiyor) tane birbirini tamamlayan
kisimdan (comonen| c||s) meydana geldigi, ya da cretlere, kra ve
ranta ayritigi (|eso||es /|se|/ /n|o) konusundaki dogmasi u ifadeye in-
dirgenebilir: meta-deger, J+c'ya eittir; yani yatirilan degien-sermaye-
nin degeri ile [sayfa 8D1| arti-degerin toplamina eittir. Ve biz, bu kr ve ran/
ti, Adam Smith'in msaadeleriyle, btn ufak tefek noktalari, yani zel-
likle, J+c dedigimiz gelerden oluan meta-deger dogmasindaki her-
hangi bir grnr ya da gerek sapmayi balangita bir yana ittigimiz u
327
Kurl Murks
Kupilul ll
alintida da gsterildigi gibi, c denilen ortak bir birime indirgeyebiliriz.
Manfaktrde: "ilerin malzemelere kattigi deger ... kendisini
iki kisma ... ayirir; bunlardan birisi onlarin cretlerini, digeri ise, iverenin
malzemelere ve cretlere yatirmi oldugu sermaye zerinden elde ettigi
kri karilar." (Kitap I, Blm 6, s. 41.) "malatinin cretlerinin patronu
tarafindan yatirilmi olmasina karin, gerekte onun patrona herhangi
bir maliyeti yoktur, bu cretlerin degeri, genellikle, zerinde emegini
harcadigi konunun, daha gelimi degeri ierisinde, bir kr ile birlikte,
karilanmitir." (Kitap II, Blm 8, s. 221.) Sermayenin "retken emegin
devami iin" yatirilan kismi "... kendisine (iverene) bir sermaye ilevi
grdkten sonra ... bunlar (emekiler) iin bir gelir oluturur." (Kitap II,
Blm 8, s. 228.)
Adam Smith yukariya aktarilan blmde aika yle diyor: "Her
lkenin toprak ve emeginin tm yillik rn ... dogal olarak kendisini iki
kisma ayirir. Bunlardan birisi ve ogu zaman en byk olani, her eyden
nce, bir sermayenin yerine konmasi, ya da bir sermayeden ekilmi
olan geim aralarinin, malzemelerin ve tamamlanmi iin yenilenmesi
iin ayrilmitir; digeri ise, ya bu sermayenin sahibine, se|mcyes/n/n /||
ya da bir baka kimseye |o|c|n|n ranti olarak bir gelir oluturur." (s.
222.) Adam Smith'in biraz nce bize syledigine gre, sermayenin an-
cak bir kismi, yani retken emegin satin alinmasina yatirilan kismi, ayni
zamanda, herhangi bir kimse iin gelir oluturur. Bu kisim degien-
sermaye, nce onu kullananin elinde ve onun iin, "bir sermaye ilevi
yapar" ve sonra da, retken emekinin kendisi iin "bir gelir oluturur".
Kapitalist, sermaye-degerinin bir kismini, emek-gcne, ve salt bylece
degien-sermayeye dntrmektedir; ve ite yalnizca bu dnm y-
znden, yalniz sermayenin bu kismi degil, btn sermayesi, sanayi ser-
mayesi olarak ilev yapar. Emeki emek-gc saticisi bunun degerini,
cretler biiminde almaktadir. Onun elinde emek-gc, yalnizca satila-
bilir bir meta, onu satarak yaadigi ve bu nedenle de gelirinin tek kayna-
gi olan bir metadir; emek-gc, ancak onu [sayfa 8D2| satin alanin, kapitalistin
elinde, degien-sermaye olarak ilev yapar ve kapitalist bu emek-gc-
nn alim fiyatini ancak grnte nceden demitir, nk bunun de-
geri, emeki tarafindan kapitaliste daha nceden verilmitir.
Adam Smith, manfaktrdeki bir rnn degerinin J + c'ya eit
(c, kapitalistin krini ifade ediyor) oldugunu bylece gsterdikten sonra,
tarimda emekilerin, "kendi tketimlerine, ya da kendilerini istihdam
eden [degien| sermayeye eit bir degeri, sermaye sahibinin krlari ile
birlikte eit olan bir degerin yeniden-retilmesine..." ek olarak ayrica
"iftinin sermayesinin ve bu sermayenin /||c||n|n tesinde dzenli
olarak, toprak sahibinin |cn||n|n yeniden-retimi sagladiklarini" syly-
or. (Kitap II, Blm 5, s. 248.) Rantin toprak sahibinin eline gemesi
olgusu- nun, incelenmekte olan sorun iin hi bir nemi yoktur. Rantin,
onun eline gemeden nce, iftinin, yani sanayi kapitalistinin elinde
328
Kurl Murks
Kupilul ll
olmasi gerekir. Herhangi bir kimse iin gelir haline gelmeden nce,
rnn degerini oluturan paralardan birisini oluturmasi gerekir. Hem
rant ve hem de kr, demek ki, Adam Smith'e gre, arti-degerin kisimla-
rindan baka bir ey degildir ve bunlari, retken emeki, kendi cretleri,
yani degien-sermayenin" degeri ile birlikte durmadan, retmektedir.
u halde, rant ve kr, arti-deger c'nin kisimlaridir ve bylece Adam
Smith'e gre btn metalarin fiyati kendilerini J+c'ya ayritirmaktadir.
Btn metalarin (bylece, yillik meta-rnn de) fiyatinin, kendi-
sini cret c||| kr c||| toprak rantina ayritirmasi dogmasi, Smith'in yapi-
tindaki arada bir kendisini gsteren anlailmasi zor kisimlarda, her metain
degerinin, u halde, toplumun yillik meta-rnnn degerinin, J+c'ya
ya da emek-gcne yatirilan ve emekiler tarafindan srekli yeniden-
retilen sermaye-deger ile, emekilerin alimalariyla kattiklari arti-dege-
rin toplamina eit oldugu biimini almaktadir.
Adam Smith'in ulatigi bu sonal sonu, bize, ayni zamanda
daha aagidaki sayfalara bakiniz bir metain degerinin kendisini
ayritirdigi kisimlar konusundaki tek yanli tahlilinin kaynagini da gster-
mektedir. Bunlarin, ayni zamanda, retime katilan farkli siniflar iin,
farkli gelir kaynaklari olmasinin, bu kisimlarin herbirinin byklg ve
degerlerinin toplaminin belirlenmesi ile hi bir ilikisi yoktur.
Adam Smith, "cret, kr ve rant, hem, btn gelirin ve hem [sayfa
8D8| de btn degiilebilir degerin, asil kaynagidir. Diger btn gelirler,
eninde sonunda bunlardan birisinden elde edilir." (Kitap I, Blm 6, s.
48) dedigi zaman, her trden q0/J |o q0o karmakariik biraraya getiril-
mi olmaktadir.
1) Yeniden-retim srecine, emekle ya da emeksiz dogrudan ka-
tilmayan toplumun btn yeleri, yillik meta-rn paylarini baka bir
deyile, kendi tketim mallarina, aslinda ancak rne ilk kez sahip
olan siniflarin retken emekiler, sanayi kapitalistleri ve toprak sahiple-
rinin ellerinden alabilmektedirler. Bu bakimdan bunlarin gelirleri mad-
di olarak (retken emekilerin) cretlerinden, krdan ve ranttan
gelmekte ve bu yzden, asil gelirlerin trevi olarak grnmektedir. Oysa,
bu anlamda elde edilen bu gibi gelirleri alanlar, kendi toplumsal ilevleri
kral, papaz, profesr, fahie, asker, vb. geregi bu gelirleri aldiklari iin,
bu ilere, gelirlerinin asil kaynagi gzyle bakabilmektedirler.
2) ve burada Adam Smith'in kirdigi gln pot doruguna
ulamaktadir. Metalarin degerlerini oluturan kisimlar ile, bunlara ka-
tilan deger-rnn miktarini dogru bir ekilde belirleyerek ie baladiktan
ve ardindan bu kisimlarin nasil bunca eitli gelir kaynaklarini olutur-
duklarini gsterdikten sonra,
8D
ve bylece, gelirleri degerden trettikten
8D
Bu ierigi ile hem daha ncekiler ve hem de daha sonra gelenler ile eliir grndg
halde bu tmceyi elyazmasindan szcg szcgne aliyorum. Bu grnrdeki eliki, aagida
n 4'te zlmtr: Adam Smith'te Sermaye ve Gelir.- F.E.
32
Kurl Murks
Kupilul ll
sonra, bunun tam tersi bir ynde ilerlemekte ve bu, onda, her eye
egemen bir kavram olarak kalmaktadir ve gelirleri "degeri oluturan
kisimlar" olmaktan ikarip, "btn degiilebilir degerlerin asil kaynakla-
ri" haline getirmekte ve bylece,kapilari ardina kadar vlger iktisada
amaktadir. (Bizim Roscher'e bakiniz.*)
3. Se|mcyen/n 0e/meyen l|sm|
Smith'in, sermaye-degerin degimeyen kismini, meta-degerden
ka-gz arasinda nasil yoketmek istedigini grelim.
"Tahilin fiyatinda, rnegin, bir kisim toprak sahibinin rantini der."
Tipki, degeri oluturan teki kisimlarin kkeninin bu [sayfa 8D4| kisimlarin
kr ve cretler biiminde gelir kaynaklari oluturmasi ile bir ilikisi olm-
amasi gibi, bu kisminin kkeninin de, bu kismin toprak sahibine den-
mesi ve onun iin rant biiminde bir gelir oluturmasi ile bir ilikisi
yoktur.
"Diger [kisim|, onun retiminde alitirilan emekilerin" ["ve i
hayvanlarinin", diye ekliyor| "cretlerini ya da bakimlarini, ve ncs
de iftinin krini karilar. Bu kisim, ya hemen ya da sonuta, tahilin
tm fiyatini oluturur gibi grnyor."
4O
Gerekten de yle grnyor.
Bu tm fiyatin, yani bunun byklgnn belirlenmesi, tr insan
arasindaki dagilimindan tamamen bagimsizdir. "Belki de drdnc bir
kismin, iftinin sermayesini yerine koymak ya da i hayvanlari ile diger
tarim aletlerinin ainip yipranmalarini karilamak iin gerekli oldugu
dnlebilir. Ama urasini da dnmek gerekir ki, bir i ati gibi her-
hangi bir tarim aletinin fiyati da gene ayni kisimdan olumutur: ze-
rinde yetitirildigi topragin ranti, bakimi ve yetitirilmesi iin harcanan
emek, ve bir de, hem bu topragin rantini ve hem de bu emegin cretini
deyen iftinin krlari. Tahilin fiyati, demek ki, atin fiyatini da bakimini
da deyebildigi halde, fiyatin tamami, gene de, ya hemen ya da eninde
sonunda kendisini ayni paraya, ranta, emege" (cretlere demek
istiyor) "ve kra ayritiriyor." (Kitap I, Blm 6, s. 42.)
te Adam Smith'in, akinlik verici gretisini desteklemek iin
syleyebildigi eylerin tamami szcg szcgne bunlar. Kaniti yalniz-
ca ayni savi yinelemekten ibaret. rnegin, tahilin fiyatinin yalniz J+c'yi
degil, ayni zamanda tahilin retiminde tketilen retim aralarinin fiyati-
ni da, u halde, iftinin emek-gcne yatirmadigi sermaye-degeri de
4O
Adam Smith'in, burada, bu rnegin seiminde zellikle talihsiz oldugu, geregini
grmezlikten geliyoruz. Tahilin degerinin kendisini, cret, kr ve rant olarak ayritirmasinin tek
nedeni, i hayvaninin tkettigi besinin, bu i hayvaninin creti, i hayvaninin, cretli-emeki ve
bylece, cretli-emekinin kendisinin de, i hayvani olarak tanimlanmasidir. (Elyazmasi II'den
eklenmitir. -F.E.)
* Marx, W. Roscher'in, Sys|em Je| \o|/s0/||sc|c/|. 8cnJ l: 0/e G|0nJ|cen Je| Nc|/onc|-
/onom/e. Dritte, vermehrte und verbesserte Auflage. Stuttgart und Augsburg 1858, adli yapitina
deginiyor. -EJ.
330
Kurl Murks
Kupilul ll
ierdigini kabul ediyor. Ne var ki, gene de, btn bu retim aralarinin
fiyatlarinin, tipki tahilin fiyati gibi kendilerini J+c'ya ayritirdiklarini syly-
or. Bununla birlikte, unu eklemeyi unutuyor: ve bir de bunlarin yaratil-
masinda tketilen retim aralarinin fiyatlarina ayriir. Bizi, bir retim
dalindan tekine ve ondan da bir ncsne havale ediyor. Eger, fiya-
tin, kendisini derhal s (tketilen retim aralarinin fiyati) + J + c'ya
ayritirdigi metalarin, sonuta, bu [sayfa 8D5| "tketilen retim aralarini"
tamamen yerine koyan ve kendileri salt degien-sermaye yatirimi, yani
salt emek-gcne yapilan bir sermaye yatirimi ile retilmi bulunan me-
talar tarafindan karilandigini gsterebilmi olsaydi, metalarin tm fiyati-
nin, kendilerini, "derhal" ya da "sonuta" J+c'ya ayritirdiklari yolundaki
savi bo bir safsata olmazdi. Bu son meta-rnlerin fiyati o zaman der-
hal J+c olabilirdi. Bunun sonucu olarak, s'nin sermayenin degimeyen
kismini temsil ettigi, ilkinin fiyati da, s + J + c, sonuta, J+c'ya
ayriabilirdi. Verdigi sko akillari toplayicisi rnegi ile, byle bir kanit
saglami olduguna Adam Smith kendisi de inanmiyordu; ona gre bu
toplayicilar, 1) herhangi bir arti-deger retmiyorlar, yalnizca kendi cret-
lerini retiyorlardi, ve 2) herhangi bir retim araci kullanmiyorlardi
(bununla birlikte bunlar, sepet, uval ve akillari taimak iin baka
kaplar gibi retim aralari kullaniyorlardi).
Adam Smith'in kendi teorisini, daha sonralari, taidigi elikilerin
farkina varmamakla birlikte gene de yiktigi yukarida grm bulunuyor-
uz. Ama bu elikilerin kaynagi gerekte onun bilimsel ncllerinde bu-
lunabilir. Emege evrilen sermaye, kendi degerinden daha byk bir
deger retiyor. Ama nasil Adam Smith yle diyor: retim sreci sira-
sinda emekiler tarafindan, zerinde alitiklari eylere, yalniz kendi sa-
tin alinma fiyatlarinin edegerini degil, bir arti-degeri de (kr ve rant)
oluturan ve ama onlara degil, onlari alitiranlara giden bir deger katilir.
Onlarin baardiklari ve baarabileceklerinin tm ite budur. Ve, bir gn-
lk sanayi emegi iin dogru olay ey, tm kapitalist sinif tarafindan bir yil
boyunca harekete geirilen emek iin de dogrudur. u halde, toplum
tarafindan retilen yillik toplam deger kitlesi, kendisini, yalnizca J +
c'ya, yani emekiler tarafindan, kendi emek-glerinin satin alinmasi
iin harcanan sermaye-degeri yerine koyan bir edeger ile iverenlerine
teslim etmek zorunda olduklari, bu edegerin tesinde ek bir degere
ayritirabilir. Ne var ki, meta-degerin bu iki gesi, ayni zamanda, retim-
le ugraan eitli siniflar iin gelir kaynagi oluyor: birincisi, cretin, emeki-
lerin gelirinin kaynagidir; ikincisi ise, bir kismi kr biiminde sanayi kapi-
talisti tarafindan alikonulan ve teki kismi toprak sahibinin geliri olarak,
rant olarak elden ikartilan arti-degerin kaynagidir. Yillik deger-rn,
J+c'dan baka bir ge iermedigine gre, yleyse, degerin teki kismi
nereden geliyor Biz,[sayfa 8D6| burada, basit yeniden-retimden hareket
ediyoruz. Yillik toplam emek miktari, kendisini, emek-gcne yatirilan
sermaye-degerin yeniden-retimi ve bir de arti-degerin yaratilmasi iin
33T
Kurl Murks
Kupilul ll
gerekli-emege ayritirdigina gre, emek-gcne yatirilmami olan ser-
maye-degerin retimi iin gerekli-emek acaba nereden geliyor
Durum yle:
1) Adam Smith, bir metain degerini, cretli-emekinin emegin
konusuna kattigi emek miktari ile belirliyor. Kendisi emek rnlerini i-
leyen manfaktr ele aldigi iin, o, buna, harfi harfine "malzemeler"
diyor. Ama bu, sorunu degitirmi olmuyor. Emekinin bireye kattigi
(ve bu "kattigi" szcg, Adam Smith'in kendisinindir) deger, degerin
katildigi bu nesnenin, bu katilmadan nce bir degere sahip bulunup
bulunmamasindan tamamen bagimsizdir. Emeki, demek ki, meta bii-
minde bir deger retiyor. Bu, Adam Smith'e gre, kismen, cretleri iin
bir edegerdir, ve bu kisim, yleyse, emekinin cretlerinin deger
byklg ile belirlenir; cretlerine eit bir deger retmek ya da yeni-
den-retmek iin, bu byklge bagli olarak bir emek katmak zorunda-
dir. te yandan, emeki, bylece izilen bu sinirin tesinde de bir emek
katiyor ve bu, onu alitiran kapitalist iin arti-deger yaratiyor. Bu arti-de-
gerin tmyle kapitalistin elinde kalmasi ya da bir kisminin, onun tara-
findan nc bir kiiye verilmesi, cretli-emeki tarafindan katilan arti-
degerin nitel (yani arti-deger olup olmamasi) ya da nicel (byklk)
belirlenmesini hi bir ekilde degitirmez. rnn herhangi diger bir
kisminin degeri gibi bu da bir degerdir, ama u bakimdan farklidir ki,
emeki bunun kariliginda herhangi bir edeger almadigi gibi, ilerde de
almayacaktir, tam tersine, bu degere herhangi bir edeger denmeksi-
zin kapitalist tarafindan elkonulur. Bir metain toplam degeri, retimi
sirasinda emeki tarafindan harcanan emek miktari ile belirlenir; bu
toplam degerin bir kismi, cretlerin degerine eit olmasi, yani bunlar
iin bir edeger olmasi olgusuyla belirlenir. kinci kisim, bu nedenle
zorunlu olarak gene ayni ekilde, arti-deger, e/||/|, rnn toplam deg-
eri, e/s/, degerinin cretlere edeger olan kismi, biiminde belirlenir; u
halde, arti-deger, metain yapimi sirasinda, emekinin cretlerine edeger
olan deger kismindan fazla olarak retilen degere eittir.
2) Herhangi bir bireysel sanayi kuruluunda, herhangi bit bireysel
emeki tarafindan retilen bir meta iin dogru olan ey, [sayfa 8D7| btn i
dallarindaki yillik rnn tm iin de dogrudur. Herhangi bir bireysel
retken emekinin gnlk ii iin dogru olan ey, tm retken emeki-
ler sinifi tarafindan harekete geirilen yillik i iin de dogrudur. Bu, yillik
rn ierisinde, bir yilda harcanan emek miktarinca belirlenen toplam
bir deger "saptar" (bu, Adam Smith'in deyimidir) ve bu toplam deger
kendisini, yillik emegin, ii-sinifinin, yillik cretlerine bir edeger, aslin-
da bizzat bu cretleri yarattigi kisim tarafindan belirlenen bir blme; ve
emekinin, kapitalist sinif iin arti-deger yarattigi ek yillik emek tarafin-
dan belirlenen bir baka blme ayritirir. Yillik rnn ierdigi yillik
deger-rn bu nedenle yalniz iki geden oluur: yani ii-sinifi tarafin-
dan alinan yillik cretlerin bir edegeri ile kapitalist sinif iin her yil sag-
332
Kurl Murks
Kupilul ll
lanan bir arti-degerden. imdi, yillik cretler, ii-sinifinin geliri, yillik arti-
deger miktari ise kapitalist sinifin geliri oluyor: u halde, her ikisi de, yil-
lik tketim fonundaki nispi paylari temsil ediyor (bu gr, basit yeni-
den-retimin aiklanmasinda dogrudur) ve bu fonda gereklemi
oluyorlar. Bu durumda, degimeyen-sermaye-deger iin retim aralari
biiminde ilev yapan sermayenin yeniden-retimi iin hi bir yer kal-
mami oluyor. Ve Adam Smith, yapitinin nsznde, metalarin gelir bi-
iminde hizmet eden btn deger kisimlarinin, toplumsal tketim fonu
iin ayrilan emegin yillik rn ile akitigini aika belirtiyor: "Halkin
byk bir blmnn gelirlerini neyin oluturdugunu, ya da degiik ag-
larda ve uluslarda yillik tketimlerini karilayan bu fonlarin niteliginin ne
oldugunu aiklamak bu ilk Drt Kitabin amacidir." (s. 12.) Ve giriin
hemen ilk tmcesinde unu okuyoruz: "Her ulusun yillik emegi, bu eme-
gin yillik olarak tkettigi zorunlu ve yaami kolaylatirici tm eyleri ilk
elden saglayan ve daima bu emegin dogrudan rnn ya da bu rnle
teki uluslardan alinan eyleri ieren fondur." (s. 11.)
Adam Smith'in ilk yanilgisi, yillik 0|0n0n Jee|/n/ yen/ 0|e|/|en
y||||/ Jee|e eitlemesindedir. Bunlarin ikincisi, cncc/, bir nceki yilin
emeginin rndr; ilki, yillik rnn yapiminda tketilen btn deger
gelerinden baka, |/| nce// |e |c||c /|sm|n Jc|c Jc nce// y|||c|Jc
0|e|/|en|e|/ de ierir: degeri yalnizca yen/Jen o||cyc |/cn retim arala-
ri ki, degerleri szkonusu oldugu kadariyla, bunlar, bir nceki yilda
harcanan emek tarafindan ne retilmiler ye ne de yeniden-retilmiler-
dir. Bu kariiklik arasinda Adam Smith, yillik rnn degerinin degi-
meyen [sayfa 8D8| kismini kala gz arasinda yokediyor. Bu kariiklik, temel
anlayiindaki bir baka yanilgiya dayaniyor: O, bizzat emegin iki ynl
niteligini birbirinden ayirdetmiyor: emek-gc harcayarak deger yaratan
emek ile, kullanim nesneleri (kullanim-degerleri) yaratan somut emegi,
yararli ii birbirinden ayirtetmiyor. Her yil, imal edilen toplam meta mik-
tari, bir baka deyile, |o|cm y||||/ 0|0n, bir nceki yil boyunca faal olan
yc|c||| emegin rndr; ite, toplumsal olarak kullanilan emegin,
eitlendirilmi yararli trden bir emek sistemi ierisinde harcanmi ol-
masi olgusuyladir ki, btn bu metalar vardirlar; yalnizca bu olgu yzn-
dendir ki, metalarin retiminde tketilen ve yeni bir maddi biim ieri-
sinde yeniden ortaya ikan retim aralarinin degeri, kendi toplam deg-
erleri ierisinde korunmaktadir. Toplam y||||/ 0|0n, yleyse, yil boyunca
harcanan yc|c||| emegin sonucudur; ama yil boyunca yillik rnn Jee|-
/n/n ancak bir kismi yaratilmitir; bu kisim, yillik deger-rndr ve yil bo-
yunca harekete geirilen emek miktari bu rnde temsil edilmektedir.
Demek oluyor ki, Adam Smith hemen yukariya alinan, pasajda,
"Her ulusun yillik emegi, bu emegin yillik olarak tkettigi zorunlu ve
yaami kolaylatirici tm eyleri ilk elden saglayan ... vb. fondur" dedigi
zaman, btn bu geim aralarina gerekten de, tketilebilir biimlerini
veren, tamamiyla yararli emek konusundaki tek yanli gr noktasini
333
Kurl Murks
Kupilul ll
aliyor. Ama, bunun, daha nceki yillarin sagladigi emek aletlerinin ve
emek nesnelerinin yardimi olmaksizin olanaksiz oldugunu; bu yzden,
"yillik emegin", deger retmekle birlikte, imal ettigi rnlerin degerinin
tmn yaratmadigini; yeni retilen degerin, rnn degerinden kk
oldugunu unutuyor.
Adam Smith'i, bu tahlillerinde, kendisinden nce gelenlerden
daha ileri gitmedigi iin (fizyokratlara gre dogru ynde atilmi bir adim
bulundugu grlmekle birlikte), her ne kadar kinayamazsak da, daha
sonralari bir karmakariiklik ierisinde yolunu kaybetmektedir, ve bu
da, metalarin degeri konusunda tm olarak kendisine egemen olan
"irek" ("eso|e|/c") anlayiinin genellikle anlayilardan srekli olarak gr-
dg muhalefet yznden olmaktadir; irek anlayiinin kendisine ege-
men olmasina karin, bilimsel igds, dirak (exo|e|/c) baki aisinin
zaman zaman ortaya ikmasina izin vermektedir. [sayfa 8DD|
1. 4Jcm Sm/||'|e Se|mcye |e Ge|/|
Her metain (ve dolayisiyla yillik rnn de) degerinin, yalniz cret-
lerin edegerinden baka bir ey olmayan kismi, kapitalist tarafindan
emek-gcne yatirilan sermayeye, yani yatirilan toplam sermayenin degi-
en kismina eittir. Kapitalist, sermaye-degerin bu kismini, cretli-emeki-
lerin sagladiklari, metalarin yeni retilen degerinin bir kismi ile tekrar
elde etmi olur. ster bu degien-sermaye, kapitalistin emekiye, henz
sati iin hazir olmayan, ya da hazir oldugu halde henz kapitalist ta-
rafindan satilmami bulunan bir rndeki payina karilik para olarak
denmesi anlaminda yatirilmi olsun, ister emeki tarafindan daha nce-
den retmi oldugu metalarin satii ile zaten elde edilmi bulunan pa-
rayla demede bulunsun, ya da isterse bu parayi, kredi yoluyla nceden
ekmi olsun btn bu durumlarda kapitalist, emekilerin eline para
biiminde geen degien-sermaye harcamaktadir ve te yandan da, bu
sermaye-degerin edegerine, kendi metalarinin degerinin, ierisinde,
emekinin, toplam degerdeki kendi payini yeni olarak retmi bulun-
dugu, bir baka deyile, iinde emekinin kendi cretinin degerini ret-
mi bulundugu kismi ierisinde sahip olmaktadir. Emekiye, degerin bu
kismini, kendi rnnn maddi biimi ierisinde vermek yerine kapita-
list bunu ona para olarak demektedir. Kapitalist iin, yatirdigi sermaye-
degerin degien kismi, imdi, metalar biiminde vardir, oysa emeki,
satmi bulundugu emek-gcnn edegerini, para biiminde almitir.
imdi, kapitalist tarafindan yatirilmi bulunan sermayenin, emek-
gcnn satin alinmasi ile, degien-sermayeye evrilmi olan kismi, re-
tim srecinin kendisinde, faal emek-gc olarak ilev yapmaktadir ve
gcn harcanmasi ile, metalar biiminde, yeni bir deger olarak retil-
mekte, yani yeniden-retilmektedir demek ki, bir yeniden-retim ya
da yatirilan sermaye-degerin yeni retimi yapilmakla-; emeki, satilan
334
Kurl Murks
Kupilul ll
emek-gcnn degerini ya da fiyatini, geim aralarina, emek-gcnn
yeniden-retimi iin gerekli aralara harcamaktadir. Degien-sermay-
eye eit bir miktar para, onun kazancini, dolayisiyla gelirini oluturmakta
ve bu gelir, ancak, emek-gcn kapitaliste satabildigi srece devam
etmektedir.
cretli-emekinin metai emek-gc ancak, kapitalistin [sayfa 4OO|
sermayesiyle birletigi, sermaye olarak hareket ettigi lde, bir meta
hizmeti grr; te yandan, kapitalist tarafindan, emek-gc satin alin-
masinda, para-sermaye olarak harcanan sermaye, emek-gc saticisin-
in, cretli-emekinin elinde gelir ilevi grr.
Burada, Adam Smith'in birbirlerinden ayirdetmedigi eitli dolaim
ve retim sreleri iie gemitir.
8/|/nc/s/. 0o|c|m srecine ilikin hareketler. Emeki kendi me-
taini emek-gcn kapitaliste satar; kapitalistin bu emek-gcn sa-
tin aldigi para, kendi aisindan, arti-deger retimi iin yatirilmi para, u
halde para-sermayedir; bu para harcanmami, yatirilmitir. (Kapitalist
bu parayi nereden elde etmi olursa olsun, "yatirimin" fizyokratlarin
c|cnce'inin gerek anlami budur. retken sre amaciyla kapitalistin
demede bulundugu her deger, bu, ister nce ya da os| /es|0m yer
almi olsun, onun aisindan yatirilmi bulunmaktadir; bu, retim sreci-
nin kendisine yatirilmitir.) Diger btn meta satilarinda oldugu gibi
burada da ayni ey olur: Satici bir kullanim-degeri (bu durumda kendi
emek-gcn) verir, ve degerini para olarak alir (fiyatini gerekletirir);
alici, para verir ve kariliginda bir meta bu durumda emek-gc alir.
l//nc/s/. t|e|/m srecinde, satin alinmi olan emek-gc, imdi,
ilev yapmakta olan sermayenin bir kismini oluturur ve emekinin ken-
disi burada, bu sermayenin, retim aralarinin maddi biimi ierisinde
varolan gelerinden farkli olarak, yalnizca sermayenin zel maddi bir
biimi olarak hizmet eder. Sre boyunca, emek-gcn harcayarak,
emeki, bu retim aralarina bir deger ekler ve bunlari, kendi emek-
gcnn degerine eit (arti-deger hari) rnlere evirir; emeki, byle-
ce kapitalist iin, sermayesinin cretlere yatirilmi olan ya da yatirilmi
olmasi gereken kismini, metalar biiminde yeniden-retir, kapitaliste bu
cretlerin bir edegerini retir; u halde, emeki, kapitalist iin, bir kez
daha, emek-gc satin almasi iin "yatirabilecegi" sermayeyi yeniden-
retir .
t0nc0s0. Bir metain satiinda, sati fiyatinin bir kismi, kapitalist
tarafindan yatirilan degien-sermayeyi yerine kor, bylece de, bir yan-
dan kapitalist yeni emek-gc satin alabilecek hale geldigi gibi, te yan-
dan da emeki bu emek-gcn yeniden satabilecek duruma gelir.
Btn meta alim ve satimlarinda incelenmekte olan ey [sayfa 4O1|
yalnizca bu ilemler oldugu srece saticinin metalari kariliginda elde
ettigi hasilatin ne oldugu ve satin alinan bu kullanim nesnelerinin satin
alanin elinde ne hale geldiginin, hi bir nemi yoktur. u halde, salt
335
Kurl Murks
Kupilul ll
dolaim srecini ilgilendirdigi kadariyla, kapitalist tarafindan satin alinan
emek-gcnn, onun iin yeniden sermaye-deger retmesinin, te yan-
dan da, emekinin, emek-gcnn alim fiyati olarak elde ettigi paranin,
onun gelirini oluturmasinin hi bir nemi yoktur. Emekiye ait ticaret
malinin, emek-gcnn, degerinin byklg, ne emeki iin gelir olu-
turmasi ile, ve ne de, bu ticaret malinin, satin alan tarafindan kullanil-
masinin, bu alici iin yeniden sermaye-deger retmesi ile etkilenmez.
Emek-gcnn degeri yani bu metain yeterli sati-fiyati yeni-
den-retimi iin gerekli-emek miktari ile belirlendigine gre ve bu emek
miktarinin kendisi, burada, emekinin gerekli geim aralarinin retimi,
yani varligini srdrlmesi iin gerekli-emek miktarinca belirlendigi iin,
cretler, emekinin, onunla geinmek zorunda oldugu gelir halini aliyor.
Adam Smith, yle derken, tamamiyla yanilmaktadir (s. 228):
"Se|mcyen/n, retken emegin devami iin yatirilan /|sm| ... kendisine"
[kapitaliste| "bir sermaye ilevi grdkten sonra, ... bunlar iin" [emeki-
ler iin| "bir gelir oluturur." Satin aldigi emek-gc iin kapitalistin de-
mede bulundugu c|c, "kendisine bir sermaye ilevi grr", nk kapi-
talist, bylece, emek-gcn, sermayesinin maddi paralari ile birletirir
ve bylelikle de sermayesinin, tmyle retken sermaye ilevi grmesi-
ni saglar. u ayrimi yapmak zorundayiz: Emek-gc, emekinin elinde,
sermaye degil bir me|cJ||, ve emeki, onun satiini srekli olarak yine-
leyebilecegi srece, bu, kendisi iin, bir gelir oluturur; satiindan son|c,
kapitalistin elinde, retim sreci sirasinda sermaye olarak ilev yapar.
Burada iki kez hizmette bulunan ey emek-gcdr: emekinin elinde,
degeri zerinden satilan bir meta olarak; kendisini satin alan kapitalistin
elinde, deger ve kullanim-degeri reten bir g olarak. Ne var ki, emeki,
emek-gcnn kullanimini kapitaliste vermeden nce ve bu emek-gc,
emegin rnnn degerinde gereklemeden nce kapitalistten para
almaz. Kapitalist, bu degere, onun iin deme yapmazdan nce, sahip
olur. Demek oluyor ki, iki kez hizmet gren ey, para degildir: nce, de-
gien-sermayenin para-biimi ve sonra cret olarak. [sayfa 4O2| Tersine, iki
kez ilev yapan emek-gcdr: birincide, emek-gcnn satiinda bir
me|c olarak (denecek cret miktarinin kararlatirilmasinda para, yalni-
zca dncel bir deger ls olarak hareket eder ve, kapitalistin elinde
bulunmasina bile gerek yoktur); ikincide, se|mcye olarak ilev yaptigi
retim srecinde, yani kapitalistin elinde, kullanim-degeri ve deger ya-
ratan bir ge olarak. Emek-gc, emekiye denecek olan edegeri,
daha kariligi emekiye para biiminde kapitalist tarafindan denme-
den nce metalar biiminde saglami bulunur. Bylece, kapitalistin de-
mede bulundugu fonu emekinin kendisi yaratir. Ama hepsi bu degil.
Emekinin, almi oldugu para, gene kendisi tarafindan kendi
emek-gcn korumak zere, ya da kapitalist sinif ile ii-sinifi btny-
le alindiginda ancak onun araciligi ile kapitalistin bir kapitalist olarak
kalabilecegi bir araci kapitalist iin korumak zere harcar.
33
Kurl Murks
Kupilul ll
Demek oluyor ki, emek-gcnn srekli alim-satimi, bir yandan,
emek-gcn, sermayenin bir gesi olarak devam ettirir ve bu emek-
gc sayesinde sermaye, metain, degere sahip kullanim nesneleri yara-
ticisi olarak grndg gibi, stelik gene bu emek-gc sayesinde, ser-
mayenin emek-gc satin alan kismi, emek-gcnn kendi rn ta-
rafindan srekli yerine konur ve dolayisiyla emeki, cretlerinin den-
digi sermaye fonunu devamli kendisi yaratmi olur. te yandan,
emek-gcnn srekli satii, emekinin yaamini srdrmesinin dur-
madan kendisini yenileyen kaynagi haline gelir ve, bylece kendi emek-
gc yaamini srdrdg geliri saglayan bir yetenek olarak ortaya ikar.
Bu durumda, gelir, bir metain (emek-gcnn) durmadan yinelenen
satii ile meydana gelen degerlerin elde edilmesinden ve bu degerlerin
ancak satilacak bu metain srekli yeniden-retimine hizmet etmesin-
den baka bir anlama gelmez. Ve bu bakimdan, rnn degerinin,
emekinin kendisi tarafindan yaratilan ve kariliginda kapitalistin emeki-
ye cretler biiminde bir edeger dedigi kisminin, emeki iin gelir
kaynagi halini aldigini sylediginde Smith haklidir. Ama bu, metain deger-
inin bu kisminin niteligini ya da byklgn, retim aralarinin degeri-
nin, sermaye-degerler biiminde ilev yapmalari ile, ya da, bir dogru
izginin nitelik ve byklgnn, bir genin tabani ya da bir elipsin
api olarak i grmesi ile degimesinden daha fazla degitirmez. Emek-
gcnn [sayfa 4O8| degeri, tipki bu retim aralarinin degerleri gibi, diger
eylerden tamamen bagimsiz olarak belirli kalir. Bir metain degerinin
bu kismi, bu deger-kismini oluturan bagimsiz bir etmen eklinde, gelir-
den o|0mcJ|| gibi, /enJ/s/n/ gelir haline de cy|||||mc:. Emeki ta-
rafindan srekli yeniden-retilen bu yeni deger, onun iin bir gelir kaynagi
oluturmakla birlikte,bu gelir, tersine, kendisinin rettigi yeni degerin bir
parasi degildir. Emekinin yaratmi oldugu yeni degerden kendisine
denen payin byklg, gelirinin deger-byklgn belirler, yoksa
bunun tersi olmaz. Yeni yaratilan degerin bu kisminin, onun iin bir gelir
oluturmasi olgusu, yalnizca bu kismin ne oldugunu belirtir, uygulanma
niteligini gsterir ve kendi oluumu ile diger herhangi bir degerin oluumu
kadar ilikisi vardir. Eger benim aldigim para haftada on ilin ise, bu, ne
on ilinin degerinin n/|e|//nJe, ne de degerinin |0y0/|00nJe bir eyi
degitirmez. Diger btn, metalarinki gibi, emek-gcnn degeri de,
yeniden-retimi iin gerekli emek miktari ile belirlenir; bu emegin mik-
tari ise, emekinin gerekli geim aralarinin degeriyle belirlenir ve u
halde, yaaminin koullarinin yeniden-retimi iin gerekli-emege eittir
bu, bu metaya (emek-gcne) zg olmakla birlikte, i hayvaninin
degerinin, bakimi iin gerekli yaam aralarinin degeriyle, yani bu yaam
aralarinin retimi iin gerekli insan emeginin miktariyla belirlenmesi,
olgusundan daha zg degildir.
Ne var ki, Adam Smith'teki btn zararli kariikliklara yolaan da
ite bu "gelir" kategorisidir. Ona gre, eitli trde gelirler, her yil reti-
337
Kurl Murks
Kupilul ll
len, yeni yaratilan meta-degeri "oluturan kisimlari" meydana getirirler;
oysa bunun tersine, bu meta-degerin /c/|c|/s| //n kendisini ayritirdigi
iki kisim emegin satin alinmasinda, para biiminde yatirilan degien-
sermayesinin edegeri ile, degerin teki kismi, gene ona ait olmakla
birlikte kendisine, hi bir eye mal olmayan arti-deger, gelirin kaynak-
larini olutururlar. Degien-sermayenin edegeri, tekrar emek-gcne
yatirilir ve bu bakimdan emeki iin cretler biiminde bir gelir oluturur;
teki kisim, arti-deger, kapitalist iin herhangi bir sermaye yatirimini
yerine koymaya hizmet etmedigine gre, kapitalist tarafindan tketim
mallarina (hem gerekli ve hem lks) harcanabilecegi gibi, herhangi,
trden bir sermaye-deger oluturmak yerine, gelir olarak tketilebilir.
Meta-sermayenin kendisi, bu gelirin bir nkouludur ve bunu oluturan
kisimlar, kapitalistin [sayfa 4O4| gr aisindan, yalnizca yatirilmi bulun-
dugu degien-sermaye-deger //n bir edeger ya da /c:|c||/ oluturmasi
bakimindan farklidirlar. Bunlarin her ikisi de, metalarin-retimi sirasinda
harcanan ve emekte akici hale gelen emek-gcnden baka bir ey
degildir. Bunlar, kazan ya da gelir degil, harcamadan emek harca-
masindan ibarettirler.
Meta-degerin, gelirin kaynagi olacagi yerde, gelirin,meta-degerin
kaynagi haline geldigi q0/J |o q0o uyarinca, metalarin degeri imdi,
eitli trde gelirlerden "olumu" bir gnme sahiptirler; bu gelirler bir-
birlerinden bagimsiz olarak belirlenmilerdir ve metalarin toplam deg-
eri, bu gelirlerin birbirlerine eklenmesiyle belirlenir. Ne var ki, imdi
meta-degeri oluturacaklari varsayilan bu gelirlerin, her birinin degerinin
nasil belirlenecegidir. cretler szkonusu oldugunda bu yapilabilir, n-
k cretler, kendi metalarinin, emek-gcnn degerini temsil ederler
ve bu deger (diger btn metalarin degerleri gibi), bu metain yeniden-
retimi iin gerekli-emek tarafindan belirlenebilir. Ama arti-deger ya da
Adam Smith'in deyiiyle bunun iki biimi, kr ve rant, ya bunlar nasil
belirleneceklerdir Burada Adam Smith'in bo szlerden baka syleye-
bilecegi hibir ey yok. Bir seferinde, cretler ile arti-degeri (ya da cret-
ler ile kri) metalarin degerini ya da fiyatini oluturan kisimlar olarak; bir
baka yerde ve neredeyse ayni anda, metalarin fiyatinin "kendilerini
ayritirdiklari" kisimlar olarak sunmaktadir; ama bu, tersine, meta-dege-
rin ilk verilen ey oldugu ve verilen bu degerin farkli kisimlarinin, farkli
gelirler biiminde, retken srece katilan farkli kimselerin payina dtg
anlamina gelir. Bu hi bir zaman, degerin, bu "birbirini tamamlayan
kisimdan olutugu" dncesi ile zde degildir. Eger ben farkli dogru
izginin uzunluklarini birbirlerinden bagimsiz olarak saptar ve sonra "bir-
birlerini tamamlayan kisimlar" olarak bu izgiden, bunlarin toplamla-
rina eit bir drdnc izgi meydana getirirsem, bu, hi bir ekilde
nmde verilmi olan dogru bir izgiyi, herhangi bir amala farkli
paraya bldgm ya da "ayritirdigim" zaman yapmi oldugum ilemle
ayni ey degildir. Birinci durumda, dogrunun uzunlugu, toplami oldugu
338
Kurl Murks
Kupilul ll
dogrunun uzunluklarina bagli olarak tamamiyla degimektedir; ikinci
durumda ise, dogrunun kisminin uzunluklari belli uzunluktaki bir
dogrunun paralari olmalari olgusuyla daha batan sinirlandirilmitir. [sayfa
4O5|
Gerekte, eger biz, Smith'in aiklamalarinin dogru olan kismina,
yani yillik emek tarafindan yeni yaratilmi bulunan ve yillik toplumsal
meta-rnde ierilen degerin (tipki her bireysel metada ya da her gn-
lk, haftalik, vb, rnde oldugu gibi), yatirilan degien-sermayenin deg-
eri (yani yeni emek-gc satin almak iin ayrilan deger kismi) ile,
kapitalistin kendi bireysel tketim aralarinda gerekletirebilecegi arti-
degerin toplamina eittir yolundaki aiklamasina bagli kalacak olursak
basit yeniden-retim varsayildiginda ve diger koullar ayni kaldiginda;
ve ayrica Adam Smith'in, deger yaratan ve bir emek-gc, ve emek
harcamasi olan emek ile kullanim-degeri yaratan, yani yararli ve uygun
bir biimde harcanan emegi bir araya koydugunu akilda tutacak olursak
o zaman, btn anlayii una varmaktadir: Her metain degeri, emegin
rndr; u halde bu, yillik emegin rnnn degeri ya da toplumun
yillik meta-rnnn degeri iin de geerlidir. Ama btn emek, kendi-
sini, 1) emek- inin, ierisinde yalnizca kendi emek-gcnn satin alin-
masinda yatiril-mi bulunan sermaye iin bir edegeri yeniden-rettigi
gerekli-emek-zamanina ve 2) emekinin, onunla, kapitalistin kariliginda
herhangi bir edeger vermedigi bir degeri kapitaliste sagladigi, arti-eme-
ge, yani arti-degere ayritirdigina gre, bundan, btn meta-degerlerin
kendilerini ancak bu iki kisma ayritirabilecekleri ve bylece de, sonun-
da, ii-sinifi iin cretler biiminde, kapitalist sinif iin arti-deger bii-
minde bir gelir oluturacaklari sonucu ikar. Degimeyen
sermaye-degere, yani yillik rnn yaratilmasinda tketilen retim ara-
larinin degerine gelince, bu degerin, yeni rnn degerine nasil girdigi
(kapitalistin, mallarinin satii sirasinda bunu aliciya ykledigi yolundaki
tmce bir yana birakilirsa) aiklanamaz, ama sonuta, retim aralari-
nin kendileri de emek rnleri olduklarina gre, degerin bu kismi da,
yalniz, degien-sermaye ile arti-degerin, gerekli-emek ile arti-emegin
rnnn bir edegerinden ibaret olabilir. Bu retim aralarinin deger-
lerinin, bunlari kullananlarin elinde sermaye-degerler eklinde ilev yap-
masi olgusu, eger sorunun temeline inersek, bakalarinin elinde bir
sre nce olsa bile "kken olarak" kendilerini degerin ayni iki kismina,
u halde gelirin iki farkli kaynaga ayirmi olmalarina engel olmaz.
Burada bir nokta dogrudur: toplumsal sermayenin, yani bireysel
sermayelerin toplaminin hareketinde durum, kendisini, her [sayfa 4O6| bi-
reysel sermaye ayri olarak dnldgnde, yani her bireysel kapitalist
aisindan ele alindiginda grndgnden farkli bir ekilde ortaya koy-
maktadir. Bireysel kapitalist iin metalarin degeri, kendisini, 1) degime-
yen bir geye (Adam Smith'in deyiiyle bir drdncsne) ve, 2) cret-
ler ile arti-degerin toplamina, ya da cret, kr ve ranta ayritirmaktadir.
33
Kurl Murks
Kupilul ll
Ama, toplum aisindan, Adam Smith'in drdnc gesi, degimeyen
sermaye-deger, yokolmaktadir.
5. O : e |
gelirin, cret, kr ve rantin, metalarin degerini "oluturan
kismi" meydana getirdikleri yolundaki anlamsiz forml, Adam Smith'te,
metalarin degerinin "kendilerini" bu geye "ayritirdiklari" yolundaki
daha akla yatkin dnceden dogmaktadir. Metalarin degerinin, yalniz-
ca tketilen emek-gcnn edegeri ile bu emek-gcnn yarattigi arti-
degere blnebildigi kabul edilse bile bu dnce gene ayni ekilde
yanlitir. Ama yanilgi burada da daha derin, gerek bir temele dayan-
maktadir. Kapitalist retim, retken emekinin kendi emek-gcn, ken-
disine ait bir meta olarak, kapitaliste satmasi ve bu gcn kapitalistin
elinde, retken sermayesinin yalnizca bir gesi olarak ilev yapmasi
olgusuna dayanir. Dolaim emek-gcnn alim ve satimi ile ilgili bu
ilem, retim srecini balatmakla kalmiyor, bu srece zg niteligi de
zimnen belirlemi oluyor. Bir kullanim-degerinin ve hatta bir metain
retimi (nk bu, bagimsiz retken emekiler tarafindan da yapilabi-
lir) burada bir kapitalist iin yalnizca mutlak ve nispi arti-deger retme
aracidir. Bu nedenle, retim srecinin tahlilinde, mutlak ve nispi arti-de-
ger retiminin, 1) gnlk emek-srecinin sresini ve, 2) kapitalist re-
tim srecinin btn toplumsal ve teknik biimleniini belirledigini grm
bulunuyoruz. Bu sre ierisinde, degerin (degimeyen sermaye-dege-
rin) salt korunmasi, yatirilan degerin (emek-gcnn edegerinin) fiilen
yeniden-retilmesi ile, arti-degerin, yani kapitalistin kariliginda ne daha
nce bir edeger yatirdigi ve ne de os| /es|0m bir edeger yatiracagi
degerin retimi arasindaki ayrim gereklemektedir.
Arti-degerin kapitalist tarafindan yatirilan degerin edegerinden
fazla degerin ele geirilmesi, emek-gcnn alim ve satimi ile bala-
makla birlikte, retim srecinin kendisinin ierisinde [sayfa 4O7| yapilan bir
harekettir ve onun temel bir gesini oluturur.
Bir dolaim hareketini emek-gcnn alim ve satimini oluturan
bu balangi hareketinin kendisi, toplumsal 0|0n|e|/n dagilimindan nce
gelen ve bu dagilimi ngren retim e|e|/n/n dagilimina, yani emeki-
nin bir metai olan emek-gcnn, emeki olmayanlarin mlkiyetindeki
retim aralarindan ayrilmasina dayanir.
Bununla birlikte, arti-degerin bu ele geirilii, ya da deger reti-
minin, yatirilan degerin bir yeniden-retimi ile herhangi bir edegeri ye-
rine koymayan yeni bir degerin (arti-degerin) retimi biiminde bu
ayrilmasi, degerin bizzat zn ya da deger retiminin niteligini herhan-
gi bir ekilde degitirmez. Degerin z, harcanan emek-gcnden bu
emegin zgl ve yararli niteliginden bagimsiz olan emegin baka bir
ey degildir ve olmaz da, ve degerin retimi de bu harcama srecinden
340
Kurl Murks
Kupilul ll
baka bir ey degildir. rnegin bir serf, kendi emek-gcn alti gn
harcamakta, alti gn alimaktadir; bu, serfin, gn kendisi iin kendi
tarlasi zerinde, gn de efendisi iin onun tarlasi zerinde alimi
olmasi, bu harcamanin niteligini degitirmez. Hem kendisi iin harcadi-
gi gnll emek ve hem de efendisi iin harcadigi zoraki emek, ayni
ekilde emektir; bu emek, yarattigi degerler ya da yararli mallar ynn-
den dnldg srece, serfin alti gnlk emeginde hi bir fark yok-
tur. Fark, yalnizca, alti gnlk emek-zamaninin her iki yarisi sirasinda;
emek-gcnn harcandigi farkli koullarla ilgilidir. Ayni ey, cretli-
emekinin, gerekli-emegi ve arti-emegi iin de geerlidir.
retim sreci, metada sona erer. Metain yapiminda emek-gc
harcanmi olmasi, imdi, bu metain maddi bir zelligi, degere sahip ol-
ma zelligi olarak grnr. Bu degerin byklg, harcanan emek mik-
tari ile llmektedir; bir metain degeri kendisini bundan baka bir eye
ayritirmadigi gibi, bir baka eyden de olumamitir. Eger ben, belirli
uzunlukta dogru bir izgi izmisem, her eyden nce benden bagimsiz
bazi kurallar (yasalar) geregi yapilmakta olan izim sanati araciligi ile,
dogru bir izgi "retmi" olurum (geri daha nce de bildigim gibi an-
cak simgesel olarak). Eger bu izgiyi kisma blecek olursam (bu
belirli bir problemi karilamak iin yapilmi olabilir) bu paralarin herbiri
gene dogru bir izgi olarak kalir ve paradan oluan bu izginin
tamami, bu blnme ile kendisini, dogru bir izgiden baka [sayfa 4O8|
bireye, rnegin bir tr egriye ayritirmi olamaz. Belli, uzunluktaki bir
izgiyi, paralarinin toplami, blnmemi izginin kendisinden daha
byk olabilecek bir ekilde de blemem; u halde, blnmemi bir
izginin uzunlugu, paralarinin geliigzel saptanmi uzunluklari ile be-
lirlenemez. Bunun tersine, bu, paralarin nispi uzunluklari, daha
balangita, paralari oldugu izginin boyu ile sinirlandirilmitir.
Bu ynden, bir kapitalist tarafindan retilmi olan bir meta, bagim-
siz bir emeki ya da alian-halkin toplulugu ya da kleler tarafindan
retilen metadan hi bir bakimdan farkli degildir. Ama, ele alinan du-
rumda, emegin tm rn ve bu rnn tm degeri kapitaliste ait bu-
lunmaktadir. Diger btn reticiler gibi, o da, metaini, ondan daha fazla
yararlanmazdan nce sati yoluyla paraya evirmek zorundadir; bu me-
tai evrensel edeger biimine evirmek zorundadir.
Meta-rn, paraya evrilmeden nceki haliyle inceleyelim. Bu,
btnyle kapitaliste aittir. te yandan, yararli bir emek rn, bir kulla-
nim-degeri olarak, tmyle gemi bir emek srecinin rndr. Ama
degeri yle degildir. Bu degerin bir kismi, metain retiminde harcanan
ve yeni bir biim ierisinde tekrar ortaya ikan retim aralarinin dege-
rinden baka bir ey degildir. Bu deger, bu metain retim sreci esna-
sinda retilmemitir, nk retim aralari, bu degere, retim srecinden
nce ve ondan bagimsiz olarak sahiptir; bu srece, bu degerin taiyicilari
olarak girmilerdir; yenilenmi ve degitirilmi olan, yalnizca, onun
34T
Kurl Murks
Kupilul ll
grn biimidir. Metain degerinin bu kismi kapitalist iin, yatirilmi
bulunan ve bu metain retiminde tketilen, degimeyen sermaye-deg-
er kisminin bir edegeridir. Daha nce retim aralari biiminde bulu-
nuyordu; imdi ise, yeni retilen metain degerinin bir parasi olarak
bulunmaktadir. Bu meta-paraya evrilir evrilmez, imdi para biiminde
bulunan deger, tekrar retim aralarina, retim sreci ve bu sre ie-
risindeki ilevi tarafindan belirlenen zgn biimine evrilmek zorunda-
dir. Bu degerin sermaye olarak ilev yapmasi, metain degerinin niteliginde
hi bir degiiklik yapmi olmaz.
Bir metain degerinin ikinci bir kismi, cretli-iinin kapitaliste sat-
tigi emek-gcnn degeridir. Bu deger de, tipki retim aralarinin deg-
eri gibi, emek-gcnn katilacagi retim srecinden bagimsiz olarak
belirlenir ve bu emek-gc, retim srecine [sayfa 4OD| girmeden nce, bir
do- laim hareketine, emek-gcnn alim-satimina baglanir (/s //xeJ).
cretli-emeki, kendi ilevi araciligi emek-gcnn harcanmasi ile,
emek-gcnn kullanimi iin kapitalistin kendisine demek zorunda
oldugu degere eit bir meta-deger retir. Bu degeri kapitaliste meta
biiminde verir ve kariligini ondan para biiminde alir. Meta-degerin bu
kisminin kapitalist iin cretlere yatirmak zorunda oldugu degien-ser-
mayenin edegerinden baka bir ey olmamasi, bunun retim sreci
sirasinda yeni yaratilan ve arti-degeri oluturandan, yani gemite har-
canan emek-gcnden baka bir eyden olumayan bir meta-deger ol-
masi olgusunu hi bir ekilde degitirmez. Ne de bu gerek, kapitalist
tarafindan emekiye cretler biiminde denen emek-gc degerinin,
emeki iin bir gelir biimine brnmesi ve bylece yalniz emek-gc-
nn degil cretli-emekiler sinifinin da, u halde tm kapitalist retimin
temelinin de srekli olarak yeniden-retildigi olgusundan etkilenmez.
Bununla birlikte, degerin bu iki kisminin toplami, meta-degerin
hepsini kapsamaz. Geriye, bunlarin her ikisini de aan bir fazlalik kalmitir
arti-deger. Bu, cretlere yatirilmi olan degien-sermayenin yerini dol-
duran, deger kismi gibi, retim sreci sirasinda emeki tarafindan yeni
yaratilmi bulunan bir degerdir donmu emektir. Ama bu, tm rnn
sahibine, kapitaliste herhangi bir eye mal olmamaktadir. Bu durum,
aslinda, kapitaliste, bu degerin bir kismini, bir bakasina, toprak sahibi-
ne verilen toprak ranti gibi, ki, bu durumda, bu kisim, bu nc ahislarin
gelirini oluturur vermek zorunda kalmadika, arti-degerin tamamini
gelir olarak tketme olanagini saglar. Zaten kapitalistimizi meta yapimi
ile ugramaya zorlayan itici g de ite bu durumun ta kendisidir. Ama
ne balangita, arti-deger kopartma konusundaki hayirsever niyeti ve ne
de bu degerin sonradan kendisi ya da bakalari tarafindan gelir olarak
harcanmasi, bu arti-degerin kendisini etkilemez. Btn bunlar, ne arti-
degerin kariligi denmeyen donmu emek oldugu olgusunu ve ne de,
bu arti-degerin bsbtn baka koullarca belirlenen byklgn bo-
zar.
342
Kurl Murks
Kupilul ll
Ne var ki, eger Adam Smith, metalarin degerini aratirirken bile,
yapmi oldugu gibi, bu degerin eitli kisimlarinin toplam yeniden-re-
tim srecindeki rol ile ugramak istiyorduysa, bazi belirli kisimlarin ge-
lir olarak ilev yapmasina karilik, digerlerinin [sayfa 41O| tipki sermaye gibi
srekli ekilde ilev yaptiklarini aika grm olmasi, ve dolayisiyla,
kendi mantigi uyarinca, bunlarin, o meta-degeri oluturan ya da bu dege-
rin kendisini ayritirdigi kisimlar eklinde belirtilmi olmasi gerekirdi.
Adam Smith, meta retimini genellikle kapitalist meta retimi ile
zdeletiriyor; retim aralari onun iin daha balangita "sermaye",
emek daha balangita cretli-emek ve bu nedenle de "yararli ve ret-
ken emekilerin sayisi ... her yerde, bunlari alitirmak iin kullanilan
sermaye stokunun miktarina orantilidir". (Giri, s. 12.) Kisacasi, emek-
srecinin hem nesnel ve hem de kiisel eitli etmenleri, daha balan-
gita, kapitalist retim dnemine zg maskeler ile ortaya ikiyorlar.
Demek oluyor ki, metalarin degerinin tahlili, bu degerin, bir yandan ne
lde yalnizca yatirilan sermayenin edegeri ve te yandan ne lde
"serbest" deger, herhangi bir sermaye yatirimini yerine koymayan bir
deger, ya da arti-deger oldugunu incelemekle dogrudan akiiyor. Bu
gr aisiyla kiyaslandiginda, meta-degerin kisimlari bylece kendiler-
ini, hi fark ettirmeden, bu degerin bagimsiz "kisimlari"na ve sonuta
"btn degerlerin kaynagi"na dntrm oluyorlar. Bir baka sonu
da, meta-degerin, eitli trde gelirlerden olutugu, ya da "kendisini" bu
gelirlere "ayritirdigi"; bu nedenle, gelirlerin, meta-degerlerden degil,
meta-degerin "gelirler"den ibaret bulundugudur. Ne var ki, meta-dege-
rin meta-deger, ya da paranin 'para olarak niteligi, sermaye-deger ola-
rak ilev yapmalariyla ne kadar az degiiyorsa, meta-degerin niteligi de,
daha sonra zel bir kimse iin gelir ilevi yapmasi nedeniyle o kadar az
degiir. Adam Smith'in ele almak durumunda oldugu meta, daha
balangita (bu metain retiminde tketilen sermaye-degere ek olarak
bir arti-deger ieren) meta-sermayedir; bu yzdende o, kapitaliste re-
tilen bir meta, kapitalist retim srecinin bir sonucudur. yleyse nce
bu srecin ve ayni zamanda, kendini geniletme sreci ile, bu srecin
ierdigi deger oluumu srecinin tahlili zorunluydu. Bu sre de metala-
rin dolaimi ile baladigina gre, bunun betimlenmesi de, metain bir n
ve bagimsiz tahlilini gerektirir. Ne var ki, Adam Smith'in zaman zaman
"irek olarak" dogru eylere dokundugu yerlerde bile, degerin
oluumunun, metalarin tahlilinde, yani meta-sermayenin tahlilinde her
zaman ancak arizi oldugunu dnmektedir. [sayfa 411|
III. DAHA SONRAK KTSATILAR
41
Ricardo, Adam Smith'in teorisini neredeyse szcg szcgne
41
Buradan balayarak blmn sonuna kadar Elyazmasi II'den bir ek. -F.E.
343
Kurl Murks
Kupilul ll
yineliyor: "Bir lkenin btn retiminin tketildigini kabul etmek gere-
kir; ama dnlebilecek en byk farki yaratan ey, bunlarin, bunlari
retenler tarafindan mi, yoksa, baka deger retmeyenler tarafindan mi
tketildikleridir. Gelirin tasarruf edildigini ve sermayeye eklendigini sy-
ledigimizde, kastettigimiz ey, gelirin sermayeye eklendigini syledigimiz
kisminin, retken olmayan emekiler yerine retken olanlar tarafindan
tketildigidir." (P|/nc/|es, s. 168.)
Aslinda Ricardo, Adam Smith'in, metalarin fiyatinin, cretler ile
arti-degere (ya da degien-sermaye ile arti-degere) ayritigi yolundaki
teorisini tmyle kabul ediyor. Onunla anlaamadigi noktalar unlardir:
1) arti-degeri oluturan kisimlar: Ricardo, toprak rantini, onun temel
gelerinden birisi diye kabul etmiyor; 2) Ricardo, metain fiyatini, onu
oluturan bu kisimlara ||0yo|. Degerin byklg yleyse |/0s* oluyor.
Degeri oluturan kisimlarin toplami belli bir byklk olarak kabul edili-
yor, iki noktasi oluyor; oysa Adam Smith metain degerinin byklg-
n, degeri oluturan kisimlarin toplamindan ikarsamakla, ogu kez
bunun tersine kendi sagduyusuna kari hareket ediyor.
Ramsay, Ricardo'ya kari u dnceyi ne sryor: "... O, sabit
sermayeyi yerine koymak iin gerekli olan kismi unutarak, daima, tm
rn, cretler ve krlara blnm olarak ele alir grnyor." (4n Es-
scy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||, Edinburg 1886, s. 174.) Sabit sermaye
ile Ramsay, benim degimeyen-sermaye ile demek istedigim eyi ka-
stediyor: "Sabit sermaye, gelecegin metainin yaratilmasinda yardimci
olmakla birlikte, emekilerin bakimini saglayacak bir biim iinde bu-
lunmaz." (l|/J., s. 5D.)
Adam Smith, onun yaptigi, metalarin degerinin ve dolayisiyla da
toplumsal yillik rnn degerinin,cretler ile arti-degere ve bu nedenle
de salt gelire ayrimasinin yarattigi zorunlu sonuca, bu durumda, tm
yillik rnn tketilebilecegi sonucuna kari durmutur. Zaten sama
sonular ikartanlar, hi bir zaman, orijinal dnrler degildirler. Bu ii,
Say'lara, [sayfa 412| MacCulloch'lara birakirlar.
Say, gerekten de, sorunu kolayca zmlyor. Birisi iin ser-
maye yatirimi olan ey, bir bakasi iin, bir gelir ve net rndr ya da
yle idi. Brt ve net rn arasindaki fark tamamen zneldir ve, "byle-
ce, btn rnlerin toplam degeri, toplumda gelir olarak dagitilmitir".
(Say, 7|c/|e J'Econom/e Po|/|/q0e, 1817, II s. 64.) "Her rnn toplam
degeri, bunun retimine katkida bulunmu olan toprak sahiplerinin, ka-
pitalistlerin ve sanayi ileriyle ugraanlarin krlarindan oluur." [cret,
burada, |o//|s Jes /nJ0s||/e0x** olarak grlyor!| "Bu, toplumun geli-
rini, iktisatilar tarikatinin" [fizyokratlarin| "inandiklari gibi, topragin net
rnlerine degil, 0|e|/|en ||0| Jee|e eit kilmaktadir." (s. 68.)
* Daha nce, nceden. -.
** Sanayicilerin krlari. -.
344
Kurl Murks
Kupilul ll
Digerleri arasinda Proudhon, Say'in bu kefine sahip ikiyor.
Adam Smith'in gretisini ilke olarak ayni ekilde kabullenen
Storch, Say'in onun pratikteki uygulamasini geerli bulmuyor. "Bir ulu-
sun gelirinin onun brt rnne eit oldugu, yani bundan hi bir serma-
ye" [hi bir degimeyen-sermaye demesi gerekirdi| "elde edilemeyecegi
kabul edilecek olursa, bu ulusun, gelecekteki gelirine hi bir zarar ver-
meksizin, yillik rnnn degerinin, tamamini, retken olmayan biim-
de tketebileceginin de kabul edilmesi gerekir. ... Bir ulusun" [degi-
meyen| "sermayesini temsil eden rnler tketilebilir degildirler."
(Storch, Cons/Je|c|/ons s0| |c nc|0|e J0 |e|en0 nc|/onc|, Paris 1824, s.
147, 15O.)
Ne var ki, Storch, bize, sermayenin bu degimeyen kisminin var-
liginin, kendisinin kabul ettigi metalarin degerlerinin, yalnizca creti ile
arti-degeri ierip, herhangi bir degimeyen-sermayenin hi bir kismini
iermedigini syleyen Smith'i fiyat tahlili ile nasil bagdatigini anlat-
mayi unutuyor. Bu fiyat tahlilinin, sama sonulara ulatigini ancak Say
sayesinde farkediyor ve bu konudaki son szleri u oluyor: "zorunlu
fiyati, onun en yalin gelerine ayritirmak olanaksizdir". (Co0|s
J'Econom/e Po|/|/q0e, Petersburg 1815, II, s. 141.)
Sermayenin gelirle olan ilikisiyle zellikle ilgilenen ve gerekte,
bu ilikinin, kendine zg formlasyonunu, No0|ec0x P|/nc/es'inin J//-
/e|en|/c sec///cc'si yapan Sismondi, bir |e/ bilimsel szck sylememi,
sorunun aydinlatilmasina zerrece katkida bulunmamitir.
Barton, Ramsay ve Cherbuliez, Adam Smith'in [sayfa 418| formlas-
yonlarini amaya aliiyorlar. Degimeyen sermaye-deger ile degien
sermaye-deger arasindaki, sabit sermaye ile dner sermaye arasindaki
ayrimi aiklayamadiklari iin sorunu daha balangita tek yanli olarak
ortaya koymalari nedeniyle tkezliyorlar.
1ohn Stuart Mill de, ayni ekilde, Adam Smith'in izleyicilerine de-
vrettigi gretiyi her zamanki tantanasiyla yineliyor. Bunun bir sonucu
olarak, Smith'i dnce kariikligi bu ana kadar srp gidiyor ve ortaya
attigi dogma da Ekonomi Politigin bagnaz iman mallarindan biri oluyor.
[sayfa 414|
345
Kurl Murks
Kupilul ll
YRMNC BLM
BAST YENDEN-RETM
I. SORUNUN KONUMU
42
Eger biz, toplumsal sermayenin yillik ilevini yani hareketleri
bireysel oldugu halde, ayni zamanda da, toplam sermayenin hareketin-
de tamamlayici bir halka olan bireysel sermayelerin ancak birer par-
asini oluturduklari toplam sermayenin yillik ilevini ve bunun so-
nularini incelersek; ve eger biz, toplum tarafindan yil boyunca saglanan
meta-rn incelersek, o zaman, toplumsal sermayenin yeniden-retim
srecinin nasil yer aldigi, bu yeniden-retim srecini, bireysel sermaye-
nin yeniden-retim srecinden ayirdeden zellikler ile, her ikisinde de
ortak bulunan zelliklerin neler olduklari gzle grlr hale gelmi olur.
Yillik rn, toplumsal rnn sermayeyi yerine koyan kisimlarini, yani
toplumsal yeniden-retim ile tketim fonuna giden kisimlari, emekiler
ile kapitalistler tarafindan tketilen kisimlari, u halde, hem retken ve
hem de bireysel tketimi ierir. Bu rn, ayni zamanda, kapitalist sinif
ile ii-sinifinin yeniden-retimini [sayfa 415| (yani devamini) ve bylece de,
42
Elyazmalari II'den. -F.E.
34
Kurl Murks
Kupilul ll
tm retim srecinin kapitalist niteligini kapsar.
Tahlil etmek zorunda oldugumuz dolaim forml
ile tketimin, bunda zorunlu bir rol oynadigi aiktir; iki noktasi
iin, M' = M + m, meta-sermaye, degimeyen ve degien sermaye
degerin her ikisini ve arti-degeri kapsamaktadir. Hareketi, bu yzden,
hem bireysel ve hem de retken tketimi ierir. PM ... R ... M'P' ve R
... M'P'-M ... R dolaimlarinda, se|mcyen/n hareketi, iki ve biti nokta-
sidir. Ve kukusuz bu, tketimi iermektedir, nk bu meta, bu rn
satilmak zorundadir. Bunun yapilmi oldugu varsayildiginda, metalarin
daha sonra ne olduklari, bireysel sermayenin hareketi iin nemli degil-
dir. te yandan, M' ... M' hareketinde, bu toplam rnn degerinin, M'
'nn her kisminin ne oldugunun bilinmesi geregi karisinda, toplumsal
yeniden-retim koullari apaik grlr haldedir. Bu durumda, toplam
yeniden-retim sreci, dolaimin meydana getirdigi tketim srecini
oldugu kadar, sermayenin kendisinin yeniden-retim srecini de ierir.
Bizim u andaki amacimiz iin, bu yeniden-retim srecinin, hem
bu degerin yerine konulmasi aisindan ve hem de, M' 'n oluturan
bireysel paralarin z bakimindan incelenmesi gerekiyor. Bundan by-
le, artik, bireysel sermayenin rnnn degerinin tahlilinde yapmi ol-
dugumuz gibi, bireysel kapitalistin, nce, sermayesini oluturan kisimlari,
metalarinin satii ile paraya evirebilecegi ve ardindan da bunlari, re-
tim gelerinin meta-pazarinda yenilenen satilari ile tekrar retken ser-
mayeye evirecegi |c|scy|m| ile yetinmemiz olanaksizdir. Bu retim
geleri, nitelikleri geregi, madde olduklarina gre, bunlar da, kendileri
ile degiilen ve bunlarin yerini alan son biimini almi rn kadar top-
lumsal sermayenin bir gesini temsil ederler. Tersine, toplumsal meta-
rnn, cretlerinin harcanmasi ile emeki, arti-degerinin harcanmasi
ile kapitalist tarafindan tketilen kisminin hareketi yalniz, toplam r-
nn hareketinin ayrilmaz bir kismini oluturmakla kalmaz, bireysel ser-
mayelerin hareketleri ile de iie geer, ve ite bunun iin bu sre
yalniz varsayilarak aiklanamaz. [sayfa 416|
Karimiza dogrudan ikan, soru udur: retimde tketilen se|-
mcye, nasil oluyor da deger olarak yillik rnden yerine konuluyor ve
bu yerine konma hareketi nasil oluyor da, arti-degerin kapitalistler, cret-
lerin emekiler tarafindan tketilmesi ile iie geiyor yleyse bu, ilkin,
basit lekli bir yeniden-retim sorunudur. Ayrica, rnlerin, degerleri
zerinden degiildikleri ve bir de, retken sermayeyi oluturan kisimla-
rin degerlerinde kkl bir degime olmadigi varsayilmiti. Fiyatlarin de-
gerlerden farkli olmasi olgusu, ne var ki, bu, toplumsal sermayenin hare-
ketleri zerinde herhangi bir ekilde etkili olamaz. Bireysel kapitalistler,
artik, kendi yatirimlari ve herbirinin teker teker rettikleri arti-deger mik-
M'
{
PM ... R ... M'
-m
347
Kurl Murks
Kupilul ll
tarlari ile orantili deger ilikileri ierisinde bulunmadiklari halde, bir tm
olarak ele alindiginda, ayni miktar rnlerin degiimi aynidir. Degerdeki
kkl delimelere gelince, bunlar, genel ve dzgn ekilde dagilmi
olmak kouluyla, toplam yillik rn oluturan deger geleri arasindaki
ilikilerde herhangi bir eyi degitirmi olmazlar. Bununla birlikte, bunla-
rin kismi ve dzgn olmayan biimde dagilmalari lsnde, nce, an-
cak, degimeyen deger bagintilarindan scmc|c| olarak grldkleri
srece bazi kariikliklari temsil ettikleri eklinde anlailabilirler; ama ///nc/
olarak, yillik rnn degerinin bir kisminin degimeyen-sermayeyi, di-
ger bir kisminin ise degien-sermayeyi yerine koydugunu ifade eden
yasanin tanitlanmasi halinde, artik, degimeyen ya da degien sermaye-
nin degerindeki kkl bir degime, bu yasada herhangi bir degiiklik
yapmayacaktir. Bu, ancak, u ya da bu lde ilev yapan deger kisim-
larinin nispi byklklerinde bir degiiklik yapacaktir, nk ilk degerle-
rin yerini baka degerler alacaktir. Deger retimi ile, sermayenin rn-
nn degerine ayri ayri baktigimiz srece, retilen metalarin maddi bii-
mi, ister makine olsun, rnegin ister hububat ya da ayna olsun, tahlil
aisindan hi bir nem taimazlar. Bu, her zaman, konuyu rneklemek
sorunundan baka bir ey degildi ve retimin herhangi bir kolu, bu ama-
ca ayni lde hizmet edebilirdi. Bizim ele aldigimiz, her noktada ken-
dini, herhangi bir bireysel sermaye sreci eklinde ortaya koyan, dog-
rudan retim sreciydi. Sermayenin yeniden-retimini ilgilendirdigi ka-
dariyla, metalarda, rnn, sermaye-degeri temsil eden kisminin, dolaim
alaninda, kendisini tekrar retim gelerine ve bylece de retken ser-
maye biimine evirme olanagini buldugunu [sayfa 417| varsaymak yeterli
idi; tipki, emekinin de, kapitalistin de, pazarda, cretlerini ve arti-degeri
harcayabilecekleri metalari bulduklarini varsaymanin yeterli olmasi gibi.
Bu salt biimsel sunu tarzi, toplam toplumsal sermaye ile bunun rn-
lerinin degerinin incelenmesinde artik yeterli degildir. rnn degerinin
bir kisminin tekrar sermayeye evrilmesi ve bir baka kisminin kapitalist
ve ii-sinifinin bireysel tketimine gemesi, toplam sermayenin sonu-
cunun iinde ifadesini buldugu rnn kendi degeri ierisinde bir hare-
ket oluturur; ve bu hareket, yalnizca degerin yerine konulmasi degil,
ayni zamanda, maddi olarak da yerine konulmasi hareketi oldugu iin,
bunlarin kullanim-degerleri maddi biimleri ile oldugu kadar, toplam
toplumsal rn oluturan deger-gelerinin nispi oranlari ile de sinirli-
dir.
48
Basit yeniden-retim, ayni lekte yeniden-retim, bir yandan,
birikim ya da genilemi lekte yeniden-retimin bulunmamasi, kapi-
talist koullar altinda garip bir varsayim oldugu, ve te yandan, retim
koullari, farkli yillarda tamamen ayni kalmadigi (byle oldugu varsa-
yilmiti) iin, bu soyutlama gibi grnebilir. Bu varsayim udur ki, belli
48
Elyazmalari VIll'den. -F.E.
348
Kurl Murks
Kupilul ll
byklkte bir toplumsal sermayenin, geen yil oldugu gibi bu yil da,
ayni miktar meta-deger rettigi ve metalarin biimlerinin yeniden-re-
tim srecinde degime olanagi bulundugu halde, ayni miktar gereksin-
melere karilik verir. Bununla birlikte, birikim olduguna gre, basit yeni-
den-retim daima bunun bir parasidir; bu yzden kendi baina incele-
nebilir ve birikimin gerek bir etmenidir. Kullanim-degerlerinin miktari
ayni kalabildigi halde yillik rnn degeri azalabilir; ya da kullanim-
degerlerinin miktari azaldigi halde deger ayni kalabilir; ya da deger ile
yeniden-retilen kullanim-degerlerinin miktari ayni anda azalabilir. Btn
bunlar, ncekinden daha uygun ya da daha g koullar altinda yer alan
yeniden-retime yolaabilir ve yetersiz kusurlu yeniden-retim sonu-
cunu verebilir. Btn bunlar, yeniden-retimin eitli gelerinin ancak
nicel ynne iaret etmektedir, bunlarin srecin btn ierisinde, yeni-
den retici sermaye ya da yeniden-retilmi gelir olarak oynadigi role
degil. [sayfa 418|
II. TOPLUMSAL YENDEN-RETMN K KESM
44
Toplumun toplam rn ve dolayisiyla toplam retimi, iki byk
kesime ayrilabilir:
I. t|e|/m 4|c|c||, retken tketime gemek zorunda olan, ya da
hi degilse geebilecek biimlere sahip bulunan metalari
II. 70/e|/m Vc||c||,* kapitalist sinif ve ii-sinifinin bireysel tketi-
mine getikleri biime sahip bulunan metalar.
Bu iki kesimin herbirisi ile ilikili btn eitli retim kollarin,
birisinde retim aralari ve digerinde tketim mallari olmak zere tek
bir byk retim kolu olutururlar. Bu iki retim kolunun herbirinde kul-
lanilan toplam sermaye, toplumsal sermayenin ayri byk bir kesimini
oluturur.
Her iki kesimde de sermaye iki kisimdan oluur:
1) 0e/en-Se|mcye. Bu sermaye, Jee|/ bakimindan, bu retim
kolunda kullanilan toplumsal emek-gcnn degerine eittir; bir baka
deyile, bu emek-gc iin denen cretlerin toplamina eittir. Bu, ser-
maye, z bakimindan ise, eylem halindeki emek-gcnden, yani bu
sermaye-degerin harekete geirdigi canli emekten ibarettir. .
?) 0e/meyen-Se|mcye. Bu, retken amalar iin bu kolda kul-
lanilan btn retim aralarinin degeridir. Bu da gene, makineler, emek
aletleri, binalar, i hayvanlari vb.. gibi sc|/| sermaye ile, ham ve yardimci
malzemeler, yari-mamul rnler vb. gibi retim malzemeleri olarak J-
ne| degimeyen-sermayeye ayrilir.
Bu sermayenin yardimi ile bu iki kesimin herbirinde yaratilan
44
Esas olarak Elyazmasi II'den, ema olarak Elyazmasi VIII'den. -F.E.
* Almanca metinde m/||e| ("ara"), Fransizca metinde mo|yen ("ara"), ngilizce metinde
c||/c|e ("mal, nesne"). -.
34
Kurl Murks
Kupilul ll
toplam yillik rnn degeri, retim sreci sirasinda tketilen ve ancak
taidigi degere uygunluk ierisinde rne aktarilan degimeyen-sermay-
eyi, s'yi temsil eden bir kisim ile, yil boyunca harcanan tm emek ta-
rafindan eklenen diger bir kisimdan oluur. Bu ikinci kisim da, gene,
yatirilan degien-sermaye J'nin yerine konmasi ile, bunun zerinde bir
arti-degeri, c'yi oluturan fazlaliga ayrilir. Ve tipki, her bireysel metain
degerinde oldugu gibi, her kesimin tm yillik rn s+J+c'dan oluur.
Degerin retimde |0/e|/|en degimeyen-sermayeyi temsil eden s
kismi, retimde /0||cn||cn degimeyen-sermayenin degeriyle [sayfa 41D|
tipatip ayni degildir. Dogru, retim malzemeleri tamamiyla tketilmi ve
degerleri btnyle rne aktarilmitir. Ama kullanilan sc|/| sermaye-
nin ancak bir kismi tmyle tketilmi ve degeri bylece rne aktaril-
mitir. Sabit sermayenin, makineler, binalar, vb. gibi diger bir kismi ise,
yillik ainma ve yipranma lsnde bir deger kaybetmekle birlikte,
gene eskisi gibi varolmaya ve ilevlerini yapmaya devam ederler. Sabit
sermayenin bu srekli kismi, rnn degerini dndgmz zaman,
bizim iin mevcut degildir. Bu, sermaye-degerin, bu yeni retilen meta-
degerden bagimsiz ve onun yanisira var olan kismidir. Bu, bireysel ser-
mayenin rnnn degerinin tahlili sirasinda daha nce gsterilmi idi.
(Buch I, Kap. VI, s. 1D2.) Ne var ki, imdilik, orada kullanilan tahlil yn-
temini bir yana birakmamiz gerekiyor. Bireysel sermayenin rnnn
degerinin incelenmesinde, sabit sermayenin ainma ve yipranma ile yi-
tirdigi degerin, bu sabit sermayenin bir kisminin, deger aktarilmasi sira-
sinda ayni olarak yerine konulsun ya da konulmasin, ainma sirasinda
yaratilan rne aktarildigini grmtk. Bu noktada, toplam toplumsal
rnn ve bu rnn degerinin incelenmesinde, hi degilse imdilik,
ainma ve yipranma ile sabit sermayeden yillik rne aktarilan bu deger
kismini, sabit sermaye o yilda ayni olarak yerine konulmami ise, hes-
ap-dii birakmak zorundayiz. Bu blmn ilerideki kesimlerinden birin-
de, bu noktayi zellikle irdeleyecegiz.

Biz, basit yeniden-retim konusundaki incelememizi aagidaki


emaya dayandiracagiz; burada s degimeyen-sermayeyi, J degien-
sermayeyi, c arti-degeri temsil etmekte ve arti-deger orani c : J yzde
1OO olarak kabul edilmektedir. Sayilar, milyon olarak mark, frank ya da
sterlini belirtebilirler.
I. retim aralari retimi:
Sermaye. . . . . . . 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
= 5.OOO
Meta-rn. . . . . 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 6.OOO
degerinde retim araci olarak bulunmaktadir.
350
Kurl Murks
Kupilul ll
II. retim mallari retimi:
Sermaye. . . . . . . 2.OOO
s
+ 5OO
d
= 2.5OO
Meta-rn . . . . . . 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 8.OOO
[sayfa 42O| degerinde tketim mallari olarak bulunmaktadir.
zetleyerek tekrar edersek: Toplam yillik meta-rn:
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 6.OOO retim aralari
ll. 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 8.OOO tketim mallari.
Varsayimimiza gre, sabit sermayenin kendi dogal biiminde
kalmakta devam eden kismi diinda, D.OOO toplam deger.
Eger biz, imdi, tm arti-degerin retken olmayan biimde tke-
tildigi basit yeniden-retim esasina gre gerekli dnmleri incelersek
ve bunu meydana getiren para dolaimini imdilik bir yana birakacak
olursak, daha balangita dayanak noktasi elde etmi oluruz.
1) Emekilerin cretlerini temsil eden 5OO
d
ile, kapitalistlerin arti-
degerini temsil eden 5OO
a
'nin, kesim II'de, tketim mallari iin harcan-
masi gerekir. Ama bunlarin degeri, kesim II'deki kapitalistlerin elinde
bulunan ve yatirilan 5OO
d
'yi yerine koyan ve 5OO
a
'yi temsil eden, 1.OOO
degerinde tketim mallari biiminde mevcuttur. Dolayisiyla, kesim II'deki
cretler ile arti-deger, bu kesim ierisinde, bu ayni kesimin rnleri
kariliginda degiilmitir. (5OO
d
+ 5OO
s
) II = 1.OOO miktarinda tketim
mallari, bylece toplam rnden dlm olmaktadir.
2) Kesim I'deki 1.OOO
d
c||| 1.OOO
a
'da, gene, tketim mallari iin
harcanmak zorundadir; bir baka deyile, kesim II'nin rnleri iin har-
canmalari gerekir. Bylece bunlarin bu rnn degimeyen-sermaye
kismina, 2.OOO
s
'ye eit geriye kalan kismiyla degiilmeleri gerekir. Kesim
II, buna karilik, I'in rnleri olan eit miktarda retim araci almaktadir
ve buna, I'in 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
degeri katilmi durumdadir. Bylece, 2.OOO
II
s
ve (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) I, dolaimdan ikmaktadir.
8) Geride hala 4.OOO Is kalmi durumdadir. Bu miktar, ancak
kesim I'de tketilmi olan degimeyen-sermayeyi yerine koymak zere
kullanilabilecek retim aralarindan olumaktadir ve bu nedenle de,
kesim I'deki bireysel kapitalistler arasindaki karilikli degiim ile elden
ikartilmi durumdadir; tipki, (5OO
d
+ 5OO
a
) II'nin emekiler ile kapita-
listler ya da II'deki bireysel kapitalistler arasindaki bir degiim ile elden
ikartilmasi gibi.
Bu, aagidaki konularin anlailmasini kolaylatirmak bakimindan
imdilik yeterli olsun. [sayfa 421|
35T
Kurl Murks
Kupilul ll
III. K KESM ARASINDA, DEGM
I
(d+a)
KARISINDA II
s
45
ki sinif arasindaki, byk degiim ile ie baliyoruz. (1.OOO
d
+
1.OOO
a
) I reticilerinin elinde, dogal biimi ierisinde retim aralarin-
dan ibaret bulunan bu degerler; 2.OOO II. maddi biimleri ierisinde t-
ketim mallarindan oluan degerler kariliginda degiilmitir. Kisim II'deki
kapitalist sinif, bylece, 2.OOO degerindeki degimeyen-sermayesini, t-
ketim mallari biiminden, tketim mallarinin retim aralari biimine,
emek-srecinin bir etmeni olarak ve degimeyen sermaye-deger olarak
degerin kendini geniletme amaci iin, bir defa daha ilev yapabilecegi
bir biime tekrar evirmitir. te yandan, emek-gcnn I (1.OOO
d
) e-
degeri ile, kapitalistlerin I (1.OOO
a
) arti-degeri, bylece tketim mallarin-
da gereklemitir; her ikisi de, maddi retim aralari biimlerinden,
gelir olarak tketilebilecekleri maddi bir biime evrilmilerdir.
imdi, bu karilikli degiim, bu degiimi saglamasi lsnde
anlailmasini da gletiren ve ama sermayenin degien kismi, para-
sermayenin kendisini para biiminden emek-gcne evirebilmesi iin,
srekli para biimini almak zorunda bulunmasi nedeniyle kesin bir nem
taiyan, para dolaimi araciligi ile gerekletirilmitir. Degien-sermaye-
nin, tm toplum alanina yayilmi bulunan ve yanyana yrtlen btn
retim kollarinda, bunlarin kategori I ya da II'ye dahil olmalarina ba-
kilmaksizin, para biiminde yatirilmasi gerekir. Kapitalist, emek-gcn,
daha retim srecine girmeden nce satin alir, ama kariligini, ancak
belirlenen zamanlarda, bu emek-gc, kullanim-degerlerinin retilme-
sinde harcandiktan sonra der. Kapitalist, rnn degerinin geri kalan
kismiyla birlikte, bir de bu degerin, emek-gcnn denmesinde har-
canan paranin edegeri olan, yani rnn degerinin, degien-sermayeyi
temsil eden kismina da sahip olur. Degerin bu kisminda emeki, zaten
kapitaliste, cretlerinin bir edegerini saglami durumdadir. Ama me-
talarin paraya tekrar evrilmesi, yani satilmalari, kapitaliste, degien-ser-
mayesini para-sermaye biiminde tekrar saglar ve o, bunu, bir kez daha
emek-gc satin alinmasi iin yatirabilir.
Demek oluyor ki, kesim I'de, toplam kapitalist, emekilere, [sayfa
422| J-kismi olarak, yani onlar tarafindan yaratilan retim aralari olarak
mevcut bulunan rn I'in degeri iin, 1.OOO
s
'ye eit, 1.OOO sterlin (salt bu
degerin c|c |//m/nJe oldugunu belirtmek iin sterlin diyorum)
demitir. Bu 1.OOO sterlin ile emekiler, II. kesim kapitalistlerden ayni
degerde tketim mallari satin alirlar ve bylece, degimeyen-sermaye
II'nin yarisini paraya evirirler; II. kesim kapitalistler de bu 1.OOO sterlin
ile, I. kapitalistlerden 1.OOO degerinde retim araci satin alirlar; bylece,
bu I. kapitalistleri ilgilendirdigi kadariyla, kendi rnlerinin bir kismi ol-
45
Elyazmasi VIII'e yeniden dnlmektedir. -F.E.
352
Kurl Murks
Kupilul ll
dugu iin, retim aralarinin maddi biimi ierisinde mevcut olan,
1.OOO
d
'ye eit degien sermaye-deger tekrar paraya evrilmitir ve I. ka-
pitalistlerin elinde, emek-gcne, yani retken sermayenin en temel
gesine evrilmi bulunan para-sermaye olarak yeniden ilev yapabilir.
Bu ekilde, kendi degien-sermayeleri, meta-sermayelerinin bir kisminin
gereklemesi sonucu, para biiminde kendilerine geri akar.
Meta-sermaye I'in c-kismini degimeyen-sermaye II'nin ikinci ya-
risi ile degimek iin gerekli paraya gelince, bu, eitli ekillerde yatirila-
bilir. Gerekte bu dolaim, her iki kategorideki bireysel kapitalistler tara-
findan ayri ayri yapilan sayisiz alim-satimlari kapsar ve her zaman para,
bu kapitalistlerden gelir, nk biz, emekiler tarafindan dolaima soku-
lan paranin ne oldugunu aiklami bulunuyoruz. II. kategorideki bir ka-
pitalist, retken sermayesinden ayri olarak sahip bulundugu para-sermaye
ile, I. kategorideki kapitalistlerden retim araci satin alabilecegi gibi, ter-
sine, I. kategoriden bir kapitalist de, sermaye harcamalari iin degil, kii-
sel harcamalar iin ayrilan para fonlari ile, II. kategorideki kapitalistler-
den tketim mallari satin alabilir. Sermaye yatirimi ya da gelir harcamasi
iin kullanilmak zere, belli bir para ikmalinin her trl koullar altinda,
yukarda I. ve II. kesimlerde gsterdigimiz gibi, retken sermayeden ayri
olarak kapitalistlerin elinde bulundugu kabul edilir. Paranin yarisinin
bu oranin, amacimiz iin bir nemi yoktur II. kategorideki kapitalistler
tarafindan, degimeyen-sermayelerin yerine konmasi iin retim arala-
rinin satin alinmasina yatirildigi halde, diger yarisinin I. kategorideki ka-
pitalistlerce tketim mallari iin harcandigini varsayalim. Bu durumda,
kesim II, kesim I'den retim aralari satin almak iin 5OO sterlin yatirir
ve bylece, sabit sermayesinin eyregini ayni olarak yerine koyar [sayfa
428| (kesim I'deki emekilerden gelen yukardaki 1.OOO sterlin dahil); elde
ettigi bu 5OO sterlin ile kesim I, II'den tketim mallari satin alir ve meta-
sermayesinin c kisminin yarisi, m--m dolaimini tamamlayarak r-
nn tketim fonunda gerekletirir. Bu ikinci sre araciligi ile, 5OO
sterlin, II'nin eline, retken sermayesinin yaninda varolan para-sermaye
olarak dner. te yandan, I, rn biiminde hl depoda bekleyen meta-
sermayesinin c-kisminin yarisinin satilacagi dncesiyle, II'nin tketim
mallarinin satin alinmasi iin 5OO sterlin tutarinda para harcar. Ayni 5OO
sterlin ile, II, I'den retim aralari satin alarak, tm degimeyen-serma-
yesini (1.OOO + 5OO + 5OO =2.OOO) ayni olarak yerine koyar, oysa I, tm
arti-degerini tketim mallarinda gerekletirir. Btnyle bakildiginda,
4.OOO sterlin tutarindaki metalarin btn degiimi, 2.OOO sterlinlik bir
para-dolaim ile gerekletirilebilmektedir ve bu 2.OOO sterlin, ancak,
yillik rnn tamami, toptan, birka byk parti halinde degiildigi iin
saglanmitir. Burada nemli olan nokta, II, yalniz, tketim mallari bii-
minde yeniden-retilen degimeyen-sermayesini tekrar retim aralari
biimine evirmekle kalmami, ayrica retim aralarinin satin alinmasi
iin dolaima soktugu 5OO sterlini de tekrar elde etmitir; ayni ekilde, I,
353
Kurl Murks
Kupilul ll
retim aralari biiminde, para-biiminde, bir kez daha dogrudan emek-
gcne evrilebilir para-sermaye olarak yeniden rettigi degien-serma-
yesine tekrar sahip olmakla kalmaz, ayrica, sermayesinin c-kisminin
satii umuduyla tketim mallarinin satin alinmasinda harcadigi 5OO ster-
line de sahip olur. Bu 5OO sterlin, ona, yapilan harcama nedeniyle degil,
arti-degerinin yarisini ieren meta-rnn bir kisminin daha sonraki satii
nedeniyle gerisin geriye akmitir.
Her iki durumda da, rn biiminden, sermaye olarak ilev yapa-
bilecegi biricik biim olan, retim aralarinin maddi biimine tekrar
evrilmi olan, yalniz II'nin degimeyen-sermayesi degildir; ve gene ayni
ekilde, para-biimine ve I'in retim aralarinin arti-deger kisminin t-
ketilebilecegi bir biime, gelir olarak kullanilabilecegi bir biime evrilmi
olan yalniz I'in sermayesinin degien kismi degildir. Bir de, ayrica II
tarafindan, degimeyen-sermayesinin tketim mallari biiminde varo-
lan buna uygun den dengeleyici deger kisminin satiindan nce,
retim aralarinin satin alinmasi iin yatirilan 5OO sterlinlik para-sermaye
de, II'ye geri dner; ve ayrica, cn|/c/cnJo* tketim [sayfa 424| mallarinin
satin alinmasi iin onun tarafindan cn|/c/cnJo harcanmi olan 5OO sterlin
de, I'e geri dnmtr. Eger, II tarafindan, meta-rnn degimeyen
kismi pahasina, ve I tarafindan da meta-rnn arti-deger kismi pahasi-
na yatirilan para kendilerine geri akmi ise, bunun tek nedeni, bir kapi-
talist sinifin, II'de metalar biiminde bulunan degimeyen-sermayeden
5OO sterlin bir fazlaligi, ve diger bir sinifin da, I'de metalar biiminde bu-
lunan arti-degerden gene ayni miktarda bir fazlaligi dolaima srmeleri-
dir. Son tahlilde, bu iki kesim, kendi metalari biimindeki edegerlerin
degiimi ile, karilikli olarak tamamen demi durumdadirlar. Bunlar
tarafindan kendi metalarinin degerlerinden fazla olarak, bu metalarin
degiimini, gerekletirme araci olarak dolaima srlen para, herbiri-
nin dolaima srdg miktar ile orantili ekilde bu dolaimdan kendile-
rine geri dnmektedir. Bunlarin her ikisi de, bu yoldan, tek kuru bile
zenginlememitir. II, tketim mallari olarak 2.OOO degimeyen-sermaye
c||| para olarak 5OO'e sahip idi; imdi, daha nceki gibi, retim aralari
olarak 2.OOO c||| para olarak 5OO'e sahiptir; ayni ekilde, I, gene nceki
gibi, 1.OOO arti-deger (imdi, tketim fonuna evrilen metalardan ve re-
tim aralarindan oluan) ile, para olarak 5OO'e sahiptir. Genel sonu
udur: Sanayi kapitalistlerinin, kendi meta dolaimlarini gerekletirmek
iin, ister meta-degerin degimeyen kismi pahasina olsun, ister metalar-
da bulunan arti-degerin gelir olarak harcanmalari lsnde bu arti-de-
ger pahasina olsun, dolaima srdkleri para, gene bu kapitalistlerin
ellerine, para-dolaimi iin yatirdiklari miktarda dnm olur.
Kesim I'deki degien-sermayenin tekrar para biimine evrilme-
sine gelince, bu sermaye, I'deki kapitalistler, bunu cretlere yatirdiktan
* nceden. -.
354
Kurl Murks
Kupilul ll
sonra, nce bunlar iin, emekilerin bunlara teslim ettikleri metalar bii-
minde bulunurlar. Kapitalistler, bu sermayeyi, bu emekilere, emek-
glerinin fiyati olarak para biiminde demilerdir. Bu bakimdan, kapi-
talistler, meta-rnlerinin degerinin, para biiminde harcadiklari degien-
sermayeye eit kisminin kariligini demilerdir. Bu nedenle, bunlar,
meta-rnn bu kisminin da sahibidirler. Ama ii-sinifinin bu kapitalist-
ler tarafindan alitirilan kismi, bununla yaratilan retim aralarini satin
almazlar; bu emekiler, II tarafindan retilen tketim mallarini satin alir-
lar. u halde, I'deki kapitalistlerin [sayfa 425| emek-gcnn denmesi iin
yatirdiklari degien-sermaye, bunlara, dogrudan dnmez. Bu degien-
sermaye, alian kimseler iin zorunlu olan ve satin alabilecekleri me-
talarin kapitalist reticilerinin eline, emekilerin yaptiklari satin almalar
araciligi ile geer; bir baka deyile, bu sermaye, kesim II'deki kapitalist-
lerin eline geer. Ancak bu harcamadan sonradir ki, retim aralarinin
satin alinmasindaki para, bu dolambali yoldan, kesim I'deki kapitalist-
lerin eline dnm olur.
Bundan u sonu ikiyor ki, basit yeniden-retim esasina gre,
meta-sermaye I'in, J+c degerler toplami (ve bu nedenle, I'in toplam
meta-rnnn buna tekabl eden orantili kismi), gene ayni ekilde
kesim II'nin toplam meta-rnnn orantili kismi olarak alinan, II
s
degi-
meyen-sermayeye eit olmak zorundadir; ya da I
(d+a)
= II
s
'dir.
IV. KESM II ERSNDE DEGM.
YAAM GEREKSNMELER VE LKS MALLAR
Kesim Il'deki meta-rnlerin degeri konusunda bir de, J c||| c'yi
oluturan gelerin incelenmesi gerekiyor. Bu tahlilin, bizim burada ilgi-
lenmekte oldugumuz ok nemli sorun ile, yani her bireysel kapitalist
meta-rnn s+J+c'ya blnmesinin, farkli grn biimleri tarafin-
dan meydana getirilmi olsa bile toplam yillik rn iin de ne lde
geerli oldugu sorunu ile hi bir ilikisi yoktur. Bu soru, kendi yanitlarini
bir yandan, II
s
kariligindan, II
(d+a)
degiiminde; te yandan, I'in yillik
rnnde I'nin yeniden-retimi konusunda daha ileride yapilacak olan
incelemede bulur, II
(d+a)
, tketim mallarinin maddi biimi ierisinde va-
rolduguna gre; emekilere kendi emek-glerinin denmesi iin yati-
rilan degien-sermaye, genel bir deyile, bunlar tarafindan tketim malla-
rina harcanmak zorunda bulunduguna gre; ve metalarin degerinin c-
kismi, basit yeniden-retim varsayimina dayanilarak, tketim mallari kar-
iliginda gelir olarak harcandigina gre, II. kategori iilerin, II. kategori
kapitalistlerden aldiklari cretler ile, kendi rnlerinin, cret olarak al-
diklari para-deger miktarina tekabl eden kismini, gerisin geriye satin
aldiklari |/mc /cc/c* apaiktir. Bylece, kapitalist sinif II, emek-gcne
* lk bakita. -.
355
Kurl Murks
Kupilul ll
dedikleri para-sermaye yatirimini tekrar para-biimine evirmektedir.
Emekilere, bu parayi, eger, deger [sayfa 426| simgeleri ile demi olsaydi
durum gene tamamen byle olurdu. Emekiler, kendilerinin rettigi ve
ama kapitalistlere ait bulunan metalarin bir kismini satin almakla, bu
deger simgelerini gerekletirir gerekletirmez, tekrar kapitalistlerin eline
dnm olacaklardir. Ancak, bu simgeler, yalnizca degeri temsil etmek-
le kalmayip, altin ya da gm olarak maddilemi bu degeri tairlar da.
Para biiminde yatirilan degien-sermayenin, ii-sinifinin alici ve kapi-
talist sinifin satici olarak ortaya iktiklari bir sre yoluyla meydana ge-
len bu tr geriye akii, ilerde daha ayrintilariyla tahlil edecegiz. Burada,
gene de degien-sermayenin kendi iki noktasina yaptigi bu dn ile
ilgili olarak irdelenmesi gerekli degiik bir nokta szkonusudur.
Yillik meta retiminin II. kategorisi, ok eitli retim kollarini
iermekle birlikte, rnlerine gre iki byk alt-blme ayrilabilir:
[a|* i sinifinin tketimine giren tketim mallari yaam gerek-
sinmeleri olmalari lsnde bunlar nitelik ve deger ynnden ogu
kez emekilerinkinden farkli olsalar bile, ayni zamanda, kapitalist sini-
fin tketiminin bir kismini da oluturur. Buradaki amacimiz ynnden,
ttn gibi bir rnn psikolojik ynden gerekten tketicinin gereksin-
mesi olup olmadigina bakilmaksizin, tm bu alt-blm, tketici e|e/-
s/nme|e|/ olarak adlandirabiliriz. Bunun alikanlik olarak bir gereksinme
olmasi yeterlidir.
[b| Yalnizca kapitalist sinifin tketimine giren ve bu yzden an-
cak, hi bir zaman emekinin payina dmeyen, harcanmak zere ay-
rilan arti-deger ile degiilebilen |0/s mallar.
Birinci kategoriyi ilgilendirdigi kadariyla, buna ait metalarin reti-
mi iin yatirilan degien-sermayenin dogrudan dogruya, bu yaam gere-
ksinmelerini reten kapitalist sinif II'ye (yani, II[a|'daki kapitalistlere)
para biiminde geri akmasi gerektigi aiktir. Kapitalistler, bunlari, kendi
emekilerine, cret olarak denen degien-sermaye miktarinda satar-
lar. eitli ilgili sanayi kollarinda i gren kapitalistler arasinda, bu geri
dnen degien-sermayenin |o |c|c** dagildigi bu aliveri ilemleri ne
kadar fazla [sayfa 427| olursa olsun, bu geriye aki, kapitalist sinif II'nin bu
tm [a| alt-blmn ilgilendirdigi kadariyla Jo|0JcnJ||. Bunlar, dolaim
aralari emekiler tarafindan harcanan parayla dogrudan saglanan
dolaim sreleridir. Ama bu, II[b| alt-blm iin farklidir. Bu alt-blm-
de, II[b|
(d+a)
, retilen tm deger kismi, lks mallarin maddi biimi ieris-
inde, yani emeki-sinifin retim aralari biiminde varolan I
d
meta-degeri
* zgn metinde, I ve II. kesimlerin alt-blmleri, "a" ve "b", "a)" ve "b)" ya da "(a)" ve
"(b)"biiminde verilmitir. Biz, kesim I ve II'nin alt-blmleri (alt-siniflari) olarak gsterilen "a"
ve "b"yi, arti-degerin simgesi olarak kullandigimiz "c dan ayirmak ve dolayisiyla kariikligi
nlemek amaciyla keli parantez ierisinde, yani "[a|" ve "[b|" biiminde sunuyoruz. -So|
Icy|n|c||.
** Herkese den pay oraninda, orantili olarak. -.
35
Kurl Murks
Kupilul ll
satin alabileceginden daha fazlasini satin alamayacagi mallar biiminde
bulunurlar; oysa hem bu lks nesneler ve hem de retim aralari, bu
emekilerin rnleridir. u halde, bu alt-blme yatirilan degien-ser-
mayeyi, kapitalist reticilere, para-biimi ierisinde iade eden bu geriye
aki, dolaysiz olamaz I
d
durumunda oldugu gibi, bir araciya gereksinme
vardir.
rnegin, tm sinif II'de oldugu gibi, J = 5OO ve c= 5OO olarak
kabul edelim; ama degien-sermaye ile buna tekabl eden arti-deger
u ekilde dagilmi olsun:
Alt-blm [a|, yaam gereksinmeleri: J = 4OO; c = 4OO; 4OO
d
+4OO
a
= 8OO, ya da II[a| (4OO
d
+4OO
a
) degerinde tketici gereksinmeleri eklinde
bir miktar meta.
Alt-blm [b| lks mallar: 1OO
d
+1OO
a
= 2OO, ya da II[b|
(1OOd+1OO
a
) degerinde.
II[b|'deki emekiler, emek-glerinin kariligi iin para olarak
1OO, diyelim 1OO sterlin almilardir. Bu para ile, II[a|'daki kapitalistler-
den, ayni miktar iin tketim mallari satin alirlar. Bu sinif kapitalistler,
ayni para ile 1OO sterlin degerinde II[b| metalari satin alirlar ve bu ekilde,
II[b| kapitalistlerin degien-sermayeleri, para biiminde kendilerine geri
akar.
II[a|'da, bir kez daha, kapitalistlerin elinde, kendi emekileri ile
yaptiklari degiim sonucu elde edilen, para eklinde 4OO
d
mevcuttur.
Ayrica, rnn arti-degeri temsil eden bir drdnc kismi, II[b|'nin
emekilerine aktarilmi ve kariliginda, lks mallar biiminde II[b| (lOO
d
)
elde edilmitir.
imdi, II[a| ve II[b| kapitalistlerinin, gelir harcamalarini, yaam
gereksinmeleri ile lks mallar arasinda ayni oranda bldklerini bete-
n yaam gereksinmelerine ve bete-ikisini lks mallara harcadikla-
rini varsayalim; II[a| alt-sinif kapitalistleri, 4OO
a
tutarindaki arti-degerden,
gelirlerinin bete-n, yani 24O'ini, kendi rnleri olan, yaam gerek-
sinmelerine ve [sayfa 428| bete-ikisini, yani 16O'ini lks mallara harcaya-
caklardir. II[b| alt-sinif kapitalistleri, 1OO
a
arti-degerlerini ayni ekilde
bleceklerdir: bete-n, yani 6O'ini gereksinmelere, bete-ikisini, yani
4O'ini lks mallara; bu son kalem, kendi alt-siniflari ierisinde retilmek-
te ve degiilmektedir.
Lks mallar olarak (II[a|)
a
tarafindan alinan 6O, II[a| kapitalistleri-
nin eline u tarzda geer: Grm oldugumuz gibi, (II[a|) 4OO
a
'nin 1OO',
yaam gereksinmeleri biiminde, (II[b|)
d
'nin lks mallar biiminde bu-
lunan eit miktari ile, ve yaam gereksinmelerini ieren diger bir 6O'i,
lks mallari ieren (II[b|) 6O
a
ile degiilmitir. Demek ki, toplam hesap
yle olmaktadir:
II[a|: 4OO
d
+4OO
a
; II[b|: 1OO
d
+lOO
a
1)4OO
d
[a|, bir kismi kendi rnlerinden (yaam gereksinmeleri)
oluan, II[a| emekileri tarafindan tketilmitir. Emekiler bunlari, ken-
357
Kurl Murks
Kupilul ll
di alt-blmlerindeki kapitalist reticilerden satin alirlar. Bu kapitalistler,
bylece, bu ayni emekilere cret olarak dedikleri 4OO degien-ser-
mayelerinin degerini, 4OO sterlin eklinde para olarak geri almi olurlar.
imdi artik bununla bir kez daha emek-gc satin alabilirler.
2) 4OO
a
[a|'nin, arti-deger [a|'nin drtte-biri 1OO
d
[b|'ye eit kismi,
aagidaki ekilde, lks mallarda gerekleir. [b|'deki emekiler, kendi
alt-blmleri [b|'nin kapitalistlerinden, cret olarak 1OO sterlin almilardir.
Bu miktar parayla, arti-deger [a|'nin drtte-birini, yani yaam gereksin-
melerinden oluan metalari satin alirlar. Bu para ile [a|'daki kapitalistler,
1OO
d
[b|'ye ya da, lks mallar retiminin tamaminin yarisina eit ayni
miktarda lks mallar satin alirlar. Bu ekilde, [b|'deki kapitalistler, degi-
en-sermayelerini, para biiminde geri almi olurlar ve tekrar emek-
gc satin alarak yeniden-retime devam edebilirler, nk tm kategori
II'deki degimeyen-sermayenin tamami, zaten I
(d+a)
'nin II
s
kariliginda
degiilmesi ile yerine konulmu bulunmaktadir. Lks mallarin retimin-
de alian emekilerin emek-gcnn bylece yeniden satilabilir halde
oluunun tek nedeni, kendi cretlerine edeger olarak yaratilan kendi
rnlerinin bir kisminin, II[a| kapitalistleri tarafindan kendi tketim fon-
larina ekilmi ve paraya evrilmi olmasidir. (Ayni ey, I'deki emek-
gcnn satii iin de geerlidir, nk kariliginda I
(d+a)
'nin degiildigi
II
s
, hem lks mallari ve hem de yaam gereksinmelerini ierir ve, I
(d+a)
araciligi ile yenilenen kisim, hem lks mallar ve [sayfa 42D| hem de gerek-
sinmelerin retim aracini oluturur.
8) imdi de yalnizca iki alt-blm kapitalist arasinda bir degiim
olan, [a| ve [b| arasindaki degiime gelmi bulunuyoruz. Buraya kadar,
degien-sermaye (4OO
d
) ile [a|'daki, arti-deger (1OO
a
) kismini ve [b|'deki
degien-sermaye (1OO
d
)'yi elden ikarmi bulunuyoruz. Ayrica biz, her
iki sinifta, ortalama kapitalist gelir harcamasi oraninin, lks mallar iin
bete-iki, gereksinmeler iin bete- oldugunu varsaymitik. Lks mal-
lar iin harcanmi bulunan 1OO'den ayri olarak, tm alt-blm, orantili
olarak, [a|, hl lks mallar iin 6O, ve [b|, 4O ayirmak zorundadir.
Demek oluyor ki, (II[a|)
a
, gereksinmeler iin 24O ve lks mallar
iin 16O, ya da 24O+ 16O = 4OO
a
(lI[a|) olarak blnmtr.
(II[b|)
a
, gereksinmeler iin 6O ve lks mallar iin 4O eklinde
ayrilmitir; 6O+4O = 1OO
a
, (II[b|). Bu son 4O, bu sinif tarafindan kendi
rnnden (kendi arti-degerinin bete-ikisi) tketilmitir; 6O gereksin-
meler olarak, bu sinif tarafindan, kendi arti-degeri 6O'in 6O
a
[a| kariliginda
degiilmesi yoluyla elde edilmitir.
Demek ki, tm kapitalist sinif II iin u durumu gryoruz (J+c,
alt-blm [a|'da gereksinmelerden, [b|'de lks mallardan oluarak):
II[a| (4OO
d
+4OO
a
) + II[b| (lOO
d
+lOO
a
= 1.OOO; bu hareketle yle
gereklemitir: 5OO
d
([a| + [b|) ve [4OO
d
[a| ve 1OO
a
[a|'da gerekleen|
+ 5OO
a
([a| + [b|)[8OO
a
[a| + 1OO
d
[b| +1OO
a
[b|'de gerekleen| = 1.OOO.
[a| ye [b| iin, herbiri kendi baina alindiginda, u gereklemeyi
358
Kurl Murks
Kupilul ll
elde ediyoruz:
Eger, sadeletirmek amaciyla, degien ve degimeyen sermaye
arasinda ayni oranin bulundugunu (ki, bu hi de zorunlu degildir) varsa-
yarsak, 4OO
d
[a| iin, 1.6OO degimeyen-sermaye, ve 1OO
d
[b| iin 4OO
degimeyen-sermaye elde ederiz. Demek ki, II'de u iki, [a| ve [b| alt-
blmlerini grrz: [sayfa 48O|
Buna gre, 2.OOO II
s
'nin tketim mallari eklinde 2.OOO I
(d+a)
ile
degiilen 1.6OO', yaam gereksinmelerinin retim aralari, 4OO' ise lks
mallarin retim aralari iin degiilmitir.
Demek oluyor ki, 2.OOO I
(d+a)
[a| iin, 1.6OO yaam gereksinmeler-
inin retim aralarina eit (8OO
d
+8OO
a
) I ile, [b| iin, 4OO lks mallarin
retim aralarina eit (2OO
d
+ 2OO
a
) I'e paralanir.
Emek aletleri ile ham ve yardimci maddelerin vb. olduka nem-
li bir blm, her iki kesim iin de aynidir. Ama I
(d+a)
toplam rnn
degerinin eitli paralarinin degiimini ilgilendirdigi kadariyla, byle bir
blnme hi bir ekilde szkonusu degildir. Yukarida I'deki 8OO
d
ve
2OO
d
'nin her ikisi de cretler, 1.OOO II
s
, tketim mallarina harcandiklari
iin gereklemilerdir; u halde, bu ama iin yatirilan para-sermaye
de, gene, I'deki kapitalist reticiler arasinda dzgn bir biimde dagilmi,
yatirdiklari degien-sermaye, para olarak |o |c|c yerine konmutur.
te yandan, 1.OOO I
a
'nin gereklemesini ilgilendirdigi kadariyla, kapita-
listler, gene burada da (c'larinin byklg ile orantili olarak) II
s
'nin
1.OOO'e eit tm ikinci yarisindan tketim mallari biiminde 6OO II[a| ve
4OO II[b|'yi dzgn bir biimde ekeceklerdir; dolayisiyla bunu, II[a|'nin
degimeyen-sermayesini yerine koyanlar ekeceklerdir.
6OO
s
'nin (II[a|) 48O'ini (bete-) ve 4OO
s
'nin (II [b|) 82O'sini (bete-
iki), toplam 8OO' II[b|'nin degimeyen-sermayesini yerine koyanlar e-
keceklerdir.
6OO
s
'nin (II[a|) 12O'si (bete-) ve 4OO
s
'nin (II[b|) 8O'i (bete-iki),
toplam 2OO'. Genel toplam 1.OOO.
Burada keyfi olan, hem l ve hem de II'deki degien-sermayenin
degimeyen-sermayeye oranidir; l, II ve bunlarin alt-blmleri iin bu
oranin zdeligi de gene yledir. Bu zdelige gelince, burada, o, yalniz-
ca basitletirme amaciyla varsayilmiti ve, farkli oranlari varsaymi olsak
J c 2OO
[b|
1OO
a
[a|
+
6O
a
[a| + 4O
a
[b| . . . .
=
1.OOO
J c
[a|
4OO
d
[a|
+
24O
a
[a|+1OO
d
[b|+6O
a
[b|
= 8OO
II [a| 1.6OO
s
+4OO
d
+4OO
a
= 2.4OO
II [b| 4OO
s
+ 1OO
d
+ 1OO
a
= 6OO
toplarsak: 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 8.OOO.
35
Kurl Murks
Kupilul ll
bile bu ne sorunun koullarini ve ne de zmn herhangi bir ekilde
degitirmi olmazdi. Bununla birlikte, basit yeniden-retim varsayimina
gre, btn bunlarin zorunlu sonucu udur:
1) Bir yillik emek tarafindan, retim aralarinin maddi biiminde
yaratilan yeni deger (J+c'ya blnebilir), yillik emegin diger kismi ta-
rafindan yaratilan ve tketim mallari biiminde yeniden-retilen rnn
degerinin ierdigi degimeyen-sermayenin,
s
'nin degerine eittir. Eger
bu, II'den daha kk olsaydi, II'nin [sayfa 481| kendi degimeyen-sermaye-
sini btnyle yerine koymasi olanaksiz olurdu; daha byk olsaydi, bir
fazlalik kullanilmadan kalirdi. Her iki halde de, basit yeniden-retim var-
sayimi ignenmi olurdu.
2) Tketim mallari biiminde yeniden retilen yillik rn szko-
nusu oldugunda, para biiminde yatirilan degien-sermaye J, bu mad-
delerin alicilari tarafindan, bu kimseler lks mallar reten emekiler ol-
duguna gre, ancak, yaam gereksinmelerinin kendi kapitalist reticile-
ri iin |/mc /cc/c kendi arti-degerlerini ieren kisminda gerekletiri-
lebilir; u halde, lks mallarin retimine yatirilan J, deger olarak, yaam
gereksinmeleri biiminde retilen c'nin buna tekabl eden kismina eittir
ve bu c'nin tamamindan yani (II[a|)
a
'dan kk olmalidir; lks mallar
reticisi kapitalistler tarafindan yatirilan degiene-sermaye, kendilerine,
para biiminde, ancak bu J'nin, c'nin bu kisminda gereklemesi yoluy-
la dner. Bu olay, I
(d+a)
'nin, II
s
'de gereklemesine tamamen benze-
mekle birlikte, ikinci durumda (II[b|)
d
; ayni degerde (II[a|
a
'nin bir
/|sm|nJc kendisini gerekletirir. Bu oranlar, toplam yillik rnn her
dagiliminda nitelike belirleyici kalir, nk, dolaimin meydana getir-
digi yillik yeniden-retim srecine fiilen girer. I
(d+a)
ancak II
s
'de
gerekleebilir, tipki II
a
'nin retken sermayenin bir kismi olarak, ancak
bu gerekleme araciligi ile ilevini yenileyebilmesi gibi; ayni ekilde,
(II[b|)
d
ancak, (II[a|)
a
'nin bir kisminda gerekleebilir ve (II[b|
d
bylece
tekrar para-sermaye biimine evrilebilir. Sylemeye gerek yoktur ki,
bu, ancak, bunun, yeniden-retim srecinin gerek bir sonucu olmasi
lsnde, yani II[b|'deki kapitalistlerin, rnegin, J iin para-sermayeyi
kredi ile bakalarindan saglamamalari lsnde geerlidir, Bununla
birlikte, nicel olarak, yillik rnn eitli kisimlarinin degiimleri yukarda
iaret edilen orantilarda ancak, retim legi ve bundaki deger ilikileri
duragan kaldigi ve bu kesin ilikiler, di ticaretle degiiklige ugratilmadi-
gi srece yer alabilir.
imdi biz, eger, Adam Smith'vari, I
(d+a)
'nin kendini, II
s
'ye ve II
s
'nin
de kendini I
(d+a)
'ya ztrdgn, ya da, daha sik ve daha anlamsiz
ekilde dedigi gibi, I
(d+a)
'nin, II
s
'nin fiyatinin (ya da onun ifadesiyle |c|0e
/n exc|cne'in*) kisimlarini oluturdugunu ve II
s
'nin de, I
(d+a)
'nin degeri-
nin kisimlarinin tamamini [sayfa 482| oluturdugunu syleyecek olursak,
* Degiim-degeri. -.
30
Kurl Murks
Kupilul ll
ayni ekilde, (II[b|)
d
'nin kendisini (II[a|)
a
'ya, ya da (II[a|)
a
'nin kendisini,
(II[b|)
d
'ye bldgn, ya da (II[b|
d
'nin, II[a|'nin arti-degerinin bir par-
asini oluturdugunu, ve tersine, arti-degerin bylece kendisini cretle-
re, ya da degien-sermayeye ayirdigini ve degien-sermayenin,
arti-degerin "bir kismini" oluturdugunu rahata syleyebiliriz ve syle-
memiz de gerekir. Bu anlamsizlik Adam Smith'te gerekten grlr,
nk ona gre, cretler yaam gereksinmelerinin degeri tarafindan ve
bu meta-degerler de, cretlerin (degien-sermayenin) degeri, ve bunla-
rin ierdigi arti-deger tarafindan belirlenir. Adam Smith, bir ignnn
deger rnnn, kapitalizm esasina gre blndg yani, J c||| c'ya
blndg paralarla o derece meguldr ki, basit meta retiminde,
eitli maddi biimlerde bulunan edegerlerin, kariligi denmi ya da
denmemi emekten olumalarinin hi bir nemi olmadigini tamamen
unutuyor; nk her iki halde de, bunlarin retimleri, ayni miktarda
emege malolmaktadir; ve ayrica, A metainin retim araci, B'nin bir t-
ketim mali olup olmamasinin, bir metain, satitan sonra sermayenin bir
kismi olarak hizmet ettigi halde digerinin tketim fonuna gemesinin
ve, Adam sec0nJ0m,* gelir olarak tketilmesinin de bir nemi yoktur.
Bireysel alicinin kendine ait bir metai kullanmasi, meta degiimi kapsa-
mina, dolaim alanina girmez ve bu, metain degerini etkilemez. Toplam
toplumsal yillik rnn dolaiminin tahlilinde, bu metain belirli kullanim
amaci ile, bu rn oluturan eitli kisimlarinin tketimi ile ilgili etmen-
lerin dikkate alinmasi gerektigi olgusu, bunu hi bir ekilde degitirmez.
Yukarda sz edilen (II[b|
d
'nin, (II[a|
a
'nin ayni degerdeki bir kis-
mi kariliginda degiimi ile, (II[a|)
a
ve (II[b|)
a
arasindaki daha sonraki
degiimlerde hi bir zaman, ne II[a| ve II[b| bireysel kapitalistlerin ve ne
de bunlarin oluturduklari topluluklarin, kendilerine ait arti-degeri, gere-
kli tketim mallari ile lks mallar arasinda ayni oranda bldkleri
varsayilmamitir. Birisi bu tketime, bir bakasi digerine daha fazla har-
camada bulunabilir. Basit yeniden-retim esasina gre, yalnizca tm
arti-degere eit bir degerler toplaminin, tketim fonunda gerekletirildigi
varsayilmiti. Sinirlar byle verilmiti. Her kesim ierisinde birisi [a|'da
tekisi [b|'de daha fazla harcamada bulunabilir. [sayfa 488|
Ne var ki, bunlar, birbirlerini karilikli telafi edebilirler ve kapitalist
[a| ve [b| gruplari btnyle alindiginda her ikisine de ayni oranda
katilmi olabilirler. Deger bagintilari iki tr reticinin, [a| ve [b|'nin, II.
rnn toplam degerindeki orantili paylari ve dolayisiyla da, bu rnle-
ri saglayan retim kollari arasindaki kesin nicel iliki, gene de, her iki so-
mut durumda zorunlu olarak belirlidir; ancak rnek olarak seilen oran
varsayimsal bir orandir. Baka bir rnek seilmi olsaydi, bu nitel ynler-
ini degitirmezdi, yalnizca nicel belirlemeler degiirdi. Ama, herhangi bir
durum nedeniyle [a| ve [b|'nin nispi byklklerinde fiili bir degiiklik
* Aisindan. -.
3T
Kurl Murks
Kupilul ll
ortaya ikarsa, basit yeniden-retim koullari da buna bagli olarak degiir.
(II[b|
d
, (II[a|
a
'nin bir edeger kisminda gerekletigi iin, yillik
rnn lks kismindaki bymeyle ve bu nedenle, lks mallarin reti-
mine ekilen emek-gc miktarindaki artila orantili olarak, (II[b|
d
'ye
yatirilan degien-sermayenin, bu degien-sermayenin para biimi ola-
rak yeniden ilev yapan para-sermayeye tekrar evrilmesi ve bylece,
ii-sinifinin II[b|'de alitirilan kisminin varligi ve yeniden-retimi bun-
lara tketici gereksinmelerinin saglanmasi kapitalist sinifin israfina ve
bunlarin arti-degerlerinin nemli bir kisminin lks mallar kariliginda
degiilmesine baglidir.
Her bunalim, lks mallarin tketimini derhal azaltir. (II[b|
d
'nin
para-sermayeye tekrar evrilmesini, buna ancak kismen izin vererek ve
bylece lks mallarin retiminde alitirilan emekilerin bir kismini isiz
birakarak; te yandan da tketici gereksinmelerinin satiini tikayarak ve
azaltarak, tavsatir, geciktirir. Ayni zamanda iten ikarilan retken olma-
yan emekilerinden, hizmetleri kariliginda kapitalistlerin lks gider fon-
undan bir kismini alan (ve kendileri de |o|cn|o lks olan) ve yaam
gereksinmelerinin tketimine nemli lde katilan emekilerin sz-
n etmenin bile geregi yok. Gnen dnemlerinde ve zellikle sahte
gnen zamanlarinda bunun tersi olur; metalar ile ifade edilen paranin
nispi degeri (degerlerde gerek kkl bir degime olmadigi halde) baka
nedenlerle de azalir, bylece meta fiyatlari kendi degerlerinden bagim-
siz olarak ykselir. Artan yalniz, yaam gereksinmelerinin tketimi degil-
dir. i-sinifi da, imdi, (kendi tm yedek ordusu ile fiilen takviye edilmi
durumda) geici olarak olagan zamanlarda olanaklari diinda kalan lks
mallar ile,[sayfa 484| baka zamanlar byk kismi, ancak kapitalist sinifin
tketici "gereksinmelerine" giren mallari da kullanacak hale gelir. Bu
da, kendi payina fiyatlarda bir ykselmeye yolaar.
Bunalimlara, fiili tketim ya da fiili tketici azliginin neden ol-
dugunu sylemek, bo bir yinelemeden baka bir ey degildir. Kapitalist
sistem, fiili tketim biiminden baka bir tketim biimi, s0| /o|mc
c0e|/s* ya da dolandiricilik diinda bir tketim biimi tanimaz. Me-
talarin satilamamasi, ancak, bunlar iin fiili satin alici, yani tketici bu-
lunmamasi anlamina gelir (nk, son tahlilde, metalar retken ya da
bireysel tketim iin satin alinirlar). Bir kimse, eger, ii-sinifinin kendi
rnnden ok kk bir kisim aldigini, bundan daha byk bir pay
aldigi zaman ve dolayisiyla cretleri ykselir ykselmez bu ktlge bir
are bulunacagini syleyerek bu bo yinelemeye derin bir gereke grn-
ts vermeye kalkiirsa, bunalimlarin, daima cretlerin genellikle yk-
seldigi ve ii-sinifinin, yillik rnn tketime ayrilan kismindan daha
byk bir pay aldigi bir dnemde hazirlandigina iaret etmek yeterli
olacaktir. Bu saglam ve "basit" (!) sagduyu savunuculari aisindan, by-
* Dilencilik kiligi altinda. -.
32
Kurl Murks
Kupilul ll
le bir dnem, daha ok bu bunalimi giderir. yle anlailiyor ki, kapitalist
retim, iyi ya da kt niyetin tamamen diinda kalan koullari, ii-
sinifina ancak geici olarak nispi bir gnen saglayan ve bu yzden de
daima ancak yaklaan bir bunalimin mjdecisi olan koullari iermek-
tedir.
46
Biraz nce, tketici gereksinmeleri ile lks mallar retimi arasin-
daki oranin, II
(d+a)
'nin II[a| ile II[b| ve dolayisiyla II
s
'nin, (II[a|
s
ile (II[b|
s
arasinda blnmesini gerektirdigini grm bulunuyoruz. u halde, bu
blnme, retimin niteligi ile nicel bagintilarini ta kklerine kadar etkile-
digi gibi, bu retimin genel yapisini belirleyen temel bir etmendir.
Arti-deger koparmak, bireysel kapitalistlerin itici gc olarak grn-
mekle birlikte, basit yeniden-retim, aslinda, ama olarak tketime
ynelmitir; ama nispi byklg ne olursa olsun, arti-deger, burada,
yalniz kapitalistin bireysel tketimine hizmet etmek zere varsayilmitir.
Basit yeniden-retim, genilemi bir hacimde btn yillik yeni-
den-retimin bir kismi ve hem de en nemli kismi oldugu iin, [sayfa 485|
bu itici g, kendini zenginletirme gdsne hem elik eder ve hem
de ona karit den bir nitelik gsterir. Gerekte, sorun daha da karma-
iktir, nk yagmadaki kapitalistlerin arti-degerindeki ortaklik (c||-
ne|s), kapitalistten bagimsiz tketiciler olarak ortaya ikar.
V. PARA DOLAIMI YOLUYLA
DEGMN GEREKLETRLMES
Buraya kadar yaptigimiz dolaim tahlillerinde, dolaim, eitli re-
tici siniflar arasinda, aagidaki emada gsterildigi gibi cereyan ediyor-
du:
1) Sinif I ve sinif II arasinda:
Bu, I (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) kariliginda degiilen, 2.OOO'e eit, II
s
'nin
dolaimini elden ikartir.
4.OOO I
s
'yi imdilik bir yana birakirsak, sinif II'de hala (J+c)'nin
dolaimi vardir. imdi, II
(d+a)
II[a| ve II [b| alt-siniflari arasinda u ekilde
blnmtr:
2) II. 5OO
d
+ 5OO
a
= [a| (4OO
d
+ 4OO
a
) + [b| (1OO
d
+ 1OO
a
)
4OO
d
[a| kendi alt-sinifi ierisinde dolair; cretlerini bununla alan
emekiler, kendilerini alitiran II[a| kapitalistlerden, kendilerinin ret-
tikleri gerekli geim aralarini satin alirlar.
Her iki alt-siniftaki kapitalistler, arti-degerlerinin bete-n
II[a|daki (gerekli) rnlere ve bete-ikisini II[b|'deki (lks) rnlere har-
46
Rodbertusu bunalim teorisinin izleyicileri olabilecekler iin cJ no|cm.* -F.E.
* Bilgisine. -.
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
II. . . . . . . . . . . . 2.OOO
s
. . . . . . . . . . + 5OO
d
+ 5OO
a
33
Kurl Murks
Kupilul ll
cadiklarina gre, [a|'nin arti-degerinin bete-,yani 24O'i II[a| alt-sini-
finin kendi ierisinde tketilir; ayni ekilde, [b|'nin arti-degerinin bete-
ikisi (lks mallar biiminde retilen ve bulunan) II[b| alt-sinifi ierisinde
tketilir. .
II[a| ile II[b| arasinda degiilmek zere geriye kalan bir
yandan II[a|: 16O
a
;
II[b| tarafindan: 1OO
d
+ 6O
a
. Bunlar birbirlerini gtrrler. cret
olarak para biiminde aldiklari 1OO ile II[b|'deki emekiler, II[a|'dan bu
miktarda yaam gereksinmeleri satin alirlar. II[b| kapitalistleri, gene ayni
ekilde, II[a|'dan, arti-degerlerinin bete- miktarinda, yani 6O dege-
rinde gereksinmeler satin alirlar. II[a| kapitalistleri, bylece, yukarda
varsayildigi gibi, arti-degerlerinin bete-ikisini, yani 16O
a
'yi, II[b| tarafin-
dan retilen lks mallara yatirmak iin gerekli parayi elde etmi olurlar
[sayfa 486| (dedikleri cretleri yerine koyan bir rn olarak II[b| kapitalist-
leri tarafindan elde tutulan 1OOd ve 6Oa). Demek ki, bunun ema yledir:
8)
keli parantez ierisindeki kalemler, ancak kendi alt-sinifi ierisinde
dolaan ve tketilenlerdir.
Ancak yaam gereksinmeleri reten II[a| kesimindeki kapitalist-
lerin durumunda szkonusu olan, degien-sermayeye yatirilan para-ser-
mayenin dolaysiz geriye akii, yalnizca, meta reticileri tarafindan dola-
ima sokulan paranin, kendilerine, normal meta dolaimi yoluyla dn-
dg eklinde olan ve daha nce sz edilen genel yasanin, zel koullar
tarafindan degiiklige ugratilan bir ifadesidir. Bundan, ayrica u ikincil
sonu ikiyor ki, meta reticisinin ardinda bir para-kapitalistinin bulun-
masi ve sanayi kapitalistine para-sermaye (szcgn tam anlamiyla, yani
para biimindeki sermaye-deger) vermesi halinde bu paranin gerek
geriye aki noktasi, bu para-kapitalistinin cebidir. Demek oluyor ki, dola-
imdaki para kitlesi, para u ya da bu lde btn ellerde dolatigi hal-
de, bankalar vb. eklinde rgtlenen ve merkeziletirilen bu para-ser-
maye kesimine ait bulunuyor. Bu kesimin kendi sermayesini yatirma
ekli, bu bir kez daha, sanayi sermayesinin para-sermaye biimine geri-
ye evrilmesi ile meydana getirildigi halde, onun para biiminde srekli
sonal geri dnn zorunlu kilar.
Metalarin dolaimi daima iki eyi gerektirir: Dolaima srlen me-
talar ile gene ayni ekilde dolaima sokulan parayi. "Dolaim sreci ...
rnlerin dogrudan trampasi gibi, kullanim-degerlerinin yer ve el degi-
tirmeleri ile sona ermi olmaz. Para, belli bir metain bakalaim devresi-
nin diina dmekle kaybolmaz. Dolaim alaninda teki metalarin bo
biraktigi yeni yerleri srekli olarak doldurur." (Buch I, Kap. III, s. D8.)
rnegin, II
s
ile I
(d+a)
arasindaki dolaimda, biz, buraya, II'nin para
olarak 5OO sterlin yatirdigini varsaymitik. Byk toplumsal reticiler toplu-
II[a|. [4OO
d
| + [24O
a
| + 16O
[b| . . . . . . . . . . . . . . . 1OO
d
+ 6O
a
+ [4O
a
|
34
Kurl Murks
Kupilul ll
luklari arasindaki dolaimlardan oluan sayisiz dolaim srelerinde,
eitli topluluklarin temsilcileri, eitli zamanlarda ilk kez alici olarak
ortaya ikarlar ve dolaima para srerler. Pek zel koullar diinda, bunu,
baka bir ey [sayfa 487| gerektirmese bile, eitli meta-sermayelerin re-
tim dnemlerindeki ve dolayisiyla da devirlerindeki farkliliklar zorunlu
kilar. Ayni ekilde, bu 5OO sterlin ile II, I'den ayni degerde retim araci
satin alir ve I de, II'den, 5OO sterlin degerinde tketim mallari satin alir.
u halde, bu para II'ye geri akmaktadir, ama bu kesim bu geriye aki ile
hi bir ekilde zenginlememektedir. Dolaima ilk olarak para biimin-
de 5OO sterlin srm ve oradan ayni degerde meta ekmitir; sonra,
5OO sterlin degerinde meta satmakta ve dolaimdan ayni miktarda para
ekmektedir; bylece, bu 5OO sterlin kendisine geri gelmektedir. Ger-
ekte, II, dolaima 1.OOO sterline eit olan para olarak 5OO sterlin, meta
olarak 5OO sterlin srmtr. Dolaimdan meta olarak 5OO sterlin, para
olarak 5OO sterlin ekmektedir. Dolaim, I metalarinda 5OO sterlinin ve II
metalarinda 5OO sterlinin kullanilmasi iin para olarak yalniz 5OO sterlin
gerektirmektedir; u halde, diger reticilerden meta alimi iin para yati-
ran kimse, bunu ancak kendi metaini sattigi zaman tekrar elde etmi
oluyor. Dolayisiyla, eger I, balangita II'den 5OO sterlinlik meta satin
almi ve daha sonra II'ye 5OO sterlin degerinde meta satmi olsaydi, bu
5OO sterlinin II yerine I'e dnmesi gerekirdi.
Sinif I'de, cretlere yatirilan para, yani para biiminde yatirilan
degien-sermaye, bu biim iinde, dogrudan degil, dolambali bir yol-
dan dolayli olarak dnmektedir. Ama II'de 5OO sterlin degerindeki cret-
ler, dogrudan, emekilerden kapitalistlere dnmektedir ve bu dn,
bu alim ve satimin, tekrar tekrar ayni kimseler arasinda sirayla meta ali-
cisi ve saticisi eklinde hareket ettikleri durumlarda daima dolaysizdir.
Kapitalist II, emek-gcne para olarak demede bulunmaktadir; ve by-
lece o, bu emek-gcn, kendi sermayesine katarak, cretliler olarak
emekileriyle ilikisinde bir sanayi kapitalisti rolne brnmekte, ama
bunu, ancak, kendisi iin yalnizca para-sermayenin, retken sermayeye
evrilmesi olan bu dolaim hareketi araciligi ile yapmaktadir. Bunun
zerine, ilk anda bir satici, kendi emek-gcnn saticisi durumunda
bulunan emeki, ikinci durumda, imdi meta saticisi olarak hareket
eden kapitalist karisinda bir alici, para sahibi bir kimse olarak ortaya
ikmaktadir. Bu ekilde kapitalist, cretlere yatirdigi parayi tekrar elde
etmektedir. Bu metalarin satii bir hile ve dolandiricilik anlamina gel-
meyip, meta ve para olarak edegerlerin degiilmesi olduguna gre, bu,
kapitalistin [sayfa 488| kendisini zengin edebilecegi bir sre degildir. Emeki-
ye, nce para, sonra meta olarak iki kez deme yapmamaktadir. Parasi,
kendisine, emeki bunu ona ait metalar ile degiir degimez geri dn-
mektedir.
Bununla birlikte, degien-sermayeye evrilen para-sermaye, yani
cretlere yatirilan para, paranin kendi dolaiminda sekin bir rol oyna-
35
Kurl Murks
Kupilul ll
maktadir, nk, emekiler gn gnne yaamak zorunda olduklari
iin, sanayi kapitalistlerine herhangi bir sre iin kredi aacak durumlari
yoktur. Bu yzden, degien-sermayenin ayni anda para biiminde, to-
plumun sayisiz farkli noktalarinda, farkli sanayi kollarindaki sermayele-
rin eitli devir dnemleri ne olursa olsun, bir hafta, vb. gibi belli kisa
araliklarla kendilerini olduka hizli yineleyen zaman dnemleri iin (ve
bu dnemler ne kadar kisa olursa, bir seferde bu kanalla dolaima
sokulan toplam para miktari o kadar az olmaktadir) yatirilmasi gerekli-
dir. Kapitalist retim yapan her lkede bylece yatirilan para-sermaye,
toplam dolaimda nispeten kesin bir pay oluturur; ayni para, kendi
iki noktasina geri akmadan nce, ne kadar ok eitli kanallardan
geer, ve sayisiz baka iler iin dolaim araci olarak ilev yaparsa, bu
pay, n derece byk olur.

imdi de, I
(d+a)
ile II
s
arasindaki dolaimi farkli bir aidan gzden
geirelim.
I'deki kapitalistler, cretlerin denmesi iin 1.OOO sterlin yatir-
maktadir. Bu para ile iiler, II'deki kapitalistlerden 1.OOO sterlin dege-
rinde geim aralari aliyorlar. Bunlar da, gene, bu ayni para ile I'deki ka-
pitalistlerden retim aralari satin aliyorlar. Bylece I'deki kapitalistler,
degien-sermayelerini para biiminde geri aldiklari halde, II'deki kapita-
listler, degimeyen-sermayelerinin yansini, meta sermayeden retken
sermayeye tekrar evirmilerdir. II'deki kapitalistler, I'den retim arala-
ri almak iin para olarak bir 5OO sterlin daha yatirmaktadirlar. I'deki
kapitalistler bu parayi II'den tketim mallari almak iin harcamaktadir-
lar. Bu 5OO sterlin, bylece II'deki kapitalistlere dnmektedir. Bunlar, bu
miktari, metalara evrilmi olan degimeyen-sermayelerinin son drtte-
birini, kendi retken maddi biimine tekrar evirmek iin yatirmaktadir-
lar. Bu para tekrar I'e akmakta ve o da II'den bir kez daha ayni miktarda
tketim mallari ekmektedir. [sayfa 48D| Bylece 5OO sterlin II'ye dnmek-
tedir. II'deki kapitalistler, imdi, nceki gibi, para olarak 5OO sterline,
degimeyen sermaye olarak 2.OOO sterline sahiptir ve bu 2.OOO sterlin
meta-sermaye biiminden retken sermaye biimine daha yeni evril-
mitir. 1.5OO sterlin araciligi ile, 5.OOO sterlin degerinde bir meta miktari
dolaima sokulmu bulunmaktadir. yle ki: 1) I, alitirdigi emekile-
re, ayni degerdeki emek-gleri kariliginda 1.OOO sterlin demektedir;
2) bu ayni 1.OOO sterlin ile iiler II'den geim aralari almaktadirlar; 8)
ayni para ile II, I'den retim aralari almakta ve bylece onun 1.OOO
sterlin, tutarindaki degien-sermayesini para biiminde yerine koymakta-
dir; 4) II, I'den 5OO sterlin degerinde retim araci satin almaktadir; 5)
ayni 5OO sterlin ile I, II'den tketim mallari almaktadir; 6) ayni 5OO sterlin
ile II, I'den retim aralari almaktadir; 7) ayni 5OO sterlin ile I, II'den
3
Kurl Murks
Kupilul ll
geim aralari almaktadir. Bylece, meta olarak dolaima srdg ve
kariliginda dolaimdan meta olarak herhangi bir edeger ekmedigi
2.OOO sterlinden ayri olarak, 5OO sterlin II'ye dnm olmaktadir.
47
Degiim, demek ki, u yolu izlemektedir:
1) I, emek-gc iin, yani 1.OOO sterline eit metalar iin para
olarak 1.OOO sterlin demektedir.
2) Emekiler, para olarak, 1.OOO sterlin tutarindaki cretleri ile,
II'den tketim mallari, yani 1.OOO sterline eit metalar satin almaktadir .
8) Emekilerden aldigi 1.OOO sterlin ile II, I'den ayni degerde re-
tim araci, yani 1.OOO sterline eit metalar satin almaktadir.
Bu ekilde 1.OOO sterlin, degien-sermayesinin para-biimi olarak
I'e dnm olmaktadir.
4) II, I'den 5OO sterlin degerinde retim araci, yani 5OO sterline
eit metalar satin almaktadir.
5) Ayni 5OO sterlin ile I, II'den tketim mallari, yani 5OO sterline
eit metalar satin almaktadir.
6) Ayni 5OO sterlin ile II, I'den retim aralari, yani 5OO sterline
eit metalar satin almaktadir.
7) Ayni 5OO sterlin, ile I, II'den tketim mallari, yani 5OO sterline
eit metalar satin almaktadir. [sayfa 44O|
Degiilen meta-degerlerin toplam miktari: 5.OOO sterlin.
II tarafindan alim iin yatirilan 5OO sterlin kendisine dnm bu-
lunmaktadir.
Sonu yledir:
1) I, balangita dolaima yatirdigi 1.OOO sterlin miktarinda degien-
sermayeye para biiminde sahip bulunmaktadir. Ayrica, kendi bireysel
tketimi iin, kendi rnlerinden 1.OOO sterlin harcamitir; yani 1.OOO
sterlin tutarindaki retim aralarinin satiindan aldigi parayi harcami
bulunmaktadir.
te yandan, para biiminde bulunan degien-sermayenin kendi-
sini dntrmek zorunda bulundugu maddi biimin, yani emek-gc-
nn, sahibinin yaamak iin satmasi gereken biricik ticaret mali olmasi
nedeniyle, tketim yoluyla korunmu, yeniden-retilmi ve tekrar kulla-
nima hazir hale getirilmitir. cretli-emekiler ile kapitalistlerin ilikisi
de ayni ekilde yeniden-retilmitir.
2) II'nin degimeyen-sermayesi ayni olarak yerine konmu ve bu
ayni II tarafindan dolaima sokulan 5OO sterlin kendisine dnmtr.
I'deki iilere gelince bu MPM eklinde basit bir dolaimdir:
(emek-gc) (1.OOO sterlin, degien sermaye I'in para-bii-
mi) (1.OOO sterlin tutarinda yaam gereksinmeleri) bu 1.OOO sterlin,
47
Bu sunum. s. 8D4.te [bu cildin 424-425. sayfalari| verilmi olanlardan biraz farklidir. Orada
I, ayni ekilde, dolaima bagimsiz bir 5OO sterlinlik miktar sokmaktadir. Burada II, dolaim iin
gerekli ek parayi tek baina saglamaktadir. Ama bu sonal sonucu degitirmez. -F.E.
1
M
2
P
8
M
37
Kurl Murks
Kupilul ll
metalar biiminde, geim aralari biiminde varolan degimeyen-ser-
maye II'nin ayni deger miktarini paraya evirir.
II'deki kapitalistler iin bu sre, MP'dir, bunlarin meta-rnleri-
nin bir kisminin para-biime dntrlmesidir, ve bu biimden de ret-
ken sermayeyi oluturan gelere, yani bunlarin gereksindikleri retim
aralarinin bir kismina tekrar evrilmesidir.
retim aralarinin diger kisimlarinin satin alinmasi iin, II'deki
kapitalistler tarafindan yapilan para yatiriminda (5OO sterlin), II'nin henz
metalar (tketim mallari) biiminde bulunan kisminin para-biimini ala-
cagi beklenmektedir; II'nin P ile I'in sattigi M'yi satin aldigi PM hareke-
tinde para (II), retken sermayenin bir kismina evrilmitir, oysa M (I),
M-P hareketinden geerek, paraya dntg halde, bu para, I iin ser-
maye-degerin herhangi bir kismini degil, paraya evrilmi olan ve yalniz-
ca tketim mallarina harcanan arti-degeri temsil eder.
PM ... R ... M'P' devresinde, ilk PM hareketi, bir [sayfa 441| kapita-
listin, son, M'P' hareketi (ya da bir kismi) bir baka kapitalistin hareketi-
dir; P'yi retken sermayeye eviren M'nin, (bu M'yi para ile degien)
M'nin saticisi iin, degimeyen-sermayenin, degien-sermayenin, ya da
arti-degerin bir kismini temsil edip etmemesi meta dolaiminin kendisi
bakimindan hi bir nem taimaz.
Sinif I, meta-rnnn J + c kismini ilgilendirdigi kadariyla, do-
laimdan, bu dolaima srdgnden daha fazla para eker. lknce,
1.OOO sterlin degien-sermaye, ona geri dner; sonra 5OO sterlin degerin-
de retim aralari satar (yukarda, degiim n 4'e bakiniz); arti-degerin
yarisi, bylece, paraya dnmtr; ardindan (degiim n 6) bir kez daha
5OO sterlin degerinde retim araci satar ve bylece arti-degerin ikinci
kismi, yani tamami, para biiminde dolaimdan ekilmi olur. u halde
ardarda: 1) 1.OOO sterline eit degien-sermaye, tekrar paraya evrilmitir;
2) arti-degerin 5OO sterline eit yarisi paraya evrilmitir; 8) arti-degerin
5OO sterline eit teki yarisi, hep birlikte 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
, 2.OOO sterline
eit paraya evrilmitir. I, dolaima yalniz 1.OOO sterlin srdg halde
(I
s
'nin yeniden-retimini saglayan ve daha sonra tahlil edecegimiz degi-
imler diinda), bu dolaimdan iki katini ekmitir. Kukusuz, c, paraya
evrilir evrilmez tketim mallarina harcanarak baka ellere (II) geer.
I'deki kapitalistler dolaimdan ancak me|c|c| biiminde bu dolaima
srdkleri deger kadar c|c ekerler; bu degerin arti-deger olmasi, yani
kapitalistlere hi bir eye mal olmamalari olgusu, bu metalarin degerini
hi bir ekilde degitirmez; meta dolaimindaki degerlerin degiimini
ilgilendirdigi kadariyla, bu olgunun herhangi bir nemi yoktur. Arti-dege-
rin para biimindeki varligi, tipki yatirilan sermayenin kendi bakalaimlari
sirasinda brndg diger btn biimler gibi, hi kukusuz, geicidir.
Bu, I'deki metalarin paraya evrilmesi ile, daha sonra I'deki paranin
II'deki metalara evrilmesi arasinda geen zamandan daha uzun mr-
l degildir.
38
Kurl Murks
Kupilul ll
Eger devirlerin daha kisa oldugu varsayilacak olsaydi ya da, ba-
sit meta dolaimi aisindan, para dolaiminin daha hizli oldugu var-
sayilsaydi degiilen meta-degerleri dolatirmak iin daha az para bile
yeterli olabilirdi; bu miktar, daima eger birbirini izleyen degiim sayisi
belli ise dolaimdaki metalarin fiyatlarinin, ya da degerlerinin toplami
ile belirlenir. Bu degerler toplaminin bir yandan ne oranda arti-deger,
te yandan ne oranda [sayfa 442| sermaye-degerden olutugunun bir ne-
mi yoktur.
Eger I'deki cretler, rnegimizde, yilda drt kez denecek olsay-
di, bu, drt kez 25O, yani 1.OOO ederdi. u halde, I
d
-II
s
dolaimi, ve
degien-sermaye I
d
ile I'deki emek-gc arasindaki dolaim iin, para
olarak 25O sterlin yeterli olurdu. Ayni ekilde, eger I
a
ile II
s
arasindaki
dolaimda drt devir bulunsaydi, yalnizca 25O sterlin gerekecek, ya da
5.OOO sterlin tutarindaki metalarin dolaimi iin, toplam olarak 5OO ster-
lin miktarinda bir para ya da para-sermaye gerekli olacakti. Bu durum-
da, her seferinde yarimar olmak zere ardarda iki kez yerine, her
seferinde drtte-bir olmak zere, arti-deger, drt kez paraya evrilebile-
cekti.
Eger 4 nolu degiimde, II yerine I alici olarak hareket etseydi ve
ayni degerde tketim mallari iin 5OO sterlin harcasaydi, II, bu ayni 5OO
sterlin ile, 5 nolu degiimde retim aralari satin alirdi; 6) I, bu ayni 5OO
sterlin ile tketim mallari satin alir; 7) II, bu ayni 5OO sterlin ile retim
aralari satin alir ve, bylece, 5OO sterlin, daha nce II'de oldugu gibi,
sonunda I'e dner. Arti-deger, burada, kapitalist reticilerin kendileri
tarafindan harcanan para araciligi ile, bireysel tketimleri iin paraya
evrilmitir. Bu para, beklenmekte olan geliri, henz satilmami metala-
rin ierdigi arti-degerden beklenen hasilati temsil eder. 5OO sterlinin bu
geriye akii ile arti-deger paraya evrilmemitir; nk, I
d
metalari bii-
mindeki 1.OOO sterlin diinda, I, 4 nolu degiimin sonunda, dolaima,
para olarak, 5OO sterlin srmtr ve bu, bizim bildigimiz kadariyla, me-
talarin satiindan elde edilen hasilat degil, ek paradir. Eger bu para I'e
geri dnerse, I, yalnizca kendi ek parasini geri almi olur, arti-degerini
paraya evirmi olmaz. I'in arti-degerinin paraya evrilmesi, ancak, bu
arti-degerin bulundugu I
a
metalarinin satii ile olur ve her seferinde,
ancak, metalarin satii ile elde edilen paranin, tketim mallarinin satin
alinmasinda yeniden harcanmasina kadar devam eder.
Ek para ile (5OO sterlin) I, II'den tketim mallari satin alir; bu para,
I tarafindan harcanmitir, ve bunun edegerini II'nin metalari olarak elinde
bulundurmaktadir; bu para ilk kez 5OO sterlin tutarinda metain, II tarafin-
dan I'den satin alinmasi ile geri dnm olur; bir baka deyile, para, I'in
sattigi metalarin edegeri olarak geri dner ama bu metalar I'e hi bir
eye mal olmazlar, bunlar I iin arti-deger olutururlar, ve |y|ece, |0
/es/m/n /enJ/s/ |c|c/|nJcn Jo|c|mc so/0|cn c|c, /enJ/ c|||-Jee|/n/
[sayfa 448| c|cyc e|/|/|. kinci kez satin almakla (n 6) I de, ayni ekilde,
3
Kurl Murks
Kupilul ll
kendi edegerini II'nin metalari olarak elde etmitir. imdi, diyelim ki, II,
I'den retim aralari satin almiyor (n 7). Bu durumda, I, tketim arala-
ri iin fiilen 1.OOO sterlin demi olur ve arti-degerinin tamamini gelir
olarak tketir; yani, bunun 5OO'n kendi I metalari olarak (retim aralari
olarak) ve 5OO'n de para olarak harcamitir; te yandan; elinde stok,
olarak, hl, kendi metalari (retim aralari) biiminde 5OO sterlin var-
dir, ve buna karilik 5OO sterlini para olarak elden ikartmi olur.
Tersine, II, kendi degimeyen-sermayesinin drtte-n, meta-
sermaye biiminden retken sermaye biimine evirmi olur; ama drtte-
biri (5OO sterlin) para-sermaye biiminde, fiilen atil para biiminde, ya
da ilevinden alikonmu para biiminde elde tutulur. Bu durum belli bir
sre devam edecek olursa, II, yeniden-retim legini drtte-bir azalt-
mak zorunda kalir.
Bununla birlikte, I'in retim aralari olarak elinde bulunan 5OO,
metalar biiminde mevcut olan arti-deger degildir; bunlar, para olarak
yatirilan 5OO sterlinin yerini tutar ve I, bu paraya, meta-biimindeki 1.OOO
sterlinlik arti-degerden ayri olarak sahip bulunmaktadir. Para biiminde,
bunlar, daima evrilebilir haldedirler; metalar olarak, bunlar, o an iin
satilamaz haldedirler. u kadari aiktir ki, basit yeniden-retim retken
sermayenin her gesinin hem I'de ve hem de II'de yerine konmasi ge-
reken bu yeniden-retim ancak, I'in ilk kez saliverdigi 5OO sari kiz ken-
disine dndg takdirde mmkndr.
Eger bir kapitalist (burada, hl, btn tekilerini temsil eden sa-
nayi kapitalistlerini ele almak durumundayiz) tketim, mallari iin para
harcarsa, bu para ile bir iliigi kalmaz, bu para her lmlnn izledigi
yolu izler. Bu para kendisine, onu ancak metalarla, yani kendi meta-ser-
mayesi ile degierek dolaimdan ekip ikardigi takdirde geri dner.
Tm yillik meta-rnn (meta-sermayesinin) degeri, bylelikle de bu
sermayenin gelerinin herbiri, yani her bireysel metain degeri, kapitalisti
ilgilendirdigi kadariyla, degimeyen sermaye-degere, degien sermaye-
degere ve arti-degere blnebilir. Her bireysel metain (meta-rn
oluturan geler olarak) paraya evrilmesi, bu yzden, ayni zamanda,
tm meta-rnde bulunan arti-degerin belli bir kisminin paraya evril-
mesidir. Bu durumda, yleyse, arti-degerini paraya eviren, ya da ger-
ekletiren parayi onu tketim mallarina harcadiginda [sayfa 444| dolaima
srenin kapitalistin kendisi oldugu szcg szcgne dogrudur.
Kukusuz bu, bir zde sikkeler sorunu degil, kendi kiisel gereksinme-
lerini karilamak iin daha nce dolaima soktugu nakit paraya (ya da
bu paranin bir kismina) eit belli miktarda bir nakit para sorunudur.
Uygulamada bu, iki ekilde olur: Eger giriim, iinde bulunulan
yilda henz ailmi ise, kapitalistin bu iten elde edecegi hasilattan bir
kismini kendi kiisel tketimi iin kullanabilmesi iin epeyce bir sre-
nin, en azindan birka ayin gemesi gerekir. Ama bu yzden o, bir an
bile tketimine ara vermez. Kendisine hl bir arti-deger koparabilecegi
370
Kurl Murks
Kupilul ll
umuduyla bir para yatirimi (ya kendi cebinden ya da kredi araciligi ile
bir bakasinin cebinden olmasinin bir nemi yoktur) yapar; ama byle
yapmakla, daha sonra gerekleecek olan arti-degerin gereklemesi
iin bir dolaim aracini da yatirmi olur. Eger tersine, giriim, uzunca bir
sredir dzenle iliyorsa, demeler ve hasilat, btn yil boyunca farkli
vadelere dagilmi durumdadir. Ama tek bir ey, yani kapitalistin bekle-
digi tketim, kesintisiz devam eder, ve bu tketimin hacmi, aliilagelen
ya da tahmin edilen gelirin belli bir orani zerinden hesap edilir. Satilan
metain bir kismi ile birlikte, yilda retilecek arti-degerin bir kismi da
gerekleir. Ne var ki, eger btn yil boyunca, retilen metalardan, an-
cak, ierdikleri degimeyen ve degien sermayeyi yerine koymaya yete-
cek kadari satilirsa ya da eger fiyatlar, tm yillik meta-rnn satii ile,
yalnizca bu rnn ierdigi yatirilan sermaye-degeri ancak gerekletire-
bilecek lde dm olsaydi, o zaman, gelecekteki arti-degere bel
baglayarak yapilan para harcamasinin tahmini niteligi aika ortaya
ikmi olurdu. Eger bizim kapitalistimiz, baarisizliga ugrarsa, alacaklila-
ri ile mahkeme, kendisinin tahmini zel harcamalarinin, i hacmi ve
aliilagelen ya da normal olarak buna tekabl eden arti-deger hasilati ile
orantili olup olmadigini aratirir.
Tm kapitalist sinifi ilgilendirmesi bakimindan, dolaima, kendi
arti-degerinin gerekletirilmesi iin (ve ayni ekilde, degimeyen ve
degien sermayesinin dolaimi iin de) gerekli parayi, gene kendisinin
srmesi gerektigi konusundaki nerme, aykiri (c|cJox/ccl) grnmek
yle dursun, btn mekanizmanin zorunlu bir koulu olarak ortaya
ikar. nk burada yalnizca iki sinif vardir: yalniz kendi emek-gcne
sahip olan ii-sinifi ile toplumsal [sayfa 445| retim aralari ve para zerin-
de tekeli olan kapitalist sinif. Eger metalarin ierdigi arti-degerin gerekle-
mesi iin gerekli parayi ilk anda kendi kaynaklarindan yatiracak olan
ii-sinifi olsaydi, asil bu durum bir aykirilik (c|cJox) olurdu. Ama, bu
yatirimi, bireysel kapitalist, ancak, alici olarak hareket etmekle, tketim
mallarinin satin alinmasi iin para |c|ccmc/|c ya da, emek-gc ya da
retim araci olsun, retken sermayesinin gelerinin satin alinmasina
para yc|||mc/|c yapmaktadir. Kapitalist, kariliginda bir edeger almak-
sizin asla parasindan ayrilmaz. Dolaima, parayi, ancak, tipki bu dolaima
metalari srdg gibi sokar. Her iki durumda da, o, bunlarin dolaiminin
balangi noktasi gibi hareket eder.
Asil sreci iki durum gzlerden gizler:
1) Sanayi sermayesinin, |0ccc| se|mcyes/nin (bu sermayenin ilk
biimi daima paradir, nk tccar, tccar olarak, herhangi bir "rn"
ya da "meta" yaratmaz) |e c|c-se|mcyenin dolaim sreci ierisinde,
zel trde kapitalistler tarafindan kullanilan bir nesne olarak grnmesi.
2) Arti-degerin daima nce sanayi kapitalistinin elinde bulun-
masi zorunlu olan arti-degerin ortaya iki aralari olarak eitli katego-
rilere blnmesi ve bu kategoriler ile, sanayi kapitalisti diinda, toprak
37T
Kurl Murks
Kupilul ll
sahibinin (toprak ranti iin), tefecinin (faiz iin) vb., ayrica, hkmet ile
devlet memurlarinin, irat sahiplerinin vb. ortaya ikmalari. Bu takim,
sanayi kapitalistleri karisinda alicilar ve bu bakimdan, onun metalarini
paraya evirenler eklinde ortaya ikarlar; bunlar da, dolaima, |o c|-
|e* "para" srerler ve kapitalist bunu onlardan alir. Ne var ki, bunlarin bu
parayi aslinda hangi kaynaktan aldiklari ve durmadan almaya devam
ettikleri daima unutulur.
VI. KESM I'N DEGMEYEN-SERMAYES
48
imdi geriye, kesim I'deki 4.OOO. tutarinda degimeyen-sermaye-
nin tahlili kaliyor. Bu deger, bu miktar metain retilmesinde tketilen
retim aralarinin kesim I'deki meta-rnde yeniden ortaya ikan
degerine eittir. I'in retim srecinde retilmeyip bu srece bir nceki
yil boyunca sabit bir deger, kendi retim [sayfa 446| aralarinin bilinen deg-
eri olarak giren tekrar ortaya ikan bu deger, imdi, I'in meta kitlesinin
II. kategori tarafindan emilmeyen btn kisminda vardir. Ve bylece
I'deki kapitalistlerin eline kalan bu meta kitlesinin degeri, bunlarin tm
yillik meta-rnlerinin degerinin te-ikisine eittir. Belirli bir retim ara-
ci reten bireysel kapitalist szkonusu oldugunda unu syleyebiliriz: O,
kendi meta-rnn satmaktadir; bunu paraya evirmektedir. Bunu pa-
raya evirmekle o, ayni zamanda, rnn degerinin degimeyen kis-
mini da tekrar paraya evirmitir. Degerin paraya evrilen bu kismi ile,
bir kez daha diger meta saticilarindan retim aralari satin alir ya da,
rnnn degerinin degimeyen kismini, retken degimeyen-sermaye
ilevine yeniden devam edebilecegi maddi bir biime dntrr. Ama
imdi bu varsayim olanaksiz hale gelmektedir. I'in kapitalist sinifi, re-
tim araci reten kapitalistlerin toplamini iermektedir. stelik, bunlarin
eline birakilan 4.OOO degerindeki meta-rn, toplumsal rnn, bir
bakasi ile de- giilmesi olanaksiz bir kismidir, nk yillik rnden
byle diger bir kisim geriye kalmamaktadir. Bu 4.OOO'in diinda geriye
kalan hepsi, elden ikartilmi durumdadir. Bir kisim, toplumsal tketim
fonu tarafindan emilmitir, bir diger kisim, kesim I ile degiebilecegi her
eyi zaten degiim yolu ile elden ikartmi bulunan kesim II'nin
degimeyen-sermayesini yerine koymak zorundadir.
Meta-rn I'in tamaminin, maddi biimi ierisinde, retim arala-
rindan, yani degimeyen-sermayenin maddi gelerinden ibaret oldugu-
nu animsayacak olursak, bu glk kolayca zlm olur. Daha nce
II'de tanik oldugumuz ayni olaya, burada da, ancak farkli bir grn
ierisinde gene rasliyoruz. II'nin durumunda btn meta-rn, tketim
mallarindan oluuyordu. u halde, bunun, cretler ve bu rnde bulu-
48
Buradan itibaren Elyazmasi II. -F.E.
* Kendi hesabina. -.
372
Kurl Murks
Kupilul ll
nan arti-degerin toplami ile llen bir kismi kendi reticileri tarafindan
tketilebilir. Burada, I durumunda ise, btn rn, retim aralarindan,
binalardan, makinelerden, gemilerden, ham ve yardimci maddelerden
vb. olumaktadir. Bunlarin bir kismi, yani bu alanda kullanilan degi-
meyen-sermayeyi yerine koyan kismi, bu nedenle, kendi maddi biimi
ierisinde, retken sermayenin bir gesi olarak hemen yeniden ilev
yapabilir. Dolaima girdigi zaman da, sinif I ierisinde dolaimda bu-
lunur. II'de, rnn bir kismi, kendi reticileri tarafindan ayni olarak
bireysel bir biimde tketildigi halde, [sayfa 447| I'de, rnn bir kismi,
kendi kapitalist retici1eri tarafindan ayni olarak retken bir biimde
tketilir.
I'in meta-rnnn 4.OOO
s
'ye eit kisminda, bu kategoride tketi-
len degimeyen sermaye-deger tekrar ortaya ikar ve bunu, derhal ret-
ken degimeyen-sermaye ilevini yeniden. balayabilecegi maddi bir
biim ierisinde yapar, II'de, 8.OOO degerindeki meta-rnn, degeri,
cretler c||| arti-degere eit (1.OOO'e eit) olan kismi, dogrudan dogruya
II'nin kapitalistleri ile emekilerinin bireysel tketimine geer, oysa te
yandan, bu meta-rnn (2.OOO'e eit) degimeyen-sermaye degeri,
II'deki kapitalistlerin retken tketimine tekrar giremez, ama bunun I ile
degiilerek yerine konmasi gereklidir.
I'de, tersine 6.OOO degerindeki meta-rnn, degeri, cretler ile
arti-degerin toplamina, eit (2.OOO'e eit) kismi, reticilerinin bireysel
tketimine gemez ve bunu, maddi biimi nedeniyle yapamaz. nce II
ile degiilmesi gereklidir. Bu rnn degerinin 4.OOO'e eit degimeyen
kismi, tersine, kapitalist sinif I, bir btn olarak alindiginda bu sinifin
degimeyen-sermayesinin ilevini hemen devam ettirebilecek maddi
bir biim ierisindedir. Bir baka deyile, kesim I'in tm rn, maddi
biimleri nedeniyle, kapitalist retim biimi altinda, ancak degimeyen-
sermayenin geleri olarak hizmet edebilecek kullanim-degerlerinden
olumaktadir. u halde, 6.OOO degerindeki bu rnn te-biri (2.OOO)
kesim II'nin degimeyen-sermayesini ve teki te-ikisi kesim I'in
degimeyen-sermayesini yerine koyar.
Degimeyen-sermaye I, u kadari demir ilerinde, u kadari k-
mr madenlerinde vb. olmak zere, retim aralarinin eitli retim
kollarina yatirilmi bulunan ok sayida farkli sermaye gruplarindan oluur.
Bu sermaye gruplarindan herbiri ya da bu toplumsal grup sermayeler-
den herbiri de, gene, u ya da bu sayidaki bagimsiz ilev yapan bireysel
sermayelerden oluur. nce, toplumun, rnegin 7.5OO degerindeki (bu,
milyonlar vb. anlamina da gelebilir) sermayesi, herbiri eitli sermaye
gruplarinin bileimidir; 7.5OO degerindeki toplumsal sermaye, herbiri zel
bir retim koluna yatirilmi bulunan ayri kisimlara blnmtr; toplumsal
sermaye-degerin, belirli retim kollarina yatirilan her kismi, maddi bii-
mi ynnden, kismen bu belirli retim alaninda gerekli retim arala-
rindan, kismen de bu giriim iin gerekli grlen ve buna gre egitilmi
373
Kurl Murks
Kupilul ll
bulunan, ve her bireysel retim alaninda [sayfa 448| yapilacak zgl i tr-
ne uygun den iblm ile eitli ekiller almi emek-gcnden oluur.
Toplumsal sermayenin her hangi bir belirli retim koluna yatirilmi bu-
lunan her kismi da, gene, bu alana yatirilmi bulunan ve bagimsiz olarak
ilev yapan bireysel sermayelerin toplamindan olumutur. Bu, her iki
kesime de, hem I'e ve hem de II'ye aynen uygulanir.
I'de kendi meta-rn biiminde tekrar ortaya ikan degimeyen
sermaye-degere gelince, bu, kismen, rn olarak iktigi belirli retim
alanina (ya da hatta bireysel giriime) retim araci olarak tekrar girer;
rnegin, tahil, tahil retimine, kmr, kmr retimine, demir, makine-
ler biiminde, demir retimine vb. tekrar girer.
Bununla birlikte, I'deki degimeyen sermaye-degeri oluturan kis-
mi rnler, kendi zel ya da bireysel retim alanina dogrudan dnme-
diklerine gre, bunlar, yalnizca yerlerini degitirirler. Bunlar, maddi biim-
leriyle, kesim I'in teki retim alanlarina geerler, oysa kesim I'in geri
kalan alanlarinin rn, bunlari ayni olarak yerine kor. Bu, rnlerin salt
bir yer degitirmesidir. Bunlarin tm, I'deki degimeyen-sermayeyi ye-
rine koyan etmenler olarak tekrar girerler, ancak I'in ayni grubu yerine
baka bir grubuna girerler. Burada, I'in bireysel kapitalistleri arasinda bir
degiim szkonusu olduguna gre, bu, degimeyen-sermayenin bir mad-
di biiminin, bu sermayenin baka bir maddi biimi ile, bir tr retim
aracinin, baka trdeki retim araciyla degiimidir. I'deki degimeyen-
sermayenin farkli bireysel kisimlarinin kendi aralarindaki bir degiimdir.
Kendi alanlarinda dogrudan retim araci eklinde hizmet etmeyen rn-
ler, kendi retim yerlerinden bir bakasina aktarilirlar ve bylece karilikli
olarak birbirlerinin yerlerini alirlar. Bir baka deyile (II'deki arti-deger
durumunda grdgmze benzer ekilde), I'deki her kapitalist, bu mik-
tar metadan, 4.OOO degerindeki degimeyen-sermayesindeki payi ile
orantili olarak, kendisi iin gerekli retim aralarini eker. retim, eger,
kapitalist olacagina, toplumsallatirilmi olsaydi, kesim I'in bu rnleri,
dzenli olarak, bu kesimin degiik kollarina yeniden-retim amalari
iin retim aralari olarak tekrar dagitilir, bir kisim, rn biiminde ikti-
gi retim alaninda dogrudan kaldigi halde, bir bakasi, teki retim
yerlerine geer ve bylece, bu kesimdeki eitli retim yerleri arasinda
srekli bir gidi-geli hareketine yol aardi. [sayfa 44D|
VII. HER K KESMDEK DEGEN-SERMAYE
VE ARTI-DEGER
Demek oluyor ki, yillik tketim maddeleri retiminin toplam deg-
eri, yil boyunca yeniden retilen degien sermaye-deger II, yeni retilen
arti-deger Il'nin (yani yil boyunca II tarafindan retilen degere eit olan)
ve yil boyunca yeniden retilen degien sermaye-deger I ve yeni reti-
len arti-deger I'in (yani yil boyunca I tarafindan yaratilan deger) top-
374
Kurl Murks
Kupilul ll
lamina eittir.
Basit yeniden-retim varsayimina gre, yillik tketim mallari re-
timinin toplam degeri, demek ki, yillik deger rne, yani yil boyunca
toplumsal emek tarafindan retilen toplam degere eittir; bunun zaten
byle olmasi gerekir, nk basit yeniden-retimde btn bu deger
tketilmektedir.
Toplam toplumsal ign iki kisma ayrilmitir: 1) Yil boyunca,
1.5OO
d
deger yaratan gerekli-emek; 2) 1.5OO
a
ek deger ya da arti-deger
yaratan arti-emek. Bu degerlerin toplami olan 8.OOO, yillik tketim mal-
lari retiminin degerine eittir 8.OOO. Yil boyunca retilen tketim mal-
larinin toplam degeri, bu nedenle, toplam toplumsal ign tarafindan o
yil boyunca retilen degere eittir, toplumsal degien-sermayenin deg-
eri ile toplumsal arti-degerin toplamina eittir, o yilin toplam yeni rn-
ne eittir.
Ama biz, bu iki deger byklgnn Il'deki metalarin toplam
degerine eit olduklari halde, bu tketim mallarinin, toplumsal retimin
bu kesiminde retilmediklerini biliyoruz. Bunlar, birbirlerine eittir, n-
k II'de tekrar ortaya ikan degimeyen sermaye-deger, I tarafindan
yeni retilen degere (degien-sermayenin degeri ile arti-degerin topla-
mina) eittir; bu nedenle, I
(d+a)
, II'nin rnnn, (kesim II'deki) reticile-
ri iin degimeyen sermaye-degeri temsil eden kismini satin alabilirler.
yleyse bu, II'deki kapitalistlerin rnlerinin degerinin bu kapitalistler
iin s+J+c'ya ayrildigi halde, toplum aisindan niin J+c'ya blnebi-
lecegini gstermektedir. Bunun tek nedeni, II
s
'nin burada, I
(d+a)
'ya eit
olmasi ve toplumsal rn oluturan bu iki kismin, degiim yoluyla maddi
biimlerini aralarinda degimeleri ve bylece de, bu dnmden son-
ra II
s
'nin bir kez daha retim aralari ve I
(d+a)
'nin tketim mallari bii-
minde var olmasidir.
Adam Smith'i, yillik rnn degerinin kendini, J+c'ya ayirdigini
dnmeye sevkeden ite bu durumdur. Bu, 1) ancak, yillik rnn
tketim mallarini ieren kismi iin dogrudur ve, [sayfa 45O| 2) bu toplam
degerin lI'de retildigi ve bu rnn degerinin, II'ye yatirilan degien-
sermayenin degeri ile, II'de retilen arti-degerin toplamina eit oldugu
anlaminda ise dogru degildir. Ancak, II
(s+d+a)
'nin II
(d+a)
+ I
(d+a)
'ya eit
oldugu anlaminda, ya da, Il
s
, I
(d+a)
'ya eit oldugu iin dogrudur.
Ayrica u sonular da ikar:
Toplumsal ign (yani ii-sinifinin tamaminin btn yil boyun-
ca harcadigi emek), her bireysel ign gibi, ancak iki kisma blnr,
gerekli-emek ile arti-emege; ve bu ign tarafindan retilen deger, do-
layisiyla ayni ekilde, kendisini, ancak iki kisma, yani degien-sermaye-
nin degerine, ya da emekinin kendini yeniden-retme aralarini satin
aldigi deger kismi ile, kapitalistin kendi bireysel tketimi iin harcayabi-
lecegi arti-degere ayirir. Ne var ki, toplum aisindan, toplumsal ignnn
bir kismi, salt, yen/ Je/meyen-se|mcyen/n 0|e|/m/ne, yani emek-sre-
375
Kurl Murks
Kupilul ll
cinde salt retim araci olarak ve bu nedenle de emek-srecinin yani
sira, degerin kendisini geniletme srecinde degimeyen-sermaye bii-
minde ilev yapmaya ayrilan rnlerin retimine harcanir. Varsayimimi-
za gre, toplam toplumsal ign, kendisini, 8.OOO degerinde bir
para-deger eklinde gstermekte ve bunun ancak te-biri ya da 1.OOO'i,
tketim mallari, yani kendisinde degien-sermayenin tm degeri ile to-
plumun tm arti-degerinin sonal olarak gerekletigi metalari imal eden
kesim Il'de retilmitir. Demek oluyor ki, bu varsayim geregince, top-
lumsal ignnn te-ikisi, yeni degimeyen-sermayenin retiminde
kullanilmaktadir. Kesim I'deki, bireysel kapitalistler ile emekiler aisin-
dan, toplumsal ignnn bu te-ikisi, tipki kesim lI'deki toplumsal
ignnn son te-biri gibi, yalnizca, degien-sermaye ile arti-degerin
toplaminin retimine hizmet ediyor; toplum ve ayni ekilde rnn kul-
lanim-degeri aisindan da, toplumsal ignnn bu te-ikisi, ancak,
retken tketim srecinde bulunan ya da bu srete tketilmi olan,
degimeyen-sermayenin kariligini retir. Bireysel aidan da bakildigin-
da, ignnn bu te-ikisi, ancak degien-sermayenin degeri ile, reti-
ci iin arti-degerin toplamina eit bir toplam deger retmekle birlikte,
cretlerin ya da arti-degerin harcanabilecegi herhangi bir kullanim-deg-
eri retmemektedir; nk bunlarin rnleri, retim aralaridir.
nce unu dikkate almak gerekir ki, ister I'de, ister II'de olsun,
toplumsal ignnn hi bir kismi, bu iki byk retim [sayfa 451| alaninda
kullanilan ya da ilev yapmakta olan, degimeyen-sermayenin degerinin
retimine hizmet etmez. Bu, ancak, 4.OOO I
s
+ 2.OOO II
s
'ye eit degimeyen
sermaye-degere ek olarak, 2.OOO I
(d+a)
+ 1.OOO II
(d+a)
'ya eit ek deger
retir. retim aralari biiminde retilmi olan yeni deger, henz degi-
meyen-sermaye degildir. Bunun, bu ilevi, ancak ilerde yapmasi d-
nlmtr.
II'nin tm rn tketim mallari kullanim-degeri olarak maddi
biimi ierisinde somut ekilde ele alinirsa, II tarafindan harcanan top-
lumsal ignnn te-birinin bir rndr. Bu, emegin kendi somut
biimi ierisindeki bu kesimde yapilan dokumacilik, firincilik. vb. gibi
ilerde harcanan emegin rndr; emek-srecinin znel bir gesi ola-
rak ilev yapmasi lsnde bu emegin bir rndr. II'deki bu rnn
degerinin degimeyen kismina gelince, bu, ancak yeni bir kullanim-de-
geri, yeni bir maddi biim ierisinde, tketim mallari biiminde tekrar
ortaya ikmaktadir; oysa daha nce, retim aralari biiminde mevcut-
tu. Bunun degeri, emek-sreci araciligi ile, eski maddi biiminden yeni
maddi biimine aktarilmitir. Ama rn-degerin 2.OOO'e eit bu te-
ikisinin Jee|/, II'nin bu yilki kendini geniletme srecinde retilmemitir.
Nasil ki, emek-sreci aisindan Il'nin rn, yeni ilev yapan can-
li emegin, ve bu srete kullanildigi varsayilan ve bu emegin, kendi nes-
nel koullari ierisinde oldugu ekilde kendini maddiletirdigi retim
aralarinin bir sonucu ise, kendini geniletme sreci aisindan da, II'nin
37
Kurl Murks
Kupilul ll
8.OOO'e eit bulunan rnnn degeri, toplumsal ignnn yeni ekle-
nen te-biri tarafindan retilen yeni bir deger (5OO
d
+ 5OO
a
= 1.OOO) ile,
burada incelenmekte olan II'nin imdiki retim srecinden nceki
gemi bir toplumsal ignnn te-ikisini ieren degimeyen bir deg-
erden olumaktadir. Il'nin rnnn degerinin bu kismi, bu rnn ken-
disinin bir kisminda ifadesini bulmaktadir. Bu kisim, 2.OOO degerinde bir
tketim mallari kitlesinde, ya da toplumsal ignnn te-ikisinde bu-
lunmaktadir. Bu, bu deger kisminin tekrar ortaya iktigi yeni kullanim-
biimidir. Tketim mallarinin 2.OOO II
s
'ye eit kisminin, I'in, I(1.OOO
d
+
1.OOO
a
)'sina eit retim aralari ile degiilmesi, demek ki, gerekte bu
yilin emeginin herhangi bir kismini oluturmayan ve bu yildan nce
geen toplam ignnn te-ikisinin, bu yil yeni eklenen ignnn
te-ikisi ile degiimini temsil ediyor. Bu yilin toplumsal ignnn te-
ikisi, ierisinde, bu yildan nce [sayfa 452| harcanan ve gereklemi olan
ignnn te-ikisinin nesneletigi bir yilda tketilen tketim madde-
lerinin degerinin bir kismi kariliginda degiilmeksizin, degimeyen-ser-
mayenin retiminde kullanilamaz ve, ayni zamanda, kendi reticileri
iin, degien sermaye-deger ile arti-degerin toplamini oluturamaz. Bu,
bu yilin ignnn te-ikisinin, bu yildan nce harcanan ignnn
te-ikisi kariliginda degiimi, bu yilin emek-zamaninin, geen yilin
emek-zamani ile bir degiimidir. Bu durum, toplumsal ignnn tama-
mina ait deger-rnn, bu ignnn te-ikisi, ierisinde, degien ser-
maye ya da arti-degerin gerekletirilebilecegi mallarin retiminden ok,
yil boyunca tketilen sermayenin yerine konmasi iin retim aralarinin
retiminde harcandigi halde kendisini nasil olup da, degien sermaye-
deger ile arti-degerin toplamina ayirabildigi konusundaki gizemi aik-
lamaktadir. Bunun en basit aiklamasi, I'deki kapitalistler ile emekilerin,
kendi rettikleri (ve tm yillik rnn degerinin dokuzda-ikisini olu-
turan), degien sermaye-deger ile arti-degerin toplamini gerekletirdik-
leri, II'nin rnnn degerinin te-ikisinin, salt degerleri ynnden, iin-
de bulunulan yildan nceki yilin toplumsal ignnn te-ikisinin rn
olmasidir.
I ve II'nin toplumsal rnnn toplami retim aralari ile tke-
tim mallari gerekte, bunlarin kullanim-degeri aisindan bakildiginda,
somut, maddi biimleri ierisinde, bu yila ait emegin rndr; ancak,
bu emegin kendisine, bir emek-gc harcamasi, deger yaratan bir emek
degil de, yararli ve somut bir emek gzyle bakildigi lde bu byledir.
Ve hatta, retim aralarinin kendilerini yeni rnlere, bu yilin rnlerine,
bunlarin zerinde ilem yaparak, salt kendilerine eklenen canli emek
araciligi ile evirmi bulunmalari anlaminda bile, bu ilk nerme dogru-
dur. Tersine, bu yilin emegi, kendisinden bagimsiz retim aralari ol-
maksizin, emek aletleri ile retim malzemeleri olmaksizin, kendisini
rnlere eviremezdi.
377
Kurl Murks
Kupilul ll
VIII. HER iK KESMDEK DEGMEYEN
SERMAYE
rnn D.OOO toplam degeri ile, bunun blndg kategorilerin
tahlili, bireysel bir sermaye tarafindan retilen degerin tahlilinden daha
byk bir glk gstermez. Tersine, bunlar zdetirler. [sayfa 458|
Burada yillik toplumsal rnn tamami, herbirisi bir yil olmak
zere toplumsal ignn kapsar. Bu ignlerinin herbirinin ifade
ettigi deger 8.OOO ve bylece toplam rnn ifade ettigi deger, 8 x 8.OOO'e,
yani D.OOO'e eittir.
Ayrica, imdi tahlil etmekte oldugumuz rnn bir yillik retim
srecinden nce, bu i zamaninin aagidaki kisimlari gemitir: Kesim
I'de (4.OOO degerinde bir rn ile) bir ignnn te-drd, kesim II'de
(2.OOO degerinde bir rn ile) bir ignnn te-ikisi olmak zere 6.OOO
degerinde bir rn ile, toplam iki toplumsal ign. te bu nedenle,
4.OOO I
s
+ 2.OOO II
s
= 6.OOO
s
, retim aralarinin degeri ya da toplumsal
rnn toplam degerinde tekrar ortaya ikan, degimeyen sermaye-
deger olarak boy gsterir.
stelik, kesim I'de yeni eklenen bir yillik toplumsal ignnn
te-biri, gerekli-emek, ya da, 1.OOO I
d
degien-sermayenin degerini ye-
rine koyan ve I tarafindan kullanilan emegin fiyatini deyen emektir.
Ayni ekilde, Il'deki bir toplumsal ignnn altida-biri, 5OO degerinde
gerekli-emektir. u halde, toplumsal ignnn yarisinin degerini ifade
eden, 1.OOO I
d
+ 5OO II
d
=1.5OO
d
, bu yil eklenen ve gerekli-emekten
oluan toplam ignnn ilk yarisinin deger ifadesidir.
Ensonu, kesim I'de, 1.OOO degerinde bir rn ile toplam ignnn
te-biri, arti-emektir; kesim II'de, 5OO degerinde bir rn ile ignnn
altida-biri arti-emektir. Bunlarin ikisi birlikte ek toplam ignnn teki
yarisini oluturur. Demek ki, retilen toplam arti-deger, 1.OOO I
a
+ 5OO II
a
,
yani 1.5OO
a
'ya eittir.
u halde:
Toplumsal rnn degerinin degimeyen sermaye kismi (s):
retim srecinden nce harcanan iki ign; deger ifadesi =
6.OOO.
Yil boyunca harcanan gerekli-emek (J):
Yillik retimde harcanan bir ignnn yarisi; deger ifadesi =
1.5OO.
Yil boyunca harcanan arti-emek (c):
Yillik retimde harcanan bir ignnn yarisi; deger ifadesi =
1.5OO.
Yillik emek tarafindan retilen degeri (J+c)= 8.OOO.
rnn toplam degeri (s+J+c) = D.OOO.
Demek ki, glk, bizzat toplumsal rnn degerinin tahlilinde
[sayfa 454| degil. Asil zorluk, toplumsal rnn Jee|/n/ oluturan kisimlar
378
Kurl Murks
Kupilul ll
ile bu degerin mcJJ/ gelerinin karilatirilmasinda ortaya ikiyor.
Degimeyen degerin salt yeniden ortaya ikan kismi, bu rnn,
0|e|/m aralarindan oluan kismina eittir ve bu kisim ierisine katilmi
durumdadir.
J+c'ya eit yillik yeni deger-rn, bu rnn, |0/e|/m mallarin-
dan oluan kisminin degerine eittir ve bu kisim ierisine katilmi du-
rumdadir.
Ama burada nemi olmayan istisnalar diinda, retim aralari ile
tketim mallari, tamamen farkli trden metalar, bsbtn farkli maddi
ya da kullanim-biiminde rnlerdir ve bu yzden de, birbirinden tama-
men farkli somut emek siniflarinin rnleridir. Geim aralarinin reti-
minde makine kullanan emek, makine imal eden emekten geni lde
farklidir. Deger ifadesi 8.OOO olan toplam yillik ignnn tamami, 8.OOO'e
eit tketim mallarinin retiminde harcanmi gibidir; 1.5OO
d
+ 1.5OO
a
'ya
eit olan bu 8.OOO, kendini, yalniz degien sermaye-deger ile arti-degere
bldg iin, degerin degimeyen kismi burada tekrar grnmemekte-
dir. te yandan, 6.OOO degerindeki degimeyen sermaye-deger, tketim
mallarindan tamamen farkli bir rnler sinifinda, yani retim aralarin-
da tekrar ortaya ikmaktadir, oysa gerekte, toplumsal ignnn hi
bir kismi bu yeni rnlerin retiminde harcanmami gibidir. Daha ok,
tm ign, yalniz, retim aralari degil tketim mallari biiminde so-
nu veren emek siniflarini ieriyor gibidir. Bu gizem, zaten aikliga
kavuturulmu bulunuyor. O yilin emeginin deger-rn, kesim II'nin
rnlerinin degerine, yeni retilen tketim mallarinin toplam degerine
eittir. Ama bu rnlerin degeri, yillik emegin tketim mallari retimi
alaninda (kesim II'de) harcanmi olan kismindan te-iki miktarinda
daha byktr. Yillik emegin ancak te-biri, bunlarin retiminde har-
canmitir. Bu yillik emegin te-ikisi, retim aralarinin retiminde, yani
kesim I'de harcanmitir. Bu sre ierisinde, I'de degien sermaye-deger
ile I'de retilen arti-degerin toplamina eit olmak zere yaratilan deger-
rn, II'de tketim mallari biiminde tekrar grnen II'nin degimeyen
sermaye-degerine eittir. Demek ki, bunlar, karilikli olarak degiilebilir
ve ayni olarak yerine konulabilir. II'nin tketim mallarinin toplam degeri,
bu nedenle, I ve II'nin yeni deger-rnlerinin [sayfa 455| toplamina, ya da
II
(s+d+a)
= I(
d+a)
+ II
(d+a)
'ya, u halde, o yila ait emegin J c||| c biiminde
rettigi yeni degerlerin toplamina eittir.
te yandan, retim aralarinin (I) toplam degeri, retim aralari
biiminde (I) ve tketim mallari biiminde (II) tekrar ortaya ikan
degimeyen sermaye-degerin toplamina eittir; bir baka deyile, toplu-
mun toplam rnnde tekrar ortaya ikan degimeyen sermaye-dege-
rin toplamina eittir. Bu toplam deger, deger olarak ifade edildiginde,
I'in retim srecinden nceki bir ignnn te-drd ile, II'nin retim
srecinden nceki bir ignnn te-ikisine, toplam, iki toplam ignne
eittir.
37
Kurl Murks
Kupilul ll
Yillik toplumsal rn ile ilgili glk, bu yzden, degerin degi-
meyen kisminin, bu degimeyen kisminin degerine eklenen ve tketim
mallariyla temsil edilen J+c yeni degerinden tamamen farkli bir rn-
ler sinifi retim aralari tarafindan temsil edilmesi olgusundan ileri
gelir. Bylece, deger aisindan, tketilen rn kitlesinin te-ikisinin,
toplum tarafindan retimleri iin herhangi bir emek harcanmaksizin,
yeni bir biim ierisinde ve yeni bir rn olarak tekrar bulundugu eklinde
bir grnt yaratilmaktadir. Oysa bireysel sermayede durum byle degi-
ldir. Her bireysel kapitalist, kendine zg retim aralarini bir rne
dntren, belirli somut trden bir emek kul1anmaktadir. rnegin bu
kapitalist bir makine yapimcisi olsun; yil boyunca harcanan degimeyen-
sermaye 6.OOO
s
, degien-sermaye 1.5OO
d
, arti-deger 1,5OO
a
rn D.OOO,
diyelim herbiri 5OO degerinde 18 makine olsun. Burada rnn hepsi,
ayni biimde, makineler biiminde bulunmaktadir. (Eger eitli trde
makineler retirse, her tr ayri hesaplanir.) Meta-rnn tamami, yil
boyunca makine yapiminda harcanan emegin sonucudur; bu, ayni tr
somut emekle, ayni retim aralarinin bir bileimidir. rnn degerinin
eitli kisimlari, bu nedenle, kendilerini ayni maddi biimde ortaya koy-
arlar: 12 makine 6.OOO
s
'yi ierir, 8 makine 1.5OO
d
'yi, 8 makine 1.5OO
a
'yi.
Ele alinan durumda, 12 makinenin degerinin 6.OOOs'ye eit olmasi, bu
12 makinede, yapimlari sirasinda harcanan emegin degil, yalnizca bu
makinelerin yapimlarindan nce harcanan emegin ona katilmi olmasin-
dan tr olmadigi aiktir. 18 makineye ait retim aralarinin degeri
kendiliginden bu 12 makineye dnm olmayip, bu 12 makinenin
degeri (4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
'dan oluan degeri), 18 makinede bulu-
nan degimeyen-sermayenin toplam degerine eittir. Makine yapimcisi,
bu nedenle, 18 yeni [sayfa 456| makinenin yeniden-retimi iin gereksinme
duydugu bu harcanmi degimeyen-sermayesini yerine koymak iin 18
makineden 12'sini satmak zorundadir. Harcanan emek salt makinelerin
yapiminda kullanildigi halde, bunun tersi dnlseydi, durumun ai-
klanmasi olanaksizlairdi ve sonu yle olurdu: Bir yanda, 1.5OO
d
+
1.5OO
a
'ya eit 6 makine, te yanda, 6.OOO
s
tutan bir degerde, demir, ba-
kir, vidalar, kayilar vb. yani maddi biimleri ierisinde makinelerin re-
tim aralari; bildigimiz gibi, bireysel makine yapimcisi kapitalist, bunlari
kendisi retmez, dolaim sreci araciligi ile yerine koymak zorundadir.
Ve gene de ilk bakita, toplumun yillik rnnn yeniden-retimi bu
sama sapan biimde oluyormu gibi grnr.
Bireysel bir sermayenin, yani toplumsal sermayenin kendine ait
hayati olan ve bagimsiz ilev yapabilen her parasina ait rn, u ya da
bu trde maddi bir biime sahiptir. Burada tek koul, bu rnn, kendi-
sine, metalar dnyasinin dolaima muktedir bir yesi damgasini vuran
bir kullanim-biimine, bir kullanim-degerine gerekten sahip olmasidir.
rn olarak iktigi ayni retim srecine, retim araci olarak tekrar gire-
bilip girememesi nemsizdir ve raslantiya baglidir; bir baka deyile, bu
380
Kurl Murks
Kupilul ll
rnn degerinin, sermayenin degimeyen kismini temsil eden parasin-
in, degimeyen-sermaye olarak fiilen tekrar ilev yapabilecek maddi bir
biime sahip olup olmamasi nemsizdir ve raslantiya baglidir. Eger bu
maddi biime sahip degilse, rnn degerinin bu kismi, sati ve satinal-
ma yoluyla, kendi maddi retim gelerinin biimine tekrar evrilir ve
bylece degimeyen-sermaye, ilev yapabilecek maddi biim ierisinde
yeniden retilir.
Toplam toplumsal sermayenin rn iin ise durum byle degil-
dir. Yeniden-retimin btn maddi geleri, kendi maddi biimleri ie-
risinde, bu rnn kisimlarini oluturmak zorundadir. Sermayenin t-
ketilen degimeyen kismi, ancak, sermayenin rnde tekrar ortaya i-
kan tm degimeyen kisminin, gerekten degimeyen-sermaye ilevini
grebilecek yeni retim aralarinin maddi biimi ierisinde tekrar orta-
ya ikmasi lsnde toplam retim tarafindan yerine konulabilir. u
halde, basit yeniden-retim varsayildiginda, rnn, retim aralarin-
dan oluan kisminin degeri, toplumsal sermayenin degerinin degimeyen
kismina eit olmalidir.
Ayrica: Bireysel olarak dnldgnde kapitalist, rnn [sayfa 457|
degerinde, yeni eklenen emek araciligi ile yalnizca degien-sermayesi
ile arti-degerin toplamini retir, oysa, degerin degimeyen kismi rne,
bu yeni eklenen emegin somut niteligi nedeniyle aktarilir.
Toplumsal aidan dnldgnde, toplumsal ignnn, re-
tim aralarini reten, dolayisiyla bunlara yeni bir deger kattigi gibi, ya-
pimlari sirasinda tketilen retim aralarinin degerini de bunlara aktaran
kismi, kesim I ve II'nin her ikisinde eski retim aralari biiminde tke-
tilenin yerine konulmasi iin ayrilan yeni Je/meyen-se|mcyeJen baka
bir ey yaratmaz. Ancak, o, retken tketim iin ayrilan rn yaratir. Bu
rnn tm degeri, demek ki, degimeyen-sermaye olarak yeniden ilev
yapabilecek, degimeyen-sermayeyi kendi maddi biimi ierisinde an-
cak geri satin alabilecek ve bu nedenle, toplumsal aidan dnldgn-
de, kendisini ne degien-sermayeye ve ne de arti-degere ayritirabilecek
tek degerdir.
te yandan, toplumsal ignnn, tketim mallari reten kismi,
toplumsal yerine koyma sermayesinin herhangi bir kismini retmez.
Yalnizca o, maddi biimleri ierisinde, I ve II'deki, degien-sermayenin
degeri ile arti-degeri, gerekletirmeye ayrilan rnleri yaratir.
Toplum aisindan ele alindiginda ve bu nedenle, hem toplumsal
sermayenin ve hem de bireysel tketimin yeniden retilmesini kapsay-
an toplumun toplam rn dnldgnde, Proudhon'un burjuva ikti-
satilarindan kopya ettigi tavri benimseyerek, bu konuya, kapitalist retim
biimine sahip bir topluma, en ||oc, bir btn olarak bakildiginda, bu
kendisine zg tarihsel ve ekonomik niteligini sanki yitiriyormu gibi
bakmamaliyiz. Hayir, tam tersine. Bu durumda, biz, toplu haldeki kapi-
talistleri ele almak zorundayiz. Biraraya gelmi sermaye, btn bireysel
38T
Kurl Murks
Kupilul ll
kapitalistlerin ortaklaa sermaye stoklari gibi grnr. Bu anonim irketin,
teki pek ok anonim irketlerle ortaklaa, yani herkesin buraya ne
koydugunu bildigi halde, ondan ne alacagini |/|memes/J/|.
IX. ADAM SMTH, STORCH VE
RAMSAY'A TOPLU BAKI
Toplumsal rnn toplam degeri 6.OOO
s
+ 1.5OO
d
+ 1.5OO
a
olmak
zere, D.OOO'dir; yani 6.OOO'i retim aralarinin degerini yeniden ret-
mekte, 8.OOO'i de tketim mallarini. Toplumsal gelirin degeri [sayfa 458|
(J+c), demek ki, toplam rnn degerinin ancak te-birine ulamakta
ve tketicilerin tamami, emekilerde kapitalistlerde, toplam toplumsal
rnden, metalari, rnleri ancak bu te-bire ulaan miktar kadar e-
kebilirler ve kendi tketim fonlarina katabilirler. te yandan, 6.OOO, ya
da rnn degerinin te-ikisi; ayni yerine konulmasi gereken degi-
meyen-sermayenin degeridir. yleyse, bu miktarda retim aracinin te-
krar retim fonuna katilmasi gerekir. Storch, bunu, tanitlayamadigi halde,
esas olarak kabul etmektedir: "urasi aiktir ki, yillik rnn degeri, kis-
men sermayeye ve kismen de krlara blnmekte, ve yillik rnn de-
gerinin bu kisimlarinin herbiri, hem sermayesinin devami ve hem de t-
ketim fonunun yerinin doldurulmasi iin ulusun gereksinme duydugu
rnlerin satin alinmasinda dzenli olarak kullanilmaktadir. ... Bir ulus-
un se|mcyes/n/ oluturan rnler |0/e|/|eme:. (Storch, Cons/Je|c|/ons
s0| |c nc|0|e J0 |e|en0 nc|/onc|, Paris 1824, s. 184-185, 15O.)
Ne var ki, Adam Smith, bugne kadar inanilan bu akinlik verici
dogmayi, yalniz daha nce sz edilen biimiyle, yani toplumsal rnn
tm degerinin kendisini gelire, cretler c||| arti-degere, ya da, onun de-
yiiyle cretler c||| kr (faiz) c||| toprak rantina ayirdigini yaymakla kal-
madi, daha da popler biimiyle, |0/e|/c/|e|/n "eninde sonunda" ("0||/-
mc|e|y") reticilere 0|0n0n |0m Jee|/n/ demek zorunda olduklarini
da yayginlatirdi. Bu, bugne kadar, szde ekonomi politik bilimin, iyice
yerlemi beylik szlerinden, ya da, daha ok lmsz gereklerinden
birisidir. Bu, u akla yakin biimde bir rnekle anlatilmitir: Herhangi bir
mali, diyelim bir keten gmlegi alalim. nce, keten ipligi egiricisi, keten
yetitiricisine, ketenin tm degerini demek zorundadir; yani keten tohu-
munun, gbrenin, kullandigi hayvanlarin yemlerinin vb. degerini ve bir
de, bu keten yetitiricisine ait binalar, tarim aralari vb. gibi sabit serma-
yeden rne aktarilan deger kismini; ketenin retiminde denen cret-
leri; ketende nesneleen arti-degeri (kri, toprak rantini); ensonu, ketenin
retildigi yerden egrilecegi yere kadar olan taima giderlerini demeli-
dir. Ardindan, dokumaci, keten ipligi egiricisine, yalniz bu ketenin fiyati-
ni degil, makinelerin, binalarin vb. kisacasi sabit sermayenin ketene
aktarilan kisminin degerini de demelidir; ayrica, egirme srecinde tke-
tilen btn yardimci maddeler, iplikilerin cretleri, arti-deger vb. ve b-
382
Kurl Murks
Kupilul ll
tn bunlar, agarticiya, keten bezinin taima giderlerine [sayfa 45D| ve enso-
nu, kendisine yalnizca hammadde saglayan daha nceki btn retici-
lerin tm fiyatini demek zorunda olan gmlekiye kadar srer gider.
Gmlekinin elinde, kismen gmleklerin yapiminda, emek aletleri, yar-
dimci maddeler vb. biiminde tketilen degimeyen-sermayenin degeri
ve kismen de, gmlekilerin cretlerinin degeri ile gmlek imalatisinin
arti-degerinin toplamini buna ekleyen emek harcamasi araciligi ile, bir
deger eklemesi daha olur. imdi, diyelim: gmlekler biimindeki, bu
rnn tamami 1OO sterlin olsun ve bu miktar, toplum tarafindan gm-
leklere harcanan toplam yillik rnn degerinin bir kesiri olsun. Gmlek
tketicileri bu 1OO sterlini derler, yani gmleklerde, ierilmi bulunan
btn retim aralarinin degerini, cretlerin degerini ve keten yetitirici-
sinin, iplikinin, dokumacinin, agarticinin, gmlek imalatisinin ve btn
taiyicilarin arti-degerini derler. Bu, tamamiyla dogrudur. Bunu, aslinda
bir ocuk bile grebilir. Ne var ki, ardindan yle diyor: durum, teki b-
tn metalarin degerleri bakimindan da byledir. yle demesi gerekir-
di: durum, |0|0n |0/e|/m mc||c||n|n degeri ynnden, toplumsal rnn
tketim fonuna geen kisminin degeri ynnden, yani toplumsal r-
nn degerinin, gelir olarak harcanabilecek kismi bakimindan ite byle-
dir. Gerekten de btn bu metalarin degerlerinin toplami, bunlarda
tketilen btn retim aralarinin degeri (sermayenin degimeyen kis-
mi) ile, son eklenen emek tarafindan yaratilan degerin (cretler ile arti-
degerin toplaminin) toplamina eittir. u halde, bir btn olarak tketi-
ciler, bu tm degerler toplami iin deme yapabilirler, nk her birey-
sel metain degeri s+J+c'dan olutugu halde, tketim fonuna geen
btn metalarin degerlerinin toplami, en st dzeyinde alindiginda, an-
cak, toplumsal rnn, kendisini J+c'ya ayritiran kismina, bir baka
deyile, yil boyunca harcanan emegin, mevcut retim aralarina ekle-
digi degere, yani degimeyen-sermayenin degerine eit olabilir. Degime-
yen-sermayenin degerine gelince, bunun, toplumsal rnler kitlesinden
iki ynl biimde yerine kondugunu grm bulunuyoruz. nce, tke-
tim mallari reten II'deki kapitalistler ile bunlar iin retim araci reten
I'deki kapitalistler arasinda bir degiimle. Birisi iin sermaye olan, bir
bakasi iin gelirdir sznn kaynagi ite budur. Ne var ki, gerek du-
rum byle degildir. 2.OOO degerinde tketim mallari biiminde bulunan
2.OOO
s
, II'nin kapitalist sinifi iin, degimeyen bir sermaye-deger oluturur.
Bunlar, ite bu yzden, bu [sayfa 46O| degeri, rn, maddi biimi ierisinde
tketime ayrildigi halde, tketemezler. te yandan, 2.OOO I
(d+a)
I'e ait
kapitalist sinif ile ii-sinifinin rettigi cretler ve arti-degerdir. Bunlar
,retim aralarinin maddi biimi ierisinde, degerlerinin tketilmesi
olanaksiz eyler halinde bulunurlar. yleyse nmzde, 4.OOO tutarinda
bir degerler toplami var; bunun yarisi, szkonusu degiimden nce ve
sonra yalnizca, degimeyen-sermayenin yerini alir, teki yarisi ise ancak
geliri oluturur.
383
Kurl Murks
Kupilul ll
Sonra, kesim I'in degimeyen-sermayesi, kismen I'deki kapita-
listler arasinda degiim, kismen de her bireysel giriimdeki ayni yerine
koymalar ile, ayni olarak yerine konur.
Tm yillik rnn degerinin, en sonunda tketici tarafindan den-
mesi gerektigi eklindeki tmce, ancak, eger tketicinin birbirinden ok
farkli iki tr kapsadigi kabul edilseydi, dogru olurdu: bireysel tketiciler
ile retken tketiciler. Bununla birlikte, rnn bir kisminin, 0|e|/en
|//mJe tketilmesi gerektigi, rnn se|mcye o|c|c/ /|e| ycmcs|, ve
e|/| o|c|c/ |0/e|/|memes/ gerektigi anlamindan baka bir anlam taimaz.
Biz, eger, D.OOO'e eit toplam rnn degerini, 6.OOO
s
+ 1.5OO
d
+
1.5OO
a
eklinde bler ve 8.OOO
(d+a)
'ya yalniz gelir niteligi aisindan bakar-
sak, o zaman, tersine, degimeyen-sermaye ortadan kalkiyormu ve
sermaye, toplumsal bir ifadeyle, yalniz degimeyen-sermayeden
oluuyormu gibi gzkr. Bu yzden, aslinda 1.5OO
d
olarak grnen
sermaye, kendisini, toplumsal gelirin bir kismina, cretlere, ii-sinifinin
gelirine ayritirmi olur ve bylece de, sermaye niteligi yok olup gider.
Gerekten bu sonu Ramsay tarafindan ikartilmitir. Ona gre, ser-
maye, toplumsal aidan alindiginda, yalniz sabit sermayeden olumutur;
ama sabit sermaye ile, o, degimeyen-sermayeyi, bu retim aralari,
ister emek aletleri, ister hammadde, yari-mamul rn, yardimci mad-
deler vb. gibi emek malzemeleri olsun, retim aralarindan oluan bir
degerler toplamini kastediyor. Degien-sermayeye, o, dner sermaye
diyor: "Dner sermaye, yalnizca, emeklerinin rn tamamlanmadan
nce iilere verilmi olani geim aralarini ve teki gerekli nesneleri
ierir. ... Yalnizca sabit sermaye, dner [sermaye -.| degil, gerek an-
lamda bir ulusal gelir kaynagidir. ... Dner sermaye retimde dolaysiz
bir ge olmadigi gibi, onun iin esas bir ge de degildir, ama yalnizca,
halk yiginlarinin acinacak yoksulluguyla zorunlu hale gelmi bir servet
aracidir. ... Ulusal gr aisindan yalniz [sayfa 461| sabit sermaye, retim
maliyetinin bir gesini oluturur." (Ramsay, |.c., s. 28-26, css/m.) Ram-
say, sabit sermayeyi, ki bununla degimeyen-sermayeyi kastetmektedir,
u szckler ile daha aik olarak tanimlamaktadir: "Emegin" (yani her-
hangi bir meta zerinde harcanan emegin) "rnnn herhangi bir kis-
minin, sabit sermaye olarak varoldugu zaman sresi; yani bu kismin,
gelecekteki metalarin yaratilmasina yardim etmekle birlikte, eme//|e-
|/n |c/|m|c||n| sc|cmcJ|| biim ierisinde bulundugu zaman sresi."
(l|/J., s. 5D.)
Adam Smith'in degimeyen ve degien sermaye arasindaki ay-
rimla, sabit ve dner sermaye arasindaki ayrimi birbirine karitirmakla
yolatigi felaketi burada bir kez daha gryoruz. Ramsay'in degimeyen-
sermayesi emek aletlerini, dner sermayesi geim aralarini ieriyor.
Bunlarin her ikisi de, belli degerde metalardir. Bunlardan birisi, tekin-
den daha ok arti-deger yaratamaz.
384
Kurl Murks
Kupilul ll
X. SERMAYE VE GELR: DEGEN-SERMAYE
VE CRETLER
4D
Tm yillik yeniden-retimi, bir yilin tm rn, o yilin yararli eme-
ginin nndr. Ama bu toplam rnn degeri, bu degerin, yillik eme-
gin, o yil boyunca harcanan emek-gcnn katilmi oldugu kisminin
degerinden byktr. Bu yilin Jee|-0|0n0, bu dnem boyunca metalar
biiminde yeni yaratilan deger, 0|0n0n Jee|/nJen, btn yil boyunca
imal edilen metalar kitlesinin toplu degerinden kktr. Yillik rnn
toplam degerinden, bu rne o yil harcanan emek tarafindan eklenen
degerin ikartilmasi ile elde edilen fark, gerekte yeniden retilen bir
deger olmayip, yalnizca, yeni bir varlik biimi ierisinde tekrar meydana
ikan bir degerdir. Bu, daha nce varolan bir degerden yillik rne
aktarilan bir deger olup, o gemiteki yilin toplumsal emek-srecine
katilan degimeyen-sermayeyi oluturan gelerin sregenligine bagli ola-
rak, daha nceki ya da daha sonraki bir tarihe ait olabilir; dnyaya bir ya
da birka yil nce gelen retim aralarinin degerinden dogabilen bir
degerdir. Her ne olursa olsun bu, daha nceki yillardan, bu yilin rn-
ne aktarilan bir degerdir.
emamizi alalim. Buraya kadar incelenen gelerin I ile II arasin-
da ve II ierisinde degiiminden sonra durum: [sayfa 462|
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
(son 2.OOO, II
s
'nin tketim mallarinda
gerekletirilmitir) = 6.OOO.
II. 2.OOO
s
. (I
(d+a)
ile degiim yoluyla yeniden-retilmitir)
+5OO
d
+5OO
a
= 8.OOO.
Degerler toplami =D.OOO.
Yil boyunca yeni retilen deger, yalniz J ve c'da ierilmektedir.
Bu yilin deger-rnnn toplami, bu nedenle, J+c'nin toplamina ya da,
2.OOO I
(d+a)
+ 1.OOO II
(d+a)
= 8.OOO'e eittir. Bu yilin rnnn geri kalan
btn deger kisimlari, yalnizca, yillik retimde tketilen daha nceki
retim aralarinin degerlerinden aktarilmi olan degerlerdir. imdiki yil-
lik emek, bu 8.OOO diinda herhangi bir deger retmemitir. Bu, onun
tm yillik deger-rnn temsil eder.
imdi, daha nce grdgmz gibi, 2.OOO
(d+a)
sinif II iin kendisi-
ne ait 2.OOO II
s
'yi, retim aralarinin maddi biimi ierisinde yerine koy-
ar. Demek ki, kategori I'de harcanan yillik emegin te-ikisi, II'nin
degimeyen-sermayesini, hem tm degeri ve hem de maddi biimi ile
yeni retmi oluyor. Toplum aisindan, yil boyunca harcanmi olan eme-
gin te-ikisi, kesim II'ye uygun den maddi, biim ierisinde gerek-
leen yeni degimeyen sermaye-degeri yaratmi oluyor. u halde, toplu-
mun yillik emeginin byk bir kismi, tketim mallarinin retiminde,
harcanan degimeyen-sermayenin degerini yerine koymak iin, yeni
4D
Bu blm, Elyazmasi VIII'den. -F.E.
385
Kurl Murks
Kupilul ll
degimeyen-sermayenin (retim aralari biiminde bulunan sermaye-
degerin) retiminde harcaniyor. Bu durumda, kapitalist toplumu, vahi
bir topluluktan ayiran ey, Senior'un
5O
dndg gibi, vahi insanin eme-
gini, zaman zaman, kendisine, gelire, yani tketim mallarina ayritirabilir
(degiilebilir) herhangi bir rn saglamayacak ekilde harcama ayricali-
gi ve zelligi degildir. Hayir, bu ayrim uradadir:
a) Kapitalist toplum, mevcut yillik emeginin ogunu, cretler ya
da arti-deger biiminde, gelire ayrimayacak, ama ancak sermaye ola-
rak ilev yapabilecek retim aralarinin (dolayisiyla, degimeyen-ser-
mayenin) retiminde kullanir.
b) Vahi insan, yay, ok, ta eki, balta, sepet vb. yaptigi [sayfa 468|
zaman, byle kullandigi zamanini, tketim mallarinin retiminde harca-
madigini ok iyi bilir, ama bylece, gereksinme duydugu retim arala-
rini biriktirmi olur, baka bir ey degil. stelik, bir vahi, zaman kaybina
hi kulak asmamakla, korkun bir ekonomik gnah ilemi oluyor, ve
Tylor'un
51
bize anlattigina bakilirsa, bir tek yay yapmak bazan btn bir
ay sryor.
Bazi ekonomi politikilerin, teorik glklerden, yani gerek i
bagintilarin birisi iin sermaye olanin bir bakasi iin gelir olmasi, ya da
bunun tersi gibi kavranilmasinda karilailan glklerden kendilerini
kurtarmak iin bavurduklari halihazir dnce ekli, ancak kismen dogru
olup, buna evrensellik niteligi verilir verilmez bsbtn yaniltici olmakta-
dir (ve bu nedenle, yillik yeniden-retim srecinde yer alan degiim s-
recinin tamaminin yanli anlailmasina ve dolayisiyla, kismen dogru olan
gerek temelin de yanli kavranmasina yolamaktadir).
imdi biz, bu anlayiin kismi dogruluguna dayanan gerek bagin-
tilari zetleyecegiz ve byle yapmakla bu bagintilar, konusundaki yanli
dnceler su yzne ikmi olacaktir.
1) Degien-sermaye, kapitalistin elinde sermaye olarak ve cretli-
iinin elinde gelir olarak ilev yapar.
Degien-sermaye, nce kapitalistin elinde, c|c-se|mcye biimin-
de bulunur; ve onunla, emek-gc satin alarak, c|c-se|mcye ilevini
yerine getirir. Kapitalistin elinde para biiminde kaldigi srece, para bii-
minde varolan belli bir degerden baka bir ey degildir; u halde, degien
degil, degimeyen bir byklktr. Emek-gcne evrilebilir olmasi ne-
deniyle ancak potansiyel bir degien-sermayedir. Ancak para-biimin-
den soyunduktan sonra, kapitalist srete, retken sermayenin bir kismi
olarak ilev yapan emek-gcne evrildikten sonradir ki, gerekten de-
gien sermaye halini alir.
5O
"Vahi insan, ok yaptigi zaman, bir i yapmi olur, ama tutumlu hareket etmi olmaz."
(Senior, P|/nc/es /onJcmen|c0x Je |'Econom/e Po|/|/q0e, trad. Arrivabene, Paris 1886, s. 842-
48.) "Toplum ne kadar ilerlerse, o kadar ok perhiz yapmayi gerektirir." (l|/J., s, 812.) (C/, 0cs
lc/|c|. Buch I, Kap. XXII. s. 1D.) [lc/|c|, Birinci Cilt, Yirmidrdnc Blm, nc Kesim, s.
685.|
51
E. B. Tylor, Resec|c|es /n|o |||e Ec||y l/s|o|y of Vcn//nJ. e|c.. London 1865, s. 1D8-DD.
38
Kurl Murks
Kupilul ll
lk kez, kapitalist iin, degien-sermayenin para-biimi olarak ilev
yapan c|c, imdi emekinin elinde, cretlerinin para-biimi olarak ilev
yapar, emeki bunu geim aralari kariliginda degiir; yani, kendisine
ait emek-gcnn srekli yinelenen satiindan elde edilen e|/|/n para-
biimi olarak ilem yapar.
Burada, alicinin, bu durumda, kapitalistin c|cs|n|n, saticinin, bu
durumda emek-gc saticisinin, emekinin eline getigi [sayfa 464| eklin-
deki basit olgudan baka bir ey grmyoruz. Bu, degien-se|mcyen/n,
kapitalist iin sermaye ve emeki iin gelir eklinde ifte bir olanak ie-
risinde ilev yaptigi bir durum degildir. nce kapitalistin elinde kendisi-
ne ait degien-sermayenin para biimi, yani potansiyel degien-sermaye
olarak bulunan ve sonra, kapitalist bunu emek-gcne evirir evirmez
emekinin elinde, sattigi emek-gcnn edegeri olarak hizmet eden
hep ayni c|cJ||. Ama, ayni paranin saticinin elinde, alicinin elindekin-
den baka bir yararli amaca hizmet etmesi olgusu, btn metalarin alim
ve satimina zg bir grntr.
PE (bu, PM'ye eittir) dolaim hareketi, kapitalist alici ynn-
den EP hareketi olan (bu, MP'ye eittir) paranin emek-gcne evril-
mesi, satici emeki ynnden emek-gc metainin paraya evrilmesi
sirasinda olup bitenlere dikkat etmeden, gzlerimizi yalnizca bunlar ze-
rine dikip kaldigimizda, en aik bir biimde grlecegi gibi, mazur g-
sterici iktisatilar, sorunu yanli bir tarzda sunmaktadirlar. yle diyorlar:
Ayni para burada iki sermayeyi gerekletiriyor; alici kapitalist para-
sermayesini, retken sermayesi ile birletirdigi canli emek-gcne e-
virmektedir; buna karilik satici, emeki kendisine ait metayi, emek-
gcn, gelir olarak harcadigi paraya evirmekte ve bu ona kendi emek-
gcn tekrar satma ve bylece onu devam ettirme olanagini sagla-
maktadir. Demek ki, emekiye ait emek-gc onun iin, kendisine srekli
gelir saglayan, meta-biimindeki sermayesini temsil etmektedir. Emek-
gc, gerekten onun (durmadan kendisini yenileyen, yeniden-reti-
len) malidir, ama onun sermayesi degildir. Bu, onun, satabilecegi ve
yaamak iin srekli satmak zorunda oldugu tek metadir ve ancak ali-
cinin, kapitalistin elinde sermaye (degien) olarak i grebilecek bir
metadir. Bir insanin, kendi emek-gcn, yani kendisini bir baka ada-
ma srekli satmak zorunda bulunmasi olgusu, bu iktisatilara gre, onun
bir kapitalist oldugunu tanitlar; nk bu adamin elinde sati iin srekli
olarak (bizzat) "metalar" bulunmaktadir. Bu anlamda, bir kle de, bir
bakasi tarafindan meta olarak bir defada ve temelli satildigi halde bir
kapitalisttir; nk, bu metain, i gren bir klenin sahip bulundugu
nitelik nedeniyledir ki, onu satinalan kendisini yalniz her gn yeniden
alitirmakla kalmaz, ona, srekli alimasini saglayan geim aralarini
da verir. (Bu noktada, Sismondi ve Say'i, Malthus'a yazilan mektuplarda
karilatiriniz.*) [sayfa 465|
2) Ve bylece, 1.OOO I
d
+1.OOO I
a
'nin 2.OOO II
s
kariliginda
387
Kurl Murks
Kupilul ll
degiiminde, bir taraf iin (2.OOO II
s
) degimeyen-sermaye olan, teki
tarafi iin, degien-sermaye ile arti-deger, yani genellikle gelir oluyor; ve
bir taraf iin degien-sermaye ile arti-deger, yani genellikle gelir olan ey
(2.OOO I
(d+a)
, digerleri iin degimeyen-sermaye halini aliyor.
nce, emeki aisindan balayarak, I
d
'nin II
s
kariliginda
degiimine bir gzatalim.
I'deki kolektif emeki, I'in kolektif kapitalistine kendi emek-gc-
n 1.OOO kariliginda satmitir; bu degeri, cretler biiminde denen
para olarak alir. Bu para ile II'den, ayni deger tutarinda tketim mallari
satin alir. Emeki, rnegin yukarda 4OO.** sayfada grdgmz gibi, 5OO
II
d
'nin degiiminde yaptigi ekilde kendi kapitalistinden satin almada
bulunsa bile, II'deki kapitalist, onun karisina, yalniz ve yalniz bir meta
saticisi olarak ikar. Bu metain, emek-gcnn iinden getigi dolaim
biimi, salt gereksinmelerin karilanmasi, tketim amaci iin yapilan
basit meta dolaiminin biimidir: M (emek-gc)PM (tketim mallari,
II'nin metalari). Bu dolaim hareketinin sonucudur ki, emeki, I'deki
kapitalist iin emek-gc olarak kendisini devam ettirir ve bu kendi
kendisini devam ettirmesinin srekli olmasi iin de, E (M)PM srecini
srekli yenilemek zorundadir. cretleri, tketim mallarinda
gerekletirilir, gelir olarak harcanir, ve ii sinifi bir btn olarak alinir-
sa, tekrar tekrar gelir eklinde harcanir.
imdi de, I
d
'nin II
s
kariliginda bu ayni degiime, bir de kapitalist
aisindan bakalim. II'nin tm meta-rn, tketim mallarindan, yani
yillik tketime girmek zere ayrilan eylerden, u halde, birisine ait, bu
durumda I'deki kolektif emekiye ait, gelirin gereklemesinde hizmet
etmek zere ayrilan rnlerden olumaktadir. Ama, II'deki kolektif ka-
pitalist iin, kendisine ait meta-rnn 2.OOO'e eit bir kismi, imdi, ret-
ken sermayesinin degimeyen sermaye-degerinin metalara evrilmi
biimidir. Bu retken sermayenin, bu meta-biiminden tekrar bir ret-
ken sermayenin degimeyen kismi olarak hareket edebilecegi maddi
biimine yeniden evrilmesi gerekir. Buraya kadar II'deki [sayfa 466| kapita-
listin yaptigi ey, metalar (tketim mallari) biiminde yeniden-retilmi
bulunan kendi degimeyen sermaye-degerinin (1.OOO'e eit) yarisini I'deki
emekilere satmak suretiyle tekrar para biimine evirmekten ibarettir.
u halde, degimeyen sermaye-deger II
s
'nin birinci yarisina evrilmi
bulunan degien-sermaye I
d
degil, I iin emek-gc degiiminde para-
sermaye olarak ilev yapan ve bylece emek-gc saticisinin eline geen
paradir, ve bu, emek-gc saticisi iin sermayeyi degil para biiminde
geliri temsil eder, yani tketim mallarinin satin alinmasinda bir ara
olarak harcanir. Bu arada, I'deki emekilerden II'deki kapitalistlerin eli-
* Marx, 1. B. Say'in le||e|s V. Vc|||0s s0| J///e|en|s s0/e|s J'econom/e o|/|/q0e, no|cmmen|
s0| |es cc0ses Je |c s|cnc|/on ene|c|e J0 comme|ce, Paris 182O, adli yapitini sylemek istiyor.
-EJ.
** Bu yapitin 428. sayfasi. -EJ.
388
Kurl Murks
Kupilul ll
ne geen 1.OOO tutarindaki para, II'nin retken sermayesinin degimeyen
gesi olarak ilev yapamaz. O, imdilik, yalnizca, degimeyen-sermaye-
nin sabit ya da dner kismina dnecek olan meta-sermayesinin para-
biimidir. Bylece, II, metalarinin alicisi olan I'deki emekilerden almi
oldugu para ile, I'den, 1.OOO tutarinda retim araci satin alir. Degimeyen
sermaye-deger II, bu ekilde, kendi toplam tutarinin yarisi lsnde,
maddi biimi ierisinde yenilenmi, bir kez daha retken sermaye II'nin
bir gesi olarak ilev yapabilecek hale gelmitir. Bu rnekte, dolaim,
MPM yolunu izlemitir: 1.OOO degerinde tketim mallari 1.OOO tuta-
rinda para 1.OOO degerinde retim araci.
Ama, MPM, burada, sermayenin hareketini temsil eder. M,
emekilere satildiginda, P'ye evrilmi ve bu P, retim aralarina
evrilmitir. Bu, metalarin, bu metain yapildigi maddi gelere yeniden
evrilmesidir. te yandan, kapitalist II'nin, I karisinda yalniz bir meta
alicisi olarak hareket etmesi gibi, kapitalist I de, II karisinda yalniz bir
meta saticisi gibi hareket eder. Balangita I, degien-sermaye olarak
ilev yapmak zere ayrilan para eklinde bulunan 1.OOO ile, 1.OOO dege-
rinde emek-gc satin almitir. Demek ki, para biiminde harcanan
1.OOO
d
kariliginda bir edeger almitir. Bu para, imdi, II'den yaptigi
satin almalarla bunu harcayan emekiye aittir. Bylece, II'nin kasasinin
yolunu tutan bu parayi, I, artik, ayni degerde meta satmak suretiyle
tekrar buradan alip ikartmaksizin ele geiremez.
nce I'in elinde, degien-sermaye olarak ilev yapacak olan 1.OOO
tutarinda belli bir miktar para vardi. Para, bu ilevleri, ancak, ayni deger-
de emek-gcne evrilmekle yapar. Ama emeki, ona, retim sreci-
nin bir sonucu olarak, 6.OOO degerinde bir meta, kitlesi (retim aralari)
saglamitir ve bunun altida-biri, [sayfa 467| yani 1.OOO'i para olarak yatirilan
sermayenin degien kisminin edegeridir. Bu degien sermaye-deger,
imdi, bu meta-biimi ierisinde, degien-sermaye olarak daha nce
para biimi ierisinde oldugundan fazla ilev yapamaz. Bu ilevi, ancak,
canli emek-gcne evirdikten sonra, ve ancak bu emek-gc retim
srecinde ilev yaptigi srece yerine getirir. Degien sermaye-deger para
biimindeyken, ancak potansiyel degien-sermayeydi. Ne var ki, dogru-
dan emek-gcne evrilebilir bir biim ierisindeydi. Ayni degien ser-
maye-deger, meta biimindeyken henz potansiyel para-degerdir ve
ancak bu metalarin satii, ve bu nedenle, II'nin 1.OOO kariliginda I'den
metalar satin almasi sonucudur ki, ilk para-biime dnm olur. Dolaim
hareketi burada yledir: 1.OOO
d
(para)1.OOO degerinde emek-gc
metalar eklinde 1.OOO (degien-sermayenin edegeri)1.OOO
d
(para);
u halde, PM ... MP (PE ... MP dolaimina eit.) M ... M arasinda,
araya giren retim srecinin kendisi, bu dolaim alanina dahil degildir.
Yillik yeniden-retime ait eitli gelerin karilikli degiiminde, bu
degiim, retken sermayenin btn gelerinin, hem degimeyen ve hem
de degien gelerinin (emek-gcnn) yeniden-retimini ierdigi hal-
38
Kurl Murks
Kupilul ll
de, bu sre ortaya ikmaz. Bu degiime katilan herkes, ya alici, ya da
satici, ya da her ikisi olarak grnr. Emekiler yalniz meta alicilari,
kapitalistler, bir alici, bir satici olarak, ve belli sinirlar ierisinde, ya yalniz
meta alicilari ya da yalniz meta saticilari olarak ortaya ikarlar.
Sonu: I, bir kez daha, sermayesinin degien deger-gesine, dogru-
dan emek-gcne evrilebilir para-biiminde sahip olmaktadir; yani bu
degien sermaye-degere, retken, sermayesinin degien bir gesi ola-
rak gerekten yatirabilecegi biricik biim ierisinde sahip olmaktadir.
Buna karilik, emeki, tekrar meta alicisi olarak hareket etme olanagina
kavumadan nce, yeniden, bir meta saticisi, yani kendisine ait emek-
gcnn saticisi olarak hareket etmek zorundadir.
Kategori II'deki degien-sermayeyi (5OO II
d
) ilgilendirdigi kada-
riyla,ayni sinifa ait kapitalistler ile emekiler arasindaki dolaim sreci
dolaysiz olarak yer alir, nk biz, buna, kolektif kapitalist II ile kolektif
ii II arasinda yer aliyormu gzyle bakiyoruz.
Kolektif kapitalist II, ayni degerde emek-gc satin almak iin
5OO
d
yatiriyor. Bu durumda, kolektif kapitalist bir alici, kolektif [sayfa 468|
emeki bir saticidir. Bunun zerine, emeki, emek-gcnn satii ile-
miyle, kendi rettigi metalarin bir kisminin alicisi olarak ortaya ikar.
Burada, kapitalist, bu nedenle bir saticidir. Emeki, kapitaliste, kendi
emek-gcnn satin alinmasinda denen parayi, II'de retilen meta-
sermayenin bir kismi, yani metalar eklinde 5OO
d
araciligi ile yerine koy-
mu oluyor. Kapitalist, emek-gcne evrilmeden nce para biiminde
sahip oldugu ayni J'ye, imdi metalar biiminde sahip bulunmaktadir,
oysa buna karilik, emeki, kendi emek-gcnn degerini para olarak
gerekletirmitir ve imdi, o da, bu parayi, kendisi tarafindan retilen
tketim mallarinin satin aldigi kisminda, kendi geliri olarak kendi tketi-
minde demek zere harcayarak gerekletirir. Bu, emekinin, para
biimindeki gelirinin, kendi rettigi metalarin bir kismi kariliginda, yani
kapitaliste ait 5OO
d
kariliginda degiilmesidir. Bu yoldan, bu para, kapi-
talist II'ye, degien-sermayesinin para-biimi olarak dnmektedir. Gel-
irin degerinin para biiminde, bir edegeri, burada, degien sermaye-
degeri, metalar, biiminde yerine koymaktadir.
Kapitalist, emekiye emek-gcnn satin alinmasinda dedigi
parayi, edeger miktarda metalari ona sattigi zaman ondan geri almak-
la, servetini artirmi olmaz. Eger emekiye nce emek-gcn satin
aldigi iin 5OO demi olsa, sonra da ek olarak, emekilerin onun iin
retmi olduklari, 5OO degerinde bir metalar kitlesini bunlara bedava
vermi olsa, emekiye iki kez 5OO degerinde deme yapmi olurdu.
Tersine, eger emeki, kapitalist iin 5OO degerinde emek-gcnn fiyati
kariliginda 5OO degerinde metalar biiminde bir edeger retmi olsa,
kapitalist, bu aliveriten ncekinden daha iyi durumda olmazdi. Ama
emeki, 8.OOO degerinde bir rn yeniden-retmitir. Emeki, rnn
degerinin degimeyen kismini, yani rnde tketilen 2.OOO degerindeki
30
Kurl Murks
Kupilul ll
retim aracinin degerini yeni bir rne evirerek aynen korumutur. Bu
degere, bir de, 1.OOO
(d+a)
degerinde belli bir deger eklemitir. (Kapitalis-
tin, para olarak 5OO'n geri akii ile arti-deger kazanarak zenginletigi
konusundaki dnce, bu blmn XIII. kesiminde ayrintilari ile gste-
rildigi gibi, Destutt de Tracy tarafindan gelitirilmitir.)
Emeki II tarafindan, .5OO degerinde tketim nesnesi satin alin-
masiyla kapitalist II nce metalar biiminde sahip bulundugu 5OO II'nin
degerini, balangita yatirdigi biimde, para [sayfa 46D| olarak tekrar elde
etmi olur. Bu aliveriin dogrudan sonucu, baka herhangi bir meta
satiinda oldugu gibi, belli bir degerin, metalar biiminden para biimi-
ne evrilmesidir. Paranin bylece kendi iki noktasina dogru yaptigi
geriye akita da, yle zel bir yan yoktur. Kapitalist II de, eger, para bii-
minde 5OO ile, kapitalist I'den metalar satin almi olsaydi, ve sonra da
kapitalist I'e 5OO tutarinda metalar satsaydi, bu 5OO, ayni ekilde, kendi-
sine para biiminde dnerdi. Para biimindeki bu 5OO'lk miktar, an-
cak, bir metalar kitlesinin (1.OOO) dolaimina hizmet etmi olur ve daha
nce aiklanan yasa geregince, bu para, bu miktar metai degiim amaci
ile dolaima sokan kimseye dnm olurdu.
Ne var ki, kapitalist II'ye para olarak geri akan 5OO, bir ve ayni
zamanda, para-biimde yenilenmi. potansiyel degien-sermayedir. Bu,
niin byledir Para ve bu nedenle para-sermaye, salt emek-gcne
evrilebilir oldugu iin byledir ve o lde potansiyel degien-sermay-
edir. 5OO sterlinin para olarak kapitalist II'ye dnmesine, emek-gc
II'nin pazara dnmesi elik eder. Bunlarin her ikisinin karit kutuplara
dnmesi yani ayni zamanda para biimindeki 5OO'n yalniz para olarak
degil, para-biimde degien-sermaye olarak da tekrar ortaya ikii bir
ve ayni srece baglidir. 5OO'e eit paranin kapitalist II'ye dnmesinin
nedeni, II'deki emekilere, 5OO miktarinda tketim mallari satmi ol-
masidir, yani bu emekinin cretlerini, kendisinin ve ailesinin ve byle-
ce de kendi emek-gcnn devami iin harcamasidir. Yaamini sr-
drebilmesi ve tekrar meta alicisi olarak hareket edebilmesi iin, emek-
gcn tekrar satmak zorundadir. Para olarak 5OO'n kapitalist II'ye
dn, bu yzden, ayni zamanda, para olarak 5OO ile satin alinabilir bir
meta niteligi ierisinde, emek-gcnn bir geri dn ya da ayni yerde
kalmasi ve bylece, para biimindeki 5OO'n, potansiyel degien-ser-
maye olarak bir geriye dndr.
Lks mallar reten, II[b| kategorisine gelince, J (II[b|)
d
halinde
durum ayni I
d
'de oldugu gibidir. II[b|'deki kapitalistler iin, degien-
sermayelerini para biiminde yenileyen para, bunlara II[a|'daki kapita-
listler araciligi ile dolambali bir yoldan geri akmaktadir. Bununla birlikte,
emekilerin kendi geim aralarini dogrudan emek-glerini sattiklari
kapitalist reticilerden satinalmalari, ya da ancak aracilik yoluyla, bu
parayi, dolambali bir yoldan bu birincilere geri dndren bir baka ka-
tegorideki [sayfa 47O| kapitalistlerden satin almalari arasinda bir fark vardir.
3T
Kurl Murks
Kupilul ll
i-sinifi kiti kitina yaayan insanlar olduklari iin, ellerinde para bulun-
dugu srece satin alabilirler. Ama durum, rnegin, 1.OOO II
s
'nin 1.OOO I
d
ile degiiminde oldugu gibi, kapitalistler iin farklidir. Kapitalistler kiti
kitina yaayan insanlar degildir. Onun iin itici g, sermayesinin en
byk lde kendi kendini geniletmesidir. Eger akla gelebilecek her-
hangi bir durum, kapitalist II'ye, degimeyen-sermayesini derhal yenile-
mek yerine, parasini ya da bu paranin hi degilse bir kismini bir sre
iin elinde tutmasinin daha byk bir yarar saglayacagi izlenimini veri-
yorsa, 1.OOO II
s
'nin (para olarak) I'e dn, ve bylece 1.OOO
d
'nin tekrar
para biimine gelmesi de gecikir; ve kapitalist I, ancak yedek akesin-
den bir kismini elden ikartarak iini ayni lekte srdrebilir; ve, genel
bir deyile, degien sermaye-degerin para biiminde geriye akiindaki
abukluk ya da yavalik dikkate alinmaksizin, iin kesintisiz srp gide-
bilmesi iin, para biiminde yedek bir sermayeye gereklilik vardir.
O yilin yillik yeniden-retiminin eitli gelerinin degiimi ara-
tirilmasi gerektiginde, bir nceki yilin, zaten sonuna eriilmi bulunan
yilin emeginin sonularinin da aratirilmasi gerekir. Bu yillik rnde so-
nulanmi bulunan retim sreci geride kalmitir; rnne katilmi ge-
miin bir eyidir bu, ve, retim srecinden nce gelen ya da ona paralel
olan dolaim srecinde, potansiyel degien-sermayenin gerek degien-
sermayeye evrilmesinde, yani emek-gcnn alim ve satiminda, bu
daha da ok byledir. Emek-pazari, imdi nmzdeki durumda ol-
dugu gibi, artik meta-pazarinin bir kismi degildir. Emeki, burada, yal-
niz, emek-gcn satmi olmakla kalmiyor, arti-degerin diinda, bir de,
emek-gcnn fiyatinin bir edegerini, metalar biiminde ikmal etmi
de oluyor. stelik o, cretini cebine koymutur, bir meta (tketim mal-
lari) alicisi olarak yalnizca degiim sirasinda boy gsterir. te yandan,
yillik rnn yeniden-retimin btn gelerini iermesi, retken ser-
mayenin btn gelerini, her eyden ok da en nemli gesi olan degi-
en-sermayesini yerine koymasidir. Ve grdgmz gibi, aslinda, degien-
sermaye bakimindan degiimin sonucu udur: cretlerini harcamak,
satin alinan metalari tketmek suretiyle, meta alicisi olarak emeki ken-
di emek-gcn satmak zorunda bulundugu bu biricik metaini devam
ettirir ve yeniden-retir. Tipki, kapitalist tarafindan, emekinin [sayfa 471|
emek-gcnn satin alinmasina yatirilan paranin kendisine geri dnme-
si gibi, emek-gc de, para kariliginda degiilebilir bir meta niteligi ie-
risinde emek-pazarina geri dner. zel olarak ele alinan 1.OOO I
d
rne-
ginde sonu udur ki, I'deki kapitalistler, para olarak, 1.OOO
d
'yi ellerinde
bulundururlar ve I'deki emekiler bunlara emek-gc olarak 1.OOO arze-
derler ve bylece I'deki tm yeniden-retim sreci yenilenebilir. Bu,
degiim srecinin bir sonucudur.
te yandan, I'deki emekilerin cretlerinin harcanmasi, ll'de 1.OOO
s
tutarinda tketim mallarim serbest birakmi, bunlari meta-biimden para-
biime dntrmtr. Kesim II, bunlari, I'den 1.OOO
d
'ye eit rnetalar
32
Kurl Murks
Kupilul ll
satin almak suretiyle, kendi degimeyen-sermayesinin maddi biimine
tekrar evirmi ve bylece I'e, degien-sermayesinin degerini para-biim-
de tekrar geri vermitir.
I'e ait degien-sermaye, yillik rnn degiiminde ya hi kendisi-
ni gstermeyen ya da yle byle grnebilen bakalaimdan geer.
1) lk biim, ayni degerde emek-gcne evrilmi olan para ola-
rak 1.OOO I
d
'dir. Bu evrilme, kendisini, I ile II arasindaki meta degiiminde
ortaya koymaz, ama, sonucu, ii-sinifi I, para olarak 1.OOO ile, meta sati-
cisi II'nin karisina ikmasi olgusunda grlr; tipki ii-sinifi II'nin para
olarak 5OO ile, meta biiminde 5OO II
d
'nin sahibi meta saticinin karisina
ikmasi gibi.
2) kinci biim, degien-sermayenin gerekten degitigi, degien-
sermaye biiminde ilev yaptigi, deger yaratici kuvvetin, kendisiyle degi-
ilen belli bir degerin yerinde grndg biricik biimdir, ve tamamiyla
arkamizda kalmi bulunan retim srecine aittir.
8) Degien-sermayenin, retim srecinin sonucunda, degien-ser-
maye olarak kendisini ortaya koydugu nc biim, yillik deger-rn-
dr ve I. halde 1.OOO
d
c||| 1.OOO
a
'ya, yani 2.OOO I
(d+s)
'ya eittir. Para olarak
kendi ilk 1.OOO degeri yerine imdi bu miktarin iki kati bir deger, yani
metalar biiminde 2.OOO vardir. Metalar biiminde 1.OOO tutarinda degien
sermaye-deger, bu nedenle, retken sermayenin bir gesi olarak degien-
sermayenin rettigi degerin ancak yarisidir. Metalar biiminde 1.OOO I
d
, I
tarafindan balangita yatirilan ve toplam sermayenin degien kismi ol-
masi dnlen 1.OOO
d
'nin para olarak tam bir edegeridir. Ama, [sayfa 472|
metalar biiminde bunlar, ancak potansiyel paradirlar (satilana kadar
fiilen para halini alamazlar) ve dogrudan degien para-sermaye olmalari
daha da az szkonusudur. Bunlar, en sonunda, 1.OOO I
d
metainin II
s
'ye
satilmasiyla ve emek-gcnn, satin alinabilir bir meta, para olarak
1.OOO'in degiilebilecegi bir madde olarak erken yeniden ortaya ikii
ile, degien para-sermaye halini alirlar.
Btn bu dnmler sirasinda kapitalist I, bu degien-sermaye-
yi srekli elinde tutar: 1) nce para-sermaye olarak; 2) sonra, retken
sermayesinin bir gesi olarak; 8) daha sonra, meta-sermayesinin deger-
inin bir kismi olarak, dolayisiyla meta-deger biiminde; 4) ensonu bir
kez daha, degiilebilecegi emek-gc ile tekrar kari kariya gelmi olan
para olarak. Emek-sreci boyunca kapitalist, degien-sermayeye, belli
byklkte bir deger olarak degil, aktif deger yaratici emek-gc olarak
sahiptir. Ne var ki, kapitalist, emekiye, onun emek-gc belirli bir sre
iin ilemedike asla demede bulunmadigindan kapitalistin elinde, ona
deme yapmadan nce, zaten bu emek-gcnn kendisinin yerine ge-
mek zere yarattigi deger c||| arti-deger bulunmaktadir.
0e/en-se|mcye Jc/mc 0 yc Jc |0 |//mJe /c/|c|/s|/n e|/nJe
/c|J|| //n, |0n0n |e||cn/ |/| //mse //n /enJ/s/n/ 0 yc Jc |0 yo|Jcn
e|/|e e|/|J// /JJ/c eJ/|eme:. Tersine, metalar biiminde 1.OOO I
d
,
33
Kurl Murks
Kupilul ll
degimeyen-sermayesinin yarisini aynen yerine koydugu II'ye satii ile
kendisini paraya evirir.
Kendisini gelire ayritiran ey, degien-sermaye I ya da para ola-
rak 1.OOO
d
degildir. Bu para, emek-gcne evrilir evrilmez, degien-
sermaye I'in para biimi olarak ilev yapmaktan ikar; tipki herhangi bir
meta alicisina ait paranin, bunu, baka herhangi bir saticinin metai karili-
ginda degimesi zerine artik kendisine ait bir eyi temsil etmekten ik-
masi gibi. cret olarak alinan paranin, ii-sinifinin elinde ugradigi de-
giiklik, degien-sermayenin evrilmesi degil, paraya evrilmi emek-
glerinin degerinin evrilmesidir; tipki, emekinin yarattigi degerin (2.OOO
I
(d+s)
evrilmesinin yalnizca kapitaliste ait bulunan ve emekiyi ilgilendir-
meyen bir metain evrilmi olmasi gibi. Bununla birlikte, kapitalist, ve
ondan da fazla teorik yorumcusu ekonomi politiki, emekiye denen
paranin, hl onun, yani kapitalistin parasi oldugu dncesinden ken-
dilerini ancak byk bir glkle [sayfa 478| kurtarabilmektedirler. Bu kapi-
talist, eger bir altin reticisi ise, degerin degien kismi yani emegin sa-
tin alinma fiyatini yerine koyan metalar biimindeki edeger kendisini
dogrudan para biiminde ortaya koyar ve dolambali bir geriye aki yo-
lu izlemeksizin degien para-sermaye olarak yeniden ilev yapabilir. Ama,
II'deki emekiyi ilgilendirdigi kadariyla lks mallar reten emeki diin-
da 5OO
d
, emekinin tketimi iin ayrilan metalar eklinde bulunur ve
kolektif emeki olarak kabul edilen emeki bunlari, kendi emek-gc-
n sattigi ayni kolektif kapitalistten dogrudan tekrar satin alir. Sermaye-
deger II'nin degien kismi, maddi biimini ilgilendirdigi kadariyla,
ogunlugu ii-sinifinin tketimine ayrilan tketim mallarindan oluur.
Ama, emeki tarafindan bu biim ierisinde harcanan degien-sermaye
degildir, bu tketim mallari ierisinde onun gereklemesiyle, kapitali-
stin para-biimi ierisindeki degien-sermaye 5OO II
d
'yi yerine koyan salt
cretlerdir, emekinin parasidir. Degien-sermaye II
d
, tipki degimeyen-
sermaye 2.OOO II
s
gibi tketim mallari olarak yeniden-retilmitir. Bun-
lardan birisi kendisini ne derece gelire evirirse, digeri de ancak o kadar
evirir. Her iki halde de kendilerini gelire eviren cretlerdir.
Bununla birlikte, yillik rnn degiiminde urasi da nemli bir
olgudur ki, cretlerin gelir olarak harcanmasi ile, para-sermaye biimi-
ne, bir durumda 1.OOO II
s
, ve gene ayni ekilde, bu dolambali yoldan
1.OOO I
d
ile yukarida sz edilen 5OO II
d
, yani hem degimeyen ve hem
de degien sermaye tekrar sokulmutur. (Degien-sermayede, bu kis-
men dogrudan ve kismen de dolayli geriye aki yoluyla olmutur.)
XI. SABT SERMAYENN
YERNE KONMASI
Yillik yeniden-retimin degiiminin tahlilinde aagidaki nokta
byk bir glk gsterir. Konunun ortaya konulabilecegi en basit bii-
34
Kurl Murks
Kupilul ll
mi alirsak, unu elde ederiz:
I) 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
+
II) 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= D.OOO.
Bu sonunda kendini una ayritirir:
4.OOO I
s
+ 2.OOO II
s
+ 1.OOO I
d
+ 5OO II
d
+ 1.OOO I
a
+ 5OO II
a
= 6.OOO
s
+ 1.5OO
d
+ 1.5OO
a
= D.OOO. [sayfa 474|
Degimeyen-sermayenin degerinin, szcgn kesin anlamiyla
emek aletlerini (retim aralarinin ayri bir kesimi olarak) ieren bir kis-
mi, emek aletlerinden emegin rnne (metaya) aktarilmitir; bu emek
aletleri, retken sermayenin geleri olarak ilev yapmaya devam eder-
ler ve bunu eski maddi biimleri ierisinde yaparlar. Bu, onlarin, belli bir
dnem iin srekli ilev yapmalari sirasinda ugradiklari eskiyip yipran-
ma, tedrici ainma payi olup, bunlar tarafindan retilen metalara, emek
aletlerinden emek rnne aktarilan bir deger gesi olarak tekrar orta-
ya ikarlar. Bu nedenle, yillik yeniden-retim bakimindan, yalnizca sabit
sermayenin bir yildan fazla mrl olan kisimlari, balangita dikkate
alinacaktir. Eger bunlar bir yil ierisinde tamamen eskimilerse bunlarin
yillik yeniden-retimi ile btnyle yerine konulmalari ve yenilenmeleri
gerekir ve incelenmekte olan konu ile herhangi bir ilikileri yoktur. Ma-
kine ve sabit sermayenin diger daha dayanikli teki biimlerinde bina
ve makine bir tm olarak ok daha uzun sre dayandigi halde, bazi
kisimlarinin bir yil ierisinde batan baa degitirilmeleri gerekli oldugu
durumlar olabilir ogu kez o|mc/|cJ||. Bu kisimlar, sabit sermayenin
bir yil ierisinde yerine konulmasi gerekli geleri ile bir kategoriye aittir.
Metalarin bu deger gesinin, onarim maliyetiyle karitirilmamasi
gerekir. Meta satildiginda bu deger gesi, btn tekiler gibi paraya
evrilir. Ama paraya evrildikten sonra, diger deger gelerinden farki
grnr hale gelir. Metalarin yeniden-retimlerinin balayabilmesi (ya
da genellikle, meta retim srecinin srekli olabilmesi) iin, bunlarin
retimlerinde tketilen ham ve yardimci maddelerin ayni olarak yerine
konulmalari gereklidir. Bunlar zerinde harcanan emek-gcnn de,
gene, taze emek-gc ile yenilenmesi gerekir. Bu nedenle, metalarda
gerekleen paranin, srekli olarak retken sermayenin bu gelerine,
para-biiminden meta-biimine tekrar evrilmesi zorunludur. Ham ve
yardimci maddeler rnegin belli araliklarla byk miktarlar halinde sa-
tin alinsa bylece retken bir ikmal olutursa ve belirli dnemler boyun-
ca yeniden satin alinmalarina gerek kalmasa, gene de durum degimi
olmaz; ve bu yzden bu ham ve yardimci maddeler bulundugu sre-
ce, metalarin satiindan gelen para, bu amaca ayrildigi iin birikebilir
ve degimeyen-sermayenin bu kismi, geici olarak, fiili ilevine bir sre
iin ara vermi [sayfa 475| para-sermaye olarak grnebilir. Bu, bir gelir-ser-
maye degildir; para-biimde askiya alinmi retken sermayedir. retim
aralarinin yenilenmeleri, bu yenilenmenin dolaim ynnden biimi
degiiklik gstermekle birlikte, her zaman srp gitmek zorundadir. Yeni
35
Kurl Murks
Kupilul ll
satin almalar, bunlarin yenilendigi ya da yerine kondugu dolaim ilemi,
daha uzun ya da kisa araliklarla olabilir ve bir defada byk bir miktar
yatirilarak buna tekabl eden retken bir ikmal ile telafi edilebilir, ya da,
satin almalar arasindaki araliklar kisa olabilir; kk miktarlarda para
harcamalari, kk miktarlarda retken ikmaller hizla birbirini izleyebi-
lir. Bu, durumun kendisini degitirmi olmaz. Emek-gc iin de ayni
ey geerlidir. retimin, yil boyunca ayni lekte srdrlmesi halinde
tketilen emek-gcnn yerine, srekli olarak yenisinin konmasi gere-
kir. in mevsimlik olabildigi ya da, ilerin farkli kisimlarinin, tarimda
oldugu gibi, farkli dnemlerde uygulandigi durumlarda, emek-gc sa-
tin alinmasi da buna uygun olarak bazan kk bazan byk miktarlar-
da yapilir. Ama metalarin satii ile gereklemi olan gelirler, meta-dege-
rin sabit sermayenin ainma ve yipranmasina eit kismini paraya evir-
meleri lsnde, retken sermayenin deger kaybini kariladiklari kis-
mina tekrar evrilmi olmazlar. retken sermayenin yani baina yerleirler
ve para biiminde kalmaya devam ederler.
Paranin bu durgunlugu, degimeyen-sermayenin sabit gesinin,
retim srecinde kendi eski maddi biimi ierisinde ilev yapmaya de-
vam ettigi az ya da ok sayida yillari ieren yeniden-retim dnemi
geene kadar yinelenir. Binalar, makineler vb. gibi sabit geler iyice
eskiyip de retim srecinde artik ilev yapamaz hale gelir gelmez, deg-
erleri, kelmi bulunan paralarin toplami tarafindan tamamiyla yerine
konmu halde bu genin yani sira mevcuttur; bu degerler, sabit sermay-
eden, retimlerine katildigi metalara yava yava aktarilmi ve bu me-
talarin satii sonucu para biimini almitir. imdi bu para, sabit sermayeyi
(ya da eitli geleri farkli sregenliklere sahip oldugu iin bunun g-
elerini) ayni olarak yerine koymaya ve bylece, retken sermayenin bu
kisminin gerekten yenilenmesine hizmet ederler. Bu para, demek ki,
degimeyen sermaye-degerin bir kisminin, yani onun sabit kisminin para-
biimidir. Bu para-yigma oluumu, kendi baina, kapitalist yeniden-re-
tim srecinin bir gesidir; sabit sermaye, yaamini sona erdirene ve do-
layisiyla btn degerini [sayfa 476| rettigi metalara aktararak imdi ayni
olarak yerine konma zorunlulugu ortaya ikana kadar, sabit sermayenin
ya da bu sermayenin birka gesinin degerinin para biiminde yeni-
den retilmesi ve bir yana yigilmasidir. Ne var ki, bu para, sabit serma-
yenin yaami sona eren gelerini yerine koymak zere yeni gelere
tekrar evrilir evrilmez, bu yigili biimini kaybeder ve dolaimin mey-
dana getirdigi sermayenin yeniden-retim srecindeki faaliyetine yeni-
den balar.
Tipki basit meta dolaiminin hi bir ekilde, rnler arasindaki
basit degiimle zde olmamasi gibi, yillik meta-rnn evrilmesi de
hi bir zaman kendisini eitli gelerinin salt bir aracisiz karilikli degi-
imine ztremez. Para, bunda, zellikle sabit sermayenin degerinin
yeniden-retimi biiminde ifadesini bulan zgl bir rol oynar. (retimin
3
Kurl Murks
Kupilul ll
kolektif olmasi ve meta retimi biimini taimamasi halinde, konunun
kendisini ne kadar farkli bir ekilde ortaya koyacagi daha ilerideki bir
tahlile birakilmitir. )
Temel emamiza dnecek olursak, sinif* II iin unu elde ederiz:
2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
. Bir yil boyunca retilen btn tketim nesneleri,
bu durumda, deger olarak 8.OOO'e eittir; toplam metalar kitlesindeki
farkli meta gelerinin herbiri, degeri bakimindan, 2/8
s
+ 1/5
d
+ 1/6
a
ya
da yzde olarak, 66
2
/
8s
+ 16
2
/
8d
+ 16
2
/
8a
bileimindedir. Sinif II'nin eitli
trdeki metalari, farkli oranlarda degimeyen-sermaye ierebilir. Ayni
ekilde, degimeyen-sermayenin sabit kismi da farkli olabilir. Sabit ser-
mayenin kisimlarinin sregenligi ve dolayisiyla yillik ainip yipranma ya
da, bunlarin retimlerine katildiklari metalara |o |c|c aktardiklari dege-
rin orani da farkli olabilir. Ama bunun burada nemi yoktur. Toplumsal
yeniden-retim srecine gelince, bu, yalnizca sinif II ve I arasinda bir
degiim sorunudur. Bu iki sinif burada birbirlerinin karisina yalniz kendi
toplumsal, kitle ilikileri ierisinde ikarlar. Bu nedenle, meta-rn II'nin
degerinin s kisminin orantili byklg (imdi irdelenmekte olan soru-
nun sonularindan ancak bir tanesi) eger sinif II'ye giren btn retim
kollari kapsanmi ise ortalama orani verir.
Toplam degeri, 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
ifadesi altinda siniflanan [sayfa
477| her tr meta (ve bunlar ogunlukla ayni trdendir), bu nedenle deg-
er olarak 66
2
/
8s
+ 16
2
/
8d
+ 16
2
/
8a
ifadesine eittir. Bu, ister s, J ya da c
altinda siniflansin, metalarin her 1OO' iin uygulanir.
2.OOO
s
'nin katilmi bulundugu metalar, deger olarak ayrica u
ekilde de blnebilir:
1) 1.888
1
/
8s
+ 888
1
/
8d
+ 888
1
/
8a
=2.OOO
s
;
benzer ekilde 5OO
d
de yle blnebilir:
2) 888
1
/
8s
+ 88
1
/
8d
+ 88
1
/
8d
= 5OO
d
;
ve ensonu 5OO
a
da u ekilde blnebilir:
8) 888
1
/
8s
+ 88
1
/
8d
+ 88
1
/
8a
= 5OO
a
.
imdi, eger biz, 1), 2) ve 8)'teki s'leri toplarsak, 1.888
1
/
8s
. + 888
1
/
8s
+ 888
1
/
8s
. = 2.OOO elde ederiz. Ayrica 888
1
/
8d
+ 88
1
/
8d
+ 88
1
/
8d
= 5OO. Ve c
iin de ayni ey. Toplam, yukardaki gibi ayni toplam 8.OOO degerini verir.
8.OOO'lik bir degeri temsil eden, metalar kitlesi II'nin ierdigi tm
degimeyen sermaye-deger, demek ki, 2.OOO
s
'de bulunmakta ve, ne
5OO
d
ve ne de 5OO
a
bundan bir zerre bile taimamaktadir. Ayni ey,
sirasiyla J ve c iin de dogudur.
Bir baka deyile, meta kitlesi II'nin, degimeyen sermaye-degeri
temsil eden ve bu nedenle de, ya kendi maddi biimine ya da para-
biimine tekrar evrilebilir kisminin tamami, 2.OOO
s
'de bulunur. II'deki
metalarin degimeyen degerinin degiimi ile ilgili her ey, bu yzden,
* Burada "sinif I" ve "sinif II" ile gene "kesim I" ve "kesim II" kastedilmektedir. ngilizce
metinde "c|css" (s. 467), Almanca metinde "/|csse" (s. 45D), Fransizca metinde "sec|/on" (V. s.
111). -.
37
Kurl Murks
Kupilul ll
2.OOO II
s
'nin hareketi ile sinirlidir. Ve bu degiim, ancak, I (1.OOO
d
+
1.OOO
a
) ile yapilabilir.
Ayni ekilde, sinif I bakimindan da, bu sinifin degimeyen serma-
ye-degerinin degiimi ile ilgili her ey, 4.OOO I
s
'nin dikkate alinmasi ile
sinirli olacaktir.
1. Pc|c 8//m/nJe 0ee|/n 4|ncn |e I||cncn
l|sm|n|n Ie|/ne lonmcs|
e balamak iin eger,
[formln -.| alirsak, 2.OOO II
s
metalar kitlesinin, ayni degerde I
(1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) metalari ile degiimi, 2.OOO II
s
'nin tamaminin, I tarafin-
dan retilen II'nin degimeyen-sermayesinin dogal gelerine ayni ola-
rak tekrar evrilmesini ngrr. Ama bu [sayfa 478| sonuncunun bulundugu
meta-deger 2.OOO, sabit sermayenin deger kaybini telafi eden bir geyi
de ierir; deger kaybini karilayan bu genin derhal ve ayni olarak yeri-
ne konulmasi gerekmemekte, paraya evrilerek, sabit sermayenin maddi
biimi ierisinde yenilenmesi zamani gelene kadar bir toplam ierisin-
de yava yava birikmektedir. Her yil, u ya da bu bireysel ite veya u ya
da bu sanayi kolunda sabit sermaye kaybi grlr. Bir ve ayni bireysel
sermayede bile, eitli kisimlarinin farkli sregenlige sahip olmalari ne-
deniyle, sabit sermayenin u ya da bu kisminin yerine konmasi zorunlu-
lugu vardir. Yillik yeniden-retimi, basit boyutlari iersinde, yani her trl
birikimi dikkate almaksizin inceledigimiz zaman ie c| o|o* balamayiz.
ncelenmekte olan yil, birok yillardan bir tanesidir; kapitalist retimin
dogumundan sonraki ilk yil degildir. Sinif II'ye ait ok yanli retim kolla-
rina yatirilmi bulunan eitli sermayeler, bu yzden, yaa farklidirlar.
Tipki bu retim kolunda grev yapan kimselerden bir kisminin her yil
lmesi gibi, sabit sermayenin bir kisminin da her yil mr tkenir ve
bunlarin, birikmi para fonundan ayni olarak yenilenmeleri gerekir. te
bu nedenle, 2.OOO II
s
'nin 2.OOO I
(d+a)
kariliginda degiimi, 2.OOO II
s
'nin
kendi meta-biiminden (tketim mallarindan), yalniz ham ve yardimci
maddeleri degil, ayni zamanda, sabit sermayenin, makineler, aletler,
binalar vb. gibi dogal gelerini de ieren asil gelere evrilmesini kap-
sar. 2.OOO II
s
'nin degerinde c|c o|c|c/ yerine konulmasi gereken ainma
ve yipranma, bu yzden hi bir zaman ilemekte olan sabit sermayenin
tutarina tekabl etmez, nk bunun bir kisminin her yil ayni olarak
yerine konulmasi zorunlulugu vardir. Ama bu durum, bu yerine koyma
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
II. . . . . . . . . . . . 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
}
* Balangitan itibaren. -.
38
Kurl Murks
Kupilul ll
ii iin gerekli paranin, sinif II kapitalistleri tarafindan nceki yillarda
biriktirildigini varsayar. Ne var ki, ite bu koul, nceki yillar iin oldugu
kadar, iinde bulunulan yil iin de ayni lde geerlidir.
I (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) ile 2.OOO II
s
arasindaki degiimde, nce urasini
dikkate almak gerekir ki, I
(d+a)
degerler toplami, herhangi bir degimeyen
deger gesini, dolayisiyla da ainma ve yipranmayi yerine koyacak bir
deger gesini, yani degimeyen-sermayenin sabit kismindan, maddi bii-
mi ierisinde J+c'nin varoldugu metalara aktarilmi bulunan bir degeri
iermez. Buna karilik, bu ge, II
s
'de vardir ve, varligini sabit sermayeye
[sayfa 47D| borlu bulunan para-biiminden maddi biimine hemen evril-
memesi gereken ve nce para biimini korumak zorunda olan, deger
gesinin ite bu kismidir. te bu nedenle I (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) ile 2.OOO II
s
arasindaki degiim derhal u glg gsterir: 2.OOO(
d+a)
'nin maddi bii-
mi ierisinde varoldugu I'e ait retim aralari, II'ye ait tketim mallari
biiminde bir edeger kariliginda 2.OOO'in tam degeri ile degiilmek
zorunda oldugu halde, te yandan 2.OOO II
s
tketim mallari, I (1.OOO
d
+
1.OOO
a
) retim aralari kariliginda, kendi tam degerleri zerinden
degiilemez, nk bunlarin degerlerinin ainma ve yipranmaya ya da
sabit sermayenin yerine konulmasi gerekli deger kaybina eit kismi,
ilkin, incelemekte bulundugumuz mevcut yillik yeniden-retim dnemi
boyunca dolaim araci olarak artik ilev yapmayacak olan para biimin-
de birikmek zorundadir. Ama meta-deger 2.OOO II
s
ierisine katilmi bu
ainma ve yipranma gesini deyecek para, ancak I. kesimden gelebi-
lir, nk II, bu parayi kendisi deyemez, ama kendi mallarinin satii
yoluyla bu demeyi saglar ve nk, varsayimli olarak, I
(d+a)
meta 2.OOO
II
s
'nin tamamini satin alir. u halde, sinif I, bu satinalma araciligi ile, bu
ainma ve yipranmayi II iin paraya evirir. Ama daha nce aiklanan
yasaya gre, dolaima srlen para, daha sonra, eit miktarda metalari
dolaima sren kapitalist reticiye dner. Aiktir ki, II
s
satin almakla I,
Il'ye, 2.OOO degerinde metalar ile birlikte bir de fazladan bir parayi
kariliksiz. olarak (degiim yoluyla ayni miktari almaksizin) veremez.
Aksi halde I, meta kitlesi II
s
'yi degerinin zerinde satin almi olur. Eger
II, kendisine ait 2.OOO
s
'yi I (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) kariliginda fiilen degiiyorsa,
I'den baka bir talepte bulunamaz ve bu degiim ile dolaan para, ken-
disini dolaima sokana bagli olarak, yani ilk kez alici olarak hareket
eden kimseye bagli olarak ya I'e ya da lI'ye dner. Ayni zamanda II,
kendi meta-sermayesinin tm degerini, retim aralarinin maddi bii-
mine tekrar evirmi olacakti, oysa varsayimimiza gre, satitan sonra
bunun bir kismini, imdiki yillik yeniden-retim dnemi boyunca para
biiminden, degimeyen-sermayesinin sabit kisminin maddi biimine
tekrar eviremezdi. Eger II, I'e 2.OOO degerinde sati yapsa ve ondan,
2.OOO'den az, diyelim 1.8OO degerinde satin almada bulunsa ancak o
zaman kendi lehine bir para fazlaligi olurdu. Bu durumda I'in kendisine
dnmeyecek olan para olarak 2OO degerindeki bor fazlasini telafi et-
3
Kurl Murks
Kupilul ll
mesi gerekirdi, nk 2OO'e [sayfa 48O| eit bir meta kitlesini dolaima s-
rerek, yatirmi oldugu parayi dolaimdan ekmemi olurdu. Byle bir
durumda, II iin, sabit sermayesinin ainma ve yipranmasi, hesabina
konulmu bir para fonu bulunurdu. O zaman da, diger yanda, I'in ta-
rafinda 2OO miktarinda bir retim araci, retim fazlasi olurdu ve, reti-
min eitli kisimlari arasinda tam bir oranin varsayildigi emamizin esasi,
yani ayni lekte yeniden-retim bozulmu olurdu. Bir bakasini ve daha
da beterini yaratmak iin glklerin ancak bir tanesinden kurtulmu
olurduk.
Bu problem zel glkler gsterdigi ve ekonomi politikiler ta-
rafindan imdiye degin hi ele alinmadigi iin, olasi (hi degilse olasi
grnen) btn zmleri ya da daha ok, bu problemin formle ediliini
se|/c|/m* inceleyecegiz.
lkin, biraz nce, II'nin I'e, 2.OOO degerinde metalar sattigini, ama
ondan ancak 1.8OO degerinde satin almada bulundugunu varsaymitik.
Meta-deger 2.OOO II
s
, ainip yipranmayi yerine koymak iin, para olarak
biriktirilmesi gerekli 2OO iermektedir. Demek oluyor ki, 2.OOO II
s
'nin
degeri, retim aralari ile degiilecek 1.8OO ile ainma ve yipranmanin
yerini alacak ve (2.OOO
s
'nin I'e satiindan sonra) para biiminde saklana-
cak 2OO'e ayrilabilir. Deger olarak ifade edildiginde 2.OOO II
s
, 1.8OO
s
+
2OO
s
(d)'ye eittir; burada J. Jec|e|'i** belirtmektedir.
Bu durumda bizim aagidaki ifadeyi incelememiz gerekiyor:
Degiim
I. l.OOO
d
+ 1.OOO
a
ll. 1.8OO
s
+ 2OO
s
(d).
Emekilere, emek-glerinin kariligi cret olarak verilen 1.OOO
sterlin ile I, tketim mallari 1.OOO II
s
satin almaktadir. II, bu ayni 1.OOO
sterlin ile retim araci 1.OOO I
d
satin almaktadir. Bylece I'deki kapitalist-
ler, degien-sermayelerini para biiminde geri almakta ve gelecek yil,
ayni miktar emek-gc satin almada kullanabilmektedirler, yani ret-
ken sermayelerinin degien kismini ayni olarak yerine koyabilmektedir-
ler.
Ayrica, yatirilan 4OO sterlin ile II, retim aralari I
a
satin almakta ve
I
a
, bu ayni 4OO sterlin ile tketim mallari II
s
satin almaktadir. II'deki
kapitalistler tarafindan dolaima sokulan [sayfa 481| 4OO sterlin, bylece
kendilerine dnmekte, ama yalniz, satilan metalarin edegeri olarak.
imdi I, yatirilan 4OO sterlin ile tketim mallari satin almakta; II, I'den
4OO sterlin degerinde retim araci satin almakta ve bu 4OO sterlin bunun
zerine I'e geri akmaktadir. yleyse buraya kadar hesap yledir:
* Sirasiyla. -.
** Yipranma ve ainma. Almanca metinde (s. 452), Engels, bu szcgn yanina "\e|sc||e/ss"
("Ainma") yazmitir. -.
}
400
Kurl Murks
Kupilul ll
I, dolaima, metalar biiminde 1.OOO
d
+ 8OO
a
sokmaktadir; dola-
ima ayrica cretler iin para olarak 1.OOO sterlin ve II ile degiim iin
4OO sterlin srmektedir. Degiim yapildiktan sonra I, para olarak 1.OOO
d
,
8OO II
s
(tketim mallari) kariliginda degiilen 8OO
a
ve para biiminde
4OO sterline sahiptir.
II, dolaima, metalar biiminde (tketim mallari) 1.8OO
s
ve para
olarak 4OO sterlin sryor. Degiimin tamamlanmasi zerine, I'in me-
talari (retim aralari) olarak 1.8OO ve para olarak 4OO sterline sahiptir.
Geride, hala, I'in tarafinda 2OO
a
(retim aralari olarak) ve II'nin
tarafinda 2OO
s
(d) (tketim mallari olarak) vardir.
Varsayimimiza gre 1.2OO sterlin ile, 2OO degerinde s (d) tketim
mallari satin aliyor. Ama II, bu 2OO sterlini elde tutmaktadir, nk, 2OO
s
(d)
ainma ve yipranmayi temsil etmekte olup, hemen retim aralarina
tekrar evrilmeyecektir. Bu nedenle 2OO I
a
satilamaz. Yerine konulmasi
gerekli arti-deger I'in bete-biri gerekletirilemez, yani retim arala-
rinin maddi biiminden tketim mallarinin maddi biimine evrilemez.
Bu, yalniz, bizim, basit lekli yeniden-retim varsayimimizla
elimiyor; bu, kendi baina, 2OO
s
(d)'nin paraya dnmn aiklaya-
bilecek bir varsayim da degildir. Bu, daha ok, bunun aiklanamayacagi
anlamina gelir. nk, 2OO
s
(d)'nin ne ekilde paraya evrilebilecegi g-
sterilemeyecegine gre, yalnizca kendi 2OO
a
'sindan geriye kalanini para-
ya eviremedigi iin, I'in, zorlandigi varsayilmitir. Bunu, degiim
mekanizmasinin normal bir ileyii diye kabul etmek, 2OO
s
(d)'yi dzenli
olarak paraya evirmek iin her yil 2OO sterlinin gkten dtgn
dnmekle ayni eydir.
Ama byle bir varsayimin samaligi, eger I
a
, bu durumda oldugu
gibi kendi ilkel varlik biimi ierisinde yani retim aralarinin degerinin
bir kismi, dolayisiyla kapitalist reticilerinin, sati yoluyla paraya evir-
mek zorunda olduklari metalarin degerinin bir kismi olarak grnmek
yerine, bu kapitalistlerin ortaklarinin elinde, rnegin toprak sahiplerinin
elinde toprak ranti, [sayfa 482| tefecilerin elinde faiz olarak grndg za-
man hemen gze arpmiyor. Ama eger sanayi kapitalistinin, bu arti-de-
gerin teki ortaklarina, toprak ranti ya da faiz olarak vermek zorunda
bulundugu metalarin arti-degerinin bu kismi, uzun bir sre bu metalarin
satii yoluyla gerekletirilemez ise, rant ve faiz demesi de sona erer
ve toprak sahipleri ile faizciler, rant ile faizi harcamak suretiyle, yillik ye-
niden-retimin belli bir kismini diledikleri gibi paraya evirmek iin Je/
ex mcc|/nc* olarak hizmet edemez hale gelirler. Ayni ey, hkmet
memurlari, doktorlar, avukatlar vb. ve "kamunun" yeleri olarak, eko-
nomi-politikilerin aiklamadan biraktiklarini aiklamak suretiyle bunla-
ra "hizmet eden" digerleri gibi, retken olmayan emekiler denilen kim-
* Makine ile gelen tanri. Eski Yunan tiyatrosunda, hi bir kurtulu olasiligi kalmadigi bir
anda, sahneye, yukardan kurtarici olarak indirilen tanri. -.
40T
Kurl Murks
Kupilul ll
selerin harcamalari iin de dogrudur.
I ile II arasinda, kapitalist reticilerin bu iki ana kesimi arasinda
dogrudan degiim yerine bu ie araci olarak tccar da girse ve "parasi"
ile btn bu glklerin stesinden gelmeye yardim etse; durumda gene
de bir iyileme olmaz. rnegin, ele alinan durumda 2OO I
a
'nin kesenkes
II'deki sanayi kapitalistlerine verilmesi gerekir. Bu, bir dizi tccarin elin-
den geebilir, ama bunlardan sonuncusu, bizim varsayimimiza gre ken-
disini II'nin karisinda, tipki balangita I'deki kapitalist reticilerin ayni
kt durumunda bulur; yani bunlarin 2OO I
a
'yi II'ye satmalari olanaksiz-
dir. Ve satin alinan bu saplanip kalmi miktar, I ile ayin sreci yenileye-
mez.
Buradan da gryoruz ki, gerek amacimizdan ayri olarak, top-
lumsal yeniden-retim sreci, karmaik somut biimi ierisinde bir tah-
lil konusu yapilir yapilmaz, "bilimsel" bir tahlil grnts veren yapma-
cik-lardan kurtulmak iin, yeniden-retim srecini ufak tefek belirsiz
durumlardan arinmi kendi asil biimi ierisinde gzden geirmek
zorunlulugu kainilmazdir.
Yeniden-retim srecinin (ister basit, ister genilemi lekte ol-
sun) normal olarak yrmesi halinde, kapitalist retici tarafindan
dolaima sokulan paranin (ister kendi parasi, ister bor aldigi para ol-
sun), iki noktasina dnmesi gerektigi konusundaki yasa; 2OO II
s
(d)'nin,
I tarafindan srlen para araciligi ile paraya evrildigi varsayimini btny-
le ditalar. [sayfa 488|
2. Sc|/| Se|mcyen/n 4yn| O|c|c/ Ie|/ne lonmcs|
Yukarida ele alinan varsayimi bir yana itince, geriye, yalnizca,
ainma ve yipranma payinin para alarak yerine konmasi diinda, ayni
zamanda tmyle l hale gelmi sabit sermayenin ayni olarak yerine
konmasini da ierdigi eklindeki olasiliklar kalmaktadir .
Buraya kadar varsaymitik ki,
a) I tarafindan cretler biiminde denen 1.OOO sterlin, emeki-
ler tarafindan, ayni miktarda II
s
iin harcanir; yani emekiler bu para ile
tketim mallari satin alirlar.
Bu 1.OOO sterlinin I tarafindan para olarak yatirilmi olmasi, yalni-
zca bir olguyu ifade etmektedir. cretlerin, ilgili kapitalist reticiler tara-
findan para olarak yatirilmasi gerekir. Sonra bu para, emekiler tarafindan
tketim mallari iin harcanir ve tketim mallari saticilarina, kendi degi-
meyen-sermayelerini meta-sermayeden retken sermayeye evirmede,
dolaim araci olarak hizmet eder. Gerekte, bu para bir ok yollardan
(bizzat emekinin gereksinmesi olan, bakkallar, ev sahipleri, vergi tahsil-
darlari ve doktorlar vb. gibi retken-olmayan emekilerden) geer ve
dolayisiyla, I'deki emekilerin elinden kismen dogrudan sinif II'deki ka-
pitalistin eline akar. Paranin akii, azok gecikebilir ve kapitalistin bu
402
Kurl Murks
Kupilul ll
yzden yeni yedek paraya gereksinmesi olabilir. Btn bunlar, bu temel
biim ierisindeki incelemeye girmez.
b) Bir seferde I'in, II'den satinalma iin para olarak diger bir 4OO
sterlin yatirdigi ve bu paranin kendisine dndg, oysa bir baka sefer
II'nin I'den satinalma iin 4OO sterlin yatirdigi ve ayni ekilde bu parayi
geri aldigi varsayilmiti. Bu varsayimi yapmak gerekir, nk kapitalist
sinif I ya da II'nin, kendi metalarinin degiimi iin gerekli parayi tek ta-
rafli olarak yatirmalari gerektigi yolundaki ters bir varsayimi kabul et-
mek keyfi olurdu. nk, 1. arabalik altinda gsterdigimiz gibi, 2OO
II
s
'(d)'yi paraya evirmek iin I'in dolaima ek para srmesi varsayi-
minin sama diye reddedilmesi zerine geriye, yalnizca II'nin metala-
rinin degerinin, sabit sermayesinin ainma ve yipranmasini telafi edecek
kismini paraya evirecek bir miktar parayi dolaima gene kendisinin
srmesi gibi, grnte daha da sama bir varsayim kalir. rnegin, Bay
X'e ait iplik makinesinin, retim srecinde kaybettigi deger kismi, ipligin
degerinin bir kismi olarak tekrar [sayfa 484| ortaya ikar. plik makinesinin
ugradigi deger kaybinin, yani ainip yipranmasinin, te yanda, iplikinin
elinde para olarak toplanmasi gerekir. X'in, Y'den 2OO sterlinlik pamuk
satin aldigi ve bylece dolaima para olarak 2OO sterlin srdg kabul
edilirse, Y de bu durumda ondan 2OO sterlinlik iplik satin alacak ve bu
2OO sterlin imdi X'e, makinesinin ainma ve yipranmasini karilayacak
fon olarak hizmet edecektir. Durum basite una indirgenebilir: X, yapti-
gi retimden, kendisine ait rnden ve bu rnn satiindan baka,
iplik makinesinin deger kaybini kendisi adina karilamak zere 2OO ster-
lini /n e||o alikor; yani makinesinin deger kaybi yoluyla kaybettigi 2OO
sterline ek olarak, en sonunda yeni bir iplik makinesi satin alabilmek
iin, kendi cebinden her yil para olarak bir baka 2OO sterlin daha ayir-
mak zorundadir.
Ne var ki, bu samalik ancak grntedir. Sinif II, sabit sermaye-
leri ok farkli yeniden-retim aamalarinda bulunan kapitalistlerden
olumutur. Bunlardan bazilarinda sabit sermaye, ayni olarak tmyle
yerine konulmasi gerekli aamaya ulami durumdadir. Digerlerinde
ise, bu aamadan u ya da bu kadar uzaktir. Bu grubun btn yeleri
iin ortak nokta, sabit sermayelerinin fiilen yeniden-retilmi olmamasi,
yani ayni trn yeni bir eidi tarafindan /n nc|0|c* yenilenmemitir,
ama degeri, para olarak ardarda birikmitir. Birinci grup, ie baladiginda,
para-sermayesinin bir kismini degimeyen (sabit ve dner) sermayeye,
bir kismini da emek-gcne, degien-sermayeye evirmek zere paza-
ra geldigi zaman, tamamen ayni (ya da neredeyse ayni durumda ol-
masinin burada nemi yoktur) durumdadir. Bunlar, bir kez daha, bu
para-sermayeyi, yani hem degimeyen sabit ve dner sermayeyi ve hem
de degien-sermayenin degerini dolaima yatirmak durumundadirlar.
* Dogal olarak. -.
403
Kurl Murks
Kupilul ll
u halde, eger biz, kapitalist sinif II tarafindan I ile degiim iin
dolaima sokulan 4OO sterlinin yarisinin, yalniz kendi metalarinin ara-
ciligi ile, dner sermayeye ilikin retim aralarini degil, ayni zamanda,
paralari araciligi ile de, sabit sermayelerini ayni olarak yenilemek zorun-
da bulunan sinif II'deki kapitalistlerden geldigini, oysa bu siniftaki kapi-
talistlerin teki yarisinin, paralari ile ancak degimeyen-sermayelerinin
dner kismini ayni olarak yerine koyduklarini, ama sabit sermayelerini
ayni olarak [sayfa 485| yenilemediklerini varsayarsak, bu geriye dnen 4OO
sterlinin (I'in bunun kariliginda tketim mallari satin almasi zerine,
geriye dnen bu 4OO sterlinin), II'nin bu iki grubu arasinda eitli ekilde
dagildigini sylemekte herhangi bir eliki yoktur. Bu para, sinif II'ye
dner, ama ayni ellere geri gelmez, bir kesimden digerine geerek bu
sinif ierisinde eitli biimde dagilir.
II'nin bir grubu, uzun srede, retim aralarinin bir kisminin ken-
di metalari tarafindan karilanmasi yaninda, para olarak 2OO sterlini,
sabit sermayenin yeni gelerine ayni olarak evirmitir. in balangicinda,
bylece harcanan para, bu gruba, bu sabit sermaye tarafindan retile-
cek olan metalarin degerinin ainma ve yipranma kismi olarak, birka
yil sonra ancak yava yava dolaimdan geri dner.
Ne var ki, II'nin teki grubu, 2OO sterlin kariliginda I'den herhan-
gi bir meta almamitir. Ama I, bunu, II'nin birinci grubunun, sabit ser-
mayesinin geleri iin harcadigi para ile der. II'nin birinci grubu, kendi
sabit sermaye-degerine bir kez daha yenilenmi maddi biimi ierisin-
de sahip oldugu halde, ikinci grup, sabit sermayesinin daha sonraki ayni
olarak yerine konmasi iin para olarak biriktirilmesi ile meguldr.
Daha nceki degiimlerden sonra, imdi bizim zerinde ilerleye-
cegimiz esas, metalarin henz her iki tarafa degiilmemi bulunan kis-
midir: I tarafindan 4OO
a
ve II tarafindan 4OO
s
52
II'nin, 8OO tutarinda olan
bu metalarin degiimi iin para olarak 4OO yatirdigini varsayiyoruz. 4OO'n
yarisi (2OO'), her ne olursa olsun, ainma ve yipranma degeri olarak
para olarak 2OO biriktiren ve bu parayi sabit sermayesinin maddi biimi-
ne evirecek olan, II. grubu tarafindan yatirilmak zorundadir.
Tipki, degimeyen sermaye-deger, degien sermaye-deger ve arti-
degerin meta-sermaye II ve meta-sermaye I'in degerinin blnebile-
cegi bu kisimlar sirasiyla, II ve I'e ait metalarin zel orantili paylari tara-
findan gsterilebilecegi gibi, degimeyen-sermayenin kendi degeri ie-
risinde, sabit sermayenin maddi biimine henz evrilmeyen, ama
imdilik para biiminde biriktirilmi bulunan deger kismi da ayni ekilde
gsterilebilir. Belirli bir miktar meta II (ele alinan rnekte geriye kalan
metalarin yarisi, ya da 2OO), burada, yalnizca, degiim yoluyla para ola-
rak birikmek [sayfa 486| zorunda bulunan bu ainma ve yipranma degerinin
52
Bu rakamlar, gene daha nce varsayilmi olanlarla akimamaktadir. Ama salt bir orantilar
sorunu olduguna gre, bunun bir nemi yoktur. -F.E.
404
Kurl Murks
Kupilul ll
bir aracidir. (Sabit sermayeyi ayni olarak yenileyen II'deki kapitalistlerin
birinci grubu, bu ekilde burada yalnizca geri kalaniyla hl boy gster-
digi, metalar kitlesinin ainan ve yipranan kismi ile kendi ainma ve
yipranma degerlerinin bir kismini bu yolla zaten gerekletirmi olabilir-
ler, ama para olarak hl 2OO' gerekletirmeleri gerekir.)
Bu son ilemde II tarafindan dolaima sokulan 4OO sterlinin (2OO'e
eit) ikinci yarisina gelince, bu, I'den, degimeyen-sermayenin dner
kisimlarini satin alir. Bu 2OO sterlinin bir kismi, II'nin her iki kesimi ya da
yalniz, sabit sermaye degerini ayni olarak yenilemeyen kesimi tarafin-
dan dolaima sokulmu olabilir.
Bu 4OO sterlin ile, demek ki, I'den unlar alinmitir: 1) yalnizca
sabit sermayenin gelerini ieren, 2OO sterlin tutarinda metalar; 2) II'ye
ait degimeyen-sermayenin dner kisminin yalniz dogal gelerini yerine
koyan 2OO sterlin tutarinda metalar. Bylece I, tm yillik rnn, II'ye
satilabilecek kadariyla satmitir, ama bunun bete-birinin degeri, 4OO
sterlini, imdi I'in elinde para olarak bulunmaktadir. Ne var ki, bu para,
tketim mallan iin gelir olarak harcanmasi gereken paraya evrilen
arti-degerdir. Demek oluyor ki, I, bu 4OO sterlini ile II'ye ait 4OO'e eit
tm meta-degeri satin almaktadir; yani bu para, II'ye, kendisine ait me-
talari harekete geirmek suretiyle geri akmaktadir. .
imdi biz ayri durumu varsayacagiz ve, sabit sermayelerini
ayni olarak yerine koyan kapitalist II grubuna "grup 1", ve sabit sermaye-
deki deger yipranmasini para olarak biriktirene "grup 2" diyecegiz. Bu
durum yledir: a) metalar biiminde bir bakiye olarak II'de hl
bulunan 4OO'n bir kismi, 1 ve 2 gruplari iin, degimeyen-sermayenin
dner kisimlarinin bazi blmlerini yerine koymak zorundadir (diyelim
herbiri iin yarisini); b) grup 1 btn metalarini sattigi halde, grup 2
henz 4OO' satmak durumundadir; c) grup 2, yipranma degerini taiyan
2OO diinda hepsini satmitir.
Demek ki, u dagilimi elde ediyoruz:
a) 4OO
s
meta-degerin, 1OO'n grup 1, 8OO'n grup 2 olmak ze-
re, II, hl elinde tutmaktadir; bu 8OO'den 2OO', ainma payini temsil et-
mektedir. Bu durumda, grup 1'in para halindeki 4OO sterlininin ilk olarak
yatirdigi 8OO' imdi II'den metalar almak zere 1 tarafindan geri evril-
mitir, I'den, yani ayni olarak sabit [sayfa 487| sermayenin gelerini sagla-
mak iin para halinde 2OO ve I ile meta degiimini gerekletirmek iin
para halinde 1OO' geri evirmitir; te yandan grup 2, 4OO'n ancak
'n, yani 1OO', ayni ekilde I ile meta degiimini saglamak zere
yatirmitir.
Grup 1, yleyse, para olarak 4OO'n 8OO'n, grup 2, 1OO'n
yatirmitir.
Bu 4OO'n dn, ne var ki, yle olmaktadir:
Grup 1'e 1OO, yani yatirdigi paranin ancak te-biri. Ama teki
2
/
8
yerine, yenilenmi 2OO degerinde bir sabit sermayeye sahip olmaktadir.
405
Kurl Murks
Kupilul ll
Grup 1, 2OO degerinde sabit sermaye geleri iin I'e para vermi, ama
daha sonraki metalari vermemitir. Para olarak 2OO' ilgilendirdigi ka-
dariyla, grup 1, kesim I'in karisina, yalniz alici olarak ikmakta, daha
sonra satici olarak ikmamaktadir. te bu yzden, bu para, grup 1'e
dnemez; aksi halde, sabit sermayesinin gelerini I'den, bir hediye ola-
rak almi olmasi gerekirdi.
Yatirdigi paranin son te-biri bakimindan grup 1, nce degi-
meyen-sermayesinin dner kisimlarinin alicisi olarak hareket etmitir.
Ayni para ile I, ondan, metalarinin 1OO degerindeki geri kalan kismini
satin almaktadir. Bu para, o zaman, kendisine (II. kesimin 1. grubuna)
geri akmaktadir, nk satin alici olarak hareketinden hemen sonra
satici olarak hareket etmektedir. Eger bu para geri dnmeseydi, II (grup
1) 1OO'e ulaan metalar iin 1'e nce para olarak 1OO, sonra da metalar
olarak tekrar cabadan 1OO vermi olurdu, yani II, metalarini, I'e hediye
olarak vermi olurdu.
te yandan, para olarak 1OO yatiran grup 2, para olarak 8OO geri
almaktadir: nce bir alici olarak dolaima para halinde 1OO sokup bun-
lari satici olarak geri aldigindan tr 1OO; ancak bu miktar kadar me-
tain bir saticisi olarak ilev yapip bir alici olarak ilev yapmadigindan
tr 2OO. Demek ki, paranin I'e geri akmasi olanaksizdir. Sabit sermay-
enin yipranma payi bylece II (grup 1) tarafindan, sabit sermayenin
gelerinin satin alinmasinda dolaima srlen para ile dengelenmekte-
dir. Ama bu, grup 2'nin eline, grup 1'in parasi olarak degil, sinif I'e ait
para olarak gelmektedir .
b) Bu varsayima gre, II
s
'nin geri kalan kismi, grup 1 para olarak
2OO ve grup 2 meta olarak 4OO sahibi olacak biimde dagilmitir. [sayfa 488|
Grup 1, btn metaini satmitir, ama para olarak 2OO, ayni olarak
yenilemek zorunda oldugu degimeyen-sermayesinin sabit kisminin
dnm bir eklidir. u halde o, burada, yalniz alici olarak hareket
etmekte ve kendi parasi yerine, sabit sermayesinin dogal geleri bii-
minde ayni degerde meta I almaktadir. Grup 2 (eger I, I ile II arasindaki
meta degiimi iin herhangi bir para srmemi ise) dolaima en fazla
yalnizca 2OO sterlin srmek zorundadir, nk kendi meta-degerinin
yarisi iin, I'den alici degil, yalnizca I'e kari saticidir.
Grup 2'ye dolaimdan 4OO sterlin dnmektedir: alici olarak sr-
dg ve metalar olarak 2OO'n satici olarak bunlari geri aldigi iin 2OO;
I'den herhangi bir edeger almaksizin, I'e 2OO degerinde metalar sattigi
iin de 2OO.
c) Grup 1, para olarak 2OO'e, meta olarak 2OO
s
'ye sahiptir. Grup 2,
meta olarak 2OO
s
(d)'ye sahiptir.
Bu varsayima gre, grup 2, para olarak herhangi bir yatirimda
bulunmak durumunda degildir, nk I'in karisinda artik alici degil,
yalnizca satici olarak hareket etmekte, dolayisiyla kendisinden birisi sa-
tin almada bulunana kadar beklemek zorundadir.
40
Kurl Murks
Kupilul ll
Grup 1, para olarak 4OO sterlin yatirmaktadir: I ile karilikli meta
degiimi iin 2OO, I'den salt alici olarak 2OO. Para olarak son 2OO sterlin
ile, sabit sermaye gelerini satin alir.
Para olarak 2OO sterlin ile I, grup 1'den 2OO miktarinda metalar
satin almakta ve grup 1, bylece, bu meta degiimi iin yatirdigi 2OO
sterlini para olarak tekrar ele geirmektedir. Ve I, ayni ekilde, grup
1'den aldigi teki 2OO sterlin ile, grup 2'den 2OO degerinde metalar satin
almakta, bylece, grup 2'nin sabit sermayesinin yipranma ve ainmasi,
para biiminde birikmektedir.
Eger c) halinde, sinif II (grup 1) yerine, sinif I'in mevcut metalarin
degiimini saglamak iin para olarak 2OO srm oldugu varsayilsaydi,
durumda hi bir degiiklik olmazdi. Bu durumda I'in, sinif II grup 2'den,
bu grubun, geriye, satmak iin ancak bu metaya sahip bulundugu var-
sayimina dayanarak, metalar olarak nce 2OO satin alsaydi, bu 2OO ster-
lin, I'e dnmezdi, nk II grup 2, tekrar alici olarak hareket etmemek-
tedir. Ama sinif II grup 1, bu durumda, satin almada harcamak zere
para olarak 2OO sterline ve degiim amaci iin metalar biiminde 2OO'e,
yani I ile aliveri iin toplam 4OO tutan bir degere sahiptir. Para [sayfa 48D|
olarak 2OO sterlin, bunun ardindan II grup 1'den, I'e dner. Eger I, tekrar,
sinif II grup 1'den metalar biiminde 2OO satin almada bu parayi harcar-
sa, sinif II grup 1, metalar biimindeki 4OO'n ikinci yarisini I'in elinden
alir almaz, bunlar I'e geri dnerler. Grup 1 (II), salt sabit sermaye geler-
inin alicisi olarak para biiminde 2OO sterlin harcamitir; bu nedenle bu
para ona dnmeyip, 2OO
s
'yi, sinif II grup 2'nin geriye kalan metaini para-
ya dntrme hizmeti grr; oysa, I tarafindan metalarin degiimi iin
srlen para, 2OO sterlin, sinif II grup 2 yoluyla degil, sinif II grup 1
yoluyla I'e dner. 4OO'lk metalari yerine, kendisine, imdi, 4OO tutarin-
da bir meta edeger dnmtr; onun, metalar biiminde 8OO'n degiimi
iin para olarak srdg 2OO sterlin de ayni ekilde ona dnmtr. Bu
nedenle her ey yolundadir.

Degiimde,
I. 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
II. 2.OOO
s
[formlnde -.| karilailan glk, bakiyelerin degiimindeki
glge indirgenmiti:
I. . . . . 4OO
a
.
II. (1) Para olarak 2OO + metalar olarak 2OO
s
+ (2) metalar olarak
2OO
s
. Ya da, sorunu daha aik hale getirmek iin:
I. 2OO
a
+ 2OO
a
.
II. (1) Para olarak 2OO + metalar olarak 2OO
s
+ (2) metalar olarak
}
407
Kurl Murks
Kupilul ll
2OO
s
.
Sinif II grup 1'de, metalar olarak 2OOs, (metalar olarak) 2OO I
a
kariliginda degiildigine ve I ile II arasinda meta olarak 4OO'n bu
degiiminde dolaan btn para, onu yatirmi olana, I ya da II'ye dn-
dgne gre, I ile II arasindaki degiimin bir gesi olan bu para, aslinda,
bizi, burada rahatsiz eden sorunun bir gesi degildir. Ya da, farkli bir
biimde gstermek gerekirse: 2OO I
a
(metalar) ile 2OO II
s
(sinif II grup
1'in metalari) arasindaki degiimde, paranin, satinalma ve dolayisiyla
szcgn dar anlamiyla "dolaim araci" olarak degil, ama bir deme
araci olarak ilev yaptigini varsayarsak, 2OO I
a
metalari ile 2OO II
s
(grup 1)
'in, deger byklkleri olarak eit olmalari nedeniyle, 2OO'lk retim
aracinin, 2OO'lk tketim mallari ile degiildigi ve paranin burada yalniz-
ca ideal olarak ilev yaptigi ve taraflardan hi birisinin, [sayfa 4DO| herhangi
bir hesap bakiyesini demek iin dolaima gerekten bir para srme-
digi aiktir. u halde, biz, her iki yandan da, I ve II'den, 2OO I
a
metalari ile
bunlarin edegerini, yani 2OO II
s
(grup 1) metalarini ancak dtgmz
zamandir ki, sorun kendisini saf biimi ierisinde ortaya kor.
Birbirini dengeleyen eit degerde bu iki miktar metain (I ve II)
hesap-dii edilmesinden sonra, geriye, degiim iin, problemin kendisi-
ni berrak bir biimde ortaya koydugu bir bakiye kalir, yle ki,
I. Metalar olarak 2OO
a
.
II. (1) para olarak 2OO
s
, c||| (2) metalar olarak 2OO
s
.
Burada, aiktir ki, sinif II grup 1, para olarak 2OO ile sabit serma-
yesinin paralarini, 2OO I
a
'yi satin alir. Bylece, sinif II grup 1'in sabit ser-
mayesi ayni olarak yenilenmi oluyor ve I'in 2OO'lk arti-degeri, meta-
biimden (retim aralari ya da daha dogrusu sabit sermayenin gele-
rinden) para-biime evriliyor. Bu para ile I, II grup 2'den tketim mallari
satin aliyor ve II iin sonu, grup 1'in degimeyen-sermayesinin sabit
kisminin ayni olarak yenilenmi olmasi ve grup 2 iin de (sabit sermaye-
nin ainmasini telafi eden) diger bir kismin para-biim ierisinde birikmi
olmasi oluyor. Ve bu, her yil, bu son kisim da ayni olarak yenilenmesi
gerekene kadar srp gidiyor.
Burada grlen durum aika udur: degimeyen-sermaye II'nin,
degeri tamamiyla tekrar paraya evrilmi olan ve bu nedenle her yil ayni
olarak yenilenmesi gereken (grup 1) bu sabit kismi, eski maddi biimi
ierisinde ilev yapmaya devam eden ve ainma ve yipranmasi, retimi-
ne katildigi metalara aktarilan deger kaybinin nce para olarak telafi
edilmesi gereken degimeyen-sermaye II'nin teki sabit kisminin yillik
deger kaybina eit olmalidir. Byle bir denge, ayni lekte yeniden-re-
timin bir yasasi gibi grnmektedir. Bu, retim aralari reten sinif I'de,
emegin orantili olarak blnmesinin degimeden kalmasi gerektigini
sylemekle ayni eydir, nk bu sinif, kesim II'nin bir yandan degime-
yen-sermayesinin dner kismini, te yandan da sabit kismini retmek-
tedir.
408
Kurl Murks
Kupilul ll
Bunu daha yakindan tahlil etmeden nce, II
s
(1)'in bakiyesinin,
II
s
(2)'nin bakiyesine eit olmamasi, daha byk ya da daha kk
olmasi durumlarinda, problemin alacagi ekli grmemiz gerekir. imdi
bu iki durumu sirasiyla inceleyelim. [sayfa 4D1|
8 / | / n c / 0 0 | 0 m
I. 2OO
a
.
II. (1) 22O
s
(para olarak) c||| (2) 2OO
s
(metalar olarak).
Bu durumda, II
s
(1), para olarak 2OO sterlin ile, 2OO I
a
metalari
satin almakta ve I, bu ayni para ile, 2OO II
s
(2) metalari, yani sabit ser-
mayenin para olarak birikecek kismini satin almaktadir. Bu kisim byle-
ce paraya evrilmi olmaktadir. Ama para olarak 2O II
s
(1), ayni olarak
sabit sermayeye tekrar evrilemez.
yle grnyor ki, bu talihsizlik I
a
'nin bakiyesinin 2OO yerine 22O
olarak saptanmasiyla giderilebilir, bylece, daha nceki degiim ile 2.OOO
I'in 1.8OO' yerine, yalnizca 1.78O elden ikartilmi olur. Buna gre du-
rum udur:
I. 22O
a
.
II. (1) 22O
s
(para olarak) c||| (2) 2OO
s
(metalar olarak).
II
s
grup 1, para olarak 22O sterlin ile 22O I
a
satin almakta ve ardin-
dan I, 2OO sterlin ile, metalar olarak 2OO II
s
(2) satin almaktadir.
Ne var ki, imdi, I'in elinde para olarak 2O sterlin, yani tketim
mallari iin harcayamadigi ve ancak para biiminde tutabilecegi, arti-
degerin bir kismi kalmaktadir. Glk, bylece, yalnizca II
s
grup 1'den,
I
a
'ya aktarilmi olmaktadir.
imdi de, II
s
grup 1'in, II
s
grup 2'den, kk oldugunu varsayalim;
o zaman durum udur:
l / / n c / 0 0 | 0 m
I. 2OO
a
(metalar olarak).
II. (1) 18O
s
(para olarak) c||| (2) 2OO
s
(metalar olarak).
Para olarak 18O sterlin ile II (grup 1), 18O I
a
metalari satin alir. Bu
para ile I, II'den (grup 2) ayni degerde metalar, yani 18O II
s
(2) satin alir.
Geriye bir yanda satilmasi olanaksiz 2O I
a
, te yanda da 2O II
s
(2) -4O
degerinde paraya evrilmesi olanaksiz metalar kalir.
I'in bakiyesini, 18O'e eitlemenin bize bir yarari olmaz. Geri o
zaman I'de bir fazlalik kalmayabilir, ama gene eskisi gibi II
s
(grup 2)'de,
satilmasi ve paraya evrilmesi olanaksiz 2O'lik bir fazlalik kalir.
II(1)'in, II(2)'den byk oldugu birinci durumda, II
s
(1) [sayfa 4D2|
tarafindan para-biimde ve sabit sermayeye evrilemeyen bir fazlalik
kalir; ya da, I
a
'nin bakiyesi, II
s
(1)'e eit varsayilirsa, I
a
'nin tarafinda, para-
biimde ve tketim mallarina evrilemeyen ayni fazlalik kalir.
II
s
(1)'in, II
s
(2)'den kk oldugu ikinci durumda, 2OO I
a
ve II
s
(2)
tarafinda bir para aigi kalir ve her iki tarafta da buna eit bir metalar
40
Kurl Murks
Kupilul ll
fazlaligi bulunur, ya da, I
a
'nin bakiyesi II
s
(1)'e eit kabul edilirse, bir para
aigi ile II
s
(2) tarafindan bir metalar fazlaligi kalir.
Biz, eger I
a
'nin bakiyelerinin daima II
s
(1)'e eit oldugunu varsay-
arsak retim siparilerle belirlendigine ve II ve I'e ait delimeyen-ser-
mayelerin, bir yil sabit kisimlarinda ve onu izleyen yil dner kisimlarinda
daha fazla bir retim yapilmasiyla yeniden-retimde herhangi bir de-
giiklik olmadigina gre birinci durumda I
a
, tketim mallarina, ancak,
eger I, bununla, II'nin arti-degerinin bir kismini satin alirsa ve II, bunu
tketmek yerine para olarak biriktirirse, tekrar evrilebilir; ikinci durum-
da ise, duruma ancak I'in parayi harcamasi halinde are bulunabilir ki,
biz, bu varsayimi yukarida reddetmitik.
Eger II
s
(1), II
s
(2)'den bykse, I
a
'daki para-fazlaligini gerek-
letirmek iin yabanci metalarin ithal edilmesi gerekir. Yok tersine, II
s
(1), II
s
(2)'den kkse, II
s
'nin retim aralarinin ainma payini ger-
ekletirmek iin, II'deki metalarin (tketim mallarinin) ithali gereke-
cektir. Sonu olarak, her iki durumda da, di ticaret gereklidir.
Degimeyen lekte yeniden-retimin incelenmesi iin, btn
sanayi kollarindaki retkenligin, dolayisiyla da bunlara ait metalarin oran-
tili deger ilikilerinin sabit kaldigi varsayimina kesin gzyle bakilsa bile,
II
s
(1)'in, II
s
(2)'den byk ya da kk oldugunun sz edildigi son iki
durum, bu durumlarla kari kariya gelinilmesinin kainilmaz oldugu
genilemi lekli retim iin, gene de, daima ilgin olacaktir.
8. Son0|c|
Sabit sermayenin yerine konulmasi ile ilgili olarak u noktalar
dikkate alinmalidir:
Eger diger btn eyler ve yalniz retimin hacmi degil, btn
bunlardan nce emegin retkenligi ayni kalmak kaydiyla II
s
'nin sabit
gesinin bir yil ncesine gre daha byk bir kisminin [sayfa 4D8| mrn
tamamlamasi ve dolayisiyla, daha byk bir kisminin ayni olarak yeni-
lenmesinin gerekmesi halinde, sabit sermayenin henz mrn tamam-
lamak zere bulunan ve bu arada son gn gelene kadar para olarak
yerine konacak kisminin ayni oranda azalmasi gerekir; nk, II'de ilev
yapan sermayenin sabit kisminin toplaminin (ve degerlerinin toplaminin)
ayni kaldigi varsayilmiti. Ne var ki, bu, kendisi ile birlikte u koullari da
getirmektedir: 8/|/nc/s/. Eger meta-sermaye I'in daha byk bir kismi,
II
s
'ye ait sabit sermayenin gelerinden oluuyor ise, buna tekabl eden
daha kk kismi, II
s
'nin dner kisimlarindan oluur, nk I'in, II
s
iin
toplam retimi degimeden kalir. Bu kisimlardan birisi artiyorsa digeri
azalir, ve bunun tersi. te yandan, sinif II'nin toplam retimi de ayni
hacmi korur. Ama eger hammaddeleri, yari-mamul rnleri, yardimci
maddeleri (yani II'ye ait degimeyen-sermayenin dner geleri) aza-
liyorsa bu nasil mmkn olur l//nc/s/. Sabit sermaye II
s
'nin, para-biimi
4T0
Kurl Murks
Kupilul ll
almi daha byk bir kismi, tekrar para-biimden kendi maddi biimine
evrilmek zere I'e akar. Bylece, I ile II arasinda salt kendi metalarinin
degiimi iin dolaan paradan baka, I'e dogru daha byk bir aki
vardir; karilikli meta degiimini gerekletirmekte aracilik etmeyen, ama
satinalma araci olma ilevinde yalnizca tek tarafli hareket eden daha
fazla para bulunur. Ama o zaman, ainma ve yipranma edegerinin ta-
iyicilari olan II
s
metalar kitlesi ve bylece, I'e ait metalar ile degil, an-
cak bu sinifa ait para kariliginda degiilmesi zorunlu II metalar kitlesi
de orantili olarak daralacaktir. Salt satinalma araci olarak II'den I'e daha
fazla para akabilecek ve I'in yalnizca bir alici olarak ilev yapmasi duru-
muna bagli olarak, metalar kitlesi II'de bir azalma grlecektir. I
a
'nin
daha byk bir kismi, I
d
zaten, II'nin metalarina evrildigi iin bu ne-
denle, II'nin metalarina evrilebilir durumda olmayacak, ama para bii-
minde kalacaktir.
Sabit sermaye II'nin belli bir yilda mrn tamamlayan kisimla-
rinin yeniden-retimlerinin daha az, ve buna karilik ainan kismin daha
fazla oldugu, bu karit durumun daha fazla tartiilmasina gerek yoktur.
Degimeyen lekte yeniden-retim oldugu durumda, bir buna-
lim bir airi-retim bunalimi olur.
Kisacasi, basit yeniden-retim ve diger degimeyen koullar al-
tinda zellikle emegin retken gc, toplam hacmi ve yogunlugu [sayfa
4D4| degimemek zere eger, mr dolan (yenilenmesi gerekli) sabit
sermaye ile, eski maddi biimi ierisinde ilevini henz srdren (rn-
lere yalnizca ainma payini karilayan bir deger ekleyen) sabit sermaye
arasinda degimeyen bir oran varsayilmami ise, bir durumda, yeniden-
retilmesi gerekli dner kisimlarin kitlesi ayni kaldigi halde, retilmesi
gerekli sabit kisimlarin kitlesi artacaktir. Bu nedenle, I'in toplam retimi
artmak zorunda kalacak ya da hatta, para ilikileri diinda, yeniden-
retimde bir aik olacaktir.
teki durumda, eger ayni olarak yeniden-retilecek sabit serma-
ye II'nin hacminin orantili olarak azalmasi gerekiyorsa ve dolayisiyla sa-
bit sermaye II'nin imdi yalniz para olarak yerine konulmasi gerekli kis-
mi ayni oranda artmak durumunda ise, I tarafindan yeniden-retilen de-
gimeyen-sermaye II'nin dner kisimlari degimeden kaldigi halde, sabit
sermayenin yeniden-retilecek kisimlari azalir. u halde, I'in toplam re-
timinde bir azalma ya da fazlalik (ki bu daha nceki durumda bir aik-
ti), ve paraya evrilemeyecek bir fazlalik olacaktir.
Geri, birinci durumda, ayni emek, artan retkenlik, genileme
ve yogunlama yoluyla, daha fazla rn retebilir ve aik bylece kapa-
tilabilir. Ama I'e ait retimin bir kolundan tekisine sermaye ve emek
nakledilmeksizin byle bir degiiklik yapilamayacagi gibi, bu gibi aktar-
malar geici aksakliklara yolaabilir. stelik, (emegin yayginlamasinin
ve yogunlamasinin artmasi lsnde) I, II'nin daha az degerine karilik
daha ok deger degimi olacaktir. Bylece, I'in rnnde bir deger
4TT
Kurl Murks
Kupilul ll
kaybi olacaktir.
kinci durumda bunun tersi olacak, I, retiminde, kendi emeki-
leri ile kapitalistleri iin bunalim yaratabilecek bir kisinti yapmak zorun-
da kalacak, ya da gene bunalimi davet edecek bir fazlalik retecektir.
Byle bir fazlalik kendi baina bir felaket degil avantajdir, ama kapitalist
retimde bu bir felaket o|mc/|cJ||.
Her iki durumda da di ticaret yardimci olabilir: birinci durumda
I'in para biiminde tuttugu metalari tketim mallarina evirmek iin;
ikinci durumda, meta fazlaligini elden ikarmak iin. Ne var ki, di tica-
ret salt bazi geleri (deger bakimindan da) yerine koymadigi iin, bu,
elikileri yalnizca daha geni bir alana aktarir ve bunlarin boyutlarini
artirir.
Kapitalist yeniden-retim biimi bir kez ortadan kaldirilinca, sorun,
yalnizca, birbirini izleyen eitli yillarda degiiklik gsteren [sayfa 4D5| sabit
sermayenin (rnegimizde, tketim mallarinin retiminde ilev yapan
sermayenin) mr dolan mr dolan ve bu nedenle ayni olarak yeni-
den-retilmesi gereken kisminin hacmi sorunu olur. Herhangi bir yilda
bu ok byk olunca (insanlarin durumunda ortalama lm oraninin
ailmasi gibi), bunu izleyen yil, bu, kukusuz, o oranda kk olacaktir.
Tketim mallarinin yillik retimi iin gerekli hammadde, yari-mamul
rn ve yardimci madde miktari diger eyler eit kalmak kaydiyla bu-
nun sonucu azalmaz. u halde, toplam, retim aralari retimi, bir du-
rumda artacak, digerinde azalacaktir. Bu, ancak, srekli bir greli airi-
retim ile karilanabilir. Bir yandan, dogrudan gerekli olandan fazla retil-
mi belli bir miktar sabit sermaye bulunmasi gereklidir; te yandan ve
zellikle, dogrudan yillik gereksinmelerden fazla bir hammadde vb. ik-
mali bulunmalidir (bu, zellikle geim aralari iin geerlidir). Bu tr bir
airi-retim, toplumun kendisine ait maddi yeniden-retim aralari ze-
rinde denetim sahibi olmasi demektir. Ama, kapitalist toplumda bu, bir
anari gesidir.
Degimeyen lekte yeniden-retim esasina dayanan bu sabit
sermaye rnegi arpicidir. Sabit ve dner sermayenin retimleri arasin-
daki oransizlik, bunalimlari aiklamada iktisatilarin gzde dayanakla-
rindan birisidir. Byle bir oransizligin, sabit sermayenin Yalnizca. o|J00
/|/ /o|0nJ00 zaman bile ortaya ikabilecegi ve ikmak zorunda oldu-
gu, zaten ilev grmekte olan toplumsal sermayenin basit yeniden-re-
tim esasina gre ideal normal retim varsayilsa bile, bunun byle olabi-
lecegi ve olmak zorunda bulundugu, bunlar iin yeni bir eydir.
XII. PARA MALZEMESINN
YENDEN-RETM
Buraya kadar, etmenlerden birisi tamamen konu-dii birakilmitir:
altin ve gmn yillik yeniden-retimi. Salt lks mallar, kaplama vb.
4T2
Kurl Murks
Kupilul ll
malzemesi olarak, bunlarin burada zel olarak sznn edilmesinin,
herhangi baka bir rnn sznn edilmesi ne kadar az gerekliyse, bu
da o kadar az gereklidir. Ne var ki, bunlar, para malzemesi ve dolayisiyla
potansiyel para olarak nemli bir rol oynarlar. Yalin olmasi amaciyla
burada, para malzemesi olarak yalniz altini aliyoruz.
Eski verilere gre, yillik tm altin retimi, 8OO.OOO-DOO.OOO [sayfa 4D6|
libreye ulamakta ve yuvarlak hesap 1.1OO ya da 1.25O milyon mark
tutmaktadir. Ama Soetbeer'e
58
gre bu retim, 1871 ile 1875 ortalamasi
esas alinarak ancak 17O.675 kilo tutmaktadir ve yuvarlak hesap 476
milyon mark degerindedir. Bu miktarin, yuvarlak hesap 167'sini Avust-
ralya, 166'sini Birleik-Devletler ve D8 milyon markini Rusya saglamakta-
dir. Geriye kalani, her biri 1O milyon marktan az olmak zere, eitli
lkeler arasinda dagilmaktadir. Ayni dnem boyunca, yillik gm reti-
mi, 2 milyon kilodan daha az bir miktara ulamakta ve degeri 854
milyon mark etmektedir. Bu miktarin yuvarlak hesap 1O8'ini Meksika,
1O2'sini Birleik-Devletler, 67'sini Gney Amerika, 26 milyonunu Alman-
ya vb. saglamaktadir.
Kapitalist retimin agir bastigi lkeler arasinda yalnizca Birleik-
Devletler altin ve gm retmektedir. Avrupa'nin kapitalist lkeleri, al-
tinlarinin hemen tmn ve gmlerinin de bundan da byk bir kismini
Avustralya'dan, Birleik-Devletler'den, Meksika'dan, Gney Amerika'dan
ve Rusya'dan saglamaktadir.
Ama biz, altin madenlerinin, yillik yeniden-retimini burada incele-
mekte oldugumuz kapitalist retim biimine sahip bir lkede bulun-
dugunu kabul ediyoruz, ve bunu da u nedenle yapiyoruz:
Di ticaret olmaksizin kapitalist retim varolamaz. Ama normal
yillik yeniden-retimin belirli bir lekte oldugu varsayilinca, ayni za-
manda, di ticaretin deger bagintilarini etkilemeksizin, dolayisiyla, "re-
tim aralari" ile "tketim mallari"nin karilikli degiimlerinde iki kategori
arasindaki deger bagintilarini, ya da, bu kategorilerin her birinin rnleri-
nin degerinin blnebilecegi degimeyen-sermaye, degien-sermaye ve
arti-deger arasindaki bagintilari etkilemeksizin, yalnizca yerli rnlerin
yerine baka kullanim mallari ya da maddi biimlerin konulmasini sag-
ladigi da varsayilmi olur. rnlerin yillik yeniden-retilen degerlerinin
tahlilinde, di ticaretin ie karitirilmasi, bu nedenle, probleme ya da bu
problemin zlmesine yeni bir katkida bulunmaz, olsa olsa problemi
karitirir. Bu nedenle, bunun btnyle, konu-dii tutulmasi gerekir. Ve
dolayisiyla da, altin da, burada, degiim yoluyla diardan ithal edilen bir
meta gesi olarak degil, yillik yeniden-retimin dogrudan bir gesi ola-
rak ele alinacaktir.
Altin retimi, genellikle madenlerin retimi gibi, sinif I'e, [sayfa 4D7|
retim aralarinin retimini kapsayan kategoriye dahildir. Yillik altin re-
58
Ad. Soetbeer. EJe|me|c||-P|oJ0/|/on, Gotha 187D.
4T3
Kurl Murks
Kupilul ll
timinin 8O'a eit oldugu varsayilsin (kolaylik olsun diye byle alinmitir.
yoksa bu sayi, emamizdaki teki sayilara gre ok yksektir). Bu deg-
er, 2O
s
+5
d
+5
a
eklinde blnebilir olsun; 2O
s
, I
s
'nin teki geleri ile
degiilecek ve bu daha sonra incelenecektir;* 5
d
+5
a
(I), II
s
'nin geleri,
yani tketim mallari ile degiilecektir.
5
d
'ye gelince, her altin-retici kurulu, emek-gc satin almakla
ie balar, Bu, bu belirli giriim tarafindan retilen altin ile degil, lkenin
para-ikmalinin bir kismi ile yapilir. Emekiler bu 5
d
ile II'den tketim
mallari ve II de bu para ile I'den retim aralari satin alir. II, meta malze-
mesi, vb. (degimeyen-sermayesinin kismi) olarak I'den, 2
d
miktarinda
altin satin aliyor olsun, bu durumda 2
d
zaten dolaima dahil olmu para
biiminde altin reticileri I'e geri akar. Eger II, I'den daha baka malze-
me satin almazsa, I, II'den, kendi altinini, dolaima para olarak srerek
satin alir, nk altin her metai satin alabilir. Aradaki tek fark udur ki, I,
burada satici olarak degil, yalnizca alici olarak hareket eder. Altin ma-
dencileri I, daima metalarini elden ikartabilirler; bu meta, daima, dogru-
dan degiilebilecek bir biim ierisindedir.
Bir iplik reticisinin, kendisi iin arti-degerden ayri olarak 5'e
eit bir iplik rn yaratan emekilerine karilik olarak 5
d
dedigini ka-
bul edelim. Bu 5 ile emekiler II
s
'den alimda bulunurlar ve o da I'den
para olarak 5 kariliginda iplik alir, ve bylece 5
d
iplikiye para olarak
geri akar. Varsayilan bu durumda Ig (altin reticileri iin diyoruz)
emekilerine, daha nce dolaima dahil olan 5d'yi para olarak verir.
Emekiler, bunu tketim mallari iin harcar, ama 5'ten ancak 2'si II'den
Ig'ye dner. Gene de Ig yeniden-retim srecine, tipki iplik reticisi gibi
yeniden balayabilir. nk, emekileri ona altin olarak 5 saglamilardir;
bunun 2'sini satmi ve 8' hl elindedir; yapacagi tek ey bunlari sikke
haline getirmek
54
ya da, II'yi daha fazla ie karitirmaksizin, tm degien-
sermayesini tekrar dogrudan elinde para-biimde bulundurmak iin ka-
git paraya evirmektir.
Yillik yeniden-retimin bu ilk sreci bile, fiilen ya da znde [sayfa
4D8| dolaima dahil bulunan para miktarinda bir degiiklik yapmitir. Biz,
II
s
'nin, malzeme olarak 2
d
(Ig) satin aldigini ve Ig'nin tekrar degien-ser-
mayesinin para-biimi olarak II ierisinde 8 yatirdigini varsaymitik. u
halde, yeni altin retiminin sagladigi para kitlesinden 8', II ierisinde
kalmi ve I'e dnmemitir. Varsayimimiza gre, II, gereksinmelerini al-
tin malzemesi olarak karilamitir. 8, onun elinde, bir yigili altin olarak
durmaktadir. Bunlar onun degimeyen-sermayesinin herhangi bir gesi-
ni oluturamayacaklarina ve II, daha nce, emek-gc alimi iin yeter
para-sermayeye sahip olduguna gre; ayrica, bu ek 8g, ainma payi
54
"nemli miktarda bir altin klesi ... sahipleri tarafindan San Francisco'daki darphaneye
dogrudan gtrlmtr," (Reo||0s o/ l.V. Sec|e|c|/es o/ Em|cssy cnJ lec|/on. 187D, Part III,
s. 887.)
* Bkz: Engels'in s. 5OO'deki 55 nolu dipnotu. -EJ.
4T4
Kurl Murks
Kupilul ll
gesi diinda, bir kismi ile degiildigi II
s
ierisinde yerine getirecegi bir
ilev yoktur (bunlar olsa olsa, II
s
(1)'in raslansal olarak II
a
(2)'den kk
olmasi halinde |o |cn|o, ainma payi gesini karilama hizmeti grebi-
lirler); ancak te yandan, yani ainma payi gesi diinda, tm meta-
rn II
s
'nin, retim aralari I
(d+a)
kariliginda degiilmesi gerekir bu
para, tmyle II
s
'den II
a
'ya aktarilmali, ister yaam gereksinmeleri, ister
lks mallar halinde bulunsun, ya da tersi olsun, buna tekabl eden meta-
deger, II
a
'dan II
s
'ye aktarilmalidir. Sonu: Arti-degerin bir kismi, yigili-
para olarak biriktirilir.
Yeniden-retimin ikinci yilinda, ayni oranda yillik altin retiminin
malzeme olarak kullanilmasi kouluyla, 2, tekrar Ig'ye geri akacak ve 8
ayni olarak yerine konacak, yani II ierisinde tekrar yigilmi olarak ser-
best kalacaktir, vb..
Genel olarak degien-sermaye ile ilgili olarak: Kapitalist Ig, teki
btn kapitalistler gibi, emek-gc alimi iin bu sermayeyi srekli para
olarak yatirmak zorundadir. Ama bu, J szkonusu oldugu lde, bunu
II'den satin almak zorunda olan kapitalist degil, onun emekileridir. te
bu nedenle kapitalistin hi bir zaman, II'nin giriimi olmaksizin II'ye altin
sren bir alici olarak hareket ettigi grlemez. Ama, II'nin ondan malze-
me almasi ve degimeyen-sermaye II
s
'yi altin malzemesine evirmek
zorunda olmasi lsnde, (Ig)
d
'nin bir kismi, I'deki teki kapitalistlere
oldugu gibi II'den kendisine geri akacaktir. Ve, durum byle olmadigi
srece, altin olarak J'yi, dogrudan kendi rnnden yerine koyar. Ne
var ki, para olarak yatirilan J'nin, II'den kendisine geri akmamasi l-
snde, zaten mevcut bulunan dolaim aralarinin bir kismi (I'den alinan
ve I'e geri verilmeyen kismi), II'de yigili paraya evrilir ve bu nedenle,
arti-degerin bir kismi [sayfa 4DD| tketim mallarina harcanmaz. Srekli ola-
rak yeni altin madenleri aildigi ya da eskileri tekrar aildigi iin, Ig tara-
findan J'ye yatirilacak paranin belli bir kismi, daima yeni altin retiminden
nce varolan paranin bir kismidir; bu para, Ig tarafindan kendi emeki-
leri araciligi ile II'ye srlmtr ve II'den Ig'ye dnmedike orada para-
yigina oluumunun bir gesini oluturur.
Ama, (Ig)
a
'ya gelince, Ig, burada, daima alici olarak hareket ede-
bilir. Kendisine ait c'yi, altin biiminde dolaima srer ve karilik olarak
oradan tketim mallari II
s
eker. Altin, II'de, kismen malzeme olarak
kullanilir ve bylece, retken sermayenin degimeyen kismi, s'nin ger-
ek bir gesi olarak ilev yapar. Durum byle olmadiginda, para bii-
minde kalmaya devam eden II
a
'nin bir kismi olarak, bir kez daha para-
yigma oluumunun bir gesi halini alir. yleyse gryoruz ki, daha son-
raki bir tahlile biraktigimiz
55
I
s
diinda, asil birikimi, yani geniletilmi
yeniden-retimi ditalayan, basit yeniden-retim bile zorunlu olarak, pa-
55
Kesim I'in degimeyen sermayesi ierisinde yeni olarak retilen altinin degiiminin
incelenmesi, elyazmalarinda yer almamaktadir. -F.E.
4T5
Kurl Murks
Kupilul ll
ranin biriktirilmesini ya da yigilmasini iermektedir. Ve bu, her yil yi-
nelendigi iin, bu durum, kapitalist retimin tahlilinde hareket noktamiz
olan varsayimi, yani yeniden-retimin balangicinda, metalarin degiimine
tekabl eden bir para ikmalinin, kapitalist sinif I ve II'nin ellerinde bulun-
dugunu aiklami olur. Byle bir birikim, dolaimdaki paranin ainmasi
ile yiten altin miktari dldkten sonra bile yer alir.
Sylemeye gerek yok ki, kapitalist retim ne kadar ilerlemise,
btn ellerde o kadar fazla para birikir ve bu nedenle, bu yigilmaya by-
lece eklenen mutlak miktar olduka nemli olmakla birlikte, yeni altin
retimi ile eklenen yillik miktar o kadar daha az olur. Tooke'ye kari
ne srlen itiraza,* genel anlamda bir kez daha dnyoruz; uzun vade-
de, kapitalist sinifin kendisine, dolaima srlen btn paranin kaynagi
olarak bakmak gerektigine gre, nasil oluyor da, her kapitalist, yillik
rnden, para olarak bir arti-deger ekiyor, yani srdgnden daha faz-
la parayi dolaimdan ekebiliyor
Daha nce (Onyedinci Blmde) gelitirilmi bulunan dnceleri
zetleyerek yanitliyoruz:
1) Burada esas olan varsayim, yani yillik yeniden-retim [sayfa 5OO|
kitlesinin eitli gelerinin degiimi iin genellikle yeter para bulundugu,
meta-degerin bir kisminin arti-degerinden olumasi olgusu ile hi bir
ekilde degimez. retimin tamaminin emekilerin kendilerine ait bu-
lundugu ve bunlarin arti-emeginin bu yzden, kapitalistler iin degil yal-
nizca kendileri iin arti-emek oldugu varsayilsaydi, dolaimdaki
meta-deger miktari ayni olurdu ve diger eyler eit olmak kaydiyla, bu,
bunlarin dolaimi iin ayni miktar parayi gerektirirdi. Bu nedenle sorun,
her iki durumda da, yalnizca udur: Bu toplam meta-degerlerin dolaimini
saglayan para nereden gelmektedir Sorun hi bir zaman u degildir:
arti-degeri paraya eviren para nereden gelmektedir
Bir kez daha dnecek olursak, her bireysel metain s + J + c'dan
olutugu, ve tm metalar kitlesinin dolaiminin, bu yzden bir yandan
sermaye s+J'nin dolaimi iin belli bir miktar parayi, ve te yandan
kapitalistlerin gelirinin, arti-deger c'nin dolaimi iin baka bir miktar
parayi gerektirdigi dogrudur. Bireysel kapitalist iin oldugu kadar, tm
kapitalist sinif iin de, sermaye olarak yatirdiklari para, gelir olarak har-
cadiklari paradan farklidir. Bu sonuncu para, nereden gelmektedir, Yal-
nizca kapitalist sinifin elindeki para kitlesinden, u halde, byk apta,
toplumda bulunan ve bir kismi, kapitalistlerin gelirini dolatiran toplam
para kitlesinden gelir. Yukarda grdgmz gibi, yeni bir i kuran her
kapitalist, arti-degerini paraya evirmeye hizmet eden para olarak kendi
yaami iin tketim mallarina harcadigi parayi, ileri olduka rayina otur-
duktan sonra geri almi olur. Ama genel olarak sylemek gerekirse,
btn glk iki yerden kaynaklanir:
* Bkz: s. 84D. -EJ.
4T
Kurl Murks
Kupilul ll
Birincisi, eger biz, yalniz sermayenin dolaimini ve devrini tahlil
eder, bylece, kapitaliste, bir kapitalist tketici, zevkine dkn bir insan
gzyle degil, yalnizca bir sermaye kiilemesi olarak bakarsak, gerek-
ten de kendisinin, arti-degeri, kendi meta-sermayesinin bir kismi olarak
durmadan dolaima srmekte oldugunu grrz, ama parayi onun elin-
de bir gelir biimi olarak hi bir zaman grmeyiz. Onu, hi bir zaman,
dolaima, arti-degerinin tketimi iin para srerken grmeyiz.
kincisi, kapitalist sinif, dolaima, gelir eklinde bir miktar para
srecek olursa, sanki toplam toplumsal rnn her kismi iin bir edeger
dyormu ve bu kisim bylece arti-degeri temsil etmekten ikiyormu
gibi grnr. Ne var ki, arti-degerin [sayfa 5O1| temsil edildigi arti-rn, kapi-
talist sinifa hi bir eye mal olmamitir. Sinif olarak kapitalistler, buna
bedavadan sahip olurlar ve bundan bedava yararlanirlar; paranin dolaimi,
bu geregi degitiremez. Bu dolaimin meydana getirdigi degiiklik an-
cak u olguda yatar ki, her kapitalist, arti-rnn ayni olarak tketecegi
yerde ki bu genellikle olanaksiz bir eydir elde etmi bulundugu arti-
deger miktarinda her trden metai toplumun yillik genel arti-rn sto-
kundan eker ve kendisine mal eder. Ama dolaim mekanizmasinin
gsterdigi gibi, kapitalist sinif, dolaima, bir yandan gelirini harcamak
amaciyla para srerken ayni zamanda da bu parayi dolaimdan eker
ve ayni sreci, tekrar tekrar srdrebilir; yle ki, bir sinif olarak ele alin-
diginda kapitalistler, daha nce oldugu gibi, arti-degerin paraya evril-
mesi iin gerekli miktarda paraya sahip olarak kalirlar. u halde, kapitalist,
eger arti-degerini meta pazarindan, kendi tketim fonu iin metalar bii-
minde ekmekle kalmayip, ayni zamanda, bu metalar iin dedigi pa-
rayi da geri aliyor ise, bu metalari, dolaimdan herhangi bir edeger
demeksizin ektigi apaiktir. Bunlar iin para dedigi halde, bunlar,
gene de ona hi bir eye mal olmamaktadir. Eger ben, bir sterlin tutarin-
da metalar satin alir ve meta saticisi, bana hi bir eye mal olmayan arti-
rn iin bu bir sterlini geri verirse, bu metalari bedavadan aldigim bes-
bellidir. Bu ilemin srekli yinelenmesi, benim srekli metalar ektigim
ve bu metalari almak iin geici olarak ayrilsam bile bu sterline srekli
sahip oldugum geregini degitirmez. Kapitalist, kendisine hi bir eye
mal olmayan arti-degerin para edegeri olarak bu parayi srekli geri alir.
Adam Smith'te, toplumsal rnn tm degerinin kendisini gelire,
J+c'ya ayritirdigini ve bylece, degimeyen sermaye-degerin sifira in-
dirildigini grm bulunuyoruz. Bundan, zorunlu olarak u sonu ikar
ki, yillik gelirin dolaimi iin gerekli para, ayni zamanda, tm yillik r-
nn dolaimi iin de yeterli olmak zorundadir ve bu yzden, rnegimiz-
de, 8.OOO'lik tketim mallarinin dolaimi iin gerekli para, D.OOO'lik tm
yillik rnn dolaimi iin de yeterlidir. Bu, gerekten de Adam Smith'in
dncesidir ve Th. Tooke tarafindan da yinelenmitir. Gelirin gerekle-
mesi iin gerekli para miktarinin, tm toplumsal rnn dolaimi iin
gerekli para miktarina olan orani konusundaki bu yanli kavram, toplam
4T7
Kurl Murks
Kupilul ll
yillik rnn eitli maddi geleri ile degerinin [sayfa 5O2| yeniden-retil-
mesi ve yillik olarak yerine konmasi konusunda gsterilen anlailmaz ve
dncesiz anlayi biiminin kainilmaz bir sonucudur. te bu, bu ne-
denle daha nce rtlmt.
Smith ile Tooke'nin kendilerini dinleyelim.
Smith, Kitap II, bl. 2'de diyor ki: "Her lkenin dolaiminin farkli
iki kola ayrildigi dnlebilir: tccarlarin birbirleri arasindaki dolaim
ve tccarlar ile tketiciler arasindaki dolaim. ster kagit olsun, ister
madeni, bir ve ayni para, bazan birinde, bazan da teki dolaimda kulla-
nilabilir; ama bunlarin her ikisi de, ayni zamanda srp gittigi iin, bun-
larin herbiri, bu ii devam ettirmek iin u ya da bu trden belli bir mik-
tar paraya gereksinme gsterir. Farkli tccarlar arasinda dolaan eyanin
degeri, hi bir zaman, tccarlar ile tketiciler arasinda dolaan eyanin
degerinden fazla olamaz; tccarlarin aldigi her ey, eninde sonunda
tketicilere satilmaya mahkumdur. Tccarlar arasindaki dolaim toptan
yapildigi iin, her belirli ilem, genellikle olduka byk miktari gerektir-
ir. Tccarlar ile tketiciler arasindaki dolaim ise, tersine genellikle pera-
kende yapildigi iin bir ilin ya da hatta yarim peninin ogu kez yeterli
olmasi gibi ok kk miktarlari gerektirir. Ama, kk miktarlar, bykl-
erden ok daha hizli dolair. ... Btn tketicilerin yillik satin almalari bu
nedenle hi degilse" [bu "hi degilse" pek gze!!| "deger olarak btn
tccarlarinkine eit oldugu halde, bunlar, genellikle, ok daha kk.
miktarda para ile yapilabilir." vb..
Th. Tooke, Adam Smith'in bu pasajina deginiyor (4n lnq0/|y /n|o
||e C0||eney P|/nc/|e, London 1844, s. 84-86, css/m): "Hi kukusuz
burada yapilan ayrim esas olarak dogrudur ... tketicilerin balica olanak-
larini (||e |/nc/c| mecns) oluturan, cretlerin denmesini de ierisi-
ne alan tccarlar ile tketiciler arasindaki degiim. ... Tccarlar ile tc-
carlar arasinda yapilan btn ilemler ki, bununla, reticinin ya da itha-
latinin yaptigi, ara yapim srelerinin btn aamalari araciligi ile yr-
tlen ya da perakendeci tccara veya ihracati tccara yapilan btn
satilar anlailmalidir, sermaye hareketlerine ya da transferlerine ayritiri-
labilir. Bu sermaye transferleri, ticari ilemlerin, byk ogunlugunda
transfer aninda para, yani kagit para ya da sikke kullanilmasini hayali
degil maddi olarak demek istiyorum zorunlu olarak varsaymadigi gibi,
aslinda fiilen de gerektirmez. ... Tccarlar ile tccarlar arasindaki toplam
ilem miktari, son are [sayfa 5O8| olarak, tccarlar ile tketiciler arasinda
yapilan [ilem -.| miktari ile belirlenmek ve sinirlandirilmak zorunda-
dir."
Bu son tmce kendi baina alindiginda Tooke'nin, tccarlar arasin-
daki degiimler ile tccarlar ve tketiciler arasindaki degiimler, bir baka
deyile, toplam yillik gelirin degeri ile, bu rnn retildigi sermayenin
degeri arasinda bir oran bulundugunu belirtmekle kaldigi sanilabilir. Ama
durum byle degildir. Adam Smith'in grn btnyle onaylamakta-
4T8
Kurl Murks
Kupilul ll
dir. Bu nedenle, onun dolaim teorisinin zel bir eletirisi gereksizdir.
2) Her sanayi sermayesi, iin balangicinda, sermayesinin tm
sabit kismi iin dolaima tek bir defada para srer ve bunu, yillik rn-
lerinin satiiyla ancak yillar getike yava yava geri alir. Demek ki, ba-
langita dolaima, ondan ektiginden daha fazla para srer. Bu, tm
sermayesinin ayni olarak her yenilenmesinde yinelenir. Bu, sabit serma-
yesini ayni olarak yenileyecek olan birka giriim iin her yil yinelenir.
Her onarimda, sabit sermayenin her kismi yenilenmesinde, bu,
para para yinelenir. Demek oluyor ki, bir yandan dolaimdan ona
srlenden fazla para ekiliyor, te yandan da bunun tersi oluyor.
retim dnemi alima dneminden ayri olarak, uzun bir s-
reyi kapsayan btn sanayi kollarinda, kapitalist reticiler tarafindan btn
bu dnem boyunca, kismen kullanilan emek-gcnn denmesi, kis-
men de tketilecek retim aralarinin satin alinmasi iin dolaima sre-
kli para srlr. retim aralari bylece meta-pazarindan dogrudan ve
tketim mallari ie, cretlerini harcayan emekiler tarafindan kismen
dolayli olarak ve kismen de, pazara ayni anda edeger metalar srme-
dikleri halde, hi bir ekilde tketimlerini ertelemeyen kapitalistler ta-
rafindan dogrudan ekilir. Bu dnem boyunca, bunlarin dolaima
srdkleri para, taidigi arti-deger de dahil, meta-degeri paraya evir-
meye hizmet eder. Bu etmen, kapitalist retimin ileri aamasinda, ano-
nim irketler vb. tarafindan giriilen, rnegin, demiryollari, kanallar, doklar,
byk belediye yapilari, demir gemi yapimi, byk-lekte toprak akala-
masi gibi uzun sreli giriimlerde ok nemli hale gelir.
8) teki kapitalistler, sabit sermaye yatirimi diinda, emek-gc
ve dner sermaye geleri satin almak iin dolaima srdklerinden
daha fazlasini ektikleri halde, altin ve gm reten [sayfa 5O4| kapitalist-
ler, dolaimdan yalnizca meta ekiyor olmalarina karin, hammadde
olarak hizmet eden degerli madenlerin diinda dolaima yalnizca para
srerler. Ainan kismi diinda degimeyen-sermaye, degien-sermaye-
nin byk bir kismi ve arti-degerin tm, kendi ellerinde birikebilecek
yigilma bir yana birakilirsa, hepsi de, dolaima para olarak srlr.
4) Bir yandan, toprak paralari, evler vb. gibi o yil ierisinde retil-
meyen her trden eyler meta olarak dolaimda bulunurlar; ayrica, hay-
van srleri, kereste, arap gibi retim dnemleri bir yili aan mallar da.
Bu ve diger olgu nedeniyle, o andaki dolaim iin gerekli para miktarin-
dan ayri olarak, daima, belli bir miktarin, bir drtyle harekete geebile-
cek, ilev yapmayan gizil durumda bulundugunu saptamak nemlidir.
stelik, bu gibi rnlerin degeri, evlerin birka yillik kiralar ierisindeki
degeri gibi ogu kez para para ve yava yava dolairlar.
te yandan, paranin dolaimiyla, yeniden-retim srecinin btn
hareketleri etkilenmez. Tm retim sreci, geleri bir kez saglandi mi,
dolaimin diinda kalir. reticinin kendisinin, ister bireysel, ister retken
bir biimde olsun dogrudan tkettigi btn rnler de gene dolaim-
4T
Kurl Murks
Kupilul ll
dii kalir. Tarim emekilerinin ayni olarak beslenmeleri de bu balik
altina girer.
Bu nedenle, yillik rn dolatiran para miktari, toplumda, yava
yava birikmi ekilde bulunur. Belki de, sikkelerin ainmasindan ileri
gelen kaybin telafisinde kullanilan altin diinda, belirli bir yil boyunca
retilen degere bu dahil degildir.
Sorunun bu biimde serimi, yalniz degerli madenlerin para ola-
rak dolatigini ve bu dolaimda, nakit alim ve satimlarin en yalin biimi-
ni ngrr para da bir deme araci olarak ilev yapabildigi ve basit
madeni sikke dolaimi esasina gre bile tarih boyunca fiilen byle yapti-
gi halde ve bir kredi sistemi ile bu sistemin mekanizmasinin bazi yanlari
bu temele dayandigi halde.
Tooke ile ona bagli okulun oldugu kadar, bunlara kari olanlarin
da, kagit paranin dolaimi ile ilgili tartimalarinda, daima, yalniz madeni
sikke dolaimi varsayimina dnmek zorunda kalmalari gereginin de
gsterdigi gibi, bu, varsayim, yntem dnceleri nemli olmakla birlik-
te salt bunlara dayanilarak yapilmamitir. Bunu os| /es|0m yapmak
zorunda kalmilar, ve kainilmaz olarak ok stn kr yapmilardir,
nk onlarin tahlillerindeki iki noktasi bylece salt arizi bir nokta
roln oynamitir. [sayfa 5O5|
Ama, para dolaiminin, en /|/e| biimi ierisinde sunulan en basit
incelenmesi bu ilkel biim, burada, yillik yeniden-retim srecinin
dogasinda bulunan bir gedir unlari ortaya koyar:
a) lerlemi kapitalist retim, ve dolayisiyla cret sisteminin ege-
men oluu varsayildiginda, para-sermaye, aika bata gelen bir rol oy-
nar, nk bu, degien-sermayenin yatirildigi biimdir. cret sisteminin
gelimesiyle birlikte btn rnler metalara dnmlerdir ve bu yz-
den birka nemli istisna diinda hareketlerinin bir aamasi olarak
dnm yoluyla btnyle paraya evrilmek zorundadirlar. Dolaimdaki
para miktarinin, metalarin bylece paraya evrilmesi iin yeterli olmasi
gerekir ve bu kitlenin byk bir kismi, sanayi kapitalistleri tarafindan,
emek-gcnn denmesinde degien-sermayenin para-biimi olarak
yatirilan ve emekilerin elinde, genel bir deyile yalnizca dolaim araci
(satinalma araci) eklinde igren cretler biiminde saglanir. Btn
bagimlilik sistemleri (serflik dahil) altinda, egemen olan dogal ekono-
mide ve bagimlilik ya da klelik koullari olsun ya da olmasin, azok
ilkel olan topluluklarda daha da ok olmak zere, durum bunun tam
tersidir.
Klelik sisteminde, emek-gcnn satin alinmasina yatirilan para-
sermaye, klenin yaaminin faal dnemi boyunca, ancak yava yava
yerine konan sabit sermayenin para-biimi roln oynar. Bu nedenle
Atinalilar arasinda, kle sahibinin, klesini sinai ilerde alitirmak sure-
tiyle dogrudan ya da onu, teki sanayi iverenlerine (rnegin madenci-
likte oldugu gibi) kiralamak yoluyla dolayli olarak elde ettigi kazan,
420
Kurl Murks
Kupilul ll
yatirilan para-sermaye zerinden (ainma payi ile birlikte) faizden ibaret
olarak grnrd; tipki kapitalist retimde sanayi kapitalistinin, arti-deger-
inin ve sabit sermayesinin ainma payinin bir kismini, faiz ve sabit ser-
mayesinin yerine konmasi hesabina dahil etmesi gibi.
Sabit sermayesini (evler, makineler vb.) kiraya veren kapitalistler-
de de kural budur. ster gerekli hizmetleri yerine getirsinler, ister gsteri
iin lks olarak bulundurulsunlar, salt ev ii yapan kleler burada dikka-
te alinmamitir. Bunlar, modern hizmetliler sinifina tekabl ederler. Ama
bu kle sistemi de Yunan ve Roma'nin ileri devletlerinde oldugu gibi,
tarimda, manfaktrde, denizcilikte vb. retken emegin egemen bir
ekli oldugu srece dogal ekonominin bir gesini muhafaza eder. Kle
pazari, emek-gc metai ikmalini, sava, korsanlik vb. ile srdrr ve
[sayfa 5O6| bu yagmayi tevik eden ey, dolaim sreci degil, bakalarina ait
emek-gcn, dogrudan zor kullanarak fiilen ele geirmektir. Birleik-
Devletler'de bile, Kuzeydeki cretli-emek eyaletleri ile, Gneydeki kle
eyaletleri arasindaki tampon blgenin, Gney iin kle reten bir kesim
haline getirilerek, pazara srlen klenin, bizzat, yillik retimin bir gesi
haline gelmesinden sonra, bu uzun sre iin yeterli olmami ve Afrika
kle ticareti, pazari doyurmak iin elden geldigince devam etmitir.
b) Kapitalist retim temeli zerinde, yillik rnlerin degiiminde
paranin akii ve geriye akiinin ayni zamanda yer almasi; sabit sermaye-
lerin degerlerinin tamaminin bir seferde yatirilmasi ve bu degerin yillar
boyunca dolaimdan ardarda ekilmesi; bir baka deyile, bunlarin, yil-
lik para-yigilmalarin buna paralel olan ve yillik yeni altin retimi temeli-
ne dayanan para-yigilmalardan znde farkli olan para-yigmalarin
oluumu ile bunlarin yava yava tekrar para-biime getirilmesi; metala-
rin retim dneminin uzunluguna bagli olarak, paranin farkli srelerde
yatirilma zorunlulugu ve dolayisiyla, metalarin satii ile dolaimdan te-
krar ekilmeden nce durmadan yeniden yigili-para halini almasi; yalni-
zca retim yerlerinin, pazarlardan farkli uzakliklarda bulunmasindan ileri
gelse bile, paranin yatirilmasi gerekli srelerin farkli uzunlukta olmalari;
ayrica, eitli ikollarinda ve ayni ikolunun bireysel giriimlerinde, ret-
ken ikmallerin durumuna ve nispi byklgne bagli olarak, byklk-
teki ve geriye aki dnemindeki farklilik ve dolayisiyla, degimeyen-ser-
maye gelerinin satin alindiklari dnemlerin uzunluklarinin farkli oluu
btn bunlarin yeniden-retim yili boyunca olmasi: ite, kendiliginden
hareketin btn bu farkli yanlarinin, kredi sisteminin mekanik uygula-
malarinin yntemli olarak kullanilmasina ve mevcut dn verilebilir
sermayelerin aranip bulunmasina olanak saglamak iin belirtilmesi ve
deneyimlerden ikartilarak belirtilmesi ve ortaya konmasi gerekirdi.
Buna, bir de, retimleri tersi durumda, normal koullar altinda
ayni lekte srp giden ikollari ile, tarim gibi yilin farkli dnemlerinde
eitli miktarlarda emek-gc kullanan ikollari arasindaki farki ekle-
mek gerekir. [sayfa 5O7|
42T
Kurl Murks
Kupilul ll
XIII. DESTUTT DE TRACY'NN
YENDEN-RETM TEORS
56
Toplumsal yeniden-retim srecini tahlil eden ekonomi politiki-
lerin karmakariik ve ayni zamanda vngen dncesizliklerini,
Ricardo'nun bile ciddiye aldigi ve ok sekin bir yazar dedigi (P|/nc/|es,
s. 888.) byk mantiki Destutt de Tracy (C/. Buch I, s. 146, Not 8O)*
rnegi ile ortaya koyalim.
Bu "sekin yazar", tm toplumsal yeniden-retim ve dolaim sre-
ci konusunda aagidaki aiklamalari veriyor:
"Bu sanayi giriimcilerinin byle byk krlari nasil yapabildikleri
ve bunu kimlerden saglayabildikleri sorulabilir. Verecegimiz yanit, ret-
tikleri her eyi, bunlari retmek iin mal olduklarindan daha fazlasina
satarak sagladiklari ve rettiklerini unlara sattiklari eklinde olacaktir:
"1) bunlar, krlarinin bir kismi ile dedikleri kendi gereksinme-
lerini karilamak iin ayrilan tketimlerinin btn kismi iin birbirlerine
sati yaparlar;
"2) bunlar, hem kendilerinin ve hem de atil kapitalistlerin de-
mede bulunduklari cretli-emekilere sati yaparlar; bylece bu cretli-
emekilerden, bazan kk tasarruflari diinda btn cretlerini ekip
alirlar;
"8) bunlar, kendilerine, gelirlerinin, dogrudan alitirdiklari cret-
li-emekilere henz demedikleri kismi ile demede bulunan atil kapi-
talistlere sati yaparlar; bylece, yillik olarak bunlara dedikleri rantin,
tamami, bu ya da baka ekilde kendilerine geri akmi olur," (Destutt
de Tracy, 7|c/|e Je |c |o|on|e e| Je ses e//e|s, Paris 1826, s. 28D.)
Bir baka deyile, kapitalistler, arti-degerlerinin, kendi bireysel t-
ketimleri ya da gelir olarak tketimleri iin ayirdiklari kisminin
degiiminde birbirlerini karilikli olarak aldatmak suretiyle kendilerini
zenginletirirler. rnegin, eger arti-degerlerinin ya da krlarinin bu kismi
4OO sterline eitse, bu 4OO sterlinlik miktar, her 4OO sterlinlik hissedarin
bu hissesini bir bakasina diyelim yzde 25 fazlasina satmak suretiyle,
5OO sterline ikarttigi varsayilmaktadir. Ne var ki, hepsi de ayni eyi yap-
tiklari iin, sonu, birbirlerine gerek degerleri zerinden sattiklarinda
elde [sayfa 5O8| ettikleri sonu ile ayni olacaktir. Bunlarin, 4OO sterlin dege-
rindeki metalarin dolaimi iin para olarak 5OO sterline gereksinmeleri
vardir ve toplam servetlerinin byk bir kismini yararsiz dolaim araci
eklinde tutmaya zorladigi iin, bu, kendilerini zenginletirmekten ok
yoksullatirma yntemi gibi grnmektedir. Her ey una indirgenmi
oluyor ki, metalarinin fiyatindaki ok yanli nominal ykselmeye karin,
kapitalist sinifin elinde, kendi bireysel tketimleri iin aralarinda payla-
56
Elyazmasi II'den, -F.E.
* Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt, s. 187, not 81. -EJ. 21*[22*| Alman mizahisi Fritz Reuter'in
(181O-74) yapitlarindan bir karakter. -.
422
Kurl Murks
Kupilul ll
acaklari ancak 4OO sterlin degerinde meta vardir, ama bunlar, birbirleri-
ne, 5OO sterlin degerinde metalari dolatirmak iin gerekli bir miktar
para araciligi ile 4OO sterlin degerindeki metalari dolatirma iyiligini gs-
teriyorlar.
Ve bu, "krlarinin bir kismi" ve dolayisiyla, genel olarak, ierisin-
de krlarin bulundugu bir meta-ikmali olgusundan tamamen ayri olarak
burada varsayilmaktadir. Ama Destutt, bu krlarin nereden geldigini bize
anlatmaya kalkiiyor. Kri dolatirmak iin gerekli para miktari, ok ikin-
cil bir sorundur. ersinde krin temsil edildigi metalar kitlesinin kayna-
ginin, kapitalistlerin, bu metalari, yalnizca birbirlerine satmakla kalmayip,
bu kadari bile gzel ve yeterli olsa bile ok yksek fiyatla satmalarin-
dan da ileri geldigi anlailiyor. Bylece, imdi biz, kapitalistlerin servet
kaynaklarindan bir tanesini grenmi oluyoruz. Bu bulu, "Entspektor
Brasig"in,* byk yoksullugun, byk "c0||e|e"den** ileri geldigi ko-
nusundaki gizemi ile ayni degerdedir.
2) Ayni kapitalistler, ayrica, "hem kendilerinin ve hem de atil
kapitalistlerin demede bulunduklari cretli-emekilere sati yaparlar;
bylece bu cretli-emekilerden, bazan ufak tasarruflari diinda btn
cretlerini geri alirlar."
Msy Destutt'a gre, yleyse, kapitalistlerin, emekilere cret-
lerini dedikleri biim olan para-sermayenin geriye akii, bu kapitalistle-
rin zenginlemelerinin ikinci kaynagi oluyor.
Demek ki, kapitalistler, emekilerine, cret olarak szgelii 1OO
sterlin der ve bu ayni emekiler gene bu ayni kapitalistlerden, ayni 1OO
sterlin degerinde metalar satin alir ve bylece, kapitalistlerin emek-gc
alicilari sifatiyla yatirdiklari 1OO sterlin, emekilere 1OO sterlin degerinde
meta sattiklari zaman geri dner, bylelikle kapitalistler Jc|c
:en/n|em/ o|0||c|. Olagan sagduyuya sahip herkese, bu durum, bu
kapitalistlerin, bu ilemden [sayfa 5OD| nce sahip bulunduklari 1OO sterline
tekrar kavutuklari gibi grnecektir. lemin bainda bunlar para olarak
1OO sterline sahiptiler. Bu 1OO sterlin ile emek-gc satin alirlar. Satin
alinan emek, para olarak bu 1OO sterlin kariliginda, degeri bildigimiz
kadariyla 1OO sterlin tutan metalar retir. 1OO sterlin degerindeki bu
metalari kendi emekilerine satarak kapitalistler para olarak 1OO sterlini
tekrar elde ederler. yleyse kapitalistlerin elinde bir kez daha para ola-
rak 1OO sterlin ve emekilerinde de 1OO sterlin degerinde kendi ret-
tikleri metalar vardir. Bunun, kapitalistleri nasil olup da daha zengin etti-
gini anlamak zordur. Eger para olarak 1OO sterlin kendilerine geri akma-
mi olsaydi, nce emekilere, emeklerinin kariligi para olarak 1OO ster-
lin vermek zorunda kalacaklar ve sonra, bu emegin rnn, 1OO sterlin
degerindeki tketim mallarini onlara bedavadan vermek zorunda kala-
* Alman mizahisi Fritz Reuter'in (181O-74) yapitlarindan bir karakter. -.
** Yoksulluk. -.
423
Kurl Murks
Kupilul ll
caklardi. Paranin bu geriye akii, bu yzden, olsa olsa, kapitalistlerin bu
ilem ile niin daha yoksullamadiklarini aiklar, niin zenginletiklerini
asla degil.
Kapitalistlerin, nasil olup da bu 1OO sterline sahip olduklari ve
emekilerin kendi hesaplarina metalar yapmak yerine niin emek-gler-
ini bu 1OO sterlin kariliginda degimek zorunda kaldiklari, kukusuz
baka bir sorundur. Ne var ki, bu, Destutt apinda bir dnr iin apa-
ik bir eydir.
Destutt'un kendisi de, bu zm ile tam tatmin olmu degildir.
Ne de olsa, o, bize, bir kimsenin, bir miktar parayi, yz sterlini harcamak
ve sonra da 1OO miktarinda bir parayi tekrar geri almakla, dolayisiyla,
yalnizca para olarak bu 1OO sterlinin niin kaybolmadigini gsteren 1OO
sterlinlik bir geriye ati ile zengin oldugunu sylemiyor. O, bize, kapita-
listlerin, "rettikleri her eyi, bunlari retmek iin mal olduklarindan
daha fazlasina satarak" zenginletiklerini sylyor.
Dolayisiyla, kapitalistler, ayni zamanda, emekileriyle olan
aliverilerinde, onlara da pahaliya satarak zenginleiyor olmalari gere-
kir. ok gzel! "Bunlar cret derler ... ve btn bunlar, bunlara [rnle-
re| kendilerine [kapitalistlere| cretler eklinde maloldugundan daha
fazlasini deyen btn bu kimselerin harcamalari yoluyla onlara geri
dner." (l|/J., s. 24O.) Bir baka deyile, kapitalistler, emekilere cret-
ler eklinde 1OO sterlin dyor ve ardindan bu emekilere kendi rn-
lerini 12O sterline satiyorlar, bylece yalniz kendi 1OO sterlinlerini geri
almakla kalmiyor, [sayfa 51O| bir de 2O sterlin kazaniyorlar Bu olanaksizdir.
Emekiler, ancak, cretler biiminde aldiklari para ile deme yapabilir-
ler. Kapitalistlerden eger cret olarak 1OO sterlin aliyorlar ise, bunlar, 12O
sterlin degerinde degil ancak 1OO sterlin degerinde satin almada bulu-
nabilirler. Demek ki bu skmyor. Ama gene de bir yol daha var. Emeki-
ler kapitalistlerden 1OO sterlin kariliginda metalar satin aliyorlar, ama
aslinda yalniz 8O sterlin degerinde metalar almi oluyorlar. Demek ki,
mutlak olarak, 2O sterlinlik aldatilmi oluyorlar. Ve kapitalist de, kesen-
kes, 2O sterlin kazanli ikiyor, nk emek-gc iin o, aslinda, onun
degerinden yzde 2O eksik dyor ya da nominal cretleri, dolambali
yoldan yzde 2O kesiyor.
Kapitalist sinif, balangita eger emekilere cret olarak yalniz 8O
sterlin dese ve daha sonra, para olarak bu 8O sterlin kariliginda, fiilen
8O sterlin degerinde metalar vermi olsa, gene ayni sonuca ulami
olurdu. Kapitalistler sinifi bir btn olarak alindiginda, bu, normal yol
olarak grnr, nk, Msy Destutt'un kendisine gre, ii sinifinin
"yeterli cret" almasi gerekir (s. 21D), nk bunlarin cretleri hi degil-
se "kit kanaat geimlerini saglamak zere" (s. 18O) varliklarini ve alima
kapasitelerini srdrmeye yeterli olmalidir. Eger emekiler, byle yeterli
cretler almazlarsa, gene ayni Destutt'a gre, bu "sanayiin lm" (s.
2O8) demektir. Ve bu nedenle, kapitalistlerin zenginleebilecekleri bir
424
Kurl Murks
Kupilul ll
yol olarak gzkmemektedir. Ama, kapitalistlerin, ii-sinifina dedikle-
ri cretlerin yksekligi ne olursa olsun, bunun belli bir degeri, rnegin 8O
sterlinlik bir degeri vardir. Eger, kapitalist sinif, emekilere 8O sterlin
deyecek olursa, o zaman, bu 8O sterlin kariliginda, onlara, 8O sterlin
degerinde metalar vermek zorunda kalacak ve 8O sterlinin geri akii, bu
sinifi zengin etmeyecektir. Eger bunlara, para olarak, 1OO sterlin der ve
bu 1OO sterlin kariliginda, onlara, 8O sterlin degerinde metalar satarsa,
normal cretlerinden yzde 25 fazlasini para eklinde demi, kariliginda
yzde 25 eksik meta vermi olur.
Bir baka deyile, kapitalist sinifin genel olarak krlarini elde et-
tigi fonun, emek-gcne sahip oldugu degerden daha azini, yani cretli-
emekiler olarak normal yeniden-retimleri iin gerekli geim aralarinin
degerinden daha azini demek suretiyle normal cretlerinden yapilan
indirimlerden olutugu varsayiliyor. Demek ki, normal cretler denmi
olsa ki, Destutt'a gre [sayfa 511| durum byle oluyor ne sanayi ve ne de
atil kapitalistler iin kr fonu diye bir ey olamaz.
Bu duruma gre, Destutt, kapitalist sinifin nasil zenginletigi ko-
nusundaki btn gizemini, una indirgemeliydi: cretlerden yapilan bir
indirim ile. Bu durumda, 1) ve 8) altinda degindigi teki arti-deger fonla-
ri varolmazlardi.
Demek oluyor ki, emekilerin para olarak cretinin bir sinif ola-
rak geimleri iin gerekli tketim mallarinin degerine indirgenmesinin
gerektigi btn lkelerde, kapitalistler iin, ne tketim fonu, ne birikim
fonu ve dolayisiyla, kapitalist sinif iin ne varolma fonu ve ne de kapita-
list sinif olurdu. Ve, Destutt'a gre, eski bir uygarliga sahip btn zengin
ve gelimi lkelerde durumun byle olmasi gerekirdi, nk bunlarda,
"bizim eski toplumlarimizda, cretli-emekilerin bakim fonu ... nere-
deyse degimeyen bir byklktr." (l|/J., s. 2O2.)
cretlerden bir indirim yapmakla, nce emekiye para olarak
1OO sterlin deyip, sonra da kendisine bu 1OO sterlin kariliginda 8O
sterlin degerinde metalar saglamakla, ve bylece, 8O sterlin degerindeki
metalari, yzde 25 fazlasi, 1OO sterlin araciligi ile fiilen dolatirmakla ka-
pitalist zenginlemi olmaz. Kapitalist, arti-degerden rnn, arti-deg-
eri temsil eden kismindan baka, bu rnn, emekinin cretler
biiminde almasi gereken yzde 25'lik kismina da elkoymak suretiyle
zengin olur. Kapitalist sinif, Destutt'un dndg aptalca yntemle hi
bir ey kazanamaz. Emekiye cret olarak 1OO sterlin der ve sonra da
bu 1OO sterlin kariliginda, ona 8O sterlin degerinde kendi rnn geri
verir. Ama bir sonraki ilemde, ayni i iin tekrar 1OO sterlin yatirmasi
gerekir. Bylece, para olarak 8O sterlin yatirip, bunun kariliginda meta
olarak 8O sterlin saglayacak yerde, para olarak 1OO sterlin yatirip,
kariliginda meta olarak 8O sterlin vermek gibi hibir yarar saglamayan
bir ile ugraip du- rur. Yani degien-sermayesinin dolaimi iin gerekli
olandan yzde 25 fazla bir para-sermayeyi srekli olarak bou bouna
425
Kurl Murks
Kupilul ll
yatirip durur; ki bu, pek acayip bir zenginleme yntemidir.
8) Ensonu, kapitalist sinif, "dogrudan alitirdiklari cretli-emeki-
lere henz demedikleri kismi ile demede bulunan atil kapitalistlere
sati yaparlar; bylece, yillik olarak bunlara (atil olanlara) dedikleri ran-
tin tamami, bu ya da baka ekilde kendilerine geri akmi olur". [sayfa 512|
Yukarda grdgmz gibi, sanayi kapitalistleri, "krlarinin bir kis-
mi ile dedikleri kendi gereksinmelerini karilamak iin ayrilan tketim-
lerinin tamamini derler". Bu durumda, krlarinin 2OO sterline eit oldu-
gunu kabul edelim. Ve bunun, diyelim 1OO sterlinini, bireysel tketimle-
rinde kullanmi olsunlar. Ama teki yarisi, 1OO sterlini kendilerine ait
degildir; bu, atil kapitalistlere, yani toprak ranti alanlara ve faizle para ve-
ren kapitalistlere aittir. Bylece,bu 1OO sterlini, bunlara demek zorunda-
dirlar. Bu kimselerin, bu paranin 8O sterlinine kendi bireysel tketimleri
iin, 2O sterlinine de hizmetkarlar, vb. tutmak iin gereksinmeleri olsun.
Bu 8O sterlin ile, bunlar, sanayi kapitalistlerinden tketim mallari satin
alirlar. Demek ki, bu kapitalistler, 8O sterlin degerinde metalari elden
ikartirken, para olarak 8O sterlini, yani atil kapitalistlere, rant, faiz vb. adi
altinda demi olduklari 1OO sterlinin bete-drdn geri alirlar. Ayrica,
hizmetkarlar sinifi, atil kapitalistlerin dogrudan cretli-emekileri, efen-
dilerinden 2O sterlin almilardir. Bu hizmetkarlar da, ayni ekilde, sanayi
kapitalistlerinden 2O sterlin tutarinda tketim mallari satin alacaklardir.
Bu ekilde, 2O sterlin degerinde metalari elden ikaran bu kapitalistlere,
atil kapitalistlere, rant, faiz vb. iin dedikleri 1OO sterlinin son bete-biri,
2O sterlin para olarak geri dnm olacaktir.
Bu "ilemin sonunda, sanayi kapitalistleri, atil kapitalistlere, rant,
faiz vb. olarak dedikleri 1OO sterlini para olarak geri almilardir. Ne var
ki, arti-rnlerinin, 1OO sterline eit yarisi, bu arada onlarin elinden, atil
kapitalistlerin tketim fonuna gemitir.
imdi tartiilmakta olan sorun iin, 1OO sterlinin, atil kapitalistler
ile bunlarin dogrudan cretli-emekileri arasinda bllmesini u ya
da bu ekilde ele almak tamamen gereksizdir. Sorun basittir: bunlarin
ranti, faizi, kisacasi, bunlarin 2OO sterline eit arti-degerdeki paylari, bun-
lara, 1OO sterlin tutarinda para olarak sanayi kapitalistleri tarafindan
denmitir. Bu 1OO sterlin ile, dogrudan ya dolayli olarak sanayi kapita-
listlerinden tketim mallari satin almaktadirlar. Bylece, para olarak 1OO
sterlini bunlara geri vermekte ve onlardan 1OO sterlin degerinde tketim
mallari almaktadirlar.
Bu, sanayi kapitalistlerinin atil kapitalistlere dedigi 1OO sterlinin
geri akiini tamamlamaktadir. Paranin bu geriye akii, [sayfa 518| Destutt'un
hayal ettigi gibi, sanayi kapitalistlerini zenginletirmenin bir yolu mudur
Bu ilemden nce, bunlarin elinde, 1OO' para ve 1OO' tketim mallari
olmak zere, 2OO sterline ulaan bir degerler toplami vardi. lemden
sonra ise, bu ilk degerler toplaminin ancak yarisi var. Para, olarak gene
1OO sterline sahipler, ama imdi atil kapitalistlerin eline gemi bulunan,
42
Kurl Murks
Kupilul ll
tketim mallari olarak 1OO sterlini kaybetmilerdir. Bu duruma gre 1OO
sterlin zenginlemek yerine, 1OO sterlin yoksullamilardir. Eger nce
para olarak 1OO sterlin deyip, sonra para olarak bu 1OO sterlini, 1OO
sterlin degerinde tketim mallari kariliginda geri almak gibi dolambali
bir yol izleyeceklerine, ranti, faizi vb. dogrudan kendi rnlerinin maddi
biimi ierisinde deselerdi, dolaimdan kendilerine para biiminde geri
akan 1OO sterlin olmazdi, nk bu miktar parayi dolaima srm ol-
mayacaklardi. deme ayni olarak yapilmi olsaydi, sorun, u yolu izlemi
olurdu: bunlar, 2OO sterlin degerindeki arti-rnn yarisini kendilerine
alikoyarlar ve teki yarisini, kariliginda herhangi bir edeger olmaksizin
atil kapitalistlere verirlerdi. Destutt bile bunu bir zenginleme yolu olarak
ilan etmeye kalkiamazdi.
Kukusuz, sanayi kapitalistleri tarafindan atil kapitalistlerden dn
alinan ve kariliginda, kendilerine ait arti-degerin bir kismini, toprak-
ranti, faiz vb. olarak demek zorunda bulunduklari toprak ve sermaye,
kendileri iin krlidir, nk bu, genel olarak meta retiminin ve, r-
nn, arti-rn oluturan ya da iersinde arti-degerin temsil edildigi kis-
minin retiminin koullarindan bir tanesini oluturur. Bu kr, dn alinan
topragin ve sermayenin kullanimindan gelir, bunlara denen fiyattan
degil. Bu fiyat, daha ok, bu krdan bir indirim oluturur. Aksi takdirde,
kii, sanayi kapitalistleri, eger, arti-degerlerinin teki yarisini, bakasina
vermek yerine kendilerine alikoyabilselerdi, bunlarin zenginlemek de-
gil, yoksullatiklarini ileri srmek zorunda kalirdi. Bu, paranin geriye akii
eklindeki dolaim olayini, salt bu dolaim olayinin meydana getirdigi
rnlerin, dagilimi ile karitirmaktan ileri gelen bir kariikliktir.
Ve ayni Destutt, unu syleyecek kadar kurnazdir: "Bu atil kesi-
min gelirleri nereden gelmektedir Bu gelirler, bunlara ait sermayeleri
alitiran, yani bunlarin fonlari ile, maliyetlerinden daha fazla reten
emege demede bulunanlarin, tek szckte, sanayi kapitalistlerinin kr-
larindan kendilerine denen ranttan ileri [sayfa 514| gelmiyor mu Btn
servetin kaynagini bulmak iin daima bunlara geri dnmek zorunludur.
Gerekte, bu birincilerin alitirdigi cretli-emekileri besleyen onlar-
dir." (s. 246.)
Bylece imdi bu rant vb. demesi, sanayi kapitalistlerinin krin-
dan bir indirimdir. Oysa daha nce, bunlarin kendilerini zenginletirdikleri
bir ara idi.
Bizim Destutt'umuza hi degilse bir teselli kaliyor. Bu iyi yrekli
kapitalistler, birbirlerine ve emekilerine nasil davraniyorlarsa, atil kapi-
talistlere de yle davraniyorlar. Btn metalari, bunlara, diyelim yzde
2O daha pahali satiyorlar. imdi, iki olasilik var. Ya, atil kapitalistlerin,
sanayi kapitalistlerinden her yil aldiklari 1OO sterlin diinda baka para
kaynaklari vardir ya da yoktur. Birinci durumda, sanayi kapitalistleri, 1OO
sterlin degerindeki metalari, bunlara, diyelim 12O sterlin fiyatla satiyor-
lar. Dolayisiyla, metalarini satmakla yalniz atil olanlara dedikleri 1OO
427
Kurl Murks
Kupilul ll
sterlini geri almakla kalmiyorlar, bir de, kendileri iin gerekten yeni bir
deger oluturan 2O sterlin almi oluyorlar. imdi durum nasildir Meta
olarak 1OO sterlini bedavadan vermilerdir, nk metalari iin kendile-
rine kismen denen para biimindeki 1OO sterlin zaten kendi paralari
idi. Demek ki, kendi metalari, kendi paralari ile denmi oluyor. u hal-
de, 1OO sterlin kaybetmi bulunuyorlar. Ama bunlar, ayrica, metalarinin
fiyati ierisinde, bu metalarin, degerinin zerinde bir de 2O sterlinlik bir
fazlalik almilardir. Bylece2O sterlinlik kazanmilardir. Bunu, 1OO ster-
linlik kayiptan dersek, gene de 8O sterlinlik bir kayip vardir. Hi bir za-
man artmiyor, daima, eksiliyor. Atil kapitalistlere kari uygulanan dalavere,
sanayi kapitalistlerinin kaybini azaltmitir, ama hi bir zaman bunlarin
servetlerindeki klmeyi bir zenginleme aracina dntrmemitir.
Ne var ki, bu yntem, sonsuza kadar byle srp gidemez, nk atil
kapitalistler, yillar yili para olarak yalnizca 1OO sterlin aldiklari halde, para
olarak 12O sterlin demeye devam edip gidemezler.
Geriye teki yaklaim kaliyor: Sanayi kapitalistleri, atil kapitalistle-
re para olarak dedikleri 1OO sterlin kariliginda 8O sterlin degerinde
meta satiyorlar. Bu durumda da gene nceki gibi, 8O sterlini, rant, faiz
vb. olarak bedavadan vermi oluyorlar. Bu dalavereli yoldan sanayi kapi-
talistleri atil olanlara verdikleri haraci azaltmi oluyor, ama gene de bu
hara varligini srdrdg gibi bu atil olanlar fiyatlarin, saticilarin iyi ni-
yetlerine [sayfa 515| dayandigini ne sren ayni teori geregince gelecekte,
topraklari ve sermayeleri zerindeki rant, faiz vb. iin daha nce oldugu
gibi, 1OO sterlin yerine gelecekte 12O sterlin talep edecek durumda bu-
lunuyor.
Bu parlak tahlil, bir yandan Adam Smith'ten, "emegin, her trl
zenginligin kaynagi oldugu"nu (s. 242), sanayi kapitalistlerinin, "sermay-
elerini, bir kr ile birlikte yeniden reten emegin kariligini demek iin
kullandiklari"ni (s. 246), kopya eden, ve te yandan da, "btn teki
insanlari besleyen" bu sanayi kapitalistlerinin, "genel serveti artiran ve
btn zevk aralarimizi yaratan biricik kimseler oldugu" (s. 242), emeki-
ler tarafindan beslenenlerin kapitalistler olmayip, emekilere denen
paranin, kendi ellerinde kalmaksizin, srekli olarak, emekiler tarafin-
dan retilen metalarin denmesinde kapitalistlere dndg yolundaki
parlak bir nedene dayanarak, kapitalistler tarafindan beslenenlerin ol-
dugu sonucuna varan bu derin dnre tamamen layiktir. "Bunlarin
yaptiklari tek ey, bir elle aldiklarini, teki elleriyle geri vermektir. Bunla-
rin tketimlerine, bu nedenle, bulari kiralayanlar tarafindan yaratildigi
eklinde bakmak gerekir." (s. 285.)
Toplumsal yeniden-retimin ve tketimin, paranin dolaimi ta-
rafindan meydana getirildigi eklindeki bu ok ayrintili tahlilden sonra,
Destutt, devam ediyor: "Servetin bu e|e|00m mo|/|e'ini* kt
* Herhangi bir enerjiyi gerektirmeksizin hareket eden topik bir makine. -.
428
Kurl Murks
Kupilul ll
anlailmi olmakla birlikte [mc| conn0* desem yeridir!| hakli olarak
dolaim denilen bu hareketi yetkinletiren ey ite budur. Bu gerek-
ten de bir dairedir ve daima iki noktasina dnmektedir. Bu, retimin
tamamlandigi noktadir." (s. 28D ve 24O.)
Destutt, ||c| |e|y J/s|/n0/s|eJ 0|/|e|,** mem||e de l'lns|/|0| Je
F|cnce e| Je la Soc/e|e P|/|oso|/q0e Je P|/|cJe||/e,*** ve aslinda,
vlger iktisatilar arasinda bir lde bilgili olan bu kimse, sonunda,
toplumsal srecin yolunu gzler nne serdigi olaganst aikliga, ko-
nuya getirdigi iik seline okurunu hayran kalmaya agiriyor ve btn bu
aydinligin nereden geldigi konusunda okurlarina bilgi vermek alak
gnlllgn bile gsteriyor. Bunu aslindan okumak gerekir:
"On |emc|q0e|c, /'ese|e, com|/en ce||e mcn/e|e Je [sayfa 516| cons/-
Je|e| |c consommc|/on Je nos |/c|esses es| conco|Jcn|e c|ec |o0| ce
q0e no0s c|ons J/| |oos Je |e0| |oJ0c|/on e| Je |e0| J/s||/|0|/on e|
en mme |ems quelle clarte elle repand sur toute la marche de la
societe. 0'o0 |/ennen| ce| ccco|J e| ce||e lucidite 0e ce q0e no0s c|ons
|encon||e |c |e|/|e. Ce|c |ce||e |'e//e| Je ces m/|o/|s o0 |es o|/e|s se
e/nen| ne||emen| e| Jcns |e0|s /0s|es |oo||/ons, q0cnJ on es| |cce
Jcns |e0| ||c/ o/n|-Je-|0e, e| o0 |o0| c|c|| con/0s e| Jes0n/, q0cnJ on
en es| ||o |es o0 ||o |o/n."**** (s. 242 ve 248.)
\o/| |e c|e|/n/sme |o0|eo/s Jcns |o0|e sc |ec|/|0Je/****** [sayfa
517|
* Kt anlailmi. -.
** Bu sekin yazar. -.
*** Fransiz Enstits ve Philadelphie Felsefe Dernegi yesi. -.
**** "Servetimizin tamamlanmasinin bu tarzda incelenmesinin, onun retimi ve dagilimi
ile ilgili olarak sylediklerimizle ne kadar uyumlu oldugunun ve ayni zamanda toplumun |0m
/J/ yo|0nc ne Jen|/ ||/ sc|||n|n farkedilecegini mit ederim. Bu uyum ve berraklik nereden
geliyor Hakikat ile kari kariya gelmi olmamizdan. Bu, insana, dogru ve yerinde bakildigi
zaman, ierisinde her eyin tam ve gerek oranlari ile yansidigi ve ama ok yakin ya da ok
uzak duruldugu zaman her eyin karmakariik ve kopuk grndg aynalarin etkisini
hatirlatiyor."
***** te size btn gzelligi ierisinde burjuva budalaligi!
42
Kurl Murks
Kupilul ll
YRMBRNC BLM
57
BRKM VE GENLETLM
YENDEN-RETM
KTAP I'de, bireysel kapitalist iin birikimin nasil oldugu gsteril-
miti. Meta-sermayenin paraya evrilmesi ile, ierisinde arti-degerin temsil
eJ/|J// arti-rn de paraya evrilmektedir. Kapitalist, bylece bakalami
arti-degeri, retken sermayesinin ek dogal gelerine tekrar evirir. Bunu
izleyen retim evriminde, artmi olan sermaye, artan bir rn saglar.
Ama bireysel sermaye durumunda olan eyin, btnyle yillik yeniden-
retimde de kendisini gstermesi gerekir; tipki, basit yeniden-retimi
tahlil ederken meydana geldigini grdgmz gibi, yani bireysel ser-
maye durumunda sabit sermayenin kullanilan kisimlarinin, yigili-para
biimindeki ardarda meydana gelen birikiminin, ayni zamanda toplu-
mun yillik yeniden-retiminin iinde de ifadesini bulmasi gibi.
Eger belli bir bireysel sermaye 4OO
s
+4OO
d
'ye ve yillik arti-degeri
1OO'e eitse, o zaman, meta-rn, 4OO
s
+1OO
d
+lOO
a
olur. Bu 6OO, paraya
evrilir. Bu paradan gene 4OO
s
degimeyen-sermayenin [sayfa 518| dogal
biimine evrilir, 1OO
d
emek-gcne, ve arti-degerin tamaminin birikti-
rilmesi kouluyla 1OO
a
da retken sermayenin dogal gelerine dn-
57
Buradan balayarak sonuna kadar, Elyazmasi VIII. -F.E.
430
Kurl Murks
Kupilul ll
mek suretiyle, ek degimeyen-sermayeye evrilir. Bu durumda varsayil-
mitir ki: 1) bu miktar, belli teknik koullar altinda ya ilev yapmakta
olan degimeyen-sermayenin genilemesine, ya da yeni bir sanayi girii-
minin kurulmasina yeterlidir. Ama arti-degerin paraya evrilmesi, ve bu
paranin bu sreten nce, yani gerek birikimden, retimin genile-
mesinden nce, ok daha uzun bir sre yigilmasi gerekebilir; 2) geniletil-
mi retim, zaten fiilen yrrlktedir. nk, paranin (para-biim olarak
yigilan arti-degerin), retken sermayenin gelerine evrilebilmesi iin,
bu gelerin pazardan metalar biiminde satin alinabilmesi gerekir. Bun-
larin, tamamlanmi rnler olarak satin alinmayip, sipari zerine yapilmi
olmalari hi bir eyi degitirmez. Bunlarin bedelleri, bunlar varolana ka-
dar ve her durumda, bunlari ilgilendirdigi kadariyla, geniletilmi yeni-
den-retim, o gne kadarki normal retimde bir genileme fiilen yer
alana kadar denmez. Bunlarin retimlerinin gerekten yer almasi iin
bir sipari drts, yani metalarin fiilen varolmazdan nce satin alinma-
lari ve sati beklentisi yeterli olduguna gre, bunlar, potansiyel olarak,
yani kendi geleri ierisinde varolmak zorundaydilar. Bir yandaki para,
u halde, br yanda geniletilmi yeniden-retimi davet eder, nk
bu retimin olasiligi, para olmaksizin mevcuttur. nk, paranin kendi-
si, gerek yeniden-retimin bir gesi degildir.
rnegin, ardarda rettigi metalarin belli bir miktarini bir ya da
birka yilda satan ve bylece, bu metalarin arti-degerin arti-rnn
taiyicilari olan kismini ya da baka bir deyile, meta-biimde rettigi
arti-degerin kendisini de paraya eviren kapitalist A, bunu, yava yava
biriktirir ve bylece kendisi iin yeni potansiyel kapasitesi ve grevi
geregi, retken sermayenin gelerine evrilecegi iin potansiyel para-
sermaye oluturur. Ne var ki, aslinda o, yalnizca, fiili yeniden-retimin
bir gesi olmayan basit para-yigma iine girmektedir. Balangita faali-
yeti, yalnizca, dolaimdaki parayi ardarda bu dolaimdan ekmekten
ibarettir. Kendisi tarafindan byle, kilit altinda tutulan dolaan paranin,
dolaima girmezden nce, bir baka para-yigmanin bir kismi olmasi
pekala mmkndr. Yeni bir potansiyel para-sermaye olan A'nin bu
para-yigmasi, tketim mallarina harcandiginda [sayfa 51D| nasil toplumsal
servete bir ek olmayacak idiyse, imdi de degildir. Dolaimdan ekilen
ve bu yzden de daha nce dolaimda mevcut bulunan para, daha
nceleri, bir para-yigma parasi olarak saklanmi olabilir; cretlerin para-
biimi olmu olabilir; retim aralarini ya da baka metalari paraya e-
virmi olabilir ya da degimeyen-sermayenin dner kisimlari ya da bir
kapitalistin geliri olmu olabilir. Bu, paradan daha fazla yeni bir deger
degildir, ve metalarin basit dolaimi aisindan dnlrse yalnizca kendi
fiili degerinin degil, ayni zamanda, bunun on kati bir deger taiyicisidir,
nk gnde on kez devir yapmitir ve on degiik meta-degeri gerek-
letirmitir. Metalar onsuz da vardir ve ister bir, ister on devir yapsin,
gene kendisi olarak kalir (ya da ainma yznden daha da azalir). Yalni-
43T
Kurl Murks
Kupilul ll
zca altin retiminde mademki altin rn, bir arti-rn, bir arti-deger ta-
iyicidir yeni bir servet (potansiyel para) yaratilir ve bu yeni potansiyel
para-sermayelerin para malzemesini, ancak, tm para-rn dolaima
girdigi lde artirir.
Para biiminde yigilmi bu arti-deger, ek yeni toplumsal servet
olmasa bile, yigilmi bulundugu ilev nedeniyle, yeni, potansiyel para-
sermayeyi temsil eder. (Yeni para-sermayenin, arti-degerin yava yava
paraya evrilmesinden baka bir yolla da ortaya ikabilecegini daha
ilerde grecegiz.)
Daha sonra satin almada bulunmaksizin, metalarin satii yoluyla
para, dolaimdan ekilmi ve yigilarak bir yana konulmutur. Bu ilem,
genel bir sre diye kabul edilecek olursa ve genel olarak kabul edilm-
elidir, nk her bireysel sermaye, birikim sreci ierisinde bulunabilir,
alicilarin nereden gelecekleri aiklanamaz hale gelir, nk bu sre
ierisinde, herkes para-yigmak iin satmak isteyecek, ama kimse satin
almak istemeyecektir.
Yillik yeniden-retimin eitli kisimlari arasindaki dolaim sreci-
nin dz bir izgi boyunca yer aldigini kabul edersek ki, bu yanli olur,
nk, birka istisna diinda o, daima, karilikli olarak karit hareketler-
den oluur, ie, satmaksizin, satin almada bulunan altin (ya da gm)
reticisinden balamamiz ve diger herkesin ona sati yaptigini varsayma-
miz gerekir. Bu durumda, tm yillik toplumsal arti-rnn (tm arti-
deger taiyicisinin) onun eline gemesi ve teki btn kapitalistlerin,
dogal olarak para biiminde bulunan ve arti-degerinin altin ierisindeki
dogal cisimlemesi olan bu arti-rn aralarinda pro rata [sayfa 52O|
blmeleri gerekirdi. nk, altin reticisinin rnnn, faal sermay-
esini karilayacak kismi zaten baglanmi ve elden ikartilmi bulun-
maktadir. Altin reticisinin, altin eklinde yaratilmi olan arti-rn, bu
duruma gre, teki btn kapitalistlerin, kendi yillik arti-rnlerini para-
ya evirmek iin malzeme saglayacaklari biricik fon olacaktir. Bunun
degerinin byklg, yleyse, nce bir yigma kiligina brnmesi gere-
ken, toplumun yillik arti-degerinin tmne eit olmasi gerekir. Bu var-
sayimlar sama oldugu gibi, ayni zamanda, genel bir yigma oluumu
olanagini aiklamaktan te bir ie yaramayacaklar, ve yeniden-retimi
de, altin reticisi diinda, bir adim ileri gtrm olmayacaklardir.
Bu szde glg zmeden nce, kesim I'deki (retim arala-
rinin retimi) birikim ile kesim II'deki (tketim mallarinin retimi) biriki-
mi birbirinden ayirdetmemiz gerekir. e kesim I ile balayacagiz.
I. KESM I'DE BRKM
1. I|mcn|n O|00m0
Aiktir ki, hem sinif [yani kesim, -.| I'i oluturan sayisiz sanayi
432
Kurl Murks
Kupilul ll
dallarindaki sermaye yatirimlari ve hem de bu sanayi dallarinin herbirin-
deki farkli bireysel sermaye yatirimlari, hacimlerinden, teknik koulla-
rindan, piyasa koullarindan vb. tamamen ayri olarak, yalarina, yani,
ilev yapmi olduklari zaman sresine gre, para-sermaye, ister faal
sermayenin genilemesine hizmet etsin, ister yeni sanayi giriimlerinin
kurulmasi iin kullanilsin bunlar, retimin genilemesinin iki biimidir
arti-degerin ardarda potansiyel para-sermayeye dnm srecinin far-
kli aamasindadirlar. Kapitalistlerin bir kismi, uygun bir byklge ulami
bulunan potansiyel para-sermayelerini, durmadan retken sermayeye
evirmekte, yani arti-degerin paraya evrilmesiyle yigilan para ile, re-
tim aralari, ek degimeyen-sermaye geleri satin almaktadirlar. Kapita-
listlerin bir baka kismi ise, bu arada hl potansiyel para-sermaye yig-
makla ugramaktadir. Bu iki kategoriye giren kapitalistler kari kariya
geliyorlar: bazilari alici, tekiler satici olarak, ve bu ikisinden herbiri yal-
niz bu rollerden birisi ierisinde.
rnegin, A, B'ye (B, birden fazla aliciyi temsil ediyor olabilir) 6OO
(=4OOs+1OOd+1OOa) satmi olsun. A, metalar olarak 6OO' [sayfa 521| para
olarak 6OO'e satmitir, bu paranin dolaimdan ekmi oldugu ve para
biiminde yigdigi 1OO' arti-degerdir. Ama para olarak bu 1OO, 1OO'lk
bir degeri taiyan arti-rnn para-biiminden baka bir ey degildir.
Para-yigmanin oluumu, hi bir zaman retim olmadigi gibi, retimde
bir arti da degildir. Kapitalistin buradaki hareketi, yalnizca, kendisine ait
arti-rnn satii ile elde ettigi para olarak 1OO' dolaimdan ekmek ve
ona siki sikiya sarilarak kilit altinda tutmaktir. Bu ilemi yerine getiren
yalniz A degildir; dolaim alaninin eitli noktalarinda hepsi de eit bir
gayretle bu tr bir para-yigma oluumunun peinde olan baka kapita-
listler de, A, A', A'' vardir. Paranin dolaimdan ekildigi ve sayisiz birey-
sel para-yigmalar ya da potansiyel para-sermayeler olarak biriktigi bu
sayisiz noktalar, dolaim iin bir yigin engeller olarak grnr, nk
bunlar parayi hareketsiz hale getirmekte ve bir sre iin onu dolaim
yeteneginden yoksun birakmaktadir. Ama unu da unutmamak gerekir
ki, para-yigina, metalarin basit dolaiminin kapitalist meta retimine da-
yanmazdan ok nce de yer almaktadir. Toplumdaki mevcut para mik-
tari, koullara bagli olarak ogalip azalmakla birlikte, fiilen dolaimda
bulunan miktardan daima daha fazladir. Biz, burada, gene ayni para-
yigmalari ve ayni para-yigma oluumlarini gryoruz, ama artik bunlar
kapitalist retim srecinin ikin bir gesidirler.
Kredi sistemi ierisindeki btn bu potansiyel sermayelerin, ban-
kalarin vb. ellerinde yogunlaarak, artik gerekten de pasif ve gelecegin
trks olmaktan ikip, durmadan byyen faal sermayenin ie yarar,
"bor verilebilir sermaye", para-sermaye, haline gelmesinden duyulan
zevki anlailabilir bir eydir.
Bununla birlikte, A, bir para-yigina oluumunu, ancak, yalnizca
satici olarak hareket ettigi, daha sonra alici eklinde hareket etmedigi
433
Kurl Murks
Kupilul ll
lde ve kendisine ait arti-rn ilgilendirdigi kadariyla baarmaktadir.
Kapitalistin, ardi ardina arti-rnler retmesi kendisine ait arti-degeri
paraya evirecek taiyicilari retmesi bir para-yigmayi oluturmasinin
nkouludur. Bizim yalnizca kategori I'deki dolaimi inceledigimiz imdiki
durumda, arti-rnn maddi biimi, bir parasini oluturdugu toplam
rnnki gibi degimeyen-sermayenin bir gesinin maddi biimidir, yani
retim aralari reten retim aralari kategorisine dahildir. Bunun, B, B',
B'' vb. alicilari elinde hangi duruma girdigini ve [sayfa 522| hangi ilevi yeri-
ne getirdigini birazdan grecegiz.
Bu noktada her eyden nce u nokta vurgulanmalidir ki, dola-
imdan, kendi arti-degeri miktarinda para ekmekle ve onu yigmakla
birlikte, A, te yandan dolaima, kariliginda baka metalar ekmeksi-
zin metalar srer. B,B', B'' vb. kapitalistleri, bylelikle, dolaima para
srme ve dolaimdan yalnizca metalar ekme olanagini elde ederler.
Ele alinan durumda bu metalar, maddi biimlerine ve gidecekleri yere
bagli olarak, B, B', B'' vb. kapitalistlerinin degimeyen-sermayesine sabit
ya da dner ge olarak girerler. Arti-rn alicisini, B, B', B'' vb. kapitalist-
leri ele aldigimizda, biraz sonra, bu konu zerinde tekrar duracagiz.

Bu arada unu da belirtelim: Basit yeniden-retimde oldugu gibi


burada da bir kez daha gryoruz ki, yillik rnn eitli kisimlarinin
degiimi, yani bunlarin dolaimlari (ayni zamanda sermayenin yeniden-
retimini ve aslinda onun, degimeyen, degien, sabit, dner, para-ser-
maye ve meta-sermaye gibi eitli belirleyicileri olarak tekrar yerine ko-
nulmasini da kapsamasi gerekir), ekonomi politigin, zellikle de fizyok-
ratlardan ve Adam Smith'ten beri serbest ticaret okulunun varsaydigi
gibi, hi bir zaman, metalarin birbirleriyle fiilen katiksiz bir degiimi ol-
sun diye daha sonraki bir satila tamamlanan salt bir meta alimini, ya da
daha sonraki bir alimla tamamlanan bir satii ngrmez. Biliyoruz ki,
kendisi iin bir kez harcama yapilan sabit sermaye, ilev yaptigi btn
sre boyunca yerine konmayip, degeri yava yava para biiminde biri-
kirken, o, eski biimi ierisinde hareketine devam eder. imdi grdk
ki, sabit sermaye II
s
'nin (I
(d+a)
degerinde gelere evrilen, tm sermaye-
deger II
s
'nin) dnemsel yenilenmesi bir yandan, kendisine salt I
a
'nin
satiinin tekabl ettigi, para biiminden kendi maddi biimine tekrar
evrilmi olan II
s
'nin sabit kisminin sc|| c||m|n| ngrr; ve te yandan
da, kendisine salt I
a
'nin aliminin, tekabl ettigi, salt II
s
'nin, degerinin,
para olarak biriken sabit (deger kaybeden) kisminin sc|||n| ngrr. Bu
durumda, degiimin normal olarak yer alabilmesi iin, II
s
'nin salt ali-
minin, deger byklg olarak, II
s
'nin salt satimina eit oldugunun, ve
ayni ekilde grup 1'deki I
a
'nin II
s
'ye, salt satiminin, grup 2'deki II
s
'den
yaptigi salt alima eit oldugu (s. 516-517) [sayfa 528| varsayilmalidir. Aksi
434
Kurl Murks
Kupilul ll
takdirde, basit yeniden-retim aksar. Buradaki salt alimin, oradaki salt
bir satila dengelenmesi gerekir. Ayni ekilde, bu durumda gene, I
a
'nin
A, A', ve A'' 'nn para-yigmalarini oluturan kisminin salt satiminin, I
a
'nin,
B, B' ve B'' 'nn para-yigmalarini, ek retken sermaye gelerine eviren
kisminin salt alimi ile dengelendigi varsayilmalidir.
Dengenin, alicinin, daha sonra ayni miktarda degerin saticisi ola-
rak hareket etmesi ile ve bunun tersinin olmasi ile yeniden saglanmasi
lsnde, para, alim iin yatiran tarafa ve tekrar alimda bulunmazdan
nce sati yapan tarafa geri dner. Ama fiili denge, metalarin degiimini,
yillik rnn eitli kisimlarinin degiimini ilgilendirdigi kadariyla, birbir-
leriyle degiilen metalarin degerlerinin eit olmasini gerektirir.
Ama, mademki, bir yanda bir dizi salt alim, ve te yanda da bir
dizi salt satim olmak zere yalniz tek tarafli degiimler yapiliyor ve
grdk ki, kapitalist temel zerinde, yillik rnn normal degiimi byle
tek tarafli bakalaimlari zorunlu kilmaktadir, o zaman denge, ancak,
tek tarafli alimlarin deger tutarinin, tek tarafli satilarin deger tutarina
eit oldugu varsayimi ile saglanabilir. Meta retiminin, kapitalist retimin
genel biimi olmasi geregi, burada paranin yalniz dolaim araci roln
degil, para-sermaye roln de oynadigi, ve bu retim biimine zg
bazi normal degiim koullarini ve dolayisiyla, ister basit ister geniletilmi
olsun yeniden-retimin normal akiinin koullarini salladigi anlamina
gelir; bu koullar, bu dengenin kendisinin, bu retimin kendiliginden ni-
teligi yznden bir raslanti oldugu iin, bu kadar ok anormal hareket
koullari, bu kadar ok bunalim olasiliklari haline gelir.
Ayrica grdk ki, I
d
'nin, buna tekabl eden bir deger tutarindaki
II
s
ile olan degiiminin sonunda, tam II
s
iin, buna edeger olan meta-
deger I tarafindan, II'ye ait metalar yerine konmutur ve bu nedenle,
kesim II'deki kapitalistlerin tmnn kendi metalarinin satii, I'den ayni
deger tutarindaki metalarin alimi ile tamamlanmitir. Bu, kapitalist I ile
II arasinda degiim degil, karilikli metalarinin degiiminde yerine koy-
ma ilemidir. II
s
, metalarini, I'deki ii-sinifina satar. Bu sinif, onun
karisina tek tarafli, meta alicisi olarak ikar ve II
s
de ii-sinifinin karisina
gene tek tarafli, meta saticisi olarak ikar. Bylece elde edilen para ile
II
s
, I'deki kapitalistlerinin tmnn karisina tek tarafli, [sayfa 524| bir meta
alicisi olarak ve I'deki kapitalistlerin tm de onun karisina tek tarafli,
ve I
d
tutarinda bir meta saticisi olarak ikar. te ancak bu meta satii
yoluyla, I, en sonunda degien-sermayesini para-sermaye biiminde yeni-
den retir. Mademki sermaye I, sermaye II'nin karisina, tek tarafli ola-
rak I
s
tutarinda meta saticisi eklinde ikiyor, I'deki ii-sinifinin karisina
da, bunlarin emek-gcn satin alan meta alicisi olarak ikar. Ve ma-
demki, I'deki ii-sinifi, II'deki kapitalistin karisina tek tarafli, bir meta
alicisi olarak (yani geim aralari alicisi olarak) ikiyor, I'deki kapitalistin
karisina da tek tarafli bir meta saticisi, yani kendi emek-gcnn sati-
cisi olarak ikar.
435
Kurl Murks
Kupilul ll
I'deki ii-sinifi tarafindan yapilan srekli emek-gc arzi, meta-
sermaye I'in bir kisminin, degien-sermayenin para-biime tekrar evril-
mesi, meta-sermaye II'nin bir kisminin, degimeyen-sermaye II
s
'nin dogal
geleri tarafindan yerine konmasi btn bu zorunlu ncller birbirler-
ini gerektirirler, ama bunlar, birbirinden bagimsiz olduklari halde iie
geen dolaim sreci de dahil olmak zere, ok karmaik bir sre
meydana getirir. Bu sre ylesine karmaiktir ki, anormal bir ileyi
iin sayisiz neden yaratir.
2. E/ 0e/meyen-Se|mcye
Arti-deger taiyicisi arti-rn, bunu ele geirenlere, X'deki kapita-
listlere hi bir eye malolmaz. Bunlar, asla, bunu elde etmek iin her-
hangi bir para ya da meta yatirmak zorunda degillerdir. Fizyokratlar iin
bile, bir yatirim, retken sermayenin gelerinde bulunan genel bir deger
biimiydi. u halde, I'deki kapitalistlerin yatirdigi ey, kendi degimeyen
ve degien-sermayelerinden baka birey degildir. Emeki, emegi ile
yalniz bunlarin degimeyen-sermayelerini korumakla kalmaz; yalniz bun-
larin degien-sermayelerinin degerini, buna tekabl eden metalar bii-
mindeki yeni yaratilan bir kisim deger ile yerine koymakla kalmaz; kendi
arti-emegi ile bunlara, bir de, arti-rn biiminde varolan bir arti-deger
saglar. Bu arti-rnn ardarda satii ile bunlar bir yigili-para, ek potansi-
yel para-sermaye olutururlar. ncelemekte oldugumuz durumda, bu
arti-rn, daha batan, retim aralarinin retim aralarindan oluur.
Ancak, B, B', B''vb. (I)'in eline ulamasiyladir ki, bu arti-rn, ek
degimeyen-sermaye olarak ilev yapar. Ama o satilmadan nce bile,
yigili-para [sayfa 525| biriktiricilerinin, A, A', A'' vb. (I)'in elindeyken bile, ite
bu |/||0c|/|e|'dir.* Eger yalnizca, I'in yeniden-retiminin deger tutarini
gznnde bulunduracak olursak, hl basit yeniden-retimin sinirlari
ierisinde bulunuyoruz demektir, nk bu |/||0c|/|e| ek degimeyen-
sermayeyi (arti-rn) yaratmak iin hi bir ek sermaye harekete gei-
rilmedigi gibi, basit yeniden-retimde oldugundan daha byk miktarda
bir arti-emek de harcanmi degildir. Buradaki fark, yalnizca harcanan
arti-emegin biiminde, kendine zg yararli niteliginin somut dogasin-
dadir. Bu emek II
s
yerine I
s
iin retim aralarina, tketim mallarinin
retim aralari yerine, retim aralarinin retim aralarina harcanmitir.
Basit yeniden-retim durumunda, tm arti-deger I'in, gelir, yani II'nin
metalarina harcandigi varsayilmiti. Demek ki, arti-deger, yalniz degi-
meyen-sermaye II'yi, maddi biimi ierisinde yerine koyacak retim
aralarindan oluuyordu. Basit yeniden-retimden geniletilmi yeniden-
retime geiin olabilmesi iin, kesim I'deki retimin II iin daha az, I
iin ise bir o kadar daha fazla degimeyen-sermaye gesi retecek du-
* Gcl olarak, bilkuvve. -.
43
Kurl Murks
Kupilul ll
rumda olmasi gerekir. Her zaman kolay olmayan bu gei, I'e ait bazi
rnlerin, her iki kisimda da retim araci biiminde hizmet edebilmesi
ile kolaylatirilmi olur.
Bundan u sonu, ikar ki, konu yalniz degerlerin hacmi aisin-
dan dnlrse, geniletilmi yeniden-retimin maddi temeli, basit yeni-
den-retim ierisinde yaratilmitir. Bu yalnizca ii-sinifi I'in, retim ara-
larinin retiminde, znde ek sermaye I olan sermayenin yaratilmasin-
da dogrudan harcadigi arti-emektir. A, , A' ve A'' (I) tarafindan herhangi
bir kapitalist para harcamasi olmaksizin, kendi arti-rnlerinin ardarda
satilmasiyla oluan znde ek para-sermayenin oluturulmasi, bu ne-
denle yalnizca ek olarak retilen retim aralari I'in para-biimidir.
Dolayisiyla, ele aldigimiz durumda, znde ek sermayenin reti-
mi (bunun bsbtn baka bir biimde de oluabilecegini daha sonra
grecegiz); bizzat retim srecinin bir olgusundan, retken sermayenin
gelerinin, zel bir biim ierisinde retilmesinden baka bir eyi ifade
etmez.
znde ek para-sermayenin byk bir lekte ve dolaim ala-
ninin birok noktasinda retilmesi, meydana gelmesi sanayi kapitalisti
tarafindan ek bir harcamayi gerektirmeyen znde ek [sayfa 526| retken
sermayenin ok eitli retimlerinin bir sonucundan ve ifadesinden baka
bir ey degildir.
A, A', A'' vb. (I) tarafindan, kendi arti-rnlerinin birbirini izleyen
satilari ile dolayisiyla, bunu tamamlayan bir satinalma olmaksizin, ar-
darda tek tarafli meta satilari ile meydana gelen bu znde ek ret-
ken sermayenin, znde para-sermayeye (yigili paraya) ardarda dn-
mesi, dolaimdan tekrar tekrar para ekilmesi ve buna tekabl eden bir
para-yigma oluumu ile tamamlanir. Alicinin, bir altin reticisi olmasi
durumu diinda, bu para-yigma hi bir zaman degerli madenler bii-
minde ek servet anlamina gelmeyip, yalnizca, daha nce dolaimda
bulunan paranin ilevinde bir degiiklik demektir. Az nce, bir dolaim
araci olarak ilev yapmaktaydi, imdi ise bir para-yigina, oluum sreci
ierisinde, znde yeni para-sermaye olarak ilev yapmaktadir. Demek
oluyor ki, bir lkedeki ek para-sermaye oluumu ile, mevcut degerli
madenlerin miktari, birbiriyle herhangi nedensel bir baginti ierisinde
degildirler.
yleyse bir de u sonu ikmaktadir: Bir lkede zaten ilev yap-
makta olan retken sermaye (bunun iinde yer alan emek-gc, arti-
rnn reticisi de dahil olmak zere) ne denli byk olursa, emegin
retken gc ve bylelikle de, retim aralarinin retiminin hizli genile-
mesi iin teknik olanaklar ne denli fazla gelimise ve dolayisiyla, hem
degeri ve hem de bu degerin temsil edildigi kullanim-degeri miktari
bakimindan, arti-rn miktari ne denli bykse,
1) A, A', A'' vb. elinde bulunan arti-rn biimindeki znde ek
retken sermaye ile,
437
Kurl Murks
Kupilul ll
2) paraya evrilmi bulunan bu arti-rnn miktari ve dolayisiyla,
A, A', A'' 'nn elindeki znde ek para-sermayenin miktari da o denli
byk olur. rnegin Fullarton'un, olagan anlamda airi-retimin szn
etmeyip, yalnizca sermayenin, yani para-sermayenin airi-retiminden
szetmesi, en iyi burjuva iktisatilarinin bile, kendi sistemlerinin meka-
nizmasini ne kadar az anladiklarini bir kez daha ortaya koymaktadir.
A, A', A'' (I) tarafindan dogrudan retilen ve elkonulan arti-rn,
B, B' , B'' vb. (I)'in eline ulaana kadar, bu kimlik ierisinde fiilen ilev
yapmamakla birlikte, sermaye birikiminin, yani geniletilmi yeniden-
retimin gerek temeli oldugu halde, paranin krizalit aamasinda bir
para-yigma ve tedrici oluum [sayfa 527| sreci ierisindeki znde para-
sermaye olarak, tersine, hi bir ekilde retken degildir, ve bu biim
ierisinde, retim sreci ile paralel gider, ama bunun diinda kalir. Bu,
kapitalist retimin darasidir (JecJ 0e/||). znde para-sermaye ola-
rak birikmekte olan bu arti-degerden, kr ya da gelir saglama amaciyla
yararlanma istegine, kredi sistemi ve "kagitlar" (Pc/e|c|en) ile kavuur.
Para-sermaye, bylece, baka bir biim ierisinde, kapitalist retim sis-
teminin gidii ve heybetti gelimesi zerinde pek byk bir etki kazanir.
znde para-sermayeye evrilen arti-rn, kendisini meydana
getiren ve zaten ilev yapmakta bulunan sermayenin toplam tutari ne
kadar byk olursa, o kadar byk bir hacime ulair. Her yil yeniden
retilen znde para-sermayenin hacmindeki mutlak arti ile blnme-
si de kolaylair ve, ya ayni kapitalistin, ya da bakalarinin (miras kalan
bir mlkn bllmesinde oldugu gibi aile yelerinin) elinde, herhangi
bir ie yatirilmalari hizlanir. Para-sermayenin blnmesi ile, yeni bir para-
sermaye olarak, yeni ve bagimsiz bir ie yatirilmak zere, ana sermaye-
den tamamen ayrilma anlatilmak istenmitir.
Arti-rn saticilari, A, A', A'' vb. (I), bunu, basit yeniden retim iin
gerekli olan degimeyen ve degien sermaye yatirimi diinda herhangi
bir dolaim hareketini ngrmeyen bir retim srecinin dolaysiz bir r-
n olarak elde ettikleri halde; ve bunlar, bylece, geniletilmi bir yeni-
den-retimin gerek temelini oluturduklari ve aslinda, znde ek
sermayeyi rettikleri halde, B, B', B'' vb; (I)'in tutumlari farklidir. 1) B, B,'
B'' vb. (I)'in eline ulaana kadar, A, A', A'' vb.'nin arti-rn, ek degime-
yen-sermaye olarak fiilen ilev yapmayacaktir (retken sermayenin te-
ki gesini, ek emek-gcn, baka bir deyile, ek degien-sermayeyi
imdilik inceleme-dii birakiyoruz). 2) Bu arti-rnn, bunlarin eline ula-
abilmesi iin, bir dolaim hareketine gerek vardir onlarin bunu satin
almasi gereklidir.
Nokta 1 ile ilgili olarak urasini dikkate almak gerekir ki, arti-
rnn byk bir kismi (znde ek degimeyen-sermaye), A, A', A'' (I)
tarafindan belli bir yil ierisinde retilmi olmakla birlikte, B', B'' (I)'in
elinde, bir sonraki yila hatta daha sonrasina kadar, sanayi sermayesi
olarak ilev yapmayabilir. Nokta 2 ile ilgili olarak u soru ortaya ikar:
438
Kurl Murks
Kupilul ll
Dolaim sreci iin gerekli para nereden gelmektedir [sayfa 528|
B, B', B'' vb. (I) tarafindan yaratilan rnler, ayni olarak kendi s-
relerine tekrar girdiklerine gre, sylemeye gerek yok ki, kendi arti-
rnlerinin |o |cn|o bir kismi, dogrudan (dolaima herhangi bir md-
ahale olmaksizin) kendi retken sermayesine aktarilir ve degimeyen-ser-
mayenin ek bir gesi halini alir. Ve |o |cn|o bunlar, A, A' vb. (I)'in arti-
rnnn paraya evrilmesini etkilemezler. Bunun diinda, para nere-
den gelmektedir Bildigimiz gibi, B, B', B'' vb. (I) kendi para-yigmasini,
A, A' vb. gibi ayni ekilde, kendilerine ait arti-rnlerini satarak olutur-
mulardir. imdi bunlar, kendi yigilmi, yalnizca znde para-sermaye
olan sermayelerinin, ek para-sermaye olarak etkin bir biimde ilev ya-
pacagi noktaya ulamilardir. Ama bu, yalnizca bir daire ierisinde dola-
mak demektir. Soru hl yerinde duruyor: B (I)'in daha nce dolaimdan
ektigi ve biriktirdigi para nereden geliyor
Basit yeniden-retimin tahlilinden bildigimiz gibi, kapitalist I ve
II'nin, kendi arti-rnlerini degiebilmek iin elde belli bir miktar para
bulundurmalari gereklidir. Bu durumda, tketim mallarina harcanmak
zere yalnizca gelir biiminde hizmet eden para, kendi metalarinin
degiimi iin yatirmi bulunduklari lde bu kapitalistlere dnmtr.
Burada ayni para tekrar ortaya ikiyor, ama farkli bir ilevi yerine geti-
rerek A'lar v,e B'ler (I), arti-rn znde ek para-sermayeye evirmek
iin birbirlerine sirayla para saglamakta ve yeni olumu para-sermayeyi
sirayla satinalma araci olarak tekrar dolaima sokmaktadirlar.
Bu durumda yapilan tek varsayim, szkonusu lkedeki para mik-
tarinin (dolaim hizi vb. sabit olmak zere) hem faal dolaima ve hem
yedek yigili-paraya yetecek kadar oldugudur. Grdgmz gibi, bu, me-
talarin basit dolaimi durumunda yapilmasi gerekmi olan varsayimin
aynisidir. Ancak imdiki durumda yigili-paranin ilevi farklidir. stelik,
mevcut para miktarinin daha byk olmasi gerekir, nk, birincisi,
kapitalist retim altinda btn rnler (yeni retilen degerli madenler
ve reticinin kendisinin tkettigi birka rn diinda) metalar biiminde
yaratilir ve bu nedenle paranin krizalit aamasindan gemek zorunda-
dirlar; ikincisi, kapitalist bir temel zerinde, meta-sermaye miktari ile
bunun deger byklg, yalniz mutlak olarak daha byk olmakla kal-
mayip, ayrica nispeten daha yksek bir hizla [sayfa 52D| da byr; nc-
s, durmadan genileyen bir degien-sermayenin daima para-sermayeye
evrilmesi gerekir; drdncs, yeni para-sermayelerin oluumu, reti-
min genilemesi ile ayni hizda gittiginden, buna tekabl eden para-
yigma oluumu iin malzeme hazir bulunmak zorundadir.
Bu, kredi sisteminin bile ogu zaman madeni para dolaimi ile
birlikte yrdg kapitalist retimin ilk aamasi iin genellikle geerli ol-
dugu gibi, madeni dolaimin bunun temeli olarak kalmasi lsnde,
kredi sisteminin en ok gelikin evresi iin de geerlidir. Bir yandan ek
degerli maden retiminin, sirasiyla bol ya da kit oluu, burada, meta fi-
43
Kurl Murks
Kupilul ll
yatlari zerinde, yalnizca uzun degil, ama ayni zamanda ok kisa d-
nemler iin de bozucu bir etki yapabilir. te yandan, tm kredi meka-
nizmasi, fiili madeni dolaimi, bir takim ilemler, yntemler ve teknik
aralarla nispi olarak gitgide den bir asgariye indirmek iin srekli
aba gsterir. Mekanizmanin tamamindaki yapaylik ve normal gidiinde
bir bozulma olasiligi ayni lde artar.
znde yeni para-sermayeleri, faal sermaye olarak ilev yapma-
ya balayan farkli B'ler, B' 'ler, B'' 'ler vb. (I) kendi rnlerini (arti-rn-
lerinin kisimlarini) birbirlerinden almak ya da birbirlerine satmak zorunda
kalabilirler. Bunlarin kendi arti-rnlerinin dolaimi iin srdkleri |o
|cn|o para, normal koullar altinda, farkli B'lere, kendi metalarinin dola-
imi iin yatirmi olduklari ayni oranlarda geri akar. Ancak paranin bir
deme araci olarak dolaim yapmasi halindedir ki, karilikli alimlar ve
satimlarin birbirlerini karilamamalari lsnde hesap bakiyelerinin
kapatilmasi gerekir. Ama, her yerde oldugu gibi, burada da her eyden
nce, madeni dolaimin en yalin ve en ilkel biimi ierisinde varsayil-
masi nemlidir, nk o zaman, aki ve geriye aki, hesap bakiyelerinin
kapatilmasi, kisacasi, kredi sistemi altinda bilinle dzenlenen sreler
olarak grnen btn geler, kendilerini, varliklari bu kredi sisteminden
bagimsizmi gibi ortaya koyarlar ve durum, daha sonraki yansimi biim
yerine ilkel biim ierisinde grnr.
8. E/ 0e/en-Se|mcye
Buraya kadar biz, yalniz, ek degimeyen-sermaye ile ilgilendik.
imdi de dikkatimizi, ek degien-sermayenin gzden geirilmesine y-
neltmemiz gerekiyor. [sayfa 58O|
Kitap I'de, emek-gcnn, kapitalist retim sisteminde daima
varoldugunu ve kullanilan emeki sayisi ya da kullanilan emek-gc
miktari artirilmaksizin, gerektiginde daha fazla emegin akici hale getiri-
lebilecegini, uzun uzadiya aiklami bulunuyoruz. Bu nedenle, bu ko-
nuya daha fazla girmek gereksinmesini duymaksizin, yeni yaratilan
para-sermayenin, degien-sermayeye evrilebilir kisminin, her zaman,
dnebilecegi emek-gcn hazir bulacagini varsayiyoruz. Belli bir ser-
mayenin, herhangi bir birikim olmaksizin kendi retim hacmini belli
sinirlar ierisinde geniletebilecegi gene Kitap I'de aiklanmiti. Ama
biz, burada, zgl anlaminda sermaye birikimi ile ilgileniyoruz ve bu
bakimdan, retimin genilemesi, arti-degerin ek sermayeye evrilmesi
ve dolayisiyla da, retimin temelini oluturan sermayede bir genileme
anlamina gelmektedir.
Altin reticisi, kendi altin halindeki arti-degerinin bir kismini, zn-
de para-sermaye olarak biriktirebilir. Bu, yeterli miktara ulair ulamaz,
nce arti-rnn satmak zorunda kalmaksizin dogrudan yeni degien-
sermayeye evrilebilir. Ayni ekilde, bu, degimeyen-sermayenin gele-
440
Kurl Murks
Kupilul ll
rine de evrilebilir. Ama bu son durumda, altin reticisi, degimeyen-
sermayesinin maddi gelerini hazir bulmak zorundadir. Buraya kadarki
serimimizde varsaydigimiz gibi, her reticinin, stok yapmak iin alimasi
ve rnlerini pazara bundan sonra getirmesi ya da siparileri karilamasi
nemli degildir. retimin fiilen genilemesi, yani arti-rn, her iki du-
rumda da varsayilitir; bir durumda fiilen mevcut olarak, digerinde ise
znde mevcut teslim edilebilir durumda.
II. KESM II'DE BRKM
Biz, buraya kadar, A, A', A'' (I)'in arti-rnlerini ayni kesim l'e
dahil olan B, B', B'' vb'ye sattigini varsaydik. Ama A (I)'in kendi arti-
rnn, kesim II'deki bir B'ye satmak suretiyle paraya evirdigi var-
sayilabilir. Bu, ancak, A(I)'in, daha sonra tketim mallari satin almaksizin,
B(II)'ye retim aralari satmasi yoluyla, yani A tarafindan yalniz tek ta-
rafli bir sati ile yapilabilir. Oysa imdi, II
s
meta-sermaye biiminden,
retken degimeyen-sermayenin maddi biimine, yalniz I
d
degil, hi
degilse I
a
'nin bir kismi, tketim mallari biiminde bulunan II
s
'nin bir
kismi kariliginda degiilmedike evrilemez; ama imdi A, kendi I
a
'sini
paraya, bu degiimi yaparak degil, daha ok, I
a
'sini [sayfa 581| tketim mal-
lari II
s
ile degimek yerine, onu satarak, II'den elde ettigi parayi dolaim-
dan ekmek suretiyle evirir bu durumda bizim A(I)'de grdgmz
ey, gerektende, znde bir ek para-sermaye oluumudur, ama te
yandan,B(II)'nin degimeyen-sermayesinin eit deger byklgndeki
bir kismi, meta-sermaye biiminde baglanmi olup, kendisini, retken
degimeyen-sermayenin maddi biimine dntremez durumdadir.
Bir baka deyile, B(II)'nin metalarinin bir kismi, gerekten de |/mc
/cc/c bunlarin satii olmaksizin degimeyen-sermayesini tmyle ret-
ken biime tekrar eviremeyecegi bir kismi, satilamaz hale gelmitir. Bu
kismi ilgilendirdigi kadariyla, demek ki, airi-retim vardir ve gene ayni
kismi ilgilendirdigi kadariyla, bu airi-retim ayni lekte olsa bile, yeni-
den-retimi tikamaktadir.
Bu durumda, A(I)'in znde ek para-sermayesi, gerekten de,
arti-rnn (arti-degerin) paralatirilmi bir biimidir, ama arti-rn (arti-
deger) bu haliyle dikkate alindiginda, burada, henz geniletilmi yeni-
den-retimin degil, basit yeniden-retimin bir grngsdr. Bunun her
durumda c'nin bir kismi iin geerli oldugu I
(d+a)
'da, sonuta II
s
'nin yeni-
den-retiminin ayni lekte yeralabilmesi iin, II
s
kariliginda degiilmesi
gerekir. B(II)'ye kendi arti-rnn satmakla A(I), ona, degimeyen-
sermayenin degerinin buna tekabl eden kismim kendi maddi biimi
ierisinde saglamitir. Ama ayni zamanda da, dolaimdan para ekmek
kendi satiini daha sonraki bir satinalma ile tamamlayamamak sureti-
yle, B(II)'ye ait metalarin edeger bir kismini satilamaz hale getirmitir.
u halde, hem I ve hem de II'deki kapitalistleri kapsayan tm toplumsal
44T
Kurl Murks
Kupilul ll
yeniden-retimi inceleyecek olursak, A(I)'in arti-rnnn, znde para-
sermayeye evrilmesi, B (II)'nin eit miktarda bir degeri temsil eden
meta-sermayesinin retken (degimeyen) sermayeye tekrar evrilmesi-
nin olanaksizligini ifade eder; dolayisiyla, geniletilmi bir znde reti-
mi degil, basit yeniden-retimin engellenmesini ve bylece de basit
yeniden-retimdeki bir yetersizligi ifade eder. A(I)'in arti-rnnn
oluumu ve satii, basit yeniden-retimin olagan grngleri olduklari-
na gre, burada basit yeniden-retim temeli zerinde bile birbirleriyle
bagintili u grngleri buluyoruz: Sinif I'de znde ek para-sermayenin
olumasi (u halde, II aisindan dk tketim); sinif II'de, retken ser-
mayeye evrilemeyen meta-ikmallerin yigilmasi (u halde, II'de nispi
airi-retim); I'de [sayfa 582| para-sermaye fazlaligi ve II'de yeniden-retim
yetersizligi.
Bu nokta zerinde daha fazla durmaksizin, yalnizca, basit yeni-
den-retimin tahlilinde, I ve II'nin tm arti-degerinin, gelir olarak har-
candigini varsaydigimiza iaret edelim. Ne var ki, aslinda, arti-degerin
bir kismi gelir olarak harcanmakta, digeri sermayeye evrilmektedir.
Fiili birikim ancak bu varsayima dayanarak yeralabilir. Genel deyimlerle
ifade edilen, birikimin tketim pahasina yer almasi gerektigi yolundaki
szler, kapitalist retimin dogasina ters den bir yanilsamadir. nk
bu, kapitalist retimin ama ve itici gcnn, arti-degerin elde edilmesi
ve bunun sermayeletirilmesi, yani biriktirilmesi degil, tketim olduguna
kesin gzyle bakmaktadir.

imdi, kesim II'deki birikime daha yakindan bir gzatalim.


II
s
ile ilgili ilk glk, yani bunun, meta-sermaye II'nin bir par-
asindan, tekrar degimeyen-sermaye II'nin maddi biimine evrilmesi,
basit yeniden-retimi ilgilendirir. Daha nceki emayi alalim:
(1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) I,
2.OOO II
s
kariliginda degiilmektedir.
imdi eger, rnegin, I'in arti-rnnn yarisi, dolayisiyla 1.OOO
a
: 2,
yani 5OO I
a
, degimeyen-sermaye olarak tekrar kesim I'e katilirsa, I'de
alikonan arti-rnn bu kismi, II
s
'nin herhangi bir kismini yerine koya-
maz. Tketim mallarina evrilmi olmak yerine (ve burada, I ile II arasin-
daki dolaimin bu kesiminde degiim aslinda kariliklidir, yani I'deki
emekiler tarafindan 1.OOO II
s
yerine 1.OOO I
d
'nin konmasinin tersine me-
talarin konumlarinda ikili bir degiiklik vardir), I'in kendisinde, ek re-
tim araci olarak hizmet ettirilmitir. O, bu ilevi, I ve II'de ayni zamanda
yerine getiremez. Kapitalist, kendisine ait arti-rnn degerini, hem t-
ketim mallari kariliginda harcayip, hem de bu arti-rn retken bir
ekilde tketemez, yani retken sermayesine katamaz. Bu yzden, 2.OOO
I
(d+a)
yerine yalnizca 1.5OO, yani (1.OOO
d
+5OO
a
) I, 2.OOO II
s
kariliginda de-
442
Kurl Murks
Kupilul ll
giilebilirdir: 5OO II
s
, meta-biimden, tekrar retken (degimeyen) ser-
maye II haline evrilemez. u halde, II'de, I'deki retim genilemesi
hacmine eit bir airi-retim olacaktir. II'deki bu airi-retim, I zerinde
ylesine bir tepki yaratabilir ki, I'deki emekilerin, II'nin tketim mallari-
na [sayfa 588| harcadiklari 1.OOO'in geri akii ancak kismen yer alabilir, yle
ki bu 1.OOO, I'deki kapitalistlerin eline degien para-sermaye biiminde
dnmez. Bu kapitalistler, bylece kendilerini, degimeyen lekte bir
yeniden-retim bile yapamayacak durumda bulabilirler ve bu salt onu
geniletme abasinin bir sonucu olarak meydana gelmitir. Ve, bu ko-
nuyla ilgili olarak urasini dikkate almak gerekir ki, I'de yalnizca basit
yeniden-retim fiilen yer almi ve bunun geleri, emamizda gsteril-
digi gibi, gelecekte, diyelim nmzdeki yil genileme gznne alina-
rak yalnizca farkli bir biimde gruplandirilmilardir.
Bu glk u ekilde atlatilmaya aliilabilir: Airi-retim olmak
yle dursun, kapitalistler tarafindan stokta tutulan ve hemen retken
sermayeye evrilemeyen 5OO II
s
, tersine, yeniden-retimin bizim imdiye
kadar ihmal ettigimiz zorunlu bir gesidir. Grdk ki, bir para-ikmalin
birok noktalarda toplanmasi ve bu nedenle paranin, kismen I'de yeni
para-sermaye oluturma olanagini saglamak amaciyla ve kismen de
yava yava deger yitiren sabit sermayenin degerini geici olarak para
biiminde tutmak iin dolaimdan ekilmesi gerekir. Ama emamizi
izerken, btn paralari ve metalari daha batan btnyle kapitalist I
ve II'nin eline teslim ettigimize gre ve burada ne tccar, ne sarraf, ne
banker ve ne de salt tketen ve dogrudan retmeyen siniflar bulun-
duguna gre, yeniden-retim mekanizmasini iler durumda tutmak iin,
burada, kendi reticilerinin elinde srekli bir meta birikiminin olmasi
kainilmazdir. II'deki kapitalistler tarafindan stok halinde bulundurulan
5OO II
s
, bu nedenle, yeniden-retimde ngrlen ve burada bir yildan
teki yila gei anlamim taiyan tketim srecinin srekliligini saglayan,
tketim mallarinin meta-ikmalini temsil eder. Henz, ayni zamanda onun
reticileri de olan saticilarinin elinde bulunan tketim fonu, bir sonraki
yil sifirdan balamak iin bu yil sifir noktasina demez, tipki byle bir
eyin bugnden yarina geite olamamasi gibi. Bu gibi meta-ikmaller,
degien hacimlerde olmakla birlikte, srekli yeni batan takviye edil-
mek zorunda oldugu iin, II'deki kapitalist reticilerimizin elinde, dai-
ma, meta-sermayelerinin bir kismi geici olarak metalar eklinde
baglandigi halde, retim srelerini srdrebilmeleri iin yedek bir para-
sermaye bulunmalidir. Bizim varsayimimiza gre, bunlar, tm ticaret
iini retim iiyle birletirmilerdir. u halde, bunlarin emrinde, bir [sayfa
584| de, yeniden-retim srecindeki bireysel ilevlerin ayrildigi ve eitli
trden kapitalistler arasinda blndgnde tccarlarin eline geecek
olan ek bir para-sermaye bulunmasi gerekiyor.
Buna: u itiraz ne srlebilir: 1) Bu gibi ikmallerin oluturulmasi
ve bunu yapma zorunlulugu, hem I'deki ve hem de II'deki btn kapita-
443
Kurl Murks
Kupilul ll
listler iin geerlidir. Salt meta saticilari olarak dnlrse, bunlar, yal-
niz farkli trde metalari satmalari bakimindan ayrilirlar. II'ye ait bir meta-
ikmali, daha nce I'e ait bir meta-ikmalini ngrr. Eger biz, bir yandaki
bu ikmali dikkate almazsak, te yandakini de dikkate almamamiz gere-
kir. Yok eger, her iki yandakini de hesaba katiyorsak, sorunda herhangi
bir degiiklik olmaz.
2) Bir yil, nasil ki, II ynnden, gelecek yil iin bir metalar ikmali
ile kapanmi ise; ayni yanda, bir nceki yildan devralinan bir metalar-
ikmaliyle ailmitir. En soyut biime indirgenmi yillik yeniden-retimin
tahlilinde, bu nedenle, bunun her iki durumda da zerini izmemiz ge-
reklidir. Eger, belli bir yila, gelecek yila teslim edilecek meta-ikmal de
dahil olmak zere, btn retimi birakir ve ayni zamanda, ona bir nce-
ki yildan aktarilan meta-ikmali bundan dersek, tahlilimizin konusu
olarak ortalama bir yilin fiili toplam rnn elde ederiz.
8) Basit yeniden-retimin tahlilinde, zmek durumunda oldugu-
muz glkle karilamami olmamiz basit geregi salt, I'e ait gelerin
(yeniden-retim ile ilgili alarak)'farkli gruplanmasindan, o olmaksizin
geniletilmi yeniden-retimin hi bir zaman yer alamayacagi degiik
bir gruplamadan ileri gelen zgl bir olgu ile kari kariya bulundugu-
mum tanitliyor.
III. BRKMN EMATK SUNUMU
imdi, yeniden-retimi, aagidaki emaya gre inceleyecegiz.
Her eyden nce, yillik toplumsal rnn toplam miktarini, yani
8.252'nin, birinci emadaki D.OOO'den daha kk oldugunu gryoruz.
Bunu, ok daha byk, diyelim on kez daha byk bir miktar da pekala
varsayabiliriz. Geniletilmi yeniden-retimin (burada yalnizca daha
byk bir sermaye yatirimi ile yrtlen bir retim olarak grlmekte-
dir), rnn mutlak hacmi ile [sayfa 585| hibir ilikisi bulunmadigini, belli
bir miktar meta iin bunun yalnizca belli bir rnn eitli gelerinin
farkli bir dzenlenmesi ya da ilevlerinin farkli tanimlanmasi anlamina
geldigini, bu yzden de, rnn degeri szkonusu oldugu kadariyla bu-
nun basit yeniden-retimden baka bir ey olmadigini apaik ortaya
koymak iin, birinci emamizdakinden daha kk bir miktari aldik.
Burada degien ey, basit yeniden-retimin belli gelerinin nicel degil
nitel belirlenmesi olup, bu degiiklik, daha sonraki geniletilmi yeni-
den-retimin maddi ncldr.
58
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 6.OOO
ema a)
II. 1.5OO
s
+ 876
d
+ 876
a
= 2.252 }
Toplam 8.252
58
Bu Kitap I'de baka bir aidan tartimasini yaptigimiz (Kap. XXII, 5, not 64) [lc/|c|,
Birinci Cilt, Yirmidrdnc Blm, Beinci Kesim. s. 627. dipnot 7O| 1ames Mill ile S. Bailey
444
Kurl Murks
Kupilul ll
Degien ve degimeyen sermaye arasindaki orani degitirerek
bu emayi degitirebiliriz. rnegin yle:
Bu ema, arti-deger biriktirilmeyip gelir olarak btnyle tketil-
digine gre, basit lekli bir yeniden-retim iin dzenlenmi gibi grn-
mektedir. Her iki durumda da, hem a)'da ve hem b)'de, ayni deger
byklgnde bir yillik rn buluyoruz, ancak b)'de bunun geleri,
ilevsel olarak yle gruplandirilmilardir ki, yeniden-retim ayni lekte
balar, oysa a)'da, ilevsel gruplandirma, geniletilmi yeniden-retimin
maddi temelini, oluturur. b)'de (875
d
+ 875
a
) I, yani 1.75O I
(d+a)
herhan-
gi bir fazlalik olmaksizin, 1.75O II
s
kariliginda degiildigi halde, a)'da,
2.OOO I
(d+a)
'ya eit olan (1.OOO
d
+ 1.OOO
a
) I'in 1.5OO II
s
kariliginda
degiilmesi, sinif I'de birikim iin 5OO I
a
'lik bir fazlalik birakir.
imdi a) emasini daha yakindan tahlil edelim. I ve II'nin her
ikisinin de, arti-degerinin yarisini biriktirdiklerini, yani bunu gelir olarak
harcamak yerine ek sermayelerinin bir gesine evirdiklerini varsaya-
lim. 1.OOO I
a
'nin yarisi, yani 5OO, u ya da bu biimde biriktirilecegi, ek
para-sermaye biiminde yatirilacagi, yani ek retken sermayeye evrile-
cegi iin, ancak (1.OOO
d
+ 5OO
a
) I gelir olarak harcanir. u halde, burada,
yalniz 1.5OO, II
s
'nin normal byklg olarak ortaya ikmaktadir. Daha
nce basit yeniden-retim baligi altinda incelenmi oldugu iin, 1.5OO
I
(d+a)
ile 1.5OO II
s
arasindaki degiimi daha fazla incelemeye gerek yok-
tur. [sayfa 586| 4.OOO II
s
'nin zerinde durulmasina da gerek yoktur, nk
bunun, yeni balayan yeniden-retim (ki bu kez geniletilmi lekte
meydana gelecektir) iin tekrar dzenlenmesi gene, basit bir yeniden-
retim sreci olarak irdelenmiti.
Mademki incelememiz iin geriye kalan tek ey 5OO I
a
ile (876
d
+
876
a
) II'dir, bu, bir yandan hem I ve II'nin i bagintilari ve te yandan
bunlar arasindaki hareket sorunudur. nk biz, II'de de ayni ekilde,
arti-degerin yarisinin biriktirilecegini, burada 188'in sermayeye evrile-
cegini ve bunun drtte-birinin,* yani 47'sinin, yuvarlak hesap alirsak
48'inin degien-sermaye olacagini ve degimeyen-sermayeye evrilmek
zere geriye 14O kalacagini varsaymitik.
Burada, gene, varligi, bir tr metalarin baka trden metalar
kariliginda, ya da metalarin para, ve ayni paranin baka trden metalar
ile degiilecegi grne sahip kimselere pek acayip gelecek yeni bir
sorun ile karilaiyoruz. 14O II
a
, retken sermayeye, ancak, bunlarin yeri-
I. 4.OOO
s
+ 875
d
+ 875
a
= 5.75O
ema b)
II. 1.75O
s
+ 876
d
+ 876
a
= 2.5O2 }
Toplam 8.252
arasinda sermaye birikimi konusundaki kavgaya, yani byklgn degitirmeksizin, sanayi
sermayesinin ilemesini geniletme olasiligi ile ilgili kavgaya kknden bir son vermitir. Buna
ilerde tekrar deginecegiz.
* Bu, besbelli ki bir kalem srmesidir; bete-bir olmasi gerekirdi; ne var ki bu, sonal
sonulari etkilememektedir. -EJ.
445
Kurl Murks
Kupilul ll
ne ayni degerdeki I
a
metalari konularak evrilebilir. I
a
'nin, II
a
kariliginda
degiilmesi gereken kisminin, ya hem I ve II'nin ya da yalnizca II'nin
retimine girebilecek retim aralarini iermesi gerektigi pek dogaldir.
Bizim henz incelemedigimiz 5OO I
a
'lik tm arti-rn, I ierisinde biri-
kim amalarina hizmet edecegi ve dolayisiyla II'deki metalar kariliginda
degiilemeyecegi iin, bu yerine koyma, ancak, II tarafindan yapilacak
tek yanli bir alimla gerekletirilebilir; bir baka deyile, bunun, I tarafin-
dan ayni zamanda hem biriktirilmesi ve hem de tketilmesi olanaksiz-
dir. Bu yzden II, bu parayi daha sonra I'e yaptigi meta satii ile tekrar
geri almaksizin nakit kariligi 14O I
a
satin almalidir. Ve bu, geniletilmi
yeniden-retim oldugu srece, kendisini her yeni yillik retimde srekli
yineleyen bir sretir. Bunun para kaynagi II'de nerededir
II, daha ok, fiili birikime elik eden ve kapitalist retim altinda
bunu zorunlu kilan ve balangita kendisini aslinda basit para-yigma
olarak ortaya koyan yeni para-sermayenin oluumu iin ok verimsiz bir
alanmi gibi gzkmektedir.
Balangita 876 II
d
vardi. Emek-gcne yatirilmi bulunan para-
sermaye 876, II'deki metalarin satin alinmasi yoluyla, para-biimde
degien-sermaye olarak durmadan kapitalist II'ye dner. [sayfa 587|
Balangi noktasindan, kapitalistin cebinden ayrili ve gene ayni yere
dn eklindeki srekli yinelenen bu hareket, bu daire zerinde dnp
duran paraya herhangi bir ey eklemez. yleyse bu, para birikiminin bir
kaynagi degildir. Ne de bu para, yigilmi, znde yeni, para-sermaye
oluturmak zere dolaimdan ekilebilir.
Ama bir dakika! Burada az da olsa bir kr yapma ansi yok mu-
dur
Unutmamaliyiz ki, sinif II sinif I zerinde bir stnlge sahiptir, ve
bu da kendi emekilerinin, kendi rettikleri metalari ondan geri satin
almak zorunda olmalaridir. Sinif II, bir emek-gc alicisi ve ayni zaman-
da da, alitirdigi emek-gcnn sahiplerine meta saticisidir. Bu neden-
le sinif II:
1) cretleri dpedz normal ortalama dzeylerinin altina drr
ve bu, onlarin sinif I kapitalistleriyle olan ortak yanidir. Bu yoldan,
degien-sermayenin para-biimi olarak ilev yapan paranin bir kismi
serbest kalir ve eger bu sre durmadan yinelenecek olursa, normal bir
para-yigma ve dolayisiyla sinif II'de ek znde para-sermaye kaynagi
halini alabilir. Sermayenin normal oluumunu ele aldigimiz. iin, bura-
da, kukusuz siradan bir kr dolandiriciligina iaret etmiyoruz. Ama un-
utmamak gerekir ki, fiilen denen normal cretler (ki, ce|e|/s c|/|0s*,
degien-sermayenin byklgn belirler), kapitalistler tarafindan iyi y-
reklilikleri nedeniyle denmeyip, belli ilikiler altinda denmek zorunda-
dir. Bu, yukardaki aiklama yntemini konu-dii birakir. Eger 876
d
'nin
* teki koullar ayni kalmak zere. -.
44
Kurl Murks
Kupilul ll
sinif II tarafindan yatirilacak degien-sermaye oldugunu varsayacak olur-
sak, salt yeni ortaya ikan bir sorunu aydinlatmak iin, 876
d
yerine 85O
d
deyebilecegi varsayimina siginmaya hakkimiz yoktur.
2) te yandan, btnyle ele alindiginda sinif II, I karisinda,
yukarida sz edilen stnlge sahiptir, yani bir emek-gc alicisi ol-
dugu gibi, ayni zamanda, kendi emekilerine kendi metalarinin saticisi-
dir da. Her sanayi lkesi (rnegin ngiltere ve ABD) bu stnlkten
yararlanma yollarinin en elle tutulur tanitlarini vermilerdir: normal cret-
leri nominal olarak demek, ama metalar biiminde herhangi bir edeger
vermeksizin bunun bir kismini geri almak, yani almak; ayni eyi, ya
takas sistemi ya da dolaim aracinda (yasa iin belki de ok kaamakli
olan bir [sayfa 588| yoldan) hileye bavurarak becermek. (Bu dnce ze-
rinde bazi uygun rnekler ile ayrintili olarak durmak iin bu firsattan
yararlan.) Bu l)'deki ilemin aynidir, ancak gizlenmi ve dolambali
ekilde yrtlmtr. Bu nedenle tipki tekisi gibi bunun da kabul
edilmemesi gerekir. Biz, burada, nominal olarak degil, fiilen denen
cretlerle ilgilenmekteyiz.
Grdgmz gibi, kapitalizmin mekanizmasinin nesnel bir tahli-
linde, kendisine olaganst bir inatla yapimi bulunan bazi lekeler, bazi
teorik glklerin stesinden gelmek iin bahane olarak kullanilamaz.
Ama ne gariptir ki, beni eletiren burjuva eletirmenlerin byk ogun-
lugu, rnegin lc/|c| Kitap I'de, kapitalistin emek-gcne gerek degeri
zerinden deme yaptigini ogu kez yapmadigi bir ey varsaymakla,
kapitalistlere haksizlik etmiim gibi beni azarliyor! (Burada, bana yaki-
tirilan yce gnlllgn bir miktarini ortaya koyup, Schliffie'den aktar-
ma yapmak uygun olacaktir.)
Bylece, 876 II
d
ile, szn ettigimiz amaca bir adim bile yaklaa-
mayiz.
Ama, 876 II
a
daha da kukulu durumda gzkmektedir. Burada
yalnizca, rettikleri tketim mallarini karilikli alip satan ayni siniftan
kapitalistler kari kariya bulunmaktadir. Bu ilemler iin gerekli olan
para, yalniz dolaim araci olarak ilev yapmakta ve ayni yolu tekrar tek-
rar katetmek iin, normal koullar altinda dolaima sokulduklari ayni
oranlarda ilgili taraflara geri akmak zorundadir.
Bu paranin, znde ek sermaye oluturmak zere dolaimdan
ekilebilmesinin yalniz iki yolu var gibi grnyor. Ya, II'deki kapitalistle-
rin bir kismi tekileri aldatir ve paralarini hirsizlar. Yeni para-sermaye
oluumu iin, dolaim aracinin n genilemesine gerek olmadigini bili-
yoruz, Gerekli olan tek ey, taraflarin bazilarinca paranin dolaimdan
ekilerek yigilmasidir. Bu para alinmi olsaydi, ve bu yzden de, II'deki
kapitalistlerin bir kismi tarafindan ek para-sermaye oluturulmasi, teki
kisim kapitalistler iin mutlak bir para kaybina neden olsaydi, durum
degimezdi. Dolandirilan II'deki kapitalistler daha az tatli bir yaam sr-
mek zorunda kalirlardi, hepsi bu.
447
Kurl Murks
Kupilul ll
Ya da, yaam gereksinmeleri tarafindan temsil olunan II
a
'nin bir
kismi, kesim II ierisinde dogrudan yeni degien-sermayeye evrilmitir.
Bunun nasil yapildigini, bu blmn sonunda (n IV altinda) inceleye-
cegiz. [sayfa 58D|
1. 8/|/nc/ O|ne/
A. Basit Yeniden-retim emasi
B. Geniletilmi Yeniden-retim in Balangi emasi
B emasinda, arti-deger I'in yarisi, yani 5OO biriktirildigi varsayilir-
sa, nce, 1.5OO II
s
tarafindan yerine konulacak (1.OOO
d
+ 5OO
a
) I, yani
1.5OO I
(d+a)
elde ederiz. Bu durumda I'de geriye unlar kalir: 4.OOO
s
ile
biriktirilmek zere 5OO
a
, (1.OOO
d
+ 5OO
a
) I'in 1.5OO II
s
tarafindan yerine
konmasi, daha nce incelenmi bulunan bir basit yeniden-retim sre-
cidir.
imdi, 5OO I
a
'nin 4OO'nn degimeyen-sermayeye, 1OO'nn
degien-sermayeye evrilecegini kabul edelim. Sermayeletirilecek olan
4OO
a
'nin I ierisindeki degiimini daha nce incelemi bulunuyoruz. Bu
nedenle, bunlar, daha fazla hadise ikarmaksizin I
s
'ye eklenebilirler ve
bu durumda I iin unu elde ederiz:
4.4OO
s
+ 1.OOO
d
+ 1OO
a
(bu sonuncu 1OO
d
'ye evrilecektir).
II de, birikim amaci ile I'den (retim aralari biiminde bulunan)
1OO I
a
satin alir ve imdi, bu, ek degimeyen-sermaye II'yi oluturur,
oysa bunlar iin dedigi para olarak 1OO, I'in ek degien-sermayesinin
para-biimine evrilir. Bu durumda I iin 5.5OO tutarinda, 4.4OO
s
+ 1.1OO
d
(sonuncusu para olarak) bir sermaye elde ederiz.
imdi II, degimeyen-sermayesi iin 1.6OO
s
sahibidir. Bu sermay-
eyi alitirmak iin, yeni emek-gc satin almak zere para olarak bir
5O
d
daha yatirmak zorundadir, yle ki degien-sermayesi 75O'den 8OO'e
ikar. II'nin degimeyen ve degien sermayesindeki bu toplam 15O'lik
genileme, kendi arti-degerinden saglanir. u halde, II'deki kapitalistler
iin tketim fonu olarak 75O II
a
'dan geriye yalnizca 6OO
a
kalir, ki bunlarin
yillik rnleri imdi yle dagilmaktadir:
II. 1.6OO
s
+ 8OO
d
+ 6OO
a
(tketim fonu), e/||/| 8.OOO.
Tketim mallari olarak retilen ve burada (1OO
s
+ 5O
d
) II'ye
evrilmi bulunan 15O
a
, btnyle, maddi biimleri ierisinde emekile-
rin tketimine gider; yukarida aiklandigi gibi, 1OO', [sayfa 54O| I (1OO I
d
)'nin
iileri ve 5O'si de II (5O
d
)'nin iileri tarafindan tketilir. Aslinda, toplam
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 6.OOO
II. 2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 8.OOO }
Toplam D.OOO
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 6.OOO
II. 1.5OO
s
+ 75O
d
+ 75O
a
= 8.OOO }
Toplam D.OOO
448
Kurl Murks
Kupilul ll
rn birikime uygun biimde hazirlanan II'de arti-degerin, e|e/|/ tke-
tim mallari biiminde, 1OO kadar daha byk bir kismi yeniden retil-
mek zorundadir. Yeniden-retim gerekten geniletilmi lekte
balayacak olursa, degien para-sermaye I'in 1OO' kendi ii-sinifinin
araciligiyla II'ye geri akar, oysa II, 1OO
a
'yi meta-ikmal biiminde I'e aktar-
digi gibi, ayni zamanda 5O'yi de gene meta-ikmal biiminde kendi ii-
sinifina aktarir.
Birikim amaciyla degitirilmi bulunan dzenleme imdi yledir:
Bu miktardan u aagidakiler sermayedir:
oysa retim yle balamiti:
imdi eger, fiili birikim bu temel zerinde yer alacak olursa, yani
eger retim gerekten bu geniletilmi sermaye ile devam edecek olur-
sa, gelecek yilin sonunda unu elde ederiz:
I'deki birikimin ayni oranda devam ettigini, ve bylece 55Oa'nin
gelir olarak harcandigini ve 55O
a
'nin da biriktiriciligini varsayalim. Bu
durumda, 1.1OO
d
nce 1.1OO II
s
tarafindan yerine konur ve 55O I
a
da,
II'nin eit miktarda metalari biiminde gerekletirilmelidir, bylece to-
plam 1.65O I
(d+a)
eder. Ne var ki, yerine konmasi gereken degimeyen-
sermaye II, yalnizca 1.6OO'e eittir; u halde geriye kalan 5O, 8OO II
a
'dan
tamamlanmak zorundadir. imdilik para yanini bir yana birakirsak, bu
ilemin sonucu yledir:
I. 4.4OO
s
+ 55O
a
(sermayeletirilecek); ayrica, II
s
metalari olarak
gerekletirilen, kapitalistlerin ve emekilerin tketim fonu 1.65O
(d+a)
.
II. 1.65O
s
(5O, yukarda iaret edildigi gibi II
a
'dan eklenmitir) +
8OO
d
+ 75O
a
(kapitalistlerin tketim fonu). [sayfa 541|
Ama eger, eski J : c orani II'de devam ettirilirse, 5O
s
iin ek
olarak 25
d
yatinlmasi gerekir ve bu 75O
a
'dan alinacaktir. Bu duruma
gre:
II. 1.65O
s
+ 825
d
+ 725
a
.
I'de, 55O
a
sermayeletirilmelidir. Eger daha nceki oran devam
ettirilirse, bu miktarin 44O'i degimeyen-sermayeyi ve 11O'u degien-
I. 4.4OO
s
+ 1.1OO
d
+ 5OO tketim fonu = 6.OOO
II. 1.6OO
s
+ 8OO
d
+ 6OO tketim fonu = 8.OOO
Toplam, nceki gibi, D.OOO
I. 4.4OO
s
+ 1.1OO
d
(para) = 5.5OO
II. 1.6OO
s
+ 8OO
d
(para) = 2.4OO }
= 7.DOO
I. 4.OOO
s
+ 1.OOO
d
= 5.OOO
II. 1.5OO
s
+ 75O
d
= 2.25O }
= 7.25O
I. 4.4OO
s
+ 1.1OO
d
+ 1.OOO
a
= 6.6OO
II. 1.6OO
s
+ 8OO
d
+ 8OO
a
= 8.2OO }
= D.8OO
44
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayeyi oluturur. Bu 11O, 725 II
a
'dan alinabilir, yani 11O degerinde
tketim mali, II'deki kapitalistler yerine, I'deki emekiler tarafindan
tketilmi ve bylece kapitalistler, tketemedikleri bu 11O
a
'yi
sermayeletirmek zorunda kalmilardir. 725 II
a
'dan geriye 625 II
a
kalmaktadir. Ama, eger II bylece bu 11O'u ek degimeyen-sermayeye
evirirse bu da 55 tutarinda ek bir degien-sermaye gerektirir. Bunu da,
gene, kendi arti-degerinden karilamak zorundadir. Bu miktar da 615
II
a
'dan dlrse, II'deki kapitalistlerin tketimi iin 56O kalir ve bu du-
rumda btn fiili ve potansiyel aktarmalari tamamladiktan sonra
aagidaki sermaye-degeri elde ederiz:
ler normal gittigi takdirde, II'deki birikimin I'den daha hizli yer
almasi gerekir, nk tersi durumda, II
s
metalarina evrilmesi gereken
I
(d+a)
kismi, yalniz kendisi ile degiilebilecegi II'den daha hizli byye-
cektir.
Eger yeniden-retim bu temel zerinde devam eder ve teki
koullar degimeden kalirsa, bunu izleyen yil sonunda unu elde ederiz:
Eger arti-degerin blnme orani degimeden kalacak olursa, nce
I tarafindan gelir olarak harcanacak olan ilk ey: 1.21O
d
ve c'nin yarisi,
yani 6O5, toplam 1.815. Bu tketim fonu gene II
s
'den 55 kadar fazladir.
Bu 55'in 88oa'dan dlmesi gerekir ve geriye 825 kalir. Ayrica 55 II
a
'nin
II
s
'ye evrilmesi,buna tekabl eden 27 tutarinda bir degien-sermaye-
nin gene II
a
'dan dlmesini gerektirir ve geriye tketim iin 7D7 II
a
kalir.
I'in imdi, sermayeletirecek 6O5
a
'si vardir. Bunun 484' [sayfa 542|
degimeyen ve 121'i degiendir. Bu sonuncunun, hl 7D7'ye eit bu-
lunan II
a
'dan dlmesi gerekir ve geriye 676 II
a
kalir. Bunun ardindan
II, baka bir 121'i degimeyen-sermayeye evirir ve bunun iin diger bir
6O'lik degien-sermaye gerekir; ve bu da ayni ekilde 676'den gelir,
geriye tketim iin 616 kalir.
Bu durumda u aagidaki sermayeler bulunur:
I. (4.4OO
s
+44O
s
) + (1.1OO
d
+ 11O
d
) = 4.84O
s
+ 1.21O
d
= 6.6OO
II. (1.6OO
s
+ 5O
s
+ 11O
s
) + (8OO
d
+ 25
d
+ 55
d
) = 1.76O
s
+ 88O
d
= 8.2OO
8.690
I. 4.84O
s
+ 1.21O
d
+ 1.21O
a
= 7.26O
II. 1.76O
s
+ 88O
d
+ 88O
a
= 8.52O }
= 1O.78O
I. Degimeyen: 4.84O + 484 = 5.824
Degien: 1.21O + 121 = 1.881
II. Degimeyen: 1.76O + 55 + 121 = 1.D86
Degien: 88O + 27 + 6O = D68
Toplam: I. 5.824
s
+ l.881
d
= 6.655
II. 1.D86
s
+ D68
d
= 2.DO4 }
= D.55D
450
Kurl Murks
Kupilul ll
Ve yil sonunda rn udur:
Ayni hesabi yineleyip, kesirleri atarsak, bunu izleyen yilin sonun-
da aagidaki rn elde ederiz:
Ve bunu da izleyen yilin sonunda:
Geniletilmi lekte be yillik bir yeniden-retim sonunda I ve
Il'nin toplam sermayeleri 5.5OO
s
+ 1.75O
d
= 7.25O'den 8.784
s
+ 2.782
d
=
1l.566'ya ykselmitir; bir baka deyile, 1OO : 16O oraninda. Toplam arti-
deger balangita 1.75O idi, imdi 2.782'dir. Tketilen arti-deger
balangita I iin 5OO, II iin 6OO, toplam 1.1OO idi. Geen yil, I iin 782 ve
II iin 745, toplam 1.477 idi. Demek ki 1OO : 184 oraninda bym
oluyor.
2. l//nc/ O|ne/
imdi, sanayi kapitalistleri sinifinin elinde tmyle bir meta-ser-
maye olan ve degien-sermayenin degimeyen-sermayeye genel ortala-
ma oraninin l : 5 biiminde oldugu, D.OOO'lik yillik rn alalim. Bu
durum, kapitalist retimde ve dolayisiyla toplumsal emegin retken-
liginde nemli bir gelimeyi, retim [sayfa 548| leginde daha nce yeralmi
olan nemli bir artii ve ensonu, ii-sinifi arasinda nispi bir fazla-nfus
yaratan btn koullardaki bir gelimeyi ngrr. Yillik rn, eitli ke-
sirlerin atilmasindan sonra yle blnecektir:
imdi de, kapitalist sinif I'in, arti-degerinin yarisini, yani 5OO' t-
kettigini, teki yarisini biriktirdigini kabul edelim. Bu durumda, (1.OOO
d
+ 5OO
a
) I, yani 1.5OO, 1.5OO II
s
'ye evrilmek zorunda kalacaktir. Burada
II
s
ancak l.48O'a ulatigi iin, arti-degerden 7O eklemek gerekecektir. Bu
miktar 285 II
a
'dan dlrse geriye 215 II
a
kalir.
Demek ki, kapitalistler ile emekilerin tketim fonlarinda:
I. 5.OOO
s
+ 5OO
a
(sermayeletirilecek) + 1.5OO
(d+a)
bulunacaktir.
II. 1.48O
s
+7O
s
(sermayeletirilecek) + 285
d
+ 215
a
.
Burada, 7O II
a
dogrudan II
s
'ye katildigi iin, bu ek degimeyen-
I. 5.824
s
+ 1.881
d
+ 1.881
a
= 7.D86
II. 1.D86
s
+ D68
d
+ D68
a
= 8.872 }
= 11.858
I. 5.856
s
+ 1.464
d
+ 1.464
a
= 8.784
II. 2.12D
s
+ 1.O65
d
+ 1.O65
a
= 4.25D }
= 18.O48
I. 6.442
s
+ 1.61O
d
+ 1.61O
a
= D.662
II. 2.842
s
+ 1.172
d
+ 1.172
a
= 4.686 }
= 14.848
I. 5.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 7.OOO
II. 1.48O
s
+ 285
d
+ 285
a
= 2.OOO }
= D.OOO
45T
Kurl Murks
Kupilul ll
sermayeyi harekete geirmek iin, 7O/5, yani 14 tutarinda bir degien-
sermaye gereklidir. Bu 14 de, gene 215 II
s
'den gelecek ve geriye 2O1 II
a
kalacaktir, bu durumda:
II. (1.48O
s
+ 7O
s
) + (285
d
+ 14
d
) + 2O1
a
.
1.5OO I
(d+ a)
'nin 1.5OO IIs kariliginda degiimi basit bir yeniden-
retim srecidir ve bu konuda daha fazla bir ey sylemeye gerek yok-
tur. Bununla birlikte, birikmekte olan yeniden-retimde I
(d+a)
'nin yalnizca
II
s
ile degil, II
s
ve bir de II
a
'nin bir kismi tarafindan yerine konmasi ol-
gusundan ileri gelen bazi zelliklere burada deginmek gerekiyor.
Sylemeye gerek yok ki, bir birikimi varsaydigimiz anda, I
(d+a)
basit yeniden-retimde oldugu gibi II
s
'ye eit degil ondan byktr. nk
her eyden nce I, arti-rnnn bir kismini kendi retken sermayesine
katar ve bunun altida-beini degimeyen-sermayeye evirir, bu yzden
de, bu altida-bei ayni anda II'nin tketim mallari ile yerine koyamaz.
kinci, olarak, I, kendi arti-rnnden, II'deki birikimin gerektirdigi
degimeyen-sermaye iin malzeme saglamak durumundadir, tipki Il'nin
I'e, I'in arti-rnnn kendisi tarafindan ek degimeyen-sermaye olarak
kullanilan bir kismini harekete geirecek degien-sermaye iin [sayfa 544|
malzeme saglamasi gibi. Fiili ve bu nedenle ayni zamanda ek degien-
sermayenin emek-gcnden olutugunu biliyoruz. II'den, yaam gerek-
sinmeleri ikmali satin alan ya da, kle sahibinin yapmak zorunda oldugu
gibi, kendisi tarafindan kullanilmak. zere, ek emek-gc iin bunlari
biriktiren kapitalist I degildir. II ile ali-veri yapan emekilerin kendileri-
dir. Ama bu, ek emek-gcne ait bu tketim mallarina, kapitalistin, yal-
nizca eninde sonunda bu kendisine ait ek emek-gcnn retim ve
bakim aralari, dolayisiyla, degien-sermayesinin maddi biimi gzyle
bakmasina engel olmaz. Onun, elimizdeki rnekte I'in, ilk yapacagi ey,
yalnizca, bu ek emek-gcnn satin alinmasi iin, gerekli yeni para-
sermayeyi bir yana biriktirmekten ibarettir. Bunu kendi sermayesine ka-
tar katmaz bu para, bu tketim mallarini hazir bulmak durumunda olan
bu emek-gc iin, II'deki metalarin satinalma araci halini alir.
Yeri gelmiken. Kapitalist ile ona ait basin, ogu kez, emek-gc-
nn kendi parasini harcama eklinden, bu parayi gerekletirdigi II'deki
metalardan honut degildir. Byle zamanlarda, felsefe yapmaya balar,
uygarlik taslar ve rnegin Washington'daki ngiliz Eliligi Sekreteri Bay
Drummond gibi insancil nutuklar atar. Ona gre, 7|e Nc|/on (bir dergi)
getigimiz 187D Ekiminde, baka eyler yaninda u pasajlari da ieren
ilgin bir makale yayimlamitir: "alian-halk, uygarlikta, bululardaki
bymeye kltr bakimindan ayak uyduramamitir; kullanmayi bile bil-
medikleri bir yigin ey, zerlerine yigilip kalmi ve bylece bunlar iin
pazar bulunamamitir." [Her kapitalist, dogal olarak iilerin kendi me-
talarini satin almalarini ister.| "alian bir insanin, ayni miktarda para
kazanan bir rahip, avukat ve doktor gibi ayni konfor ierisinde yaamak
istememesi iin herhangi bir neden yoktur." [Bu tr avukat, rahip ve
452
Kurl Murks
Kupilul ll
doktorlar, gerekten de, salt konfor arzusuyla yetinmelidirler!| "Ne var
ki, o bunu yapmiyor. Btn istegi, alima saatlerinin azaltilmasinin te-
sine gemedigi iin, hi de kolay olmayan bir iin yapilmasi, yani rasyo-
nel ve saglikli bir yoldan daha st dzeyde bir tketici haline getirilmesi
sorunu oldugu yerde durmaktadir; demagoglar da onu, emek saatleri-
nin kisaltilmasi yolunda tevik edeceklerine, akli ve ahlaki yetenekleri-
nin gelitirilmesi yoluyla durumlarini ykseltmeye tevik etmelidirler."
(Reo||s o/ l. V.'s Sec|e|c|/es o/ Em|cssy cnJ lec|/on on ||e Vcn0-
/cc|0|es, Comme|ce, e|c., o/ ||e Co0n||/es /n 0|/c| ||ey |es/Je, London
187D, s. 4O4.)
Uzun emek saatleri, akli ve ahlaki yeteneklerinin gelitirilmesi ile
emekilerin durumlarini ykseltecek ve onu akilli bir tketici yapacak
olan akillica ve saglikli ilemin sirri olarak grlyor. Kapitalistlere ait
metalarin akilli bir tketicisi haline gelebilmek iin, her eyden nce ka-
pitalistlerin, onun kendi emek-gcn, akilsizca ve sagliksizca tketme-
lerine izin vermesi gerekiyor ama bunu yapmasina demagoglar engel
oluyorlar! Kapitalistin rasyonel tketim ile ne demek istedigi, baka eyler
yaninda, kendi emekilerine ev saglamayi ve bylece ayni zamanda
kendi emekilerinin ev sahibi olmasini da ieren, trampa sistemi yoluy-
la, emekileri ile dogrudan ticaret yapacak kadar alakgnlllk gs-
terdigi yerde aiga ikmaktadir.
O gzelim ruhu, kapitalistlerin, ii-sinifinin dzeyini ykseltme
abalarina meftun olan ayni Drummond, gene ayni raporda baka eyler
yaninda Lowell ve Lawrence Fabrikalarinda, pamuklu eya yapimindan
szediyor. Fabrikada alian kizlarin barindiklari evler, fabrikanin sahibi
olan irketlere ya da firmalara ait bulunuyor. Bu evleri yneten kadinlar,
buralarda uygulanacak kurallari saptayan ayni irkette aliiyorlar. Gece
saat ondan sonra hi bir kiz diarda kalamiyor. Dahasi da var: bu ku-
rallara uyulmasini saglamak amaciyla zel bir polis devriye geziyor. Gece
saat ondan sonra hi bir kiz eve giremez ve ikamaz. Btn kizlar irketin
binalarinda oturmak zorunda olduklari gibi, her ev de irkete haftada
yaklaik 1O dolar kira getiriyor. Ve imdi, rasyonel tketiciyi btn gr-
kemiyle seyrediyoruz: "yi donatilmi alian kizlar pansiyonlarinda bir
piyano daima emre hazir durumdadir ve mzik, arki ve dans, dokuma
tezgahlarinda 1O saatlik dzenli bir alimadan sonra, dinlenmeden ok,
tekdzelikten kurtulma gereksinmesinde olan kimseler iin, alian kiz-
larin iltifat ettikleri eyler arasinda nemli bir yer tutuyor." (s. 412.) Ne
varki, emekiyi akilli bir tketici haline getirmenin asil sirri henz daha
aiklanmadi. Bay Drummond, Turner's Falls'in (Conneeticut River) a-
tal biak yapim yerlerini ziyaret ediyor ve buranin saymani Bay Oakman,
Amerikan atal biak takimlarinin kalite bakimindan ngilizleri geride
biraktigini anlattiktan sonra devam ediyor: "Fiyatlar ynnden de ngil-
tere'yi geride birakacagimiz gnler yaklaiyor; imdi kalite olarak iler-
deyiz, bunu herkes kabul ediyor, ama fiyatlari daha [sayfa 546| da dr-
453
Kurl Murks
Kupilul ll
memiz gerek, ve bunu, eligimizi daha ucuz ve emegimizi daha dk
fiyatlar ile aldigimiz an yapmi olacagiz." (s. 427.) cretlerde bir indirim
ve uzun emek saatleri kltr ve bululardaki byme bakimindan
"zerlerine yigilan eyler iin bir pazar olutursunlar" diye emekiyi rasyo-
nel tketici payesine ykseltecek rasyonel ve saglikli srecin z budur
ite.

Dolayisiyla, tipki I'in kendi arti-rnnden, II'nin ek degimeyen-


sermayesini saglamak zorunda bulunmasi gibi, II de ayni ekilde I iin
ek degien-sermaye saglar. II, I ve kendisi iin, degien-sermaye szko-
nusu oldugu kadariyla, toplam rnnn ve dolayisiyla zellikle arti-
rnnn daha byk bir kismini, gerekli tketim mallari eklinde
yeniden-retmek suretiyle birikim yapar.
Artan sermaye temeli zerinde yapilan retimde, I
(d+a)
, II
s
c||| arti-
rnn sermaye olarak tekrar katilan kismi c||| degimeyen-sermaye-
nin II'deki retimin genilemesi iin gerekli ek kismina eit olmalidir; ve
bu genilemenin asgarisi, o olmaksizin, gerek birikimin, yani I'deki ye-
niden-retimde gerek bir genilemenin olanaksiz oldugu sinirdir.
imdi son inceledigimiz duruma dnersek, orada, II
s
'nin I
(d+a)
'dan,
rn I'in gelir olarak tketim mallari iin harcanan kisimdan daha kk
oldugu ve bylece, 1.5OO I
(d+a)
'nin degiiminde, II'nin arti-rnnn 7O'e
eit kisminin derhal gerekletigi gibi bir zellikle karilairiz. 1.48O'a
eit II
s
'ye gelince II'de basit yeniden-retimin olabilmesi iin bunun,
teki btn koullar ayni kalmak zere, eit bir deger byklg tarafin-
dan I
(d+a)
'dan yerine konmasi gerekir ve bu bakimdan bunun zerinde
burada daha fazla durmamiza gerek yoktur. Ek 7O II
a
iin durum farkli-
dir. I iin yalnizca gelir yerine tketim mallarinin konulmasi, yalnizca
tketim amaciyla yapilan meta degiimi olan ey, II iin, basit yeniden-
retimde oldugu gibi, yalnizca degimeyen-sermayesinin, meta-sermaye
biiminden, kendi maddi biimine tekrar evrilmesi olmayip dogrudan
bir birikim sreci, arti-rnnn bir kisminin tketim mallari biiminden
degimeyen-sermaye biimine evrilmesidir. Para biimindeki 7O ster-
lin ile (arti-degerin evrilmesi iin yedek ake) I, eger 7O II
a
'yi satin alirsa
ve eger II, bunun kariliginda 7O I
a
'yi satin almaz, ama bu 7O [sayfa 547|
sterlini para-sermaye olarak biriktirirse, bu para, tekrar retime giren bir
rn olmadigi halde, gerekten de herzaman bir ek rn (bir kesrini
oluturdugu II'nin arti-rn) demektir; ama bu durumda, II tarafindan
yapilan bu para birikimi, ayni zamanda, retim aralari biimindeki 7O
I
a
'nin satilamaz oldugunu gsterir. II'deki e zamanli yeniden-retimde
genileme olmamasina karilik olarak I'de de nispi bir airi-retim olur.
Ama bundan ayri olarak: I'den para olarak gelen 7O II
a
tarafindan
7O I
a
satin alinmasi yoluyla btnyle ya da kismen I'e dnene kadar bu
454
Kurl Murks
Kupilul ll
para olarak 7O, II'nin elinde btnyle ya da kismen ek znde para-
sermaye olarak grnr. I ve II'nin metalarinin karilikli olarak birbirleri-
nin yerini almasi paranin kendi iki noktasina dnn saglayana dek,
bu, I ile II arasindaki her degiim iin dogrudur. Ama ilerin normal
gidii ierisinde para, bu rol, burada yalnizca geici olarak oynar. Bu-
nunla birlikte, geici olarak serbest birakilan btn ek paralarin derhal
etkin bir biimde. bir ek para-sermaye olarak ilev yaptiginin varsayildigi
kredi sisteminde, bylesine geici olarak serbest birakilmi olan para-
sermaye, baka giriimlerde orada bulunan arti-rnleri gerekletirmesi
gerekirken, rnegin I'in yeni giriimlerinde hizmet etme zorunda biraki-
labilir. urasi da dikkate alinmalidir ki, 7O I
a
'nin degimeyen-sermaye
II'ye katilmasi, ayni zamanda, degien-sermaye II'de 14'lk bir geni-
lemeyi gerektirir. Bu I'de arti-rn I
a
'nin sermaye I
s
'ye dogrudan katil-
masinda oldugu gibi II'deki yeniden-retimin, daha fazla bir sermayele-
tirmeye dogru bir egilim ile zaten devam etmekte oldugu anlamina
gelir; bir baka deyile, bu, arti-rnn, gerekli geim aralarindan oluan
kisminda genileme oldugu anlamina gelir.

Eger 5OO I
a
sermayeletirilecekse, ikinci rnekteki D.OOO'lik r-
nn, yeniden-retim amaci iin, daha nce grdgmz gibi u ekilde
dagilmi olmasi gerekir. Byle yapmakla, para dolaimi bir yana biraka-
rak yalniz metalari dikkate almi oluruz.
I. 5.OOO
s
+ 5OO
a
(sermayeletirilecek) + 1.5OO
(d+a)
tketim fonu
e/||/| metalar olarak 7.OOO.
II. 1.5OO
s
+2DD
d
+ 2O1
a
e/||/| metalar olarak 2.OOO. Genel toplam,
metalar olarak D.OOO.
Sermayeletirme u ekilde yer aliyor: [sayfa 548|
I'de, sermayeletirilen 5OO
a
, altida-be, yani 417s c||| altida-bir,
yani 88
d
olarak blnyor, 88
d
, degimeyen-sermaye gelerini satin alan
II
a
'dan kendisine eit bir miktar ekiyor ve bunu II
s
'ye ekliyor. II
s
'deki
88'lk bir arti, II
d
'de 88'n bete-biri, yani 17'lik bir arti demektir. Bu
durumda, bu degiimden sonra:
I'deki sermaye, 6.OOO'den 6.5OO'e ikmi, yani
1
/
12
kadar artmitir.
II'deki sermaye 1.715'ten 1.8DD'a ikmi, yani
l
/
D
'luk bir arti bile
gsterememitir.
Bu temel zerindeki yeniden-retim, ikinci yilda sermayeyi yil
sonunda una ulatirir:
I. (5.OOO
s
+417
a
)
s
+ (1.OOO
d
+ 88
a
)
d
= 5.417
s
+ 1.O88
d
= 6.5OO
II. (1.5OO
s
+ 88
a
)
s
+ (2DD
d
+ 17
a
)
d
= 1.588
s
+ 816
d
= 1.8DD
7o|cm . . . . . . . . . . . . 8.399
455
Kurl Murks
Kupilul ll
Ve nc yilin sonunda u rn elde ederiz:
Eger I, nceki gibi arti-degerinin yansini biriktiriyorsa, I
(d+a)
'nin
1.76O'a eit 1.178
d
+ 587
(a)
sagladigini ve bunun da tm 1.715 II
s
'nin
tamamindan 45 fazla oldugunu grrz. Bu da gene, bylece 45'lik bir
byme gsteren II
s
'ye eit miktarda retim araci aktarilarak dengelen-
melidir ve bu da II
d
'ye bete-bir ya da D tutarinda bir ekleme yapilmasini
zorunlu kilar. Ayrica, sermayeletirilen 587 I
a
, altida-be ve altida-bir ola-
rak, yani 48D
s
ve D8
d
olarak blnr. D8 ise II'de D8 tutarinda yeni bir ek
degimeyen-sermaye demektir, ve bu da gene degien-sermaye II'de
bete-bir, yani 2O tutarinda bir arti anlamina gelir. Buna gre:
yilda byyen yeniden-retim ile, I'in toplam sermayesi
6.OOO'den 7.62D'a, II'nin toplam sermayesi 1.715'ten 2.22D'a ve toplam
toplumsal sermaye 7.715'ten D.858'e ykselmitir. [sayfa 54D|
8. 8/|///mJe ll
s
'n/n Ie|/ne lonmcs|
I
(d+a)
'nin II
s
kariliginda degiiminde bylece eitli durumlarla
karilaiyoruz.
Basit yeniden-retimde, bunlarin her ikisi de eit olmak ve birbi-
rinin yerini almak zorundadirlar, nk tersi durumda, yukarda da gr-
dgmz gibi basit yeniden-retim aksamadan ilerleyemez.
Birikimde her eyden nce dikkate alinmasi gereken, birikim
haddidir. Daha nceki durumlarda, I'deki birikim haddinin cI'e eit
oldugu ve ayrica yildan yila da degimeden kaldigi varsayilmiti. Biz,
yalnizca, bu birikmi sermayenin, degien ve degimeyen sermayelere
blnme oranini degitirdik. Bylece u durum ortaya ikmiti:
1) I
(d+a)
, II
s
'ye eit ve bu nedenle I
(d+a)
'dan daha kktr. Bu
daima byle olmak zorundadir, yoksa I birikmez.
2) I
(d+a)
, II
s
'den byktr. Bu durumda yerine koyma, II
a
'nin buna
tekabl eden bir kismini II
s
'ye eklemek yoluyla saglanir ve bylece bu
miktar I
(d+a)'
ya eit hale gelir. Burada II iin yapilan yerine koyma, kendi
degimeyen-sermayesinin basit bir yeniden-retimi degil, bir birikimdir,
kendisine ait arti-rnn, I'in retim aralariyla degiilen kismi ile,
degimeyen-sermayesindeki bir bymedir, Bu byme, ayni zaman-
I. (5.417
s
+ 452
a
)
s
+ (1.O88
d
+ DO
a
)
d
= 5.86D
s
+ 1.178
d
= 7.O42
II. (1.588
s
+ 42
a
+ DO
a
)
s
+ (816
d
+ 8
a
+ 18
a
)
d
= 1.715
s
+ 842
d
= 2.O57
I. 5.86D
s
+ 1.178
d
+ 1.178
a
II. 1.715
s
+ 842
d
+ 842
a
I. (5.86D
s
+ 48D
a
)
s
+ (1.178
d
+ D8
a
)
d
= 6.858
s
+ 1.271
d
= 7.62D
II. (1.715
s
+ 45
a
+ D8
a
)
s
+ (842
d
+ D
a
+ 2O
a
)
d
= 1.858
s
+ 871
d
= 2.22D
7o|cm se|mcye = 9.858
45
Kurl Murks
Kupilul ll
da, kendi arti-rnnden II'nin degien-sermayesine buna tekabl eden
bir ek yapilmasi anlamini tair.
8) I
(d+a)
, II
s
'den kktr. Bu durumda II, degiim yoluyla kendi
degimeyen-sermayesini btnyle yeniden retmemekte ve bu aigi
I'den yaptigi satinalma ile kapatmak zorundadir. Ama bu, degien-ser-
maye II'de, herhangi bir daha fazla birikim getirmez, nk ona ait de-
gimeyen-sermayenin btnyle yeniden retilmesi ancak bu ilem ile
olur. te yandan, I'deki kapitalistlerin yalniz ek para-sermaye biriktiren
kismi, bu birikimin bir blmn bu ilemle zaten tamamlami bulun-
maktadirlar.
Basit yeniden-retimin, I
(d+a)
II
s
'ye eit oldugu yolundaki ncl,
1O-11 yillik bir sinai evrimde bazi yillarin, bir nceki yila gre daha
kk bir toplam rn gsterebilecegi ve bylece, bir nceki yila gre
basit yeniden-retimin bile yer alamayacagi olasiligini ditalamamakla
birlikte, yalnizca kapitalist retim ile bagdamamakla kalmaz. Ayni za-
manda, nfustaki yillik dogal arti [sayfa 55O| dikkate alindiginda, basit yeni-
den-retim, ancak, bu artia tekabl eden daha ok sayida retken
olmayan hizmetlilerin, toplam arti-degeri temsil eden 1.5OO'den pay al-
masi lsnde gerekleebilir. Ne var ki, sermaye birikimi, gerek ka-
pitalist retim, bu gibi koullar altinda olanaksizdir. Bu nedenle, kapitalist
birikim olgusu, II
s
'nin I
(d+a)
'ya eit olma olasiligini ditalar. Bununla birlik-
te, kapitalist birikimde bile, daha nceki bir dizi retim dnemleri boyun-
ca birikim srelerinin izledigi yol sonucu, II
s
yalnizca I
(d+a)
'ya eit degil
ondan byk hale de gelebilir. Bu, II'de bir airi-retim demektir ve bu,
II'nin sermayesinin bir kisminin I'e aktarilmasi sonucunu yaratacak olan
byk bir yikim diinda herhangi baka bir yoldan giderilemez.
Bu, rnegin tarimda kiinin kendi yetitirdigi tohumlari gene ken-
disinin kullanmasinda oldugu gibi, degimeyen-sermaye II kendisini yeni-
den retse bile I
(d+a)
ile II
s
'nin bagintisini da degitirmez. II
s
'nin bu kismi I
ile II arasindaki, degiimde I
s
'nin alindigindan daha fazla dikkate alina-
cak degildir. II'nin rnlerinin bir kismi, retim aralari olarak I'e 'girebi-
lecek durumda olsalar bile, bu, durumu gene de degitirmez. Bu, I tara-
findan saglanan retim aralarinin bir kismi ile karilanir ve toplumsal
retimin iki byk sinifi, retim aralari reticileri ile tketim mallari
reticileri arasindaki degiimi katiksiz ve berrak biimi ierisinde incele-
mek istiyorsak, bu kismin daha batan her iki taraftan da dlmesi ge-
reklidir.
Demek oluyor ki, kapitalist retim altinda I
(d+a)
, II
s
'ye eit olamaz,
bir baka deyile, karilikli degiimde bu ikisi birbirini dengeleyemez.
te yandan, I
a
'nin I'deki kapitalistler tarafindan gelir olarak harcanan
kismi I
a
/
x
diye alinacak olursa, I
(d+a/x)
, II
s
'ye eit, ondan byk ya da on-
dan kk olabilir. Ama I
(d+a/x)
daima, II
(s+a)
'dan, II
a
'nin kapitalist sinif II
tarafindan her trl koulda tketilmesi gereken kismi kadar kk
olmak zorundadir.
457
Kurl Murks
Kupilul ll
urasi da dikkate alinmalidir ki, birikimin bu seriminde, degime-
yen-sermayenin degeri, bu sermaye, retimine yardim ettigi meta-ser-
mayenin degerinin bir kismi oldugu kadariyla tamitamina ortaya kon-
mamitir. Yeni birikmi olan degimeyen-sermayenin sabit kismi, bu
sabit gelerin farkli niteliklerine gre, meta-sermayeye ancak yava yava
ve dnemsel olarak girer. Bu nedenle, hammaddelerin, yari-mamul mal-
larin vb. metalarin retimine byk miktarlarda girdikleri durumda, meta-
sermayenin [sayfa 551| byk bir kismi, dner degimeyen paralar ile degi-
en-sermayenin yerine konulmasindan oluur. (Dner kisimlarin kendi-
lerine zg devirleri nedeniyle, konunun bu ekilde sunuluu gene de
benimsenebilir. Bu durumda, dner kisim ile birlikte, sabit sermayenin
degerinin buna aktarilan kisminin, yil boyunca, arzedilen metalarin top-
lam miktarinin, deger olarak, yillik retime giren tm sermayeye eit ol-
masini saglayacak kadar sik devrettigi varsayilmitir.) Ama makine sanayii
iin, hammadde kullanilmayip yalnizca yardimci maddelerin kullanildi-
gi yerlerde, J'ye eit emek gesi, meta-sermaye iinde onun en byk
parasi olarak ortaya ikmak zorundadir. Kr oraninin hesaplanmasin-
da, sabit kisimlarin dnemsel olarak rne ok ya da az deger aktarma-
sina bakilmaksizin, arti-degerin toplam sermaye zerinden hesaplanmi
olmasina karin, degimeyen-sermayenin sabit kismi dnemsel olarak
yaratilan herhangi bir meta-sermayenin degerinin hesaplanmasina, an-
cak bunun ainma ve yipranma nedeniyle rne kattigi ortalama deger
lsnde, dahil edilir.
IV. TAMAMLAYICI DNCELER
II iin ilk para kaynagi, II
s
'nin bir kismi ile degiilen altin sanayii
I'in J+c'sidir. Altin reticisinin J+c'si, II'ye, yalnizca arti-degeri biriktir-
mesi ya da onu retim aralarina I'e evirmesi, yani retimini
geniletmesi lsnde girmez. te yandan, altin reticisinin yaptigi para
birikimi, sonuta, genilemi bir yeniden-retime yolatigi iin, altin re-
timinin arti-degerinin gelir olarak harcanmayan bir kismi, altin reticisi-
nin ek degien-sermayesi olarak II'ye geer ve burada yeni para-yigma-
larin oluumunu tevik eder, ya da dogrudan I'e sati yapmaksizin, I'den
satin almayi olanakli kilacak yeni aralari saglar. Altin retiminin bu
I
(d+a)
'sindan elde edilen paradan, altinin, II'deki bazi retim kollarinin
hammadde vb. olarak, kisacasi, degimeyen-sermayesinin yerine ko-
nulmasi iin gerekli geler olarak, gereksindigi kisminin dlmesi ge-
rekir. I ile II arasindaki degiimde gelecekteki geniletilmi yeniden-re-
tim amaciyla para-yigmalarin n oluumuna ait bir ge vardir: I iin,
eger I
a
'nin yalniz bir kismi, bunu dengeleyen bir alim yapilmaksizin tek
tarafli olarak II'ye satilmi ise ve burada ek degimeyen-sermaye II ola-
rak hizmet ediyorsa; II iin, ek degien-sermaye konusunda I aisindan
durum ayni oldugunda; ayrica, I tarafindan gelir olarak [sayfa 552| harcanan
458
Kurl Murks
Kupilul ll
arti-degerin bir kisminin II
s
tarafindan kapsanmamasi, yani bununla II
a
'nin
bir kisminin satin alinmasi ve bylece paraya evrilmesi halinde. Eger
I
(d+a/x)
, II
s
'den byk ise, II
s
'nin kendi basit yeniden-retimi iin I'den, I'in
II
a
'dan tkettigi metalari yerine koymasina gerek yoktur. II'deki kapita-
listlerin kendi aralarindaki degiim ki bu degiim ancak, II
a
'nin karilikli
bir degiimini ierebilir alaninda ne lde bir para-yigmanin yer alabi-
lecegi sorunu ortaya ikmaktadir. II'deki dolaysiz birikimin, II
a
'nin bir
kisminin dogrudan degien-sermayeye evrilmesiyle yer aldigini biliyor-
uz (tipki I'de I
a
'nin bir kisminin dogrudan degimeyen-sermayeye evril-
mesi gibi). II'nin eitli ikollarindaki eitli yalardaki birikim kategorileri
ve her ikolundaki bireysel kapitalistler iin durum m0|c|/s m0|cnJ/s,*
ayni I'den gibi aiklanmitir. Bazilari hl para-yigma aamasindadir ve
satin almaksizin satmaktadir; digerleri, yeniden-retimin fiili genileme
noktasindadir ve satmaksizin satin almaktadirlar. Ek degien para-ser-
maye, geri, balangita ek emek-gcne yatirilmitir, ama bu, emeki-
lerin tketimine giren ek tketim mallarinin yigili-para sahiplerinden
geim aralari satin almaktadir. Bu sahiplerden para, kendi yigma olu-
umlarina |o |c|c iki noktasina dnmez. Bunlar parayi yigmaktadir-
lar. [sayfa 558|
* Gerekli degiiklikler yapildiktan sonra. -.
DZNLER
4T
Kurl Murks
Kupilul ll
ADLAR DZN
A
4Jcms, W/||/cm (17D7-1872). - 181-184.
4|em|e|| J', 1ecn le RonJ (1717-1788).
- 88.
4||/|c|ene, G/o|cnn/ (1787-1881). -468.
B
8c/|ey, Scm0e| (17D1-187O). - 117.
8c/e0e||, Ro|e|| (1725-17D5). - 254.
8c||on, 1o|n (18. yzyilin sonu ve 1D.
yzyilin bai). - 242, 248.
8esseme|, len|y, S/| (1818-18D8). - 257.
C
Cc|ey, len|y C|c||es (17D8-187D). - 876.
C|c|me|s, 7|omcs (178O-1847). - 166.
C|e||0|/e:, 4n|o/ne E|/see. (!797-!869).
- 418.
Co||e|, 7|omcs. - 14D.
Co0|ce||e-Sene0/|, 1ecn G0s|c|e (1818-
18D2). - 257.

0|o|, A. I. (1842-1DO8). - 62.


D
0es|0|| Je 7|ccy, 4n|o/ne lo0/s C|c0-
Je, Com|e (1754-1886). - 46D, 5O8,
5OD, 511, 512, 515, 518.
0|0mmonJ, \. 4. W. (1888-1OO7). - 545,
546.
00on| Je Nemo0|s, P/e||e Scm0e|
(178D-1817). -2O8.
E
EJmonJs, 7|omcs (18O8-188D). - 25.
l
F/|:mc0|/ce. - 1D1.
F0||c||on, 1o|n (178O-184D). - 527.
C
Gooc|, 7. - 1D1.
GooJ, W. Wc||e|. - 252.
H
lcJs//n, 7|omcs (1787-186D). - 25,
26O.
lo|Js0o|||. W. 4. - 185, 18D.
42
Kurl Murks
Kupilul ll
K
l/|c|o/, F|/eJ|/c|. - 1D1, 258, 261, 262,
265, 278.
lo:c/, 7|eo|/|. - 17.
l
lc|o|, 1o|n (1814-18511). - 151, 158,
154.
lc|Jne|, 0/onys/0s (17D8-185D). - 182,
188, 1DO, 1D2, 1D8.
lcssc||e, Fe|J/ncnJ (1825-1864). - 18.
lc|e|eye, Em/|e lo0/s \/c|o| Je (1822-
18D2). - 26O.
lc|e|ne, leonce Je (18OD-188O). - 254.
lc|o/s/e|, 4n|o/ne lc0|en| (1748-17D4).
- 21, 211.
le 7|osne G0/||c0me F|ono/s (1728-
178O). - 2O8.
l/n0e|, S/mon N/co|cs len|y (1786-
17D4). - 881.
l/s|, F|/eJ|/c| (178-1846). - 18.
M
Vc||y, Gc||/e| 8onno| Je (17OD-1785).
- 4O7.
VccC0||oc|, 1o|n Rcmscy (178D-1864).
- 28, 264.
Vcc|eoJ, len|y 00nn/n (1821-1DO2). -
248.
Vc|||0s, 7|omcs Ro|e|| (1768-1884). -
4O8.
Vc|x-4|e|/n, E|ecno| (Tussy) (1855-
18D8). - 15, 17.
Vc|x, 1enny (1814-1881).- 81.
Vc|x, lc|| (1818-1888). - 11, 12, 18, 14,
15, 16, 17, 18, lD,2O, 21, 22, 28, 24,
25, 26, 21, 28, 2D, 8O, 81, 88, 165,
216, 8O2, 821, 868, 881, 487.
Veye|, R0Jo|/ le|mcnn (188D-18DD). -
16, 17.
V/||, 1cmes (1778-1886). - 264, 586.
V/||, 1o|n S|0c|| (16O6-1878). -248.
V0||e|, 4Jcm le/n|/c| (177D-182D). -
1D8.
N
Ne0mcn, Scm0e| P|/||/s (17D7-1842).
-166.
O
O0en, Ro|e|| (1771-1858). - 25.
P
Pc||e|son, Ro|e|| (1821-1886). - 248.
Po||e|, 4. - 1DD.
P|/es||e0, 1ose| (1788-18O4). - 27, 2D.
P|o0J|on, P/e||e 1ose| (18OD-1865). -
16, 25, 418.
Q
Q0esncy, F|cno/s (16D4-1774). - 1OD,
142, 148, 2O2, 2O8, 212, 862, 88O,
881, 882,888, 8Dl.
k
Rcmscy, Geo|e (18OO-1871). - 17O,
248, 412, 418, 458, 461, 462.
Rc0, lc|| le/n|/c| (17D2-187O). - 18.
Rc|ens|one, P/e|cy. (d. 188O). - 25.
R/cc|Jo, 0c|/J (1712-1828). - 22, 24, 25,
26, 28, 8O, 161, 28O, 282, 288, 285,
28D, 242, 248, 816, 418, 5O8.
RoJ|e||0s, 1o|cnn lc|l (18O5-1875). -
17, 18, 1D, 21, 22, 24, 26, 2D, 415.
Rosc|e|, W/||e|m (1817-18D4). - D4.
Roscoe, len|y En//e|J, S/| (1888-1D15).
-16.
R0sse||, 1o|n, lo|J (17D2-1878). - 28.
S
Scy, 1ecn 8c|/s|e (1767-1882). - 161,
418, 465.
Se|//|e, 4||e|| E||e||c|J F|/eJ|/c|
(1881-1DO8). - 17, 58D.
Sc|ee|e, lc|| W/||e|m (1742-1786). - 26,
27.
Sc|o||emme|, lc|| (1884-18D2). - 27.
Sc|ce, Geo|e 10|/0s Po0|e|| (17D7-
1876). -1DD, 2OO, 2O1.
Sen/o|, Ncssc0 W/||/cm (17DO-1864). -
468.
S/smonJ/, 1ecn C|c||es leonc|J S/mon
Je Je (1778-1842). - 2D, 122, 151,
418.
Sm/||, 4Jcm (1728-17DO). - 18, 21, 22,
24, 26, 151, 17D, 2O2-281, 282, 284,
225, 248, 881, 4O1, 41O, 411, 412,
488, 45O, 458, 45D, 462, 5O8, 516,
528.
Soe||ee| Geo| 4Jo|| (1814-18D2). -
4D7.
S|e/n, lo|en: |on (1815:18DO). - 178.
S|e0c||, 1cmes (1712-178O). - 2O.
43
Kurl Murks
Kupilul ll
S|o|c|, le/n|/c| F|/eJ|/c| (1766-1885).
- 16O, 418, 418, 45D.
S|0||oc/, 4|c|/|c|J. - 1D1.
T
7|omson, W/||/cm (1785--888). - 25,
841, 848.
7oo/e, 7|omcs (1774-1856). - 128, 841,
5OO, 5O2, 5O8.
70|o|, 4nne Ro|e|| (1727-1781). - 2O8,
862, 882.
7y|o|, EJ0c|J 80|ne|| (1882-1D17). -
464.
W
Wcy|cnJ, F|cnc/s (17D6-1865). - 241.
W/||/cms, R. P. - 181, 1D2.
Z
Ze|/e|, 1. - 17.
44
Kurl Murks
Kupilul ll
A
Adams, W[illiam| Bridges, RocJs cnJ
Rc/|s cnJ 7|e/| Seq0ences, P|y-
s/cc| cnJ Vo|c|, London 1882. -
182, 184.
B
[BAILEY, Samuel|, 4 C|/|/cc| 0/sse||c|/-
on on ||e Nc|0|e, Vecs0|es cnJ
Cc0ses o/ \c|0e, C|/e||y, /n Re/e-
|e||ce |o ||e 0|/|/ns o/ V|. R/cc|-
Jo cnJ l/s Fo||o0e|s. 8y ||e
40||o| o/ Esscy, on ||e Fo|mc|/-
on, cnJ P0||/cc|/on o/ O|/ons,
etc.,London 1825. - 117.
BARTON, 1ohn, O|se||c|/ons on ||e
C/|c0ms|cnces W|/c| ln/|0ence
||e ConJ/|/on c/ ||e lc|o0|/n
C|csses o/ Soc/e|y, London 1817.
- 242.
C
CHALMERS, Thomas, On Po|/|/cc| Eco-
nomy /n Connec|/on 0/|| ||e Vo-
|c| S|c|e cnJ Vo|c| P|osec|s o/
KAYNAKLAR DZN
Soc/e|y. 2
nd
ed., Glasgow 1882. -
166.
CORBET, Thomas. 4n lnq0/|y /n|o ||e
Cc0se cnJ VoJe o/ ||e Wec|||
o/ lnJ/|/J0c|s, o| ||e P||||c/|es o/
7|cJe cnJ Sec0|c|/on Ex|c/neJ.
London 1841.- 14D.
COURCELLE-SENEUIL. 1. G., 7|c/|e
||eo|/q0e e| |c|/q0e Jes en||e-
|/ses /nJ0s||/e||es, comme|c/c|-
|es e| c|/co|es o0 Vcn0e| Jes
c//c/|es, 2. ed., Paris 1857. - 257..
CUPROV, A. 1e|e:noJc|o//noe lc:c/s|-
|o, Kisim I, Moskova 1875. - 68. .
D
DESTUTT DE TRACY, Antoine. E|emen|s
J'/Jeo|o/e, IV. et V. Parties, 7|c/-
|e Je |c |o|on|e e| Je ses e//e|s,
Paris 1826. - 5O8-517.
DUPONT DE NEMQURS, Pierre Samu-
el, Vcx/mes J0 Joc|e0| Q0esncy,
o0 Res0me Je ses |/nc/es
J'econom/e soc/c|e, ln. Co||ec|/on
Je |/nc/c0x Econom/s|es, t. II.
I. YAZARLAR
45
Kurl Murks
Kupilul ll
P|ys/oc|c|es, Partie I, Ed. Daire,
Paris 1846. -2O8.
C
GOOD, W[illiam| Walter, Po|/|/cc|, 4-
|/c0||0|c| cnJ Comme|c/c| Fc||c-
c/es, London (1866) - 252, 258.
H
HODGSKIN, Thomas, Po0|c| Po|/|/cc|
Economy, London 1827. - 26O.
HOLDSWORTH, W. A., 7|e lc0 o/
lcnJ|o|J cnJ 7encn|, London
1857, -185, 18D.
K
K1RCHHOF, Friedrich, lcnJ|0c| Je|
|cnJ0/||sc|c/||/c|en 8e||/e|s|e|-
|e, E/n le/|/cJen /0| |c/|/sc|e
lcnJ0/|||e :0| :0ec/ms/en
E/n|/c||0n 0nJ \e|0c||0n Je|
lcnJ0|e|, Dresden 1852. - 1D1,
258. 261-265.
l
LARDNER, Dionysius, Rc/|0cy Econo-
my. 4 7|ec|/se on ||e Ne0 4|| o/
7|cnso||, ||s Vcncemen|, P|o-
sec|s cnJ Re|c|/ons, Comme|c/-
c|, F/ncnc/c| cnJ Soc/c|, London
185O. - 182, 1DO-1D8.
LAVELEYE, Emne de, Esscy s0|
|'Econom/e R0|c|e Je |c 8e|/q0e,
2 ed., Paris, Bruxelles, Leipzig
1868. - 26O.
LA VERGNE, Leonce de, 7|e R0|c| Eco-
nomy o/ En|cnJ, Sco||cnJ cnJ
||e|cnJ, London 1855. - 254.
LE TROSNE, Guillaume Franois, 0e
|'ln|e|e| soc/c|. In: Co||ec|/on Jes
|/nc/c0x Econom/s|es VII, P|y-
s/oc|c|es, Partie II. Ed. Daire. Pa-
ris 1846. - 2O8.
M
MARX, Karl. 0cs lc/|c|, l|/|// Je| o-
|/|/sc|en Oe/onom/e, Bd. I. - 18,
28. 8D, 75, 88, 128, 184, 187, 152,
165, 168, 175, 186, 1D4, 2OO,
216,217, 28O, 241, 825, 827, 84O,
845, 851, 862, 878, 881, 42O, 487,
468, 581, 586.
- 0cs lc/|c|, l|/|// Je| o|/|/sc|en
Oe/onom/e, Bd. III. - 18, 27, 8O.
- lo|nc||e/| 0nJ lc/|c| In: Ne0e R|e/-
n/sc|e Ze/|0n,' n 264, 26D. Kln
184D. - 18.
V/se|e Je |c P|/|oso|/e. Reonse
|c P|/|oso|/e Je |c V/se|e c|
V. P|o0J|on. Paris-Bruxelles
.1847. -15, 25, 2D.
- 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||. - 18,
24, 8O, 81.
Z0| l|/|// Je| o|/|/sc|en Oe/oncm/e,
Berlin 185D. - 12, 16, 1D, 28, 8O,
866..
MEYER, Rudolf, 0e| Emcnc/o|/ons-
/cm/ Jes |/e||en S|cnJes, I. Bd.,
Berlin 1874. - 17.
MLLER, Adam Heinrich, 0/e E|emen-
|e Je| S|cc|s/0ns|, 2.Theil, Berlin
18OD. - 1D8.
N
NEWMAN, Samuel Phillips, E|emen|s
o/ Po|/|/cc| Economy, Andover and
NewYork 1885. - 166.
P
POTTER, A.. Po|/|/cc| Economy. /|s O|-
/ec|s, tses, cnJ P|/nc/|es. cons/-
Je|eJ 0/|| Re/e|ence |o ||e
ConJ/|/on o/ ||e 4me|/ccn Peo-
|e. W/|| c S0mmc|y, /o| ||e tse
o/ S|0Jen|s, New York 184O. - 1DD.
Q
QUESNAY, Franois, 4nc|yse du 7c-
||ec0 Econom/q0e. In: Co||ec|/on
Jes |/nc/c0x Econom/s|es V. II.
P|ys/oc|c|es, Partie I, Ed. Daire,
Paris 1846. - 1OD, 142, 2O8, 28D,
862, 881, 8D1.
- 0/c|o0es s0| |e Comme|ce e| |es 7|c-
|co0x Jes 4||/scns, In: Co||ec|/on
Jes |/nc/c0x Econcm/s|es, t. n..
P|ys/oc|c|es, Partie I, Ed. Daire.
Paris 1846. - 148, 862.
k
RAMSAY, George, 4n Esscy on ||e 0/s-
||/|0|/on o/ Wec|||, Edinburgh
1886. - 412,414, 461, 462.
4
Kurl Murks
Kupilul ll
RtCARDO, David, On ||e P|/nc/|es o/
o|/|/cc| Economy cnJ 7cxc|/on,
8
rd
ed, London 1821. - 162, 28O,
288, 242, 412.
RODBERTUS-1AGETZOW, Karl, 8|/e/e
0nJ so:/c|o|/|/sc|e 40/s|:e,
Hrsg. von Dr. .R. Meyer, Berlin
1881. - 16.
0cs lc/|c|, Hrsg. v. Theopbil Koz-
ak, Berlin 1884. -17.
E/n/e 8|/e/e |on 0|. RoJ|e||0s cn
1. Z. In: Ze/|sc||//| /0| J/e escm-
|e S|cc|s0/ssensc|c/|, Hrsg. von
Fricker-Leipzig, Schaffle-Stuttgart,
A. Wagner-Berlin, Bd. 85, Tbin-
gen 187D. - 17.
- So:/c|e 8|/e/e cn |on l/|c|mcnn.
Dritter Brief, W/Je||e0n Je| R/-
cc|Josc|en le||e |on Je| G|0n-
||en|e 0nJ 8e||0nJ0n e/ne|
ne0en Ren|en||eo|/e. Berlin
1851. - 1D.
- Z0| E|/en|n/ss 0ns|e| staatswirt-
sc|c/||ec|en Z0s|nJe. Heft I,
Neu brandenburg uiid Friedland
1842. - 17, 28, 8O.
ROSCOE, H. F. und C. SCHORLEM-
MER, 40s/0|||/c|es le|||0c| Je|
C|em/e, Bd, I, Braunschweig
1887. -26.
S
SAY, 1ean Baptiste, 7|c/|e J'Econom/e
Po|/|/q0e, o0 s/m|e Exos/|/on
Je |c Vcn/e|e Jon| se /o|men|,
se J/s||/|0en| e| se consemmen|
|es R/c|sses, 8 ed., t. 2. Paris
1817. - 181.418.
SENIOR, Nassau William, P|/nc/es
FonJcmen|c0x Je |'Econom/e
Po|/|/q0e, Trad. 1. Arrivabene, Pa-
ris 1886. - 468.
SISMONDI, 1. C. L. Simonde de, No0-
|ec0x P|/nc/es J'Econom/e Po-
|/|/q0e o0 Je |c R/ec|esse Jcns
ses Rco||s c|ec |c Po0|c|/-
on, t. I. Paris 181D. - 2D,122.
SMITH, Adam, 4n lnq0/|y /n|o ||e Nc-
|0|e cnJ Cc0ses o/ ||e Wec|||
o/ Nc|/ons, Ed. Aberdeen 1848. -
2O, 151, 2O4-228, 8D7-8DD, 4O2, 411,
5O8.
SOETBEER, Adolf, EJe|me|c||-P|oJ0/-
|/on 0nJ We||||e||||n/ss - :0/-
sc|en Go|J 0nJ S/||e| se/| Je|
En|Jec/0n 4me|//c, |/s :0| Ge-
en0c||. Ergingzungschaft n 75
zu ,Petermann's Mitteilungen",
Gotha 187D. - 4D7.
STORCH, Henri, Co0|s J'Econom/e o-
|/|/q0e, o0 Exos/|/on Jes |/nc/-
es q0/ Je|e|m/nen| |c |ose|/|e
Jes nc|/ons, Tome 2, St. Peters-
burg 1815. - 418.
- Cons/Je|c|/ons s0| |c nc|0|e J0 |e-
|en0e nc|/onc|, Paris 1824. - 418,
45D.
T
THOMPSON, William, 4n lnq0/|y /n|o
||e P|/nc/|es o/ ||e 0/s||/|0|/on
o/ Wec|||, Vos| ConJ0c/|e |o l0-
mcn lc/ness, London 185O. -
25, 841, 848.
TOOKE, Tb., 4n lnq0/|y /n|o ||e C0|-
|ency P|/nc/|e, ||eConnec|/on o/
||e C0||eny, 0/|| P|/ces, cnJ ||e
ExeJ/ency o/ c Sec|c|/on o/ ls-
s0e /|om 8cn//n, London 1844.
- 8O8.
TURGOT, A. R. 1. Re/|ex/ons s0| |c /o|-
mc|/on e| |c J/s||/|0|/on Jes |/-
c|esse. (1766), In: Oe0||es, ed.
Daire. t. I, Paris 1844. - 2O8, 862,
882.
TYLOR. E. B., Resec|c|es /n|o ||e Ec|-
|y l/s|o|y o/ Vcn//nJ cnJ ||e 0e-
|e|omen| o/ C/|/|/sc|/on, London,
1ohn Murray, 1865. - 414.
W
WAYLAND, Francis, 7|e E|emen|s o/
Po|/|/cc| Economy, Boston 1848. -
242.
WILLIAMS, R. P., On ||e Vc/n|encnce
cnJ Rene0c| o/ Pe|mcnen| Wcy,
Minutes of proceedings of the In-
stittution of civil engineers; with
abstracts of the Discussions, v.
XXV, London 1866. - 181, 1D2.
47
Kurl Murks
Kupilul ll
Vcnc|c 0|c|mc Scs||c, o| ||e lns|/|0-
|es o/ Vcn0 ccco|J/n |o ||e |oss
o/ l0||0/c, com|/s/n ||e lnJ/cn
sys|em o/ J0|/es, |e|//o0s cnJ c/-
|/|, Verbally translated from the
original, with a preface by Sir Wil-
liam 1ones, and collated with the
Sanskrit text, by Graves Chamney
Haughton, esq. MAFRS, etc., etc.;
II. ANONM YAPITLAR
Prof. of Hindu literature in the East
India College, 8. ed., Madras 1868.
- 258.
7|e So0|ce cnJ RemeJy o/ ||e Nc|/o-
nc| 0////c0||/es. 0eJ0ceJ /|om
P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, In:
4 |e||e| |o lo|J 1o|n R0sse||. Lon-
don 1821. - 28.
III. GAZETE VE DERGLER
Ze/|sc||//| /0| J/e escm|e S|cc|s0/s-
sensc|c/|. Hrsg. von Fricker,
Schaftleund A. Wagner, Bd. 85,
Tbingen 187D. - 17.
Econom/s|. London, May 8, 1847. - 147.
1une 16, 1866. - 27O.
1une 8O. 1866. -271.
1uly 7, 1866. - 271.
Voney Vc|/e| Re|/e0. 1867. - 1D1.
Ne0e R|e/n/sc|e Ze/|0n, O|cn Je|
0emo/|c|/e. Kln 1848/4D. - 18.
IV. PARLAMENTO RAPORLARI VE
TEK RESM YAYINLAR
Ecs| lnJ/c (VcJ|cs cnJ O|/ssc Fcm/-
ne). Return to an Address of the
Honourable The House of Com-
mons, 1uly 4. 1867. - 258.
Ecs| lnJ/c (8enc| cnJ O|/ssc Fcm/-
ne), Papers and Correspondence
relative to the Famine in Bengal
and Orissa, including the Report
of the Famine Commission and
the Minutes of the Lieutenant Go-
vernor of Bengal and the Go-
vernor General of India, May 81.
1861. - 152.
Ecs| lnJ/c (8enc| cnJ O|/ssc Fcm/-
ne). Papers relating to the Fami-
ne in Behar, including Mr. F. R.
Cookerell's Report. Part III, May
81, 1867. - 152.
Reo||s |y l. V. Sec|e|c|/es o/ Em|cs-
sy cnJ lec|/on on ||e Vcn0/cc-
|0|es, Comme|ce. e|c., o/' ||e
co0n||/es /n 0|/c| ||ey |es/Je. n
8, London (1865). -258.
n 14. (187D). - 4DD, 545.
Reo|| /|om ||e Se|ec| Comm/||ee on
8cn/ 4c|, |oe||e| 0/|| ||e P|o-
ceeJ/ns o/ ||e Comm/||ee V/n-
0|es o/ E|/Jence. 4enJ/x cnJ
lnJex. Part I, Report and Evi-
dence, 1uly 8O, 1857. - 251.
Royc| Comm/ss/on on Rc/|0cys. Min-
utes of Evidence taken before the
Commissioners, London 1867. -
14D, 181, 186. 1D1, 26D.
48
Kurl Murks
Kupilul ll
TEK DLLERDEK SZCK,
TERM VE DEYMLER
no|c |ene - dikkat edilsin, nemli not
o0||e|e yoksulluk
e|e|00m mo|/|e herhangi bir ener-
jiyi gerektirmeksizin hareket eden
topik bir makine
||o/s|/c simyailarin yanma olay-
inin esasini kabul ettikleri uucu
madde inani
os| /es|0m bayramdan sonra, i iten
getikten sonra
|/mc /cc/c ilk bakita
|/m0s mo|o| ilk devindirici
|/0s - daha nce, nceden
|o//|s Je /nJ0s||/e0x sanayicilerin
krlari
|o c||e kendi hesabina
|o |c|c herkes den pay oraninda,
orantili olarak
|o |cn|o o lde, o kadar
q0c||o - drt sayfalik ya da ift-yaprak
kagit anlaminda
q0/J |o q0o yanli anlama
|e|/ses geri almalar
sec0nJ0m aisindan
se|/c|/m sirasiyla
s/c! aynen byle!
s/ne q0c non zorunlu neden
s0| /o|mc c0e|/s dilencilik kiligi
altinda
7cn| /s o0| |o0s/ Vah zavalli vah!
|o|o coe|o taban tabana karit
|c|0e /n exc|cne degiim-degeri
|o/| |c0| ite hepsi bu
|/||0c|/|e| gcl olarak, bilkuvve
y/e|J |e|0n0e bir gelir getirmek
c| o|o balangitan itibaren
cJ no|cm bilgisine
cn|/c/ cnJo nceden
c|en| Jes c0||es bakalannin parasi
c|cnces yatirimlar
c|cnces cnn0e||es yillik yatirimlar
c|cnces |/m/|/|es ilk yatirimlar
ceteris c|/|0s teki koullar ayni kal-
mak zere
c|cne o/ mcs|e|s sahip degitirme
c0||0|es Je|o|ees bir eit mnave-
beli ekim (bkz: s. 28O.)
c0||/c0/0m |/|c|e zgemi
Jec|e| - yipranma ve ainma
Je/ ex mcc|/nc makine ile gelen tan-
ri (antik tiyatroda, karilailan zor
durumu zmek zere, sahneye
diardan indirilen tanriyi taiyan
makine)
J///e|en|/c sec///cc ayirdedici zellik
ec0 eski bir Fransiz sikkesi
en ||oc btn olarak, blok halinde
eo /so ayni gerekten
/c0x /|c/s retken olmadigi halde
zorunlu olan ikinci maliyetler; be-
klenmedik masraf.
/m|/c/|e dahil, iine alinmi
/n cc|0 fillen
/n e||o emre hazir, hazir
/n se geIecekte olan, gelen
/n nc|0|c dogal olarak
/n e|sonc ahsen
mc/e c |o//| bir kr yapmak
mc| conn0 kt anlailmi
m0|c|/s m0|cnJ/s gerekli degiiklikler
yapildiktan sonra
4
Kurl Murks
Kupilul ll
AGIRLIK, UZUNLUK, ALAN, SIGA VE PARA
LLER
* Mark ve fenik zerinden hesaplama, 1871 yilina aittir (1 Mark l/27DO kg. saf altin)
AGIRLIK LLER
Tonne (ton) = 1O16,O5 kg.
Hundredweight (cwt.) = 5O,8O2 kg.
Quarter (qrtr., qrs.) = 2,7OO kg.
Stone = 6.85O kg.
Pfund (pound) = 458,5D2 gr.
Unze (ounce) = 28,84D gr.
Pfund (troy pound) = 872,242 gr.
Unze (troy ounce) = 81,1O8 gr.
Gran (grain) = O,O65 gr.
UZUNLUK LLER
ngiliz mili = 16OD,82D m.
Yarda = D1,48D cm.
Foot, ayak = 8O,48O cm.
nch, parmak = 2,54O cm.
Elle (Prusya) = 66,6DO cm.
ALAN LLER
acre, akr = 4O46,7 m
2
ree = 1O11,7 m
2
Rute = 14.21 m
2
Ar = 1OO m
2
1ugerum (Mz. jugera) = 2528 m
2
SIGA LLER
Bushel = 86,84D 1.
Gallon = 4,544 1.
Pint = O.5D 1.
PARALAR*
Pound sterlin (S) = 2O ilin 2O,48 Mark
ilin = 12 peni 1,O2 Mark
Peni = 4 farthing 8,51 Fenik
Farthing = 1/4 peni 2,12 Fenik
Dolar ($) = 1OO sent 4,2O Mark
Frank (fr.) = 1OO santim 8O Fenik
Centim (c. santim) (Fransiz ufaklik para) = O,8 Fenik
Livre (Fransiz gm sikkesi) = 1 frank 8O Fenik
Taler (1878'e kadar Prusya parasi) = 8O gm kuru 8,OO Mark
Guinee (guinca) = 21 ilin 21,45 Mark
Soverign (ngiliz altin sikkesi) = 1 sterlin 2O,48 Mark
Cent (Sent. Amerikan sikkesi) = ca. 4,2 Fenik
Drahmi (eski Yunan gm sikkesi) =
Duka (Avrupa'da altin sikke, talyan kkenli) = ca. D Mark
Maravedi (spanyol sikkesi) = 6 Fenik
Rei, reis (Portekiz sikkesi) = O,45 Fenik
[sayfa 887|
470
Kurl Murks
Kupilul ll
KISALTMALAR

art. (c||//e|) makale


Bd. (8cnJ) cilt
b. (|oo/) kitap
80c| kitap
cf. karilatir
ch., chap., cap. (c|c|e|, c|c/||e, cc0|) blm
d.d. (Je Jc|o) dzenlendigi gnden beri
ed., ed. (edition) baski
edit. yayimlayan
le/| fasikl
H. o. C. (lo0se o/ Commons) ngiliz Avam Kamarasi
ib., ibid. (/|/Jem) yani yerde
id. (/Jem) ayni
Kap. (lc/|e|) blm
|.c. (|oco c/|c|o) adi geen yapit, yazi, yer
|., |/|. (|/|e|) kitap
M. P. (Vem|e| o/ Pc||cmen|) parlamento yesi
n, no numara
NB (no|c |ene) dikkat ediniz, nemli not
p., pag. (ce, c/nc) sayfa
partie kisim
pass. (css/m) urda burda, daginik olarak
sc. (sc/|/ce|) nk
sect. (sec|/on) kesim
sq. (seq0ens) izleyen sayfa
sqq., seqq. (seq0en|es) izleyenler, izleyen sayfalar
S. (Se/|e) sayfa
t. (|om, |ome) cilt
trad. (||cJ0c|e0|, ||cJ0c|/on) eviren, eviri
v., vol. (|o|0me) cilt
bkz: bakiniz
c. cilt
-. eviren
-Ed. yayimci, editr
kar: karilatiriniz
s. sayfa
47T
Kurl Murks
Kupilul ll
SMGELER
c arti-deger
c' arti-deger orani
A' yillik arti-deger orani
J degien-sermaye
(d) Jec|e|, ainma ve yipranma
E emek-gc
g Go|J |o:0Jen|en, altin reticileri
M meta
m meta
n devir sayisi
P Para
para
R rn
S Sermaye (toplam sermaye, yatirilan sermaye)
s degimeyen-sermaye
Z yil
: devir zamani
T
Kurl Murks
Kupilul lll
KAkL
MAkKS
KAPTAL
NC ClLT
Ekl$ YAYlNLAkl
KNC BASKI
K A P T A L
EKONOM POLTGN ELETRS
NC CLT
KARL MARX
NC KTAP
BR BTN OLARAK KAPTALST RETM SREC
YAYINA HAZIRLAYAN
FREDRCH ENGELS
Karl Marx'in Cc/|c|, 4 C|/|/cc| 4nc|ys/s o/ Cc/|c|/s| P|oJ0c|0on, Volume III, (Progress
Publishers, Moscow 1D74) adli yapitini ngilizcesinden Alaattin Bilgi dilimize evirmi, ve kitap,
lc/|c|, E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/, nc Cilt, adi ile, Sol Yayinlari tarafindan ubat 1DDO
(Birinci baski: Agustos 1D78) tarihinde yayinlanmitir.
Eri Yayinlari tarafindan dzenlenmitir. 2OO4.
erisyayinlari_kurtuluscephesi.org
http://www.kurtuluscephesi.com
http://www.kurtuluscephesi.org
http://www.kurtuluscephesi.net
NDEKLER
11 nsz, F|/eJ|/c| Ene|s
NC KTAP
BR BTN OLARAK
KAPTALST RETM SREC
2D
BRNC KISIM
ARTI-DEGERN KARA VE
ARTI-DEGER ORANININ KAR ORANINA DNMES
81
81 BRNC BLM Maliyet Fiyati ve Kr
48 KNC BLM Kr Orani
5O NC BLM Kr Oraninin Arti-Deger Orani ile Bagintisi
58 I. a' sabit, d/S degiken
55 1) a' ve S sabit, d degiken
58 2) a' sabit, d degiken, S, d'deki degime yoluyla degiiyor.
58 8) a' ve d sabit, s ve bu nedenle S degiken.
5D 4) d sabit, d, s ve S'nin hepsi degiken.
61 II. a' degiken
62 1) a' degiken d : S sabit.
68 2) a' ve d degiken, S sabit.
64 8) a', d ve S degiken.
67 DRDNC BLM Devrin Kr Orani zerindeki Etkisi
78 BENC BLM Degimeyen Sermayenin Kullaniminda Ekonomi
78 I. Genel
82 II. Koullarinda, inin Sirtindan Yapilan Tasarruflar
8D III. Ener|inin retilmesinde, letilmesinde ve Binalarda Tasarruf
D8 IV. retim Artiklarindan Yararlanma
D5 V. Bulular Yoluyla Saglanan Tasarruf
D7 ALTINCI BLM Fiyat Dalgalanmalarinin Etkisi
D7 I. Hammadde Fiyatlarinda Dalgalanmalar ve Bunlarin Kr Orani
zerindeki Dogrudan Etkileri
1O1 II. Sermayenin Deger Olarak Ykselmesi, Dmesi, Serbest
Kalmasi ve Baglanmasi
118 III. Genel Gornm. 1861-65 Pamuk Bunalimi Buna ngelen
Yillarin yks. 1845-6O
116 1861-64. Amerikan Savai. Pamuk Kitligi. Hammadde
Kitligi ve Pahaliligi Yznden retim Srecinde Kesintinin En
Byk rnegi Pamuk Artigi Dogu Hint Pamugu (Surat) i
cretleri zerindeki Etki. Makinelerde yilemeler. Pamuga
Niasta ve Madeni Maddelerin Katilmasi. Niasta Hailinin
iler zerindeki Etkisi. nce plik malatilari.
Fabrikatrlerin Hilekarligi.
128 C o r p o r e V i l i Deneyleri
125 YEDNC BLM Tamamlayici Dnceler
KNC KISIM
KARIN ORTALAMA KARA DNMES
12D
12D SEKZNC BLM Farkli retim Kollarinda Farkli Sermaye
Bileimleri ve Kr Oranlarinda Bundan leri Gelen Farkliliklar
14O DOKUZUNCU BLM Genel Bir Kr Oraninin Olumasi
(Ortalama Kr Orani) ve Meta Degerlerinin retim Fiyatlarina
Dnmesi
156 ONUNCU BLM Genel Kr Oraninin Rekabet Yoluyla
Eitlenmesi. Piyasa-Fiyatlari ve Piyasa-Degerleri. Arti-Kr
17D ONBRNC BLM Genel cret Dalgalanmalarinin retim-Fiyati
zerindeki Etkileri
188 ONKNC BLM Tamamlayici Aiklamalar
188 I. retim-Fiyatinda Bir Degiikligi Gerektiren Nedenler
184 II. Ortalama Bileimli Metalarin retim-Fiyati
186 III. Kapitalistin Telafi Konusundaki Dayandigi Nedenler
NC KISIM
KAR ORANININ DME EGLM YASASI
18D
18D ONNC BLM Yasanin Niteligi
2O7 ONDRDNC BLM Zit Ynde Etkiler
2O7 I. Smr Yogunlugundaki Arti
21O II. cretlerin, Emek-Gcnn Degerinin Altina Dmesi
21O III. Degimeyen Sermaye gelerinin Ucuzlamasi
211 IV. Nispi Airi-Nfus
211 V. Di Ticaret
214 VI. Hisse Senetli Sermayenin Artii
215 ONBENC BLM Yasanin elikilerinin Serimi
215 I. Genel
22O II. retimin Genilemesi ile Arti-Deger retimi Arasindaki
atima
228 III. Sermaye Fazlasi ve Nfus Fazlasi
28O IV. Tamamlayici Dnceler
DRDNC KISIM
META-SERMAYENN VE PARA-SERMAYENN
TCARET SERMAYESNE VE PARA TCARETYLE
UGRAAN SERMAYEYE DNMES
287
287 ONALTlNCI BLM Ticaret Sermayesi
24D ONYEDNC BLM Ticari Kr
267 ONSEKZNC BLM Tccar Sermayesinin Devri. Fiyatlar
278 ONDOKUZUNCU BLM Para Ticaretiyle Ugraan Sermaye
285 YRMNC BLM Tccar Sermayesi Konusunda Tarihsel Malzeme
BENC KISIM
KARIN FAZE VE GRM KARINA BLNMES
2D8
2D8 YRMBRNC BLM Faiz Getiren Sermaye
816 YRMKNC BLM Krin Blnmesi, Faiz Orani. "Dogal" Faiz
Orani
827 YRMNC BLM Faiz ve Giriim Kri
846 YRMDRDNC BLM Sermaye likilerinin Yzeysel Bir
Biimi Olarak Faiz Getiren Sermaye
854 YRMBENC BLM Kredi ve Fiktif Sermaye
86D YRMALTlNCI BLM Para-Sermayenin Birikimi. Bunun Faiz
Orani zerindeki Etkisi
888 YRMYEDNC BLM Kapitalist retimde Kredinin Rol
8D4 YRMSEKZNC BLM Dolaim Araci ve Sermaye. Tooke ve
Fullarton'un Grleri
NC KTAP
TM OLARAK
KAPTALST RETM SREC
411
BENC KISIM
KARIN FAZE VE GRM KARINA BLNMES
FAZ GETREN SERMAYE
(DEVAM)
418
418 YRMDOKUZUNCU BLM Banka Sermayesini Oluturan Kisimlar
424 OTUZUNCU BLM Para-Sermaye ve Gerek Sermaye I
44O OTUZBRNC BLM Para-Sermaye ve Gerek Sermaye II (Devam)
44O 1. Paranin Bor Sermayesine Dnmes
446 2. Sermayenin ya da Gelirin Bor Sermayesine evrilen Paraya
Dnmesi
44D OTUZKNC BLM Para-Sermaye ve Gerek Sermaye III (Son)
468 OTUZNC BLM Kredi Sisteminde Dolaim Araci
486 OTUZDRDNC BLM C0||ency P||nc||e ve 1844 Tarihli ngiliz
Banka Yasasi
5O2 OTUZBENC BLM Degerli Maden ve Kambiyo Kuru
5O2 I. Altin Rezervinin Hareketi
51O II. Kambiyo Kurlari
511 Asya ile Olan Kambiyo Kuru
524 ngiltere'nini Ticaret Dengesi
526 OTUZALTINCI BOLM Kapitalist-ncesi likiler
541 Ortaaglarda Faiz
548 Faizin Yasaklanmasi ile Kilisenin Sagladigi ikarlar
ALTINCI KISIM
ARTI-KARIN TOPRAK RANTINA DNMESI
544
544 OTUZYEDNC BLM G i r i
566 OTUZSEKZNC BLM Farklilik Ranti (Diferansiyel Rant):
Genel Grler
574 OTUZDOKUZUNCU BLM Farklilik Rantinin Birinci Biimi
(Farklilik Ranti I)
5D5 KIRKINCI BLM Farklilik Rantinin kinci Biimi (Farklilik Ranti II)
6O5 KlRKBRNC BLM Farklilik Ranti II Birinci Durum:
retim-Fiyati Sabit
612 KlRKKNC BLM Farklilik Ranti II kinci Durum: retim-Fiyati
Dyor
612 I. Ek Sermaye Yatiriminin retkenligi Ayni Kalir
61D II. Ek Sermayenin Azalan retkenlik Orani
62O III. Ek Sermayenin Artan retkenlik Orani
626 KIRKNC BLM Farklilik Ranti II nc Durum: Ykselen
retim-Fiyati. Sonular
647 KIRKDRDNC BLM En Kt Ekili Toprak zerinde Farklilik
Ranti
655 KIRKBENC BLM Mutlak Toprak Ranti
676 KIRKALTINCI BLM Arsa Ranti. Madencilikteki Rant. Topragin
Fiyati
684 KIRKYEDNC BLM Kapitalist Toprak Rantinin Doguu
684 I. Giri
6D1 II. Emek-Rant
6D4 III. Ayni-Rant
6D6 IV. Para-Rant
7O1 V. Yaricilik ve Kk lekli Kyl Mlkiyeti
YEDNC KISIM
GELRLER VE KAYNAKLARI
712
712 KIRKSEKZNC BLM l Forml
728 KIRKDOKUZUNCU BLM retim Srecinin Tahlili zerine
745 ELLNC BLM Rekabetin Yarattigi Yanilsama
766 ELLBRNC BLM Blm likileri ve retim likileri
772 ELLKNC BLM S i n i f l a r
E K L E R
775
777 Kapital'in nc Cildine Ek. F. Engels
778 I. Deger Yasasi ve Kr Orani
7D2 II. Borsa
D Z N L E R
7D5
7D7 Kaynaklar Dizini
7D7 Yazarlar
8O2 Anonimler Gazete ve Dergiler
8O4 Parlamento Raporlari ve teki Resmi Yayinlar
8O6 teki Dillerdeki Szck, Terim ve Deyimler
8OD Kisaltmalar
TT
Kurl Murks
Kupilul lll
NSZ
MARX'IN bayapitinin bu nc kitabini, teorik kismin sonucu-
nu yayina hazirlamak ayricaligina, ensonu kavumu bulunuyorum.
1885'te ikinci cildi yayinladigim zaman, hi kukusuz ok nemli birka
kesim diinda, nc cildin herhalde yalnizca teknik glkler gste-
recegini dnmtm. Gerekten de byle oldu. Ne var ki, o zaman,
btn yapitin en nemli kisimlarini oluturan bu kesimlerin bana bu
denli byk glkler ikartabilecegi konusunda bir fikrim olmadigi gibi,
yapitin tamamlanmasini bu denli geciktiren diger engelleri de
kestirememitim.
kincisi ve hepsinden nemlisi, yillardir yazi yazma zamanimi en
az sinira indiren ve imdi bile, yapay iik altinda yazi yazmama ancak
istisnai durumlarda izin veren, gzlerimdeki zayiflikti. stelik, Marx'in ve
benim daha nceki yapitlarimizin yeni baskilari ve evirileri, ve dolayi-
siyla ogu kez yeni bir inceleme [sayfa 11| yapilmaksizin hazirlanmalari
T2
Kurl Murks
Kupilul lll
olanaksiz gzden geirmeler, nszler ve ekler, vb. gibi geriye biraki-
lamayacak baka ivedi iler de vardi. Btn bunlardan baka, metni
konusunda tm sorumlulugunu taidigim ve bu nedenle zamanimin
byk bir kismini alan bu yapitin birinci cildinin ngilizce baskisi vardi.
Son on yilda uluslararasi sosyalist yazinin muazzam artiini ve zellikle
Marx'in ve benim daha nceki yapitlarimin ok sayidaki evirilerini biraz
izlemi olanlar, bunlarin evirmenlerine yardimci olabilecegim ve bu
yzden de yapitlarini gzden geirmeyi vicdanen geri eviremeyecegim
dillerin sayisinin ok sinirli olmasini, bir talih eseri saymakta hakli ol-
dugumu kabul edeceklerdir. Ne var ki, yazindaki bu arti, buna tekabl
eden uluslararasi ii sinifi hareketinin kendisinde bir bymenin yalniz-
ca bir belirtisiydi. Ve bu, bana yeni ykmllkler yklyordu. Halk ier-
sindeki faaliyetlerimizin ilk gnnden beri, eitli lkelerdeki ulusal
sosyalist ve ii hareketlerinde aracilik etme iinin esas ykn omuzla-
yanlar, Marx ile ben olmutuk. Bu i, hareketin btnndeki genileme
oraninda artmiti. lmne dek burada da asil yk omuzlayan Marx
idi. Ama onun lmndensonra, gitgide artan hacimdeki ii tek baima
benim yapmam gerekti. O zamandan beri, eitli ulusal ii partileri iin,
aralarinda dogrudan iliki kurmak kural haline geldi ve bu ok kr ki
gitgide artmaktadir. Gene de benden yardim istekleri, teorik alimalarim
ynnden, benim dileyebilecegimden daha sik olmaktadir. u da var ki,
benim gibi bu harekette elli yildan fazla bir zaman faal olan bir kimse,
bununla ilikisi olan ilere, gecikmeye tahamml olmayan, yerine geti-
rilmesi zorunlu bir grev gzyle bakar. Bizim olaylarla dolu zamanimiz-
da, tipki 16. yzyilda oldugu gibi, toplumsal konularda salt teorisyenler,
ancak gericiligin safinda bulunurlar ve bu nedenle bunlar, szcgn tam
anlamiyla teorisyen bile degil, yalnizca gericiligin savunucularidir.
Londra'da yaamam nedeniyle parti ilikilerim, kiin yalnizca
yazimalar ile sinirli oldugu halde, yazin geni lde kiisel oluyor. Bu
olgu ve sayilari devamli artan lkelerdeki hareketleri, ve bundan daha
da byk bir hizla ogalan basin organlarini izleme zorunlulugu, beni,
tamamlanmasi kesintiye tahamml olmayan iler iin, ki aylarini, ze-
llikle yilin ilk ayini ayirma zorunda birakti. Bir insan yetmiini geince,
beynindeki Meynert agriimi lifleri cansikici bir sakinganlikla alimaya
baliyor. Zor teorik sorunlarda, araya zaman girdiginde, bunun stesin-
den eskisi kadar kolay ve abuk gelemiyor. te bu yzden bir ki ze-
rinde aliilan i, eger o ki tamamlanmami ise, onu izleyen ki, geni
lde yeniden balanmak zorunda kaliniyor. En g olan beinci kisim
iin durum ite byle oldu.
Okurun aagidaki aiklamalardan da grecegi gibi, nc cildi
baskiya hazirlama ii, ikincisinin hazirlanmasindan bsbtn farkli oldu.
nc cilt iin, elde, son derece eksik bir ilk taslak diinda hi bir ey
yoktu. eitli kisimlarin balangilari kural olarak olduka dikkatle
ilenmi ve hatta slup olarak zerinde durulmutu. Ama daha ilerilere
T3
Kurl Murks
Kupilul lll
gidildike, elyazmasi daha da taslak halinde ve eksikti; o anda ortaya
ikan ve tartima iersindeki asil yerleri ilerde verilecek karara birakilan
yan-sorunlara dalip gitmeler daha da artiyordu; dncelerin /n s|c|0
ncscenJ/* kaydedildigi tmceler daha da uzuyor ve karmaik hale geli-
yordu. Bazi yerlerde elyazisi ile konunun sunuluu, airi alimanin [sayfa
12| neden oldugu, ve daha balangita, yazarin iini gitgide gletiren ve
ensonu onu zaman zaman bsbtn alimayi birakmaya zorlayan hasta-
ligin belirtilerini ve yava yava ilerleyiini aika belli ediyordu. Buna
amamak da gerekir. 1868 ile 1867 arasinda Marx, yalniz lc/|c|'in son
iki cildinin ilk taslaklarini tamamlamakla kalmami, birinci cildi baskiya
hazirladigi gibi, Uluslararasi Emekiler Birliginin kuruluu ve gelimesi
ile ilgili muazzam ii de yerine getirmitir. Bunlarin sonucu olarak, Marx'i,
ikinci ve nc ciltlere son eklini vermekten alikoyan hastaligin ugur-
suz belirtileri, daha 1864 ve 1865'te grlmeye balamitir.
Okunmasii ogu kez benim iin bile zor olan elyazmasini batan
sona. okunabilir bir ekilde yazdirmakla ie baladim. Bu bile epeyce
zaman aldi. Ancak bundan sonradir ki, asil redaksiyona balayabildim.
Bunu en temel noktalarla sinirladim. Yeter derecede aik oldugu yerler-
de ilk taslagin niteligini korumak iin elimden geleni yaptim. Marx'in
adeti oldugu zere, konuya baka bir aidan bakildigi ya da hi degilse
ayni dncenin farkli szcklerle ifade edildigi yerlerde, yapilan yinele-
meleri bile ayiklamadim. Yaptigim degiikliklerin ya da eklemelerin re-
daksiyon sinirlarini atigi yerlerde, ya da Marx'in olgulara dayanan
malzemelerini, kendi bagimsiz vargilarima uygulamak zorunda kaldi-
gim durumlarda, Marx'in anlayiina olabildigince bagli kalinsa bile, pasa|in
tamamini keli ayraca aldim ve sonuna adimin baharflerini koydum.
Dipnotlarimin bazilari keli ayra iersine alinmamitir; ama adimin
baharflerini koydugum yerlerde btn notun sorumlulugu bana aittir.
Bir ilk msveddede daima olabilecegi gibi, elyazmasinda, daha
sonra aindirilacagini gsteren pek ok imlemler var, ama bu vaatler
her zaman yerine getirilmemi. Bunlari, ben, yazarin ileride konuyu
gelitirmeyle ilgili niyetlerini aiga vurduklari iin, aynen biraktim.
imdi de ayrintilara gelelim.
Birinci kisim aisindan, temel elyazmasi, ancak esasli sinirlama-
lar ile kullanilabilir durumdaydi. Arti-deger orani ile kr orani arasindaki
baginti konusundaki matematik hesabin tamami (bizim nc Bl-
mmz oluturuyor) en bata yer aliyor. Oysa bizde Birinci Blmde
ele alinan konu daha sonra ve firsat dtke inceleniyordu. Herbiri
sekiz dosya sayfasi tutan iki dzeltme giriimi burada yararli oldu. Ama
bunlar bile, istenilen devamliliga batan sona sahip degillerdi. imdiki
Birinci Blm iin bunlar anamalzemeyi sagladilar. kinci Blm, ana
elyazmasindan alindi. nc Blm iin, bu dizi tamamlanmami ma-
* Olu halinde. -.
T4
Kurl Murks
Kupilul lll
tematik hesaplar ile, yetmilerden kalma ve, arti-deger orani ile kr ora-
ni bagintisini denklemler halinde ifade eden tm ve nerdeyse
tamamlanmi bir defter vardi. Birinci Cildin byk bir kismini ngilizceye
de evirmi bulunan dostum Samuel Moore, eski bir Cambridge mate-
matikisi sifatiyla bu i iin ok daha iyi yetimi bir kimse olarak, bu
defteri benim adima redaksiyondan geirme iini stlendi. Arasira ely-
azmasindan yararlanarak onun yaptigi zetten, nc Blm derlemi
oldum. [sayfa 18| Drdnc Blm iin elde bulunan tek ey baligiydi. Ne
var ki, bu blmn konusu, devrin kr orani zerindeki etkisi, byk
nem taidigi iin, bunu ben kendim yazdim ve bu nedenle de bl-
mn tamami keli ayra iersine alinmitir. Bu alimalar sirasinda,
nc Bimde kr orani iin verilen formlde, genel gereklik ka-
zanmasi iin bir degiiklik yapilmasi geregi ortaya ikti. Beinci Blm-
den balayarak, bazi yer degitirmeler ve eklemeler zorunlu olmakla
birlikte, kismen geriye kalani iin ana elyazmasi tek kaynaktir.
Bunu izleyen kisma gelince, slup ile ilgili redaksiyonlar diinda
asil elyazmalarini hemen hemen batan sona izlemem mmkn oldu.
ogu devrin etkisi ile ilgili birka pasa|in, benim eklemi bulundugum
Drdnc Blm ile uyumlu duruma getirilmesi gerekti ve bunlar da
gene keli ayra iersine alinarak sonuna adimin baharfleri konuldu.
En byk glk, cildin btnnde en karmaik konunun ele
alindigi Beinci Kisimda ortaya ikti. Ve ite tam bu noktada, Marx,
yukarda sz edilen ciddi hastalik nbetlerinden birine yakalandi. Bura-
da, gene, ne son eklini almi taslak, ne de hatta anaizgileri sonradan
doldurulabilecek bir ema vardi; yalnizca bir balangi alimasi ogu
kez dzensiz bir not yigini, yorumlar ve alintilar. nce, bir lde Birinci
Kisimda yaptigim gibi, boluklari doldurmak, yalnizca deginilmi olan
pasa|lari geniletmek ve bylece en azindan yazarin tasarladigi her eyi
aagiyukari ierebilecek ekilde bu kismi tamamlamaya alitim. Bunu
en az kez denedim ve her seferinde baarisizliga ugradim ve bylece
yitirilen zaman, bu cildin gecikmesinin balica nedenlerinden birisidir.
En sonunda yanli yolda oldugumu anladim. Bu alandaki ciltlerle yazini
batan sona hatmetsem bile, sonunda ortaya koyacagim ey, gene de
Marx'a ait olmayan bir kitap olurdu. Yapabilecegim tek ey, mevcut
malzemeye elden geldigince bir dzen vermek ve ancak en vazgeil-
mez ekleri yaparak Gordiyon dgmn kesip atmakti. Ve ite bu yolu
seerek, bu kisim iin bellibali alimalari 18D8 ilkyazinda tamamla-
mayi baardim.
eitli blmlere gelince, Yirmibirinci-Yirmidrdnc Blmler
esas olarak tamamdi. Yirmibeinci ve Yirmialtinci Blmler bavurulan
alintilarin elenmesini ve baka yerlerde bulunan malzemenin metne
katilmasini gerektiriyordu. Yirmiyedinci ve Yirmidokuzuncu Blmler
hemen btnyle elyazmasindan alinabildigi halde, Yirmisekizinci Blm
yer yer yeniden dzenlenmek zorunda kalindi. Ne var ki, asil glk
T5
Kurl Murks
Kupilul lll
Otuzuncu Blmde bagsterdi. Buradan sonra artik yalniz bavurulan
alintilarin gerektigi gibi dzenlenmesi degil, her noktada araya giren
tmcecikler ve konu-dii eylerle, vb. kesintiye ugrayan ve bir baka
yerde gene ogu kez rasgele devam eden dnce zincirine gerekli
dzeni vermekti. Bylece, yer degitirmeler ve baka yerlerde kullanil-
anlarin ikartilmalari ile Otuzuncu Blm biraraya getirildi. Otuzbirinci
Blm gene byk bir sreklilige sahipti. Ama elyazmasinda, bunu,
"Kariiklik" [sayfa 14| balikli ve ogu, para, sermaye, diariya altin sizmasi,
airi speklasyon, vb. zerine yirmi iadami ve iktisatinin demele-
rinden derlenen ve yer yer kisa alayci yorumlarin eklendigi, 1848 ve
1857 bunalimlari konusundaki parlamento raporlarindan yapilan alin-
tilardan baka bir ey iermeyen uzun bir kesim izliyordu. O sirada
geerli olan, para ile sermaye arasindaki baginti ile ilgili hemen hemen
btn grler, ya yanitlar ya da sorular eklinde burada sergileniyor ve
anlailan Marx, para piyasasinda grlen ve para ile sermayenin ne ol-
dugu konusunda ortaya ikan kariikligi, eletiri ve alayla ele almak
istiyordu. Birok giriimlerden sonra bu blmn bir ekle sokulamaya-
cagina aklim yatti. Buna ait malzeme ve zellikle Marx'in yorumlarini
taiyanlar, uygun buldugum yerlerde kullanilmitir.
Ardindan, olduka dzenli olarak, Otuzikinci Blme koydugum
eyler geliyor. Ne var ki, bunu hemen, bu kisimla ilgili akla gelebilecek
her ey zerine, yazarin yorumlariyla karimi ekilde parlamento rapor-
larindan yapilan yeni bir alintilar yigini izliyordu. Sona dogru bu alintilar
ile yorumlar gitgide madeni paralarin hareketi ve kambiyo kurlari ze-
rinde toplaniyordu ve her trden dnceler ile son buluyordu. Buna
karilik "Kapitatist-ncesi" adli blm (Otuzaltinci Blm) olduka
tamamlanmi durumdaydi.
"Kariiklik" balikli yerden balayarak, daha nce kullanilanlar
diinda kalan btn bu malzemeden, Otuznc Blmden Otuzbeinci
Blme kadar olan blmleri meydana getirdim. Srekliligi saglamak
amaciyla. epeyce katmalar olmaksizin bunu yapmak kukusuz olanak-
sizdi. Sirf biimsel nitelikte olmadika bu katmalarin bana ait olduklari
aika belirtilmitir. Bu ekilde, ensonu, konuyla ilgili yazara ait btn
szleri metne katmayi baarabildim. Zaten sylenmi olan eyleri yine-
leyen ya da elyazmasinin daha fazla ele almadigi noktalara deginilen
kk bir alintilar kismi diinda hi bir ey diarda birakilmamitir.
Toprak ranti zerine olan kisim, btn bu kismin planini Marx'in
Kirknc Blmde (elyazmasinda rant zerine olan kismin son par-
asi) zetlemek geregini duymu olmasindan da anlailacagi gibi, gere-
ktigi ekilde dzenlenmi olmamakla birlikte, ok daha tam ilenmi
durumdaydi. Bu olduka elverili bir durumdu, nk, elyazmasi Otuzy-
edinci Blmle baliyor, ardindan Kirkbeinci Blmden Kirkyedinci
Blme kadar olan blmler ve daha sonra da Otuzsekizinci Blmden
Kirkdrdnc Blme kadar olan blmler geliyordu. En ok ugratiran
T
Kurl Murks
Kupilul lll
ey, farklilik (differential) ranti II'ye ait tablolar ile, bu sinif rantin nc
halinin, ait bulundugu Kirknc Blmde hi tahlil edilmemi olmasin-
in ortaya ikarilmasi oldu.
Yetmilerde Marx, toprak ranti konusundaki bu kisim iin, bs-
btn yeni, zel bir incelemeye girimiti. Rus dostlari tarafindan kendi-
sine imrenilecek bir btnlk iersinde saglanan, Rusya'da 1861
"reformundan" sonra kainilmaz duruma gelen istatistik raporlar ile to-
prak mlkiyeti hakkindaki teki yayinlari yillarca Rusa asillarindan
incelemi [sayfa 15| ve bu belgelerden alintilar yapmi ve bunlarin bu kis-
mini yeniden yazarken kullanmayi dnmt. Rusya'daki hem toprak
mlkiyetinin ve hem de tarimsal reticilerin smrlme biimlerindeki
eitlilik yznden, bu lke, toprak rantini ele alan kisimda, ngiltere'nin,
sinai cretli emekle ilgili olarak birinci ciltte oynadigi ayni rol oynaya-
cakti. Ne yazik ki, bu plani uygulama firsatini bulamadi.
Ensonu, Yedinci Kisim tam olarak vardi, ama basilabilir duruma
gelebilmesi iin nce kesilmesi gerekli sonu gelmez tmceler ieren bir
ilk msvedde halindeydi. Son blmn yalnizca balangi kismi vardi.
Gelimi kapitalist toplumun byk gelir biimine, toprak ranti, kr
ve cretlere tekabl eden byk sinifi toprak sahipleri, kapitalistler
ve cretli emekiler ile, bunlarin varligi ile kainilmaz ekilde birarada
bulunan sinif savaimi, kapitalist dnemin fiili bir sonucu olarak ele ali-
nip incelenecekti. Marx, bu gibi sonu zetlerini, baskidan hemen nce-
ki sonal redaksiyona kadar tamamlamaz, o siradaki tarihsel gelimeler,
amaz bir dzenlilikle teorik nermelerine en gncel kanitlari saglami
olurdu.
Szlerini rneklemek iin yapilan aktarmalar ve kanitlar ikinci
ciltte de oldugu gibi, birinciden epeyce daha azdir. Birinci ciltten alin-
tilar, 2. ve 8. baskidaki sayfalara atifta bulunmaktadir. Elyazmasinda daha
nceki iktisatilarin teorik anlatimlarina gndermede bulunuldugu za-
man, kural olarak, yalniz isim verilmektedir; aktarmalar son redaksiyon
sirasinda eklenecekti. Kukusuz ben bunu oldugu gibi birakmak duru-
munda idim. Yalniz drt parlamento raporu vardir, ama bunlar bol bol
kullanilmitir. Bunlar unlardir:
1) Reports from Committees (of the Lower House), Volume VIII,
Commercial Distress, Volume II, Part l, 1847-48, Minutes of Evidence. -
Commercial Distress 1847-48 olarak aktarilmitir.
2) Secret Committee of the House of Lords on Commercial Dist-
ress 1847, 1848'de basilan Rapor. Tanik ifadeleri 1857'de basilmitir (n-
k, 1848'de ok uzlatirici grlmtr). C. D. 1848-57 olarak aktarilmitir.
8) Report: Bank Acts. 1857. -Ayni, 1858. Reports or the Commit-
tee of the Lower House on the Effect of the Bank Acts of 1844 and 1845
olarak aktarilmitir.
Drdnc cilde arti-deger teorileri tarihine harhangi bir olanak
bulun bulmaz balayacagim. [sayfa 16|
T7
Kurl Murks
Kupilul lll

Kapital'in ikinci cildinin nsznde, "Rodbertus'ta, Marx'in gizli


kaynagini ve ondan daha stn bir ncy" kefettikleri hayaline kapil-
dikiari iin o siralarda byk bir yaygara koparan baylarla hesaplamak
durumunda kalmitim. Onlara, "bir Rodbertus iktisadinin neyi
baarabilecegini" gstermeleri iin bir firsat vermitim. "Eit ortalama
bir kr oraninin, yalnizca deger yasasini bozmaksizin degil, bizatihi bu
yasaya dayanarak nasil meydana gelebilecegi ve gelmek zorunda ol-
dugunu" gstermelerini istemitim. znel ya da nesnel, ama herhalde
bilimsel olmayan nedenlerle, kahraman Rodbertus'u birinci dereceden
bir iktisat yildizi olarak gklere ikartan bu ayni baylarin bir teki bile
buna bir yanit getiremedi. Bununla birlikte, bakalari bu sqrun ile ilgilen-
meyi zahmete deger buldular.
kinci cildin eletirisinde (Con|cJs 1c|||0c|e|, XI, 1885, s. 452-
65) Profesr Lexis, dogrudan bir zm bulma abasi gstermemekle
birlikte, bu sorunu ele almitir. yle diyor: "Eger eitli trden metalar
|e/ |e/ ele alinir ve bunlarin degerleri kendi degiim-degerlerine eit ve
degiim-degerleri de fiyatlarina eit ya da bunlarla orantili olarak
dnlrse", (rikardocu-marksist deger yasasi ile, eit ortalama kr
orani arasindaki) "elikinin zmlenmesi olanaksizdir." Ona gre bu
zm, ancak eger "biz tek tek metalarin degerini emege gre lmek-
ten vazgeer ve yalnizca metalarin retimini |/| |0|0n o|c|c/ ele alir ve
bunlarin toplam kapitalist ve ii siniflari arasindaki dagilimini
dnrsek" mmkn olur. "... i sinifi toplam rnn ancak belli bir
kismini alir, ... kapitalist sinifin payina den teki kisim, marksist an-
lamda arti-rn ve dolayisiyla, ... arti-degeri temsil eder. Sonra kapita-
list sinifin yeleri bu toplam arti-degeri, alitirdiklari ii sayisina gre
Je/|, toprak da sermaye-deger sayilmak zere, herbirinin yatirdigi ser-
maye oraninda aralarinda blrler." Metalarda nesneleen emek bi-
rimleri tarafindan belirlenen marksist ideal degerler, fiyatlara tekabl
etmeyip, ancak bunlara "gerek fiyatlara giden bir degiikligin iki nok-
talari olarak bakilabilir. Gerek fiyatlar, eit sermaye miktarlari eit krla-
ri talep ederler olgusuna baglidirlar." Bu nedenle bazi kapitalistler, kendi
metalari iin ideal degerlerden daha yksek, digerleri daha dk fiyat-
lar saglayacaktir. "Ama, arti-deger kaybi ve kazanci, kapitalist sinif ier-
sinde birbirini dengeledigi iin, toplam arti-deger miktari, sanki btn
fiyatlar ideal degerlerle orantili imi gibi aynidirlar."
Grlyor ki, sorun, burada, herhangi bir ekilde zmlenmi
olmamakla birlikte, olduka gevek ve yzeysel de olsa, btnyle alin-
diginda, dogru olarak /o|m0|e eJ/|m/|/|. Ve bu, aslinda, yukardaki yazar
gibi "vlger iktisati" olmaktan belli bir gurur duyan bir kimseden bek-
leyebilecegimizden fazla bir eydir. Bu, daha sonra tartiacagimiz teki
T8
Kurl Murks
Kupilul lll
vlger iktisatilarin yaptiklari ilerle kiyaslandiginda, gerekten airticidir.
Lexis'in vlger iktisadi gene de kendisine zg bir tr iersindedir. O,
sermaye kazanlarinin aslinda Marx'in belirttigi ekilde e|Je eJ/|e|/|e-
ce/n/, [sayfa 17| ama bu gr kabul etmeye, insani hi bir eyin :o||cyc-
mcyccc|n| sylyor. Tersine, vlger iktisadin hi degilse daha akla-uygun
bir aiklama yaptigini sylyor, yle ki: "Hammadde reticisi, fabri-
katr, toptanci ve perakendeci gibi kapitalist saticilar, yaptlklari aliverite,
satinalma fiyatindan daha yksek bir fiyata satmak ve bylece, meta
iin kendilerinin dedigi fiyata belli bir yzde eklemek suretiyle, hepsi
de bir kazan saglarlar. Yalniz ii kendi metai iin buna benzer bir ek
deger elde edemez; kapitalist karisinda elverisiz bir koul iersinde
bulunmasi nedeniyle, kendi emegini ona maloldugu fiyata, yani geim
aralari kariliginda satmak zorunlulugundadir. u halde, fiyatlara ya-
pilan bu eklemeler, tam etkisini, satin alici ii ynnden korur ve to-
plam rnn degerinin bir kisininin kapitalist sinifa aktarilmasina neden
olur."
Sermaye krlari konusunda "vlger iktisadin" ne srdg bu
aikiamanin, uygulamada marksist arti-deger teorisi ile ayni eye vara-
cagini; iilerin Lexis'e gre de, tipki Marx'a gre oldugu gibi ayni
"elverisiz koul" iersinde bulundugunu; ii olmayan herkesin metala-
rini fiyatlarinin zerinde satabildikleri halde iilerin bunu yapamamalari
nedeniyle bu soygunun ayni derecede kurbanlari oldugunu; bu teoriye
dayanarak ngiltere'de, 1evons ve Menger'in kullanim-degeri ve mar|inal
fayda teorisinin temeli zerinde kuruldugu gibi, hi degilse ayni derece-
de aklayatkin bir vlger sosyalizmin kurulabilecegini grmek iin, insa-
nin dnme gcn fazla zorlamasina gerek yoktur. Bana kalirsa, eger
Bay George Bernard Shaw bu kr teorisinden haberdar olmu olsaydi,
1evons ile Karl Menger'i yle bir yana iter ve gelecegin Fabian kilisesini
bu kaya zerinde yeni batan kurmak iin drtelle ie sarilirdi.
u da var ki, gerekte bu teori, marksist teorinin yalnizca degiik
bir ifadesidir. Fiyatlara yapilan btn bu eklemeleri deyen nedir ilerin
"toplam rndr". Ve bu, "emek" metainin, ya da Marx'in dedigi gibi
emek-gcnn, fiyatinin altinda satilmasi zorunlulugu olgusundan ileri
gelmektedir. nk, eger retim maliyetlerinin zerinde bir fiyatla satil-
malari btn metalarin orlak bir zelligi ise ve, daima retim maliyetinin
altinda satildigi iin, erriek bunun tek istisnasi ise, emek, bu vlger ikti-
sat dnyasina egemen olan fiyatin altinda satiliyor demektir. u halde,
bunun sonucu kapitaliste ya da kapitalist sinifa giden ek kr, son tahlil-
de, ancak, iinin, kendi emek-gcnn fiyati iin bir edegeri yeniden
rettikten sonra, kariligi kendisine denmeyen bir ek rn, yani bir arti-
rn, kariligi denmeyen bir rn ya da arti-deger retmek zorunda
bulunmasi olgusundan ileri gelir ve gelebilir. Lexis, deyimlerini seer-
ken son derece dikkatli bir insan. Yukardaki anlayiin kendisine ait ol-
dugunu hi bir yerde aika sylemiyor. Ama eger yleyse, kendisinin
T
Kurl Murks
Kupilul lll
de dedigi gibi, herbirinin Marx'in gznde. "olsa olsa umutsuz bir buda-
la" oldugu, siradan vlger iktisatilardan birisi ile degil, vlger iktisati
kiligina brnm bir marksist ile kari kariya oldugumuz, gn gibi
aiktir. Bu kilik degitirmenin bilinli ya da bilinsiz yapilmasi, bizi bu
noktada ilgilendirmeyen [sayfa 18| psikolo|ik bir sorundur. Bunu aratirmaya
kalkiacak bir kimsenin, Lexis gibi hi kukusuz akilli bir adamin nasil
olup da bir zamanlar ift maden sistemi gibi bir samaligi savundugunu
aratirmasi da yerinde olur.
Soruna gerekten bir yanit bulmaya ilk kalkian, 0/e 00|c|sc|n/||s-
|o//||c|e c0/ G|0nJ|ce Jes Vc|x'sc|en We|||ese|:es, Stuttgart, Dietz,
188D, balikli kitapigi ile Dr. Conrad Schmidt oldu. Schmidt, piyasa
fiyatlarinin oluumunun ayrintilarini hem deger yasasi ve hem de ortala-
ma kr orani yasasi ile bagdatirmaya aliiyor. Sanayi kapitalisti kendi
rnnde, nce, yatirdigi sermayenin bir edegerini, sonra, kariliginda
hi bir ey demedigi bir arti-rn aliyor. Ama, bir arti-rn elde etmek
iin retime sermaye yatirmak zorundadir. Yani, bu arti-rn ele gei-
rebilmek iin, belirli bir miktar maddelemi emek kullanmak zorunda-
dir. Kapitalist iin demek ki, yatirdigi sermaye, bu arti-rn elde etmek
iin toplumsal bakimdan gerekli maddelemi emek niceligini temsil
eder. Bu, her sanayi kapitalisti iin geerlidir. imdi, metalar, deger ya-
sasina gre, retilmeleri iin toplumsal bakimdan gerekli-emekle oran-
tili olarak karilikli degiildigi ve, kapitalisti ilgilendirdigi kadariyla,
arti-rnn yapimi iin gerekli-emek, sermayesinde birikmi gemite
harcanmi emek oldugu iin, buradan, arti-rnlerin birbirleriyle, bun-
larda ///|en maddelemi emekle orantili olarak degil, bunlarin retimle-
ri iin gerekli sermayelerin miktarlariyla orantili olarak degiilecekleri
sonucu ikar. u halde, her birim sermayeye dey pay, retilmi bulu-
nan btn arti-degerler toplaminin, bunlarin retiminde harcanan ser-
mayelerin toplamina blnmesne eittir. Buna gre, eit miktarda
sermayeler. eit uzunluktaki zaman araliklarinda eit krlar saglar ve bu,
arti-rnn bylece hesaplanan maliyet fiyatinin, yani ortalama krin,
kariligi denen, hem de denmeyen rnn maliyet fiyatina eklenme-
siyle ve hem kariligi denen, hem de denmeye rnn, bu artan fiyat
ile, satilmasiyla gerekletirilir. Ortalama kr orani, Sohmidt'in de dedigi
gibi, deger yasasi tarafindan belirlenen ortalama meta fiyatlarini dikkale
almadan biimlenir.
Bu yapi son derece ustacadir. Tamamen hegelci bir rnege gre
biimlenmitir, ama hegelci yapilarin ogunlugu gibi dogru degildir. Arti-
rn ya da kariligi denen rn hi farketmez. Eger, deger yasasi,
ortalama fiyatlar iin de Jo|0Jcn Jo|0yc geerli ise, bunlarin her ikisi-
nin de, retimleri iin gereken ve retimlerinde harcanan toplumsal
bakimdan gerekli-emekle orantili, fiyatlara satilmalari zorunludur. Deger
yasasi, daha balangita, kapitalist dnce biiminden kaynaklanan bir
fikre, sermayeyi oluturan gemie ait birikmi emegin yalnizca belli bir
20
Kurl Murks
Kupilul lll
hazir degerler toplami olmayip, retimde ve krin oluumunda bir et-
men oldugu iin, ayni zamanda deger reten bir ey ve dolayisiyla ken-
dine ait degerden daha byk bir degerin kaynagi oldugu fikrine kari
ikmitir; bu yasa, yalniz canli emegin bu nitelige sahip bulundugunu
saptar. Kapitalistlerin, sermayeleri ile orantili eit krlar bekledikleri ve
[sayfa 1D| sermaye yatirimlarina, krlarinin bir tr maliyet fiyati gzyle bak-
tiklari ok iyi bilinir. Ne var ki, eger Schmidt, bu anlayii, ortalama kr
oranina dayanan fiyatlar ile degec yasasini bagdatirmada bir ara ola-
rak kullanmaya kalkiirsa, bu yasayi onun ortak belirleyici etmenlerin-
den biri olarak, yasanin tmyle elitigi bir dnce halinde niteleyerek,
deger yasasinin kendisini yadsimi olur.
Ya birikmi emek, ayni canli emek gibi deger yaratir. Bu durum-
da deger yasasi, geerli degildir.
Ya da bu emek, deger yaratmaz. Bu durumda da Schmidt'in
aiklamasi deger yasasi ile bagdarnaz. Schmidt, zme olduka ya-
kin oldugu bir sirada yolunu airmitir, nk, herbir metain ortalama
fiyatinin deger yasasina uydugunu gstermek iin bir matematiksel for-
mlden baka bir eye gereksinmesi olmadigina inaniyordu. Ne var ki,
hedefe ok yaklamiken, bu konuda yanli bir yola sapmakla birlikte,
kitapiginin geri kalan kismi, lc/|c|'in ilk iki cildinden daha fazla so-
nulari nasil bir anlayila ikarttigini gstermektedir. Marx'in, nc
cildin nc kisminda, kr oraninin o zamana kadar dogru aiklamasi
yapilmami olan dme egilimi konusunda gelitirdigi dogru aiklamayi
bagimsiz olarak bulma, ve gene, ticari krin sinai arti-degerden geldigini
aydinliga kavuturma ve faiz ile toprak ranti konusunda, Marx'in nc
cildin drdnc ve beinci kisimlarinda gelitirdigi fikirlere onu daha
nce gtren birok gzlemlerde bulunma onuru ona aittir.
Daha sonraki bir makalesinde (Ne0e Ze/|, 18D2-D8, n8 ve 4) bu
sorunu zme abasinda, Schmidt, farkli bir yol tutar. Sermayenin, or-
talamanin altinda kr saglayan retim kollarindan, ortalamanin zerin-
de kr saglayan retim kollarinda, ortalamanin zerinde kr saglayan
rretim kollarina aktarilmasina neden olan rekabetin ortalama kr ora-
nini yarattigini ne srer. Rekabetin krlarin eitlenmesinde byk bir
rol oynadigi, yeni bir bulu degildir. Ama imdi Schmidt, krlardaki bu
dengelenme hareketinin, fazla miktarda retilmi metalarin sati fiyatla-
rinin, toplumun, bunlar iin, deger yasasina gre deyebilecegi bir deg-
er byklgne indirgenmesi ile ayni ey oldugunu tanitlamaya aliiyor.
Marx'in, kitabin kendisinde yaptigi tahliller, bu yolun da gene hedefe
gtremeyeceginin aik kanitlaridir.
Schmidt'ten sonra P. F/|emcn bu sorunu ele aldi. (Con|cJs 1c||-
|0c|e|, dritte Folge, III, s. 7D8.) Marksist tahlillerin teki yanlari zerin-
deki dncelerine burada girmeyecegim. Bunlar, Marx'in yalnizca
aratirdigi yerlerde, tanim yapmak istedigi ve, genellikle Marx'in yapitla-
rinda, insanin degimeyen, hazirlop, her zaman iin geerli tanimlar
2T
Kurl Murks
Kupilul lll
bulabilecegi gibi yanli varsayimlara dayanmaktadirlar. eyler ile bunla-
rin birbirleriyle ilikileri sabit degil degiken olarak kabul edilip kavrandi-
ginda, bunlarin zihinsel imgeleri, fikirlerin de ayni ekilde degiim ve
dnme bagli bulunacagi; ve bunlarin kati tanimlar iersinde
hapsedilmi olmayip, tarihsel ya da mantiksal oluum sreleri iersin-
de gelitikleri apaiktir. Bu, hi kukusuz, Marx'in birinci kitabinin
balangicinda, sermayeye [sayfa 2O| ulamak zere tarihsel ncl olarak
basit meta retiminden niin yola iktigini mantiksal ve tarihsel bakim-
dan ikinci dereceden bir biimde, kapitalist biimde degiiklige ugrami
bir metadan degil de basit bir metadan hareket ettigini aydinliga
kavuturmaktadir. Ne var ki, Fireman bunu kesinlikle grememektedir.
Bunlari ve daha baka degiik itirazlara yolaabilecek teki yan konulari
en iyisi bir yana birakalim ve hemen sorunun zne girelim. Teori,
Fireman'a, belli bir arti-deger oraninda, arti-deger oraninin, kullanilan
emek-gc ile orantili oldugunu gretirken, o, deneyimden, belli bir
ortalama kr oraninda, krin, kullanilan toplam sermaye ile orantili ol-
dugunu greniyor. O, bunu, krin yalnizca greneksel bir grng (onun
dilinde bu, belirli bir toplumsal oluuma aittir ve onunla varolup yokolan
bir ey demektir) oldugunu syleyerek aikliyor. Varligi dpedz ser-
mayenin varligina baglidir. Sermaye kendisi iin bir kr saglayacak ka-
dar gl olmak kaydiyla, rekabetin zoruyla, kendisine, btn sermayeler
iin eit bir kr orani da saglar. Eit bir kr orani olmaksizin kapitalist
retim dpedz olanaksizdir. Bu retim biimi veri olduguna gre, bi-
reysel kapitalist iin kr miktari, belli bir kr oranina, yalnizca sermayesi-
nin byklgne baglidir. te yandan, kr, arti-degerden, kariligi
denmeyen emekten ibarettir. Peki yleyse, byklg emegin smr
derecesine bagli bulunan arti-degerin, byklg kullanilan sermaye mik-
tarina bagli bulunan kra dnmesi nasil oluyor "Degien ve
degimeyen sermaye ... arasindaki oranin en byk oldugu btn re-
tim kollarinda metalarin degerlerinin zerinde satilmalariyla; ama, bu
ayrica, degimeyen ve degien sermaye arasindaki s . J oraninin en
kk oldugu retim kollarinda, metalarin degerlerinin altinda ve ancak
s : J oraninin ortalama belli bir rakami temsil ettigi retim kollarinda
gerek degerleri zerinden satildiklari anlamini da tair. Bireysel fiyatlar
ile bunlarin kendi degerleri arasindaki bu tutarsizlik, deger ilkesini r-
tr m Asla. nk bazi metalarin fiyatlari degerlerinin zerine ykse-
lirken, tekilerin fiyatlari ayni miktarda dtkleri iin fiyatlarin toplami,
degerlerin toplamina eit kalir ... sonunda bu uyumsuzluk ortadan kal-
kar." Bu uyumsuzluk bir "dzensizliktir"; "ne var ki, pozitif bilimlerde
nceden bilinebilir bir dzensizlige bir yasanin rtlmesi gzyle ba-
kilmasi olagan degildir".
Yukardaki szler, Dokuzuncu Blmdeki ilgili pasa|larla
karilatirilirsa Fireman'in gerekten, dikkati eken bir noktaya parmak
bastigi grlecektir. Ne var ki, onun bu gl makalesinin hi de layik
22
Kurl Murks
Kupilul lll
olmadigi ekilde soguk karilanii, Fireman'in tam ve kapsamli bir z-
me ulaabilmesi iin bu bulutan sonra bile daha ne kadar ok konulari
birbirine baglayan ara halkaya gereksinme bulundugunu gstermekte-
dir. ok kii bu soruna ilgi duydugu halde hl parmaklarini yakmaktan
korkuyorlardi. Ve bu, yalniz Fireman'in buluunu yarim birakmasiyla
degil, marksist tahlil konusundaki anlayiinin inkar kabul etmez yanliligi
ve bu yanli anlayia dayanarak bu konuda yaptigi genel eletiri ile de
aiklanmaktadir. [sayfa 21|
G bir konuda kendisini gln duruma drme firsatini
Zurich'li Herr Profesr 10|/0s Wo|/ hi kairmamaktadir. Bize, btn
sorunun nispi arti-degerde zmlendigini sylyor (Con|cJs 1c|||0-
c|e|, 18D1, dritte Folge, II, S. 852 ve devami). Nispi arti-deger retimi,
degimeyen sermayenin degien sermaye karisinda artmasina daya-
nir. "Degimeyen sermayedeki bir fazlalik, iilerin retici glerinde bir
fazlaligi ngrr. retici gteki bu fazlalik (iilerin yaam gereksinme-
lerini ucuzlatmak yoluyla) arti-degerde bir fazlalik meydana getirdigi iin,
artan arti-deger ile, toplam sermayede degimeyen sermayenin payindaki
arti arasinda dogrudan bir baginti kurulur. Degimeyen sermayedeki
bir fazlalik, emegin retici gcnde bir fazlaligi belirtir. Degien sermay-
enin ayni kalmasi ve degimeyen sermayede bir arti ile arti-degerde de
Marx'a gre bir arti olmasi gerekir. nmeze konulan sorun buydu."
Gerekte Marx, birinci ciltte yzlerce yerde bunun tam tersini
sylemektedir; Marx'a gre, degien sermaye azaldigi zaman, nispi arti-
degerin degimeyen sermayedeki arti ile orantili olarak artacagi id-
diasi, btn parlamento hitabet sanatini utandiracak kadar airticidir;
gerekte Herr 1ulius Wolf, nispi ya da mutlak arti-deger kavramlarini, ne
nispi ve ne de mutlak olarak hi mi hi anlamadigini her satirinda ortaya
koymaktadir; ne var ki, kendisi iin syledigi, "ilk bakita, insan kendisi-
ni gerekten bir curcuna agi iersine dm gibi hissediyor" szleri,
btn makalesi iersinde tek dogru szdr. Ama btn bunlarin ne
degeri var Herr 1ulius Wolf, parlak buluundan ylesine gurur duymakta-
dir ki, bunun iin Marx'in ardindan vgler dzmekten ve kendi usuz
bucaksiz budalaligini, "onun [Marx'in| kapitalist ekonomiyi eletirme
sisteminde gsterdigi dikkatin ve uzak grllgn yeni bir kaniti" ola-
rak gklere ikarmaktan kendisini alikoyamamaktadir.
Ama ardindan daha da enfesi geliyor. Herr Wolf diyorlar ki: "Ri-
cardo da ayni ekilde, eit bir sermaye yatiriminin, tipki ayni emek har-
camasinin, ayni arti-deger (niceligi bakimindan) yaratmasi gibi, eit bir
arti-deger (kr) sagladigini iddia etmiti. Ve imdi sorun, bunlarin birbir-
leriyle nasil bagdatigi idi. Ama Marx, sorunun bu ekilde konulmasini
kabul etmiyordu. O, |e| |0||0 /0/0n0n |es/nJe (00nc0 c/|||e)
|cn|||cm|||| //, ikinci neri, deger yasasinin zorunlu bir sonucu olmadigi
gibi, kendi deger yasasiyla bile elimektedir ve bu nedenle ... derhal
reddedilmesi gerekir." Ve bunun zerine Wolf, hangimiz, Marx mi yok-
23
Kurl Murks
Kupilul lll
sa ben mi bir hata yaptim diye yoklamaya balar. Karanlikta bir yol
bulmaya alianin kendisi oldugu, dogal olarak hi aklma gelmez.
Bu sekin para zerinde bir tek bo szck sylemi olsaydim,
okurlarima saygisizlik etmi olur, durumun komikligini grememi olur-
dum. Yalniz u kadarini eklemek isterim ki, Conrad Schmidt'in yukarda
sz edilen yapitinin, "dogrudan dogruya Engels tarafindan ilham edil-
digi" konusunda profesrler arasinda yapildigi ne srlen dedikoduyu
ortaya dkmek iin bu firsattan yararlanmada gsterdigi kstahlik, bir
[sayfa 22| zamanlar, "Marx'in nc ciltte hi kukuya yer vermeyecek
ekilde tanitlami oldugunu" sylemeye cesaret ettigi kstahliga uygun
dmektedir. Herr 1ulius Wolf! Sizin yaadiginiz ve ekitiginiz dnyada,
bakalarinin nne aika bir sorun atan kimsenin, bunun zmn
gizlice yakin dostlarina sizdirmasi olagan sayilabilir. Sizin bu trden eyler
yapabileceginize ben inanmaya hazirim. Ama benim yaadigim dnya-
da bir kimsenin bu gibi zavallica hilelere bavurma gereksinmesi duy-
mayacagini bu nsz tanitlami olacaktir.
Marx'in lmnn hemen ardindan Bay 4c|/||e lo|/c, N0o|c
4n|o|o/c'da (April 1888) onun zerine alelacele bir makale yayimladi.
Yazinin baindaki yanli bilgilerle dolu yaam yksn, toplumsal, siya-
sal ve yazinsal yapitlarinin bir eletirisi izliyordu. Marx'in materyalist tarih
anlayiini tahrif ediyor ve byk bir amacin peinde oldugunu aiga
vuran bir gvenle arpitiyordu. Ve bu amaca en sonunda ulailiyordu.
Ayni Bay Loria, 1886'da, lc |eo|/c econom/cc Je||c cons|/|0:/one o|/|/-
cc adli bir kitap yayimladi ve burada, hayretten agzi aik kalan
agdalarina, 1888'te kasten ve tamamen yanli yorumladigi Marx'in
tarih anlayiinin kendi buluu oldugunu ilan etti. Marksist teori, dogal
olarak. burada epeyce darkafali bir dzeye indiriliyor ve kitap, drdnc
sinif grencisi iin bile gzyumulamayacak budalaca tarihsel rnekler
ve kanitlarla dolu bulunuyordu. Ama ne zarari var Siyasal koullarin ve
olaylarin her yerde daima buna tekabl eden iktisadi koullarla aiklan-
digi konusundaki bulu, burada ne srldg gibi 1845'te Marx tarafin-
dan degil, 1886'da Bay Loria tarafindan yapilmiti. En azindan, o, bunu,
hemerilerine ve kitabi Fransa'da iktiktan sonra bazi Fransizlara da
yutturmayi becermi ve talyan sosyalistleri, anli-anli Loria'yi airilmi
tavuskuu tylerinden yolma firsatini bulana kadar, imdi de talya'da,
yeni bir ag aan tarih teorisinin yazari olarak poz yapabilirdi.
u var ki, bu, Bay Loria 'nin tutumunun ancak kk bir rneg-
idir. O, bize, Marx'in btn teorilerinin, bir |/|/n|/ bilgiilige (0n consc-
0|e so//smc) dayandigi; ve ycn||||c|||/ [c|c|o/sm| (scenJo|/| |c|/)
o|J0/|c||n| |/|J// halde bile yanilticilik yapmaktan vazgemedigi vb.,
konusunda gvence veriyor. Ve okurlar zerinde, Marx'a, kk ayak
oyunlarini bizim Paduali profesr gibi ayni zavalli yalanlarla tezgahlayan
Loria'vari ne idg belirsiz bir tredi gzyle bakmalari iin bir dizi ben-
zer aagilik imalarla gerekli etkiyi yaptiktan sonra, onlara nemli bir sirri
24
Kurl Murks
Kupilul lll
aikliyor ve bizi dndrp dolatirip tekrar kr oranina getiriyor.
Bay Loria diyor ki: Marx'a gre, bir kapitalist sanayi kuruluunda
retilen arti-deger (bunu, Bay Loria, burada, krla bir tutuyor) miktari,
burada kullanilan degien sermayeye baglidir, nk degimeyen ser-
maye kr saglamaz. Ama bu, gerege aykiridir. nk uygulamada kr,
degien sermayeye degil, toplam sermayeye baglidir. Ve Marx'in kendi-
si bunu gryor (Buch I, Kap. XI - Karl Marx, lc/|c|, Birinci Cilt,
Onnc Blm, Sol Yayinlari, Ankara 1D75. -EJ.) ve yzeyde olgularin
teorisiyle eliir [sayfa 28| grndklerini kabul ediyor. Ama o, bu elikinin
stesinden nasil geliyor Okurlarina, daha sonraki henz yayinlanmami
bir cildi salik veriyor. Loria, /enJ/ okurlarina, Marx'in yazmayi hi bir
zaman dnmedigine inandigi bu cilt hakkinda zaten bilgi vermiti,
imdi ise zafer igliklari atiyor: "Henz yayinlanmadigi halde, Marx'in
kendisine kari olanlara kari daima ne srdg bu ikinci cildin, bilim-
sel kanitlar getirmeyi beceremedigi zaman bavurdugu kurnazca bir
bahane (0n/nenoso seJ/en|e /Jec|o Jc| Vc|x c sos|/|0:/one Je|/
c|omen|/ sc/en|///c/) oldugunu iddia etmekte asla haksiz degildim." Ve
btn bunlardan sonra her kim Marx'in, |'/||0s||e [nl. -.| Loria ile ayni
bilimsel sahtekarlar sinifina girdigine inanmazsa, iflah olmaz birisidir.
Hi degilse u kadarini grenini bulunuyoruz: Bay Loria'ya gre,
marksist arti-deger teorisi, genel bir eit kr oraninin varligi ile kesenkes
bagdaamaz. Bundan sonra ikinci cilt ve onunla birlikte benim tam bu
nokta zerindeki aiktan aiga itirazim yayinlandi. Eger Bay Loria bizler
gibi utanga bir Alman olsaydi, biraz olsun utan duyabilirdi. Ama o,
sicak bir iklimden gelen kendini begenmi bir gneylidir ve kendinin de
taniklik edebilecegi gibi orada serinkanlilik dogal bir gereksinmedir. Kr
orani ile ilgili sorun aiktan aiga ortaya konulmutur. Bay Loria, bunun
zmlenemez oldugunu aika ilan etmitir. Ve ite imdi tam bu ne-
denle, onu herkesin gz nnde zmleyerek kendisini ami ola-
caktir.
Bu mucize, Con|cJs 1c|||0c|e|, neue Folge, Buch XX, s. 272 ve
devaminda, Conrad Schmidt'in s:0 edilen kitapigi ile ilgili bir makale-
de baarilmitir. Loria, ticari krin nasil yapildigini Schmidt'ten gren-
dikten sonra, birdenbire her ey zmlenmi oldu. "Degerin,
emek-zamani ile be!lrlenmesi, sermayelerinin daha byk bir kismini
cretlere yatiran kapitalistlere avanta| saglayacagi iin, retken olma-
yan" (yani ticari) "sermeye, bu ayricalikli kapitalistlerden daha yksek
bir faiz" (yani kr) "ekebilir ve bylece, bireysel sanayi kapitalistleri
arasinda bir eitlik saglayabilir. ... rnegin, eger A, B, C, sanayi kapitalist-
lerinin herbiri, retimde 1OO ign ve sirasiyla O, 1OO, 2OO degimeyen
sermaye kullansa ve eger 1OO ign iin cretler 5O ign tutsa, bun-
larin herbirisi 5O ignlk arti-deger elde eder ve kr orani, birinci kapi-
talist iin %1OO, ikinci iin %88,8 ve nc iin %2O olur. Ama eger
drdnc bir D kapitalisti, A'dan 4O ign degerinde, B'den 2O ign
25
Kurl Murks
Kupilul lll
degerinde, bir faiz" (kr) "talep eden 8OO'lk bir verimsiz serniaye
biriktirnii olsa, A ve B kapitalistlerinin kr orani, tipki C gibi %2O'ye
der, oysa 8OO'l sermayesi ile D, 6O'lik bir kr ya da diger kapitalistler
gibi %2O'lik kr orani saglami olur."
te bylesine airtici bir ustalikla |'/||0s||e Loria, on yil nce
zmlenemez diye ilan ettigi sorunu bir irpida zmleyiveriyor. Ama
[sayfa 24| ne yazik ki, bu "retken olmayan sermayenin" sanayicilerden
ortalama kr orani zerindeki fazla krlarini sizdirma ve tipki toprak
sahibinin kiracinin arti-karini toprak ranti diye cebe indirmesi gibi bunu
kendi cebinde alikoyma gcn nereden aldiginin sirrini bize aikla-
miyor. Aslinda ona kalirsa, bunun, sanayicilerden toprak rantina benzer
bir hara toplayarak bu yoldan ortalama bir kr oranini oluturan tccar-
lar olmasi gerekiyor. Hemen herkesin bildigi gibi ticari sermaye gerek-
ten de genel kr oranini oluturmakta ok nemli bir etmendir. Ne var
ki, ancak ekonomi politigi iten ie kmseyen bir kalemor, bu ser-
mayenin, genel kr orani daha ekil almadan nce bile, bu genel ora-
nindaki btn arti-deger fazlaligini emme ve stelik herhangi bir tainmaz
mlkiyete gereksinme olmaksizin bunu kendisi iin toprak rantina e-
virme sihirli gcne sahip bulundugunu iddia edebilir. Bundan daha az
airtici olmayan bir iddia da, ticari sermayenin, arti-degerleri, ortalama
kr oranini tipi tipina karilayan belirli sanayicileri kefetmesi ve marks-
ist deger yasasinin bu talihsiz kurbanlarinin ilesini, bunlara ait rnleri,
bir komisyon bile talep etmeksizin onlar adina bedavadan satmak sure-
tiyle hafifletmeyi kendisi iin bir ayricalik saymasidir. Marx'in bylesine
sefil hilelere bavurmaya gereksinmesi oldugunu hayal etmesi iin bir
insanin ne denli arlatan olmasi gerekir!
Ne var ki, onu kuzeyli rakipleriyle, szgelii, o da daha dnk
ocuk olmayan Herr 1ulius Wolf ile karilatirdiktan sonradir ki, nl
Loria btn grkemiyle parlar. Herr Wolf, So:/c|/sm0s 0nJ /c/|c|/s|/-
sc|e Gese||sc|c/|so|Jn0n zerine olan kalin kitabinda bile, talya'nin
yaninda enileyen kpek enigi gibi kalir. Marx'i da, bakalarindan ne
daha fazla, ne de daha az, ancak Bay Loria'nin kendisi kadar bilgi,
yaniltici, palavraci ve arlatan diye kabul eden Marx'in yazmaya gc
yetmeyecegini ve hi bir zaman da yazamayacagini ok iyi bildigi halde,
bai dara dtg zamanlarda, teorisini bir sonraki ciltte tamamlaya-
cagini aika vaadettigini syleyen, mces||on0n ender sirdai yaninda,
ne kadar da beceriksiz kaldigini syleyerek, onu kmseyecek ve bir
patavatsizlik edecektim. Sinirsiz bir kstahlikla birlikte g durumlardan
bir yilanbaligi gibi siyrilma hneri, yedigi tekmelere kahramanca ggs
germesi, bakalarinin baarilarini elabuklugu ile airmasi, arsiz bir
amatayla reklamcilik, dost igliklari ile nn yayma abasi-btn bun-
larda ona kim rakip olabilir ki
talya klasizmin lkesidir. Modern zamanlarin afaginin sktg
byk agdan beri, Dante'den Garibaldi'ye kadar ei bulunmaz klasik
2
Kurl Murks
Kupilul lll
yetkinlikte grkemli kiiler yetitirmitir. Ama yozlama ve yabanci ege-
menlik dnemi de, ona, aralarinda zellikle iki belirgin tipin, Sganarelle
ve Dolcamara'nin da bulundugu klasik insan msveddelerini miras
birakmitir. Bunlarin her ikisinin klasik bir bileimi bizim /||0s||e Loria'da
[sayfa 25| kiilemitir.
Konuyu baglarken okurlarimi Atlantigin kari kiyisina gtrmem
gerekiyor. New York'lu Dr. (tip) Geo|e C. S|/e|e|/n de, soruna bir -
zm ve hem de ok basit bir zm bulmutur. Gerekten de ylesine
basit bir zm ki, kendisini ne orada, ne de burada kimse ciddiye
almamitir. Bu, onu fkelendirmi ve byk suyun her iki yakasinda
yayinlanan sonu gelmez kitapik ve gazete makalelerinde bunun hak-
sizligindan aci aci yakinmitir. Kendisine, Ne0e Ze/|'ta, btn zmnn
matematik bir yanilgiya dayandigi anlatilmiti. Ama bu onu pek etkile-
medi. Marx da pek ok matematik yanlilar yapmiti, ama gene de pek
ok eyde hakli ikmiti. yleyse imdi Dr. Stiebeling'in zmne bir
gzatalim.
"Eit sermayeler ve eit zaman uzunluklariyla alian ama
degimeyen ve degien sermayeler arasindaki oranin farkli oldugu iki
fabrika aliyorum. Toplam sermaye (s + d) = y ve degimeyen ve degien
sermayelerin oranindaki fark = x olsun. I. fabrika iin y = s + d, II.
fabrika iin y = (s - x) + (d + x). Bu durumda, I. fabrika iin arti-deger
orani = s/d, ve II. fabrika iin = k/d+x'dir. Toplam sermaye y, ya da s +
d, belli bir zamanda kendisi kadar bydg toplam arti-degere (a)
ben, kr (k) diyorum; demek ki: k = a'dir. u halde I. fabrika iin kr
orani = k/y, ya da s/a+d ve II. fabrika iin gene k/y, ya da a/(s+x)+(d+x),
yani gene = a/s+d. Sorun ... bylece yle bir durum alir ki, deger yasasi
geregince, eit sermaye ve eit zaman ve ama eit olmayan canli emek
miktarlari ile, arti-deger oraninda bir degime, ortalama kr oraninda bir
eitlenmeye neden oiur." (G. C. Stiebeling, 0cs We|||ese|: 0nJ J/e
P|o//||c|e, New York, 1ohn Heinrich.)
Yukardaki hesap ne denli ho ve aydinlatici olursa olsun, Dr.
Stiebeling'e gene de |/| soru sormak geregini duyuyoruz: I. fabrikanin
rettigi arti-deger miktarinin, II. fabrikanin rettigi arti-deger miktarina
eit oldugunu nereden biliyor s, d, y ve x'in, yani hesaptaki teki btn
etmenlerin, her iki fabrika iin eit oldugunu aika sylyor, ama a'nin
hi szn etmiyor. Yukarda sz edilen arti-deger miktarinin her ikisini
de cebirsel olarak a ile gstermesinden, bunlarin mutlaka eit olacaklari
sonucu ikmaz. Oysa asil kanitlanmasi gereken ey budur, nk Bay
Stiebeling fazla kafa yormadan, kri da (k) arti-degerle ayni ey sayiyor.
imdi ortada ancak iki ik var. Ya her iki a da eittir, iki fabrikada da eit
miktarlarda arti-deger retilmektedir ve bu yzden, iki sermaye de eit
oldugu iin eit miktarlarda kr saglamaktadir. Bu durumda Bay Stie-
beling, aslinda kanitlamak durumunda oldugu eyi daha balangita
gerek diye almi oluyor. Ya da, bir fabrika digerinden daha fazla arti-
27
Kurl Murks
Kupilul lll
deger retiyor ; bu durumda da btn hesabi altst oluyor.
Bay Stiebeling, daglar kadar hesabi bu matematik yanilgi zerine
kurmak ve bunlari halka sergilemek iin ne canini, ne parasini
esirgemitir. Sirf gnl huzuru iin kendisini temin ederim ki, bunlarin
hemen [sayfa 26| hepsi ayni derecede yanlitir ve byle olmadigi pek az
durumda da, onun tanitlamaya alitigindan bsbtn farkli bir eyi ta-
nitlamaktadir. rnegin, 187O ve 188O Amerikan sayim rakamlarini
karilatirarak, kr oraninin fiilen dtgn tanitlar, ama bunu yanli
yorumlar, ve bu deneyime dayanilarak Marx'in srekli kararli kr orani
teorisinin dzeltilmesi gerektigi sonucunu ikartir. Bu nc cildin
nc kismindan, bu marksist "kararli kr orani" teorisinin tamamen
Bay Stiebeling'in hayalinin bir rn oldugu ve kr oranindaki dme
egiliminin, Dr. Stiebeling'in belirttiginin tamamen tersi koullardan ileri
geldigi anlailmi olacaktir. Dr. Stiebeling'in iyi niyetli olduguna hi kuku
yok, ama bilimsel sorunlarla ugramak isteyen bir kimsenin, her eyden
nce, yararlanmak istedigi yapitlari, yazarinin yazdigi gibi okumayi, daha
da nemlisi bunlarda bulunmayan eyleri bunlara katmaksizin okumayi
grenmesi gerekir.
Btn aratirmanin sonucu bu sorun ile ilgili olarak da bir kez
daha gsteriyor ki, bu konuda bir eyler baarmi olan gene yalniz marks-
ist okuldur. Eger Fireman ve Conrad Schmidt bu nc cildi okurlarsa,
herbiri kendi adina kendi yapitlarindan pekala memnun olabilirler. [sayfa
27|

Londra, 4 Ekim 18D4 FREDRCH ENGELS


28
Kurl Murks
Kupilul lll
2
Kurl Murks
Kupilul lll
NC KTAP
Blk BTN OLAkAK
KAPlTALlST kETlM SkECl
l
30
Kurl Murks
Kupilul lll
3T
Kurl Murks
Kupilul lll
BRNC KISIM
AkTl-DEGEklN KAkA
VE AkTl-DEGEk OkANlNlN
KAk OkANlNA DN$MESl

BRNC BLM
MALYET FYATI VE KAR
BRNC Kitapta, biz, bizatihi /c/|c|/s| 0|e|/m s0|ec/n/ oluturan
grngleri, di koullarin yaratabilecekleri her trden ikincil etkileri hi
dikkate almaksizin, dolaysiz retici sre olarak incelemitik. Ne var ki,
bu dolaysiz retim sreci, sermayenin yaam sresini sona erdirmi
olmaz. Bu sre, gerek dnyada, kinci Kitabin konusu olan Jo|c|m
s0|ec/ ile tamamlanir. kinci Kitapta, yani Jo|c|m s0|ec/n/n, toplumsal
yeniden-retim srecinin aracisi olarak ele a1indigi nc Kisimda,
kapitalist retim srecinin, btnyle ele a1indiginda, retim ve dolaim
srelerinin bir sentezini temsil ettigi ortaya ikmiti. Bu nc kitabin
ele aldigi konular dnlrse, bu sentez zerine bazi genel dncelerle
yetinilmesi olanaksizdir. Tersine, |/| |0|0n o|c|c/ se|mcye |c|e/e||e|/n-
Jen dogan somut biimlerin saptanmasi ve tanimlanmasi gerekir. Ser-
mayeler fiili hareketleri sirasinda birbirlerinin karisina yle somut
ekillerde ikar ki, sermayenin dolaysiz retim srecindeki biimi, tipki
dolaim srecindeki biimi gibi, yalnizca zel durumlar olarak ortaya
ikar. Bu kitapta gelitirildigi gibi, sermayenin eitli biimleri, bylece,
farkli sermayelerin birbirleri zerindeki etkileri iersinde, rekabet ier-
sinde, ve bizzat retim gelerinin olagan bilinleri iersinde, adim adim,
32
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 81| toplum yzeyinde brnecekleri biime yaklairlar.

Kapitalist yolda retilen her metain degeri, u forml ile temsil
edilir: S = s + d + a. Eger rnn bu degerinden, biz, arti-degerleri
ikartirsak, ortada yalnizca retim gelerine harcanmi sermaye degeri,
s + d'ye karilik, bir edeger ya da mal olarak onun yerini alan bir deger
kalir.
rnegin, belli bir nesnenin retimi, eger 2O sterlini retim aletleri-
nin ainmasini ve yipranmasini, 88O sterlini retim maddelerini ve 1OO
sterlini emek-gcn karilayan 5OO sterlinlik bir sermaye yatirimini ge-
rektiriyorsa ve arti-deger orani %1OO ise, rnn degeri = 4OO
s
+ 1OO
d
+
1OO
a
= 6OO sterlin olur.
1OO sterlinlik arti-deger dldkten sonra, geriye ya1nizca, har-
canan 5OO sterlinlik sermayeyi yerine koyan 5OO sterlinlik meta-deger
kalir. Metain degerinin tketilen retim aralari ile emek-gcnn fiyati-
ni yerine koyan bu kismi, ancak, metain kapitalistin kendisine maliyetini
yerine koymu olur. Bu nedenle de onun [yani kapitalist -.| iin, me-
tain maliyet fiyatini temsil eder. Metain kapitaliste maliyeti ile gerek
retim maliyeti, birbirinden tamamen farkli iki byklktr. Meta-dege-
rin, arti-degerden meydana gelen kismi, bu kisim, emekiye, kariligi
denmemi emege maloldugu iin, kapitaliste herhangi bir eye
malolmamitir. Ne var ki, kapitalist retim esasina gre, ii, retim
srecine girdikten sonra, o, kapitaliste ait bulunan ve ilev yapan ret-
ken sermayenin tamamlayici bir gesini oluturur. Bu nedenle metain
asil reticisi kapitalisttir. te bu yzden, metain maliyet fiyati, kapitaliste,
zorunlu olarak, metain gerek maliyeti olarak grnr. Biz, eger maliyet
fiyatina, rn dersek, S = s + d + a forml, S = m + a eklini, yani, meta-
deger = maliyet fiyati + arti-deger eklini alir.
Bir metain yalniz retimi sirasinda harcanan sermayenin degerini
yerine koyan eitli deger kisimlarinin, maliyet fiyati baligi altinda to-
planmasi, bir yandan, kapitalist retimin zgl niteligini ifade eder. Me-
tain kapitalist maliyeti sermaye harcanmasi ile, oysa metain gerek
maliyeti emek harcanmasi ile llr. Bylece, bir metain kapitalist ma-
liyet fiyati, nicelik olarak degerinden ya da onun gerek maliyet fiyatin-
dan farklidir. Bu fiyat metain degerinden kktr, nk, S = m + a
eitliginde, m = S - a oldugu aiktir. te yandan, bir metain maliyet
fiyati, hi bir zaman yalniz kapitalist muhasebede bulunan bir kategori-
den ibaret degildir. Degerin bu kisminin tek baina ayrilmasi, pratikte,
metain fiili retiminde, srekli olarak kendini gsterir, nk dolaim
sreci yoluyla durmadan kendi meta biiminden retken sermaye bii-
mine tekrar evrilmek zorunda olup, bylece metain maliyet fiyati, dai-
ma, yapiminda tketilen retim gelerini tekrar satin almak
33
Kurl Murks
Kupilul lll
durumundadir. [sayfa 82|
Maliyet fiyati kategorisinin, te yandan, meta-degerin olumasiyla
ya da, sermayenin kendisini geniletmesi sreciyle hi bir ilikisi yoktur.
6OO sterlinlik bir metain degerinin, altida-beinin, yani 5OO sterlinin, onun
retiminde tketilen 5OO sterlinlik sermayenin bir edegerinden fazla bir
eyi temsil etmedigini ve bu nedenle ancak bu sermayenin maddi g-
elerini tekrar satin almaya yetebilecegini biliyorsam, henz daha, ne
metain degerinin onun maliyet fiyatini temsil eden altida-belik kisminin
ve ne de metadaki arti-degeri oluturan son altida-birlik kisminin ne
ekilde retildigi hakkinda bir ey biliyorum demektir. Bununla birlikte,
aratirmalarimiz, kapitalist iktisatta, maliyet fiyatinin, deger retiminin
kendisinin sahte bir kategorisi grntsne brndgn ortaya koya-
caktir.
Tekrar rnegimize dnelim. Bir ii tarafindan ortalama toplum-
sal bir ignnde retilen degerin 6 ilin = 6P ile temsil edildigini varsa-
yalim. Bu durumda yatirilan 5OO sterlinlik sermaye = 4OO
s
+ 1OO
d
,on
saatlik 1.666
2
/
8
ignnde retilen bir degeri temsil eder ve bunun 1.888
1
/
8
ign 4OO
s
'ye eit retim aralarinin degerinde ve 888
1
/
8
ign 1OO
d
'ye
eit emek-gcnn degerinde kristallemitir. %1OO'lk bir arti-deger
orani varsayildiginda, yeni elde edilecek olan metain retiminin gerekti-
recegi emek harcamasi = 1OO
s
+ 1OO
d
= 666
2
/
8
on saatlik igndr.
Biz biliyoruz ki (bkz: Buch l, Kap. VII, s. 1O1-1D8) 6OO sterlinlik
yeni yaratilan rnn degeri, 1) retim aralari iin harcanan 4OO sterlin-
lik degimeyen sermayenin yeniden ortaya ikan degeri, ve 2) 2OO ster-
linlik yeni retilen bir degerden olumutur. Metain maliyet fiyati = 5OO
sterlin, yeniden ortaya ikan 4OO
s
ile, yeni retilen 2OO sterlinlik (=lOO
d
)
degerin yarisini, yani kkenleri tamamen farkli iki meta-deger gesini
kapsar.
666
2
/
8
on saatlik ign boyunca harcanmi bulunan emegin bir
amaca ynelmi niteligi sonucu, tketilen 4OO sterlin tutarindaki retim
aralarinin degeri, bu retim aralarindan rne aktarilmitir. Daha nce-
den varolan bu deger, bylece, rnn degerini oluturan bir kisim ola-
rak yeniden ortaya ikmitir, ama |0 metain retim srecinde
yaratilmamitir. Metain degerinin bir kismi olarak varolmasinin tek ne-
deni, yatirilan sermayenin bir gesi eklinde daha nce varolmasidir.
Harcanmi bulunan degimeyen sermaye, bu nedenle, metain degeri-
nin, bu sermayenin bizzat o degere ekledigi kismi tarafindan yerine
konmutur. Maliyet fiyatinin bu gesi, demek ki, ifte bir anlam
taimaktadir. Bir yandan, o, meta-degerin, tketilen sermayeyi yerine
koyan kismi oldugu iin, metain maliyet fiyatina girmektedir. te yan-
dan da, salt, harcanan sermayenin degeri oldugu, ya da retim aralari
u kadara malolduklari iin meta-degerin bir gesini oluturur.
Maliyet fiyatinin teki gesi iin durum tam tersidir. Metain [sayfa 88|
retiminde harcanan 666
2
/
8
ign, 2OO sterlinlik yeni bir deger yarat-
34
Kurl Murks
Kupilul lll
maktadir. Bu yeni degerin bir kismi, sa1t, 1OO sterlinlik yatirilan degien
sermayeyi ya da kullanilan emek-gcnn fiyatini yerine koymaktadir.
Ne var ki, bu yatirilan sermaye-deger, herhangi bir ekilde, yeni degerin
yaratilmasina girmemektedir. Sermaye yatirimini ilgilendirdigi kadariyla
emek-gc, bir Jee| olarak sayilmaktadir. Ama, retim srecinde o,
deger yc|c||c|s| olarak hareket etmektedir. Yatirilan sermaye iersinde
emek- gcnn degerinin tuttugu yeri, fiilen /|e| yccn retken ser-
mayede, canli, deger-yaratici emek-gcnn kendisi almaktadir.
Meta-degerin, biraraya geldikleri zaman maliyet fiyatini oluturan
bu eitli geleri arasindaki fark, sermayenin, ya harcanmi olan
degimeyen ya da harcanmi olan degien kisminin degerinin byklg-
nde bir degiiklik oldugu zaman gze arpar. Diyelim, ayni retim arala-
rinin ya da sermayenin degimeyen kisminin fiyati 4OO sterlinden 6OO
sterline ykselmi ya da tersine 2OO sterline dm olsun. Birinci du-
rumda, 5OO sterlinden, 6OO
s
+ 1OO
d
= 7OO sterline ykselen yalnizca
metain maliyet fiyati degil, 6OO sterlinden, 6OO
s
+ lOOd + lOO
a
= 8OO
sterline ykselen metain degeridir de. kinci durumda, 5OO sterlinden
2OO
s
+ lOO
d
= 8OO sterline den yalnizca maliyet fiyati degil, 6OO sterlin-
den, 2OO
s
+ 1OO
d
+ 1OO
a
= 4OO sterline den metain degeridir de.
Harcanmi bulunan degimeyen sermaye kendi degerini rne aktardi-
gi iin, teki koullar ayni kalmak zere, rnn degeri, bu sermaye-
degerin mutlak byklg ile ykselir ya da der. te yandan, teki
koullarin degimeden kaldigini varsayalim, ayni miktar emek-gcnn
fiyati 1OO sterlinden 15O sterline ykselmi ya da, tersine, 1OO sterlinden
5O sterline dm olsun. Birinci durumda, maliyet fiyati 5OO sterlinden,
4OO
s
+ 15O
d
= 55O sterline ykselmi, ikinci durumda 5OO sterlinden,
4OO
s
+ 5O
d
= 45O sterline dm olur. Ama her iki durumda da, meta-
deger, degimeden 6OO sterlin o1arak kalir; bir seferinde 4OO
s
+ 15O
d
+
5O
a
, ve teki seferinde 4OO
s
+ 5O
d
+ 15O
a
'dir. Yatirilmi olan degien
sermaye kendi degerini rne eklemez. Onun degerinin yerini, rnde
daha ok, emek tarafindan yaratilmi bulunan yeni bir deger almitir.
Bu nedenle, degien sermayenin mutlak byklgndeki bir degiiklik,
salt emek-gcnn fiyatindaki bir degiikligi ifade ettigi srece, meta-
degerin mutlak byklgn en ufak ekilde degitirmez, nk bu,
canli emek-gc tarafindan yaratilan yeni degerin mutlak byklgn-
de hi bir eyi degitirmi olmaz. Byle bir degiiklik, daha ok, yeni
degerin, birisi arti-degeri oluturan, teki degien sermayeyi yerine koy-
an ve bu yzden metain maliyet fiyatina geen iki kisminin nispi oranlari
zerinde etkili olur.
Maliyet fiyatinin iki gesinin, rnegimizde 4OO
s
+ 1OO
d
'nin tek
ortak yanlari, her ikisinin de meta-degerin yatirilan sermayeyi yerine
koyan kisimlari olmasidir.
Ne var ki, bu gerek durum, kapitalist retim aisindan zorunlu
olarak ters bir biimde grnr.
35
Kurl Murks
Kupilul lll
Kapitalist retim tarzi, klelige dayanan retim tarzindan, teki
[sayfa 84| eylerin yanisira, onda emek-gcnn degerinin ve dolayisiyla
fiyatinin degerinin, emegin kendisinin degeri ya da fiyati, ya da cretler
olarak grlmesi olgusuyla ayrilir (Buch I, Kap. XVII). Yatirilan sermaye-
nin degien kismi bu nedenle, cretlere harcanan sermaye, retimde
harcanan btn emegin degeri ve dolayisiyla fiyatini deyen sermaye-
deger olarak grnr. rnegin, ortalama on saatlik toplumsal ignnn
6 ilin tutarindaki bir para miktarinda nesneletigini varsayalim. Buna
gre 1OO sterlinlik bir degien sermaye yatirimi, 888
1
/
8
on saatlik
ignnde retilen bir degerin para ifadesini temsil eder. Ne var ki, satin
alinan emek-gcn, yatirilan sermayede temsil eden bu deger, fiilen
ilev yapan retken sermayenin bir kismini oluturmaz. retim srecin-
de onun yerini, canli emek-gc almitir. Eger, rnegimizde oldugu gibi,
emek-gcnn smr derecesi %1OO ise 666
2
/
8
on saatlik ign boyun-
ca harcanir ve bylece de, rne 1OO sterlinlik yeni bir deger katar.
Ama, yatirilan sermayede, 1OO sterlinlik degien sermaye, cretlere
yatirilmi sermaye ya da 666
2
/
8
on saatlik gn boyunca i gren emegin
fiyati olarak grnr. 1OO sterlinlik miktar, 666
2
/
8
ile blnrse, deger
olarak, be saatlik emegin rnne eit, on saatlik bir ignnn fiyati
olan 8 ilin elde edilir.
imdi eger biz, bir yanda yatirilan sermayeyi diger yandaki meta-
deger ile karilatirirsak unu buluruz:
I. Yatirilan sermaye 5OO sterlin = retim aralarina harcanan 4OO
sterlinlik sermaye (retim aralarinin fiyati) + emege harcanan 1OO ster-
linlik sermaye (666
2
/
8
ignnn fiyati ya da ayni sre iin denen c-
ret).
II. Metalarin degeri 6OO sterlin = maliyet fiyatini temsil eden 5OO
sterlin (harcanan retim aralarinin fiyati 4OO sterlin + harcanan 666
2
/
8
ignnn fiyati 1OO sterlin) + 1OO sterlin arti-deger.
Bu formlde, sermayenin emek-gcne yatirilan kismi, pamuk
ya da kmr gibi retim aralarina yatirilan kismindan, yalniz, maddi
bakimdan farkli bir retim gesinin kariliginin denmesine yaramasi
bakimindan ayrilir, yoksa hi bir ekilde, meta-deger yaratma srecinde
ve dolayisiyla da sermayenin kendisini geniletme srecinde ilevsel
bakimdan farkli bir amaca hizmet ettiginden tr ayrilmaz. retim
aralarinin fiyati, tipki yatirilan sermayede grndg gibi, metalarin ma-
liyet fiyatinda tekrar grnr, ve byle olmasinin nedeni, bu retim arala-
rinin bir amaca uygun olarak tketilmeleridir. Bu metalarin retiminde
tketilen 666
2
/
8
ign iin denen fiyat ya da cretler de, gene, tipki
yatirilan sermayede grndg gibi metalarin maliyet fiyatinda tekrar
ortaya ikar ve bunun da nedeni gene bu miktar emegin bir amaca
ynelik olarak harcanmi olmasidir. Biz, yalniz, tamamlanmi ve varolan
degerleri yatirilan sermayenin degerinin, rnn degerinin olumasina
katilan kisimlarini grrz, ama yeni degerler yaratan geyi grmeyiz.
3
Kurl Murks
Kupilul lll
Degimeyen ve degien sermaye arasindaki ayrim yokolmutur. 5OO
sterlinlik tm maliyet fiyati, imdi iki anlam tair; birincisi, 6OO sterlinlik
[sayfa 85| meta-degerin, metain retiminde harcanan 5OO sterlinlik sermay-
eyi yerine koyan kismidir; ikincisi, meta-degerin bu kismi, salt, kulla-
nilan retim gelerinin, yani retim aralari ile emegin maliyet fiyati,
yani yatirilan sermaye olarak daha nce varoldugu iin mevcuttur. Ser-
maye-deger, bir metain maliyet fiyati olarak, ancak bir sermaye-deger
eklinde harcandigi iin ve harcandigi lde tekrar ortaya ikar.
Yatirilan sermayenin eitli deger kisimlarinin, maddi bakimdan
farkli retim gelerine, yani emek aralarina, ham ve yardimci madde-
lere ve emege harcanmi olmasi olgusu, yalnizca, metain maliyet fiyati-
nin, maddi bakimdan farkli retim gelerinin yeniden satin alinmasi
zorunlulugunu gerektirir. Ama, maliyet fiyatinin oluumunu ilgilendirdigi
kadariyla, burada yalnizca bir ayrim, yani sabit ve dner sermayeler
arasindaki ayrim farkedilebilir. rnegimizde biz, emek aralarinin ainip
yipranmasi iin 2O sterlin koymutuk (4OO
s
= emek aralarinin amortis-
mani iin 2O sterlin + retim maddeleri iin 88O sterlin). Bu emek arala-
rinin degeri, retken sreten nce, diyelim 1.1OO sterlin olsun. Metalar
retildikten sonra bu deger iki biimde varolur, metain degerinin bir
kismi olarak 2O sterlin ve eskisi gibi kapitalistin mlkiyetinde kalan emek
aralarinin geriye kalan degeri olarak 1.2OO - 2O ya da 1.18O sterlin; bir
baka deyile, bunlar, kapitalistin meta-sermayesinin degil, retken ser-
mayesinin geleri olarak bulunurlar. retim maddeleri ile cretler, emek
aralarindan farkli olarak, metain retiminde tamamen tketilmiler ve
bylece btn degerleri, retilen metain degerine gemitir. Yatirilan
sermayenin bu eitli kisimlarinin, devir ile ilikili olarak nasil sabit ve
dner sermaye biimlerine brndklerini grmtk.
Buna gre, yatirilan sermaye = 1.68O sterlin: sabit sermaye =
1.2OO sterlin + dner sermaye = 48O sterlin (= 88O sterlin retim mad-
delerindeki, arti, 1OO sterlin cretlerdeki).
Ama metain maliyet fiyati, yalniz = 5OO sterlin (sabit sermayenin
ainma ve yipranmasi iin 2O sterlin ve dner sermaye iin 48O sterlin).
Metain maliyet fiyati ile yatirilan sermaye arasindaki bu fark, yal-
nizca, metain maliyet fiyatinin, yalnizca retiminde fiilen tketilen ser-
maye tarafindan oluturuldugunu tanitlar.
Metain retiminde, 1.2OO sterlin degerinde retim araci
kullanilmitir, ama bu yatirilan sermaye-degerden yalniz 2O sterlini re-
timde kaybolmutur. Demek ki, kullanilan sabit sermaye, ancak kismen
metain maliyet fiyatina girmektedir, nk onun retiminde ancak kis-
men tketilmektedir. Kullanilan dner sermaye ise metain maliyet fi-
yatina btnyle girmektedir, nk retimde btnyle tketilmektedir.
Ama bu, ancak, sabit ve dner sermayelerin tketilen kisimlarinin
* Orantili olarak, herkese den pay oraninda. -.
37
Kurl Murks
Kupilul lll
degimez bir biimde, degerlerinin byklg ile |o0 |c|c,* metain
maliyet fiyatina [sayfa 86| getigini ve metain degerinin bu kisimlarinin salt
retimlerinde harcanan sermayeden dogduklarini tanitlamaz mi Eger
bu byle olmasaydi, yatirilmi bulunan 1.2OO sterlinlik sabit sermayenin,
retken sre sirasinda kaybettigi 2O sterlin diinda, kaybetmemi ol-
dugu diger 1.18O sterlini de bu srece niin katmadigi aiklanamazdi.
Maliyet fiyatinin hesaplanmasi bakimindan sabit ve dner ser-
mayeler arasindaki bu fark, bu nedenle, ancak, maliyet fiyatinin
grnte, harcanan sermaye-degerden ya da bizzat kapitalist tarafin-
dan emek de dahil harcanan retim geleri iin denen fiyattan dogmu
olmasini dogrular. te yandan, degerin oluumunu ilgilendirmesi baki-
mindan, sermayenin emek-gcne yatirilan degien kismi, burada, d-
ner sermaye baligi altinda, aika, degimeyen sermaye ile (sermayenin
retim maddesinden ibaret bulunan kismi ile) zdeletirilmekte ve bu,
sermayenin kendisini geniletme srecindeki sirri tamarnlamaktadir.
1
Buraya kadar biz, metalarin degerinin yalnizca bir gesini, yani
maliyet fiyatini ele aldik. imdi de, metalarin degerinin diger kismina,
yani maliyet fiyati zerindeki fazlaliga ya da arti-degere gzatmamiz ge-
rekiyor. Demek ki, her eyden nce arti-deger, bir metain degerinin
maliyet fiyatinin zerinde ve tesinde kalan fazla kismidir. Ama maliyet
fiyati, kendisinin de srekli olarak maddi gelerine tekrar evrildigi t-
ketilen sermayenin degerine eit oldugu iin, bu deger fazlasi, metain
retiminde harcanan ve kendi dolaimi yoluyla geri dnen sermayenin
degerindeki bir arti demektir.
Daha nce de grdgmz gibi, arti-deger a ancak, degien ser-
maye d'nin degerindeki bir degimeden dogdugu ve bu nedenle, kke-
ni ynnden degien sermayedeki bir artitan baka bir ey olmadigi
halde, retim sreci sona erdikten sonra, gene de s + d'nin, harcanmi
toplam sermayenin degerinde bir arti oluturur. a'nin, emek-gcne
yatirilmi bulunan belirli bir sermaye-deger d'nin, degiken bir byklge,
yani degimeyen bir byklgn degien bir byklge evrilmesiyle
retildigini ifade eden s + (d + a) form1, (s + d) + a olarak da temsil
edilebilir. retim gereklemeden nce elimizde 5OO sterlinlik bir ser-
maye vardi. retim tamamlandiktan sonra, elimizde 5OO sterlinlik bu
sermaye ile, 1OO sterlinlik bir deger artii vardir.
2
1
Kitap I'de (Kap. VII. 216-2O6 Dipnot.) [Trke baskida: Dokuzuncu Blm nc Kesim;
s. 24D vd. -EJ.|, bunun, iktisatinin kafasinda nasil bir kariiklik yaratabilecegini gstermek iin
N. W. Senior'un rnegini vermitik.
2
"Daha nce sylenerilerden biliyoruz ki, arti-deger yalnizca d'nin sermayenin emek-gcne
dnen blmnn degerindeki degimenin sonucudur; dolayisiyla d + a = d + d (ya da d,
arti, d'nin bir kesri). Ama degienin yalnizca d olmasi olgusu, ve bu degimenin koullarinin
sermayenin degien kismindaki bir artiin sonucu olmasi durumuyla degime koullarinin gzle
grlemez hale gelmesi yaninda yatirilan sermayenin toplaminda bir arti da vardir. Balangita
5OO S imdi 5DO S olmaktadir." (Buch I. Kap. VII, 1, s. 2O8/1D5.) [Trke baskida: Onbirinci
Blm, Birinci Kesim. s. 288-28D. -EJ.|
38
Kurl Murks
Kupilul lll
Bununla birlikte, arti-deger, yalniz, yatirilan sermayenin, sermaye-
nin kendisini geniletmesi srecine giren kisminda. degi1, bu srece
[sayfa 87| girmeyen kisminda da bir arti oluturur. Baka bir deyile, arti-
deger yalniz, metain maliyet fiyati ile yerine konulan tketilen sermaye-
de degil, retime yatirilan btn sermayede bir arti demektir. retim
srecinden nce elimizde 1.68O sterlin degerinde bir sermaye vardi;
yani retim aralarina yatirilan ve yalniz 2O sterlini, ainip yipranma ne-
deniyle metain degerine giren 1.2OO sterlinlik bir sabit sermaye ile, re-
tim maddelerine ve cretlere yatirilan 48O sterlinlik bir dner sermaye
bulunuyordu. retim srecinden sonra, elimizde retken sermayenin
degerini oluturan bir ge olarak 1.18O sterlin ile, 6OO sterlinlik bir meta-
sermaye bulunmaktadir. Bu iki deger miktarini topladigimizda, imdi
kapitalistin elinde 1. 78O sterlinlik bir deger bulunmaktadir. Yatirmi ol-
dugu 1.68O sterlinlik toplam sermaye bundan ikartildiginda, geriye 1OO
sterlinlik bir deger artii kalir. 1OO sterlinlik arti-deger, bylece, yatirilmi
1.68O sterlin bakimindan bir arti oluturdugu gibi, onun bir kismi olan
ve retim sirasinda harcanan 5OO sterlin bakimindan da bir arti demek-
tir.
imdi kapitaliste, bu deger artiinin, sermaye ile giriilmi bulu-
nan retken sreten dogdugu ve bu nedenle sermayenin kendisinden
tredigi, aik olarak grnr, nk, bu arti, retim srecinden nce
ortada olmadigi halde, sreten sonra ortaya ikmitir. retimde tketi-
len sermayeye gelince, arti-deger, gene, retim aralari ile emegi ieren
btn farkli deger gelerinin hepsinden dogmu gibi grnr. nk
maliyet fiyatinin oluumuna btn bu geler eit katkida bulunurlar.
Yatirilmi sermaye olarak edindikleri kendi degerlerini hepsi de rnn
degerine katarlar ve, degimeyen ve degien deger byklkleri olarak
farklilamamilardir. Biz eger bir an iin, btn yatirilan sermayenin, ya
sirf cretlerden ya da sirf retim aralarinin degerinden ibaret oldugunu
varsayarsak, bu, apaik hale gelir. Birinci durumda, demek ki, 4OO
s
+
1OO
d
+ lOO
a
meta-deger yerine 5OO
d
+ 1OO
a
meta-deger elde etmi olur-
duk. cretlere yatirilmi olan 5OO sterlinlik sermaye, 6OO sterlinlik meta-
degerin retiminde harcanan btn emegin degerini temsil eder ve sirf
bu nedenle, tm rnn maliyet fiyatini oluturur. Ama harcanan ser-
mayenin degerinin, rnn degerinin bir kismi olarak yeniden-retilme-
sine yolaan bu maliyet fiyatinin oluumu, bu meta-degerin oluumunda
bizce bilinen tek sretir. Biz, onun 1OO sterlinlik arti-deger kisminin
nasil olutugunu bilmiyoruz. Meta-degerin 5OO
s
+ 1OO
a
'ya eit oldugu
ikinci durum iin de ayni ey dogrudur. Her iki durumda da, biz, arti-
degerin, belli bir degerden geldigini biliyoruz, nk bu deger, ister emek,
ister retim aralari biiminde olsun, retken sermaye biiminde
yatirilmiti. te yandan, bu yatirilan sermaye-deger, genilemi oldugu
ve bu nedenle metain maliyet fiyatini oluturdugu iin, arti-degeri mey-
dana getiremez. nk, salt metain maliyet fiyatini oluturmasi nedeni-
3
Kurl Murks
Kupilul lll
yle, sermaye-deger, herhangi bir arti-deger oluturmaz, yalnizca bir
edeger, harcanan sermayeyi yerine koyan bir deger oluturur. Bu ne-
denle, [sayfa 88| sermaye-degerin arti-deger oluturmasi lsnde, bu,
onun, harcanmi sermaye olarak zgl niteliginden degil, daha ok,
yatirilmi ve dolayisiyla yararlanilmi sermaye olmasi niteliginden tr
byledir. Bu nedenle, arti-deger, yatirilan sermayenin, metain maliyet
fiyatina giren kismindan dogdugu kadar, buna girmeyen kismindan da
dogar. Kisacasi, arti-deger, kullanilan sermayenin hem sabit ve hem de
dner kisimlarindan ayni derecede meydana gelir. Emek aralarini ol-
dugu kadar, retim maddelerini ve emegi de [ieren -.| toplam ser-
maye, rnlerin yaraticisi olarak maddi bakimdan hizmet eder. Toplam
sermaye, ancak bir kismi, kendini geniletme srecine katilmi olsa
bile, fiili emek-srecine maddi bakimdan katilir. Belki de, maliyet fiyati-
nin oluumuna kismen katildigi halde, arti-degerin oluumuna btny-
le katilmasinin nedeni ite budur. Her ne olursa olsun sonu u oluyor
ki, arti-deger, yatirilan sermayenin btn kisimlarindan, ayni zamanda
doguyor. Bu tmdengelim, belki de, Malthus'un szleriyle aika ve
kisaca ifade edilerek epeyce kisaltilabilir: "Kapitalist ... yatirdigi sermay-
enin btn kisimlarindan eit bir kr |e/|e|."
8
Arti-deger, yatirilan toplam sermayenin, varsayilan bir yavrusu olma
niteligi iersinde, /||n bu dnm biimini alir. Demek oluyor ki,
belli bir deger, kr retmek amaciyla yatirildigi zaman sermaye oluyor,
4
ya da belli bir deger, sermaye olarak kullanildigi iin kr meydana geli-
yor. Kra, k dersek, S = s + d + a = k + a forml S = m + k halini alir,
ya da, |/| me|c|n Jee|/ = mc|/ye| //yc|| + kr olur.
Kr, burada temsil edildigi haliyle, demek ki, arti-deger ile ayni
ey oluyor, ancak, kapitalist retim tarzinin herhalde vazgeilmez bir
rn oldugundan gizemli bir biime brnyor. retim sreci sirasin-
da meydana gelen deger degiikliginin kaynaginin, sermayenin degien
kismindan; toplam sermayeye aktarilmasi gerekiyor, nk, varsayilan
maliyet fiyati oluumunda, degimeyen ve degien sermayeler arasinda
gzle grlr bir ayrim bulunmamaktadir. Bir kutupta, emek-gcnn
fiyati, cretlerin bakalami biimine brndg iin, karit kutupta
arti-deger, krin bakalami biiminde grnmektedir.
Bir metain maliyet fiyatinin, degerinden kk oldugunu grm
bulunuyoruz. S = rn + a oldugu iin, m = S - a'dir. S = m + a forml S
= m, ya da, meta-deger = meta maliyet fiyati olabilmesi iin, a = O
olmasi gerekir; zel piyasa koullari, metalarin sati fiyatlarini, maliyet
fiyatlarinin dzeyine ve hatta altina drebilmekle birlikte, yukardaki
durum, kapitalist retim esasinda hibir zaman ortaya ikmaz.
Demek oluyor ki, bu metain deger zerinden satilmasi halinde,
8
Malthus, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, 2. ed. London 1886, s. 268.
4
"Bir kr amaciyla genileyen ey sermayedir." Malthus, 0e//n/|/ons /n Po|/|/cc| Economy,
London 1827. s. 86.
40
Kurl Murks
Kupilul lll
bu metain degerinin maliyet fiyatini aan fazlaliga eit ve bu nedenle, bu
metain degerine katilmi bulunan tm arti-degere eit bir kr
gerekletirilmi [sayfa 8D| olur. Ne var ki, kapitalist, bir metai degerinin
altinda sattigi zaman bile, onu bir kr ile satmi olabilir. Metain sati
fiyati, maliyet fiyatinin zerinde oldugu srece, bu fiyat, degerinin altin-
da olabilecegi halde, bu metaya katilmi bulunan arti-degerin bir kismi
daima gerekleir ve bylece bir kr saglar. Bizim rnegimizde, metain
degeri 6OO sterlin ve maliyet fiyati 5OO sterlindir. Bu meta, eger, 51O, 52O,
58O, 56O ya da 5DO sterline satilmi ise, degerinin DO, 8O, 7O, 4O ya da 1O
sterlin altinda satilmi demektir. Gene de, onun satiindan, sirasiyla 1O,
2O, 8O, 6O ya da DO sterlin bir kr gerekletirilmitir. Bir metain degeri
ile maliyet fiyati arasinda, sayisiz sati fiyatlari olabilecegi aiktir. Metain
degerindeki arti-deger gesi ne kadar byk ise, bu ara fiyatlarin yer
alabilecekleri dizi de o kadar byktr.
Bu, bazi durumlarda metalarin fiyatlarinin altinda satilmasi, bazi
sanayi kollarinda anormal derecede dk meta-fiyatlari,
5
vb., gibi gn-
lk rekabet olaylarini fazlasiyla aiklami olur. Kapitalist rekabetin, eko-
nomi politigin imdiye degin kavrayamadigi temel yasasi, genel kr orani
ile, bu oranin belirledigi szde retim fiyatlarini dzenleyen yasa, daha
ilerde grecegimiz gibi, metalarin degerleri ile maliyet fiyatlari arasinda-
ki bu farka ve bunun sonucu, bir metain degerinin altinda bir krla
satilmasi olasiligina dayanir.
Bir metain asgari sati fiyati siniri, onun maliyet fiyatidir. Bu mali-
yet fiyatinin altinda satildigi takdirde, harcanmi olan retken sermaye
geleri, bu sati fiyati ile btnyle yerine konulamaz. Bu sre devam
edecek olursa, yatirilan sermayenin degeri yokolur. te salt bu aidan
kapitalist, maliyet fiyatina, metain / degeri gzyle bakmak egiliminde-
dir; nk bu, sermayesinin korunup devam etmesi iin gerekli fiyattir.
Ama bir de u var ki, bir metain maliyet fiyati, bu metain retimi iin
bizzat kapitalist tarafindan denen satinalma fiyatidir ve bu nedenle,
satinalma fiyati, retimin kendisi tarafindan belirlenmitir. Bu nedenle,
metain satii ile gerekleen deger fazlaligi ya da arti-dege kapitaliste,
metain maliyet fiyati zerindeki deger fazlaligi gibi degil, degerini aan
sati fiyatindaki bir fazlalik olarak grnr ve dolayisiyla, bir metain taidigi
arti-deger, onun satii ile gereklemiyor da, bizzat satitan doguyor
gibidir. Biz bu yanilgiyi Birinci Kitapta daha yakindan incelemitik (Kap,
IV, 2) ("Sermayenin Genel Formlndeki elikiler"), ama burada bir
an iin, digerleri arasinda Torrens tarafindan, ekonomi politikte Ricardo'yu
aan bir ilerleme olarak ne srlen biim zerinde duracagiz.
"retimin maliyetinden ya da baka bir deyile, metalarin
yetitirilmesi ya da fabrikasyonunda harcanan sermayeden ibaret bulu-
nan dogal fiyati, kri iermi olamaz. ... Bir iftinin 1OO q0c||e| tahil [sayfa
5
Cf: Buch 1, Kap. XVIII, 1. 571/561 ff. [Trke baskida: Yirminci Blm, s. 581 vd. -ed.|
4T
Kurl Murks
Kupilul lll
4O| ektigini ve buna karilik 12O q0c||e| tahil almi oldugunu varsayalim.
Bu durumda, harcanan tahilin zerindeki rn fazlasi 2O q0c||e|, ifti-
nin krini oluturur; ama bu fazlaliga ya da kra, harcanan bir kismidir
demek sama olurdu. ... Bir imalati patron, belli bir miktar hammadde,
i ara ve gereleri, emek iin yaam gereksenmeleri harcar ve
kariliginda bir miktar mamul mal elde eder. Bu mamul mal, yatirilma-
lari ile elde edilmi oldugu maddelerden, aralardan ve yaam gerek-
sinmelerinden daha yksek bir degiim-degerine sahip bulunmalidir."
Torrens, buradan, sati fiyatinin, maliyet fiyati zerindeki fazlaligi ya da
krin, tketicilerin, "ya dolaysiz ya da dolayli degiim yoluyla, sermaye-
nin btn gelerine, bunlarin retim-maliyetlerinden daha byk bir
miktar demeleri" olgusundan ileri geldigi sonucunu ikartiyor.
6
Ger-
ekten de, belli bir byklgn zerindeki fazlalik, bu byklgn bir
kismini oluturamaz ve bu yzden de, kr, bir metain, kapitalistin harca-
malari zerindeki deger fazlaligi, bu harcamalarin bir kismini oluturamaz.
u halde, kapitalistin yatirdigi deger diinda bir baka ge, bir metain
degerinin oluumuna katilmiyorsa, hiten herhangi bir ey ikamaya-
cagina gre, retimden nasil olup da kendisine giren degerden daha
fazla bir deger iktigi aiklanamaz bir eydir. Ama, Torrens, bu hiten
varetme sorunundan, ancak, bunu meta retimi alanindan, meta dolaimi
alanina kaydirmak suretiyle kurtulmu oluyor. Kr, retimden gelemez,
diyor Torrens, yoksa, retimin maliyetinde zaten ierilmi olurdu ve bu
maliyetin zerinde bir fazlalik olamazdi. Kr, metalarin degiiminden
nce zaten varolmasa, bu degiimden gelemez, diye yanitliyor Ramsay.
Degitirilen rnlerin degerlerinin toplaminin, zaten degerlerinin topla-
mi oldugu bu degiimde degiiklige ugramayacagi aiktir. Bu toplam,
degiimden nce de, sonra da aynidir. Burada unu belirtmek gerekir
ki, Malthus, metalarin kendi degerlerinin zerinde satilmalari konusun-
da farkli bir aiklamasi bulundugu ya da, bu tr tartimalarin hepsinin
de, aslinda, bir zamanlarin nl, filo|istonun negatif agirligi gibi, ayni
noktaya gelip dayanmalari nedeniyle, bu konuda hi bir aiklamasi ol-
madigi halde, aika Torrens'in yetkesine bavurur.
7
Kapitalist retimin egemen oldugu bir toplumsal dzende, kapi-
talist olmayan retici bile, kapitalist kavramlarin penesine der. Ge-
nellikle geregi derinden kavramasiyla dikkati eken Balzac, son romani
les Pcyscns'da, kk kylnn, sirf kendisine kari iyi niyet beslesin
diye, para aldigi tefecinin ufak-tefek ilerini bedavadan nasil yaptigini ve
kendi emegi kendisine bir para harcamasina malolmadigi iin, tefeciye
zaten kariliksiz bir ey vermedigi hayaliyle nasil avundugunu pek gzel
anlatir. Tefeciye gelince, o, bylece bir tala iki ku birden vurmaktadir.
cretler iin herhangi bir para harcamami olur ve kendi emegini har-
6
R. Torrens, 4n Esscy on ||e P|oJ0c|/on o/ Wec|||, London 1821, s. 51-58 ve 84D.
7
Malthus, 0e//n/|/ons /n Po|/|/cc| Economy, London 1858, s. 7O, 71.
42
Kurl Murks
Kupilul lll
cayacagi bir tarladan yoksun kalmak suretiyle gitgide perian olan
kyly, tefecilik aginin derinliklerine dogru eker. [sayfa 41|
Bir metain maliyet fiyatinin, onun gerek degerini oluturdugu,
arti-degerin, rnn degerinin zerinde satilmasindan dogdugu ve by-
lece metalarin, eger sati fiyatlari, maliyet fiyatlarina eit ise, yani tketi-
len retim aralari ile cretlerin toplaminin fiyatina eit ise, degerlerine
eit fiyatlarla satilabilecegi gibi dncesizce anlayilar, dnyaya Proud-
hon tarafindan o her zamanki szde-bilimsel hilekrligi ile, sanki sosya-
lizmin yeni kefedilmi sirlari gibi mutulanmitir. Gerekten de, metalarin
degerinin, maliyet fiyatlarina indirgenmesi, onun Halk Bankasinin teme-
lini oluturur. Daha nce de gsterildigi gibi, bir rnn degerini oluturan
eitli geler, bizzat rnn orantili kisimlari ile temsil edilebilir. rnegin
(Buch I, Kap. VII, 2, s. 211-2O8) eger 2O libre ipligin degeri 8O ilin ise
yani, 24 ilini retim araci, 8 ilini emek-gc ve 8 ilini arti-deger ise
bu arti-deger, rnn onda-biri = 2 libre iplik olarak temsil edilebilir.
imdi eger bu 2O libre iplik, maliyet fiyati olan 27 iline satilirsa, alici 2
libre ipligi bedava almi olur ya da mal, degerinin
1
/
1O
'u kadar altinda
satilmi olur. i gene eskisi gibi arti-emek harcamitir, ama bu sefer
kapitalist iplik reticisi yerine, ipligi satin alan iin harcamitir. Btn
metalarin, kendi maliyet fiyatlarina satilmalari halinde, sonucun, gerek-
ten, sanki hepsinin de maliyet fiyatlarinin zerinde, ama degerlerine eit
fiyatlarla satiliyormu gibi olacagini varsaymak btnyle yanli olurdu.
nk, emek-gcnn degeri, ignnn uzunlugu ve emegin smr-
lme derecesi her yerde ayni olsa bile, eitli trdeki metalarin degerle-
rinde ierilmi bulunan arti-deger miktarlari, bu metalarin retimleri iin
yatirilan sermayelerin farkli organik bileimlerine bagli olarak, gene de
farkli olurdu.
8
[sayfa 41|
8
"Farkli sermayeler tarafindan retilen deger ve arti-deger kitlesi emek-gcnn degeri
belli ve smr derecesi eit olmak zere bu sermayelerin degien kisimlarinin miktari olarak,
yani canli emege dnen kisimlari olarak dogrudan degiir." (Buch 1, Kap: IX, s. 821/8O8.)
[Trke baskida: Onbirinci Blm, s. 88O-881. -EJ.|
43
Kurl Murks
Kupilul lll
KNC BLM
KAR ORANI
SERMAYENN genel forml P-M-P''dr. Baka bir deyile,
dolaimdan, daha byk bir miktar deger ekmek iin, bir miktar deger
dolaima sokulmutur. Bu daha byk miktari reten sre, kapitalist
retimdir. Bunu gerekletiren sre, sermayenin dolaimidir. Kapita-
list, bir metai, ne sirf meta retmi olmak iin, ne de, onu, kullanim-
degeri ya da kendi kiisel tketimi iin retmez. Bir rnde kapitalisti
gerekten ilgilendiren ey, bizzat somut rn degil, rndeki, retimi
iin tketilen sermayenin degerini aan deger fazlasidir. Kapitalist, top-
lam sermayeyi, arti-deger retiminde, bu sermayenin kisimlarinin oyna-
digi farkli rolleri hi dikkate almaksizin yatirir. Kapitalist, sermayeyi olu-
turan btn bu kisimlari, yalnizca yatirdigi sermayeyi yeniden retmek
iin degil, aslinda daha ok, bu sermayeyi aan bir deger retmek iin,
ayni ekilde yatirir. Yatirmi oldugu degien sermayenin degerini, daha
byk bir degere evirebilmesi iin tek yol, bu degien sermayeyi, canli
emek kariliginda degitirmek ve bu, canli emegi smrmektir. Ne var
ki, o, bu emegi, bu emegin ilev yapmasi iin gerekli koullara, yani
emek aralarina ve emegin zerinde ileyecegi konulara, makinelere,
hammaddelere ayni anda bir yatirim yapmaksizin, yani sahibi oldugu
degerin belli bir miktarini retim koullarina evirmeksizin smremez;
[sayfa 42| nk, o bir kapitalisttir ve emegi smrge srecine, ancak, eme-
44
Kurl Murks
Kupilul lll
gin koullarina sahip bulunan bir kimse sifatiyla, yalnizca emek-gcne
sahip bulunan emekinin karisina iktigi iin balayabilir. Daha nce
birinci ciltte gsterildigi gibi, sirf retim aralarina ii olmayanlarin sahip
bulunmalari olgusu nedeniyledir ki, emekiler cretli iiler halini ve ii
olmayanlar kapitalist halini alirlar.
Degien sermayesinden bir kr saglamak iin, degimeyen ser-
mayeye, ya da degimeyen sermayenin degerini bytmek iin degien
sermaye yatirdigi; makineleri ile hammaddelerinin degerini ykseltmek
iin cretlere, ya da emegi smrebilmek iin makineler ile hammad-
delere para yatirdigi eklinde dnceler, kapitalisti hi ilgilendirmez.
Sermayenin yalnizca degien kismi arti-deger yaratmakla birlikte, bunu
o, ancak teki kisimlarin, retim koullarinin da ayni ekilde yatirilmasiyla
yapar. Kapitalist, emegi ancak degimeyen sermaye yatirmakla sm-
rebildigini, degimeyen sermayesini, ancak degien sermaye yatirimi ile
artirabildigini grerek, kafasinda btn bunlari birbirine karitirir ve, fiili
kazan orani, bunun degien sermayeye olan orani ile degil toplam ser-
mayeye olan orani ile, arti-deger orani ile degil, kr orani ile belirlendigi
iin bu kariiklik daha da fazla olur. Ve bu kr orani, daha sonra da gre-
cegimiz gibi, ayni kalabildigi halde gene de farkli arti-deger oranlarini
ifade edebilir.
rnn maliyeti, degerinin kapitalist tarafindan denmi ya da
kariliginda kapitalist tarafindan retime edegeri sokulmu btn ge-
lerini ierir. Sermayenin aynen korunmasi ya da ilk byklgnde yeni-
den retilmesi iin bu maliyetlerin yerine konulmasi gerekir.
Bir metain ierdigi deger, retiminde harcanan emek-zamanina
eittir ve bu emek miktari, kariligi denen ve denmeyen kisimlardan
oluur. Ama kapitalist iin bu metain maliyeti, yalnizca, bu metada mad-
deleen emegin, kapitalist tarafindan kariligi denen kismindan ibaret-
tir. Metada ierilen arti-emek, bu emek, emekiye tipki kariligi denen
kisim gibi bir emege maloldugu halde ve gene tipki kariligi denen
emek gibi deger yarattigi ve metaya deger yaratan bir ge olarak girdigi
halde, kapitaliste hi bir eye malolmaz. Kapitalistin kri, kariliginda hi
bir ey demedigi, satabilecegi bir eye sahip bulunmasi olgusundan
ileri gelir. Arti-deger ya da kr, tamamen, bir metain, maliyet fiyati ze-
rindeki deger fazlaligindan, yani o metada somutlaan toplam emegin,
kariligi denen miktari aan kismindan ibarettir. Arti-deger, kkeni ne
olursa olsun, demek ki, yatirilan toplam sermaye zerindeki bir fazla-
liktir. Bu fazlaligin toplam sermayeye orani bu nedenle
a
/
s
orani ile ifade
edilir, ve S burada toplam sermayedir. Biz bylece arti-deger orani
a
/
d
'
den farkli olarak, kr o|cn|,
a
/
s
=
a
/
s+d
ifadesini elde ederiz.
Degien sermaye ile llen arti-deger oranina, arti-deger orani
[sayfa 44| denir. Toplam sermaye ile llen arti-deger oranina kr orani
denir. Bunlar, ayni eyin iki farkli lsdr ve farkli iki lm legi
nedeniyle, bu varligin farkli oranlarini ya da bagintilarini ifade ederler.
45
Kurl Murks
Kupilul lll
Arti-degerin kra dnmesi, arti-deger oraninin kr oranina d-
nmesinden ikartilmalidir, yoksa bunun tersi yapilmamalidir. Ve as-
linda, tarihsel iki noktasi kr orani idi. Arti-deger ile arti-deger orani,
nispeten aratirmayi gerektiren, gzle grlmeyen ve bilinmeyen zler-
dir, oysa kr orani ve bu nedenle de arti-degerin kr biimindeki gr-
n, bu grngnn yzeyinde kendilerini aiga vururlar.
Bireysel kapitalisti ilgilendirdigi kadariyla, o, yalnizca, arti-degerin,
ya da metalarini sattigi deger fazlaliginin, bu metalarin retimi iin yati-
rilan toplam sermaye ile olan bagintisiyla ilgilenir; bu fazlaligin, sermaye-
nin eitli kisimlari ne zgl bagintisi ve i ilikisi onu hi ilgilendirmedigi
gibi, bu zgl baginti ve i iliki zerine bir al ekmek, stelik, onun
ikarinadir.
Bir metain onun maliyet fiyati zerindeki deger fazlaligi, dogru-
dan retim srecinde ekillendigi halde, bu, ancak dolaim srecinde
gerekleir, ve gerekte, rekabet koullari altinda, fiili piyasada, bu fazla-
ligin gerekleip gereklemeyecegi ve ne lde gerekleecegi piya-
sa koullarina bagli oldugu iin, dolaim srecinden doguyormu izleni-
mini daha da kolay verir. Burada, bir metain degerinin zerinde ya da
altinda satilmasi halinde, yalnizca baka tr bir arti-deger blm ola-
cagi, bu farkli blmn, eitli kimselerin arti-deger paylarinda yarata-
cagi bu degiik oranlarin, arti-degerin byklk ya da niteliginde herhangi
bir degiiklik yapmayacagi konusunda fazla bir ey sylemek gereksiz-
dir. Dolaim srecinde yalniz bizim ikinci ciltte tartitigimiz bakalaimlar
yer almakla kalmaz; bunlar, fiili rekabetle, metalarin degerlerinin zerin-
de ya da altinda satilmalari ve satin alinmalari ile birlikte olurlar ve by-
lece bireysel kapitalistin gerekletirdigi arti-deger, emegin dogrudan
smrsne oldugu kadar, ticari zekasinin keskinligine de baglidir.
Dolaim srecinde dolaim zamani, alima-zamaninin yanisira
etkisini gstermeye balar ve bylece, belli bir zaman araliginda gerek-
letirilebilecek arti-deger miktarini sinirlar. Ayrica, dolaim srecinden
gelen diger bazi geler, fiili retim srecine kesin olarak girerler. Fiili
retim sreci ile dolaim sreci, srekli olarak birbiri iine geer ve bir-
birine kariir, bylece kendi tipik ayirdedici zelliklerini devamli bozarlar.
Arti-deger ve genellikle deger retimi, daha nce de gsterildigi gibi,
dolaim srecinde yeni tanimlar kazanirlar. Sermaye kendi bakalaim
devrelerinden geer. Ensonu, deyim yerindeyse, kendi i organik yaa-
minin diina ikarak, di yaamla bir ilikiye, birbirlerinin karisina ser-
maye ve emek olarak degil, bir durumda sermaye ve sermaye digerinde
gene yalnizca alici ve satici halinde bireyler olarak ikan bir iliki iersi-
ne girer. Dolaim zamani ile alima-zamaninin yollari kesiir ve byle-
ce her ikisi de arti-degeri belirliyorlarmi gibi grnr. Sermaye ile cretli
emegin birbirlerinin karisina iktiklari ilk biim, grnte bundan [sayfa
45| bagimsiz ilikilerin ie karimasi ile kilik degitirir. Arti-degerin kendi-
si, elkonulan emek-zamaninin bir rn olarak degil, metalarin sati
4
Kurl Murks
Kupilul lll
fiyatlarinin bunlarin maliyet fiyatlarini aan bir fazlalik gibi grnr; ve
bylece maliyet fiyati kolayca bunlarin gerek degerleri (|c|e0| /n||/nse-
q0e) olarak temsil edilirken, kr, metalarin sati fiyatinin kendi ikin
degerlerini aan bir fazla kisim olarak grnr.
Kapitalistin bakalarinin emek-zamani zerindeki agzllg, vb.,
arti-deger tahlillerimizde ortaya iktigi gibi, arti-degerin niteligi, elbette
etkisini btn retim sreci boyunca kapitalistin bilinci zerinde srd-
rr. Ama: 1) Fiili retim sreci, tipki dolaim srecinin retim sreci ile
karimasi gibi yalnizca dolaim sreci ile srekli karian geici bir aa-
madir, yle ki, retim srecinde, bu srete elde edilen kazancin kay-
nagi konusunda belli-belirsiz bir aiklikla dogmakta olan dnce, yani
arti-degerin niteligi konusundaki sezi, olsa olsa, gerekleen fazlaligin
retim srecinden bagimsiz bir hareket iersinde meydana geldigi,
dolaim iersinde dogdugu, sermayenin emek ile olan ilikisi diinda,
sermaye-ye ait bulundugu konusundaki fikir kadar geerliligi olan bir
etken olarak grnr. Ramsay, Malthus, Senior, Torrens vb. gibi modern
iktisatilar bile, dolaim srecindeki bu grngleri, sermayenin salt mad-
di varligi iersinde, emekle olan ve kendisini sermaye haline getiren
toplumsal ilikiden bagimsiz, emegin yanisira ve emekten bagimsiz,
balibaina bir arti-deger kaynagi oldugunun dogrudan kanitlari olarak
kabul etmiler-dir. 2) cretleri oldugu kadar, hammaddelerin fiyatini,
makinelerin ain- ma ve yipranmasini vb. kapsayan giderler baligi altin-
da, kariligi denmeyen emegin sizdirilmasi, yalnizca, tipki giderler ha-
nesinde bir nesneye yapilan demedeki bir tasarruf, hammaddelerin
daha ucuza satin alindigi ya da makinelerin ainma ve yipranmasinda
bir azalma oldugu zaman yapilan bir tasarruf gibi, belli bir miktardaki
emek iin daha az bir demede bulunuldugu eklinde grnr. Byle-
ce, arti-emek sizdirilmasi, zgl zelligini yitirir. Arti-deger ile olan zgl
ilikisi gzden saklanmi olur. Bu, Birinci Kitapta (Abschn. VI) gsteril-
digi gibi, emek-gcnn degerini, cretler biiminde gstermek sureti-
yle byk lde destek-lenmi ve kolaylatirilmi olur.
Sermaye ilikileri, sermayenin btn paralarinin, ayni lde,
fazla degerin (krin) kaynagi olarak grnmesi olgusu ile belirsizletirilir.
Arti-degerin, kr orani yoluyla, kr biimine dnmesi, ne var ki,
retim srecinde daha nce yer almi bulunan zne ve nesne yer degi-
tirmesinin biraz daha gelimesidir. Biz, bu retim srecinde, emegin z-
nel retken kuvvetlerinin, sermayenin retken kuvvetleri olarak grn-
dklerini grm bulunuyoruz.* Bir yandan, canli emege egemen olan
deger ya da gemi emek, kapitalistte kiilemitir. te yandan, emeki,
salt bir maddi emek-gc, bir meta olarak grlmektedir. Bu tersyz
[sayfa 46| olmu iliki, basit retim ilikilerinde bile zorunlu olarak, buna
tekabl eden bazi ters kavramlar, fiili dolaim srecindeki bakalaimlar
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 86O-861. -EJ.
47
Kurl Murks
Kupilul lll
ve degimeler ile daha da gelien tersyz olmu bir bilinlenme yaratir.
Rikardocu okulun bir incelemesinin gsterdigi gibi, kr orani ya-
salarini, arti-deger orani yasalari ile zdeletirmek ya da bunun tersini
yapmak batan sona yanlitir. Kapitalist, dogal olarak, bunlar arasindaki
farki grmez.
a
/
S
formlnde arti-deger, bir kismi bu retimde tmyle
tketilen ve her kismi da yalnizca kullanilmi olan retime yatirilmi
toplam sermayenin degeri ile llr. Aslinda
a
/
S
forml, yatirilan top-
lam sermayenin kendisini geniletme derecesini ifade eder, ya da, arti-
degerin i kavramsal bagintilari ve niteligine uygun olarak alindiginda,
degien sermayedeki degime miktarinin, yatirilan toplam sermayenin
byklgne oranini belirtir.
Toplam sermayenin deger byklgnn, arti-degerin byklg
ile bizzat bir i ilikisi, hi degilse dogrudan dogruya yoktur. Maddi ge-
lerini ilgilendirdigi kadariyla, toplam sermaye eksi degien sermaye, yani
degimeyen sermaye, emegin maddeletirilmesi iin gerekli maddi g-
elerinden emek aralari ile emek maddelerinden oluur. Belirli bir
emek niceliginin, metalarda maddelemesi ve bylece de deger ret-
mesi iin, belli miktarda emek araci ile emek maddesi gereklidir. Emek
miktari ile, bu emegin uygulanacagi retim aralari arasinda, uygulanan
emegin zel niteligine bagli olarak, belirli bir teknik baginti kurulur. De-
mek ki, gene bu lde, arti-deger ya da arti-emek ile, retim aralari
kitlesi arasinda belirli bir baginti vardir. rnegin, eger, cretlerin retimi
iin gerekli-emek gnde alti saat tutuyorsa, alti saatlik arti-emek gerek-
letirmesi ya da %1OO arti-deger retmesi iin iinin 12 saat alimasi
gerekir. Oniki saatte, alti saatte tkettiginin iki kati retim araci tkete-
cektir. Ne var ki, bu, onun, alti saatte rettigi arti-degerin, o altiya da on-
iki saatte tketilen retim aracinin degeri ile dogrudan bir ilikisi oldugu
anlamina gelmez. Bu degerin burada hi bir nemi yoktur; burada sz-
konusu olan, yalnizca teknik bakimdan gerekli olan miktardir. Hammad-
de ile emek aralarinin ucuz ya da pahali olmasinin, bunlar gerekli
kullanim-degerine sahip olduklari ve uygulanacak emek ile daha nce-
den belirlenen teknik oranda mevcut bulunduklari srece, bir nemi
yoktur. Ben eger bir saatlik egirmede x libre pamuk tketildigini ve
bunun c iline maloldugunu bilirsem, dogal olarak, ben, 12 saatlik egir-
mede, !?c iline eit !?x libre pamuk tketildigini de bilirim ve bura-
dan, arti-degerin hem 12 ve hem de alti saatin degerine olan oranini he-
saplayabilirim. Ama burada, [sayfa 52| canli emegin retim aralarinin Je-
e|/ ile bagintisi, ancak, c ilinin, x libre pamuk iin bir isim olarak hizmet
etmesi lsnde bir anlam tair; nk, belli bir miktar pamugun belli
bir fiyati vardir ve bu yzden, tersine, belli bir fiyat, pamugun fiyati degi-
medigi srece belli bir miktar pamuk iin bir gsterge hizmetini de g-
rebilir. Ben, eger alti saatlik arti-emege elkoymam iin iinin 12 saat a-
limasi [sayfa 47| gerektigini ve bu yzden de kullanima hazir olmak zere
12 saatlik pamuk ikmali bulundurmam gerektigini bilirsem ve gene ben,
48
Kurl Murks
Kupilul lll
eger 12 saat iin gerekli bu miktarlardaki pamugun fiyatini bilirsem,
pamugun fiyati (gerekli miktarin gstergesi olarak) ile arti-deger arasin-
da dolayli bir baginti elde edebilirim; Ama, tersine, hammadde fiyatin-
dan hi bir zaman, alti saatte degil de diyelim bir saatteki egirmede t-
ketilebilen hammaddenin miktarini ikartamam. yleyse, degimeyen
sermayenin degeri ve dolayisiyla toplam sermayenin degeri (= s + d)
ile arti-deger arasinda zorunlu bir i baginti yoktur.
Eger arti-deger orani biliniyorsa ve byklg de belli ise, kr
orani gerekte ne ise onu ifade eder, yani arti-degerin baka bir llme
eklini, arti-degerin, sermayenin emek kariliginda degiilmesi yoluyla
dogdugu kisminin degeri yerine, toplam sermayenin degerine gre ll-
mesini ifade eder. Ama gerekte (yani grngler aleminde) bunun
tersi olur. Arti-deger bellidir, ama metain maliyet fiyati zerindeki sati
fiyatinin bir fazlaligi olarak bellidir; ve bu fazlaligin nereden geldigi gene
bir sir olarak kalmaktadir retim srecinde emegin smrlmesinden
mi gelmektedir, yoksa, dolaim srecinde alicinin kandirilmasindan mi,
yoksa her ikisinden de mi gelmektedir. Belli olan bir baka ey de, bu
fazlaligin, toplam sermayenin degerine orani ya da kr oranidir. Yatirilan
toplam sermaye bakimindan, sati fiyatinin maliyet fiyatini aan bu fazla-
ligin hesaplanmasi ok nemli ve dogaldir, nk, fiilen toplam sermay-
enin genileme orani, yani kendisini geniletme derecesi byle bulunur.
Biz, eger bu kr oranindan hareket edersek, bu yzden, bu fazlalik ile,
sermayenin cretlere yatirilan kismi arasindaki belirli bagintilara ulaa-
mayiz, Malthus'un, arti-deger ile bu degerin sermayenin degien kismi
ile belirli bagintisinin sirrini bu ekilde zmeye abaladigi sirada ne
eglenceli taklalar attigini daha ilerdeki bir blmde* grecegiz. Kr ora-
ninin fiilen gsterdigi ey, daha ok, bu aidan, sabit ve dner sermaye-
ler arasindaki farklilik diinda herhangi bir i farklilik gstermeyen toplam
sermayenin eit kisimlari ile bu fazlalik arasindaki degimeyen baginti-
dir. Ve o, bu farki da, yalnizca, bu fazlalik iki ekilde hesaplandigi iin
gsterir; yani, birincisi, basit bir byklk olarak maliyet fiyati zerin-
deki bir fazlalik olarak. Bunda, balangi biiminde, dner sermayenin
tamami maliyet fiyatina girdigi halde, sabit sermayenin yalniz ainan ve
yipranan kismi girer. kinci olarak, bu fazlaligin, yatirilan sermayenin
toplam degeri ile bagintisi szkonusudur. Bu durumda, tipki dner ser-
maye gibi, toplam sabit sermayenin degeri de hesaba girer. Demek olu-
yor ki, dner sermaye her ikisinde de ayni ekilde girdigi halde, sabit
sermaye, ilkinde farkli, ikincisinde tipki dner sermaye gibi hesaba gir-
mektedir. Bu duruma gre, sabit ve dner sermaye arasindaki fark,
kendisini zorla kabul ettiren tek fark oluyor. [sayfa 48|
Hegel gibi sylemek gerekirse, demek ki, bu fazlalik kendisini
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||, K. Marx-F. Engels, We|/e, Band 26. Teil 8, s. 25-28. -
EJ.
4
Kurl Murks
Kupilul lll
kr oraninda gene kendisi iersinde tekrar yansitmakta, ya da baka bir
deyile, bu fazlalik, kr orani ile daha yakindan nitelendirilmekte ve ser-
mayenin bir yil boyunca ya da belli bir dolaim dneminde kendi degeri
zerinde rettigi bir fazlalik olarak grnmektedir.
Bylece, kr orani ile arti-deger orani sayica birbirinde farkli ol-
dugu halde, arti-deger ile kr fiilen ayni ey ve sayica eit oldugu gibi,
kr, gene de, arti-degerin evrilmi bir biimi, kkeninin ve varlik sirrinin
gizlendigi ve yokoldugu bir biim oluyor. Aslinda kr, arti-degerin kendi-
sinin gzler nne serdigi bir biimdir ve arti-degerin ortaya ikartilmasi
iin, nce tahlil yoluyla bu giysilerden soyulmasi gerekiyor. Arti-degerde,
sermaye ile emek arasindaki iliki iriliplak ortadadir; sermaye ile kr
ilikisinde, yani sermaye ile, bir yandan dolaim srecinde gerekleen
metalarin maliyet fiyati zerindeki bir fazlalik, te yandan toplam ser-
maye ile olan ilikisiyle daha yakindan belirlenen bir fazlalik olarak gr-
nen arti-deger ilikisinde, se|mcye, /enJ/s/y|e |/| /|///, ilk deger toplami
olarak dogmu oldugu yeni degerden farkli bir iliki iersinde grnr.
Sermayenin, bu yeni degeri, retim ve dolaim srelerindeki hareketi
ile dogurdugu besbellidir. Ama bunun olu ekli, bir gizem perdesi ile
rtldr ve sanki sermayenin kendi znde bulunan gizli niteliklerden
dogmu gibi grnmektedir.
Sermayenin kendisini geniletme srecini ne kadar fazla izler-
sek, sermaye ilikileri o kadar gizemli bir hal alir ve i yapisinin sirri o
kadar az ortaya ikar.
Bu kisimda, kr orani sayi olarak arti-deger oranindan farklidir;
oysa kr ile arti-deger, ayni sayisal byklge sahip, yalniz biim baki-
mindan farkli eyler olarak ele alinmitir. Bunu izleyen kisimda, yaban-
cilamanin nasil daha ileri gittigini, krin, sayisal bakimdan da nasil
arti-degerden farkli bir byklg temsil ettigini grecegiz. [sayfa 4D|
50
Kurl Murks
Kupilul lll
NC BLM
KAR ORANININ ARTI-DEGER
ORANI LE BAGINTISI
BURADA, bundan nceki blmn sonunda ve genellikle bu bi-
rinci kismin tamaminda, biz, belli bir sermayeye den kr miktarinin,
bu sermaye tarafindan belli bir dolaim dnemi boyunca retilen top-
lam arti-deger miktarina eit oldugunu varsayiyoruz. Bylece imdilik,
bir yandan, bu arti-degerin, sermaye zerinden faiz, toprak ranti, vergi-
ler, vb. gibi eitli altbiimlere blnebilecegi, te yandan, bunun, ikinci
kisminda incelenecek olan genel kr orani yoluyla elde edilen krla
kural olarak zde olmamasi olgusunu bir yana birakmi oluyoruz.
Kr miktarinin, arti-deger miktarina eit oldugu varsayildigi sre-
ce, krin ve kr oraninin byklg, verilmi olan ya da her bireysel
durumda saptanmasi mmkn basit sayisal oranlarla belirlenir. Tahliller
bu nedenle nce tamamen matematiksel alanda yapilmitir.
Birinci ve ikinci ciltlerdeki simgeleri aynen kullanacagiz. Toplam
sermaye S, degimeyen sermaye s ile degien sermaye d'den olumakta
ve bir arti-deger a, retmektedir. Bu arti-degerin yatirilan degien ser-
mayeye oranina ya da a/d'ye arti-deger orani denir ve a' ile gsterilir.
Demek ki, a/d = a', ve dolayisiyla a = a'.d'dir. Eger bu arti-deger ile
degien sermaye yerine toplam sermaye arasinda bir baginti kurulursa,
buna kr, k denir ve arti-degerin, a, toplam sermayeye, S, oranina ya da
a/S'ye kr orani, k' adi verilir. yleyse k'=a/S=a/a+s. [sayfa 5O|
5T
Kurl Murks
Kupilul lll
imdi, a yerine edegeri olan a'd'yi koyarsak,
k' = a'd : S= a'.d : a+s olur
ve bu denklem u oranti ile de ifade edilebilir:
k' : a'=d : S
Burada kr orani ile arti-deger orani arasindaki baginti, degien
sermaye ile toplam sermaye arasindaki baginti gibidir.
Bu orantidan ikan sonuca gre, kr orani, k', daima arti-deger
oranindan, a''den, kktr, nk, degien sermaye, d, daima S'den, d
+ s'den ya da degien sermaye, arti, degimeyen sermayeden kk-
tr; burada yalniz, pratik bakimdan olanaksiz bir durum, d=S, yani kapi-
talist tarafindan hi bir degimeyen sermaye, hi bir retim araci
yatirilmayip yalniz cretlere yatirim yapildigi durum ditalanmitir.
Bununla birlikte, s, d ve a'nin byklg zerinde belirleyici bir
etkisi olan birka baka etken, tahlilimizde dikkate alindigi iin bunlarin
kisaca incelenmesi gerekiyor.
Birincisi, c|cn|n Jee|/. Biz, bunu, incelememiz boyunca
degimiyor kabul edecegiz.
kincisi, Je|/|. Bu etmeni biz imdilik tamamiyla inceleme dii
birakiyoruz, nk bunun kr orani zerindeki etkisi, ilerdeki bir blm-
de zel olarak ele alinacaktir. [Biz, burada, tek bir noktaya nceden
deginecegiz: k' = a'.d/S forml, degien sermayenin yalniz |e/ bir de-
vir dnemi iin kesinlikle dogrudur. Ama biz, bunu, basit arti-deger ora-
ni a' yerine, yillik arti-deger orani a'.n koyarak, yillik devir iin dzeltebiliriz.
Burada n, degien sermayenin bir yil iersindeki devir sayisidir. (c/. kin-
ci Kitap, Blm XVI, 1.) F. E.|
ncs, arti-deger orani zerindeki etkisi, Birinci Kitapta (Ab-
schn. IV) enine boyuna tartiilan, eme/n 0|e|/en|//ne, gerekli dikkat
gsterilmelidir. Emegin retkenligi de, kr orani zerinde, hi degilse
bireysel sermayede, eger bu sermaye, ortalama toplumsal retkenligin
zerinde iliyor ve ortalama toplumsal degerlerinin altinda degerde me-
talar retiyor, bylece de fazladan bir kr gerekletiriyorsa, Birinci Ki-
tapta (Kap. X, s. 828/814.) gsterildigi gibi, dogrudan bir etki yapabilir.
Bununla birlikte, bu durum zerinde imdilik durulmayacaktir, nk,
yapitin bu kisminda da gene metalarin normal toplumsal koul1ar altin-
da retildikleri ve degerleri zerinden satildiklari nclnden hareket
edecegiz. u halde, her durumda biz, emegin retkenliginin sabit kaldi-
gini kabul ediyoruz. Aslinda, bir sanayi koluna yatirilmi bulunan bir
sermayenin deger bileimi, yani degien ve degimeyen sermayeler
arasindaki belirli bir oran, daima emegin belirli bir retkenlik derecesini
ifade eder. Bu nedenle, bu oran, degimeyen sermayenin maddi ge-
lerinin degerinde salt bir degiiklik ya da cretlerde bir degime yapil-
masindan baka bir yolla degitirilir degitirilmez, emegin retkenliginde
de [sayfa 51| buna tekabl eden bir degime olmasi gerekir ve biz, bu
yzden, d, s ve a etmenlerdeki degiikliklerin, emegin retkenliginde
52
Kurl Murks
Kupilul lll
de bir degime oldugu anlamina geldigini sik sik grecegiz.
Ayni ey, geriye kalan etmen iin de geerlidir /0n0n0n
0:0n|00, eme/n yo0n|00 ve 0c|e||e|. Bunlarin, arti-deger miktari ve
orani zerindeki etkisi Birinci Kitapta uzun uzadiya tartiilmitir. Basitlik
saglamak amaciyla bu etmenin sabit kaldigini varsaydigimiz zaman
bile, d ve a'da meydana gelen degiikliklerin, gene de bunlarin, kendi
belirleyici gelerinin byklklerinde degimeler oldugu anlamina gele-
bilecegi anlailabilir. Bu bakimdan, cretin, arti-deger miktari ile arti-de-
ger orani zerinde, ignnn uzunlugunun ve emegin yogunlugunun
ters orantili bir etki yaptigini kisaca animsamamiz gerekir; cretlerde bir
arti arti-degeri azaltir, oysa, ignnde bir uzama ve emegin yogun-
lugunda bir arti arti-degeri ogaltir.
Diyelim, 1OO'1k bir sermaye, toplam haftalik 2O cret kariliginda
gnde 1O saat alian 2O emeki kullanarak 2O arti-deger retiyor. De-
mekki:
8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
; a' = %1OO, k' = %2O.
imdi, cretler artmaksizin ignn 15 saate ikartalim. 2O ii
tarafindan retilen toplam deger bylece 4O'tan 6O'a ykselecektir (1O :
15 = 4O : 6O). Emekilere denen cret, d, ayni kaldigi iin, arti-deger
2O'den 4O'a ykselir ve:
8O
s
+ 2O
d
+ 4O
a
; a' = %2OO, k' = %4O olur.
Eger tersine, cretler, 2O'den 12'ye derken on saatlik ign
ayni kalirsa; toplam deger-rn nceki gibi 4O olur, ama farkli olarak
dagilir; d, 12'ye der ve a iin geriye 28 kalir. Bu duruma gre:
8O
s
+ 12
d
+ 28
a
; a' = %288
1
/
8
, k' = 28/D2 = %8O
1O
/
28
olur.
u halde, gryoruz ki, uzatilmi bir ign (ya da, emegin yogun-
lugunda buna tekabl eden bir arti) ve cretlerde bir d, arti-dege-
rin miktarini ve bylece de oranini artirmaktadir. Tersine, cretlerde bir
ykselme, diger eyler eit olmak 0:e|e, arti-deger oranini drr. Dola-
yisiyla, eger, d, cretlerdeki bir arti yoluyla ykselirse, bu, daha byk
degil, daha pahali bir emek miktarini ifade eder ve bu durumda a' ve k'
ykselmez, der.
Bu, ign, emegin yogunlugu ve cretlerdeki degiikligin, d ve a
ile bunlarin oranlarinda ve dolayisiyla da, a'nin toplam sermayeye, s +
d, orani olan k''nde ayni anda bir degime olmaksizin yer alamayacagini
gsterir. Ve ayrica urasi da aiktir ki, a'nin d'ye oranindaki degimeler,
gene, yukarda sz edilen emek koulunun hi degilse birinde, buna
tekabl eden bir degime oldugu anlamina gelir.
Tam da bu, degien sermayenin, toplam sermayenin hareketi ve
onun kendisini geniletmesi ile olan zel organik baginti ile, bir de bu
[sayfa 52| sermayenin degimeyen sermaye ile olan farkini ortaya koyar.
Degerin yaratilmasini ilgilendirdigi kadariyla, degimeyen sermaye, yal-
niz taidigi deger bakimindan nemlidir. Ve, 1.5OO sterlinlik bir degi-
meyen sermayenin, diyelim tonu 1 sterlinden 1.5OO ton demiri ya da
53
Kurl Murks
Kupilul lll
tonu 8 sterlinden 5OO ton demiri temsil etmesinin, degerin yaratilmasi
bakimindan bir nemi yoktur. Degimeyen sermayenin degerinin, ier-
sinde nesneletigi fiili malzeme miktarinin, degerin oluumu ve degime-
yen sermayenin degerinin bu degerin temsil ettigi maddi kullanim-deg-
eri-nin kitlesine olan oranindaki arti ya da azali ne olursa olsun, bu
degerle ters orantili degien kr orani ile hi bir ilgisi yoktur.
Degien sermaye iin bu farklidir. Bu noktada szkonusu olan,
bu sermayenin sahip bulundugu deger degil, kendinde maddeleen
emek degil, bu degerin harekete getirdigi ve kendisinde ifadesini bul-
mayan toplam emegin toplam emegin bu degerde ifadesini bulan
emekle olan farki, dolayisiyla, kariligi denmi emek, yani toplam eme-
gin arti-deger reten kismi, bu degerin ierdigi emek ne kadar az ise, o
kadar byktr sirf bir gstergesi olmasidir. Diyelim, on saatlik ign,
on ilin = on mark olsun. Eger, cretleri yerine koymak iin gerekli-
emek, yani degien sermaye = 5 saat = 5 ilin ise, arti-emek = 5 saat ve
arti-deger = 5 ilin olur. Gerekli emek = 4 saat = 4 ilin ise, arti-emek =
6 saat ve arti-deger = 6 ilin olur.
Demek oluyor ki, degien sermayenin degeri, hareket geirdigi
emek miktarinin gstergesi olmaktan ikar ikmaz ve ayrica bu gster-
genin ls degiince, arti-deger orani karit ynde ve ters orantili
olarak degiecektir.
imdi de, yukarda sz edilen kr orani denklemini, k' = a'.
d
/
S
,
eitli olasi durumlara uygulayalim. Tek tek a'.
d
/
S
etmenlerinin degerini
ardarda degitirecek ve bu degiikliklerin kr orani zerindeki etkisini
belirleyecegiz. Bu ekilde, ya bir ve ayni sermaye iin ardarda degitirilmi
ileme koullari olarak ya da yanyana bulunan ve karilatirma amaciyla
farkli sanayi kollarindan ya da farki lkelerden alinan ayri ayri sermaye-
ler olarak bakabilecegimiz, bir dizi farkli durumlar elde etmi olacagiz.
Bu nedenle, bir ve ayni sermaye iin, ardarda gelen koullar olarak bazi
rneklerimiz zorlama ya da pratik bakimdan olanaksiz gibi grlrse
de, bunlara bagimsiz sermayelerin karilatirilmasi gzyle bakildigi anda
bu itiraz ortadan kalkmi olur.
yleyse imdi, a'.
d
/
S
rnn, iki etmenine, a' ve
d
/
S
'ye ayiralim.
nce a"n sabit olarak alacagiz ve
d
/
S
'nin olasi degiikliklerinin etkisini
aratiracagiz. Bundan sonra
d
/
S
kesrini sabit olarak ele alip, a''nn olasi
degiikliklerden getigini grecegiz. En sonu, btn etmenleri, degiken
byklkler olarak ele alacagiz ve bylece, kr orani ile ilgili yasalarin
ikartilabilecegi btn durumlari gzden geirmi olacagiz.
I. c' sc|/|,
J
/
S
Je//en
Bir dizi alt durumlari da kapsayan bu durum, genel bir forml al-
tinda [sayfa 58| toplanabilir. Degiim geleri d, d
1
, ortak arti-deger oranlari
a' ve kr oranlari k' ve k'
1
olan S ve S
1
sermayelerini alalim. Bu durum-
da:
54
Kurl Murks
Kupilul lll
k' = a' (d : S) ; k'
1
= a' (d
1
: S) olur.
imdi, S ile S
1
ve d ile d
1
arasinda bir oranti kuralim. rnegin, S
1
/S
kesrinin degeri = E ve d
1
/d kesrinin degeri = e olsun. Buna gre S
1
= ES
ve d
1
= ed olur. Yukardaki denklemde, k
1
, S
1
ve d
1
iin bu degerleri
koyarsak aagidaki eitligi elde ederiz:
k'
1
= a' [ed : ES|.
Gene, yukardaki iki denklemi oranti haline getirerek ikinci bir
forml daha elde ederiz:
Bir kesrin degeri, payi ya da paydasi ayni sayi ile arpildiginda ya
da blndgnde degimeyecegi iin, d:S ve d
1
:S
1
kesirlerini yzde ola-
rak ifade edebiliriz, yani, S ve S
1
'in her ikisini de 1OO'e eitleyebiliriz.
Bylece d : S = d : 1OO ve d
1
: S
1
= d1 : 1OO diyebiliriz ve bu orantilarda
paydalari atarak u eitligi elde ederiz:
k' : k'
1
= d : d'
1
, ya da:
Ayni arti-deger orani ileyen iki sermaye alindiginda, bunlarin kr
oranlarinin birbirine orani, kendi toplam sermayelerine gre yzde ola-
rak ifade edilen degien kisimlarinin birbirine oraninin aynidir.
Bu iki forml, d/S'nin olasi btn degimelerini kapsar.
Bu eitli durumlari tek tek ele almadan nce bir noktaya daha
deginelim. S, s ile d'nin, degimeyen ve degien sermayelerin toplami
oldugu ve arti-deger oranlari, kr oranlari gibi genellikle yzde olarak
ifade edildigi iin, s + d'nin toplamini da 1OO'e eit diye kabul etmek,
yani s ve d'yi yzde olarak gstermek uygun olur. Kr miktarini degilse
bile, kr oranini belirlemek iin, 12.OOO'i degimeyen ve 8.OOO'i degien
15.OOO'lik bir sermayenin 8.OOO'lik bir arti-deger rettigini sylemek ile
bu sermayeyi aagidaki yzdelere indirgememiz arasinda bir fark yok-
tur:
15.OOO S = 12.OOO
s
+ 8.OOO
d
( + 8.OOO
a
)
1OO S = 8O
s
+ 2O
d
( + 2O
a
).
Her iki durumda da, arti-deger orani a' = %1OO ve kr orani =
%2O'dir.
ki sermayeyi, diyelim yukardaki ile bir bakasini karilatirdigimiz-
da gene ayni ey dogrudur :
12.OOO S = 1O.8OO
s
+ 1.2OO
d
(+ 1.2OO
a
)
1OO S = DO
s
+ 1O
d
(+ 1O
a
)
her ikisinde de a' = %1OO, k' = %1O'dur ve yukardaki sermaye ile
karilatirmada yzde olarak ifade daha aiktir.
te yandan, bir ve ayni sermayede yer alan bir degiiklik szko-
nusu ise, bunun yzde olarak gsterilmesi pek az kullanilir, nk bu
biim, hemen hemen her zaman bu degiiklikleri belirsiz hale getirir.
Yzde olarak ifade edilen bir sermaye: [sayfa 54|
8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
aagidaki yzde eklini alirsa:
DO
s
+ 1O
a
+ 1O
a'
55
Kurl Murks
Kupilul lll
yiizde olarak, degimi bulunan bu bileimin, DOd + 1Os', d'deki
mutlak bir artitan mi, s'deki mutlak bir azalmadan mi, yoksa her ikisin-
den mi meydana geldigini bilemeyiz. Bunu saptayabilmek iin, sayi ola-
rak mutlak byklklere gereksinme vardir. Bununla birlikte, aagidaki
tek tek degime durumlarmi tahlil ederken her ey, bu degiikliklerin
nasil meydana geldigine baglidir; 8O
s
+ 2O
d
'nin DO
s
+ 1O
d
haline gelii,
degien sermayede bir degiiklik olmaksizin, degimeyen sermayede
bir arti, rnegin, 12.OOO
s
+ 8.OOO
d
'nin 27.OOO
s
+ 8.OOO
d
halini alii (ve bu-
na tekabl eden DOs + 1Od yzdesine ykselmesi) ile mi; yoksa, degi-
meyen sermaye aynen kaldigi halde, degien sermayede bir azalma ile,
yani 12.OOO
s
+ 1.888
1
/
8d
halini almasi (gene buna tekabl eden DO
s
+ lO
d
yzdesi) ile mi; ya da son olarak her iki sermayenin 18.5OO
s
+ 1.5OO
d
haline gelmesi (bir kez daha yzde olarak: DO
s
+ lO
a
yzdesine tekabl
eden) ile mi bu ekli almaktadir Ama, bizim imdi ardarda tahlil ede-
cegimiz durumlar ite tam da bunlardir ve bunu yaparken, kolaylik sag-
layan yzde eklini bir yana birakacagiz ya da hi degilse bunlari yalniz
ikincil bir almaik olarak kullanacagiz.
1) c' |e S sc|/|, J Je//en
Byklk olarak d degitigi halde S'nin aynen kalabilmesi, an-
cak, S'nin diger gesi olan s'nin, yani degimeyen sermaye, d ile ayni
miktarda ama zit ynde degimesi halinde mmkndr.
Eger S ilkinde = 8O
s
+ 2O
d
= 1OO ise ve d, 1O'a dm ise, bu
durumda s ancak DO'a ykselince S = 1OO olabilir; DO
s
+ 1O
d
= 1OO.
Genel hir ifadeyle, d'nin d h haline gelebilmesi, yani d'nni h kadar
artmasi ya da eksilmesi halinde, ele aldigimiz durumun koullarinin
karilanabilmesi iin, s'nin s h haline gelmesi, yani ayni miktarda ama
ters ynde degimesi gerekir.
Ayni ekilde, degien sermaye d, degitigi halde, arti-deger, orani
a', ayni kaliyorsa, arti-deger miktari a'nin, degimesi gerekir, nk a =
a'd'dir ve a'd'nin arpanlarindan birisine, yani d'ye baka bir deger
verilmitir.
Ele alinan durumun varsayimlari, balangitaki
k' = a' (d : S)
eitliginin yanisira, d'deki degime nedeniyle, diger bir,
k'
1
= a'
eitligini verir ve burada d, d
1
haline gelmitir ve bunun sonucu
degien kr orani k'
1
bulunacaktir.
Bu, aagidaki oranti ile belirlenir:
ya da: arti-deger orani ve toplam sermaye ayni kalirken,
balangitaki kr oraninin, degien sermayedeki bir degime ile meyda-
na gelen yeni kr oranina orani, balangitaki degien sermayenin, degi-
mi bulunan degien sermayeye oranina eittir.
Eger balangi sermayesi yukardaki gibi ise: [sayfa 55|
5
Kurl Murks
Kupilul lll
I.15.OOO S = 12.OOO
s
+ 8.OOO
d
(+ 8.OOO
a
), ve imdi:
II. 15.OOO S = 18.OOO
s
+ 2.OOO
d
(+ 2.OOO
a
) ise, her iki halde de S =
15.OOO ve a' = %1OO'dr ve I'in kr orani %2O'nin, II'nin kr orani %18
1
/
8
'
e orani, I'in degien sermayesi 8.OOO'in, II'nin degien sermayesi 2.OOO'e
oranina eittir, yani, %2O : %18
1
/
8
= 8.OOO : 2.OOO.
imdi, degien sermaye ykselebilir ya da debillir. nce bu-
nun ykseldigi bir rnek alalim. Bir sermayenin balangitaki bileimi
ve kullanim ekli yle olsun:
I. 1OO
s
+ 2O
d
+ 1O
a
; S = 12O, a' = %5O, k' = %8
1
/
8
.
imdi, degien sermaye 8O'a ykselsin. Bu duruinda, bizim var-
sayimimiza gre, toplam sermayenin degimeden 12O kalmasi iin
degimeyen sermayenin 1OO'den DO'a dmesi gerekir. Arti-deger orani
degimeden %5O kaldigina gre, retilen arti-deger 1O'dan 15'e yksel-
ecektir. Buna gre u sonu elde ederiz:
II. DO
s
+ 8O
d
+ 15
a
; S = 12O, a'= %5O, k' = %12.
nce, cretlerin degimeden kaldigi varsayimindan hareket ede-
lim. Bu durumda, arti-deger oraninin teki etmenleri, yani ign ile
emegin yogunlugunun da degimeden kalmasi gerekir. Bu takdirde d'nin
(2O'den 8O'a) ykselii, yalniz, kullanilanin bir yarisi kadar daha ii
alitirildigini belirtebilir. Byle olunca, retilen toplam deger de yarisi
kadar, 8O'dan 45'e ykselecek ve tipki eskisi gibi 2/8'si cretlere, 1/8'i
arti-degere blnecektir. Ama ayni zamanda, ii sayisindaki arti ile,
degimeyen serrnaye, retirn aralarinin degeri 1OO'den DO'a drn
olacaktir. Bu duruma gre, emegin retkenliginde bir azalma ile birlikte
ve onunla ezamanli olarak degimeyen sermayede bir daralma oldugu-
nu gryoruz. Byle bir durum ekonomik bakimdan rnmkn mdr
Emegin retkenliginde bir azalma ve dolayisiyla alitirilan ii
sayisinda bir artiin rahatlikla drlebilecegi tarim ile istihra sanayii
kollarinda bu sre, kapitalist retim esasina gre ve onun erevesi
iersinde degimeyen sermayede bir azalma yerine bir arti ile birara-
da grlr. s'deki yukarda sz edilen dme, sirf fiyatlardaki bir dme
nedeniyle olsa bile bireysel bir sermaye, I'den II'ye geii ancak ok
istisnai durumlarda baarabilir. Ama, farkli lkelerde, ya da tarim ya da
istihra sanayiinin farkli kollarinda, yatirilmi bulunan iki bagimsiz ser-
maye szkonusu ise, bir durumda degerinden daha fazla ii alitirilmasi
(ve dolayisiyla daha fazla degien sermaye kullanilmasi) ve daha az
degerli ya da kit retim araci kullanilmasi tamamen olagan bir eydir.
Ama biz, cretlerin ayni kaldigi varsayimini bir yana birakalim ve
degien sermayenin 2O'den, 8O'a ykseliini, cretlerde yari yariya bir
ykselme ile aiklayalim. O zaman, tamamen baka bir durum ile kari
kariya geliriz. Ayni sayida emeki diyelim yirmi ayni ya da pek az ek-
silmi retim araci ile alimaya devam eder. Eger ign degimeden
kalirsa diyelim 1O saat retilen toplam deger de ayni kalir. Eskiden
de, imdi de = 8O'dur. Ne var ki, bu 8O'un hepsi imdi, yatirilan 8O'luk
57
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 56| degien sermayeyi yerine koymak iin gereklidir; byle olunca
da, arti-deger yokolur. Ama biz, arti-deger oraninin sabit kaldigini, yani
I'deki gibi %5O oldugunu varsaymitik. Bu, ancak, ignnn yari yariya
uzatilmasiyla, yani 15 saate ikarilmasiyla mmkndr. Bylece, 2O
emeki 15 saatte 45'lik bir toplam deger retir ve btn koullar yerine
getirilmi olur:
II. DO
s
+ 8O
d
+ 15
a
; S = 12O, a' = %5O, k' = %12.
Bu durumda 2O ii, I. durumdan daha fazla, emek aracina, ale-
te, makineye vb. gereksinme gstermez. Ancak, ham ve yardimci mad-
delerin yari yariya artirilmasi gerekecektir. Bu maddelerin fiyatlarinda
bir dme olmasi halinde, I'den II'ye geiin, bizim varsayimimiza gre,
bireysel bir sermaye iin bile daha ekonomik olmasi mmkndr. Ve
kapitalistin, artmi bulunan krlar yoluyla, degimeyen sermayesindeki
deger eksilmesiyle ortaya ikan kaybi bir lde telafi edilir.
imdi de, degien sermayenin ykselmek yerine dtgn var-
sayalim. Bu durumda bizim yapacagimiz tek ey, rnegimizi tersine e-
virmek, II'yi balangi sermayesi diye alip, II'den I'e gemektir.
II. DO
s
+ 8O
d
+ 15
a
imdi
I. 1OO
s
+ 2O
d
+ 1O
a
'ya dnr ve aiktir ki, bu yer degitirme, kr
oranlarinin herbirini ve bunlarin karilikli bagintilarini dzenleyen
koullarin herhangi birini hi bir ekilde degitirmez.
Artan degimeyen sermaye ile 1/8 daha az ii alitirildigi iin d
nin 8O'dan 2O'ye dmesi halinde, nmzde modern sanayinin normal
bir rnegi var demektir, yani emegin retkenligindeki arti ile, daha
byk bir retim araci kitlesi daha az ii tarafindan kullanilmaktadir.
Bu hareketin, kr oraninda ezamanli bir dmeyle zorunlu bir bagintisi
bulunmasi, bu kitabin nc kisminda gelitirilecektir.
te yandan, eger d, dk cretle ayni sayida ii alitirildigi
iin 8O'dan 2O'ye dse, ign degimemek zere, retilen toplam de-
ger, nceki gibi = 8Od + 15a = 45 olur. d, 2O'ye dtg iin, arti-deger
25'e, arti-deger orani %5O'den %125'e ykselmi olur ki, bu bizim varsa-
yimimiza ters der. Ele alinan durumun koullarina uymak iin, arti-
degerin, %5O orani ile 1O'a dmesi ve bu nedenle retilen toplam dege-
rin 45'ten 8O'a inmesi gerekirdi; bu ise, ancak ignnn te-bir azalmasi
ile mmkndr. Demek ki, daha nceki gibi durum udur:
1OO
s
+ 2O
d
+ 1O
a
; a' = %5O, k' = %8
1
/
8
.
cretlerde bir d olmasi halinde, emek-zamaninda byle bir
azalma yapilmasinin, pratikte hi grlmeyecegini sylemeye bile ge-
rek yoktur, Ama bunun nemi yoktur. Kr orani, birka degiken byk-
lgn bir ilevidir ve eger biz bu degikenlerin kr oranini nasil etkiledigini
bilmek istersek, bylesine tek baina bir etkinin, bir ve ayni sermaye iin
ekonomik bakimdan geerli olup olmamasina bakmaksizin, tek tek bu
etkilerin herbirini sirayla tahlil etmemiz gerekir. [sayfa 57|
58
Kurl Murks
Kupilul lll
2) c' sc|/|, J Je//en, S, J'Je// Je/me yo|0y|c Je//yo|.
Bu durum, bundan nceki durumdan yalniz derece bakimindan
ayrilir. d'deki artma ya da eksilme kadar eksilecegi ya da artacagi yerde
s sabit kalmaktadir. Bugnn koullari altinda, byk sanayiler ile tarim-
da degien sermaye toplam sermayenin yalnizca nispeten kk bir
kismidir. Bu yzden, ondaki artma ya da eksilme, degien sermayedeki
degiikliklerden ileri geldigi srece, ayni ekilde nispeten kktr.
Biz gene bir sermaye ile balayalim:
I. 1OO
s
+ 2O
d
+ 1O
a
; S = 12O, a' = %5O, k' = %8
1
/
8
,
ve bu, diyelim u ekli alsin:
II. 1OO
s
+8O
d
+15
a
; S=18O, a'=%5O, k'=%11
7
/
18
.
Degien sermayenin azaldigi bunun tersi olan durum gene, II'den
I'e tersine gei ile gsterilecektir.
Ekonomik koullar, aslinda bundan nceki durumda oldugu gibi-
dir ve bu nedenle burada tekrar irdelenmesine gerek yoktur. I'den II'ye
gei, emegin retkenliginde yan yana bir azalma oldugu anlamina ge-
lir; II iin 1OO
s
'nin kullanilmasi, I'e gre emekte yan yana bir arti gerekti-
rir. Bu durum tarimda grlebilir.
D
Ama, bundan nceki durumda, degimeyen sermayenin degien
sermayeye evrilmesi ya da bunun tersi olmasi ile toplam sermaye sabit
kaldigi halde, bu durumda degien sermaye arttigi zaman ek bir ser-
maye baglanmasi, azaldigi zaman daha nce kullanilan sermayede bir
serbest kalma szkonusudur.
8) c' |e J sc|/|, s |e |0 neJen|e S Je//en.
Bu durumda denklem:
k'=a'(d : S) eklinden k'
1
=a' (d : S),
eklini alir ve her iki yandan ayni arpanlarin ikartilmasiyla unu
elde ederiz:
k'
1
: k' = S : S
1
.
ayni arti-deger orani ve eit degien sermayeler ile kr oranlari
toplam sermayelere ters orantilidir.
Elimizde, rnegin sermaye, ya da ayni sermayenin farkli
durumu bulunsun:
I. 8O
s
+2O
d
+2O
a
; S=1OO, a'=%1OO, k'=%2O;
II. 1OO
s
+ 2O
d
+ 2O
a
; S = 12O, a' = %1OO, k' = %16
2
/
8
;
III. 6O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
; S = 8O, a' = %1OO, k' =%25.
Buradan u orantilari elde ederiz:
%2O : %16
2
/
8
= 12O : 1OO ve %2O : %25 = 8 : 1OO.
a' sabit iken d : S'nin degimeleri iin daha nce verilen genel
forml yle idi: [sayfa 58|
D
Elyazmasinda bu noktada u not bulunmakta: "Bu durumun, toprak ranti ile ne gibi bir
ilikisi oldugu ilerde incelenecek." -F.E.
5
Kurl Murks
Kupilul lll
k'
1
= a' (ed : ES); imdi u hali aliyor: k'
1
= a' (d : ES),
d degimedigine gre, e = d
1
: d = 1 oluyor.
a' d =a, arti-deger miktari oldugu ve hem a' ve hem de d sabit
kaldigi iin, bundan, d'nin de S'deki bir degimeden etkilenmedigi sonu-
cu ikar. Arti-deger miktari, degiiklikten sonra da, daha ncekinin ayni-
dir.
Eger s sifira dse idi, k' = a' olurdu, yani kr arti-deger oranina
eit olurdu.
s'deki degiiklik, ya sirf degimeyen sermayenin maddi geleri-
nin degerindeki bir degiiklikten, ya da toplam sermayenin teknik bile-
imindeki, yani belli bir sanayi dalinda, emegin retkenligindeki bir de-
gimeden ileri gelmi olabilir. Bu son durumda, modern sanayi ve geni-
lekli tarimdaki gelimeye bagli olarak, toplumsal emegin retkenli-
gindeki arti, III'ten I'e ve I'den II'ye sirasi iinde (yukardaki rnekte) bir
gei ortaya koyacaktir. Kendisine 2O denen ve 4O'lik bir deger reten
bir emek miktari, nce, 6O degerlik bir emek araci kullanir; eger ret-
kenlik artar ve deger ayni kalirsa, tketilen emek araci nce 8O'e sonra
1OO'e ykselir. Bu siranin tersine dn, retkenlikte bir azalma oldugu
anlamina gelebilir. Ayni emek miktari daha kk bir retim araci kitle-
sini harekete geirir ve, tarimda, madencilikte, vb. grlebilecegi gibi
yapilan iin boyutlari daralir.
Degimeyen sermayede yapilan bir tasarruf, bir yandan kr ora-
nini artirirken te yandan da bir miktar sermayeyi serbest birakmasi
nedeniyle kapitalist iin nemlidir. Bunun, ve ayni ekilde, degimeyen
sermayenin gelerinde, zellikle hammadde fiyatlarindaki bir degiikligin
yapacagi etkiyi ilerde daha yakindan inceleyecegiz.*
Degimeyen sermayedeki bir degiikligin, bu degime, ister s'nin
maddi gelerindeki bir arti ya da azalmadan veya sirf bunlarin degerle-
rindeki bir degimeden ileri gelmi olsun, kr oranini ayni ekilde etki-
leyecegi gene apaiktir.
4) J sc|/|, J, s |e S'n/n |es/ Je//en.
Bu durumda, degien kr orani iin, balangita verilen genel
forml gene geerliligini korumaktadir:
k'
1
=a' (ed : ES)
Buradan arti-deger orani ayni kalmak zere u sonular ikar:
a) Eger E, e'den bykse, yani eger degimeyen sermaye, top-
lam sermayenin, degien sermayeden daha yksek bir oranda byye-
cegi eklinde artmi ise, kr orani der. Eger 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
gibi bir
sermaye, 17O
s
+ 8O
d
+ 8O
a
eklini alirsa, gene a' = %1OO kalir, ama d : S,
hem d e hem de S bydg halde, 2O : 1OO'den 8O : 2OO'e der ve kr
orani da buna uygun olarak %2O'den %15'e iner.
* lc/|c|, Birinci Cilt, Beinci Blm. -EJ.
0
Kurl Murks
Kupilul lll
b ) Ancak eger e = E ise, yani d : S kesri, grnteki degiiklige
[sayfa 5D| karin ayni degeri koruyorsa, yani payi ve paydasi ayni sayi ile
arpiliyor ya da blnyorsa, kr orani degimeden kalir. 8O
s
+ 2O
d
+
2O
a
ve 16O
s
+ 4O
d
+ 4O
a
, sermayelerinin, ayni %2O'lik kr oranina sahip
olduklari aiktir, nk a' = %1OO olarak kalmakta ve d : s = 2O : 1OO =
4O : 2OO, her iki rnekte ayri degeri temsil etmektedir.
c) e, E'den bykse, yani degien sermaye, toplam sermayeden
daha yksek bir oranla byyorsa kr orani ykselir. Eger, 8O
s
+ 2O
d
+
2O
a
sermayesi 12O
s
+ 4O
d
+ 4O
a
halini alirsa, kr orani %2O'den %25'e
ykselir, nk, degimeyen a' (d : S) = 2O : 1OO, bu durumda 4O : 16O'a
ykselmi ya da
1
/
5
iken olmutur.
Eger d ve S'deki degiiklikler ayni ynde olursa, biz, bu byklk
degiikliklerine, bir lde, sanki bunlarin her ikisi de ayni orantida olmu
ve bylece d : S, o noktaya kadar degimeden kalmi gzyle bakabili-
riz. Bu noktadan sonra, bunlardan yalniz bir tanesi degiebilir ve biz,
bylece, bu karmaik hali, bundan nceki basit hallerden birisine
indirgemi oluruz.
rnegin eger, 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
, lOO
s
+ 8O
d
+8O
a
halini alacak olsa,
d'nin s'ye ve ayni zamanda S'ye orani, bu degimede, 1OO
s
+ 25
d
+
25
a
'ya kadar ayni kalir. Bu nedenle de, ite bu noktaya kadar, kr orani
da gene degimeden kalir. yleyse biz, lOO
s
+25
d
+ 25
a
'yi, iki nokta-
miz olarak alabiliriz; d'nin 8O
d
olmasi iin 5 kadar arttigini, bu yzden
S'nin 125'ten 18O'a ykseldigini ve bylece de, ikinci halin, yani d'nin
basit degimesi ve dolayisiyla S'de bir degime olmasi halinin karimiza
iktigini grrz. Balangita %2O olan kr orani, bu 5
d
'nin ilavesiyle,
arti-deger orani ayni kalmak zere, %28
1
/
18
'e ykselir.
Daha basit bir durumda ayni indirgeme, d ve S byklklerini
karit ynde degitirdiklerinde yer alabilir. rnegin, gene 8O
s
+ 2O
d
+
2O
a
'dan hareket edelim ve bu 11O
s
+ 1O
d
+ 1O
a
haline gelmi olsun. Bu
durumda, degimenin 4O
s
+ 1O
d
+ 1O
a
'ya kadar devani etmesi halinde,
kr orani ayni %2O kalacaktir. Bu ara ekle, 7O
s
ilave edilince, bu oran
%8
1
/
8
'e decektir. Bylece biz, gene durumu, tek bir degikenin, yani
s'nin degimesi haline indirgemi oluruz.
d, s, ve S'nin ayni zamanda degimeleri, bu nedenle, yeni bir
durum ortaya ikarmaz ve son tahlilde, yalniz tek bir etmenin degiken
oldugu bir hale dnlm olur.
Geriye kalan en son durum da aslinda bylece kapsanmi
olmaktadir; yani d ile S'nin sayisal olarak ayni kaldigi halde, bunlarin
maddi gelerinin bir deger degitirmesi ve bylece, d'nin, harekete gei-
rilen degimi bir emek miktarini, s'nin, harekete geirilen degimi bir
retim araci miktarini temsil etmesi hali.
8O
s
+ 2O
d
+2O
a
halinde, diyelim 2O
d
, balangita, gnde 1O saat
alian 2O emekinin cretlerini temsil etsin. Gene diyelim, bunlarin
herbirinin creti 1'den 1'e ykselsin. Bu durumda, 2O
d
, 2O emeki
T
Kurl Murks
Kupilul lll
yerine ancak 16 emekinin cretini deyecektir. Ne var ki, 2O emeki
eger 2OO alima-saatinde 4O'lik bir deger retiyor ise, gnde 1O saat a-
lian [sayfa 6O| 16 emeki 16O alima-saatinde ancak 82'lik bir deger re-
tir. cretler iin 2Od dldkten sonra 82'nin ancak 12'si arti-deger iin
kalir. Bylece, arti-deger orani, %1OO'den %6O'a dm olur. Ama biz,
arti-deger oranini sabit kabul ettigimiz iin, ignnn, drtte bir uzatil-
masi, 1O'dan 12 saate ikartilmasi gerekecektir. Eger gnde 1O saat
alian 2O emeki = 2OO alima-saatinde 4O'lik bir deger retiyorsa,
gnde 12 saat alian 16 emeki = 2OO saatte ayni degeri retecek ve
8O
s
+ 2O
d
'lik sermaye gene eskisi gibi ayni 2O'lik arti-deger saglayacaktir.
Tersine, eger cretler, 2Od'nin; 8O emekinin cretlerini temsil
edecegi lde decek olsa, a ancak, ignnn 1O'dan 6
2
/
8
saate
inmesi halinde sabit kalabilir. nk, 2Ox1O = 8Ox6
2
/
8
= 2OO igndr.
Bu birbirinden farkli rneklerde s'nin, para olarak ifade edilen
degerler cinsinden ne lde sabit kalabilecegini ve gene de, degien
koullara gre degien farkli miktarlarda retim aracini temsil edebile-
cegini esas olarak irdelemi bulunuyoruz. Bu durum, kendi saf ekli ile
ancak bir istisna olarak mmkn olabilir.
s'nin gelerinin degerinde, bu gelerin kitlesini ogaltan ya da
azaltan, ama s'nin deger toplamini degimeden birakan bir degiiklige
gelince, bu, d'nin byklgnde bir degiiklige yol amadigi srece, ne
kr oranini ve ne de arti-deger oranini etkiler.
Bylece biz, bizim denklemimizdeki d, s ve S'nin degimelerindeki
btn olasi durumlari grm bulunuyoruz. Arti-deger orani ayni kaldigi
halde, kr oraninin debilecegini, ayni kalabilecegini ya da ykselebile-
cegini, oysa, d'nin s'ye ya da S'ye olan oraninda en ufak bir degiikligin,
kr oraninda da bir degiiklik olmasina yetebilecegini grm bulunuyor-
uz. Biz, ayrica, d'nin degiikliklerinde her zaman, aildigi takdirde a"nn
sabit kalmasi ekonomik bakimdan olanaksiz bulunan belli bir sinir bu-
lundugunu da grm bulunuyoruz. s'nin her tek yanli degimesinde
de, d'nin artik sabit kalamayacagi belli bir sinira ulamak zorunda ol-
dugundan, d : S'nin her olasi degimesi iin, a"nn de ayni ekilde de-
giken hale gelmek zorunda kalacagi sinirlar oldugunu gryoruz. imdi
tartimasini yapacagimiz a"nn degimelerinde, denklemimizin farkli
degikenlerinin bu karilikli etkisi, daha da aik olarak grlecektir.
II. c' Je//en
d : S sabit kalsin ya da kalmasin, farkli arti-deger oranlarina gre
kr oranlari iin, k' = a' (d : S) denklemini, k'
1
= a'
1
(d
1
: S
1
) ekline so-
karak genel bir forml elde ederiz; k'
1
, a'
1
, d
1
ve S
1
burda, k', a', d ve S'
nin degimi degerlerini temsil ederler. Buradan:
k' : k'
1
= a'
1
(d : S) : a'
1
(d
1
: S
1
)
eitligini ve dolayisiyla:
k'
1
= (a'
1
: a')( d
1
: d) (S
1
: S) (k')
2
Kurl Murks
Kupilul lll
eitligini elde ederiz. [sayfa 61|
1) a' Je//en J . S sc|/|.
Bu durumda u denklemleri elde ederiz:
k' = a' (d : S) ; k'
1
= a'
1
(d : S),
bunlarin her ikisinde de d : S eittir. Bu nedenle:
k' : k'
1
= a' : a'
1
Ayni bileimde iki sermayenin kr oranlari arasindaki oran, bun-
larin arti-degerlerinin birbirine oranina eittir. d : S kesrinde szkonusu
olan, d ile, S'nin mutlak byklkleri olmayip bunlarin birbirlerine orani
olduguna gre, bu, mutlak byklkleri ne olursa olsun eit bileimdeki
btn sermayeler iin geerlidir.
8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
; S = lOO, a' =%1OO, k' =%2O
16O
s
+4O
d
+2O
a
; S= 1OO, a'=% 5O, k'=%lO
%1OO : %5O = %2O : %1O.
Eger her iki halde de, d ve S'nin mutlak byklkleri ayni ise,
bunlarin kr oranlarinin birbirlerine olan orani da, arti-deger miktarla-
rinin birbirlerine olan oranlarina eittir:
k' : k'
1
= a'd : a'
1
d = a : a
1
.
rnegin:
8O
s
+2O
d
+2O
a
; a' =%1OO, k' =%2O
8O
s
+2O
d
+1O
a
; a'=% 5O, k'=%lO
%2O : %1O = 1OO x 2O : 5O x 2O = 2O
a
: 1O
a
.
urasi imdi aiktir ki, mutlak ya da yzde olarak bileimleri eit
sermayelerde, arti-deger orani, ancak, ya cretler, ya ign uzunlugu
ya da emegin yogunlugu farkli ise farkli olabilir. Aagidaki durumda:
I. 8O
s
+2O
d
+1O
a
; a'=% 5O, k'=%lO
II. 8O
s
+2O
d
+2O
a
; a' =%1OO, k' =%2O
III. 8O
s
+2O
d
+4O
a
; a' =%2OO, k' =%4O
I'de retilen toplam deger 8O (2O
d
+ 1O
d
)'dir; II'de 4O'tir; III'te 6O'
tir. Bu farkli ekilde olabilir.
8/|/nc/s/, eger cretler farkli ve 2Od, her tek tek durumda farkli
sayida iiyi ifade ediyorsa. Diyelim, sermaye I, 1
1
/
8
sterlin cretle gnde
1O saat alian 15 emeki alitiriyor ye bunlar, 2O sterlini cretleri yeri-
ne koyan, 1O sterlini de arti-deger olan 8O sterlinlik bir deger retiyorlar.
Eger cretler 1 sterline derse, 1O saat iin 2O emeki alitirilabilir;
bunlar, 2O sterlini cretleri yerine koyan ve 2O sterlini de arti-deger olan
4O sterlinlik bir deger reteceklerdir. Eger cretler daha da dp
2
/
8
sterline inerse, otuz emeki 1O saat alitirilabilir. Bunlar, 2O sterlini cret-
ler iin dlecek olan, ve 4O sterlini de arti-degeri temsil edecek olan
6O sterlinlik bir deger reteceklerdir.
Bu durum sermaye bileiminin yzde olarak sabit, ignnn
ve emegin yogunlugunun sabit ve arti-deger oraninin cretlerdeki degi-
iklik nedeniyle degitigi bu durum Ricardo'nun varsayiminin dogru
3
Kurl Murks
Kupilul lll
oldugu biricik durumdur: "Kr, cretlerin, dklg ya da yksekligi ile
[sayfa 62| |cm |/| o|cn|| /e|s/nJe yksek ya da dk olacaktir." (P|/n-
c/|es, Ch. I, Sect. III, p. 18 of the Works of D. Ricardo, ed. by MacCull-
och, 1852.)
Ya da ///nc/s/, emegin yogunlugu degiiyorsa. Bu durumda, diye-
lim, ayni retim aralari ile gnde 1O saat alian 2O emeki, belli bir
metadan I'de 8O, II'de 4O, III'te 6O para retsin ve herbir para, kendisi-
ne katilmi bulunan retim aralarinin degerinden baka, 1 sterlinlik
yeni bir degeri temsil etsin. Her 2O para = 2O sterlin cretleri yerine
koyduguna gre, geriye, I'de arti-deger iin 1O para = 1O sterlin, II'de
2O para = 2O sterlin, ve III'te 4O para = 4O sterlin kalir.
Ya da 00nc0s0, ign, uzunluk bakimindan farkliysa. 2O emeki,
ayni yogunluk ile I'de D saat, lI'de 12 saat, III'te 18 saat aliiyorsa,
bunlarin toplam rnleri, D : 12 : 18 orani gibi 8O : 4O : 6O orani eklinde
degiir. Ve her durumda cretler = 2O sterlin oldugu iin, geriye arti-
deger olarak gene sirayla 1O, 2O ve 4O kalir.
Demek oluyor ki, d : S sabit iken, cretlerde bir ykselme ya da
dme arti-deger orani zerinde ters ynde, emegin yogunlugunda bir
ykselme ya da dme, ignnde bir uzama ya da kisalma, arti-deger
orani ve dolayisiyla kr orani zerinde ayni ynde bir etki yapar.
2) c' |e J Je//en, S sc|/|.
Bu durumda, aagidaki oranti geerlidir:
k' : k'
1
= a'(d : S) : a'
1
(d
1
: S) = a'd : a'
1
d
1
= a : a
1
.
Kr oranlari, arti-deger miktarlari gibi birbirleriyle baginti iersine
sokulmutur.
Degien sermaye sabit kalirken, arti-deger oranindaki degiiklikler,
retilen degerin byklk ve dagiliminda bir degime demekti. d ve
a"nde ezamanli bir degiiklik de daima farkli bir dagilim anlamina
gelir, ama, retilen degerin byklgnde her zaman bir degime ol-
dugu anlamina gelmez.
Burada durum olabilir:
a) d ve a"ndeki degiiklik karit ynlerde ama ayni miktarda ol-
maktadir; rnegin;
8O
s
+2O
d
+1O
a
; a'=% 5O, k'=%lO
8O
s
+2O
d
+2O
a
; a' =%1OO, k' =%2O
Her iki durumda da retilen deger, dolayisiyla da harcanan emek
miktari eittir; 2O
d
+ 1O
a
= 1O
d
+ 2O
a
= 8O. Tek fark, birinci durumda c-
retler iin 2O dendigi ve arti-deger olarak geriye 1O kaldigi halde, ikinci
durumda cretlerin yalniz 1O ve bu nedenle de arti-degerin 2O olmasi-
dir. Bu, ii sayisi ile, emegin yogunlugunun ve ign uzunlugunun
degimeden kaldigi halde d ile a"nn ayni zamanda degitigi biricik
durumdur.
b) a' ve d'deki degime, karit ynlerde de olur, ama ayni miktar-
4
Kurl Murks
Kupilul lll
da olmayabilir. Bu durumda, d ya da a''ndeki degimelerden birisi dige-
rinden fazla olabilir. [sayfa 68|
I. 8O
s
+2O
d
+2O
a
; a'=% 1OO, k'=%2O
II. 72
s
+28
d
+2O
a
; a' =%71
8
/
7
, k' =%2O
III. 84
s
+16
d
+2O
a
; a' =%125, k' =%2O
Sermaye I, retilmi 4O'lik bir deger iin 2O
d
, sermaye II, 48'lik bir
deger iin 28
d
ve sermaye III, 86'lik bir deger iin 16
d
demektedir. Hem
retilen deger ve hem de cretler degimitir. Ne var ki, retilen deger-
deki bir degime, harcanan emek miktarinda bir degiiklik, bylece, ya
emeki sayisinda, alima-saatlerinde, emegin yogunlugunda, ya da bun-
lardan birden fazlasinda olan bir degiiklik anlamina gelir.
c) a' ve d'deki degiiklik ayni ynde olmaktadir. Bu durumda,
birisi digerinin etkisini yeginletirmektedir.
DO
s
+1O
d
+1O
a
; a'=% 1OO, k'=%lO
8O
s
+2O
d
+8O
a
; a' =%15O, k' =%8O
D2
s
+8
d
+6
a
; a' =%75, k' =%6.
Burada da gene, retilen deger farklidir, yani 2O, 5O ve 14'tr.
Ve, sirasiyla emek miktarlarinin byklgndeki bu fark gene kendisini,
emeki sayisindaki, alima-saatlerindeki, emegin yogunlugundaki ya
da bu etmenlerin birkai ya da hepsindeki bir farka indirger.
8) c', J |e S Je//en.
Bu durum yeni bir zellik gstermemektedir ve II'de verilen ve
a"nn degiken oldugu genel forml ile zmlenmitir.

Arti-deger oraninin byklgndeki bir degiikligin kr orani ze-


rindeki etkisi, bylece, u durumlari ortaya ikartiyor:
1) d : S sabit kalirken, k', a' ile ayni oranda artiyor ya da azaliyor.
8O
s
+2O
d
+2O
a
; a' =%1OO, k' =%2O
8O
s
+2O
d
+1O
a
; a'=% 5O, k'=%lO
%1OO : %5O = %2O : %1O.
2) d : S, a' ile ayni ynde hareket ediyorsa, yani a' artar ya da
eksilirken o da artiyor ya da eksiliyorsa, k', a"nden daha hizli ykselir ya
da der.
8O
s
+2O
d
+1O
a
; a' =%1OO, k' =%1O
7O
s
+8O
d
+2O
a
; a'=% 66
2
/
8
, k'=%2O
%5O : %66
2
/
8
< %1O : %2O.
8) d : S, a' ile ters orantili, ama daha yava bir hizla degitigi halde
k', a"nden daha yava bir hizla ykselir ya da der.
8O
s
+2O
d
+1O
a
; a' =%5O, k' =%1O
7O
s
+8O
d
+15
a
; a'=% 15O, k'=% l5
%5O : %1OO > %1O : %15
5
Kurl Murks
Kupilul lll
4) d : S, a' ile ters orantili, ve daha byk bir hizla degitigi halde,
a' derken k' ykselir ya da a ' ykselirken k' der. [sayfa 64|
8O
s
+2O
d
+2O
a
; a' =%1OO, k' =%2O
DO
s
+1O
d
+15
a
; a'=% 15O, k'=%l5
a', %1OO'den %15O'ye ykselmi, k', %2O'den %15'e dmtr.
5) Ensonu, d : S, a' ile ters orantili, ama tamamen ayni oranda
degiirken, k' sabit kalir, oysa a ' ykselir ya da der.
Biraz daha aiklamayi gerektiren durum ite yalniz bu son du-
rumdur. Daha nce, d : S'nin degimelerinde, bir ve ayni arti-deger ora-
ninin pek ok farkli kr oranlari ile ifade edilebilecegini gzlemlemitik.
imdi de, bir ve ayni kr oraninin, birbirinden pek ok farkli arti-deger
oranlarina dayanabilecegini gryoruz. Ama, a sabit kaldigi srece kr
oraninda bir fark meydana gelmesi iin, d'nin S'ye olan oraninda her-
hangi bir degiiklik yeterli oldugu halde, kr oraninin ayni kalmasi iin,
a'nin byklgndeki bir degimenin d : S'de buna uygun den bir ters
orantili degimeye yolamasi gereklidir. Bir ve ayni sermaye ya da bir ve
ayni lkedeki iki sermaye iin bu durum ancak olagandii durumlarda
mmkndr. rnegin, elimizde yle bir sermaye olsa:
8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
; S = lOO, a' =%1OO, k' =%2O
ve cretlerin, 2O
d
yerine 16
d
kariliginda ayni sayida emekinin
alitirilabilecegi lde dtgn kabul edelim. Diger eyler eit ol-
mak zere ve 4
d
serbest kaldigina gre durum yle olacaktir:
8O
s
+ 16
d
+ 24
a
; S =D6, a' =%5O, k' =%25
k"nn eskisi gibi imdi de %2O olabilmesi iin, toplam sermaye
12O'ye ve degimeyen sermaye de bu nedenle 1O4'e ikmi olmalidir:
1O4
s
+ 16
d
+ 24
a
; S = l2O, a' =%15O, k' =%2O
Bu ancak, cretlerdeki dmeyle birlikte, emegin retkenliginde,
sermayenin bileiminde byle bir degimeyi gerekli kilan bir degime
oldugu takdirde mmkn olabilir. Ya da, degimeyen sermayenin para
olarak degeri 8O'den 1O4'e ykselmi olmalidir. Kisacasi, ancak, bazi ko-
ullarin, olagandii durumlarda grlebilecek ekilde raslansal olarak
akimasini gerektirir. Gerekten de, a"nde meydana gelen ve d'de, do-
layisiyla da d : S'de ayni anda bir degiikligi gerektirmeyen bir degime,
ancak ok belirli koullar altinda, yani yalmzca sabit sermaye ile emegin
kullanildigi, zerinde aliilan maddelerin doga tarafindan saglandigi sa-
nayi kollarinda dnlebilir.
Ne var ki, iki farkli lkeye ait kr oranlari karilatiriliyorsa, durum
byle degildir. nk, o takdirde, ayni kr orani, gerekte, geni lde
farkli arti-deger oranlarina dayanir.
Demek ki, btn bu be durumdan u sonu ikar ki, ykselen
bir kr orani, den ya da ykselen bir arti-deger oranina, den bir kr
orani ykselen ya da den bir arti-deger oranina, sabit bir kr orani,
ykselen ya da den bir arti-deger oranina tekabl edebilir. Ve, ykse-
len, den ya da sabit bir kr oraninin da, yine, sabit bir arti-deger ora-

Kurl Murks
Kupilul lll
niyla uyumlu olabilecegini I'de grm bulunuyoruz. [sayfa 65|

Kr orani, demek oluyor ki, iki ana etmene bagli bulunmaktadir:


arti-deger orani ile sermayenin deger bileimine. Bu iki etmenin etkileri,
yzde olarak bu bileim verilmek suretiyle aagidaki ekilde kisaca zet-
lenebilir, nk, sermayenin iki kismindan hangisinin degiiklige neden
oldugunun bir onemi yoktur.
ki farkli sermayenin ya da birbirini izleyen iki farkli koulda bir ve
ayni sermayenin kr oranlari,
e/||/|.
1) eger, bu sermayelerin yzde olarak bileimleri ayni ve arti-
deger oranlari eit ise;
2) eger, bunlarin yzde bileimleri ayni olmayip, arti-deger oran-
lari da eit degilken, arti-deger oranlarinin, sermayelerin degien kisim-
larinin yzdeleri ile arpimlari (a' x d) ayni kalmasi kaydiyla, yani toplam
sermayenin yzde olarak hesaplanan arti-deger //||e|e|/ (a = a'd) eit
ise; bir baka deyile, eger, a' ve d arpanlari her iki durumda da birbir-
leriyle ters orantili ise.
E/| Je/|J/|,
1) eger, yzde bileimi eitve arti-deger oranlari eit degilse, bu
durumda bunlar arti-deger oranlari gibi orantilamitir;
2) eger, arti-deger oranlari ayni ve yzde bileimleri eit degilse;
bu durumda kr oranlari arasindaki oran, sermayenin degien kisimlari
arasindaki orana eittir;
8) eger, arti-deger oranlari eit degil ve yzde bileimleri ayni
degilse; bu durumda, kr oranlarinin birbirine orani a'd arpimina, yani
toplam sermayenin yzde olarak hesaplanan arti-deger miktarlarinin bir-
birine oranina eittir.
1O
[sayfa 66|
1O
Elyazmasinda ayrica, arti-deger orani ile kr orani arasindaki fark (a' - k') konusunda,
ok ilgin zellikleri olan ve hareketleri, nerede bu oranlarin birbirine yaklatigini ya da uzakla-
tigini gsteren ok ayrintili hesaplar da bulunmaktadir. Bu hareketler egriler ile gsterilebilir.
Bu malzemeyi buraya aktarmiyorum, nk, bunlar, bu yapitin ilk amalari iin az bir nem
taimaktadir ve, bu noktayi daha ileri gtrmek isteyen okurlar iin burada dikkatlerini ekmek
yeterlidir. -F.E.
7
Kurl Murks
Kupilul lll
DRDNC BLM
DEVRN KAR ORANI ZERNDEK ETKS
[Devrin, arti-deger ve dolayisiyla krin retimi zerindeki etkisi,
kinci Ciltte tartiilmiti. Kisaca zetlenirse, devir iin gerekli zaman ara-
ligi nedeniyle, sermayenin hepsi, ayni zamanda retimde kullanilamaz;
sermayenin bir kismi, daima, ya para-sermaye, hammadde ikmali, ma-
mul ama henz satilmami meta-sermaye ya da alacak bakiyesi eklinde
atil durur; aktif retimdeki, yani retim ve arti-degerin elde edilmesin-
deki sermaye daima bu miktar kadar eksiktir ve retilen ve elkonulan
arti-deger daima ayni lde azalmitir. Devir dnemi ne kadar kisa
olursa, sermayenin btnne oranla atil kalan bu kismi o kadar kk
ve bu nedenle, diger koullar ayni kalmak zere, elkonulan arti-deger o
kadar byktr.
retilen arti-deger miktarinin, devir dneminde, ya da bunun iki
kesimi olan retim zamani ile dolaim zamanindaki kisaltmalar ile nasil
artirilabilecegi kinci Ciltte ayrintilariyla gsterilmi bulunuyor. Ama, kr
orani yalniz, retilen arti-deger miktarinin, bu retimde kullanilan [sayfa 67|
8
Kurl Murks
Kupilul lll
toplam sermayeye bagintisini ifade ettigi iin, bu trden herhangi bir
kisalmanin kr oranini artiracagi aiktir. Daha nce kinci Cildin kinci
kisminda, arti-deger ile ilgili olarak sylenenler, ayni ekilde, kr ve kr
orani iin de geerlidir ve burada bunlarin yinelenmesine gerek yoktur.
Biz yalniz bellibali birka nokta zerinde durmak istiyoruz.
retim zamanini kisaltmanin balica yolu, genellikle sinai ilerle-
me denilen, emegin daha yksek verimliligidir. Eger bu ayni zamanda,
toplam sermaye yatiriminda, pahali makinelerin, vb., kurulmasindan ile-
ri gelen nemli bir artii, ve dolayisiyla, toplam sermaye zerinden he-
saplanan kr oraninda bir azalmayi birlikte getirmiyorsa, bu oranin yk-
selmesi gerekir. Ve bu, metalr|i ile kimya sanayiindeki son gelimelerde
pek ok durumda kesinlikle dogrudur. Demir ve elik retiminde, Bes-
semer, Siemens, Gilchrist-Thomas, vb. gibi son zamanlarda bulunan
retim yntemleri, eskiden pek zahmetli olan ileri, nispeten dk ma-
liyetlerle asgariye indirmi bulunmaktadir. Kmr katranindan ikartilan,
kirmizi boya maddesi alizarinin yapilmasi ve bunun, zaten mevcut bulu-
nan kmr katrani boya yapimi tesislerinde elde edilmesi, eskiden yillar
alan bir iin birka haftada sonulandirilmasini saglamitir. Boya kk-
nn olgunlamasi bir yil aliyor ve bu kkler ilenmeden nce genellikle
birka yil daha bysnler diye birakiliyordu.
Dolaim zamanini kisaltmanin balica yolu, gelimi ulaim ve
haberleme aralaridir. Son elli yil, bu alanda, ancak 18. yzyilin ikinci
yarisindaki sanayi devrimi ile kiyaslanabilecek bir devrim yaratmitir.
Karada, kaplama oselerin yerini demiryollari almi, denizde, agir yollu
ve dzensiz yelkenli tekneleri, sratli ve gvenilir buharli gemiler ile geri
plana itilmi, yer yuvarlaginin her yani telgraf telleri ile rlmtr. Svey
Kanali, Dogu Asya ile Avustralya'yi btnyle buharli gemilerin gidi-
geliine amitir. Dogu Asya'ya yapilan bir meta sevkiyatinin dolaim
zamani 1847'de en az oniki ay iken (bkz: Buch ll, s. 285*) imdi bir o ka-
dar haftaya indirilmitir. 1825-57 bunalimlarinin iki byk merkezi Ame-
rika ile Hindistan, ulatirmadaki bu devrim ile, Avrupa'nin sanayi lkele-
rine yzde 7O ile DO daha yakin hale gelmi ve bylece o patlayici nitelik-
lerini byk lde yitirmilerdir. Toplam dnya ticaretinin devir dne-
mi, ayni lde azalmi ve bu ite kullanilan sermayenin etkinligi iki-
kat artmitir. Bunun, kr orani zerinde etkili oldugunu sylemeye bile
gerek yoktur.
Toplam sermayenin devrinin kr orani zerindeki etkisini seip
ikarmak iin, karilatirma yapilacak sermayelerin teki btn koul-
larinin eit oldugunu varsaymamiz gerekir. Arti-deger orani ile ign di-
inda, bir de, sermayenin yzde bileimini eit kabul etmemiz gerekli-
dir. imdi, arti-deger orani %1OO olan ve yilda iki devir yapan, 8O
s
+ 2O
d
= 1OOS bileiminde bir A sermayesi alalim. Bu durumda yillik rn: [sayfa
* lc/|c|, kinci Cilt, s. 28O-281. -EJ.

Kurl Murks
Kupilul lll
68|
16O
s
+ 4O
d
+ 4O
a
olur. Bununla birlikte, kr oranini belirlemek iin biz 4O
a
'yi, devre-
dilen 2OO'lk sermaye-deger zerinden degil, 1OO'lk yatirilan sermaye
zerinden hesapliyoruz ve bylece k' = %4O buluyoruz.
imdi biz bu sermayeyi, ayni %1OO arti-deger oranina sahip, ama
yilda yalniz tek bir devir yapan bir B = 16O
s
+ 4O
d
= 2OOS sermayesi ile
kiyaslayalim. Bu sermayenin yillik rn, demek ki, A sermayesinin ayni-
dir:
16O
s
+4O
d
+ 4O
a
. Ama bu sefer, 4O
a
ancak, %2O, yani A'nin yarisi
kadar bir kr orani saglayan 2OO tutarindaki yatirilmi bir sermaye ze-
rinden hesaplanmak durumundadir.
Bu durumda, yzde olarak bileimleri eit, arti-deger oranlari ile
ignleri eit olan iki sermayenin kr oranlarinin, bu sermayelerin devir
dnemleri ile ters orantili oldugunu grrz. Karilatirilan bu iki durum-
da, eger, yzde bileimi, arti-deger oranlari, ign ya da cretler eit
degil ise, bu, dogal olarak kr oranlarinda daha baka farkliliklar yarata-
caktir; ama bunlarin devir ile bir ilikisi yoktur ve bu nedenle de bizi bu
noktada ilgilendirmemektedir. Bunlar nc Blmde tartiilmi bu-
lunmaktadir. Kisaltilmi bir devir dneminin arti-deger retimi ve bunun
sonucu olarak da krin zerindeki etkisi, kinci Cildin Onaltinci Bl-
mnde "Degien Sermayenin Devri"nde de gsterildigi gibi, sermayenin
degien kismina bu suretle kazandirilan, daha yksek etkinlikten ibaret-
tir. Bu blmde, yilda on defa devreden 5OO'lk bir degien sermaye-
nin, ayni arti-deger orani ile ayni cretlere sahip ve yilda yalniz bir defa
devreden 5.OOO'lik bir degien sermaye ile ayni miktarda arti-deger ret-
tigi gsterilmiti.
Yillik ainma ve yipranma orani %1O = 1.OOO olan 1O.OOO sabit
sermaye ile 5OO dner degimeyen ve 5OO degien sermayeden oluan,
sermaye I'i ele alalim. Degien sermaye, %1OO arti-deger orani ile bir
yilda on devir yapsin. i basitletirmek iin, aagidaki btn rneklerde,
genellikle pratikte oldugu gibi, dner degimeyen sermayenin, degien
sermaye ile ayni srede devrettigini kabul edelim. Bu durumda, byle
bir devir dneminin rn:
1OO
s
(ainma ve yipranma) + 5OO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 1.6OO
olacak ve bu ekildeki on devir ile btn yilin rn:
l.OOO
s
(ainma ve yipranma) + 5.OOO
s
+ 5.OOO
d
+ 5.OOO
a
= 16.OOO,
S = 11.OOO, a = 5.OOO, k' = 5.OOO : 11.OOO = %45
5
/
11
olacaktir.
imdi, sermaye II'yi alalim: D.OOO sabit sermaye, yillik ainma ve
yipranma, 1.OOO, 1.OOO dner degimeyen sermaye, 1.OOO degien ser-
maye, arti-deger orani %1OO, degien sermayenin yillik devri 5. Bu du-
rumda, degien sermayenin beher devrinin rn:
2OO
s
(ainma ve yipranma) + 1.OOO
s
+ 1.OOO
d
+ 1.OOO
a
= 8.2OO [sayfa 6D|
70
Kurl Murks
Kupilul lll
olacak ve be devirden sonra toplam yillik rn:
l.OOO
s
(ainma ve yipranma) + 5.OOO
s
+ 5.OOO
d
+ 5.OOO
a
= 16.OOO,
S = 11.OOO, a= 5.OOO, k' = 5.OOO : 11.OOO = %45
5
/
11
olacaktir.
Daha sonra, sabit sermayesi olmayan, sermaye III' alalim ve bu,
6.OOO dner degimeyen ve 5.OOO degien sermayeden olusun. %1OO
arti-deger orani ile yilda bir defa devretmi olsun. Bu durumda toplam
yillik rn:
6.OOO
s
+ 5.OOO
d
+ 5.OOO
a
= 16.OOO,
S = 11.OOO, a = 5.OOO, k' = 5.OOO : l1.OOO = %45
5
/
11
olur.
Her durumda da demek ki, ayni yillik arti-deger miktari =
5.OOO olacak ve toplam sermaye de gene her halde eit, yani =
11.OOO oldugu iin, %45
5
/
11
'lik bir ayni kr orani elde edilecektir.
Ama eger, sermaye l'de degien kisim yilda 1O yerine yalniz 5
devir yapmi olsa sonu farkli olacak ve bir devrin rn:
2OO
s
(ainma ve yipranma) + 5OO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 1.7OO
olacaktir.
Ve yillik rn de:
1.OOO
s
(ainma ve yipranma) + 2.5OO
s
+ 2.5OO
d
+ 2.5OO
a
= 8.5OO,
S = 11.OOO, a = 2.5OO; k' = 2.5OO : 11.OOO = %22
8
/
11
olacaktir.
Devir dnemi iki kati oldugu iin, kr orani yariya dmtr.
Bir yilda ele geirilen arti-deger miktari bu nedenle, Je/en ser-
mayenin bir devrinde elde edilen arti-deger miktarinin, bir yildaki devir
sayisiyla arpimina eittir. Bir yilda elde edilen arti-degere ya da kra A,
bir devir dneminde elde edilen arti-degere a, degien sermayenin bir
yildaki devir sayisina n dersek daha nce kinci Cildin Onaltinci Blm,
I'de, gsterildigi gibi, A = an, ve yillik arti-deger orani A' -a'n olur.
Sylemeye gerek yoktur ki, k' = a' (d : S) = a' [d : (s + d)|
forml ancak paydaki d paydadaki d ile ayni oldugu srece dogrudur.
Paydadaki d, toplam sermayenin, cretlerin denmesi iin, ortalama
degien sermaye olarak kullanilan kisminin tamamini temsil etmekte-
dir. Paydaki d ise, her eyden nce, yalniz kendisi tarafindan retilen ve
elkonulan, belli bir arti-deger niceligi = a olgusu ile belirlenmitir ve bu
miktar ile bagintisi
a
/
d
arti-deger orani, a''dr. Ancak bu ekildedir ki, k'
= a : (s + d) forml, teki, k' = a' [d : (s + d)| formlne dnmtr.
imdi paydaki d paydadaki d'ye yani S sermayesinin tm degien kis-
mina eit olmasi gerektigi olgusu ile daha dogru bir ekilde belirlenmi
olacaktir. Baka bir deyile, k' = a : S eitligi, k' = a' [d : (s + d)|
eitligine ancak, a'nin, degien sermayenin tek bir devrinde rettigi arti-
degeri temsil etmesi halinde dogru bir ekilde dnebilir. Eger a, bu
arti-degerin [sayfa 7O| yalnizca bir kismi ise, a = a'd gene dogru olur ama,
bu d, S = s + d'deki d'den daha kktr, nk, cretler iin har-
7T
Kurl Murks
Kupilul lll
canan tm degien sermayeden daha kktr. Ama eger, a, d'nin tek
bir devrindeki arti-degerden fazlasini temsil ediyorsa, bu d'nin bir kismi
ve belki de tamami iki defa i gryor, yani birinci ve ikinci devir ile
daha sonraki devirlerde i gryor demektir. Arti-degeri reten ve de-
nen btn cretleri temsil eden d, bu nedenle, s + d' deki d' den
byktr ve hesap yanli sonu verir.
Yillik kr orani formln kesinlikle dogru hale getirmek iin,
basit arti-deger orani yerine, yillik arti-deger oranini, yani a' yerine A' ya
da a'n'yi koymamiz gerekir. Baka bir deyile, arti-deger oranini, a', ya
da ayni ey demek olan, S'nin ierdigi degien sermayeyi, d, bu degien
sermayenin bir yildaki devir sayisi n ile arpmamiz gerekir. Bylece biz,
yillik kr orani formln, k' = a'n (d : S). elde ederiz.
ine yatirmi oldugu degien sermaye miktarini, ogu zaman
kapitalistin kendisi de bilmez. kinci Cildin Sekizinci Blmnde gr-
dgmz ve ilerde de grecegimiz gibi, sermayesi iersinde, kapitalist
zerinde baskisini duyuran biricik temel ayrim, sabit ve dner sermaye
arasindaki ayrimdir. Kapitalist, dner sermayenin, elinde para biimin-
de bulunan kismini, bu para bankaya yatirilmadigi srece, bulundugu
kasadan cretleri demek iin alir; gene ayni kasadan, ham ve yardimci
maddeler iin para alir ve bunlarin her ikisini de ayni kasa hesabinin
alacak hanesine kaydeder. Ve kapitalist, cretler iin ayri bir hesap tutmu
olsaydi bile, yil sonunda bu ancak, bu kalem iin dedigi toplam parayi,
yani dn'yi gsterecek ve ama degien sermayenin kendisini, d, gster-
meyecekti. Bunu saptamak iin, burada bir rnegini verdigimiz trden
zel bir hesap tutmasi gerekecektir.
Bu amala, Birinci Ciltte (s. 2OD/2O1) sz edilen 1O.OOO iglik pa-
muk ipligi egirme fabrikasini alalim ve orada 1871 Nisaninin bir haftasi
iin alinan verilerin btn 1 yil iin geerli oldugunu varsayalim. Maki-
nelerde nesnelemi bulunan sabit sermaye 1O.OOO sterlin idi. Dner
sermaye verilmemiti. Biz bunun 2.OOO sterlin oldugunu kabul edelim.
Bu olduka yksek bir tahmin ama, bizim burada daima yaptigimiz, hi
bir kredi ileminin yrrlkte olmadigi, dolayisiyla, bakalarina ait ser-
mayenin devamli ya da geici olarak kullanilmadigi varsayimi nedeniyle
hakli sayilabilir. Haftalik rnn degeri, makinelerin ainip yipranmasi
iin 2O sterlin, dner degimeyen sermaye yatirimi 858 sterlin (6 sterlin
kira, 842 sterlin pamuk, 1O sterlin kmr, gaz ve yag iin), 52 sterlin
cretler iin denen degien sermaye ve 8O sterlin arti-deger. Demek ki,
2O
s
(ainma ve yipranma) + 858
s
+ 52
d
+ 8O
a
= 51O.
Bu durumda, haftalik dner sermaye yatirimi, 858
s
+ 52
d
= 41O
idi. Yzde olarak bu, 87,8
s
+ 12,7
d
ediyordu. 2.5OO sterlinlik tm dner
[sayfa 71| sermaye iin bu, 2.182 sterlin degimeyen ve 818 sterlin degien
sermaye demekti. cretler iin bir yillik toplam harcama, 52 defa 52
sterlin, yani 2.7O4 sterlin olduguna gre, 818 sterlinlik degien sermaye
bir yilda, neredeyse tam 8 devir yapiyordu. Arti-deger orani
8O
/
52
=
72
Kurl Murks
Kupilul lll
%158
11
/
18
idi. Kr oranini, bu gelere dayanarak, yukardaki degerleri, a'
= 158
11
/
18
, n = 8, d = 818, S = 12.5OO, k' = a'n (d : S) formlnde
yerine koyarak hesaplayabiliriz:
k' = 158
11
/
18
x 8 x (818 :12.5OO) = %88,27.
Biz bunu, basit k' = a : S forml ile kontrol edebiliriz. Toplam
yillik arti-deger ya da kr, 52 defa 8O sterlin, yani 4.16O sterlin etmekte
ve bunu toplam sermaye 12.5OO sterline blersek, %88,28 ya da buna
ok yakin bir sonu elde ederiz. Bu ancak o anin olaganst elverili
koullari (iplik fiyatlarinin ok yksek olmasina karin pamuk fiyatlarinin
ok dk olmasi gibi) ile aiklanabilecek, anormal ykseklikte bir kr
oranidir ve btn yil boyunca elde edilmesi, dogal olarak olanaksizdir.
k' = a'n (d : S) formlnde, a'n, daha nce de kinci Ciltte belirtil-
digi gibi, yillik arti-deger orani denilen eyi temsil etmektedir. Yukardaki
durumda bu, %158
11
/
18
arpi 8, ya da tam rakamlariyla %1.8O7
D
/
18
'tr.
Bylece, eger Biedermann* adinda birisi, kinci Ciltte rnek diye kulla-
nilan %l.OOO'lik yillik arti-deger oraninin anormalligi karisinda akina
dnm ise, imdi Manchester'deki, yaamdan alinan bu %1.8OO' aan
yillik arti-deger orani, kendisini belki biraz yatitirabilir. Benzerini uzun
zamandir gerekten de grmedigimiz byk gnen dnemlerinde byle
bir oran hi de ender raslanan bir ey degildir.
Bu konuda biz burada, byk-lekli modern bir sanayideki fiili
sermaye bileiminden bir rnek veriyoruz. 1 2.5OO sterlinlik toplam ser-
maye, 12.182 sterlini degimeyen ve 818 sterlini degien sermaye ol-
mak zere blnm bulunmaktadir. Yzde olarak ifade edilirse bu,
D7
s
+ 2
d
= 1OOS'dir. Toplam sermayenin yalniz kirkta-biri oldugu
halde, yilda sekizden fazla devretmek zere, cretlerin denmesine hiz-
met etmektedir.
Pek az kapitalist, kendi ileri konusunda bu tr hesaplar yapmayi
aklindan geirdigi iin, toplam toplumsal sermayenin degimeyen kismi
ile degien kismi arasindaki oran konusunda istatistiklerden bir ey g-
renmek neredeyse olanaksiz. Yalniz Amerikan istatistikleri, modern
koullar altinda mmkn olan eyi, yani her ikolunda denen cretle-
rin toplami ile gerekletirilen krlari vermektedir. Kapitalistin kontrol
olanaksiz beyanlarina dayanmasi nedeniyle, gvenilir olmamakla birlik-
te, bunlar, gene de ok degerli olup, bu konuda elde bulunan biricik
kayitlardir. Bizim, Avrupa'da, byk kapitalistlerimizden bu gibi aikla-
malari ummak iin titizligimiz pek fazla. -F.E.| [sayfa 72|
* 8/eJe|mcnn Darkafali. Ayni zamanda, 0e0|sc|e 4||eme/ne :e/|0n'un yaziileri
mdrnn adi zerine yapilan bir szck oyunu. -.
73
Kurl Murks
Kupilul lll
BENC BLM
DEGMEYEN SERMAYENN KULLANIMINDA EKONOM
I. GENEL
Degien sermaye ayni kalir, ve bylece ayni sayida iiyi, fazla
alitirilan zamanin kariligi densin ya da denmesin, ayni nominal c-
retle alitirirsa, mutlak arti-degerin artii ya da arti-emek sresinin ve
dolayisiyla ignnn uzamasi, degimeyen sermayenin nispi degerini,
toplam sermayeye ve degien sermayeye kiyasla azaltir, gene, arti-de-
ger miktarinda bir byme ve arti-deger oraninda olasi bir ykselme bir
yana, bylece, kr orani artar. Degimeyen sermayenin, fabrika binalari,
makineler, vb., gibi sabit kisminin hacmi, bunlar ister 16, ister 12 saatlik
i-srecinde hizmet grm olsunlar, ayni kalir. gnndeki bir uzama,
bunda, degimeyen sermayenin bu en pahali kisminda herhangi bir
yeni harcamayi gerektirmez. Ayrica, sabit sermayenin degeri, bylece,
daha kk sayida devir dnemlerinde yeniden retilmi olacagi iin,
belli bir kr elde etmek zere yatirilmasi gerekli sre kisaltilmi olur.
gnndeki bir uzama, bu yzden, fazla alimanin kariligi dense, ya
da hatta, belli bir noktaya kadar, normal i-saatine gre daha iyi deme
yapilsa bile kri artirir. Modern sanayide durmadan artan sabit sermaye-
yi ykseltme gereksinmesi, bu nedenle, kr delisi kapitalistleri ignn
74
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 78| uzatmaya tevik eden balica nedenlerden birisi olmutur.
11
gn
ayni kaldigi takdirde ayni sonular elde edilemez. Bu durumda, daha
byk miktarda emek smrebilmek iin, ya ii sayisini ve bununla
birlikte belli bir lde sabit sermaye miktarini, binalari, makineleri, vb.,
artirmasi gereklidir (nk biz burada, cret indirmelerini ya da cretle-
rin normal dzeyinin altina drlmesini bir yana birakiyoruz) ya da
emegin yogunlugu ve dolayisiyla verimliliginin arttigi ve genellikle daha
fazla nispi arti-deger retildigi hallerde, belli bir srede daha fazla
hammadde, vb., ilendigi iin, hammadde kullanan sanayi kollarinda,
degimeyen sermayenin dner kisminin byklg artar; ve ikinci ola-
rak da, ayni sayida ii tarafindan harekete geirilen makine miktari ve
dolayisiyla da degimeyen sermayenin bu kismi da byr. u halde,
arti-degerde bir arti, degimeyen sermayede bir arti ile, ve emegin
daha fazla smrlmesi, bu emegin smrlmesine aracilik eden re-
tim aralari iin daha ok para harcanmasi ile, yani daha byk ser-
maye yatirimi ile bir arada yrr. Demek ki, kr orani bylece bir yandan
derken, te yandan artmaktadir.
gn ister uzun ister kisa olsun, cari giderlerin byk bir kismi,
neredeyse ya da tamamen sabit kalir. Gnde 18 alima saati boyunca
5OO iinin gzetim ve denetim giderleri, 12 alima saati boyunca 75O
iininkinden daha azdir. "Bir fabrikanin 1O saatlik alima giderleri, 12
saatlik iletme giderlerine neredeyse eittir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|.,
October 1848, s. 87.) Devlet ve belediye vergileri, yangin sigortasi, eitli
devamli memur cretleri, makinelerin ainip yipranmasi, ve bir fabrika-
nin eitli diger giderleri, alima sresi uzun ya da kisa olsun aynen
kalir. retimin azalmasi lsnde, kra oranla bu giderler ykselir. (Re-
o||s o/ lns. o/ Fcc|., October 1862, s. 1D.)
Makineler ile, sabit sermayenin teki gelerinin degerlerinin yeni-
den retildigi sre, pratikte bunlarin yalniz mrleri ile degil, bunlarin i
grdkleri ve ainip yiprandiklari tm i-sreci boyunca belirlenir. ilerin
gnde 12 saat yerine 18 saat alima zorunda kalmalari halinde, bu, bir
haftada gn bir farklilik yapar ve bylece bir hafta, bir-buuk haftaya
uzatilmi, iki yil, yil haline getirilmi olur. Bu fazla zamanin kariliginin
denmemesi halinde, iiler, kapitaliste normal arti-emek zamaninin
diinda, her haftada bir hafta, her yilda bir yil bedavadan vermek-
tedirler. Bu ekilde, makinelerin degerinin yeniden retimi %5O hizlan-
dirilmi olmakta ve, normal olarak gerekli zamanin te-ikisinde tamam-
lanmaktadir.
Gereksiz kariikliklardan kainmak iin biz bu tahlillerimizde,
hammaddelerin fiyat dalgalanmalarinda oldugu gibi (Altinci Blm), arti-
deger kitlesi ve oraninin belli oldugu varsayimindan hareket ediyoruz.
11
Btn bu fabrikalarda ok byk bir miktarda bina ve makine eklinde sabit sermaye
olduguna gre, makineleri iler halde tutmak iin ne kadar ok metaya gereksinme varsa, o
kadar ok geliri olacaktir. (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., 81
st
. October, 1858, s. 8.)
75
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 74|
Daha nce, elbirligi, iblm ve makineler konularinin serimin-
de gsterildigi gibi, byk-lekli retimde grlen, retim koullarinda
ekonomi, esas olarak, bu koullarin, toplam ya da toplumsal bakimdan
bileik emegin koullari ve dolayisiyla emegin toplumsal koullar olarak
etkili olmalari olgusundan ileri gelir. retim aralari, birbirinden kopuk
olarak alian, ya da olsa olsa, kk lekte dogrudan elbirligi yapan
bir ii kitlesi tarafindan para para tketilecek yerde, retim srecin-
de toplam ii tarafindan ortaklaa tketilir. Bir ya da iki merkezi mo-
toru olan byk bir fabrikada, bu motorlarin maliyetleri, bunlarin beygir
gleri ve dolayisiyla faaliyet alanlari ile ayni oranda artmazlar. letme
donaniminin maliyeti, harekete geirdigi toplam i makineleri sayisi ile
ayni oranda bymez. Bir makinenin gvdesi, kendi organlari vb. gibi
kullandigi aralarin artan sayisi ile ayni oranda daha pahali hale gelmez.
stelik retim aralarinin birarada toplanmalari, yalniz fiilen alimakta
olan iyerleri iin degil, depolama, vb. iin de gerekli eitli binalar ko-
nusunda bir tasarruf saglar. Ayni ey, yakit, aydinlatma, vb. harcamalar
iin de geerlidir. Diger retim koullari da, ister ok ister az kii tarafin-
dan kullanilsinlar ayni kalir.
retim aralarinin yogunlamasindan ve bunlarin //||e |c|/nJe
kullanilmasindan ileri gelen bu toplam ekonomi (tasarruf), ne var ki,
mutlaka iilerin biraraya toplanmasini, elbirligi yapmalarini, yani eme-
gin toplumsal bir bileik haline gelmesini gerektirir. u halde, bu, tipki
arti-degerin, tek baina alindiginda bireysel bir iinin arti-emeginden
dogmasi gibi, emegin toplumsal niteliginden dogmaktadir. Burada ola-
gan ve gerekli olan srekli iyilemeler bile, sirf byk lekte biraraya
gelmi toplam emegin retimiyle saglanan ve olagan hale getirilen to-
plumsal deneyimlerden ve gzlemlerden dogar.
Ayni ey, retim koullarinda, ikinci byk ekonomi kaynagi iin
de dogrudur. Burada, retim artigi denilen dkntlerin, ayni ya da
baka bir sanayi kolunda, yeni retim geleri haline getirilmesine; bu
artik denilen eylerin retim ve dolayisiyla, retken ya da bireysel tke-
tim devresine tekrar sokulmasi srecine deginiyoruz. lerde daha yakin-
dan inceleyecegimiz bu tasarruf biimi de, gene ayni ekilde, byk-
lekli toplumsal emegin bir sonucudur. Bu artiklari tekrar ticaret ko-
nusu ve dolayisiyla yeni retim geleri haline getiren ey, bol miktarda
ortaya ikmalaridir. Ancak, bileik ve dolayisiyla geni-lekli retimin
bir artigi olmalari nedeniyle retim sreci iin nemli hale gelmiler ve
degiim-degeri taiyicisi olma niteligini korumulardir. Bu artik, yeni bir
retim gesi olarak i grmesinden baka, hammadde maliyetini, te-
krar satilabilir olmasi lsnde azaltir, nk bu maliyet daima normal
fireyi, yani retim srecindeki olagan kayip miktarini ierir. Degimeyen
sermayenin bu kisminda maliyet dmesi, degien sermayenin byk-
lg [sayfa 75| ile arti-deger oraninin veri oldugu kabul edilirse, kr oranini
7
Kurl Murks
Kupilul lll
|o |cn|o* artirir.
Eger arti-deger belli ise, kr orani ancak, meta retimi iin gerekli
degimeyen sermayenin degeri azaltilmak suretiyle artirilabilir. Degime-
yen sermaye, meta retimine girdigi lde, nemli olan, onun degiim-
degeri degil yalniz kullanim-degeridir. Bir iplik egirme fabrikasinda kete-
nin emebilecegi emek miktari, emegin retkenligi, yani teknik gelime
dzeyi veri olmak zere, ketenin degerine degil, miktarina baglidir. Ayni
ekilde, bir makinenin, diyelim iiye sagladigi yardim, onun degeri-
ne degil, makine olarak kullanim-degerine baglidir. Bir teknik gelime
dzeyinde, kt bir makine pahali, bir baka dzeyde iyi bir makine
ucuz olabilir.
Kapitalistin diyelim pamuk ve egirme makinesindeki ucuzlama
yoluyla elde ettigi artan kr, emegin daha yksek retkenligi sonucu-
dur; bu ykseklik hi kukusuz, egirme iinde degil, pamuk yetitirilme-
sinde ve makinelerin yapimindadir. Belli miktarda bir emegi maddeletir-
mek ve bylece belli bir miktar arti-emek sizdirmak iin, emek koulla-
rina daha az bir yatirim gerekecektir. Belli bir miktarda arti-emege el-
koymak iin gerekli giderler decektir.
retim srecinde, retim aralarinin, toplam ya da toplumsal ba-
kimdan bileik emek tarafindan ortaklaa kullanilmasinin sagladigi tasar-
ruflara daha nce deginmi bulunuyoruz. Degimeyen sermayede,
ulatirma ve haberleme aralarindaki gelimenin egemen bir etmen
oldugu, dolaim zamanindaki kisalmadan ileri gelen teki tasarruflar
daha sonra tartiilacaktir. Bu noktada, makinelerdeki srekli iyilemelerin
sagladigi tasarruflari ele alacagiz, yle ki: 1) kullanilan malzemeden,
rnegin, tahta yerine demir kullanilmasi; 2) makine yapimindaki genel
gelime nedeniyle makinelerin ucuzlamasi; bylece degimeyen ser-
mayenin sabit kisminin degeri, emegin byk lekte gelimesi ile bir-
likte artmakla birlikte, bu arti ayni oranda olmaz;
12
8) mevcut makinelerin
daha ucuz ve daha etken alimasini saglayan zel iyiletirmeler; r-
negin, daha sonra ayrintilari ile ele alinacak olan, buhar kazanlari, vb.
kisimlardaki iyiletirmeler; 4) daha iyi makineler kullanilarak artik (fire)
miktarinin azaltilmasi.
Makinelerin ve genellikle sabit sermayenin, herhangi bir belli re-
tim dnemindeki ainip yipranmasini azaltan her ey, her bireysel me-
tain, kendi fiyatinda,bu ainmanin kendisine den kismini yeniden
retmesi olgusu gznnde bulundurulursa, yalniz bu bireysel metai
ucuzlatmakla kalmaz, ayni zamanda, yatirilan sermayenin bu dneme
den kismini da azaltir. Onarim ii, vb., gerekli hale gelmesi lsnde,
makinenin ilk maliyetine eklenir. Makinenin daha fazla dayanikli olmasi
nedeniyle, [sayfa 76| onarim giderlerindeki azalma, bu makinenin fiyatim
12
Fabrika yapimindaki gelimeler zerine Ure'e bakiniz.
* O lde, o kadar. -.
77
Kurl Murks
Kupilul lll
|o |cn|o drr.
Btn bu tasarruflarin da gene, genellikle ancak bileik emek ile
mmkn oldugu ve ogu kez bunun, retim daha byk leklerde
yrtlene ve bylece de, dogrudan dogruya retim srecinde, emegin
daha byk lde biraraya gelmesi gerekene kadar gerekleeme-
yecegi sylenebilir.
Ama te yanda, herhangi |/| retim kolundaki, rnegin doga bilim-
leri ve bunlarin pratik uygulamalari gibi, entelektel retim alanindaki
gelimelere kismen bagli bulunan, demir, kmr, makine retimindeki,
mimarliktaki vb. emegin retici gcndeki gelime, |c/c sanayi kolla-
rinda, rnegin, tekstil sanayiinde ya da tarimda, retim aralarinin deg-
eri ve dolayisiyla maliyetinde bir dmenin nkoulu olarak ortaya ikar.
Belli bir sanayi kolunun rn olan bir meta, bir bakasina retim araci
olarak girdigine gre bu aik bir eydir. Bunun fiyatinin yksek ya da
dk oluu, rn olarak iktigi retim kolundaki emegin retkenligine
bagli olup, yalniz, retim araci olarak retimine girdigi metalari ucuzla-
tan bir etmen olmakla kalmaz, burada gesi halini aldigi degimeyen
sermayenin degerini de azaltarak, kr oranini ykseltir.
Degimeyen sermayede, sanayiin giderek ilerlemesinden ileri ge-
len bu tr tasarrufun belirli zelligi, |/| sanayi kolunda kr oranindaki
ykseliin, |/| |c/cs|nJc emegin retkenlik gcndeki gelimeye bag-
li olmasidir. Bu durumda gene kapitalistin ikarina olan ey, kendi smr-
dg iilerin rn olmasa bile, toplumsal emegin ortaya koydugu
kazantir. retken gteki byle bir gelime gene, son tahlilde, retime
katilan emegin toplumsal niteliginde, toplumdaki iblmnde; ve bata
doga bilimleri olmak zere entelektel emekteki gelimelerde izlenebi-
lir. Kapitalistin burada yararlandigi ey, btn toplumsal iblm sis-
teminin sagladigi avanta|lardir. Kapitalist tarafindan kullanilan degimeyen
sermayenin degerini nispi olarak dren ve dolayisiyla kr oranini yk-
selten, emegin retken gcnn diindaki alanlarda, ona retim arala-
ri saglayan alandaki gelimedir.
Kr oraninda bir baka ykselme degimeyen sermaye yaratan
emekte bir tasarruf ile degil, bu sermayenin kendisinin kullanilmasinda
tasarrufla saglanir. Bir yandan, iilerin yogunlamalari, ve bunlarin byk
lekte elbirligi yapmalari, degimeyen sermayede tasarruf saglar. Ayni
binalar, isitma ve aydinlatma donanimlari, vb., kk-lekli retime
gre byk-lekli retimde nispeten az gidere malolur. Ayni ey, g
ve i makineleri iin de dogrudur. Bunlarin mutlak degerleri artmakla
birlikte bu deger, retimin genilemesi, degien sermayenin byklg
ya da harekete getirilen emek-gc miktarina gre dmektedir. Belli
bir sermayenin kendi retim alaninda gerekletirdigi ekonomi, her ey-
den nce emekte bir ekonomi, yani kendi iilerinin kariligi denen
emeklerinde yapilan bir indirimdir. te yandan, daha nce sz edilen
ekonomi bundan u olgu ile ayrilir ki, o, bakalarinin kariligi [sayfa 77|
78
Kurl Murks
Kupilul lll
denmeyen emegine elden geldigince geni lde elkoyma iini en
ekonomik ekilde, yani belli lekteki retimin izin verecegi en az gi-
derle baarir. Bu ekonomi, daha nce sz edilen ve degimeyen ser-
mayenin retiminde kullanilan toplumsal emegin retkenliginin sm-
rlmesine degil de, degimeyen sermayenin kendisinde yapilan tasar-
rufa dayandigi lde, ya dogrudan dogruya belli bir retim kolu ier-
sinde elbirliginden ve emegin toplumsal biiminden ya da makine, vb.
retiminin, bunlarin degerlerinin, kullanim-degerleri ile ayni oranda art-
madigi bir lekte yapilmi olmasindan dogar.
Burada iki noktayi hatirda tutmak gerekir: Eger s'nin degeri =
sifir ise k' = a', ve kr orani en st dzeyde olur. u da var ki, emegin
kendisinin dogrudan smrlmesi iin en nemli ey sabit sermaye
eklinde olsun, ham ya da yardimci maddeler eklinde olsun, kullanilan
smr aralarinin degeri degildir. Bunlari, emegi sogurma aralari ola-
rak, emegin ve dolayisiyla da arti-emegin kendilerinde ya da kendileri-
yle maddeletigi nesneler olarak hizmet ettikleri srece, makinelerin,
binalarin, hammaddelerin, vb., degiim-degerlerinin hi bir nemi yok-
tur. Asil nemli olan ey bir yandan bunlarin belli miktarda canli emekle
bilemesi iin teknik bakimdan gerekli miktarda bulunmalari, te yan-
dan, amaca uygun bulunmalari, yani yalnizca iyi makine degil, ham ve
yardimci maddelerin de iyi olmasidir. Kr orani kismen, hammaddenin
iyi nitelikte olmasina baglidir. yi malzeme ile daha az artik verilir. Byle
olunca da, ayni miktarda emegi sogurabilmek iin daha az hammad-
deye gereksinme olur. Ayrica, i makinelerinin stesinden gelmek zorun-
da kalacaklari diren de azalir. Bu, kismen, arti-deger ile arti-deger oranini
bile etkiler. iler, kt hammadde kullanildiginda, ayni miktari ilemek
iin daha ok zaman harcarlar. cretlerin ayni kaldigi varsayilirsa bu da
arti-emegin azalmasina yolaar. Bu ayrica, Birinci Ciltte gsterildigi gibi,
kullanilan emegin miktarindan ok, retkenligine bagli bulunan, ser-
mayenin yeniden retimi ve birikimi zerinde kkl bir etki yapar.
Kapitalistin, retim aralarinda ekonomi yapilmasi konusundaki
delicesine direniinde, bu nedenle, anlailmayacak bir yan yoktur. Hi
bir eyin kaybolmamasi ya da boa gitmemesi ve retim aralarinin, an-
cak retimin kendisinin gerektirdigi biimde tketilmesi, kismen iilerin
beceri ve kavrayilarina, kismen de, kapitalistin bileik emek konusun-
da saglayacagi disipline baglidir. Bu disiplin, para baina ite neredey-
se tamamen gereksiz hale gelecegi gibi, iilerin kendi hesaplarina a-
litiklari, toplumsal bir sistem altinda da gereksiz hale gelecektir. Bu de-
licesine direni, degimeyen sermayenin degerinin degien sermayenin
degerine oranla drlmesinin, bylece kr oraninin ykseltilmesinin
bellibali aralarindan birisi olan, retim gelerine hile katilmasinda bu-
nun tersine bir biimde de kendisini gsterir. Bylece, bu retim geler-
inin, [sayfa 78| kendi degerlerinin zerinde satilmasi bu rnde yeniden
ortaya iktigina gre, nemli bir aldatma gesi niteligi kazanir. Bu uygu-
7
Kurl Murks
Kupilul lll
lama zellikle: nce iyi rnekler, ardindan da dk kaliteli mallar gn-
derirsek halk bunu pekala yutar , ilkesini benimsemi olan Alman sanayi-
inde nemli bir rol oynar. Ne var ki, bu konular rekabet alanina girdigi
iin bizi burada ilgilendirmemektedir.
urasini da belirtmek gerekir ki, degimeyen sermayenin degeri-
ni drmek, yani onun pahaliligini azaltmak yoluyla kr oraninda sag-
lanan bu ykselme, bunun yer aldigi sanayi kolunun, lks nesneler,
iilerin tketimi iin geim gereksinmeleri ya da genel anlamda retim
aralari retmesine hi bir ekilde bagli degildir. Bu son durum ancak,
esas olarak emek gcnn degerine, yani emekinin normal gereksin-
melerinin degerine bagli bulunan arti-deger orani szkonusu oldugunda
maddi bir nem taiyabilir. Ama bizim ele aldigimiz durumda, arti-de-
ger ile arti-deger oraninin belli oldugu varsayilmiti. Arti-degerin toplam
sermayeye orani ki, bu, kr oranini belirler bu koullar altinda, yalniz-
ca degimeyen sermayenin degerine bagli olup, bu sermayeyi oluturan
gelerin kullanim-degerlerine hi bir ekilde bagli degildir.
retim aralarinda nispi bir ucuzlama, hi kukusuz, bunlarin mut-
lak toplam degerlerinde bir arti olasiligini ditalamaz, nk bunlarin
mutlak kullanim hacmi, emegin retkenlik, gelime ve onunla birlikte
retim dzeyindeki byme ile byk lde artar. Degimeyen serma-
yenin kullanimindaki ekonomi, hangi aidan bakilirsa bakilsin kismen
retim aralarinin bileik emegin ortak retim aralari olarak ilev yap-
masi ve tketilmesi, bylece meydana gelen tasarrufun, dogrudan dogru-
ya retken emegin toplumsal niteliginin bir rn olarak ortaya ikmasi
olgusunun tek sonucudur; ama kismen de, sermayeye retim aralarini
saglayan alanlardaki emegin retkenliginde gelimenin sonucudur; by-
lece biz eger yalnizca, kapitalist X'in kapitalist Y'ye oranla alitirdigi
iilere degil de, toplam sermayeye oranla toplam emege bakacak olur-
sak bu ekonomi kendisini bir kez daha, toplumsal emegin retken
kuvvetlerindeki bir gelimenin rn olarak ortaya koyar, buradaki tek
fark, kapitalist X'in, yalniz kendi kuruluundaki emegin retkenliginde
degil, teki kurululardaki emegin retkenliginde avanta|lardan da yarar-
lanmasidir. Ne var ki, kapitalist kendi degimeyen sermayesindeki eko-
nomiyi, kendi emekilerinden bagimsiz, onlara tamamen yabanci bir
durum olarak grr. Bununla birlikte o gene de, iinin, ayni miktar
parayla u ya da bu kadar emek satin alan iverenle daima bir ilikisi
bulundugunu ok iyi bilir (nk, kapitalist ile ii arasindaki aliveri
onun zihninde byle grnr). retim aralarinin kullanilmasinda sag-
lanan bu ekonomi, en az bir yatirimla belli bir sonu elde etme konu-
sundaki bu yntem, emegin znde yatan diger herhangi bir gten da-
ha fazla, sermayenin znde bulunan bir g, kapitalist retim biimine
zg ve biimin niteligini oluturan bir yntem olarak grnr.
Bu anlayi, olgularla uyum halinde grndg iin, ve sermaye
[sayfa 7D| ilikisi, emekiyi, kendi emegini maddeletirdigi aralarla kari
80
Kurl Murks
Kupilul lll
kariya koyan i bagintiyi, tam bir ilgisizlik, yalnizlik ve yabancilamanin
ardina fiilen gizledigi iin ve bu gizlenme lsnde daha az airticidir.
8/|/nc/ o|c|c/, degimeyen sermayeyi oluturan retim aralari,
yalnizca, kapitaliste ait olan parayi temsil ederler (Linguet'ya gre,* tipki
Romali borlunun vcudunun, alacaklinin parasini temsil etmesi gibi)
ve yalniz onunla aralarinda bir bag vardir; oysa bu retim aralari ile
ancak dogrudan retim srecinde temasa gelen emeki, bunlarla, yal-
niz retimin kullanim-degerleri olarak, emek aralari ve retim madde-
leri olarak bir iliki iersindedir. Bunlarin degerlerindeki artma ya da
eksilme, bu nedenle kapitalist ile olan ilikisinde, onu ancak, bakir ya da
demir zerinde alimasi kadar ilgilendirir. Bundan tr kapitalist, daha
sonra belirtecegimiz gibi, retim aralarinin degerinin artmasi ve byle-
ce kr oraninin dmesi halinde bu noktaya farkli bir aidan bakmak
egilimindedir.
l//nc/ o|c|c/,kapitalist retim srecinde bu retim aralari, ayni
zamanda, emegi smrme aralari olduguna gre, emeki bunlarin ni-
spi pahaliligi ya da ucuzlugu ile, bir atin, gem ve dizginlerinin pahali ya
da ucuzlugu ile ilgilendigi kadar ilgilenir.
Son o|c|c/, daha nce** grdgmz gibi emeki gerekte, eme-
ginin toplumsal niteligine, ortak bir ama iin bakalarinin emegi ile
biletirilmesine, kendisine yabanci bir gce bakar gibi bakar; bu bile-
meyi gerekletiren koul, ona ait olmayan yabanci bir eydir ve bunda
tasarruf saglamasina zorlanmami olsa da israf edilse, onun hi umu-
runda degildir. Emekilerin kendilerine ait fabrikalarda, rnegin Roch-
dale'de oldugu gibi, durum tamamen farklidir.
Bu durumda, urasini belirtmeye gerek yoktur ki, bir sanayi ko-
lunda emegin retkenligi, bir bakasinda retim aralarinin ucuzlamasi
ve iyiletirilmesinin ve bylece kr oraninin ykseltilmesinin bir araci
olarak kullanildigi srece, toplumsal emegin bu genel i bagintisi emeki-
lere kendilerine yabanci bir konu, aslinda yalnizca kapitalisti ilgilendiren
bir sorun gibi gelir. nk bu retim aralarini satin alan da, kendisine
maleden de kapitalisttir. Baka bir sanayi kolundaki iilerin rnn
kendi sanayi kolundaki iilerin rn ile satin almasi ve bu nedenle
diger bir kapitalistin emekilerinin rnne ancak kendi iilerinin r-
nne bedavadan elkoymak suretiyle sahip olmasi olgusu, bereket ver-
sin ki, dolaim sreci, vb. ile gzlerden gizlenen bir gelimedir.
stelik, byk lekte retim ilk defa kapitalist biimde gelitigi
iin bir yandan kr hirsi, te yandan, metalarin elden geldigince ucuza
retilmesini zorunlu kilan rekabet, degimeyen sermayenin kullanilmasin-
daki bu ekonomiyi kapitalist retim biimine zg bir ey ve bu nedenle
[sayfa 8O| sermayenin bir ilevi gibi gsterir.
* [Linguet,| 7eo|/e Jes |o/x c/|/||es, o0 |/nc/es /onJcmen|c0x Je |c soc/e|e, t. 2, Londres
1767, livre V, Chapitre XX. -EJ.
** lc/|c|, Birinci Cilt, s. 852-858. -EJ.
8T
Kurl Murks
Kupilul lll
Kapitalist retim tarzi bir yandan, toplumsal emegin retkenlik
gcnn gelimesini tevik ederken, te yandan da, degimeyen ser-
mayenin kullanilmasinda tasarrufu kamilar.
Ne var ki, burada szkonusu olan, yalnizca, emeki, canli emegin
taiyicisi ile, bu emegin maddi koullarinin ekonomik, yani rasyonel ve
tutumlu kullanilmasi arasinda ortaya ikan yabancilama ve umursa-
mazlik degildir. Kapitalist retim tarzi, elikili ve zit niteligi geregi, emek-
inin yaam ve sagligini bol keseden harcamayi, onun yaam koullarini
drmeyi, degimeyen sermayenin kullaniminda bir tasarruf ve byle-
ce kr oranini ykseltmede bir ara sayacak kadar ii ileriye gtrr.
Emeki, yaaminin byk bir kismini retim sreci iersinde geir-
digi iin, retim srecinin koullari, geni lde, onun aktif yaam sre-
cinin koullari ya da yaam koullaridir, ve bu yaam koullarinda
ekonomi, kr oranini ykseltmenin bir yntemidir; daha nce de grd-
gmz gibi, airi alitirma, emekiyi bir dolap beygirine evirme, ser-
mayeyi ogaltmanin ya da arti-deger retimini hizlandirmanin bir aracidir.
Bu ekonomi, daracik ve sagliga zararli yerlere iileri stste yigmaya,
ya da kapitalistin diliyle, yerden tasarrufa; gvenlik aygitlari kullanmaksi-
zin, tehlikeli makineleri avu ii kadar yerlere doldurmaya; sagliga zararli,
ya da madencilikte oldugu gibi tehlikeli, vb., retim srelerinde gven-
lik kurallarini ihmal etmeye kadar varir. retim srecini, ii iin insani,
zevkli ya da hi degilse dayanilabilir hale getirmek iin gerekli koullarin
ve nlemlerin hi birinin yerine getirilmediginin burada szn bile et-
miyoruz. Kapitalist aisindan bu tamamen yararsiz ve anlamsiz bir israf-
tir. Kapitalist retim biimi genellikle, btn pintiligine karin, kendi insan
malzemesi konusunda ok hovardadir; tipki, tersine, rnlerini ticari
kanallardan dagitma yntemi ve rekabet yznden, malzeme ve ara
bakimindan ok msrif olmasi ve bireysel kapitalist iin kazandigini
toplum adina yitirmesi gibi.
Sermayenin, dogrudan canli emek kullanimini, yalnizca zorunlu
emege indirgemek, ve bir metain retimi iin gerekli emegi, emegin
toplumsal retkenligini smrmek yoluyla daima azaltmak ve bylece
dogrudan uygulanan canli emekten azami tasarruf saglamak egilimi
gibi, bir de, asgariye indirilmi bu emegi, en ekonomik koullar altinda
kullanma, yani kullanilan degimeyen sermayenin degerini en az dze-
ye indirme egilimi vardir. Eger metalarin degerini, bunlarin ierdigi tm
emek-zamani degil de, gerekli emek-zamani belirliyor ise, bu belirleme-
yi gerekletiren, ve ayni zamanda belli bir metain retimi iin toplum-
sal bakimdan gerekli emek-zamanini da srekli azaltan, sermayedir.
Metain fiyati, bylece, asgarisine indirilmitir, nk, onun retimi iin
gerekli emegin her kismi, asgarisine indirgenmitir. [sayfa 81|
Degimeyen sermayenin kullanimi ile ilgili ekonomide bir ayrim
yapmamiz gerekir. Eger, kullanilan sermayenin miktari ve dolayisiyla
toplam degeri artiyorsa, bu her eyden nce, daha fazla sermayenin tek
82
Kurl Murks
Kupilul lll
bir elde toplanmasi demektir. Ne var ki, ite bu, daha byk miktarda
degimeyen sermayenin tek bir elden kural olarak, mutlak olarak daha
byk ama nispi olarak daha kk miktarda emek ile birlikte kullanil-
masidir ki, degimeyen sermayede ekonomi yapilmasini saglar. Birey-
sel bir kapitalist alindiginda, gerekli sermaye yatirim hacmi, zellikle bu-
nun sabit kismi artar. Ama, ilenilen malzeme kitlesine ve smrlen
emege oranla bu sermayenin degeri azalir.
imdi bu, birka rnekle kisaca gsterilecektir. in sonundan,
emekinin yaama koullarini da tekil etmesi bakimindan retim ko-
ullarindaki ekonomiden balayacagiz.
II. KOULLARINDA, NN SIRTINDAN YAPILAN
TASARRUFLAR
lm0| VcJen|e|/. En Zo|0n|0 lc|ccmc|c||n l|mc|/
"Kmr ocagi sahipleri ve ileticileri arasindaki rekabet altinda...
en gzle grlr fizik glkleri yenmek iin, gerekli olanin diinda hi
bir harcama yapilmaz; ve genellikle yapilacak i iin gerekli olandan ok
daha fazla bulunan kmr iileri arasindaki rekabet nedeniyle, evrele-
rindeki tarim iilerinden biraz yksek bir cret kariliginda, bunlar byk
tehlikelere ve ok zararli etkilere seve seve katlanirlar ve bu i onlara
ayrica ocuklarini krli bir ekilde kullanma olanagini da verir. Bu ifte
rekabet ... ocaklarin byk bir kisminin en yetersiz drena| ve havalandir-
ma ile iletilmelerini saglamaya tamamen yetmektedir; ogu kez kuyu-
lar kt ailmi, kt donatilmi ve mhendisler yetersizdir; galeriler ve
yollar kt ailmi ve yapilmitir; bunlar, cankaybina, vcut ve sagligin
bozulmasina yolaar; bunlara ait istatistikler, korkun bir manzarayi ortaya
koyarlar." (F/|s| Reo|| on C|/|J|en's Em|oymen| /n V/nes cnJ Co||/e-
|/es, e|c., April 21, 182D, s. 1O2)
186O'larda, ngiltere'de kmr ocaklarinda haftada ortalama 15
kii hayatlarini kaybetmitir. Kmr madenlerindeki kazalar (6 ubat
1862) konusundaki rapora gre, 1852-61 yillarini kapsayan on yil iersin-
de toplam 8.466 insan lmtr. u da var ki, rapor bu sayinin ok
dk oldugunu kabul etmektedir, nk, mfettiligin ilk kuruldugu ve
blgelerinin ok geni oldugu ilk birka yilda kaza ve lmlerin pek
ogu bildirilmemiti. Kaza sayisinin, gene de ok yksek olmakla birlik-
te, tefti sisteminin kurulmasindan sonra belirli ekilde azalmasi ve bu-
nun, mfettilerin sinirli yetkileri ve yetersiz sayida olmalarina karin
saglanmi olmasi, kapitalist smrnn dogal egilimini ortaya koymakta-
dir. Bu can kayiplari ogu kez maden sahiplerinin doymak bilmez a-
gzllklerinden [sayfa 82| ileri gelmitir. ogunlukla bunlar tek bir kuyu
atirirlardi, yle ki, yeterli havalandirma eksikligi bir yana, bu deligin ka-
panmasi halinde baka bir iki yeri yoktu.
83
Kurl Murks
Kupilul lll
Kapitalist retim, dolaim sreci ile rekabetin airiliklari diinda
ele alindiginda, metalara katilmi bulunan maddelemi emek baki-
mindan ok ekonomiktir. Buna karilik, baka herhangi bir retim tar-
zindan daha fazla, insan yaamini ya da canli emegi, ve yalnizca insan
kanini ve etini degil, sinirini ve beynini de israf eder. Gerekten de insan
soyunun gelimesi gvenlik altina alinmi ve srdrlebilmi ise, bu
yalnizca toplumun bilinli olarak yeniden rgtlenmesinden hemen nce
gelen tarih dneminde, bireysel gelimenin ite bu en korkun ekilde
harcanmasi sayesinde olmutur. Burada tartiilan her trl tasarruf, eme-
gin toplumsal niteliginden ileri geldigi iin, gerekten de insan yaaminin
ve sagliginin bouna harcanmasina neden olan ite tam da bu, emegin
toplumsal niteligidir. Fabrika mfettii R. Baker tarafindan ortaya atilan
u soru bu bakimdan ok dikkat ekicidir. "zerinde ciddi olarak
dnlmesi gereken btn sorun, o/ /c|c|c||/ |o|0|0/|c| |c|/nJe
c||mcn|n neJen o|J00 oc0/ yccm|n|n |0 /0||cn eJ/|//n/n en iyi
ekilde hangi yolda nlenebilecegidir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Octo-
ber 1868, s.157. )
Fc||//c|c|. ilerin gvenligi, rahati ve sagligi ile ilgili koruyucu
nlemlere gerek fabrikalarda bile nem verilmeyii, bu balik altinda
toplanmitir. Sanayi iilerinden yararlanan ve lenleri ieren kayip liste-
lerinin kaynagi byk lde bu ihmaldi. (bkz. yillik fabrika raporlari).
Yer darligi, havalandirma yetersizligi, vb. de buna eklenir
Daha 1855 Ekiminde Leonard Horner, pek ok fabrikatrn, ya-
tay maden kuyularina konacak gvenlik aygitlari ile ilgili yasal gereklere
kari gsterdikleri direnmeden yakinmaktadir; oysa tehlike, birogu lm-
le sonulanan kazalar ile srekli olarak kendini gstermekteydi ve bu
gvenlik aygitlari ok pahaliya malolmadigi gibi, retimi de engelleye-
cek gibi degildi. (Reo||s o/ lns o/ Fcc|., October 1855, s. 6) Fabrikatr-
ler, bu ve diger yasal zorunluluklara kari direnmelerinde, kendileri de
ogu kez fabrikatr ya da fabrikatrlerin dostu o|cn, ve kararlarini ona
gre veren cretsiz sulh yargilari tarafindan da destekleniyorlardi. Bu
baylarin ne trden kararlar verdikleri, bayargi Campbell'in, bir karara
kari kendisine yapilan temyiz istegi ile ilgili olarak syledigi u szler-
den anlailabilir: "Bu, Parlamento Yasasinin bir yorumu degil, bu yasa-
nin yrrlkten kaldirilmasidir." (|oc c/|, s.11) Horner, ayni raporda bir
ok fabrikada, iilerin, makinelerin alitirilacagi zaman konusunda uy-
arilmadigini belirtmektedir. Makineler zerinde, bunlar alimadigi za-
manlar bile daima yapilacak bir eyin oldugu iin, parmaklar ve eller her
zaman onunla ugrair haldeydi ve yalnizca bir uyari iareti verilmemesi
yznden durmadan kazalar oluyordu (|oc c/|, s. 44). Fabrikatrler o
sirada, fabrika yasasina kari koymak iin Manchester'de, National [sayfa
88| Association for the Amendment of the Factory Laws (Fabrika Yasala-
rinin Degitirilmesi in Ulusal Dernek) adi altinda bir sendika kurmular,
1855 Martinda, fabrika mfettileri tarafindan kendilerine kari ailan
84
Kurl Murks
Kupilul lll
mahkeme giderlerini karilamak ve birlik adina davalara bakmak zere,
beygir gc baina iki ilin hesabiyla 5O.OOO sterlinden fazla para
toplamilardi. Ama, kr ugruna oldugu zaman adam ldrmenin, ci-
nayet olmadigini* tanitlamakti. skoya'da grevli, Sir 1ohn Kincaid adi-
nda bir fabrika mfettii, Glasgow'da bir firmanin kendi fabrikasinda
btn makineler iin koruyucu bir siper yapmak zere para demirler-
den yararlandigini ve btn giderin D sterlin 1 ilin tuttugunu anlatmakta-
dir. Oysa, birlige katilmak, 11O beygir gcndeki makineleri iin 11
sterlinlik bir bagia malolacakti ki, bu btn koruyucu aygitlarin maliyet-
inden daha fazlaydi. Ne var ki, bu Ulusal Dernek, 1854 yilinda, sirf, bu
gibi koruma nlemlerini ngren bir yasaya kari koymak iin
kurulmutu. Fabrikatrler 1844-1854 dnemi boyunca bu yasaya zerre
kadar aldiri etmemilerdir. Fabrika mfettileri, Palmerston'un emri
ile, fabrikatrlere, yasanin ciddi olarak uygulanacagini bildirince onlar
da hemen bir ok sekin yesi sulh yargici olan ve bu kimlikleri ile gya
bu yasayi y- rtmekten sorumlu bulunan kendi derneklerini kurdular.
1855 Nisaninda yeni ileri Bakani Sir George Grey, hkmetin nere-
deyse szde g- venlik nlemleriyle yetinebilecegi bir uzlama nerince
dernek bunu bile fkeyle reddetti. eitli davalarda, nl mhendis Wil-
liam Fairbaim, sermayenin ihlal edilen zgrlgn savunarak, btn
an ve hretiyle tasarruf ilkesini destekledi. Fabrika bamfettii Leo-
nard Horner'e, fab-rikatrler tarafindan akla gelebilecek her trl baski
ve iftira yapildi.
Ama fabrikatrler Court of Queen's Bench'den 1844 Yasasinin
yerden yedi ayak ykseklikteki yatay kuyular iin koruyucu aygitlari n-
grmedigini syleyen bir ilam alana dek rahat durmadilar, ve sonunda
1856'da, dinleri imanlari, para kesesi valyeleri adina kirli iler evir-
meye her an hazir olan o kutsal kiilerden birisi, yobaz Wilson Patten'in
yardimlariyla, kendileri iin tamamen tatmin edici bir yasayi parlamen-
todan geirmeyi baardilar. Bu yasa, iileri, btn zel koruma, nlem-
lerinden yoksun birakiyor ve sanayi kazalarinda tazminat iin bunlarin
olagan mahkemelerde dava amalarini ngryordu (ngiltere'de mah-
keme masraflarinin agirligi nedeniyle bu dpedz bir alaydi); ayrica,
bilirkii mtalaasini ngren, ok ustaca kaleme alinmi bir madde ile,
fabrikatrler iin bir davayi kaybetme, neredeyse olanaksiz hale getirili-
yordu. Bunun sonucu, kazalar hizla artti. Mfetti Baker 1851 Mayisi ile
Ekimi arasinda alti ayda, bir nceki alti aya gre kazalarin %21 arttigini
bildirmektedir. Ona gre, bu kazalarin %86,7'si nlenebilirdi. Kaza sayi-
sinin 1856 ile 185D'da 1845 ile 1846'ya gre daha az oldugu dogrudur.
[sayfa 84| Denetlemeye tabi sanayi kollarinda ii sayisi %2O arttigi halde,
kazalarda %2D bir azalma olmutur. Ama, bunun nedeni neydi Bu sorun
* 1657'de ngiltere'de yayinlanmi olan l/||/n no V0|Je| adli kitapiga kinaye. Yazari tas-
viyeci Edward Sexby idi. -EJ.
85
Kurl Murks
Kupilul lll
imdi (1865) halledildigine gre, bu i genellikle, zerlerine gvenlik
aygitlarinin zaten takilmi bulundugu ve kendilerine ek bir gidere malol-
madigi iin fabrikatrlerin itiraz etmedikleri yeni makinelerin kullanil-
masiyla baarilmiti. Ayrica, birka ii, kaybettikleri kollari iin yksek
tazminatlar almayi ve yksek mahkemelerde de bu yargilari onaylat-
mayi baarmilardi. (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April 8O, 1861, s 81, ditto
April 1862, s. 17.)
ilerin (ve bunlar arasinda birok ocugun) hayatlarini, kollarini
ve bacaklarini, makinelerin kullanilmasi ve alitirilmasinda yzyze gel-
dikleri tehlikelere kari koruyan aygitlarda gzetilen tasarruf konusunda
syleyeceklerimiz bu kadar.
4nc /:/|e|/y|e, /cc|| ye||e|Je c||mc. Yerde ve binalarda ya-
pilan tasarrufun ne lde iileri daracik yerlerde stste sikitirdigi
ok iyi bilinir. Bu yetmiyormu gibi, bir de havalandirma aralarindan da
tasarruf edilir. Uzun alima saatleri ile birletiginde, bu iki etmen, solu-
num organlarindaki hastaliklarda ve dolayisiyla lm oraninda byk
artia yolaar. Aagidaki rnekler, P0||/c lec||| 6
||
, Re., 1868'ten [Halk
Sagligi| alinmitir. Bu rapor, Birinci Ciltten ok iyi tanidigimiz Dr. 1ohn
Simon tarafindan hazirlanmitir.
Nasil ki emegin bileik hale gelmesi ve elbirligi, makinelerin geni
lde kullanilmalarina, retim aralarinin yogunlamasina ve ekono-
mik olarak kullanilmalarina yolaiyorsa, ayni ekilde, kitleler halinde,
kapali yerlerde ve saglik gereksinmelerinden ok, retimin iine gelen
koullar altinda bu birarada alimadir ki; ite bu kitle halinde bir ve ayni
iyerinde yogunlamadir ki, bir yandan kapitalist iin daha byk bir kr
kaynaginin, te yandan da daha kisa alima saatleri ve zel nlemlerle
karilanmadigi takdirde iilerin yaam ve sagliklarinin hovardaca har-
canmasinin nedenini oluturur.
Dr. Simon, u kurali ne sryor ve bunu bol istatistiklerle deste-
kliyor: "Bir blge halki, kapali yerlerde birarada alitirildiklari oranda,
diger eyler eit olmak zere, bu blgede, akciger hastaliklarindan lm
orani artacaktir". (s. 28). Bunun nedeni kt havalandirmadir. "Ve belki
de btn ngiltere'de u kuralin tek istisnasi yoktur: kapali yerde yapilan
byk sanayie sahip her blgede, iiler arasinda artan lm orani, btn
blgenin lm istatistiklerinde, akciger aisindan belirli bir farklilik gs-
terir." (s. 28.)
Saglik Kurulu tarafindan, 186O ve 1861'de, kapali yerlerde faaliyet
gsteren sanayi kollan iin toplanilan lm sayilari, 15 ile 55 yalari
arasindaki ayni sayida erkek iin, verem ve teki akciger hastaliklarin-
dan lm oraninin ngiltere'nin tarim blgelerinde 1OO, Coventry'de 168,
Blackbum ve Skipton'da 167, Congleton ve Bradford'da 168, Leicester'de
171, Leek'de 182, Macclesfield'de 184, Bolton'da 1DO, [sayfa 85| Notting-
ham'da 1D2; Rochdale'de 1D8, Derby'de 1D8, Salford ve Ashton-under-
Lyne'de 2O8, Leeds'de 218, Preston'da 22O ve Manchester'de 268 ol-
8
Kurl Murks
Kupilul lll
dugunu gstermitir. (s. 24.) Aagidaki tablo, daha da arpici bir manza-
ra gstermektedir.
Bu tablo, her 1OO.OOO nfus iin hesaplanan, 15 ile 25 yalar arasin-
daki her iki cins iin, akciger hastaliklarina ait lm oranini ayri ayri
gstermektedir. Seilen blgelerde, kapali yerlerde yrtlen sanayiler-
de yalniz kadinlar alitirilmakta; erkekler ise, bulabildikleri btn
ikollarinda alimaktadirlar.
Fabrikalarda daha ok erkegin alitigi ipek blgelerinde, bunla-
ra ait lm oranlari da yksektir. Her iki cins iin, verem, vb.'den lm
orani, raporun da dedigi gibi, "ipekli sanayiimizin ogunun iinde faali-
yet gsterdigi feci saglik koullarini" gzler nne sermektedir. Ve ite
bu ayni ipekli sanayiidir ki, fabrikatrler, iletmelerindeki olaganst uy-
gun saglik koullarini ne srerek, bir istisna olarak, 18 yaindan kk
ocuklar iin uzun alima saatleri talep ettiler ve bunu kismen de elde
ettiler. (Buch I, Kap. VIII, 6, s. 2D6/286.*)
"imdiye kadar incelemi oldugumuz sanayi kollarindan hi biri-
si belki de, Dr. Smith'in terzilik konusunda izmi oldugundan daha
beter bir manzara gstermez 'yerleri saglik koullari bakimindan
epey degiiklik gsterir ama bunlarin hemen hepsi, airi kalabalik, iyi
havalandirilmami ve sagliga zararli derecede sicaktir. Bu gibi odalar
zorunlu olarak sicaktir; ama, sisli gnlerde gndzleri ve ki geceleri gaz
yakildigi zaman, isi, 27 ve hatta 88 dereceye kadar ikarak, mthi terle-
meye ve camlarda buharlarin yogunlamasina yolaar; bylece su dam-
laciklari duvar boyunca sizar ya da tavandan damlamaya balar; iiler
bu durumda, soguk alma pahasina da olsa pencerelerin bazilarini a-
15-25 Arasindaki
Yalarda Her
1OO.OOO Kii in
Ggs
Hastaliklarindan
lenlerin Sayisi
Blgeler Balica Sanayi
Erkek Kadin
Berkhampstead
Leighton Buzzard
Newport Pagnell
Towcester
Yeovil
Leek
Congleton
Macclesfield
Saglikli tara blgesi
Hasir rgclk (kadinlar)
Hasir rgclk (kadinlar)
Dantelacilik (kadinlar)
Dantelacilik (kadinlar)
Eldivencilik (ogunlugu kadin)
pek sanayii (ogunlugu kadin)
pek sanayii (ogunlugu kadin)
pek sanayii (ogunlugu kadin)
Tarim
21D
8OD
8O1
28D
28O
487
566
5D8
881
578
554
617
577
4OD
856
7DO
8DO
888
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 816-817. -EJ.
87
Kurl Murks
Kupilul lll
mak zorunda kalirlar.' Ve Dr. Simon, Londra'nin West End blgesinde,
en [sayfa 86| nemli 16 iyerinde grdklerini yle anlatiyor 'Bu, hava-
landirmasi ok kt odalarda ii baina en fazla 27O, en az 1O5 ayak
kp yer dmekte ve btn alindiginda adam baina ancak 156 ayak
kp dmektedir. Etrafi bir dehlizle evrili ve yalniz tepeden iik alan bir
odada, D2 ile 1OO kiiye kadar erkek alitirilmakta, birok gaz lambasi
yanmakta ve helalar hemen bitiikte bulunmaktadir; burada adam baina
ancak 15O ayak kp yer dmektedir. Bahede bir kpek kulbesi deni-
lebilecek, tavandan iik alan ve tepedeki bir delikten havalanan bir baka
odada be-alti kii alimakta ve adam baina 112 ayak kp yer dmek-
tedir.' ... Dr. Smith'in anlattigi bu igren iyerlerinde terziler genellikle
gnde 12-18 saat alimakta ve bazen bu i, gnde 15-16 saate kadar
ikmaktadir." (s. 25, 26, 28, 8O.) dikkate almak gerekir ki, bu raporun ya-
zari ve Saglik ubesi efi 1ohn Simon'un da belirttigi gibi, Londra'da 25
ile 85 yalan arasindaki terziler, mrettipler ve baskicilar iin lm orani
gerek rakamlardan dk gsterilmitir, nk, her iki ikolunda Lond-
rali iverenler, taradan gelen ok sayida delikanliyi (muhtemelen 8O
yaina kadar genleri) irak ve "grenci", yani ek egitim gren kimse
gibi alitirmaktadirlar. Londra'da, sanayideki lm oranlarini gsteren
rakamlari, bu durum iirmi olmaktadir. Ama bunlar, geici olarak kal-
diklari iin, Londra'daki lm sayisina ayni oranda dahil olmamaktadir.
Bu sre iersinde hastalanirlarsa, bunlar taradaki evlerine dnmekte
ve lmleri halinde bu, orada kayda gemektedir. Bu durum, kk
yalar iin daha da fazla szkonusu olmakta ve Londra'daki bu ya
gruplarina ait lm oranlarini, sanayiin saglik zerindeki kt etkilerinin
bir gstergesi olmasi ynnden tamamen degersiz hale getirmektedir
(s. 8O).
Mrettiplerin durumu da terzilerinki gibidir. Havalandirma eksik-
ligi, zehirli hava, vb. diinda, bir de sz edilmesi gereken gece ii var-
dir. Bunlarin olagan alima zamanlari 12-18 saat, bazen 15-16 saattir.
"Gaz lambalari yakilir yakilmaz byk bir sicaklik ve pis hava [sayfa 87| ba-
lar. ... Aagidaki odadan gelen ve dkmhaneden ikan dumanlar ve
makineler ile lagimlardan gelen pis kokular, yukardaki odalarin berbat-
ligini bsbtn artirir. Alttaki odalarin sicak havasi tavani isitarak st
odalarin isisini ykseltir ve tavanlar alak oldugu ve ok gaz yandigi za-
alitirilan Kii
Sayisi
Sanayi Kolu ve Yresi Yalara Gre 1OO.OOO Kiide
lm Orani
25-85 85-45 45-55
D58.265 Tarim, ngiltere ve Galler 748 8O5 1.145
22.8O1 Erkek ve
12.877 Kadin
Terzilik, Londra D58 1.262 2.OD8
18.8O8 Mrettipler ve baskicilar, Londra 8D4 1.747 2.867
88
Kurl Murks
Kupilul lll
man bu ciddi bir felaket olur; bunun daha da beteri, kazanlarin alt katta-
ki odada olup da btn evi dayanilmaz bir sicaklik ile doldurmasidir.
Genel olarak denilebilir ki, havalandirma her yerde kusurlu, akamlari
ve btn gece boyunca yanan gazin artiklarini ve sicakligi diari atmak
iin tamamen yetersizdir; birok brolarda ve zellikle evden bozma
olanlarinda durum felaket halindedir ve bazi brolarda (zellikle hafta-
lik gazetelerin brolarinda) alima 12 ile 16 yalar arasindaki ocukla-
rin da ayni ekilde katildiklari bu alima neredeyse hi ara verilmeden
iki gn ve bir gece devam eder; 'acele' i yapan diger basimevlerinde
ise iiler pazar gnleri de dinlenemezler ve ign her hafta alti yerine
yedi gne ikmi olur" (s. 26, 28).
Kadin apkacilari ile terzileri, airi alitirma ile ilgili olarak dikka-
timizi Birinci Cilde (Kap. VIII, 8. s. 24D-241)* ekmi bulunuyor. Bunlarin
iyerleri, Dr. Ord'un raporunda anlatilmaktadir. Buralar gndzleri biraz
iyi durumda olsalar bile, gaz yandigi saatler boyunca, airi sicak, pis
kokulu ve sagliga zararli hale gelirler. Dr. Ord, daha iyi trden 84 iyerinde,
ii baina den ortalama ayak kp yle saptamitir:
"... Bunlarin drdnde 5OO'den fazla, diger drdnde 4OO ile 5OO,
... bir baka yedisinde 2OO ile 25O, diger drdnde 15O ile 2OO ve bir
baka dokuzunda ancak 1OO ile 15O. aliilan yerler ok iyi havalandiril-
madigi takdirde, bunlarin en bykleri bile srekli alima iin yetersiz-
dir; olaganst bir havalandirma diinda buralarda hava, gaz yandigi
srece dayanilamayacak kadar berbatlair." Ve Dr. Ord'un ziyaret ettigi,
araci hesabina alian kk iyerlerinden birisi konusundaki szleri:
"1.28O ayak kp byklgnde bir oda; iersinde 14 kii bulunmakta;
adam baina D1,5 ayak kp. Buradaki kadinlar bitkin grnl ve
perian; kazanlarinin haftada 1 ila 15 ilin ve bir de ay oldugu sylen-
di. ... -saatleri sabah 8 akam 8. Bu 14 kiinin stste oturduklari kk
oda kt havalandirilmi. Ailabilir iki pencere ile bir ocak vardi ama
tikanmiti, herhangi zel bir havalandirma aygiti yoktur" (s. 27).
Ayni raporda, kadin apkacilari ile terzilerinin airi alimalari ko-
nusunda yle deniliyor: "... bu taninmi moda evlerinde alian gen
kadinlarin airi alimalari, yilin aagi yukari drt ayinda, birok vesi-
lelerle geici bir sre kamunun akinligina ve fkesine yolaan bu kor-
kun derecelere ulair; buna karilik, bu aylar boyunca kapali yerlerde
alian bu iiler kural olarak gnde tam 14 saat, iler siki oldugu zaman
ise gnde 17 ve hatta 18 saat olmak zere 0n|e|ce aliirlar. Yilin diger
zamanlarinda evlerde alian bu iilerin ii, belki de 1O ile 14 saat s-
rer; [sayfa 88| diarda alian iilerin ise devamli 12-18 saattir. Masa rts
ileyenler, yaka yapanlar, gmlekiler ve diger eitli igne iilerinin (diki
makinesinde alianlar da dahil), ortak iyerinde geirdikleri sre daha
kisa, genellikle 1O-12 saatten fazla degildir; ama diyor Dr. Ord, bu d-
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 277-2787. -EJ.
8
Kurl Murks
Kupilul lll
zenli i-saatleri bazi evlerde belirli zamanlarda epeyce uzar ve fazla a-
lima iin fazla cret denir; diger bazi evlerde ise, i-saatlerinden sonra
yapmak zere eve i gtrlr; urasini da eklemek gerekir ki, her iki
uygulama da ogu kez zorunludur" (s, 28). 1ohn Simon, bu sayfaya yaz-
digi dipnotta diyor ki: "Birinci sinif iyerlerinde alian gen kadinlarla
konuma firsatini bulan . ... Epidemiological Society Sekreteri [Salgin
Hastaliklar Dernegi Yazmani| ... Mr. Radcliffe'in muayene ettigi ve kendi-
lerinin 'ok iyi' oldugunu syleyen yirmi kizdan ancak bir tanesinin sag-
lik durumunun iyi oldugu sylenebilir; geri kalanlar eitli derecelerde,
zafiyet sinir bozuklugu ve bunlardan ileri gelen eitli fonksiyonel dzen-
sizlik belirtileri gstermilerdir. Bu halleri o, nce, alima saatlerinin
uzunluguna l mevsimde bile gnde en az 12 saat olarak tahmin et-
mektedir ve sonrada ... alima yerlerinin kalabaligina, havasizligina,
gaz kokusuna, yetersiz ve kt besine, oturduklari evlerin kt olmasina
baglamaktadir."
ngiliz Saglik Kurulu bakaninin vardigi sonuca gre: "ilerin
teorik olarak bata gelen saglik haklari zerinde direnmeleri pratikte
olanaksizdir; bu hak geregi, iveren, kendilerini hangi i iin toplami
ise, masrafi kendisine ait olmak zere, btn sagliga zararli durumlari
ortadan kaldirmak zorundadir; ... oysa iiler, pratikte bu saglik hukuku-
nu kendileri adina uygulayamadiklari gibi (yasalar ngrdg halde)
N0/scnces Remo|c| 4c|s [Saglik Yasasini| yrtmekle grevli resmi me-
murlardan da etkili herhangi bir yardim bekleyemezler." (s. 2D.) "ve-
renlerin talimat hkmlerine uymalari gereken kesin izginin belirlenmesi
hi kukusuz bazi ufak teknik glkler gsterebilir. Ama ... ilke olarak,
sagligi koruma hakki geneldir. Ve imdi hayatlari, sirf alitiklari ilerin
yolatigi sinirsiz fiziki istiraplar ile gereksiz ekilde perian olan ve kisa-
lan, onbinlerce erkek ve kadin iinin ikarlari adina u umudumu ifade
etmek isterim ki, sagliga uygun alima koullari, hi degilse, genel ola-
rak gerekli yasa hkmlerine baglanmali, btn kapali iyerlerinde et-
kin bir havalandirma saglanmali, niteligi geregi sagliga zararli ilerde,
sagligi tehlikeye sokan belirli etkiler elden geldigince azaltilmalidir" (s.
81 ).
III. ENER1NN RETLMESNDE, LETLMESNDE
VE BNALARDA TASARRUF
L. Horner, Ekim 1852 tarihli raporunda, buharli tokmagi bulan
nl mhendis 1ames Nasmyth of Patricroft'un bir mektubunu aktariyor.
Bu mektupta diger eyler arasinda u satirlar da bulunuyor:
"... Halk, (buhar makinelerinde) size szn ettigim donanim
degiiklikleri ve iyiletirmeler yoluyla elde edilen hareket ettirici gte
[sayfa 8D| saglanan byk artitan pek az haberlidir. Bu blgenin (Lan-
cashire) makine gc, neredeyse kirk yildir geleneklerin ekingen ve
0
Kurl Murks
Kupilul lll
nyargili baskisi altindadir, ama imdi, kr, bundan kurtulmu bulu-
nuyoruz. Son onbe yildir, ama zellikle son drt yildir (1848'den beri)
buhar sikitirma makinelerinin alima donaniminda bazi ok nemli
degiiklikler olmutu. ... Sonu ... ayni tr makinelerle yapilan i mikta-
rinda byk bir arti ve yakit giderlerinde gene ok nemli bir azalma
olmutur. Buhar gcnn, yukarda sz edilen blgelerdeki fabrikalara
girmesinden sonra uzun bir sre, buhar sikitirma makinelerini alitir-
mak iin pistonun bir dakikalik hareketi aagi yukari 22O ayak kabul
ediliyordu; yani 5 ayak piston hareketli bir makinenin krank miline daki-
kada yaptiracagi dn, 'talimat' geregi 22 dnle sinirlandirilmiti. Bu
hizin tesinde makineyi alitirmak elverili ya da arzu edilir grlmyor-
du; ve btn mil dilileri ... pistonun dakikadaki bu 22O ayak hizina gre
yapildigi iin, bu agir ve budalaca sinirli hiz, uzun yillar bu makinelerin
alimasina egemen oldu. Ne var ki, bir sre sonra, ya bu 'kuralin' ihmalin-
den ya da bazi gzpek yenilik yandalarinin akillica davraniiyla daha
yksek bir hiz denendi ve sonu ok iyi oldugu iin digerleri bunu izledi;
o zamanki deyimiyle 'makinelerin dizginleri koyverildi', yani mil dilileri
genel olarak eski hizinda kaldigi halde, bu mil dililerinin ilk hareket-
kasnaklari, makineyi dakikada 8OO ayak ve daha hizli alitiracak ekilde
degitirildi. ... Bu 'makinelerin dizginlerini koyvermek' ... makinelerde
neredeyse genel bir 'hizlanmaya' yolati, nk, ayni makinelerden daha
fazla ener|i elde edilmekle kalinmami, makinelerdeki yksek hiz, vo-
lan kasnagindaki kuvveti artirdigi iin, hareket daha dzenli hale gelmi
oluyordu. ... Biz ... bir buharli makineden, sirf pistonu daha byk bir
hizla hareket ettirerek daha fazla bir g elde ederiz (kondansatrdeki
buhar basinci ile boluk ayni kalmak zere). Bylece, rnegin, pistonu
dakikada 2OO ayak hizla alitigi zaman 4O beygir gc saglayan bir
makineyi eger biz uygun degiiklikler ile pistonu dakikada 4OO ayak
hizla aliacak duruma getirirsek (buhar basinci ile bolugu, daha nce
de dedigimiz gibi ayni kalmak zere) tam iki kati g elde etmi oluruz
... ve her iki halde de, buhar basinci ile boluk ayni kaldigi iin, bu maki-
nenin paralari zerindeki gerilim, 4OO ayak hizda da 2OO ayak hizdan
daha byk olmayacak ve hizla birlikte 'bozulma' tehlikesi de artmi
olmayacaktir. Btn fark byle bir durumda buhar tketimi, piston hiziy-
la orantili, ya da buna yaklaik bir oranda olacak, ve, 'yataklar' ile srt-
nen kisimlarin ainmasi ve yipranmasi biraz artmakla birlikte, bu arti da
pek nemli olmayacaktir. Ama, pistonun hizini artirmak suretiyle, ayni
makineden daha byk bir g elde etmek iin ... ayni kazanin altinda,
saatte daha fazla kmr yakilmasi ya da daha fazla buhar verme kapasi-
tesi olan kazan kullanilmasi, yani daha byk buhar-dogurucu glere
gereksinme olacaktir. Bu byle yapildi ve eski 'hizlandirilmi' makinele-
re, daha ok buhar-doguran kazanlar ya da su-buharlatiran gler ta-
kildi [sayfa DO| ve yukarda sz edilen degiiklikler ile ogu durumda, ayni
makinelerden neredeyse yzde 1OO fazla i alindi. On yil kadar nce,
T
Kurl Murks
Kupilul lll
Cornwall madencilik ilerinde kullanilan makinelerle ok ekonomik g
retimi saglandigi dikkati ekti; iplik sanayiinde rekabet, fabrikatrleri,
'tasarrufa' balica kr kaynagi gibi bakmaya zorladi; Cornish makineleri-
nin, saatte beher beygir gc iin kmr tketiminde gsterdigi dikkati
ekici fark ile, Woolf'un ifte silindirli makinelerinin olaganst ekono-
mik alimalari, bu blgede, yakit tasarrufu konusunda giderek dikkati
ekmeye baladi; ve Cornish ve ifte silindirli makineler, saatte 8,5-4
pound kmr ile bir beygir gc sagladigi halde genellikle pamuk ipligi
makineleri, saatte bir beygir gc iin 8- 12 pound kmr tketiyordu;
bu dikkati ekici fark, bu blgedeki fabrika sahipleri ile makine yapim-
cilarini, yksek kmr fiyatlarinin, fabrikatrleri, kendi iletmelerinin bu
gibi masrafli kisimlarina daha dikkatle egilmeye zorlayan Cornwall'da
ve Fransa'da oldugu gibi, olaganst ekonomik sonular veren ayni usul-
leri benimsemeye sevketti. Yakit tasarrufu konusunda gsterilen bu dik-
katin sonucu, birok ynlerden ok nemliydi. nce, krlarin yksek
oldugu o gzel gemi gnlerde yzeylerinin yarisi tamamen iplak du-
rumda, soguk havayla temas halindeki birok eski kazan, kalin kee,
tugla ve plaster ile kaplanmaya balandi, ve yiginla yakit tketimine
malolacak olan isinin aik dzeylerden kamasini nlemek iin baka
usul ve yollara da bavuruldu. Buhar borulari da ayni ekilde 'korunma-
ya' balandi ve makine silindirinin di kismi keeyle kaplandi ya da tah-
ta koruyucu iersine alindi. Ardindan, 'yksek buhar' kullanildi, yani in
kareye 4, 6 ya da 8 libre basinla buhar veren emniyet subaplari yerine,
basinci 14 ya da 2O libreye ykseltince, yakitta ok nemli bir tasarruf
saglandigi grld; diger bir deyile, fabrikada iler, ok daha az bir k-
mr tketimi ile yrtld, ... ve elinde olanagi ve cesareti olanlar, in
kareye 8O, 4O, 5O, 6O ve 7O libre basinta buhar veren uygun kazanlar
kullanarak, yksek basin ve 'genleme sistemini' en son boyutlarina
kadar gtrdler; bu basinlar, eski okuldan bir mhendisin aklini bain-
dan alabilirdi. Ne var ki bu artan buhar basincinin ekonomik sonulari,
ok gemeden en yanilmaz biimlerde, sterlin, ilin ve peni olarak orta-
ya iktika, sikitirma makinelerinin alitirilmasi iin yksek basinli
buhar kazanlarinin kullanilmasi, neredeyse genel bir hal aldi. Ve, ii so-
nuna kadar gtrmek isteyenler ... ok gemeden btnyle Woolf ma-
kinesi kullanmaya baladilar ve son zamanlarda kurulan fabrikalarimizin
ogu Woolf makineleri ile alimaktadirlar; bunlarda her makinede iki
silindir bulunmakta ve bunlardan biri, kazandan gelen yksek basinli
buhar ile, normal atmosfer basinci zerinde bir g saglamakta ve bu
yksek basin, eskiden oldugu gibi pistonun her hareketinden sonra
atmosfere verilmek yerine, aagi yukari birinci silindirin drt kati byk-
lgnde bir alak basin silindirine geerek, geregi kadar geniledikten
sonra kondansatre verilir; bu makinelerden elde edilen ekonomik so-
nulara [sayfa D1| gre, saatte bir beygir gc iin 8-4 libre kmr tketil-
mektedir, oysa eski sistem makinelerde ortalama kmr tketimi saatte
2
Kurl Murks
Kupilul lll
bir beygir gc iin 12-14 libre idi. Ustaca yapilmi bir tertibatla, ift silin-
dirli Woolf sistemi ya da bileik alak ve yksek basin makinesi, daha
nce mevcut bulunan makinelere geni lde uygulandi ve bunlarin
alimasi hem g bakimindan artirilmi ve hem de yakit tasarrufu
saglanmi oldu. Ayni sonu ... bu 8-1O yil iersinde, bir yksek basin
makinesinin bir sikitirma makinesi ile, daha nce kaybolan buharin
sikitirma makinesine gemesini ve onun i grmesini saglayacak ekilde
birbirine baglanmasiyla elde edilir olmutur. Bu sistem birok durumda,
ok kullanilidir.
"Bu iyiletirmelerin bazilarinin ya da hepsinin uygulandigi ayni
makinelerin kapasitesinin ya da yaptigi iin artirilmasinda kesin bir so-
nu almak ok kolay olamazdi; ama ben eminim ki, ... ayni agirliktaki
buhar makinesinden biz imdi, ortalama olarak en az yzde 5O daha
fazla hizmet ve i elde etmekteyiz ve birok hallerde, dakikada 22O ayak
hizla sinirlandirilan gnlerde 5O beygir gc saglayan ayni buharli maki-
neler, imdi 1OO beygir gc saglamaktadir. Sikitirmali buhar maki-
nelerinin alitirilmasinda, yksek basinli buhar kullanilmasindan alinan
ok ekonomik sonularla birlikte, fabrikalarin bymesi sonucu, ayni
makinelerden ok daha yksek g elde etme gereksinmesi, son yil
boyunca, fabrika makineleri iin buhar retmede daha nce kullanilan
kazanlardan ok daha ekonomik sonular veren borulu kazanlarin kul-
lanilmasina yol amitir." (Reo||s o/ lns., o/ Fcc|., October1852, s. 28-
27.)
G retilmesi iin geerli olan eyler, ener|inin iletimi ve i ma-
kineleri iin de dogrudur.
"Makinelerdeki gelimelerin, bu birka yil iersinde hizli adimlar-
la ilerlemesi, fabrikatrlere, ilave hareket ettirici g olmaksizin retimi
artirma olanagini verdi. gnndeki kisalma, emegin daha ekonomik
kullanilmasini zorunlu kilmitir ve iyi dzenlenmi fabrikalarin pek ogun-
da, akilli bir kafa, giderler azalirken retimin ne ekilde artirilabileceginin
daima hesabi iersindedir. nmde, kendi blgemde ok akilli bir bayin
hazirlamak ltfunda bulundugu, alitirilan ii sayisini, yalarini, alimak-
ta olan makineleri ve 184O'tan bugne kadar denen cretleri gsteren
bir rapor var. 184O Ekiminde, firmasi, 2OO' 18 yain altinda olmak zere
6OO ii alitirmaktadir. Geen ekim ayinda, ancak 6O'i 18 yain altinda
85O ii alitiriyordu; her iki dnemde birkai hari ayni sayida makine
aliiyordu ve cret olarak ayni miktar denmiti." (ReJ|c|e's Reo||
/n Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct.1852, s. 58-5D.)
Makinelerdeki bu iyiletirmeler, yeni, uygun bir biimde dzen-
lenmi fabrikalarda kullanilana kadar, tam etkilerini gstermemektedir.
"Makinelerde yapilan iyiletirmeler bakimindan nce unu syle-
mek isterim ki, gelimi makinelerin kullanilmasina uygun fabrikalarin
inasinda byk bir ilerleme vardir. ... Alt kattaki odada, btn ipligini
ift kat haline getiriyorum ve bu tek bir taban zerine 2D.OOO katlama igi
3
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa D2| yerletirecegim. Oda ile sundurmada en az yzde 1O emek tasar-
rufu sagliyorum; bunu iplik katlama iinde bir iyilemede degil, maki-
neleri tek bir ynetim altinda toplayarak yapiyorum; ve bu sayida igi tek
bir mil ile alitirabilecegim ve ayni sayida ig ile alian teki iyerlerine
gre bu ekilde yzde 6O ve bazi durumlarda yzde 8O bir tasarruf sagla-
yacagim. Yag, mil donanimi ve gresten byk bir tasarruf saglanmi ola-
caktir. ... Fabrikadaki daha stn bir tertip ve gelimi makineler ile, en
dk tahminle, emekte yzde 1O, gte daha byk bir tasarruf sag-
landigi gibi, kmr, yag, donyagi, mil ve kayi donaniminda nemli bir
tasarruf saglanmitir." (Bir pamuk iplikisinin ifadesi, Reo||s o/ lns. o/
Fcc|., Oct. 1868, s. 1OD, 11O.)
IV. RETM ARTIKLARINDAN YARARLANMA
Kapitalist retim tarzi, retim ve tketim artiklarindan yararlan-
manin boyutlarini geniletir. Bunlardan birincisi ile, sanayi ve tarim artik-
larini, ikincisi ile, kismen, insan vcudunda dogal madde degiiminin
meydana getirdigi artiklari, kismen de, nesnelerin tketimlerinden son-
ra geriye kalan biimlerini kastediyoruz. rnegin kimya sanayiinde, re-
tim artiklari daha kk lekte bir retimde kaybolan yan rnlerdir;
makine yapiminda biriken ve demir retimine hammadde olarak tekrar
dnen demir talalari, vb. gibi. Tketim artiklari, insan vcudunun diariya
attigi dogal maddeler, paavra eklinde giyim eyasi kalintilari, vb. gibi
eylerdir. Tketim artiklari tarim iin byk nem tairlar. Bunlardan
yararlanilmasi konusunda, kapitalist ekonomide byk bir israf vardir.
rnegin Londra'da, drt-buuk milyon insanin artiklarindan, Thames
nehrini kirletmekten ve bu i iin de bir yigin para harcamaktan daha iyi
bir yararlanma ekli bulunamamitir.
Ykselen hammadde fiyatlari, hi kukusuz, artik rnlerden yarar-
lanmada bir drt olmutur.
Bu artiklarin tekrar kullanilmasi iin genel koullar unlardir: an-
cak byk-lekli retimde grlebilen byk miktarda artik; mevcut
durumlari iersinde daha nce hi bir ie yaramayan maddeleri, yeni
retim iin uygun bir hale sokan gelimi makineler; bata kimya olmak
zere, bu gibi artiklarin yararli zelliklerini aiga ikaran bilimsel gelime.
Lombardiya, Gney in ve 1aponya'da oldugu gibi, kk-lekli tarim-
da, bu tr byk tasarruflar saglandigi dogrudur. Ama, genellikle bu
sistemde tarimdaki retkenlik diger retim alanlarindan ekilen insan
emek-gcnn israfli ekilde kullanilmasiyla elde edilir.
Artik denilen eyler, hemen her sanayide nemli bir rol oynar.
Aralik 1868 tarihli Fabrika Raporunda, ngiliz ve rlandali iftilerin ogu-
nun keten yetitirmek istememelerinin ya da pek nadiren yetitirme-
lerinin bellibali nedenlerinden birisi olarak bunun sz edilmektedir:
"Su ile alian kk dvme fabrikalarinda ... byk fire verilir ... pa-
4
Kurl Murks
Kupilul lll
mukta [sayfa D8| verilen fire nispeten kk, ama ketende ok fazladir.
Yeterli bir suyla islatma yntemi ve iyi bir dvme makinesi, bu sakincayi
byk lde ortadan kaldiracaktir. ... Keten rlanda'da en utan verici
bir biimde dvlr ve bylece byk bir kismi kaybolur; bu miktar yz-
de 28-8O'a varir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Dec. 1868, s. 18D, 142.) Oysa,
btn bunlardan, daha iyi makine kullanilarak kainilabilir. Yol kenarina
o kadar ok kitik dklm ki, fabrika mfettii yle diyor: "rlanda'daki
dgme fabrikalari ile ilgili olarak bana bildirildigine gre, buradaki arti-
klar ogu zaman dvclerin evlerinde yakacak olarak kullanilmakta-
dir, oysa bunlar ok degerlidir" (Yukaridaki Raporun 14O. sayfasi). Pamuk
artigindan, hammadde fiyatlarindaki dalgalanmalari ele aldigimiz za-
man daha ileride szedecegiz.
Ynl sanayii, keten fabrikatrlerinden daha kurnaz idi. "Artiklari
ve ynl paavralari tekrar ilenebilecek ekilde hazirlama iine eski-
den kt gzle bakilirdi ama, Yorkshire'in ynl ticaretinde nemli bir
dal halini alan, sprnt ticareti ile ilgili nyargi tamamen ortadan kalkti
ve hi kukusuz pamuklu artik ticareti de, belirli bir gereksinmeyi sagla-
digi iin ayni ekilde kabul edilecektir. Otuz yil nce, ynl paavralar,
yani sirf yn kuma paralari, eski kumalar, vb. tonu ortalama 4 sterlin
4 ilindi: son birka yil iersinde bu fiyat, tonu 44 sterlin oldu ve bunlara
olan istek o kadar artti ki, pamuk ve yn kariimi kumalardan, yne
zarar vermeden pamugu ayirma usulleri bulundu, imdi binlerce kii bu
ite alimakta, tketiciler ise ok dk bir fiyata olduka iyi kalitede
kuma bulabilmektedirler." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 1868. s. 1O7.)
1862 yili sonunda, bu yoldan elde edilen kuma tiftigi, ngiliz sanayiinde
btn yn tketiminin te-birine ulamaktadir. (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|.,
October 1862, s. 81.) "Tketicinin" elde ettigi "byk avanta|" bu arti-
klardan yapilan kumalarin, eskiye gre te-bir oraninda daha nce
eskimesi ve altida-biri kadar bir zamanda ise havini yitirmesidir.
ngiliz ipekli sanayii de ayni inili yolu izledi. Hakiki ham ipek t-
ketimi, 188D ile1862 arasinda her nasilsa azaldigi halde, ipek artigi tke-
timi iki katina ikti. Gelimi makineler, bu baka ie yaramayan mad-
deden, pek ok amalar iin yararli bir ipek yapiyordu.
Artiklardan yararlanmada en arpici rnegi kimya sanayii veriyor.
Yalniz yeni kullanimlar buldugu kendi artiklarindan degil, pek ok baka
sanayiin artiklarindan da yararlaniyor. rnegin, nceleri neredeyse hi
bir ie yaramayan bir tr katrani, anilin boyalarina, alizarine ve son zaman-
larda da ilalara evirmektedir.
Yeniden kullanimlari yoluyla, retim artiklarindan saglanan bu
tasarrufu, artiga engel olunmak suretiyle saglanan ekonomiden, yani
retim artiklarini en az dzeye indirmekten ve retimde gerekli btn
ham ve yardimci maddelerden en st dzeyde yararlanilmasindan ayir-
detmek gerekir. [sayfa D4|
Artigin azalmasi kismen kullanilan makinenin niteligine baglidir.
5
Kurl Murks
Kupilul lll
Yag, sabun, vb. gibi eylerden tasarruf, mekanik kisimlarin yapimina ve
parlatilmasina baglidir. Bu, yardimci maddelerle ilgili bir tasarruftur. Bu-
nunla birlikte, retim sreci sirasinda, hammaddenin byk ya da kk
bir kisminin artik haline gelmesi, kismen ve nemli lde, kullanilan
makineler ile aletlerin niteligine baglidir. Ensonu bu, hammaddenin ken-
disinin niteligine baglidir. Bu da gene kismen, hammadde reten tarim
ile dogal maddeleri saglayan sanayideki gelimeye (daha kesin deyimi-
yle uygarliktaki gelimeye ve kismen de hammaddenin, imalata gir-
meden nce getigi srelerdeki iyilemelere baglidir.
"Parmentier, Fransa'da tahil gtme sanatinin, pek de uzak ol-
mayan dnemden, rnegin Louis XIV zamanindan beri nemli lde
gelitigini ve yeni degirmenlerin eskilerine gre, ayni miktar tahildan
yarisi kadar daha fazla ekmek yapabildiklerini gstermitir. Bir Parislinin
yillik tketimi gerekten de, nce 4, sonra 8 ve ensonu 2 se|/e|s iken,
imdilerde ancak 11/8 se|/e|s ya da aagi yukari kii baina 842 libredir.
... Uzun bir sre oturdugum Perche'de, granit ve volkanik kayalardan
yapilma degirmentalari kullanan eski degirmenlerin ogu, son otuz yil-
dir hizla gelien mekanik biliminin kurallarina gre yeniden yapilmitir.
Bunlara, La Ferte'den getirilen iyi cins degirmen talari takilmi, tahil iki
kez gtlm, un uvallarina dairesel bir hareket verilmi ve ayni mik-
tar tahildan elde edilen un altida-bir artmitir. Romalilar ile bizim tahil
tketimimiz arasindaki byk farklilik bylece kolayca aiklanabilir. Bu,
sirf yetersiz gtme ve ekmek yapma yntemlerinden ileri gelmitir.
Pliny'nin yapmi oldugu dikkate deger bir gzlemi (XVIII, Ch. 2O, 2)
bylece aik-layabilecegimi saniyorum: ... 'Roma'da un, kalitesine gre,
her moJ/0s'u, 4O, 48 ya da D6 cs'a satilirdi. Bugnk tahil fiyatlarina
oranla ok yksek olan bu fiyatlarin nedeni, henz ocukluk aginda
bulunan, o dnemdeki degirmenlerin yetersiz durumu ve bunun sonu-
cu olarak da gtme iindeki byk giderlerdi.'" (Dureau de la Malle,
Econom/e Pol/|/q0e Jes Romc/ns, Paris 184O, 1, s. 28O-81.)
V. BULULAR YOLUYLA SAGLANAN TASARRUF
Sabit sermayenin kullanilmasinda saglanan bu tasarruflar, yineli-
yoruz, emek koullarinin geni bir lekte kullanilmasindan ileri gelir;
kisacasi bunlar, dogrudan dogruya toplumsal ya da toplumsallatirilmi
emegin ya da retim sreci iersinde dogrudan elbirliginin koullari
olarak hizmet etmeleri olgusunun sonularidir. Bir yandan bu, mekanik
ve kimyasal bululardan, metalarin fiyatini artirmaksizin yararlanmak
iin vazgeilmez bir gereksinmedir ve daima, conJ/|/o s/ne q0c non'dur.*
te yandan, ancak geni lekte bir retim, ortaklaa retken tketim-
den ileri gelen tasarruflara olanak verir. Ensonu, nereden ve nasil [sayfa D5|
* Vazgeilmez koul. -.

Kurl Murks
Kupilul lll
tasarruf saglanacagini, bululari uygulamada en yalin yntemleri ve teo-
rinin uygulama alanina konulmasinda retim srecinde uygulamaya
geilmesinde ortaya ikan srtmelerin nasil yenilebilecegini, vb., an-
cak kolektif alian emekinin deneyimleri bulur ve ortaya ikarir.
Yeri gelmiken evrensel emek ile ortaklaa emek arasinda bir
ayrimin yapilmasi yerinde olur. Her iki tr emek de, retim srecinde
kendi rollerini oynar, birbiri iersine geer, ama her ikisi gene de farkli-
dirlar. Evrensel emek, her tr bilimsel emek, keifler ve bululardir. Bu
emek kismen, canli emegin elbirligine, kismen de daha nce yaami
kimselerin emeklerinden yararlanmaya dayanir. te yandan, ortaklaa
emek ise, bireylerin dogrudan dogruya elbirligi yapmalaridir. Bu syle-
nenler, sik sik yinelenen u gzlemler ile de dogrulanir:
1) Yeni bir makinenin ilk modelinin maliyeti ile, daha sonra yapil-
anlarin maliyeti arasindaki byk fark (bu konuda Ure* ve Babbage'a**
bakiniz).
2) Yeni bir bulu zerine dayanan bir kuruluta iletme giderleri-
nin, daha sonra ex s0/s oss/|0s***

kurulan iletmelerin giderlerine gre
ok daha byk olmasi. Bu ylesine dogrudur ki, bir ite nclk eden-
ler ogu zaman iflas ettikleri halde, daha sonra binalari, makineleri, vb.,
daha ucuza satin alanlar ancak bundan para kazanirlar. te bu yzden-
dir ki, insan zekasi ile ilgili evrensel emegin btn yeni gelimelerinden
ve bunlarin bileik emek yoluyla toplumsal uygulanmasindan aslan pa-
yini alanlar, genellikle, en degersiz ve sefil trden para-kapitalistleridir.
[sayfa D6|
* A. Ure, 7|e P|/|oso|y o/ Vcn0/cc|0|es, SeconJ edition, London 1855. -EJ.
** Ch. Babbage, On ||e Economy o/ Vcc|/ne|y cnJ Vcn0/cc|0|es, London 1882, S. 28O-81. -
EJ.
*** Onun kemiklerinden. -.
7
Kurl Murks
Kupilul lll
ALTINCI BLM
FYAT DALGALANMALARININ ETKS
I. HAMMADDE FYATLARINDA DALGALANMALAR VE
BUNLARIN KAR ORANI ZERNDEK DOGRUDAN ETKLER
Daha ncekilerde oldugu gibi, bu durumda da, arti-deger oranin-
da hi bir degiiklik olmadigi varsayilmaktadir. Durumu, kendi yalin bii-
mi iersinde zmlemek iin, bu gereklidir. Bununla birlikte, arti-deger
orani degimeden kalan belirli bir sermaye iin, hammadde fiyatlarinda
burada ele alip inceleyecegimiz dalgalanmalarin yolatigi daralma ya
da genileme sonucu, artan ya da azalan sayida ii alitirmak mm-
kn olabilir. Bu durumda, arti-deger orani ayni kaldigi halde, arti-deger
miktari degiebilir. Ne var ki, bunun da, ikincil bir konu oldugu iin bura-
da bir yana birakilmasi yerinde olur. Eger, makinelerdeki iyilemeler ve
hammadde fiyatlarindaki degiiklikler ayni zamanda, ya belli bir serma-
ye tarafindan alitirilan ii sayisini ya da cretlerin dzeyini etkiliyorsa,
bu ancak unlarin birarada bulunmasiyla olabilir: 1) degimeyen serma-
yedeki degiikliklerin, kr orani zerinde yolaacagi etki, ve 2) cretler-
deki degimelerin kr orani zerindeki etkisi. Byle olunca sonu ken-
diliginden elde edilir.
Ama burada, daha nceki durumda oldugu gibi urasini da be-
lirtmek gerekir ki, genellikle, ya degimeyen sermayedeki tasarruflar ya
da hammadde fiyatlarindaki dalgalanmalar nedeniyle degimeler ol-
dugu takdirde, bunlar, cretleri, dolayisiyla, arti-deger oranini ve mikta-
8
Kurl Murks
Kupilul lll
rini [sayfa D7| oldugu gibi biraksalar bile, kr oranini daima etkilerler. Bun-
lar, a' (d : S)'deki S'nin byklgn ve bylece de btn kesrin deger-
ini degitirirler. Bu nedenle, bu durumda da arti-deger konusundaki
tahlillerimizde vardigimiz sonucun tersine bu degiikliklerin hangi re-
tim alaninda oldugunun, bunlarin etkiledigi retim dallarinin, emekile-
rin geim gereksinmelerini mi, yoksa bu tr gereksinmelerin retimi
iin degimeyen sermayeyi mi rettiginin hi bir nemi yoktur. Burada
ikartilan sonular, lks nesneler retiminde ortaya ikan degiiklikler
iin de aynen geerlidir; lks nesneler sz ile biz burada, emek-gc-
nn yeniden retimine hizmet etmeyen btn retimleri kastediyoruz.
Hammaddeler burada, indigo, kmr, gaz, vb. gibi yardimci mad-
deleri de iermektedir. Ayrica, makineler bu balik altinda ele alindigin-
da, bunlarin hammaddeleri de, demir, kereste, deri, vb. gibi nesnelerden
oluur. Bu makinelerin fiyati ite bu nedenle, bunlarin yapiminda kulla-
nilan hammadde fiyatlarindaki dalgalanmalarla degiir. Bunlarin fiyati,
yapildiklari hammaddelerin, ya da alimasi sirasinda tketilen yardim-
ci maddelerin fiyatlarindaki dalgalanmalar nedeniyle ykseldigi lde,
kr orani |o |cn|o der. Ya da bunun tersi olur.
Aagidaki tahlillerde biz, i araci olarak hizmet eden makinelerin
hammaddesini oluturan, ya da bu makinelerin alimasinda yardimci
madde olarak kullanilan hammaddelerin fiyatlarindaki dalgalanmalar
ile degil, yalnizca, bunlarin metalarin retim srecine girmeleri lsn-
de, fiyatlarindaki degimelerle ilgilenecegiz. Yalniz, burada bir noktaya
dikkat etmek gerekir: makinelerin yapiminda ve alimalarinda bellibali
geler olan, demir, kmr, kereste, vb. gibi hammaddelerde bulunan
dogal zenginlik, burada kendisini sermayeye zg dogal bir dogurganlik
gibi gsterir, ve cretlerin yksek ya da dk dzeyde olmasindan
bagimsiz, kr oranini belirleyen bir etmendir.
Kr orani, a : S, ya da a : (s + d) olduguna gre, s'nin ve dolayisiy-
la S'nin byklgnde bir degimeye yolaan her eyin a ve d ve bunla-
rin karilikli bagintisi ayni kalsa bile, kr oraninda da bir degiiklik
meydana getirecegi aiktir. O halde, hammaddeler, degimeyen ser-
mayenin bellibali kisimlarindan birisini olutururlar. Gerek hammad-
de kullanmayan sanayilerde bile, bunlar, yardimci maddeler ya da
makineleri oluturan kisimlar, vb. olarak hesaba katilirlar ve bunlardaki
fiyat dalgalanmalari bylece kr oranini etkilenmi olur. Hammadde
fiyatinda, h kadar bir dme olsa, a : S, ya da a : (s + d), a : (S -h) ya da
a : [(s -h) + d| halini alir. Bylece, kr orani ykselir. Tersine,eger ham-
madde fiyatlari ykselirse a : S, ya da a : (s + d), a : (S + h), ya da a : [(s
+ h)+d| halini alir ve kr orani der. Diger koullar eit olmak zere,
kr orani, demek ki, hammadde fiyatiyla ters orantili olarak der ya da
ykselir. Bu, diger eylerin yani sira, hammadde fiyatlarindaki dalgalan-
malarin, rnn sati alanlarinda bir degimeyle birlikte olmamasi halinde
bile, yani arz ve talep bagintisinin tamamen diinda, dk hammadde

Kurl Murks
Kupilul lll
fiyatlarinin sanayi [sayfa D8| lkeleri iin ne denli nemli oldugunu gster-
mektedir. Ayrica buradan, di ticaretin, yaam gereksinmelerini ucuzlat-
ma yoluyla cretler zerindeki etkisi bir yana, kr oranini etkiledigi sonucu
ikmaktadir. nemli olan nokta, di ticaretin, sanayide ve tarimda tke-
tilen ham ve yardimci maddeleri etkiledigidir. Kr oraninin niteligi ve
arti-deger orani ile arasindaki zgl farkin yanli anlailmasi, bir yandan
(Torrens* gibi) iktisatilari, hammadde fiyatlarinin, kr orani zerindeki,
pratik deneyimlerde farkina vardiklari belirli etkisini yanli aiklamaya,
te yandan, genel ilkelere siki sikiya sarilan Ricardo** gibi iktisatilari,
diyelim, dnya ticaretinin kr orani zerindeki etkisini fark etmemeye
kadar gtrmtr.
Hammaddelerden alinan gmrk resimlerinin kaldirilmasi ya da
azaltilmasinin sanayi iin taidigi byk nemi, bu durum aiklamakta-
dir. Koruyucu gmrk sisteminin rasyonel gelimesi, hammaddelerden
alinan ithalat resimlerinin en alt dzeye indirilmesini, balica ilkelerinin
birisi haline getirmitir. Bunun ve tahil zerindeki resmin kaldirilmasi
pamuk zerindeki gmrk resminin kaldirilmasiyla da yakindan ilgile-
nen ngiliz serbest ticaret yandalarinin ana amaci idi.
Pamuklu sanayiinde unun kullanilmasi, szcgn dar anlamiyla
bir hammadde olmayip bir yardimci madde ve ayni zamanda da bellibali
bir besin olan bir nesnenin fiyatindaki bir dmenin nemini gsterme-
de iyi bir rnek olabilir. Daha 1887 yilinda R. H. Greg
18
, o sirada Byk
Britanya'da pamuklu fabrikalarinda alian 1OO.OOO mekanik dokuma
tezgahi ile 25O.OOO el tezgahinin, dokumayi dzgn hale getirmek iin
yilda 41 milyon libre un tkettigini hesaplamiti. Agartma ve diger ilemler
iin, bu miktarin te-birini daha ilave etmi ve son on yil iin, bu ekilde
tketilen unun toplam yillik degerini 842.OOO sterlin olarak hesaplamitir.
Kita Avrupasindaki un fiyatlari ile yapilan bir karilatirma, tahildan alin-
an gmrk yoluyla fabrikatrlere yklenen daha yksek un fiyatinin her
yil yalniz 17O.OOO sterlin tuttugunu gstermitir. Greg, 1887 yili iin bu
miktarin en az 2OO.OOO sterlin oldugunu tahmin etmi ve yillik un fiyati
farkinin 1.OOO sterlin tuttugu bir firmayi rnek diye gstermitir. Sonu
olarak, "Byk fabrikatrler, aklibainda ve hesabini bilen iadamlari,
Tahil Yasalari kaldirildigi takdirde, onsaatlik ignnn tamamen yeterli
oldugunu sylemilerdir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 1848, s. D8.)
Tahil yasalari kaldirildi. Pamuk ile teki hammaddelerden alinan resim-
ler de. Ne var ki, hemen bunlarin ardindan, fabrikatrlerin On Saat a-
lima Yasasina kari ikmalari daha da iddetlendi. Ve, on saatlik ign
gene de yasalainca, bu sefer de bunun ilk sonucu, cretlerin azaltil-
masi yolunda genel giriim oldu. [sayfa DD|
18
R. H. Greg, 7|e Fcc|o|y Q0es|/on cnJ ||e 7en lo0|s' 8/||, London 1887, s.115.
* R. 7o||ens, 4n Esscy on ||e P|oJ0c|/on o/ Wec|||, London 1821, s. 28 e| seq.-EJ.
** D. Ricardo, On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ 7cxc|/on, Third edition, London
1821, s.181-88. -EJ.
T00
Kurl Murks
Kupilul lll
Ham ve yardimci maddelerin degerleri, yapimlarinda tketilmi
bulunduklari rnn degerine bir defada ve btnyle getigi halde,
sabit sermayenin geleri, degerlerini, rne, eskime ve ainmalariyla
orantili olarak yava yava aktarirlar. Demek oluyor ki, kr orani, rnn
yapiminda ne kadar tketilmi olursa olsun yatirilan toplam sermaye
degeri tarafindan belirlendigi halde, rnn fiyati, hammaddelerin fiyat-
lari tarafindan, sabit sermayenin degerinden ok daha fazla etkilenir.
Ama aiktir ki, biz burada hl, metalarin kendi degerleri zerinden
satildiklarini varsaydigimiz, bu yzden de, rekabetin yolatigi fiyat dalga-
lanmalari bizi henz ilgilendirmedigi iin, bu noktaya yalnizca degin-
mekle yetinecegiz piyasanin genilemesi ya da daralmasi, tek metain
fiyatina baglidir ve bu fiyatin ykselme ya da dmesiyle ters orantilidir.
Bu nedenle, rnn fiyati, hammaddenin fiyatiyla orantili olarak yksel-
mez ya da dmez. Dolayisiyla, kr orani, rnlerin degerleri zerinde
satilmalari halinde oldugundan, bir durumda daha fazla der, bir baka
durumda daha fazla ykselir.
Ayrica, kullanilan makinelerin miktari ve degeri, emegin retken-
ligindeki gelimeyle birlikte byr, ama bu byme ayni oranda olmaz,
yani bu, makinelerin verimi artirdiklari oranda olmaz. Bu nedenle,
hammadde tketen sanayi dallarinda, yani emegin konusunun, daha
nceki bir emegin rn oldugu sanayilerde, emegin retkenligindeki
byme, tam ifadesini, daha byk bir miktardaki hammaddenin belli
miktarda emegi emmesindeki oranda, ve u halde, diyelim her saatte
rne evrilen ya da metalar haline getirilen hammadde miktarindaki
artita bulur. Demek ki, hammaddelerin degeri, emegin retkenliginde-
ki gelime oraninda, meta-rnn degerinin gitgide byyen bir kismini
tekil eder; bunun nedeni, yalniz hammaddenin degerinin btnyle
meta-rnn degerine gemi olmasi degil, toplam rnn her para-
sinda, makinelerin eskimesini temsil eden kisim ile, yeni eklenen emek
tarafindan oluturulan kismin her ikisinin de srekli azalmasidir. Bu
dme egilimi nedeniyle, hammaddeyi temsil eden teki deger kismin-
da, hammaddenin degerinde, retiminde kullanilan emegin bymek-
te olan retkenliginden ileri gelen orantili bir dme ile karilanmadika
orantili bir artma olur.
Ayrica, ham ve yardimci maddeler, tipki cretler gibi, dner ser-
mayenin bir kismini tekil ettigi ve bu nedenle de, rnn satii ile, s-
rekli olarak btnyle yerlerine konmasi gerektigi halde, makinelerde
ancak ainip yipranmanin yerine konulmasi ve bunun da, her eyden
nce yedek fon eklinde olmasi gerekir. stelik, toplam yillik satiin bu
fona yillik pay eklinde katkida bulundugu srece, tek tek her satiin
kendi payina deni bu fona katmasina hi bir gereklilik yoktur. Metala-
rin satii ile gerekleen fiyatin, bu metalarin btn gelerini yerine koy-
maya yetmemesi halinde, hammadde fiyatlarindaki bir ykseliin, tm
yeniden-retim srecini nasil kisitlayabilecegini ya da durdurabilecegini
T0T
Kurl Murks
Kupilul lll
bu bir kez daha ortaya koymaktadir. Ya da bu durum, retim srecinin
kendi teknik koullarinin gerektirdigi bir lekte devamini olanaksiz ki-
lar ve bylece, ya ancak makinelerin bir kismi alimaya devam eder,
ya da makinelerin hepsi, olagan srenin bir kisminda aliir. [sayfa 1OO|
En sonu, artik nedeniyle katlanilan giderler hammadde fiyatla-
rindaki dalgalanmalarla dogru orantili olarak degiirler; bu fiyatlar yk-
selince artarlar, dnce azalirlar. Ama, burada da gene bir sinir vardir.
185O Nisan ayina ait Fabrika Raporu yle diyordu: "Hammadde fiyatla-
rindaki bir ykselmeden ileri gelen nemli bir kayip kaynagi vardir ki,
bunun ne oldugunu ancak iplik yapimcisinin kendisi bilir; bu, artik ne-
deniyle ugranilan kayiptir. Bana bildirildigine gre, pamuklu fiyatlari art-
tiginda, ipligin, egiriciye maliyeti, zellikle dk kaliteli iplikte, fiilen
denen fiyatin tesinde bir oranda artar, nk, kaba iplik egrilmesinde
verilen fire tam yzde-onbetir; bu oranda bir fire, pamuk fiyati librede
8 peni iken peni bir zarara yolatigi halde, pamuk fiyati librede 7
peniye ikar ikmaz, libre baina zarari 1 peniye ykselir." (Reo||s o/
lns. o/ Fcc|., April 185O, s. 17.) Ama, Amerikan Savai sonucu pamuk
fiyati, neredeyse 1OO yildir grlmemi bir dzeye ykseldigi zaman,
rapor, farkli eyler sylyordu: "imdi, pamuk firesi iin verilen fiyat ve
bunun fabrikaya pamuk artigi olarak tekrar girii, Surat pamugu ile Ame-
rikan pamugu arasindaki aagi yukari yzde 12 olan fire farkini bir
lde karilamaktadir.
"Surat pamugunda fire yzde 25 oldugu iin, iplikiye pamugun
maliyeti, daha yapimina gemeden drtte-bir artmi durumdadir. Ame-
rikan pamugunun libresi 5 ya da 6 peni oldugu zaman, artik nedeniyle
zarar pek nemli degildi, nk bu, librede / peniyi gemiyordu, ama
libresi 2 iline malolan pamugun her libresinde fire nedeniyle ugranilan
zararin 6 peniye iktigi bugnlerde, bunun byk nemi vardir."
14
(Re-
o||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 1868, s.1O6.)
II. SERMAYENN DEGER OLARAK YKSELMES,
DMES, SERBEST KALMASI VE BAGLANMASI
Bu blmde incelenen grngler, tam bir gelime gsterebil-
meleri iin, kredi sistemini ve kapitalist retimin temeli ve hayati gesi
olan dnya piyasasinda rekabeti gerektirir. Bununla birlikte, kapitalist
retimin bu daha belirli biimleri, ancak, sermayenin genel niteligi anla-
ildiktan sonra geni olarak ortaya konulabilir. Ayrica bu, bu yapitin kap-
sami iersine girmeyip, daha sonraki devamina aittir. Yukardaki balik
14
Raporun son tmcesinde bir yanilma var. Fire nedeniyle ugranilan zararin 6 peni degil, 8
peni olmasi gerekir. Bu zarar, Surat pamugu iin %25, Amerikan pamugu iin ancak %12 ile
%15 kadardir, ve bu sonuncu, ayni yzdenin 5-6 peni fiyat iin dogru hesaplandigi anlamina
gelir. Bununla birlikte, savain son yillarinda Avrupa'ya getirilen Amerikan pamugu szkonusu
oldugu zaman bile, fire oraninin ogu kez, ncekine gre epeyce ykseldigi dogrudur. -F. E.
T02
Kurl Murks
Kupilul lll
altinda sayilan grngler gene de, bu aamada genel bir biimde ince-
lenebilir. Bunlar, nce birbirleriyle, sonra da kr orani ve miktariyla bir i
baginti iindedirler. Bunlarin burada, sirf, yalniz kr oraninin degil, kr
miktarinin da bu aslinda, arti-deger miktari ile ayni eydir arti-deger
miktarinin ya da oraninin hareketlerinden bagimsiz olarak artabilecegi
ya da azalabilecegi izlenimini vermeleri nedeniyle de kisaca incelenme-
leri yerinde olur. [sayfa 1O1|
Bir yandan sermayenin serbest kalmasini ve baglanmasini, te
yandan, degerinin ykselmesini ve dmesini, farkli grngler olarak
mi ele alacagiz
Sorun, sermayenin serbest kalmasi ve baglanmasi ile ne demek
istedigimiz sorunudur. Deger ykselmesi ve dmesi, kendiliginden anla-
ilir eylerdir. Bunlarin anlami, belli bir sermayenin, belli genel ekono-
mik koullar sonucu, deger olarak ykselmesi ya da dmesidir, nk
biz burada, bireysel bir sermayenin zel yazgisini tartimiyoruz. yleyse
bunun anlami, retime yatirilan bir sermayenin degerinin, bu sermaye
tarafindan alitirilan arti-emek nedeniyle kendisini geniletmesi olayin-
dan bagimiz olarak ykselmesi ya da dmesidir.
Sermayenin baglanmasi ile biz, retimin ayni lekte devam ede-
bilmesi iin, rnn toplam degerinin bazi kisimlarinin degimeyen ve
degien sermayenin gelerine tekrar evrilmeleri gerektigini kastediyor-
uz. Sermayenin serbest kalmasi ile eger retim daha nceki lekte de-
vam edecek ise, rnn toplam degerinin, belli bir zamana kadar, degi-
meyen ya da degien sermayeye tekrar evrilmesi gerekli kisminin, baka
yerde kullanilabilir ve fazlalik haline gelmesini kastediyoruz. Sermaye-
nin bu ekilde serbest kalmasi ya da baglanmasi, gelirin serbest kalmasi
ya da baglanmasindan farklidir. Eger, tek baina bir S sermayesinin yillik
arti-degeri x ise, kapitalistler tarafindan tketilen metalarin fiyatlarindaki
bir dme eskisi kadar ayni zevk ve tatmini vb. saglamaya, x- y yeterli
olabilir. Gelirin bir kismi = y serbest hale gelir, bylece de, ya tketimi
artirmaya ya da (birikim amaci iin) tekrar sermayeye evrilmeye hiz-
met edebilir. Tersine, eger eskisi gibi yaamak iin x + y gerekli ise, ya
bu yaam standardinin drlmesi ya da daha nce biriktirilen gelirin
bir kisminin = y, gelir olarak harcanmasi gerekir.
Deger ykselmesi ve dmesi, ya degimeyen ya degien serma-
yeyi ya da her ikisini etkileyebilir; degimeyen sermayeyi etkilemesi ha-
linde ise, bunun ya sabit ya dner ya da her iki kismim etkileyebilir.
Degimeyen sermaye altinda, bizim, yari-mamul rnler de dahil
ham ve yardimci maddeleri ele almamiz gerekir, ve burada btn bun-
lari, hammaddeler, makineler ve teki sabit sermaye terimi altinda top-
luyoruz.
Bundan nceki incelememizde zellikle, kr oranina etkisi baki-
mindan hammadde fiyat ya da degerindeki degiikliklere iaret ettik ve
diger koullar eit olmak zere, kr oraninin, hammaddelerin degeri ile
T03
Kurl Murks
Kupilul lll
ters orantili oldugu eklindeki genel yasayi saptadik. Bu, iersinde yatiri-
min yalnizca hemen yer almakta oldugu bir i alanina yatirilan sermaye
iin, yani paranin retken sermayeye henz evrildigi yatirimlar iin mut-
lak olarak dogrudur.
Ama yeni yatirilmakta olan bu sermayeden ayri olarak, zaten ilev
halindeki sermayenin byk bir kismi, dolaim alaninda, diger bir kismi
ise retim alanindadir. Bir kismi piyasada, paraya evrilmeyi bekleyen
[sayfa 1O2| metalar eklinde; diger bir kismi, ekli ne olursa olsun, retim
gelerine tekrar evrilmeyi bekleyen, elde mevcut para olarak bulunur;
ensonu, bir nc kisim, retim alanindadir ve kismen, piyasadan sa-
tin alinan ham ve yardimci maddeler, yari-mamul rnler gibi, retim
aralarinin ilk biimleriyle, makineler ve diger sabit sermaye biiminde
ve kismen de, henz yapim sreci iersinde olan rnler biiminde
bulunurlar. Deger ykselmesi, ya da dmenin etkisi, burada, byk
lde, bu geler arasindaki orana baglidir. i basitletirmek iin, btn
sabit sermayeyi bir yana birakalim ve yalnizca, degimeyen sermayenin,
ham ve yardimci maddeler ile yari-mamul rnlerden, piyasadaki
ilenmi metalardan ve henz retim srecinde bulunan metalardan
oluan kismini ele alalim.
Hammaddenin, diyelim pamugun fiyati ykselecek olsa, henz
pamuk ucuz iken imal edilen pamuklu mallarin hem iplik gibi yari-
mamul mallarin ve hem de pamuklu kumalar gibi son eklini almi
mallarin fiyatlari da ykselir. Henz ilenmemi, depoda bulunan pa-
muk ile, yapim srecinde bulunan pamugun degeri de ykselmi olur.
Bu sonuncunun degeri, gemiteki daha fazla emek-zamanini temsil
etmesi ve bylece, katilmi bulundugu rne kendi ilk degerinden daha
fazla, yani kapitalistin kariligini dedigi degerden daha fazla deger kat-
masi nedeniyle artar.
u halde, hammadde fiyatlarinin artmasi halinde eger piyasada
nemli miktarda mamul mal varsa, bunlarin imalat aamalari ne olursa
olsun, bu metalarin degeri ykselir ve bylece, mevcut sermayenin deger-
ini de ykseltmi olur. Ayni ey, reticinin elinde bulunan hammadde,
vb. ikmali iin de dogrudur. Bu deger artii, bireysel kapitalistin ya da
hatta tm kapitalist retim alaninin, hammadde fiyatlarindaki ykselme
nedeniyle kr oranindaki dme sonucu ugradiklari kaybi telafi edebilir
ya da hatta bu kaybi aabilir. Rekabetin etkilerine ayrintilari ile girmeksi-
zin, btnlg saglamak amaciyla u noktalari belirtebiliriz: 1) eger
hammadde ikmali nemli miktarda ise, hammaddenin iki yerindeki
fiyat artiini telafi edebilir; 2) eger yari-mamul ve mamul mallar piyasa-
da ok miktarda varsa, bunlarin fiyatlarinin bu yzden hammaddeleri-
nin fiyatiyla orantili olarak artmasi engellenir.
Hammadde fiyatlari dtgnde bunun tersi olur. Diger koullar
ayni kalmak zere, bu, kr oranini artirir. Piyasadaki metalar, retim s-
recindeki nesneler ve mevcut hammadde ikmali degerlerinden kaybe-
T04
Kurl Murks
Kupilul lll
derler ve bylece kr oranindaki ykselmeyi telafi ederler.
Diyelim bir i yilinin sonunda, yani tarimda hasattan sonra, pi-
yasaya byk miktarlarda hammaddenin srldg zaman, retim ala-
ninda ve piyasada mevcut ikmal ne kadar kk ise, hammadde
fiyatlarinin degimesinin etkisi o kadar belirgin olur.
Btn bu incelemelerimizde biz, fiyatlardaki ykselme ya da
dmelerin, gerek deger dalgalanmalarini ifade ettigi varsayimindan
hareket [sayfa 1O8| ediyoruz. Ama biz burada, bu gibi fiyat degiikliklerinin
kr orani zerindeki etkisi ile ilgilendigimiz iin, bunlarin temelinde neyin
bulundugunun pek nemi yoktur. Bu sylenenler, fiyatlar, degerdeki
dalgalanmalar nedeniyle degil de, kredi sisteminin, rekabetin, vb. etkisi
ile ykselse ya da dse bile gene de geerlidir.
Kr orani, rnn degeri zerindeki fazlaligin, yatirilan toplam
sermayenin degerine oranina eit olduguna gre, yatirilan sermayenin
deger kaybi ile kr oraninda grlen ykselme, sermayenin degerinde
bir kayip ile birlikte olabilir. Ayni ekilde, kr oraninda, yatirilan sermaye-
nin deger ykselmesi nedeniyle grlen ykselme, bir kazan ile birlik-
te olabilir.
Degimeyen sermayenin, makineler ve genellikle sabit sermaye
gibi diger kismina gelince, bunda balica, binalar, tainamaz mallar, vb.
bakimindan meydana gelen deger artmalari, toprak ranti teorisi olmak-
sizin irdelenemez ve bu nedenle de bu blme girmezler. Ama, deger
kaybi sorunu iin genel nemi olan noktalar unlardir:
Mevcut makinelerin, binalarin, vb., kullanim-degerlerini ve dola-
yisiyla degerlerini dren srekli iyilemeler. Bu srecin, yeni kullanil-
maya balayan makinelerin balangi dnemleri boyunca, belli bir olgun-
luk aamasina ulamadan nce, henz kendi degerini yeniden retme-
ye vakit bulamadan, srekli olarak modasi gemesi halinde kt bir et-
kisi olur. Bu, eskime ve ainmaya ait rakamlari ok yksek gstermeksi-
zin, makinelerin degerinin daha kisa bir zamanda yeniden retilebilmesi
iin, byle zamanlarda olagan hale gelen, normal emek-zamaninin re-
zilce uzatilmasi ve gndz ve gece vardiyalari halinde aliilmasinin ne-
denlerinden birisidir. te yandan, makinelerin etkin olduklari kisa sre
(tahmin edilen iyilemeler karisinda onun kisa hayati) bu ekilde telafi
edilmedigi takdirde, bu moral deger kaybi yoluyla degerinden o kadar
fazlasini rne aktarmi olur ki, el emegi ile bile rekabet edemez.
15
Makineler, binalarin donatimi ve genellikle sabit sermaye, belli
bir olgunluga ulatiktan sonra ve bylece hi degilse temel yapilari baki-
mindan uzunca bir sre kaldiklari zaman, bu sabit sermayenin yeniden-
retim yntemlerindeki iyilemeler nedeniyle benzer bir deger kaybi or-
15
rnegin, digerleri yaninda Babbage'a bakiniz [On ||e Economy o/ Vcc|/ne|y c||J Vcn0/cc-
|0|es, London 1882, s. 28O-81. -EJ.|. Her zaman bavurulan areye cretlerin drlmesi bu
durumda da bavurulur ve bylece bu srekli deger kaybi, Bay Carey'in "uyumlu beynindeki"
hayallerin tam tersine bir etki yaratmi olur.
T05
Kurl Murks
Kupilul lll
taya ikar. Makinelerin, vb. degeri bu durumda, makineler hizla bollatigi
ve yeni ve daha retken makineler tarafindan bir dereceye kadar deger
kaybina ugradiklari iin dmez, bunlar artik daha ucuza yeniden reti-
lebildikleri iin deger kaybetmi olurlar. Bu, byk giriimlerin, ogu
kez, bir bakasinin eline geene kadar, yani bunlarin ilk sahipleri iflas
ettikten sonra bunlari ucuza satin alanlarin, bu nedenle, daha balangita
[sayfa 1O4| daha az bir sermaye ile ie balamalari ile baariya ulamalarinin
nedenlerinden biridir.
zellikle tarimda gze arpan bir durum, rnn fiyatini yksel-
ten ya da dren nedenlerin, tahil, davar, vb. gibi, geni lde bu
rnden oluan sermayesinin degerini de ykseltmesi ya da drmesidir
(Ricardo*).

Bir de degien sermayeyi gzden geirmek gerekiyor. Emek-gc-


nn degerinin bunun yeniden-retimi iin gerekli geim aralarinin dege-
rinde bir ykselme oldugu iin ykselmesi, ya da bunlarin degerinde bir
dme oldugu iin dmesi nedeniyle ve degien sermayenin degeri-
nin ykselmesi ya da dmesi, aslinda bu iki durumun ifadesinden baka
bir ey degildir ign ayni kalmak kaydiyla, arti-degerde bir dme
byle bir deger ykselmesine ve arti-degerde bir artma byle bir deger
dmesine tekabl eder. Ama diger koullar da sermayenin serbest
kalmasi ve baglanmasi bu gibi durumlar ile ilgili olabilir, ve biz bunlari
imdiye kadar incelemedigimiz iin, imdi kisaca bunlara deginecegiz.
cretlerin, emek-gcnn degerinde bir dme sonucu dmesi
halinde (bu, emegin gerek fiyatinda bir ykselme ile birlikte bile olabi-
lir), imdiye degin cretlere yatirilmi bulunan sermayenin bir kismi ser-
best kalir. Degien sermaye serbest kalmitir. Yeni sermaye yatirimlari
szkonusu ise, bu yalnizca onun daha yksek bir arti-deger orani ile
ilemesi etkisine sahiptir. Ayni miktar emegi harekete geirmek iin,
ncekine gre daha az para gerekecek ve bu ekilde, emegin kariligi
denmeyen kismi, denen kismi aleyhine byyecektir. Ama, zaten
yatirilmi bulunan sermaye szkonusu ise, yalniz arti-deger orani yksel-
mekle kalmayacak, daha nce cretlere yatirilmi bulunan sermayenin
bir kismi da serbest kalacaktir. Bu kisim imdiye kadar bagli idi ve r-
nn hasilatindan dlmesi gereken dzenli bir kismi oluturuyordu;
iin eski hacminde yrtlebilmesi iin bu kismin cretlere yatirilmasi,
degien sermaye olarak i grmesi gerekiyordu. imdi, bu kisim serbest
kalmitir ve, ister ayni iin geniletilmesi iin olsun, ister baka bir re-
tim alaninda i grmek iin olsun, yeni bir yatirim gibi kullanilabilir.
rnegin, diyelim, balangita 5OO iinin alitirilmasi iin hafta-
da 5OO sterlin gerektigi halde, imdi ayni ama iin yalniz 4OO sterlin
* D. Ricardo, On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ 7cxc|/on, Third edition, London
1821, Chapter II. -EJ.
T0
Kurl Murks
Kupilul lll
gereksin. Her iki durumda da retilen deger miktari eger = 1.OOO sterlin
ise, birinci durumda haftalik arti-deger miktari = 5OO sterlin ve arti-de-
ger orani 5OO/5OO = %1OO'dr. Ama, cretlerdeki degimeden sonra,
arti-deger miktari 1.OOO sterlin - 4OO sterlin = 6OO sterlindir ve arti-deger
orani 6OO/4OO = %15O'dir. Ve arti-deger oranindaki bu ykselme, bu
retim alaninda 4OO sterlin degien sermaye ve buna tekabl eden bir
degimeyen sermaye ile yeni bir ie balami bulunan bir kimse iin
[sayfa 1O5| szkonusu olan tek etkidir. Ama bu, zaten faal halde bulunan bir
ite oldugu zaman, degien sermayedeki deger dmesi, yalniz arti-de-
ger miktarini 5OO sterlinden 6OO sterline, arti-deger oranini yzde 1OO'den
yzde 15O'ye ikartmakla kalmaz, emegin ayrica smrlmesi iin 1OO
sterlinlik bir degien sermayeyi de serbest birakir. u halde, 5OO sterlin-
lik ayni degien sermaye ile, ayni miktar emek smrldg gibi, bir de,
1OO sterlinin serbest kalmasi, daha fazla emekinin smrlmesine de
olanak saglamitir.
imdi bunun tersi bir durum. Diyelim, alitirilan ii sayisi 5OO,
rnn balangitaki blnme orani = 4OO
d
+ 6OO
a
= 1.OOO, dolayisiyla
arti-deger orani = %15O olsun. Bu durumda, iiler haftada
4
/
5
sterlin ya
da 16 ilin alirlar. Degien sermayede bir deger ykselmesi nedeniyle,
5OO ii haftada 5OO sterlin alacak olsa, bunlarin herbiri haftada 1 sterlin
alacak ve 4OO sterlin ancak 4OO ii alitirabilecektir. Eger nceki kadar
ii alitirirsa, demek ki, 5OO
d
+ 5OO
a
= 1.OOO olur. Arti-deger orani
%15O'den 1OO'e, yani te-bir der. Yeni bir sermaye szkonusu ise,
biricik etki ite bu dk arti-deger oranidir. Diger koullar eit olmak
zere, kr orani da, ayni oranda olmasa bile buna uygun olarak der.
rnegin, s = 2.OOO olsa, bir durumda 2.OOO
s
+ 4OO
d
+ 6OO
a
= 8.OOO olur.
Arti-deger orani = %15O, kr orani =
6OO
/
24OO
= %25'tir. kinci durumda
2.OOO
s
+ 5OO
d
+ 5OO
a
= 8.OOO'dir. Arti-deger orani = %1OO, kr orani =
5OO
/
25OO
= %2O'dir. Ne var ki, zaten yatirilmi bulunan sermaye halinde,
ikili bir etki grnecektir. 4OO sterlinlik bir degien sermaye ile ancak
4OO ii alitirilabilir ve arti-deger orani %1OO olur. Bu nedenle bunlar
ancak 4OO sterlinlik bir toplam arti-deger retirler. Ayrica, 2.OOO sterlinlik
bir degimeyen sermaye ilemesi iin 5OO ii gerektirdigi iin, 4OO ii
ancak 1.6OO sterlinlik bir degimeyen sermayeyi harekete geirebilir.
retimin ayni lde devam etmesi ve makinelerin bete-birinin atil
kalmamalari iin, daha nceki gibi 5OO ii alitirilmak zere, degime-
yen sermayeye 1OO sterlin eklenmesi gerekir. Ve bu, ancak, imdiye de-
gin baka bir ite kullanilabilir durumda olan, sermayenin baglanmasi
ile olabilir ve bylece, birikimin retimin geniletilmesi iin ayrilan kis-
mi, yalnizca bir aigin kapanmasina hizmet etmi olur ya da gelir olarak
ayrilan bir kisim eski sermayeye eklenir. 1OO sterlin artmi bulunan her
degien sermaye, 1OO sterlin daha az bir arti-deger retir. Ayni sayida i-
iyi alitirmak iin daha fazla sermaye gerekmitir ve ayni zamanda
da, her iinin rettigi arti-deger azalmitir.
T07
Kurl Murks
Kupilul lll
Degien sermayenin serbest kalmasindan meydana gelen yarar-
lar ile, baglanmasindan ortaya ikan zararlarin her ikisi de ancak, zaten
ilemekte bulunan ve belli koullar altinda kendisini yeniden retmekte
olan sermaye iin szkonusudur. Yeni yatirilan sermaye iin, bir yandan
yararlar, te yandan zararlar, arti-deger oraninda bir ykselme ya da d-
ile ve kr oraninda, orantili olmasa bile buna tekabl eden bir degi-
me ile sinirlidir. [sayfa 1O6|

Degien sermayenin biraz nce incelenen serbest kalmasi ve bag-


lanmasi, degien sermayenin gelerinin degerlerinin, yani emek-gc-
nn yeniden retilmesinin maliyetinin degerinin, dmesi ya da yksel-
mesinin bir sonucudur.
Ne var ki, degien sermaye, cretler ayni kalirken, emegin ret-
kenligindeki gelime sonucu, ayni miktar degimeyen sermayeyi hare-
kete getirmek iin daha az iiye gerek oldugu taktirde gene serbest
kalabilirdi. Ayni ekilde, retkenlikteki bir d nedeniyle, ayni miktar-
da degimeyen sermaye iin daha fazla iiye gereksinme oldugu tak-
dirde, bunun tersine, ek degien sermaye baglanmasi olabilirdi. te
yandan, eskiden degien sermaye olarak kullanilan sermayenin bir kis-
minin, degimeyen sermaye biiminde kullanilmasi ve bylece ayni ser-
mayenin kisimlari arasinda farkli bir dagilim olmasi halinde, bunun hem
arti-deger orani ve hem de kr orani zerinde bir etkisi olur, ama bu,
burada irdelenmekte olan, sermayenin serbest kalmasi ve baglanmasi
konusuna girmez.
Degimeyen sermayenin, bizzat kendi kisimlarinin deger yksel-
mesi ya da dmesi ile de baglanabilecegini ya da serbest kalabile-
cegini grm bulunuyoruz. Bundan baka, o, yalnizca emegin retken
gcndeki arti nedeniyle ayni miktarda emegin daha fazla rn yarat-
masi ve dolayisiyla daha byk bir degimeyen sermayeyi harekete
geirmesiyle de (degien sermayenin bir kisminin degimeyen sermay-
eye evrilmemesi kouluyla) baglanabilir. Ayni ey, retkenlik azaldigi
takdirde bazi koullar altinda ortaya ikabilir; szgelimi tarim da bu du-
rumda, ayni miktari elde etmek iin, ayni miktar emek, tohum, gbre,
sulama, vb. gibi daha fazla retim aracina gereksinme gsterebilir. Eger
gelime ve iyilemeler, doga glerinden yararlanma, vb., daha kk
degerde bir degimeyen sermayeye, daha nce daha byk degerde
bir degimeyen sermaye tarafindan grlen ayni hizmetleri teknik ba-
kimdan yerine getirme olanagini saglarsa, herhangi bir deger dmesi
olmaksizin, degimeyen sermaye serbest kalabilir.
kinci Ciltte grdgmz gibi, metalar paraya evrildikten ya da
satildiktan sonra, bu paranin belli bir kisminin, o zel retim alaninin
teknik niteliginin gerektirdigi oranlar iersinde, degimeyen sermayenin
maddi gelerine tekrar evrilmesi gerekir. Bu bakimdan, btn retim
T08
Kurl Murks
Kupilul lll
kollari iin en nemli ge cretler, yani degien sermaye diinda
hammadde ile yardimci maddelerdir ve bu, rnegin madencilik ve ge-
nel olarak istihra sanayii gibi, szcgn dar anlaminda hammadde ile
ilikisi olmayan retim kollarinda zel bir nem tair. Fiyatin, makinele-
rin eskime ve ainmasini yerine koyan kismi, bu makineler aliabilir
durumda oldugu srece, esas olarak nominal bir biimde hesaba girer-
ler. Bunlarin kariliginin bugn ya da yarin veya sermayenin devrinin u
ya da [sayfa 1O7| bu aamasinda denmesinin ya da para olarak yerine
konulmasinin byk bir nemi yoktur. Hammadde iin ise durum bs-
btn farklidir. Hammadde fiyatlarinin ykselmesi halinde, cretler d-
ldkten sonra metalarin fiyatindan, bunun yerine konulmasi olanaksiz
hale gelebilir. iddetli fiyat dalgalanmalari, bu nedenle, yeniden-retim
srecinde, kesintilere, byk kargaaliklara ve hatta yikimlara yolaabi-
lir. zellikle, gerek anlamda tarimsal rnler, yani organik dogadan
alinan hammaddeler kredi sistemi imdilik bir yana birakildiginda ali-
nan rndeki degiiklik, vb., nedeniyle, bu gibi fiyat dalgalanmalarindan
etkilenir. Egemen olunamayan doga koullari, iyi ya da iyi gemeyen
mevsimler, vb. nedeniyle ayni miktar emek, birbirinden ok farkli miktar-
larda kullanim-degerleri ile temsil edilebilir ve bu kullanim-degerlerinin
belli bir miktari bu yzden ok farkli fiyatlara sahip olabilir. Eger x deg-
eri, bir b metainin 1OO libresi ile temsil ediliyorsa, b'nin bir libresinin
fiyati = x : 1OO olur; yok eger, b'nin 1.OOO libresi ile temsil ediliyorsa,
b'nin bir libresinin fiyati = x : 1.OOO, vb. olur. Demek ki, bu, hammadde
fiyatlarin- daki bu dalgalanmalarin gelerinden birisidir. Bu noktada, sirf
konuyu eksik birakmamak iin sz edilen bir ikinci ge de rekabet ile
kredi sistemi, hl bizim incelememizin alani diinda kaldigina gre
udur: bymeleri ve retimleri bazi organik yasalara bagli bulunan ve
belirli dogal srelerle sinirli olan bitkisel ve hayvansal maddeler, dogal
koullar degimemek kaydiyla, yeniden-retimleri, sanayi bakimindan
gelimi bir lkede hizla tamamlanabilen makineler, teki sabit ser-
maye, kmr, maden cevheri, vb. gibi eyler ayni derecede birdenbire
ogaltila-mazlar; bu eyanin dogasi geregidir. te bu yzden, degimeyen
serma- yenin, sabit sermayeyi, makineleri, vb. kapsayan kisminin reti-
mi ve ar- tii, organik hammaddeleri ieren kismini nemli lde geri-
de birakacak, ve bylece, bunlara olan talep, bunlarin arzindan daha
byk bir hizla byyecegi iin fiyatlarini ykseltecektir; bu tamamen
mmkn ve hatta gelimi kapitalist retim sistemi altinda kainilmaz
bir eydir. Ykselen fiyatlar gerekte unlara yol aacaktir: 1) bu artan
fiyatlar daha yksek navlun cretlerini karilayacagi iin bu hammadde-
ler daha uzak yerlerden getirilecektir; 2) dogal nedenlerle, rnlerin
miktarinda bir sonraki yila kadar bir artma olmasa da, bunlarin reti-
minde bir arti ola- caktir; 8) daha nce kullanilmayan ve fakat ayni ii
grebilecek eitli maddelerin kullanimi ve artiklardan daha byk l-
de yararlanma. Fi-yatlardaki bu ykselme, retim ve ikmal zerinde
T0
Kurl Murks
Kupilul lll
hissedilir bir etki yapmaya baladigi zaman, bu ogu zaman bir dnm
noktasina ulaildigini ve hammadde fiyati ile, bu hammaddeden ya-
pilan btn metalarin fiyatlarinda srekli ykselme nedeniyle talepte bir
dme olacagini ve bunun da hammadde fiyatini etkileyecegini belirtir.
Bunun sermayenin deger kaybetmesi yoluyla eitli ekillerde yolatigi
kariikliklardan baka, birazdan kisaca deginecegimiz baka durumlar
da vardir.
Ama, buraya kadar anlatilanlardan urasi aiktir ki; kapitalist re-
tim [sayfa 1O8| ne kadar fazla gelimi, dolayisiyla, degimeyen sermayenin,
mahsulleri, vb., ieren kismini birdenbire ve devamli artirma aralari ne
kadar fazla ve (zellikle bolluk zamanlarinda) birikim ne denli hizli olur-
sa, makineler ile teki sabit sermayenin nispi airi retimi o kadar ok
byk, bitkisel ve hayvansal hammaddelerin nispi dk retimi o ka-
dar sik ve bunlarin fiyatlarinda daha nce anlatilan artilar ve bunun
tepkileri o kadar belirgin olur. Ve, yeniden-retim srecinde ana geler-
den birindeki iddetli fiyat dalgalanmalarinin yolatigi kariikliklar o denli
sik grlr.
Bununla birlikte, bu ykselen fiyatlarin bir yandan talepte bir d-
meye ve te yandan, bir yerde retimin genilemesine, bir baka yerde,
uzak ve daha nce pek az bavurulan ya da hi bavurulmayan retim
blgelerinden ithalat yapilmasina yolamasi ile, her iki durumda da
zel-likle eski yksek fiyatlardan hammadde ikmali, talebi aarsa, bu
yksek fiyatlarda bir kme olur ve bu sonu farkli bir aidan incelene-
bilir. Hammadde fiyatlarindaki ani k bunlarin yeniden-retimlerini
frenler ve en uygun retim koullarindan yararlanan ve bu hammadde-
leri ilk reten lkelerin bu konudaki tekeli bylece tekrar kurulur; belki
bu, bazi sinirlamalarla olur, ama, gene de olur. Geri, bu hammaddele-
rin yeniden-retimi, aldigi drt nedeniyle, zellikle bu retim zerinde
az ok bir tekele sahip lkelerde, genilemi bir lekte devam eder.
Ama, makinelerin, vb., genilemesinden sonra retimin zerinde de-
vam ettirildigi ve bazi dalgalanmalardan sonra yeni normal temel hiz-
metini grecek olan esas, yeni iki noktasi, daha nceki devir
dngsndeki gelime ile ok genilemi durumdadir. Bu arada, pek az
artmi bulunan yeniden-retim, gene, bazi ikinci derecedeki arz kaynak-
larinda nemli engellerle karilair. rnegin, son otuz yilda (1865'e ka-
dar) Hin-distan'da pamuk retiminin, Amerikan retiminde ne zaman
bir dme olsa arttigi ve bundan sonra da, azok bir sreklilikle tekrar
dtg, ihracat tablolarina dayanilarak kolayca gzler nne serilebilir.
Hammaddelerin pahalilatigi dnemlerde sanayi kapitalistleri elele ver-
erek retimi dzenlemek iin birlikler kurarlar. 1848'de pamuk fiyatla-
rinin yksel- mesi zerine, rnegin Manchester'de ve gene rlanda'da
keten retiminde byle yapmilardir. Ne var ki, bu yakin drt sona erip
de (asil retici lkelerde, retimi, bu birliklerin yapmaya alitiklari gibi
tevik etmek yerine, bunlarin rnlerini o sirada arz edebilecekleri o
TT0
Kurl Murks
Kupilul lll
andaki fiyata hi aldiri etmeksizin) "en ucuz piyasadan satinalma"
eklindeki genel rekabet ilkesi yeniden hkm srmeye balar balamaz,
arzin dzenlenmesi tekrar "fiyatlara" birakilir. Hammadde retiminin,
yaygin bir ekilde, kapsamli ve uzak grle denetimi dncesi, yerini
bir kez daha, talep ile arzin birbirlerini karilikli olarak dzenleyecekleri
inancina birakir. Ve urasini da kabul etmek gerekir ki, byle bir dene-
tim, b- tnyle, kapitalist retim yasalarina aykiridir ve ebediyen din-
darca bir dilek olarak kalir, ya da byk tehlike ve kariiklik zamanlarinda
grlen [sayfa 1OD| istisnai ibirligi ile sinirlidir.
16
Kapitalistlerin bu konudaki
yanli inanlari o denli derindir ki, fabrika mfettileri bile raporlarinda
akinlik- tan akinliga dmektedirler. yi ve kt yillarin birbirini izle-
mesi de hi kukusuz daha ucuz hammadde saglamaktadir. Bu, talebin
ykselmesi zerindeki dolaysiz etkisi diinda, kr orani zerinde daha
nce szedilen etkiye ek bir drt de meydana getirir. Yukarida sz
edilen hammadde retim srecinin, yava yava makine, vb. retimi
tarafindan ailmasi ile, bu sre daha byk lekte yinelenir. Hammad-
delerde, yalniz arzu edilen miktar bakimindan degil, Hindistan'dan Ame-
rikan kalitesinde pamuk talep etmek gibi, kalite bakimindan da gerek
bir iyileme, Avru- pa'nin, uzun sreli, dzenli artan ve devamli talebini
gerektirir (Hintli reticinin, kendi lkesinde hangi ekonomik koullar
altinda emek verdigi bir yana birakiliyor). Ne var ki, hammaddelerin
retim alani, bylece, siramalarla, nce birdenbire genilemi ve sonra
hizla daralmitir. Btn bunlar ve genellikle kapitalist retimin ruhu,
yeniden-retimin bellibali gelerinden birisi olan bu hammaddenin, bir
sre iin tamamen ortadan kalkmasi ile de iyice belirgin hale gelmi
olan, 1861-65 pamuk kitligi olgusunda ok iyi incelenebilir. Hi kukusuz
fiyat, arzin bol oldugu zamanda ykselebilir, ne var ki, bu bolluk
koullarinin ok etrefilli olmasi gerekir. Ya da, fiili bir hammadde kitligi
da olabilir. Pamuk bunalimi sirasinda, aslinda bu durum egemendi.
retim tarihinde, zamanimiza dogru yaklatika, zellikle temel
sanayi kollarinda, organik dogadan elde edilen hammaddelerin dege-
rinde, srekli olarak birbirini izleyen nispi bir ykselme ve daha sonra da
bunun sonucu olan bir dme meydana geldigini gitgide daha dzenli
16
Yukardaki satirlar yazildigindan (1865) beri, dnya piyasasindaki rekabet, bata Amerika
ve Almanya olmak zere btn uygar lkelerde sanayiin hizla gelimesi ile nemli lde yo-
gunlati. Bugn, retken glerdeki hizli ve muazzam genileme olgusu, kapitalist meta degime
biimine egemen oldugu sanilan yasalarin denetiminden ikti ve kapitalistlerin zihinlerinde
bile gitgide daha fazla yer etmeye baladi. Bu, zellikle iki belirti ile kendisini gstermektedir.
Birincisi, eski himayecilik dncesinden imdi, ihraca uygun mallarin en iyi ekilde korunmalari
ilkesi ile ayrilan, yeni ve genel bir koruyucu gmrk dknlg ile. Ve ikincisi, btn retim
alanlarinda retimi ve dolayisiyla da fiyatlari ve kri dzenlemek zere fabrikatrlerin kurduklari
trstler ile. Sylemeye gerek yoktur ki, bu denemeler ancak, ekonomik ortamin nispeten elverili
olmasi halinde uygulanabilir. lk firtinanin bunlari altst etmesi ve, retimin mutlaka bir
dzenlemeye gereksinmesi olmakla birlikte bu i iin kapitalist sinifin hi de uygun olmadigini
tanitlamasi kainilmazdir. Bu arada trstlerin kk baliklarin byk baliklar tarafindan daha
byk bir hizla mideye indirilmesini saglamaktan baka bir grevleri olmayacaktir. -F. E.
TTT
Kurl Murks
Kupilul lll
bir biimde gryoruz. Buraya kadar inceledigimiz eyler, fabrika m-
fettilerinin raporlarindan alinan aagidaki rneklerle aiklanmi olacak-
tir.
Tarimla ilgili diger gzlemlerden ikartilabilecek tarihsel ders, ka-
pitalist sistemin rasyonel bir tarima kari iledigi, ya da rasyonel bir tari-
min (kapitalist sistem, tarimda teknik gelimeleri hizlandirdigi halde)
kapitalist sistemle bagdamadigi, ve, ya kendi emegi ile yaayan kk
iftinin eline, ya da biraraya gelip birlemi reticilerin denetimine ge-
reksinmesi oldugu yolundadir. [sayfa 11O|

ngiliz Fabrika Raporlarindan alinan ve yukarda sz edilen rne-


kler aagidadir.
"lerin durumu daha iyidir; ama, iyi ve kt zamanlan kapsayan
devreler, makineler arttika kisaliyor ve hammadde talebi arttika, bun-
lardan birinden bir digerine gei siklaiyor. ... Bugn, 1857 paniginden
sonra gven yeniden kurulmakla kalmadi, bu bozgun neredeyse unutu-
lup gitti. Bu iyilemenin srp srmemesi, geni lde hammadde
fiyatlarina baglidir. Benim grdgm belirtilere gre, bazi hallerde, ima-
latin, yava yava krli olmaktan ikmaya baladigi ve bu krin bs-
btn ortadan kalkacagi en st noktaya ulailmi bulunulmaktadir. Eger
rnegin, ynl kuma sanayiinde bol kazanli 184D-185O yillarini alirsak,
ngiliz tarakli ynnn libresinin fiyatinin 1 ilin 1 peni, Avustralya yn-
nn 1 ilin 2 peni ile 1 ilin 5 peni arasinda oldugunu ve 1845-185O yillari
arasindaki on yillik ortalamada, ngiliz ynnn ortalama fiyatinin hi bir
zaman 1 ilin 2 peniyi, Avustralya ynnn 1 ilin 5 peniyi gemedigini
grrz. Ne var ki, felaketli 1857 yilinin bainda, Avustralya ynnn
fiyati 1 ilin 11 peni idi, Aralik ayinda 1 ilin 6 peniye dnce, panik te-
pe noktasina vardi, ama 1858 yili boyunca tekrar 1 ilin D peniye yksel-
di ve imdi de o fiyatta durmaktadir; buna karilik ngiliz ynnn fiyati
1 ilin 8 peni ile baladi, 1857 Nisan ve Eyllnde 1 ilin D peniye yksel-
di, 1858 Ocaginda 1 ilin 2 peniye dt ve o zamandan beri 1 ilin 5
peniye ykseldi, bu fiyat szn ettigim on yillik ortalamadan librede 8
peni yksektir. ... Bence bu, u eyden birisini gsterir: ya, buna ben-
zer fiyatlarin 1D57'de neden oldugu iflaslarin unutuldugunu; ya, mevcut
iglerin ancak tketilebilecegi kadar yn yetitirildigini; ya da imal edilen
nesnelerin fiyatlarinin srekli olarak daha yksek olacagini. ... Ve gemi-
teki deneyimlerimde grdgm gibi igler ile dokuma tezgahlari, inanil-
mayacak kadar kisa bir zamanda, hem sayica artmakta ve hem de hiz-
lari ykselmektedir; Fransa'ya yaptigimiz yn ihraci, neredeyse iki katina
ikmi bulunmaktadir ve artan nfus ile, tarimcilarin, "hizla paraya e-
virme" dedikleri ey nedeniyle, hem ierde ve hem de diarda koyunla-
rin yalari gitgide klmektedir; ve ben, bundan habersiz kimselerin
beceri ve sermayelerini, baarisi, tamamiyla, organik yasalara gre arta-
TT2
Kurl Murks
Kupilul lll
bilen rnlere bagli bulunan ilere yatirdiklarini grdke ogu kez
endieleniyorum. ... Btn hammaddelerin arz ve talebindeki ayni du-
rum ... gemi dnemler boyunca pamuk ticaretinde grlen bir ok
dalgalanmalarin oldugu kadar, 1857 sonbaharinda ngiliz yn piyasasin-
da berbat sonularla biten durumun da nedeni gibi grnmektedir."
17
(R. 8c/e| /n Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 1858, s. 56-6f.)
Yorkshire, West-Riding ynl kuma sanayiinin en tatli gnleri
184D-5O yillariydi. Bu sanayide 1888 yilinda 2D.246 kii aliiyordu; bu
[sayfa 111| sayi 1848'te 87.OOO kii; 1845'te 48.OD7 kii; ve 185O'de 74.8D1 ki-
iydi. Ayni blgedeki mekanik dokuma tezgahi sayisi 1888'de 2.768,
1841'de 11.458, 1848'te 16.87O, 1845'te 1D.121 ve 185O'de 2D.58D idi.
(Reo||s o/ lns. Fcc|., 185O, s. 6O.) Taranmi yn sanayiinin gsterdigi
bu gelime, daha 185O Ekiminde bazi kt belirtiler gstermeye
balamiti. Mfetti yardimcisi Baker 1851 Nisan tarihli raporunda, Leeds
ve Bradford ile ilgili olarak unlari sylyor: "lerin durumu bugn de,
bir sreden beri oldugu gibi tatmin edici olmaktan ok uzaktir. Bkme
yn ipligi egiricileri, 185O'nin krlarini hizla kaybetmekte ve birok hall-
erde fabrikatrlerin durumu da pek iyi degildir. u sirada, yle saniyor-
um ki, bugne kadar herhangi bir zamanda oldugundan daha fazla ynl
dokuma makinesi bo duruyor ve keten ipligi yapimcilari da, iilerine
yol vermekte ve tezgahlarini durdurmaktadirlar. Gerekte, tekstil imala-
tinda ticari devirler imdi son derece belirsizdir ve biz ok gemeden ...
iglerin retme gc ile hammadde miktari ve nfus artii arasinda hi
bir karilatirma yapilmadiginin dogru oldugunu grecegiz" (s. 52).
Ayni ey pamuklu sanayii iin de dogrudur. Ekim 1858 tarihli
sz edilen raporda unlari okuyoruz: "Fabrikalardaki alima-saatleri
tespit edileli beri, btn dokuma imalatindaki tketim, retim ve cret
miktarlari, l bir kurala indirgenmi bulunmaktadir. Halen Blackburn
belediye bakani olan Mr. Baynes'in geenlerde yaptigi bir konumadan,
aagidaki satirlari aktariyorum; o, bu yntemle, kendi blgesindeki pa-
muklu istatistiklerini, en byk yaklaikliga indirgemi bulunmaktadir:
"'Her gerek ve mekanik beygir gc, hazirlama donanimi ile
birlikte 45O otomatik igi ya da 2OO kesiksiz (|||os||e) igi, ya da, sarma,
zg ve haillama ile 4O inlik kuma dokuyan 15 tezgahi alitiracaktir.
plikilikte her beygir gc 2 iiye, dokumacilikta 1O kiiye i saglaya-
cak, ve bunlarin beherinin haftalik ortalama creti net 1O ilin 6 peni
olacaktir. ... Egirilen ve bklen iplik iin ortalama 8O-82 numara, atki
iin 84-86 numaradir; haftada ig baina 18 ons iplik retiliyorsa, her
hafta 824.7OO libre iplik egirilecek ve bu, 28.8OO sterlin tutarinda D7O.OOO
libre ya da 2.8OO balya pamuga gereksinme gsterecektir. ... Bu blgede
(Blackburn evresinde be mil yariapinda bir daire iersinde) tketilen
17
Sylemeye gerek yoktur ki, biz Mr. Baker gibi, 1857 yn bunalimini, hammadde ve rn
fiyatlari arasindaki oransizlik ile c|/|cm|yo|0:. Bu oransizligin kendisi de yalnizca bir belirti idi
ve bunalim genel bir bunalimdi. -F. E.
TT3
Kurl Murks
Kupilul lll
toplam pamuk, haftada 1.58O.OOO libre ya da 8.65O balya olup, degeri
44.625 sterlindir. ... Bu, Birleik Kralliktaki tm pamuk ipliginin onsekiz-
de-biri ve tm buharli tezgahta dokumanin altida-biridir.'*
"Bylece gryoruz ki, Mr. Baynes'in hesaplarina gre, Birleik
Kralliktaki pamuk ipligi iglerinin toplam sayisi 28.8OO.OOO olup, bunlarin
her zaman fultaym alitigi kabul edilirse, yillik pamuk tketiminin
1.482.O8O.OOO libre olmasi gerekir. Ne var ki, pamuk ithali, ihracat dl-
dkten sonra 1856 ve 1857'de ancak 1.O22.576.882 libre olduguna gre,
arada 4OD.5O8.168 librelik bir aik bulunmasi gerekir. Bu konuyu [sayfa 112|
benimle grmek nezaketini gsteren Mr. Baynes, Blackburn blgesin-
deki kullanim miktarina dayandirilan yillik pamuk tketiminin, yalniz
yapilan iin sayisi bakimindan degil, makinelerdeki mkemmellik baki-
mindan da gsterdigi fark nedeniyle ok yksek tutturulmu olabilecegi
kanisindadir. Birleik Kralliktaki, yillik toplam pamuk tketiminin
1.OOO.OOO.OOO libre oldugunu tahmin etmektedir. Eger o hakli ise, ortada
22.576.882 librelik bir arz fazlasi var demektir ve Mr. Baynes'in kendi
blgesinde alimaya hazir oldugunu syledigi, ayni nedenle teki bl-
gelerde de bulunmasi olasi ilave ig ve tezgahlar dikkate alinmaksizin,
arz ile talebin neredeyse birbirlerini kariladiklari izlenimini vermekte-
dir" (s. 5D, 6O).
III. GENEL GORNM. 1861-65 PAMUK BUNALIMI
BUNA NGELEN YILLARIN YKS. 1845-6O
!815. Pamuk sanayiinin altin agi. Pamuk fiyatlari ok dk. L.
Horner bu konuda yle diyor: "Son sekiz yildir, bata pamuk ipligi ol-
mak zere, geen yaz ve sonbahardaki kadar ilerin canli oldugu bir
zamani animsamiyorum. Alti ay boyunca her hafta fabrikalara yeni ser-
maye yatirimlari yapildigi haberlerini aliyorum; ya yeni fabrikalar ya-
pilmakta, bo fabrikalara yeni kiracilar bulunmakta, eski fabrikalar
geniletilmekte, daha byk gte yeni makineler alinmakta ya da ma-
kineler yapilmaktadir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct.1845, s.18.)
!816. Yakinmalar baliyor. "Epey bir zamandir, pamuklu fabrika-
lari sahiplerinden, ilerinin kt gittigi konusunda ok yaygin yakinmalar
iittim ... son alti hafta iersinde birka fabrika, kisa sreli alimaya,
gnde oniki saat yerine genellikle sekiz saat alimaya baladi; bu hal
gitgide artacak gibi grnyor. ... Hammadde fiyatinda byk bir yksel-
me oldu ... yapilan mallarda bir arti olmadigi halde ... fiyatlar, pamuk
fiyatlari ykselmeye balamadan ncekinden daha da dk. Son drt
yildir pamuklu fabrikalarinin sayisindaki byk arti nedeniyle, bir yan-
dan, hammadde talebinde byk bir ykselme, te yandan, piyasadaki
mamul mal arzinda byk bir arti olmasi gerekir; bu iki neden birara-
* Almanca (s. 117) ve Fransizca (s. 14O) metinlerde: "1/16". -.
TT4
Kurl Murks
Kupilul lll
da, hammadde arzi ile mamul eya tketiminin degimemesi varsayil-
diginda, kr aleyhine bir durum yaratmi olmalidir; ama bu dme ora-
ni, son zamanlarda pamuk arzinin yetersizligi ve, hem i ve hem de di
piyasalarda mamul mal talebindeki azalma ile hi kukusuz daha da
bymtr." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 1846, s.1O.)
Hammadde talebindeki ykselme haliyle, mamul mal ile dolu
bir piyasayla elele gitti. urasini da belirtmek gerekir ki, o sirada sanayi-
deki gelime ile, bunu izleyen durgunluk yalniz pamuk blgelerine zg
degildi. Bradford taraklanmi yn blgesinde, 1886'da yalniz 818 fabrika
vardi, 1846'da ise 4DO. Bu sayilar hi bir ekilde, retimdeki gerek
bymeyi ifade etmemektedir, nk, eldeki fabrikalar da nemli l-
de geniletildi. Bu, zellikle, keten ipligi egirme fabrikalari iin dogrudur.
[sayfa 118| "Son on yilda bunlarin hepsi de az ok, ilerdeki bugnk dur-
gunlugun byk bir kisminin nedeni olan, piyasalardaki airi mal yapil-
masina katkida bulunmulardir. Depresyon ... hi kukusuz, fabrika ile
makinelerdeki bu hizli artiin sonucudur." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|.,
Oct. 1846, s. 8O.)
!817. Ekimde, bir para bunalimi. Iskonto %8. Bundan nce de-
miryolu sahtekarligi ile Dogu Hint bonolari speklasyonu patlak vermiti.
Ama:
"Mr. Baker, bu ikollarindaki byk genileme nedeniyle, son
birka yildir, pamuk, yn ve ketene olan artan talep bakimindan ok
ilgin ayrintilara girmektedir. rnn ortalama arzin ok altina dtg
bir dnemde, bu hammaddelere olan artan talebi, para piyasasindaki
kargaaligi hi hesaba katmadan bile, bu ikollarindaki imdiki durumu
aiklamaya hemen hemen yeterli buluyor. Bu dnce hemen kendi
gzlemlerim ve bu ile yakindan ilgili kiiler ile yaptigim konumalar ile
btnyle dogrulanmaktadir. Bu ikollari, iskontonun yzde 5 ve daha
az oldugu zamanlarda bile ok kt durumdaydilar. Ham ipek arzi ise
tersine ok bol, fiyatlar ilimli ve dolayisiyla da i, para bunaliminin hi
kukusuz, yalniz imalat iiyle fiilen ugraan kimseleri degil, bundan daha
byk lde, ipek ipligi egiricilerinin byk mterisi olan, ss eyasi
imalatilarini da etkisi altina aldigi son iki- haftaya ... gelene kadar ok
canli idi. Yayinlanmi resmi belgeler pamuklu iinin son yilda nere-
deyse yzde 27 arttigini gstermektedir. Bunun sonucu pamugun libre-
si, yuvarlak hesap 4 peniden 6 peniye ikmi, oysa iplik, artan arz nede-
niyle eski fiyatinin ancak biraz zerine ykselmitir. Ynl sanayii ilerle-
meye 1886 yilinda balami ve o zamandan beri Yorkshire'da ynl mal
yapimi yzde 4O artmi, Scotland ise daha byk bir arti gstermitir.
Yn ipligi sanayiinde
18
arti daha da byk olmutur. Hesaplar, ayni d-
nemdeki artiin, yzde 74'n zerinde oldugu sonucunu vermektedir.
18
ngiltere'de, kisa ynden taraklanmi iplik egiren ve bunu dokuyan (balica merkezi
Leeds'dir) ynl sanayii ile, uzun ynden, 0o|s|eJ/|// yapan ve bunu dokuyan (balica merkezi
Yorkshire'da Bradford'dur) ynl sanayii arasinda kesin bir ayrim yapilir. -F. E.
TT5
Kurl Murks
Kupilul lll
Ham yn tketimi bu nedenle ok fazlaydi. Keten, 188D'dan beri
ngiltere'de aagi yukari, yzde 25, skoya'da yzde 22 ve rlanda'da
neredeyse yzde DO artmitir;
1D
bunun sonucu, kt rn ile ilikili ola-
rak, hammadde fiyatinin ton baina 1O sterlin ykselmesi, iplik fiyatinin
ise pakette 6 peni dmesi olmutur." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct.
184 7, s. 8O-81.)
!819. 1848'in son aylarinda iler yeniden canlandi. "Keten fiyatla-
rinin, gelecekteki koullar ne olursa olsun akla-yatkin bir kri neredeyse
garanti edecek derecede dk olmasi, fabrikatrleri, ilerini dzenli
olarak devam ettirmeye tevik etmitir. Ynl fabrikatrleri, yilin ilk ayla-
rinda bir sre ok fazla i yapmilardir. Pamuklu mallarin konsinye ola-
rak gnderilmesi, ogu kez gerek talebin yerine gemektedir; [sayfa 114|
grnteki bolluk dnemlerinin, yani tam istihdamin daima meru ta-
lep dnemleri olmamasi beni endielendirmektedir. Bazi aylarda, yn
ipligi (0o|s|eJ) sanayii ok iyi durumda, gerek bir gelime iersinde
idi. ... Sz edilen dnemin balangicinda yn fiyati pek dkt; ipliki-
ler dk fiyatlarla ve haliyle nemli miktarlarda yn almilardi. lkyaz
satilari ile yn fiyati ykselince, iplikiler avanta|li durumda idiler ve
mamul mallara talep artip zorunlu hale gelince bu avanta|larini srdr-
dler." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April 184D, s. 42.)
"Bundan -drt yil nce kralligin sanayi blgelerinde ortaya i-
kan i durumlarindaki degiikliklere bir gzatacak olursak, sanirim, bu
yerlerde byk bir huzursuzluk nedeninin varligini kabul etmemiz gere-
kir ... ama, ogalan makinelerin muazzam retken gc, ayni nedene
bir baka ge daha katmi olamaz mi" (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April
184D, s. 42, 48.)
Kasim 1848 ile 184D Mayis ve yazi ve ta ekim ayina kadar iler ge-
liti. "Bradford ile Halifax'in byk sanayi merkezleri oldugu yn iplik
dokuma sanayii en canlilarindan birisiydi; bu sanayi kolu, imdi ulatigina
benzer bir genilemeye hi bir zaman ulaamamitir. ... Speklasyon ile,
ham pamuk ikmalindeki olasi belirsizlik, her zamankinden daha fazla
heyecana ve bu sanayi kolundaki durumda sik sik degiikliklere yolati.
Halen ... kk iplikilerde endieye yolaan ve bunlardan bazilarina ait
iyerlerine kisa sreli alimaya zorlayarak zarar etmelerine neden olan,
kaba trden ynl mallar stokunda bir yigilma vardir." (Reo||s o/ lns.
o/ Fcc|., Oct. 184D, s. 64-65.).
!850. Nisan. ler canli gitmekte. stisna: "Pamuk sanayiinde ...
zellikle dk numara pamuk ipligi egirme ile ugraan ikollari ile agir
ketenli mallar sanayiinde hammadde ikmalinde grlen kitliga baglana-
bilecek olan byk bir depresyon. Yakinlarda, yn ipligi sanayii iin ya-
pilan ok sayida makinenin, benzer bir tepkiye yol amasindan
korkuluyor. Mr. Baker, yalniz 184D yilinda, yn ipligi tezgahlarinin r-
1D
rlanda'da, makine ile keten ipligi yapimindaki bu hizli byme, Almanya'da (Silezya,
Lusatya ve Vestefalya'da) elle yapilan keten ipligi ihracatina bir lm darbesi olmutur. -F. E.
TT
Kurl Murks
Kupilul lll
nnde yzde 4O, iglerde yzde 25 ya da 8O'luk bir arti oldugunu, ve
bunlarin hl ayni oranda artmakta oldugunu hesaplamitir." (Reo||s
o/ lns. o/ Fcc|, April 185O, s.54)
!850. Ekim. "Ham pamuk fiyatlarinda ykselme ... ve bata, ham-
maddenin, retim maliyetinin byk bir kismini tekil ettigi mallari imal
eden sanayi kollarinda nemli depresyona yolamaya devam ediyor.
Ham ipek fiyatlarindaki byk arti da, ayni ekilde, bu sanayiin bir ok
kollarinda depresyona yolamitir." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 185O,
s. 14.)
Ve ayni raporun 81 ve 88. sayfalarindan grendigimize gre, r-
landa'da Keten Yetitirilmesinin Teviki ve Gelitirilmesi Konusunda Kral-
lik Dernegi Komitesi, yksek keten fiyatlari ile birlikte, teki tarim rn-
lerinin fiyatlarindaki dklgn, gelecek yilki keten retiminde nemli
bir artia yolaacagini tahmin etmektedir. [sayfa 115|
!853. Nisan. Byk refah; L. Horner raporunda yle diyor: "Son
onyedi yildir, grevim geregi yakindan tanidigim Lancashire sanayi bl-
gesinde byle bir genel refah dnemi oldugunu animsamiyorum; btn
kollarda canlilik olaganst." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., April 1858, s. 1D.)
!853. Ekim. Pamuklu sanayiinde depresyon. "Airi retim." (Re-
o||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct.1858, s.15.)
!851. Nisan. "Ynl sanayii, canli olmamakla birlikte, kuma do-
kuyan btn fabrikalara tam i saglami olup, ayni ey pamuklu fabrika-
lari iin de geerlidir. Yn ipligi sanayii, geen alti ay boyunca belirsiz ve
kararsiz bir durumda idi. ... Kirim savai yznden Rusya'dan hammad-
de ikmalinin azalmasi nedeniyle, keten ve kenevir sanayiinde ciddi bir
gerileme beklenmekte." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., April 1854, s. 87.)
!859. "sko keten dokuma blgelerinde iler hl bozuk gidiyor
hammadde hem kit, hem de fiyatlar yksek; balica ikmalimizin geld-
igi Baltik blgesinde geen yilki rnn dk kalitede oluu, bu blge-
deki iler zerinde zararli bir etki gsterecek; bununla birlikte, birok
kaba dokumalarda yava yava ketenin yerini alan hintkeneviri, ne fiyat
olarak olaganst ne de miktar olarak kit ... Dundee'deki makinelerin
aagi yukari yarisi imdi hintkeneviri egirmekte kullaniliyor." (Reo||s o/
|ns. o/ Fcc|., April 185D, s. 1D.) "Hammadde fiyatlarindaki ykseklik
yznden, keten iplikiligi hl krli olmaktan uzaktir, ve teki fabrika-
lar tam zaman alitigi halde, keten makinelerinin durmasi konusunda
burada birka rnek vardir. Hintkeneviri egirilmesi ... imdi ok ilimli bir
noktaya den hammadde fiyatlarindaki son d nedeniyle epeyce
tatmin edici durumdadir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 185D, s. 2O.)
1861-64. AMERKAN SAVAI. PAMUK KITLIGI.
HAMMADDE KITLIGI VE PAHALILIGI YZNDEN
RETM SRECNDE KESNTNN EN BYK RNEG
TT7
Kurl Murks
Kupilul lll
!860. Nisan. "lerin durumu ile ilgili olarak, hammadde fiyatla-
rindaki ykseklige karin, ipekli diinda btn dokuma sanayiinde, son
alti ay boyunca epeyce bir canlilik oldugunu size bildirdigim iin mut-
luyum. ... Bazi pamuklu blgelerinde ii arama ilanlari vardi ve bunlar
ya Norfolk'dan ya da teki kirsal blgelerden g ettiler. ... Btn ikol-
larinda, byk bir hammadde kitligi oldugu grlyor. Bizi sinirli olmaya
zorlayan da ... ite yalniz bu yokluktur. Pamuklu sanayiinde, yeni fabrika-
larin ykselmesi, yeni genileme sistemleri, ii talebi, bana kalirsa hi
bir zaman bu kadar byk olmamitir. Her yerde hammadde bulmak
iin yeni hareketler var." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., April 186O, s. 57.)
!860. Ekim. "Pamuk, yn ve keten blgelerinde ilerin durumu
iyi idi; rlanda'da ise, bir yildan fazla bir sredir 'ok iyi' oldugu bildirilmiti;
hammadde fiyatlari yksek olmasa bunun daha da iyi olacagi belirtili-
yordu. Keten egiricileri, kendi gereksinmelerini karilamaya yetebilecek
keten arzi iin, Hindistan'in demiryollari ile baglanmasini ve tariminin
[sayfa 116| gelimesini her zamankinden daha byk bir merakla bekler
grnyorlar." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 186O, s. 87.)
!86!. Nisan. "lerin durumu u anda ktdr. ... Birka pamuklu
fabrikasi kisa sreli ve epeyce ipekli fabrikasi ancak kismen aliiyor.
Hammadde fiyatlari yksek. Dokuma sanayiinin hemen btn kollarin-
da bu fiyat, tketici kitlesi iin imalat yapilabilecek dzeyin zerinde."
(Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April1861, s. 88.)
186O'ta, pamuklu sanayiinde airi-retim oldugu anlailiyor. Bu-
nun etkisi, kendisini, gelecek birka yil boyunca hissettirmitir. "186O'in
airi-retimini dnya piyasalarinin emmesi iki- yil sryor." (Reo||s
o/ |ns. o/ Fcc|., December 1868, s. 127.) "186O yili balarinda Dogudaki
pamuklu mal piyasalarindaki durgunluk, genellikle 8O.OOO mekanik tez-
ghin tamaminin Doguda tketilen kuma retiminde alitigi Black-
burn pamuklu sanayii zerinde buna paralel bir etki yaratti. Bunun
sonucu, pamuklu bloka|inin etkilerinin hissedilmesinden aylarca nce
yalnizca sinirli bir emek talebi vardi. ... ok kr ki, bu, birok ipliki ile
imalatiyi mahvolmaktan kurtardi. Stoklarin degeri, depoda tutulduklari
srece ykseldi ve bunun sonucu mallarin degerinde, byle bir buna-
limda pekala grlebilecek tehlikeli deger dmeleri grlmedi." (Re-
o||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 1862, s. 2D, 81.)
!86!. Ekim. "ler bir sredir ok kt durumda.. ... Byk bir ola-
silikla ki aylarinda ogu iletmeler, ancak ok kisa sreli aliabilecekler-
dir. Ne var ki, bu beklenmeliydi. ... Amerika'dan yapilan her zamanki pa-
muk ikmalimiz ile ihracatimizi kesintiye ugratan nedenler bir yana, son
yilda grlen byk retim artii ile, Hint ve in piyasalarindaki kararsiz
durum sonucu, bunu izleyen ki boyunca kisa sreli alimaya devam
edilmesi gerekirdi." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct.1861, s.1D.)
Pcm0/ 4|||| 0o0 l/n| Pcm00 (S0|c|) l/ tc|e||e|/ t:e|/nJe//
TT8
Kurl Murks
Kupilul lll
E|//. Vc//ne|e|Je ly/|eme|e|. Pcm0c N/cs|c |e VcJen/
VcJJe|e|/n lc|||mcs|. N/cs|c lc|||n|n l/|e| t:e|/nJe// E|//s/.
lnce l|// lmc|c|||c||. Fc||//c|||e|/n l/|e/c||||.
"Bir fabrikatr bana yle yaziyor 'g baina tketim tahminine
gelince bir olguyu yeterince hesaba kattiginizdan kukuluyum; pamuk
fiyati ykseldiginde her siradan iplik egiren (diyelim 4O numaraya ka-
dar) (aslinda 12 ile 82 numaralar) ipliki, numarayi elden geldigince
ykseltir, yani 12 numara egirirken 16 numara, 16 numara egirirken 22
numara egirir, ve bu byle devam eder; ve bu ince ipligi kullanan fabri-
katr, bir o kadar hail katmak suretiyle dokudugu kumaa her zamanki
agirligi verir. Halen kuma sanayii bu areye ayiplanacak lde
bavurmaktadir. nanilir bir kimseden grendigime gre, 8 libre gelen,
bildigimiz ihra mali gmleklik kumata 5 libre pamuk, 2/ libre hail
bulunmaktadir. ... Baka cins kumalarda, bazan yzde-elliye kadar hail
eklenmektedir; bylece bir fabrikatr, bir pound kumai sirf yapildigi
iplik [sayfa 117| iin dedigi paradan daha ucuza satmakla pekala vnebi-
lir.'" (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April1864, s. 27.).
"Bana bildirildigine gre, dokumacilar sik sik hastalanmalarini,
Surat pamugunun arilarini dzeltmede kullanilan ve eskisi gibi ayni
maddeden, yani undan yapilmayan haila baglarlar. Ne var ki, un yerine
kullanilan bu maddenin, dokunan kumain agirligini byk miktarda
artirmak gibi ok nemli bir yarar sagladigi, 15 librelik bir hammadde-
nin kuma haline getirildigi zaman 2O libre ektigi sylenmektedir." (Re-
o||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 1868. Un yerine kullanilan bu madde, in
baligi denilen gtlm talk ya da, Fransiz tebeiri denilen ali tai
idi) "Dokumacilarin (iiler anlaminda) kazanlari, un yerine hail kul-
lanmakla, ok azalmitir. pligi agirlatiran bu hail onu sert ve kirilabilir
hale getirir. Ariin her ipligi tezgahta, arii yerli yerinde tutacak kadar
saglam ipliklerden yapilan ve tezgahin 'bai' denilen bir kisimdan geer
ve arilarin sert olmasi bu baliktaki ipliklerin sik sik kopmalarina yo-
laar; ve, her kopularinda bu iplikleri baglamanin dokumacinin be
dakikasini aldigi sylenmektedir; ve dokumaci bu kopuk paralan, eski-
sine gre on defa daha fazla baglamak zorunda kaldigi iin, tezgahin
retken gc, i-saati olarak dm olur." (||/J., s. 42-48.)
"Ashton, Stalybridge, Mossley, Oldham, vb.'de alima zamanin-
dan yapilan kisaltma tam te-bir idi ve bu saatler her hafta azalmakta-
dir. ... Zamandaki bu kisalma ile birlikte, birok dallarda cretler de
dmektedir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., Oct. 1861, s. 12-18.) 1861 bala-
rinda, Lancashire'in bazi kisimlarinda, mekanik dokumacilar arasinda
bir grev olmutu. Birka fabrika sahibi, cretlerde yzde 5 ile 7,5 arasin-
da bir indirim yapilacagini ilan etmilerdi. iler, i-saatleri kisaldigi hal-
de cret leginin ayni kalmasinda israr ediyorlardi. Bu istek kabul
edilmedi ve grev ilan edildi. Bir ay sonra iiler boyun egmek zorunda
TT
Kurl Murks
Kupilul lll
kaldilar. Ama imdi iki amaca birden ulailmiti. "ilerin en sonunda
razi olduklari cret indirimlerine ilaveten, birok fabrika imdi kisa sre-
li alimaktadir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., April1861, s. 28.)
!86?. Nisan. "Son rapor tarihinden beri iilerin istirabi byk
lde artti; ama, sanayi tarihinin hi bir dneminde, bu kadar ani ve
iddetli bir istiraba, bu denli sessiz bir boyun egi ve sabirli bir vakarla
katlanildigi grlmemitir." (Reo||s o/ |ns. o/ Fcc|., April1862, s. 1O.)
"Bu tarihte tamamen isiz bulunan iilerin nispi sayisi, 1848'de fabri-
katrler arasinda, pamuk sanayiinin durumu hakkinda imdi her hafta
yayinlanmakta olana benzer istatistikler toplanmasina karar verdirecek
derecede heyecan yaratir bir panigin egemen oldugu zamandan ok
daha byk degildir. ... 1848 Mayisinda Manchester'de isiz pamuk iisi
orani, genellikle alian ii sayisina gre %15 idi, kisa sreli alianlar
%12, tam zaman alianlar %7O idi. Bu yilin 28 Mayisinda genellikle
alian ii sayisina gre yzde 15'i isiz idi, yzde 85'i kisa sreli ali-
iyordu, yzde 4D'u tam zaman aliiyordu. ... Diger bazi yerlerde, rne-
gin Stockport'da, kisa sreli isiz ortalamasi daha yksek, oysa tam za-
manli alianlar daha azdir", nk burada Manchester'e gre daha
kaba iplik [sayfa 118| egirilmektedir (s.16).
!86?. Ekim. "Son Parlamento istatistiklerine gre, 1861'de Birleik
Krallikta 2.887 pamuklu fabrikasi vardi ve bunlarin 2.1OD'u benim bl-
gemde (Lancashire ve Cheshire) idi. Blgemdeki bu 2.1OD fabrikadan
ok byk bir kisminin, ancak birka kii alitiran kk kurulular
oldugunu biliyordum ama, bu oranin ne kadar byk oldugunu gren-
ince airdim. Bunlardan 8D2'sinde ya da yzde 1D'unda buhar makine-
si ya da su arki 1O beygir gcnn altinda, 845'inde ya da yzde 16'sinda
1O beygir gcnn zerinde ve 2O beygir gcnn altinda, ve 1.872'sin-
de 2O beygir gc ve daha fazladir. ... Bu kk fabrikatrlerin ok b-
yk bir kismi toplam sayinin te-birden fazlasi daha, yakin zamana
kadar kendileri de ii idiler; bunlarin elinde sermaye yoktu. ... Bu du-
rumda asil yk, geriye kalan te-ikinin sirtina ykleniyordu." (Reo||s
o/ lns. o/ Fcc|., Oct. 1862, s. 18, 1D.)
Gene ayni rapora gre, Lancashire ve Cheshire'deki pamuklu
iilerinin 4O'i, 146'si ya da %18' tam zamanli, 184', 767'si ya da %88'i
kisa zamanli aliiyordu; ve17D'u, 721'i ya da %5O,7'si isizdi. Esas olarak
ince iplik egiren ve pamuk kitligindan nispeten az etkilenen Manchester
ve Bolton'dan gelen sayilar bundan dlrse, durum daha da kt
grnr; yani tam alianlar %8,5 kisa zamanli alianlar %88 ve isizler
%58,5. (s. 1D ve 2O.)
"yi ya da kt pamuk ilenmesi, ii iin maddi bir fark yaratir.
Fabrika sahiplerinin, bulabildikleri btn uygun fiyatli pamuklari kullan-
mak suretiyle fabrikalarini iler halde tutmaya abaladiklari yilin ilk ayla-
rinda, her zaman iyi pamuk kullanilan fabrikalara epeyce kt pamuk
getirildi ve iiler iin cret farklari o kadar byk idi ki, eski fiyatlar ile
T20
Kurl Murks
Kupilul lll
ortalama gnlk bir cret elde edemedikleri iin birok grevler patlak
verdi. ... Bazi hallerde, tam zamanli olarak alitiklari halde, cretlerinde
kt pamuk ilemekle ortaya ikan fark yari yariya idi." (s. 27).
!863. Nisan. "Bu yil boyunca, lkedeki pamuk iilerinin yansin-
dan fazlasi iin tam zamanli alima olanagi bulunamayacak." (Reo||s
o/ lns. o/ Fcc|.,April I868, s.14.)
"Fabrikatrlerin imdi kullanmak zorunda kaldiklari Surat pamugu-
na kari ne srlen ok ciddi bir itiraz, yapim sirasinda makinelerin
hizinin byk lde azaltilmasi zorunlulugudur. Ayni makinelerden daha
fazla i elde edebilmek iin, son yillarda, makinelerin hizini artirmak iin
byk aba gsterilmiti; bu nedenle, hizin azaltilmasi, iileri oldugu
kadar fabrikatrleri de etkileyen bir sorun halini almitir; nk, ogun-
lukla iiler, yaptiklari ie gre cret almaktadirlar; rnegin, iplikiler
egirdikleri ipligin libresi baina, dokumacilar, dokuduklari para sayisina
gre cret alirlar; ve haftalik cret denen diger sinif iiler iin bile, re-
tilen daha az miktarda mal gznnde bulundurularak bir cret indirimi
szkonusu olabilir. Pamuk iilerinin bu yil iersindeki kazanlari konu-
sunda yaptigim soruturmalar ve bana verilen bilgilere gre, [sayfa 11D| eski
kazanlarindan ortalama yzde 2O bir azalma oldugunu ve bazi hallerde
de bu azalmanin 1861'de ayni cret oranlarina gre, yzde 5O'yi buldu-
gunu grdm" (s. 18). "... Kazanilan miktar ... ilenen malzemenin nite-
ligine baglidir. ilerin kazanlarinin miktarlari bakimindan, durumlari
imdi (Ekim 1868) geen yil bu zamana gre ok daha iyidir. Makineler
gelimi durumda, malzeme daha iyi taninmakta ve iiler, balangita
mcadele etmek zorunda kaldiklari glklerin stesinden daha kolay
gelmektedirler. Geen ilkyazda Preston'daki bir diki okulunda (isizler
iin bir yardim kurumu) bulundugum sirada, iki gen kadinin, fabrika
sahibinin kendilerine haftada 4 ilin kazanabileceklerini teklif etmesi
zerine bir gn nce bir dokuma fabrikasina alimak zere gnderil-
diklerini ve geri dnerek haftada 1 ilin bile kazanamadiklarindan yaki-
narak tekrar okula alinmalarini istediklerini animsiyorum. Bana bildiril-
digine gre, otomatik tezgahta alian ... ve iki otomatik tezgaha bakan
iiler, iki haftalik tam alima sonunda 8 ilin 11 peni kazanmakta ve
bundan ev kirasi dlmekte, ama fabrikatr, kiranin yarisini hediye
olarak geri vermektedir. (Ne alicenaplik!) Bu iilerin eline, 6 ilin 11 pe-
ni gemektedir. 1862 yilinin son aylarinda birok yerlerde, otomatik tez-
gah iileri haftada 5 ile D ilin arasinda, dokumacilar 2 ilin ile 6 ilin
arasinda kazaniyorlardi. ... Bugn, birok blgelerdeki kazanlarda hl
byk azalmalar olmakla birlikte, ilerin durumu ok daha sagliklidir.
Surat pamugunun liflerinin daha kisa ve pis olmasinin diinda, kazanla-
rin azalmasina yolaan baka nedenler de vardir; rnegin, imdi 'artikla-
ri' Surat ile karitirmak yayginlami ve dolayisiyla, hem iplikilerin ve
hem de dokuyucularin karilatiklari glkler artmitir. plikler, lifleri
kisa oldugu iin tezgahtan ekilirken ve iplik bklrken daha kolay
T2T
Kurl Murks
Kupilul lll
kirilmakta ve tezgah dzenli ve srekli alitirilamamaktadir. ... Bu du-
rumda, dokuma sirasinda iplikler byk bir dikkati gerektirdikleri iin,
ogu dokumacilar ancak bir tezgaha bakabilmekte ve pek az dokumaci
ikiden fazla tezgahi idare edebilmektedir. ilerin cretlerinde, yzde 5,
7 ve 1O'luk dogrudan bir indirim yapilmi bulunmaktadir. ... ogu du-
rumda, iinin, malzemesini en iyi ekilde kullanmasi ve olagan tarifeye
gre alabilecegi en iyi creti kazanmasi gerekmektedir. ... Dokumacila-
rin karilatiklari bir baka glk de, kendilerinden, dk kaliteli mal-
zemeden ok iyi kumalar yapmalarinin beklenmesi, ilerindeki kusurlar
iin para cezasina arptirilmalaridir. " (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct.
1868, s. 41-48.)
lerin tam zamanli oldugu yerlerde bile cretler ok dkt.
Pamuklu iileri, yneticilerin koruyuculuguna siginmak iin (bu, aslin-
da fabrika sahiplerinin yardimina siginmak demekti, bkz: Birinci Cilt, s.
5D8/58D) lagimcilik, yol yapimi, ta kirma, kaldirimcilik gibi her trl
belediye ilerinde seve seve aliiyorlardi. Btn bur|uvazi, iileri gz
[sayfa 12O| hapsine almiti. En berbat cretler bile teklif edilip de ii bunu
kabul etmeyince, Yardim Komitesi, adini hemen yardim listesinden sili-
yordu. Bir bakima bu, fabrika sahipleri iin altin agdi, nk iiler ya
aliktan lecek ya da bur|uvazi iin en krli gelen bir fiyat kariliginda
aliacakti. Yardim Komiteleri, beki kpekligi devini yapiyorlardi. Ayni
zamanda fabrikatrler, hem iilerin et ve kanina yatirdiklari sermayeyi
hazir durumda tutabilmek, hem de iilerden sizdirilan ev kiralarini g-
vence altina almak amaciyla, elden geldigince di g engellemek iin
hkmetle gizli anlama halindeydiler.
"Yardim Komiteleri bu nokta zerinde byk bir titizlik gsteri-
yordu. teklifi yapildiginda, teklif yapilan iinin adi derhal listeden
siliniyor, bylece de ii teklifi kabul etmeye zorlanmi oluyordu. i
kabul etmedikleri zamanlar ... bunun nedeni, kazanlarinin yalnizca sz-
den ibaret ve iin son derece agir olmasiydi." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|.,
Oct. 1868, s. D7. )
iler, P0||/c Wo|/s 4c| (Kanun leri Yasasi) ile kendilerine veri-
len her ii yapmaya hazirdilar. "Sanayideki alima yaamini dzenley-
en ilkeler, her kentte epeyce degiiklik gsteriyordu ama, aik havada
yapilan iin mutlaka deneme niteliginde olmadigi yerlerde bile denen
cret ya tam yardim tutari kadar oluyor ya da buna pek yakin bulu-
nuyordu ve bylece aslinda bir i denemesi halini aliyordu" (s. 6D).
"1868 P0||/c Wo|/s 4c|'i, bu uygunsuzluga bir are bulmak ve iilere
gnlk cretini bagimsiz bir ii olarak kazanma olanagini saglamak
iin ikartilmiti. Bu yasanin amaci ynl idi: nce, mahalli idarelerin
(Merkez Yardim Komitesi Bakaninin rizasi ile) Hazine kraz Komiserle-
rinden bor para almalarini saglamak; ikincisi, pamuk blgelerindeki
kentlerin gelimelerini kolaylatirmak; ncs, isiz iilere, i ve ye-
terli cret saglamak." Bu yasa ile 1868 yili ekim ayi sonuna kadar verilen
T22
Kurl Murks
Kupilul lll
bor para 888.7OO sterline ulamiti (s. 7O). Yapilan bellibali iler kanali-
zasyon, yol yapimi, sokaklarin kaldirimlanmasi, su depolari, vb. idi.
Blackbum'daki komitenin bakani Mr. Henderson, bu konu ile
ilgili olarak fabrika mfetti Redgrave'e yle yaziyordu: "inde bulun-
dugumuz istirapli ve sikintili dnemde hi bir ey, beni, bu blgenin
aikta bulunan iilerinin, Blackbum il ynetiminin, P0||/c Wo|/s 4c|
geregince kendilerine teklif ettikleri ileri kabul etmekte gsterdikleri
sevin kadar etkilememi ya da bana bu hazzi vermemitir. Bir fabrika-
da vasifli bir ii olarak alimakta olan bir pamuk iplikisi ile, 14-18
ayak derinlikte bir lagimci olarak alian bir ii arasindaki derin zitlik
zor tasavvur edilebilir." (Ailesinin byklgne gre bu ii haftada 4-12
ilin kazaniyordu ve bu muazzam para bazan sekiz nfuslu bir ailenin
geimini saglayacakti. Kent halki bu durumdan ifte yarar saglami olu-
yordu. nce, kir pas iersindeki bakimsiz kentlerini onarmak iin grl-
memi dk bir faizle para saglami oluyorlardi. Sonra, iilere norma-
lin ok altinda cret dyorlardi.) "Ancak tropiklerde grlebilecek bir
sicaklik [sayfa 121| altinda, adale gcnn ok tesinde bir kivraklik ve
incelik isteyen bir ite alimaya ve imdi eline geebilecek olanin iki ya
da bazan kati fazla bir crete alimi bir kimse iin byle bir ii derhal
kabul etmek byk bir fedakarliktir ve her trl vgye layiktir. Black-
burn'da insanlar, neredeyse her trl aik hava iinde denenmitir; agir
ve balikli bir topragi epeyce bir derinlikten yukariya ikarmada, lagim-
cilikta, ta ocaginda, yol yapiminda ve 14, 16 ve bazan 2O ayak derin-
ligindeki sokak lagimlarinin kazilmasinda alimilardir. Bu ekilde aliir-
ken ogu kez 1O-12 in derinliginde bir amur ve su iersinde dururlar
ve daima belki de eine ngiltere'nin baka bir blgesinde raslanmayan,
insanin iliklerine ileyen soguk bir rutubetle yzyzedirler" (s. D1-D2).
"ilerin tutumlari ve aik havada yapilan ileri kabul etme ve en iyi e-
kilde yapma konusundaki yatkinliklari, hi bir sulamaya yer vermeye-
cek ekildedir" (s. 6D).
!861. Nisan. "Zaman zaman eitli blgelerde, ii kitligi konusun-
da ikayetler yapilmakta ama bu eksiklik, rnegin dokumacilik gibi belli
kollarda zellikle duyulmaktadir. ... Bu yakinmalarin kaynagi, bu belli
kollarda grlen gerek ii kitligi oldugu kadar, kullanilan ipligin dk
kalitesi nedeniyle iilerin elde edebildikleri cretlerin azligindadir. Bazi
fabrika sahipleri ile bunlarin iileri arasinda cretler konusunda, geen
ay sayisiz anlamazliklar olmutur. Grevlere, zntyle sylemek iste-
rim, sik sik bavurulmakta... P0||/c Wo|/s 4c|'in etkisi, fabrika sahiple-
rince bir rekabet eklinde duyulmaktadir. Bacup'daki yerel komite faali-
yetini durdurmutur, nk, btn fabrikalar alimadiklari halde gene
de ii kitligi duyulmakta idi." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., April1864, s. D,
1O.) Gerekten de bu, fabrikatrler iin bulunmaz bir dnemdi. P0||/c
Wo|/s 4c| nedeniyle ii talebi ylesine artmiti ki, birok fabrika iileri
Bacup ta ocaklarinda gnlg 4- 5 iline aliiyorlardi. Ve bylece, kamu
T23
Kurl Murks
Kupilul lll
ileri yava yava kaldirildi bu, 1848 4|e|/e|s nc|/onc0x'larinin yeni bir
baskisi idi, ama bu sefer, bur|uvazinin ikarlari iin kurulmutu.
C o | o | e \ / | /* 0eney|e|/
"Birka fabrikada (tam zamanli alian) iilerin fiili kazanlarini
vermi bulunuyorum, ama bu, bu iilerin her hafta ayni miktar kazandi-
klari anlamina gelmez. iler, fabrikatrlerin, ayni fabrikada, eitli pa-
muk trleri, oranlari ve artiklari zerinde yaptiklari devamli denemeler
ve 'kariim' denilen bu nesnenin sik sik degimesi yznden, byk
dalgalanmalar ile kari kariyadirlar; iilerin kazanlari bu kariimlarin
niteligine bagli olarak ykselir ve der; bazan eski kazanlarinin yzde
15'i kadardir, ve ardindan, bir ya da iki hafta iersinde yzde 5O-6O
dmtr." Bu raporun yazari mfetti Redgrave daha sonra, gerek
uygulamadan alinan cretleri siralamaktadir; bu konuda aagidaki r-
nekler yeterli olabilir: [sayfa 122|
A, Dokumaci, 6 kiilik aile, haftada 4 gn aliiyor, 6 ilin 8,5 peni;
B, Bkc, haftada 4,5 gn aliiyor, 6 ilin; C, Dokumaci, 4 kiilik ailesi
var, haftada 5 gn aliiyor, 5 ilin 1 peni; D, iplik hazirlayici, 6 kiilik
ailesi var, haftada 4 gn aliiyor, 7 ilin 1O peni; E, Dokumaci, 7 kiilik
ailesi var, haftada 8 gn aliiyor, 5 ilin, vb., Redgrave devam ediyor:
"Yukardaki rakamlar zerinde dnmek gerek, nk bunlar, iin pek
ok aile iin bir talihsizlik olabilecegini gsteriyorlar; i yalnizca geliri
azaltmakla kalmaz, ailede herkesin isiz olduklari zaman aldiklari yardi-
ma eit miktarda bir kazan saglamadigi hallerde ek bir yardim yapil-
madigi takdirde; en zorunlu gereksinmelerinin pek kk bir kismina
bile yetmeyecek bir dzeye de der." (Reo||s o/ lns. o/ Fcc|., Oct.1868,
s. 5O-58.)
"Geen 5 Hazirandan bu yana hi bir hafta, btn iiler iin, iki
gn yedi saat ve birka dakikadan fazla alima olmamitir. " (l|/J.,
121.)
Bunalimin balangicindan 25 Mart 1868'e kadar, Merkez Yardim
Komitesi ile Mesken Komitesi 'Vcns/on lo0se' tarafindan yaklaik
milyon sterlin harcanmitir. (l|/J., 18.)
"En ince ipliklerin dokundugu bir blgede ... iplikiler Gney De-
nizi Adasi pamugundan Misir pamuguna geilmesi sonucu, dolayli ola-
rak yzde 15 bir cret indirimine ugramilardir. ... Birok yerlerinde
artiklarin geni lde Surat pamugu ile karitirildigi geni bir blgede ...
iplikilerden yzde 5 bir indirim yapildigi gibi, Surat ve artik iledikleri
iin ayrica yzde 2O ile 8O bir kayba ugramilardir. Dokumacilarin tez-
gah sayilari drtten ikiye inmitir. 186O'ta tezgah baina ortalama 5 ilin
7 peni kazanirken, 1868'te ancak 8 ilin 4 peni kazanmilardir. Amerikan
* Degersiz bir cisim zerinde yapilan deneyler anlaminda. -.
T24
Kurl Murks
Kupilul lll
pamugu ilediklerinde (dokumacilara verilen) para cezasi 8 peni ile 6
peni arasinda degiirken, imdi 1 ilin ile 8 ilin 6 peniye ykselmitir."
Misir pamugunun Dogu Hint pamugu ile karitirilarak ilendigi bir blge-
de, 186O'ta bir ipliki haftada ortalama 18 ile 25 ilin kazanirken, imdi
1O ile 18 ilin kazanmaktadir; bunun nedeni pamuk kalitesindeki
dklgn yanisira, ipligi fazladan bkebilmek iin, ki eskiden tarifeye
gre buna bir cret denirdi, tezgahin hizinin drlmesidir" (s. 48,
44). "Hint pamugu fabrikatrler tarafindan krli olarak ilenmi olabilir,
ama grlecegi zere (bkz: s. 58'teki cret listesi) iiler, 1861'e kiyasla
bunun zararini grmlerdir, ve eger Surat pamugu yerleecek olursa,
iiler 1861 cretlerini talep edecekler ve bu da ya ham pamuk ya da
imal ettigi rnlerin fiyatinda bir dengeleme elde edilmedigi taktirde
fabrikatrlerin krlarini ciddi bir ekilde etkilemi olacaktir" (s. 1O5).
E| //|cs|. "Kira, ogu kez iilerin cretlerinden, oturduklari kul-
belerin sahibi bulunan fabrikatrler tarafindan, kisa sreli alitiklari za-
man bile dlr. Ne var ki, bu sinif mlklerin degerinde bir dme ol-
mutur ve bu evler, eski ev kiralarina gre yzde 25 ile 5O indirimle
bulunabilir; rnegin eskiden haftaligi 8 ilin 6 peni olan bir kulbe, imdi
[sayfa 128| haftaligi 2 ilin 4 peniye ve hatta daha ucuza bulunabilir." (s. 57.)
G. verenler, haliyle, iilerin g etmelerine kariydilar, n-
k, bir yandan, "pamuklu sanayiinin bugnk kt durumundan kurtu-
lacagi umuduyla, fabrikalarini en avanta|li ekilde alitirabilecekleri
aralari elaltinda bulundurmak istiyorlardi.". te yandan da, "birok fa-
brikatrler, fabrikalarinda alimi bulunan iilerin oturduklari evin de
sahibi olduklari iin, denmemi kiralarin bir kismini elde etme umud-
undaydilar" (s. D6).
Mr. Bernall Osborne, 22 Ekim 1864 gn seim blgesinde yapti-
gi konumada, Lancashire iilerinin, eski filozoflar (stoacilar) gibi dav-
randiklarini sylemiti. Koyunlar gibi degil mi [sayfa 124|
T25
Kurl Murks
Kupilul lll
YEDNC BLM
TAMAMLAYICI DNCELER
BU kisimda varsayildigi gibi, diyelim herhangi bir retim alanindaki
kr miktari, bu alana yatirilmi bulunan toplam sermaye tarafindan re-
tilen arti-deger miktarina eit olsun. Byle bile olsa, bur|uva, bu kri, arti-
deger ile, yani kariligi denmemi arti-emek ile bir ve ayni ey olarak
grmeyecektir, ve o, hi kukusuz u nedenlerle byle dnecektir:
1) Dolaim srecinde o, retim srecini unutmaktadir. Bur|uva,
arti-degerin, bunlarin arti-degerlerinin gereklemesini de ieren me-
talarin degerini gerekletirdigi zaman meydana geldigini sanir. [Elyaz-
masinda burada bir boluk birakilmi olmasi, Marx'in bu nokta zerinde
daha ayrintili olarak durmak niyetinde oldugunu gstermektedir. -F. E.|
2) Smr derecesinin ayni oldugu varsayildiginda, kredi sistemin-
den ileri gelen btn degiiklikler bir yana birakildiginda, kapitalistlerin
birbirlerini atlatma ve kaziklama abalari bir yana birakildiginda, ve en-
sonu, uygun bir pazar seme olanagi bir yana birakildiginda, kr orani-
nin, hammadde fiyatlarinin dk ya da yksek olmasina, alicinin dene-
yimine, makinelerin nispi verimliligine, etkinligine ve ucuzluguna, ret-
ken srecin eitli aamalarinda toplu olarak ne derece etkili bir dzen
saglanmi bulunmasina, hammadde israfinin nlenmesine, ynetim ve
denetimde saglanan sadelik ve etkinlige vb. bagli olarak byk bir fark
gsterebilecegini grm bulunuyoruz. Kisacasi, belli bir [sayfa 125| degien
T2
Kurl Murks
Kupilul lll
sermaye iin, arti-deger veri olsa bile, bu ayni arti-degerin, daha byk
ya da kk bir kr orani ile ifade edilmesi ve dolayisiyla daha byk ya
da kk miktarda bir kr saglamasi gene de, kapitalistin ya da onun
yneticileri ile saticilarinin kiisel ibirliklerine byk lde baglidir.
Diyelim, cretlere yatirilmi bulunan 1.OOO sterlinin rn, 1.OOO sterlin-
lik ayni arti-deger, A giriiminde D.OOO sterlinlik, B giriiminde 11.OOO
sterlinlik degimeyen sermaye ile elde edilmi olsun. A iin, k' = 1.OOO :
1O.OOO, ya da %1O'dur. B iin, k' = 1.OOO : 12.OOO, ya da %8
1
/
8
'tr. Toplam
sermaye, A giriiminde B'ye gre nispeten daha byk bir kr retir,
nk, her iki halde de yatirilan degien sermaye = 1.OOO sterlin ve her
birinin rettigi arti-deger gene = 1.OOO sterlin oldugu, ve bylece her iki
halde de, ayni sayida iinin smrlme derecesi ayni oldugu halde,
kr orani birisinde digerinden daha yksektir. Emegin smrlme dere-
cesi ayni oldugu halde, ayni arti-deger kitlesinin bu farkli grn, ya
da kr oranlarindaki ve dolayisiyla krin kendisindeki farklilik, baka
nedenlerden de ileri gelmi olabilir. Ayrica bu, tamamiyla, her iki kuru-
luun ynetiminde gsterilen farkli ibilirlikten de ileri gelebilir. Ve bu
durum, kapitalisti yaniltir ve elde ettigi krin emegin smrsnden
degil de, hi degilse kismen bundan bagimsiz koullardan ve zellikle
kendi kiisel faaliyetlerinden ileri geldigine, onu inandirir.
Bu birinci kisimdaki incelemelerimiz, bireysel bir sermayenin
byklgndeki bir degiikligin (toprak rantindan farkli olarak, rnegin,
toprak byklg ayni kaldigi halde, rantin gene de ykseldigi) kr ile
sermaye arasindaki oran ve dolayisiyla kr orani zerinde hi bir etkisi
olamayacagi, nk, kr kitlesi bydg zaman bu krin hesaplandigi
sermaye kitlesinin de byyecegi, bunun tersinin de olabilecegi
eklindeki grn (Rodbertus*) yanliligini ortaya koymaktadir.
Bu ancak iki durumda dogrudur. lki, teki btn koullarin ve
zellikle arti-deger oraninin ayni kaldigi varsayildiginda para-meta olan
metain degerinde bir degime oldugu zaman. (Diger koullar ayni ol-
mak zere, sirf bir itibari deger degimesinde, sirf deger sembollerinde
bir ykselme ya da alalma halinde gene ayni ey olur.) Toplam serma-
ye = 1OO sterlin, kr = 2O sterlin, kr orani = %2O olsun. imdi altin yari
yariya decek ya da iki katina ikacak olsa, eskiden yalniz 1OO sterlin
degerinde olan ayni sermaye, dmesi halinde 2OO sterlin degerinde
olacak ve kr 4O sterline ulaacak, yani eskiden 2O sterlin ile ifade edilir-
ken, 4O sterlin ile ifade edilecektir; ykselmesi halinde ise, 1OO sterlinlik
sermaye, ancak 5O sterlin degerinde olacak ve kr, degeri ancak 1O
sterlin olan bir rn ile temsil edilecektir. Ama, her iki halde de 2OO : 4O
= 5O : 1O = 1OO : 2O = %2O'dir. Ne var ki, btn bu rneklerde, sermaye-
degerin byklgnde gerek bir degime olmami, yalniz, ayni deger
* Rodbertus, Soc/c|e 8|/e/e cn |on l/|c|mcnn, 0|/0e| 8|/e/ W/Je||e0n Je| R/cc|Jo'sc|en
le||e |on Je| G|0nJ|en|e 0nJ 8e|0nJ0n e/neme0en Ren|en||eo|/e, Berlin 1851, s. 125. -EJ.
T27
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 126| ile ayni arti-degerin para-ifadesinde bir degiiklik olmutur. Bu-
nun iin de a : S ya da kr orani etkilenmemitir.
kinci durumda, degerin byklgnde gerek bir degime ol-
makla birlikte d'nin s'ye oraninda bir degime olmami, bir baka deyile,
degimeyen bir arti-deger orani ile, emek-gcne yatirilan sermayenin
(degien sermaye, harekete geirdigi emek-gc miktarinin bir gster-
gesi olarak aliniyor) retim aralarinin yatirilan sermayeye orani ayni
kalmaktadir. Bu koullar altinda elimizdeki sermaye ister S, ister nS, ya
da S : n olsun, yani 1.OOO, 2.OOO ya da 5OO olsun, kr orani %2O iken,
birincide kr = 2OO, ikincide = 4OO ve ncde = 1OO'dr. Ama, 2OO :
1.OOO = 4OO : 2.OOO = 1OO : 5OO = %2O'dir. Bunun anlami, sermayenin
bileimi ayni kaldigi ve byklkteki degiiklik bunu etkilemedigi iin,
kr oraninin ayni kalmasidir. Demek oluyor ki, kr miktarindaki bir arti
ya da d, yalnizca, yatirilan sermayenin byklgnde bir arti ya da
azalmayi gstermektedir.
Bu nedenle, birinci durumda, kullanilan sermayenin byklgn-
de yalniz grnte bir degiiklik oldugu halde, ikincisinde, byklkte
gerek bir degime olmakta, ama sermayenin organik bileiminde, yani
degien ve degimeyen kisimlarinin nispi oranlarinda herhangi bir
degiiklik olmamaktadir. Ne var ki bu iki halin diinda, kullanilan serma-
yenin byklgndeki bir degime kendisini oluturan kisimlardan biri-
sinin degerinde ve dolayisiyla bu kisimlarin nispi byklklerinde (arti-
degerin kendisi, degien sermaye ile birlikte degimedigi srece) daha
nce meydana gelen bir degimenin bir son0c0J0|, ya da bu byklk
degimesi (geni-lekli i srelerinde, yeni makinelerin kullanilmasin-
da, vb. oldugu gibi), sermayenin iki organik kisminin nispi byklkle-
rindeki bir degimenin neJen/J/|. Btn bu hallerde, diger koullar ayni
kalmak zere, kullanilan sermayenin byklgndeki bir degiikligin,
ayni zamanda, kr oraninda bir degiiklik ile birlikte olmasi gerekir.
Kr oranindaki bir ykselme daima, arti-deger ile bu arti-degerin
retim maliyeti, yani yatirilan toplam sermaye arasindaki oranin nispi ya
da mutlak olarak artmasindan, ya da kr orani ile arti-deger orani arasin-
daki farkin klmesinden ileri gelir.
Kr oranindaki dalgalanmalar, sermayenin organik gelerindeki
degimelerden ya da sermayenin mutlak byklgnden bagimsiz ola-
rak yatirilmi bulunan sabit ya da dner sermayenin degerinde, bu ser-
mayenin yeniden-retimi iin gerekli emek-zamanindaki bir uzama ya
da kisalmanin yolatigi bir ykselme ya da dme sonucu olabilir, bu
uzama ya da kisalma mevcut sermayeden bagimsiz olarak yer alir. Her
bir metain degeri bylece de, sermayeyi oluturan metalarin degeri
bu metain ierdigi gerekli emek-zamani ile degil, onun yeniden retim
iin gerekli |o|0msc| emek-zamani ile belirlenir. Bu yeniden-retim,
balangitaki retim koullarindan farkli olarak, uygun olmayan ya da
uygun koullar altinda olabilir. Degimi koullar altinda ayni maddi ser-
T28
Kurl Murks
Kupilul lll
mayenin [sayfa 127| yeniden-retimi, iki kati ya da tersine yari yariya zaman
aliyorsa ve eger paranin degeri ayni kalmi ise, eskiden 1OO sterlin dege-
rindeki sermaye, 2OO sterlin ya da 5O sterlin degerinde olur. Eger bu
deger ykselmesi ya da kaybi, sermayenin btn kisimlarini bir biim
olarak etkiliyorsa, kr da ayni ekilde, iki katina ikmi ya da yari yariya
dm bir para miktari ile ifade edilir. Ama eger, sermayenin organik
bileiminde bir degiiklik szkonusu ise sermayenin degien ve degi-
meyen kisimlari arasindaki orani bym ya da klm ise, diger
koullar ayni kalmak zere, kr orani, degien sermayedeki nispi artila
ykselir, nispi dle der. Eger yalniz yatirilan sermayenin para-deg-
eri (paranin degerindeki bir degime sonucu) ykselir ya da derse,
arti-degerin para-ifadesi de ayni oranda ykselir ya da der. Kr orani
ayni kalir. [sayfa 128|
T2
Kurl Murks
Kupilul lll
KNC KISIM
KAklN OkTALAMA KAkA DN$MESl

SEKZNC BLM
FARKLI RETM KOLLARINDA
FARKLI SERMAYE BLEMLER VE KAR ORANLARINDA
BUNDAN LER GELEN FARKLILIKLAR
BUNDAN nceki kisimda, diger eyler yaninda, arti-deger orani
ayni kaldigi halde kr oraninin degiebilecegini ykselebilecegini ya da
debilecegini gstermitik. Bu blmde, emegin smrlme yogun-
lugunun ve dolayisiyla arti-deger orani ile ign uzunlugunun, belli bir
lkenin toplumsal emeginin blndg btn retim alanlarinda ayni
oldugunu varsayiyoruz. Adam Smith* eitli retim alanlarinda emegin
smrlmesindeki sayisiz farkliliklarin, her trden mevcut telafilerle, ya
da yerlemi nyargilara dayanilarak telafi kabul edilen yollarla birbirler-
ini dengelediklerini, bu nedenle de bunlarin sirf geici ve yokolup giden
ayrimlar olduklarini ve genel ilikiler konusundaki bir incelemede nem-
leri bulunmadigini ayrintilari ile gstermi bulunmaktadir. Diger farklili-
klar, rnegin cret legindeki farkliliklar, geni lde, Birinci Cildin
balangicinda (s. 1D)** sz edilen basit ve karmaik emek arasindaki
farka dayanir, ve bunlar, farkli retim alanlarinda alian emekilere
son derece eit olmayan paylar saglamalarina karin, bu retim alanla-
rindaki smrnn yogunlugu ile ilikileri yoktur. rnegin, bir kuyumcu
iisi eger bir gndeliki iiden daha iyi cret aliyorsa, onun [sayfa 12D|
* A. Smith, 4n lnq0/|y /n|o ||e Nc|0|e cnJ Cc0ses o/ ||e Wec||| o/ Nc|/ons, Vol. 1, Chap. X -
EJ.
** lc/|c|, Birinci Cilt, s. 66-67. -EJ.
T30
Kurl Murks
Kupilul lll
arti-emegi de, tekinin arti-emeginden ayni oranda daha fazla arti-deger
retmektedir. Ve, cretler ile ignlerinin ve dolayisiyla, farkli retim
alanlari ve hatta ayni retim alanindaki eitli sermaye yatirimlari arasin-
da arti-deger oranlarinin eitlenmesi, her trl yerel engellerle frenlen-
mekle birlikte, kapitalist retimin ilerlemesi ve btn ekonomik koullarin
bu retim tarzinin egemenligi altina girmesiyle gene de gitgide daha
fazla lde gereklemektedir. Bu gibi srtmelerin incelenmesi, cret-
ler zerinde zel bir alima iin nemli olmakla birlikte, kapitalist reti-
min genel bir incelenmesinde, gelip geici oldugu ve konuyla yakindan
ilgili olmadigi iin bir yana birakilabilir. Bu tr genel bir incelemede, o-
gu kez, fiili koullarin kendi kavramlari ile akima halinde oldugu ya da
ayni ey demek olan, fiili koullarin, ancak kendi genel durumlarinin
tipik halleri olmalari lsnde temsil edildikleri varsayilir.
Farkli lkelerde arti-deger oranlarinin farkli oluu ve dolayisiyla
emegin smrlme derecesindeki ulusal farkliliklar, bizim bu incele-
memizin konusu diinda kalir. Bizim bu kisminda gstermek istedigimiz
ey, yalnizca, belli bir lkede, genel bir kr oraninin nasil biimlendigi-
dir. Ancak, aiktir ki, eitli ulusal kr oranlarinin bir karilatirilmasi yal-
nizca, daha nce incelenmi olanlar ile burada incelenecek olanlarin bir
karilatirilmasini gerektirir. nce, ulusal arti-deger oranlarindaki farkla-
rin incelenmesi ve sonra da bu belli oranlara dayanilarak, ulusal kr
oranlarindaki farkliliklar zerinde bir karilatirma yapilmasi yerinde olur.
Bu farkliliklar, ulusal arti-deger oranlarindaki farkliliklardan ileri gelme-
dikleri srece, bunlarin, bu blmdeki incelemede oldugu gibi, evren-
sel olarak ayni, yani degimez olduklarinin varsayilmi olmasi gerekir.
Bundan nceki blmde gsterdigimiz gibi, arti-deger oraninin
degimedigi varsayildiginda, belli bir sermayenin sagladigi kr orani, de-
gimeyen sermayenin bir ya da teki kisminin degerini ykselten ya da
dren durumlarin sonucu olarak ykselebilir ya da debilir ve byle-
ce, sermayenin degien ve degimeyen kisimlari arasindaki orani etki-
ler. Ayrica biz, bireysel bir sermayenin devir zamaninin uzama ya da
kisalmasinin, kr oranini da ayni ekilde etkileyebilecegini de grdk.
Kr kitlesi, arti-deger kitlesi ile ve arti-degerin kendisi ile zde oldugu-
na gre, kr //||es/n/n kr o|cn|nJcn farkli olarak sz edilen deger
dalgalanmalarindan etkilenmedigini de grmtk. Bu dalgalanmalar
ancak, belli bir arti-degerin ve dolayisiyla belli byklkte bir krin ken-
dilerini ifade ettikleri orani degitirirler; baka bir deyile bunlar, yalniz,
krin nispi byklgn, yani yatirilan sermayenin byklgne kiyasla
byklgn degitirirler. Sermaye, bu gibi deger dalgalanmalari sonu-
cu baglandigina ya da serbest kaldigina gre, yalniz kr oraninin degil,
krin kendisinin de bu dolayli yoldan etkilenmesi sz konusudur. Ne var
ki bu, yalniz zaten yatirilmi bulunan sermaye iin geerli olup, yeni
yatirimlara uygulanmiyordu. Ayrica, krdaki arti ya da dme, daima,ayni
[sayfa 18O| sermayenin bu gibi dalgalanmalar sonucu, daha fazla ya da az
T3T
Kurl Murks
Kupilul lll
emegi harekete getirebilmesine baglidir; baka bir deyile, bu, arti-deg-
er orani ayni kalirken, ayni sermayenin daha byk ya da daha kk
miktarda arti-deger saglamasina baglidir. Genel kural ile elimek ya da
bunun bir istisnasi olmak yle dursun, bu grnteki istisna, aslinda,
genel kuralin uygulanmasinda yalnizca zel bir durumdu.
Bundan nceki kisimda grld ki, emegin smr derecesi ayni
kalmak zere, degimeyen sermayeyi oluturan kisimlarin degeri ile
sermayenin devir zamanindaki degiiklikler, kr oraninda degiiklikler
meydana getirmektedir. Bundan u aik sonu ikar ki, farkli retim
alanlarinda yanyana bulunan kr oranlari, diger koullar ayni kalmak
zere, bu farkli alanlarda kullanilan sermayelerin devir zamanlari farkli
oldugu ya da eitli retim kollarindaki bu sermayelerin organik kisim-
larinin deger-ilikisi degiik oldugu zaman farkli olurlar. Daha nce, bir
ve ayni sermayede ardarda degiiklikler olarak baktigimiz eye imdi,
farkli retim alanlarinda yanyana bulunan sermaye yatirimlari arasinda
ayni anda bulunan farklar gzyle bakilacaktir.
Bu durumda, unlari incelememiz gerekiyor: 1) sermayelerin or-
ganik bileimlerindeki fark, ve 2) bunlarin devir dnemlerindeki fark.
Btn bu inceleme boyunca temel olarak alinan varsayim, dogal-
dir ki, belli bir retim kolundaki bir sermayenin bileimi ya da devri
denildigi zaman, daima, bireysel sermayelerin raslansal farklari degil, bu
retim alanina yatirilan sermayenin ortalama normal oranlari ve genel-
likle, bu belli retim alaninda kullanilan toplam sermayenin ortalamasi
kastedilmektedir.
Ayrica, arti-deger orani ile ign degimez kabul edildigine ve
bu varsayim da cretlerin ayni kaldigi anlamina geldigine gre, belli bir
miktar degien sermaye, harekete getirilen belli bir miktar emek-gc-
n ve dolayisiyla belli bir miktar maddelemi emegi temsil eder. Bu
nedenle, eger 1OO sterlin, 1OO iinin bir haftalik cretini, 1OO fiili emek-
gcn temsil ediyorsa, n defa 1OO sterlin n defa 1OO iinin emek-g-
cn, ve 1OO sterlin : n, 1OO : n iinin cretini temsil eder. Demek ki,
degien sermaye burada (cretin veri oldugu durumlarda daima oldugu
gibi), belli bir toplam sermaye tarafindan harekete geirilen emek mik-
tarinin bir gstergesi olarak hizmet eder. Kullanilan degien sermayele-
rin byklklerindeki farklarla, bu nedenle, kullanilan emek-gc mik-
tarindaki farkin bir gstergesi hizmetini grr. Eger, 1OO sterlin haftada
1OO iiyi belirtir ve 6O i-saatlik haftada 6.OOO i-saatini temsil ederse,
2OO sterlin 12.OOO, 5O sterlin yalniz 8.OOO i-saatini temsil eder.
Sermayenin bileimi sz ile biz, Birinci Ciltte de belirtildigi gibi,
aktif ve pasif kisimlari, yani degien ve degimeyen sermayeler arasin-
daki orani anlatmak istiyoruz. Bu balik altinda, ite bu iki oran szko-
nusu olmaktadir. Bazi koullar altinda benzer etkiler yaratabildikleri halde,
[sayfa 181| bunlar eit nemde degildirler.
Birinci oran, teknik bir temele dayanir ve retici glerin belli bir
T32
Kurl Murks
Kupilul lll
gelime aamasinda buna veri olarak bakilmasi gerekir. Belli miktarda
rn, diyelim, bir gnde retmek ve bylece sylemeye gerek yoktur
ki belli miktarda retim aracini, makineyi, hammaddeyi, vb. retken
olarak tketmek, yani harekete geirmek iin, belli sayida ii ile temsil
edilen belli bir miktarda emek-gcne gereksinme vardir. Belli sayida
ii, belli miktarda retim aracina tekabl eder ve dolayisiyla belli miktar-
da canli emek, retim aralarinda maddeleen belli bir emek miktarini
karilar. Bu oran, btn ayri sanayi kollarinda raslansal olarak ayni ya da
yaklaik olabilirse de, farkli retim alanlarinda ve hatta ogu kez bir ve
ayni sanayiin eitli kollarinda byk lde farklidir.
Bu oran, sermayenin teknik bileimini oluturur ve onun organik
bileiminin gerek temelidir.
Ne var ki, bu ilk oranin, degien sermayenin, sirf, emek-gcnn
bir gstergesi ve degimeyen sermayenin ise, sirf, bu emek gc tara-
findan harekete geirilen retim aralari kitlesinin bir gstergesi olmasi
kouluyla, farkli sanayi kollarinda da ayni olmasi olanagi vardir. rnegin,
bakir ve demir iiliginde bazi iler, emek-gc ile retim araci kitlesi
arasindaki oranin ayni olmasini gerektirebilirler. Ama bakir demirden
daha pahali oldugu iin, degien ve degimeyen sermayeler arasindaki
deger-ilikisi her iki halde de farkli ve dolayisiyla, iki toplam sermayenin
deger-bileimi de farklidir. Teknik bileim ile deger-bileimi arasindaki
fark, her sanayi kolunda, sermayenin teknik bileimi degimedigi halde,
iki kisminin deger-bagintisinin degiebilirligi ve deger-bagintisi ayni kala-
bildigi halde teknik bileiminin degiebilirligi iinde kendini gsterebilir.
Bu son durum, kukusuz, ancak, kullanilan retim aralari ile emek-
gc arasindaki orandaki degiikligin, bunlarin degerlerindeki zit bir de-
giiklik ile telafi edilmesi halinde olanaklidir.
Sermayenin deger-bileimi, teknik bileimi tarafindan belirlendigi
ve onu yansittigi lde, sermayenin organik bileimi adini alir.
2O
Bu nedenle, degien sermaye szkonusu oldugunda, biz, bunun,
belli bir emek-gc miktarinin, belli sayida iinin ya da harekete geiri-
len belli miktarda canli emegin gstergesi oldugunu kabul ediyoruz.
Bundan nceki kisimda grdgmz gibi, degien sermayenin deger
byklgndeki bir degime, en sonunda, yalnizca, ayni emek kitlesinin
daha yksek ya da dk bir fiyatindan baka bir eyi belirtmez. Ama,
arti-deger orani ile ignnn sabit ve belli bir i dnemi iin cretlerin
veri diye kabul edildigi burada, bu, szkonusu degildir. te yandan,
degimeyen sermayenin byklgndeki fark, ayni ekilde, belli miktar-
da [sayfa 182| bir emek-gc tarafindan harekete geirilen retim aralari
kitlesinde bir degiikligin gstergesi olabilir. Ama bu, bir alanda hareke-
te geirilen retim aralari ile bir digerinde harekete geirilen retim
2O
Yukardaki konu, Birinci Cildin nc baskisinda XXIII. Blmn bainda, s. 628, [lc/-
|c|, Birinci Cilt, Yirmibeinci Blm, s. 65O-651. -EJ.| kisaca gelitirilmi bulunuyor. lk iki baski
bu pasa|i iermedikleri iin burada yinelenmesi daha da gerekli oluyor. -F.E.
T33
Kurl Murks
Kupilul lll
aralari kitlesi arasindaki deger farkindan da ileri gelebilir. Bu yzden,
her iki gr aisinin da burada incelenmesi gereklidir.
Ensonu, aagidaki temel olgulari da dikkate almak zorundayiz:
1OO iinin haftalik creti 1OO S olsun. Haftalik i-saati 6O S olsun. Ayrica
arti-deger orani %1OO olsun. Bu durumda iiler, bu 6O saatin 8O saatin-
de kendileri iin, 8O saatinde de kapitalistler iin bedavadan aliirlar.
Gerekte, 1OO S cret, ancak, 1OO iinin 8O i-saatini ya da toplam 8.OOO
i-saatini temsil eder, oysa emekilerin alimi olduklari teki 8.OOO
saat, 1OO S arti-degerde ya da kapitalistin cebe indirdigi krda madde-
lemitir. Bu nedenle 1OO S cret, 1OO inin haftalik emeginin mad-
deletigi degeri ifade etmemekle birlikte, gene de bu (ignnn uzun-
lugu ile arti-deger orani veri olduguna gre), bu sermayenin, 1OO iiyi
6.OOO i-saati iin harekete geirdigini belirtir. 1OO S sermaye nce bunu
gsterir, nk harekete geirilen ii sayisini haftada 1 S = 1 ii, u
halde 1OO S = 1OO ii ile belirtmektedir; ve ikinci olarak, arti-deger
orani, %1OO olarak belli olduguna gre, iilerden herbiri, kendi creti-
nin ierdigi iin iki katini yapmakta ve bylece 1 S; yani yarim haftalik
emeginin ifadesi olan creti, tam bir haftalik emegi harekete getirir;
tipki 1OO sterlinin ancak 5O haftayi ierdigi halde 1OO haftalik emegi
harekete geirmesi gibi. Bylece, cretlere yatirilmi bulunan degien
sermaye ile ilgili olarak ok nemli bir ayrim yapmak gerekir. cretlerin
toplami, yani belli bir miktar maddelemi emek olarak degerini, hare-
kete geirdigi canli emek-kitlesinin sirf bir gstergesi olarak degerinden
ayirmak gerekir. Bu ikincisi daima maddeletirdigi emekten daha byk-
tr ve bu nedenle de, degien sermayenin degerinden daha byk bir
deger tarafindan temsil edilir. Bu daha byk deger, bir yandan, degien
sermaye tarafindan harekete geirilen ii sayisi ile, te yandan da, bu
iilerin harcadiklari arti-emek miktari ile belirlenir.
Degien sermayeye bu aidan bakilmasindan u sonular ikar:
Bir A retim alanina yatirilan bir sermayede, toplam sermaye 7OO'n yal-
nizca 1OO' degien sermayeye, geriye kalan 6OO' degimeyen sermaye-
ye, B retim alaninda, 6OO' degien sermayeye ve yalnizca 1OO' degi-
meyen sermayeye yatirilmi olsa, 7OO miktarindaki A sermayesi yalnizca
1OO'lk emek-gcn ya da daha nceki varsayimimizdaki deyimle 1OO
haftalik emegi ya da 6.OOO saatlik canli emegi harekete geirdigi halde,
ayni miktardaki B sermayesi 6OO haftalik emegi ya da 86.OOO saatlik
canli emegi harekete geirir. A'daki sermaye, bu durumda, 5O haftalik
emege, ya da 8.OOO saatlik arti-emege elkoydugu halde, B'de ayni miktar-
da sermaye 8OO haftalik emegi ya da 18.OOO saatlik arti-emegi elde et-
mi olur. Degien sermaye yalniz kendisinde somutlaan emegin gs-
tergesi degildir. Arti-deger orani bilindiginde, o ayni zamanda, [sayfa 188|
kendisinde somutlaanin zerinde harekete geen emek miktarinin da,
yani arti-emegin de gstergesidir. Emegin smrlme yogunlugu ayni
kabul edildiginde, birinci halde kr = 1OO : 7OO = 1 : 7 = %14
2
/
7
ve ikinci
T34
Kurl Murks
Kupilul lll
halde 6OO : 7OO = 6 : 7 = %85
5
/
7
ya da alti katlik bir kr orani olurdu. Bu
durumda, krin kendisi gerekten alti kati daha byk, A'da 1OO olmasi-
na kari B'de 6OO olurdu, nk ayni sermaye, alti defa fazla canli emegi
harekete geirmitir ve bu, ayni smr dzeyinde, alti kati arti-deger,
dolayisiyla, alti kati kat demektir.
Ama eger A'ya yatirilan sermaye 7OO olmayip 7.OOO S, B'ye yati-
rilan ise yalniz 1OO S olsa ve her ikisinin de organik bileimi ayni kalsa
idi, A'daki sermaye 7.OOO sterlinin 1.OOO sterlinini degien sermaye ola-
rak kullanirdi ve bu, 1.OOO iinin haftada = 6O.OOO saatlik canli emegi
demekti, bunun da 8O.OOO'i arti-emek olurdu. Gene de, A'daki sermaye-
nin her 7OO sterlini, B'deki sermayenin ancak altida-biri kadar canli emegi
harekete geirecek, ve, dolayisiyla ancak altida-biri kadar arti-emek elde
edecek ve ancak altida-biri kadar kr retecekti. Kr oranini ele alacak
olursak, B'de 6OO : 7OO ya da%85
5
/
7
olmasina karilik, A'da 1.OOO : 7.OOO
= 1OO : 7OO = %14
2
/
7
olurdu. Eit miktarda sermayeler alindigi halde, kr
oranlari farkli olmaktadir, nk arti-deger oranlari ayni oldugu halde,
harekete geirilen canli emek kitlelerinin farkli olmasi nedeniyle, arti-
deger ve dolayisiyla kr kitleleri farkli olmaktadir.
Her iki retim alaninda teknik koullar ayni olsa, ama kullanilan
degimeyen sermayenin gelerinin degeri, birinde digerinden daha
byk ya da kk olsa, fiilen ayni sonucu elde ederiz. Her ikisinin de,
degien sermaye olarak 1OO S yatirdigini ve dolayisiyla, ayni miktar ma-
kine ile hammaddeyi harekete geirmek iin haftada 1OO ii alitirdigini
kabul edelim. Ama makineler ile hammadde, B'de A'dan daha pahali
olsun. rnegin, 1OO S degien sermaye, A'da 2OO sterlinlik, B'de 4OO
sterlinlik degimeyen sermayeyi harekete geirsin. Ayni %1OO arti-deger
orani ile, retilen arti-deger her ikisinde de 1OO sterlindir. u halde, her
ikisinde de kr 1OO sterline eittir. Ama, A'da kr orani = 1OO : (2OO
s
+
1OO
d
) = 1 : 8 = %88
1
/
8
, B'de ise 1OO : (4OO
s
+ 1OO
d
) = 1 : 5 = %2O'dir.
Gerekten de biz, eger her iki durumda da toplam sermayenin belli bir
blnebilir kismini seersek, B'nin her 1OO sterlininde ancak 2O sterlinin
ya da bete-birin degien sermayeyi, oysa A'da, her 1OO sterlinde 88
1
/
8
'n ya da te-birin degien sermayeyi oluturdugunu grrz. B, her
1OO S iin daha az kr retmektedir, nk, A'dan daha az canli emegi
harekete geirmektedir. Kr oranlarindaki farklilik, bu durumda, arti-
deger kitleleri nedeniyle, bir defa daha, kendisini, yatirilan sermayenin
her 1OO birimi tarafindan retilen kr kitlelerindeki farklilik haline getir-
mektedir.
Bu kinci rnek ile birinci arasindaki fark yalnizca udur: bu kinci
durumda A ile B arasindaki eitlik, teknik temel ayni kalmak kaydiyla,
yalnizca ya A'da ya da B'de degimeyen sermayenin degerinde bir
degime yapilmasini gerektirir. Ama birinci durumda, her iki retim [sayfa
184| alanindaki teknik bileim farklidir ve bir eitlik saglanmasi iin k-
knden degitirilmesi gereklidir.
T35
Kurl Murks
Kupilul lll
eitli sermayelerin farkli organik bileimleri, demek oluyor ki,
kendi mutlak byklklerinden bagimsizdir. nemli olan, daima, her
1OO birimin ne kadarinin degien ve ne kadarinin degimeyen sermaye
oldugudur.
Yzde olarak hesaplanan farkli byklkte sermayeler, ya da, bu
durumda, ayni ey demek olan, ayni emek-zamani ve ayni smr de-
recesi ile i gren ayni byklkteki sermayeler, arti-deger nedeniyle
ok farkli miktarlarda kr retebilirler, nk farkli retim alanlarindaki
sermayenin organik bileimindeki fark, kendi degien kisminda, ve do-
layisiyla, harekete geirdigi canli emek miktarinda ve bu nedenle de,
ele geirdigi arti-emek niceliklerinde bir fark bulundugu anlamini tair.
Ve bu arti-emek, arti-degerin ve dolayisiyla da krin zdr. Farkli re-
tim alanlarinda, toplam sermayenin eit kisimlari, eit olmayan arti-de-
ger kaynaklarini olutururlar ve arti-degerin tek kaynagi canli emektir.
Emegin smr derecesi ayni kalmak zere, 1OO birimlik bir sermaye-
nin harekete geirdigi emek kitlesi ve bunun sonucu olarak elkonulan
arti-emegin miktari, bu sermayenin degien kisminin byklgne bag-
lidir. Yzde olarak bileimi, DO
s
+ 1O
d
olan bir sermaye, eger, ayni s-
mr derecesi ile, 1O
s
+ DO
d
olan bir sermaye ile ayni miktarda arti-deger
ya da kr retiyorsa, arti-degerin ve dolayisiyla genellikle degerin, emek-
ten bsbtn farkli bir kaynagi olmasi gerekecegi ve bu durumda, eko-
nomi politigin her trl rasyonel temelden yoksun kalacagi gn gibi
aiktir. Eger biz her zaman, 1 sterlinin haftada 6O saat alian bir iinin
haftalik creti, arti-deger oraninin %1OO oldugunu kabul edersek, bir
iinin bir haftalik toplam deger-rnnn 2 S olacagi apaiktir. Bu du-
rumda on ii ancak 2O S retecektir. Ve, bu 2O sterlinin 1O sterlini
cretleri yerine koyacagina gre, on ii, 1O sterlinden fazla arti-deger
retemeyecektir. te yandan, toplam rn 18O S ve cretleri DO S tutan
DO ii, DO S tutarinda arti-deger retecektir. Kr orani birinci halde by-
lece %1O ve digerinde %DO olacaktir. Eger bu byle olmasaydi, deger ile
arti-deger, maddelemi emekten baka bir ey olurdu. Farkli retim
alanlarinda yzde olarak ya da eit byklkte sermayeler olarak ele
alinan sermayeler, degien ve degimeyen sermayelere farkli biimde
blndkleri, eit olmayan niceliklerde canli emegi harekete geirdikle-
ri, farkli arti-degerler ve dolayisiyla farkli krlar rettikleri iin, arti-deg-
erin yzde olarak toplam sermayeye oranindan baka bir ey olmayan
kr orani da farkli olmak zorundadir. imdi, farkli retim alanlarinda,
yzde olarak hesaplanan sermayeler, yani eit byklkte sermayeler,
eger, farkli organik bileimleri sonucu, eit olmayan krlar retiyorlarsa,
buradan, farkli retim alanlarindaki eit olmayan krlarin kendi
byklkleri ile orantili olamayacaklari ya da farkli retim alanlarindaki
krlarin, bu alanlara yatirilan sermayelerin byklkleri ile orantili olma-
diklari sonucu ikar, nk, eger kr, yatirilan sermayenin byklg ile
|o |c|c byse idi bu, krlarin yzde olarak ayni olmasi ve bylece
T3
Kurl Murks
Kupilul lll
farkli retim alanlarindaki eit byklkte sermayelerin, degiik organik
bileimlerine karin, eit kr oranlarina sahip [sayfa 185| olmalari anlamina
gelirdi. Ancak, sermayenin organik bileiminin belli oldugu ayni retim
alaninda ya da sermayenin organik bileiminin ayni oldugu farkli retim
alanlarinda kr miktarlari, yatirilan sermayelerin miktarlari ile dogru oran-
tilidir. Eit olmayan sermayelere ait krlarin, bunlarin byklkleri ile
orantili olduklarini sylemek, ancak, eit byklkte sermayelerin eit
krlar sagladigi ya da byklkleri ve organik bileimleri ne olursa olsun
btn serma-yeler iin kr oraninin ayni oldugu anlamini tair.
Bu savlar, metalarin, kendi degerleri zerinden satildiklari var-
sayimina dayanildiginda geerlidir. Bir metain degeri, eittir, ierdigi de-
gimeyen sermayenin degeri, arti, kendisinde yeniden-retilen degien
sermayenin degeri, arti, bu degien sermayedeki arti retilen arti-de-
ger. Arti-deger orani ayni iken, bu arti-degerin miktarinin, degien ser-
mayenin miktarina bagli olacagi besbellidir. 1OO birimlik bireysel bir
sermayenin rnnn degeri, bir durumda, DO
s
+ 1O
d
+ 1O
a
= 11O, di-
gerinde, 1O
s
+ DO
d
+ DO
a
= 1DO'dir. Metalar degerleri zerinden satiliyor-
sa, birinci rn 11O'a satilmitir ve bunun 1O'u arti-degeri ya da kariligi
denmeyen emegi temsil eder; ikinci rn 1DO'a satilmitir ve bunun
DO'i arti-degeri ya da kariligi denmeyen emegi temsil eder.
eitli lkelerdeki kr oranlarinin karilatirilmasinda bu zellikle
nemlidir. Diyelim, Avrupa'da bir lkede arti-deger orani %1OO'dr, yani
ii, ignnn yansinda kendisi iin, teki yarisinda iveren iin
alimaktadir. Gene diyelim ki, Asya'da bir lkede arti-deger orani %25'tir
ve ii, ignnn bete-drdnde kendisi iin, bete-birinde iveren
iin alimaktadir. Avrupa lkesinde ulusal sermayenin bileimi 84
s
+
16
d
ve; daha az makine, vb. kullanilan ve belli bir srede, belli miktarda
emek-gcnn, nispeten daha az miktarda hammaddeyi retken ola-
rak tkettigi Asya'daki lkede ise 16
s
+ 84
d
olsun. Bu durumda u hesap
elde edilir.
Avrupa'daki lkede rnn degeri = 84
s
+ 16
d
+ 16
a
= 116; kr
orani = 16 : 1OO = %16.
Asya'daki lkede rnn degeri = 16
s
+ 84
d
+ 21
a
= 121; kr
orani =%21.
u halde, Asya lkesinde arti-deger orani, Avrupa lkesindekinin
drtte-biri oldugu halde, kr orani Avrupa'dakine gre %25'ten daha
byktr. Carey, Bastiat gibileri ve |0||/ q0cn|/, tam bunun tersi bir sonu-
ca ulairlardi.
Yeri gelmiken belirtelim, ulusal kr oranlari, ogu kez, farkli ulu-
sal arti-deger oranlarina dayanir. Ama biz, bu blmde, ayni arti-deger
oranindan dogan, eit olmayan kr oranlarini karilatiriyoruz.
Sermayelerin organik bileimlerindeki farklar ve bu nedenle far-
kli emek kitleleri ve dolayisiyla diger koullar ayni kalmak zere eitli
retim alanlarinda ayni byklkte sermayelerin harekete geirdikleri
T37
Kurl Murks
Kupilul lll
farkli arti-emek kitleleri diinda, kr oranlari iin baka bir eitsizlik kay-
nagi daha vardir. Bu, farkli retim alanlarinda sermayenin farkli [sayfa 186|
devir dnemlerine sahip olmasidir. Biz, Drdnc Blmde, diger
koullar eit olmak zere, ayni organik bileimdeki sermayelerin kr
oranlarinin, bunlarin devir dnemleri ile ters orantili olduklarini grm
bulunuyoruz. Gene biz, farkli devir srelerinde devreden ayni degien
sermayelerin, farkli miktarlarda yillik arti-deger rettigini de grm bu-
lunuyoruz. Demek ki, devir dnemlerindeki farklilik, farkli retim alanla-
rindaki eit byklkteki sermayelerin, eit dnemlerde, eit krlar
retmemesinin ve dolayisiyla, bu farkli alanlardaki kr oranlarinin farkli
olmasinin baka bir nedeni oluyor.
Ne var ki, sermayenin bileimindeki sabit ve dner sermaye ora-
nini ilgilendirdigi kadariyla, bu, kendi iinde kr oranini en ufak ekilde
etkilemez. Bu, kr oranini, ancak, bileimdeki bu farkin, degien ve de-
gimeyen kisimlar arasindaki farkli oranla ayni olmasi ve bylece kr
oranindaki farkin, sabit ve dner sermayeler arasindaki farkli orandan
degil, bu farktan ileri gelmesi halinde etkiler; bir diger durumda ise,
eger sermayenin sabit ve dner kisimlari arasindaki farkli oran, belli bir
krin gerekleecegi devir dneminde bir farka yolaar ise gene kr
oranini etkilemi olur. Sermayelerin, sabit ve dner sermayelere farkli
oranlarda blnmeleri halinde bu, dogal olarak, daima devir dnemini
etkiler ve bunda farkliliklara neden olur. Ama bu, ayni sermayelerin belli
krlari gerekletirdikleri devir dneminin farkli oldugu anlamina gel-
mez. rnegin, A, rnnn daha byk bir kismini, hammaddeye, vb.
evirmek zorunda kaldigi halde, B, ayni makineleri, vb. daha uzun sre
kullanabilir ye daha az hammaddeye gereksinme duyabilir, ama hem A
ve hem de B, retimde bulunduklari srece sermayelerinin bir kismini
bir eye baglami olurlar; birisi hammaddeye, yani dner sermayeye,
digeri makinelere, vb., ya da sabit sermayeye baglami durumdadir. A,
srekli olarak sermayesinin bir kismini, meta-biiminden para-biimine
ve bundan da tekrar hammadde biimine evirir, oysa B, sermayesinin
bir kismini daha uzun bir sre byle bir evirmeye bavurmaksizin emek
araci olarak kullanmaya devam eder. Her ikisinin de ayni miktarda emek
alitirmasi halinde, bunlar, yil boyunca, degerleri eit olmayan rn
kitleleri satacaklar, ama her iki rn kitlesi de eit miktarlarda arti-deger
ierecek ve yatirilan tm sermaye zerinden hesaplanan kr oranlari,
bu sermayelerin, sabit ve dner kisimlarinin bileimleri ile devir dnem-
leri farkli oldugu halde ayni olacaktir. Devir dnemleri farkli oldugu hal-
de her iki sermaye de eit srelerde eit krlari gerekletirecektir.
21
21
Drdnc Blmden ikan sonuca gre, yukardaki anlatimdan dogru bir biimde, ancak,
A ve B sermayeleri kendi degerlerine gre farkli bileimde olduklari zaman geerlidir, ama de-
gien blmlerinin yzdeleri, devir dnemlerine orantilidir, yani devir sayilarina ters orantilidir.
A sermayesinin yle bir bileimi oldugunu varsayalim: 2O, sabit + 7O, dner, ve bylece DO
s
+
1O
d
= 1OO. %1OO bir arti-deger oraniyla, 1O
d
bir devirde 1O
a
retir, bu, bir devir iin %1O bir kr
T38
Kurl Murks
Kupilul lll
Devir [sayfa 187| dnemindeki farkliligin kendisinin, belli bir srede belli bir
sermaye tarafindan ele geirilen ve gerekletirilen arti-emek kitlesini
etkilemesi diinda bir nemi yoktur. Bu nedenle, sabit ve dner sermay-
eye farkli bir biimde blnme, zorunlu olarak, kendisi de farkli bir kr
oranina yolaacak olan farkli bir devir dnemi anlamina gelmiyorsa, kr
oranlarinda bu gibi bir fark oldugunda, bunun, sabit ve dner sermaye-
nin farkli bir oranda olmasindan degil, bu farkli oranin daha ok, kr
oranini etkileyen devir dnemlerindeki bir eitsizligi belirtmesi olgusun-
dan ileri gelecegi apaiktir.
Buradan u sonu ikmaktadir ki, degimeyen sermayenin sabit
ve dner kisimlari bakimindan eitli retim kollarinda farkli bir bileimde
olmasi, kendi baina kr orani zerinde etkili degildir, nk, bu konu-
da belirleyici olan, degien sermayenin degimeyen sermayeye orani-
dir; degimeyen sermayenin degeri ve dolayisiyla da bunun degien
sermayeye gre byklgnn, kendisini oluturan kisimlarin sabit yada
dner nitelikte olmasi ile hi bir ilikisi yoktur. Bununla birlikte, ogu
kez yanli sonulara gtrr sabit sermayenin nemli lde byk
oldugu durumlarda, bu, yalnizca, retimin geni lekte oldugunu, do-
layisiyla, degimeyen sermayenin, degien sermayeyi epeyce atigini ya
da, bu sermayenin alitirdigi canli emek-gcnn, kullandigi retim
araci kitlesine gre kk oldugunu ifade ettigi grlebilir.
Bylece biz, farkli sanayi kollarinda, sermayelerinin organik
bileimlerindeki farklara ve belirli sinirlar iersinde bunlarin farkli devir
dnemlerine bagli olarak farkli kr oranlari bulundugunu; devir sreleri-
nin ayni oldugu kabul edildiginde, krlarin, sermayelerin byklkleri
ile orantili olduklarini ve dolayisiyla, eit byklkteki sermayelerin, eit
srelerde eit krlar saglayacagi yasasinin (genel bir egilim olarak), arti-
deger orani ayni olsa bile, ancak, organik bileimleri ayni olan sermaye-
lere uygulanacagini gstermi bulunuyoruz. Bu sylenenler, btn ince-
lemelerimizde esas alinan varsayima, yani metalarin degerleri zerin-
den satildiklari varsayimina dayanildiginda geerlidir. te yandan, hi
kuku yoktur ki, ze ilikin olmayan, raslantiya bagli ve birbirlerini telafi
eden ayriliklar diinda, eitli sanayi kollarinda ortalama kr oranindaki
farkliliklar gerekte varolmadigi gibi, btn kapitalist retim sistemi orta-
dan kalkmadika da varolamaz. u halde, yle grnyor ki, burada
deger teorisi, fiili sre ile, gerek retim grngs ile bagdamamak-
tadir ve bu nedenle de bu grngy anlamaya alimaktan vazge-
mek, yerinde olacaktir.
Bu cildin Birinci Kismindan u sonu ikmaktadir ki, farkli retim
alanlarindaki rnlerin maliyet-fiyatlari, retimleri iin yatirilmi bulunan
orani saglar. Sermaye B = 6O, sabit + 2O, dner, dolayisiyla 8O
s
+ 2O
d
= 1OO olsun. 2O
d
, yukardaki
arti-deger orani zerinden, bir devirde, 2O
a
retir, bu da bir devirde = %2O bir kr orani saglar ki,
A'nin iki katidir. Ama A, yilda iki kez, B ise yalnizca bir kez devir yaparsa, o zaman 2 x 1O da
yilda 2O, getirir, ve her ikisi iin de yillik kr orani aynidir, yani %2O'dir. -F E.
T3
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayelerin byklkleri eit ise, bu sermayelerin organik bileimleri
farkli olsa bile eittir. Degien ve degimeyen sermayeler arasindaki ay-
rim, maliyet-fiyatinda kapitalistin gznden kamaktadir. retimi iin,
1OO S yatirmak zorunda oldugu bir meta, bu miktari ister [sayfa 188| DO
s
+
1O
d
ya da 1O
s
+ DO
d
eklinde yatirmi olsun, ona bu kadar paraya ma-
lolur. Her iki halde de bu meta ona 1OO sterline mal olmutur; ne bir
kuru fazla, ne de bir kuru eksik, retilen degerler ve arti-degerler ne
kadar fark ederse etsin, farkli retim alanlarindaki eit sermayeler iin
maliyet-fiyatlari aynidir. Maliyet fiyatlarindaki bu eitlik, ortalama bir krin
olumasina aracilik eden sermaye yatirimlari arasindaki rekabet iin
temel tekil eder. [sayfa 18D|
T40
Kurl Murks
Kupilul lll
DOKUZUNCU BLM
GENEL BR KAR ORANININ OLUMASI
(ORTALAMA KAR ORANI)
VE META DEGERLERNN RETM FYATLARINA
DNMES
SERMAYENN organik bileimi, herhangi belli bir zamanda u iki
koula baglidir: birincisi, kullanilan emek-gc ile kullanilan retim ara-
ci arasindaki teknik bagintiya; ikincisi, bu retim aralarinin fiyatina. Bu
bileimin, grdgmz gibi, yzde oranlara dayanilarak incelenmesi ge-
rekir. Biz,
4
/
5
'i degimeyen ve
l
/
5
'i degien sermayeden oluan bir ser-
mayenin organik bileimini 8O
s
+ 2O
d
forml ile ifade ediyoruz. Bu
karilatirmada, ayrica, arti-deger oraninin degimedigi de varsayilmitir.
Bu geliigzel seilen bir oran, diyelim %1OO olsun. 8O
s
+ 2O
d
bilei-
mindeki sermaye, bu durumda 2O
a
kadar bir arti-deger retir ve bu da,
toplam sermaye zerinden %2O bir kr orani verir. Bu sermayenin r-
nnn gerek degerinin byklg, degimeyen sermayenin sabit kis-
minin byklgne ve sabit sermayeden ainma ve eskime yoluyla rne
geen kisma baglidir. Nevar ki, bu durumun, kr orani ve u halde bu
inceleme zerinde hi bir etkisi bulunmadigi iin sirf kolaylik olsun diye,
degimeyen sermayenin, her yerde, bu sermayelerin yillik rnne ayni
ekilde ve btnyle aktarildigini varsayacagiz. Bundan baka, farkli re-
tim alanlarinda sermayelerin bir yilda, kendi degien kisimlarinin
byklg ile orantili olarak ayni miktarlarda arti-deger gerekletirdigini
de varsayacagiz. Bu nedenle imdilik, devir srelerindeki degiiklikler
tarafindan bu bakimdan dogurabilecekleri farki bir yana birakacagiz. Bu
T4T
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 14O| nokta daha sonra ele alinacaktir.
imdi be ayri retim alani alalim ve bunlarin herbirinde sermay-
enin organik bileimi yle olsun:
Burada, ayni smr derecesinin oldugu farkli retim alanlarin-
da, bu sermayelerin farkli organik bileimlerine tekabl eden epeyce
farkli kr oranlari oldugunu gryoruz.
Bu be retim alanina yatirilan sermayelerin toplami = 5OO; bun-
larin rettikleri arti-deger toplami -11O; bunlarin rettikleri metalarin to-
plam degeri = 61O. Bu 5OO degerindeki sermayeyi tek bir sermaye ve
I'den V'e kadar sermayeleri, bunu oluturan kisimlar olarak (rnegin, bir
pamuklu fabrikasinda, taraklama, egirmeye hazirlama, egirme ve doku-
ma blmlerinde, degimeyen sermayenin degien sermayeye orani
farkli olan, ama ortalama oraninin ancak fabrikanin btn iin hesa-
planmasi gerekli) kabul edersek, 5OO byklgnde bu sermayenin or-
talama bileimi = 8DO
s
+ 11O
a
, ya da yzde olarak = 78
s
+ 22
d
olur. 1OO
degerinde sermayelerin her birisine toplam sermayenin bete-biri gzyle
bakilirsa, bunlardan bir tanesinin bileimi bu ortalama 78
s
+ 22
d
bileime
eit olur; her 1OO iin ortalama 22 arti-deger olacaktir; demek ki, ortala-
ma kr orani = %22, ve en sonu bu 5OO tarafindan retilen toplam
rnn her bete-birinin fiyati = 122 olacaktir. yleyse, yatirilan toplam
sermayenin her bete-birinin rnnn 122'den satilmasi gerekecektir.
Ama, tamamen yanli sonulardan kainmak iin, btn mali-
yet-fiyatlarinin = 1OO kabul edilmemesi gerekir.
Bileimi 8O
s
+ 2O
d
, arti-deger orani = %1OO olan 1OO byklgn-
deki sermaye I tarafindan retilen metalarin toplam degeri, degimeyen
sermayenin tamaminin yillik rne girmesi kouluyla = 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
= 12O olur. imdi bu durum, bazi koullar altinda bazi retim alanlarin-
da grlebilir. Ama, s : d = 4 : 1 oraninin oldugu yerlerde bu durum pek
olamaz. Bu nedenle bizim, farkli sermayelerin her 1OO' tarafindan reti-
len degerleri karilatirirken, bunlarin, s'nin, sabit ve dner kisimlari ba-
kimindan farkli bileimde olmalarina bagli olarak farklilik gstereceklerini
ve bu farkli sermayelerin herbirinin sabit kisimlarinin, duruma gre yava
ya da hizli deger kaybina ugrayacaklarini bylece de rne, eit sreler-
de, kendi degerlerinin eit olmayan miktarlarini aktaracaklarini akildan
ikarmamamiz gerekir. Ama bu, kr orani iin nemli degildir. 8Os'nin
Sermayeler Arti-Deger
Orani
Arti-Deger rnn
Degeri
Kr Orani
I. 8O
s
+2O
d
%1OO 2O 12O %2O
II. 7O
s

+ 8O
d
%1OO 8O 18O %8O
III. 6O
s
+ 4O
d
%1OO 4O 14O %4O
IV. 85
s
+ 15
d
%1OO 15 115 %15
V. D5
s
+ 5
d
%1OO 5 1O5 %5
T42
Kurl Murks
Kupilul lll
yillik rne 8O, 5O ya da 5 kadar bir deger aktarmasinin ve [sayfa 141)
dolayisiyla yillik rnn = 8Os + 2Od + 2Oa = 12O; ya da 5Os + 2Od +
2Oa =DO, veya 5s + 2Od + 2Oa = 45 olmasinin bir nemi yoktur; btn
bu durumlarda, rnn degerinin, maliyet-fiyatindan fazlaligi = 2O olur
ve kr oraninin hesaplanmasinda hepsinde bu 2O, 1OO byklgndeki
sermayeye oranlanir. u halde, sermaye I'in kr orani, her durumda
%2O'dir. Bunu daha da aik hale getirmek iin, degimeyen sermayenin
farkli kisimlarinin, ayni be sermayenin rnnn degerine aagidaki
ekilde girdigini kabul ediyoruz:
imdi eger biz tekrar I'den V'e kadar sermayeleri tek bir toplam
sermaye olarak dnrsek, bu durumda da, yine, bu be sermayenin
toplaminin bileiminin= 5OO = 8DOs + 11Od oldugunu, bylece, ayni
ortalama bileimi = 78s + 22d elde ettigimizi ve ayni ekilde ortalama
arti-degerin = 22 kaldigini grrz. Bu arti-degeri, I'den V'e kadar ser-
mayeler arasinda eit ekilde blecek olursak aagidaki meta-fiyatlarim
elde ederiz:
Birlikte alindiginda metalar degerlerinin, 2 + 7 + 17 = 26 zerin-
de ve 8 + 18 = 26 altinda satilmilar ve bylece, fiyatin degerden sap-
masi, arti-degerin eit olarak blnmesi ya da yatirilan sermayenin her
1OO [sayfa 142| birimi iin 22'1ik ortalama krin, I'den V'e kadar metalarin
herbirinin maliyet-fiyatlarina eklenmesi yoluyla dengelenmi olur. Me-
talarin bir kismi kendi degerleri zerinde satildigi halde, diger kismi ayni
oranda olmak zere degerlerinin altinda satilmi olur. Ve, metalarin an-
Sermayeler Arti-
deger
Orani
Arti-
deger
Kr
Orani
Harca-
nan s
Meta-
larin
Degeri
Maliyet
Fiyati

I. 8O
s
+2O
d
1OO% 2O 2O% 5O DO 7O
II. 7O
s
+8O
d
1OO% 8O 8O% 51 111 81
III. 6O
s
+4O
d
1OO% 4O 4O% 51 181 D1
IV. 85
s
+15
d
1OO% 15 15% 4O 7O 55
V. D5
s
+5
d
1OO% 5 5% 1O 2O 15





8DO
s
+11O
d
-- 11O 11O% -- -- -- Toplam
78
s
+22
d
-- 22 22% -- -- -- Ortalama
Sermayeler Arti-
Deger
Metalarin
Degeri
Metalarin
Maliyet
Fiyati
Metalarin
Fiyati
Kr
Orani
Fiyatin
Degerden
Sapmasi
I. 8O
s
+2O
d
2O DO 7O D2 22% +2
II. 7O
s
+8O
d
8O 111 81 1O8 22% -8
III. 6O
s
+4O
d
4O 181 D1 118 22% -18
IV. 85
s
+15
d
15 7O 55 77 22% +7
V. D5
s
+5
d
5 2O 15 87 22% +17
T43
Kurl Murks
Kupilul lll
cak byle fiyatlarla satilmasidir ki, I'den V'e kadar olan sermayeler iin
kr oraninin, bu sermayelerin farkli organik bileimde olmalarina karin
yine de eit olarak %22 olmasini saglar. Farkli retim alanlarinda, eitli
kr oranlarinin ortalamalarinin bulunarak bu farkli retim alanlarindaki
maliyet-fiyatlarina eklenmesiyle elde edilen fiyatlar, 0|e|/m-//yc||c||n|
meydana getirirler. Bunlar, nkoul olarak, genel bir kr oraninin var-
ligini gerektirdigi gibi, bu da gene, her bireysel retim alanindaki kr
oranlarinin, kendi baina alindiginda, daha nce, bir o kadar ortalama
kr oranina indirgenmi olmasini ngrr. Bu zel kr orani = a : S'nin
her retim alaninda, bu kitabin Birinci Kisminda oldugu gibi, metalarin
degerlerinden ikartilmi olmalari gerekir. Byle bir ikarma olmaksi-
zin, genel kr orani (ve dolayisiyla metalarin retim-fiyati) bo ve anlam-
siz bir kavram olarak kalir. u halde, bir metain retim-fiyati, maliyet-fiyati
ile buna genel kr oranina uygun olarak yzde eklinde, eklenen krin
toplamina ya da baka bir deyile, maliyet-fiyati ile ortalama krin topla-
mina eittir.
Farkli retim kollarina yatirilmi bulunan sermayelerin farkli or-
ganik bileimleri nedeniyle ve dolayisiyla belli byklkteki bir toplam
sermaye, iersinde, degien sermayenin sahip bulundugu farkli yzdeye
bagli olarak eit byklkte sermayelerin ok farkli miktarlarda emegi
harekete geirmesi nedeniyle, bu sermayeler, ok farkli niceliklerde
arti-emege elkoymu olurlar ya da ok farkli niceliklerde arti-deger re-
tirler. Buna uygun olarak, eitli retim kollarinda egemen olan kr or-
anlari kken olarak ok farklidir. Bu farkli kr oranlari, rekabet araciligi
ile, btn bu farkli kr oranlarinin ortalamasi olan tek bir genel kr
oranina eitlenirler. Organik bileimi ne olursa olsun belli bir byklk-
teki bir sermayeye bu genel kr orani uyarinca isabet eden kra, ortala-
ma kr denir. Bir metain, kendi maliyet-fiyati ile, retimi sirasinda yatiril-
mi bulunan (yalnizca tketilmi olan degil) toplam sermaye zerinden,
devir koullari geregince, yillik ortalama krdan kendisine den payin
toplamina eit olan fiyatina, bu metain retim-fiyati denir. rnegin, 1OO'
sabit sermaye olan 5OO'lk bir sermaye alalim ve bunun %lO'u 4OO'lk
dner sermayenin bir devri sirasinda yipranmi ve ainmi olsun. Bu
devir dnemindeki ortalama kr % 1O olsun. Bu durumda, bu devir sira-
sinda yaratilan rnn maliyet-fiyati, ainma iin lO
s
, arti 4OO (s + d) d-
ner sermaye = 41O, ve retim-fiyati, 41O maliyet-fiyati, arti (5OO zerin-
den %1O kr) 5O = 46O olur.
Demek oluyor ki, eitli retim alanlarindaki kapitalistler, metala-
rini satmakla, bunlarin retimlerinde tketilen sermayenin degerini geri
almakla birlikte, bunlar, kendi alanlarinda, bu metalarin retimleri ile
[sayfa 148| yaratilmi olan arti-degeri ve dolayisiyla kri elde etmi olmazlar.
Onlarin elde etmi olduklari ey, yalnizca, tek-dze olarak dagitildigin-
da, btn retim alanlarinda toplumsal sermaye tarafindan belli bir s-
rede retilen toplam toplumsal arti-deger ya da krdan toplam toplumsal
T44
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayenin her kesrine den pay miktarindaki arti-deger ve dolayisiyla
krdir. Yatirilmi bulunan bir sermayenin her 1OO birimi, bileimi ne
olursa olsun, bir yilda ya da herhangi bir srede, her 1OO biriminin payi-
na, ayni dnemde, toplumsal sermayenin n kismina den kadar kr
getirir. Kr szkonusu oldugu srece, eitli kapitalistlerin durumu, krin,
aralarinda her 1OO birime gre blndg hisse senetli bir irketteki
hisse sahipleri gibidir; bylece, bireysel kapitalistler bakimindan krlar,
burada, herbirisinin toplam giriime yatirdigi sermaye miktarina gre,
yani btn olarak toplumsal retimdeki yatirimina, hisse sayisina gre
degiir. Demek ki, metalarin fiyatinda, bu metalarin retimi sirasinda
tketilen sermaye gelerini yerine koyan kisim, ve dolayisiyla, bu tketi-
len sermaye-degerin tekrar satin alinmasi iin harcanmasi gereken ki-
sim, yani bu metalarin maliyet-fiyati, tamamiyla, kendi retim
alanlarindaki sermaye yatirimina baglidir. Ama metalarin fiyatindaki te-
ki ge, bu maliyet-fiyatina eklenen kr, belli bir retim alaninda, belli bir
sermaye tarafindan, belli bir srede retilen kr miktarina bagli degildir.
Bu, toplumsal retime yatirilan toplam toplumsal sermayenin kesirli bir
kisim olarak, belli bir srede her bireysel sermayeye ortalama olarak
den kr kitlesine baglidir.
22
Bir kapitalist, metalarim, retim-fiyatina sattigi zaman, bu neden-
le, bunlarin retiminde tketilen sermayenin degerine orantili bir para
elde eder ve toplam toplumsal sermayede kesirli bir kisim olarak yatir-
digi sermayeye orantili bir kr saglar. Kapitalistin maliyet-fiyatlari belirli-
dir. Ama, bunlara eklenen kr, yatirilan sermayenin her 1OO birimi iin
basit bir ortalama olarak, kapitalistin zel retim alanindan bagimsizdir.
Yukaridaki rnekte, I'den V'e kadar olan be ayri yatirimin da tek
bir kiiye ait oldugunu varsayalim. Metalarin retiminde, I'den V'e kadar
her kisimda yatirilan her 1OO birim sermaye iin tketilen degien ve
degimeyen sermaye miktari bilinebilir ve I'den V'e kadar, metalarin
degerinin bu kisim, sylemeye gerek yoktur ki, bunlarin fiyatlarinin bir
kismini oluturur, nk, en azindan bu fiyat, sermayenin yatirilan ve
tketilen kisimlarinin yerlerine konulmasi iin gereklidir. Bu maliyet-
fiyatlari, demek ki, I'den V'e, her sinif meta iin farkli olabilir ve bu
nedenle de, sahibi tarafindan farkli olarak saptanabilir. I'den V'e kadar,
retilen farkli miktarlarda arti-deger ya da kr bakimindan, bunlara, ka-
pitalist, pekala, yatirdigi toplam sermaye zerinden kr gzyle bakabilir
ve bylece her 1OO birime krin belli kesirli bir kisim derdi. u halde,
I'den V'e eitli kisimlarda retilen metalarin maliyet-fiyatlari farkli [sayfa
144| olurdu; ama bunlarin sati fiyatlarinin, her 1OO birim sermayeye ekle-
nen krdan elde edilen kismi, btn bu metalar iin ayni olurdu. I'den
V'e metalarin toplam fiyatlari, bu yzden, bunlarin toplam degerlerine,
yani I'den V'e maliyet-fiyatlarinin toplami, arti, I'den V'e retilen arti-
22
Cherbuliez R/c|esse o0 Po0||e|e, Paris 1841, s.71-72. -EJ.
T45
Kurl Murks
Kupilul lll
deger ya da krlarin toplamina eit olurdu. u halde bu, I'den V'e me-
talarda somutlami olan gemi ve yeni harcanmi emegin toplam
miktarinin para-ifadesi olabilirdi. Ve ayni ekilde, toplumda retilen btn
metalarin retim-fiyatlarinin toplami btn retim kollarinin hepsi bun-
larin degerlerinin toplamina eittir.
Bu ifade, kapitalist retim sisteminde, retken sermayenin ge-
lerinin kural olarak piyasadan satin alindigi, bu nedenle de, bunlarin
fiyatlarinin, zaten gerekletirilmi bulunan krin ierdigi ve dolayisiyla
kendisinde bulunan kr ile birlikte, o sanayi kolundaki retim-fiyatim da
ierdigi, bylece, bir sanayi kolundaki krin, bir digerinin maliyet-fiyati-
na girdigi olgusu ile eliiyor gibi grnr. Ama eger biz, tm lkenin
metalarinin maliyet-fiyatlarinin toplamini bir yana, arti-deger ya da kr
toplamlarini te yana koymu olsaydik, bu hesabin dogru olmasi gere-
kecegi besbellidir. rnegin, bir A metaini alalim. Bunun maliyet-fiyati,
B'nin, C'nin, D'nin, vb. krlarini ierebilir; tipki B'nin, C'nin, D'nin, vb.
maliyet-fiyatlarinin, A'nin krlarini ierebilecegi gibi. imdi, biz hesabi-
mizi yaparken, A'nin kri, kendi maliyet-fiyatinda ierilmi olmayacagi
gibi, B'nin, C'nin, D'nin, vb. krlari da bunlarin maliyet-fiyatlarinda ieril-
mez. Hikimse kendi krini, kendi maliyet-fiyatina katmaz. Bu nedenle,
eger n kadar retim alani olsa, ve bunlarin herbiri / tutarinda kr saglami
olsa, bunlarin toplam maliyet-fiyati = m - nk olurdu, Bu hesap btnyle
ele alindiginda grrz ki, bir retim alanindaki krlar, bir digerinin ma-
liyet-fiyatina getigi iin, bunlar bu nedenle son-rnn toplam fiyatinin
geleri olarak hesaba katilmilardir ve kr tarafinda bir ikinci kez grn-
meleri olanaksizdir. Eger bunlardan birisi hesabin bu yaninda gene de
grnmekte ise, bunun tek nedeni, szkonusu metain kendisinin bir
son-rn olmasi ve retim-fiyatinin, bir baka metain maliyet-fiyatina
gememesidir.
Eger bir metain maliyet-fiyati, retim aralarinin reticilerinin kr-
larini temsil eden bir k miktarini ieriyor ve eger bu maliyet-fiyatina bir
kr = k
1
ekleniyor ise, toplam kr K = k+ k
1
olur. Kri temsil eden
kisimlar dikkate alinmaksizin bir metain toplam maliyet-fiyati, demek
ki, onun kendi maliyet-fiyati, eksi K olur. Bu maliyet-fiyatina m dersek,
m + k = m + k + k
1
olacagi aiktir. Birinci Kitapta (Kap. VII, 2, s. 211/
2O8) arti-degeri incelerken, bir sermayenin rnnn, sanki bunun bir
kisminin yalniz sermayeyi yerine koyuyor, teki kisminin ise yalniz arti-
degeri temsil ediyormu gibi ele alinabilecegini grmtk. Bu yaklaimi,
toplumun toplam rnne uygularken, bazi dzeltmeler yapmamiz [sayfa
145| gerekiyor. Topluma btn ile bakarken, diyelim ketenin fiyatinda
yer alan kr iki kez grnemez hem keten bezinin fiyatinin bir kismi
olarak ve hem de ketenin kri olarak ortaya konamaz.
Arti-deger ile kr arasinda, diyelim A'nin arti-degeri, B'nin degi-
meyen sermayesine getigi srece bir fark olamaz. Bununla birlikte,
metalarin degeri iin, ierdikleri emegin kariliginin denmi ya da
T4
Kurl Murks
Kupilul lll
denmemi olmasinin hi bir nemi yoktur. Bu, yalnizca, A'nin arti-
degerinin kariligini B'nin dedigini gsterir. A'nin arti-degerinin, toplam
hesaba iki kez girmesi olanaksizdir.
Ama arada u fark vardir: Belli bir rnn, diyelim B sermayesi-
nin rnnn fiyatinin, B'de gerekleen arti-degerin B'nin rnlerinin
fiyatina eklenen krdan byk ya da kk olabilmeleri nedeniyle, bu
rnn degerinden farkli olmasi diinda, ayni durum, B sermayesinin
degimeyen kismini tekil eden ve dolayli olarak da, iilerin yaam
gereksinmeleri olmasi nedeniyle degien kismini da oluturan metalar
iin de geerlidir. Sermayenin degien kismini ilgilendirdigi kadariyla,
bunun kendisi, maliyet-fiyati, arti, arti-deger, u halde burada, maliyet-
fiyati, arti, kra eittir ve bu kr, yine, temsil ettigi arti-degerden daha
byk ya da daha kk olabilir. Degien sermayeye gelince, ortalama
gnlk cret, gerekte daima, iilerin yaam gereksinmelerini ret-
mek iin alimak zorunda olduklari saatte retilen degere eittir. Ne
var ki, bu saatlerin sayisi da, yaam gereksinmelerinin retim-fiyatlarinin
bunlarin degerlerinden gsterdigi sapma nedeniyle kesinligini yitirir. Gene
de bu, daima, bir metain ok az arti-deger taimasina karin, bir digeri-
nin ok fazla taimasina gelir dayanir ve bylece, retim-fiyatlarinin tai-
digi degerlerdeki sapmalar birbirlerini yokederler. Kapitalist retimde
genel yasa, ancak ok karmaik ve yaklaik biimde egemen bir egilim
ve srekli dalgalanmalarin hi bir zaman kesinlikle belirlenemeyen orta-
lamasi olarak iler.
Genel kr orani, belli bir sre, diyelim bir yil iin yatirilmi olan
her 1OO birim sermayeye ait eitli kr oranlarinin ortalamasi alinmak
suretiyle belirlendigine gre, bundan, farkli sermayelerin farkli devir d-
nemlerinin yarattigi farkin da ortadan kalktigi sonucu ikar. Ne var ki, bu
farklar, ortalamasi genel kr oranini veren, eitli retim alanlarindaki
farkli kr oranlari zerinde kesin bir rol oynar.
Ortalama kr oraninin olumasi ile ilgili daha nceki rnegimiz-
de, her retim alanindaki sermayeyi = 1OO diye kabul etmi ve bunu,
yzde olarak kr oranlarindaki fark ile, eit miktarlarda sermayeler ta-
rafindan retilen metalarin degerlerindeki farki gstermek iin yapmitik.
Ama sylemeye gerek yoktur ki, her retim alaninda retilen gerek
arti-deger miktari, yatirilan sermayelerin byklgne baglidir, nk
her retim alanindaki sermaye bileimi bellidir. Gene de, belli bir retim
alanindaki gerek kr o|cn| zerinde, yatirilan sermayenin 1OO, ya da n
defa 1OO yada xn defa 1OO olmasinin bir etkisi yoktur. Toplam kr ister
1O : 1OO, ister 1.OOO : 1O.OOO olsun, kr orani gene %1O'dur. [sayfa 146|
Bununla birlikte, eitli retim alanlarinda kr oranlari, degien
sermayenin toplam sermayeye olan oranina bagli olarak, bu alanlarda
retilen pek ok farkli miktarlardaki arti-deger ya da kr ile farkli olacagi
iin, toplumsal sermayenin 1OO birimine ait ortalama krin ve u halde
ortalama ya da genel kr oraninin, eitli alanlara yatirilmi bulunan
T47
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayelerin byklkleri uyarinca ok farkli olacaklari aiktir. A, B, C,
D diye drt sermaye alalim. Hepsi iin arti-deger orani = %1OO olsun.
Toplam sermayenin her 1OO birimi iin degien sermaye, A'da 25, B'de
4O, C'de 15 ve D'de 1O olsun. Bu durumda, toplam sermayenin her 1OO
birimi A'da 25, B'de 4O, C'de 15 ve D'de 1O arti-deger ya da kr saglar.
Bunlarin toplami DO eder bu drt sermaye ayni byklkte olsalar, or-
talama kr orani DO/4 ya da %22 olurdu.
Ama toplam sermayeler u ekilde olsa: A = 2OO, B = 8OO, C =
1.OOO, D = 4.OOO. Bu durumda retilen krlar, sirasiyla = 5O, 12O, 15O ve
4OO olurdu. Bu, drt sermayenin toplami 5.5OO iin 72O bir kr ve %18
1
/
11
ortalama bir kr orani ederdi.
retilen toplam degerin kitleleri, A, B, C, D'ye yatirilmi bulunan,
toplam sermayelerin byklklerine bagli olarak degiiklik gsterir. Or-
talama bir kr oraninin oluumu, bu nedenle, eitli retim alanlarinda-
ki farkli kr o|cn|c||n|n basit bir ortalamasini elde etme sorunu olmaktan
ok, bu ortalamanin oluumunda bu farkli kr oranlarinin sahip oldugu
nispi agirlik sorunudur. Ne var ki, bu, her alana yatirilan sermayenin nis-
pi byklgne ya da her alana yatirilan sermayenin toplam toplumsal
sermayenin ne kadarini tekil ettigine baglidir. Toplam sermayenin daha
byk ya da daha kk bir kisminin, daha yksek ya da daha dk
bir kr orani retmesine bagli olarak, dogal olarak ok byk bir fark
olacaktir. Ve bu da gene, toplam sermayeye oranla degien sermayenin
nispeten kk ya da byk oldugu, retim alanlarina ne kadar ser-
maye yatirildigina baglidir. Bu, tipki, farkli faiz oranlari ile, diyelim yzde
4, 5, 6, 7 vb. ile eitli miktarlarda sermayeleri bor veren bir tefecinin
elde ettigi ortalama faize benzer. Elde edecegi ortalama oran tamamen,
bu farkli faiz oranlarinin herbirine gre ikaz ettigi sermaye miktarina
bagli olacaktir.
Genel kr orani, demek ki, iki etmen tarafindan belirlenir:
1) Farkli retim alanlarindaki sermayelerin organik bileimi ve
bylece, bireysel alanlardaki farkli kr oranlari ile.
2) Toplam toplumsal sermayenin, bu farkli alanlardaki dagilimi
ve bylece, her zel alana, bu alanda egemen olan belli kr orani ze-
rinden yatirilmi bulunan sermayenin nispi byklg, yani her bireysel
retim alaninin, toplam toplumsal sermayeden aldigi nispi pay ile.
Birinci ve kinci Ciltlerde biz yalniz metalarin Jee||e|/n/ incele-
dik. imdi bir yandan, mc|/ye|-//yc||, bu degerin bir kismi olarak ayrilmi
bulunuyor, te yandan da, metalarin 0|e|/m-//yc||, kendi dnm bii-
mi iersinde gelimi bulunuyor. [sayfa 147|
Ortalama toplumsal sermayenin bileimi, diyelim 8O
s
+ 2O
d
ve
yillik arti-deger orani a' = %1OO olsun. Bu durumda, 1OO degerinde bir
sermaye iin ortalama yillik kr = 2O ve genel yillik kr orani %2O olur.
1OO'lk bir sermayenin yilda rettigi metalarin maliyet-fiyati ne olursa
olsun, bunlarin retim-fiyati m + 2O olacaktir. Sermaye bileiminin =
T48
Kurl Murks
Kupilul lll
(8O - x)
s
+ (2O + x)
d
oldugu retim alanlarinda, fiilen retilen arti-deger
ya da bu alanda retilen yillik kr 2O + x, yani 2O'den byk olacak ve
retilen metalarin degeri = m + 2O + x, yani m + 2O'den byk olacak
ve retilen metalarin degeri = m + 2O + x, yani m + 2O'den byk, ya
da bunlarin retim-fiyatindan byk olacaktir. Sermaye bileiminin =
(8O + x)
s
+ (2O - x)
d
oldugu alanlarda, yilda retilen arti-deger ya da kr
= 2O - x, ya da 2O'den kk olacak ve dolayisiyla metalarin degeri m +
2O - x, m + 2O olan retim-fiyatindan daha az olacaktir. Devir dnemle-
rindeki olasi farkliliklar diinda, metalarin retim-fiyatlari, yalniz, bileimin
raslansal olarak 8O
s
+ 2O
d
oldugu alanlarda kendi degerlerine eit olur.
Her belirli retim alaninda, emegin toplumsal retkenligindeki
zgl gelime, belli miktarda bir emek tarafindan, u halde, belli sayida
emeki tarafindan belli bir ignnde harekete geirilen retim aralari
kitlesinin ne kadar byk ve dolayisiyla, belli miktarda retim araci iin
gerekli-emek miktarinin ne kadar kk olduguna bagli olarak degiir,
daha yksek ya da daha dk olur. Bu nedenle ortalama toplumsal
sermayeden, yzde olarak daha byk degimeyen ve daha kk degi-
en sermaye ieren sermayelere, y0/se/ bileimli sermayeler ve, tersi-
ne, bileimindeki degimeyen sermaye ortalama toplumsal sermayeye
gre nispeten daha kk, degien sermaye ise nispeten daha byk
olan sermayelere, J00/ bileimli sermayeler denilmektedir. En sonu,
bileimi ortalama toplumsal sermayenin bileimine eit olan sermayele-
re, ortalama bileimli sermayeler diyoruz. Ortalama toplumsal sermaye-
nin bileimi yzde olarak 8O
s
+ 2O
d
olsa, bileimi DO
s
+ 1O
d
olan bir ser-
maye, toplumsal ortalamadan y0/se/, bileimi 7O
s
+ 8O
d
olan bir serma-
ye ise toplumsal ortalamadan J00/|0|. Genel bir deyile, e ve f degi-
meyen byklkler ve e + f = 1OO olmak zere, eger ortalama toplum-
sal sermayenin bileimi = e
s
+ f
d
ise, (e + x)
s
+ (f - x)
d
forml, yksek
bileimli, (e - x)
s
+ (f + x)
d
forml, dk bileimli bireysel bir sermay-
eyi ya da sermayeler toplulugunu temsil eder. Ortalama bir kr orani
saptandiktan ve yilda bir devir yaptiklari kabul edildikten sonra, bu ser-
mayelerin ilevlerini ne ekilde yerine getirdikleri, aagidaki siralamada,
gsterilmektedir; burada l, ortalama kr orani %2O olan ortalama bir
bileimi temsil etmektedir.
I. 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
. Kr orani = %2O.
rnn fiyati = 12O. Deger = 12O.
II. DO
s
+ 1O
d
+ 1O
a
. Kr orani = %2O.
rnn fiyati= 12O. Deger= 11O. [sayfa 148|
III. 7O
s
+ 8O
d
+ 8O
a
. Kr orani = %2O.
rnn fiyati = 12O. Deger = 18O.
Sermaye n tarafindan retilen metalarin degeri, demek ki, bunla-
rin retim-fiyatindan kk, III'n metalarinin retim-fiyati, kendi deger-
lerinden kk; ve yalniz sermaye I'de, bileimin, toplumsal ortalama
ile raslansal olarak ayni oldugu retim kollarinda, deger ile retim-fiyati
T4
Kurl Murks
Kupilul lll
eit olur. Ne var ki, bu koullarin herhangi zel bir duruma uygulan-
masinda, s ile d arasindaki oranda grlen sapmanin, teknik bileimdeki
bir farktan ok, degimeyen sermaye gelerinin degerindeki bir
degimeden ileri gelip gelmedigine dikkat etmek gerekir.
Bu sylenenler, her halde, metalarin maliyet-fiyatlarinin belirlen-
mesi ile ilgili ilk varsayimi degiiklige ugratmaktadir. Biz, balangita, bir
metain maliyet-fiyatinin, retiminde tketilen metalarin Jee|/ne eit ol-
dugunu varsaymitik. Ne var ki, alici iin, belli bir metain retim-fiyati,
onun maliyet-fiyatidir ve bu nedenle diger metalarin fiyatlarina, maliyet-
fiyati olarak geebilir. retim-fiyati, bir metain degerinden farkli olabile-
cegi iin, bu retim-fiyatim ieren bir baka metain maliyet-fiyati, onun
toplam degerinin, metain retiminde tketilen retim aralarinin dege-
rinden gelen kisminin zerinde ya da altinda olabilir. Maliyet-fiyatinin bu
degiiklige ugrami anlamini unutmamak ve belli bir retim alaninda
retilmi olan bir metain maliyet-fiyatinin, retiminde tketilen retim
aralarinin degeri ile eit grlmesi halinde daima bir yanilma olasi-
liginin bulundugunu akilda tutmak gerekir. Bizim bu incelememiz, bu
noktanin daha yakindan aratirilmasini gerektirmemektedir. Gene de,
bir metain maliyet-fiyatinin, daima, o metain degerinden kk oldugu
dogrudur. nk, bir metain maliyet-fiyati, retiminde tketilen retim
aralarinin degerinden ne kadar farkli olursa olsun, gemiteki bu hata-
nin kapitalist iin bir nemi yoktur. Belli bir metain maliyet-fiyati, veri
olan ve kapitalistimizin retiminden bagimsiz bulunan kesin bir kouldur,
oysa kapitalistin retiminin sonucu olan ey, arti-degeri ve dolayisiyla,
metain maliyet-fiyatinin zerinde bir deger fazlaligini ieren bir metadir.
Diger btn amalar iin, bir metain maliyet-fiyati, degerinden kktr
nermesi, imdi, bir metain maliyet-fiyati retim-fiyatindan kktr ner-
mesi eklinde degimitir. retim-fiyatinin, degere eit oldugu toplam
toplumsal sermaye bakimindan, bu nerme, daha nceki nerme ile,
yani maliyet-fiyatinin degerden kk oldugu nermesi ile zdetir. Ve
bu nerme, bireysel retim alanlari iin degiiklige ugramakla birlikte,
toplam toplumsal sermaye szkonusu oldugunda, bu sermayenin ret-
tigi metalarin maliyet-fiyatinin bunlarin degerlerinden kk oldugu ya
da toplumsal metalarin toplam kitlesi szkonusu oldugunda bunlarin
maliyet-fiyatinin, bunlarin degeri ile zde olan retim-fiyatlarindan kk
oldugu temel geregi daima geerlidir. Bir metain maliyet-fiyati, yalniz
bu metain ierdigi kariligi denmi emek miktarini belirtir, oysa bu
metain degeri, bu metain ierdigi, kariligi denmi ve [sayfa 14D| denme-
mi btn emegi belirtir. retim-fiyatinda ise, kariligi denmi emek
ile, belli bir retim alani iin kendi denetimi diindaki koullar tarafin-
dan belirlenen kariligi denmeyen bir emek miktarinin toplami szko-
nusudur.
Bir metain retim-fiyatini ifade eden, m + k forml, yani mali-
yet-fiyati, arti, kr; imdi daha kesinlikle, k = mk' (k', genel kr oranini
T50
Kurl Murks
Kupilul lll
gsterir) ile ifade edilir. u halde, retim-fiyati = m + mk''dr. Eger, m
= 8OO ve k' = %15 ise retim-fiyati m + mk' = 8OO + 8OO (15 : 1OO),
yani 845'tir.
Belli bir retim alaninda metalarin retim-fiyati, byklk olarak
degiebilir:
1) Bu retim alaninda metalarin degeri ayni kaldigi (bunlarin re-
timinde eskisi gibi ayni miktarda billurlami ve canli emek harcandigi)
halde, genel kr orani olarak degiirse.
2) Genel kr orani ayni kaldigi halde, bu retim alaninda, teknik
degiiklikler ya da bu alandaki degimeyen sermayenin gelerini olu-
turan metalarin degerinde bir degime olmasi sonucu bir deger degi-
mesi varsa.
8) Ensonu, yukarda sz edilen iki durum bir arada meydana
gelirse.
Bireysel retim alanlarindaki fiili kr oranlarinda, grecegimiz gibi,
srekli byk degiiklikler olmasina karin, genel kr oraninda gerek
bir degime, olaganst ekonomik olaylarin istisnai bir biimde yaratti-
klari bir ey olmadika, ok uzun bir dneme yayilan ve genel kr ora-
ninda bir degiiklik meydana getirmek zere birbirlerini kararli ve dengeli
hale getirmeleri epeyce zaman alan bir dizi dalgalanmalarin gecikmi
etkileridir. Btn kisa dnemlerde (piyasa-fiyatlarindaki dalgalanmala-
rin tamamen diinda) retim-fiyatlarindaki bir degiiklik, bu yzden, dai-
ma |/mc /cc/e, metalarin degerlerindeki fiili degiikliklere, yani bunlarin
retimleri iin gerekli toplam emek-zamani miktarindaki degiikliklere
baglanabilir. Ayni degerlerin sirf para-ifadelerindeki degiikler, haliyle
burada hi dikkate alinmamitir.
28
te yandan, toplam toplumsal sermaye aisindan, bu sermaye-
nin rettigi metalarin degerinin (ya da para olarak ifade edildiginde
bunlarin fiyatinin) = degimeyen sermayenin degeri + degien sermaye-
nin degeri + arti-deger oldugu aiktir. Emegin smr derecesinin degi-
medigi kabul edilirse, arti-deger kitlesi ayni kaldigi srece, ya degimeyen
ya degien sermayenin ya da her ikisinin degerinde bir degiiklik olma-
dika, dolayisiyla S ve bylece,genel kr oranini temsil eden a/S degi-
medike, kr orani degiemez. Demek ki, bu durumlarin herbirinde,
genel kr oraninda bir degime, degimeyen ya da degien sermayenin
ya da her ikisinin gelerini oluturan metalarin degerinde bir degime
oldugu anlamini tair. [sayfa 15O|
Ya da, emegin smr derecesi degitigi zaman, metalarin deg-
eri ayni kaldigi halde genel kr orani degiebilir.
Ya da, emegin smr derecesi ayni kaldiginda, genel kr orani,
emek-srecindeki teknik degiikliklerin sonucu olarak, degimeyen ser-
28
Corbet, 4n |nq0/|y /n|o ||e Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J0c|s, London 1841
-EJ. s. 174.
T5T
Kurl Murks
Kupilul lll
mayeye oranla kullanilan emek miktarinda bir degime oldugu zaman
degiebilir. Ne var ki, bu gibi teknik degiiklikler daima kendilerini, imdi
retimleri eskisine gre daha fazla ya da az emegi gerektiren metalarin
degerlerindeki bir degimede gsterirler ya da byle bir degiiklik ile
birlikte ortaya ikarlar.
Arti-deger ile krin, kitleleri aisindan zde olduklarini Birinci
Kisimda grm bulunuyoruz. Ama, kr orani, daha ilk bata sirf farkli
bir hesaplama biimi gibi grnen arti-deger oranindan daha balangita
ayridir. Ne var ki, bu, ayni zamanda gene daha balangita arti-degerin
gerek kkeninin bir esrar perdesi arkasinda saklanmasina yardim eder,
nk, arti-deger orani ayni kaldigi halde, kr orani ykselebilir ya da
debilir ve bunun tersi alabilir, nk kapitalist, pratikte yalnizca kr
orani ile ilgilidir. u da var ki, byklk farki, arti-degerin kendisi ile kr
arasinda degil, yalniz kr orani ile arti-deger orani arasindadir. Kr ora-
ninda, arti-deger toplam sermayeye gre hesaplandigi ve toplam ser-
maye onun standart ls olarak alindigi iin, arti-deger toplam ser-
mayeden ikiyormu, bu sermayenin btn kisimlarindan ayni ekilde
doguyormu gibi grnr ve bylece, degimeyen ve degien sermaye
arasindaki organik fark, bu kr kavrami iersinde kaybolur. Kr kiligina
brnen arti-deger, fiilen kendi kkenini yadsir, kendi niteligini yitirir ve
taninmaz hale gelir. Bununla birlikte, imdiye degin kr ile arti-deger
arasindaki ayrim yalnizca nitel bir degiiklige ya da biim degiikligine
uygulandi, oysa arti-degerle kr arasindaki bu ilk degime aamasinda
gerek bir byklk farki olmayip, bu fark, yalniz, kr orani ile arti-deger
orani arasinda vardir.
Genel kr orani ve bylece de, eitli retim alanlarina yatirilmi
bulunan sermayenin veri olan byklgne tekabl eden bir ortalama
kr saptanir saptanmaz, durum degiir.
O zaman, belli bir retim alaninda fiilen retilen arti-degerin ve
dolayisiyla krin, bir metain sati fiyatinin ierdigi kr ile ayni olmasi an-
cak bir raslanti olur. Demek ki, kural olarak, yalniz arti-deger orani ve
kr orani degil, arti-deger ve kr da farkli byklklerdir. Belli bir s-
mr derecesinde, belli bir retim alaninda retilen arti-deger kitlesi, bu
durumda, toplumsal sermayenin toplam ortalama kri ve dolayisiyla
genellikle kapitalist sinif iin, belli bir retim dalinda i gren bireysel
kapitalist iin oldugundan daha nemlidir. Bu, bireysel kapitalist iin,
24
kendi dalinda retilen arti-deger miktari, ortalama kri dzenledigi sre-
ce ve [sayfa 151| lde nemlidir. Ama bu, onun arkasinda olup biten,
gremedigi, anlayamadigi ve aslinda onu ilgilendirmeyen bir sretir.
eitli retim alanlarinda yalnizca kr orani ile arti-deger orani arasinda
degil kr ile arti-deger arasindaki fiili byklk farki, imdi krin gerek
24
cret indirimleri, tekel fiyatlari, vb. yoluyla, fazladan geici bir kr elde etme olasiligini
biz haliyle imdilik bir yana birakiyoruz. F. E.
T52
Kurl Murks
Kupilul lll
niteligi ile kkenini, yalniz, bu konuda kendisinin kandirmada zel bir
ikari olan kapitalistin degil, emekinin gznden de btnyle gizler.
Degerlerin retim-fiyatlarina dnmesi degerin kendisinin belirlenmesi
iin gerekli temeli gizlemeye hizmet eder. Ensonu, yalnizca, arti-degerin
kra dnmesi, metain degerinde kri oluturan kismi, maliyet-fiyatini
oluturan kisimdan ayirdettigi iin, deger kavraminin, bu nemli anda
kapitalistin gznden kamasi dogaldir, nk o, metaya giren toplam
emegi degil, toplam emegin, yalniz canli ya da cansiz retim aralari bi-
iminde kariligini dedigi kismini grmekte ve bylece, elde ettigi kr,
ona, metain zndeki degerin diinda bir eymi gibi grnmektedir.
Kendi zel retim alani aisindan, maliyet-fiyatina eklenen krin, fiilen,
kendi retim alani iersindeki deger oluumunun sinirlari tarafindan
degil de, tamamen di etkilerle belirlenmesi, imdi bu dnceyi tama-
men dogrular, glendirir ve degimez hale getirir.
Bu i ilikinin ilk kez burada aiga vurulmasi; bu zamana kadar
ekonomi politigin, bunu izleyen Drdnc Kitapta grecegimiz gibi dege-
rin belirlenmesi iini temel olarak alikoyabilmek iin, ya kendisini, arti-
deger ile kr ve bunlarin oranlari arasindaki ayrimlardan zorla soyutla-
masi, ya da bu grngde gze arpan farkliliklara sarilabilmek iin, bu
deger belirlenmesini ve onunla birlikte de, bilimsel yaklaimdan geriye
kalan ne varsa hepsini bir yana birakmasi olgusu teorisyenlerin dtk-
leri bu kariiklik, rekabet savainda gz kararmi, bunun ardindaki
grnglere inebilme yeteneginden btnyle yoksun pratik kapitalis-
tin, di grnn ardinda bu sreci nasil zn ve i yapisini kavra-
makta ne derece aciz kalacagini en iyi ekilde ortaya koyar.
Kr oraninin ykselmesi ve dmesi ile ilgili olarak Birinci Kisim-
da ortaya konulan btn yasalar, gerekte, u ikili anlami tair:
1) Bir yandan bunlar, genel kr orani yasalaridir. Kr oranini yk-
selmesine ya da dmesine yolaan bir yigin farkli nedenler karisinda,
btn bu sylenenlerden sonra, genel kr oraninin her gn degimek
zorunda oldugu sanilabilir. Ne var ki, bir retim alanindaki bir hareket
bir baka alandaki hareketle telafi edilir, bunlarin etkileri birbirleriyle ke-
siir ve birbirlerini felce ugratirlar. Bu dalgalanmalarin ensonunda nere-
de toplanacaklarini daha sonra inceleyecegiz. Ama bunlar yava hareket
ederler. Bireysel retim alanlarindaki dalgalanmalarin birden ortaya iki-
lari, ok sayida ve farkli srede olmalari, bunlarin ortaya iki siralarina
gre birbirlerini telafi etmelerine yolaar, fiyatlarda bir dmeyi bir yk-
selme ve bir ykselmeyi bir dme izler ve bylece bunlar mevzii, yani
bireysel alanlar iersinde sinirli kalirlar. En sonu, eitli mevzii dalgalan-
malar birbirlerini ntralize ederler. Her bireysel retim alaninda [sayfa 152|
degiiklikler, yani genel kr oranindan sapmalar olur; bunlar, bir yan-
dan, belli bir srede birbirlerini telafi ederler ve bylece genel kr orani
zerinde herhangi bir etkileri olmaz, te yandan da, ezamanli diger
mevzii dalgalanmalar ile dengelendikleri iin, genel kr orani zerinde
T53
Kurl Murks
Kupilul lll
etkide bulunamazlar. Genel kr orani, yalniz, her alandaki ortalama kr
orani ile belirlenmeyip, toplam toplumsal sermayenin farkli bireysel al-
anlar arasinda dagilimi ile de belirlendigi ve bu dagilim srekli degitigi
iin, bu da genel kr oraninda degiikligin baka bir devamli nedeni
olur. Ne var ki bu, bu hareketin kesintisiz oluu* ve ok ynllg nede-
niyle, kendi kendisini en fazla felce ugratan bir degime nedenidir.
2) Her retim alaninda, bir dalgalanmanin, genel kr oranini etki-
lemek ve dolayisiyla mevzii olmaktan teye bir nem taimak zere
zaman kazanmak iin, ykselme ya da dmeyi izleyen yeteri kadar
kararli hale gelmeden nce, bu alanin kr oraninin iersinde uzun ya da
kisa bir sre dalgalanabilecegi bir aralik vardir. Bu kitabin Birinci Kis-
minda gelitirilen kr orani yasalari, ayni ekilde, bu yer ve zaman sinir-
lari iersinde geerliliklerini korumaktadirlar.
Arti-degerin kra ilk dnm ile ilgili teorik anlayi, yani bir
sermayenin her parasinin ayni ekilde kr getirecegi,
25
pratik bir olguyu
ifade eder: Bir sanayi sermayesinin bileimi ne olursa olsun, ister drtte-
biriyle billurlami emegi, drtte-yle canli emegi ya da ister drtte-
yle billurlami emegi, drtte-biriyle canli emegi harekete geirsin,
ister bir durumda tekisine gre kati arti-emek emsin ya da arti-
deger retsin, emegin smr derecesi ayni olmak ve bireysel farklili-
klar bu bireysel farkliliklar, her iki halde de, biz, tm retim alaninin
ortalama bileimini ele aldigimiz iin ortadan kalkar bir yana birakilmak
zere her iki durumda da ayni kri saglar. Dar grl bireysel bir kapi-
talist (ya da, her bireysel retim alanindaki btn kapitalistler), krinin,
sirf kendi alitirdigi emekten ya da kendi retim alanindan gelmedigi-
ne, hakli olarak inanir. Kendi kr oranini ilgilendirdigi kadariyla, bu, ol-
duka dogrudur. Ama bu krin ne lde, emegin, toplam toplumsal
sermaye, yani btn kapitalist meslektalari tarafindan topluca yapilan
smrs ile gerekletigi, bu i baginti, bireysel kapitalist iin tam bir
sirdir; bur|uva teorisyenleri, ekonomi politikiler imdiye degin bu sirri
aydinlatmadiklari iin kapitalistin bu bilgisizligi daha da katmerlenmitir.
Emek tasarrufu yalniz, belli bir rn retmek iin gerekli emekten de-
gil, alitirilan ii sayisinda da yapilacak tasarrufu ve daha fazla billur-
lami emek (degimeyen sermaye) kullanmak, ekonomik aidan ya-
pilacak en saglam ilem gibi grnr ve bunun genel kr orani ile ortala-
ma kr zerinde en ufak bir etkisi olmayacagi sanilir. yi ama, retim
iin gerekli-emek miktarinda yapilacak bir azaltmanin, kr zerinde [sayfa
158| hi bir etkisi olmayacagi kabul edildigine gre, nasil olup da canli
emek krin tek kaynagi olacaktir stelik, belli koullar altinda canli
emek, en azindan bireysel kapitalist iin kri artirmanin en yalin kaynagi
25
Malthus P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, 2. ed., London 1886, s. 268 -EJ.
* zgn metinde "kesintiye ugradi" tn|e|||oc|en|e/|. Marx'in elyazmalarindan dzeltil-
mitir. -EJ.
T54
Kurl Murks
Kupilul lll
olarak grnmektedir.
Belli bir retim alaninda, maliyet-fiyatinin, degimeyen sermaye-
nin degerini temsil eden kisminda bir ykselme ya da dme oldugun-
da, bu kisim, dolaimdan gelir ve daha balangita bym ya da
klm olarak, metain retim srecine geer. te yandan, ayni sayi-
da iinin, ayni srede daha fazla retimde bulunmasi ve bylece, ii
sayisi ayni kaldigi halde, belli miktardaki metain retimi iin gerekli-
emek miktarinin degimesi halinde, maliyet-fiyatinin, degien sermaye-
nin degerini temsil eden kismi ayni kalabilir, yani toplam rnn mali-
yet-fiyatina ayni miktarda katkida bulunur. Ama, toplamlari, toplam r-
n meydana getiren bireysel metalarin herbirisi, daha fazla ya da daha
az emegi (kariligi denmi ve dolayisiyla da denmemi emegi) pay-
lairlar ve dolayisiyla, bu emek iin yapilan daha byk ya da daha k-
k harcamayi, yani cretlerin daha byk ya da daha kk kismim
paylairlar. Kapitalistin dedigi toplam cret ayni kalir, ama her meta
baina hesaplandiginda cret farkli olur. Demek oluyor ki, metain mali-
yet-fiyatinin bu parasinda bir degime szkonusudur. Bireysel bir me-
tain maliyet-fiyati (ya da, ola ki, belli byklkte bir sermaye tarafindan
retilen metalar toplaminin maliyet-fiyati) ister kendi degerinde, ister
kendisini oluturan gelerin degerindeki degiiklikler nedeniyle yksel-
se ya da dm olsa, ortalama kr, diyelim %1O ise, gene %1O kalir.
Gene de, bireysel bir metain bu %1O'u, kabul ettigimiz bu gibi deger
degiiklikleri ile bireysel bir metain maliyet-fiyatinda meydana gelen b-
yklk degimesine bagli olarak, ok farkli nicelikleri temsil edebilir.
26
Degien sermayeyi ilgilendirmesi bakimindan en nemlisi bu-
dur, arti-degerin kaynagi oldugu ve bununla, kapitalistin servet biriktir-
mesi arasindaki ilikiyi gizleyen her ey, tm sistemin bir esrar perdesine
brnmesine hizmet ettigi iin durum daha da kabalair ya da kapitali-
ste yle grnr: 1OO sterlinlik bir degien sermaye, diyelim 1OO iinin
haftalik cretini temsil eder. Eger bu 1OO ii, belli bir emek-zamaninda,
2OO para meta retse ve bu 2OOS'ye eit olsa, bu bir para metain, 1 S,
maliyet-fiyati -maliyet-fiyatinin degimeyen sermaye tarafindan eklenen
kismindan ayri olarak 1OO S = 2OOS oldugu iin, 1OO S : 2OO = 1O ilin
olur. imdi emegin retkenliginde bir degiiklik oldugunu kabul edelim.
Diyelim iki katina iksin; bylece ayni sayida ii, imdi eskiden 2OO S
retmek iin geen srede, iki defa 2OOS retecektir. Bu durumda (ma-
liyet-fiyatinin yalniz cretlerden oluan kismi dikkate alindiginda) 1 S =
1OO S : 4OO = 5 ilindir, nk imdi 1OO S = 4OOS'dir. [sayfa 154| retkenlik
yariya dm olsa, ayni emek ancak = 2OO, : 2 retirdi, nk, 1OO S =
2OO, : 2, 1 S = 2OO S : 2OO = 1 sterlindir. Metalarin retimi iin gerekli
emek-zamanindaki degiiklikler, u halde, bunlarin degerlerindeki
26
Corbet 4n lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J0c|s, lonJon 1841,
s. 2O. -EJ
T55
Kurl Murks
Kupilul lll
degiiklikler, demek ki, maliyet-fiyati ve dolayisiyla retim-fiyati baki-
mindan, ayni cret kariliginda, ayni emek-zamaninda retilen metala-
rin miktarinin byklgne ya da kklgne bagli olarak, daha fazla
ya da az metalarin kariligi olarak ayni cretin farkli bir biimde dagili-
mindan ibaretmi gibi grnr. Burada kapitalistin ve dolayisiyla ekono-
mi politikinin grdg ey, kariligi denen emegin metain her parasina
den kisminin, emegin retkenligi ile degitigi ve gene, her paranin
degerinin de buna gre farkli oldugudur. Bunlarin gremedikleri ey ise,
ayni eyin, herbir metain ierdigi kariligi denmemi emek iin de
geerli oldugudur; ortalama kr, fiilen, ancak, bireysel kapitalistin re-
tim alaninda emilmi bulunan kariligi denmemi emek tarafindan
raslansal olarak belirlendigi iin, bunu fark etmek daha da gleir.
Metalarin degerlerinin, ierdikleri emekle belirlendikleri olgusu bize ken-
disini ancak ite byle, incelikten yoksun ve saf biim ierisinde sezdirir.
[sayfa 155|
T5
Kurl Murks
Kupilul lll
ONUNCU BLM
GENEL KAR ORANININ REKABET YOLUYLA
ETLENMES
PYASA-FYATLARI VE PYASA-DEGERLER
ARTI-KAR
BAZI retim kollarinda kullanilan sermaye bizim, 'ortalama' ya
da 'vasat' diye tanimlayabilecegimiz bir bileime sahiptir; yani bunlarin
bileimi, toplam toplumsal sermayenin ortalami ile ayni, ya da neredey-
se aynidir.
Bu retim alanlarinda retim-fiyati, retilen metain degerinin para
olarak ifadesinin tamamen ya da neredeyse aynidir. Matematik bir sini-
ra ulamanin eger baka bir yolu olmasaydi, bu bir sinir olabilirdi. Reka-
bet, toplumsal sermayeyi eitli retim alanlari arasinda ylesine taksim
eder ki, her alandaki retim-fiyatlari, ortalama bileime sahip bu alan-
lardaki retim-fiyatlarinin modeline gre ekil alir, yani bunlar = m +
mk', (maliyet-fiyati, arti, ortalama kr orani ile maliyet-fiyatinin arpimi-
na eit) olurlar. Ne var ki, bu ortalama kr orani, kr ile arti-degerin de
ayni oldugu, ortalama bileimli alanlarda, yzde olarak gsterilen kr-
dan baka bir ey degildir. u halde, btn retim alanlarinda kr orani
aynidir, nk, ortalama sermaye bileimine sahip retim alanlarindaki
ortalamaya gre eitlenmitir. Dolayisiyla, btn retim alanlarindaki kr-
lar toplaminin, arti-degerler toplamina eit olmasi gerekir ve toplam top-
lumsal rnn retim-fiyatlarinin toplami, bu rnn toplam degerine
eittir. Ama urasi da aiktir ki, farkli bileimli retim alanlari arasindaki
dengenin, bunlari, ortalama bileime sahip alanlar ile eitleme egilimin-
de olmasi ve tamamen ya da yaklaik olarak toplumsal ortalamaya ge-
tirmesi gerekir. Ortalama bileime azok yaklaik bileimli alanlar arasin-
da da, gene eitlemeye dogru, ideal ortalamayi, yani gerekte mevcut
T57
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 156| olmayan bir ortalamayi aramaya dogru bir egilim, yani bu ideali
bir lt olarak almaya dogru bir egilim vardir. Bu ekilde, retim-fiyat-
larini, degerin yalnizca degimi biimleri yapma ya da kri, sirf arti-de-
gerin kisimlari haline getirmek iin zorunlu olarak bir egilim egemen ol-
maktadir. Bununla birlikte, bunlar, her zel retim alaninda retilen arti-
degerle orantili olarak degil, daha ok, her alanda kullanilan sermayenin
kitlesi ile orantili olarak dagitilmitir ve bylece bileimi ne olursa olsun
kitleleri eit olan sermayeler, toplam toplumsal sermaye tarafindan re-
tilen toplam arti-degerden eit byklkte paylar alirlar.
Ortalama ya da ortalamaya yakin bileimli sermayelerde retim-
fiyati, demek ki, degerle ayni ya da neredeyse ayni ve kr da, bu serma-
yelerce retilen arti-degerle aynidir. Bileimleri ne olursa olsun, diger
btn sermayeler, rekabetin baskisi altinda bu ortalamaya dogru gelme
egilimindedir. Ama ortalama bileimli sermayeler, ortalama toplumsal
sermaye gibi ayni ya da yaklaik olarak ayni yapiya sahip olduklari iin,
rettikleri arti-deger ne olursa olsun, btn sermayeler, kendi metala-
rinin fiyatlarinda kendi arti-degerlerini gerekletirmekten ok, ortalama
kri, yani retim-fiyatlarini gerekletirme egilimini tairlar.
te yandan, ortalama bir krin ve dolayisiyla genel bir kr orani-
nin meydana geldigi her yerde bu ne ekilde meydana gelirse gelsin
bu ortalama krin, toplami, arti-degerin toplamina eit oldugu ortalama
toplumsal sermaye zerinden saglanan krdan baka bir ey olamaya-
cagi da sylenebilir. Ayrica, bu ortalama krin maliyet-fiyatlarina eklen-
mesiyle elde edilen krlar, retim-fiyatlarina dnm degerlerden
baka bir ey olamazlar. Bazi belli retim alanlarindaki sermayelerin,
herhangi bir nedenle, eitlenme srecine tabi olmamalari hi bireyi de-
gitirmi olmaz. Bu durumda ortalama kr, toplumsal sermayenin, eitlen-
me srecine giren kismi zerinden hesaplanir. Ortalama krin, farkli
retim alanlarinda, eitli niceliklerdeki sermayelerin, kendi byklkleri
oraninda sagladiklari arti-degerin toplam kitlesinden baka bir ey ola-
mayacagi da aiktir. Kapitalistlerin payina den metalarin ve paranin
toplam kitlesi iinde temsil edilen kariligi denmi canli ya da cansiz
emek gibi gerekleen, kariligi denmemi toplam emek ve bu top-
lam kitledir.
Gerekten g sorun udur: genel kr oraninin bir iki noktasi
olmayip bir sonu oldugu ortada iken, krlarin bir genel kr orani ier-
sinde eitlenmesi nasil olmaktadir.
nce, metalarin, degerlerinin, diyelim para cinsinden belirlen-
mesinin, ancak bunlarin degiiminin bir sonucu olabilecegi apaiktir. Bu
nedenle, eger biz byle bir deger belirlenmesini kabul edecek olursak,
buna, bir meta-degerin bir baka meta-deger kariliginda fiilen degiil-
mesinin bir sonucu gzyle bakmamiz gerekir. Ama metalarin kendi
gerek degerleri zerinden bu degiimleri nasil gerekleiyor [sayfa 157|
nce, farkli retim alanlarindaki btn metalarin, kendi gerek
T58
Kurl Murks
Kupilul lll
degerleri zerlerinden satildiklarini varsayalim. Bunun sonucu ne olur
Yukardaki varsayima gre, eitli retim alanlarinda ok farkli kr oran-
lari egemen olacaktir. Bu, metalarin kendi degerleri zerinden mi satil-
digi (yani, ierdikleri degerlerle orantili ve kendi degerlerine tekabl
eden fiyatlarla degiilmeleri) ya da bunlarin satilarinin, kendi retimleri
iin yatirilmi bulunan eit sermaye kitleleri iin eit krlar saglayacak
fiyatlar zerinden mi satildigi, |/mc /cc/e, tamamen farkli iki sorundur.
Eit olmayan miktarlarda canli emek kullanan sermayelerin, eit
olmayan miktarlarda arti-emek rettikleri olgusu, en azindan, smr
derecesi ile arti-deger oraninin belli lde ayni oldugu ya da bunlarda-
ki mevcut farklarin gerek ya da sanal (konvansiyonel) telafi ilkeleri ile
eitlendikleri varsayimini ngrr. Bu da, emekiler arasinda rekabeti
ve bunlarin bir retim alanindan digerine srekli g etmesi yoluyla
eitligin saglanmasini varsayar. Byle bir genel arti-deger orani diger
btn ekonomik yasalar gibi buna da bir egilim olarak bakilmaktadir
teorik basitletirme amaciyla varsayilmi bulunmaktadir. Ama gerekte
bu, ngiltere'de tarim iilerine ait iskan yasalari gibi, azok yerel farklili-
klara yolaan pratik srtmeler ile u ya da bu lde engellenmi olsa
bile, kapitalist retim tarzinin gerek bir ncldr. Ama teorik olarak,
kapitalist retime zg yasalarin, kendi saf biimleri iersinde iledikleri
varsayilmitir. Gerekte ise, ancak yaklaik bir durum vardir; ne var ki,
kapitalist retim tarzi ne kadar fazla gelimi ve daha nceki ekonomik
koullarin artiklari ile ne derece az bozulmu ve karimi ise bu yaklaiklik
o kadar byk olur.
Btn glk, metalarin, yalnizca basit me|c|c| olarak degil, to-
plam arti-deger kitlesinden kendi byklkleri ile orantili ya da eit
byklkte olduklari takdirde eit miktarda pay talep eden se|mcye|e-
|/n 0|0n|e|/ olarak degiilmeleri olgusundan ileri gelir. Ve bu talebin,
belli bir zaman araliginda, belli bir sermaye tarafindan retilen metalara
ait toplam fiyat tarafindan karilanmasi gerekir. Ne var ki, bu toplam
fiyat, yalnizca bu sermaye tarafindan retilen bireysel metalarin fiyatla-
rinin toplamidir.
Konuya u aidan yaklairsak 0nc|0m sc|/ens* en iyi biimde
ortaya ikacaktir: Diyelim, emekilerin kendileri kendi retim aralarina
sahiptir ve kendilerine ait metalari birbirleriyle degimektedirler. Bu du-
rumda bu metalar, sermayenin rnleri olmayacaktir. Bu eitli emek
aralari ile hammaddelerin degeri, farkli retim alanlarinda harcanan
emeklerin teknik niteliklerine bagli olarak degiecektir. Ayrica, bunlarin
kullandiklari retim aralarinin degerlerinin farkli olmasi diinda, belli
bir metain bir saatte, bir digerinin bir gnde, vb., yapiliyor olmasina bagli
olarak, belli bir miktar emek iin buralarda farkli miktarlarda retim
araci gerekecektir. Bir de, farkli emek yogunluklarindan vb.,. ileri gelen
* Sorunun z. -.
T5
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 158| telafiler hesaba katilarak, emekilerin, eit ortalama bir sre
alitiklarini varsayalim. Byle bir durumda, iki emekinin her ikisi de,
nce, kendi masraflarini tketileni retim aralarinin maliyet-fiyatlarini
kendi gnlk alimalarinin rn olan metalarda yerine koyacaklardir.
Bu masraflar, kendi emeklerinin teknik niteligine bagli olarak
degiecektir. Sonra, her iki emeki de eit miktarlarda yeni deger yani
retim aralarina katmi olduklari ign yaratmi olacaklardir. Bu deg-
er, kendi cretleri ile arti-degeri ierecek ve bu arti-deger, kendi gerekli
gereksinmeleri karilandiktan sonra geriye kalan arti-emegi, temsil eden
arti-degeri, her halkrda kendisine ait olan rn kapsayacaktir. Kapi-
taliste sylemek gerekirse, her ikisi de ayni cretleri ve ayni kri, ya da,
diyelim, on saatlik bir ignnn rn ile ifade edilen ayni degeri ala-
caklardir. Ama her eyden nce, bunlarin metalarinin degerleri farkli
olacaktir. rnegin, meta I'de, tketilen retim aralarina tekabl eden
deger kismi, meta II'den daha byk olabilir. Ve, btn olasi farkliliklari
hesaba katmak zere, biz hemen, meta I'in meta II'den daha fazla canli
emek emdigini ve dolayisiyla, retilmesi iin daha fazla emek-zamanini
gerektirdigini kabul edebiliriz. Bu nedenle, meta I ve II'nin degerleri ok
farklidir. Bunun gibi, belli bir srede I ve II'deki emekilerin harcadiklari
emegin rnn temsil eden metalarin degerlerinin toplami da farkli-
dir. Biz eger kr oranini, arti-degerin, yatirilan retim aralarinin toplam
degerine orani diye kabul edersek, I ve II'ye ait kr oranlari da nemli
lde degiecektir. retim sirasinda I ve II tarafindan bir gnde tketi-
len ve cretlerin yerini tutan temel geim aralari, burada, yatirilmi
bulunan retim aralarinin, genellikle degien sermaye denilen kismini
olutururlar. Ama eit alima dnemlerine ait arti-degerler, I ve II iin
ayni olacak, ya da daha dogrusu, I ve II'nin herbirisi, bir gnlk iin
rnnn degerini elde ettikleri iin her ikisi de, yatirilmi bulunan
"degimeyen" gelerin degeri dldkten sonra, eit byklkte deg-
erler elde ederler ve bu eit degerlerin bir kismina, retim sirasinda
tketilen temel geim aralarinin kariligi, diger kismina ise bu kariligi
aan arti-deger gzyle bakilabilir. Eger emeki I'in harcamalari daha
byk ise bunlar bu "degimeyen" kismi yerine koyan metainin degeri-
nin daha byk bir blm ile karilanirlar ve bu yzden o, rnnn
toplam degerinin daha byk bir kismini, bu degimeyen kismin maddi
gelerine tekrar evirmek zorunda kalir, oysa emeki II bunun iin daha
az almakla birlikte, ayni oranda daha az bir miktari tekrar evirmek
durumunda bulunur. Bu koullar altinda demek ki, kr oranlarindaki
farkin hi bir nemi kalmiyor; tipki bugn cretli emeki iin, kendisin-
den sizdirilan arti-deger miktarinin hangi kr orani ile ifade edildiginin
bir nemi bulunmamasi; ve tipki, uluslararasi ticarette, eitli ulusal kr
oranlarindaki farkin, meta degiiminde bir nemi olmamasi gibi.
Demek oluyor ki, metalarin degerleri ya da yaklaik olarak deger-
leri zerinden degiimleri, belli bir kapitalist gelime dzeyini gerekti-
T0
Kurl Murks
Kupilul lll
ren, [sayfa 15D| retim-fiyatlari zerinden degiimlerine gre ok daha dk
bir gelime dzeyini gerektirir.
eitli metalarin fiyatlari birbirine gre balangita ne ekilde
saptanmi ya da dzenlenmi olursa olsun, bunlarin hareketleri, daima
deger yasasinca ynetilir. Bu metalarin retimleri iin gerekli emek-
zamani kisalirsa fiyatlar der; uzarsa, diger koullar ayni kalmak zere,
ykselir.
Fiyatlar ile fiyat hareketlerinin, deger yasasinin egemenligi altinda
olmasi bir yana, metalarin degerlerine, yalniz teorik degil, tarihsel ba-
kimdan da, retim-fiyatlarina ngeldigi gzyle bakilmasi tamamen ye-
rinde olur. Bu, retim aralarinin emekiye ait oldugu koullar iin
geerlidir ve hem eski aglarda ve hem de modern dnyada kendi
emegi ile yaayan toprak sahibi iftiye ve zanaatiya uygulanir. Bu,
bizim daha nce ifade ettigimiz grle,* rnlerin metalar haline
geliinin, ayni toplulugun yeleri arasinda degil, farkli topluluklar arasin-
daki degiimden ileri geldigi gr
27
ile de uygunluk halindedir. Bu
vargi, yalniz bu ilkel koul iin degil, ayni zamanda klelige ve serflige
dayanan daha sonraki koullar ve her retim kolu ile ilgili retim arala-
rinin bir alandan digerine ancak glkle aktarilabildigi ve bu nedenle
eitli retim alanlarinin, di lkeler ya da komnist topluluklarda ol-
dugu gibi, birbirleriyle belli sinirlar iersinde ilikide bulundugu srece,
lonca biiminde rgtlenmi elzanaatlari iin de geerlidir.
Metalarin degiim fiyatlarinin, bunlarin degerlerine yaklaik ola-
rak tekabl etmesi iin, yalniz unlar yeterlidir: 1) eitli metalarin
degiimi, salt raslansal ya da ancak arasira olmaktan ikmalidir; 2) me-
talarin dogrudan degiimleri szkonusu oldugu srece, bu metalarin,
karilikli gereksinmeleri karilamak zere, aagi yukari yeter miktarlar-
da retilmeleri gerekir; bu, ticarette karilikli deneyimlerden grenilen
bir ey olup, srp giden aliveriin dogal bir rndr; ve 8) satii ilgi-
lendirdigi kadariyla, taraflardan hi birisine, metalarini kendi degerleri-
nin zerinde satmalarini saglayacak ya da bu degerlerin altindan satmaya
zorlayacak dogal ya da yapay bir tekel kurulmami olmalidir. Raslansal
bir tekel sz ile biz, bir alici ya da saticinin, raslansal bir arz ve talep du-
rumu ile elde ettigi bir tekeli kastediyoruz.
eitli retim alanlarina ait metalarin, kendi degerleri zerinden
satildiklari varsayimi, kukusuz, yalnizca, bunlarin degerlerinin birer agirlik
merkezi oldugu, fiyatlarinin bu merkez evresinde dalgalandigi ve bu
degerlerin srekli ykselme ve dmelerinin birbirlerini eitleme egili-
minde oldugu anlamina gelir. Ayrica bir de daha sonra ele alinacak
farkli reticiler tarafindan retilen belli metalarin bireysel degerlerinden
27
1865'te, bu, tamamen Marx'in gryd. Bugn Maurer'den Morgan'a kadar uzanan
ilkel topluluklarin niteligi konusunda yogun aratirmalardan sonra, herhangi bir yerde pek de
yadsinamayacak, benimsenmi bir olgudur. -F. E.
* lc/|c|, Birinci Cilt, s. 1OD-11O. -EJ.
TT
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 16O| ayirdedilmesi gereken bir /ycsc-Jee|/ vardir. Bu metalarin ba-
zilarinin bireysel degeri, kendi piyasa-degerinin altinda kaldigi halde (yani
bunlarin retimleri iin, piyasa-degeri ile ifade edilenden daha az emek-
zamani gerekmitir) digerlerinin degeri, piyasa-degerini aacaktir. Piya-
sa-degeri, bir yandan, tek bir alanda retilen metalarin ortalama degeri,
te yandan, kendi retim alanlarinin ortalama koullari altinda retilen
ve bu alanin rnlerinin byk bir kismini oluturan metalarin bireysel
degerleri olarak grlmek durumundadirlar. En kt ya da en iyi koullar
altinda retilen metalar, ancak olaganst durumlarda piyasa-degerini
dzenlerler ve bu piyasa-degeri, imdi, piyasa-fiyatlari iin bir dalgalan-
ma merkezi oluturur. Ne var ki, bu piyasa-fiyatlari, ayni tr metalar iin
ayni olur. Eger, ortalama degerde, yani iki u arasinda orta yerde yer
alan metalarin arzi ile normal talep karilaniyor ise, bireysel degerleri,
piyasa-degerinin altinda kalan metalar, fazladan bir arti-deger ya da arti-
kr gerekletirdikleri halde, bireysel degerleri piyasa-degerini aan me-
talar, ierdikleri arti-degerin bir kismini gerekletiremezler.
En elverisiz koullar altinda retilen metalarin satiinin, bunlarin,
talebin karilanmasi iin gerekli olduklarini tanitladigini sylemek hi bir
ey ifade etmez. Varsayilan durumda, fiyat, ortalama piyasa-degerinden
yksek olsaydi, talep daha kk* olurdu. Bir meta, belli bir fiyatta, piya-
sada belli bir yer tutar. Bir fiyat degiikligi halinde, fiyatin ykselmesiyle
birlikte, metain arzinda bir azalma, fiyatin dmesiyle birlikte, malin ar-
zinda bir artma oldugu takdirde bu yer ayni kalir. Fiyatin, en elverisiz
koullar altinda retilen metalarin degeri tarafindan dzenlenmesi halin-
de, eger talep, daralmayacak kadar kuvvetli ise, bu metalarin degeri, pi-
yasa-degerini belirler. Bu, talep normalin zerinde olmadika ya da arz
olagan dzeyin altina dmedike olanaksizdir. Ensonu, eger retilen
metalarin kitlesi, ortalama piyasa-degerleri zerinden srlebilecek olan-
dan byk ise, en uygun koullar altinda retilen metalar, piyasa-degeri-
ni dzenler. rnegin bunlar, tam kendi degerleri ya da bu degere yaklaik
bir deger zerinden satilabilirler ve bu durumda en uygun olmayan koul-
lar altinda retilen metalar kendi maliyet-fiyatlarini bile gerekletireme-
digi halde, normal koullar altinda retilenler, ierdikleri arti-degerin an-
cak bir kismini gerekletirirler. Burada, piyasa-degeri zerine sylenmi
olanlar, piyasa-degerinin yerini alir almaz retim-fiyati iin de geerlidir.
retim-fiyati her alanda dzenlendigi gibi, zel koullar tarafindan da
dzenlenir. Ve bu retim-fiyati da gene, etrafinda gnlk piyasa-fiyatla-
rinin dalgalandigi bir merkezdir ve belli dnemler iersinde birbirini eitle-
me egilimini gsterir. (retim-fiyatinin, en kt koullar altinda alianlar
tarafindan belirlenmesi konusunda Ricardo'ya bakiniz.)** [sayfa 161|
Fiyatlar nasil ynetiliyor olursa olsun, biz u sonulara ulairiz: 1)
* Asil metinde "daha byk" [|sse|| yazili. Marx'in elyazmasina gre dzeltilmitir. -EJ.
** D. Ricardo, On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ 7cxc|/on, Third edition, London
1821, s. 6O-61. -EJ.
T2
Kurl Murks
Kupilul lll
Fiyat hareketleri, retim-fiyatlarinda dme ya da ykselmelere yolaan
gerekli emek-zamanindaki azalma ya da arti ile deger yasasinin ege-
menligi altindadir. te bu anlamda olmak zere (kendi retim-fiyatla-
rinin, metalarin degerinden sapmalar gsterdigini hi kukusuz anlami
bulunan) Ricardo, "Okurun dikkatini ekmek istedigim aratirma, me-
talarin mutlak degerlerindeki degil, nispi degerlerindeki degiikliklerin
etkileriyle ilgilidir."* der.
2) retim-fiyatlarini belirleyen ortalama krin, daima, toplam to-
plumsal sermayenin bir parasi olmasi nedeniyle, bireysel sermayenin
payina den arti-deger miktarina yaklaik olarak eit olmasi gerekir.
Genel kr oraninin ve dolayisiyla ortalama krin, para-deger olarak ifa-
desinin, gerek ortalama arti-degerin para-degerinden daha byk ol-
dugunu kabul edelim. Kapitalistleri ilgilendirdigi kadariyla, bunlarin kar-
ilikli olarak %1O ya da %15 oraninda kr saglamalari nemli degildir.
Para olarak fazla fiyat karilikli oldugu iin, bu yzdelerin hi biri tekin-
den daha fazla gerek meta-degere tekabl etmez. Emekiye gelince
(varsayimimiza gre, o, normal cretini almaktadir ve bu yzden, ortala-
ma krdaki bir ykselme, cretindeki fiili bir indirimden ileri gelme-
mekte, yani bu ykselme, kapitalistin normal arti-degerinden tamamen
farkli bir eyi ifade etmektedir) meta fiyatlarinda, ortalama krdaki bir
artiin yolatigi bir ykselmenin, degien sermayenin para-ifadesindeki
bir ykselmeye tekabl etmesi gerekir. Kr orani ile ortalama krda, fiili
arti-degerin toplam yatirilan sermayeye orani ile saptanan siniri aan
byle bir genel nominal arti, gerekte, cretlerde ve ayrica degimeyen
sermayeyi oluturan metalarin fiyatlarinda bir arti olmaksizin olanaksiz-
dir. Dme halinde ise bunun tersi dogrudur. Metalarin toplam degeri,
toplam arti-degeri ve bu da ortalama kr ve dolayisiyla genel kr ora-
ninin dzeyini genel bir yasa ya da dalgalanmalari yneten bir yasa
olarak belirledigine gre, buradan, deger yasasinin retim-fiyatlarini d-
zenledigi sonucu ikiyor.
Rekabetin ilknce tek bir alanda baardigi ey, metalarin eitli
bireysel degerlerinden, tek bir piyasa-degeri ve piyasa-fiyati oluturmaktir.
Farkli alanlardaki kr oranlarini birbirlerine eitleyerek retim-fiyatini ilk
meydana getiren, farkli alanlardaki sermayelerin rekabetidir. Bu ikinci
sre, kapitalist retimin birinciye gre daha yksek dzeyde gelimesini
gerektirir.
Ayni retim alaninda, ayni trde, aagi yukari ayni kalitede me-
talarin, degerleri zerinden satilabilmeleri iin u iki koul gereklidir:
8/|/nc/s/, farkli bireysel degerlerin |e/ |/| toplumsal degere, yuka-
rida adi verilen piyasa-degerine eitlenmesi gerekir; bu da, ayni trden
metalarin reticileri arasinda rekabeti ve mallarini satia arzedecekleri
[sayfa 162| ortak bir piyasanin varligini gerektirir. Herbirisi farkli bireysel
* D. Ricardo, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, ed by Macculloch, 1852, s. 15, -EJ.
T3
Kurl Murks
Kupilul lll
koullar altinda retilmi olsalar bile zde metalarin herbirinin piyasa-
fiyatlarinin, piyasa-degerine, uygun dmesi, bu degerin zerine ikarak
ya da altina derek herhangi bir sapma gstermemesi iin, farkli sati-
cilarin birbirleri zerindeki baskilarinin, piyasaya, toplumsal gereksin-
meleri karilamaya yetecek miktarda, yani toplumun, piyasa-degerini
deyebilecegi miktarda bir meta kitlesini getirmelerini saglamaya yete-
cek kadar kuvvetli olmasi gerekir. Bu rnlerin kitlesi bu talebi aacak
olursa, metalarin piyasa-degerlerinin altinda satilmalari durumu ortaya
ikar; tersine, rnlerin kitlesi bu talebi karilamaya yetecek byklkte
degil ise, ya da ayni ey demek olan saticilar arasindaki rekabetin baski-
si, bu miktar rn piyasaya getirmeye yetecek kadar kuvvetli degil ise,
metalarin, piyasa-degerlerinin zerinde satilmalari gerekir. Piyasa-deger-
inin degimesi halinde, bu toplam metalar kitlesinin satilabilecekleri
koullarda bir degiikligi de zorunlu kilar. Piyasa-degeri derse, bu,
ortalama toplumsal talepte (bu daima efektif talep anlaminda kulla-
nilmaktadir) bir arti yaratir ve belli sinirlar iersinde, daha byk bir
meta kitlesi emilebilir. Piyasa-degeri ykselirse, bu, toplumsal talepte
bir azalma demektir ve daha kk bir metalar kitlesi emilmi olacaktir.
u halde, arz ve talebin, piyasa-fiyatini ya da daha ok, piyasa-fiyatinin
piyasa-degerinden gsterdigi sapmalari dzenlemesi gibi, piyasa-degeri
de, arz ile talep arasindaki orantiyi ya da arz ve talepteki dalgalanmala-
rin evresinde piyasa-fiyatlarinin oynamalar yapmasina yolatigi merke-
zi dzenler.
Daha yakindan bakildiginda, tek bir metain degerine uygulanabi-
lecek koullarin, burada, belli trden bir meta toplulugunun degerini
yneten koullar olarak yeniden ortaya iktigini grrz. Kapitalist re-
tim, daha balangitan beri bir kitle retimidir. Diger daha az gelimi
retim tarzlarinda bile, sayilari ok olsa dahi, kk apta reticiler ta-
rafindan ortak rn olarak nispeten kk miktarlar halinde retilen
eyler hi degilse ana metalar szkonusu oldugunda byk kitleler
halinde nispeten az sayida tacirin elinde toplanir. Bu tacirler bunlari
birarada biriktirirler ve btn retim kolunun ya da bunun azok nemli
bir kisminin ortak rn olarak satarlar.
Burada urasini da belirtmek yerinde olur: "toplumsal talep", yani
talep ilkesini dzenleyen etmen, aslinda, farkli siniflarin karilikli
ilikilerine, bunlarin kendi ekonomik konumlarina ve bu nedenle zel-
likle, nce, toplam arti-degerin cretlere oranina, sonra da, arti-degerin
blndg (kr, faiz, toprak ranti, vergiler, vb. gibi) eitli paralar arasin-
daki bagintiya tabidir. Ve bu da, arz ile talep arasindaki bagintinin hangi
temele dayandigi saptanmadan, arz ve talep ilikisi ile hi bir eyin ai-
klanamayacagini bir kez daha ortaya koymaktadir.
Meta ile paranin her ikisi, degiim-degeri ile kullanim-degerinin
bir birligini temsil ettikleri halde, satinalma ve satita bu fonksiyonlarin,
iki karit uta kutuplandiklarini, metain (satici) kullanim-degerini ve pa-
T4
Kurl Murks
Kupilul lll
ranin [sayfa 168| (alici) degiim-degerini temsil ettigini daha nce (Buch I,
Kap. l, 8) grm bulunuyoruz. Satiin nkoullarindan birisi, bir metain
kullanim-degerine sahip bulunmasi ve bu nedenle toplumsal bir gerek-
sinmeyi karilamasi idi. teki nkoul ise, metain ierdigi emek mik-
tarinin, toplumsal bakimdan gerekli-emegi temsil etmesi, yani bireysel
degerinin (ve, imdiki varsayimimiza gre ayni ey demek olan, metain
sati-fiyatinin) toplumsal degeri ile ayni olmasidir.
28
imdi bunu, piyasada bulunan ve btn alanin rnn temsil
eden metalar kitlesine uygulayalim.
7e/ |/| retim kolu tarafindan bu tm metalar kitlesine |e/ |/|
meta ve birok zde metalarin fiyatlarinin toplamina |e/ |/| fiyat gzy-
le bakilmasi, konuyu en kolay biimde ortaya koyacaktir. Byle olunca,
tek bir meta iin sylenen her ey, btn bir retim koluna ait piyasada
bulunan metalar iin de harfi harfine geerlidir. Bir metain bireysel deger-
inin, onun toplumsal degerine tekabl etmesi koulu, bu kitlenin reti-
mi iin gerekli toplumsal emegi iermesi ve bu kitlenin degerinin, onun
piyasa-degerine eit olmasi ile imdi gereklemi ya da daha fazla
saptanmitir.
imdi diyelim ki, bu metalar kitlesi, aagi yukari benzer normal
toplumsal koullar altinda retilmi olsun ve bylece bu deger, ayni za-
manda, bu kitleyi oluturan bireysel metalarin bireysel degeri olsun.
imdi, bu metalarin nispeten kk bir kismi bu koullarin altinda, diger
bir kismi zerinde retiliyor ve bu yzden bir kismin bireysel degeri,
metalar kitlesinin ortalama degerinden daha byk, diger kismin daha
kk ise, ama bu iki utaki sapmalar birbirlerini telafi edecek bir oran-
tida olduklari iin, bu iki utaki metalarin ortalama degeri, merkezdeki
metalarin degerine eit bulunuyorsa, bu durumda piyasa-degeri, ortala-
ma koullar altinda retilen metalarin degeri ile belirlenir.
2D
Toplam me-
talar kitlesinin degeri, ister ortalama koullar, ister bu ortalamanin altinda
ya da zerinde kalan koullar iersinde retilmi bulunsun, hepsi birara-
da btn bireysel metalarin degerlerinin fiili toplamina eittir. Bu du-
rumda, metalar kitlesinin piyasa-degeri ya da toplumsal degeri ierdikleri
gerekli emek-zamani byk ortalama kitlenin degeri ile belirlenir.
Bunun tersine diyelim ki, piyasaya getirilen szkonusu metalarin
toplam kitlesi ayni kaldigi halde, daha az uygun koullar altinda retilen
metalarin degeri, daha uygun koullar altinda retilen metalarin deger-
ini dengeleyemesin ve bylece metalar kitlesinin daha elverisiz koullar
altinda retilen kismi, ortalama kitleye ve diger uca gre nispeten daha
byk bir miktar olutursun. Bu durumda, daha elverisiz koullar altin-
da retilen kitle, piyasa-degerini ya da toplumsal degeri dzenler.
Son olarak diyelim ki, ortalama koullar altinda retilenden daha
28
Karl Marx, Z0| l|/|// Je| Po|/|/sc|en 0/onom/e, Berlin 185D.
2D
l|/J.
T5
Kurl Murks
Kupilul lll
iyi [sayfa 164| koullar altinda retilen metalarin kitlesi, daha kt koullar
altinda retilmi bulunan kitleyi epeyce asin ve hatta, ortalama koullar
altinda retilenlere gre de byk olsun. Bu durumda, en uygun koullar
altinda retilen kisim, piyasa-degerini belirler. Biz, burada, en uygun
koullar altinda retilen kismin daima piyasa-fiyatini dzenledigi, airi
dolu piyasayi dikkate almiyoruz. Burada, biz piyasa-degerinden farkli
bulundugu srece, piyasa-fiyatini degil, piyasa-degerinin kendisinin eitli
belirleni durumlarini ele aliyoruz.
8O
Aslinda, kesin anlamda (kukusuz bu, gerekte ancak yaklaik
olarak ve binlerce degiik ekillerde grlr) tm metalar kitlesinin,
ortalama degerler ile dzenlenen piyasa-degeri, durum I'de, bunlarin
bireysel degerlerinin toplamina eittir; oysa, her iki uta retilen metalar
szkonusu oldugunda, bu deger, bunlara zorla kabul ettirilen ortalama
bir deger olarak ortaya konmutur. En kt uta retimde bulunanlar,
bu durumda metalarini bireysel degerin altinda satmak zorunda kaldik-
lari halde, en iyi uta retimde bulunanlar, bu degerin zerinde satarlar.
Durum II'de, iki uta retilen meta-degerlerin bireysel paralari
birbirlerini dengelemezler. Daha ok, en kt koullar altinda retilen-
ler, sonucu belirlerler. Her bireysel metain ya da toplam kitlenin herbir
kisminin ortalama fiyati ya da piyasa-degeri, kesin anlamiyla, farkli ko-
ullar altinda retilen metalarin degerlerinin birbirlerine eklenmesiyle
elde edilen kitlenin toplam degeri ve bu toplam degerden her bireysel
metain payina den deger parasina gre belirlenir. Bylece elde edi-
len piyasa-degeri, yalniz uygun uca ait olan metalarin bireysel degerinin
degil, ortalama uta retilen metalarin bireysel degerlerinin de zerinde
olur. Ne var ki, bu piyasa-degeri, uygun olmayan uta retilen metalarin
bireysel degerlerinin gene de altindadir. Piyasa-degerinin, bireysel dege-
re ne denli yaklaabilecegi ya da en sonunda bu degerle akiabilecegi,
tamamiyla, uygun olmayan uta retilen metalarin, szkonusu meta
alaninda kaplayacagi hacme baglidir. Eger talep arzdan ancak birazcik
8O
Storch ile Ricardo arasindaki toprak-ranti ile ilgili olarak, piyasa-degerinin (ya da daha
ok onlardan ilkinin piyasa-fiyati ve ikincisinin retim-fiyati dedigi eyin) uygun olmayan koullar
altinda retilen metalar tarafindan mi (Ricardo) [On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ
7cxc|/on, Third edition, London 1821, s. 6O-61. -EJ.| yoksa, uygun koullar altinda retilen me-
talar tarafindan mi (Storch) [Co0|s J'econom/e o|/|/q0e, o0 exos/|/on Jes |/nc/es, q0/ Je|e|-
m/nen| |c |ose|/|/ Jes nc|/on, tome II, St-petersbourg 1815, s. 78-7D. -EJ.| ynetildigi konu-
sundaki tartima (bu yalniz konu ile ilgili bir tartimadir; aslinda, iki taraf da birbirini hi dikkate
almazlar) son tahlilde, her ikisinin de hakli ve her ikisinin de haksiz olduguna ve her ikisinin de
ortalama durumu gznnde tutamamasina gelir dayanir. Fiyatin en uygun koullar altinda
retilen metalar tarafindan dzenlendigi durumlar konusunda Corbert ile [4n lnq0/|y /n|o ||e
Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J0c|s, London 1841, s. 42-44. -EJ.| karilatiriniz. "O"
(Ricardo), "bir apka ve bir ift kundura gibi iki farkli nesnenin, iki belli trn, eit miktarlarda
emek tarafindan retildikleri zaman birbiriyle degitirilecegini ne srmyor. Burada 'meta'
sznden biz 'bir meta trn' anlamaliyiz, belli tek bir apkayi ya da bir ift ayakkabiyi, vb.
degil. ngiltere'de btn apkalari reten emegin tamami, bu bakimdan, btn apkalar arasinda
blnyormu gibi dnlmelidir. Bu bana, daha balangita ve bu gretinin genel ifadelerinde
belirtilmemi gibi geliyor." (O|se||c|/ons on Ce||c/n \e||c| 0/s0|es /n Po|/|/cc| Economy, e|c.,
London 1821, s. 58-54.)
T
Kurl Murks
Kupilul lll
byk ise, uygun olmayan uta retilen metalarin bireysel degeri piya-
sa-fiyatini dzenler. [sayfa 165|
En sonu, uygun uta retilen metalar kitlesi, diger uta retilen-
den ve de durum III'te oldugu gibi, ortalama koullarda retilen metalar
kitlesinden de daha byk bir yer igal ederse, piyasa-degeri ortalama
degerin altina der, iki uta ve ortadaki degerlerin toplaminin birbirine
eklenmesiyle hesaplanan ortalama deger, burada, ortadaki degerin al-
tinda kalir ve uygun uta retilen metalarin deger toplaminin tuttugu
yere bagli olarak, bu degere yaklair ya da uzaklair. Talebin arzdan za-
yif olmasi halinde, uygun yerde bulunan kisim, byklg ne olursa ol-
sun, fiyatini kendi bireysel degerine indirmek suretiyle, zorla kendisine
bir yer aar. Arzin talebi byk lde atigi durumlar diinda, piyasa-
degeri, en uygun koullar altinda retilen metalarin bu bireysel degeri
ile hi bir zaman ayni olamaz.
Piyasa-degerlerinin, burada soy0| o|c|c/ aiklami oldugumuz
bu belirleni biimi, gerek piyasada, talebin, bu ekilde saptanan deg-
erler zerinden meta kitlesini emmeye yetecek byklkte olmasi
kouluyla, alicilar arasindaki rekabet yoluyla kurulur ve geliir. Ve bu bizi
baka bir noktaya getirir.
l//nc/s/, bir metain kullanim-degeri oldugunu sylemek, yalnizca,
bunun herhangi bir toplumsal gereksinmeyi kariladigini sylemektir.
Biz yalniz bireysel metalar ile ilgilendigimiz srece, belli bir meta iin
gereksinme oldugunu bunun miktari, bu gereksinmenin karilanmasi
iin gerekli olan miktar konusunda daha fazla aratirma yapmaksizin
metain fiyati ile zaten belirlenmitir varsayabilirdik. Ne var ki bu miktar,
btn bir retim koluna ait rn bir yana ve buna olan toplumsal gerek-
sinme te yana konur konmaz byk bir nem kazanir. O zaman bunun
byklgn, yani bu toplumsal gereksinmenin miktarini gznnde
bulundurmak zorunlu hale gelir.
Piyasa-degerinin yukardaki biimde belirleniinde retilen me-
talar kitlesinin veri oldugu, yani ayni kaldigi, ancak bu metalari oluturan
ve farkli koullar altinda retilen gelerin oranlarinda bir degime oldu-
gu, u halde, ayni metalar kitlesinin piyasa-degerinin farkli biimde d-
zenlendigi varsayilmiti. retilen metalarin bir kisminin, geici olarak
piyasadan ekilebilecegi olasiligini bir yana birakarak, bu kitlenin, byk-
lk olarak normal talebe tekabl ettigini kabul edelim. imdi, bu kitleye
olan talep de ayni kaldigi takdirde, bu meta, piyasa-degerini yukarda
sz edilen durumdan hangisi dzenlerse dzenlesin, kendi piyasa-
degeri zerinden satilacaktir. Bu metalar kitlesi, yalniz bir gereksinmeyi
karilamakla kalmiyor. Bunu tam toplumsal lleri iersinde karilami
oluyor. Bunlarin miktari, bunlara olan talepten daha az ya da ok olsay-
di, piyasa-fiyati ile piyasa-degeri arasinda sapmalar grlecekti. Ve ilk
sapma, arzin ok az olmasi halinde piyasa-degerinin daima uygun ol-
mayan koullar altinda retilen, arzin ok fazla olmasi halinde ise dai-
T7
Kurl Murks
Kupilul lll
ma, en uygun koullar altinda retilen metalar tarafindan dzenlenme-
sidir; bu nedenle sirf farkli koullar altinda retilen metalar kitlesinin
gsterdigi [sayfa 166| orana bagli olarak farkli bir sonuca ulailmasi olgusu-
na karin, piyasa-degerini belirleyen ey, ulardan birisi oluyor. Talep ile
mevcut rn miktari arasindaki fark nemli lde ise, piyasa-fiyati da
buna uygun olarak, piyasa-degerinin nemli lde altinda ya da stn-
de olacaktir. imdi, retilen metalarin miktari, ile piyasa-degeri zerin-
den satilan miktar arasindaki fark, iki nedene bagli olabilir. Ya, ok kk
ya da byk hale gelerek bu miktarin kendisi degiir, yle ki, yeniden-
retim, o siradaki piyasa-degerini dzenleyen lekten farkli bir lekte
yer alacaktir; Bu durumda, talep ayni kaldigi halde arz degimitir ve bu
yzden nispi bir airi retim ya da eksik retim vardir. Ya da, yeniden-
retim ve bylece arz ayni kaldigi halde, eitli nedenlerden ileri gelebi-
lecegi gibi, talep daralmi ya da artmitir. Arzin mutlak byklg ayni
kaldigi halde, nispi byklg, talebe gre, byklg, ya da taleple l-
len byklg degimitir. Etki, birinci durumdakinin aynidir, ama
ters yndedir. Son olarak, her iki yanda da degiiklik olmutur, ama bu
ister ters ynlerde ister ayni ynde olsun, ayni lde olmadiklari iin
her iki yanda da degiiklik olmutur, ama bu, iki yan arasindaki orani
degitirir ve nihai sonucun daima, yukarda sz edilen iki durumdan
birisine varmasi gerekir.
Arz ve talebin genel bir taniminin yapilmasindaki gerek glk,
bunlarin bir totolo|i grntsne brnr gibi grnmeleridir. nce arzi,
piyasadaki mevcut rn ya da piyasaya getirilebilecek rn alalim.
Yararsiz ayrintilara girmekten kainmak iin biz, yalnizca, her belli re-
tim kolunda yilda yeniden retilen kitleyi gznnde bulunduracak, eitli
metalarin u ya da bu derecede sahip bulunduklari, piyasadan ekilebil-
me ve diyelim gelecek yil tketilmek zere saklanma zelligini dikkate
almayacagiz. Bu, yillik yeniden-retim, bu metalar kitlesinin, ayri ayri
geler halinde ya da srekli llmesine bagli olarak agirlik ve sayica
belli bir miktar ile ifade edilir. Bunlar yalniz, insan gereksinmelerini
karilayan kullanim-degerleri olmayip, piyasada belirli miktarlarda bulu-
nan kullanim-degerleridir. kinci olarak, bu metalar kitlesinin, birim ola-
rak i gren metain ya da bu metain lsnn, piyasa-degerinin katla-
riyla ifade edilebilen zgl bir piyasa-degeri vardir. Bu nedenle, piyasadaki
metalarin miktar olarak hacmi ile bunlarin piyasa-degeri arasinda zorun-
lu bir iliki yoktur, nk, rnegin, birok metalarin zellikle yksek bir
degeri, digerlerinin zellikle dk bir degeri oldugu iin, belli bir deger-
ler toplami, bir metain ok byk, bir baka metain ok kk bir mik-
tari ile temsil edilebilir. Piyasada bulunan nesnelerin miktari ile bu
nesnelerin piyasa-degerleri arasinda ancak u iliki vardir: Belirli bir emek
retkenligi esas olmak zere, belli bir retim alaninda belli bir miktarda
nesnenin retimi, bu oran farkli retim alanlarinda degiik olmakla bir-
likte, ve bununla, bu nesnelerin yararliligi ya da bunlarin kullanim-deger-
T8
Kurl Murks
Kupilul lll
lerinin zel niteligi arasinda herhangi bir i baginti bulunmamakla birlik-
te, belli bir miktarda toplumsal emek-zamanini gerektirir. [sayfa 167| Diger
btn koullar ayni kalmak zere, bir metain bir c miktari | kadar emek-
zamanina mal oluyorsa, ayni metain bir nc miktari, n| emek-zamanina
malolacaktir. Ayrica, toplum eger, bir gereksinmeyi karilamak ve bu
ama iin bir nesnenin retilmesini istiyorsa, bunun kariligini demek
zorundadir. Gerekte, meta retimi, iblmn gerektirdigine gre,
toplum, bu nesnenin kariligini, mevcut emek-zamaninin bir kismini
bunun retimine ayirmakla demektedir. Demek ki, toplum, kendi kul-
lanimindaki emek-zamaninin belli bir miktari ile bunu satin almaktadir.
Toplumun, iblm araciligi ile kendi emegini bu zel nesnenin reti-
minde kullanan kisminin, toplumun gereksinmelerini karilayan nes-
nelere katilmi bulunan toplumsal emekten bir edeger almasi gerekir.
Ne var ki, toplumsal bir nesneye harcanan toplumsal emegin toplam
miktari ile, yani toplumun toplam emek-gcnn, bu nesnenin retimi-
ne tahsis edilen kismi arasinda, ya da, bir yanda, bu nesnenin retiminin
toplumsal retim iersinde tuttugu yer ile, te yandan, toplumun szko-
nusu nesne ile karilamak istedigi gereksinmenin byklg arasinda
zorunlu olmaktan ok raslansal bir iliki vardir. Her bireysel meta ya da
bir metain belli bir miktari, gerekte ancak, retimi iin gerekli toplum-
sal emekten daha fazlasini iermez, ve bu aidan, bu metain tamaminin
piyasa-degeri yalniz gerekli-emegi temsil eder, ama eger bu meta, mev-
cut toplumsal gereksinmeyi aan miktarda retilmi ise, toplumsal emek-
zamaninin bir o kadari boa harcanmitir ve bu meta kitlesi, piyasada,
fiilen kendisine katilmi bulunan toplumsal emekten ok daha kk
miktarini temsil eder hale gelir. (retimin yalniz, toplumun fiili ve nce-
den belirleyen denetimi altinda bulundugu hallerde, toplum, belirli nes-
nelerin retiminde harcanacak toplumsal emek-zamaninin hacmi ile,
bu nesneler tarafindan karilanacak toplumsal gereksinmenin hacmi
arasinda bir baginti kurar.) Bu yzden bu metalar, piyasa-degerlerinin
altinda satilmak zorunda kalir ve hatta bunlarin bir kismi bsbtn satil-
amazlar bile. (Belli bir tr metain retiminde kullanilan toplumsal emek
miktarinin bu metaya olan toplumsal talebi karilamaya yetmeyecek
kadar olmasi halinde ise, bunun tersi olur.) Ama belli bir nesnenin reti-
minde harcanan toplumsal emek miktari, bu nesneye olan toplumsal
talebe uygun dyor ve bylece retilen miktar, yeniden-retimin nor-
mal legine tekabl ediyor ve talep ayni kaliyorsa, bu nesne, kendi
piyasa-degeri zerinden satilir. Metalarin kendi degerleri zerinden degi-
imleri ya da satilari, rasyonel den bir durum, yani bunlar arasindaki
dengenin dogal yasasidir. Sapmalari aiklayan, bu yasa olup, bunun ter-
si, yani yasayi aiklayan sapmalar degildir.
imdi teki yana, talebe bir bakalim.
Metalar, retken ya da bireysel tketime girmek zere, retim
aralari ya da temel geim araci olarak satin alinirlar. Bazi metalarin her
T
Kurl Murks
Kupilul lll
iki amaca da hizmet etmesi, durumu degitirmez. Demek ki, bu me-
talar iin, bir reticiler tarafindan (burada kapitalistler, nk biz, retim
[sayfa 168| aralarinin, sermayeye dntrlm bulunduklarini varsaymi-
tik) ve bir de tketiciler tarafindan talep vardir. lk bakita bunlarin her
ikisinin de, talep tarafinda, te yanda, eitli retim kollarindaki toplum-
sal retimin belli miktarina tekabl eden, belli bir miktarda toplumsal
gereksinmeyi ngrdkleri grlr. Pamuklu sanayiinin, yillik yeniden-
retimini belli bir lekte srdrebilmesi iin, hem normal bir pamuk
ikmaline ve hem de, diger koullar ayni kalmak zere, sermaye biriki-
minin yillik yeniden-retimine neden oldugu genilemeyi karilamak
zere ek bir miktar pamuga gereksinmesi vardir. Bu, temel geim aralari
iin de aynen byledir. i sinifinin, yaamini aliilagelmi ortalama biim-
de srdrebilmesi iin, farkli trdeki metalar arasinda, azok farkli bir
dagilim gsterse bile, hi degilse ayni miktar yaam gereksinmelerini
hazir bulmasi gerekir, ayrica yillik nfus artiina yetebilecek ek bir mik-
tarin da bulunmasi gerekir. Ayni ey, azok bir degiiklikle, diger siniflar
iin de geerlidir.
Buna gre, talep tarafinda, karilanmalari iin belli bir miktar me-
tain piyasada bulunmasini gerektiren, belli byklkte bir toplumsal ge-
reksinmeleri, oldugu grnyor. Ama nicel olarak, belirli toplumsal ge-
reksinmeler ok esnek ve degikendir. Bunlarin sabitligi ancak grn-
tedir. Temel geim aralarinin daha ucuz ya da para-cretlerin daha
yksek olmasi halinde, "'talepleri" kendi fiziksel gereksinmelerinin en
dar sinirlarinin bile altinda kalan fakir fukara bir yana birakildiginda,
emekiler bu temel geim aralarindan daha fazlasini satin alabilirler ye
bunlara olan "toplumsal gereksinme" artmi olur. te yandan, rnegin
pamugun daha ucuz olmasi halinde, kapitalistlerin pamuga olan talep-
leri artacak ve pamuklu sanayiine vb. daha fazla sermaye yatirilacaktir.
urasini hi unutmamamiz gerekir ki, retken tketim talebi, bizim var-
sayimimiza gre, kapitalistin bir talebidir, onun asil amaci arti-deger ret-
mektir. Ne var ki, bu kapitalistin piyasada, diyelim pamuk alicisi olarak
grndg srece, bu pamuga olan gereksinmeyi temsil etmesine en-
gel degildir; tipki, pamuk saticisi iin saticinin bu pamugu gmleklik
kumaa ya da baruta evirmesinin ya da bunu hem kendi ve hem de
btn dnyanin kulaklari iin tika yapmaya niyetlenmesinin hi bir
nemi olmamasi gibi. Ama bunun, kapitalistin ne tr bir alici oldugu
zerinde olduka nemli bir etkisi vardir. Pamuga olan talebi, onun kr
saglamak konusundaki gerek gereksinmesini gizlemesi olgusu tarafin-
dan temelden bir degiiklige ugrar. P/ycscJc metalara duyulan gerek-
sinmenin, talebin sinirlari, e|e/ |o|0msc| gereksinmeden nicel bir
farklilik gsterdigi gibi, farkli metalar iin de, dogal olarak epey farkli
olur; burada demek istedigim, metalarin talep edilen miktari ile, baka
para-fiyatlarinda ya da alicilarin iersinde bulunabilecekleri baka para
ya da yaam koullari iersinde talep edebilecekleri miktar arasindaki
T70
Kurl Murks
Kupilul lll
farktir.
Arz ile talep arasindaki tutarsizligi ve bunun sonucu olarak piya-
sa-fiyatlarinin piyasa-degerlerinden gsterdikleri sapmalari anlamaktan
daha kolay bir ey yoktur. Asil glk, arz ve talep eitligi ile neyin [sayfa
16D| kastedildigin saptamaktir. Arz ile talep arasindaki karilikli oranlarin,
belli bir retim koluna ait metalar kitlesinin, piyasa-degerlerinin ne altin-
da ne de zerinde, tam kendi piyasa-degerleri zerinden satilabilecek
ekilde oldugu zaman, arz ve talep eittir, denir. Bu bizim ilk saptadigi-
miz eydir.
kincisi ise udur: Metalarin, kendi piyasa-degerleri zerinden sa-
tilmalari halinde, arz ile talebin eit olduklaridir.
Arz talebe eit oldugu zaman bunlarin hareketleri durur ve ite bu
nedenle, metalar piyasa-degerleri zerinden satilirlar. ki kuvvet zit ynl-
erde eit olarak etki gsterirlerse birbirlerini dengelerler, hi bir di etki-
de bulunmazlar ve bu koullar altinda yer alan herhangi bir grngnn,
bu iki kuvvetin etkileri diinda baka nedenler ile aiklanmalari gerekir.
Arz ile talebin birbirlerini dengelemeleri halinde, bunlar, herhangi bir
eyi aiklamaktan ikar ve piyasa-degerleri zerinde herhangi bir etkile-
ri olmaz, ve bu yzden de, piyasa-degerinin, bir baka miktarla degil de,
niin tami tamina bu kadar para ile ifade edilmesinin nedenleri ko-
nusunda bizi gene bir karanlik iersinde birakmi olurlar. Kapitalist re-
timin gerek i yasalarinin, arz ile talebin karilikli etkileri ile (bu iki
toplumsal itici gcn, burada yapilmasi yersiz olabilecek daha derin
tahlilleri diinda) aiklanamayacaklari besbellidir, nk, bu yasalar kendi
saf halleriyle, arz ile talep, etki yapmayi birakana, yani eit olana kadar
grlemezler. Gereklikte arz ile talep hi bir zaman eit olamaz, ya da
eit olurlarsa bu sirf raslansaldir ve u halde bilimsel olarak = O'dir ve
buna hi olmami gzyle bakilir. Ne var ki, ekonomi politik, arz ile
talebin birbirleriyle akitigini varsayar. Niin byle yapar Bunu, grn-
gleri kendi temel bagintilari, kendi kavramlarina uygun den biimleri
iersinde inceleyebilmek, yani arz ve talep hareketlerinin yolatigi
grnler diinda bunlari ele almak iin yapar. Baka bir neden de,
bunlarin hareketlerindeki gerek egilimleri bulmak ve bir lde bunlari
kaydetmektir. Tutarsizliklar uzlamaz eliki niteliginde oldugu, ve bir-
birlerini srekli izledikleri iin, birbirlerini, zit hareketleriyle ve karilikli
elimeleriyle dengelerler. Demek oluyor ki, arz ile talep, hi bir durum-
da birbirine asla eit olmadigi iin, aralarindaki farklar birbirlerini yle
izlerler ki ve bir yndeki sapmanin sonucu, zit ynde bir sapmayi gere-
ktirdigi iin arz ve talep, belli bir dnemde, duruma btnyle bakildi-
ginda, daima eit olurlar, ama, ancak gemiteki hareketlerin bir orta-
lamasi ve yalniz kendi elikilerinin srekli bir hareketi olarak. Bu ekilde,
piyasa-degerlerinden sapan piyasa-fiyatlari, bunlarin ortalama sayilari ai-
sindan bakildiginda, sapmalardaki arti ve eksiler birbirlerini yokettikleri
iin, piyasa-degerlerini eitlemek zere kendi kendilerini ayarlarlar. Ve
T7T
Kurl Murks
Kupilul lll
bu ortalamanin sermaye iin sirf teorik bakimdan nemi olmayip, yatiri-
mi azok sabit bir dnemdeki dalgalanmalara ve dengelenmelere gre
hesaplanan sermaye iin de pratik bir nemi vardir. [sayfa 17O|
Arz ve talep bagintisi, bu neden1e bir yandan yalniz, piyasa-fiyat-
larinin piyasa-degerlerinden gsterdigi sapmalari aiklar, te yandan da,
bu sapmalarin, yani talep ve arz bagintisinin etkisinin yokedilmesi egili-
mini aiklar. (Fiyatlari oldugu halde degerleri bulunmayan metalar gibi
istisnalar burada inceleme konusu yapilmamitir.) Arz ve talep, arala-
rindaki farkin yolatigi etkiyi, ok eitli yollardan yokedebilir. rnegin,
eger talep ve dolayisiyla piyasa-fiyati derse, sermaye ekilir ve byle-
ce arzda bir daralmaya neden olur. Piyasa-degerinin kendisi, gerekli
emek-zamanini kisaltan bulularin sonucu olarak daralabilir ve piyasa-
fiyati ile dengelenir. Tersine, eger talep artar ve dolayisiyla piyasa-fiyati
piyasa degerinin zerine ykselirse, bu, gereginden fazla sermayenin bu
retim koluna akmasina yolaabilir ve retim ylesine geniler ki, piya-
sa-fiyati piyasa-degerinin altina bile debilir. Ya da, talebi daraltan bir
fiyat artiina yolaabilir. Bazi retim kollarinda uzun ya da kisa bir d-
nem iin piyasa-degerinin kendisinde bir ykselme meydana getirebilir;
bu dnem boyunca, talep edilen rnlerin bir kismi kt koullar altin-
da retilmek zorunda kalinmitir.
Arz ve talep, piyasa-fiyatini belirler, piyasa-fiyati ile piyasa-degeri
de, daha ileri bir tahlilde arz ve talebi belirler. Bu, talep szkonusu ol-
dugunda besbellidir, nk bu, fiyatlara zit bir ynde hareket eder, fiyat-
lar dtgnde byr, ykseldiginde azalir. Ama bu, arz iin de dogrudur,
nk, arz edilen metalara katilmi bulunan retim aralarinin fiyatlari,
bu retim aralarina olan talebi ve dolayisiyla, arzlari, bu retim aralari-
na olan talebi de kapsayan metalarin arzini da belirler. Pamuk fiyatlari,
pamuklu eyanin arzinda belirleyicilerdir.
Bu kariikliga fiyatlarin talep ve arzla ve ayni zamanda arz ve ta-
lebin fiyatlarla belirlenmesi bir de, tipki arzin talebi belirlemesi gibi tale-
bin arzi, retimin piyasayi ve piyasanin retimi belirlemesini de katmak
gerekir.
81
[sayfa 171|
81
Aagidaki kurnazlik dpedz budalaliktir: "Bir malin retimi iin gerekli cretler, sermaye
ve toprak miktari, eskisine gre farkli hale geldiginde, Adam Smith'in, bu malin dogal fiyati de-
digi ey de degiir ve daha nce bu malin dogal fiyati olan bu fiyat, bu degiiklik nedeniyle
onun piyasa-fiyati olur; nk, ne arz ne de talep edilen miktar degimemekle birlikte" -piyasa-
degeri ya da Adam Smith'e gre retim-fiyati, deger degiikligi sonucu degitigi iin, burada
her ikisi de degiir "bu arz imdi, retim-maliyeti olan eyi deyebilecek ve demeye istekli
kimselerin talebini tam karilamaya yeterli olmayip, bundan ya daha fazla ya da daha azdir;
bylece arz ile, yeni retim-maliyetine gre fiili talep arasindaki oran eskisine gre degimitir.
Bu durumda, eger nnde bir engel yoksa arz oraninda bir degiiklik meydana gelecek ve en
sonunda, metai yeni dogal fiyatina getirecektir. Bazi kimselere, metain, arzdaki bir degime ile
kendi dogal fiyatina gelmesi nedeniyle, piyasa-fiyati, arz ile talep arasindaki orana ne kadar
bagliysa, dogal fiyatin da,bu orana o kadar bagli bulundugunu; ve dolayisiyla, dogal fiyatin, ayni
piyasa-fiyati kadar, talep ile arz arasindaki orana bagli bulundugunu sylemek yerindeymi gibi
gelebilir." ("O byk arz ve talep ilkesi, A. Smith'in, dogal fiyatlar dedigi eyde oldugu gibi piya-
sa-fiyatlarinin belirlenmesinde de gene imdada yetiiyor." Malthus.) [P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Eco-
T72
Kurl Murks
Kupilul lll
Arz ve talep arasindaki oranin, arz ya da talepte, di koullar ta-
rafindan bir degiiklik meydana getirilmeksizin, metalarin piyasa-dege-
rinde bir degime sonucu degiebilecegini, siradan bir iktisati bile (dip-
nota bkz.) kabul etmektedir. Piyasa-degeri ne olursa olsun, bunun belir-
lenmesi iin, arz ve talebin eit olmak zorunda oldugunu o bile kabul
etmek durumundadir. Baka bir deyile, arz ile talep arasindaki oran
piyasa-degerini aiklamaz, tersine, daha ok, bu piyasa-degeri, arz ve
talep dalgalanmalarini aiklar. Dipnota, alinan pasa|dan sonra O|se||c-
|/ons yazari yle devam ediyor: "Bu oranin" (arz ile talep arasindaki)
"ne var ki, eger biz hl, 'arz' ile 'dogal fiyat' szleri ile, Adam Smith'ten
biraz nce szederken kastettigimiz eyi anlatmak istiyorsak, daima bir
eitlik orani olmasi gerekir; nk ancak arz, fiili talebe, yani dogal fiyati
demenin ne zerinde ve ne de altinda kalan bir talebe eit oldugu
zaman, dogal fiyat gerekten denmi olur; dolayisiyla, ayni meta iin
farkli zamanlarda, iki, ok farkli dogal fiyat olabilir ve gene de, arzin ta-
lebe orani, her iki halde de ayni, yani bir eitlik orani olabilir." Bu duru-
ma gre, farkli zamanlarda iki farkli dogal fiyati olan ayni metain, eger
meta her iki halde de kendi dogal fiyati zerinden satilacak ise, arz ile
talebin daima birbirini dengeleyebilecegi ve dengelemek zorunda ol-
dugu kabul edilmi oluyor. Her iki durumda da, arzin talebe olan oranin-
da bir fark bulunmayip, dogal fiyatin kendi byklgnde bir fark ol-
duguna gre, bundan,bu fiyatin arz ve talepten bagimsiz belirlendigi ve
dolayisiyla bunlar tarafindan belirlenmesinin pek az szkonusu olabile-
cegi sonucu ikar.
Bir metain piyasa-degeri zerinden, yani ierdigi gerekli toplum-
sal emekle orantili bir deger zerinden satilabilmesi iin, bu metain top-
lam kitlesini retmekte kullanilan toplumsal emek miktarinin, buna olan
toplumsal gereksinme miktarina, yani fiili toplumsal gereksinmeye teka-
bl etmesi gerekir. Rekabet, piyasa-fiyatlarinda, arz ve talepteki dalga-
lanmalara tekabl eden dalgalanmalar, her tr meta iin harcanan toplam
emek miktarini srekli olarak bu lege indirme egilimindedir. Arz ve
talep bagintisi, nce, kullanim-degeri ile degiim-degeri, meta ile para,
alici ile satici bagintisi, ve sonra, her ikisi de bir nc taraf, tccar ta-
rafindan temsil ediliyor bile olsa, retici ile tketici bagintisini ierir. Alici
ile satici arasindaki bagintiyi incelerken, bunlar arasindaki ilikiyi gster-
mek iin, bunlari tek tek kari kariya getirmek yeterlidir. Bir metain
geirecegi tam bakalaimi iin ve, dolayisiyla btnyle alindiginda,
sati ve satinalma sreci iin birey yeterlidir. A, kendine ait metai, bu
nomy, London 182O, s 75. -EJ.| (O|se||c||/ons on Ce||c/n \e||c| 0/s0|es, e|c.,London 1821, s.
6O-61.) Bu iyi kalpli insan, talepteki bir degiiklige ve ele alinan durumda, arz ile talep arasindaki
bir degimeye neden olan eyin, sirf retim-maliyetinde ve dolayisiyla degerdeki bir degimeden
ileri geldigi olgusunu kavrayamiyor. Bu, bizim iyi kalpli dnrmzn tanitlamak istedigi e-
yin tam tersini tanitlar. retim-maliyetindeki degiiklik, hi bir ekilde, talep ile arz arasindaki
orana bagli olmayip, daha ok bu orani belirler.
T73
Kurl Murks
Kupilul lll
metai sattigi B'nin parasina evirir ve C'den satin almada bulunmak iin
bu parayi kullandigi zaman parasini tekrar metalara evirir; srecin tama-
mi bu kii arasinda yer alir. Ayrica, para incelenirken, metalarin kendi
degerleri zerinden satildiklari varsayilmiti; nk, sirf, metalarin para-
ya dnmesi ve paradan tekrar metalara evrilmesi sirasinda geirdik-
leri bir ekil degiikligi sorunu oldugu iin, fiyatlarin degerler den saptigini
dnmek iin hi bir neden yoktu. Bir metain satilmi [sayfa 172| olmasi
ve bunun geliri ile yeni bir meta satin alinmasi halinde, karimizda tam
bir bakalaim var demektir ve bu sre iin bu metain fiyatinin degeri-
nin zerinde ya da altinda bulunmasinin hi bir nemi yoktur. Metain
degeri, bir temel olarak nemini korumaktadir nk, para kavrami
baka bir temel zerinde gelitirilemeyecegi gibi, genel anlamiyla, fiyat,
para biiminde bir degerden baka bir ey degildir. Dolaim araci olarak
paranin incelenmesinde, her ne olursa olsun, bir metain yalniz tek bir
bakalaimi olmadigi varsayilmiti. Burada incelenmi olan daha ok,
bu bakalaimlarin toplumsal i bagintilaridir. Ancak bu yoldan biz, pa-
ranin dolaimina, ve bir dolaim araci olarak ilevinin gelimesine ulaabi-
liriz. Ne var ki, bu ilikinin, paranin dolaim aracina evrilmesindeki ve
bunun sonucu olarak biim degitirmesindeki nemi ne olursa olsun,
bunun bireysel alici ve saticilar arasindaki aliverite hi bir nemi yok-
tur.
Bununla birlikte, arz ve talep szkonusu oldugunda, arz, belli bir
tr metain saticilarinin ya da reticilerinin toplamina, talep ise, ayni tr
metain (hem retken ve hem de bireysel) alicilarinin ya da tketicileri-
nin toplamina eittir. Bu toplamlar birbirleri zerinde, birimler biraraya
gelmi kuvvetler olarak etkide bulunurlar. Birey burada ancak, toplum-
sal gcn bir parasi, kitlenin bir atomu sayilir ve ite bu biim iersin-
dedir ki, rekabet, retim ve tketimin |o|0msc| niteligini ortaya ikartir.
Rekabetin o an iin zayif olan yani, ayni zamanda, bireyin, kari-
sindaki rakipler kitlesinden bagimsiz ve ogu kez de dogrudan dogruya
bu kitleye kari iktigi yandir ve bireylerin birbirlerine bagimliligi ite
gene bu biim iersinde kendisini gsterir, kuvvetli taraf daima, hasmi-
na kari azok birlemi bir btn olarak hareket eder. Bu zel tr me-
taya kari talep arzdan daha byk ise, bu alici digerini belli sinirlar
iersinde fazla fiyat vererek alteder ve bylece, bu metain fiyatini, hep-
si iin, piyasa-degerinin zerine ykseltir ve bir yandan da saticilar, yk-
sek piyasa-fiyati zerinden mal satmak zere birleir. Yok eger bunun
tersine, arz talebi aarsa, satici mallarini daha ucuza elden ikarmaya
balar ve bunu digerleri de izler ve bir yandan da alicilar, piyasa-fiyatini,
elden geldigince piyasa-degerinin altina drmek zere birleirler. Or-
tak ikar, birey iin ancak, bu ortak hareket kendisine daha fazla kazan
sagladigi srece nemlidir. Ve, u ya da bu taraf daha zayif hale geldigi
an, hareket birligi sona erer ve herkes kendisi iin elden geldigince fazla
ikar saglamaya aliir. Gene, daha ucuza retimde bulunup daha ok
T74
Kurl Murks
Kupilul lll
mal satabilen ve bylece, piyasa-fiyati ya da piyasa-degeri altinda sati
yaparak piyasada kendisine daha fazla yer saglayabilen kimse bu duru-
mu devam ettirir ve digerlerini, toplumsal bakimdan gerekli emegi yeni
ve daha dk bir dzeye indirgeyen daha ucuz retim tarzlari uygula-
maya zorlayan bir hareketi balatmi olur. Bir taraf daha avanta|li durum
saglayinca, bundan, o yanda bulunan herkes yararlanir. Bunlar, sanki
kendi [sayfa 178| ortak tekellerini kurmu gibidirler. Taraflardan birisi zayif
duruma dnce, herkes (rnegin, daha ucuz retim-maliyetleri ile a-
lianlar) daha gl hale gelmek ya da en azindan, elden geldigince
ucuza kurtulmak iin kendi bainin aresine bakmaya kalkiabilir; bu
gibi hallerde attigi her adim yalniz kendisini degil btn kader arkada-
larini da etkileyecegi halde, herkes, ben kendimi kurtarayim da geriye
kalanin cani cehenneme, der.
82
Talep ve arz, degerin, piyasa-degerine evrilmesi anlamini tair
ve bunlarin kapitalist bir temelde yrmeleri lsnde, metalarin ser-
mayenin rnleri olmalari lsnde, bunlar, kapitalist retim srecine,
yani sirf mal alim ve satimindan bsbtn farkli ilikilere dayanirlar.
Burada szkonusu olan, metalarin degerlerinin fiyatlara biimsel bir
dnm, yani sirf bir biim degiikligi degildir. Szkonusu olan, piya-
sa-fiyatlarinin, piyasa-degerlerinden ve daha sonra da retim-fiyatlarin-
dan nicel olarak gsterdigi belirli sapmalardir. Basit satinalma ve satita,
meta reticilerinin, bu sifatlarla kari kariya gelmeleri yeterlidir. Arz ve
talep, daha ileri bir tahlilde, toplumun toplam gelirini aralarinda paylaan
ve bunu gelir olarak harcayan ve dolayisiyla gelirin yarattigi talebi olu-
turan, farkli siniflarin ve siniflarin farkli kesimlerinin varligini ngrr.
Oysa te yandan bu, reticilerin retici olarak aralarinda yarattiklari arz
ve talebin anlailabilmesi iin de, kapitalist retim srecinin btn yapi-
sinin derinden kavranilmasini gerektirir.
Kapitalist retimde, sorun, yalnizca metalar biiminde dolaima
srlen bir degerler kitlesi kariliginda, baka bir biimde para ya da
baka bir meta biiminde eit bir deger kitlesi elde etmek olmayip,
daha ok, retim amaciyla yatirilmi bulunan sermaye kariliginda, ayni
byklkte herhangi diger bir sermaye kadar, ya da hangi retim dalin-
da kullanilirsa kullanilsin, kendi byklg ile |o |c|c bir arti-deger ya
da kr gerekletirilmesi sorunudur. Bu nedenle, szkonusu olan, hi
degilse en azindan, metalari, ortalama bir kr saglayacak fiyatlar, yani
retim-fiyatlari zerinden satmaktir. te bu biimde sermaye, |o|0m-
sc| |/| 0 olarak kendi bilincine varir ve her kapitalist, toplam toplum-
sal sermayedeki payi ile orantili olarak bu gce katilir.
82
"Bir sinifin bir bireyi, eger, btnnn kazan ve varligindan belli bir hisseye ya da b-
lme hi bir zaman sahip olamazsa, bu kimse, kazancini artirmak iin kolayca birleebilir";
(arz ve talep arasindaki oran buna elverir elvermez byle yapar da) "ite bu tekeldir. Ama, eger
bir kimse, btn miktari azaltacak bir ilemle kendi payina decek mutlak miktari herhangi
bir yolla artirabilecegine akli keserse, ogu kez bunu yapar; ite bu rekabettir." (4n lnq0/|y /n|o
7|ose P|/nc/|es Resec|/n ||e Nc|0|e o/ 0emcnJ, e|c., London 1821, s.1O5.)
T75
Kurl Murks
Kupilul lll
nce, kapitalist retimin kendisi, rettigi zel bir kullanim-dege-
rine ve herhangi bir metain ayirdedici zelliklerine kari ilgisizdir. Her
retim alaninda o yalnizca, arti-deger retmekle ve emegin rnne
katilmi bulunan, belli bir miktardaki kariligi denmemi emege elkoy-
makla ilgilidir. Ve gene ayni ekilde, sermayenin boyundurugu altina
girmi [sayfa 174| bulunan cretli-emegin niteligi geregi, o, yaptigi iin ken-
disine zg niteligine kari ilgisiz olup, sermayenin gereksinmeleri uya-
rinca biim almaya, bir retim alanindan tekine aktarilmaya boyun
egmek zorundadir.
Sonra, bir retim alani aslinda, tipki bir bakasi kadar iyi ya da k-
tdr. Bunlarin her biri ayni kri saglar ve her biri rettigi meta eger bir
toplumsal gereksinmeyi karilamiyorsa, tamamen yararsiz olur.
imdi, metalar kendi degerleri zerinden satildiklarinda, grm
oldugumuz gibi, eitli retim alanlarinda, bunlara yatirilmi bulunan
sermaye kitlelerinin farkli organik bileimlerine bagli olarak ok farkli
kr oranlari ortaya ikar. Ne var ki, sermaye, kr orani dk alandan
ekilir ve daha yksek kr orani saglayan teki alanlara akar. Bu srekli
iki ve giriler, ya da kisacasi, kr oraninin bir yerde dmesi, bir baka
yerde ykselmesine bagli olarak sermayenin eitli alanlar arasinda dagi-
limi, arz ile talep arasinda yle bir oran yaratir ki, eitli retim alanla-
rindaki ortalama kr ayni olur ve dolayisiyla da degerler, retim-fiyatlarina
evrilir. Sermayenin bu denge durumuna ulamadaki baari derecesi, o
lkede, kapitalist gelimenin derecesine, yani lkedeki koullarin kapi-
talist retim tarzina ne lde uygun hale getirildigine baglidir. Kapitalist
retimin ilerlemesiyle birlikte, bu retim tarzi kendi koullarini da gelitirir
ve retim srecinin dayandigi btn toplumsal nkoullari, kendisine
zg nitelige ve kendi zel yasalarina bagimli kilar.
Devamli sapmalarin srekli bir biimde dengelenmeleri, 1) ser-
maye ne kadar hareketli ise, yani bir retim alanindan bir digerine ne
kadar kolay kaydirilabilirse; 2) emek-gc, bir alandan digerine, bir re-
tim blgesinden tekine ne denli kolay aktarilabilirse, o kadar abuk
olur. Birinci koul, toplumda tam bir ticaret zgrlgn ve dogal olan-
larin diinda kalan, yani kapitalist retim tarzinin kendisinden dogan
btn tekellerin kaldirilmasini gerektirir. Bu, ayrica, inorganik kullanila-
bilir toplumsal sermaye kitlesini, bireysel kapitaliste kari bir arada to-
playan kredi sisteminin gelimesini gerektirir. Son olarak bu, eitli retim
alanlarinin, kapitalistlerin denetim altina girmesini gerektirir. Bu son koul,
bizim varsayimimizda zaten bulunmaktaydi, nk biz, btn kapitalist
biimde smrlen retim alanlarinda, degerlerin, retim-fiyatlarina e-
vrilmekte olduklarini kabul etmitik. Ne var ki, bu eitlenme, kapitalist
esasa gre iletilmeyen ok sayida ve byk retim alanlarinin (kk
iftiler tarafindan topragin iletilmesi gibi), kapitalist giriimler arasina
sizdigi ve onlarla baglandigi durumlarda, byk engellerle karilair.
Byk bir nfus yogunlugu bir baka nkouldur. kinci koul, iilerin
T7
Kurl Murks
Kupilul lll
bir retim alanindan digerine, bir retim merkezinden bir baka retim
merkezine aktarilmalarini engelleyen btn yasalarin yrrlkten kaldi-
rilmasini; emekinin, yapacagi ie kari ilgisiz hale gelmesini; btn re-
tim alanlarinda emegin, elden geldigince basit emege indirgenmesini,
emekiler arasinda, meslekleri ile ilgili btn nyargilarin yok edilmesi-
ni; ve ensonu, ama zellikle, emekinin, kapitalist-retim tarzinin [sayfa
175| egemenligi altina sokulmasini gerektirir. Bu konuyla ilgili ayrimlar,
rekabet konusunda yapilacak zel bir incelemeye girer.
Yukardaki incelemeden u sonu ikar ki, her zel retim alanin-
da bireysel kapitalist ve btn olarak kapitalistler, toplam sermaye ta-
rafindan, toplam ii sinifinin belli bir smr derecesi ile smrlmele-
rine, yalniz genel bir sinif sevgisi ile degil ayni zamanda, dogrudan eko-
nomik nedenlerle dogrudan dogruya katilirlar. nk btn diger koullar
bunlar arasinda, toplam yatirilan sermaye degerin veri kabul edildigin-
de, ortalama kr orani, toplam emek miktarinin, toplam sermaye ta-
rafindan smrlmesinin yogunluguna baglidir.
Ortalama kr, her 1OO birim sermaye iin retilen, ortalama arti-
degerle aynidir ve arti-degeri ilgilendirdigi kadariyla, yukarda sylenen-
ler kukusuz onun iin de geerlidir. Ortalama kr bakimindan, yatirilan
sermayenin degeri, kr oranini belirleyen ek bir etmen olur. Gerekten
de, kapitalist ya da sermaye tarafindan herhangi bir bireysel retim ala-
ninda, dogrudan dogruya orada alimakta olan emekilerin smrl-
mesi konusunda gsterilen dolaysiz ilgi, ya airi alitirma, ya cretleri
ortalamanin altina indirme, ya da kullanilan emegin olaganst ret-
kenligi yoluyla fazladan bir kazan, ortalamayi aan bir kr ile sinirlidir.
Bunun diinda, kendi retim kolunda, hi degien sermaye kullanmay-
an ve dolayisiyla hi ii alitirmayan (bu aslinda abartilmi bir var-
sayimdir) bir kapitalist, gene de, diyelim, yalniz degien sermaye kullanan
(bir baka abartma daha) ve bylece tm sermayesini cretlere yatiran
bir kapitalist kadar, ii sinifinin sermaye tarafindan smrlmesiyle ilgi-
lidir ve krini gene onun kadar kariligi denmeyen arti-emekten sag-
lamaktadir. Ne var ki, emegin smr derecesi, ign belli ise, emegin
ortalama yogunluguna, smrnn yogunluk derecesi belli ise,
ignnn uzunluguna baglidir. Emegin smr derecesi, arti-deger ora-
nini ve dolayisiyla belli bir toplam degien sermaye iin arti-deger kitle-
sini ve bylece krin byklgn belirler. Bireysel bir kapitalistin, kendi
faaliyet alaninin btnnden ayri olarak, kendisi tarafindan smrlen
iilerin smrsne kari duydugu zel ilgi ve ikari, belli bir retim
alanindaki sermayeden, bu alandaki toplam sermayeden ayri olarak,
dogrudan dogruya kendisi tarafindan alitirilan iilerin smrs ko-
nusundaki zel ilgi ve ikarinin aynidir.
te yandan, her zel sermaye alani ve her bireysel kapitalist,
toplam sermaye tarafindan alitirilan toplumsal emegin retkenligi ko-
nusunda ayni ilgiyi duyar. nk, iki ey bu retkenlige baglidir: Birinci-
T77
Kurl Murks
Kupilul lll
si, ortalama krin ifade edildigi kullanim-degerleri kitlesi; bu ortalama
kr, yani sermaye birikimi iin ve tketime harcanmak zere gelir iin
bir fon biiminde i grecegi iin, bu, iki katli bir nem tair. kincisi, ka-
pitalist sinifin tamami iin, arti-deger ya da kr miktari veri ise, yatirilan
toplam sermayenin (degimeyen ve degien) degeri, kr oranini, ya da
belli bir miktar sermaye zerinden kri belirler. Herhangi bir retim
alaninda ya [sayfa 176| da bu alanin bireysel bir giriimindeki emegin zel
retkenligi yalniz, bununla dogrudan dogruya ugraan kapitalistleri ilgi-
lendirir, nk bu, o zel alanin, toplam sermaye karisinda ya da o
bireysel kapitalistin, kendi alani karisinda fazladan bir kr elde etmesi-
ne olanak saglar.
te bu, kapitalistlerin kendi aralarindaki rekabet szkonusu ol-
dugunda birbirlerinin gznn yaina bakmadiklari halde, btnyle ii
sinifi karisinda birbirine tutkun bir mason dernegi kurmalarinin nedeni-
ni, matematik bir kesinlikle kanitlami olur.
retim-fiyati, ortalama kri ierir. Biz buna retim-fiyati diyoruz.
Bu, gerekte, Adam Smith'in nc|0|c| |/ce (dogal-fiyat), Ricardo'nun
|/ce o/ |oJ0c|/on (retim-fiyati) ya da cos| o/ |oJ0c|/on (retim-mali-
yeti) ve fizyokratlarin |/x necessc/|e (gerekli-fiyat) dedikleri eydir, n-
k bu, uzun srede, her bireysel alanda metalarin arz ve yeniden-retim-
lerinin nkouludur.
88
Ama bunlardan hi biri, retim-fiyati ile deger
arasindaki farki aiklamamitir. Ama biz, metalarin degerinin, emek-
zamani ile, yani bunlarin ierdikleri emek miktari ile belirlenmesine
kari ikan ayni iktisatilarin niin byle yaptiklarini ve piyasa-fiyatlarinin
etrafinda dalgalandiklari merkezler olarak niin daima retim-fiyatla-
rinin szn ettiklerini imdi daha iyi anliyoruz. retim-fiyatinin, metala-
rin degerinin tamamen diinda ve bu degerin |/mc /cc/e anlamsiz bir
biimi olmasi, rekabette ve bu yzden kaba kapitalistin ve dolayisiyla da
kaba iktisatinin kafasinda ortaya ikan bir biim olmasi nedeniyle bun-
larin byle davranmak ilerine gelmektedir.
NCELEMELERMZ, piyasa-degerinin (ve bununla ilgili olarak sy-
lenen her ey, uygun degiikliklerle, retim-fiyati iin de geerlidir) belli
bir retim alaninda en uygun koullar altinda retimde bulunanlar iin,
bir arti-kri nasil kapsadigini ortaya ikarmi bulunuyor. Bunalimlar ve
genellikle airi-retim halleri diinda, bu, piyasa-degerlerinden ya da
retimin piyasa-fiyatlarindan ne kadar sapmi olurlarsa olsunlar, btn
piyasa-fiyatlari iin de dogrudur. nk, piyasa-fiyati, metalar, birbirin-
den ok farkli bireysel koullar altinda retilmi bulunsalar ve dolayisiyla
epeyce farkli maliyet-fiyatlarina sahip olsalar da, ayni tr metalar iin
ayni fiyatin denecegini ifade eder. (Biz burada, yapay olsun, dogal ol-
sun, terimin aliilagelen anlaminda tekellerin sonucu olan arti-krlardan
88
Malthus, (P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, London 1886, s. 77-78. -EJ.
T78
Kurl Murks
Kupilul lll
szetmiyoruz.)
Bazi retim alanlari, eger, kendi metalarinin degerlerinin retim-
fiyatlarina evrilmesi ve bylece krlarinin ortalama kra inmesini n-
leyebilecek durumda iseler, bu arti-krin da ortaya ikmasi szkonusudur.
Arti-krin bu iki biiminin gsterdigi baka degiiklikler zerinde, toprak
ranti ile ilgili kisimda daha fazla durulacaktir. [sayfa 177|
T7
Kurl Murks
Kupilul lll
ONBRNC BLM
GENEL CRET DALGALANMALARININ
RETM-FYATI ZERNDEK ETKLER
TOPLUMSAL sermayenin ortalama bileimi 8O
s
+ 2O
d
ve kr %2O
olsun. Arti-deger orani bu durumda %1OO olur. cretlerde genel bir arti,
diger her ey ayni kalmak zere, arti-deger oraninda bir azalma demek-
tir. Ortalama sermaye iin, kr ve arti-deger zdetir. cretler %25 yk-
selsin. Bu durumda, daha nce 2O ile harekete geirilen ayni miktar
emek, imdi 25'e malolacaktir. Byle olunca, 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
k
yerine, 8O
s
+ 25
d
+ 15
k
devir degeri elde ederiz. Degien sermaye tarafindan hare-
kete geirilen emek, gene nceki gibi 4O'lik bir deger retir. Eger d,
2O'den 25'e ykselirse, a ya da k fazlaligi ancak 15 olur. 1O5 tutarindaki
bir sermaye zerinden 15'lik kr, imdi %14
2
/
7
'dir ve bu, yeni ortalama
kr oranidir. Ortalama sermaye tarafindan retilen metalarin retim-
fiyatlari, bunlarin degerleri ile akitigi iin, bu metalarin retim-fiyati
ayni kalacaktir. Bir cret artii, bu nedenle, krda bir dmeye yolaa-
caktir, ama metalarin degerinde ve fiyatinda bir degiiklik olmayacaktir.
Daha nce, ortalama kr %2O oldugu srece, bir devir dnemin-
de retilen metalarin retim-fiyati, bunlarin maliyet-fiyati, arti, bu mali-
yet- fiyati zerinden %2O bir kra eit idi ve bu nedenle = m + mk' = m
+ (2Om : 1OO) idi. Bu formlde m, metalara giren retim aralarinin [sayfa
178| degerine ve sabit sermaye tarafindan rne aktarilan ainip yipran-
ma miktarina bagli olarak degien, degiken bir byklktr. retim-
T80
Kurl Murks
Kupilul lll
fiyati, yleyse imdi, m + (14
2
/
7
m : 1OO) olacaktir.
imdi bileimi, balangita 8Os + 2Od olan ortalama toplumsal
sermayenin (bu da imdi 76
4
/
21s
+ 28
17
/
21d
olmutur) bileiminden daha
dk, diyelim 5O
s
+ 5O
d
olan bir sermaye alalim. Bu durumda, cret
artiindan nce yillik rnn retim-fiyati, kolaylik olsun diye, sabit ser-
mayenin tamaminin ainma ve yipranma ile rne getigi ve devir d-
neminin birinci rnektekinin ayni oldugu varsayildiginda, 5O
s
+ 5O
d
+
2O
k
= 12O olur. Ayni miktar emegin harekete geirilmesi iin cretlerde
%25 bir arti, degien sermayenin 5O'den 62'ye ykselmesi demektir.
Yillik rnn, eski retim-fiyati 12O zerinden satilmasi halinde bu bize
5O
s
+ 6
d
+ 7
k
ya da %6/
8
'lk bir kr oranini verir. Ama yeni ortalama
kr orani %14
2
/
7
'dir ve biz, btn teki koullarin ayni kaldiklarini kabul
ettigimiz iin, 5O
s
+ 62
d
bileimindeki sermayenin de bu kri sagla-
masi gerekir. imdi, 112'lik bir sermaye %14
2
/
7
bir kr orani ile 16
1
/
14
'lk bir kr saglamaktadir. Demek oluyor ki, bu sermaye ile retilen
metalarin retim-fiyati, imdi, 5O
s
+ 62
d
+ 16
1
/
14k
= 128
8
/
14
olur. Bu
nedenle, %25 bir cret artii yznden, ayni metalarin ayni miktarinin
retim-fiyati, burada 12O'den 128
8
/
14
'e ya da %7'den fazla ykselmi
oluyor.
Tersine, bileimi, ortalama sermayenin bileiminden daha yk-
sek, diyelim, D2
s
+ 8
d
olan bir retim alani alalim. Balangi ortalama
kri, bu durumda hl 2O olacak ve eger biz gene sabit sermayenin
tamaminin yillik rne getigini ve devir dneminin I ve lI'dekinin ayni
oldugunu varsayarsak, metain retim-fiyati burada da 12O olur.
cretlerde %25 bir arti nedeniyle, ayni miktar emek kariligi
degien sermaye, 8'den 1O'a, metalarin maliyet-fiyati 1OO'den 1O2'ye
ykseldigi halde, ortalama kr orani %2O'den %14
2
/
7
'ye der. Ama, 1OO
: 14
2
/
7
= 1O2 : 14
4
/
7
'dir. imdi 1O2'nin payina den kr, bylece %14
4
/
7
'dir. Bu nedenle, toplam rnn sati-fiyati, m + mk' = 1O2 + 14
4
/
7
=
116
4
/
7
olur. Demek ki, retim-fiyati 12O'den 116
4
/
7
'ye ya da 8
8
/
7
dmtr.
Sonu olarak, cretler %25 ykseldiginde:
1) Ortalama toplumsal bileimde bir sermayenin rettigi metala-
rin retim-fiyati degimez;
2) Daha dk bileimdeki bir sermayenin rettigi metalarin re-
tim-fiyati ykselir, ama bu krdaki d oraninda degildir;
8) Daha yksek bileimdeki bir sermayenin rettigi metalarin re-
tim-fiyati der, ama bu krdaki d oraninda degildir.
Ortalama sermayelerle retilen metalarin retim-fiyati ayni kaldi-
gi, rnn degerine eit oldugu iin, btn sermayelere ait rnlerin
retim-fiyatlarinin toplami da ayni kalir ve toplam sermaye tarafindan
retilen degerlerin toplamina eittir. Bir yandaki ykselme ve te yanda-
ki dme, toplam sermaye iin ortalama toplumsal sermaye dzeyinde
bir dengeleme saglar. [sayfa 17D|
retim-fiyati, rnek II'de ykselir ve rnek III'te derse, arti-de-
T8T
Kurl Murks
Kupilul lll
ger oraninda bir dme, ya da genel bir cret artii ile meydana gelen
bu zit etki, cretlerdeki bir ykselmenin fiyatlar ile telafi edilemeye-
cegini gsterir, nk, III'te retim-fiyatindaki dme, kapitalist iin krda-
ki dmeyi telafi edemedigi gibi, II'deki fiyat ykselmesi de krdaki
dmeye engel olamaz. Daha ok, her iki durumda da, ister fiyat yksel-
sin ister dsn, kr, fiyatin ayni kaldigi haldekinin, ortalama sermaye
krinin ayni olur. Bu, hem durum II'de, hem durum III'te, 5
5
/
7
kadar
den, ya da %25'in biraz zerinde bulunan ayni ortalama krdir. Bura-
dan u sonu ikar ki, eger fiyat II'de ykselmemi ve III'te dmemise,
II, yeni dk ortalama krin altinda, III, bu krin zerinde satmak duru-
mundadir. Besbellidir ki, her 1OO birim sermaye iin, 5O, 25 ya da 1O
birimin cretlere yatirilmasina bagli olarak sermayesinin
1
/
1O
'ini cretlere
yatirmi bulunan bir kapitalist zerindeki bir cret artiinin etkisi, ser-
mayesinin 'ini ya da %'ini yatirmi olandan tamamen farklidir. Ser-
mayenin bileiminin, ortalama toplumsal bileimin altinda ya da zerinde
olmasina bagli olarak, retim-fiyatinda bir yanda arti, te yanda dme
olmasi, ancak, krin, yeni dk ortalama kr dzeyine uydurulmasi
sreciyle gerekleir.
O halde, cretlerde genel bir dme ve kr oraninda, dolayisiyla
ortalama krda buna karilik genel bir ykselme, ortalama toplumsal
bileime zit ynlerde sapmalar gsteren sermayelerin rettikleri metala-
rin retim-fiyatlari zerinde nasil bir etki yapar Bu sorunun yanitini bul-
mak iin (Ricardo bunu zmleyememitir) yukardaki aiklamayi
tersine evirmek yetecektir.
I. Ortalama sermaye = 8O
s
+ 2O
d
= 1OO; arti-deger orani %1OO;
retim-fiyati = metalarin degeri = 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
k
= 12O; kr orani =
%2O. cretlerin drtte-bir dtgn varsayalim. imdi, ayni degimeyen
sermaye, 2Od yerine 15d ile harekete geirilecektir. yleyse metalarin
degeri = 8O
s
+ 15
d
+ 25
k
= 12O'dir. d tarafindan yapilan iin miktari
degimemi, ama onun yeni yarattigi deger, kapitalist ile emeki arasin-
da farkli bir ekilde bllmtr. Arti-deger, 2O'den 25'e, arti-deger
orani
2O
/
2O
'den
25
/
15
'e ya da %lOO'den %166
2
/
8
'e ykselmitir. D5 zerinden
kr imdi = 25 ve bylece 1OO birim iin kr orani = 26
6
/
1D
olmutur.
Sermayenin yzde olarak yeni bileimi imdi 84
4
/
1D
s + 15
15
/
1D
d = 1OO'dr.
II. Dk bileimli sermaye. Yukarda oldugu gibi, balangitaki
bileim 5O
s
+ 5O
d
'dir. cretlerde drtte-bir oraninda bir dme olmasi
nedeniyle, d, 87'ye ve bunun sonucu, yatirilan toplam sermaye 5O
s
+
87
d
= 87'ye dmtr. imdi eger biz, buna %26
6
/
1D
'luk yeni kr
oranini uygularsak, 1OO : 26
6
/
1D
= 87 : 28
1
/
88
elde ederiz. Daha nce
12O'ye malolan ayni metalar kitlesi imdi, 87 +28
1
/
88
= 11O
1O
/
1D
'a mal
olur ve bu yaklaik %1O bir fiyat dmesi demektir.
III. Yksek bileimli sermaye. Balangita, D2
s
+ 8
d
= 1OO. cretl-
erde drtte-bir kadar bir indirim 8
d
'yi 6
d
'ye ve toplam sermayeyi D8'e
indirmektedir. Sonu olarak, 1OO : 26
6
/
1D
= D8 : 25
15
/
1D
olur. Metain daha
T82
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 18O| nce 1OO + 2O = 12O olan retim-fiyati, cret indiriminden sonra
imdi, D8 + 25
15
/
1D
= 128
15
/
1D
olur ve bu yaklaik 4'Ik bir artitir.
Bu nedenle, besbelli ki, gerekli degiikliklerle birlikte ters ynde
ayni gelimeyi zlemekten baka bir ey yapamayiz; cretlerde genel bir
dme, arti-deger ile arti-deger oraninda ve diger koullar ayni kalmak
kaydiyla, farkli oranda ifade edilse bile, kr oraninda genel bir yksel-
meye yolamaktadir; dk bileimli sermayeler tarafindan retilen me-
talarin retim-fiyatlarinda bir dme ve daha yksek bileimli sermayeler
tarafindan retilen metalarin retim-fiyatlarinda bir ykselme szkonusu-
dur. Bu sonu, cretlerde genel bir ykselme oldugu zaman grlenin
tam tersidir.
84
Her iki halde de cretlerin ykselmesi ve dmesinde
ignnn ve temel geim aralarinin fiyatlarinin ayni kaldigi varsayilmiti.
Bu durumlarda, cretlerde bir dme, ancak, eger bu cretler emegin
normal fiyatinin daha zerine ikmi ise ya da bu fiyatin daha altina
inmi ise mmkndr. cretlerdeki bir ykselme ya da dmenin, ge-
nel olarak emekilerin tkettigi metalarin degerinde ve dolayisiyla re-
tim-fiyatinda bir degiiklikten ileri gelmesi halinde, sorunun nasil bir
degiiklik gsterecegi, toprak ranti ile ilgili blmde daha uzunboylu
incelenecektir. Bu noktada, gene de, son olarak u dnceleri belirt-
mek yerinde olacaktir:
cretlerdeki ykselme ya da dmenin, yaam gereksinmeleri-
nin degerindeki bir degimeden ileri gelmesi halinde, yukarda ulailan
sonularda, ancak, fiyatlarindaki degimenin, degien sermaye miktarini
artiran ya da azaltan metalarin, ayni zamanda, degimeyen sermayenin
geleri olarak bu sermayeye girmeleri ve bu nedenle, sadece cretleri
etkilemekle kalmadiklari lde bir degiiklik olabilir. Yok eger bunlar
yalniz cretleri etkiliyorsa, yukardaki tahliller, sylenmesi gerekli her eyi
kapsar.
Btn bu blmde, genel bir kr orani ile ortalama krin olumasi
ve dolayisiyla, degerlerin retim fiyatlarina dnmeleri, veri olarak ka-
bul edilmiti. Sorun, yalnizca, cretlerdeki genel bir ykselme ya da
dmenin, metalarin kabul edilmi bulunan retim-fiyatlarini nasil etki-
ledikleri idi. Bu, bu kisimda zmlenen diger nemli noktalar ile
karilatirilirsa, ancak ikinci derecede bir sorundur. u da var ki, bu,
daha ileride grecegimiz gibi* Ricardo tarafindan ele alinan tek sorundu
ve stelik o, bunu, tek yanli ve yetersiz bir biimde ele almiti. [sayfa 181|
84
ok gariptir ki, Ricardo [On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ 7cxc|/on, Third
edition, London 1821, s. 86-41. -EJ.| (degerlerin, retim-fiyatlari dzeyine indirilmesini anlaya-
mayan Ricardo, haliyle bizden farkli bir yolda ilerlemektedir) bu olasiligi bir defa bile
dnmemi yalniz birinci durumu, cretlerde bir ykselme ve bunun, metalarin retim-fiyatlari
zerindeki etkilenmesini incelemitir. Ve, se||0m ec0s /m/|c|o|0m** [l0|cce, E/s||es, Book I,
E/s||e!9. -EJ.| bu son derece aik ve aslinda totolo|ik, pratik uygulamayi yapmayi denememi-
lerdir bile.
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||, K. Marx-F. Engels, We|/e, Band 26, Teil 2, s.181-D4.
-EJ.
** Takliti kleler. -.
T83
Kurl Murks
Kupilul lll
ONKNC BLM
TAMAMLAYICI AIKLAMALAR
I. RETM-FYATINDA BR DEGKLG
GEREKTREN NEDENLER
Bir metanin retim-fiyati ancak iki nedenle degiebilir:
8/|/nc/s/. Genel kr oraninda bir degiiklik. Bu ancak, ortalama
arti-deger oraninda her degiiklikten, ya da eger ortalama arti-deger
orani ayni kaliyorsa, elkonulan arti-degerler toplaminin, yatirilan toplam
toplumsal sermaye miktarina olan oraninda bir degimeden ileri gelebi-
lir.
Arti-deger oranindaki degiiklik, eger, cretlerin normal dzeyin
altina dmesinden ya da bu dzeyin zerine ikmasindan ileri geliyor-
sa bu tr hareketlere ancak geliigzel dalgalanmalar gzyle bakilmak
gerekir yalniz, ya emek-gc degerinde bir ykselmeden ya da d-
meden meydana gelebilir; oysa, temel geim aralarini reten emegin
retkenliginde, yani emeki tarafindan tketilen metalarin degerinde
bir degime olmaksizin, bunun her ikisinin de olmasi da ayni derecede
olanaksizdir.
Ya da, elkonulan arti-deger toplaminin, yatirilan toplam toplum-
sal sermayeye oraninda bir degime ile olabilir. Bu durumda degimeye
arti-deger orani yol amadigina gre, bunun, toplam sermaye, ya da
daha ok, toplam sermayenin degimeyen kismi tarafindan yaratilmi
olmasi gerekir. Bu kismin kitlesi, teknik olarak ele alindiginda, degien
sermaye ile satin alinan emek-gc miktariyla orantili olarak artar ya da
T84
Kurl Murks
Kupilul lll
azalir ve [sayfa 182| degerinin kitlesi, bylece, kendi kitlesinin artmasi ya da
azalmasi ile artar ya da azalir. O da, bu nedenle degien sermayenin
deger kitlesine orantili olarak artar ya da azalir. Ayni miktar emek eger
daha fazla degimeyen sermayeyi harekete getiriyorsa, daha retken
hale gelmi demektir. Tersi olursa, retkenligi azalmitir. Demek ki, eme-
gin retkenliginde bir degime olmutur ve bazi metalarin degerinde bir
degime meydana gelmi olmasi gerekir.
u halde, aagidaki yasa her iki durum iin de geerlidir: Bir
metain retim-fiyati, genel kr oranindaki bir degime sonucu degiirse,
bu metain kendi degeri degimeden kalmi olabilir. Ne var ki. teki
metalarin degerinde bir degime meydana gelmi olmasi gerekir.
l//nc/s/. Genel kr orani degimeden kalmitir. Bu durumda, bir
metain retim degeri, ancak, o metain kendi degeri degimi ise degiir.
Bu, ya son biimi iersinde bu metai reten emegin ya da bu metain
retimine giren metalar reten emegin retkenligindeki bir degime
nedeniyle, szkonusu metain yeniden-retimi iin daha ok ya da daha
az emek gerekmi olmasindan ileri gelebilir. Pamuk ipliginin retim-
fiyati, ya pamuk hammaddesinin eskisine gre daha ucuza retilmesi
ya da ipligi egiren emegin, gelimi makineler nedeniyle daha retken
hale gelmesi ile debilir.
retim-fiyati, grm oldugumuz gibi = m + k, yani maliyet-fiyati
arti kra eittir. Ne var ki, bu = m + mk' ifadesinde maliyet-fiyati m,
degiken bir byklktr ve farkli retim alanlarinda degitigi gibi, bun-
larin hepsinde metain retiminde tketilen degimeyen ve degien ser-
mayenin degerine eittir ve k', yzde olarak ortalama kr oranidir. Eger,
m = 2OO, k' = %2O olursa, retim-fiyati m + mk' = 2OO + 2OO (2O : 1OO)
= 2OO + 4O = 24O'tir. Metalarin degerinde bir degiiklik olsa bile, bu
retim-fiyatinin ayni kalabilecegi aiktir.
Metalarin retim-fiyatlarindaki btn degimeler, son tahlilde, de-
ger degiikliklerine indirgenir. Ama, metalarin degerlerindeki btn
degiiklikler, mutlaka, kendilerini, retim-fiyatinda bir degime ile ifade
etmezler. retim-fiyati, yalniz tek bir metain degeri ile degil, btn me-
talarin toplam degeri ile belirlenir. Bu nedenle, A metainda bir degiiklik,
B metainda zit bir degiiklik ile dengelenebilir ve bylece genel baginti
ayni kalir.
II. ORTALAMA BLEML METALARIN RETM-FYATI
retim-fiyatlari ile degerler arasindaki sapmanin, aagidaki ne-
denlerden nasil ortaya iktigini grm bulunuyoruz:
1) Bir metain maliyet-fiyatina, ierdigi arti-deger yerine, ortalama
krin eklenmesi;
2) retim-fiyati degerinden bylece sapan bir meta, baka me-
talarin maliyet-fiyatina, onun gelerinden birisi olarak girer ve bu neden-
T85
Kurl Murks
Kupilul lll
le, bir metain maliyet-fiyati ile, retimi sirasinda tketilmi bulunan re-
tim [sayfa 188| aralarinin degeri arasinda, ortalama kr ile arti-deger arasin-
daki farktan dogabilecek kendisine ait sapmadan tamamen ayri bir
sapma bulunabilir.
te bu yzden, ortalama bileimli sermayelerin rettikleri me-
talarin maliyet-fiyatlari bile, retim-fiyatinin bu kismini oluturan gele-
rin degerlerinden farkli olabilir. Ortalama bileim, diyelim, 8O
s
+ 2O
d
ol-
sun. imdi, bu bileimdeki fiili sermayelerde, 8O
s
, s'nin, yani degimeyen
sermayenin degerinden byk ya da kk olabilir, nk, bu s, retim-
fiyatlari, degerlerinden farkli olan metalardan meydana gelmi olabilir.
Ayni ekilde, cretlere ait tketim, retim-fiyatlari kendi degerlerinden
sapan metalari ieriyor ise, 2O
d
kendi degerinden sapabilir; bu durum-
da, ii bunlari geri satin alabilmek (bunlari yerine koyabilmek) iin,
daha uzun ya da daha kisa bir sre alimak durumunda kalir ve byle-
ce, bu gibi yaam gereksinmelerinin retim-fiyati, bunlarin degerleri ile
akitigi zaman istenilenden daha fazla ya da az, gerekli-emek harca-
mak zorunda kalir.
Ne var ki, bu olasilik, ortalama bileimli metalar iin ortaya konmu
olan teoremlerin dogrulugunda en ufak bir eksiklik yapmaz. Bu metala-
ra den kr miktari, bunlarin ierdikleri arti-deger miktarina eittir. r-
negin, bileimi 8O
s
+ 2O
d
olan bir sermayede, arti-degerin belirlenmesinde
en nemli ey, bu sayilarin fiili degerlerin ifadesi olup olmadiklari degil,
bunlarin birbirine olan oranlaridir, yani toplam sermayeye gre, d =
1
/
5
ve s =
4
/
5
olmasidir. Durum byle oldugunda, d tarafindan retilen arti-
deger, varsayildigi gibi, ortalama kra eittir. te yandan, bu arti-deger,
ortalama kra eit oldugu iin, retim-fiyati = maliyet-fiyati arti, kr = m
+ k = m + a'dir; yani pratikte, metain degerine eittir. Bunun anlami,
cretlerde bir ykselme ya da dmenin, retim-fiyatini, m + k, ancak,
metalarin degerlerini degitirdigi lde degitirebilecegi, yalnizca, buna
tekabl eden zit ynl bir harekete, kr oraninda bir dme ya da yk-
selmeye yol aacagidir. Eger, burada, cretlerdeki bir ykselme ya da
dme, metalarin degerinde bir degiiklik meydana getirecek olsa, or-
talama bileimli bu alanlardaki kr orani, teki alanlardaki dzeyin ze-
rine ikar ya da altina der. Ortalama bileimli alan, diger alanlar ile
ayni kr dzeyini, ancak, fiyat degimeden kaldigi srece devam ettirir.
Bunun pratikteki sonucu, bu nedenle, rnlerinin gerek degerleri ze-
rinden satilmalari halinde neyse yledir. nk, metalarin, fiili degerleri
zerinden satilmalari halinde, diger koullar eit olmak kaydiyla, cretl-
erde bir ykselme ya da dmenin, krda buna tekabl eden bir dme
ya da ykselmeye neden olacaklari, ama, metalarin degerinde bir
degiiklige yol amayacaklari, cretlerde bir ykselme ya da dmenin,
btn koullar altinda, hi bir zaman, metalarin degerini etkilemeyip,
yalniz arti-degerin byklgn etkileyecegi apaik ortadadir. [sayfa 184|
T8
Kurl Murks
Kupilul lll
III. KAPTALSTN TELAF KONUSUNDAK
DAYANDIGI NEDENLER
Rekabetin, farkli retim alanlarindaki kr oranlarini, ortalama bir
kr oranina eitledigi ve bylece, bu farkli alanlara ait rnlerin deger-
lerini, retim-fiyatlarina dntrdg belirtilmi bulunuyor. Bu, sermay-
enin bir retim alanindan srekli olarak, o an iin, krin, ortalamanin
zerinde bulundugu baka bir retim alanina aktarilmasi ite olur. Bu-
nunla birlikte, belli bir sanayi dalinda belli srelerde, birbirini izleyen, iyi
ve kt yillarin yol atigi kr dalgalanmalarinin da dikkate alinmalari
yerinde olur. Sermayenin, farkli retim alanlari arasindaki bu araliksiz
giri ve ikii, kr oraninda, ykselme ve dme egilimleri yaratir ve bu,
birbirini azok eitleyerek, her yerde kr oraninin ayni ortak ve genel
dzeye indirgenmesi egilimini tair.
Sermayelerin bu hareketine, her eyden nce, krlari bir yerde
genel ortalamanin zerine ikartan, diger bir yerde ise altina indiren,
piyasa-fiyatlarinin dzeyi neden olur. Bu noktada bizi henz ilgilendir-
meyen tccar sermayesini bir yana birakiyoruz: biz bunu, bazi ok ara-
nan mallarda ani speklasyon nbetleri halinde ortaya ikarak, kitleler
halinde sermayeyi bir ikolunda olaganst bir hizla ekip, bir baka
ikoluna ayni hizla srmesinden taniyoruz. Byle olmakla birlikte, her
fiili retim alaninda sanayi, tarim, madencilik, vb. sermayenin bir alan-
dan digerine aktarilmasi, zellikle mevcut sabit sermaye yznden, ol-
duka byk glkler gsterir. Ayrica, deneyimler gstermitir ki,
diyelim pamuklu sanayii gibi bir sanayi kolunun, bir dnemde olagan-
st yksek kr saglamasi, bir baka zamanda ise, ok az krli olmasi ve
hatta zarar etmesi halinde, belli yillari kapsayan bir dnemde ortalama
kr, diger sanayi kollarindaki krin hemen hemen ayni olur. Ve ser-
maye, ok gemeden bu deneyimi hesaba katmayi grenir.
Bununla birlikte, rekabetin s|e|meJ// ey, retim hareketine
egemen olan degerin belirlenmesi; ve, retim-fiyatlarinin temelinde ya-
tan ve son kertede bunlari belirleyen degerlerdir. Buna karilik rekabet
unlari gsterir: 1) farkli retim alanlarindaki sermayenin organik
bileiminden ve bu nedenle de, belli bir smr alanindaki belli bir
sermaye tarafindan elkonan canli emek kitlesinden, bagimsiz olan or-
talama krlari; 2) retim-fiyatlarinda, cretlerin dzeyindeki degimelerin
yolatiklari ykselme ve dmeleri; ilk bakita, metalarin deger baginti-
siyla tam bir elime halindeki bir grngy; 8) metalarin ortalama
piyasa-fiyatini, belli bir srede, /ycsc-Jee|/ne degil de, bu piyasa-deg-
erinden olduka byk bir sapma gsteren, ok farkli bir retimin piyasa-
fiyatina indirgeyen, piyasa-fiyatlarindaki dalgalanmalari. Btn bu
grngler, degerin, emek-zamani ile belirlenmesiyle oldugu kadar,
kariligi denmeyen arti-emekten ibaret bulunan arti-degerin niteligi ile
de eliiyormu /|/ |0n0|. 8y|ece, |e/c|e||e |e| ey |e|s/ne e||/|m/
T87
Kurl Murks
Kupilul lll
|0n0|. Ekonomik [sayfa 185| ilikilerin, yzeyden nihai gibi grnen biim-
leri, kendi gerek varliklari ve dolayisiyla, bu ilikilerin taiyicilari ve ara-
cilarinin bunlari anlamaya alitiklari kavramlari iersinde, bunlarin asil
ama gizlenmi z biimlerinden ve bunlara tekabl eden kavramlarin-
dan, son derece farkli ve gerekte bunlarin tam tersidir.
stelik. Kapitalist retim, belli bir geliim dzeyine ulair ulamaz,
bireysel alanlardaki farkli kr oranlarinin, genel bir kr oranina
eitlenmesi, bundan byle, sirf, piyasa-fiyatlarinin sermayeyi ektigi ya
da ittigi, ekme ve itme hareketleriyle gereklemez. Ortalama fiyatlar
ile, bunlara tekabl eden piyasa-fiyatlari, bir sre iin kararli hale geldik-
ten sonra bireysel kapitalistler, bu eitlenmenin, |e|/||/ /c|/|c|| dengele-
diginin |/|/nc/ne |c||||c| ve bu durumu, kendi karilikli hesaplarinda
dikkate alirlar. Bu farklar, kapitalistlerin zihninde mevcuttur ve onlar
bunu, telafi nedenleri olarak hesaba katarlar.
Ortalama kr, temel kavramdir ve eit byklkteki sermayele-
rin, eit zaman araliklarinda eit kr saglamalari gerektigi anlamina gelir.
Bu da gene bir retim alanindaki sermayenin, toplam toplumsal serma-
ye tarafindan emekilerden sizdirilan toplam arti-degerden, kendi byk-
lg ile |o |c|c pay almasi gerektigi; ya da, her bireysel sermayeye,
yalnizca, toplam toplumsal sermayenin bir kismi ve her kapitaliste, ger-
ekte, toplam toplumsal giriimde, toplam krdan, kendi sermayesinin
byklg ile |o |c|c pay alan bir hisse sahibi gibi bakilmasi anlayiina
dayanir.
te bu anlayi, rnegin, metalarinin retimi daha uzun zaman
aldigi ya da daha uzak pazarlarda satildiklari iin, sermayesinin devri,
baka sermayelere gre daha yava olan kapitalistin hesabinda, bu
ekilde kaybettigi kri hesaba dahil etmek ve fiyati ykselterek bunu
telafi etmek iin bir dayanak hizmetini grr. Ya da, rnegin, ilepilik
gibi, daha byk tehlikelerle kari kariya bulunan yatirimlar daha yk-
sek fiyatlarla telafi edilir. Kapitalist retim ve onunla birlikte, sigortacilik
ii geliir gelimez, tehlikeler fiilen btn retim alanlari iin eit hale
gelmitir. (bkz: Corbet*); ne var ki, daha tehlikeli ikollari, daha yksek
sigorta primi der ve bunlari, metalarinin fiyatlarinda geri alirlar. Pratik-
te, btn bunlarin anlami udur ki, bir retim kolunu belli sinirlar ier-
sinde btn retim kollari ayni derecede gerekli sayilir daha az, bir
bakasini daha fazla krli kilan her durum, bu telafiyi hesaplamada kul-
lanilan nedenler ya da etmenleri hakli kilmak iin, rekabetin yenilenmi
hareketine her zaman gerek duyulmaksizin, telafi iin geerli bir zemin
olarak kesin bir biimde hesaba katilir. Kapitalistin burada unuttugu ya
da daha dogrusu, rekabet yoluyla dikkati ekilmedigi iin gremedigi
ey, farkli retim kollarina ait metalarin fiyatlarini hesaplarken kapitalist-
* Th. Corbet, 4n lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses cnJ VoJes o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J0c|s, London
l841. s. 1OO-O2. -EJ.
T88
Kurl Murks
Kupilul lll
ler tarafindan karilikli olarak ne srlen btn bu telafi nedenlerinin,
[sayfa 186| bunlarin hepsinin de, ortak ganimetleri, toplam arti-degerden,
kendi sermayelerinin byklg ile |o |c|c, eit talepte bulunmalari
olgusundan baka bir ey olmadigidir. Bu, daha ok, onlara, ceplerine
indirdikleri kr, ele geirdikleri arti-degerden farkli oldugu iin, bu telafi
nedenlerinin, toplam arti-degere katilmalarini eitlemeyip, metalarinin
maliyet-fiyatina, u ya da bu nedenle yapilan eklemelerden elde
olunuyormu gibi grnen /||n /enJ/s/n/ yc|c||yo|m0 gibi gelir.
Diger bakimlardan kapitalistin, arti-degerin, kaynagi konusundaki
varsayimlari ile ilgili olarak Yedinci Blmn 116. sayfasinda sylenen-
ler, ortalama kr iin de geerlidir. Ele alinan durum, yalniz, metalarin
piyasa-fiyati ile emegin smr derecesi veri kabul edildiginde, maliyet-
fiyatindaki bir tasarruf, yalnizca bireysel ibilirlilik, aikgzlk, vb. gibi
eylere bagli bulundugu iin farkli grnr. [sayfa 187|
T8
Kurl Murks
Kupilul lll
NC KISIM
KAk OkANlNlN D$ME EGlLlMl YASASl

ONNC BLM
YASANIN NTELG
CRET ile ign veri kabul edildiginde, diyelim 1OO'lk bir de-
gien sermaye, belli sayidaki alian iiyi temsil eder. Bu sermaye, bu
sayinin bir gstergesidir. 1OO S, diyelim 1OO iinin bir haftalik creti
olsun. Bu iilerin, eit miktarlarda gerekli ve arti-emek harcadiklari,
gnde, kendileri iin, yani cretlerinin yeniden-retimi iin alitiklari
kadar, kapitalist iin, yani arti-deger retmek iin alitiklari kabul edilir-
se, bunlarin toplam rnlerinin degeri = 2OO S ve rettikleri arti-deger
miktari 1OO S olacaktir. Arti-deger orani, a/d = %1OO olurdu. Ama gr-
dgmz gibi, bu arti-deger orani, kendisini, kr orani a : S oldugu iin,
degimeyen sermaye s ve dolayisiyla toplam sermaye S'nin farkli buyk-
lklerine bagli olarak, ok farkli kr oranlari ile ifade eder. Arti-deger
orani %1OO olduguna gre:
s = 5O ve d = 1OO ise k' = 1OO : 15O= %66
2
/
8
s = 1OO ve d = 1OO ise k' = 1OO : 2OO= %5O
s = 2OO ve d = 1OO ise k'= 1OO : 8OO = %88
1
/
8
s = 8OO ve d = 1OO ise k' = 1OO : 4OO= %25
s = 4OO ve d = 1OO ise k' = 1OO : 5OO= %2O olur.
Bu, ayni arti-deger oraninin, kendisini, degimeyen sermayenin
maddi olarak bymesinin ~ayni oranda olmasa bile~ ayni zamanda
T0
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 188| kendi degerinde ve dolayisiyla da toplam sermayenin degerinde
bir bymeyi gerektirmesi nedeniyle, emegin smr derecesi ayni ol-
dugu halde, den bir kr orani ile nasil ifade edecegini gsteriyor.
Eger bir de, sermayenin bileimindeki bu yava degimenin, yal-
niz bireysel retim alanlari ile sinirli kalmayip, aagi yukari btn ya da
hi degilse, nemli retim alanlarinda da meydana geldigi ve bu yz-
den, bir toplumun toplam sermayesinin ortalama organik bileiminde
degimelere neden oldugu varsayilirsa, arti-deger orani ya da emegin
sermaye tarafindan smrlme yogunlugu ayni kaldigi srece, degime-
yen sermayenin degien sermayeye gre tedrici bymesi, zorunlu ola-
rak, genel kr oraninda tedrici bir dmeye yolaar. Grm oldugumuz
gibi, kapitalist retimin gelimesiyle birlikte, degien sermayede, degi-
meyen sermayeye, ve dolayisiyla, harekete geirilen toplam sermayeye
oranla nispi bir azalma olmasi, kapitalist retimin bir yasasidir. Bu ifade,
kapitalist sistemde gelimi bulunan kendisine zg retim yntemleri
nedeniyle, belli degerde bir degien sermaye tarafindan harekete geiri-
len ayni sayida iinin, yani ayni miktarda emek-gcnn, ayni srede,
gittike artan miktarlarda emek aracini, makineyi, her trden sabit ser-
mayeyi, hammaddeyi, ~ve dolayisiyla, degeri durmadan artan degi-
meyen sermayeyi~ ilettigi, iledigi ve retken biimde tkettigini sy-
lemenin bir baka biimidir. Degien sermayede, degimeyen ve dolayi-
siyla toplam sermayeye gre bu srekli azalma, toplumsal sermayenin,
kendi ortalamasinda, gitgide daha yksek bir organik bileime ulamasi
demektir. Bu, ayni ekilde, ayni sayida iinin, daha fazla makine ve ge-
nellikle daha ok sabit sermaye kullanilmasi sayesinde, ayni srede,
yani daha az emekle, gitgide artan miktarda ham ve yardimci maddele-
ri rne evirmesi olgusuyla kendisini gsteren, emegin toplumsal ret-
kenligindeki srekli gelimenin bir baka ifadesidir. Degimeyen ser-
mayedeki bu srekli deger artiina ~bu, degimeyen sermayenin mad-
di olarak yalnizca yaklaik bir biimde kapsadigi kullanim-degerlerinin
gerek kitlesinin bymesini gstermekle birlikte~ rnlerde srekli
bir ucuzlama tekabl eder. Her tek tek rn, kendi baina alindiginda,
cretlere yatirilan sermayenin, retim aralarina yatirilan sermayeye kiyas-
la daha byk bir yer tuttugu, daha dk retim dzeyine gre, daha
az miktarda emek ierir. Bu blmn bainda verilen ve varsayima
dayanan diziler, bu nedenle, kapitalist retimin gerek egilimini ifade
eder. Bu retim tarzi, degimeyen sermayeye kiyasla, degien sermaye-
de gitgide nispi bir azalma, ve dolayisiyla toplam sermayenin organik
bileiminde srekli bir ykselme yaratir. Bunun dogrudan sonucu, ayni
ya da hatta artan bir emek smr derecesinde, arti-deger oraninin
srekli dme gsteren bir kr orani ile temsil edilmesidir. (Bu dmenin
kendisini niin mutlak bir biimde degil de; artan bir dme egilimi ek-
linde gsterdigini daha ileride grecegiz.) Bu nedenle, genel kr ora-
nindaki bu srekli dme [sayfa 18D| egilimi, tam da emegin toplumsal
TT
Kurl Murks
Kupilul lll
retkenligindeki srekli gelimenin, kapitalist retim tarzina zg bir
ifadesidir. Bu, kr oraninin, baka nedenlerle geici olarak bir dme
gsteremeyecegi anlamina gelmez. Bylece, kapitalist retim tarzinin
niteliginden hareket edilerek, bu retim tarzinin gelimesiyle birlikte,
genel ortalama arti-deger oraninin kendisini, den bir genel kr orani
ile ifade etmek durumunda kalmasi, mantiki bir zorunluluk olarak orta-
ya ikmi oluyor. alitirilan canli emek kitlesi, harekete geirdigi
maddelemi emek kitlesine, yani retken biimde tketilen retim
aralari kitlesine kiyasla srekli bir azalma gsterdigi iin, canli emegin,
kariligi denmeyen ve arti-degerde nesneleen kisminin da, yatirilan
toplam sermaye ile temsil edilen deger miktarina kiyasla srekli bir
azalma gstermesi gerekir. Arti-deger kitlesinin yatirilan toplam sermay-
enin degerine orani, arti-deger oranini verdigine gre, bu oranin da srekli
dmesi gerekir.
Btn bu sylenenlerden, bu yasanin bylesine basit oldugu orta-
dayken, imdiye degin btn ekonomi politik, bunu ortaya ikarmada,
daha ilerde* grecegimiz gibi pek az baari gstermitir. ktisatilar bu
grngnn farkina varmitir ve onu yorumlamak iin epey kafa
yormulardir. Kapitalist retim iin bu yasa byk nem taidigi halde,
zm Adam Smith'ten beri btn ekonomi politigin hedefi olan, ve
Adam Smith'ten beri eitli okullar arasindaki farkin, bu zme
yaklamadaki farktan ibaret bulunan bir sir oldugu sylenebilir. te yan-
dan, bugne kadar ekonomi politigin, degimeyen ve degien sermaye-
ler arasindaki ayrim etrafinda dnp durdugu haide, bunu dogru biimde
nasil tanimlayacagini hi bir zaman bilemedigini; arti-degeri krdan bir
trl ayiramadigi gibi, kri, sanayi kri, ticari kr , faiz, toprak ranti gibi
farkli ve bagimsiz kisimlarindan ayirdeden kendi saf ekli iersinde hi
bir zaman incelemedigini; sermayenin organik bileimindeki farklari hi
bir zaman dogru drst zmlemedigi, ve bu nedenle genel kr ora-
ninin oluumunu zmlemeyi de aklindan bile geirmedigini gzn-
ne aldigimizda ~btn bunlari gznnde tuttugumuzda~ bu bilmeceyi
zmedeki baarisizligina arnamak gerekir.
Krin, farkli bagimsiz kategorilere ayrilmasina gemeden nce,
bu yasaya zellikle deginiyoruz. Bu incelemenin, krin, farkli kategoril-
erdeki kimselerin payina den farkli kisimlara blnmesinden bagim-
siz olarak yapilmasi oigusu, daha balangita, bu yasanin btnyle bu
blnmeden ve bundan dogan kr kategorilerinin karilikli ilikilerinden
bagimsiz oldugunu gstermektedir. Burada szn ettigimiz kr, yalniz,
dogmu bulundugu degien sermayeden ok, toplam sermaye ile bagin-
tisi iersinde sunulan, arti-degerin kendisine verilen bir baka addan
baka bir ey degildir. Kr oranindaki dme, demek ki, arti-degerin
yatirilmi toplam sermayeye oraninda bir dmeyi ifade etmektedir ve
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||, K. Marx-F. Engels, We|/e, Band 26, Teil 2, 5. 485-66,
541-48. -EJ.
T2
Kurl Murks
Kupilul lll
bu nedenle, bu arti-degerin eitli kategoriler arasindaki her trl bln-
mesinden bagimsizdir. [sayfa 1DO|
Kapitalist gelimenin, sermayenin organik bileiminin, s : d, 5O :
1OO oldugu belli bir aamasinda, %1OO'lk bir arti-deger oraninin %66
2
/
8
'lk bir kr orani ile ifade edildigini; s : d, 4OO : 1OO oldugu daha yksek
bir aamasinda ise, ayni arti-deger oraninin ancak %2O'lik bir kr orani
ile ifade edildigini daha nce grmtk. Bir lkede, birbirini izleyen
farkli gelime aamalari iin sylenenler, eitli lkelerde, birarada bu-
lunan farkli gelime aamalari iin de dogrudur. Sermayenin yukarda
sz edilen ilk bileiminin ortalamayi oluturdugu gelimemi bir lke-
de, kr orani = %66
2
/
8
oldugu halde, sermayenin ikinci bileiminin or-
talamayi oluturdugu daha yksek bir gelime dzeyinde bulunan bir
lkede bu oran = %2O olabilir.
Daha az gelimi lkede, emek daha az retken olsaydi ve daha
byk bir emek miktari, ayni metain daha kk bir miktari ile, daha
byk bir degiim-degeri, daha az kullanim-degeri ile temsil edilseydi,
iki ulusal kr orani arasindaki fark ortadan kalkabilir ya da hatta tersine
dnebilirdi. Bu durumda emeki zamaninin daha byk bir kismini kendi
temel geim aralarini ya da bunlarin degerlerini yeniden-retmek iin,
ve daha kk bir kisinini arti-deger retmek iin harcardi; dolayisiyla,
daha az arti-emek harcar ve arti-deger orani daha dk olurdu. Az
gelimi lkede, emekinin, ignnn
2
/
8
'nde kendisi iin ve
1
/
8
'nde
kapltalist iin alitigini varsayalim; yukardaki rnek uyarinca ayni emek-
gcnn kariligi 188
1
/
8
ile denecek ve ancak 66
2
/
8
degerinde bir fazla-
lik saglayacaktir. 5O degerinde bir degimeyen sermaye, 188
1
/
8
degerinde
bir degien sermayeye tekabl edecektir. Arti-deger orani 66
2
/
8
188
1
/
8
=
%5O; ve kr orani 66
2
/
8
: 188
1
/
8
ya da yaklaik %86 olacaktir.
Buraya kadarki incelemelerimizde henz, kri oluturan farkli ki-
simlari incelemedigimiz, yani bunlar imdilik bizim iin varolmadiklari
iin, sirf yanli anlamalardan kainmak iin u dnceleri nceden
ne srmek istiyoruz: Farkli gelime aamalarindaki lkeleri karila-
tirirken, ulusal kr orani dzeyini, diyelim ulusal faiz orani dzeyi ile
lmek, yani gelimi kapitalist retime sahip lkeler ile, gerekte emek-
i, kapitalist tarafinda smrlyor olmakla birlikte, emegin henz res-
men sermayenin boyundurugu altina girmedigi lkeleri (rnegin, Hindi-
stan da, tefeci, yalniz btn arti-degeri faiz yoluyla soymakla kalmayip,
kapitaliste bir deyimle, cretinin bir kismim bile sizdirdigi halde, Hintli
ifti, iftligini bagimsiz bir retici olarak ynetir, ve retimi, bu niteligi
ile henz sermayenin egemenligi altina girmemitir) karilatirirken byle
yapmak byk bir hata olur. Bu faiz, gelimi kapitalist retime sahip
lkelerdeki gibi, sirf, retilen arti-degerin ya da krin bir kismini ifade
etmek yerine, btn kri ve hatta bu krdan daha da fazlasini kapsar.
te yandan, faiz orani, bu durumda, aslinda, kr ile bir ilikisi bulunma-
yan ve daha ok, tefeciligin toprak rantini ne derecede ele geirdiklerini
T3
Kurl Murks
Kupilul lll
belirten ilikiler ile (tefecilerin, toprak ranti alan byk toprak sahipleri-
ne verdikleri borlar) belirlenir.
Kapitalist retimin farkli aamalarina, ve dolayisiyla, farkli organik
[sayfa 1D1| bileimlerde sermayelere sahip lkelere gelince, normal ign
digerlerinden daha kisa olan bir lke, daha yksek bir arti-deger oranina
sahip olabilir (kr oranini belirleyen etmenlerden bir tanesi). 8/|/nc/ o|c-
|c/, ngiltere'de on saatlik ign, yogunlugundaki ykseklik nedeniyle
eger Avusturya'daki 14 saatlik bir ignne eit ise, her iki halde de
ignnn eit olarak blnmesi ile, 5 saatlik ngiliz arti-emegi, dnya
piyasasinda 7 saatlik bir Avusturya arti-emegini temsil edebilir. l//nc/
o|c|c/, ngiliz ignnn, Avusturya ignnden daha byk bir kismi,
arti-emegi temsil edebilir.
Ayni ya da hatta yksek bir arti-deger oranini ifade eden den
kr orani yasasi, baka bir deyile, bir miktar ortalama toplumsal serma-
yenin, diyelim, 1OO'lk bir sermayenin, gittike byyen bir kisminin
emek aralarini ve gittike azalan bir kisminin canli emegi kapsadigini
ortaya koyar. Demek oluyor ki, retim aralarini kullanan toplam canli
emek kitlesi, bu retim aralarinin degerine oranla azaldigi iin, kariligi
denmeyen emegin ve bu emegin ifade edildigi emek kisminin da, ya-
tirilan toplam sermayenin degerine kiyasla dmesi gerekir. Ya da yati-
rilan toplam sermayenin gittike daha kk bir kesri, canli emege evrilir
ve bu nedenle toplam sermaye, kullanilan emegin kariligi denmeyen
kismi, ayni zamanda, kariligi denen kisma oranla byme gsterebi-
lecegi halde, kendi byklgne oranla, gitgide daha az arti-emek emer.
Degien sermayedeki nispi azalma ve degimeyen sermayedeki nispi
arti, ne miktarda olursa olsun, bu her iki kisim da mutlak byklk ola-
rak artabilir ve bu, daha nce syledigimiz gibi, yalnizca, emegin ret-
kenligindeki artiin bir baka ifadesidir.
1OO degerinde bir sermaye 8O
s
+ 2O
d
'den olusun ve 2O
d
= 2O
emeki olsun. Arti-deger orani %1OO olsun, yani emekiler, gnn yari-
sinda kendileri iin, teki yarisinda kapitalist iin alisinlar. imdi, daha
az gelimi bir lkede 1OO'lk sermaye = 2O
s
+ 8O
d
ve 8O
d
= 8O emeki
olsun. Ama gnn 2/8' bu emekilere ait olacak ve bunlar gnn yalni-
zca 1/8'inde kapitalist iin aliacaklardir. Diger btn eyler eit olmak
zere, emekiler, birinci rnekte 4O'lik bir deger, ikinci rnekte 12O'lik
bir deger retirler. Birinci sermaye 8O
s
+ 2O
d
+ 2O
a
= 12O retir. Kr
orani = %2O'dir. kinci sermaye 2O
s
+ 8O
d
+ 4O
a
= 14O retir, kr orani =
%4O'tir. kinci rnekte, demek ki, kr orani, birincidekinin iki katidir;
oysa, birincide arti-deger orani = %1OO olup, bu oran ikincide ancak
%5O oldugu iin onun iki katidir. Bu duruma gre, ayni byklkte bir
sermaye, birinci rnekte yalniz 2O emekinin arti-emegine, ikinci rnek-
te 8O emekinin arti-emegine elkoymaktadir.
Kr oraninin gitgide dmesi ya da canli emek tarafindan hare-
kete geirilen maddelemi emek kitlesine kiyasla ele geirilen arti-
T4
Kurl Murks
Kupilul lll
emek miktarindaki nispi azalma, toplumsal sermaye tarafindan hareke-
te geirilen smrlen emegin mutlak kitlesinin ve dolayisiyla. ele geir-
digi arti-emegin mutlak kitlesinin byyebilecegi olasiligini ortadan kaldir-
madigi [sayfa 1D2| gibi, bireysel kapitalistlerin denetimindeki sermayelerin,
gitgide byyen bir emek kitlesine ve dolayisiyla, alitirdigi emeki sa-
yisinda bir arti olmasa bile gitgide byyen bir arti-emek miktarina
elkoymalari olasiligini da ortadan kaldirmaz
alian nfus, diyelim iki milyon olsun. Ayrica, ortalama ignnn
uzunlugu ile yogunlugunun, cretlerin dzeyinin, dolayisiyla, gerekli ve
arti-emek arasindaki oranin veri oldugunu kabul edelim. Bu durumda,
bu iki milyonun toplam emegi, arti-degerde ifadesini bulan arti-emekle-
ri, daima ayni deger byklgn retir. Ne var ki, bu emegin harekete
geirdigi degimeyen (sabit ve dner) sermaye kitlesinin bymesiyle
birlikte, retilen bu deger miktari, bu sermayenin, ayni oranda olmasa
bile, kitlesiyle birlikte byyen degerine oranla der. Bu oran, ve do-
layisiyla kr orani, kullanilan canli emek kitlesi eskisinin ayni oldugu ve
sermayenin ondan sizdirdigi arti-emek miktari eskisi gibi kaldigi halde
der. Bu oran, canli emek kitlesi azaldigi iin degil, canli emek tarafin-
dan harekete geirilen maddelemi emek kitlesi arttigi iin degiir. Bu,
mutlak degil nispi bir artitir ve gerekte, harekete geirilen emegin ve
arti-emegin mutlak byklg ile bir ilikisi yoktur. Kr oranindaki dme,
toplam sermayenin degien kismindaki mutlak azalmadan degil, bun-
daki nispi azalmadan, bunun degimeyen sermayeye gre azalmasin-
dan ileri gelir.
Belli bir emek ve arti-emek kitlesi iin geerli olan ey, artan sa-
yida emeki iin de geerlidir ve bylece, yukardaki varsayima gre, ge-
nellikle, artmakta olan kumanda edilen emek kitlesi ve zellikle, bunun
kariligi denmeyen kismi, arti-emek iin de geerlidir. alian nfusun
iki milyondan milyona ikmasi, cretlere yatirilan degien sermaye-
nin de, eski iki milyondan milyona ykselmesi, oysa, degimeyen
sermayenin drt milyondan, onbe milyona ikmasi halinde, yukaridaki
varsayim geregi, ign ve arti-deger orani degimedigine gre, arti-
emek ve arti-deger kitlesi, yariyariya, yani %5O artar, iki milyondan
milyona ykselir. Bununla birlikte, arti-emek ve u halde, arti-deger kit-
lesindeki bu %5O'lik mutlak artia karin, degien sermayenin degime-
yen sermayeye orani, 2 : 4'ten 8 : 15'e der ve arti-degerin toplam ser-
mayeye orani (milyon olarak) yle olabilir:
I. 4
s
+ 2
d
+ 2
a
; S = 6, k' = %88
1
/
8
II. 15
s
+ 8
d
+ 8
a
; S = 18, k' = %16
2
/
8
Arti-deger kitlesi, yariyariya ykseldigi halde, kr orani, yariyariya
dmtr. Bununla birlikte, kr , yalnizca, toplam toplumsal sermaye-
ye gre hesaplanan arti-deger ve kr kitlesidir, bu kitlenin mutlak byk-
lg, toplumsal bakimdan, bu arti-degerin mutlak byklgne eittir.
Krin mutlak byklg, onun toplam miktari, bu nedenle, yatirilan top-
T5
Kurl Murks
Kupilul lll
lam sermayeye kiyasla ok byk nispi azalma oldugu halde ya da ge-
nel kr oraninda ok byk bir azalma olmasina karin, %5O artmitir.
Sermaye tarafindan alitirilan emeki sayisi, u halde, sermayenin ha-
rekete [sayfa 1D8| geirdigi emegin mutlak kitlesi ve bu nedenle, emmi
oldugu arti-emegin mutlak kitlesi, rettigi arti-degerin kitlesi ve dolayi-
siyla rettigi krin mutlak kitlesi sonuta c||c|/|/| ve kr oranindaki gitgi-
de artan dmeye karin gitgide c||c|/|/|. Ve bu, yalniz byle o|c|/|/| de-
gil, kapitalist retim esasina gre, geici dalgalanmalar diinda, byle
olmak :o|0nJcJ||.
Kapitalist retim sreci, aslinda, ayni zamanda bir birikim sreci-
dir. Kapitalist retimin gelimesiyle birlikte, yalnizca yeniden-retilmesi
ya da aynen srdrlmesi gereken degerler kitlesinin, alitirilan emek-
gc degimeden kalsa bile, emegin retkenligindeki artila birlikte by-
dgn gstermi bulunuyoruz. Ne var ki, emegin toplumsal retkenligin-
deki artila birlikte, retim aralarinin bir kisrnini oluturdugu, retilen
kullanim-degerlerinin kitlesi daha da byr. Ve ancak kendisine elko-
nulmak suretiyle bu ek servetin tekrar sermayeye evrilmesini saglaya-
cak olan ek emek, bu retim aralarinin (temel geim aralari da dahil)
degerine degil kitlesine baglidir, nk, retim srecinde ii, bu retim
aralarinin degeriyle degil, kullanim-degeriyle ilgilidir. u da var ki, biri-
kimin kendisi, ve bununla birlikte giden sermaye yogunlamasi, artan
retkenligin maddi aralaridir. Dolayisiyla, retim aralarindaki bu by-
me, alian nfusta bir bymeyi, arti-sermayeye tekabl eden ya da
hatta onun genel gereksinmelerini aan alian bir nfusun yaratilmasini
kapsar ve bylece, airi bir ii nfusunun olumasina yolaar. Arti-ser-
mayenin kumanda etmi oldugu alian nfus zerindeki geici fazla-
ligin iki ynl bir etkisi olabilir. Bir yandan, cretleri ykselterek,
emekilerin oluk ocugunu kirip geiren elverisiz koullari yumuatir
ve aralarinda evliligi kolaylatirarak nfusu yava yava artirir. te yan-
dan ise, nispi arti-deger saglayan yntemler (makinelerin kullanilmaya
balanmasi ve iyiletirilmeleri) uygulayarak, ok daha hizli, yapay, nispi
bir airi-nfus yaratir ve bu da kapitalist retimde, sefalet, nfus rettigi
iin, gerekten hizli bir nfus ogalmasinin retme alani olabilir. Bu
nedenle, kapitalist retim srecinin yalnizca bir yz olan kapitalist biri-
kim srecinin niteligi geregi, artan ve sermayeye evrilecek olan retim
araci kitlesi, karisinda, artmi ve hatta gereginden fazla ogalmi, smr-
lebilir bir ii nfusu bulur. retim ve birikim sreci gelitike, bu yz-
den, mevcut ve elkonulan arti-emek kitlesi ve dolayisiyla, toplumsal
sermaye tarafindan ele geirilen mutlak kr kitlesi bymek :o|0nJc-
J||. Ne var ki, bu byyen hacimle birlikte, ayni retim ve birikim yasasi,
degimeyen sermayenin degerini de, sermayenin canli emege yatirilmi
bulunan degien kismina gre, gitgide artan byk bir hizla artirir. u
halde, ayni yasalar, toplumsal sermaye iin, byyen mutlak bir kr kit-
lesi ve den bir kr orani yaratmi olur.
T
Kurl Murks
Kupilul lll
Kapitalist retimin ilerlemesi, ve bununla birlikte, toplumsal eme-
gin retkenliginde gelime, ve retim kollarinin, dolayisiyla da rnlerin
ogalmasiyla birlikte, ayni byklkte bir degerin, gittike artan bir kul-
lanim-degerleri ve zevk aralari kitlesini temsil etmesi olgusunu biz bura-
da [sayfa 1D4| tamamen bir yana birakiyoruz.
Kapitalist retim ve birikimin gelimesi, emek-srelerini, gitgide
genileyen leklere ulatirir ve bylece bunlara gitgide byyen boyut-
lar kazandirarak, her bireysel kurulu iin daha geni yatirimlar yapil-
masini gerekli kilar. Sermayelerin yogunlamasindaki arti (ve bununla
birlikte, daha kk lekte olmakla birlikte, kapitalistlerin sayisindaki
arti) bu nedenle, bu gelimenin sonularindan birisi oldugu kadar, onun
maddi gerek. lerinden birisidir de. Bununla elele ve karilikli bir etkilen-
meyle, az ya da ok, dogrudan reticilerin, gitgide artan lde mlksz-
letirilmesi balar ve yrr. Bu duruma gre, bireysel kapitalistler iin,
gitgide byyen emeki ordularina komuta etmek dogaldir (degien
sermayenin, degimeyene gre ne denli azalmi olmasinin bir nemi
yoktur) ve bunlarin elegeirdikleri arti-deger ve dolayisiyla kr kitlesinin,
kr oranindaki dmeyle birlikte ve bu dmeye karin bymesi de
gene dogaldir. Emeki kitlelerini bireysel kapitalistlerin komutasi altinda
toplayan nedenler, yatirilan sabit sermaye ile ham ve yardimci madde-
leri, alitirilan canli emek kitlesine kiyasla gitgide byyen oranlarda
ogaltan nedenlerin tamamen aynidir.
Bu noktada, urasini da yle bir belirtmek yeterli olacaktir: emek-
i nfus veri iken, arti-deger kitlesinin, dolayisiyla mutlak kr kitlesinin,
arti-deger oraninin, ister ignnn uzamasi ya da yogunlamasi, ister
emegin retkenligindeki artma nedeniyle cretlerin degerindeki bir
dme yoluyla bymesi halinde artmasi gerekir, ve bunun, degien
sermayenin degimeyen sermayeye gre nispi bir azalma gstermesine
karin byle olmasi gerekir.
Toplumsal emegin retkenligindeki ayni gelime, toplam sermaye-
ye gre degien sermayedeki nispi azalmayla ve birikimdeki hizlanmay-
la ~oysa bu birikim de kendi baina, retkenligin daha da gelimesi ve
degien sermayede daha fazla nispi bir azalma olmasi iin bir iki nok-
tasi olur~ kendisini aiga vuran ayni yasalar, bu ayni gelime, geici
dalgalanmalar diinda, kullanilan toplam emek-gcnn gitgide artmasin-
da ve arti-deger ve dolayisiyla krin mutlak kitlesinin gittike artmasinda
kendisini gsterir.
imdi, kr o|cn|nJc bir azalma ve bununla ayni zamanda ve
bunu doguran ayni nedenlerden dolayi, krin mutlak //||es/nJe bir art-
ma olacagini ifade eden, bu iki ynl yasanin biimi ne olmalidir Bu,
belli koullar altinda, ele geirilen arti-emek ve dolayisiyla arti-deger kit-
lesinin artmasi ve toplam sermayeyi ya da toplam sermayenin bir par-
asi olarak bireysel sermayeyi ilgilendirdigi kadariyla, kr ile arti-degerin
zde byklkler olmasi olgusuna dayanan bir yasa biiminde midir
T7
Kurl Murks
Kupilul lll
Sermayenin, kr oranini hesapladigimiz bir kesri olan, rnegin,
1OO'lk bir kismini alalim, Bu 1OO, toplam sermayenin, diyelim, 8O
s
+
2O
d
olan ortalama bileimini temsil etsin. Bu kitabin ikinci kisminda
grdgmz gibi, eitli retim kollarinda ortalama kr orani, her birey-
sel [sayfa 1D5| sermayenin kendi zel bileimi ile degil, ortalama toplumsal
bileimle belirlenmektedir. Degien sermaye, degimeyene ve u halde
1OO'lk toplam sermayeye oranla azaldika, kr orani, ya da arti-degerin
nispi byklg, yani yatirilan 1OO'lk toplam sermayeye olan orani,
smrnn yogunlugu ayni kalsa ve hatta artsa bile der. Ama, den
yalnizca bu nispi byklk degildir. 1OO'lk toplam sermaye tarafindan
emilen arti-degerin ya da krin byklg de mutlak olarak der, %1OO
bir arti-deger orani ile, bileimi 6O
s
+ 4O
d
olan bir sermaye, 4O tutarinda
bir arti-deger, u halde kr kitlesi retir; bileimi 7O
s
+ 8O
d
olan bir
sermaye 8O'luk bir kr kitlesi retir; ve 8O
s
+ 2O
d
bileiminde bir sermay-
ede kr 2O'ye der. Bu dme, arti-deger ve dolayisiyla kr kitlesiyle
ilgilidir ve, 1OO'lk toplam sermayenin daha az canli emek alitirmasi
ve emegin smr yogunlugu ayni kalarak daha az arti-emegi harekete
geirmesi ve bu yzden daha az arti-deger retmesi olgusundan ileri
gelir. Toplumsal sermayenin, yani ortalama bileimli bir sermayenin her-
hangi bir kismini arti-degeri lmek iin birim olarak aldigimizda ~ve
bu, btn kr hesaplarinda byle yapilir~ arti-degerdeki nispi bir dme,
genellikle, ondaki mutlak dmeyle zdetir. Yukarida verilen rnekler-
de, kr orani, %4O'tan %8O'a ve %2O'ye dmektedir. nk, gerekte
ayni sermaye tarafindan retilen arti-deger ve dolayisiyla kr kitlesi, mut-
lak olarak 4O'tan 8O'a ve 2O'ye dmektedir. Arti-degerin lldg ser-
mayenin deger byklg 1OO olarak verildigi iin, arti-degerin bu belli
byklge olan oranindaki bir dme, ancak, arti-degerin ve krin mut-
lak byklgndeki bir azalmanin bir baka ifadesi olabilir. Bu aslinda
bir totolo|idir. Ama, grldg gibi bu azalma, kapitalist retim srecinin
gelimesinin niteliginden dogan bir olgu olarak, daima kendisini gste-
rir.
Bununla birlikte te yandan, belli bir sermaye zerinden, arti-de-
gerde, u halde krda ve dolayisiyla yzde olarak hesap edilen kr ora-
ninda, mutlak bir azalrna meydana getiren ayni nedenler, toplumsal
sermaye tarafindan (yani, tm olarak alindiginda btn kapitalistler ta-
rafindan) ele geirilen arti-degerin ve dolayisiyla krin mutlak kitlesinde
bir arti yaratirlar. Peki bu nasil olur, bunun olabilrnesinin tek yolu, ya
da, bu grnteki elikide geerli koullar nelerdir
Toplumsal sermayenin her 1OO'e eit parasi ve dolayisiyla or-
talama toplumsal bileimli sermayenin her 1OO birimi, belli bir byklk
ise, ve bu nedenle, burada l birimi olarak kullanilan sermaye, degi-
meyen bir byklk oldugu iin, kr oraninda bir dme, krin mutlak
byklgnde bir dme ile akiiyorsa, toplumsal sermayenin byk-
lg, bireysel kapitalistlerin ellerindeki sermayeler gibi, degikendir ve
T8
Kurl Murks
Kupilul lll
bizim varsayimimiza gre, bunun, kendi degien kismindaki azalma ile
ters orantili olarak degimesi gerekir.
Yzde bileiminin 6O
s
+ 4O
d
oldugu bundan nceki rnegimizde,
buna tekabl eden arti-deger ya da kr 4O ve dolayisiyla kr orani %4O
idi. Bu bileim aamasinda toplam sermayenin bir milyon oldugunu [sayfa
1D6| kabul edelim. Bu durumda toplam arti-deger ve dolayisiyla toplam
kr 4OO.OOO'e ulair. imdi, eger daha sonraki bileim = 8Os + 2Od olur
ve buna karilik, emegin smr derecesi ayni kalirsa, arti-deger ya da
kr her 1OO iin = 2O olur. Ama, kr oraninda bir azalmaya ya da her 1OO
sermaye ile daha az arti-deger retilmesine karin, arti-degerin ya da
krin mutlak kitlesi, daha nce gsterildigi gibi, bydg iin ~diye-
lim 4OO.OOO'den 44O.OOO'e ikmi olsun~ bu ancak, bu yeni bileim
sirasinda oluan toplam sermayenin 2.2OO.OOO'e ykselmesi nedeniyle
olabilir. Kr orani %5O dtg halde, harekete geirilen toplam serma-
yenin kitlesi %22O'ye ikmitir. Toplam sermaye yalnizca iki katina ikmi
olsaydi %2O'lik bir kr orani ile ancak eski 1.OOO.OOO'luk sermayenin
%4O kr orani ile retebilecegi kadar bir arti-deger ve kr kitlesi retebi-
lirdi. Bu sermaye eger iki katindan daha az bym olsaydi, daha nceki
bileimde 4OO.OOO'lik arti-degeri 44O.OOO'e ikartmak iin yalniz l.OOO.OOO'
dan 1.1OO.OOO'e ikmasi gereken l.OOO.OOO'luk eski sermayenin ret-
tiginden daha az arti-deger ya da kr retirdi.
Burada gene, daha nce tanimlanan yasayla, degien sermaye-
deki nispi bir azalmanin, bylece, emegin toplumsal retkenligindeki
bir gelimenin; ayni miktar emek-gcn harekete geirmek ve ayni
miktarda arti-emek sizdirmak iin, gitgide byyen bir toplam sermaye
kitlesini gerektirdigi zerine olan yasayla yzyze geliyoruz. Bundan u
sonu ikar ki, emeki nfusta nispi fazlalik olasiligi, toplumsal emegin
retkenliginde c:c|mc degil c||mc oldugu iin, kapitalist retimin gs-
terdigi gelime oraninda artar. Demek ki, bu, emek ile temel geim
aralari ya da bu temel geim aralarinin retimi iin gerekli aralar ara-
sindaki mutlak oransizliktan degil, emegin kapitaliste smrlmesin-
den dogan bir orantisizliktan, sermayedeki srekli byme ile, artan n-
fusa olan gereksinmesindeki nispi daralma arasindaki orantisizliktan ileri
gelir.
Kr orani %5O derse, o da yarisi kadar azalir. Kr kitlesinin ayni
kalabilmesi iin sermayenin iki katina ikmasi gerekir. Den bir kr
oraninda, kr kitlesinin ayni kalabilmesi iin, toplam sermayede by-
meyi gsteren arpanin, kr oranindaki dmeyi gsteren blene eit
olmasi gerekir. Kr oraninin 4O'tan 2O'ye inmesi halinde, ayni sonucun
elde edilmesi iin, toplam sermayenin, tersine, 2O : 4O oraninda artmasi
gerekir. Kr oraninin 4O'tan 8'e dmesi halinde, sermayenin 8: 4O ora-
ninda ya da be kati artmasi gerekir. 1.OOO.OOO'luk bir sermaye %4O kr
orani ile 4OO.OOO'lik ve 5.OOO.OOO'luk bir sermaye %8 kr orani ile gene
4OO.OOO'lik bir kr retir. Eger ayni sonucu elde etmek istiyorsak bunun
T
Kurl Murks
Kupilul lll
byle olmasi gerekir. Ama eger sonucun daha byk olmasi isteniyorsa,
sermayenin, kr oranindaki dmeden daha byk bir oranla artmasi
gerekir. Baka bir deyile, toplam sermayenin degien kisminin mutlak
olarak ayni kalmayip, toplam sermaye iersindeki yzdesi dtg [sayfa
1D7| halde, mutlak olarak artmasi iin, degien sermayenin dme yz-
desinden daha byk bir oranla bymesi gerekir. Toplam sermayenin
yeni bileimi iersinde, emek-gc satin alabilmek iin, degien kis-
minin eskisinden daha byk bir oranda olmasi gerekecegi iin nemli
miktarda artmasi zorunludur. 1OO'lk bir sermayenin degien kisminin
4O'tan 2O'ye dmesi halinde, 4O'tan daha byk bir degien sermaye
alitirabilmesi iin, toplam sermayenin, 2OO'den daha byk bir mikta-
ra ykselmesi gerekir.
Smrlen alian nfus kitlesi ayni kalsa ve yalniz ignnn
uzunlugu ile yogunlugu artsa bile, yatirilan sermaye kitlesinin gene de
artmasi gerekirdi, nk, sermayenin bileimi degitikten sonra, eski
smr koullari altinda ayni emek kitlesini alitirabilmek iin by-
mesi zorunlu olacakti.
u halde, kapitalist retimdeki gelimeyle birlikte, emegin top-
lumsal retkenligindeki ayni gelime, kendisini, bir yandan, kr oranin-
da gitgide artan bir dme egiliminde, te yandan, ele geirilen arti-deger
ya da krin mutlak kitlesinde meydana gelen devamli bir bymede
ifade etmekte ve bylece btnyle alindiginda, degien sermayede ve
krda nispi bir azalma, bunlarin her ikisinde mutlak bir byme ile bir-
likte yrr. Bu iki ynl etki, daha nce de grdgmz gibi, kendisini
ancak, toplam sermayenin, kr oranindaki dmeden daha byk bir
hizla bymesinde gsterebilir. Daha yksek bileimli ya da degimeyen
kismin nispeten daha fazla arttigi bir sermayede, mutlak olarak artan bir
degien sermaye kullanabilmek iin, toplam sermayenin yalniz, bu yk-
sek bileimine oranla bymesi yetmez, daha da byk bir hizla art-
masi gerekir. Buradan u sonu ikar ki, kapitalist retim tarzi gelitike,
artan miktardaki bir yana, ayni miktarda emek-gcn alitirmak iin
gitgide byyen miktarda sermaye gereklidir. Demek ki, kapitalist bir
temel zerinde, emegin retkenligindeki arti zorunlu ve srekli olarak,
emeki halkta grnte bir airi-nfus yaratir. Degien sermaye, eski-
den toplam sermayenin 'si iken, imdi yalnizca
l
/
6
'si olsa, ayni miktar
emek-gcnn alitirilmasi iin toplam sermayenin katina ikmasi
gerekir. Ve eger, iki kati emek-gc alitirilacak ise, toplam sermaye-
nin alti kat artmasi gerekir.
Kr oranindaki dme egilimi yasasini imdiye degin aiklaya-
mayan ekonomi politik, ister bireysel kapitalist, ister toplumsal sermaye
iin olsun, kendisini teselli edercesine, kr kitlesine, yani krin mutlak
byklgndeki artia dikkati ekerdi, ama bu da gene, sirf lafebeligine
ve speklasyona dayanirdi.
Kr kitlesinin, iki etmen tarafindan, ilki kr orani ve ikincisi bu
200
Kurl Murks
Kupilul lll
oranla yatirilan sermaye kitlesi tarafindan belirlendigini sylemek, dpe-
dz totolo|idir. te bu yzden, ayni zamanda kr orani dtg halde,
kr kitlesinde bir byme olasiligi bulundugunu sylemek, bu totolo|i-
nin dogal bir sonucundan baka bir ey degildir. Bu bizi bir adim bile
[sayfa 1D8| ileri gtrmez, nk, sermayenin, kr kitlesinde bir byme
olmadan ve hatta bu kr kitlesinde dme olurken bile, byyebilmesi
olasiligi gene vardir. 1OO, %25 ile 25, 4OO, %5 ile ancak 2O saglar.
85
Ne var
ki, kr oranini dren ayni nedenler, eger, birikimi, yani ek serma- ye
oluumunu birlikte getiriyorsa ve eger, her ek sermaye, ek emek al-
itiriyor ve ek arti-deger retiyorsa; eger. te yandan, sirf kr oranindaki
bir dme, degimeyen sermayede ve onunla birlikte eski toplam ser-
mayede bir byme oldugu anlamini taiyorsa, bu srecin esrarli bir
yani kalmaz. Kr oraninda bir dme ile birlikte, kr kitlesinde bir artma
olabilecegi olasiligini, elabuklugu ile yoketmek iin, bazi kimselerin,
hesaplarinda ne gibi kasitli hilelere bavurduklarim daha ilerde gre-
cegiz.*
Genel kr oraninda bir dme egilimi meydana getiren ayni ne-
denlerin, sermaye birikiminde bir hizlanmayi ve dolayisiyla, sermayenin
elkoydugu arti-emegin (arti-deger ve krin) mutlak byklgnde ya da
toplam kitlesinde bir artii nasil zorunlu kildigini gstermi bulunuyoruz.
Rekabette ve dolayisiyla rekabete katilan unsurlarin bilinlerinde nasil ki
her ey tepetaklak grnyorsa, bu yasa da, bu grnteki iki eliki
arasindaki i ve zorunlu iliki de gene yle grnr. Yukarida belirtilen
oranlar iersinde, daha byk bir sermaye yatiriminda bulunan bir kapi-
talistin, grnte yksek krlar saglayan kk bir kapitalistten daha
byk bir kr kitlesi elde edecegi apaiktir. Rekabetin yle bir incelen-
mesi bile, ayrica, bazi koullar altinda, byk kapitalistlerin piyasada
85
"Sermayenin (s|oc/) /| oranlari, sermayenin toprakta birikimi ve cretlerin artii sonucu
ne denli azalirsa azalsin gene de toplam kr miktarinin artacagini da beklememiz gerekir. By-
lece 1OO.OOO sterlinin yinelenen birikimi ile kr oraninin %2O'den 1D'a, 15'e, 17'ye, srekli azalan
bir oranda dtgn varsayarak, sermayenin bu birbirini izleyen sahipleri tarafindan elde edi-
len toplam kr miktarinin daima arttigini, sermaye 2OO.OOO sterlin oldugu zaman 1OO.OOO sterlin
oldugu zamankinden daha fazla olacagini, 8OO.OOO sterlin oldugu zaman daha da ok fazla
olacagini, ve sermayenin her artiiyla azalan bir oranda olmasina karin artacagini beklememiz
gerekir. Bu giderek arti, ne var, ancak belli bir zaman iin dogrudur; bylece, yani 2OO.OOO ster-
linin, %1D zerinden 1OO,OOO sterlinin %2O zerindekinden daha fazladir; gene %18'den 8OO.OOO
sterlinin, %1D'dan 2OO.OOO sterlininkinden daha fazladir; ama sermaye byk miktara ulatiktan
ve krlar dtkten sonra, daha fazla birikim toplam krlari azaltir. Bylece birikim 1.OOO.OOO
sterlin oldugu ve krin %7 oldugu varsayildiginda, toplam kr miktari 7O.OOO sterlin olacaktir;
ama imdi eger bir milyona 1OO.OOO sterlin daha eklenecek olursa, ve kr da %6'ya decek
olursa, sermaye miktari 1.OOO.OOO'dan 1.1OO.OOO sterline iktigi halde, sermaye sahiplerinin alacagi
miktar 66.OOO sterlin ya da 4.OOO sterlinlik daha az bir miktardir." Ricardo, Po|/|/cc| Economy,
Chap. VI. (Wo|/s, ed, by MacCulloch, 1852, s. 68-6D.) Buradaki olgu, sermayenin 1.OOO.OOO'dan
1.1OO.OOO'e iktigi, yani %1O bir arti yapildigi halde, kr orani 7'den 6'ya dtg, bylece kr
oraninda %14
2
/
7
'lik bir d oldugu varsayimidir. l/nc /||ce |cc|/cme/** [Publius, Trence, 4nJ|/c,
Act I, Scepe 1 -EJ.|
* K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||, K. Marx-F. Engels, We|/e, Band 26, Teil, 2, s. 485-66,
541-48. -Ed.
** Bu gzyalari nereden! -.
20T
Kurl Murks
Kupilul lll
kendilerine yer amak ve bunalim siralarinda oldugu gibi daha kk
kapitalistleri ortadan silmek istediklerinde, bundan yararlandiklari, yani
kk kapitalistleri iyice sikitirmak iin, kr oranlarini kasten dr-
dklerini gsterir. lerde ayrintilariyla inceleyecegimiz tccar sermayesi
de, krdaki azalmayi, i hayatindaki genilemenin ve dolayisiyla ser-
mayedeki genilemenin bir sonucuymu gibi gsteren grngler orta-
ya [sayfa 1DD| koyar. Bu yanli anlayiin bilimsel ifadesi ilerde verilecektir.
Serbest rekabet altinda ya da tekel eklinde alimalarina gre ayrilan,
bireysel ikollarindaki kr oranlarinin karilatirilmasindan, buna benzer
yzeysel gzlemler ortaya ikar. Rekabeti yrtenlerin kafalarindaki bu
son derece sig anlayi, kr oraninda bir indirimin "daha akillica ve in-
sanca"* oldugunu syleyen Roscher'de grlr. Kr oranindaki bu
dme, burada, sermayedeki bir artiin ve bununla birlikte, kapitalistin
daha kk bir kr orani ile daha byk bir kri cebe indirebilecegi
hesabinin bir son0c0 gibi grnr. Btnyle bu anlayi (daha ileride
szn edecegimiz Adam Smith diinda),** genel kr oraninin ne oldu-
gu konusundaki tamamen yanli bir anlayia ve, fiyatlarin, gerekte,
metalarin asil degerlerine azok keyfi bir kr payi eklenerek belirlendigi
eklindeki kaba dnceye dayanir. Bu dnceler ne denli kaba olsa-
lar da, kapitalist retimin znde yatan yasalarin rekabet iersinde al-
diklari ters biimden zorunlu olarak ikarlar.

retkenlikteki gelime nedeniyle kr oraninda bir dn, kr


kitlesinde bir artila birlikte olacagi yasasi, kendisini ayrica, bir sermaye
tarafindan retilen metalarin fiyatinda bir dmenin, bunlarda bulunan
ve satilari ile gerekleen kr kitlelerinde nispi bir artila birlikte grle-
cegi olgusuyla da ifade eder.
retkenlikteki gelime ve sermayenin buna tekabl eden daha
yksek bileiminin, gitgide artan retim araci kitlesini, gitgide azalan bir
emek miktari ile harekete geirmesi nedeniyle, toplam rnn her ayri
parasi, yani her bireysel meta ya da toplam rn kitlesindeki her zel
meta toplulugu, daha az canli emek emer ve hem kullanilan sabit ser-
mayedeki ainip eskime ve hem de tketilen ham ve yardimci madde
biiminde daha az maddelemi emek ierir. u halde, her tek meta,
retim aralarinda maddeleen emek ile retim sirasinda yeni eklenen
emegin toplamindan daha az emek ierir. Bu, bireysel metain fiyatinda
bir dmeye neden olur. Ne var ki, bireysel metalarin ierdikleri kr kit-
leleri, mutlak ya da nispi arti-deger oraninin bymesi halinde gene de
artabilir. Meta daha az yeni eklenen emek ierir, ama bunun kariligi
* Roscher, 0/e G|0nJ|ce Je| Nc|/onc|/onom/e, 8 Auflage, 1858, 1O8, s. 1D2. -Ed.
** K. Marx, 7|eo|/en 0|e| Jen Ve||0e||, K. Marx-F. Engels, We|/e, Band 26, Teil 2, s. 214-
28. -Ed.
202
Kurl Murks
Kupilul lll
denmeyen kismi, kariligi denen kismina oranla byr, Bu gene de,
ancak belli sinirlar iersinde szkonusudur. Bireysel metalara yeni ka-
tilan canli emegin mutlak miktari, retim gelitike grlen byk azal-
ma ile birlikte, bu metalarin ierdikleri kariligi denmemi emegin mut-
lak miktari da, kariligi denen kisma oranla ne kadar bym olursa
olsun, ayni ekilde azalacaktir. Emegin retkenligindeki gelimeyle bir-
likte, her [sayfa 2OO| bireysel metaya den kr kitlesi, arti-deger oranindaki
bymeye karin nemli lde klr. Ve bu azalma, tipki kr ora-
nindaki dmede oldugu gibi, ancak degimeyen sermayenin gelerin-
deki ucuzlama ve bu kitabin birinci kisminda belirtildigi gibi, kr oranini,
veri olan ve hatta den bir arti-deger oraninda ykselten diger koullar
tarafindan geciktirilir.
Biraraya geldiklerinde, sermayenin toplam rnn oluturan bi-
reysel metalarin fiyatinin dmesi, yalnizca, belli bir miktar emegin, daha
byk bir metalar kitlesinde gereklemesi ve bylece her bireysel me-
tain, eskisine gre daha az emek iermesi anlamini tair. Degimeyen
sermayenin, hammadde vb. gibi bir kisminin fiyati ykselse bile, durum
gene byle olur. Birka durum diinda (rnegin, emegin retkenliginin,
hem degimeyen ve hem de degien sermayenin btn gelerini ayni
ekilde ucuzlatmasi gibi) daha yksek arti-deger oranina karin, kr
orani der, 1) nk, yeni eklenen emegin daha kk toplam mik-
tarindaki kariligi denmemi daha byk bir para bile, daha nceki
daha byk miktarin, kariligi denmemi daha kk bir parasindan
daha kktr , ve 2) nk, sermayenin daha yksek bileimi, kendisi-
ni, bireysel bir metada, bu metain degerinin, yeni eklenen emekte mad-
deleen kisminin, bu degerin, ham ve yardimci maddeler ile sabit ser-
mayenin ainma ve yipranmasini temsil eden kisma oranla azalmasi
olgusu ile ifade eder. Bireysel metalarin fiyatinda eitli paralarin ora-
nindaki bu degime, yani fiyatta, yeni eklenen canli emegin maddeletigi
kismindaki azalma ile daha nce maddelemi emegi temsil eden kis-
mindaki artma, degien sermayede degimeyen sermayeye oranla mey-
dana gelen azalmayi, bireysel metalarin fiyati araciligi ile ifade eden
biimdir. Bu azalma nasil ki, belli bir miktar, diyelim 1OO'lk bir sermaye
iin mutlak ise, yeniden-retilen sermayenin bir kesri olarak, her birey-
sel meta iin de mutlaktir. Bununla birlikte, eger kr orani, bireysel me-
tain fiyatini oluturan gelere dayanilarak hesaplanirsa, aslinda oldugun-
dan farkli olabilir. Ve bu, aagidaki nedenle byle olur:
[Kr orani, toplam sermaye zerinden hesaplanir, ama, belli bir
sre iin, fiilen bir yil iin hesaplanir. Kr orani, bir yilda retilen ve ger-
ekletirilen arti-deger ya da krin, yzde olarak hesaplanan toplam ser-
mayeye oranidir. Bu nedenle, bu kr orani, bir yila gre degil de, yati-
rilan sermayenin devir dnemine gre hesaplanan kr oranina zorunlu
olarak eit degildir. Bu ikisi, ancak sermayenin tam bir yilda devretmesi
halinde akiirlar.
203
Kurl Murks
Kupilul lll
te yandan bir yil boyunca saglanan kr, bu ayni yil boyunca
retilen ve satilan metalardan elde edilen krlarin toplamidir. imdi,
metalarin maliyet-fiyatlari zerinden kri hesaplayacak olursak, kr ora-
nini elde ederiz =k : m, burada k, yil boyunca gerekletirilen kri, m
ise ayni dnemde retilen ve satilan metalarin maliyet-fiyatlarinin topla-
mini ifade eder. Aiktir ki, bu kr orani k : m, fiili kr orani k : S ile, kr
kitlesi [sayfa 2O1| bl toplam sermaye ile ancak, m = S, yani sermayenin
tam bir yil iersinde devretmesi halinde eit olur.
Bir sanayi sermayesinin farkli durumunu ele alalim.
l. 8.OOO sterlinlik bir sermaye yilda bir metadan 5.OOO para ret-
mekte ve parasini 8O ilinden satarak yilda 7.5OO sterlinlik bir ciro
yapmaktadir. Para baina 1O ilin ya da yilda 2.5OO S kr saglamaktadir.
Demek ki, her para, 2O ilin yatirilan sermaye ve 1O ilin kr iermekte
ve buna gre para baina kr orani 1O : 2O = %5O olmaktadir. 7.5OO
sterlinlik toplam ciro 5.OOO sterlinlik yatirilan sermaye ile 2.5OO sterlinlik
krdan olumaktadir. Her devir iin kr orani k : m gene %5O olmakta-
dir. Ama, toplam sermaye zerinden hesaplanirsa, kr orani k : S =
2.5OO : 8.OOO = %81 olur.
II. Sermaye 1O.OOO sterline ikmaktadir. Emegin retkenligindeki
arti nedeniyle yilda bir metadan 1O.OOO para retmektedir ve para
baina maliyet-fiyati 2O ilindir. Bu metain 4 ilin krla, yani 24 iline
satildigini kabul edelim. Bu durumda, yillik rnn fiyati = 12.OOO S
olup, bunun 1O.OOO sterlini yatirilan sermaye, 2.OOO sterlini krdir. Para
baina kr orani k : m = 4 : 2O, ve yillik devir iin 2.OOO : 1O.OOO ya da her
iki halde de %2O'dir. Ve toplam sermaye, maliyet-fiyatlarinin toplamina
eit, yani 1O.OOO S oldugu iin, gerek kr orani, k : S, bu durumda da
gene %2O'dir.
III. Emegin retkenligindeki srekli artma nedeniyle, sermaye
15.OOO sterline ykselmi ve para baina maliyet-fiyati 18 ilinden bir
metadan yilda 8O.OOO para retmi, ve parasini 2 ilin krla ya da 15
iline satmi olsun. Bu durumda, yillik devir = 8O.OOO x 15 ilin = 22.5OO
S olup, bunun 1D.5OO sterlini yatirilan sermaye ve 8.OOO sterlini krdir.
yleyse kr orani k : m = 2 : 18 = 8.OOO : 1D.5OO = %15
5
/
18
olur. Ama k :
s = 8.OOO : 15.OOO = %2O'dir.
Demek oluyor ki, yalniz II. durumda, devreden sermaye-degerin
toplam sermayeye eit oldugu durumda, para baina kr ya da toplam
devir miktarina gre hesaplanan kr orani, toplam sermaye zerinden
hesaplanan kr orani ile aynidir. Devir miktarinin toplam sermayeden
kk oldugu l. durumda, metain maliyet-fiyati zerinden hesaplanan
kr orani daha yksek; toplam sermayenin, devredilen miktardan daha
kk oldugu III. durumda kr orani, toplam sermaye zerinden hesa-
planan gerek orandan daha dktr. Bu genel bir kuraldir.
Ticari uygulamada devir genellikle yanli hesaplanir. Gerekleen
meta-fiyatlari toplami, yatirilan toplam sermaye tutarina eit olur olmaz,
204
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayenin bir devir yaptigi kabul edilir. Oysa, se|mcye, tam bir devri,
ancak, gerekleen metalarin mc|/ye|-//yc||c||n|n toplami, toplam ser-
maye tutarina eit oldugu zaman tamamlayabilir. -F. E.|
Kapitalist retimde, bireysel metalara ya da belli bir dneme ait
meta-rne, tek ve kendi balarina, sirf metalar olarak degil de, yatirilan
sermayenin rnleri olarak ve bunlari reten toplam sermaye ile ilikileri
iersinde bakmanin ve ele almanin ne kadar nemli oldugunu, bu bir
[sayfa 2O2| kez daha gstermektedir.
Kr o|cn|n|n, retilen ve gerekleen arti-deger kitlesinin yalniz
sermayenin tketilen ve metalarda tekrar ortaya ikan kismi ile olan
ilikisiyle degil, bu kisim, ve bir de, tketilmemi ama kullanilan ve re-
timde i grmeye devam eden kismi ile olan ilikisiyle llmesi gere-
kir. Bununla birlikte, kr //||es/, metalarin kendilerinde bulunan ve sati-
lariyla gerekleecek olan kr ya da arti-deger kitlesinden baka bir e-
ye eit olamaz.
Sanayiin retkenligi ykselirse, bireysel metalarin fiyati der. Bun-
larda, daha az emek, daha az denen ve denmeyen emek bulunur.
Ayni emek, diyelim eskisinin kati retimde bulunsun. Bu durumda
bireysel rne den emek 2/8 oraninda daha azdir. Ve kr , bireysel bir
metain ierdigi emek miktarinin ancak bir kismini oluturdugu iin, bi-
reysel bir metadaki kr kitlesinin azalmasi gerekir; arti-deger orani yk-
selse bile, belli sinirlar iersinde bu byle olur. Hi bir halde, toplam
rn zerinden kr kitlesi, sermaye ayni sayida iiyi ayni smr dere-
cesi ile alitirdigi srece, balangitaki kr kitlesinin altina dmez.
(Daha yksek bir smr derecesi ile daha az sayida ii alitirmasi
halinde bu gene byle olabilir.) nk, bireysel rn zerinden kr kit-
lesi, rn sayisindaki artila orantili olarak azalir. Kr kitlesi ayni kalir
ama, toplam meta miktarina farkli biimde dagilmitir. Bu, yeni eklenen
emek tarafindan yaratilan deger kitlesinin, emekiler ile kapitalistler
arasindaki blmn degitirmez. Ayni miktar emek kullanildigi sre-
ce, kariligi denmeyen arti-emek artmadika ya da smr derecesi
ayni kalmak zere, ii sayisi artmadika, kr kitlesi byyemez. Ya da,
bu sonucu dogurmak iin bu nedenlerin her ikisi biraraya gelebilir. Btn
bu durumlarda varsayimimiza gre, degimeyen sermayede degiene
oranla bir arti ve toplam sermayenin byklgnde bir ogalma n-
grlmektedir bireysel meta daha kk bir kr kitlesi iermekte ve
bireysel meta zerinden hesaplanmi olsa bile kr orani dmektedir.
Belli bir miktardaki yeni eklenen emek, daha byk bir meta kitlesinde
maddelemektedir. Bireysel metain degeri dmektedir. Soyut olarak
dnldgnde, emegin retkenligindeki bymenin bir sonucu ola-
rak bireysel metain fiyati dtg ve bununla birlikte, bu daha ucuz me-
tain sayisi arttigi halde, rnegin, emegin retkenligindeki arti, eger me-
tain btn geleri zerinde ayni ekilde ve ayni anda etki yapar ve by-
lece toplam fiyati; emegin retkenligindeki arti ile ayni oranda der
205
Kurl Murks
Kupilul lll
ama te yandan, metain fiyatinin farkli gelerinin karilikli bagintilari
ayni kalirsa, kr orani ayni kalabilir. Arti-deger oraninda bir ykselme,
eger, degimeyen ve zellikle sabit sermayenin gelerinin degerinde
nemli bir dme ile birlikte meydana gelirse, kr oraninda artma bile
olabilir. Ama, grm oldugumuz gibi, kr orani gerekte, uzun dnem-
de der. Bireysel bir metain fiyatindaki bir dme, tek baina, hi bir
zaman kr orani konusunda bir fikir veremez. Her ey, metain retimine
yatirilan toplam sermayenin byklgne baglidir. rnegin, eger kumain
bir [sayfa 2O8| yardasinin fiyati 8 ilinden 1
2
/
8
iline der ve eger biz bu fiyat
dmesinden nce bunun, 1
2
/
8
ilin degimeyen sermaye, iplik, vb.,
2
/
8
ilin cretleri,
2
/
8
ilin kri ierdigini, oysa dmeden sonra, 1 ilin degi-
meyen sermaye,
1
/
8
ilin cretleri,
1
/
8
ilin kri ierdigini bilirsek, kr ora-
ninin ayni kalip kalmadigini sylememiz olanaksizdir. Bu, yatirilan to-
plam sermayenin artip artmamasina, ne miktar artmi olduguna ve belli
bir srede ka yarda fazla kuma rettigine baglidir.
Kapitalist retim tarzinin niteliginden dogan, emegin retkenligin-
deki artiin, bireysel metain ya da belli bir metalar kitlesinin fiyatinda bir
dmeye, metalarin sayisinda bir artmaya, bireysel metaya den kr
kitlesi ile toplam metalar zerinden kr oraninda bir azalmaya ve ama,
toplam meta miktarina den kr kitlesinde bir bymeye yolaacagi
grngs yzeyde yalnizca, bireysel meta zerinden kr kitlesinde bir
azalma, fiyatinda bir dme, toplam toplumsal sermaye ya da bireysel
bir kapitalist tarafindan retilen metalarin artmi toplam sayilarina gre
kr kitlesinde bir artma eklinde grnr. Ve bylece, bireysel metalarin
fiyatina kapitalistin kendi serbest istegi ile daha az kr ekledigi, ve ugra-
digi zarari, daha ok sayida meta reterek telafi ettigi grnts ortaya
ikar. Bu anlayi, feragat yoluyla kr (|o//| 0on c|/enc|/on) fikrine da-
yanir ve bu da tccar sermayesi kavramindan ikarilmitir.
Daha nce I. Kitapta (4 ve 7. Kisimlar) grdgmz gibi, emegin
retkenligindeki artila birlikte metalar kitlesindeki byme ve bylece
bireysel metalarin ucuzlamasi (bu metalar, emek-gcnn fiyatina be-
lirleyici geler olarak girmedikleri srece), bireysel metalarda kariligi
denen ve denmeyen emek arasindaki orani, fiyatlar dtg halde
etkilememektedir.
Rekabette her ey arpik, yani ters grndg iin, bireysel kapi-
talist: 1) fiyatlarini indirmek suretiyle, bireysel metalar zerinden sagla-
digi kri azalttigini ama, daha ok miktarda meta satarak gene de daha
byk bir kr elde ettigini; 2) bireysel metalarin fiyatini saptadiktan son-
ra, arpimla, toplam rnn fiyatini belirledigini hayal edebilir, oysa,
yapilan ilk ilem aslinda bir blme ilemidir (bkz: Book l, Kap. X, s. 281)
ve arpma, bu blmeye dayandigi iin ancak ona bagli olarak dogrudur.
Kaba iktisatinin ise yaptigi tek ey, rekabetin klesi olan kapitalistlerin
o acayip anlayilarini, grnte daha teorik ve genel bir dille ifade
etmek ve bu dncelerin dogrulugunu temellendirmeye ugramaktir.
20
Kurl Murks
Kupilul lll
Meta fiyatlarindaki dme ve bu metalarin byyen kitlesi zerin-
den kr kitlesindeki ykselme, gerekte, kr kitlesinde artila ezamanli
olarak kr oraninin decegi zerine olan yasanin bir diger ifadesinden
baka bir ey degildir.
Kr oraninda bir dmenin ne lde ykselen fiyatlar ile ayni
[sayfa 2O4| olabileceginin incelenmesi; ancak bundan nceki 1. Kitapta (bkz:
s. 28O-81) nispi arti-deger ile ilgili inceleme kadar, buraya ait bir konu-
dur. Gelimi ama henz genellikle benimsenmemi retim yntemleri
ile alian bir kapitalist, piyasa-fiyatinin altinda ama kendi bireysel re-
tim-fiyatinin zerinde sati yapar; sagladigi kr orani, rekabet bunu e
bir dzeye indirene kadar ykselir. Bu eitleme dnemi boyunca, ikinci
koul, yatirilan sermayenin genilemesi kendisini gsterir. Bu genileme-
nin derecesine bagli olarak kapitalist, eski iilerinin bir kismini, belki de
gerekte hepsini ya da daha fazlasini, yeni koullar altinda alitirma
olanagini bulacak ve dolayisiyla ayni ya da daha byk bir kr kitlesi
retebilecektir. [sayfa 2O5|
207
Kurl Murks
Kupilul lll
ONDRDNC BLM
ZIT YNDE ETKLER
TOPLUMSAL emegin retken glerinde, daha nceki dnemle-
re gre yalnizca son 8O yildaki byk gelimeleri gznnde bulundur-
ursak; ve zellikle, asil makineler diinda, btnyle toplumsal retim
srecine giren muazzam sabit sermaye kitlesini dnrsek, imdiye
degin iktisatilari rahatsiz eden glk, yani den kr oranini aiklama
glg, yerini, bunun tersine, yani bir dn niin daha byk ve
daha hizli olmadigini aiklama glgne birakir. Genel yasanin etkisi-
ne ters den ve onu yokeden, ona yalnizca kendine zg bir egilim
niteligi veren ve bu yzden, genel kr oranindaki dmeden, bir dme
egilimi olarak szetmemize neden olan bazi zit ynde etkilerin ie kari-
malari gerekir.
Zit ynde etki yapan glerin en genel olanlari unlardir:
I. SMR YOGUNLUGUNDAK ARTI
Emek smr derecesi ve elkonulan arti-emek ve arti-deger mik-
tari, zellikle, ignnn uzatilmasi ve emegin yogunlatirilmasi ile yk-
seltilir. Bu iki nokta, Birinci Ciltte, mutlak ve nispi arti-deger retimi ile
208
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 2O6| ilgili olarak enine-boyuna ele alinmiti. Bir iiyi daha ok sayida
makineyi iletme zorunda birakmak gibi, degien sermayeye gre degi-
meyen sermayede bir arti ve dolayisiyla kr oraninda bir dme anla-
mina gelen emegi yogunlatirmanin birok yollari vardir. Bu gibi durum-
larda ve nispi arti-deger retimine yarayan srelerin ogunda ar-
ti-deger oranini ykselten ayni nedenler, belli miktarlardaki yatirilan to-
plam sermaye aisindan, arti-deger kitlesinde bir dmeye de yolaabi-
lir. Ama emek yogunlugunu artirmanin, makinelerin hizlarinin ykseltil-
mesi gibi, ayni srede daha fazla hammadde tketen, ama sabit ser-
mayeyi ilgilendirdigi kadariyla makineleri bir o kadar hizla ainip yipran-
diran ve byle oldugu halde bunlarin degeriyle, kendilerini harekete
geiren emegin fiyati arasindaki orani hi bir ekilde etkilemeyen baka
ynleri de vardir. Ne var ki, zellikle ignnn uzatilmasi, kullanilan
emek-gc ile, harekete geirdigi degimeyen sermaye arasindaki ora-
ni esas olarak degitirmeksizin, ve daha ok bu sermayeyi nispi olarak
azaltma egilimi ile elkonulan arti-emek kitlesini artiran, modern sanayi-
in bu buluudur. Ayrica daha nce gsterildigi gibi ve bu, kr oraninda-
ki dme egiliminin gerek sirridir nispi arti-deger retme hneri, b-
tnyle bakildiginda, bir yandan, belli bir miktar emek kitlesini elden
geldigince ok arti-degere evirmek, te yandan, yatirilan sermayeye
oranla elden geldigince az emek kullanmaktadir; bylece, smr yogun-
lugunu ykseltmeye yarayan ayni nedenler, ayni sermaye ile eskisi ka-
dar emek smrlmesini olanaksiz kilmaktadir. Bunlar, arti-deger oranin-
da bir ykselme meydana getirirken, ayni zamanda, arti-deger kitlesin-
de ve dolayisiyla, belli bir sermaye tarafindan retilen kr oraninda bir
dme egilimi yaratan karit gte egilimlerdir. Burada, kadin ve ocuk
emeginin de yaygin biimde kullanilmasina, ve btn ailenin, cretleri-
nin toplam miktari artsa bile ki bu, daima byle degildir sermaye iin
eskisinden daha fazla arti-emek harcamalari demektir. Yatirilan sermaye-
nin byklg degimeksizin, tarimda oldugu gibi sirf yntemlerdeki
iyiletirmeler ile nispi arti-deger retimini tevik eden her ey ayni etkiyi
yaratir. Bu gibi durumlarda, geri, degimeyen sermaye, kullanilan emek-
gc miktarinin gstergesi olarak baktigimiz lde, degien sermaye
ile orantili olarak artmaz, ama, rnn kitlesi, kullanilan emek-gc ile
orantili olarak byr. Emegin retkenligi (bu emegin rn, ister emeki-
nin tketimine girsin, ister degimeyen sermayenin geleri iersinde yer
alsin) ulatirmanin koydugu engellerden, zamanla engel halini alan key-
fi ya da diger sinirlamalardan; ve degien sermayenin degimeyen ser-
mayeye oranini dogrudan etkilemeksizin her trl bag ve zincirden kur-
tulmu olsa, ayni ey olur.
Kr oranindaki dmeyi nleyen ama son tahlilde bu dmeyi
daima hizlandiran etmenler arasinda, geici olmakla birlikte her zaman
yinelenen bululari, vb., bunlar baka yerde kullanilmadan nce uygula-
yan bireysel kapitalistlerin yararina olmak zere, bazan bu bazan u [sayfa
20
Kurl Murks
Kupilul lll
2O7| retim kolunda ortaya ikan arti-degerde genel dzeyin zerindeki
ykselmeler de bulunuyor mu sorusu sorulabilir. Bu soruya olumlu yanit
vermek gerekir.
Belli byklkte bir sermayenin rettigi arti-degerin kitlesi, iki
etmenin rndr: arti-deger orani, arpi, bu oranla alitirilan ii sayi-
si. Bu kitle, bu nedenle, arti-deger orani veri iken, alitirilan ii sayisina
ve ii sayisi veri iken arti-deger oranina baglidir. Demek ki, genellikle
bu, degien sermayenin mutlak byklg ile arti-deger oraninin bileik
oranina baglidir. imdi bizi ortalama olarak, nispi arti-deger oranini yk-
selten ayni etmenlerin, kullanilan emek-gc kitlesini drdgn
grm bulunuyoruz. Bununla birlikte urasi da aiktir ki, bu durum, bu
zit hareketlerin ulatiklari belirli oranlara bagli olarak, daha byk ya da
kk lde meydana gelecek ve kr oranindaki dme egilimi, zel-
likle, ignnn uzatilmasindan kaynaklanan mutlak arti-deger oraninda-
ki bir ykselme ile zayiflayacaktir.
Kr oranini incelerken, bu orandaki bir dmenin, genellikle, kul-
lanilan toplam sermayenin kitlesindeki byme nedeniyle, kr kitlesin-
deki bir artila birlikte meydana geldigini grm bulunuyoruz. Toplumun
toplam degien sermayesi aisindan, bu sermayenin rettigi arti-deger,
rettigi kra eittir. Arti-degerin hem mutlak kitlesi ve hem de orani b-
ymtr; bunlardan birisi, toplum tarafindan kullanilan emek-gc kit-
lesi bydg iin, digeri de, bu emek-gcnn smr yogunlugu yk-
seldigi iin artmitir. Ama, belli byklkte, diyelim 1OO byklgnde
bir sermaye szkonusu oldugunda, ortalama kitle kldg halde, arti-
deger orani artabilir; nk bu oran, degien sermayenin deger retme
oraniyla belirlendigi halde, sz edilen kitle, degien sermayenin top-
lam sermayeye olan orani ile belirlenir.
Arti-deger oraninda ykselme, arti-deger kitlesini ve dolayisiyla
da kr oranini belirleyen bir etmendir, nk, bu zellikle, daha nce
grdgmz gibi, degimeyen sermayenin degien sermayeye oranla
ya hi artmadigi ya da onunla orantili olmayacak biimde arttigi koullar
altinda meydana gelir. Bu etmen, genel yasayi ortadan kaldirmaz. Ama,
yasanin daha ok, bir egilim olarak, yani mutlak ileyie ters ynde etki
eden glerle denetim altina alinan, geciktirilen ve zayiflatilan bir yasa
olarak ilemesine neden olur. Ne var ki, arti-deger oranini ykselten ay-
ni nedenler (emek-zamaninin uzatilmasi, geni-lekli sanayiin bir sonucu
olsa bile) belli bir sermaye tarafindan alitirilan emek-gcn azaltma
ynnde etkili oldugu iin, bunlarin, ayrica, kr oraninda bir dme ve
bu dmeyi yavalatma ynnde etkili olduklari grlr. Bir ii eger,
normal olarak en az iki iinin yapacagi kadar i yapma zorunda birakilir
ve bu i, bu bir iinin, kiinin yerini doldurabilecegi koullar altinda
yapilirsa, bu bir ii, daha nce iki iinin harcadigi kadar arti-emek
harcami olacak ve arti-deger orani da buna gre ykselecektir. Ama bu
[sayfa 2O8| ii, iinin harcadigi kadar arti-emek harcamayacak ve arti-
2T0
Kurl Murks
Kupilul lll
deger kitlesi buna uygun olarak decektir. Ne var ki, arti-deger kitlesin-
deki bu azalma, arti-deger oranindaki artma ile karilanacak ya da sinir-
landirilacaktir. Eger btn nfus, daha yksek bir arti-deger oraninda
alitirilacak olsa, nfus ayni kaldigi halde arti-deger kitlesi, artmi ola-
caktir. Nfus artacak olsa bu kitle daha da artacaktir. Ve bu, alitirilan
ii sayisinda, toplam sermayenin byklgne oranla grlen nispi azal-
maya bagli oldugu halde, bu dme, arti-deger oranindaki ykselme ile
hafifletilir ya da sinirlandirilir.
Bu konuyu bitirmeden nce, belli byklkte bir sermaye, ile,
arti-deger //||es/ azaldigi halde, arti-deger o|cn|n|n ykselebilecegini, ya
da bunun tersinin olabilecegini bir kez daha vurgulamak gerekir. Arti-
deger kitlesi, arti-deger orani ile ii sayisinin arpimina eittir; ne var ki,
bu oran hi bir zaman toplam sermaye zerinden degil, yalniz degien
sermaye zerinden, aslinda ise ancak her ign iin hesaplanir. te
yandan, belli byklkte bir sermaye-deger ile, kr o|cn|, c|||-Jee| //|-
|es/ de ykselmeksizin ya da dmeksizin, ne ykselir ve ne de debilir.
II. CRETLERN, EMEK-GCNN DEGERNN ALTINA DMES
Bunun burada yalniz deneysel olarak sz edilmitir, nk, bura-
da sayilabilecek pek ok ey gibi. bunun da, sermayenin genel tahlili ile
hibir ilgisi olmayip, bu yapitta yer almayan rekabetin tahliline aittir. Ge-
ne de bu, kr oraninin dme egilimini durduran en nemli etmenler-
den birisidir.
III. DEGMEYEN SERMAYE GELERNN UCUZLAMASI
Bu kitabin Birinci Kisminda, arti-deger orani ayni kalirken ya da
arti-deger oranindan bagimsiz olarak kr oranini ykselten etmenler
konusunda sylenen her ey buraya aittir. u halde, toplam sermaye ile
ilgili olarak, degimeyen sermayenin degeri de, onun maddi byklg
ile ayni oranda artmi olmaz. rnegin, modern bir fabrikada tek bir
Avrupali iplik egiricisi tarafindan ilenen pamuk miktari, daha nce ik-
rik ile iledigi miktara gre byk lde artmitir. Byle oldugu halde,
ilenen pamugun degeri, kitlesi ile ayni oranda bymemitir. Ayni ey,
makineler ile diger sabit sermaye iin de geerlidir. Kisacasi, degimeyen
sermaye kitlesini degiene oranla artiran ayni gelime, bunun gelerinin
degerini, emegin retkenligindeki artiin bir sonucu olarak azaltmakta-
dir ve bu nedenle, degimeyen sermayenin degerini, bu deger srekli
olarak artmakla birlikte, maddi hacmi, yani ayni miktar emek-gc ta-
rafindan harekete geirilen retim aralarinin maddi hacmi ile ayni oran-
da artmaktan alikoymaktadir. Tek tek durumlarda bazan, degimeyen
sermayeyi oluturan gelerin kitlesi, degeri ayni kaldigi ya da dtg
[sayfa 2OD| halde artabilir de.
2TT
Kurl Murks
Kupilul lll
Yukarda sylenenler, mevcut sermayede (yani, bu sermayenin
maddi gelerinde), sanayiin gelimesiyle meydana gelen deger kaybi
ile birbirine baglidir. Bu kr saglayan sermayenin kitlesini azaltmak sure-
tiyle bazi koullar altinda kr kitlesi iin zararli olmakla birlikte, kr ora-
nindaki dmeyi denetim altinda tutan ve srekli olarak ileyen diger
bir etmendir. Kr oraninda dme egilimi meydana getiren ayni etkile-
rin, ayni zamanda, bu egilimin etkilerini hafiflettigini, bu, bir kez daha
gstermektedir.
IV. NSP AIRI-NFUS
Bu airi-nfusun olumasi, kr oraninda bir dme ile ifade edil-
digi gibi, emegin retkenligindeki gelimeden ayrilamaz, ve bu gelime
ile hizlandirilir. Bir lkede kapitalist retim tarzi ne denli gelimi ise,
nispi airi-nfus da o denli gzle grlr hale gelir. Bu da gene, bir yan-
dan, birok retim kollarinda, emegin sermayenin boyundurugu altina
alinmasinin eksik bir biimde srp gitmesinin ve ilk bakita, genel ge-
lime dzeyine uygun grlen sreden daha uzun devam etmesinin bir
nedenidir. Bu durum, kullanima hazir ya da isiz cretli-emekilerin
ucuzlugu ve bollugunun, ve bazi retim kollarinin, nitelikleri geregi, el
iini makine retimine dntrmede gsterdikleri direncin bir sonucu-
dur. te yandan, zellikle, lks eya retimi iin yeni retim kollari
ailir, ve ogu kez teki retim kollarinda degimeyen sermayedeki
arti nedeniyle serbest kalan bu nispi airi-nfusu kendilerine temel ola-
rak ite bu yeni ailan kollar alirlar. Bu yeni retim kollarinda balangita
canli emek egemendir ve yava yava teki retim kollarinin getikleri
ayni evrimlerden geerler. Her iki halde de, degimeyen sermaye, top-
lam sermayenin olduka byk bir kismini tekil eder ve cretler ortala-
manin altindadir, dolayisiyla, hem arti-deger orani ve hem de arti-deger
kitlesi bu retim kollarinda olaganst yksektir. Genel kr orani, birey-
sel retim kollarindaki kr oranlarinin eitlenmesiyle olutuguna gre,
kr oraninda dme egilimini yaratan ayni etmen, tekrar, bu egilime zit
ynde gler oluturur ve onun etkilerini azok kirar.
V. DI TCARET
Di ticaret, kismen degimeyen sermaye gelerini ve kismen de,
kariliginda degien sermayenin degiildigi yaam gereksinmelerini ucuz-
lattigi iin, arti-deger oranini ykseltmek ve degimeyen sermayenin
degerini drmek suretiyle, kr oranini ykseltme egilimi gsterir. Di
ticaret, genellikle, retimin leginin genilemesine yolaarak, bu yn-
de etkili olur. Bylece, bir yandan birikim srecini hizlandirirken, te
yandan degimeyen sermayeye oranla degien sermayede daralmaya
neden olur ve dolayisiyla, kr oraninin dmesini abuklatirir. Bunun
2T2
Kurl Murks
Kupilul lll
gibi, di [sayfa 21O| ticarette gelime, ocukluk aginda kapitalist retim
tarzinin temeli olmakla birlikte, bu retim tarzindaki daha ileri
aamalarda, kapitalist retimin i zorunlulugu ve durmadan byyen
piyasa gereksinmesi nedeniyle, onun kendi rn halini alir, Burada bir
kez daha, bu etkinin iki ynl niteligini gryoruz. (Ricardo, di ticaretin
bu ynn btnyle gzden kairmitir.*)
Baka bir soru da aslinda, zel niteligi nedeniyle bizim bu incele-
memizin sinirlari diindadir udur: Genel kr orani, di ve zellikle s-
mrgelerle yapilan ticarete yatirilan sermayelerin getirdigi daha yksek
kr orani ile ykselir mi
Di ticarete yatirilan sermayeler , daha yksek bir kr orani sagla-
yabilirler, nk, nce, diger lkelerde, daha geri retim kolayliklari ile
retilen metalar ile rekabet szkonusu olup, daha ileri durumdaki lke,
mallarini, rakip lkelerden daha ucuz olsa bile, degerlerinin zerinde
satar. Daha ileri lkenin emegi burada, daha yksek zgl agirlikta bir
emek olarak gerekletirildigi srece, kr orani ykselir, nk, bu eme-
gin kariligi, daha yksek nitelikte bir emek olarak denmedigi halde,
satii byle bir emek olarak yapilmitir. Meta ihra edilen lke ile meta
ithal edilen lke szkonusu oldugunda da ayni sonu elde edilebilir;
yani meta ithal edilen lke, cyn/ o|c|c/ aldigindan daha fazla mad-
delemi emek verebilecek durumdadir ve bylece metalari gene de
kendi retebileceginden daha ucuza elde edebilir. Tipki yeni bir buluu
yaygin hale gelmeden nce kullanan bir fabrikatrn, mallarini rakiple-
rinden daha ucuza sattigi halde, gene de bireysel degerinin zerinde
satmasi, yani arti-emek olarak yararlandigi emegi, zgl olarak retken-
ligi daha yksek bir emek olarak gerekletirmesi halinde oldugu gibi.
Bylece o, bir arti-kr saglami olur. te yandan smrgelere, vb. yati-
rilan sermayelere gelince, buralarda kr orani, sirf dk bir gelime
dzeyinde olmalari ve ayrica kleler ve kuliler, vb. kullanildigi iin eme-
gin smrlmesi nedeniyle daha yksek olabilir. Belli retim kollarina
yatirilmi bulunan sermayelerin gerekletirdigi ve kendi lkesine gn-
derdigi bu daha yksek kr oranlari, kendilerine tekeller engel olmadi-
ka, niin genel kr oraninin eitlenmesi srecine katilmasin ve dolayisiyla
bu orani |o |cn|o ykseltmesin ki.
86
Bu yatirim alanlarindaki sermaye,
serbest rekabet yasalarina bagimli olduguna gre, bunun iin daha da
az neden vardir. Ricardo'nun hayal ettigi, aslinda udur: diarda ger-
ekletirilen daha yksek fiyatlarla, orda bunun kariliginda meta satin
alinir ve kendi lkesine gnderilir. Bu metalar bylece, i piyasada sati-
86
Bu konuda Adam Smith, "Krlardaki eitligin, krlardaki genel bir ykselmeyle meydana
gelecegini ne sryorlar; ve benim kanima gre, uygun koullar altindaki ticaret ile saglanan
krlar hizla genel dzeye inecektir." diyen Ricardo'nun tersine, hakliydi. (Wo|/s. ed. By
MacCulloch, s. 78.)
* D. Ricardo, On ||e P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, cnJ 7cxc|/on, Third edition. London
1821, Ch. VII. -EJ.
2T3
Kurl Murks
Kupilul lll
lir, ama bu olgu, olsa olsa, bu daha uygun retim alanlarinin, digerleri
zerinde geici bir [sayfa 211| ek avanta| saglamalari demektir. Bu yanilsa-
ma kendi para-biiminden ikar ikmaz nemini yitirir. Aradaki bu fark,
bu bakalik, emek ile sermaye arasindaki her degimede oldugu gibi,
belli bir sinif tarafindan cebe indirilmekle birlikte, daha iyi durumdaki
lke, daha az emege karilik daha fazla emek elde etmi olur. Kr orani
daha yksek olduguna gre, bu nedenle de, smrge lkelerde genel
olarak bu oran daha yksek oldugu iin, dogal koullarin uygun olmasi
kaydiyla, dk meta-fiyatlari ile elele gider. Bir eitlenme olur, ama bu,
Ricardo'nun sandigi gibi, eski dzeye dogru bir eitlenme degildir.
Bu ayni di ticaret, yurt iinde kapitalist retim tarzini gelitirir; ve
bu da, bir yandan, degien sermayede degimeyen sermayeye gre bir
azalmaya, te yandan, di pazarlar ynnden airi-retime yolaar ve
dolayisiyla uzun srede, gene zit bir etki yaratir.
Biz, bylece, genel kr oraninda dme egilimi yaratan ayni etki-
lerin, ayni zamanda, bu d engelleyen, yavalatan ve kismen de
felce ugratan kari etkileri de meydana getirdiklerini, genel izgileriyle
grm bulunuyoruz. Bunlar, yasayi ortadan kaldirmazlar, ama etkisini
azaltirlar. Byle olmasaydi, genel kr oranindaki dmenin degil, daha
ok, bundaki nispi yavalamanin anlailmasi g olurdu. Demek ki, yasa,
yalnizca bir egilim olarak ilemektedir. Ve ancak, bazi koullar altinda
ve uzun sren dnemlerden sonra etkileri gze arpar hale gelmekte-
dir.
Konumuza devam etmeden nce, yanli anlamalardan kain-
mak iin, tekrar tekrar ele alinan u iki noktayi animsamamiz yerinde
olur:
8/|/nc/s/. Kapitalist retim tarzinin gelimesi sirasinda metalarin
ucuzlamasini saglayan ayni sre, metalarin retimine yatirilan toplum-
sal sermayenin organik bileiminde degiiklige neden olur ve dolayisiy-
la kr oranini drr. Bu nedenle bizim, bireysel bir metain nispi ma-
liyetinde meydana gelen ve makinelerin ainip yipranmalarini da kapsa-
yan dmeyi, degimeyen sermayenin degerinde degien sermayeye
oranla meydana gelen ykselme ile, her ne kadar, degimeyen serma-
yenin nispi maliyetindeki her dme, tersine olarak, bu sermayenin mad-
di gelerinin hacmi ayni kaldigi ya da arttigi varsayildiginda, kr oranini
ykseltici, yani kullanilan degien sermayenin klen oranlarina karilik
degimeyen sermayenin degerini |o |cn|o drc bir etki yaparsa
da, ayni ey saymaktan kainmamiz gerekir.
l//nc/s/. Birarada alindiginda sermayenin rnn oluturan ve
bireysel metalarda yer alan yeni eklenen canli emegin, ierdikleri mad-
delere ve tketmi olduklari emek aralarina oranla azalmalari olgusu;
ve bu nedenle, bu metalarin retimi, toplumsal retkenlikteki gelimeyle
birlikte daha az emek gerektirdigi iin, bunlarda gitgide azalan miktar-
larda ek canli emek maddelemesi olgusu bu olgu metalarin ierdik-
2T4
Kurl Murks
Kupilul lll
leri canli emegin, kariligi denmi ve denmemi kisimlarinin birbirle-
rine oranini degitirmez. Tam tersine. Metalarin ierdikleri ek canli eme-
gin toplam miktari azaldigi halde, kariligi denen kisma oranla
denmeyen [sayfa 212| kisim, denen kisimdaki mutlak ya da nispi azalma
nedeniyle byr; nk, bir metadaki ek canli emegin toplam miktarini
azaltan ayni retim tarzi, mutlak ve nispi arti-degerde bir ykselmeyi de
birlikte getirir. Kr oraninda dme egilimi, arti-deger oraninda bir yk-
selme egilimi ve dolayisiyla emegin smr oraninda bir byme egili-
mi ile iiedir. te bu yzden, kr oranindaki dmeyi, istisna olarak
grlebilirse de, cretlerin oranindaki bir ykselme ile aiklamak kadar
sama bir ey yoktur. Kr oranina biim veren koullar iyice anlailmadan,
farkli dnemlerde ve lkelerdeki cret oranlarinin gerek bir tahlilini
istatistik yoluyla yapmak olanaksizdir. Kr orani, emek daha az retken
hale gel- digi iin degil, daha ok retken hale geldigi iin der. Arti-
deger oranindaki ykselme de, kr oranindaki dme de, emegin byy-
en retkenliginin kapitalizm altinda ifadesini bulan zgl biimlerden
baka bir ey degildir.
VI. HSSE SENETL SERMAYENN ARTII
Yukardaki be nokta, burada derinlemesine incelenmesi olanak-
siz bulunan bir konu ile tamamlanabilir. Hizlanmi birikim ile elele gi-
den, kapitalist retimdeki gelimeyle birlikte, sermayenin bir kismi, yalniz
faiz getiren sermaye olarak hesaplanir ve kullanilir. Bu, sanayi kapitalisti,
yatirimcinin krini cebine indirirken, sermaye ikraz eden her kapitalis-
tin, faiz ile yetindigi anlamina gelmez. Bunun, genel kr oraninin dzeyi
ile bir ilgisi yoktur, nk bu kr = faiz + her trl kr + toprak rantidir,
ve [sayfa 252| bu zel kategorilere ayrilmasinin bir nemi yoktur. Bunun
anlami, bu sermayeler, byk retken yatirimlara yatirilmi olmakla bir-
likte, btn masraflar dldkten sonra, ancak, byk ya da kk
miktarlarda faiz, szde temettler saglarlar. rnegin, demiryollarindaki
gibi. Bunlar, bu nedenle, genel kr oraninin eitlenmesine girmezler,
nk ortalamadan daha dk bir kr orani saglarlar. Bunlar kr orani-
na girmi olsalar, genel kr orani ok daha dk olurdu. Teorik olarak
bunlar hesaba katilabilirler, ama sonu, grnte varolan ve kapitalist-
ler iin byk nem taiyan orandan daha dk bir kr orani olurdu;
nk zellikle bu giriimlerde degimeyen sermaye, degien serma-
yeye oranla en yksek dzeydedir. [sayfa 218|
2T5
Kurl Murks
Kupilul lll
ONBENC BLM
YASANIN ELKLERNN SERM
I. GENEL
Bu cildin birinci kisminda, kr oraninin arti-deger oranini daima
gerekte oldugundan daha dk ifade ettigini grm bulunuyoruz.
Biraz nce ise, ykselen bir arti-deger oraninin bile kendisini, den bir
kr orani ile ifade etme egiliminde oldugunu grm bulunuyoruz. Kr
orani, arti-deger oranina, ancak S = O, yani toplam sermayenin, cretle-
rin denmesi iin kullanilmasi halinde eit olabilir. Den bir kr orani,
den bir arti-deger oranini, ancak, degimeyen sermayenin degerinin,
bu sermayeyi harekete geiren emek-gc miktarina oraninin degi-
meden kalmasi ya da emek-gc miktarinin, degimeyen sermayenin
degerine oranla artmasi halinde ifade eder.
Ricardo, kr oranini zmledigini ne srerken aslinda yalniz
arti-deger oranini zmlemektedir ve bunu da ancak ignnn, uzun-
luk ve yogunluk bakimindan degimeyen bir byklk oldugu varsayi-
mina dayanarak yapmaktadir.
Kr oraninda bir dme ve hizlandirilmi bir birikim, ayni srecin
yalnizca, her ikisinin de retkenligindeki gelimeyi yansitmasi lsn-
de farkli ifadeleridir. Birikime gelince, emegin byk lekte yogun-
lamasini ve bylece daha yksek bileimli bir sermayeyi ifade etligi
lde, kr oranindaki dmeyi hizlandirir. te yandan, kr oranindaki
bir [sayfa 214| dme de gene, kk kapitalistlerin, henz ellerinde alina-
2T
Kurl Murks
Kupilul lll
bilecek bir eyleri bulunan bir avu dogrudan reticinin mlkszletiril-
meleri yoluyla, sermaye yogunlamasini ve sermayenin merkezilemesini
hizlandirir. Bu durum, birikim orani, kr orani ile birlikte dtg halde,
birikimi kitle olarak hizlandirir.
te yandan, toplam sermayenin kendini geniletme orani ya da
kr orani, kapitalist retimin (tipki sermayenin kendini geniletmesinin
onun tek amaci olmasi gibi) drts oldugu iin, ondaki dme, yeni
bagimsiz sermayelerin oluumunu yavalatir ve bylece, kapitalist re-
tim srecinin gelimesi iin bir tehditmi gibi grnr. Bu dme, airi-
retimi, speklasyonu, bunalimlari ve arti-nfusla birlikte arti-sermayeyi
besleyip bytr. Bu nedenle, Ricardo gibi kapitalist retim tarzina mut-
lak gzyle bakan iktisatilar, bu noktada onun kendisi iin bir engel
yarattigini dnrler ye bu yzden de, bu engeli retime degil dogaya
(toprak rantinda oldugu gibi) baglarlar. Ama onlarin den kr orani
konusunda duyduklari asil dehet, kapitalist retimin, kendisine ait re-
tici glerin gelimesinde, servetin servet olarak retimi ile hi bir ilikisi
bulunmayan bir engelle karilatigi duygusudur; ve bu kendine zg
engel, kapitalist retim tarzinin sinirliligini ve ancak tarihsel ve geici bir
nitelige sahip bulundugunu dogrular; servet retimi iin, bunun mutlak
bir biim olmadigina, stelik belli bir aamada, kendi gelimesiyle
atima haline girdigine taniklik eder.
Ricardo ile okulunun, yalniz, faizi de iersine alan sanayi krini
inceledigi dogrudur. Ama toprak rantinin orani da, ayni ekilde, mutlak
kitlesi arttigi halde bir dme egilimine sahiptir ve sanayi krindan nispi
olarak daha fazla byyebilir. (Toprak ranti yasasini Ricardo'dan nce
gelitiren Ed. West'e* bakiniz.) Toplam toplumsal sermaye S'yi inceler-
ken, faiz ve toprak ranti iktiktan sonra sanayi krina k1, faize f ve to-
prak rantina r dersek,
a
/
S
=
k
/
S
=
k1+f+r
/
S
=
k1
/
S
+
f
/
S
+
r
/
S
olur. Toplam arti-deger
miktari a'nin kapitalist gelime boyunca srekli olarak bydg halde,
a
/
S
'nin, S'nin a'dan daha da hizli bymesi nedeniyle devamli kldg-
n grm bulunuyoruz. u halde,
a
/
S
+
k
/
S
ile
k1
/
S
,
f
/
S
ve
r
/
S
oranlarindan
herbiri kendi baina srekli olarak kldgne gre, k1, f ve r'nin her-
birinin kendi baina ve dzenli olarak arti gstermesi ya da k1'in f'ye ya
da r'nin k1'e ya da k1'in f'ye oranla artmasi, asla bir eliki degildir.
Toplam arti-deger ya da kr a = k ykselir , ayni zamanda kr orani
a
/
S
=
k
/
S
derken, a = k'yi oluturan, k1, f ve r kisimlarinin oranlari, a'nin
toplam miktarina konulan sinirlar iersinde, a ya da
a
/
S
'nin byklgn
etkilemeksizin istedigi gibi degiebilir. k1, f ve r'nin karilikli degimesi,
sirf a'nin eitli siniflar arasinda farkli ekilde blnmesidir. Dolayisiyla,
k1
/
S
=
f
/
S
ya da
r
/
S
, yani bireysel sanayi sermayesinin orani, faiz orani ve
toprak rantinin toplam sermayeye orani,
a
/
S
, genel kr orani derken,
birbirine oranla [sayfa 215| ykselebilir. Burada tek koul, bunlarin nn
* [E. West,| Esscy on ||e 4|/cc|/on o/ Cc/|c| |o lcnJ, London 1815. -Ed.
2T7
Kurl Murks
Kupilul lll
toplaminin =
a
/
S
olmasidir. Arti-deger orani = %1OO olan belli bir serma-
yenin bileimi, diyelim 5O
S
+ 5O
d
iken 75
S
+ 25
d
oldugu iin, kr orani
%5O'den %25'e derse, 1.OOO'lik bir sermaye, birinci halde 5OO'lk bir
kr, ikinci halde 4.OOO'lik bir sermaye 1.OOO'lik bir kr saglar. Gryoruz
ki, k' yariyariya derken, a ya da k iki katina ikiyor. Ve eger %5O daha
nceki gibi, 2O kra, 1O faize ve 2O ranta blnyor ise
k1
/
S
= %2O,
f
/
S
= %
1O ve
r
/
S
= %2O olur. Eger, kr orani %5O'den %25'e indikten sonra da bu
oranlar ayni kalsalardi,
k1
/
S
= %1O,
f
/
S
= %1O ve
r
/
S
= %1O olurdu. Bununla
birlikte,
k1
/
S
= %8'e ve
f
/
S
= %4'e decek olsa,
r
/
S
= %18'e ykselir. r'nin
nispi byklg, k
1
, ve f'ye gre bydg halde k gene de ayni kala-
cakti. Her iki varsayim altinda da k
1
, f ve r'nin toplami, drt kati byklg-
nde sermaye tarafindan retildigi iin artacakti. Ayrica, Ricardo'nun
balangitaki sanayi krinin (arti-faiz), tm arti-degeri ierdigi eklindeki
varsayimi, tarih ve mantik bakimindan yanlitir. Burada, daha ok, kapi-
talist retimdeki ilerlemedir ki, 1) krin tamamini, daha sonra dagitmak
zere dogrudan dogruya sanayi ve ticaret kapitalistlerine vermektedir,
ve 2) ranti, krin zerindeki fazlaliga indirgemektedir. Bu kapitalist te-
mel zerinde, krin (yani, toplam sermayenin rn olarak grnen
arti-degerin) bir parasi olan, ama rnn kapitalist tarafindan cebe
indirilen zgl kismi olmayan rant, tekrar byyor.
Gerekli retim aralari, yani yeterli sermaye birikimi mevcut ise,
arti-deger yaratilmasi, arti-deger orani, yani smrnn yogunlugu veri
iken, yalniz, emeki nfus ile sinirlidir; eger emeki nfus veri ise, sm-
rnn yogunlugundan baka bir sinir szkonusu degildir. Ve kapitalist
retim sreci esas olarak arti-rnde ya da, retilen metalarin kendisin-
de kariligi denmeyen emegin maddeletigi kisminda temsil edilen,
arti-deger retiminden ibarettir. urasini hi unutmamak gerekir ki, bu
arti-degerin retimi ve bunun bir kisminin tekrar sermayeye evrilmesi
ya da birikim, bu arti-deger retiminin ayrilmaz bir parasini oluturur,
kapitalist retimin ilk ve en yakin amaci ve itici gcdr. Bu nedenle,
kapitalist retimi, olmadigi bir ey gibi, yani ilk ve en yakin amaci kapita-
listler iin zevk ve tatmin ya da bu zevk ve tatmin aralarinin yapimi gibi
gstermek hibir ie yaramaz. Bu, onun btn kendi znde aiga vur-
dugu, zgl niteligini grmezlikten gelmek olur.
Bu arti-degerin elde edilmesi, dogrudan retim srecini oluturur,
ve bunun, daha nce de syledigimiz gibi, yukarda sz edilenlerden
baka siniri yoktur. Elden geldigince ok arti-emek sizdirilip metalarda
maddeleir maddelemez, arti-deger retilmi olur. Ne var ki, bu arti-
deger retimi, kapitalist retim srecinin ancak birinci perdesini ~dogru-
dan retim srecini tamamlar. Sermaye, u kadar miktarda kariligi
denmeyen emek emmitir. Srete, kendisini kr oranindaki dmede
ifade eden gelime ile birlikte, bylece retilmi bulunan arti-deger kit-
lesi muazzam boyutlara ulair. imdi srecin ikinci perdesi gelir. Tam
[sayfa 216| metalar kitlesi, yani degimeyen ve degien sermayeyi yerine
2T8
Kurl Murks
Kupilul lll
koyan kismi ile arti-degeri temsil eden parayi da ieren toplam rnn
satilmasi gerekir. Eger bu yapilmaz ise, ya da kismen veya retim-fiyat-
larinin altinda kalan fiyatlarla yapilirsa, ii aslinda smrlmtr, ama
bu smr, kapitalist iin smr olarak gereklememitir ve bu du-
rum, iiden sizdirilan arti-degerin, hi gerekletirilmemesi ya da kis-
men gerekletirilmesi, ve hatta, sermayenin kismen ya da btnyle
kaybedilmesi ile sonulanabilir. Dogrudan dogruya smr koullari ile,
bu smrnn gerekletirilmesi koullari zde degildir. Bunlar yalniz
yer ve zaman olarak degil, mantiken de birbirinden farklidir. Birincisi
yalniz, toplumun retici gc ile, ikincisi ise, eitli retim kollarinin
aralarindaki orantili baginti ve toplumun tketim gc ile sinirlidir. Ama
bu son sz edilen g, ne mutlak retim gc ile ve ne de mutlak t-
ketim gc ile belirlenmeyip, toplumun byk bir kesiminin tketimini,
azok dar sinirlar iersinde degien bir asgariye indirgeyen uzlamaz
karitlik halindeki blm koullari temeline dayanan tketim gc ile
belirlenir. Bu, bir de, birikim egilimi ile; sermayeyi geniletme ye geni-
lemi lekte arti-deger retme drts ile sinirlandirilmitir. Bu, retim
yntemlerindeki devamli devrimlerin, buna bagli olarak mevcut serma-
yenin ugradigi srekli deger kaybinin, genel rekabet savaiminin ve yo-
kolup gitme tehdidi altinda sirf kendi nefsini koruma araci olarak, retimi
iyiletirme ve legini geniletme gereksinmesinin zorunlu kildigi kapi-
talist retim yasasidir. Piyasanin bu nedenle srekli genilemesi ve by-
lece piyasa ilikilerinin ve bunlari dzenleyen koullarin, gitgide reticiden
bagimsiz bir doga yasasi biimine girmesi ve her geen gn daha de-
netlenemez hale gelmesi zorunludur. Bu i eliki, kendisini, retimin
dia dnk alanlara dogru yayilmasi ile zmlemeye aliir. Ne var ki,
retkenlik gelitike, kendisini, tketim koullarinin dayandigi dar temel-
ler ile o denli atiir bulur. Byyen bir arti-nfus ile birlikte ve ayni
zamanda bir sermaye fazlasi bulunmasi, bu kendinden elikili temel
zerinde hi de eliki sayilmaz. nk, bu ikisinin biraraya gelmesi,
gerekte, retilen arti-deger kitlesini artirirken, ayni zamanda da, bu arti-
degerin retildigi koullar ile gerekletirildigi koullar arasindaki elikiyi
yeginletirir.
Belli bir arti-deger orani verilmi ise, kr orani, daima, yatirilan
sermayenin byklgne bagli olacaktir. Ne var ki, bu durumda birikim,
bu kitlenin tekrar sermayeye evrilen kismi ile belirlenir. Bu kisma ge-
lince, bu, kr, eksi, kapitalistler tarafindan tketilen gelire eit oldugu
iin, yalniz bu kitlenin degerine degil, ayni zamanda, kapitalistin bunun-
la satin alabilecegi metalarin ucuzluguna baglidir; bu metalar, kismen
kapitalistin tketimine geen, onun kendi geliridir, kismen de onun de-
gimeyen sermayesine giren metalardir. (cretler burada veri olarak
kabul edilmitir.)
inin harekete geirdigi ve emegiyle degerini korudugu ve ya-
rattigi rnde yeniden-rettigi sermaye kitlesi, iinin rne kattigi de-
2T
Kurl Murks
Kupilul lll
gerden [sayfa 217| tamamen farklidir. Sermaye kitlesi = 1.OOO ve eklenen
emek = 1OO ise, yeniden-retilen sermaye = 1.1OO'dr. Eger bu kitle =
1OO ve eklenen emek = 2O ise, yeniden-retilen sermaye = 12O'dir.
Birinci durumda kr orani = %1O, ikincisinde = %2O'dir. Ve gene lOO'den,
2O'ye gre daha fazla birikim yapilabilir. Ve bylece, sermaye nehri (ret-
kenligin artii nedeniyle, sermayedeki deger kaybi bir yana) ya da ser-
maye birikimi, kr orani ile orantili olarak degil, zaten sahip bulundugu
hiz ile orantili olarak akar. Bu da, yksek bir arti-deger oranina bagli bu-
lunduguna gre, yksek bir kr orani, emek fazla retken olmadigi hal-
de, ancak ign ok uzun oldugu zaman mmkndr. Mmkndr,
nk, emegin kendisi retken olmamakla birlikte iilerin gereksin-
meleri de ok az, dolayisiyla ortalama cretler ok dktr. Dk c-
retler, iilerde ener|i eksikligine tekabl edecektir. Bu durumda sermaye,
kr orani yksek oldugu halde yava birikir. Nfus durgundur ve rnn
maloldugu alima zamani, iiye denen cret dk olmakla birlikte
uzundur.
Kr orani, ii daha az smrldg iin degil, genellikle, yati-
rilan sermayeye oranla daha az emek kullanildigi iin dmektedir.
Kr oranindaki dme, gsterildigi gibi, kr kitlesinde bir artma
ile birlikte grldg iin, yillik emek rnnn daha byk kismi, ser-
maye kategorisi altinda (tketilmi bulunan sermayeyi yerine koymak
iin) ve nispeten daha kk bir kismi kr kategorisi altinda, kapitalist
tarafindan ele geirilmektedir. te, Papaz Chalmers'in,* yillik rnn ne
kadar azi kapitalistlerce sermaye olarak harcanirsa, cebe indirdikleri kr
o kadar byk olur, eklindeki akilalmaz dncesi buradan gelmekte-
dir. Bu durumda, arti-rnn byk bir kitlesinin sermaye olarak kulla-
nilmasi yerine tketilmesi konusunda, devlet kilisesi onlarin yardimina
koar. Rahip, neden ile sonucu birbirine karitirmaktadir. stelik, kr
kitlesi, kr oranindaki klmeye karin, yatirilan sermaye ile birlikte
byr. Ne var ki, bu ayni zamanda sermayede bir yogunlamayi gerekti-
rir, nk byle bir durumda retim koullari, daha byk lekte ser-
maye kullanilmasini zorunlu kilar. Gene bu, sermayede bir yogunlamayi,
yani kk kapitalistlerin bykler tarafindan yutulmasini, sermayeden
yoksun birakilmalarini da gerektirir. Bu da gene, retim koullarim
ugrailarinda kendi emekleri rol oynamaya devam ettiginden tr bu
kk kapitalistlerin dahil olmakta devam ettigi reticilerden ikinci gce
ikararak koparmaktan baka bir ey degildir. Bir kapitalistin emegi,
sermayenin byklg ile, yani kapitalist olma derecesiyle tamamen
ters orantilidir. retim koullari bir yanda, reticiler te yanda olmak
zere ite bu ayirma ilemidir ki, sermaye kavramina biim verir. Bu,
ilkel birikimle balar (Buch, I, Kap. XXIV), sermaye birikimi ve
* Th. Chalrriers, On Po|/|/cc| Economy /n Connex/on 0/|| ||e Vo|c| S|c|e cnJ Vo|c| P|osec|s
o/ Soc/e|y, Second edition, Glasgow 1882, s. 88. -EJ.
220
Kurl Murks
Kupilul lll
merkezilemesinde devamli bir sre olarak grnr ve ensonu, mev-
cut sermayelerin [sayfa 218| birka elde toplanmasi ve birok kimsenin
sermayelerinden yoksun birakilmasi (mlkszletirme imdi bu hali
almitir) eklinde kendisini ifade eder. Bu sre, eger merkezcil olanin
yanisira, srekli olarak merkezden uzaklatirici bir etkiye sahip ters yn-
I egilimler bulunmasaydi, ok gemeden kapitalist retimi yikimla y-
zyze getirirdi.
II. RETMN GENLEMES LE
ARTI-DEGER RETM ARASINDAK ATIMA
Emegin toplumsal retkenligindeki gelime, kendisini iki ekilde
ortaya koyar: birincisi, retilmi bulunan retici glerin byklg ile,
yeni retimin yrtldg retim koullarinin degeri ve kitlesi ile, birikmi
bulunan retken sermayenin mutlak byklg ile; ikincisi, toplam ser-
mayenin cretlere yatirilan kisminin nispi kklg ile, yani belli b-
yklkte bir sermayenin yeniden-retimi ve kendisini geniletmesi, kitle
retimi iin gerekli canli-emegin nispi kklg ile. Bu, ayni zamanda,
sermayenin yogunlamasi demektir.
Kullanilan emek-gc bakimindan, retkenlikteki gelime kendi-
sini gene iki ekilde ortaya koyar: Birincisi, arti-emegin artmasi ile, yani
emek-gcnn yeniden-retimi iin gereken, gerekli emek-zamaninda-
ki azalma ile. kincisi, belli byklkte bir sermayenin harekete geir-
mek zere, genellikle kullanilan emek-gc miktarinda (ii sayisinda)
azalma ile.
Bu iki hareket yalniz elele gitmekle kalmaz, karilikli olarak bir-
birlerini etkiler ve, ayni yasanin kendisini ifade ettigi grnglerdir. Ne
var ki, bunlar, kr oranini zit yollarda etkilerler. Toplam kr kitlesi top-
lam arti-deger kitlesine eittir, kr orani =
a
/
S
=
arti-deger
/
yatirilan toplam sermaye
.
Bununla birlikte arti-deger, toplam olarak, nce kendi oraniyla ve sonra,
bu oranda ayni anda kullanilan emegin kitlesiyle ya da ayni ey demek
olan, degien sermayenin byklg ile belirlenir. Bu etmenlerden biri-
si, arti-deger orani byr, digeri, ii sayisi (mutlak ya da nispi olarak)
der. retici glerdeki gelime, kullanilan emegin kariligi denen
kismini azalttigi kadar , arti-degeri de, oranini byttg iin, artirir; ama,
belli bir sermaye tarafindan alitirilan toplam emek kitlesini azaltmasi
lsnde, arti-deger kitlesini elde etmek iin, arti-deger oraninin ar-
pildigi arpani kltr. Her ikisi de gnde 12 saat alian iki ii, hava
ile yaasalar, yani kendileri iin hi alima zorunda bulunmasalar bile,
gnde yalniz 2 saat alian 24 iinin rettikleri kadar arti-deger rete-
mezler. Bu bakimdan, demek ki, ii sayisindaki azalmanin, smr
derecesini yogunlatirma yoluyla kapatilmasi bazi ailamaz sinirlandir-
malar ile kari kariya bulunuyor. te bu yzden, kr oranindaki dmeye
pekala kari koyabilir, ama bunu bsbtn nleyemez.
22T
Kurl Murks
Kupilul lll
Kapitalist retim tarzinin gelimesiyle, bu nedenle, kr kitlesi, kul-
lanilan sermayenin byyen kitlesiyle birlikte arttigi halde, kr orani [sayfa
21D| der. Kr orani veri iken, sermayenin kitlesindeki mutlak byme,
mevcut byklgne baglidir. Ama te yandan, eger bu byklk veri
ise, sermayedeki byme orani, yani ondaki arti orani, kr oranina bag-
lidir. retkenlikteki arti (bu ayrica, yineliyoruz, daima mevcut sermaye-
deki deger kaybi ile elele gider) mevcut sermayenin degerini dogrudan
dogruya, ancak kr oranini ykseltmek suretiyle, yillik rnn degerinin
tekrar sermayeye evrilen kismini artirarak bytebilir. Emegin retken-
ligiyle ilgili olarak, bu, ancak (bu retkenligin, mevcut sermayenin Je-
e|/ ile dogrudan hi bir ilikisi bulunmadigi iin) nispi arti-degeri
ykselterek ya da degimeyen sermayenin degerini azaltarak, ya emek-
gcnn yeniden-retimine giren metalari ya da degimeyen sermaye-
nin gelerini ucuzlatarak meydana gelebilir. Bunlarin her ikisi de mevcut
sermayede deger kaybini gerektirir ve her ikisi de, degien sermayede
degimeyene oranla bir azalmayla elele gider. Her ikisi de, kr oraninda
bir dmeye neden olur ve her ikisi de bunu yavalatir. stelik, ykselen
bir kr orani, emege olan talebi artiracagina gre, bu, alian nfusu ve
bylece, sermayeyi smrs ile gerek sermaye haline getiren malze-
meyi artirici ynde etki yapar.
Bununla birlikte, emegin retkenligindeki gelime, ayni degiim-
degerini temsil eden ve maddi z, yani sermayenin maddi gelerini,
degimeyen sermayeyi dogrudan dogruya, degien sermayeyi en azin-
dan dolayli olarak oluturan maddi nesneleri oluturan kullanim-deger-
lerinin kitlesini ve trlerini artirmak suretiyle, mevcut sermayenin
degerinin ykselmesine dolayli biimde katkida bulunur. Ayni sermaye
ve ayni emekle, degiim-degeri u ya da bu olan ve sermayeye evrile-
bilecek daha fazla rn yaratilmi olur. Bu rnler, ek emegin, dolayisiy-
la da ek arti-emegin emilmesine hizmet edebilirler ve bu yzden ek
sermaye yaratirlar. Bir sermayenin kumanda edebilecegi emek miktari,
onun degerine bagli olmayip, degerleri ne olursa olsun, hepsi biraraya
geldiginde kendisini oluturan, ham ve yardimci maddelerin kitlesine,
makineler ile sabit sermayenin gelerine ve yaam gereksinmelerine
baglidir. Kullanilan emek kitlesi ve dolayisiyla arti-emegin kitlesi by-
dke yeniden retilen sermayenin degeri ile buna yeni eklenen arti-
degerde de bir byme olur.
Ne var ki, birikim srecinin kapsamina giren bu iki genin, Ricar-
do'nun yaptigi gibi, yalnizca yanyana, skunet iersinde duran eyler
gibi, grlmemesi gerekir. Bunlar, kendilerini elikili egilimler ile grn-
glerde ortaya koyan elikileri ierirler. Bu zit gler ayni zamanda bir-
birlerini zit ynde etkilerler.
Toplam toplumsal rnn sermaye olarak i gren kismindaki
artitan kaynaklanan alian nfustaki fiili bir artiin itkileri yanisira, yal-
nizca nispi bir airi-nfus yaratan geler de vardir.
222
Kurl Murks
Kupilul lll
Kr oranindaki dmenin yanisira, sermayelerin kitlesi byr ve
mevcut sermayede, bu d durduran ve sermaye-degerlerin biriki-
mini [sayfa 22O| hizlandiran bir deger kaybi da yanyana gider.
retkenlikteki gelimenin yanisira, sermayenin bileimi daha yk-
sek bir dzeye ikar, yani degien sermayenin degimeyen sermayeye
olan oraninda nispi bir arti olur.
Bu farkli etkiler, egemen bir biimde, bir seferinde yer olarak
yanyana ilerler ve bir baka seferde zaman olarak birbirlerini izlerler.
Zaman zaman bu zit etmenlerin atimasi, bunalimlarda aiga ikar.
Bunalimlar, daima, mevcut elikilerin ancak geici ve zora dayanan
zmleridir. Bunlar, bir sre iin bozulmu dengeyi tekrar kuran iddetli
patlamalardir.
eliki, genel bir deyile, kapitalist retim tarzinin, deger ve bu
degerin ierdigi arti-deger hesaba katilmaksizin, kapitalist retimin yer
aldigi toplumsal koullar dikkate alinmaksizin, retici glerde mutlak
bir gelimeye dogru bir egilim taimasindan ileri gelir; te yandan ise,
bu retim tarzinin amaci, mevcut sermayenin degerini korumak ve ken-
disini geniletmesini en st sinira ulatirmaktir (yani, bu degerin gitgide
artan bir hizla bymesini saglamaktir). Bu retim tarzinin kendine zg
niteligi, sermayenin mevcut degerini, bu degeri en yksek noktaya ulatir-
mada bir ara olarak kullanmasidir. Bu amaca ulamak iin kullandigi
yntemler, kr oraninda dmeyi, mevcut sermayenin deger kaybini ve
emegin retkenlik gcn, zaten yaratilmi bulunan retici gler aley-
hine gelitirmektir.
Mevcut sermayenin devresel deger kaybi kar oranindaki dmeyi
durdurmak ve yeni sermaye oluturma yoluyla sermaye-deger birikimi-
ni hizlandirmak iin, kapitalist retim tarzina zg aralardan birisi ser-
mayenin dolaimi ve yeniden-retim srelerinin yer aldiklari belirli
koullari bozar ve bu yzden, retim srecinde ani duraklamalara ve
bunalimlara yolaar.
Degien sermayede degimeyen sermayeye oranla meydana ge-
len ve retici glerdeki gelimeyle elele giden azalma, bir yandan sre-
kli bir yapay airi-nfus yaratirken, alian nfusun bymesini tevik
eder. Den bir kr orani, kullanim-degerlerinin birikimini daha da hiz-
landirmak zere, deger olarak sermaye birikimini yavalatirken, bu da
gene deger olarak birikime yeni bir iti verir.
Kapitalist retim, srekli olarak, kendi niteliginden gelen bu en-
gellerin stesinden gelmeye aliir, ama bunu ancak, bu engelleri tekrar
kendi yoluna ve hem de daha heybetli lekte koyarak becerir.
Kapitalist retimin e|e/ ene|/ se|meyen/n /enJ/s/J/|. te bu
sermaye ve onun kendisini geniletmesidir ki, retimin hem iki ve
hem de sonu noktasi, hem itici gc, hem amaci olarak grnr; re-
tim yalniz sermaye iin retimdir, ama bunun tersi dogru degildir; re-
tim aralari, sirf, reticiler |o|0m0n0n yaama srecinde, devamli bir
223
Kurl Murks
Kupilul lll
gelimenin aralari degillerdir, Sermayenin degerinin, byk retici kit-
lelerin mlkszletirilmelerine ve yoksullatirilmalarina dayanan kendi-
sini koruma [sayfa 221| ve geniletme srecinin iersinde devam ettigi sinirlar
yalniz baina hareket edebilirler; bu sinirlar, sermaye tarafindan kendi
amalari iin kullanilan ve retimin sinirsiz bymesine, retimin kendi-
sinin bir ama haline gelmesine, emegin toplumsal retkenliginin hi
bir koula bagli olmadan gelimesine dogru yolalan retim yntemleri
ile srekli bir atima haline girerler. Aralar toplumun retici gleri-
nin hi bir koula bagli olmadan gelimesi, sinirli bir amala, mevcut
sermayenin kendisini geniletmesi amaci ile devamli atima iersine
girerler. Kapitalist retim tarzi, bu nedenle, maddi retim glerinin geli-
mesi ve uygun bir dnya piyasasi yaratilmasinin tarihsel bir araci olup,
ayni zamanda da, bu tarihsel grevi ile, buna uygun den kendi top-
lumsal retim ilikileri arasinda srekli bir atimadir.
III. SERMAYE FAZLASI VE NFUS FAZLASI
Kr oraninda bir dme ile birlikte, emegin retken bir biimde
kullanilmasi iin bireysel bir kapitaliste gerekli olan asgari sermayede
bir ykselme olur; burada gerekli olan, hem genellikle emegin smrl-
mesi ve hem de, tketilen emek-zamaninin, metalarin retimi iin gere-
kli emek-zamanina yetecek kadar olmasi ve bylece, metalarin retimi
iin gerekli ortalama toplumsal emek-zamanini amamasidir. Bununla
birlikte yogunlama artar, nk, belli sinirlarin tesinde, kk bir kr
orani ile byk bir sermaye, kr orani yksek kk bir sermayeden
daha hizli birikir. Belli ykseklikte bir noktadan sonra, bu artan yogun-
lamanin kendisi de, kr oraninda yeni bir dmeye yolaar. Kk, da-
ginik sermaye kitleleri, bylece zorla, speklasyon, kredi sahtekrliklari,
sermaye dolandiriciligi ve bunalimlarla dolu macerali bir yola itilmi
olurlar. Sermaye fazlaligi denilen ey daima, aslinda, kr oranindaki
dmenin kr kitlesi ile telafi edilmedigi sermaye fazlaligi bu, yeni filiz-
lenen sermaye srgnleri iin daima dogrudur ya da kendi baina i
grmeyen sermayeleri, byk iletmelerin yneticilerinin emrine kredi
biiminde veren sermaye fazlaligi iin geerlidir. Bu sermaye fazlaligi,
nispi bir airi-nfus yaratan ayni nedenlerden ileri gelir ve bu yzden, zit
kutuplarda bulunduklari halde kullanilmayan sermaye bir kutupta, isiz
alian nfus teki kutupta nispi airi-nfusu tamamlayan bir olgudur.
Bireysel metalarin degil, sermayenin airi-retimi, bu nedenle
sermayenin airi-retimi daima, metalarin airi-retimini kapsamakla
birlikte yalnizca sermayenin airi birikimidir. Bu airi birikimin ne ol-
dugunu degerlendirmek iin (bunun daha yakindan incelenmesi ileride
yapilacaktir) bunun yalnizca mutlak oldugunu kabul etmek yeterli ola-
caktir. Sermayenin airi-retimi ne zaman mutlak olur u ya da bu veya
birka nemli retim alanini etkilemekle kalmayip, tam kapsamiyla mut-
224
Kurl Murks
Kupilul lll
lak olan ve dolayisiyla btn retim alanlarini iersine alan airi-retim
nedir [sayfa 222|
Kapitalist retimin amalari iin ek sermaye = O olur olmaz, mut-
lak bir airi sermaye retimi var demektir. Ne var ki, kapitalist retimin
amaci, sermayenin kendisini geniletmesi, yani arti-emegin ele geiril-
mesi, arti-deger, kr retimidir. Bu nedenle sermaye, emeki nfusa
oranla, ne bu nfus tarafindan saglanan mutlak emek-zamani ve ne de
nispi arti emek-zamani daha fazla artirilamayacak kadar (bu son du-
rum, emege olan talebin, cretlerde bir ykselme egilimi dogacak ka-
dar gl oldugu bir zamanda herhalde szkonusu olamaz) byr
bymez; dolayisiyla, artan sermayenin, ancak kendisinde meydana ge-
len bymeden nceki kadar ya da hatta daha az arti-deger rettigi
noktada, mutlak bir airi sermaye retimi olacaktir; yani artmi bulunan
sermaye S + S, S sermayesinin S kadar genilemeden nce rettigin-
den daha fazla kr retemez ya da hatta bundan daha az kr retebilir.
Her iki halde de, genel kr oraninda iddetli ve ani bir dme olabilir,
ama bu kez bu dme, sermayenin bileiminde, retici glerdeki geli-
menin neden oldugu bir degiiklikten degil, daha ok, (cretler arttigi
iin) degien sermayenin para-degerinde bir ykselme ve buna karilik
da arti-emegin gerekli-emege oraninda bir dme olmasi nedeniyle mey-
dana gelen bir degiikligin sonucu olabilir.
Gerekte bu, sermayenin bir kisminin tamamen ya da kismen
atil kalmasi (nk, bu sermayenin kendi degerini geniletmeden nce,
bir kisim faal sermayeyi bir yana itmesi zorunludur) ve teki kisminin,
hi kullanilmayan ya da kismen kullanilan sermayenin baskisi yzn-
den daha dk kr oraninda degerler retmesi biiminde grlebilir.
Ek sermayenin bir kisminin, eski sermayenin yerini alip almamasinin ve
bu sermayenin ek sermaye iinde bir yer almasinin bu bakimdan bir
nemi yoktur. Biz, daima, eski sermaye toplamini bir yanda, ek serma-
ye toplamini ise te yanda grecegiz. Kr oranindaki dme, bu durum-
da, kr kitlesinde mutlak bir azalma ile birlikte meydana gelecektir,
nk, varsaydigimiz koullar altinda, kullanilan emek-gc kitlesi artiri-
lip arti-deger orani ykseltilemedigi iin arti-deger kitlesi de artirilamaz.
Ve azalan kr kitlesinin, artmi bulunan bir toplam sermaye zerinden
hesaplanmasi gerekecektir. Ama kullanilan sermayenin, eski kr orani
zerinden kendini geniletmeye devam ettigi ve u halde kr kitlesinin
ayni kaldigi kabul edilse bile, bu kitlenin gene de, artan toplam sermaye
zerinden hesaplanmasi gerekecektir, ki bu da gene kr oraninda bir
dme demektir. 1.OOO'lik bir toplam sermaye, 1OO'lk bir kr saglar ve
1.5OO'e ikartildiktan sonra da hl 1OO kr saglarsa, bu ikinci durumda
1.OOO ancak 66
2
/
8
saglayabilir. Eski sermayenin kendisini geniletmesi,
mutlak anlamda azaltilmi demektir. 1.OOO'lik sermaye, yeni koullar
altinda, eskiden 666
2
/
8
'lk bir sermayenin getirdigi krdan daha fazla bir
kr saglayamaz.
225
Kurl Murks
Kupilul lll
Byle olmakla birlikte, aiktir ki, eski sermayenin bu fiili deger
kaybi bir savaim olmaksizin meydana gelemez ve S ek sermayesi de,
bir [sayfa 228| savaim olmaksizin sermaye ilevlerini yklenemez. Kr ora-
ni, rekabetin etkisi altinda, airi sermaye retimi nedeniyle dmektedir.
Daha ok bunun tersi olabilir; den kr orani nedeniyle rekabet savaimi
balar ve sermayenin airi-retimi de ayni koullardan dogar. S'nin
ilevlerine devam eden eski kapitalistlerin ellerindeki parasi, kendi ilk
sermayelerinin deger kaybina ugramasini engellemek ve retim ala-
nindaki yerini daraltmamak iin, azok atil durumda birakilir. Ya da on-
lar, bunu, ek sermayeyi atil tutma gereksinmesini yeni gelenlere ve ge-
nellikle rakiplerinin omuzlarina yklemek iin, geici bir kayip pahasina
da olsa kullanirlar.
DS'nin, yeni ellerde bulunan parasi, kendisi iin, eski sermaye-
nin aleyhine bir yer edinmeye aliabilir ve bunu da, eski sermayenin bir
kismini atil kalmaya zorlayarak kismen becerebilir. Eski sermayeyi, eski
yerini birakmaya ve kullanilmayan ek sermayeye btnyle ya da kis-
men katilmaya zorlayabilir.
Eski sermayenin bir kismi, her trl koul altinda kullanilmadan
kalmak zorundadir; sermaye olarak faaliyet gsterdigi ve bu ynyle
deger rettigi srece, kendine zg sermaye niteligine son verir. Serma-
yenin hangi kisminin zellikle etkilenecegini rekabet savaimi belirleye-
cektir. ler yolunda gittigi srece, rekabet, genel kr oraninin eitlenmesi
halinde grdgmz gibi, kapitalist sinif arasinda bir kardelik havasi
estirir ve bylece herbiri, ortak yagmadan kendi yatirimi oraninda pay
alir. Ama sorun, krin degil zararin paylailmasi halini alir almaz, herkes
kendi payina den zarari en aza indirme ve bunu bir bakasinin sirtina
ykleme abasina der. Kapitalist sinif iin, kayba ugramak kainil-
mazdir. Her kapitalistin, bu zararin ne kadarini yklenmek zorunda kala-
cagi, yani bunu ne lde paylamak durumunda kalacagi, gsterecegi
gce ve kurnazliga baglidir ve o zaman rekabet, dman kardeler arasin-
da bir savaa dnr. Her bireysel kapitalistin ikarlari ile btnyle
kapitalist sinifin ikarlari arasindaki uzlamazlik, tipki daha nce, arala-
rindaki ikar zdeliginin pratikte rekabet yoluyla ortaya ikmasi gibi,
suyzne ikar.
Peki, bu atima nasil zmlenir ve kapitalist retimin "saglikli"
ilemesine uygun koullar nasil kurulur Bu zmn biimi, zm
tartiilan zitligin daha ortaya ikiinda belirmi durumdadir. zm, ek
sermaye S'nin tm degeri tutarinda ya da en azindan bir kismi tutarin-
da bir sermayenin ekilmesini ve hatta kismen yok olmasini gerektirir.
Bu atima aiklanirken gsterildigi gibi, ugranilan kayip hi bir zaman
bireysel kapitalistler arasinda eit olarak dagilmayip, bu dagilim daha
ok rekabet savaimi ile belirlenir ve sahip olunan zel avanta|lar ya da
daha nce elde olunan konumlara bagli olarak ok farkli oranlarda
blnm olur, bylece, bir sermaye kullanilmaz durumda birakilir, dig-
22
Kurl Murks
Kupilul lll
eri yok olur ve bir ncs nispeten az bir kayipla kurtulur ya da geici
deger kaybina ugrar, vb. [sayfa 224|
Ama asil denge, her ne olursa olsun, u ya da bu miktarda ser-
mayenin ekilmesi ya da hatta yokolmasi ile ancak kurulabilir. Bu hal,
kismen, sermayenin maddi varligina kadar uzanabilir, yani bir kisim
retim araci, sabit ve dner sermaye, aliamaz, sermaye olarak i g-
remez duruma der; ilemekte olan kurululardan bazilari ilerini dur-
dururlar. Bu bakimdan, zaman, btn retim aralarina (toprak hari)
saldirir ve bunlari bozarsa da, ilerin durmasi, gerekte retim aralari
iin ok daha byk zararlara yolaar. Bununla birlikte, bu durumda asil
nemli olan, bu retim aralarinin retim araci olarak ilevlerini yerine
getirememeleri, bu ilevin kisa ya da uzun bir dnem iin kesintiye ug-
rami olmasidir.
Ama asil zarar en iddetli nitelikte olani, sermaye ile ilgili olarak
meydana gelir, ve bu sermaye, deger niteligini taidigi lde, bu kayip
sermayelerin Jee||e|/ bakimindan meydana gelmi demektir. Sermay-
enin degerinin yalnizca gelecekteki arti-degerden, pay talebi biiminde-
ki kismi, yani aslinda, eitli ekillerdeki retimden bono biiminde kr
talebi, hesaplandiklari gelirlerdeki dme nedeniyle hemen deger kay-
bina ugrar. Altin ve gmn bir kismi atil kalir, yani sermaye olarak
ilev yapmazlar. Piyasadaki metalarin bir kismi, dolaim ve yeniden-
retim srelerini, ancak, fiyatlarinda byk dme olmasi yoluyla, do-
layisiyla, temsil ettikleri sermayede deger kaybiyla tamamlayabilirler.
Sabit sermaye geleri, gene ayni ekilde, u ya da bu lde deger kay-
bina ugrarlar. unu da eklemek gerekir ki, belirli ve nceden saptanan
fiyat ilikileri, yeniden-retim srecini ynettigi iin, bu sre, fiyatlarda-
ki genel dmeyle kesintiye ugrar ve kariiklik iersine der. Bu kariiklik
ve durgunluk, paranin, gelimesi sermayedeki gelimeye bagli bulunan
ve nceden belirlenen fiyat ilikilerine dayanan deme araci ilevini
felce ugratir. Belirli tarihlerde vadeleri dolan demeler zinciri, yzlerce
yerinden kopar. Kariiklik, sermaye ile birlikte gelien kredi sisteminde-
ki kmeyle daha da byr ve, iddetli, agir bunalimlara, ani ve zoraki
deger kayiplarina, yeniden-retim srecinde fiili durgunluklara ve kesin-
tilere ve bylece de yeniden-retimde gerek bir dmeye yolaarlar.
Ne var ki, daha baka gler de bu arada ilemeye balayabilirler.
retimdeki durgunluk, ii sinifinin bir kismini isiz birakir ve bylece
alian kismini, cretlerin ortalamanin altina dmesine boyun egecek
bir duruma sokar. Bunun sermaye zerindeki etkisi, tipki, ortalama cret-
lerde nispi ya da mutlak arti-degerde bir artma oldugu zaman yaptigi et-
ki gibidir. Gnen, iiler arasinda daha fazla evliliklere yolaar ve o-
cuk lmlerini azaltir. Bu, nfusta gerek bir arti anlamina gelirse de,
fiilen alian ii nfusunda bir arti demek degildir. Ama emekinin
sermaye ile olan ilikisini, fiilen alian iilerin sayisinin artmasi halinde
oldugu gibi etkiler. te yandan, fiyatlardaki dme ve rekabet savaimi,
227
Kurl Murks
Kupilul lll
her kapitalisti, toplam rnnn bireysel degerini, yeni makineler, yeni
ve ileri alima yntemleri, yeni tertipler kullanarak genel degerinin alti-
na drmeye, yani belli bir miktar emegin retkenligini artirmaya, [sayfa
225| degien sermayenin degimeyen sermayeye oranini drmeye ve
bylece bazi iilere yol vermeye, kisacasi, yapay bir airi-nfus yarat-
maya itebilir. Ensonu, degimeyen sermaye gelerinin deger kaybi, biz-
zat kr oraninin ykselmesine yolaabilir. Kullanilan degimeyen ser-
mayenin kitlesi, degiene oranla ykselmi olabilir, ama degeri debilir.
Bylece retimde meydana gelen durgunluk kapitalist sinirlar iersin-
de gene retimde daha sonraki bir genilemeyi hazirlami olabilir.
Ve bylece, devre yeni batan balami olur. Sermayenin, ilevsel
durgunlama sonucu deger kaybina ugrayan kismi, eski degerini tekrar
kazanabilir. Bundan sonra, ayni kisir dng, genilemi retim koullari
altinda, genilemi bir piyasa ve artmi retici glerle bir kez daha
izilmi olur.
Ne var ki, varsaydigimiz en airi koullar altinda bile, sermayenin
bu mutlak airi-retimi, mutlak bir airi-retim degildir, retim arala-
rinin mutlak bir airi-retimi degildir. Bu ancak, retim aralarinin se|-
mcye o|c|c/ / |mes/ ve dolayisiyla, bir deger genilemesini iermesi,
artan kitleye oranla ek bir deger retmesi lsnde, retim aralarinin
airi-retimi olur. Gene de bu, bir airi-retim olabilir, nk, sermaye,
emegi, kapitalist retim srecinin "saglikli" ve "normal" gelimesinin
gerektirdigi derecede, hi degilse, kr kitlesini kullanilmakta olan ser-
mayenin byyen kitlesiyle birlikte artiran bir derecede, bu nedenle de,
kr oraninin, sermayenin bymesi lsnde ya da hatta bu byme-
den daha hizli dmesini nleyecek bir derecede smrebilecek du-
rumda olmayabilir.
Airi sermaye retimi, hi bir zaman, sermaye olarak, yani eme-
gin belli bir derecede smrlmesine hizmet edebilecek retim arala-
rinin emek aralari ile yaam gereksinmelerinin airi-retiminden fazla
bir ey degildir; ne var ki, smr yogunlugunun belli bir noktanin altina
dmesi, kapitalist retim srecinde rahatsizliklara, kesintilere yolaar,
bunalimlar ve sermaye tahripleri grlr. Bu airi sermaye retiminin,
azok nemli miktarda nispi airi-nfusla birlikte grlmesi bir eliki
degildir. Emegin retkenligini artiran, retilen metalar kitlesini byten,
piyasalari genileten, hem kitlesi ve hem de degeri bakimindan serma-
ye birikmesini hizlandiran ve kr oranini dren bu ayni koullar, ken-
dilerinin ancak istihdam edilebilecekleri sm0|0 derecesinin dk ol-
malari yznden ya da en azindan belli bir smr derecesinde
saglayacaklari kr oraninin dk olmasi nedeniyle, arti-sermaye tarafin-
dan istihdam edilmeyen, nispi bir airi-nfus, airi bir emekiler nfusu
ya-ratmilardir ve yaratmaya da devam etmektedirler.
Sermaye eger diariya gnderiliyorsa, bu, mutlaka ierde kulla-
nilmadigi iin degil, di bir lkede daha yksek bir kr orani ile kullani-
228
Kurl Murks
Kupilul lll
labildigi iindir. Ama byle bir sermaye, alimakta olan ii nfusu iin
ve genellikle sermayeyi gnderen lke iin, mutlak fazla sermayedir.
Byle bir sermaye, nispi airi-nfus ile yanyana bulunur ve bu durum,
her ikisinin [sayfa 226| de yanyana nasil bulunduklarini ve karilikli olarak
birbirlerini nasil etkilediklerini gsteren bir rnektir.
te yandan, kr oraninda, birikimle bagli olarak grlen bir
dme, zorunlu olarak bir rekabet savaimina yolaar. Kr oraninda bir
dmenin, kr kitlesinde bir ykselme ile telafi edilmesi, ancak, toplam
toplumsal sermaye iin, byk ve iyice yerlemi kapitalistler iin geer-
lidir. Bagimsiz alian yeni ek bir sermaye, byle bir telafi koulundan
yararlanamaz. Bu koullari henz elde etme durumundadir ve bu yz-
den kr oraninda bir dme, kapitalistler arasinda bir rekabet savaimina
yolaar, yoksa bunun tersi olmaz. Hi kukusuz, rekabet savaimiyla
birlikte, cretlerde geici bir ykselme ve dolayisiyla kr oraninda gei-
ci, ama daha fazla bir dme olacaktir. Airi bir meta retiminde piyasa-
larin fazla malla dolmasinda da ayni ey grlr. Sermayenin amaci,
belli gereksinmeleri karilamak olmayip, kr retme oldugu ve bu ama-
ci, retimin legini retimin kitlesine uyduracak yerde, bunun tersini
saglayan yntemlerle gerekletirdigi iin, kapitalizm altinda sinirli boyut-
larda tketim ile, durmadan bu kendisine zg engeli amaya alian
retim arasinda srekli bir gedik olmasi zorunludur. stelik, sermaye,
metalar olutugu iin, airi sermaye retimi, airi meta retimi demek-
tir. Airi meta retimini yadsiyip da airi sermaye retimini kabul eden
iktisatilarin garip hali ite buradan gelir. Genel bir airi- retim bulun-
madigini, ancak daha ok, eitli retim kollarinda bir orantisizlik ol-
dugunu sylemek, toplam retimin birbirlerine olan bagimliligi, retim
geleri zerinde kendisini, bunlarin ortak akillari tarafindan kavranarak
ve bylece denetim altinda tutularak, retken sreci kendi ortak dene-
timleri altina sokan bir yasa olarak degil de kr bir yasa olarak kabul
ettirdigi iin kapitalist retimde tek tek retim kollarinin orantililiginin,
srekli bir sre olarak orantisizliktan ileri geldigini sylemekle ayni eydir.
Bu, ayrica, kapitalist retimin gelimedigi lkelerin kapitalist retimde
bulunan lkelere uyacak oranlarda tketimde ve retimde bulunmalari
gerektigini istemeye varir. Airi-retimin ancak nispi oldugu sylenecek
olursa, bu tamamen dogrudur, ama tm kapitalist retim tarzi, sinirlari
mutlak olmayan nispi bir retim tarzidir. Ve bunlar, ancak, bu tarz iin,
yani onun dayandigi temel zerinde mutlaktir. Byle olmasaydi, halk
kitlelerinin eksikligini ektigi ayni metalar iin, nasil olur da talep yeter-
sizligi olurdu Ve ierde emekilere ortalama miktarda yaam gereksin-
melerini deyebilmek iin, bu talebin diardan, yabanci piyasalardan
aranmasi nasil mmkn olurdu Bunun mmkn olabilmesinin tek ne-
deni, bu zgl kapitalist ilikiler iersinde, arti-rnn, ona sahip olanin,
bunu kendisi iin tekrar sermayeye evirmeden nce, tketime suna-
mayacagi bir biime brnmesidir. Ve ensonu, kapitalistlerin, kendileri-
22
Kurl Murks
Kupilul lll
ne ait metalari yalniz kendi aralarinda degitirmek ve tketmek duru-
munda olduklari sylenecek olursa, kapitalist retim tarzinin tm nite-
ligi gzden kairilmi olur; ve ayrica, szkonusu sermayenin tketilmesi
degil, degerinin geniletilmesi olgusu oldugu da unutulmu olur. [sayfa 227|
Kisacasi, apaik airi-retim olayina kari ne srlen btn itirazlar
(oysa bu olgu, bu itirazlara aldiri bile etmemektedir), /c/|c|/s| reti-
min engellerinin, ene| o|c|c/ 0|e|/m/n engelleri olmadigi ve bu neden-
le, bu, zgl, kapitalist retim tarzinin engelleri bulunmadigi tartimasina
gelir dayanir. Oysa, kapitalist retim tarzinin elikisi, sermayenin ier-
sinde hareket ettigi ve tek baina hareket edebildigi, zgl retim /o0|-
|c|| ile srekli atima iersine giren, retici gleri mutlak bir biimde
gelitirmeye dogru bir egilim taimasindan dogar.
Mevcut nfusa oranla, ok fazla yaam gereksinmesi retilme-
mitir. Tam tersine. Byk kitlelerin gereksinmelerinin dogru drst ve
insanca karilanmasi iin pek az retim yapilmitir.
Nfusun, aliabilir durumda olan kisminin istihdami iin, ok
fazla retim araci retilmemitir. Tam tersine. nce, retken nfusun
ok byk bir kismi, gerekten aliabilir durumda degildir ve iersinde
bulunduklari koullarin zoruyla, bakalarinin emeginin smrsne ya
da, ancak sefil bir retim tarzi altinda kendisine emek denilebilecek bir
ie bagimli hale getirilmitir. Sonra, tm aliabilir durumda olan n-
fusun, en retken koullar altinda alitirilmasini saglayacak ve bylece
bunlarin alima srelerini, i-saatleri boyunca kullanilan degimeyen
sermayenin kitlesi ve yeterliligi yoluyla kisaltabilecek miktarda retim
araci retilmemektedir,
te yandan, emekilerin belli bir kr orani zerinden smrl-
melerini saglayan aralar olarak kullanilmak zere, zaman zaman ge-
reginden fazla emek araci ve yaam gereksinmesi retilir. erdikleri
degeri ve arti-degeri, kapitalist retime zg blm ve tketim koullari
altinda gerekletirebilmek ve yeni sermayeye evirebilmek, yani bu
sreci durmadan yinelenen patlamalara meydan vermeksizin srdre-
bilmek iin gereginden fazla meta retilir. Fazla zenginlik retilmez.
Ama, zaman zaman, kendi kapitalist ve kendi kendisiyle elien biim-
leri iersinde ok fazla servet retilir.
Kapitalist retim tarzinin sinirlari, suyzne ikmitir:
1) Emegin retkenligindeki gelime, kr oranindaki dmeden,
belli noktalarda bu gelime ile uzlamaz bir eliki iersine giren ve
bunalimlar ile srekli yenilmesi gereken bir yasa yaratir;
2) retimin genilemesi ya da daralmasi, kariligi denmeyen
emege elkonulmasi ve bu kariligi denmeyen emegin genel olarak
maddeleen emege orani ile, ya da, kapitalistlerin diliyle; kr ve bu k-
rin kullanilan sermayeye orani ile, dolayisiyla, retimde toplumsal gere-
ksinmeler, yani toplumsal olarak gelimi insanoglunun gereksinmeleri
arasindaki bagintidan ok, belirli bir kr orani ile belirlenmektedir. te
230
Kurl Murks
Kupilul lll
bu nedenle, kapitalist retim tarzi, retimin belirli genileme aamasinda
engellerle karilair ve baka bir nclden hareket edildiginde, tersine,
tamamen yetersiz grlebilir. Bu retim tarzi, gereksinmelerin karilandigi
noktada [sayfa 228| degil, kr retiminin ve bu krin gerekletirilmesinin
saptadigi bir noktada duragan hale gelmektedir.
Kr orani dtgnde, bir yandan, bireysel kapitalistlerin, gelimi
yntemler vb. ile, kendi metalarinin degerini, toplumsal ortalamanin
altina drebilmelerini ve bylece, o gnk piyasa-fiyatlarinda fazladan
bir kr gerekletirebilmelerini saglamak iin, sermaye gayrete gelir.
te yandan, hepsi de, genel ortalamadan bagimsiz ve bu ortalamayi
aan fazladan bir kr koparma amacina dayali yeni retim yntemleri,
yeni sermaye yatirimlari, yeni servenler ile, gz dnmesine giri-
imler yoluyla, bir kapkailik ve bu kapkailigi yaygin hale getiren ve
isteklendiren bir ortam belirir.
Kr orani, yani sermayedeki nispi arti, her eyden ok, kendileri-
ne bagimsiz bir yer bulmaya alian btn yeni sermaye srgnleri iin
nemlidir. Ve sermaye oluumu, den kr oraninin, kr kitlesi ile telafi
edildigi birka byk yerlemi sermayenin eline dmesi halinde, re-
timin yaam alevi btnyle snebilir. Yokolup gider. Kr orani, kapita-
list retimin itici gcdr. Nesneler , ancak, bir kr ile retilebildikleri
srece retilir. ngiliz iktisatilarinin, kr oranindaki dme ile ilgilenme-
lerinin nedeni ite budur. Byle bir olasiligin bile Ricardo'yu kaygilandir-
masi olgusu, onun, kapitalist retimin koullarini ne denli derinden
kavradigini gsterir. Ona kari yapilan itiraz, "insanlari" hi nemseme-
digi, insan ve sermaye-deger olarak neye malolursa olsun, btn dikka-
tini sirf retici glerdeki gelimeye evirdigi itirazlari, asil onunla ilgili
nemli eylerdir. Toplumsal emegin retici glerindeki gelime, ser-
mayenin tarihsel ilevi ve varolu nedenidir. te bu ekildedir ki, o,
farkinda olmadan, daha yksek bir retim tarzinin maddi gereksinme-
lerini yaratir. Ricardo'yu kaygilandiran ey, kr oraninin, kapitalist reti-
min isteklendirici ilkesinin, birikimin temel ncl ve itici gcnn,
retimin kendisindeki gelimeyle tehlikeye dmesi olgusudur Ve bura-
da nicel oranti her ey demektir. Aslinda, bunun ardinda, onun ancak
bulanik bir ekilde farkina vardigi daha derin bir ey vardir. Burada, o,
sirf ekonomik bir biimde yzeye ikiyor yani bur|uva baki aisindan,
kapitalist anlayiin sinirlari iersinde, kapitalist retimin kendi aisin-
dan bu retim tarzinin kendi engelleri bulundugu, nispi oldugu, mutlak
olmayip, ancak, retimin maddi gereksinmelerinin gelimesinde, belirli
bir sinirli dneme tekabl eden tarihsel bir retim tarzi oldugu ortaya
ikiyor.
IV. TAMAMLAYICI DNCELER
Emegin retkenligindeki gelime, eitli retim kollarinda ok
23T
Kurl Murks
Kupilul lll
orantisiz bir biimde oldugu ve bu gelime yalniz derece bakimindan
orantisiz olmayip, ogu kez zit ynlerde de oldugu iin, buradan ortala-
ma kr (= arti-deger) kitlesinin, retkenligin en ileri retim kollarinda
gsterdigi [sayfa 22D| gelimeden sonra, dogal olarak umulan dzeyin nemli
lde altinda bulunmak zorunda kalacagi sonucu ikar. retkenligin
farkli retim kollarinda ok farkli oranlarda ve hatta ogu kez zit ynler-
de gelimesi olgusu, sadece rekabet kargaasindan ve bur|uva retim
tarzinin zelliginden ileri gelmez. Emegin retkenligi, ayrica, retkenlik
byrken bunun toplumsal koullara bagli olmasi lsnde ogu
kez daha az retken hale gelen dogal koullar ile de bagimli durumda-
dir. Bylece, bu farkli alanlardaki zit hareketler, bir yerde ilerlerken bir
baka yerde geriler. rnegin, muazzam hammadde kitlelerinin kendisi-
ne bagli bulundugu mevsimlerin etkilerini, ormanlarin, kmr ve demir
madenlerinin, vb. tkenmelerini dnnz.
Degimeyen sermayenin, hammaddeler, vb. gibi, dner kismi,
emegin retkenligine oranla kendi kitlesini srekli biimde artirdigi hal-
de, binalar, makineler, aydinlatma ve isitma aralari, vb. gibi sabit ser-
maye konusunda durum byle degildir. Bir makine, maddi kitlesinin
bymesi lsnde mutlak olarak daha pahalilairsa da, nispi olarak
ucuzlar. Eger be ii, bir metain eskisinin on katini retecek olsa, bu
durum, sabit sermaye yatirimini on kat artirmaz; degimeyen sermaye-
nin bu kisminin degeri, retkenlikteki gelimeyle birlikte bydg hal-
de, hi bir zaman bu byme ayni oranda olmaz. Degimeyen sermaye-
nin degien sermayeye oranindaki farka, kr oranindaki dmede ifade
edildigi biimde ve gene ayni orandaki farka, emegin retkenligindeki
gelimeyle birlikte, bireysel meta ve bu metain fiyatiyla ilikisi bakimin-
dan ifade edildigi biimiyle sik sik iaret etmi bulunuyoruz.
[Bir metain degeri, kendisinde maddelemi bulunan gemi ve
canli emegin toplam emek-zaman ile belirlenir. Emegin retkenliginin
ykselmesi, canli emegin payi azaldigi halde gemi emegin payinin
artmasi ve bunun, bu metada maddeleen toplam emek miktarinin
azalmasi eklinde, yani canli emekteki azalmanin, gemi emekteki
artmadan daha fazla olmasi eklinde gereklemesinden baka bir ey
degildir. Bir metain degerinde bulunan gemi emek sermayenin
degimeyen kismi bu metain ham ve yardimci madde olarak btny-
le tkettigi degimeyen sermayenin, kismen ainan ve yipranan sabit ve
kismen de dner paralarindan oluur. Degerin, ham ve yardimci mad-
delerden gelen kisminin, emegin retkenligindeki artila birlikte azal-
masi gerekir, nk, bu maddeler bakimindan retkenlik, kendisini,
tamamen, bunlarin degerinde yarattigi azalmayla ifade eder. te yan-
dan, degimeyen sermayenin sabit kisminin, byk lde ogalmasi
ve bununla birlikte, degerinin ainma ve yipranma yoluyla metalara ak-
tarilan kisminin bymesi, emek retkenligindeki ykselmenin en ka-
rakteristik yanidir. Yeni bir retim ynteminin, retkenlikte gerek bir
232
Kurl Murks
Kupilul lll
artii temsil etmesi iin, bu yntemle, metain her birimine, sabit serma-
yeden ainma ve yipranma eklinde aktarilan ek deger kisminin, canli
emekten saglanan tasarrufla metain degerinden eksilen bir kisimdan
kk olmasi gerekir; [sayfa 28O| kisacasi, bu yntemin, metain degerini
drmesi gerekir. Bazi durumlarda oldugu gibi, metain degerine, sabit
sermayenin ainma ve yipranmasi kariligi giren ek degerin zerinde,
daha fazla ya da pahali ham ve yardimci madde kullanilmasi nedeniyle
bir ek deger girse bile, yntemin gene de bu sonucu saglamasi gerektigi
aiktir. Degere yapilan btn eklerin, metain degerinde, canli emekteki
azalmadan gelen dmeyi telafi edecek miktardan daha byk olmasi
gerekir.
Bir metaya giren toplam emek miktarindaki bu azalma, bu ne-
denle, retim hangi toplumsal koullar altinda yapilirsa yapilsin, emegin
retkenligindeki artiin temel bir lt olarak grnmektedir. Emegin
retkenligi gerekten de, reticilerin retimlerini nceden yapilmi bir
plana gre dzenledikleri bir toplumda ya da hatta basit meta retimin-
de bile her zaman bu lt ile llmelidir. Ama, kapitalist retimde
acaba durum nasildir
Diyelim, belli bir kapitalist sanayi kolu, bir metain normal bir biri-
mini aagidaki koullar altinda retmektedir: Sabit sermayenin ainip
yipranmasi, para baina ilin tutmaktadir; bu rne, para baina
17 ilin ham ve yardimci madde girmekte, cretler 2 ilin ve %1OO arti-
deger orani zerinden arti-deger 2 ilin tutmaktadir. Toplam deger = 22
ilin etmektedir. Kolaylik olsun diye, bu retim kolundaki sermayenin
ortalama toplumsal sermaye bileiminde oldugunu, bylece metain re-
tim-fiyatinin degeri ile, ve kapitalistin krinin, yaratilan arti-degerle zde
oldugunu kabul ediyoruz. Bu duruma gre, metain maliyet-fiyati = +
17 + 2 = 2O ilin, ortalama kr orani
2
/
2O
= %1O, metain para baina
retim-fiyati, degeri gibi = 22 ilin olur.
Metain her parasi iin gerekli canli emegi yariyariya azaltan, ama
degerinin, sabit sermayenin ainip yipranmasini temsil eden kismini
katina ikartan bir makine bulundugunu varsayalim. Bu durumda hesap
yle olur: Ainip yipranma = 1 ilin, ham ve yardimci maddeler, n-
ceki gibi 17 ilin, cretler 1 ilin, arti-deger 1 ilin, toplam 21 ilin. Meta
imdi deger olarak 1 ilin dmtr; yani makine, kukusuz, emegin
retkenligini artirmitir. Ama kapitalist, durumu yle grr: imdi mali-
yet-fiyati, ainma iin 1 ilin, ham ve yardimci maddeler iin 17 ilin,
cretler iin 1 ilin, toplam, nceki gibi 2O ilin. Kr oranini yeni makine
hemen degitirdigine gre, maliyet-fiyati zerinden %1O, yani 2 ilin elde
edecektir. retim-fiyati, demek ki, degimeden = 22 ilin olarak kala-
cak, ama degerinin 1 ilin zerinde bulunacaktir. Kapitalist koullar al-
tinda retim yapan bir toplum iin bu metada herhangi bir ucuzlama
olmamitir. Yeni makine, bu toplum iin bir iyiletirme Je/|J/|. Bu yz-
den de kapitalist, bu makineyi kullanmaya niyetli degildir. Ve bu maki-
233
Kurl Murks
Kupilul lll
neyi kullanmamakla, elindeki henz eskimemi makineler hemen
degersizleecegi, bir hurda yigini halini alacagi, u halde mutlak bir kay-
ba ugrayacagi iin, onun hesabina hayalcilik olan bu yanilgiya dmemek
iin gzn drt aacaktir. [sayfa 281|
Emegin artan retkenligi yasasi, demek ki, sermaye iin mutlak
geerli degildir. Sermayeyi ilgilendirdigi kadariyla retkenlik, genellikle
canli emekte saglanan bir tasarrufla artmaz, bu ancak, Birinci Ciltte (Kap.
XIII, 2. s 4OD/8D8) kisaca belirtmi oldugumuz gibi, canli emegin /c|||||
denen kisminda, gemite harcanan emege kiyasla saglanan tasarruf-
la ykselir. Kapitalist retim tarzi, burada, bir baka elikiyle karilair.
Onun tarihsel grevi, insan emeginin retkenligini, hi bir sinir tanima-
dan geometrik dizi iersinde gelitirmektir. Burada oldugu gibi retken-
likteki gelimesini engelledigi her zaman, tarihsel grevine ihanet eder.
Bylece o, gittike yalandigini ve miyadini doldurdugunu bir kez daha
gstermi oluyor.|
87
Rekabet altinda, bagimsiz bir sanayi kuruluunun baariyla
aliabilmesi iin, retkenlikteki artila birlikte, gerekli asgari sermaye
artii, aagidaki durumlari gsterir: Yeni ve daha pahali donanimlar yay-
gin olarak kullanilmaya balanir balanmaz, kk sermayeler bu sa-
nayi kolunda artik barinamaz hale gelir. Kk sermayeler, eitli sanayi
alanlarinda ancak mekanik bulularin balangi dneminde bagimsiz
olarak i grmeye devam ederler. Demiryollari gibi degimeyen ser-
mayenin olaganst yksek oranda oldugu ok byk giriimler, te
yandan, ortalama kr oranini saglayamazlar, bunun bir kismini, ancak
bir faiz saglarlar. Aksi halde, genel kr orani daha da debilir. Ama bu
durum, hisse senetleri biimindeki byk sermaye yogunlamalari iin
dogrudan bir kullanim alani saglami olur.
Sermayedeki byme, dolayisiyla sermaye birikimi, sermayenin
organik bileiminin oraninda yukarida sz edilen degiiklikler ile birlik-
te meydana gelmedike, kr oraninda bir dmeyi gerektirmez. yle
durumlar olabilir ki, retim tarzindaki gnlk srekli degiikliklere karin,
toplam sermayenin kimi zaman bu ve kimi zaman u byklkteki ya
da kklkteki kismi, sermayeyi oluturan bu gelerin belli ortalama
oranlarina dayanarak, belirli dnemler iin birikmeye devam eder ve
bylece, bymesiyle birlikte organik bir degime olmadigi gibi, kr
oraninda da bir dmeye yolamami olur. Yanisira, yeni yntemler
uygulamaya baladigi halde, sessiz sedasiz devam eden eski retim
yntemlerine dayanan bu srekli sermaye genilemesi ve dolayisiyla
retimdeki byme, kr oraninin, toplumun toplam sermayesindeki
byme oraninda dmesinin bir baka nedenidir.
87
Yukardaki blmlerin keli parantez iersine alinmasinin nedeni, zgn elyazmasindaki
notlarin bir yinelenmesi olmakla birlikte, bazi noktalarda asil metinde bulunan malzemenin
sinirlarini amalaridir. -F. E.
234
Kurl Murks
Kupilul lll
cretlere yatirilan degien sermayedeki nispi azalmaya karin,
iilerin mutlak sayisindaki arti btn retim kollarinda meydana gel-
medigi gibi, bu, dzenli bir biimde de olmaz. Tarimda, canli emek ge-
sindeki azalma mutlak olabilir. [sayfa 282|
Ne var ki, cretli emeki sayisindaki nispi azalmaya karin, mut-
lak olarak arti, zaten kapitalist retim tarzinin bir gereksinmesidir. Emek-
gcn gnde 12-15 saat alitirmak artik zorunlu olmaktan ikar ikmaz,
bu retim tarzi iin emek-gc artik bollami demektir. retici gler-
de mutlak ii sayisinin azalmasina yolaabilecek, yani btn ulusun
kendi toplam retimini daha kisa zamanda yapabilmesini saglayacak
bir gelime, nfusun byk bir kismini isiz biraktigi iin, bir devrime
neden olabilir. Bu, kapitalist retimin zgl sinirinin bir baka belirtisidir
ve bu, retim tarzinin, retici glerin gelimesi ve servet yaratilmasi
iin hi bir zaman mutlak bir biim olmadigini, daha ok, belli bir nokta-
da bu gelimeyle atima haline geldigini de gsterir. alian nfusun
bazan u, bazan bu kisminin, eski istihdam biimi altinda fazlalik haline
gelmesinden dogan devresel bunalimlarda bu atima kismen grnr
duruma gelir. Kapitalist retimin siniri, iilerin fazla zamanidir. Toplu-
mun kazandigi mutlak fazla zaman onu ilgilendirmez. retkenlikteki
gelime, onu, sadece, ii sinifinin arti emek-zamanini artirdigi lde
ilgilendirir, yoksa, genellikle maddi retim iin gerekli emek-zamanini
azalttigi iin degil. Bylece bir eliki iersinde hareket eder.
Byyen sermaye birikiminin, byyen bir sermaye yogunlamasi
demek oldugunu grm bulunuyoruz. Sermayenin gc ite bylece
byr, toplumsal retimin kapitalistte kiileen koullarinin, gerek re-
ticilerden yabancilamasi byle artar. Sermaye gitgide, hareket ettiricisi
kapitalist olan toplumsal bir g olarak n plana geer. Bu toplumsal
gcn, artik, tek bir bireyin emeginin yaratabilecegi eyle herhangi bir
olasi bagintisi kalmaz. Toplumla karitlik iersinde bir nesne, kapitalistin
g kaynagi olan bir ey biiminde, yabancilami, bagimsiz toplumsal
bir g halini alir. Bir yanda sermayenin kendisine dntg bu genel
toplumsal g, ve te yanda bireysel kapitalistlerin bu toplumsal retim
koullari zerindeki zel kiisel gleri arasindaki elikiler gittike daha
uzlamaz bir durum alir, ama, ayni zamanda, retim koullarinin, genel,
ortak toplumsal koullara dnmesini de birlikte getirdigi iin, sorunun
zmn de iersinde tair. Bu dnm, kapitalist retim altinda re-
tici glerin gelimesinden, ve bu gelimenin meydana geli biimin-
den dogar.

Hi bir kapitalist, kr oranini drdg srece, yeni bir retim


yntemini, ne denli fazla retken olursa olsun, arti-deger oranini ne
kadar ok artirirsa artirsin, hi bir zaman gnll olarak uygulamaya
235
Kurl Murks
Kupilul lll
koymaz. Ne var ki, bu trden her yeni retim yntemi, metalari ucuzla-
tir. u halde, kapitalist, aslinda bunlari, retim-fiyatlarinin ya da belki de
degerlerinin zerinde satar. O, metalarin maliyet-fiyatlari ile, daha yk-
sek maliyet-fiyati ile retilen ayni metalarin piyasa-fiyatlari arasindaki
farki cebe indirir. O, bunu, bu son metalarin retimi iin toplumsal ba-
kimdan gerekli ortalama emek-zamaninin, yeni yntemler ile yapilan
retim iin [sayfa 288| gerekli olan emek-zamanindan daha fazla oldugu
iin yapabilir. Onun retim yntemi, toplumsal ortalamanin zerindedir.
Ama, rekabet bunu yaygin hale getirir ve genel yasaya tabi kilar. Bunu
belki nce bu retim alaninda ve sonunda tekileri ile de ayni dzeye
gelmek zere kr oraninda bir dme izler; ve byle oldugu iin de,
kapitalistin iradesinden tamamen bagimsizdir.
Bu noktada urasini da eklemek gerekir ki, bu ayni yasa, rnleri
ne dogrudan dogruya ne de dolayli olarak emekilerin tketimine gir-
meyen ya da bunlara ait gereksinmelerin retildikleri koullara gemey-
en retim alanlari iin de geerlidir; ve dolayisiyla da, bu yasa, nispi
arti-degeri artirmak ya da emek-gcn ucuzlatmak iin metalarda bir
ucuzlamanin olmadigi retim alanlarina da uygulanir. (Btn bu retim
kollarinda, degimeyen sermayede bir ucuzlama, emegin smr dere-
cesi ayni kalmak zere, kr oranini daima ykseltebilir.) Yeni retim
yntemleri yaygin hale gelip de, bu metalarin gerekten daha ucuza
retilebilecekleri somut bir biimde kanitlaninca; eski retim yntemle-
riyle alian kapitalistler, rnlerini, retim-fiyatlarinin altinda satmak
zorunda kalirlar, nk rnlerinin degeri dmtr. Ve bunlarin retil-
meleri iin gerekli emek-zamani, toplumsal ortalamadan daha byk-
tr. Tek szckle ve bu, rekabetin bir etkisi gibi grnr bu kapitalistler
de, degien sermayenin degimeyen sermayeye oranini azaltmi bulu-
nan yeni retim yntemlerini uygulamak zorunda kalirlar.
retilen metain fiyatini ucuzlatan makinelerin kullanilmasina yol-
aan btn durumlar, son tahlilde, tek bir para meta tarafindan emilen
emek miktarinda bir azalmaya; ve ikinci olarak da, makinelerde, degeri
tek bir para metaya geen ainma ve yipranma payinda bir azalmaya
gelir dayanir. Makinelerde ainma ne kadar yava olursa, bu kismin da-
gildigi metalar o kadar fazla ve yeniden-retim dnemi gelinceye dek
yerine koydugu canli emek miktari o kadar byk olur. Her iki durumda
da, sabit degimeyen sermayenin miktari ve degeri, degiene oranla ar-
tar.
"Deger btn eyler eit olmak zere, bir ulusun, krlarindan ta-
sarruf etme gc, kr orani ile birlikte degiir; krlar yksekse byk,
krlar dkse kk olur; ama kr orani derken diger btn eyler
ayni kalmaz. ... Dk bir kr orani, ogu kez, ngiltere'de oldugu gibi
nfusun sayisina oranla, hizli bir birikim oraniyla birlikte grlr. ... Yk-
sek bir kr orani ise, nfusun sayisina oranla, daha yava bir birikim
oraniyla birlikte meydana gelir. rnekler: Polonya, Rusya, Hindistan, vb."
23
Kurl Murks
Kupilul lll
(Richard 1ones, 4n ln||oJ0c|o|y lec|0|e on Po|/|/cc| Economy, London
1888, s. 5O vd..) 1ones, den kr oranina karin, biriktirme nedenlerinin
ve kolayliklarinin arttigina hakli olarak parmak basmaktadir; nce, byy-
en nispi airi-nfus nedeniyle, ikincisi, emegin retkenligindeki byme
ile birlikte, ayni degiim-degeri ile temsil edilen kullanim-degerlerinin
kitlesinde, u halde, sermayenin maddi gelerinde bir artma oldugu
iin; ncs, retim kollari daha eitli hale geldigi iin; [sayfa 284| dr-
dncs, kredi sisteminin, hisse senetli irketlerin vb. gelimesi ve bu-
nun sonucu, sanayi kapitalisti haline gelmeden parayi sermayeye evirme
olanaginin bulunmasi nedeniyle; beincisi, servete olan gereksinme ve
hirs arttigi iin; ve altincisi, sabit sermaye yatirimlarinin kitlesi bydg
iin, vb..

Kapitalist retimin temel olgusu:


1) retim aralarinin az sayida elde toplanmasi ve bylece bun-
larin, dogrudan kullanan iilerin mlkiyetinden ikip, toplumsal retim
gleri halini almasi. Bunlar hatta balangita kapitalistlerin zel mlki-
yetinde olsalar bile. Kapitalistler, bur|uva toplumun gvenilir kiileridir,
ama bu gvenin btn nimetlerini cebe indirirler.
2) Emegin kendisinin toplumsal emek halinde rgtlenmesi: el-
birligi, iblm ve emegin, dogal bilimlerle birletirilmesi yoluyla.
Bu, her iki anlamda da, kapitalist retim tarzi, zel mlkiyeti ve
zel emegi, elikili biimlerde olsa bile ortadan kaldirir.
8) Dnya pazarinin yaratilmasi.
Kapitalist retim altinda, nfusa oranla gelien muazzam ret-
kenlik ve sermaye-degerlerin (bunun yalnizca maddi varliginin degil)
ayni oranda olmasa bile, nfustaki artitan ok daha byk bir hizla b-
ymesi, genileyen servete oranla srekli daralan ve btn bu muaz-
zam retkenligin kendisi iin alitigi temelle eliir. Bunlar, ayni za-
manda, bu byyen sermayenin kendi degerini artirdigi koullar ile de
eliirler. Ve bunun sonucu bunalimlar. [sayfa 285|
237
Kurl Murks
Kupilul lll
DRDNC KISIM
META-SEkMAYENlN VE PAkA-SEkMAYENlN
TlCAkET SEkMAYESlNE VE PAkA TlCAkETlYLE
UGkA$AN SEkMAYEYE DN$MESl
(TCCAk SEkMAYESl)

ONALTlNCI BLM
TCARET SERMAYES
TCCAR ya da ticaret sermayesi, iki biime ya da iki alt blme
ayrilir; ticari sermaye ve para ticareti ile ugraan sermaye; biz, bunlari,
imdi, sermayeyi kendi temel yapisi iersindeki zmlemelerimiz iin
gerekli olduklari lde daha yakindan inceleyecegiz. Modern ekonomi
politik, en iyi temsilcilerinin kiiliginde bile, ticaret sermayesi ile sanayi
sermayesini, aralarinda hi ayrim gzetmeksizin bir araya koydugu ve
gerekte, ticaret sermayesinin kendine zg zelliklerini tmyle gr-
mezlikten geldigi iin, byle bir inceleme daha da zorunlu hale geliyor.

Meta-sermayenin hareketleri kinci Kitapta* incelenmi bulunuyor.


Toplumun toplam sermayesi ele alindiginda, bunun bir kismi daima
farkli gelerden olutugu ve hatta byklk olarak degitigi halde her
zaman piyasada paraya evrilecek metalar biiminde bulunur. Diger bir
kisim ise piyasada, metalara evrilecek para biiminde varolur. Daima
bu gei, bu biimsel bakalaim sreci iersindedir. Dolaim sreci
iersindeki sermayenin bu ilevi, zel bir sermayenin zel bir ilevi [sayfa
286| olarak ayrildigi ve iblm sayesinde zel bir kapitalistler toplulugu-
* lc/|c|, kinci Cilt, s.158-16D. -Ed.
238
Kurl Murks
Kupilul lll
nun yerlemi bir ilevi halini aldigi lde, meta-sermaye, ticari ser-
maye biimine girer.
Ulatirma sanayiinde, metalarin dagitima hazir bir biimde de-
polanma ve dagitiminin, ne lde dolaim srecinde devam eden re-
tim sreleri olarak grlebileceklerini daha nce (kinci Cilt, Altinci
Blm, "Dolaim Maliyetleri", 2 ve 8) aiklami bulunuyoruz. Meta-ser-
mayenin dolaimiyla ilgili bu olay, bazan, tccar ya da ticaret sermayesi-
nin tamamen farkli ilevleriyle karitirilir. Bazan bunlar uygulamada ger-
ekten de, bu farkli zgl ilevlerle bagli haldedirler, oysa, toplumsal i-
blmnn gelimesiyle tccar sermayesinin ilevi, ari bir biim iersin-
de, yani gerek ilevlerden ayrilmi ve bunlardan bagimsiz bir biim
iersinde gelimitir. Amacimiz, sermayenin bu zel eklinin zgl far-
kini belirlemek oldugu iin, bu ilevler zaten bizi ilgilendirmemektedir.
Sirf dolaim srecinde i gren sermaye olarak, zel ticaret sermayesi,
kismen bu ilevleri kendi zgl ilevleri ile birletirir ve kendi ari biimi
iersinde grnmez. Biz onun kendi ari biimini, btn bu geici ilev-
lerden siyirdiktan sonra elde ederiz.
Sermayenin, meta-sermaye olarak varliginin ve piyasada dolaim
alaninda meta-sermaye olarak geirdigi bakalaimlarin satinalma ve
satitan, meta-sermayenin para-sermayeye ve para-sermayenin meta-
sermayeye evrilmesinden oluan bakalaimlarin sanayi sermayesi-
nin yeniden-retim srecinde, dolayisiyla btnyle retim srecinde
bir evre oluturdugunu grm bulunuyoruz. Bununla birlikte, bu ser-
mayenin, dolaim sermayesi eklinde ilev yaparken, retken sermaye
eklinde ilev yaptigindan farkli bir durumda oldugunu da grm bulu-
nuyoruz. Bunlar ayni sermayenin iki farkli ve ayri varlik biimleridir. Her
ne kadar her bireysel sermaye, meta-sermaye olarak kendi varligiyla ve
meta-sermaye olarak geirdigi bakalaimlarla yalnizca durmadan kay-
bolan ve durmadan yenilenen dgm noktalarini, yani kendi retim
srecinin devamliliginda birer gei aamasini temsil ediyorsa da, ve
her ne kadar piyasadaki meta-sermaye geleri, meta-piyasasindan dur-
madan ekilerek ve retim srecinin yeni rnleri olarak gene ayni dev-
resellikle bu piyasaya geri dnerek devamli bu nedenle degiiyorsa da,
toplumsal sermayenin bir kismi, bu bakalaim srecinden geerek pi-
yasada srekli olarak dolaim sermayesi biiminde bulunur.
Ticaret sermayesi, devamli piyasada bulunan, her an kendi baka-
laim srecinden geen, daima, dolaim alaninda kalan, bu dolaim
sermayesinin bir kisminin degimi eklinden baka bir ey degildir. Bir
kisminin diyoruz, nk, meta alim-satiminin bir kismi, daima, dogru-
dan dogruya sanayi kapitalistleri arasinda olur. Bu kismi, biz, btnyle
bu tahlilin konusu diinda birakiyoruz, nk bunun, ne kavramin belir-
lenmesinde, ve ne de tccar sermayesinin zgl niteliginin anlailmasin-
da bir yarari olmadigi gibi, bu konu, kinci Kitapta amacimiza uygun [sayfa
287| olarak enine boyuna ele alinmi bulunmaktadir. Meta ticareti yapan
23
Kurl Murks
Kupilul lll
kimse, genellikle kapitalist olarak piyasada her eyden nce, kapitalist
olarak yatirdigi belli bir miktar paranin temsilcisi eklinde grnr; yani
o, bu belli miktardaki parayi, x'i (balangitaki degeri), x + x (ba-
langitaki miktar, arti, kr) haline getirmek ister. Ama o genel anlamda
bir kapitalist olmayip, zel anlamda meta ticaretiyle ugraan bir kimse
oldugu iin, sermayesinin nce piyasaya para-sermaye biiminde gir-
mesi gerektigini de bilir; nk kendisi meta retmemektedir. O, sade-
ce bunlarin ticaretini yapmakta, hareketlerini saglamaktadir ve bunlarla
i grmesi iin nce bunlari satin almasi ve bu yzden de, para-serma-
yeye sahip olmasi gerekmektedir.
Bir meta tccarinin 8.OOO sterlini oldugunu ve bunu ticaret ser-
mayesi olarak yatirdigini varsayalim. Bu 8.OOO S ile diyelim bir keten bezi
yapimcisindan, yardasi 2 ilinden 8O.OOO yarda keten bezi satin alsin. Ve
bu 8O.OOO yarda bezi satsin. Yillik ortalama kr orani = %1O ise ve o,
btn ilgili giderler iktiktan sonra yillik %1O kr sagliyorsa, yil sonunda
8.OOO sterlinini 8.8OO sterline evirmi olur. Bu kri nasil sagladigi soru-
nunu daha sonra tartiacagiz. imdilik amacimiz, sirf ona ait sermaye-
nin hareket biimini incelemektir. 8.OOO sterlini ile o, keten bezi satin
almaya ve satmaya devam etmektedir; srekli olarak o, bu satmak iin
satinalma ilemini, PMP', sermayenin tamamen dolaim sreci iin-
de aldigi basit biimi, kendi hareketi ve ilevi diinda kalan retim sre-
ci ile kesintiye ugratilmaksizin devamli yinelemektedir.
imdi, bu ticaret sermayesi ile, sanayi sermayesinin salt bir varlik
biimi olarak meta-sermaye arasinda ne gibi bir baginti vardir Keten
bezi yapimcisini ilgilendirdigi kadariyla, bezinin degerini tccarin pa-
rasiyla gerekletirmi ve bylece, meta-sermayesinin bakalaiminda
ilk evreyi onun paraya evrilmesini tamamlamitir. Diger koullar eit
olmak zere, imdi tekrar parasini iplige, kmre, cretlere, vb., ve geli-
rinin tketimi iin geim aralarina evirebilir. u halde, gelirini harca-
masi bir yana, imdi gene yeniden-retim srecine devam edebilir.
Ne var ki, keten bezinin satii, paraya dnm, retici olarak
onun iin gereklemitir, ama, keten bezinin kendisi iin henz ger-
eklememitir. O hl piyasada, ilk bakalaimdan gemek, satilmak
iin meta-sermaye olarak beklemektedir. Bu keten bezine, sahip de-
gitirme diinda, hi bir ey olmamitir. Onun amaci bakimindan, srete-
ki yeri ynnden, o hl meta-sermaye, satilabilir bir metadir; aradaki
tek fark, imdi yapimcisinin elinde olmak yerine tccarin elinde olmasi-
dir. Onu satma ilevi, bakalaiminin ilk evresini gerekletirme ilevi,
yapimcidan tccara gemi, tccarin zel ugrai halini almitir; oysa
daha nce bu, retim ilevini tamamladiktan sonra reticinin kendisinin
yerine getirmek zorunda oldugu bir ilevdi.
Keten bezi yapimcisinin pazara 8.OOO S degerinde bir baka 8O.OOO
yarda keten bezi getirmesi iin, gerekli olan zaman araligi iersinde, [sayfa
288| tccarin 8O.OOO yardalik keten bezini satamadigini varsayalim. Tc-
240
Kurl Murks
Kupilul lll
car bunu gene satin alamaz, nk elinde hl para-sermayeye tekrar
eviremedigi 8O.OOO yarda bez ylece beklemektedir. Bir tikanma, yani
yeniden-retim srecinde bir kesinti kendisini gsterir. Bez reticisinin
elinde, kukusuz, ek bir para-sermaye bulunabilir ve retim srecine
devam etmek zere, 8O.OOO yarda bezin satiini beklemeden bunu ret-
ken sermayeye evirebilir. Ama bu, durumu degitirmez. 8O.OOO yarda
beze baglanan sermaye bakimindan, bunun yeniden-retim sreci kesin-
tiye ugramitir ve bu durum devam etmektedir. Burada kolayca grle-
bilecegi gibi, aslinda tccarin yaptigi ey, reticinin meta-sermayesini
paraya evirmek iin her zaman yapilmasi gerekli ilemden baka bir
ey degildir. Bunlar, meta-sermayenin dolaim ve yeniden-retim srele-
rindeki ilevlerini gerekletiren ilemlerdir. Eger, sati ve ayni zamanda
da alim, bagimsiz bir tccar yerine zel olarak reticinin bir adaminin
zerine yklenmi olsaydi, bu iliki bir an iin bile gzden gizlenmi ol-
mazdi.
Ticaret sermayesi, bu nedenle, reticinin henz paraya evrilme
srecinden gemesi gereken piyasada meta-sermaye ilevini yerine
getirmesi gereken meta-sermayesinden baka bir ey degildir; aradaki
tek fark, imdi, reticinin geici bir ilevini temsil etmek yerine, zel
trde bir kapitalistin, tccarin, zel bir ii olmutur ve zel bir sermaye
yatirimi ii olarak ayrilmitir.
Bu ayrica, ticaret sermayesinin zgl dolaim biiminde de gzle
grlr hale gelir. Tccar bir meta satin almakta ve sonra da satmakta-
dir: PMP'. Basit meta dolaiminda ya da hatta, sanayi sermayesinin
dolaim srecinde grldg gibi metalarin dolaiminda, M'PM hare-
ketinde bile, dolaim, her para paranin iki kez el degitirmesi ile ger-
ekletirilir. Keten bezi yapimcisi, metaini, bezi satar, onu paraya evirir;
alicinin parasi onun eline geer. Bu ayni para ile o, iplik, kmr, emek,
vb. satin alir, parayi, bezin degerini, bezin retim gelerini oluturan me-
talara tekrar evirmek iin harcar. Satin aldigi meta, ayni meta degildir,
sattigi meta ile ayni trden degildir. rn satmi, retim araci satin almi-
tir. Ama tccar sermayesinin hareketi bakimindan durum byle degil-
dir. Elindeki 8.OOO S ile bez taciri 8O.OOO yarda keten bezi satin almaktadir:
para-sermayesini (8.OOO S ile kr) dolaimdan geri ekmek zere ayni
8O.OOO yarda bezi satmaktadir. Burada iki kez yer degitiren ey, ayni
para paralari degil, daha ok ayni metadir; meta, saticinin elinden alici-
nin eline ve imdi satici haline gelen alicinin elinden de bir baka ali-
cinin eline geer. Meta iki kez satilmitir ve bir dizi tccarlar araciligi ile
de tekrar tekrar satilabilir. Ve ite bu, yinelenen sati, ayni metain bu iki
ynl yer degitirmesiyledir ki, onun satin alinmasi iin ilk alici tarafin-
dan yatirilan para geri alinmi, paranin kendisine dn gereklemitir.
Bir durumda, M'PM, ayni paranin iki kez yer degitirmesini, metain bir
biimde satiini ve diger bir biimde satin [sayfa 28D| alinmasini gerekletirir.
teki durumda, PMP', ayni metain iki kez yer degitirmesini, yatirilan
24T
Kurl Murks
Kupilul lll
paranin dolaimdan ekilmesini saglar. Aiktir ki, meta, reticinin elin-
den tccarin eline gemekle nihai olarak satmi olmaz, tccar yalnizca
sati ilemini devam ettirir, ya da meta-sermayenin ilevini gerekletirir.
Ama ayni zamanda urasi da bellidir ki, retici kapitalist iin sermayesi-
nin geici meta-sermaye biimindeki ilevinden baka bir ey olmayan
MP, tccar iin, yatirdigi para-sermayenin degerinde belirli bir arti, P
MP''dr. Metalarin bakalaiminda bir evre, burada tccar bakimindan
PMP' biiminde, yani farkli trde bir sermaye evrimi olarak grnr.
Tccar, en sonu, metaini, yani keten bezini tketiciye, bu tketi-
ci, ister retken tketici (rnegin, agartici), ister bu bezi kendi zel kulla-
nimi iin alan bir birey olsun, satar. Bylece o, yatirdigi sermayeyi (bir
krla birlikte) geri alir ve bu ilemi yeni batan yineleyebilir. Para, sirf
keten bezinin satin alinmasinda deme araci olarak hizmet etmi olsay-
di ve bylece tccar ancak alti hafta sonra deme durumunda bulunsaydi
ve bu sre tamamlanmadan nce sati yapmayi baarsaydi; kendisine
ait para-sermayeyi hi yatirmadan, keten yapimcisina bir demede bu-
lunabilirdi. Eger bezi satmami olsaydi, 8.OOO sterlini, malin teslim edil-
mesi zerine degil, srenin sonunda kendi kasasindan yatirmak zorunda
kalirdi. Ve eger, piyasa-fiyatlarindaki bir dme, onu, mali alim-fiyatinin
altinda satmak zorunda biraksaydi, aradaki farki, kendi sermayesinden
kapatmak zorunda kalirdi.
Bu durumda, ticaret sermayesinin, retici, kendi malini kendisi
sattigi zaman; kendi sermayesinin dolaim alaninda kaldigi sirada yeni-
den-retim srecinin zgl bir evresinde sirf zel bir biim oldugu aik-
a belliyken, imdi ona bagimsiz i gren bir sermaye niteligini kazandiran
ey nedir
Birincisi: Meta-sermayenin nihai olarak paraya evrilmesi, bakala-
iminin ilk aamasindan gemesi, yani meta-sermaye niteligiyle piyasa-
da kendisine zg ilevi yerine getirmesi, reticinin degil, bir baka ara-
cinin elinde iken olur, ve meta-sermayenin bu ilevi, tccarin kendi fa-
aliyeti, satinalma ve satma ilemi sirasinda tccar tarafindan gerek-
letirilir ve bylece bu ilemler, sanayi sermayesinin teki ilevlerinden
farkli, ayri bir i u halde bagimsiz bir giriim grnne brnrler.
Bu, toplumsal iblmnn farkli bir biimidir ve bu nedenle, normal
olarak, sermayenin yeniden-retim srecinin zel bir evresinde burada
dolaimda yerine getirilen ilevin bir kismi, reticiden ayri, zgl bir
dolaim aracisinin sirf ona ait bir ilevi olarak grnr. Ne var ki, bu tek
baina, bu zel ie, yeniden-retim srecinde alimakta olan sanayi
sermayesinden ayri ve ondan bagimsiz, zgl bir sermayenin niteligini
hi bir zaman kazandiramaz; gerekten de, ticaretin, gezginci saticilar
ya da sanayi kapitalistlerinin dogrudan dogruya kendisine bagli bulunan
baka kimseler tarafindan yapilmasi halinde, durum byle grnmez.
te bu nedenle, ikinci bir genin de iin iine karimasi gerekir. [sayfa 24O|
kincisi: Bu, bagimsiz bir dolaim aracisi sifatiyla tccarin (kendi-
242
Kurl Murks
Kupilul lll
sine ait ya da bor aldigi) para-sermayeyi yatirmasi olgusundan ortaya
ikar. Yeniden-retim srecindeki sanayi sermayesi iin sadece MP,
yani meta-sermayenin para-sermayeye evrilmesi ya da sirf sati olan
ilem tccar iin PMP' biimini, ya da ayni metain satin alinmasi ve
satii ve bylece, satin almada kendisinden ayrilan parasermayenin,
satila kendisine geri dnmesi biimini alir.
Tccar, reticilerden meta satin almak iin sermaye yatirdigin-
dan, MP, meta-sermayenin para-sermayeye evrilmesi, daima tccar
iin PMP biimini alir; retici iin, ya da yeniden-retim srecindeki
sanayi sermayesi iin ayni ilem, PM, paranin tekrar metalara (retim
aralarina) evrilmesi, bakalaimin ikinci evresi olabildigi halde, tccar
iin, daima, meta-sermayenin birinci bakalaimidir. Keten bezi reticisi
iin, birinci bakalaim MP, meta-sermayenin para-sermayeye evril-
mesi idi. Tccar iin ayni hareket, PM, para-sermayesinin meta-ser-
mayeye evrilmesi olarak grnr. imdi, eger bu bezi bir agarticiya
satarsa, bu, agartici iin, PM, yani para-sermayenin retken sermayeye
evrilmesi, meta-sermayesinin ikinci bakalaimi demektir, oysa tccar
iin, MP, satin aldigi keten bezinin satii anlamina gelir. Ama gerekte,
keten bezi yapimcisi tarafindan retilen meta-sermaye, ite ancak bu
noktada nihai olarak satilmi olur. Baka bir deyile, tccarin bu PMP
hareketi, iki yapimci arasindaki MP iin bir araci ilevinden baka bir
ey degildir. Ya da, bez fabrikatrnn, sattigi bezin degerinin bir kismi
ile bir iplik saticisindan iplik satin aldigini varsayalim. Bu onun iin PM
hareketidir. Ama iplik satan tccar iin, MP, ipligin tekrar satiidir. pli-
gi, meta-sermaye olmasi bakimindan ilgilendirdigi kadariyla, bu onun
nihai satiidir ve bylece dolaim alanindan tketim alanina gemekte-
dir; yani MP hareketidir, birinci bakalaiminin sona ermesidir. Tccar,
ister sanayici kapitalistten satin almada bulunsun, ister ona sati yapsin,
PMP hareketi, tccar sermayesinin devresi, daima sirf MP hareketini
ya da yalnizca birinci bakalaiminin tamamlandigim, meta-sermaye
bakimindan, yeniden-retim srecindeki sanayi sermayesinin geici bir
biimini ifade eder. Tccar sermayesinin PM hareketi, rettigi meta-
sermaye iin degil, yalnizca sanayi kapitalisti iin MP'dir. Bu, meta-
sermayenin, sanayi kapitalistinden, dolaim aracisina aktarilmasindan
baka bir ey degildir. Tccar sermayesi MP hareketini tamamladiktan
sonradir ki, ilev yapmakta olan meta-sermaye, en son MP hareketini
yerine getirir. PMP, ayni meta-sermayenin sadece iki MP hareketin-
den, onun sirf son ve nihai satiini gerekletiren birbirini izleyen iki
satiindan baka bir ey degildir.
u halde, meta-sermaye, ticaret sermayesinde, bagimsiz tipte bir
sermaye biimine girmektedir, nk, tccar, ancak, sirf meta-serma-
yenin bakalaimina, meta-sermaye olarak ilev yapmasina, yani paraya
evrilmesine aracilik etmekle gerekleen ve sermaye olarak ilev ya-
pan [sayfa 241| para-sermaye yatirir ve para-sermaye, bunu, srekli meta
243
Kurl Murks
Kupilul lll
alimi ve satii ile baarir. Bu onun kendisine zg iidir. Sanayi sermay-
esinin dolaim-srecini gerekletirme faaliyeti, tccarin i grdg para-
sermayenin kendisine zg ilevidir. Bu ilev araciligi ile tccar, parasini
para-sermayeye evirir, kendisine ait P'yi PMP haline getirir ve ayni
sre ile, meta-sermayeyi ticaret sermayesine dntrr.
Ticaret sermayesinin, meta-sermaye biiminde bulundugu sre-
ce ve lde toplam toplumsal sermayenin yeniden-retimi aisin-
dan sanayi sermayesinin, piyasada bakalaim sreci iersinde me-
ta-sermaye olarak varolan ve ilev yapan bir parasindan baka bir ey
olmadigi apaiktir. Bu nedenle, tccar-sermayesi, yalniz, sirf alim ve sa-
tim iin kullanilan, bu yzden de, meta-sermaye ve para-sermaye diinda
herhangi bir biime asla brnmeyen, retken sermaye ekline hi gir-
meyen ve daima sermayenin dolaim alaninda kalan, tccar tarafindan
yatirilmi c|c-se|mcyeJ/| sermayenin tm yeniden-retim sreci ile
ilgili olarak ele alinacak olan, ite yalniz bu para-sermayedir.
retici, keten bezi yapimcisi, 8O.OOO yarda bezi, 8.OOO S kariliginda
tccara satar satmaz, elde ettigi bu parayi, gerekli retim aralarini satin
almak iin kullanir ve bylece de sermayesi retim srecine geri dnm
olur. retim sreci kesintisiz devam eder. Onu ilgilendirdigi kadariyla,
kendisine ait metain paraya evrilmesi tamamlanmitir. Ama keten be-
zinin kendisine gelince, grdgmz gibi, onun bakalaimi henz ol-
mamitir. Henz nihai olarak tekrar paraya evrilmemi, kullanim-deg-
eri olarak henz retken ya da bireysel tketime gememitir. Balangita
piyasada keten bezi yapimcisi tarafindan temsil edilen ayni meta-ser-
mayeyi, imdi keten bezi tccari temsil etmektedir. Keten bezi yapim-
cisi iin dnm sreci, ancak tccarin elinde devam etmek zere ke-
sintiye ugramitir.
Keten bezi reticisi, bezinin bir meta olmaktan gerekten ikma-
sini, son alicisinin eline, retken ya da bireysel tketimi iin gemesini
beklemek zorunda olsa, kendi retim sreci kesintiye ugrami olurdu.
Ya da bunu kesintiye ugratmamak iin, retimini kismak, bezinin daha
kk bir kismini, iplige, kmre, emege, vb., kisacasi, retken serma-
yenin gelerine evirmek, ve bunun daha byk bir kismini, yedek ake
olarak elde tutmak zorunda kalir, bylece sermayesinin bir kismi pi-
yasada metalar biiminde bulunur, teki kismi retim srecine devam
ederdi; bir kismi piyasada metalar biiminde bulunurken, diger kismi
para biiminde dnm olurdu. Sermayesindeki bu blnme, tccarin
ie karimasiyla ortadan kalkmaz. Ama, o olmadan, dolaimdaki ser-
mayenin nakdi yedek kismi, daima, retken sermaye biiminde kulla-
nilan kisma oranla daha byk olurdu ve retimin leginin de buna
gre sinirlandirilmasi gerekirdi. Oysa imdi, yapimci, sermayesinin daha
byk bir kismini srekli olarak kullanabiliyor ve daha kk bir kismi
yedek ake olarak bulunuyor. [sayfa 242|
Ne var ki, te yandan, toplumsal sermayenin diger bir kismi, tc-
244
Kurl Murks
Kupilul lll
car sermayesi biiminde, srekli olarak dolaim alani iersinde tutu-
luyor. Bu, daima, sirf satinalma ve sati amaci iin kullaniliyor. Bu yz-
den de, sermayeyi ellerinde tutan kiilerin yer degitirmesinden baka
bir ey yokmu gibi grnyor.
Tccar, tekrar satmak amaciyla, 8.OOO S degerinde keten bezi
almak yerine, bu 8.OOO sterlini retken biimde kullanmi olsaydi, toplu-
mun retken sermayesi artmi olurdu. Gerekten de, imdi keten bezi
yapimcisi, sermayesinin daha byk bir kismini yedek ake olarak tut-
mak zorunda kalirdi ve artik sanayi kapitalisti haline gelen tccar iin de
ayni ey szkonusu olurdu. Buna karilik, tccar, tccar olarak kaldigi
takdirde, yapimci, sati iinden kazandigi zamani, retim srecinin de-
netimine ayirabilir, tccar da btn zamanini sati iine vermek zorunda
kalirdi.
Tccar sermayesi kendi gerekli orantilarini amiyorsa, buradan
u sonular ikar:
1) blm sonucu olarak sirf alim ve satim iine ayrilan serma-
ye (bu, yalniz meta satin alinmasi iin gerekli parayi degil, tccara ait
kurulularin yrtlmesi iin gerekli emege ve depolar, taima, vb. gibi
degimeyen sermayesine yatirilmasi zorunlu olan parayi da ierir) sa-
nayi kapitalistinin iinin tm ticari yanini da kendisi yrtmek zorunda
kalsaydi, gerekli olacak miktardan daha kktr.
2) Tccar btn zamanini sirf bu ie ayirdigi iin retici metala-
rini daha byk bir hizla paraya evirebilir, ve stelik, meta-sermayenin
kendisi de, reticinin kendi elinde olacagindan daha byk bir hizla
kendi bakalaimindan geer.
8) Toplam tccar sermayesine, sanayi sermayesine orani aisin-
dan bakildigi zaman, tccar sermayesinin bir devri, yalniz, bir retim
alanindaki birok sermayenin devirlerini degil, eitli retim alanlarindaki
ok sayidaki sermayelerin devirlerini de temsil edebilir. rnegin, keten
bezi tccari 8.OOO sterlini ile bir bez yapimcisinin rnn satin aldiktan
sonra bunu, ayni yapimci piyasaya ayni miktarda baka mal getirmeden
satsa ve bir baka ya da birka baka rn satin alip tekrar satsa ve
bylece keten yapimcilari ayni retim alaninda farkli sermayelerin de-
virlerini gerekletirseler, birinci durum szkonusu olur. rnegin, tc-
car, keten bezini sattiktan sonra ipek satin alsa ve bylece, farkli retim
alanindaki sermaye devrini gerekletirse ikinci durum szkonusudur.
Genel olarak, sanayi sermayesinin devrinin, yalniz dolaim zamani ile
degil, retim zamani ile de sinirli oldugu sylenebilir. Tek bir tr meta
ile i yapan tccar sermayesinin devri, sirf tek bir sanayi sermayesinin
devri ile degil, ayni retim alanindaki btn sanayi sermayelerinin devri
ile sinirlidir. Tccar, bir reticinin keten bezini satin alip sattiktan sonra,
bu birinci retici piyasaya ayni maldan getirmeden nce, bir bakasinin
[sayfa 248| malini alip satabilir. u halde ayni tccar sermayesi, belli bir re-
tim alanina yatirilan sermayelerin farkli devirlerini ardarda gerekle-
245
Kurl Murks
Kupilul lll
tirebilir, ama bu sermayenin devri, tek bir sanayi sermayesinin devirleri-
yle zde degildir ve bu nedenle de, bu tek sanayi kapitalistinin /n e|-
|o* elde bulundurmak zorunda oldugu tek bir yedek akenin yerini
almaz. Tccar sermayesinin, tek bir retim alaninda devri, dogal olarak,
alandaki toplam retim tarafindan sinirlandirilmitir. Ama, bu devir, re-
timin legiyle ya da ayni alandaki herhangi bir sermayenin, ya da bu
serma-yenin devir dnemi kendi retim zamaniyla belirlendigi srece,
sinirli degildir. Diyelim A, retimi ay alan bir meta saglamaktadir.
Tccar bu metayi, diyelim bir ayda alip sattiktan sonra, ayni rn bir
baka yapimcidan satin alabilir ve satabilir. Ya da, diyelim, bir iftinin
tahilini sattiktan sonra, ayni para ile bir baka iftinin tahilini alip satabi-
lir vb.. Sermayesinin devri, belli bir dnemde, diyelim bir yilda, ardarda
satin alabildigi ve satabildigi tahilin kitlesiyle sinirli oldugu halde iftinin
sermayesinin devri, devir zamaniyla kayitli olmayip, bir yil sren retim
za-maniyla sinirlidir.
Ne var ki, ayni tccar sermayesinin devri, pekala, farkli retim
kollarindaki sermayelerin devirlerini gerekletirebilir.
Ayni tccar sermayesi, farkli meta-sermayeleri sirayla paraya e-
virmek zere farkli devirlerde igrdg, bunlari ardarda satin almada
ve satmada hizmet ettigi srece, para-sermaye olarak, meta-sermaye
karisinda, genel olarak paranin, metalar karisinda, belli bir dnemde-
ki bir dizi devirleriyle yerine getirdigi ayni ilevi yerine getirir.
Tccar sermayesinin devri, eit byklkte bir sanayi sermayesi-
nin devri ya da tek bir kez yeniden-retimi ile zde degildir; daha ok
bu, ayni ya da farkli retim alanlarinda olsun, byle birka sermayenin
devirlerinin toplamina eittir. Tccar sermayesi ne kadar hizli devreder-
se toplam para-sermayenin, tccar sermayesi olarak i gren kismi o
kadar kk olur; ve tersine ne kadar yava devrederse, bu kisim o ka-
dar byk olur. retim ne kadar az gelimi ise, tccar sermayesinin
toplami, piyasaya srlen metalarin toplamina oranla o kadar byk
olur; ama mutlak olarak ya da daha fazla gelimi koullara oranla daha
kktr ve bunun tersi de dogrudur. Bu nedenle, bu gibi az gelimi
koullarda, fiili para-sermayenin daha byk bir kismi, zenginlikleri
bakalarinin karisinda para-serveti oluturan tccarlarin ellerinde bu-
lunur.
Tccar tarafindan yatirilan para-sermayenin dolaim hizi, 1) re-
tim srecinin yenilenme ve farkli retim srelerinin birbirlerine bag-
lanan hizlari ile 2) tketimin hizina baglidir.
Yukarida inceledigimiz devrin tamamlanmasi iin tccar sermay-
esinin, nce metalari tam deger tutarlari kariliginda satin almasi ve
sonra da satmasi gerekmez. Bunun yerine, tccar, her iki hareketi de
ayni anda yapar. Sermayesi bylece iki kisma blnm olur. Paralar-
* Hazir, emre hazir. -.
24
Kurl Murks
Kupilul lll
dan birisi meta-sermaye, digeri para-sermayeden oluur. Bir yerde, satin
almada [sayfa 244| bulunur ve parasini metalara evirir. Bir baka yerde,
sati yapar ve meta-sermayesinin bir baka kismini paraya evirir. Bir
yanda, sermayesi kendisine para-sermaye biiminde geri dner, te
yanda ise meta-sermaye almi olur. Bir biimde bulunan kisim ne kadar
byk olursa, teki biimde bulunan kisim o kadar kk olur. Bunlar
birbiri ardina gelir, birbirlerini dengelerler. Paranin dolaim araci olarak
kullanimi, deme araci olarak kullanimi ve dolayisiyla kredi sisteminin
gelimesi ile bir arada bulunursa, tccar sermayesinin para-sermaye
kismi, bu tccar sermayesinin gerekletirdigi ticari ilemlerin hacmine
oranla daha da klr. ay vade ile 8.OOO sterlin degerinde arap
satin alir ve btn arabi bu vade bitmeden pein parayla satarsam, bu
ilemler iin tek bir kuru yatirmam gerekmez. Bu durumda urasi da
aiktir ki, burada tccar sermayesi olarak i gren para-sermaye, kendi
para-sermaye biiminde, yani para-biiminde geriye aki sreci halinde
sanayi sermayesinden baka bir ey degildir. (8.OOO S degerindeki arabi
ay vade ile satan reticinin, elindeki alacak senedini bankada iskon-
to ettirmesi olgusu, durumu hi degitirmez ve bunun tccar sermayesi
ile bir ilikisi yoktur.) Piyasa-fiyatlari bu sirada, diyelim
1
/
1O
kadar dse,
tccar kr etmek bir yana, 8.OOO S yerine, ancak 2. 7OO S elde etmi
olurdu. 8OO sterlini cebinden demek durumunda kalirdi. Bu 8OO S sirf
fiyat farkini telafi eden bir yedek devi grm bulunurdu. Ama ayni ey
yapimci iinde geerlidir. Dk fiyatlar ile sati yapmi olsa, o da gene
8OO S kaybeder ve yedek sermaye olmaksizin retimi ayni lde yine-
leyemezdi.
Keten bezi tccari, yapimcidan 8.OOO S degerinde bez satin alir.
Yapimci, bu 8.OOO sterlinin, diyelim 2.OOO sterlinini iplik iin der. Bu
ipligi, o, bir iplik tccarindan satin alir. Yapimcinin, iplik tccarina de-
digi para, bez tccarinin parasi degildir, nk, bez tccari, bu para
tutarinda meta almi bulunmaktadir. Bu, yapimcinin kendi sermayesi-
nin para-biimidir. imdi iplik tccarinin elinde bu 2.OOO S geri dnm
para-sermaye olarak grnr. Ama bu para, para-biiminden siyrilmi
keten bezini ve para-biimine brnm ipligi temsil eden 2.OOO sterlin-
den ne lde farkli ve ayridir Eger iplik tccari,kredi ile satin almada
bulunsa ve bor vadesi sona ermeden nce pein sati yapsa, bu 2.OOO
S sanayi sermayesinin kendisinin, devresi sirasinda brndg para-
biiminden ayri ve farkli tccar sermayesinin tek bir kuruunu bile ier-
mez. u halde, ticaret sermayesi, meta ya da para-sermaye olarak tc-
carin elinde bulunan sanayi sermayesinin sirf bir biimi olmadigi srece
para-sermayenin dogrudan dogruya tccara ait olan ve metalarin alim
ve satilarinda dolaimda bulunan kismindan baka bir ey degildir. Bu
kisim, retim iin yatirilan sermayenin, sanayicinin elinde daima yedek
ake ve deme araci olarak bulunmasi gereken ve her an onun para-
sermayesi olarak dolaimda kalmasi zorunlu olan kismini, kltlm
247
Kurl Murks
Kupilul lll
bir lekte temsil eder. Bu kisim, kltlm bir lekte, imdi tccar
kapitalistlerin ellerindedir ve bu haliyle dolaim srecinde ilevlerini ye-
rine getirir. [sayfa 245| Bu kisim, gelir olarak harcanan para bir yana, top-
lam sermayenin, yeniden-retim srecinin devamliligini saglamak iin,
satinalma araci olarak piyasada srekli dolamak zorunda bulunan kis-
midir. Yeniden-retim sreci ne kadar hizli ve deme araci olarak para-
nin ilevi, yani kredi sistemi ne lde gelimi ise,
88
bu kisim, toplam
sermayeye oranla o kadar kk olur.
Tccar sermayesi, dolaim alaninda ilev yapan sermayeden
baka bir ey degildir. Dolaim sreci, toplam yeniden-retim srecinin
bir evresidir. Ne var ki, dolaim srecinde hi bir deger, dolayisiyla hi
bir arti-deger retilmez. Ancak, ayni deger kitlesinin biim degiiklikleri
szkonusudur. Gerekte, burada, metalarin bakalaimlari diinda bir
ey olmaz ve bunun da, deger yaratilmasi ya da degiikligi ile bir ilikisi
yoktur. retilen metalarin satii ile bir arti-deger gereklemi ise, bu,
sirf bu arti-degerin zaten metalarda bulunmasi nedeniyle olmutur. kin-
ci harekette, para-sermayenin metalara (retim gelerine) karilik te-
krar degitirilmesinde, bu nedenle, alici da herhangi bir arti-deger
gerekletirmi olmaz. Yaptigi tek ey, parasini, retim aralari ve emek
gc kariliginda degimek yoluyla, arti-deger retimini balatmaktir.
Ne var ki, bu bakalaimlarin, dolaim zamanini gerektirmeleri lsn-
de bu zaman boyunca, sermaye, arti-deger retmek yle dursun, hi
bir deger retmez deger yaratilmasini sinirlandirir ve arti-deger, kendi-
sini, dolaim dneminin uzunlugu ile ters orantili, kr orani ile ifade
eder. Tccar sermayesi ite bunun iin ne deger ne de arti-deger yaratir
hi degilse dogrudan dogruya yaratmaz. Dolaim zamaninin kisalmasi-
na katkida bulundugu lde, sanayi kapitalistleri tarafindan retilen
88
Tccar sermayesini, retken sermaye olarak siniflandirabilmek iin Ramsay, bunu,
ulatirma sanayii ile karitirmakta ve ticarete "metalarin bir yerden bir baka yere tainmasi"
(4n Esscy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||, s. 1D) demektedir. Ayni kariiklik Verri'de (VeJ/|c:/on/
s0||c Econom/c Po|/|/cc, 4 [Sc|/||o|/ c|css/c/ /|c|/cn/ J/ econom/c o|/|/cc. Pc||e moJe|nc, t. XV,
s. 82. -EJ.|) ve Say'de de (7|c/|e J'econom/e o|/|/q0e, l, 14, 15) grlr. E|emen|s o/ Po|/|/cc|
Economy (Andover and New York, 1885) adli yapitinda S. P. Newman yle diyor: "Toplumun
bugnk ekonomik dzeyinde, retici ile tketici arasinda bulunan ve reticiye sermaye verip
kariliginda rn alan ve sonra da bu rnleri tketiciye aktararak kariliginda sermayeyi geri
alan tccarin bu hareketi hem toplumun ekonomik srelerini kolaylatiran ve hem de elinden
geen rnlere deger katan ticari bir ilemdir" (s. 174). retici ve tketici, bylece, tccarin
aracilik etmesiyle, zaman ve paradan tasarruf saglar. Bu hizmet, bir sermaye, ve emek yatirimini
gerektirir ve "ayni rnler tketicilerin elinde, reticilerin elinde olduklari zamankinden daha
degerli olduklari iin rnlere deger kattigina gre" dllendirilmelidir. Ve bylece ticaret ona,
tipki M. Say'e oldugu gibi, "tam anlamiyla bir retim hareketi" (s. 175) olarak grnmektedir.
Newman'in bu gr temelinden yanlitir. Bir metain /0||cn|m-Jee|/, tketicinin elinde
reticinin elinde oldugundan daha byktr, nk, ilk kez tketici tarafindan gerekletirilmitir.
nk, bir metain kullanim-degeri, bu meta tketim alanina girene kadar, kendi amacina
hizmet etmez, ilevini yerine getirmeye balamaz. Meta, reticinin elinde bulundugu srece,
ancak potansiyel biimde vardir. Ama, bir kimse bir meta iin iki kez, ilkinde onun degiim-
degeri ve sonra da kullanim-degeri iin demede bulunmaz. Metain degiim-degerinin kariligi
denmekle, onun kullanim-degeri elde edilmi olur. Ve, metain degiim-degeri, reticiden ya
da aracidan tketiciye aktarilmakla zerre kadar artmaz.
248
Kurl Murks
Kupilul lll
arti-degerin artmasina dolayli olarak yardim edebilir. Piyasanin genile-
mesine, [sayfa 246| sermayeler arasinda iblmnn gereklemesine, do-
layisiyla sermayenin daha geni lekte i grmesine yardimci olmasi
lsnde, ilevi, sanayi sermayesinin retkenligini ve birikimini tevik
etmektir. Dolaim zamanini kisalttigi lde, arti-degerin yatirilan ser-
mayeye oranini, u halde kr oranini ykseltir. Ve, sermayenin daha
kk bir kismini, para-sermaye biiminde dolaim alaninda bagli tut-
tugu lde, sermayenin, dogrudan retime katilan kismini artirmi olur.
[sayfa 247|
24
Kurl Murks
Kupilul lll
ONYEDNC BLM
TCAR KAR
SERMAYENN dolaim alanindaki saf ilevlerinin sanayi kapitali-
stinin, nce metalarin degerini gerekletirmek ve sonra da bu degeri
retim gelerine tekrar evirmek iin yerine getirmek zorunda oldugu
ilemler, meta-sermayenin bakalaimini M'PM hareketini, u halde,
satma ve satinalma hareketlerini gerekletiren ilemlerin ne deger,
ne de arti-deger rettiklerini kinci Kitapta* grm bulunuyoruz. Daha
ok, bu ama iin, nesnel olarak metalar ve znel olarak kapitalist baki-
mindan gerekli-zamanin, deger ve arti-deger retimini sinirladigi grl-
mt. Genel olarak meta-sermayenin bakalaimi iin dogru olan ey,
kukusuz, bunun bir kisminin, ticari sermaye eklini almasi ya da meta-
sermayenin bakalaimini gerekletiren ilemlerin, zel bir kapitalistler
toplulugunun zel ii ya da para-sermayenin bir kisminin zel ilevi ola-
rak grnmesi olgusu ile en ufak bir ekilde degitirilemez. Sanayi kapi-
talistlerinin bizzat kendileri tarafindan yapilan satinalma ve sati me-
ta-sermayenin bakalaimi, M'PM, olan ey eger, deger ya da arti-
deger yaratan ilemler degilse, bu ilemlerin sanayi kapitalistlerinden
bakalari tarafindan yapilmasi halinde de ne deger, ne de [sayfa 248| arti-
* lc/|c|, kinci Cilt, S. DD-1O1. -EJ.
250
Kurl Murks
Kupilul lll
deger yaratilamayacagi dogaldir. stelik, eger toplam toplumsal ser-
mayenin, yeniden-retim srecinin, dolaim sreci tarafindan kesintiye
ugratilmamasi ve srekli olarak devam etmesi iin, her an para-serma-
ye biiminde elde bulundurulmasi gereken kisminin, eger bu para-
sermaye ne deger, ne de arti-deger retmiyorsa, bunun, sanayi kapita-
listleri diinda kalan bir kapitalistler kesimi tarafindan ayni ilevi yerine
getirmek zere srekli olarak dolaima srlmesiyle, deger ve arti-de-
ger yaratma niteliklerini kazanamayacagi aiktir. Tccar sermayesinin
ne lde dolayli olarak retken olabilecegini yukarda belirtmitik, bu
noktayi daha geni biimde ilerde tartiacagiz.
Ticari sermaye, demek ki, depolama, taima, ulatirma, toptan
ve perakende dagitim gibi kendisiyle bagintili olabilecek btn hetero-
|en ilevlerden siyrilmi ve asil ilevi satmak iin satinalma iiyle sinir-
landirilmi durumda ne deger ne de arti-deger yaratir, ama bunlarin
gerekletirilmelerinde ve bylece ayni zamanda metalarin fiili degii-
minde, yani elden ele gemesinde, toplumsal metabolizmada araci ola-
rak hareket eder. Ne var ki, sanayi sermayesinin dolaim evresi, yeni-
den-retim srecinin retim kadar bir evresini oluturdugu iin, dolaim
srecinde bagimsiz i gren sermayenin de, tipki, eitli retim alanla-
rinda igren sermayeler gibi, yillik ortalama bir kr saglamasi gerekir.
Tccar sermayesinin, sanayi sermayesinden daha yksek bir yzde or-
talama kr saglamasi halinde, sanayi sermayesinin bir kismi kendisini
tccar sermayesine evirir. Daha dk ortalama kr saglamasi halinde
ise bunun tersi olur. Tccar sermayesinin bir kismi, sanayi sermayesine
evrilir. Hi bir tr sermaye, amacini ya da ilevini, tccar sermayesin-
den daha byk bir kolaylikla degitiremez.
Tccar sermayesinin kendisi arti-deger retmedigine gre, orta-
lama kr biiminde cebe indirdigi arti-degerin, toplam retken sermaye
tarafindan retilen arti-degerin bir kismi olacagi aiktir. Ama, imdi de
u soru ortaya ikiyor: Tccar sermayesi, retken sermaye tarafindan
retilen arti-deger ya da krdan kendi payini nasil kendisine eker
Ticari krin, metalarin fiyatlarina, kendi degerlerini aan sirf bir
ekten ya da bunun zerinde nominal bir artitan ibaret oldugu tam bir
yanilsamadir.
Tccarin bu kri, ancak, sattigi metalarin fiyatindan ekebilecegi
ortada oldugu gibi, metalarini satmakla elde ettigi krin da, satinalma ve
sati fiyatlari arasindaki farka, yani ikinci fiyatin birinci fiyattan fazlaligina
eit olacagi da daha aik bir gerektir.
Metalar satin alindiktan sonra ve satilmadan nce, ek giderlerin
(dolaim giderlerinin) metalara girmeleri olasiligi bulundugu gibi, bu
olmayabilir de. Byle bir ey olmusa, sati-fiyatinin ali-fiyati zerindeki
fazlaliginin hepsinin kr olmayacagi aiktir. ncelememizi basitletirmek
iin, imdilik byle bir giderin olmadigini kabul ediyoruz. [sayfa 24D|
Sanayici kapitalisti iin, metalarinin sati ve satinalma fiyatlari
25T
Kurl Murks
Kupilul lll
arasindaki fark, bunlarin retim-fiyatlari ile maliyet-fiyatlari arasindaki
farka ya da toplam toplumsal sermaye aisindan, metalarin degeri ile
bunlarin kapitalistler iin maliyet-fiyatlari arasindaki farka eittir, ki bu da
gene, bunlarda maddeleen toplam emek miktari ile kariligi denen
emek miktari arasindaki fark demektir. Sanayici kapitalist tarafindan sa-
tin alinmi olan metalar, satilabilir metalar olarak tekrar piyasaya srl-
meden nce fiyatlarinin yalniz kr olarak gerekleecek kisminin yara-
tildigi retim srecinden geerler. Ama tccar iin durum farklidir. Me-
talar tccarin elinde, ancak dolaim srecinde bulundugu srece vardir.
O, yalnizca bunlarin satilarini, retken kapitalist tarafindan balatilan
fiyatlarinin gerekletirilmesi ilemini srdrr ve bu yzden de onlarin
tekrar arti-deger emebilecekleri bir ara-sreten gemelerine neden ol-
maz. Sanayici kapitalist yalnizca daha nce yaratilmi bulunan arti-deg-
eri ya da kri dolaim srecinde gerekletirdigi halde, tccar, krini
yalniz dolaim sirasinda ve dolaim araciligi ile gerekletirmek duru-
munda degildir, ama nce bunu yaratmak zorundadir. Bunun byle
olmasi iin tek yol da, yle grnyor ki, tccarin sanayi kapitalistinden,
retim-fiyatlari zerinden ya da toplam meta-sermaye aisindan aldigi
metalari, retim-fiyatlarini aan bir fiyatla satmasi, fiyatlarina nominal bir
ilavede bulunmasi, u halde, bunlari, toplam meta-sermaye aisindan
degerlerinin zerinde satmasi, bunlarin nominal degerlerinin gerek de-
gerlerini aan kismini cebe indirmesi; kisacasi, bunlari degerlerinden
daha pahaliya satmasidir.
Bu fazladan fiyat ekleme yntemi kolay anlailir bir eydir. Szge-
limi, bir yarda keten bezinin maliyet-fiyati 2 ilin olsun. Eger bunu tekrar
satarak %1O bir kr elde etmek istiyorsam, fiyata
1
/
1O
oraninda bir ekle-
me yapmam, dolayisiyla bezin yardasini 2 ilin 2
2
/
5
peniye satmam gere-
kir. Metain gerek retim-fiyati ile sati-fiyati arasindaki fark, demek ki
= 2
2
/
5
penidir ve bu, 2 ilin zerinden %1O bir kri temsil eder. Bu,
benim bir yarda bezi, aliciya gerekte 1
1
/
1O
yarda bezin fiyatina satmam
demektir. Ya da ayni kapiya ikan, aliciya 2 ilin kariliginda yalniz bir
yardanin
1O
/
11
'i kadar bez satmam ve geriye kalan
1
/
11
yarda bezi kendi-
me saklamam demektir. Gerekte ben, 2
2
/
5
peni kariliginda, yardasi 2
ilin 2
2
/
5
peni fiyatla,
1
/
11
yarda bezi geri satin alabilirim. Bu, demek ki,
metalarin fiyatlarinda nominal bir ykseltme yaparak, arti-deger ve arti-
rnden pay almanin yalnizca dolambali bir yoludur.
Bu, ilk anda grld ekliyle, metalarin fiyatini ykselterek, ticari
krin gerekletirilmesidir. Ve gerekten de, krin, metalarin fiyatlarin-
da nominal bir ykselmeden ya da degerleri zerinde bir fiyatla sati-
larindan meydana geldigi dncesi, ticari sermayenin gzlemlenme-
sinden kaynaklanir.
Ama daha yakindan yapilan bir inceleme, bunun sirf aldatici bir
yanilsama oldugunu hemen ortaya. koyar. Kapitalist retimin egemen
[sayfa 25O| oldugu varsayiliyorsa, ticaret kri bu ekilde gerekletirilemez.
252
Kurl Murks
Kupilul lll
(Burada szkonusu olan, tek tek olaylar degil, daima, ortalamalardir.)
Tccarin, metalarini, retim-fiyatlarinin %1O zerinde satmakla, diyelim
ancak %1O bir kr gerekletirebildigini niin varsayiyoruz nk biz,
bu metalarin reticisinin, sanayi kapitalistinin (kiilemi sanayi serma-
yesi olarak o, di dnyanin nnde 0|e|/c/ olarak grnr), bu mallari
retim-fiyatlari zerinden tccara sattigini kabul ediyoruz. Eger metala-
rin, tccarin dedigi satinalma fiyatlari, bunlarin retim-fiyatlarina ya da
son tahlilde degerlerine eitse ve bylece, retim-fiyati ya da son tahlil-
de, deger, tccarin maliyet-fiyatini temsil ediyorsa, gerekten de, tcca-
rin sati-fiyatinin satinalma fiyatini aan fazlaligin ve bu fark onun krinin
tek kaynagidir metalarin ticari-fiyatinin, onlarin retim-fiyatini aan bir
fazlalik olmasi gerekir ki, son tahlilde tccarin btn metalarini, metala-
rinin degerlerinin zerinde sattigi sonucu ikar. Ama, sanayi kapitalisti-
nin, metalarini tccara retim-fiyatlariyla sattigi niin varsayilmiti Ya
da, daha dogrusu, bu varsayimda kesin kabul edilen neydi
Bu, tccar sermayesinin, genel kr oraninin oluumuna girmemesi
idi (Biz, burada, hl, yalniz onun ticari sermaye olmasi niteligi ile ilgile-
niyoruz). Biz, genel kr oranini tartiirken zorunlu olarak bu nclden
hareket etmitik, nk, nce, ticaret sermayesi diye bir ey bizim iin o
sirada yoktu, ve sonra ortalama krin, dolayisiyla genel kr oraninin,
nce, farkli retim alanlarindaki sanayi sermayeleri tarafindan fiilen re-
tilen krlari ya da arti-degerleri ayni dzeye getirici olarak gelitirilmesi
zorunlulugu vardi. Ama tccar sermayesinde, biz, retime katilmadigi
halde, kra ortak olan bir sermaye ile kari kariyayiz. u halde imdi
bizim daha nceki aiklamalarimizi tamamlamamiz gerekiyor.
Yil boyunca yatirilmi olan toplam sanayi sermayesi = 72O
s
+
18O
d
= DOO (diyelim milyon sterlin) ve a' = %1OO olsun. O halde rn
72O
s
+ 18O
d
+ 18O
a
olur. Bu rne ya da retilen meta-sermayeye S
diyelim, bunun degeri ya da retim-fiyati (nk bunlarin her ikisi de
toplam metalar bakimindan zdetirler) = 1.O8O ve DOO'lk toplam top-
lumsal sermaye iin kr orani = %2O olur. Bu %2O, bizim daha nceki
zmlemelerimize gre, ortalama kr oranidir, nk, arti-deger, bura-
da, herhangi zel bir bileimde u ya da bu sermaye zerinden degil,
ortalama bileimde toplam sanayi sermayesi zerinden hesaplanmitir.
Demek ki, S = 1.O8O ve kr orani = %2O'dir. Ne var ki, imdi, bu DOO
sterlinlik sanayi sermayesinden baka, 1OO sterlinlik bir tccar sermaye-
si bulundugunu ve tipki sanayi sermayesi gibi, krdan, kendi byklg-
yle |o |c|c* pay aldigi varsayalim. Bizim varsayimimiza gre bu,
1.OOO'lik toplam sermayenin
1
/
1O
'idir. Bu nedenle, 18O'lik toplam arti-
degerden
1
/
1O
oraninda pay alir ve bylece %18 bir kr saglar. yleyse,
toplam sermayenin diger
D
/
1O
'u arasinda bllecek kr yalniz = 162 ya
da DOO'lk [sayfa 251| sermaye zerinden ayni ekilde = %18'dir. u halde
* Orantili olarak, herkese den pay oraninda. -.
253
Kurl Murks
Kupilul lll
DOO'lk sanayi sermayesinin sahipleri tarafindan S'nin tccarlara satila-
cagi fiyat = 72O
s
+ 18O
d
+ 162
a
+ 1.O62 olur. Tccar, imdi, 1OO'lk ser-
mayesine ortalama %18 kr ekleyecek olursa, bu metalari, 1.O62 + 18
= 1.O8O'den, yani retim-fiyati zerinden ya da toplam meta-sermaye
aisindan, elde edecegi kri ancak dolaim sreci sirasinda ve bu sre
araciligi ile ve yalniz, sati-fiyatinin satinalma fiyatini aan fazlaligindan
sagladigi halde, degerlerine eit fiyatla satar. Gene de tccar, bu metala-
ri, sirf onlari sanayi kapitalistinden, degerlerinin altinda ya da retim-
fiyatlarinin altinda satin almi oldugu iin, degerlerinin zerinde ya da
retim-fiyatlarinin zerinde satmaz.
u halde, tccar sermayesi, genel kr oranini oluumuna toplam
sermayedeki yeriyle |o |c|c bir belirleyici olarak girer. Demek ki, veri-
len rnekte, eger toplam sermayenin
1
/
1O
'i tccar sermayesi olmayip da
genel kr orani bu nedenle
1
/
1O
kadar dm olsaydi, %18 dedigimiz
ortalama kr orani, %2O olurdu. Bu, bizi retim-fiyatinin daha yakin ve
kapsamli bir tanimina gtrr. retim-fiyati dedigimiz zaman, biz, daha
nce de oldugu gibi, metain fiyati = onun maliyeti (ierdigi degimeyen
+ degien sermayenin degeri) + ortalama kri anlariz. Ama bu ortala-
ma kr, imdi farkli bir biimde belirlenmektedir. imdi o, toplam ret-
ken sermaye tarafindan retilen toplam kr ile belirlenmektedir; ama
yalniz toplam retken sermaye zerinden hesaplandigi gibi olmayip,
yukarda varsayildigi gibi eger bu = DOO ve kr = 18O ise, ortalama kr
orani = 18O/DOO = %2O olurdu. Oysa bu, toplam retken + tccar ser-
mayesi zerinden hesaplandiginda, DOO retken ve 1OO tccar sermaye-
si ile ortalama kr orani = 18O/1OOO = %18 olur. Bu durumda, re-
tim-fiyati, m (maliyet giderleri) + 2O yerine m + 18 olur. Toplam kr-
dan, tccar sermayesinin payina den, bylece ortalama kr oraninda
yer almi olmaktadir. Toplam meta-sermayenin fiili degeri ya da retim-
fiyati, bu nedenle = m + k + t (t burada ticaret krini gsteriyor) olmakta-
dir. retim fiyati ya da sanayici kapitalistin metalarini sanayici kapitalist
olarak sattigi fiyat, bylece, metain fiili retim-fiyatindan daha kktr;
ya da btn metalar bir arada alindiginda, sanayici kapitalistler sinifinin
metalarini sattiklari fiyatlar, bu metalarin degerlerinden daha dktr.
Bylece, yukardaki durumda, DOO (maliyetler) + DOO zerinden %18 ya
da DOO + 162 = 1.O62 olur. Buradan u sonu ikar ki, kariliginda 1OO
dedigi bir metai 118'e satmakla, tccar, gerekten bu fiyata %18 ekle-
mitir, ama kariliginda 1OO dedigi bu meta, aslinda 118 degerinde
oldugu iin, onu degerinin zerinde bir fiyatla satmamaktadir. retim-
fiyati terimini biz bundan byle, bu daha kesin anlaminda kullanmi
olacagiz. Demek oluyor ki, sanayi kapitalistinin kri, metain retim-fi-
yatinin, maliyet-fiyati zerindeki fazlaliga; bu sanayi krindan farkli ola-
rak ticari krin, sati-fiyatinin, tccar iin metain satinalma fiyati olan
retim-fiyati zerindeki fazlaliga eit oldugu; ama, metain fiili fiyatinin =
retim fiyati + ticari [sayfa 252| kr olacagi aiktir. Tipki sanayi sermayesi-
254
Kurl Murks
Kupilul lll
nin yalniz, metalarin degerinde zaten arti-deger olarak varolan krlari
gerekletirmesi gibi, tccar sermayesi de, ancak tm arti-deger ya da
krin, sanayi kapitalisti tarafindan metalar iin gsterilen fiyatta henz
tamamen gereklememi olmasi nedeniyle bir kr gerekletirir.
8D
Tc-
carin sati-fiyati bylece, bu fiyat, toplam degeri atigi iin degil, satinal-
ma fiyati bu degerin altinda oldugu iin, satinalma fiyatini aar.
Tccar sermayesi, demek ki, arti-deger retiminde yer almadigi
halde, arti-degerin ortalama kr dzeyine getirilmesine katilmi oluyor.
u halde, genel kr orani, tccar sermayesi nedeniyle arti-degerden bir
indirimi, dolayisiyla, sanayi sermayesinin krindan bir indirimi iermek-
tedir.
Btn bunlardan aagidaki sonular ikar:
1) Sanayi sermayesine oranla tccar sermayesi ne kadar byk
olursa, sanayi kr orani o kadar kk olur, ve bunun tersi de dogrudur.
2) Birinci kisimda gsterildigi gibi, kr orani, daima fiili arti-deger
oranindan dk olmakta, yani smrnn yogunlugunu daima kk
gstermektedir; yukardaki rnekte, 72O
s
+ 18O
d
+ 18O
a
, arti-deger ora-
nin %1OO ve kr orani ancak %2O olmaktadir. Tccar sermayesine den
pay da hesaba katilirsa, ortalama kr orani %2O'den %18'ederek daha
da kk grndg iin, aradaki fark daha da byk hale gelir. Dogru-
dan smrc kapitalistin ortalama kr orani, bu yzden, aslinda ol-
dugundan daha kk bir kr oranini ifade eder.
teki btn koullarin ayni kaldigi varsayildiginda, tccar serma-
yesinin nispi hacmi (melez bir tipi temsil eden kk tccar diinda)
kendi devir hiziyla, u halde genellikle yeniden-retim srecinin gcyle
ters orantilidir. Bilimsel tahlil boyunca, genel bir kr oraninin oluumu,
sanayi sermayeleri ile bunlarin rekabetinden ileri gelir grnr ve ancak
sonralari, tccar sermayesinin, araya girmesiyle dzelir, tamamlanir ve
degiiklige ugrar. Ne var ki, tarihsel gelimesi boyunca, bu sre gerek-
ten tersine dnmektedir. Metalarin degerlerini, az ok kendi degerlerine
uygun olarak ilk belirleyen tccar sermayesi olup, genel kr oraninin ilk
ekillendigi alan yeniden-retim srecini saglayan ve tevik eden dolaim
alanidir. Sanayi krini balangita belirleyen ticari krdir. Ancak kapita-
list retim tarzinin kendisini kabul ettirmesinden ve reticinin kendisi
tccar haline geldikten sonradir ki, ticari kr, toplam arti-degerin, top-
lumsal yeniden-retim srecine katilan toplam sermayenin bir parasi
olarak tccar sermayesinin payina den kismina indirgenir.
Krlarin, tccar sermayesinin araya girmesiyle tamamlanan
eitlenmesi olayinda, tccarin para-sermaye yatirimi ile, metalarin dege-
rine ek bir ge girmedigi, fiyatlara kendi krini saglamak zere tccar
tarafindan [sayfa 258| yapilan ilavenin, yalnizca, metalarin degerinin, retim-
8D
1ohnBellers [Esscys c|o0| ||e Poo|, Vcn0/cc|0|es, 7|cJe, P|cn|c|/ons, cnJ lmmo|c|/|y,
London 16DD, s. 1O. -EJ.|
255
Kurl Murks
Kupilul lll
fiyatinda retken sermayenin hesaba katilmayan, yani hesap dii biraki-
lan kismina eit oldugu daha nce grlmt. Bu para-sermayenin
durumu, sanayi kapitalistinin sabit sermayesinin durumuna benzer, n-
k, bu sermaye tketilmedigi iin, degeri de, metain degerinin bir gesi-
ni oluturmaz. Meta-sermayenin satinalma fiyatinda, tccar, onun re-
tim-fiyatini = P, para olarak yerine koyar. Tccarin kendi sati fiyati,
daha nce gsterildigi gibi P + P olup, burada P, metalarin fiyatina
yapilan ve genel kr orani ile belirlenen ilaveyi temsil eder. Tccarin,
metalarini satmasi zerine, bunlari satin almak iin, yatirdigi ilk para-
sermaye, kendisine bu P ile birlikte geri dner. Bir kez daha gryoruz
ki, tccarin para-sermayesi, sanayici kapitalistin, para-sermayeye evril-
mi meta-sermayesinden baka bir ey degildir ve bu para-sermaye,
meta-sermayenin deger byklgn, meta-sermaye, tccar yerine,
dogrudan nihai tketiciye satilmi olsaydi ne kadar etkilerse ancak o
kadar etkiler. Bu para-sermaye fiilen, yalnizca tketicinin yapacagi de-
meyi bekler durumdadir. Ne var ki, bu, yalnizca imdiye kadar var-
sayilan koula bagli olarak dogrudur, yani tccarin hi bir genel gideri
olmadigi ya da reticiden metalari satin almak iin yatirmak zorunda
oldugu para-sermaye diinda, meta bakalaimi srecine, satinalma ve
sati srecine, dner ya da sabit herhangi diger bir sermaye yatirimi
yapmasina gerek bulunmadigi varsayildiginda dogrudur. Ama bu, dolaim
maliyetlerinin incelenmesinde grm oldugumuz gibi, gerekte byle
degildir (kinci Kitap, Altinci Blm). Bu dolaim maliyetleri, kismen,
tccarin, dolaimla ilgili diger kimselerden geriye talep etmek zorunda
oldugu ve kismen de, dogrudan dogruya kendi zgl iinden dogan
giderlerdir.
Bu dolaim maliyetleri ne trden olurlarsa olsunlar ister tccara
ait kuruluun sirf ticari niteliginden ileri gelsinler ve dolayisiyla, tccarin
zgl dolaim giderlerine girsinler, ister, gnderme, ulatirma, depola-
ma, vb. gibi dolaim srecine eklenen daha sonraki retim srelerine
ait giderleri temsil eden kalemler olsunlar bunlar, daima, tccarin, me-
talarin satin alinmasi iin yatirdigi para-sermaye diinda, bu gibi dolaim
aralarinin satin alinmasi ve denmesi iin ek bir sermaye bulundur-
masini gerektirirler. Bu maliyet gesi, dner sermayeden olutugu l-
de, metalarin sati-fiyatina ek bir ge olarak, btnyle, ve sabit serma-
yeden olutugu lde, ancak ainmasi ve yipranmasi lsnde geer.
Ama bu ge, tipki saf ticari dolaim maliyetleri gibi metalara herhangi
gerek bir deger eklemese bile, yalniz nominal bir deger oluturur. Ne
var ki, ister sabit, ister dner olsun, bu ek sermayenin tamami, genel kr
oraninin oluumuna katilir.
Saf ticari dolaim maliyetleri (yani gnderme, ulatirma, depola-
ma, vb. giderleri diinda kalanlar) kendilerini, metalarin degerlerini ger-
ekletirmek, bu degeri, metalardan paraya ya da paradan metalara d-
ntrmek, bunlarin degiimlerini saglamak iin gerekli giderler haline
25
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 254| getirirler. Biz, burada, dolaim srecinde devam edebilecek ve
ticari iin kendisinden tamamiyla ayrilabilecegi her trl olasi retim
srecini btnyle inceleme dii birakiyoruz; gerekten de, rnegin, asil
ulatirma sanayii ile gnderme ii, ticaretten tamamen ayri sanayi kolla-
ri olabilir ve byledir de; ve alinip satilabilir metalar, doklarda ve baka
genel binalarda depolanarak depolama gideri nc kiiler tarafindan,
kendisine dtg lde tccardan talep edilebilir. Btn bunlar, tc-
car sermayesinin, baka ilevlerle karimami kendi saf biimi iersin-
de grndg, gerek toptan ticarette yer alirlar. Taima irketi sahibi,
demiryollari yneticisi, armatr, "tccar" degildir. Bizim burada dikkate
aldigimiz giderler, satin alma ve sati giderleridir. Daha nce de iaret
ettigimiz gibi, bunlar, muhasebe, defter tutma, pazarlama, yazima, vb.
gibi kisimlara ayrilirlar. Bu amalar iin gerekli degimeyen sermaye,
bro, kagit, posta vb. gibi giderlerden oluur. Diger giderler, ticaret iiyle
ugraan cretli iilerin alitirilmasi iin yatirilan degien sermayeye
ayrilir. (yollama creti, ulatirma giderleri, gmrk resimleri, vb. kismen,
metalarin aliminda tccar tarafindan yatirilmi gibi dnlebilir ve by-
lece, onu ilgilendirdigi kadariyla, satinalma fiyatina girerler.)
Btn bu giderler, metalarin kullanim-degerinin retimi sirasinda
degil, degerlerinin gerekletirilmesi sirasinda yapilirlar. Bunlar saf
dolaim giderleridir. Bunlar, dogrudan retim srecine girmezler, ama
dolaim srecinin bir kismi olduklari iin, toplam yeniden-retim sreci-
nin de bir kismidirlar.
Bu giderlerden bizi bu noktada ilgilendiren tek kisim, degien
sermaye olarak yatirilmi olanidir. (Aagidaki sorunlarin da incelenmesi
gerekir: Birincisi, metalarin degerine yalniz gerekli-emegin girdigi
eklindeki yasa, dolaim srecinde nasil iler kincisi, tccar sermay-
esinde birikim nasil olur ncs, toplumun gerek toplam yeniden-
retim srecinde tccar sermayesi nasil ilev yapar)
Bu giderler, rnn, bir metain ekonomik biimine sahip olmasin-
dan dogarlar.
Sanayi kapitalistlerinin, metalarini dogrudan dogruya birbirlerine
satmakla kaybettikleri emek-zamani yani nesnel bir deyile, metalarin
dolaim zamani bu metalara deger katmadigina gre, bu emek-zama-
ninin, sanayi kapitalisti yerine tccarin payina dm olmasiyla onun
niteliginde hi bir degiiklik yapmayacagi aiktir. Metalarin (rnlerin)
paraya ve paranin metalara (retim aralarina) evrilmesi, sanayi ser-
mayesinin zorunlu bir ilevidir ve bu yzden de, aslinda, kendi bilincine
ve iradesine sahip bulunan kiilemi sermayeden baka bir ey olmay-
an kapitalistin yerine getirmesi gerekli bir itir. Ne var ki, bu ilevler, ne
deger, ne de arti-deger retirler. retken kapitalist elini ektikten sonra,
bu ilevleri yerine getirerek ve sermayenin ilevlerini dolaim alaninda
devam ettirerek tccar, yalnizca, sanayici kapitalistin yerini almi olur.
Bu ilemlerin gerektirdigi emek-zamani, sermayenin yeniden-retim [sayfa
257
Kurl Murks
Kupilul lll
255| srecinin bazi gerekli ilemlerine harcanmaktadir, ama ek bir deger
yaratmamaktadir. Tccar bu ilemleri yerine getirmemi olsaydi (u hal-
de, bunun gerektirdigi emek-zamanim harcamasaydi), sermayesini, sa-
nayici kapitalistin dolaim araci olarak kullanmami olurdu; bu durumda,
sanayici kapitalistin kesintiye ugrayan ilevini srdremez, ve dolayisiyla
da, sanayici kapitalistler tarafindan retilen kr kitlesine, kapitalist ola-
rak, yatirdigi sermaye ile, |o |c|c katilamazdi. Arti-deger kitlesinden
pay alabilmek ve yatirdigi paranin degerini sermaye olarak
geniletebilmek iin, ticari kapitalistin, cretli ii alitirmasi gerekmez.
Eger yaptigi i ile sermayesi kk ise, alian tek ii o olabilir. Alacagi
karilik, krin, metalar iin dedigi fiyat ile bunlarin gerek retim-fiyat-
lari arasinda kalan farktan kendisine den kismidir.
te yandan u da var ki, tccarin, kk bir sermaye yatirimi ile
gerekletirdigi kr, iyi bir cret alan, usta bir iinin alacagi cretten
daha fazla olmayabilir ve hatta bundan daha da az olabilir. Gerekten
de, o, cret biiminde ya da her satitan saglanan krdan (yzde, prim
gibi) bir pay biiminde, ayni ya da daha yksek bir gelir elde eden alici,
satici, gezginci esnaf gibi, retken kapitalistin birok dogrudan ticari
aracilari ile yanyana igrr. Birinci durumda tccar bagimsiz bir kapita-
list olarak ticari kri cebe indirir; digerinde ise, satici, sanayi kapitalisti-
nin cretli iisi, krin bir kismini, ya cret biiminde ya da dogrudan
dogruya aracisi oldugu sanayi kapitalistinin krindan orantili bir pay ola-
rak alir, oysa patronu, hem sanayi ve hem de ticaret krini cebe indirir.
Ama btn bu durumlarda, dolaima aracilik eden kimseye, sagladigi
gelir, siradan bir cret, yerine getirilen bir iin kariligi olarak grnse, ve
hatta byle grnmese bile, bu kr, iyi cret alan bir iinin cretinden
daha byk olmayabilir, geliri sirf ticari krdan elde edilmitir. Bu, onun
emeginin, deger retmeyen bir emek olmasindan ileri gelir.
Dolaim hareketinin uzamasi, sanayi kapitalisti iin u anlama
gelir: 1) retken srecin yneticisi olarak, ilevini bizzat yerine getir-
mekten alikoydugu iin, kiisel bir zaman kaybi; 2) rnnn, para ya
da meta-biimde, dolaim srecinde, bylece de, deger yaratmayan ve
dogrudan retim-srecinin kesintiye ugradigi bir srete daha uzun bir
zaman kalmasi. retim srecinin kesintiye ugramamasi iin, ya reti-
min kisitlanmasi ya da retim srecinin ayni lekte devam etmesi iin,
daha fazla para-sermaye yatirilmasi gerekir. Bu, her seferinde, ya imdiye
degin yatirilan sermaye zerinden daha az bir kr saglamasi, ya da daha
nceki krin elde edilmesi iin, ek para-sermaye yatirilmasi gerektigi
anlamina gelir. Btn bunlar, sanayici kapitalistin yerini tccar aldigi
zaman degimez, aynen kalir. Dolaim srecine, sanayici kapitalist daha
fazla zaman verecegine, imdi tccar daha fazla zaman vermi olur;
dolaima ek sermaye yatiran, sanayici kapitalist yerine tccardir; ya da
ayni ey demek olan, dolaim srecine sanayi sermayesinin daha byk
bir kismi yneltilmek yerine, bu srece btnyle tccar sermayesi
258
Kurl Murks
Kupilul lll
baglanmi olur; ve, daha kk bir kr saglamak yerine, sanayici kapita-
list, krinin [sayfa 256| bir kismini btnyle tccara aktarmak durumunda
kalir. Tccar sermayesi, gerekli sinirlar iersinde kaldigi srece, aradaki
tek fark, sermayedeki bu ilev blm, tamamen dolaim srecinde
kullanilan zamani kisaltir, bu ama iin daha az ek sermaye yatirilir ve
toplam krdan, ticaret sermayesi eklinde ugranilan kayip, baka trl
olacagindan daha kk olur. Eger yukardaki rnegimizde, 72O
s
+ 18O
d
+ 18O
a
, 1OO'lk bir tccar sermayesinin yardimiyla sanayi kapitalist iin
162'lik ya da %18'lik bir kr retir, u halde 18'lik bir azalmaya yolaar-
sa, bu bagimsiz tccar sermayesi iin, gerekli ek sermaye belki de 2OO
olurdu ve sanayici kapitalistin DOO yerine 1.1OO toplam yatirimda bulun-
masi gerekir, 18O'lik bir arti-deger zerinden saglanacak kr orani ancak
%16
4
/
11
olurdu.
Ayni zamanda kendi tccari olarak i gren bir sanayi kapitalisti,
yalniz dolaim srecindeki rnleri tekrar paraya evrilmeden nce yeni
metalar satin almak iin ek sermaye yatirmakla kalmayip, bir de, meta-
sermayesinin degerini gerekletirmek ya da baka bir deyile, dolaim
sreci iin baka sermaye (bro giderleri ye ticari ilerde alian perso-
nelin cretleri iin) yatiracak olsa, bu ilaveler ek sermaye olutururlar,
ama arti-deger yaratmazlar. Bunlarin, metalarin degerinden yerine ko-
nulmasi gerekir, nk, bu metalarin degerinin bir kisminin tekrar bu
dolaim giderlerine evrilmesi zorunludur. Ama bylece hi bir arti-de-
ger retilmi olmaz. Toplumun toplam sermayesini ilgilendirdigi kadariy-
la, bu aslinda, onun bir kisminin, sermayenin kendisini geniletme sre-
cinin bir parasini oluturmayan ikincil ilemler iin bir tarafa konulmasi
ve toplumsal sermayenin bu kisminin, bu ama iin srekli yeniden re-
tilmesi gerektigi anlamina gelir. Bu, bireysel kapitalist ve tm sanayici
kapitalistler sinifi iin kr oranini drr, ve ayni degien sermaye kitle-
sini harekete geirmek iin byle bir sermaye gerektigi zamanlarda her
yeni ek sermaye yatirimindan ileri gelen bir sonutur.
Dolaim iine bagli bu ek giderler sanayici kapitalistten ticari ka-
pitaliste aktarildigi lde, kr oraninda benzer bir dme olur, ama bu
dme daha az derecede ve farkli biimdedir. Durum, imdi, eger bu
giderler olmasaydi, tccarin, gerekli olandan daha fazla sermaye yatirmi
bulunacagi, ve bu ek sermaye zerinden krin, ticari kr miktarini artira-
cagi ve bylece, ortalama kr oraninin eitlenmesi ileminde, daha ok,
tccar sermayesinin sanayi sermayesine katilarak ortalama krin dmesi
biiminde bir gelime gsterir. Yukardaki rnegimizde, 1OO'lk tccar
sermayesine, szkonusu giderlerin karilanmasi iin, 5O'lik bir ek ser-
maye yatirilacak olursa, 18O tutarindaki toplam arti-deger, DOO'lk bir
retken sermaye, arti, 15O'lik bir tccar sermayesi, toplam = 1.O5O'lik
sermayeye gre bllm olacaktir. Ortalama kr, bu yzden
%17
1
/
7
'ye decektir. Sanayi kapitalisti, metalarini tccara, DOO + 15
2
/
7
=
1O54
2
/
7
zerinden ve tccar da l.18O (1.O8O + 5O geri almak zorunda
25
Kurl Murks
Kupilul lll
oldugu giderler kariligi) zerinden satacaktir. Ayrica, urasini [sayfa 257| da
kabul etmek gerekir ki, tccar sermayesi ve sanayi sermayesi arasinda-
ki blnme, ticari giderlerde bir merkezlemeyi ve dolayisiyla bunlarda
bir azalmayi birlikte getirecektir.
imdi u soru ortaya ikiyor: Ticari kapitalist tarafindan, burada
tccar tarafindan alitirilan, ticari cretli iilerin durumlari nedir
Bir bakima, bu gibi ticaret ilerinde alianlar, digerleri gibi cretli
iilerdir. Her eyden nce, bunlarin emek-gc, gelir olarak harcanan
parayla degil, tccarin degien sermayesi ile satin alinmitir ve dolayisiy-
la bu g, zel hizmetler iin degil, kendisine yatirilan sermayenin deger-
inin geniletilmesi amaciyla satin alinmitir. Sonra, onun da emek-g-
cnn degeri ve u halde creti, diger iilerinki gibi belirlenmitir, yani
emeginin rn ile degil, onun zgl emek-gcnn retim ve yeniden-
retiminin maliyeti ile belirlenmitir.
Bununla birlikte, sanayi sermayesi ile tccar sermayesi, dolayisiy-
la sanayici kapitalist ile tccar arasinda bulunan ayni ayrimi, onunla
dogrudan dogruya sanayi kapitalisti tarafindan alitirilan cretli ii
arasinda da yapmak zorundayiz. Tccar, sirf bir dolaim araci olarak ne
deger, ne de arti-deger retmedigine gre (giderler araciligi ile tccarin
metalara kattigi ek deger, burada kendi degimeyen sermayesinin deg-
eri-ni nasil korudugu sorusu ortaya ikmakla birlikte, daha nce mevcut
degerlere bir ilave niteliginde oldugu iin) tccar tarafindan bu ayni
ilevlerde alitirilan ticaret iilerinin de, onun iin dogrudan dogruya
arti-deger retmeyecekleri sonucu ikar. retken emekilerde oldugu
gibi burada da cretlerin emek-gcnn degeri ile belirlendigini, u hal-
de, tccarin, cretleri drerek kendisini zenginletirmedigini bunun
iin de maliyet hesabina, ancak kismen demede bulundugu emek iin
bir avans gstermedigini, baka bir deyile, memurlarini, vb. kandirarak
kendisini zenginletirmedigini varsayiyoruz.
Ticaret cretli iileri ile ilgili glk, hi bir zaman bunlarin, dogru-
dan dogruya herhangi bir arti-deger (kr bunun ancak degimi bir
eklidir) yaratmaksizin, kendilerini alitiran iin nasil olup da dogrudan
kr rettiklerini aiklamaktan ileri gelmiyor. Bu sorun, aslinda, ticari kr-
larin genel tahlilinde zmlenmi bulunuyor. Tipki sanayi sermayesi-
nin, kri, metalarda somutlaan ve gerekleen, kariliginda bir edeger
denmeyen emegin satiiyla saglamasi gibi, tccar sermayesi de, kri,
metalarin ierdigi (retimleri iin yatirilmi sermaye, toplam sanayi ser-
mayesinin bir kismi olarak ilev yaptigi lde, metalarin ierdigi) kariligi
denmeyen emegin tamami iin retken sermayeye tam bir demede
bulunmayarak ve metalarin hl iermekte oldugu bu kariligi den-
memi kisim iin, sati yapilirken bir karilik isteyerek saglar. Tccar
sermayesi ile arti-deger arasindaki baginti, sanayi sermayesi ile arti-de-
ger arasindaki bagintidan farklidir. Sanayi sermayesi, bakalarinin kariligi
denmeyen emegine dogrudan dogruya elkoyarak arti-deger retir. Tc-
20
Kurl Murks
Kupilul lll
car sermayesi, arti-degerin bir kismina, bu kismi, sanayi [sayfa 258| serma-
yesinden kendisine aktararak, sahip ikar.
Ticaret sermayesi, yeniden-retim srecinde, ancak degerleri
gerekletirme ilevi araciligi ile, sermaye olarak i grr ve bylece,
toplam sermaye tarafindan retilen arti-degerden pay alir. Bireysel tc-
carin elde edecegi kr kitlesi, bu srete kullanabilecegi sermayenin
kitlesine bagli olup, alitirdigi kimselerin kariligi denmeyen emegi ne
kadar fazla olursa o kadar fazla sermayeyi satinalma ve satma iinde
kullanabilir. Tccarin parasini sermaye haline getiren ilev, byk l-
de, bu ite alitirilanlar tarafindan yerine getirilir. alitirdigi kimselerin
kariligi denmeyen emegi arti-deger yaratmamakla birlikte, onun bu
arti-degere elkoymasini saglar ve bu da, sonuta, sermayesi bakimin-
dan ayni ey demektir. Bu nedenle de o, tccar iin bir kr kaynagidir.
Aksi halde ticaret hi bir zaman byk lekte ya da kapitalist biimde
yrtlemezdi.
Tipki, iinin kariligi denmeyen emeginin, retken sermaye,
iin dogrudan dogruya arti-deger yaratmasi gibi, ticari cretlilerin kariligi
denmeyen emegi de, tccar sermayesi iin bu arti-degerden bir pay
saglar.
Glk uradan gelir: Tccarin emek-zamani ve emegi, kendisi
iin, zaten retilmi bulunan arti-degerden bir pay sagladigi halde, bu
emek-zamani ve emek, deger yaratmadigina gre, tccarin, ticari emek-
gc satin almak iin yatirdigi degien sermaye bakimindan durum
nedir Bu degien sermaye, yatirilan tccar sermayesinin maliyet gider-
leri iersinde yer alacak midir Eger almayacaksa, bu, kr oraninin
eitlenmesi yasasi ile eliiyor gibi grnr; yatirilan sermayeyi ancak
1OO'lk bir sermaye olarak hesaba katacaksa, hangi kapitalist 15O'lik bir
sermaye yatirimina yanair Eger yer alacaksa, bu, tccar sermayesinin
niteligi ile eliir grnr, nk, bu tr sermaye, sanayi sermayesi gibi,
bakalarinin emegini harekete geirmekle sermaye olarak hareket et-
mez, o daha ok, kendi iini yapmakla, yani satinalma ve sati ilevlerini
yerine getirmekle, ve bu onun, sanayi sermayesi tarafindan retilen arti-
degerin bir kismini almasinin tek yolu ve nedeni oldugu iin, sermaye
olarak hareket etmi olur.
te bu nedenle, u noktalari da zmlememiz gerekir: tccarin
degien sermayesi; dolaim alanindaki gerekli-emek yasasi; tccarin
emeginin, kendi degimeyen sermayesinin degerini nasil devam ettir-
digi; tccar sermayesinin, btn olarak yeniden-retim srecinde oyna-
digi rol; ve ensonu, bir yanda meta-sermaye ve para-sermaye, te yanda
ticaret sermayesi ve para ticareti yapan sermaye biimindeki ikilik.)
Eger her tccarin, ancak kendi iini kendi emegiyle evirebilecek
kadar sermayesi olsaydi, tccar sermayesi sonsuz bir blnmeye ugrar-
di. Bu klme, kapitalist retim tarzinin ileriye gidii sirasinda, retken
sermayenin retimi artirmasi ve daha byk bir kitleyi harekete geir-
2T
Kurl Murks
Kupilul lll
mesi oraninda artardi. Bylece, bu ikisi arasindaki oransizlik byrd.
Sermaye, retim alaninda merkeziletigi oranda, dolaim alaninda [sayfa
25D| merkezilemesini yitirirdi. Sanayi kapitalistinin saf ticari ii ve dolayi-
siyla saf ticari giderleri bylece sonsuz byrd, nk, bu durumda,
diyelim 1OO yerine 1.OOO tccarla i yapmak zorunda kalirdi. Bylece,
bagimsiz i gren tccar sermayesinin sagladigi yararlar, byk lde
kaybolurdu. Ve yalniz sirf ticari giderler artmakla kalmaz, depolama,
gnderme, vb. gibi teki dolaim giderleri de artardi. Btn bunlar sa-
nayi sermayesini ilgilendiren eylerdir. imdi de tccar sermayesini
dnelim. nce, sirf ticaretle ilgili ilemleri grelim. Byk sayilarla
ugramak, kklerle ugramaktan daha fazla zaman almaz. 1OO ster-
linlik 1O satin almada bulunmak, 1.OOO sterlinlik |e/ |/| satin almadan
on kati fazla zaman alir. 1O kk tccarla yazimak, |e/ |/| byk tc-
carla yazimaktan on kati fazla yazimaya, kagida, posta giderine neden
olur. Bir kiinin defter tuttugu, bir bakasinin para ileriyle ugratigi, bir
ncnn yazimalarla ilgilendigi, birinin satin aldigi, tekinin sattigi,
bir ncsnn seyahat ettigi, vb. bir ticari firmadaki aika belirlenmi
iblm, emek-zamanindan byk tasarruf saglar ve bu yzden de
toptan ticaretle ugraan firmalarda alian ii sayisi, hi bir zaman,
kuruluun nispi byklg ile orantili degildir. Bunun nedeni, ticaretle,
sanayide oldugundan daha fazla, ayni ilev, ister byk ister kk lek-
te yapilsin, ayni emek-zamanini gerektirir. Tarihsel olarak, ticaret ile-
rindeki yogunlamanin, sanayi iyerlerinden daha nce grnmesinin
nedeni ite budur. Degimeyen sermaye yatirimlarina gelince. Yz kk
bro, tek bir brodan, 1OO kk iyeri, tek bir byk iyerinden ok
daha fazlaya mal olur. Ticari kurulularin hesaplarina hi degilse yatirim
giderleri olarak dahil olan ulatirma giderleri, klmelerle artmi olur.
Sanayici kapitalist, iinin ticari kismina daha fazla emek ve dolaim
gideri yatirmak zorunda kalirdi. Ayni tccar sermayesi, birok kk
kapitalist arasinda blndgnde, bu klmeler nedeniyle, ilevlerinin
yerine getirilmesi iin daha fazla emekiye gereksinme olacakti, ayrica,
ayni meta-sermayenin devri iin daha fazla tccar sermayesine gerek-
sinme olacakti.
Diyelim B, metalarin alim ve satiminda dogrudan kullanilan tc-
car sermayesinin tamami ve b de, ticari ilerde alianlarin cretlerine
denen degien sermaye olsun. Eger her tccar yardimcisiz ilerini yr-
tebilse ve bu yzden b iin hi bir yatirimda bulunmasa, B + b, toplam
tccar sermayesi B'den daha kk olur. Ne var ki, glgn henz
stesinden gelmi degiliz.
Metalarin sati-fiyatinin, 1) B + b zerinden ortalama kri de-
meye yeterli olmasi gerekir. Bunu, yalniz, genellikle B + b'nin b olmak-
sizin gerekli olabilecekten daha kk bir tccar sermayesini temsil
eden balangitaki B'den bir indirim olmasi olgusu bile aiklayabilir.
Ama bu sati fiyatinin, 2) yalniz, b zerinden ek kri kapsamaya degil,
22
Kurl Murks
Kupilul lll
denen cretleri, tccarin degien sermayesini = b yerine koymaya
yeterli olmasi gereklidir. te bu son hesap glge yolaar. Bu b, fiyatin
yeni bir gesini [sayfa 26O| mi temsil eder, yoksa, B + b araciligi ile elde
edilen krin, yalniz, ticari ilerde alian cretli iiyi ilgilendirmesi baki-
mindan cret olarak grnen tccar bakimindan ise sadece degien
sermayeyi yerine koyan bir parasi midir kinci halde, tccarin, yatirdigi
sermaye, B + b zerinden kri genel kr orani nedeniyle B'ye den bir
kr ile, cretler biiminde dedigi, ama kendisi bir kr saglamayan b'nin
toplamina eit olur.
Asil sorun, gerekte, b'nin sinirlarini (matematik anlamiyla sinir-
larini) bulmaktir. nce, sorunu dogru bir biimde ortaya koyalim. Dogru-
dan dogruya metalarin satin alinmasi ve satiina yatirilan sermayeye B,
bu ilevde tketilen degimeyen sermayeye (fiili ticaret giderleri) K ve
tccarin yatirdigi degien sermayeye b diyelim.
B'nin geri alinmasi hi bir glk ikartmaz nk, tccar iin,
bu sadece gerekleen sati fiyatidir, yapimci iin retim fiyatidir. Bu,
tccarin dedigi fiyattir ve tekrar satmakla B'yi, o, sati fiyatinin bir kismi
olarak geri alir; ayrica bu B'ye ek olarak, daha nce aiklandigi gibi, B
zerinden bir kr saglar. rnegin, metain maliyeti 1OO S ve kr %1O
olsun. Bu durumda, meta 11O sterline satilir. Meta daha nce 1OO'e mal
olmutu ve 1OO'lk tccar sermayesi buna sadece 1O'luk bir ilavede
bulunmutur.
imdi K'ye bakacak olursak, bu, olsa olsa en ok, sabit sermaye-
nin, reticinin satinalma ve sati iinde tketebilecegi parasi kadar olur,
ama aslinda, bundan kktr; ne var ki, bu, reticinin dogrudan dogru-
ya retiminde gereksinme duyacagi degimeyen sermayeye bir ek tekil
edebilir. Gene de bu kismin srekli olarak metain fiyati ile karilanmasi
gerekir ya da ayni ey demek olan, metain buna tekabl eden kisminin,
srekli olarak bu ekilde harcanmasi, ya da toplumun toplam sermaye-
si aisindan, devamli olarak bu biimde yeniden retilmesi gerekir. Yati-
rilan degimeyen sermayenin bu kisminin, tipki dogrudan dogruya re-
time yatirilan tm degimeyen sermaye kitlesi gibi, kr orani zerinde
sinirlayici bir etkisi vardir. Sanayi kapitalisti, iinin ticaret yanini tccara
biraktigi srece, sermayenin bu kismini yatirmak durumundan kurtulur.
Bunu onun yerine tccar yatirir. Bir bakima tccar bunu ancak nominal
olarak yapar, nk tccar, tkettigi degimeyen sermayeyi (aslinda
ticari giderler) ne retir, ne de yeniden retir. Bunun retimi, yaam
gereksinmeleri reticilerine, degimeyen sermaye saglayanlarinkine ben-
zer bir rol oynayan bazi sanayi kapitalistlerinin ayri bir ii ya da en azin-
dan ilerinin bir blm gibi grnr. Tccar, bu yzden, nce, kendisi
iin bu degimeyen sermayenin kariligini alir, ve sonra da bunun ze-
rinden bir kr saglar. Bu nedenle bu ikisi araciligiyla, sanayici kapitalistin
kri azalmi olur. Ama, iblmne bagli olarak saglanan tasarruf ve
yogunlama nedeniyle, krindaki azalma, bu sermayeyi kendisinin yatir-
23
Kurl Murks
Kupilul lll
masi haline gre daha az olur. Bylece yatirilan sermaye daha az ol-
dugu iin kr oranindaki azalma da daha kk olur. [sayfa 261|
Buraya kadar sati fiyati, demek ki, B + K + B + K zerinden
krin toplamina eittir. Sati fiyatinin bu kismi bundan baka bir glk
gstermez. Ama imdi, tccar tarafindan yatirilan degien sermaye b,
bunun iine girer.
Bunun sonucu olarak da sati fiyati, B + K + b + B + K zerin-
den kr + b zerinden krdir.
B, sadece satinalma fiyatini yerine koyar, ve ona B zerinden
krdan baka bir ey eklemez. K, yalniz K zerinden kri eklemekle
kalmaz, kendisini de ekler; ne var ki, K + K zerinden kr, yani dolaim
giderlerinin degimeyen sermaye biiminde yatirilan kismi + buna uy-
gun kr orani, sanayi kapitalistinin elinde tccarin elinde oldugundan
daha byk olurdu. Ortalama krdaki dme, yatirilan sanayi sermay-
esinden B + K dldkten sonra hesaplanan tam ortalama kr bii-
minde ve B + K zerinden ortalama krdan indirimin tccara denmesi
eklinde grnr, ve bu indirim, imdi, zgl bir sermayenin, tccar
sermayesinin kri gibi ortaya ikar.
Ama, b + b zerinden kr ya da, kr oraninin = %1O kabul edil-
digi rnegimizde, b +
1
/
1O
b szkonusu olunca durum degiir. Ve asil
glk de ite buradadir.
Tccarin b ile satin aldigi ey, varsayimimiza gre, ticari emek-
ten, yani sermayenin dolaimdaki ilevlerini yerine getirmesi, M-P ve P-
M hareketi iin gerekli-emekten baka bir ey degildir. Ne var ki, ticari
emek, bir sermayenin, tccar sermayesi olarak i grmesi, metalarin
paraya ve paranin metalara evrilmesine yardimci olmak iin genellikle
gerekli olan emektir. Bu, degerleri gerekletiren, ama kendi deger ya-
ratmayan bir emektir. Ve ancak bir sermaye, bu ilevleri yerine getirdigi
-u halde, bir kapitalist bu ilemleri ya da bu ii, sermayesi ile yerine
getirdigi- srece, tccar sermayesi olarak hizmet eder ve genel kr ora-
ninin dzenlenmesine katilir, yani toplam krdan kendi payini alir. Ne
var ki, (b + b zerinden kr) nce, emek kariliginda demeyi (nk,
ister sanayi kapitalisti, kendi emegi iin tccara, ister tccarin cretlerini
verdigi kimselerin emegi iin demede bulunsun, bu hi bir eyi degitir-
mez) ve sonra da, tccarin ahsen yerine getirmi olabilecegi bu emek
iin yaptigi deme zerinden kri ierir grnr. Tccar sermayesi nce,
kendisine ait b'yi geri alir ve sonra bunun zerinden bir kr elde eder.
Demek ki, bu, u olgudan ileri geliyor; nce o, |0ccc| sermayesi olarak
yerine getirdigi i iin bir demede bulunmasini istiyor ye sonra da, se|-
mcye olarak i grdg, yani ileyen bir sermaye olarak kendisine bir
kr denmesini gerektiren bir ii yerine getirmesi nedeniyle bir kr talep
ediyor. te bu nedenle zmlenmesi gereken sorun da budur.
Diyelim, B = 1OO, b = 1O ve kr orani = %1O olsun. Buraya ait ol-
mayan ve zaten hesap edilmi bulunan, satinalma fiyatinin bu gesini
24
Kurl Murks
Kupilul lll
konu-dii birakmak iin K = O aliyoruz. u halde, sati fiyati = B + k + b
+ k (= B + Bk' + b + bk'; burada k', kr oranini temsil eder) [sayfa 262| =
1OO + 1O+ 1O+ 1 = 121 olur.
Ama eger b, tccar tarafindan cretlere yatirilmami olsaydi -
nk b, yalniz ticari emegi, u halde, sanayi sermayesi tarafindan pi-
yasaya srlen meta-sermayenin degerini gerekletirmek iin
gerekli-emegi der- durum yle olurdu: tccar B = 1OO'e almak ya da
satmak iin zaman ayirmak durumunda kalirdi ve biz bu zamanin, tc-
carin kullanabilecegi tek zaman oldugunu kabul ediyoruz. b ya da 1O
tarafindan temsil edilen ticari emek, cretler yerine kr ile denecek
olsa, bu %1O'dan b = 1O yapacagi iin, baka bir tccarin 1OO'lk ser-
mayesinin varligini ngrrd. Bu ikinci B = 1OO, ek olarak metalarin
fiyatina girmezdi, ama %1O girerdi. Bylece, 1OO'lk iki ilem = 2OO olur
ve metalar 2OO + 2O = 22O zerinden satin alinirdi.
Tccar sermayesi kesenkes dolaim srecinde i gren sanayi
sermayesinin bir kisminin bireysellemi bir biiminden baka bir ey
olmadigi iin bununla ilgili btn sorunlar, tccar sermayesine zg
grnglerin henz bagimsiz olarak grnmedikleri, tersine hl sanayi
sermayesinin bir kolu olarak onunla dogrudan dogruya ilikisi iersinde
olduklari bir biimde ortaya konularak zmlenmelidir. Bir ilikten far-
kli bir bro olarak ticaret sermayesi, srekli ekilde dolaim srecinde i
grr. te burada -bizzat sanayi kapitalistlerinin brosunda- imdi incele-
mekte oldugumuz b'yi nce zmlememiz gerekir.
Bu bro, daha iin bainda, daima sanayi iligine gre son dere-
ce kktr. Bundan sonra ise, aiktir ki, retimin boyutlari geniledike,
meta-sermaye eklindeki rnn satii, buradan elde edilecek paranin
retim aralarina evrilmesi, btn srele ilgili hesabin tutulmasi gibi
iler, sanayi sermayesinin dolaimi iin gerekli ticari ilemleri srekli
ekilde ogaltir. Fiyatlarin hesaplanmasi, defterlerin tutulmasi, kasa hesa-
bi, yazimalar, hep bu balik altinda toplanir. retimin legi ne denli
geliirse, sanayi sermayesinin ticari ilemleri, ve dolayisiyla deger ve
arti-degerin gereklemesi ile ilgili emek ve diger dolaim giderleri, ayni
oranda olmasa bile, o kadar byk olur. Bu durum, gerek bro perso-
nelini tekil eden, ticari cretli iilerin alitirilmalarini gerekli kilar. Bu
harcamalar, cret biiminde yapildiklari halde, retken emegin satin
alinmasinda kullanilan degien-sermayeden farklidir. Sanayi kapitalisti-
nin harcamalarini, yatirilacak sermayenin kitlesini, dogrudan dogruya
arti-degeri artirmaksizin bytr. nk bu, sirf daha nce yaratilan dege-
rin gereklemesinde kullanilan emek iin yapilan bir harcamadir. Bu
trden diger harcamalar gibi, yatirilan sermayeyi artirdigi, ama arti-deg-
eri artirmadigi iin kr oranini kltr. Yatirilan sermaye, (S + S)'ye
ykseldigi halde arti-deger c ayni kaliyorsa, kr orani a : S daha kk
bir kr oranina a : (S + S) yerini birakir. Sanayi kapitalisti bu nedenle,
tipki degimeyen sermayesine ait giderler gibi, bu dolaim giderlerini de
25
Kurl Murks
Kupilul lll
en alt dzeyde tutmaya aliir. u halde, sanayi sermayesi, ticari cretli
i- ilerine kari, retken cretli iilerine gsterdigi ayni davranii [sayfa
268| gstermez. Diger koullar ayni kalmak zere, ne kadar fazla retken
ii alitirirsa, verim o kadar byk, arti-deger ya da kr da o kadar
fazla olur. Tersine, retimin legi ne kadar byr, gerekletirilecek
deger ve arti-deger miktari ne kadar artarsa, retilen meta-sermaye o
kadar fazla olur, nispi olmasa bile mutlak bro giderleri o kadar artar ve
bir tr iblmnn dogmasina yolaar. Krin, bu harcamalar iin ne
lde bir nkoul oldugu, diger eyler yaninda, ticari cretlerin art-
masiyla birlikte bunlarin bir kisminin, ogu kez krdan verilen pay ile
denmesi olgusundan da grlr. Kismen degerlerin hesaplanmasi, kis-
men bunlarin gerekletirilmesi ve kismen de gerekletirilen paranin
tekrar retim aralarina evrilmesiyle ilikili sirf ara ilemlerden ibaret
bulunan emegin, bu nedenle, byklg, gerekletirilecek olan retilmi
degerlerin miktarina bagli bir emek olmasi, retken emek gibi, bu deg-
erlerin byklk ve kitlelerin bir nedeni olmaktan ok, bir sonucu gibi
hareket etmesi, eyanin dogasi geregidir. Ayni ey, teki dolaim mali-
yetleri iin de geerlidir. ok l, tarti, ambala|, taima ii yapmak iin,
elde ok eyin bulunmasi gerekir. Ambala|, ulatirma, vb. miktari, bu
ilerin konusu olan metalarin kitlesine baglidir; bunun tersi dogru degil-
dir.
Ticari ii dogrudan dogruya arti-deger retmez. Ama emeginin
fiyati emek-gcnn degeriyle u halde bunun retiminin giderleriyle
belirlenir, oysa, bu emek-gcnn uygulanmasi, kullanilmasi, ener|i har-
camasi, ainip yipranmasi, teki btn cretli emekilerde oldugu gibi,
hi bir ekilde degeriyle sinirli degildir. Bu nedenle de, creti, gerekle-
mesinde kapitaliste yardim ettigi kr kitlesi ile zorunlu bir oranti iersin-
de degildir. Kapitaliste neye maloldugu ile, onun iin neler sagladigi, iki
ayri eydir. Dogrudan dogruya arti-deger yaratmaz, ama kariligi den-
meyen emek harcamasi lsnde, arti-degeri gerekletirme giderini
azaltmasi iin ona yardim ederek, kapitalistin gelirini artirir. Szcgn
gerek anlaminda ticari ii, emegi vasifli emek olarak siniflandiran ve
ortalama emegin zerinde sayilan, daha yksek cret alan cretli iiler
sinifina girer. Gene de bu cret, kapitalist retim tarzinin gelimesiyle,
ortalama emege gre bile bir dme egilimi gsterir. Bu kismen bro-
daki iblmnden ileri gelir ve emegin kapasitesinde tek yanli bir
gelime oldugu iin, bunun gideri btnyle kapitaliste yklenmez, n-
k, iinin becerisi, iini yapa yapa kendi baina gelimitir, ve iblm
bunu tekyanli yaptigi lde de, bu gelime o kadar hizli olmutur. Son-
ra, gerekli egitim, ticari bilgi, yabanci dil vb., bilim ve halk egitimindeki
gelimeyle birlikte gitgide daha hizli, kolay, yaygin ve ucuz bir biimde
yeniden retildike, kapitalist retim tarzi da gretim yntemlerini, vb.,
pratik amalara dogru yneltmeye balar. Halk egitiminin yayginlamasi,
kapitalistleri, bu gibi iileri, eskiden bu ilere giremeyen ve daha dk
2
Kurl Murks
Kupilul lll
bir yaam dzeyinde bulunan siniflardan saglama olanagina kavuturur.
stelik bu, arzi artirdigi iin rekabeti de artirir. Pek az istisna ile bu
kimselerin emek-gc, bu yzden, kapitalist retimdeki gelimeyle deger
[sayfa 264| kaybina ugrar. Emegin kapasitesi arttigi halde bu iilerin cret-
leri der. Kapitalist, gerekletirilecek deger ve kri arttika, bu iilerin
sayilarini ogaltir. Bu emekteki arti hi bir zaman arti-degerdeki artiin
nedeni degil, daima onun bir sonucudur.
8Da

Demek ki, ortada bir ikilem var. Bir yandan, meta-sermaye ve


para-sermaye olarak (dolayisiyla, bir de tccar sermayesi olarak) adlan-
dirilan ilevler, sanayi sermayesinin brndg genel belirli biimlerdir.
te yandan ise, zgl sermayeler, ve dolayisiyla zgl kapitalist gruplar,
sirf bu ilerle ugramaktadirlar; ve bylece bu ilevler, sermayenin ken-
disini genilettigi zgl alanlar haline gelmektedir.
Ticari sermayede, ticari ilevler ve dolaim giderleri, ancak ba-
gim-sizlami biimde bulunurlar. Sanayi sermayesinin dolaima ayrilan
yani, yalniz srekli olarak, meta-sermaye ve para-sermaye eklinde bu-
lunmakla kalmaz, ayni zamanda iyerinin yaninda broda da bulunur.
Ama, ticari sermayeden bagimsiz hale gelir. Bu sermaye iin bro, onun
tek iyeridir. Sermayenin dolaim maliyetleri biiminde kullanilan kismi,
sanayiciye gre, byk tccar iin daha byk grnr, nk, sanayici-
nin, her sanayi iyeri ile bagli kendi brolarinin yani sira, sermayenin,
tm sanayi kapitalistleri sinifi tarafindan bu i iin kullanilacak kismi,
birka tccarin elinde toplanmitir ve bunlar, dolaim ilevlerini yerine
getirirken, bunlarin gerektirdigi artan giderleri de karilarlar.
Sanayi sermayesine, dolaim maliyetleri, retken olmayan gider-
ler olarak grnrler, ve byledirler de. Tccara ise bunlar, genel kr
orani belli iken, byklkleri ile orantili bir kr kaynagi gibi grnrler.
Bu dolaim maliyetleri iin yapilacak yatirimlar, bu yzden, tccar ser-
mayesi iin retken bir yatirimdir. Ve bu nedenle, tccar sermayesinin
satin aldigi emek de kendisi iin ayni ekilde dogrudan dogruya retken
emektir. [sayfa 265|
8Da
Ticaret proletaryasinin kaderi konusunda, 1865'te yazilmi bulunan bu tahminin, zaman
iersinde nasil dogrulandigi, btn ticari ilemlerde egitim grm, -drt dil bilen yzlerce
Alman bro iisinin, haftada 25 ilin cretle -ki bu cret, iyi bir tornacinin cretinin ok
altindadir- London City'de bou bouna i aramalariyla grlmektedir. Elyazmasindaki iki bo
sayfa, bu noktanin, daha uzun boylu ele alinacagini gstermektedir. Okur, daha fazlasi iin, bu
balik altina giren eitli konularin incelendigi kinci Kitaba (Blm VI, s. 148-16D, "Dolaim
Maliyeti" [lc/|c|, kinci Cilt, Altinci Blm, s. 148-154 -EJ| bavurabilir. -F.E.
27
Kurl Murks
Kupilul lll
ONSEKZNC BLM
TCCAR SERMAYESNN DEVR
FYATLAR
SANAY sermayesinin devri, kendi retim dnemi ile dolaim za-
maninin bir birligidir, ve bu nedenle tm retim srecini kapsar. Tccar
sermayesinin devri, te yandan, aslinda meta-sermayenin bagimsiz-
lami bir hareketinden baka bir ey olmadigi iin, zgl bir sermaye-
nin geri dn hareketi olarak, metain bakalaiminda ancak birinci
evreyi, M-P, temsil eder; P-M, M-P, ticari aidan, tccar sermayesinin
devridir. Tccar satin alir, parasini metalara evirir, sonra satar, metalari
tekrar paraya evirir, ve bu byle srer gider. Dolaim sreci iersinde,
sanayi sermayesinin bakalaimi, daima, kendisini M
1
-P-M
2
biiminde
gsterir; retilen meta M
1
'in satii ile gerekleen para, yeni retim arala-
rinin, M
2
'nin satin alinmasi iin kullanilir. Bu dogrudan dogruya M
1
'in M
2
ile degitirilmesi demektir ve ayni para bylece, iki kez el degitirmek-
tedir. Paranin bu hareketi, iki ayri trden metain, M
1
ile M
2
'nin degiimine
aracilik eder. Tccara gelince, tersine, ayni meta, P-M-P' hareketi ile iki
kez el degitirmektedir. Bu sadece paranin kendisine dnmesini sagla-
maktadir.
rnegin, 1OO sterlinlik bir tccar sermayesi olsa ve bu 1OO ile tc-
car meta satin alsa ve 11O sterline satsa, 1OO sterlinlik sermayesi tek bir
devri tamamlami olur ve bu devirlerin bir yildaki sayisi, bu P-M-P' [sayfa
28
Kurl Murks
Kupilul lll
266| hareketinin ka kez yinelendigine bagli olur. Biz burada, satinalma
fiyati ile sati fiyati arasindaki farktan dogabilecek giderleri bir yana bira-
kiyoruz, nk bunlar imdi incelemekte oldugumuz biimi hi bir
ekilde etkilemezler.
Belli bir tccar sermayesinin devir sayisi bu durumda, demek ki,
sirf bir dolaim araci olarak paranin yinelenen devirlerine benzer. Tipki
ayni talerin, on devir yaparak, meta eklinde kendi degerinin on katini
satin almasi gibi, tccara ait ayni para-sermaye de, on devir yaptiginda,
degerinin on katini metalar biiminde satin alir ya da degerinin on kati
tutarinda bir toplam meta-sermayeyi gerekletirir; rnegin 1OO'lk bir
tccar sermayesinin on kati = l.OOO'dir. Ama arada u fark vardir: Dolaim
araci olarak paranin devrinde, ayni para paralari farkli ellerden geer-
ler, dolayisiyla ayni ilevi tekrar tekrar yerine getirirler, bylece kendi
dolaim hizlariyla, dolaimdaki para paralari kitlesini olutururlar. Ama,
tccar szkonusu oldugunda, hangi para paralarinin biraraya gelmesi-
yle oluursa olusun, degeri tutarindaki meta-sermayeyi tekrar satin alan
ve satan, bu nedenle, P + P, yani deger, arti, arti-deger olarak ayni el-
lere, ayni balangi noktasina dnen, ayni para-sermaye, ayni para-deg-
erdir. Bu, onun devrini, bir sermaye devri olarak belirler. Burada, dola-
imdan, daima dolaima srdgnden daha fazla para eker. Her ne
olursa olsun, hizlandirilmi bir tccar sermayesi devrinin (gelimi bir
kredi sisteminde, paranin deme araci olarak ilevi egemen durumda-
dir) ayni miktarda paranin daha hizli dolaim yaptigi anlamina geldigi
apaiktir.
Bununla birlikte, tccar sermayesinin yinelenen devri, hi bir za-
man yinelenen bir satinalma ve sati ileminden daha fazla bir ey ifade
etmedigi halde, sanayi sermayesinin yinelenen devri (tketim srecini
de ieren) tm yeniden-retim srecinin devreselligini ve yenilenmesini
de ifade eder. Tccar sermayesi iin bu yalnizca di bir koul olarak g-
rnr. Tccar sermayesinin hizla devrini srdrebilmesi iin sanayi ser-
mayesinin srekli olarak piyasaya meta srmesi ve ekmesi gerekir. Ye-
niden-retim sreci agir gidiyorsa, tccar sermayesinin devri de yavalar.
Tccar sermayesinin, retken sermayenin devrini sagladigi dogrudur,
ama o bunu ancak, onun dolaim zamanini kisalttigi srece baarir.
Sanayi sermayesinin devir dnemi iin de bir sinir tekil eden, retim
zamani zerinde dogrudan bir etkisi yoktur. Bu, tccar sermayesinin
devri ile ilgili birinci engeldir. kinci olarak, yeniden retken tketimin
koydugu engel diinda, tccar sermayesinin devri, kainilmaz olarak,
bir de toplam bireysel tketimin hizi ve hacmi ile sinirlidir, nk, tke-
tim-fonunun bir kismi olan btn meta-sermaye ona baglidir.
Bununla birlikte (bir tccarin bir digerine daima ayni metai sattigi
ve bu tr dolaimin speklasyon zamanlarinda ok krli grnebilecegi,
ticaret alemindeki devirler bir yana) tccar sermayesi, her eyden nce,
retken sermaye iin M-P evresini kisaltir. Sonra, modem kredi sistemi
2
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 267| altinda, toplam toplumsal para-sermayenin byk bir kismini eli
altinda bulundurur, ve bylece daha nce satin alinan mali daha elin-
den ikartmadan nce bile, tekrar satin almada bulunabilir. Ve bu du-
rumda, tccarimizin dogrudan dogruya nihai tketiciye ya da tketiciyle
arasindaki bir dzine baka araci tccara sati yapmasinin hi bir nemi
yoktur. Daima belli sinirlarin tesine itilme olanagi bulunan, yeniden-
retim srecindeki byk esneklik nedeniyle, retim srecinin kendi-
sinde, herhangi bir engelle karilamaz, karilasa bile bu engel ok
esnektir. Metalarin niteliklerinden ileri gelen M-P ve P-M'nin ayrilmalari
diinda, hayali bir talep yaratilir. Bagimsiz bir duruma sahip oldugu hal-
de, tccar sermayesinin hareketi, hi bir zaman, sanayi sermayesinin,
dolaim alani iersindeki hareketinden baka bir ey degildir. Ne var ki,
bu bagimsiz durumu sayesinde, belli bir lde, yeniden-retim sreci-
nin bagli oldugu sinirlardan bagimsiz hareket eder ve bylece onun bu
sinirlarini daha teye iter. Bu i bagimlilik ve di bagimsizlik, tccar ser-
mayesini, i bagintinin bir bunalimla zorla yeniden kuruldugu bir nokta-
ya iter.
Bunalimlarin, nce dogrudan tketimle ilgili perakende ticarette
degil de, toptan ticarette ve toplumun para-sermayesini onun emrine
veren bankacilikta ortaya ikmasi ve patlak vermesi grngsnn ne-
deni ite budur.
Yapimci, aslinda, ihracatiya ve ihracati da kendi di mterisine
mal satabilir; ithalati hammaddeyi yapimciya ve yapimci da rnlerini
toptanci tccara, vb. satabilir. Ama gzle grlmeyen belli bir noktada
mallar satilmadan kalir, ya da gene btn reticiler ve aracilarda yava
yava airi bir mal yigilmasi olur. Tketim bu anda en yksek noktada-
dir ve bunun nedeni ya bir sanayi kapitalistinin digerlerini ardarda hare-
kete geirmesi, ya da alitirilan iilerin tam alima halinde olmasi ve
her zamankinden fazla harcama yapabilecek durumda bulunmalaridir.
Kapitalistlerin harcamalari da, byyen gelirleriyle birlikte artar. Ayrica
daha nce de grdgmz gibi (kinci Kitap, Blm III) degimeyen
sermaye ile degimeyen sermaye arasinda (hizlanmi bir birikim dikka-
te alinmasa bile) srekli bir dolaim yer alir. Balangita bu, bireysel t-
ketime hi girmedigi iin, bu tketimin diindadir. Ama bu tketim gene
de bu dolaimi kesinlikle sinirlar, nk, degimeyen sermaye hi bir
zaman kendisi iin retilmez, sirf rnleri bireysel tketime giren retim
alanlarinda ona daha fazla gereksinme oldugu iin retilir. Bununla bir-
likte, bu dolaim, gelecekteki talebe bel baglayarak, bir sre sessiz-se-
dasiz devam edebilir, ve bu nedenle, bu gibi retim kollarinda, tccarlar
ile sanayicilerin ileri canli bir biimde devam eder. Uzak di piyasalara
sati yapan (ya da mallari i piyasada da yigilan) tccarlarin alacaklari
yavalar ve azalir, bankalar deme iin baski yapar ya da satin alinan
mallar iin verilen bor senetlerinin vadeleri bu mallar satilmadan [sayfa
268| nce dolunca, bunalimlar balar. Ardindan zorunlu satilar, deme-
270
Kurl Murks
Kupilul lll
lerin karilanmasi iin gerekli satilar balar. Daha sonra da, bu hayali
gnenci birdenbire sona erdiren knt gelir.
Tccar sermayesinin devrinin yzeyselligi ve mantiksizligi bir ve
ayni tccar sermayesinin devrinin birka retken sermayenin devirlerini
ayni anda ya da ardarda saglayabilmesi nedeniyle daha da byr.
Tccar sermayesinin devri, sadece birka sanayi sermayesinin
devirlerini saglamakla kalmaz, ayrica, meta-sermayenin bakalaimindaki
zit evreleri de hizlandirabilir. rnegin, tccar, yapimcidan keten bezi sa-
tin almakta ve bunu agarticiya satmaktadir. Bu durumda demek ki, ayni
tccar sermayesinin devri gerekte, ayni M-P, keten bezinin gerekleti-
rilmesi iki farkli sanayi sermayesi iin, iki zit evreyi temsil eder. Tccar
bu mali retken tketim iin sattigi srece onun M-P hareketi daima bir
sanayi kapitalisti iin P-M, ve P-M hareketi, bir baka sanayi kapitalisti
iin daima M-P'dir.
Biz eger, bu blmde yapmi oldugumuz gibi K'yi, dolaim gider-
lerini dikkate almazsak, bir baka deyile, sermayenin tccarin metalari
satin almak iin gerekli parayla birlikte yatirdigi kismini bir yana birakir-
sak bu ek sermaye zerinden saglanan ek kri K'yi de hesaba katmami
oluruz. Biz eger, tccar sermayesinin krinin ve devrinin fiyatlari nasil
etkiledigini grenmek istiyorsak, bu tamamen mantiga uygundur ve ma-
tematiksel olarak dogrudur.
Bir libre ekerin retim-fiyati 1 sterlin ise, tccar 1OO S ile 1OO lib-
re eker alabilirdi. Bu miktar ekeri eger o bir yil boyunca satin aliyor ve
satiyorsa ve eger ortalama yillik kr orani %15 ise, 1OO sterline 15 sterlin
ve 1 libre ekerin retim-fiyati olan 1 sterline 8 ilin katmi olurdu; Yani,
1 libre ekeri 1 sterlin 8 iline satardi. Ama, eger libre ekerin retim-
fiyati 1 iline decek olsa, tccar 1OO S ile 2.OOO libre eker satin alabilir
ve ekerin libresini 1 ilin 1
4
/
5
peniye satardi. eker iine yatirilmi olan
sermayenin yillik kri her 1OO S iin gene 15 S olurdu. Ne var ki tccar
birinci halde 1OO, ikinci halde 2.OOO libre eker satmak durumundadir.
retim-fiyatinin yksek ya da alak dzeyde oluunun, kr orani ile
herhangi bir ilikisi yoktur. Ama bu, bir libre ekerin sati fiyatinin, kendi-
sini tccar krina eviren kismini, yani belli bir miktar meta ya da rn
zerinden tccarin fiyata yaptigi ilaveyi byk lde ve kesinlikle etki-
leyebilir. Bir metain retim-fiyati kk ise, tccarin, satinalma fiyati
iin, yani bu metain belli bir miktari iin yatiracagi miktar da kk olur.
u halde, belli bir kr orani ile, bu miktardaki ucuz meta zerinden
saglayacagi krin miktari da az olur. Ya da ayni ey demek olan, belli bir
miktar sermaye ile, diyelim 1OO ile, bu ucuz metalardan daha byk bir
miktar satin alabilir ve her 1OO iin elde ettigi 15'lik toplam kr, bu me-
talar kitlesine ait bulunan her tek para ya da kisma, kk kesirler ha-
linde blnm olur. Eger bunun tersi olursa, bunlarin tersi dogrudur.
Bu tamamen, tccarin rnlerini alip sattigi, sanayi [sayfa 26D| sermayesinin
retkenliginin byklgne ya da kklgne baglidir. Hollanda Dogu
27T
Kurl Murks
Kupilul lll
Hint Kumpanyasinin zamaninda oldugu gibi, tccarin tekelci olmasi ve
ayni zamanda retimi tekeline almasi hali diinda, bunun, tccarin az
bir krla ok meta ya da metalarin her parasi zerinden daha byk
krla az meta satmasina bagli oldugu yolundaki yaygin dnceden
daha gln bir ey olamaz. Tccarin sati fiyatinin iki siniri unlardir: bir
yandan, zerinde hi bir denetimi olmayan metalarin retim-fiyati; te
yandan, gene zerinde hi bir denetimi bulunmayan ortalama kr orani.
Ona den tek ey, pahali ya da ucuz metalarin alim-satimi ile ugramayi
semektir ve bu konuda bile, elindeki sermaye ile diger koullarin etkisi
vardir. te bu yzden, tccarin izleyecegi yol, kendi iyi niyetine degil,
tamamen kapitalist retim tarzinin gelime derecesine baglidir. retim
zerinde tekele sahip eski Hollanda Dogu Hint Kumpanyasi gibi tama-
miyla ticari bir irket, olsa olsa kapitalist retimin balangi dnemine
uyan bir yntemin, btnyle degimi koullar altinda devam edebile-
cegini hayal edebilirdi.
4O
Diger eylerin yanisira aagidaki hususlar, halk arasinda yaygin
nyarginin srp gitmesine yardim ederler ve kr, vb. konusundaki btn
yanli anlayilar gibi, salt ticaret ve tccar nyargisinin dikkate alinmasin-
dan ileri gelirler:
8/|/nc/s/: rekabet grngs, ama bunun yalniz, ticari krin, birey-
sel tccarlar, toplam tccar sermayesinin hissedarlari arasinda dagilimi
ile ilikisi olani; rnegin, rakiplerini piyasadan atmak iin, birisinin daha
ucuza satmasi.
l//nc/s/: Profesr Roscher apinda bir iktisati, Leipzig'de hl,
sati-fiyatlarinda degiikligi meydana getiren eyin, "sagduyu ve insan-
cil"* nedenlere dayandigini, kkl degiiklik geiren retim tarzinin bir
sonucu olmadigini hayal edebiliyor.
ncs: retim-fiyatlari, emegin retkenligindeki ykselme
sonucu der ve sati-fiyatlari da ayni nedenle derse, talep ve onunla
birlikte piyasa-fiyatlari, ogu kez arzdan daha hizli artar, ve bylece sati-
fiyatlari ortalama krdan daha fazlasini saglar.
0|J0nc0s0. bir tccar, daha byk bir sermayenin, daha hizli
devretmesini saglamak iin, sati-fiyatini indirebilir (bu indirim hi bir
zaman, fiyata ekledigi normal krdan fazla olmaz). Btn bunlar, yalniz-
ca, tccarlarin kendi aralarindaki rekabeti ilgilendiren eylerdir. [sayfa 27O|
Bir metain fiyati, ve onunla birlikte bu fiyatta bulunan arti-deger
4O
"Kr, genel ilke olarak, fiyat ne olursa olsun daima aynidir; ykselen ya da alalan bir
deniz zerindeki yzen bir cisim gibi daima yerini korur. Bu nedenle fiyatlar ykselirken tccar
fiyatlari ykseltir; fiyat derken tccar da fiyati drr." (Corbet, 4n |nq0/|y /n|o ||e Cc0ses,
e|c., o/ ||e Wec||| o/ lnJ/|/J/0c|s, London 1841, s. 2O.) Burada, genellikle metinde oldugu gibi,
szkonusu olan normal ticarettir, speklasyon degil. Speklasyonun tahlili ve ticari sermayenin
blnmesiyle ilgili diger eyler, bizim inceleme alanimizin diina dyor. "Ticaret kri,
sermayeye eklenen ve fiyatlari bagimsiz olan bir degerdir. kincisi ise" (speklasyon) "serma-
yenin degerinde ya da fiyatin kendisindeki degiiklige dayanir" (|.c., s. 128).
* Roscher, 0/e G|0nJ|cen Je| Nc|/onc|/onom/e, 8. Auflage, 1858, s. 1D2. -EJ.
272
Kurl Murks
Kupilul lll
payi, belli bir miktar emek tarafindan retilen metalarin nispi byklg-
ne bagli olarak daha byk ya da daha kk oldugu halde, yksek ya
da dk meta-fiyatlarinin, ne belli bir sermaye tarafindan retilen arti-
deger kitlesini ve ne de arti-deger oranini belirlemedigini Birinci Kitapta
gstermi bulunuyoruz. Bir metain her zgllemi miktarinin fiyati, bun-
lar degerlere tekabl ettikleri lde, bu metada maddeleen toplam
emek miktari ile belirlenir. Eger ok metada az emek maddelemise,
metain birim fiyati dk, ve ierdigi arti-deger kk olur. Bir metada
maddeleen bu emegin, kariligi denen ve denmeyen emege nasil
blndgnn, bu nedenle, fiyatinin hangi kisminin arti-degeri temsil
ettiginin, ne bu toplam emek miktariyla ve dolayisiyla ne de o metain
fiyatiyla herhangi bir ilikisi vardir. Ne var ki, arti-deger orani metain bi-
rim fiyatinda bulunan arti-degerin mutlak byklgne bagli degildir. Bu
oran, arti-degerin nispi byklgne ve onun ayni metada yer alan cret-
lere oranina baglidir. te bu yzden, metain her birimindeki arti-degerin
mutlak byklg kk oldugu halde, arti-deger orani byk olabilir.
Metain her parasindaki arti-degerin bu mutlak byklg, birinci dere-
cede, emegin retkenligine ve ancak ikinci derecede, bu emegin kariligi
denmi ve denmemi biimde blnmesine baglidir.
imdi, ticari sati-fiyati szkonusu oldugunda, retim-fiyati, belirli
olan bir di varsayimdir.
Daha nceleri, yksek ticari meta-fiyatlari, 1) yksek retim-fiyat-
larindan, emegin retken olmayiindan; 2) tccar sermayesinin, serma-
yelerin daha byk bir genel hareketlilik iersinde olmalari halinde payina
debilecek miktardan ok daha byk arti-deger kitlesini emmesi sonu-
cu, genel bir kr oraninin bulunmayiindan ileri geliyordu. Her iki ba-
kimdan da bu durumun sona ermesi demek ki kapitalist retim tarzinin
gelimesi sonucudur.
Tccar sermayesinin devirleri, farkli ticaret dallarinda sre baki-
mindan degiir ve dolayisiyla yillik devir sayilari daha fazla ya da az olur.
Ayni ticaret kolunda sermayenin devri, ekonomik evrimin farkli evrele-
rinde daha hizli ya da daha yavatir. Gene de, deneyimle belirlenen
ortalama bir devir sayisi vardir. Tccar sermayesinin devrinin, sanayi
sermayesinin devrinden farkli oldugunu grm bulunuyoruz. Bu, eyanin
dogasi geregidir. Sanayi sermayesinin devrinde tek bir evre, bagimsiz
hale gelmi bir tccar sermayesinin, ya da bunun bir kisminin tam bir
devri gibi grnr. Ayrica bu, kr ve fiyat saptanmasi bakimindan farkli
bir baginti iersinde bulunur.
Sanayi sermayesi szkonusu oldugunda, bunun devri, bir yan-
dan, yeniden-retimin devreselligini ifade eder ve bu yzden belli bir
dnemde piyasaya srlen metalarin kitlesi ona baglidir. te yandan,
bu [sayfa 271| sermayenin dolaim zamani, bir engel, uzayabilen bir engel
yaratir ve retim srecinin hacmini etkiledigi iin, deger ye arti-deger
yaratilmasi zerinde, azok kisitlayici bir rol oynar. Devir, bu nedenle,
273
Kurl Murks
Kupilul lll
yillik retilen arti-deger kitlesi, ve dolayisiyla genel kr oraninin olu-
masinda belirleyici bir ge olarak etki yapar ama bu olumlu bir ge ol-
maktan ok, sinirlayici etkisi olan bir gedir. Tccar sermayesi iin ise
tersine, ortalama kr orani, belli bir byklktr. Bu sermaye, kr ya da
arti-degerin yaratilmasina dogrudan dogruya katilmaz, ve genel kr ora-
ninin ekillenmesine de ancak, sanayi sermayesince retilen kr kitlele-
rinden, toplam sermaye iersindeki payi ile orantili bir hisse aldigi srece
katilir.
Sanayi sermayesinin, kinci Cildin, kinci Kisminda anlatilan koul-
lar altinda yaptigi devir sayisi ne kadar fazla olursa yarattigi kr kitlesi de
o kadar byk olur. Geri, genel bir kr oraninin olumasi yoluyla, top-
lam kr, farkli sermayeler arasinda, bunlarin bu toplam krin retimine
katilma oranlarina gre degil, toplam sermaye iersinde tuttuklari yere
gre, yani kendi byklkleri ile orantili olarak dagilir. Ama bu, sorunun
zn degitirmez. Toplam sanayi sermayesinin devir sayisi ne kadar
byk olursa, kr kitlesi, yillik retilen arti-deger kitlesi ve dolayisiyla,
diger koullar ayni kalmak zere, kr orani o kadar byk olur. Tccar
sermayesinde durum farklidir. Tccar sermayesi iin kr orani belli bir
byklktr ve bu, bir yandan, sanayi sermayesi tarafindan retilen kr
kitlesiyle, te yandan, toplam tccar sermayesinin nispi byklg, bu-
nun retim ve dolaimi srelerinde yatirilmi bulunan toplam sermay-
eye olan nicel orani ile belirlenmitir. Bu sermayenin devir sayisi
gerekten de, toplam sermayeye olan oranini ya da dolaim iin gerekli
tccar sermayesinin nispi byklgn, belirleyici bir biimde etkiler,
nk, gerekli tccar sermayesinin mutlak byklg ile bunun devir
hizinin ters orantili olduklari apaiktir. Ne var ki, diger koullar ayni kal-
mak zere, tccar sermayesinin nispi byklg ya da toplam sermaye
iersinde tuttugu yer, bu sermayenin mutlak byklg ile belirlenir.
Toplam sermaye 1O.OOO ve tccar sermayesi bunun 1/1O'i ise bu =
1.OOO; toplam sermaye 1.OOO ise bunun 1/1O'i = 1OO olur. Tccar serma-
yesinin nispi byklg ayni kaldigi halde, mutlak byklg, toplam
sermayenin byklgne bagli olarak degiir. Ama biz burada, onun
nispi byklgn, diyelim toplam sermayenin 1/1O'i oldugunu veri ola-
rak kabul ediyoruz. Ne var ki bu nispi byklk de gene devir ile belirle-
nir. Devri hizli iken, mutlak byklg, rnegin, birinci durumda = 1.OOO
S, ikinci durumda = 1OO S ve u halde nispi byklg 1/1O olacaktir.
Daha yava bir devir ile, mutlak byklg, birinci durumda diyelim =
2.OOO, ikinci durumda = 2OO olacaktir. Bylece nispi byklg, toplam
sermayenin 1/1O'i iken 1/5'ine ykselecektir. Tccar sermayesinin devri-
ni, rnegin ulatirma aralarindaki gelime gibi, kisaltan durumlar, tc-
car sermayesinin mutlak byklgn de |o |cn|o azaltir ve bylece
de, genel kr oranini artirir. Eger durum tersi olursa, bunun tersi dogru-
dur. Gelimi bir [sayfa 272| kapitalist retim tarzi, daha nceki koullara
gre, tccar sermayesi zerinde iki ynl bir etki yapar. Bir yandan,
274
Kurl Murks
Kupilul lll
fiilen ilev yapan daha kk bir tccar sermayesi kitlesiyle, ayni miktar
meta devredilir; tccar sermayesinin daha hizli devri ve buna bagli ola-
rak, daha hizli bir yeniden-retim sreci nedeniyle, tccar sermayesinin
sanayi sermayesine orani klr. te yandan, kapitalist retim tarzinin
gelimesiyle birlikte, btn retim meta retimi halini alir ve bylece
btn rnler, dolaima aracilik edenlerin elinden geer. urasini da
eklemek gerekir ki, kk lekte retimde bulunulan daha nceki
retim tarzi koullarinda, reticilerin ok byk bir kismi, mallarini dogru-
dan dogruya tketicilere sattiklari ya da kiisel sipariler zerine alitiklari
gibi, rnlerin bir kismini dogrudan dogruya reticinin kendisi ayni ola-
rak tketir, bir kisim hizmetler ayni olarak yerine getirilirdi. Bu yzden,
daha nceki retim tarzlarinda ticari sermaye, devrini sagladigi meta-
sermayeye oranla daha byk oldugu halde:
1) mutlak olarak daha kkt, nk, toplam rnn, kiyas
kabul etmeyecek kadar kk bir kismi meta olarak retilir ve tccarin
eline derek meta-sermaye olarak dolaima geerdi. Daha kkt,
nk, meta-sermaye daha kkt. Ama ayni zamanda yalnizca devri-
nin ok yava olmasi nedeniyle degil, ve yalnizca devrettirdigi metalarin
kitlesi ynnden degil, orantili olarak da daha bykt. Bir de, bu me-
talar kitlesinin fiyati ve dolayisiyla bunlar iin yatirilacak tccar sermaye-
si emegin retkenligindeki dklk yznden kapitalist retim koul-
larinda daha byk olmasi nedeniyle daha bykt, bylece, ayni de-
ger, daha kk bir metalar kitlesinde maddelemiti.
2) Kapitalist retim temeli zerinde, yalnizca daha byk bir me-
talar kitlesi retilmekle kalmaz (bu metalar kitlesinin degerindeki dme
de hesaba katilmak zere), ama ayni rnler kitlesi, rnegin tahil, daha
byk bir meta kitlesi tekil eder, yani tahil, gitgide daha fazla bir ticaret
nesnesi haline gelir. Bunun sonucu olarak, yalniz tccar sermayesinin
kitlesinde degil, deniz ulatirmasi, demiryollari, telgraf, vb. gibi, dolaimda
kullanilan btn sermaye kitlesinde de bir arti olur.
8) Ne var ki bu, "sermayeler arasi rekabetin" tartiilmasina giren
bir konudur: bo duran ya da ancak yan yana ilev yapan tccar ser-
mayesi, kapitalist retim tarzindaki gelimeyle, perakende ticarete gir-
me kolayligi ile, speklasyonla, serbest kalan sermaye bolluguyla byr.
Ama, tccar sermayesinin toplam sermayeye oranla nispi b-
yklg veri kabul edildiginde, eitli ticaret kollarindaki devir farklari,
ne tccar sermayesinin payina den toplam krin byklgn ve ne
de genel kr oranini etkiler. Tccarin krini belirleyen ey, devrettirdigi
meta-sermayenin kitlesi degil, bu devri saglamak iin yatirdigi para-ser-
mayenin boyutlaridir. Yillik genel kr orani %15, yatirilan sermaye 1OO S
ise ve bu sermaye yilda bir devir yapiyorsa, tccar metalarim 115 sterli-
ne satacaktir. Eger sermayesi yilda be devir yapacak olursa, 1OO sterli-
ne [sayfa 278| satin aldigi meta-sermayeyi, yilda be kez 1O8 sterline, u
halde 5OO'lk bir meta-sermayeyi 515'e satacaktir. Bu, yatirdigi 1OO'lk
275
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayesi zerinden, 15'lik ayni yillik kri verir. Byle olmasaydi, tccar
sermayesi, devir sayisina oranla, sanayi sermayesinden ok daha yk-
sek bir kr saglami olurdu ki, bu da genel kr orani yasasi ile eliirdi.
Demek oluyor ki, eitli ticaret kollarindaki tccar sermayesinin
devir sayisi, metalarin ticari fiyatlari zerinde dogrudan bir etkiye sahip-
tir. Ticari fiyata eklenen miktar, belli bir sermayenin ticari krinin, bir
metain retim-fiyatina den kismi, eitli ticaret kollarindaki tccar ser-
mayelerinin devir sayisi ile ya da devir hizi ile ters orantilidir. Bir tccar
sermayesi, yilda be devir yaparsa, bu sermaye, ayni degerdeki meta-
sermayeye, yilda yalniz bir devir yapan diger bir tccar sermayesinin,
ayni degerdeki meta-sermayeye kattiginin yalniz 1/5'i kadar bir ek ya-
par.
Farkli ticaret kollarindaki sermayelerin ortalama devir srelerine
bagli olarak sati-fiyatlarinda grlen degiiklikler, sonunda u anlami
tair: Belli byklkteki tccar sermayesi iin, genel yillik kr orani ta-
rafindan, u halde, bu sermayenin ticari ilemlerinin zgl niteliginden
bagimsiz olarak belirlenen ayni kr kitlesi, eit degerdeki metalar kit-
leleri arasinda devir hizi ile orantili olarak farkli dagilir, ve bylece, r-
negin, bir tccar sermayesi yilda be devir yaparsa, metalarin fiyatina
%15/5 = %8, yilda bir devir yaparsa %15 ek yapar.
Farkli ticaret kollarindaki ticari krin ayni yzdesi, bu nedenle,
metalarin sati-fiyatlarini, tamamen bunlarin devir srelerine bagli ola-
rak, bu metalarin degerlerinin tamamen farkli yzdeleri ile ykseltir.
te yandan, sanayi sermayesinde devir dnemi, belirli bir serma-
ye tarafindan belli bir srede retilen degerlerin ve arti-degerlerin kitle-
sini, smrlen emegin kitlesini etkiledigi iin etkilemekle birlikte, reti-
len bireysel metalarin deger byklgn hi bir ekilde etkilemez. Bu,
hi kukusuz, gzlerden sakli bir eydir, ve retim-fiyatlarina bakilir ba-
kilmaz da baka trl grnr. Ama bunun tek nedeni, daha nce ince-
lenen yasalar geregince, eitli metalarin retim-fiyatlarinin, bunlarin
degerlerinden sapmasi olgusudur. Ama biz, btnyle retim srecine,
toplam sanayi sermayesi tarafindan retilen metalar kitlesine bakacak
olursak, genel yasanin geerli oldugunu hemen grrz.
u halde, devir dneminin, sanayi sermayesi tarafindan retilen
degerlerinin oluumu zerindeki etkisinin daha yakindan incelenmesi,
bizi tekrar genel yasaya, ekonomi politigin temeline, metalarin degerler-
inin, ierdikleri emek-zamani ile belirlendigi olgusuna gtrdg halde,
tccar sermayesinin devrinin ticari-fiyatlar zerindeki etkisi, birletirici
halkalarin ok kapsamli bir tahlili yapilmaksizin, fiyatlarin tamamen key-
fi belirlendigine iaret eder grnen bir grngy aiga ikartir; yani bu
fiyatlar, yalnizca yilda belli bir miktar kri cebe indirmeye azmetmi bir
sermaye tarafindan saptanmaktadir. Sirf devirlerin bu etkisi yznden,
belli sinirlar iersinde, dolaim srecinin kendisi, meta-fiyatlarini, retim
[sayfa 274| srecinden bagimsiz olarak belirliyormu gibi grnr. Btn
27
Kurl Murks
Kupilul lll
olarak yeniden-retim sreci konusundaki her trl yzeysel ve yanli
anlayilar, tccar sermayesinin incelenmesinden ve bu sermayenin ken-
disine zg hareketlerinin, dolaima aracilik edenlerin kafalarinda uyan-
dirdigi dncelerden ikmilardir.
Okurun byk bir dehetle farkettigi gibi, eger kapitalist retim
srecinin gerek i bagintilarinin tahlili, ok etrefil ve usuz bucaksiz
bir i ise; ve eger, gzle grnr, tamamen disal bir hareketi, gerek
isel bir harekete indirgemek bilimin grevleri arasinda ise, kapitalist
retimi ve dolaimi yrten kiilerin kafalarinda, retim yasalari konusun-
da beliren kavramlarin, bu gerek yasalardan bambaka eyler, ve sadece
gzle grnen hareketlerin bilinli ifadeleri olacagi besbellidir. Tccar,
borsa speklatr ve banker zerine olan kavramlar, zorunlu olarak
tamamen arpitilmitir. Yapimcilar zerine olan kavramlar, sermayeleri-
nin tabi oldugu dolaim hareketleri, ve genel kr oraninin eitlenmesi
yznden bozulmutur.
41
Ayni ekilde rekabet de, bunlarin kafalarinda,
batan sona arpitilmi bir role brnmtr. Deger ile arti-degerin sinir-
lari belirli ise sermayeler arasindaki rekabetlerin, degerleri retim-fiyat-
larina ve daha sonra da, tccar fiyatlarina, arti-degeri ortalama kra nasil
dntrdgn kavramak kolaydir. Ama bu sinirlar olmaksizin, reka-
betin niin genel kr oranini bu degil de u dzeye, rnegin, %1.5OO ye-
rine %15'e indirgedigi, kavranilmasi olanaksiz bir ey olur. Rekabet olsa
olsa, ancak genel kr oranini |/| dzeye indirgeyebilir, ama iinde bu
dzeyin kendisini belirleyebilecek bir ge taimaz.
Tccar sermayesi aisindan ite bunun iin, fiyatlari belirleyen
ey devrin kendisi gibi grnr. Buna karilik, sanayi sermayesinin devir
hizi, bir sermayenin daha ok ya da az emek smrmesini sagladigi
srece, kr kitlesi ve dolayisiyla, genel kr orani zerinde belirleyici ve
sinirlayici bir etki yaptigi halde, bu kr orani, tccar sermayesi iin disal
bir olgu halini alir ve arti-deger retimi ile isel ilikisi grnmez hale
gelir. Diger btn koullar eit olmak zere ve zellikle ayni organik
bileime sahip, ayni sanayi sermayesi yilda iki yerine drt devir yapsa,
iki kati arti-deger ve dolayisiyla kr retir. Ve bu sermaye, bu daha hizli
devri olanakli kilan, gelimi retim yntemi zerinde tekele sahip olur
olmaz ve oldugu srece, bu durum grnr hale gelir. Tersine, farkli
ticaret kollarinda, devir dnemlerindeki farklar, belli bir meta-sermaye-
nin devri zerinde saglanan krin, bu meta-sermayeyi devrettiren para-
sermayenin devir sayisi ile ters orantili olgusunda kendilerini gsterirler.
Smc|| |o//|s cnJ q0/c/ |e|0|ns*, s|o/eee|'a**, sirf ilke olarak izledigi
41
Bu ok safa ama ayni zamanda ok dogru saptamadir: "Bir ve ayni metain, farkli sati-
cilardan, olduka farkli fiyatlarla elde edilebilmesi olgusu hi kukusuz ogu kez bir hesap
yanliligindan ileri gelmektedir." (Feller and Odermann, 0cs Gcn:e Je| /c0/mnn/sc|en 4|/||-
me|//, 7
th
ed., 185D, s. 451|. Bu, fiyatlarin saptanmasinin nasil tamamen teorik, yani soyut hale
geldigini gstermektedir.
* Kk krlar ve hizli devirler. -.
** Dkkanci. -.
277
Kurl Murks
Kupilul lll
bir ilke gibi grnr. [sayfa 275|
Gerisine gelince, biri digerini izleyen, karilikli olarak birbirini telafi
eden, daha hizli ve daha yava devirler bir yana, tccar sermayesinin
devri konusundaki bu yasanin, her ticaret alaninda, ancak belirli bir
alana yatirilan tccar sermayesinin tamaminin yaptigi devirlerin ortala-
masi iin geerli oldugu aiktir.
B ile ayni alanda i yapan A'ya ait sermaye, ortalama devir sayi-
sindan daha fazla ya da daha az devir yapabilir. Bu durumda digerleri,
daha az ya da daha ok devir yaparlar. Bu, bu alana yatirilmi bulunan
toplam tccar sermayesi kitlesinin devrini degitirmez. Oysa bunun, bi-
reysel tccar ya da dkkanci iin byk bir nemi vardir. Tipki, sanayi
kapitalistlerinin daha iyi ortalama koullar altinda retim yaptiklarinda
fazladan kr saglamalari gibi, o da bu durumda fazladan bir kr elde
eder. Rekabet onu zorlarsa, krini ortalamanin altina drmeksizin,
mallarini rakiplerinden daha ucuza satabilir. Sermayesini daha hizli de-
vrettirmesini saglayan koullarin kendileri, eger elverili bir dkkan yeri
gibi satilik eyler ise, bunun iin fazladan bir rant deyebilir, yani arti-
krinin bir kismini toprak rantina evirebilir. [sayfa 276|
278
Kurl Murks
Kupilul lll
ONDOKUZUNCU BLM
PARA TCARETYLE UGRAAN SERMAYE
SANAY sermayesinin ve (sanayi sermayesinin dolaim hareketi-
nin bir kismini kendi zel hareketi gibi zerine aldigi iin) imdi ona
ilave edebilecegimiz ticaret sermayesinin dolaim srecinde paranin
yaptigi sirf teknik hareketler, tam bu hareketleri ve yalniz bu hareketleri,
kendisine zg ilemler olarak yerine getiren zel bir sermayenin ilevi
halinde bagimsizlairlarsa, bu sermaye, para ticaretiyle ugraan sermaye
eklini almi olur. Sanayi sermayesinin, ve daha dogrusu ticaret serma-
yesinin bir kismi, her zaman yalniz genellikle para-sermaye olarak para-
biiminde bulunmaz, ama sirf bu teknik ilevleri yerine getiren para-
sermaye olarak da para-biiminde bulunur: Toplam sermayenin belirli
bir kismi, kendisini geri kalan kisimdan bagimsizlatirir ve kapitalist ilevi,
yalnizca, tm sanayici ve tccar kapitalistler sinifi iin bu ilemleri yerine
getirmekten ibaret bulunan, para-sermaye biiminde onlardan ayrilir.
Ticaret sermayesinde oldugu gibi, sanayi sermayesinin dolaim srecin-
de para-sermaye biiminde i gren bir kismi, geri kalan kisimdan ayri-
lir, ve yeniden-retim srecindeki bu ilemleri, diger btn sermayeler
iin yerine getirir. Bu para-sermayenin hareketleri bu nedenle, gene, ye-
niden-retim srecine katilan sanayi sermayesinin bagimsizlami bir
kisminin hareketlerinden baka bir ey degildir. [sayfa 277|
27
Kurl Murks
Kupilul lll
Sermaye ancak yeni yatirildigi zaman ve srece bu, birikim iin
de geerlidir para biiminde sermaye, hareketin balangi noktasi ve
biti noktasi olarak grnr. Ama dolaim srecinde i grmekte bulu-
nan btn sermayeler iin, bu birinci ve sonuncu noktalar, yalnizca gei
noktalari olarak grnr. Basit meta dolaiminda grlm oldugu gibi,
sanayi sermayesi, retim alanindan iktigi andan bu alana tekrar girdigi
ana kadar, M'-P-M bakalaimindan getigi iin, P, aslinda, bakalaimin
bir evresinin, bu evreyi tamamlayacak karit evrenin balangi noktasini
tekil etmek zere olan biti noktasini temsil eder. Ve, sanayi serma-
yesinin M-P hareketi, daima, tccar sermayesi iin P-M-P oldugu halde,
tccar sermayesi iin de fiili sre, bu kez ilev yapmaya balayinca
srekli M-P-M olur. Ama o, M-P ve P-M hareketlerini ayni zamanda ya-
par. Bunun anlami, bir baka sermaye P-M evresinde iken, bir sermaye
M-P evresinde bulunuyor ve ama, ayni sermaye, retim srecinin srek-
liligi nedeniyle, bir ve ayni zamanda srekli satin aliyor ve srekli satiyor.
Bir ve ayni zamanda daima her iki aamada bulunuyor demektir. Bir
kismi, daha sonra tekrar metalara evrilmek zere paraya evrilirken,
bir digeri tekrar paraya evrilmek zere ayni anda metalara evrilmek-
tedir.
Paranin burada, dolaim araci olarak mi yoksa deme araci ola-
rak mi i grdg, tamamen meta degiiminin biimine baglidir. Her iki
halde de kapitalist, srekli olarak birok insana para demek ve srekli
olarak birok kimseden para almak durumundadir. Para deme ve para
alma eklindeki bu tamamen teknik ilem, para deme araci olarak i
grdg srece, deme bilanolari yapmayi ve bilano hesaplari tut-
mayi gerekli kilan balibaina bir emektir. Bu emek, bir dolaim gideri-
dir, yani deger yaratan bir emek degildir. Bu i, zel bir aralar ya da ka-
pitalistler toplulugu tarafindan, geriye kalan kapitalist sinif adina yrtl-
mek suretiyle kisaltilir.
Sermayenin belirli bir kisminin, bir yigma olarak, potansiyel para-
sermaye olarak yedek bir deme araci, yedek bir satinalma araci,
alitirmayi bekleyen para eklinde bo duran bir sermaye gibi, her an
elde bulunmasi gerekir. Diger bir kisim, srekli olarak bu biimde geriye
akar. Para toplama, deme, defter tutma diinda, bu, yigma halindeki
paranin korunmasini da gerektirir ki, bu da balibaina bir ilemdir. Ger-
ekten de, bu, srekli olarak yigma paranin, dolaim ve deme aralari-
na evrilmesi, ve satilar ile sresi dolan alacak demelerinden saglanan
para araciligi ile tekrar yigilmasi demektir. Sermayenin, kendi ilevleriyle
iliigini kesen ve para olarak bulunan sermayenin bu kisminin ite bu
devamli hareketi, bu tamamen teknik ilev, dolaim maliyetleri olarak
siniflandirilan, kendi baina bir emege ve harcamaya yolaar.
blm, sermayenin ilevlerine bagli bulunan bu teknik ilem-
lerin, tm kapitalist sinif iin, elden geldigince kendi zel ilevleri olarak,
zel [sayfa 278| bir aracilar ya da kapitalistler toplulugu tarafindan yapil-
280
Kurl Murks
Kupilul lll
masini ya da bu ilerin bunlarin ellerinde toplanmasini gerektirir. Tc-
car sermayesinde oldugu gibi burada da iblm iki anlamda szko-
nusudur. Uzmanlik isteyen bir i haline gelir ve tm sinifin para mekaniz-
masi iin, zel bir i olarak yapildigindan, belirli ellerde toplanir ve byk
lekte yrtlr. Hem eitli bagimsiz kollara ayrilma ve hem de iin
bu kollar arasinda (byk brolar, sayisiz sayman ve veznedarlar, alabil-
digine geni bir iblm) paralanmasi yoluyla daha da ileri bir iblm
yer alir, Para deme ve tahsil etme, hesaplarin kapatilmasi, cari hesa-
plarin tutulmasi, paranin korunmasi, vb. gibi btn bu iler, bu teknik
ilemleri zorunlu kilan faaliyetlerden ayrilarak, bu ilevler iin yatirilmi
sermayeyi, para ticaretiyle ugraan sermaye haline getirir.
zgl iler halinde bagimsizlamalarinin, para ticaretine yolatigi
eitli ilemler, paranin kendisinin eitli amalarindan, ve sermayesi-
nin para-biiminde yrtmek zorunda bulundugu ilevlerinden dogar-
lar.
Paranin, balangita, farkli topluluklar arasindaki rn
degiiminden dogup gelitigine daha nce deginmitim.
42
Para ticareti, para-meta ticareti, bu nedenle, nce uluslararasi ti-
caretten gelimitir. Farkli ulusal sikkelerin varolmalarindan beri, yaban-
ci lkelerden satin almada bulunan tccarlar, kendi ulusal sikkelerini
yerel sikkeler ile degitirmek ve bunun tersini yapmak ya da farkli sikke-
leri, henz sikke haline getirilmemi saf gm ya da altinla dnya pa-
rasi ile degitirmek zorundaydilar. Modern para ticaretinin dogal temel-
lerinden birisi olarak grlebilecek kambiyo ii bylece dogmutur.
48
Bundan, gmn (ya da altinin), ulusal paradan farkli olan dnya pa-
42
Z0| l|/|// Je| o|/|/sc|en E/onom/e, s. 27 (Ekonomi Politigin Eletirisine Katki, Sol Yayinlari,
Ankara 1D74, s. 76). Ayrica bkz. lc/|c|, 1. C. 2. Blm. -EJ.
48
"Sikke basma ayricaligina sahip bulunan birok prensler ile kentlerin bastiklari sikkelerin,
ayar ve baskilariyla ilgili olarak sikkeler arasindaki byk farkliliklar, tccarlarin, farkli sikkelerin
tasfiyesi iin, gerektiginde yerel parayi kullanabilmelerini saglamak iin bu ile ilgili kurumlarin
yaratilmasini zorunlu kilmiti. Yabanci piyasalara giden tccarlar, nakit demelerde bulunabil-
mek iin yanlarinda sikke haline getirilmemi saf gm ya da altin bulunduruyorlardi. Ayni e-
kilde, yerel piyasalardan aldiklari parayi da, yurtlarina dnerken sikke haline getirilmemi gm
ya da altinla degitiriyorlardi. Para degitirme ii, sikke haline getirilmemi degerli madenlerin
yerel sikkeler ile degitirilmesi ii ya da bunun tersi, bylece yaygin ve krli bir i haline geldi."
(Hllmann, S|J|0esen Jes V/||e|c||e|s, Bonn 1826-2D, 1, s. 487-88.) "Kambiyo baskilari, bu
adlarini, polie ikartmalari olgusundan degil ... sikkeleri degitirmeleri olgusundan alirlar. Am-
sterdam Kambiyo Bankasinin 16OD'da kurulmasindan ok nce, Hollanda'nin ticaret kentlerinde,
sarraflar, kambiyo yerleri ve hatta kambiyo bankalari vardi. ... Bu sarraflarin ileri, lkeye yabanci
tccarlar tarafindan getirilen sayisiz trdeki sikkeleri, resmi sikkelerle degitirmekti. Yava yava
bunlarin faaliyet evreleri geniledi. ... Bunlar zamanin bankerleri ve kasadarlari haline geldiler.
Ama, Amsterdam hkmeti, kasadarlik ve kambiyo ilerinin birletirilmesini tehlikeli grd ve
bu tehlikeyi nlemek iin, hem kasadarlik ve hem de kambiyo ilemlerini yerine getirebilecek,
yetkili ve byk bir kurum kurmaya karar verdi. Bu kurum 16OD'da kurulan nl Amsterdam
Kambiyo Bankasi idi. Ayni ekilde, Venedik, Cenova, Stockholin, Hamburg kambiyo bankalari
kkenlerini, srekli para degitirme zorunluluguna borludurlar. Bunlar arasinda Hamburg
Kambiyosu bugn hl i yapan tek kurumdur, nk, kendisine ait darphanesi olmayan bu
ticaret kentinde byle bir kuruma hl gereksinme duyulmaktadir, vb." (S. Vissering, lcnJ|oe/
|cn P|c/|/sc|e S|cc||0/s|o0J/0nJe, Amsterdam 186O-61, 1, s. 247-48.)
28T
Kurl Murks
Kupilul lll
rasi imdi banka parasi ya da ticaret parasi denilmektedir olarak i
grdg kambiyo bankalari dogmutur. Bir lkedeki bir sarraf, [sayfa 27D|
seyyahlara, bir baka lkedeki sarraf iin denmek zere verdigi polie
anlaminda olmak zere, kambiyo ilemi, eski Roma ve Yunan'da, ger-
ek para degiiminden dogup gelimiti.
Metalar olarak (lks eyalar yapimi iin hammadde olarak) altin
ve gm ticareti, kle ticaretinin ya da evrensel para olarak paranin
ilevleri iin bir ara devini yerine getiren ticaretin dogal temelidir. Bu
ilevler, daha nce de aiklandigi gibi (Buch I, Kap. III, 8, c) iki ynldr:
uluslararasi demelerde denge saglamak iin, ve faiz peindeki ser-
maye gleriyle ilgili olarak, eitli ulusal dolaim alanlari arasindaki
ileri-geri para hareketi; bununla ezamanli olarak, degerli madenlerin,
retim kaynaklarindan dnya piyasasi yoluyla akii ve bunlarin eitli
ulusal dolaim alanlari arasinda dagilimi. ngiltere'de, 17. yzyilin byk
bir kisminda kuyumcular hl bankerlik yapiyorlardi. Uluslararasi de-
melerin dengelenme ilerinin daha sonralari kambiyo ticaretinde nasil
gelitigini, vb. ve degerli senetler ile ilgili ilemler konusundaki her eyi
tamamen bir yana birakacagiz; kisacasi, kredi sisteminin bizi burada
henz ilgilendirmeyen btn zel ekillerini dikkate almayacagiz.
Ulusal para, evrensel para olarak i grrken yerel niteliginden
siyrilir, bir ulusal para bir bakasi ile ifade edilir ve bylece bunlarin hep-
si de nihayet ierdikleri altin ya da gme indirgenir ve bunlar da, dn-
ya parasi olarak dolaimda bulunan iki meta olduklari iin, ayni anda,
srekli degiiklik gsteren kendi karilikli deger oranlarina indirgenirler.
Para ticareti yapan adamin kendi zel ugrai haline getirdigi ey ite bu
ara ilemlerdir. Sarraflik ile kle ticareti, demek ki para ticaretinin
balangitaki biimleri olup, paranin, ulusal para ve dnya parasi olarak
iki yanli ilevinden dogarlar.
Kapitalist retim sreci, ve genellikle ticaret, kapitalizm ncesi
retim biimlerine dayandigi zaman bile u sonulara ulair:
8/|/nc/s/, paranin yigma olarak biriktirilmesi, yani burada, sermaye-
nin yedek bir deme ve satinalma fonu olarak para-biiminde daima
elde bulundurulmasi gereken kismi. Bu, para yigmanin, kapitalist re-
tim tarzi altinda tekrar grnen ve genellikle tccar sermayesinin geli-
mesiyle, en azindan bu sermayenin amalari iin ortaya ikan ilk biimi-
dir. Her iki nokta da, ulusal oldugu kadar uluslararasi dolaim iin de
geerlidir. Para yigma, srekli bir aki iersindedir, durmadan dolaima
akar ve durmadan ordan geri dner. Bu para yigmanin ikinci biimi, atil
halde duran ve, yeni biriken ve henz yatirilmami bulunan para-ser-
maye de dahil, geici olarak kullanilmayan para eklindeki sermayedir.
Bu para yigmanin olumasiyla ortaya ikan ilevler, her eyden nce,
paranin saklanmasidir, defter tutulmasidir, vb..
l//nc/s/, ne var ki btn bunlar, satin almalar iin para harcanma-
sini, satilardan para toplanmasini, demeler yapilmasini ve yapilacak
282
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 28O| demelerin kabuln, bilanolari, vb. gerektirir. Para ticaretiyle
ugraan kimseler btn bu hizmetleri, balangita, tccarlar ile sanayici
kapitalistlerin basit /cscJc||c|| olarak yerine getirirler.
44
Para ticareti, ilk evrelerinde bile, bu normal ilevlerine bir de bor
verme, bor alma, kredi katilir katilmaz, iyice geliir. Faiz getiren serma-
yenin ele alindigi bundan sonraki kisimda, bu konuda daha fazla durula-
caktir.
Kle ticaretinin kendisi de, altin ya da gmn bir lkeden di-
gerine aktarilmasi, sirf meta ticaretinin bir sonucudur. Uluslararasi de-
melerin durumunu ve eitli piyasalardaki faiz oranlarini ifade eden kam-
biyo kurlari ile belirlenir. Kle ticaretiyle ugraan kii, bu haliyle, bu
sonularin salt bir aracisi olarak igrr.
Para ile para hareketlerinin ve biimlerinin, basit meta dolai-
mindan nasil gelitigini tartiirken (Buch I, Kap. III), satinalma ve deme
araci olarak dolaimda bulunan para kitlesinin hareketlerinin, metalarin
bakalaimina, ve imdi tm yeniden-retim srecinde bir evreden baka
bir ey olmadigini bildigimiz bu bakalaimin hacmi ile hizina bagli bu-
lundugunu grmtk. Para malzemesinin altin ile gmn bunlarin
retim kaynaklarindan saglanmasina gelince, bu dogrudan dogruya meta
degiimi, meta olarak altin ile gmn diger metalar ile degiimi yoluy-
la olur. u halde bunun kendisi de, demir ya da teki madenlerin sag-
lanmasi gibi, meta degiiminde ancak bir evredir. Ne var ki, degerli
madenlerin dnya piyasasindaki hareketlerini ilgilendirdigi kadariyla (biz
burada, bor yoluyla sermaye aktarilmasini ifade eden bu, meta-ser-
maye eklini de alabilen bir tr aktarmadir hareketleri bir yana biraki-
44
"Kasiyerlik kurumu belki de, Hollanda ticaret gelirlerinde oldugu kadar hi bir yerde
balangitaki bagimsiz niteligini korumamitir" (Amsterdam'da kasadarlik iinin kkeni ko-
nusunda bkz: E. Lusac; lo||cnJ's Ry/Jom, Part III). "Onun ilevleri kismen, eski Amsterdam
Kambiyo Bankasinin ilevleriyle akimaktadir. Kasiyer, hizmetlerinden yararlanan tccarlardan
belli bir miktar para alir ve bunun kariliginda onlar iin defterinde bir "kredi" aar. Tccarlar
daha sonra ona bor senetlerini gnderirler, kasiyer onlar adina bunlari tahsil ederek hesaplarina
alacak olarak geirir. Ayni zamanda, bunlarin ektikleri senetler (/css/e|s ||/e/es) iin deme-
lerde bulunur ve bu miktarlari hesaplarinda borlandirir. Bu tahsilat ve demeler iin kk bir
cret alir ve bu, ona yaptigi i kariliginda ancak, taraflar arasindaki devir ilemlerinin hacmiyle
orantili bir gelir saglar. Eger demeler, ayni kasiyer ile i yapan iki tccar arasinda yapiliyorsa,
bu gibi demeler, kendi defterlerine yapilan karilikli kayitlar ile ok basit ekilde tasfiye edilir.
nk, kasiyerler bunlarin karilikli alacaklarini gn gnne tasfiye eder. Kasiyerlerin asil ii
bylece, demelerdeki bu aracilik ii oluyor. Bu nedenle, kasiyerlik, sanayi giriimlerini, spek-
lasyonu, sinirsiz krediler amayi, konusu diinda birakiyor; nk, kasiyerin, kendisinde hesabi
bulunan bir kimseye alacaginin zerinde demede bulunmamasi, bu ite bir kural olmasi
gerektir." (Vissering, |oc. c/|., s. 184) Venedik'teki banka birlikleri zerine: "Kle tainmasinin,
baka yerlerden daha az uygun oldugu Venedik'te gereksinmeler ile yerel durum, bu kentin
byk tccarlarini, gerekli gven, denetim ve ynetim altinda banka birlikleri kurmaya yneltti.
Bu gibi birliklerin yeleri, belli bir miktar para yatiriyorlar, alacaklilarina bu hesap zerinde
deme senetleri dzenliyorlar ve bu denen miktar, bu ama iin tutulan defterde borlunun
hesabindan dlerek, ayni defterde alacaklinin hesabina kaydediliyordu. Bu, ciro bankalari
denilen kurumlarin en eski ncleridir. Bu birlikler gerekten eskidirler. Ama. 12. yzyila bag-
lanacak olurlarsa, 1171'de kurulan Devlet stikraz Kurumu ile karitirilirlar." (Hllmann, |oc. c/|.,
s. 458-54.)
283
Kurl Murks
Kupilul lll
yoruz) bu da tipki paranin, ulusal satinalma ve deme araci olarak hare-
ketinin, i piyasadaki meta degiimi ile belirlenmesi gibi, uluslararasi
[sayfa 281| meta degiimi ile belirlenir. Degerli madenlerin, bir ulusal dolaim
alanindan digerine giri-ikilari, sirf ulusal paradaki deger kaybi ya da
ifte standart uygulanmasi ile meydana geldigi srece, para dolaimina
yabanci eylerdir ve sadece devlet kararnameleri ile keyfi yaratilan sap-
malarin dzeltilmesini temsil ederler. Son olarak, ister i ister di ticaret-
te satinalma ve deme araci iin yedek fon tekil eden, ve gene sirf
geici olarak bo kalan bir sermaye biimini temsil eden para yigmaya
gelince, bunlar her iki halde de, dolaim srecinin zorunlu tortularidir.
Tm para dolaimi, eger hacim, biim ve hareket olarak, meta
dolaiminin sirf bir sonucu ise, ve bu da kapitalist aidan yalnizca ser-
mayenin dolaim sreci ise (gelirin harcanmasi perakende ticaret yo-
luyla yapildigi srece, sermayenin gelir ile, ve gelirin gelir ile degimesini
de kapsamak zere), para ticaretinin, yalnizca meta dolaiminin sirf bir
sonucu ve grngs olan para dolaimini saglamadigi apaiktir. Bu
para dolaiminin kendisi, meta dolaimindaki bu evre, para ticaretinde
zaten kendiliginden varsayilir. Para ticaretinin sagladigi ey, yalnizca para
dolaiminin teknik ilemlerini toplu, kisa ve basit hale getirmektir. Para
ticareti, para yigmayi oluturmaz. Bu yigma, isteyerek yapildigi srece
(yani, kullanilmayan sermayenin ya da yeniden-retim srecindeki bir
bozuklugun ifadesi olmadigi srece) onun oluumunun ekonomik as-
gariye indirgenebilecegi teknik olanaklari saglar, nk, btnyle kapi-
talist sinif iin kullanildiginda, yedek satinalma ve deme araci fonlari,
her kapitalistin bu ii kendisi yapmasi halinde olmasi gerekenden daha
fazla olmak zorunda degildir. Para ticaretiyle ugraanlar, degerli maden-
ler satin almazlar. Onlar, yalnizca, meta ticareti bunlari satin alir almaz,
dagilimlarini saglarlar. Para, deme araci olarak i grdg srece, para
ticareti yapanlar, demeler dengesinin saglamlatirilmasini kolaylatirirlar
ve bu yapay dengeleme mekanizmasi yoluyla, bu ama iin gerekli para
miktarini azaltmi olurlar. Ama bunlar ne karilikli demeler arasindaki
ilikileri ve de bu demelerin hacmini belirlerler. rnegin, bankalar ile
kliring brolarinda birbirleriyle karilikli olarak degitirilen polieler ile
ekler, tamamen bagimsiz ticari ilemleri temsil ederler ve belirli
ilemlerin sonucudurlar; szkonusu olan, bu sonularin teknik bakim-
dan daha iyi bir biimde dengelenmesidir. Para, satinalma araci olarak
dolaimda bulundugu srece, satinalma ile satilarin hacim ve sayisinin,
para ticareti ile herhangi bir ilikisi yoktur. Para ticareti ancak, satinalma
ve satila ilgili teknik ilemleri kisaltabilir ve bylece, metalarin devri iin
gerekli nakit para miktarini azaltir.
Para ticareti, burada inceledigimiz yalin biimiyle, yani kredi sis-
teminden ayri olarak, yleyse, meta dolaiminin belli bir evresinin, yani
para dolaiminin teknigi ile, ve paranin kendi dolaimindan ileri gelen
farkli ilevlerle ilgilidir.
284
Kurl Murks
Kupilul lll
Bu, para ticaretini, metalarin bakalaimini ve degiimini saglay-
an ya da hatta meta-sermayenin bu srecine sanayi sermayesinden ayri
bir [sayfa 282| sermayenin sreci grnn veren, meta ticaretinden esasli
ekilde ayilir. Bu nedenle, tccar sermayesinin kendi dolaim biimi, P-
M-P oldugu, burada metain iki kez yer degitirdigi ve bylece paranin
geriye akiini sagladigi, oysa bundan farkli olan M-P-M biiminde para-
nin iki kez el degitirerek meta degiimini sagladigi halde, para ticareti
yapan sermaye iin byle zel biim yoktur.
Para-sermaye, ayri bir kapitalistler sinifi tarafindan para dolaiminin
bu teknik yanini saglamak iin yatirildigi srece bu, diger bir durumda,
bu amalar iin tccarlar ile kapitalistlerin bizzat yatirmak zorunda kala-
caklari ek sermayeyi daha kk lekte temsil eden bir sermayedir
sermayenin genel biimi, P-P' burada da grlr. P yatirmak suretiyle
bu kapitalist P + P saglar. Ama, P-P' saglamasi, burada, bakalaimin
maddi degil teknik srecini ilgilendirir.
Para ticaretiyle ugraan kimselerin kullandiklari para-sermaye kit-
lesinin, tccarlar ile sanayi kapitalistlerinin, dolaim srecindeki para-
sermayeleri oldugu, bu kimsenin yaptigi ilemlerin aslinda tccarlar ile
sanayi kapitalistlerinin ilevi oldugu, onun yalnizca aracilik ettigi aiktir.
Para ticaretiyle ugraanlarin krlarinin, bunlar zaten gereklemi
olan degerlerle (bunlar, alacakli haklari biiminde gerekletigi zaman
bile) igrdkleri iin, arti-degerden bir indirimden baka bir ey olma-
digi ayni derecede aiktir.
Tipki meta ticaretinde oldugu gibi burada da ikili bir ilev vardir.
nk, para dolaimi ile ilikili teknik ilemlerin bir kismini meta tacirle-
ri ile meta reticilerinin kendilerinin yapmasi zorunlulugu vardir. [sayfa 288|
285
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMNC BLM
TCCAR SERMAYES KONUSUNDA
TARHSEL MALZEME
TCCAR sermayesi ile para ticareti yapan sermayelerin, para ola-
rak zel birikim biimi bundan sonraki blmde incelenecektir.
Buraya kadar sylenenlerden, tccar sermayesine, ister meta is-
ter para ticareti yapan sermaye eklinde olsun, sanayi sermayesinin,
diyelim, madencilik, tarim, hayvancilik, imalat, ulatirma, vb. gibi, to-
plumsal iblm ile ortaya ikan ve bu nedenle farkli yatirim alanlari
tekil eden yan kollari gibi zel bir tr gzyle bakmaktan daha sama
bir ey olamayacagi apaiktir. Her sanayi sermayesinin, kendi yeniden-
retim srecinin dolaim evresinde, meta-sermaye ve para-sermaye ilev-
lerini, yani tccar sermayesinin iki biiminin sirf kendilerine zg ilevleri
gibi grnen ayni ilevleri yerine getirdiginin gzlenmesi bile, bylesine
kaba bir dncenin yanliligini ortaya koymaya yeter. te yandan ret-
ken sermaye olarak sanayi sermayesi ile, dolaim alanindaki ayni ser-
maye arasindaki farklar, ticari ve para ticaretiyle ugraan sermayelerde,
sermayenin bir sre iin brndg belirli biimlerin ve ilevlerin, ser-
mayenin ayri bir kisminin, bagimsiz biimleri ve ilevleri olarak grn-
mesi ve zellikle bu sermayeye baglanmasi olgusuyla, bagimsiz bir nitelik
kazanirlar. Sanayi sermayesinin degimi biimi ile, farkli sanayi kollari-
na yatirilan retken [sayfa 284| sermayeler arasindaki bu eitli retim kol-
28
Kurl Murks
Kupilul lll
larinin niteliginden ileri gelen maddi farklar, birbirlerinden ok farkli
eylerdir.
ktisatilarin, gerekte yalnizca konunun maddi yani ile ilgilen-
dikleri iin, biim ayriliklarini incelerken daima gsterdikleri stnkr
tutumlarinin yanisira, vlger iktisatilarda bir de, bu kariikligin iki nede-
ni daha vardir. Birincisi, tccar krinin kendine zg niteligini aikla-
maktaki yetersizligi, ve ikincisi, meta-sermaye ile para-sermaye ve daha
sonra da ticaret sermayesi ile para ticaretiyle ugraan sermaye biimler-
ini bu biimler her eyden nce temel olarak meta ve dolayisiyla para
dolaimini ngren kapitalist retimin kendine zg biiminden ileri
geldikleri halde, retim srecinin kendisinden zorunlu olarak dogan
ekiller gibi ortaya koymak yolundaki mazur gsterme abalaridir.
Tccar sermayesi ile para ticaretiyle ugraan sermayenin tahil
retiminden farki, tahil retimi ile hayvancilik ve imalat arasindaki farktan
daha fazla degilse, retimle kapitalist retimin tamamen zde eyler
oldugu ve diger eyler arasinda, toplumsal rnlerin toplumun yeleri
arasindaki dagiliminin ister retken ister bireysel tketim iin olsun,
tipki et tketiminin hayvancilik, elbise tketiminin elbise sanayii tarafin-
dan saglanmasi gibi devamli olarak tccarlar ve bankerler tarafindan
ynetilmesi gerekecegi gn gibi ortadadir.
45
Smith, Ricardo, vb. gibi byk iktisatilar, sermayenin temel
eklini, sanayi sermayesi olarak sermayeyi inceledikleri ve sirf her ser-
mayenin yeniden-retim srecinde bir evre olmasi nedeniyle dolaim
sermayesini (meta-sermaye ile para-sermaye) gznnde bulundur-
duklari iin, zel bir tr olarak ticaret sermayesi karisinda akinliga
dmlerdir. Deger, kr, vb. oluumuyla ilgili olup, dogrudan dogruya
sanayi sermayesi konusundaki, incelemelerinden ikardiklari kurallar,
tccar sermayesini dogrudan kapsamina almamaktadir. Bu yzden, tc-
car sermayesini btnyle bir yana birakmakta ve yalniz sanayi serma-
yesinin bir tr olarak szn etmektedirler. Bunu zel olarak incele-
dikleri zaman da, Ricardo'nun di ticareti ele alirken yaptigi gibi; bu
sermayenin deger (ve dolayisiyla arti-deger) yaratmadigini ortaya koy-
45
Bilge kii Bay Roscher [0/e G|0nJ|cen, Je| Nc|/onc|/onom/e, 8. Auflage, 1858, 6O, s.
1O8. -EJ.| o derin dncesiyle, bazi kimseler ticareti, reticiler ile tketiciler arasinda c|cc|||/
e|me/ diye nitelendirdiklerine gre,retimin kendisinin de pekala tketimin c|cc|||| olarak
(kimler arasinda acaba) nitelendirilebilecegi sonucuna varmitir ki, bu da hi kukusuz, tccar
sermayesinin de, tarim ve sanayi sermayesi kadar, retken sermayenin bir kismi oldugu anla-
mina gelir. Baka bir deyile, ben, insanin tketimine ancak retim aralari yoluyla aracilik
edebilecegini (ve o bunu Leipzig'de grenim grmeden de yapmak zorundadir), ya da Doganin
rnlerini ele geirmek iin emegin gerekli oldugunu (buna c|cc|||/ da denebilir) syleyebile-
cegime gre, bundan haliyle u sonu ikar ki, retimin zgl toplumsal biiminden dogan
toplumsal c|cc||||n -aracilik o|J00 //n- ayni mutlak zorunlu nitelige ve neme sahip bulundugu
sonucu ikar. 4|cc|||/ sz her eyi zmlemektedir. u da var ki, tccarlar, reticiler ile
tketiciler (reticilerden farkli olarak tketiciler; yani kendileri retim yapmayan tketiciler
imdilik bir yana birakilmitir) arasinda aracilik etmezler, bu reticilerin kendi aralarindaki de-
giime aracilik ederler. Bunlar yalnizca, binlerce kez kendileri olmaksizin da yapilagelen degiim
ileminde aracilik eden kimselerdir.
287
Kurl Murks
Kupilul lll
maya aliirlar. Ne var ki, di ticaret iin dogru olan ey i, ticaret iin de
dogrudur. [sayfa 285|

Tccar sermayesini buraya kadar, sirf kapitalist retim tarzi ai-


sindan ve onun sinirlari iersinde gzden geirmi bulunuyoruz. Ne var
ki, yalnizca ticaret degil tccar sermayesi de kapitalist retim tarzindan
daha eskidir ve gerekte tarih iersinde, sermayenin en eski serbest
varlik biimidir.
Para ticaretinin ve bunun iin yatirilan sermayenin gelimelerinin
yalnizca toptan ticaretin ve daha sonra da ticari sermayenin varligini
gerektirdigini daha nce grdgmz iin biz burada yalnizca ikincisi,
ticaret sermayesi zerinde duracagiz.
Tccar sermayesi, dolaim alani iersinde bagli bulunduguna ve
ilevi de sirf metalarin degiimini saglamak olduguna gre, varligi dogru-
dan dogruya trampadan dogan gelimemi ekiller diinda-, metalarin
ve paranin basit dolaimi iin gerekli olan koullardan baka bir koulun
bulunmasini gerektirmez. Ya da daha dogrusu para dolaimi on0n varlik
kouludur. Meta olarak dolaima girmi bulunan rnler hangi retim
esasina gre retilmi olurlarsa olsunlar, ister ilkel topluluk, ister kleci
retim, kk kyl ve kk-bur|uva ya da kapitalist retim temeline
dayansinlar, bu rnlerin meta olma niteliklerini degitirmezler ve bu
rnler meta olarak degiim srecinden ve bu srece bagli biim
degiikliklerinden gemek zorundadirlar. Aralarinda tccar sermayesi-
nin araci olarak hareket ettigi ular, tipki para iin ve paranin hareketleri
iin oldugu gibi onun iin de veridir. Gerekli olan tek ey bu ularin
meta olarak elde bulunmasidir; retimin btnyle bir meta retimi
olmasinin ya da sirf kendi tketimleri iin retimde bulunan bagimsiz
reticilerin kendi gereksinmelerini kariladiktan sonra rn fazlasini pi-
yasaya srmelerinin burada bir nemi yoktur. Tccar sermayesi, yalniz-
ca kendi varliginin nkoulu olan bu ularin, bu metalarin hareketlerini
saglamaktadir.
rnlerin ne lde ticaret alanina girerek tccar elinden gee-
cegi, retim tarzina bagli olup, rnlerin dogrudan dogruya geim aralari
olarak degil de sirf bir meta olarak retildikleri, kapitalist retimin tam
gelimesi halinde en st dzeye eriir. te yandan, her trl retim
tarzinda ticaret, reticilerin (burada, rnlerin sahipleri demektir), yarar-
lanacaklari olanaklari ya da servetlerini artirmak zere degiim alanina
girecek arti-rnlerin retimini kolaylatirir. Demek oluyor ki, ticaret,
retime, gitgide daha fazla degiim-degeri retmeye ynelten bir nitelik
kazandirir.
Metalarin bakalaimi, bunlarin hareketleri, 1) maddi bakimdan,
farkli metalarin birbirleriyle degiimlerinden, ve 2) biimsel bakimdan,
288
Kurl Murks
Kupilul lll
metalarin sati yoluyla paraya ve paranin satinalma yoluyla metalara
evrilmesinden ibarettir. Ve tccar sermayesinin ilevi, ite bu meta
satin alinmasi ve satiindan oluur. u halde, o, yalnizca metalarin [sayfa
286| degiimini saglamaktadir; gene de bu degiimin daha balangita,
sirf dogrudan reticiler arasinda bir meta degiimi olarak anlailmamasi
gerekir. Klelik, feodalizm ve vasallik altinda (ilkel topluluklari ilgilendir-
digi kadariyla), rnlerin sahibi ve dolayisiyla saticisi olan, kle sahibi,
feodal toprakbeyi ve hara alan devlettir. Tccar birok insan iin satin
alir ve satar. Satin almalar ve satilar onun elinde toplanir ve dolayisiyla
artik, alicinin (tccar olarak) dogrudan dogruya gereksinmeleri ile sinirli
degildir.
Ne var ki, tccarin meta degiimini sagladigi retim alanlarinin
toplumsal rgtlenme biimi ne olursa olsun, tccarin serveti daima
para-biiminde bulunur ve parasi da daima sermaye olarak i grr.
Bunun hareketi daima P-M-P' biimindedir. Para, degiim-degerinin ba-
gimsiz biimi, iki noktasidir ve degiim-degerinin artmasi kendi baina
amatir. Meta degiiminin kendisi ve bunu saglayan ilemler retim-
den ayrilan ve retici olmayanlar tarafindan yrtlen bu ilemler, sirf,
serveti servet olarak artirmanin degil, serveti en evrensel toplumsal biim-
de, degiim-degeri olarak artirmanin bir aracidirlar. Burada, itici g ve
belirleyici ama, P'nin P +P haline evrilmesidir. P-P' hareketini sagla-
yan P-M ve M-P' ilemleri, yalnizca, P'yi P +P haline getirmede, geici
evreler olarak grnrler. Bu P-M-P' tccar sermayesinin bu kendine
zg hareketi, onu, M-P-M hareketinden, son amaci kullanim-degerleri-
nin degiimi olan, reticiler arasi dolaysiz meta ticaretinden ayirir.
retim ne kadar az gelimise, para olarak o kadar fazla servet
tccarlarin elinde toplanir, ya da tccar servetinin zgl biimi iersinde
grnr.
Kapitalist retim tarzinda yani sermaye, retim zerinde ege-
menligini kurarak ona tamamen degimi, zgl bir biim verir vermez
tccar sermayesi, sirf, :0| ilevi olan bir sermaye olarak gzkr. Daha
nceki btn retim, tarzlarinda ve hele retimin reticilerin en yakin
gereksinmelerinin karilanmasi iin yapildigi durumlarda, tccar ser-
mayesi, sermayenin ilevini m0/emme|en yerine getirir grnr.
te bu yzden, tccar sermayesinin, sermaye daha retim ze-
rindeki egemenligini kurmadan ok nce, sermayenin tarihsel biimi
olarak grnmesinin nedenini anlamak hi de zor bir ey degildir. Bu
sermayenin varligi ve belli bir dzeye kadar gelimesi, 1) para-servetin
yogunlamasinin nkoulu olarak ve 2) kapitalist retim tarzi, ticaret
iin retimi, tek tek mterilere degil geni lekte satii ve dolayisiyla
da, kendi kiisel gereksinmelerini karilamak iin degil birok alicinin
satin almalarini kendi tek bir aliminda toplayan bir tccarin varligini
ngrdg iin, kapitalist retimin gelimesinin bizzat tarihsel
nkouludur. te yandan, tccar sermayesindeki btn gelimeler, re-
28
Kurl Murks
Kupilul lll
time gitgide daha fazla degiim-degeri retimi niteligini verme ve rn-
leri gitgide daha fazla metalar haline getirme egilimindedir. Ne var ki,
tccar sermayesinin gelimesi, [sayfa 287| biraz ileride grecegimiz gibi tek
baina, ne bir retim tarzindan digerine geii saglayabilir ne de bunun
aiklanmasi iin yeterlidir.
Kapitalist retimde tccar sermayesi, eski bagimsiz durumund-
an, sermaye yatiriminda zel bir evreye indirgenmitir ve krlarin
eitlenmesi de onun kr oranini genel ortalamaya indirgemektedir. O,
yalniz, retken sermayenin bir aracisi olarak ilev yapmaktadir. Tccar
sermayesinin gelimesiyle ekillenen zel toplumsal koullar artik bura-
da egemenligini yitirmi durumdadir. Tersine, tccar sermayesinin hl
egemen oldugu yerlerde, geri koullarin bulundugunu gryoruz. Bu,
hatta bir ve ayni lke iin bile geerlidir, rnegin, zellikle tccar kenti
niteligini taiyan kentler, sanayi kentlerine gre, gemi dnemin koullari
ile daha arpici bir benzeme gsterirler.
46
Sermayenin, tccar sermayesi olarak bagimsiz ve egemen bir
biimde gelimesi, retimin sermayeye tabi olmamasi, ve dolayisiyla
sermayenin kendisinden de bagimsiz, yabanci bir toplumsal retim tarzi
temeli zerinde gelimesi demektir. Tccar sermayesinin gelimesi, de-
mek ki, toplumun genel ekonomik gelimesiyle ters orantilidir.
Sermayenin egemen biimi olarak bagimsiz ticari servet, dolaim
srecinin kendi ularindan ayrilmasini temsil eder ve bu ular, kendileri
degiimde bulunan reticilerdir. Bu ular dolaim srecinden bagimsiz
kalirlar; tipki dolaim srecinin onlardan bagimsiz kalmalari gibi. rn,
ticaret yoluyla meta haline gelir. Burada rnleri meta haline getiren
ticarettir, yoksa retilen metalar, hareketleriyle ticareti dogurmazlar. u
halde sermaye burada nce, dolaim srecindeki sermaye olarak orta-
ya ikiyor. Para ite bu dolaim srecinde sermaye halini aliyor. rnler
nce bu dolaim srecinde, degiim-degerleri, metalar ve para olarak
geliiyor. Sermaye, dolaim srecinin ularini aralarinda dolaimin ara-
cilik ettigi eitli retim alanlarini denetimi altina almayi grenmeden
nce, dolaim srecinde oluabilir ve olumak zorundadir. Para ve meta
dolaimi, i yapilari hl geni lde kullanim-degerleri retimine
uyarlanmi, ok farkli rgtlenmi retim alanlari arasinda aracilik ede-
bilir. ersinde retim alanlarinin bir nc ey araciligi ile birbirlerine
baglandiklari dolaim srecinin bu bagimsizlamasi iki anlam tair. Bir
46
Bay W. Kiesselbach (0e| Gcn Jes We|||cnJe|s /m V/||e|c||e|, 186O adli yapitinda) hl,
tccar sermayesinin, sermayenin genel biimi oldugu bir dnya hayali iersindedir. Sermayenin
modern anlami zerinde en ufak bir fikri olmadigi gibi, bu fikri de, Mommsen'in Roma tarihinde,
"sermaye ve sermayenin egemenligi" konusunda sylediklerinden daha teye gememekte.
Modern ngiliz tarihinde, gerek anlamda ticaret evreleri ile tccar kentleri de gene, politik
bakimdan gerici ve sanayi sermayesine kari, toprak sahipleri ve mali evreler ile birlik halindedir.
rnegin, Liverpool'un politik rol ile Manchester ve Birmingham'in rollerini karilatiriniz. Sanayi
sermayesinin tam egemenligi, tahil yasasinin, vb. yrrlkten kaldirilmasindan sonradir ki, an-
cak ngiliz tccar sermayesi ve finans evrelerince kabul edildi.
20
Kurl Murks
Kupilul lll
yandan, bu dolaim, retim zerinde henz bir egemenlik kurmamitir,
ama onunla belli bir nkoul bagintisi iersindedir. te yandan, retim
sreci, henz dolaimi retimin sirf bir evresi olarak iersine almamitir.
Ne var ki, bunlarin her ikisi de kapitalist retimde gereklemitir. [sayfa
288| retim sreci btnyle dolaima dayanir ve dolaim, iersinde,
meta olarak yaratilan rnn gerekletirildigi ve gene metalar olarak
yaratilan retim gelerinin yerlerine yenilerinin kondugu retimin sirf bir
gei evresidir. Dogrudan dogruya dolaimdan dogup gelien bu serma-
ye biimi tccar sermayesi burada yalnizca, sermayenin, kendi yeni-
den-retim srecinde ortaya ikan biimlerinden biri olarak grnr.
Tccar sermayesinin bagimsiz gelimesinin, kapitalist retimin
gelime derecesiyle ters orantili oldugu yasasi, Venedikliler, Cenovalilar,
Hollandalilar, vb.'de oldugu gibi komisyonculuk ticareti (cc||y/n ||cJe)
tarihinde zellikle aik olarak grlr; buralarda balica kazan, byle-
ce, yerli rnlerin ihraci ile degil, ticari ve diger ekonomik bakimlardan
gelimemi toplumlarin rnlerinin degiimini saglayarak ve her iki re-
tici lkeyi smrerek elde edilir.
47
Burada tccar sermayesi, ulardan
aralarinda aracilik ettigi retim alanlarindan ayrilmi, kendi saf
biimindedir. Bu, onun gelimesini saglayan balica kaynaktir. Ne var ki,
komisyonculuga dayanan bu ticaret tekeli ve onunla birlikte bu ticaretin
kendisi, iki ynl olarak smrdg ve gelimemi durumlari kendi
varliginin dayanagi olan halklarin ekonomik kalkinmalariyla orantili ola-
rak zlp dagilir. Komisyonculuk ticaretinde, bu, yalnizca zel bir tica-
ret kolunun kmesi olarak grnmekle kalmaz, ayni zamanda,
tamamen ticaretle ugraan uluslarin egemenliklerinin ve genellikle bu
komisyonculuga dayanan ticari servetlerinin zayiflamasi eklinde de g-
rnr. Ama bu, yalnizca, kapitalist retimin gelimesiyle, tccar serma-
yesinin sanayi sermayesinin egemenligi altina girdigini ifade eden zel
bir biimdir. Tccar sermayesinin retime egemen oldugu yerlerdeki
tutumu, yalniz genellikle smrge ekonomisi (smrgecilik sistemi de-
nilen ey) ile degil, Hollanda Dogu Hint Kumpanyasinin uyguladigi yn-
temlerle tamamen zel bir biimde de arpici olarak ortaya konmutur.
Tccar sermayesinin hareketi P-M-P' olduguna gre, tccar kri
nce, yalnizca dolaim srecinde geen hareketlerde, yani satinalma ve
sati eklindeki iki harekette saglanir; ve sonra, son harekette, satita
gerekletirilir. Demek ki bu, |o|// 0on c|/enc|/on'dur.* P|/mc /cc/e,**
[47|
"Ticaret kentlerinin yerleik halki, daha zengin lkelerin gelitirilmi mallarini ve pahali
lks eyalarini ithal ederek, bu gibi eyleri, kendi lkelerinin ham rnlerinden byk miktarlar
vererek satin almaya pek hevesli bulunan byk toprak sahiplerinin gsteri meraklarini beslemi
oldular. O siralarda, Avrupa ticaretinin byk bir kismi bylece, kendi ham rnlerini, daha
uygar uluslarin mamul rnleri kariliginda degitirmekten oluuyordu. ... Bu zevk alikanligi,
olduka nemli bir talebe yolaacak biimde yayginlatiginda, tccarlar, taima giderlerinden
tasarruf saglamak iin, dogal ki, ayni trden bazi manfaktrleri kendi lkelerinde kurma
abasina dtler.'' (Adam Smith [Wec||| o/ Nc|/ons|,Book III, Ch. III, London 1776, s. 48D-4DO.)
* Devir ve feraga dayanan kr. -.
** lk bakita. -.
2T
Kurl Murks
Kupilul lll
saf ve bagimsiz bir ticari kr, rnler kendi degerleri zerinden satildi-
klari srece olanaksiz grnr. Pahali satmak iin ucuza satin almak,
ticaretin kuralidir. u halde, edegerlerin degiilmesi degildir. Deger [sayfa
28D| kavrami, burada, eitli metalarin hepsi degerler ve dolayisiyla para
olduklari lde yer alir. Nitelik bakimindan hepsi de toplumsal emegin
ifadeleridir. Ama bunlar, eit byklkte degerler degildir. rnlerin ni-
cel degiim oranlari nceleri tamamen geliigzeldir. Bunlar, degitirile-
bilir nesneler, yani bir ve ayni nc bir eyin ifadeleri olduklari lde
meta biimine brnrler. Srekli degiim ve degiim iin daha dzenli
yeniden-retim, gitgide bu geliigzel durumu azaltir. Ne var ki, bu, nce,
retici ile tketici iin degil, bunlarin aracilari para-fiyatlari karilatiran
ve aradaki farki cebe indiren tccarlar iin szkonusudur. Tccar kendi
hareketleriyle, edegerleri saptar.
Tccar sermayesi, balangita denetlemedigi ular arasinda, ve
yaratmadigi nkoullar arasindaki basit harekettir.
Tipki, paranin, sirf meta-dolaiminin yalin biiminden, M-P-M, yal-
niz bir deger ls ve dolaim araci olarak degil, ayni zamanda metain
ve dolayisiyla servetin ya da para-yigmanin mutlak biimi olarak da ik-
masi ve bylece para eklinde kalmasi ve birikiminin kendi baina bir
ama haline gelmesi gibi, para da, yigilmi para da, varligini sirf elden
ikarma, devir ve ferag yoluyla koruyan ve artiran bir ey olarak, tccar
sermayesinin yalin dolaim biiminden, P-M-P' hareketinden ikar.
Eskiaglarin tccar uluslari, Epikr'n, evrenin ara alemlerinde
yaayan tanrilari ya da daha dogrusu, Polonya toplumunun gzenekleri-
ne yerleen Yahudiler gibi varliklarini srdryorlardi. lk bagimsiz,
gelimi ticaret kentleri ile tccar uluslarin ticareti, aralarinda aracilik
ettikleri retici uluslarin barbarligina dayanan katkisiz bir komisyoncu-
luk ticareti idi.
Toplumun, kapitalist-ncesi aamalarinda, ticaret, sanayie ege-
mendi. Modern toplum iin bunun tersi dogrudur. Ticaret, aralarinda
yrtldg topluluklar zerinde hi kukusuz azok karit bir etki ya-
pacaktir. Lks nesneler ile geim aralarini, rnlerin dogrudan kullani-
mindan ok satiina bagimli hale getirerek, retimi gitgide degiim-de-
gerinin boyundurugu altina sokacaktir. Bylece o, eski ilikileri zp
dagitir. Para dolaimini artirir. Artik yalnizca retim fazlasini ele geir-
mekle kalmaz, retimi gitgide daha fazla penesine alir ve btn retim
kollarini kendisine bagimli hale getirir. Ne var ki bu zc, dagitici etki,
gene de byk lde retici toplulugun niteligine baglidir.
Tccar sermayesi, gelimemi toplumlar arasinda rnlerin
degiimini tevik ettigi srece, ticari kr yalniz bir dolandiricilik ve aldat-
ma olarak grnmekle kalmaz, ayni zamanda byk lde bundan
dogar. Bu sermayenin, eitli lkelere ait rnlerin fiyatlari arasindaki
farki smrmesi olgusu bir yana (ve bu bakimdan o, metalarin degerler-
ini eitleme ve saptama ynnde bir egilim tair), tccar sermayesinin,
22
Kurl Murks
Kupilul lll
kismen esas olarak kullanim-degeri retmeye devam eden ve rnleri-
nin dolaima giren kisminin satiiyla ilgili ekonomik rgtlenmelerinin
ve dolayisiyla da rnlerin degerleri zerinden satiinin ikincil derecede
[sayfa 2DO| nem taidigi topluluklar arasinda bir araci olarak, ve kismen de
bu eski retim tarzlari iersinde tccarin iliki iine girdigi, arti-rnn
bellibali sahiplerinin, yani kle sahiplerinin, feodal beylerin ve devletin
(rnegin Dogulu despotun), Adam Smith'in daha nce aktarilan feodal
zamanlarla ilgili pasa|larinda dogru olarak sezinledigi gibi, tccarin tu-
zaga drmeye alitigi tketim zenginligini ve lks temsil etmeleri
nedeniyle, o retim tarzlari, tccar sermayesinin arti-rnn byk bir
kismina elkoymasina yolaar. Egemen bir duruma ulatiginda tccar
sermayesi her yerde bir yagma dzeninden yanadir,
48
ve bu nedenle,
eski ve yeni zamanlarda tccar uluslar arasinda gsterdigi gelime, dai-
ma, yagmayla, korsanlikla, kle hirsizligi ile ve smrgelerin ele geiril-
mesi ile dogrudan dogruya elele gitmitir; Kartaca'da, Roma'da ve daha
sonralari, Venedikliler, Portekizliler, Hollandalilar, vb arasinda oldugu
gibi.
Ticaretin ve tccar sermayesinin gelimesi, her yerde, degiim-
degerleri retimine dogru bir egilim yaratmi, hacmini artirmi, eitlen-
dirmi, kozmopolitletirmi, ve parayi, dnya-parasi haline getirmitir.
Ticaret, bu nedenle hazir buldugu ve farkli biimleri, geni lde, kulla-
nim-degeri gznnde bulundurularak yrtlen retim rgtleri ze-
rinde azok zc bir etkide bulunmutur. Bunun, eski retim tarzinda
meydana getirecegi zlmenin geniligi, kendi saglamligina ve i yapi-
sina baglidir. Ve, bu zlme srecinin nereye varacagi, baka bir deyile,
eski retim tarzinin yerini hangi yeni retim tarzinin alacagi ticarete
bagli olmayip, eski retim tarzinin kendisinin niteligine baglidir. Antik
48
"imdi tccarlar arasinda, soylular ya da ekiyalar konusunda ok yakinmalar var, nk
bunlar, byk tehlikeler altinda ticaret yapmak zorundalar ve kairilmak, dvlmek, anta| ya-
pilmak ve soyulmak tehlikesi ile yzyzedirler. Eger bunlar, bu istiraplara adalet hatirina kat-
lanmi o!salardi, tccarlar kutsal kiiler olurlardi. ... Ne var ki, bylesine byk haksizliklar ve
hiristiyanliga yakimayan hirsizliklar ve soygunlar, btn dnyada ve hatta kendi aralarinda
tccarlar tarafindan yapildigina gre, Tanrinin haksiz kazanilan byle byk bir serveti tekrar
kaybettirmesi ya da aldirmasi ve kendilerinin de kellelerinden olmalari ya da tutsak edilmele-
rinde ailacak ne var ... Ve prensler, bylesine haksiz aliverileri gereken iddetle cezalandir-
mali ve uyruklarinin tccarlar tarafindan bylesine feci bir biimde kandirilmamalari iin dikkatli
olmalidirlar. Onlar bunu yapmadiklari iin Tanri, valyeler ile ekiyalari kullaniyor ve tccarlari,
yaptiklari haksizliklar yznden bunlar araciligi ile cezalandiriyor ve gene onlari kendi eytanlari
gibi kullaniyor; tipki Misir ile btn dnyanin baina eytanlari bela etmesi ya da dmanlar
araciligi ile onlari yoketmesi gibi. Bylece o, tccarlar dnyayi her gn soyarlarken, valyelerin
yilda bir-iki kez soymalarina karin, valyelerin tccarlardan daha az ekiya olduklarini kabul
etmeyerek; bunlari birbirine kirdiriyor." "aya'nin dedigi gibi hareket ediniz: Prensleriniz eki-
yalarin yoldalari oldular. nk onlar, bir ya da yarim gulden alan hirsizi astirirlar ama btn
dnyayi soyan ve byk bir rahatlikla hirsizlik yapanlar ile dost olular, bylece zdeyi dogru
ikti: Byk hirsizlar kk hirsizlari asarlar; Romali senatr Cato'nun dedigi gibi: Ufak hirsizlar
zindanda, posugalari iinde, ama resmi hirsizlar, altin ve ipeklilere brnmler. Ama Tanrinin
sonsz ne olacak Ezekiel'e dedigi gibi yapacak: Prenslerle tccarlari, bir hirsizla bir diger hir-
sizi, kurun ve demir gibi kaynatiracak ve kent yanip kl oldugunda ne prensler kalacak ne de
tccarlar." (Martin Luther, \on lc0//s|cnJ|0n 0nJ W0c|e|, 1524, s. 2D6-D7.)
23
Kurl Murks
Kupilul lll
dnyada ticaretin etkisi ve tccar sermayesinin gelimesi, daima bir k-
le ekonomisi ile sonulanmitir; iki noktasina bagli olarak, ancak, dog-
rudan geim aralarinin retimiyle ugraan ataerkil bir kle sisteminin,
arti-deger retimiyle ugraan bir kle sistemine dnmesiyle [sayfa 2D1|
sonulanmitir. Ne varki, modern dnyada bu, kapitalist retim tarziyla
sonulanir. Btn bunlardan u sonuca varilir ki, bu sonularin kendile-
ri, tccar sermayesinin gelimesinden daha baka koullardan ileri ge-
lirler.
Kent sanayii, kent sanayii olarak, tarimsal sanayiden ayrilir ayril-
maz, rettigi rnlerin de daha iin bainda meta olmalari ve bu yzden
de, satilari iin ticaretin araciligini gerektirmeleri eyanin dogasi gereg-
idir. Ticaretin, kentlerin gelimesine dayanmasi ve buna karilik da kent-
lerin ticarete bagimli bulunmasi da dogal bir eydir. Ne var ki, sanayideki
gelimenin ne lde gelimeyle elele gidecegi, bsbtn baka
koullara bagli bulunur. Eski Roma, daha sonraki cumhuriyeti gnlerin-
de, zanaat alaninda herhangi bir gelime gstermeksizin, tccar serma-
yesini, eski dnyada hi grlmemi bir dzeye ykseltmiti, oysa Korent
ile, Avrupa ve Kk Asya'daki teki Yunan kentlerinde ticaretteki
gelime, yksek derecede gelimi bir zanaatla birlikte olmutur. Buna
karilik, kentlerdeki byme ve bununla ilgili koullardaki gelimenin
tam tersine, ticaret ruhu ve tccar sermayesindeki gelime, ogu kez,
yerleik olmayan gebe halklar arasinda da grlen bir eydir.
Hi kukusuz ve, batan aagi yanli sonulara yolaan da ite
bu olgudur 16. ve 17. yzyillarda cografi bulular ile ticarette grlen ve
tccar sermayesinin gelimesini hizlandiran byk devrimler, feodal re-
tim tarzindan kapitalist retim tarzina geii kolaylatiran belli bali gel-
erden birisini oluturur. Dnya pazarindaki ani genileme dolaimdaki
metalarin ogalmasi, Asya'nin rnleriyle Amerika'nin hazinelerine sahip
ikmak iin Avrupa uluslarinin gsterdikleri hirs ve rekabet, smrgeci-
lik sistemi btn bunlar, retim zerindeki feodal zincirlerin paralan-
masina maddi katkida bulunmulardir. Bununla birlikte, ilk dnemde
manfaktr dneminde modern retim tarzi, ancak, kendisi iin ge-
rekli koullarin, ortaaglarda olutugu yerlerde gelimiti. rnegin, Hol-
landa ile Portekiz'i karilatiriniz.
4D
Ve, eger 16. ve kismen de 17. yzyilda,
ticaretteki ani genileme ve, yeni dnya pazarlarinin doguu, eski re-
tim tarzinin yikilmasina ve kapitalist retimin doguuna byk bir katki-
da bulunmu ise, bu, tersine, zaten varolan kapitalist retim tarzi temeli
4D
Diger koullari bir yana, Hollanda'nin gelimesinde balikiligin, manfaktrn ve tarimin
nasil nde gelen bir temel oldugu, Massie gibi 18. yzyil yazarlarinca zaten aiklanmi bulunuyor.
Asya'da, antikagda ve ortaaglarda, ticaretin hacmini ve nemini kmseyen eski grlere
karilik imdi, bunun nemini abartmak adet halini aldi. Bu anlayia kari en iyi are, ngiltere'nin
18. yzyilin baindaki ithalat ve ihracatini incelemek ve bunu modern ithalat ve ihracat ile kar-
ilatirmaktir. Ve gene de bunlar, daha nceki herhangi bir tccar ulusunkinden, karilatirilama-
yacak derecede byk idiler. (Bkz: Anderson, 4n l/s|o|/cc| cnJ C||ono|o/cc| 0eJ0c|/on o/ ||e
O|//n o/ Comme|ce. [vol. II, London 1764, s. 261 vd., -EJ.|)
24
Kurl Murks
Kupilul lll
zerinde olumutu. Bizzat dnya pazari, bu retim tarzi iin temel tekil
eder. te yandan, bu retim tarzinin, gitgide byyen bir lekte re-
timde bulunma yolunda kendi znde bulunan zorunluluk, srekli ola-
rak dnya pazarini geniletme egilimini yaratir ve bu durumda, sanayide
devrimlere yolaan ey, ticaret olmaz, ticareti srekli [sayfa 2D2| biimde
kknden degitiren sanayi olur. Ticari stnlgn kendisi, imdi byk
sanayi iin koullarin u ya da bu derecede bir agirlikta olmasiyla bagli
durumdadir. rnegin, ngiltere ile Hollanda'yi karilatiriniz. Hollanda'nin
egemen bir tccar ulus olarak gsterdigi gerilemenin tarihi, tccar ser-
mayesinin, sanayi sermayesinin boyundurugu altina girmesinin tarihidir.
Kapitalist-ncesi ulusal retim tarzlarinin i saglamligi ile rgtlenmesi-
nin ticaretin zc ve bozucu etkilerine kari koydugu engeller,
ngiltere'nin Hindistan ve in ile ilikilerinde arpici bir biimde grlr.
retim tarzinin geni temeli, bu lkelerde kk lekli tarim ve ev
sanayiinin birligi ile oluturulmutur ve Hindistan'da, buna, ortak toprak
mlkiyeti zerinde kurulan ky topluluk1arini eklemek gerekir ki, in'de
de bu, ilkel biimi ile vardi. ngilizler, Hindistan'da lkenin egemenleri
ve sahipleri olarak bu kk ekonomik topluluklari bozup paralamak
iin, dogrudan dogruya kendi politik ve ekonomik glerini kullanma
konusunda hi zaman yitirmemilerdir.
5O
ngiliz ticareti, bu topluluklar
zerinde devrimci bir etki yapmi ve dk fiyatli mallariyla, bu sinai ve
tarimsal retim birliginin ok eski zamanlardan beri tamamlayici bir
gesi olan iplik ve dokuma sanayilerini yikmasi lsnde, bu birlikleri
paralayip dagitmitir. Ve byle bile olsa, bu zlme ok yava ilerler.
Hele, dogrudan politik gle desteklenmedigi in'de, bu zlme daha
da agir gitmektedir. Tarim ile manfaktrn birliginin zamandan sagla-
digi byk tasarruf ve ekonomi, onlara egemen olan dolaim srecinin
/c0x /|c/s'sini* de ieren fiyatlariyla, byk sanayiin rnlerine kari in-
ati bir diren gstermektedir. te yandan, ngilizlerin tersine, Rus tica-
reti, Asya tipi retimin ekonomik temelini, dokunmadan oldugu gibi
birakmaktadir.
51
Feodal retim tarzindan gei iki farkli biimde olur. retici, dog-
al tarimsal ekonomi ve ortaaglarin kent sanayilerinin loncaya bagli elzan-
aatlarinin tersine, tccar ve kapitalist halini alir. Bu, gerekten devrim
yapan bir yoldur. Ya da tccar, retim zerinde dogrudan bir egemenlik
kurar. Tarihsel ynden bir basamak tai olarak ne denli fazla hizmet
5O
Herhangi bir ulusun tarihi eger, bir ekonomik deneyimler tarihi ise, ngiltere'nin Hindis-
tan'daki tarihi, ardarda diziler, yararsiz ve gerekten sama (uygulamada rezilce) bir ekonomik
deneyimler tarihidir. Bengal'de, geni ngiliz malikanelerinin bir karikatrn yarattilar; gney-
dogu Hindistan'da, kk paralara blnm mlkiyetin bir karikatrn; kuzey-batida, ortak
toprak mlkiyetine dayanan Hint ekonomik toplulugunu, kendi karikatrne dntrmek iin
ellerinden geleni geri koymadilar.
51
Rusya, tamamen kendi i ve komusu Asyatik pazara dayanan kendi kapitalist retimini
gelitirmek iin, ateli bir aba iersine gireli beri, bu da degimeye balami bulunuyor. -F. E.
* retken olmadigi halde zorunlu olan ikinci maliyetler. -.
25
Kurl Murks
Kupilul lll
ederse de dokumacilari, bagimsiz olduklari halde, kendilerinin ynler-
ini onlara satmak ve onlarin kumalarini satin almak suretiyle denetimi
altina alan 17. yzyil ngiliz kumailarinda oldugu gibi kendiliginden,
eski retim tarzinin alaagi edilmesine yardimci olmaz, ancak kendi
nkoulu olarak onu koruma ve srdrme egilimini tair. rnegin, Fran-
siz [sayfa 2D8| ipek sanayiinde ve ngiliz orap ve dantela sanayilerinde,
yapimci, 1D. yzyilin ortasina kadar ogu kez ancak ad bakimindan ya-
pimciydi. Gerekte ise, dokumacilari eski rgtlenmemi dzende
alitiran, ve ancak, bunlarin gerekten kendisi iin alitiklari bir tcca-
rin denetim gcne sahip dpedz bir tccardi.
52
Bu sistem, her yerde,
gerek kapitalist retim tarzi iin bir engel olmu ve onun gelimesiyle
yokolup gitmitir. retim tarzinda kkl bir degiiklik yapmaksizin, yal-
nizca dogrudan reticilerin durumunu daha da ktletirir, ve bunlari,
sermayenin yakin denetimi altindakinden daha beter koullar altinda
alian dpedz cretli iiler ve proleterler haline getirir, ve arti-eme-
klerine, eski retim tarzi esasina gre elkoyar. Ayni koullar, biraz
degimi biimde, bir lde Londra'da elii mobilya yapiminda da var-
dir. Bu usul, zellikle Tower Hamlets'de byk lde uygulanmakta-
dir. retimin tamami, birbirinden bagimsiz ok sayida ayri i koluna
blnmtr. yerlerinden birisi yalniz sandalye, digeri yalniz masa, bir
ncs yalniz dolap, vb. yapmaktadir. Ama bu iyerleri, aagi yukari
elzanaatlarinda oldugu gibi bir tek patron ve birka kalfa ile ynetilirler.
Ne var ki, retim dogrudan dogruya zel kiilere alimaya elvermeye-
cek kadar byktr. Alicilar, mobilya magazalari sahipleridir. Cumartesi
gnleri patron bu magazalara gider, yapilan ileri satar, ve aliveri, rehin
kariliginda bor veren tefeci dkkanlarinda oldugu gibi, ekie ekie
bir sonuca baglanir. Patronlar, baka bir nedenle olmasa bile, gelecek
hafta iin hammadde satinalabilmek ve cretleri deyebilmek iin, bu
haftalik satilara bagimlidirlar. Bu koullar altinda, aslinda bunlar, tccar
ile kendi iileri arasinda yalnizca aracidirlar. Tccar ise, arti-degerden
aslan payini cebe indiren gerek kapitalisttir.
58
Aagi yukari ayni eyler,
daha nce elzanaatlari ya da kirsal sanayilerin yan dallari olarak yrt-
len i kollarindan manfaktre gei iin de geerlidir. Geni lekli
sanayie gei elzanaati eklinde yrtlen ii uygun makinelerin kulla-
nilmalari halinde bu kk ve sahibi tarafindan alitirilan iyerlerinin
teknik gelimesine baglidir. Makine, el yerine buharla alimaktadir. Bu,
rnegin, son zamanlarda, ngiliz orap sanayiinde byle olmutur.
u halde, l bir gei ekli szkonusudur. 8/|/nc/s/, tccar, dogru-
52
Ayni ey, Ren blgesindeki erit ve sirma yapimcilari ile ipekli dokumacilari iin de
dogrudur. Kirsal blgelerde yaan bu el-dokumacilari ile kentli ''yapimcilarin'' karilikli-ilikileri
iin Krefeld yakinlarinda bir demiryolu bile yapilmiti. Ama bu daha sonralari, mekanik dokuma
sanayii tarafindan el-dokumacilariyla birlikte bir yana atildi. -F. E.
58
Bu sistem, 1865'ten beri, daha da byk lde gelimitir. Ayrintilar iin bkz: F/|s|
Reo|| o/ ||e Se|ec|eJ Comm/||ee o/ ||e lo0se o/ lo|J on ||e S0ec|/n Sys|em, London 1888. -
F. E.
2
Kurl Murks
Kupilul lll
dan dogruya sanayi kapitalisti haline gelmektedir. Ticaret zerine kurul-
mu zanaatlarda ve zellikle, talya'nin 15. yzyilda stanbul'dan getir-
digi gibi, di lkelerden hammaddesiyle birlikte iilerinin de getirildigi
lks eyalar reten zanaatlarda bu byle olur. l//nc/s/, tccar, kk
patronlari kendi aracisi haline getirir ya da dogrudan dogruya bagimsiz
reticiden satin almada bulunarak, szde onun bagimsizligina [sayfa 2D4|
dokunmami, retim biimini degitirmemi olur. t0nc0s0, sanayici,
tccar haline gelir ve dogrudan dogruya toptan piyasa iin retim yapar.
Ortaaglarda tccar, yalnizca, Poppe'un dogru olarak syledigi
gibi,* loncalar ve kyller tarafindan retilen mallari "aktaran" bir kim-
seydi. Tccar, sanayici haline gelmekte ya da daha dogrusu, zanaatkar-
lari, zellikle de kk kirsal blge reticilerini kendi adina alitir-
maktadir. Tersine, retici, tccar haline gelir. rnegin, dokumaci ustasi,
iledigi yn tccardan para para alarak kalfalariyla birlikte onun hes-
abina alimak yerine, yn ya da ipligi kendisi satin alir ve dokudugu
kumai tccara satar. retim geleri, retim srecine, dokumacinin kendi
satin aldigi metalar olarak girer. Ve, tek bir tccar iin ya da belirli m-
teriler iin retmek yerine, ticaret alemi iin retimde bulunur. imdi,
reticinin kendisi tccardir. Tccar sermayesi, dolaim srecini yrt-
mekten baka bir ey yapmaz. Balangita ticaret, elzanaatlarinin, kirsal
ev sanayilerinin ve feodal tarimin, kapitalist iletmelere dnm iin
nkouldu. Ticaret, kismen meta iin pazar yaratarak, kismen yeni meta
edegerleri ortaya ikarmak ve retime yeni ham ve yardimci maddeler
saglamak suretiyle, hem i ve di piyasalar iin yapilacak retim, hem
de dnya piyasasinda dogacak retim koullari bakimindan, daha
balangita ticarete dayali yeni retim kollarinin ailmasina neden ola-
rak rn meta ekline sokar. Manfaktr ve zellikle byk lekli
sanayi yeterli gce ulair ulamaz, kendi metalari araciyla, onu elegei-
rerek, kendisi iin bir pazar yaratir. Bu noktada ticaret, piyasanin srekli
genilemesi kendisi iin hayati zorunluluk halini alan sanayi retiminin
hizmetine girer. Gitgide byyen kitle retimi mevcut piyasaya sel gibi
akar, ve bylece, bu piyasanin daha da genilemesi, sinirlarini parala-
masi iin srekli aliir. Bu kitle retimini sinirlayan ey (mevcut talebi
ifade ettigi srece) ticaret olmayip, kullanilan sermayenin byklg ile
emegin retkenliginin gelime dzeyidir. Sanayici kapitalistin nnde
daima bir dnya piyasasi vardir ve kendi maliyet-fiyatlarini yalniz i piya-
sa-fiyatlari ile degil, btn dnya piyasa-fiyatlari ile de karilatirir, ve bu
karilatirmayi srekli olarak yapmak zorundadir. Daha nceki dnem-
de, bu gibi karilatirmalari yapmak neredeyse btnyle tccarlara
derdi, ve bylece, tccar sermayesinin sanayi sermayesi zerinde ege-
menligini saglardi.
* Poppe, Gesc|/c||e Je| 7ec|no|o/e se/| Je| W/eJe||e|s|e||0n Je| W/ssensc|c/|en /s cn
Jcs EnJe Jes cc||:e|n|en 1c|||0nJe||s, Band 1, Gttingen 18O7, s. 7O. -EJ.
27
Kurl Murks
Kupilul lll
Modem retim tarzi zerinde ilk teorik inceleme merkantil sis-
tem zorunlu olarak, dolaim srecinin ticaret sermayesinin hareketle-
rinde bagimsizlik kazanmi olan yzeysel grnglerinden hareket etmi
ve bu yzden de sorunlarin ancak di yzlerini kavrayabilmitir. Bunun
yle olmasinin nedeni; kismen, tccar sermayesinin, genellikle sermay-
enin ilk varlik biimi olmasi ve kismen de, feodal retimin ilk kkl [sayfa
2D5| degiiklik dnemi boyunca modem retimin doguunda yaptigi
muazzam etkidir. Gerek modern ekonomi bilimi, ancak, teorik tahlille-
rin, dolaim srecinden retim srecine gemesiyle balar. Faiz getiren
sermaye de, aslinda, sermayenin ok eski bir biimidir. Ama, merkanti-
lizmin bunu niin hareket noktasi yapmayip, yalnizca buna kari bir po-
lemik amasinin nedenini daha ilerde grecegiz. [sayfa 2D6|
28
Kurl Murks
Kupilul lll
BENC KISIM
KAklN lAlZE VE Glkl$lM KAklNA BLNMESl

YRMBRNC BLM
FAZ GETREN SERMAYE
GENEL ya da ortalama kr oranini ilk inceledigimiz zaman (bu
cildin kinci Kisminda), bu oran nmzde kendi tam biimi iersinde
bulunmuyordu, krin eitlenmesi, ancak, farkli alanlara yatirilmi bulu-
nan sanayi sermayeleri arasinda krlarin eitlenmesi olarak grnyor-
du. Bu inceleme, tccar sermayesinin bu eitlenme ilemine katilii ve
ticari kr ile ilgili sorunlarin ele alindigi bundan nceki kisimda tamam-
landi. Genel kr orani ile ortalama kr imdi, ncekinden daha dar
sinirlar iersinde grnyordu. ncelememiz boyunca urasini unut-
mamak gerekir ki, bundan byle, genel kr orani ya da ortalama kara
degindigimizde, bu son aldigi ekli, yani yalniz ortalama krin bu son
biimini anlatmak istiyoruz. Ve bu oran, ticaret sermayesi iin de sanayi
sermayesi iin de ayni oldugundan, bu ortalama kri ilgilendirdigi ka-
dariyla, sinai ve ticari kr arasinda bir ayrim yapmak artik gerekli degil-
dir. Sermaye, ister retim alanina sanayi, ister dolaim alanina ticaret
sermayesi olarak yatirilmi olsun, byklkleri ile |o |c|c ayni ortalama
yillik kri saglarlar.
Para burada, fiilen ister para ister meta eklinde varolan belli bir
miktarda degerin bagimsiz ifadesi olarak alinmaktadir kapitalist retim
esasi zerinde sermayeye evrilebilir, ve bylece belli bir deger [sayfa 2D7|
2
Kurl Murks
Kupilul lll
olmaktan ikip kendisini genileten ya da artan bir deger haline
dntrlebilir. Para, kr retir, yani kapitaliste, emekilerden belli bir
miktar kariligi denmemi emek, arti-rn ve arti-deger sizdirma ve
buna sahip ikma olanagini verir. Bylece para, para olarak kendi kulla-
nim-degeri diinda, ek bir kullanim-degeri, yani sermaye olarak hizmet
etmekten ileri gelen bir kullanim-degeri niteligi kazanir. Paranin bu kul-
lanim-degeri, demek ki, sirf, sermayeye evrildigi zaman rettigi kri
kapsar. Para, bu potansiyel sermaye niteligi iersinde, kr retme araci
olarak, bir meta halini alir, ama s0/ ene|/s* bir meta. Ya da, ayni ey
demek olan, sermaye, sermaye olarak bir meta haline gelir.
54
Yillik ortalama kr oraninin %2O oldugunu kabul edelim. Bu du-
rumda, ortalama koullar altinda, ortalama bir beceri ve bir amaca y-
nelik aba ile sermaye olarak kullanilan 1OO sterlin degerinde bir makine,
2O sterlin bir kr saglar. Demek ki 1OO sterlini olan bir kimse, bu 1OO
sterlini 12O sterlin haline getirme ya da 2O sterlinlik bir kr retme gc-
ne sahip bulunur. 1OO sterlinlik bir potansiyel sermayeye sahiptir. Eger o,
bu 1OO sterlini bir bakasina bir yilligina verecek olsa, ve o da bunu
gerek sermaye olarak kullansa, ona 2O sterlin bir kr retme gcn
vermi olur ki, bu 2O sterlinlik arti-deger, karisindakine bedavadan
gelmitir ve kariliginda hi bir edeger dememitir. Eger bu kimse, yil
sonunda 1OO sterlinin sahibine, rettigi krdan diyelim 5 sterlin verse,
1OO sterlinin kullanim-degerinin sermaye olarak ilevinin, 2O sterlinlik
bir kr retme ilevinin kullanim-degerinin kariligini demi olur. Krin
paranin sahibine denen bu kismina faiz denir; faiz, krin, ilev yaptigi
srete sermayenin kendi cebine indirecek yerde, sermaye sahibine
verdigi kismina takilan bir diger addan ya da zel bir terimden baka bir
ey degildir.
Aiktir ki, 1OO sterline sahip olmak, bunun sahibine, faizi, onun
sermayesi ile retilen krin belli bir kismini cebine indirme gcn ver-
ir. Eger 1OO sterlini sahibi, bir bakasina vermemi olsaydi, bu kimse
herhangi bir kr retemez, ve bu 1OO sterlinle ilgili olarak bir kapitalist
gibi hi bir zaman hareket edemezdi.
55
Burada, Gilbart'in yaptigi gibi, dogal adaletten szetmek (nota
bakiniz) samadir. retimi yrtenlerin arasinda geen ilemlerin ada-
leti, bunlarin, retim ilikilerinin dogal sonularindan ileri geldikleri ol-
gusuna dayanir. Bu ekonomik ilemlerin, ilgili taraflarin iradi hareketleri
olarak, kendi ortak iradelerinin ifadeleri olarak ve bir nc tarafa kari
54
Bu noktada, iktisatilarin sorunu byle anladiklarini gsteren bazi pasa|lar aktarilabilir:
"Siz (ngiltere Bankasi) se|mcye me|c| ile i yapan ok byk tccarlarsiniz, degil mi" sorusu,
bu bankanin mdrne, tanik olarak, Banka Yasalari Raporu iin bilgisine bavuruldugu zaman
sorulmutu. (H.of C.1857,s.1O4.)
55
"Bir kr saglamak amaciyla bor para alan bir kimsenin, sagladigi krin bir kismini bor
verene vermek durumunda olmasi, dogal adaletin apaik bir ilkesidir." (Gilbart, 7|e l/s|o|y
cnJ P|/nc/|es o/ 8cn//n, London 1884, s. 168.)
* Kendine zg. -.
300
Kurl Murks
Kupilul lll
yasa zoruyla kabul ettirilebilir szlemeler olarak grndkleri hukuki
[sayfa 2D8| biimler, sirf biimler olarak bu ierigi belirleyemezler. Bunlar
onu yalnizca ifade ederler. Bu ierik retim tarzina tekabl ettigi, ona
uygun dtg yerde adaletlidir. Bu biimle elitigi yerde adaletsizdir.
Kapitalist retim temeli zerinde klelik adaletsizdir; tipki, metalarin
kalitesine hile karitirmanin adaletsiz olmasi gibi.
1OO sterlin 2O sterlin kr retiyor, nk, ister sinai ister ticari
olsun sermaye olarak ilev yapiyor. Ama bu ilevin sermaye olarak s/ne
q0c non'u,* bu paranin sermaye olarak harcanmasi, yani (sanayi ser-
mayesi halinde) retim aralarinin satin alinmasi, (tccar sermayesi halin-
de) metalar satin alinmasi iin harcanmi olmasidir. Ama harcanabilmesi
iin, bu paranin varolmasi gerekir. Eger o, 1OO sterlinin sahibi olan A, bu
parayi ya kiisel tketimi iin harcasa ya da yigilmi para olarak elinde
tutsaydi, ilev yapmakta olan kapitalist B, onu, sermaye olarak yatira-
mazdi. B, kendi sermayesini degil, A'ya ait sermayeyi harciyor; ne var ki,
A'ya ait sermayeyi B, onun rizasi olmadan harcayamaz. Bu nedenle,
aslinda kapitalist olarak, 1OO sterlinin sermaye biiminde bu yatirimi
sinirli olmakla birlikte, bu 1OO sterlini sermaye olarak harcayan, balan-
gita A'dir. Bu 1OO sterlin bakimindan B, ancak A kendisine bu parayi
dn verdigi ve dolayisiyla onu sermaye olarak harcadigi iin, kapitalist
olarak hareket etmektedir.
nce, faiz getiren sermayenin kendine zg dolaimini gzden
geirelim. Daha sonra, bunun, zel bir ekilde meta gibi nasil satildigini,
yani bsbtn elden ikarmak yerine, onun nasil dn verildigini irde-
leyecegiz.
Hareket noktasi, A'nin B'ye bor verdigi paradir. Bu, bir gvence
kariligi olabilir de, olmayabilir de. Birinci ekil, meta ya da polie, hisse
senedi, vb. gibi degerli senetler kariliginda bor verme sayilmazsa, epey-
ce eskidir. Bu zel ekiller bizi bu noktada ilgilendirmemektedir. Bura-
da biz, olagan ekli iersindeki faiz getiren sermaye ile ilgileniyoruz.
Para, B'nin elinde fiilen sermayeye evrilir, PMP' hareketini ya-
par ve A'ya P' olarak, P + P olarak dner; burada P faizi temsil eder.
Basite indirmek iin, biz, burada, sermayenin B'nin elinde uzun sre
kaldigi, faizin dzenli araliklarla dendigi durumu ele almayacagiz.
Demek ki, hareket yledir:
PPMP'P'.
Burada iki kez grnen ey, 1) paranin sermaye olarak harcan-
masi, ve 2) gereklemi sermaye olarak, P' ya da P + P olarak geriye
dndr.
Tccar sermayesinin hareketinde, PMP', ayni meta iki kez el
degitirmekte ya da eger tccar tccara satarsa, ikiden de fazla el degi-
tirmektedir. Ne var ki, ayni metain bu ekildeki her yer degitirmesi, bu
* Zorunlu koul. -.
30T
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 2DD| sre o meta tketime girene kadar ka kez yinelenirse yinelen-
sin, bir bakalaimi, o metain alim ve satimini gsterir.
te yandan MPM hareketinde, ayni para iki kez el degitirmekte,
ama bu nce paraya ve sonra da paradan tekrar bir baka metaya evri-
len metain tam bakalaimini gstermektedir.
Ne var ki, faiz getiren sermayede, P'nin ilk kez el degitirmesi, hi
bir zaman ne meta bakalaiminda ne de sermayenin yeniden-reti-
minde bir evre degildir. Para, ancak, onunla ticaret yapan ya da onu
retken sermayeye dntren faal kapitalistin elinde, ikinci kez har-
candiginda bir evre olur. P'nin ilk el degitirmesi, burada, onun A'dan
B'ye aktarilmasi olgusundan te bir ey ifade etmez ve bu aktarma,
ogu kez, belli yasal biimler ve koullar altinda yapilir.
Paranin sermaye olarak, birincisi, yalnizca A'dan B'ye aktarilmasin-
dan ibaret olan bu ikili harcanmasina, gene ikili dn tekabl eder.
Para, sreten P' ya da P + P olarak B'ye, kapitalist ilevini yapan
kiiye geri dner. Sonra kapitalist, parayi A'ya, gereklemi sermaye
olarak getirdigi krin bir kismi ile birlikte P + P eklinde geri verir; bu-
rada P krin tamami degil, yalnizca bir kismidir faizdir. Para, B'ye,
ancak, nasil harcanmisa yle, ilev yapan sermaye olarak, ama A'nin
mali olarak dner. Paranin geri dnnn tamamlanmasi iin B'nin
bunu A'ya sonunda geri vermesi gereklidir. Ama B'nin bir de sermayeye
ek olarak, A'ya, krin bir kismini, faiz adi altinda anilan ve bu sermaye
ile elde ettigi bir kismini geri vermesi de gereklidir; nk, A, B'ye parayi
ancak sermaye olarak, yani hareketi sirasinda yalnizca kendisini koru-
makla kalmayip, bir de sahibi iin arti-deger yaratan bir deger olarak
vermitir. Para, B'nin elinde ancak ileyen sermaye oldugu srece kalir.
Ve belirlenen tarihte geri dnmesiyle sermaye olarak ilevi sona erer.
Ne var ki, artik sermaye olarak i grmedigi anda, daima onun yasal
sahibi olmakta devam eden A'ya tekrar geri verilmesi zorunlulugu var-
dir.
Bu metaya, meta eklindeki sermayeye zg olan ve sati yerine
baka ilemlerde de grlen bu bor verme biimi, sermayenin burada
meta olarak grnmesi ya da sermaye olarak paranin meta haline gel-
mesi basit zelliginden gelmektedir.
Burada bir ayrim yapmak gerekir.
Daha nce de grm oldugumuz, (kinci Cilt, Birinci Blm)
gibi, dolaim srecinde, sermayenin, meta-sermaye ve para-sermaye
olarak hizmet ettigini bu noktada kisaca animsatalim. Ne var ki, her iki
biimde de, sermaye, sermaye olarak, meta haline gelmez.
retken sermaye meta-sermayeye evrilir evrilmez, meta ola-
rak satilmak zere piyasaya srlmek zorundadir. O, burada sirf bir
meta olarak hareket eder. Tipki alicinin sirf meta alicisi olmasi gibi, ka-
pitalist de piyasada yalnizca meta saticisi olarak grnr. rnn, meta
olarak dolaim srecinde sati yoluyla kendi degerini gerekletirmesi,
302
Kurl Murks
Kupilul lll
kendi dnm para-biimine girmesi gerekir. Bu nedenle, bu metain
tketici [sayfa 8OO| tarafindan yaam gereksinmesi ya da kapitalist tarafin-
dan retim araci, yani sermayenin geleri olarak satin alinmasinin, hi
bir nemi yoktur. Meta-sermaye, dolaim hareketinde, sermaye olarak
degil, yalnizca bir meta olarak hareket eder. Siradan bir metadan ayri
olarak, bu, bir meta-sermayedir, 1) nk, bir arti-degerle ykldr. Bu
yzden de, degerinin gereklemesi ayni zamanda arti-degerin de
gereklemesi olgusudur; ama, bu onun, bir meta, belli fiyati olan bir
rn olarak basit varliginda hi bir eyi degitirmez; 2) nk, bir meta
olarak ilevi, sermaye olarak kendi yeniden-retim srecinde bir evredir
ve bu nedenle, meta olarak hareketi ancak kendi srecinin kismi bir
hareketi, ayni zamanda kendisinin sermaye olarak hareketidir. Ne var ki
onun bu hale gelii, sati ileminin kendisiyle degil, ancak bu sati
ileminin, belirli miktardaki bu degerin sermaye yetisi iersindeki tm
hareketiyle olan bagintisi yoluyla olur.
Tipki, para-sermaye gibi, gerekte yalnizca para olarak, yani me-
talari (retim gelerini) satinalma araci olarak hareket eder. Bu paranin,
ayni zamanda para-sermaye, sermayenin bir biimi olmasi olgusu, sati-
nalma ileminden, burada para olarak yerine getirdigi fiili ilevden degil,
bu ilevin, sermayenin toplam hareketi ile olan bagintisindan dogar,
nk, sermayenin para olarak yerine getirdigi bu hareket, kapitalist
retim srecini balatir.
Ama bunlar, fiilen ilev yaptiklari, yani srete fiilen rol oynadikla-
ri srece, meta-sermaye burada yalniz meta, para-sermaye ise yalniz
para olarak i grr. Tek baina bakildiginda, bakalaimin hi bir anin-
da kapitalist, metalarini, aliciya, bu metalar kendisi iin sermayeyi tem-
sil ettikleri halde, ne se|mcye olarak satar; ne de saticiya sermaye olarak
para der. Her iki halde de, metalarini dpedz meta olarak ve parasini
dpedz para olarak, yani metalari satinalma araci olarak elden ikarir.
Ancak srecin btn ile ilgili olarak, iki noktasinin ayni za-
manda geri dn noktasi olarak grndg anda, PP' ya da MM'
hareketinde, sermaye, dolaim srecinde, sermaye olarak grnr (oysa,
retim srecinde sermaye, iinin kapitalistin egemenligi altina girmesi
ve arti-deger retimi yoluyla, sermaye olarak grnr). Ne var ki, bu
dn aninda, aradaki bag kaybolur. Bu anda grdgmz ey , P' ya
da P + P, ilk yatirilan para ile bir artiin gerekleen arti-degerin top-
lamina eit bir para miktaridir (P kadar artmi bulunan deger miktari,
para, metalar ya da retim geleri biiminde bulunabilir, bunun bir ne-
mi yoktur). Ve ite tam bu dn noktasinda sermaye, gereklemi
sermaye genilemi bir deger olarak bulunur ve bu nokta, ister gerek,
ister sanal olsun, bir durgunluk noktasi olarak sabitletigi srece ser-
maye bu biimi iersinde hi bir zaman dolaima girmez, daha ok,
toplam srecin sonucu olarak dolaimdan ekilmi grnr. Bu ser-
maye tekrar harcandiginda, hi bir zaman bir bakasina se|mcye olarak
303
Kurl Murks
Kupilul lll
verilmi olmaz, ancak ona dpedz bir meta olarak satilmi ya da bir
meta [sayfa 8O1| kariliginda dpedz bir para olarak verilmi olur. Kendi
dolaim srecinde sermaye, hi bir zaman sermaye olarak grnmez,
ancak meta ya da para olarak grnr ve bu noktada bu onun, |c/c|c||
iin tek varlik eklidir. Metalar ve para burada, metalar paraya ya da
para metalara evrildigi iin, saticilar ya da alicilar ile olan fiili ilikileri
bakimindan sermaye degildir, ancak kapitalistle olan ideal ilikileri (z-
nel aidan) ya da yeniden-retim srecinde evreler olmalari (nesnel
aidan) nedeniyle sermayedirler. Sermayenin sermaye olarak varligi,
fiili hareket iersinde, dolaim srecinde degil ancak retim srecinde,
emek-gcnn smrldg srete szkonusudur.
Ne var ki, durum, faiz getiren sermaye bakimindan farklidir, ve
ona kendisine zg niteligi veren de ite bu farktir. Parasini faiz getiren
sermaye olarak degerlendirmek isteyen para sahibi, bunu bir nc
kiiye devreder, onu dolaima sokar ve se|mcye olarak meta haline ge-
tirir; sirf kendisi iin degil bakalari iinde sermaye haline getirir. Para,
yalnizca onu veren kimse iin se|mcye olmayip, daha balangita bir
nc kiiye sermaye olarak arti-deger yaratan, kr yaratan bir kulla-
nim-degeri ile ykl bir deger olarak verilmitir; bu, kendi hareketinde
kendisini devam ettiren ve ilevini yerine getirdikten sonra, ilk sahibine,
bu rnekte paranin sahibine dnen bir degerdir. u halde para, ondan,
yalnizca belirli bir sre iin ayrilmakta, geici bir sre iin sahibinin zi-
lyetliginden ikip, i yapmakta olan kapitalistin zilyetligine gemekte ve
bylece ne deme eklinde elden ikartilmakta ne satilmakta, ama yal-
nizca dn verilmekte, ve nce, belli bir zaman araligindan sonra iki
noktasina dnmek ve ikinci olarak da, gereklemi sermaye olarak
kullanim-degerini, arti-deger yaratma gcn gerekletirmi bir ser-
maye olarak geri dnmek kouluna bagli olarak elden ikarilmaktadir.
Sermaye olarak dn verilen metalar, taidigi zelliklere bagli
olarak ya sabit ya da dner sermaye olarak dn verilirler. Para, bu her
iki ekilde de bor verilebilir. rnegin, eger para, yillik gelir eklinde
deniyor ve bylece, faizle birlikte sermayenin bir kismi geri geliyorsa,
sabit sermaye olarak dn verilebilir. Binalar, gemiler, makineler, vb.
gibi belli metalar, kullanim-degerlerinin niteligi geregi ancak sabit ser-
maye olarak dn verilebilir. Ne var ki, dn verilen her trl serma-
ye, ekli ne olursa olsun ve kullanim-degeri geri dnn nasil
degiiklige ugratirsa ugratsin daima para-sermayenin ancak zgl bir
biimidir. Bunun nedeni, dn verilen eyin daima belli bir miktar para
olmasi ve faizin bu miktar zerinden hesaplanmasidir. Bor verilen ey,
eger ne para ne de dner sermaye ise, bu da gene, sabit sermayenin
geriye dn eklinde denir. Bor veren, devresel olarak bir faiz ve bir
de, sabit sermayenin kendisinin tketilen kisminin degerini, devresel
ainip yipranmanin edegeri olarak elde eder. Ve, belirli srenin sonun-
da, bor verilen sabit sermayenin tketilmeyen kismi, ayni olarak geri
304
Kurl Murks
Kupilul lll
dner. Eger bor verilen sermaye, dner sermaye ise, bu da gene, d-
ner sermayeye zg ekilde geri dner. [sayfa 8O2|
Geriye dn |c|:|, demek ki daima, yeniden-retim halindeki
sermayenin ve bu sermayenin zgl eitlerinin fiilen izledikleri dolaim
devresi ile belirlenir. Oysa, bor verilen sermayeye gelince, bunun geri-
ye dn, geriye deme |//m/n/ alir, nk, bu sermayenin bir baka-
sina aktarilmasi, bor biiminde olur.
Biz bu blmde, yalnizca, bor verilen sermayenin diger biim-
lerinin de iktigi, gerek para-sermayeyi inceliyoruz.
Bor verilen sermaye, iki ekilde geriye dner. Yeniden-retim
srecinde, faal kapitaliste dner ve sonra bu dn, bir kez daha, bor
verene, para-kapitaliste aktarma, gerek sahibine, yasal iki noktasina
geri denmesi eklinde kendisini yineler.
Fiili dolaim srecinde sermaye daima, bir meta ya da para ola-
rak grnr ve hareketi her zaman, bir dizi satinalma ve satilara
blnmtr. Kisacasi, dolaim sreci, metalarin bakalaimi halini alir.
Yeniden- retim srecini btnyle dikkate alacak olursak, durum farkli
olur. Paradan hareket edecek olursak (ve metalardan hareket etsek de
ayni eydir, nk biz metalarin degerinden yola ikmi oluruz, yani
onlari paranin s0| sec/e'leri* olarak dikkate aliriz), belli bir miktar para-
nin harcandigini ve belli bir sre sonra, bir artila birlikte geri dndg-
n grrz. Yatirilan bir para miktari, bir arti-degerle birlikte geri dn-
mektedir. Bu para oldugu gibi kalir. Bu para kendisini korumu ve belirli
bir dolaim devresini tamamlayarak ogalmitir. Ama imdi, para, ser-
maye olarak bor verildigi iin, kendini koruyan ve genileten belli bir
sre sonra bir artila birlikte geri dnen ve daima ayni sreci yeni batan
yinelemeye hazir bir para miktari olarak bor verilmitir. Ne para ne de
meta olarak harcanmitir; u halde, para-biiminde yatirildigi zaman, bir
meta kariliginda degitirilmedigi gibi, meta olarak yatirildigi zaman da
para kariliginda satilmamitir; daha ok, sermaye olarak harcanmitir.
Sermayenin kendi kendisiyle bu ilikisi sermayenin para doguran para
olarak grndg kapitalist retim srecine bir btn ve tek bir birlik
olarak bakildigi zaman, sermayenin kendisini ortaya koydugu bu iliki
herhangi bir ara-hareket olmaksizin, burada ona kendi z niteligi ve
sifati olarak verilmitir. Ve para, sermaye olarak bor verildigi zaman,
ite bu niteligi ile elden ikartilir.
Para-sermayenin rol konusunda Proudhon'un acayip bir anlayii
vardir. (G|c|0/|e J0 C|eJ/|. 0/sc0ss/on en||e V. F. 8cs|/c| e| V. P|o0J-
|on, Paris 185O). Bor verme, sati olmadigi iin Proudhon'a bir ktlk
gibi grnr. Faiz kariligi bor vermek, "satilan nesnenin sahipliginden
hi bir zaman ayrilmaksizin, ayni nesneyi tekrar tekrar satmak ve fiyatini
tekrar tekrar elde etmek yetenegidir" (s. D).** Nesne [sayfa 8O8| para, ev,
* Alt trleri. -.
305
Kurl Murks
Kupilul lll
vb. satita ve satinalmada oldugu gibi, sahip degitirmez. Ama Proud-
hon, faiz getiren sermaye biiminde verilen paraya karilik olarak bir
edeger elde edilmedigini grmyor. Arada degiim srelerinin bulun-
dugu her satinalma ve sati hareketinde, szkonusu nesnenin elden
ikartildigi geri dogrudur. Satilan nesnenin sahipligi daima sona erer.
Ama o nesnenin degerinden vazgeilmi degildir. Satita meta elden
ikartilir, ama degeri degil; bu deger, para-biiminde, ya da burada onun
baka bir biimi olan, bor senedi veya deme vaadi belgesi eklinde
geri alinir. Satinalmada, para elden ikartilir, ama degeri degil; bu deger,
metalar biiminde, yerine konulur. Sanayi kapitalisti, ayni degeri, btn
yeniden-retim sreci boyunca (arti-deger hari), yalnizca biimleri far-
kli olmak zere elinde tutar.
Bir degiim, yani metalarin degiimi szkonusu oldugu srece
degerde bir degime yoktur. Ayni kapitalist daima ayni degeri elinde
tutar. Ama, arti-deger kapitalist tarafindan retildigi sre boyunca degiim
yoktur. Degiim olur olmaz, arti-deger metalarda zaten maddelemi
bulunur. Biz, eger, tek tek degiim ilemlerini degil de sermayenin yap-
tigi tm devreyi, PMP', gznnde bulundurursak belli miktarda bir
degerin srekli olarak yatirildigini ve bu ayni miktar ile birlikte, arti-deger
ya da krin dolaimdan ekildigini grrz. Filli degiim ilemleri, hi
kukusuz, bu srecin nasil olutugunu aiklayamaz. Ve, para bor veren
kapitalistin faizinin temeli ve bu faizin kaynagi, P'nin sermaye olarak
geirdigi ite bu sretir.
"Aslinda," diyor Proudhon, "apka satan, apka yapimcisi, bunla-
rin degerini elde eder, ne fazlasini ne de eksigini. Ama para bor veren
kapitalist ... yalnizca sermayesini geri almaz, sermayesinden fazlasini,
degiime soktugundan fazlasini geri alir; sermayesinin stnde ve te-
sinde bir faiz alir" (s. 6D). apkaci burada, bor veren kapitalistten ayri
ve farkli olarak retken kapitalisti temsil eder. Proudhon, retken kapi-
talistin metalari degerlerine eit fiyatlarla sattigi halde (retim fiyatlari
yoluyla eitlenme, burada, onun anlayii iin nemsizdir) nasil olup da
degiime soktugu sermayenin zerinde ve tesinde bir kr elde ettigini,
besbelli ki kavrayamiyor. 1OO apkanin retim fiyatinin = 115 sterlin
oldugunu, bu retim fiyatinin, apkanin degeri ile raslansal olarak
akitigini, yani apka reten sermayenin, ortalama toplumsal sermaye
ile ayni bileimde oldugunu kabul edelim. Kr = %15 ise, apkaci, mal-
larini 115 sterlinlik degerleri zerinden satmakla 15 S kr elde eder.
Bunlar ona yalnizca 1OO sterline malolmutu. Eger bu apkalari kendi
sermayesi ile retmi ise, bu 15 S fazlaligin hepsini cebine indirir, yok
eger, bor aldigi sermaye ile retmise 5 sterlini faiz olarak vermek
zorunda kalabilir. Bu durum, apkalarin degerinde hi bir degiiklik yap-
** Aktarilan szler, lc \o/x J0 Pe0|e gazetesinin editrlerinden ve G|c|0/|e J0 C|eJ/|.
0/sc0ss/on en||e V. F. 8cs|/c| e| V. P|o0J|on, (Paris 185O) adli kitapta "Birinci Mektup"un ya-
zan Cheve'e aittir. -EJ.
30
Kurl Murks
Kupilul lll
maz, ancak, bu degerin ierdigi arti-degerin farkli kimseler arasindaki
dagilimini etkiler. Bu nedenle, apkalarin degeri, faiz demekle degime-
digine gre, unlari sylemek Proudhon hesabina samalik olur; "Tica-
rette, sermaye zerinden faiz, metalarin fiyatini oluturmak zere, [sayfa
8O4| iilerin cretlerine eklenmesi nedeniyle, iinin kendi emeginin r-
nn geriye satinalabilmesi olanaksizdir. \/||e en ||c|c/||cn|,* faizin
egemenligi altinda, iersinde eliki taiyan bir ilkedir" (s. 1O5).
56
Proudhon'un sermayenin niteligini ne denli az anladigim, genel
olarak sermayenin hareketini faiz getiren sermayeye zg hareket ola-
rak anlattigi u szleri ortaya koymaktadir: "Para-sermaye, faiz birikimi
yoluyla degiimden kendi kaynagina dndgne gre, bundan, ayni kim-
se tarafindan srekli olarak yapilan yeniden yatirimin, ayni kiiye srekli
kazan getirdigi sonucu ikar." (s. 154.)
Faiz getiren sermayenin kendisine zg hareketinde onun hala
zemedigi ey nedir Kategorileri unlardir: satinalma, fiyat, nesneler-
den ayrilma ve arti-degerin burada grndg dolaysiz biim; kisacasi,
sermayenin sermaye olarak bir meta haline gelmesi, dolayisiyla satiin
bor vermeye ve fiyatin krdan alinan bir paya dnmesi grngs.
Sermayenin kendi iki noktasina dn, genellikle, kendi top-
lam devresindeki, sermayenin karakteristik hareketidir. Bu hi bir za-
man yalniz faiz getiren sermayenin bir zelligi degildir. Onu digerlerinden
ayiran ey, daha ok, herhangi bir devre ie karimaksizin, geri dn-
ndeki disal ekildir. Bor veren kapitalist, herhangi bir edeger al-
maksizin, sermayesini elden ikarmakta, sanayi kapitalistine aktarmakta-
dir. Onun bu aktarmasi, sermayenin gerek dolaim srecine hi bir
ekilde ait olan bir i degildir. O yalnizca, sanayici kapitalistin balattigi
bu devrenin ailmasina yardim etmektedir. Paranin bu ilk konum degi-
tirmesi ne satinalma ve ne de sati eklinde bir bakalaimi ifade
etmez. Sahiplik sona ermemitir, nk, ortada ne degiim vardir ne de
bir edeger alinmitir. Paranin, sanayi kapitalistinin elinden, bor veren
kapitalistin eline dn, yalnizca, sermayenin ilk elden ikartilma
ilemini tamamlamaktadir. Para eklinde yatirilan sermaye dairesel s-
re yoluyla para eklinde tekrar sanayici kapitaliste dner. Ne var ki bu
para, yatirdigi zaman kendisine ait olmadigi iin, dnmde de ona ait
olamaz. Yeniden-retim srecinden gemekle, sermaye hi bir zaman
sanayici kapitalistin mlkiyetine gemi olmaz. Bu yzden kapitalist bu
56
"Bir ev","para".vb., eger Proudhon'a bakilacak olursa, "sermaye" olarak dn
verilemeyecek, ancak "maliyet fiyati ile ... metalar" olarak satilacaklardir. Luther bir bakima
Proudhon'dan stndr. O, kr elde etmenin, bor verme ya da satin almanin ekline bagli
olmadigini biliyordu: "Onlar satin almayi da tefecilige eviriyorlar. Ama bu, gerekten de hemen
stesinden gelinemeyecek kadar byk bir konu. Biz nce tek bir ey zerinde, bor vererek
tefecilik yapmak zerinde durmak zorundayiz, buna bir son verdikten sonra (kiyamet gnnden
sonra) sc||nc|mc yo|0y|c |e/ec/|//n stesinden gelmekten de geri kalmayacagiz." (Martin Lu-
ther, 4n J/e P/c||e|m 0/Je| Jen W0c|e| :0 |eJ/en, Wittenberg 154O.)
* Kendi emegiyle yaamak -.
307
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayeyi onu dn verene geri vermek zorundadir. Sermayeyi bor
verenden bor alana aktaran ilk harcama, fiili yeniden-rerim sreciyle
hi bir ilikisi olmayan, yasal bir ilemdir. Bu ilem yalnizca bu sre iin
bir giritir. Bor alandan bor verene akmi bulunan sermayeyi tekrar
aktaran geri deme, diger bir yasal ilemdir ve birinciyi tamamlar. Biri
fiili sreci [sayfa 8O5| balatir, digeri ise bu sreci tamamlayan bir ilemdir.
iki noktasi ile dn noktasi, bor verilen sermayenin elden ikartil-
masi ve geri alinmasi, bylece, sermayenin fiili hareketinden nce ve
sonra yer alan ve bu hareketin kendisi ile hi bir ilikisi bulunmayan,
yasal ilemler ile oluan keyfi hareketler olarak grnr. Sermaye daha
balangita sanayici kapitaliste ait olsa ve bu nedenle de kendisine ait
bir ey olarak ona dnm olsaydi, bu fiili hareket bakimindan her ey
gene ayni olurdu.
lk balangi ileminde, bor veren, sermayesini bor alana verir.
Tamamlayici ve sona erdirici ilemde bor alan, bu sermayeyi bor ve-
rene geri verir. Bu ikisi arasindaki aliveri bakimindan ve faiz imdilik
bir yana birakilirsa bor veren ve bor alan arasindaki dn verilen
sermaye hareketi ile ilgili olarak bu (sermayenin fiili yeniden-retim s-
recinin iersinde getigi, daha uzun ya da daha kisa bir zaman araligi ile
ayrilan bu iki ilem) demek ki, hareketin tamamini kapsar. Ve bu hare-
ket, iade edilme kouluyla elden ikarma, e| se,* bor verme ve bor
alma hareketini, koula bagli olarak paradan ya da metadan ayrilmanin
zgl biimini tekil eder.
Genellikle sermayenin karakteristik hareketi, paranin kapitaliste
dn, yani, sermayenin kendi iki noktasina dn, faiz getiren
sermayede, kendisinin bir biim oldugu gerek hareketten ayrilmi ta-
mamen disal bir grnm alir. A, parasini, para olarak degil sermaye
olarak verir. Sermayede hi bir dnm olmamaktadir. Yalnizca el
degitirmektedir. B'nin eline geene kadar onun sermayeye gerek dn-
m gereklemez. Ama, B'ye verir vermez, para, A iin sermaye hali-
ni alir. Sermayenin, retim ve dolaim srelerinden gerek geriye akii
yalniz B iin szkonusu olur. Ama, A iin geriye aki, elden ikari gibi
ayni ekle girer. Sermaye B'den A 'ya geri dner. Elden ikarma, yani
parayi belli bir sre iin bor verip, faiz (arti-deger) ile birlikte geri al-
mak, faiz getiren sermayenin kendine zg hareketinin tam biimidir.
Bor verilen paranin sermaye olarak gerek hareketi, bor veren ile
bor alan arasindaki ilemlerin diinda yer alan bir ilemdir. Bunlarin
arasindaki ara-hareket glgede kalmi, grnmez hale gelmi ve dogru-
dan dogruya ierilmemitir. zel bir tr meta olarak sermaye, gene
kendine zg bir elden ikarilma biimine sahiptir. te bu nedenle, geri
dn de kendisini, bir dizi belirli ekonomik srecin sonu ve sonucu
olarak degil, satici ile alici arasindaki zgl bir yasal anlamanin sonucu
* Bizatihi, kendisi. -.
308
Kurl Murks
Kupilul lll
eklinde ifade eder. Geri dn sresi, yeniden-retim srecindeki geli-
meye baglidir; faiz getiren sermayede, sermaye olarak geriye dn, sirf
bor veren ile bor alan arasindaki anlamaya bagli |0n0|. Bylece,
bu ileme gre, sermayenin geri dn, bundan byle, yeniden-retim
srecinden dogan bir sonu olarak grnmez; sanki bor verilen serma-
ye, para-biimini hi kaybetmemi gibi grnr. Hi kukusuz bu ilemler,
aslinda, gerek [sayfa 8O6| yeniden-retken geri dnlerle belirlenirler. Ama
bu, ilemin kendisinde grnr durumda degildir. Uygulamada da bu
her zaman mutlaka byle degildir. Vade sona erdiginde gerek geriye
dn olmamisa, borlu, alacakliya kari ykmllklerini yerine getir-
mek iin baka kaynaklara bavurmak zorunda kalir. Sermayenin bu
yalin |//m/ belli bir A miktari olarak harcanan ve belli bir sre sonra,
bu sre diinda herhangi baka bir ara-ilem olmaksizin, A +
1
/
x
A mik-
tari olarak geri dnen para-sermayenin gerek hareketinin yalnizca an-
lamsiz bir biimidir.
Sermayenin gerek hareketinde, sermayenin dn, dolaim
srecindeki bir evredir. Para nce retim aralarina evrilmitir; retim
bunlari metalara dntrr; metalarin satii ile bunlar tekrar paraya
evrilir ve bu biim iersinde, balangita para eklinde sermaye yatiran
kapitalistin eline dnerler. Ne var ki faiz getiren sermayede, bu dn,
elden ikartma gibi, sermaye sahibi ile, bir ikinci taraf arasindaki yasal
ilemin sonucudur. Biz burada yalniz elden ikartmayi ve geri demeyi
grrz. Arada olup bitenler silinip yokolmutur.
Ne var ki, sermaye olarak yatirilmi bulunan para, onu yatiran
kimseye, sermaye olarak harcayan kiiye geri dnme zelligini taidigi
iin, ve PMP' dolaimi, sermayenin kainilmaz hareket biimi oldugu
iin, paranin sahibi ite bu nedenle onu sermaye olarak iki noktasina
dnme, ve hareketi sirasinda degerini koruma ve artirma zelligine sahip
bir ey olarak bir bakasina bor verebilir. Para sahibi onu sermaye ola-
rak elden ikartir, nk bu para, sermaye olarak kullanildiktan sonra
iki noktasina dner, u halde, para, borcu alana geri dndgne gre
o bunu belli bir sre sonra borcu verene geri vermek olanagina sahiptir.
Bu nedenle, paranin sermaye olarak bor verilmesi belli bir sre
sonra geri verilmek kouluyla elden ikartilmasi bu paranin gerekten
sermaye olarak kullanilmasini, iki noktasina gerekten geri dnmesi-
ni ngrr. Paranin sermaye olarak yaptigi gerek evrim, bu yzden,
bor alanin parayi bor verene geri vermesini zorunlu kilan yasal ilemin
nkouludur. Bor alan bu parayi sermaye olarak kullanmazsa bu onun
bilecegi bir eydir. Borcu veren, parayi sermaye olarak bor verir ve bu
niteligi ile paranin, kendi iki noktasina para-biiminde geri dnene
kadar, para-sermaye devresini kapsamak zere, sermayenin ilevlerini
yerine getirmesi varsayilir.
Belli bir miktar degerin, para ya da meta olarak ilev yaptigi, PM
ve MP' dolaim hareketleri, ara srelerden, toplam hareketin birer
30
Kurl Murks
Kupilul lll
evresinden baka bir ey degildir. O, sermaye olarak, tm PP' hareketi-
ni yerine getirir. Para ya da u veya bu biimde bulunan belli bir deger-
ler toplami olarak yatirilmitir ve belli bir degerler toplami olarak geri
dnmektedir. Bor para veren, bunu, meta satin almak iin harcamamak-
ta, ya da bu degerler toplami, meta-biimde ise, para kariliginda [sayfa
8O7| satmamaktadir. O bunu, sermaye, PP' olarak, belli bir sre sonra
iki noktasina geri dnen bir deger olarak yatirmaktadir. Alim ya da
satimda bulunmak yerine, parayi bor vermektedir. Demek ki, bu bor
verme ilemi, degerden, para ya da meta olarak ayrilma yerine, se|-
mcye olarak ayrilmanin uygun biimi oluyor. Ne var ki buradan, bor
vermenin, kapitalist yeniden-retim sreci ile hi bir ilikisi olmayan
ilemler biimini de alamayacagi sonucu ikamaz.

Buraya kadar biz yalniz, bor verilen se|mcyen/n, sahibi ile sa-
nayici kapitalist arasindaki hareketlerini gzden geirdik. imdi de, /c/:/
incelememiz gerekiyor.
Bor veren, parasini sermaye olarak harcamaktadir; onun bir
bakasina verdigi deger miktari sermayedir ve bu nedenle kendisine
dnmektedir. Ne var ki, sirf bu dn, bor verilen deger miktarinin se|-
mcye olarak geriye akii anlamina gelmeyebilir, yalnizca bor verilen bir
deger miktarinin dn olabilir. Sermaye olarak geri dnmesi iin yati-
rilan deger miktarinin, hareket sirasinda yalniz kendisini korumasi degil,
ayni zamanda genilemesi, deger olarak artmasi, yani bir arti-degerle
birlikte P + P olarak geri dnmesi gerekir; buradaki P, faiz ya da or-
talama krin bir kisim olup, faal kapitalistin elinde kalmayarak para-
kapitalistin payina der.
Para-kapitalistin parayi sermaye olarak elden ikarmasi olgusu,
bunun kendisine P + P olarak geri verilmesi gerektigi anlamini tair.
Daha ilerde arada geen zaman boyunca, geriye dnmesi ancak ol-
duka uzun bir dnemde yer alacak olan sermaye szkonusu olmaksi-
zin, belirli araliklarla yapilan faiz denmesi biimini dikkate alip ince-
lememiz de gerekecektir.
Para-kapitalisti, bor alana, sanayici kapitaliste ne vermektedir
Ona gerekten devrettigi ey nedir te ancak paranin bu devir ilemidir
ki, bor para vermeyi, parayi sermaye olarak elden ikartmaya, yani
sermayenin bir meta olarak elden ikartilmasina evirir.
Ve ite ancak bu elden ikartma hareketiyledir ki, sermaye, para
olarak bor veren kimse tarafindan bir meta olarak bor verilmi olur ya
da bu kimsenin tasarrufundaki meta, bir bakasina sermaye olarak ve-
ril-mi olur.
Olagan bir satita, elden ikartilan ey nedir Herhalde, satilan
metain degeri degil, nk bu onun yalnizca biimini degitirmektedir.
3T0
Kurl Murks
Kupilul lll
Bir metada deger, bu deger fiilen saticinin eline para olarak gemeden,
nce, metain fiyati olarak dnsel biimde mevcuttur. Ayni deger ve
ayni deger miktari yalnizca kendi biimlerini degitirir. Bir durumda bun-
lar, meta-biimde, diger durumda para-biiminde vardirlar. Satici ta-
rafindan gerekten elden ikartilan ve dolayisiyla, alicinin bireysel ya da
[sayfa 8O8| retken tketimine geen ey, metain kullanim-degeri, kulla-
nim-degeri olarak metadir.
imdi, para-kapitalistin, bor sresince elden ikarttigi ve ret-
ken kapitaliste bor alana devrettigi kullanim-degeri nedir Bu, para-
nin, sermaye haline gelebilme, sermaye ilevlerini yerine getirebilme ve
bu sre sirasinda kendi ilk deger byklgn koruyabilmesinin yani-
sira belirli bir arti-deger, ortalama kr (bu ortalamanin zerinde ya da
altinda olmasi burada sirf raslantiya bagli bir ey olarak grnr) yarat-
ma gc nedeniyle sahip oldugu kullanim-degeridir. Diger metalar sz-
konusu oldugunda, bu kullanim-degeri tamamiyla tketilir. Bunlarin z,
ve onunla birlikte degerleri ortadan kalkar. Buna karilik, meta sermay-
enin, kullanim-degerinin tketilmesiyle, degerini ve kullanim-degerini
hala korumasinin yanisira bir de bunu artirmasi gibi kendine has bir
zelligi vardir.
Para-kapitalistin, sanayi kapitalistine bor verilen sermayeyi onun
emrine verdigi dnem boyunca elden ikarmi oldugu paranin sermaye
olarak ve bu ortalama kr retme yetisi bu kullanim degeridir.
Bylece bor verilen paranin, emek-gcnn, sanayi kapitalisti
karisindaki durumu ile bu bakimdan belli bir benzerligi vardir. u farkla
ki, sanayi kapitalisti emek-gcnn degerini dedigi halde, bor verilen
sermayenin degerini yalnizca iade eder. Emek-gcnn sanayi kapitali-
sti iin kullanim-degeri, emek-gcnn, tketimi ile, kendi sahip bulun-
dugundan ve maliyetinden daha fazla deger (kr) yaratmasidir. Bu ek
deger, sanayi kapitalisti iin kullanim-degeridir. Ve tipki bunun gibi, bor
verilen sermayenin kullanim-degeri de, onun deger dogurma ve deger
artirma yetisi gibi grnr.
Para-kapitalist, aslinda, bir kullanim-degerini elden ikarmakta-
dir ve bylece, verdigi ey, meta olarak verilmi olmaktadir. Bir meta ile
benzerlik ite bu lde, e| se tamdir. Her eyden nce, bir elden dige-
rine geen bir degerdir. Basit bir meta szkonusu oldugunda, meta ola-
rak metada, ayni deger, satin alanin ve saticinin ellerinde kalir, yalniz e-
killeri farklidir; her ikisi de, aliveri ileminden nce sahip olduklari ve
imdi elden ikardiklari birisi meta biiminde, digeri para biiminde
ayni degere sahiptirler. Aradaki fark, bor vermede para-kapitalist, bu
aliveri ileminde elinden deger ikartan tek kimsedir; ama, o da iler-
de yapilacak olan deme ilemiyle bu degeri gene de korumaktadir.
Bor verme ileminde, yalniz bir taraf deger elden ikarttigi iin, diger
taraf deger elde eder. kinci olarak, bir yanda gerek bir kullanim-de-
geri elden ikartilmakta, diger yanda bu deger alinmakta ve tketilmek-
3TT
Kurl Murks
Kupilul lll
tedir. Ne var ki, siradan metalarin tersine, bu kullanim-degerinin kendisi
bir degerdir, yani paranin sermaye olarak kullanilmasi yoluyla gerekleen
ilk degeri aan bir deger fazlasidir. Kr, bu kullanim-degeridir.
Bor verilen paranin kullanim-degeri, sermaye olarak hizmet ede-
bilmesi sermaye olarak ortalama koullar altinda ortalama kr [sayfa 8OD|
retebilmesi olgusunda yatar.
57
yleyse, imdi, sanayici kapitalist ne der,
ve dolayisiyla, bor verilen sermayenin fiyati nedir "7|c| 0|/c| mcn
cy cs /n|e|es| /o| ||e 0se o/ 0|c| ||ey |c||o0" [insanlarin bor aldikla-
ri eyin kullanimi iin faiz olarak dedikleri| Massie'ye gre "c c|| o/
||e |o//| /| /s ccc||e o/ |oJ0c/n" [o eyin retebildigi krin bir kis-
mi|dir.
58
Siradan bir metai satin alan kimsenin satin aldigi ey, bu metain
kullanim-degeridir; kariliginda deme yaptigi ey onun degeridir. Bu-
nun gibi, bor para alan kimsenin satin aldigi ey de, bu paranin ser-
maye olarak kullanim-degeridir, ama, neyin kariligi iin deme yap-
maktadir Hi kukusuz, siradan bir metada oldugu gibi, bu metain
fiyati ya da degerinin kariligi iin degil. Bor alan ve bor veren arasin-
da alinip verilen degerde, satici ile alici arasinda, bir durumda para-bii-
minde diger bir durumda meta-biiminde oldugu gibi, bir biim degi-
ikligi olmaz. Elden ikartilan ve geri dnen degerin ayni oluu, burada
kendisini bsbtn farkli bir ekilde ortaya koyar. Bir deger miktari, yani
para, herhangi bir edeger alinmaksizin elden ikartilmakta, ve belli bir
sre sonra geri dnmektedir. Bor veren kendi elinden bor alanin eli-
ne getikten sonra bile, daima ayni degerin sahibi olarak kalmaktadir.
Bildigimiz basit meta degiiminde para, daima, satin alan tarafindan
gelir; oysa bor vermede satici tarafindan gelir. Belli bir sre iin parayi
elden ikartan odur, sermaye alicisi ise, onu, bir meta olarak alan kim-
sedir. Ne var ki byle bir ey ancak, para, sermaye olarak i grdg, ve
dolayisiyla yatirildigi srece olabilir. Bor alan, parayi sermaye olarak,
daha fazla deger reten bir deger olarak bor alir. Ama, yatirildigi anda
bu para, herhangi baka bir sermayenin iki noktasinda, yatirildigi anda
oldugu gibi hala potansiyel bir sermayedir. Ancak bu para kullanildiktan
sonradir ki, degerini geniletir ve sermaye olarak kendisini gerekletirir.
Ne var ki bu paranin, bor alan tarafindan e|e/|em/ sermaye olarak,
u halde, deger arti, arti-deger (faiz) olarak geri dndrlmesi zorunlu-
lugu vardir. Ve bu arti-deger (faiz) ancak, gerekletirilen krin bir kismi
olabilir. Ancak bir kismi, hepsi degil. nk, bor alana bor verilen
57
"Faiz almanin adilligi, bir kimsenin kr edip etmemesine bagli olmayip, o eyin" (bor
alinan eyin) "yerinde kullanildigi takdirde kr retebilme yetisine sahip olmasidir." (4n Esscy
on ||e Go|e|n/n Cc0ses o/ ||e Nc|0|c| Rc|e o/ ln|e|es|, 0|e|e /n ||e sen|/men|s o/ S/| W. Pe||y
cnJ V|. loc/e, on ||c| |ecJ, c|e cons/Je|eJ, London 175O, s. 4D. Bu anonim yapitin yazan, 1.
Massie'dir.)
58
"Zengin kimseler paralarini kendileri kullanmak yerine ... onu, kendileri iin kr saglamak
ve bylece saglanan krdan sahipleri iin bir pay ayirmak zere bakalarina bor verirler." (|.c.,
s. 28-24.)
3T2
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayenin kullanim-degeri, bor alan iin kr retmesidir. Byle ol-
masaydi, bor verenin, kullanim-degerini elden ikartmasi diye bir ey
szkonusu olamazdi. te yandan, krin hepsi de borcu alanin payina
dmemektedir. Yoksa, elden ikartilan kullanim-degeri kariliginda her-
hangi bir ey demez ve yatirilan parayi bor verene, sermaye olarak,
ancak P + P olarak gereklemi sermaye oldugu iin gereklemi
sermaye olarak degil, yalnizca basit para olarak geri vermi olurdu. [sayfa
81O|
Her ikisi de, bor veren de bor alan da, ayni para miktarini
sermaye olarak harcarlar. Ama ancak bu ikincisinin elindedir ki, para,
sermaye olarak i grr. ki kii iin sermaye olarak, ayni miktar para-
nin, ifte varligi ile kr , iki kakina ikmaz. Bu para ancak krin bl-
lmesiyle, her ikisi iin de sermaye olarak i grr. Bor verenin payina
den kisma faiz denir.
Btn bu aliveri, varsayildigi gibi, iki tr kapitalist arasinda, para-
kapitalist ile sanayici ya da tccar kapitalist arasinda yer alir.
urasini da hi unutmamak gerekir ki, burada, sermaye, sermaye
olarak daima metadir ya da burada meta olarak irdelenen ey sermaye-
dir. Bu nedenle, burada grlen btn ilikiler, siradan bir meta aisin-
dan ya da yeniden-retim srecinde meta-sermaye olarak i grdg
srece sermaye aisindan irrasyonel olurdu. Satma ve satinalma yerine,
bor verme ve bor alma, burada, metain sermayenin zgn niteligin-
den dogan bir ayrimdir. Ayni ekilde, burada denen ey, metain fiyati
degil, faizidir. Para sermayenin fiyatina faiz diyecek olursak, bu, metala-
rin fiyat kavramindan bsbtn ayri, irrasyonel bir fiyat ekli olur.
5D
Bura-
da fiyat, u ya da bu ekilde bir kullanim degeri olarak igren bir ey
iin denen, belli bir miktar parayi gsteren, tamamen soyut ve anlam-
siz bir biime indirgenmi olur; oysa fiyat kavrami bir kullanim-degeri-
nin para ile ifade edilen degerini gerekten gsterir.
Sermayenin fiyatini belirleyen bir ey olarak faiz, daha balangita
tamamen irrasyonel bir ifadedir. Szkonusu meta ikili bir degere sahip-
tir; nce bir degere, sonra da bu degerden farkli bir fiyata; oysa fiyat,
degerin para olarak ifadesini temsil eder. Para-sermaye, bir miktar para-
dan, ya da bir miktar para olarak saptanmi belli bir miktar metain
degerinden baka bir ey degildir. Bir meta, sermaye olarak bor veril-
diginde, o ancak, bir miktar paranin kilik degitirmi biimidir. nk,
sermaye olarak bor verilen ey, u ya da bu kadar libre pamuk degil,
ama pamuk biiminde onun degeri olarak varolan, u ya da bu miktar-
da paradir. Bu nedenle, sermayenin fiyati, Bay Torrens'in dndg
5D
"'Deger' terimi, dolaim aracina uygulandiginda ayri anlam tair ... 2) ilerdeki bir ta-
rihte elde edilecek olan ayni miktardaki dolaim aracina kiyasla ... fiilen elde bulunan para. Bu
durumda paranin degeri, faiz orani ne llr ve faiz orani da, bor verilebilir sermaye miktari
ile, buna olan talep arasindaki oranla belirlenir." (Colonel R Torrens, On ||e Oe|c|/on o/ ||e
8cn/ C|c||e| 4c| o/ !811, e|c., 2
nd
ed., 1847, s. 5, 6.)
3T3
Kurl Murks
Kupilul lll
gibi (bkz. dipnot 5D) c0||ency [dolaim araci| olmasa bile, bir miktar
para olarak sermaye anlamina gelir. Peki yleyse, bir miktar deger, ken-
di fiyati, kendi para-biimi ile ifade edilen fiyatindan ayri olarak nasil
olur da bir fiyata sahip olabilir Fiyat, ensonunda, bir metain, kendi kul-
lanim-degerinden farkli olan degeridir (bu ayni zamanda, degerden ni-
tel olarak degil, ama yalnizca nicel olarak farkli bulunan, yalniz degerin
byklg ile ilgili olan piyasa-fiyati iin de dogrudur). Degerden nitel
[sayfa 811| olarak farkli bir fiyat, sama bir elikidir.
6O
Sermaye, sermaye
oluunu, kendisini geniletme yoluyla ortaya koyar. Kendisini bytme
derecesi, kendisini sermaye olarak gerekletirmesinin nicel derecesini
ifade eder. rettigi arti-deger ya da kr bunun orani ya da byklg
ancak yatirilan sermayenin byklg ile karilatirilarak llebilir. Bu
nedenle faiz getiren sermayenin kendisini daha fazla ya da az geni-
letmesi de, bunun gibi, ancak, faiz miktarinin toplam krdaki payinin
yatirilan sermayenin degeriyle karilatirilmasiyla llebilir. Bundan do-
layi, eger fiyat metain degerini ifade ediyorsa, faiz de, para-sermayesinin
kendisini geniletmesini ifade eder ve bylece, bu deger genilemesi
iin, bor verene denen fiyat gibi grnr. Satinalma ve satita, para
araciligiyla saglanan basit degiim ilikilerinin, Proudhon'un yaptigi gibi
burada uygulanmasinin daha balangitan beri ne kadar sama oldugu-
nu bu da gstermektedir. Temel nkoul kesinlikle udur ki, para, ser-
maye olarak ilev yapar, ve dolayisiyla ite bu niteligi ile, yani potansiyel
sermaye olarak bir nc kiiye aktarilabilir.
Ne var ki, sermaye burada, piyasaya arzedildigi ve paranin kulla-
nim-degeri sermaye olarak fiilen elden ikartildigi iin bir meta olarak
grnr. Ancak onun bu kullanim-degeri, kr retmesinden dogar. Ser-
maye olarak kullanilan para ya da metalarin degeri, bunlarin para ya da
metalar olarak kendi degerlerine degil, sahipleri iin rettikleri arti-deg-
er miktari ile belirlenir. Sermayenin rn krdir. Kapitalist retim esasi-
na gre, paranin para olarak harcanmasi ya da sermaye olarak yatirilmasi,
yalnizca onun farkli ekilde kullanimidir. Para ya da metalarin kendileri,
aslinda potansiyel sermayedir, tipki emek-gnn potansiyel sermaye
olmasi gibi. nk, 1) para, retim gelerine evrilebilir, ve sanki sirf
bunlarin soyut ifadesi deger olarak varligidir; 2) servetin maddi geleri,
sermaye haline gelebilme zelligini tairlar, nk, bunlari sermaye hali-
ne getirecek olan tamamlayici karitlari, yani cretli-emek, kapitalist
retim temeli zerinde zaten mevcuttur.
Maddi servetin elikili toplumsal zelligi cretli-emek olarak
emekle arasindaki zitligi retim srecinden bagimsiz olarak, kapitalist
6|
"'Paranin ya da dolaim aracinin degeri' teriminin belirsizligi, terim, hi bir ayrim g-
zetmeksizin, hem metalarin degiim-degerlerini ve hem de sermayenin kullanim-degerlerini
belirlemek iin kiillanildiginda srekli bir kariiklik kaynagi olur." (Tooke, lnq0/|y /n|o ||e
C0||ency P|/nc/|e, s. 77.) Tooke, asil kariikligi (konunun kendisinde bulunan kariikligi) degerin,
deger olarak (faiz) sermayenin kullanim-degeri haline geliini gzden kairiyor.
3T4
Kurl Murks
Kupilul lll
mlkiyette, bu mlkiyetin niteliginde ifadesini bulmutur. te bu zel
olgu, srekli sonucu oldugu, ve srekli sonucu oldugu iin de devamli
nkoulu haline geldigi kapitalist retim srecinden ayri olarak, kendisi-
ni, paranin da metalarin da gizli, potansiyel sermaye olmalarinda, bu
yzden de sermaye olarak satilabilmelerinde ve bu biim iersinde,
bakalarinin emegi zerinde, bu emege elkoyma olanagini saglayan bir
kumandaya sahip olmalarinda, dolayisiyla da, kendisini genileten deg-
erleri [sayfa 812| temsil etmelerinde ifade eder. urasi da apaik hale gelir
ki, kapitalist tarafindan bir edeger eklinde ne srlen emek degil,
ite bu iliki, bakalarinin emegine elkoyma hakkini ve bunun yollarini
saglar.
Ayrica, krin faize ve asil kra blnmesi, tipki metalarin piyasa-
fiyatlarinda oldugu gibi, arz ve taleple, yani rekabetle dzenlendigi l-
de, sermaye, bir meta olarak grnr. Ne var ki buradaki fark, tipki
benzerlik kadar aiktir. Arz ile talep ayni oldugu takdirde, metalarin
piyasa-fiyatlari, retim-fiyatlarina tekabl eder, yani bunlarin fiyati, reka-
betten bagimsiz olarak kapitalist retimin kendi i yasalari ile dzenlenir
grnr, nk, arz ve talepteki dalgalanmalar, piyasa-fiyatlarinin, re-
tim-fiyatlarindan gsterdikleri sapmalardan baka bir eyi aiklamaz. Bu
sapmalar karilikli olarak birbirlerini dengelerler ve bylece belli uzun-
luktaki dnemler boyunca ortalama piyasa-fiyatlari, retim-fiyatlarini
eitlerler. Arz ile talep akiir akimaz, bu gler artik ilemez, biri
digerini telafi eder ve fiyatlari belirleyen genel yasa imdi tek tek durum-
lara uygulanir hale gelir. Piyasa-fiyati, yalniz piyasa-fiyati hareketlerinin
ortalamasi olarak degil, kendi z biimi iersinde bile, retim tarzinin
kendi i yasalari ile dzenlenen retim-fiyatlarina tekabl eder. Ayni ey
cretler iin de geerlidir. Arz ile talebin akimasi halinde, bunlar bir-
birlerinin etkisini yokederler ve cretler, emek-gcnn degerine eit
olur. Ama, para-sermaye zerinden faiz iin, durum farklidir. Rekabet,
bu durumda, kuraldan sapmalari belirlemez. Rekabetin zorladigi bln-
me yasasi diinda bir yasa yoktur, nk, daha ilerde de grecegimiz
gibi, "dogal" faiz orani diye bir ey yoktur. Dogal faiz orani sz ile halk
yalnizca, serbest rekabet ile saptanan orani kasteder. Faiz orani iin
"dogal" sinirlar yoktur. Eger rekabet yalniz sapmalar ile dalgalanmalari
belirlemiyorsa ve bu nedenle zit glerin birbirlerini yoketmesi eger her
trl belirlenmeye bir son veriyorsa, belirlenecek ey, keyfi ve yasaya
sigmaz bir hal alir. zleyen blmde bu konu zerinde daha fazla durula-
caktir.
Faiz getiren sermayede her ey yzeysel grnr: sermaye yatiri-
minin, sirf bor verenden bor alana yapilan bir aktarimi; gerekleen
sermayenin geriye akii, bor alandan bor verene sermayenin sirf geri-
ye devredilmesi, faizle birlikte geriye denmesi gibi. Ayni ey, kapitalist
retim tarzinin znden gelen ve kr oraninin, yalniz tek bir devirden
elde edilen krin, yatirilan sermaye-degere oraniyla degil, ayni zamanda
3T5
Kurl Murks
Kupilul lll
bu devir dneminin uzunlugu ile, u halde, sanayi sermayesinin, belirli
bir zaman araliginda sagladigi kr olarak belirlenmekte oldugu olgusu
iin de dogrudur. Faiz getiren sermayede bu da gene, bor verene belli
bir zaman araligi iin belirli bir faiz dendigi anlamina gelmek zere,
ayni ekilde yzeyde bir olgu olarak grnr.
eylerin i ilikilerine nfuz etmede gsterdigi o her zamanki
yetisiyle, romantik Adam Mller yle diyor (E|emen|e Je| S|cc|s/0ns|,
Berlin 18OD, Dritter Theil, s. 188): "eylerin fiyatlarinin belirlenmesinde,
[sayfa 818| zaman dikkate alinmaz; oysa, faizin belirlenmesinde zaman bata
gelen etmendir." Meta fiyatlarinin belirlenmesine, retim zamani ile
dolaim zamaninin nasil girdigini, ve sermayenin belli bir devir dnemi
iin kr oranini belirleyen eyin de zaten bu oldugunu, belirli bir dnem
iin krin bylece belirlenmesiyle faizin de belirlenmi olacagini gr-
myor. Buradaki bilgeligi de gene, her yerde oldugu gibi, yzeydeki toz
bulutlarina bakarak, burnu havada bir tavirla bu toz bulutlarinin gizemli
ve nemli bir ey diye iln etmekten teye gemiyor. [sayfa 814|
3T
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMKNC BLM
KARIN BLNMES
FAZ ORANI
"DOGAL" FAZ ORANI
BU blmn konusu, kredi ile ilgili daha sonra karilaacagimiz
diger btn grngler gibi burada ayrintilariyla incelenemez. Bor ver-
enler ile bor alanlar arasindaki rekabet ve bunun sonucu olarak para
piyasasindaki ufak tefek dalgalanmalar, bu incelememizin sinirlari diinda
kalir. Faiz oraninin sinai evrim sirasinda izledigi devrenin ortaya kona-
bilmesi iin bu evrimin tahlil edilmesi gerekir ki, bu da gene burada
yapilamaz. Ayni ey, faiz oraninin dnya piyasasindaki ok ya da az yak-
laik eitlenmesi iin de geerlidir. Biz burada, faiz getiren sermayenin
bagimsiz biimi ile, krdan farkli olarak faizin bagimsizlamasi ile ilgi-
lenmekteyiz.,
Daha nceki varsayimimiza gre faiz, krin yalnizca sanayi kapi-
talisti tarafindan para-kapitaliste denen kismi olduguna gre faizin st
siniri krin kendisi olur ve bu durumda retken kapitalistin cebe indire-
cegi kisim = O olurdu. Faizin krdan byk olabilecegi istisnai durumlar
diinda byle bir durumda faiz zaten krdan denemez faizin st
siniri olarak, toplam krdan, ynetim ve denetim cretlerine (0ces o/
s0e|/n|enJence) giden kisim (bu daha sonra incelenecektir) iktiktan
sonra geriye kalan miktar dnlebilir. Faizin alt sinirinin belirlenmesi
ise [sayfa 815| tamamen olanaksizdir. Herhangi bir alt dzeye debilir. Ne
3T7
Kurl Murks
Kupilul lll
var ki bu durumda daima, onu tekrar bu nispi alt dzeyinin zerine
ykseltecek zit ynl etkiler grlecektir.
"Bir sermayenin kullanimi iin denen miktar ile sermaye arasin-
daki baginti, para olarak llen faiz oranini ifade eder. " "Faiz orani, 1)
kr oranina ve; 2) toplam krin bor veren ile bor alan arasindaki
blnme oranina baglidir." (Econom/s|, 1anuary 22, 1858.) "Eger bir kim-
senin bor aldigi paranin kullanimi iin faiz olarak dedigi ey, bu kim-
senin retebildigi krin bir kismi ise, bu faizin, daima bu krla belirlenmesi
gerekir" (Massie, |.c., s. 4D.)
nce, toplam kr ile, bunun, faiz olarak para-kapitaliste denme-
si gerekli kismi arasinda sabit bir baginti bulundugunu varsayalim. Bu
durumda, faizin, toplam krla birlikte ykselecegi ya da decegi ve
toplam krin, genel kr orani ve bu orandaki dalgalanmalar ile belirlen-
ecegi aiktir. rnegin, ortalama kr orani = %2O ve faiz = krin 'i ise,
faiz orani = %5; eger ortalama kr orani = %16 ise, faiz orani = %4
olurdu. %2O bir kr orani ile, faiz orani; %8'e ykselebilir ve sanayi kapi-
talisti gene de, kr orani = %16 ve faiz orani = %4 oldugu zamanki
kadar, yani %12 kr elde ederdi. Faiz, yalnizca %6 ya da %7'ye yksele-
cek olsa, krin gene de byk bir kismini kendisine alikoyabilirdi. Faiz,
ortalama krin degimeyen bir miktarina eit olsa, buradan, genel kr
orani ne kadar yksek olursa, toplam kr ile faiz arasindaki mutlak
farkin o kadar byk olacagi ve toplam krdan retken kapitalistin cebe
indirecegi kismin o kadar byk olacagi, ve bunlarin tersi oldugu zaman
da, sonucun bunun tersi olacagi sonucu ikar. Faiz = ortalama krin 1/
5'i olsun. 1O'un bete-biri 2'dir; toplam kr ile faiz arasindaki fark = 8
olur. 2O'nin bete-biri = 4'tr; fark = 2O - 4 = 16; 25'in 1/5'i = 5; fark =
25 - 5 = 2O; 8O'un 1/5'i = 6; fark = 8O - 6 = 24; 85'in 1/5'i = 7; fark = 85 -
7 = 28." %4, 5, 6, 7'lik farkli faiz oranlari burada daima, toplam krin
ancak 1/5'ini ya da %2O'sini temsil ederler. Kr oranlari farkli iseler, farkli
faiz oranlari, toplam krin ayni kesirli paralarini ya da toplam krin ayni
yzdelerini ifade ederler. Bu gibi degimeyen faiz oranlari ile, sanayi kri
(toplam kr ile faiz arasindaki fark) genel kr oraniyla orantili olarak
ykselir ve bunun tersi de dogrudur.
Diger btn koullar eit olmak zere, yani faiz ile toplam kr
arasindaki oranin, azok degimeyen bir oran oldugu varsayildiginda,
ilev yapmakta olan kapitalist, kr oraninin dzeyiyle dogru orantili ola-
rak, daha yksek ya da daha dk bir faiz demeye hazirdir ve istekli-
dir.
61
Grm oldugumuz gibi, kr orani, kapitalist retimin gelimesiyle
ters orantili olduguna gre, buradan, bir lkedeki daha yksek ya da
dk faiz oraninin, hi degilse faiz oranindaki fark fiilen kr oranla-
rindaki farki ifade ettigi lde, sanayiin gelime derecesiyle gene ters
orantili [sayfa 816| olacagi sonucu ikar. Daha ilerde, bunun, daima byle
61
"Dogal faiz orani, bireylerin ticari kararlariyla dzenlenir." (Massie, |. c., s. 51.)
3T8
Kurl Murks
Kupilul lll
olmasi gerekmeyecegi grlecektir. Bu anlamda olmak zere, faizin
krla ya da daha dogrusu genel kr oraniyla dzenlendigi sylenebilir.
Ve bu dzenleme biimi, faizin ortalamasi iin bile geerlidir.
Her ne olursa olsun, ortalama kr oranina, faizin st sinirinin nihai
belirleyicisi gzyle bakilabilir.
Faizin, ortalama krla ilikisi olgusu imdi daha uzun uzadiya ele
alinacaktir. Kr gibi, zgl varliga sahip bir btnn iki paraya ayrilmasi
szkonusu oldugunda, sorun her eyden nce, dogal olarak blnecek
olan varligin byklg zerinde dgmlenir, ve bu krin byklg,
kendi ortalama orani ile belirlenir. Belli bir byklkte bir sermayenin,
diyelim, 1OO'lk bir sermayenin genel kr orani, u halde krin byklg
veri olsa. Bu durumda, krdaki degimelerin, krin, bor aldigi sermaye
ile alian retken kapitalistin elinde kalan paralari ile ters orantili ola-
cagi aiktir. Ve, bllecek krin, kariligi denmemi emegin rettigi
degerin miktarini belirleyen koullar, krin bu iki tr kapitalist arasinda
blmn belirleyen koullardan byk lde farklidirlar ve ogu
kez, bsbtn zit ynde etki yaratirlar.
62
Modern sanayiin zerinde hareket ettigi evrimlere bakacak olur-
sak hareketsizlik hali, artan canlilik, gnen, airi-retim, bunalim, dur-
gunluk, hareketsizlik durumu, vb. gibi inceleme alanimizin diinda
kalanlar dk bir faiz oranini genellikle bir gnen ya da fazla kr
dnemine tekabl ettigini, faizdeki ykselmenin gnenten ayri
dtgn, ya da bunun tersinin olacagini, ve tefeciligin en u noktasina
kadar ulaan azami bir faiz dzeyinin, bunalim dnemine rasladigini
grrz.
68
1848 yazi, arpici bir gnen dneminin balangiciydi; 1842
ilkyazinda hala %4 olan faiz orani, 1848 ilkyazi ile yazinda %2'ye dt;
64
eyll ayinda ise %1'ye kadar dt (Gilbart, I, s.166); daha sonra, 1847
bunalimi sirasinda, %8'e ve bunun da stne ykseldi.
Bununla birlikte, dk bir faizin durgunluk ilimli bir ykselme
gsteren faizin, canlanan bir faaliyet sirasinda grnmeleri de olanakli-
dir.
Faiz orani, demelerin karilanabilmesi iin ne pahasina olursa
olsun bor para alindigi bunalim siralarinda doruk noktasina ulair. Faiz-
de bir ykselme, degerli senetlerin fiyatlarinda bir dme anlamina gel-
62
Bu noktada elyazmasinda u belirleme var: "Bu blmn gidii, krin dagilim yasalarini
zmlemeden nce, nicel bir blnmn, nitel bir blnm haline nasil geldigini aratirmanin
daha uygun olacagini gsteriyor. Bundan nceki blmden buraya bir gei yapmak iin, faizin,
krin belirli olmayan bir kisim oldugunu varsaymak yeterli olacaktir."
68
"lk dnemde, hemen bunalimdan sonra, speklasyon olmaksizin para boldur; ikinci
dnemde, para boldur ve speklasyon da boldur; nc dnemde, speklasyon gerilemeye
balar ve para aranir olmutur, drdnc dnemde, para kittir ve bunalim gelip atmitir."
(Gilbart, 4 P|cc|/cc| 7|ec|/se on 8cn//n, 5
th
ed., Vol. I, London 184D, s. 14D.)
64
Tooke, bunu, "daha nceki yillarda krli yatirimlarin kitligi nedeniyle zorunlu olarak
oluan, airi-sermaye birikimi, biriktirilmi bulunan paralarin piyasaya srlmesi ve umut veren
ticari giriimlere olan gvenin canlanmasi ile" aikliyor. (l/s|o|y o/ P|/ces /|om !839 |/|| !817,
London 1848, s. 54.)
3T
Kurl Murks
Kupilul lll
diginden, bu durum, elinde para-sermaye bulunan kimselere, ilerin
[sayfa 817| gidii sirasinda, faiz orani tekrar der dmez, hi degilse or-
talama fiyatlarina yeniden ykselecek olan bu gibi faiz getiren senetleri,
gln derecede dk fiyatlarla ele geirmek iin gzel bir firsat sag-
lar.
65
Bununla birlikte, faiz orani, kr oranindaki dalgalanmalardan ta-
mamen bagimsiz bir dme egilimini de tair. Ve, gerekten, iki ana
neden buna yolaar:
I. "Sermayenin, hi bir zaman retken bir kullanim diinda bor
alinmadigini kabul etsek bile, faizin, brt kr oraninda herhangi bir
degiiklik olmadan da degiebilecegini pek olasi sayiyorum. nk, bir
ulus zenginlik yolunda ilerledike, kendilerini, atalarinin emegi sayesin-
de, yalniz faizleri ile rahata yaatabilecek birikmi bir paranin sahipleri
halinde bulan bir sinif insan trer ve bunlar gitgide artar. Genliklerinde
ve orta yaliliklarinda fiilen i hayatina katilmi bulunan bir ogu da,
yalaninca kendi biriktirdikleri meblaglarin faizleriyle sakin bir hayat sr-
mek zere i hayatindan ekilirler. Bu her iki sinif da, lkenin artan
zenginligi ile birlikte byme egilimindedir, nk, olduka byk bir
sermaye ile ie balayanlarin az bir sermaye ile balayanlara gre daha
abuk bagimsizliga ulamalari olasiligi vardir. te bu yzden, eski ve
zengin lkelerde, sermayeleri olup da, bunu kendileri kullanmak zah-
metine girmek istemeyenlere ait ulusal sermaye miktarinin, toplumun
tm retken sermayesine olan orani, yeni yerleen ve daha yoksul bl-
gelere gre daha byktr. ngiltere'de ... nfusa oranla |cn|/ye|e| sinifi
ne denli daha kalabaliktir! Rcn|/ye|e| sinifi ne denli ogalirsa, bor ser-
maye verenler sinifi da o denli artar, nk bunlar bir ve ayni siniftir."
(Ramsay , 4n Esscy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||, s. 2O1-O2.)
II. Kredi sistemindeki gelime ve bununla birlikte, sanayiciler ile
tccarlarin, toplumun btn siniflarinin tasarruflari zerinde bankerler
araciligi ile kurduklari gittike artan denetimleri ve para-sermaye olarak
i grebilecek bu tasarruflarin miktar olarak gitgide yogunlamasi, faiz
orani zerinde ayrica bir baski yaratir. Bu konu zerinde ilerde daha
fazla durulacaktir.
Faiz oraninin belirlenmesiyle ilgili olarak Ramsay yle diyor: "Faiz
orani kismen brt kr oranina ve kismen de, bunun sermaye kri ile
giriim krina blnme oranina baglidir. Bu oran da, gene, bor ser-
maye verenler ile bor sermaye alanlar arasindaki rekabete baglidir; bu
rekabet, hi bir ekilde, gereklemesi umulan brt kr orani tarafindan
tmyle dzenlenmemekle birlikte, onun etkisi altindadir."
66
Ve, reka-
65
"Bir bankerin eski bir mterisinin, 2OO.OOO sterlinlik tahvil kariliginda bor verilmesi
istegi reddedildi; demeleri durduracagini bildirmek iin tam ayrilacagi sirada kendisine, bunu
yapmasina gerek bulunmadigi, o gnk koullar altinda bankerin tahvilleri 15O.OOO sterline
satin alabilecegi anlatildi." ([H. Roy.| 7|e 7|eo|y o/ ||e Exc|cnes. 7|e 8cn/ C|c||e| 4c| o/
!811, e|c., London 186D, s. 8O.)
320
Kurl Murks
Kupilul lll
betin niin sirf bu neden tarafindan dzenlenmemesine gelince, bir yan-
dan [sayfa 818| ogu kimse, parayi, retken bir kullanim amaci gtmeksizin
bor almaktadir; te yandan, bor verilebilir tm sermaye oraninin, brt
krdaki herhangi bir degiiklikten bagimsiz olarak lkenin zenginligiyle
degiiklik gstermesidir." (Ramsay, |.c., s. 2O6-O7.)
Ortalama faiz oranini belirlemek iin, 1) ortalama faiz oraninin,
byk sanayi evrimleri iinde gsterdigi degiiklikler sirasinda hesa-
planmasi; ve 2) uzun vadeli sermaye borlanmalarini gerektiren yatirim-
lari iin faiz oraninin bulunmasi gerekir.
Bir lkede egemen olan ve srekli dalgalanmalar gsteren piya-
sa oranlarinda farkli bulunan ortalama faiz orani, herhangi bir yasa ile
belirlenemez. Burada, iktisatilarin dogal bir kr oranindan ve dogal bir
cret oranindan szettikleri anlamda dogal bir faiz orani diye bir ey
yoktur. Massie bu konuda hakli olarak yle der (s. 4D): "Bir kimsenin
bu konuda kuku duyabilecegi tek ey, bu krin hangi kisminin hak
olarak bor alana, ve hangi kisminin bor verene ait oldugudur; ve bunu,
genellikle bor alanlar ile bor verenlerin dncelerinden baka belir-
leyecek bir yntem bulunmamaktadir; hakli ya da haksiz, bu konuda
genel rizaya uygun olarak yapilan ne ise odur." Arz ve talebin eitlenmesi
ortalama kr orani veri kabul edildiginde hi bir anlam taimaz. Bu
formle bavurulan diger hallerde (ve bu o zaman pratik olarak dogru-
dur), rekabetten bagimsiz olan ve daha ok onu belirleyen temel kurali
( dzenleyici sinirlari ya da sinirlayici byklkleri) bulmaya yarayan bir
forml olarak i grr; zellikle, rekabetin pratigi ve grnglerinin ve
bu grnglerden dogan kavramlarin tutsagi olanlarin, ekonomik
ilikilerin, rekabetin erevesi iersinde kazandiklari isel baglar zeri-
ne, gene yalnizca yzeysel bir fikre ulamalarina yarayan bir forml ola-
rak hizmet eder. Bu, rekabetle birlikte giden degiikliklerden, bu
degiikliklerin sinirlarina ulamak iin bir yntemdir. Ortalama faiz ora-
ninda durum byle degildir. Ortalama rekabet koulIarinin, bor verenle
bor alan arasindaki dengenin, niin bor verene sermayesi zerinden,
%8, 4, 5, vb. gibi bir faiz orani denmesini, ya da brt krin, diyelim %2O
ya da %5O gibi belli bir kisminin verilmesini gerektirdigini sylemek iin
hi bir akla-uygun neden yoktur. Rekabetin, sirf rekabet olarak herhangi
bir eyi belirlemesi halinde, bu belirleme raslantiya bagli, tamamen gr-
gcl bir belirlemedir ve ancak bilgilik ya da hayalcilik, bu raslantiyi bir
zorunluluk gibi gstermeye kalkiabilir.
67
Banka mevzuati ve ticari [sayfa
66
Faiz orani genellikle ortalama kr orani ile belirlendigi iin, airi dolandiricilik ogu kez,
dk bir faiz orani ile bir aradadir. rnegin, 1844 yazindaki demiryolu sahtekarliginda oldugu
gibi, ngiltere Bankasinin faiz orani, 16 ekim 1844'e kadar %8'e ykseltilmemiti.
67
rnegin, 1. G. Opdyke, 7|ec|/se on Po|/|/cc| Economy (New York 1851) adli yapitinda,
%5'lik bir faiz oraninin evrenselligini; ebedi yasalar ile aiklamak iin ok baarisiz bir giriimde
bulunmutur. Bay Karl Arnd, 0/enc|0|em0sse \o|/s0/||sc|c/| een0|e| Jem Vonoo|/ene/s|
0nJ Jem lomm0n/sm0s, e|c., Hanau 1845, daha da bnce u szleri eder: "Nesnelerin retiminin
dogal seyrinde tek |/| grng vardir ki, tamamen yerleilmi lkelerde bir lde faiz oranini
32T
Kurl Murks
Kupilul lll
81D| bunalimlarla ilgili 1857 ve 1858 yillarina ait parlamento raporlarinda,
ngiltere Bankasi mdrlerinin, Londrali bankerlerin, tarali bankerlerin
ve profesyonel teorisyenlerin, "fiilen oluan faiz orani" zerindeki ileri-
geri gevezeliklerini ve "bor verilebilir sermayenin kullanimi iin de-
nen fiyati, bu tr sermayenin arzina bagli olarak degiebilir", "yksek bir
faiz orani ve dk bir kr devamli varolamaz", gibi ve bunlara benzer
daha bir yigin orta-mali ve atafatli samaliklari dinlemekten daha eg-
lendirici bir ey olamaz.
68
Grenek ve gelenek, hukuksal gelenek, vb.,
ortalama faiz oraninin belirlenmesinde, bu salt bir ortalama olarak degil,
daha ok, gerek bir byklk olarak varoldugu srece, rekabetin ken-
disi kadar rol oynarlar. Faiz oraninin hesaplanmasini gerektiren birok
hukuksal anlamazlikta, ortalama bir faiz oraninin yasal bir oran olarak
kabul edilmesi zorunlulugu ortaya ikti. Eger bir bir adim daha atar ve
ortalama bir faiz oraninin sinirlarinin niin genel yasalardan ikartilama-
digini soracak olursak, bu sorunun yanitinin, dpedz faizin znde sak-
li oldugunu grrz. Faiz yalnizca ortalama krin bir parasidir. Ayni
sermaye, iki ayri rolde grnr bor verenin elinde, bor verilebilir
sermaye olarak, ve faal kapitalistin elinde sanayi ya da ticaret sermayesi
olarak. Ama bu sermaye, tek bir kez ilev yapar ve tek bir kez kr retir.
retim srecinin kendisinde, sermayenin bor verilebilir sermaye olma
niteligi herhangi bir rol oynamaz. Kr zerinde hak iddia eden taraflarin
bunu nasil bltkleri sorunu, tipki bir i ortakliginda ortak krin, yzde
paylar olarak bllmesinde oldugu gibi, o olayla sinirli ve tamamen
grgcl bir eydir. Esas olarak kr oranini belirleyen arti-deger ile cretler
arasindaki blnmede, birbirinden tamamen farkli iki ge emek-gc
ile sermaye belirleyici etmenlerdir; bunlar, birbirlerini sinirlayan, iki ba-
gimsiz degikenin ilevleridir; ve bunlarin n/|e| /c|/|, retilen degerin n/-
ce| ||0n0m0n0n kaynagidir. Arti-degerin rant ile kra blnmesinde
de ayni eyin oldugunu daha ilerde grecegiz. Faiz konusunda ise byle
bir ey olmamaktadir. Burada n/|e| /c|/|||cmc, biraz sonra grecegimiz
gibi, daha ok, ayni arti-deger miktarinin |cmcmen n/ce| ||0nmes/n-
Jen ileri gelmektedir.
Btn bu anlatilanlardan "dogal" faiz orani diye bir eyin olmadi-
dzenler grnmektedir: bu olay Avrupa ormanlarinda kerestenin, yillik byme ile artma
oranidir. Bu yeni byme, kendi degiim-degerlerinden tamamen bagimsiz, yzde 8-4 oraninda
olur." (Agalarin kendi degiim-degerlerinden bagimsiz olarak daha her yil bymeleri ne kadar
garip degil mi!) "Buna gre, faiz oraninin, en zengin lkelerde bugnk dzeyinin altina dmesi
beklenemez." (s. 124.) (Demek istedigi, agalarin degiim-degerleri, bymelerine ne kadar
bagli olursa olsun, bunlarin bymesi degiim-degerlerinden bagimsizdir.) Buna, "ilk orman
faiz orani" denilse yeridir. Bunun kaifi bu yapitta. "bilimimize," "kpek vergisi filozofu" olarak
vgye deger bir katkida daha bulunmutur. (Marx, kitabindaki zel bir paragrafta ( 88, s. 42O-
421) bu vergiyi savundugu iin, K. Arnd'a alayli bir ifadeyle, "kpek vergisi filozofu" diyor. -EJ.)
68
ngiltere Bankasi, aik piyasada egemen olan orani, dogal olarak her zaman gznnde
tutarak, iskonto oranini, altinin ithal ve ihracina gre ykseltiyor ve alaltiyor. "Bylece, banka
hadlerindeki degimeleri tahmin ederek iskonto oyunlarina girimek imdi para merkezinin",
yani Londra para-piyasasinin, "bykbalarinin ugralarinin yansi haline gelmi bulunuyor. "
([H.Roy,| 7|e 7|eo|y o/ ||e Exc|cnes, e|c., s.118.)
322
Kurl Murks
Kupilul lll
gi sonucu ikar. Ne var ki, genel kr oraninin tersine, bir yandan ortala-
ma faizin sinirlarinin ya da srekli dalgalanan piyasa faiz oranlarindan
farkli olarak, ortalama bir faiz oraninin belirlenmesi iin, genel bir yasa
yoktur, [sayfa 82O| nk bu salt brt krin, sermayenin farkli adlar taiyan
iki sahibi arasinda bir paylailmasi sorunudur; te yandan faiz orani
ister ortalama, ister her zel durum iin geerli piyasa orani olsun tek-
biimli, belirli ve somut bir byklk olarak, genel kr oranindan
tamamen farkli bir grn iersindedir.
6D
Faiz orani ile kr orani arasindaki baginti, bir metain piyasa-fiyati
ile kendi degeri arasindaki bagintiya benzer. Faiz orani, kr orani ile
belirlendigi srece, bu oran, zel bir sanayi kolunda egemen olan zgl
bir kr orani ile, ya da hele, belli bir i alaninda herhangi bir kapitalistin
elde edebilecegi fazladan bir kr ile degil, daima genel bir kr orani ile
belirlenir.
7O
Bu nedenle, ortalama faiz orani, genel kr oraninin saf ya da
gvenilir ifadesi olmamakla birlikte, genel kr orani, aslinda, ortalama
faiz oraninda grgcl ve bilinen bir gerek olarak grnr.
Faiz oraninin kendisinin, bor alanlar tarafindan verilen farkli g-
vence derecelerine gre ve bor vadesinin uzunluguna bagli olarak
degiecegi geri dogrudur; ama, faiz orani, bu derecelerin herbiri iin
belli bir anda tek biimdedir. Bu ayrim da demek ki, faiz oraninin sabit
ve tekbiimdeki grnn degitirmemektedir.
71
6D
"Metalarin fiyati srekli dalgalanir; bu metalar, farkli kullanmalar iin imal edilmilerdir;
para, btn amalara hizmet eder. Metalar, ayni trden olanlar bile, nitelik bakimindan farkli-
dirlar; nakit para daima ayni degerdedir, ya da hi degilse byle kabul edilmitir. Bu ne-denle,
paranin, bizim faiz terimi ile belirledigimiz fiyati, diger eylerden daha byk kararliliga ve
tekbiimlilige sahiptir." (1. Steuart, P|/nc//es o/ Po|/|/cc| Economy, Fransizca eviri, 178D, IV, s.
27.)
7O
"Ne var ki bu, krin blnmesi kurali, her bor verene ve alana zel olarak degil, genellikle
bor verenlere ve alanlara uygulanir ... nemli byklkte ve kklkte kazanlar, borcu verenle
hi bir ilikisi bulunmayan bir becerinin ya da bilgi noksanliginin muvafakatidir; bor verenler,
ugranilan kayiptan zarara ugramadiklarina gre, kazantan da yararlanmamalari gerekir. Ayni
ii yapan tek bir kimse iin sylenenler, zel trden iler iin de geerlidir; herhangi bir i
kolunda i gren tccarlar ile iadamlari bor aldiklari para ile, ayni lkedeki diger tccar ve
iadamlarinin sagladigi olagan krdan daha fazlasini elde ederlerse, bu fazladan kazan, bunu
elde etmek yalnizca olagan bir beceri ye bilgiyi gerektirdigi halde, kendilerine aittir; yoksa, o
parayi kendilerine saglayan bor verene degil ... nk, bor verenler paralarini, genel kr
oraninin altinda bir demede bulunmaya ancak elveren koullarda i gren bir i kolunda
kullanilmak iin bor vermezler; ve bu nedenle, paralariyla, saglanan kazan ne olursa olsun,
bundan fazlasini almayi haketmemilerdir." (Massie, |.c., s. 5O, 51.)
71
Banka iskonto orani %5
Piyasa iskonto orani, 6O gn vadeli senetler %8
5
/
8
Piyasa iskonto orani, 8 ay vadeli senetler %8,
Piyasa iskonto orani, 6ay vadeli senetler %8
5
/
16
Polie simsarlarina bor, gnlk %1-2
Polie simsarlarina bor, bir hafta vadeli %8
Ondrt gn iin son oran, hisse senedi simsarlarina bor %4/-5
Mevduat faizi (bankalar) %8
Mevduat faizi (iskonto kurumlari) %8-8
Bu farkin, bir ve ayni gn iin ne denli byk olabilecegi, 1O Aralik tarihli 0c/|y Ne0s'in
kent haberlerinden alinan, D aralik 181D'da Londra para-piyasasindaki faiz hadleri ile ilgili
yukardaki rakamlarda grlmektedir. En dg %1, en yksegi %5'dir. [F. E.|
323
Kurl Murks
Kupilul lll
Ortalama faiz orani, her lkede, olduka uzun dnemlerde sabit
bir byklk olarak grnr, nk genel kr orani zgl kr oranla-
rinin, bir alandaki degiikligin, bir baka alandaki zit ynl bir degiiklik
ile telafi edilmek zere, srekli degiiklik gstermesine karin ancak
daha uzun dnemlerde degiir. Ve bunun greli degimezligi, ortalama,
ya da [sayfa 821| ortak kr oraninin tam da bu aagi yukari degimez nite-
liginde ortaya ikarilir.
Bununla birlikte, srekli dalgalanan piyasa faiz oranina gelince,
bu tipki metalarin piyasa-fiyati gibi her an sabit bir byklk olarak bu-
lunur, nk, para piyasasinda, btn bor verilebilir sermaye, toplu bir
kitle olarak faal sermayenin karisinda yeralir, ve bylece, bir yanda
bor verilebilir sermaye arzi ile, te yanda buna olan talep arasindaki
baginti, faizin herhangi bir andaki piyasa dzeyini belirler. Kredi sistemi
ne kadar fazla geliir ve bununla birlikte yogunlaarak bor verilebilir
sermayeye ne kadar fazla toplumsal bir nitelik kazandirir ve onu hep
birlikte para piyasasina srerse, bu o kadar ok byle olur. te yandan
genel kr orani, hi bir zaman zgl kr oranlarinin eitlenmesi egilimin-
den, bunlarin eitlenmesi hareketinden baka bir ey degildir. Kapitalist-
ler arasindaki rekabet, ki, kendisi bu eitlenme ynnde harekettir
burada, krin olduka uzun bir sre ortalamalarin altinda kaldigi alanlar-
dan sermayeyi yava yava ekerek, krin ortalamanin zerinde bulun-
dugu alanlara yava yava kaydirilmasi eklindedir. Ya da, ek sermayenin
bu alanlar arasinda yava yava ve degien oranlarda dagilmasi biimin-
dedir. Bu farkli alanlar bakimindan, sermayenin arzi ve ekilmesinde
srekli bir degime szkonusudur; faiz oraninin belirlenmesinde oldugu
gibi, ezamanli bir kitle etkisi hi bir zaman szkonusu olamaz.
Faiz getiren sermayenin, metadan mutlak farkli bir kategori ol-
makla birlikte, s0/ ene|/s bir meta haline geldigini ve bylece faizin,
siradan bir metain piyasa-fiyati gibi her zaman arz ve taleple saptanan
fiyati halini aldigini grm bulunuyoruz. Piyasa faiz orani da, bu neden-
le, srekli bir dalgalanma iersinde oldugu halde, belli bir anda, tipki bir
metain her ayri durumdaki piyasa-fiyati gibi, devamli olarak belirlenmi
ve tekbiimde bir hali gibi grnr. Para-kapitalistler bu metai arzeder-
ler ve faal kapitalistler onun iin srekli bir talep yaratarak, bu metai
satin alirlar. Eitlenme sreci genel bir kr orani yarattiginda, byle bir
ey olmaz. Meta fiyatlari, bir alanda, retim-fiyatinin zerinde ya da altin-
da ise (her ayri giriimde, sinai evrimlerin eitli evreleri ile birlikte
grlen dalgalanmalari burada zellikle bir yana birakiyoruz) denge,
sermayenin bireysel retim alanlarina akmasi ya da bu alanlarin diina
ikmasina bagli olarak, retimin genilemesi ya da daralmasi, yani sa-
nayi sermayeleri tarafindan piyasaya srlen metalarin kitlesindeki by-
me ya da klme ile saglanir. Metalarin ortalama piyasa-fiyatlarinin, bu
ekilde, retim-fiyatlarina eitlenmesiyle, zgl kr oranlarinin, genel ya
da ortalama kr oranlarindan gsterdigi sapmalar dzeltilmi olur. Bu
324
Kurl Murks
Kupilul lll
srete, sanayi ya da ticaret sermayesi, |0 se|mcye n/|e|//y|e, faiz geti-
ren sermayede oldugu gibi, alici karisinda hi bir zaman metalar g-
rnne brnemez. Byle bir grne girse bile, bu ancak, metala-
rin piyasa-fiyatlarinin dalgalanmalarinda ve retim-fiyatlarina eitlenmele-
rinde olur, yoksa ortalama krin dogrudan dogruya belirlenmesi eklinde
[sayfa 822| olmaz, Genel kr orani gerekte, 1) toplam sermaye tarafindan
retilen arti-deger ile, 2) bu arti-degerin, toplam sermayenin degerine
oraniyla, ve 8) rekabet ile ama ancak, belli retim alanlarina yatirilmi
bulunan sermayelerin, bu arti-degerden, kendi nispi byklkleri ile oran-
tili olarak eit paylar almaya alitigi bir hareket oldugu lde, bu reka-
bet ile belirlenir. te bunun iin, genel kr orani gerekte, dogrudan
dogruya ve derhal arz ve talep arasindaki oranla belirlenen piyasa faiz
oranindan ok daha farkli ve ok daha karmaik nedenlerden dogmakta-
dir, bu yzden de faiz orani gibi somut ve aik bir olgu degildir. eitli
retim alanlarindaki tek tek kr oranlarinin kendileri az ok belirsiz ey-
lerdir; ama grndkleri kadariyla, farkedilen ey, bunlarin tekbiimde
olmalari degil; farkliliklaridir. Genel kr orani ise, gerek kr oraninin
grgcl ve dogrudan dogruya grlebilir biimi olarak degil, ancak k-
rin en alt siniri olarak grnr.
Faiz orani ile kr orani arasindaki bu farki vurgularken, faiz ora-
ninin saglam bir temele oturmasina yardim eden u iki noktayi hala bir
yana birakiyoruz: 1) faiz getiren sermayenin, tarihsel olarak nceden
varoluu ve geleneksel bir genel faiz oraninin varligi; 2) dnya piyasasin-
in, faiz oraninin olumasi zerinde, bir lkenin ekonomik koullarindan
bagimsiz olarak, kr orani zerindeki etkisine kiyasla, ok daha byk
olan dogrudan etkisi.
Ortalama kr, dogrudan dogruya yerlemi bir olgu gibi ortaya
ikmaz, o daha ok, zit ynl dalgalanmalarin eitlenmelerinin nihai bir
sonucu olarak belirlenecek bir eydir. Faiz orani iin durum byle degil-
dir. Faiz orani, kendi genel ve hi degilse yerel gerekligi iersinde gn
gnne saptanan sanayi ve ticaret sermayesinin kendi ilemlerinin he-
saplanmasinda bir etmen ve hatta nkoul olarak hizmet eden bir
eydir. Her 1OO sterlin tutarindaki bir para miktarinin, 2, 8, 4, 5 sterlin
saglamak zere, taidigi genel bir yeti halini almitir. Meteorolo|i raporla-
ri hi bir zaman barometre ve termometreden alinan sonulari, borsa
raporlarinin faiz oraninin, u ya da bu sermaye iin degil, para piyasasin-
daki sermaye, yani genellikle bor verilebilir sermaye iin gsterdigin-
den daha byk bir dogrulukla gzler nne seremezler.
Para piyasasinda yalniz bor verenlerle bor alanlar kari kariya
gelirler. Meta ayni biime sahiptir: para. zel bir retim ya da dolaim
alanina yatirilmi olmasina gre sermayenin aldigi btn zel biimler
burada yokolmutur. imdi o, bagimsiz bir degerin, farklilamami, trde
biiminde para biiminde bulunur. zel alanlardaki rekabet onu etki-
lemez. Bunlarin hepsi, bor para alanlar eklinde biraraya toplanmilardir
325
Kurl Murks
Kupilul lll
ve sermaye, onlarin karisina, henz ilerdeki yatirim tarziyla ilgisiz bir
biim iersinde ikmaktadir. Sanayi sermayesinin, ancak, eitli birey-
sel alanlar arasindaki hareket ve rekabetle ortaya koydugu eyi, bor
verilen sermaye, burada, escs o|c|c/ s|n|/|n o||c/ se|mcyes/ olarak, ser-
mayenin arz ve talebinde en kesin biimde ortaya koyar. te yandan,
[sayfa 828| para piyasasindaki para-sermaye, fiilen, kendi zgl kullanimina
kayitsiz bir biimde bulunur ve her zel alanin retim gereksinmelerinin
gerektirdigi ekilde, eitli alanlar arasinda, kapitalist sinif arasinda ortak
bir ge olarak dagitilir. Ayrica, geni-lekli sanayiin gelimesiyle, para-
sermaye piyasada bulundugu srece, herhangi bir kapitalist, piyasadaki
sermayenin u ya da bu kadar kismina sahip bulunan bir kimse tarafin-
dan temsil edilmez, fiili retimden bsbtn farkli bir bankerler toplu-
lugunun, yani toplumsal sermayenin temsilcilerinin denetimi altindaki,
yogunlami, rgtlenmi bir kitle niteligine brnr. Bylece talep ba-
kimindan, bor verilebilir sermaye btnyle bir sinif ile kari kariya
bulundugu halde arz alaninda, //||e |c|/ne gelen ey, bor verilebilir ser-
mayenin kendisidir.
Genel kr oraninin, byklg dalgalansa bile, bor alanlarin
karisina, hepsi iin ayni ekilde degitigi iin, daima belli ve sabit bir
ge olarak ikan, belirli faiz oraninin yaninda puslu ve sisli grnmesi-
nin nedenlerinden bazilari ite bunlardir. Tipki, paranin degerindeki
degimelerin, onun btn metalar karisinda ayni degere sahip olmasi-
na engel olmamasi; tipki metalarin piyasa-fiyatlarindaki gnlk dalga-
lanmalarin, bunlarin gn gnne gazetelerde bildirilmelerine engel
olmamasi gibi, faiz orani da tipki onlar gibi dzenli ekilde "paranin
fiyati" olarak bildirilir. Bunun byle olmasinin nedeni, sermayenin ken-
disinin burada para-biiminde bir meta olarak arzedilmesidir. Fiyatinin
saptanmasi ise, bylece, teki btn metalarda oldugu gibi, onun da
piyasa-fiyatinin saptanmasidir. Faiz orani, bu nedenle, daima genel faiz
orani olarak, u kadar para iin u kadar para eklinde, belirli bir miktar
olarak grnr. te yandan kr orani, ayni alan iersindeki fiyati ayni
olan metalar iin bile farkli sermayelerin ayni metai, rettikleri farkli
koullara bagli olarak degiebilir, nk, bireysel bir sermayenin kr
orani, metain piyasa-fiyati ile belirlenmeyip, daha ok, piyasa-fiyati ile
maliyet-fiyati arasindaki farkla belirlenir. Ve bu farkli kr oranlari nce
ayni alan iersinde ve sonra farkli alanlar arasinda ancak srekli dalga-
lanmalar yoluyla bir dengeye ulaabilirler.

(Daha sonra ilenmek zere not.) Kredinin zgl bir biimi: Bilin-
digi gibi, para, satinalma araci yerine deme araci olarak hizmet ettigin-
de, meta elden ikartilir, ama degeri ancak daha sonra gerekleir. Eger
deme ancak tekrar satildiktan sonra yapilacak olursa, bu sati, satin
32
Kurl Murks
Kupilul lll
almanin bir sonucu olarak grnmez; daha ok, bu sati yolu iledir ki,
satinalma gereklemi olur. Baka bir deyile, sati, satinalmanin araci
olur. kinci olarak: bor senetleri, polieler, vb., alacakli iin deme arala-
ri olurlar. nc olarak, bor senetlerinin birbiriyle degitirilmesi para-
nin yerini tutar. [sayfa 824|
327
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMNC BLM
FAZ VE GRM KARI
FAZ, bundan nceki iki blmde grm oldugumuz gibi, kke-
ni bakimindan, faal kapitalistin, sanayicinin ya da tccarin, kendi ser-
mayesi yerine bor alinan sermayeyi kullandiginda, para-sermaye
sahibine ve onu dn verene demek zorunda oldugu krin, yani arti-
degerin yalnizca bir parasi gibi grnr, ve kkeninde, onun bir parasi
oldugu gibi, gerekte onun bir parasi olarak da kalir. Kapitalist eger
yalniz kendi sermayesini kullaniyorsa, byle bir kr blm olmaz,
krin hepsi onun olur. Gerekten de, sermaye sahipleri bunu kendi
yeniden-retim srecinde kullandiklari srece, faiz oraninin belirlenme-
sinde rekabet halinde degillerdir. Bu bile, tek baina, faiz kategorisinin
bir faiz orani belirlenmeksizin varligi olanaksiz olan bu kategorinin sanayi
sermayesinin sermaye olarak hareketlerine yabanci bir ey oldugunu
gstermektedir.
"The rate of interest may be defined to be that proportional sum
which the lender is content to receive, and the borrower to pay, annual-
ly, or for any longer or shorter period for use of a certain amount of
rnoneyed capital... When tlie owner of a capital employs it actively in
reproduction, he does not come under tlie head of tliose capitalists, the
[sayfa 825| proportion of whom, to the number of borrowers, determines
the rate of interest."* (Th. Tooke, l/s|o|y o/ P|/ces, London 1888, II, pp.
328
Kurl Murks
Kupilul lll
855-56.) Gerekten de, krin bir kismini faize dntren, genellikle faiz
kategorisini yaratan ey, kapitalistlerin kendi aralarinda bylece, para-
kapitalistler ve sanayi kapitalistleri diye ikiye ayrilmalari oldugu gibi, faiz
oranini yaratan ey de ite bu iki tr kapitalist arasindaki rekabetten
baka bir ey degildir.
Sermaye yeniden-retim srecinde ilev yaptigi srece, bu ser-
mayenin sanayici kapitaliste ait oldugunu ve onu bor verene geri ver-
mek zorunda olmadigini kabul etsek bile kapitalist, zel bir birey olarak,
bu sermayenin kendisi zerinde degil, ancak gelir olarak harcayabile-
cegi kr zerinde tasarrufta bulunur. Sermayesi, sermaye olarak ilev
yaptigi srece, yeniden-retim srecine aittir, bu srece baglanmi du-
rumdadir. O, gerekten de bu sermayenin sahibidir, ama bu sahiplik,
ona, bunu emegin smrs iin sermaye olarak kullandigi srece baka
bir ekilde tasarrufta bulunabilme olanagini vermez. Ayni ey, para-kapi-
talist iin de dogrudur. Sermayesi bor verildigi ve bylece para-ser-
maye olarak hizmet ettigi srece, kendisine bir faiz, krin bir kismini
getirir , ama o, ana para zerinde tasarrufta bulunamaz. Bu durum,
sermayesini, diyelim bir yil ya da daha uzun bir sre iin bor verdigi ve
kararlatirilan tarihlerde ana parasi kendisine dnmeksizin faiz aldigi
zaman aika belli olur. Ne var ki, ana paranin geri dn bile, burada
bir ey degitirmez. Sermayesi geri dnm olsa bile, bu para kendisi
iin sermaye olarak burada para-sermaye olarak ilev yaptigi srece,
daima o bunu tekrar bor vermek durumundadir. Bu parayi kendi elin-
de tuttugu srece, ona ne faiz getirir ne de sermaye olarak i grr; ve
ona faiz getirdigi, sermaye olarak i grdg srece de onun elinde
bulunmaz. Sermayeyi her zaman iin bor verebilme olanagi ite bura-
dan gelir. Tooke'nin Bosanquet'ye ynelttigi aagidaki grler ite bu-
nun iin batan sona yanlitir. nce Bosanquet'den u aktarmayi
(Ve|c||/c, Pce| cnJ C|eJ/| C0||ency, London 1842, s. 78) yapiyor: "Faiz
orani %1'e decek olsa, bor alinan sermaye neredeyse sahip bulunu-
lan sermaye ile bir grlebilir." Tooke buna u kenar notunu ekliyor:
"Bu ya da daha dk bir oran ile bor alinan sermayenin, sahip bulu-
nulan sermaye ile neredeyse bir tutulmasi iddiasi, ylesine garip bir
iddiadir ki, bylesine zeki ve konu zerinde yer yer bylesine derin bilgi
sahibi bir yazardan gelmemi olsaydi, ciddiye almaya bile degmezdi.
Varsayim geregi, geriye demenin zorunlu bir koul oldugunu grme-
mezlikten mi geldi, yoksa bunun pek nemli olmadigini mi dnyor"
(Th. Tooke, 4n lnq0/|y /n|o ||e C0||ency P|/nc/|e, 2
nd
ed., London 1844,
s. 8O.) Faiz = O [sayfa 826| olacak olsa, bor sermaye ile alian sanayi
* "Faiz orani, belli bir miktardaki para-sermayenin kullanimi iin, yillik ya da daha uzun ya
da kisa bir sre iin, bor verenin almaya ve bor alanin da vermeye hazir oldugu nispi bir mik-
tar olarak tanimlanabilir. ... Sermaye sahibi bu sermayeyi yeniden-retim srecinde fiilen
kullandigi zaman, bu kimse. bor alanlarin sayilarina olan oranlarinin faiz oranini belirledigi
kapitalistler blmne girmez." -.
32
Kurl Murks
Kupilul lll
kapitalisti, kendi sermayesini kullanan kapitalist ile ayni durumda olur.
Her ikisi de, ayni ortalama kri cebe indirirler ve, ister bor alinmi olsun
ister olmasin, sermaye, ancak kr rettigi srece sermaye olarak hizmet
eder. Geriye deme koulu hi bir eyi degitirmez. Faiz orani ne kadar
sifira yaklairsa, diyelim %1'e derse, bor alinan sermaye, sahip olu-
nan sermaye ile ayni duruma o kadar yaklami olur. Para-sermaye,
para-sermaye olarak varoldugu srece daima o gnk faiz orani zerin-
den, diyelim %1 zerinden ve daima ayni sanayi ve ticari kapitalistler
sinifina bor verilmek zorundadir. Bunlar, kapitalist olarak ilev yaptikla-
ri srece, bor alinan sermaye ile i yapanla, kendi sermayesi ile i
yapan arasindaki tek fark, bunlardan ilkinin faiz demek zorunda ol-
dugu halde ikincisinin byle bir zorunlulugunun bulunmamasidir; bir
tanesi btn krin, k'yi, tekisi ise, k - f'yi, kr eksi faizi cebe indirir. Faiz
sifira ne denli yaklairsa, k - f, k'ye o kadar yaklair ve u halde bu iki
sermaye, ayni tutulabilir hale gelir. Bir tanesi, sermayeyi geri vermek ve
yeni batan bor almak zorundadir; digeri ise, sermaye olarak ilev ya-
pacaksa, sermayesini tekrar tekrar retim srecine yatirmasi gerekir, ve
bu durumda da onu, bu sreten bagimsiz, istedigi gibi kullanamaz. Bu
ikisi arasinda geriye kalan tek aik fark ise, birisinin sermayesinin sahibi
olmasi, digerinin ise olmamasidir.
imdi ortaya ikan soru udur: Krin, net kr ve faiz eklindeki
bu tamamen nicel blnmesi, nasil oluyor da, nitel bir blnme halini
aliyor Diger bir deyile, nasil oluyor da, bor degil de yalnizca kendi
sermayesini kullanan bir kapitalist, brt krinin bir kismini, zgl faiz
kategorisi altinda siniflandiriyor ve bunu bylece ayri olarak hesapliyor
Ve ayrica, bor alinmi olsun ya da olmasin her sermaye, faiz getiren
sermaye olarak, nasil oluyor da kendisinden net kr getiren sermaye
olarak ayriliyor
Anlaildigina gre, krin her raslansal nitel blnmesi, bu ekilde
nitel bir blnme halini almiyor. rnegin, bazi sanayi kapitalistleri birara-
ya gelip bir i kuruyorlar ve sonra kri, aralarinda yasal bir anlama
uyarinca blyorlar. Digerleri ise, herbiri, ortagi olmaksizin kendi iini
yapiyor. Bu sonuncular krlarini iki balik altinda, bir kismi bireysel kr,
diger kismi varolmayan ortaklar iin irket kri olarak hesapliyorlar. Bu
durumda, nicel blnme demek ki, nitel bir blnme halini almiyor. Bu,
mlkiyetin raslansal olarak birka tzel kiiye ait bulunmasi halinde olur.
Durum byle degilse byle bir ey szkonusu degildir.
Bu soruyu yanitlamak iin bizim, faizin oluumunda, fiili iki
noktasi zerinde biraz daha durmamiz gerekiyor; yani para-kapitalist ile
sanayi kapitalistinin birbirlerinin karisina yalnizca yasal ynden farkli
kiiler olarak degil, yeniden-retim srecinde bsbtn farkli roller oyna-
yan kimseler, ya da ellerinde,ayni sermayenin gerekten iki ynl ve
tamamen farkli hareketler yaptigi kiiler olarak iktiklari varsayimindan
[sayfa 827| hareket etmemiz gerekiyor. Bunlardan birisi sermayeyi yalnizca
330
Kurl Murks
Kupilul lll
bor veriyor, digeri ise onu retken olarak kullaniyor.
Bor sermaye ile alian retken kapitalist iin, brt kr, iki kis-
ma blnr: bor verene demek zorunda oldugu faiz ile, krdan kendi
payina den ve faizin zerinde kalan fazlalik. Eger, genel kr orani veri
ise, bu ikinci kisim faiz orani ile, eger faiz orani veri ise, genel kr orani
ile belirlenir. Ve ayrica, brt kr, toplam krin fiili degeri, her zel du-
rumda ortalama krdan ne kadar saparsa sapsin, faal kapitaliste ait olan
kisim, faiz ile belirlenir, nk bu (zel yasal szlemeler bir yana biraki-
lirsa) genel faiz orani ile saptanmi olup, retim sreci balamadan
nce, dolayisiyla, srecin sonucu olan brt kr elde edilmeden nce
verilmi varsayilir. Grm oldugumuz gibi, sermayenin gerek zgl
rn arti-degerdir ya da daha dogrusu krdir. Ama bor verilen ser-
maye ile alian kapitalist iin bu, kr degil, kr, eksi, faiz, krin faiz
dendikten sonra kendisine kalan kismidir. Bu nedenle krin bu kismi
ona zorunlu olarak, faal oldugu srece sermayenin bir rn olarak
grnr; ve bu, onu ilgilendirdigi kadariyla byledir de, nk, o ser-
mayeyi, ancak faal bir sermaye olarak temsil eder. Sermaye ilev yaptigi
srece o, bu sermayenin kiilemi eklidir, ve sermaye, sanayi ya da
ticarete krli biimde yatirildigi srece ilev yapar; bu gibi ilevler bu
sermaye ile ilgili sanayi kolunun ngrdg biimde ve bir giriimci
araciligi ile yerine getirilir. Brt krdan, parayi bor verene demek zorun-
da oldugu faizden ayri ve farkli olarak, krdan onun hissesine den
kisim zorunlu olarak, sanayi ya da ticari kr biimini, ya da bunlarin her
ikisini de kapsayan Almanca bir terimle, tn|e|ne|me|e0/nn (giriim
kri) biimini alir. Brt kr eger ortalama kra eit olursa, giriim krinin
byklg yalnizca faiz orani ile belirlenir. Brt kr eger ortalama kr-
dan saparsa, bunun ortalama krdan farki (her ikisinden de faiz
dldkten sonra), ister zel bir alandaki kr oraninin genel kr ora-
nindan, ister belirli bir alanda bireysel bir kapitalistin elde ettigi krin bu
alandaki ortalama krdan gsterdigi sapma eklinde olsun, geici bir
sre iin bir sapmaya yolaan btn koullar tarafindan belirlenir. Bu-
nunla birlikte, grm oldugumuz gibi, retim srecinin kendi iersinde
kr orani yalnizca arti-degere bagli olmayip ayrica, retim aralarinin
satinalma fiyatlari, ortalamadan daha retken olan yntemler, degi-
meyen sermayeden saglanan tasarruflar, vb., gibi birok baka koullara
da baglidir. Ve retim-fiyatlarinin diinda bir de bazi zel durumlara, her
aliveri ileminde kapitalistin gsterdigi kurnazlik ve abanin derecesi-
ne, retim-fiyatlarinin ne lde zerinde ya da altinda satin aldigina ya
da sattigina ve bylece dolaim srecindeki toplam arti-degerin ne ka-
dar byk ya da kk kismina elkoyduguna baglidir. Her ne olursa
olsun, brt krin nicel blnm burada nitel bir blnme dnr ve
nicel blnmn kendisi, blnecek olan eye, faal, kapitalistin sermay-
esini iletme |c|:|nc, ilev yapan bir kapitalist olarak, yani faal kapitalist
olarak ilevlerinin [sayfa 828| sonucunda sermayenin kendisine sagladigi
33T
Kurl Murks
Kupilul lll
brt kra bagli oldugu iin, bu daha da fazla byle olur. lev yapmakta
olan kapitalistin, burada, sermayenin sahibi olmadigi kabul edilmitir.
Onun bakimindan sermayenin sahipligini, para-kapitalisti, bor veren
kimse temsil eder. Bu nedenle, para-kapitaliste dedigi faiz, brt kr-
dan, sermayenin mlkiyetine bu niteligiyle denmesi gerekli kisim ola-
rak grnr. Krdan faal kapitaliste den kisim bundan farkli olarak,
imdi, yeniden-retim srecinde sirf bu sermaye ile yerine getirdigi ilem
ya da ilevlerden, yani zellikle sanayi ya da ticarette, giriimci olarak
yaptigi ilevlerden dogan giriim kri olarak grnr. Onun bakimindan
faiz, bu yzden ona, sahip bulunulan sermayenin, "alimadigi", ilev
yapmadigi iin sermayenin yeniden-retiminden soyutlanmi sermaye-
nin rn olarak grnr; giriim kri ise ona, sirf bu sermaye ile yerine
getirdigi ilevlerin rn olarak, sermayenin hareket ve faaliyetinin, ona,
retim srecine katilmayan para-kapitalistin hareketsizligi karisinda ken-
di hareketliligi olarak grnen bir faaliyetin bir rn olarak grnr.
Brt krin iki kismi arasindaki bu nitel ayrim, faizin, bizzat sermayenin,
retim sreciyle bir ilikisi bulunmayan bir sermaye mlkiyetinin bir
rn, giriim krinin ise, faal sermayenin, retim srecinde ilev yapan
sermayenin ve dolayisiyla, sermayeyi kullananin yeniden-retim sre-
cinde oynadigi faal roln bir rn oldugu eklindeki bu ayrim, hi bir
zaman, bir yanda para-kapitalistin, te yanda sanayi kapitalistinin sirf
znel bir dncesi degildir. Bu, nesnel bir olguya dayanir; nk faiz,
para-kapitaliste, sermayenin sirf sahibi olan kimseye, u halde, serma-
yenin mlkiyetini ancak retim srecinden nce ve o sre diinda
temsil eden bor verene gittigi halde, giriim kri yalniz sermayenin sa-
hibi olmayan faal kapitaliste gider.
Brt krin, her ikisi de ayni sermaye ve dolayisiyla bu sermayenin
rettigi kr zerinden farkli yasal haklara sahip iki ayri kimse arasinda
sirf nicel blm bylece, hem bor alinan sermaye ile i grdg
srece sanayi kapitalisti iin ve hem de, sermayesini bizzat kendisi kul-
lanmadigi srece para-kapitalist iin nitel bir blnm halini alir. Krin
bir kismi imdi |/| biim iersindeki sermayeden bu haliyle gelen bir
rn olarak, faiz olarak grnr; diger kismi, sermayenin zgl bir r-
n olarak, karit bir biim iersinde, ve dolayisiyla giriim kri olarak
grnr. Birisi, sirf sermaye ile i grmenin bir rn, faaliyet halindeki
sermayenin ya da faal kapitalist tarafindan yerine getirilen ilevlerin bir
rn olarak grnr. Ve brt krin iki kisminin birbirleri karisinda,
sanki temelden farkli iki kaynaktan geliyorlarmi gibi bylece
katilamalari ve bagimsizlamalari, imdi tm kapitalist sinif ve toplam
sermaye iin kesin ve saglam bir ekil alir. Ve yle ki, faal kapitalistin
kullandigi sermayenin bor alinmi olup olmamasinin, para-kapitaliste
ait sermayenin kendisi tarafindan kullanilip kullanilmamasinin bir ne-
mi kalmaz. Her sermayenin kri ve dolayisiyla sermayelerin eitlenmesi
yo-luyla saptanan ortalama kr, nitelik bakimindan farkli, karilikli ola-
332
Kurl Murks
Kupilul lll
rak bagimsiz ve [sayfa 82D| kendi baina bireysellemi iki kisma blnm
ya da ayrilmitir: faiz ve giriim kri; ve bunlarin her ikisi de ayri yasalar
ile belirlenmilerdir. Kendi sermayesi ile alian kapitalist de, bor alin-
an sermaye ile i gren kapitalist gibi, brt krini, sermayenin sahibi ve
kendi kendisine bor veren olarak faize, ve, ilevini yerine getiren faal
bir kapitalist olarak kendisine den giriim krina ayirir. Bu blnme
bakimindan demek ki, nitel bir blnme olmasi nedeniyle, kapitalistin
gerekten bir bakasiyla blmek zorunda olup olmamasinin bir ne-
mi yoktur. Sermayeyi kullanan, kendi sermayesi ile i grrken bile, iki
kiilige blnr: sermayenin sahibi ve sermayenin kullanicisi; sermaye-
sinin getirdigi kr kategorileri bakimindan kendi sermayesi de gene,
sermaye-m0|//ye|e, retim sreci J||nJc bulunan ve kendi kendisine
faiz getiren sermayeye ve, retim sreci /e|s/nJe bulunan ve ilevi sonu-
cu giriim kri getiren sermayeye blnr.
Bu nedenle faiz artik, sanayici kapitalistin bir bakasina ait ser-
maye ile i grrken zaman zaman ortaya ikan ve retim iin bir nem
taimayan brt krin bir blnmesi olarak grnmeyecek biimde iyice
yerlemi oluyor. Sanayi kapitalistinin kri, kendisine ait sermaye ile
alitigi zaman bile, faiz ve giriim krina blnr. Sirf nicel bir blnme,
bylece nitel bir blnme halini alir. Bu dnme, sanayici kapitalistin,
kendisine ait sermaye ile aliip alimamasi gibi raslantiya bagli bir
duruma bagli olmayarak meydana gelir. Burada szkonusu olan, yalniz,
krdan, farkli kimselere ayrilan farkli paylar degil, sermaye ile ilikisi
farkli olan, u halde, sermayenin farkli ynleriyle ilikisi bulunan iki farkli
kr kategorisidir.
imdi, brt krin faize ve giriim krina bu blnmesi nitel bir
blnme halini alinca, bunun, toplam sermaye ve tm kapitalistler sinifi
iin, niin nitel bir blnme niteligini aldiginin nedenlerini bulup ikart-
mak kolaydir.
8/|/nc/ o|c|c/ bu, sanayici kapitalistlerin ogunlugu farkli sayisal
oranlarda olsa bile, hem kendi sermayeleri ve hem de bor alinan ser-
mayeler ile i grmeleri ve degiik zamanlarda, kendi sermayeleri ile
bor alinan sermaye arasindaki oranin degimesi gibi, basit bir grgcl
durumdan ileri geliyor.
l//nc/ o|c|c/, brt krin bir kisminin faiz biimine dnmesi,
onun diger kismini giriim krina evirir. Bu kr gerekte, brt krin
faizden sonra kalan fazla kisminin, faiz bagimsiz bir kategori olarak var-
lik kazanir kazanmaz aldigi karit biimden baka bir ey degildir. Brt
krin nasil olup da faiz ve giriim kri olarak farklilatigi sorunu ko-
nusundaki btn tahliller, sonunda, nasil olup da brt krin bir kisminin
genel olarak faiz eklinde katilaip bagimsizlik kazandiginin aratirilmasi
halini alir. Ne var ki, tarih iersinde, faiz getiren sermaye, btnlemi
geleneksel bir biim olarak ve u halde, faiz de sermayenin rettigi arti-
degerin btnlemi bir alt-blm olarak, kapitalist retim tarzindan
333
Kurl Murks
Kupilul lll
ve [sayfa 88O| beraberinde getirdigi sermaye ve kr kavramlarindan ok
daha nce varolmutur. te bu nedenle halkin kafasinda para-sermaye
ya da faiz getiren sermaye, hl, sermaye deyince, onun c| exce||ence*
ekli olarak yaamaktadir. te yandan, Massie'nin zamanina kadar ege-
men olan, kariliginda faiz denen eyin para olarak para oldugu
eklindeki dncenin nedeni de ite budur. Bor verilen sermayenin,
ister fiilen sermaye olarak kullanilsin ister kullanilmasin sirf tketim
iin bor alindigi zaman bile faiz getirmesi olgusu, bu sermaye biimi-
nin bagimsiz olarak varoldugu dncesine g kazandirir. Kapitalist
retim tarzinin balangi dnemi boyunca, faizin kr karisinda ve faiz
getiren sermayenin sanayi sermayesi karisinda sahip bulundugu bagim-
sizligin en iyi kaniti, faizin, brt krin yalnizca bir kismi oldugu gereginin,
ancak 18. yzyilin ortalarinda (nce Massie** ve ondan sonra Hume***
tarafindan) kefedilmesi, ve byle bir bulua genel bir gereksinme
duyulmu olmasidir.
t0nc0 o|c|c/, sanayici kapitalistin, kendisine ait ya da bor alin-
an sermaye ile i grmesi, para-kapitalistler sinifinin onun karisina, zel
trde kapitalistler, para-sermayenin zel trde bir sermaye, ve faizin, bu
tr sermayeye zg bagimsiz bir arti-deger biimi olarak ikmasi ol-
gusunu hi bir ekilde degitirmez.
N/|e| deyile, faiz, sirf sermaye sahipligiyle saglanan arti-degerdir;
bu arti-degeri, sermaye sahibi, yeniden-retim srecinin diinda kalmi
olsa bile, sermaye, sermaye olarak saglamitir. Demek ki, faiz, sermaye-
nin, kendi sreci diinda gerekletirdigi arti-degerdir.
N/ce| deyile, krin faizi tekil eden kismi, sermaye olarak sanayi
ya da ticaret sermayesi ile degil, para-sermaye ile ilikili grnmektedir,
ve arti-degerin bu kisminin orani, faiz orani, bu ilikiyi glendirmekte-
dir. nk, her eyden nce, faiz orani, genel kr oranina bagli oldugu
halde, bagimsiz olarak belirlenir; sonra, faiz orani, metalarin piyasa-fiyati
gibi, kavranilmasi g kr oraninin tersine, sabit, tekbiimli, somut ve ne
kadar degiirse degisin daima belli bir baginti iersinde grnr. Btn
sermaye, sanayi kapitalistlerinin elinde olsaydi, faiz ve faiz orani diye bir
ey olmazdi. Brt krin nicel blnmnn aldigi bagimsiz biim, nitel
bir blnm yaratiyor. Sanayi kapitalisti kendisini, para-kapitalist ile
karilatiracak olsa, onu karisindakinden ayirdeden ey, yalniz elde et-
tigi giriim kri, brt krin, ortalama faizi bu ortalama faiz, faiz orani
sayesinde belli bir grgcl byklk gibi grnr aan fazlaligi olurdu.
Yok eger kendisini, bor aldigi sermaye ile degil kendi sermayesi ile
alian kapitalist ile karilatiracak olsa, bu kapitalist ondan yalnizca, bir
* En stn, en yetkin. -.
** [1. Massie,| 4n Esscy on ||e Go|e|n/n Cc0ses o/||e Nc|0|c/ Rc|e o/ ln|e|es|, London
175O. -EJ.
*** D. Hume, "On Interest", Esscys cnJ 7|ec|/ses on Se|e|c| S0|/ec|s, Vol. I, London 1764. -
EJ.
334
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 881| bakasina faiz deyecek yerde, faizi cebe indiren bir para-kapi-
talist olmasi bakimindan ayrilirdi. Brt krin faizden farkli olan kismi,
ona, her iki durumda da giriim kri olarak, ve faizin kendisi de, serma-
yenin, retken biimde kullanilmami olsa bile, sermaye olarak getirdigi
arti-deger olarak grnrd.
Bu, bireysel kapitalist iin pratik anlamda dogrudur. Bireysel ka-
pitalist, sermayesinden, ya faiz getiren sermaye eklinde dn vererek,
ister sermayesi balangita para-sermaye biiminde olsun ister henz
para-sermayeye evrilecek halde bulunsun, ya da retken sermaye gibi
kullanip degerini genileterek yararlanmak zere bir seim yapma
olanagina sahiptir. Ama bunu, bazi vlger ktisatilarin yaptiklari gibi
toplumun toplam sermayesine uygulamak, ve hele, krin nedeni olarak
gsterecek kadar ileriye gitmek haliyle mantiksizlik olur. Para eklindeki
nispeten kk bir kisim diinda kalan ve, toplam sermayeyi oluturan
retim aralarini satin alacak ve bunlardan yararlanacak kimseler ol-
maksizin, btn sermayeyi para-sermayeye evirme fikri, hi kukusuz
dpedz samaliktir. Hele, sermayenin, herhangi bir retken ilevi yeri-
ne getirmeksizin, yani faizin ancak bir kismini tekil ettigi arti-degeri
yaratmaksizin, kapitalist retim temeli zerinde faiz saglayabilecegini;
kapitalist retim tarzinin, kapitalist retim olmaksizin da yoluna devam
edebilecegini dnmek daha da byk samalik olur. Eger kapitalist-
lerin ok byk bir kismi, sermayelerini para-sermayeye evirecek ol-
saydi, para-sermayede korkun bir deger kaybi, faiz oraninda mthi bir
dme olur, pek ogu hemen, faizle yaamlarini srdremeyecek hale
gelir ve tekrar sanayi kapitalisti haline gelmek zorunda kalirlardi. Ama,
yineliyoruz, bu ancak bireysel kapitalist iin szkonusudur. te bunun
iin, bireysel kapitalist, kendi sermayesi ile i grrken bile, ortalama
krinin, ortalama faize eit olan kismini zorunlu olarak, sermayesinin
sermaye olarak, retim srecinden ayri ve bagimsiz bir rn olarak
grr; ve brt krin, faiz eklinde bagimsizlami bu kismindan farkli
olarak, arta kalan kismini, giriim kri sayar.
0|J0nc0 o|c|c/, [elyazmasinda bir boluk|.
Bylece grm oluyoruz ki, krin, bor alinan sermayenin sahi-
bine, ilev yapmakta olan kapitalist tarafindan denmesi gerekli kismi,
bor alinmi olsun olmasin btn sermayelerin sermaye olarak, faiz adi
altinda saglami olduklari bir kisim kr iin bagimsiz bir biime dnm
oluyor. Bu kismin byklg, ortalama faiz oranina baglidir. Bunun k-
keni hl kendisini, ilev yapmakta olan kapitalistin, sermayesinin sahibi
oldugu zaman, bu faiz oraninin belirlenmesinde rakip durumunda hi
degilse faal rakip durumunda bulunmamasi olgusunda ortaya koyar.
Krin, kr zerinde farkli yasal haklari olan iki kii arasinda bu tamamen
nicel blnm, sermaye ile krin kendi z niteliklerinden dogarmi
gibi grnen nitel bir blnme halini aliyor. nk, daha nce de grm
oldugumuz gibi, krin bir kismi, her zaman ve her yerde, faiz [sayfa 882|
335
Kurl Murks
Kupilul lll
biimine girer girmez, ortalama kr ile faiz arasindaki fark ya da krin
faizin zerinde kalan kismi, faize zit bir biime giriim kri biimine
giriyor. Bu iki biim, faiz ve giriim kri, ancak zit biimler olarak va-
rolurlar. yleyse, yalnizca farkli kategoriler, baliklar ya da adlar altina
konulan kisimlari olarak bunlarin arti-degerle degil, daha ok birbirleri-
yle bir bagintilari vardir. Sirf krin bir kismi faize dntg iindir ki,
diger kisim giriim kri olarak grnr.
Biz burada kr dedigimiz zaman daima ortalama kri anlatmak
istiyoruz, nk, ister bireysel krlarda, ister farkli alanlardaki krlarda
olsun, grlen degiiklikler, yleyse, rekabet savaimi ile, ortalama krin
ya da arti-degerin dagilimini etkileyen diger durumlardan dogan degiik-
likler, bu incelemede bizi ilgilendirmemektedir. Bu, genellikle btn bu
inceleme iin geerlidir.
Demek ki faiz, sermaye sahipliginin, ister yeniden-retim sreci-
nin diinda kalan bor verene, ister sermayesini retken bir biimde
kullanan sermaye sahibine olsun, bu sermaye sahipligi niteligi ile sagla-
digi, Ramsay'in verdigi adla, net krdir. Ne var ki sermaye bu ikinci du-
rumdaki sahibine de bu net kri, retken kapitalist oldugu iin degil,
para-kapitalist, kendi sermayesini faiz getiren sermaye eklinde, faal ka-
pitalist niteligiyle kendisine bor veren bir kimse oldugu iin saglar. Pa-
ranin ve genel olarak degerin sermayeye evrilmesi nasil kapitalist reti-
min devamli bir sonucu ise, sermaye olarak varligi da gene onun de-
vamli nkouludur. retim aralarina dnebilme olanagiyla, para ola-
rak kariligi denmeyen emege kumanda eder ve bylece, metalarin
retim ve dolaim srelerini, sahibi iin arti-deger retimine evirir. Bu
nedenle faiz, genellikle degerin onun genel toplumsal biiminde
maddeleen emegin-, fiili retim srecinde retim aralarinin biimine
giren degerin, canli emek-gcnn karisina bagimsiz bir g olarak
ikmasi ve kariligi denmeyen emege elkoymasinin bir araci olmasi
olgusunun bir ifadesidir; ve degerin byle bir g olmasinin nedeni de,
emekinin karisinda, bir bakasinin mali olarak yeralmasidir. Ama te
yandan, cretli emek karisindaki bu zit durum, faiz biiminde yokolur;
nk, faiz getiren sermayenin, faiz getiren sermaye olarak kariti, cretli
emek degil, retken sermayedir. Bor veren kapitalist, bor veren kapi-
talist olarak, yeniden-retim srecinde, fiili ilevini yerine getiren kapita-
listin karisina, kapitalist retim altinda, retim aralarindan tamamen
yoksun hale getirilmi cretli emeki olarak ikmaz. Faiz getiren ser-
maye, /|e| o|c|c/ se|mcyeJen farkli ve ayri, m0|//ye| o|c|c/ sermaye-
dir. Ne var ki sermaye, ilevini yerine getirmedigi srece emekiyi s-
mrmez ve emekle bir zitlik iersine girmez.
te yandan, giriim kri, cretli emek ile zit bir iliki iersinde
olmayip, yalniz faizle zitlik iersindedir.
8/|/nc/s/, ortalama kr veri kabul edilirse, giriim kri orani, cret-
lerle degil, faiz orani ile belirlenir. Faiz orani ile ters orantili olarak [sayfa 888|
33
Kurl Murks
Kupilul lll
yksektir ya da dktr.
72
l//nc/s/, ilev yapan kapitalistin, giriim kri zerindeki hakki, do-
layisiyla giriim krinin kendisi, sermaye zerindeki sahipliginden degil,
sermayenin yalnizca durgun bir mlkiyet halinde oldugu belirli bir bii-
minden farkli olarak, sermayenin ilevinden dogar. Kapitalistin, bor
alinan sermaye ile i yaptigi ve bu yzden de faiz ile giriim krinin farkli
kimselere gittigi durumlarda, bu, hemen gze arpan bir zitlik halinde
kendisini ortaya koyar. Giriim kri, sermayenin, yeniden-retim sre-
cindeki ilevinden, u halde, ilev yapan kapitalistin, sanayi ve ticaret
sermayesinin bu ilevlerini yerine getirmesini saglayan ilem ve hareket-
lerinin bir sonucu olarak dogar. Ama, ilev yapan sermayeyi temsil et-
mek, faiz getiren sermayeyi temsil etmek gibi, eli-kolu bagli oturmakla
olmaz. Kapitalist retimde, kapitalist, retim ve dolaim srelerini y-
netir. retken emegin smrlmesi, ister bizzat kendisi, ister onun adi-
na bir bakasi onu smrm olsun, bir aba harcamayi gerektirir. Bu
nedenle, giriim kri ona, faizden farkli, sermayenin sahipliginden bagim-
siz olarak, daha ok, mlksz bir kimse bir eme// olarak ilevinin bir
sonucu gibi grnr.
te bu nedenle, onda, zorunlu olarak, elde ettigi giriim krinin,
cretli emegi zit den bir ey olmaktan ok uzak, bakalarinin kariligi
denmeyen emegiyle bir ilikisi olmayan, emegin denetim ve ynetimi-
yle ilgili, ve siradan bir iininkinden daha yksek bir 0c|e| ya da cret-
ler oldugu konusunda bir dnce yereder; bu cretlerin daha yksek
olmasinin nedenleri de, 1) onun yaptigi iin ok daha karmaik olmasi,
ve 2) bu cretleri onun kendi kendisine demesidir. Kapitalist olarak
ilevinin, arti-deger, yani kariligi denmeyen emek yaratmak ve bunu
en ekonomik koullar altinda yapmaktan ibaret bulundugu olgusu, fai-
zin kapitalist ilevini yerine getirmedigi, sirf sermaye sahibi oldugu za-
man bile kapitalistin payina dmesi, ve buna karilik, i grdg
sermayenin sahibi olmasa bile, ilev yapan kapitalistin giriim krini pay
olarak almasi zitligi iersinde tamamen gzden kaybolur. Krin, u hal-
de arti-degerin blndg iki kisminin birbirine zit biimleri nedeniyle,
o, bu her iki kismin da, yalnizca arti-degerin kisimlari oldugunu, ve bu
blnmenin, arti-degerin niteligi, kkeni ve varlik biiminde hi bir eyi
degitirmedigini unutur.
Yeniden-retim srecinde ilev yapan kapitalist, sermayeyi, cretli
emekilerin karisinda bir bakasinin mali olarak temsil eder, ve ilev
yapan kapitalist tarafindan temsil edilen para-kapitalist, emegin sm-
rlmesine katilir. Yatirim yapan kapitalistin, ilevini, emekileri kendi
hesabina alitirmak ya da ancak iilerin karisinda retim aralarinin
kiilemi ekli olarak, retim aralarini sermaye gibi kullanmakla [sayfa
72
"letmenin krlari, sermayenin krlarina baglidir, sermayenin krlari iletmenin krlarina
bagli degildir." (Ramsay, Esscy on ||e 0/s||/|0|/on o/ Wec|||, s. 214. Ramsay iin net kr, her
zaman faiz demektir.)
337
Kurl Murks
Kupilul lll
884| yerine getirebilecegi olgusu, sermayenin yeniden-retim srecindeki
ilevi ile, yeniden-retim sreci diindaki yalnizca sahipligi arasindaki
eliki iersinde unutulup gitmitir.
Gerekte, krin, yani arti-degerin iki kisminin girdikleri, faiz ve
giriim kri biimleri, bunlarin emekle hi bir bagintisini ifade etmez,
nk, bu baginti yalniz emekle kr , ya da daha dogrusu, bir toplam, bir
btn olarak arti-deger, bu iki kismin birligi arasinda vardir. Bu krin
blnme orani, bu blnmeyi ngren farkli yasal haklar, krin zaten
mevcut bulundugu varsayimina dayanir. Bu nedenle, eger kapitalist kul-
landigi sermayenin sahibi ise, tm kri ya da arti-degeri cebe indirir. Ka-
pitalistin bunu byle yapmasinin ya da krin bir kismini bir nc kiiye
vermek zorunda olmasinin ii iin hi bir anlami bulunmadigi apaik-
tir. Krin, iki tr kapitalist arasinda blnme nedenleri, bylece, farkinda
olmadan, blnecek krin ve sermayenin sermaye olarak, daha sonra
herhangi bir blnme olmaksizin yeniden-retim srecinden sagladigi
arti-degerin varlik nedenleri halini alirlar. Faiz giriim krina ve giriim
kri da faize kari olduguna ve her ikisi de emege degil birbirine kari zit
durumda yer aldiklarina gre, buradan, giriim kri, arti, faizin, yani krin,
ve daha sonra da arti-degerin nereden geldikleri sorusu ortaya ikar.
Krin bu iki kisminin, birbirine zit tarzlarindan mi! Ne var ki kr, bu
blnme daha yapilmadan nce, byle bir blnmenin szkonusu ol-
masi henz olanaksizken retilmitir.
Faiz getiren sermaye bu niteligi iersinde, ancak, bor verilen
para gerekten sermayeye evrildigi ve bununla, faizin bir kismini tekil
ettigi bir fazlalik retildigi srece kalabilir. Ama bu durum, retim sre-
cinden bagimsiz olarak faiz saglamanin sermayenin organik zelligi ol-
masini ortadan kaldirmaz. Bunun gibi, emek-gc de, deger retme
zelligini, ancak, emek-srecinde kullanildigi ve maddeletirildigi sre-
ce korur, ama bu gene de onun potansiyel bir g olarak deger yaratan
bir faaliyet ve kuvvet oldugu, ve bu niteligi geregi, retim srecinden
ikmayip, daha ok, bu sreten nce varoldugu olgusuna kari bir
iddia olamaz. Emek-gc, ite bu deger yaratma yetisi nedeniyle satin
alinir. Bir kimse onu, retken biimde alitirmaksizin da, sirf kiisel
amalari iin, rnegin, kiisel hizmetler, vb. iin de satin alabilir. Ayni ey
sermaye iin de geerlidir. Sermayeyi sermaye olarak kullanmak, do-
layisiyla, onun znde bulunan arti-deger yaratma niteligini fiilen hare-
kete geirip geirmemek, onu bor alanin bilecegi bir eydir. Onun kar-
iliginda deme yaptigi ey, her iki durumda da, bir meta olarak ser-
mayenin znde taidigi potansiyel arti-degerdir.

imdi giriim krini biraz daha ayrintilariyla grelim.


Kapitalist retimde, sermayenin kendisine zg toplumsal nite-
338
Kurl Murks
Kupilul lll
ligi [sayfa 885| bakalarina ait emek-gcne kumanda etme niteligi sabit
hale geldigine ve bylece faiz, bu i baginti iersinde sermayenin ret-
tigi arti-degerin bir kismi olarak grndgne gre, arti-degerin teki
kismi giriim kri zorunlu olarak, sermaye olarak sermayeden degil,
farkli varlik biimi sermaye zerinden faiz teriminde ifadesini bulan,
kendi zgl toplumsal niteliginden ayrilmi bulunan retim srecinden
geliyormu gibi grnr. Oysa, sermayeden ayrilmi retim sreci, d-
pedz emek-srecidir. Bu nedenle, sanayici kapitalist, sermaye sahibin-
den farkli olarak, sermaye ileten olarak degil, daha ok, sermaye ile
ilikisi bulunmayan bir grevli, ya da genellikle emek-srecinin dpedz
bir yrtcs, bir ii ve gerek cretli bir emeki gibi grnr.
Faiz bu niteligi ile, emek koullarinin varligini, emege kari top-
lumsal koullari iersinde, emek karisinda ve emek zerinde kiisel bir
gce dnm bir durumda, kesenkes sermaye olarak ifade eder. Faiz,
sermaye sahipligini, bakalarinin emek rnlerinin ele geirilmesi araci
olarak ifade eder. Ne var ki o, sermayenin bu zelligini, retim srecinin
diinda ona ait bulunan ve hi bir ekilde, bu retim srecinin kendisi-
nin zellikle kapitalist niteliginin bir sonucu olmayan bir eymi gibi
temsil eder. Faiz, bu niteligi, dogrudan emege karit bir durum olarak
degil de, daha ok, emekle ilikisi bulunmayan ve dpedz bir kapita-
listten digerine bir iliki olarak temsil eder. Dolayisiyla, bu, sermayenin
emekle olan ilikisinin diinda ve onunla herhangi bir bagintisi olmayan
bir niteliktir. te bu yzden, faizde, sermayenin elikili niteliginin bagim-
siz bir biime kavutugu krin bu zgl eklinde bu i sz edilen
elikinin tamamen ortadan silindigi ve soyutlandigi bir tarzda yapilmitir.
Faiz, kapitalist ile emeki arasinda degil, iki kapitalist arasindaki bir
ilikidir.
te yandan, faizin bu ekli, krin diger kismina, nitel bir giriim
kri biimini ve daha sonra da ynetim ve denetim cretleri biimini
kazandirir. Kapitalistin kapitalist olarak yerine getirmek zorunda bulun-
dugu ve emekiden farkli ve onun karisinda bulundugu iin kendisine
den zgl ilevler, dpedz emege ait ilevlermi gibi gsterilir. Kapi-
talist, /c/|c|/s| olarak alitigi iin arti-deger yaratmaz, kapitalist kimligi-
ne bakilmaksizin, sirf o Jc alitigi iin arti-deger yaratir. Byle olunca,
arti-degerin bu kismi artik arti-deger degil, onun kariti, harcanan bir
emegin edegeridir. Sermayenin yabancilami niteligi, emekle olan zit-
ligi, fiili smr srecinin diinda bir yere, yani faiz getiren sermayeye
aktarildigi iin, bu smr srecinin kendisi de, iersinde faal kapitali-
stin, yalnizca emekiden farkli trde bir emek harcadigi, yalin bir emek-
sreci olarak grnr. te bylece, smren emekle smrlen emegin
her ikisi de, emek olarak, zde grnr. Smren emek de, tipki smr-
len emek kadar emektir. Sermayenin toplumsal biimi faize aktaril-
mitir, ama tarafsiz ve ilikisiz bir biimde ifade edilmi olarak. Serma-
yenin ekonomik ilevi, giriim krina aktarilmitir ama, bu ilevin zgl
33
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 886| kapitalist niteliginden soyutlanmi olarak.
Kapitalistin bu durumda da, aklindan, bu kitabin ikinci kisminda,
ortalama krin eitlenmesi ile ilgili telafi nedenleri zerine sylenen ayni
eyler geer. Arti-degerin blmne belirleyici olarak giren bu telafi
nedenleri, kapitalistin kafasinda, krin kkeninin ve (znel) hakli gster-
me nedenlerinin temeli gibi grlecek ekilde arpitilmitir.
Giriim krini, emegin ynetim ve denetim cretleri olarak kabul
eden ve giriim krinin faize karitligindan dogan anlayi, krin bir kis-
minin gerekten de ayrilabilmesi ve uygulamada da cretler olarak
ayrilmi olmasi ya da daha dogrusu tersine, kapitalist retimde cretle-
rin bir kisminin, krin btnleyici bir parasi olarak grnmesi olgusu ile
daha da g kazanmitir. Bu kisim, Adam Smith'in dogru olarak anladi-
gi gibi, bir yandan krdan (faiz ve giriim krinin toplami olarak krdan)
ve te yandan, faiz dldkten sonra, hacimleri, vb., bir ynetici iin
zel bir maai hakli gsteren yeterli bir iblmne izin veren ikollarinin
ynetim giderlerinde giriim kri olarak geriye kalan kr parasindan
tamamen bagimsiz ve btnyle ayrilmi, katiksiz biimi iersinde ken-
disini gsterir.
Denetim ve ynetim emegi, dogal olarak dogrudan retim sre-
cinin bileik toplumsal bir sre biimini aldigi yerlerde gereklidir, ve
bagimsiz reticilerin tek baina olan emeklerinde degil.
78
Ne var ki bu,
ikili bir nitelige sahiptir.
Bir yandan, bir ok bireyin elbirligi yaptigi her i, zorunlu olarak,
srecin dzenlenmesini ve birligini saglayacak yn verici bir iradenin ve
tek tek ilemlere degil de, tipki bir orkestra efinde oldugu gibi iyerinin
toplam faaliyetine uygulanacak grevlerin bulunmasini gerektirir. Bu,
her bileik retim biiminde yapilmasi gerekli retken bir itir.
te yandan, herhangi bir ticari blmden tamamen, ayri ola-
rak bu denetim ii, dogrudan retici olan ii ile, retim aralarinin
sahibi arasindaki karitliga dayanan btn retim tarzlari iin zorunlu
olarak ortaya ikar. Bu uzlamaz karitlik ne denli byk olursa, deneti-
min oynadigi rol de o denli byk olur. Dolayisiyla, klelik sisteminde
doruk noktasina ulair.
74
Ne var ki bu, kapitalist retim tarzinda da vaz-
geilmez bir eydir, nk, buradaki retim sreci, ayni zamanda, kapi-
talistin, emek-gcn tkettigi bir sretir. Tipki despotik devletlerde,
hkmet denetiminin ve her ie karimanin, hem btn topluluklarin
niteliklerinden dogan ortak faaliyetlerin yerine getirilmesini ve hem de,
hkmet ile halk kitleleri arasindaki zitliktan dogan zel ilevleri kapsa-
masi gibi.
78
"Ynetim ve denetim burada" (iftlik sahibi durumunda) "tamamen gereksizdir." (1. E.
Cairnes, 7|e S|c|e Po0e|, London 1862, s. 48.)
74
"Eger yapilan iin niteligi, iilerin" (yani klelerin) "geni bir blgeye yayilmalarini
gerektiriyorsa, gzclerin sayisi ve dolayisiyla bu denetimin gerektirdigi iin niteligi, bununla
orantili olarak artacaktir." (Caimes, |.c., s. 44.)
340
Kurl Murks
Kupilul lll
Kle sistemini karilarinda bulan eski ag yazarlarinin yapitlarin-
da, [sayfa 887| denetim iinin her iki yani, pratikte oldugu gibi teoride de
ayrilmaz biimde birbirine baglidir. Tipki, kapitalist retim tarzina mut-
lak gzyle bakan modern iktisatilarin yapitlarinda oldugu gibi. te
yandan, hemen bir rnekle gsterecegim gibi, modern kle sisteminin
savunuculari, tipki cret sistemini hakli gstermek iin teki iktisatila-
rin yaptiklari gibi, kleligi hakli gstermede, denetim iinden yararlanir-
lar.
Cato zamanindaki |/||/c0s: "Kle ekonomisinde (/cm/|/c |0s|/cc)
malikanenin bainda, deviren ve harcayan, satinalan ve satan, efendi-
sinden emirler alan, yoklugunda emir veren ve ceza kesen ynetici
(|/||c'dan gelen |/||/c0s) bulunur. ... Yneticinin, dogal olarak, teki kle-
lerden daha ok hareket zgrlg vardi; Magon kitaplari bunlarin ev-
lenmelerine, ocuk yetitirmelerine ve mal sahibi olmalarina izin veril-
mesini gtlemekte, Cato da bunlarin kadin yneticilerle evlenmelerini
salik vermektedir; iyi davranilari kariligi efendisinden zgrlgn sag-
lama umudu olan belki de yalniz bunlardi. Geri kalanlarin hepsi ortak
bir aile oluturuyorlardi. ... Her klenin, ynetici de dahil, geim gerek-
sinmeleri belirli araliklarla ve sabit oranda efendileri tarafindan
karilaniyordu, ve bunlarla geinmek zorundaydilar. ... Bu miktar, eme-
ge gre degiiyordu, ve rnegin ii teki klelerden daha hafif olan
yneticinin, onlardan daha az bir pay almasi bu yzdendi." (Mommsen,
Rm/sc|e Gesc|/c||e, 2
nd
ed.,1856, I, s. 8OD-1O.).
Aristoteles: " ,
" ("nk efendi" kapitalist "efendiligini kle
elde ederek degil" ona emek-gc satinalma gcn veren sermaye
sahipligi ile degil "ama kleleri alitirmakla" retim srecinde emeki,
imdi cretli emeki kullanarak "tanitlar".) "
." ("Ama bu bilimin byk ya da yce
hi bir yani yok.") "
" ("Ama klenin yapabilme zorunda ol-
dugu her eyi efendi emredebilmelidir.") "
,
." ("Efendilerin, denetim iini kendilerine dert
edinmek zorunda olmadigi durumlarda, ynetici, bu on0||0 grevi st-
lenir ve efendiler de kendilerini devlet ilerine ya da felsefe grenimine
verirler.") (Aristotle, 0e |e0||/cc, Bekker edition, Kitap l, 7. )
Aristoteles, birka szckle, politik ve ekonomik alanlardaki stn-
lgn ynetim ilevlerini de egemen glerin omuzlarina ykledigini ve
dolayisiyla bunlarin, ekonomik alanda da, emek-gcn tketme sana-
tini bilmeleri gerektigini sylyor. Ve ardindan, bu denetim iinin, pek
de nemli bir ey olmadigini, bu nedenle de, efendinin, olanak bulur
bulmaz, bu cansikici iin "onurunu," bir gzcye biraktigini ekliyor.
Ynetim ve denetim ii her trl bileik toplumsal emegin nite-
34T
Kurl Murks
Kupilul lll
ligiyle belirlenen zel bir ilev olmaktan ok, retim aralarinin sahibi ile
[sayfa 888| sirf emek-gcne sahip bulunan insan arasindaki zitlikla belir-
lendigi srece, ister bu emek-gc, klelik dzeninde oldugu gibi,
emekinin kendisinin satin alinmasiyla elde olunsun, ister emekinin
kendisi kendi emek-gcn satsin ve bylece, retim sreci de, ser-
mayenin, iinin emek-gcn tkettigi bir sre olarak grnsn-, dogru-
dan reticilerin kleletirilmelerinden dogan bir ilev , hemen her zaman,
bu ilikinin gerekesi gibi gsterilmitir. Ve smr, bakalarinin kariligi
denmeyen emegine elkoyma, ogu kez, sermaye sahibine bu emegi
iin hakli olarak verilmesi gerekli bir dl gibi gsterilmitir, ama bunu
hi kimse, Birleik Devletler'de kle dzeninin savunuculugunu yapan,
O'Connor adli avukatin, 1D Aralik 185D tarihinde New-York'ta yapilan bir
mitingte, "Gneye Adalet" slogani altinda yaptigindan daha iyi becere-
memitir. Byk bir alki tufani arasinda, "imdi baylar," diyor, "zenciyi
bu kle durumuna koyan ey, doganin kendisidir. O kuvvetlidir ve alima
gcne sahiptir, ama, bu gc yaratan doga, ondan, hem ynetme ye-
tenegini ve hem de alima istegini esirgemitir." (alkilar.) "Bunlarin
her ikisi de ondan esirgenmitir. Ve ondan bu alima istegini esirgeyen
doga, bu istegi zorla yaratacak, hem kendisi ve hem de onu ynetecek
efendisi iin yararli bir yaam srebilecegi bir ortamda hizmet etmesini
saglayacak bir efendi ihsan etmitir. ... naniyorum ki, zenciyi doganin
uygun grdg durumda birakmak, kendisini ynetecek bir efendi ver-
mek asla adaletsizlik degildir ... karilik olarak onu alimaya zorlamak
ve onu ynetmek, hem kendisi ve hem de toplum iin yararli duruma
getirmek yolunda emek ve yetenegini harcayan efendisine hakki olan
bir karilik vermeye zorlamak, haklarindan herhangi birisini elinden al-
mak demek degildir."*
imdi, tipki kle gibi cretli emekinin de, kendisini ie koacak
ve ynetecek bir efendiye sahip olmasi gerekiyor. Ve bu efendi-kle
ilikisinin varligi kabul edilince, cretli emekiyi, hem kendi cretini ve
hem de kendisini ynetme ve denetleme ii iin, ya da "onu ynetmek,
hem kendisi ve hem de toplum iin yararli hale getirmek yolunda emek
ve yetenegini harcayan efendisine bir karilik olarak", denetim cretler-
ini de retmeye zorlamak ok yerinde bir ey olur. Denetim ve ynetim
ii, sermaye ile emek arasindaki zitliktan, sermayenin emek zerindeki
egemenliginden dogduguna, ve bu nedenle, kapitalist retim tarzi gibi,
sinif elikilerine dayanan btn retim tarzlarinda ortak olduguna gre,
kapitalist dzen altinda da, btn bileik toplumsal emegin bireylere
kendi zel grevleri olarak verdigi retken ilevler ile dogrudan dogruya
ve ayrilmaz bir biimde bagli bulunur. Feodal Fransa'daki adiyla bir
e/||oos** ya da |e/sse0|'n*** creti, yapilan i, byle bir yneticiye
* Ne0-Io|/ 0c/|y 7|/|0ne, November 2O, 185D, s. 7-8.
** Eski Yunan'da: "srveyan". -.
*** Ynetmen yardimcisi. -.
342
Kurl Murks
Kupilul lll
bir cret demeye elveren boyutlara [sayfa 88D| ulatigi zaman, krdan ta-
mamen ayrilir ve vasifli emek iin denen cret biimine girer; oysa,
btn bunlara karin, bizim sanayi kapitalistlerimiz, "kendilerini devlet
ilerine vermekten ya da felsefe grenimi yapmaktan" pek uzaktirlar.
Bay Ure
75
daha uzun zaman nce, "sanayi sistemimizin ruhunun"
sanayici kapitalistler degil, sanayi yneticileri olduguna parmak basmiti.
Bir giriimin ticaretle ilgili yanlari zerinde bundan nceki kisimda gere-
kli olan eyleri sylemi bulunuyoruz.
Kapitalist retim tarzi, durumu, sermaye sahipliginden tamamen
ayrilmi bulunan denetim iinin kolayca saglanabilecegi bir noktaya
getirmitir. Bylece, denetim ii, kapitalistin kendisinin yapmasi gerekli
bir i olmaktan ikmitir. Bir orkestra efinin btn orkestranin algilari-
na sahip olmasi gerekmedigi gibi, ef olarak, diger mzisyenlerin "cret-
leri" ile de grev bakimindan herhangi bir ilgisi bulunmaz. Kooperatif
fabrikalar, kapitalistin, tipki onun tepedeki tnegine oturup, byk to-
prak sahiplerini gereksiz bulmasi gibi, retimde bir ilev sahibi kii ola-
rak gereksiz hale geldigini tanitlami oluyor. Kapitalistin ii, sirf retim
srecinin kapitalist niteliginden dogmadigina, ve dolayisiyla, sermaye,
sermaye olmaktan iktiginda kendiliginden ortadan kalkmadigina gre;
yalnizca bakalarinin emegini smrme ileviyle sinirli olmadigina gre;
ve bu nedenle o, emek-srecinin toplumsal biiminden, ortak bir sonu-
cun alinmasi iin birok kimsenin biraraya gelmesinden ve elbirligi et-
mesinden dogduguna gre, tipki bu biimin kapitalist kabugunu kirar
kirmaz yaptigi gibi, sermayeden bagimsiz olur. Bu iin kapitalist bir i
olarak ya da kapitalistin bir ilevi olarak zorunlu oldugunu sylemek,
ancak, |0|0s'in,* kapitalist retimin bagrinda, kendi zit kapitalist nite-
liklerinden ayri ve arinmi olarak gelien biimlerini kavrayamamak an-
lamina gelir. Sanayi kapitalisti, para-kapitaliste gre bir iidir ama,
kapitalist anlamda bir iidir, yani bakalarinin emeginin smrcsd-
r. Bu i iin hak iddia ettigi ve cebe indirdigi cret, tam, bakalarinin
elkonulan emek miktarina eittir ve smr iin gerekli abayi gster-
digi srece, bu emegin smr derecesine dogrudan baglidir; ne var ki
bu, byle bir smrnn gerektirdigi ve ilimli bir cret kariliginda bir
yneticiye devredebildigi abanin derecesine bagli degildir. Her buna-
limdan sonra ngiliz fabrika blgelerinde, eskiden kendilerine ait bulu-
nan fabrikalari, ogu kez alacaklari olan yeni sahipleri adina dk c-
retlerle yneten eski fabrikatrlere sik sik raslanir.
76
[sayfa 84O|
Hem ticaret ve hem de sanayi yneticilerine ait ynetim cretle-
75
A. Ure, P|/|oso|y o/ Vcn0/cc|0|es, Fransizca eviri, 1886, I, s. 67. Fabrikatrlerin bu
Pindar'i ayni zamanda, fabrikatrlerin ogunun, harekete geirdikleri mekanizma zerine en
ufak bir bilgileri olmadigina da taniklik eder.
76
Benim de bildigim bir olayda, 1868 bunalimindan sonra, iflas etmi bir fabrikatr, eski
iilerinin, cretli iisi haline geldi. Fabrika, sahibi iflas ettikten sonra, bir ii kooperatifi
tarafindan iletildi ve eski sahibi de orada ynetici olarak alitirildi. -F. E.
* Halk, okluk, yigin. -.
343
Kurl Murks
Kupilul lll
ri, emekilere ait kooperatif fabrikalar ile hisse senetli kapitalist irket-
lerde, giriim krlarindan tamamen ayrilmi durumdadir. Ynetim cret-
lerinin giriim krlarindan baka zamanlardaki ayriligi sirf raslantiya bagli
oldugu halde, burada devamlidir. Kooperatif fabrikada, denetim iinin
zit niteligi yokolur, nk, yneticinin creti, emekiye karit durumda
sermayeyi temsil edenin yerine, emekiler tarafindan denir. Hisse se-
netli irketlerde bunlar, kredi sistemi ile gelimilerdir genellikle bu
ynetim iini, ister kendilerine ait olsun, ister bor alinsin, sermaye sahi-
pliginden bir ilev olarak ayirma konusunda gitgide artan bir egilim var-
dir. Tipki, bur|uva toplumundaki gelimenin, yargilik ve yneticilik
ilevlerinin feodal zamanlarda kendi nitelikleri olan toprak mlkiyetin-
den ayrilmasina tanik olmasi gibi. Ne var ki, bir yandan, sirf sermayenin
sahibi, para-kapitalist, ilev yapan kapitalistin karisina ikmak zorunda
oldugu halde, para-sermayenin kendisi, kredi sisteminin gelimesiyle
toplumsal bir nitelige brnr, bankalarda toplanarak, ilk sahipleri yeri-
ne artik buralardan bor verilir, te yandan da, ister bor alinmi olsun
ister olmasin, sermaye zerinde herhangi bir hakki bulunmayan bir y-
netici, ilev yapan kapitaliste kapitalist olarak ait bulunan btn gerek
ilevleri yerine getirir, ve bylece, yalnizca grev yapan ynetici kalarak,
kapitalist, bir fazlalik gibi retim srecinde ortadan kalkar.
ngiltere'deki kooperatif fabrikalarin resmi hesaplarindan
77
tipki
teki iilerin cretleri gibi, yatirilan degien sermayenin bir kismini
oluturan ynetici cretleri dldkten sonra krin, zaman zaman
bunlar zel fabrikatrlerden ok daha yksek faiz dedikleri halde, or-
talama krdan daha yksek oldugu grlmektedir. Btn bu durumlar-
da, elde edilen daha byk krlarin kaynagi, degimeyen sermayenin
kullaniminda gsterilen daha byk tasarruf olmutur. Ama bizi burada
asil ilgilendiren ey, ortalama krin (= faiz + giriim kri) kendisini
burada fiilen ve gze arpacak ekilde, ynetim cretlerinden tama-
men bagimsiz bir byklk olarak gstermesi olgusudur. Burada kr ,
ortalama krdan daha yksek oldugu iin, giriim kri da, normalin
zerinde idi.
Ayni durum, hisse senetli bankalar gibi bazi hisse senetli kapita-
list irketlerde de grlmektedir. 1868'te, Union Bank of London ile
diger bankalar %15'lik yillik temett dedikleri halde, London and West-
minster Bank, %8O'luk yillik temett demitir. Burada, yneticilerin
cretlerinden baka, mevduata denen faizler de brt krdan dl-
mtr. Yksek kr burada, denmi sermayenin mevduata oraninin
olduka kk olmasiyla aiklanir. rnegin, London and Westminster
Bank'in 1868'teki durumunda: denmi sermaye = 1.OOO.OOO S; mev-
duat, 14.54O.275 S. Union Bank of London, 1868'te: denmi sermaye,
77
Yukardaki satirlar 1865'te yazildigi iin, buraya alinan hesaplar 1864'ten teye gidemez. -
F.E.
344
Kurl Murks
Kupilul lll
6OO.OOO S; mevduat, 12.884.178 S idi. [sayfa 841|
Giriim kri ile denetim ya da ynetim cretleri, faizin, krin fazla-
ligi bakimindan girdigi zit biim nedeniyle, kken olarak birbirine kari-
tirilmitir. Bu kariiklik, daha sonralari, kri kariligi denmeyen emekten
elde edilen arti-deger olarak degil de, kapitalistin yaptigi i kariliginda
aldigi cret olarak gstermek iin harcanan mazur gsterme abalariyla
daha da artirilmitir. Buna, sosyalistler, krin fiilen, teorik olarak iddia
edilen dzeye, yani sirf denetim cretlerine indirilmesi istegiyle kari
iktilar. Ve bu istem, teorik gzboyaciligi iin, bir yandan, sayisiz sanayi
ve ticari yneticiler sinifinin
78
gelimesi ile bu denetim cretlerinin diger
herhangi bir cret gibi gitgide daha belirli bir dzeye ve belirli bir piyasa-
fiyatina ulamasi ve te yandan, diger btn vasifli emek cretleri gibi,
zel egitim gren emek-gcnn retim giderlerini azaltan gelimeyle
birlikte gsterdigi dmeyle daha da uygunsuz hale geldi.
7D
iler y-
nnden elbirliginin, bur|uvalar ynnden, hisse senetli giriimlerin g-
sterdikleri gelimeyle, giriim kri ile ynetim cretlerinin karitirilmasi
iin son bahane de ortadan kalkti ve kr, teoride apaik belli oldugu
gibi, pratikte de, dpedz bir arti-deger, kariliginda herhangi bir ede-
gerin denmedigi bir deger, gereklemi kariligi denmemi emek
olarak ortaya ikti. te o zaman, ilev yapan kapitalistin, emegi gerek-
ten smrdg ve bor alinan sermaye ile aliildiginda bu smrnn
meyvesinin, faiz ile giriim krina, krin faizden sonra kalan fazlaligina
blndg grld.
Kapitalist retim temeli zerinde, hisse senetli giriimlerde, yne-
tim cretleri ile ilgili yeni bir kagitilik yntemi geliti ve fiili ynetici-
nin zerinde bir yigin ynetim ve denetim kurullari peydahlandi; bunlar
iin denetim ve ynetim yalnizca ortaklari soymanin ve keselerini dol-
durmanin bir bahanesi oldu. Bu konuyla ilgili ok ilgin ayrintilar, 7|e
C/|y o| ||e P|ys/o|oy o/ lonJon 80s/ness, W/|| S/e|c|es on C|cne,
cnJ ||e Co//ee lo0ses, London 1845, adli incelemede bulunabilir. "Ban-
kerler ile tccarlarin, sekiz-dokuz farkli irketin ynetimi ile, elde ettikle-
ri kazan u rnekten grlebilir: flas etmesi zerine Bay Timothy
Abraham Curtis'in flas Mahkemesine sundugu zel bilanoda, ynetici-
likten, bu bayin ... yilda 8OO ile DOO sterlin arasinda net bir gelir sagladigi
grlyordu. ngiltere Bankasi ve Dogu Hint irketi ile yakin ilikisi bulu-
nan bir kimse olarak Bay Curtis'in kurulunda hizmetini saglamak, bir
78
"Ustalar da, bunlarin kalfalari da iidirler. Bu bakimdan bunlarin ikarlari, adamlariyla
tamamen aynidir. Ama bunlar ayni zamanda ya kapitalist ya da kapitalistlerin aracilaridir, ve
bu bakimdan ikarlari, iilerin ikarlari ile kesinlikle zittir." (s. 27). "Egitimin, bu lkenin mekanik
ustalari arasinda yayginlamasi, hemen hemen btn ustalarin ve iverenlerin emek ve
becerilerinin degerlerini, bu bilgilere sahip olan kimselerin sayisini artirmakla her gn biraz
daha azaltmaktadir." (s. 8O, Hodgskin, lc|o0| 0e/enJeJ 4c/ns| ||e C|csses o/ Cc/|c|. e|c.,
London 1825).
7D
"teden beri varolan engellerde grlen genel geveme, artan egitim olanaklari, vasifsiz
emegin cretlerini ykseltmek yerine vasifli emegin cretlerini drme egilimini
gstermektedir." (1. S. Mill, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, 2
nd
ed., London 184D, I, s. 47D.)
345
Kurl Murks
Kupilul lll
irket iin byk bir ans sayiliyordu" (s. 81, 82). Byle bir irketin yne-
ticileri iin, haftalik her toplantiya ait huzur hakki en az bir ngiliz altin
lirasiydi. flas Mahkemesinin tutanaklari, bu denetim cretlerinin, kural
olarak, bu szde yneticilerin yerine getirdikleri gerek denetimle ters
orantili oldugunu gstermektedir. [sayfa 842|
34
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMDRDNC BLM
SERMAYE LKLERNN
YZEYSEL BR BM OLARAK
FAZ GETREN SERMAYE
SERMAYE ilikileri, faiz getiren sermayede, en yzeysel ve en fe-
ti biime ulair. Biz, burada, PP' hareketini, bu iki ucu meydana geti-
ren sre olmaksizin, daha ok, para yaratan parayi, kendisini genileten
degeri gryoruz. Tccar sermayesinde, PMP', sirf dolaim alani ier-
sinde kaldigi halde, ve bu nedenle de kr, sirf elden ikarma ile sag-
lanan kr olarak grndg halde, hi degilse genel bir kapitalist hareket
biimi vardir; ama hi degilse burada kr, sirf bir ey/n rn olarak
degil, toplumsal bir /|///n/n rn olarak grnr. Tccar sermayesinin
biimi, en azindan bir sreci, zit evrelerin birligini, iki zit ileme metala-
rin satin alinmasi ve satii blnen bir hareketi temsil eder. Bu, PP' ha-
reketinde, faiz getiren sermayenin biiminde yokolur. rnegin, 1.OOO
sterlini bir kapitalist %5 faiz ile bor verse, 1.OOO sterlinlik deger, bir yilda
sermaye olarak = S + Sf' olur; burada S sermaye, f' faiz oranidir. u
halde, %5 =
5
/
1OO
=
1
/
2O
, ve l.OOO + 1.OOO x
1
/
2O
= 1.O5O S. Sermaye olarak
1.OOO sterlinin degeri = 1.O5O sterlindir, yani sermaye yalin bir byklk
degildir. Sermaye, bir byklkler /|///s/J/|, ama paranin kendi kendi-
siyle, belli bir deger olarak, kendisini genileten bir deger olarak, bir arti-
deger retmi olan ana para olarak ilikisidir. Ve sermaye, grm oldu-
gumuz gibi, sermaye olarak, ister kendilerine ait ister bor alinan ser-
maye ile i gryor olsun, btn faal kapitalistler iin, bu, dogrudan [sayfa
347
Kurl Murks
Kupilul lll
848| dogruya kendisini genileten deger biimini alir.
PP': Biz burada, sermayenin ilk iki noktasini gryoruz; PMP'
formlnde para, kendi iki ucuna, PP''ne indirgenmitir ve burada P' =
P + P, daha fazla para yaratan paradir. Bu, sermayenin, anlamsiz bir
zet haline getirilmi ilk ve genel formldr. Bu, hazir sermaye, retim
sreci ile dolaim srecinin bir birligi ve dolayisiyla, belli bir dnemde
belli bir arti-deger saglayan sermayedir. Faiz getiren sermaye biiminde
bu, arada retim ve dolaim sreleri olmaksizin dogrudan dogruya g-
rnr. Sermaye, faizin, gizemli ve kendi kendisini yaratan bir artiin kay-
nagi kendi artiinin kaynagi olarak grnr. Bu ey (para, meta; de-
ger) imdi sirf bir ey olarak sermayedir, ve sermaye, sirf bir ey olarak
grnr. Tm yeniden-retim srecinin sonucu, bu eyin kendi iersin-
de taidigi bir zellik gibi grnr. Bu, ister para olarak harcamak istesin
ister sermaye olarak bor versin, paranin, yani her an degitirilebilir biim-
deki metain sahibine baglidir. Bu nedenle, faiz getiren sermayede, bu
otomatik feti, kendini genileten deger, para doguran para, kendi saf
hali iersinde ortaya ikarilir ve bu biim iersinde artik kkenini gste-
ren hi bir iaret taimaz. Toplumsal iliki, bir eyin paranin, kendi ken-
disiyle ilikisi iersinde tamamlanmi olur. Paranin sermayeye fiilen
dnmesi yerine, burada biz yalniz, ieriksiz bir biim gryoruz. Emek-
gcnde oldugu gibi, paranin kullanim-degeri, burada, onun deger ya-
ratma yetisi, ierdiginden daha byk bir deger yaratma zelligidir. Para,
para olarak, kendi kendini genileten potansiyel degerdir, ve bu acayip
metain sati biimi olan bu zelligi nedeniyle, bor verilmektedir. Byle-
ce, deger dogurmak ve faiz saglamak paranin bir zelligi halini almakta-
dir; tipki armut agacinin armut vermesi gibi. Ve para bor veren, parasini
bylece, faiz getiren bir ey olarak satmaktadir. Hepsi bu kadar da degil.
Fiilen ilev yapan sermaye, grm oldugumuz gibi, kendisini yle bir
iik altinda gsterir ki, sanki faizi, ilev yapan sermaye olarak degil, biza-
tihi sermaye olarak, para-sermaye olarak saglamaktadir.
Bu da gene, arpitilir. Faiz, krin, yani faal kapitalistin iiden
sizdirdigi arti-degerin bir parasindan baka bir ey olmadigi halde, imdi
tam tersine, faiz sanki sermayenin tipik rn, asil gesi ve, giriim kri
eklindeki kr ise, yalnizca yardimci bir ge ve yeniden-retim srecinin
bir yan rn olarak grnr. te bylece, sermayenin feti biimine ve
feti sermaye kavramina ulami oluruz. PP' hareketinde, sermayenin
anlamsiz biimini, retim ilikilerinin son derece arpitildigi ve somutla-
tigi faiz getiren sermaye biimini, kendi yeniden-retim srecinden nce
gelen, basit sermaye biimini gryoruz. Bu, paranin ya da bir metain,
yeniden-retim srecinden bagimsiz olarak kendi degerini geniletme
yetenegini sermayenin ok kaba bir biimde bir esrar perdesiyle rtl-
mesidir.
Sermayeyi, degerin, deger yaratmanin bagimsiz bir kaynagi gibi
[sayfa 844| gsterme abasinda olan vlger ekonomi politik iin, bu biim
348
Kurl Murks
Kupilul lll
byk bir keiftir; ve bu biim iersinde krin kaynagi artik farkedilemez
hale geldigi gibi, kapitalist retim srecinin sonucu srecin kendisin-
den ayrilarak bagimsiz bir varlik kazanmaktadir.
Sermaye, kendi kendisini bytme yetisi her seferinde o gnk
faiz oraniyla ifade edilen, belirli bir fiyata sahip bir meta haline, ancak
para-sermaye halini almakla dnebilir.
Faiz getiren sermaye olarak, ve zellikle faiz getiren para-serma-
yenin dolaysiz biimi iersinde (faiz getiren sermayenin bizi burada ilgi-
lendirmeyen diger biimleri, gene bu biimden trerler ve onun varligini
ngrrler), sermaye kendi saf feti biimini alir ve PP' bir zne, satila-
bilir bir eydir. Once, para olarak srekli varligi nedeniyle, bu biim ier-
sinde btn zgl nitelikleri yokolmu ve gerek geleri grnmez hale
gelmitir. nk para, kullanim-degerleri olarak metalarin btn ayirde-
dici zelliklerinin ve dolayisiyla, bu metalar ile bunlarin retim koullarin-
dan oluan sanayi sermayelerinin de yine ayirdedici niteliklerinin
yokolduklari bir biimdir. te paranin bu biimi, degerin bu durumda
sermayenin bagimsiz bir degiim-degeri olarak varoldugu biimdir. Ser-
mayenin yeniden-retim srecinde, bu para-biim, yalnizca geici bir
biim sirf bir gei noktasidir. Ama, para piyasasinda sermaye daima
bu biim iersinde bulunur. Son|c, rettigi arti-deger de, burada gene
para-biiminde, onun znde taidigi bir kisim olarak grnr. Byme
sreci aga iin neyse, para dogurma da (|oco:) [faiz ve dl -.|, ser-
mayenin, para-sermaye biiminde znde taidigi bir ey gibi grnr.
Faiz getiren sermayede, sermayenin hareketi kisaltilmi, araya
giren sre atlanmitir. Bylece, kendisi 1.OOO'e eit bir ey olarak sabit
bulunan 1.OOO'lik bir sermaye, tipki belli bir sre iin mahzende tutulan
arabin, kendi kullanim-degerini iyiletirmesi gibi, belli bir sre sonra,
1.1OO haline gelir. Sermaye imdi bir eydir, ama bir ey olarak sermay-
edir. Para imdi gebedir.* Bor verilir verilmez ya da yeniden-retim
srecine yatirilir yatirilmaz (para, faal kapitaliste, sahibi olarak faiz getir-
digi lde giriim krindan ayrilir), ister uykuda ister uyanik, ister evde
ister diarda, ister gndz ister gece olsun, zerinde faiz bymeye
balar. Bylece, faiz getiren para-sermaye (ve btn sermaye, degeri
bakimindan para-sermayedir ya da para-sermayenin ifadesi olarak ka-
bul edilir), para yigicinin en ateli istegini yerine getirmi olur. Tefecilige
kari btn gcyle giritigi safa saldirida Luther'in btn dikkatini e-
ken ey, ite, bu bir ey olarak arti-deger retiminin sermaye araciligiy-
la burada ortaya ikii byledir para-sermayenin znde taidigi faizdir.
Bor alinan bir paranin saptanan tarihte bor verene denmemesi y-
znden, kendisi de bir demede bulunmak zorunda olan [sayfa 845| ala-
caklinin zarara ugramasi halinde, ya da bir aliveri, rnegin bir bahe
satin alinmasi zerine saglayacagi bir kr firsatini kairmasina neden
* Goethe, Fc0s|, Part I. Scene 5. -EJ.
34
Kurl Murks
Kupilul lll
olundugunda, bir faiz talep edilebilecegini gsterdikten sonra Luther
yle devam ediyor: "imdi ben sana onlari (1OO guldeni) bor verdigim
iin, sen benim, hem bir yandan deme yapamadigim, hem de te
yandan satin almama engel oldugun iin ikili bir zarara ugramama ne-
den oluyorsun ki, buna J0|ex /n|e|esse, Jcmn/ eme|en|/s e| |0c|/ ces-
scn|/s* denir.. .. Ahmet'in, 1OO gulden bor vermekle zarara ugradigini
ve bu zararlar iin adil bir tazminat istedigini duyar duymaz hemen
harekete geer ve her 1OO gulden iin ifte demede bulunulmasini,
yani hem paralarin denmedigi ve hem de yapacaklari aliveri zerin-
den kr saglamalarina engel olundugu iin tipki /// |0||0 :c|c|c 0|cm|
/|/ ifte tazminat talep ederler; bylece, ne zaman ellerinde 1OO gul-
denleri olsa ve bunu bor verseler, hi ugramadiklari bu iki zararin taz-
min edilmesini isterler.. .. Bu nedenle, hi ugramadigini ne ispat ne de
hesap edebilecegin hayali bir kayip iin komunun parasindan tazminat
alan sen, bir tefecisin. Bu tr zararlara, hukukular, non |e|0m, seJ
|cn|cs|/c0m /n|e|esse** derler. Bu, herkesin kendi kafasindan uydur-
dugu bir zarardir. Bu yzden, deyemedigini ya da satin alamadigim
iin kayba ugradigimi ne srmem hi bir ie yaramaz. Yoksa bu ex
con|/nen|enecessc|/0m*** olmayan bir eyden bir ey yaratmak, belir-
siz bir eyi mutlak bir ey haline getirmek olurdu. Byle bir tefecilik
dnyayi birka yilda yiyip bitirmez mi. ..Eger istemedigi halde baina
kt bir kaza gelse ve bundan kurtulmak zorunda kalsa, bunun iin
tazminat talep edebilir, ama ticarette bu byle degil, tam tersinedir.
Orada gereksinme iinde bulunan komularinin sirtindan kr saglamak,
servet toplayip zengin olmak, hi bir aba, tehlike ya da kaybi gze
almaksizin bakalarinin emegi ile tembellik ve aylaklik edip lks iersin-
de yaamak iin planlar yapilir. Ocagin karisina geip oturacaksin, 1OO
guldeni lkede senin iin servet toplasin diye bor vereceksin ve bu
para bor verildigi iin hi bir tehlikesi ya da riski olmadan gene de ce-
binde sayilacak kim istemez bylesini a benim dostum" (Martin Lu-
ther, 4n J/e P|c||e|m 0/Je| Jen W0c|e| :0 |eJ/en, e|c., Wittenberg
154O.)
Kendi kendisini yeniden reten ve kendi kendisini genileten,
znde taidigi nitelikler sayesinde yani, skolastiklerin gizli nitelikleri
sayesinde ebediyen varolan ve byyen deger olarak, sermaye kavra-
mi, Dr. Price'in, simyacilarin fantezilerine ta ikartan renkli hayaller
kurmasina yolamitir; bunlar, Pitt'in btn ciddiyetiyle inandigi ve itfa
fonuyla ilgili yasalarinda, mali ynetimin temel direkleri olarak kullandi-
gi hayallerdir. [sayfa 846|
"Bileik faiz getiren para nce yava yava artar. Ama, arti orani
gitgide hizlandigi iin, bir sre sonra aklin alamayacagi bir hiza ulair.
* ifte zarar, biri ugranilan kayip ve biri kairilan kazan firsati. -.
** Gerek olmayan, hayali zararlar. -.
*** Raslantidan zorunluluk yaratmak. -.
350
Kurl Murks
Kupilul lll
Kurtaricimizin* dogdugu gn, yzde 5 bileik faizle bor verilen bir peni,
imdiye kadar, hepsi de som altindan 15O milyon tane dnyanin ierebi-
leceginden daha byk bir miktara ulami olurdu. Yok eger basit faizle
verilmi olsaydi, ayni zaman iinde, ancak yedi ilin drtbuuk peni
olurdu. Hkmetimiz, imdiye degin para ilerini dzeltmede bu iki
yoldan, birincisinden ok ikincisini semitir."
8O
Yazarin hayali, O|se||c|/ons on Re|e|s/onc|y Pcymen|s, e|c., Lon-
don, 1772, adli yapitinda daha da yksek bulutlar zerinde dolaiyor.
yle diyor: ''Bir ilin, Kurtaricimizin dogumunda, %6 bileik faizle verilmi
olsa" (herhalde Kuds Tapinaginda) ''Satrn'n yrngesinin apina eit
apta bir krenin kapsayabileceginden daha byk ... bir miktara ulairdi."
"Bu nedenle bir devletin hi bir zaman sikintiya dmesine gerek yok-
tur; nk, ok kk bir tasarrufla, faizlerin gerektirebilecegi pek kisa
zamanda en byk borlari bile deyebilirdi." (s. XIII, XIV.) ngiliz devlet
borlari iin, ne ho teorik bir balangi!
Geometrik dizinin ulatigi dev boyutlar karisinda Price'in dpe-
dz gzleri kamaiyor. nk, ne yeniden-retim ve ne de emek koul-
larini hi dikkate almaksizin, sermayeye, devridaim makinesi, sirf kendi
kendini artiran bir sayi gzyle bakiyor; tipki Malthus'un, nfus sorunu
ile ilgili olarak, geometrik dizisinde yaptigi gibi,** t = S (1 + f)
n
forml-
de, t = sermaye + bileik faiz toplami, S = yatirilan sermaye, f = faiz
orani (yzn kesirleri olarak ifade edilmi) ve n, bu srecin yer aldigi yil-
larin sayisini ifade etmektedir, sermayenin byme yasasini buldugu
dncesiyle akina dnmtr.
Pitt, Dr. Price'in, sermayeyi bir esrar perdesine brmesini iyiden
iyiye ciddiye aliyor. 1786 yilinda Avam Kamarasi, kamu yarari iin 1 mil-
yon sterlin toplanmasina karar verdi. Pitt'in pek gvendigi Price'a gre,
bu para toplandiktan sonra gerekli "birikimin" saglanmasi ve bylece,
bileik faizin gsterecegi sihirle ulusal borlari kayiplara karitirmak [sayfa
8O
Richard Price, 4n 4ec| |o ||e P0||/c on ||e S0|/ec| o/ ||e Nc|/onc| 0e||, 2
nd
ed., Lon-
don 1774, s. 1D. Yazar u bnce akayi yapiyor: "Bileik faizle ogaltmak iin, basit faizle para
bor almak." (R. Hamilton, 4n lnq0/|y /n|o |||e R/se cnJ P|o|ess o/ |||e Nc|/onc| 0e|| o/ G|ec|
8|/|c/n, 2
nd
ed., Edinburgh 1814, s. 188.) Buna gre, bor almak, zel kiilerin servet toplamasi
iin de en gvenli yol olabilir. Ama eger , %5 yillik faiz ile 1OO S bor alirsam, yil sonunda 5 S
demem gerekir ve bu bor 1OO milyon yil bile srecek olsa, bu arada ben her yil yalniz 1OO S
bor vermek ve 5 S demek durumunda olurum. Hi bir zaman 1OO S bor aldigim halde 1O5 S
bor verecek hale gelemem. Ve, nasil olur da, %5 faizi deyebilirim Yeni borlarla ya da devlet
szkonusu ise yeni vergilerle. imdi, eger sanayici kapitalist bor para alirsa ve kri diyelim
%15'e ulairsa, %5 faiz deyebilir, %5 zel giderleri iin harcayabilir (her ne kadar geliri ile
birlikte itahi da kabarsa da) ve %5 de sermayesine katabilir. Bu sre devam edecek olursa,
kr orani, daha nceki blmlerde belirtilen nedenlerle, %15'ten, diyelim %1O'a der. Ne var
ki Price, %5'lik bir faizin %15'1ik bir kr oranini ngrdgn tamamiyla unutuyor ve bunun,
sermaye birikimi ile srp gidecegini varsayiyor. Onun, gerek birikim sreciyle en ufak bir
ilikisi bulunmayip, daha ok yalniz paranin bor verilmesi ve bileik faiz ile geri alinmasiyla
ugraiyor. Bunun nasil yapilacaginin onun iin bir nemi yok nk bu, faiz getiren sermayenin
zaten znde taidigi bir nitelik.
* sa'nin dogdugu tarih szkonusudur. -.
** [Malthus,| 4n Esscy on ||e P|/nc/|e o/ Po0|c|/on, London 17D8, s. 25-26. -EJ.
35T
Kurl Murks
Kupilul lll
847| iin, hi kukusuz halka vergi yklemekten baka ikar yol olamaz-
di. Avam Kamarasinin ikarttigi bu karari, hemen Pitt'in, ''vadesi gelmi
borlar ile, fonun yilda 4.OOO.OOO sterline ulamasina kadar,'' 25O.OOO
sterlinin biriktirilmesini emreden bir yasasi izledi. (Act 26, George III,
Chap, 81.*). Devlet borlarinin itfasina ayrilan miktarin artirilmasini ner-
digi 17D2 tarihli konumasinda Pitt, ngiltere'nin ticari stnlgnn ne-
denleri arasinda, makineleri, krediyi, vb., sayip dkt, ama "en yaygin
ve srekli neden, birikim" idi. Bu ilkenin Smith'in bu dehanin yapitinda
batan sona gelitirildigini sylyor ... ve bu birikimin, gelecek yil ayni
ekilde kullanilmak ve bylece srekli bir kr saglamak iin, ana ser-
mayeyi artirmak amaciyla yillik krin en az bir kisminin bir yana ayril-
masiyla oluturuldugunu szlerine ekliyordu. Pitt, bylece, Dr. Price'in
yardimiyla, Smith'in birikim teorisini, borlarin biriktirilmesi yoluyla, bir
ulusun zenginlemesi teorisine eviriyor ve bu yolla, tatli bir borlar son-
suzlugu dizisine bor demek iin borlar dizisine ulaiyor.
Modern bankaciligin babasi 1osiah Child, ok daha nce, 1OO
sterlinin, %1O bileik bir faizle 7O yilda 1O2.4OO sterline ulaacagini
sylemiti. (7|c/|e s0||ecomme|ce, e|c., par 1. Child, traduit, etc., Ams-
terdam et Berlin, 1754, s.115. Yazili tarihi: 166D.)
Dr. Price'in dncelerinin modern iktisatilar tarafindan nasil
dncesizce uygulandigini, Econom/s'ten alinan aagidaki satirlar gs-
termektedir: "Tasarruf edilen sermayenin her parasinin sagladigi bileik
faiz ile sermaye ylesine dalbudak salmitir ki, dnyada gelirin elde
edildigi btn servet, uzun zamandir artik sermayenin faizi halini almitir.
... imdi btn rant, daha nce topraga yatirilan sermayeye denen
faizdir." (Econom/s|, 1uly 1D, 1851.) Sermaye, faiz getiren sermaye nite-
ligi iersinde, retilebilen btn servete sahip ikiyor ve imdiye degin
elde ettigi her ey, onun, yalnizca her tarafa dalbudak salan itahini
doyurmak iin denen bir taksit oluyor. znde bulunan yasalar geregi,
insanoglunun bugne kadar harcadigi btn arti-emek ona aittir. Mo-
loch.
Konuyu, romantik Mller'in aagidaki laf salatasi ile baglayalim:
"Dr. Price'in szettigi, muazzam bileik faiz artii, ya da insanin kendi-
liginden hiz artiran glerindeki muazzam byme, bylesine muaz-
zam bir etki yaratmak iin blnmemi ya da kesintisiz, tekdze bir
uygulamayi ngrr. Sermaye blnr blnmez ve pek ok bagimsiz
byyen srgnlere ayrilir ayrilmaz, glerin birikim sreci btnyle
yeniden balar. Doga, her iinin ortalama olarak payina den ener|i
toplamini, aagi yukari 2O-25 yillik bir zamana dagitmitir(!). Bu sre
dolduktan sonra emeki iini birakir ve emeginin bileik faizi ile biriken
sermayeyi yeni bir emekiye aktarmasi gerekir, ogu kez bunu, birka
* "Her ayin sonunda, Ulusal Bor Fonuna yatirilmak zere, ilgili komisyonlara belli bir
miktarin denmesini ngren bir yasa." (Anno Georgii III, Re/s, cap. 81). -EJ.
352
Kurl Murks
Kupilul lll
emeki ya da ocuk arasinda dagitir. Bunlar, paylarina den sermaye
zerinden fiilen herhangi bir bileik faiz almadan nce, bunu harekete
geirmeyi ve kullanmayi [sayfa 848| grenmek zorundadirlar. Ayrica, uygar
bir toplumun elde ettigi muazzam miktardaki sermaye en hareketli toplu-
luklarda bile, uzun yillarda yava yava birikmitir ve iin hemen bytl-
mesi iin kullanilmamitir. Bunun yerine, nemlice bir miktar biraraya
getirilir getirilmez, bu, bir baka bireye, bir emekiye, bankaya ya da
devlete bor adi altinda devredilmitir. Ve bunu alan, sermayeyi fiilen
harekete geirir, bundan bileik faiz alir ve bylece bor verene basit
faiz demeyi kolayca stlenir. Nihayet eger yalniz retim ya da tutumlu-
luk yasasi tek baina egemen olsaydi, insanin gc ve bu gcn rn-
lerinin durmadan artacagi bu muazzam birikime, tketim, agzllk
ve israf yasasi kari koyar." (A. Mller, E|emen|e Je| S|cc|s/0ns|, III, s.
147 -4D.)
Bu kadar az satirda bu kadar ok tyler rpertici samaligi birara-
ya getirmek her yigidin kri degildir. Emeki ile kapitalistin, emek-gc-
nn degeri ile sermaye zerinden faizin, vb. bylesine gln bir ekilde
karitirilmasi bir yana, bileik faiz talebi, sermayenin bileik faiz getir-
mek zere bor verilmesi olgusuyla szde aiklanmi oluyor. Bizim
Mller'in uyguladigi yntem, yaamin her alaninda grlen romantizmin
tipik bir rnegidir. Bunlar eylerin en yzeysel grnlerinden derlenen
gnlk nyargilardan oluurlar. Ardindan da, bu yanli ve basmakalip
ierigin, esrarli bir ifade tarziyla "yceltilmesi" ve ululatirilmasi ii ka-
liyor.
Sermaye birikimi sreci, ancak, krin (arti-degerin) tekrar serma-
yeye evrilen, yani daha fazla arti-emek emmek iin hizmet eden kismi-
na eger faiz adi verilebilirse, bu anlamda, bileik faiz birikimi olarak d-
nlebilir.
Ne varki:
1) Her trl ditan gelen etkenler bir yana, mevcut sermayenin
byk bir kismi, yeniden-retim sreci boyunca srekli olarak azok
deger kaybina ugrar, nk metalarin degeri, retimlerinde kkensel
olarak harcanan emek-zamani ile degil, yeniden-retimlerinde harcanan
emek-zamaniyla belirlenir ve bu zaman, emegin toplumsal retkenligin-
deki gelime nedeniyle srekli azalir. Daha yksek bir toplumsal ret-
kenlik dzeyinde, mevcut btn sermaye, bu nedenle, uzun bir sermaye
birikimi srecinin sonucu olmak yerine, daha kisa bir yeniden-retim
dneminin sonucu gibi grnr.
81
2) Bu cildin nc Kisminda gsterildigi gibi, kr orani, artan
sermaye birikimi ve buna tekabl eden ve tm ifadesini sermayenin
81
Mill ile Carey'e ve Roscher'in bu konudaki yanli yorumuna bakiniz. [Marx u yapitlara
iaret ediyor: 1. St. Mill, P|/nc/|es o/ Po|/|/cc| Economy, Second edition, vol. 1, London 184D, s.
D1-D2; H. Ch. Carey, P|/nc/|es o/ Soc/c| Sc/ence, vol. III, Philadelphia 185D, s. 71-78; W. Roscher,
0/e G|0nJ|cen Je| Nc|/onc|/onom/e, 8 Auflage, Stuttgart und Augsburg, 1858, 45. -EJ.|
353
Kurl Murks
Kupilul lll
degimeyen kismina gre degien kismindaki nispi ve kademeli azal-
mada bulan toplumsal emegin retkenligindeki artila orantili olarak
der. Tek bir emeki tarafindan harekete geirilen degimeyen ser-
maye on kati artirildiktan sonra ayni kr oraninin meydana gelmesi iin
arti [sayfa 84D| emek-zamanin on kati artmasi gerekir ki, ok gemeden
toplam emek-zamani ve ensonu gnn 24 saatini sermaye btnyle
ele geirmi olsa bile buna yetmez. Ne var ki, kr oraninin dmedigi
dncesi, Price'in szn ettigi dizinin, ve genellikle de, "bileik faizli
sermayenin her yeri kaplamasi" sznn ternelidir.
82
Arti-degerle arti-emegin zdeligi, sermaye birikimi iin nitel bir
sinir koyar. Bu sinir, |o|cm /0n0 ile ayni anda smrlebilir ignlerinin
sayisini sinirlayan, retken glerin ve nfusun o gnk gelime derece-
sinden oluur. Yok eger, arti-deger, anlamsiz bir biim olan faiz olarak
kabul edilirse, bu sinir sirf niceldir ve her trl hayal ve fanteziye aiktir.
imdi artik, bir feti olarak sermaye kavrami, emegin birikmi
rnne, stelik de para eklinde sabitlemi ekline, znde sakli bir
g, bir otomat gibi, geometrik dizi iersinde arti-deger yaratma niteligi
veren bir kavram olarak, faiz getiren sermaye de en yksek noktasina
ulamitir; bylece, Econom/s'in dndg gibi, emegin birikmi r-
n, dnyanin btn servetini, her zaman iin, ona ait bir ey ve hakli
olarak ona giden bir ey olarak bu sermayeye, bir fiyat indirimi ile ok-
tan devretmitir. Gemi emegin rn, gemi emegin kendisi, bura-
da, bugnk ya da gelecekteki canli arti-emegin bir kismina kendiliginden
gebedir. Oysa biz, gerekte, gemi emegin rnlerinin degerlerinin ko-
runmasinin ve bu bakimdan yeniden-retimlerinin, cncc/ bunlarin canli
emekle biraraya gelmesinin sonucu oldugunu; ve sonra da, gemi eme-
gin rnlerinin canli emek zerindeki egemenliginin ancak, gemi eme-
gin bagimsiz ve ok agir basar biimde canli emege egemen bulundugu
zel toplumsal ilikilere dayanan sermaye ilikilerinin devami sresince
devam ettigini biliyoruz. [sayfa 85O|
82
"Aiktir ki, hi bir emek, hi bir retken g, hi bir beceriklilik ve hner, bileik faizin
ok agir taleplerini karilayamaz. Ne var ki, btn tasarruflar, kapitalistin gelirinden yapilir ve
bylece bu talepler fiilen srekli yinelenir ve emegin retken gc bunlari karilamayi srekli
reddeder. Bu nedenle, bir tr denge srekli kurulmu olur." (lc|o0| 0e/enJeJ 4c/ns| ||e
C|c/ns o/ Cc/|c|, 5. 28. By Hodgskin.)
354
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMBENC BLM
KRED VE FKTF SERMAYE
KRED sistemi ile, bu sistemin kendi kullanimi iin yarattigi arala-
rin (kredi-para, vb.) ok ayrintili bir incelemesi bizim planimizin diinda
kalir. Biz burada yalnizca, genellikle kapitalist retim tarzinin karakterini
ortaya koymak iin gerekli birka zel nokta zerinde durmak istiyoruz.
Burada yalniz ticari kredi ile banka kredisini ele alacagiz. Bu kredi bii-
mi ile, kamu kredisinin gelimesi arasindaki iliki burada incelenmeye-
cektir. deme araci olarak paranin ilevinin ve buradan da, metalarin
reticileri ile ticaretini yapanlar arasinda alacakli ve borlu ilikisinin,
metalarin basit dolaimindan nasil gelitigini, daha nce gstermi bulu-
nuyorum (Buch I, Kap. III, b). Ticaretin ve sirf dolaim amaciyla retim-
de bulunan kapitalist retim tarzinin gelimesiyle birlikte, kredi sisteminin
bu dogal temeli geniler, yayginlair ve ilenmi hale gelir. Para, burada,
genellikle sirf bir deme araci olarak hizmet eder, yani metalar para
kariliginda degil, belli bir tarihte deme yapilmak zere yazili bir de-
me vaadi belgesi kariliginda satilir. Btn bu bor senetlerini, sirf kisa
olsun diye, polie genel baligi altinda toplayabiliriz. Bu polieler de
gene, [sayfa 851| deme tarihleri gelene kadar deme araci olarak dolaimda
355
Kurl Murks
Kupilul lll
bulunurlar, ve bunlar fiili ticaret parasini tekil ederler. Bunlar, alacak ve
borlarin dengelenmesi yoluyla en sonunda birbirlerini eitledikleri srece
ve lde, tam olarak gerek paraya dnmedikleri halde, mutlak ola-
rak para iini grrler. reticiler ile tccarlarin bu karilikli avanslari nasil
ki kredinin gerek temelini oluturuyorsa, bunlarin dolaim araci polie
de, asil kredi-parasinin, banknotlarin, vb. gerek temelini tekil eder.
Bunlar, ister madeni olsun ister devletin ikardigi kagit para olsun, para
dolaimina dayanmamitir, daha ok, polie dolaimina dayanirlar.
W. Leatham (Yorkshire'li banker), le||e|s on ||e C0||ency, 2
nd
ed., London 184O, adli kitabinda unlari yaziyor: "188D yilinin tamami
iin toplam miktarin ... 528.4D8.842 S, oldugunu" (yabanci polielerin,
bu toplamin aagi yukari bete-biri kadar oldugunu kabul ediyor) "ve bu
yil, ayni anda, dolaimdaki senetler tutarinin 182.128.46O S oldugunu
hesapladim" (s. 56.) Polieler, "miktar olarak onu oluturan bir kismini
btn birarada bulunan geriye kalanlardan daha byk" yapar (s. 8.).
"Polielerden oluan bu muazzam styapi, banknotlar ile altin miktarinin
tekil ettigi temele dayanir (!) ve olaylar sonucu bu temel ok daraldi-
ginda, saglamligi ve hatta varligi tehlikeye der" (s. 8). "Btn nakit
parayi" (banknotlar demek istiyor) "ve bankalar ile tara bankerlerinin,
talep zerine denecek borlarini hesap edecek olursam, 158 milyon-
luk bir miktar bulurum ve yasaya gre bunun altina evrilebilmesi gere-
kir ... ve bu talebi karilayacak altin miktari" yalnizca 14 milyondur (s.
11). "Polieler ... para bollugunu nleme ve bunlarin bir kismini yaratan,
ve byk ve tehlikeli ekilde genilemelerini tevik eden, airi ve dk
faiz oranlari ile iskontoya engel olma diinda herhangi bir denetim altina
alinmamitir. Bunlarin ne kadarinin, fiili alim-satim gibi gerek |on //Je
ilemlerden dogdugunu ya da ne kadarinin fiktif ve sirf yenileme polie-
lerinden, yani u kadar miktar dolaim araci yaratarak bir fiktif sermaye
meydana getirmek zere keide edilen polielerden ibaret olduguna
karar vermek olanaksizdir. Paranin bol ve ucuz oldugu zamanlarda bu-
nun ok byk miktarlara ulatigini biliyorum." (s. 48-44.) 1. W. Bosan-
quet, Ve|c||/c ce| cnJ C|eJ/| C0||ency, London 1842: "Yilin her
ignnde, 8.OOO.OOO sterline ulaan ortalama bir deme C|ec|/n lo0se
(Londrali bankerlerin, vadesi dolmu senetleri ve denmi ekleri
degitirdikleri yer) araciligi ile yapiliyor ve bu ama iin gerekli gnlk
para miktari, 2OO.OOO sterlini biraz geiyordu" (s. 86). [188D'da, C|ec|/n
lo0se'in toplam devir tutari 7.618/ milyon sterline ulamiti ve aagi
yukari 8OO ign hesabiyla, gnlk ortalama 25 milyon sterlin ediyor-
du. -F. E.| "Polie," mlkiyeti, ciro yoluyla elden ele aktardigi lde,
"hi kukusuz paradan bagimsiz olarak, dolaim araci olarak ilev ya-
par" (s. D2). "Ortalama olarak, dolaimdaki her senedin iki kez ciro edil-
digi ve ... her senedin, vadesi gelmeden iki demeyi yerine getirdigi" ka-
bul edilebilir. "Bu varsayima gre, 188D yilinda, yalniz senetlerin cirosuy-
la, gnde 8.OOO.OOO sterlinden fazla olmak zere, 528.OOO.OOO'un iki kati,
35
Kurl Murks
Kupilul lll
yani [sayfa 852| 1.O56.OOO.OOO sterlin degerinde bir mlkiyet transferi yapilmi
grnr. Bu nedenle, sonu olarak mevduat ile polielerin birarada,
paranin yardimi olmaksizin gnde 18.OOO.OOO sterlinden az olmamak
zere, mlkiyeti elden ele aktarmak suretiyle paranin ilevlerini yerine
getirdiklerini gvenle syleyebiliriz" (s. D8).
Tooke, genel olarak kredi zerine unlari sylyor: "En basit ifa-
desiyle kredi, bir kimsenin, bir baka kimseye, belli bir miktarda ser-
mayeyi para olarak, ya da para olarak hesaplanan degeri zerinde
anlamaya varilmi mallar eklinde, ve her iki halde de, belli bir vadenin
sonunda denmek zere, emanet vermesine yolaan, saglam ya da
rk bir temele dayali gvendir. Sermayenin, para olarak, yani ya bank-
not ya da nakit kredi veya bir muhabire havale eklinde bor verilmesi
halinde sermayenin kullanimi iin, geriye denecek miktara, her 1OO S
iin bir u kadar miktar ilave yapilir. Para olarak degerleri zerinde anla-
maya varilmi ve bir sati tekil eden mallar szkonusu oldugunda, geri-
ye denmesi kararlatirilan miktar, deme iin saptanan dnemin so-
nuna kadar, sermayenin kullanimi ve riski iin bir tazminati ierir. Belli
tarihlerde yazili deme taahhtleri ogu kez bu kredilerle birlikte verilir,
ve belli tarihten sonra devredilebilir taahhtler ya da bor-senetleri, para
ya da mal eklindeki sermayelerini, ellerindeki bor senetlerinin vadele-
ri dolmadan nce kullanma olanagi bulan alacaklilar iin, kredileri, se-
netler zerinde kendi adlarina ilaveten baka adlarla kuvvetlenmi olacagi
iin, ogu kez daha uygun koullarla bor almak ya da satin almak
olanagini saglayan bir ara olurlar." (lnq0/|y /n|o ||e C0||ency P|/nc/|e,
s. 87.).
Ch. Coquelin, 00 C|eJ/| e| Jes 8cnq0es Jcns |'lnJ0s||/e, Re|0e
Jes 0e0x VonJes, 1842, Tome 81: "Her lkede kredi ilemlerinin ogu,
sinai ilikiler erevesi iersinde yer alir. ... Hammadde reticisi, ima-
lati fabrikatre kredi aar ve ondan belli bir tarihte deme yapmak iin
taahht alir. Kendi payina den ii tamamlayan fabrikatr de imdi
rnn benzer koullarla, onu daha fazla ileyecek olan baka bir fab-
rikatre kredi ile verir ve bu ekilde kredi, birinden digerine uzanip
giderek tketiciye kadar ulair. Toptanci tccar, bir yandan fabrikatr-
den ya da komisyoncu aracidan kredi aldigi halde, perakendeci tccara
kredi ile mal verir. Hepsi de bazan para, ama ogu kez rn olmak ze-
re bir eliyle bor alir, teki eliyle bor verir. te bu ekilde, sinai ilikiler
iersinde btn ynlere dogru uzanan ve birbiriyle kesien araliksiz bir
avans ali-verii yeralir. Kredinin gelimesi, ite bu karilikli avanslarin
ogalmasi ve bymesiyle olur ve onun gerek g kaynagi da budur."
Kredi sistemlerinin diger yani, kapitalist retimde, hi kukusuz
meta ticaretiyle elele giden, para ticaretindeki gelimeyle bagli bulunur.
adamlarina ait yedek fonlarin ynetiminin, para toplama, para deme,
uluslararasi demeler ve kle ticareti ile ilgili teknik ilemlerin, para
ticaretiyle ugraan kimselerin ellerinde nasil toplandigini bundan nceki
357
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 858| kisimda (Yirmidokuzuncu Blm) grm bulunuyoruz. Kredi
sisteminin teki yani faiz getiren sermayenin ya da para-sermayenin
ynetimi, para-ticareti yapan kimselerin zel bir ilevi olarak bu para
ticaretinin yanisira geliir. Paranin bor alinmasi ve bor verilmesi bun-
larin ugratiklari zel ileri haline gelir. Bunlar, para-sermayeyi fiilen bor
verenle bor alan arasinda aracilik ederler. Genel bir deyile, bankacilik
iinin bu yani, byk miktarlarda bor verilebilir para-sermayenin ban-
kerlerin ellerinde toplanarak, bireysel bor verenler yerine bu bankerle-
rin, sanayi kapitalistleri ile ticaret kapitalistlerinin karisina, btn bor
para verenlerin temsilcileri olarak ikmasindan ibarettir. Bunlar, para-
sermayenin genel yneticileri haline gelirler. te yandan, tm ticaret
alemi adina bor para topladiklari iin, bor alanlari bor verenler karisin-
da toplami olurlar. Bir banka, bir yanda, bor verenlerin toplamasini,
te yanda da bor alanlarin para-sermayesinin toplamasini temsil eder.
Genel olarak kri, bor alirken verdigi faize gre, bor verirken aldigi
oranin daha yksek olmasindan oluur.
Bankalarin, zerinde tasarrufta bulunduklari bor verilebilir ser-
maye, bunlara eitli yollardan gelir. Her eyden nce, sanayici kapita-
listlerin kasadarlari olarak, her reticinin ve tccarin yedek fon olarak
bulundurmak zorunda oldugu ya da demelerden gelen para-sermaye,
bunlarin ellerinde toplanir. Bu fonlar bylece bor verilebilir para-ser-
mayeye evrilmi olur. Bu yoldan, ticaret aleminin yedek fonu, ortak bir
hazinede toplandigi iin, gerekli en alt dzeyine indirilmi bulunur ve,
aksi halde, yedek sermaye olarak atil kalacak para-sermayenin bir kis-
mi bor verilir ve faiz getiren sermaye olarak hizmet eder. Sonra, banka-
larin bor verilebilir sermayesi, para-kapitalistlerin bor verilme iini ken-
dilerine biraktiklari mevduatlardan oluur. Ayrica, banka sistemindeki
gelimeyle, ve zellikle bankalar mevduat zerinden faiz demeye balar
balamaz, her sinifa ait tasarruf edilen paralar ile, geici olarak atil halde
bulunan paralar, bankalara yatirilmaya balanir. Herbiri kendi baina para-
sermaye olarak i grecek halde bulunmayan kk miktarlar, byk
kitleler halinde biraraya gelir ve bylece bir para gc olutururlar. Kk
miktarlarin bu biraraya toplanmasi, bankacilik sisteminin zgl bir ilevi
olarak, onun, asil para-kapitalistler ile bor alanlar arasindaki, aracilik
faaliyetlerinden ayrilmasi gerekir. Son tahlilde, ogunlukla ancak yava
yava tketilen gelirler de gene bankalara mevduat olarak verilir.
Bor (biz burada, dar anlamda ticari krediyi kastediyoruz) polie-
lerin iskonto edilmesiyle polieleri vadeleri gelmeden paraya evir-
mekle eitli trde avanslarla verilir: dogrudan dogruya kiisel krediye
bagli avanslar, rehin kariligi verilen borlar, faiz getiren senetler, devlet
tahvilleri, her trl hisse senetleri ve zellikle, konimento, doklara tes-
lim belgesi ve metalar zerinde mlkiyet hakkini gsteren tasdikli bel-
geler kariliginda verilen avanslar ile mevduati aan avanslar, vb. gibi.
Bankerin verdigi kredi, baka bankalara ekilmi polieler, ek-
358
Kurl Murks
Kupilul lll
ler, ayni trden kredi hesaplari, ve ensonu, eger banka, banknot ikar-
maya [sayfa 854| yetkili ise, bankanin kendisinin ikardigi banknotlar gibi
eitli biimler alabilir. Banknot, bankaca zerine ekilmi, her an hami-
line denir, ve banker tarafindan zel senet yerine verilmi bir ekten
baka bir ey degildir. Bu son kredi biimi, bu konuya yabanci olan kim-
seye, zellikle nemli ve arpici grnr, nk, nce, kredi-parasinin
bu biimi, sirf ticari dolaimin sinirlarini aarak genel dolaima girer ve
burada para olarak hizmet eder; sonra, ogu lkelerde, banknot ikar-
tan byk bankalar, ulusal ve zel bankalarin kendine zg bir kariimi
olduklari iin aslinda arkalarinda onlari destekleyen ulusal bir kredi var-
dir ve bunlarin ikardiklari banknotlar azok geerligi olan paralardir;
ensonu, banknot, dolaimda bulunan sirf bir kredi senedi oldugu iin,
burada bankerin kredi ticareti yaptigi besbellidir. Ne var ki banker, ken-
disine yatirilmi mevduatla, nakit olarak avans verse bile, diger btn
kredi biimleriyle de i yapmak zorundadir. Gerekte, banknot yalnizca
toptan ticaretin bozuk parasini temsil eder ve bankalarda asil agirligi
taiyan mevduattir. Bunun en iyi kanitini sko bankalari saglarlar.
zel banka biimleri gibi, zel kredi kurumlarinin da daha fazla
incelenmesine, amacimiz bakimindan gerek yoktur.
"Bankerlerin ii ... iki kola ayrilabilir. ... Bu kollardan birisi, serma-
yelerini hemen kullanamayacak olanlardan sermaye |o|cmc/ ve bunu
kullanacak olanlara dagitmak ya da aktarmaktir. Diger kol, mterilerinin
e|/||e|/n/ me|J0c| olarak kabul etmek ve bunlarin tketim nesnelerine
yapacagi harcamalar iin gerekli miktari demek. ... Bunlardan birincisi
se|mcye, digeri nc//| c|c dolaimidir..." Biri, "bir yandan sermaye yo-
gunlamasi, te yandan, sermaye dagilimi ile ilgilidir," digeri "o blgenin
yerel amalari iin dolaimin saglanmasinda kullanilir." Tooke, lnq0/|y
/n|o ||e C0||ency P|/nc/|e, s. 86, 87. Bu alintiya, daha ilerde, Yirmiseki-
zinci Blmde tekrar dnecegiz.
Reports of Committees, vol. VIll. Commercial Distress, vol. II, part
l, 1847-48, Minutes of Evidence. (Bundan byle Commercial Distress,
1847-48 olarak anilacaktir.) Binsekizyzkirklarda, Londra'da polielerin
iskontosunda ogu kez banknot yerine bir bankadan digerine 21 gn
vadeli ekler kabul ediliyordu. (Tarali banker 1. Pease'in ifadesi, n
4686 ve 4645.) Gene ayni rapora gre, bankerler, para kitlatigi zaman-
larda, yaptiklari demelerde dzenli olarak bu gibi polieler vermeyi
adet haline getirmilerdi. Mteri banknot istedigi zaman, bu polieyi
tekrar iskonto ettirmek zorundaydi. Bu, bankalar iin, para ikarma ayri-
caligi demekti. Bay 1ones, Loyd ve ortaklari, para kitlair ve faiz orani
%5'in zerine ikar ikmaz, "animsanamayacak kadar eski zamanlar-
dan beri" bu ekilde deme yapiyorlardi. Mteri bu gibi polieleri alm-
aktan ok honuttu, nk 1ones, Loyd ve ortaklarina ait polieleri iskonto
ettirmek, kendi polielerini iskonto ettirmekten daha kolaydi; ayrica bun-
lar ogu kez yirmi-otuz el degitiriyordu. (Ibid., n DO1-DO4, DO5, DD2.)
35
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 855|
Btn bu ekiller, deme taleplerinin devredilebilir hale gelmesi-
ne hizmet ederler. "Kredinin, paranin ilevlerini yerine getirmek iin
zaman zaman bavurulmak zere alamayacagi hi bir biim yok gibidir;
ve ister bu biim banknot, ister polie, ister ek olsun, sre her esas,
zel durumda aynidir ve sonu da aynidir." Fullarton, On ||e Re0|c|/on
o/ C0||enc/es, 2
nd
ed., London 1845, s. 88.- "Banknotlar kredinin ufak
paralaridir." (s. 51.)
Aagidaki satirlar, 1. W. Gilbart'in 7|e l/s|o|y cnJ P|/nc/|e o/
8cn//n, London 1884 adli yapitindan alinmitir: "Bir bankanin ticari
sermayesi iki kisma ayrilabilir: yatirilmi sermaye (/n|es|eJ cc/|c|) ve
bor alinmi banka sermayesi (|cn//n cc/|c|) (s. 117). Banka ya da
bor alinan sermayenin toplanmasinda yol vardir. Birincisi, mevduat
kabul etmek; ikincisi, banknot ikartmak; ncs, tahvil ikartmak.
Bir kimse eger bana hi bir karilik istemeksizin 1OO S bor verirse, ben
bu 1OO sterlini bir bakasina yzde-drt faizle bor verir ve bir yilda bu
aliverile 4 S kazanirim. Gene bir kimse, eger benim 'deme vaadimi'
("l |om/se |o cy sz, ngiliz banknotlari iin yaygin olarak kullanilan
bir deyimdir) alir ve yil sonunda geri getirerek, bunun iin, tipki ona 1OO
ngiliz lirasi dn vermiim gibi yzde-drt verirse, bu aliveriten 4 S
kazanmi olurum; ve gene, bir tara kentinden bir kimse bana, 1OO S
getirse ve yirmibir gn sonra Londra'da bir bakasina ayni miktari de-
mem kouluyla verse, yirmibir gn boyunca bu paradan saglayacagim
faiz, benim krimi tekil eder. Bu bankacilik ilemlerinin, ve mevduat,
banknot ve senetler araciligi ile banka sermayesi yaratmanin aklauygun
bir aiklamasidir." (s. 117.) "Bir bankerin kri genellikle, kendi banka
sermayesi ya da bor alinan sermaye miktari ile orantilidir. ... Bir banka-
nin gerek krini bulmak iin, yatirilan sermaye zerinden faizin, brt
krdan dlmesi gerekir, ve geriye kalan, bankacilik kridir." (s. 118.)
"8cn/e||e|/n m0|e|/|e|/ne |e|J//|e|/ c|cns|c|, |c/c|c||nc c/| c|cy|c
yc||||." (s. 146.) "Banknot ikartmayan bankerler, banka sermayesini,
senetleri iskonto etmek yoluyla yaratirlar. Bunlar, mevduatlarini ogalt-
mada, iskonto ilemlerinden yararlanirlar. Londrali bankerler, kendile-
rinde mevduat hesaplari bulunan messeseler diinda iskonto ilemi
yapmazlar." (s. 11D.) "'Senet iskonto ettiren ve bunun tutari zerinden
faiz deyen bir kurum, bunun bir kismini, faiz almaksizin bankere birak-
mak zorundadir. Bylece banker, fiilen avans verilen para zerinden,
cari faiz oranindan daha yksek bir faiz elde eder ve kendi eline kalan
bakiyeler tutarinda bir banka kredisi yaratir." (s. 11D- 2O.) Yedek fonlar-
da, mevduatta, eklerde tasarruf saglama: "Mevduat bankalari, dolaim
aracinin kullanilmasinda tasarruf saglamaya hizmet eder. Bu, alacakla-
rin aktarilmasi ilkesine dayanilarak yapilir. ... Bylece mevduat bankalari
... byk tutardaki ticari ilemlerin, kk miktarda para ile yapilmasini
saglar. Bu yoldan serbest kalan parayi banker, mterilerine, iskontolu
30
Kurl Murks
Kupilul lll
ya da baka ekilde avans vermede kullanir. u halde, bu aktarma ilke-
si, mevduat sistemine daha da etkinlik kazandirir..." (s. 128.) [sayfa 856|
"Birbirleriyle i yapan iki tarafin, ayni bankerde ya da farkli ban-
kerlerde hesabi olmasinin bir nemi yoktur; nk, bankerler, ellerinde-
ki ekleri, C|ec|/n lo0se'da birbirleriyle degitirirler. ... Mevduat sistemi
bylece, aktarma yoluyla, madeni paranin kullanimini tamamen orta-
dan kaldiracak derecede geniletilebilir. Herkesin bir bankada mevduat
hesabi olsa ve btn demelerini ekle yapsalar, para ortadan kalkabilir
ve ekler tek dolaim araci haline gelebilir. Ne var ki bu durumda, ban-
kerin ellerinde para bulundugunu varsaymak gerekir, yoksa eklerin bir
degeri kalmaz." (s. 124.) Yerel ilemlerin bankalarin ellerinde toplanma-
si u yollardan saglanir: 1) Banka ubeleri. Tara bankalarinin, blgele-
rindeki kk kentlerde ubeleri bulunur, ve Londra bankalarinin, kentin
eitli semtlerinde ubeleri vardir. 2) Temsilciler. "Her tarali banker,
banknotlarini ve senetlerini demek ... ve Londra'da oturan kimselerin
tarada oturanlar hesabina yatirdiklari meblaglari kabul etmek zere,
Londra'da bir temsilci kullanir" (s. 127). Her banker, bakalarinin bank-
notlarini alir, ama bunlari tekrar kullanmaz. Btn byk kentlerde, hafta-
da bir-iki kez biraraya gelirler ve bunlari degitirirler. Bakiye, Londra
zerine ekilen bir havaleyle denir (s. 184). "Bankaciligin amaci ticare-
te kolaylik saglamaktir, ve ticareti kolaylatiran her ey, speklasyonu
da kolaylatirir. Ticaret ile speklasyon bazi hallerde ylesine sikifikidir-
lar ki, hangi noktada ticaretin bitip hangi noktada speklasyonun ba-
ladigini anlamak olanaksizdir. Banka bulunan yerlerde, sermaye daha
kolay ve daha dk faiz oraniyla elde edilir. Ucuz sermaye, speklasyo-
nu kolaylatirir, tipki, ucuz dana etiyle biranin, oburlugu ve ayyaligi
kolaylatirmasi gibi." (s. 187, 188.) "Dolaim bankalarinin, (8cn/ o/ c/|-
c0|c|/on) daima kendi banknotlarini ikardiklari iin, iskonto ilerini ta-
mamen ikardiklari banknotlardan oluan sermaye ile yaptiklari sanilir,
ama bu byle degildir. Bir banker kendi iskonto ettigi btn senetler
iin pekala kendi banknotlariyla deme yapabilir ve gene de elindeki
senetlerin onda-dokuzu gerek sermayeyi temsil edebilir. nk, her
ne kadar senetler kariligi bankerin ikardigi banknotlar veriliyorsa da,
bu banknotlar senetlerin vadeleri gelene kadar dolaimda kalmayabilir-
ler senet ay vadeli oldugu halde banknotlar gnde geriye dne-
bilir." (s. 172.) "Nakdi kredi hesabindan, hesabin zerinde para ekilmesi,
i hayatinda olagan bir eydir; gerekte, nakdi kredi amanin amaci da
budur. ... Nakdi kredi yalniz kiisel gvene dayanilarak verilmez, degerli
senetler kariligi da verilir." (s. 174, 175.) "Mal teminati kariligi bor ve-
rilen sermaye, senetlerin iskontosu yoluyla verilen sermaye ile ayni etki-
yi gsterir. Bir kimsenin, mallarinin teminati kariligi 1OO sterlin bor al-
masiyla, malini 1OO sterlinlik bir senet kariligi satmasi ve bu senedi
bankere iskonto ettirmesi ayni eydir. Ne var ki bu yoldan avans almasi,
malini daha iyi bir piyasa iin elde tutmasini saglar, ve aksi halde acil
3T
Kurl Murks
Kupilul lll
gereksinmelerini karilamak iin para bulmak zere katlanmak zorun-
da kalabilecegi fedakarliklardan kainmi olur." (s. 18O- 81.). [sayfa 857|
7|e C0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, e|c., s. 62-68: "Bugn A'ya yatir-
diginiz 1.OOO sterlinin yarin yeniden kullanilabilecegi ve B'de mevduat
tekil edebilecegi hi kukusuz dogrudur. Ertesi gn bu parayi B elden
ikartabilir ve C'de mevduat halini alabilir ... ve bu byle sonsuza kadar
devam edebilir; para olarak ayni 1.OOO sterlin bylece, ardarda yapilan
aktarmalar ile, mutlak olarak sonsuz mevduat toplami eklinde kendisi-
ni ogaltabilir. Bu nedenle, 8/||e// l|c|||/'|c// |0|0n me|J0c||n onJc-
Jo/0:0, bunlardan sorumlu olan bankerlerin Je/|e||e|/nJe// /cy|||c|Jcn
|e |/| |c|||c sc|/ o|mcyc|/|/|. ... Bylece, rnegin skoya'da
dolaimdaki para (stelik de ogu, kagit para) hibir zaman 8 milyon
sterlini amamitir, bankalardaki mevduatin 27 milyon sterlin oldugu
tahmin edilmektedir. Bankalardaki mevduatin hepsi birden ekilme-
dike, ayni 1.OOO sterlin gerisin geriye yoluna devam edecek olursa, ayni
kolaylikla, gene belirsiz bir miktari tasfiye edebilir. Bir tccara olan bor-
cunuzu kendisi ile bugn tasfiye ettiginiz ayni 1.OOO sterlin, yarin bir
baka tccara olan borcunu, ertesi gn tccarin bir bankaya olan borcu-
nu tasfiye edebilir ve bu bylece srer gider; demek ki ayni 1.OOO sterlin,
elden ele, bankadan bankaya dolair ve akla gelebilecek herhangi bir
mevduat miktarini tasfiye edebilir."
[Gilbart'in daha 1884 yilinda, "ticareti kolaylatiran eyin, spe-
klasyonu da kolaylatirdigini," bildigini grm bulunuyoruz. Ticaret ile
speklasyon bazi hallerde ylesine sikifikidirlar ki, hangi noktada ticare-
tin bittigini, hangi noktada speklasyonun baladigini anlamak olanaksi-
zdir. "Satilmami metalar zerinden avans almak ne kadar kolay olursa,
bu gibi avanslar o kadar fazla alinir, ve sirf karilik gstererek avans para
almak iin meta imali ya da zaten imal edilmi bulunan metalari uzak
piyasalara sevketmek eklindeki yersiz tevik o kadar byk olur. Bir
lkenin tm i aleminin bylesine bir sahtekrlik dalgasiyla ne lde
kuatilabilecegini ve bunun sonunun neye varacagini, 1845-4 7 yillari
arasindaki ngiliz ticaret tarihi btn iplakligi ile gzler nne serebilir.
Kredinin neler yapabilecegini bu bize gsterir. Aagidaki rneklere ge-
meden nce, birka noktaya iaret edelim.
ngiliz sanayiinin 1887 yilindan beri neredeyse kesintisiz olarak
kari kariya kaldigi baski, 1842 yilinin sonunda azalmaya baladi. Bunu
izleyen iki yil boyunca, ngiliz mamul mallarina kari yabanci talepler
daha da artti; 1845 ve 1846 yillari, en yksek bir gnen dnemini belir-
ler. 1848'te Afyon Savai, in'i, ngiliz ticaretine ati. Bu yeni pazar, bata
pamuklu sanayi olmak zere, zaten genilemekte olan sanayiye yeni bir
itici g oldu. O siralarda Manchester'li bir fabrikatr, bu satirlarin yazari-
na, "Bu kadar fazla nasil retimde bulunabiliriz 8OO milyon insani gi-
ydirmek zorundayiz." diyordu. Ne var ki, btn yeni yapilmi fabrikalar,
buharli makineler, egirme ve dokuma tezgahlari, Lancashire'den akan
32
Kurl Murks
Kupilul lll
arti-degeri emmeye yetmiyordu. retimi geniletmede gsterilen ayni
byk abayla, halk, demiryolu yapimina giriti. Fabrikatr ile [sayfa 858|
tccarlarin, speklasyon hirsi, nce bu alanda bir tatmin yeri buldu, ve
hem de 1844 yazinda. Hisse senetleri tamamen, yani ilk demeleri
karilayacak para oldugu lde satildi. Gerisi allah kerimdi! Ama, geri-
ye kalan demelerin zamani gelince, Soru 1O5D, C. D. 1848/57, de-
miryollarina 1846-47 yillari arasinda yatirilan sermayenin 75 milyon sterline
ulatigini gstermektedir krediye bavurmak zorunda kalindi ve ogu
hallerde, firmanin temel giriimleri de zor duruma dt.
Ve birok durumda, bu temel giriimler de zaten agir yk altin-
daydi. ok ekici yksek krlar, mevcut likit kaynaklarin
karilayabileceginin ok tesinde giriimlere yol ati. Ama kredi sagol-
sun hem elde edilmesi kolay hem de ucuzdu. Banka iskonto orani
dt: 1844'te %1
8
/
4
ile %2
8
/
4
, 1845 Ekimine kadar %8'ten daha dk,
bir sre iin (1846 ubati) %5'e ykselmi, ardindan 1846 Araliginda
tekrar %8
1
/
4
'e dm durumda. ngiltere Bankasinin kasalarinda
duyulmami derecede bir altin stoku bulunmaktaydi. Btn i borsa
degerleri, grlmemi ykseklikteydi. yleyse bu mkemmel firsat kai-
rilir miydi nsanin btn gcyle yklenmesinin tam zamani degil mi-
ydi retilebilen her eyi, ngiliz mallarina canatan di piyasalara gn-
dermemek iin ne neden vardi Ve bir yandan Uzak Dogu'ya iplik ve
kuma satarak, te yandan da ngiltere'ye mal taiyarak elde ettigi ifte
kazanci, fabrikatrn kendisi niin dogrudan cebe indirmesindi
Bylece, Hindistan ile in'e, avans demeler kariliginda kitle
halinde mal gnderme sistemi ortaya ikti ve ok gemeden bu aagidaki
notlarda daha ayrintili olarak anlatilan ve kainilmaz olarak pazarlarin
airi malla dolmasina ve kntlere yolaan bir sistemin, sirf avans al-
mak iin mal gnderme sisteminin gelimesiyle sonulandi.
Bunalimi, 1846 yilinda alinan rnn kt olmasi hizlandirmiti.
ngiltere ve zellikle rlanda, bata tahil ve patates olmak zere ok
byk miktarlarda besin maddesi ithal etmek zorundaydi. Ne var ki, bu
maddeleri saglayan lkelere, bunlarin kariligi, ancak ok sinirli ller-
de ngiliz sanayii rnleriyle denebilirdi. Degerli madenlerle deme
yapmak zorunluydu. En az dokuz milyon degerinde altin diariya gn-
derilmiti. Bu miktarin tam yedibuuk milyonu ngiltere Bankasinin ha-
zinesinden ikti ve bankanin para piyasasindaki hareket zgrlg by-
lece nemli lde sinirlanmi oldu. Yedekleri ngiltere Bankasinda tu-
tulan ve uygulamada bu bankanin yedekleriyle zde olan diger banka-
lar da, bylece, bor verme ilemlerini kisitlamak durumuna dtler.
Hizli ve kolay deme akii, nce burada, sonra bir baka yerde, ardin-
dan da her yerde tikandi; 1847 Ocaginda hala %8-%8 olan banka is-
konto orani, panigin ilk patlak verdigi nisan ayinda %7'ye ykseldi. Durum,
yaz aylarinda biraz yatiir gibi oldu (%6, %6), ama yeni rn de kt
olunca, panik yeniden ve daha da beter patlak verdi. Resmi asgari ban-
33
Kurl Murks
Kupilul lll
ka iskontosu ekimde %7'ye, kasimda %lO'a ykseldi; yani byk bir
polieler kitlesi, ya ancak inanilmaz faiz oranlariyla iskonto ediliyor ya
da [sayfa 85D| hi iskonto edilemiyordu. demelerin genel olarak durmasi,
birka nde gelen ve pek ok orta byklkte ve kk firmalarin iflasi-
na yol ati. 1844 tarihli, ustalikla hazirlanmi Banka Yasasinin getirdigi
sinirlamalar yznden, Bankanin kendisi tehlikeye dt. Hkmet ko-
partilan grltye boyun egdi ve 25 Ekimde Banka Yasasini yrrlkten
kaldirarak Banka zerine konan sama yasal baglari bir yana itmi oldu.
imdi Banka, elindeki banknotlari, hi bir engel olmaksizin dolaima
srebilecekti. Bu banknotlarin gvenligi pratikte ulusun kredisiyle garan-
ti edildigi ve dolayisiyla saglam oldugu iin, para darliginda hemen ve
nemli lde bir ferahlama oldu. Haliyle, umutsuzca birbirine kenet-
lenmi epeyce irili-ufakli firma gene de iflastan yakalarini kurtaramadi,
ama bunalimin doruk noktasi ailmi oldu, ve banka iskontosu aralikta
%5'e dt; 1848 yili boyunca, i hayatinda 184D yilinda Kita Avrupa'sinda
devrimci hareketlerin hizini yavalatan ve 185O'lerde grlmemi bir
refahi balatan, ama ardindan gene 1857 bunalimi ile sona eren bir can-
lilik belirdi. -F. E.|
1. 1848'de Lordlar Kamarasi tarafindan yayinlanan bir dokman,
1847 bunalimi sirasinda devlet tahvilleri ile hisse senetlerinde grlen
muazzam deger kaybini ele almaktadir. Bu belgeye gre, 28 Ekim 1847'
deki deger kaybi, ayni yilin ubat ayina gre yledir:
ngiliz devlet tahvillerinde D8.824.217 S
Dok ve kanal hisse senetlerinde 1.858.288 S
Demiryollari hisse senetlerinde 1D.57D.82O S
7o|cm !!1.76?.3?5
II. Metalar satin alinmi olundugu iin artik senet ekilmeyen,
ama daha ok iskonto edilebilir, paraya evrilebilir senet ekebilmek
iin meta satin alindigi, Dogu Hint ticareti sahtekarligi ile ilgili olarak 24
Kasim 184 7 tarihli Vcnc|es|e| G0c|J/cn yle diyor:
Londra'da Bay A, Dogu Hindistan'daki Bay D'ye sevkedilmek ze-
re, Manchester'deki fabrikatr C'den meta satinalmasi konusunda Bay
B'ye talimat verir. B, C'ye, C tarafindan B zerine ekilmi alti ay vadeli
senetle demede bulunur. B, A zerine ekilmi alti aylik bir senetle
kendisini gvence altina alir. Mallar gemiye yklenir yklenmez A, postay-
la gnderilen konimento kariliginda, D zerine alti aylik bir senet e-
ker. "'Gnderici ve alici her ikisi de bylece, mallarin bedelini fiilen
demeden, aylarca nce fonlarin sahibi olurlar; ve ogu kez, uzun za-
man alan byle bir aliverite, kariligin gelmesi zaman alacagi bahane-
siyle bu senetler vadesi geldiginde yenilenmitir.' Byle bir ticaretteki
kayiplar, onun daralmasina yolaacak yerde, ne yazik ki, dogrudan dogru-
ya bymesine yol ati. Bu insanlar yoksullatika yeni avanslarla
34
Kurl Murks
Kupilul lll
gemiteki macerali ilerde kaybettikleri sermayeyi elde etmek iin,
daha byk satin almada bulunmak zorunda kaldilar. Bylece satin al-
malar , birer arz ve talep sorunu olmaktan ikip, g koullar altinda i
gren [sayfa 86O| bir firmanin mali ilemlerinin en nemli bir kismi halini
aldilar. Ne var ki bu, manzaranin yalnizca bir yanidir. erde, mallarin
ihraci ile ilgili olarak olup biten eyler, diarda, rnlerin satin alinmasin-
da ye sevkinde yineleniyordu. Senetleri iskonto edilebilecek derecede
kredisi olan Hindistan'daki firmalar, Londra'dan aldiklari son mektupta
bildirilen fiyatlarin, Hindistan'da o gnk fiyatlara gre bir kr saglaya-
cagi umudunu verdigi iin degil, Londra'daki firma zerine daha nce
ekilmi senetlerin vadeleri yakinda dolacagi, bunlara karilik bulun-
masi gerektigi iin, eker, indigo, ipek ya da pamuk satin aliyorlardi. Bir
ilep dolusu eker alip, bedelini Londra'daki firma zerine ekilen on ay
vadeli senetle demekten ve sevk belgelerini posta ile gndermekten
daha basit ne olabilirdi; ve daha iki ay gemeden, mallar daha aik de-
nizdeyken ya da belki henz Hugli kanalina bile gemeden, Lombard
Street'te rehine verilir ve bylece Londra'daki firma, bu mallar iin
verilen senedin vadesinin dolmasina daha sekiz ay varken paraya kavu-
mu olur. Ve btn bunlar, kambiyo tellallarinin elinde, konimento ve
dok belgeleri kariliginda avans verebilecek 'hazir' bol para bulundugu
ve Hindistan'daki firmalarin, Mincing Lane'deki sekin firmalar zerine
ektikleri polieleri sinirsiz bir ekilde iskonto edebildikleri srece, kesin-
tisiz ya da herhangi bir glkle karilamaksizin srp gitti."
[Bu hileli usul, Hindistan'a giden ve Hindistan'dan gelen mallar,
yelkenli gemilerle mit Burnunu dolamak zorunda olduklari srece,
moda halinde devam etti. Ama mallar, buharli gemilerle Svey Kanali
yoluyla gnderildiginden beri, bu hayali sermaye imal etme yntemi,
dayandigi temelden, mallarin uzun bir seyahat etmekle sagladigi temel-
den yoksun kaldi. Ve telgraf hatlari, ngiliz iadamlarina, Hint piyasasi ve
Hintli tccarlara ngiliz piyasasi zerine hemen ayni gn bilgi aktarmaya
baladigindan beri, bu yntem bsbtn pratik olmaktan ikti. -F. E.|
III. Aagidaki satirlar, Cornmercial Distress, 1847 -48 zerine daha
nce aktarilan rapordan alinmitir: "1847 Nisaninin son haftasinda, ngil-
tere Bankasi, Liverpool Krallik Bankasina, bu bankayla yaptigi iskonto
ilemlerini yari yariya azaltacagini bildirdi. Bu haber ok kt bir etki
yapti, nk, Liverpool'a demeler son zamanlarda nakitten ok, senet-
lerle yapiliyordu; nk, senetlerini demek iin genellikle bankaya ok
miktarda nakit para getiren tccarlar son gnlerde ancak pamuklari ve
teki rnleri kariliginda aldiklari senetleri verebiliyorlardi ve bu du-
rum, glkler arttika hizla artiyordu. ... Bankanin tccarlar adina de-
mek durumunda oldugu ... polieler, ogunlukla diardan bunlar zerine
ekilmi polielerdi ve tccarlar bunlari imdiye kadar, rnleri kariligin-
da aldiklari demelerle kariliyorlardi. ... Tccarlarin, eskiden genellikle
getirdikleri para yerine ... imdi getirdikleri senetler ... vadeleri ve trleri
35
Kurl Murks
Kupilul lll
eitli senetlerdi; bunlarin nemli bir kismi ay vadeli ve ogu pamuk
kariligi banker senetleri idi. Bu polielerin banker senedi [sayfa 861| olanla-
ri Londrali bankerler, akla gelebilen eitli ilerle ugraan tccarlar
Brezilyali, Amerikali, Kanadali ve Bati Hint adalilardan tarafindan
aliniyordu. ... Tccarlar birbirleri zerine polie ekmiyorlardi; ama tc-
carlardan rn satin alan yerli firmalar, tccarlara, Londra'daki bankalar
ya da Londra'daki eitli firmalar ya da herhangi bir kimse zerine
ekilmi polielerle deme yapiyorlardi. ngiltere Bankasinin bildirisi,
yabanci rnlerin satilarina kari ekilen ve eskiden ogu kez ayi
aan vadelerinde bir kisalmaya yol ati." (s. 26, 27. ) ngiltere'de 1844'ten
1847'ye kadar sren gnen dnemi yukarda anlatildigi gibi, birinci byk
demiryolu sahtekarligi ile bagli idi. Yukarda sz edilen raporda, sahte-
karligin, genellikle i hayati zerindeki etkisi konusunda unlar syleni-
yor: 1847 Nisaninda, "aagi yukari btn ticaret firmalari ... ticari
sermayelerinin bir kismini demiryollari iin ekerek ... kendi ilerini az
ok ynetmeye balamilardi." (s. 42.) "Demiryolu hisse senetleri
kariliginda, yksek bir faiz orani ile, diyelim %8 ile, zel kiilerden,
bankerlerden ve sigorta irketlerinden bor aliniyordu." (s. 66.) "Ticari
firmalarin demiryollarina bu kadar geni lde bor vermesi, bu firma-
lari, kendi ticari ilerini senet kirdirmak yoluyla yrtmek iin bankalar
zerine fazlaca yklenmek zorunda birakti." (s. 67.) (Soru:) "Demiryol-
lari demelerinin" (1847) "nisan ve ekiminde" (para piyasasi zerinde-
ki) "baskinin meydana gelmesinde byk etkileri oldugunu syleyebilir
misiniz" (yanit:) "Nisan ayindaki baskinin yaratilmasinda bunun he-
men hemen hi bir etkisi olmadigini syleyebilirim; bana kalirsa nisan
ayina ve belki de yaza kadar bunlar bankerlerin gcn zayiflatmaktan
ok, bazi bakimlardan artirmilardir; nk yapilan harcamalar, demiryo-
lu senetleri iin yapilan demelerin hizinda olmuyor ve bunun sonucu,
bankalarin ogunun elinde, yilin bainda olduka byk miktarda de-
miryoluna ait para bulunuyordu." (Bu, bankerlerin, C. D. 1848-57 rapo-
runda yer alan sayisiz ifadeleriyle dogrulaniyordu.) "Bu para yazin yava
yava eridi ve 81 Aralikta epeyce azaldi. Ekimdeki baskinin ... bir nedeni
bankacilarin ellerindeki demiryolu parasinin yava yava azalmasiydi;
22 Nisan ve 81 Aralik arasinda elimizdeki demiryolu bakiyeleri te-bire
inmiti; demiryolu demeleri, btn Birleik Krallik lsnde ... bu
etkiyi gster-miti; bunlar bankalarin mevduatlarini yava yava
kurutmutu." (s. 48, 44.) Samuel Gurney (mahut, Overend, Gurney ve
ortaklari firmasinin bakani) buna benzer ekilde diyordu ki: "1848 yili
boyunca ... demiryollarinin yapimi iin nemli miktarda sermaye talebi
olmutu ... ama bu, paranin degerini artirmadi. ... Kk miktarlar byk
kitleler halinde biraraya toplandi ve bu byk kitleler, bizim piyasada
kullanildi; bylece, btnyle bunun etkisi, kentin para piyasasina, bura-
dan ekilenden daha fazla para srlmesi oldu" [s. 15D|.
Liverpool 1oint-Stock Bankasi mdr A. Hodgson, polielerin ne
3
Kurl Murks
Kupilul lll
lde bankalarin yedegini tekil edebilecegini gstermektedir: "Btn
[sayfa 862| mevduatimizin en az onda-dokuzunu ve baka kimselerden elde
edilen paranin tamamini, senet kasamizda, her gn vadeleri dolan se-
netler halinde tutmak adetimizdi ... yle ki, toplu halde para ekildigi
sre boyunca vadesi gelen senetler aagi yukari, her gn bizden ekilen
para miktarina eitti" (s. 58).
Se/0|c|// sene||e|. "5OD2. Bu senetler (satilmi pamuklar
kariliginda ekilenler) genellikle kimler tarafindan kabul ediliyordu"
(R. Gardner, bu yapitta sik sik adi geen pamuklu fabrikatr:) "Mal
komisyonculari tarafindan: bir kimse pamuk satin alir, bunu komisyon-
cuya teslim eder ve bu komisyoncu zerine bir polie ekerek bunu
iskonto ettirir." "5OD4. Ve bunlar, Liverpool'daki bankalara gtrlr ve
orada iskonto edilir, degil mi Evet, ve ayrica baka yerlerde. ... Sanirim,
bata Liverpool bankalari tarafindan olmak zere byle kolayliklar
saglanmami olsaydi, geen yil, pamugun libresi 1 ya da 2 peni kadar
daha yksek olamazdi." "6OO. Speklatrler tarafindan Liverpool'daki
pamuk komisyonculari zerine ekilen ok miktardaki polienin
dolaima sokuldugunu sylediniz; bu sistem, sizin, pamuk kariliginda
oldugu gibi, baka smrge rnleri ve yabanci rnler kariliginda ver-
diginiz avanslari da kapsiyor mu" (Liverpool'lu banker A. Hodgson:)
"Her trl smrge rnlerini, ama en ok ve zellikle pamugu kapsi-
yor." "6O1. Bir banker olarak, bu tr senetlerden elden geldigince ka-
inir misiniz Hayir; biz bu tr senetleri, sinirli tutulmak kouluyla ok
yasal senetler olarak kabul ederiz. Bu tr senetler sik sik yenilenirler."
0o0 l/n| |e /n P/ycsc|c||nJc// Sc||e/c|||/, 1847: Charles
Turner (Liverpool'daki nde gelen Dogu Hint firmalarindan birinin ba-
kani): "Mauritius ticareti ve bu trden diger ilerle ilgili olarak meydana
gelen btn olaylari hep biliyoruz. Komisyoncular ... yalniz, mallar gel-
dikten sonra, bu mallara karilik ekilmi senetleri demek iin ki bu
tamamen yasaldir ve konimento zerine avans vermeyi adet haline
getirmemiler ... ama ... mal henz sevkedilmeden nce ve bazi durum-
larda daha imal edilmeden nce avans vermilerdi. imdi kendi baim-
dan geen bir olayi anlatayim: bir seferinde Kalkta'da alti-yedi bin sterlin
tutarinda senet satin almitim; senetlerin kariligi, eker yetitirilmesinde
kullanilmak zere Mauritius'a gitti; senetler ngiltere'ye gitti, yaridan faz-
lasi protesto edilmiti; nk, ekerlerin sevk zamani geldiginde, bu
senetlerin denmesi iin ali konulacagi yerde ... daha sevkedilmeden
nce, aslinda neredeyse daha kaynatilmadan nce nc kiilere re-
hin edilmi oldugu anlaildi." (s. 78.) "imdi fabrikatrler, nakit zerinde
israr ediyorlar ama bu da pek ie yaramiyor, nk, alicinin eger Lond-
ra'da kredisi varsa, C|ec|/n lo0se zerine polie ekiyor ve bunu is-
konto ettiriyor; iskontonun imdi ucuz oldugu Londra'ya gidiyor; [sayfa 868|
polieyi iskonto ettiriyor ve fabrikatre nakit deme yapiyor. ... Hindistan'a
mal gnderen bir kimsenin eline bunun bedeli en az oniki ay sonra
37
Kurl Murks
Kupilul lll
geer ... elinde on-onbe bin sterlin bulunan bir kimse, Hindistan ile
ticaret iine girebilir; Londra'daki bir firma adina nemli miktarda kredi
atirarak bu firmaya yzde-bir verir; Londra'daki firma zerine, sevkedi-
len mallarin bedelinin, Londra'daki firmaya geri gnderilmesi kouluyla
polie eker ama, her iki taraf da Londra'daki kimseye nakdi avans
verilmeyecegi konusunda tamamen anlami durumdadirlar; yani baka
bir deyile, mallarin bedeli gelene kadar bu senetler yenilenecektir. Bu
senetler, Liverpool'da, Manchester'de ... ya da Londra'da iskonto edil-
milerdir ... bunlarin ogu sko bankalarinda durmaktadirlar." (s. 7D.)
"786. Geenlerde Londra'da bir firma iflas etti ve yaptigi ilerin incelen-
mesinde, bu trl bir ilemin yapildigi ortaya ikti; Manchester'de de bir
iyeri var, bir bakasi da Kalkta'da; bunlar, Londra'daki bir firma iin
2OO.OOO sterlin kredi hesabi amilar; yani bunun anlami Glasgow'dan
ve Manchester'den Dogu Hint firmasina mal gnderen Manchester'deki
bu firmanin dostlarinin Londra'daki firma zerine 2OO.OOO S tutarinda
senet ekmek gcne sahip olmasidir; ayni zamanda, aradaki anlamaya
gre, Kalkta'daki firma da Londra'daki firma zerine 2OO.OOO S tutarin-
da senet ekebilecekti; Kalkta'da satilan bu senetlerin geliriyle, baka
senetler satin alacaklar ve Glasgow'dan ekilen ilk senetleri karilamak
iin bunlar Londra'daki firmaya gnderilecekti. ... Bylece, bu ilem
zerine 6OO.OOO S tutarinda senet yaratilmi oluyordu." "D71. Halen,
Kalkta'da bir firma," (ngiltere'ye sevkedilmek iin) "mal satin alir ve
karilik olarak Londra'daki muhabir firmasi zerine ekilmi kendi se-
netlerini verirse, ve konimentolari bu lkeye gnderirse, bu konimen-
tolar ... Lombard Street'de avanslar iin hemen emirlerine hazir olur ve
bylece, daha muhabirlerin senetlerini demelerine sekiz ay varken, bu
parayi kullanabilir hale gelmi olurlar."
1V. Lordlar Kamarasinca 1848'de kurulmu gizli bir komite, 1847
bunaliminin nedenlerini aratirmiti. Ne var ki, bu komiteye verilen ifa-
deler 1857'ye kadar gizli tutuldu (184 7 bunaliminin nedenlerini aratir-
mak zere Lordlar Kamarasi tarafindan kurulan Gizli Komite nnde
alinan fadelerin Zabitlari; kisaca, C. D. 1848-57 olarak anilmitir). Bura-
da Liverpool Union Bankasinin mdr Mr. Lister, ifadesinde diger eyler
arasinda unlari sylemitir:
"2444. adamlari, sermayelerini, yaptiklari ilerden demiryollari-
na aktardiklari ve gene de ilerini ayni lde srdrmek istedikleri iin
... 1844 baharinda kredilerde beklenmeyen bir genileme oldu. nce
bunlar belki de demiryolu hisselerini krla satabileceklerini ve elde ede-
cekleri parayi yeniden ilerine yatirabileceklerini sandilar. Belki de bu-
nun mmkn olmadigini grdler ve daha nce nakit olarak deme
yaptiklari iler iin kredi almaya baladilar. te bu yzden kredilerde bir
genileme oldu." [sayfa 864|
"25OO. Bankalarin, ellerinde tuttuklari iin zarara ugradiklari se-
netler balica tahil zerine mi yoksa pamuk zerine mi olan senetlerdi
38
Kurl Murks
Kupilul lll
Bunlar, her trden rn iin, tahil, pamuk, eker iin, her trden ya-
banci rn iin ekilmi senetlerdi. O sirada belki yag diinda fiyati
dmeyen hi bir ey yok gibiydi." "25O6. Senet kabul eden bir ko-
misyoncu, bunu, deger bakimindan iyi bir zarar payi taninmaksizin yap-
miyordu."
"2512. rne kari ekilen iki trl senet vardir; birincisi, diarda
rn ithal eden tccar zerine ekilen ori|inal senettir. ... rne kari
ekilen bu senetlerin vadesi ogu kez rn gelmeden dolar. Bu yzden
tccar, rn geldiginde yeterli sermayesi yoksa, rn satacagi zamana
kadar komisyoncuya rehin vermek zorunda kalir: Ardindan, Liver-
pool'daki tccar tarafindan, komisyoncuya, rnn sagladigi teminata
dayanilarak yeni tr bir senet ekilir. ... Bundan sonra, komisyoncudan,
rn alip almadigini ve ne lde avans verdigini grenmek, bankanin
iidir. Komisyoncunun, zarar ettigi takdirde kendisini koruyabilecek var-
liga sahip oldugunu saptamak gene bankerin iidir."
"2516. Biz diardan da senet kabul ederiz. ... Bir kimse diardan
ngiltere zerine ekilmi senet satin alir ve bunu ngiltere'de bir firmaya
gnderir; biz bu senedin, akillica mi yoksa akilsizca mi ekildigini, kari-
liginda mal mi yoksa hava mi oldugunu kestiremeyiz."
"2588. Siz neredeyse her tr yabanci malin byk bir kayipla
satildigini sylediniz. Bu, sizce, o mal zerinde giriilen ve yasaya uyma-
yan speklasyon sonucu mudur Bu, ok geni lde yapilan ithalat
ve bunu kaldiracak denk bir tketim olmayiindan ileri geliyordu. yle
grnyor ki, tketim epeyce dmtr." "2584. Ekim ayinda rn
neredeyse satilamaz haldeydi."
Bunalim en yksek noktasina ulatiginda, herkesin nasil bir genel
sc0|e q0/ e0| [can telai. -.| iine dtg, Overend, Gurney ve Ortak-
lari firmasindan, birinci sinif uzman, saygideger kagiti Quaker Samu-
el Gurney'in ayni raporunda aiklanmaktadir: "1262. ... Panik baladi mi
insan artik kendisine, banknotlari kariliginda ne elde edebilecegini ya
da hazine bonolari satiiyla, yzde-bir, iki ya da zarara ugrayip ugra-
mayacagi sorusunu sormaz. Bir kez iersine korku girdi mi, gz ne kr
grr ne zarar, yalnizca kendisini gven altina alir, ve dnya alemin cani
cehenneme der."
V. ki piyasanin karilikli doyum hali ile ilgili olarak, Dogu Hint
ticaretiyle ugraan Bay Alexander, Avam Kamarasinin, 1857 tarihli Bank-
alar Yasasi konusundaki Komitesinde (B. C. 1857 olarak anilir) yle
diyor: "488O. u anda, Manchester'de 6 ilin yatirsam, Hindistan'da 5
ilin elde ederim; Hindistan'da 6 ilin yatirsam, Londra'da 5 ilin elde
ederim." Demek ki, Hindistan piyasasi ngiltere, ve ngiliz piyasasi Hindi-
stan tarafindan airi malla doldurulmu bulunuyordu. Gerekten de 1857
yazinda durum buydu; hem de, aci 1847 deneyiminin stnden yalniz-
ca on yil getikten sonra! [sayfa 865|
3
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMALTlNCI BLM
PARA-SERMAYENN BRKM
BUNUN FAZ ORANI ZERNDEK ETKS
"NGLTERE'DE, en sonunda para-biimini alma egilimini taiyan,
dzenli bir ek servet birikimi oluyor. imdi, para kazanmak arzusunun
hemen yanisira belki de, bunu faiz ya da kr getirecek trde bir yatirim
iin tekrar elden ikartma istegi geliyor; nk, paranin kendisi, para
olarak ne faiz getirir, ne de kr. Bu nedenle, bu srekli arti-sermaye
akimi ile birlikte, bunun kullanimi iin gerekli alanin srekli ve yeterli bir
biimde genilemesi olmaksizin, yatirim alani arayan paranin, olaylarin
gidiine bagli olarak, az ya da ok miktarda devresel birikimi ile kari
kariya kaliriz. Uzun yillar boyunca, ngiltere'nin servet fazlaligini en fazla
emen, devlet borlarimiz oldu. ... 1816 yilinda bu borlar en st dzeyi-
ne ulair ulamaz, ve artik bu emme iini birakir birakmaz, en az her yil
yirmiyedi milyonluk bir miktar baka yatirim kanallari aramak zorunda
kaldi. Buna ek olarak, bir de, eitli sermayeler geri dendi. ... Byk
sermaye yatirimlarini gerektiren ve zaman zaman kullanilmayan serma-
ye fazlaligi iin bir aki yeri yaratan giriimler ... hi degilse lkemizde,
toplumun her zamanki kullanim alanlarinda yer bulamayan servet fazla-
liginin devresel birikimlerinin bir dzene sokulmasi iin mutlak olarak
gereklidir." (7|e C0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, London 1845, s. 82-84.) Ay-
ni yapitta 1845 yili iin yle deniyor: "ok yakin bir sre iersinde [sayfa
866| fiyatlar, depresyonun en dk noktasindan yukari dogru siradilar.
... Devlet borlari pariteye ulatilar. ... ngiltere Bankasinin kasalarindaki
370
Kurl Murks
Kupilul lll
kleler ... bu kurumun kuruluundan beri en yksek dzeye ulati. Her
trden hisse senetleri, ortalama olarak daha nce hi grlmemi fiyat-
larda ve faiz yalnizca nominal orana inmi bulunuyor. Eger btn bunlar,
u anda ngiltere'de, diger bir kullanilmayan byk servet birikiminin ve
baka bir speklatif tela dneminin eiginde oldugumuzun belirtileri
degilse." (l|/J., s. 86.)
"Kle altin ithali ... di ticaret kazancinin gvenilir bir iareti olm-
amakla birlikte, baka bir aiklama nedeni olmadigina gre gene de bu
altinin bir kismi, |/mc /cc/e* byle bir kazanci temsil eder." (1. G. Hub-
bard, 7|e C0||ency cnJ ||e Co0n||y, London 1848, s. 4O-41.) "Diyelim ...
dzenli bir ticaret, uygun fiyatlar ... tam ama airi olmayan bir dolaim
dneminde, kt bir rn yili, tahil ithaline ve be milyon degerinde
altin ihracina yolami olsun. Dolaim [Birazdan grecegimiz gibi, bu-
nunla dolaim araci degil, atil para-sermaye anlatilmak isteniyor. -F.E.|
hi kukusuz, ayni miktarda azalmi olacaktir. Buna eit miktarda dolaim
araci, bireyler elinde hala tutuluyor olabilir, ama tccarlarin bankalarda-
ki mevduatlari, bankerlerin kendi para-simsarlari ile olan bakiyeleri ve
kendi kasalarindaki yedekleri, hepsi azalmi olacaktir; ve, kullanilmayan
sermaye miktarindaki bu azalmanin en yakin sonucu, faiz oranindaki bir
ykselme olacaktir. Bunun yzde-drtten yzde-altiya ykseldigini ka-
bul ediyorum. ler saglikli bir durumda oldugundan, gven sarsilmaya-
cak ama kredi daha yksek degerde olacaktir." (l|/J., s. 42.) "Ama ...
btn fiyatlarin dtgn dnelim. ... Fazla paralar, artan mevduatlar
halinde bankalara dnerler kullanilmayan sermaye bollugu, faiz ora-
nini asgari dzeye drr ve bu durum, ya yksek fiyatlarin geri gelme-
sine, ya daha faal bir ticaretin hareketsiz duran parayi tekrar hizmete
sokmasina, ya da yabanci hisse senetlerine veya yabanci mallara ya-
pilan yatirimlar yoluyla emilmesine kadar srer." (s. 68.)
Aagidaki alintilar da, gene, 1847-48 Ticari Bunalimi konusunda
parlamento aratirma raporundan yapilmitir. 1846-47 kt rn ve
kitlik dnemi yznden, byk lde besin maddesi ithali zorunlu hale
gelmitir. "Bu durum, lkenin ithalatinin ... ihracatini byk lde a-
masina, bankalar zerinde nemli bir baskiya ... senetlerin iskonto edil-
mesi iin ... iskonto simsarlarina daha fazla bavurulmasina yolati. ...
Simsarlar senetleri daha ince eler sik dokur hale geldiler. Firmalarin
kaynaklari, ok ciddi lde daralmaya ve zayif olanlar iflas etmeye
baladi. Kredilerine gvenen firmalar ... perian oldular. Bu, daha nce
duyulan kaygiyi artirdi; bankerler ile digerleri, kendi ykmllklerini
karilamak amaciyla, ellerinde bulunan senetler ile diger degerli kagitla-
ri paraya evirmede, eskiden oldugu gibi ayni rahatlikla bunlara [sayfa 867|
gvenemeyeceklerini anladiklarindan, firmalara sagladiklari kolayliklari
daha da kisitladilar ve bir ok durumda bu gibi istekleri tamamen geri
* lk bakita. -.
37T
Kurl Murks
Kupilul lll
evirdiler; ogu kez kendi ykmllklerini karilamak iin banknotlari
zerine kilit vurdular; bunlardan ayrilmaktan dleri kopuyordu. ... Kaygi
ve kariiklik gnden gne artti; ve Lord 1ohn Russel ... o mektubu bank-
aya gndermi olsaydi ... genel bir iflas kainilmaz olurdu." (s. 74-75.)
Russell'in mektubu Banka Yasasini yrrlkten kaldirdi. Daha nce
adi geen Charles Turner'in ifadesi: "Bazi firmalar byk olanaklara sahip-
ti, ama nakit paralari yoktu. Bunlarin btn sermayeleri, Mauritius'daki
iftliklerde, indigo ya da eker fabrikalarinda baglanmi durumdaydi.
Daha nceki borlarin toplami 5OO.OOO-6OO.OOO sterline ulatigi iin, se-
netlerini deyecek nakit paralari yoktu, ve sonunda anlaildigina gre,
senetlerini demek iin bunlar tamamen kredilerine gvenmilerdi." (s.
81.) Yukarda adi geen S. Gurney diyordu ki [1664|: "Bugn (1848) bir
i darligi ve byk bir para bollugu var." "1768. Bunun, sermaye kit-
ligindan ileri geldigini sanmiyorum; ortakliktaki tela ve korku yznden
faiz orani bylesine ykselmitir."
1847 yilinda, ngiltere, yabanci lkelere, ithal ettigi yiyecek mad-
deleri iin en az D milyon sterlin tutarinda altin demitir. Bu miktarin
7 milyon sterlini ngiltere Bankasindan ve 1 milyonu diger kaynaklar-
dan ikmitir. (s. 245) ngiltere Bankasi Guvernr Morris: "lkedeki
kamu fonlari ile, kanal ve demiryolu hisse senetleri, 28 Ekim 1847 tari-
hinde, toplam 114.752.225 S tutarinda bir deger kaybina ugrami bulu-
nuyordu." (s. 812.) Lord G. Bentinck'in aagidaki sorularini gene ayni
Morris yle yanitliyordu: "Degerli senetler ile her trden rne yatirilan
btn sermayelerin ayni ekilde deger kaybettigini; ham pamuk, ham
ipek ve ilenmemi ynn ayni dk fiyatla Kita Avrupasina gnderil-
digini ... ve eker, kahve ve ayin zoraki satilarla zararina elden ikartil-
diklarini bilmiyor muydunuz Geni yiyecek maddesi ithali sonucu
ortaya ikan kle altin kaybini karilamak amaciyla lkenin nemli
fedakarliklarda bulunmasi ... kainilmazdi." "Altini geri almak iin by-
lesine fedakarliklara katlanilacagina, bankanin kasalarinda yatan
8.OOO.OOO sterline el atilmasi daha iyi olmaz miydi - lcy||, |ence o|-
mc:J|." imdi, bu kahramanlik zerine yorumlar. Disraeli, ngiltere
Bankasi Mdr ve eski Gvernr Mr. W. Cotton'a soruyor: "Bankanin,
1844'te ortaklarina dedigi kr payi orani neydi O yil yzde 7 idi."
"1847'ye ait kr payi ... ne idi Yzde dokuz." "Banka bu yil ortaklari
adina gelir vergisi dyor mu dyor." "1844'te de dedi mi
demedi."
88
"yleyse bu Banka Yasasi (1844 tarihli) ortaklarin epeyce
hayrina ilemi ... Sonu olarak, yasanin yrrlge [sayfa 868| girmesinden
beri ortaklara denen kr payi yzde 7'den yzde D'a ykselmi ve
yasanin ikmasindan nce ortaklarin dedigi gelir vergisini imdi banka
88
Baka bir deyile, daha nce, ilkin kr payi saptanir ve ortaklara deme yapilirken gelir
vergisi bu krdan dlrd; ama, 1844'ten sonra, banka, nce, toplam kri zerinden gelir
vergisini dyor ve sonra kr payini "vergi almadan" ortaklara dagitiyordu. Bu nedenle, ayni
nominal yzdeler ikinci durumda, vergi tutari kadar fazla oluyordu. -F.E.
372
Kurl Murks
Kupilul lll
demi oluyor - E|e|, y|e."(n 4856-61.)
Tarali bir banker, Bay Pease, 1847 bunalimi sirasinda bankalar-
da yigilan para ile ilgili olarak yle diyor: "46O5. Banka, faiz oranini
daha da ykseltmek zorunda kalinca herkes byk bir kaygiya kapildi;
tarali bankerler ellerindeki altin klesini artirdilar, ve yedek banknotla-
rini ogalttilar; belki de ancak birka yz sterlinlik altin ve banknot bul-
undurmak alikanliginda olan biz bankerlerin ogu, iskontolar ile
piyasadaki senetlerimiz konusunda grlen kararsizlik karisinda he-
men masalarimiza, ekmecelerimize binlerce sterlinlik altin ve banknot
doldurduk, bylece genel bir para yigilmasi oldu." Bir komite yesi di-
yor ki: "46D1. Buna gre, son 12 yil boyunca, neden ne olursa olsun,
sonu, genellikle retken siniflardan ok, Yahudilerle para tccarlarinin
ikarina olmutur."
Bunalim zamanlarinda, para tccarlarinin bundan nedenli yarar-
landiklarini Tooke yle anlatiyor: "Warwickshire ve Staffordshire'daki
madeni eya yapimi blgelerinde, pek ok sipari kabul edilmiyordu,
nk, yapimcinin senetlerini kirdirmak iin demek zorunda oldugu
faiz orani, btn krini alip gtryordu." (n 5451.)
imdi, daha nce de sz edilen bir baka parlamento raporuna
gz atalim: Report of Select Committee on Bank Acts, comminicated
from the Commons to the Lords, 1857 (bundan byle B. C. 1857 diye
anilacaktir). Bu raporda, ngiltere Bankasi direktr ve C0||ency P|/n-
c/|e savunucularinin nde gelenlerinden Bay Norman'a yneltilen soru-
lar ve alinan yanitlar yeraliyor:
"8685. Faiz oraninin, banknot miktarina degil, sermaye arz ve
talebine bagli oldugu dncesinde oldugunuzu sylediniz. 'Sermay-
eye', banknotlar ile sikkeler diinda neleri dahil ettiginizi syleyebilir
misiniz Buna gre, 'sermaye'nin yaygin olarak kullanilan tanimi, re-
timde kullanilan metalar ya da hizmetlerdir. "8686. Faiz orani de-
diginiz zaman, 'sermaye' szcgnn btn metalari ierdigini mi
anlatmak istiyorsunuz retimde kullanilan btn metalari." "8687.
Faiz oranini dzenleyen eylerden szederken, 'sermaye' szcgne
btn bunlari koyuyor musunuz Evet. Diyelim bir fabrikatrn fabri-
kasi iin pamuga gereksinmesi var; bunu elde etmesinin yolu, belki de,
bankerinden bir avans almaktir; bylece sagladigi banknotlarla
Liverpool'a gider ve orada satin almada bulunur. Onun asil istedigi pa-
muktur; o, pamuk elde etmenin bir araci olmasi diinda, ne banknot, ne
de altin ister. Ya da, iileri iin deme araci isteyebilir; o zaman da
gene, banknot bor alir ve bunlarla iilerinin cretlerini der; ve iilerin
de gene, yiyecege ve barinmaya gereksinmeleri vardir, para bunlarin
deme araci olur." "8688. Ama faiz para iin denir, degil mi lk
durumda yle; ama baka bir durumu ele alalim. Pamugu, avans iin
bankaya gitmeden [sayfa 86D| kredi ile satin almi olsun; bu durumda, ha-
zir-para fiyati ile, vadesi geldiginde deyecegi kredi-fiyati arasindaki fark,
373
Kurl Murks
Kupilul lll
faizin lsdr. Faiz, ortada hi para olmasaydi da gene mevcut olur-
du."
Bu kendini begenmi samalik, C0||ency P|/nc/|e'in bu gl
dayanagina ne kadar da yaraiyor. nce, banknotlarin ya da altinin, bir
ey satinalma araci oldugu, sirf banknot ya da altin olduklari iin bor
alinmadiklari konusundaki parlak bulu. Ve bu, faiz oraninin dzenleniini
aiklamak iin ne srlyor ama neyle Metalarin arz ve talebiyle
dzenlenirmi; oysa imdiye degin, bunun, metalarin piyasa-fiyatini d-
zenledigi bilinirdi. Ne var ki, metalarin ayni piyasa-fiyatlarina, ok farkli
faiz oranlari tekabl edebilir. Ama imdi de u kurnazlik. Kendisine u
hakli soru yneltiliyor: "Ama faiz, para iin denmiyor mu" Bu soru
kukusuz u anlami taiyor: "Meta ticareti ile hi bir ilikisi bulunmayan
bankerin elde ettigi faizin bu mallarla ne ilgisi olabilir Ve fabrikatrler,
aldiklari parayi, ok farkli piyasalara, yani retimde kullanilan metalar
iin ok farkli talep ve arz koullarinin bulundugu piyasalara yatirdiklari
halde, ayni faiz orani ile almiyorlar mi" Btn bu sorulara bizim nl
dehanin verebildigi yanit ise, fabrikatrn pamugu kredi ile almasi halin-
de, "hazir-para fiyati ile, vadesi geldiginde deyecegi kredi-fiyati arasin-
daki farkin, faizin ls" oldugudur. Tam tersine, byk deha Nor-
man'dan, nasil belirlendiginin aiklanmasi istenen cari faiz orani, nakit-
fiyat ile vade gnne kadar olan kredi-fiyati arasindaki farkin lsdr.
nce pamuk nakit-para fiyati ile satilir, ve bu, piyasa-fiyati ile belirlenir,
bunu da, arz ve talebin durumu saptar. Diyelim fiyat = 1.OOO S olsun. Bu,
fabrikatr ile pamuk komisyoncusu arasinda, sati ve satinalma ile ilgili
ilemi tamamlar. imdi, ikinci bir ilem gelir. Bu, bor verenle bor alan
arasindaki ilemdir. 1.OOO sterlinin degeri fabrikatre pamuk olarak avans
verilir ve o bunu para olarak, diyelim ayda demek zorundadir. Ve
1.OOO S iin piyasa faiz orani tarafindan belirlenmi bulunan aylik faiz,
nakit-fiyatin stnde ve tesinde, fazladan bir deme oluturur. Pamugun
fiyati, arz ve talep tarafindan belirlenir. Oysa, avans verilen pamugun
degerinin fiyati, yani ay iin avans verilen 1.OOO sterlinin fiyati, faiz
orani tarafindan belirlenir. Ve ite bu olgu, pamugun bylece para-ser-
mayeye evrilmesi olgusu, Bay Norman'a, para hi mevcut bulunmasaydi
bile, faizin gene de mevcut olacagini kanitlar. Ama, para hi mevcut
olmasaydi, dogal olarak, genel faiz orani diye de bir ey olmazdi.
Ortada, bir de, sermayeyi "retimde kullanilan metalar" olarak
gren kaba bir anlayi var. Bu metalar , sermaye olarak i grdkleri
srece, me|c|c| olarak degerlerinden farkli olan, se|mcye olarak deger-
leri, bunlarin retken ya da ticari kullanimlarindan dogan krda ifadesini
bulur. Ve kr oraninin, her zaman iin, satin alinan metalarin piyasa-
fiyati ile, bu metalarin arz ve talebi ile bir ilikisi vardir, ama bu oran,
tamamen farkli koullar tarafindan belirlenir. Ve hi kuku yoktur ki, faiz
[sayfa 87O| orani genellikle kr orani ile sinirlidir. Ne var ki, Bay Norman'in
bize, ite bu sinirin nasil belirlendigini anlatmasi gerekir. Ve bu sinir,
374
Kurl Murks
Kupilul lll
teki sermaye biimlerinden /c|/|| o|c|c/ para-sermayenin arz ve talebi
ile belirlenir. Bir de u soru sorulabilirdi: para-sermayenin arz ve talebi
nasil belirlenir Maddi sermayenin arzi ile para-sermayenin arzi arasinda
zimni bir iliki bulundugu hi kukusuz dogrudur, ve bunun gibi, sanayi
kapitalistinin para-sermayeye olan talebi, fiili retim koullari ile belirle-
nir. Bizi bu nokta zerinde aydinlatacagi yerde, Norman, bize, para-
sermayeye olan talebin, para olarak paraya olan taleple ayni ey olmadigi
yolunda bir bilgelik tasliyor; ve bu bilgelikle de kaliyor, nk, o, Over-
stone ve diger Currency peygamberleri, sermayeyi, yasa koyucunun ya-
pay mdahalesi ile dolaimin kendisinden ikartmak ve faiz oranini
ykseltmek abasinda olduklari iin srekli bir vicdan azabi iersinde-
dirler.
imdi, lkesinde "sermaye" bu kadar kit olduguna gre "parasi"
iin neden %1O aldigini aiklamasi istenen Lord Overstone'a, nami di-
ger Samual 1ones Loyd'a kulak verelim.
"8658. Faiz oranindaki dalgalanmalara u iki nedenden biri yol-
aar: Sermayenin degerindeki bir degiiklik" (mkemmel! Sermayenin
degeri, genel bir deyile, faiz oraninin ta kendisi demektir. Faiz ora-
nindaki bir degiiklik bylece, faiz oranindaki bir degiiklikten dogmu
oluyor. "Sermayenin degeri" baka bir yerde gstermi oldugumuz gibi,
hibir zaman teoride baka trl dnlmemitir. Ya da eger Lord
Overstone, "sermayenin degeri" sz ile, kr oranini kastediyorsa, bu
derin dnr, faiz oraninin kr orani ile belirlendigi dncesine dnm
olur!) "ya da lkedeki para miktarindaki bir degime. Faiz oranindaki
btn byk dalgalanmalar, ister dalgalanmalarin sresi, ister byklg
bakimindan olsun, sermayenin degerindeki degiikliklere kadar aika
izlenebilir. Bu olguyu, hibir ey, 1847 yilinda ve son iki yil boyunca
(1855- 56) faiz oraninda grlen ykselme kadar, iki arpici pratik rnek
kadar gzler nne seremez; faiz oraninda, para miktarindaki degime-
lerden ileri gelen kk dalgalanmalar, hem boyut ve hem de sre ba-
kimindan kktrler. Bunlar sik sik grlr ve ne denli hizli ve sik olur-
larsa, kendi amalarini gerekletirmede o denli etkili olurlar." Yani,
Overstone gibi bankerleri zenginletirme amacini gerekletirirler. Dost
Samuel Gurney, bunu Lordlar Komisyonunda, C.D. 1848 [1857| pek
safa ifade ediyor: "1824. Faiz oraninda son yilda grlen byk dalga-
lanmalar, bankerler ile para ticareti yapanlar iin sizce yararli olmu
mudur olmami midir Bence bu dalgalanmalar, para ticareti yapanlar
iin yararli olmutur. Ticaret hayatindaki btn dalgalanmalar, ibilir kim-
seler iin yararli olur." "1825. En iyi mterilerini yoksulluga drmesi
nedeniyle yksek faiz oranlari eninde sonunda banker iin de zararli
olmaz mi Hayir; bu etkiyi hissedilebilir lde gsterecegini sanmiyo-
rum." - \o/| ce q0e c||e| |e0| J/|e.* [sayfa 871|
* te size drt drtlk bir sz. -EJ.
375
Kurl Murks
Kupilul lll
Mevcut para miktarinin faiz orani zerindeki etkisine en sonunda
dnecegiz. Ama burada hemen belirtmek gerekir ki, Overstone gene bir
q0/J |o q0o* yapmaktadir. 1847 yilinda para-sermayeye olan talepte
(ekim ayindan nce, para darligi ya da onun deyimiyle "para miktari"
konusunda herhangi bir kaygi yoktu) tahil ve pamuk fiyatlarindaki yk-
selme, fazla-retim nedeniyle ekerin yeterli alici bulamamasi, demiryolu
speklasyonu ve bunalim, yabanci piyasalarin pamuklu mallarla dolup
tamasi, polie speklasyonu amaciyla Hindistan ile yukarda anlatildigi
ekilde yapilan zorlama ithal ve ihra gibi eitli nedenlere bagli olarak
bir artma olmutu. Btn bunlar; sanayide ain-retim ve tarimda re-
tim yetersizligi yani tamamen farkli nedenler para-sermaye, yani kredi
ve para iin artan bir talep yaratti. Para-sermayeye olan bu artan talebin
kkeni, retken srecin kendi gidiinde idi. Ama, neden ne olursa ol-
sun, faiz oranini, para-sermayenin degerini ykselten ey, c|c-serma-
yeye olan talepti. Overstone eger, para-sermayenin degeri, faiz orani
ykseldigi //n ykselmitir demek istiyorsa, bu, totolo|i olur. Yok eger,
"sermayenin degeri" sz ile, faiz oranindaki ykselmenin nedeni ola-
rak, kr oranindaki bir ykselmeyi anlatmak istiyorsa, bunun da yanli
oldugunu hemen grecegiz. Para-sermayeye olan talep, ve dolayisiyla
"sermayenin degeri", kr dtg halde bile ykselebilir; para-sermaye-
nin nispi arzi daralir daralmaz, "degeri" ykselir. Overstone'un kanitla-
mak istedigi ey, 1847 bunaliminin ve bununla birlikte ortaya ikan yk
sek faiz oraninin, "para miktari" ile, yani esin kaynagi oldugu 1844 tarihli
Banka Yasasi hkmleri ile herhangi bir ilikisi olmadigidir; oysa ger-
ekte, banka yedeklerini tketme korkusu Overstone'un bir buluu
1847-48 bunalimina bir para panigi ile katkida bulundugu lde, faiz
oraninin bunlarla ilikisi vardi. Ama, burada konumuz o degil. Eldeki
olanaklara gre airi lde ilere giriilmi olmanin yolatigi, ve kt
bir rn, demiryollarina yapilan airi yatirimlar, zellikle pamuklu mal-
larda olmak zere airi-retim, Hindistan ve in'le yapilan ticarette giri-
ilen hileli iler, speklasyon, gereksiz eker ithalleri, vb. yznden yeni-
den-retim srecinde ortaya ikan dzensizliklerin hizlandirdigi bir para-
sermaye kitligi vardi. Bir q0c||e|'i 12O iline tahil satin alan bir kimsenin,
fiyat 6O iline dtg zaman elinden giden ey, fazladan dedigi 6O
ilin ile, tahil kariligi Lombart Street avanslarinda bu miktara tekabl
eden kredi idi. Bunlarin, tahillarini 12O ilinlik eski fiyatlari zerinden
paraya evirmelerine engel olan ey hibir zaman banknot kitligi degil-
di. Airi eker ithal eden ve neredeyse hepsi de ellerinde kalan kimseler
iin de, ayni ey geerliydi. Bunun gibi, dolaan sermayelerini demiryol-
larina baglayip da, "yasal" ilerinde bu sermayeyi kredi ile yerine koya-
caklarina gvenen baylar da ayni durumdaydilar. Btn bunlar Overstone
iin, "Parasinin ykselmi degerinin moral anlamini" belirten [sayfa 872|
* Elabuklugu. -.
37
Kurl Murks
Kupilul lll
eylerdir. Ne var ki para-sermayenin bu ykselen degerine te yandan
dogrudan dogruya, gerek sermayenin (meta-sermaye ve retken ser-
maye) dm para-degeri tekabl ediyordu. Bir biimdeki sermayenin
degeri dtg iin diger biim sermayenin degeri ykseliyordu. Oysa
Overstone, farkli trden sermayelerin bu iki degerini genellikle serma-
yenin tek bir degerinde zdeletirmeye aliiyor ve bunu, bunlarin her
ikisini de, dolaim araci kitligina, mevcut para kitligina kari ikartarak
yapmaya abaliyordu. Ne var ki, ayni miktar para-sermaye, ok farkli
dolaim araci miktarlariyla bor verilebilir.
imdi onun, 1847 rnegini alalim. Resmi banka faiz orani ocak
ayinda %8-8; ubatta %4-4. Martta genel olarak %4. Nisanda (panik)
%4-7. Mayista %5-5, haziranda genellikle %5. Temmuzda %5. Agu-
stosta %5-5. Eyllde, %5, 5, 6 gibi kk degiikliklerle %5. Ekimde
%5, 5, 7. Kasimda %7-1O. Aralikta %7-5. Bu durumda faiz, kr azaldi-
gi ve metalarin para-degerleri byk lde dtg iin ykselmiti.
te bu nedenle, eger Overstone burada, 1847'de faiz oraninin, sermaye-
nin degeri ykseldigi iin arttigini sylerse, sermayenin degeri sz ile
yalnizca para-sermayenin degerini anladigini ifade etmi olur ve para-
sermayenin degeri de faiz oranidir, baka bir ey degildir. Ama, daha
sonra bir elabuklugu yapiyor ve sermayenin degerini, kr orani ile
zdeletiriyor.
1856'da denen yksek faiz oranina gelince, Overstone bunun
kismen, faizi kendi krlarindan degil bakalarinin sermayeleri ile dey-
en kredi tccarlarinin n plana gemelerinin bir belirtisi oldugunun ger-
ekten farkinda degildi; 1857 bunalimindan hemen birka ay nce, "i
hayatinin tamamen saglikli" oldugunu ne sryordu.
fadesine devam ediyordu: [B. C.1857.| "8722. "Ticaret krinin,
faiz oranindaki bir ykselme ile yokolmasi dncesi tamamen hatali-
dir. nce, faiz oraninda bir ykselmenin uzun sre devam etmesi pek
az grlr; sonra, eger bu uzun srer ve byk lde olursa, bu, aslin-
da sermayenin degerinde bir ykselmedir, ve sermayenin degeri niin
ykselir Kr orani arttigi iin." Bylece, burada biz hi degilse, "ser-
mayenin degerinin" ne anlama geldigini grenmi oluyoruz. stelik, kr
orani uzun bir sre yksek olabilir ama, faiz orani, krin byk bir kis-
mini yutacagi noktaya kadar, giriim kri debilir ve faiz orani yksele-
bilir.
"8724. Faiz oranindaki ykselme, lke ticaretindeki byk artiin
ve kr oranindaki byk ykselmenin bir sonucudur; ve faiz oranindaki
ykselmeden, kendi nedeni olan iki eyi yokediyor diye yakinmak, bir
tr mantik samaligidir ki, insan buna ne diyecegini bilemiyor." Bunun
mantikliligi, eger o u szleri sylemi olsaydi, bu szlerin mantikliligi
kadar olurdu: Kr oranindaki ykselme meta-fiyatlarinda speklasyo-
nun yarattigi ykselmenin bir sonucudur ve, fiyatlardaki ykselmenin
kendi nedeninden, yani speklasyondan yakinmak, bir mantik sama-
377
Kurl Murks
Kupilul lll
ligidir, vb.. En sonunda kendi nedenini yokedebilen herhangi bir ey
ancak, gzn yksek faiz hirsi brm bir tefeci iin bir mantik [sayfa
878| samaligidir. Romalilarin byklg, fetihlerin nedeni idi ve fetihleri,
onlarin byklklerini yoketti. Servet lksn nedenidir ve lksn servet
zerinde yikici bir etkisi vardir. Aman ne espri! Gnmz bur|uva
dnyasinin budalaligini hi bir ey, milyoner -J0n|/|| c|/s|oc|c|- "man-
tiginin" btn ngiltere'de uyandirdigi saygidan daha iyi anlatamaz. ste-
lik, eger yksek bir kr orani ile i hayatindaki genileme, yksek bir faiz
oraninin nedeni olursa, yksek bir faiz orani hi bir ekilde yksek bir
krin nedeni olamaz demektir. Sorulacak asil soru, byle bir yksek
faizin (bunalim sirasinda fiilen grldg gibi) devam edip etmedigi ya
da stelik, yksek kr orani oktan te dnyayi boyladiktan sonra, tepe
noktasina ulaip ulamadigi sorusudur.
"8718. skonto oranindaki byk artia gelince, bu tamamen ser-
mayenin ykselen degerinden ileri gelen bir durum olup, sermayenin
bu artan degerinin nedenini, bence herkes tam bir aiklikla grebilir. Bu
yasanin yrrlkte oldugu 18 yil boyunca bu lke ticaretinin 45.OOO.OOO
sterlinden 12O.OOO.OOO sterline ykselmesi olgusuna daha nce de
deginmitim. Bu kisacik ifadenin ierdigi btn olaylar zerinde bir an
dnlsn; ticaretteki byle dev bir artiin yrtlmesi amaciyla ser-
mayeye olan muazzam talep ile birlikte, bu byk talebin karilanacagi
dogal kaynagin, yani bu lkenin yillik tasarruflarinin, son -drt yildir,
hi bir kr getirmeyen sava giderleri iin tketildigi gznnde bulun-
durulsun. Bu durumda ben, faiz oraninin imdikinden niin daha yk-
sek olmadigina, yani bu dev ilerin yrtlmesi iin gerekli sermaye
zerindeki baskinin, sizin grdgnzden niin daha iddetli olmadigi-
na atigimi itiraf etmek isterim."
Bizim tefecilik zerine mantik stadindan ne ahane laf salatasi!
Burada gene, artan sermaye degeri ile ortaya ikiyor! Ona gre, bir yan-
da, yeniden-retim srecinde bu muazzam genileme, dolayisiyla, reel
sermaye birikimi yeraliyor, te yanda ise, ticaretteki bu dev artii karila-
mak iin "muazzam bir talebin" dogdugu bir "sermaye" bulunuyor! Bu
muazzam retim artii, sermayenin kendisinde bir arti degil miydi, ve
bu bir talep yarattigina gre bir arz da ve onunla birlikte artmi bir para-
sermaye arzi da yaratmami miydi Eger faiz orani ok ykselmi ise, o
zaman, bu sirf, para-sermayeye olan talebin, bunun arzindan daha da
hizli artmi olmasindan ileri gelmektedir, baka bir deyile, bu, sanayi
retiminin genilemesiyle birlikte, kredi sistemine dayanan temelinin
de genilemesi demektir. Yani, fiili sinai genileme, "kredi" iin artan bir
talebe neden olmutu, ve bizim bankerin "sermaye iin muazzam ta-
lep" derken herhalde kastettigi bu son taleptir. hracati, 45 milyon ster-
linden 12O milyon sterline ykselten ey mutlaka yalnizca sermayeye
olan bu |c|e degildi. Ve stelik, Kirim Savainin yuttugu lkenin yillik
tasarruflarinin bu byk talep iin arz kaynaklari oldugunu sylerken
378
Kurl Murks
Kupilul lll
Overstone ne demek istiyor nce, kk Kirim Savaindan ok daha
farkli bir sava olan, 17D2-1815 birikimini ngiltere acaba nasil gerek-
letirdi [sayfa 874| Sonra, dogal kaynak kuruduguna gre, sermaye acaba
hangi kaynaktan akiyordu ngiltere'nin, yabanci lkelerden bor para
istemedigini herkes bilir. Yok eger, dogal kaynagin yanisira bir de yapay
kaynak varsa, bir lke iin dogal kaynagi savata, yapayi da ticarette
kullanmak ne gzel olurdu. Ama eger yalniz eski para-sermaye mevcut-
sa, bu, onun etkinligini yksek bir faiz orani ile iki katina ikartamaz
miydi Bay Overstone, yle grnyor ki, lkenin yillik tasarruflarinin
(ne var ki bu durumda gya tketilmi bulunuyorlar) yalniz para-ser-
mayeye evrildigini dnyor. Oysa eger, gerek bir birikim, yani reti-
min genilemesi ve retim aralarinin ogalmasi yer almamisa, bu
retimin zerinden, alacakli para taleplerinin birikmesi ne ie yarardi
"Sermayenin degerinde", yksek bir kr oranindan ileri gelen
artii Overstone, para-sermayeye olan daha fazla talebin yolatigi artila
zdeletiriyor. Bu talep, kr oranindan tamamen bagimsiz nedenlere
bagli olarak da artabilir. 1847'deki, reel sermayenin deger kaybi sonucu
grlen ykselmeyi, o kendisi, rnek diye veriyor. ine geldigi gibi, ser-
mayenin degerini ya reel sermayeye ya da para-sermayeye bagliyor.
Bankaci lordumuzun samimiyetsizligi ile, didaktik bir hava taiyan
darkafali banker gr aisi, u satirlarda daha da siritiyor (8728. Soru:)
"skonto oraninin tccar iin nemli olmadigini dndgnz ifade
ettiniz; sizce normal kr oraninin ne oldugunu ltfen bize syler misi-
niz" Bay Overstone bu soruya karilik vermenin "olanaksiz" oldugunu
beyan ediyor. "872D. Ortalama kr oraninin diyelim %7-1O arasinda
oldugu kabul edildiginde, iskonto oraninda %2-7 ya da 8 arasindaki bir
degiikligin, kr oranini nemli lde etkilemesi gerekir, degil mi"
(Bu sorunun kendisi giriim kri orani ile kr oranini bir sepete koymak-
ta ve kr oraninin faiz ile giriim krinin ortak kaynagi oldugu olgusunu
grmezlikten gelmektedir. Faiz orani belki kr oranini etkilemeyebilir
ama giriim krini degil. Overstone yanitliyor:) "Her eyden nce
iadamlari krlarini ciddi ekilde engelleyen bir iskonto orani demeye-
ceklerdir; bunu yapmaktansa, ilerini durdurmayi yeg tutacaklardir."
(Evet, eger kendilerini mahvetmeden bunu yapabilirlerse. Krlari yk-
sek oldugu srece, istedikleri iin iskonto derler, dk oldugu zaman
ise zorunlu olduklari iin.) "skonto ne demektir Bir kimse bir senedi
niin iskonto ettirir ... Daha byk miktarda sermayenin kumandasini
ele geirmeyi istedigi iin." (lc||e-|c/* nk, baglanmi olan sermaye-
nin para olarak geri dnecegini umar da onun iin; iinin durmasina
engel olmak ister de onun iin; vadesi gelmi borlarini demek zorunda-
dir da onun iin. Ancak ii iyi oldugu zaman ya da iler kt gitse de bir
bakasinin sermayesi zerinde speklasyon yaparken daha fazla serma-
* Dur Bakalim! Artik yeter! -.
37
Kurl Murks
Kupilul lll
ye talep eder. skonto hi bir zaman bir i geniletme araci olamaz.) "Ve
niin, daha byk miktarda sermayenin kumandasini ele geirmek is-
ter nk bu sermayeyi [sayfa 875| kullanmak ister, peki bu sermayeyi
niin kullanmak ister nk byle yapmak kendisi iin krlidir da on-
dan; eger iskonto bu krini ortadan kaldiracak olsa, bu artik onun iin
krli olmaktan ikar."
Bu kendini begenmi mantiki, polielerin ancak, ii geniletmek
amaciyla iskonto ettirildigini, ve iin krli oldugu iin geniletildigini var-
sayiyor. Birinci varsayim yanlitir. Normal iadami, sermayesinin, para-
biimde kendisine dnecegini bekledigi ve bylece yeniden-retim
srecinin akiina devam etmesini istedigi iin senet iskonto ettirir; yok-
sa iini geniletmek ya da ek sermaye saglamak iin degil, verdigi kredi
ile aldigi krediyi dengelemek iin bu yola bavurur. Ve eger iini krediye
dayanarak geniletmek isterse, senet iskonto ettirmek pek iine yara-
maz, nk, bu yalnizca elinde bulunan para-sermayeyi bir biimden
bir baka biime evirmekten baka bir ey degildir; bu durumda uzun
vadeli bir bor almayi tercih edecektir. Kredi dolandiricisi, ilerini geni-
letmek iin, bir kirli iini bir bakasiyla kapatmak iin; kr etmek iin
degil, bir bakasina ait sermayeyi ele geirmek iin bor senetlerini is-
konto ettirecektir.
Bay Overstone bylece iskontoyu (sermayeyi temsil eden senet-
lerin nakit paraya evrilmesiyle zdeletirecegi yerde) ek sermaye bor
almakla zdeletirdikten sonra, azicik sikitirilinca hemen geriye eki-
lir. (878O. Soru:) "Bir ile ugraan tccarlar, iskonto oraninda geici bir
arti olsa bile, belli bir sre iin ilerini srdrmek zorunda degiller mi-
dir" (Overstone:) "Hi kuku yok ki, herhangi belirli bir ilemde, bir
kimse,sermaye zerinde, yksek bir faiz orani yerine dk bir faiz ora-
ni ile kumanda etmeyi saglayabilirse, konu bu sinirli aidan alindiginda,
bu, onun iin elverili bir durum olur." Ama, te yandan, Bay Oversto-
ne'un birdenbire yalniz kendi sermayesinin, banker sermayesinin "ser-
maye" oldugunu anlamasini ve ona polie iskonto ettiren kimseyi, sirf
sermayesi metalar biiminde varoldugu iin, ya da Bay Overstone'un bir
baka para-biime evirdigi sermayesinin para-biiminin polie eklinde
olmasi nedeniyle, sermayesiz bir kimse olarak kabul etmesini saglayan
baki aisi ise, ok sinirsiz bir baki aisi oluyor.
"8782. 1844 tarihli yasayla ilgili olarak ortalama faiz oraninin, bank-
adaki kle miktarina yaklaik olarak oraninin ne oldugunu bize sy-
leyebilir misiniz Kle miktari D.OOO.OOO ya da 1O.OOO.OOO sterlin iken,
faiz oraninin yzde 6-7, 16.OOO.OOO sterlin oldugu zaman ise, diyelim
yzde 8-4 olmasi acaba gerek olabilir mi" (Soruyu soran, onu, banka-
daki kle miktariyla etkilendigine gre ve sermayenin degeriyle etki-
lendigine gre faiz oranini aiklamaya zorlamak istiyor.) "Byle oldu-
gunu sanmiyorum ... ama eger yleyse, 1844 yasasinin getirdiginden
daha siki nlemler almamiz gerektigi kanisindayim, nk, eger kle
380
Kurl Murks
Kupilul lll
ihtiyati ne kadar byk olursa, faiz oraninin o kadar dk olacagi dogru
ise, bu durumda bizim, yedek kleyi sinirsiz bir miktara ikartmak [sayfa
876| iin ie koyulmamiz gerekir; bylece faizi sifira indirmi olurduk."
Soruyu soran Cayley bu tatsiz akaya aldirmayarak devam eder: "8788.
Eger byle ise, 5.OOO.OOO sterlinlik klenin bankaya geri geldigini kabul
edersek, bunu izleyen alti ay iersinde klenin tutari diyelim 16.OOO.OOO
sterline ykselir ve bylece faiz oraninin yzde 8 ya da 4'e dtgn
varsayarsak, faiz oranindaki bu dmenin, lke ticaretindeki byk azal-
madan ileri geldigi nasil sylenebilir Ben faiz oranindaki dmenin
degil, son ykselmenin, lkenin i hayatindaki byk artila yakin ilikisi
oldugunu syledim." Ama Cayley'in syledigi uydu: Eger, faiz ora-
nindaki bir ykselme, altin yedegindeki bir daralma ile birlikte, i ha-
yatindaki bir genilemenin belirtisi ise, faiz oraninda bir dme, altin re-
zervindeki genileme ile birlikte, i hayatindaki bir daralmanin belirtisi
olmak gerekir. Overstone'un buna verecek yaniti yok. (8786. Soru:)
"Sizin" (metinde daima "Lord Hazretleri" deniyor) "paranin, sermaye
elde etme araci oldugunu sylediginizi farkettim." (Yanlilik ite burada,
parayi bir ara olarak anlamakta; oysa para, sermayenin bir biimidir.)
"ngiltere Bankasinin altin yedegindeki bir tkenme, tersine, /c/|c|/s|-
|e| iin para bulmada byk bir glk yaratmaz mi" (Overstone:)
"Hayir, para elde etmek isteyenler kapitalistler degil, kapitalist olmayan-
lardir ve bunlar niin para elde etmek isterler ... nk para araciligi ile
bunlar, kapitalist olmayan kiilerin ilerini yrtmek iin kapitalistin ser-
mayesinin kumandasini ele geirmi olurlar." Burada artik fabrikatrler
ile tccarlarin kapitalist olmadiklarini, kapitalistin sermayesinin yalnizca
para-sermaye oldugunu aika ilan etmi oluyor. "8787. Bu durumda,
polie eken kimseler kapitalist degiller mi Polie eken kimseler ka-
pitalist olabilirler de olmayabilirler de." Burada sikiip kaliyor.
Daha sonra kendisine, tccarlarin polielerinin, satilan ya da sevk-
edilen metalari temsil edip etmedigi soruluyor. Burada, o, polielerin,
metalarin degerini banknotlarin altinin degerini temsil ettigi gibi temsil
ettiklerini inkar ediyor. (874O, 8741.) Bunlar biraz kstaha.
"8742. Tccarin amaci para elde etmek degil mi Hayir; para
elde etmek polie ekmekte ama degildir; para elde etmek polieyi
iskonto ettirmede amatir." Polie ekmek, metalari bir kredi-parasi
biimine evirmektir, tipki polie iskonto ettirmenin, bu kredi-parasini
bir baka biime, yani banknota evirme olmasi gibi. Bay Overstone hi
degilse burada, iskonto ettirmenin amacinin para elde etmek oldugunu
kabul ediyor. Bir sre nce, iskontonun, sermayeyi bir biimden bir
baka biime evirmenin degil, ek sermaye elde etmenin bir yolu ol-
dugunu sylemiti.
"8748. Sizin 1825, 1887 ve 188D'da grldgn sylediginiz gibi,
bir panigin baskisi altinda, ticaretle ugraan bir toplulugun byk arzusu
nedir; bunlarin amaci, sermaye elde etmek midir, yoksa yasal geerli
38T
Kurl Murks
Kupilul lll
deme araci elde etmek midir Bunlarin amaci, ilerini desteklemek
iin sermaye zerinde kumanda elde etmektir." Bunlarin amaci, o si-
ralardaki kredi kitligi nedeniyle vadesi gelmi senetlerini karilamak iin,
[sayfa 877| deme araci elde etmektir; bylece metalarim dk fiyatlarla
elden ikartmak zorunda kalmayacaklardir. Bunlarin ellerinde kendile-
rine ait hi sermayeleri olmasa bile, bunu deme araciyla birlikte elde
etmi olmuyorlardi, nk, herhangi bir edeger vermeksizin deger elde
ediyorlardi. Bu ekildeki para elde etme istegi, daima, degeri, metalar
ya da alacakli hakki eklinden, para-biimine evirme isteginden ibaret-
tir. Bu nedenle, bunalimlar bir yana birakilsa bile, bor sermaye almak
ile iskonto arasindaki byk fark, iskontonun yalnizca parasal haklarin
bir biiminden digerine ya da gerek paraya evrilmesi olgusunda yatar.
[Burada editr olarak birka noktayi eklemek zere araya gir-
mek isterim.
Norman'a ve Loyd-Overstone'a gre banker, daima bakalarina
"sermaye avans veren" kimsedir ve mterileri de, ondan "sermaye"
talep eden kimselerdir. te bunun iin Overstone, "sermaye zerinde
kumanda elde etmek istedikleri iin" bu kimselerin banker araciligi ile
polielerini iskonto ettirdiklerini (872D) ve "se|mcye 0:e|/nJe /0mcn-
Jcy| dk bir faiz ile elde edebilmelerinin" bu kimseler iin ho bir ey
olacagini sylyor (878O). "Para, sermaye elde etme aracidir." (8786),
ve panik sirasinda, ticaretle ugraan toplulugun byk istegi "se|mcye
zerinde kumanda elde etmektir" (8748). Sermayenin ne oldugu ko-
nusunda Loyd-Overstone'un dtg btn yanilgilar iersinde hi degilse
u kadari aiktir ki, o, bankerin mterilerine verdigi eye sermaye diyor
ve bunu mterinin daha nce sahip bulunmadigi, ama elinde buluna-
na ek olarak kendisine avans verilen sermaye olarak tanimliyor.
Banker, para-biimde bulunan toplumsal sermayenin (bor ver-
me yoluyla) dagiticisi olarak hareket etmeye o kadar alimitir ki, elin-
den para ikmasina yolaan her ilevi, bor verme olarak gryor.
dedigi btn paralar ona, bir bor verme gibi grnyor. Paranin dogru-
dan dogruya bor verilmesi halinde bu tamamen dogrudur. Yok eger
para, senet iskonto etme ilemi iin verilmi ise, aslinda bu, senedin
vade gnne kadar verilmi bir avans olur. Bylece onda, yaptigi btn
demelerin avans oldugu dncesi yer eder; stelik bunlar, faiz ya da
kr elde etme amaciyla yapilan her para yatiriminin, ekonomik bakim-
dan, ilgili para sahibinin, zel bir kii niteligiyle, bir giriimci olarak gene
kendisine verdigi bir avans anlaminda degil, ama belirli bir anlamda
bankerin mterisine, halen elinde bulundurdugu sermayeyi ogaltan
bir miktar parayi bor vermesi anlaminda avanslardir.
Bankerin brosundan ekonomi politige sirayan ite bu anlayitir
ki, bankerin, mterisinin tasarrufuna verdigi nakit paranin sermaye mi,
yoksa dpedz para, dolaim araci ya da kullanilagelen para mi oldugu
konusundaki yaniltici tartimayi dogurmutur. Aslinda pek basit olan
382
Kurl Murks
Kupilul lll
bu tartimayi zmlemek iin kendimizi bir banka mterisinin yerine
koymak gerekir. Her ey bu mterinin ne istedigine ve aldigina bagli-
dir. [sayfa 878|
Eger banka, ondan herhangi bir gvence istemeksizin yalnizca
kiisel kredisine dayanarak bor verirse, sorun aiktir. Bu durumda m-
teri, zaten yatirmi oldugu sermayeye ek olarak belli bir miktarda degeri
avans almi olur. O, bunu para-biiminde alir; u halde, aldigi ey dpe-
dz para degil, ayni zamanda c|c-se|mcyeJ/| de.
Buna karilik eger mteri bu avansi, tahvil, senet, vb. kariliginda
alirsa,o zaman bu, geriye denme kouluyla kendisine denen para
anlaminda bir avanstir. Ama bu bir sermaye avansi degildir. nk bu
degerli senetler de sermayeyi temsil ederler ve hem de verilen avanstan
daha byk bir miktari. Bu nedenle de avansi alan, gvence olarak
bankaya verdiginden daha az sermaye-deger almi olur; bu onun iin,
ek bir sermaye elde edilmesi demek degildir. O, bu ie, sermayeye ge-
reksinmesi oldugu iin degil nk o buna, degerli senetler halinde za-
ten sahiptir paraya gereksinmesi oldugu iin girmitir. te bu yzden
burada, sermaye degil bir c|c avansi szkonusudur.
Yok eger bor, polielerin iskontosu ile verilirse, o zaman avansin
|//m/ bile yokolur. imdi, sirf bir alim-satim szkonusudur. Polie, ciro
yoluyla bankanin mlkiyetine, buna karilik, para da mterinin mlki-
yetine geer. Mteri bakimindan bir geriye deme szkonusu degildir.
Mteri eger, polie ya da benzeri bir kredi araci ile nakit para satin ala-
cak olsa, bu, nakit parayi, pamuk,demir ya da tahil gibi diger metalari ile
satin almasindan, ne daha fazla, ne de daha az avans sayilir. Ama buna
bir se|mcye avansi demek daha az szkonusudur. ki tccar arasindaki
her satinalma ve sati, bir sermaye transferidir. Bir sermaye avansi an-
cak, sermaye transferi karilikli degil tek tarafli oldugu ve bir sreyle
sinirlandirildigi zaman szkonusudur. skonto yoluyla sermaye avansi,
bu nedenle, ancak, polienin, satilan herhangi bir metai temsil etmeyen
ve asil niteligini bilse hi bir bankerin kabul etmeyecegi speklatif bir
polie olmasi halinde mmkndr. Normal iskonto ilemi ile banka
mterisi, demek ki, ne sermaye ve ne de para olarak avans almi olur.
Mterinin aldigi ey, satilan metalar kariliginda elde ettigi paradir.
Mterinin bankadan sermaye istedigi ve elde ettigi durumlar,
demek ki, yalnizca para avans aldigi ya da para satin aldigi durumlardan
aika farklidir. Ve hele Bay Loyd-Overstone, bankasinin fonlarini, ok
ender durumlar diinda karilikli gvence olmaksizin avans vermedigi
iin (o benim Manchester'deki firmanin bankeri idi), onun, sermaye
darligi eken fabrikatrlere cmert bankerler tarafindan bor verilen
byk miktarlardaki sermaye ile ilgili gz yaartici tasvirlerinin kuyruklu
yalanlar oldugu da ayni ekilde aiktir.
u da var ki, otuzikinci blmde Marx da aslinda ayni eyi syly-
or: "deme aralarina olan talep, tccarlar ile reticiler; saglam gven-
383
Kurl Murks
Kupilul lll
celer verebildikleri lde sirf bir c|cyc e||/|e|/|me talebidir; maddi
bir teminatin szkonusu olmadigi ve bylece, deme aralari avansinin,
kendilerine yalniz c|c-|//m/n/ saglamakla kalmayip, ayni zamanda [say-
fa 87D| gereksinmeleri olan, ekli ne olursa olsun, deme yapmaya elverili
bir eJee| sagladigi zaman bu talep, c|c-se|mcye talebidir." Ve yine
otuznc blmde: "Paranin bankerlerin elinde toplandigi gelimi
kredi sisteminde, parayi avans verenler, en c:|nJcn nom/nc| o|c|c/ bu
bankerlerdir. Bu avans yalniz dolaimdaki parayla ilgilidir. Bu bir Jo|c|m
avansidir, dolaimda bulunan sermaye avansi degildir." Bu konuyu bil-
mesi gereken Bay Champman da, iskonto ilemi zerine olan bu anlayii
dogruluyor: B. C. 1857: "Bankerin elinde polie vardir, banker bu o-
|/ey/ sc||n c|m||||." fade sorusu 518D.
Ne var ki biz bu konuya yirmisekizinci blmde tekrar dnece-
giz. -F.E.|
"8744. Ltfen bize 'sermaye' ile fiilen ne demek istediginizi anla-
tir misiniz" (Overstone:) "Sermaye, ticaretin kendileriyle yrtldg
eitli metalardan oluur; (cc/|c| cons/s|s o/ |c|/o0s commoJ/|/es, |y
||e mecns o/ 0|/c| ||cJe /scc||/eJ on) sabit sermaye vardir ve dner
sermaye vardir. Gemileriniz, doklariniz, rihtimlariniz ... sabit sermayedir;
yiyecekleriniz, giyecekleriniz, vb., dner sermayedir."
"8745. Diariya kle akii altinda lke ok sikimi durumda
midir Szcgn rasyonel anlaminda degil." (Ardindan eski rikardocu
para teorisi geliyor.) ... "Eyanin dogal halinde, dnyadaki para, eitli
lkeler arasinda belli oranlarda dagilmitir; bunlar yle oranlardir ki,"
(paranin) "bu ekilde dagilimi ile, bir lke ile dnyanin diger btn
lkeleri arasindaki iliki ortaklaa bir degiim ilikisi halini alir; ne var ki,
bu dagilimi etkileyen, denge bozucu durumlar ortaya ikar ve bu gibi
hallerde, belli bir lkenin parasinin belli bir kismi, diger lkelere geer."
"8746. Lord Hazretleri imdi 'para' terimini kullaniyorlar. Sizi daha
nce iyi anladimsa, bunun bir sermaye kaybi oldugunu sylemitiniz.
Sermaye kaybi denen acaba neydi" "8746. Kle ihraci mi Hayir,
ben byle demedim. Kleyi eger sermaye sayarsaniz, hi kukusuz bu
bir sermaye kaybidir; dnya parasini oluturan degerli madenlerin belli
bir kismindan ayrilmaktir." "8748. Anladigima gre Lord Hazretleri, siz,
faiz oranindaki bir degiikligin sirf sermayenin degerindeki bir degiikligin
iareti oldugunu sylemitiniz, degil mi Evet syledim." "874D. Ve
iskonto orani genellikle, ngiltere Bankasindaki kle stokunun durumu
ile degiiyordu, degil mi Evet, ama ben daha nce, bir lkede para
miktarindaki (demek ki, onun burada kastettigi, fiilen mevcut altin mik-
taridir) degiiklikten dogan faiz orani dalgalanmalarinin ok kk ol-
dugunu ifade etmitim."
"875O. Lord Hazretleri iskonto oraninda normale gre daha sre-
kli, ama geici bir arti oldugu zaman, eskisine gre bir sermaye azal-
masi mi oldugunu sylemek istiyorlar Szcgn bir anlaminda daha
384
Kurl Murks
Kupilul lll
az. Sermaye ile sermayeye olan talep arasindaki oran degimitir; bu,
sermaye miktarindaki bir azalmadan degil, talepteki artitan ileri gelebi-
lir." (Oysa biraz nce, sermaye = para ya da altin idi, ve daha nce de,
faiz oranindaki [sayfa 88O| ykselmeyi, ilerin ya da sermayenin daralmasin-
dan ok genilemesinden ileri gelen, yksek kr orani ile aiklamiti.)
"8751. Siz, sermaye ile zellikle neyi kastediyorsunuz Bu tama-
men, her kimsenin istedigi sermayenin ne olduguna baglidir. Bu, bir
lkenin ilerini yrtmek iin kumandasi altinda bulunan sermayedir ,
ve bu i iki katina ikinca, bunun yrtlecegi sermayeye olan talepte
de byk bir arti olmasi gerekir." (Bu kurnaz banker nce i faaliyetini
iki katina ikartiyor, sonra da bunu iki katina ikartacak sermayeye olan
talebi. Gz, Bay Loyd'dan, i hacmini iki katina ikartabilecegi miktar-
da sermaye rica eden mterisinden bakasini grmyor.) "Sermaye
herhangi baka bir meta gibidir," (ama Bay Loyd'a gre sermaye, me-
talarin toplamindan baka bir ey degildir) "Fiyati, arz ve talebe bagli
olarak degiir." (u halde metalar, fiyatlarini, bir kez meta ve bir ikinci
kez sermaye olarak iki kez degitiriyor.)
"8752. skonto oranindaki degiiklikler genellikle, bankanin kasa-
larinda bulunan altin miktarlarindaki degiikliklerle bagli durumdadir.
Lord Hazretlerinin iaret ettikleri sermaye acaba bu sermaye midir
Hayir" "8758. Acaba Lord Hazretleri, ngiltere Bankasinda byk bir
sermaye stoku varken, iskonto oraninin da yksek oldugu bir durumu
rnek gsterebilir mi ngiltere Bankasi sermaye depo edilen bir yer
degil; para depo edilen bir yerdir" "8754. Lord Hazretleri, faiz oraninin,
sermaye miktarina bagli bulundugunu sylediler; ltfen bize hangi ser-
mayeyi kastettiginizi syler misiniz ve bankada byk bir kle stoku
bulundugu bir sirada faiz oraninin da yksek oldugu bir durumu rnek
olarak gsterebilir misiniz ok olasidir ki (bak hele!) bankadaki kle
birikimi dk bir faiz orani ile ayni zamana rasgelebilir, nk sermay-
eye olan talebin azaldigi bir dnem" (yani, para-sermaye; burada degini-
len 1844 ve 1745 dnemi, bir gnen dnemi idi) "hi kukusuz, sahip-
lerine sermaye zerinde kumanda saglayan ara ya da aletlerin birike-
bildigi bir dnemdir." "8755. yleyse siz, iskonto orani ile, bankanin
hazinesindeki kle miktari arasinda bir baginti olmadigi inancindasin-
iz Bir baginti olabilir ama bu, ilke olarak bir baginti degildir" (oysa,
1844 tarihli kendi Banka Yasasi, faiz oraninin, bankanin sahip oldugu
kle miktari ile dzenlenmesini, ngiltere Bankasinin bir ilkesi haline
getirmiti), "zaman bakimindan bir akima olabilir (||e|e mcy |e c
co/nc/Jence o/ |/me). "8758. Eger sizi dogru anladimsa, yksek iskon-
to orani sonucu olarak baski altinda bulunan bu lke tccarlarinin zor-
luklarinin, sermaye elde etmek oldugunu, para elde etmek olmadigini
sylemitiniz degil mi Siz, benim aralarinda bu ekilde iliki kurmadi-
gim iki eyi biraraya getiriyorsunuz; onlar hem sermaye bulmada ve
hem de para bulmada sikinti ekiyorlar. Para elde etme ve sermaye
385
Kurl Murks
Kupilul lll
elde etme glg, kendi gelimesinin birbirini izleyen iki aamasi ola-
rak alindiginda, ayni glktr." Burada balik gene aga dmtr.
Birinci glk, polie iskonto ettirmek ya da meta gvencesi [sayfa 881|
kariligi bor elde etme glgdr. Bu, sermayeyi ya da sermayeyi
temsil eden ticari bir sembol paraya evirme glgdr. Ve bu glk,
kendisini, diger eyler arasinda, yksek faiz oraninda belli eder. Ama,
para elde edildigine gre ikinci glk de ne oluyor Sirf bir deme
szkonusu olduguna gre, bir kimsenin elindeki paradan kurtulmasin-
da ne gibi bir glk olabilir Ve eger szkonusu olan satinalma ise, bir
kimsenin, bunalim siralarinda satin almada glk ektigi grlm ey
midir Ve sirf konuyu aydinlatmak iin diyelim ki, eger bu, tahil, pamuk,
vb. gibi zel bir kitlik ile ilgili ise, bu glk ancak bu metalarin fiyatlari
bakimindan szkonusu olabilir, yoksa para-sermayenin degeri, yani faiz
orani bakimindan degil; ve bu glk de son tahlilde, bizim kahramani-
mizin imdi bunlari alacak parasi olmasi olgusu ile ailmi olur.
"876O. Ama yksek bir iskonto orani, para elde etmede artmi bir
glk degil midir Para elde etmede artmi bir glktr, ama bu
glk paraya sahip olmak istemenizden ileri gelmiyor; bu yalnizca,
sermaye elde etmede, uygar bir devletin karmaik ilikilerine gre artmi
glgn kendisini ortaya koydugu biimdir" (ve ite bu biim, banke-
rin cebine kr getirir).
"8768. (Overstone yanitliyor:) Banker, bir yandan mevduat kabul
eden ve te yandan bu mevduati, kiilerin ellerine se|mcye |//m/nJe
gvenle tevdi ederek kullanan bir aracidir."
En sonunda, onun sermayeden ne anladigini gryoruz. O, pa-
rayi, gvenle tevdi ederek, kibarcasi, faiz kariligi bor vererek sermay-
eye eviriyor.
Bay Overstone, iskonto oranindaki bir degiikligin, bankadaki al-
tin rezervi miktarindaki ya da mevcut para miktarindaki degiiklikle esasli
bir ilikisi bulunmadigini, olsa olsa zaman bakimindan bir akimanin
szkonusu olabilecegini ifade ettikten sonra yineliyor:
"88O5. lkedeki para diariya akarak azaldigi zaman degeri artar
ve ngiltere Bankasi, paranin degerindeki bu degiiklige kendisini uydur-
mak zorunda kalir" (burada szkonusu olan, se|mcye o|c|c/ paranin
degerindeki, baka bir deyile faiz oranindaki degiikliktir, nk para-
nin c|c o|c|c/ degeri, metalara kiyasla ayni kalir) "ve teknik deyimiyle
bu, faiz oraninin ykselmesi demektir."
"881D. Ben bu ikisini hi bir zaman birbirine karitirmam." Para
ile sermayeyi demek istiyor; nk, zaten hi bir zaman bunlar arasinda
bir ayrim yapmiyor ki.
"8884. lkenin zorunlu yiyecek maddelerinin ikmali iin" (1847
yilinda tahil iin) "denmek zorunda kalinan ve cs||nJc se|mcye o|cn
ok byk miktar."
"8841. skonto oranindaki degimelerin, hi kukusuz" (ngiltere
38
Kurl Murks
Kupilul lll
Bankasinin) "rezerv durumu ile ok yakin ilikisi vardir, nk, bu re-
zerv durumu, lkedeki para miktarindaki arti ya da azalmanin gster-
gesidir; ve lkedeki para miktarindaki arti ya da azalma ile orantili [sayfa
882| olarak, paranin degeri de artar ya da azalir; banka iskonto oraninin
da bu degiiklige uymasi gerekir." Bylece Overstone, n 8755'te, id-
detle reddettigi eyi burada kabul etmi oluyor. "8842. Bunlar arasinda
siki bir iliki vardir." Yani, bir yanda, bankanin tedavl kismindaki kle
miktari ile, te yanda, bankacilik kismindaki banknot rezervini kastedi-
yor. Faiz oranindaki degimeyi, burada para miktarindaki degimeyle
aikliyor. Ama bu syledikleri yanlitir. lkede, dolaimdaki para arttigi
iin, yedek para azalabilir. Halk daha fazla banknot aldigi ve meta yigma
azalmadigi zaman, durum byle olur. Ama byle bir durumda faiz orani
ykselir, nk, ngiltere Bankasinin banka sermayesi, 1844 tarihli yasa
ile sinirlandirilmitir. Ama bunu sylemeye onun dili varmiyor, nk bu
yasa yznden bankanin iki kismi arasinda hi bir iliki kalmami bulu-
nuyor.
"885D. Yksek bir kr orani daima sermaye iin byk bir talep
yaratacak; sermaye iin yksek bir talep onun degerini ykseltecektir."
te sonunda, yksek bir kr orani ile sermayeye olan talep arasindaki
ilikiyi Overstone'un anladigi ekliyle gryoruz. imdi, rnegin 1844-
45'te pamuklu sanayiinde, pamuklu eyaya kari talep fazla oldugu hal-
de, ham pamuk ucuz oldugu ve ucuz kaldigi iin yksek bir kr orani
grlyordu. Sermayenin degeri (ve daha nceki bir ifadesinde Over-
stone sermayeye, herkesin kendi ii iin gereksinme duydugu ey diyor-
du), bu rnekte demek ki ham pamugun degeri, fabrikatr iin artmami
oluyordu. ... Bu yksek kr orani, bazi pamuklu fabrikatrlerini, ilerini
geniletmek amaciyla krediyle para elde etmeye itmi olabilir. Bylece
fabrikatrn, c|c-se|mcyeye kari talebi ykselmitir, yoksa baka hi
bir eye kari degil.
"888D. Tipki kagidin banknot olabilmesi ya da olmamasi gibi,
kle de para olabilir de olmayabilir de."
"88D6. Lord Hazretlerini dogru anliyorsam, 184O'ta benimsemi
oldugunuz, ngiltere Bankasinin ikarttigi banknotlardaki dalgalanmala-
rin, kle miktarindaki dalgalanmalara uymasi gerektigi grn
birakmi bulunuyorsunuz u lde birakmi bulunuyorum ki ... eli-
mizde bulunan bilgilere gre, ngiltere Bankasinin dolaimda bulunan
banknotlarinin, ngiltere Bankasinin banka rezervlerinde bulunan bank-
notlara eklenmesi gerekiyor." te bu mkemmel. Bankanin, hazine
dairesindeki altin kadar ve bundan da 14 milyon fazla kagit para basabi-
lecegi zerine olan keyfi hkm hi kukusuz. onun ikarttigi kagit parala-
rin, altin rezervlerindeki dalgalanmalar ile dalgalanacagi anlamini taiyor.
Oysa, bugn "elimizde bulunan bilgiler", bankanin bylece basabilecegi
(ve lss0e 0ec||men|'in 8cn//n 0ec||men|'a devredecegi) banknot
kitlesinin, ngiltere Bankasinin iki kismi arasinda, altin rezervindeki dal-
387
Kurl Murks
Kupilul lll
galanmalar ile dalgalanan bu dolaimin, ngiltere Bankasi diindaki bank-
not dolaimindaki dalgalanmalari belirlemedigini aika ortaya koydugu
iin, bu son gerek dolaim banka ynetimi iin nemsiz [sayfa 888| bir
sorun haline gelmi, bankanin iki kismi arasinda cereyan eden ve ger-
ek dolaimla arasindaki fark, rezervlerde yansiyan dolaim tek baina
kesin bir nem kazanmitir. Di alem iin bu ierdeki dolaim, yalniz
rezervlerin, bankanin, banknot ikartma konusundaki yasal azamiye ne
derece yaklatigini ve mterilerinin, |cn//n Jec||men|'tan daha ne
kadar alabileceklerini gstermesi bakimindan nemlidir.
Aagidaki satirlar, Overstone'un mc|c //Jes'inin* parlak rnegidir:
"4248. Sizce, sermaye miktari aydan aya, son yillarda iskonto oranindaki
dalgalanmalarda grldg gibi, degerini degitirecek derecede dalga-
lanir mi Sermaye talebi ile arzi arasindaki iliki, hi kukusuz ok kisa
dnemlerde bile dalgalanabilir. ... Diyelim Fransa yarin, ok byk bir
miktar bor alacagini bildirecek olsa, hi kuku yoktur ki, bu derhal, bu
lkede c|cn|n Jee|/nJe yani se|mcyen/n Jee|/nJe byk bir
degiiklige yolaar."
"4245. Fransa, herhangi bir amala, birdenbire 8O milyon dege-
rinde meta istedigini bildirse, daha bilimsel ve daha yalin bir terimle,
se|mcye iin byk bir talep dogar."
"4246. Fransa'nin, aldigi borla satin almak istedigi se|mcye |/|
eydir, sermayeyi kendisiyle satin alacagi c|c |c/c bir eydir; burada,
deger bakimindan degien c|c midir, degil midir Bu soruyla bana
yle geliyor ki, asil yeri bu komisyon odasindan ok, bir bilgenin hcresi
olmasi gereken, eski soruyu yinelemi oluyoruz." Ve bunu syleyerek
ekiliyor, ama bilgenin hcresine degil.
84
[sayfa 884|
84
Sermayeyle ilgili konularda, Overstone'un dtg kavram kargaasi zerinde Otuzikinci
Blmn sonunda daha fazla durulacaktir. [- F. E.|
* Kt niyet. -.
388
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMYEDNC BLM
KAPTALST RETMDE KREDNN ROL
KRED sistemi konusunda buraya kadar yapilan genel aiklama-
lar unlar olmutur:
I. Kr oraninin eitlenmesini, ya da tm kapitalist retimin dayan-
digi bu eitlenme hareketlerini saglamak zere kredi sisteminin zorunlu
gelimesi.
II. Dolaim giderlerinin azalmasi.
1) Dolaim giderlerinden bata gelen birisi, bizatihi deger olmasi
nedeniyle paranin kendisidir. Bu giderde, kredi araciligi ile ekilde
tasarruf saglanir.
A. Ticari ilemlerin byk bir blmnde paranin tamamen bir
yana birakilmasiyla.
B. Dolaim aracinin dolaimini hizlandirmakla.
85
Bu kismen [sayfa
885| aagida, 2)'de belirtilecek olan eylere tekabl eder. Bir yanda bu
hizlandirma teknik bir ilemdir; yani tketime ait metalarin, fiili devir
85
"Yil boyunca dolaimdaki banknot tutari 1812 yilinda 1O6.588.OOO frank; 1818'de
1O1.2O5.OOO frank idi; oysa para dolaimi ya da her trl hesaba ait yillik toplam demeler ve
tahsilat, 1812'de 2.887.712.OOO frank, 1818'de D.665.O8O.OOO frank idi. Fransa'da para dolaim
faaliyeti bu nedenle 1818 yilinda 1812'ye gre te-bir oraninda idi. Dolaim hizinin en byk
dzenleyicisi kredidir. Bu durum, para-piyasasi zerindeki iddetli bir baskinin niin genellikle
dolu bir dolaimla ezamanli oldugunu aiklar." (7|e C0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, e|c., s. 65.)
"1888 Eyll ile 1848 Eyll arasinda, btn Birleik Krallik'ta yaklaik 8OO banka, banknot
ikartan bankalar arasina katildi; bunun sonucu, dolaimda ikibuuk milyon miktarinda bir
azalma oldu; 1888 Eyll sonunda 86.O85.244 sterlin, 1848 Eyll sonunda 88.518.554 sterlin
idi." (lc., s. 58.) "skoya'daki olaganst dolaim faaliyeti 1OO sterlin ile ngiltere'de 42O
sterlini gerektirecek miktarda parasal ilemi gerekletiriyordu." (lc., s. 55. Bu son rnek yalniz
bu ilemin teknik yani ile ilgilidir.)
38
Kurl Murks
Kupilul lll
byklkleri ve sayisi ayni iken; daha kk miktarda para ya da para
simgesi ayni ilevi yerine getirir. Bu, bankacilik teknigine bagli bulunan
bir eydir. te yandan, kredi, metalarin bakalaim hizlarini artirarak,
paranin dolaim hizini da artirmi olur.
C. Altin para yerine kagit paranin konulmasi.
2) Kredi araciligi ile, dolaimin ya da metalarin bakalaiminin,
daha sonra da sermayenin bakalaiminin bireysel evrelerinin hizlandi-
rilmasi ve bununla birlikte genellikle yeniden-retim srecinin hiz ka-
zanmasi. (te yandan, kredi, satinalma ve satma hareketlerinin birbirin-
den uzun sre ayrilmalarina yardim eder ve bylece speklasyon iin
bir temel hizmeti grr.) Yedek fonlarda, u iki ekilde grlebilecek
daralma: bir yandan, dolaim aracinda bir azalma olarak, te yandan,
sermayenin, daima para-biiminde bulunmasi gereken kisminda bir ek-
silme olarak.
86
III. Hisse senetli irketlerin kuruluu. Bylece:
1) retimin ve giriimin leginde, bireysel sermayeler iin olanak-
siz bulunan muazzam bir genileme ayni zamanda, daha nce hk-
met giriimleri olan kurulularin kamu giriimi haline gelmesi.
2) Kendisi toplumsal retim biimine dayanan ve retim aralari
ile emek-gcnn toplumsal yogunlamasini ngren sermaye, burada,
zel sermayeden farkli olarak, dogrudan dogruya toplumsal sermaye
(dogrudan biraraya gelmi bireylerin sermayeleri) biimini alir ve bunun
giriimleri, zel giriimlerden ayri ve farkli toplumsal giriimler ekline
girer. Bu, zel mlkiyet olarak sermayenin, kapitalist retimin kendi
erevesi iersinde ortadan kalkmasidir.
8) Fiilen ilev yapan kapitalistin yalnizca bir ynlendirici,
bakalarina ait sermayenin yneticisi, ve sermaye sahibinin sirf bir sahip,
sirf bir para-kapitalist haline dnmesi. Bunlarin aldiklari temettler,
faiz ile giriim krini, yani toplam kri ierse bile, (nk, yneticinin
creti, fiyati, herhangi baka bir emek gibi emek-piyasasinda dzenle-
nen, belirli trden vasifli bir emegin cretidir ya da byle olmalidir), bu
toplam kr bundan byle ancak faiz biiminde elde edilmekte, yani
tipki yneticinin kiiliginde, bu ilevin sermaye sahipliginden ayrilmi
olmasi gibi, fiili yeniden-retim srecindeki ilevden imdi tamamen
ayrilmi bulunan sermaye mlkiyeti iin sirf bir tazminat olarak alin-
maktadir. Kr , bylece (artik yalniz, hakkini bor alanin krindan alan
kismi, yani faiz degil), retim aralarinin sermayeye dnmesinden,
yani bu retim aralarinin, gerek reticiler karisinda yabancilama-
larindan, bir bakasinin mlkiyeti olarak, yneticiden en son gndeliki
iiye kadar [sayfa 886| retimde fiilen yeralan btn bireyler arasinda bulu-
nan zitliktan dogan, bakalarinin arti-emegine sirf bir elkoyma olarak
86
"Bankalarin kuruluundan nce ... dolaim amalari iin ekilen sermaye miktari, her
zaman, fiili meta dolaiminin gerektirdiginden fazlaydi." (Econom/s|, 1845, s. 288.)
30
Kurl Murks
Kupilul lll
grnr. Hisse senetli irketlerde, ilev, sermaye mlkiyetinden ayrilmitir,
dolayisiyla da emek, retim aralari sahipliginden ve arti-emekten ta-
mamen ayrilmitir. Kapitalist retimin sonal gelimesinin bu sonucu,
her ne kadar artik bireysel reticilerin zel mlkiyeti olmaktan ok, bira-
raya gelmi reticilerin dogrudan toplumsal mlkiyeti haline gelmise
de, sermayenin, reticilerin mlkiyetine yeniden dnmesine ynelik
zorunlu bir gei evresidir. te yandan bu hisse senetli irketler, yeni-
den-retim srecinde, hala kapitalist mlkiyet ile bagli bulunan btn
ilevlerin, sirf biraraya gelmi reticilerin ilevlerine, toplumsal ilevlere
dnmesi ynnde bir gei evresidir.
Daha ileriye gitmeden dikkate alinmasi gerekli, ekonomik ba-
kimdan nemli bir de u olgu var: Kr, burada, faizin katiksiz bir biimi-
ne brndg iin, bu tr giriimler, sirf faiz saglasalar bile gene de
olanaklidir, ve bu, genel kr oranindaki dmeyi durduran nedenlerden
biridir, nk, degimeyen sermayenin degien sermayeye oraninin pek
byk oldugu bu gibi giriimler, genel kr oraninin eitlenmesine zorun-
lu olarak girmezler.
[Marx yukardaki satirlari yazali beri, bildigimiz gibi, ikinci ve nc
derece hisseli irketleri temsil eden yeni sanayi giriim biimleri gelimi
bulunuyor. Bugn geni-lekli sanayiin btn alanlarinda retimin her
gn artan bir hizla gelimesi, bu artan rnlere ait piyasalarin bymele-
rinde grlen yavalama ile dengelenir. Hizla gelien retimin bir ayda
rettigini, piyasa bir yilda zor emebilir. Buna, bir de, her sanayi lkesinin
kendisini digerlerinden ve zellikle ngiltere'den ayiran ve stelik lke
iersindeki retimin verimini yapay olarak artiran koruyucu gmrk po-
litikasini eklemek gerekir. Sonu, genel, kronik bir airi-retim, dk
fiyatlar, den ve hatta bsbtn yokolan krlar; kisacasi, gklere ikar-
tilan rekabet zgrlg, artik sabrinin son noktasina ulamitir ve kendi
apaik, rezilce iflasini kendi agziyla ilan etmek zorundadir. Ve bu, her
lkede belli bir alandaki byk sanayicilerin, retimin dzenlenmesi
iin kartel halinde birlemesi yoluyla yer alir. Bir komite, her kuruluun
retecegi miktari saptar ve gelen siparilerin dagiliminda son sz sahibi-
dir. Bazan ngiliz ve Alman demir sanayilerinde oldugu gibi, uluslararasi
karteller bile kurulmutur. Ne var ki, bu tr retim ortakliklari bile yeterli
olmamitir. Firmalar arasindaki ikar atimalari bu ortakligi sik sik
bosmu, rekabeti geri getirmitir. Bu, retimin leginin olanak verdigi
bazi sanayi kollarinda, bu sanayi kolundaki tm retimin tek bir ynetim
altinda, tek bir byk anonim irket halinde toplanmasina yolaar.
Amerika'da bu tekrar tekrar,denenmitir; Avrupa'da bugne kadar bu-
nun en byk rnegi, btn ngiliz alkali retimin tek bir firmanin eline
toplayan United Alkali Trust'tr. Otuzu akin firmanin eski sahipleri tm
kurulularinin yaklaik degerinin kariligi olarak, trstn sabit [sayfa 887|
sermayesini temsil eden, aagi yukari 5 milyon sterlin tutarinda hisse
senedi almilardir. Teknik ynetim, ayni eski ellerde kalmakta, ama i
3T
Kurl Murks
Kupilul lll
ynetimi ve denetimi, genel bir idarenin elinde toplanmaktadir. Yaklaik
1 milyon sterlin tutarinda dolaan sermaye (/|oc|/n cc/|c|), satin alin-
mak zere kamuya sunulmutur. Toplam sermaye bu nedenle 6 milyon
sterline ulami bulunuyor. te bylece, tm kimya sanayiinin temelini
tekil eden bu kolda rekabetin yerini ngiltere'de tekel almi ve gelecek-
te tm toplumun, ulusun, en tatli biimde soyulmasi iin yol ailmitir. -
F. E.|
Bu kapitalist retim tarzinin, bizzat kapitalist retim tarzi iersin-
de ortadan kaldirilmasidir ve dolayisiyla |/mc /cc/e yeni bir retim bii-
mine geiin yalnizca bir evresini temsil eden, kendi kendini zmleyen
elikidir. Bu byle bir eliki olarak, kendisini, kendi sonulariyla da
ortaya koyar. Bazi alanlarda tekel kurar ve bylece devlet mdahalesini
gerekli kilar. Yeni bir finans aristokrasisi, kurucular, speklatrler ve d-
pedz nominal direktrler eklinde yeni bir asalaklar zmresi tretir;
birleik kurulular, hisse senedi ikartmak ve hisse senedi speklasyon-
lari yoluyla tam bir sahtekarlik ve dolandiricilik sistemi yaratmi olur.
Bu, zel mlkiyetin denetimi olmaksizin, zel bir retim biimidir.
IV. Kapitalist zel sanayiin, kapitalist sistemin kendi temeli ze-
rinde yokedilmesini temsil eden ve yeni retim alanlarina yayildika ve
buralari egemenligi altina aldika zel sanayii ortadan kaldiran hisse
senetli irketler ii diinda, kredi, bireysel kapitaliste ya da kendisine
kapitalist gzyle bakilan kimseye, belli sinirlar iersinde bakalarinin
sermayesi ve mali, ve bylece de bakalarinin emegi zerinde mutlak
bir denetim olanagi saglar.
87
Kendi bireysel sermayesi zerinde degil de
toplumsal sermaye zerindeki bu denetim, ona, toplumsal emek ze-
rinde denetim olanagini verir. Bir kimsenin gerekten sahip oldugu ya
da kamuoyunca sahip bulundugu kabul edilen sermayenin kendisi, ar-
tik yalnizca kredi styapisinin oturdugu bir temel haline gelir. Bu, zel-
likle, toplumsal rnn ok byk bir kisminin kendisinden getigi toptan
ticaret iin dogrudur. Btn standart ller, kapitalist retimde hala
azok hakli grlebilecek btn mazeretler burada yokolur. Speklas-
yon yapan toptanci tccarin tehlikeye attigi mlkiyet, /enJ/ m0|//ye|/
Je/|, toplumsal mlkiyettir. Sermayenin kkeninin tasarruf oldugu yo-
lundaki sz de, burada gene ikarci bir anlama brnr; nk onun
87
rnegin, 1857 gibi bir bunalim yilinda iflas eden firmalarin 7/mes'taki listesine bakiniz ve
bu iflas edenlerin zel mlklerini bor miktarlari ile karilatiriniz. "urasi bir gerektir ki, sermaye
ve krediye sahip kimselerin satinalma gc, speklatif piyasalar konusunda bilgisi bulunmayan
bir kimsenin dnebileceginin ok daha tesindedir." (Tooke, lnq0/|y /n|o ||e C0||ency
P|/nc/|e, s. 7D.) "Normal iini yrtmeye yetecek kadar sermayesi bulundugu bilinen ve iinde
iyi bir krediden yararlanan bir kimse eger ticaretini yaptigi nesnenin fiyatinda bir ykselme
olacagina inanirsa ve giritigi speklasyonun bainda ve gelimesi sirasindaki koullar kendisine
yardim ederse, sermayesi ile kiyaslanamayacak kadar muazzam miktarlarda satin almada
bulunabilir." (||/J., s, 186.) "Tccarlar, fabrikatrler, vb., ticari ilemlerini, yalniz kendilerine ait
sermayenin kullanimiyla yapabileceklerinin ok daha tesine gtrrler. Sermaye, bir ticari
kuruluunun giriecegi ilemin siniri olmaktan ok, iyi bir kredinin zerine kurulabilecegi bir
temeldir." (Econom/s|, 1847, s. 888.)
32
Kurl Murks
Kupilul lll
istedigi ey, [sayfa 888| kendisi iin |c/c|c||n|n tasarrufta bulunmasidir.
[Tipki, son zamanlarda btn Fransa'nin elbirligiyle Panama Kanali do-
landiricilari iin birbuuk milyon frank tasarrufta bulunmalari gibi. Aslin-
da, Panama Kanali ile ilgili sahtekarligin batan sona yks, daha bu i
olmadan, tam yirmi yil nce burada kesinlikle beklenen ve bilinen bir
eydi. -F.E.| Tutumlulukla ilgili teki szler de, gene, imdi kendisi de
bir kredi araci haline gelen lks ile dpedz rge ikartilmi haldedir.
Kapitalist retimin daha az gelimi aamalarinda bir anlam taiyan kav-
ramlar burada tamamen anlamsiz hale gelmitir. Baari ve baarisizligin
her ikisi de burada, sermayenin merkezilemesine ve bylece en grl-
memi lde mlkszletirmeye varir. Mlkszletirme burada, dogru-
dan reticilerden balar, daha kk ve orta boy kapitalistlerin kendilerine
kadar uzanir. Bu, kapitalist retim tarzi iin iki noktasidir ve baarilmasi,
bu retim tarzinin hedefidir. Son kertede, btn bireylerin retim arala-
rindan yoksun birakilmasini, kendisine ama edinmitir. Toplumsal re-
timin gelimesiyle birlikte retim aralari, zel retimin aralari ve zel
retimin rnleri olmaktan ikar ve bundan sonra ancak biraraya gelmi
reticilerin elinde, retim aralari, yani bunlarin toplumsal rnleri ol-
duklari iin gene bunlarin toplumsal mlkiyeti olabilirler. Ne var ki bu
mlkszletirme, kapitalist sistem iersinde elikili bir biimde, toplum-
sal mlkiyetin bir azinlik tarafindan ele geirilmesi biiminde grnr;
ve kredi sistemi bu azinliga gitgide daha fazla sirf bir maceralar toplu-
lugu niteligini verir. Mlkiyet burada, hisse senedi biiminde bulundugu
iin, hareketi ve eldegitirmesi, tamamen, kk baliklarin kpek bali-
klari tarafindan yutulduklari ve kuzularin borsa kurtlari tarafindan mi-
deye indirildikleri, borsada oynanan bir kumar halini alir. Hisse senetli
irketlerde toplumsal retim aralarinin zel mlkiyet gibi grndg
eski biime kari bir dmanlik vardir, ama hisse senedine dnme,
hala kapitalizmin aglari iersinde kapana sikimi haldedir; bu nedenle,
servetin toplumsal servet ve zel servet olarak nitelikleri arasindaki zit-
ligi aacak yerde, bu irketler bunu yalnizca yeni bir biim iersinde ge-
litirirler.
ilere ait kooperatif fabrikalar, fiili kurulularinin her yerinde,
mevcut sistemin btn kusur ve eksikliklerini dogal olarak yeniden ret-
tikleri ve retmek zorunda kaldiklari halde, eski biim iersinde, yeninin
ilk srgnlerini temsil ederler. Ama sermaye ile emek arasindaki zitlik,
buralarda, nce, ancak biraraya gelmi emekileri kendi kendilerinin
kapitalistleri haline getirmek, yani bunlara, retim aralarini kendi eme-
klerinden yararlanmak iin kullanma olanagini vermek eklinde olsa
bile ailmi olur. Bunlar, maddi retim glerindeki ve buna tekabl
eden toplumsal retim biimindeki gelime belli bir aamaya ulatigi
zaman, yeni bir retim tarzinin eskisinden dogallikla nasil dogup by-
dgn gsterirler. Kapitalist retim tarzinin dogurdugu fabrika sistemi
olmasa, kooperatif fabrikalar olmazdi. Ne de bunlar , ayni retim tarzin-
33
Kurl Murks
Kupilul lll
dan [sayfa 88D| dogan kredi sistemi olmaksizin geliebilirdi. Kredi sistemi
yalniz, kapitalist zel giriimlerin kapitalist hisse senetli irketlere yava
yava dnmesi iin belli bali temel olmakla kalmaz, bu kooperatif
giriimlerin, az-ok ulusal bir lekte yava yava genilemesi iin de
aracilik eder. Kapitalist hisse senetli irketler de kooperatif fabrikalar
kadar, kapitalist retim tarzindan ortaklaa retim tarzina geite geici
biimler olarak kabul edilmelidir; aradaki tek ayrim, zitligin, birisinde
negatif digerinde ise pozitif olarak zlmesidir.
Buraya kadar kredi sisteminin gelimesini ve kapitalist mlkiye-
tin bu gelimenin znde yatan ortadan kalkiini balica, sanayi ser-
mayesi ile ilikisi bakimindan inceledik. Aagidaki blmlerde kredi
sistemini, faiz getiren sermaye ile faiz getiren sermaye olarak ilikisi ve
bu sermaye zerindeki etkisi bakimindan ve bylece brndg ekil
aisindan ele alacagiz; ve genellikle bir de hala belirtilmesi gereken
zellikle ekonomik birka nokta kaliyor.
Ama nce u:
Kredi sisteminin, airi-retimin ve ticarette airi-speklasyonun
ana manivelalari gibi grnmesinin biricik nedeni, dogasi geregi esnek
olan yeniden-retim srecinin burada son sinirlarina kadar zorlanmasi-
dir; ve bu zorlanmaya da, toplumsal sermayenin byk bir kisminin,
bunun sahibi olmayan ve dolayisiyla ileri, bizzat kendi iini yrttg
zaman kendi mali olan sermayesinin sinirlarini dikkatle lp bitigi
halde imdi bambaka bir biimde ele alan kimseler tarafindan kullanil-
masi yolaar. Bu yalnizca u olguyu gzler nne serer ki, kapitalist
retimin elikili niteligine dayanan sermayenin kendi kendisini
geniletmesi, ancak belli bir noktaya kadar gerek serbest bir gelimeye
izin verir ve bylece, aslinda, srekli olarak kredi sistemi ile yikilmasi ve
kopartilmasi gereken kainilmaz engeller ve baglar yaratir.
88
Dolayisiyla,
kredi sistemi, retken glerin maddi gelimelerini ve bir dnya-piya-
sasi kurulmasini hizlandirmaktadir. Yeni bir retim tarzinin bu maddi
temellerini byle bir yetkinlik derecesine ykseltmek, kapitalist retim
sisteminin tarihsel grevidir. Ayni zamanda, kredi, bu elikinin iddetli
patlamalarini bunalimlari hizlandirir ve bylece eski retim biimini
zp dagitacak geleri oluturur.
Kredi sisteminin znde yatan iki karakteristiginden birisi, kapita-
list retimin itici gc olan, bakalarinin emeginin smrlmesi yoluyla
zenginlemeyi, en katiksiz ve en dev boyutlara ulami bir kumar ve
sahtekarlik sistemi halini alincaya kadar gelitirmek, ve toplumsal serve-
ti smren azinligin sayisini gitgide azaltmak, digeri de, yeni bir retim
tarzina gei biimini oluturmaktir. Kredi sisteminin Law'dan Isaac
Pereire'e kadar belli bali szclerine, dolandirici ve peygamber kar-
masi o tatli zelligi veren de, ite onun bu belirsiz niteligidir. [sayfa 8DO|
88
Th. Chalmers [On Po|/|/cc| Economy, etc., Glasgow 1882, -EJ.|
34
Kurl Murks
Kupilul lll
YRMSEKZNC BLM
DOLAIM ARACI VE SERMAYE
TOOKE VE FULLARTON'UN GRLER
DOLAIM araci ile sermaye arasinda, Tooke,
8D
Wilson ve diger-
lerinin izdikleri ayrim, ve dolayisiyla para olarak dolaim araci, genellik-
le para-sermaye olarak dolaim araci ile, faiz getiren sermaye olarak
[sayfa 8D1| (ngilizcedeki para getiren sermaye "moneyeJ cc/|c|" anlamin-
8D
Burada, Tooke'dan s. 8DO'da [bu baskida: s. 855.| Almancasindan aktardigimiz konuyla
ilgili pasa|in aslini veriyoruz: "Bankerlerin yaptiklari i, talep zerine denebilecek banknotlarin
ikartilmasi bir yana birakildiginda, tccarla tccar ve tccarla tketiciler arasindaki ilemlerin
Dr. (Adam) Smith tarafindan iaret edilen ayrimina uygun olarak iki kola ayrilabilir. Bankerlerin
ilerinin bir kolu sermayelerini hemen kullanma durumunda olmayan kimselerden se|mcye
toplamak ve bunu, bu olanaga sahip kimselere dagitmak ya da aktarmaktir. Diger kolu,
mterilerinin e|/||e|/nJen mevduat kabul etmek ve tketim nesnelerine yaptiklari giderleri
iin istenilen miktarlari bunlara demektir. .. bunlardan ilki se|mcye dolaimi, ikincisi c|c
dolaimidir. " (Tooke, lnq0/|y /n|o ||e C0||ency P|/nc/|e, London, s. 86.) Birincisi "sermayenin
bir yandan toplanmasi ve diger yandan dagilimidir."; ikincisi, "evrenin yerel amalari iin
dolaimin dzenlenmesidir." (l|/J., s. 87.) Kinnear'in aagiya alinan satirlarinda ok daha dogru
bir anlayi belirtilmekte: "Para. .. aslinda farkli iki ilemi yerine getirmek iin kullanilir. ... Tccarlar
ile tccarlar arasinda, bir degiim araci olarak, sermayenin aktarilmasini saglayan bir aratir;
yani para olarak belli bir miktar sermayenin, metalar eklinde eit miktarda sermaye kariliginda
degiilmesidir. Ama cretlerin denmesinde ve tccarlar ile tketiciler arasindaki satinalma ve
satita kullanilan para-sermaye olmayip, gelirdir; toplulugun gelirlerinin, gnlk harcamalara
ayrilan kismidir. Bu, srekli gnlk kullanim iin dolaimda bulunur ve szcgn tam anlamiyla
dolaim araci denilebilecek kisimdir. Sermaye avanslari, tamamen, banka ile diger sermaye
sahiplerinin isteklerine baglidir, nk bor alacaklar nasil olsa her zaman bulunur; oysa dolaim
araci miktari, paranin gnlk harcamalar amaci nedeniyle iinde dolatigi toplulugun
gereksinmelerine baglidir." (1. G. Kinnear, 7|e C|/s/scnJ ||e C0||ency, London 1847, [s. 8-4|.)
35
Kurl Murks
Kupilul lll
da) dolaim araci arasindaki ayrimlar, karmakariik edilmitir ve u iki
eye varir.
Dolaimdaki para, bir yandan e|/|/n |c|ccnmcs|n|, dolayisiyla,
bireysel tketiciler ile perakendeci tccarlar tketicilere, retken tke-
ticilerden ya da reticilerden farkli olarak sati yapan btn tccarlar bu
kategoriye girerler arasindaki trafigi sagladigi srece, s///e (para) ola-
rak dolaimda bulunur. Burada para, srekli olarak se|mcyen/n ye|/n/
c|J|| halde, sikke ilevi ile dolaim yapar. Bir lkedeki paranin belli bir
kismi, bu kisim devamli degien sikkelerden olutugu halde, srekli
olarak bu ileve ayrilmitir. Ne var ki, para, ister satinalma araci (dolaim
araci), ister deme araci eklinde olsun, se|mcyen/n ||cns/e|/n/ sagladi-
gi srece, se|mcyeJ/|. Bu nedenle, parayi sikkeden ayiran ey, ne sati-
nalma araligi ve ne de deme araligi ilevidir, nk o, tccar ile
tccar arasinda, bunlari birbirlerinden nakit parayla satin almada bulun-
duklari srece, satinalma araci olarak da i grebilecegi gibi, tccar ile
tketici arasinda, kredi verildigi ve gelir daha denmeden harcandigi
srece deme araci olarak da i grebilir. Demek ki, aradaki fark, ikinci
durumda bu paranin yalniz bir taraf iin, satici iin sermayeyi yerine
koymakla kalmayip, diger taraf olan alici tarafindan sermaye olarak har-
canmasi, elden ikartilmasidir. Dolayisiyla, fark, gerekte, e|/|/n c|c-
|//m/ ile se|mcyen/n c|c-|//m/ arasindadir, yoksa, dolaimdaki para
ile sermaye arasinda degildir; nk, belli bir miktardaki para, tccarlar
arasindaki alim-satimlarda oldugu kadar, tketiciler ile tccarlar arasin-
daki ali-verilerde de Jo|c|m ycc|. te bunun iin, |e| /// ilevinde
de ayni derecede dolaimdaki paradir. Tooke'un gr, bu soruna eitli
yollardan kariikliklar getirmektedir:
1) levsel zellikleri karitirarak;
2) Her iki ilevde bir arada dolaan para miktari sorununu ortaya
atarak.
8) Her iki ilevi yerine getirmek iin dolaimda bulunan ve byle-
ce, yeniden-retim srecinin her iki alaninda yeralan para miktarlarinin
nispi oranlari sorununu ne srerek.
1. nokta zerinde: Paranin bir biimde dolaim araci ve digerin-
de sermaye oldugu yolundaki ilevsel ayrimlari birbirine karitirma. Para,
ister gelirin gerekletirilmesi, ister sermayenin transferi iin olsun, bir
ya da diger ilevi yerine getirdigi srece, satin almada ve satita, ya da
demede, satinalma ya da deme araci olarak, ve szcgn daha geni
anlamiyla, dolaim araci olarak ilev yapar. Paranin, onu harcayan ya da
alanin hesaplarinda, onun iin sermaye ya da geliri temsil etmesi ko-
nusunda taidigi anlam, hibir eyi degitirmez, ve bu iki kez grnmek-
tedir. ki ayri alanda dolaimda bulunan paranin trleri farkli olmakla
birlikte, ayni para parasi, rnegin, be sterlinlik bir banknot bir alandan,
digerine geer ve her iki ilevi ardarda yerine getirir; ve bu yalniz, pera-
kendeci tccarin, sermayesine para-biimini ancak mterilerinden al-
3
Kurl Murks
Kupilul lll
digi [sayfa 8D2| sikke eklinde verebilmesi nedeniyle bile olsa kainilmaz
bir eydir. Gerek bozuk paranin, dolaim alaninin agirlik merkezinin,
perakende ticaret alani oldugu kabul edilebilir; perakendeci tccarin
para bozmak iin her zaman buna gereksinmesi vardir ve mterilerin
yaptiklari demelerde gene devamli olarak bu paralari geri alir. Ama o,
bir de, para, yani deger ls olarak hizmet eden madenden yapilma
sikke de alir; ngiltere'de, bir sterlinlik sikkeler hatta banknotlar zellikle
be-on sterlinlik banknotlar vardir. Bu altin sikkeler ile banknotlari ve
ayirabildigi bozuk parayi perakendeci tccar her gn ya da her hafta
bankasina yatirir ve satin almalarinin kariligini, bankadaki mevduati
zerine ektigi eklerle der. Ne var ki, ayni altin sikkeler ve banknotlar
da, tketici olarak tm halk tarafindan, gelirlerinin para-biimi eklinde,
bankalardan, dogrudan dogruya ya da dolayli (rnegin, cretlerin den-
mesi iin fabrikatrlerin ektikleri bozuk paralar) yoldan devamli ekilir
ve, srekli biimde perakendeci tccarlara geri dnerek, sermayeleri-
nin bir kismini ve ayni zamanda da gelirlerinin bir kismini tekrar gerek-
letirmi olurlar. Bu son durum nemlidir ve Tooke bunu tamamen
gzden kairmitir. Ancak paranin, para-sermaye olarak harcandigi yeni-
den-retim srecinin balangicinda (Kitap II, Kisim 1), sermaye-deger,
saf sermaye-deger olarak bulunur. nk, retilen metalar, sirf sermay-
eyi degil, arti-degeri de ierirler; bunlar artik bizatihi sermaye olmakla
kalmayip, sermaye olarak gereklik kazanmi sermaye, kendilerine bir
gelir kaynagi katilmi sermayedirler. Perakendeci tccarin, kendisine
dnen paraya karilik verdigi ey, metalari, bu nedenle, onun iin ser-
maye c||| kr, sermaye c||| gelirdir.
Ayrica perakendeci tccara dnmekle dolaimda bulunan para,
sermayesinin para-biimini yerine konulmu olur.
Bu nedenle gelirin dolaimi olarak dolaim ile, sermayenin
dolaimi arasindaki farki, dolaimdaki para ile sermaye arasindaki farka
indirgemek tamamen yanlitir. Bu ifade biimi, Tooke'un rneginde onun
dpedz, kendi banknotunu ikartan bir bankerin grn benimsemi
olmasindan ileri geliyor. Bu banknotlarin, srekli olarak halkin elinde
bulunan ve dolaim araci olarak i gren kismi (devamli degiik bank-
notlardan olusa bile) bankere, kagit ve baski giderleri diinda herhangi
bir gidere malolmazlar. Bunlar, onun kendi adina dzenlenmi,
dolaimda bulunan bor senetleridir (polielerdir), ama kendisine para
getirmekte ve bylece, sermayesini geniletme araci olarak hizmet et-
mektedirler. Gene de bunlar ister kendisine ait olsun, ister bor alinmi
olsun, kendi sermayesinden farklidirlar. te bunun iin banker bakimin-
dan, dolaimdaki ile sermaye arasinda bu terimlerin tanimlanmalariyla
ve hele Tooke tarafindan yapilan tanimlamalarla hi bir ilikisi bulunma-
yan zel bir ayrim vardir.
Bu farkli nitelik ister gelirin para-biimi olarak, ister sermayenin
[sayfa 8D8| para-biimi olarak hizmet etsin paranin bir dolaim araci olma
37
Kurl Murks
Kupilul lll
niteliginde hi bir eyi degitirmez; bu ilevlerden hangisini yerine geti-
rirse getirsin, o, bu niteligini daima korur. Gerekte para, satinalma ve
satilarin daginikligi ve geliri harcayanlarin ogunlugunun, iilerin kredi
ile nispeten az ey satin alabilmeleri nedeniyle, gelirin para-biimi ola-
rak i grdg hallerde, daha ok, fiili dolaim araci (sikke, satinalma
araci) olarak hizmet eder; oysa, dolaim aracinin, sermayenin para-bii-
minde bulundugu, ticaret aleminin trafigi iersinde para, kismen
yogunlama ve kismen de mevcut kredi sistemi nedeniyle, esas olarak
deme araci hizmeti grr. Ama, deme araci olarak para ile, satinalma
araci (dolaim araci) olarak para arasindaki ayrim, paranin kendisine
ilikin bir ayrimdir. Bu, para ile sermaye arasindaki bir ayrim degildir.
Perakende ticarette daha fazla bakir ve gm, toptan ticarette daha
fazla altin dolaim yapar, ama bu, bir yandan gm ile bakir, te yan-
dan altin arasindaki ayrim, dolaim ile sermaye arasindaki fark demek
degildir.
2. nokta zerinde: Her iki ilevle birarada dolaimda bulunan
para miktari sorununun ne srlmesi; para, ister satinalma araci, ister
deme araci olarak bu iki alandan hangisinde bulunursa bulunsun, ve
gelir ya da sermayeyi gerekletirme ilevinden bagimsiz olarak
dolaimda bulundugu srece, dolaimdaki kitlesinin miktari, daha nce,
metalarin basit dolaimini irdelerken gelitirilmi olan yasalara (Buch I,
Kap. III, 2, b) tabidir. Dolaim hizi, dolayisiyla, ayni para paralarinin belli
bir sre iersinde satinalma ve deme araci olarak yerine getirdikleri
ilevlerin ka kez yinelendigi, ezamanli satin almalarin satilarin ya da
demelerin kitlesi, dolaimda bulunan metalarin fiyatlarinin toplami ve
ensonu ayni srede tasfiye edilecek deme bilanolari, her iki durumda
da, dolaimdaki paranin, dolaim aracinin kitlesini belirler. Bu ekilde
kullanilan paranin, deyici ya da parayi alan iin sermayeyi ya da geliri
temsil etmesinin hi bir nemi yoktur ve durumu hi bir ekilde degitir-
mez. Bu paranin kitlesi, yalnizca, satinalma ve deme araci olarak yapti-
gi ilev ile belirlenir.
8. nokta zerinde: Her iki ilevi yerine getiren, ve dolayisiyla, yeni-
den-retim srecinin her iki alaninda dolaimda bulunan dolaim araci
miktarlarinin nispi oranlari sorunu konusunda. Her iki dolaim alani bir-
birleriyle isel bir baglanti halindedir, nk, bir yandan, harcanacak
olan gelirlerin kitlesi, tketimin hacmini ifade eder, ve te yandan, re-
tim ve ticarette dolaimi yapan sermaye kitlelerinin byklg, yeniden-
retim srecinin hacmini ve hizini ifade eder. Bununla birlikte bu ayni
koullar, her iki ilevde ya da her iki alanda dolaimda bulunan para
miktari zerinde, ya da ngilizlerin bankacilik dilinde kullandiklari deyimle
dolaim araci miktari zerinde, hatta zit ynlerde ileyen farkli etkide
bulunurlar. Ve, bu Tooke'un, sermaye ile dolaim araci arasinda [sayfa 8D4|
yaptigi kaba ayrim iin yeni bir neden saglami olur. Currency Theory'yi
savunan beylerin, iki eyi birbirine karitirmalari olgusu, bunlari iki farkli
38
Kurl Murks
Kupilul lll
kavram gibi gstermenin nedeni olamaz.
Bolluk zamanlarinda, yeniden-retim srecindeki yogun geni-
leme, hizlanma ve canlanma dnemlerinde, iiler tam istihdam halin-
dedirler. Genellikle cretlerde de bir ykselme olur, ve bu, ticari evrimin
diger dnemlerinde ortalamanin altina den cretleri bir lde telafi
eder. Ayni zamanda, kapitalistlerin gelirleri de nemli lde byr. T-
ketim genellikle artar. Meta-fiyatlari, hi degilse, ticaretin eitli hayati
kollarinda dzenli bir ykselme gsterir. Dolayisiyla dolaimdaki para
miktari, en azindan belirli sinirlar iersinde artar, nk dolaimin hizin-
daki byme, bir yandan da, dolaim araci miktarindaki bymeye bazi
engeller koyar. Toplumsal gelirin cretleri oluturan kismi, balangita
sanayi kapitalistleri tarafindan degien sermaye biiminde ve daima para-
biiminde yatirildigi iin, bu, bolluk zamanlarinda dolaimi iin daha
fazla parayi gerektirir. Ama bizim, bunu, nce, degien sermayenin do-
laimi iin gerekli para, sonra da emekilerin gelirinin dolaimi iin ge-
rekli para olarak iki kez hesaba katmamiz gerekir. ilere cret olarak
denen paralar, perakende ticarette harcanir ve daha kk evrimler
iersinde eitli ara ilemlerden geerek, aagi yukari haftada bir kez,
bankalara, perakendecilerin mevduatlari olarak dnerler. Bolluk zaman-
larinda, paranin geriye akii, sanayi kapitalistleri iin yumuak ve dzen-
lidir, bu nedenle de paraya olan gereksinme, daha fazla cret denme
zorunlulugu yznden ve degien sermayenin dolaimi iin daha fazla
paraya gereksinme oldugu iin artmi olmaz.
Toplam sonu, gnen dnemlerinde, gelirin harcanmasina hiz-
met eden dolaim araci kitlesinin nemli lde artmasidir.
Sermayenin transferi, u halde, kapitalistlerin yalniz kendi arala-
rinda gerekli dolaima gelince, canli bir i dnemi, ayni zamanda, en es-
nek ve kolay kredi dnemidir. Kapitalist ile kapitalist arasindaki dolaimin
hizi, dogrudan dogruya kredi ile dzenlenir ve bakiyelerin denmesi
iin gerekli dolaim araci kitlesi, nakit satin almalarda bile, buna uygun
olarak azalir. Bu kitle mutlak anlamda artabilir, ama yeniden-retim
srecinin genilemesine kiyasla, her trl koul altinda nispi olarak aza-
lir. Bir yandan, daha byk bir demeler kitlesi, paranin araciligi olmak-
sizin yapilir; te yandan, srecin canliligi nedeniyle, ayni para miktarinin
hem satinalma ve hem de deme araci olarak hareketinde bir hizlanma
olur. Ayni miktar para, daha ok sayida bireysel sermayelerin geriye
akiini saglar.
Btnyle bakildiginda, bu gibi dnemlerde para dolaimi, I. De-
partmani (gelirin harcanmasi) mutlak anlamda geniledigi halde II. De-
partmani (sermayenin transferi), hi degilse nispi olarak daralsa bile,
tamamen dolu (/0||) grnr. [sayfa 8D5|
Sermayenin geriye akilari, ikinci cildin birinci kisminda yeniden-
retim srecinin irdelenmesi sirasinda grdgmz gibi, meta-serma-
yenin paraya evrilmesini, P-M-P' ifade eder. Kredi, para-biimde geriye
3
Kurl Murks
Kupilul lll
akii, hem sanayi kapitalisti ve hem de tccar iin, fiili geriye aki zama-
nindan bagimsiz kilar. Bunlarin her ikisi de kredi ile sati yapar; bunlarin
metalari, bylece, kendileri iin tekrar paraya evrilmeden nce, dolayi-
siyla, kendilerine para-biimde geriye akmadan nce elden ikartilmi
olur. Buna karilik, bunlar, kredi ile satin almada bulunurlar ve bu ekilde,
metalarinin degerleri, bu deger gerekten paraya dntrlmeden nce
bile, yani meta-fiyatlari vadesi gelip denmeden nce, retken ya da
meta-sermayeye evrilmi olur. Bu gibi gnen zamanlarinda geriye
aki yumuak ve kolay geer. Perakendeci toptanciya, toptanci fabri-
katre, fabrikatr hammadde ithalcisine, vb. gvenle demede bulunur.
Bu hizli ve gvenli geriye aki grnts, daima, gerekte sona erdikten
sonra da, kredilerin hl devam etmesi nedeniyle epeyce bir sre daha
devam eder, nk, kredi geriye dnleri, gerek geriye dnlerin
yerini almitir. Bankalar, mterileri, paradan ok polie ile deme yap-
maya balar balamaz tehlikenin kokusunu alirlar. Liverpool'lu banka
direktrnn, s. 8D8'deki ifadesine bakiniz.
Daha nce belirttigim bir eyi buraya almak istiyorum: "Kredinin
egemen oldugu dnemlerde, paranin dolaim hizi, meta-fiyatlarindan
daha hizli artar, oysa, kredinin azaldigi dnemlerde, meta-fiyatlari,
dolaimin hizindan daha yava der." (Z0| l|/|// Je| o|/|/sc|en O/o-
nom/e, 185D, s. 88, 84.)
Bunalim dneminde bunun tersi dogrudur. I No'lu dolaim dara-
lir, fiyatlar der, cretler de ayni ekilde der; alian ii sayisi azalir,
ticari ilemlerin kitlesi klr. Tersine, paraya olan gereksinme, kredi-
nin daralmasiyla, II No'lu dolaimda artar. Bu noktayi daha ayrintilariyla
hemen inceleyecegiz.
Hi kuku yoktur ki, yeniden-retim srecindeki durgunluk ile
elele giden kredi azalmasi ile, I No. iin, gelirin harcanmasi iin gerekli
dolaim kitlesi daralir, oysa II No. iin, sermayenin transferi iin gerekli
olan kitle geniler. Ne var ki, bu ifadenin Fullarton ve digerlerinin
dnceleri ile ne derecede uyutugu, incelenmesi gereken bir eydir:
"Borca dayanan bir sermaye talebi ile, ek dolaim araci talebi tamamen
ayri eylerdir ve ogu kez aralarinda bir bag yoktur." (Fullarton, |.c., s. 82,
Beinci Blmn baligi.)
DO
[sayfa 8D6|
DO
"Parasal aralara" (yani sermaye bor almak iin) "olan talebin, ek dolaim aralarina
olan taleple zde oldugunu ya da hatta ogu kez bunlarin birbirine bagli oldugunu tasavvur
etmek gerekten byk bir yanilgidir. Bu taleplerden herbiri, zellikle kendisini etkileyen koullar
iersinde ortaya ikar ve birbirlerinden ok farklidir. Her eyin elverili grndg, cretlerin
yksek oldugu, fiyatlarin ykselmekte ve fabrikalarin faal bulundugu siralarda, daha byk ve
daha fazla sayida demeler yapmak zorunluluguna siki sikiya bagli ek ilevlerin yerine getirilmesi
iin genellikle ek bir dolaim araci arzi gerekli olur; buna karilik, hereyden nce ticari dngnn
daha ileri bir aamasinda, glklerin kendilerini gstermeye baladigi, piyasalarin malla
doldugu, geriye demelerin geciktigi, faizin ykseldigi siralarda, banka zerinde se|mcye avans-
lari iin bir baski dogar. Bankanin sermaye avansi vermek iin kendi banknotlari diinda bir
araci bulunmadigi, bu nedenle de banknot ikartmayi reddetmenin, kredi saptamayi reddetmek
oldugu dogrudur. Ama, bir kez kredi saglandi mi, her ey kendisini piyasa gereksinmelerine
400
Kurl Murks
Kupilul lll
Her eyden nce urasi aiktir ki, yukarda sz edilen iki durum-
dan ilkinde, dolaim araci kitlesinin artmak zorunda oldugu gnen
dnemleri boyunca buna olan talep artar. Ama, bunun gibi u da aiktir
ki, bir fabrikatr, para-biiminde daha fazla sermaye harcamak zorunda
kaldigi iin, bankadaki mevduatindan, u ya da bu miktarda altin ya da
banknot ekerse, onun sermayeye olan talebi bu yzden artmi olmaz.
Artan ey, yalnizca, sermayesini harcadigi bu zel biime olan talebidir.
Talep, yalniz, sermayesini dolaima soktugu teknik biimle ilgilidir. Tip-
ki, kredi sistemindeki farkli gelimelerde oldugu gibi, rnegin ayni degien
sermaye ya da ayni miktar cret, bir lkede digerine gre, daha byk
bir dolaim araci kitlesine gereksinme gsterir; rnegin, ngiltere'de
skoya'dan, Almanya'da ngiltere'den daha fazla olmasi gibi. Bunun
gibi tarimda, yeniden-retim srecinde i grmekte olan ayni sermaye,
ilevini yerine getirebilmek iin, farkli mevsimlerde farkli miktarlarda
paraya gereksinme gsterir.
Ama Fullarton'un szn ettigi zitlik dogru degildir. Depresyon
dnemini gnen dneminden ayiran ey, hibir zaman Fullarton'un
dedigi gibi, bor sermayeye olan kuvvetli talep degil, bu talebin gnen
[sayfa 8D7| dnemlerinde kolaylikla, depresyon dnemlerinde glkle
karilanmasidir. Gnen dnemi boyunca kredi sistemlerindeki pek
uygun biimde ayarlar; bor ylece kalir ve dolaim araci, eger kendisine gereksinme duyu-
luyorsa, kendisini ikartana geri gtrecek yolu bulur. Buna gre, Parlamento Raporlarinin
yle bir gzden geirilmesi insani una inandirabilir ki, ngiltere Bankasinin elindeki tahviller
ile senetler, dolaimdaki kendi banknotlariyla ogu kez ayni ynde degil, zit ynde bir dalgalanma
gsterir ve bu nedenle bu byk kurumun ortaya koydugu rnek, tara bankerlerinin, banknot
dolaiminin normal olarak kullanildigi amalar iin zaten yeterli olmasi halinde hibir bankanin
kendi dolaimini geniletmeyecegi, ama bu sinir aildiktan sonra, avanslarina yapacagi her
ekin kendi sermayesinden yapilmasi ve kendi rezervindeki bazi degerli senetlerin satii ya da
bu gibi senetlere daha fazla yatirim yapmaktan kainarak saglanmasi gerekecegi yolunda siki
sikiya sarildiklari doktrine bir istisna tekil edemez. Bir nceki sayfada szn ettigim 1888 ve
184O yillari arasindaki dneme ait Parlamento Raporlarindan derlenen tablo, bu geregin srekli
rneklerini saglar; ve bunlardan iki tanesi o denli dikkat ekicidir ki, bunlarin tesine gitmeye
benim iin hibir gerek yoktur. Bankanin kaynaklarini, krediyi ayakta tutmak ve para piyasasinin
glklerini karilamak iin sonuna kadar zorlandigi 8 Ocak 1887 tarihinde, bor ve iskonto
yoluyla verdigi avanslarin, 17.O22.OOO sterlin gibi muazzam bir tutara ulatigini gryoruz; bu,
savatan beri pek grlmeyen bir miktar oldugu gibi, bu arada 17.O76.OOO sterlin gibi dk bir
noktada ylece hareketsiz kalan tm toplam ikartilmi banknot miktarina neredeyse eittir.
te yandan, 4 Haziran 1888'te dolaimdaki banknot 18.8D2.OOO sterlin, elde bulunan zel
senetlerin toplami ancak D72.OOO sterlin kadardi ve bu son yarim yzyilda grlen belki de en
dk miktardi!" (Fullarton, |.c., s. D7, D8.) Parasal aralara olan talep ile altina (Wilson, Tooke
ve digerleri buna sermaye diyorlar) olan talebin hibir ekilde zde eyler olmasi gerekmedigi,
ngiltere Bankasi Guvernr Mr. Weguelin'in u ifadesinden de anlailmaktadir: ''Bu ldeki
polie iskontosu" (ardarda gn iin, gnlk bir milyon) "halk daha byk miktarda aktif
dolaim talep etmedike, rezervleri" (banknot rezervlerini) "azaltamaz. Polielerin iskontosu
zerine ikartilan banknotlar, bankerler araciligi ile ve mevduat yoluyla dnecektir. Bu ilemler
altin ihraci amaciyla yapilmadika ve lke iersinde halki banknotlarini kasalarina kitlemeye
yneltecek derecede bir panik hali yoksa ... rezervleri bu ilemlerin byklg etkilemez."
"Banka gnde bir-buuk milyonluk iskonto yapabilir ve bu, rezervleri en ufak ekiIde etkilenmek-
sizin srekli yapilabilir, banknotlar mevduat olarak geri dner, yalnizca bir hesaptan digerine
yapilan aktarma diinda hibir degiiklik olmaz." (Reo|| on 8cn/ 4c|s, 1857, Evidence, n 241,
5OO.) Banknotlar, burada, demek ki, sirf kredi transferinin bir araci gibi hizmet etmektedir.
40T
Kurl Murks
Kupilul lll
byk gelime ve dolayisiyla bor sermayeye olan talepteki muazzam
arti ile bu talebin kolayca karilanmasi, depresyon dnemindeki kredi
darliginin kesin nedenidir. te bunun iin, her iki dneme, taidiklari
zelligi veren, bor sermayeye olan talebin hacmindeki farktir.
Daha nce de belirttigimiz gibi, her iki dnemi de birbirinden
ayiran balica olgu, tketiciler ile tccarlar arasinda dolaim aracina
olan talep, gnen dnemlerinde, kapitalistler arasinda dolaim aracina
olan talep, depresyon dneminde agir basar. Depresyon dneminde
bunlardan ilki azalir, ikincisi artar.
Fullarton ile digerlerine kesin bir nem taiyormu gibi grnen
ey, byle dnemlerde, ngiltere Bankasinin sahip oldugu sec0|/|y'ler
[tahvil ve senetler| arttigi halde, dolaimdaki banknotlarin azalmakta
olmasi, ya da bunun tersinin grlmesidir. Ne var ki bu sec0|/|y'lerin
[tahvil ve senetlerin| dzeyi, nakdi istikrazlarin, iskonto edilmi poliele-
rin, alinip satilabilir teminatlar kariligi verilen avanslarin hacmini ifade
eder. Bylece, Fullarton, yukariya alinan pasa|da (s. 485, dipnot DO).
ngiltere Bankasinin elinde bulunan sec0|/|y'lerin ogu kez, dolaimina
ters den bir ynde dalgalandigi ve bunun, oktan beri zel bankalarin
benimsedikleri, hibir bankanin, kendi evresinin gereksinmeleri ile be-
lirlenen belli bir noktanin tesinde banknot ikartamayacagi; ama eger
bir banka, avanslarini bu sinirin tesine ikarmak isterse, bunu sermay-
esinden yapmak zorunda oldugu, u halde, ya senet ve tahvilleri paraya
evirecegi ya da baka bir durumda bunlara yatiracagi mevduati kullan-
mak zorunda kalacagi grn dogruladigini sylyor.
u da var ki, bu, Fullarton'un sermayeden ne anladigini da ortaya
koyuyor. Sermaye burada ne anlama geliyor Banka artik, kendisine
haliyle hibir gidere malolmayan kendi banknotlari ya da deme vaatle-
ri ile avans vermedigine gre, bu durumda, baka neyle avans verecek-
tir Sec0|/|/es /n |ese||e'n [ihtiyat olarak tutulan tahvil ve senetlerin|,
yani devlet tahvillerinin, hisse senetlerinin ve diger faiz getiren senetlerin
satiindan elde edecegi hasilat ile. Peki ama, bu gibi degerli senetlerin
satii kariliginda ne alir Para-altin, ya da ngiltere Bankasinin ikardigi
gibi, yasal deme aralari olan banknotlar. Demek ki, bankanin avans
verdigi ey, her trl koul altinda, paradir. Bu para, ne var ki, imdi ban-
kanin sermayesinin bir kismini oluturur. Eger banka bunu altin olarak
veriyorsa, bunda anlailmayacak bir ey yoktur. Yok eger banknot ola-
rak verirse, banka bunlar kariliginda faiz getiren senet gibi gerek bir
degeri elden ikarttigi iin, bu banknotlar, sermayeyi temsil ederler. zel
bankalar szkonusu ise, bunlarin ellerindeki degerli senetlerin satiiyla
sagladiklari banknotlar, aslinda, ngiltere Bankasinin ya da [sayfa 8D8| ken-
dilerinin ikarttiklari banknotlardan bakasi olamaz, nk, digerleri, de-
gerli senetlerin denmesinde hemen hemen hi kabul edilmezler. Ama,
ngiltere Bankasinin kendisi szkonusu ise geriye aldigi kendi banknot-
lari, ona sermayeye, yani faiz getiren senetlere malolur. stelik banka,
402
Kurl Murks
Kupilul lll
bylece dolaimdan kendi banknotlarini ekmi olur. Bu banknotlari
yeniden dolaima soksa, ya da bunlarin yerine ayni miktarda yeni bank-
notlar ikartsa, bunlar imdi sermayeyi temsil ederler. Ve bunlar, kapita-
listlere avans vermek iin ya da daha sonra, nakdi istikrazlara olan talep
azaldiginda, degerli senetlere yeniden yatirimda bulunmak iin kullanil-
diginda, gene sermayeyi temsil ederler. Btn bu durumlarda sermaye
terimi yalniz banker aisindan kullanilmitir ve bankerin sirf kendi kre-
disinden daha fazlasini bor verme zorunda kaldigi anlamina gelir.
Bilindigi gibi, ngiltere Bankasi, btn avanslarini kendi banknot-
lariyla verir. imdi eger, byle oldugu halde, bankanin dolaimda bulu-
nan banknotlari, kural olarak, iskonto edilen polieler ile elindeki diger
degerli senetlere oranla azalir ve bylece verdigi avanslar artarsa
dolaima sokulan banknotlara ne olur Bunlar nasil bankaya geri dner-
ler
Her eyden nce, parasal aralara olan talep, aleyhte ulusal bir
demeler dengesinden doguyor ve bu yzden diariya bir altin akimi
oldugu anlamina geliyorsa, sorun ok basittir. Polieler, banknotlarla
iskonto edilir. Banknotlar, bankanin /ss0e Jec||men|'inda [kendi teda-
vl servisinde| altinla degitirilirler ve bu altin ihra edilir. Banka sanki,
polieleri iskonto ederken, banknotlar araya girmeksizin dogrudan dogru-
ya altin demi gibidir. Bazi durumlarda 7-1O milyon sterline ulaa-bilen
byle bir talep artii, dogal olarak, lkenin i dolaimina, tek bir be
sterlinlik banknot bile katmaz. imdi eger, bankanin, dolaim araci degil
sermaye avans verdigi sylenecek olursa, bunun iki anlami vardir. nce,
banka, kredi degil, gerek degerleri, kendi sermayesinin ya da kendisi-
ne yatirilan sermayenin bir kismini avans vermektedir. kincisi, banka, i
dolaim iin degil, uluslararasi dolaim iin avans vermekte, dnya-
parasi avansi vermektedir; ve bu ama iin, paranin, daima kendi para-
yigma biiminde, madeni halde varolmasi gerekir; bu biim iersinde o
sirf bir deger-biimi degil, degerin kendisi, degerin para-biimidir. Bu
altin imdi, her ne kadar hem banka ve hem de ihracati altin-tccari
iin sermayeyi, yani banka ya da ticaret sermayesini temsil ederse de,
ona olan talep, sermayeye degil, para-sermayenin mutlak biimine kari
olan taleptir. Bu talep, tam da, yabanci piyasalarin satilamayan ngiliz
meta-sermayeleri ile dolup tatigi anda ortaya ikar. Bunun iin, isteni-
len sermaye, se|mcye olarak sermaye degil, paranin dnya piyasasinin
evrensel metai biimindeki, c|c olarak sermayesidir; ve bu onun, ilk
ve asil degerli maden biimidir. Bu nedenle, diariya altin aki- lari,
Fullarton'un Tooke'un, vb. ne srdkleri gibi, c me/e q0es|/on o/ cc/-
|c| [sirf bir sermaye sorunu| degildir. Bu, daha ok, zgl bir ilevde
olsa bile bir q0es|/on o/ money'dir [para sorunudur|. Bunun, Currency
Theory'nin [sayfa 8DD| savunucularinin ne srdkleri gibi, bir / sorun olm-
amasi olgusu, Fullarton ile digerlerinin sandiklari gibi, sirf bir q0es|/on o/
cc/|c| [sermaye sorunu| oldugunu tanitlamaz. Bu, paranin uluslararasi
403
Kurl Murks
Kupilul lll
bir deme araci biimi iersindeki, bir q0es|/on o/ money [para sorunu|
dur. "Bu sermayenin" (lke iersinde kt bir rn sonucu, diaridan
getirilen bir milyon q0c||e| bugdayin satinalma fiyati) "mal olarak mi
yoksa madeni para ile mi transfer edilecegi, bu aliveriin niteligini hi-
bir ekilde etkilemeyen bir noktadir." (Fullarton, |.c., s. 181.) Ama bu,
diariya bir altin akii olup olmamasi sorununu nemli lde etkiler.
Sermaye, degerli madenler biiminde transfer edilmitir, nk, ya hi
transfer edilme olanagi yoktur, ya da ancak, metalar eklinde byk bir
kayip pahasina sevkedilebilir. Modern bankacilik sisteminin diariya al-
tin akii konusunda duydugu korku, degerli madenleri tek gerek servet
kabul eden parasal sistemin o gne kadar hayal edebilecegi her eyi
geride birakir. rnegin, ngiltere Bankasi Guvemr Morris'in, 1847-48
bunalimi konusunda Parlamento Komitesinde verdigi aagidaki ifadeyi
aliniz: (8846. Soru:) "Ben, stoklardaki ve sabit sermayedeki deger kay-
bindan sz ettigim zaman, stoklara ve her trden rne yatirilmi bulu-
nan btn sermayenin, ayni ekilde deger kaybettigini; ham pamugun,
ham ipegin ve ilenmemi ynn Kita Avrupasina ayni dk fiyatlarla
gnderildigini, ekerin, kahvenin ve ayin, zorlama satilarda oldugu
gibi feda edildigini bilmiyor muydunuz Byk miktarda besin mad-
desi ithalinin sonucu ortaya ikan J|c c|||n c/||n|n karilanmasi ama-
ciyla, lkenin nem|/ |0Je /eJc/c|||/|c bulunmasi kainilmazdi."
"8848. Altini geri almak iin, bylesine bir fedakarliga katlanilacak yer-
de, bankanin kasalarinda yatan 8 milyon sterline el atmak daha iyi ol-
maz miydi dersiniz - lcy||, o|mc:J|. Burada tek gerek servet sayilan
ey, altindir.
Fullarton, Tooke'un kefini aktanyor: "0/|| on|y one o| |0o ex-
ce|/ons, cnJ ||ose cJm/||/n o/ sc|/s/cc|o|y ex|cnc|/on, e|e|y |emc|-
/c||e /c|| o/ exc|cne, /o||o0eJ |y c J|c/n o/ o|J, ||c| |cs
occ0||eJJ0|/n ||e |cs| |c|/-cen|0|y, |cs |een co/nc/Jen| |||o0|o0|
0/|| c comc|c|/|e|y |o0 s|c|e o/ ||e c/|c0|c|/n meJ/0m, cnJ |/ce
|e|sc."* (Flullarton, p. 121.) Bu keif, bu gibi diariya altin akilarinin,
genellikle, bir canlilik ve speklasyon dneminden sonra "||e s/nc| o/
c co||cse c||ecJy commenceJ ... cn /nJ/cc|/on o/ o|e|s|oc/eJ mc|/e|s,
o/ c cessc|/on o/ ||e /o|e/n JemcnJ /o| o0| |oJ0c|/ons, o/ Je|cyeJ
|e|0|ns, cnJ, cs ||e necessc|y seq0e| o/ c|| ||ese, o/ comme|c/c| J/sc|e-
J/|, mcn0/cc|o|/es s|0| 0, c||/scms s|c||/n, cnJ c ene|c| s|cnc|/on
o/ /nJ0s||y cnJ en|e||/se."** (p. 12D) olarak grldgn tanitlamakta-
* "Tatminkar bir aiklamasi yapilabilecek yalniz bir-iki istisna diinda, son yarim yzyil
boyunca grlen, diariya bir altin akiinin izledigi borsadaki her nemli dme, batan sona,
dolaim aracinda nispi bir dk dzeyle ayni zamana raslar, ve bunun terside dogrudur."-.
** "Zaten balami bulunan bir kn iareti ... airi dolu piyasalarin, rnlerimize kari
di taleplerin durmasinin, geciken demelerin ve btn bunlarin zorunlu sonucu olarak, ticari
itibarsizligin, fabrikalarin kapanmasinin, zanaatkarlarin aliktan kirilmalarinin, sanayi ve ticarette
genel bir durgunlugun bir belirtisi". -.
404
Kurl Murks
Kupilul lll
dir. Bu, kukusuz, Currency Theory [sayfa 4OO| savunucularinin, "c /0|| c/|c0-
|c|/on J|/|es o0| |0||/on cnJ ||e |o0 c/|c0|c|/on c|||cc|s /|* yolundaki
iddialarinin en iyi ekilde hemen rtlmesi demektir. Tersine, ngilte-
re Bankasi genellikle, bir gnen dnemi boyunca kuvvetli bir altin ye-
degi bulundurdugu halde, bu yigma ogu zaman bir firtinayi izleyen
durgunluk dneminde oluur.
Diariya altin akiiyla ilgili btn bu bilgilik, demek ki en sonun-
da, 0|0s|c|c|cs| dolaim ve deme araci talebinin, / dolaim ve deme
araci talebinden farkli oldugunu (ve bu nedenle, sylemeye gerek yok-
tur ki, Fullarton'un yapitinin 112. sayfasinda belirttigi gibi, "||e ex/s|ence
o/ c J|c/n Joes no| necessc|/|y /m|y cny J/m/n0|/on o/ ||e /n|e|nc|
JemcnJ /o| c/|c0|c|/on.)** ve degerli madenlerin ihraci ve bunlarin
uluslararasi dolaima sokulmasi, banknotlarin ya da sikkelerin i dolaima
sokulmalari ile ayni ey olmadigini sylemeye gelir dayanir. Gerisine
gelince, daha nce bir baka nedenle, uluslararasi demeler iin
toplanmi bulunan bir yigilma hareketlerinin, dolaim araci olarak para-
nin hareketleriyle bir ilikisi bulunmadigini gstermitim.*** u da var
ki sorun, yigmanin, benim paranin niteliginden gelitirdigim farkli
ilevlerinin lke iinde vadesi gelen demeleri karilayacak yedek de-
me aralari fonu olma ilevi, yedek dolaim aralari fonu olma ilevi; ve
ensonu, dnya-parasinin yedek fonu olma ilevinin burada tek bir ye-
dek fona indirgenmesi ile karmaik bir duruma gelmektedir. Bundan
bir de, bazi koullar altinda, Bankadan i piyasaya olan altin akiinin,
diariya altin akii ile birleebilecegi sonucu da ikmaktadir. Sorun, bu
yigmaya bir de kredi sistemi ile kredi-parasinin gelitigi lkelerde bank-
notlarin evrilebilirligini garanti eden fon olarak hizmet etmek gibi, ek
bir ilevin de keyfi olarak yklenmesiyle, daha karmaik hale gelmitir.
Ve btn bunlara ek olarak, 1) ulusal yedek fonun tek bir merkez bank-
asinda toplanmasi, ve 2) bunun elden gelen en kk dzeye indirilme-
si. te Fullarton da bundan yakiniyor (s. 148): "One ccnno| con|em|c|e
||e e|/ec| s/|ence cnJ /cc/|/|y 0/|| 0|/c| |c|/c|/ons o/ ||e exc|cne
0s0c||y css o/ /n con|/nen|c| co0n||/es, comc|eJ 0/|| ||e s|c|e o/
/e|e|/s| J/sq0/e| cnJ c|c|m c|0cys |oJ0ceJ /n En|cnJ 0|ene|e| ||e
||ecs0|e c| ||e 8cn/ seems |o |e c| c|| c|occ|/n |o ex|c0s|/on,
0/||o0| |e/n s||0c/ 0/|| ||e |ec| cJ|cn|ce /n. ||/s |esec| 0|/c| c
me|c||/c c0||ency ossesses."**** Ne var ki biz imdi dianya altin akiim
bir yana biraksak bile, ngiltere Bankasi gibi banknot ikartan bir banka,
* "Dolu bir dolaimin altini ittigi ve dk bir dolaimin altini ektigi". -.
** "Dia olan bir akiin varligi, ierdeki dolaim araci talebinde zorunlu olarak herhangi bir
azalma oldugu anlamina gelmez," -.
*** lc/|c|, Birinci Cilt, s. 165-166 -EJ.
**** ''Bankadaki altin stoklarinin tkenmeye yz tutar gibi oldugunda ngiltere'de daima
grlen ateli huzursuzluk ve endie haline bakarak, Kita Avrupa lkelerindeki kambiyo
degiikliklerinin genellikle nasil bir skunet ve kolaylikla geitirildigini grmek, ister istemez,
insani, madeni paranin bu bakimdan taidigi byk yarari dnmeye zorluyor." -.
405
Kurl Murks
Kupilul lll
ikardigi banknotlarin miktarini artirmadan nasil olur da, kendi sagladigi
parasal aralarin miktarini artirabilir
Bankayi ilgilendirdigi kadariyla, duvarlari diindaki btn [sayfa 4O1|
banknotlar, ister dolaimda bulunsun, ister zel kimselerin elinde yigilmi
olsun, dolaimda sayilir, yani elinden ikmi durumdadir. u halde, eger
banka, iskonto ve bor verme ilerini geniletecek olursa, degerli senet-
ler kariligi verdigi avanslar ile, bu ama iin ikarttigi btn banknotla-
rin geriye dnme zorunlulugu vardir, nk byle olmazsa, dolaim
hacmini artiracaktir ki, bunun olmasi hi istenmez. Bu geriye dn iki
ekilde olabilir.
8/|/nc/s/: Banka, A'ya, degerli senetler kariligi banknot verir; A
bunlarla B'ye vadesi gelen polieleri karilamak iin demede bulunur
ve B bu banknotlari tekrar bankaya yatirir. Bu, banknotlarin dolaimini
sona erdirir ama, bor varligim hl srdrr. ("The loan remains, and
the currency, if not wanted, finds its way back to the issuer."* Fullarton,
p. D7.) Bankanin A'ya avans verdigi banknotlar, imdi kendisine geri
dnmtr; ama banka, A'nin ya da A'nin iskonto ettirdigi polieyi e-
ken her kimse onun alacaklisi, ve sz edilen banknotlarin ifade ettigi
deger tutarinda B'ye borlu durumundadir; bylece B, banka sermay-
esinin bu miktara tekabl eden kismi zerinde tasarruf hakkina sahiptir.
l//nc/s/: A, B'ye demede bulunur ve B kendisi ya da banknotlar-
la deme yaptigi C, bu banknotlari, bankaya vadesi gelen senetleri de-
mek iin dogrudan dogruya ya da dolayli olarak kullanir. Bu durumda
bankaya, kendi banknotlari ile deme yapilmi olur. Bylece ilem
tamamlanmi olur (geriye yalniz, A'nin bankaya yapacagi deme
kalmitir).
imdi, bankanin A'ya verdigi avansa, ne lde sermaye avansi
ya da sirf bir deme araci avansi olarak bakmak gerekecektir
D1
[Bu, verilen borcun kendi niteligine baglidir. u durumu birbi-
rinden ayirdetmek gerekir.
8/|/nc/ J0|0m. A, bankadan bu miktardaki borcu, kariliginda
herhangi bir gvence vermeksizin sirf kendi kiisel kredisine dayanarak
almitir. Bu durumda, yalnizca deme araci elde etmi olmakla kalmaz,
kesinlikle yeni bir sermaye de elde etmi olur ve bunu, vadesi gelene
kadar, kendi iinde de kullanabilir ve ek bir sermaye olarak gerekle-
tirebilir.
l//nc/ J0|0m. A, bankaya gvence olarak, degerli senetler, dev-
let tahvilleri ya da hisse senetleri ve bunlara karilik olarak, parasal de-
gerlerinin, diyelim te-ikisi tutarinda nakit bor almitir. Bu durumda,
D1
Asil metinde bunu izleyen kisim, bu konuyla ilgisi bakimindan anlailmaz haldedir ve
keli parantezin sonuna kadar editr tarafindan yeniden yazilmitir. Bu noktaya, bir baka
bakimdan, Yirmialtinci Blmde deginilmi bulunuluyor. [Bu baskida: s. 866. -EJ.| -F. E.
* "Bor hl vardir ve eger gereksinme yoksa dolaim araci, tekrar kendisini ikartana geri
dnme yolunu bulur." -.
40
Kurl Murks
Kupilul lll
gereksinmesi olan deme aracini almitir, ama ek bir sermaye alma-
mitir, nk bankaya, ondan aldigindan daha byk bir sermaye-deg-
eri emanet etmitir. Ne var ki bu daha byk sermaye-deger, bir yandan
onun parasal gereksinmeleri iin (deme aracina olan gereksinmesi
iin) [sayfa 4O2| mevcut bulunmuyordu, nk belli bir faiz getiren sermaye
biiminde yatirilmiti; te yandan, A'nin bu sermaye-degeri satmak su-
retiyle dogrudan dogruya deme aracina evirmek istememesinin ken-
disine gre nedenleri vardi. Bu degerli tahvil ve senetler, diger eyler
yaninda, yedek sermaye olarak da i gryordu ve o bunlari ite bu nite-
likleriyle harekete geirmiti. Bu nedenle, A ile banka arasindaki aliveri,
geici bir karilikli sermaye transferinden ibaretti ve o, istedigi deme
aracini aldigi halde, ek bir sermaye elde etmemi oluyordu (tam tersi-
ne!). te yandan banka iin bu aliveri, para-sermayenin geici olarak
bor biimine sokulmasi, para-sermayenin bir biimden digerine evril-
mesidir ve bu evrilme, bankaciligin temel bir ilevidir.
t0nc0 J0|0m. A, bankaya, bir polie iskonto ettirir ve degerini,
iskonto miktari dldkten sonra alir. Bu durumda o, bankaya, likit
olmayan bir para-sermayeyi, likit biimdeki bir deger kariliginda
satmitir. Henz vadesi dolmami bir polieyi nakit para kariliginda
satmitir. Polie imdi bankanin malidir, Polienin bankaya denme-
mesi halinde, son ciro eden A'nin bundan bankaya kari sorumlu ol-
masi, sorunu degitirmez. O bu sorumlulugu, diger ciro edenlerle ve
polieyi ekenle paylamaktadir ve bunlarin hepsi de ona kari sorum-
ludurlar. Bu durumda, yleyse karimizda bir bor verme degil, yalnizca
dpedz bir alim-satim vardir. Bu yzden A, bankaya hi bir ey geri
demek zorunda degildir. Vadesi geldiginde, banka polieyi para olarak
tahsil eder. Burada gene, A ile banka arasinda bir sermaye transferi
olmutur ve bu tipki diger herhangi bir baka metain alim-satimi gibi ya-
pilmitir, ve bu nedenle de A herhangi bir ek sermaye almamitir. Onun
gereksinmesi olan ey de, aldigi ey de deme araciydi ve o bunu, ban-
kanin, ona ait para-sermayeyi poliesini bir biimden bir baka bii-
me paraya evirmesiyle elde etmitir.
te bunun iin, ancak birinci durumda, gerek bir sermaye avan-
si szkonusu olabilir; ikinci ve nc durumlarda, soruna, ancak her
sermaye yatiriminin "bir sermaye avansi"ni temsil ettigi lde, byle
bakilabilir. Bu anlamda banka, A'ya para-sermaye avansi verir; ama bu
A iin, olsa olsa, genellikle sermayesinin bir kismi olmasi anlaminda c-
|c-se|mcyeJ/|. Ve o bunu, zellikle sermaye olarak istemez ve kullan-
maz, daha ok, zellikle deme araci olarak ister ve kullanir. Byle ol-
masaydi, kendisiyle deme araci saglanan her siradan meta satiini, bir
sermaye avansi diye kabul etmemiz gerekirdi.- F. E.|
Kendileri banknot ikartan zel bankalar szkonusu oldugunda,
arada u fark vardir ki, eger bu banknotlar, yerel dolaimda kalmiyorlar,
mevduat eklinde ya da vadesi gelmi polieleri demek iin kendileri-
407
Kurl Murks
Kupilul lll
ne dnmyorlarsa bunlar, zel bankayi, bu banknotlari altin ya da ngil-
tere Bankasinin banknotlari ile demek durumunda birakan kimselerin
ellerinde bulunuyor demektir. Bu durumda demek ki, bankanin verdigi
bor, aslinda, ngiltere Bankasinin banknotlari ile verilen bir avansi ya da
zel banka iin ayni ey demek olan, altin ile verilen bir avansi, [sayfa 4O8|
dolayisiyla banka sermayesinin bir kismini temsil eder. Ayni ey, bank-
not ikartmak iin yasal bir st dzeyin saptandigi, ngiltere Bankasinin
kendisi ya da bir baka banka, kendi banknotlarini dolaimdan ekmek
iin tahvil ve senet satmak ve sonra da bunlari avans eklinde tekrar
ikartmak zorunda kalirsa, onlar iin de geerlidir; byle bir durumda,
bankanin banknotlari, kendi harekete geirilmi banka sermayesinin bir
kismini temsil eder.
Dolaim tamamen madeni parayla olsa bile, 1) bir altin akii
[Marx'in burada, hi degilse bir kismi diariya giden bir altin akiindan
szettigi anlailiyor -F.E.| hazineyi boaltabilirdi, ve 2) altin balica, de-
meleri yapmak iin (eski ilemlerin kapatilmasi iin) banka tarafindan
istendiginden, maddi gvence kariligi verilen avanslar nemli lde
artabilirdi, ama bunlar mevduat ya da vadesi gelen polielerin denme-
si eklinde geri gelirlerdi; bylece bir yandan bankanin elindeki degerli
tahvil ve senetler artarken, toplam para varligi azalirdi, te yandan da
banka, eskiden sahibi olarak elinde bulundurdugu ayni miktari, imdi
mevduat sahiplerinin borlusu olarak elinde bulundurur, ve ensonu, top-
lam dolaim araci miktari azalirdi.
Buraya kadar, verilen avanslarin banknot olarak yapildigini ve bu
yzden de, bunun, ikartilan banknot miktarinda, bir anda gzden kay-
bolsa da, geici bir artia yolaacagini varsaymi bulunuyoruz. Ama buna
gerek de yoktur. Banka, kagit banknot yerine, A adina bir kredi hesabi
aabilir ve bu durumda A, bankanin borlusu, onun sanal mevduat sahi-
bi haline gelir. A, alacaklilarina, banka zerine ektigi eklerle deme
yapar ve bu ekleri alanlar bunlari kendi bankerlerine aktarirlar; banka
bunlari C|ec|/n lo0se'da, adina ekilmi eklerle takas eder. Bu du-
rumda, araya banknot hi girmemi olur ve tm ilem, bankanin kendi
borcunu, kendi zerine ekilmi bir ekle kapatmasindan ibarettir; bu-
nun fiili kariligi ise bankanin A'dan olan alacagidir. Burada banka A'ya,
adina atigi kredi nedeniyle, kendi banka sermayesinin bir kismini bor
vermitir.
Parasal aralara olan bu talep, sermaye talebi oldugu srece, bu
ancak para-sermaye talebidir. Bu yalniz banker aisindan sermaye, yani
altin (diariya altin ihraci halinde) ya da Ulusal Bankanin banknotlaridir
ve zel bir banka bunlari ancak bir edeger kariliginda satin alabilir ve
bu nedenle de onun iin sermayeyi temsil eder. Ya da gene faiz getiren
degerli senetler, devlet tahvilleri, hisse senetleri, vb. gibi, altin ya da
banknot elde edilmesi iin satilmalari zorunlu olan senetler szkonusu-
dur. Bununla birlikte, bu degerli senetlerden devlet tahvilleri yalniz bun-
408
Kurl Murks
Kupilul lll
lari satin alan iin ve bu nedenle kendisi iin satinalma fiyatini bunlara
yatirdigi sermayeyi temsil eden kimse iin sermayedir. Bunlarin kendi-
leri sermaye degil, yalniz devlet borcuna karilik verilen alacak senetle-
ridir. Eger bunlar ipotek senetleri ise, yalnizca, gelecekteki toprak ranti
zerinde hak saklayan belgelerdir. Ve eger bunlar hisse senetleri ise,
[sayfa 4O4| yalnizca elinde bulundurana gelecekteki arti-degerden pay alma
hakkini saglayan mlkiyet belgeleridir. Btn bunlar gerek sermaye
degillerdir. Bunlar, sermayeyi oluturan geler olmadiklari gibi, bizatihi
deger de degillerdir. Bunlara benzer ilemlerle, bankaya ait para, mev-
duata evrilebilir ve bylece banka, bu paranin sahibi olmak yerine bor-
lusu haline gelir ve onun zerinde farkli bir mlkiyet hakkina sahip olur.
Bu, banka iin ne kadar nemli olursa olsun, yedek sermaye kitlesinde
ya da hatta belli bir lkedeki para-sermaye kitlesinde hi bir eyi degitir-
mez. Bu nedenle sermaye burada yalniz para-sermayeyi temsil eder ve
fiilen para biiminde mevcut degilse, yalnizca sermaye zerinden bir
hakki gsterir. Bu ok nemlidir, nk, |cn/c sermayesinde bir kitlik
ve bu sermayeye olan iddetli talep, bu gibi durumlarda, tersine, retim
araci ve rnler biiminde pek bol bulunan ve piyasayi dolduran ///|/
sermayedeki azalma ile karitirilir.
te bunun iin, toplam dolaim araci kitlesi ayni kaldigi ya da
azaldigi halde, bankanin elinde gvence olarak tutulan degerli senetle-
rin kitlesinin nasil olup da arttigini, dolayisiyla parasal aralara olan artan
talebin banka tarafindan nasil karilanabildigini aiklamak kolaydir. Bu
toplam kitle, bu gibi para darligi dnemlerinde iki ekilde denetim alti-
na alinir; 1) bir altin akii ile; 2) ikartilan banknotlarin derhal geri dn-
mesi halinde; ya da ilemlerin, banknotlarin araciligi olmaksizin, yalnizca
aik kredi hesap yoluyla yapildigi ve dolayisiyla demelerin basit kredi
ilemleriyle gerekletirildigi; bu demelerin tasfiye edilmesi, ilemin
tek amaci oldugu hallerde, sirf deme araci olmasi nedeniyle paraya
olan talep ile. Paranin sirf demelerin tasfiyesinde hizmet ettigi durum-
larda (ve bunalim zamanlarinda borlar, satin almaktan ok demek
iin; yani ilemleri balatmak iin degil, eskileri sonulandirmak iin
alinir) bakiyelerin paranin araciligi olmaksizin sirf kredi ilemleri ile tasfi-
ye edilmedigi zamanlarda bile dolaiminin ancak bir anlik olmasi ve bu
yzden de parasal aralara kari iddetli bir talebin bulundugu sirada,
dolaimi geniletmeksizin bu gibi ilemlerin ok byk boyutlarda yapi-
labilmesi, paranin bir zelligidir. Ancak, ngiltere Bankasinin dolaiminin,
kendisi bakimindan, parasal aralarin genilemesiyle birlikte kararli kal-
masi ya da hatta azalmasi olgusu tek baina, Fullarton, Tooke ve diger-
lerinin (parasal aralar ile ek sermaye olarak cc/|c| on |ocn [bor ser-
maye| almayi zde saymakla dtkleri hatali dncenin sonucu)
varsaydiklari gibi, paranin (banknotlarin) deme araciligi ilevi iersin-
deki dolaiminin artmadigini, genilemedigini |/mc /cc/e tanitlamaz.
Banknotlarin satinalma araci olarak dolaimi, parasal aralarin byle bol
40
Kurl Murks
Kupilul lll
olmasini gerektiren depresyon dnemlerinde azaldigi iin, deme araci
olarak dolaimlari artabilir ve toplam dolaim miktari, satinalma ve de-
me araci olarak ilev yapan banknotlarin toplami, ayni kalabilir ve hatta
azalabilir. Kendilerini ikartan bankaya hemen geri dnen banknotlarin,
deme araci olarak yaptiklari dolaim, bu iktisatilarin gznde dpe-
dz [sayfa 4O5| dolaim sayilmamaktadir.
deme araci olarak dolaimin hizi, satinalma araci olarak
dolaimin hizinda grlen azalmadan daha byk bir oranda artacak ol-
sa, satinalma araci olarak hizmet eden para, miktar olarak nemli l-
de azalmi olmakla birlikte, toplam dolaim artabilir. Ve bu bunalimin
belirli dnemlerinde, yani kredinin tamamen ktg, yalniz metalar ile
degerli senetlerin satilamaz hale geldigi degil, polielerin iskonto ettirile-
medigi, parayla ya da tccar diliyle nakitle yapilan demeler diinda hi
bir eyin geerli olmadigi zamanlarda da fiilen ortaya ikar. Fullarton ve
digerleri, banknotlarin deme araci olarak dolaimlarinin, bu gibi para
kitligi dnemlerinin karakteristik zelligi oldugunu bilmedikleri iin on-
lar bu grngy raslanti olarak ele alirlar. "W/|| |esec| cc/n |o ||ose
excm|es o/ ece| come|/|/on /o| ||e ossess/on o/ |cn/-no|es, 0|/c|
c|c|cc|e|/se secsons o/ cn/c cnJ 0|/c| mcy some|/mes, cs c| ||e
c|ose o/ !8?5, |ecJ |o c s0JJen, ||o0| on|y |emo|c|y, en|c|emen| o/
||e /ss0es, e|en 0|/|e ||e e//|0x o/ |0||/on /s s|/|| o/n on, ||ese, l
c|e|enJ, c|e no| |o |e |ec|JeJ cs cmon ||e nc|0|c| o| necessc|y
concom/|cn|s o/ c |o0 exc|cne, ||e JemcnJ /n s0c| ccses /s no| /o|
c/|c0|c|/on" (satinalma araci olarak dolaim diye okuyunuz), "|0| /o|
|oc|J/n, c JemcnJ on ||e c|| o/ c|c|meJ |cn/e|s cnJ cc/|c|/s|s
0|/c| c|/ses ene|c||y /n ||e |cs| cc| o/ ||e c|/s/s (yani, yedek bir de-
me araci iin), "c/|e| c |on con|/n0c|/on o/ ||e J|c/n, cnJ /s ||e |ec0|-
so| o/ /|s |e|m/nc|/on.* (Fullarton, p. 18O.)
deme araci olarak parayi incelerken (Buch I, Kap. III, 8, b);
demeler zincirinin birdenbire kesintiye ugradigi zaman paranin nasil
kendi dnsel biiminden ikip, degerin maddi ve ayni zamanda da
metalar karisinda mutlak bir biimine girdigini aiklami bulunuyoruz.
Bu, bazi rneklerle (dipnot 1OO ve 1O1) gsterilmiti. Bu kesintinin ken-
disi, kredideki kararsizligin ve bununla birlikte grlen, piyasalarin airi
malla dolmasi, metalarin deger kaybetmesi, retimin kesintiye ugra-
masi, vb. gibi durumlarin kismen bir sonucu ve kismen de bir nedenidir.
Bununla birlikte urasi aiktir ki, Fullarton, satinalma araci olarak para
ile deme araci olarak para arasindaki ayrimi, c0||ency [dolaim araci|
* "Banknot ele geirmek iin giriilen ve panik dnemlerini belirleyen, bazan da 1825
yilinin sonunda oldugu gibi, lke diina altin akimi henz devam ederken bile grlebilen o
hirsli rekabet rneklerine tekrar dnecek olursak, bence bunlari dk kambiyo kurlarinin
dogal ya da zorunlu sonulari gibi grmemek gerekir; bu gibi hallerde talep, dolaim iin
degildir, para yigmak iindir, korkuya kapilan bankerler ile kapitalistlerin, genellikle bunalimin
son perdesinde diariya uzun sreli bir altin akiinin sonucu olarak ortaya ikan ve bunalimin
sona erecegini m|deleyen bir taleptir." -.
4T0
Kurl Murks
Kupilul lll
ile sermaye arasindaki asilsiz bir ayrim haline sokmaktadir. Bu da gene,
dolaimin, darkafali banker anlayiindan ileri gelmektedir.
yle bir soru da sorulabilirdi: bu gibi darlik dnemlerinde sikinti-
si ekilen, sermaye midir yoksa deme araci olarak zgl bir ilevi olan
[sayfa 4O6| para midir Ve bu nl bir tartima konusudur.
Her eyden nce, bu darlik altin akii ile kendisini gsterdigi sre-
ce, talep edilen eyin uluslararasi deme araci oldugu aiktir. Ne var ki
para kendi zgl uluslararasi deme araci niteligi iersinde, bizatihi de-
gerli bir cevher, bir deger miktari olarak, kendi madeni gerekligi ile al-
tindir. Ayni zaman da, o, sermaye, meta-sermaye olarak degil para-ser-
maye olarak sermaye, metalar biiminde degil para-biiminde (ve sz-
cgn sekin anlamiyla paranin, iersinde evrensel dnya piyasa metai
olarak varoldugu biimde) sermayedir. Burada, deme araci olarak pa-
raya olan talep ile, sermayeye olan talep arasinda bir eliki yoktur. e-
liki daha ok, para-biim iersindeki sermaye ile meta-biim iersindeki
sermaye arasindadir; ve onun burada talep edildigi ve ilevini yerine
getirebilecegi tek biim, para-biimidir.
Bu altin (ya da gm) talebi diinda bu gibi bunalim dnemle-
rinde, herhangi bir sermaye kitligi oldugu sylenemez. Tahil fiyatlarinda-
ki ykselme ya da pamuk kitligi, vb. gibi olaganst durumlarda byle
bir ey olabilir; ama bunlar, byle dnemlerde mutlaka ve zorunlu ola-
rak birlikte grlmezler; ve byle bir sermaye kitliginin varoldugu, sirf
parasal aralara kari byk bir talep bulunmasi olgusuna bakilarak he-
men sylenemez. Tam tersine, piyasalar airi derecede dolmu, meta-
sermayeye bogulmutur. u halde, bu darligin nedeni, hi bir ekilde
me|c-sermaye kitligi olamaz. Bu soruna, ilerde tekrar dnecegiz. [sayfa 4O7|
NC KTAP
TM OLAkAK KAPlTALlST kETlM SkECl
ll
4T3
Kurl Murks
Kupilul lll
BENC KISIM
KAklN lAlZE VE Glkl$lM KAklNA BLNMESl
lAlZ GETlkEN SEkMAYE
(DEVAM)

YRMDOKUZUNCU BOLM
BANKA SERMAYESN OLUTURAN KISIMLAR
MD, banka sermayesini oluturan kisimlari daha ayrintili olarak
incelemek gerekiyor.
Fullarton ile digerlerinin dolaim araci olarak para ile deme ara-
ci olarak para diariya altin akiini ilgilendirdigi srece evrensel para da
dahil arasindaki ayrimi, dolaim araci (c0||ency) ile sermaye arasinda-
ki ayrim haline getirdiklerini biraz nce grm bulunuyoruz.
Sermayenin bu konuda oynadigi acayip rol, banker ekonomi bili-
minin, paranin gerekten c| exce||ence sermaye oldugunu savunmasinin
oldugu kadar, aydinlanmi ekonomi biliminin de paranin sermaye ol-
madiginda ayak diremesinin nedenidir.
lerdeki tahlillerimizde, para-sermayenin, burada, faiz getiren ser-
maye anlaminda moneyeJ cc/|c| (nakdi sermaye) ile karitirilmakta
oldugunu, oysa asil anlaminda para-sermayenin, diger sermaye biim-
lerinin, yani meta-sermaye ile retken sermayenin tersine, daima yalniz-
ca geici bir sermaye biimi oldugunu ortaya koyacagiz.
Banka sermayesi, 1) nakit para, altin ya da banknotlar ve, 2) de-
gerli senetlerden oluur. Degerli senetler de iki alt-blme ayrilabilir: bir
sre iin geerli olan, zaman zaman vadesi dolan ve iskonto edilmeleri,
[sayfa 411| bankerlerin asil iini oluturan ticari senetler ya da polieler; ve
4T4
Kurl Murks
Kupilul lll
devlet tahvilleri, hazine bonolari, her trden hisse senetleri gibi kamu
tahvilleri, kisacasi, polielerden nemli lde farkli, faiz getiren senet-
ler. potekler de buraya katilabilir. Bu somut kisimlardan oluan ser-
maye de, gene, bankerin yatirdigi sermaye ile, onun banka sermayesini
ya da bor alinmi sermayesini oluturan mevduata ayrilabilir. Banknot
ikartan bankalar szkonusu oldugunda, bunlarin da banka sermayesi
arasina alinmasi gerekir. Biz, imdilik, mevduat ile banknotlari konu-dii
birakacagiz. Her ne olursa olsun urasi aiktir ki, banker sermayesini
fiilen oluturan kisimlar (para, polieler, mevduat), eitli gelerin, ban-
kerin kendi sermayesini ya da mevduati, yani bakalarinin sermayesini
temsil etmesi nedeniyle etkilenmi olmazlar. Banker, iini, ister yalniz
kendi sermayesi ile ister yalniz mevduat sermayesiyle yrtsn, bu bln-
me aynen kalir.
Her belirli ve dzenli para gelirinin, bir sermaye zerinden dogmu
olsun olmasin, bir sermaye zerinden saglanan faiz gibi grnmesi ol-
gusundan sorumlu olan faiz getiren sermaye biimidir. Para gelir, nce
faize evrilir ve bu faizden, insan, onun hangi sermayeden dogdugunu
saptayabilir. Bunun gibi, faiz getiren sermaye sz konusu oldugunda,
her deger miktari, gelir olarak harcanmadigi srece sermaye olarak g-
rnr; yani bu deger miktari, getirebilecegi olasi ya da fiili faiz karisinda
ve ona zit olarak, ana para gibi grnr.
Sorun basittir. Yillik ortalama faiz orani %5 olsun. 5OO sterlinlik bir
miktar, bu durumda, faiz getiren sermayeye evrilecek olursa, yilda 25
sterlin getirir. Yillik 25 sterlinlik her sabit gelire, yleyse 5OO sterlinlik bir
sermaye zerinden alinan faiz gzyle bakilabilir demektir. Ne var ki,
bu, 25 sterlinin kaynaginin, ister yalnizca bir mlkiyet ya da tasarruf hak-
ki olsun, ister tainamaz mal gibi gerek bir retim gesi olsun, dogru-
dan dogruya aktarilabilir olmasi ya da aktarilabilecek duruma gelebilecegi
bir biime girmesi durumlari diinda tamamen hayali bir anlayitir ve
byle bir gr olarak da kalir. Ulusal borlar ile cretleri rnek olarak
alalim.
Devlet her yil alacaklilarina, kendilerinden bor aldigi sermaye
iin belli bir miktar faiz demek zorundadir. Bu durumda alacakli yatir-
digi sermayeyi borlusundan geri alamaz, ancak hakkini ya da mlkiyet
hakkini satabilir. Sermayenin kendisi tketilmitir, yani devlet tarafindan
harcanmitir. Artik mevcut degildir. Devlet alacaklisinin elinde, 1) diye-
lim, 1OO sterlin tutarinda bir bor senedi vardir., ve 2) bu bor senedi,
alacakliya, devletin yillik gelirinden, yani yillik vergi gelirinden, belli bir
miktar, rnegin 5 sterlin ya da %5 tutarinda bir hak saglar; 8) alacakli,
1OO sterlinlik bu bor senedini diledigi bir kimseye satabilir. Faiz orani
%5 ve devletin verdigi gvence saglamsa, alacakli A, bu bor senedini
kural olarak B'ye 1OO sterline satabilir; B iin 1OO sterlini yillik %5 faizle
vermek ya da 1OO sterlin demek suretiyle devletten yilda 5 sterlin tuta-
rinda hara saglamak hi farketmez. Ne var ki, btn bu durumlarda
4T5
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 412| insanlarin gznde bir srgn (faiz) doguran burada devlet de-
meleri kabul edilen bu sermaye, hayaldir, hayali sermayedir. Yalniz dev-
lete bor verilen bu meblag artik mevcut olmamakla kalmayip, zaten
hi bir zaman onun sermaye olarak harcanmasi dnlmemiti, ve o
ancak sermaye olarak yatirilmakla, kendisini koruyan degere dnt-
rlebilirdi. lk alacakli A iin, yillik vergilerden kendisine den pay, ser-
mayesi zerinden faizi temsil eder; tipki mirasyedinin servetinden tefeciye
den payin ona faiz olarak grnmesi gibi; oysa her iki durumda da
bor verilen meblag sermaye olarak yatirilmamitir. Devlete ait bor
senedinin sati olanagi, A iin, kendi ana parasini geri almanin potansi-
yel aracini temsil eder. B'ye gelince, onun sermayesi kendi gr aisin-
dan, faiz getiren sermaye olarak yatirilmitir. Arada geen ilemi
ilgilendirdigi kadariyla, B, devletin geliri zerinden A 'ya ait bulunan hak-
ki satin almakla, yalnizca A'nin yerini almi durumdadir. Bu ilem ka
kez yinelenirse yinelensin, devlet borcu sermayesi, tamamen hayali ola-
rak kalir, ve o bor senetleri satilamaz duruma gelir gelmez, bu sermaye
hayali artik grnmez olur. Bununla birlikte, bu hayali sermayenin de,
birazdan grecegimiz gibi, kendi hareket yasalari vardir.
imdi de biz, nasil ki faiz getiren sermaye, genel olarak btn o
sama-sapan biimlerin kaynagi, ve bylece de rnegin borlar, banke-
re metalar olarak grnebiliyorsa olumsuz bir niceligin sermaye olarak
grndg ulusal bor sermayesinin kariti olarak emek-gcn ele
alalim. cretler burada, faiz olarak anlailmakta ve bu yzden emek-
gc de bu faiz getiren sermaye olarak dnlmekte. rnegin, bir yillik
cret 5O sterlin ve faiz orani da %5 ise, yillik emek-gc 1.OOO sterlinlik
bir sermayeye eit olmaktadir. Kapitalist anlayi biiminin samaligi bura-
da tepe noktasina ulamaktadir, nk, sermayedeki genileme, emek-
gcnn smrsne dayanilarak aiklanacak yerde, sorun tersine
evriliyor ve emegin retkenligi, faiz getiren sermayenin bu esrarli nite-
ligi, emek-gcnn kendisine baglanarak aiklaniyor. Onyedinci yzyi-
lin ikinci yarisinda, bu, gzde bir anlayi olabilirdi (rnegin, Petty'nin)
ama bugnlerde bile bazi vlger iktisatilar tarafindan ve zellikle de
bazi Alman istatistikileri tarafindan byk bir ciddiyetle kullanilmakta-
dir.
1
Ne yazik ki, iki tatsiz, cansikici olgu, bu yalin kat anlayii bozuyor.
Her eyden nce, emekinin, bu faizi elde etmesi iin alimasi gereki-
yor. Sonra da, ii kendi emek-gcnn sermaye-degerini, transfer
ederek nakite eviremiyor. in dogrusu, iinin emek-gcnn yillik
degeri, onun ortalama yillik cretine eittir ve aliciya karilik olarak emegi
araciligi ile vermek zorunda oldugu ey, bu ayni deger, arti, bir arti-
1
"i, yillik cretinin para-degerinin, faizden alinan gelir olarak kabul edilmesiyle elde
edilen bir sermaye-degere sahiptir. ... Ortalama gnlk creti %4 zerinden ... sermayeletirerek,
erkek bir tarim iisi iin u ortalama degeri elde ederiz: Avusturya'da, 1.5OO taler; Prusya'da,
1.5OO; ngiltere'de, 8.75O; Fransa'da, 2.OOO; orta Rusya'da, 75O taler." (Von Reden, \e||e/c|enJe
l0||0|s|c|/s|//, Berlin, s. 484.)
4T
Kurl Murks
Kupilul lll
deger, yani emegiyle eklenen artitir. Kleci toplumda, iinin bir [sayfa
418| sermaye-degeri vardir, yani onun satinalma fiyati. Ve kiralanmasi
halinde, kiralayanin nce, bu satinalma fiyati zerinden faiz demesi ve
ayrica da, sermaye zerinden yillik ainip yipranmayi yerine koymasi
gerekir.
Hayali sermaye oluumuna, sermayeletirme deniyor. Her devre-
sel gelir, ortalama bir faiz orani ile bor alinan bir sermaye tarafindan
gerekletirilebilecek bir gelir gibi, faiz orani zerinden hesaplanarak
sermayeletirilir. rnegin, yillik gelir 1OO sterlin, faiz orani %5 ise, 1OO
sterlin, 2.OOO sterlin zerinden yillik faizi temsil eder ve bu 2.OOO sterline,
yillik 1OO sterlin zerinden yasal mlkiyet hakkinin sermaye-degeri gzy-
le bakilir. Bu mlkiyet hakkini satin alan kimse iin, 1OO sterlinlik yillik
gelir gerekten de, %5 faizle yatirilmi sermayesi zerinden alinan faizi
temsil eder. Bylece, sermayenin fiili genileme sreci ile olan btn
baglari tamamen kaybolmu ve dolayisiyla, otomatik olarak kendi ken-
disini geniletme zelligini taiyan bir ey olarak sermaye kavrami
kuvvetlendirilmi oluyor.
Bor senedinin gvencenin devlet borlarinda oldugu gib ta-
mamen hayali bir sermayeyi temsil etmemesi halinde bile, bu gibi se-
netlerin sermaye-degerleri gene de tamamen aldaticidir. Kredi sisteminin
ortaklaa sermayeyi ne ekilde yarattigini daha nce grmtk. Senet,
bu sermayeyi temsil eden mlkiyet hakki olarak i grr. Demiryollari-
na, madenlere, deniz ulaim irketleri ve benzerlerine ait hisse senetleri
gerek sermayeyi, yani bu gibi giriimlere yatirilan ve ileyen sermayeyi
ya da bu gibi giriimlerde sermaye olarak kullanilmak amaciyla hisse-
darlar tarafindan yatirilan para miktarim temsil eder. Dogal olarak bu,
btn bunlarin dpedz bir dolandiriciligi temsil edebilme olasiligini da
ortadan kaldirmaz. Ama bu sermaye, bir defasinda, mlkiyet hakkinin
(hisse senetleri) sermaye-degeri, diger bir defasinda, bu giriimlere yati-
rilan ya da yatirilacak olan fiili sermaye olarak, iki kez var olamaz. Yalniz
ikinci biimde vardir, ve bir hisse senedi yalnizca, arti-degerin, kendisi
tarafindan gerekletirilecek kismina tekabl eden bir mlkiyet hakki-
dir. A, bu hakki B'ye ve B de C'ye satabilir. Bu aliveriler, sorunun nite-
liginde hi bir eyi degitirmez. A ya da B, mlkiyet hakkini sermaye bi-
iminde elde tutmakta, ama C, sermayesini, hisse senetli sermayeden
gelmesi beklenen arti-degerden alacagi sirf bir mlkiyet hakkina evirmi
bulunmaktadir.
Yalniz hkmet bonolarinin degil, hisse senetlerinin de mlkiyet
haklarinin degerlerinin bagimsiz hareketi, bunlarin zerlerinde hak sahi-
bi olabilecekleri sermaye ya da talebin yani sira, gerek sermayeyi tekil
ettikleri hayaline kuvvet kazandirir. nk bunlar, fiyatlari bagimsiz ola-
rak saptanan ve kendine zg hareketleri olan metalar halini alirlar.
Bunlarin piyasa degerleri, gerek sermayenin degerinde (degerdeki
genileme degise bile) herhangi bir degime olmaksizin, kendi nomi-
4T7
Kurl Murks
Kupilul lll
nal degerlerinden farkli biimde saptanir. Bir yandan bunlarin piyasa
[sayfa 414| degerleri, yasal hak sagladiklari gelir miktarina ve gvenine bagli
olarak dalgalanma gsterir. Hissenin nominal degeri, yani balangita
bu hissenin temsil ettigi yatirilan meblag 1OO sterlin ise ve bu kurulu %5
yerine %1O faiz veriyorsa, hissenin piyasa degeri, diger eyler ayni kal-
mak zere, faiz orani %5 oldugu srece 2OO sterline ykselir, nk, %5
zerinden sermayeletirilmi iken, imdi 2OO sterlinlik hayali bir serma-
yeyi temsil etmektedir. Bunu 2OO sterline satin alan kimse, bu sermaye
yatirimi zerinden %5'lik bir gelir elde eder. Giriimin geliri azalinca, bu-
nun tersi dogrudur. Bu senedin piyasa degeri kismen speklatiftir, n-
k bu yalniz fiili gelir ile degil, ayni zamanda, nceden hesaplanan, bek-
lenen gelir ile de saptanmitir. Ama gerek sermayedeki genilemenin
degimez oldugu ya da devlet borlarinda oldugu gibi sermayenin mev-
cut olmadigi durumlarda yillik gelirin yasa ile saptandigi ve gvenlik
altina alindigi kabul edilirse, bu senetlerin fiyati, faiz orani ile ters orantili
olarak ykselir ya da der. Faiz oraninin %5'ten %1O'a ykselmesi halin-
de, 5 sterlinlik bir gelir garanti eden senetler imdi yalniz 5O sterlinlik bir
sermayeyi temsil eder. Tersine, faiz orani %2'ye decek olsa, ayni
senetler 2OO sterlinlik bir sermayeyi temsil eder. Bunlarin degerleri dai-
ma, yalnizca sermayeletirilmi gelir, yani hayali bir sermaye zerinden
o gnk faiz oraniyla hesaplanan gelirdir. Bu nedenle, para piyasasinin
daralmasi halinde, bu senetlerin fiyati iki nedenle decektir: nce, faiz
orani ykseldigi iin, sonra da, nakite evirmek zere daha byk miktar-
larda senet piyasaya srldg iin. Fiyattaki bu dme, ister bu senet-
lerin sahiplerine saglayacaklari gelir, devlet tahvillerinde oldugu gibi
degimez olsun, ister, sanayi kurulularinda oldugu gibi temsil ettigi ger-
ek sermayedeki genileme, olasilikla yeniden-retim srecindeki bo-
zukluklarla etkilenmi olsun, bunlara bakilmaksizin gerekleir. Son
durumda, sz edilene eklenmesi gerekli bir baka deger kaybi da var-
dir. Firtina sona erer ermez bu senet, iteki bir baarisizligi, ya da sahte-
karligi temsil etmemesi lsnde gene eski dzeyine ykselir. Bunalim
siralarindaki deger kaybi, servetlerin biraraya toplanmasinda gl bir
ara hizmetini grr.
2
Bu senetlerin degerindeki dme ya da artmanin, temsil ettikleri
gerek sermayenin degerinin hareketinden bagimsiz olmasi lsnde,
ulusun sahip oldugu servet, degerdeki dme ya da ykselmeden sonra
da gene eski byklgndedir. "Kamu hisse senetleri ile kanal ve de-
miryolu hisseleri 28 Ekim 1847 tarihine kadar toplam 114.752.225 sterlin
2
[Metalar ile degerli senetlerin son derece deger kaybettigi ve tamamen satilamaz hale
geldigi ubat Devriminden hemen sonra, Liverpool'daki svireli bir tccar -babama anlattigina
gre- varini-yogunu paraya eviriyor, elinde parayla Paris'e geliyor ve Rothschild'i bularak, birlikte
bir giriimde bulunmayi neriyor. Rothschild gzlerini adama dikiyor, ona dogru kouyor,
omuz1arindan tutuyor ve soruyor: "4|e:-|o0s Je l'c|en| s0| |o0s - "O0/, V. |e |c|on." -
"4|o|s |o0s e|es mon |omme!"("Yaninizda para var mi" - "Evet, Baron." - "yleyse siz benim
adamimsiniz.") - Ve ikisi birlikte krli bir i yaptilar. -F.E.|
4T8
Kurl Murks
Kupilul lll
tutarinda deger kaybetmi bulunuyordu." (Morris, ngiltere Bankasi Gu-
vernr, 1847-48 Ticari Bunalimi Konusundaki rapordaki ifadesi [sayfa 415|
[n 88OO|.) Bu deger kaybinin, retimde ve kanallar ve demiryollari ze-
rindeki gidi-gelite fiili bir durmayi, ya da balami bulunan giriimlerin
askiya alinmasini ya da sermayenin be para etmeyen servenler peinde
arur edilmesini yansitmasi diinda, ulus, nominal para-sermayenin bu
sabun kpgnn patlamasiyla zerre kadar yoksullami olmaz.
Bu senedin aslinda temsil ettigi ey, ya devlet borlarinda oldugu
gibi, parasi ya da sermaye-degeri, sermayeyi hi bir ekilde temsil et-
meyen, ya da temsil ettigi gerek sermayenin degerinden bagimsiz ola-
rak ynetilen gelecekteki retimler zerinden birikmi alacaklar ya da
yasal haklardan baka bir ey degildir.
Kapitalist retime dayanan btn lkelerde bu trden byk
miktarlarda szde faiz getiren sermaye ya da para getiren sermaye var-
dir. Ve para-sermaye birikimi ile aslinda anlatilmak istenilen ey, retim
zerinde biriken bu haklardan, piyasa-fiyatlarinin, bu haklarin hayali ser-
maye-degerlerinin birikiminden baka bir ey degildir.
Banker sermayesinin bir kismi imdi bu szde faiz getiren senet-
lere yatirilmi durumdadir. Bu aslinda, yedek sermayenin, fiili banka-
cilik iinde hi bir ilevi yerine getirmeyen bir kismidir. Bu senetlerin en
nemli kismi, polielerden, yani sanayi kapitalistleri ya da tccarlar ta-
rafindan yapilan deme vaatlerinden oluur. Bor para veren iin, bu
polieler faiz getiren polielerdir, bir baka deyile, bunlari satin aldigin-
da o, vadesi gelene kadar geecek zamana ait faizi dmtr. Buna
iskonto etmek deniliyor. Polienin temsil ettigi meblagdan ne miktar
indirim yapilacagi, o siradaki faiz oranina baglidir.
Ensonu banker sermayesinin son kismi, onun, altin ye banknot
olarak para rezervinden oluur. Belli bir sre iin anlamayla bagli bu-
lunmayan mevduat her zaman mevduat sahibinin tasarrufundadir. Bun-
lar srekli dalgalanma durumundadir. Ama, bir mevduat sahibi
mevduatindan para ekerken bir digeri yatirir ve bylece, genel ortala-
ma toplam mevduat miktari normal i dnemlerinde pek az dalgalan-
ma gsterir.
Kapitalist retimin gelitigi lkelerde, bankalarin yedek fonlari dai-
ma ortalama olarak yigma biiminde mevcut para miktarini ifade eder
ve bu yigmanin bir kismi da, bizatihi hi bir degeri olmayan senetlerden,
sirf altin zerine eklerden ibarettir. Banker sermayesinin byk kismi
bu nedenle tamamen hayalidir ve, senetlerden (polielerden), hk-
met tahvillerinden (bunlar harcanmi sermayeyi temsil ederler) ve hisse
senetlerinden (gelecekteki gelir zerine eklerden) oluur. Ve urasini
da unutmamak gerekir ki, bankerin kasasindaki bu senedin temsil ettigi
sermayenin, para-degerinin kendisi, senedin, garanti edilen gelir zerin-
den eklerden (rnegin, hkmet tahvillerinden) ya da gerek sermaye
zerine mlkiyet haklarindan (rnegin, hisse senetlerinden) ibaret bu-
4T
Kurl Murks
Kupilul lll
lunmasi lsnde hayalidir, ve bu deger, senedin hi degilse kismen
temsil ettigi gerek sermayenin degerinden farkli olarak belirlenir; ya
da, senedin, sermaye zerinden degil de gelir zerinden bir hakki tem-
sil etmesi [sayfa 416| durumunda, ayni gelir zerindeki hak, srekli degien
hayali bir para-sermaye ile ifade edilir. Buna ek olarak, bu hayali banker
sermayesinin, geni lde, kendisine ait sermayeyi degil, ona ister faiz
getiren ister getirmeyen biimde olsun mevduat yatiran kamuya ait ser-
mayeyi temsil ettigini de gzden kairmamak gerekir.
Mevduat, daima, para, altin, banknot ya da bunlar zerine ekler-
le yapilir. Fiili dolaimin gereksinmelerine uygun olarak daralan ya da
genileyen yedek fon diinda bu mevduat aslinda daima bir yandan,
polieleri iskonto edilen ve bylece avans alan sanayi kapitalistleri ile
tccarlarin elindedir; te yandan. da, degerli senet ticareti yapanlarin
(borsa simsarlarinin), kendilerine ait tahvil ve senetleri satmi bulunan
zel kurulularin ya da (hazine tahvilleri ve yeni borlar halinde) hk-
metin elinde bulunur. Mevduatin kendisi ifte bir rol oynar. Bir yandan
bunlar, biraz nce belirttigimiz gibi, faiz-getiren sermaye olarak bor
verilmilerdir ve bu yzden de, bankanin kasalarinda bulunmayip, yalni-
zca defterlerinde, mevduat sahiplerinin alacaklari olarak grnrler. te
yandan bunlar, sahiplerinin karilikli alacaklari, mevduatlari zerine e-
klerle hesaplanabildikleri ve birbirlerine gre kapatilabildikleri srece
sirf bu gibi kayitlar eklinde ilev yaparlar. Bu bakimdan, bu mevduatla-
rin ayni bankere yatirilmi olup da bu bankerin, eitli hesaplari birbirle-
riyle dengeleyebilmesinin ya da farkli bankalarda bulunup da, bu
bankalarin karilikli olarak ekleri degitirip, yalniz bakiyeleri birbirlerine
demelerinin hi bir nemi yoktur. Faiz getiren sermaye ve kredi si-
stemindeki gelimeyle, btn sermaye kendisini iftletirmi ve bazan
da letirmi gibi grnr; ayni sermaye, ya da hatta belki de ayni
alacak talebi, eitli ekillerde farkli ellerde, farkli biimlerde grnr-
ler.
8
Bu "para-sermaye"nin daha byk bir kismi tamamen hayalidir.
Yedek fon diinda btn mevduat, banker zerinden alacak talebidir ve
8
[Sermayenin, bu iki katina, katina ulamasi, son yillarda, rnegin Londra Borsasinin
raporlarinda kendi baina bir baligi igal eden mali trstler araciligi ile olduka byk bir
gelime gsterdi. Belli siniftan faiz getiren senet, rnegin, yabanci devlet tahvilleri, ngiliz belediye
ya da Amerikan devlet bonolari, demiryolu hisse senetleri, vb. satin almak iin bir irket kuruldu.
Szgelimi, 2 mi!yon sterlinlik bir sermaye, hisse senetlerinin satiiyla toplandi. Mdrler kurulu
szkonusu degerleri satin aliyor ya da bunlar zerinde az ok aktif speklasyon yapiyor, ve
giderleri dtkten sonra, yillik faizi ortaklara temett olarak dagitiyordu. stelik bazi anonim
irketleri, normal hisse senetlerini, tercihli ve ertelemeli diye iki sinifa ayirma usuln benimse-
diler. Tercihliler, toplam krin izin vermesi kouluyla, degimeyen bir faiz, diyelim %5 aliyorlardi;
bundan arta kalan olursa, bunu da ertelemeliler aliyordu. Bu kentte, tercihli senetlere yapilan
"saglam" sermaye yatirimi, -ertelemeli senetli- fiili speklasyondan azok ayriliyordu. Birka
byk kurulu bu yeni usul benimsemek istemedikleri iin, yeni irketlerin kurulmasi gibi bir
yola bavuruldu. Bunlar, eski irketlerin hisse senetlerine bir ya da birka milyon sterlin yatiri-
yorlar ve satin alinan hisselerin nominal degeri tutarinda yeni senetler ikariyorlar, ama bunlarin
yarisi tercihli, yarisi ertelemeli olarak ikartiliyordu. Bu gibi durumlarda ilk hisse senetleri,
yenilerinin ikartilmasina dayanak hizmeti grdkleri iin iki katina ikmi oluyordu. -F.E.|
420
Kurl Murks
Kupilul lll
ama mevduat olarak hi bir zaman mevcut degildir. Kliring odalarindaki
ilemlerde hizmet grdkleri lde, bankerler iin bankerler bunlari
bor verdikten sonra sermaye ilevini yerine getirirler. Bankerler, karilikli
eklerini, varolmayan mevduat [sayfa 417| zerinden kendi karilikli hesa-
plarini tasfiye ederek derler.
Adam Smith, para bor vermede sermayenin oynadigi rolle ilgili
olarak unlari sylyor: "Ne. var ki, para-ticaretinde bile, para, para ola-
rak sahiplerinin bizzat kullanmak istemedikleri sermayelerin, bir elden
digerine aktarilmasini saglayan feragat senedinden baka bir ey degil-
dir. Bu sermayeler, aktarilmada ara olarak hizmet eden paranin mik-
tarindan, oran kabul etmeyecek kadar byk olabilir; ayni para paralari,
birok farkli bor vermelere oldugu kadar, birok farkli satin almalara
da ardarda hizmet ederler. rnegin A, W'ye 1.OOO sterlin bor verir ve W
bu para ile derhal B'den 1.OOO sterlin degerinde mal satin alir. Bu parayi
kendisi kullanma olanagi bulunmayan B, ayni para paralarini X'e bor
verir ve o da hemen bu paralarla C'den 1.OOO sterlin degerinde mal satin
alir. C, ayni ekilde ve ayni nedenle bu paralari Y'ye bor verir ve o da
gene bunlarla D'den mal satin alir. Bu ekilde, sikke ya da kagit, ayni
para paralari birka gn iersinde, herbirisi deger olarak, bu paralarin
toplamina eit, farkli bor verme ve farkli satin almada ara olarak
hizmet ederler. Ellerinde para bulunan A, B ve C gibi kiinin, borcu
olan kiiye, W, X ve Y'ye devrettikleri ey, bu satin almalari yapma
gcdr. Bu g, borcun hem degerini ve hem de kullanimini ierir. Bu
parali kimsenin bor verdigi sermayeler, kendisiyle satin alinabilecek
mallarin degerine eittir, ve satin almalarin yapildigi paranin katidir.
Bununla birlikte verilen bu borlar, farkli borlular tarafindan satin alin-
an mallar, borcun vadesi geldiginde, bir krla birlikte, sikke ya da kagit
para olarak eit bir degeri geri getirecek ekilde kullanildigi takdirde
tam bir gvenlik altinda olabilir. Ve, ayni para paralari bylece, kiiye
verilen ayri borcun aralari olarak ya da ayni nedenle, degerlerinin
otuz kati tutarinda hizmet edebilecekleri gibi, ayni ekilde, ardarda geri-
ye deme aralari olarak da hizmet edebilirler." ([4n lnq0/|y /n|o ||e
Nc|0|e cnJ Cc0ses o/||e Wec||| o/ Nc|/ons, Aberdeen, London 1848, s.
286. -EJ.| Book ll, Chap. IV.)
Ayni para parasi, dolaim hizina bagli olarak eitli satin almalar
iin kullanilabildigine gre, bunun gibi eitli borlar iin de kullanilabi-
lir, nk, satin almalar onu bir kimseden bir baka kimseye tair ve
bor, satinalma araya girmeksizin, bir kimseden bir bakasina yapilan
aktarmadan baka bir ey degildir. Her satici iin para, metalarinin dn-
m biimini temsil eder. Her degerin sermaye-deger olarak ifade edil-
digi bugnlerde eitli bor vermelerde ardarda eitli sermayeleri temsil
eder. Bu, yalnizca, paranin ardarda eitli meta-degerleri gerekletire-
bilecegi eklindeki daha nceki bir szn bir baka ifadesidir. Ayni za-
manda, para, gerek sermayelerin kiiden kiiye aktarilmasi iin, dolaim
42T
Kurl Murks
Kupilul lll
araci olarak hizmet eder. Bor verme szkonusu oldugunda, para, kiiden
kiiye, dolaim araci olarak gemez. Bor verenin elinde kaldigi srece,
dolaim araci olarak degil, ona ait sermayenin varlik biimi olarak mev-
cuttur. Ve o, parayi, bir bakasina bor verirken, bu biim iersinde
aktarir. Eger A parayi B'ye ve o da C'ye, arada herhangi bir [sayfa 418| satin-
alma olmaksizin bor vermi ise, ayni para sermayeyi degil, sadece
bir sermayeyi |e/ bir sermaye-degeri temsil eder. Onun gerekten
temsil ettigi sermayelerin sayisi, eitli meta-sermayelerin deger-biimi
olarak ka kez ilev yaptigina baglidir.
Adam Smith'in bor vermeler iin genel olarak syledigi eyler,
kamunun bankerlere verdigi borlarin yalnizca bir baka adi olan mev-
duat iin de geerlidir. Ayni para paralari, u ya da bu sayida mevduat
iin ara olarak hizmet edebilir.
"Bugn A'ya yatirmi oldugunuz 1.OOO sterlinlik mevduatin, yarin
tekrar kullanilarak B'de bir mevduat olmasi, hi kukusuz dogrudur.
Ertesi gn ise B tarafindan tekrar kullanilir ve C'de bir mevduat tekil
edebilir ... ve bu bylece devam edip gider; ve para olarak ayni 1. OOO
sterlin bylece, ardarda yapilan transferler ile, mutlak olarak sonsuz bir
mevduat toplami halinde ogalir. Demek oluyor ki, Birleik Krallik'taki
btn mevduatin onda-dokuzunun, bunlardan sorumlu bulunan ban-
kerlerin defterlerindeki kayitlardan te bir varliga sahip bulunmamalari
pekala olasidir. ... Bylece, rnegin skoya'da, dolaimdaki para hi bir
zaman 8 milyon sterlini gemedigi halde, bankalardaki mevduatin 27
milyon oldugu tahmin edilmektedir. Bankalardan toplu halde para e-
kilmedigi takdirde ayni 1.OOO sterlinin yoluna devam etmesi halinde,
ayni kolaylikla, sonsuz miktarda borcu tasfiye etmesi olasidir. Peraken-
deciye olan borcunuzu bugn kapattiginiz ayni 1.OOO sterlin ile o da
yarin tccara olan borcunu, tccar da ertesi gn bankaya olan borcunu
kapatabilir ve bu byle srer gider; bylece ayni 1.OOO sterlin, elden ele,
bankadan bankaya geebilir ve akla gelebilecek miktarlarda borcu kapa-
tabilir." (7|e c0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, s. 62-68.)
Bu kredi sisteminde her eyin iftlemesi, lemesi ve yalnizca
tasavvurda bulunan bir hayalete dnmesi, insanin ensonu somut bir
eyi yakaladigi umuduna kapildigi "yedek fonda" aynen geerlidir.
ngiltere Bankasi Guvernr Mr. Morris'e bir kez daha kulak vere-
lim: "zel bankalarin rezervleri, mevduatlar halinde ngiltere Bankasinin
elindedir. Bir altin hraci her eyden nce ngiltere Bankasinin rezervleri
zerinde etkisini gsterir; ama bu, ngiltere Bankasindaki rezervlerinin
bir kisminin ekilmesi anlamina da geldigi iin, diger bankalarin rezerv-
leri zerinde de etkili olur. Bu, lkedeki btn bankalarin rezervleri ze-
rinde etkisini gsterir." (Comme|c/c| 0/s||ess, 1847-48, n 868D, 8642.)
Demek ki, en sonunda bu yedek fonlar, ngiltere Bankasinin yedek fonu
ile kanip giderler.
4
Bununla birlikte, bu yedek fon da ifte bir varliga
sahiptir. Bankacilik ubesindeki (|cn//n Jec||mcn|) yedek fon, bank-
422
Kurl Murks
Kupilul lll
anin, dolaimdaki banknotlarin zerinde ve tesinde ikartmakla yetkili
bulundugu banknot fazlaligina eittir. Banknot ikartilmasinin yasal st
dzeyi 14 milyon sterlin (bunun iin kle rezervine [sayfa 41D| gerek yok-
tur; bu, devletin Bankaya borlu bulundugu, yaklaik meblagdir) arti,
Bankanin degerli madenler stoku miktaridir. Bankanin degerli maden-
ler stoku 14 milyon sterline ulatigi takdirde, Banka, banknot olarak; 28
milyon sterlin ikartabilir ve eger bunun 2O milyon sterlini dolaimda
bulunursa, bankacilik ubesinin (|cn//n Jec||men|) yedek fonu 8
milyon sterlin olur. Demek ki, 8 milyon degerindeki bu banknot, Banka-
nin tasarrufundaki yasal banker sermayesi ve ayni zamanda, mevduat-
lari iin yedek fondur. imdi eger diariya bir altin akii olur ve Bankadaki
degerli maden stoku 6 milyon sterlin azalirsa bu durum buna edeger
sayida banknotun yokedilmesini gerektirir bankacilik ubesinin (|cn-
//n Jec||men|) yedegi 8 milyon sterlinden 2 milyon sterline der.
Banka bir yandan faiz oranini epeyce bir miktar ykseltir, te yandan,
bankada mevduati bulunan baka bankalar ile diger mevduat sahipleri,
Bankada kendi kredilerini iersine alan yedek fonda byk bir azalma
oldugunu grrler. 1857 yilinda Londra'daki drt byk hisseli banka,
ngiltere Bankasi, 1844 tarihli Banka Yasasini yrrlkten kaldiran bir
"hkmet karari" saglamadigi takdirde, btn mevduatlarini ekmekle
ve bylece bankacilik ubesini (|cn//n Jec||men|) iflas ettirmekle bu
bankayi tehdit ettiler.
5
Bylece 1847 yilinda oldugu gibi bankacilik ubesi,
4
[O zamandan beri bunun nasil bir yogunluk kazandigi, 18 Aralik 18D2 tarihli 0c/|y Ne0s'ten
alinan ve 18D2 Kasiminda Londra'daki onbe byk bankanin, banka rezervlerine ait aagidaki
resmi tabloda grlmektedir:
Bankanin Adi Borlar (Pasif) Nakit Rezervler Yzde
City SD.817.62D S746.551 8.O1
Capital and Counties 11.8D2.744 1.8O7.488 11.47
Imperial 8.D87.4OO 447.157 11.22
Lloyds 28.8OO.D87 2.D66.8O6 12.46
Lon. And Westminster 24.671.55D 8.818.885 15.5O
Lon. And S. Western 5.57O.268 812.858 14.58
London 1oint Stock 12.127.DD8 1.288.D77 1O.62
London and Midland 8.814.4DD 1.127.28O 12.7D
London and County 87.111.O85 8.6OO.874 D.7O
National 11.168.82D 1.426.225 12.77
National Provincial. 41.DO7.884 4.614.78O 41.O1
Parrs and the Alliance 12.7D4.48D 1.582.7O7 11.D8
Prescott & Co 4.O41.O58 588.517 18.O7
Union of London. 15.5O2.618 2.8OO.O84 14.84
Williams, Deacon &
Manchester & Co.
1O.452.881 1.817.628 12.6O
7o|cm ?3?.655.8?3 ?7.815.807 !!.97
Yaklaik 28 milyonluk bu toplam rezervin en az 25 milyonu, ngiltere Bankasinda mevduat
olarak yatirilmi halde, en fazla 8 milyonu, 15 bankanin kendi kasalarinda nakit olarak
bulunmaktadir. Ne var ki, ngiltere Bankasinin bankacilik ubesinin nakit rezervi, ayni 18D2
Kasim ayi boyunca 16 milyonu bile bulmuyordu. -F.E.|
5
1844 tarihli Banka Yasasinin yrrlkten kalkmasiyla, Banka, sahip bulundugu altin
rezervini dikkate almaksizin istedigi kadar banknot ikartabiliyordu; bylece, diledigi miktarda
423
Kurl Murks
Kupilul lll
hayali kagit para-sermaye yaratiliyor ve bunlar bankalara, komisyonculara, ve bunlar araciligiyla
da ticarete bor vermek amaciyla kullaniliyordu. [ - F.E.|
(|cn//n Jec||men|), bankanin tedavl ubesinin [sayfa 42O| (/ss0e Je-
c||men|) elinde birka milyon (rnegin, 1847'de 8 milyon) bulundugu
halde dolaimdaki banknotlarin evrilebilirligini garanti edemez duru-
ma gelecektir. Ama bu da gene hayali idi.
"Bankerlerin kendilerinin hemen gereksinmeleri bulunmayan
(mevduatlarin) byk bir kismi, |/|| ||o/e|s'lerin [borsa simsarlarinin|
eline geiyor ve bunlar da aldiklari ve avans kariligi gvence olarak,
Londra'da ve lkenin diger yerlerinde bulunan kimselere ait zaten is-
konto etmi olduklari ticari senetleri bankerlere veriyorlardi. Banker iste-
nildiginde bu paranin denmesi iin |/|| ||o/e|'a kari sorumlu oluyordu;
ve bu gibi ilemler ylesine boyutlara ulamiti ki, Bankanin [ngiltere
Bankasinin| imdiki Guvernr Mr. Neave ifadesinde yle diyordu: 'Bir
||o/e||n [simsarin| 5 milyonu oldugunu biliyorduk ve bir bakasinin 8
ile 1O milyon arasinda bir miktara sahip bulundugu inancina varmitik;
bir tanesinin 4, bir bakasinin 8 milyonu vardi ve bir ncnnki 8
milyonun zerindeydi. Bu sylediklerim ||o/e|'lara [simsarlara| verilen
mevduatlardir.'" (Reo|| o/ Comm/||ee on 8cn/ 4c|s, 1857-58, S. 5, Sec-
tion 8.)
"Londrali |/|| ||o/e|'lar [borsa simsarlari|, yaptiklari muazzam
ticari ilemleri, hi bir nakit yedege sahip olmaksizin, vadesi gelen po-
lielerin denmesine ya da ok sikimalari halinde, iskonto edilmi po-
lielerin gvencesi kariliginda ngiltere Bankasindan avans elde etme
gcne gvenerek yrtyorlardi." (l|/J., s. Vlll, Section 17.) "Londra'daki
iki |/|| ||o//n [borsa simsarligi yapan| firmasi 1847'de demeleri dur-
durdu; daha sonra her ikisi de yeniden ie baladi. 1857'de her ikisi de
tekrar demeleri durdurdu. Bir firmanin 1847'deki bor toplami yuvar-
lak hesap 2.688.OOO sterlin, sermayesi ise 18O.OOO sterlin idi; ayni firma-
nin 1857'deki bor toplami 5.8OO.OOO sterlin ve sermayesi belki de 1847'
dekinin drtte-biri kadardi. teki firmanin bor toplami, demeyi dur-
durdugu her dnemde 8.OOO.OOO ile 4.OOO.OOO sterlin arasindaydi, ser-
mayesi ise ancak 45.OOO sterlin kadardi." (l|/J., s. XXl, Section 52.) [sayfa
421|
424
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZUNCU BLM
PARA-SERMAYE VE GEREK SERMAYE
I
KRED sistemi ile ilgili olarak imdi yaklamakta oldugumuz g
sorunlar unlardir:
Birincisi : Gerek para-sermayenin birikimi. Bu, ne lde ger-
ek bir sermaye birikiminin, yani genilemi lekte yeniden-retimin
bir gstergesidir ve ne lde degildir Sermaye bollugu denilen ey
yalniz faiz getiren sermaye, yani para getiren sermaye ile ilgili olarak
kullanilan bir ifade yalnizca sinai airi-retimi ifade etmenin zel bir
ekli midir, yoksa onun yani sira apayri bir grng m oluturur Bu
bolluk ya da para-sermaye arzindaki bu fazlalik, durgunlami para kit-
lelerinin (kle, altin sikke ve banknotlar) varolmasi ile ayni zamana mi
rastliyor, ve bylece bu airi para bollugu, bor sermaye bollugunun bir
ifadesi ve disal bir biimi mi oluyor
kincisi: Para kitligi, yani bor sermaye yoklugu, gerek sermaye
(meta sermaye ve retken sermaye) kitligini ne lde ifade eder Ve
bu, te yandan, para olarak para kitligi ve dolaim araci kitligi ile ne l-
de ayni zamana raslar
Para-sermayenin ve genellikle para-servetin buraya kadar gz-
den geirdigimiz kendine zg birikim biimi, ensonu, emek zerinde
[sayfa 422| mlkiyet hakki birikimi eklini almi bulunuyor. Ulusal bor ser-
425
Kurl Murks
Kupilul lll
mayesinin birikimi, yalnizca, vergi gelirinin belli bir kismi zerinde kesin
bir hak ayricaligina sahip bulunan devlet alacaklari sinifinda bir arti
oldugu anlamini taidigini ortaya koymutu.
6
Bu olgular araciligiyla by-
lece, borlardaki bir birikim bile bir sermaye birikimi gibi grnebilir ve
kredi sisteminde yeralan arpikligin ulatigi boyutlar gzle grlr duru-
ma gelir. Aslinda bor alinan ve oktan harcanmi bulunan sermaye iin
verilen bu bor senetleri, tketilmi bulunan sermayenin bu kagittan
kopyalari, bunlari ellerinde bulunduranlar iin, sanki bunlar satilabilir ve
dolayisiyla da ve tekrar sermayeye evrilebilir metalarmi gibi sermaye
olarak hizmet ederler.
Toplum hizmetleri, demiryollari, madenler, vb., zerindeki mlki-
yet haklari, aslinda, grdgmz gibi, gerek sermaye zerinde mlki-
yet hakkidir. Ama bu mlkiyet haklari, bu sermayeyi bir kimsenin tasar-
rufu altina sokmaz. Bu sermaye geri ekilemez. Bu haklar, yalnizca, bu
sermaye tarafindan retilecek arti-degerin bir kismi zerinde yasal hak-
lar saglar. Bu haklar da gene, gerek sermayenin kagit zerindeki bir
kopyasi halini alirlar; sanki bir mala ait ykleme belgeleri, yklenilen
maldan bagimsiz, ve onunla ezamanli ayri bir degere sahip bulunabilir-
mi gibi. Bunlar, mevcut olmayan bir sermayeyi nominal olarak temsil
eder hale gelirler. nk, gerek sermaye, bunlarla yanyana bulunur ve
bu kopyalarin bir kimseden bir baka kimseye aktarilmasi ile el degi-
tirmi olmaz. Bunlar, yalniz belli bir geliri garanti ettikleri iin degil, satilari
yoluyla, sermaye-degerler olarak kariliklarinin elde edilebilmesi nede-
niyle de faiz getiren sermaye biimine girerler. Bu haklarin birikmesi,
demiryollarinda, madenlerde, buharli gemilerde, vb. bir birikmeyi ne
lde ifade ederse, fiili yeniden-retim srecindeki genilemeyi de
ayni lde ifade eder; tipki rnegin tainabilir mallarla ilgili bir vergi
listesindeki bymenin, bu mallardaki bymeyi gstermesi gibi. Meta-
lar gibi alim-satim ilemlerinin konusu olan ve dolayisiyla sermaye-de-
gerler gibi dolaabilen kagit zerindeki bu kopyalar, bu nitelikleriyle haya-
lidirler, ve degerleri, temsil ettikleri gerek sermayenin degerinin hare-
ketinden tamamen bagimsiz olarak debilir ya da ykselebilir. Bunla-
rin degerleri, yani Borsadaki fiyatlari, zorunlu olarak, faiz oranindaki bir
dmeyle para-sermayenin kendine zg hareketlerinden bagimsiz ola-
rak bu dme, sirf kr oranindaki bir dme egiliminden ileri geldigi l-
de bir ykselme egilimine sahiptir; bu nedenle bu hayali servet, baka
6
Kamu fonu, yillik gelirin borlari demek zere bir yana ayrilan kismini temsil eden
hayali sermayeden baka bir ey degildir. Edeger miktarda bir sermaye harcanmitir; borlar
iin payda olarak hizmet eden budur, ama kamu fonunun temsil ettigi ey bu degildir; nk,
sermaye artik mevcut degildir. Sanayiin alimasiyla yeni bir servetin yaratilmasi gerekir; har-
canmi bulunan bu serveti bor verenler iin, bu servetin bir kismi yillik olarak bir yana ayrilir;
bu kisim, onu retenlerden, vergiler yoluyla alinir ve devletin alacaklilarina verilir, ve lkede
sermaye ile faiz arasindaki adet haline gelmi orana gre, bu alacaklilarin alacaklari yillik geliri
saglayabilecek sermayeye edeger hayali bir sermaye varsayilir. (Sismondi, No0|ec0x |/nc/es
[Second editions, Paris 2827|, II, s. 28O.)
42
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 428| bir neden olmasa bile kapitalist retim sirasinda, balangita
zgl nominal degerin her bir parasi iin ifade edilen degere bagli
olarak geniler.
7
Bu degerli senetlerin fiyatlarindaki dalgalanmalar yoluyla elde edi-
len kazanlar ya da ugranilan kayiplar, ve bunlarin demiryollari kralla-
rinin, vb. elinde toplanmasi, z ve nitelikleri geregi gitgide daha fazla bir
kumar konusu haline gelir, ve sermaye, servet elde etmenin asil yn-
temi olarak, emegin yerini aliyormu gibi grnr ve ayni zamanda, aik
iddetin yerine geer. Bu tr sanal para-servet, yalniz zel kimselerin
para servetlerinin degil, daha nce de belirttigimiz gibi, banker sermay-
esinin de ok nemli bir kismini oluturur.
Bu sorunu kisa yoldan zmlemek iin, unu belirtelim ki, para-
sermaye birikimi ile, servetin, bir yandan zel para-kapitalistleri ve te
yandan devlet, topluluklar ve parayi bor alan ve yeniden retenler arasin-
da aracilik eden bankerlerin (meslekleri bor para vermek olan kimse-
lerin) elinde birikmesi de kastedilebilir. nk, kredi sistemindeki usuz
bucaksiz genileme, ve genellikle btn kredi, kendi zel sermayeleri
gibi bunlar tarafindan smrlr. Bu adamlar daima sermayeye ve para-
biiminde gelire ya da para zerinde dogrudan dogruya bir hakka sahip-
tirler. Bu sinifin servet birikimi, gerek birikimden tamamen farkli bir
biimde olabilir, ama ne olursa olsun bu, bu sinifin, gerek birikimin
byk bir kismini cebe indirdigini tanitlar.
nmzdeki sorunun legini kltelim. Devlet tahvilleri, hisse
senetleri ve her trden diger senet ve tahviller gibi, bor verilen sermaye
iin faiz getirmek zere ayrilan sermaye iin yatirim alanlaridir. Bun-
lar, bu tr sermayenin bor verildigi biimlerdir. Ama bunlarin kendileri,
kendilerine yatirilmi bulunan bor sermayesi degillerdir. te yandan,
kredi sisteminin yeniden-retim srecinde dogrudan dogruya rol oyna-
digi lde, sanayicilerin ya da tccarlarin, bir senedi iskonto ettirmek
ya da bor almak istedikleri zaman gereksinme duyduklari ey, ne hisse
senedidir ne de devlet tahvili. Onun istedigi ey paradir. Bunun iin,
baka trl para bulamayinca bu tahvilleri ya rehine koyar ya da satar.
Bizim burada ele almak durumunda oldugumuz da ite bu bor ser-
mayesinin birikimidir ve zellikle de, bor verilebilir para-sermayenin
birikimidir. Biz, burada, binalarin, makinelerin ya da diger sabit sermay-
enin bor verilmesi zerinde durmuyoruz. Sanayiciler ile tccarlarin,
metalar eklinde ve yeniden-retim srecinin sinirlari iersinde birbirle-
rine verdikleri avanslarla da ilgilenmiyoruz; oysa bu noktayi da nce
7
Birikmi bor verilebilir para-sermayenin bir kismi gerekte yalnizca sanayi sermayesinin
bir ifadesidir. rnegin, ngiltere, 1851 yilinda, Amerikan demiryollari ile teki giriimlere 8O mil-
yon sterlin yatirim yapti, bu yatirimin nerdeyse tamami, Amerikalilarin karilik olarak deme
zorunda bulunmadiklari ngiliz mallarinin ihraciyla gerekletirildi. ngiliz ihracatilari, bu metalar
iin Amerika'ya polie ektiler ve bunlarla ngiliz hisse senedi aracilari satin aldilar ve hisse se-
nedi satin alinmasi iin Amerika'ya gnderdiler.
427
Kurl Murks
Kupilul lll
daha ayrintili olarak incelememiz gerekir. Biz burada yalnizca, bankerle-
rin [sayfa 424| araci olarak sanayicilere ve tccarlara verdikleri para-borlar-
la ilgileniyoruz.

nce, ticari krediyi, yani yeniden-retim srecinde i gren kapi-


talistlerin birbirlerine verdikleri krediyi tahlil ederek ie balayalim. Bu,
kredi sisteminin temelini tekil eder. Bu, bir polie ile belli bir deme
vadesi olan bir bor senedi ile, yani ertelemeli bir deme belgesi ile
temsil edilir. Herkes birbirine kredi verir , birbirinden kredi alir. imdilik
bsbtn ayri bir alan olan banker kredisini bir yana birakalim. Bu po-
lieler, tccarlarin kendi aralarinda birbirlerine ciro edilerek iskonto
ettirilmeksizin deme araci olarak dolatigi srece ve lde, sirf bir
alacagin A'dan B'ye transferidir ve grn hi bir biimde degitirmez.
Yalnizca, bir kimse yerine bir bakasi geer. Ve bu anlamda, borlarin
denmesi bile, para araya girmeksizin yapilabilir. rnegin, ipliki A, pa-
muk simsari B'ye ve bu da ithalati C'ye bir senet demek zorundadir.
imdi eger, ogu kez oldugu gibi C ayni zamanda iplik ihra ediyorsa,
A'dan polie ile iplik alabilir ve ipliki A, simsar B'ye, simsarin C'den
deme eklinde aldigi kendi senedi ile demede bulunabilir. Olsa olsa,
bir bakiyenin para olarak denmesi gerekecektir. Demek ki btn ilem,
pamuk ile ipligin degitirilmesinden ibaret olur. hracati yalniz iplikiyi
ve pamuk simsari, pamuk reticisini temsil eder.
Bu tamamen ticari kredi devresinde, iki eyi dikkate almak gere-
kir.
Birincisi: Bu karilikli alacaklarin tasfiyesi, sermayenin geriye
akiina, yani yalnizca ertelenmi bulunan M-P hareketine baglidir. pliki
eger pamuklu mallar yapimcisindan polie almi ise, yapimci, bu de-
meyi ancak, piyasadaki pamuklu mallari o arada satilmi ise yapabilir.
Eger tahil speklatr aracisina bir polie ekmi ise, araci bu parayi,
tahilin o arada umulan fiyatla satilmi olmasi halinde deyebilir. Bu
demeler demek ki, yeniden-retimin, yani retim ve tketim sreleri-
nin akiciligina baglidir. Ama, krediler karilikli oldugu iin birinin den-
mesi tekinin denmesine baglidir; nk, polie ekerken taraflardan
birisi, ya kendi iindeki sermayenin geriye akiini ya da o arada poliesi-
nin vadesi gelecek bir nc ahsin kendi iindeki sermayenin geriye
dnn hesaba katmitir. Sermayenin geriye akiinin gecikmesi halin-
de, senetlerini karilayabilmek iin, sermayenin beklenen geriye akii
diinda demeler, ancak polieyi eken kimsenin tasarrufundaki yedek
sermaye araciligi ile yapilabilir.
kincisi: Bu kredi sistemi, nakit demeler zorunlulugunu ortadan
kaldirmaz. Her eyden nce, giderlerin byk bir kisminin, szgelimi,
cretlerin, vergilerin, vb. daima nakit olarak denmesi gerekir. Ayrica,
428
Kurl Murks
Kupilul lll
C'den nakit deme yerine polie alan kapitalist B, bu polienin vadesi
gelmeden nce, D'ye vadesi dolmu bulunan kendi poliesini demek
zorunda da olabilir ve bu durumda elinde nakit parasi olmasi gerekir.
[sayfa 425| Yukarda varsayildigi gibi tam bir yeniden-retim devresi, yani
pamuk ekicisinden pamuk iplikisine ve geriye dogru olan devre, ancak
bir istisna olabilir; bu devre, birok noktalarda srekli kesintiye ugraya-
caktir. Yeniden-retim srecinin irdelenmesinde grm oldugumuz gibi
(kinci Kitap, nc Kisim) degimeyen sermaye reticileri, degimeyen
sermayeyi kismen kendi aralarinda degitirirler. Bunun sonucu, polie-
ler azok birbirlerini karilami olurlar. Bunun gibi, ykselmekte olan
retim izgisi zerinde de, pamuk simsari pamuk iplikisine, ipliki,
pamuklu mal yapimcisina, fabrikatr ihracatiya, ihracati belki gene
de pamuk ithalatiya polie eker. Ama bu aliverilerin yaptigi devre,
ve dolayisiyla alacaklar dizisinin dn ayni zamana denk gelmez. r-
negin, iplikinin dokumacidan olan alacagi, kmr tccarinin makina
yapimcisindan olan alacagi ile tasfiye edilemez. nk iplikinin, kendi
iinde, makine yapimcisindan herhangi bir kari-alacagi olamaz, nk,
rn olan iplik hi bir zaman, makina yapimcisinin yeniden-retim
srecine bir ge olarak girmez. Bu yzden bu gibi alacaklarin parayla
tasfiyesi gerekir.
Bu ticari kredinin sinirlari, kendi balarina dnldgnde un-
lardir: 1) sanayiciler ile tccarlarin serveti, yani geriye dnlerin gecik-
mesi halinde, yedek sermaye zerindeki komuta gc; 2) bu dnlerin
kendileri. Bu geriye demeler geciktirilebilir ya da metalarin fiyatlari bu
arada debilir veya durgun bir piyasa yznden metalar geici olarak
satilamaz hale gelebilir. Polielerin vadeleri ne denli uzun olursa, yedek
sermayenin de o denli byk olmasi gerekir, ve fiyatlarda bir dme ya
da piyasadaki airi yigilma nedeniyle, geriye dnlerdeki azalma ya da
gecikme olasiligi o denli byk olur. Ve stelik, balangita yapilan ali-
veriler, meta-fiyatlarindaki ykselme ya da dme zerine oynanan
speklasyona ne denli fazla dayandirilmi ise dnler o denli az gven-
li olur. Ama urasi da aiktir ki, emegin retkenlik gcnde ve dolayisiy-
la geni-lekli retimdeki gelimeyle birlikte: 1) piyasalar geniler ve
retim alanindan daha uzak hale gelir; 2) dolayisiyla kredilerin de uzatil-
masi gerekir; 8) speklatif ge bylece, gitgide daha fazla, ticari ilemlere
egemen hale gelir. Geni lekte ve uzak piyasalar iin yapilan retim,
toplam rn ticaretin ellerine teslim eder; ne var ki, bir ulusun serma-
yesinin, ticaretin, tm ulusal rn kendi sermayesiyle satin alabilecek
ve sonra da satacak biimde, kendini iki katina ikartmasi olanaksizdir.
Kredi, bu yzden burada vazgeilmez bir eydir; bu kredinin hacmi,
retimin degerinin hacmindeki byme ile bydg gibi, vadesi de,
piyasalarin artan uzakliklari ile birlikte uzar. Burada karilikli bir etki
szkonusudur. retim srecindeki gelime krediyi geniletir ve kredi
de, sinai ve ticari ilemlerin genilemesine yolaar.
42
Kurl Murks
Kupilul lll
Bu krediyi, banker kredisinden ayrilmi olarak inceledigimiz za-
man [sayfa 426| bunun, sanayi sermayesinin kendi hacmindeki arti ile bir-
likte bydg aiktir. Bor sermayesi ile sanayi sermayesi burada
zdetir. Bor verilen sermaye, ya nihai bireysel tketim ya da retken
sermayenin degimeyen gelerinin yerine konulmasi iin ayrilan meta-
sermayedir. Burada bor sermayesi olarak grnen ey, daima, yeni-
den-retim srecinin belli bir evresinde mevcut bulunan, ama satinalma
ve sati araciligi ile bir kimseden bir bakasina getigi halde, edegeri,
satin alan tarafindan ilerdeki belirlenen bir tarihe kadar denmeyen
sermayedir. rnegin pamuk, iplikiye, iplik, pamuklu mallar yapimcisi-
na, pamuklular, tccara bir polie kariliginda transfer edilir; bu mallar
tccarin elinden ihracatiya ihracatidan da Hindistan'daki bir tccara
polie kariliginda aktarilir ve bu tccar da pamuklulari satarak yerine
indigo, vb. satin alir. Bu elden ele gei sirasinda, pamugun, pamuklu
mallara dnm gerekletirilir ve pamuklular da en sonunda
Hindistan'a ihra edilir ve indigo ile degitirilerek bu indigo Avrupa'ya
sevkedilir ve tekrar yeniden-retim srecine girer. Yeniden-retim sre-
cinin eitli evreleri burada, ipliki pamuga, pamuklu mallar fabrikatr
iplige, tccar pamuklu mallara, vb., herhangi bir deme yapmaksizin
kredi ile gerekletirilmitir. Srecin ilk aamalarinda meta, pamuk, eitli
retim evrelerinden geer ve bu geii kredi saglar. Ama, pamuk, re-
tim srecinde meta olarak son eklini alir almaz, ayni meta-sermaye,
ancak, onun uzak pazarlara tainmasini saglayan eitli tccarlarin elle-
rinden geer ve bunlardan sonuncusu, ensonu bu metalari tketicilere
satar ve bunlarin yerine baka metalar satin alir; bu metalar da ya tketi-
lir ya da yeniden-retim srecine girer. yleyse burada iki aama arasinda
bir ayrim yapmak gerekiyor: birinci aamada kredi, ayni nesnenin reti-
minde fiili ardarda evreleri balatiyor; ikincisinde kredi yalnizca o nes-
nenin bir tccardan digerine tainmasini da ieren transfer ilemini,
baka bir deyile M-P srecini gerekletiriyor. Ne var ki burada da meta
gene hi degilse dolaim srecinde, yani yeniden-retim srecinin bir
evresindedir.
Buradan u sonu ikiyor ki, burada bor verilen sermaye, hi bir
zaman atil sermaye olmayip, sahibinin elinde biimini degitirmek zorun-
da olan sermayedir; sahibi iin o yalnizca meta-sermaye biiminde, yani
tekrar dntrlmesi zorunlu bir biimde, ilk adimda en azindan para-
ya evrilmesi gereken sermaye biiminde bulunur. Demek oluyor ki,
burada kredinin balatip gerekletirdigi ey metalarin bakalaimidir;
yalniz M-P degil, ayni zamanda P-M ve fiili retim srecidir. Yeniden
retken devre iersindeki byk bir kredi miktari (banker kredisi diinda),
bor verilmeye hazir durumda bekleyen ve krli yatirim arayan byk
bir atil sermaye oldugu anlamina gelmez. Bu daha ok, yeniden retim
srecinde, daha ok sermaye kullanildigi anlamina gelir. Kredi, demek
ki, burada, 1) sanayi kapitalistlerini ilgilendirdigi kadariyla, sanayi ser-
430
Kurl Murks
Kupilul lll
mayesinin bir evreden digerine geiini, birbiriyle ilgili ve birbirine yakin
retim alanlarinin baglantisini; 2) tccarlari ilgilendirdigi kadariyla, [sayfa
427| metalarin, para kariliginda kesin satilarina ya da balica metalarla
degitirilmelerine kadar, bir kimseden bir bakasina tainmasini ve
geiini saglar.
Azami kredi burada, sanayi sermayesinin tam istihdami ile zde-
tir, yani tketim sinirlari dikkate alinmaksizin, yeniden retken gcnn
en st dzeyde harcanmasi demektir. Bu tketimin sinirlari, yeniden-
retim srecinin kendi abalariyla geniletilir. Bir yandan bu, emekiler-
le kapitalistlerin gelirlerinde tketimi artirir, te yandan da, retken tke-
tim abalariyla zdetir.
Yeniden-retim sreci srekli oldugu, ve dolayisiyla geriye aki
gven altina alindigi srece, bu kredi vardir ve geniler, ve genilemesi,
yeniden-retim srecinin kendisindeki genilemeye dayanir. Geriye
dnlerdeki gecikmeler, airi dolu piyasalar ya da den fiyatlar sonu-
cu, yeniden-retim srecinde bir duraklama olur olmaz, sanayi sermay-
esinde airi bir bolluk grlr, ama ilevlerini yerine getiremeyecek bir
biim iersindedir. Muazzam miktarlarda meta-sermaye vardir ama, sa-
tilamaz durumdadir. Muazzam miktarda sabit sermaye vardir, ama yeni-
den-retim srecindeki tikaniklik nedeniyle ogu kullanilmaz durumda-
dir. Kredi, 1) bu sermaye bo kaldigi, yani yeniden-retim evrelerinden
bir tanesinin iersinde hapsedildigi, bakalaimlarini tamamlayamadigi
iin; 2) yeniden-retim srecinin srekliligine olan gven sarsildigi iin;
8) bu ticari krediye olan talep azaldigi iin, daralir. retimini kisan ve de-
posunda bir yigin satilmami iplik bulunan ipliki, krediyle pamuk sati-
nalma gereksinmesi duymaz; elinde gereginden fazla mal bulunan tc-
car, krediyle baka meta alacak durumda degildir.
Dolayisiyla, yeniden-retim srecindeki bu genilemede ya da
hatta normal akita bir bozukluk olunca kredi de kitlaiyor; kredi ile
meta elde etmek gleiyor. Bununla birlikte, nakit deme talebi ile,
kredili satilara kari gsterilen titizlik, bir k izleyen sanayi evrimi
evresinin zellikleridir. Bizzat kriz sirasinda, herkesin elinde rn bulun-
dugu, bunlari satamadigi, ama demeleri karilayabilmek iin satmak
zorunda oldugundan, kredi kitliginin en st dzeye ulatigi (ve bu ne-
denle banker kredisine ait iskonto oraninin en yksek oldugu) sirada,
en byk miktarlarda bulunan, atil ya da yatirim arayan sermaye kitlele-
ri degil, daha ok, kendi yeniden-retim srecinde engellenmi bulu-
nan sermaye kitlesidir. O sirada yatirilmi bulunan sermaye, yeniden-re-
tim sreci tikandigi iin, byk kitleler halinde gerekten atil durumda-
dir. Fabrikalar kapanir, hammaddeler yigilir, son eklini almi rnler,
metalar olarak piyasayi kaplar. te bu nedenle, bu gibi durumlarda,
suu, retken sermaye kitligina yklemek son derece yanlitir. Kismen,
normal ama geici olarak klm lekte yeniden-retim srecine,
ve kismen de, felce ugrami tketime oranla, retken sermayedeki airi
43T
Kurl Murks
Kupilul lll
bolluk, asil bu gibi zamanlarda szkonusudur.
Btn toplumun yalniz sanayi kapitalistleri ile cretli iilerden
[sayfa 428| olutugunu kabul edelim. Ayrica, toplam sermayenin byk bir
kisminin, ortalama oranlarinda kendilerini yerine koymaktan alikoyan
ve zel1ikle kredi ile gelimi bulunan tm yeniden-retim srecinin
genel i bagintilari nedeniyle her zaman geici nitelikte genel bir dura-
klamayi davet eden fiyat dalgalanmalarini da dikkate almayalim. Kredi
sisteminin uygun bir ortam sagladigi, hileli aliverilerle speklasyonlari
da bir yana birakalim. Bu durumda bir bunalim, ancak ekonominin e-
itli kollarindaki retimde grlen orantisizligin, ve kapitalistlerin tketi-
mi ile birikimleri arasindaki orantisizligin bir sonucu olarak aiklanabilirdi.
Ama, grldg gibi, retime yatirilmi bulunan sermayenin yerine kon-
masi, geni lde, retken olmayan siniflarin tketim gcne bagli bu-
lunuyor; oysa iilerin tketim gc kismen cretler yasasi ile, kismen
de, bunlarin kapitalist sinif tarafindan krli bir biimde alitirilabildigi
srece kullanilmalari olgusu ile sinirlidir. Btn gerek bunalimlarin son
nedeni, daima kapitalist retimin retici gleri sanki yalniz toplumun
mutlak tketim gc bu glerin sinirini tekil edermiesine gelitirme
abasina zit olarak, kitlelerin yoksullugu ve sinirli tketimidir.
Hi degilse gelimi kapitalist uluslar arasinda gerek bir retken
sermaye kitligindan, ancak, bellibali besin maddelerinde ya da bellibali
sanayi hammaddelerinde genel bir kt rn zamanlarinda szedilebi-
lir.
Ne var ki bu ticari krediye ek olarak nmzde bir de gerek
para kredi bulunmakta. Sanayiciler ile tccarlarin aralarinda alip ver-
dikleri avanslar, bunlara bankerler ve bor para verenlerin yaptiklari para
avanslarla birbirine karimi durumdadir. Polie iskontolarinda avans
yalnizca nominaldir. Fabrikatr rnn, polie kariligi satar ve bunu
bir |/|| ||o/e|'a [simsara| kirdirir. Gerekte, simsarin verdigi avans, ban-
kerden sagladigi kredidir ve banker de bu parayi simsara, mevduat sa-
hiplerinin para-sermayesinden vermitir. Bu mevduat sahipleri, sanayi
kapitalistleri ile tccarlarin kendilerinden ve (tasarruf bankalari araciligi
ile) iilerden ayrica, toprak ranti alanlardan ve teki retken olmayan
siniflardan ibarettir. Bylece, bir bireysel sanayici fabrikatr ve tccar,
byk bir yedek fon bulundurmak ve kendisine yapilacak fiili demele-
re bagli kalmak zorunlulugundan kurtulmu olur. te yandan, kismen
polie dalavereleri, kismen de sirf polie icadetmek iin yapilan meta
aliverii ile btn sre ylesine karmaik hale gelir ki, geriye deme-
lerin gerekte uzun zaman sonra ve ancak, kismen dolandirilan para-
ikrazcilarinin ve kismen de dolandirilan reticilerin sirtinda yapildigi hal-
lerde bile, geriye demelerin dzenli oldugu ok krli bir i grnts
uzun sre devam eder. Bylece iler daima, kn tam arifesinde,
neredeyse fazlasiyla saglikli bir grntedir. Bunun en iyi kanitini r-
negin, 1857 ve 1858 tarihli Banka Yasalari zerine Raporlar vermektedir-
432
Kurl Murks
Kupilul lll
ler. Bu raporlarda, 1857 Agustosunda bunalimin patlak vermesinden
yalnizca bir ay nce, btn banka mdrlerinin, tccarlarin, [sayfa 42D| ki-
sacasi balarinda Lord Overstone olmak zere davet edilen btn uzm-
anlarin, gnen, ve ilerdeki saglikli durum nedeniyle birbirlerini
kutladiklari grlmektedir. Ve ne gariptir ki, Tooke, l/s|o|y o/ P|/ces adli
yapitinda, bunalimlarla ilgili bir tarihi olarak bu hayali grne bir kez
daha aldanmaktadir. Birdenbire patlak veren ke kadar iler daima
tepeden tirnaga saglikli, ve kampanya btn hiziyla devam etmektedir.

imdi, para-sermaye birikimine bir kez daha geri dnyoruz. Bor


verilebilir sermayedeki her byme, gerek bir sermaye birikimini ya da
yeniden-retim srecindeki bir genilemeyi gstermez. Bu, byk miktar-
larda bor sermayesinin bombo kaldigi, bir bunalimi hemen izleyen
sanayi evrimi evresinde ok aik duruma gelir. retim srecinin daral-
digi (1847 bunalimindan sonra, ngiliz sanayi blgelerinde retim te-
bir azalmiti), meta-fiyatlarinin en alt dzeye indigi, giriim ruhunun felce
ugradigi bu gibi zamanlarda faiz orani dktr ve burada o, tam da
sanayi sermayesindeki daraliin, ve i grememenin bir sonucu olarak
bor verilebilir sermayedeki artitan fazla bir eyi ifade etmez. Meta-
fiyatlari dtg, aliveri sayisi azaldigi ve cretlere yatirilan sermaye
eksildigi zaman, daha az miktarda dolaim aracina gereksinme buluna-
cagi apaiktir; te yandan, di borlar, ya altin ihraciyla ya da iflaslarin
sonucu olarak tasfiye edildikten sonra, dnya-parasi olarak ilev yap-
mak zere ek bir paraya da gereksinme olmayacaktir; en sonu, polie
iskontosu ile ilikili ilerin hacmi, polielerin kendi sayilarindaki ve byk-
lklerindeki azalma ile orantili olarak klecektir. u halde, dolaim
araci ya da deme araci olarak i grecek olan bor verilebilir para-ser-
mayeye olan talep (yeni sermaye yatirimi hala konu-diidir) azalacak ve
dolayisiyla bu sermaye nispeten bollaacaktir. Bu gibi koullar altinda,
ne var ki, bor verilebilir sermaye arzi da, daha ilerde grecegimiz gibi
artacaktir.
te bu yzden, 1847 bunalimindan sonra, durum, "aliverilerde
bir daralma ve byk bir airi para bollugu", (Commercial Distress, 1847-
48, Evidence, n 1664) szleriyle nitelendiriliyordu. Faiz orani, "ticaretin
neredeyse bsbtn yokedilmesi ve paranin kullanilmasi ile ilgili yolla-
rin neredeyse bsbtn ortadan kalkmasi" nedeniyle ok dkt (|oc.
c/|., s. 45, Liverpool Krallik Bankasi mdr Hodgson'un ifadesi). Bu
olgulari aiklamak iin bu baylarin uydurduklari samaliklar (stelik
Hodgson bunlarin en iyilerinden biriydi) u satirlardan grlebilir: "Bu-
nalim" (1847) "lkede, kismen dnyanin her yerinden yapilan ithalat
iin altin olarak demede bulunmak zorunlulugunun kismen de dolaan
sermayenin (/|oc|/n cc/|c|) sabit sermaye iersinde erimesinin yola-
433
Kurl Murks
Kupilul lll
tigi, para-sermayedeki gerek bir azalmadan dogmutur." [|.c., 8D.|
Dolaan sermayenin sabit sermayeye evrilmesinin, nasil olup da bir
lkedeki para-sermayeyi azalttigini anlamak olanaksizdir. nk, de-
miryollari [sayfa 48O| rneginde, yani o sirada sermayenin bellibali yatirildi-
gi bu alanda, kprler ve raylar iin ne altin ne de kagit para kullanilmiti,
ve demiryolu hisse senetlerine yatirilan para, sirf demeler eklinde
yatirilmi bulunmasi lsnde, bankalara yatirilan diger paralarin yeri-
ne getirdigi ilevlerin tamamen aynisini yerine getirmi ve hatta yukarda
gsterildigi gibi, bor verilebilir para-sermaye miktarini geici olarak
artirmitir bile; ama, yapim ileri iin fiilen harcanmasi lsnde, lke
iersinde, satinalma ve deme araci olarak dolaimda bulunmutur.
Ancak sabit sermayenin ihra edilememesi lsnde ve bu olanaksiz-
lik karisinda, ihra edilen mallar kariliginda yapilan geriye demeler-
den saglanan sermaye nakit ya da kle olarak yapilan geriye demeler
de dahil hesap-dii kalir ve ancak bu lde para-sermaye etkilenebi-
lir. Ne var ki o sirada ngiliz ihra mallari da di piyasalarda daglar gibi
yigilmiti ve satilamiyordu. Kendi normal i sermayelerinin bir kismini
demiryollari hisse senetlerine baglayan ve bu yzden de ilerini yrt-
mek iin bor sermayeye muhta hale gelen Manchester'li tccarlar ile
fabrikatrlerin /|oc|/n cc/|c|'lari gerekten de sabit hale gelmiti ve
bunlar bunun sonularina katlanmak zorunda kalmilardi. Ama bunlar,
ilerine ait olup da oradan ektikleri sermayeyi, demiryolu yerine diye-
lim ki madenlere yatirmi olsalardi demir, kmr, bakir gibi madenci-
lik rnlerinin kendileri /|oc|/n cc/|c| oldugu halde durum gene ayni
olurdu. Kt bir rn yili, hububat ithali ve altin ihraci nedeniyle, mevcut
para-sermayedeki fiili azalma, hi kukusuz, demiryolu sahtekarligi ile
hi bir ilikisi bulunmayan bir olguydu. "Ticari sermayelerinin bir kis-
mini demiryollari iin ekmeleri nedeniyle ... hemen btn ticari firma-
lar, ilerini azok sermaye kitligi ile kari kariya biraktilar." "Ticari
firmalarin demiryollarina yaptiklari byk ldeki bor vermeler [|oc.
c/|., s. 42| bunlari ... senetlerini iskonto ettirmek ve bylece ticari
ilemlerini yrtmek iin bankalara ok fazla yklenmek zorunda birak-
ti" (ayni Hodgson'un szleri, |.c., s. 67). "Demiryolu speklasyonlari sonu-
cu Manchester'de muazzam zararlara ugranildi." (R. Gardner, daha nce,
Buch I, Kap. XIII, 8. c'de ve baka birka yerde de anilmiti; ifade n
4884, |oc. c/|.)
1847 bunaliminin belli bali nedenlerinden biri, piyasalarin mal-
larla dolup tamasi ve Dogu Hindistan'da yapilan meta ticaretiyle ilgili
inanilmaz sahtekarlikti. Ama, bu alanda i yapan ok zengin firmalari
bile iflas ettiren baka nedenler de vardi: "Bunlarin byk olanaklari
vardi ama, hazir, elaltinda degildi. Sermayelerin hepsi, Mauritius'daki
iftliklerde, indigo fabrikalarinda ya da eker fabrikalarinda baglanmi
durumdaydi. 5OO.OOO-6OO.OOO sterline kadar byk borlara giren firma-
larin elinde senetlerini deyecek hazir kiymetleri yoktu, ve en sonunda,
434
Kurl Murks
Kupilul lll
senetlerini demek iin tamamen kredilerine dayanmak zorunda bu-
lunduklari [sayfa 481| geregi ortaya ikti." (Ch. Turner, Liverpool'da byk
bir Dogu-Hint tccari n 78O, |oc. c/|.) Ayrica bkz: Gardner (n 4872, |oc.
c/|.): "in ile yapilan ticaret anlamasindan hemen sonra, lkemiz iin,
in ile yapilan ticaretimizde byk bir genileme olacagi konusunda
ylesine byk bir umut belirdi ki, zellikle in piyasasi iin alinan tr-
den kumalarin yapimi iin, sirf bu ticaret gznnde bulundurularak
byk kuma fabrikalari kuruldu, ve eski fabrikalarimiz da btn bunla-
ra eklenmi oldu." "4874. Peki bu ticaretin sonu ne oldu Neredeyse
tarife sigmaz byk bir felaket; 1844 ile 1845'te in'e yapilan tm sevki-
yatin te-ikisinden fazlasinin hi bir zaman geriye dendigini hi san-
miyorum; geriye yapilacak demeler iin ayin bellibali meta olmasi
ve zaten kendisine gereksinme bulunmasi sonucu, biz fabrikatrler, ay-
dan alinan gmrkte yapilacak byk bir indirime gvenmitik." Ve
ardindan, ngiliz fabrikatrlerinin pek bnce ifade edilen amentleri ge-
liyor: "Bizim di piyasa ile olan ticaretimizin hi biri, onlarin mal satinal-
ma gleri ile sinirli degildir ama, bizim mallarimiz kariliginda onlardan
aldigimiz eyleri tketebilme olanaklarimizla sinirlidir." (ngilizlerin tica-
ret yaptiklari nispeten yoksul lkeler hi kukusuz ne miktarda olursa
olsun ngiliz mallarinin kariligini dyor ve tketiyordu ama ne yazik ki
zengin ngiltere, karilik olarak gnderilen rnleri yutamiyordu.) "4876.
lk partide bazi mallar gnderdim ve bu mallar yaklaik yzde 15 zarari-
na satildi; aracilarimin satin alacagi ay fiyatinin, bu lkede o aigi kapa-
tacak kadar byk bir kr saglayacagina tam bir gvenim vardi, oysa ...
kr saglamak yle dursun, bazi hallerde yzde 25 ve yzde 5O'ye kadar
zarar ettim." "4877. Fabrikatrler genellikle kendi hesaplarina mi ihra-
cat yaparlardi Esas olarak; bence tccarlar ok gemeden bu ilerin
yararli olmadigini grdler ve kendileri dogrudan dogruya ilgilenecekle-
rine, fabrikatrleri sevkiyat yapmaya tevik ettiler." te yandan 1857'de,
zararlar ile baarisizliklar geni lde tccarlara yklendi, nk fabri-
katrler, di piyasalari malla doldurma grevini "kendi hesaplarina" on-
larin zerine yiktilar.

Bankaciliktaki genileme karisinda (1857'yi hemen izleyen bir-


ka yil iersinde, kapitalist iftilerin mevduatlarinin drt katina iktigini
gsteren, aagidaki pswich rnegine bakiniz), daha nce zel yigma ya
da yedek sikke olarak bulunan paranin, belli bir sre iin daima bor
verilebilir sermayeye evrilmesi olgusundan dogan para-sermaye artii,
Londra'daki hisse senedi bankalarinin, mevduata faiz demeye balama-
lari zerine, mevduatta grlen artilari daha fazla, retken sermayede
bir byme oldugunu gstermez. retimin legi ayni kaldigi srece bu
genileme, ancak bor verilebilir para-sermayede, retken para-serma-
435
Kurl Murks
Kupilul lll
yeye gre daha fazla bir bolluga yol aar. Dolayisiyla faiz orani der.
[sayfa 482|
Yeniden-retim sreci, airi gerilimden nceki gnen haline te-
krar ulair ulamaz, ticari kredi fazlasiyla geniler; bu, gerekten de gene,
kolay geriye akilar ve genilemi retim iin "saglam" bir temel tekil
eder. Bu durumda, asgarinin zerine ykselmekle birlikte faiz orani hala
dktr. Bu aslinda, dk bir faiz orani ve dolayisiyla bor verilebilir
sermayede nispi bir bollugun, sanayi sermayesinde gerek bir genileme
ile ayni zamana rasladiginin sylenebilecegi |/|/c// zamandir. Geriye
demelerin dzenli ve rahat akii, geni ticari kredi ile birlikte, talep
artmi olmakla birlikte, bor sermayesinin arzini saglar ve faiz oraninin
ykselmesini engeller. te yandan, herhangi bir yedek sermayeleri ol-
maksizin ya da hi sermayeleri bulunmaksizin alian ve tamamen para-
krediye dayanarak i gren aikgzlerin sayilari, ilk kez kabarmi grnr.
imdi buna bir de, her trden sabit sermayede bir genileme, ve byk
ve geni-lekli yeni giriimlerin ailmalari eklenir. Faiz artik normal
dzeyine ykselir. Yeni bir bunalim balar balamaz da tekrar en yksek
dzeyine ulair. Kredi birdenbire kesilir, demeler durur, yeniden-re-
tim sreci felce ugrar, ve daha nce sz edilen istisnalar ile, airi bol
bir atil sanayi sermayesi, neredeyse mutlak bir bor sermaye yoklugu ile
yanyana grlr.
Genellikle, bor sermayesinin faiz oraninda ifadesini bulan hare-
keti, sanayi sermayesinin hareketiyle zit yndedir. Dk ama asgarinin
zerinde bir faiz oraninin, bunalimdan sonraki "iyileme" ve artan g-
venle bir arada grldg evre, ve zellikle faiz oraninin, en dk ile en
yksegin tam ortasinda, ortalama dzeye eritigi evre, bor sermayesin-
deki bollukla, sanayi sermayesindeki byk genilemenin ayni zamana
rasladigi biricik iki dnemdir. Ama, sinai evrimin balangicinda, dk
bir faiz orani, sanayi sermayesinde bir daralmayla, ve sinai evrimin
sonunda, yksek bir faiz orani, sanayi sermayesinde bir bollukla ayni
zamanda grlr. "yileme" ile birlikte grlen dk bir faiz orani,
ticari kredinin, henz kendi kendine yettigi iin banka kredisine ancak
pek az gereksinme gsterdigini ortaya koyar.
Sinai evrim yle bir niteliktedir ki, bir kez ilk hareket verildi mi,
ayni devrenin, devresel olarak kendi kendini yeniden retmesi gerekir.
8
8
[Bir baka yerde de degindigim gibi [lc/|c|, Birinci Cilt, s. 87-88, -EJ.| son byk genel
bunalimdan beri burada bir degiiklik olmutur. Daha nceki on yillik dngleriyle, devresel
srelerin had biimi, yerini -eitli sanayi lkelerinde eitli zamanlarda yer alan- ilerde nis-
peten kisa ve hafif bir iyileme ve nispeten uzun ve kararsiz depresyon arasinda degien, daha
kronik ve daha uzun sreli biimlere birakmi grnmektedir. Ama bu, belki de, yalnizca,
dnglerin srelerinin uzamasi sorunudur. Dnya ticaretinin ilk yillarinda, 1815-47 arasinda, bu
dnglerin yaklaik be yil srdg gsterilebilir; 1847 ile 1867 arasinda, dng aika on yildir;
imdi, acaba, bugne degin ei grlmemi yeni bir dnya bunaliminin hazirlik aamasinda mi
bulunuyoruz Pek ok ey bu yne iaret ediyor. Son l867 genel bunalimindan beri, bir ok de-
rin degiiklikler olmutur. Ulatirma ve iletiim aralarindaki dev genileme -okyanuslardaki
ilepler, demiryollari, telgraf, Svey Kanali- gerek bir dnya piyasasini bir olgu haline getirmitir.
43
Kurl Murks
Kupilul lll
Geveme dnemi boyunca retim, bir nceki evrimde ulatigi ve imdi
kendisi iin gerekli teknik temelin kuruldugu dzeyin altina der. G-
nen dneminde ara dnemde bu temel zerinde gelimeye devam
eder. Airi-retim ve speklasyon dneminde, retim srecinin kapitali-
ste sinirlarini aana kadar, retken gleri sonuna dek zorlar. [sayfa 488|
Bunalim dnemi boyunca, deme araci kitligi oldugu aiktir. Po-
lielerin paraya evrilebilmesi, metalarin kendi bakalaimlarinin yerini
alir , ve yalnizca kredi ile i gren firmalarin orani ne kadar bykse, bu
gibi zamanlarda bu, o kadar fazla olur. 1844-45'de grldg gibi, bilisiz-
lik ieren ve hatali banka yasalari bu para bunalimini daha da yogun-
latirabilir. Ama hi bir banka yasasi bu bunalimi nleyemez.
Yeniden-retim srecinin tm srekliliginin krediye dayandigi bir
retim sisteminde, kredinin birdenbire kesildigi ve ancak nakit deme-
lerin geerli oldugu siralarda deme aralarina olan byk hcum
karisinda bir bunalimin mutlaka ortaya ikacagi aiktir. Bu yzden, ilk
bakita btn bunalim sirf bir kredi ve para bunalimi gibi grnr. Ve
aslinda bu, yalnizca, polielerin paraya evrilebilme sorunudur. Ne var
ki bu polielerin ogunlugu, fiili alim-satimlari temsil eder ve bu alim-
satimlarin geniliginin toplumun gereksinmelerinin ok zerinde olmasi,
en sonunda, btn bu bunalimin temelidir. Ayni zamanda, bu poliele-
rin muazzam bir miktari, imdi gniigina ikan ve sabun kpg gibi
snen dpedz bir dolandiriciligi; ayrica, bakalarinin sermayesi ile ya-
pilan baarisiz speklasyonlari; ve ensonu, deger kaybeden ya da hi
satilmayan meta-sermayeyi, ya da hi bir zaman tekrar gerekletirileme-
yecek olan geriye dnleri temsil eder. Yeniden-retim srecindeki
zoraki genilemeye dayanan bu batan sona yapay sisteme, hi kukusuz,
ngiltere Bankasi gibi bir bankanin, btn dolandiricilara, senetleri yo-
luyla degersiz sermaye vermesi ve deger kaybetmi btn metalari eski
nominal degerleri zerinden satin almasiyla are bulunamaz. Ayrica bura-
da her ey arpitilmi bir grntedir, nk bu senet dnyasinda, ger-
ek fiyat ile bunun gerek temeli hi bir yerde grnmez, yalniz kleler,
madeni sikkeler, banknotlar, polieler, senetler vardir. zellikle, lkenin
Londra gibi tm para ilerinin toplandigi merkezlerde, bu arpiklik daha
gze batar haldedir; sre batan sona anlailmaz hale gelmitir; retim
merkezlerinde bu, daha az byledir.
ngiltere'nin sanayideki eski tekeline bir takim rakip sanayi lkeleri kari ikmitir; dnyanin
her yaninda, Avrupa'daki fazla sermaye yatirimi iin, usuz bucaksiz ve eitli alanlar ailmi,
bylece daha geni bir alana dagilmasi ve yerel airi-speklasyonun daha kolay nlenmesi
olanagi saglanmitir. Btn bunlar araciligi ile, eski bunalimi reten ortamlar ve bunlarin geli-
mesini saglayan olanaklar, ya yokedilmi ya da ok azaltilmitir. Ayni zamanda, karteller ve
trstler karisinda, i piyasadaki rekabet geriledigi halde, di piyasalarda, ngiltere diinda btn
byk sanayi lkelerinin evresini evirdikleri koruyucu gmrk tarifeleriyle sinirlandirilmi
bulunmaktadir. Ne var ki, bu koruyucu gmrk tarifeleri, dnya piyasasina kimin egemen ola-
cagini kararlatiracak olan, son genel sanayi savai iin yapilan hazirliklardan baka bir ey
degildir. u halde, eski bunalimlarin yinelenmesine kari ileyen her etmen, kendi iersinde,
gelecekteki ok daha gl bir bunalimin tohumlarini taimaktadir. -F.E.|
437
Kurl Murks
Kupilul lll
Bunalim sirasinda grlen airi sanayi sermayesi bollugu ile ilgili
olarak unlarin da dikkate alinmasi gerekir: meta-sermayenin kendisi
ayni zamanda para-sermaye, yani metalarin fiyatlarinda ifadesini bulan
[sayfa 484| belli bir deger miktaridir. Kullanim-degeri olarak bu, belli nicelik-
te kullanim nesneleridir ve bunalim zamanlarinda bunlarin mevcudun-
da bir fazlalik vardir. Ama bizatihi para-sermaye olarak, potansiyel
para-sermaye olarak, srekli genilemeye ve daralmaya tabidir. Buna-
lim arifesinde ve bunalim sirasinda, potansiyel para-sermaye niteligi ier-
sindeki meta-sermaye daralmitir. Sahibi ve alacaklilari iin, satin alindigi,
ve iskonto ve rehin ilemlerinin kendisine dayanilarak yapildigi zamana
gre, daha az para-sermayeyi (polieler ve borlar iin teminati) temsil
eder. Bir lkede para-sermayenin, darlik zamanlarinda azaldigini iddia
etmenin anlami eger buysa, bu, meta-fiyatlarinin dtgn sylemekle
ayni eydir. Fiyatlardaki byle bir knt yalnizca, bunlarda bulunan
daha nceki enflasyonu dengelemi olur.
retken olmayan siniflar ile, sabit gelirleriyle yaayanlarin gelirle-
ri, airi-retim ve airi-speklasyon ile elele giden fiyat enflasyonu si-
rasinda genellikle ayni kalir. Dolayisiyla, bunlarin tketim kapasiteleri ve
bununla birlikte de, toplam yeniden-retimin normal olarak bunlarin
tketimine giren kismini yerine koyma olanaklari da nispi olarak azalir.
Talepleri nominal olarak ayni kaldigi zaman bile, gerekte azalir.
thalat ve ihracat ile ilgili olarak u noktayi dikkate almak gerekir
ki, birbiri ardina btn lkeler, bunalima srklenmi olurlar ve o za-
man, birkai diinda hepsinin de, gereginden fazla ithalat ve ihracat
yaptiklari, bu yzden de |es/n/n, c|ey||e|/nJe |/| Jeme Jenes/ne
sc|/ o|J0/|c|| ortaya ikar. Bu nedenle, rahatsizlik, aslinda demeler
dengesinde degildir. rnegin, ngiltere, diariya bir altin akiindan mus-
tariptir. ok fazla ithalat yapmitir. Ama ayni zamanda, btn teki l-
kelerde de, ngiliz mallari ile airi bir dolma olmutur. Demek ki, onlar
da airi-ithalatta bulunmular ya da airi-ithalat yapma durumuna sokul-
mulardir. (Krediyle ihracat yapan bir lke ile, krediyle pek az ihracat
yapan ya da hi yapmayan lke arasinda geri bir fark vardir, ama o si-
rada bu ikincisi de kredi ile ithalat yapma durumundadir; ve ancak
mallarin bu lkeye konsinye olarak gnderilmesi halinde, durum byle
degildir.) Bunalim, nce ngiltere'de, demeler dengesi nedeniyle en
fazla kredi veren ve en az kredi alan, hemen tasfiye edilmesi gerekli va-
desi gelmi demeler dengesinin genel ticaret dengesi |e||e olsa bile
c|ey||e oldugu lkede patlak verebilir. Bu durum, kismen verilmi bulu-
nan kredilerin ve kismen de, di lkelere byk miktarlarda sermaye
bor verilerek, fiili ticaretin sagladigi geriye dnlere ek olarak, geriye
byk kitleler halinde meta akiina yolailmasinin bir sonucu eklinde
aiklanmaktadir. (Bununla birlikte, bunalim, zaman zaman, ticaret ve
sermaye kredisinin ogunu ngiltere'den alan Amerika'da patlak ver-
mitir.) ngiltere'de diariya altin akii ile balayan ve onunla birlikte
438
Kurl Murks
Kupilul lll
grlen knt, ngiltere'nin demeler dengesini, kismen ihracatila-
rinin iflasi ile (aagida bu konuda daha fazla durulacaktir), kismen meta-
sermayesinin bir kismini dk fiyatlarla di lkelerde elden ikartmakla
ve kismen de, yabanci degerli [sayfa 485| senetlerin satii ve ngiliz degerli
senetlerinin satin alinmasi ile dengelemektedir. imdi bir baka lkeye
sira gelmitir. demeler dengesi kisa bir sre iin bu lke lehindeydi;
ama imdi, demeler dengesi ile ticaret dengesi arasinda normal olarak
bulunan zaman araligi ortadan kalkmi ya da en azindan bunalim nede-
niyle kisalmitir: imdi birdenbire btn demelerin hemen yapilmasi
bekleniyor. Ayni ey imdi burada yineleniyor. ngiltere'de imdi geriye
bir altin akii var, diger lkelerde ise diariya dogru. Bir lkede airi ithal
olarak grnen ey, digerinde airi ihra olarak grnyor ve tersi. Ne
var ki, airi ithal ve airi ihra btn lkelerde yapilmitir (biz burada,
kt rnden falan degil, genel bir bunalimdan szediyoruz); yani kre-
dinin tevik ettigi bir airi-retim ve bununla elele giden genel bir enflasy-
on.
1857'de, Birleik Devletler'de bunalim patlak verdi. Bunu, ngil-
tere'den Amerika'ya bir altin akii izledi. Ne var ki Amerika'daki balon
patlar patlamaz, bu sefer de, bunalim ngiltere'de patlak verdi ve altin,
Amerika'dan ngiltere'ye akti. ngiltere ile Kita Avrupasi arasinda da ayni
ey oldu. demeler dengesi, genel bunalim zamanlarinda her ulus iin,
hi degilse ticari bakimdan gelimi bir ulus iin aleyhtedir, ama daima
her lke iin, yaylim atei gibi, yani herbirine deme yapma sirasi gelir
gelmez, bu byledir. Ve bir kez bunalim patlak verdi mi, rnegin ngilte-
re'deki gibi, bu, sreler dizisini, ok kisa dnemler halinde sikitirir. te
o zaman btn bu uluslarin ayni zamanda airi-ihracat yaptiklari (yani
airi-retimde bulunduklari) ve airi-ithalat yaptiklari (yani, airi-ticaret
yaptiklari), hepsinde fiyatlarin itigi, ve kredinin gereginden fazla yayil-
digi ortaya ikar. Ve hepsinde ayni k olur. Diariya altin akii grn-
gs hepsinde ardarda yer alir ve bu da tam da genel niteligi ile, 1) dia-
riya altin akiinin, bunalimin nedeni degil, yalnizca bir grngs ol-
dugunu; 2) bunalimin eitli lkelere isabet sirasinin yalnizca bu lkele-
rin kiyamet gnlerinin ne zaman oldugunu, yani bunalimin ne zaman
baladigini ve duragan haldeki gelerin buralarda ne zaman ortaya ikti-
gini gsterdigini tanitlar.
ngiliz iktisat yazarlarinin 188O'dan beri sz edilmeye deger ik-
tisat yazini ana izgileriyle, dolaim araci (c0||ency), kredi ve bunalimlar
konularinda yazin halini almitir bellibali zelligi, bunalim zamanlarin-
da, kambiyo kurlarindaki dne karin, degerli madenlerin ihracina,
sirf ulusal bir grng olarak yalnizca ngiltere aisindan bakmalari ve
bunalim zamanlarinda kendi bankalari faiz oranini ykseltecegi zaman,
teki btn Avrupa bankalarinin da faiz oranini ykseltmeleri, ve diariya
altin akii konusunda bugn kendi lkelerinde ykselen tehlike iglikla-
rinin, yarin Amerika'nin, ertesi gn de Almanya ve Fransa'nin izlemele-
43
Kurl Murks
Kupilul lll
ri olgusuna gzlerini siki sikiya kapatmalaridir.
1847 yilinda, "bu lkenin" [ogunlukla tahil iin| "zerine den
ykmllkleri yerine getirmesi gerekiyordu. Ne yazik ki bunlar byk
lde iflaslarla karilaniyordu" [zengin ngiltere, Kita Avrupasina ve
Amerika'ya kari olan ykmllklerine, iflaslarla are bulmutu|, "ama
[sayfa 486| bunlar iflaslarla karilanmadiklari lde, altin ihraci ile karila-
niyorlardi." (Reo|| o/ Comm/||ee on 8cn/ 4c|s, 1857.) Baka bir deyile,
ngiltere'de bir bunalimin banka yasasi ,ile yogunlatirildigi lde, bu
yasa, kitlik dnemlerinde tahil ihra eden lkeleri, nce tahillari zerin-
den sonra da tahila denecek para zerinden dolandirmada bir ara
oluyordu. Kendileri u ya da bu lde kitlik iersinde ter dken lkeler
iin, bu gibi dnemlerde tahil ihracini yasaklamak, bu nedenle, ngiltere
Bankasinin, tahil ithali iin "ykmllklerini iflaslarla karilama" planini
suya drmek iin ok akillica bir nlem olur. Tahil reticileri ile spe-
klatrlerinin, krlarinin bir kismini lkelerinin ikari iin kaybetmeleri,
ngiltere'nin ikarlari iin sermayelerini kaybetmelerinden herhalde ok
daha iyidir.
Btn bunlardan ikan sonu udur ki, bunalim siralarinda ve
genellikle ilerin iyice durgunlatigi dnemlerde meta-sermaye, potan-
siyel para-sermaye olma niteligini geni lde yitirmektedir. Ayni ey,
borsada para-sermaye olarak dolaimda bulundugu lde, hayali ser-
maye, faiz getiren senet iin de dogrudur. Ykselen faiz ile birlikte fiyati
der. Ayrica, sahibi para saglamak iin piyasaya byk miktarlarda me-
ta yigmak zorunda kalacagi iin, genel bir kredi kitliginin sonucu olarak
da meta-sermayenin fiyati der. Ensonu, hisse senetleri szkonusu ol-
dugunda, kismen, eklerini tekil ettigi gelirlerdeki azalmanin ve kis-
men de, ogu kez temsil ettigi firmalarin sahte kimliginin sonucu olarak
da der. Bu hayali para-sermaye bunalim zamanlarinda byk lde
azalir ve bununla birlikte de, sahibinin piyasada onun zerinden bor
para alma olanagi da. Bununla birlikte, bu senetlerin borsa listesindeki
para edegerlerinin klmesinin, temsil ettikleri gerek sermaye ile
hi bir ilikisi yoktur, ama sahiplerinin borlarini tasfiye etmeleri ile ger-
ekten yakin ilikisi vardir. [sayfa 487|
440
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZBRNC BLM
PARA-SERMAYE VE GEREK SERMAYE
II
(DEVAM)
U soru ile henz iimiz bitmi degil: bor verilebilir para-serma-
ye biimindeki sermaye birikimi, gerek birikimle, yani yeniden-retim
srecinin genilemesiyle ne lde akiir
Paranin bor verilebilir para-sermayeye dnmesi, paranin ret-
ken sermayeye dnmesinden ok daha basit bir sorundur. Ama bura-
da u iki eyi birbirinden ayirmak gerekir:
1) paranin, bor sermayesine basit dnm;
2) sermayenin ya da gelirin, bor sermayesine dntrlm
paraya dnmesi.
Gerek bir sanayi sermayesi birikimi ile bagli bulunan, pozitif bir
bor sermayesinin birikimini, ancak bu son nokta iersine alabilir.
1. PARANIN BOR SERMAYESNE DNMES
retken birikim ile bagli byk bir bor sermaye yigilmasi ya da
fazlaliginin, ancak, onunla ters orantili olmasi lsnde meydana gele-
bilecegini grm bulunuyoruz. Sinai evrimin iki evresinde durum by-
ledir; ilki, sanayi sermayesinin, hem retken ve hem de meta-sermaye
biiminde daraldigi sirada, yani bunalimdan sonra evrimin balangicin-
da; ve ikinci olarak da, iyilemeler baladigi, ama ticari kredinin daha
henz banka kredisini byk lde kullanmadigi sirada. Birinci du-
rumda, [sayfa 488| daha nce retimde ve ticarette kullanilan para-ser-
44T
Kurl Murks
Kupilul lll
maye, atil bor sermayesi olarak grnr; ikincisinde, artan lde, ama
ok dk bir faiz orani ile kullanilir grnr, nk sanayi ve ticaret
kapitalistleri, imdi, para-kapitalistlere kendi koullarini kabul ettirmek-
tedirler. Bor sermayesi bollugu, birinci durumda, sanayi sermayesinde
bir durgunlugu, ikincisinde geriye demelerin akiciligi, kisa vadeli kre-
diler ve ogu ilemlerin kendi sermayesi ile yapilmasi nedeniyle ticari
kredinin banka kredisinden nispi bir bagimsizligim ifade eder.
Bakalarinin kredi sermayesine gvenen speklatrler, henz sahneye
ikmamitir; kendi sermayeleri ile alian kimseler, aagi yukari saf kre-
di ilemlerinden henz uzaktirlar. lk evrede, bor sermaye fazlaligi, ger-
ek birikimin tam karitini ifade eder. kinci evrede, yeniden-retim
srecindeki yenilenen bir genileme ile ayni zamana raslar; onunla bir-
likte grlr, ama onun nedeni degildir. Bor sermaye bollugu artik
azalmaktadir, yani talebe gre henz ancak nispidir. Her iki durumda
da, gerek birikim srecinin genilemesini, dk bir faizin bu, birinci
durumda dk fiyatlarla, ikincisinde yava yava ykselen fiyatlarla ayni
zamanda grlr krin, giriim krina dnm bulunan kismini artir-
masi olgusu saglamitir. Faizin, gnen dneminin doruga ulatigi sira-
da ortalama dzeyine ykseldigi, gerekten bydg, ama krla orantili
olmadigi zamanlarda, bu, daha da byk lde yer alir.
te yandan, bor sermayesi birikiminin, gerek bir sermaye biri-
kimi olmadan da yer alabilecegini, yani bankacilik sistemindeki genile-
me ve yogunlama, dolaim yedeklerinde ya da zel deme aralari
yedek fonunda saglanan ve kisa bir sre iin daima bor sermayesine
evrilen tasarruflar gibi sirf teknik yollardan da meydana gelebilecegini
grm bulunuyoruz. Bu yzden kendisine dolaan sermaye (/|oc|/n
cc/|c|) de denilen bu bor sermayesi, daima ancak kisa sreler iin
bor sermayesi biiminde (ve gerekte, ancak kisa bir sre, iskonto iin
de kullanilabilir) kalmakla birlikte, srekli bir ykselme ve alalma du-
rumundadir. Birisi kecek olsa bir bakasi ilave yapar. Dolayisiyla, bor
verilebilir para-sermaye kitlesi, gerek birikimden tamamen bagimsiz
olarak byr (biz burada, birka yil iin verilen borlardan degil, yalniz
polieler ve mevduat zerinden kisa vadeli olanlardan szediyoruz).
Banka Komitesi. 1857. Soru 5O1. "'F|oc|/n cc/|c|' sz ile neyi
kastediyorsunuz" [ngiltere Bankasi Guvernr Mr. Weguelin'in yani-
ti:| "Bu, kisa sreli bor para iin kullaniliyor. ... (5O2) ngiltere Bankasi
banknotlari ... tara bankalari dolaim aralari, ve lkedeki toplam ma-
deni para." [Soru:| "Komiteye sunulan belgelere gre, eger siz /|oc|/n
cc/|c| ile aktif dolaimi" [ngiltere Bankasi banknotlarinin dolaimini|
"kastediyorsaniz, aktif dolaimda ok byk dalgalanmalar oldugu anla-
iliyor mu" [Ama bu aktif dolaimin, para-ikrazcisi ya da bizzat yeni-
den-retimde bulunan kapitalist tarafindan avans verilmesi arasinda ok
byk bir fark vardir. Weguelin'in yaniti:| "Ben /|oc|/n cc/|c|'a, nemli
[sayfa 48D| dalgalanmalar gsteren, bankerlerin yedeklerini de katiyorum."
442
Kurl Murks
Kupilul lll
Bunun anlami, mevduatin bankerler tarafindan henz tekrar bor
verilmemi bulunan, ama bunlarin yedekleri olarak kabul edilen, ve
byk bir kismi, yatirildiklari ngiltere Bankasinin da yedegi olan kismin-
da nemli dalgalanmalar oldugudur. En sonu, ayni bay yle diyor: /|oc-
|/n cc/|c|, kle altin, yani ubuk ya da sikke olabilir (5O8). Para
piyasasinin, bu anlailmasi g kredi dilinde, ekonomi politigin btn
kategorilerinin nasil bambaka bir anlam ve biime girdiklerini grmek,
gerek bir harika. F|oc|/n cc/|c|, orada, kukusuz bsbtn farkli bir
ey olan, c/|c0|e|/n cc/|c| [dner sermaye| iin kullanilan bir terim
oluyor; ve, para, sermaye; kle altin, sermaye; banknotlar, dolaim
araci; sermaye, bir meta; borlar, metalar ve sabit sermaye, satii zor
senet eklinde yatirilmi para oluyor!
"Londra'daki hisse senetli bankalar ... 1847'de 8.85O.774 sterlin
olan mevduatlarini 1851'de 48.1OO.724 sterline ykselttiler. ... Komiteni-
ze verilen ifadeden u sonu ikiyor ki, bu muazzam meblagin byk
bir kismi, bu ama iin o zamana kadar mevcut bulunmayan kaynaklar-
dan saglanmitir; ve bankalarda hesap amak ve mevduat bulundur-
mak alikanligi, daha nce sermayelerini (!) bu ekilde kullanmayan
ok sayida siniflara da yayilmitir. zel Tara Bankerleri Birliginin" [bun-
lar hisse senetli bankalardan farklidir| "Bakani olan ve komiteye ifade
vermekle grevlendirilen Mr. Rodwell, pswich evresinde bu uygula-
manin, son zamanlarda blge iftileri ve esnaflari arasinda drt kat
arttigini; neredeyse btn iftilerin, yilda ancak 5O sterlin rant deyen-
lerin bile, imdi bankalarda mevduat bulundurduklarini sylemitir. Bir
araya gelen bu mevduat hi kukusuz ticarette kullanilmak zere bir yol
buluyor ve zellikle ticari faaliyetin merkezi olan Londra'da toplanarak,
nce senetlerin iskontosunda ya da Londra bankerlerinin mterilerine
verilen diger avanslarda kullaniliyor. Ayrica, bankerlerin kendilerinin he-
men gereksinmeleri olmayan bu byk kisim ise |/|| ||o/e|'larin [sim-
sarlarin| eline geiyor; bunlar, kariliginda bankere, kendilerine verilen
meblagin teminati olarak, Londra'da ve lkenin eitli yerlerinde bulu-
nan kimseler iin zaten iskonto edilmi ticari senetleri veriyorlar." (8cn/
Comm/||ee, 1858, s.v.)
8/|| ||o/e|'a, zaten daha nce kendisinin iskonto ettigi polieler
kariligi avans vermekle, banker aslinda bunlari reeskont etmi oluyor;
ne var ki gerekte bu senetlerin pek ogunu |/|| ||o/e| zaten reeskont
etmi bulunuyor ve, |/|| ||o/e|/n senetlerini reeskont etmek iin banke-
rin kullandigi ayni para ile |/|| ||o/e| imdi yeni senetleri reeskont edi-
yor. Bunun neye yol atigini u satirlar gsteriyor: "Kariliksiz polieler
ve aik krediler ile, byk hayali krediler yaratilmi oldu; taradaki hisse
senetli bankalarin bu gibi polieleri iskonto ederek ve bunlari gerek
niteliklerine bakmaksizin yalniz bankanin kredisine dayanarak, Londra
piyasasindaki |/|| ||o/e|'lara reeskont ettirerek byk olanaklar [sayfa 44O|
saglanmi oldu." (|oc. c/|., s. xxi.) Bu reeskont ve bor verilebilir para-
443
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayeyi artirma yolunda bavurulan bu teknigin kredi sahtekarliklari-
na sagladigi yardim konusunda, Econom/s|'ten yapilan u alinti ilgintir:
"Son birka yildir sermaye" [yani, bor verilebilir para-sermaye| "lke-
nin bazi blgelerinde, kullanilabileceginden daha byk bir hizla birikti,
oysa diger blgelerde, sermayeyi kullanma aralari, sermayenin kendis-
inden daha byk bir hizla artti. Btn lke boyunca tamamen tarimsal
blgelerdeki bankerler, mevduatlarini kendi blgelerinde, krli ve g-
venli bir ekilde kullanacak yeterli olanak bulamadiklari halde, byk
ticaret kentleri ile, fabrika ve madencilik blgelerindeki bankerler, ser-
mayeye kari, kendi olanaklari ile karilayamayacaklari lde bir talep-
le karilatilar. Farkli blgelerdeki bu farkli durumlar son yillarda sermaye
dagilimi iin yeni tr firmalarin kurulmalarina ve hizla genilemelerine
yolati; genellikle |/|| ||o/e| denilen bu kimseler gerekte byk lek-
te i yapan bankerlerdir. Bu firmalarin ii bu gibi dnemlerde, bankerle-
re ait sermaye fazlaligini; bunu kullanamayan blgelerden, ve bir de
halka aik irketler [0||/c comcn/es| ile, byk ticari kurulularin geici
olarak kullanilmayan paralarini, daha nce kararlatirilan bir faiz orani
ile almak ve bunlari genellikle onlarin mterilerinden alinan senetleri
reeskont ederek, daha byk sermaye talebi olan blgelerdeki banker-
lere daha yksek bir faiz orani ile vermektir ... bylece, Lombard Street,
yedek sermayenin, bunun krli olarak kullanilamadigi lkenin bir blge-
sinden, bu sermayeye talep bulunan bir baka blgesine transferinin, ya
da ayni koullar altindaki bireyler arasinda sermaye aktarilmasinin yapil-
digi byk bir merkez olmutur. Balangita bu ilemler, neredeyse ta-
mamen banka degerli senetleri zerine bor alma ve bor vermeden
ibaretti. Ama, lkedeki sermaye hizla birikip de, banka kurululari ta-
rafindan daha fazla tasarruf edilir hale gelince, bu 'iskonto firmalarinin'
tasarrufundaki fonlar ylesine geniledi ki, bunlar, nce Joc/ 0c||cn|s
o/ me|c|cnJ/se (doklardaki metalarin depolama dokmanlari) ve ar-
dindan da, henz lkeye gelmemi, genellikle olmasa bile bazan tcca-
rin kendi simsari zerine ektigi eklerle saglanan mallari temsil eden
ykleme belgeleri kariliginda avans vermeye baladilar. Bu uygulama,
ngiltere ticaretinin btn niteligini hizla degitirdi. Lombard Street'te
bylece saglanan olanaklar Mincing Lane'deki simsarlara byk bir g
verdi ... ve bunlar da, btn bu avanta|i ithalati tccarlara sundular;
ithalati tccarlar bundan ylesine yararlandilar ki, 25 yil nce bir tcca-
rin, ykleme belgesi ya da hatta Joc/ 0c||cn|s zerinden avans almi
olmasi, kredisinin mahvi demek oldugu halde, bu uygulama son yillar-
da ylesine yayginlamiti ki, imdi, 25 yil nceki gibi artik az grlen bir
istisna degil, genel bir kural halini aldigi sylenebilir. Bu kadarla da kal-
madi, bu sistem o kadar ileri gtrld ki, uzak smrgelerin e|ece/|e-
// rnlerine kari ekilen eklerle Lombard Street'te byk [sayfa 441|
meblaglar toplandi. thalat yapan tccarlara saglanmi bulunan bu gibi
olanaklar, bunlarin di lkelerdeki ilemlerini geniletmelerine ve imdiye
444
Kurl Murks
Kupilul lll
degin ilerini evirdikleri dolaan (/|oc|/n) sermayelerini, zerlerinde
pek az ya da hi denetimde bulunamayacaklari, ne olacagi belirsiz sabit
degerlere yabanci plantasyonlara yatirmalarina yolati. Ve bylece biz,
kirsal blgelerde, tara bankalarinda mevduat eklinde kk meblag-
lar halinde toplanan ve kullanilmak zere Lombard Street'te biraraya
gelen lke sermayesinin dogrudan dogruya krediye dnerek, nce,
madencilik ve fabrika blgelerindeki bankalara senet reeskont etmek
suretiyle buralardaki ilemlerin geniletilmesi iin; sonra da, Joc/ 0c|-
|cn|s ve sevk evraki zerinden avans vererek yabanci rnlerin ithali
iin daha byk olanaklar saglamakta kullanildigini ve bylece, yabanci
lkelerle smrgelerde i yapmakta olan firmalarin 'yasal' ticari sermay-
esini serbest birakarak, yabanci plantasyonlara en uygunsuz yatirimlarin
yapilmasina firsat verildigini gryoruz." (Econom/s|, November 2O, 184
7, s. 1884.) Bu, kredilerin nasil "gzelce" yenilip yutuldugunu gsteriyor.
Taradaki mevduat sahibi, yalniz bankerine para yatirdigini saniyor, ve
stelik, bankeri bir bakasina bor verdigi zaman, bu borcu, kendi tani-
digi zel kiilere verdigini hayal ediyor. O, bu bankerin, mevduatini,
yaptigi iler zerinde en ufak bir denetimleri bulunmayan Londrali bir
|/|| ||o/e|/n emrine verdigi konusunda en ufak bir kuku duymuyor.
Demiryollari gibi byk kamu kurulularinin, yatirilan mevduatla-
rin, gerekten kullanilana kadar, belli bir sre daima bankerlerin tasar-
rufunda kalmalari nedeniyle bor sermayesini geici olarak nasil
artirabileceklerini daha nce grm bulunuyoruz.

u da var ki, bor sermayesinin kitlesi, dolaim araci miktarindan


tamamen farklidir. Dolaim araci miktari ile biz burada, degerli madeni
ubuklar da dahil, bir lkede mevcut olan ve dolaimda bulunan btn
banknotlar ile sikkelerin toplamini kastediyoruz. Bu miktarin bir kismi,
bankalarin byklkleri srekli degiiklik gsteren yedeklerini oluturur.
"1857 yili 12 Kasiminda" [1844 tarihli Banka Yasasinin yrrlk-
ten kaldirildigi tarih| "Londra Bankasinin (Londra ve btn ubeleri da-
hil) btn yedegi ancak 58O.751 sterlindi; ayni tarihteki mevduat tutari
22.5OO.OOO sterlindi ve bunun yaklaik alti buuk milyonu Londrali ban-
kerlere aitti. (8cn/ 4c|s, 1858, s. LVIl)
Faiz oranindaki degimeler (daha uzun dnemlerde meydana
gelenler ya da eitli lkeler arasinda faiz oraninda grlen degiiklikler
diinda kalanlar; bunlardan ilki, genel kr oranindaki degimelere, ikin-
cisi, kr oranlari ile, kredinin gelime derecesindeki farkliliklara baglidir)
bor sermayesinin (teki btn koullar, gven durumu, vb. eit olmak
[sayfa 442| zere), yani para, sikke ve banknot biiminde bor verilen ser-
mayenin arzina baglidir; ve bu, yeniden-retimi yrtenlerin kendi arala-
rinda ticari kredi araciligi ile bor verdikleri sanayi sermayesi ile
445
Kurl Murks
Kupilul lll
meta-biimindeki sanayi sermayesi olarak karitlik halindedir.
Bununla birlikte, bu bor verilebilir para-sermayenin kitlesi,
dolaimdaki para kitlesinden farkli ve ondan bagimsizdir.
rnegin, 2O sterlin gnde be kez bor verilse, 1OO sterlinlik bir
para-sermaye bor verilmi olur ve bu ayni zamanda bu 2O sterlinin
stelik en az drt kez satinalma ya da deme araci olarak hizmet ettigi
anlamina gelir; nk, eger araya, satinalma ve deme girmemi olsay-
di ve bylece sermayenin (emek-gc de dahil metalarin) evrilmi
biimini en az drt kez temsil etmemi olsaydi 1OO sterlinlik bir ser-
maye tekil etmez, ama ancak herbiri 2O sterlinlik be alacagi olutururdu.
Kredi sistemi gelimi lkelerde, bor verilmeye hazir btn para-
sermayenin, bankalarda ve faizcilerde, mevduat biiminde bulundugu-
nu kabul edebiliriz. Bu varsayim, hi degilse, bir tm olarak, i yaami
iin dogrudur. Ayrica, ilerin iyi gittigi zamanlarda, gerek speklasyon
daha balamadan nce kredinin kolay, gvenin tam oldugu siralarda
dolaim ilevlerinin ogu, sikke ya da kagit paranin yardimi olmaksizin,
basit bir kredi transferi ile zmlenir.
Nispeten kk miktarda dolaim araci varken, byk meblaglar
halinde mevduatin bulunmasi olasiligi, yalnizca una baglidir:
1 ) ayni sikkenin yerine getirdigi satin almalar ve demeler sayisi-
na;
2) geriye dn yolculuklarinin sayisina; bylece o, bankalara
mevduat olarak geriye dner, yle ki, bir deme ve satinalma araci ola-
rak yinelenen ilevi, mevduata yenilenen dnmesiyle saglanmi olur.
rnegin, kk bir esnaf her hafta bankaya para olarak 1OO sterlin yati-
rir; banker, fabrikatrn mevduatinin bir kismini bununla der; fabri-
katr bununla iilerine cretlerini der; ve iiler bu parayi kk esnafla
aliverite kullanirlar ve o da tekrar bankaya yatiri. Bylece, bu kk
esnafin bankaya yatirdigi 1OO sterlin nce fabrikatre mevduatini de-
mek iin; ikinci olarak, iilere deme yapmak iin; nc olarak es-
nafin kendisine demede bulunmak iin; drdnc olarak, ayni kk
esnafin para-sermayesinin diger bir kismini mevduat olarak yatirmak
iin hizmet etmitir; demek ki, yirmi haftanin sonunda, bu esnaf kendi
parasina karilik, bankadan para ekmek zorunda kalmazsa, ayni yz
sterlin araciligi ile bankaya 2.OOO sterlin yatirmi olur.
Bu para-sermayenin ne lde atil oldugunu, yalnizca bankalarin
ek fonlarindaki ykselip alalmalar gsterir. Bu nedenle, 1857'de ngil-
tere Bankasinin Guvernr olan Mr. Weguelin, ngiltere Bankasinin alti-
nlarinin "biricik" yedek sermaye oldugu sonucuna varmaktadir: "1258.
Bence pratikte iskonto orani, lkede bulunan kullanilmayan sermaye
miktari ile belirlenir. Kullanilmayan sermaye miktarini, tamamen kle
rezervi olan ngiltere Bankasinin yedekleri temsil eder. Bu nedenle, [sayfa
448| ne zaman bu kle ekilecek olsa, lkedeki kullanilmayan sermaye
miktari azalir ve dolayisiyla geriye kalanin degeri ykselir." [Newmarch|
44
Kurl Murks
Kupilul lll
"1864. ngiltere Bankasindaki kle rezervi gerekte, lkenin btn tica-
retinin kendisine dayanilarak yrtldg merkezi rezerv ya da birikmi
hazinedir. ... Dviz ilemleri de ite daima bu rezerv ya da birikim ze-
rinden yapilir." (Reo|| on 8cn/ 4c|s, 1857 [s.1O8, 11D|.)

hracat ve ithalat istatistikleri, gerek, yani retken ve meta-ser-


maye birikiminin bir lsn saglamaktadir. Bunlari, ngiliz sanayinin
on yillik evrimsel gelime dnemleri boyunca (1815-187O) bunalimdan
nce// son gnen azamisinin, daima, bunu izleyen gnen asgarisi
olarak tekrar grndgn ve bunun zerine yeni ve ok daha yksek
bir zirveye tirmandigini gstermektedir.
1824 gnen yilinda Byk Britanya'dan ve rlanda'dan ihra edi-
len rnlerin gerek ya da bildirilen degeri, 4O.8D6.8OO sterlindi. 1825
bunalimi ile birlikte, ihracat tutari bu meblagin altina dyor ve yilda 5
ile 8D milyon arasinda oynuyor. 1884'te gnencin geri dnyle birlikte,
daha nceki azaminin zerine, 41.64D.1D1 sterline ykseliyor ve 1886'da
yeni bir azamiye, 58.868.571'e ulaiyor. 1887 ile balayarak tekrar 42
milyona dyor ve bylece yeni asgari, eski azamiden daha yksek
oluyor ve ardindan 5O ile 58 milyon arasinda dalgalaniyor. Gnencin
dn, ihracat tutarini 1844'te, 58.5OO.OOO sterline ykseltiyor ve byle-
ce 1886'nin azamisi gene ailmi oluyor. 1845'te 6O.111.O82 sterline ulai-
yor; 1846'da tekrar 57 milyonun zerinde bir rakama dyor, 1847'de
yaklaik 5D milyona ykseliyor, 1848'de yaklaik 58 milyon oluyor, 184D'da
68.5OO.OOO sterline, 1858'te neredeyse DD milyona ykseliyor. 1854'te D7
milyon, 1855'te D4.5OO.OOO, 1856'da yaklaik 116 milyon oluyor ve 1857'de
122 milyonla tepe noktaya ulaiyor. 1858'de, 116 milyona dyor, 185D'
da 18O milyona, 186O'te yaklaik 186 milyona ykseliyor ve 1861'de an-
cak 125 milyon oluyor (yeni dk dzey burada gene daha nceki aza-
miden daha yksektir), 1868'te 146.5OO.OOO sterline ykseliyor.
Ayni ey, kukusuz, piyasalardaki genilemeyi gsteren ithalat du-
rumlari ile de ortaya konabilir; burada yalniz, retimin legi szko-
nusudur. [Hi kukusuz bu ancak, ngiltere'nin fiili sanayi tekelini elinde
tuttugu zaman iin geerlidir; ama bu genellikle, dnya piyasasi hala
genileme halinde oldugu srece, modern geni lekte sanayiye sahip
btn lkeler toplulugu iin geerlidir. -F.E.|
2. SERMAYENN YA DA GELRN BOR
SERMAYESNE EVRLEN PARAYA DNMES
Biz, burada, ticari kredinin akiindaki bir duraklamanin ya da bir
[sayfa 444| tasarrufun bu, ister fiili dolaim aracinda, ister yeniden retim
srecinde i gren kimselerin yedek sermayesinde bir tasarruf olsun
447
Kurl Murks
Kupilul lll
ifadesi olmamasi lsnde para-sermaye birikimini inceleyecegiz.
Bu iki durum diinda, para-sermaye birikimi, Avustralya ve Kali-
forniya'daki yeni altin madenlerinin sonucu olarak, 1852 ve 1858 yillarin-
da grldg gibi, olagandii bir altin akiiyla da meydana gelebilir. Bu
altin, ngiltere Bankasina yatirildi. Altini yatiranlar, bunun kariliginda,
dogrudan dogruya tekrar bankerlerine yatirmadiklari senetler aldilar. Bu
ekilde dolaim araci olagandii artti. (Weguelin'in ifadesi, 8cn/ Com-
m/||ee, 1857, n 182D.) Banka, iskonto oranini %2'ye drerek bu mev-
duattan yararlanmaya aliti. 1858 yilinin alti ayi boyunca, Bankada biriken
altin kitlesi, 22-28 milyona ykseldi.
Btn bor para veren kapitalistlerin birikimi, dogal olarak, dogru-
dan dogruya para-biimde oluyor, oysa, grm oldugumuz gibi, sanayi
kapitalistlerinin fiili birikimi, kural olarak, retken sermayenin kendi g-
elerindeki artila gerekleir. Dolayisiyla, kredi sistemindeki gelime ve
bor para verme iinin, byk bankalarin elinde byk boyutlarda top-
lanmasi, tek baina, gerek birikimden farkli bir biim olarak bor veri-
lebilir sermaye birikimini hizlandiracaktir. Bu nedenle, bor sermayesin-
deki bu hizli gelime, gerek birikimin bir sonucudur, nk, yeniden-
retim srecindeki gelimenin getirdigi bir sonutur; ve, bu para-kapita-
listler iin birikim kaynagini tekil eden kr, yalnizca, yeniden retken
kapitalistlerin airdiklari arti-degerden bir indirimdir (ve ayni zamanda,
|c/c|c||nc ait tasarruflardan saglanan faizin bir kismina elkonulmasi-
dir). Bor sermayesi, hem sanayi ve hem de ticaret kapitalistlerinin zara-
rina birikir. Sinai evrimin aleyhteki evrelerinde, faiz oraninin geici olarak,
zellikle g durumda bulunan bazi ikollarindaki btn kri yutacak
derecede ykselebilecegini grmtk. Ayni zamanda, devlet tahvilleri
ile diger tahvillerin fiyatlari da der. Byle zamanlarda, para-kapitalist-
ler, bu deger kaybetmi tahvillerden byk miktarlarda satin alirlar ve
bunlar daha sonraki evrelerde hemen eski dzeylerine ulairlar ve bu-
nun zerine ykselirler. Bunlar tekrar satilarak, halka ait para-sermaye-
nin bir kismi bylece cebe indirilmi olur. Satilmayan kisim ise, itibari
degerden dk satin alindigi iin, daha yksek bir faiz saglar. Ama
para-kapitalistler, btn krlari, ve bunlarla tekrar sermayeye evrilmi
olanlari, nce bor verilebilir para-sermayeye evirirler. Bor verilebilir
sermaye birikimi onun bir srgn olmakla birlikte gerek birikimden
farkli olarak-, biz yalniz para-kapitalistleri, bankerleri, vb. tek balarina
dikkate aldigimiz zaman bile, bu zel kapitalistler sinifinin bir birikimi
olarak yer alir. Ve bu birikim, yeniden-retim srecindeki gerek biri-
kimle birlikte ortaya ikan kredi sistemindeki her genilemeyle birlikte
byr.
Faiz orani dkse, para-sermayedeki bu deger kaybi, bankalara
degil, esas olarak mevduat sahiplerinin sirtina yklenir. Hisse senetli
[sayfa 445| bankalarin gelimesinden nce, ngiltere'deki tm mevduatin
drtte-, bankalarda faiz getirmeksizin yatiyordu. imdi bunlara faiz
448
Kurl Murks
Kupilul lll
denmekle birlikte, bu, cari faiz oranindan en az %1 azdir.
teki kapitalist siniflarin para birikimine gelince, biz, faiz getiren
senetlere yatirilmi olanlar ile, bu biimde biriken kismi dikkate almiyor-
uz. Biz, yalnizca, bor verilebilir para-sermaye olarak piyasaya srlen
kismi dikkate aliyoruz.
nce nmzde, krin gelir olarak harcanmayip, birikim iin bir
yana ayrilan, ama sanayi kapitalistlerinin kendi ilerinde o an iin gerek-
sinmeleri bulunmayan kisim var. Bu kr, dogrudan dogruya meta-ser-
maye eklinde bulunmakta, onun degerinin bir kismini oluturmakta ve
onunla birlikte para olarak gereklemektedir; imdi eger o, meta-ser-
mayenin retim gelerine tekrar evrilmemi ise (imdilik, ilerde ayri
olarak irdeleyecegimiz tccari konu-dii birakiyoruz), bir sre iin para-
biiminde kalmak zorundadir. Bu miktar, kr oraninin dmesi halinde
bile, sermayenin kendi miktari ile birlikte artar. Gelir olarak harcanacak
kisim yava yava tketilir, ama, o arada, mevduat olarak banker iin
bor sermayesi oluturur. Demek ki, krin gelir olarak harcanan kis-
mindaki bymenin kendisi bile, yava ve srekli yinelenen bor ser-
mayesi birikimini ifade eder. Ayni ey, birikim iin ayrilan diger kisim
iin de geerlidir. Bu nedenle kredi sisteminde ve rgtlenmesindeki
gelimeyle, gelirdeki bir arti bile, yani sanayici ve tccar kapitalistlerin
tketimi, kendisini, bor sermayesinin bir birikimi olarak ifade eder. Ve
bu, yava yava tketildikleri srece, btn gelirler iin, baka bir deyile,
toprak ranti iin, daha yksek biimleri iersinde cretler iin retken
olmayan siniflarin gelirleri iin, vb. dogrudur. Bunlarin hepsi de, belli bir
sre iin, para gelir biimini alirlar ve dolayisiyla, mevduata ve bylece
de bor sermayesine evrilebilir haldedirler. Btn gelir ister tketim
iin, ister birikim iin ayrilmi olsun herhangi bir para-biiminde varol-
dugu srece, paraya evrilmi meta-sermayenin degerinin bir kismidir
ve bu yzden de, gerek birikimin bir ifadesi ve sonucudur, ama kendisi
retken sermaye degildir. Bir ipliki, ipligini pamuk kariliginda geliri
tekil eden kismini da para kariliginda degitirdiginde, onun sanayi
sermayesinin gerek varlik biimi, dokumacinin ya da belki de zel bir
tketicinin eline gemi bulunan ipliktir, ve bu iplik aslinda ister yeni-
den-retim iin, ister tketim iin olsun sermaye-degerin oldugu ka-
dar, ierdigi arti-degerin de varlik biimidir. Paraya dntrlm bulu-
nan arti-degerin byklg, ipligin ierdigi arti-degerin byklgne bag-
lidir. Ama, paraya evrilir evrilmez, bu para artik, bu arti-degerin, yalniz-
ca, deger varlik biimidir. Ve bu biim iersinde iken, bor sermayesi
olmasina ancak bir adim kalmitir. Bu amaca ulamak iin, eger sahibi
tarafindan henz bor verilmi degilse yapilacak tek ey onu mevduata
evirmektir. Buna karilik, retken sermayeye tekrar evrilebilmesi iin,
daha nce belli bir asgari sinira ulami olmasi gerekir. [sayfa 446|
44
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZKNC BLM
PARA-SERMAYE VE GEREK SERMAYE
III
(SON)
BU ekilde tekrar sermayeye evrilecek olan byk para kitlesi,
muazzam bir yeniden-retim srecinin sonucudur; ama, bor verilebilir
para-sermaye olarak tek baina alindiginda, bu, bizatihi bir yeniden ret-
ken sermaye kitlesi degildir.
Buraya kadarki serimimizdeki en nemli nokta, gelirin tketime
ayrilan kismindaki genilemenin (geliri degien sermayeye eit oldugu
iin iiyi konu-dii birakiyoruz) kendisini balangita, bir para-sermaye
birikimi olarak gstermesidir. Bu nedenle gerek sanayi sermayesi biri-
kiminden bsbtn farkli bir ey olan para-sermaye birikimine bir et-
men girmektedir; nk, yillik rnn tketime ayrilan kismi, hi bir
ekilde sermaye haline gelmez. Bunun bir kismi sermayeyi, yani tke-
tim aralari reticilerinin degimeyen sermayesini ye|/ne /oyc|, ama
fiilen sermayeye evrildigi lde, bu degimeyen sermayenin retici-
lerinin gelirinin dogal biiminde bulunur. Geliri temsil eden ve sirf tke-
timin saglanmasina hizmet eden ayni para, bir sre iin, dzenli olarak
bor verilebilir sermayeye evrilir. Bu para, cretleri temsil ettigi lde,
ayni zamanda degien sermayenin para-biimidir; ve tketim aralari
reticilerinin degimeyen sermayesini yerine koydugu srece de, degi-
meyen sermayelerin geici olarak brndg ve degimeyen sermaye-
lerin aynen yerine konulmasi gereken gelerinin satin alinmasina hizmet
eden [sayfa 447| para-biimdir. Ne birinci ve ne de ikinci biimde, byklg,
450
Kurl Murks
Kupilul lll
yeniden-retim srecindeki genilemeyle birlikte artmakla birlikte, biza-
tihi kendisi birikimi temsil etmez. Bununla birlikte, geici olarak bor
verilebilir para, yani para-sermaye ilevini yerine getirir. Dolayisiyla bu
bakimdan, para-sermaye birikimi, bireysel tketimin genilemesi olgusu
nedeniyle, daima daha byk bir sermaye birikimini yansitmak zorunda-
dir; nk bu, para araciligi ile gerekletigi gerek birikim aisindan,
yani yeni sermaye yatirimlarina izin veren para aisindan, para-biimi
sagladigi iin, para- sermaye birikimi olarak grnr.
Demek oluyor ki, bor verilebilir para-sermaye birikimi, kismen
yalniz, sanayi sermayesinin devresi sirasinda dntg btn paranin,
retken kapitalistler tarafindan yc|||||cn paranin degil, bunlar tarafindan
|o| c||ncn paranin biimine girmesi olgusunu ifade eder, ve bylece
gerekten de, yeniden-retim srecinde yer almasi gereken paranin ya-
tirimi, bor alinan paranin yatirimi olarak grnr. Gerekte, ticari kredi
esasina gre, bir kimse bir baka kimseye yeniden-retim sreci iin
gerekli parayi dn verir. Ama bu, imdi u biimi almaktadir: bir grup
yeniden retken kapitalistten bor olarak para alan bir banker, bu pa-
rayi, bir baka grup yeniden retken kapitaliste bor vermekle, yce bir
velinimet rolnde grnr; ve ayni zamanda, bu sermaye zerindeki
denetim, tamamiyla, araci olma kimligini taidigi iin, bankerin eline
gemi olur.
Hala sz edilmesi gerekli birka zel para-sermaye birikim ekli
daha kaliyor. rnegin, retim gelerinin, hammaddelerin, vb. fiyatlarin-
daki dme ile sermaye serbest kalir. Sanayi kapitalistinin, yeniden-re-
tim srecini hemen geniletememesi durumunda, para-sermayenin bir
kismi, fazlalik olarak devre diina ikar ve bor verilebilir para-sermaye-
ye evrilir. kinci olarak, tccarin iinde bir kesinti oldugu siralarda, para-
biiminde bir sermaye, zellikle tccar tarafindan serbest birakilir. Eger
tccar, bir dizi ticari ilemi tamamlami ve bu gibi kesintiler nedeniyle
bir yeni diziye hemen balayamiyorsa, gerekleen bu para onun iin
ancak bir birikmi para yigmayi, arti-sermayeyi temsil eder. Ama ayni
zamanda bu, dogrudan bir bor verilebilir para-sermaye birikimini tem-
sil eder. Birinci durumdaki para-sermaye birikimi, yeniden-retim sre-
cinin daha uygun koullar altinda yinelenmesini, daha nce bagli bulunan
sermayenin bir kisminin fiilen serbest kalmasini; baka bir deyile, yeni-
den-retim srecinin, ayni miktar para ile geniletilmesi iin bir olanagi
ifade eder. Ama teki durumda, yalnizca ticari ilemlerin akiindaki bir
kesintiyi ifade eder. Bununla birlikte, her iki durumda da, bor verilebilir
para-sermaye haline evrilmesi birisinde, gerek birikim srecindeki
bir ilerlemeyi, digerinde bir engellemeyi ifade ettigi halde bir birikimi
ifade eder ve para piyasasi ile faiz oranini ayni derecede etkiler. Ensonu,
para-sermaye birikimini, kpn doldurup da yeniden-retim srecin-
den elini etegini eken kimselerin sayisi da etkiler. [sayfa 448| Sanayi evri-
mi sirasinda elde edilen krlar ne kadar byk olursa, bunlarin sayisi da
45T
Kurl Murks
Kupilul lll
o kadar kabarik olur. Bu durumda bor verilebilir para-sermaye birikimi,
bir yandan, gerek bir birikimi (nispi byklgne uygun olarak) ve te
yandan da, ancak sanayi kapitalistlerinin, sirf para kapitalistlere ne l-
de dntgn ifade eder. Krin, gelir olarak tketilmeye ayrilmayan
teki kismina gelince, bu kisim ancak, kendisinin saglanmi oldugu re-
tim alanindaki iin geniletilmesinde yatirilmak zere hemen bir yer bu-
lunamadigi takdirde, para-sermayeye evrilir. Bunun iki nedeni olabilir.
Ya bu retim alani sermaye ile doymu haldedir, ya da birikimin ser-
maye olarak hizmet edebilmesi iin, nce, bu zel alanda gerekli olan
yeni sermayenin yatirim byklklerine bagli olarak belli bir hacme
ulamasi gerekmektedir. u halde, bu kisim bir sre iin bor verilebilir
para-sermayeye evrilir, ve diger alanlarda, retimin geniletilmesinde
i grr. teki btn koullar eit olmak zere, tekrar sermayeye evril-
mek iin ayrilan kr miktari, elde edilen krin kitlesine ve dolayisiyla
yeniden-retim srecinin kendisinin geniligine baglidir. Ancak eger bu
yeni birikim, yatirim alani bulunmamasi, yani retim alanlarindaki fazla-
liklar ve airi bor sermayesi arzi nedeniyle, kullanilmasi iin glklerle
karilaiyorsa, bu bor verilebilir para-sermaye bollugu, yalnizca /c/|c-
|/s| retimin sinirliligini gsterir. Bunun ardindan gelen kredi sahtekarlik-
lari, bu arti-sermayenin kullanilmasinin yolu zerinde hi bir gerek
engelin bulunmadigini tanitlar. Bununla birlikte, sermayenin kendi geni-
leme yasalarinda, yani sermaye olarak kendisini gerekletirebilecegi
sinirlarda gerekten kainilmaz bir engel vardir. Para-sermaye olarak
para-sermaye bollugu, mutlaka bir airi-retimi gstermedigi gibi, ser-
maye iin yatirim alani kitligina da iaret etmez.
Bor sermayesi birikimi, yalnizca, paranin, bor verilebilir para
olarak stste yigilmasi olgusundan ibarettir. Bu sre, paranin serma-
yeye gerek dnmnden ok farklidir; bu, yalnizca, paranin, serma-
yeye dntrlebilecek bir biim iersinde birikimidir. Ama bu birikim,
daha nce de gsterdigimiz gibi, gerek birikimden ok farkli olaylari
yansitabilir. Gerek birikim devamli olarak geniledigi srece, bu uza-
yan para-sermaye birikimi kismen onun sonucu, kismen onunla birlikte
grlen, ama ondan tamamen farkli bulunan durumlarin, ve ensonu,
kismen de, gerek birikimin yolu zerindeki engellerin sonucu bile ola-
bilir. Bor sermayesi birikiminde, gerek sermayeden bagimsiz olmakla
birlikte onunla birlikte ortaya ikan durum ve koullarin yol atigi enflas-
yon olmasa bile, evrimin belirli evrelerinde srekli olarak bir para-ser-
maye, ikinligi olmasi ve bu ikinligin kredideki genilemeyle bymesi
zorunlu bir eydir. Ve bununla birlikte, retim srecini, kapitalist sinirla-
rinin tesine ve ilersine gtrme zorunlulugu unlari da gelitirmek
zorundadir: airi-ticaret, airi-retim ve airi-kredi. Ayni zamanda da, bu-
nun daima, bir tepkiyi davet edecek biimler iersinde ortaya ikmasi
gerekir. [sayfa 44D|
Para-sermaye birikiminin, toprak rantindan, cretlerden, vb. ileri
452
Kurl Murks
Kupilul lll
gelmesi ile ilgili olarak burada bu konunun incelenmesine gerek yoktur.
Yalniz konunun bir ynn vurgulamak gerekir: kapitalist retimin geli-
mesiyle birlikte ortaya ikan iblm sonucu, (iddiharcilarin) fiili tasar-
ruf ve perhiz ii, birikimin gelerini oluturmalari lsnde, bu gelerin
asgarisini alan ve bankalar iflas ettigi zaman, emekiler gibi, ogu kez
tasarruflarini bile kaybedenlere birakilmitir. Bir yandan, sanayici kapita-
list, sermayesini bizzat kendisi "tasarruf" etmemitir, yalnizca bakalarinin
tasarruflari zerinde, sermayesinin byklg ile orantili olarak bir ku-
manda gcne sahiptir; te yandan, para-kapitalist, bakalarina ait tasar-
ruflari kendi sermayesi haline getirir ve yeniden retici kapitalistlerin
halktan sagladiklari ve birbirlerine verdikleri krediyi, kendisini zenginletir-
mek iin zel bir kaynak haline getirir. Kapitalist sistemin, sermayenin,
bir kimsenin kendi emeginin ve tasarruflarinin meyvesi oldugu ko-
nusundaki hayali de bylece yikilmi olur. Kr, yalniz bakalarinin el ko-
nulan emegini degil, bu bakalarina ait emegi harekete geiren ve s-
mren sermayeyi de kapsar; sermaye de, para-kapitalistin, sanayi kapi-
talistinin tasarrufuna verdigi ve buna karilik da kendi adina onu smr-
dg, bakalarina ait mlkiyetten oluur.
Kredi sermayesi konusunda birka dncenin daha eklenmesi
gerekir.
Ayni para parasinin ka kez bor sermayesi olarak i grebile-
cegi, daha nce de gstermi oldugumuz gibi:
1) Sati ya da deme ile ka kez meta-deger gerekletirdigine,
dolayisiyla sermaye transfer ettigine ve ayrica ka kez gelir gerekletir-
digine baglidir. Sermayenin ya da gelirin gerekleen degeri olarak, ka
kez el degitirmesinin, fiili aliveri ilemlerinin geniligine ve byklg-
ne bagli oldugu besbellidir.
2) Bu, demelerdeki tasarrufa ve kredi sistemindeki gelime ve
rgtlenmeye baglidir.
8) Ensonu, kredi ilemlerinin yogunlamasina ve hizina baglidir;
bylece bir noktada bir mevduat toplanir toplanmaz, bir baka noktada
bor olarak hareket eder.
Bor sermayesinin varlik biiminin yalnizca gerek paranin, alti-
nin ya da gmn tz, deger ls olarak i gren metain varlik
biimi oldugu varsayilsa bile, bu para-sermayenin byk bir kismi dai-
ma zorunlu olarak dpedz hayali, yani tipki kagit para gibi deger ze-
rinde sahiplik hakkidir. Para, sermayenin devresinde ilev yaptigi srece,
gerekten de bir an iin para-sermaye oluturur; ama kendisini bor
verilebilir sermaye haline dntrmez; daha ok, retken sermayenin
geleri ile degiilir, ya da gelirin gerekletirilmesinde dolaim araci ola-
rak denir ve dolayisiyla da kendisini, sahibi iin bor sermayesine e-
virmez. Ama, bor sermayesine dntrldg ve ayni para tekrar tekrar
[sayfa 45O| bor sermayesini temsil ettigi srece, ancak tek bir noktada ma-
deni para biiminde, diger btn noktalarda yalnizca sermaye zerinde
453
Kurl Murks
Kupilul lll
hak biiminde varoldugu aiktir. Yapilan varsayima gre, bu haklarin
birikimi, gerek birikimden, yani meta-sermayenin, vb. degerinin paraya
evrilmesinden dogar; ama u da var ki, bu hak ya da alacaklarin biriki-
mi, dogmu olduklari gerek birikimden farkli oldugu gibi, bu paranin
bor verilmesiyle saglanan gelecekteki birikimden de (yeni retim sre-
cinden) farklidir.
P|/mc /cc/e, bor sermayesi, daima para-biiminde
D
daha sonra-
da para zerinde hak olarak varolur; nk, balangita varoldugu para,
imdi bor alanin elinde gerek para-biimdedir. Bor veren iin ise,
para zerinde bir hakka, bir sahiplik hakkina dnmtr. Bu nedenle,
ayni gerek para kitlesi, ok farkli para-sermaye kitlelerini temsil edebi-
lir. ster gereklemi sermayeyi, ister gereklemi geliri temsil etsin,
dpedz para, sirf bir bor verme hareketi ile, gelimi kredi sistemin-
deki genel biimi iersinde ele alirsak, mevduat ekline dntrlmesi
ile, bor sermayesi halini alir. Mevduat, mevduat sahibi iin para-ser-
mayedir. Ama bankerin elinde, sahibinin kasasi yerine bankerin kasasinda
boubouna yatan, sirf bir potansiyel para-sermaye olabilir.
1O
[sayfa 451|
D
B. A.1857 Banker Twells'in tanikligi: "4516. Banker olarak siz, sermaye ile mi yoksa para
ile mi i yapiyorsunuz - Biz para ile i yapiyoruz." - "4517. Bankaniza mevduatlar ne olarak
yatirilir - Para olarak." - "4518. Nasil denir - Para olarak." - "451D. Bu durumda, bunlara,
paradan baka bir ad verilebilir mi - Hayir."
Overstone (bkz: Yirmialtinci Blm) srekli olarak "sermaye" ile "para"yi birbirine
karitirmaktadir. "Paranin degeri", ayni zamanda, onun iin faiz demektir, ama para kitlesi
tarafindan belirlendigi srece; "sermayenin degeri"nin faiz olmasi gerekiyor, ama retken
sermayeye olan talep ve bu sermaye ile elde edilen kr tarafindan belirlendigi srece. yle
diyor: "414O. 'Sermaye' szcgnn kullanilmasi ok tehlikelidir." - "4148. Bu lkeden altin
ihraci, bu lkedeki para miktarindaki bir azalmadir, ve bu lkedeki para miktarinda azalma,
kukusuz, genellikle para piyasasi zerinde bir baski yaratir", [ama buna gre, sermaye-piyasasi
zerinde yaratmiyor|. - "4112. lkeden para iktigina gre, lkedeki miktar azalmi olur. lkede
kalan miktardaki bu azalma, o paranin degerinde bir arti meydana getirir", [bu, aslinda onun
teorisinde, para olarak paranin degerinde, dolaimdaki daralma yoluyla, metalarin degerlerine
oranla bir arti demektir; yani paranin degerindeki bir arti, metalarin degerindeki bir dme
ile ayni eydir. Ne var ki, o bile, bu arada, dolaimdaki para kitlesinin fiyatlari |e|/||emeJ//ne
her trl kukunun tesinde inanmi bulunuyor; imdi artik, dolaim araci olarak paradaki
azalmanin, faiz-getiren sermaye olarak onun degerini ve dolayisiyla faiz oranini ykselttigi
saniliyor|. "Ve, geriye kalan paranin artan degeri, para ikiini durdurur ve bozulan dengenin
yeniden kurulmasi iin gerekli miktarda parayi geri getirene kadar ayni dzeyde tutulur. "
Overstone'un elikilerinden baka rnekler daha ilerde grlecek.
1O
Kariiklik bu noktada baliyor: bu iki eyin her ikisi de "para" saniliyor; yani, bankerin
demesi gerekli hak olarak mevduat, ve bankerin elinde bulunan yatirilmi para. Banker Twells,
1857 tarihli Banka Komitesinde u rnegi veriyor: "e eger 1O.OOO sterlin ile balarsam, 5.OOO
sterlin ile meta satin alir ve bunu depoya koyarim. Diger 5.OOO sterlini, gerektiginde ekmek ve
kullanmak zere bir bankaya yatiririm. Bu, benim iin, 5.OOO sterlini mevduat ya da para eklinde
oldugu halde, hala 1O.OOO sterlinlik sermayedir" (4528). imdi bu, aagidaki garip tartimaya
yol aiyor. - "4581. Siz elinizdeki 5.OOO sterlini bir bakasina vermi bulunuyorsunuz degil mi -
Evet." - "4582. imdi onun elinde 5.OOO sterlin mevduat var - Evet." - "4588. Ve size geriye 5.OOO
sterlin kaliyor - ok dogru." -"4584. Onun elinde para olarak 5.OOO sterlin, sizin elinizde para
olarak 5.OOO sterlin bulunuyor - Evet." - "4585. Ama ensonu bu, paradan baka bir ey degil,
degil mi - Hayir." Bu kariikligin nedeni, kismen, 5.OOO sterlini bankaya yatirmi bulunan A'nin,
bu parayi, hala elindeymi gibi ekebilmesi ve elden ikarabilmesidir. Bu bakimdan bu, onun
iin, potansiyel para olarak hizmet ediyor. Ne var ki, mevduatindan para ektigi her durumda
mevduatini |o |on|o yoketmi oluyor. Eger gerek para ekiyor ve kendi parasi zaten bir
454
Kurl Murks
Kupilul lll
Maddi servetin bymesiyle birlikte, para-kapitalistler sinifi da b-
yr; bir yandan, iten elini etegini ekmi kapitalistlerin, rantiyelerin sayi-
si ve serveti artar; te yandan, kredi sisteminde gelime daha da hizlanir,
ve bankerlerin, bor para verenlerin, parababalarinin sayisini ogaltir.
Mevcut para-sermayedeki gelimeyle birlikte, faiz getiren senetlerin, dev-
let tahvillerinin, hisse senetlerinin miktari, daha nce de grdgmz
gibi byr. u da var ki, ayni zamanda, mevcut para-sermayeye olan
talep de byr ve bu senetler zerinde speklasyon yapan /o||e|s [ko-
misyoncular|, para piyasasinda egemen bir rol oynarlar. Bu senetlerin
btn alim ve satimi, gerek sermaye yatirimlarinin bir ifadesi olmu
olsaydi, bunlarin, bor sermayesine olan talep zerinde bir etkileri ola-
mayacagini sylemek dogru olurdu; nk, A, senedini sattigi zaman,
B'nin bu senede yatirdigi kadar parayi ekmi olurdu. Senedin aslinda
temsil ettigi sermaye (hi degilse para-sermaye olarak) degil de, yalniz-
ca senedin kendisi varoldugu zaman bile, bu, daima, bu gibi para-ser-
maye iin |o |cn|o* yeni bir talep yaratir. Ama, ne olursa olsun, bu,
daha nce B'nin tasarrufunda olup da, imdi A'nin tasarrufunda olan
para-sermayedir.
B. A. 1857, n 4886. "skonto oranini belirleyen nedenleri anlatir-
ken, bunun, diger tr senetlerden farkli olarak tccar senetlerinin iskon-
tosunda kullanilan piyasadaki sermaye miktari ile saptandigini sylemek
sizce dogru mudur" [Chapman:| "Hayir, faiz sorununu, cari nitelikteki
btn evrilebilir senetler (c|| con|e||/||e sec0|/|/es o/ c c0||en| c|c|cc-
|e|) etkiler; bunu, yalnizca, senetlerin iskontosu ile sinirlandirmak yanli
olur, nk, son zamanlarda ok yaygin oldugu gibi, rehin kariliginda
ya da hatta hazine senetleri kariliginda, ticari haddin ok zerinde bir
faiz ile byk bir para talebi varken, ticaret dnyamizin bundan etkilen-
medigini sylemek sama olur; bu durumun onun zerinde kesin so-
nulu etkileri olmutur." "48DO. Bankerlerce de kabul edilen saglam
ve geerli senetler piyasada bulunuyor ve herkes bunlar zerinden para
ekmek istiyorsa, hi kukusuz bunun ticari senetler zerinde bir etkisi
grlecektir; rnegin parasini ayni zamanda, rehin ya da benzeri bir
teminat kariliginda %6 faiz ile bor verme durumunda bulunan bir
kimseden, ticari senetler kariliginda bana parasini %5 faiz ile bor ver-
mesini beklemem yersiz olur; bu bizi ayni ekilde etkiliyor; parami %6
bakasina bor verilmi bulunuyorsa, ona denen kendi parasi degil, baka mevduat sahiplerinin
parasidir. B'ye olan borcunu kendi bankeri zerine bir ekle der ve B de bu eki kendi ban-
kasina yatirirsa ve A'nin bankerinin elinde de B'nin bankeri zerine ekilmi bir ek varsa, bu
iki banker yalnizca ekleri degiirler, A'nin yatirmi oldugu para, para ilevini iki kez yerine
getirmi olur; nce, A'nin yatirdigi parayi alan kimsenin elinde, sonra da A'nin kendi elinde.
kinci ilevinde, yalnizca alacaklarin (A'nin kendi bankerinden ve bu bankerin, B'nin bankerinden
alacaklarinin) tasfiyesi, para kullanilmaksizin yapilmi olur. Burada mevduat iki kez para olarak
i grr; gerek para olarak ve para zerinde bir hak olarak. Sirf para zerinde haklar, ancak
alacaklarin tasfiyesinde paranin yerini alabilir.
* O lde, o kadar. -.
455
Kurl Murks
Kupilul lll
zerinden bor verme olanagim varken, kimse benim senetlerimi
%5'den iskonto etmemi bekleyemez." "48D2. Para piyasasini maddi
[sayfa 452| bakimdan etkilemek zere, 2.OOO ya da 5.OOO ya da 1O.OOO ster-
lin satin alan yatirimcilardan szetmiyoruz. Rehin kariligindaki faiz ora-
ni bana soracak olursaniz, yzbinlerce sterlin ile i yapan, byk
miktarlarda bor alan ya da piyasada satin almada bulunan ve halkin bir
kr kariliginda bu parayi alana kadar bu parayi ellerinde tutan ve kendi-
lerine /o||e|s denilen kimselerden szetmek isterim; bu adamlar da,
bu nedenle para isterler."
Kredi sistemindeki gelimeyle birlikte, Londra gibi, ayni zaman-
da bu senetler iin ana ticaret merkezi olan, biraraya toplanmi byk
para piyasalari dogdu. Bankerler, halka ait muazzam miktarlarda para-
sermayeyi, bu irkin iadamlari gruhunun emrine verdiler ve bylece
de kumarbazlar srs ogaldi. ngiltere Bankasi Guvernrlg ile g-
revli 1ames Morris, 1848'de Lordlar Kamarasi Gizli Komitesinde, "Borsa-
da para, genel bir ifadeyle, baka yerlerden daha ucuzdur," diyordu
(C.D. 1848, baski 1857, n 21D).
Faiz getiren sermayeyi irdelerken, faiz oraninin, uzun bir yillar
dizisinde, diger koullar eit kalmak zere, kendisi kr eksi faizden fazla
bir ey olmayan giriim kri ile degil, ortalama kr orani ile belirlendigini
grm bulunuyoruz.
Ticari faizdeki, yani bor para verenler tarafindan, ticaret dnyasin-
daki iskontolar ve borlar iin hesaplanan faizdeki degimeler iin de,
sanayi evrimi sirasinda, faiz oraninin kendi asgarisini atigi ve ortalama
dzeyine eritigi (ki, daha sonra bunu aar) bir evreye ulailacagi ve bu
hareketin krdaki ykselmenin bir sonucu oldugu da daha nce
belirtilmiti ve bir baka yerde ayrintili bir biimde incelenecektir.
Bu arada iki eyi burada belirtmek gerekir.
8/|/nc/s/: Faiz orani uzun bir sre iin ayni dzeyde kaliyorsa (biz
burada, ngiltere gibi, ortalama faiz oraninin uzun bir dnem iin veri
oldugu, ve kendisini, uzun vadeli borlar kariligi denen faizde buna
zel faiz de denebilir gsteren belli bir lkedeki faiz oranindan szedi-
yoruz), bu |/mc /cc/e faiz oraninin bu dnem boyunca yksek oldugu-
nun bir kanitidir, ama bu, giriim kri oraninin yksek oldugunu zorunlu
olarak tanitlamaz. Bu son ayrim, genellikle kendi sermayeleri ile i g-
ren kapitalistler iin azok ortadan kalkmitir; bunlar kendi kendilerine
faiz dedikleri iin yksek bir kr orani gerekletirirler. Uzun sreli
yksek bir faiz orani olasiligi, kr orani yksek oldugu zaman vardir; ne
var ki bu sylenenler, fiili sikiiklik evreleri iin degildir. Ama, bu yksek
kr orani, yksek bir faiz orani dldkten sonra, geriye ancak dk
bir giriim kri orani birakabilir. Yksek kr orani srp gittigi halde, giri-
im kri orani debilir. Bu bir kez balayinca giriimin devam etmesi
zorunlulugu nedeniyle olasidir. Bu aama boyunca iler byk lde
sirf kredi sermayesi ile (bakalarinin sermayesi ile) yrtlr; ve yksek
45
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 458| kr orani kismen speklatif ve gelecekte umulan nitelikte olabi-
lir. Yksek bir faiz orani, yksek bir kr orani ile ama azalan bir giriim
kri ile denebilir. Bu deme (ve bu kismen speklasyon dnemleri
boyunca yapilir) krdan degil, bor alinan sermayenin kendisinden ya-
pilir ve bu bir sre byle devam edebilir.
l//nc/s/: Para-sermayeye olan talebin ve dolayisiyla faiz oraninin,
kr orani yksek oldugu iin bydgn sylemek, sanayi sermayesi-
ne olan talebin arttigini ve dolayisiyla faiz oraninin yksek oldugunu
sylemekle ayni ey degildir.
Bunalim zamanlarinda bor sermayesine olan talep ve dolayisiy-
la faiz orani en st dzeyine ykselir; kr orani ve bununla birlikte sa-
nayi-sermayesine olan talep bsbtn yokolup gitmitir. Bu gibi
zamanlarda herkes, daha nce baglanmi oldugu ykmllklerini tas-
fiye iin, yalnizca demede bulunma amaciyla bor alir. Buna karilik,
bunalimdan sonraki canlanan faaliyet dneminde, bor sermayesi, sati-
nalma amaciyla ve para-sermayeyi retken ya da ticari sermayeye e-
virme amaciyla talep edilir. Ve o sirada bu talebi yapan ya sanayi kapitalisti
ya da tc- cardir. Sanayi kapitalisti bunu retim aralari ile emek-gc-
ne yatirir.
Emek-gc talebi kr oraniyla belirlendigi iin, buna kari artan
talep, hi bir zaman kendi baina kr oraninin ykselmesinin bir nedeni
degildir. Yksek cretler her ne kadar sanayi evriminin bazi zel evre-
leri sirasinda daha yksek krlarin bir sonucu olabilirse de, yksek krin
bir nedeni degildir.
Emegin smrs zellikle uygun koullar altinda yeraldigi iin
emek-gcne olan talep artabilir ama, emek-gcne ve dolayisiyla degi-
en sermayeye olan talepteki bu ykselme, kendi baina kri artirmaz;
tersine, onu |o |cn|o drr. Ne var ki degien sermayeye olan talep
oranini gene de ayni zamanda artirabilir, bylece de faiz oranini yksel-
tebilecek para-sermayeye olan talep de artabilir. Emek-gcnn piyasa-
fiyati, ortalamanin zerine ykselir, ortalamanin zerinde emeki ali-
tirilir ve faiz orani ayni zamanda, bu gibi koullar altinda para-sermayeye
olan talep arttigi iin ykselir. Emek-gcne olan talepteki bu ykselme,
bu metain fiyatini, diger metalara olan talepteki ykselmenin o metain
fiyatini artirmasi gibi ykseltir; ama, zellikle bu metain nispi ucuzlugu-
na geni lde bagli bulunan kr, artmi olmaz. Ama ayni zamanda
varsayilan koullar altinda bu, para-sermayeye olan talebi artirdigi iin
faiz oranini da ykseltir. Para-kapitalist, eger parayi bor vermek yerine
kendisini sanayi kapitalistine dntrecek olursa, emek-gc iin daha
fazla demede bulunmak zorunda kalmasi olgusu krini ykseltmez,
daha ok, bununla orantili olarak drr. lerin gidii yle olabilir ki,
kri gene de ykseltebilir, ama bunun nedeni hi bir zaman, emege da-
ha fazla demede bulunmasi degildir. Bununla birlikte, bu durum para-
sermayeye olan talebi artirdigi srece, faiz oranini ykseltmek iin ye-
457
Kurl Murks
Kupilul lll
terlidir. lerin baka bakimlardan uygun gitmedigi sirada cretlerin [sayfa
454| bazi nedenlerle ykselmesi halinde, bu cret artilari, kr oranini
drr, ama faiz oranini, para-sermayeye olan talebi artirdigi lde
ykseltir.
Emek bir yana birakildiginda, Overstone'un "sermayeye olan ta-
lep" dedigi ey yalnizca metalara olan talepten ibarettir. Metalara olan
talep, ya ortalamanin zerine ykseldigi ya da metalarin arzi ortalama-
nin altina dtg iin fiyatlarini ykseltir. Sanayi kapitalisti ya da tccar,
ayni miktar meta iin eskiden 1OO sterlin derken imdi diyelim 15O
sterlin demek durumunda kalirsa, 1OO sterlin yerine imdi 15O sterlin
bor almak ve eger faiz orani %5 ise, eskiden 5 sterlin derken imdi
7 sterlin faiz demek zorundadir. deyecegi faiz tutari imdi daha
fazla sermaye bor almak zorunda oldugu iin ykseltmitir.
Bay Overstone'un btn abasi, bor sermayesi ile sanayi serma-
yesinin faizlerini zde eyler olarak gstermektir; te yandan da onun
8cn/ 4c|'i tamamen, faizler arasindaki bu ayni farki, para-sermayenin
ikarina smrmek iin dzenlenmitir.
Metalara olan talebin, bunlarin arzinin ortalamanin altina dmesi
halinde, eskisinden daha fazla para-sermaye ekmemesi olasiligi vardir.
Bunlarin toplam degeri iin ayni meblagin ya da daha kk bir me-
blagin denmesi gerekecektir, ama ayni meblag kariliginda daha kk
miktarda kullanim-degeri alinmi olacaktir. Bu durumda, metalara olan
talep, bunlarin arzlarina gre artacagi ve dolayisiyla metalarin fiyati yk-
selecegi halde, bor sermayesine olan talep ayni kalacak ve bu yzden
de faiz orani ykselmeyecektir. Bor sermayesine olan toplam talep
artmadika faiz oraninda bir degime olamaz ve yukardaki varsayimlar
geregi durum byle degildir.
Bir nesnenin arzi, tahilda, pamukta, vb., kt bir rn alindiginda
oldugu gibi ortalamanin altina da debilir; ve bu metalarda yapilacak
speklasyon, fiyatlarda meydana gelebilecek daha da fazla ykselmeyi
hesaba kattigi ve bunu geici olarak ykseltmenin en iyi yolu da arzin
bir kismini piyasadan ekmek oldugu iin, bor sermayesine kari talep
artabilir. Ama, satin alinan metalarin bedelini bunlari satmaksizin de-
mek iin para, ticari "polie ilemleri" yoluyla saglanir. Bu durumda,
bor sermayesine olan talep artar ve faiz orani, bu metain piyasaya ar-
zina yapay olarak engel olmak iin giriilen bu manevranin sonucu ola-
rak ykselebilir. Bu ykselen faiz orani, yleyse, meta-sermaye arzindaki
yapay azalmayi yansitir.
Buna karilik, bir nesneye olan talep, arzindaki arti ve o nesne-
nin ortalama fiyatinin altinda satilmasi nedeniyle byyebilir.
Bu durumda, bor sermayesine olan talep ayni kalabilir ya da
hatta debilir, nk, ayni miktar para ile daha fazla meta elde edilebi-
lir. retim amalari iin en uygun anin avanta|larindan yararlanmak ama-
ciyla, ya da fiyatlarda ilerde meydana gelecek ykselme umuduyla,
458
Kurl Murks
Kupilul lll
speklatif amaca dayali stok yigilmasi da olabilir. Bu durumda, bor
sermayesine olan talep byyebilir ve faiz oraninda grlen ykselme
retken [sayfa 455| sermaye gelerinin airi stok yigilmasina yapilan ser-
maye yatirimini yansitir. Biz burada yalniz, meta-sermayeye olan talebin
ve meta-sermaye arzinin, bor sermayesine kari olan talebi etkilemesi-
ni incelemekteyiz. Sanayi evrimi evrelerinde yeniden-retim srecinin
degien durumlarinin bor sermayesi arzini nasil etkiledigini yukarda
irdelemi bulunuyoruz. Piyasa faiz oraninin, (bor) sermaye arzi ve tale-
bi tarafindan belirlendigi yolundaki sama nermeyi Overstone kendi
nermesiyle, yani bor sermayesinin genel olarak sermaye ile edeger
oldugu yolundaki nermesiyle kurnazca birletirmitir, ve bylece o,
tefeciyi biricik kapitalist ve sermayesini de biricik sermaye haline getir-
meye abalamaktadir.
Darlik siralarinda, bor sermayesine olan talep, deme aracina
olan taleptir ve baka bir ey degil; bu hi bir zaman, satinalma araci
olarak paraya olan bir talep degildir. Ayni zamanda, faiz orani, gerek
sermaye, yani retken ve meta sermaye ister bol ister kit olsun, ok
fazla ykselebilir. deme aracina talep tccarlar ile reticiler saglam bir
gvence gsterebildikleri srece sirf bir c|cyc evrilmeye olan taleptir;
bu gvence yoksa bu talep c|c-se|mcye talebidir, bylece aldiklari
deme araci avansi bunlara yalniz c|cn|n |//m/n/ vermi olmaz, ayni
zamanda da, demede bulunmalari iin, biimi ne olursa olsun ellerin-
de bulunmayan bir eJee|/ de saglami olur. imdiki bunalim teorisi
zerindeki tartimada her iki tarafin da hem hakli ve hem de haksiz
oldugu nokta ite budur. Yalnizca bir deme araci kitligi bulundugunu
syleyenlerin kafasinda, ya yalniz |onc //Je gvencelere sahip kimseler
vardir, ya da bunlar, btn mflis dolandiricilari, kagit-paralari araciligi
ile deme gc olan ve saygideger kapitalistlere dntrmenin, bank-
alarin grevi olduguna ve buna glerinin de yettigine inanan budalalar-
dir. Yalnizca bir sermaye kitligi oldugunu syleyenler ise, ya dpedz
szck oyunu yapmaktadirlar, nk, ite tam byle zamanlarda, airi-
ithalatin ve airi-retimin bir sonucu olarak, e||/|emeyen [/ncon|e||/-
||e| bir sermaye kitlesi vardir, ya da bunlar yalnizca, imdi gerekten,
kendi ileri iin artik bakalarina ait sermayeyi elde edemeyecekleri bir
duruma den ve gene imdi bankanin yalniz kaybettikleri sermayeyi
demeleri iin yardimda bulunmakla kalmayip, dolandiriciliklarini sr-
drmelerini saglamasini da isteyen kredi valyelerinden szetmekte-
dirler.
Paranin, degerin bagimsiz bir biimi olarak, metalara karit bir
durumda bulunmasi ya da degiim-degerinin parada bagimsiz bir bii-
me brnmek zorunda olmasi, kapitalist retimin temel bir ilkesidir; ve
bu da ancak, belli bir metain, degeri diger btn metalarin ls hali-
ne gelen bir madde halini alarak, genel bir meta diger btn metalar-
dan farkli c| exce||ence bir meta eklini almasiyla mmkndr. Bunun,
45
Kurl Murks
Kupilul lll
kendisini, zellikle, paranin yerine, bir yandan kredi ilemlerini, te yan-
dan kredi-parasini geni lde koyan, gelimi kapitalist uluslar arasin-
da iki bakimdan ortaya koymasi zorunlu olur. Kredilerin kisildigi ya da
bsbtn kesildigi darlik zamanlarinda, para birdenbire, biricik deme
[sayfa 456| araci ve diger btn metalarla mutlak bir karitlik iersinde,
degerin gerek bir varlik biimi olarak ortaya ikar. Metalarin evrensel
deger kaybi, bunlarin paraya, yani tamamiyla kendi hayali biimlerine
dntrlmesindeki glk ya da hatta olanaksizlik ite buradan gelir.
kinci olarak, kredi-parasinin kendisi de, ancak, nominal degeri tuta-
rindaki gerek paranin mutlak olarak yerini aldigi lde paradir. Diariya
bir altin akii ile evrilebilirligi, yani gerek altinla zdeligi kukulu hale
gelir. Bu evrilebilirligin koullarinin korunmasi amaciyla alinan, faiz ora-
ninin ykseltilmesi, vb. gibi zoraki nlemlere de ite bunun iin
bavurulur. Bu durum, hatali para teorilerine dayanan ve Overstone ve
ayni soydan para-tccarlarinin ikarlari iin ulusun sirtina yklenen ya-
lan-yanli yasalarla, u ya da bu ulara kadar gtrlebilir. Ne var ki
bunun asil temelini hazirlayan, retim tarzinin kendisinin dayandigi te-
meldir. Kredi-parasindaki bir deger kaybi (para olarak taidigi tamamen
hayali niteligini kaybetmesinin burada szn bile etmiyoruz) btn mev-
cut ilikileri altst eder. Bu yzden de, paradaki bu degerin hayali ve
bagimsiz varligini korumak amaciyla, metalarin degerleri feda edilir. Para-
de-ger olarak, ancak para gvenli oldugu srece o da gvenlidir. Para
olarak birka milyon iin, meta olarak birok milyonlarin bu nedenle
feda edilmesi gerekir. Kapitalist retimde bu kainilmazdir ve onun ho
yanlarindan birisi de budur. Daha nceki retim tarzlarinda bu olmaz,
nk dayandiklari dar temel zerinde ne kredi ne de kredi-parasi pek
fazla gelimez. Emegin |o|0msc| niteligi metalarin c|c-|c|||/ |//m/ ve
dolayisiyla da gerek retime yabanci bir ey olarak grndg srece
para bunalimlari gerek bunalimlardan bagimsiz ya da bunlarin yo-
gunlami ekli olarak kainilmazdir. te yandan, bir bankanin kredisi
sarsilmadigi srece, bu gibi durumlarda, kredi-parasini artirmak sureti-
yle panigi hafifletecegi ve daraltmak suretiyle de iddetlendirecegi aik
bir eydir. Modern sanayiin btn tarihi, ierdeki retimin rgtlenmi
olmasi kouluyla, madeni paraya ancak uluslar arasi ticaretin dengesi
geici olarak bozuldugu zamanlarda gerekten gereksinme duyulabile-
cegini gstermitir. piyasanin imdi bile madeni paraya gereksinmesi
olmadigini, szde ulusal bankalarin nakit demeleri geici olarak dur-
durmalari ve bu yola ancak olaganst durumlarda biricik are olarak
bavurmalari da gstermektedir.
ki birey szkonusu oldugunda, bunlarin birbirleriyle aliverile-
rinde her ikisinin de aleyhte bir demeler dengesine sahip olduklarini
sylemek gln olur. Bunlarin karilikli olarak birbirlerinin alacaklisi ve
borlusu olmalari halinde, eger karilikli alacaklari birbirini gtrmyor-
sa, bakiye iin birisinin alacakli, tekisinin ise borlu olmasi gerekecegi
40
Kurl Murks
Kupilul lll
aiktir. Uluslar szkonusu oldugunda durum hi de byle degildir. Bir
ulus iin, ticaret bilanosunun eninde sonunda kapatilmasi gerektigi
halde, demeler bilanosunun lehte ya da aleyhte olabilecegini kabul
eden btn iktisatilar da durumun byle olmadigini kabul ederler. [sayfa
457|
demeler bilanosu, ticaret bilanosundan, ticaret bilanosunun
belli bir tarihte kapatilmasi gerekmesi bakimindan ayrilir. Bunalimlarin
imdi gerekletirdikleri ey, demeler bilanosu ile ticaret bilanosu
arasindaki farki, kisa bir aralik halinde daraltmaktir; bunalim geiren ve
bu nedenle de demelerini zamaninda yerine getirmeyen bir ulusun
kari kariya kaldigi belirli durumlar zaten hesaplarin tasfiyesi zamanin-
da byle bir kisalmaya yolamitir. nce, diariya degerli maden sevki;
ardindan, gnderilen mallarin dk fiyatlarla satii; elden ikarilmak ya
da ierde onlar kariliginda para avanslari elde etmek iin meta ihraci;
faiz oranini ykseltmek, kredileri kesmek, senet ve tahvillerin degerler-
ini drmek, yabanci tahvilleri elden ikartmak, bu degeri drlm
tahvillere yatirilmak zere yabanci sermayeyi ekmek, ve ensonu, bir
yigin alacagi tasfiye eden iflas. Ayni zamanda, bunalimin patlak verdigi
lkeye ogu kez hala madeni para gnderilmektedir, nk bu lkeye
ekilen ekler gvenli olmamakta ve madeni parayla deme en gveni-
lir olmaktadir. stelik, Asya bakimindan, btn kapitalist uluslar, genel-
likle ayni zamanda dogrudan dogruya ya da dolayli onun borlusu-
durlar. Bu eitli koullar, diger ilgili ulus zerinde tam etkisini gsterir
gstermez, o da ayni ekilde altin ve gm ihra etmeye balar, kisa-
casi, demeler vadesinde yapilamamaktadir ve ayni olaylar yinelenmek-
tedir.
Ticari kredide, faiz kredi fiyati ile nakit fiyat arasindaki fark ola-
rak metalarin fiyatina ancak, polieleri normal vadenin zerinde olduk-
lari srece girer. Tersi durumda girmez. Ve bunu herkesin bir eliyle al-
digi krediyi bir baka eliyle vermesi olgusu aiklar. [Bu, benim deneyim-
lerime uymuyor. -F.E.| Ama, iskonto, buraya bu biim iersinde girdigi
srece, bu, bu ticari kredi ile degil, para piyasasi tarafindan belirlenir.
Eger faiz oranini belirleyen para-sermaye arzi ve talebi, Over-
stone'un ne srdg gibi, fiili sermayenin arz ve talebi ile ayni ey ol-
saydi, faiz, eitli metalara ya da ele alinan ayni metain eitli evrelerine
(hammadde, yari mamul rn, son eklini almi rn) bagli olarak, ayni
zamanda dk ve yksek olurdu. 1844'te ngiltere Bankasinin faiz ora-
ni, %4 (ocaktan eylle) ile, %2 ve 8 (kasimdan yil sonuna kadar) ara-
sinda oynuyordu. 1845'te %2, 2/, ve ocaktan ekime kadar %8, geriye
kalan aylarda %8 ile 5 arasindaydi. Temiz Orleans pamugunun ortalama
fiyati 1844'te 6 peni, 1845'te 47/8 peni idi. 8 Mart 1844 tarihinde Liver-
pool'daki pamuk stoku 627.O42 balya ve 8 Mart 1845'te 778.8OO balya
idi. Pamugun dk olan fiyatlarina gre faiz oraninin 1845'te dk
olmasi gerekirdi, ve gerekten de bu srenin byk bir kisminda dkt.
4T
Kurl Murks
Kupilul lll
Ama, iplik fiyatlarina gre faiz oraninin yksek olmasi gerekirdi, nk,
fiyatlar nispi olarak, krlar mutlak olarak yksekti. Libresi 4 peni olan
pamuktan 1845'te, 4 peni egirme gideriyle (iyi cins sec0nJc m0|e |0/s|
No 4O) ya da iplikiye denen 8 peni toplam giderle iplik egrilebilir, ve
bu iplik, 1845 eyll ve ekiminde libresi 1O ya da 11 peniden [sayfa 458|
satilabilirdi. (Bkz: aagida, Wylie'nin tanikligi.) Btn sorun u ekilde
zmlenebilir: Bor sermayesi arzi ve talebi, genellikle sermaye arzi ve
talebi ile ayni olurdu (bu son sz sama oldugu halde; nk, sanayici
ya da tccar kapitalist iin meta, onun sermayesinin bir biimidir, ama o
hi bir zaman sermaye olarak byle bir meta talep etmez, o ancak belli
bir metai meta olarak talep eder ve, kendi sermayesinin devresinde
onun oynamak zorunda oldugu role bakmaksizin bir meta olarak, r-
negin tahil ya da pamuk olarak bu metai satin alir ve kariligini der),
eger ortada bor para verenler olmasaydi ve onlarin yerine bor veren
kapitalistler, makinelere, hammaddelere, vb. sahip olsaydilar ve bunlari
imdi evlerin kiraya verilmesi gibi, bu nesnelerden bazilarina kendileri
de sahip bulunan sanayi kapitalistlerine bor ya da kiraya vermi olsalar-
di. Byle bir durumda, bor sermayesi arzi, sanayi kapitalistleri iin re-
tim gelerinin ve tccarlar iin metalarin arzi ile ayni ey olurdu. Ama
aiktir ki, o zaman da, bor veren ile bor alan arasindaki kr blm,
bor verilen ve onu kullanmakta olanin mlkiyetinde bulunan sermaye-
nin oranina bagli olurdu.
Bay Weguelin'egre (B. A., 1857), faiz orani "kullanilmayan ser-
maye miktari" tarafindan belirlenir (252); o, ''kullanim yeri arayan byk
bir sermaye kitlesinin bir gstergesinden baka bir ey degildir'' (271);
daha sonra bu kullanilmayan sermaye /|oc|/n cc/|c| (dolaan sermaye)
halini aliyor ve bu szle o "ngiltere Bankasi banknotlari ile lkedeki
diger tr dolaim aralarini, rnegin, tara bankalari dolaim aralarini
ve lkedeki sikke miktarini" kastediyor "... /|oc|/n cc/|c|'a (dolaan
sermayeye) ben bankerlerin rezervlerini de katiyorum" diyor (5O2, 5O8)
ve daha sonra kle altinlari da buna ekliyor (5O8). Bylece ayni Bay
Weguelin, ngiltere Bankasinin faiz orani zerinde "Biz" [ngiltere Bank-
asi| "kullanilmayan sermayenin daha byk bir kismini elde bulundur-
dugumuz" zaman byk etkisi oldugunu syledigi (11D8) halde Bay
Overstone'un yukardaki tanikligina gre, ngiltere Bankasi, "sermaye iin
bir yer degildir." Bay Weguelin unlari da sylyor: "Bence iskonto ora-
ni, lkede bulunan kullanilmayan sermayenin miktari ile belirlenir. Kul-
lanilmayan sermaye miktarini, tamami kle rezervi olan, ngiltere Ban-
kasinin rezervleri temsil eder. Bu nedenle, bu altin ekildiginde lkede-
ki kullanilmayan sermaye miktari azalir ve dolayisiyla da, geriye kalanin
degeri artmi olur" (1258). 1. Stuart Mill yle diyor (21O2): "Banka,
|cn//n Jec||men|'n|n borlari karilayabilmesi iin, bu kisimda re-
zervleri doldurabilmek iin elden geleni yapmak zorundadir; ve bu ne-
denle diariya bir altin akiinin gelierek devam ettigini farkeder etmez,
42
Kurl Murks
Kupilul lll
rezervlerini gven altina almak ve iskontolari ya da senet satilarini dar-
altmaya balamak zorundadir." Rezerv, yalniz |cn//n Jec||men|
bakimindan dnldgnde, yalniz mevduatlar iin rezerv demektir.
Overstone'lara gre |cn//n Jec||men'in "otomatik" banknot [sayfa 45D|
ikartilmasiyla ilgilenmeksizin, yalniz banker olarak hareket etmesi ge-
rekir. Ama, gerek darlik zamanlarinda Banka, |cn//n Jec||men|'in
yalniz banknotlardan ibaret bulunan yedeklerinden bagimsiz olarak, al-
tin rezervini dikkatle izler ve, iflas etmek istemiyorsa izlemek zorundadir
da. nk, kle rezervi suyunu ektigi lde, banknot rezervi de erir
ve bunu, hi kimse, 1844 tarihli 8cn/ 4c| ile bunun byle olmasini akilli-
ca dzenleyen Bay Overstone'dan daha iyi bilemez. [sayfa 46O|
43
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZNC BLM
KRED SSTEMNDE DOLAIM ARACI
"DOLAIM hizinin byk dzenleyicisi kredidir. Bu, para piyasasi
zerindeki iddetli baskinin genellikle niin dolu bir dolaimla akitigini
aiklar." (7|e C0||ency 7|eo|y Re|/e0eJ, s. 65.)
Bunu iki anlama almak gerekir. Bir yandan, dolaim aracinda
tasarruf saglayan btn yntemler, kredi zerine dayanirlar. te yan-
dan, rnegin 5OO sterlinlik bir banknot alalim. A, bunu bir polieyi de-
mek iin belli bir tarihte B'ye verir; B, ayni gn bunu bankerine mevduat
olarak yatirir; banker gene ayni gn bununla, C iin bir polie iskonto
eder; C, bununla bankaya deme yapar ve banka da bunu |/|| ||o/e|'a
[simsara| avans olarak verir, vb.. Banknotun satinalma ve demeye hiz-
met etmek zere burada yaptigi dolaimin hizini, tekrar tekrar bir kim-
seye mevduat biiminde geri dnmesi ve tekrar bir bakasina bor
biiminde devredilmesinin hizi etkiler. Dolaim aracindaki basit tasar-
ruf, en gelimi biimde c|ec|/n |o0se'da vadesi gelen polielerin
dpedz degitirilmelerinde ve paranin sirf bakiyelerin tasfiyesi iin
deme araci olarak grdg genel ilevde grlr. Ne var ki, bu polie-
lerin kendi varliklari da, gene, sanayiciler ile tccarlarin karilikli olarak
birbirlerine verdikleri krediye baglidir. Bu kredi azalirsa, polielerin ve
zellikle uzun vadeli olanlarin sayilari da azalir, dolayisiyla da, hesaplarin
tasfiyesi ile ilgili bu [sayfa 461| yntemin etkinligi azalir. Parayi aliveri ilem-
lerine karitirmadan ibaret bulunan, ve btnyle, paranin deme araci
44
Kurl Murks
Kupilul lll
olarak ilevine ki, bu da gene krediye dayanir dayanan bu tasarruf, an-
cak iki trde olabilir (bu demelerin bir araya toplanmasiyla ilgili olarak
u ya da bu lde gelimi teknikler diinda); polielerin ya da ekle-
rin temsil ettigi karilikli alacaklar, ya ayni banker tarafindan tasfiye edi-
lir ve bu banker, yalnizca, birinin hesabindaki alacagi digerinin hesabina
aktarir, ya da eitli bankerler kendi aralarinda bu tasfiye ilemini yapar-
lar.
11
Sekiz-on milyonluk polienin, rnegin Overend, Gurney and Co.
firmasi gibi, bir |/|| ||o/e|'in elinde toplanmasi, hesaplarin bu ekilde
ayni yerde karilikli olarak denkletirilmesini daha geni boyutlara ula-
tirmanin bellibali yollarindan biriydi. Dolaim aracinin etkinligi bu e-
kildeki tasarruf ile, yalnizca hesaplarin kapatilmasi iin gerekli olan kk
bir miktarin elde bulundurulmasi derecesine kadar artirildi. te yandan,
dolaim araci olarak akan paranin hizi tamamen (bu yolla da parada
tasarruf saglanmitir), para ile ardarda yapildiklari srece, satinalma ve
satilarin akiina, demeler zincirine baglidir. Ama dolaimin hizini kre-
di etkiler ve dolayisiyla da artirir. rnegin tek bir para parasi, kredinin
araciligi olmaksizin, ancak be hareketi gerekletirebilir ve sirf dolaim
araci olarak her bireyin elinde daha uzun sre kalir; ilk sahibi olan A,
B'den, B, C'den, C, D'den, D, E'den ve E, F'den satin almada bulunur,
yani elden ele geii sirf gerek satin almalar ve satilar yoluyla olmutur.
Ama, A, B'nin yaptigi deme ile aldigi parayi bankaya yatirir ve banka da
bunu C'nin polielerini iskonto etmekte kullanir, C, D'den satin alir, D
parayi bankasina yatirir ve banka da bunu E'ye bor verir ve E'de Fden
satin alirsa, sirf dolaim araci (satinalma araci) olarak hizi bile, birka
kredi ilemiyle, B'nin parayi bankere vermesi, bankerin C'ye ait senedi
iskonto etmesi, D'nin parayi bankerine vermesi, bankerin E'ye ait senedi
iskonto etmesi ile, yani drt kredi ilemi araciligi ile artirilmi olur. Bu
kredi ilemleri olmaksizin, ayni para parasi, pepee be satin almayi
belli bir, srede yerine getiremezdi. Filli alim ve satimlarda aracilik et-
meksizin, mevduat olarak yatirilma ve iskonto ilemleri yoluyla onun el
degitirmesi olgusu, burada, bir dizi fiili alim-satimda el degitirmesini
hizlandirmitir. [sayfa 462|
Bir ve ayni banknotun, birka bankada mevduat tekil edebile-
cegini daha nce grmtk. Bunun gibi, ayni bankada, eitli mev-
duatlari da tekil edebilir. Banker, A'nin yatirmi oldugu banknotla B'nin
(ngiltere Bankasi kasadari Marshall tarafindan derlenmitir. Reo|| on 8cn/ 4c|s, 1857,
Appendix II, s. 8OO-8O1.)
Yillan 5 S Banknot 1O S Banknot 2O-1OO S
Banknot
2OO-5OO S
Banknot
S1,OOO S Banknot
17D2 286 2OD 81 22
1818 48 187 121 48 18
1846 7D 71 84 12 8
1856 7O 58 27 D 7
11
Bir banknotun dolaimda kaldigi ortalama gn sayisi:
45
Kurl Murks
Kupilul lll
poliesini iskonto eder. B, C'ye deme yapar ve C, ayni banknotu ayni
bankaya yatirir.
Basit para dolaimini irdelerken (Buch I, Kap III, 2), fiili
dolaimdaki para kitlesinin, dolaim hizi ile demelerdeki tasarruf veri
kabul edildiginde, metalarin fiyatlari ve aliverilerin miktari ile belirlen-
digini gstermi bulunuyoruz. Ayni yasa, banknotlarin dolaimini da d-
zenlemektedir.
Aagidaki tabloda, ngiltere Bankasinin, halkin elinde bulundugu
srece yillik ortalama banknot sayisi gsterilmektedir; 5-1O sterlin, 2O-
1OO sterlin, 2OO ve 1.OOO sterlin arasinda daha byk miktarlar ve bir de,
bu gruplarin herbirinin toplam dolaimdaki yzdeleri bu tabloya alinmitir.
Miktarlar biner eklindedir, yani son sifir yazilmamitir. [Bkz: aagidaki
tablo.|*
(B. A. 1858, s. xxvi.) Dolaimdaki banknotlarin toplam tutari, de-
mek ki, ticari iler, ihracat ile ithalatin gsterdigi gibi, iki katindan fazla
arttigi halde, 1844'ten 1857'ye kadar mutlak bir azalma gstermitir. 5
ve 1O sterlinlik daha kk banknotlar, tabloda da grldg gibi, 1844'te
D.268.OOO sterlinden, 1857'de 1O.65D.OOO sterline ykselmitir. Ve bu, o
siradaki, altin dolaiminda grlen zellikle byk artila ayni zamanda
olmutur. Buna karilik, daha yksek degerdeki banknotlarda (2OO-1.OOO
sterlin) 1852'de 5.856.OOO sterlinden, 1857'de 8.241.OOO sterline bir azal-
ma, yani 2 milyon sterlinden fazla bir dme olmutur. Bu yle ai-
klanir: "8 Haziran 1854'te, Londra'daki zel bankerler, hisse senetli
* Bu tablo, Marx'in degindigi kaynagin fotokopisinin rnegidir. Bazi rakamlar yanlitir. -EJ.
Yillar
S 5-1O
Banknot
%
S 2O-1OO
Banknot
%
S 2OO-
1,OOO
Banknot
% Toplam
1844 D.268 45,7 5.785 28,8 5.258 26,O 2O.241
1845 D.6D8 46,D 6.O82 2D,8 4.D42 28,8 2O.722
1846 D.D18 48,D 5.778 28,5 4.5DO 22,6 2O.286
1847 D.5D1 5O,1 5.4D8 28,7 4.O66 21,2 1D.155
1848 8.782 48,8 5.O46 27,D 4.8O7 28,8 18.O85
184D 8.6D2 47,2 5.284 28,5 4.477 24,8 18.4O8
185O D.164 47,2 5.587 28,8 4.646 24,O 1D.8D8
1851 D.862 48,1 5.554 28,5 4.557 28,4 1D.478
1852 D.88D 45,O 6.161 28,2 5.856 26,8 21.856
1858 1O.6DD 47,8 6.8D8 28,2 5.541 24,5 22.658
1854 1O.565 51,O 5.D1O 28,5 4.284 2O,5 2O.7OD
1855 1O.628 58,6 5.7O6 28,D 8.45D 17,5 1D.7D8
1856 1O.68O 54,4 5.645 28,7 8.828 16,D 1D.648
1857 1O.65D 54,7 5.567 28,6 8.241 16,7 1D.467
4
Kurl Murks
Kupilul lll
bankalarin, Clearing House kuruluuna katilmalarina izin vermiler, ve
kisa bir sre sonra kesin kliring ileri, ngiltere [sayfa 468| Bankasi iersinde
rgtlenmitir. Gnlk takaslar imdi, eitli bankalarin bu kurulutaki
hesaplarindaki transferler ile yapilmaktadir. Bu sistemin kabul edilmesi-
yle bankerlerin eskiden hesaplarinin kapatilmasi iin kullandiklari byk
banknotlar artik gereksiz hale gelmitir." (B. A. 1858, s. v.)
Toplam ticarette kullanilan paranin nasil ok kk bir asgariye
indirilmi bulundugu, Kitap I'e alinan (Kap. III, not 1O8), tablodan ikarti-
labilir. Bu tabloyu, Londra'daki firmalarin en byklerinden birisi olan ve
kk bir tccarin gerekli her tr mali satin alabilecegi Morrison, Dillon
and Co., Banka komitesine sunmutur.
W. Newmarch'in Banka Komitesinde (1857) yaptigi tanikliga (n
1741) gre, dolaim aracindaki tasarrufa baka koullar da yardimci
olmaktadir: bir peni ile gnderilen posta havalesi, demiryollari, telgraf,
kisacasi, gelien ulatirma ve haberleme aralari; bylece imdi ngilte-
re, aagi yukari ayni banknot dolaimi ile, be-alti kez daha fazla iin
yrtlmesini saglayabilmektedir. Bu ayrica byk lde, dolaimdan
1O sterlinin zerindeki banknotlarin ekilmesinden de ileri gelmitir. Bir
sterlinlik banknotlarin da dolaimda bulundugu skoya ile rlanda'da
banknot dolaiminin yaklaik %81 ykselmi olmasi olgusunun dogal
aiklamasini, Newmarch burada grmektedir (1747). Birleik Krallik'ta,
bir sterlinlik banknotlar da dahil, toplam banknot dolaiminin 8D milyon
sterlin oldugu sylenmitir (174D). Altin dolaimi ise 7O milyon sterlin
(175O). skoya'da, banknot dolaimi 1884'te 8.12O.OOO sterlin, 1844'te
8.O2O.OOO sterlin ve 1854'te 4.O5O.OOO sterlindi (1752).
Yalniz bu sayilardan bile, banknot ikartan bankalarin, bu bank-
notlarin her an altin paraya evrilebildikleri srece dolaimdaki banknot
sayisini hi bir ekilde artiramayacagi aiktir. [Likit olmayan kagit para
burada hi dikkate alinmamitir; likit olmayan banknotlar ancak, imdi
Rusya'da oldugu gibi devlet kredisi ile fiilen desteklendigi yerlerde ge-
nel dolaim araci halini alabilir. O zaman bunlar, Kitap I'de (Kap. III, 2,
c) "Sikke ve Deger Sembolleri" baligi altinda incelenmi bulunan, dev-
let tarafindan ikartilan likit olmayan kagit para ile ilgili yasalara tabidir-
ler. -F. E.|
Dolaimdaki banknot miktari, devir gereksinmelerince dzenle-
nir ve her fazla banknot, kendisini ikartana dogru gerisin geri dner.
ngiltere'de yalniz ngiltere Bankasinin banknotlari, yasal deme araci
olarak genel dolaimda bulunduklari iin, biz bu noktada tara bankala-
rinin, nemsiz ve yalnizca yerel olan banknot dolaimlarini dikkate al-
mayabiliriz.
1858 Banka Komitesi nnde, ngiltere Bankasi Guvernr Mr.
Neave yle taniklik ediyor: "n D47. (Soru:) Halka sunuldugunu [sayfa 464|
sylediginiz aagi yukari 2O.OOO.OOO sterlinlik banknot miktarinin ayni
kalmasi iin hangi nlemleri aliyorsunuz Olagan zamanlarda, halkin
47
Kurl Murks
Kupilul lll
kullanmasi iin yaklaik 2O.OOO.OOO sterline gereksinme oldugu grly-
or. Yil boyunca bazi zel dnemlerde bu miktar 1.OOO.OOO ya da 1.5OO.OOO
sterlin daha artiyor. Halkin daha fazlasini istemesi halinde, bunu daima
ngiltere Bankasindan alabilecegini sylemitim." "D48. Panik arasin-
da halkin banknot miktarini azaltmaniza izin vermeyecegini sylediniz;
bunu aiklamanizi istiyorum. Panik sirasinda bence halk istedigi kadar
banknot elde edebilir; ve hi kukusuz bankanin bir taahhd oldugu
srece, halk bu taahhd Bankadan banknot almak iin kullanabilir."
"D4D. bu duruma gre, yle grnyor ki, her an yaklaik 2O.OOO.OOO
sterlin tutarinda geerli para gerekmektedir Halk iin, 2O.OOO.OOO ster-
lin tutarinda banknot; bu, degiiklik gsteriyor. 18.5OO.OOO, 1D.OOO.OOO,
2O.OOO.OOO, vb. sterlin kadar, ama ortalama alinirsa 1D-2O milyon sterlin
diyebilirsiniz."
Commercial Distress (C. D. 1848-57) (Ticari Bunalimi konusunda
Lordlar Komitesinde, Thomas Tooke'un tanikligi, n 8OD4: "Bankanin,
halkin elindeki kendi dolaim araci miktarini geniletme konusunda bir
yetkisi yoktur; ama bankanin, ok iddetli bir ileme bavurmaksizin
halkin elindeki banknot miktarini azaltma yetkisi vardir."
Nottingham'da 8O yil bankerlik yapan 1. C. Wright, bu tara ban-
kasi iin dolaimda halkin gereksinme duydugu ve istediginden fazla
banknot tutulabilme olanaksizligini uzun uzun aikladiktan sonra, ngil-
tere Bankasi iin unlari sylyor (C.D. 1848-57) n 2844: "ngiltere Ban-
kasi zerinde" (banknot ikartilmasi iin) "herhangi bir denetim bu-
lundugunu bilmiyorum ama, herhangi bir dolaim fazlaligi mevduata
geecek ve bylece baka bir ad almi olacaktir."
Ayni ey, neredeyse tamamen kagit paranin dolaimda bulun-
dugu skoya iin de dogrudur, nk hem burada ve hem de rlanda'da,
bir sterlinlik banknotlar da kullanilmakta ve "skolar altindan nefret et-
mektedir." Bir sko bankasinin mdr Kennedy diyor ki, bankalar
kendi banknot dolaimlarini bile daraltamazlar ve "yapilabilmeleri iin
banknot ya da altina gereksinme bulunan i aliveriler oldugu srece,
bankerlerin, ya mevduat sahiplerinin talepleri yoluyla, ya da u veya bu
ekilde, bu aliverilerin gerektirdigi miktarda dolaim aracini saglama-
lari gerekir sko bankalari, ilemlerini sinirlandirabilirler ama, dolaim
aralarini denetleyemezler." (Ibid., n 8446, 8448.) Bunun gibi, Union
Bank of Scotland'in mdr Anderson da diyor ki (Ibid., n 8578): "ken-
di aranizdaki" [sko bankalari arasindaki| "degiim sistemi, herhangi
bir bankanin airi banknot ikartmasini engelliyor mu Evet; degiim
sisteminden daha gl bir engel daha var" [aslinda bununla hi bir
ilgisi bulunmuyor, ama, her bankanin banknotlarinin btn skoya'da
dolaimda bulunmasini gerekten de saglami oluyor|, "skoya'da yay-
gin olan bu bankada hesap bulundurma uygulamasi; elinde parasi olan
herkesin bir banka hesabi var ve hemen gereksinmesi [sayfa 465| olmayan
parayi her gn bu hesaba yatiriyor, bylece ignnn sonunda, halkin
48
Kurl Murks
Kupilul lll
cebindeki para bir yana, bankalarin diinda pek az para bulunuyor."
Ayni ey, rlanda Bankasi Guvernr MacDonnel ile rlanda Pro-
vincial Bank'in Mdr Murray'in ayni Komitedeki tanikliklarinin da be-
lirttigi gibi rlanda iin de geerlidir.
Banknot dolaimi, ngiltere Bankasinin isteginden bagimsiz oldu-
gu gibi, bu banknotlarin altina evrilebilecegini garanti eden bankanin
kasalarindaki altin rezervinin durumundan da bagimsizdir. "18 Eyll 1846
tarihinde, ngiltere Bankasinin dolaimdaki banknotlari 2O.DOO.OOO ster-
lin, Bankadaki kle altin ve gm tutari 16.278.OOO sterlindi; ve 5 Ni-
san 1847'de dolaimdaki banknot 2O.815.OOO sterlin ve kle tutari
1O.246.OOO sterlindi. ... lkede dolaimdaki parada herhangi bir daralma
olmaksizin alti milyon altinin ihra edildigi apaikti." (1. G. Kinnear, The
Crisis and The Currency, London 1847, s. 5.) Kukusuz, bu ancak,
ngiltere'de bu-gnk koullar altinda olmutur ve burada bile ancak,
yasalarin, banknot ikartilmasi ile degerli maden rezervi arasinda farkli
bir orani ngr- medigi srece olabilmitir.
Demek oluyor ki, yalniz i ve ticaretin gereksinmeleri, dolaimdaki
para banknot ve altin miktari zerinde etkili olmaktadir. Burada her
eyden nce ilerin genel durumundan bagimsiz olarak, her yil kendi-
lerini yineleyen devresel dalgalanmalari dikkate almak gerekir; bylece
son 2O yilda "dolaim bir ayda yksek, digerinde dk ve bir baka
ayda orta dzeyde olmaktadir." (Newmarch, B. A. 1857, n 165O.)
Bu nedenle her yil agustos ayinda hasat giderlerini demek iin,
genellikle altin olarak birka milyon ngiltere Bankasindan i dolaima
gemektedir; nk, cretler bu ayda yapilan bellibali demelerdir ve
banknotlar ngiltere'de bu ama iin pek geerli olmamaktadir. Yil so-
nuna kadar bu para tekrar bankaya dnmektedir. skoya'da, altin lira
yerine, neredeyse bir sterlinlik banknotlardan baka bir ey bulunmamak-
ta ve bu yzden banknot dolaimi, buna benzer durumlarda, yani yilda
iki kez, mayis ve kasim aylarinda, 8 milyondan 4 milyona ykselmekte-
dir; iki hafta sonra geriye aki balamakta ve yaklaik bir ay iersinde
tamamlanmaktadir. (Anderson, C. D. 1848-57, n 85D5-86OO.)
ngiltere Bankasinin banknot dolaimi da her ayda bir, "te-
mett", yani devlet borlari zerinden faiz denmesi nedeniyle geici
dalgalanmalar gstermekte, banknotlar nce dolaimdan ekilmekte
ve sonra da tekrar piyasaya ikmaktadir; ama ok gemeden de gene
geriye dnmektedir. Weguelin (B. A. 1857, n 88) banknot dolaimindaki
bu dalgalanmanin ikibuuk milyona ulatigini sylemektedir. Ne var ki,
mahut Overend, Gurney ve Ortaklari firmasindan Bay Chapman, para
piyasasinda bu yzden dogan dalgalanmanin ok daha yksek oldugu-
nu tahmin etmektedir. "Bu temettlerin denmesi iin 6-7 milyon sterli-
ni ektiginiz zaman, bu arada bu meblagin yerini doldurabilecek birisinin
araci olarak bulunmasi gerekir." (B. A. 1857, n 51D6.) [sayfa 466|
Dolaim araci miktarinda, sanayi evriminin eitli evrelerine te-
4
Kurl Murks
Kupilul lll
kabl eden dalgalanmalar ok daha nemli ve uzun srelidir. imdi de
bu konuda adi geen firmanin bir baka o||c|n|n, saygideger Quaker
Samuel Gurney'in sylediklerine kulak verelim (C. D. 1848-57, n 2645):
"Ekim (1847) sonunda, halkin elindeki banknot tutari 2O.8OO.OOO sterlin-
di. O dnemde, para piyasasinda banknot elde etmede byk bir glk
vardi. Bu, 1844 tarihli yasanin koydugu sinirlandirmalar sonucu, bunlari
elde edememek kaygisindan ileri geliyordu. Halen [Mart 1848| halkin
elindeki banknot miktari ... 17.7OO.OOO sterlindir ama, u anda herhangi
bir ticari panik bulunmadigi iin bu miktar gerekli olanin ok zerinde-
dir. Londra'da, elinde kullanabileceginden daha ok miktarda banknot
bulundurmayan ne banka vardir ne de sarraf." 265O. ngiltere Banka-
sinin kasalari diinda bulunan ... banknot miktari, aktif bir dolaimin
devami iin tamamen yetersiz kalmakta, i dnyasinin hali ve kredi du-
rumu ... ayni ekilde dikkate alinmami bulunmaktadir." "2651. Halen
halkin elinde bulunan dolaim miktari ile ilgili olarak taidigimiz fazlalik
duygusu, byk lde, iinde bulundugumuz byk durgunluk dur-
umundan gelmektedir. Yksek fiyatlar ve aliverilerdeki canlilik kar-
isinda, 17.7OO.OOO sterlin bize bir sinirlama duygusu vermektedir."
[lerin durumu byle oldugu ve verilen borlarin geriye dn
dzenli oldugu ve dolayisiyla kredi sarsilmadigi srece, dolaimdaki
genileme ve daralma, yalnizca, sanayiciler ile tccarlarin gereksinme-
lerine bagli bulunmaktadir. Altin hi degilse ngiltere'de, toptan ticarette
sz konusu haline gelmedigi ve altin dolaimina, mevsimlik dalgalan-
malar diinda, uzun bir sre iin olduka degimez gzyle bakilabildigi
iin, ngiltere Bankasinin banknot dolaimi, bu degimelerin yeterli dogru-
lukta bir ltn oluturur. Bunalimi izleyen durgunluk dneminde
dolaim en alt dzeyindedir; canlanan taleple birlikte, dolaim aracina
kari daha byk bir gereksinme dogar ve artan gnenle birlikte byr;
dolaim araci miktari, airi-gerilim ve airi-speklasyon dneminde tepe
noktasina ulair; bunalim ig gibi patlak verir ve daha dn yiginla bulu-
nan banknotlar piyasada grlmez olur ve onunla birlikte, senet kiran-
lar, senet ve tahvil kariliginda bor verenler ve meta satin alicilari da,
ngiltere Bankasi imdada agrilir, ama onun gc de ok gemeden
tkenir, nk 1844 tarihli 8cn/ 4c|, btn dnya banknot diye feryat
eder ve meta sahipleri ellerindekini satamadiklari halde borlarini de-
meye agrilir ve banknot bulabilmek iin her trl fedakarligi yapmaya
hazirken, bankayi banknot dolaimini kismaya zorlamaktadir. "Panik
sirasinda," diyor daha nce adi geen Wright (|oc. c/|., n 2D8O), "lke,
bankerler ile bakalari dolaim aracini istif halinde biriktirdikleri iin,
olagan zamana gre iki kati dolaim aracina gereksinme duyar."
Bunalim bir kez patlak verdi mi, artik yalnizca, bir deme araci
sorunu halini alir. Ama herkes, bu deme aracini ele geirmek iin bir
bakasina bagli oldugu ve hi kimse, vadesi geldiginde karisindakinin
[sayfa 467| demeyi yapip yapamayacagindan emin olmadigi iin, piyasada
470
Kurl Murks
Kupilul lll
bulunan bu deme araci, yani para iin bir hcumdur balar. Herkes
eline geirebildigi parayi bir yana istif eder ve bylece, en ok gereksin-
me duyuldugu bir gnde banknotlar ortalikta grnmez olur. Samuel
Gurney (1848-57 C. D. n 1116), 1847 Ekiminde, byle bir bunalim si-
rasinda, kasalara kitlenen banknot miktarinin 4-5 milyona ulatigini tah-
min etmektedir. -F. E.|
Bu konuda, Gurney'in daha nce adi geen ortagi Chapman'in,
1857 tarihli Banka Komitesindeki sorgusu zellikle ilgintir. Buraya, ben,
bu tanikligin, deginilen bazi noktalari daha sonra incelenecekse de,
bellibali yerlerini alacagim.
Bay Chapman yle diyor:
"4D68. Herhangi bir kapitalistin (Londra'da oldugu gibi), para pi-
yasasi zerinde, dolaim aracinin ok dk dzeyde oldugu bir sirada,
byk bir kitlik ve baski yaratacak gce sahip bulunmasinin dogru bir
ey olmadigi inancini taidigini da hi tereddt etmeden syleyebilirim.
Bir amaca ulamak istedikleri takdirde piyasadan 1 ya da 2 milyon ster-
lin tutarinda banknot ekebilecek gte birden fazla kapitalistin bulun-
masi da ... mmkndr." 4D65.* Byk bir speklatr, 1 ya da 2 mil-
yon sterlin tutarinda devlet eshami satabilir ve bylece piyasadan para
eker. Daha ok yakinlarda byle bir ey oldu ve "ok iddetli bir baski
yaratiyor".
4D67. Bu sirada banknotlar gerekten de retken degildir. "Ama
bu, onun [speklatrn -.| byk amacini eger gerekletiriyorsa hi
bir ey degildir; onun byk amaci, devlet fonlarinin fiyatini drmek,
kitlik yaratmaktir ve bunu yapmak tamamen onun gc iersindedir."
Bir rnek: Bir sabah borsada paraya kari byk bir talep vardi; hi
kimse bunun nedenini bilmiyordu; birisi Chapman'dan %7'den 5O.OOO
sterlin bor vermesini istedi. Chapman ok airdi, nk onun faiz
orani ok daha dkt; kabul etti. Biraz sonra adam gene geldi, %7'
den 5O.OOO sterlin daha aldi ve ardindan da %8'den 1OO.OOO sterlin daha;
ve %8'den daha da istiyordu. Bu durumda Chapman bile tedirgin oldu.
Az sonra, piyasadan birdenbire nemli miktarda para ekildigi aiga
ikti. Ama Chapman yle diyor, "%8'den epeyce bor verdim; daha
teye gitmekten korktum; ne olacagini bilmiyordum."
urasini hi unutmamak gerekir ki, halkin elinde neredeyse her
zaman banknot olarak 1D-2O milyon sterlin bulundugu varsayilmakla
birlikte, bu banknotlarin fiilen dolaimda bulunan kismi ile, bankalarda
yedek olarak atil tutulan kismi, birbiriyle orantisi bakimindan srekli
nemli lde degiir. Eger bu yedek byk ve dolayisiyla fiili dolaim
kk ise, bu, para piyasasi aisindan dolaimin dolu, paranin bol ol-
dugu (||e c/|c0|c|/on /s /0||, money /s |en|//0|) anlamina gelir, yok eger
bu [sayfa 468| yedek kk, dolayisiyla da fiili dolaim dolu ise, para piya-
* 18D4 Almanca baskisinda bu sayi 4DD5'tir. -EJ.
47T
Kurl Murks
Kupilul lll
sasi diliyle dolaim dk, para kit (||e c/|c0|c|/on /s |o0, money /s
scc|ce) diger bir deyile, atil bor sermayeyi temsil eden kisim kk-
tr. Dolaimda, sanayi evriminin evrelerinden bagimsiz gerek bir
genileme ya da daralma halkin gereksinmesi olan miktar gene de
ayni kalmak zere-, ancak teknik nedenlerle meydana gelir; rnegin,
vergilerin ya da devlet borlari ile ilgili faizlerin dendigi zamanlarda.
Vergiler dendigi zaman, normalin zerinde banknot ve altin ngiltere
Bankasina akar, ve aslinda gereksinmeleri dikkate alinmaksizin dolaim
daralmi olur. Devlet borlari zerinden temett dendigi zaman bunun
tersidir. Birinci durumda, dolaim araci elde etmek iin bankadan bor
alinir. kinci durumda, yedekleri geici olarak bydg iin zel ban-
kalarda faiz orani der. Bunun, mutlak dolaim araci miktari ile bir
ilikisi yoktur; ne var ki bu, bu dolaim aracini harekete geiren ve bu
sre, kendisi iin bor sermayesinin elden ikarilmasi anlamina gelen
ve dolayisiyla da kri cebe indiren bankayi yakindan ilgilendirir.
Bir durumda, dolaim araci yalnizca geici olarak yer degitirmitir
ve ngiltere Bankasi bunu, aylik vergilerden ve devlet borlari zerin-
den denen aylik temettlerin denmesinden hemen nce, kisa
vadeli borlar vererek dengeler; bu fazla banknotlarin ikartilmasi nce,
vergilerin denmesinin yolatigi boluklari doldurur ve ok gemeden
bunlarin bankaya yapilan demelerle geriye dn ise, temettlerin
denmesi ile halkin eline geen fazla banknotlari geriye getirmi olur.
Diger durumda ise, dk ya da dolu dolaim, daima yalnizca,
ayni miktar dolaim aracinin, fiili dolaim ve mevduata, yani bor verme
aracina, farkli bir ekilde blm sorunudur.
te yandan, eger rnegin, ngiltere Bankasina altin akiina daya-
nilarak ikartilan banknot sayisi artmi ise, bu banknotlar, Banka diinda
polielerin iskontosuna yardimci olur ve borlarin tekrar denmesi yo-
luyla tekrar Bankaya dnerler, bylece dolaimdaki mutlak banknot mik-
tari ancak geici olarak artmi olur.
Dolaim eger ilerdeki genileme nedeniyle dolu ise (bu, fiyatlar
nispeten dk oldugu durumda bile olabilir), ykselen krlar ile artan
yeni yatirimlar sonucu, bor sermayesine olan talep nedeniyle, faiz ora-
ni nispeten yksek olabilir. lerdeki daralma ya da belki de kredi bol-
lugu nedeniyle dolaim dk ise, faiz orani, fiyatlar yksek olsa bile
dk olabilir. (Bkz: Hubbard.)
Mutlak dolaim miktarinin, ancak darlik zamanlarinda faiz orani
zerinde belirleyici bir etkisi vardir. Dolu dolaim iin talep, 1847'de
8cn/ 4c|'in yrrlkten kaldirilmasinin dolaimda herhangi bir geni-
lemeye yolamayip, yalnizca, istif edilmi banknotlari meydana ikara-
rak bunlari dolaima aktarmasinda oldugu gibi, kredi eksikligi nedeniyle,
[sayfa 46D| ya sirf, bir yana yigilan dolaim aracina olan talebi (para dolai-
minin azalan hizi ile ayni zde para paralarinin srekli olarak bor
sermayesine evrilmesi dikkate alinmazsa) yansitabilir; ya da, 1857'de
472
Kurl Murks
Kupilul lll
8cn/ 4c|'in yrrlkten kaldirilmasindan bir sre sonra oldugu gibi, o
gnk koullar altinda, daha fazla dolaim aracina fiilen gereksinme
olabilir.
Yoksa mutlak dolaim araci miktarinin, faiz orani zerinde her-
hangi bir etkisi yoktur, nk dolaim aracindaki tasarruf ile hizinin
degimedigi kabul edildiginde faiz oranini belirleyen ey, nce, meta-
fiyatlari ile yapilan aliverilerin miktari (bylece, bunlardan biri genellik-
le digerinin etkisini ntralize eder) ve ensonu, kredi durumudur, oysa,
mutlak dolaim miktari, hi bir ekilde, faiz orani zerinde ters bir etki
gstermez; ve ikinci olarak da, nk meta-fiyatlari ve faizin, birbirleri
zerinde herhangi bir dogrudan karilikli iliki iersinde bulunmalari
zorunlulugu yoktur.
8cn/ Res||/c|/on 4c|'in yrrlkte kaldigi srece (17D7-181D) bir
c0||ency [dolaim araci| fazlaligi vardi, ve faiz orani, daima, nakit de-
melerin yeniden balamasindan sonraki dzeye gre, daha yksekti.
Daha, sonra, banknot ikartilmasinin sinirlandirilmasi ve kurlarin yksel-
mesiyle, hizla dt. 1822, 1828 ve 1882'de genel dolaim dk ve faiz
orani da yleydi. 1824, 1825 ve 1886'da dolaim dolu idi ve faiz orani
ykseldi. 188O yazinda dolaim dolu ve faiz orani dkt. Yeni altin
madenlerinin bulunmasindan beri para dolaimi btn Avrupa'da
geniledi ve faiz orani ykseldi. Bu nedenle, faiz orani, dolaimdaki para
miktarina bagli degildir.
Dolaim araci ikartilmasi ile sermaye bor verilmesi arasindaki
farki, en iyi, fiili yeniden-retim sreci ortaya koymaktadir. .
retimi oluturan farkli kisimlarin birbirleriyle ne ekilde
degiildiklerini grm bulunuyoruz.(Kitap II, Part III [kinci Cilt, nc
Kisim. -EJ.|) rnegin, degien sermaye, maddi bakimdan, emekilerin
geim aralarindan, kendi rnlerinin bir kismindan olumaktadir. Ama
bu onlara, para para, para olarak denmektedir. Kapitalist bunu yatir-
mak zorundadir, ama yeni degien sermayeyi gelecek hafta, bir nceki
hafta dedigi eski parayla deyebilmesi byk lde kredi sistemi r-
gtne baglidir. Ayni ey, toplam toplumsal sermayeyi oluturan eitli
kisimlar arasinda rnegin tketim aralari ile, tketim aralarinin retim
aralari arasindaki degiim iin de geerlidir. Bunlarin dolaimi iin pa-
ranin, grm oldugumuz gibi, degiimi yapan taraflarin birisi ya da her
ikisi tarafindan yatirilmi olmasi gerekmektedir. Para bunun zerine dola-
imda kalmakta, ama degiim tamamlandiktan sonra kendisini yatirana
geri dnmektedir, nk, bu para, onun fiilen kullanilan sanayi sermay-
esinin zerinde ve tesinde yatirilmi bulunmaktadir. (Kitap II, Yirminci
Blm). Gelimi bir kredi sisteminde, paranin bankerlerin [sayfa 47O| elin-
de toplanmasiyla bu parayi yatiran, hi degilse nominal olarak bankerler
olmaktadir. Bu yatirim yalnizca dolaimdaki parayla ilgilidir. Bu bir ser-
maye yatirimi degil, dolaima yapilan bir yatirimdir.
Chapman: "5O62. Halkin elinde byk miktarlarda para oldugu
473
Kurl Murks
Kupilul lll
halde,bunlara sahip olunamadigi zamanlar olabilir." Panik sirasinda da
para vardir; ama herkes bunu, bor verilebilir sermayeye, yani bor veri-
lebilir paraya evirmemek iin gzn drt amaktadir; herkes bu para-
ya, gerek deme gereksinmelerini karilamak amaciyla siki sikiya
sarilmaktadir.
"5ODD. Kirsal blgelerdeki tara bankerleri kullanmadiklari baki-
yeleri size ve diger firmalara gnderiyorlar degil mi Evet." "51OO.
te yandan Lancashire ve Yorkshire blgeleri sizden, ilerinde kullan-
mak zere senetlerinin iskonto edilmesini istiyorlar Evet." "51O1.
Demek ki, lkenin bir kismindaki fazla para, lkenin teki kismindaki
talebi karilamak iin kullaniliyor Evet, tamamen yle."
Chapman, bankalarin, kendi fazla para-sermayelerini, kisa d-
nemler iin eshama ve hazine bonolarina yatirma adetlerinin, son zaman-
larda, bu paranin c| cc|| [emre hazir| yani istenildiginde denilmek
zere bor verilmesinin yayginlamasindan beri epeyce azaldigini syle-
mektedir. O, ahsen bu gibi bonolarin satin alinmasinin hi de pratik
olmadigi kanisinda. Bu yzden o, parasini gvenilir polielere yatiriyor
ve bunlarin bir kisminin her gn vadesi geldigi iin, daima, gn gnne
ne miktarda paranin eline geecegini bilmi oluyor. [51O1-51O5.|
hracattaki byme bile kendisini az ok her lke iin, ama zel-
likle krediyi veren lke iin, i para piyasasi zerinde, darlik dnemine
kadar pek de hissedilmeyen artan bir talep olarak ortaya koymaktadir.
hracat arttigi zaman ngiliz fabrikatrleri, sevkedilen ngiliz mallarina
karilik ihracati tccarlar zerine genellikle uzun vadeli polieler eki-
yorlar (5126). "5127. Genellikle bu polielerin zaman zaman tekrar e-
kilecegi konusunda bir uzlama szkonusu degil mi [Chapman:| Bu,
bizden saklanan bir eydir; biz bu tr bir polieyi kabul edemeyiz. ... Bu-
nun yapildigini syleyebilirim, ama byle bir konu zerinde konumam."
[Masum Chapman.| "512D. lke ihracatinda, geen yil oldugu gibi 2O
milyon sterlinlik byk bir arti olunca, bu, dogal olarak, bu ihracati
temsil eden polielerin iskontosu iin byk sermaye talebine yolama-
yacak midir Hi kukusuz." "518O. Bu lke genel kural olarak, ya-
pilan btn ihracatlar iin yabanci lkelere kredi verdigine gre, bu, bir
sre iin, buna tekabl edecek ekilde artmi bir sermayenin emilmesi
olmayacak midir Bu lke, muazzam kredi vermektedir; ama, daha
sonra kendi hammaddesi iin kredi almaktadir. Bize Amerika'dan dai-
ma 6O gn, teki lkelerden DO gn vade taninmaktadir. te yandan biz
de kredi veriyoruz; Almanya'ya mal gnderdigimizde, iki ya da ay
veriyoruz."
Wilson, Chapman'dan, ngiltere zerine polielerin, ithal edilen
bu [sayfa 471| hammaddeler ile smrge mallarinin gemiye yklenmesiyle
ayni anda ekilip ekilmedigini ve bu polielerin, ykleme belgeleriyle
birlikte gelip gelmedigini soruyor (5181). Chapman yle saniyor, ama
bu gibi "ticari" ilemler konusunda bilgisi bulundugunu itiraf etmiyor, ve
474
Kurl Murks
Kupilul lll
bu alanda uzman olanlardan sorulmasini tavsiye ediyor. Chapman
Amerika'ya ihracat yaparken, "mallarin transit olarak simgelendigini,"
sylyor 5188; bu kariik sz herhalde, ngiliz ihracatisinin, metalarina
karilik Londra'daki byk Amerikan bankalarindan birisine drt ay va-
deli bir polie ektigi ve bu firmanin Amerika'dan maddi bir teminat
getirdigi anlamina geliyor.
"5186. Genel kural olarak, daha uzak yerlerle ticaret yapan, ve
sermayesini, mallar satilana kadar bekleyen tccarlar da yok mu Ken-
dilerine ait byk servetleri olan, kendi sermayelerini yatirabilen ve mal-
larina karilik avans almayan firmalar bulunabilir; ama, mallarinin byk
kismi, nl bazi eski firmalarin polieleri ile avanslara evrilmi durumda-
dir." "5187. Bu firmalar ... Londra'da ya da Liverpool'da, ya da bir ba-
ka yerde bulunmakta." "5188. Bu nedenle, fabrikatrn kendi parasini
yatirmasi ya da Londra'da ya da Liverpool'da para verecek bir tccar
bulmasi farketmemektedir; bu gene de bu lkede verilen bir avans
midir Tamamen yle. Pek az durumda fabrikatrn bununla bir ilgisi
vardir" [ama 1847'de neredeyse btn durumlarda vardi|. "Diyelim,
Manchester'de mamul mal ticareti yapan bir kimse, mal satin alir ve
bunlari Londra'daki drst bir firma araciligi ile sevkeder; Londra'daki
firma, bu mallarin hepsinin anlamaya uygun biimde sandiklandigina
kanaat getirirse, Hindistan'a, in'e ya da bir baka yere gnderilen bu
mallar kariliginda, Londra'daki bu firma zerine alti ay vadeli polie
eker; imdi artik bankacilik alemi ie kariir ve bu polieyi onun iin
iskonto eder; bylece, mallarin bedelini deme zorunda oldugu tarihte,
bu polienin iskonto edilmesi yoluyla para saglami olur." "518D. O, bu
parayi elde etmitir ama, banker de kendi parasini elinden ikartmitir,
degil mi - 8cn/e|/n e|/nJe Je o|/e |c|J||, |cn/e| |0 o|/ey/ sc||n
c|m||||, o, kendi banka sermayesini, bu ekilde, yani ticari polieleri
kirmak suretiyle kullanmaktadir." [Demek ki, Chapman bile polie is-
konto etmeye bir para avansi olarak degil, ama bir meta satin alinmasi
olarak bakmaktadir. -F. E.| "514O. Bu gene de, Londra'da para piyasasi
zerindeki talebin bir kismini tekil etmektedir Hi kukusuz, bu,
para piyasasinin ve ngiltere Bankasinin bellibali ugraidir. ngiltere Ban-
kasi bu polieleri elde etmekten bizim kadar memnundur, nk bu-
nun iyi bir yatirim oldugunu bilirler." "5141. Bu ekilde, ihracat arttika,
para piyasasi zerindeki talep de artmi olmuyor mu lkenin gnenci
arttika biz" [Chapman'lar| "buna katilmi oluyoruz." "5142. Demek
ki, sermayenin kullanimi iin bu eitli alanlar birdenbire artinca, hi
kukusuz, bunun dogal sonucu olarak, faiz orani da yksek olacaktir
Kesinlikle yle." [sayfa 472|
5148'te Chapman, "yapilan byk ihracatimiz karisinda, kle
iin bylesine bir gereksinmemiz oldugunu hi anlayamiyor."
5144'te saygideger Wilson soruyor: "hracatimiz iin, yaptigimiz
ithalat iin, almi oldugumuzdan daha fazla kredi vermi olmuyor muy-
475
Kurl Murks
Kupilul lll
uz Ben de bu noktada kukuluyum. Bir kimse, Manchester'deki mal-
larinin Hindistan'a gnderilmesini kabul ettiginde, sizin on aydan daha
kisa bir sreyi kabul etmemiz olanaksizdir. Hindistan bize deme yap-
madan bir sre nce, pamugu iin bizim Amerika'ya deme yapmamiz
gerekiyor (bu tamamen dogrudur); ama gene de o, ilerinde olduka
hassastir." "5145. Geen yil oldugu gibi mamul mallar ihracatimizda
2O milyon sterlinlik bir arti olsa, bu artan mal miktarini telafi etmemiz
iin hammadde ithalatimizda eskisine gre ok byk bir arti olmasi
zorunlu olacaktir" [ve bu ekilde, airi-ihracat, airi-ithalat ile airi-re-
tim, airi-ticaret ile bir tutulmu oluyor| "degil mi Hi kukusuz yle."
"5146. ok nemli miktarda hesap bakiyesi dememiz gerekecek,
yani hi kukusuz o sirada hesap bakiyesi aleyhimizde olacak, ama
uzun vadede Amerika ile ... dviz hesabi lehimizdedir ve bir sredir
Amerika'dan byk miktarda kle almaktayiz."
5148. Wilson, tefecibai Chapman'a, aldigi yksek faiz oranini,
byk bir gnencin ve yksek bir kr oraninin belirtisi diye kabul edip
etmedigini soruyor. Chapman besbelli bu lafebesinin bnlgne aarak,
dogal olarak, bunu dogruluyor, ama unlari ekleyecek kadar da drst
davraniyor: "Bai sikian kimseler de vardir ve bunlarin yerine getirmek
zorunda oldugu ykmllkleri vardir; krli olsun olmasin bunlari yerine
getirmeleri gerekir; ama bunun srekliligi" [yani, yksek faiz oraninin
devami| "gnencin belirtisi olabilir." Her ikisi de, yksek bir faiz ora-
ninin, ayni zamanda, 1857'de oldugu gibi, lkenin, bakalarinin cebin-
den dedikleri iin yksek bir faizi deyebilen (ve bylece de, herkes
iin faiz oraninin belirlenmesine yardimci olan) gezginci kredi valyeleri
tarafindan perian edildiginin, oysa bu arada kendilerinin gelecek krlar
zerinden beyler gibi yaadiklarinin belirtisi olabilecegini de unutuyor-
lar. Ayni zamanda bu, fabrikatrler ile bakalari iin de ok krli bir i
saglayabilir. Bor sisteminin sonucu olarak geriye demeler tamamen
aldatici hale gelir. Faiz orani yksek oldugu sirada, bakalarindan daha
dk bir oranla iskonto yaptigi iin, ngiltere Bankasini ilgilendirdigi
kadariyla, herhangi bir aiklamayi gerektirmemekle birlikte, aagidaki
noktalari da aikliga kavuturmu olur.
"5156. Diyebilirim ki," diyor Chapman, "uzun bir sredir yksek
bir faiz oraninin bulundugu u siralarda, iskontolarimiz en st dzeyde-
dir." [Chapman bu szleri, kntden iki ay nce, 21 Temmuz 1857'de
sylemiti.| "5157. 1852'de" [faiz orani kk iken| "iskontolarimiz bu
kadar yksek degildi." nk iler, o sirada gerekten epeyce daha
saglikliydi.
"515D. Piyasada byk bir para akii varken ... ve banka orani d-
k [sayfa 478| iken, bir polie azalmasi olur. ... 1852'de, tmyle farkli bir
gidi vardi. lkenin ithalat ve ihracati hi bir zaman imdiki dzeyde ol-
mamiti." "5161. Bu yksek iskonto orani ile iskontolarimiz, 1854'teki
kadar oktu." [Faiz oraninin 5 ile 5 arasinda oldugu sirada.|
47
Kurl Murks
Kupilul lll
Chapman'in tanikliginin ok eglenceli bir kismi, bu insanlarin,
halkin parasina gerekten nasil kendi paralari gzyle baktiklarini ve
iskonto ettikleri polielerin devamli evrilebilirlik hakkini nasil kendile-
rinde grdklerini aiklamaktadir. Sorular ve yanitlar byk bir bnlg
ortaya koymakta. Byk firmalarca kabul edilen polielerin her an para-
ya evrilmesini saglamak, ve ngiltere Bankasinin, her trl koul altinda
bunlarin |/|| ||o/e|'lar iin reeskontunu saglamasini temin etmek, yasa-
koyucunun ykmllg haline geliyor. Ve gene de 1857'de, 8 milyon
olan borlariyla kiyaslandiginda ok kk sermayeleri olan, byle
|/|| ||o/e| iflas etti. "5177. Bu szlerinizle onlarin," [yani, Baring'ler ya da
Loyd'lar tarafindan kabul edilen polielerin| "imdi ngiltere Bankasinin
zorunlu olarak altinla degitirilebilir banknotlari gibi, zorunlu olarak is-
konto edilmesi gerektigi inancinda oldugunuzu mu sylemek istiyor-
sunuz, Bunlarin iskonto edilmemesinin ok esef verici bir ey olacagi
inancindayim; elinde, Smith, Payne and Co., ya da 1ones, Loyd and Co.
firmalarinin polieleri bulunan bir kimsenin, bunlari iskonto ettiremedigi
iin demeyi durdurmak zorunda kalmasi ok olaganst bir durum."
"5178. Messrs. Baring'in szlemesi, polienin vadesi geldiginde belli bir
miktar paranin denmesini zorunlu kilmiyor mu Bu tamamen dogru;
ama Messrs. Baring, bu szlemeyi yaptiginda ve, byle bir szlemede
bulunan diger her tccar bunu hi bir zaman altin sterlin olarak de-
meyi akillarina bile getirmezler; bunu, C|ec|/n lo0se'da deyecekler-
ini dnrler." "518O. Halka henz polienin vadesi gelmeden, bunu
herhangi bir kimseye iskonto ettirecek para isteme hakkini verebilecek
bir sistemin bulunmasini mi dnyorsunuz Hayir, polieyi kabul
edenden degil; ama eger siz bununla, bizim iskonto edilmi ticari po-
lieleri elde etmemizin olanaksizligini anlatmak istiyorsaniz, durumu
batan sona degitirmemiz gerekir." "5182. yleyse siz onun," [ticari
polienin| "ayni, ngiltere Bankasi banknotlarinin altina evrilebilir ol-
masi gibi, paraya evrilebilir olmasi gerektigi kanisindasiniz Bazi
koullar altinda tamamen yle." "5184. Demek ki, sizce c0||ency ile
ilgili mevzuat yle olmali ki, saglam nitelikte bir polie her an, tipki
banknot gibi kolayca degiilebilmelidir Evet yle." "5185. ngiltere
Bankasinin ya da herhangi bir kimsenin yasayla bunu degitirme zorun-
da olmasi gerektigini mi sylemek istiyorsunuz Benim sylemek iste-
digim, c0||ency ile ilgili yasa hazirlanirken, saglam ve yasal olmasi kaydiyla
lkedeki polielerin paraya evrilmeme olasiligini engelleyen hkmler
getirilmelidir." Banknotlarin altina evrilmesine oranla, ticari poliele-
rin paraya evrilmesi ite budur. [sayfa 474|
"51DO. lkedeki para-tccarlari aslinda yalnizca halki temsil eder-
ler." Tipki Bay Chapman'in daha sonralari, Davidson davasinda, mahke-
me nnde halki temsil etmesi gibi. Bkz: G|ec| C/|y F|c0Js.*
* S. Laing, Ne0 Se|/es o/ ||e G|ec| C/|y F|c0Js o/ Co|e, 0c|/Json, cnJ Co|Jon, London. -EJ.
477
Kurl Murks
Kupilul lll
"51D6. ayin sonunda" [temettler dendigi zaman| "mutlaka
... ngiltere Bankasina gitmemiz gerekiyor. Temettlerin denmesi iin
dolaimdan, gelirin 6-7 milyon sterlinini ektiginizde, o arada birisinin
bunu saglamasi gerekir. " [Bu duruma gre, szkonusu olan, sermaye
ya da bor sermayesi degil, para arzidir.|
"516D. Bizim ticari evremizi taniyan herkesin bilmesi gerekir ki,
hazine tahvillerini satma olanagini bulamadigimiz, Hindistan tahvilleri-
nin hi bir ie yaramadigi, birinci derecede ticari polieleri iskonto etti-
remediginiz bir duruma dnce, yaptiklari i geregi, talep zerine
dolaim araci demek durumunda bulunanlarin ki, btn bankerler
bu durumdadir byk bir endieye kapilmalari dogaldir. Bunun sonu-
cu ise herkesin rezervini iki katina ikartmasi oluyor. Aagi yukari 5OO
dolayinda bulunan btn tara bankerlerinin, Londra'daki muhabirleri-
ne banknot olarak 5.OOO sterlin gndermelerini istemeleri zerine, btn
lkede bunun etkisinin ne olacagini grrsnz. Bylesine sinirli miktari
ortalama olarak alsak bile, ki dpedz abes bir eydir dolaimdan
2.5OO.OOO sterlin ekilmi olacaktir. Peki bu miktari kim saglayacak"
te yandan, elinde parasi bulunan zel kapitalistler, vb., faiz ne
olursa olsun parayi vermeye yanamiyorlar; bunlar da Chapman'in agzi-
yla konuuyorlar: "51D5. Gerektiginde parayi geri almak kukusunu tai-
maktansa hi faiz almamak yegdir."
"5178. Sistemimiz yledir: Bir anda ulusal sikke ile denmesi
talep edilebilecek 8OO milyon sterlin bor bulunsa, bu miktarin tamami-
nin kariligi 28.OOO.OOO kagit sterlin ya da buna yakin bir meblag tutar;
bu bizi her an kivrandirabilecek bir durum degil midir te bunalim
sirasinda kredi sisteminden birdenbire para sistemine geiin sonucu.
Bunalim sirasinda lke iersindeki panikten baka, bir para mik-
tarindan, ancak kle altin, evrensel para oldugu lde szedilebilir.
Oysa Chapman'in hi szn etmedigi de bu; o yalniz banknot olarak
kagit paradan szediyor.
Ayni Chapman: "5218. Para piyasasindaki dzensizligin bellibali
nedeni" [1847 Nisan ayi ile daha sonra ekim ayindaki| "o yilki olagan-
st ithalat sonucu, takaslarimizi dzenlemek iin gerekli para miktari
idi".
Her eyden nce, bu dnya piyasasi para rezervi o sirada en alt
dzeye indirilmiti. Sonra bu ayni zamanda, kredi-parasi ile banknotlarin
evrilebilirligi iin gvence olarak i gryordu. Bu ekilde, tamamen
farkli iki ilevi birletiriyordu, ama bunlarin her ikisi de, paranin niteligin-
den ileri geliyordu, nk, gerek para daima dnya piyasa parasidir
[sayfa 475| ve kredi-parasi daima dnya piyasa parasi zerine dayanir.
1847'de, 1844 tarihli 8cn/ 4c| yrrlkten kaldirilmaksizin, "C|ec-
|/n lo0se'larin, ilerini dzenlemesi olanaksizdi." (5221.)
Ama Chapman ne de olsa kainilmaz bunalimi sezmiti: "5286.
Para piyasasinda bazi durumlar vardir ki (ve bugnk durum buna ok
478
Kurl Murks
Kupilul lll
yakindir); para elde edilmesi son derece gtr ve Bankaya bavurulmasi
zorunludur ".
"528D. Bizim, Bankadan, 1847 Ekiminin 1D, 2O, ve 22'sinde, cuma,
cumartesi ve pazartesi gnleri aldigimiz meblaglar ile ilgili olarak, eger
biz gelecek aramba gn senetleri alabilirsek ne mutluydu bize; para
tekrar bize dogrudan dogruya akmi, panik bitmiti." 28 Ekim sali
gn 8cn/ 4c| yrrlkten kaldirilmi ve bylece bunalim sona ermiti.
Chapman, ayni Londra zerine ekilen polielerin, 1OO-12O mil-
yon sterlin tuttuguna inaniyor (5274). Bu meblag, tara firmalari zerine
ekilen yerel polieleri iermiyor.
"5287. 1856 Ekiminde, halkin elindeki banknot tutan, 21.155.OOO
sterline ulatigi halde, para bulmada olaganst bir glk vardi; halkin
elinde bu kadar para oldugu halde biz elimizi sremiyorduk." Bu du-
rum, Eastern Bank'in bir sre iin (Mart 1856) iine dtg sikiikligin
yolatigi korkudan ileri geliyordu.
52DO-D2. Panik sona erer ermez, "krlarini faizden saglayan btn
bankerler, hemen parayi kullanmaya baladilar."
58O2. Chapman, banka rezervleri azaldigi andaki huzursuzlugu,
mevduatlar ile ilgili endieye bagli olarak aiklamiyor, ama daha ok,
birdenbire byk paralar demek zorunda kalabilecek kimselerin hep-
sinin de, para piyasasinda bir darlik oldugu anda, son siginak olarak
bankaya bavurabileceklerini ok iyi bildiklerini sylyor; ve "eger bank-
alarin rezervleri ok kk ise, bunlar bizi grmekten pek holanmazlar,
tam tersine."
Ne varki bu rezervlerin gerek byklk olarak eriyip gittigini gr-
mek de ok ho. Bankerler gnlk ilerinin gerektirdigi kadar kk bir
miktari, ya kendi ellerinde ya da ngiltere Bankasinda tutmakta, |/||
||o/e|'lar, herhangi bir rezerv olmaksizin "lkedeki akikan banka pa-
rasini" elde bulundurmakta. Ve ngiltere Bankasinin elinde mevduatlar
kariligi borlarini dengelemek iin, bankerlere ve bakalarina ait yede-
klerle, ok dk bir dzeye, diyelim 2 milyon sterline kadar dmesine
izin verdigi bazi 0||/c Jeos/|s (devlet mevduati), vb. diinda bir ey
bulunmamakta. Kagit olarak bu 2 milyon diinda, demek ki btn bu
speklasyonun, darlik zamanlarinda kle rezervinden baka bir yedegi
bulunmamakta (ve bu da yedegi azaltmakta, nk diari giden kleye
karilik gelen banknotlarin da geersiz kilinmasi gerekmektedir), ve by-
lece, diariya altin akii yoluyla bu yedekteki her klme, bunalimi
artirmaktir.
"58O6. C|ec|/n lo0se'da ticari ilemleri tasfiye etmek iin para
[sayfa 476| bulunmadigi takdirde, bence bundan sonraki tek seenek, bir
araya gelerek, demelerimizi birinci sinif polielerle, Hazine zerine,
Messrs, Smith, Payne, vb., zerine ekilecek polielerle yapmaktir."
"58O7. Demek oluyor ki, hkmet size dolaim araci saglamakta baari
gsteremedigi taktirde, bunu siz kendiniz icad edeceksiniz Baka ne
47
Kurl Murks
Kupilul lll
yapabiliriz Halk gelip dolaim aracini elimizden aliyor; para bulunmuyor."
"58O8. Onlarin haftanin her gn Manchester'de yaptiklarini, demek,
siz de Londra'da yapmi olacaksiniz Evet."
Cayley'in (Attwood okuluna bagli bir Birmingham'li), Overstone'un
sermaye anlayiiyla ilgili olarak sordugu bir soruya Chapman'in yaniti
zellikle kurnazcadir: "5815. Bu komitede, 1847 bunalimi gibi bir buna-
lim sirasinda, herkesin aradigi eyin para degil sermaye oldugu sylen-
di, bu konuda dnceniz nedir Bunu anlayamadim; biz yalnizca
para ticareti yapiyoruz; bununla ne demek istediginizi anlayamiyorum."
"5816. Eger siz onunla [ticari sermaye| bir kimsenin kendi iinde kul-
landigi para miktarini kastediyorsaniz, buna sermaye diyorsaniz, birok
durumda, bu, kendisine halk tarafindan" Chapman'larin araciligi ile
"verilen kredi yoluyla ilerinde kullandigi paranin ok kk bir kismini
oluturur."
"588D. Bizim madeni parayla deme yapmamiza son verdiren
ey, zenginlik istegi midir Kesinlikle degil. ... Bunun nedeni zenginlik
istegimiz degil, ok yapay bir sistem iersinde hareket etmemizdir; dola-
im aracimiz zerinde ok byk bir talebin eigine vardigimizda (s0e-
|/nc0m|cn|), bu dolaim aracini elde etmemizi engelleyen durumlar
dogabilir; lkenin btn ticari sanayii felce mi ugrayacak Btn istih-
dam yollarini kapatacak miyiz" "5888. demelerimizi madeni paray-
la yapmaya devam mi edelim, yoksa, lke sanayiini mi devam ettirelim
sorusu sorulsa, ben, bunu birakalim demekte hi duraksamam."
"Bunalimi artirmak ve sonularindan yararlanmak amaciyla,"
[5858| banknot istif edilmesiyle ilgili olarak, bunun ok kolay olabile-
cegini sylyor. Bunun iin, byk banka yeterli olabilir. "5888. Bu
ticaret merkezindeki byk aliverilerle yakin ilgisi bulunan bir insan
olarak, kapitalistlerin, penelerine den kimselerin mahvolup gitmele-
rinden byk krlar saglamak iin bu bunalimlardan yararlandiklarini
bilmeniz gerekmez mi Bunun byle olduguna hi kuku yok." Ve
biz bu konuda; ticari bir deyile "kurbanlarin mahvolup gitmesinden
muazzam krlar" elde etme abasi iersinde, ensonu kendi ipini kendi
eliyle ekmekle birlikte, bay Chapman'a pekala inanabiliriz. Ortagi Gur-
ney de yle diyor: Bu ileri bilen iin, ilerdeki her degiiklik bir yarar
saglar, Chapman diyor ki: "Toplumun bir kesiminin, teki kesimden hi
haberi yok; bunlardan birisi, rnegin, kitaya ihracat yapan, ya da kullan-
digi hammaddeyi ithal eden fabrikatr; bunun, kle iiyle ugraan kim-
se ile ilgili hi bir bilgisi yok." (5O46.) Ve bylece, gnlk gnelik bir
gnde Gurney ile Chapman'in kendileri de, "bu konuda bilgileri olmadi-
gi" [sayfa 477| iin, o mahut iflasla yzyze geldiler.
Daha nce de grdgmz gibi, banknot ikartilmasi her zaman
bir sermaye avansi anlamini taimiyor. Tooke'un, Lordlar Kamarasinin
C. D. 1848 Komitesindeki aagidaki tanikligi, yalnizca, bir sermaye avan-
sinin, yeni banknotlar ikartilmasi yoluyla bir banka tarafindan bile
480
Kurl Murks
Kupilul lll
gerekletirilmi olsa bile, mutlaka dolaimdaki banknot sayisinda bir
artii belirtmedigini gstermektedir.
"8ODD. rnegin, ngiltere Bankasinin, avanslarini byk lde
genilettigi halde, ek banknot ikartilmasina yolamayacagina inaniyor
musunuz Bunu kanitlayan pek ok olgu var; en arpici rneklerden
birisi 1885'te, Bankanin, Dogu Hint mevduatlari ile Dogu-Hint Kumpan-
yasindan alinan borlari, halka verilen daha byk avanslarda kullan-
masiydi. O sirada halkin elinde bulunan banknot miktari aslinda daha
da azalmiti. Ve 1846'da, demiryolu mevduatinin bankalara denmesi
sirasinda da buna benzer bir tutarsizlik grlmt; senet ve tahviller
(iskonto edilen ve mevduat olarak) yaklaik otuz milyona ikmiti, oysa
bunun halkin elindeki banknot miktarinda farkedilebilir bir etkisi
olmamiti."
Banknotlar diinda, toptan ticaretin, ok daha nemli bir baka
dolaim araci daha vardir: polieler. Saglam polielerin her yerde ve her
koul altinda kabul edilmesinin, ilerin dzenli akii iin ne denli nemli
oldugunu Bay Chapman bize gstermiti. "G/|| n/c|| me|| Je| 7c0s|es
1on|o/, 0cs so|| e||en, Ze|e|, Ze|e|/"* Bu ki dolaim araci arasinda
acaba ne gibi bir baginti vardir
Gilbart bu konuda yle yaziyor: "... Banknot dolaim miktarinda-
ki azalma, polie dolaim miktarini dzenli olarak artirir. Bu polieler iki
siniftir: ticari polieler ve banker polieleri ... para kitlainca bor para
verenler, 'bizim zerimize polie ekin, biz kabul ederiz' derler. Ve bir
tara bankeri, nakit verecek yerde, mterisi iin polie iskonto edince,
ona, Londra'daki temsilcisi zerine yirmibir gnlk kendi ekini verir.
Bu polieler, dolaim araci olarak hizmet ederler."(1. W. Gilbart, 4n
lnq0/|y /n|o ||e Cc0ses o/ ||e P|ess0|e, e|c., s. 81.)
Bunu Newmarch biraz degiik bir biimde dogruluyor, B. A. 1857,
n 1426:
"Polie dolaim miktarindaki dalgalanmalar ile banknot
dolaimindaki dalgalanmalar arasinda bir baginti yoktur ... olduka d-
zenli biricik sonu ... para piyasasi zerinde, iskonto oranindaki bir yk-
selme ile kendisini gsteren bir baski oldugu siralarda, polie dolaim
hacminde byk bir arti oldugudur, ve bunun tersi de dogrudur."
Bununla birlikte, bu gibi zamanlarda ekilen polieler hi bir za-
man, Gilbart'in dedigi gibi yalniz kisa vadeli banka-ekleri degildir. Ter-
sine [sayfa 478| bunlar ogunlukla ve gerek aliverileri hi bir ekilde tem-
sil etmeyen ya da yalnizca zerlerine polie ekilmesi amaciyla yapilan
ilemleri temsil eden hatir senetleridir; bunlarin her ikisinin de yeteri
kadar rnegini vermi bulunuyoruz. Econom/s| (Wilson) bu polieler ile
banknotlarin gvenilirligini karilatirirken yle diyor: "Talep zerine
* "Eger Tausves-1ontof da bir hise,
Geriye ne kalir Aagilik iftiraci!"
Heine, 0/s0|c|/on. -EJ.
48T
Kurl Murks
Kupilul lll
denilebilir banknotlarin fazlaligi, hi bir zaman piyasada tutulamazlar,
nk bu fazlalik, deme iin daima bankaya dnecektir, oysa, iki ay
vadeli polieler, ok fazla miktarlarda ekilebilir, nk bunlarin vadesi
gelip de digerleri ile degitirilmelerine kadar herhangi bir denetim sz-
konusu degildir. Uzak bir tarihte denecek olan polielerin dolaiminin
gvenilir diye kabul edilip de, talep zerine denen kagit paranin
dolaiminin gvenligine kari ikmak bizim iin tamamen aiklanamaz
bir eydir. " (Econom/s|, May 22, 1847, s. 575.)
Dolaimdaki polie miktari bu nedenle, tipki banknotlar gibi yal-
nizca, i ve ticaretin gereksinmeleri ile belirlenir; olagan zamanlarda,
Birleik Krallik'ta 185O ile 186O arasinda, dolaimda, 8D milyon banknota
ek olarak, yaklaik 8OO milyon polie bulunuyordu ve bu polielerin 1OO-
12O milyonu yalniz Londra zerine ekilmiti. Dolaimdaki polie hac-
minin, banknot dolaimi zerinde bir etkisi yoktur, ancak para darligi
sirasinda, polie miktari artip da nitelikleri bozulunca, dolaimdaki bank-
not miktarinin, polie miktari zerinde bir etkisi oldugu grlr. Ensonu,
bunalim dneminde, polie dolaimi btnyle ker; herkes nakit de-
me kabul ettigi iin, deme vaadi artik geersiz duruma gelir; yalnizca
banknot, hi degilse ngiltere'de, dolaim gcn korur, nk, toplam
serveti ile ulus, ngiltere Bankasini desteklemektedir.

Ne de olsa kendisi de 1857'de para piyasasinin kodamanlarindan


olan Bay Chapman'm bile Londra'da, istedigi anda tm para piyasasini
altst edebilecek ve bylece daha kk para ticareti yapanlara kan
kusturabilecek gte birka byk para-kapitalistin bulundugundan aci
aci yakindigini grm bulunuyoruz. Bir-iki milyon degerinde esham
satip, piyasadan buna eit banknot (ve ayni zamanda bor sermayesi)
ekerek, bir darligi nemli lde yogunlatirabilecek byle birka para
kapkaisinin oldugunu sylyordu. byk bankanin elele vermesi-
yle mevcut darlik buna benzer manevralarla bir panige evrilebilirdi.
Londra'daki en byk sermaye gc hi kukusuz ngiltere Ban-
kasidir, ama, yari-hkmet kuruluu olarak stats, yetkisini byle zalim
bir ekilde ortaya koymaktan onu alikoyuyordu. Gene de, zellikle 1844
tarihli Banka Yasasindan beri o da, kpn doldurmanin yollarini
grenmiti.
ngiltere Bankasinin 14.558.OOO sterlinlik bir sermayesi oldugu gibi,
buna ek olarak da emrinde 8 milyon sterlinlik "bakiye", yani dagitilmami
[sayfa 47D| kr ve, gerekli olana kadar Bankaya yatirilmasi gereken vergi,
vb. olarak hkmet tarafindan toplanan btn para bulunuyordu. Biz
buna bir de, normal zamanlarda yaklaik 8O milyon sterlin tutarindaki
teki mevduatlar ile, herhangi bir rezerve dayanmaksizin ikartilan bank-
notlari katarsak, Newmarch'in aagidaki szlerinin (B. A. 1857, n 188D)
482
Kurl Murks
Kupilul lll
olduka ilimli bir tahmin oldugunu grrz: "Para piyasasinda (Londra)
srekli olarak kullanilan fonlarin tutarinin, 12O milyon sterlin kadar bir
ey olabilecegini rahatlikla syleyebilirim; bu 12O milyon sterlinin ok
nemli bir kismi, aagi yukari yzde 15-2O kadari, ngiltere Bankasi ta-
rafindan kullanilmaktadir."
Bankanin, kasalarindaki kle rezervi tarafindan karilanmamak
zere ikarttigi banknotlar ile, kendisi iin yalniz dolaim araci degil, bu
kariliksiz banknotlarin nominal tutarinda hayali olsa bile bir ek ser-
maye tekil eden deger sembolleri de yaratmi olur. Ve bu ek sermaye,
ek kr getirir. 1857 Banka Yasasinda Wilson, Newmarch'a soruyor:
"1568. Bir bankerin dolaim araci, ortalama dzeyde tutuldugu srece,
bu bankerin fiili sermayesine bir ektir, degil mi Tabii yle." "1564.
Demek ki, bu dolaimdan elde ettigi kr, fiilen sahip bulundugu serma-
yeden degil, krediden saglanan bir kr oluyor Elbette."
Ayni ey, banknot ikartan zel bankalar iinde dogrudur. 1866-
1868 numarali yanitlarinda Newmarch, bunlar tarafindan ikartilan btn
banknotlarin te-ikisini (son te-birin, bu bankalardaki kle rezervler
tarafindan karilanmasi gerekiyor), bu miktarda sikke tasarruf edildigi
iin, "bir o kadar sermaye yaratilmasi olarak" kabul ediyor. Bunun sonu-
cu olarak bankerin kri, teki kapitalistlerden daha byk olmayabilir.
Byle de olsa, bu kri onun, bu ulusal sikke tasarrufundan sagladigi
geregi gene ortadadir. Ulusal bir tasarrufun zel bir kr halini almasi
olgusu bur|uva iktisatilarini zerre kadar airtmamakta, nk genellik-
le kr, ulusal emege elkonulmasidir. rnegin ikarttigi banknotlarin sirf
devlet sayesinde kredisi olan ngiltere Bankasinin (17D7-1817) devlet-
ten, yani halktan, devlet borlari zerinden faiz biiminde demeler
alarak, devletin aldigi gce dayanarak ayni banknotlari kagittan paraya
evirmesinden ve sonra da bunu tekrar devlete bor vermesinden daha
sama bir ey olabilir mi
Ne var ki, bankalarin sermaye yaratma iin baka yollari da var.
Gene Newmarch'a gre, tara bankalari, yukarda sylendigi gibi, ellerin-
deki fazla fonlari (yani, ngiltere Bankasi banknotlarini), iskonto edilmi
polieler kariliginda Londra'daki |/|| ||o/e|'lara gndermeyi adet hali-
ne getirmiler. Bu polieler ile banka kendi mterilerine hizmet etmek-
te, nk kendi yerel mterilerinden aldigi polieleri, yaptigi ticari ilerin
kendi yresinde bilinmesine engel olmak iin tekrar kullanmama kura-
lini izlemektedir. Londra'dan alinan bu polieler yalniz, Londra'da dogru-
dan dogruya demeler yapmak zorunda bulunan ve bankanin Londra
zerine kendi ekini tercih etmeyen mterilere hizmet etme [sayfa 48O|
amacini yerine getirmekle kalmaz, ayrica, bankerin cirosu bunlar iin
yerel kredi sagladigi iin, yerel demelerin tasfiye edilmelerine de hiz-
met etmi olurlar. Bylece, rnegin Lancashire'da, btn yerel bankala-
rin kendi banknotlari ile, ngiltere Bankasina ait banknotlarin byk bir
kismi, bu gibi polieler tarafindan dolaim diina srlmtr. (l|/J.,
483
Kurl Murks
Kupilul lll
1568-1574.)
Bylece biz, burada, bankalarin, 1) kendi banknotlarini ikart-
mak, 2) Londra'ya, vadesi 21 gn olan ama ekilir ekilmez kariligi
nakit olarak hemen kendilerine denen ekler ekmek ve, 8) her eyden
nce ve aslinda banka araciligi ile yapilan ciro nedeniyle hi degilse o
blgeyi ilgilendirdigi kadariyla bir krediye haiz bulunan iskonto edilmi
polielere deme yapmak suretiyle bankalarin nasil kredi ve sermaye
yarattiklarini grm bulunuyoruz.
ngiltere Bankasinin gcn, piyasa faiz oranini dzenlemesi orta-
ya koyar. Normal faaliyet siralarinda Banka, kle rezervinden diariya
olan ilimli altin akiina, deme aracina olan talep, son otuz yil boyunca
nemli lde sermaye gc kazanan zel bankalar, hisse senetli bank-
alar ve |/|| ||o/e|'lar tarafindan karilandigi iin, iskonto oranini yksel-
terek
12
engel olamaz. Byle bir durumda, ngiltere Bankasinin baka
arelere bavurmasi gerekir. Ama Banker Glyn'in (Glyn, Mills, Currie ve
Ortaklari firmasindan), 1848-57 ticari bunalimini aratiran Comme|c/c|
0/s||ess Komisyonunda syledigi szler kritik dnemler iin hl gere-
kligini korumaktadir: "17OD. lke zerindeki byk baski koullari al-
tinda, ngiltere Bankasi faiz oranini dzenler." "171O. Olaganst bu-
nalim dnemlerinde ... zel bankerler ile simsarlarin (||o/e|s) iskonto-
lari nispeten sinirli hale gelince, bu ii yerine getirmek ngiltere Banka-
sinin zerine dmekte ve o zaman piyasa oranini dzenleme gcne
bu banka sahip bulunmaktadir."
u da var ki, hkmetin korumasi altinda bulunan ve bunun ge-
tirdigi ayricaliklardan yararlanan bir kamu kuruluu olan ngiltere Ban-
kasi, gcn, teki zel giriimlerin yaptigi gibi, insafsizca ktye kul-
lanamaz. Bu nedenle Hubbard, Bankacilik Komitesinde (B. A. 1857)
yle demektedir: "2844. [Soru:| skonto orani en yksekken, Banka,
gidilecek en ucuz yer ve en dkken |/|| ||o/e|'lar en ucuz firmalardir,
degil mi [Hubbard:| Bu daima byle olacaktir, nk ngiltere Bank-
asi hi bir zaman rakipleri kadar dk dzeye inmemekte ve iskonto
orani en yksekken, hi bir zaman ayni ykseklikte olmamaktadir." [sayfa
481|
Ne yazik ki, darlik zamanlarinda ngiltere Bankasinin, zel deyimi-
yle piyasayi sikitirmasi, yani zaten ortalamanin zerinde bulunan faiz
oranini daha da ykseltmesi, i hayatinda gene de ciddi bir olaydir.
12
Londra Union Bank hissedarlarinin 17 Ocak 18D4'te yaptiklari genel toplantida Bakan
Ritchie, ngiltere Bankasinin iskonto oranini, 18D8'te, temmuzda %2'den 8'e ve agustosta
%4'e ikarttigini ve drt hafta iersinde, buna karin o zamandan beri altin olarak tam 4 mil-
yon sterlin kaybettigini, banka oranini %5'e ykselttigini ve bunun zerine altinin kendisine geri
dndgn, banka oraninin eyllde %4'e ve ekimde de %8'e drldgn anlatmaktadir.
Ama bu banka orani piyasada kabul edilmemiti. "Banka orani %5 iken, iskonto orani %8 idi
ve para iin oran %2; banka orani %4'e dnce iskonto orani 2
8
/
8
ve para orani %1/;
banka orani %8 iken iskonto orani %'ye ve para orani bunun da altinda bir eye dmt."
(0c/|y Ne0s, 1anuary 18, 18D4.) -F. E.
484
Kurl Murks
Kupilul lll
"Banka, piyasayi sikitirmaya balar balamaz, diariya ihracat iin btn
satin almalar hemen kesilmekte ... ihracatilar, fiyatlar, depresyonun en
dk noktasina ulaana kadar beklemekte ve ancak o zaman satin
almada bulunmaktadirlar. Ama bu noktaya varilinca kurlar dzenlen-
mekte depresyonun en dk noktasina ulaana kadar, altin ihraci
durmaktadir. thalat iin mal satin alinmasi, diariya gnderilmi bulu-
nan altinin bir kisminin geriye gelmesini saglayabilir ama bunlar, diariya
akia engel olamayacak kadar ge gelmektedirler." (1. W, Gilbart, 4n
|nq0/|y /n|o ||e Cc0ses o/ ||e P|ess0|e on ||e Voney-Vc|/e|, London
184O, s. 85.) "Dolaim aracini, dviz kurlari ile dzenlemenin bir baka
etkisi de, kitlik siralarinda, ok yksek bir faiz oranina yolamasidir."
(|oc. c/|., s. 4O.) "Kambiyo kurlarinin dzeltilmesinin yk, lkedeki ret-
ken sanayiin omuzlarina yklenmekte, oysa, bu sirada ngiltere Banka-
sinin krlari, ilerini daha az miktarda degerli madenle yrtmesi sonucu,
fiilen bymektedir." (|oc. c/|., s. 52.)
Ama, Samuel Gurney dostumuz da der ki: "Faiz oranindaki byk
dalgalanmalar, bankerler ile tefeciler iin yararlidir kon|onktrdeki btn
dalgalanmalar, iini bilen kimse iin yararlidir." Piyasadaki istikrarsizligi
insafsizca smrerek Gurney'ler iin kaymagini topladigi halde, ngiltere
Bankasi bunu ayni rahatlikla yapamiyor ama, ilerin genel durumunu
saptama konusunda sahip olduklari olaganst olanaklar sayesinde, y-
neticilerin ceplerine dolan kiisel krlar bir yana, gene de olduka tatli
bir kra konuyor. Nakit demelere balandiginda, 1817 tarihli Lordlar
Kamarasi Komitesine sunulan bilgilere gre, 17D7'den 1817 tarihine ka-
dar geen btn dnem iin ngiltere Bankasinin sagladigi bu krlar u
ekilde idi:
Bonolar ve temett artilari 7.451.186
Sahipleri arasinda bllen yeni hisse senetleri 7.276.5OO
Sermayenin artan degeri 14.558.OOO
7o|cm ?9.?80.636
Bu sonu, 11.642.1OO sterlin zerinden 1D yillik bir dnemde alin-
an bir sonutur. (D. Hardcastle, 8cn/s cnJ 8cn/e|s, 2
nd
ed., London
1848, s. 12O.) Nakit demeleri 17D7'de durduran rlanda Bankasinin to-
plam kazancini da ayni yntemle degerlendirecek olursak, u sonulari
elde ederiz:
1821'de verilmesi gereken temettler 4.786.O85
Deklere edilen bonolar 1.225.OOO
Aktif artii 1.214.8OO
Sermayenin artan degeri 4.185.OOO
7o|cm !!.360.885
485
Kurl Murks
Kupilul lll
Bu, 8 milyon sterlinlik bir sermaye zerinden alinan sonutur.
(Ibid., s. 868-64)* [sayfa 482|
Ve btn bunlar, merkezilemenin faziletleri zerine yapilan
konumalardan sonra! Odak noktasi szde ulusal bankalar ile byk
para tccarlari ve bunlarin evresindeki tefecilerden oluan kredi sis-
temi, byk bir merkezilemeyi iermekte ve bu parazitler sinifina yal-
nizca, zaman zaman sanayici kapitalistleri soyma olanagini vermekle
kalmamakta, ayni zamanda da fiili retime en tehlikeli biimde bur-
nunu sokma gcn vermektedir ve bu ete, retim konusunda hi
bir ev bilmedigi gibi, onunla en ufak bir ilgisi de bulunmamaktadir.
1844 ve 1845 tarihli yasalar, sayilan, maliyeciler ve s|oc/-/o||e|s [borsa
komisyonculari| ile artan bu ekiyalarin byyen gcnn bir kanitidir.
Eger hl bu saygideger ekiyalarin, hem ulusal ve hem de ulus-
lararasi retimi sirf retimin ikarlari iin smrdklerinden ve kendiler-
inin de smrldgnden, kukulanan varsa, bankerlerin yksek ahlaki
degerleri konusundaki u vaazdan ok eyler grenebilir: "Bankacilik
kurululari ... ahlaki ve dini kurumlardir. ... Bankerlerin uyanik ve azarla-
yici gzleri tarafindan grlmek korkusu, ka gen tccari, yaygaraci ve
msrif kimselerle dostluk kurmaktan alikoymutur ... Bankerinin gzn-
de itibarini srdrmek endiesi ayni ey midir Bankerinin bir ka at-
masinin onun zerindeki etkisi, arkadalarinin iglik ve cesaret kirici
szlerinden daha byk degil midir Kukuya yolamasi ve dolayisiyla
parasal olanaklarinin kisitlanmasi ya da kesilmesi sonucunu verebilecek
bir hilekarlik ya da yalancilikla sulanma olasiligi onu tirtir titretmez mi
... Ve onun iin bankerlerin dosta tavsiyesi, papazinkinden daha da
degerli degil midir" (G. M. Bell, skoyali bir banka mdr, 7|e P|/|o-
so|y o/ 1o/n|-S|oc/ 8cn//n, London 184O), s.46, 47.) [sayfa 488|
* Almanca baskida bu sayi 168'tr. -EJ.
48
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZDRDNC BLM
CtRRENCI PR|NClPlE
VE 1844 TARHL NGLZ BANKA YASASI
[BUNDAN nceki bir yapitta,
18
Ricardo'nun meta-fiyatlariyla ilgili
olarak, paranin degeri zerine olan teorisi, incelenmiti; bu nedenle,
burada, biz, kendimizi yalniz zorunlu olan noktalarla sinirlandirabiliriz.
Ricardo'ya gre, madeni paranin degeri, onda maddelemi bulunan
emek-zamani ile belirlenir; ama, ancak, para miktari, degiilecek olan
metalarin miktari ve fiyati ile tam bir oranti iersinde bulundugu srece.
Eger para miktari, bu oranin zerine ikacak olursa, degeri der, meta-
fiyatlari ykselir; yok eger bu normal oranin altina derse, degeri yk-
selir, meta-fiyatlari der diger btn koullar eit olarak kabul edili-
yor. Birinci durumda, bu altin fazlaliginin bulundugu lke, degeri dm
bulunan altini ihra edecek ve meta ithal edecektir; ikinci durumda,
altin, kendi degerinin zerinde deger biilen lkelere akacak, buna
karilik, degerinin altina den metalar bu lkelerden, normal fiyatlarina
ulaacaklari diger piyasalara akacaktir. Bu koullar altinda, "altinin ken-
disi, sikke ya da kle olarak, kendi degerinden daha byk ya da daha
kk-byklgn madeni degerinin bir simgesi haline gelebilir ve urasi
da aiktir ki, dolaimdaki altina evrilebilir banknotlarin da ayni [sayfa 484|
yazgiyi paylamalari zorunludur. Banknotlar altina evrilebilir ve dolayi-
18
Karl Marx, Z0| l|/|// Je| o|/|/sc|en E/onom/e, Berlin 185D, s. 15O vd. (E/onom/ Po|/|//n
E|e|/|/s/ne lc|/|, Sol Yayinlari, Ankara 1D76, s. 217 vd.)
487
Kurl Murks
Kupilul lll
siyla da gerek degerleri nominal degerlerine tekabl edebilir, ama ma-
deni ve altina evrilebilir banknotlardan oluan toplam dolaim araci
(||e c|ec|e c0||ency, cons/s|/n o/ me|c| cnJ o/ con|e||/||e no|es),
dolaimdaki metalarin degiim-degerleri ve altinin madeni degeri ile
belirlenen dzeyin zerine ykselerek ya da altina derek yukarda
sayilan nedenlerle, toplam miktarlarina bagli olarak deger kazanabilir ya
da kaybedebilir. Altina oranla kagidin degil, bir arada alinan altin ve ka-
gidin ya da bir lkenin toplam dolaim aracinin bu deger kaybi, Ricar-
do'nun temel bulularindan biridir ve Lord Overstone ile ortaklari bunu
kendi hizmetlerine alarak Sir Robert Peel'in 1844 ve 1845 tarihli banka
yasasinin temel ilkesi yapmilardir." (|oc. c/|., s. 155.)
Adi anilan yapitta verilen bu rikardocu teorinin yanliligini burada
tekrar ortaya koymaya gerek yoktur. Bizi, burada, yalnizca, Peel'in yu-
karda sz edilen Banka Yasalarini dikte eden banka teorisyenleri oku-
lunun, Ricardo'nun tezlerini ileyi biimleri ilgilendiriyor.
"1D. yzyil ticari bunalimlari, zellikle 1825 ve 1886 byk buna-
limlari, Ricardo'nun para teorisinin gelimesine degil, ama yeni bir uy-
gulamasina olanak sagladi. Bunlar, artik, Hume'e gre 16. ve 17. yz-
yillarda degerli madenlerin degerden dmeleri, ya da Ricardo'ya gre
18. yzyil boyunca ve 1D. yzyilin bainda kagit paranin degerinin dmesi
gibi, tek baina ekonomik grngler degildi; bunlar, imdi iersinde
kapitalist retim srecinin btn gelerinin atimalarini ortaya dktg
ve kkeni ve aresi bu srecin en yzeysel, en soyut alaninda, para
dolaimi alaninda aranan, dnya pazarinin byk firtinalariydi. Bu iktisa-
di meteorolo|i peygamberleri okulunun hareket noktasini oluturan ger-
ek teorik varsayim, gerekte, Ricardo'nun salt madeni dolaim yasalarini
bulmasina neden olan dogmaya varmaktadir. Bunlara kalan i, kredi ya
da banknot dolaimini, bu yasalara bagimli kilmaktan ibaretti.
"Ticari bunalimlarin en genel, en gze grnr olayi, meta-fiyatla-
rinin olduka uzun sreli bir genel ykselii izleyen, ani ve genel d-
dr. Meta-fiyatlarindaki genel dme, paranin btn metalara oranla
greli degerinin ykselmesi gibi ve, tersine, fiyatlarin genel ykselii pa-
ranin greli degerinde bir dme gibi gsterilebilir. Her iki durumda da
grngnn sz edilmekte, ama aiklanmamaktadir. ... Farkli syleyi
biimi, sorunu Almancadan ngilizceye evriliyormu gibi bir ufak
degiiklikle yerinde birakmaktadir. Demek ki, Ricardo'nun para teorisi,
tam zamaninda geliyordu, bu teori, ayni fikrin yersiz yinelenmesine bir
neden-sonu ilikisi grnts kazandiriyordu. Meta-fiyatlarinin genel
dnemsel d neden ileri gelmektedir Paranin greli degerinin d-
nemsel ykseliinden. Meta-fiyatlarinin genel dnemsel ykselii neden
ileri gelmektedir Paranin greli degerinde dnemsel bir dten. Ayni
biimde gene dogru sayilmasi gereken bir ifadeyle denilebilirdi ki, [sayfa
485| fiyatlarin dnemsel ykselii ve d, fiyatlarin dnemsel ykselii
ve dnden ileri gelir. ... Bilinen eylerin yinelenmesine bir neden-
488
Kurl Murks
Kupilul lll
sonu ilikisi grn kazandirmasi bir kez kabul edildikten sonra, geri
kalan ey, kolaylikla bundan ikarilabilir. Meta-fiyatlarinin ykselmesi,
paranin degerinin dmesinden ileri gelir, ama paranin degerinin
dmesi, Ricardo'nun bize grettigi gibi, dolaimda bir airi bolluktan,
yani dolaan para kitlesinin paranin kendi ikin degeriyle ve metalarin
ikin degeriyle belirlenen dzeyi amasindan ileri gelir. Gene ayni biim-
de, meta- fiyatlarinda genel bir d, dolaimda bulunan paranin kitligi
sonucunda paranin degerinin kendi ikin degerinin zerine ikmasiyla
aiklanir. Demek ki, dnemsel olarak fazla ya da eksik para dolaimda
bulundugu iin, fiyatlar dnemsel olarak ykselirler ya da derler. Eger
imdi fiyatlarin ykselmesinin para dolaiminda bir azalmayla, fiyatlarin
dmesinin ise bir artmayla birlikte gitmesi szkonusuysa, bu istatistiki
olarak kanitlanamasa da dolaimda bulunan meta kitlesindeki herhangi
bir azalma ya da ogalma sonucu, dolaimdaki para miktarinin mutlak
olmasa bile, hi degilse greli bir ekilde artmi ya da azalmi oldugu
sylenebilir. Grdk ki, Ricardo'ya gre fiyatlarin bu genel dalgalanma-
lari, salt madeni bir dolaimla zorunlu olarak birlikte meydana gelirler,
ama ardarda gelileriyle birbirlerini denkletirirler, bylece rnegin ye-
tersiz bir dolaim, fiyatlarda bir dmeye, metalarin yabanci lkelere
ihracina neden olur, ama, bu ihracat, diardan ieriye bir altin ithaline
yolaar, gene bu da fiyatlarin ykselmesini dogurur; metalarin ithal ve
altinin ihra edildigi ok fazla dolaim durumunda ise bunun tersi ol-
maktadir. O halde Ricardo'nun dolaimi ile kusursuz bir uyum iinde
olan fiyatlardaki bu genel dalgalanmalara karin, bu dolaimin iddetli
ve had biimi, yani bunalim biimi, gelimi kredi sistemi dnemlerine
ait olduguna gre, banknot basiminin tami tamina madeni dolaim ya-
salariyla dzenlenmedigi apaik ortadadir. Madeni dolaim, derhal sik-
ke olarak dolaima giren ve bylece ieri ya da diari akiiyla meta-fi-
yatlarinda dmeye ya da ykselmeye neden olan degerli madenlerin
ithalinde ve ihracinda kendine are bulur. imdi meta-fiyatlari zerinde
ayni etkiyi elde etmek iin, bankalarin, yapay olarak madeni dolaimin
yasalarini taklit etmeleri gerekecektir. Eger altin diardan ieriye akin
ederse, bu dolaimda yetersizlik oldugunun, paranin degerinin fazla yk-
sek, meta-fiyatlarinin ise fazla dk oldugunun bir kanitidir ve, bunun
sonucu olarak, yeni ithal edilen altina orantili olarak banknotlari dolaima
koymak gerekir. Bunun tersi durumda, lkeden ikan altinin miktariyla
orantili olarak, banknotlari dolaimdan ekmek gerekir. Baka bir deyile,
banknotlarin dolaima srl, degerli madenlerin ithalat ve ihracatina
gre ya da kambiyo kuruna gre dzenlenmelidir. Ricardo'nun, altinin
ancak sikke oldugu ve, sonu olarak, ithal edilen her altinin dolaan pa-
rayi artirdigi, dolayisiyla fiyatlari ykselttigi; ihra edilen her altinin sikke-
yi azalttigi ve, sonu olarak, fiyatlari drdg yolundaki yanli varsayi-
mi, bu [sayfa 486| teorik varsayim, burada, ayri ayri |e| J0|0mJc me|c0|
o|cn c|||n /cJc| s///ey/ Jo|c|mc /oymc/|cn /|c|e| o|cn |c|// Je-
48
Kurl Murks
Kupilul lll
ney/m haline gelir. Lord Overstone (1ones Loyd'un bankeri), Albay Tor-
rens, Norman, Clay, Arbuthnot ve ngiltere'de C0||ency P|/nc/|e okulu
adi altinda taninan daha pek ok yazar, bu gretiyi yalnizca gtlemekle
kalmadilar, Sir Robert Peel'in 1844 ve 1845 Banka Yasalari sayesinde,
bu teoriyi, hl yrrlkte olan ngiliz ve sko banka mevzuatinin teme-
li yaptilar. En geni anlamiyla btn lke lsnde yapilan deneyimle-
re gre, onlarin, pratik planda oldugu gibi teorik plandaki utanilacak
fiyaskolari ancak kredi teorisinde aiklamasini bulabilecektir." (|oc. c/|.,
s.165-168.*)
Bu okulun eletirisini, Thomas Tooke, 1ames Wilson (Econom/s|,
1844-1847) ve 1ohn Fullarton yapmilardir. Ne var ki, biz, bazi vesilelerle,
zellikle bu cildin Yirmisekizinci Blmnde, bunlarin da, altinin niteligi
konusunda ne kadar eksik bilgi sahibi olduklarini ve, para ile sermaye
ilikisi konusunda nasil belirsizlik iersinde bulunduklarini grm bulu-
nuyoruz. Biz, burada, yalnizca, Peel'in Banka Yasalari (B. C. 1857) ile
ilgili olarak, 1857 tarihli Avam Kamarasi Komitesindeki tartimalardan
bazi blmleri almakla yetinecegiz. -F. E.|
ngiltere Bankasi eski Guvernr 1. G. Hubbard'in tanikligi: "24OO.
Kle ihracinin ... meta-fiyatlari zerinde hi bir etkisi olmamitir. Bunun
etkisi, ok nemli bir etkisi, faiz getiren tahvillerin fiyati zerinde olmutur,
nk faiz orani degiince, bu faizi ieren metalarin degeri zorunlu ola-
rak nemli lde etkilenir." Hubbard, 1884-1848 ve 1845-1858** yilla-
rini kapsayan iki tablo veriyor. Bu tablolar, balica onbe ticari maldaki
fiyat degimelerinin, altin ihra ve ithali ile, faiz oranindan tamamen
bagimsiz oldugunu gsteriyor. te yandan bu tablolar, gerekte, "bizim
yatirilmami sermayemizin temsilcisi olan" altin ihracati ve ithalati ile,
faiz orani arasindaki yakin ilikiyi gsteriyor. "[24O2| 1847'de ok byk
miktarda Amerikan tahvil ve degerli senedi tekrar Amerika'ya ve Rus
tahvil ve senetleri tekrar Rusya'ya, ve diger Kita Avrupasi tahvil ve senet-
leri, hububat ikmalimizi sagladigimiz yerlere transfer edilmitir."
Hubbard'in aagidaki tablolarinin dayandigi balica onbe mal
unlari iermektedir: pamuk, pamuk ipligi, pamuklu dokumalar, yn,
ynl kuma, keten, keten bezi, indigo, dkme demir, kalay, bakir, do-
nyagi, eker, kahve ve ipek. [sayfa 487|
Hubbard'in bu konudaki yorumu: "1884-48 yillari arasindaki 1O
yilda oldugu gibi, 1844-58 yillari arasindaki 1O yilda, bankanin kle altin
rezervindeki dalgalanmalar da, her zaman, iskonto zerine avans verilmi
bor verilebilir paranin degerindeki bir azalma ya da arti ile birlikte
olmutur; bu lkede meta-fiyatlarindaki degimeler, ngiltere Bankasin-
in kle rezervindeki dalgalanmalarda grldg gibi, dolaim miktarin-
dan tam bir bagimsizligi ortaya koymaktadir." (8cn/ 4c| Reo||, 1857, II,
* Karl Marx, E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 284- 281. -EJ.
** 18D4 Almanca baskida: 1856. -EJ.
40
Kurl Murks
Kupilul lll
s. 2DO, 2D1.)
Metalarin arz ve talebi piyasa-fiyatlarinin belirledigine gre, iskon-
to oraninda ifadesini bulan bor verilebilir para-sermayeye olan talebi
(ya da daha dogrusu bunun arza gre gsterdigi sapmalari), gerek
"sermaye" talebi ile zdeletirmekle Overstone'un nasil bir yanilgiya
dtg burada aik hale geliyor. Meta-fiyatlarinin, c0||ency [dolaim
araci -.| miktarindaki dalgalanmalar tarafindan dzenlendigi yolundaki
sav, imdi, iskonto oranindaki dalgalanmalarin, para-sermayeden farkli
olarak, gerek maddi sermayeye olan talepteki dalgalanmalarla ifade
edildigi eklindeki tmce ile gizleniyor. Ayni komitede hem Norman'in
ve [sayfa 488| hem de Overstone'un fiilen bu savi ne srdklerini ve zel-
likle ikincinin, en sonunda keye sikitirilana kadar, durmadan kaa-
mak yollara bavurmak zorunda kaldigini grm bulunuyoruz. (Blm
XXVI.) Belli bir lkede mevcut altin miktarindaki degiikliklerin, dolaim
II. 1884-1848
Balica Onbe Malin
Tarih
Bankanin
Kle
Rezervi S
skontonun
Piyasa Orani
Fiyat
Artii
Fiyat
Azalii
Degime-
yen
1 Mart 1884 D.1O4.OOO %2/ - - -
1 Mart 1885 6.274.OOO %8/ 7 7 1
1 Mart 1886 7.D18.OOO %8 11 8 1
1 Mart 1887 4.O77.OOO %5 5 D 1
1 Mart 1888 1O.471.OOO %2/ 4 11 -
1 Eyll 188D 2.684.OOO %6 8 5 2
1 Haziran 184O 4.571.OOO %4/ 5 D 1
1 Aralik 184O 8.642.OOO %5/ 7 6 2
1 Aralik 1841 4.878.OOO %5 8 2 -
1 Aralik 1842 1O.6O8.OOO %2 2 18 -
1 Haziran 1848 11.566.OOO %2 1 14 -
II. 1844-1858
Balica Onbe Malin
Tarih
Bankanin
Kle
Rezervi S
skontonun
Piyasa Orani
Fiyat
Artii
Fiyat
Azalii
Degi-
meyen
1 Mart 1844 16.162.OOO %2 - - -
1 Aralik 1845 18.287.OOO %4 11 4 -
1 Eyll 1846 16.866.OOO %8 7 8 -
1 Eyll 1847 D.14O.OOO %6 6 6 8
1 Mart 185O 17.126.OOO %2 5 D 1
1 Haziran 1851 18.7O5.OOO %8 2 11 2
1 Eyll 1852 21.858.OOO %1/ D 5 1
1 Aralik 1858 15.OD8.OOO %5 14 - I
4T
Kurl Murks
Kupilul lll
araci hacmini artirmak ya da azaltmak suretiyle, bu lkedeki meta-fiyat-
larini ykseltmesi ya da drmesi gerekecegi, aslinda eski bir marta-
valdir. Eger altin ihra ediliyorsa, demek ki, bu C0||ency teorisine gre,
meta-fiyatlarinin bu altini ithal eden lkede ykselmesi gerekir ve byle-
ce, altin ihra eden lkeden yapilan ihracatin degerinin de, altin ithal
eden lkenin piyasasi zerinde ykselmesi gerekir; buna karilik, altin
ithal eden lkenin ihracat degerinin, i piyasada, yani altini alan lkede
bir ykselme meydana getirdigi halde, altin ihracatisi lkenin piyasasinda
dmesi gerekecektir. Ama aslinda, altin miktarindaki bir azalma, yalni-
zca faiz oranini ykseltir, oysa, altin miktarindaki arti, faiz oranini drr;
faiz oranindaki dalgalanmalar, maliyet-fiyatlarinin belirlenmesine ya da
arz ve talebin belirlenmesine girmemi olsaydi, meta-fiyatlari da bund-
an hi etkilenmemi olurdu.
Ayni raporda, Hindistan ile i yapan byk bir firmanin yneticisi
N. Alexander, 185O'lerde Hindistan'a ve in'e byk gm akii ko-
nusunda aagidaki grleri ne sryor. Bu, kismen, in'de ngiliz do-
kumalarinin satiini engelleyen in Savainin ve kismen de, Avrupa'da
ipekbcekleri arasinda grlen ve talya ile Fransa'daki ipekbcegi
yetitirilmesini byk lde azaltan hastaligin bir sonucuydu.
"4887. Gm akii in'e mi yoksa Hindistan'a midir Gm
Hindistan'a gnderiyorsunuz ve bunun byk bir kismi ile afyon satin
aliyorsunuz; bu afyonun hepsi de, ipek satin alinmasi iin fon oluturmak
zere in'e gidiyor; Hindistan'daki pazarlarin durumu (buradaki gm
birikimine karin), tccar iin, mal ya da ngiliz mamulleri gndermek
yerine, gmle demede bulunmayi daha krli hale getiriyor." "4888.
Gm elde etmek iin, Fransa'dan diariya byk bir aki olmami
midir Evet, ok byk." 1844. Fransa'dan ve talya'dan ipek ithal
etmek yerine, biz, oralara, hem Bengal'den ve hem de in'den byk
miktarlarda ipek gnderiyoruz."
Baka bir deyile, gm, o kitanin para madeni, Asya'ya meta-
fiyatlari, bu metalari reten lkede (ngiltere'de) ykseldigi iin degil, bu
metalari ithal eden lkedeki airi ithal sonucu fiyatlar dm oldugu
iin, meta yerine gnderilmitir; ve bu, gm ngiltere Fransa'dan
aldigi halde ve kariligini kismen altinla demek zorunda oldugu halde
byle olmutur. C0||ency teorisine gre, fiyatlarin, yapilan bu gibi ithaller
sonucu ngiltere'de dmesi, Hindistan'da ve in'de ykselmesi gere-
kirdi.
Bir baka rnek. Lordlar Kamarasi Komitesinde (C. D. 1848-57)
Liverpool'lu ilk tccarlardan birisi yle taniklik ediyor: "1DD4. 1845 yili
sonunda [pamuk iplikiliginden| daha kazanli ve bylesine byk kr-
lar saglayan bir baka i yoktu. Pamuk stoku byk ve iyiydi, ie [sayfa 48D|
yarar pamugun libresi 4 peniye satin alinabilirdi, ve bu pamuktan, iyi
sec0nJc m0|e |0/s| No 4O, 4 peniyi gemeyen bir maliyetle yapilabilir,
yani ipliki iin libre baina btn gider 8 peniyi gemezdi. Bu iplik,
42
Kurl Murks
Kupilul lll
byk miktarlarda satilir ve libresi 1O ve 11 peniden eyll ve ekim
aylari iin byk szlemeler yapilirdi, ve bazi durumlarda iplikiler,
pamugtin ilk maliyetine eit kr saglarlardi." "1DD6. Bu i kolu, 1864
balarina kadar kazanli olmaya devam etti." "2OOO. 8 Mart 1844'te
pamuk stoku [627.O42 balya| bugnknn [8 Mart 1848'de 8O1.O7O ba-
lya olan stokun| iki kati idi ama fiyati libre baina 1 peni daha pahali
idi." [5 peniye karilik 6 peni.| Ayni zamanda, sec0nJc m0|e |0/s| No
4O iyi makine ipliginin libresi 1847 Ekim ayinda 11-12 peniden D
peniye, aralik sonunda 7/ peniye dt; iplik, egirildigi pamugun sati-
nalma fiyatina satildi (l|/J., n 2O21 ve 2O22). Bu, sermaye "kit" oldugu
iin, paranin "pahali" olmasi gerektigini syleyen Overstone'un bilge-
ligindeki bencilligi ortaya koymaktadir. 8 Mart 1844'te banka faiz orani
%8 idi; 1847 Ekim ve Kasiminda %8 ve D'a ykseldi, ve 8 Mart 1848'de
hl %4 idi. Pamuk fiyatlari satilarinin bsbtn durmasi ve bunu izle-
yen yksek faiz oraniyla birlikte ortaya ikan panik sonucu, ikmal duru-
muna tekabl eden fiyatlarin ok altina dt. Dolayisiyla bir yandan
1848 yilinda ithalatta byk bir dme, te yandan da, Amerika'daki
retimde bir azalma grld; bylece, 184D yilinda pamuk fiyatlarinda
bir ykselme oldu. Overstone'a kalirsa, lkede pek ok para oldugu iin
metalar da fazla pahaliydi.
"2OO2. Pamuklu sanayiindeki son gerileme, hammadde stoku
ok fazla azalmakla birlikte fiyatlar daha dk grndgne gre, ham-
madde kitligina baglanamaz." Overstone, fiyatlari ya da metalarin degerini
paranin degeriyle, yani faiz oraniyla ne gzel de birbirine karitiriyor.
Soru 2O26'ya verdigi yanitta Wylie, C0||ency teorisi zerine genel yargi-
sini zetliyor, ve buna dayanarak da 1847 Mayisinda Cardwell ile Sir
Charles Wood, "1844 tarihli Banka Yasasini btn hkmleriyle uygula-
ma zorunlulugunu teyit ediyorlar." "Bu lkeler bana yle geldi ki, nite-
likleri geregi, paraya yapay olarak yksek bir deger ve btn meta ve
rnlere yapay ve mahvedici dk bir deger vereceklerdir." Bu Ban-
ka Yasasinin genellikle i hayati zerindeki etkileri ile ilgili olarak da un-
lari sylyor: "malatin yapildigi kentlerden, Birleik Devletler'e giden
mallarin satin alinmalari iin tccarlar ile bankerler zerine ekilen ve
normal drt ay vadeli olan polieler, byk fedakarliklara katlanilmaksi-
zin iskonto ettirilmedigi iin, bu drt aylik polielerin iskonto edilmez
hale geldigi 25 Ekim tarihli (Banka Yasasinin yrrlkten kaldirildigi)
Hkmet Genelgesine kadar, siparilerin yerine getirilmesi byk l-
de engelleniyordu." (2OD7). Daha sonra, Banka Yasasinin yrrlkten
kaldirilmasinin tarayi da ferahlattigim gryoruz. "21O2. Geen ekim
ayinda [1847| burada mal satin alip da siparilerinin, ne kadar mm-
knse o kadarini hemen kesintiye ugratmayan Amerikali alici, yok [sayfa
4DO| gibiydi; ve paranin pahaliligi haberi Amerika'ya ulainca btn yeni
sipariler kesildi." "2184. Tahil ile ekerin zel bir durumu vardi. Tahil
piyasasini, alinacak rnn durumu, ekeri ise byk stoklar ile ithalat
43
Kurl Murks
Kupilul lll
etkilemiti." "2168. Amerika'ya olan borlarimizin ... bir kismi, sevkedi-
len mallarin zorunlu satilari ile tasfiye edildi ve korkarim ki, geriye kala-
ni da, buradaki iflaslar ile iptal edildi." "21D6. Dogru animsiyorsam,
1847 E//m/nJe |/:/m |o|scJc y0:Je 70 /c/: JenJ/.".
[Uzun sren yan etkileriyle 1887 bunalimini 1842'de normal bu-
nalim-sonrasi dnem izledi ve airi-retimi kabul etmemekte nk
byle bir ey, vlger ekonomiye gre sama ve olanaksizdi ayak direy-
en sanayiciler ile tccarlarin bencil krlg en sonunda yle bir kariikliga
yolati ki, C0||ency O/0|0 kendi dogmasini ulusal lde uygulamaya
koyma olanagini buldu. 1844 ve 1845 tarihli banka mevzuati yasalati.
1844 tarihli Banka Yasasi, ngiltere Bankasini, iki kisma, para bas-
ma kismi ile bankacilik ilemleri kismina ayirdi. Birinci kisim, 14 milyon
tutarinda teminat bellibali kismi devlet borlari ile, btn madeni
birikimi bunun drtte-birinden fazlasi gm olamaz kabul eder ve bu
toplam tutarinda banknot ikartir. Bu banknotlar, halkin elinde bulun-
madigi srece, bankacilik kisminda alikonulur ve, gnlk kullanim iin
gerekli kk bir sikke miktari (bir milyon kadar) ile birlikte, her an em-
re hazir yedegini tekil eder. Banknot ikartan kisim, halka, banknot
kariliginda altin ve altin kariliginda banknot verir; halkla olan diger i-
lemleri bankacilik kismi yrtr. ngiltere ile Galler'de 1844'de kendi
banknotlarini ikartma yetkisi verilen zel bankalarin bu ayricaliklari de-
vam etti, ancak ikartacaklari miktar saptandi; bu bankalardan birisi
kendi banknotlarini ikartmaya son verdigi takdirde, ngiltere Bankasi,
bylece ortaya ikan miktarin te-ikisi kadar kendi kariliksiz banknot-
larini artirabilir; bu ekilde ikarttigi banknotlar 18D2 yilinda 14 milyon-
dan 16 milyon (tam olarak sylenirse 16.45O.OOO) sterline ikmi oldu.
Demek ki, bankanin hazinesinden ikan her altin be sterlin iin,
be sterlinlik bir banknot, banknot ikartma kismina dner ve yokedilir;
hazineye giden her be altin sterlin iin yeni bir be sterlinlik banknot,
dolaima girer. Bu ekilde, Overstone'un, madeni dolaim yasalarini siki
sikiya izleyen ideal kagit para dolaimi uygulamaya konulmutur ve by-
lece, C0||ency teorisi savunucularina gre, bunalimlar artik tmyle sona
erdirilmitir.
Oysa aslinda, Bankanin birbirinden bagimsiz iki kisma ayrilmasi,
kritik zamanlarda, ynetimi, bankanin btn mevcut olanaklarindan ra-
hata yararlanma olasiligindan yoksun birakmitir; bylece, yle durumlar
olabilir ki, bankacilik kismi iflasin eiginde oldugu halde ihra kisminin
elinde, 14 milyonluk teminata ek olarak, hi el srlmeyen bir-ka mil-
yon altin bulunabilir. Ve bu, hemen hemen her bunalimda, byk [sayfa
4D1| kismi, bankanin degerli maden rezervi ile "karilanmasi gereken b-
yk bir altin ihracinin yeraldigi dnem bulundugu iin ok daha da ko-
lay olabilir. Ne var ki, o zaman diariya giden, her altin be sterlin iin, l-
ke-ii dolaim be sterlinlik bir banknottan yoksun kalacak ve bylece,
dolaim araci miktari tam da kendisine en fazla gereksinme bulundugu
44
Kurl Murks
Kupilul lll
sirada azalacaktir. Demek ki, 1844 tarihli Banka Yasasi, btn ticaret
alemini, bylece, bunalimin patlak verdigi anda yedek bir banknot istifi
yapmaya tevik etmekte, baka bir deyile, bunalimi hizlandirmakta ve
yogunlatirmaktadir. Kritik anlarda, parasal araca, yani deme aralari-
na kari talebin bu gibi yapay yollardan yogunlatirilmasi ve ayni anda
da arzin sinirlandirilmasi ile Banka Yasasi, faiz oranini, bunalim sirasinda
imdiye degin grlmeyen bir ykseklige ikartmi oluyor. Dolayisiyla,
yasa, bunalimlari yokedecegi yerde, ya btn sanayi aleminin ya da
Banka Yasasinin yokolup gidecegi bir noktaya kadar yogunlatirmi
oluyor. Hem 25 Ekim 1847'de ve hem de 12 Kasim 1857'de bunalim
byle bir noktaya kadar ulati; hkmet o sirada, 1844 tarihli yasayi
yrrlkten kaldirarak, Bankanin banknot ikartma tahdidini kaldirdi ve
bu da her iki halde, bunalimin stesinden gelinmesine yetti. 1847'de,
birinci sinif teminatlar kariliginda tekrar banknot ikartilacagi konusun-
da verilen gvence, istifteki 4-5 milyon sterlinlik banknotun yeniden gn
iigina ikmasina ve dolaima sokulmasina yetti; 1857'de, yasal miktari
aan banknot ikartilmasi, neredeyse bir milyona ulati, ama bu ancak
ok kisa bir sre devam etti.
urasini da belirtmek gerekir ki, 1844 mevzuati hl, madeni pa-
rayla yapilan demelerin durduruldugu ve banknotlarin devale edildigi
bir dnem olan 1D. yzyilin ilk yirmi yilini animsatan izleri taimaktadir.
Banknotlarin taidiklari gvenceyi kaybedecekleri korkusu hl aika
bellidir. Ama bu kaygi tamamen dayanaksizdir, nk 1825 yilinda bile,
dolaimdan ekilmi bulunan bir sterlinlik eski banknot stokunun orta-
ya ikartilarak dolaima sokulmasi, bunalimi sona erdirdi ve bylece, en
yaygin ve derin gvensizlik zamanlarinda bile, banknotlarin gvencesi-
nin sarsilmadigini tanitlami oldu. Ve bunun anlailmasi hi de g degi-
ldir, nk ne olursa olsun btn ulus, kendi gvencesi ile bu deger
sembollerini desteklemektedir. -F. E.|
imdi de, Banka Yasasinin etkisi zerine yapilan birka yoruma
gzatalim. 1ohn Stuart Mil1, 1844* tarihli Banka Yasasinin airi-speklasyo-
nu engelledigine inaniyor. Ne mutlu ki, bu bilge kii, 12 Haziran 1857'de
konutu. Drt ay sonra bunalim patlak verdi. O, dpedz, "banka m-
drleri ile genellik1e ticaret erbabini, bunlar, ticari bunalimin niteligin-
den daha iyi anladiklari, ve airi-speklasyonu desteklemekle hem
kendilerine ve hem de halka yaptiklari byk ktlk iin" kutladi. (B.C.
1857, n 2O81.) [sayfa 4D2|
Bilge kii Bay Mill, "cret deyen fabrikatrler ile digerlerine avans
olarak verilmek zere," bir sterlinlik banknot ikartildigi takdirde, "... bu
banknotlarin, bunlari tketim iin harcayan kimselerin ellerine geebile-
cegini ve bu durumda, bu banknotlarin kendilerinin, metalar iin bir
talep tekil edecegini ve bir sre iin fiyatlarda bir ykselmeye yolaabi-
* 18D4 Almanca baskida: 1847. -EJ.
45
Kurl Murks
Kupilul lll
lecegini" [2O66| dnyor. Acaba Bay Mill, fabrikatrlerin iilere altin
yerine kagitla deme yaptiklari iin daha yksek bir cret mi deyece-
klerini saniyor Yoksa o, fabrikatr, 1OO sterlinlik banknot halinde aldigi
borcu altinla degitirmi olsa, bu cretlerin, derhal bir sterlinlik, bank-
notlarla denmesi halinden daha mi az bir talep tekil edecegine ina-
niyor rnegin o, bazi maden blgelerinde, cretlerin yerel bankanin
banknotlari ile dendigini ve bu yzden birka iinin birarada tek bir
be sterlinlik banknotu aldigini bilmiyor mu imdi bu onlarin taleplerini
artirmi mi oluyor Yoksa bankerler fabrikatrlere, byklere gre kk
banknotlarla daha kolay ve daha ok miktarda mi para veriyor
[Mill'in bir sterlinlik banknotlara kari olan bu garip korkusu, eko-
nomi politik zerine olan tm yapiti, elikiye kari hi duraksama gs-
termeyen bir semeciligi aiga vurmami olsaydi, anlailmaz ve aik-
lanamaz bir ey olurdu. Bir yandan, Overstone'a kari Tooke ile birok
noktada fikir birligi halinde; te yandan, meta-fiyatlarinin, mevcut para
miktari ile belirlendigine inaniyor. te bunun iin, teki btn koullar
eit olmak zere, her ikartilan bir sterlinlik banknot iin, bir altin sterli-
nin, Bankanin kasalarina dogru yola koyulacagina hi akli kesmiyor.
Dolaim araci miktarinin artabileceginden ve dolayisiyla degerinin d-
eceginden, yani meta-fiyatlarinin ykseleceginden korkuyor. Yukarda
sz edilen kayginin ardinda yatan ite yalnizca budur. -F. E.|
Tooke, C. D. 1848-57 nnde, Bankanin iki kisma ayrilmasi, ve
banknotlarin madeni paraya evrilmesini garanti altina almak iin alinan
gereksiz nlemlerle ilgili olarak u grleri ne sryor:
1887 ve 188D yillarina gre, faiz oraninda 1847'de grlen daha
byk dalgalanmalarin biricik nedeni, Bankanin iki kisma ayrilmasidir
(8O1O). Banknotlarin gveni ne 1825'te ve ne de 1887 ile 188D'da etki-
lenmi oldu (8O15). 1825'te altina kari olan talebin tek amaci, tara
bankalarinin bir sterlinlik banknotlarina olan gvenin btnyle sarsil-
masiyla ortaya ikan bolugun doldurulmasiydi; bu boluk, ngiltere Ban-
kasi da bir sterlinlik banknotlar ikartana kadar yalniz altin ile dol-
durulabildi (8O22). 1825 Kasim ve Araliginda, ihracat amalari iin al-
tina kari en ufak bir talep bulunmuyordu (8O28).
"erde oldugu kadar diarda da grlen bu gven kaybi kar-
isinda, temettler ile mevduatlarin denmesinin durdurulmasi, bank-
notlarin denmesinin durdurulmasindan ok daha tehlikeli sonular
verebilirdi (8O28)."
"8O85. Eninde sonunda banknotlarin altina evrilebilmesini tehli-
keye atabilecek bir durumun, bir ticari bunalim sirasinda daha da ciddi
[sayfa 4D8| glkleri birlikte getirebilecek bir durum oldugunu syleyemez
misiniz Kesinlikle sylenemez."
"1847 yili boyunca ... daha fazla miktarda dolaim araci ikartil-
masi, 1825 yilinda oldugu gibi, bankanin kasalarinin tekrar dolmasina
katkida bulunabilirdi" (8O58).
4
Kurl Murks
Kupilul lll
1857 B. A. Komitesinde Newmarch yle taniklik ediyor: "1857.
(Bankanin) kisimlarinin bu ekilde ayrilmalarinin ... birinci kt etkisi ...
ve, kle rezervinin ikiye blnmesinin kainilmaz sonucu, ngiltere Ban-
kasinin, bankacilik ilemlerinin, yani ngiltere Bankasinin, onu lkenin
ticaret hayati ile en yakin temasa getiren ilemlerinin tamaminin, daha
nceki rezerv miktarinin ancak yarisiyla yrtlmesi olmutur. Rezervin
bylece ikiye blnmesiyle yle bir durum ortaya ikmitir ki, banka-
cilik kisminin rezervi, kk lde bile olsa bir azalma gsterdigi anda,
Bankanin iskonto orani zerinde degiiklik yapmasi zorunlu hale gel-
mitir. Dolayisiyla, bu azalan rezervler, iskonto oraninda sik sik degiik-
liklere ve ani ykselmelere yolamaktadir." "1858. 1844'ten beri de-
giikliklerin" [1857 Haziranina kadar| "sayisi altmii bulmutur, oysa 1844'
ten nce, ayni sredeki degiiklikler hi kukusuz bir dzineye bile ula-
mamitir."
1811'den beri ngiltere Bankasinin mdr ve bir sre iin de Gu-
vernr olan Palmer'in, C. D.. 1848-57 Lordlar Kamarasi Komitesindeki
tanikligi zellikle ilgintir:
"828. 1825 Araliginda, bankada kalan kle rezervi yaklaik
1.1OO.OOO sterlindi. Eger bu Yasa [1844 tarihli Banka Yasasi| yrrlkte
bulunsaydi banka o sirada kukusuz /n |o|o* iflas ederdi. Aralikta, sani-
rim, bir haftada 5-6 milyon banknot ikartildi ve o sirada panik hafifletilmi
oldu."
"825. Banka eger o sirada grm bulundugu ilemleri yrt-
meye kalkimi bulunsaydi, bugnk Yasanin baarisizliga ugrayacagi
birinci dnem [1 Temmuz 1825'ten beri| 28 ubat 1887 idi; o dnemde
bankanin elinde 8.DOO.OOO-4.OOO.OOO sterlin degerinde kle vardi, ve
Bankanin rezervinde yalnizca 65O.OOO sterlin kalmi olacakti. Diger bir
dnem 188D yilinda, D Temmuzdan 5 Araliga kadar devam eden d-
nemdi.". "826. Bu dnemdeki rezerv miktari neydi Yedek, 5 Eyllde
toplam 2OO.OOO sterlin daha azdi (||e |ese||e 0cs m/n0s c||oe||e|
?00.000). 5 Kasimda, yaklaik bir, bir-buuk milyona ykseldi." "88O.
1844 tarihli Yasa, bankanin, 1887 yilinda Amerikan ticaretine yaptigi yar-
dimi engellerdi." "881. Belli bali Amerikan firmalarindan iflas etti.
... Amerika'yla ilgili hemen btn firmalar, gvenilemez bir duruma d-
tler ve Banka o sirada yardima gelmeseydi, bir-iki firmadan fazlasinin,
ilerini srdrebileceklerini sanmiyorum." "886. 1887 bunalimi, [sayfa
4D4| 1847 bunalimi ile kiyaslanamaz. 1887 yilindaki bunalim balica Ame-
rika ticaretine inhisar ediyordu." 888. (1887 Haziran bainda banka
ynetimi bunalima are bulma sorununu tartiti. ) "Bazi baylar ... uygula-
nacak en dogru ilkenin faiz oraninin ykseltilmesi oldugu dncesini
savundular, bylece meta-fiyatlari drlm olacakti; kisacasi, parayi
pahalilandirip metalari ucuzlatarak, di demeler yapilabilecekti." "DO6.
* Tamamiyla. -.
47
Kurl Murks
Kupilul lll
Bankanin gcnn, yani fiili sikke miktarinin eski ve dogal yntemlerle
sinirlandirilmasi yerine, 1844 tarihli yasa ile yapay bir sinirlandirma geti-
rilmesi, yapay glkler yaratma egilimini tair ve dolayisiyla, meta-fiyat-
lari zerinde gereksiz bir ilem Yasa hkmleri uyarinca gerekli olabilir."
"D68. 1844 tarihli Yasa hkmlerini ileterek, normal koullar altinda
kle rezervini fiilen dokuz-buuk milyonun altina indiremezsiniz. O za-
man bu, fiyatlar ile kredi zerinde bir baskiya yolaar ve di lkelerle
yapilan ticarette kambiyo kurlarinda, altin ithalini artiracak bir kariiklik
yaratarak emisyon kisminin kasalarindaki altin miktarini bytr." "DD6.
imdi sizin (bankanin) tabi oldugunuz sinirlandirmalar altinda siz, kam-
biyo kurlari zerinde etkin olabilmek iin gm gerektigi bir sirada,
elinizin altinda yeterli lde gm bulunmayacaktir." "DDD. Banka-
nin kasalarindaki gm miktarini bete-bir olarak sinirlandiran hk-
mn amaci nedir Bu soruyu yanitlayamam."
Bunun amaci, parayi pahalandirmakti; C0||ency teorisi diinda,
bankanin iki kisma ayrilmasi ve sko ve rlanda bankalarinin, belli bir
miktarin tesinde ikartacaklari banknotlarin kariligi olarak altin rezervi
bulundurma zorunlulugunun konulmasi ayni amaca dayaliydi. Bu usul,
maden rezervinin bir merkezde toplanmamasi sonucunu dogurdu ve
bylece aleyhteki kambiyo kurlarinin dzeltme gc azaltilmi oldu.
Aagidaki btn koullarin amaci faiz oranini ykseltmekti: ngiltere Ban-
kasi, kariliginda altin rezervi bulunmasi hali diinda, 14 milyonun ze-
rinde banknot ikartamayacakti; bankacilik kismi, siradan bir banka gibi
ynetilecek para bolken faiz oranini drmeye, para kitken faiz oranini
ykseltmeye aliacakti; Kita Avrupasi ve Asya ile kambiyo kurlarinin
balica dzeltme araci olan gm rezervinin sinirlandirilmasi; sko ve
rlanda bankalari ile ilgili olan ve ihracat iin hi bir ekilde altina gerek-
sinme gstermeyen, ama imdi, bunlarin ikarttiklari banknotlarin ta-
mamen hayali olan evrilebilirligini saglamak bahanesiyle altin
bulundurulmasini zorunlu kilan hkmler. Gerek udur ki, 1844 tarihli
yasa, sko bankalarinda ilk kez 1857 yilinda altina kari bir hcuma
neden oldu. Yeni Banka mevzuati, diariya altin akii ile i piyasa amalari
iin olan altin akii arasinda herhangi bir ayrim da yapmiyor; ama syle-
meye gerek yoktur ki, bunlarin etkileri tamamen farklidir. Dolayisiyla da,
piyasa faiz oraninda srekli byk dalgalanmalar meydana geliyor.
Gm ile ilgili olarak Palmer, iki ayri nedenle, DD2 ve DD4 numarali
yanitlarinda, bankanin yalnizca kambiyo kurlarinin ngiltere lehine ol-
dugu zaman, yani gm ok bollatiginda, banknot kariliginda gm
[sayfa 4D5| satin alabildigini sylyor; nk: "1OO8. Gm olarak nemli
miktarda kle bulundurmanin tek amaci, kambiyo kurlari lke aleyhi-
ne oldugu srece, di demeleri kolaylatirmaktir." "1OO4. Gm ...
dnyanin her yerinde para olan bir metadir, ve dolayisiyla da [di de-
meler| amaci iin ... en dolaysiz metadir. Son zamanlarda Birleik Dev-
letler yalnizca altin kabul etmektedir.".
48
Kurl Murks
Kupilul lll
Ona gre, aleyhte olan kambiyo kurlari, di lkelere altin akiina
yolamadigi srece, darlik zamanlarinda bankanin faiz oranini eski %5'lik
dzeyin zerine ikartmasina gerek yoktu. 1844 tarihli yasa olmasaydi,
banka, kendisine getirilen btn birinci sinif polieleri hi glk ek-
meden iskonto edebilirdi. [1O18-2O.| Ama, 1844 tarihli yasa ve bankanin
1847 Ekiminde iinde bulundugu durum karisinda, "bankanin kredi
firmalarindan isteyebilecegi ve bunlarin da, demelerini yapabilmek iin
vermekten kainabilecekleri hi bir faiz orani yoktu" [1O22|. Ve bu yk-
sek faiz orani da, Yasanin tam amaciydi.
"1O2D. ... Faiz oraninin di talepler [degerli madenler iin| zerin-
deki etkisi ile lke iersindeki bir kredi sikiikligi dneminde Banka
zerindeki baskiyi frenlemek amaciyla faiz oranindaki ykselme arasin-
da benim izmek istedigim byk ayrim." "1O28. 1844 tarihli yasadan
nce ... kurlar lkenin lehinde iken ve btn lkede kesin bir panik ve
endie varken, banknot ikartilmasi iin konulmu hi bir sinir yoktu ve
bu bunalim durumu ancak byle hafifletilebilirdi."
ngiltere Bankasinin ynetiminde 8D yil bir yer igal eden bir kim-
se ite bunlari sylyor. imdi de, zel bir bankeri, 18O1'den beri Spoo-
ner, Attwood and Co. firmasinin ortaklarindan olan Twells'e kulak
verelim. 1857 tarihli B. C.'de dinlenen taniklar arasinda yalniz o, lkenin
iersinde bulundugu gerek durumu grmemize yardim ediyor ve
yaklaan bunalimi gryor, Ne var ki o da, baka bakimlardan Birming-
ham'li bir little-shilling adamidir; tipki, bu okulun kuruculari olan ortakla-
ri Attwood kardeler gibi. (Bkz: Z0| l|/|// Je| o|. (E/., s. 5D.*) yle
taniklik ediyor: "4488. Sizce, 1844 tarihli yasa nasil iledi Sorunuzu
eger bir banker olarak yanitlamam gerekirse, Yasanin fazlasiyla iyi
iledigini syleyebilirim, nk, bankerler ile her trden [para| kapita-
listler iin zengin bir verim sagladi. Ama bu yasa ilerini gvenle dzen-
leyebilmesi iin iskonto oraninin kararli olmasini isteyen drst ve
alikan iadamlari iin ok kt ilemi oldu. ... Bor para vermeyi pek
krli bir i haline getirdi," "448D. O, [Banka Yasasi| Londra'daki ticaret
bankalarinin, hisse senedi sahiplerine %2O-%22 kr vermelerini saglami
oldu degil mi Geen gn bunlardan birisi %18, ve sanirim bir bakasi
%2O veriyordu; bunlarin, 1844 tarihli yasayi ok kuvvetle desteklemeleri
gerekir." "44DO. Byk sermayesi olmayan kk iadamlari ile saygi-
deger tccarlari ... gerekten de ok byk sikintiya sokuyor [sayfa 4D6|
Benim bu konuda bilgi edinmemi saglayan tek yol, bunlara ait olan ve
airtici miktarlara ulaan denmemi polieleri grmemdir. Bunlarin,
hepsi de daima kk meblaglar, belki de 2O ile 1OO sterlin arasinda;
bunlarin byk bir kismi denmemi ve lkenin her yanina denmemi
olarak geri dnyorlar; bu her zaman, kk esnaf ... arasindaki byk
sikintinin bir belirtisidir." 44D4. imdi o, ilerin krli olmadigini syly-
* E/onom/ Po|/|//n E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 111. -EJ.
4
Kurl Murks
Kupilul lll
or. Aagidaki szleri, hi kimsenin bir bunalimdan en ufak bir kuku bile
duymadigi sirada, bunalimin gizli varligini farkettigini gstermesi baki-
mindan ok nemlidir.
"44D4. Mallarin fiyati Mincing Lane'de ayni kaliyor, ama hi bir
ey sattigimiz yok, ne fiyatta olursa olsun satamiyoruz; nominal fiyati
koruyoruz." 44D5. u olayi anlatiyor: Bir Fransiz, Mincing Lane'deki bir
komisyoncuya belli bir fiyatta satilmak zere 8.OOO sterlinlik mal gnde-
riyor. Komisyoncu istenilen fiyati kabul edemiyor ve Fransiz da bu fi-
yatin altinda satamiyor. Metalar satilmiyor, ama Fransiz'a para gerek. Bu
durumda komisyoncu ona 1.OOO sterlin avans veriyor ve Fransiz da,
mallarini teminat gstererek komisyoncuya ay vadeli 1.OOO sterlinlik
bir polie ekiyor. ay sonra polienin vadesi geliyor ama mallar gene
satilmiyor. Komisyoncu polieyi demek zorunda kaliyor ve 8.OOO ster-
linlik teminata sahip oldugu halde bunu nakite eviremiyor ve bunun
sonucu g duruma dyor. Bylece bir kimse kendisiyle birlikte bir
bakasini da zor duruma sokmu oluyor. "44D6. Byk ihracatla ilgili
olarak ... lke iersinde ilerde bir durgunluk oldugunda, bu zorunlu ola-
rak ihracati kamiliyor." "44D7. lke iersindeki tketimin azaldigini
mi saniyorsunuz - Ge|e/|en o/ /c:|c ... |0y0/ |0Je ... kk esnaf
bu konuda en iyi otoritedir." "44D8. thalat gene de ok byk; bu, t-
ketimin fazla oldugunu gstermiyor mu Gsteriyor, ee| sc|c|/|/|se-
n/:, ama depolarin ogu bu mallarla dolu; szn ettigim u olayda,
elde, satilmayan 8.OOO sterlin degerinde mal var."
"4514. Para degerli oldugunda, sermayenin ucuz oldugunu syle-
yebilir misiniz Evet." Demek ki bu adam, yksek bir faiz orani de-
gerli bir sermaye ile ayni eydir diyen Overstone ile hi de ayni fikirde
degil.
Aagidaki satirlar ilerin nasil yrtldgn gsteriyor: "4616.
Digerleri, ok ileri gidiyor ve ailacak ithalat ve ihracat ileri eviriyorlar;
sermayelerinin kendilerine sagladiginin ok tesinde byk iler; btn
bunlardan hi kuku yok. Bu adamlar baariya ulaabilirler; giritikleri
tehlikeli ite anslari yardim eder, byk servetler elde edebilirler, ilerini
yoluna koyarlar. imdi ilerin byk lde yrtldg sistem ite bu.
Bir sevkiyatta yzde 2O, 8O, 4O kaybi gze alanlar var, bir dahaki riskli i
bu kayiplarini geriye getirebilir. Ardarda baarisizliga ugrarlarsa mahvo-
lup giderler; son zamanlarda bu gibi durumlara sik sik rasliyoruz; ticari
firmalar geriye bir kuru birakmadan iflas edip gidiyorlar." [sayfa 4D7|
"47D1. Dk faiz orani [son on yildaki| bankerler aleyhine iliyor,
dogrudur, ama sizlere defterleri gstermeden imdiki krlarin [kendi
krlarinin|, eskisine gre ne denli yksek oldugunu anlatmak ok g
olur. Fazla para ikartilmasi nedeniyle faiz dtg zaman, byk mev-
duatlarimiz bulunur; faiz yksek olursa, bundan bu ekilde yararlaniriz."
"47D4. Para, ilimli bir faiz oraninda iken bize daha fazla talep yapilir;
daha fazla bor veririz; bu i [biz bankerler iin| byle iler. Faiz orani
500
Kurl Murks
Kupilul lll
ykselince biz de ortalamanin zerinde faiz aliriz; almamiz gerekenin
zerinde faiz aliriz."
ngiltere Bankasinin ikarttigi banknotlarin kredisinin, btn uzm-
anlarca her trl kukunun tesinde kabul edildigini grm bulunuyo-
ruz. Gene de Banka Yasasi bu banknotlarin evriIebilirligi iin, altin olarak
dokuz-on milyonu tamamen bagliyor. Bu rezervin kutsalligi ve dokunul-
mazligi bylece, eski zamanlardaki iddiharcilar arasinda grlenden ok
daha ileriye gtrlm oluyor. Mr. Brown (Liverpool), C. D.1847-57 Ko-
misyonunda yle taniklik ediyor: "2811: Bu para [emisyon kismindaki
maden rezerv|, Parlamento Yasasini ihlal etmeksizin el srlemedigine
gre, denize dklm gibidir."
Daha nce de adi geen ve yaptigi taniklik, Londra'daki modem
inaat sistemini gstermek iin de kullanilan (Kitap II, Blm XII) inaat
mteahhidi E. Capps, 1844 tarihli Banka Yasasi konusundaki kanisini
yle zetliyor [B. A. 1857|: "55O8. Btnyle bakildiginda ... imdiki
sistem [Banka Yasasinin getirdigi sistem| demek ki size gre sanki, sa-
nayiin krlarini zaman zaman tefecinin cebine aktarmak iin kurnazca
dzenlenmi bir plan gibidir, yle mi Evet yle. Yapi iinde bunun
byle iledigini biliyorum."
Daha nce de sylendigi gibi sko bankalari da, 1845 tarihli Ban-
ka Yasasi ile, ngiliz bankalarina benzeyen bir sistem altina zorla
sokulmutu. Bunlar, her banka iin saptanan sinirin tesinde banknot
ikartmak iin altin rezervi bulundurma zorundaydilar. Bunun sonucu,
1848-57 C. D. Komisyonundaki u tanigin szlerinden anlailabilir.
Bir sko Bankasinin mdr Kennedy: "8875.1845 tarihli Yasa-
nin yrrlge girmesinden nce skoya'da, altin dolaimi diyebilecegimiz
bir ey var miydi Hayir, hi yoktu." "8876. O zamandan beri, herhan-
gi ek bir dolaim oldu mu Hayir olmadi; halk altindan holanmaz."
845O. sko bankalarinin 1845'ten beri tutmak zorunda olduklari yaklaik
DOO.OOO sterlin tutarindaki altin, onun kanisinca, yalnizca zararli olabilir
ve "skoya'nin sermayesinin bu kadarlik bir kismini kr getirmeyecek
bir biimde emmektedir. "
Ayrica, tn/on 8cn/ o/ Sco||cnJ'in mdr Anderson da diyor ki:
"8588. sko bankalarinin altin iin ngiltere Bankasi zerindeki tek baskisi
dviz iindi yle mi yle, ve bu baski, Edinburgh'ta altin [sayfa 4D8| tut-
makla kalkmi olmayacaktir." "85DO. ngiltere Bankasinda" [ya da
ngiltere'deki zel bankalarda| "ayni miktarda teminata sahip olmakla,
ngiltere Bankasina bir altin akii yapmadan nce ne kadar gcmz
varsa gene o kadar gcmz var."
Ensonu, Econom/s|'ten (Wilson) bir yazi aktariyoruz: "sko ban-
kalari, Londra'daki ubelerinde, kullanilmayan nakit meblaglari tutuyor-
lar; bu ubeler de bunlari ngiltere Bankasina koyuyor. Bu durum sko
bankalarina, bu meblaglarin sinirlari iersinde bankanin madeni rezerv-
leri zerinde kullanma hakki sagliyor, ve bu para, di demelerin yapil-
50T
Kurl Murks
Kupilul lll
masi gerektigi anda gerekli bulunan bu yerde daima bulunmaktadir."
Bu sistem, 1845 tarihli Yasa ile bozulmu bulunuyor: 1845 tarihli Yasanin
skoya zerindeki etkisi sonucu "son zamanlarda bankanin sikkelerin-
de, skoya'daki sirf olasiliga dayali bulunan ve belki de hi yapilamaya-
cak olan bir talebin karilanmasi iin byk bir aki grlmtr. ... Bu
dneme kadar, byk bir miktar, dzenli olarak Londra ile skoya arasin-
da gidip gelirdi. Bir sko bankasinin, kendi banknotlari iin artan bir
talep bekledigi bir an gelince, Londra'dan bir sandik altin getirildi; bu
dnem geince de ayni sandik, ogu kez ailmadan Londra'ya geri
gnderildi." (Econom/s|, October 28, 1847 [s. 1214-1215|.)
[Ve, Banka Yasasinin babasi, banker Samuel 1ones Loyd, nami
diger Lord Overstone btn bunlara ne diyor
Daha 1848'de, Ticari Bunalim konusundaki Lordlar Kamarasi Ko-
mitesinde 25 Ekim 1847 tarihli Hkmet Mektubunun verdigi, banknot
ikartilmasinin artirilmasi ye|//s/n/n bile bunalimin iddetini azaltmaya
yettigi olgusuna karin, "yeterli sermaye yoklugunun neden oldugu bu-
nalim ve yksek faiz oraninin, fazladan banknot ikartilmasiyla ortadan
kaldirilamayacagini" (1524 ) yinelemiti:
O, "Yksek faiz ile sanayi krlarindaki dmenin, sanayi ve tica-
ret amalari iin kullanilabilecek mcJJ/ sermayedeki azalmanin zorun-
lu bir sonucu" (16O4) oldugu grn savunuyordu. Ve bununla birlikte,
aylardir sanayiin iersine dtg bunalim, depolari dolduran, tairan,
ama fiilen satilamayan maddi meta-sermayeden ibaret bulunuyordu;
ite sirf bu yzden, maddi retken sermaye, daha fazla satilmasi olanak-
siz meta-sermaye retmemek iin, btnyle ya da kismen bou bouna
beklemektedir.
Ve, 1857 tarihli Banka Komitesinde de yle diyordu: "1844 tarih-
li yasa ilkelerine olan kesin baglilik ve uygulanmasinda gsterilen a-
bukluk ile her ey dzen ve yumuaklik iersinde geti, parasal sistem
gvenli ve saglamdir, lkedeki gnen tartiilamaz durumdadir, 1844
tarihli yasanin erdemine olan kamu gveni gnden gne glenmekte,
ve eger komite, bu yasanin dayandigi ilkelerin saglamligi ya da sagladigi
yararli sonularin daha baka pratik rneklerini grmek istiyorsa, komi-
teye verilecek dogru ve yeterli yanit: evrenize bakiniz, lkenin bugnk
i ve ticaret durumuna bir gzatiniz, ... halkin memnunluguna bakiniz,
[sayfa 4DD| toplumun btn siniflarina yayilan servet ve gnence bakiniz; ve
bunu yaptiktan sonra komite, bu sonularin alinmasini saglayan yasanin
devamina engel olup olmamak konusunda, yerinde ve adaletli bir karar
verebilecektir." (B. C.1857; n 418D.)
Overstone'un 14 Temmuzda Komite nnde okudugu vgye,
ayni yilin 12 Kasiminda, banka ynetimine yazilan mektup biimindeki
yanitta, geriye kalanlarin kurtarilabilmesi iin, 1844 tarihli, mucizeler ya-
ratan yasanin, hkmete yrrlkten kaldirildigi bildiriliyordu. -F. E.|
[sayfa 5OO|
502
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZBENC BLM
DEGERL MADEN VE KAMBYO KURU
I. ALTIN REZERVNN HAREKET
Darlik zamanlarinda banknot birikimi bakimindan urasini dikka-
te almak gerekir ki, bu, en ilkel toplum koullari altinda, kariiklik zaman-
larinda degerli maden yigmanin bir tekraridir. 1844 tarihli yasanin ileyii
lkedeki btn degerli madenleri dolaim araci haline sokmak istedigi
iin de ilgintir; bu yasa, diariya bir altin akiini, dolaim aracindaki
daralma ile, ieriye bir altin akiini, dolaim aracindaki genileme ile bir
tutmak istemektedir. Ama, sonuta denemeler, bunun tersinin dogru
oldugunu tanitlamitir. Biraz ilerde szn edecegimiz tek bir istisna
diinda, ngiltere Bankasinin dolaimdaki banknot miktari, 1844'ten beri
hi bir zaman, kendisine ikartma yetkisi verilen azami dzeye
ulamamitir. 1857 bunalimi, te yandan, bazi koullar altinda bu azami-
nin de yeterli olmadigini tanitlamitir. 1857 yili 18 Kasimindan 8O Kasi-
mina kadar, bu azaminin zerinde gnde ortalama 488.88O sterlin dola-
imda bulunuyordu (B. A. 1858, s. xi). O sirada, yasal azami 14.475.OOO
sterlin, arti, bankanin mahzenlerindeki maden rezerv miktari idi.
Degerli maden girii ve ikii ile ilgili olarak unlari dikkate almak
gerekir:
8/|/nc/s/, bir yandan altin ve gm retmeyen bir blge iersin-
de, ileri-geri maden hareketi ile, te yandan, altin ve gmn retim
[sayfa 5O1| kaynaklarindan, eitli diger lkelere akii ve bu ek madenin
503
Kurl Murks
Kupilul lll
bunlar arasindaki dagilimi arasinda bir ayirim yapmak gerekir.
Rusya'daki altin madenlerinden nce, Kaliforniya ile Avustralya,
etkilerini hissettiriyorlardi, 1D. yzyilin baindan beri altin ikmali, ainan
sikkelerin degitirilmesine, lks eyalarin yapimina ve Asya'ya gm
ihracina ancak yetiyordu.
Bununla birlikte, nce, o zamandan beri Asya'ya gm ihraci,
Amerika ile Avrupa'nin Asya ile yaptigi ticaret nedeniyle olaganst arti
gsterdi. Avrupa'dan ihra edilen gmn yerini, geni lde ek altin
arzi aldi. Sonra, yeni ithal edilen altinin bir kismini, ierdeki para dolaimi
emdi. 1857 yilina kadar, altin olarak yaklaik 8O milyonun, ngiltere'nin
i dolaimina eklendigi tahmin edilmitir.
14
Ayrica, Avrupa ve Amerika'nin
btn merkez bankalarindaki ortalama maden rezervi dzeyi 1844'ten
beri arti gsterdi. Ayni zamanda, daha byk miktarlarda altin sikke i
dolaimdan iktigi ve hareketsiz hale geldigi iin, panigi izleyen durgun-
luk dneminde banka rezervlerindeki daha hizli byme sonucu i para
dolaiminda bir genileme oldu. Ensonu: lks eyalarin yapimi iin deg-
erli maden tketimi, yeni altin yataklarinin bulunmasindan beri artan
zenginlik sonucu, byme gsterdi.
l//nc/s/, degerli maden, altin ya da gm retmeyen lkeler
arasinda gider gelir, ayni lke srekli olarak bu madeni hem ithal et-
mekte ve hem de ihra etmektedir. Bu hareketin u ya da bu yndeki
agirligidir ki, son tahlilde, diariya bir altin akii mi yoksa ierde bir
byme mi oldugunu belirler, nk, dpedz gidip gelmeler ve ogu
kez paralel hareketler, geni lde birbirini eitler. Ne var ki, bu neden-
le, sonucu ilgilendirdigi kadariyla, bu sreklilik ve ogu kez de, her iki
hareketin birbirine paralel oluu dikkate alinmamitir. Daha byk bir
degerli maden ithali ya da ihraci, daima, meta ithali ya da ihraci arasin-
daki oranin bir sonucu ve ifadesi olarak yorumlanmitir, oysa, bu ayni
zamanda meta aliveriinden tamamen bagimsiz olarak, bizzat degerli
maden ithali ile ihraci arasindaki bagintinin bir gstergesidir.
t0nc0s0, ithalatin ihracattan fazla oluu ya da bunun tersi, ge-
nellikle, merkez bankalarinin maden rezervlerindeki artila ya da azal-
mayla llmtr. Bu ltn hassaslik derecesi, dogal olarak, genellikle
bankaciligin merkezileme derecesine baglidir. nk buna bagli ola-
14
Bunun para piyasasi zerinde yaptigi etkiyi, Newmarch'in aagidaki tanikligi gster-
mektedir: "15OD. 1858 yilinin sonunda, halk arasinda olduka byk bir kaygi vardi ve o yilin ey-
llnde, ngiltere Bankasi, iskonto oranini nedenle ykseltti. ... Ekim ayi balarinda, halk
arasinda nemli derecede bir kaygi ve korku vardi. Bu kaygi ve korku, Avustralya'dan yaklaik
5 milyon sterlin tutarinda degerli madenin gelmesi sonucu, kasim ayi sona ermeden ok byk
lde azaldi ve neredeyse yokoldu ... Ekim ve kasim aylarinda yaklaik 6 milyon sterlin tutarinda
degerli madenin gelmesiyle, 185 gznde gene ayni ey oldu. ayda, eyll, ekim ve kasimda,
yaklaik 8 milyon sterlin tutarinda degerli maden gelmesiyle, bir kaygi ve korku dnemi oldugunu
bildigimiz 1855 gznde tekrar ayni ey oldu; ve sonra, geen yilin, 1856'nin sonunda gene
tamamen ayni eyin oldugunu gryoruz. Gerekte, herhangi bir mali baskinin dogal ve tam
zm iin, altin bir geminin erimesini bekleme alikanligina kapilip kapilmadigimiz konu-
sunda, hemen her komite yesinin gzlemlerine bavurabilirim." [B. A. 1857.|
504
Kurl Murks
Kupilul lll
rak, [sayfa 5O2| ulusal bankalar denilen kurulularda genellikle birikmi bu-
lunan degerli madenlerin hacmi, ulusal maden rezervini temsil eder.
Ama bunun byle oldugu kabul edildiginde, bu saglikli bir lek degil-
dir, nk, ek olarak yapilan bir ithal, bazi koullar altinda, i dolaim ve
lks eya yapiminda daha fazla altin ve gm kullanilmasiyla emilmi
olabilir; ayrica, ek bir ithal yapilmaksizin, i dolaim iin, altin sikke e-
kilmi olabilir ve bylece maden rezervi, ihracatta ayni zamanda bir arti
olmaksizin azalabilir.
0|J0nc0s0, azalma hareketi uzun bir sre devam ettiginde, altin
ihraci diariya bir altin akii biimini alabilir ve bu azalma, hareketin egi-
limini temsil eder ve bankanin maden rezervini, ortalama dzeyinin
epeyce altina, neredeyse ortalama asgarisine dogru drr. Bu asgari
dzey, banknotlarin denmelerini gvence altina alan yasalarla her ayri
durum iin farkli ekilde belirlendigi iin, azok keyfi olarak saptanmitir.
Diariya altin akiinin ngiltere'de ulaabilecegi nicel sinirlar konusunda,
Newmarch, 1857 Banka Yasasi Komitesinde yle taniklik etmitir (Ta-
niklik n 14D4): "Deneyimlere gre, di ticaretteki dalgalanmalardan dog-
an diariya altin akiinin, 8-4 milyon sterlini amasi olasiligi pek azdir."
1847'de, ngiltere Bankasinin altin rezervi dzeyinde 28 Ekimde meyda-
na gelen en dk nokta, 26 Aralik 1846'ya gre 5.1D8.156 sterlin, ve
1846 yilinin (2D Agustos) en yksek dzeyine gre 6.458.748 sterlin bir
azalma oldugunu gstermitir.
8e/nc/s/, ulusal bankalar denilen kurumlarin maden rezervleri-
nin saptanmasi, ki, bu saptanma, bu maden birikiminin byklgn
bizzat dzenlemez, nk bu byklk sirf i ve di ticaretin felce ugra-
masi ile byyebilir, ynl bir ilevi yerine getirir: 1) uluslararasi de-
meler iin yedek fon, bir baka deyile, dnya-parasi yedek fonu; 2)
ardarda genileyen ve daralan i maden dolaimi iin yedek fon; 8)
mevduatlarin denmesi ve kagit paranin altina evrilmesi iin yedek fon
(bu son ilev, bankanin ilevleri ile ilgili olup, para olarak paranin ilevleri
ile hi bir ilikisi yoktur). Bankalarin bu yedek-fonlari, dolayisiyla, bu
ilevin herbirini etkileyen koullar tarafindan da etkilenebilir. Bylece
uluslararasi bir fon olarak, demeler dengesi bu dengeyi belirleyen et-
menler ve ticaret dengesine orani ne olursa olsun tarafindan da etkile-
nebilir. maden dolaimina ait yedek fon olarak da, bu dolaimdaki
genileme ya da daralma tarafindan etkilenebilir. nc ilev teminat
fonu olma ilevi-, sylendigi gibi, maden rezervinin bagimsiz hareketini
belirlemez, ama iki ynl etkisi olur. dolaimda madeni paranin
(gmn deger-ls oldugu lkelerde gm sikkeler de dahil) yer-
ini alan banknotlarin ikartilmasi halinde, yedek fonun 2)'deki ilevi
geersiz olur. Ve degerli madenin bu ilevin yerine getirilmesine hizmet
eden kismi, uzun bir sre di lkelerin yolunu tutar. Bu durumda, ma-
den sikkeler i dolaim iin ekilmemilerdir ve bylece, maden rezer-
vinin, dolaimdaki sikke haline getirilmi madenin bir kisminin hareketsiz
505
Kurl Murks
Kupilul lll
hale [sayfa 5O8| getirilmesiyle artmasi da bununla birlikte ortadan kalkmi
olur. Ayrica, mevduatlarin denmesi ve banknotlarin altina evrilmesi
iin her zaman asgari bir maden rezervi bulundurulmasi gerekiyorsa, bu
da kendine gre, diariya ya da ieriye altin akiinin sonularini etkiler;
bu, rezervin, bankanin her zaman bulundurma zorunda oldugu kismini
ya da, belli zamanlarda, yararsiz oldugu iin elden ikartmak istedigi
kismi etkiler. Dolaim, tamamen madeni ise ve bankacilik sistemi
toplami ise, banka da kendi maden rezervini, kendi mevduatlarinin
denmesi iin teminat olarak drme zorundadir ve diariya bir ma-
den akii, 1857'de Hamburg'da grldg gibi bir panige yolaabilir.
4|||nc|s|, belki de 1887 diinda, gerek bunalimlar, daima, ancak
kambiyo kurlarindaki bir degimeden sonra, yani degerli maden ithali,
ihracina gre tekrar agirlik kazanir kazanmaz patlak verirler.
1825'te gerek k, altin akii kesildikten sonra gelmiti. 188D'
da, bir altin akii vardi, ama bu bir kntye yolamadi. 1847'de altin
akii nisan ayinda kesildi ve knt ekim ayinda geldi. 1857'de, di l-
kelere altin akii, kasim ayi bainda kesildi ve knt ayni ayin sonla-
rinda geldi.
Bu, 1847 bunaliminda zellikle belliydi; altin akii, hafif bir buna-
lim balangicina yolatiktan sonra nisan ayinda kesildi ve gerek ticari
bunalim ancak ekim ayinda baladi.
Aagidaki taniklik, 1848 [Sec|e| Comm/||ee o/ ||e lo0se o/ lo|Js
on Comme|c/c| 0/s||ess'de| Ticari Bunalimi Konusundaki Lordlar Kama-
rasi Gizli Komitesinde yapilmiti. Bu taniklik 1857 yilina kadar basil-
mamiti. (Biz bunu da C. D.1848-57 olarak aktarmitik.)
Tooke'un tanikligi: 1847 Nisan'da, szcgn tam anlamiyla pa-
nige varmamakla birlikte bir darlik balamiti, ama nispeten kisa sreli
oldu ve nemli bir ticari iflas grlmedi. Ekim ayinda para darligi, nisan
ayindakinden ok daha yogundu ve neredeyse hi grlmemi sayida
ticari iflaslar oldu (2DD6). Nisan ayinda kambiyo kurlari, zellikle Ame-
rika ile, olagandii byklkte ithalatin denmesinde bizi nemli miktarda
altin ihracina zorladi ancak byk bir abayla Banka diariya altin akiini
durdurdu ve oranlari ykseltti (2DD7). Ekim ayinda kambiyo kurlari
ngiltere'nin lehine idi (2DD8). Kambiyo kurlarinda degime, nisanin
nc haftasinda baladi (8OOO). Temmuz ve agustosta dalgalandi
(8OO1). Agustosta altin akii, i dolaim iin bir talepten ortaya ikti
(8OO8).
ngiltere Bankasi Guvernr 1. Morris: Kambiyo kuru 1847'den
beri ngiltere'nin lehinde oldugu ve dolayisiyla altin ithali yapildigi halde,
bankanin kle rezervi azaldi. "2.2OO.OOO sterlin, i talep sonucu, lke-
den ikti"(187). Bu, bir yandan, demiryolu yapiminda daha fazla ii
alimasiyla, te yandan, "bunalim sirasinda ellerinde altin bulunmasini
arzu eden bankerler" ile aiklandi (147). [sayfa 5O4|
1811'den beri, ngiltere Bankasinin eski guvernr ve mdrle-
50
Kurl Murks
Kupilul lll
rinden, Palmer: "684. 1847 Nisaninin ortalarindan 1844 tarihli yasanin
sinirlandirici maddesinin kaldirildigi gne kadar geen dnem boyunca,
dviz durumu bu lkenin lehine idi."
1847'de kendi baina bir parasal panik yaratan dia altin akii, bu
nedenle, her zaman oldugu gibi, yalnizca bir bunalimin habercisiydi, ve
patlak vermeden nce, tersine bir aki balamiti bile: 188D'da, tahil, vb.
satin alinmasi iin, diariya kuvvetli bir altin akii oldu, ama ne bunalim
vardi, ne de parasal panik.
IeJ/nc/s/, genel bunalimlar yerleir yerlemez, altin ile gm
retici lkelerden ieri akan yeni degerli madenler bir yana eitli lke-
lerin kendi birikimleri olarak, varolduklari eski denge durumu iersinde
orantili olarak dagilirlar. teki koular eit olmak zere, her lkedeki
birikimin byklg, o lkenin, dnya piyasasinda oynadigi rol ile belir-
lenecektir. Bu birikim, normal payindan daha fazlasina sahip bulunan
lkeden, normal miktarin daha azina sahip olan lkelere dogru akar. Bu
gidi-geli hareketleri, yalnizca eitli ulusal rezervler arasindaki
balangita varolan dagilimi yeniden saglar. Ne var ki, bu yeniden da-
gilim, kambiyo kurlarini incelerken ele alacagimiz, eitli koullarin etki-
si ile meydana gelir. Normal dagilim yeniden kurulur kurulmaz bu andan
balayarak bir byme aamasina girilir ve ardindan tekrar dia aki
hareketi balar. [Bu son tmce, kukusuz, dnya para piyasasinin mer-
kezi olarak, yalnizca ngiltere iin geerlidir. -F. E.|
Se//:/nc/s/, diariya maden akii, genellikle, di ticaret durumun-
da bir degimenin belirtisidir ve bu degiiklik de, yaklaan yeni bir buna-
limin n habercisidir.
15
0o/0:0nc0s0, demeler dengesi. Asya lehinde ve, Avrupa ile
Amerika aleyhinde olabilir.
16

Balica iki dnemde, degerli maden ithali yer alir. Bir yandan, bu
bunalimi izleyen ve sinirli bir retimi yansitan, dk faiz oraninin birinci
evresinde yer alir; ve sonra, faiz oraninin ykseldigi ama ortalama d-
zeyine henz ulamadigi ikinci evrede. Bu, geriye demelerin abuk
geldigi, ticari kredinin bol oldugu ve dolayisiyla da, bor sermayesine
olan talebin, retimdeki genilemeyle ayni oranda artmadigi bir evredir.
15
Newmarch'a gre, di lkelere altin akii u nedenden ileri gelebilir 1) tamamen
ticari koullardan yani 1886-1844 arasi ve tekrar 1847'de oldugu gibi, eger ithalat ihracattan
fazla olmu ise - belli bali byk bir hububat ithali; 2) 1857'de Hindistan'da demiryolu yapiminda
oldugu gibi, di lkelerde ngiliz sermaye yatirimi iin ara saglamak iin, ve 8) 1858 ve 1854'te
Dogu'da, sava amalari iin oldugu gibi, di lkelerde belirli harcamalar nedeniyle.
16
1D18. Newmarch. "Hindistan ile in'i bir araya getirirseniz, Hindistan ile Avustralya
arasindaki aliveri hesaba katilirsa ve daha da nemlisi in ile Birleik Devletler arasindaki
ticaret dikkate alinirsa, bu gensel ilemde denge bizim araciligimiz ile saglanmaktadir ... ve
bu durumda, ticaret dengesinin yalniz bu lkenin degil, Fransa ile Birleik Devletler'in de
aleyhinde oldugu dogrudur." - (B A. 1857.)
507
Kurl Murks
Kupilul lll
Her iki [sayfa 5O5| evrede de, nispeten bol bor sermayesi ile, altin ve gm
biiminde, yani yalnizca balica bor sermayesi olarak i grebilecegi
bir biimde ek sermaye fazlaligi, zorunlu olarak, faiz oranini ve onunla
birlikte de piyasanin genel durumunu ciddi olarak etkiler.
te yandan, bir maden akii, srekli ve byk lde bir degerli
maden ihraci, geriye demeler akii durur durmaz ve piyasalar malla
dolar dolmaz balar, ve bir gnen grnts ancak kredi araciligi ile
srdrlr; baka bir deyile, bor sermayesine kari byk lde ar-
tan bir talep ve dolayisiyla da faiz orani en azindan ortalama dzeyine
ulair ulamaz bu maden akii balar. Kendisini diariya altin akiinda
ortaya koyan bu koullar altinda, sermayenin, dogrudan dogruya bor
verilebilir sermaye biiminde srekli ekilde ekilmesinin etkisi nemli
lde yogunlair. Bu, zorunlu olarak, faiz orani zerinde dolaysiz bir
etki yapar. Ama, faiz oranindaki ykselme, kredi ilemlerini sinirlama
yerine bunlari geniletir ve btn kredi kaynaklari zerinde byk bir
baskiya yolaar. te bu yzden, bu dnem, kntden nce gelen
dnemdir.
Newmarch'a soruldu (B. A. 1857): "152O. Ama o zaman, dolaim-
daki senetlerin hacmi, iskonto orani ile birlikte artiyor mu yle grny-
or." "1522. Tamamen olagan zamanlarda, ana hesap defteri gerek
degiim aracidir; ama bir glk ortaya iktiginda, rnegin demin sz-
n ettigim koullar altinda, banka iskonto oraninda bir ykselme olur ...
o zaman, ilemler, dogal olarak, polie ekilmesine dklr; bu polie-
ler, yalniz, yapilan aliiveriin yasal kanitlari olmasi bakimindan daha
uygun olmakla kalmaz, baka yerlerdeki satin almalari gerekletirmek
iin de daha elverili olduklari gibi, sermaye saglayabilecek bir kredi
araci olmalari ynnden de ok elverilidirler." stelik, bazi tehlikeli
durumlar bankayi, iskonto oranini ykseltme durumunda birakir birak-
maz bylece, ayni zamanda, bankasinin iskonto edecegi senetlerin
vadelerini kisaltma olasiligi da ortaya ikmi olur bunun hizla ykse-
lecegi konusunda genel bir kaygi ortaligi kaplar. Herkes, ve her eyden
nce de kredi sahtekarlari, bylece, gelecekteki senetleri iskonto ettir-
mek ve belli bir tarihte elden geldigince ok kredi aracini ellerinde
bulundurma abasina derler. Bu nedenler, yleyse una variyor: etki-
sini hissettiren ey, ithal ya da ihra edilen degerli madenin, degerli
maden olarak dpedz miktari degil, nce, degerli madenin para bii-
minde sermaye olarak taidigi zgl nitelik sayesinde ve sonra da, tera-
zinin bir kefesine eklendiginde sallanmakta olan gstergenin kesinlikle
bir yana dnmesine yeterli olan bir ty gibi hareket etmesi ile bu etkisini
gstermi olur; yapilacak bir ekin u ya da bu yaninin agir basmasina
yetecegi koullar altinda ortaya iktigi iin bu etkiyi gsterir. Byle olma-
saydi, diyelim 5-8 milyon sterlin tutarindaki bir altin ikiinin ve bu, bu-
gne kadar grlen en st sinirdir hissedilebilir bir etki yaratmasini
aiklamak olanaksiz olurdu. ngiltere'de ortalama altin olarak dolaimda
508
Kurl Murks
Kupilul lll
bulunan 7O milyon sterlin ile kiyaslandiginda bile nemsiz grlen, ser-
mayenin [sayfa 5O6| bu kk azalmasi ya da artii, ngiltere'ninki gibi bir
retim hacmi ile kiyaslandiginda gerekten de ihmal edilebilir ufak bir
byklktr.
17
Ama, bir yandan btn para-sermayeyi retimin emrine
sokmaya (ya da ayni ey demek olan, btn para geliri sermayeye e-
virmeye) ynelmi bulunan, te yandan, evrimin belli evresinde ma-
den rezervini en aza indirerek yerine getirmesi gerekli ilevleri yapmasina
olanak vermeyen, ite bu gelimi kredi ve bankacilik sistemidir ki, btn
organizmadaki bu airi hassasligi yaratmaktadir. retimin daha az geli-
mi aamalarinda, birikimin, ortalama dzeyinin altina dmesi ya da
zerine ykselmesi nispeten nemsiz bir sorundur. Bunun gibi, sinai
evrimin kritik dneminde ortaya ikmadigi takdirde, ok nemli l-
de bir altin akii bile nispeten etkisizdir.
Yapmi oldugumuz aiklamalarda, kt bir rn dneminin, vb.
sonucu olarak yer alan, diariya altin akii durumlarini incelemedik. Bu
gibi durumlarda, bu altin akiinda ifadesini bulan, retimin dengesinde-
ki byk ve ani sarsinti, bu akiin etkileri bakimindan daha fazla bir
aiklamayi gerektirmez. Bu sarsintinin, retimin btn hiziyla ilerledigi
bir dneme raslamasi lsnde, yapacagi etki de o kadar byk olur.
Biz, bir de, banknotlarin altina evrilebilirliginin teminati ve tm
kredi sisteminin ekseni olarak, maden rezervinin ilevini inceleme-dii
biraktik. Merkez bankasi, kredi sisteminin eksenidir. Ve maden rezervi
de bankanin eksenidir.
18
Kitap I'de deme aralarinin irdelenmesinde
(Kap. III) gstermi oldugum gibi, kredi sisteminden parasal sisteme
gei, gereklidir. Maden esasina dayali bir sistemin kritik bir anda de-
vam ettirilmesi iin, gerek servetten ok byk fedakarliklar yapilmasi
gerektigini, Tooke da, Loyd-Overstone da kabul etmilerdir. Tartima,
yalnizca bir fazlalik ya da eksikligin denge haline getirilmesi ve dogacak
sonucun az ya da ok rasyonel bir biimde ele alinmasi eklini aliyor.
1D
Toplam retimle kiyaslandiginda nemsiz belli bir miktar maden, siste-
min eksen noktasi olarak kabul edilmitir. Bunalimlar sirasinda eksen
17
rnegin, Weguelin'in gln yanitina bakiniz [B. A. 1857|, burada, Weguelin, be
milyonluk altin akiinin bir o kadar sermaye eksilmesi oldugunu sylyor ve bylece, fiyatlarda
belirsiz byklkte bir arti ya da gerek sanayi sermayesinde deger kaybi genileme ya da
daralma oldugu zaman meydana e|meyen belirli olaylari aiklamaya aliiyor. Bu grngleri,
dogrudan dogruya, gerek sermayenin (bu sermayenin maddi geleri aisindan
dnldgnde) kitlesindeki bir genileme ya da daralmanin belirtileri olarak aiklamaya
kalkimak da gene ayni derecede glntr.
18
Newmarch (B. A. 1857): "1864. ngiltere Bankasindaki kle rezervi aslinda, lkenin tm
ticaretinin dayandigi merkezi rezerv ya da maden birikimidir; lkedeki btn teki bankalar,
ngiltere Bankasina, yedek sikkelerini ekebilecekleri, merkezi bir birikim ya da depo olarak
bakmaktadirlar; ve kambiyo kurlarinin etkisi ite daima bu birikim ya da hazine zerinde
kendisini gsterir."
1D
"Demek ki, pratikte hem Bay Tooke ve hem de Bay Loyd, altina kari olan fazla talebi ...
zamaninda ... faiz oranini ykseltme ve sermaye yatirimini sinirlandirma yoluyla krediyi daraltma
ile karilayacaklardir. ... Ne var ki, Bay Loyd'un ilkeleri, ok ciddi huzursuzluklar yaratacak olan
... bazi [yasal| sinirlamalara ve mevzuata yolaar." (Econom/s| [11 Aralik|, 1847, s. 1418.)
50
Kurl Murks
Kupilul lll
noktasi olarak sahip bulundugu bu niteligin dehet verici aiklanmasi
bir yana, ite size birinci sinif teorik bir ikicilik. Her eyi iyi bilen ekonomi
politik, [sayfa 5O7| "sermayeyi", ex |o/ess* ele aldigi srece, altin ve gme
tepeden, kmseyerek bakiyor ve bunlari en ilgisiz ve yararsiz ser-
maye biimleri olarak gryor. Ama, bankacilik sistemini ele aldigi anda,
her ey tepetaklak ediliyor ve, altin ile gm c| exce||ence** sermaye
oluveriyor ve korunmalari iin, diger her trden sermaye ile emek feda
ediliyor. Ama, altin ile gm, teki servet biimlerinden nasil ayirdedili-
yor Degerlerinin byklkleri ile degil, nk bu, onlarda maddeleen
emek miktari ile belirlendigi iin bunlarin degerinin byklg ile degil,
servetin |o|0msc| niteliginin bagimsiz somutlamalarini temsil etmesi,
ifade etmesi olgusuyla ayirdedilirler. [Toplumun serveti, ancak, kendile-
ri bu servetin zel malikleri olan, zel bireylerin serveti olarak vardir. Bu
servet, toplumsal niteligini, ancak, bu bireylerin, kendi gereksinmelerini
karilamak iin karilikli olarak farkli nicelikte kullanim-degerlerini
degimeleri olgusunda ortaya koyar. Kapitalist retim sisteminde, bunu,
ancak para araciligi ile yapabilirler. Yani bireyin serveti, ancak, para ara-
ciligi ile toplumsal servet olarak gerekleir. Servetin toplumsal niteligi,
ite bu eyde, parada somutlamitir. -F. E.| Servetin bu toplumsal var-
ligi bylece, toplumsal servetin gerek gelerinin yanisira ve onlarin
diinda, bir eyin, maddenin ve malin tesinde bir grne brnr.
retim aki halindeyken bu unutulur. Kendisi de servetin toplumsal bir
biimi olan kredi, parayi bir yana iter ve onun yerine geer. retimin
toplumsal niteligine olan gvendir ki, rnlerin para-biiminin, bir ey,
uucu, dsel, sirf hayali bir ey grnne brnmesine izin verir. Ne
var ki, kredi sarsilir sarsilmaz ve, modern sanayi evriminde bu evre
zorunlu olarak daima ortaya ikar btn gerek servet, fiilen ve hemen
paraya, altin ve gme evrilecektir; sistemin kendisinden zorunlu ola-
rak dogup gelien ilginca bir istek ortaya ikar. Ve, bu muazzam talebi
karilamasi beklenen altin ve gmn hepsi, topu topu, bankanin mah-
zenlerindeki birka milyondan ibarettir.
2O
Diariya altin akilarinin etkileri arasinda, demek ki, toplumsal
retim olarak retimin, gerekte toplumsal denetim altinda olmamasi
olgusu, servetin toplumsal biiminin onun diinda bir ey olarak var
olmasiyla arpici bir biimde ortaya konmu olur. Kapitalist retim sis-
temi, aslinda, bu zelligi, meta ticaretine ve zel meta degiimine da-
yandiklari srece, daha nceki retim sistemleriyle paylair. Ama ancak
kapitalist retim sistemindedir ki, bu, en arpici ve acayip, sama eliki
2O
"Altina olan talebin, faiz oranini ykseltme diinda degitirilemeyecegi grne tamamen
katiliyor musunuz" Chapman (Byk borsa simsarligi firmasi Overend, Gurney ve Ortaklarinin,
kurucularindan): "Katildigimi syleyebilirim. ... Kle rezervimiz belli bir noktaya dnce, hemen
tehlike anlarini almamiz, gcmzn kesildigini ve diariya para gnderen herkesin bylece
kendisini felakete attigini sylememiz yerinde olur." (B. A. 1857, Evidence n 5O57.)
* Mesleki olarak, aika. -.
** En stn. -.
5T0
Kurl Murks
Kupilul lll
ve paradoks biiminde, gze grnr hale gelir, nk, her eyden nce,
dogrudan kullanim-degeri, reticilerin kendi tketimleri iin retim, ka-
pitalist [sayfa 5O8| retimde tamamen ortadan silinmi, bylece de servet,
ancak, birbiri iine geen retim ve dolaim eklinde ifade edilen top-
lumsal bir sre olarak varolmaktadir; sonra da, kredi sisteminin
gelimesiyle kapitalist retim, servetin ve servete ait hareketlerin ayni
anda maddi ve hayali engeli olan maden engelini amak iin durmadan
bir yol aramakta, ama her seferinde baini bu duvara arpmaktadir.
Bunalim sirasinda, btn polielerin, senetlerin ve metalarin, ayni
anda, banka parasina, ve btn bu banka parasinin da altina evrilebilir
olmasi talep edilmektedir.
II. KAMBYO KURLARI
[Kambiyo kuru, para olarak kullanilan madenlerin, uluslararasi
hareketine ait barometre olarak bilinmektedir. Eger ngiltere'nin Al-
manya'ya, Almanya'nin ngiltere'ye yapmasi gerekenden daha fazla de-
me yapmasi gerekiyorsa, markin, sterlinle ifade edilen fiyati Londra'da
ykselir, ve sterlinin markla ifade edilen fiyati, Hamburg ve Berlin'de
der. Eger ngiltere'nin Almanya'ya olan bu deme ykmllklerin-
deki fazlalik, rnegin, Almanya'nin ngiltere'den yapacagi satin almalar-
daki fazlalikla tekrar dengelenmezse, Almanya zerine mark olarak
ekilen polielerin sterlin fiyatinin, ngiltere'den Almanya'ya deme y-
kmllklerini yerine getirmek zere, polie yerine maden (altin sikke
ya da kle) gndermeye yetecek noktaya kadar ykselmesi gerekir.
Olaylarin izledigi tipik yol budur.
Eger bu degerli maden ihraci, daha byk boyutlara ulair ve
daha uzun bir sre srecek olursa, bundan, ngiltere'de banka rezervleri
etkilenir ve ngiltere para piyasasi, zellikle de ngiltere Bankasi koruyu-
cu nlemler almak zorunda kalir. Bunun balica yolu, daha nce de
grdgmz gibi, faiz oranini ykseltmektir. Diariya altin akii nemli
bir lye ulainca, kural olarak para piyasasi daralir, yani para-biimin-
de bor sermayesine olan talep, arzi epeyce aar ve bunu dogal olarak
daha yksek bir faiz orani izler; ngiltere Bankasinca saptanan iskonto
orani bu duruma uyar ve piyasada kendisini hissettirir. Bununla birlikte,
diariya kle akii normal ticari ilemler kariimindan baka nedenler-
le de olabilir (rnegin, yabanci devletlere borlar, di lkelere sermaye
yatirimlari, vb. gibi), ve byle durumlarda Londra para piyasasi, faiz ora-
ninda fiili bir ykselmeyi hakli gsterecek durumda degildir; ngiltere
Bankasi byle olunca, nce, zel deyimiyle, "aik piyasada" byk ikraz-
larla "parayi kitlatirmak" zorunda kalir ve bylece, faiz oraninda bir
ykselmeyi hakli gsterecek ya da gerekli kilacak bir durumu yapay
olarak yaratir; bu gibi manevralar yildan yila glemektedir. -F. E.|
Faiz oranindaki bu ykselmenin kambiyo kurlari zerindeki etki-
5TT
Kurl Murks
Kupilul lll
si, 1857 banka mevzuati ile ilgili Avam Kamarasi Komitesindeki (alin-
tilarda, B. A. ya da B. C. 1857 olarak gemektedir) u ifadelerle gsteril-
mektedir. [sayfa 5OD|
1ohn Stuart Mill: "2176. Ticari bir glk durumunda daima ...
tahvil fiyatlarinda nemli bir dme olmakta ... yabancilar, bu lkede
demiryolu hisse senetleri satin almakta, ya da ngiliz yabanci demiryolu
hisse sahipleri bunlari di lkelerde satmaktadirlar ... kle transferi bu
lde nlenmektedir." "2182. eitli lkeler arasindaki, faiz orani ile
ticari baskinin dengelenmesinin genellikle bunlar araciligi ile saglandigi,
tahvil ve hisse senetleri zerine i yapan zengin bir bankerler ve simsar-
lar sinifi. ..ykselmesi olasi senetlerle tahvi11eri satin almak iin, her an
pusuda beklemektedirler. ... Bunlarin senet ve tahvil satin alacaklari l-
keler, diariya kle gndermekte olan lkelerdir." "2184. Bu sermaye
yatirimlari 1847 yilinda, diariya altin akiinin azalmasina yetecek dere-
cede, byk bir lde yapildi."
1888'den beri ngiltere Bankasinin mdrlerinden ve bankanin
eski Guvernr 1. G. Hubbard: "2545. Avrupa'da eitli para piyasalarin-
da dolaimda bulunan ... Avrupa lkelerine ait byk miktarlarda tahvil
vardir, ve bunlarin degeri ... bir piyasa yzde 1 ya da 2 der dmez,
bunlar, degerlerini henz koruduklari piyasalara gnderilmek zere der-
hal satin alinirlar." "2565. Di lkeler, bu lkenin tccarlarina epeyce
borlu degiller mi Evet, byk lde." "2566. yleyse, bu borlarin
tahsili, bu lkede ok byk bir sermaye birikimine neden olabilir
1847'de, durumumuz, Amerika'nin ve Rusya'nin bu lkeye olan, u ka-
dar milyonluk eski borlarina bir izgi ekmekle, kesinlikle dzeltilmi
oldu." [ayni zamanda, ngiltere de bu ayni lkelere hububat iin olan
"u kadar milyonluk" borcunun byk bir kismina ngiliz borlularin
iflaslari yoluyla "bir izgi ekmekten" geri kalmadi. Bkz: B. A. 1857,
Otuzuncu Blm, s. 81. -F. E.| "2572. 1847'de, bu lke ile St. Peters-
burg arasinda kurlar ok yksek idi. Bankaya, 14 milyon sterlinlik sinir-
landirmaya bakmaksizin [altin rezervinin zerinde ve tesinde -F. E.|
banknot ikartma yetkisini veren Hkmet Mektubu yayinlaninca, is-
konto oraninin %8 olmasi bekleniyordu. O anda, o siradaki iskonto ora-
ni ile, St. Petersburg'dan Londra'ya altin sevketmek ve bu altini, satin
alinmasi kariliginda ekilecek ay vadeli polie ile %8 zerinden bor
vermek ok krli bir iti." "2578. Altin zerine yapilan btn ilemlerde,
dikkate alinmasi gerekli pek ok nokta vardir; [altina karilik ekilen. -F.
E.| polienin vadesi boyunca yatirimlar iin szkonusu olan bir kambiyo
kuru ve bir faiz orani vardir."
ASYA LE OLAN KAMBYO KURU
Aagidaki noktalar, bir yandan, ngiltere'nin, Asya ile olan kambi-
yo kurlarinin aleyhinde oldugu zaman ugradigi zararlari, Asya'dan yap-
5T2
Kurl Murks
Kupilul lll
tiklari ithalati ngiltere'deki aracilar yoluyla deyen diger lkeler zarar
hesabina nasil telafi ettigini gstermesi bakimindan nemlidir. te [sayfa
51O| yandan, bunlar bir de, Bay Wilson'un degerli maden ihracinin kam-
biyo kurlari zerindeki etkisini, genellikle sermaye ihracinin bu kurlar
zerindeki etkisi ile bir tutmak iin burada bir kez daha budalaca bir
giriimde bulunmasini gstermesi bakimindan da nemlidir; her iki du-
rum da altin ihraci, deme ya da satinalma araci olarak degil, sermaye
yatirimi iin yapilmaktadir. Her eyden nce, sylemeye gerek yoktur
ki, Hindistan demiryolu yatirimi iin u kadar milyon sterlin tutarinda
degerli maden gndermek ile demir ray gndermek arasinda hi bir
fark yoktur; bunlar, yalnizca, ayni miktar sermayeyi bir baka lkeye
transfer etmenin iki farkli biimidir; yani bu, normal ticari dolaima gir-
meyen ve ihracati lkenin, bu demiryollarinin saglayacaklari kazan-
tan, gelecekte ellerine geecek yillik bir gelirden baka bir deme bekle-
medikleri bir transferdir. Bu ihracat eger degerli maden biiminde yapi-
lirsa, ihracati lkenin para piyasasi ve onunla birlikte de faiz orani ze-
rinde dogrudan bir etkisi olacaktir; zorunlu olarak, her trl koul altinda
olmasa bile, daha nce zetlenen koullar altinda bu etkiyi gsterir,
nk, degerli maden, degerli maden olarak dogrudan dogruya bor
verilebilir para-sermaye ve btn para sisteminin esasidir. Gene bu deg-
erli maden ihraci, dviz kurunu da dogrudan dogruya etkiler. Degerli
maden, ancak, diyelim Hindistan zerine ekilen ve Londra para piya-
sasina arzedilen polielerin, bu fazladan demeleri karilamaya yetme-
mesi nedeniyle ve bu lde ihra edilmitir. Baka bir deyile, Hindistan
zerine ekilen polieler iin, bunlarin arzini aan bir talep bulunmakta-
dir ve bylece kurlar, Hindistan'a borlu oldugu iin degil, olaganst
meblaglari Hindistan'a gndermek zorunda oldugu iin, bir sre
ngiltere'nin aleyhine dnmektedir. Uzun srede, Hindistan'a bu ekilde
gnderilen degerli madenlerin, Hindistan'da ngiliz mallarina kari olan
talepleri artiracak bir etki yaratmasi gerekir, nk dolayli olarak Hin-
distan'in Avrupa mallarina kari tketim gcn ykseltir. Ama sermaye,
eger ray, vb. biimde gnderilmi ise, dviz kuru zerinde herhangi bir
etkisi olamaz, nk, Hindistan'in bunu telafi edecek bir geriye deme-
de bulunmasi szkonusu degildir. te sirf bu nedenle, para piyasasi
zerinde herhangi bir etkisi olamaz. Wilson, byle bir etkinin varligini,
bu gibi bir fazladan harcamanin, parasal araca kari ek bir talep yarata-
cagi ve dolayisiyla da faiz oranini etkileyecegini syleyerek kurmak iste-
mektedir. Byle bir durum olabilir; ama btn durumlarda bunun byle
olacagini ne srmek tamamen yanlitir. Raylar nereye gnderilirse gn-
derilsin, ister ngiltere, ister Hindistan topragina densin, bunlar, belli
bir alanda ngiltere retiminin belirli bir genilemesinden baka bir eyi
ifade etmezler. ok geni sinirlar iersinde bile, retimdeki bir geni-
lemenin, faiz oranini ykseltmeksizin olamayacagini sylemek sama
olur. Parasal aralar, yani kredi ilemlerini kapsayan, yapilan toplam
5T3
Kurl Murks
Kupilul lll
iler byyebilir; ama bu kredi ilemleri, faiz orani ayni kaldigi halde
artabilir. Binsekizyzkirklarda ngiltere'de demiryolu hummasi sirasinda
durum fiilen byleydi. [sayfa 511| Faiz orani ykselmedi. Ve aiktir ki, ger-
ek sermayeyi, bu durumda metalari ilgilendirdigi kadariyla, para piya-
sasi zerindeki etki, bu metalar ister yabanci lkelere gnderilsin, ister
lke iersinde tketilsin, gene ayni olacaktir. Bu, ancak, ngiltere'nin di
lkelere yaptigi sermaye yatirimlarinin, onun ticari ihracati, yani kari-
liginda deme yapilmasini gerektiren ihracati zerinde kisitlayici bir etki
yaptigi ve bylece bir geriye akia yolatigi zaman, ya da bu sermaye ya-
tirimlari, zaten, airi kredi genilemesine ve kredi sahtekarligi ilemlerinin
balangicina iaret eden genel belirtiler olmasi lsnde farkedilebilir-
di.
Wilson'un sorulariyla Newmarch'in bunlara verdigi yanitlar yle:
"1786. Bir baka gn siz, Dogu iin olan gm talebi ile ilgili olarak,
Doguya srekli olarak gnderilen byk miktarlarda kleye karin, Hin-
distan ile kambiyo kurlarinin bu lkenin lehine olduguna inandiginizi
sylemitiniz; kurlarin, bu lkenin lehine oldugunu kabul etmenizin her-
hangi bir dayanagi var mi Evet var. ... 1851 yilinda Birleik Krallik'tan
Hindistan'a yapilan ihracatin gerek degeri 7.42O.OOO sterlindi; buna, ln-
J/c lo0se eklerinin tutarini, yani kendi giderlerini karilamak amaciy-
la, Dogu Hint Kumpanyasinin, Hindistan'dan ektigi fonlari da eklemek
gerekir. O yil, bu eklerin toplami 8.2OO.OOO sterlindi ve bylece, Birleik
Krallik'tan Hindistan'a yapilan toplam ihracat 1O.62O.OOO sterlindi. 1855'te
... Birleik Krallik'tan ihra edilen mallarin gerek degeri 1O.85O.OOO ster-
line ykseldi ve lnJ/c lo0se ekleri 8.7OO.OOO sterlindi, bylece de bu
lkeden yapilan toplam ihracat 14.O5O.OOO sterlindi. 1851 yiliyla ilgili ola-
rak, bence, Hindistan'dan bu lkeye yapilan ithalatin gerek degerinin
ne oldugunu sylemek iin bilgi bulunmamakta, ama 1854 ve 1855'te
bir gerek deger bildirimi var; 1855'te Hindistan'dan bu lkeye ithal
edilen mallarin toplami gerek degeri 12.67O.OOO sterlindi ve bu miktar,
daha nce syledigim 14.O5O.OOO sterlin ile karilatirilinca, iki lke arasin-
daki dogrudan ticaret bakimindan Birleik Krallik lehine 1.88O.OOO ster-
linlik bir bakiye birakir." [B.A.1857.|
Bunun zerine, Wilson, kambiyo kurlarinin da, dolayli ticaret ta-
rafindan etkilendigini belirtiyor. rnegin, Hindistan'dan Avustralya ve Ku-
zey Amerika'ya yapilan ihracat, Londra zerine eklerle karilaniyor ve
bu nedenle de sanki bu mallar Hindistan'dan dogrudan dogruya
ngiltere'ye gitmi gibi kambiyo kurlarini etkiliyor. stelik, Hindistan ile
in bir arada dnlnce, bilano, ngiltere'nin aleyhine oluyor, nk
in, devamli olarak Hindistan'a afyon iin agir bir deme yapmak, ve
ngiltere de in'e demede bulunmak zorunda ve bylece, bu meblag-
lar, bu dairesel yoldan Hindistan'a gitmekte (1787, 1788).
17D1. Wilson, imdi de, sermayenin, ister "demir ray ve lokomo-
tif, ister sikke biiminde gitmi olsun", dviz kurlari zerindeki etkisinin
5T4
Kurl Murks
Kupilul lll
ayni olup olmayacagini soruyor. Newmarch dogru olarak yle yanit-
liyor: Son birka yilda, demiryolu yapimi iin Hindistan'a gnderilmi
[sayfa 512| bulunan 12 milyon sterlin, Hindistan'in dzenli araliklarla ngilte-
re'ye demek zorunda oldugu, yillik bir denegin satin alinmasina hiz-
met etmitir. "Ama, kle piyasasi zerindeki ilk etkisi bakimindan, bu
12 milyon sterlinlik yatirim, ancak klenin fiili bir para yatirimini ger-
ekletirmesi lsnde etkili olabilirdi."
17D7. [Weguelin soruyor:| "Bu demir (raylar) iin geriye bir de-
me yapilmadigina gre, kurlari etkiledigi nasil sylenebilir Yapilan
harcamalarin, metalar biiminde gnderilmi bulunan kisminin, kurlari
etkiledigini sanmiyorum. ... ki lke arasindaki kurlar, denilebilir ki, yal-
nizca, bir lkede arzedilen senet ya da polie miktari ile, diger lkede
buna karilik arzedilen miktar tarafindan saptanir; kurlar zerine olan
rasyonel teori ite budur. imdi, bu 12 milyon sterlinin diariya gnderil-
mesine gelince, para her eyden nce bu lkede toplanmitir ... imdi,
eger yapilan aliveriin niteligi geregi, bu 12 milyon sterlinin hepsinin,
Kalkta, Bombay ve Madras'ta hazineye yatirilmi bulunmasi gerekiyor-
sa ... gm fiyatlari ve kurlar zerinde ani bir talep ok iddetli bir
ekilde kendisini gsterir; tipki Hindistan Kumpanyasinin, yarin, senet-
lerinin, 8 milyondan 12 milyon sterline ykseltilecegini ilan etmesi gibi.
Ne var ki, bu 12 milyon sterlinin yarisi ... bu lkede metalar ... demir ray-
lar, keresteler ve diger malzemenin ... satin alinmasinda harcanmitir ...
bu, bu lkeye ait sermayenin, Hindistan'a gnderilecek zel bir trdeki
meta iin bu lkede harcanmasidir, ve bu, burada sona erer." "17D8.
[Weguelin:| Ama, demiryollari iin gerekli demir ve kereste gibi nes-
nelerin retimi, yabanci mallarin byk lde tketimine yolaar ve bu
da kurlarini etkileyebilir Hi kukusuz."
Wilson imdi, demirin, byk bir lde, emegi temsil ettigini ve
bu emek iin denen cretin, byk bir lde ithal edilen mallari tem-
sil ettigini dnyor (17DD) ve yle soruyor:
"18O1. Ama tamamen genel bir ifadeyle, kariliginda rn ya da
baka bir ekilde herhangi bir ey almaksizin, ithal edilen nesnelerin
tketimi ile retilen mallari di lkelere gnderdigimiz takdirde, kambi-
yo kurlari bu lkenin aleyhine dnm olmaz mi Byk demiryolu
harcamalari sirasinda bu lkede geerli olan, ite bu ilkenin kendisiydi
[1845|. , drt ya da be yil, demiryollari iin 8O milyon sterlin harcan-
di, ve bunun hemen hepsi de, cretlerin denmesine gitti. yil boyun-
ca, demiryolu, lokomotif, vagon ve istasyonlarin yapiminda, btn fabrika
blgelerinde alianlardan daha fazla sayida insan alitirildi. Bu kimse-
ler ... aldiklari cretleri, ay, eker, alkoll ikiler ve diger yabanci malla-
rin satin alinmasinda harcadilar; bu metalar ithal edilmiti; ama u da
bir gerektir ki, bu byk harcamalarin yapildigi sirada, bu lke ile diger
lkeler arasindaki kambiyo kurlari byk lde kariikliga ugramadi.
Diariya kle akii olmadi, tersine, ieriye bir akida oldu."
5T5
Kurl Murks
Kupilul lll
18O2. Wilson, ngiltere ile Hindistan arasinda eit bir ticaret den-
gesi ve kambiyo kurlari ile, fazladan demir ve lokomotif gnderilmesi-
nin, [sayfa 518| "Hindistan'la aradaki kambiyo kurlarini etkileyecegi", zerinde
israr ediyor. Newmarch, raylar oraya sermaye yatirimi olarak gnderil-
digi ve Hindistan da bunlar iin u ya da bu ekilde bir demede bulun-
madigi srece, bunu bu ekilde grmyor; yle ekliyor: "Bir lkenin,
ticaret yaptigi diger btn lkeler ile srekli olarak kendi aleyhinde, ters
bir kambiyo kuru durumuna sahip olamayacagi ilkesini kabul ediyor-
um; bir lkeyle aleyhte bir kur, bir bakasiyla lehte bir kur yaratir."
Wilson, u samalikla itiraz ediyor: "18O8. Sermaye u ya da bu biimde
gnderilmi olsun, sermaye transferi gene ayni olmayacak midir Bor
bakimindan ayni olabilir." "18O4. Demek ki, Hindistan'da demiryolu
yapiminin etkisi, ister kle, ister malzeme gnderilsin, sanki hepsi de
kle olarak gnderilmi gibi, sermayenin degerini burada artirmasi ba-
kimindan sermaye piyasasi zerinde ayni olacak midir"
Demir fiyatlari eger ykselmemise, bu, herhalde, raylarin ier-
digi "sermayenin degerinin" artmami oldugunun bir kaniti idi. Bizi bura-
da ilgilendiren ey, para-sermayenin degeri, yani faiz oranidir. Wilson,
para-sermayeyi, genel olarak sermaye ile zdeletirmek istiyor. Aslinda
yalin gerek u ki, ngiltere'de 12 milyon sterlin, Hint demiryollari iin
toplanmiti. Bu, kambiyo kurlari ile dogrudan hi bir ilgisi bulunmayan
bir sorun oldugu gibi, bu 12 milyonun gnderilmesi de para piyasasi iin
bir nem taimaz. Eger para piyasasi iyi durumda ise, bunun zerinde
mutlaka etkili olmasi gerekmez; tipki ngiliz demiryolu hisse senetleri-
nin 1844 ve 1845'te para piyasasini etkilememesi gibi. Yok eger para
piyasasi, her nasilsa dar bir bogazda ise, faiz oranini gerekten de etki-
leyebilir, ama kukusuz bu etki ykseltici bir yndedir; ve bu, Wilson'un
teorisine gre, ngiltere iin kambiyo kurlarini lehte etkileyecek, yani bu,
Hindistan'a olmasa bile bir baka lkeye degerli maden ihraci egilimini
frenleyecektir. Bay Wilson, bir konudan digerine atliyor. Soru 18O2'de,
etkilenecegi kabul edilen ey kambiyo kurlaridir. Soru 18O4'de ise, "ser-
mayenin degeri"; oysa bunlar birbirinden tamamen farkli eylerdir. Faiz
orani kurlari, kurlar faiz oranini etkileyebilir, ama kurlar dalgalanirken
faiz orani kararli, faiz orani dalgalanirken kurlar kararli olabilir. Diariya
gnderilen sermayenin sirf biimi nedeniyle bylesine farkli bir etki ya-
ratacagini, yani sermayenin biimindeki farkin, zellikle para-biiminde
oluunun bu denli nemli oldugunu ki bu aydinlanmi ekonomiye ok
ters dmektedir Wilson bir trl kafasina sokamiyor. Newmarch'in
Wilson'a verdigi yanit tek yanlidir, nk o, birdenbire ve neden yokken
kambiyo kurundan faiz oranina niin atladigini belirtmiyor. Newmarch'in,
Soru 18O4'e verdigi yanit belirsiz ve kaamaktir: "Kukusuz, eger 12
milyon sterlinin toplanmasi iin bir talep varsa, genel faiz orani bakimin-
dan bu 12 milyonun, kle ya da malzeme olarak gnderilmek zere
istenmesinin bir nemi yoktur. Bununla birlikte bence" [sylediginin
5T
Kurl Murks
Kupilul lll
tam tersini sylemek istedigi zaman, bu "bununla birlikte" ne gzel bir
geitir| "bu pek de nemsiz degildir" (nemsizdir, ama gene [sayfa 514|
de nemsiz degildir, "nk, bir durumda 6 milyon sterlin derhal geri
dnecektir, digerinde o kadar abuk geri dnmeyecektir. Bu nedenle, 6
milyon sterlinin bu lkede harcanmasinin ya da tamamen lke diina
gnderilmesinin bazi farklari" [ne kesinlik!| "olabilir." Alti milyonun der-
hal geri dnecegini sylerken ne demek istiyor acaba ngiltere'de
harcanmi bulunan 6 milyon sterlin, Hindistan'a sevkedilmi olan raylar,
lokomotifler, vb. eklinde bulunmakta, dolayisiyla geriye dnmemekte-
dir; bunlarin degeri amortisman yoluyla ok yava dnmektedir; oysa,
degerli maden olarak bu alti milyon, belki de, ayni olarak, ok hizli
dnebilirdi. teki alti milyon cretlere harcandigi iin, bu para
tketilmitir; ama demeler iin kullanilan para, her zamanki gibi lke
iersinde dolaimda bulunmaktadir ya da rezerv oluturmaktadir. Ayni
ey, ray reticilerinin krlari ve alti milyonun, degimeyen sermayeyi
yerine koyan kismi iin de dogrudur. Demek ki, geriye dnlerle ilgili
bu belirsiz szler, yalnizca, dogrudan dogruya unu sylemekten kain-
mak iin sylenmitir: Para lkede kalmitir ve, bor verilebilir para-
sermaye olarak i grdg srece, para piyasasi iin tek farki (dolaimin
daha fazla sikke emebilecegi olasiligi diinda) B yerine A'nin hesabina
geirilmesidir. Sermayenin, baka lkelere degerli maden degil metalar
eklinde transfer edildigi bu tr bir yatirim, kambiyo kurunu (ama, ihra
edilen sermayenin yatirildigi lke ile olan kuru degil) ancak, bu ihra
edilen metalarin retimi, baka yabanci metalarin fazladan ithalini gere-
ktirdigi lde etkiler. Bu retim, demek ki, fazladan yapilan bu ithali
dengeleyememektedir. Bununla birlikte, ister sermaye yatirimi iin, is-
ter normal ticari amalar iin olsun, krediyle yapilan btn ihracat iin
ayni ey olmaktadir. stelik, bu ithal fazlaligi, ngiliz mallari iin, rnegin,
smrgeler ya da Birleik Devletler tarafindan, bir tepki eklinde ek bir
talep fazlaligini da davet edebilir.

Daha nce [1786| Newmarch, Dogu Hint Kumpanyasinin senet-


leri nedeniyle ngiltere'den Hindistan'a yapilan ihracatin, ithalattan daha
fazla oldugunu sylemiti. Sir Charles Wood, onu, bu nokta zerinde
sorguya ekiyor. ngiltere'nin Hindistan'a yaptigi ihracatin Hindistan'dan
yaptigi ithalattan olan bu fazlaligini, aslinda, Hindistan'dan yapilan ve
kariliginda ngiltere'nin bir edeger demedigi ithalat oluturuyor. Dogu
Hint Kumpanyasinin (imdi Dogu Hint hkmeti) polieleri, Hindistan'dan
alinan bir hara haline geliyor. rnegin, 1855'te Hindistan'dan ngiltere'ye
ithalat, 12.61O.OOO sterline ulaiyor; ngiltere'nin Hindistan'a ihracati ise
1O.85O.OOO sterline; Hindistan lehine olan 2.25O.OOO sterlin.* "Eger btn
* Yaklaik 2 milyon; daha dogrusu 2.82O.OOO.-EJ.
5T7
Kurl Murks
Kupilul lll
durum bu ise, bu 2.25O.OOO sterlinin [sayfa 515| herhangi bir ekilde Hindis-
tan'a denmesi gerekirdi. Ama, o sirada, lnJ/c lo0se'dan* haberler
geliyor. lnJ/c lo0se, Hindistan'daki eitli eyaletler zerine, 8.25O.OOO
sterline kadar polie ekilmesini kabul edecegini ilan ediyor. (Bu me-
blag, Dogu Hint Kumpanyasinin Londra'daki giderleriyle, hisse senedi
sahiplerine denecek temettler iin toplaniyordu.| Ve bylece, yalniz
yapilan ticaretten ileri gelen 2.25O.OOO sterlinlik aik kapatiliyor, 1.OOO.OOO
sterlinlik bir fazlalik da deniyordu." (1D17.) [B. A.1857. |
"1D22. [Wood:| Demek ki, bu lnJ/c lo0se polielerinin etkisi,
Hindistan'a yapilan ihracati artirmak degil, bunu |o |cn|o azaltmak
oluyor" [Bunun anlami: Hindistan'dan yapilan ithalati, bu lkeye yapila-
cak ayni miktar ihracat ile karilama zorunlulugunda bir indirim yapil-
masidir.| Newmarch bunu, ngiltere'nin bu 8.7OO.OOO sterlin kariliginda
Hindistan'a "iyi bir hkmet" ihra ettigini syleyerek aikliyor (1D25).
Eski bir Hindistan Bakani olan Wood, ngiltere'nin Hindistan'a ithal ettigi
"iyi hkmetin" ne oldugunu ok iyi biliyor ve hakli olarak u alayli ya-
niti veriyor: "1D26. yleyse, sizin bu sylediginiz, Dogu Hint Kumpanyasi
polieleriyle saglanan ihracat, rn degil, iyi hkmet ihracati oluyor."
ngiltere, di lkelerde, "iyi bir hkmet" kurmak iin ve sermaye yatiri-
mi olarak "bu ekilde" epeyce ihracat yaptigina ve bylece, normal tica-
ret dzeninin tamamen diinda bir ithalata kismen, ihra ettigi "iyi h-
kmet" kariligi aldigi hara ve kismen de, smrgelere, ve baka yerle-
re yatirilan sermayenin, gelirleri biiminde, yani kariliginda herhangi bir
edeger demek zorunda bulunmadigi haralar biiminde bir ithalata
sahip bulunduguna gre, kariliginda herhangi bir ey ihra etmeksizin,
aldigi bu haraci dpedz tkettigi zaman, kambiyo kurlarinin bundan
etkilenmeyecegi apaiktir. u halde, ngiltere bu haraci, ngiltere'de de-
gil di lkelerde, retken ya da retken olmayan biimde szgelimi,
bununla Kirim'a silah ve cephane gnderdigi zaman yeniden yatirdigi
zaman, kambiyo kurlarinin bundan etkilenmeyecegi de aiktir. stelik
diardan yapilan ithalatin, ngiltere'nin gelirine girmesi lsnde hi
kukusuz bunlarin, kariliginda herhangi bir edeger demeyi gerektir-
meyen hara biiminde denmesi gerekir ve, bu kariligi denmeyen
haracin degiimi ya da normal ticari yollardan ngiltere bunlari hem
tketebilir ve hem: de sermaye olarak yatirabilir. Bu her iki durumda da
kambiyo kurlari etkilenmez, ve ite bizim bilge Wilson bunu gremiyor.
Yerli ya da yabanci bir rnn, gelirin bir kismini tekil etmesi halinde
yabanci rn szkonusu ise, yerli rnn yalnizca yabanci bir rnle
degitirilmi olmasi yeterlidir-bu gelirin, retken ya da retken olmayan
biimde tketimi, belki retimin legini degitirebilir ama, kambiyo
kurlari zerinde hi bir etkisi olmaz. Aagidaki satirlari, bunu akildan
ikartmadan okumak gerekir: [sayfa 516|
* Eskiden Hindistan'da byk eyalet: Madras, Bombay ve Bengal. -.
5T8
Kurl Murks
Kupilul lll
1D84. Wood, Kirim'a gnderilen sava malzemesinin, Trkiye ile
olan kambiyo kurlarini nasil etkileyebilecegini Newmarch'a soruyor. Ne-
wmarch yanitliyor: "Sirf sava malzemesi gnderilmesinin kurlari mutla-
ka etkileyecegini sanmiyorum ama; degerli maden gnderilmesi mutlaka
kurlari etkileyecektir." Burada o, para-biimindeki sermayeyi, teki
biimlerdeki sermayelerden bylece ayirmi oluyor. Ama imdi Wilson
soruyor:
"1D85. Kariliginda herhangi bir ithalat yapilmamak zere, her-
hangi bir maldan byk bir miktarda ihra ederseniz" (Bay Wilson, "iyi
hkmet" ya da daha nce ihra edilen sermaye yatirimlari diinda,
ngiltere'ye, kariliginda herhangi bir ihracat yapilmaksizin ok nemli
lde ithalat hi bir zaman normal ticari harekete girmeyen ithalat
yapildigini unutuyor. Ama bu ithalat tekrar, diyelim, Amerikan rnleri-
yle degitiriliyor ve, bu Amerikan mallarinin, kariliginda herhangi bir
ithalat yapilmaksizin ihra edilmi olmasi, bu ithalatin degerinin, diariya
bir edeger akii olmaksizin tketilebilecegi olgusunu degitirmiyor; bun-
lar, kariliginda bir ihracat yapilmaksizin alinmitir ve bu nedenle de
ticaret dengesine girmeksizin tketilebilir|, "ithalatiniz ile yaratmi ol-
dugunuz di borlari dememi oluyorsunuz" [ama eger siz, bu ithalat-
lari, rnegin, diariya verilmi kredi ile demi durumda iseniz, yeni bir
borca girmi olmazsiniz ve bu sorunun da uluslararasi ticaret dengesi ile
bir ilgisi kalmaz; sorun, yalnizca tketilen rnler ister yerli, ister yabanci
olsun, retken ve retken olmayan harcamalar eklini alir|, "ve bu yz-
den yaptiginiz ihracatin kariliginda bir ithalat yapilmadigi iin, di bor-
larin denmemesi nedeniyle, bu ilemle, kambiyo kurlarini etkilemi
olmaniz gerekmez mi Genel olarak alindiginda, lkeler bakimindan
bu dogrudur."
Wilson'un bu szleri unu sylemeye variyor; kariliginda ithalat
olmayan her ihracat ayni zamanda, kariliginda bir ihracat bulunmayan
bir ithalattir, nk, yabanci, yani ithal edilmi metalar, ihra edilen mal-
larin retimine girmektedir. Buradaki varsayim, bu trden her ihracin,
kariligi denmeyen ithalata dayandigi ya da yarattigidir ve dolayisiyla
diarida bir borcu ngrmektedir. Aagidaki iki durum dikkate alinma-
digi zaman bile bu varsayim yanlitir: 1) ngiltere, bazi ithalatini, yani
Hindistan'dan yaptigi ithalatin bir kismini, bedavadan yapmakta,
kariliginda bir edeger dememektedir. Bu mallari, Amerika'dan yapti-
gi ithalat ile degitirebilir ve bunlari, kariliginda ithalat yapmaksizin ih-
ra edebilir; her halkarda, degeri ilgilendirdigi kadariyla yaptigi i,
kendisine bedavaya mal olan bir eyi ihra etmekten ibarettir. 2) ngilte-
re, yaptigi ithalatin kariligini, szgelimi Amerika'dan yaptigi ithalati deye-
bilir ve bu, ek bir sermaye tekil eder; eger o bunlari, retken olmayan
biimde; diyelim sava malzemesi olarak tketirse, bu, Amerika'ya kari
herhangi bir bor tekil etmez ve Amerika ile olan kurlari etkilemez.
Newmarch, 1D84 ve 1D85 numarali yanitlarinda kendisiyle eliiyor ve
5T
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 517| Wood, 1D88 numarali soruda dikkatini buna ekiyor: "Kariliginda
ithalat yapilmaksizin ihra edilen nesnelerin [sava malzemesinin| yapi-
minda kullanilan mallarin hi birisi, bu nesnelerin gnderildigi lkeden
gelmiyor ise, nasil olur da bu lke ile olan kambiyo kurlari bundan etki-
lenir; Trkiye ile olan ticaretin, normal denge durumunda oldugu kabul
edilirse, bu sava malzemesinin Kirim'a gnderilmesi ile, bu lke ile
Trkiye arasindaki kurlar nasil etkilenmi olabilir Burada, Newmarch
sogukkanliligini yitiriyor ve ayni basit soruyu 1D84 numarada dogru ola-
rak yanitladigini unutarak yle diyor: "Bana yle geliyor ki, biz, artik
pratik sorulari tkettik ve imdi baka bir alemdeki metafizik tartimalara
daldik."

[Wilson 'un, ister degerli maden, ister meta biiminde olsun, bir
lkeden bir baka lkeye yapilan her sermaye transferinin, kambiyo
kurlarini etkiledigi konusundaki iddiasinin bir degiik ekli daha var.
Wilson, kukusuz, faiz oraninin, zellikle, karilikli kambiyo kurlari sz-
konusu olan iki lkedeki faiz oranlari arasindaki oranin, kambiyo kuru-
nu etkiledigini biliyor. imdi eger o, genel olarak sermaye fazlaliklarinin,
yani her eyden nce, degerli maden de dahil her tr metain, faiz ora-
nini etkilemede bir rol oldugunu gsterebilirse, hedefine bir adim daha
yaklami olacaktir; bu sermayeden nemli bir miktarin bir baka l-
keye transferi, bu durumda, her iki lkede de faiz oranini zit ynlerde
olmak zere degitirecektir. Bylece ikincil bir yoldan, her iki lke arasin-
daki kambiyo kuru da degimi olacaktir. -F. E.|
te bylece, o sirada yayinlamakta oldugu Econom/s|'in 22 Mayis
1847 tarihli sayisinin 574. sayfasinda yle diyor:
"... Kukusuz, kle dahil her trden byk meta stoklarin ortaya
koydugu gibi, bu sermaye bollugu, zorunlu olarak, yalnizca meta-fiyatla-
rinin dmesine yolamayacak, sermayenin kullanimi iin daha dk
bir faiz oranini da birlikte getirecektir
l
). Eger elimizde bulunan meta
stoku, nmzdeki iki yil iin lkeye yetecek miktarda ise, belli bir sre
iin bu metalar zerinde tasarruf etme gc, bu stoklarin yalnizca iki ay
yeterli olabilecegi duruma kiyasla, daha dk bir faiz orani zerinde
elde edilebilir
2
). Btn para ikrazlari, hangi ekil altinda yapilirsa yapil-
sin, yalnizca, metalar zerindeki tasarruf gcnn, bir kimseden bir
bakasina aktarilmasindan ibarettir. Bu nedenle, metalar bol oldugu za-
man, paranin faizinin dk olmasi, metalar kit oldugu zaman ise para-
nin faizinin yksek olmasi gerekir
8
). Metalar bollatiginda, satici sayisi,
alici sayisina oranla artar, ve hemen kullanilmak zere gerekli olanin
zerindeki miktar oraninda, daha byk bir kisminin ilerde kullanilmak
zere saklanmasi gerekir. Bu koullar altinda, mali elinde bulunduranin,
gelecekte yapilacak bir deme iin ya da kredi ile sati yapmaya razi
520
Kurl Murks
Kupilul lll
olacagi [sayfa 518| oranlar, birka hafta iersinde elindeki btn stokun
eriyecegine gveni bulunmasi haline gre daha dk olacaktir
4
)."
l
)'inci yargi ile ilgili olarak, bunalimi izleyen dnemde daima ol-
dugu gibi, /e|/ye byk bir degerli maden c/||n|n, retimde bir Jc|c|-
mc ile ezamanli olarak yer alabilecegini dikkate almak gerekir. Bir son-
raki evrede, degerli maden, balica degerli maden reten lkelerden
gelebilir; diger metalarin ithali genellikle bu dnem boyunca yapilan
ihracatla dengelenir. Bu iki evrede, faiz orani dktr ve ancak yava
yava ykselir, bunun nedenini irdelemi bulunuyoruz. Bu dk faiz
orani, "her trden byk meta stoklarinin" etkisine bavurmaksizin, her
zaman aiklanabilir. Ve bu etki nasil meydana gelir Dk pamuk fiya-
ti, rnegin iplikilerin, vb. yksek kr saglamalarini olanakli hale getirir.
Ve imdi, niin faiz orani dktr Kukusuz, bor alinan sermaye ze-
rinden elde edilebilecek kr yksek oldugu iin degil. Ama yalnizca ve
sirf, o gnk koullar altinda, bor sermayesine kari talep, bu krla
orantili olarak bymedigi iin; baka bir deyile, bor sermayesinin,
sanayi sermayesinden farkli bir harekete sahip olmasi nedeniyle. Oysa
Econom/s|'in tanitlamak istedigi ey bunun tam tersidir, yani bor ser-
mayesinin hareketiyle, sanayi sermayesinin hareketinin zde oldugu-
dur.
2
)'nci yargi ile ilgili olarak, eger biz, iki yillik stoklarla ilgili sama
varsayimi, bir anlam ifade etmeye balayacagi noktaya indirgersek, bu,
piyasanin airi dolu oldugunu gsterir. Bu, fiyatlarda bir dmeye neden
olur. Bir balya pamuga daha az para denmesi gerekecektir. Ve bu, hi
bir zaman, bu pamugun satin alinmasi iin gerekli paranin daha kolay
bor alindigi eklinde bir sonuca ulailmasini hakli gstermez. Bu, para
piyasasinin durumuna baglidir. Para eger daha kolay bor alinabiliyorsa,
bunun tek nedeni, ticari kredinin, normal banka kredisinin kullanimin-
dan daha az gereksinme gsterecek bir durumda bulunmasidir. Piyasayi
dolduran metalar, ya geim aralaridir ya da retim aralari. Her ikisinin
de dk fiyatta olmasi, sanayici kapitalistin krini artirir. Sanayi serma-
yesi ile paraya olan talep arasindaki zdelikten ok, bir zitlik szkonusu
degilse, bu niin faiz oranini drsn Koullar yledir ki, tccar ile
sanayici kapitalist, birbirine daha kolay kredi verebilmektedirler; ticari
kredideki bu kolaylik nedeniyle, sanayici de tccar da daha az banka
kredisine, muhta durumdadir; dolayisiyla faiz orani dk olabilir. Bu
dk faiz oraninin, her ikisi de, birbirine paralel bir yol izleyebilmesine
karin, degerli maden giriiyle hi bir ilgisi yoktur, ve, ithal edilen malla-
rin fiyatlarinin dk olmasini saglayan ayni nedenler, ayni zamanda, bir
ithal edilen degerli maden fazlaligi da yaratabilir. Eger ithal piyasasi ger-
ekten tikabasa dolu ise, bu, ithal mallarina kari talebin azalmi oldu-
gunu tanitlar ve bu durum, i sinai retimde bir daralmaya baglanmami
ise, dk fiyatlar ile aiklanamaz; ama bu gene, dk fiyatlarla airi-
ithalat oldugu srece, aiklanmasi olanaksiz bir durum olur. Fiyatlardaki
52T
Kurl Murks
Kupilul lll
bir dmenin, faiz oranindaki bir dmeye eit oldugunu tanitlamak iin
[sayfa 51D| bir yigin samalik. Bunlarin her ikisi de ayni zamanda yanyana
bulunabilir. Byle oldugu zaman da, bu, sanayi sermayesinin hareketi
ile bor verilebilir para-sermayenin hareketinin ynlerindeki zitligin bir
yansimasi olacaktir. Yoksa, bunlarin zdeliginin bir yansimasi degil.
8
)'nc nokta ile ilgili olarak, bu aiklamadan sonra bile, bol bol
meta bulunurken, para faizinin niin dk olmasi gerektigini anlamak
gtr. Meta ucuzken, belli bir miktari satin almak iin eskiden 2.OOO
sterlin gerekirken imdi yalnizca 1.OOO sterlin yeterli olabilir. Ama belki
de ben, 2.OOO sterlin yatiririm da eskisinin iki kati meta satin alabilirim.
Bylece, bor alabilecegim ayni sermaye yatirimi ile, iimi geniletmi
olurum. Daha nceki gibi, 2.OOO sterlin degerinde metalar satin alirim.
Meta piyasasi zerindeki talebim, meta-fiyatlarindaki dme ile birlikte
ykseldigi halde, para piyasasindaki talebim, bu nedenle ayni kalabilir.
Ama eger, metalara kari bu talep azalir, yani retim, meta-fiyatlarindaki
dme ile genilemezse bu, Econom/s|'in btn yasalarini yalanlayan
bir olaydir-; kr arttigi halde, bor verilebilir para-sermayeye olan talep
azalirdi. Ama bu artan kr, bor sermayesine kari bir talep yaratir. u
da var ki, meta-fiyatlarinin dk dzeyi, belki de u nedenden ileri
gelebilir: Birincisi, talep noksanligi. Bu durumda, faiz orani, metalar ucuz
oldugu iin degil; retim felce ugradigi iin dktr, nk, bu dk
fiyatlar, felce ugrayan retimin yansimalarindan baka bir ey degildir.
kincisi, arzin talebi amasindan ileri gelebilir. Bu, piyasa, vb. zerinde
airi bir yigilmanin sonucu olabilir, ve bir bunalima yolaabilir ve buna-
lim boyunca yksek bir faiz orani ile ayni zamanda grlebilir; ya da bu,
metalarin degerindeki bir dmenin sonucu olabilir, bylece ayni talep
daha dk fiyatlarla karilanabilir. Bu son durumda, faiz orani niin
der Kr arttigi iin mi Eger bu, ayni retken ya da meta-sermayenin
elde edilmesi iin daha az para-sermayenin gerekli olmasindan ileri
geliyorsa, bu yalnizca, kr ile faizin birbirleriyle ters orantili olduklarini
tanitlar. Her ne olursa olsun, Econom/s|'in genel yargisi yanlitir. Metala-
rin dk para-fiyatlari ile, dk bir faiz orani, mutlaka bir arada bulun-
maz. Byle olmasaydi, rnlere ait para-fiyatlarinin dk oldugu en
yoksul lkelerde faiz orani en dk, tarimsal rnlere ait para-fiyatlarin
en yksek oldugu en zengin lkelerde faiz oraninin en yksek olmasi
gerekirdi. Genel olarak, Econom/s| de kabul ediyor: Paranin degeri der-
se, faiz orani zerinde bir etkisi olmuyor, 1OO sterlin, her zamanki gibi
1O5 sterlin getiriyor. Eger 1OO sterlinin degeri daha az olursa, 5 sterlininki
de yle oluyor. Bu baginti, ilk meblagin deger kazanmasi ya da kaybet-
mesi ile degimi olmuyor. Deger aisindan dnldgnde, belli bir
miktar meta, belli bir miktar paraya eittir. Bu deger artarsa, daha byk
bir para miktarina eit olur. Dtgnde ise bunun tersi dogrudur. Eger
deger 2.OOO'e eitse, %5 = 1OO; eger 1.OOO'e eitse, %5 = 5O'dir. Ama
bu, faiz oranini hi bir ekilde degitirmez. Bu sorunun tek rasyonel
522
Kurl Murks
Kupilul lll
tarafi, ayni miktar metain sati degeri, 2.OOO sterlin tuttugu [sayfa 52O| za-
man gerekli olan para miktarinin, l.OOO sterlin tuttugu zamanki paradan
daha fazla tutmu olmasidir. Ama bu, yalnizca, kr ile faizin burada bir-
biriyle ters orantili oldugunu gsterir. nk, degimeyen ve degien
sermayeleri oluturan kisimlarin fiyatlari ne kadar dk olursa, kr o
kadar yksek ve faiz o kadar dktr. Ama bunun tersi de olabilir ve
ogu kez de yle olur. rnegin, iplik ve dokuma iin talep olmadigin-
dan, pamuk ucuz olabilir; ve, pamuklu sanayiideki byk krlar, pa-
muga kari byk bir talep yarattigi iin pamuk nispeten pahali olabilir.
te yandan, sirf pamuk fiyati dk oldugu iin, sanayicilerin krlari
yksek olabilir. Hubbard'in tablosu, faiz orani ile meta-fiyatlarinin, tama-
men bagimsiz hareket ettiklerini, oysa, faiz oraninin hareketlerinin, ma-
den rezervi ile kambiyo kurlarinin hareketlerine siki sikiya bagli oldugunu
tanitlamaktadir.
Econom/s| diyor ki: "Bu nedenle, metalar ne zaman bol olursa,
paranin faizinin dk olmasi gerekir." Bunalim sirasinda bunun tama-
men tersi olur. Metalar airi boldur, paraya evrilemez ve bu yzden de
faiz orani yksektir; evrimin bir baka evresinde metalara olan talep
byktr ve dolayisiyla geriye demeler hizlidir, ama ayni zamanda, bu
hizli geriye demeler nedeniyle faiz orani dk oldugu iin, fiyatlar
ykselmektedir. "Ne zaman onlar (metalar) kit ise, paranin faizinin yk-
sek olmasi gerekir. " Bunalimi izleyen gevek dnemde bunun tersi
dogrudur. Metalar, talebe oranla degil mutlak anlamda kittir; ve faiz
orani dktr.
4
)'nc yargiyla ilgili olarak, bir meta sahibinin, bunu nasil olsa
satabilecegi kaydiyla, mevcut stokun hizla tkenmesi haline gre, pi-
yasanin malla dolup tatigi siralarda elindekileri daha ucuz fiyatla elden
ikarmasi akla-yatkin bir eydir, ama bu yzden niin faiz oraninin
dmesi gerektigi, o kadar aik degildir.
Piyasanin, ithal mallariyla dolup tatigi bir sirada, meta sahipleri-
nin, mallarini piyasaya srmekten kainmak iin, bor sermayesine kari
artan bir talepte bulunmalari sonucu, faiz orani ykselebilir. Ticari kredi-
nin akiciligi, banka kredisine olan talebi nispeten dk tutabilecegi
iin, faiz orani debilir.

Econom/s|, 1847'de, ykselen faiz oranlarinin ve para piyasasi


zerinde basin yapan diger durumlarin, kambiyo kurlari zerindeki hiz-
li etkisinden szediyor. Ama unu da unutmamak gerekir ki, kambiyo
kurlarindaki degimeye karin, diariya altin akii, nisan ayi sonuna dek
devam etti; mayis balarina dek bunda bir dn olmadi.
1 Ocak 1847'de, bankanin maden rezervi 15.O66.6D1 sterlindi;
faiz orani %8; Paris zerinde aylik kambiyo kuru 25,75; Hamburg'da
523
Kurl Murks
Kupilul lll
18,1O; Amsterdam'da 12, idi. 5 Martta, maden rezervi 11.5D5.585 sterli-
ne dt; iskonto orani %4'e ykseldi; kambiyo kuru Paris zerinde [sayfa
521| 25,67'ye dt. Hamburg zerinde 18,D'e, Amsterdam zerinde
12,2'ye dt. Altin akii devam etti. Aagidaki tabloya bakiniz:
1847'de, ngiltere'den toplam degerli maden ihraci 8.6O2.5D7 S'e
ulati.
Amerika Birleik Devletleri'ne S 8.226.411
Fransa'ya S 2.47D.8D2
Ticaret ortakligi olan Avrupa kentlerine S D58.781
Hollanda'ya S 247.748
Mart sonunda kurlarda meydana gelen degiiklige karin, altin
akii, belki de Amerika'ya, tam bir ay daha devam etti.
"Biz bylece," [diyor Econom/s|, 2 Agustos 1847, s. D54| "faiz
oranindaki ykselmenin etkilerinin ve aleyhteki kurlari dzeltme ve altin
akiini tekrar bu lkeye evirme ilemlerini izleyen baskinin ne kadar
hizli ve gl oldugunu grm oluyoruz. Bu etki, ticaret dengesinden
tamamen ayri olarak ortaya ikmitir. Daha yksek bir faiz orani, hem
yabanci ve hem de ngiltere'ye ait tahvillerin fiyatlarinin dmesine, ve
yabancilar hesabina byk satin almalarin yapilmasina yolati; bu, bu
lkeden ekilecek polie miktarini artirdi, te yandan yksek faiz orani
ile, para elde edilmekte ekilen glk ylesine bykt ki, miktarlari
arttigi halde bu polielere olan talep dt. ... Ayni nedenle ithalatla ilgili
sipariler iptal edildi ve, di lkelerdeki ngiliz sermaye yatirimlari para-
ya evrildi ve kullanilmak zere bu lkeye getirildi. Bylece, rnegin, 1O
mayis tarihli R/o Je 1cne/|o P|/ce C0||en|'da unlari okuyoruz: 'Kurlar,
[ngiltere ile| esas olarak [Brezilya| devlet tahvillerinin, ngiliz mteriler
hesabina yapilan byk lde satilarinin denmesi iin piyasa zerin-
de meydana gelen baskinin sonucu olarak bir gerileme daha gsterdi.'
Bu lkeye ait olan ve faiz orani burada ok dk iken di lkelerdeki
devlet ve diger tahvillere yatirilan sermaye, faiz orani ykselince bylece
1847 ngiltere
Bankasi'nin
Kle Rezervi
S
Para
Piyasasi
En Yksek
Aylik Kurlar
Paris Hamburg Amsterdam
2O Mart 11.281.68O Banka skonto Orani %4 25,67 18,D/ 12,2
8 Nisan 1O.246.41O Banka skonto Orani %5 25,8O 18,1O 12,8
1O Nisan D.867.O58 Para ok kit 25,DO 18,1O 12,4
17 Nisan D.82D.841 Banka skonto Orani %5,5 26,O2 18,4O/ 12,5
24 Nisan D.248.8DO Piyasa sikiik 26,O5 18,12 12,6
4 Mayis D.887.746 Sikiiklik Artiyor 26,45 18,128/4 12,6
8 Mayis D.588.75D Sikiiklik en st dzeyde 26,27 18,15 12,7/
524
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 522| tekrar geri getirildi.
NGLTERE'NN TCARET DENGES
Yalniz Hindistan, "iyi hkmet", ngiliz sermayesinde faiz, temet-
t, vb. kariligi ngiltere'ye 5 milyon hara vermek zorundaydi ve bu
miktara, resmi memurlarin maalarindan yaptiklari tasarruflar ile ngiliz
tccarlarinin, ngiltere'ye yatirilmak zere krlarindan ayirarak her yil
ana-yurda gnderdikleri meblaglar dahil degildi. Her ngiliz smrgesi,
ayni nedenler iin byk demeler yapmak zorundaydi. Avustralya, Bati
Hint Adalari ve Kanada'daki bankalarin ogu, ngiliz sermayesi ile
kurulmutur ve temettler ngiltere'de denebilir. Ayni ekilde, ngiltere,
zerinden faiz aldigi bir ok yabanci Avrupa, Kuzey Amerika ve Gney
Amerika hazine bonolarina sahiptir. Buna ek olarak, yabanci demiryol-
lari, kanallar, madenler, vb. zerinde hisseleri bulunmakta ve buralar-
dan temett almaktadir. Btn bunlar iin demelerin hemen hepsi,
ngiliz ihracat tutarinin zerinde ve tesinde kalan rnlerle yapilmitir.
Buna karilik, ngiltere'den, yabanci lkelerdeki ngiliz hisse senetleri
sahipleriyle, di lkelerdeki ngilizlerin tketimi iin gnderilen meblag,
buna kiyasla nemsizdir.
Ticaret dengesini ve borsa kurlarini ilgilendirdigi kadariyla, sorun,
"her dnemin kendine zg sorunudur". Genellikle ... ngiltere, ihracati-
na uzun vadeli krediler vermekte, oysa ithalata pein para demektedir.
Belirli zamanlarda, uygulamadaki bu farkin kurlar zerinde nemli etki-
leri olmaktadir. hracatimizin ok nemli lde arttigi bir zamanda,
rnegin 185O'de, srekli ve artan bir ngiliz sermaye yatiriminin devam
etmesi gerekir ... bu ekilde, 185O'ye ait demeler, 184D'da ihra edilen
mallar kariligi yapilabilir. Ama, 185O'deki ihracatin 184D'daki ihracati 6
milyondan fazla amasi halinde, bunun pratikteki sonucu, bu miktarda
bir fazla paranin diariya gnderilmesi ve ayni yil iersinde dnmesi
olmak gerekir. Ve bu ekilde, kambiyo kurlari ile faiz orani zerinde bir
etki meydana getirilmi oluyor. Bunun tersine, ticari bir bunalim sonucu
ilerimiz bozulunca ve ihracatimiz byk lde azalinca, geen yillarin
byk ihracatina ait demeler ithalatimizin degerini nemli miktarda
aiyor, kurlar bununla orantili olarak lehimize dnyor, ierde hizla ser-
maye birikiyor, faiz orani dyor." (Econom/s|, 11 Ocak 1851 [s. 8O|.)
Kambiyo kurlari unlara bagli olarak degiebilir:
1) Nedeni ne olursa olsun tamamen ticari ya da diariya ser-
maye yatirimi ya da sava iin hkmet harcamalari, vb. gibi, di lkele-
re nakit demeler yapildigi srece o andaki demeler dengesi sonucu.
2) Belli bir lkede metal ya da kagit- paranin deger kaybetmesi
sonucu. Bu tamamen nominaldir. Eger 1 sterlin, eskisine gre ancak
onun yarisi kadar bir parayi temsil ediyorsa, 25 frank yerine 12,5 frank
sayilmasi dogaldir. [sayfa 528|
525
Kurl Murks
Kupilul lll
8) "Para" olarak birisi gm teki altin kullanan iki lke arasin-
daki kambiyo kurlari szkonusu oldugunda, kurlar, bu iki madenin dege-
rindeki nispi dalgalanmalara baglidir, nk bunlar zorunlu olarak, iki
maden arasindaki pariteyi degitirirler. 185O'deki kurlar buna rnek ola-
bilir: ngiltere'nin ihracati byk lde arttigi halde, bu kurlar ngiltere
aleyhine idi. Gene de diariya bir altin akii olmadi. Bu durum, altin
karisinda gmn degerindeki geici ykselmenin bir sonucuydu. (Bkz:
Econom/s|, 8O Kasim 185O [s.181D-182O|.)
1 sterlinin kur paritesi: Paris, 25 frank 2O sent; Hamburg, 18 mark
1O,5 ilin; Amsterdam 11 florin D7 selit. Paris kurlarinin 25,2O franki ge-
mesi lsnde, Fransa'nin ngiliz borlulari ya da Fransiz metalarinin
alicilari iin daha lehte olmaktadir. Her iki durumda da, amacini gerek-
letirmek iin, daha az sterline gereksinmesi olacaktir. Degerli madenin
kolayca elde edilemedigi daha uzak lkelerde, ngiltere'ye yapilacak
demeler iin gerekli polieler kit ve yetersiz oldugunda, bunun dogal
sonucu, kendilerine kari byk bir talep oldugu iin genellikle ngiltere'ye
gnderilen rnlerin fiyatlarini, polie yerine bunlari gndermek ama-
ciyla ykseltmektedir; Hindistan'da ogu kez durum budur.
ngiltere'de para ok bolken, faiz orani dk, tahvil ve senet
fiyatlari yksek iken bile, kurlar aleyhte olabilir ya da hatta diariya bir
altin akii bile meydana gelebilir.
1848 yili boyunca, saglam polieler, pek az ve orta derecede
olanlar, 1847 bunalimi ve Hindistan ile yapilan ticarette genel bir kredi
azligi sonucu, kolayca kabul edilmedikleri iin, ngiltere, Hindistan'dan
byk miktarlarda gm kabul etti. Btn bu gmler daha ngiltere'ye
gelir gelmez, devrimin pek ok para-yigma oluumuna yolatigi Kita
Avrupasi'nin yolunu tuttu. Ayni gm kitlesi, bu sefer de kambiyo kur-
lari krli hale getirdigi iin 185O'de tekrar Hindistan yolculuguna iktilar.

Parasal sistem esas olarak bir katolik, kredi sistemi ise protestan
kurumudur. 7|e Sco|c| |c|e o|J. ["skolar altindan nefret eder."| Me-
talarin, kagit biimindeki parasal varligi, ancak toplumsal bir varlikti.
Kurtuluu getiren, imandir. Metalarin znde taidigi ruh olarak para-
degere iman, retim tarzina ve onun getirmesi kainilmaz dzene iman,
sirf kendisini genileten sermayenin kiilemesi olarak retime aracilik
eden bireylere iman. Ne var ki, protestanlik kendisini katolikligin temel-
lerinden ne kadar kurtarmi ise, kredi sistemi de ancak o kadar kendisi-
ni parasal sistemin esaslarindan kurtarmitir. [sayfa 524|
52
Kurl Murks
Kupilul lll
OTUZALTINCI BOLM
KAPTALST-NCES LKLER
FAZ getiren sermaye ya da arkaik biimiyle sylersek tefeci ser-
maye, ikiz kardei tccar sermayesi ile birlikte, kapitalist retim tarzin-
dan ok nce gelen ve toplumun ok farkli ekonomik biimlerinde
bulunan, Nuh zamanindan kalma sermaye biimlerine aittir.
Tefeci sermayenin varligi, ancak, rnlerin hi degilse bir kismi-
nin metalara dnm olmasini ve paranin, eitli ilevleri iersinde,
meta ticaretinin yanisira gelimi bulunmasini gerektirir.
Tefeci sermayenin gelimesi, tccar sermayesinin gelimesiyle
ve zellikle para-ticareti yapan sermayenin gelimesiyle bagli haldedir.
Eski Roma'da, manfaktrn, antik dnyadaki ortalama gelime d-
zeyinin ok altinda bulundugu Cumhuriyetin son yillarindan balayarak,
tccar sermayesi, para-ticareti yapan sermaye ve tefeci sermaye, antik
biim iersinde kendi en st dzeylerine kadar geliti.
Biz, para yigmanin zorunlu olarak parayla birlikte ortaya iktigini
grm bulunuyoruz. Ama profesyonel iddiharcilar, ancak tefeciye
dntkten sonra nem kazanmilardir. [sayfa 525|
527
Kurl Murks
Kupilul lll
Tccar, kr saglamak, sermaye olarak kullanmak, yani yatirmak
iin bor para alir. Dolayisiyla, ilksel toplum biimlerinde faizcinin tc-
carla ilikisi, modern kapitalistle olan ilikisi ile aynidir. Bu zgn iliki
katolik niversiteler tarafindan da uygulandi. "Alcala, Salamanca, Ingol-
stadt, Breisgau'daki Freiburg, Mayence, Cologne, Treves niversiteleri,
birbiri ardina, ticari borlar iin faizin yasalligini kabul ettiler. Bu onayl-
amalarin ilk be tanesi Lyons kenti konsllgnn arivlerinde saklanmi
ve Bruyset-Ponthus'un 7|c/|e Je |'0s0|e e| Jes /n|e||s, Lyons, adli yapiti-
nin ekinde yayinlanmitir." (M. Augiet, |e C|eJ/| P0||/c, e|c., Paris 1842,
s. 2O6.) Kle ekonomisinin (ataerkil trde degil de daha sonra Yunan ve
Roma zamanlarinda) servet yigma ve dolayisiyla paranin, kle, toprak
vb., satin alinmasi yoluyla bakalarinin emegine elkonulmasi araci ola-
rak hizmet ettigi btn biimlerde, para, sirf bu ekilde yatirilabildigi
iin, sermaye olarak harcanabilir, yani faiz getirebilir.
Bununla birlikte, kapitalist retime ngelen dnemlerde, tefeci
sermayenin varoldugu karakteristik biimler iki trdr. Ben, karakteri-
stik biimler deyimini zellikle kullaniyorum. Bu ayni biimler, kapitalist
retimde, kendilerini yinelerler, ama yalnizca ikincil biimler olarak. O
zaman bunlar artik, faiz getiren sermayenin niteligini belirleyen biimler
degillerdir. Bu iki biim unlardir: |/|/nc/s/, st siniflarin bol keseden
harcayan senyrlerine, zellikle byk toprak sahiplerine,bor para ver-
erek tefecilik; ///nc/s/, kendi emek aralarina sahip bulunan kk reti-
cilere bor para vererek tefecilik. Bunlar, zanaatilari kapsar, ama esas
olarak kylleri kapsar, nk, zellikle kapitalist-ncesi koullar altin-
da, bu koullarin, kk bagimsiz bireysel reticilerin varligina izin ver-
digi srece kyl sinifi bunlarin ezici ogunlugunu oluturur.
Bir yandan zengin toprak sahiplerinin tefecilik yznden yikimi,
te yandan kk reticilerin bsbtn yoksullamasi, byk miktarlar-
da para-sermayenin oluumuna ve yogunlamasina yol amitir. Ne var
ki, bu srecin, modern Avrupa'da oldugu gibi, ne lde eski retim
tarzina son verdigi ve bunun yerine kapitalist retim tarzini geirip geir-
medigi, tamamen tarihsel gelime aamasina ve bununla birlikte ortaya
ikan koullara baglidir.
Faiz getiren sermayenin karakteristik biimi olarak tefeci sermaye,
bizzat alian kyl ile kk usta zanaatinin yrttg kk-lekli
retimin egemenligine tekabl eder. Emeki, emek aralari ve emegin
rn ile sermaye biiminde gelimi kapitalist retim koullarinda ol-
dugu gibi, kari kariya gelince, bir retici olarak, herhangi bir bor para
alma olanagina sahip degildir. Bor para alsa hile, bunu, artik, rnegin,
kiisel gereksinmelerini karilamak iin rehinci dkkanindan almakta-
dir. Oysa, emeki, ister gerek, ister szde olsun, emek aralari ile r-
nnn sahibi oldugu zaman, bor sermayesinin karisina retici olarak
ikar, ve bor sermayesi de onun karisinda tefeci sermaye olarak bu-
lunur. Banker, zenginlere, oysa tefeci, fakirlere bor verdigi iin, banke-
528
Kurl Murks
Kupilul lll
re [sayfa 526| saygi duyuldugu halde tefecinin kmsendigini ve nefret
edildigini sylerken Newman konuyu hafife almi oluyor. (F. W. New-
man, lec|0|es on Po|/|/cc| Economy, London 1851, s. 44.) Newman, iki
toplumsal retim tarzi arasindaki farkin ve bunlara tekabl eden top-
lumsal dzenlerin, konunun zn oluturdugunu ve bu durumun, zen-
gin ile fakir arasindaki ayrimla aiklanamayacagi olgusunu gremiyor.
stelik, kk reticinin kanini emip kurutan tefecilik, zengin byk
malikane sahibinin kanini kurutan tefecilikle elele gider. Romali patri-
syenlerin faizciligi, Romali plebleri, bu kk kyllerin kkn kazir
kazimaz, bu tr smr sona erdi ve bu kk kyl ekonomisinin
yerini katiksiz bir kle ekonomisi aldi.
Kiti kitina geim aralarinin zerindeki tm fazlalik (daha sonra
reticilerin cretleri halini alan miktar), faiz biimi iersinde, tefecilik
tarafindan tketilebilir (bu, sonra, kr ve toprak ranti biimini alir), dola-
yisiyla, devletin hak talep ettigi pay diinda kalan |0|0n arti-degeri yutan
|0 /c/: dzeyini, faizin normal olarak hi degilse ancak arti-degerin bir
kismini oluturdugu modern faiz orani dzeyi ile karilatirmak ok sa-
madir. Byle bir karilatirma, cretli iinin, kri, faizi ve toprak ranti-
nim, yani tm arti-degeri rettigi ve kendisini alitiran kapitaliste verdigi
olgusunu grmezlikten gelmi oluyor. Carey, bu sama karilatirmayi,
sermayedeki gelimenin ve buna bagli olarak faiz oranindaki dmenin,
emeki iin ne denli yararli oldugunu gstermek amaciyla yapiyor. ste-
lik, ele geirdigi kurbanindan arti-emek sizdirmakla yetinmeyen tefeci,
onun elindeki emek aralarinin, topragin, evin, vb. bile mlkiyetini yava
yava eline geirmekte ve srekli olarak onu mlkszletirme abasi
iersinde bulunmaktadir; ve burada gene emekinin, kendi emek arala-
rindan bu ekilde tamamen mlkszletirilmesinin, kapitalist retim tar-
zinin ulamak istedigi bir sonu degil, daha ok, onun iki noktasi iin
bir nkoul oldugu unutulmaktadir. cretli-kle, tipki gerek kle gibi,
durumu nedeniyle hi degilse retici olma niteligi iersinde bir alaca-
klinin klesi haline gelemez; cretli-klenin, tketici olma niteligi ier-
sinde bir alacaklinin klesi haline gelebilecegi de dogrudur. Tefeci ser-
maye, bu biim iersinde, gerekten de, retim tarzini degitirmeksizin,
dogrudan reticinin btn arti-emegini ele geirmektedir; byle olunca
emek aralarinin, reticilerin mlkiyet ya da tasarrufunda bulunmasi
ve buna tekabl eden kk-lekli retim onun temel nkouludur;
bylece, bir baka deyile, sermaye, emegi dogrudan dogruya boyun-
durugu altina almaz, ve dolayisiyla onun karisina sanayi sermayesi ola-
rak ikmaz, bu tefeci sermaye, retim tarzini yikima ugratir, retici
gleri gelitirmek yerine felce ugratir, ve ayin zamanda, emegin to-
plumsal retkenliginin, kapitalist retim tarzinda oldugu gibi, emegin
kendi aleyhine de olsa geliemedigi sefil koullari devam ettirir.
Tefecilik. bylece, bir yandan, antik ve feodal servet ve antik ve
feodal mlkiyet zerinde zayiflatici ve yikici bir etki yapar. te yandan
52
Kurl Murks
Kupilul lll
da, [sayfa 527| kk-kyl ve kk-kasabali* retimini, kisacasi, retici-
nin hala kendi retim aralarinin sahibi olarak grndg btn biim-
leri zayiflatir ve yikar. Gelimi kapitalist retim tarzinda, emeki, retim
aralarinin yani ekip bitigi topragin, iledigi hammaddelerin, vb. sahibi
degildir. Oysa bu sistemde, reticinin, retim aralarindan ayrilmasi,
retim tarzinin kendisinde fiili bir devrimi yansitir. Birbirinden ayri emeki-
ler, ayrin ama birbirine bagli faaliyetleri yerine getirmek amaciyla byk
iyerlerinde biraraya getirilmilerdir; alet, makine haline gelmitir. re-
tim tarzinin kendisi, artik kk mlkiyetle birarada olan retim aletleri-
nin dagilmasina izin vermedigi gibi, emekinin kendisinin de tek baina
alimasina izin vermez. Kapitalist retimde, tefecilik, artik, reticiyi kendi
retim aralarindan ayiramaz, nk zaten reticiler retim aralarin-
dan ayrilmilardir.
Tefecilik, retim aralarinin daginik oldugu yerlerde, para-serveti
biraraya toplar. retim tarzini degitirmez, ama onun zerine kene gibi
iyice yapiir ve mahveder. Kanini emerek gcn keser ve yeniden-
retimi, gitgide daha perian koullar altinda devam etmek zorunda
birakir. retim aralari mlkiyetinin, reticinin kendilerine ait olmasinin,
ayni zamanda, politik statnn, yurttain zerkliginin temelini oluturdugu
antik dnyada pek belirgin bir biimde grlen tefecilere kari nefretin
kkeninde ite bu yatmaktadir.
Kleligin egemenligi lsnde ya da arti-rnn feodal bey ve
maiyeti tarafindan tketilmesi lsnde, kle sahibi ya da feodal bey,
tefecinin penesine der, ama retim tarzi hala ayni kalir; yalnizca,
emekinin durumu daha da agirlair. Borca batan kle sahibi ya da feo-
dal bey daha da zalimleir, nk, kendisi de daha fazla ezilmektedir.
Ya da en sonu, antik Roma'da valyelerin oldugu gibi, kendisi de top-
rak sahibi ya da kle sahibi haline gelen tefeciye yerini birakir. Ne de
olsa, byk lde bir politik iktidar araci oldugu iin, smrs de az
ok ataerkil kalan bu eski smrcnn yerini, kati, para-delisi bir son-
radan grme almitir. Ama, bylece retim tarzi degimemitir.
Tefecilik, ancak saglam temeli ve srekli yeniden-retiminin da-
yandigi politik rgtlenmenin de temeli olan mlkiyet biimlerini yoket-
tigi ve ztrdg lde btn kapitalist-ncesi retim tarzinin ze-
rinde devrimci bir etkiye sahiptir. Asya biimleri altinda, tefecilik, ekono-
mik knt ve politik yozlama diinda, herhangi bir etki gstermeksi-
zin uzun sre devam edebilir. Ancak kapitalist retimin diger nkoul-
larinin bulundugu yer ve zamanda, tefecilik, bir yandan feodal bey ile
kk-lekli reticiyi mahvetmek, te yandan, emek aralarini serma-
ye iersinde toplamak suretiyle, yeni retim tarzinin kurulmasinda yar-
dimci aralardan biri halini alir. [sayfa 528|
* Almanca zgn metinde "/|e/n|0|e||/c|e, Fransizca eviride "e|/|e |o0|eo/se olmakla
birlikte, ngilizce eviride "smc||-|0||e|" olan bu terimi, "/00/-|0||0" kariligi, "/00/-/c-
sc|c||" olarak eviriyoruz, -.
530
Kurl Murks
Kupilul lll
Ortaagda hi bir lkede genel bir faiz orani yoktu. Kilise daha
balangita, faizle bor verilmesini yasaklamiti. Yasalar ile mahkeme-
ler, bor para verilmesiyle ilgili pek az koruyucu nlem koyuyordu. Tek
tek durumlarda ise alinan faiz ok yksekti. Sinirli para dolaimi, ogu
demeleri nakit yapma gerekliligi ve hele polie ilemlerinin henz daha
gelimemi bir dzeyde bulunmasi, halki bor para almaya zorluyordu.
Hem faiz oranlarinda ve hem de tefecilik anlayiinda byk farkliliklar
vardi. Charlemagne zamaninda %1OO faiz, tefecilik sayiliyordu. Constance
gl zerinde Lindan'da 1848'de bazi kasabalilar %2162/8 aliyorlardi.
Zrih'te Kent Meclisi, yasal faiz oraninin %481/8 olmasini kararlatirmiti.
talya'da normal faiz orani, 12. yzyildan 14. yzyila kadar %2O'yi ge-
medigi halde, bazan %4O denmesi zorunlu hale geliyordu. Verona,
%12 faiz oranini yasal oran olarak saptadi. mparator Frederik II, faiz
oranini %1O olarak saptadi, ama yalnizca Yahudiler iin. Hiristiyanlar iin
de bir ey sylemeye tenezzl etmedi. Almanya'nin Ren eyaletlerinde,
18. yzyildan beri %1O faiz orani kuraldi. (Hllmann, Geschishte des
Stdtewesens, II, s. 55-57.)
Tefeci sermaye, sermayenin retim tarzinin henz bulunmadigi
bir sermayeye zg bir smr yntemi kullanmaktadir. Bu durum,
kendisini, bur|uva ekonomisi iersinde geri kalmi sanayi kollarinda ya
da modem retim tarzina geie direnen sanayi kollarinda yinelemek-
tedir. rnegin eger biz, ngiltere'deki faiz oranini Hindistan'daki ile kari-
latirmak istiyorsak, ngiltere Bankasinin faiz oranini degil, rnegin kk
makineleri kiraya verenlerin, ev sanayilerinde alian kk reticiye
uyguladiklari faiz oranini almamiz gerekir.
Tefecilik, tketici servete zit, kendisi sermaye doguran bir sre
olmasi bakimindan tarihsel olarak nemlidir. Tefecinin sermayesi ile
tccarin serveti, toprak mlkiyetinden bagimsiz, bir para-servetin oluma-
sini tevik eder. Ne kadar az rn meta niteligine girerse ve degiim-
degerinin retim zerindeki egemenligi ne kadar az ve sinirliysa, para, o
kadar fazla fiili ve asil servet kullanim-degerlerindeki sinirli temsil edili-
ine zit, genel olarak servet eklinde grnr. te para-yigmanin teme-
li budur. Dnya-parasi ve para-yigma olarak, para olmasi diinda o,
zellikle, deme araci biimidir ve byle oldugu iin de, metalarin mut-
lak biimi olarak grnr. Ve zellikle bu deme araci ilevi, faizi ve
dolayisiyla da para-sermayeyi gelitirir. arur edici ve yozlatirici zen-
ginligin istedigi ey, para olarak para, her eyi satinalma (ve bu arada da
borlarini deme) araci olarak paradir. Kk reticinin paraya, her
eyden nce deme yapmak iin gereksinmesi vardir. (Toprakbeyleri
ile devlete ayni olarak yapilan hizmetin ve denen vergilerin, para-ranta
ve para-vergilere dnmesi burada byk bir rol oynar.) Her iki durum-
da da, para olarak para gereklidir. te yandan, para-yigmayi ilk kez ger-
ek hale getiren ve para-yigicinin ryalarini gerekletiren ey, tefeciliktir.
Bu para-yigmanin sahibinden istenen ey, sermaye degil para olarak
53T
Kurl Murks
Kupilul lll
[sayfa 52D| paradir; ama, faiz araciligi ile o, bu birikmi parayi, sermayeye,
yani arti-emegin bir parasini ya da tamamini ele geirme aracina evi-
rir ve ayni ekilde, retim aralarinin bir kismini, bunlar nominal olarak
bakalarinin mlkiyetinde kalsa bile elde etmek ister. Tefecilik, retimin
gzeneklerinde yaar, tipki Epikr'n tanrilarinin, dnyalar arasindaki
bolukta yaamasi gibi. Para bulmak ne kadar gleirse, meta-biim,
rnlerin genel biimini o kadar az oluturur. Dolayisiyla, tefeci, paraya
gereksinmesi olanin deme ya da direnme gc diinda hi bir engel
tanimaz. Kk-kyl ve kk-kasabali retiminde para, emekinin
retim aralari (bu retim tarzinda emeki hala byk lde bu re-
tim aralarinin sahibidir), beklenmedik durumlar ya da olaganst kar-
gaaliklar sonucu elinden iktigi ya da normal yeniden-retim yoluyla
yerine konulmadigi zamanlarda, belli bali satinalma araci olarak i grr.
Geim aralari ile hammaddeler, bu retim gereksinmelerinin nemli
bir kismini oluturur. Bunlar eger ok pahali hale gelirlerse, rn iin
yapilan demeler ile yerine konma olasiligi ortadan kalkabilir, tipki nor-
mal bir kt rn dneminin, kylnn tohumlugunu yerine koymasina
engel olmasi gibi. Romali patrisyenlerin plebleri askere almaya zorlaya-
rak mahvettikleri, ve onlarin emek aralarini yeniden-retmelerine en-
gel olan, ve bu nedenle de, bunlari dilenci haline sokan bu sava (yoksul-
lama ve yeniden-retim iin gerekli koullardan yoksun birakma bura-
da egemen biimdir), patrisyenlerin hazinelerini, depolarini, o zamanin
parasi olan yagma edilmi bakirla doldurdu. Bunlar, pleblere gerekli
metalari, hububati, atlari, sigirlari dogrudan vermek yerine, kendileri iin
ie yaramayan bu bakirlari bor verdiler ve bu durumdan, ok airi
tefeci faizler kopartmak iin yararlanarak, plebleri, kendilerine borlu
kleler haline getirdiler. Charlemagne zamaninda Frank kylleri gene
byle savalarla perian oldular ve nlerinde, borlu olmak yerine serf
haline gelme diinda bir seenekleri kalmadi. Roma mparatorlugunda,
bilindigi gibi, ekilen byk alik ogu kez ocuklarin satilmasina ve
zgr insanlarin kendilerini kle olarak zenginlere satmalarina yolati.
te btn bunlar genel dnm noktalari ile ilgili eyler. Bireysel durum-
larda ise, kk reticilerin, retim aralarinin devami, ya da kaybi,
binlerce beklenmedik olaya bagli olup, bu olaylarin ya da kayiplarin
herbiri, yoksullugun belirtisi ve asalak tefecinin yavaa sokulacagi ve
yerleecegi bir yara olabilir. Yalnizca bir ineginin lm bile, kk-
kylnn yeniden-retimini eski leginde yenilemesine engel olabilir.
Ardindan tefecinin penesine der ve bir kez bu peneye dt m
oradan zor kurtulur.
Tefecinin gerekten nemli ve kendisine zg alani, ne var ki,
deme araci olarak paranin ilevidir. Belli bir tarihte vadesi dolan bir
deme, toprak ranti, hara, vb. kendisiyle birlikte, bu ama iin para
bulma gereksinmesini de getirir. Bu nedenle, antik Roma'dan modern
zamanlara kadar byk lde tefecilik, vergi tahsildarlarina, /e|m/e|s
532
Kurl Murks
Kupilul lll
ene|c0x,[sayfa 58O| |ece|e0|s ene|c0x'ya* dayanir. Demek ki, ticaret ve
meta retiminin genellemesiyle birlikte, satinalma ve demenin za-
man olarak birbirinden ayrilmasinda da bir gelime olur. Paranin belli
bir tarihte denmesi zorunlu olur. Bunun nasil olup da, bugnlerde bile,
para-kapitalist ile tefecinin birbirine karitigi bir duruma yolaabilecegini,
modern para bunalimlari gstermektedir. Ne var ki, bu ayni tefecilik,
reticileri gitgide daha fazla borca batirarak ve tek baina faiz yk
normal yeniden-retimi olanaksiz hale getirdigi iin, olagan deme ara-
larini yok ederek, deme araci olarak paraya kari olan gereksinmeyi
daha da artirmanin balica yollarindan biri durumunu alir. Bu noktada
tefecilik, deme araci olarak parayi birden ortaya ikarir ve paranin bu
ilevini, sanki kendi alaniymi gibi, geniletir.
Kredi sistemi, tefecilige kari bir tepki olarak geliir. Ama bu, ne
yanli anlailmalidir, ne de antik yazarlar, kilise pederleri, Lutherya da
ilk sosyalistlerin yaptigi gibi yorumlanmalidir. Bu, faiz getiren sermaye-
nin kapitalist retim tarzinin koullarina ve gereksinmelerine boyun eg-
mesinden ne fazla ve ne de az bir eyi ifade eder.
Genellikle, faiz getiren sermaye, modern kredi sisteminde, kapi-
talist retim tarzinin koullarina uymutur. Tefecilik, bu niteligiyle yalniz-
ca, devam etmekle kalmayip, gelimi kapitalist retime sahip uluslarda,
daha nceki btn yasalarin getirdigi engellerden de kurtulmutur. Faiz
getiren sermaye, kiiler ya da siniflarla ilikisi bakimindan, ya da bor
almanin, kapitalist retim tarzina tekabl eden anlamda yapilmadigi ve
yapilamayacagi; bor almanin, bir rehincide oldugu gibi kiisel bir gere-
ksinmenin sonucu yapildigi; paranin saga-sola samak amaciyla msrif
zenginlerce bor alindigi, ya da, reticinin, kk ifti ya da zanaati
gibi kapitalist olmayan bir retici oldugu ve bu yzden de, dogrudan
retici olarak henz kendi retim aralarinin sahibi bulundugu; en sonu,
kapitalist reticinin bizzat ok kk lekte retim yapmasi nedeniyle,
kendi baina i gren reticilere benzedigi yer ve durumlarda, tefeci
sermayesi biimini hl korur.
Faiz getiren sermayeyi kapitalist retim tarzinin temel bir gesi
olmasi lsnde tefeci sermayeden ayiran ey, hibir zaman, bu ser-
mayenin niteligi ya da zelligi degildir. Bu, salt, sermayenin ilem gr-
dg degiik koullardir ve bu nedenle de bor para verenle kari kariya
gelen bor alanin tmyle dnm bir zelligidir. Serveti olmayan bir
kimse sanayici ya da tccar kiiligi ile kredi aldigi zaman bile, bu, onun
kapitalist olarak ilev yapacagi ve bor alinan sermaye ile, kariligi den-
meyen emege elkoyacagi dncesiyle yapar. Krediyi, o, potansiyel ka-
pitalist kiiligiyle alir. Serveti olmayan, ama ener|isi, kararliligi, yetenegi
ve ticari zekasi olan bir kimse, bu ekilde kapitalist olabilir ve her bi-
reyin ticari degin, kapitalist retim tarzinda olduka dogru olarak [sayfa 581|
* Mltezim, genel tahsildar. -.
533
Kurl Murks
Kupilul lll
tahmin edilebilir ve bu durum, kapitalist retim tarzinin mazur gsteri-
cileri tarafindan byk bir hayranlikla karilanir. Bu durum srekli ola-
rak, bireysel kapitalistlerin zaten bulunduklari alanlara, onlara sahip olacak
bir yigin yeni sanayi valyesi getirmekle birlikte, ayni zamanda, ser-
mayenin kendi stnlgn takviye eder, dayandigi temeli geniletir ve,
toplum katlarindan kendisi iin devamli yeni gler devirmesini de
saglar. Bunun gibi, ortaagda katolik kilisesinin, toplumsal durumuna,
dogumuna ve servetine bakmaksizin, kilise hiyerarisini lkenin en iyi
beyinlerinin oluturmasi, dinsel egemenligi kurup saglamlatirmasinin
ve halki ezmesinin balica yollarindan birisi olmutur. Ynetici sinif, y-
netilen sinifin en nde gelen kafalarini ne kadar fazla bnyesi iersinde
eritebilirse, egemenligi o denli saglam ve o denli tehlikeli hale gelir.
Modern kredi sistemini balatanlar, kendilerine iki noktasi ola-
rak, genellikle faiz getiren sermayeye kari bir aforozu degil, tersine,
onun aika taninmasini aliyorlardi.
Biz, burada, tefecilige kari uyanan ve yoksul halki, rnegin Von|s-
Je-/e|e (185O'de Franche-Comte de Sarlins'de, ve daha sonra, 14OO ve
147D'da talya'da Perugia ve Savona'da) gibi kurululara kari korumayi
amalayan tepkileri szkonusu etmiyoruz. Bunlar, dindarca istekleri, bun-
larin gerekletirilmeleri sirasinda tam tersine eviren tarihin cilvelerini
ortaya dkmeleri bakimindan dikkate degerdir. Ilimli bir tahlile gre,
ngiliz ii sinifi, Von|s-Je-/e|e'nin modern izleyicileri olan rehinci dkk-
anlarina %1OO faiz dyor.
21
17. yzyilin son on yili boyunca, ngiliz ari-
stokrasisini, gayrimenkule dayanan kagit para kullanan ifti bankalari
araciligi ile tefecilikten kurtarmaya kalkian Dr. Hugh Chamberleyne ya
da 1ohn Briscoe gibi kimselerin kredi hayallerinden de sz etmiyoruz.
22
Venedik ve Cenova'da, 12. ve 14. yzyilda kurulan kredi kurumla-
ri, deniz ticareti ile ona bagli bulunan toptan ticareti, modasi gemi
tefecilikten ve para iindeki tekelden kurtarmak gereksinmesinden
dogmutur. Bu kent cumhuriyetlerinde kurulan gerek bankalar, ayni
anda, devletin ilerdeki vergi gelirleri kariliginda bor aldigi kamu kredi
kurumlari halini almilardir, ama urasini da unutmamak gerekir ki, bu
kurumlarin [sayfa 582| kuran tccarlarin kendileri bu devletlerin nde gelen
21
"Bir ay iersinde sik sik grlen dalgalanmalar ve kk bir meblag elde etmek iin re-
hine verilen bir eyanin kurtarilmasi iin bir bakasinin rehine verilmesi ile, paraya karilik
denen faiz bu denli artmaktadir. Bakentte yaklaik 24O izinli rehinci var, lkede ise nerdeyse
1.45O. Bu i iin kullanilan sermayenin bir milyon sterlini getigi tahmin ediliyor, ve bu sermaye
bir yilda devir yapiyor ve her seferinde ortalama yaklaik %88
1
/
8
faiz sagliyor; yapilan bir
hesaba gre, ngiltere'de alt tabaka, bir sre iin aldigi bor kariligi yilda yaklaik bir milyon
demektedir ve ceza olarak elkonulan eyalari bu miktarin diindadir." (1. D. Tuckett, 4 l/s|o|y
o/ ||e Pcs| cnJ P|esen| S|c|e o/ ||e lc|o0|/n Po0|0|/on, London 1846, I, s. 114.)
22
Yapitlarinin balarinda bile, balica amalari olarak unlari belirtiyorlar: "Toprak sahip-
lerinin genel yarari, topragin degerindeki byk arti," "soylularin, byk toprak sahiplerinin,
vb. vergi" dii tutulmasi, "yillik gelirlerinin artirilmasi, vb.". Yalniz, tefeciler, soylular ile iftilere,
Fransa'dan gelen bir istil ordusunun yapabileceginden daha fazla zarar veren, o beterin beteri
ulus dmanlari zarar etmeye katlanabilirler.
534
Kurl Murks
Kupilul lll
yurttalari idiler ve, faizcilerin penelerinden kendilerini oldugu kadar
devleti de kurtarmak
28
ve ayni zamanda da, devlet zerinde daha siki ve
gvenli bir denetim kurmak istiyorlardi. ngiltere Bankasi kuruldugu za-
man, Tory'ler ite bunun iin kari ikmilardi: "Bankalar cumhuriyeti
kurululardir. Venedik'te, Cenova'da, Amsterdam'da ve Hamburg'da ge-
limi bankalar vardir, ama Fransa Bankasi ya da spanya Bankasi diye
bir eyi duyan var midir"
Amsterdam Bankasi (16OD), modern kredi sisteminin gelime-
sinde, Hamburg Bankasindan (161D) daha fazla ag aici degildi. Bu,
salt bir mevduat bankasiydi. Verdigi ekler, aslinda, yatirilmi bulunan
sikke haline getirilmi ve getirilmemi degerli madenler kariliginda mak-
buzlardi ve ancak alicilarin siralari ile dolaimda bulunuyordu. Ama,
Hollanda'da, ticari kredi ve para ticareti, ticaret ve manfaktr ile elele
geliti, ve faiz getiren sermaye, bu gelime sirasinda, sinai ve ticari kredi-
nin egemenligi altina girdi. Bu, dk faiz oraninda zaten grlebilir. Ne
var ki, Hollanda, 17. yzyilda, ngiltere'nin imdi oldugu gibi, ekonomik
gelimenin modeli kabul ediliyordu. Yoksulluk temeline dayanan eski
usul tefecilik tekeli, bu lkede, kendi agirligi ile kt.
Btn 18. yzyil boyunca, ticaret ve sanayi sermayesi, faiz getiren
sermayeye boyun egecegine, bunun tersini saglamak iin Hollanda r-
nek gsterilerek, faiz oraninin zorunlu olarak indirilmesi (ve yasalarin
buna gre dzenlenmesi) iin feryat ediliyordu. Bu hareketin balica
szcs, o gnk ngiliz zel bankaciligin babasi Sir 1osiah Child idi. Te-
fecilerin tekeline kari, toptan hazir elbise yapimcilari Moses & Son ir-
ketinin, "zel terziler" tekeline kari verdigi savaimda yaptigi gibi verip
veritiriyordu. Bu ayni 1osiah Child, ngiliz s|oc/-/o||/n'inin (borsa spe-
klatrlgnn) de babasiydi. Bylece Dogu Hint Kumpanyasinin bu
otokrati, bu kumpanyanin tekelini serbest ticaret adina savunuyordu.
Thomas Manley'e (ln|e|es| o/ Voney V/s|c/en)* kari yle diyordu.
"ekingen ve titreyen tefeciler gruhunun savunucusu sifatiyla, en agir
toplarini, benim en zayif oldugunu ilan ettigim noktalar zerine eviriyor
... dk faiz oraninin servetin nedeni oldugunu dpedz yadsiyor ve
bunun yalnizca onun sonucu olduguna yemin ediyor." (7|c/|/s s0| |e
Comme|ce, etc., 16D, trad. Amsterdam et Berlin, 1754.) "Bir lkeyi [sayfa
588| zenginletiren ticaret olduguna gre ve faiz oranini indirmek de tica-
28
"Zengin sarraf (bankalarin ncs), rnegin, ngiltere'de Charles II'ye, yzde-yirmi, yzde
otuz faiz detiyordu. Bu krli i, sarrafi, gitgide daha fazla krala bor vermeye, btn gelire
gzkoymaya, Parlamentonun sagladigi btn olanaklari bu olanaklar saglanir saglanmaz, rehin
almaya, ve ayni zamanda, senetlerini, firmalari ve haralari satin ve rehin almaya tevik etti; ve
bylece btn gelirler, bunlarin elinden geiyordu." (1ohn Francis, l/s|o|y o/ ||e 8cn/ o/ En-
|cnJ, London 1848, I, s. 81.) "Bir banka kurulmasi, bundan nce birka kez nerilmiti. En
sonu, bu bir zorunluluktu." (|. c., 88.) "Parlamentonun kabul edecegi deneklerin teminati
zerine, akla-yatkin bir faiz orani ile para bulabilmek iin, tefecilerin kanini kuruttugu hkmetin
kendisi iin, bir banka kurulmasi zorunluydu." (|. c., s. 5D, 6O.)
* Thomas Manley, bu kitabin yazari degildi. Kitap, yazarinin adi konmadan 1668'de
Londra'da yayimlanmiti. -EJ.
535
Kurl Murks
Kupilul lll
reti artirdigina gre, tefecilikte faizin drlmesi ya da kisitlanmasi,
kukusuz, bir ulusun servetinin en verimli balica nedenidir. Bir eyin
ayni anda bazi koullar altinda bir neden ve diger koullar altinda bir
sonu olabilecegini sylemek hi de sama degildir. (|. c., s. 155.) Yu-
murta tavugun nedeni ve tavuk da yumurtanin nedenidir. Faizi drmek,
servette bir artia neden olabilir ve servette her arti, faiz oraninda daha
da fazla bir indirime neden olabilir. (|. c., s. 156.) Ben alimayi savu-
nuyorum, bana kari olan kimse ise tembelligi ve miskinligi." (s. 77D.)
Tefecilige kari bu iddetli sava, faiz getiren sermayenin sanayi
sermayesine boyunegmesi iin gsterilen bu istek, modem bankacilik
sisteminde, kapitalist retimin bu nkoullarini kuran organik bulularin
habercilerinden baka bir ey degildir; bankalar, bir yandan, btn atil
para rezervlerini biraraya toplayip, bunlari para piyasasina srerek, tefeci
sermayesinin tekelini elinden almakta, te yandan da, kredi parasini
yaratarak, degerli maden tekelini sinirlandirmaktadir.
Bizim, yukarda 1osiah Child rneginde grdgmz gibi, tefeci-
lige ayni kari ikma, faiz getiren sermayenin sanayi sermayesine boyu-
negmesi iin bu istek, 17. yzyilin son otuz yili ile 18. yzyilin balarinda
ngiltere'de bankacilik zerine btn yazilarda grlecektir. Biz, ayrica
bunlarda, kredinin mucizeler yaratan etkileri, degerli maden tekeline
son verilmesi ve bunun yerini kagidin almasi, vb. konularinda ok byk
hayallere rasliyoruz.
ngiltere Bankasi ile skoya Bankasinin kurucusu skoyali Willi-
am Peterson yle diyor:
ngiltere Bankasina kari, "btn sarraflar ile rehinciler byk bir
yaygara kopardilar." (Macaulay, l/s|o|y o/ En|cnJ, IV, s. 4DD.). "lk on
yil boyunca banka, byk zorluklara kari savaim verdi; byk di kav-
galar; ikardigi banknotlar ancak nominal degerlerinin ok altinda kabul
ediliyordu ... sarraflar (bunlarin elindeki degerli maden ticareti, ilkel bank-
aciligin temeli olarak i gryordu), bankayi, yaptiklari iler azaldigi, is-
konto oranlari dtg, devlette yaptiklari iler, rakiplerinin eline getigi
iin kiskaniyorlardi." (1. Frances, |. c., s. 78.)
ngiltere Bankasi kurulmadan nce, 1688'te bir Ulusal Kredi Ban-
kasi kurulmasi iin bir plan nerilmiti. Bu bankanin amalari arasinda,
"elinde nemli miktarda mal bulunan bir tccar, bu bankanin yardimi
ile bu mallari rehine koyarak kredi saglar ve bunlari zararina satacagi
yerde, iyi bir piyasa bulana kadar, personelini alitirir ve ticaretini
gelitirir." [1. Frances, |. c., s. 8D-4O.| Birok giriimlerden sonra bu Kredi
Bankasi, Bishopsgate Street'de Devonsbire House'da kuruldu. Banka,
sanayicilerle tccarlara, rehin edilen mallar kariliginda ve degerlerinin
drtte- tutarinda, polie biiminde bor veriyordu. Bu polielerin
dolaimini saglamak iin, her i kolundan, birka kii bir dernek olu-
turdular ve bu polielerin sahipleri buralardan sanki nakit demede bu-
lunuyormuasina, [sayfa 584| kolayca mal alabiliyordu. Bu banka ii ge-
53
Kurl Murks
Kupilul lll
limedi. Mekanizmasi fazla kariikti ve malin deger kaybetmesi halinde,
gze alinan risk ok fazlaydi.
Eger biz, ngiltere'de, modern kredi sisteminin kurulmasina
nclk eden ve onu teorik olarak zendiren bu kayitlarin gerek ieri-
klerine gzatarsak, bunlarda grdgmz tek koul, faiz getiren ser-
maye ile genel olarak bor verilebilir retim aralarinin, kapitalist retim
tarzinin boyundurugu altina sokulmasi istegidir. te yandan, eger biz,
yalnizca kullanilan szlere bakarsak ifade biimi de dahil Saint-
Simon'un izleyicilerinin, bankacilik ve kredi konusundaki hayalleriyle
tam bir anlama halinde bulundugumuzu ogu kez airarak gryoruz.
Tipki fizyokratlarin yazilarinda c0||/|c|e0|'n,* topragi fiilen ekip
bien kimse iin degil, byk ifti kariligi kullanilmasi gibi, Saint-Si-
mon ile onu izleyenlerde, ||c|c/||e0|** iin degil, sanayici ve tccar ka-
pitalist iin kullanilmitir. "tn ||c|c/||e0| c |eso/n J'c/Jes, Je seconJs,
J'o0||/e|s, /| |es c|e|c|e /n|e||/en|s, |c|/|es, Je|o0es, /| |es me| |'oe0||e,
e| |e0|s ||c|c0x son |oJ0c|//s."*** ([Enfantin| Re|//on sc/n|-s/mon/en-
ne. Econom/e o|/|/q0e e| Po|/|/q0e, Paris 1881, s. 1O4.)
Gerekte unu unutmamak gerekir ki, Saint-Simon, yalniz son
yapiti, le No0|ec0 C||/s|/cn/sme'de dogrudan dogruya ii sinifi adina
konumakta ve onlarin zgrlge kavuturulmasinin, abalarinin hedefi
olacagini ilan etmektedir. Daha nceki btn yazilari, aslinda, feodal
dzene kari modern bur|uva toplumun ya da Napoleon dneminin
marealleri ile yasa koyucularina kari, sanayici ile bankerin vgsn-
den baka bir ey degildir. Owen'in ayni dnemdeki yazilariyla
karilatirildiginda, ne byk bir fark!
24
Saint Simon'un izleyicileri iin,
sanayi kapitalist, yukariya alinan pasa|da da grldg gibi, gene ||c|c/|-
|e0| c| exce||ence.***** kalmaktadir. Bunlarin yazilanin eletirel bir
gzle okuduktan sonra, insan, bunlarin kredi ve banka hayallerinin, Saint-
Simon'un eski izleyicisi Emile Pereire tarafindan kurulan c|eJ/|
mo|/|/e|'de gerekletigini grnce, airmayacaktir. u da var ki, bu
24
Msvedde zerinde tekrar alimi olsaydi, Marx, kukusuz bu kismi epeyce degitirirdi.
Bunun nedeni, Marx'in tam bu satirlari yazdigi sirada, Fransa'da kinci mparatorluk dneminde,
Saint-Simon'un eski izleyicilerinin oynadiklari rol olmutur; bu okulun, dnyayi bortan
kurtaracak olan kredi hayalleri, tarihin cilvesiyle, hi grlmemi lekte muazzam bir
dolandiricilik eklinde gerekletirilmiti. Daha sonralari Marx, Saint-Simon'un dehasindan ve
ansiklopedik zekasindan yalniz hayranlikla szetmitir. Daha nceki yapitlarinda Saint-Simon'un
bur|uvazi ile proletarya arasinda tam o sirada meydana gelmeye balayan zitligi grmemesi ve,
||c|c/||e0n arasina, bur|uvazinin retime faal olarak katilan kismini da sokmasi, Fourier'nin,
sermaye ile emegi uzlatirma abasi zerindeki anlayiina tekabl eder ve Fransa'nin o gn-
lerdeki ekonomik ve politik durumu ile aiklanir. Bu konuda, Owen'in daha uzak grl
olmasi, bulundugu ortamin farkli oluundan ileri geliyor, nk Owen, sanayi devrimi ve sinif
zitlamasinin adamakilli keskinletigi bir dnemde yaamiti - F. E.
* ifti tarimci. -.
** Emeki. -.
*** "Bir ||c|c/||e0| (ii), yardimcilara, destekilere, eme//|e|e gereksinme duyar; bunlarin
zeki, becerikli, bagli olmasini ister; o bunlari ie koar ve bunlarin emegi retkendir." (Re|//on
sc/n|-s/mon/enne, Econom/e o|/|/q0e e| Po|/|/q0e, Paris 1881, s. 1O4.)
**** En stn emeki. -.
537
Kurl Murks
Kupilul lll
biim ancak, Fransa gibi, ne kredi sisteminin ve ne de byk-lekli
sanayiin henz [sayfa 585| modem gelime dzeyine ulamadigi bir lkede
egemen olabilirdi. Bu, ngiltere ve Amerika'da kesinlikle olanaksizdi.
C|eJ/| mo|/|/e|'in ekirdegi, 0oc||/ne Je Sc/n|-S/mon. Exos/|/on. P|e-
m/e|e cnnee, 1828-2D, 8. ed., Paris 1881, adli yapittan alinan kisimlarda
zaten bulunmaktadir. Bankerlerin, kapitalistler ile zel tefecilerden daha
ucuza bor para verebilecekleri anlailabilir bir eydir. Bu bankerler, bu
nedenle, "sanayicilere, bor verebilecekleri kimsenin seiminde daha
kolay yanilabilen gayrimenkul sahipleri ile kapitalistlerden daha ucuza,
yani Jc|c J00/ /c/:|e ara saglayabilirler" (s. 2O2). Ama yazarlarin
kendileri dipnotta unlari ekliyorlar: "Bankerlerin, aylak zenginler ne
||c|c/||e0|'ler arasindaki araciliktan sagladiklari ikar, ogu kez bizim
rgtlenmemi toplumumuzun verdigi ve kendisini eitli sahtekarliklar
ve gzboyayicilik eklinde ortaya koyan firsatlarla dengelenir ya da hatta
ortadan kaldirilir. Bankerler ogu kez ||c|c/||e0|'ler ile aylak zenginler
masinda toplumun zararina, her ikisini de smrmek amaciyla, yolunu
bulurlar." 7|c|c/||e0|, burada, cc/|c|/s|e /nJ0s||/e|* anlamina gelir. Ne
var ki, modern bankacilik sisteminin emrindeki aralari sirf aylak kimse-
lerin aralari olarak grmek de yanlitir. Her eyden nce bu, sermaye-
nin, sanayiciler ve tccarlar tarafindan, geici olarak para rezervi ya da
yatirilacak sermaye eklinde, bo duran para-biiminde tuttuklari kismi-
dir. u halde, bu, aylak sermayedir, ama aylaklarin sermayesi degildir.
Sonra, genellikle bu, btn gelir ve tasarruflarin, geici ya da srekli
olarak biriktirilecek kismidir. Her ikisi de banka sisteminin niteliginde
esastir.
Ama unu da her zaman akilda tutmak gerekir ki, nce para
degerli maden biimindeki, kredi sisteminin, kendi niteligi geregi, |/
|/| :cmcn kendisini kopartamayacagi temel olarak kalir. Sonra, kredi
sistemi, toplumsal retim aralarinin zel kimselerin (sermaye ve to-
prak mlkiyeti biiminde) tekelinde bulunmasini ngrr ve kendisi, bir
yandan, kapitalist retim tarzinin znde taidigi bir ekildir, te yandan
da, onun en yksek ve nihai biimine ulamasinda itici gtr.
Bankacilik sistemi, resmi rgtlenmesini ve merkezilemesini il-
gilendirdigi kadariyla, kapitalist retim tarzinin meydana getirdigi yapay
ve en gelimi rndr; bu olgu, daha 16D7 yilinda, Some 7|o0||s o/
||e ln|e|es|s o/ En|cnJ adli yapitta ifade edilmiti. Bu, ngiltere Bankasi
gibi kurumlarin, gerek hareketleri tamamen kendi alanlari diinda kal-
digi ve bunlarin karisinda pasif bir rol oynadigi halde, ticaret ve sanayi
zerindeki muazzam kudretinin nedenidir. Bankacilik sistemi, gerekte
genel bir defter tutma ve retim aralarinin toplumsal bir lekte dagil-
ma biimine sahiptir; ama, yalnizca bu biime. Grm oldugumuz gibi,
bireysel kapitalistin ya da bir bireysel sermayenin ortalama kri, her
* Sanayici kapitalist. -.
538
Kurl Murks
Kupilul lll
sermayenin ilk elden ele geirdigi arti-emek miktariyla degil, toplam
sermayenin ele geirdigi toplam arti-emek miktari tarafindan belirleni-
yordu [sayfa 586| ve her bireysel sermaye, ancak toplumsal sermayedeki
payiyla orantili olarak bir kr aliyordu. Sermayenin bu toplumsal niteligi,
ancak kredi ve bankacilik sisteminin tam olarak gelimesiyle ortaya
ikmi ve btnyle gereklemitir. te yandan, bu sistem daha da
ileri gitmitir. Bu sistem, toplumun henz faal olarak kullanilmayan btn
mevcut ve hatta potansiyel sermayesini, sanayici ve tccar kapitalistle-
rin emrine verir; dolayisiyla, bu sermayeyi ne bor veren ve ne de bor
alan, onun gerek sahibi ya da reticisi degildir. Bylece, o, sermayenin
zel niteligini yokeder ve dolayisiyla, sermayenin kendisinin ortadan kal-
dirilmasini, fiilen, ama ancak fiilen ierir. Bankacilik sistemi araciligi ile,
zel bir i olarak sermaye bltrlmesi, bu toplumsal ilev, zel kapi-
talistler ile tefecilerin elinden alinmitir. Ama ayni zamanda, bankacilik
ve kredi, bylece, kapitalist retimi bizzat kendi sinirlarinin tesine itme-
de en gl manivela, ve bunalimlar ile speklasyonlarin en etkili arala-
rindan birisi halini almitir.
Bankacilik sistemi, ayrica, paranin yerine, eitli dolaan kredi
biimlerini koyarak, paranin, aslinda emegin ve emegin rnlerinin top-
lumsal niteliginin zel bir ifadesinden baka bir ey olmadigim gster-
mektedir; ne var ki, zel retimin temeli ile zitlik halinde bulunan bu ni-
teligi ile para, son tahlilde daima bir ey, diger metalarin yanisira zel bir
meta olarak grnmek zorundadir.
En sonu, kukusuz kredi sistemi, kapitalist retim tarzindan, bira-
raya gelmi emege dayanan retim tarzina gei sirasinda gl bir
manivela olarak hizmet edecektir; ama dogal olarak, ancak retim tarzi-
nin kendisindeki teki byk organik devrimler ile bagintili bir ge ola-
rak. Buna karilik, sosyalist anlamda, kredi ve bankacilik sistemiyle ilgili
hayaller, kapitalist retim tarzi ve onun ekillerinden birisi olarak kredi
sistemi konusunda tam bir bilgisizlikten ileri gelmektedir. retim arala-
rinin sermayeye dntrlmesi sona erer ermez (bu, toprak zerinde
zel mlkiyetin ortadan kaldirilmasini da ierir) kredi artik bir ey ifade
etmez hale gelir. Ne var ki, bunu, Saint-Simon'un izleyicileri bile anlami-
lardi. te yandan, kapitalist retim tarzi varolmaya devam ettigi srece,
faiz getiren sermaye de, onun biimlerinden birisi olarak varligini sr-
drr ve gerekte, ona ait kredi sisteminin temelini oluturur. Yalniz,
meta retimini srdrmek ve parayi ortadan kaldirmak isteyen sansas-
yonel yazar Proudhon,
25
o acayip yaratik c|eJ/| |c|0/|'yi*, kk-bur|uva
sinifinin dindarca isteginin bu szde gereklemi eklini hayal edebile-
cek gteydi.
Re|//on sc/n|-s/mon/enne, Econom/e o|/|/q0e e| Po|/|/q0e'in 45.
25
Karl Marx, V/se|e Je |c P|/|oso|/e, Bruxelles et Paris, 1847. - Karl Marx, Z0| l|/|// Je|
o|/|/sc|en 0/onom/e, s. 64 [E/onom/ Po|/|//|| E|e|/|/s/ne lc|/|, s. 116. -EJ.|
* Kariliksiz kredi. -.
53
Kurl Murks
Kupilul lll
sayfasinda unlari okuyoruz: "Kredi, bazi kimselerin alima yetenegi ve
[sayfa 587| istegi olmaksizin sinai aletlere sahip bulundugu ve diger alikan
kimselerin ise, emek aletlerinden yoksun oldugu bir toplumda, bu arala-
rin, sahiplerinin elinden bunlari nasil kullanacagini bilenlerin eline, mm-
kn oldugu kadar kolay ekilde aktarilmasi amacina hizmet eder. Bu
tanimin, krediye, m0|//ye|/n oluum eklinin bir sonucu olarak baktigina
dikkat ediniz." Bu nedenle kredi, mlkiyetin bu oluumuyla birlikte orta-
dan kalkar. Daha ilerde D8. sayfada, bugnk bankalar, "kendi alanlari
diinda yeralan ilemlerin balattiklari, ama kendilerinin ilk itici kuvveti
saglamadiklari hareketleri izlemeyi kendi ileri saymaktadirlar; baka
bir deyile, bankalar, kendilerine bor verdikleri ||c|c/||e0|s bakimin-
dan, kapitalistlerin roln oynamaktadirlar." Bankalarin, kendilerinin y-
netimi ele almalari ve "ynettikleri kurumlar ile yaptiklari ilerin sayisi ve
yararliligi ile" (s. 1O1) kendilerini gstermeleri fikri, c|eJ/| mo|/|/e|'yi e-
kirdek olarak iermektedir. Ayni ekilde, Charles Pecqueur, bankalarin
(Saint-Simon'un izleyicileri buna Sys|eme ene|c| Jes |cnq0es diyor)
"retimi ynetmesini" istiyor. Pecqueur, aslinda, Saint-Simon'un bir iz-
leyicisidir, ama ok daha radikaldir. O "kredi kurumunun ... btn ulu-
sal retim hareketini denetlemesini" istiyor. "Gereksinme iersindeki
yetenekli ve erdemli kimselere, ara ve gereler verecek, ama bu bor-
lulari zorla siki bir retim ve tketim birlikteligine sokmadan, tersine,
kendi degiim ve retimlerini dzenlemelerine yardim edecek ulusal
bir kredi kurumunun kurulmasina aliin. Bu ekilde, baaracaginiz tek
ey, zel bankalarin zaten imdi yaptiklari ey, yani anari, retim ve
tketim arasinda oransizlik, bir kimsenin birden bire mahvolmasi ve bir
bakasinin birdenbire zengin olmasi olur; bylece kuracagimiz kurum,
bir kimseye belli bir miktar ikar saglamaktan, buna karilik, bir baka-
sinin bunun ceremesini ekmesinden baka bir i yapmi olmayacaktir
... ve siz, yalnizca, tipki imdi kapitalist patronlarin yaptiklari gibi, yardim
ettiginiz cretli-emekilere birbirleriyle rekabet etmeleri iin ara saglami
olacaksiniz."(Ch. Pecqueur, 7|eo|/e No0|e||e J'Econom/e Soc/c|e e| Po-
|/|/q0e, Paris 1842, s. 484.)
Tccar sermayesi ile faiz getiren sermayenin en eski sermaye bi-
imleri oldugunu grm bulunuyoruz. Ama bunlardan faiz getiren ser-
mayenin halkin kafasinda c| exce||ence sermaye biimini almasi do-
galdir. Tccar sermayesinde, araya, siz ister buna kandirma, emek ya
da baka bir ey deyin, aracinin faaliyeti girmektedir. Oysa, faiz getiren
sermayede, sermayenin kendi kendisini retici niteligi, kendisini
genileten deger, arti-deger retimi tamamen gizemli bir zellik gibi g-
rnmektedir. te bunun iin, bazi iktisatilar bile, zellikle Fransa gibi,
sanayi sermayesinin henz tamamen gelimedigi lkelerde, faiz getiren
sermayeye temel sermaye biimi olarak sarilmakta ve rnegin toprak
rantina, bor biimi burada da egemen oldugu iin, sirf onun degiik bir
biimi gzyle bakmaktadirlar. Bylece, kapitalist retim tarzinin i d-
540
Kurl Murks
Kupilul lll
zenlenmesi tamamen yanli anlailmakta ve topragin da sermaye gibi
yalniz kapitalistlere [sayfa 588| bor verildigi olgusu gzden kairilmi
olmaktadir. Kukusuz, makineler ve brolar gibi retim aralari da, para
yerine aynen bor verilebilir. Ama o zaman bunlar, belli bir para mik-
tarini temsil ederler, ve faize ek olarak, ainma ve yipranma iin bir
kisim denmesi olgusu, bunlarin kullanim-degerleri, yani sermayenin
bu gelerinin zgl dogal biimlerine baglidir. Burada, kesin rol oynay-
an etmen, gene, bunlarin dogrudan reticilere mi ki bu da, hi degilse
bu olayin getigi alanda kapitalist retim tarzinin bulunmamasi
nkoulunu gerektirir, yoksa sanayici kapitalistlere mi ki bu da tama-
men, kapitalist retim tarzina dayanan varsayimdir dn verilmi ol-
masidir. Burada, binalarin, vb. bireysel kullanim iin kiralanmasi halini
ayrica tartima konusu etmek, hem konu-dii ve hem de anlamsiz bir
ey olur. i sinifinin, bu yollarla da, hem de ok byk lde soyul-
dugu apaiktir, ama bunu da, gene, iilere, geim aralarini satan pera-
kendeci tccarlar yapmaktadir. Ve bu, retim srecinin kendisinde
yeralan asil smrye paralel giden ikincil bir smr eklidir. Satma ile
bor verme arasindaki ayrim, bu durumda tamamen nemsiz ve yalniz-
ca biimseldir, ve daha nce de deginildigi gibi,* sorunun gerek nite-
ligine bsbtn yabanci olanlar diinda, hi kimseye nemli bir eymi
gibi grnmez.

Tefecilik, ticaret gibi, belli bir retim tarzini smrr. O, bu biimi


yaratmaz, ama onunla disal iliki iersindedir. Tefecilik onu daima yeni
batan smrebilmek iin, dogrudan dogruya devam ettirmeye abalar;
tutucudur ve bu retim tarzini yalnizca daha sefil hale getirir. retim
srecine meta olarak ne kadar az retim gesi girer ve oradan meta
olarak ikarsa, bunlarin ilk biimleri olan para, ayri bir hareket olarak o
kadar fazla grnr. Toplumsal yeniden-retimde dolaimin oynadigi
rol nedenli nemsiz olursa, tefecilik o denli geliip serpilir.
Para-servetin, zel bir tr servet olarak gelimesi, tefeci sermaye
bakimindan, bu sermayenin btn alacaklarinin, para alacak biiminde
bulundugu anlamina gelir. Bir lkede, retimin ana gvdesi ne kadar
fazla dogal hizmetlerle, yani kullanim-degerleriyle sinirli ise, bu sermaye
o kadar fazla geliir.
Tefecilik, aagidaki ikili rol oynadigi lde, sanayi sermayesi-
nin nkoullarini gelitirmekte gl bir mekanizmadir: birincisi, genel-
likle, tccar servetinin yani sira, bagimsiz bir para-servet oluturmak;
ikinci olarak da, emek aralarina elkoymak, yani emek aralarinin eski
sahiplerini mahvetmek.
* Bu baskida s. 8O2-8OD. -EJ.
54T
Kurl Murks
Kupilul lll
ORTAAGLARDA FAZ
"Ortaaglarda nfus, tamamen tarimsaldi. Bu feodal sistem ier-
sinde [sayfa 58D| ancak az bir aliveri olabilirdi ve dolayisiyla kr da kk
olurdu. Dolayisiyla, tefecilige kari olan yasalar ortaaglarda hakliydi.
Ayrica, tarimsal bir lkede, bir kimse fakirlige ya da sefalete dmedike,
ancak ender olarak bor para almak ister. ... Henry VIII zamaninda faiz
%1O olarak sinirlandirilmiti. 1ames I bunu yzde 8'e indirdi. ... Charles
II, yzde 6'ya indirdi; Kralie Anne'in saltanati sirasinda, bu, yzde 5'e
indirildi. ... O devirlerde, bor verenlerin, aslinda, yasal olmakla birlikte
fiili bir tekelleri vardi, ve bu nedenle de, teki tekelciler gibi bunlarin da
bir dzen iersine sokulmasi gerekiyordu. Zamanimizda, faiz oranini
dzenleyen, kr oranidir. O devirlerde ise, kr oranini dzenleyen ey
faiz orani idi. Bor para veren, tccardan yksek bir faiz orani istedi mi,
tccar da mallarina yksek bir kr orani koymak zorundaydi. Bylece,
byk bir miktar para, alicilarin cebinden alinip, bor para verenlerin
cebine konuyordu." (Gilbart, l/s|o|y cnJ P|/nc/|es o/ 8cn//n. s. 168,
164, 165.)
"Bana sylendigine gre, her Leipzig Fuarinda yilda imdi 1O gul-
den, yani her yz gulden iin 8OO gulden aliniyormu;* bazilari, Neuen-
burg Fuarini da ekleyince, bu, her yz gulden iin 4O gulden ediyormu;
acaba bu byle mi bilmiyorum. Utan verici! Bunun eytanca sonucu ne
olacaktir ... imdi Leipzig'de 1OO florini olan herkes yilda 4O florin aliyor
ve bu, her yil bir kyl ya da kasabaliyi paralayip gvdeye indirmekle
ayni eydir. Bir kimsenin 1.OOO florini varsa ve yilda 4OO florin aliyorsa,
bu, her yil bir valye ya da zengin soyluyu gvdeye indirmek demektir.
Eger bir kimsenin elinde 1O.OOO florini varsa, yilda 4.OOO florin aliyorsa,
bu, her yil zengin bir kontu yiyip yutmak demektir. Eger bir kimsenin,
byk tccarlar gibi, 1OO.OOO florini varsa ve yilda 4O.OOO florin aliyorsa,
bu, her yil varlikli bir prensi ignemeden yutmak demektir. Yok eger bir
kimsenin elinde 1.OOO.OOO florin var da, yilda 4OO.OOO florin aliyorsa; bu,
her yil hametli bir kralin gvdeye indirilmesi demektir. Ve o, bylece,
ne kendisini, ne malini-mlkn tehlikeye atmakta, i g yapmamak-
ta, ocagin karisina geip patates kizartmaktadir; aagilik bir ekiya evde
oturup da on yilda btn dnyayi ite bylece gvdeye indirebilir." (Bu
para, 80c|e| |om lc0/|cnJe| 0nJ W0e|e| vom 1ahre 1524 adli yapit-
tan alinmitir; Luther's We|/e, Wittenberg 158D, Teil 6, s.812.)
"Onbe yil nce, ylesine tehdit edici bir ekilde yayilmiti ki, her
hangi bir dzelmeyi pek de ummadigim bir sirada, tefecilige kari kale-
mi elime aldim. O zamandan heri ylesine saldirgan hale geldi ki, artik,
ktlk, gnah ya da ayip diye siniflandirilmasina tenezzl etmiyor ve
* Yazar burada, yilda kez, -Yeni yilda, Paskalya'da ve St. Michael Gnnde kurulan
Leipzig Fuarinda taksitte, faizle birlikte denen 1OO gulden bortan szediyor. -EJ.
542
Kurl Murks
Kupilul lll
sanki halk iin byk bir yarar ve hiristiyanca hizmet sagliyormu gibi,
katiksiz erdem ve onur gibi vlmek istiyor. imdi bizim, onura [sayfa 54O|
dnen bu utantan, erdeme dnen bu ktlkten kurtulmamiza
kim yardim edecek" (Martin Luther, 4n J/e P/c||e|m 0/Je| Jen W0e-
|e| :0 |eJ/en, Wittenberg 154O.)

You might also like