You are on page 1of 18

Thomas Aquinasta iman, teoloji ve akl ilikisi

Giri

Muammer SKENDEROLU

homas Aquinas (1225-1274) ortaa Hristiyan dncesinin yetitirdii en nemli dnrlerden biridir. Onu sadece yaad dnem olan XIII. asrn deil, tm zamanlarn en byk Hristiyan dnrlerinden biri yapan zellik, dneminde henz Bat Avrupaya yeni ulam olan Aristo klliyatna ilave olarak Mslman ve Yahudi dnrlerin eserlerinden de faydalanarak Hristiyan dncesinde yeni bir senteze ulamasdr. Aristocu temel zerine bina edilen bu dnce sistemi, o gne kadar Bat Hristiyanlnda en etkili sistem olma zelliini tekelinde bulunduran Augustineci dnce sistemi karsna en nemli alternatif olarak km ve her ne kadar Thomasn hayatnda fazla etkili olamamsa da, zamanla otoritesini benimsetmitir. Dneminin dier dnrleri gibi Thomas Aquinasn da zm arad en nemli problemlerden biri, kendilerine yeni ulaan Yunan ve slm dncesi miras ile mensubu olduu Hristiyan inanc arasnda nasl bir ilikinin benimsenmesi gerektiidir. man-akl ilikisi akademik kariyerinin erken dnemlerinden itibaren Thomas megul eden bir problemdir. Bunun bir yansmas olarak onun bu problemi birok eserinde tarttn grmekteyiz. Bu almamzda Thomasn iman, teoloji ve akl ilikisine dair temel grlerini sunmaya alacaz. Bunu yaparken de, kronolojik olarak zikretmek gerekirse, Commentary on the Sentences1 (1252-1254), Commentary on the De Trinitate of Boethius2 (1257), Summa Contra Gen1 Aquinas, Commentary on the Sentences (Sent.), ev. Ralph McInerny, Thomas Aquinas: Selected Writings, Penguin Books, London 1998, s. 50-66. 2 Aquinas, Faith, Reason and Theolog:, Questions I-IV of his Commentary on the De Trinitate of Boethius (Trin.), ev. Armand Maurer, Pontifical Institute of Medieval Studies, Toronto 1987.

209
DVN lm Aratrmalar sy. 16 (2004/1), s. 209-226

Muammer SKENDEROLU

tiles3 (1259-65) ve Summa Theologica4 (1266-1273) adl eserlerini temel alacaz. Bu eserleri farkl dnemlerde kaleme almasna ramen Thomasn, ilk eserlerinde ifade ettii fikirleri hayatnn sonuna kadar savunduu sylenebilir. Bat Avrupaya yeni ulaan Yunan ve slm dncesi mirasnn etkisiyle felsefenin gcn en ar bir ekilde hissettirmeye balad bir ortamda Thomas Aquinasn cevap arad temel sorular unlardr: Tabi akl vastas ile elde edilen felsef bilgiye ilave olarak vahiy veya ilh aydnlanma vastas ile elde edilen bir kutsal retiye ihtiya var mdr? Bu kutsal reti bir bilim midir? ayet bu reti bir bilim ise, nazar bir bilim mi, yoksa amel bir bilim midir? Bu bilimin dier bilimlerle olan ilikisi nedir? Szkonusu kutsal retinin hikmet ile ilikisi nedir? Tanr bu retinin konusu olur mu? Kutsal reti felsef argmanlar kullanabilir mi? Bu makalede Thomasn tartt sorular temel balk altnda ilenecektir. lk olarak Thomasn bir kutsal retiye neden ihtiya olduu sorusunu nasl cevaplandrd zerinde durulacaktr. kinci olarak Thomasn teoloji olarak da isimlendirdii bu kutsal retiyi nasl tanmlad ilenecek, son olarak da Teoloji, felsef argmanlar kullanabilir mi? sorusu cevaplandrlmaya allacaktr. Bu sorular daha nce Yunan felsef geleneiyle karlaan Yahudi ve slm din geleneinde de cevap aranan ve gnmzde de haklarnda arayn devam ettii temel sorular olarak grlebilir. Byle grld takdirde, Thomasn sunduu argmanlar gnmz iin ok daha anlaml olacaktr. 1. Bir Kutsal retiye htiya Var m? nsann deiik uralar arasnda en yce ve en faydal urann hikmet aray olduunu belirten Thomas, hikmet sahiplerinin yoluna girerek gcnn el verdii lde Katolik inancnn ortaya koyduu hakikatleri yaymay ve bu inanla elien retileri de rtmeyi kendine gye edindiini aka ifade eder.5 Bu anlamda Thomas, Etienne Gilsonun da ifade ettii gibi,6 her eyden nce bir Kilise doktorudur.

210
DVN 2004/1

3 Aquinas, Summa Contra Gentiles (SCG), Book I: God, ev. Anton C. Pegis, University of Notre Dame Press, Notre Dame 1975. 4 Aquinas, The Summa Theologica (ST), ev. Fathers of the English Dominican Province, Great Books of Western World, ed. R.M. Hutchins, c. XIX-XX, Enc. Britannica, Inc., Chicago 1988. 5 SCG, I, 2.2. 6 Etienne Gilson, The Christian Philosophy of St. Thoman Aquinas, ev. L.K. Shook, University of Notre Dame Press, Notre Dame 1994, s. 3.

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

Muhatabn sadece Hristiyan deil, Yahudi, Mslman ve hatta Putperest olduu bir ortamda bu inancn nasl savunulmas gerektii ve bu inanla elien grlerin hangi yolla reddedilmesi gerektii konusu gnmzde olduu gibi Thomasn yaad dnemde de Hristiyan dncesi iinde deiik yaklamlarn ortaya kmasna neden olan bir problemdi. Thomasa gre, bu problem ile ilgili tartmalarda muhatap Hristiyan olduunda Yeni Ahid, Yahudi olduunda ise Eski Ahid kaynak olarak alnabilirdi. Fakat bu metinlerin hibirini kaynak olarak kabul etmeyen Putperest ve Mslmanlara kar baka bir yola bavurulmalyd. Thomasa gre bu yol da her insann zerinde uzlamak zorunda olduu tabi akln yoludur.7 Bu nedenle Thomas, kendi dnce sistemini ekillendirirken tabi akl vastasyla ulaabilecek en st noktada olduklarna inand Aristo, bn Sn, bn Rd ve Musa b. Meymn gibi dnrlerin Putperest, Mslman veya Yahudi kimliklerini ikinci plana iterek onlarn bu birikimlerinden mmkn olduunca faydalanmaktan ekinmemitir.8 Tabi akln nemine yaplan bu vurgu insan hakikat bilgisine ulamak iin tabi akln ve onun rn olan felsefenin yeterli olduu, vahye veya kutsal retiye ihtiya kalmad fikrine gtrebilir. Thomas da birok eserinde bu fikri tartma gerei duymakta ve insan aklnn hakikat bilgisi iin felsefeye ilaveten kutsal retiye veya ilh n aydnlatmasna ihtiyac olup olmad sorusuna cevap aramaktadr.9 Yeni-Efltunculuk kaynakl bu ilh aydnlatma yoluyla bilgi kavram, Augustine vstasyla Hristiyan dncesinde yer edinmiti. bn Sn felsefesinin XIII. asr Hristiyan dnyasnda yaylmasyla da Augustineci ve bn Snc ilh aydnlatma doktrininin yeni bir sentezi bu dnemdeki birok Hristiyan dnr iin insan bilgisini en iyi izah ekli olmutur. Dolaysyla Thomasn da insan bilgisinin kaynan izah iin ilh aydnlatma teorisine bavurmas kanlmazd. nsann bir kutsal retiye ihtiyac olduunu kabul eden Thomas bu kabuln nefsin fil ve mnfail glerine atfla temellendirmeye alr. Bu balamda fil g olan fal akln nefsin bir gc olmadn iddia eden bn Snnn grn reddeden Thomasa gre, Aris7 SCG, I, 2.3. 8 Thomas Aquinasn felsef arka plan iin bkz. A. Glnihal Kken, Dou-Bat Felsef Etkileiminde bn Rd ve St. Thomas Aquinas Felsefelerinin Karlatrlmas, Alfa, stanbul 1996; Bekir Karla, slm Dncesinin Bat Dncesine Etkileri, Litera Yaynclk, stanbul 2004; David B. Burrell, Aquinas and Islamic and Jewish Thinkers, The Cambridge Companion to Aquinas, ed. N. Kretzmann-E. Stump, Cambridge 1995. 9 Bkz. Sent., I, 1.1; Trin., 1.1; ST, Ia, 1.1.

211
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

tonun da tespit ettii gibi insan nefsinin hem fil hem de mnfail gc vardr. Thomas tabi eylemler iin tabi fil glerle mnfail glerin irtibatnn yeterli olmas gibi, insan nefsinin de fil ve mnfail glere sahip olmasnn onun hakikati idrk etmesi iin yeterli olduunu vurgular. Bununla beraber yaratlm fil glerin sonlu olmalar nedeniyle onlarn yeterlilii de belirli fiillerle snrldr. Dolaysyla bu fillerin baka fiiller ilemesi ancak yeni bir gcn ilavesine baldr. Thomasa gre, insann tabi olarak bildii veya bu bilgilerden karm yaparak elde ettii eyler gibi, baz akl hakikatlerin bilgisi iin insan ftratna yerletirilen tabi k yeterli olup ilave bir a ihtiya yoktur. Fakat akln snrlarn ap iman alanna ait olan veya gelecekle ilgili mmknler gibi hakikatlerin bilgisine ulaabilmek iin insan aklnn tabi a ilave olarak yeni bir kla aydnlatlmas gerekir. Bununla birlikte Thomas, tabi akln snrlar iinde kalan hakikatler iin ilave bir k deilse de ilh etkinin gerekli olduunu vurgular. Ona gre Tanr, eyann tabiatn oluturma fiiline ilaveten onlar yneterek inayet fiilini de yerine getirir. Buna gre her bir varlk ilh tedbire tbidir.10 Dolaysyla Augustine gibi Thomas da insan aklnn Tanr tarafndan aydnlatldn kabul eder. Fakat selefinin aksine o tabi aydnlatma ekli ile tabiatst aydnlatma ekli arasnda daha ak bir ayrm yapar. lki insan aklnn olup bu k bn Snnn zannettii gibi insan nefsinin dnda bir g olmayp Aristonun nefsin gc olarak tasvir ettii fal akldr. Bu akl insann tabi snrlar iindeki her eyi bilmesi iin yeterlidir. kincisi ise imann nn tabiatst aydnlatmasdr. Bu tr aydnlatma hakikatlere daha kolay ve daha kesin ulama yoludur. Dolaysyla ilh hakikatleri bilme yollar farkl farkldr. Thomas bu durumda bilge insann yapmas gereken eyin Aristonun gzelce ifade ettii gibi her bir alanda ancak konunun doal yaps izin verdii lde kesinlik aramak11 olmas gerektiini syler. Thomasa gre Tanr hakknda kabul edilen hakikatleri bilme yollar aratrldnda, u iki tr hakikatle karlalr: a) Tanrnn teslisi gibi insan aklnn snrlarn aan hakikatler; b) Tanrnn var ve bir olmas gibi tabi akln ulaabilecei hakikatler. Thomas, tabi akln yla ynlendirilmi filozoflarn Tanr hakkndaki bu tr hakikatleri burhn olarak ispatladklarn belirtir.12
10 Trin., 1.1. 11 Bkz. Aristoteles, Nikomakhosa Etik, ev. Saffet Babr, Ayra Yaynevi, Ankara 1998, I, 3, 1094b 24, s. 3. 12 SCG, I, 3.1-2.

212
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

Thomasa gre Tanr hakkndaki baz hakikatlerin insan aklnn gcn at aktr ve bu gr birok delille temellendirilebilir.13 Birka rnek vermek gerekirse; ilk olarak, Thomasa gre insann bir eyin zn kavray ekli onun vasflarn bilme eklini de belirledii bilinen bir husustur. Fakat insan akl tabi gc ile Tanrnn zn kavrayabilecek gte deildir. nsan bilgisinin kayna olan duyusal varlklar da insan akln ilh zn tabiatn kavrama noktasna ulatramaz. Benzer bir sonuca akllar arasndaki derecelendirme yoluyla da ulaabiliriz. Normal seviyede akla sahip olan bir insann kavrayamad birok eyi bir filozof kavrayabilir. Bir melekle insan arasndaki kavray fark ise sradan insanla filozof arasndaki kavray farkndan ok daha fazladr. Tanrsal akl ile melek akl arasndaki fark ise insan akl ile melek akl arasndaki farktan daha da fazladr. nk ilh akl, tanrsal zle bir olduundan, tanrsal z ve onun akledilir tm sfatlarn kavrarken, melek tabi bilgisiyle Tanrnn kavrad her eyi kavrayamaz. Durum byle olunca Thomas, filozofun elde ettii bilgiyi kavrayamayan sradan bir insann bu bilgiyi inkr etmesi nasl bir ahmaklksa, melekler aracl ile vahyedilen hakikati akl ile tahkk etme imkn yok diye inkr etmenin de o derece, hatta daha byk bir ahmaklk olduunu syler. Thomas bu grn Aristonun u ifadesine de atf yaparak desteklemeye alr: Yarasann gzlerinin gn karsndaki durumu neyse, ruhumuzdaki aklmzn eyler iinde doalar gerei apak olanlar karsndaki durumu odur.14 lh varlk hakknda iki tr hakikat olduunu; ilk tr hakikate akl aba ile ulalabileceini, ikinci tr hakikate ulamann ise insan gcn atn vurgulayan Thomas, Tanrnn her iki tr hakikate dair bilgiyi de iman konusu olarak insana vahyedebileceini vurgular. nsan aklnn ulaamad hakikatlerin tabiatst bir ilhamla iman konusu yaplmas daha anlalabilir bir husus saylabilirse de, akln ulaabilecei hakikatlerin bu yolla insana verilmesi abes karlanabilir. Bununla beraber Thomas, her iki tr hakikatin de iman konusu yaplmasnn temellendirilebileceini savunur. Thomas Aquinasa gre, yukarda zikredilen ilk tr ilh hakikatler her ne kadar akl vstasyla elde edilebilirlerse de bu hakikatlere ulama srf akl aratrma konusu olarak braklp iman konusu yaplmasalard u kt neticelerle karlalabilirdi: ncelikle, Tanr hakknda bilgiye sadece ok az insan sahip olabilirdi. nk ou insan deiik
13 Bkz. SCG, I, 3.3-7. 14 Aristoteles, Metafizik, ev. Ahmet Arslan, c. I, Ege niversitesi Basmevi, zmir 1985, Ia, 1, 993b 9, s. 149.

213
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

nedenlerle dikkatli aratrma neticesinde ulalan hakikatin kefinden mahrum kalr. Baz insanlar ftratlar gerei bilgi elde etme yeteneine sahip deildirler. Dolaysyla bu insanlar ne kadar urarlarsa urasnlar Tanry bilme seviyesine ulaamazlar. Baz insanlar ise gnlk hayatn megalelerine dalmak zorunda kaldklarndan hakikati arama imkn bulamazlar. Dier bir grup insan ise tembelliklerinden bu hakikatleri elde edemezler. nk Tanr hakknda akln aratrabilecei hakikatleri bilebilmek, bu aratrma aamasnn ncesinde birok eyin bilgisine sahip olmay gerektirir. Gerekte felsefenin tamam Tanrnn bilgisini elde etmeye yneliktir ve bu nedenle felsefenin ilh varlklarla ilgili ksm olan metafizik, felsefenin renilmesi gereken en son ksmdr. Bu demektir ki, Tanr hakknda bilgiye ulaabilmek byk bir gayreti gerektirir. Her ne kadar Tanr, insan zihnine bilgiye ynelik tabi bir eilim yerletirmise de, srf bilgi ak iin bu byk ura iine giren insan says olduka azdr. kinci olarak, Tanr hakknda akl vstasyla elde edilebilen bilgiye ulaan insanlar, ancak uzun bir srenin neticesinde gbela bu bilgiye ularlar. nk insan akl aratrma yoluyla bu mull bilgiyi ancak uzun bir eitimin neticesinde kavrayabilir. Daha nce belirtildii gibi, bu hakikati aratrmak birok eyin nceden bilinmesini gerektirir. Yine deiik tutkularn etkisiyle nefsin aratrmadan kand genlik dnemi de bu yce hakikatin bilgisini elde etmeye uygun deildir. Dolaysyla bizi Tanr bilgisine ulatran tek yol akl yolu olsayd, insan nesli cehletin en karanlk glgesinde kalrd ve insan yetkinletiren Tanr bilgisine sadece ok az insan ancak uzun ura sonucu ulaabilirdi. nc olarak, ksmen hkm vermedeki zayfl, ksmen de muhayyile ile ilikisi nedeniyle insan aklnn aratrmas yanllklar yapabilir. Bunun neticesinde baz insanlar burhn olarak ispatlanm birok eye chil kaldklarndan, bu eyler hakknda pheler besleyebilirler. Bu nedenle ilh hakikatlerle ilgili mutlak dorularn iman yoluyla insana verilmesi gereklidir.15 Thomasa gre bu ve benzeri nedenlerle akl vastasyla ulalabilecek hakikatler Tanrnn inyetiyle iman esas olarak insana retilmitir. Tanrnn insandan, aklyla aratrp tam anlamyla kavrayabilecei eylere inanmasn istemesi izah edilebilirse de, onun aklnn snrlarn aan eylere inanmasn istemesi nasl izah edilebilir? Bu soruya cevaben Thomas, insann akln tesindeki hakikatleri de iman esas olarak
15 SCG, I, 4.3-5. Kr. Trin., 3.1. Thomas burada be madde olarak sralad nedenleri Musa b. Meymndan aldn vurgular; bkz. Musa b. Meymn, Delletl-Hirn, nr. Hseyin Atay, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara 1974, I, 34, s. 78-85.

214
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

Tanrdan almas gerektiinin ispatlanabilir olduunu savunur. Bu balamda Thomas u delilleri sunar: lh inyet insan bu dnyada tecrbe edebileceinden daha yce bir iyilie meyyal olarak yaratmtr. Bu nedenle insan zihninin bu dnyada imdilik aklyla ulaabileceinden daha yce bir eye arlmas zorunluluu vardr. Bu vesileyle insan imdiki hayattaki durumunu aan eyleri arzu edip onlara ynelebilir. Bu durum zellikle de ruhn ve ebed iyilikler vaadeden Hristiyanlk iin szkonusudur ve bu nedenle Hristiyanlkta insan akl aan birok husus insann kabulne sunulmutur. Thomasa gre ayn yolu takip eden filozoflar da insanlar duyusal eylerin zevklerinden alp erdeme ulatrabilmek iin onlara, varlk alannda bu duyusal eylerin iyiliinden daha yce iyilikler olduunu ve kendilerini bu dnsel erdemlere adayanlarn bu yce iyiliklerin lezzetinde daha byk bir memnuniyet duyacaklarn gstermeye almlardr. Bu tr hakikatlerin insana sunulmasnn bir faydas da insann Tanr hakknda daha doru bilgi sahibi olmasn salamaktr. Thomasa gre biz ancak Tanrnn insann dnebilecei her eyin tesinde olduuna inandmzda Onu tam anlamyla doru tanyoruz demektir. nk ilh z insan gc dhilindeki tabi bilginin snrlarn aar. Dolaysyla Tanr hakknda aklnn snrlarn aan bir bilgi verilen insanda, Tanrnn onun dndnn tesinde olduu fikri glenir. Akln snrlarn aan hakikatlerin insana vahyedilmesinin bir dier faydas da hatalarn kayna olan cretkrla mni olmaktr. Baz insanlar kendi yetenekleri hakknda o kadar cretkrdrlar ki, her eyin tabiatn lebilecek gte olduklarn; kendilerine doru gelen eyin doru, yanl grnen eyin de yanl olduunu dnrler. nsan zihninin bu cretkrlktan kurtulup mtevzi bir hakikat aratrmacs konumuna gelmesi iin Tanr tarafndan ona aklnn snrlarn aan eylerin sunulmas gerekir.16 Bu balamda Thomas, Aristonun u ifadesini de zikrederek grn desteklemeye alr: Kendimizi olabildiince lmszletirmeli, bizdeki en stn eye uygun yaamak iin her eyi yapmal.17 Yine Aristonun De Animalibusta her ne kadar insan yce cevherler hakknda ok az bilgi sahibi olsa da, bu az bilginin daha aa derecedeki cevherler hakkndaki tm bilgiden daha ok sevilip arzu edildiini; De Caeloda gksel cisimlerle ilgili bir soruya mtevzi ve sadece muhtemel bir zm sunulduunda dahi, bunu iitenin ar bir haz duyduunu belirttiini zikreden Thomas, en yce varlklar hakknda16 SCG, I, 5.2-4. 17 Bkz. Aristoteles, Nikomakhosa Etik, X, 7, 1177b 31, s. 214.

215
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

ki en eksik bilginin dahi nefse byk bir yetkinlik getirdiinin ak olduunu vurgular. Dolaysyla Thomas, insann aklnn snrlar tesindeki hakikatleri her ne kadar tam olarak kavrayamasa da, bu hakikatleri iman vstasyla benimsemesiyle byk bir yetkinlik elde etiini belirtir.18 Yine bu hakikatlerin vahiy yoluyla insana iletilmesi her eyden nce onun kurtuluu iin gereklidir. nsann kurtuluu, gyesine ulamasna baldr. Onun gyesi olan Tanr ise akl kavraynn ok tesindedir. Dolaysyla kurtuluu iin gerekli olan ve aklnn snrlarn aan bu hakikatlerin iman yoluyla insana bildirilmesi gerekir.19 Bu yol, Tanr hakknda kolaylkla kesin bilgi sahibi olmalar iin bir ltuf olarak insanlara verilmitir. 2. Teoloji: Vahyedilmi Hakikatlerin Bilimi Thomasn akln aratrma neticesinde ulaabilecei felsef bilgiye ilaveten, hem akln snrlar iindeki hakikatlerin hem de bu snrlarn tesindeki hakikatlerin vahiy vstasyla insana ulatrlmas gerektiini nasl temellendirdiini yukarda sunmaya altk. Thomas insana verilen bu bilginin tamamn genellikle kutsal reti (sacra doctrina), kutsal bilim veya ilh bilim (scientia divina) olarak isimlendirir. Burada tartlacak hususlar, Thomasn bazen teoloji olarak isimlendirdii bu kutsal retinin tabiat ile ilgili sorulardr. lk olarak kutsal retinin bir bilim olup olmad meselesiyle balayacak olursak; bu soruya olumsuz bir cevap verildii dnldnde, kutsal retinin bir bilim olmad birok delille temellendirilebilir. Thomasn zikrettii bu delillerden birka rnek vermek uygun olacaktr: lk olarak, her bilim apak prensipler zerine bina edilir. Kutsal reti ise herkes tarafndan kabul edilmedii iin apak olmayan iman esaslar zerine bina edilir. kinci olarak, bilim, tekilleri konu edinmezken kutsal reti tekilleri konu edinir. nc olarak, her bilim, konusunun ne olduunu bilirken, insan Tanrnn ne olduunu hibir ekilde bilme imkanna sahip deildir. Son olarak her bilimin balangc anlama olup, prensiplerin anlalmasyla sonularn bilgisine ulalrken, ayadaki inanmadka anlayamazsnz ifadesinden hareketle sylemek gerekirse, iman konusunda anlama balang olmayp sonutur.20 Bu tr delillerden varlabilecek sonu iman konusu olan kutsal retinin bir bilim olmaddr.
18 SCG, I, 5.5. 19 ST, Ia, 1.1. 20 Bkz. Trin., 2.2 obj. 1-7; ST, Ia, 1.2 obj. 1-2.

216
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

Bu gre katlmayan Thomas kendi grn Aristonun kinci Analitiklerdeki bilim anlay balamnda temellendirmeye alr. Thomasa gre, bilimin tanm bilinen eylerden hareketle zorunlu olarak bilinmeyen eylere varmak ise ve bu ilh hakikatlerle (divina)21 ilgili olarak da gerekleiyorsa, ilh olann da biliminin olmas tartmaszdr. Bununla birlikte ilh olann bilgisi iki ekilde anlalabilir. lk olarak insan asndan baklacak olursa, insan sadece duyular vastasyla bilgi sahibi olduu mahlukt bilebilir. kinci olarak ilh hakikatlerin kendi tabiatlar asndan bakldnda, zleri itibariyle en akledilebilir eyler olup her ne kadar insann bilme ekliyle bilinemeseler de onlar, Tanr tarafndan kendi bilme ekline uygun olarak bilinirler. Bu balamda ilh olann iki tr biliminden sz edilebilir. lki insann bilme ekline gre olup duyusal varlklar kullanarak ilh olan bilinir yapmaya alan bilimdir. Bu anlamda filozoflarn gelitirdii ilh bilime ilk felsefe ad verilir. kincisi ise ilh varlklarn bilme eklini takip edip ilh varlklar olduu gibi kavrayan bilimdir. Bu tr bir bilme her ne kadar bu hayatta insan iin mmkn deilse de, kendisine ilham edilen iman vastasyla onun ilk hakikate ball orannda insan, ilh bilgi veya onun benzerinden ksm bir pay alabilir. Dolaysyla Tanr hem kendi zn bilir, hem de dier varlklar kendi bilme ekline gre, yani sezgisel olarak bilir. nsan ise dier varlklarn bilgisine iman vastasyla kabul ettii lk hakikate balanp, prensiplerden hareketle sonuca vararak ular. Bu balamda iman esas olarak kabul edilen hususlar ilh bilimin prensipleri, dier hususlar da ulalan sonular olarak deerlendirilebilir. Thomasa gre bu nedenle de bu ikinci tr ilh bilim filozoflarn rettii ilh bilimden daha stndr.22 Dolaysyla Tanrnn vahyi zerine bina edilen teoloji, tabi akln prensipleri zerine bina edilen teoloji veya metafizikten farkl bir bilimdir. Bu balamda kutsal retinin, apak olmayan iman esaslar zerine bina edilmesi dolaysyla bir bilim olmad iddiasna cevap olarak Thomas, insan bilimlerde dahi baz prensiplerin herkes tarafndan bilinen prensipler olmayp, daha yksek bir bilimden alnp kabul edildiini syler. Yksek bilimlerde apak olan bu prensipler alt bilim21 Armand Maurerin ifadesiyle bu kavram ncelikli olarak Tanrya iaret ediyorsa da analojik olarak balang ve sonlar itibariyle Tanr ile irtibatl her ey iin de kullanlabilir. Thomas madde ve hareketten bamsz olan varlklar, yani metafiziin objelerini de divina olarak isimlendirir; bkz. Faith, Reason and Theology, s. 13, dn. 1. 22 Trin., 2.2.
DVN 2004/1

217

Muammer SKENDEROLU

lerde sadece varsaylp kabul edilen prensiplerdir. lh bilimin prensipleri olan iman esaslarnn ilh bilgi ile olan ilikisi de bu ekildedir. nk Tanrnn kendi bilgisinde apak olan prensipler insan bilimlerde sadece varsaylan ve Onun elileri tarafndan belirtildii ekliyle inanlan prensiplerdir. Thomasa gre tekillerin kutsal retinin konusu olmas ise bu retinin tekillerle zsel bir ilikisi olduu anlamna gelmez. nk tekiller ya ahlk biliminde olduu gibi takip edilmesi gereken rnekler olarak ya da ilh vahyin kendileri vastasyla geldii elilerin otoritesini tesis etmek iin sunulur. nc olarak, sebepler sonular vstasyla bilindiinde sonularn bilgisi sebebin znn bilgisinin yerini alr. Dolaysyla ilh hakikatlerin bilgisine sahip olabilmek iin onlarn znn bilgisine sahip olmak gerekmez. Dier bir deyile, ilh bilimde Tanrnn ne olduu bilgisi Onun ne olmad bilgisine dayanlarak bilinir. Son olarak bir bilimin, her zaman ayrlmaz prensibi olmasa da, ilk prensibi anlamadr. Bazen inan, bir bilimin ayrlmaz prensibi olur. Sonularna, yksek bilimin varsayd prensipleri alp onlar temel prensipler olarak kabulden hareketle varan alt bilimlerde bu durum aktr. Thomasa gre ilh bilimin ayrlmaz prensibi iman, ilk prensibi ise ilh idrktir. mann niha hedefi inanlan eyi idrk aamasna ulamaktr. Bu durum, insann alt bilimi rendii oranda daha yce bir bilimi bilmesi ve o bilim vstasyla inand hususlarn artk ona anlalr ve bilinir hle gelmesi durumuna benzer.23 Kutsal retinin bilim olduu kabul edildiinde karlalan ilk sorun bu retinin tek bir bilim mi yoksa birden fazla bilim mi olduu problemidir. nk Aristonun ifadesiyle bir bilim sadece bir tek cinsi inceler.24 Bu adan bakldnda kutsal retinin konu edindii Yaratc ve yaratklar ayn konu altna yerletirilebilir mi? Yine kutsal retinin konu edindii melekler, cismn varlklar ve ahlk, farkl felsef bilimlerin konusudur. Bu durum kutsal retinin de birden fazla bilim olduu anlamna gelir mi? Thomas bu sorulara cevaben kutsal retinin tek bir bilim olduunu iddia eder. Ona gre bir gcn veya yetinin birlii onun objesinin madd ynyle deil, formel ynyle deerlendirilmelidir. Dolaysyla Kutsal Kitabn eyay ilh olarak vahyedilmeleri ynyle konu edinmesi nedeniyle, ilh olarak vahyedilen her ey formel ynden bu bilimin konusu olma zelliini paylar ve tek bir bilim olarak kutsal retiye dhil edilir.25 Bununla birlikte kutsal
23 Trin., 2.2 ad. 1-7; ST, Ia, 1.2 ad. 1-2. 24 Bkz. Aristoteles, kinci Analitikler, ev. H.R. Atademir, MEB Yaynlar, stanbul 1996, I, 28, 87a 38, s. 76. 25 ST, Ia, 1.3; Sent., I, 1.3.

218
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

reti Tanry asl konusu olarak ele alrken, yaratklar ise sadece balang ve sonlarnn Tanrya isnd edilmesi asndan konu edinir. Yine ortak duyunun tek bir g olmasna ramen be duyunun objelerinin hepsini kapsamas gibi, deiik felsef bilimlerin konusu olan eyler bu tek kutsal bilim tarafndan vahyin konusu olmalar asndan incelenebilirler. Bu adan kutsal reti sanki tek ve basit olmasna ramen her eyi kuatan ilh bilginin damgasn tar.26 Kutsal retinin deiik felsef disiplinlerin alanna giren konular ihtiva etmesi, beraberinde bu retinin nazar bir bilim mi, yoksa amel bir bilim mi olduu sorusunu da gndeme getirmektedir. Thomasa gre ilk bakta kutsal retinin amel bir bilim olduu sanlabilir. nk Aristonun ifade ettii gibi amel bilim eylemde biten bilimdir.27 Kutsal reti de, Tanr szn yalnz duymakla kalarak kendinizi aldatmayn, bu szn uygulayclar da olun (20 Yak. I, 22) yetinde grld gibi, eyleme yneltmektedir. Yine kutsal reti Eski ve Yeni Hukuk olarak ikiye ayrlmaktadr. Hukuk ise amel bir bilim olan ahlk bilimiyle ilgilidir.28 Dolaysyla kutsal retinin amel bir bilim olmas gerekir. Buna mukbil, her bir amel bilim insan eylemleri ile ilgilenirken, kutsal reti ncelikli olarak Tanr ile ilgili bir bilimdir.29 Yine, Aristonun Metafizikin giriinde belirttii gibi, bilimlerin en ycesi kendisi iin elde edilen bilimdir. Amel bilimler ise kendileri iin deil, bir eylem iin elde edilirler. Bu balamda deerlendirildiinde kutsal reti, bilimlerin en ycesi olmas nedeniyle amel bilim olamaz.30 Dolaysyla bu bilim amel deil, nazar bir bilim olmaldr. Thomas bu ikilemden u ekilde bir k yolu bulmaya alr: Yukarda da belirtildii gibi, kutsal reti her ne kadar tek bir bilim ise de deiik felsef bilimlerin alanna giren konular ierir. nk kutsal reti, bu alanlarn her birinde ayn formel yn, yani onlarn ilh kla bilinebilmelerini inceler. Bu nedenle her ne kadar felsef bilimlerin bir ksm nazar, bir ksm da amel ise de, Thomas, Tanrnn tek bir bilgi ile hem kendi zn hem de eserlerini bilmesi rneinde olduu gibi, kutsal retinin de hem nazar hem de amel yn ierdiini belirtir. Bununla beraber kutsal retinin amel olmaktan ziyde
26 27 28 29 30 ST, Ia, 1.3. ad. 1-2. Aristoteles, Metafizik, II, 1, 993b 21, s. 150. ST, Ia, 1.4. obj. 1-2. ST, Ia, 1.4. sc. 1. Sent., I, 1.3. sc. 1.
DVN 2004/1

219

Muammer SKENDEROLU

nazar olduunu da vurgular. nk kutsal reti insan eylemleri de konu edinmesine ramen daha ziyde ilh hakikatlerle ilgilidir.31 Thomasa gre ksmen nazar, ksmen de amel olmas nedeniyle kutsal reti nazar veya amel dier tm bilimlerden stndr. nk bir nazar bilim dier bir nazar bilimden ya daha byk bir kesinlie sahip olmas ynyle ya da konusunun daha deerli olmas ynyle stn olabilir. Bu adan deerlendirildiinde kutsal reti her iki ynden de dier nazar bilimlerden stndr: Kesinlik asndan deerlendirildiinde, dier bilimler kesinliklerini yanlabilen insan aklnn tabi ndan alrken, kutsal reti kesinliini, yanltlamaz olan ilh bilginin ndan alr. Konusunun daha deerli olmas asndan deerlendirildiinde, kutsal reti ncelikle yceliklerinden dolay insan akln aan hakikatlerle ilgilenirken, dier bilimler sadece insan aklnn kavrayabilecei eyleri konu edinirler. Amel bilimler alannda ise bir bilim dier bir bilimden daha te bir gyeye yneltmesi asndan stndr. Siyaset bilimi askerlik biliminden daha stndr, nk ordunun iyilii devletin iyilii amacna yneliktir. Bu adan deerlendirildiinde, amel bir bilim olmas ynyle kutsal retinin gyesi niha gye ve btn amel bilimlerin gyesi olan ebed mutluluktur. Dolaysyla hangi adan deerlendirilirse deerlendirilsin, ilh bilim dier bilimlerden daha stndr.32 Thomas, kutsal retinin dier tm bilimlerden stn olduunu temellendirdikten sonra bu retinin tm insan hikmetlerin stnde bir hikmet olduunu ifade eder. Bilge insann grevi dzenlemek ve hkm vermek olunca; aa seviyedeki hususlar hakknda daha yksek nedenlerin nda hkm verilmesi gerektiinde, herhangi bir dzende o dzendeki en yksek nedeni dnen kii bilge kii olarak kabul edilir. rnek vermek gerekirse, inaatlkta bir binann plann izene, binann odununu yontup tan hazrlayan iiyle ilikisi balamnda bilge ve mimar denir. Yine insan hayat dzeninde basiretli insan bilge olarak isimlendirilir, nk o, eylemlerini uygun bir gyeye ynelik dzenler. Dolaysyla mutlak anlamda lemin en yce nedenini, yani Tanry dnen kii bilge olarak isimlendirilmeye ncelikle lyktr. Bu anlamda hikmet, ilh hakikatlerin bilgisinden baka bir ey deildir. Kutsal reti de, sadece yaratlm varlklar tarafndan bilinebildii oranda deil, sadece kendi kendine bilinip kendini dier varlklara bildirmesi orannda da en yce neden olarak grlen Tan31 ST, Ia, 1.4. 32 ST, Ia, 1.5.

220
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

ry konu edinir. Bu nedenle kutsal reti ncelikli olarak hikmet kabul edilmelidir.33 Tanrnn kutsal retinin konusu kabul edilip edilemeyecei, bu balamda gndeme getirilen bir baka problemdir. Her bir bilim kendi konusunu varsayarken34 kutsal reti Tanrnn ne olduunu varsaymaz, nk Tanrnn ne olduunu sylemek imknszdr. Buna mukbil her bir bilimin konusu, ncelikli olarak ilgilendii konudur. Kutsal retinin de ncelikli olarak aratrd konu Tanrdr ve bu nedenle de kutsal reti teoloji olarak isimlendirilmitir. Bu tartmaya Thomasn sunduu zm, Tanrnn bu bilimin konusu olduudur. Ona gre, bir bilim ile konusu arasndaki iliki herhangi bir g ile onun objesi arasndaki iliki gibidir. rnek olarak, insan ve ta, renkli olmalar ynyle grme gcne atfedilirler. Bu balamda renkli olan her ey grme gcnn asl konusudur. Benzer ekilde kutsal bilimde de her ey Tanr asndan deerlendirilir, nk deerlendirilen ey ya Tanrdr ya da balang ve sonu asndan Tanryla irtibatldr. Dolaysyla Tanr, bu bilimin asl konusudur. Bu durum kutsal bilimin prensipleri olan iman esaslar asndan da aktr. nk iman, Tanr hakkndadr, prensiplerin, dolaysyla da bir btn olarak bu bilimin de konusunun Tanr hakknda olmas gerekir. Thomasa gre bu meseledeki yanllk, kutsal bilimin sadece ilgilendii konulara bakp, bu konular hangi adan incelediini gzard ederek bu bilimin konusunun Tanrdan baka bir ey olduu hkmne varmaktan kaynaklanmaktadr. Halbuki bu bilim ncelikli olarak Tanry, Tanrnn dndaki her eyi de Onunla olan ilikisi balamnda konu edinmektedir.35 Teolojinin Tanry konu edinmesi, insann Tanry bilebilmesi anlamna gelmez. Thomasa gre insann bu dnyada Tanrnn zn bilebilmesi mmkn deildir. Her ne kadar insan Tanrnn zn bilme imknna sahip deilse de, Onun eyay yaratmadaki etkisini, Onun kendi sretini daha ak yanstan yce varlklarn nedeni olduunu ve Onun, kendi eseri olan bu varlklarn hepsinden farkl olduunu bildii oranda bu bilgiye yaklama imknna sahiptir. Bu bilgiyi elde etme gayretinde olan insan, tabi aklnn iman gibi yeni bir aydnlanma, hikmet ve anlama gcyle desteklenip kendi kavrama seviyesinin stne karlr. Buna ramen insan zihni Tanrnn zn
33 ST, Ia, 1.6. 34 Bkz. Aristoteles, kinci Analitikler, I, 1, 71a 13, s. 43. 35 ST, Ia, 1.7.

221
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

kavrayacak seviyeye ulaamad iin, bu n Onu sadece bir ekilde yanstt sylenebilir.36 3. Teoloji Felsef Argmanlar Kullanabilir mi? Thomas Aquinasa gre insann tabi akl vastasyla elde ettii felsef bilgi ile vahiy vastasyla insana ulaan kutsal reti arasnda bir elikinin olmas mmkn deildir. nk her eyden nce insann ftr olarak sahip olduu prensipler de Tanr tarafndan onun tabiatna yerletirilmilerdir. lh bilgiye dhil olan bu prensiplerle elien ey ilh bilgi ile eliiyor demektir. Dolaysyla ilh olarak vahyedilmi iman esaslar olarak kabul edilen prensiplerle tabi olarak elde edilen bilginin elimesi imknszdr. Bu durumda iman prensipleriyle eliik bir delil ne srldnde bu delilin insan ftratna yerletirilen ilk prensiplerden yanl bir karmla elde edildii, dolaysyla da burhn bir gce sahip olmad sylenebilir.37 Kutsal retiyle felsef bilgi arasnda bir elikinin olmadn aka ifade eden Thomas iin asl tartlmas gereken problem felsef delillerin ve felsef otoritelerin teolojide kullanlabilir olup olmaddr. Thomasn adalar arasnda iman alannn felsef temellendirmeye tamamen kapal olduunu dnenler vardr. Bu gr sahiplerinin kulland delillerden birka rnek yledir: 1 Korintlilere 1:17de Mesih beni vaftiz etmeye deil ncili vaaz etmeye gnderdi, fakat bel hikmetle deil, yani filozoflarn retileriyle deil denir. Ambrose mann talep edildii yerde delilleri bir kenara brakn der. Jerome Tanrya yalvararak Rabbim! Dini olmayan kitaplar edinip onlar okusaydm seni inkr ederdim demitir. Yine Jerome Bizim sapknlarla hibir ortak szmzn olmamas gerekir, halbuki onlar iman esaslarn arptmak iin filozoflarn retilerini kullanrlar der. Bu balamda Augustinee gre, Kutsal Metinde bir yanlln olabilecei kabul edildiinde onun iman esasn dorulamadaki otoritesi sarslmaktadr. Halbuki kutsal reti, yanllk iermeleri nedeniyle filozoflarn retilerini birok noktada reddetmektedir ve bu nedenle bir eyi dorulamada onlarn otoritesi etkili deildir. Son olarak her bir bilimin kendi prensipleri vardr; kutsal retinin de prensipleri yani iman esaslar bulunmaktadr. Dier bilimlerde bir bilim baka bir bilimin prensiplerini hareket noktas alrsa yanl hareket etmi olur.
36 Trin., 1.2. 37 SCG, I, 7.

222
DVN 2004/1

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

Dolaysyla filozoflarn retileri kullanldnda kutsal reti de yanl noktadan hareket etmi olur. Bu nedenle felsef metinlerin teolojide kullanlmamas gerekir.38 Buna mukbil kutsal retide felsef delillerin kullanlmasnda bir saknca grmeyenler, hatta bunu gerekli grenler de vardr. Bu gr destekler mhiyette Titus 1:12de air Epimenidesin iirinin bir msras kullanlarak Giritliler hep yalanc, vahi ve agzldrler denir. Augustine ise Filozof olarak isimlendirilen kiiler bizim inancmzla ilgili doru veya uygun bir ey sylemilerse, bunlardan sadece korkmamakla yetinmeyip, onlar hak etmeyen sahiplerinden alarak kendi kullanmmza koymalyz der. Dolaysyla felsef delillerin kutsal retide kullanlmasnda bir saknca yoktur.39 Thomas kutsal retinin iman na dayanmas gibi felsefenin de tabi akln na dayandn belirtir. Dolaysyla felsef olann iman alanna ait olanla elimesi mmkn deildir. ayet felsefede imana aykr bir ey bulunursa bu felsefe olmaktan ziyde eksik bir akl yrtmeden dolay felsefenin kt kullanlmasdr. Bu durumda da felsef prensipler kullanlarak bu yanlln reddedilmesi mmkndr. man esaslarnn burhn olarak ispatlanmasnn mmkn olmamas gibi, iman esaslaryla elien eylerin de yanll burhn olarak ispatlanamazsa da, bu eliik sonucun zorunlu olmad gsterilebilir. Dolaysyla felsefe kutsal retide adan kullanlabilir: lk olarak iman alannda zorunlu olarak bilmemiz gereken iman ncllerini ispatlamak iin felsefe kullanlabilir. Bunlar Tanr ile ilgili olarak tabi akl vastasyla ispatlanan hakikatlerdir; Tanrnn var olmas, bir olmas, dier varlklarla ilgili olarak felsefenin ispatlayp imann varsayd hakikatler gibi. kinci olarak felsefe imann ieriine analoji yoluyla k tutmak iin kullanlabilir. Bu balamda Augustine, teslisi izah iin felsef retilerden ald birok analoji kullanr. Son olarak imana aykr iddialar ya yanllklarn ya da zorunlu olmadklarn gstererek reddetmek iin felsefe kullanlabilir. Bununla birlikte kutsal retide felsefeyi kullananlarn baz hatalara dme ihtimali de vardr. Bu balamda yaplan hatalardan biri, imana aykr retileri kullanmaktr. Dier bir hata ise kiinin iman alann felsefenin snrlarna dhil ederek felsefenin ispatlayamad hibir eye inanmamaya karar vermesidir. Halbuki felsefenin iman snrlar iine ekilmesi gerekir.40
38 Bkz. Trin., 2.3. obj. 1-8. 39 Bkz. Trin., 2.3. sc. 1-6. 40 Trin., 2.3.

223
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

Thomasa gre felsefenin kutsal retide kullanlmasna kar kanlarn ifadeleri, onlarn, iman hakikatlerini kabul etmenin filozoflarn retisine bal olduunu m eder tarzda felsefeyi n plana karan bir kullanma kar olduklarn gsterir. Fakat bu, kutsal reti doktorlarnn felsefeyi ikincil bir rolde kullanmalarna engel deildir. Yine birbirleriyle irtibatl bilimler birbirlerinin prensiplerini kullanabilirler. Hiyeraride sonra gelen bilim, derece bakmndan yksek olsun veya olmasn nce gelen bilimin prensiplerini kullanr. rnek olarak, en yce bilim olan metafizik, alt bilimlerin ulat sonular kullanr. Benzer bir ekilde daha aa derecede olmalarna ramen dier btn bilimlerin bir anlamda yardmcs ve oluumunu hazrlaycs olduu teoloji de bu bilimlerin prensiplerini kullanr. Kutsal reti, felsef retileri kendi menfaatine uygun bir ekilde kullanmakla beraber, bu retileri filozoflarn otoritesinden dolay deil, onlarn sylediklerinin aklliinden dolay kabul eder. Bu balamda doru olan kabul edilir, yanl olan ise reddedilir. Fakat bu retiler muhaliflerin grlerini reddetmek amacyla kullanldnda ise, onlar iin otorite olmalar sebebiyle kullanlrlar.41 Felsef argmanlarn teolojide kullanlmasnn gerekliliine inanan Thomas Aquinas iki byk teolojik Summas olan Summa Theologica ve Summa Contra Gentileste bunun en gzel rneini vermitir. nsan bilgisi asndan bakldnda iman konusu olan ilh hakikatlerle ilgili iki tr dorunun olduunu vurgulayan Thomas, tabi akl yoluyla ispatlanabilen hakikatleri ispatlamak; bu yolla ispatlanmas mmkn olmayan hakikatlere inanmann akla aykr olmadn, bu hakikatleri reddedenlerin delillerinin burhn olmadn ve her ne kadar bu hakikatlerin tabi aklla ispatlanmas mmkn olmasa da birtakm analojilerle ksmen anlalabilir klnabileceini gstermek amacyla bata Aristo olmak zere, Dionysius, Boethius, Augustine, bn Sn, bn Rd, Musa b. Meymn ve daha birok filozofun eserlerinde bulabildii her trl argman alp bunlar kendi teolojisinin uyumlu bir paras haline dntrmtr. Felsef argmanlarn yetersiz kald noktada da Thomas, vahyin ve gelenein otoritesine balanmann gerekliliini vurgulamtr.

224
DVN 2004/1

Sonu Bu makalede ortaa Hristiyan dncesinin nemli temsilcilerinden biri olan Thomas Aquinasn iman, teoloji ve akl ilikisine dair g41 Trin., 2.3. ad. 1-8.

Thomas Aquinasta man, Teoloji ve Akl likisi

rlerini sunmaya altk. Yunan ve slm dncesi mirasnn Bat Avrupaya yeni ulat bir dnemde yaayan Thomasn en byk amac, bu miras en uygun ekilde Hristiyan inancnn hizmetinde kullanabilmekti. Bu balamda Thomasn felsef bilgiye ilave olarak niin bir vahyedilmi retiye ihtiya olduunu, bu retinin bir bilim olarak tanmn ve dier bilimlerle olan ilikisini izah ederken bu dnce mirasndan nasl faydalandn gstermeye altk. Felsef bilgi birikiminin gl bir ekilde etkisini gsterdii bir dnemde yaayan Thomas, Hristiyan inancnn bir mensubu olarak her eyden nce vahyedilmi inancn gerekliliini ispatlamak durumundayd. nsann tabi aklnn rettii felsef bilginin deerine vurgu yapan Thomas, tabi akln ulaabilecei hakikatlerin snrl olduunu belirterek, bu snrn tesindeki hakikatlere ulamak iin insan zihninin tabi akln aydnlatmasna ilave olarak yeni bir ilh kla aydnlatlmasnn gerekli olduunu vurgular. Nazar olarak tabi akln birok hakikate ulaabilecei kabul edilse bile, karlalan fiil durum, birok insann deiik nedenlerden dolay bu imkndan mahrum kalm olduu gereidir. Bazlar ftrat gerei, bazlar gnlk hayatn deiik megalelerinden, bazlar bu hakikatleri kavrayacak yata olmamalarndan, dier bazlar ise tembelliklerinden dolay ilh hakikatlere ulaamazlar. Yine, ilh hakikatlere tabi akl vastasyla ulamak uzun bir ura gerektirir ve tabi akl yolu yanllklara aktr. Btn bu zorluklardan dolay bu tr hakikatlere ulama sadece tabi akln aratrmasna braklmayp vahiy yoluyla insann kabulne sunulmutur. Yine ftratnn akln snrlar tesindeki hakikatlere meyyal yaratlmas nedeniyle insan, iman yoluyla bu tr hakikatlere arlmtr. Dolaysyla hem aklnn ulap kavrayabilecei hem de aklnn snrn aan hakikatler insann kabulne sunulmutur. Thomas ilh aydnlatma veya vahiy vastasyla insana sunulan hakikatlerin tamamn kutsal reti, ilh bilim veya teoloji olarak isimlendirir. Thomasn burada bahsettii teoloji, filozoflarn bahsettii teoloji veya metafizikten farkl olup ondan stndr. Teoloji ncelikle Tanry, sonra da Tanr dndaki btn varlklar Onunla olan ilikileri balamnda inceleyen bir bilimdir. Bu adan birok felsef disiplinin alanna giren konular Tanr ile ilikileri balamnda teolojinin konusu olur. Bu nedenle teoloji bir ynyle nazar, bir ynyle de amel bir bilim olmakla beraber daha ok nazar bilime benzeyen bir bilimdir. Teoloji, konusunun ycelii ve kesinliini tabi akln nn tesinde bir ktan almas asndan nazar bilimlerden, gyesinin ebed mutluluk olmas asndan da amel bilimlerden stndr. Teoloji

225
DVN 2004/1

Muammer SKENDEROLU

ncelikli olarak Tanry konu edinmesi asndan hikmet olarak isimlendirilmeye her eyden daha fazla lyktr. Fakat teolojinin Tanry konu edinmesi, insann Tanrnn zn tam olarak bilebilecei anlamna gelmez. Teolojinin gyesi, insan Tanrsal zn bilgisine mmkn olduu oranda yaklatrmaktr. Thomasa gre kutsal reti ile tabi akln ulat felsef hakikatler arasnda bir elikinin bulunmas imkanszdr. nk her ikisinin kayna da Tanrdr. Ortada eliik bir durum varsa bu, felsefenin yanl kullanmndan kaynaklanr. Yanl kullanmn nne gemek de felsefenin bilinip en iyi ekilde teolojinin hizmetine sunulmasna baldr. Bu nedenle de Thomas, teolojinin iman alannda zorunlu olarak bilinmesi gereken hakikatleri ispatlamas, imann ieriine analoji yoluyla k tutmas, son olarak da imana aykr iddialar reddetmek amacyla felsef argmanlar kullanmas gerektiini dnr. Kendi teolojik eserleri de bu yntemi en baarl ekilde gerekletirdiinin bir gstergesidir.

226
DVN 2004/1

You might also like