You are on page 1of 239

T.C.

ANADOLU NVERSTES YAYINI NO: 2071 AIKRETM FAKLTES YAYINI NO: 1105

Anadolu niversitesi lhiyat nlisans Program

GNMZ FIKIH PROBLEMLER

Editr Prof.Dr. Hac Mehmet GNAY Yazarlar Prof.Dr. Hac Mehmet GNAY (nite 1, 5) Prof.Dr. Nihat DALGIN (nite 7, 9) Do.Dr. Abdurrahman HAKALI (nite 6, 8) Do.Dr. Halit ALI (nite 3, 4) Do.Dr. Tevhit AYENGN (nite 2, 10)

ANADOLU NVERSTES

Bu kitabn basm, yaym ve sat haklar Anadolu niversitesine aittir. Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr. lgili kurulutan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt veya baka ekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz. Copyright 2010 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University.

Genel Akademik Koordinatrler Prof.Dr. brahim Hatibolu (anakkale Onsekiz Mart niversitesi) Prof.Dr. Ali Erba (Sakarya niversitesi) Program Koordinatr Do.Dr. Cemil Ulukan Uzaktan retim Tasarm Birimi Genel Koordinatr Prof.Dr. Levend Kl Genel Koordinatr Yardmcs retim Tasarmcs Do.Dr. Mjgan Bozkaya retim Tasarmcs Yardmclar Ar.Gr. Mehmet Frat Ar.Gr. Nur zer Grafik Tasarm Ynetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz lme Deerlendirme Sorumlusu r.Gr. Ayfer olak Turhan Kitap Koordinasyon Birimi Yrd.Do.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin zgr Kapak Dzeni Prof. Tevfik Fikret Uar Dizgi Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi

Gnmz Fkh Problemleri

ISBN 978-975-06-0754-7 1. Bask Bu kitap ANADOLU NVERSTES Web-Ofset Tesislerinde 36.000 adet baslmtr. ESKEHR, Eyll 2010

NDEKLER

nite 1: Gnmz Fkh Problemlerinin zmnde lke ve Yntemler 2 nite 2: badet Hayat nite 3: Aile Hayat 28 . 54 78

nite 4: Gda Maddeleri ve Bamllklar

nite 5: Tbb Uygulamalar 104 nite 6: Elence, Spor ve Sanat .130 nite 7: Ticar Hayat 152 nite 8: Faiz, Kredi ve Finans lemleri.176 nite 9: Menkul Kymetler 196 214

nite 10: Gayrimslimlerle likiler

iii

iv

NSZ

Yaadmz ada eitli nedenlere bal olarak birok fkh probleminin ortaya kt bilinmektedir. Elinizdeki kitapta bu problemlerden nemli bir ksmn zm nerileriyle birlikte sizlerle paylamaya alacaz. Konular belirlerken hayatn farkl alanlarnda en sk karlalan ve zmne en fazla ihtiya duyulan problemlere ncelik vermeye gayret ettik. Ayrca bunlar mmkn mertebe gruplandrarak her bir nitede ayr bir problem grubunu ele almaya zen gsterdik. Birinci nitede ise bu problemlerin teorik alt yapsn oluturacak ekilde genel bir ereve sunmaya altk. Belirtmek gerekir ki, gnmz fkh problemleri dersi dier derslere gre rencilerimizin biraz daha fazla aba ve mesai harcamasn gerektiren konular iirmektedir. nk bu konular hem fkh ilminde belirli bir birikim ve alt yapya, hem de hayatn birok alanyla ilgili zel uzmanlk bilgisine sahip olmay gerektirmektedir. Biz bu durumu ve rencilerimizin seviyesini dikkate alarak ok daha karmak ve ar olan bu konular imkn lsnde hafifletmeye ve bunlar olabildiince gereksiz detaylardan arndrmaya gayret ettik. Bunun iin her bir meseleyle ilgili btn gr sahiplerini isim isim belirtmek yerine konuyla ilgili temel eilim ve yaklamlara iaret etmekle yetindik. Elbette ihtiya duyulan noktalarda zel grlere de atflar yapmay ihmal etmedik. Bu arada slam dnyasnda belirli bir gven ve saygnla mazhar olmu baz ilim ve fetva heyetlerinin -eer varsa- ilgili meseleyle ilgili kurumsal gr ve kararlarn ne karmay zellikle tercih ettik. Btn bunlara ramen bu konular sadece bu kitaba bal kalarak halletmek mmkn olmayabilir. Bunun iin rencilerimizin imkn lsnde ek okumalar yapmasn neriyoruz. Bu konuda her nitede metin iinde ve bibliyografyada verilen kaynaklar ncelikli olmak kaydyla her trl kaynaktan istifade edebiliriz. Bu arada Diyanet slam Ansiklopedisi'nin ilgili maddelerini de ihmal etmemek gerekir. Kitap on niteden meydana gelmektedir. Bu niteler srasyla u balklardan olumaktadr: 1. 2. 3. 4. Gnmz Fkh Problemlerinin zmnde lke ve Yntemler badet Hayat Aile Hayat Gda Maddeleri ve Bamllklar

5. 6. 7. 8. 9.

Tbb Uygulamalar Elence, Spor ve Sanat Ticar Hayat Faiz, Kredi ve Finans lemleri Menkul Kymetler

10. Gayrimslimlerle likiler Konular bu ekilde gruplandrmak belirli lde inceleme ve anlalma kolayl salamaktadr. Fakat hemen fark edilecei zere baz niteler belirli alardan birbiriyle kesien konular iermektedir. Biz mmkn mertebe bir konunun sadece bir nitede ele alnmasn salayarak tekrarlar nlemeye altk. Bunun iin ilgili mesele konu btnl bozulmadan hangi nitede daha iyi anlalabilecekse orada ilemeye dikkat ettik. rnein, ayn zamanda ibadet nitelii de tayan menkul kymetlerin zekat meselesini menkul kymetlerle ilgili nitede ele aldk. Yine gayrimslimlerin kestii etlerin hkmn, gayrimslimlerle ilgili onuncu nitede deil, gda konularnn ilendii drdnc nitede iledik. Buna karlk gayrimslimlerle evlilik meselesi aile hayatn da ilgilendirmesine ramen konu btnln korumak adna bunu gayrimslimlerle ilikiler bal altnda incelemeyi tercih ettik. Bu kitap ok sayda kiinin emei ve katks ile olumu kolektif bir eserdir. Bata nite yazarlar arkadalarm olmak zere emei geen herkese teekkr ediyorum. Bu eserin siz deerli rencilerimiz asndan beklenen fayday gerekletirmesi en byk dileimiz Prof. Dr. Hac Mehmet GNAY (Editr)

vi

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Fkh ilminin din ile hayat buluturmada nasl arac bir rol stlendiini aklayabilecek, Fkhta deimeye ak ve kapal olan hkmleri ayrt edebilecek, Gnmz fkh problemlerinin klasik fkhtaki nevzil gelenei ile ilikisini kurabilecek, Gnmz fkh problemlerinin oluma sebeplerini sayabilecek, Gnmz fkh problemlerine ynelik ada yaklamlar ve almalar zetleyebilecek, Gnmz fkh problemlerinin zmnde dikkate alnmas gereken temel esas ve ilkeleri sralayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Hkmlerin deimesi Nevzil Taabbud ve ta`ll Zaruret ve kolaylatrma

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Birinci ylda okuduunuz slam Hukukuna Giri kitabndaki fkh, ictihad ve hkm konularn yeniden gzden geiriniz. Metin iinde geen fkh terimleri iin Mehmet Erdoan'n Fkh ve Hukuk Terimleri Szl'ne ve Diyanet slam Ansiklopedisi'nin ilgili maddelerine bavurunuz.

Gnmz Fkh Problemlerinin zmnde lke ve Yntemler


GR
Elinizdeki kitapta hayatn deiik alanlaryla ilgili olarak gndeme gelen farkl trden bir dizi fkh meseleyi ele alp incelemeye alacaz. Bu meseleler her ne kadar balk itibariyle birbirinden bamsz gibi gzkse de bunlar aslnda kaynak, yntem ve yaklam olarak ortak bir zemini paylamaktadrlar. Bu ortak zemin de balangtan gnmze uzanan fkh geleneidir. amzda ortaya kan din meselelere salkl zmler retebilmek iin bu gelenein kendi ii dinamikleri ve mekanizmalar ile geliim ve deiime nasl uyum saladn, hatta bunlar nasl ynlendirdiini iyice kavramak ve zmsemek gerekmektedir. Bu yzden kitabn bu birinci nitesini bu ama dorultusunda gnmz fkh problemlerinin tamamn kuatan ortak bir ereve ve teorik bir arka plan olarak tasarlam bulunmaktayz. Gnmzde din bakmdan problem oluturan meselelerden bir ksm tamamen yeni saylmaz. Bunlar klasik fkh gelenei iinde bir ekilde zme kavuturulan, fakat zamann ve artlarn deimesiyle yeniden ele alnmaya ihtiya duyulan meselelerdir. Bu durum doal olarak din hkmlerde zamana, evreye ve artlara gre bir deiikliin mmkn olup olmad, mmknse bunun alan ve snrlarnn ne olduu sorunlarn gndeme getirmektedir. Zamanmzda ortaya kan baz problemler ise gemite benzeri bulunmayan ve tamamen yeni olan konulardr. Bunlar hakknda ne Kur'n'da, ne Snnet'te ne de klasik fkh eserlerinde herhangi bir hkme veya bilgiye rastlanlmaktadr. Bu nitelikteki problemlere dinin genel ilke ve amalar dorultusunda, gemi dnemlerde fkh bilginlerinin benzer olaylar zerken benimsedikleri prensip ve yntemlerden de yararlanarak zmler retmek gerekmektedir. Gncel fkh problemlerinin her iki trne ynelik slam dnyasnda birbirinden nispeten farkl yaklam ve zm nerileri sunulabilmektedir. Bu da gayet doaldr. nk bu konular byk lde ictihat alanna girmektedir. te bu nitede arlkl olarak bu meseleler zerinde durmaya alacaz. Bu arada bu problemlerin zm srecinde mutlaka dikkate alnmas gereken genel baz ilke ve esaslardan, ayrca bu problemlerin zmne ynelik slam dnyasnda gerekletirilen bireysel ve kurumsal baz almalardan da bir nebze sz edeceiz. Ama her eyden nce bu

problemleri zmekle ykml olan fkh ilminin, dinle hayat buluturmada nasl arac bir rol stlendiine ksaca deinmemiz yararl olacaktr.

DN, FIKIH VE HAYAT


Daha nceki dnemlerde din ve fkh kavramlaryla ilgili belirli dzeyde bilgi sahibi oldunuz. Bu yzden burada bu kavramlarla ilgili ayrntl aklamalar yapmaya gerek duymuyoruz. Burada bu iki kavram zerinde sadece birbirleriyle ilikileri ve insan hayat zerindeki rol ve etkileri balamnda durmaya alacaz.

Din Nedir?
Din szcnn kkeninde biri hkimiyet ve mlkiyet, dieri itaat ve boyun eme eklinde zt ynl iki anlam vardr. Kelime esas olarak iki taraf arasnda birinin emir ve hkimiyeti, dierinin teslimiyet ve boyun emesine dayal karlkl ilikiyi ifade eder. Bu iliki slm kltrnde ulhiyet ve ubdiyet kavramlaryla ifade edilmitir. Din iki taraf arasndaki ortak ilikiler bakmndan da bu ilikileri dzenleyen prensip, nizam ve yolun addr. Din nitelii gerei sadece Tanr ve kul arasndaki ba ve ilikiyle snrl olmayp, ayn zamanda insann dier insan ve varlklarla ilikilerini de ierir. Bu yzden din genel anlamda insann Tanr, dier insan ve varlklarla ilikilerini dzenleyen ve onlarla ilgili davranlarnn temelini oluturan kurallar btndr. nsana hitap eden ve insan iin sz konusu olan din olgusu tarihin btn devirlerinde ve her toplumda eitli ekillerde kendini gstermi ve daima varln srdrmtr.
slam bilginleri hak dini yle tanmlarlar: Din akl sahibi insanlar kendi tercihleriyle bizzat hayrl olan eylere gtren ilah bir kanundur.

Bu tanmda ilah dinin nemli unsur ve zellii vurgulanmaktadr: 1 Gerek din z itibariyle ilah kaynakl olup insann kendi abas ile ulat beeri bir olgu deildir. 2. Dinin muhatab akl ve irade sahibi insanlardr. Bu ayn zamanda dinin kiisel irade ve sorumlulua dayal bir tercih konusu olduunu anlatr. 3. Dinin akn ilah gerekliklere olan isel ve bireysel inan boyutunun yannda insan hayatn btnyle kuatan bir davran ve aksiyon boyutu da vardr. Tanmda yer alan hayrl olana gtrme zellii dinin bu ilev ve alanna iaret eder. slm dini, insan asndan en yaln biimiyle Allaha inanma ve Ona ibadet etmekten ibarettir. Dar anlamyla ibadet namaz, zekt, oru gibi tr, ilkeleri, erevesi ve biimi byk lde dinin sahibi tarafndan ortaya konulmu belirli davranlar ifade eder. Daha dorusu ibadet sz edilen davran kalplar araclyla kiinin dorudan doruya Allahla kurduu zel balant ve ilikinin biimsel gsterge ve pratiklerini anlatmaktadr.

Dier taraftan slm bir tevhit dinidir. Bunun zorunlu bir sonucu olarak Mslman kiinin kendi i dnyas ve zel hayatndan baka, dier insan ve varlklarla olan insan ve hukuksal ilikilerini de dinin zel ve genel bildirimlerine uygun olarak dzenlemesi arttr. Bu da kiinin hayatn hangi yn ve alanyla ilgili olursa olsun btn yapp etmelerinde Allaha ve Onun emir ve yasaklarna kar duyarl ve sorumlu bir bilinle hareket etmesini zorunlu klar. Dolaysyla bunlar da dinden ve geni anlamda ibadet kavramndan ayr dnmek mmkn deildir. Nitekim din bildirim ve kurallar btn iinde inan ve dar anlamda ibadetlerden baka insann kiisel dindarlyla ilgili helal ve haramlar, ayrca ahlak ve hukuk gibi toplumsal dzen kurallaryla ilgili emir ve yasaklar bir hayli yekn tutmaktadr. O halde dinin genel bir snflandrmayla inan ve davran olarak iki temel boyutunun olduunu syleyebiliriz. Dinin davran boyutu da kendi iinde ibadet, ahlak ve mumelt (helal-haramlar ve hukuk ilikiler) ksmlarna ayrlr. slm dininin asl kaynan oluturan Kurn btnyle vahiydir. Dinin ikinci kayna konumundaki Hz. Peygamberin szleri ve uygulamalar da esas itibariyle vahye dayanr.
Fkh terminolojisinde Kurn ve Snnet metinlerine ortak bir terimle nas ad verilir. Din ilah kaynakl naslar aracl ile Allahn insanlara hitab, yani buyurmasndan ibarettir.

Fkh ve ctihad
Din hitap, bu hitaba muhatap olan mkellef kii bakmndan farz, vacip, mendup, mekruh, haram, batl, fasit gibi onun davranlarn ynlendiren ve bunlarn din adan deerini ortaya koyan er` hkmler btn olarak anlalr ve yerine getirilir. Bunlarn tamamna er` hkmler veya ilh hkmler ya da din hkmler ad verilir. er` hkmlerin dayanan oluturan Kurn, Snnet ve dier kaynaklara da hkmlerin delilleri veya hkmlerin kaynaklar denilir. Kurn ve Snnet naslar birer sz ve metin olup bunlardan din hkm karmak iin ncelikle dilin tm imknlarn kullanarak bunlarn manalarn tespit etmek, yani bunlar anlamak ve yorumlamak gerekir. Anlam ve yorum ise mutlaka metnin durumuna gre belirli dzeylerde zihn bir abay gerektirir. te din literatrde ilk ve en geni anlamyla fkh, bir veya birden fazla nass gerektiinde metin d unsurlar da dikkate alarak kendi i btnl ve birbirleriyle ilikisi balamnda anlama ve yorumlama faaliyetinin genel addr. Hicr ilk asrlarda slmn inan ve ahlak boyutunu da kuatacak ekilde zihn aba ile elde edilen dini bilgilerin tamam iin ilim kelimesi ile birlikte fkh terimi kullanlmtr. Nitekim Eb Hanfe fkhn tanmn kiinin hak ve vecibelerini bilmesidir eklinde yapm ve inan konularn ele ald eserine en byk fkh anlamnda el-Fikhl-ekber adn koymutur. Ancak ilerleyen dnemlerde slm ilimlerde tefsir, hadis, akid ve kelam, tasavvuf gibi ayr disiplinlerin olumasna paralel olarak fkhn kapsam daralarak sadece ibdt, mumelt ve ukbt alanlaryla snrl hale gelmitir.

Fakat dar anlamda fkh ilmi bu kapsamyla bile insan hayatnn ok byk bir ksmn kuatmaktadr. bdt, tahret, namaz, oru, zekt ve hac gibi btn ibadetleri iine almaktadr. Mumeltn iine de gndelik hayattaki btn helal haramlar bata olmak zere kiiler, kurumlar ve toplumlar arasndaki her trl sosyal, ekonomik, siyas ve hukuk ilikiler girmektedir. Toplum hayatnda ilenen btn su ve cezalar ise ukbt kapsamnda dzenlenmektedir.
Fkh ilmi bir bakma mkellefin eyleme dnk btn davranlaryla, hayatn btn pratikleriyle ilgili hkm retme faaliyetidir.

Fkh terminolojisinde bu faaliyeti yrten kiilere fakih ad verilir. Din hkmlerin bir ksm sbutu ve delaleti ak olan naslarda kesin bir ekilde belirtilmitir. Bunlar kesin ve zorunlu bilgi ifade ederler. Fakihin bunlarla ilgili yapt i, bunlarn anlam erevelerini tespit etmek ve onlar belirli hkm kalplar iinde yeniden ifade etmekten ibarettir. Naslarn byk bir ksm ise gerek delletleri yani anlamlar asndan, gerekse sbutu yani nakli asndan kesinlik tamazlar. Bunlar bilgi deeri bakmndan ilim deil zan ifade ederler. Bu naslardan hkm karmak daha byk oranda akl ve zihn bir abay gerektirir. te yandan naslar snrl, durmadan gelien hayat olaylar ise snrszdr. Ama insan hayatnn hibir ynnn din adan hkmsz braklmayaca da yerleik bir ilke olarak kabul edilmektedir. Dolaysyla naslarda hakknda ak bir gnderme bulunmayan olaylar naslara kyasla veya dinin genel ilke ve amalarna gre zme kavuturma, yani bu olaylarn bir ekilde dinle balantsn kurma zorunluluu vardr. Bu ileme de fkh dilinde ictiht ad verilmektedir. Fkh denildiinde ictiht akla gelmekte, fkhn eksenini ictiht oluturmaktadr. ctiht fakihin er`-amel bir meselenin hkmn ilgili delillerden karabilmek iin olanca gayretini sarfetmesi eklinde tanmlanmaktadr. Bu melekeye sahip olan kimseye de mctehit ad verilmektedir. ctiht iki ana unsura dayanr. lah iradenin tecelli ettii naslar birinci unsuru, bunlar anlama abasnn dayana olan akl karm ise ikinci unsuru oluturur. Fkhn ii bir meseleyle ilgili soyut bir hkm belirlemekten ibaret deildir. Bunlarn somut mesele ve olaylara uygulanmas da fkh faaliyetin bir parasn oluturur. Fkhn uygulamaya dnk bu yn literatrde ift (fetva) ve kaza (yarglama) terimleriyle ifade edilmitir.

Fkh ve Hayat
Gerek din meselelerle ilgili soyut hkmn karlmas, gerek bunlarn somut olay ve olgulara uygulanmas yaanlan hayata ve toplumsal gereklie dair derin bir bilgi, kavray ve analiz gcn gerekli klar. Dolaysyla ictihdn unsurlarna nc bir unsur daha katlmaktadr ki, bu da sosyolojik unsurdur. u halde fkh bir ynyle ilah teblile yani Kurn ve Snnette yer alan bilgi ve aklamalarla dorudan iliki iindedir. Bir ynyle de fakihlerin zihn retimleri, gzlem ve tecrbe birikimleri, farkl zaman ve meknlarda yaayan toplumlarn hayatlar, kltrleri ve gelenekleriyle de yakndan balantldr. Bu zelliiyle fkh beer akln etkin rol ve katklaryla ilah hitap ile bireysel ve toplumsal hayat arasnda anlaml ve tutarl bir ba

kurmaya alan, ksaca dinle hayat, nasla olgu arasnda kpr vazifesi gren olduka canl ve dinamik bir ilm faaliyet alandr. Gnmzde durmadan gelien ve deien hayat olaylar karsnda kendi i dinamikleriyle bu gelimeleri takip etme, ynlendirme ve yeni meselelere zm retme misyon ve grevi de fkh ilminin omuzlarndadr.

FIKIHTA HKMLERN DEMES VE YEN HKMLER


Toplumsal hayat srekli bir deiim iindedir. Sosyal bilimciler deimeyen bir ey varsa, o da hayatn srekli deitii gereidir derler. Deime ve sreklilik ilk bakta kart kavramlar olarak gzkse de esas itibariyle bunlar bir gerekliin iki ayr yz gibidir. Sreklilik olmadan deiim, deiim olmadan da sreklilik salanamaz. Her eyin deitii, hibir eyin ayn kalmad bir dnyada ne dinden, ne gelenekten, ne de kltr ve medeniyetten sz edilebilir. Ayn ekilde zamana, ortama ve artlara ayak uyduramayan hibir eyin de sreklilii salanamaz. Deime bir durumun btnyle bambaka bir duruma dnt anlamna gelmez. Deien eyin birok nitelii eski haliyle ilgisini devam ettirir. Birok ey deierek devam eder, devam ederek de deiir. slm dininin insan hayatnn her alann kuatan bir zellie sahip olduunu grdk. nsan ve hayata dair her eyin dinle de dorudan veya dolayl olarak ilgisi vardr. Bu yzden dinin insan ve topluma hayatndaki deime ve gelimelere kaytsz kalmas dnlemez. slm dininin evrensellii ve btn zaman ve meknlara elverililii bunu gerektirir. Buna karlk slm inancna gre dinin z asla deimez. Deimeyerek insanln son dini, ilah vahyin son halkas olarak kyamete kadar grevini ifa edecektir. Kurn- Kerm ve Hz. Peygamberin snneti bu dinin deimeden kyamete kadar bk kalmasn salayan iki temel metindir. Bu iki metnin balaycl, Mslman toplumlarn saduyusu ve mtehitlerin bu unsurlara bal kalarak ortaya koyduklar aba ve gayret, slm toplumlarnda balangtan bugne kadar ortak bir kimlik, ortak bir gelenek, ortak bir din tecrbe ve ortak bir refleks olumasn salamtr. Bunlarn bir ksm din gelenekte icm olarak deerlendirilmitir. slmn bir taraftan zn ve safiyetini koruyup dier taraftan durmadan deien hayat realitesine uyum salama zorunluluu ve yetenei onun baz hkmlerinde zamana, evreye ve artlara gre nisb bir deime olup olmayaca meselesini gndeme getirmitir. Bu konu klasik fkhta ahkmn taayyr (hkmlerin deimesi) ad altnda ele alnmtr. Dier taraftan slm tarihinin ilerleyen dnemlerinde slam lkesinin ok geni corafyalara yaylmas ve bu srete Mslmanlarn dnyann birok blgesinde farkl kltr, gelenek ve uygarlklarla temasa gemesi sonucunda ilk dnem mtehitlerince bilinmeyen, dolaysyla hakknda mevcut fkh birikimi iinde herhangi bir hkm bulunmayan yeni meseleler ortaya kmtr. Bunlarn da naslarn lafz ve gayeleri ile ilk dnem mtehitlerinin ilke ve yntemleri dorultusunda fkh bir zme kavuturulmas gerekmitir. Bu durum fkh tarihinde nevzil fkh diyebileceimiz yeni bir fkh edebiyatnn domasna ve gelimesine neden olmutur.

Gnmz fkh problemlerinin tarih arka plan ve teorik alt yaps hakknda bir fikir vermesi bakmndan birbiriyle yakn balants olan hatta birok ynyle iielik zellii tayan bu iki konuyu burada ayr balklar altnda ele almay uygun buluyoruz.

Fkhta Hkmlerin Deimesi


Fkhta din hkmlerin deimesinden maksat, hakknda nas bulunsun bulunmasn herhangi bir konu ile ilgili soyut hkm ya da uygulamada zaman iinde gzlenen deiiklikler ve farkllklardr.
Bu deiim hkmn neshi veya iptali anlamnda olmayp belirli artlarda uygulanmas istenen hkmn o artlar olumad iin uygulanmamas demektir. artlar eski haline dndnde nceki hkm tekrar yrrle girebilir.

Fkh hkmlerde deiimin sahas ve snrlarn ortaya koymadan nce deiime imkn tanyp tanmama zellii bakmndan bu hkmlerin genel grnmne, bunlarn deime karsndaki genel tutumuna bir bakmak gerekir. nk fkhn bir ksm zellikleri deime ile badamaz gzkrken, dier bir ksm deimenin mmkn olduu izlenimini vermektedir.

Fkhn Deime le Badamaz Gzken zellikleri


Fkhn, hkmlerin deimesine kapal olduu grnts veren zelliklerinden en nemlileri onun ama ve kaynak itibariyle ilah nitelikli oluu, slmn kemle ermi ve ebed yrrlkte kalmak zere gnderilmi bir din olmas ve btncl ve gayeci bir zellie sahip bulunmasdr. Burada ilk iki zellik hakknda ksa bilgi verilecektir. 1. Din hkmlerin ilah nitelikli oluu: Fkh, kaynak itibariyle ilah bir sistemdir. Fkhn birinci temel kaynan oluturan Kurn- Kerm btnyle vahiy mahsuldr. kinci kaynak olan Snnetin de vahye dayand, en azndan vahyin kontrolne tabi olduu kesindir. Bu yzden o da genel anlamda vahiy kapsamnda deerlendirilir. Fkhn iki temel kaynann vahiy oluu, onun ve ondan karlan hkmlerin de ilke olarak deimez ve deitirilemez oluunu gerektirir. Kurn- Kerm, onu tebli eden Peygamberin bile Kurndan bir hkm deitirmeye yetkisi olmadn belirtmektedir (bk. Yunus 10/15). Kurnn tahriften korunmu olmas, koruyucusunun da bizzat Allah Tel olmas (bk. el-Hicr 15/9) da Kurnn deimezliini garanti altna almtr. Fkh ama itibariyle de ilah niteliklidir. slm dininin nih hedefi kul ile Allah arasnda en gzel ba kurmak, bylece Onun rzasna ulamay salamaktr. slmda mevcut olan her trl ter nitelikli dzenleme ve ynlendirmeler insann yalnz Allaha kul olmasn amalamaktadr. slma gre yaratln gerek amac da Allaha kul olmaktr. Kurn- Kermde yer alan Ben cinleri ve insanlar, ancak bana kulluk etsinler diye yarattm (ez-Zriyt 51/56) ayeti insann esas itibariyle kendisi iin yaratlmad, yaratln ve hayatn temel gayesinin Allaha kulluk etmek olduunu bildirir. Bu yzden Mslman kiinin ilah kaynakl slm dinini ve onun hkmlerini kabul edip etmeme veya bunlar deitirme serbestisi yoktur. Bu durum Allah ve Peygamberi bir eye hkmettii zaman, inanan erkek ve kadna

artk ilerinde baka yolu seme hakk yoktur (el-Ahzb 33/36) ayetinde aka belirtilmitir. 2. slmn kemle ermi olmas: slm dininin tamamlanm, btnle ulam, kemle ermi olmas da hkmlerin deimesine engel olarak gzken hususlardan biridir. Kuran- Kermde bu husus, Bugn size dininizi kemle erdirdim. zerinizdeki nimetimi tamamladm, din olarak sizin iin slm setim ve ondan raz oldum (el-Mide 5/3) ayetiyle ifade edilmitir. Bu ve benzeri ayetlere gre din tamamlanm olup onun hkmlerine eklemeler yapmak veya mevcut hkmleri bakalar ile deitirmek slmn bu zellii ile badamaz. Ayrca Hz. Peygamber kendinden sonra din adna ortaya konulan her eyin kabul edilmez olduunu sylemitir (Buhar, Sulh, 5; Mslim, Akdiye, 17). slm bilginleri teden beri dinin kemle ermesinden ne kastedildii konusunda fikir yrtmlerdir. Kurtub gibi baz bilginlere gre bununla slm be temel zerine kurulmutur (Buhar, "mn", 34) hadisinde belirlenen ibadetlerin tamamland kastedilmektedir. nl slm limi atbnin de iinde bulunduu bir grup bilgine gre ise dinin kemlinden anlalan dinin tek tek cz/tikel meseleleri deil temel esaslar ve genel prensipleridir. Dolaysyla bu bilginler dinin kemle ermi olmasnn yeni ictihadlara engel olmadn dnrler. nk itihadn gereklilii de Kitap ve Snnete dayal genel prensiplerden birisidir. Dinde itihada ak bir alan her zaman mevcuttur. Dinin ictihad kurumunu kabul edip zendirmesi de bunu gstermektedir. Bu bilginlere gre dinin kemle erdiini bildiren ayetten sonra baka birka ayetin daha inmi bulunmas da bu gr desteklemektedir.
slam bilginlerinin geneli Hz. Peygamber tarafndan kabul edilemez olarak nitelendirilen "yenilikler"i bidat kavramyla ilikilendirmi ve bununla kastedilen eyin dinin znde ve ibadetlerinde yaplan yenilikler olduunu belirtmilerdir.

Fkhn Deimeye Ak Olduunu Gsteren zellikleri


Fkhn deimeye elverili olduunu gsteren zelliklerinin banda slm dininin evrensellii ve hkmlerinin esneklii gelmektedir. 1. slm dininin evrensellii: slm, herhangi bir coraf blge, zaman veya rk ayrm olmakszn btn insanla hitap eden bir dindir. Kurn- Kerm'de slmn bu zelliini anlatan birok ayet vardr. Bunlardan bazlar yledir: "De ki: Ey insanlar! phesiz ben, gklerin ve yerin hkmran, kendisinden baka hibir ilah bulunmayan, hayat veren ve ldren Allah'n hepinize gnderdii bir eliyim" (el-A`rf 7/158). "Ey Muhammed! Biz seni btn insanlara ancak mjdeci ve uyarc olarak gnderdik. Fakat insanlarn ou bilmezler" (Sebe 34/28). Hz. Peygamber de daha nceki peygamberlere verilmeyip sadece kendisine bahedilen be zellii sayarken "her peygamber yalnzca kendi kavmine gndedildii halde, ben btn insanlara gnderildim" demitir (Buhar, "Teyemmm", 1). slmn evrensel oluunun nemli sonularndan biri getirdii hkmlerin dnyann her yerinde herhangi bir zorluk ve sknt olmadan eit bir ekilde uygulanmaya elverili bir zellie sahip olmasdr. Bu hkmlerin byk bir ksm farkl rk, kltr ve adetlere gre deimeyen genel illet ve prensiplere balanmtr. Bu sayede deiik dnemlerde yaayan slm

bilginleri bu illet ve prensipleri esas alarak ve deiik yntemler kullanarak kendi ihtiya, ortam ve artlarna uygun kolay zmler retmeyi baarmlardr. 2. Hkmlerin esneklii: slmn ykmllk getiren hkmlerinin belirli lde esnemeye elverili bir yapda olmas esas itibariyle onun evrensellik zelliinin bir sonucudur. Hkmlerin esnekliinden anlalan baz hkmlerin zamana, ortama ve artlara gre farkl ekiller alabilme yeteneidir. Esneklik slm'n deimezlii ve ebed yrrl ilkelerinden ayr bir zellik deildir. Hkmlerin esneklii hibir zaman bunlarn lakal, deimez zn zedeleyecek ekilde her trl oynamalara elverili olduklar anlamna gelmez. Aksine esneklik, bu hkmlerin yeni mesele ve olaylar zme kavuturma ve onlar yerli yerine oturtma konusunda stn bir kabiliyete sahip bulunduunu anlatr. slam dininin ideal bir biimde uygulanmas tek bir ekille snrl olmayp hkmlerin esneklii bu konuda zamana ve artlara gre srekli bir gelime ve genilemeyi salamaktadr. Bu yzden hkmlerin esneklii, slm dininin ona her zaman canllk ve dinamiz kazandran nemli ve ayrc niteliklerinden biridir. slm dini hkmlerde esneklii temin eden pek ok unsur ve aralara sahiptir. Bunlarn banda hkm kaynaklarnn zellii gelmektedir. slm'da hkmlerin asl kaynan oluturan Kur'n ve Snnet naslar yannda fakihlerin hkm karrken bavurabilecei icm`, kyas, istislh, istishb, istihsn, sahabi kavli, sedd-i zeri, umm'l-belva, rf ve adet gibi say ve eit olarak olduka zengin kaynak ve metotlar vardr. Bunlarn byk bir ounluu nitelii gerei yeni olay ve gelimeleri karlayabilecek yetenek ve esneklie sahiptir. Kur'n ve Snnet naslarnn ierikleri de bir taraftan dinin deimez zn, sabitelerini gvence altna alrken, dier taraftan deiime ve gelimeye ak alanlarda ihtiya ve artlara gre yeni ve farkl hkmler koymak iin ictihad faaliyetine olduka geni bir yer brakmtr. Bu nedenle belirli konular dnda her meseleyle ilgili balayc nitelikte detay hkmler koymak yerine daha ok ereve hkmler ve genel/kll prensipler ngrmekle yetinmitir. Bunlara rnek olarak adaletin ve kamu yararnn salanmas, ura prensibinin iletilmesi, cezann sua denk olmas, haksz kazancn nlenmesi, hayrda yardmlama, gln kaldrlmas, zaruretlerin yasak eyleri mbah hale getirmesi, zararn giderilmesi gibi ilke ve prensipler gsterilebilir. Ayrca Kurn ve Snnet naslar baz alanlarda herhangi bir dzenleme yapmayarak adeta bilinli boluklar brakm, bu gibi yerlerde srekli gelien bireysel ve toplumsal hayatn gerekleri dorultusunda dinin temel ilke ve amalarna ters dmeden uygun zmler retmeyi insan aklna ve zeksna havale etmitir.
Fkhta zellikle kolaylk ve zaruret prensipleri hkmlerin esnekliini salayan en nemli aralardandr.

Kolaylatrma slm'n temel amalarndan biridir. slm insanlara rahmet olarak gelmi ve daha balangta nceki dinlerde mevcut olan ar ykmllklerin birounu kaldrmtr. Dinde arl iyi karlamam, deiik vesilelerle gln kaldrldn, takat st sorumluluun bulunmadn, her eyde zorluun deil, kolayln esas olduunu

10

belirtmitir. slm'da birtakm ihtiya, sknt ve zrler sebebiyle baz ykmllklerin hafifletilmesi, ertelenmesi veya ne alnmas hatta gerektiinde deitirilmesi de kolaylk prensibinin bir gereidir. Glk ve skntnn kolaylatrmay getirecei ve bir ite darlk ve sknt sz konusu olduunda ruhsat ve genilik gsterilecei fkhn genel/kll kideleri arasnda yer almtr (bk. Mecelle, md. 18-19).
slm'da kolaylk ilkesi gerei hafifletilen hkmlere birka rnek veriniz.

Zaruret ise fkhta "dinin yasak ettii bir eyi yapmaya veya yemeye mecbur eden durum" anlamnda kullanlan bir terimdir. Zaruret ilkesi aslnda kolaylk ilkesinin bir gerei olup ana yolun tkanmas halinde alan servis yolu gibi geici ve istisna zmler getiren bir fkh aracdr. Bu ilke slm bilginleri tarafndan "Zaruretler yasaklar mubah klar" eklinde genel kural haline getirilmitir (bk. Mecelle, md. 22). te yandan fkhta ihtiya dzeyindeki baz durumlar da kimi zaman zaruret gibi deerlendirilmi ve ayn hkmlere tabi klnmtr (bk. Mecelle, md. 32). Ancak bir zarurete dayal olarak verilen ruhsat hkm, sz konusu zaruretin devam sresince geerli olup zaruret durumu kalknca hkm eski haline dner. Ayrca zaruret sonucu mubah klnan ey belirli bir miktarla snrldr. Bu durum "Zaruretler miktarnca takdir olunur" kaidesi ile ifade edilmitir (bk. Mecelle, md. 22).
slm'da zaruret ilkesi hakknda ayrntl bilgi iin Mustafa Baktr'n slm Hukukunda Zaruret Hali adl kitabna bavurabilirsiniz.

Hkmlerde Deimenin Alan ve Snrlar


slm bilginleri fkh hkmlerde deimenin ilke olarak mmkn olduunu kabul ederler. Bu husus Mecelle'de genel ve olumsuz bir ifade ile "Ezmnn taayyr ile ahkmn taayyr inkr olunamaz" eklinde ifade edilmitir (bk. md. 39). Fakat yaplan aklamalar bu ilkenin mutlak olarak btn hkmlerde deil, belirli alanlarda ve snrl konular iin geerli olduunu ortaya koymaktadr. nk fkhn bir ksm hkmleri dinin zn, deimeyen sabitelerini ve olmazsa olmazlarn oluturmaktadr. Mesela iman esaslar, ahlak kurallar ve ibadet ekilleri slm'n sabiteleridir. artlar ne olursa olsun deimeden kalmtr ve yle kalacaktr. Bu ilkeler dinin zn ve bireyin Mslman kimliini oluturur. Dolaysyla bunlar bireyin, hayat boyunca benimsemesi ve yaamas gereken deerlerdir. Kii bu deerleri kendi dnda birtakm artlarn olumasna gerek duymadan iselletirmeli ve yaamaldr. Bunlar yaayabilmek iin sosyal, kltrel, ekonomik ve bilimsel birtakm deiim ve gelimelerin olumasn beklemeye gerek yoktur. Buna karlk mumelt ve ukbt gibi fkhn ilgi alannn byk kesitini oluturan konularn itihada ak ksmlarnda zamanla deiiklik gndeme gelebilir. Bu yzden fkhta nitelii gerei deimeye kapal alanlarla ilke olarak deimeye ve farkl biimlerde yorumlanmaya msait alanlar birbirinden kategorik olarak ayrmak nem tamaktadr. Bu ayrmda er' hkmlerin dayand illet ve sebeplerin aklla kavranlp kavranlamayaca nemli bir lttr. slam bilginleri er` hkmleri bu bakmdan taabbud ve ta`ll eklinde iki gruba ayrmaktadrlar.

11

1. Taabbd hkmler: Fkhta taabbud hkm kavram, biri geni dieri dar olmak zere iki anlamda kullanlmaktadr. Geni anlamda taabbud hkm gerekesi aklla kavransn veya kavranmasn ierisinde Allah hakk bulunan her hkmdr. Bu anlamyla taabbud hkm esasen ta`lil hkmleri de iine almaktadr. ster ibadet ister muamelt alannda olsun btn din ykmllklerin bu anlamda taabbud bir yn bulunmaktadr. Taabbudun bu anlam, hkmlerde kyas ve itihada bavurulmasna engel oluturmamaktadr. slm bilginleri bu kavram daha ok dar anlamyla ele almlardr. Bu anlamda taabbud tabiri fkh ve fkh usul eserlerinde, gerekesi aklla kavranlamayan, dolaysyla kyas ve ictihada konu olmayan hkmler iin kullanlan bir terimdir. Taabbud hkmn bu ksmnn en temel zellikleri kesin nassa dayanm olmas, dinin aslna dhil olmas, kyasa konu olmamas ve z itibariyle deiime kapal olmasdr. Bununla birlikte taabbud hkmlerin ayrntlarnda ve uygulamalarnda ictihadn baz trleri icra edilebilmektedir. 2. Ta`ll hkmler: Benzer ekilde ta`ll kavramna da ele alnd balama gre farkl anlamlar yklenir. En genel anlamyla ta`ll, taabbud olanlar da dhil olmak zere btn er` hkmlerin belirli bir gayeye ynelik olduunun kabul edilmesidir. Bu gaye, insanlarn dnyev ve uhrev yararlarn salamaktr. Hkmlerde byle genel bir amacn bulunduu konusunda slm bilginleri arasnda nemli bir gr ayrl yoktur. kinci ve dar anlamda ta`ll ise nasla sabit olan belirli bir hkmn illetinin tespit edilmesidir. Hkmleri "hikmet"le gerekelendirmeyi kabul edenlere gre nasla sabit bir hkmn hikmetini belirlemek, yani yneldii maslahat ve maksad ortaya koymak da ta`ll kapsamnda deerlendirilir. Hkmlerin taabbud ve ve ta`lil eklinde snflandrlmasnn temel amac, Kur'n ve Snnet deerlerinin, sonradan ortaya kan ve bu iki kaynakta hkm bulunmayan olay ve meselelerde de uygulanabilmesini salamaktr. Fkh usulnde bu ileme kyas ad verilmektedir. Kyasn en nemli rknlerinden biri hkmn konmasna esas tekil eden ve aklla kavranlabilen mana, yani illettir. Bu yzden konulu gerekesi aklla tespit edilemeyen hkmler, kyas yoluyla geniletilip deitirilemez.
Tabbud hkmler fkhn deiime kapal alanlarn, ta`ll hkmler ise geniletilmeye ve deitirmeye elverili alanlarn oluturmaktadr.

Hkmlerin bu ekilde taabbud ve ta`lil eklinde ayrlmas Zhirler dnda btn slm bilginleri tarafndan kabul edilmektedir. Taabud hkmler dinin deimez sabitelerini temsil ettii iin bunlarn kapsamna hangi hkmlerin girdii nem tamaktadr. slm bilginlerinin bu konuda farkl anlaylara sahip olduu grlmektedir. Bir ksm taabbud hkmlerin sahasn dar tutarken, bir ksm bunu bir hayli geniletmektedir. slm bilginlerinin ounluu taabbud hkmlerin daha ziyade ibadet ve helal haram konularnda olduu, muamelat konularnda ok az taabbud hkm bulunduu grndedirler. atb gibi baz bilginler cezalarla ilgili hkmlerin taabbud olmadn belirtir. Gazali de ceza konularnda ta`llin esas, taabbudun nadir olduunu ve filerin bu konularda kyasa bavurduklarn syler.

12

Hanefler mezhep ierisinde taabbud sahasn en geni tutanlardr. Onlar ibadet konularnn yansra ukbt ve mumelt alanna giren pek ok eyi taabbud hkm kapsamnda deerlendirmilerdir. slm bilginleri iinde mumelt konularnda esas ve doru lnn sadece maslahat olduunu syleyerek bu alanda hi taabbud hkm bulunmadn ileri srenler de bulunmaktadr. Gnmzde de zellikle akademik evrelerde bu anlay ynnde gl bir eilimin bulunduu grlmektedir. Zhirler ise taabbud zelliini hemen hemen btn hkmlere yaymaktadrlar. Onlar bir hkmn taabbud olmas iin hangi sahaya ait olduuna deil, nasla sabit olup olmadna bakarlar. Nasla sabit olan btn hkmlerin de taabbud olduunu savunurlar. Bu yzden naslarn lafz anlamlarna sk skya bal kalm ve kyas metodunu toptan reddetmilerdir. Bu genel deerlendirmeden sonra klasik fkhtaki baskn eilimi dikkate alarak er` hkmleri taabbudlik asndan u ekilde gruplandrmak mmkndr: nanla ilgili hkmler: Bunlarn taabbud olduu konusunda ittifak olup bunlarda herhangi bir deiiklik sz konusu deildir. Temel ahlaki deerlerle ilgili hkmler de bu kapsama dhil edilebilir. badelerle ilgili hkmler: Bunlar insann Allah'la ilikisini dzenleyen ve konulu gerekesi ve biimleri aklla anlalmayan hkmlerdendir. Dinin aslndan kabul edilen bu hkmlerin Allah nasl emretmise o ekilde yerine getirilmesi gerekir. badetler alannda yaplacak her yenilik bid'at ve sapknlk olarak deerlendirilir. Ancak ibadetlerin uygulanmasnda zaman, evre ve artlarn etkisiyle ze ilikin olmayan baz tasarruflar yaplabilmektedir. Mesela be vakit klnan namazlar, kutup blgelerinde vakitlerin tamam olumad iin en yakn yere kyasla takdir edilip klnabilir. Teravih namaznn cemaatle klnmas, ezan okurken hoperlrlerin kullanlmas da benzer rnekler olarak zikredilebilir. Miktarlarla ilgili hkmler (Mukaddert): slam dininde baz hkmler belirli miktarlar ifade etmekte ve bunlarn bizzat ri` (Allah ve Resul) tarafndan belirlendii kabul edilmektedir. Fkh terminolojisinde bunlara mukaddert ad verilmektedir. Miras paylar, kadnlarn iddet gnleri, hadler (ceza miktarlar), kefaretler, hayvanlarn boazlanma ekli, zekt nisap ve oranlar bu hkmlerin balca rneklerini oluturur. Klasik fkh doktrininde bu tr hkmler de taabbud kabul edilmi ve kural olarak deime sahas dnda tutulmutur. Buna gereke olarak ri` tarafndan belirlenen miktarlarn, neden bu saylarla snrlandrldnn aklla bilinemeyecei gsterilmektedir. Haramlar ve helaller: Haram, yaplmas dinen kesin ve balayc bir ifade ve slupla yasaklanan fiildir. Haram'n kart olan helal ise dinen izin verilmi, hakknda er` bir yasaklama ve kstlama bulunmayan davran ve onun din hkmn ifade eder. Kur'n- Kerm'de bir eyi helal veya haram klma yetkisinin sadece Allah'a ait olduu bildirilir (bk. en-Nahl 16/116) ve Allah'n helal kld iyi ve temiz eylerin haram klnmamas emredilir (bk. el-Mide 5/87). phesiz bu durum haraml veya helallii kesin naslarla sabit olan hususlar iin geerlidir.
slm bilginleri hakknda kesin nas bulunmayan eyler iin haram ve helal hkm vermekten kanm, bunun yerine mekruh, sevimsiz, caiz, gayri caiz gibi daha esnek terimler kullanmay tercih etmilerdir.

13

slm'da bir eyin haram klnmasnda esas yetkili Allah olduu iin haramlk ifade eden hkmler genel olarak taabbud kabul edilmitir. Haram klnan eylerin bir ksmnn zararl, pis ve tiksinti verici zellikte oluunun da bunlarn haram klnmasnda etkisi vardr. Ama baz eyler de din siyaset gerei yasaklanmtr. Mesela kasten besmele ekilmeden ya da Allah'tan bakas adna boazlanan hayvanlarn yenilmesinin haram klnmas bu zellikte olup bunlarn taabbud olduunda gr ayrl yoktur. te yandan pis ve tiksindirici zellii sebebiyle bir ksm eyler yasakland halde benzer zelliklere sahip baka eylerin ayn kesinlikte yasaklanmam olmas yasaklanan eylerde taabbudliin esas olduunu gstermektedir. Haram ve helallerde asl olann taabbud olmas bu gibi konularda eitli tevillerle hkm deitirme imknn ortadan kaldrmaktadr. rnein tbb kontrolden geirilerek domuz etinin helalliine hkmetmek, vcuda zarar vermeyecek lde alkol almak veya eitli adlar altnda birtakm yasaklar ilemek bu esaslara gre meru ve caiz grlememektedir. Bununla birlikte haramlar ancak kesinlik ifade eden naslarla belirlenebilir. Lafz ve mana olarak bir nassn kapsamna girmeyen hususlarda slm bilginlerinin ounluuna gre "Eyada asl olan mbahlktr" ilkesi geerlidir. Bu anlay haramlarn belirli bir say ve eitle snrl hale getirmi, bylece helal ve mbahlara ok geni bir alan brakmtr.
Evlilii sona eren kadnlarn iddet srelerinde zamana ve artlara gre deiiklik yaplabilir mi?

Muameltla ilgili hkmler: Fkh usul asndan muamelatla ilgili hkmlerde asl olan taabbud deil, ta`lldir. Bu yzden kyas ve itihadn en fazla iletildii alan mumelt alandr. Bununla birlikte klasik fkhta az da olsa bu alanlarda da taabbud hkmlerin bulunduu kabul edilmektedir. Ayrca slm bilginlerinin geneli mumelt alannda olup hakknda kesin nas ve icm` bulunan konular ta`ll edilseler bile deime kapsam dnda tutmulardr. Dier taraftan zellikle mezheplerin istikrar bulmas ve mezhep temelli fkh retiminin yaygnlk kazanmasndan sonra yerleik hkmlerden pek ou alan ayrm yaplmakszn adeta taabbud kategorisinde deerlendirilmi ve deiime kapatlmtr. Deimeye ak hkmler ise hakknda zel bir nas bulunmayan, kll nitelikte olmayan ve temelde rf ve adeta bal olarak sabit olmu bulunan hkmlerle snrlandrlmtr.
Fkhta hkmlerin deimesi konusuyla ilgili ayrntl bilgi ve aklamalar Mehmet Erdoan'n slm Hukukunda Ahkmn Deimesi adl kitabnda bulabilirsiniz.

Nevzil Fkh
Nevzil, Arapa nzile kelimesinin ouludur. Szlkte "sonradan meydana gelen, insanlar iin zorluk veya sknt douran durum" anlamna gelir. Bu kelime, bir fkh terimi olarak klasik fkhta ve gnmzde szlk anlamyla balantl bir ekilde birbirine yakn fakat ierik ve kapsam olarak birbirinden ksmen farkl anlamlarda kullanlmtr. Kelimenin fkh edebiyatnda kullanld balca anlamlar unlardr. 1. Nevzil kelimesi, fkh tarihinin ilk dnemlerinde genel olarak yeni ortaya kan ve hakknda er` bir hkm verilmesi gereken mesele ve

14

olaylar ifade etmek zere kullanlmtr. Fkh mezheplerinin olumas ve kurumsal hale gelmesinden sonra bu kelime baz mezheplerde anlam kaymasna urayarak daha dar ve teknik bir terim haline gelmitir. Ama baz fkh evrelerinde bu terim, ilk anlam byk lde korunarak gnmze kadar kullanlmaya devam etmitir. Bu kelimeyi sz edilen anlamda en fazla kullanan fkh evresi Malik mezhebidir. Bu mezhebin literatrnde bu nitelikte ok sayda eserin mevcut olduu grlr. Genelde nevzil bal tayan bu eserler, baz Malik fakihlerinin karlatklar birtakm meselelere verdikleri cevaplardan ve mahkeme kararlarndan oluur. Ayrca baz eserlerde ayn kavram erevesinde kadlarn yarg grevi yaparken karlatklar baz olaylardan ve Malik mezhebinin hkim olduu blgelerde gelien amellerden de sz edilir. 2. Hanefi mezhebinde de nevzil kelimesi belirli bir sre yeni ortaya kan fkh meseleleri iin kullanlmtr. Fakat Eb Hanfe ve rencilerini kapsayan ve selef ad verilen dnemden sonra bu mezhepte gerek fkh dncesi gerek literatr sahasnda nemli deiiklikler olmutur. Bu srete nevzil kelimesi de Hanef fakihlerin ortaya koyduklar bir grup fkh gr toplu olarak ifade eden zel bir terim haline gelmitir. Hanef mezhebindeki grler bilgi ve delil deeri bakmndan gruba ayrlr. Birinci grupta usul meseleleri yer alr. Ayn zamanda zhir'-rivye ad da verilen bu grler Eb Hanfe, Eb Ysuf ve Muhammed eeyban'den rivayet edilen ve Muhammed'in mehur alt kitabnda yer alan grlerdir. Bunlara zhir'r-rivaye denilmesinin sebebi, sonraki nesillere gvenilir raviler tarafndan tevatr veya hret yoluyla aktarlm olmalardr. Usul meselelerini ieren eserler mezhebin en gvenilir kaynaklar olarak kabul edilir. kinci grupta nevdir meseleleri yer alr. Bunlar da yine Eb Hanfe ve rencilerine nispet edilen ancak sonraki nesillere daha zayf senetlerle aktarld iin zahir'r-rivaye eserlerine girmeyen grlerdir. Bu grleri derleyen kitaplara da nevdir eserleri ad verilir. nc grup ise nevzil grlerinden meydana gelir. Bunlar da Eb Hanfe ve rencilerinden sonra gelen ve meyih ad verilen mezhep mtehitlerinin ictihad, tahr, terch gibi mezhep ii istidll metotlarn kullanarak ortaya koyduklar grlerdir. Bu anlamda nevzil grleri sadece yeni ortaya km meselelerle ilgili deildir. Haklarnda mezhep imamlarndan herhangi bir rivayet ulamam meseleler nevazil kapsamna girdii gibi, mezhep imamlarna muhalif birok gr de bu kavram iinde deerlendirilmektedir. Fakat yine de bunlar ierisinde mezhep imamlarnn yaad dnemden sonra ortaya kan gncel ve zme muhta meselelerin nemli bir yeri bulunmaktadr. Hanef literatrnde bu zel terim anlamyla nevzil kelimesi yerine ayn anlam tayan vkt ve havdis terimleri de kullanlr. Bu kelimenin de tekil halleri "sonradan veya aniden meydana gelen" anlamn ierir. Nevzil trnden eserlerin bir ksmna fetv adnn verildiine de rastlanmaktadr. Fakat bu eserler zellikle Osmanl dneminde yaygnlk kazanan ve sorulan birtakm din meselelere eyhlislamlar ve mftiler tarafndan verilen ksa cevaplar ihtiva eden mehur fetva kitaplarndan farkldr. nk nevzil eserleri adnda fetva kelimesi bulunsa bile, ele aldklar meseleleri klasik fkh kitaplar sistematii iinde nazar olarak ilemektedir. Bu eserlerin konular dier fetva kitaplarnda olduu gibi bir soru soran (msteft) ve

15

soruyu cevaplandran (mft) ilikisi iinde ele alnmamtr. Bununla birlikte nevzil meselelerinin fetv olarak nitelendirilmesi muhtemelen, bu tr meselelerin ilgili dnemdeki birok gncel meseleyi iine alm olmasndan ileri gelmektedir. Hanefilerde nevzil grlerini toplayan ve gnmze ulaan ilk eser Ebu'l-Leys es-Semerkand'nin Kitb'n-Nevzil adl eseridir. Daha sonra meayih tarafndan bu nitelikte birok eser hazrlanmtr. Ntf'nin elVkt, Sadruehd'in el-Vkt, Kdhn'n el-Fetv ve Ke'nin Mecm`u'n-nevzil ve'l-havdis ve'l-vkt adl eserleri bunlar arasnda en fazla tannan eserlerdendir. 3. Gnmzde Arapa retilen ada din literatrde nevzil kelimesi ilk dnemlerdeki genel anlam ve ieriine uygun olarak yeni ortaya kan ve dini adan zlmesi gereken fkh problemleri ifade etmek zere yeniden kullanlmaya balanmtr. Modern fkh almalarnda yaygn bir ekilde kullanlan fikh'n-nevzil (nevzil fkh) deyimi de fkh ilminin gnmz fkh problemlerini ele alan zel bir alt dal olarak literatrde yerini almtr. Gnmzde belirtilen nitelikte ok sayda eser kaleme alnmtr. Bunlarn bir ksmnn adnda nevzil kelimesi veya trevleri gemektedir. Bir ksm ise "kady musra", "kady mstecedde", "mesil musra", "fetv musra" gibi balklar tamaktadr. Bunlarn hepsi yaklak olarak "ada fkh meseleleri/problemleri" anlamna gelmektedir.

GNMZ FIKIH PROBLEMLERNN OLUMA SEBEPLER


amzda bilimsel ve teknolojik gelimeler badndrc bir hzla ilerlemektedir. Bu gelimelere paralel olarak sosyo-kltrel yaplarda, kurumsal mekanizmalarda, ekonomik ve ticar ilikilerde ei benzeri grlmemi kkl deiimler yaanmaktadr. Gnmzde teknoloji ve tp tahminlerin tesinde yeni imknlara doru komaktadr. Gnbegn yenilenen iletiim ve ulam aralar sayesinde mesafeler ksalmakta, lkeler arasnda siyas, ekonomik ve kltrel snrlar kalkmakta, dnya adeta kresel bir ky haline dnmektedir. Bu gelimeler insanlarn deer llerini, dnce tarzlarn, yaam biimlerini, ihtiya ve nceliklerini de derinden etkilemekte ve srekli olarak deiime zorlamaktadr. Her alanda yaanan bu hzl gelime ve deiim birok din problemi de beraberinde getirmektedir. Gnmzde klasik fkh gelenei iinde halledilmi birok meselenin yeniden ele alnmas zorunlu hale geldii gibi din adan zmlenmesi gereken pek ok yeni konular ve problemler de ortaya kmtr. Bunlar belirli bir say, tr ve alanla snrlandrmak da ok zordur. Yeni artlar ibadet konularnda bile baz meselelerin yeniden ele alnmasn zorunlu klmtr. rnein ulam aralarndaki gelime ve yerleim merkezlerinin bymesi yolculuk mesafesi, namazlarn birletirilmesi, uakta ve otobste namaz, mikat yerleri gibi meselelerin yeni artlar nda yeniden ele alnmasn gerektirmitir. Gk cisimlerinin hareketlerinin en ince detaylarna kadar hesaplanmas, din gnlerin ve vakitlerin hesapla tespiti tartmalarn gndeme getirmitir. Mal kavramnda, ekonomik alt yapda ve temel ihtiyalarda meydana gelen deimeler zekta tbi yeni mallarn ortaya kmasna ve zekt nisap ve oranlarnn yeniden tartlmasna neden olmutur.

16

Benzer ekilde tp ve gen teknolojisindeki gelimeler organ, doku ve yumurtalk nakli, beyin lm, tenazi, tp bebek, tayc annelik, krtaj, cinsiyet tercihi, kk hcre ve klonlama, estetik operasyon gibi pek ok konunun fkh adan zme kavuturulmasn gerektirmitir. Gnmzn kkten deien maliye, finans ve ticaret alt yaps klasik fkh geleneinde ele alnmayan birok yeni kurum, kavram ve meseleyi fkhlarn gndemine tamtr. Modern irket tipleri, bankaclk, yeni para sistemi, kymetli evrak, faiz, kredi kart, enflasyon, sigorta, yeni akit trleri bunlara rnek olarak verilebilir. Tarm toplumundan endstri toplumuna gei, nfusun oalmas, kyden kente g, geleneksel aile hayat ve sosyal yapnn deimesi fkhn da ilgi alanna giren bir dizi ailev ve sosyal problemi beraberinde getirmitir. Yine gda ve gen teknolojisindeki gelimeler eskiden pek bilinmeyen birok gda rnnn yannda, gdalarda koruyucu, tatlndrc, renklendirici ve kvam artrc olarak kullanlan yzlerce yeni katk maddesini kullanma sunmutur. Birou tamamen veya ksmen domuz ve alkol kkenli olan bu rnlerden hangilerinin hangi artlarda salkl ve helal olduu dnyann her yerinde din duyarll olan Mslmanlar iin nemli bir problem haline gelmitir. Ayrca hayvan kesimi ve temizlenmesi ile ilgili yeni teknik ve uygulamalar, bu konudaki sabit l ve hkmlerin yenibatan deerlendirilmesi sonucunu dourmutur. Gnmzde yeni bir mahiyet kazanan sanat, spor ve elence faaliyetlerinin din adan birok sakncal ynleri bulunmaktadr. Bu problemlerin gnmz anlay ve artlarna gre tatmin edici zmlere kavuturulmas ada slm bilginlerini en ok megul eden konular arasndadr. Kreselleme olgusuna bal olarak toplumlar aras hareketlilik ve geigenlik artm, siyasal, kltrel ve ekonomik yaplar birbirine daha baml hale gelmi, dnya milletlerinin ortak katklaryla insan haklar ve evre ile ilgili kresel lekte yeni deerler, normlar ve standartlar ortaya kmtr. Btn bunlar Mslman birey ve toplumlarn teki ile ilikilerini dzenleyen klasik kavram ve hkmlerin yeni bir bakla ele alnmasn gerekli klmtr. Bu balamda lke kavram, cihad, demokrasi, laiklik, siyasal katlm, sivil toplum, insan haklar, kadn haklar, siyasal ve kltrel oulculuk gibi kavram ve konular batda olduu gibi slm dnyasnda da en sk tartlan konular arasnda yer almtr. Belirtilen gelimelerin bir uzants olarak eski dnemlerde pek ahit olunmayan yeni bir olgu ortaya kmtr. Bu da gayri mslim toplumlarda aznlk olarak yaayan ok sayda Mslman topluluunun varldr. zellikle batda kalc bir ekilde yerlemi bulunan bu topluluklar, gayri mslim bir toplumda aznlk olarak yaamann getirdii sosyal, siyasal ve kltrel bir dizi zel problemle kar karya kalmaktadrlar. Gnmzde zellikle gayri mslim toplumlarda yaayan Mslmanlarn karlat din meseleleri ele alan yeni bir fkh alannn gelimekte olduu grlmektedir. Fkhn bu alan fkh'l-ekalliyt, fkh'l-cliyt gibi isimlerle anlmaktadr.

17

GNMZ FIKIH PROBLEMLERNN ZM


Bu balk altnda gnmz fkh problemlerinin zmne ynelik farkl yaklamlar, bu konuda dikkate alnmas gereken temel esaslar ve bunlarn zmne k tutacak baz fkh kurallar zerinde duracaz. Ayrca ada dnemde gncel din problemleri ele alan bireysel ve kurumsal almalara da ksaca deineceiz.

Temel Yaklamlar
Klasik fkh geleneinin en belirgin zellii belirli mezhepler temelinde retilmi olmasdr. Fkh mezheplerinin ortaya kmasnn ve belirli bir fkh mezhebine balanmann burada ayrntlarna giremeyeceimiz tarih ve fikr temelleri vardr. Mezheplerin en nemli ilevlerinden biri kendi iinde tutarl ve sistematik grler ortaya koymak, bu ekilde din vecibelerini yerine getirmek isteyen Mslman bireyler iin olduka gvenli bir yol salamaktr. Ayrca fkh mezhepleri hukuk ve sosyal ilikilerde dzen ve istikrar temin etme gibi ok nemli fonksiyonlar stlenmilerdir. Fkh mezhepleri yakn zamanlara kadar dnem dnem ortaya kan yeni meseleleri kendilerine zg mezhep ii hkm karma yntemlerini kullanarak rahatlkla zmeyi baarmlardr. Fakat son dnemlerde fkh adan problem tekil eden mesele ve olaylar son derece girift ve karmak hale gelmitir. Bunlar belirli bir mezhebin yntem ve grleri erevesinde veya tek bir fakihin ictihat mesaisine dayanarak zme kavuturmak her zaman mmkn olmamaktadr. Bu yzden iinde bulunduumuz ada fkh dncesi ve ictihad anlaylarnda da nemli deime ve gelimeler yaanmaktadr. Bu olgu zerinde slm dnyasnn birka yzyldr iine girdii farkl siyas, asker, sosyal ve ekonomik artlarn da nemli etkisi vardr. Bu artlar Mslman aydnlar her alanda olduu gibi dnce ve ictihad alannda da geleneksel kalplarn tesinde yeni metot ve yntem araylarna sevk etmitir. Bugn itibariyle gncel fkh problemlerinin zmne ilikin zerinde uzlamaya varlm tek bir metot veya yntemden sz etmek mmkn deildir. Bu konuda sadece birbirine nispeten yakn veya uzak ok sayda yaklamn varlndan sz edilebilir. Birok alardan kesien veya iielik tayan bu anlaylar birbirinden kesin hatlarla ayrmak da olduka zordur. Ayrca her bir yaklamn iinde deiik anlay ve yneliler vardr. Bununla birlikte ana eilimlerini ve ortak zelliklerini dikkate alarak bunlar belirli gruplara ayrmak mmkndr. Bu gruplarn her birinin tarih arka plan ve fikr temelleri vardr. Fakat bunlarn ayrntsna girmek konumuzun dndadr. 1. Modernist/tarihselci yaklamlar: Kken olarak Batya ait olan bu yaklam her eyin tarihe gre deitii ve tarihsel olann evrensel olamayaca temel dncesine dayanmaktadr. Bu anlaya gre Kur'n ve Snnet naslar da belirli tarih artlarn rndrler ve bu bakmdan tarihseldirler. Evrensel ve balayc olan bunlarn amalad ahlak ve toplumsal ilkelerdir. Gnmzde ncelikle belli metotlarla bu ilkelerin neler olduu tespit edilmeli, sonra da bunlar akl ve bilimin nda gncel din meselelere uygulanmaldr. Bu yaklam akl ve bilimi naslara hkim kld iin ok fazla kabul grmemektedir.

18

2. Yeni selefci yaklamlar: Bu yaklam klasik fkh birikimi ve geleneini byk lde yok sayan veya reddeden bir anlaya sahiptir. Asl kaynaklara dn arsn dillendiren ve ictihada ar vurgu yapan bu yaklam, fkh retiminin ilk dnemlere gidilerek oradan yeniden balatlmas fikrini savunmaktadr. Ancak bu dncede olanlar her ne kadar ictihada zel bir nem verseler de naslarn lafz (literal) anlamlarna sk skya ball ngrerek onlarn mana ve maksatlarn ihmal etmektedirler. Bunun sonucu olarak sonradan ortaya kan ve naslarn literal anlamlarna dahil olmayan pek ok yenilii bid'at olarak deerlendirmektedirler. Gelenekten kopuk ve gerekle irtibat zayf olan bu yaklam da gnmz fkh problemlerini zmede yeterli bir yaklam olarak grlmemektedir. 3. Gelenekselci/takliti yaklamlar: Bu yaklamlarn sahipleri, belirli mezheplerin fkh eserlerinde yer alan gr ve aklamalar ounluk itibariyle evrensel ve deimez hkmler olarak grrler. Bunlarn gnmz fkh problemleri iin de yeterli zmler sunduunu, dolaysyla yeni itihatlara ok fazla ihtiya olmadn dnrler. Bu kiiler yeni ictihat sylemlerine de byk tepki gsterirler. Gnmzde bu anlayn taraftarlar giderek azalmaktadr. 4. Akademik yaklamlar: Bu yaklamlar da klasik fkh geleneindeki yntem ve grlere byk deer verirler ve gnmz fkh problemlerinin zmnde ncelikle bunlara bavururlar. Ancak kendilerini tek bir mezhebin metot ve grleriyle baml saymayp meseleleri gerektiinde mezhepler st ve delil odakl bir bakla mukayeseli olarak ele alrlar. Bu yaklamlar benimseyenler arasnda naslarn lafzlarn esas almakla birlikte istihsn, maslahat, maksd (dinin ana gayeleri) gibi kavram ve prensiplere ok fazla gnderme yapanlar bulunduu gibi gncel problemler karsnda ar kolaylatrc bir tavr sergileyenler de bulunmaktadr. Bu yaklam gnmzde daha ok akademik evrelerce benimsenmi olduundan buna "akademik yaklam" demeyi uygun bulduk.

Temel Esaslar ve Genel Prensipler


Bir nceki balkta gnmz fkh problemlerinin zmnde tek bir usul ve yntemden sz edilemeyeceini belirttik. Bu problemlerin byk ounluu nceki dnemlerde ei benzeri bulunmayan yeni konulardr. Bunlarla ilgili ne Kur'n ve Snnet gibi temel naslarda ne de klasik fkh eserlerinde ak bir hkm mevcuttur. Bu meselelerin Kur'n'n genel ilkeler ortaya koyan ayetleri, Hz. Peygamber'in ve sahabenin bu nitelikteki sz ve uygulamalar ve fkhn genel prensipleri nda yeni ictihatlarla zmlenmesi dnda bir seenek yoktur. ctihat yoluyla yeni meselelerle ilgili helal, haram, caiz, caiz deil gibi er` hkmler ortaya konulmaktadr. Konu dorudan din ve dindarlkla ilgili olup her bakmdan zel bir hassasiyete sahiptir. Bu yzden yeni problemlerle ilgili zm araylarnda baz esaslarn dikkate alnmas zorunludur. Bunlardan nemli grdklerimiz unlardr: 1. Gnmz fkh problemlerine getirilen zmlerin slm bilginlerinin zerinde icm` ettii ve slm mmetinin balangtan beri ayn ekilde uygulayageldii temel esas ve hkmlere ters dmemesi gerekir. Bunlar slm dinini sembolize eden ve zarrt- dniye ad verilen kesin emir ve yasaklardr.

19

2. Bu zmlerin ftrat, yani Allah'n koyduu dengeyi ve yaratl bozmamas, insann onur ve haysiyetini zedelememesi ve temel etik ve ahlak deerleri ihlal etmemesi gerekir. 3. Gncel dini problemlere ilikin doru kararlar verilebilmesi iin ncelikle ilgili olay veya meselelerin btn ynleriyle ok iyi aratrlp incelenmesi, bu konuda ihtiya duyulmas halinde konunun uzmanlarndan da bilgi alnmas gerekir. Gnmzde pek ok mesele tek kiinin yetkinlii ve uzmanl ile halledilemeyecek lde ok ynl ve karmaktr. Bu yzden bu meselelerin konunun uzmanlarnn da katld eitli toplant ve kurullarda ortak aklla ve ok ynl olarak ele alnmas byk nem tamaktadr. 4. Bu problemlerin zmnde her bir meseleyle ilgili zel delillerle birlikte dinin ana gayelerinin de gz nnde tutulmas gerekir. Bu durum hem ilgili hkmn belirlenmesi hem de bunlarn somut olay ve olgulara uygulanmas aamasnda geerlidir. slm'da btn din dzenlemelerin en temel amac, insanlar iin fayda salamak, onlardan zarar savmak ve dnyay erlerden temizlemektir. Buna fkh diliyle ksaca maslahatlarn temin edilmesi ve mefsedetlerin giderilmesi denilmektedir. Din deer ve hkmler bu genel amac gerekletirmedeki nem ve ncelik srasna gre gruba ayrlmaktadr. atma durumunda bu nceliklerin dikkate alnmas gerekmektedir. Birinci srada zarryat ad verilen be tmel deer vardr. Bunlar da dinin, cann, akln, maln ve neslin korunmasdr. Bu deerler hayatn olmazsa olmazlar kabul edilir. Yitirildii takdirde toplum dzeni bozulup hayat alt st olur. slm'da btn er` hkmler bu be deeri korumaya ynelikter ve retilen her trl din bilgi ve dzenlemenin bu deerlere ters dmemesi gerekir. Yine insanlarn bireysel ve toplumsal dzlemde her trl tutum, inan ve davranlar bu be tmel gayeye aykr ve onu zedeleyecek nitelikte olmamaldr. Bu be deerin kendi iinde de bir ncelik sonralk sralamas vardr. kinci srada temel ihtiyalar anlamnda hciyt yer almaktadr. Bunlar olmadnda toplum dzeni bozulmaz, ama dzgn olarak da yrmez. nsanlar hayatlarn kolaylk iinde skntya dmeden srdrebilmek iin bunlara ihtiya duyarlar. Alveri, kiralama, evlenme, boanma gibi ilemlerin ou bu kategoridedir. slm dini hc maslahatlara zarr olanlara gsterdii neme yakn bir lde ilgi gstermitir. Hatta kimi durumlarda bunlar zarur maslahatlarla ayn konumda deerlendirmitir. nc srada ise tahsniyyt ad verilen deerler bulunur. Bunlar da insan onuruna ve haysiyetine, estetik deerlere, gzel adet ve davranlara uygun den hususlar ierir. Temizlik, yeme, ime ve giyinme ile ilgili pek ok hkm bu kategoriye girer.
Yukarda aklanan temel amalar arasnda bir atma nceliklerin nasl belirlendiine ilikin birka rnek veriniz. olduunda

Baz slm bilginleri zellikle muamelta ilikin hkmler iin bir de maksd (amalar) ve vesil (vesileler, aralar) ayrm yapmaktadrlar. Maksd bizatihi amalanan i ve ilemlerle ilgili hkmleri, vesil ise bizatihi amalanm olmayp baka hkmlerin tam ve istenilen ekilde gerekletirilmesi iin arac olarak ter klnm hkmleri ifade eder. Mesala alveri, kira ve evlenme akitleriyle ilgili temel hkmler maksd niteliinde, evlenme akdinde ahit ve ilan, rehin akdinde rehinin teslimi ise

20

vesil niteliindedir. Vesil maksddan sonra ikinci derecede dikkate alnan deerlerdir. Bu yzden maksad ortadan kalkt takdirde vesile de dikkate alnmaz. Ayrca kimi zaman tek bir maksada ulatracak birden fazla vesile de olabilir.
slm dininin ana gayeleri konusunda ayrntl bilgi iin Diyanet slam Ansiklopedisi'nin "Maksd'-era" maddesini okuyunuz.

3. Gncel fkh meseleleri iin nerilen zmlerin fetva siyaseti asndan da bir deerlendirmesinin yaplmas gerekir. Bunun anlam udur: Toplumda herkesin kendine gre bir dindarlk bilinci ve tecrbesi vardr. Bunlarn bilekesi toplumda ortak bir din tecrbe ve duyarllk alan meydana getirir. Yeni problemlerle ilgili verilen karar ve fetvalarn deliller ve artlarla birlikte bu duyarllklar da dikkate almas zorunludur. Bunun iin zellikle kamuya ak genel fetvalarn din duyarllklar incitmemesine, rencide etmemesine zen gsterilmelidir. Ayrca bu fetvalarn toplumda din hassasiyetin kaybolmas veya azalmasna yol aacak bir nitelik de tamamas gerekir. Gnmz fkh problemlerinin zmnde yukarda nemli birkana iaret ettiimiz genel esaslarn yannda fkhta yerleik hale gelmi baz kll/genel kurallardan da yararlanld grlr. En ok bavurulan fkh kurallar unlardr: "Eyada asl olan ibahadr.", "Zaruretler yasaklar mubah hale getirir.", "Zaruretler kendi miktarlarnca takdir olunur.", "Sknt kolaylatrmay getirir.", "ek ile yakn zail olmaz (Kuku ile kesin bilgi ortadan kalkmaz).", "Zarar izale olunur.", "ki zarardan daha hafif olan tercih edilir.", "Genel zararn giderilmesi iin zel zarara katlanlr.", "Mefsedetlerin giderilmesi menfaatlerin elde edilmesinden nce gelir.", "rf ile belirlenen nas ile belirlenmi gibidir."

Bireysel ve Kurumsal almalar


Son dnemlerde gnmz fkh problemlerinin zmne ynelik ok say ve nitelikte alma yaplmaktadr. Bunlardan bir ksm bireysel abalarn rndr. Dnyann her tarafnda birok fkh bilgini bu konular ele almakta ve bunlarla ilgili kiisel gr ve fetvalarn kamuoyu ile paylamaktadr. Bu almalardan nemli bir ksm kitap olarak da yaymlanm bulunmaktadr. Bunlar arasnda genel olarak birok gncel meseleye ilgili gr ve fetvalar bulunan bilginlerden bazlar unlardr: Muhammed Abduh, Reid Rza, Abdlhalm Mahmd, Mevdd, Thir bn r, Mahmud eltt, Mustafa ezZerk, Cdlhak Ali, Ahmed erbs, Muhammed Salih el-Useymn, Abdlaziz bn Bz, Yusuf el-Karadv, Ramazan el-Bt, Hayreddin Karaman, Faruk Beer, Halil Gnen. Baz almalar ise gnmz fkh problemlerinin belirli bir ynn, alann veya konusunu ele almaktadr. Bunlar ibadetler, tp, ekonomi, aile hayat, gda gibi zel alanlarla ilgili olabildii gibi, zekt, yatrm bankalar, kredi kartlar, sigorta, organ nakli, klonlama, mahkeme yoluyla boanma, telif haklar gibi daha dar ve spesifik konularla ilgili de olabilmektedir. Baz almalar ise teorik olarak gnmz fkh problemlerinin zmnde izlenmesi gereken metot ve yntemler konusuna odaklanmaktadr. Bu almalar kitap, tez, makale, seminer gibi ekil olarak da eitlilik gstermektedir. Ayrca bunlardan bir ksm niversite, enstit, aratrma merkezi gibi akademik kurumlarda bir ksm ise bamsz kiisel almalar eklinde gerekletirilmektedir.

21

ada dnemin nemli bir zellii de bireysel itihatlarn yannda ok sayda uzman ve ilim adamnn bir araya gelerek dini meseleleri beraberce ve ok ynl olarak mzakere ettikleri ortamlarn olumasdr. Bu ortamlarda zerinde fikir birliine varlan kararlar kurumsal itihatlar olarak ilim dnyasnn ve kamuoyunun bilgisine sunulmaktadr.
Gnmz fkh terminolojisinde bu tr ilm faaliyetlere kolektif/toplu ictihat ad verilmektedir.

Dnyann her yerinde sklkla gncel fkh problemleri zerine panel, altay, kongre gibi ilm toplantlar dzenlenmeke, buralarda sunulan bildiri ve tartmalar kitap haline getirilerek baslmaktadr. Dier taraftan slm dnyasnn birok lkesinde gncel din meseleleri grp zmler ve kararlar retmekle grevli daim aratrma merkezleri, fetva kurullar ve akademiler kurulmutur. Biz burada bunlardan en fazla tannan birka tanesi ile ilgili ksa bilgi vermekle yetineceiz. 1. Msr'da Ezher'e bal slm Aratrmalar Akademisi: 1961 ylnda kurulmutur. Farkl slm mezheplerini temsil eden elli yeden olumaktadr. Bunlarn bir ksm -yirmi yeyi amamak zere- Msr dndandr. Akademi 1964-1977 yllar arasnda gncel din meselelerin tartlp karara baland sekiz ilm konferans dzenlemitir. Bu konferanslarda sunulan bildiri ve kararlarn tamamn yaymlanmtr. 2. Dnya slm Birlii Fkh Akademisi: 1976'da Mekke'de kurulmutur. Bakan ve vekili dnda yirmi yesi vardr. 1978-1985 yllar arasnda gerekletirdii yedi toplantda nemli konular grp karara balamtr. Bunlar Akademi tarafndan karlan dergide yaymlanmtr. Bu toplantlarda ele alnan konulardan bazlar unlardr: Organ nakli, otopsi, cinsiyet deitirme, sigorta, nfus planlamas, ru'yet-i hill, Mslman-gayri Mslim evlilii, Cidde'de ihrama girmek, kutuplara yakn blgelerde namaz vakitleri, menkul kymetler ve borsa. 3. slm Konferans Tekilt Fkh Akademisi: 1983 ylnda slm Konferans Tekilatna bal olarak kurulmutur. Merkezi Suudi Arabistan'n Cidde ehrindedir. Balca kurulu amac dnyann her tarafndaki Mslmanlarn karlatklar ada din problemlere zmler retmektir. Akademide ye lkelerin kendi lkelerini temsil etmek zere setii ilim adamlar asl ye olarak yer almaktadr. Ayrca kurum, eitli slm lkesi ve Mslman topluluklardan ilm birikimi ve uzmanl ile temayz etmi otuz civarnda ilim adamndan da yararlanmaktadr. Akademi, her yl dzenli olarak toplanmaktadr. Bu toplantlarda nceden belirlenen konularda bildiriler sunulmakta, bunlar etrafnda tartmalar yaplmakta ve ulalan kararlar aklanmaktadr. Ayrca bunlarn tamam Akademi'nin kard Mecellet Mecmai'l-Fkhi'l-slm dergisinde yaymlanmaktadr. Akademi'de ele alnan konularn byk ounluu gnmz fkh problemleriyle ilgilidir. 4. Avrupa Fetva ve Aratrma Kurulu (ECFR): Avrupa'da yaayan Mslmanlarn din ihtiya ve problemlerine zm retmek zere kurulmu merkezi rlanda'nn Dublin kentinde olan bir kuruldur. Kurulun ilk al toplants 1997de Londrada yaplmtr. Bakanln Yusuf el-Karadav'nin yapt Kurul'un tznde asil yelerin prensip olarak Avrupa havzasnda ikamet eden ilim adamlarndan seilmesi, ayrca gerektiinde belli koullarla baka blgelerden de ye kabul edilmesi ngrlmektedir. Kurul imdiye kadar bir ksm olaan bir ksm da ihtiyaca gre olaanst olmak zere toplam on dokuz toplant dzenlemitir. Bunlarn bir ksm stanbul'da

22

gerekletirilmitir. alma dzeni dier fkh akademilerine benzemektedir. Toplantlarda ortaya konulan sonular kararlar, fetvalar ve neriler eklinde ilan edilmektedir. Ayrca bunlar Kurul tarafndan karlan bir dergide yaymlanmaktadr.
Avrupa Fetva ve Aratrma Kurulu'nun, Avrupa'da yaayan Mslman topluluklarn din problemleriyle ilgili yapt almalar ve verdii karar ve fetvalar iin http://www.e-cfr-org adresine bavurabilirsiniz.

5. Trkiye Diyanet leri Bakanl Din leri Yksek Kurulu: Diyanet leri Bakanlnn en st ilim, istiare ve karar organ olan kurul bir bakan ve on be yeden oluur. Kurul bnyesinde ok sayda uzman da grev yapmaktadr. Kurul yeni ortaya kan ve nem arz eden din problemleri zaman zaman gndemine almakta ve bunlarla ilgili kararlar retmektedir. Kurul ayrca bu meselelerle ilgili kararlarnda alt yap oluturmak amacyla kimi zaman Diyanet Tekilatndan ve akademik evrelerden ilim adamlaryla ortak istiare toplantlar yapmaktadr. Daha sonra bu toplantlarda alnan yaymlayarak ilim dnyasnn istifadesine sunmaktadr.
Din ileri Yksek Kurulu'nun gncel din meselelere ilikin karar ve mtalalar iin http://www.diyanet.gov.tr adresine bavurabilirsiniz.

Dnyann farkl lkelerinde benzer faaliyetlerde bulunan baka ilim ve fetva kurullarnn olup olmadn aratrnz.

zet
Din, Fkh ve Hayat slm dini, Allah'n ilah vahiy araclyla insanlara hitabndan ibarettir. lah vahiy Kur'n ve Snnet naslarnda tecelli etmitir. nsann bu hitaba muhatap olabilmesi iin ncelikle birer metin olan Kur'n ve Snneti anlamas ve bu iki kaynaktan kendi davranlaryla ilgili hkmler retmesi gerekir. Bu faaliyeti yrten ilim dal da fkh ilmidir. Bu faaliyet belli lde zihn bir abann yansra yaanlan hayata dair de derin ve kkl bir kavray gerektirmektedir. Bu yzden fkh ilminin bir ynnde naslar ve deliller, bir ynnde akl ve tecrbe, bir ynnde de bireysel ve toplumsal hayat vardr. Fkh ilmi btn bu unsarlar arasnda kpr vazifesi gren ve her devirde canlln ve dinamizmini koruyan nemli bir ilim daldr. Fkhta Hkmlerin Deimesi ve Yeni Hkmler slm bilginleri er` hkmlerde zamana, evreye ve artlara gre bir deime olup olmayaca meselesini ele almlar ve dinin zn ve sabitelerini oluturan hkmlerde asla bir deime sz konusu olmayaca konusunda ittifak etmilerdir. Bu nitelikte olmayan hkmlerde ise ilke olarak baz deiikliklerin olabileceini kabul etmilerdir. Fakat bunun snr ve sahasnn ne olaca konusunda gr ayrl vardr. Bazlar bunu olduka dar tutarken, bir ksm bir hayli geniletmektedir. Klasik fkh doktrininde bu konu taabbud ve ta`ll hkmler erevesinde ele alnmaktadr. Tabbud hkmler fkhn deiime kapal alanlarn, ta`ll hkmler ise geniletilmeye ve deitirmeye elverili alanlarn oluturmaktadr. Klasik fkh geleneinde yeni ortaya kan ve hakknda nceden bir hkm bulunmayan meseleler nevzil, vkt, havdis gibi terimlerle ifade

23

edilmitir. Bugn de yeni ortaya kan ve zm bekleyen gncel fkh problemleri iin nevzil terimi kullanlmaktadr. Gnmz Fkh Problemlerinin Oluma Sebepleri Gnmzde her alanda yaanan hzl deime ve gelimelere bal olarak pek ok din problem ortaya kmaktadr. Bunlarn bir ksm klasik fkh gelenei iinde zme kavuturulmu meselelerdir. Bununla birlikte gnmzde deien artlara gre bunlarn yeniden ele alnmasna ihtiya duyulmaktadr. Bir ksm ise klasik fkh geleneinde benzerlerine rastlanmayan tamamen amza zg problemlerdendir. Gnmzde bu problemleri douran pekok sebep vardr. Bunlarn banda bilim, teknoloji ve tp alanlarndaki gelimeler, sosyal, ekonomik ve siyas yaplardaki deimeler ile ehirleme ve kreselleme gibi olgular gelmektedir. Gnmz Fkh Problemlerinin zm amzda mezhebe bal fkh retme olgusu giderek deimektedir. amzda gncel fkh problemlerinin zmne ynelik tek bir yntem ve anlaytan sz edilememektedir. Bu konuda farkl eilim ve anlaylarn mevcut olduu grlmektedir. Bunlar modernist/tarihselci yaklamlar, yeni selefci yaklamlar, geleneki/takliti yaklamlar ve akademik yaklamlar eklinde gruplandrabiliriz. Yeni fkh problemlerine zm aranrken temel baz esaslarn dikkate alnmas gerekmektedir. zetle ifade etmek gerekirse, bu zmlerin, slm'n deimez temel esaslarna ters dmemesi, ayrca ftrat, yaratl, doal dengeyi, insan onurunu ve temel ahlaki deerleri ihlal etmemesi arttr. Problemi douran olay ve olgularn ok iyi aratrlp incelenmesi, zm srecinde zel delillerle birlikte dinin ana gayelerinin de gzetilmesi gerekir. Ayrca bunlara zmler sunarken din duyarllklarn rselenmemesi de byk nem tamaktadr. Gnmz fkh problemlerinin zmne ynelik hem bireysel hem kurumsal birok alma yapld grlmektedir. slm dnyasnn her tarafnda ok sayda fkh bilgini bu problemler zerinde almakta ve rettikleri bilgi, gr ve fetvalar ilim dnyas ile paylamaktadrlar. Ayrca dnyann birok lkesinde bu problemlere ortak aklla zm aramak zere eitli ilim ve fetva kurullar oluturulmutur. Bu kurullarda ok sayda uzman ve ilim adam bir araya gelerek bu meseleleri ok ynl olarak mzakere etmekte ve zme ynelik ortak kararlar retmektedirler. slm Konferans Tekilat'na bal Fkh Akademisi bunlar iinde gr ve kararlarna en fazla itibar edilen kurumlardan biridir.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi fkhn deime ile badamaz gzken zelliklerinden biri deildir? a. Din hkmlerin ilah nitelikli olmas b. slm dininin kemle ermi olmas c. slm dininin btncl bir zellie sahip olmas d. slm dinini evrensellii e. slm dininin ebed yrrlkte kalmak zere gnderilmi olmas

24

2. Aadakilerden hangisi taabbud hkmlerinden biri deildir? a. Namazlarn rektlar b. Oru kefreti c. Hrszlk cezas d. kinin haram olmas e. Kira szlemesi 3. Aadaki terimlerden hangisi yeni ortaya kan din meseleleri ifade etmek zere kullanlmaz? a. Nevzil b. Nevdir c. Vkt d. Havdis e. Fetv 4. Gncel fkh problemlerinin zmnde tarihselci yaklam temsil edenlerle ilgili aadaki ifadelerden hangisi dorudur? a. Bu yaklam bat kkenlidir b. Naslarn lafz anlamlarna bal kalrlar c. Klasik fkh geleneine byk nem verirler d. Asl kaynaklara dn ars yaparlar e. Yeni ictihatlara gerek olmadn dnrler 5. kinin haram klnmas hangi temel deeri korumaya yneliktir? a. Cann korunmas b. Akln korunmas c. Hciyt d. Tahsniyyt e. Maln korunmas

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. e Yantnz doru deilse, Hkmlerin deimesi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Hkmlerin deimesi konusunu yeniden okuyunuz.

25

3. b 4. a 5. b

Yantnz doru deilse, Nevzil Fkh konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Gnmz Fkh Problemlerinin zm konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Gnmz Fkh Problemlerinin zm konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 slam'da gemi mmetlerdeki ar ykler kaldrlm, belirli zrler sebebiyle, namaz, oru, hac gibi baz ibadetler drlm, yolculukta drt rektl namazlar iki rekta indirilmi, namazda ve dier ibadetlerde hastalar iin baz kolaylklar getirilmi, su bulamayanlar iin teyemmm hkm konulmu, bireysel ve sosyal ihtiyalar dolaysyla karz, selem gibi baz al veri ekilleri meru klnmtr. Sra Sizde 2 Kur'n- Kerm'de ayrln sebebine gre kadnn farkl srelerde iddet beklemesi emredilmektedir. ddetin temel amac, varsa gebelii ve dolaysyla babann kim olduunu tespit etmektir. Gnmzde gelimi tbb tahlil ve cihazlarla gebelik annda tespit edilebilmektedir. Buna ramen bu srelerde deiiklik yaplamaz. nk bunlar belirli saylarla ifade edildii iin mukaddert kapsamnda taabbud hkmlerdendir. Bunlarn gerekeleri akl ve tecrbeyle tam olarak kavranamaz. Sra Sizde 3 rnein, tedavi hciyyt, tesettr ise tahsiniyyt kapsamndadr. Tedavi maksadyla rtlmesi gereken yerler alabilir. nk bu daha nceliklidir. Yine murdar et yememek tahsniyyt, cann korunmas ise zarriyyttandr. Darda kalan kii can korumak iin bunlardan yiyebilir. Ayn ekilde hem dinin korunmas hem de cann korunmas zaryyttandr. slm can kaybna yol ama zelliine ramen cihad farz klmtr. nk dinin korunmas cann korunmasndan nceliklidir. Sra Sizde 4 Hindistan'da slm Fkh Akademisi, Sudan'da slm Fkh Akademisi, Pakistan'da slm Dncesi Konseyi, Kveyt'te Zekt Aratrmalar Merkezi, Suudi Arabistan'da Yksek limler Konseyi, Endonezya'da Ulema Konseyi, Amerika'da slm limleri Akademisi.

Yararlanlan Kaynaklar
Baktr, M. (t.y.), slm Hukukunda Zaruret Hali, stanbul, Aka Yaynlar Erdoan, M. (1990) slm Hukukunda Ahkmn Deimesi, stanbul, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar

26

Kahraman, A. (2002) slm'da badetlerin Deimezlii, stanbul Akademi Yaynclk Karaman, H. (1996) slm Hukukunda ctihad, stanbul, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar Boynukaln, E (2003) "Maksud'-era", Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, XXVII, 423-427, Ankara Kaya, E. S. (2007) "Nevzil", Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, XXXIII, 34-35, Ankara Komisyon (2004) lmihal I: man ve badetler, stanbul, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar

27

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Vaktin olumad yerlerde namaz vakitlerinin nasl belirleneceini ifade edebilecek, Hillin grlmesi ile ramazan aynn balamas ve sona ermesi arasndaki ilikiyi aklayabilecek, slam bilginlerinin iki namaz bir vakitte klma konusundaki grlerini karlatrabilecek, Kadnlarn zel gnlerindeki oru ve tavaflarn deerlendirebilecek, Kurban kesmek yerine bedelinin verilmesi grn eletirebilecek, Zekt konusunda baz tartmal konular aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Namaz vakitleri Ruyet-i hill Namazlarn birletirilmesi Hkm kirlilik Sna servet ve ziynet eyas

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Nihat Dalgnn Gndemdeki Tartmal Dini Konular adl kitabnn ibadetlerle ilgili blmn okuyunuz. Birinci snftaki slam badet Esaslar kitabn gzden geiriniz.

28

badet Hayat
GR
slam, Allah tarafndan insanlara gnderilmi son ilah dinin addr. Genel yaps itibariyle inan, ibadet, muamelt ve ukbt eklinde drt ana blmden olumaktadr. nan ibadeti, ibadet de kiinin dier insanlar ve kurumlarla olan ilikileri anlamna gelen muameltn adalete uygun olarak gereklemesini gerektirmektedir. Yce Allah insanlardan, bu dnyadaki konumlarn hatrlatan bir takm ibadetleri yerine getirmelerini istemitir. badet Allah bilmenin, onun emirlerine uymann somut gstergesidir. badetlerin ana yapsn Allah belirlemitir. Hz. Peygamber (s.a) Allahn belirlemi olduu bu ibadetleri aklam ve onlarn nasl icra edileceini uygulamal olarak gstermitir. z ve asl itibariyle ibadetlerde bir deiikliin olmas mmkn deildir. Dier bir ifadeyle Kurn ve Snnet'in belirlemi olduu ibadetler, btn mslmanlar iin balaycdr ve dinin bu kutsal metinlerinde asl bulunmayan yeni bir ibadet eidini ve eklini ihdas etmek, dinin ibadet anlay ile elimektedir. Ancak sosyal, kltrel, ekonomik ve coraf ortamlarn deimesine paralel olarak ibadetlerin uygulama biiminde ze ilikin olmayan bir takm deiiklikler olabilmektedir. Hz. Peygamber'den sonra yaayan Mslmanlar ibadetlerle ilgili olarak yeni birtakm mesele ve olaylarla karlamlardr. slam bilginleri naslarn lafz ve manalarn esas alarak bunlar bir ekilde zme kavuturmulardr. Bu alanda gnmzde de halledilmesi gereken baz problemler ortaya kmaktadr. rnein, vakitlerin tam olarak olumad kutuplara yakn blgelerde namaz vakitleri ve oru tutma srelerinin neye gre belirlenecei eskiden olduu gibi bugn de nemli bir problemdir. Ramazan aynn balangc ve bitiininin tespitinde Astronomi ilminin verilerine dayanp dayanlamayaca gnmzde ciddi tartmalara yol amaktadr. Benzer ekilde namazlarn birletirilmesi, kadnlarn zel hallerinde oru tutmalar ve hacda farz olan ziyaret tavafn yapmalar, kurban ibadetinde hayvan kesme yerine fakirlere bedelinin verilmesi, sna servetlerin ve ziynet eyalarnn zekatnn nasl verilecei, zektn hakiki ahslarn dndakilere verilip verilemeyecei gibi meseleler son zamanlarda youn olarak tartlmaktadr. badet Hayat nitesi ierisinde ana balklar halinde bu meseleler incelenecektir.

29

Diyanet leri Bakanl Din leri Yksek Kurulu'nun ibadet ve dier alanlardaki gncel din meselelerle ilgili kararlar iin http://www.diyanet.gov.tr adresine bavurabilirsiniz.

VAKTN OLUMADII YERLERDE NAMAZ


Vakit, namazla sorumlu olmann artlarndan birisidir. Vakit girdikten sonra o vaktin namazn klmak gerekmektedir. Dolaysyla herhangi bir farz namaz, vaktinden nce klnamayaca gibi vakti ktktan sonra klm olmakla da eda edilmi saylmaz. Kurn- Kermde namazn belirli vakitler ierisinde klnmas gerektiine iaret edilmektedir (Nis 4/103.). Ayrca bu vakitlerin balang ve biti zamanlarna hadislerde de deinilmektedir. (rnek olarak bk. Mslim, Mescid ve Mevkdus-salt, 31; Buhr, Mevkdus-salt, 30) Namaz vakitleri gne ve dnyann hareketlerine gre belirlenmektedir. Bu belirlemede, dnyann kendi ekseni etrafnda dnmesi ile oluan gnein domas, batmas, glge uzunluu, afan belirmesi ve kaybolmas, fecrin domas gibi zel durumlar esas alnmaktadr. Ancak bu sreler sabit deildir. Mevsimlere ve blgelere gre deiebilmektedir. Uzun sre gece ve uzun sre gndzn yaand kutuplarla, gece ve gndzn tam olarak gereklemedii kutup blgelerine yakn yerlere Mslmanlarn gitmesi ve bylece namaz vakitlerinde sorunlarla karlamas konunun tartlmasn gerektirmitir. Konunun daha iyi anlalmas iin burada ksaca sabah ve akam namazlarnn vakitlerine deinmek yararl olacaktr. Sabah namaznn vakti ikinci fecrin douundan gne doana kadar geen sredir. Yats namaz ise, afa kaybolmasndan ikinci fecrin douuna kadar eda edilebilir. Ebu Hanifeye gre afak, gne battktan sonra ufukta kzart sonras oluan beyazlk, fkh limlerinin ouna gre ise, gne battktan sonra oluan ufuktaki kzartdr. Gnein normalde bir gn oluturan 24 saat ierisinde domad veya batmad ya da ok ksa sreliine batt blgelerde namaz vakitleri neye gre tespit edilecektir? Ayrca afan ok ge kaybolduu yani gnein batmas ile yats namaznn vaktinin girmesi arasnda saat ve daha fazla bir sre bulunan blgelerde yaayanlar, yats namaznn vaktini beklemekle ilave bir sknt ekmi ve buna bal olarak ilerinde verim kayb yaam olmazlar m? Bu konularla ilgili ayrntlar tartmak zere 2327 Haziran 1980 tarihlerinde vakit problemlerinin ksmen yaand Brkselde I. Avrupa slam Semineri dzenlenmitir. Orada alnan kararlarn bir ksm tartmaya ak olsa da bu kararlar konuya ilikin nemli belirlemeler iermektedir. Ayrca Din leri Yksek Kurulu da konuyu bir btnlk ierisinde ele alm ve kapsaml bir karar kamuoyu ile paylamtr. Dnya zerinde namaz vakitlerinin incelemek mmkndr: Birincisi afakla bulunan blgeler, ikincisi ise uzun sre gndz olan blgeler. Bunlar ksa ve ksmda ele alacaz. olumad blgeleri iki ksmda fecir arasnda ok ksa bir zaman sadece gece ve uzun sre sadece uzun sreli blgeler eklinde iki

30

Ksa Sreli Blgeler


Ekvatordan kutuplara doru gidildike yaz aylarnda, gnein bat ile fecrin douu arasndaki sre azalmakta, bununla ters orantl olarak afak ve fecrin oluum sreleri uzamaktadr. Kutup blgelerine yakn yerlerde ise gne battnda afak krmzl olumakta ancak afak sonras beyazlk meydana gelmeden fecir domaktadr. 4565 enlemler arasnda gerekleen bu durum sabah namaznn vaktinin olumasna engel deildir. Ancak yats namaznn vaktinin oluup olumad hususu tartmaldr. Bu konuda iki temel gr bulunmaktadr: 1. 2. Bu blgede yaayanlardan yats namaznn sorumluluu der. Bu blgede yaayanlar kendilerine en yakn blgenin namaz vakitlerine uyarak namazlarn klmalar gerekir.

Buralarda yaayan mkelleflerden namaz sorumluluunun deceini syleyenler, namaz vaktinin bulunmamasn, abdest azalarndan birisi bulunmayan kiinin alaca abdeste benzetmektedirler. Abdest azalarndan birisi bulunmayan kii asndan abdestin farz drtten e dt gibi, namaz vakitlerinin gereklemedii blgelerde yaayanlar asndan da vakti olumayan namazlar dr. Bu grte olanlara gre vakit, namazla sorumlu olmann gerek sebebidir. Sebep yoksa sorumluluk da yoktur. Dier grte olanlar, yani en yakn blgeye gre namazlarn ayarlanp klnmas gerektii grnde olanlar ise vakti namazla sorumlu olmann art olarak kabul etmektedirler. Bu gr taraftarlarna gre namazla ykml olmay gerektiren asl sebep ilahi hitap, yani Allahn namaz kln emridir. Bu emir mkellef iin gnde (24 saat ierisinde) 5 vakit namaz klmay gerektirmektedir. 4565 enlemleri arasnda yaayanlarn gndz namazlarn normal vakitlerinde klmalar gerekir. Ancak afak (yats vaktinin alameti) ve fecrin (sabah vaktinin alameti) birbirine kart, yani afak tam olumadan ya da araya zaman girmeden fecrin doduu dnemlerde yats namaznn oluumunda skntlar yaanabilmektedir. Benzer skntlarn ramazan ayna denk geldii dnmelerde teravih namaznn klnmasnda da yaand grlmektedir. Sknt nasl almaldr? Pratik zm olarak u nerilmektedir: Gnein bat ile douu arasndaki sre gece kabul edilir. Bu sre e blnr. lk te birlik ksmn sonu yats vaktinin balangc saylr. Bu ekilde takdir yapldktan sonra takdir edilen vakit henz gelmeden yats iin gerek vakit oluursa buna itibar edilir. Gerek vakit daha sonra gerekleirse bu durumda yukardaki forml uygulanr, yani ilk te birlik zamann sonu yats namaznn balangc olarak takdir edilerek namaz klnr. Yats namaznn vaktinin ok ge gerekletii ve buna bal olarak alanlarn skntya dtkleri dnemlerde nerilen zmlerden birisi de, yats namaznn akam namaz ile birletirilerek (cem edilerek) klnmasdr. slam fkh bilginlerinden bazlar yolculuk, yamur, amur, hastalk, korku gibi durumlarda yaanan sknt ve zorluklar sebebiyle iki vaktin namaznn birletirilerek bir vakitte klnmasn caiz grmektedirler. Kutup blgesine yakn yerlerde yaayanlarn da yats namaznn vaktinin ge gerekletii dnemlerde benzer skntlar ekmelerinden hareketle akam ile yatsy cem

31

yapabilecekleri nerilmektedir. Bu durum o blgelerde yaayanlarn namaz sebebiyle ilave sknt ekmelerini engellemi olacaktr.
Yaz aylarnda Hatay ile Sinop illerimizde ayn tarihte gnein batmas ile yats namaznn vaktinin girmesi arasndaki sre fark yaklak 20 dakikaya kadar ulamaktadr. Bu durum ekvatordan kuzeye gidildike gnein bat ile yats namaznn vaktinin girmesi arasndaki srenin artmakta olduunu gstermektedir.

Uzun Sreli Blgeler


66 enleminden itibaren sadece yats ve imsak vakitleri deil, dier namazlarn vakitleri de olumamaktadr. Kutuplara yaklatka gnein batmad ya da domad gn says artmaktadr. Buralarda 24 saat iinde gne doup batmamakta, aksine uzun sre gndz veya gece yaanmaktadr. Uzun gecelerin yaand blgelerde, gnlerce gndz namazlarnn vakti, uzun gndzlerin yaand blgelerde de gece namazlarnn vakti olumamaktadr. Olumayan bu namaz vakitlerinin takdir edilip edilemeyecei, eer edilecekse neye gre takdir edilecei tartmaldr. Bu konuda iki ana gr bulunmaktadr: 1. 2. Bu blgelerde yaayan insanlardan namaz sorumluluu der. Bu blgelerde takdir yntemi uygulanr.

Birinci gre gre, namazn artlarndan olan vakit gereklemediinden, bu blgede yaayanlar namazla sorumlu olmazlar. Bu problemin farkna varlmasndan itibaren konuyu tartan slam limlerinin ou ve Brkselde gerekleen seminere katlan ada aratrmaclarn tamamna yakn takdir yntemini nermektedir. Takdir, hakiki namaz vaktinin gereklemedii ya da yats namaznn ok ge olutuu yerlerde namaz vaktinin gnein douu ve bat dnda farkl yntemlerle belirlenmesini ifade etmektedir. Namaz vakitlerini takdir yntemi ile zen slam limleri, grlerini Hz. Peygamberden gelen bir rivayetle desteklemektedirler. Deccal hadisi olarak bilinen bu rivayette, Deccal yeryznde krk gn kalacaktr. Bu krk gnn bir gn bir yl gibi, bir gn bir ay gibi, bir gn bir hafta gibi, dier gnleri de normal gnleriniz gibi olacaktr. denmektedir. Sahabe uzun gnlerde bir gnlk namazn yeterli olup olmadn sormu, Hz. Peygamber cevap olarak, Hayr, bir gnlk namaz yeterli deildir. Namaz vakitleri takdir edersiniz. buyurmutur. (Mslim, Kitbul-Fiten ve Ertis-Salt, 20.) slam bilginleri, baka bir olayla ilgili olarak sylenen bu hadise dayanarak, normal gnlerde ve blgelerdeki gibi yani 24 saatte 5 vakit namaz olacak ekilde namazlar eda etmenin gerektiini ifade etmektedirler. Din leri Yksek Kurulu 15.06.2006 tarihli toplantsnda, gecenin olumad dnemlerde, gnein batndan 1 saat sonra yats vaktinin, 2 saat sonra imsakin balamasnn uygun olacana karar vermitir. Gecenin oluup saatten fazla srd dnemlerde vakit alametleri belirlenemediinde, gnein bat ve douu arasndaki srenin te birlik ksm gnein batt saate eklenerek yats vakti takdir edilir. Gnein batt saate, ayn srenin te ikilik ksm eklenerek de imsak vakti takdir edilir. Gndz olumad

32

iin takdir yntemine bavurulduu dnemlerde de gn ortasna 4 dakika eklenerek le vakti belirlenir. le ile akamn ortasnda da ikindi namaznn vakti takdir edilir.
Kutup blgelerinde imsak vakti nasl tayin edilir?

Kutuplarda namaz konusunda ayrntl bilgi iin Hayrettin Karamann slamn Inda Gnn Meseleleri 1 adl kitabnn Namaz Vakitleri blmn okuyunuz.

RAMAZAN HLLNN GRLMES


Kameri aylarn balangcnda, hillin grlmesi meselesini ifade etmek iin ru'yet-i hill terimi kullanlmaktadr. Ayn bu ekilde (hill eklinde) grlmesiyle, yeni kameri ayn balad anlalmaktadr. Ramazan orucuna balanlabilmesi iin ramazan hillinin, bayram yaplabilmesi iin de evval hillinin grlmesi gerekmektedir. Hz. Peygamber, Hilli (ramazan hillini) grnce oruca balaynz ve hilli (evvl hillini) grnce bayram ediniz. Hava bulutlu olursa iinde bulunduunuz ay otuza tamamlaynz buyurmutur (Buhr, Savm, 5, 11; Mslim, Sym, 34; 710). Ramazan ve evvl aylarnn hilllerinin grlmesi, teden beri zerinde en youn ve en uzun tartmalarn yaplmakta olduu konulardan birisidir. Fkh tarihi ierisinde konu deiik boyutlarda tartlmtr. Gnmzde de hilli tespitte bataki gze mi yoksa astronominin verilerine mi itibar edilecei meselesi youn bir ekilde tartlmaktadr.

Hillin Tespit Edilecei Vakit


Kameri ayn ilk ve son gnlerinde grlen aya hill, dier dnemlerde grlene ise kamer denmektedir. slam limlerinin ounluu hillin gne battktan sonra grlmesine itibar edileceini sylemilerdir. Ayn ilk gnnde hill ok ksa sreliine ve olduka ince bir tarzda grld iin, gnein batmndan sonra daha iyi grlm olacaktr. Ebu Hanife ve mam Muhammede gre, zevl (le) vaktinden nce veya sonra grlen hill, ayn balam olduuna iaret deildir. Bunlara gre, gndz grlen hill, bir sonraki gne aittir. Bu sebeple ramazan ncesinde gndz grlen hill sebebiyle o gn oruca balanmaz. Ayn ekilde ramazann son gnnde gndz grlen hill sebebiyle de o gn bayram edilmez. Ebu Yusufa gre ise zevlden nce grlen hill nceki geceye ait olduu iin onunla ramazan ve bayram gereklemi olur. Dolaysyla ramazan aynn ncesinde grlen bu hill sebebiyle insanlar o andan itibaren oruca balarlar. Ayn ekilde ramazann son gn zevlden nce grlen hill sebebiyle insanlar orularn aar ve bayram etmeye balarlar. Ebu Yusuf zevlden sonra grlen hillin hkm konusunda dier fakihlerle ayn gr paylamakta ve bu hillin ertesi gne ait olduunu kabul etmektedir. mam Malik, afi ve Ahmed b. Hanbel kamer aylarn balangcn tespitte sadece gece grlen hille itibar edileceini dile getirmektedirler.

33

Hilli Tespit ekli Hillin Aratrlmas


Hilli grnce oruca balaynz ve hilali grnce bayram ediniz. hadisi ramazan ay ve Ramazan Bayram ncesinde hillin aratrlmasna iaret etmektedir. Bu sebeple aban ve Ramazan aylarnn 29. gnleri akamnda gne battktan sonra hillin doup domad gzlemlenmektedir. Her iki durumda da eer hava bulutlu ve bu yzden hill grnmyorsa aban ve Ramazan aylar otuz gne tamamlanr.

Hillin Grldne ahitlik


Ramazan hillini grenlerin ahitlii ile de ramazan balar veya ramazandan klr. Hava kapal olduunda hilli grdn syleyen kil, bli ve adil bir mslmann ahitlii ile ramazan orucuna balanr. Bunu duyanlarn da oruca balamalar gerekir. Havann kapal olmad gnlerde bir iki kiinin deil ok sayda kiinin buna tanklk etmesi gereklidir. Ramazan dndaki aylarn balangcn tespitte en az iki kiinin ahitlii gerekli grlmtr. Bir kiinin ahitlii ile oruca balayanlar, ramazann otuzuncu gnnde evvl hillini grmeseler de ertesi gn bayram ederler.

Hillin Dou Yeri ve Zamannn Deimesi


Dnyann yuvarlak oluundan dolay bir yerde grlen hill baka bir yerde grlmeyebilir. Buna ihtilful-metli yani ayn dou yer ve vakitlerinin deimesi denir. Bu deiim dikkate alnarak bir yerde oruca balanrken baka bir yerde hill grlmedii iin oruca balanmayacak m? Yoksa hillin grld yer dikkate alnarak herkes oru tutacak m? Kabul gren arlkl gre gre, ihtilful-metli dikkate alnmaz. Bu sebeple ramazan hilli bir yerde grlmse, dier yerlerde yaayanlar bu grmeyi dikkate alarak oru tutmaldr. nk farkl corafyalarda yayor olsalar da dinin emirleri ile sorumlu olma hususunda btn mslmanlar ayn hkme tabidir. afiler namaza kyas yaparak konuya farkl bir adan yaklamaktadr. Onlara gre gne hareketlerindeki farkllk namaz vakitlerinin farkllna sebep olmaktadr. Tpk bunun gibi ayn birbirine uzak blgelerde farkl zamanlarda domu olmas da orularn farkl gnlerde balamasna gereke olabilir. letiim imknlarnn snrl olduu devirlerde hillin farkl zaman ve meknlarda grlmesi ve ona gre oruca balanlmas tabii bir durumdur. Ancak gnmzde bir yerde grlm olan hilli geni kitlelere ulatrma byk oranda kolaylamtr. Bu kolayla ramen mslmanlar, tarihte ve gnmzde bu ihtilaf zebilmi deillerdir. Tarih mslmanlarn ayn anda oruca baladklarna tank olmamtr, dersek herhalde abartm olmayz. htilful-metli konusunda gr aklayan her iki grup da ayn nasslar (ayet ve hadisleri) kullanm olmalarna ramen, metinleri kendi grlerini destekleyecek ekilde yorumlamadan geri durmamtr.

34

Astronominin mknlaryla Hilli nceden Tespit


Klasik fkh kitaplarnda yldzlarn hareketlerinden sonu karmaya alanlarn (mneccim) veya vakitleri tespitle uraanlarn (muvakkit) szlerine dayanarak oru tutulup tutulamayaca oka tartlm, zerinde tam bir gr birlii olumamtr. ounlua gre bu mneccim ve muvakkitlerin tespitleri orucun balang ve sonunu tespitte balayc deildir. Dolaysyla dikkate alnmaz. Bu bilginlere gre tespit bizzat gzle yaplmaldr. Ancak gnmzde zellikle, resm din kurumlar, astronomi biliminin verilerinin kameri aylarn balang ve bitiini tespitte belirleyici olduunu dnmektedir. Her iki gr taraftarlar da akl ve nakl delillerle kanaatlerini temellendirmeye almtr.

Hilli Gzle Grmeyi Savunanlar


Bunlarn ana delili u hadis-i eriftir: Biz mmi bir toplumuz, hesap ve okuma yazma bilmeyiz. Ay yle yledir buyurarak Hz Peygamber eliyle 29 ve 30 iaretleri yapmtr (Buhr, Savm,11; Mslim, Sym, 15). Dolaysyla istenen, ayn gzle grlerek tespit edilmesidir. Yine bunlara gre Hz. Peygamber, o dnemde mneccim ve muvakkitlerin tespitlerini dikkate almamtr. Bunun yerine insanlarn hilli gzetleyerek oruca balamasn istemitir. Ayrca havann bulutlu olmas halinde ierisinde bulunduklar ay otuz gne tamamlamalarn bildirmitir. Sahabe ve tabindan mneccim ve muvakkitlerin tespitlerine birka isim dnda itibar edenin olmamas da bu grubun delillerindendir. Hillin gzle grlmesi gerektiini syleyenler bir takm akli delillerle de grlerini desteklemeye almlardr. Onlara gre her mslman ayn teknik imknlara sahip deildir. nsanlar kendilerini aan eylerle sorumlu tutulamazlar. Oysa gzle grme ve aratrma herkesin kendi abasyla kolaylkla uygulayabilecei bir yntemdir. slamn evrensellii, herkese hitap etmesi ve ilave bir aba olmadan herkesin bu tr durumlara kolaylkla ulamasnn mmkn olmas ile dorudan balantldr.

Astronomi lminden Yararlanlacan Savunanlar


Bu gr sahiplerine gre, oruca balamada nemli olan hillin doduunu tespit edebilmektir. Hilli grnce oru tutun ifadesi, grmenin nasl gerekletiini deil, grme fiilinin kesin ekilde ortaya kmasn gerektirmektedir. Yine bu hadis, o dnemde uygulanmakta olan yntemi bildirmektedir. Dolaysyla bunu deimez ve tartlmaz bir yntem olarak anlamak uygun deildir. Hz. Peygamberin Biz mmi bir toplumuz eklindeki hadisi, o dnemin zelliiyle ilgili bir tespittir. O dnemin bilgisinin bu tr ince hesaplar yapmaya elverili olmadna iaret eden bu hadis, bu iin temelinde hesap olduu eklinde anlalmaldr. Ayrca bu hadis-i erifte bildirilmek istenen, ayn bizzat gzle grlmesinin ibadet olmas deil, bilimsel metotlarla kesin bilgiye sahip olamayacak toplumlarn ellerinde bulunan en ie yarar metodu kullanmalarn teviktir. Astronomi ilmi sayesinde artk bugn ay ve gnein hareketlerini salkl ve kesin ekilde tespit mmkn hale gelmitir. te yandan astronomik

35

verilerde ayn plak gzle grlmesi esas alndna gre, bu verileri kullanmann ana maksad gerekletirmede dierine gre daha uygun olduu sonucuna varlabilir. Her yl ramazan aynn ve bayramnn arefesinde yaanan kargaa, mslmanlarn imajna zarar vermektedir. Bu durum, manevi atmosfere insanlarn zihinlerinde phelerle girmesine neden olmaktadr. Fkh kitaplarnda oruca hkim kararyla balama ilkesi genie tartlmakta ve balayc bir karar olarak kabul edilmektedir. Hillin, bilimsel metotlarla aratrlmas ve buna gre btn dnya mslmanlarnn ayn anda oruca balanmas ortak duygu ve tavr ala zemin hazrlayacaktr.
Hillin tespiti teknolojik imknlarla olsa bile, gzle grlebilecek dnemi esas alnarak astonominin verileriyle tespit edilmektedir.

K NAMAZI BR VAKTTE KILMAK


slamn ilk dnemlerinden gnmze ibadet alanndaki tartmal konulardan birisi de iki vaktin namazn bir vakitte birlikte klmaktr. Fkh terminolojsinde buna namazlarn cem'i (birletirilmesi) denir. Cem iki ekilde gereklemektedir: 1. 2. le ve ikindi namazlarn bu iki namazdan birisinin vaktinde klmak, Akam ve yats namazlarndan birisini dierinin vaktinde klmak.

kindi namazn le namaz vaktinde veya yats namazn akam namaz vaktinde klmaya cem-i takdim denir. le namazn ikindi, akam namazn da yats namaz vaktinde klmaya ise cem-i tehir ad verilmektedir. Cem bazen len namazn geciktirip son vaktinde klma ve hemen arkasndan vakti girmi bulunan ikindi namazn eda etme rneindeki gibi sadece grnte olabilir. Buna ekli (sr) cem denmektedir. Fkh kitaplarnda cem ifadesi ile kastedilen hakiki cemdir. Hakiki cem, le ve ikindi namazlarndan birini dierinin vaktinde klmak veya akam ile yats namazlarndan birisini dierinin vaktinde klmaktr. Cem konusunda tartmann ana noktalarndan birisi ibadetlerdeki eda kavram etrafnda ekillenmektedir. Bilindii gibi eda ibadetin sresi ierisinde kurallarna uygun olarak yerine getirilmesini ifade etmektedir. Cem bu edann gereklemesi iin bir engel olur mu? kinci bir tartma da farz olan namaz vakitlerinin be olmas hususundadr. Cem ile bu be vakit gereklemi olacak mdr? Bir vakitte klnan iki namaz ayr ayr vakit mi yoksa tek vakit mi saylacaktr? Cem yapmann caiz olup olmad konusunda iki temel yaklam bulunmaktadr. Birincisi hacda Arafat ve Mzdelifenin dnda cemi kabul etmeyen Hanefilerin, dieri de ayrntda farkllklar olmakla beraber birok sebeple cem yaplacan syleyen dier fakihlerin grdr. Her iki gr sahipleri de delillerle ictihatlarnn doruluunu ispat etmeye almaktadr. Fakihlerin bu konulardaki grlerini, hangi durumlarda ve hangi sebeplerle cem yaplabilecei yani cem etme sebepleri bal altnda ele alacaz.

36

Cem Etme Sebepleri Hac


Hac ibadetini yerine getirenlerin Arafatta le ile ikindiyi cem-i takdim, Mzdelifede akam ile yatsy cem-i tehir eklinde klmalar gerektii hususunda slam limleri gr birlii ierisindedirler. Haccn grevlerini belirlenen zaman ierisinde yerine getirebilmek iin bu durumlar zorunludur. Hanef mezhebine gre sadece Arafat ve Mzdelifede cem yaplabilir. Ayrca Ebu Hanife Arafatta cemin cemaatle yaplmasnn art olduunu savunmaktadr. Hanefilere gre bunlarn dnda gerekesi ne olursa olsun her namaz kendi vakti ierisinde klnmaldr.

Yolculuk
Hanefilere gre haccn dnda namazlarn cem edilmesi caiz deildir. Dolaysyla yolculukta namazlar cem edilemez. Dier mezhebe gre yolculuk, namazlarn cem edilmesi iin bir sebep saylr. Yolculuktan maksat, seferilik hkmlerinin geerli olaca bir mesafeye seyahat etmektir. Malikiler, yolculukta namazlarn cem edilebilmesinin yolculuun yorucu olmasna bal olduunu dnmektedirler. afilere ve dier baz fkh limlerine gre kiinin ii acele veya yorucu olsun olmasn seferilik hkmlerinin geerli olduu her trl yolculuk cem iin gereke olabilmektedir. Yolculukta cem artlar gerekletiinde, yolcu takdim veya tehir cemlerinden dilediini tercih edebilir.

Yamur
Malik, afi ve Hanbel mezhepleri, yamur sebebiyle namazlarn cem edilebilecei grndedirler. Ancak bu tr cemin hangi namazlar iin geerli olaca ve yapl biimi hakknda gr ayrlklar bulunmaktadr. Malikler sadece akam ile yats namaznn cem-i takdim eklinde akam vaktinde, afiler le ve ikindi namaznn takdimle le namaz vaktinde, Hanbeliler ise sadece akam ve yats namaznn takdim veya tehir eklinde cem edilebileceini kabul etmilerdir. Ancak bu mezheplere gre bu tr cemlerin camide cemaatle klnan namazlarda geerlidir.

Hastalk
Malikler hastann bir sonraki namaz vaktine kadar durumunun ktleeceinden veya baylmasndan endie etmesi durumunda namazn cem edebileceini kabul etmilerdir. Onlara gre baygnlk ve ba dnmesi, normalde rk ve secdeleri eksiksiz yapmay engelleyecek bir durumdur. Bu sebeple hastalk cem iin gereke olmaktadr. Hanbellere gre, hastalklar cem sebebidir. Bunlar, hastaln snrlarn olduka geni tutmular ve emzikli kadn, zr sahibi olanlar, istihaze kan gren kadn, her namaz vakti iin abdest almaktan aciz olanlar hasta hkmnde saymlardr. afiler ise hastalk sebebiyle cem yapmay caiz grmeyerek bu konuda dierlerinden ayrlmaktadr.

37

Namazlar Cem Etmeyi Caiz Grenlerin Delilleri


Arafat ve Mzdelifede namazlar cem etmenin gerekeleri hac ibadeti dndaki cemler iin de hakl bir gerekedir. Hac dnda da Hz. Peygamberin cem ettiine iaret eden rivayetler bulunmaktadr (Bu gr sahiplerinin delil getirdii hadislerden bir ksm iin bk. Mslim, Saltl-Msfirn, 51; Eb Dvd, Salts-Sefer, 5; Tizmiz, Salt, 24.).

Namazlar Cem Etmeyi Caiz Grmeyenlerin Delilleri


Cem yapmayla ilgili rivayetler uygulama ile ilgilidir. Yani bu konuda szl rivayet yoktur. Raviler Hz. Peygamberin cem yaptn dile getirmektedir. Hz. Peygamberin cem yapnz eklinde sznn bulunmamas, iki namaz bir arada klmann caiz olmadna iaret etmektedir. Vakit namazla sorumlu olmann artdr. Vakti girmeden namaz klmaya eda denemeyecei gibi, vaktinden sonra klmaya da eda deil kaza denmektedir. Hz. Peygamberin bir defann dnda cem etmediini bildiren rivayetler vardr. Cemle ilgili rivayetlerde bulunan sahabeden bn Abbas, Hz. Peygamberin vefat ettiinde henz 13 yandayd. Dier sahabilere aykr rivayetlerini ihtiyatla karlamak gerekir. Hz. mer zrsz olarak cem etmeyi byk gnahlardan saymtr. Namazlarn yolculuk, hastalk ve korku gibi durumlarla cem edilebileceini rivayet eden bn mer, hanmnn vefatna yakn ar hasta iken yapt yolculuktakinin dnda namazlar cem etmemitir. Savata bile namazn nasl klnacan bildiren ayet olmasna ramen, cemi iaret eden ayet bulunmamaktadr.

Namazlarn cem edilmesine cevaz verenler, makul bir gereke olmadan bunun keyfi olarak uygulanmasna ve adet haline getirilmesine kar kmaktadr. Cemin sadece zorunlu sebeplerle yaplmas ve bunun insanlardan bir sknty ve zorluu gidermesi beklenmektedir. te yandan cem belirli kurallara uyularak yaplmaldr. Bu kurallardan bazlar unlardr: Namazlar cem etmeye niyet edilmelidir. Takdim ceminde nce vakti girmi olan namaz, daha sonra snnetleri klmadan dieri klnmaldr. Sabah namaz hibir namazla cem edilemez. Cem sadece le ile ikindi ve akam ile yats namazlar arasnda olabilir. Tehir ceminde nce vaktinde klnamayan, ardndan snnet namaz klnmadan vakti girmi olan namaz klnmaldr. afilere gre nce vakti giren namaz klnrsa dieri eda deil kaza olur.

38

Cem edilecek namazlar iin bir ezan, iki kamet getirilmelidir. ki namaz arasnda uzun fasla verilmemelidir.

1518 Mays 2002 tarihinde stanbulda gerekletirilen Gncel Dini Meseleler stiare Toplantsnn sonu bildirisinin 37. maddesi, namaz vakitleri ve namazlarn birletirilmesi konusunu ele almaktadr. O maddede yle denilmektedir: Namazn gnde 5 vakit oluu Kuran, Snnet ve mslmanlarn ittifakyla sabittir. Bununla birlikte Hz. Peygamberin baz uygulamalar sefer halinde le ile ikindinin ve akam ile yatsnn hem takdim hem de tehir biiminde (birinin dierinin vaktinde) cem edilerek bir arada klnabileceini gstermektedir. Hz. Peygamberin mukim iken de bazen cem yaptna dair rivayetler ve sahabe yorumlar bir btn halinde deerlendirildiinde bunun sebepsiz olmad, alkanlk haline getirilmemek kaydyla dinen geerli bir mazerete dayand anlalmaktadr.
Sabah namaz neden cem edilmez?

KADINLARIN ZEL HALLERNDE ORU TUTMASI


Kadnlarn zel hallerinde oru tutup tutamayacaklar hususu son zamanlarda lkemizde tartma konusu yaplmaktadr. Fkh tarihi ierisinde kadnlarn bu durumlarnda oru tutabileceklerine dair bir tartma yoktur. Hemen hemen gncel fkh tartmas yaplan her konu hakknda klasik dnemden birbirinden farkl grler ve bunlarn savunucular bulunurken, kadnlarn bu hallerinde oru tutabileceklerine dair bir ictihada ve bunu savunan bir mctehide rastlamak imknsz gibidir. Buna ramen gnmzde baz yazarlar birtakm gerekelerle bu ekilde oru tutulabileceini savunmaktadr.

Kadnlarn zel Hallerinde Oru Tutabilecei Gr


Bu gr savununlar u gerekeleri ileri srmektedir: Oru slamn temel ibadetlerinden birisidir. Farz oluu ayetle (Bakara, 2/183) sabittir. Dolaysyla kadnlar zel hallerinde bundan uzak tutmak ayetle elimektedir. te yandan ayetin Hasta olannz, saysnca baka gnlerde orucunu tutar mealindeki ksm erkek-kadn her mkellefi ierisine almaktadr. Eer det kan gren kadn kendisini hasta ve rahatsz hissederse orucunu tutmayabilir ve sonradan tutamad gnler saysnca kaza orucu tutar. Bu seim onun salna ve kendi kararna baldr. Dolaysyla tutmazsa gnahkr olur ya da tutamaz eklinde bir takdir hakk kimseye verilmemitir. Kadnlarn zel gnlerinde oru tutabileceini syleyenlerin bir baka dayanak noktas da orucun sonradan kaza edilmesidir. Buna gre orucun det kan gren kadndan dmemi olmas aslnda onlarn oru tutabileceinin gstergesidir. nk nce bu dnemdeki kadnn oru tutmasn yasaklayp, daha sonra da tutamad bu orularn kazasn yaptrmann bir anlam olamaz.

39

Kadnlarn bu halleri sebebiyle orularn kazaya brakmalar, kaza orularnda birikmelere yol amakta ve bu durum klfete dnmektedir. Ramazann manevi ikliminde dier insanlarla birlikte oru tutmann huzurundan uzak zamanlarda tek bana oru tutmak kadna zor gelebilir ve bu durum sadece sorumluluktan kurtulma eklindeki oruca dnebilir. Bir dier delilleri de orucun Arapas olan sym kelimesiyle ilgilidir. Sym kendini tutma, engel olma anlamna gelmektedir. Orulunun kendisini yeme, ime ve cinsel ilikiden engellemesi iradesine baldr. Kadnn det kanamasn engellemesi ise iradesine bal deildir. yle ise kadna, elinde olmayan bir eyden dolay oru tutamazsn demek siymn kelime anlamndaki imska aykr olur. Yine bu gr sahipleri slamn kolaylk ilkesini de hayzl kadnn oru tutabilirliine delil olarak getiriler. Bu gr savunanlar kadnlar bu dnemlerinde mutlaka oru tutmaldr demiyorlar. Onlara gre kadnlar isterse Hz. Peygamber zamannda kendilerine tannan bu kolayl kullanabilirler ve orularn kazaya brakabilirler. Ama kadnlar bu hallerinde oru tutmay tercih ederlerse bu konuda dini adan bir saknca sz konusu deildir.

Kadnlarn zel Hallerinde Oru Tutamayaca Gr


Kadnlarn zel hallerinde oru tutamayacaklar gr fkh kitaplarnda ittifakla kabul gren hususlardan birisidir. Hanef, Malik, afi ve Hanbel mezheplerinde kadnlarn zel hallerinde oru tutmalarnn haram olduu gr benimsenmitir. Oru tutulamayaca hususunda ittifak eden slam limleri, bunun gerekesinde farkl deliller sunmulardr. Haneflerin de ierisinde bulunduu baz limler, orucu namaza benzetmiler ve her ikisinde de hkm kirlilikten temizlenmenin art olduunu belirtmilerdir. Yani cnplk bir hkm kirliliktir ve namaza engeldir. Ayn ekilde det kanamas da bir hkm kirliliktir ve oruca manidir. Ancak buradaki kyaslama orucun bozulmas konusunda uygulanmamaktadr. Bu sebeple cnp olarak sabahlayann ya da ramazan gn uyuyup ihtilm olann orucu bozulmad halde, gnn herhangi bir annda det veya lohusalk kanamas olan kadnlarn orular bozulmu olur. nk insanlar cnplk haline kendi seimleriyle son verebilirken, normal artlarda det kanamasn kendi istekleriyle sonlandrma imknna sahip deillerdir. Dolaysyla bu iki farkl durumun birbirine kyas edilmesi usul teknii asndan kabul edilebilir bir durum deildir. Baz fkh limleri, hkm kirliliin oruca engel olmadn, ancak adetli olma durumunun bu genel ilkeden istisna edildiini dile getirmektedir. Bu durum hadis sebebiyle yaplm olan bir istisnadr. Nitekim Hz. Aieden nakledilen bir hadiste yle denmektedir: Biz hayzl iken namaz klmaz ve oru tutmazdk, yalnzca orular kaza etmekle emrolunurduk. (Buhr, Hayz, 20). Yine bir kadn sahabinin Hz. Peygambere gelerek, kendisinin iddetli ve uzun sren bir hayz grdn, bu halinin uzun sre kendisini namaz klmaktan ve oru tutmaktan alkoyduunu belirterek, bu konuda ne diyeceini ve ne yapmas gerektiini sormutur (Eb Dvd, Tahre, 109). Bu tr bir rivayetin varl bile sahabe kadnlarnn det kanamasn ibadete engel bir durum olarak bildiklerini gstermektedir.

40

Kadnlarn bu zel hallerinin oluturduu fizyolojik rahatszln oru tutmamalar iin bir ruhsat oluturduunu sylemenin rasyonel dayana olamaz. Btn kadnlarn ayn rahatszlklar hissettiklerini sylemek imknszdr. Fkh hkmlerin muhtemel gerekelere dayandrlmas hukuk mant asndan ok uygun bir yntem deildir. Bir ksm yazarlarca kadnlarn zel hallerinde oru tutabilecekleri gndeme getirilince, doal olarak kar deliller de olumutur. zellikle kadnlarn bu dneminin hasta kapsamna alnmas, nassda olmayan nassa syletmek olarak anlalmtr. Hastann orularn kazaya brakabilmesi, byk oranda hastann oru sebebiyle ilave bir sknty ekiyor olmasndan kaynaklanmaktadr. det kanamas dneminde oru tutamamasnn sknt ile deil, hkm kirlilik ile balants bulunmaktadr.
zr kanamas olan kadnlarn (mstehze) bu durumu oru tutmamalarna bir gereke deildir. det kanamas olan kadn hasta kapsamnda deerlendirilebiliyorsa mstehzenin ncelikle hasta saylmas gerekirdi. Hz. Peygamberin hadisinden hareketle hibir fakih bunlarn oru tutmayabileceini sylememitir.

KADINLARIN ZEL HALLERNDE TAVAF YAPMALARI


slamn temel ibadetlerinden bir tanesi de artlarn tayan her mslmann mrnde bir kez hacca gitmesidir. Dier ibadetlerde olduu gibi haccn da kendine zg bir takm kurallar vardr. Haccn geerlilii, bu kurallara uygun olarak tamamlanmasna baldr. Haccn rknleri denen bu temel kurallar; Hanefilere gre zilhicce aynn 9. yani arefe gn zevl vaktinden sonra Arafatta vakfe yapmak ve bayram sabahndan itibaren hayatn herhangi bir gnnde Kbeyi tavaf etmekten ibarettir. Bu tavafa ziyaret tavaf denir. Dier tavaf trleri olan kudm tavaf ve veda tavaf snnet veya vacip olarak fkh deer tamakta ve haccn geerliliinin n artlarndan kabul edilmemektedir. Kadnlarn tavaf ifademizle kastettiimiz kadnlarn ziyaret tavafndaki durumudur. Kadnlarn farz olan hacc yerine getirirken yaamakta olduklar zel hallerinin Kbeyi tavafa etkisi fkh tarihinde tartlmtr. Gnmzde de ayn konu yeni boyutlar ile tartlmaktadr. ounlukla mrlerinde bir kez hac yapma imknna sahip olan kadnlarn, zel halleri sebebiyle tavaf yapamamalar nemli skntlara sebep olmaktadr. Fkh tarihinde kadnlarn zel gnlerinde zaruret olmasa da tavaf yapabileceini ifade eden az sayda fkh limi ve gnmzde onlarla ayn gr paylaan birka bilim insan vardr. (Bilgi iin bk. Dalgn, 2007) ounluk kadnlarn bu halde iken tavaf yapamayaca kanaatindedir. Kadnlarn bu zel hallerinde tavaf yapamayacan syleyenler, tavafta hkm kirlerden temizlenmenin fkh hkmnn vacip veya farz olduunu kabul noktasnda birbirlerinden ayrlmaktadr. Tartma, byk oranda tavaf esnasnda abdestli olmann fkh hkmnden kaynaklanmaktadr. Tavaf yaparken abdestli olmann; mstehap, snnet, vcip ve farz olduu eklinde drt farkl gr vardr. Mstehap ve snnet olduunu syleyen ok az sayda lim vardr. Hanefiler'de arlkl gr tavafta abdestli bulunmann vacip, ounluk ise farz olduunu

41

benimsemilerdir. Bu temel yaklam, kadnlarn zel hallerinin tavafa engel olup olmadnn da belirleyicisi olmutur.

Hkm Kirlilikten Temizlenmenin Vacip Olduu Gr


Haneflerin mezhep grne gre tavaf srasnda hem boy abdestini gerektiren hkm kirlilikten temizlenmek hem de abdestli olmak vaciptir. Dolaysyla tavafn abdestli olarak ve adet kanamas ve cnplkten temizlenmi bir ekilde gereklemesi gerekir. Hanefiler bunun farz deil, vacip olduunu sylerken baz gerekelerden yola kmlardr. Bunlardan birka unlardr: 1. Tavaf emreden ayette yle denmektedir: Sonra o Eski Evi (Kbeyi) tavaf etsinler (Hac, 22/29). Bu ayette geen tavaf etsinler ifadesi mutlaktr. Tavafn geerliliinin n art olabilecek herhangi bir belirleme bulunmamaktadr. Dolaysyla sadece bu ayetten hareketle tavafta abdestli olmann farz olduunu sylemek mmkn deildir. Tavaf namaza benzeten Hz. Peygamber yle buyurmutur: Dikkat edin, tavaf namazdr. Ancak tavaf srasnda konumak serbesttir. Kim tavaf yaparken konuursa, hayr sylesin (Tirmiz, Hac, 112). Bu aslnda sadece bir benzetmeden ibaret olup gerekte namaz ile hibir balants yoktur. Hz. Aie hac esnasnda det grmesi zerine hacc tamamlayamayaca endiesiyle alam ve bunun zerine Hz Peygamber yle buyurmutu: Bu hl Allahn kadnlar iin yazm olduu bir kaderdir. Merak etme, sen dier haclarn yapt btn hac fiillerini (mensikl-hac) yerine getir, ancak temizleninceye kadar tavaf yapma. (Buhr, Hayz, 1,7; Hac, 71; Mslim, Hac, 119, 120.)

2.

3.

Bu ve bir nceki hadis haber-i vhid niteliindedir. Haneflere gre haber-i vhidlerle ayetin hkmne ilavede bulunmak mmkn deildir. Dolaysyla ayetin Kbeyi tavaf edin hkmne, hd haberle Bu tavaf temiz bir halde yapn eklinde bir ilavede bulunmak Hanefilerin usl anlayna uygun deildir. Hanefler yukardaki ayetin mutlak oluuna gre hkm vermiler ve tavaf esnasnda temizliin farz olmadn ifade etmilerdir. Yani onlara gre, tavafn geerli olmas iin gerekli olan ey, Kbenin etrafnda belirli sayda dnmektir. Bu yapldnda Beyti tavaf edin emri yerine getirilmi olacaktr. Hanefiler det kanamas devam ederken tavaf yaplmayacan ifade eden rivayetlerden ise temizliin tavaf iin gerekli olduu sonucunu karmlardr. Ancak onlara gre bu husus ayetle zikredilmeyip haber-i vhidlerle belirtildiinden tavaf iin hkm temizlik farz deil, vaciptir. Hanefilern bu tr bir ayrma gitmelerinin pratik deeri vardr. Bu du udur: Kadnlar zel hallerinde tavaf yapma durumunda kalrlarsa, farz terk etmediklerinden haclar tamam olur. Ancak vacibi terk etmekten dolay byk ba hayvan kurban (deve veya sr) etmeleri gerekir. Ancak temizlendikten sonra ziyaret tavafn yapma imkn bulan kadnlarn kurban kesmeleri gerekmez.

42

Hanefilere gre farz vacip ayrmnn gerekesi nedir?

Hkm Kirlilikten Temizlenmenin Farz Olduu Gr


Kadnlarn zel gnlerinde tavaf yapamayacan syleyenlerden bir ksm, tavaf iin hkm kirlilikten temizlenmenin farz olduunu dnmektedir. Grlerini ispat etmek iin baz hadisleri delil olarak sunmaktadrlar. Bu hadisler unlardr: 1. Hz. Peygamberin Hz. ie ve Esma binti Humeysa hitaben sylemi olduu: Kbeyi tavaf dnda, haclarn yapt btn amelleri yapabilirsin hadisi. Hz. Peygamberin Mekkeye geldiinde, nce abdest alp, sonra tavaf yaptna dair hadis (Buhr, Hac, 78). Kbeyi tavaf bir namazdr, ancak Allah burada konumay helal klmtr, tavaf esnasnda konuacak olan hayr konusun. hadisi.

2. 3.

Bu hadislere dayanarak tavafn geerli olabilmesi iin gerek gusl abdestinin gerekse namaz iin alnan abdestin farz olduunu sylemilerdir. Bu hadisler onlara gre, bu konudaki hkmn farz olduuna delalet etmektedir. Zira Hz. Peygamberin, Tavaf namazdr. ve Hz. ieye hitaben Tavaf dnda btn amelleri yapabilirsin demesi, det gren kadnn tavaf yapamayacana delildir. Namaz iin hkm kirlilikten temizlenmek farzdr. Tavaf da namaz gibi grldnden onun iin de hkm kirlilikten temiz olmann farz olmas gerekir. Hz. Peygamberin tavaftan nce abdest aldn ifade eden hadis ise; tavaf emreden ayetin kapallna bir aklk getirmekte ve abdestli iken tavaf edin eklinde bir anlam ifade etmektedir. Buna gre tavaf esnasnda hkm kirlilikten temiz bulunmak farzdr. Malik, afi ve baz Hanbel mezhebi limlerinden oluan bir guruba gre, tavaf esnasnda hkmi kirlerden temizlenmenin farz olmas, cnp ya da det kanamas geiren kadnlarn tavaflarnn geersiz olmasn gerektirir. Bunlar gusl aldktan sonra tavaflarn yenilemelidirler. Tavaf esnasnda abdest almay farz gren bu limler hkm kirlilikten temiz bulunmay ncelikle gerekli bulmaktadr. ada fetvalarda nl slam limleri bn Teymiyye ve bnl-Kayyim elCevziyyenin grlerine yer yer atfta bulunulmaktadr. bn Teymiyyeye gre tavaf srasnda abdestli olma art yoktur. Abdestli olmak mstehaptr. Kbeye sayg iin cnp veya hayzl iken tavafta bulunmamak esastr. Zaruret ve acizlik sz konusu olduunda bu hallerde iken tavaf yaplabilir. Hayzl mrnde bir defa farz olan tavaf yapmak zere uzun yolculua katlanmaktadr. Tavaf yapmadan dnmesi kadn iin byk skntlara sebep olacaktr. Dolaysyla namaz klamyor, yle ise namaza benzeyen tavaf da yapamaz demek, doru deildir. nk hayzl iken namaza olan ihtiyac ile farz olan hacdaki tavafa olan ihtiyac birbirine eit deildir. Hayzl kadnn tavaf hususunda bnl-Kayyim benzetmeli bir aklamada bulunmaktadr. Tavafta hkm kirlerden temizlik, namazda rtnmeye benzer. Her ikisinde de zaruret halinde artn bulunmamas

43

ibadetin geerliliine engel deildir. mkn bulunduunda bu artlara uyulmas gerekir. mkn bulunmadnda ise bu art terk edilir. ounluun grne gre; zel gnlerinde kadnlar tavaf hari haccn dier rknlerini yerine getirebilirler. Buna mukabil farz, vacip ve nafile tavaflarn ise yerine getiremeyeceklerdir. Kadnlar zel hallerinde ziyaret tavafn yapamadklarnda bir sre daha Mekkede kalp hkmen temiz olduklarnda bu tavaf yerine getirmelidirler. Eer bekleme imknlar yoksa hkmen temiz olduklar bir zamanda Mekkeye tekrar gelerek tavaflarn yapmaldrlar. Bekleme ve tekrar gelme imknlar olmayan kadnlarn zaruret ilkesi ve bunun mmkn olabileceini syleyenlerin grlerine uyarak bu halde iken tavaflarn yapmalar nerilebilir. Ancak, tavafn bu haldeyken yapan kadn, Hanefi mezhebine gre; bir vacibi ihlal ettiinden dolay byk ba hayvan kurban etmelidir.

KURBAN KESME YERNE BEDEL VERLEBLR M?


Kurban btn dnya mslmanlarnn farkl corafyalarda, ayn ortak amala icra ettikleri bir ibadettir. Dier baz ibadetler gibi ortak bir zaman diliminde yerine getirilmektedir. Bu sebeple gemite ve gnmzde btn mslmanlar bu ibadete zel bir nem vermiler ve adeta bunu mslman olmann ayrlmaz bir paras haline getirmilerdir. Bu tarihi realiteye ramen ferdi ve sosyal hayatta oluan deiiklikler gereke gsterilerek kurbann kesilmesi yerine ihtiya sahiplerine deerinin verilmesi son zamanlarda tartma konusu yaplmaktadr. Gerekte kurban ok ynl bir ibadettir. Bunlarden bazlar unlardr: nsann hak ve sorumluluklarn ilgilendiren boyutu, Hayvanlar ilgilendiren yn, Toplumsal yardmlama ve dayanmay gerekletirmedeki ilevi, Ekonomiye katklar, Farkl gelir dzeyine sahip insanlar arasnda kardelik ve dayanma duygusunu gelitirme zellii, Sosyal dengeyi salamadaki olumlu katks.

Kurban kesme veya bedelini verme ilemlerinden hangisi yukardaki kurban kazanmlar gerekletirmektedir. Konuyu bu merkezde tartmaya alacaz.

Kurban Kesme Yerine Bedelinin Verilmesi Gr


Kurban yerine bedelinin verilmesini nerenler, bu nerilerini yazl olarak sunmak yerine grlerini basn yayn organlar araclyla kamuoyu ile paylamaktalar. Bu grn klasik fkh gelenei iinde bir destei bulunmamaktadr. Bu yzden bu fikri gndeme getirenler bunu daha akl gerekelerle ve szl anlatmlarla gerekelendirmeye alrlar.

44

Bu gr sahipleri bu konuda kurban etlerinin fakirlere datlma ynn, yani fakirlere yardm boyutunu n plana karmaktadrlar. Onlara gre kurbann amac fakirlere yardm ise, bu durumda fakirin neye ihtiyac varsa onun verilmesi daha uygun olacaktr. Bayrama hazrlk yapmas, bayramda daha mutlu olmas iin et yerine para vermek daha mantkldr. Ksaca bu gr savunanlar kurbann sadaka boyutunu ne karmaktadr. Bir dier gerekeleri de kurbann uygulanma biiminin btn dnyada Mslmanlarn imajn olumsuz ynde etkilemekte olduu dncesidir. Buna rnek olarak kurban sezonlarnda hayvanlara yaplan olumsuz muameleleri gsterirler ve kurban kesmek yerine bedelinin verilmesinin bunun iin nemli bir zm olacan ileri srerler.

Kurban Kesme Yerine Bedelinin Verilemeyecei Gr


Bu gr sahipleri unu sylernler: Hz. Peygamber dneminde ve fkh literatrnde kurban bayramnda kesilen kurbanlar iin udhiye veya bu kkten tretilen kelimeler kullanlmaktadr. Udhiye kuluk vaktinde kesilen hayvan veya kesme eylemini ifade iin kullanlmtr. Kelime daha sonra anlam genilemesiyle bayram gnlerinde kesilen hayvan iin kullanlmaya balamtr. Dolaysyla vakitle balantl bir ibadet olan kurban, vakit ierisinde kesmeyip bedelini sadaka olarak vermek ya da canl olarak balamakla mkellef zerinden sorumluluk dmez. Bu gr savunanlar, sadaka ile kurbann fkh hkmlerini karlatrmaktadrlar. Sadaka vermek genel itibariyle nafile (tatavvu) bir davrantr. Kurbann hkm ise fkh limlerince vacip veya mekked snnet olarak deerlendirilmitir. Vacip veya snnetin nafileye stnl tartma gtrmez bir gerektir. Bu sebeple kurban kesme sresinde kurbann kesemeyenlerin sorumluluklar devam etmektedir. Fkh kitaplarnn ierii belirli bir sistematik ierisinde sralanmaktadr. Bu sralan fkh hkmleri anlamada insanlara yardmc olmaktadr. Fkh kitaplarnda zebih denen ve hayvan kesme usllerini anlatan bir blm vardr. Bu blmden sonra genelde kurban blm yer almaktadr. Bylece hayvan kesmede genelden zele geilmektedir. Konunun bu biimde ele aln bile kurbann ancak hayvanlar kesmek suretiyle gerekleen bir ibadet olduunu gstermektedir. Kan aktmak kurbannn rkn olarak kabul edilmektedir nk kurban kesmenin ncelikli amac et elde etmek, onu ikram etmek veya ihtiya sahiplerine et datmak deildir. Bunlar sonulardr. Temel hedef Allahn emrine itaatin bir gstergesi olarak belirli niteliklere sahip olan hayvan kesmektir. htiya sahiplerine yardm, senenin her ann kuatabilecek bir sosyal yardmlama biimi iken, kurban sadece belirli zaman dilimi ierisinde yerine getirilebilecek bir kulluk grevidir. Kurban kesmek ibadet olduu iin dier ibadetlerdeki gibi, bunda da eklini belirleme ve bunu uygulamaya dntrme yetkisi ve grevi Allaha ve Onun elisine aittir. slmda amel konularda, zellikle ibadet hususunda emredilen ey, fiil olarak aynen icra edilir. Hz. Peygamberin hem szl olarak uyarda bulunmas hem de uygulamal olarak bu ibadetin nasl icra edileceini gstermesi baka alternatiflere ak kap brakmamaktadr.

45

Hz. Peygamber hicretin ikinci ylndan mrnn sonuna kadar srekli kurban kesmitir. Sadece bu gerek bile kurbann balaycln gstermede yeterli bir delildir. Hz. Peygamberin mslmanlarn kurban kesmekle sorumlu olunduunu belirttii ve kendisinin de kesintisiz uygulad kurban kesmenin balaycl hususunda ittifak vardr. Ayn balaycln kurban etlerinin fakirlere ve ihtiya sahiplerine datlmas hususunda bulunmad bilinmektedir. slmda fakirlerin gzetilmesine ynelik zekt ve sadaka senenin herhangi bir annda icra edilebilmekte, ftr sadakas ramazan aynda ifa edilmekte, ihtiya sahibi akrabann nafakas srekli verilmektedir. Kurban bunlarn dnda, hem bizzat kesenin kendisinin hem de akraba, arkada, komu ve fakirin, ksaca herkesin yararlanabilecei bir ibadettir. Kurban ibadetinin icra edilii deil sonular fakirleri ilgilendirmektedir. Ama emre itaat, sonu fakirlere yardmdr. Dolaysyla, sadece sosyal dayanma ve mal yardma indirgenebilecek bir ibadet olmayan ve ierisinde bir takm hikmetleri barndran kurban yerine baka bir ibadetin ikame edilmesi, mesela kurbann parasnn datlmas, fakirlere gda yardm yaplmas, namaz klnp, oru tutulmas caiz grlmez. Hz. Peygamber, bayram namazndan nce kurban kesenlerin yeniden baka hayvanlar kurban etmelerini istemitir. (Buhr, Edh, 4, 12) Eer kurbandan maksat, ihtiya sahiplerine et ikram etmek olsayd, iadeye gerek kalmadan mevcut etlerin datm yeterli olurdu. badetlerin emredilme nedenlerinden birisi de insanlarn hayatn anlam ve amacn kavramalarna yardmc olmak, onlarn manen donanml olmalarna katkda bulunmaktr. Kurbanla ihtiya sahiplerine yardmda bulunmann insanlar zerindeki psikolojik etkisi karlatrlmadan sadakann kurban iin alternatif olacan sylemenin hakl gerekesi olamaz. Bundan da te, kurbanlk hayvanlarn temininden kesim srasndaki ve sonrasndaki ilemlere kadar geen sre ierisindeki eylemlerin kiiye kazandraca psikolojik kazanmlarn sadakada aynen bulunabileceini sylemek mmkn deildir. Kurbann ekonomik hayata kazandrd canllk sayesinde toplumun kazand katma deer, i alanlarna ve istihdama salad katk, sadece tketim amal ayn ve nakd yardmla salanabilir mi? Nakd yardmn ekonomik geliime katks ksa sreli ve snrl iken, kurbann katks uzun vadeli ve sreklidir.

ZEKT
slamda mal ibadetlerin banda zekt yer almaktadr. Zekt, Kuranda pek ok ayette namazla birlikte zikredilmektedir. Bu durum namaz ve zektn slam ibadet sistemi ierisindeki nemini gstermektedir. Namaz ruhun ktlklerden arnmasn, zekt da maln temizlenmesini ifade etmektedir. Kuran namaz ve zekta temel ve belirleyici noktalarla deinmekte, detaylar Hz. Peygamber aklamaktadr. Zekt mal konularla alakaldr. Dier mal konulardaki deiim ve krlmalar zekta da yansmaktadr. Bu nedenle sosyal ve ekonomik alandaki deiimlere paralel olarak zekt alannda da youn tartmalar yaanabilmektedir. Tartmalarn badet konular iinde en fazla zekt alannda gerekletiini sylemek yanl olmaz. nitenin bu son ksmnda zektla

46

ilgili en fazla tartmalarn yapld sna servetlerin ve ziynet eyalarnn zekt ve hayr kurumlar ve camilere zekt verilmesi konularn ele alacaz. Gncel tartma konularndan olan Menkul Kymetlerin Zekt ise konu btnl sebebiyle 8. nitede incelenecektir.

Sna Servet ve retim Aralarnn Zekt


Bir maln zekta tabi olmasnn iki temel gerekesi bulunmaktadr. Birincisi bu maln asl ihtiyalarn dnda olmasdr. Asl ihtiyalar, normal ve ortalama bir hayat srdrebilmek iin gerekli ve dnemin hayat standartlarna uygun olan her trl yeme, ime, barnma ve ulam vastalarn ifade etmek iin kullanabileceimiz bir terimdir. kincisi zekta tabi olacak maln nm yani artabilen ve gelir getiren mallardan olmasdr. Asli ihtiyac salayan aralar ve bunlarn mahiyeti deiime aktr. Bunun gibi gelir getiren mal kavram da zaman ve mekna bal olarak deiebilmektedir. zellikle sanayi devrimi ile Batda sosyal ve teknolojik hayatta hzl deiimler yaand. ok gemeden bu deiim slam dnyasna da yansmaya balad. zellikle retim amal kullanlan ve gelir getiren atlyeler ve bunlarn geliimi ile fabrikalar ve buralarda kullanlan retim makineleri yaygnlat. Bu makineleri, ok fazla maddi deeri olmayan ve zekt istisnalarndan saylan ticaretle uraanlarn mesleki aletleri kategorisinde saymak mmkn olacak m? Bu tarz bir yaklam maliyetleri ve getirisi ok yksek olan bu makineleri zekat d kabul edilen asl ihtiyalar kategorisinde deerlendirmek anlamna gelecektir. Mezheplerin oluum dnemlerinde bu tr bir durum olmad iin klasik fkh kitaplarnda bu konulara ilikin ictihatlar yer almamaktadr. Konuyu deien ekonomik duruma paralel olarak deerlendiren gnmz fkh bilginleri, bu yeni mallarn zekta tbi olduu noktasnda gr birlii etmilerdir. Bu yaklam zektn temel mantna da uygundur. nk zekta konu olan mallarn temel zellii hakikaten veya hkmen artma ve oalma (nema) niteliine sahip olmalardr. Zekt mkellefiyetinin gerekesi saylan nema vasfn bu illeti tayan her trl mala genellemek mmkndr. Sna servet, yatrm ve retim aralarnn zekta tabi olmas noktasnda gr birliine sahip olan ada fkh bilginleri, bunlarn zektnn orannda farkl grlere sahiptirler. Bunlar yle sralayabiliriz: Bu retim aralarn baz bilginler, zirai araziye, bunlarla elde edilen geliri de toprak mahsullerine benzetmektedir. Dolaysyla makineden deil, makineyi kullanarak elde edilen gelirden zekt alnr. Zekt oranlar ise brt gelirden % 5 veya giderler dldkten sonra net gelirden % 10 eklinde belirlenmitir. Uygulama kolaylnn da etkisiyle bu gr byk oranda kabul grmtr. Para ve ticaret mallarna kyasla, sanayi gelirlerinden de % 2,5 orannda zekt alnmaldr. Baz ada fkh bilginleri tarafndan benimsenen bu grn ayrntlarnda farkllklar bulunmaktadr. Bazlar sna makinelerin net gelirinin % 2,5, bazlar ise sanayi sektrnde dnen sermaye + gelirin % 2,5 orannda zekta tbi olduunu savunmaktadr. Genel olarak bu gr sahipleri, retim aralar ve bunlarn gelirini arazi ve arazi rnlerine benzetmenin yanl olacan dile getirmektedirler. nk toprak eskimezken, retimde kullanlan makineler zamanla eskimekte ve teknolojinin

47

gelimesiyle deer kaybetmektedir. Bir de bunlar yenileme zorunluluu, makinelerin kullanlamaz hale gelme durumu birlikte dikkate alnarak % 2,5 orannn daha uygun olaca ifade edilmektedir. Aslnda sna retim, araziden ok ticarete benzemektedir. yle ise ticaret mallarnda uygulanan % 2,5 orannn burada da geerli olduunu sylemek mmkndr. Zekt, mal zerindeki toplumsal hakkn verilmesi veya alnmasdr. Yeni i alanlar aarak daha fazla insann btn yl boyunca gelir elde etmesine katk salamak en az zekt vermek kadar nemlidir. Bu sebeple yeni istihdam alanlar oluturanlar yksek zekt oranlaryla zayflatmak ve onlarn dnya ile rekabetlerini azaltmak yerine, istihdam artrc zekt oranlaryla onlar desteklemek daha yararl olacaktr. Bu sebeple bu tr gelirlerden % 2,5 orannda zekt verilmesinin daha uygun olaca sylenebilir.
Sna servetler neden ticar mallara benzetilmektedir?

Ziynet Eyalarnn Zekt


Ziynet eyalarnn zekt konusu ilk dnemlerden bu yana tartlmaktadr. Tartma genelde altn ve gmten yaplm olan ss eyalar zerinde younlamaktadr. nk bu ikisinin dndaki ziynet eyalarnn zekta tbi olmad hususunda gr birlii bulunmaktadr. Altn ve gm tarihte ve gnmzde hem ss hem de deiim arac olarak kullanlmaktadr. Bunlarn dnda bir de tasarruf ve yatrm arac olarak insanlar bugn zellikle altna byk rabet gstermektedirler. Fkh limleri, ziynet dnda altnn zekta tbi olduu konusunda gr birlii ierisindedirler. Dolaysyla ister mbadele arac olarak kullanlsn, ister yatrm ve tasarruf iin biriktirilsin, zekt verme artlarn tayan altn ve gmn zekt verilmelidir. te yandan altn ve gm iin ziynet eyas denildiinde, kadnlarn kullanmakta olduu eyalar kastedilmektedir. Hakknda bilgi verdiimiz hkmler bunlar iin geerlidir. Erkeklerin altn ve gmten ziynet eyas kullanmalar fkh adan haram kabul edilmekle birlikte, ayet erkekler bu tr ziynet eyas kullanrlarsa zekt nisabna ulatnda 1/40 (% 2,5) orannda zekt vermeleri gerekir. Yine altn ve gmten yaplm olan ve evlerde kullanlan kaplar ve ss eyalar da zekt nisabna ulatklarnda 1/40 orannda zekta tabi olurlar. Aslnda bu tr eyann evde kullanm slam limlerince ho karlanmamakta, hatta bazlarnca kullanm haram saylmaktadr. Ziynet amal kullanlmakta olan altn ve gmn zekt konusunda iki gr bulunmaktadr: Ziynet eyalarndan zekt yoktur. Bu gr Malik, afi ve Hanbeller tarafndan savunulmaktadr. Zekt verilmesi gereken miktara ulamsa zekt verilmelidir. Hanefler bu gr savunmaktadr.

afiler, ziynet eyasndan zekt verilmeyeceini genel ilke olarak benimsemelerine ramen, bu durum abartldnda yani altnda asgari zekt

48

dzeyi olan 20 misgalin (yaklak 85 gr) 10 katna ulatnda zekt verilmelidir. Ziynet eyalarndan zekt verilmeyeceini syleyenler, bu eyalarn artnn ve getirisinin olmadn delil olarak sunmaktadrlar. Onlara gre bunlar, ev eyas ve ahsi malzeme hkmndedir. Dier bir ifadeyle ticari amalarla kullanlmayan eyalara benzemektedir. Bu gr savunanlar, ss eyalarnda zekt verilmesi gerektiine iaret eden rivayetleri shhat asndan tenkit etmektedirler. Ayrca grlerine sahabe sz ve uygulamalarn delil olarak kullanmaktadrlar. Haneflere gre nisab miktarna ulam olan ziynet eyalarndan zekt gereklidir. nk bunlar parasal deeri olan baslm para hkmndedir. Bu konuda u rivayetleri delil olarak kullanmlardr. "Bir kadn yannda kzyla birlikte Allah Resulnn yanna geldi. Kzn elinde altndan iki byk bilezik vard. Hz. Peygamber kadna, Bu bileziklerin zektn veriyor musun? diye sordu. Kadn Hayr. deyince, Allah Resul Allahn kyamet gn sana bu iki bilezik yerine, ateten iki bilezik takmas houna gider mi?" buyurdu (Eb Dvd, Zekt, 4; Tirmiz, Zekt, 12). Hz. Aie anlatyor: Bir gn Hz. Peygamber yanma geldi, elimde gmten yzkler buluyordu. Bana Bunlar nedir Aie? diye sordu. Ya Rasulellah senin iin sslenmek istedim. deyince, Bunlarn zektn veriyor musun? diye sordu. Hayr veya bu anlamda bir ey syledim. Bunun zerin Hz. Peygamber, Atee girmen iin bu sana yeter buyurdu (Eb Dvd, Zekt, 4). ada yazarlardan Kardavi Fkhuz-Zekt (Beyrt 1981, I, 229) adl eserinde ounluun grnn daha uygun olduunu, dolaysyla ziynet eyalarndan zekt verilmeyeceini dile getirmitir. Grlerini u pratik sonulara dayandrmaktadr: Ziynet eyalar artmamaktadr. nci mercan vb. deerli madenlerden yaplm olan ziynet eyalar zekta tbi deildir. Altn ve gmn zektndan sz eden nasslarda bunlarn para olma nitelii n plana karlmtr. Kadnlarn ziynet eyalarnn dnda paralar yoksa bunlarn zektn demekte zorlanacaklardr.

Ziynet eyas eklinde kullanlan altn ve gmn toplumsal hakknn verilmesi gerekir. Bu sebeple ziynet eyasndan zekt gerekir diyenlerin gr daha isabetli gzkmektedir.

Hayr Kurumlarna ve Camilere Zekt


Zektn kimlere verilecei hususu Kuranda (Tevbe, 9/60) aka dile getirilmitir. Konuya deinen ayette yle denilmektedir:

49

Sadakalar (zektlar) Allahta bir farz olarak ancak, yoksullara, dknlere, zekt toplama memurlarna, kalpleri slama sndrlacak olanlara, klelere, borlulara, Allah yolunda alanlara ve yolculara aittir. Allah ok iyi bilendir, hikmet sahibidir. Rivayete gre bir sahab Hz. Peygambere gelerek, kendisine zekt mallarndan verilmesini isterdi. Allah Resul ona yle buyurdu: "Yce Allah sadakalar (zektlar) hususunda ne Peygamberinin ne de bir bakasnn sz sylemesine raz oldu. Kendisi dorudan zektn sekiz snfa verileceine hkmetti. ayet sen bunlardan isen, sana hakkn vereyim (Eb Dvd, Zekt, 23). Bu ayetten ve ona iaret eden hadisten yola karak fkh limleri, fakirlere, miskinlere, zekt toplama memurlarna, mellefe-i kulba, klelere, borlulara, Allah yolunda alanlara ve yolculara zektn verileceini sylemilerdir. Bu tanmlara girenlerin kimler olduu, hangi niteliklere sahip olmas gerektii gibi hususlarda limler arasndan baz farkllklar olabilmektedir. Buna paralel olarak kimlere ve nerelere zektn verilemeyecei hususu ele alnm ve tartlmtr. Tartmalarn odaklat konulardan birisi de hayr kurumlarna ve camilere ya da baka bir ifadeyle tzel kiiliklere zektn verilip verilemeyecei konusu olmutur. Haneflere gre zekt olarak verilen maln zekt alann mlkiyetine gemesi gereklidir. Bu nedenle genel ilke olarak zekt verilenin hakiki ahs olmas istenmektedir. Bunun sonucu olarak, zekt paras ile cami, okul, yol ve kpr gibi toplumun ortak mal olan eyler yaplamaz. Yine ayn gerekeyle lnn kefenlenmesi, borlarnn denmesi zekt yerine gemez. nk lmle birlikte ahsiyet sona erdiinden mlk edinmenin hukuki dayana kendiliinden ortadan kalkmaktadr. Muhammed Hamidullah ve Muhammed Ebu Zehra, kurumlara zekt verilebileceini dile getirmektedirler. Her ne kadar zekt gerek kiilere veriliyor olsa da, kendisine getirilen zektlar zekt sarf yerlerine ulatrmay kendisine grev alan olarak belirleyen kurumlara zekt verilebilecei eklindeki gr, gnmzde yaygnlk kazanmaktadr.

zet
Vaktin olumad yerlerde namaz vakitlerinin takdiri Kutuplara yaklatka yats namaznn vakti, kutuplarda ise uzun sre gece veya uzun sre gndzn yaanmasndan dolay namaz vakitlerinin tm olumamaktadr. Bu durumlarda gnein douu ve bat dnda namaz vakitleri takdir edilip namazlar klnmaktadr. Ramazann balangcn tespitte hilli grmenin nemi Oru ramazan ayndan tutulmaktadr. Dier kameri aylar gibi ramazan ay da ayn hareketlerine bal olarak tespit edilmektedir. Ramazan hilli grlnce oru balam, evvl aynn hilali grlnce de Ramazan Bayramna girilmi olacaktr. ki namaz bir vakitte klma konusundaki grler Henefilere gre hac srasnda Arafat ve Mzdelifede yaplan cemin dnda namazlarn cem edilmesi caiz deildir. Hanefiler dndaki mezhepler, ayrntlarnda farkl grleri olsa da yolculuk, yamur, hastalk gibi zorunlu

50

hallerde iki vaktin namaznn bir arada klmann caiz olduunu sylemilerdir. Kadnlarn zel gnlerindeki oru ve tavaflar Kadnlarn zel gnlerinde oru tutmalarnn caiz olmad ittifakla kabul edilmitir. Kadnlarn tavaflarn zel gnlerinin dndaki zamanlarda yapmalar gerektii slam limlerinin byk ounluunun grdr. Hanefiler kadnlarn hkmi kirlilikten temizlenmi olarak tavaf yapmalarnn hkmnn vacip, dier mezhep farz olduunu dile getirmektedir. Kurban kesme yerine bedelini verme Kurban, Hz. Peygamberden gnmze mslmanlarn byk nem verdikleri ibadetlerden birisidir. Kurban kesme yerine bedelinin verilmesi kurban yerine gemez. Zekt konusunda baz tartmal konular Bu balamda sna servetlerin zekt, ziynet eyalarnn zekt ve zektn kurumlara verilmesi konusu n plana kmaktadr. Sna servetlerin % 2,5 orannda zekta tbi olmas gr arlk kazanmtr. Kadnlarn ziynet eyasndan zekt verilmesi gerektii Hanefilerce savunulmaktadr. Dier mezhepler bunlardan zekt verilmeyeceini sylemektedir. Kurumlara zektn verilmeyeceini syleyen Hanefiler bunu zektn hakiki ahslara verilecei ilkesine dayandrmlardr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadaki seeneklerden hangisinde afilerin namazlar cem etmeyi caiz grdkleri durumlar doru olarak sralanmtr? a. Arafat, Mzdelife, yolculuk, hastalk b. Arafat, yolculuk, yamur, hastalk c. Arafat, Mzdelife, yolculuk, yamur d. Mzdelife, yolculuk, yamur, hastalk e. Arafat, Mzdelife, yamur, hastalk 2. Aadakilerden hangisi kurban kesme yerine bedelini vermenin kurban sorumluluunu drmeyeceini syleyenlerin delillerinden deildir? a. Udhiye kelimesinin vakitle balantl olmas b. Fkh kitaplar sistematiinde zebihden sonra udhiyeye yer verilmesi c. Kurbann uygulama biiminin Hz. Peygamber tarafndan belirlenmi olmas d. Etin temel besinlerden olmas ve insanlarn her dnemde kurban etine ihtiya duymas e. Hz. Peygamberin bayram namazndan nce kurban kesenlerden yeniden kurban kesmesini istemesi

51

3. Aadakilerden hangisi kadnlarn altn ve gmten yaplm ziynet eyalarnn zekta tbi olmadn savunanlarn gerekelerinden biri deildir? a. Asli ihtiyalardan olmas b. Ev eyas hkmnde saylmas c. Artn olmamas d. Getirisinin olmamas e. ahsi eya hkmnde olmas 4. Aadakilerden hangisi Hanefilere gre kurumlara zekt verilemeyeceinin bir gerekesidir? a. Kurumlarn iyi organize olamamas b. Kurumlarn zekt sarf yerlerine ulatramayaca endiesi c. Kurumlarn zekt kendi karlarna kullanabilme endiesi d. Zekt her tarafa ulatrabilecek kurumlarn bulunmamas e. Kurumlarn gerek ahs saylmamas 5. Aadakilerden hangisi sna servetlerden zekt verilmesinin ana gerekelerinden biridir? a. Sanayi inkilbyla birlikte bu tr gelirlerin artmas b. Sna servetlerin hakikaten veya hkmen artan mallar kapsamnda deerlendirilmesi c. Sanayilemeyle birlikte zekta tbi mallarn gelirinde azalma olmas d. Sna servetlerin zira arazi ve oradan elde edilen rnlere benzemesi e. Ayn makinelerle yllarca retim yaplmas

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. d 3. a 4. e 5. b Yantnz doru deilse ki Namaz Bir Vakitte Klmak konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Kurban Boazlama Yerine Bedeli Verilebilir mi? konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Ziynet Eyalarnn Zekt konusunu yeniden okuyunuz Yantnz doru deilse Hayr Kurumlar ve Camilere Zekt konusunu yeniden okuyunuz Yantnz doru deilse Sna Servetler ve retim Aralar konusunu yeniden okuyunuz

52

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Gnein bat ve douu arasndaki srenin 2/3si gnein batna eklenerek imsak vakiti takdir edilebilir. Sra Sizde 2 Sabah namaznn vakti gnein douu ile sona erdii ve zevl (le) vaktine kadar geen srede baka bir namaz vakti olmadndan sabah namaz bir baka namazla cem edilmez. Ayn durum ikindi ve akam iin de geerlidir. Sra Sizde 3 Hanefiler bir mesele Kuran ve mtevtir snnetle sabit ise hkmnn farz, ahd haberle sabitse vacip olabileceini usl kural olarak kabul etmilerdir. Sra Sizde 4 Her ikisi de gelir getirmekte, oluan gelirden sonra zekta tbi olmaktadr.

Yararlanlan Kaynaklar
Karaman, H. (2009). slamn Inda Gnn Meseleleri, stanbul. Dalgn, N. (2007). Gndemdeki Tartmal Dini Konular, stanbul. Ayengin, T. (2005). Kurban badeti, Diyanet lmi Dergi. 41/4. Komisyon (2004) lmihal I man ve badetler,. Trkiye Diyanet Vakf Yay. stanbul. el-Ekar, . S. (1996). Mesil fil-Fkhil-Mukrin, rdn el-Kardav, Y. (1981) Fkhz-Zekat, Beyrut. Erkal, M. (2008). Zekat Bilgi ve Uygulama, stanbul.

53

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slamda aile kurumuyla ilgili temel deerleri sralayabilecek, Evlenme ve boanmayla ilgili temel kavramlar tanmlayabilecek, Gnmzde sklkla karlalan sebeplerini ifade edebilecek, balca aile sorunlarnn temel

Baz gncel aile problemlerinin fkh hkmn aklayabilecek, Aileyle ilgili hkm ve uygulamalarn zamana ve artlara bal olarak deimesiyle ilgili iddialar deerlendirebeleceksiniz,

Anahtar Kavramlar
Nikh/evlenme Talak/boama Velyet ddet

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Evlenme ve boanmayla ilgili yetlerin yorumunu ulaabildiiniz bir tefsirden okuyunuz. Ahmet Yamann slam Aile Hukuku kitabn okuyunuz. Metin ierisinde tanmlar verilmeyen kavramlar iin Diyanet leri Bakanl Dini Kavramlar Szlne bavurunuz.

54

Aile Hayat
GR
Aile, sosyal, din ve hukuk ynleri bulunan bir kurumdur. Aile, insann doduu, byd, ilk eitimini ald, kiiliini kazand ve hayata admn att en kk ve ilk sosyal yapdr. Bu sosyal gerekliin tabii bir sonucu olmak zere btn dinler ve hukuk sistemleri, temel ilke ve deerler bakmndan baz farkllklar gstermekle birlikte, aile kurumuyla ilgili dzenlemelere nemli yer vermilerdir. Toplumsal bar ile salam aile yaps arasnda paralel iliki bulunduu gibi, toplumsal sorunlarla aile sorunlar arasnda da paralellik sz konusudur. Bunlar, srekli ve karlkl etkileim ierisindedir. Gnmzde aile kurumu, geleneksel deerlerinden koparlp sorgulanmaya, hatta gereklilii tartlmaya balanm, bireyin siyas, ekonomik, hukuk ve ahs btn hrriyetlerinin nnde adeta bir engel gibi deerlendirmelere konu olmutur. Bireyselci bir yaklamla aile fertlerinin hem kendi aralarnda hem de toplumla olan duygusal, ahlak, hukuk balar koparlarak, ilikilerin mekanik bir hal almasyla sonulanabilecek tartmalar ve akmlar ba gstermitir. ehirleme ve i hayat birok ailenin fiilen paralanmasna, aile bireylerinin birbirlerinden bamszlamalarna yol am, bunlara eklenebilecek daha baka sebeplerin de etkisiyle ok ynl aile sorunlar ortaya kmtr. Mslman birey ve toplum iin, aile hayatyla ilgili gncel sorunlarn zme kavuturulmas konusunda, Kurn ve Snnetin tespit ettii ilkeler ve somut zmler ile bunlardan hareketle fkh bilginlerinin gelitirdii ictihad ve fetvalar son derece nemlidir. te bu nitede, gnmz aile problemlerinden geneli ilgilendirme ltne gre tespit edilmi bulunan baz hususlar, fkh adan deerlendirilecektir. Aile hayatyla ilgili gncel fkh problemlerinin deerlendirilmesine gemeden nce, slamda aile anlay ve ailenin oturduu temel deerlere ksaca temas etmek istiyoruz. Zira bu deerler, salam aile yapsnn olmazsa olmazlarn ortaya koyduu gibi, gncel aile problemlerinin kaynana da iaret etmektedir.

TEMEL DEERLER
slamn aile kurumuna yaklamn ve oturduu zemini ifade eden birok deer ve ilkeden sz etmek mmkndr. Burada, gnmzde aileye yklenen

55

anlam ve buna bal aile sorunlarnn zme kavuturulmas noktasnda, nemli olan baz deerlere ksaca yer verilecektir.

Sevgiye Dayal Huzur ve efkat Yuvas


Bir ayet-i kermede yle buyurulmaktadr: inizden kendileriyle huzura kavuacanz eler yaratp, aranza sevgi ve efkat duygular yerletirmesi, Allahn varlnn belgelerindendir. Dorusu bunda dnp akln kullananlar iin alnacak dersler vardr (Rm 30/21). Sevginin yeerdii, karlkl ilikilerin efkat, anlay ve balama deerleri ekseninde gelitii, bunlara bal olarak huzur ikliminin teneffs edildii bir yuva, bir insann hayatta sahip olabilecei en byk nimetlerdendir. En st seviyede beden ve ruh salna da ancak byle bir yuvada kavuulabilir. Nitekim eler, adeta tek bir beden halini almasna birbirleriyle huzura kavuur, ocuklar da bu huzur yuvasnda beden ve ruh sal itibariyle dengeli ve uyumlu bir ekilde byyp ahsiyet kazanr. Tabiatyla bu atmosferin, ocuklarn aile ii ve sosyal evreyle olan uyumuna ve ilikilerine olumlu yansmalar olacaktr. Bu byk nimetin srekliliinin salanabilmesi, elerin birbirlerine snrsz sevgi beslemesine, olas kusur ve hatalarn grmezden gelmesine, stn rtmesine ve balamasna baldr. Bylesi bir huzur yuvasnn basit sebeplerle veya keyf biimde sonlandrlmas giriimi ya da talebi, hukuk geerlilii bir yana, Allah katnda hesab zor verilir byk bir vebaldir. Nitekim Allah Resl (s.a.), sebepsiz yere, srf zevki iin eini boayan erkeklerin ve sadece bu amala boanmak isteyen kadnlarn bu hareketlerini doru bulmamtr (Ebu Davud, Talak, 3; bn Mce, Talak, 1). Ailenin, sevgi ve rahmet ortadan kalkt iin huzur yuvas olmaktan kp, srdrlmesinin ar bir klfet ve eziyete dnt durumlar ise evliliin sonlandrlmasnn meru sebepleri olmaktadr.

Emanet ve Sorumluluk Bilinci


Aile, anne-baba ve ocuklardan oluan en kk sosyal topluluk olarak tanmlanr. Ancak bu kk niteyi deerli klan, ailenin zerine oturduu temelin de ifadesi olan, sevgiye dayal huzur ve efkat yuvas olmasdr. Bu deerler zerine oturan bir yuvada, herkes emanet duygusuna ve sorumluluk bilincine sahiptir. Mslman bir ailede anne-baba, adeta zerine titrenen, hizmetlerinin eksiksiz grlmesi iin ocuklarn birbirleriyle yar ierisinde olduu, slam deerlerle elimedii srece istekleri karlanan ve itaatten ayrlnmayan batac deerlerdir. Nitekim Yce Allah, sadece kendisine kullukta bulunulmas talebiyle birlikte anne-babaya itaat edilmesini de istemi, anne-babaya itaatsizlii, kendisine irk koulmasyla birlikte byk gnahlardan saymtr. Yine Allah Tel, kendisiyle birlikte annebabaya da teekkr edilmesini, zellikle yallk gnlerinde incitici sz ve davranlardan uzak durulmasn ve onlara dua edilmesini emretmitir (Bk. Enam 6/151; Tevbe 9/24; sr 17/23; Lokman 31/14). slamn deerler sisteminde yal ve hizmete muhta anne-baba, kiiye cenneti hak ettirecek byk bir frsat ve ilah bir ltuf olarak grlr. Hz. Peygamberin (s.a.), Anne-babasndan her ikisinin ya da birisinin yallk gnlerine eriip de, cenneti hak edemeyen kiiye yazklar olsun! eklindeki buyruu, bu hakikatin ak ifadesidir (Mslim, Birr, 9,10).

56

Ailenin neesi, hayat kayna ve midi olan ocuklar, Allahn bir ltfu ve emanetidir. Her eyden nce ocuu baheden, cinsiyetini belirleyen Allahtr. Nitekim Kur'n- Kerm'de belirtildiine gre Allah, kulluk imtihannn bir gerei olmak zere dilediine kz, dilediine erkek, dilediine hem kz hem erkek ocuk verir; dilediini de bu nimetten mahrum brakr. Btn bunlar Allahn g ve takdirinde olan eylerdir (ra 42/49-50). ocuklar, dnyada girilen snavn en byk konusudur. Denilebilir ki insanolu en byk snav ailesi ve ocuklaryla vermektedir. Anne-baba, Allahn bir ltfu ve emaneti olan yavruyu, slam terbiyesiyle yetitirmek, Yaradana, topluma ve tm insanla kar sorumluluk bilinciyle donatmak ve ona kiilik kazandrmakla sorumludur. Kurn bu konuda, Lokmann (a.s.) ocuuna yapt tavsiyeleri rnek olarak sunmaktadr (Lokman 31/1617). Hz. Peygamberin ifadesiyle Bir babann ocuuna brakaca en byk miras, iyi bir isimle gzel bir terbiyedir (Tirmiz, Bir, 33). ocuklar gibi kadnlar da emanettir. Her eyden nce onlarla hayatn birletirilmesi, Allahn izin verdii nikh sayesinde mmkn olmutur. Emanete kar sorumluluklarn yerine getirme konusunda kocalar, Allahtan korkmal, Sizin en hayrlnz ailesine kar en hayrl olandr. Ben de aileme kar hayrlym (Tirmiz, Menkb, 63; bn Mce, Nikh, 50) eklindeki nebev mesajn gereine bal kalmaldr. Bu mesaj kendisine iar edinen aile reislerinde, kas gcne dayal davranlara rastlanmaz.

Aile Mahremiyetinin Korunmas


Kurn evlilii, ar sorumluluklar ykleyen bir ahid, sapasalam bir szleme olarak nitelemektedir (Nis 4/21). Bu ar sorumluluun gereklerinden birisi de, evlilik birlii iinde geen gzel gnlerin hatrasn kirletmeme, zelini mr boyu koruma sorumluluudur. Bata kar-koca olmak zere btn aile bireyleri, ailenin zelini/mahremiyetini korumakla ykmldrler. Bu, din, ahlak ve hukuk bir sorumluluktur. Bilhassa kar-koca bu hususta ok hassas olmak zorundadr. Aralarnda meydana gelen her ey, her hal ve artta korunmas dinen zorunlu olan sr mahiyetindedir. Gnmzde zaman zaman aile mahremiyetinin, evlilik iinde veya ayrlk sonras nc kiiler yannda ya da toplum huzurunda konuulabilmesi, ahlak deerlerin urad erezyonu gstermesi bakmndan olduka anlamldr. Kur'n-Kerm, aile sorunlarnn zme kavuturulmasnda, elerin ailelerinden saygn, kil birer kii belirlenmesini ve bunlarn hakemliine mracaat edilmesini nermektedir (Nis 4/35). Bylece hem sorunun zme kavuturulmasnda daha etkin bir mekanizma iletilmekte, hem de eler arasnda yaanan tatszlklarn, sr mahiyeti tayan zel durum ve bilgilerin, aile arasnda kalmas salanarak ahsiyetlerinin toplum nezdinde yara almasnn nne geilmektedir.

slam Deer ve Hkmlere Tam Ballk


Mslman aile, Allah ve Reslnn istedii gibi yaayan ailedir. Aile bireylerinin tamam, her sz ve davrannn din meruiyet erevesine oturmasna zen gsterir. Herkes zerine den grevleri ibadet uuruyla yerine getirir. nk iliklerine kadar hesap bilinciyle kuanmtr. Bu

57

anlamda slam ailesi, dinamik ve srekli bir din eitiminin gerekletii bir okuldur. Anne-babann arzu ve istekleri derhal yerine getirilir, incitilmemeye zen gsterilir; fakat slam deerler ve hkmlerle elien taleplerine itaat edilmez. nk Allahn honutluunu kazanmak, anne-babann honutluunu kazanmaktan nce gelir. Bu lt, e ve ocuklarn talepleri de dahil olmak zere btn insan ilikilerde geerlidir. De ki: Babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, akrabalarnz, kazanp biriktirdiiniz mallarnz, kt gitmesinden korktuunuz ticaretiniz ve hounuza giden evleriniz eer size Allahtan, Reslnden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise, Allahn buyruu gelene kadar bekleyin. Allah, buyruk tanmaz bir topluluu doru yola erdirmez (Tevbe, 9/24). Gnmz aile sorunlarnn temel sebeplerini tespit yannda zm giriimlerinin nereden balamas gerektiinin de ifadesi olan temel deerlerden bir ksmna bu ekilde ksaca deindikten sonra, baz gncel aile sorunlaryla ilgili fkh deerlendirmelere geebeliriz.

NKHIN HUKUK MAHYET VE KURULUUYLA LGL PROBLEMLER


Gnmz aile sorunlarnn nemli bir ksm, daha evliliin kuruluu srasnda din-hukuk gereklere bal kalnmamasndan kaynaklanmaktadr. Aile, evre ve toplum bilgisinden saklanan, aile bireylerinin hak ve sorumluluklarnn yasal gvenceye kavuturulmad, olas hak ihlalleri ve maduriyetlerin giderilmesinin vicdanlara terk edildii, e seiminin tmyle taraflarn inisiyatifine veya aile byklerinin tercih ve onayna brakld evliliklerle sklkla karlalmaktadr. Tabiatyla bu durum, evliliin ilerleyen aamalarnda byk sorunlarn ortaya kmasna sebep olmaktadr. Bu erevede evlenmenin din-hukuk mahiyetiyle ilgili baz deerlendirmelerde bulunulacaktr.

Hak ve Sorumluluklarn Gvenceye Balanmas


Gerek Kurn ve Snnette ele aln, gerekse fkh doktrini ve edebiyatndaki yeri itibariyle evlilik, karakteristik zellikleriyle ibadet mahiyetine de sahip tipik bir meden szlemedir. Aile kurumu, tikel hkmlerinin genellikle akl tarafndan kavranlabilir gerekelere dayanmas ve meden bir ilemin temel zelliklerini iermesi ynyle sradan bir meden szleme grnts sergiler. ekil artlarna bal olmas, toplum bilgisini gerektirmesi, dn yemei (velime) verilmesi, elence tertip edilmesi gibi ynleriyle ise evlilik, dier meden szlemelerden farkl bir mahiyete sahiptir. slm adan evlilii, tm ynleriyle meden bir szleme gibi deerlendirmek isabetli olmaz. Zira gerek Kurnda gerekse Snnette evlenme ve nesil sahibi olma tevik edilmi, evliliin, Peygamber'in hayat tarzn ifade ettii belirtilerek, buna aykr davrananlar ho grlmemitir. Elerin birbirlerinden yararlanmalarnn Allahn izin ve onayyla gerekletii ifade edilmi, nikh akdinin mescitlerde gerekletirilmesi ve

58

bu vesileyle din iratta bulunulmas istenmitir. yet ve hadislerde aile bireylerinin grev ve sorumluluklar din bir ierikle duyurulmu, bu hususlarda Mslmanlar, sorumluluklarnn gereine sk ballk noktasnda uyarlmtr. Btn bunlarn bir sonucu olmak zere baz fakihler evlenmenin, kiinin kendisini ibadete vermek amacyla bekr kalmay tercih etmesinden daha stn olduunu belirtmilerdir. Meden bir szlemenin gerekleri yannda bu tr zellikler de gz nnde bulundurulduunda evlilik, Allaha yaknlama demek olan ibadet mahiyetine de sahip meden bir akid olarak ifade edilebilir. Nitekim bunun bir yansmas olmak zere klasik fkh kitaplarnn bir ksmnda nikh, ibdetlerle mumelelerin ortasnda ele alnmtr. Nikhn, kendine zg bu zellii sebebiyle mslman toplumlar, evliliin meden bir szleme olarak resmiyet kazanmas srasnda, din gereklilik olarak grdkleri baz hususlarn eksik kalmas halinde, bunu ayrca telafi yoluna gitmektedirler. Hatta resm tescil ileminden bamsz olarak, din bir merasimin gerekletirilmesini her hlkrda zorunlu grenler de bulunmaktadr. Tabiatyla bu durum, din nikh-resm nikh gibi bir ikilemin domasna sebep olmaktadr. Hemen belirtilmelidir ki slamda evlilik, meden bir szleme olmann tesinde anlamlar da tamakla birlikte, temel zellii karlkl hak ve sorumluluklar douran bir akid olmasdr. Nikhn kuruluuyla birlikte taraflar, karlkl bir takm haklara sahip olmakta, belli sorumluluklar stlenmektedirler. Dolaysyla evlilikle birlikte kazanlan ya da evlilik srecinde ba gsterebilecek gelimelere bal olarak devreye girecek haklarn, olas ihlallere kar hukuk gvencesine kavuturulmas son derece nemlidir. Bunun tmyle taraflarn hak ve sorumluluk bilincine yani vicdanlarna terk edilmesi, madd hukuk yaptrmndan yoksun olduundan, maduriyetlerin giderilmesi iin her zaman yeterli olmayacaktr. Aile bireylerinin haklarn hukuk gvenceye kavuturmay amalayan tedbirlerden birisi, evlilie iki ahidin tanklk etmesidir. ahit art, akde aklk kazandrma fonksiyonu yannda, taraflarn hak ve sorumluluklarnn hukuk gvenceye balanmas gibi son derece nemli bir fonksiyona da sahiptir. Zira ihtilaf halinde ahitler, yarg huzurunda ispat arac olacaktr. Ancak gnmz toplum dzeninde, bir nikhn hukuk varlndan sz edebilmek iin ncelikle, resm kurumlar nezdinde kayda geirilmi olmas gerekmektedir. Resmiyeti olmayan bir nikhn hukuk varl ispatlanamayacandan, dava konusu edilmesi de mmkn olmamaktadr. u halde evlilik kurumuyla ilgili hususlarn, gerektiinde yarg yoluyla takibinin yaplabilmesi iin, yrrlkte bulunan hukuk sistemi bakmndan geerliliinin bulunmas gerekir. Gnmz artlarnda bunun yolu, evliliin tescil edilmesidir. Bundan dolaydr ki, ada dnem fkh bilginlerinin nemli bir ksm, sahih bir evlilik szlemesi iin zorunlu kabul edilen iki ahit artnn, gnmz artlarnda tescil olarak yorumlanmas gerektiini ifade etmektedir. nk ancak bu sayede taraflarn haklar hukuk gvencesine kavuturulabilmektedir. Bu erevede varlk kazanan bir nikh akdi, din geerlilie de kavumu olur mu, yoksa bunun iin ayrca bir ilem gerekir mi? Unsur ve artlar itibariyle herhangi bir eksiklik bulunmayan bir nikh akdi, dinen de geerli ve muteberdir. Buna ramen resm ilemden ayr olarak din bir merasim gerekletirme ihtiyac ou kere, ilk haliyle nikhn,

59

din ve hukuk nazarnda geerlilik kazanmamasndan deil, nikhn manev bir atmosferde ve evliliin ar sorumluluklarnn hatrlatld bir ortamda gerekletirilmesini amalayan din iratlarn eksik kalmasndan kaynaklanmaktadr. Tabiatyla ideal olan, bu ikilemin ortadan kaldrlmas, din hrriyetinin de bir gerei olmak zere manev bir atmosferde evliliin hukuken de resmiyet kazanmasnn salanmasdr. Evliliin din-hukuk mahiyeti erevesinde dikkat edilmesi gereken nemli bir husus da udur: Kurn Kerimde evlenme, ar sorumluluklar ieren bir szleme olarak nitelendirilmektedir ve byle bir niteleme baka herhangi bir akid iin yaplmamtr. Eer einiz olan bir kadndan ayrlp baka birisiyle evlenmek isterseniz, onlardan birine mehir olarak ynla altn da vermi olsanz, ondan en kk bir ey dahi geri almayn. Siz onu, iftira ederek ve apak gnah ileyerek mi geri alacaksnz! Birbirinizle ili dl olmu, stelik onlar sizden ok salam bir sz de almken, o mehri nasl geri alrsnz! (Nis 4/20-21). Bu nemli vurgunun bir gerei olmak zere aileyi meydana getiren bireylerin tamamnn haklar yannda sorumluluklar da bulunmaktadr. Bu husus, slam ailesinin temel zelliklerindendir. Byle bir mahiyet arz eden evlilik kurumunun, basit dnyev amalara alet edilmesi caiz deildir. Gerekte evlilik amac gtmemekle birlikte srf dnyev bir amaca ulaabilmek iin resmen evli gzkme; evlilik hayatn srdrmekle birlikte baz madd imknlara sahip olabilmek iin resmen boanma gibi uygulamalar, ar sorumluluk gerektiren ve ibadet mahiyeti de tayan aile anlayyla badamayan uygulamalardr. Bu tr formalite evlenme ve boanmalar sonucu elde edilen madd deerin din adan hell olduunu sylemek de mmkn deildir. u halde nikh ilemi resmiyet kazanmad srece, nikhtan doan hak ve sorumluluklarn madd hukuk yaptrmyla desteklenmesi mmkn olmadndan, maduriyetlerin yaanmas kanlmazdr. Dolaysyla resm nikh gereklemeden, herhangi bir hukuk yaptrm bulunmayan gayr- resm mahiyette din nikh yapmak ve bununla yetinmek doru deildir.

Akde Bal Aklk


Evlenme, iki kiinin karlkl iradeleriyle hayatlarn birletirmeleri ynyle tamamen bireysel gibi alglanabilirse de, kuruluundan itibaren tm ynleriyle toplumsal bir mahiyete sahiptir. Her eyden nce bir beraberliin evlenme olarak deer kazanabilmesi iin, karlkl hr irade zorunludur ve bu irade beyannn aklnn salanmas da gerekmektedir. Akl salamann bir gerei olmak zere, dier btn akidlerden farkl olarak nikh akdiyle ilgili biimsel baz hususlar da sz konusudur. Evlenmenin evreye duyurulmas, meru erevede oyun ve elence tertip edilmesi, misafirlere ikramda bulunulmas, nikhn mescitlerde akdedilmesi, akde en az iki kiinin tanklk etmesi gibi. Bunlardan asgar iki ahit btn fkh mezheplerine, nikhn duyurulmas ise Mlik mezhebine gre ayn zamanda nikh akdinin shhat art olarak grlmektedir.
Sralanan artlarn tamamnn, evlenme akdinin toplumun bilgisine sunulmas ve bylece taraflarla ilgili olas dedikodu ve ithamlarn nne geilmesi amacn gtt aktr. Nitekim evlilii, zina gibi dince meru kabul edilmeyen

60

ilikilerden ayran temel husus, akde bal aklktr. Zinann temel karakteri gizli olmas, evliliin temel karakteri ise, toplumun bilgisi dahilinde yaanan meru bir iliki olmasdr.

Evliliin akln salamak zere eitli usullere bavurulabilir. Bunlar arasnda elence dzenlenmesi, tarih boyunca bavurulan en yaygn yntem olmutur. Hz. Peygamber (s.a.) def almak suretiyle evliliin duyurulmasn istemi, bunun helalle haram ayran bir lt olduunu ifade etmitir (Tirmiz, Nikh, 6; Nes, Nikh, 72). Bu dorultuda olmak zere Hz. mer (r.a.), toplum bilgisinden uzak bir ekilde iki kiinin tanklnda gerekleen evlilikleri gizli nikh olarak deerlendireceini ve bu yola bavuranlar ar biimde cezalandracan sylemitir. Nikhn shhat artlarndan olan ahit artnn temel fonksiyonlarndan birisi de, akdin akln salamaktr. Bu amacn gerekletirilmesi noktasnda iki ahit, nfusun az ve herkesin birbirinden haberdar olduu kk toplumlarda yeterli grlebilir. Fakat gnmzde olduu gibi, akrabalarn ayn lke snrlar ierisinde olsa bile birbirlerinden olduka uzak yerleim birimlerinde ve geni toplumlarda hayatlarn srdrmeleri gerei karsnda, akl salama bakmndan iki ahidin yeterli gelmeyecei aktr. Dolaysyla nikhn sahih olarak varlk kazanabilmesi iin zorunlu grlen iki ahit art, ada dnem fkh bilginlerinin genel grne gre, akl salama fonksiyonu esas kabul edilerek yorumlanmaldr. Gnmz artlar gz nnde bulundurulduunda akl salamak iin, taraflarn evlenme iradelerinden, hi deilse karlkl yakn akraba ve dost evrelerinin haberdar olmas gerekir.
Nikh akdine en az iki kiinin tanklk etmesi artnn iki temel fonksiyonundan birisi, akdin akln salamaktr. ahit artnn dier nemli fonksiyonu ne olabilir?

u halde nikhn duyurulmas ve bylece akln salanmas, slamn evlilie yaklam itibariyle son derece nemlidir. Nikh akdinin gizli tutulmas, nikhn amacyla badamaz. nk slam adan evlilik, sadece kiilerin ehev arzularnn tatminini salayan bir ara deil; din, ahlak, hukuk ve sosyal boyutlar da olan, sapasalam bir szlemedir. Bu sebeple evliliin topluma duyurulmas, belli nitelikleri tayan ahitlerle belgelenmesi ve resmiyet kazanmas gerekmektedir. Btn bunlarn bir gerei olmak zere, genellikle nianllk dneminde bavurulan ve evliliin salad baz imknlardan yararlanmay ne ekme amacyla gerekletirilen, bu zelliinden dolay aile bireylerinden ve evreden genellikle gizleme gerei duyulan ilikiler, nikhn dier unsur ve artlarnn nemli bir ksmn tasa bile, dinen meru grlemez. Burada nemli bir husus da udur: Bir birlikteliin, toplumun bilgisi dahilinde yaanmas, onun, evlilik olarak deer kazanmas iin yeterli deildir. Ayrca bunun, hukuk tarafndan tannan bir akde de dayanmas gerekir. Dolaysyla karlkl rzaya dayal ve toplum bilgisi dahilinde gereklese bile, ortada hukuk tarafndan onaylanan bir akdin bulunmad birliktelikler, evlilik olarak deer kazanmaz. Bunun bir sonucu olmak zere rnein metreslik hayatna evlilik denilemez.

E Seimi ve Velinin Rol


Zaman zaman karlalan ve toplum vicdann yaralayan aile problemlerinden birisi, rzalarnn olup olmamasna bakmakszn kz ocuklarnn

61

erken yalarda ve kendilerine denk olmayan kiilerle evlendirilmeleridir. Yine bu erevede kzlarn, aile bykleri tarafndan onaylanmayan evlilikleri, din ve ahlakla badamas asla mmkn olmayan geleneksel kabullere dayal eref ve ar anlay sebebiyle, bazen cinayetle sonulanan toplumsal olaylara sebep olabilmektedir. Bunun tam tersi olmak zere, bilhassa son yllarda art gsteren bir husus da, evlilik ana gelen genlerin nemli bir ksmnn, anne-babalarna bile danp rzalarn almadan, hatta onlara ramen e tercihinde bulunmalar ve evlenmeleridir. Bu tr evliliklerin, ehirleme ve renim dzeyi ile doru orantl biimde art gsterdii grlmektedir. Bunda, kiiyi geleneksel balarndan ve din-ahlak deerlerinden koparp onun her trl hazzn salamay amalayan bireyselcilik felsefesinin de nemli etkisi sz konusudur. Aslnda kiinin, hayatn birletirip adeta tek beden halinde mr boyu birlikte yaayaca hayat arkadan hr iradesiyle ve bizzat kendisinin semesinden daha doal bir ey olamaz. Bunun iindir ki, nikh akdinin kurucu unsurlarndan olan irade beyannn, her trl bask ve ayptan uzak bir ekilde gereklemesi zorunludur. Aksi takdirde sahih bir nikhtan sz etmek mmkn olmaz. Haneflere gre yetikin (bula ermi) kzlar, mal tasarruflarda bulunabildiklerine gre, tek balarna evlilik karar da alabilirler; bunun iin velilerinin izin ya da onay gerekmez. Aralarnda Mlik, fi ve Hanbel mezheplerinin de bulunduu ounlua gre ise, yetikin de olsa kzlar ancak velileri araclyla evlenebilirler. Bu mezheplere gre veli izni olmadan gerekleen evlilikler geersizdir (btl). Hz. Peygamberin (s.a.), Veli ve iki dil ahit bulunmadan nikh olmaz, Velisinin izni olmadan evlenen kadnn bu evlilii hkmszdr eklindeki aklamalar, bu artn hukuk dayanaklarn oluturmaktadr. (Hadisler iin bk. Buhr, Nikh, 36; Ebu Davud, Nikh, 19). Uygulamaya yansmalar itibariyle her iki grn de olumlu ve olumsuz ynlerinden sz edilebilir. Yetikin kzlarn kendi evlilik kararlarn tek balarna almalar, kzlar zerinde aile basksna hukuken imkn vermemesi ve ahsiyetlerine sayg alarndan isabetli grlebelir. Ayn ekilde e tercihi ve evlilik kararnn vel denetimine tabi tutulmas da, alnan kararn kzlarn yararna olup olmadnn akl ve tecrbe denetiminden geirilmesi bakmndan olumlu grlebilir. ncelikle bir noktaya dikkat ekmek gerekmektedir. Fkh bilginlerinin ou evliliin hukuken geerli kabul edilebilmesi iin velinin iznini art komaktadr. Bunu yetikin kiilerin tasarruf ehliyetine getirilmi bir kstlama veya onlarn ahsiyetlerinin ve onurlarnn nemsenmemesi eklinde anlamamak gerekir. nk velyet uygulamas, kzlarn duygusal ynelilerle ve hislerine yenik derek, kendilerine ve ailelerine zarar verebilecek kararlar almamas, kararlarnn isabetli ve yararlarna olup olmadnn kontrol edilmesi amac gtmektedir. Dolaysyla velyet, ilk bakta kiinin aleyhine gibi alglanabilirse de, gerekte yararna olan hukuk bir tedbirdir. Gnmz slam hukukularndan bazlar, toplumlarn bymesi ve din-ahlak deerlerden uzaklamasnn da byle bir kontrol mekanizmasn gerekli kld grndedir. u halde kzlarn evlenmelerinde nikhn sahih olarak varlk kazanabilmesi iin aranan veli izni art, belli bir amaca dnk olarak tannm bir

62

yetkidir ve amac dorultusunda kullanld srece meru ve anlamldr. Fakat hibir yetki de amac dnda kullanlamaz. Bunun bir gerei olmak zere, bir kzn, kendisine e olarak setii kiinin, onun din ve dnya saadeti itibariyle kendisine denk (kfv) olmas durumunda, velinin buna itiraz hakk olmamas gerektii sylenebilir. Zira bu artlarda sz konusu olacak bir mdahale, yetki kullanm meru amatan yoksun bulunduundan, hakkn ktye kullanlmasdr. Hatta nikhn shhati iin velyeti zorunlu gren Mlik ve filere gre, bu gibi durumlarda veli velayet yetkisini de kaybeder.
Eler arasnda denklik (kefet) konusunda Diyanet slam Ansiklopdesi'nin Kefet maddesini okuyunuz.

ada slam bilginlerinin gr ve deerlendirmeleri nda sonu olarak unlar ifade etmek mmkndr: Ergenlik ana gelmi bir kz, rzas olmadka evlendirilemez. Allah Reslnn (s.a.), Rzas olmadan bekar kz evlendirilemez (Buhr, Nikh, 40-41; Mslim, Nikh, 64) eklindeki beyan bu hkmn dayanan oluturur. Kzn din ve dnya hayat bakmndan dengi olan birisiyle evlilik kararna, hukuken geerli bir sebebe dayanmadka, velisi itirazda bulunmamaldr. Meru nikh akdi iinde evlilik hayat yaam olan dul bir kadn, eini seme konusunda tek bana yetkilidir. Onun, din ve ahlak bakmndan meru olan e tercihine, u ya da bu sebeple babas, dedesi, ocuklar, kardeleri de dahil herhangi bir ahsn mdahale etmemesi gerekir. Hz. ieden (r.a.) nakledilen u haber, kzlar raz olmadklar evliliklere zorlama konusunda olduka dikkat ekici bir ierie sahiptir. Ensardan Hizam kz Hansa, Hz. ieye gelip, Babam aile erefini artrmak iin beni kardeinin olu ile evlendirdi. Oysa ben bu evlilii istemiyorum dedi. Hz. ie ona, Allah Resl gelinceye kadar beklemesini syledi. Resl- Ekrem gelince durumu kendisine anlatt. O da kzn babasn ard ve onun yannda kza tercih hakk verdi. Bunun zerine Hansa isimli bu kz u aklamay yapt: Ey Allahn Resl! Aslnda ben babamn gerekletirdii bu evlilii kabul ediyorum. Fakat bu ekilde davranmakla, babalarn evlilik hususunda byle bir yetkilerinin bulunmadn btn kadnlara bildirmek istedim (Buhr, Nikh, 42). Btn bunlara ramen, gelenee dayal eref ve ar anlay veya madd kazan ve sosyal stat elde etme gibi sebeplerle, bata kzlar olmak zere kadnlar zerinde bask kurarak onlar raz olmadklar evliliklere zorlamak, din ve ahlak asndan meru olan e tercihlerine kar kmak, bir Mslmann yetkili olmad bir davrantr. z itibariyle kzlarn yararnn gzetilmesini amalayan velayet kurumu, byle tavrlar iin din-hukuk bir dayanak olarak gsterilemez. Kul hakk ihlali de olan bu tr tutumlar, Allah nezdinde byk bir vebaldir. Dier taraftan kzlar, dnya ve ahiret hayat asndan huzurlu ve mutlu olmalarn salamay amalayan vel denetimi hususunda, hislerine, arzularna, toplumsal baskya yenik dmemeli, makul itiraz ve tavsiyeleri mutlaka dikkate almaldrlar. nk bu, onlarn maslahat gereidir. Nitekim

63

yaanlan tecrbeler, bu tr itiraz ve tavsiyelere uymamann byk pimanlklara ve telafisi g zararlara yol atn gstermektedir. E seimiyle ilgili nemli bir husus, Mslman bayann din ne olursa olsun gayrimslim erkekle evlenmesidir. Sahabe neslinden itibaren slam alimleri, byle bir evliliin asla caiz olmad hususunda grbirlii (icm) etmilerdir. Bu konunun ayrntsn Gayrimslimlerle likiler nitesinden okuyabilirsiniz.

EVLLN SONLANDIRILMASI VE BUNA BALI PROBLEMLER


Evlenme akdi, ilke itibariyle devamll esas alan sresiz bir szlemedir. Bundan dolaydr ki, sreyle snrl ya da bir tecrbe dnemi geirmek amacyla geici evlilikler yaplamaz (Nis 4/19). Bu tr zamanla kaytl ve srf birbirlerinin cinselliklerinden yararlanma amac tayan evliliklere fkh literatrnde mta evlilii denir. Mta nikh, Hz. Peygamberin (s.a.) diliyle ve ebedi kaydyla yasaklanmtr. Ey insanlar! Ben size kadnlarla mta nikh yapmanz konusunda izin vermitim. phesiz Allah bunu kyamete kadar haram klmtr. Kimin yannda mta nikhyla bulunan bir kadn varsa derhal onu braksn (Mslim, Nikh, 22; Msned, III,406).
Mta nikhnn mahiyeti ve hkm konusunda Diyanet slam Ansiklopedisi'nin "Mta" maddesini okuyunuz.

Evliliin mr boyu devam etmesi kural olmakla birlikte, eitli sebeplerle sonlanmas veya sonlandrlmas, insanlk tarihi kadar eski bir sosyal gerekliktir. Evlilik gibi ayrlk da, sadece nikhn taraflaryla snrl kalmayan, bata aile bireyleriyle ilgili olmak zere sosyal yansmalar da bulunan bir ilemdir. Gnmzde evliliin sonlandrlmasyla ilgili olarak yaygnlk kazanan aile problemlerinden bazlar unlardr: Aile birliinin kocann tek tarafl iradesiyle sonlandrlmas. Boamann bir anda ve tm yetkiler kullanlarak gereklemesi. Boama iradesinin aa vurumu srasnda ahitlerin bulunmas ve boama tasarrufunun resm organlar nezdinde kayt altna alnmas. Einden ayrlm veya kocas lm kadnn yeni bir evlilik yapabilmesi iin iddet bekleme zorunda olmas. imdi ksaca bu konularla ilgili fkh deerlendirmelere yer verilecektir.

Boama Yetkisi ve Devri


slamda evlilii sonlandrma ekillerinden birisi boamadr (talak). Boama, kocann tek tarafl iradesiyle evlilii sonlandrma beyanndan ibarettir. Boama yoluyla aile birlikteliinin sona erdirilmesi konusunda hukuk sistemleri, farkl tavrlar gelitirmilerdir. Bu yaklamlar u ekilde sralamak mmkndr: Serbest boama sistemi: Evlenme akdinin kuruluu gibi sonlandrlmas da tamamen taraflarn iradesine baldr. Eler hem tek tarafl hem de karlkl anlaarak evlilii sonlandrmaya yetkilidirler.

64

Boamay yasaklayan sistem: Tanrnn birletirdiini kimse ayrmaya yetkili deildir. Belli sebeplerle yarg kararyla boanma: Taraflarn tek balarna ya da anlaarak evlilii sonlandrma yetkileri yoktur. Sadece belli sebeplere bal olarak boama davas aabilirler. Boama kararn ancak yarg verebilir. Kendine zg farkl bir boama sistemi: slamn benimsedii bu boama sisteminde, aile birlikteliinin boa(n)ma yoluyla sonlandrlmas, deiik ekillerde meydana gelebilmektedir. Bunlar u ekilde sralayabiliriz: 1. Kar-kocann anlamasyla evlilie son verme. Bu, karnn kocasna belli bir mal bedel deme teklifinde bulunmas, kocasnn da bunu kabul etmesiyle gerekleen ayrlk eklidir ki, fkh literatrnde buna hul ya da muhlea denilmektedir.
Muhleann hukuk mahiyeti ve hkmleri iin Diyanet slam Ansiklopdesi'nin Muhlea maddesini okuyunuz.

2. Tek tarafl iradeyle kocann boamas (talak). 3. Yarg yoluyla boanma (tefrik). slamda, tek tarafl irade ile aile birliini sonlandrma yetkisi (talak/boama) ilke olarak erkee verilmitir. slam alimleri boama yetkisinin kocaya tannmasn, baz yet ve hadislerden hareketle, hak-yetki dengesi ve yaradltan sahip olunan zellikler (ftrat) erevesinde deerlendirirler. Aile birliinin kuruluu, devam ve sonlandrlmas aamalarnn tamamnda, ein ve tm aile fertlerinin geimini salama sorumluluu erkee/kocaya yklenmitir. Ayrca erkekler, kadnlara nispetle duygu ynetiminde daha baarldrlar. Tek tarafl iradesiyle boama yetkisine sahip olan koca, gerek evlilik akdinin kuruluu srasnda gerekse nikhn devam srecinde boama selahiyetini hanmna devredebilir. Buna fkh literatrnde, boama hakknn devri anlamnda olmak zere tefvzt-talk denilmektedir. slamda, tek tarafl irade ile evlilii sonlandrma (boama) yetkisinin erkee verilmi olmas eletiri konusu olmutur. Bu tenkitlerden bazlar unlardr: Hukuk varlk kazanmas, karlkl hr iradelerin bir noktada bulumasna bal olan bir akdin, tek tarafl ve sadece kocaya tannm yetki ile sonlandrlmas, akid mantna aykrdr. Nikah akdinin kuruluu gibi sonlandrlmas da iki tarafn iradesiyle mmkn olmaldr. Tek bana evlilii sonlandrma yetkisinin sadece erkee tannmas, kadnn ise bu yetkiye ancak erkein kabul sayesinde kavuabilmesi, kadn-erkek eitlii ilkesine aykrdr. Ya ikisi de byle bir yetkiye sahip olmamal, ya da her ikisine de ayn yetki eit biimde tannmaldr.

65

Toplum dzeninin ekirdeini oluturan ve ok boyutlu bir mahiyete sahip bulunan aile yuvasnn, devam ya da sonlandrlmasnn kocann insiyatifine terk edilmesi, telafisi g ar sorunlara yol amaktadr. Zira koca, herhangi bir hukuk denetime tabi olmakszn tek bana ald bir kararla aile hayatn sonlandrabilmektedir. Bu tenkitler, ilk bakta gayet yerinde ve isabetli grlebilir. Ancak konu, slamn deerler sistemi, hak ve sorumluluk dengesi, kadn ve erkein ftr zellikleri, aile mahremiyeti ve insan tabiatyla uyum gsteren sosyal gereklik alarndan ele alndnda, slamn ilkesel tutumunun, ayn zamanda akl ve gereki olduu grlecektir. yle ki; 1. Salt balayc akid mantndan hareketle nikh akdinin kuruluu gibi sonlandrlmasnn da karlkl iradelerin birlemesiyle mmkn olabilmesi eklindeki dnce, taraflardan birisinin ayrl istememesi halinde ok ynl sorunlara yol aacaktr. Byle bir durumda evlilii sonlandrmak isteyen taraf, einin onayn alabilmek iin, ahlak ve hukuk d yollara bavurabilir, gerek d isnatlarla, tehdit ve antajlarla eini buna zorlama yoluna gidebilir. Dier yandan ayrlk talebini onaylama hakkn elinde bulunduran e de, bu yetkiyi, ar tazminat ve nafaka istekleri iin bir koz olarak kullanmakta herhangi bir saknca grmeyebilir. Bu durum, toplum gznde taraflarn ahlak ve kiilik itibariyle ar yara almasna, bundan sonraki yaamlarnda yeni aile kurmalarnn olduka zorlamasna yol aacaktr. Bu tr olumsuzluklar ortaya kmasa bile, taraflardan birisi aile birlikteliinin devam etmesini kesin bir ekilde istemiyorsa, bu durumda evliliin sonlandrlmasnn hukuken mmkn olmamas o yuvay bir huzur ve efkat yuvas olmaktan karr ve birlikte geirilen her saniye zdraba dnebilir. 2. Boama yetkisinin elerin ikisine de ayr ayr verilmesi, aile birlikteliinin daha abuk ve basit sebeplerle sonlandrlmas olasln arttracaktr. Yetkinin bir kiiye tannm olmas, gerekleme olasln yar yarya azaltacandan yuvann dalmas da o oranda zorlaacaktr. 3. Nikh sonlandrma yetkisinin, elerden tamamen alnp mahkemelere devredilmesi nerisi de ok ynl ahlak ve hukuk sorunlara sebep olabilir. Aile iinde kalmas gereken srlar, gereklii olmayan ilavelerle ve abartl bir ekilde mahkemelere tanmak suretiyle topluma mal edilecek, bu durumdan, aile fertleri yannda genel anlamda bireysel ve toplumsal ahlak da ar yara alacaktr. te yandan taraflar, haksz ithamlar ve uydurma delillerle mahkeme ve toplum nezdinde haklln ispatlama abasna girecektir. 4. Erkee tannm olan boama yetkisi, nikh akdiyle birlikte elerin sahip olduu hak ve sorumluluklardan bamsz dnlemez. Nikhn madd yk tamamen erkein sorumluluundadr. Erkek, evliliin devam sresince ei ve ocuklarnn geim sorumluluunu tek bana stlenmekte, boama sonrasnda devreye girecek mal klfetleri de erkek omuzlamaktadr. Ayrca nikhn tabii gerei olan mehir borcunu henz dememise, boama ile birlikte bu borcu da demek zorunda kalacaktr. Bu arada slam hukukuna gre kadnn, boand einden olma ocuklarnn geim giderlerini salama gibi bir ykmll bulunmamaktadr, bu da tamamen kocann sorumluluundadr.

66

Btn bu sorumluluklar, hak ve sorumluluun dengelenmesi eklindeki temel hukuk ilkesi gerei, erkein bir takm haklara sahip olmasn gerektirmektedir ki, boama yetkisi de bu kapsamda dnlmelidir. Ayrca erkein stlendii bu ar madd sorumluluk, aile birlikteliinin sonlandrlmas konusunda daha temkinli davranmay da salamaktadr. 5. Kadnlarn, psiik zellikleri ve ftratlar itibariyle erkeklere gre daha duygusal ve krlgan bir yapya sahip olduklar bilimsel bir gerektir. Onlarn bu zellii, tam boama selahiyeti ile birleecek olursa, aile yuvasnn basit sebeplerden dolay ve ksa srede sonlandrlmas olasl artacaktr. 6. Boama yoluyla ailenin sonlandrlmas konusunda nasl bir sistemin benimsendiinden daha nemli olan husus, kuruluu, devam, sonlanmas ve bunu izleyen sre itibariyle aile kurumunun hangi deerler zerine oturduu, buna bal olarak her aamada btn aile bireylerinin haklarnn hukuk gvencesine kavuturulmu olup olmaddr. slam, bireysel ve toplumsal hayata dair btn dzenlemelerinde insann ftr zelliklerini temel bir veri olarak gz nnde bulundurmakta, hak ve sorumluluk dengesini ftratla uyumlu olacak ekilde salamaktadr. Ayrca slam, hibir durumu tek bir adan deerlendirmemekte, onu din, ahlak, hukuk deerler btn ierisinde ele almaktadr. Aile yuvasnn sonlandrlmas konusunda erkee tannm olan tam boama yetkisi de bylesi bir deerler btn ierisinde anlam kazanmaktadr. Zira her hukuk normu, o norma vcut veren deerler ve buna bal sistem btnl ierisinde anlamldr. Tenkit ve deerlendirmelerin ilm adan deer kazanabilmesi, bu btnlgn objektif bir yaklamla dikkate alnmasna baldr. Kocaya tannan ve deerler/normlar btn ierisinde anlam kazanan tam boama yetkisinin, hak ve adalet duygularn yaralayacak, ar maduriyetlere yol aacak ekilde kullanlma olasl tabi ki sz konusudur. Hatta bu, zaman zaman karlalan sosyal bir gerekliktir. Dolaysyla boamayla birlikte ortaya kacak nesep, nafaka, miras gibi haklarn resm teminat altna alnmasn salayacak tedbirlerin alnmas hak ve adalet gerei olmaktadr. Erkee tannan tam boama yetkisinin hak ihlallerine yol amamas iin, din deerlere bal hareket eden kamu otoritesi, adalet ve maslahat ilkelerinden hareketle balayc ekil artlar belirlemeye yetkilidir. Nitekim Osmanl Devletinin son dnemlerinden itibaren evlenmeleri ve boamalar belli ekil artlarna balayan genelgeler karlm, aykr davrananlar iin ceza yaptrmlar ngrlmtr. Cumhuriyetin ilanndan bir sre nce hazrlanan Hukk- Aile Kararnamesinin 37. maddesinde, boama kararnn belli bir sre ierisinde ilgili mahkemeye bildirilmesi zorunlu hale getirilmitir.
Hukk- Aile Kararnamesi hakknda geni bilgi iin Diyanet Ansiklopedisi'nin Hukk- Aile Kararnamesi maddesini okuyunuz. slam

Sonu itibariyle, slamda erkee tam boama yetkisi verilmesinin tenkit konusu yaplmas, slamn deerler sisteminin bir btn halinde ele alnmamasndan kaynakland ifade edilebilir. Bu yetkinin kullanmnn, hak maduriyetlerine ve hukuka aykr ilemlere yol amamas iin balayc ekil artlar koymak, fkhn i sistematii bakmndan mmkndr.

67

Ayn Anda Gerekleen Boama


slam, boamay (talak) ile snrlandrmtr. nc boama ile birlikte artk taraflarn tekrar aile yuvas kurabilmeleri ok ar bir arta balanmtr ki, o da, kadnn baka bir erkekle doal bir evlilik yapmas, cinsel ilikinin yaand bu evliliin yine doal bir srece bal olarak ve tabii artlarda sona ermesidir (er tahlil). (Bk. Bakara 2/230; Buhr, Talak, 4, 27; Mslim, Talak, 2; Ebu Davud, Talak, 49). Hz. Peygamber (s.a.), Kurnda hkmleri belirtilen boamann usulne uygun biimde gerekleebilmesi iin uyulmas gerekli artlar aklamtr. Buna gre, eini boamak isteyen kii, cinsel ilikinin yaanmad bir temizlik dneminde ve bir talak hakkn kullanarak eini boamaldr ki, buna fkh literatrnde snn boama denilmektedir (Buhr, Talak, 1; Ebu Davud, Talak, 4). Dolaysyla adet dneminde (regl) gerekleen boama, cinsel ilikinin yaand temizlik evresindeki boama, bir temizlik dneminde gerekleen birden fazla boama, Hz. Peygamberin (s.a.) tarif ettii usule aykr olan boamalardr. Bu tr boamalara, snnete uygun olmayan boama anlamnda bid boama denilmektedir. Ayn anda gerekletirilen boamann snnete aykrl hususunda fkh bilginleri arasnda ittifak bulunmaktadr. Fakat byle bir boamann hukuken geerli kabul edilip edilmeyecei, ayet geerli ise bir boama m, yoksa eleri birbirinden kesin olarak ayran boama m saylmas gerektii hususlarnda farkl grler ortaya kmtr. Baz fkh bilginleri, Kitap ve Snnetin iradna aykr olan boamalarn geerli olmad, dolaysyla hibir hukuk sonu dourmad grndedirler. Hanef, Mlik, fi, Hanbel fkh bilginlerinin ounluu ile ada dnem slam hukukularnn genelinin kanaatine gre ise, bu tr boamalar bidat ve haram olmakla birlikte, gereklemesi halinde hukuken geerlidir. Dolaysyla bid boama, tpk snnete uygun ekilde meydana gelen boama gibi sonu dourur. Ayn anda gerekleen boamann hukuken geerli olduu grnde olanlar, bunun boama m, yoksa bir boama m saylaca hususunda iki farkl gr ortaya koymulardr: Aralarnda sahabe ve tbin neslinin nde gelen simalaryla, Hanef, Mlik, fi ve Hanbel mezhebi fakihlerinin de bulunduu ounluk, snnete aykr biimde ayn anda gerekleen birden fazla boamalarda, kullanlan boama yetkisinin tamamnn geerli olaca grndedirler. Buna gre ayn anda boama hakk birden kullanlmsa, bir evlilikte tannan boama yetkisinin tamam kullanldndan, taraflar arasnda kesin ayrlk meydana gelmi olmaktadr. Sahabe, tabin ve ilk mctehid imamlardan bazlarna, bn Teymiyye, bn Kayym el-Cevziyye, evkn gibi fkh bilginleriyle gnmz slam hukukularnn ounluuna gre ise, bu ekildeki boamalar sadece bir boama olarak geerlik kazanr. Tek mecliste gerekleen boamann tamamnn geerli olduu eklindeki ounluk gr Hz. mer'in bu konudaki uygulamasna dayanmaktadr. Onlar yle derler: Hz. mer (r.a.) bu tr boamalar boama olarak geerli kabul etmi ve sahabe de buna kar kmamtr.

68

Dolaysyla sz konusu hkm hakknda sahabe arasnda icm meydana gelmitir. kinci gr benimseyenlerin dayana ise Hz. Peygamber (s.a.) ve Hz. Ebu Bekir (r.a.) dnemi uygulamalaryla, Resl-i Ekremin (s.a.), bu ekilde meydana gelen baz boamalar zerine taknd tavr ve yapt aklamalardr. Aile hayatnn niha olarak sonlandrlmas sonucunu dourabilecek bu hususla ilgili fkh tahlillere gemeden nce, konuyla ilgili baz bilgileri hatrlamak faydal olacaktr. Sahabe nesilinin nde gelen alimlerinden bn Abbas anlatyor: Hz. Peygamber ile Ebu Bekir dneminde ve merin ynetiminin ilk iki ylnda boama bir saylyordu. Hz. mer, bu insanlar dnp tanarak yapmalar gereken bir ii aceleye getirir oldular. Onlarn bu aceleci beyanlarn olduu gibi geerli saysak dedi ve ayn anda yaplan boamay boama olarak uygulad (Mslim, Talak, 15, 17; Msned, I, 314; III, 23). Rukne b. Abdi Yezd, eini ayn ortamda defa boamt. Sonra buna ok piman oldu ve Hz. Peygambere gelip durumunu arz etti. Allah Resl kendisine boamann nasl gerekletiini sorunca, defa boadm dedi. Bir mecliste mi? sorusuna da, evet eklinde cevap verdi. Bunun zerine Resl-i Ekrem, bu sadece bir boama saylr; istersen eine dnebilirsin buyurdu, Rukne de eine dnd (Ebu Davud, Talak, 10; Tirmiz, Talak, 2; Msned, I, 265). Hz. Peygambere (s.a.), bir temizlik dneminde boama hakkn da kullanarak eini boayan bir kiiden sz edilince, fkeyle ayaa kalkm ve: Daha ben aranzda iken Allahn kitabyla m oynanyor! eklinde tepki gstermitir (Nesa, Talak, 6). Bu bilgileri de gz nnde bulundurmak suretiyle yle bir deerlendirme yaplabilir: Hz. Peygamberin (s.a.) uygulamas ve ak ifadeleri karsnda, Hz. mer gibi baz sahabilerin belli bir amaca ynelik tedbir mahiyetindeki farkl uygulamasnn, boama konusunda temel hkm gibi deerlendirilmesi, metodolojik adan isabetli bir yaklam olmaz. Hz. merin (r.a.), ayn ortamda gerekletirilen boamay boama olarak uygulama karar, caydrc tedbir zellii tamaktadr. Onun, Bu insanlar dnp tanarak yapmalar gereken bir ii aceleye getirir oldular. Onlarn bu aceleci irade beyanlarn olduu gibi geerli saysak eklindeki aklamas, caydrc tedbir amacn aka ortaya koymaktadr. Nitekim Hz. mer (r.a.), boama hakkn birden kullanarak eini boayan bir kiiyi, snnete aykr hareketi ve ihtiyatsz tutumu sebebiyle krba cezasna arptrmtr. Dolaysyla bu mahiyetteki bir yarg kararnn, aile kurumuyla ilgili olduka ar sonular douran bir konuda niha karar gibi deerlendirilmesi isabetli olmayabilir. Hz. merin, uygulamaya koyduu bu kararla ilgili sahabe icmann olutuu eklindeki iddia gerei tam olarak yanstmamaktadr. nk sahabe neslinin nde gelen limlerinden bn Abbas, Zbeyr b. elAvvm, Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Mesdun (r.a.) bu gre katlmadklarna dair bilgiler bulunmaktadr.

69

Ayn mecliste meydana gelen boamann, boama olarak m, yoksa tek boama olarak m geerli kabul edilecei hususu, hkm ve tercihlerde gz nnde bulundurulmas gereken yarar-zarar (maslahatmefsedet) dengesi asndan da deerlendirilmelidir. Bu tr boamalarn boama olarak geerli kabul edilmesi, boama kararnn gzden geirilmesi ve yeniden dnme frsatn tamamen ortadan kaldrdndan, aile kurumunu bir anda datp ocuklar perian edebilir ve Allah Reslnn (s.a.) diliyle lanetlenmi bir rezalet olan anlamal hlle evliliklerine kap aralayabilir. Bunun byk mefsedetlere sebep olaca aktr. (Anlamal hlle evliliklerini lanetleyen hadisler iin bk. Ebu Davud, Nikh, 15; Tirmiz, Nikh, 28; Msned, I, 450). zerine oturduu temel deerler bakmndan sevgi, rahmet ve huzur yuvas olan ailenin, bata kar-koca olmak zere aile bireyleri asndan sknt ve eziyete dnt durumlarda ayrlk, aslnda bir rahmettir. Ancak bu kararn uygulamaya konulmas, bir sre sonra kararn gzden geirilmesini gerektiren durumlarn ortaya kmas halinde, buna frsat sunacak ekilde olmaldr. Hz. Peygamberin (s.a.) aklayp uygulad boama yntemi (snn boama), bunu mmkn klan bir yntemdir. Dayand delillerin kuvvetli oluu, evliliin devam ve yeniden kurulmas bakmndan maslahata uygunluu gibi gerekelerle gnmz fkh bilginlerinin ounluu, tek mecliste gerekleen boamann, bir boama olarak geerlik kazanaca grn benimsemektedirler.
Tek mecliste gerekleen boamann boama olarak geerli kabul edilmesi grnn temel dayana nedir?

Boamann Kayt Altna Alnmas


Evlilik gibi boama da, kar-koca arasnda gerekleen bir irade aklamas gibi grlse de, sonular btn bir toplumu etkilemektedir. Boamayla ilgili baz hkmlere yer verilen Talak suresinin ikinci yetinde, yarglama hukukunun en nemli ispat vastas olan ahitlikten sz edilmi olmas, bu adan son derece nemlidir. Boadnz kadnlar iddet srelerinin sonuna ulanca onlar ya uygun ekilde alkoyun ya da uygun bir ekilde onlardan ayrln; iinizden de iki dil ahit tutun. yette sz konusu edilen iki dil ahit bulundurma emri, sahabe neslinden itibaren iki adan farkl deerlendirmelere konu olmutur: 1. Emrin delleti. ahit bulundurma emri, hukuk zorunluluk (vcb) mu ifade eder, yoksa tavsiye (nedb) mahiyetinde midir? 2. Emrin konusu. ahit tutma, boama iin mi istenmitir, yoksa kocann iddet sresi ierisinde eiyle aile hayatna geri dnmesi (ricat) iin mi? Fkh bilginlerinin ounluunun grne gre, iki dil ahit bulundurma talebi, iddet sresi ierisinde evlilik hayatna geri dnn mmkn olduu boamalarda (ric boama), kocann bu dnme iradesini ortaya koymas iin aranan bir arttr. Yoksa ahit bulundurmann boama aamasyla ilgisi yoktur. Bu gr benimseyen fakihler, asr- saadetteki uygulamalara bakarak yetteki emir kipinin tavsiye niteliinde bulunduunu, dolaysyla ahitsiz boamalarn da geerli olacan belirtmilerdir.

70

Buna karlk, Hz. Ali, bn Abbas, mran b. Husayn gibi sahabe nesli alimleriyle, Sdd, Ata b. Eb Rabh, bn Srn, Cafer es-Sdk, bn Hazm gibi mctehidler ve gnmzn nde gelen fkh bilginlerinden bazlar, yetin emredici hkm gerei boamalarn muteber olabilmesi iin, boama esnasnda en az iki dil hidin bulunmasnn art olduu grndedirler. Byk hadis alimi Buhr de, boama esnasnda iki ahidin bulunmasn, bir boamann snnete uygun ekilde gerekleebilmesinin artlar arasnda saymaktadr (Buhr, Talak, 1). yet ve hadislerin balam ve Hz. Peygamber (s.a.) dnemi uygulamalar bir btn halinde deerlendirildiinde, boamann ahitler huzurunda gereklemesinin hukuk bir zorunluluk olduunu kesin bir dille ifade etmek zor gzkmektedir. Ancak bu, boamaya ahit tutulmasnn gereksiz olduu veya hibir ekilde bir art olarak ileri srlemeyecei anlamna gelmez. Boamann bireysel ve toplumsal sonular gz nnde bulundurulduunda, dinin ve hukukun st kavramlarndan olan hak, adalet, maslahat gibi prensiplerin, hem ahit tutma hem de tescil artn gerekli kld sylenebilir. Boama tasarrufunun, kar, koca, ocuklar ve toplumla ilgili hukuk sonular bulunmaktadr. Szgelimi boamann gereklemesiyle birlikte demesi gelecee tehir edilen mehir (mehr-i meccel), derhal denmesi gereken bir hal almaktadr. ddet sresince koca, boad einin nafaka ve mesken ihtiyacn karlamak zorundadr. Dnl boamalarda (ric talak) taraflardan birisinin lm halinde dieri ona vris olabilmektedir. Fakat dnl olmayan boamalarda (bin talak), boamann gereklemesiyle birlikte kar-koca arasnda evlilik sebebiyle meydana gelen akrabalk ba (shriyet) sona erdiinden, miras sebebi de ortadan kalkmaktadr. ddet sresince shriyetten kaynaklanan hsmlk devam ettiinden, buna bal evlilik engelleri de yrrln srdrmektedir. Ayrlk sonras dnyaya gelecek ocuun nesebinin shhati asndan boama tarihi ve doum zaman nem arz etmektedir. Bu, yersiz ithamlarla taraflarn onur ve ahsiyetinin zedelenmemesi iin de gereklidir. Boanm kadnn baka birisiyle evlilik yapabilmesi de, boamann fiilen gerekletii hususunda herhangi bir phenin bulunmamasn gerektirmektedir. Bu hak ve ykmllklerin eksiksiz yerini bulmas, boama tasarrufunun hukuken ispatlanmasna baldr. nk temel karakteri bakmndan kanuna nispetle ok daha etkili olan vicdan yaptrm, her zaman haklarn gvenceye alnmas iin yeterli olmamaktadr. Dolaysyla boamann muteber olabilmesi iin en az iki dil ahidin bulunmas art, hak ve adalet ilkelerinin gerektirdii hukuk bir zorunluluk olarak gzekmektedir. Boama tasarrufunun ahitler huzurunda gereklemesi art, az nce sz edilen haklarn ve dier hukuk sonularn ispatlanabilmesini amalar. Ancak bu amacn fiilen gerekleebilmesi, boamaya ahit gsterilmesinin, yrrlkteki hukuk dzeni tarafndan dava konusu edilebilme ve ispat arac olarak yeterli grlmesine baldr. Aksi takdirde haklarn yarg gvencesine kavumasndan sz edilemez. Bu tr durumlar da dikkate almak suretiyle Hukk- Aile Kararnamesi 110. maddesinde bu hususu, hanmn boayan koca, durumu hkime beyan etmeye mecburdur eklinde dzenlemitir.

Amac Bakmndan ddet ve Gereklilii


Teknolojik gelimeye paralel olarak bilhassa salk ve tp alannda salanan ilerlemeler, bu hususlarla dorudan ilgili olduu dnlen ve ara hkm mahiyeti tayan fkh hkm ve uygulamalarn, yeni gelimeler dorultu-

71

sunda gzden geirilmesi gerektiini akla getirmektedir. Aslnda bu tr bir yaklam, z itibariyle fkh hkmlerin hatta dinin tabiatna uygundur. Zira sosyo-kltrel artlarla, teknik imkn ve bilgi dzeyi ile sk iliki ierisinde bulunan hkmlerin, bu konularda gerekleen ilerlemeye bal olarak deiim gstermesi olaandr. Belli bir amacn gerekletirilmesi iin vesile konumunda bulunan hkmn, ayn amaca hizmet etme bakmndan daha etkin bir aracn belirmesi halinde, yerini ona terk etmesi, ama-ara (maksd-vesil) hkm ilikisinin tabii gereidir. Bu tr konularda zerinde younlalmas, ok ynl ve derinlikli aratrmalarla netlie kavuturulmas gereken nemli husus, dinfkh bir hkmn, teknik imknlarla hangi dzeyde ilgili bulunduudur. Baz aratrmaclar, yeni gelimeler karsnda gzden geirilmesi gereken fkh hkmlerden birisinin de, nikh sona ermi bir kadnn yeni bir evlilik yapabilmesi iin beklemesi gereken sre (iddet) meselesi olduu grndedirler. Bu aratrmaclara gre, yeni bir evlilik iin iddet bekleme zorunluluu, mevcut bir gebeliin bulunup bulunmadndan emin olunmas ve bylece nesillerin karmasnn nne geilmesi amacna dnk bir tedbirdir. Gnmzde modern ultrasonografi cihazlaryla gebelik, birka dakika ierisinde ve kesin olarak tespit edilebildiinden, ara hkm mahiyetindeki iddet uygulamasna gerek kalmamtr. Mevcut bir gebeliin bulunup bulunmadnn modern cihazlarla tespit edilmesine ramen, baka birisiyle evlenebilmek iin iddetin yine de gerekli olup olmad tartmasna yol aan hususlardan birisi, kar-koca hayat yaamadan boanm kadnn, iddet beklemek zorunda olmamasdr. Nitekim Kurn- Kermde yle buyurulmaktadr: Mmin kadnlar nikhlayp da sonra onlar cinsel birlemeden nce boamsanz, zerlerine sayacanz bir iddet yoktur (Ahzb 33/49). Bu yet, iddetin sebebinin mevcut gebelii tespitten ibaret olduu, bu tespitin modern cihazlarla yaplabildii durumlarda, baka birisiyle evlenmek iin iddet beklemeye gerek kalmad eklindeki yorumlar iin, hem dayanak, hem de hareket noktas olmutur. Hukuken geerli bir evlilik hayat yaadktan sonra herhangi bir sebeple (lm, boama, fesih, tefrik) evlilii sona eren kadnn, baka birisiyle evlenebilmesi iin mutlaka beklemesi gereken sreye iddet denilmektedir. ddeti gerektiren sebebe bal olarak kadnn beklemesi gereken sre farkllk gsterir. Bu hususlar Kurnda ayrntl bir ekilde dzenlenmitir. Kar-koca hayat yaadktan sonra evlilii sona eren kadn, baka birisiyle evlenebilmek iin neden mutlaka belirli bir sre beklemek zorundadr? Kurnn bu emredici hkmnn amac nedir? Hangi sebebe bal olarak byle bir hkm konulmutur? Sebep, evlilii sona ermi bulunan kadnn gebe olup olmadnn ortaya kmas ve bylece neslin korunmas mdr? ayet byle ise, gebeliin birka dakika ierisende ve kesin bir ekilde ultrasonografi cihazlaryla tespit edilebilmesi gerei karsnda, baka birisiyle evlilik iin belli bir sre beklemek (iddet) yine de din-hukuk bir zorunluluk mudur? Gebeliin tespit edilmesinin, iddet hkmne ihtiya brakp brakmad sorusuna cevap verebilmek iin, ncelikle hangi sebeplere bal olarak belirli bir sre beklemek zorunluluunun bulunduunu ortaya koymak gerekmekte-

72

dir. nk bu husus bilinmeden, iddetin sebebinin ne olduu sorusuna isabetli cevap verebilmek mmkn deildir. Kurnda, iddeti gerektiren sebebe bal olarak yeni bir evlilik iin beklenmesi gereken sreler u ekilde belirlenmitir: 1. Evlilii, kocasnn lm sebebiyle sona eren kadn; hamile deilse drt ay on gn, hamile ise doum yapncaya kadar iddet bekler. 2. Evlilik hayat, einin boamas, fesih ya da tefrik kararyla sonlanm kadn; adet/hayz gryorsa kur, normal yata olmasna ramen adet grmyorsa veya menopoz evresine girmise ay iddet bekler. 3. Eiyle fiil aile hayat yaamadan boanm kadn ise, iddet beklemez. (lgili yetler iin bk. Bakara 2/228, 234; Ahzb 33/49; Talak 65/4). Kur kelimesi Haneflere gre adet dnemini, filere gre ise temizlik
dnemini ifade eder.

Grld gibi, eiyle fiil aile hayat yaamadan boanm kadn dnda, nikh herhangi bir sebeple sona eren her kadn, baka birisiyle evlenebilmek iin, sre itibariyle farkllk gsterse bile mutlaka iddet beklemek zorundadr. ddetin gereklilii hususunda, kadnn yann, hatta mensubu bulunduu dinin herhangi bir etkisi yoktur. nk iddetin ama ve hikmeti, kiilerin dinlerine gre farkllk gstermemektedir. Tp biliminin de ortaya koyduu hakikatlerden birisi, kadnlarn, ergenlik ana girme anndan itibaren belli bir yaa ulancaya kadar devam eden ve ayn belli gnlerinde yaadklar adet kanamasnn, insan neslinin devam iin zorunlu olduudur. nk bu durumu yaamayan kadnlarn ocuk sahibi olabilmeleri mmkn deildir. Nitekim ergenlie ulamam kz ocuklar ve menopoza girmi kadnlar ocuk sahibi olamamaktadrlar. Bu bilimsel veri, farkl sebeplere bal iddet hkmleriyle birlikte deerlendirildiinde, u tespiti yapmak hi de zor olmayacaktr: ddet hkmnn ama ve hikmeti, gebeliin belirlenmesine indirgenemez. Zira ama bundan ibaret olsayd, en azndan menopoza girmi kadnlar, bilhassa ya ilerlemi nineler hakknda herhangi bir iddet hkmnn bulunmamas gerekirdi. Halbuki Talak suresinin drdnc yetinde yann ilerlemesi sebebiyle adet grmeyen kadnlarn, yeni bir evlilik yapabilmeleri iin ay iddet beklemeleri gerektii aka ifade edilmitir (Talak 65/4). Elbette iddetin ncelikli gaye ve hikmeti, kadnn hamile olup olmadnn anlalmasn salamaktr. Fakat bununla birlikte iddetin hukuk, sosyal ve psikolojik mahiyette baka gaye ve hikmetleri de sz konusudur. Bu ama ve hikmetlerden bazlar unlardr: Boama sebebiyle meydana gelen ayrlklarda iddet, ayet boama dnl (ric) ise kocaya, evlilik hayatna tekrar devam etmesi hususunda belli bir sre dnme ve kararn gzden geirme frsat salamaktadr. Dnl olmayan (bin) boamalarda ve fesih ya da tefrik sebebiyle meydana gelen ayrlklarda ise iddet, taraflarn her ikisine de aile yuvasn tekrar ina etme frsat sunmaktadr. Bylece fkesini kontrol edememe, duygularna yenik dme, evrenin dedikodularndan etkilenme, aile basksna dayanamama gibi sebeplerle ve

73

ani bir kararla sonlandrlan aile yuvasnn, daha byk ve kalc yaralara yol amadan gzden geirilmesine imkan tannmakta, kurulu aile dzeninin tekrar devam salanabilmektedir. lm iddetinin sz konusu olduu durumlarda ise, eini yitirmenin ac ve zntsn yaayan kadna, kocasna olan hrmet ve vefasn gstermesi iin bir frsat verilmi olmaktadr. lm iddetinin, yuvaya ball simgeleme gibi bir zellii de sz konusudur. ddet, oluabilecek kt zan ve niyetlere kar kadn korur. ddet, deiik sebeplerle einden ayr den kadnn yeni bir hayata ve muhtemel evlilie kendini hazrlamas noktasnda bir gei sreci ilevi grr. Bu sayede kadn, einden ayr dmenin psikolojik etkilerini daha rahat atlatma imknna kavuur. Btn bunlardan kan sonu udur: Gnmzde ultrasonografi gibi yntemlerle hamileliin saniyelerle ifade edilen bir zamanda ve kesin olarak belli olmas, Kurnda belirlenen ekliyle iddet uygulamasna gerek kalmadn gstermez. nk gebeliin belirlenmesi, iddetin ama ve hikmetlerinden sadece bir tanesidir. Dier ama ve hikmetleri gz ard eden gr ve deerlendirmelerin, din-fkh adan geerlilii yoktur.

zet
Temel Deerler slm adan aile, sevgi ve efkat temeline dayal huzur yuvasdr. Bu yuvay oluturan bireylerin tamam emanet ve sorumluluk bilincine sahiptir. Bunun bir gerei olmak zere aile arasnda yaanan mahrem eyler, din, ahlk, hukuk adan sr mahiyeti tar. Mslman aile, Allah ve Reslnn (s.a.) istedii gibi yaayan ailedir. Dolaysyla bu ailede din hkm ve deerler batac edilir. Nikhn Hukuk Mahiyeti ve Kuruluuyla lgili Problemler Evlilik, iki yetikin insan arasnda olup biten bir szleme olmann tesinde din, ahlak, hukuk, sosyal ynleri de olan gl bir akiddir. Bundan dolay evlilie bal hak ve sorumluluklarn mutlaka madd hukuk yaptrmna balanmas gerekir. Gizlilik, slamn aile anlayyla asla badamaz. Yetikin kiilerin, hayatn birletirip huzur bulaca eini bizzat kendisinin semesi doaldr. Bu hususta, hissi ve aceleci kararlarla yanl tercihlerde bulunulmamas iin vel denetimi, din, hukuk ve sosyal bir gerekliliktir. Evliliin Sonlandrlmas ve Buna Bal Problemler Yetki-sorumluluk dengesi ve psiik farkllklar sebebiyle tek tarafl iradeyle evlilii sonlandrma (boama/talak) yetkisi, kural olarak erkee tannmtr. Boamann din, ahlak, hukuk, sosyal yansmalar sebebiyle ilgili resm kurum nezdinde kayt altna alnmas gerekir. Boama tasarrufunun, daha sonra kararn gzden geirilmesini ve aile birlikteliinin tekrar devamn salayacak ekilde kullanlmas nemlidir. Bunun iinHz. Peygamberin aklad ve uygulad boama yntemine bal kalnmaldr.

74

Kendimizi Snayalm
1. Din nikh ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi dorudur? a. Din nikah, Kurnn emridir. b. Haklarn hukuk gvenceye kavumas iin din nikh zorunludur. c. Din nikah, resmiyeti olmadndan hukuk yaptrmndan yoksundur. d. Nikahn topluma duyurulmas iin din nikah gereklidir. e. Din nikah, sadece camide kylr. 2. Evlilikte velyet art ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Velyet, kzlarn rzasnn alnmasn ortadan kaldrmaz. b. Haneflere gre yetikin kzlar, tek balarna evlilik karar alabilirler. c. Fkh bilginlerinin ounluuna gre velisiz evlilikler hkmszdr. d. Velyet, kzlar yararna ngrlm hukuk bir denetim mekanizmasdr. e. Kzlarn evlendirilmesinde tek yetkili velidir; kzlarn hibir ekilde sz hakk yoktur. 3. slam hukukular erkee tam boama hakk tannmasn, hangi temel hukuk prensibinin bir gerei olarak deerlendirirler? a. Beret-i zimmet kural b. Hak ve sorumluluun dengelenmesi c. G-sorumluluk dengesi d. Kadn-erkek eitlii e. Akd artlarn balaycl 4. Aadakilerden hangisi boanmann hukuk sonularndan biri deildir? a. Kadnn yeni bir evlilik yapabilmesi iin iddet beklemesi gerekir. b. Dnl (ric) boamalarda iddet iinde taraflar birbirlerine vris olur. c. Henz denmemi mehir borcunun, derhal denmesi gerekir. d. Boamayla birlikte ocuklarn babayla olan nesep ba sona erer. e. ddet sresince kadn nafaka ve mesken hakkna sahiptir.

75

5. Gnmzde gebelik ksa srede ve kesin olarak belirlenebildii iin, einden ayrlm kadnn yeni bir evlilik yapabilmesi iin uzun sre iddet beklemesine gerek yoktur. Yukardaki deerlendirme hangi gerekeye dayanr? a. ddet beklemekle ilgili deliller zorunluluk bildirmez. b. ddetin hikmet ve amac, mevcut hamilelii tespitten ibarettir. c. ddetin hamilelikle ilgisi yoktur. d. Hamile kadnlar iddet beklemez. e. Yeni bir evlilik yapmay dnmeyenlerin iddet beklemesi gerekmez.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. e 3. b 4. d 5. b Yantnz doru deilse, Hak ve Sorumluluklarn Hukuk Gvencesine Kavuturulmas konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, E Seimi ve Vel Denetimi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Boama Yetkisi ve Devri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Boamann ahitler Huzurunda Gereklemesi ve Tescili konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Amac Bakmndan ddet Uygulamas ve Gereklilii konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 htilaf halinde yarg kurumu nezdinde ispat arac olmasdr. Sra Sizde 2 Hz. merin (r.a.) idari karar zerinde gerekletii dnlen icmdr.

Yararlanlan Kaynaklar
Aydn, M.A. (1985), slam-Osmanl Aile Hukuku, stanbul Komisyon (2006), lmihal II: slam ve Toplum, Ankara, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar Bahrululm, M. (1991), e-ehde ale'z-zevc ve't-talk ve'r-reca fi'eria ve'l-kann, Beyrut Dalgn, N. (1999), slam Hukukunda Boanma Yetkisi, Samsun

76

Desk, M. (1986), Min kadyal-usra fit-teril-slm, Devha Dndren, H. (1995), Delilleriyle Aile lmihali, stanbul Ekar, S. (2000), Msteciddtn fkhiyye f kadyaz-zevc vet-talk, Amman Fetva'l-Lecneti'd-Dime li'l-Buhsi'l-lmiyye ve'l-fta: et-Talk, enNikh I-II, 2003, nr: Ahmed b. Abdrrezzk ed-Devi, Riyad Hallf, A. (1990), Ahkmul-ahvli-ahsiyye fi-eratil-slmiyye, Kuveyt bn Rd (1985), Bidyetl-mctehid ve nihyetl-muktesd, stanbul Karaman, H. (1986), Muhayeseli slam Hukuku I, stanbul Kele, E. (2004), "Dini Nikh Ad Altnda Yaplan Gayr-i Resmi Nikh Akdinin Tahkim Yoluyla Sona Erdirilmesi, slm Hukuku Aratrmalar Dergisi, Konya Kse, S. (2003), slam Hukukuna Gre Evlenmede Velyet, slm Hukuku Aratrmalar Dergisi, Konya el-Mevsatl-fkhiyye, (2002), Nikh, XXXXI, 205-324; (1993), Talk, XXIX, 5-77, Kuveyt Sbn, A. (1983), Med hurriyyetz-zevceyn fit-talk fi-eratilslmiyye, Beyrut abn, Z. (1964), el-Ahkmu-eriyye lil-ahvli-ahsiyye, Msr Trcan, T. (1994), slam Hukukunda Boanmada (Talak) ahit Bulundurma Zorunluluu, Sleyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Isparta Yaman, A. (2009), slam Aile Hukuku, stanbul Zeydan, A. (1997), el-Mufassal f ahkmil-mere vel-beytil-mslim fieratil-slmiyye, Beyrut

77

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Yiyecek ve ieceklerle ilgili temel ilkeleri sralayabilecek, Kur'n ve Snnette yasaklanan gdalar ifade edebilecek, Yap ve zellik deiikliine urama ve karm yoluyla deiim konusundaki fkh grleri belirtebilecek Alkoll iki ve bamllk yapan madde kullanmnn hkmn aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Helal-haram stihle ve karma Domuz Elektrook ki, sigara, uyuturucu

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Yiyecek, iecek ve bamllklarla ilgili yetlerin yorumunu, Kur'n Yolu Trke Meal ve Tefsir isimli eserden okuyunuz. Metin ierisinde tanmlar verilmeyen kavramlar iin Mehmet Erdoann Fkh ve Hukuk Terimleri Szlne bavurunuz. Ulusal ve uluslararas gda raporlarn internet yardmyla inceleyiniz.

78

Gda Maddeleri ve Bamllklar


GR
Gda, barnma ve giyinme btn insanlarn ortak ihtiyacdr. Bunlardan bilhassa gda, blge, din, kltr farkllklarna bal olarak neredeyse tm insanln en nemli sorunu olagelmitir. Gnmzde hijyen artlarna uygun salkl gda retimi btn insanlarn; helal-haram ltlerine uygun gda retimi ise, belli bir din inana sahip olanlarn ve zellikle Mslmanlarn bata gelen sorunlarndandr. Aslnda helal gday hijyenden bamsz dnmek mmkn deildir. Helal sertifikas bulunan gdalarn, o dine inanmayan, hatta hibir din inanca sahip olmayan kiiler tarafndan da tercih edilmesi ve bu rnlerin pazar paynn srekli art gstermesi, bu adan dikkat ekicidir. Bir Mslman hayatn, dinin belirledii helal-haram erevesinde ve yasaklardan uzak bir ekilde srdrmek zorundadr. Yce Allaha kulluk gerei olan bu zorunluluk, zellikle gdalarda helal-haram ltlerine ballk noktasnda ayr bir neme sahiptir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.) kazancnda ve gdasnda helal-haram ltlerine dikkat etmeyenin, dzenli ibadetlerinde ok titiz olsa, Allahn dini urunda byk fedakrlklara katlansa bile, dualarnn kabul olunmayacan ifade etmitir. (Mslim, Birr, 59; Zekt, 19). u halde helal gda ile beslenmek, ilah deerlere bal bir yaayn olmazsa olmaz artlarndandr. Gnmzde bilhassa teknolojik gelimelere ve sosyolojik deiime bal olarak yiyecek ve ieceklerle ilgili birok hususta, slamn izdii helalharam erevesine uygunluk asndan phe ve tereddtler yaanmaktadr. Badndrc bir hzla ilerleyen teknolojik gelimeler, gda retiminde makinelemeyi ve seri retimi dourmu, bu erevede karma rnler ve katk maddeleri gibi, hammaddesi itibariyle slam adan sorunlu rnlerin raflarda yerini almasyla birlikte, bunlarn fkh hkm de tartlmaya balanmtr. Dier taraftan farkl inan ve kltrlere mensup insanlarn youn bir iletiim ve birliktelik ierisinde hayat srmeleri, gayrimslimlerin kendi kabulleri dorultusunda rettikleri gdalarn, Mslmanlar asndan hkmnn tartlmasna yol amtr. Mslman toplumlarda zihniyet kaymasnn sonularndan olmak zere, ticar endie ve beklentilerin zaman zaman, belki de ou kere din-ahlak deerlerin nne gemesi ve global

79

ticaret a olgusu da, gdalarla ilgili birok fkh problemin ortaya kmasnda nemli etkiye sahiptir. Bu erevede zellikle son yllarda, Helal Sertifikas uygulamalar ve buna dnk talepler youn bir ekilde gndeme gelmeye balamtr. Bu alanla, ulusal ve uluslararas dzeyde birok kurum ilgilenmeye balam, helal gda konusunda genel standartlar gelitirme abalar younluk kazanmtr.
Trkiyede ve dnyada helal sertifikalandrma almalar konusunda u makaleyi okuyabilirsiniz. Salih Tu-zden zdemir, Helal Sertifikasnn Dnyadaki ve Trkiyedeki Geliimi, slam Fkh Asndan Helal Gda Sempozyumu, Bursa 2009, s.83-94

Bu nitede, ncelikle gda ve bamllklarla ilgili baz temel ilkelere ksaca deinecek, daha sonra bu hususlara ilikin gncel fkh problemlerinden bazlarna ilikin deerlendirmelerde bulunacaz. Deerlendirmeye tabi tutulacak konularn belirlenmesinde, toplum genelini ilgilendirme ve benzer problemlerin din hkm asndan rnek oluturma ltlerine gre hareket edilmitir.

TEMEL LKELER
Yiyecek ve ieceklerle ilgili birok din-fkh ilkeden sz edilebilir. Haram yetkisinin Allaha ait olmas, harama sebep olan eylerin de haram kabul edilmesi, haramlar konusunda hileye bavurulamayaca, iyi niyetin haram meur klmad, haram phesi tayan eylerden uzak durulmas gibi. Biz, gdalarla ilgili gncel problemlerin fkh hkmn belirleme noktasnda yol gsterici olaca dncesiyle baz ilkeleri ksaca aklamak istiyoruz.

Yiyecek ve eceklerde Kural Helal Olmaktr


Fkh bilginlerinin byk ounluuna gre, "eyada asl olan ibhadr." Dolaysyla din bir belirleme bulunmad srece yasaktan ve haramdan sz edilemez. Yeme-imeyle ilgili hususlar da, bu kural erevesinde deerlendirilir. Kurn- Kerimde, yeryznde ne varsa hepsinin insan iin yaratld, gklerde ve yerde bulunan her varlk ve imknn Allahtan bir ltuf olmak zere insann emrine verildii belirtilir (Bakara 2/29; Csiye 45/13). Allahn kullar iin yaratt gzel giysileri ve temiz yiyecekleri kim haram kld? (Arf 7/32) buyrulmak suretiyle bu hususun teyit edilmesi son derece nemlidir. Helallik ilkesinin bir uzants olmak zere Kurnda haram klnan yiyecek maddeleri snrlandrlm (Enam 6/145; Nahl 16/115), Hz. Peygamberin snnetinde de bu erevede aklamalara yer verilmitir (Tirmiz, Libs, 6; bn Mce, Etime, 60). Mbahlk ve serbestlik ilkesinin bir gerei olarak, herhangi bir gda maddesinin din-fkh hkm konusunda pheye dldnde, ilke veya ayrnt dzeyinde yasaklayc bir delil bulunmad srece onun helal olduu kabul edilecektir. Kurn ve Snnette haram olduu belirtilen gdalarn snrl olduu gz nnde bulundurulduunda, haramlarn olduka az ve alannn dar, helallerin ise ok ve snrnn geni olduu ortaya kmaktadr. yet ve hadislerde haram klnan yiyecek ve iecekler unlardr:

80

lm hayvan eti (meyte): Din usle uygun kesilmeden ldrlm ya da kendiliinden lm hayvanlar meyte grubuna girer. Mide sresinin nc yetinde bu durumun deiik ekillerde ortaya kabilecei ifade edilmitir. Bunlar, boulmu, sert bir cisimle vurularak ldrlm, yksek bir yerden atlma veya dme sonucu lm, baka bir hayvann darbesiyle lm ve yrtc ya da peneli hayvanlarn ldrp paralad hayvann eti eklinde belirtilmitir. Aslnda lm hayvan snfna dahil olmakla birlikte balk ve ekirge ls, Hz. Peygamberin (s.a.) beyanyla helal olan gdalardan saylmtr. Aktlm kan: Eti yenen hayvanlardan da olsa, canl veya l hayvann vcudundan akp ayrlm olan kan haramdr. Domuz eti: Kurnda etinin haram olduu belirtilen tek hayvan domuzdur. Allahtan bakas adna kesilen hayvanlar: Putlara (dikili talar) adanan hayvanlar da bu kapsamda deerlendirilir. Kur'nda haram klnan gdalar bunlarla snrlandrlmtr. Kur'nn helal-haram lt olarak belirledii tayyibt-habis erevesinde Resl-i Ekrem (s.a.), ehli eeklerin, yrtc kularn ve peneli hayvanlarn da haram olduunu ifade etmitir. Alkoll iki tketimi ise, hem yetlerde hem de hadislerde haram klnmtr.

Haramlarda Asl Olan Taabbudliktir


Din taleplerin ve yasaklarn, belli bir ama gdp gtmedii, ama gtmse bunun akl tarafndan anlalmasnn mmkn olup olmad, ilk dnemlerden itibaren slam alimleri tarafndan tartlmtr. Bu konu elinizdeki kitabn birinci nitesinde de ele alnmtr. u hususta btn fkh mezhepleri ve mctehidler ittifak halindedirler. lah talep ve yasaklarn tamam, temel karakteri itibariyle, Allaha gnlden balln test edilecei kulluk snav mahiyeti tar (taabbud). lah iradeye gnlden teslimiyet gsterip itenlikle kullukta bulunanlarla byle hareket etmeyenlerin ayrt edilmesi, ilah buyruklarn ortak hikmet ve amacn oluturur. Bu husus, gdalarla ilgili yasaklarn yorumunda da temel bir veri olarak dikkate alnmak zorundadr. Gdalarla ilgili yasaklarn bu zelliini tamamlayc mahiyette olmak zere fkh bilginleri, sz konusu haramlarn kiilik oluturucu fonksiyonundan da sz ederler. Sosyal hayattaki yansmalar itibariyle Mslman ahsiyetini somut olarak ortaya koyan din deerlerin banda, yiyecek ve ieceklerle ilgili haramlar gelmektedir. Bilhassa domuz eti yasa, tarih boyunca Mslmanlar iin kimlik oluturucu bir zellie sahip olagelmitir. Bunun yannda yiyecek, iecek ve bamllklarla ilgili yasaklarn, baz akl sebeplere dayandn ve bir takm amalar gerekletirmeyi hedeflediini sylemek de mmkndr. Bu amalarn banda, insann akl, ruh ve beden salnn her trl zararl etkiye kar korunmas gelmektedir. Bu adan zarar sabit olan eyler haram klnmtr. Nitekim zehirli ve uyuturucu bitkiler, kendiliinden lm murdar hayvan eti, sarholuk veren kat, sv ve uucular, zararl olular sebebiyle haram kabul edilmitir.

81

Gda ve bamllklar konusundaki yasaklarn, fayda-zarar ilikisi erevesinde bir takm akl gerekelere (illet) dayanp dayanmamasnn iki nemli sonucu bulunmaktadr: 1. Haram hkmnn zamanla deiip deimemesi. slamn herhangi bir gda maddesini haram klmas, onun zararl olmas, temiz olmamas gibi sebeplerden kaynaklanyorsa, gelien teknoloji yardmyla zararlarnn giderilmesi durumunda, o gda helal kabul edilebilir mi? slam alimlerinin bu konudaki genel yaklam ana hatlaryla yledir: Haramlar, fayda-zarar ilikisi erevesinde somut gerekelere bal olmann tesinde, temel karakteri itibariyle dnyada tabi tutulduumuz imtihann bir parasn olutururlar. Dolaysyla her eyden nce, gnlden bir ballk ve tam telsimiyet gerektirirler. Bunun bir sonucu olmak zere, dinin haram kabul ettii bir gda maddesinden, zararl olduu dnlen unsurlarn ayklanmas, o maddeye ilikin haramlk hkmn etkilemez. 2. Kur'n ve Snnette aka haram olduu belirtilmeyen baz gdalarn helal-haram kategorisinden hangisine dahil olduunun belirlenmesi. Gdalarla ilgili haramlarn akl gerekelerinin bulunmas, benzerliklerden hareketle yeni karlalan durumlarn hkmn belirlemeyi mmkn klmaktadr. Sz gelimi iki imek, akln normal ileyiine zarar verdii iin haram klnmtr. Byle bir etkinin sz konusu olduu her ey, ismi, hammaddesi, kat ya da sv oluu ve daha baka zellikleri dikkate alnmakszn, ayn hkme tabi olacaktr.

Zaruret Durumunda stisna Hkmler Geerlidir


Din emir ve yasaklar, kural olarak btn ahslar iin, her zaman ve artta geerlidir. Bunlar deitirmeye kimsenin yetkisi yoktur. Bunun tek istisnas, zaruret halleridir. Biyolojik ihtiyalar karlamak iin helal yiyecek ve iecek bulunamamas ve tedavi ihtiyac bata gelen zaruret sebepleri olmaktadr. Alktan bunalp aresiz kalanlar ihtiya miktarn haram olan gdalardan yararlanabilirler (Bakara 2/173; sayarak deil de aresizlik sebebiyle haram gdalardan davranndan sorumlu olmaz. Zira insann hayat tehlikelerden korunmas, slamn temel gayelerindendir. amamak artyla Mide 5/3). Helal tketen kimse, bu hakk ve bunun

u halde insann vcut btnlnn tehdit altnda bulunduu durumlarda, gdadaki haram olu zellii geici olarak kalkmaktadr. Fakat burada zaruret durumuyla ilgili hkmler mutlaka dikkate alnmak zorundadr. Bu adan dikkat ekilmesi gereken iki nemli husus bulunmaktadr: Zaruret halinde haram olan gdadan tketme izni, geici ve istisna bir hkmdr. Zaruretin sona ermesiyle birlikte genel hkm (haram) tekrar ilerlik kazanr. Zaruret halinde haram gdadan yararlanma, zarureti asgar dzeyde ortadan kaldracak ly aamaz.

Haram maddelerin tedavide kullanlmas ilke olarak caiz deildir. Fakat fkh bilginlerinin geneli tedavi edici etkisinin bilimsel bir gereklik olarak ortaya konulmas ve alternatinin bulunamamas halinde, haram maddelerin

82

tedavi amal kullanlabileceini sylemektedirler. Bu konu kitabnzn beinci blmnde zel bir balk altnda ele alnacaktr.
Haramlar konusunda hileye bavurulamayaca ilkesini nasl aklarsnz?

Yiyecek ve ieceklerle ilgili bu temel ilkelere ksaca temas ettikten sonra, gncel baz gda problemleriyle ilgili fkh deerlendirmelere geebiliriz.

DOMUZ VE RNLERYLE LGL SORUNLAR


Gnmzde tketilen gda maddeleriyle ilgili helal-haram tartmalar ve bu erevedeki phe ve tereddtlerin nemli bir ksm, znde ya da terkibinde domuz ve rnlerinin bulunabilecei endiesinden kaynaklanmaktadr. Bilhassa retim maliyetinin dkl sebebiyle domuz ve rnleri, zellikle katk maddesi olarak yaygn bir ekilde kullanlmaktadr. Nitekim dnya genelinde birok alanda kullanlan jelatinin nemli bir miktarnn temel hammaddesi domuzdur. Sr veya davar eti ad altnda domuz etinin tketime sunulduuna dair haberlere de sklkla rastlanmaktadr. Bu erevede u hususlarn ele alnmas nemlidir: Domuzla ilgili haram hkmnn kapsam, bu haramln gerekesi (illet), domuzun ekil ve mahiyet deiikliine uramas (istihle) ve helal bir gdaya karmas. Bu konulara ilikin fkh hkm, gdalarla ilgili gncel fkh problemlerinin nemli bir ksm iin de cevap oluturmaktadr. Domuz etinin yenilmesi yet ve hadislerde kesin bir ekilde haram klnmtr. Kurnn ilgili yetlerinde haram klnan gdalar saylrken domuzun sadece etinden sz edildii grlr. Fakat slam limleri, domuz etinin haramlyla ilgili yetlerde, bu durumun fsk (hak yoldan sapma) ve rics (madd veya manev anlamda pis ve murdar) olarak ifade edilmesinden ve baz hadislerden hareketle haramln domuzun eti ile snrl olmad grndedirler. Buna gre, ister evcil ister yaban olsun, domuzun eti gibi ya, kemii ve st de dahil olmak zere btn paralarnn gda olarak tketilmesi haramdr. lk dnemlerden itibaren uygulama da hep bu ekilde olmutur. Dolaysyla domuz, z itibariyle necis ve haramdr (li aynih haram). Bu konuda slam alimleri arasnda gr birlii (icm) olumutur.
Haramlk, bir eyin z ve mahiyeti itibariyle ktlk ve zarar iermesinden kaynaklanyorsa buna li aynih veya liztih haram (lm hayvan eti yemek, arap imek gibi), d etkilerden ve harama sebep olmaktan kaynaklanyorsa buna da li gayrih haram denir.

Domuzun haram klnma gerekesi iin slam limleri, akl, deneysel ve bilimsel alardan eitli aklamalarda bulunmulardr. Bu aklamalarn ortak noktasn, domuz etinin insan sal ve tabiatn olumsuz ynde etkilemesi oluturmaktadr. Bu erevede, domuzun bnyesinde birok hastalk tad, lmcl hastalklara yol at, cinsel arzu ve kskanlk duygusunu ortadan kaldrd eklindeki aklamalarn n plana kt grlmektedir. Domuzun haram klnma sebepleri ve hikmetleri hususunda, modern ilim ve tp bilimi baz gereklere ulamsa da, tam anlamyla bir tespiti henz ortaya koyabilmi deildir. Domuzun, birok hastalk sebebini bnyesinde

83

tad ve insan salna verdii zararlarn ldrc boyutlara ulaabildii ise, artk bilimsel bir hakikat durumundadr.
Tp bilimi asndan domuzun insan saln tehdit edici zellikleri ve sebep olduu hastalklar hakknda ayrntl bilgi iin Asaf Ataseven'in, Din ve Tp Asndan Domuz Eti adl kitabn okuyunuz.

Burada zerinde durulmas gereken nemli husus udur: ayet domuz, bu ve buna benzer sebeplerden dolay haram klnmsa, gelien teknoloji ve modern tp yardmyla bu zararl unsurlarn giderilmesi halinde, domuz haram olmaktan kar m? Aslnda bu soru, sadece domuz iin deil, Kur'n ve Snnette haram klnan btn gdalar iin geerlidir. Domuzun haram oluunu, sadece salk asndan zararl olmasyla aklamak isabetli olmaz. Bir kere din yasaklar, bilinen ve ispatlanm zarar ve sakncalar yannda, henz ortaya konulamam birok sakncay da ihtiva ederler. Dier taraftan haramlarn, tbb gerekelerin tesinde din ve manev sebeplere dayanmas da sz konusudur. Hz. Ademe belli bir aacn meyvesinin yasaklanmas (Bakara 2/35), Yahudilere Cumartesi av yasa getirilmesi (Bakara 2/65), Mslmanlara Allahtan bakas adna kesilen veya kutsal kabul edilen varlklara adanan hayvanlarn etinden yemenin haram klnmas (Mide 5/3) gibi yasaklarn, tbb gerekelerle aklanmas olduka zordur. Nitekim din yasak ve buyruklarn temel ama ve hikmeti, gnlden bir ballkla doruluuna iman edilip, gerei eksiksiz uygulanmak suretiyle ilah iradeye tam bir balln ortaya konulmasdr. Domuz etiyle ilgili yasan, bu temel ama yannda, adeta tek bana Mslman oluu sembolize eden, yani kimlik oluturan bir yn de bulunmaktadr. Nitekim tarih boyunca Mslmanlar, yiyecek ve ieceklerle ilgili yasaklar ierisinde domuz eti ve mamllerine kar ayr bir hassasiyet gstermilerdir. Sonu olarak unu ifade etmek mmkndr: nsan sal asndan bugn iin bilinen baz sakncalarn, gelien teknolojik imknlarla bir ekilde ortadan kaldrlmas, domuz ve rnlerinin yenilmesinin haram olmas hkmn geersiz klmaz. Bu noktada domuz kaynakl gda rnlerinin dorudan tketime sunulmasyla, deiik terkip ve ekiller altnda hazrlanmas veya gda katk maddesi olarak kullanlmas, slamn bu ak yasan kaldrmaz. Dolaysyla domuz ve czlerinin gda olarak tketilmesi, zaruret halleri dnda haramdr. Gnmzde domuz, baz gdalarn retiminde temel hammadde olarak kullanlmaktadr. Ayrca deiik amalarla kullanlan katk maddelerinin terkibinde, genellikle domuz kaynakl unsurlara da yer verilmektedir. Bu mahiyetteki gdalar tketmenin fkh hkm, haram bir gdann ekil ve mahiyet deiikliine uramas (istihle) ve temize karma yoluyla deime konusundaki lt ve yaklama gre belirlenmektedir. Bu tr problemlerin fkh hkm noktasnda, istihle ve karm konusunda benimsenen gre gre farkl deerlendirmelerle karlalabilmektedir.

84

STHLE VE KARIIM
stihle, hayvansal veya bitkisel bir rnn bir halden baka bir hale gemesi demektir. Bunun somut gstergesi ise, ekil ve isim deiikliidir. Yiyecek ve iecekler sz konusu olduunda istihle, haram olan gdann ekil ve mahiyet deiikliine uramasn ifade eder. Karm ise, iki farkl maddenin ayrtrlamayacak ekilde i ie gemesi, birisinin dieri iinde zlp kaybolmas demektir. Ste veya hamura bir miktar arabn dklmesi gibi. Gnmzde helal gda konusuyla ilgili fkh problemlerin byk ounluu, istihle ve karmla ilgilidir. stihlenin mahiyeti, istihlenin kendiliinden veya dardan mdahale ile gereklemesi, istihleye konu mal ya da nesnenin din adan hkm, istihlenin helal gda retmede temel yntem olarak iletilme imkn gibi hususlarda benimsenen gr, bunlara bal gda problemlerinin hkmn de belirleyici olmaktadr. Benzer bir durum, karm iin de geerlidir. zellikle ilalar, gda katk maddeleri, jelatin, mayalar ve yerli veya ithal hazr gdalarla ilgili phe ve tereddtler, dorudan istihle veya helal rne haram bir maddenin karmasyla ilgilidir. Sorunu u ekilde ortaya koymak mmkndr: Jelatin, peynir mayas, koruyucu katklar gibi gda rnlerinin retiminde, domuz unsuru, murdar hayvan eti, kemii, derisi veya baka bir paras kullanlabilir mi? Bunlar yap deiimine urayarak peynir, maya, ekmek, eker, puding gibi bir ekil ve mahiyete kavuursa, yapmnda necis ve haram madde kullanlmas sebebiyle bu yeni madde de haram m olacaktr, yoksa yeni hali dikkate alnarak helallik hkm m verilecektir? Helal gdaya necis ve haramn karmas veya kartrlmas durumunda da sorun ayndr. Sz gelimi st gibi helal bir svya bir miktar alkol katlr, rengi, tad, kokusu, sarho etme gibi zellikleri kaybolursa, bu iecek yine alkol gibi mi deerlendirilecek, yoksa hkm, baskn unsur ve zellie gre mi belirlenecektir? stihleyle ilgili fkh deerlendirmeler karm iin de geerli olduundan, konu istihle erevesinde ele alnacaktr. Fkh bilginleri ve mezhepler istihle konusunu, kendiliinden gerekleen istihle ve dardan mdahale sonucu oluan istihle olmak zere genellikle iki ksma ayrarak incelemilerdir. Mevcut haliyle yenilip iilmesi dinen haram olan (habs) bir gda veya iecek, kendiliinden istihleye urar ve dinen tketilmesi helal bir maddeye (tayyib) dnrse, bunun tketilmesinin helal olduunda gr birlii bulunmaktadr. Fakat istihle, dardan mdahaleyle yani irade ve istee bal olarak gerekleirse, istihleye urayan rn fi ve Hanbellerle, Hanef mctehidlerden Ebu Yusufa gre helal hale gelmez, tketilmesi hl haramdr. Nitekim Allah Resl (s.a.) arabn sirkeye dntrlmesini yasaklamtr (Mslim, Eribe, 11). Hanef ve Mliklerle, bn Hazm, bn Teymiyye ve bn Kayym elCevziyye gibi mctehidlere gre ise, istihlenin kendiliinden gereklemesiyle, insan mdahalesiyle ve iradeye bal olarak gereklemesi arasnda herhangi bir fark bulunmamaktadr. Her iki durumda da, haram helale dnr. nk haramlk, bir nesnenin mevcut hali ve zelliiyle ilgilidir. Bu

85

hal ortadan kalkp farkl bir yap ve mahiyete kavuunca, haram hkm de kalkar. Gnmz fkh bilginlerinden bazlar geleneksel ictihadlardan birisini tercih etmekte, bazlar ise farkl deerlendirmelerde bulunmaktadr. Bu gr ve tercihleri u ekilde sralamak mmkndr: Haramn istihle ile helal hale gelebilmesi iin, istihlenin kendiliinden gereklemesi gerekir. stihlenin kendiliinden gereklemesi ile iradeye bal olarak gereklemesi arasnda herhangi bir fark yoktur. Her iki ekilde de istihle haram helal yapar. stihle, domuz dndaki rn ve gdalarda sz konusu olabilir. Domuzun ise, -z ve mahiyeti itibariyle necis ve haram olduundan- istihlesinden sz edilemez ve hibir ekilde haramlk zellii ortadan kalkmaz. stihle, helal gda elde etmenin temel yntemlerindendir. Dolaysyla istihlenin, iradeye bal olarak gereklemesinin hkm asndan herhangi bir nemi bulunmad gibi, istihleye urayan mal veya rnn de nemi yoktur. Bu grlerin her birisi iin, savuturulamaz aresizlik ve alternatifsizlik durumu (zaruret), haramln geici olarak kalkmas iin bir gereke oluturmaktadr. stihle ve buna bal gda problemleriyle ilgili fkh deerlendirmelerde u iki eilimin belirleyici olduu grlmektedir: 1. Allah ve Reslnn haram olduunu belirttii yiyecek ve iecekler, farkl yntemler ve deiik isimler altnda tketilme yoluna gidilebilir. stihle, her zaman iin haramlar ineme yntemi olarak iletilme potansiyeline sahiptir. Deerlendirmelerinin merkezine bu dnceyi yerletiren bilginler, istihleyi, insann bilgi ve mdahalesi olmakszn kendiliinden meydana gelme ile snrlandrrlar. Bu gr savunanlara gre, istihle ve karmn irad olarak gereklemesi durumunda, deiime urayan maddenin yap ve zellik bakmndan tamamen deitiine dair gdac, kimyac gibi uzman gr olsa bile, haram hkm deimez. 2. Tarm alanlarnn her geen gn azalmasna karn dnya nfusu hzla artmaktadr. 7 milyara yaklaan dnya nfusunun gda ihtiyacnn karlanabilmesi iin, her geen gn daha fazla gda retilmesi gerekmektedir. Doal kaynaklar bu ihtiyac karlamaya yetmediinden, gelimi teknolojinin sunduu imknlardan zm dzeyde yararlanlmas zorunluluk halini almtr. Bunun iin hammadde ayrm yapmakszn salkl gdaya dntrlebilir her eyden yararlanlmaldr. Konuya bu adan yaklaan ayrca haram nitelemesinin, maddenin en son yaps ve zelliine bal olduunu kabul eden bilginler stihlenin mutlak anlamda haram helal yapt grndedirler. Bu bilginlere gre, istihlenin irade ve mdahaleyle gereklemesinin herhangi bir nemi bulunmamaktadr. Ancak istihleye urayan mal veya rn, bu gr benimseyenlerin

86

ounluuna gre domuz kaynakl olmamaldr. Bazlarna gre ise, domuz ve czlerinin de istihlesi mmkn ve caizdir. Hem kendiliinden hem de mdahaleyle gerekleen istihlenin haram helal kld grn savunanlar, deiime urayan maddenin, ncekinden farkl bir yapya ve zellie kavutuuna dair gdac, kimyac gibi uzman grnn, helal olma iin yeterli olduunu sylerler. Ayrca istihleye urayan maddenin, salk asndan zararl olmamas da arttr. stihle ve karm konusunda fkh gr aklarken u hususlarn gz nnde bulundurulmas, aklanan grn isabet derecesini tespit bakmndan faydal olacaktr: Artan nfusun gda ihtiyacnn karlanmasyla ilgili sorunlar, kaynak ve retim yetersizliinin deil, yeralt ve yerst kaynaklaryla retilen gdann adaletsiz paylamnn sonucudur. Gda olarak tketilmesi dinen haram olan hayvansal ve bitkisel rnlerden mutlaka istifade edilmek istenmesinde, maliyet hesaplarnn nemli etkisi sz konusudur. En dk maliyetle zm kar etme dncesi, dinen necis ve haram saylan hayvansal ve bitkisel rnleri, bir ekilde gda retimine dahil etmeye sebep olabilmekte, daha fazla kazan beklentisi din deerlerin nne geebilmektedir. Kur'n ve Snnette haram olduu belirtilen gdalar olduka snrldr. Bu yasaklarn dnda kalanlarn tamam helaldir. Dolaysyla ihtiyac karlamaya yetecek oranda helal gda, hazr halde ya da potansiyel olarak mevcuttur. Gda ihtiyacn karlamada haramlardan yararlanma, helallerin yetersiz kalmas durumunda sz konusu olabilir. Helal kaynaklarn ve mer alternatiflerin tamam iletilip tketilmeden, aceleci hkm belirlemesinde bulunmak, isabetli bir tutum olmaz. Din emir ve yasaklar her eyden nce, doruluuna inanlan ve samimi dindarln bu hkmlere ballkla ortaya kaca deerlerdir. Yeme ve imeyle ilgili yasaklarn, baz sebepler ileri srerek, farkl ekil ve yntemlerle inenmesi anlamna gelebilecek tavrlarn, samimi dindarlkla badatrlmas olduka zordur. Yiyecek ve ieceklerle ilgili gnmz fkh problemlerinin byk oranda istihle ve karmla ilgili olduunu belirtmitik. nk gda katk maddelerinden jelatin, mayalar ve ilalara kadar birok rnn terkibinde, slamn haram kabul ettii unsurlar bulunmaktadr. Bu unsurlar arasnda domuz, murdar hayvan ve alkol en yaygn olanlardr. stihle ve karm konusunda benimsenen gr, bu tr gdalar iin de geerli olmaktadr. Konunun kayna ve balantsna bu ekilde iaret ettikten sonra, unlar syleyebiliriz: Yenilmesi helal olup din usule uygun ekilde kesilmi olan hayvanlardan elde edilen et rnleri, dorudan kullanlabildii gibi, karm halinde ve gda katk maddesi olarak da kullanlabilir. Sz gelimi, bu kapsamdaki hayvanlarn kursaklarndan elde edilen peynir mayalar temiz, onunla hazrlanan peynirler de helaldir.

87

Terkibinde domuz eti, kemii, i ya veya baka bir unsuru bulunan katk maddeleri, baz aznlk gr dnda, aynen domuz eti gibi haramdr. Kozmetikten ekerlemelere, unlu mamllerden ila sanayine kadar olduka geni bir kullanm alan bulunan jelatin, amzn en fazla tartlan fkh problemlerindendir. Jelatin, hayvanlarn deri, kemik, kkrdak, ba dokusu gibi ksmlarnn uzun sre kaynatlmas, asit ve kirele belli ilemlere tabi tutulmas sonucunda elde edilen effaf ve yumuak bir maddedir. retilen jelatinin tamam hayvan kaynakl olup bitkisel jelatin retimi bulunmamaktadr. lkemizde jelatin retilmemektedir ve kullanlan jelatinin tamam ithaldir. Avrupadaki jelatin retiminin ise yaklak %70lik ksm domuz kaynakldr. (Bk. Salih Tu-zden zdemir, Helal Sertifikasnn Dnyadaki ve Trkiyedeki Geliimi, slam Fkh Asndan Helal Gda Sempozyumu, Bursa 2009, s.87). Bu tablo, jelatinin hemen her sektrde yaygn olarak kullanlmas da gz nnde bulundurulduunda, helal gda hassasiyeti bakmndan byk bir sorun oluturmaktadr. nk slam alimlerinin byk ounluuna gre, domuz kaynakl gda rnlerinin her ne ekil ve isim altnda olursa olsun tketilmesi haramdr. u halde Mslmanlar sr ve davar gibi hayvanlardan jelatin retmeli, gda reticilerinden de bu dorultuda talepte bulunmaldrlar. Bunun rgtl ve toplumsal bir talebe dnmesi, sonu alma bakmndan son derece nemlidir. Son zamanlarda Endonezya, Malezya, Singapur, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi lkelerin talepleri zerine baz firmalarn sr jelatini retimi yapmaya balamas, bu adan nemli bir gelimedir.
Jelatin konusunda ayrntl bilgi iin u kitaba bavurabilirsiniz: Ahmed Sakr, Jelatin, stanbul 2008

HAYVAN KESMYLE LGL SORUNLAR


Eti yenilebilen hayvanlardan kara hayvanlaryla hem karada hem de denizde yaayabilen hayvanlarn etinin helal olabilmesi iin, fiilen veya hkmen kesilerek kanlarnn aktlmas gerekmektedir. Nitekim kendiliinden len hayvanlarla, kesici olan bir aletle usulne uygun olarak kesilmeden len hayvanlar yetlerde meyte (lm hayvan) kabul edilmi ve etlerinin yenilmesi haram klnmtr (Mide 5/3; Enam 6/145). Balk gibi sadece suda yaayabilin hayvanlar ile ekirge gibi karada yaamakla birlikte akc kan olmayan hayvanlarn ise, etlerinin helal olabilmesi iin kesilmeleri art deildir. Nitekim Hz. Peygameber (s.a.), Denizin suyu temiz, ls helaldir (Ebu Davud, Tahret, 41) buyurmu, bir baka hadiste de l hayvanlardan balk ve ekirgenin Mslmanlara helal olduunu ifade etmitir (Msned, II, 97). Kesimle ilgili gncel fkh problemlerin genellikle, kesim ilemini gerekletiren kiinin din mensubiyeti, kesim srasnda besmele ekilmesi ve kesim yntemiyle ilgili olduu grlmektedir. Konu bu balklar altnda ele alnacak, kesim yntemi bal altnda elektrook, seri kesim ve sulu yolum konular ilenecektir.

88

Kesenin Din Mensubiyeti


Mslmanlar asndan eti yenen hayvanlar grubuna giren bir hayvann etinin helal olabilmesi iin, bir Mslman veya Yahudilik, Hristiyanlk gibi z itibariyle ilah kaynakl dine mensup birisi (ehl-i kitap) tarafndan kesilmesi gerekir. Bu hususta, slam alimleri arasnda herhangi bir gr ayrl bulunmamaktadr. Domuz, arap, le gibi hakknda zel yasak bulunan yiyecekler hari ehli kitabn yiyip itikleri Mslmanlara helal olduu gibi kestikleri de helaldir. Mide sresinin beinci yeti bu hkmn ak delilidir. Bugn size temiz ve faydal nimetler helal klnd. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecei size helldir; sizin yiyeceiniz de onlara helldir. Ehl-i kitap, Allaha inanp bir peygambere tabi olup hak dine mensup iken zamanla hak yoldan uzaklaan kii ve topluluklar ifade eden bir kavramdr. Yahud ve Hristiyanlar, slam limlerinin ittifakyla ehl-i kitap kabul edilmektedir. slam limlerinin byk ounluu ehl-i kitap kapsamn bu iki din mensuplaryla snrl tutar. Fakat temelde Allah inanc tamas sebebiyle Ebu Hanife Sbileri, bn Hazm da Mecsleri ehl-i kitap erevesine dahil eder. Ehl-i kitap kapsamn daha geni tutan grler de vardr. Birinci grn benimsenmesi halinde, kesim hayvanlarnn etinin Mslmanlara helal olabilmesi iin kesen kiinin kimlii bakmndan ereve biraz daralmakta, ikinci grn kabul edilmesi halinde ise genilemektedir. slam Konferans Tekilat (K) bnyesinde faaliyet gsteren slam Fkh Akademisi, Mecllerin ehl-i kitap olmad ynnde karar almtr. Buna gre putperestlerin, tanrtanmazlarn, dinden dnenlerin (mrted) kestikleri Mslmanlara haram olduu gibi, Mecslerin kestii de haramdr. Ehl-i kitabn kestiinin Mslmanlara helal olmasyla ilgili nemli bir husus, kesimin slamn ngrd artlar erevesinde gerekleip gereklemediidir. Klasik ve ada fkh bilginlerinden bazlar, ehl-i kitabn kestiklerinin kendi dinlerine gre caiz olmasnn, Mslmanlar asndan yeterli olduu grndedir. Fakat fkh mezhepleri ve mctehidlerin ounluuna gre ehl-i kitabn kestiklerinin Mslmanlara helal olabilmesi, keserken Allahtan bakasnn adnn telaffuz edilmemesi artna baldr. Byle bir ifadenin duyulmas halinde, Mslmann o hayvann etinden yemesi caiz deildir.

Kesim Srasnda Allahn Adn Anmak


slamn deerler sisteminin banda tevhid inanc yer alr. Tevhid inanc, bireysel ve toplumsal hayatn tamamn kuatr ve her ilem ve olaya mutlaka yansr. te bu ilkenin gnlk hayata yansmalarndan birisi de, hayvanlarn kesilmesi esnasnda Allahtan bakasnn adnn anlmamas, hayvann Allahtan bakasna adanmamasdr. Bu ekilde kesilen hayvanlarn eti Mslmanlara haram klnmtr (Bakara 2/173; Mide 5/3; Enam 6/145; Nahl 16/115). Kesim srasnda Allahn adnn anlmas, btn fkh mezheplerine gre gereklidir. Fakat bunun, hayvann etinin helal olabilmesi iin mutlaka yerine getirilmesi zorunlu bir art olup olmad, dier bir ifadeyle balayclk dzeyi, mezhep ve mctehidler arasnda tartmaldr. Aralarnda Haneflerin ve Mliklerin de bulunduu fakihlerin ounluuna gre, hayvan kesilirken Allahn adnn anlmas arttr. ayet bu, unutmaya bal olarak terk

89

edilmise, bu durum etin helalliine zarar vermez. nk Mslman, iselletirmi olduu imanyla yapt her eyi zaten Allah adna yapar. Fakat Allahn adn anmann kasten terk edildiinin bilinmesi halinde, o hayvan murdar saylacandan eti de yenmez. Zhirler, unutma ile kast arasnda herhangi bir ayrm gzetmeksizin, Allahn adnn anlmasnn mutlak anlamda art olduu grndedirler. filere ve baz fakihlere gre ise, kesim srasnda besmele ekmek snnettir. Dolaysyla mslmann kestii hayvan, Allahn adn anmay kasten terk etmi olsa bile yenir. Onlara gre bir hayvann etinin yenilememesi konusunda lt, Allahn adnn anlmamas deil, Allahtan bakas adna kesilmi olmasdr. Dolaysyla bir Mslmana, Mslman ya da ehl-i kitaptan birisinin Allahtan bakas adna kestii hayvann eti haramdr.
Kye bal slam Fkh Akademisi, Hanef ve Mliklerin grn benimsemi, kesim srasnda teyip gibi bir kayt cihazndan besmele okunmasnn yeterli olmad ynnde karar almtr.

Kesen kiinin din mensubiyeti ve kesim srasnda Allahn adnn anlmasyla ilgili gr ve deerlendirmelerin u noktalarda birletii grlmektedir: slam, Yahudilik ve Hristiyanlk gibi ilah kaynaa dayal bir dine mensup olmayanlarn kestii hayvanlarn eti yenilemez. Mslman veya ehl-i kitaptan birisinin Allahtan bakas adna kestii hayvann eti haramdr. Mslman ya da ehl-i kitap birisinin, kesim srasnda Allahn adn anmay unutmas, Zhirler hari, o hayvann etini haram hale getirmez. Allahn adnn anlmasnn kasten terk edilmesi, kesimi gerekletiren kiiden duyulmad ya da ifade edilmedii srece bilinmesi mmkn olmayan bir durumdur. Dolaysyla gncel hayatta nadiren karlalabilecek bir haldir. Bundan dolay bu noktada ar bir phecilik veya vehimde bulunmak doru olmayacaktr. Kesen kiinin kimlii, kesim srasnda besmele ekilmesi, Allahtan bakas adna kesme gibi, kesilen hayvann etinin dinen helal olabilmesi iin uyulmas gereken artlara bal kalnp kalnmadn, gnmz toplumlarnda belirlemek veya denetlemek olduka zordur. Bilhassa kmes hayvanlarnda seri retim amacyla mekanik kesim uygulamasna geilmesi, din kural ve tavsiyelere ballk dzeyinin tespit ve denetimini gletirmektedir. Mslmanlarn ounluunu tekil etmedii toplumlarda, bu hususlarda net bir bilgiye ulalmas daha da zordur. Aratrp emin olmadan hayvansal bir gday tketmenin dinen caiz olmadn sylemek, uygulamada ciddi sknt ve glklere yol aacaktr. Kald ki slam, Mslman toplumda tketime sunulan gdann retim sreciyle ilgili byle bir soruturma-aratrma talebinde bulunmamaktadr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.) keserken Allahn adnn anlp anlmadnn bilinmemesi durumunda, yerken besmele ekmek suretiyle o etin tketilebileceini ifade etmitir (Buhr, Tevhid, 13; Zebih, 21).

90

Btn bunlar, tketilen gdann dinen helal olmasn salamak amacyla toplumsal bir bilincin oluturulmasn, fedakrlk ve ibirlii ile bu sektre yatrm yapmay gerektirmektedir. Bu vurgu ile birlikte, hayatn akkanln da gz nnde bulundurmak suretiyle baz limler ve fetva kurullar yle bir zm nermektedirler: Helal olu bakmndan hayvann tr, kesimi gerekletirin kiinin din mensubiyeti ve kesim usulyle ilgili riayet edilmesi gereken artlar konusunda vicdan tatmin salayacak lde net bir bilginin bulunmad durumlarda, toplum genelinin din mensubiyetine gre hareket edilebilir. ounluunu Mslmanlarn ya da ehl-i kitabn oluturduu toplumlarda, aksini gsteren salam bir bilgi olmad srece, bu din mensuplarnn Allahtan bakas adna hayvan kesmemeleri asl kuralndan hareketle ve hayvann eti yenen hayvanlardan olmas artyla, besmele ekip o hayvann etinden yenilebilir. Nfusun ounluunun, dier din mensuplarndan veya tanrtanmazlardan olutuu toplumlarda ise, helal olma artlarnn gerekletiinden emin olunmad srece, hayvansal gda tketilmemelidir. Bu deerlendirmeler ithal et rnleri iin de geerlidir.

Kesim Yntemi
Hayvann kesim yntemiyle ilgili gnmz fkh problemleri arasnda, elektrook, seri kesim ve sulu yolum konular nemli yer tutmaktadr. Bu meseleler ksaca deerlendirilecektir.

Elektrook
amzda bilhassa Batl lkelerde hayvana kesilmeden nce, elektrik oku veya karbondioksit gaz verme, tabanca kullanma, bana eki veya tokmakla vurma, omuriliine i sokma gibi tekniklerle hayvann sersemletirilmesi veya bayltlmas salanmaktadr. Bunlar arasnda elektrik oku verme uygulamas, lkemizde de bavurulan bir yntemdir. Elektrook, hayvann daha az ac hissetmesi ve kann zm dzeyde ve olabildiince hzl akmasn salamak amacyla, kesim ncesi hayvana belli dzeyde elektrik vermektir. Bir hayvann etinin dinen helal olabilmesi iin, dier artlarla birlikte, hayvann kesim esnasnda canl olmas ve lmnn bu kesim ilemi sonucu gereklemesi arttr. Kesim esnasnda canl olmayan veya kesim ilemi dnda bir sebeple len hayvan, dinen murdar kabul edilir ve eti yenilmez. Hayvana, kesim srasnda ac ekmemesi ya da daha az ac hissetmesi amacyla elektrik oku uygulanmas, prensip olarak mmkn ve caizdir. Bu ekilde sersemletilmi ya da bayltlm hayvan l olmadndan, din usule uygun ekilde kesilmesi halinde eti helaldir. Fakat ok uygulamas, hayvan bayltma seviyesini ap lmne yol amamaldr. Aksi takdirde hayvan murdar saylacandan eti yenilemez. Kye bal slam Fkh Akademisinin karar da bu ekildedir. Hz. Peygamber (s.a.), Hayvan kestiinizde kesimi gzel yapnz buyurmutur (Buhr, Zebih, 15). Hayvan sakinletirecek veya bayltacak dzeyde elektrik oku uygulamasnn, hadiste tavsiye edilen gzel kesim kapsamnda deerlendirilmesi de mmkndr.

91

Elektrook uygulanarak gerekletirilen kesimlerde, kann tamamen boalmamas eklindeki iddia ve ihtimaller, etin helalliini deitirmez. Kald ki bilimsel aratrmalar, elektrik oku uygulanarak kesilen hayvanlarda zm kan aknn salandn ortaya koymaktadr. te yandan damarlarda ve etin iine sinmi halde bulunan kan, kendisi necis olmad gibi eti de necis hale getirmez. Necis olan kan, etten ayrlm yani aktlm kandr. Bunun bir ksm etin zerinde kalm hatta phtlamsa, ykanmak suretiyle temizlenir ve yenir.

Seri Kesim
Artan nfus ve ehirleme olgusuna, teknolojik gelimenin de elik etmesi, birok yeni sektrn olumasn salamtr. Bunlardan birisi de, gemite bireysel ve ou zaman amatrce gerekletirilen hayvan kesimi ve kasaplk ilerinin, gnmzde, modern kesimhanelerde, gelimi teknoloji rn alet ve makinelerle gerekletirilmesidir. Bu sayede insan gc ve zamandan tasarruf salanmakta, et rnlerinin hijyen artlarnda retilmesi ve ksa srede tketiciye ulatrlmas mmkn olmaktadr. ok sayda hayvann, bir makinede ve dmeye bir kere basmak suretiyle kesilmesi yani seri kesim, her bir hayvan iin Allahn adn anmann gereklilii asndan tartlan bir konudur. zellikle kmes hayvanlarnn kesimi srasnda bu artn yerine getirilmesi neredeyse mmkn deildir. Kesim esnasnda Allahn adn anmann snnet olduu grnde olanlara gre, bu ekilde kesilen hayvanlar yemek helaldir. Fakat Allahn adn anmann kastl olarak ya da mutlak surette terk edilmesini caiz grmeyenlere gre, mekanik kesimde bu artn gerekleip gereklemedii nem arz etmektedir. Hayvan keserken Allahn adnn anlmas ya da Allahtan bakas adna kesilmemesi artnn, her ite olduu gibi hayvan kesmede de tevhid uurunun gzetilmesini amalad bilinmektedir. Bu anlayn tabii bir sonucu olmak zere seri kesimlerde, kesim ilemini balatmak zere dmeye basarken Allahn adnn anlmas yeterlidir. Bu besmele, makinenin bir hareketiyle gerekleecek kesimlerin tamam iin geerlidir. Dolaysyla bu harekete bal olarak kesimi gerekleen hayvanlarn tamamnn eti dinen helaldir. Fakat kesim srasnda herhangi bir sebeple makine duracak olursa, besmelenin tekrar edilmesi gerekir. Kye bal slam Fkh Akademisinin karar da bu ekildedir.
Hindistan Fkh Akademesinin modern kesim teknikleri konusunda farkl deerlendirmelere de yer veren kararlarna u adresten ulaabilirsiniz: http://ifa-india.org/arabic/qararat.html (karar no:32 (7/2); 40 (9/4).

Bunun yannda kesim ilemini balatmak iin dmeye basan grevlinin, Mslman veya ehl-i kitab, hayvann da eti yenilenlerden olmas da arttr. Ehl-i kitabn kestikleriyle ilgili daha nce yaplan aklamalar, seri kesim iin de geerlidir. Kesim aleti konusunda ise, belirlenmi herhangi bir alet bulunmamaktadr. Kesim ilemi, her trl keskin aletle gerekletirilebilir.

92

Sulu yolum
Gnmzde, tavuk ve benzeri kmes hayvanlarnn tylerini daha kolay bir ekilde ve evreyi kirletmeden yolmak iin eitli tekniklere bavurulmaktadr. Bu yntemlerden birisi de, boazlandktan sonra hayvan, ortalama elli derecede scak su kazanna daldrma ve 2-3 dakika bu suda beklettikten sonra yolma usuldr. Bu ekilde gerekleen yoluma sulu yolum, scak suya daldrmadan yaplan yoluma ise kuru yolum denilmektedir. Ty yolumunu kolaylatrmak amacyla sulu yolum usul yerine, hayvanlarn zerine buhar uygulanmas eklinde bir usul de sz konusudur. Kuru ve sulu yolum usullerinin ortak zellii, yolum ileminin genellikle, hayvann zerindeki dk, kan bula, varsa dier pislikler artlmadan gerekletirilmesidir. Bu ortak zellie ramen, geleneksel kuru yolum usulnn dinen sakncasnn bulunup bulunmad hususunda tereddtlerle karlalmamakta, fakat sulu yolumla ilgili baz pheler bulunmaktadr. Bu durum, sulu yolumda hayvann bir sre scak suda tutulmas sebebiyle zerindeki pisliklerin ete bulamas ve eti necis hale getirmesi endiesinden kaynaklanmaktadr. Bu mesele, fkh bilginlerinden nce veteriner hekimlerin, gda ve hijyen uzmanlarnn ilgi alanna girmektedir. Zira bu konuda bir hkm tespitinde bulunabilmek iin, iki hususun konunun uzmanlar tarafndan net bir ekilde akla kavuturulmas gerekmektedir: 1. Kesildikten sonra elli derece civarndaki bir suda birka dakika bekletilen tavuun etine pis su karr ve eti pisletir mi? Teknik olarak bu mmkn mdr? 2. Sulu yolum usulyle elde edilen etin tketilmesinde, insan sal asndan herhangi bir zarar sz konusu mudur? Sulu yolum usulnn caiz olup olmadna dair fkh deerlendirme, bu iki soruya verilecek cevaba gre farkllk gsterecektir. Ete pis su karyorsa, pis su eti de necis hale getireceinden, sulu yolum usulnn caiz olmadn sylemek gerekecektir. Bu yntemin insan salna olumsuz etkileri varsa, yine caiz olmad ifade edilecektir. Uzman grnn, her iki adan da saknca bulunmad eklinde olmas durumunda ise, sulu yolum usulnn fkhen sakncasz (caiz) olduu ortaya kacaktr. Uzmanlar, suyun scakl ve bekleme sresi dikkate alndnda, kan, dk gibi necis eylerle pislenmi suyun ete ilemesinin mmkn olmadn ifade etmektedirler. Dolaysyla sulu yolum yntemi, fkhen caiz olmaktadr. Etin d yzeyinin pislenmesi ise, etin helalliine zarar vermez. Ykanarak etin temizlenmesi ve yenmesinde herhangi bir saknca yoktur. Bu arada bir ilkenin gz nnde bulundurulmasnda fayda vardr. Helalharam konularnda ihtiyat kuralna gre hareket etmek tavsiye edilmektedir. Herhangi bir eyin helal mi haram m olduu noktasnda pheye dlrse, haram olduu dnlerek ondan uzak durulur. Sulu yolum usul, yukarda ifade edilen kaytlara bal olarak slam hukukular tarafndan caiz kabul edilmektedir. Bununla birlikte, din adan phe ve tereddtleri ortadan kaldracak, ayn zamanda hijyen asndan daha uygun alternatifin (buhar uygulamas gibi) bulunduu dnlrse, toplumsal bir duyarllk oluturularak, sektr temsilcilerinin bu tr alternatiflere ynlendirilmesi, hem din hem de tbb adan bir gereklilik olarak gzkmektedir.

93

ALKOLL KLER
Kur'nda insann, donanm ve kabiliyet bakmndan yeryzndeki varlklarn en deerlisi olduu ifade edilir. Bunun bir gerei olmak zere insann dnya ve ahiret huzur ve mutluluunun salanmas, dinin en nemli hedefi olmutur. Nitekim huzurlu ve mutlu bir hayat iin zarur olan cann, dinin, akln, neslin ve maln korunmasyla ilgili bir takm emir ve yasaklar getirilmitir. nsana deer kazandran ve onu evrendeki tm canllardan farkllatran temel zelliklerin korunmas ve asl ekliyle devamnn salanmas, din bakmdan nemlidir. te bu zelliklerin banda, akl gelmektedir. Akl sayesinde insan, din-hukuk talep ve yasaklar (teklf) anlayp kavrayabilmekte, bilinli tercihlerde bulunabilmektedir. slam, insann beden saln korumay amalayan ilke ve hkmlere yer verdii gibi, akl ve ruh saln korumay hedefleyen emir ve yasaklar da getirmitir. Bu amaca dnk olmak zere sarholuk veren, akl ve ruh dengeyi bozan, sinir sistemini uyuturup beynin ilevini olumsuz etkileyen madde kullanm kesin bir ekilde yasaklanmtr. slamn, getirdii hkmlerin vicdanlarda yer etmesi ve gnlden bir ballkla ba tac edilmesini salamak amacyla, tedric bir yntem takip ettii bilinmektedir. Hkmlerin dayanaca salam zemin oluturma ynteminin (tedrc) en ak rneklerinden birisini, iki yasayla ilgili yetler oluturmaktadr. ki tketimi ve ticaretinin ok yaygn olduu bir corafyada ortaya kan slam, bir takm vurgularla nce toplumu iki yasana hazrlam, belli aamalardan sonra kesin yasak hkm getirmitir. Ey iman edenler! arap, kumar, dikili talar (putlar), ksmet ve ans oyunlar, ancak eytann pis ilerindendir; bunlardan uzak durun ki kurtulua eresiniz. eytan, iki ve kumar yoluyla aranza dmanlk ve kin sokmak ve sizi Allah anmaktan ve namaz klmaktan alkoymak ister. Artk bunlar brakyorsunuz deil mi? (Mide 5/90-91). (Yasaa hazrlk aamasyla ilgili yetler iin srasyla bk. Nahl 16/67; Bakara 2/219; Nis 4/43). slam alimleri iki imenin bu yetlerle haram klnd hususunda ittifak etmilerdir. yetlerde kullanlan hamr kelimesi, baz sahabe ve tabin fakihleriyle Ebu Hanifeye gre ya zmden elde edilen ikiyi ifade eder ve z itibariyle (li aynih) haramdr. Ya zm dnda baka hammaddelerden elde edilen ikiler ise, sarholuk meydana getiriyorsa haramdr. Dier fkh mezhebine gre ise hamr, kiiyi sarho eden btn ikilerin ortak addr. Dolaysyla ikinin elde edildii hammaddenin ve iilen miktarn nemi yoktur. nk Hz. Peygamber (s.a.), Sarholuk veren her ey hamrdr (arap), her hamr da haramdr buyurmutur (Mslim, Eribe, 73). Bu ifade sarholuk meydana getiren eyin hammaddesinin haramln ortaya koymaktadr. ou sarholuk veren eyin az da haramdr (Ebu Davud, Eribe, 5) hadisi ise iilen miktar ne olursa olsun hkmn deimediini ifade etmektedir. Bu ihtilafa ramen btn fkh mezhepleri ve fakihler, ok iildiinde sarholuk veren alkoll ikilerin tamamnn, az da iilse, haram olduu noktasnda hemfikirdirler. Dolaysyla metodik farklla bal gr ayrlnn, alkoll iki ime yasa bakmndan uygulamaya yansyan bir sonucu bulunmamaktadr.

94

kinin haram olmasnn gerekesi (illet), sarho edicilik (iskr) zelliidir. u halde hkm noktasnda belirleyici olan husus, ahslarn sarho olmas deil, normalde ikinin sarho edici zelliinin bulunmasdr. ki yasann bu ekilde ak ve objektif bir lye balanmas son derece nemlidir. Zira sarholuk veren ikiler zamanla alkanlk meydana getirip bakla yol amaktadr. Alkanlk dzeyine gre ayn miktar etkili olmadndan tketim miktar artrlmakta, bu hal alkol bamll ile sonulanabilmektedir. kinin haram olmas hkm, sarho edicilik zelliine balanmak suretiyle, alkol bamll ile sonlanabilecek sre, daha batan engellenmeye allmaktadr. Bunun da bir gerei olmak zere, tketim miktar ve tketen zerindeki etkisine baklmakszn btn sarholuk veren ikiler haram kabul edilmitir.
ki bamls olup, asgar kadeh imedii srece sarho olmayan bir kiinin, bir kadeh rak imesinin hkm nedir?

Bu deerlendirmenin doal sonucu olmak zere gnmzde iki, bira, rak, arap, ampanya, votka gibi isimler alan alkoll ikilerin tamam, iilen miktarn az veya ok olmasna, iende sarholuk meydana getirip getirmemesine baklmakszn, dorudan ya da dolayl biimde slamn iki yasa kapsamna girmektedir. Ayn ekilde, genellikle gzel koku ve temizlik amacyla kullanlan ve alkol ieren kolonyann, sarholuk ve keyif amacyla iilmesi de, iki yasann gerekesi (illet) dorultusunda haram hkmn alacaktr. Bu hkm, sebep sonu ilikisinin kurulabildii btn iecekler iin geerlidir. Bunlar ve buna benzer ikilerde haramlk lt, ok miktarda tketildiinde sarholuk meydana getirmesidir. Mslman bilin ve duyarlna sahip kiiler iin, hayatn normal seyrini srdrd artlarda, iki imenin meru gerekelerinden sz etme imkan yoktur. Nian, dn, mezuniyet, ylba gibi gn ve kutlamalar, asla iki tketiminin meru sebepleri olarak grlemez. Bir defaya mahsus tatma, sadece bir kadeh ime, kalbe iyi gelme gibi, ikiyi masum gstermeyi amalayan aldatc ifadeler de, haram hkmn ineme gerekesi olamaz. Bununla birlikte hayatn normal seyrinin dna kt durumlarda zel hkmler devreye gireceinden, geici ve snrl olmak zere iki imek mmkn ve caizdir. Szgelimi boazna dmlenen bir ey sebebiyle nefes alma veya yutkunma gl ekip hayat risk altnda bulunan kiiler, iki dnda meru bir svnn bulunmamas halinde, ihtiya lsnde iki iebilirler. Ayn ekilde yanllkla (hata) veya cebir ve tehdit (ikrah) sebebiyle iki ienler, bir haram inemi, dolaysyla gnah ilemi olmazlar. kinin tedavi amacyla kullanlmas da ayn ekildedir. Hz. Peygamber (s.a.) ikinin ifa deil dert olduunu sylemitir. (Mslim, Eribe, 3; Ebu Davud, Tb, 11). Dolaysyla normal artlarda tedavi amacyla da olsa iki haramdr. Fakat alternatif bir ilacn bulunmamas ve din deerlere saygl olduuna gvenilen doktorlarn tedavi edici olduuna dair bilimsel gr zerine ikinin tedavi amacyla kullanlmas zaruret hkmleri erevesinde caizdir. Kronik iki bamllarnn tedavisinde, iki tketiminin bir anda ve tamamen sonlandrlmas uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda, slamn iki imeyi yasaklama hususunda takip ettii, toplumu aama aama yasak hkmne hazrlama ynteminden (tedrc) istifade edilebilir. Zaruret haliyle

95

ilgili bu deerlendirmeler, alkol ieren ilalarn kullanm iin de aynen geerlidir.

BAIMLILIKLAR
Bu balk altnda, amzn yaygn bamllklarndan uyuturucu madde kullanm ve sigara konusundaki fkh grlere yer verilecektir.

Uyuturucu Madde Kullanm


slamn beer davranlarn din hkmn belirleme konusundaki genel tavr, ilke ve ama belirleme eklinde olmutur. Bu erevede bazen rnekleme mahiyetinde, bazen de hayatn temel bir deeri olmas itibariyle tikel olaylara ilikin hkmlerde bulunma da sz konusudur. Bu tavrn bir gerei olmak zere, bir mslmann hayatta karlaabilecei yeni durumlarn din hkm, o meseleye tatbik edilebilecek genel ilkeden hareketle ya da tikel hkmn gerekesini (illet) oluturan nitelie gre belirlenecektir. Uyuturucu madde kullanm, gnmzde birey ve toplum hayatn tehdit eden nemli bamllklar arasnda ilk sralarda yer almaktadr. Sorumluluktan kama, olumsuz evre artlar, manev boluk, ideal yoksunluu gibi daha birok sebebe bal olarak insanlar, uyuturucu kullanmna ynelmektedir. Uyuturucu maddelerin bata gelen zellii, ierii sebebiyle hzl bir ekilde bamllk oluturmas, akl ve ruh dengeyi bozup kiinin irade ve dnme gcn tamamen ya da ksmen yok etmesidir. Kiinin akl, beden ve ruh saln bozan alkoll ieceklerin kesin bir ekilde haram olduu bilinmektedir. Nitekim ikinin yasaklanma sebebi (illet), sarho edici olmasdr. Bu zellii sebebiyle alkoll ikilerin birey ve toplum hayatnda meydana getirdii etkiler, esrar, afyon, eroin, kokain, morfin gibi uyuturucu maddelerde de gereklemektedir. Hatta tp, psikoloji ve toplum bilimleri alannda yaplan bilimsel aratrma ve almalar, insan sal ve toplum dzeni bakmndan uyuturucu madde kullanmnn, ikiden daha zararl ve tehlikeli olduunu gstermektedir. Dolaysyla insann akl ve ruh saln bozan, sinir sistemini uyuturup beynin ilevini olumsuz etkileyen, irade ve dnme gcn tamamen ya da ksmen yok eden her trl keyif verici uyuturucu, aynen iki gibi haramdr. Sarholuk veren veya uyuturucu etkiye sahip olan eylerin, sv, kat veya uucu olmas haramlk hkmn etkilemez. Buna gre, szgelimi bali ekmek, uyuturucu zellii sebebiyle dier uyuturucular gibi haram olmaktadr. Ayn ekilde yararlanma ve tketilme eklinin (yeme, ime, damara zerk etme, dumann ekme gibi) de, haramlk hkmnde bir deiiklie yol amas sz konusu olmaz. nk bunlar hkmde etkili olan zellikler deildir.

Sigara
amzn en yaygn bamll sigaradr. yle ki sigara, bilim ve teknoloji bakmndan ilerlemi toplumlardan, bu noktalarda geri kalm toplumlara, tanr tanmazlardan ilah bir din mensuplarna kadar sklkla karlalan yaygn bir bamllktr.

96

Sigara imenin Mslman toplumlarda da ba gstermesi, alkanlk halini almaya ve toplumda yaylmaya balamas zerine, sigarann din hkm tartlmaya balanmtr. Sigara imenin dinen sakncal olup olmadna dair deerlendirmelerin, tp ve pozitif bilimlerdeki gelimelere bal olarak, haramlk ynnde bir seyir izledii grlmektedir. Sigara imenin din adan bir problem oluturmas, 15 asrlk fkh tarihi gz nnde bulundurulduunda nispeten yeni bir olgudur. Bunun tabii bir gerei olmak zere sigarann din hkm konusunda fkh mezheplerinin ve mctehidlerin herhangi bir deerlendirmesine rastlanmamaktadr. Son dnem fkh bilginleri ise, sigara imenin din hkm konusunda farkl gr ortaya koymulardr. 1. Sigara imek mbahtr. Sigara imeyle ilgili yet ve hadislerde ak bir yasak bulunmamaktadr. Yasaklayc bir bildirimin bulunmad maddeler hakknda, insan sal asndan ak ve kesin zararl etkisi bulunmad srece, mbah olu temel kuraldr. 2. Sigara imek mekruhtur. Sigara imek, hem aktif hem de pasif iiciler bakmndan zararldr. Mal adan da israftr. Sala zarar ve mal israf gz nnde bulundurulduunda, sigara imenin mbah olduunu sylemek mmkn deildir. Fakat sigara imeyle ilgili yasak hkm getiren bir yet veya hadis bulunmadndan, hkmnn haram olduu da sylenemez. u halde sigara imenin hkm, mekruh olmasdr. Mekruh ise, dinin uzak durulmasn istedii fakat bu talebin kesin ve balayc biimde ortaya konulmad hkm demektir. 3. Sigara imek haramdr. nk sigara imek, kesin olarak sala zararldr ve bunun iin harcanan para israftr. Ayrca nafaka ykmllnn ihlaline sebep olmaktadr. Bu gerekelerden hareketle gnmz slam bilginlerinin ounluu, sigarann haram olduu grn benimsemektedir.
Bu grlerden her birinin delilleri ve ayrntl deerlendirmeler iin u makaleyi okuyunuz. Faruk Beer, slam Fkh Asndan Sigara, Sigara ve nsan Sal, SAV, stanbul 1993, s. 41-54

Dorudan sigara imenin din hkmn belirleyen ak bir yet ya da hadis bulunmamaktadr ve bu gayet doaldr. Kald ki bu durum, sadece sigara iin deil, hayatta karlalabilecek pek ok husus iin geerlidir. Nitekim Kur'n ve Snnet, baz konularda ak hkm belirlemesinde bulunmu, fakat ou konuda genellikle ilke ve esaslar tespit etme eklinde bir yntem izlemitir. Bu durum, yeni karlalan meselelerin din hkmn tespit noktasnda olduka dinamik bir imkn da sunmaktadr. Sigara imenin din hkmn belirleyebilmek iin konuyu her eyden nce insan sal asndan deerlendirmek gerekmektedir. Zira slam, insann ruh sal kadar beden salna da nem vermi, insann, kendisine ve bakalarna zarar vermemesini temel bir ilke olarak tespit etmitir. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayn (Bakara 2/195), Ne dorudan zarar verme ne de zarara zararla karlk verme vardr (bn Mce, Ahkm, 17; Muvatta, Akdye, 31) eklindeki yet ve hadis bu ilkenin dayanaklarn oluturmaktadr. Nitekim bunun bir yansmas olmak zere, insan sal asndan zararl olan gda ve iecekler yasaklanmtr.

97

Sigara ime konusu bu adan deerlendirildiinde, sigarann insan saln tehdit eden, tedavisi zor ar hastalklara sebep olan bir alkanlk ve bamllk olduunda herhangi bir phe bulunmamaktadr. Bilimsel aratrmalar, sigarann, bata aktif iiciler olmak zere, pasif iicileri ve evreyi de tehdit eden zararl etkilerini kesin biimde ortaya koymu bulunmaktadr. Bu zararl etkilerden bazlar unlardr: Sigara, kurtulmann giderek gletii alkanlk ve bamllk (tiryakilik) meydana getirmektedir. Sigara, az, boaz ve st solunum yollarnda tahribat oluturmakta, mide ve kalp hastalklarna sebep olmakta, damarlarda ve sinir sistemlerinde bozukluklara yol amaktadr. amzn en fazla korkulan hastalklarndan olan kanserin sebepleri arasnda sigara imenin de bulunduu, birok aratrma ile ortaya konmutur. Sigara imek, az, beden ve evre kirlilii oluturduundan dier insanlara verdii zarar ve eziyet cidd boyutlardadr. Sigarann, salk asndan kesinlik ifade eden zararlar yannda, ekonomik bakmdan da zararlar bulunmaktadr. Sigara iin harcanan para, herhangi bir faydas bulunmayan, meru amatan yoksun bir harcamadr ve israftr. sraf ise haramdr. Kurn- Kermde, Yiyiniz, iiniz, fakat israf etmeyiniz buyrulmutur (Arf 7/31). Sigara ien kiinin, baml veya zengin olmas, sigara iin yaplan harcamann israf olduu eklindeki deerlendirmeyi etkilemez. nk bir harcamann israf olup olmad, harcamada bulunan kiinin madd durumuna gre deil, harcamann mahiyetine ve amacna gre belirlenir. Dier taraftan sigara bamllar, ekonomik durumlar iyi deilse, einin, ocuklarnn ve bakmakla ykml olduu akrabalarnn nafakalarndan vazgemekte, fakat sigara harcamalarndan asla vazgememektedir. Halbuki hem evlilik hem de akrabalk nafakas, din adan yerine getirilmesi zorunlu mkellefiyetlerdir. Dier zararlar yannda zorunlu bir ykmlln ihlaline yol aan davrann, haram olaca aktr. Sonu itibariyle unlar syleyebiliriz: Gnmz fkh bilginleri, sigara imenin dinen yasak ve mutlaka uzak durulmas gereken bir davran olduunda gr birlii halindedirler. Sigarann, aktif ve pasif iicilere ve evreye verdii zararlarn, israfa ve haklarn ihlaline yol amasnn kesin olduu grnde olanlar, bu yasa haram olarak ifade ederler. Bu sakncalarn, kuvvetli ihtimal olduunu dnenler ise, yasa harama yakn mekruh biiminde ortaya koyarlar. Fakat bu son gr benimseyenler, genel hkm bu ekilde ifade etmekle birlikte, sz konusu zarar ve sakncalarn kesinlik arz etmesi halinde, sigara imenin haram olacan da belirtmektedirler.
Sigara imenin haram olduu grnden hareketle nargilenin hkmn belirtiniz.

98

zet
Temel ilkeler Yasaklayc delil bulunmad srece btn gdalar helaldir. Bu anlamda haramlar sayl olup, helaller ise, saylamayacak kadar ok ve ihtiyac karlamaya yeterli dzeydedir. Din yasaklarn temel amac, ilah iradeye bal hayat srenlerle byle davranmayanlarn birbirinden ayrt edilmesidir. Bununla birlikte haramlarn, muhataplar tarafndan anlalabilir sebep ve hikmetleri de sz konusudur. Bunlarn banda insann akl, ruh ve beden salnn korunmas gelmektedir. Nitekim bu deerlerin risk altnda olduu aresizlik ve alternatifsizlik durumlarnda haramlk, geici olarak kalkmaktadr. Domuz ve rnleriyle ilgili sorunlar Kur'nda tr olarak yasaklanan tek hayvan domuzdur. Domuzun etinin, stnn, iyann tketilmesi haram olduu gibi, slam alimlerinin ounluuna gre, domuz kaynakl rnlerin de, her ne ekil ve isim altnda olursa olsun, gda olarak tketilmesi haramdr. nsan sal asndan zararl olduu dnlen unsurlarn gelimi teknoloji ve modern tp araclyla giderilmesi, domuzla ilgili haramlk hkmn etkilemez. stihle ve karm Kendiliinden meydana gelen deiim, fkh bilginlerinin ittifakyla haram helal hale getirir. Dardan mdahaleyle gerekleen deiim konusunda ise, biri olumlu dieri olumsuz iki grle karlalmaktadr. Bunun caiz olmadn syleyenler, istihle ve karmn, haramlar ineme yntemi olarak iletilebilecei endiesinden hareket etmektedirler. Caiz olduu grnde olanlara gre ise, haram nitelemesi, maddenin mevcut yaps ve zelliiyle ilgilidir. Madde deiip farkllanca, haramlk hkm de kalkar. Hayvan kesimiyle ilgili sorunlar Etin helal olabilmesi iin, Mslman veya ehl-i kitap birisi tarafndan kesilmesi gerekir. Allahtan bakas adna kesildii bilinen hayvanlarn eti haramdr. Hayvan sersemletme ve bayltma amacyla elektrik oku uygulanmasnda herhangi bir saknca bulunmamaktadr. Mekanik kesimlerde, kesimi balatmak zere dmeye baslrken Allahn adnn anlmas, bu harekete bal olarak kesilen hayvanlarn tamam iin yeterlidir. Sulu yolum, eti pisletmediinden caiz olmakla birlikte, din ve tp asndan daha uygun alternatifler zorlanmaldr. Alkoll ikiler smi, hammaddesi ne olursa olsun, ok iildiinde sarho edici zellii bulunan her iki, az da iilse, dinen haramdr. Dikkat edilmesi gereken nemli nokta, ienin sarho olmas deil, ok iildiinde sarholuk meydana getirmesidir. kinin, tedavi edici zellii bilimsel bir gereklik olarak ortaya konur ve alternatifsizlik sz konusu olursa, tedavi amacyla kullanlmas mmkndr. Bamllklar nsann akl ve ruh saln bozan, sinir sistemini uyuturup beynin ilevini olumsuz etkileyen, irade ve dnme gcn tamamen ya da ksmen yok eden her trl keyif verici madde haramdr. Bu noktada, uyuturucunun maddi yaps veya kullanlma biiminin hkme herhangi bir etkisi yoktur.

99

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi Kur'nda yasaklanan hayvansal gdalardan biri deildir? a. Kendiliinden lm hayvann eti b. Allah dnda kutsal kabul edilen varlklara adanan hayvann eti c. Domuz eti d. Yrtc kular e. Sert bir cisimle vurularak ldrlm hayvann eti 2. Domuz yasayla ilgili aadaki aklamalardan hangisi a. Domuz, Kur'nda tr olarak yasaklanan tek hayvandr. b. Domuzun eti gibi, st de haramdr. c. Domuz yasann tek sebebi, insan salna zararl olmasdr. d. Domuz yasa, akl-tbb sebeplere indirgenemez. e. Domuz yasann, kiilik oluturma gibi bir fonksiyonu da vardr. 3. stihlenin kendiliinden gereklemesiyle iradeye bal olarak gereklemesi arasnda fark gzetmeyen gr iin aadakilerden hangisi dorudur? a. Haramlk, nesnenin mevcut yaps ve zelliiyle ilgilidir. b. Bu gr benimseyen mctehidlerden birisi de, Ebu Yusuftur. c. Bu gr savunanlarn banda filer gelmektedir. d. Gnmzde bu gr benimseyen fkh bilgini bulunmamaktadr. e. stihle, haramlar helal ad altnda tketme yntemidir. 4. Elektrik oku uygulandktan sonra kesilen hayvann eti, hangi durumda kesin olarak helal olmaz? a. okun etkisiyle hayvan yere dmse b. ok uygulamasn gerekletiren kadnsa c. Kesim ilemi, ok uygulamasnn hemen peinden gereklememise d. Kesim, pak dnda bir aletle yaplmsa e. Hayvan, elektrik oku sebebiyle lmse

100

5. Kur'nda yasaklanan iki imektir; votka, iki olmadndan haram da deildir. Bu dnce hakknda aadaki aklamalardan hangisi fkh adan dorudur? a. Sarho edici etkisi sebebiyle iki gibi votka da haramdr. b. ada yaam, byle dnmeyi gerektirmektedir. c. sim fark, hkm farkn da gerektirir. d. ki sarho edici iken, votka deildir. e. Bu doru bir deerlendirmedir.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. c 3. a 4. e 5. a Yantnz doru deilse, Temel lkeler okuyunuz. konusunu yeniden

Yantnz doru deilse, Domuz ve rnleriyle lgili Sorunlar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, stahle ve Karm konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru okuyunuz. deilse, Elektrook konusunu yeniden

Yantnz doru deilse, Alkoll kiler konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 eklen hukuka uygunluu salamak amacyla, hileli yollarla haramlar inenemez. Sra Sizde 2 kinin haram olmas, ienin sarho olmasna deil, ok iildiinde sarholuk meydana getirmesine bal olduundan, bir kadeh de olsa rak imek haramdr. Sra Sizde 3 Sigara imenin haram olmasn gerektiren gerekeler nargilede de bulunduundan, nargile imek de haramdr.

Yararlanlan Kaynaklar
Komisyon (2006), lmihal II: slam ve Toplum, Ankara, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar Behnes, A.F. (1989), el-Hamr vel-muhaddirt fil-slm, Kahire

101

Dndren, H. (2009), Kur'n ve Snnete Gre Helal-Haram Gdalar ve Kimyasal Deiim (stihle ve Teayyr), slam Fkh Asndan Helal Gda Sempozyumu, Bursa Dnmez, .K. (1997), Eti Yenen ve Yenmeyen Hayvanlar, slamda nan, badet ve Gnlk Yaay Ansiklopedisi, stanbul Ebu Ser Muhammed Abdulhd, (1986), Ahkmul-Etime vez-Zebih fil-fkhil-slm, Beyrut Gndz, H.H. (2009), Gda Katk Maddeleri ve Riskleri, slam Fkh Asndan Helal Gda Sempozyumu, Bursa bn Rd (1985), Bidyetl-mctehid ve nihyetl-muktesd, stanbul Karadv, Y. (2000), Fetv Musra, Beyrut _______ (1985), el-Hall vel-Harm fil-slm, Beyrut

Karaman, H. (1995), Gnlk Hayatmzda Helller ve Haramlar, stanbul Kaya, R. (2000), Kur'n- Kerim ve Kitab- Mukaddeste Helal ve Haram Gdalar, stanbul el-Mevsatl-fkhiyye, (1986), Eribe, V, 11-30; (1986), Etime, V, 123-162; (1987), Tehavvl, X, 278-298, Kuveyt Okur, K.H. (2009), slam Hukuku Asndan Helal ve Haram Olan Gdalar ve Baz Gncel Meseleler, slam Fkh Asndan Helal Gda Sempozyumu, Bursa erife b. Salim b. Ali l Sad (2001), Fkhul-cliytil-slmiyye filmumeltil-mliyye vel-dtil-ictimiyye (yaymlanmam doktora tezi), Amman Zerk, M. (2004), Fetv Mustafa ez-Zerk, Dmak http://www.alifta.com http://www.fiqhacademy.org.sa http://www.hayrettinkaraman.net

102

103

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Fkh bilginlerinin haram maddelerle tedavi konusundaki grlerini karlatrabilecek, Otopsi ve tenazinin dini hkmn aklayabilecek, Organ naklinin itikad, fkh ve ahlk boyutlarn deerlendirebilecek, Klasik ve ada dnem fkh bilginlerinin ocuk drme ve krtajla ilgili yaklamlarn karlatrabilecek, Sun' dllenme ve tp bebek uygulamasnn fkh bakmdan olumlu ve sakncal ynlerini deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Otopsi tenazi Organ nakli Krtaj Tp bebek

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Diyanet slam Ansiklopedisi'nin"ocuk Drme", "ntihar" ve "Organ Nakli" maddelerini okuyunuz. Metinde geen tpla ilgili terimler iin Utkan Kocatrk'n Aklamal Tp Terimleri Szlne bavurunuz.

104

Tbb Uygulamalar
GR
Son yllarda tp ve salk alannda ok hzl gelimeler yaanmaktadr. Kendini srekli yenileyen tp teknolojisi insanln nne her gn yeni tedavi seenekleri sunmaktadr. Modern tbbn gelitirdii tedavi imknlar gnmzde birok hastal lmcl olmaktan karmtr. Koruyucu ve tedavi edici yeni yntemler sayesinde bebek lmleri azalmakta, yaam kalitesi artmakta ve ortalama yaam sresi uzamaktadr. Dier taraftan gnmzde ok hzl ilerleyen hcre almalar ve gen teknolojisi salk, tarm hayvanclk, gda, kimya, enerji gibi alanlarda ei grlmemi imknlar ve frsatlar yaratmaktadr. phesiz bu gelimeler genel anlamda insanlk iin yararldr. Fakat bunlar ayn zamanda birok dini, felsefi, ahlaki ve hukuki problemi de beraberinde getirmektedir. nk bu almalar temelde insan, hayvan ve dier canllar zerinde gerekletirilmektedir. Modern bilim ve teknolojinin bu alanlarda snrsz ve sorumsuzca kullanlmas kimi zaman insan onur ve haysiyetine, doal dengeye, dini ve ahlaki deerlere zarar verecek boyutlara ulamaktadr. Gnmzde tp ve salk byk yatrmlar yaplan ticari bir sektr haline gelmitir. Ayn durum genetik alma ve uygulamalar iin de geerlidir. Bu alanlarda ticari rant ve yksek kr beklentisi kimi zaman insani ve ahlaki boyutlarn zerine kabilmektedir. nsanlk artk bu gelimelerin dnyay nereye gtrd ve bu alanlarda neye nereye kadar izin verilebilecei sorularn gndeme getirmeye balamtr. Son yllarda btn dnyada, zellikle bat dnyasnda tp etii ve biyoetik erevesinde bu konular zerinde ok youn tartma ve deerlendirmeler yaplmaktadr. Tp etii, tp ve salk alanndaki bilimsel ve pratik almalarn iyi-kt, doru-yanl biiminde ahlaki adan deerlendirilmesini ve bu deerlendirmelerin belirli ilkelere oturtulmasn hedefleyen disiplinin addr. Genel konusu insan yaamdr. Biyoetik ise daha genel olarak biyolojik bilimlerin gelimesiyle ortaya kan ahlaki sorunlarla ilgilenir. Biyoetik tm canl yaamn konu edinir, dolaysyla tp etiini de kuatr. Zaten kelimenin szlk anlam "canl etii" demektir. Tp etii ise daha ok tbb uygulamalardan kaynaklanan sorunlara odaklanr.
Gnmzde hcre ve gen almalar insanlardan daha youn bir ekilde bitkiler ve hayvanlar zerinde uygulanmakta ve bunlarla ilgili etik sorunlar daha ok biyoetik kapsamnda ele alnmaktadr.

105

Biyoetik temelde felsefi bir etkinlik olarak tp, biyoloji, din, ahlak, siyaset ve hukuk alanlaryla da yakndan ilgilidir. Bu yzden disiplinleraras bir nitelik tar. Biyoetik kapsamnda ele alnan konulardan bazlar unlardr. nsan hayatnn balamas ve sonlandrlmas, doum kontrol yntemleri, yaam kalitesi, yardmc reme teknikleri, genetik almalar, insan kopyalamas, insanlar zerindeki tbb deneyler, organ nakilleri, yapay organlar, tenazi, yaam, lm ve salk politikalar. Biyoetik sorunlar slam dnyasnnn da uzun sreden beri gndemindedir. nk bu kapsamda ele alnan konulardan nemli bir ksm slam'n ngrd din, ahlak ve insan deerler bakmndan sakncal ynler tamaktadr. slam dnyasnda bu sorunlara ilikin bireysel ve kurumsal nitelikte birok alma yaplm ve bu konuda nemli bir bilgi birikimi olumutur. Bu almalar sonucunda slam bilginleri bu tr sorunlardan bazlar hakknda olumlu veya olumsuz belirli bir kanaate ulamtr. Fakat bilim ve teknolojideki hzl gelimelere paralel olarak srekli yeni problemler ortaya kmakta veya mevcut problemlere yeni boyutlar eklenmektedir. Bu problemlere ilikin tbb ve bilimsel bilgilerde de tam bir netlik ve sreklilik yoktur. Bu alanlarn uzmanlar arasnda ok nemli hususlarda ciddi gr ayrlklar mevcuttur. slam bilginleri gr ve deerlendirmelerini bu bilgilere dayandrmaktadrlar. Dolaysyla bunlardaki gelime ve deimeler slam bilginlerinin gr ve anlaylarn da derinden etkilemektedir. Tp ve biyoetikle ilgili pek ok problem vardr. Bunlarn hepsini bir nitede ele alp enine boyuna inceleme imkn yoktur. Burada otopsi, tenazi, organ nakli, krtaj, tp bebek almalar gibi ok fazla yaygnlk kazanan veya kamuoyunda ok tartlan temel baz problemlerle ilgili slam bilginlerinin deerlendirme ve aklamalarna yer vereceiz. Bu problemlerden nemli bir ksm haram maddelerle tedavi kapsamna girdii iin niteye bu konuyla ilgili klasik fkhi grleri ksaca zetleyerek balyoruz.

HARAM MADDELERLE TEDAV


nsan yeryznde dier canllara gre en erefli varlk olarak yaratlm stn meziyetlerle donatlmtr. Bunun sonucu olarak birtakm sorumluluklarla da ykml klnmtr. Ancak insann beden ve fizik varl btn canllarda olduu gibi Allah'n yeryznde kurduu doal ve ftr dzene tabidir. Her canl gibi insan da belirli doal ve dnyevi sebeplere bal olarak hastalanr, sakatlanr ve lr. Hastalk insann ruh ve beden saln bozan durumdur. Tedavi ise bu durumun giderilmesi, yani hastann yeniden salna kavumas iin maddi manevi her trl areye bavurulmasdr. slam dini bir taraftan hastalk ve sakatl bir tr imtihan vesilesi grp bunlar metanet ve sabrla karlamay tavsiye ederken, dier taraftan da bunlarla mcade etmeyi ve gerekli tedavi yollarna bavurmay emretmitir. Hz. Peygamber "Allah hem derdi hem de devay gndermi, her hastala bir are yaratmtr. Tedavi olun, ancak tedavide haram kullanmayn" buyurmutur (Eb Dvd, "Tb", 11). Haram maddeler denince zellikle domuzdan elde edilen rnler ile alkoll ve uyuturucu maddeler kastedilir. Fkh kitaplarnda alkoll ila ile tedavi denildiinde, arap ve arap benzeri sarho edici ieceklerin tedavide kullanlmas kastedilir. Fakat gnmzde toz ve hap eklinde veya damara

106

enjekte edilebilen uyuturucular da vardr. Bu maddeler alkol gibi hem tedavi hem de keyif maddesi olarak kullanlabilmektedir. Ayn ekilde bugn domuz kkenli yzlerce rn birok alanda ve tedavide yaygn bir ekilde kullanlmaktadr.
Gnmzde uygulanmakta olan baz tbb operasyonlarn ve tedavi yntemlerinin de haram madde kullanlsn veya kullanlmasn haram kapsamnda deerlendirilebilecek ynleri bulunmaktadr.

Klasik fkhta yenilip iilmesi haram olan maddelerle tedavi konusunda ayr yaklam vardr: 1. Hanbeller'e ve onlarla ayn gr paylaan baz bilginlere gre haram maddelerle tedavi caiz deildir. Bu gr sahipleri hastalk halini haramlar mubah klan bir zaruret olarak kabul etmezler, dolaysyla bunu alk yznden darda kalp murdar hayvan yemek zorunda kalan kii gibi deerlendirmezler. Onlara gre alk yznden dara dm kimse zaruretini gidermek iin haram klnm yiyeceklerden baka bir ey bulamamaktadr. Oysa hastalk byle deildir; nk hastal tedavi iin tek are bu yiyecek ve iecekler deildir, baka birok ila vardr. Bu grte olanlar arap ile tedavi olmay yasaklayan, onun ila olmayp hastalk olduunu aklayan pek ok hadisi de delil olarak getirmektedirler. 2. Zahir bilginleri yenilip iilmesi haram maddelerle tedaviyi ilke olarak caiz grrler. nde gelen zahir bilgini bn Hazm bu konuyu yle aklar: arap darda kalan ve zaruret haline den iin mubahtr. Susuzluu gidermek, tedavi olmak veya boulmay nlemek iin arap ien kimseye ceza uygulanmaz. nk tedavi zaruret hallerinden biridir. Zaruretler ise haram olan eyleri mubah klar. bn Hazm caiz olmadn syleyenlerin dayand hadisleri de ayr ayr ele alarak bir ksmnn zayf olduunu ileri srm, bir ksmn ise kendi gr ynnde yorumlamtr. 3. inde Hanef ve filerin de bulunduu slam bilginlerinin ounluu haramla tedaviyi belli artlarla caiz grrler. Bu gr iinde her bir grup helal olu iin farkl baz artlar ileri srmektedir. Bununla birlikte bu grn temel yaklam u ekildedir: Haramla tedavinin caiz olmas iin, kesin olarak ifa vereceinin bilinmesi, hi deilse iyilemenin kuvvetle muhtemel olmas gerekir. ifa verecei kesin veya kesine yakn bir ekilde bilinmiyorsa haram yiyecek ve iecekler tedavi amal kullanlamaz. la da gda maddeleri gibi hayatn olmazsa olmaz ihtiyacdr, darda kalan kimse haram ile tedavi grebilir. Hz. Peygamber erkeklere ipek giymeyi yasaklad halde cilt hastal sebebiyle baz sahablere izin vermitir. Haram olduuna delil olarak gsterilen hadisler, helal ilacn bulunduu normal durumlara ilikindir. Helal maddeyle tedavi imkan olmadnda, tedaviyi salayacak ila mubah ila haline gelir ve sz konusu hadislerin kapsamna girmez. Bu grlerden haram maddelerle tedavi konusuyla ilgili u sonular kmaktadr: 1. slam bilginleri u hususta gr birlii etmilerdir. ayet uzman bir doktor hayat bir tehlikeden ancak haram olan bir madde ieren ilala kurtulunabilecei ve bunun alternatifinin de bulunmadn bildirirse, bu ilala tedavi caizdir.

107

2. Bu ekilde hayati bir tehlikenin bulunmad durumlarda bir grup bilgin haram madde ile tedaviyi caiz grmezken, ounluk bunu belli artlarla caiz grmektedir. Bunun iin aranan iki temel arttan birisi, alternatif helal bir ilacn bulunmamas, dieri ise ehliyetli bir doktorun tehis ve nerisinin bulunmasdr.
Haramla tedavi konusunda ayrntl bilgi iin Hayreddin Karaman'n slam'n Inda Gnn Meseleleri 1 adl kitabna bavurabilirsiniz.

OTOPS
Otopsi Kavram
Otopsi, insan cesedinin dtan ve iten muayene edilmesidir. Szlk anlam "kendi gzleri ile grme"dir. Otopsinin bir hasta muayenesinden veya ameliyattan tek fark ceset zerinde gerekletirilmi olmasdr. Gnmz tbbnda otopsi amac bakmndan balca iki ksma ayrlmaktadr. Birisi bilimsel ve eitim amal olup buna kadavra otopsisi veya tbb otopsi denir. nsan vcudu ve hastalklar hakknda daha detayl bilgilere ulamak, tp rencilerinin vcudun iyaps ve organlarn daha yakndan tanmasn salamak iin aratrma hastanelerinde yaplr. Tp alannda uzmanlaacak olanlarn iyi bir eitimden gemesi asndan nemli grlen bir uygulamadr. kincisi ise adl otopsi'dir. Bu da kaza, intihar, cinayet gibi pheli lm olaylarnda lmn nedenini, tarzn ve zamann belirlemek, delilleri ve lenin kimliini tespit etmek amacyla yaplan zel bir otopsi tipidir. Bu tr otopsiler zellikle ceza davalarnda ok nemli bir yere sahiptir. Ayrca lm sebebinin ve zamannn tespiti miras davalarnda olduu gibi lme bal hukuk davalar asndan da nem tayabilir.

Otopsinin Din Hkm


Bugn uyguland ekli ile otopsi Mslman bilginler arasnda tereddtle karlanmtr. Bunun temel gerekesi udur: slam dini insan mkerrem bir varlk olarak grmekte ve insana sayg zerinde srarla durmaktadr. Bu bak insann dirisi iin de ls iin de geerlidir. slam'da llere ve kabirlere sayg gsterilmesi ve bunlarn keyfi mdahalelere kar korunmas dini bir vecibe olarak kabul edilmektedir. Hz. Peygamber'in u hadisi de bunu desteklemektedir: "lnn kemiini krmak, diri iken kemiini krmak gibidir" (Ebu Davd, "Ceniz", 60). Baz bilginler bu ve benzeri delillere dayanarak otopsinin, zellikle de bilimsel ve eitim amal otopsinin caiz olmad ynnde gr bildirmilerdir. Buna karlk ada slam bilginlerinin ounluu belirli artlarla otopsinin her iki eidine de cevaz verirler. Adl otopsi ile ilgili cevaz daha ziyade zaruret ilkesine dayandrlmaktadr. Bilimsel ve eitim amal otopsi ise dolayl olarak bu ilkeye katlmaktadr. Otopsi konusunda slam dininin ngrd deerler asndan bir fayda zarar muhasebesi yaplmakta ve yararl yn dierine tercih edilmektedir. Bu balamda u dnceler ne srlmektedir: slam dini insan ve insan haklar ile ilgili meselelere byk nem vermitir. Bu sebeple bu haklar

108

temin eden vastalara da olumlu bakmaktadr. Tp ilmi farz- kifaye ilimlerdendir ve bir farzn gereklemesi iin gerekli olan ey de farz hkmndedir. Tp rencilerinin insan anatomisini yakndan tanmalar, doktorluk mesleini iyi bir ekilde icra edebilmeleri iin bu uygulama zorunludur. Dier taraftan otopsi genel olarak adaletin gerekletirilmesi, madur olan tarafn hakknn tespiti ve ilm gelimelerin temini bakmndan gerekli ve faydaldr. Bu uygulamada lye gsterilmesi gereken hrmet ve sayg ile insanln genel yarar atmakta ve yararl yn daha genel ve baskn olduu iin tercih edilmektedir. Bu balamda "zaruretlerin yasaklar mubah hale getirecei", "zel zarar karsnda genel yararn tercih edilecei", "ar olan zararn hafif olanla giderilecei", "ihtiyalarn zaruret gibi deerlendirilecei" ynndeki yerleik fkh kaidelerine de atflar yaplmaktadr. Bu yaklam temelinde otopsiyi caiz grenler klasik fkhta yer alan benzer baz rnekleri de delil olarak getirmektedirler. Mesel, afiler, karnndaki canl ocuun kurtarlmas iin l annenin karnnn yarlmasn caiz grmlerdir. Benzer ekilde afiler, Hanefler ve Malikler l karnnda bulunan altn, mcevherat gibi deerli eylerin karlmas iin lnn karnnn yarlmasna belirli kaytlar altnda cevaz vermilerdir.
eitli slam lkelerinde fetva vermekle yetkili baz kurullar otopsinin belli artlarla caiz olduu ynnde karar vermilerdir. lkemizde Diyanet leri Bakanl Din leri Yksek Kurulu 16.04.1942 tarih ve 211 sayl kararyla otopsi yapmann dinen caiz olduu hkmn aklamtr.

slam bilginleri otopsinin caiz olmas iin u artlarn yerine gelmesini gerekli grrler: Otopsi yaplmasn gerektiren bir zaruretin veya zaruret hkmnde deerlendirilebilecek insan ve toplumsal bir ihtiyacn bulunmas. Otopsi yaplacak kiinin lmnn tam olarak gereklemi bulunmas. lnn yaknlar varsa onlarn rzasnn alnm olmas. Otopsinin uzman tabip tarafndan yaplmas. Otopsinin maddi bir menfaat karlnda yaplmamas. Otopsinin zaruret lsn amayacak ve lnn saygnln ihlal etmeyecek bir ekilde yaplmas. Otopsiden sonra cesedin mmkn olan en ksa zamanda usulne uygun olarak defnedilmesi.

TENAZ
tenazi Kavram
tenazi szlkte "iyi lm" demektir. Terim olarak da iyilemesi imkansz bir hastalktan dolay dayanlmaz aclar eken bir kimsenin yaamna, kendi veya kanun temsilcilerinin istei zerine, ac vermeyen bir yntemle son

109

vermek demektir. tenazi uygulan bakmndan iki temel ksma ayrlmaktadr: 1. Aktif tenazi: yilemesi tbben mmkn grlmeyen bir hastann ac ve strabn gidermek amacyla, hayatna son verecek maddelerin, kendisinin veya kanuni temsilcisinin istei zerine bilerek kullanlmasna denir. rnein hastann zehirli ien ile ldrlmesi gibi. 2. Pasif tenazi: Hastann hayatnn devam iin zorunlu olan tbb tedavinin durdurulmas ve bylece lme terk edilmesidir. zellikle batda btn trleriyle tenazinin yasallamas ynnde youn bir istek ve aba vardr. Gnmzde tbbn ve ila sanayinin ve teknolojik cihazlarn gelimesi sayesinde baz kanser hastalklar, kas hastalklar ve dier iyileemeyecek hastalklarn sresi uzamakta ve bunlara yakalanan hastalarn straplar uzun sre devam etmektedir. Bu yzden bu durumdaki baz hastalar kendilerine aktif tenazi uygulanmasn veya uygulanan tedaviye son verilmesini talep etmektedirler. tenazi taraftarlar u gibi gerekeler iler srerler: Hastann kendi uygun grd biimde yaamn srdrme hakk herkese kabul edilmektedir. yleyse yaamn sonlandrlmasn isteme de bir haktr. Bu hak kiilere tanazi araclyla lmlerinin biim, koul ve zamanlamasn kontrol etme yetkisini de ierir. Yaamlar nlenemez ac ve zdrap iinde olan insanlarn aclarn dindirmek, huzur iinde lmlerini salamak onlarn yararnadr lecei kesin olarak bilinen hastay, daha fazla zdrap iinde tutmann hibir manas yoktur. Hastann iradesi varsa tanazi yapmak bir gerekliliktir. lmn kanlmaz ve nlenemez olduu hallerde tp, hastann seimine uygun olarak iyi bir lm salamak zorundadr. Ardan ve yan etkilerden uzak, ailesi ve dostlarnn psikolojik ve ruhsal destei altnda gerekletirilen bir lm iyi bir lmdr. Kurtulmas mmkn olmayan hastalar iin yaplan masraflar hem hastay, hem devletini hem de ailesini ekonomik adan zor durumda brakmaktadr. Harcanan salk giderleri de hastaya hibir ey kazandrmamaktadr.

tenazinin Din Hkm


tenazinin bir hukuki bir de din/ahlak boyutu vardr. Bu uygulama pek ok lke tarafndan yasad ve su olarak kabul edilmektedir. tenazinin trne gre suun nitelii ve cezas lkeden lkeye deimektedir. Hollanda, Belika ve A.B.D'nin baz eyaletlerinde ise tanazi yasal olarak uygulanmaktadr. tanazi tp etii asndan da byk tartmalara sebep olmaktadr.
Hristiyanlk, Musevilik gibi semavi dinler tanaziyi kabul etmemektedir. slam dini de genel anlamda bu uygulamaya iddetle kar kmakta ve bu ilemi yapanlara suun niteliine gre eitli ceza yaptrmlar ngrmektedir. slam hukukunda tenazi suunu ileyenlerin hukuki ve cezai sorumluluu hakknda geni bilgi edinmek iin Yaar Yiit'in "slm Ceza Hukuku Asndan tanazi ve Hukuk Sonularnn Deerlendirilmesi" adl makalesini inceleyebilirsiniz.

Genel anlamda tenazinin meruiyeti "lme hakk" denilen bir hakka dayandrlmaktadr. Bu hakkn slam dini tarafndan tannabilmesine engel birok dini, ahlaki ve hukuki ilke bulunmaktadr. Her eyden nce slam

110

insan hayatna byk nem vermitir. Dinin temel amalarnn en banda cann korunmas ilkesi yer almaktadr. Kur'an- Kerim'de "Bir insana hayat vermek btn insanlara hayat vermek gibidir" buyurulmaktadr (el-Mide 5/33). Kiilerin yaamlar iin tehlike sz konusu olan durumlarda haram saylan yiyecek ve iecekler mubah hale gelmekte, baz farzlar terk edilebilmektedir. Hz. Peygamber riyazet iin ar derecede diyet yapmay ve ibadet yaparken bile olsa bedeni ar derecde ypratmay uygun bulmamtr. O'nun sal koruma ve hastalklara kar tedavi yollarn arama ynndeki tavsiyeleri de bu ilkeyi korumay hedeflemektedir. slam'da kiinin haksz yere bir bakasn ldrmesi kadar kendi canna kymas ya da buna teebbs etmesi de kesin biimde yasaklanmtr. Kur'n Kerm'de bu yasak "Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayzn" (elBakara 2/195) eklinde ifade edilmitir. slam'a gre intihar kesin olarak yasaktr. Kur'n'da " kendinizi ldrmeyiniz" (en-Nisa 4/29) denilmektedir. Hadislerde de intihardan iddetle kanmay gerektiren ifadeler vardr. Bu ifadelere gre insann kendi canna kaymas affedilmeyecek lde byk bir su ve gnah saylmaktadr. slam'a gre can insana bahedilen ve korunup kollanmas gereken bir emanettir. Kiinin kendi can zerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur. Hibir insan kendisi iin belirlenen yaam sresini ne alma veya sonraya brakma hakkna ve gcne sahip grlmemektedir. Byk ac ve strplar iinde kvranan insanlar iin bile intihar meru bir yol kabul edilmemitir. rnein Hz. Peygamber Hayber Gazvesi'nde ald yaralarn acsna dayanamayarak klc zerine yatp intihar eden Kuzmn'n bu davrannn bir mslmana yakmadn ifade etmitir (Buhar, "Cihd", 77). Yine Hz. Peygamber intihara kar tavrn gstermek iin intihar eden bir kimsenin cenazi namazn kldrmamtr (Mslim, "Ceniz", 107). slam inanc, hastalk ve sakatlklar karsnda sabr ve dua ile Allah'tan yardm ve ifa dilemeyi ve Allah'a tevekkl ile skntlara katlanmay gerektirmektedir. Bir ayette "Sabr ve dua ile Allah'tan yardm isteyiniz" buyurulmaktadr (el-Bakara 2/153). Hz. Peygamber de "Sabr ile dua m'minin silahdr" buyurmutur. Eyyb (a.s.) Kur'an- Kerm'de bu konuda m'minlere rnek olarak gsterilmektedir. slam'da ac ve strap iinde kvranan insanlarn bile Allah'tan lm talebinde bulunmas ho karlanmamtr. Bu balamda "inizde hi kimse, sakn lm temenni etmesin" hadisi rnek olarak zikredilebilir (Buhar, "Temenn", 6).
Btn bunlar aktif tenazinin slam'n temel ilke ve amalarna tamamen aykr bir eylem ve tasarruf olduunu ortaya koymaktadr.

nk tenazi, hayat hakkna dorudan bir mdahale olup insanlara byle bir yetki verilmemitir. Bu yzden aktif tenazi slam hukukuna gre bir tr cinayet olarak kabul edilmektedir. Pasif tenazi de dini ve ahlaki deerler bakmndan benzer zellikler tamaktadr. Ancak Ahmed b. Hanbel gibi baz alimler hastalklara kar sabr tavsiye eden hadislere dayanarak hastann tedaviyi kabul etmemesinin caiz olduunu ileri srmlerdir. ada dnemde baz bilginler de bu grleri dikkate alarak baz artlar altnda, kendilerinden mit kesilmi hastalarda hastann veya velisinin istei zerine tedaviye son verilebileceini belirtmilerdir. Bu artlardan nemlileri unlardr: Hastaln kesin tedavisinin bulunmamas, tbb bir mdahale durumunda tedavinin zararl etkilerinin kesin olmas ve hastaln bulac nitelikte olmayp etkisinin sadece hastada grlmesi. Bu durumu bir tr pasif tenazi olarak deerlendirmek mmkndr.

111

Yaam destek nitesine bal olup beyin lm gerekleen bir bir hastann bu cihazdan karlmas tenazi saylr m?

ORGAN NAKL
Organ nakli, kaybedilen ya da grevini yapamayan bir organn yerine canl veya l bir vericiden alnan salam ve ayn grevi stlenecek baka bir organn nakledilmesi ilemidir. Gnmzde organ nakli birok organ hastalnda alternatifi henz gelitirilememi bir tedavi yntemi olarak yaygn bir ekilde uygulanmaktadr. Bu adan tp ilminin nemli ilgi alanlarndan biridir. Ancak konu din, ahlak ve hukuk alanlarn da yakndan ilgilendirmektedir. nk bu ilemde alc da verici de insan olup uygulama insan organ zerinde gerekletirilmektedir. Biz burada konuya sadece dini adan ele alacaz. Fakat nce organ nakli ile ilgili ksa bir tarihe verelim: Organ naklinin ilkel rnekleri Eski Msr ve Hint uygarlklarna kadar dayanr. Klasik fkh eserlerinde kiiye kendi vcudundan di, deri gibi organlarn nakli, havyan kemiklerinin insan vcuduna nakli gibi meselelerin ele alnd grlr. Batda on dokuzuncu yzylda insandan insana doku ve organ nakli balamtr. Bu uygulama nceleri deri, damar, kas nakli eklinde grlm, zamanla gelierek kalp, karacier, bbrek, kemik ilii, kornea gibi hayat organlarn nakli aamasna gelinmitir. Yirminci yzyln ikinci yarsndan sonra bundan da baarl sonular alnmaya balanmtr. Bugn organ nakli btn dnyada binlerce lmcl hasta iin bir k ve mit kayna olmaya devam etmektedir. nsandan insana organ nakli yakn dnemlerden itibaren gerekletirilmeye balanmtr. Kur'an- Kerm'de ve Snnet'te bu konuya dorudan temas eden bir nassn bulunmamas doaldr. Klasik fkh eserlerinde de bu konu bugnk nitelii ve boyutuyla ele alnmamtr. Dolaysyla bu mesele ada fkh problemleri arasnda yer almaktadr. Gnmzde bu problem naslardan karlan genel ilkelere ve slam bilginlerinin benzer olaylar karsnda benimsedii tavr ve yntemlere baklarak zmlenmeye allmaktadr. ada slam bilginleri bu konuyu itikadi, fkhi ve ahlaki boyutlaryla birlikte ele almlardr. Aada ksaca bu konularla ilgili gr ve aklamalara yer vereceiz.

Organ Naklinin tikad Boyutu


Organ naklinin, cisman hair ve organlarn kyamet gn ahitlik edecei inancyla ve genel olarak slam'daki dini sorumluluk esaslaryla badap badamad tartlmaktadr. 1. Ehl-i snnet bilginleri ve kelamclarn ounluu Kur'n- Kerm'deki baz ifadelere dayanarak ahrette harin cisman olacan, yani insann ruh ve bedeniyle birlikte diriltileceini ve bylece hesaba ekilip ceza veya mkfat greceini savunur. Bu adan bakldnda organ nakli tereddtle karlanabilmektedir. Fakat gnmzde slam bilginlerinin ounluu organ naklinin bu inanc zedeleyen bir ynnn bulunmad grndedir. nk nakledilen organ hair srasnda asl sahibine geri dnecektir. Ahrette insann btn organlar en ince ayrntsna kadar toplanacaktr. Organlarn toprakta rmesi, yanp kl olmas, hayvanlar tarafndan paralanp yenmesi gibi

112

durumlarda da herkesin asli paralar kendisiyle haredilecektir. Nakledilen organn yeni sahibinde sevap veya gnah ilemesi ise tamamen bu fiili ileyenle ilgili bir husustur. nk sorumlulukta aslolan iradedir. 2. Kur'an- Kerm'de kyamet gn insann aznn mhrlenecei, ellerinin konuup, ayaklarnn ahitlik yapaca bildirilir (en-Nr, 24/24). Organ naklini caiz grenler bu ve benzeri ayetleri yle yorumlarlar: Bu konudaki naslar organlarn lisn- hl ile konuaca eklinde anlalabilir. Veya bunlar Allah'n huzurunda insann mazeret ileri srme ve yalan beyanda bulunma imknnn bulunmayaca, her eyin apak ortada olaca anlamnda da yorumlanabilir. 3. Organ nakli, alc ve vericinin kiilik zellikleri ve dini sorumluluu bakmndan da baz tereddtler dourmaktadr. Ancak slam bilginlerinin nemli bir ounluu bu ynden de organ naklini engelleyen bir gerekenin bulunmadn belirtirler. Bu durumu da yle aklarlar: Duygu, dnce, akl, inan gibi manevi ve ruhi zellikler organlarn biyolojik yapsna bal deildir. Bu yzden organ nakli ile kiilik transferi olmaz. Dier taraftan slam cinsi, milliyeti, rengi, dini ve konumu ne olursa olsun her insana insan olarak bakmakta ve eit bir yaama hakk tanmaktadr. Dolaysyla organ veren kimsenin veya organ verilen ahsn fask veya gayri mslim olmas durumunda dier taraf sorumlu olmaz. Sorumlulukta herkesin kendi hr iradesi esastr. slam tedaviye nem vermi, her insana tedavide eit haklar tanm, bir insana hayat vermeyi btn insanla hayat verme gibi grmtr. Bu sebeple Mslman veya dindar olmayan kimselere organ vermek, onun gnah ilemesine yardmc olmak veya mrn uzatmak anlamna gelmez.

Organ Naklinin Fkh Boyutu


slam bilginleri organ nakli meselesini fkh adan ele alrken genel hkmler ieren naslara ve genel fkh kaidelerine dayanmaktadrlar. Bu balamda konu ile ilgili bir fayda-zarar deerlendirmesi yapmakta, bu arada fkh geleneindeki baz zmlerden de dolayl biimde yararlanmaktadrlar.
Konuyla ilgili ada tartmalarn genel olarak haramla tedavi, diri olsun l olsun insan bedeninin saygnl ve dokunulmazl, yaratl bozma yasa ve zaruret prensibi gibi konular temelinde yrtld grlmektedir.

Bu konularn bir ksmn nitenin bundan nceki balklarnda iledik. Burada bunlara sadece konumuzla ilgisi nispetinde deineceiz. Organ nakline olumsuz bakanlar, bu ilemi verici asndan insann kendi bedeni zerinde zararl ve haksz bir tasarrufta bulunmas olarak deerlendirirler. Alc asndan ise bakasnn hayat hakkna tecavz, haram maddeyle tedavi ve yaratl bozma olarak grrler. Bu yaklama sahip olanlar, ileride insann her organndan yararlanmann bir ekilde meru grlmesinden, dolaysyla insan bedeninin defnedilmeden paralara ayrlarak her bir parasndan faydalanma yoluna gidilmesinden endie duyarlar ve bu durumun insann saygnl ilkesi ile badamadn dile getirirler. Bu bilginler cisman hair ve organlarn ahitlii inanc ile asli yara-

113

tl (hilkat) bozmann caiz olmamasn da kendi grlerine destek olarak sunarlar. Gnmz fkh bilginlerinin ounluu ise organ naklini alc asndan bir tr meru tedavi yntemi olarak kabul eder ve bunu esas itibariyle zaruret ve maslahat prensipleriyle temellendirirler. Bu baka gre insan hayatn tehdit eden bir alk ve zaruret durumunda haram fiillerin mubaha dnecei ve gnahn kalkaca fkhn temel ilkeleri arasnda yer alr. slam lye deer vermekle birlikte insana ve hayata daha ok deer vermi, hayat korumay dinin be temel gayesinden biri saymtr. Bu gr sahipleri klasik fkh doktrinindeki baz gr ve fetvalarn da bu konuya k tuttuunu sylerler. Mesela slam bilginleri, hayat tehdit eden alk zarureti karsnda kalan kimsenin l insan etinden bile yiyebileceini, tedavi maksadyla haram ve necis eyleri kullanlabileceini, insan vcuduna, lnn kemiinin veya diinin taklabileceini belirtmilerdir. Yine otopsi konusunda da iaret ettiimiz gibi fkh bilginleri yavruyu kurtarmak iin len annenin karnnn yarlabileceini ve yutulmu mcevher gibi deerli bir mal karmak iin lnn karnnn alabileceini sylemilerdir.
Klasik fkh gelenei iinde sz edilen konularla ilgili farkl gr ve yaklamlarn bulunduunu da belirtmek gerekir.

Organ naklini ilke olarak caiz gren bilginler daha ok vericiyle ilgili ortaya kan sakncalar sebebiyle bu tedavi ynteminin snrlar konusunda farkl grler ortaya koymulardr. Bunlar ve organ nakli ile ilgili dier fkh hkmleri naklin lden ve canldan yaplmasna gre ayr ayr ele almak yararl olacaktr.

Canldan Yaplan Organ Nakli


ada slam bilginlerinden bir ksmnn genel olarak organ nakline cevaz vermediini biliyoruz. Bir ksm ise lden diriye organ naklini caiz grd halde bunun diriden diriye yaplmasn kabul etmezler. Onlara gre insan kendi bedenine ve organlarna malik deildir. Dolaysyla bunlar zerinde tasarruf yapma hakk yoktur. nsan saygdeer ve dokunulmaz olup organ nakli yaratl deitirmektedir. Ayrca diriden diriye organ nakli iki taraf iin de denk bir tehlike oluturmaktadr ve bu ynyle zararn zararla giderilmesi niteliindedir. Buna karlk birok slam bilgini prensip olarak diriden diriye organ nakline olumlu bakar. Ancak bunlarn baskn ounluu konuya "zaruret" lt temelinde yaklamaktadr. Bu yzden canl vericiden yaplan organ naklinin caizliini yalnzca alc asndan hayati tehlikenin var olmas durumuyla snrlandrrlar. Baz bilginler ise hayati tehlike bulunmasa bile hastay ciddi biimde rahatsz eden durumlarda da bu ilemi caiz grr. te yandan baz bilginler yine zaruret prensibine dayanarak canldan organ nakli konusunda sadece vericiye az zarar veren kan, deri gibi bedende yenilenen doku ve organlarn nakline izin verir. ounluk ise bunlarla birlikte bbrek gibi insan bedeninde yedei bulunan, vericinin yaamn riske sokmayan ve beden btnln bozmayan organlarn verilmesini de caiz sayar. slam dnyasndaki ilim ve fetva kurullar da genellikle bu ynde kararlar vermilerdir. Kveyt Vakflar ve Din leri Bakanl Fetva Kurulu,

114

slam Konferans Tekilat slam Fkh Akademisi ve Dnya slam Birlii Fkh Akademisi'nin kararlar bu nitelikteki fetvalar arasnda yer alr.
slam Konferans Tekilat slam Fkh Akademisinin organ nakli ve dier ada fkh problemlerine dair gr ve kararlar iin http://www.fiqhacademy.org.sa adresine bavurabilirsiniz.

Sz edilen bilginler ve kurullar canldan canlya organ naklinde u artlarn bulunmasn gerekli grrler: Bir zaruretin bulunmas. Vericinin izin ve rzasnn bulunmas. Organn alnmasnn vericinin hayatn riske sokmayacak, saln ve beden btnln bozmayacak olmas ve bu durumun tbbi raporla belgelendirilmesi. Konunun uzmanlarnda operasyon ve tedavinin baarl olacana ilikin gl bir kanaat olumu bulunmas. Yeterli tbb ve teknik artlarn bulunmas. Organ vermenin cret veya belli bir kar karlnda olmamas.
Hayatta olan bir kimsenin gzlerinden biri bir bakasna nakledilebilir mi?

lden Yaplan Organ Nakli


ada slam bilginlerinin ounluu ve yukarda isimleri verilen ilim ve fetva kurullar lden organ nakline cevaz verirler. lkemizde Diyanet leri Bakanl Din leri Yksek Kurulu da farkl tarihlerde verdii birka kararla belli artlarn bulunmas halinde lden diriye organ naklinin caiz olduuna fetva vermitir.
Din leri Yksek Kurulu'nun organ nakli http://www.diyanet.gov.tr adresinden renebilirsiniz. ile ilgili kararlar

Yukarda iaret edilen fkh bilginleri ve kurullar, lden diriye organ naklinin caiz olmas iin u artlarn bulunmas gerektiini belirtirler: Organ naklinde bir zaruretin bulunmas. Konunun uzmanlarnda hastann bu tedaviyle iyileeceine ilikin gl bir kanaatin olumu bulunmas. lmden nce kendisinin veya lmnden sonra miraslarnn onaynn alnm olmas. Tbb ve hukuk lmn kesinlemi olmas. Organn bir cret veya kar karlnda verilmemi olmas. Alcnn da organ nakline raz olmas.

115

Organ nakli konusunda verici kiinin lm annn tespiti byk nem tamaktadr. Gnmzde beyin lm ile ilgili ciddi tartmalar vardr ve bu konu organ naklini dorudan ilgilendirmektedir. nk beyin lm gerekletikten sonra vcudun alt sistemleri bir sre daha yaam destek nitesinin yardmyla baz ilevlerini devam ettirir. Beyin lm kriterine gre hasta beyin lmnn gerekletii anda lm saylr. Bu kiinin daha nce organ banda bulunmas veya yaknlarnn organ alm iin onay vermesi durumunda organlarn bozulmasn nlemek amacyla l bir sre daha yaam destek nitesine balanarak kan dolamnn devam etmesi salanr. Ardndan kalp sona braklarak uygun grlen organlar alnr. Bu uygulama hem Bat'da hem slam lkelerinde lm annn tespiti zerine ciddi tartmalara sebep olmutur. slam dnyasnda beyin lm kriterinin lehinde ve aleyhinde gr belirten fkh bilginleri bulunmaktadr.

Organ Naklinin Ahlak Boyutu


Organ nakli konusuna salt bir salk ve tedavi sorunu olarak bakldnda bunda iyilik, zveri ve fedakrlk gibi insan ynler n plana kmaktadr. Fakat problemin derinine ve pratiine inildiinde birok ahlak sorunlarla karlalabilmektedir. Bunlardan birisi bu uygulamann insanlar arasnda ayrmcla sebep olmasdr. Organ nakli olduka pahal bir uygulama olup bunu normal gelir dzeyine sahip birisinin karlamas zordur. Bu durum yoksullar aleyhine bir eitsizlik dourmaktadr. Bir ncekiyle de ilikili olan ikinci bir sorun yoksul insanlarn geim derdi sebebiyle ucuz bedeller karlnda organlarn satmalardr. nsan onur ve saygnlna aykr olan bu olgunun nne geilmesi de mmkn gzkmemektedir. Organ nakillerinin daha ok yoksul insanlarn yaad Hindistan, Pakistan gibi lkelerde yapld bilinmektedir. Bu durumla ilgili zengin batllarn doulu insanlar bir tr yedek para deposu gibi grd yorumlar yaplmaktadr.
Btn dnyada yaygnlk kazand ve gayri insani yntemlerle faaliyet gsterdii bilinen organ mafyas olgusu ise bu konuyla ilgili ahlaki sorunlarn daha vahim bir boyutunu oluturmaktadr.

Organ nakli ile ilgili ahlaki sorunlardan birisi de beyin lm kriteri ve bu konudaki karar sreleriyle ilgilidir. Kalp gibi organlarn lmden ok ksa bir sre iinde nakledilmesi gerekir. Aksi halde bu organ hemen ie yaramaz hale gelmektedir. Bunun iin beyin lm kararnn verilmesi ve hasta yaam destek nitesinde iken organlarnn alnmas gerekmektedir. Fakat beyin lmnn gerek lm saylp saylmamas bir yana, bu kararlarn nasl ve hangi koullar altnda verildii baz soru iaretleri dourmaktadr. Bu yndeki kararlarda deiik faktr ve deerlendirmelerin etkili olabileceinden endie edilmektedir. Nitekim organ nakline olumsuz bakan baz bilginler beyin lm kriterinin ortaya atlmas ve kabul edilmesinin ardnda organ naklini kolaylatrma ve zellikle kalp naklini mmkn klma amacnn bulunduunu ileri srerler.

OCUK DRME VE KRTAJ


ocuk drme meselesi aslnda yeni bir konu deildir. Klasik fkh eserlerinde teden beri bu konu hem din hkm hem de hukuk ve ceza yaptrm balamnda ele alnmtr. Bu eserlerde yer alan aklama ve

116

hkmlerin nemli bir ksmnn dnemin yetersiz tbbi bilgi ve anlaylarna dayand da bir gerektir. Bunlarn gnmzde byk bir gelime kaydeden modern tbbn verileri nda yeniden gzden geirilmesine ihtiya duyulmaktadr. Dier taraftan zamanmzda giderek yaylan ve yeni teknik ve yntemlerle bambaka bir mahiyet kazanan krtaj olgusu bu meselenin farkl bir boyutta yeniden ele alnmasn gerekli klmtr. Ayn ekilde bugn tbb teknolojinin gelimesine paralel olarak gebelik srasnda gerek anne gerek ocukla ilgili herhangi bir tbb problemin olup olmad kolayca renilebilmektedir. Bu erevede bugn olduka gelimi eitli testler sayesinde ocukta bedensel veya zihinsel ciddi bir sakatln olup olmad da byk oranda tespit edilebilmektedir.
Gebelik srasnda ileri derecede sakat olduu tespit edilen ocuklarn alnp alnamayaca meselesi bugn hem tp bilginlerinin hem de ilahiyatlarn gndemini youn bir ekilde igal etmektedir.

Genel olarak ocuk drme ve zel anlamda krtaj meselesi olduka karmak bir konudur. Bu konunun i ie gemi birok meseleyle ilgisi vardr. Burada teknik ayrntlara ok fazla girmeden zellikle krtajla ilgili ada yaklam ve kararlar zerinde odaklanmamz gerekir. Ancak konunun gncel ynnn, onun teorik temelleri ve fkh arka planndan bamsz olarak ele alnmas zordur. ada bilginlerin krtaj konusundaki deerlendirmeleri de byk lde bu temeller zerinde ekillenmektedir. Bu yzden nce insann yaradl evreleriyle ilgili temel naslar ve klasik dnem fkh bilginlerinin bunlar nasl anladklar hakknda ksa bir bilgi vermemiz uygun olacaktr. Daha sonra dorudan krtajla ilgili gr ve aklamalara geebiliriz.

Klasik Fkh Geleneinde ocuk Drme


Klasik fkh terminolojisinde ana rahmindeki ocua cenn ad verilir. Bu ismi gebeliin hangi evresinde ald konusunda bir snrlama yoktur. Mirasla ilgili baz hkmler sa domak kaydyla ocuk ana rahmine dt andan itibaren geerli olur. Buna karlk ana rahmindeki ocukla ilgili dier baz hkmlerin sabit olmas ceninin yaratlnn belirli bir aamaya gelmi olmasna balanmtr. Klasik fkh bilginleri kendi dnemlerindeki tbb imknlarn yetersizliinin de etkisiyle gebeliin kesinlik kazanmas iin baz somut ve objektif gstergelerin ortaya kmasn l olarak almlardr. Mesela Haneflere gre ana karnndaki ceninin kasten dmesine sebep olan bir kimseye ceza verilebilmesi iin ceninin parmak, trnak, sa gibi baz organlarnn belli olmas arttr. ocuk drmenin din hkm de ceninin rahimde geirdii aamalara gre farkllk gstermektedir. Bu aamalarn bilimsel ve tbb adan nasl balayp gelitii elbette nemlidir. Fakat ceninle ilgili hkmlerin belirlenmesinde naslarn ne syledii ncelikle nem tamaktadr.
Klasik fkhta ceninin dmesine yol aan kimselere ne gibi cezalar ngrlmtr?

Kur'n'da insann yaratl evrelerine eitli ayetlerde yer verilmitir. Bu ayetlerden birinde yle buyurulmaktadr:"And olsun ki biz insan szlp

117

karlm amurdan yarattk. Sonra onu nutfe (sperm) olarak emin ve salam bir karargha (rahime) koyduk. Sonra nutfeyi bir alaka (engelli hcre topluluu ) olarak yarattk; daha sonra o alakay bir mudga (belli belirsiz bir ktle) olarak yarattk. Ardndan o mudgay kemik olarak yarattk ve o kemilere et giydirdik. Sonra onu bir baka yaratlla ina ettik. Yaratanlarn en gzeli olan Allah ne ycedir!" (M'minn, 23/12-14). Bu ve benzeri ayetlerde Hz. Adem'in yaratlna iaret edildikten sonra insann ana karnnda geirdii evreler srasyla anlatlmaktadr. Buna gre cenin nce nutfe iken sonra alaka'ya sonra da mudga'ya dnmektedir. Bu aamadan sonra ceninde kemikler, yani iskelet olumakta ve buna et giydirilmektedir. Bundan sonra onun "baka bir yaratlla ina edildii" belirtilmektedir. Mfessirlerin ounluuna gre bu ifade ile cenine ruh flenmesi kastedilmektedir. Yani bundan nce ocuk bedensel bir yapdan ibaret iken bu aamadan sonra insan haline gelmektedir.
Kur'n- Kerm'den insann anne karnnda yaratl ile ilgili baka hangi ayetlerin olduunu tespit ederek yukarda mealini verdiimiz ayetle karlatrnz.

Kur'n'da ceninin geirdii bu evrelerin sreleri belirtilmemektedir. Bunlarla ilgili baz bilgiler hadislerde aklanmaktadr. Bu konuda birok sahih ve farkl rivayet vardr. Bunlar ierdii bilgiler bakmndan iki gruba ayrmak mmkndr. Birinci grup hadislerde kiinin anne karnnda 40 gnde derlenip toparland, bundan sonra bir o kadar (40 gn) alaka bir o kadar da mudga olarak kald, daha sonra ruh flenip eceliyle kaderinin belirlendii anlatlr (Buhar, "Bed''l-halk", 6). Bu gruptaki hadislere gre cenine ruh nc krk gnn sonunda (120 gn) flenmektedir. Dier grup hadislerde ise ruhun flenmesinin ilk krk gnden sonra meydana geldiine iaret edilmektedir (Mslim, "Kader", 2, 4). Burada belirtmek gerekir ki canllkla ruhun flenmesi ayn eyler deildir. Canllk spermde bile mevcuttur. Bu canllk dllenmeden itibaren ayr bir nitelik ve btnlk kazanmakta ve safha safha oluum ve yaratln tamamlamaktadr. Ayetler ceninin mudga aamasndan sonra bambaka bir evreye girdiini anlatmaktadr. lgili hadislerin ifadelerinden ruhun da bu dnemlerde flendii anlalmaktadr. Fakat mudga aamasnn ceninin fiziksel geliiminin hangi dnemine denk geldii kesin olarak bilinememektedir. ocuk drme ile ilgili kritik soru da bu noktada gndeme gelmektedir: Anne karnndaki ceninin drlmesi konusunda hangi aamadaki canllk esas alnacaktr? Bu soruyu u ekilde kurgulamak da mmkndr: Ana rahmindeki canllk hangi aamadan sonra bir insan cann temsil etmektedir?
Klasik fkh bilginlerinden nemli bir ksm ocuk drmenin din hkm konusunda yukarda meallerini verdiimiz ayet ve hadisleri dikkate alarak cenine ruh flenmesi evresini hareket noktas olarak kabul etmitir.

Ruh flenmesinin ceninin nc aamas (mudga) tamamlandktan sonra olduu konusunda ittifak vardr. Fakat ruhun flenmesini esasa alan bilginler rivayetler arasndaki farkllklara bal olarak bu aamann hangi srelerde tamamland konusunda gr ayrlna dmlerdir. Bir ksm bilginler ise bu konuda ruh flenmesi kriterini dikkate almamlardr. Onlar cenine ana rahmine dt andan itibaren insan muamelesi yaparak hangi aamada olursa olsun onun drlmesine onay vermemilerdir.

118

Bu yaklamlar temelinde klasik fkh bilginlerinin ocuk drme ile ilgili grlerini u ekilde zetleyebiliriz: Haneflerin ounluu ruhun 120 gnde flendiini bildiren hadise dayanarak bu sreye kadar ocuun drlmesini caiz grmtr. Hanef bilginlerden bazlar bunun mutlak olmadn, sadece hakl ve zorunlu bir sebebe dayanmas halinde caiz olabileceini belirtmilerdir. Emzikli ocuu bulunan kadnn gebe kalmas durumunda stnn kesilmesi, kocann da stanne temin edememesi durumu bu mazeretler arasnda saylmaktadr. afiler cenine gebeliin krknc gnnden sonra ruh flendiine ilikin hadisi esas alarak bu sre iinde elerin rzasnn olmas ve anne adaynn bundan zarar grmemesi artyla ocuk drmenin caiz olduunu sylemilerdir. Hanbel mezhebinde de tercih edilen gr ruh flenmeden nce ocuk drmenin caiz olduu ynndedir. Onlar da bu konuda krk gn esas almlardr. Fakat her iki mezhep iinde de ocuk drmenin gebeliin her aamasnda caiz olmad grnde olan bilginler vardr. rnein afi bilginlerinden Gazzal ceninin rahim duvarna yapmasndan itibaren ocuk drmenin caiz olmadn ve cinayet sayldn belirtmitir. Ancak Gazzal bunun gnahnn ilk gnlerde daha hafif olduu gebelik sresi arttka gnahn katland grndedir. Maliklere gre de krk gnden sonra ocuk drmek haramdr. Bu mezhepte arlkl gr krk gnden nce de ocuk drmenin haram olduu ynndedir. Bununla birlikte bu mezhebe mensup baz bilginler krk gnden nceki ocuk drmelerin mubah veya mekruh olduunu sylemilerdir. Bu arada Zahirler de Malikilerdeki hkim gre paralel olarak ocuk drmenin hibir ekilde caiz olmad grndedirler.

ada Dnemde Krtajla lgili Grler


Szlkte "kazmak" anlamna gelen krtaj teknik bir terim olarak rahim iindeki bir gebeliin tbb bir mdahale ile sonlandrlmas demektir. Bunun iin gebeliin durumuna ve sresine gre farkl teknikler uygulanmaktadr. Gnmzde olduka gelien tp bilim ve teknolojisi sayesinde ana rahmindeki ceninin durumu ve geliim sreleri ayrntl bir ekilde izlenebilmektedir. Bu bilgiler ana rahmindeki embriyonun bedensel olarak gebeliin ilk haftalarndan itibaren ok hzl bir gelime kaydettiini, altnc ve yedinci haftalardan sonra (yaklak 40-45 gn) dardan bakldnda bir insan ekline kavutuunu gstermektedir. ada fkh bilginleri gnmzde yeni bir boyut kazanan krtaj meselesine bu yeni bilimsel ve tbb veriler nda yaklamakta ve ocuk drme ile ilgili klasik fkh anlaytan olduka farkl sonular ortaya koymaktadrlar. Zamanmzda fkh bilginlerinin genel eilimi krtaj konusunda cenine ruh flenmesi olaynn kstas olarak alnmamas ynndedir. Bu bilginlere gre ruhun flenmesi mahiyeti ve hangi aamada gerekletii hibir ekilde bilinemeyecek bir olaydr. Ruh flenmesi kriteri ounlukla ceninin vcut yapsnn ancak ruhun flenmesi aamasnda tamamland, insan olma zelliini de bu aamada kazand varsaymna dayanmaktadr. Halbuki bu gnk tbb bilgiler, 120 gnden nce ceninde i organlarn tamamen olutuunu, d grnmnn ise ok daha nce belirgin ekilde insana benzediini ortaya koymaktadr.

119

Bu bilginler ayrca yle sylerler. slam'da insan hayatnn korunmas dinin be temel ilke ve amacndan birini oluturmaktadr. nsan en erefli varlk olup onun saygnl ve dokunulmazl slam'n srarla zerinde durduu bir husustur. nsann yaama hakk da erkek spermi ile kadn yumurtasnnn birletii ve dllenmenin gerekletii andan itibaren sabit olur. Dolaysyla anne baba da dahil hi kimsenin bu hakka mdahale etme yetkisi yoktur. Grld gibi bu yaklama sahip olan bilginler ana rahmindeki varl balangtan itibaren insan olarak kabul etmekte ve hakl ve zorunlu bir sebep olmakszn bunun krtajla alnmasn caiz grmemektedir. slam dnyasndaki gvenilir ilim ve fetva kurullar da genellikle bu dorultuda kararlar vermektedir. Gnmz fkh bilginlerinden bir ksm yukardaki yaklam byk lde benimsemekle birlikte krtajn haramlnn ilk krk gnde daha hafif olduunu, dolaysyla geerli baz mazeretler sebebiyle bu dnemde krtaj yaplabileceini sylerler. Onlara gre daha sonraki aamalarda haramlk giderek daha da kuvvetlenir ve gnah katlanr. Bu yzden krk gnden sonraki dnemlerde tbb ve kesin bir zaruret ortaya kmadka krtaj yaplamaz. Bu bilginler ceninin rahimde kalmasnn annenin hayatn ciddi ekilde tehlikeye sokmasn bu zaruretlerden biri olarak gsterirler. ada bilginlerden bir ksm da insann yaratl evreleriyle ilgili ayet ve hadislerin lafz anlamlarna bal kalarak krtaj konusunda klasik gelenekte olduu gibi ruhun flenmesi kriterini esas kabul etmekte ve bundan nce krtajn caiz olduunu sylemektedir. Fakat bu bilginler bu konuda 120 gne deil, 40 gne itibar edilmesi gerektii grndedirler. Bu gr sahiplerinden bazlar klasik gelenekte 120 gn eklinde yorumlanan hadisleri dil asndan inceleyerek bu hadislerin gemite yanl anlaldn, bunlarn da esas itibariyle 40 gn ifade ettiini aklamaya alrlar. Gnmzde krtajla ilgili ok tartlan konulardan biri de tbbi tetkikler sonucunda ceninde tedavisi mmkn olmayan ciddi bir sakatln ortaya kmas durumunda bunun alnp alnmayaca meselesidir.
Bu konuda ada bilginlerin genel kanaati gebelik 120 gne ulatktan sonra anne iin hayati bir tehlike sz konusu olmadka sakatln nitelii ve boyutu ne olursa olsun bunun caiz olmad ynndedir.

Baz bilginler ise 120 gnden nce uzman hekimlerden oluan bir heyet tarafndan ceninin nemli bir sakatlnn bulunduu ve tedavisinin de imknsz olduu tespit edilirse, ayrca domas halinde hem ocuun hem ailesinin ok zor ve aclar iinde bir hayat geirecei anlalrsa, bu ocuun anne babasnn istei zerine aldrlabileceini sylemektedirler. Dnya slam Birlii Fkh Akademisi de 10-17 ubat 1990 tarihli 12. dnem toplantsnda bu ynde bir karar vermitir.

SUN' DLLENME VE TP BEBEK


Tp Bebek Nedir?
Gnmzde ok tartlan meselelerden biri de tp bebek uygulamasdr. Bu uygulama deiik tbb rahatszlklar sebebiyle ocuk sahibi olamayan iftlerin ocuk sahibi olmak amacyla kullandklar bir tekniktir. Tp bebek uygulamas bir tr sun' dllenme yntemidir. En basit anlatmyla yle

120

uygulanmaktadr. Normal yoldan ocuk sahibi olamayan ailelerde anne adayna baz hormonlar alanmakta, bu ekilde yumurtalklar uyarlarak birok yumurta elde edilmektedir (en az 7-9 adet). Bunlar baba adaynn spermleri ile laboratuar ortamnda dllendirilmekte ve embriyolarn gelimesi iin yine laboratuar koullarnda birka gn bekletilmektedir. Bundan sonra elde edilen embriyolardan iki tanesi anne adaynn rahmine yerletirilmektedir. Anne adaynn rahmine yerletirilen bu embriyolar, baarl bir gebelie yol aarsa, hazrlanm olan dier embriyolara ihtiya kalmamaktadr. Bunlar elerin istei dorultusunda baka bir gebelikte kullanlmak veya baka iftlere balanmak ya da kk hcre elde etmek zere dondurulmaktadr. Baz uygulamalarda anne veya babann ocuk yapma kabiliyeti yoksa baka kadn veya erkeklerden sperm veya yumurta alnmaktadr. Anne rahmi bu uygulama iin elvirili deilse tayc annelik (kiralk anne) yntemine de bavurulabilmektedir. Gnmzde sun' dllenme yoluyla ocuk sahibi olmann bir yolu da mikroenjeksiyon yntemidir. Bu yntemde erkein spermi mikro aletler yardmyla dorudan kadnn dl yatana veya rahmine enjekte edilerek i dllenme salanmaktadr. Gnmzde yaygn bir ekilde kullanlan bu yntemlerle ilgili tbb, etik, sosyal ve psikolojik baz sorunlar ortaya kmaktadr. Aada ada slam bilginlerinin bu uygulamalarla ilgili yaklamlarn zetleyeceiz.

slam Bilginlerinin Tp Bebek Konusuna Yaklamlar


Sun' dllenme ve tp bebek uygulamas aslnda normal yoldan ocuk sahibi olmayan eleri tedavi etmek ve onlarn ocuk sahibi olmasn salamak zere gelitirilmitir. Bu adan balang olarak gayet olumlu ve iyi niyetlidir. Fakat bu yntem daha sonra zellikle Bat'da giderek farkl boyutlar kazanm ve toplumun geleneksel, din, ahlak ve sosyal deerleriyle elien bir takm amalar dorultusunda kullanlmaya balanmtr. Mesela bugn baz Avrupa lkelerinde evlenmeksizin kimlii belirsiz bir erkein sperminden ocuk sahibi olma, kocas iktidarsz veya spermleri yetersiz olduunda karsn baka bir erkein spermi ile gebe brakma, kiralk annelik, sperm bankas oluturma gibi uygulamalar olduka yaygnlk kazanmtr. Bu durum din ve etik deerler bakmndan olduu kadar birey psikolojisi, sosyal deerler ve doan ocuun haklar bakmndan da bir hayli olumsuz sonular dourmaktadr. Bu yzden bu problemlerin youn bir ekilde yaand Bat lkeleri bata olmak zere btn dnyada sun' dllenme ve tp bebek konusu tp etii ve biyoetik adan ciddi ekilde tartlmaktadr. te yandan biraz nce ifade ettiimiz gibi tp bebek ynteminde laboratuar koullarnda birden ok embriyo (blastocist) retilmekte, bunlardan ancak birka tanesi anne rahmine yerletirilmektedir. Dierleri yok edilmekte veya baka amalarla kullanlmaktadr. Bu uygulama da btn dnyada tp bebek konusunu hem din hem de etik adan tartlr hale getirmitir. nk krtaj konusunu ele alrken belirttiimiz gibi ada bilginlerden nemli bir ksm sperm ve yumurtann birlemesiyle oluan zigotu, dllenme gerekletii andan itibaren insan olarak kabul etmektedir. Kural olarak ilk anndan itibaren insana sayg duymak, hukuki haklarn tanmak ve bunlar inememek gerekmektedir.

121

Bu ve benzeri sakncalarnn yannda tp bebek uygulamasnn slam deerler bakmndan olumlu ve faydal yanlar da vardr. ocuk sahibi olmak doal ve ftr bir istektir. Anne babann ocuk sahibi olmay istemeleri en doal haklardr. nk ailenin kurulu amalarndan biri ocuk sahibi olmaktr. Ayrca bu istek dince de tevik edilmitir. Neslin devam, din ve kltrel deerlerin bir sonraki kuaklara aktarm ocuklar sayesinde mmkn olabilmektedir. slam inancna gre dier btn nimetler gibi ocuk da Allah vergisidir. Bir ayet-i kermede yle buyurulmaktadr. "Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr. O, ne dilerse, onu yaratr. Kimi dilerse ona kzlar balar, kimi dilerse ona erkekler lutfeder. Yahut erkekler, diiler olmak zere ift verir. Kimi de dilerse onu ksr brakr. phesiz O, hakkyla bilendir, her eye kdirdir "(e-uar, 42//49-50). Allah Tel her eyi bir sebebe balamtr. slam'a gre bunlar aratrp kefetmek ve meru bir arzuya kavumak iin uygun sebeplere sarlmak, kader inancyla atmaz. Bu nedenle ksrl sebebiyle ocuk sahibi olamayan iftlerin tedavi yoluna gitmelerinde ve bunun sonucunda ocuk sahibi olmalarnda dinen bir saknca yoktur. Ne var ki, slam dini, meru evlilikler dnda ocuk sahibi olma yollarn yasak kabul etmi ve bunu toplumsal bozulmann nedeni olarak grmtr. Bir taraftan evlilii tevik ederken, dier taraftan zinay kesin olarak reddetmi, ayrca nesli, nesebi ve aileyi zayflatabilecek her trl tehlikeye de iddetle kar kmtr. Bu genel yaklam erevesinde gnmz fkh bilginleri sun' dllenme ve tp bebek yntemiyle ocuk sahibi olmaya ilke olarak olumlu bakmaktadrlar. Onlar bu yntemin sakncal ve yararl ynlerini karlatrmakta ve yararl ynnn daha baskn olduu sonucuna varmaktadrlar. Fakat bu konuda temel hareket noktas birok meselede olduu gibi zaruret prensibidir. Dolaysyla bu uygulamann zaruret erevesi ve snrlar iinde kalmas art koulmaktadr. En bata elerin doal yoldan ocuk sahibi olma imknlarnn bulunmadnn kesin bir ekilde anlalm olmas gerekir. Dier taraftan bu yntemin slam dininin bu konuda koyduu temel ilke, yasak ve amalara ters dmeyecek ekilde uygulanmas da byk nem tamaktadr. Bu nedenle slam bilginleri bu uygulamaya sadece evli iftlerin sperm ve yumurtasnn kullanlmas, gebelii de yine ein yapmas artyla caiz grmektedirler.
slam Konferans Tekilat'na bal slam Fkh Akademisi 1986 ylnda Amman'da yapt toplantda bu konuyu grmtr. Bu toplantda alnan kararlar bu meseleyle ilgili slam bilginlerinin genel yaklamn yanstmaktadr.

Bu kararlar nda sun' dllenme ve tp bebekle ilgili caiz grlen ve grlmeyen uygulamalar aadaki ekilde zetleyebiliriz.

Caiz Grlen Uygulamalar


Kocann spermi ve karsnn yumurtas alnarak dllendirilmesi ve oluan embriyonun ayn kadnn yerletirilmesi. darda rahmine

Kocann sperminin alnarak mikroenjeksiyon yntemi ile karsnn dl yata veya rahminde uygun bir yere yerletirilmesi.

122

Caiz Grlmeyen Uygulamalar


Kocann sperminin yabanc yani arada evlilik ba bulunmayan bir kadndan alnan yumurta hcresiyle dllendirilmesiyle oluan embriyonun karsnn rahmine yerletirilmesi. Yabanc bir erkein spermi kullanlarak yaplan dllendirme sonucu oluan embriyonun kadnn rahmine yerletirilmesi. Elerden alnan yumurta ve sperm hcrelerinin darda dllenmesi sonucu oluan emriyonun, gebe kalmaya gnll bir baka tayc kadnn rahmine yerletirilmesi. Yabanc bir erkein spermi ile yabanc bir kadnn yumurta hcresinin darda dllendirilmesi ve embriyonun kadnn rahmine yerletirilmesi. Kocann spermi ile karsnn yumurtasnn darda dllendirilmesiyle oluan emriyonun, kocann dier karsnn rahmine yerletirilmesi.
Bu aklamalardan aka anlald gibi dllenmenin temel unsuru vardr. Bunlar sperm, yumurta ve rahimdir. Tpte alama yntemiyle ocuk sahibi olmann caiz olabilmesi iin bu unsurun da birbiriyle evli iftlere ait olmas gerekir.

Buna karlk sun' dllenme ve tp bebek tekniinde bu eklin dna klp araya yabanc bir unsur sokulduunda, yani sperm, yumurta ve rahimden biri kar koca dnda birine ait olduunda ilem caiz olmamaktadr. nk bu nesep karklna sebep olmakta, aile ve toplum deerlerini kknden sarstmaktadr.
Evli iftlere ait embriyonun tayc yabanc bir kadnn rahmine yerletirilmesi sonucu dnyaya gelen bebein gerek annesi kimdir?

Yumurta ve Sperm Bankas


Tp bebek yntemiyle balantl nemli bir konu da yumurta, sperm ve embriyo bankalardr. Gnmzde dondurma teknikleri son derece baarl bir ekilde uygulanmaktadr. Dondurulan sperm ve yumurta hcreleri veya embriyolar zldkten sonra yzde doksanlara varan oranda yaama kabiliyetine sahip olmaktadr. Bu ilemler artk ok sk yapld iin konuyla ilgili banka terimi kullanlmaktadr. Bu yzden sperm ve yumurta bankalarnn yansra gnmzde embriyo bankalarndan da sz edilmektedir. Bu balamda banka terimi daha ok kadnn yumurtasnn veya erkein sperminin ocuk sahibi olamayan bir bakasna verilmek zere saklanmas anlamnda kullanlmaktadr. Ancak bu hcreler bunlar veren ayn kiiler tarafndan daha ileri dnemlerde kullanlmak zere de dondurulabilmektedir. Erkek olsun kadn olsun baz insanlar herhangi bir nedenle olgunluk anda veya daha sonraki dnemlerde kendi sperm veya yumurta hcrelerini kaybedebilmektedir. Bu durum genlik dneminde de sz konusu olabilir. Mesela reme anda ortaya kan baz kanser trleri byle sonular dourmaktadr. nk bu hastalklara yakalanan kiilere uygulanan n tedavisi veya kemoterapi gibi tedaviler baz vakalarda tedavinin zelliine gre spermin veya yumurtann bir daha hi retilemeyecek ekilde tahribine yol amaktadr. Byle durumda olan baz hastalar tedavi ncesinde sperm ya da yumurta hcrelerinin gelimi tekniklerle dondurularak saklanmasn

123

istemektedirler. Bylece tedavi sonrasnda kendi sperm ve yumurtalaryla ocuk sahibi olma imkn elde etmeyi amalamaktadrlar. Grld gibi bu tekniin olduka insan ve makul gerekeleri vardr. Fakat bu uygulamalar ayn zamanda baz istismarlara ve sakncalara da kap aralayacak niteliktedir. nk dondurulan hcre ve embriyolarn gnmzde pekok rnei grld gibi aralarnda evlilik ilikisi bulunmayan baka kiilere transfer edilmesi mmkndr. Hatta srf bu amala kimlii belirsiz kiilerden sperm ve yumurta alnarak dondurulduu bilinen bir husustur. Bunlarn zellikle slam dininin en temel amalarndan biri olan neslin korunmas ilkesiyle badamad aktr. ada slam bilginleri bu uygulamann yararl ve sakncal ynlerini birlikte deerlendirerek u grlere varmlardr. Hasta kadnlardan alnp dondurulan yumurtalar ileride iyilemeleri durumunda yine kendilerine verilecekse bunun dini adan bir sakncas yoktur. Fakat bu yumurtalarn baka kadnlara nakledilmesi caiz deildir. nk yumurta, kromozomlar sayesinde annenin genetik ifresini, yani birtakm kiisel zelliklerini tar. Yumurta kadndan dierine aktarldnda onun btn zellikleriyle birlikte aktarlm olmaktadr. Bu ilem ileride dini, hukuki, sosyal ve psikolojik birok problemin ortaya kmasna sebep olacaktr. Ayn gerekeden dolay alanm yumurtalarn, yani embriyolarn da bir baka kadnda kullanlmas caiz grlmemektedir. Sperm konusuna gelince, bankaya konan sperm, ileride erkein kendi nikhl einin rahmine yerletirilecekse bu uygulama zarurete dayal olarak caiz grlmektedir. Byle yaplmayp, bankada toplanan spermler, daha sonra istekte bulunacak dier kadnlara verilecekse caiz deildir. nk bu ilem ocuun nesebinin sahih olmamas ve nesebin karmas sonucunu dourmaktadr. Nitekim slam'da zinann yasaklan gerekelerinden biri de bu sakncay ortadan kaldrmaktr. Bu konuda sperm verenin de alann da dini sorumluluu vardr.
Erkekten alnp, ileride kendi nikhl einde tp bebek yntemiyle ocuk sahibi olmak amacyla dondurulan spermler, bu sre iinde erkein lmesi durumunda artk kullanlamaz. nk lmle birlikte evlilik ilikisi sona ermektedir.

zet
Haram Maddelerle Tedavi Gnmzde tedavide kullanlan baz maddeler ve uygulamalar haram unsurlar iermektedir. Klasik fkhta haram maddelerle tedavinin hkm konusunda farkl yaklamlar vardr. slam bilginlerinin ortak kanaati hayat bir tehlikeden kurtulmak iin haram madde kullanmaktan baka are kalmamsa bunun ila olarak kullanbabilecei ynndedir. Hayat tehlike bulunmad durumda bunun caiz olup olmad ise tartmaldr. Otopsi Otopsi amac bakamndan tbb ve adl olarak iki ksma ayrlr. ada slam bilginleri zaruret ilkesine dayanarak belirli kaytlarla adli otopsinin caiz olduunda ittifak etmilerdir. Bilginlerin byk ounluu tbb otopsiye de cevaz vermektedir. Bunu caiz grmeyen bilginler de bulunmaktadr.

124

tenazi tenazi uygulan bakmndan aktif ve pasif ksmlarna ayrlmaktadr. Temelde "lme hakk"na dayandrlan tenazi btn dnyada din, ahlak ve hukuk boyutlaryla tartlmaktadr. Btn semav dinler gibi slam dini de ilke olarak tenaziye kardr. Bu uygulama slam'n temel ilke ve amalarna tamamen ters bir tasarruf olarak grlmektedir. Genel olarak aktif tenazi intiharla, pasif tenazi ise cinayetle ilikilendirilmektedir. Ancak klasik fkhtaki baz anlaylar gnmzde pasif tenazi olarak kabul edilen baz uyulamalar onaylar niteliktedir. Organ Nakli ada slam bilginleri organ nakli konusunu itikad, fkh ve ahlak boyutlaryla deerlendirmektedirler. Konu fkh adan haramla tedavi, insan bedeninin saygnl ve dokunulmazl, yaratl bozma yasa ve zaruret prensibi gibi konular temelinde ele alnmaktadr. Fkh bilginlerinin ounluu prensip olarak lden canlya organ nakline olumlu yaklarlar. lden organ nakline cevaz veren bilginlerden bir ksm bunun canldan yaplmasn kabul etmezler. Buna karlk birok slam bilgini belirli artlar altnda canldan canlya organ naklini de caiz grr. Ancak daha ok verici ile ilgili ortaya kan sakncalar sebebiyle bunun snrlar konusunda farkl grler ileri srerler. Organ nakli konusu tp etii asndan da baz tartmalar beraberinde getirmektedir. ocuk Drme Ve Krtaj Klasik fkh geleneinde ocuk drmenin hkm konusunda cenine ruh flenmesi olay temel hareket noktas olarak kabul edilmektedir. Genellikle bundan nce ocuk drme caiz grlmektedir. Konuyla ilgili rivayetler farkl olduu iin bunun hangi sre iinde caiz olduu konusunda gr ayrl vardr. Ayrca klasik dnem fkh bilginleri arasnda bunun gebeliin hibir aamasnda caiz olmadn kabul edenler de bulunmaktadr. ada fkh bilginlerinin ounluu ise krtaj konusunda ruh flenmesi kriterini dikkate almamakta ve hakl bir sebep bulunmadka gebeliin hangi aamasnda olursa olsun ceninin krtaj edilmesine cevaz vermemektedir. Baz bilginler ise krk gnden nceki gebeliklerde bunun caiz olduunu sylemektedir. ada dnemde kimi bilginler ve fkh akademileri anne karnnda ciddi bir sakatl tespit edilen ocuun 120 gne kadar alnabilecei kanaatine varmtr. Sun' Dllenme ve Tp Bebek Gnmzde tp bebek ve mikroenjeksiyon yntemleriyle ocuk sahibi olunabilmektedir. slam bilginleri normal yoldan ocuk sahibi olamayan elerin bu yollarla ocuk sahibi olmalarna ilke olarak olumlu bakmaktadrlar. Fakat bu yntemlerin caiz olabilmesi iin dllenmenin unsurunun, yani sperm, yumurta ve rahmin birbiriyle evli iftlere ait olmas gerekir. Bu arta uyulmadan gerekletirilen uygulamalarn ise toplumun geleneksel, din, ahlak ve sosyal deerleriyle elitii kabul edilmektedir. Gnmzde baarl bir ekilde uygulanan dondurma teknikleri yumurta, sperm ve embriyo bankalarn gndeme getirmitir. Buralarda dondurulan yumurta, sperm ve emriyolarn aralarnda evlilik ilikisi bulunmayan kiiler tarafndan kullanlmas kesin olarak caiz deildir. Fakat hasta kadnlardan alnp dondurulan yumurtalar ileride iyilemeleri durumunda yine kendilerine verilecekse bunun dini adan bir sakncas olmad belirtilmektedir.

125

Kendimizi Snayalm
1. Otopsi ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Otopsinin uzman hekim tarafndan yaplas arttr. b. Adl otopsinin caizlii zaruret ilkesine dayandrlmaktadr. c. Otopsi adaletin gerekletirilmesine yardm etmektedir. d. Din leri Yksek Kurulu tbb otopsinin caiz olmadna karar vermitir. e. Otopsi lye gsterilmesi gereken hrmetle elimektedir. 2. Aadakilerden hangisi organ nakline kar olanlarn gerekelerinden biri deildir? a. Organ nakli bakasnn hayat hakkna saldr niteliindedir. b. Organ nakli yaratl bozmadr. c. Organ nakli haramla tedavi saylr. d. Organ nakli zararn zararla giderilmesidir. e. Organ nakli ile kiilik transferi gerekleir. 3. Krk gnden sonra ceninin drlmesini caiz gren fkh bilgini aadakilerden hangisidir? a. afiler b. Hanefler c. Malikler d. Zahirler e. Gazzal 4. Aadakilerden hangisi Dnya slam Birlii Fkh Akademisinin anne karnnda ciddi sakatl tespit edilen ceninle ilgili ald karar yanstmaktadr? a. Gebeliin 120 gnne kadar alnabilir b. Gebeliin hangi aamasnda olursa olsun alnabilir c. Sadece gebeliin ilk 40 gnnde alnabilir d. Gebeliin hibir aamasnda alnamaz e. Alt aya kadar alnabilir

126

5. Tp bebekle ilgili aadaki uygulamalardan hangisi caiz deildir? a. Kocann spermi ve karsnn yumurtas alnarak darda dllendirilmesi sonucu oluan embriyonun ayn kadnn rahmine yerletirilmesi b. Elerden alnan sperm ve yumurtann dllendirildikten sonra bir tayc annenin rahmine yerletirilmesi c. Kadnn yumurtas dondurularak daha sonra iyilemesi durumunda kendisine verilmesi d. Kocann spermi dondurularak daha sonra kendi karsnn yumurtas ile dllendirilmesi e. Mikroenjeksiyon yntemi ile kocann sperminin karsnn rahmine yerletirilmesi

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. e 3. b 4. a 5. b Yantnz doru deilse, Otopsi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Organ Nakli konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, ocuk Drme ve Krtaj konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, ocuk Drme ve Krtaj konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Sun' dllenme ve Tp Bebek konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Uzman hekimlerce beyninin kesin olarak btn fonksiyonlarn yitirdiine ve bu durumdan geri dnn artk imknsz olduuna karar verilen kimsenin yaam destek nitesinden karlmas tenazi saylmaz. nk bu karar hayatta olduu varsaylan biri hakknda deil, lm olduu kabul edilen biri hakknda alnmaktadr. Beyin lm kriteri ile ilgili asl tartma beyin lmne karar verilen kiilerin yaam destek nitesinde iken organlarnn alnmasdr. Sra Sizde 2 Hayatta olan bir kiinin gzlerinden birinin baka bir kimseye nakledilmesi caiz deildir. nk bu hayati bir tehlike iermese bile kiinin beden btnln bozmaktadr. Sra Sizde 3 slam hukukuna gre eylemleriyle ana rahmindeki ceninin dmesine sebep olan kimselerin ceninin miraslarna gurre denilen bir ceza/tazminat

127

demesi gerekir. Bu tam diyetin bete biri orannda bir mebladr. Baz fkh mezheplerine gre faile ayn zamanda kefret de gereklidir.

Sra Sizde 4 u ayetlere bakabilirsiniz: Hc 22/5; Zmer 39/6; Nh 71/13/14; Trk 86/5-6'

Sra Sizde 5 Kur'n- Kerm'e gre hakiki anne ocuu douran kadndr. Bir ayette yle buyurulur: "Onlarn anneleri ancak kendilerini douran kadnlardr" (elMcdele, 58/2). Gebeliin glklerine katlanan, bunun iin bedeninde birok fizyolojik deiikliklere maruz kalan, bebei kanyla ve canyla besleyen tayc annedir. Buna karlk yumurtasn veren kadn da bebein genetik annesidir. nk ocuk onun genlerini tamaktadr. Bylece ortaya kan ift annelik durumu hem ocuk hem de ilgili kadnlar iin psikolojik ve sosyal pek ok problemi beraberinde getirecektir.

Yararlanlan Kaynaklar
Beer, F. (2008), Gncel Meseleler Din zmler, stanbul, Nn Yaynclk eker, O (1993) "ocuk Drme", Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, VIII, 364-365, stanbul Grgl, . (2010) "Tayc Annelik-Fkhi Bir Bak", slam Hukuku Aratrmalar Dergisi, sy.15, s. 197-208, Konya Gncel Dini Meseleler stiare Toplants II: 16-18 Kasm 2007 (2009) Ankara, Diyanet leri Bakanl Yaynlar lahiyat Faklteleri IV. slam Hukuku Anabilim Dal Eitim-retim Meseleleri Koordinasyon Toplants ve "zrl Olduu Tespit Edilen Ceninin Alnmas" Sempozyumu (Bildiri ve tartmalar kitab) (2008), zmir nce, . (2007) "Organ Nakli", Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, XXXIII, 373-375, stanbul Karaman, H. (2001) slamn Inda Gnn Meseleleri, stanbul, z Yaynclk Kaya, A. (1994) "slam Hukukuna Gre tanazi", Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, c. 6, sy.6, s. 133-146, Bursa

128

Komisyon (2004), lmihal II: slm ve Toplum, stanbul, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar Yiit, Y. (2003) "slm Ceza Hukuku Asndan tanazi ve Hukuk Sonularnn Deerlendirilmesi", slm Aratrmalar, c. XVI, sy.3, s. 337-349, Ankara

129

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slam Dininde elence ve trlerine dair hkmleri ayrt edebilecek, Hz. Peygamber dnemi elence uygulamalarn ifade edebilecek, Mzie dair farkl deerlendirmeleri aklayabilecek, Kumarn tanmn ve ada grnmlerini deerlendirebilecek, Sanatn dinin temel ilkeleriyle ilikisini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Elence Mzik Kumar Resim Msabaka

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Bakara Sresi 219; Mide sresi, 90-91. yetlerin yorumlarn tefsir almalarndan okuyunuz. Gazlnin hyu Ulmi'd-Dn adl eserinin mzikle ilgili blmn okuyunuz.

130

Elence, Spor ve Sanat


GR
slmn retileri bir btnlk ierisindedir. Bu btnln temelinde tevhide dayanan inan esaslar vardr. Bunun yannda slm, insan yaam sadece bu dnya ile snrl olmayan sorumlu bir varlk olarak tanmlamtr. Bu nedenle, kiinin eylemleri daima bu perspektif ile deerlendirilmitir. Genel anlamda sanat ve elenceye bakta da bu perspektif esastr. nsann ftr bir ihtiyac olan elence, slmda olmas gereken yerde ve olmas gereken snrlaryla tanmlanmtr. nsan babo bir varlk olmadna gre elencesi de babo olmayacaktr. Elencenin balca aralarndan biri mziktir. slam limleri ilk gnden itibaren mzikle ilgili deerlendirmelerde bulunmulardr. Elencenin kimi zaman meru olmayan boyutlara tand bilinen bir husustur. Gnmzde kresel boyut kazanan kumar, elencenin meru olmayan ynn ortaya koyan uygulamalardan biridir. Kumar, gnmzde nemli bir ahlk zafiyet ve ok yaygn bir toplumsal problem haline gelmitir. Gzel sanatlar konusunda slm medeniyeti, tarihin en nadide eserlerini ortaya koymutur. Ancak bu konuda da riayet edilmesi gereken kurallar vardr. Bunlarn neler olduunu ve konuyla ilgili olarak limlerin deerlendirmelerini nite ierisinde vereceiz. slam tarihi boyunca Mslman toplumlar, tarihin emaneti olan sanat eserlerine kar koruyucu bir tavr sergilemitir. Dnyann sanat tarihi balamnda deerlendirilecek mirasnn nemli bir ksmnn Mslman corafyada olmas bunun bir gstergesidir.

ELENCE
Elence kelimesi Trkede vakit geirmek, oyalanmak ve durup dinlenmek gibi anlamlara gelir. Kavram olarak elence neeli ve hoa vakit geirten ey demektir. Oyun, yar, mzik ve folklor gibi hoa vakit geirmeye yarayan eyler elence kavram kapsamndadr (Bozkurt, 1997, s. 11). Elence karl olarak Arapada kullanlan en yaygn terim lehvdir ve kapsam yukardaki gibidir.

131

Elence, insann ocukluundan lmne kadar devam eden bir faaliyetidir. ocuklarn oyunlar, ayn zamanda birer elencedir. Sanat, mzik, tiyatro, sinema, festivaller ve spor oyunlar gibi birok eylem elence kapsamna girer. Yorgunluk atmak ve dinlenmek iin krlara karak yemeime ve oynama gibi faaliyetler de elencedir. Bu anlamda olmak zere Hz. ienin rivayetine gre, Hz. Peygamber zaman zaman tela denilen sulak yerlere kmtr (Eb Dvd, "Cihad", 1; "Edeb", 11). Gnmzde elenceye dair u deerlendirmeler vardr. Baz kimseler, Hz. Peygamberin elenmeyi tevik ettii durumlarda dahi elenceye kar karlar. Bunun yannda, amzn postmodern yaklamlarnn ve kapitalist retim ve tketim anlaynn etkisiyle elenceyi hayatn merkezine alan bir bak as da gelimitir. Her iki yaklam da yanl ve problemlidir. slam da elence, amaszca harcanan vakit demek deildir. Nitekim meru grlen elence trlerinin hepsinin spor yapma, psikolojik dinlenme, rahatlama ve salkl yaam gibi eitli meru amalar vardr. slam dini byle meru amal elence trlerini tasvip etmi, bunun rnekliini bizzat Hz. Peygamber (s.a.) gstermitir. Meru gayeli elence, ibadet ve alma dnda kalan vakti de faydal bir ekilde deerlendirmek demektir.
Mslmann yaantsnda elence, amaszca harcanan vakit anlamna gelmez.

Hz. Peygamber Dneminde Elence Mnasebetleri


Birey ve toplumlarn doal ve ftr yapnn bir gerei olarak sevinmesi ve neelenmesi gereken zamanlar vardr. Hz. Peygamber bu gibi zamanlarda elenmeyi tevik etmitir: Evlilik merasimleri, bayramlar, hacca gidi ve geli, yolculuktan dn, sava zaferi ve snnet dn gibi olaylar byledir. Biz bunlar arasndan iki rnek greceiz:

Evlilik Merasimleri
Hz. Peygamber, evliliin etrafa duyurulacak ekilde yaplmasn istemitir. Bu evliliin duyulmas ve bilinmesi iindir. Bu nedenle O, dnlerin herkesin duyaca ekilde, tefler eliinde arklar sylenerek yaplmasn ve dn ziyafeti verilmesini istemitir. Her kim dn yemeine davet edilirse davete katlsn buyurarak Mslmanlarn birbirinin sevinli gnlerini de paylamalarn istemitir (Mslim, "Nikah", 98). Dn elencelerinin merkezinde ziyafet vardr. eker ve hurma gibi eylerin halkn zerine serpilmesi, gurup oyunlar ve arklarla elenilmesi Hz. Peygamber dneminin yaygn uygulamalarndandr (Bozkurt, 1997, s. 56 vd.). Bunlarla ilgili baz detaylar ileride gelecektir.

Bayramlar
Mslmanlara iki dini bayram meru klnmtr. Bunlar Kurban ve Ramazan bayramlardr. Peygamberimizin zamannda bayramlar, bayram namaznda yal, gen, ocuk, bayan, erkek btn Mslmanlarn namazghta toplanmalaryla balard. Hz. Peygamber, namaz iin toplanlan yere, zel gnlerinde olduklar iin namaz klamayan hanmlarn da gelmesini iste-

132

mitir. Bu durum, toplumun btn kesimlerinin bayram cokusuna katlmasnn istendiini ve katldn gsterir. Bayram gnleri gzel giyinilen ve hep gzellikler izhar edilen sevin zamanlardr. Dolaysyla bu gnlerin sevinmeye uygun geirilmesi gerekir. Nitekim Hz. Peygamber zamannda bayramlarda eitli elenceler dzenlenmi, bu gelenek gnmze dein srmtr. Hz. Aie, bir bayramda Habelilerin mescitte kl kalkan oyunu oynadklarn ve bunu Hz. Peygamberle beraber seyrettiklerini, Hz. Peygamberin oyuncular tevik ettiini nakletmitir. Ayrca bu tevik esnasnda Hz. Peygamberin Yahudiler benim tleransl hanif dini ile gnderildiimi grsn buyurduu nakledilmektedir (Buhr, "deyn", 25). Ashb kiram da bayramlarn nee ierisinde geirilmesi gerektiini ifade etmitir. rnein, Hz. Peygamberden sonra, bir bayramn snk getiini gren sahabi Iyaz el-Ear, niin Hz. Peygamber zamannda dzenlendii gibi oyunlar dzenlemediniz? diyerek bayramn snk geirilmesine sitem etmitir (bn Mce, "kme", 163).
Hz. Peygamber dneminde balca elence trleri ziyafetler, mzik, iir, yarmalar, mizah, eitli oyunlar ve sportif faaliyetler olarak karmza kmaktadr.

Elencenin Din Boyutu/Hkm


Hz. Peygamber'in zaman zaman baz elenceleri seyretmesi, ashabn bayram ve dn gibi zel gnlerde elencelere tevik etmesi ve elenceleri durdurmak isteyenlere engel olmas ilke olarak elencenin meru ve mubah olduunun delilidir. Bunun yannda birok limin bu yndeki gr ve fetvalar ve btn slm tarihi boyunca Mslman toplumlarn kendi rflerine gre elenceler dzenlemesi de bunu gstermektedir. Elenceyi yasaklayan fetvalar olmusa da bunlar, genel slm yaklamla ve tarih uygulamalarla badamamaktadr (Bozkurt, 1994, s. 488). Ayrca fkh eserlerinde konuyla ilgili yer alan gr ve aklamalarda, tarihsel artlarn yannda gelien olumsuz elence kltrnn de etkisi olduu anlalmaktadr. Elencenin meruiyeti tartlrken onun fert ve toplumlarn kltr ve kimliklerinin ekillenmesindeki rol de dikkate alnmaldr. zellikle iletiim an yaadmz gnmzde elence, mill benlik ve kltrn korunmas asndan vazgeilmez bir nem kazand gibi, mill kimlik ve kltrleri tahrip edici bir unsur olarak da karmza kmaktadr. Asl dikkat edilmesi gereken nokta da buras olmaldr. Aratrmalar, insanlarn beden ve zihn meguliyetlerinin byk bir art gsterdii amzda dinlenmeye ve elenmeye her zamankinden daha ok ihtiya duyulduunu ortaya koymaktadr. Ancak fertlerin bu ihtiyalarn kendi geleneklerine uygun yntemlerle deil de yabanc kltrlere ait elence yol ve yntemleriyle karlamalar halinde ciddi toplumsal problemler domaktadr. Baka kltrlere ait elence yollarn tercih edenler byk lde kendi toplumuna yabanclamakta, kendi mill, din ve kltrel duyarlln kaybetmekte ve baka kltrlerin insan olmaya doru yol almaktadr. Mill elenceler yok edildiinde yabanc kltrlerin istilas kanlmaz olmaktadr. Bu nedenle Mslmanlar tarih boyunca kendilerine zg bir elence kltr meydana getirmi ve uygulamlardr.

133

slam bilginleri elenceyi deerlendirirken, hem elence adna yaplan uygulamalar hem de yol at sonular dikkate almlardr. Bu balamda, elencenin mubah olarak deerlendirilebilmesi iin aadaki hususlara uygun olmas gerekir: slm dininin inan, ibadet ve ahlk esaslarn, dnce ve hayat tarzn ve kurumlarn tahrif edecek ya da kk drecek ierie sahip olmamas. nsanlarn manev kiiliklerini, namus, eref ve dier kiilik haklarn hedef almamas ve insan haklarna aykr olmamas. Elencenin bir dinlenme ve rahatlama arac olmann tesine tanarak hayatn merkezine konmamas ve hayatn elencenin etrafnda ekillendirilmemesi. nsanlarn din ve dnya hayatyla ilgili almalarn ve grevlerini aksatmaya sebep olmamas. ki ve uyuturucu gibi zararl ve yasaklanm eylerin elence ile birletirilmemesi. Elencenin kumar yoluyla yaplmamas veya kumara alet dilmemesi. slmn, kadn erkek ilikilerinde getirdii mahremiyet kurallarn ihll etmemesi. Bunlar, genel anlamda elence trleri ile ilgili esaslar ve elencenin erevesini belirleyen kurallardr.
Hz. Peygamber dneminde grlen elence trlerini sralayarak elencelere hkim temel ilkelerin neler olabileceini aratrnz. bu

MZK
Mziin, btn eitleriyle, toplumlarn sosyo-kltrel yaamnda nemli bir yeri vardr. Nameler ve nameleri daha gzel hale getiren her trl almay kapsayan bir sanat olarak tanmlanan mzik, insanlk tarihi kadar eski bir gereklik olarak kabul edilir. Her kltr, kendine has mziini retmitir. Hayvanlarn gden obann nameleri kervanlardan ykselenlere karm, saraylarda yanklanan mzie, ibadethanelerden tekkelere ve ifahanelerden elence meknlarna kadar birok mzik tr elik etmitir. Dn alayndan sava meydanna, sevinten kedere ve gnlden gnle mzik hep akp gitmitir. Kurn- Kermin gzel bir ses ve nameyle okunmas Hz. Peygamber tarafndan tavsiye edilmitir. Etrafna aldrmakszn alabildiince kan eek sesi ise kutsal kitabmz tarafndan en irkin ses olarak nitelenmitir. (Lokman, 26/19) Srf iyi olan ile srf ktnn insan yaamnda ok nadir bulunmas ve genellikle iyiliin ktlkle i ie olmas veya bunlarn birbirine ara klnmas problemlere yol amaktadr. Mzik de byledir. slm kaynaklarnda mzikle ilgili youn tartmalar vardr. Ancak Hz. Peygamber dnemi

134

uygulama rnekleri konunun anlalmas ve deerlendirilmesi bakmndan nemlidir.

Hz. Peygamber Dnemi Uygulamalar


slmn gelmesiyle birlikte, Araplarn geleneksel olarak uygulaya geldikleri mziin bir anda deimeyecei muhakkaktr. Ancak, Hz. Peygamberin iradlaryla mziin zn tekil eden szlerde byk deiimler olmutur. Putperestlik, rklk, fuhu ve ktlk tekil eden szler terk edilmi, bunlarn yerini tevhid inancna, iyilie tevike, sevgiye ve insanlarn iledikleri gzelliklere dair szler almtr. Hz. Peygamber dneminde eitli vesilelerle mzik icra edildii grlmektedir. Bu durumlardan birisi yolculuktur. Hz. Peygamberden nakledilen rnekler, Onun, kabiliyeti olan kimselere yolculuklar esnasnda iir ve ark sylettiini ortaya koymaktadr. Araplarn tedenberi var olan bu detine hd denir. Bu detleriyle onlar ayn zamanda develeri coturur ve yolculuu hareketlendirirlerdi. rnein bir yolculukta Encee adl sahabi, syledii arklarla develeri fazla coturup hareketlendirince Hz. Peygamber Ey Encee, yava ol, yava ol, fincanlar kracaksn buyurarak develerin zerinde olan hanmlarn incinebileceine latif bir ekilde iaret etmitir (Buhr, "Edeb", 90, 95). Allah Resul'nn Medneye hicreti srasnda halkn hep bir azdan syledii ark, halen ilh olarak okunmaktadr. Kaynaklar, Mekkeden Medneye g eden muhacirlerin, daima Mekkeyi yd eden arklar sylediklerini nakleder. Resl-i Ekrem dneminde mziin icr edildii zamanlardan biri de bayramlardr. O'nun bayramlarda mzie msaade ettiine dair rnekler vardr. O, tef alarak ark syleyen iki hizmetiye mani olmak isteyen Hz. Eb Bekiri uyarm ve o gnn bayram olduunu, dolaysyla arkclara engel olmamasn sylemitir. Olay Hz. ie yle anlatr: Kurban bayram gnlerinden birinde benim yanmda ensar cariyelerinden (veya arkclarndan) iki cariye ark sylyor ve tef alyorlard. Hz. Peygamber gelince yatana yasland ve rtsn stne ald. Arkadan Hz. Ebu Bekir ieri girdi ve Peygamber yannda eytan mizmarlar ha! diyerek beni ve cariyeleri azarlad. Hz. Peygamber ise Brak onlar, her milletin bayram vardr ve bu gn bizim bayrammzdr buyurdu (Buhr, deyn, 2, 3; Mslim, Saltul-deyn, 1479). Hz. Peygambein dnlerde mzik icrasn tevik ettii ve bylece dnn topluma duyurulmasn amalad bilinmektedir. Nitekim bir hadisi erifte yle buyurmutur: Nikh etrafa duyurun, onu mescitlerde yapn ve tefler aln (Tirmiz, Nikh, 6). Konuyla ilgili dier bir rnek yledir: Yetimesi ve bakmyla bizzat Peygamber ailesinin ilgilendii bir gen kz evlendirilir. Hz. Peygamber, dnde gelinle beraber ark syleyecek birilerinin gnderilip gnderilmediini sorar. Gnderilmediini renince, keke gnderseydiniz der. (bn Mce, Nikah, 21). Sahabe uygulamasnda da dnlerde mzik vardr. rnein, mir b. Sad adl kii, Bedir Gazvesine itirak etmi iki sahabinin yannda ark sylendiini grnce onlar knamtr. O iki sahabi ise, dnlerde kendilerine mzik dinleme ruhsat verildiini syleyerek onun bu tavrn eletirmilerdir (Buhr, Nikh, 48).

135

Hz. Peygamber dnemi uygulamalar dikkate alndnda, mziin icra edildii durumlar u ekilde sralamak mmkndr: Dnler, bayramlar, yolculuklar, zaferler, hac ve yolculuktan dnler ve mbah elence zamanlar.

slm Bilginlerinin Mzikle lgili Grleri


slm bilginlerinin, mzikle ilgili ok farkl deerlendirmeleri vardr. Bunda mziin amac, ierii, icr edildii ortam ve vesile olduu sonular gibi hususlarn etkili olduu anlalmaktadr. Bu nedenle mzikle ilgili genel bir yargda bulunmak doru deildir. Ayn ekilde fkh mezheplerinin mzie dair grlerini genelleme eklinde vermek de doruyu yanstmamaktadr. Dolaysyla mziin ilgili olduu durumlar ve zellikler dikkate alnarak deerlendirilmesi daha doru olacaktr. rnein srf ses sanat olmas, kutlama amal, eitim amal, dinlenme ve elenme amal olmas bakmndan mzikle ilgili deerlendirmelerde bulunulmutur.

Srf Ses Sanat Olmas Bakmndan Mzik


Alimler, bir enstrman eliinde icra edilmeyip sadece ses sanat olan mzikle ilgili baz deerlendirmeler yapmlardr. ncelikle belirtmek gerekir ki, Kurnda gzel sese vg vardr. Hz. Dvda verilen gzel sesten bahsedilir (es-Sebe, 34/10). Hz. Peygamber, gzel sesiyle Kurn okuyan kimseye, Dvdun (a.s.) namelerinden verilmi olduunu sylemitir (Buhr, Fedilul-Kurn, 31). Hz. Bilalin mezzin olarak tayin edilmesi, sesinin gzel olmas ve ezan gzel okumasyla aklanmtr. Grld gibi, yaln ve gzel haliyle mziin balad yer Allaha en yakn olunan ibadetler ve ibadet yerleridir. Ses sanat olmas asndan mziin, hayatn dier alanlarnda da yer bulmas gayet doaldr. Bu adan mzii inceleyen bir ok slm alimi, bu tr mziin mbah olduunu sylemitir. rnein konuyu geni bir ekilde ele alan Gazzal gzel ses dinlemek amacyla mzik dinlemenin mubah olduunu syler. Ona gre ierisinde hikmet ve gzel eyler olan iir ve mziin yasak olmasn gerektirecek bir sebep yoktur. slm, ierisinde bayalk, irkinlik, ktlk ve haram bir unsur bulunmayan eyleri yasaklam deildir (Gazzal, 1985, II, 681 vd.). Daha nce de belirttiimiz gibi mezheplerin konuyla ilgili grlerini genelleme olarak vermek doru deildir. nk bu konuda alimler arasnda gr birliinden sz edilememektedir. rnein Hanef mezhebinde mziin mekruh ya da haram olduu ifade edilse de, Hanefilerden Ksn, bnulHmam ve Abdulan en-Nablus gibi limlere gre, harama vesile olduu zaman mzik haram olur. Yoksa mzik, mzik olmas asndan yasaklanm deildir (Dzenli, 2001, s. 30-31).

Kutlama Amal Mzik


slmn ilk gnlerinden beri bayram, sava zaferi, hacdan veya uzak yolculuktan dn, dn ve snnet leni gibi vesilelerle kutlamalar yaplm ve bu kutlamalarda mzik icra edilmitir. Bu tr mzikler kutlama amal mzik kategorisinde deerlendirilmitir.

136

Hz. Peygamber zamannda dn ve bayram gnlerinde mzik icra edildii bilinmektedir. Bu rivayetleri dikkate alan hadis yorumcular, zellikle evliliin duyurulmas amacyla mzik yaplmasnn tevik edildiini sylemilerdir. Nitekim bir hadisi erifte Hz. Peygamberin Nikh etrafa duyurun, onu mescitlerde yapn ve tefler aln (Tirmiz, Nikh, 6) dediine daha nce dikkat ekmitik. Nikhn mescitte yaplmas, o gn iin mescidin, btn sosyal aktivitelerin icra edildii yer olmasndandr. Bu ve benzeri rivayetleri dikkate alan fakihler, dn ziyafetinde mzik icra etmenin mubah, stelik bunun meru evlilikleri gizli olandan ve zinadan ayrd iin mstehap olduu da ifade etmitir. Hz. Peygamberin Medneye hicreti esnasnda halkn onu karlarken kutlama amal ark syledii ve onu vd bilinmektedir. Kaynaklar, benzeri bir uygulamadan bahsederler. Buna gre Hz. Peygamber bir sava dn mescide gelince, bir cariye ya da kz ocuu, sa salim dnmesi halinde huzurunda tef alp ark sylemeye ahd ettiini ve Peygamberden buna msaade istediini naklederler. Peygamber ona izin vermi ve onun huzurunda tef alarak dnn kutlamtr (Tirmiz, Menkb, 17).

Kurn Eitiminde Mzik


Mzie dair bilgilerin kullanld dier bir alan Kurn ve ezann okunmas gibi dini uygulama ve eitimlerdir. Kurnn okunuunu gzelletirmek Hz. Peygamber tarafndan tavsiye edilmitir. Onun bu tavsiyesi dikkate alndnda kraat kidelerine aykr olmamak kouluyla Kurnn okunuunu gzel yapmakta ve bunda mziin verilerinden yararlanmakta bir beis grlmemektedir. Bunun yannda dini ierikli veya insanlar hayra ve her trl iyilie sevkeden mzik genelde kabul grmtr. Zira bu tr mzik insanlarn kalbinde Allah ve peygamber sevgisine yer amakta, onlar iyilie tevik etmekte, kalpleri yumuamakta ve gnahlardan pimanla gtrmektedir.

Dinlenme ve Elence Amal Mzik


Resl-i Ekrem zamannda yolculuklarda eitli iir ve arklarn sylendiine yukarda temas etmitik. Alimler buna kyasla alan rahatlatan ve almay kolaylatran mziin meru olduunu ifade etmilerdir. Bu grte olan farkl mezhep limleri vardr (Dzenli, 2001, s. 30-31). Baz rivayetlerde, normal zamanlarda ve dinlenme/elenme amacyla baz sahabelerin mzik dinledikleri ve Hz. Peygamberin onlar men etmedii anlatlmaktadr. rnein sahabeden Hassan b. Sabitin, evinin glgeliinde arkadalaryla birlikte otururken Hz. Peygamberin onlara urad ve bu esnada Hassann cariyesinin onlara ark sylemekte olduu nakledilmektedir. Bunu gren Hz. Peygamber onlara herhangi bir ey sylememitir. Farkl bir rivayette cariyenin Hz. Peygambere, ark sylemesinin mahzurlu olup olmadn sorduu, onun da inallah bir beis yoktur dedii nakledilir (bk. Bozkurt, 1997, s. 85). Fkh eserlerinde mziin mubah, mekruh ve haram olduuna dair grler zikredilmektedir. Mzie kar tavr alan limlerin zaman zaman baz ayeti kermeleri delil getirdikleri grlr. Ancak, Gazzal, Nablus ve bn Hazm gibi birok lim, bu ayeti kermelerin hi birinin dorudan mzikle

137

ilgili olmadn belirtmitir. rnein nsanlardan yleleri vardr ki Allah'n yolunu/yetlerini alay konusu yaparak halk sinsice O'nun yolundan saptrmak iin sz elencesini satn alr/kullanrlar. Kk drc azap ite bunlar iindir mealindeki yette (Lokman Sresi, 6) dorudan mzikten sz edilmemektedir. Burada kastedilen, Kurna karlk olmak zere nde gelen bir mrik tarafndan arkclarn tutulmas olaydr. Nitekim yetin geli sebebi de bunu gstermektedir. Gazzl bu hususla ilgili olarak, mziin hepsinin Allah yolundan saptrmak iin olmadndan, byle bir genelleme yaplamayacan syler. Ona gre baka eyler de Allah yolundan saptrmak iin kullanlrsa haram olur (Gazzal, 1985, II, 681 vd.).
Mziin, zellikle Emevler dneminde tabii seyrinden karlarak iret uygulamasna dntrlmesi nedeniyle, toplumu arlklardan ve fenalklardan korumaya alan ilim adamlarnn onu haram olarak nitelenmeye balandna dikkat ekilmektedir (Aycan, 1998, s. 193).

Mziin mubah olduunu kabul edenler, onun yasak olduuna dair ak bir ayet ve sahih bir hadis bulunmadn belirtir ve Kurnda yeryzndeki gzelliklerin insan iin yaratldn ifade eden ayeti kermelere dayanrlar. Bunun yannda Hz. Peygamber zamannda eitli vesilelerle mzik icra edilmesi, mziin haram bir unsur iermemek kouluyla mubah olduunu gstermektedir. slm dini insann madd ve manev/estetik ihtiya ve arzularn meruiyet erevesinde karlamasn mubah grmtr. Bu nedenle birok lim mzii ierik, icr edildii ortam ve vesile olduu hususlar gibi alardan deerlendirmilerdir. Bu adan mziin meru olmas iin dinin temel inan, amel ve ahlk ilkelerine aykr olmamas, haramlarn ilenmesine yol amamas, bakalarnn hakkn ihll etmemesi, kiiyi yapmas gereken grevlerinden alkoymamas gibi prensiplere riayet edilmesini art komulardr (Apaydn, 2006, s. 263).
Yukardaki deerlendirmelerde, slmn genel bir prensibi karmza kmaktadr: yilie vesile olan ey iyi, ktle vesile olan da ktdr.

slm alimlerinin mziin dini hkm konusunda farkl deerlendirmelerde bulunmalarna yol aan faktrleri sralaynz.

KUMAR
slam dini, meru elencelere izin vermekle beraber, baz elence yollarn da kaptmtr. Bunlardan biri de kumardr. Arapa dameysir diye adlandrlan kumar kolaylk anlamna gelen bir kelimeden tretilmitir. nk kumar, kolay yoldan kazanmak ya da kaybetmektir. Kumarda emek, hizmet ya da retim yoktur. Bir emek ve i karl olmakszn srf tesadflere bal kalarak bakalarnn zarar karlnda kolaylkla mal kazanmaktr kumar. Kumar kelimesi Trke'ye Arapa kmr kelimesinden gemitir. Kumar, sonu belirsiz bir yarma ya da olayn sonucu zerine bahse tutuarak kazan elde etme" eklinde tanmlanabilir. Kumarda katlmclarn hepsi para yatrr ve bir ksm bunu kazanr. Dolaysyla kumar, kazanan veya kur'a isabet eden ahsa verilmek zere katlmclarn her birinin ayr ayr bedel koymas yoluyla gerekleir.

138

Deiik ekillerde ortaya ksa da esas itibariyle kumar haksz kazantr. Bunun yannda kumar mal ve zaman israf, irade zafiyeti ve toplumsal zlme gibi bir dizi olumsuzlua yol aan bir hastalktr. slm dininin temel yasaklarndan biri de kumar yasadr. Alimler, kumar kapsamna girmeyen oyunlarn yapl ekilleri hakknda da bilgi vermilerdir. Buna gre: Bir kurum veya ahsn, at bir yarmada kazananlara dl vermesi kumar deildir. Byle bir yarmada para almak ve vermek helaldir. Yaranlarn sadece bir ksm para koyar ve ben kazanrsam bir ey almam, fakat sen kazanrsan u kadar alrsn eklindeki anlamalar kumar deildir. Karlkl olarak yaran iki kiiye bir nc ahs eklenip, yarmay kazanrsa, ikisinden birinin mkaafat almas ve kaybederse bir ey dememesi artyla yarma yaplrsa kumar olmaz.

Kumarn Yasaklanmasyla lgili Deliller


Kumar, Kurn ve Snnet'teki ak delillerle yasaklanmtr. Kur'n- Kerm'de, "Sana arap ve kumar hakknda soru soruyorlar: De ki: Her ikisinde de byk bir gnah ve insanlar iin birtakm faydalar vardr. Ancak her ikisinin gnah/ktl faydasndan byktr" (el-Bakara, 2/219) yeti kermesi ile kumar knanmakta, kabul edilemez olduu vurgulanmaktadr. Bu yeti kerme, daha sonra gelecek olan kesin kumar yasana balang oluturmaktadr. Kumar kesin olarak yasaklayan yeti kerme ise yledir: "Ey inananlar! arap, kumar, dikili talar (putlar) ve ans oklar birer eytan ii pisliktir. Onlardan uzak durun ki kurtulua eresiniz. eytan, arap ve kumar yoluyla aranza dmanlk ve kin sokmak ve sizi Allah' anmaktan ve namazdan alkoymak ister. Artk -bunlardan- vazgetiniz deil mi?(el-Mide, 5/90-91) Hadislerde de kumar, gerek meysir adlandrmasyla gerekse o dnemin baz kumar trlerinin ismi verilerek yasaklanm, kumar aletlerinin ticareti, bu yolla kazanlan para ve kumar oynayanlar ar bir dille knanmtr.

Gncel Kumar Trleri


Gerek Kur'n gerekse hadislerde kumarn yasaklan sadece belirli ekillerine deil, btn trlerine yneliktir. Yani, taraflarn her birinin para/mal yatrarak ansa ve olasla bal olarak ilerinden bir ya da bir kann kazand oyunlar kumar kapsamna girer. Tarihsel srete fakihler, Kur'an ve Snnet'te ilke olarak geen kumar yasan kendi dnemlerindeki uygulamalar bakmndan yorumlam ve hangi uygulamalarn kumar yasana dhil olduunu tespite almlardr. Bu erevede dorudan kumar oyunlarnn yansra at ve ok atma yar, gvercin uurma, gre ve yzme gibi esasnda caiz olan olaylarn sonular zerinde bahse tutumann ve bu yolla kazan salamann da caiz olmadn belirtmilerdir.

139

Gnmzde kurumsallaan ve eitli isimler altnda srdrlen kumar trleri ortaya kmtr. Bunlar, nceden belli olmayan bir sonuca ve ansa bal olarak mterek bahisleme iinde kazanmay veya kaybetmeyi konu edindii iin kumar saylrlar. rnein ans oyunlar ve yar sonular zerinde bahis tutuma gibi yaygn uygulamalar kumardr. Bunun yannda kumarhanelerde kumar makineleriyle yaplan ilemler de kumar kapsamndadr. Burada iyeri bir taraf ve oyuncu da dier taraftr. Bunun yannda, cep telefonlarndan mesaj yoluyla ya da arama yoluyla cret yatrlarak katlm salanan kumar trleri de gelimektedir. Ayrca, internet zerinden oynanan kumar da kresel bir olgu halini alm durumdadr. Gnmzde yaygnlk kazanarak byk bir sektr haline gelen oyunlardan biri de piyangodur. Piyango, genel olarak yle bir yapya sahiptir: Piyangoyu oynatan kurum, katlmclardan belli miktarlarda para toplar. Bunun bir ksmn katlmclara datacak ve parann geri kalan ksmn kr olarak alkoyacaktr. Burada, katlanlar para yatrdklar ve kazanacak olann belirlenmesi ekilie/ansa bal olduu iin kumar gereklemektedir. Bugn piyango, toto ve loto gibi oyunlar dnyada ok yaygnlamtr. Bu durum, daha ok dk gelirli insanlarn, zenti duyup da bir trl elde edemedikleri isteklerini gerekletirme umudu olarak karmza kar. Bu ayn zamanda, kapitalizmin, insan srekli tketen bir badireye sokmasndan da kaynaklanr. Basn yayn aralar, sinema ve filmler, bireyleri bask altna almann ve byle bir dnyaya srklemenin ba aktrleridir. Kumarn gerekte meru ve normal bir kazan yolu olmamasna ramen, insanlar arasnda bu kadar yaygnlamas, dinimizin, niin hassasiyetle kumar yasa zerinde durduunu ve kesinlikle yasakladn da aklar niteliktedir. Gnmzde kumara alet edilen sporlardan biri de at yarlardr. Katlanlarn para yatrdklar ve kazanmann koularn sonularn tahminine dayanan bu oyunun kumar olduunda kuku yoktur. Gnmzde futbol da kumara alet edilen oyunlarn banda gelmekte ve futbol vesile edilerek kresel apta kumar oynanmaktadr. Malarn sonularn tahmine dayanan ve katlan herkesin para yatrd bu tr oyunlarn tamam kumardr.
Gnmzde, yaptklar ii canlandrmak isteyen iyeri ya da kurumlar, mteri toplayabilmek iin eitli promosyonlar dzenler. Bir i yeri ya da kurumun, mterileri arasndan ekiliin isabet ettii kiilere hediyeler vermesi kumar deildir. nk burada, mteriler ekilie para yatrmamakta ve kumar meydana gelmemektedir.

Kumarn Hkm
Kumar oynamak, katlmak, oynatmak ve arac olmak haramdr. Ayn ekilde, kumardan elde edilen kazan da haramdr. Bunun sahibine iade edilmesi gerekir. Eer sahibine iade imkn yoksa fakirlere verilir. Bu ekilde asl haram olan paralarla cami vb hayr ileri yaplmaz. Mslman, her hangi bir halde kumar bir kazan vesilesi yapamayaca gibi, dinlenme vakitlerini geirme ve elenme vastas da yapamaz. slamn btn hkmlerinde olduu gibi bu haram hkmnde de birok hikmetler mevcuttur. nk slam mal kazanma hususunda Mslmann helal yollar

140

takip etmesini, kazanc bu yollarda aramasn ister. stelik slam, bakasnn malnn meru olan yollar dnda alnmasn caiz grmez. Bakasnn maln kumar yoluyla almak, onu haksz bir yolla almaktr.

Bireysel ve Toplumsal Zararlar Bakmndan Kumar


Kumarn ciddi bir bamllk yaptnda kuku yoktur. Kumar bamll arttka kiide bireysel ve toplumsal problemler de artar. Aile, i ve evre ile ilgili problemler ba gsterir. Srekli para ihtiyac, kiiyi yanl yollara sevk eder. Kumar borcu yznden cinayetler ilenir. Kumar, tp asndan, ruhsal hastalklar arsna alnm ve bamllk olarak kabul edilmitir. Kumar sinir sistemini tahrip eder. Uyku dzeni bozulur, hrs gds ar bir ekilde kendini gsterir. Depresyon, alkol ve davran bozukluklar geliir. Bu durum zamanla kiinin psikolojik olarak bu sorunlarn altnda ezilmesine, sululuk duygusuna ve intihara kadar gtrr. Kumar, yol at madd kayplarn yan sra zamann ve zihn enerjinin boa harcanmasna, iradenin yok olmasna yol aan, kiiyi ailesinden, evresinden, temel insan ve din grevlerinden ekip uzaklatran bir bamllk ve alkanlk haline gelmektedir. Ayrca kumar, oynayanlar arasnda kin ve dmanla da yol aar. Nitekim kumar yasaklayan yette buna dikkat ekilmitir. Kumar ayrca bir umut smrs olarak salgn bir hastalk halini almakta, her defasnda hem byk bir kesim madur olmakta hem de hak etmeden, emek vermeden ve aln teri dkmeden zengin olan birka problemli kii daha topluma eklenmektedir. Kumarda kazanan da kaybeden de toplumsal adan problemdir. Bylece kumar, toplumda sosyal dayanmann zayflamasnda ve bencilliin n plana kmasnda olumsuz bir rol stlenmektedir. Kumarda ans ve tesadfe bal olarak kazan elde etme amac n plana kmakla birlikte bir tr elence olduu da iddia edilebilir. Ancak slm'da oyun ve elencenin, mubahlar dairesinde kalmak ve harama yol amamak kaydyla meru grldn yukarda ifade etmitik.
Kumarn ada grnmlerinden bazlarn sralayarak bunlarn da yasaklanan kumar kapsamnda deerlendirilmelerini gerektiren temel zelliklerini belirtiniz.

SPOR-MSBAKA
Gerek salk ve gerekse sosyal aktiviteler balamnda sporun nemi daha iyi anlalm bulunmaktadr. Aslnda slm alimleri, teden beri sporun salk asndan son derece nemli olduunu vurgulamladr. slm literatrde, spora tp almalarnda da yer verilmitir. Bu almalarda sporun salk zerindeki olumlu etkisine dikkat ekilmi ve en iyi ila olarak nitelendirilmitir (Bozkurt, 2009, s. 420). Spor, sosyal aktivite haline dntnde, daha ok eitli yarmalarla karmza kar. Fkh ilminde, genel manada yar iin kullanlan kavram msbakadr. Msbaka, dll olsun ya da olmasn yarma anlamna gelir.

141

Kaynaklarda, msbakann ittifakla caiz olduu bildirilir. Bunun dayana Hz. Peygamberin bu yndeki uygulamalardr. Bedeni ve zihni glendirerek birok faydaya vesile olmas msabakann meru olmasnn gerekesi olarak ifade edilir. Bu adan bakldnda baz msabakalarn mstehap, stelik toplumun ihtiyacna ve gereklilik derecesine gre farz kifye olduu da sylenmitir. (Gnay, 2006, s. 63). Sporlarla ilgili olarak kadn ya da erkek ayrm yaplmaz. Ancak bahsedilen yar ya da sporlarn, zellikle o dnemlerde erkekler tarafndan yapld bilinmektedir. Bunun yannda Hz. Peygamberin Hz. ie ile kou yar yapt da bilinmektedir. Bu nedenle mahremiyete riayet edilmek kouluyla fkhen kadnlarn spor yapmalarn veya yarmalara katlmalarn engelleyecek bir hkm yoktur (Yenieri, 2001, s. 191). Hz. Peygamber dneminde ska karlatmz elence trlerinin banda eitli yarlar gelir. Bunlar insanlar arasnda gre, kou ve atclk gibi msabakalar olduu gibi, at yarlar tr hayvan msabakalar eklinde de gereklemitir. slm alimleri, hayvanlar arasnda yarma yaplacaksa, bunun kouculuk vb. zellikleri bulunan hayvanlar arasnda yaplmasn uygun grrler. Hz. Peygamberin, msbak/dl ancak atlar, develer ve okulukta olur (Eb Dvd, Cihad, 67) szn dikkate alan Hanef bilginleri, en faydal yarlar bunlarda olduu ve dier hayvanlardan uygun olanlaryla da yarmalar yaplabilecei grndedirler. Yukardaki yarlar, elence olmann yannda savaa hazrlk ve eitim amac da tar. Alimler, yarmalara ve sporlara genellikle faydal olan ynleri asndan bakm, bu nedenle insan veya hayvana zarar veren spor ve yarmalar meru grmemilerdir.

Hz. Peygamber Dneminde Spor ve Msabakalar


Hz. Peygemberin eitli yarmalar dzenledii, baarl olanlara dller verdii hadis kitaplarnn yar ve atclk blmlerinde anlatlmaktadr.

Binicilik ve At Yarlar
Gerek cahiliye devrinde gerekse slam dnemde biniciliin yaygn olduu bilinmektedir. Hz. Peygamber Mednede at yarlar dzenlemi ve kazananlara dl vermitir (Eb Dvd, Cihd, 60). O, Mednede biri yar atlar dieri byle olmayan atlar iin iki ayr yar alan belirlemitir. Medine ehrinin kuzey ksmnda bugn dahi bulunan Sabak (kou) camisi, Hz. Peygamberin bu koular seyrettii ve kazanann kim olduunu belirledii bir yerde yaplmtr. Ayn anda ka atn birden yara tututuu bilinmemekle birlikte, ilk be dereceye girenlere dl verilmitir (Buhr, Cihad, 56-59). Resl-i Ekrem'in km olduu baz seferlerde de yar dzenledii nakledilir. Kaynaklar, Tebk seferi srasnda byle bir yar yapldndan bahsederler. Bu yarn dzenlenme amalarnda biri de, askerler iin bir elence olmasdr (Yenieri, 2009, s. 186 vd.).

142

Atclk
Hz. Peygamber dneminde dmanla mcadelenin balca aralar binek hayvanlar ve atclktr. Bu nedenle Hz. Peygamberin dll msbakalar ancak at ve deve yarlar ile atclkta olur buyurduu nakledilir. (Tirmiz, Cihad, 22)

Dier Spor Dallar


Halter: Hz. Peygamber arlk kaldrma konusunda yaranlar grm ve onlar bundan menetmemitir. Bu da, halterin meru bir spor ve elence olduunun delili kabul edilmektedir. Kou: Hz. Peygambe zamannda dzenli yaplan koulardan bahsedilmez. Ancak, bir seferden dn esnasnda iyi koucu olan iki sahabinin, ondan izin alarak yartklar aktarlmaktadr. Bunun yannda baz sahabilerin kou yar yaptklar da bilinmektedir. Dier mezheplerde farkl grler olmakla beraber, Hanef mezhebine gre, kou msabakalar iin dl verilebilir. Gre: Gre eski alardan beri yapla gelen bir spor ve elencedir. Doal olarak Araplar tarafndan da yaplmakta idi. Kaynaklar, Hz. Peygamberin, ilk defa savaa kmak isteyen genleri, gretirerek kabul ettiini naklederler (Bozkurt, 1997, s. 110 vd.).

Gnmzde Spor ve Msbakalara Dair Deerlendirmeler


Gnmz slm limleri amac, arac ve konular meru olan msabakalarn mubah olduuna ynelik genel bir kanaat belirtirler. Ancak dll ya da dlsz msbakalarn ve sportif faaliyelerin meruiyetini kaybetmemesi iin aadaki hususlarn gereklemesi gerektiini sylerler: Kumara alet edilmemesi. Bireylere, topluma ve evreye zarar vermemesi. Bu hkm, zarar vermenin yasak olduu ynndeki genel ilkenin bir gereidir. Kiinin yapmas gereken grevlerini engellememesi. Yasak olan eylere arac klnmamas Bunun yannda, yarma ahlk diyebileceimiz u ilkelerin de gzetilmesi gerekmektedir: Yarmalar insanlarn eitimi, biyolojik ve psikolojik geliimi ve meru ekilde elenmesi gibi iyi amalarla yaplmaldr. Srf bbrlenmek ve kibirlenmek iin yarmak doru deildir. Elence iin hayvanlar dvtrmek caiz grlmemitir. Bu yasak Hz. Peygamberin bir hadisinde ifadesini bulmutur (bk. Tirmiz, Cihad, 30). Bunun yannda Hz. Peygamber, hayvanlarn at hedefi yaplmasn da yasaklam ve lanetlemitir (Buhr, Zebh ve Sayd, 25). Gnmzde, baz batl lkelerde olduu gibi, hayvanla insann dvtrlmesi de doru deildir. slam srf zevk ve elence iin hayvanlara eziyet edilmesini meru grmez.

143

Mahremiyete riayet edilmek kouluyla kadnlarn spor yapmalarn veya yarmalara katlmalarn engelleyecek bir hkm yoktur.

Yarmalarda dl
Yarmalara dl konulabilir. Bu konuda limlerin gr birlii vardr. dl, devlet hazinesinden karlanabilir. Haram klnm bir konuda yaplan yarma iin dl verilemez. Zira, bu gibi eylere dl vermek, ktlklerin yaygnlk kazanmasn tevik olur. Bu doru bir tutum deildir. Zira gerekte zararl bir eye dl verilmi olmaktadr. Yarmada dl kumara dntrlmemelidir. Bu nedenle dl, yaranlarn dnda birinin koymas/vermesi gerekir. Ya da dl yaranlardan sadece bir ksm koyar ve rakiplerine kazanrsanz bu dl siz alrsnz, ben/biz kazanrsak sizden bir ey almayz eklinde dzenlenirse yine kumar olmaz. Bu Hanef, fi ve Hanbel mezhebi limlerine gre byledir. Mlik mezhebinde esas alnan fetvaya gre bu durum kumara vesile olabilecei iin byle bir dl alnamaz.

RESM VE HEYKEL
yilik, gzellik ve estetiin kayna Allah Teldr. Estetik ve iyilik onun yaratmasnda esas olan iki prensiptir (Secde Sresi, 7). Bir hadisi erifte yle buyurulur: Allah gzeldir, gzeli sever. (Tirmiz, "Birr", 61). nsann manevi dnyasn tahrip etmeyen estetik ve sanatn, Mslmanlarn en bariz vasflarndan olmas byle bir inancn sonucudur. Allahn birlii ve ibadet edilecek ondan baka tanr olmad ilkesi slmn esasdr. Bu nedenle onun mcadelesi sapk ve btl inanlar dzeltmek eklinde gereklemitir. Bu btl inanlarn banda puta tapclk gelir. nsanlar, ilk alardan beri putlar edinmi ve onlar kutsallatrmtr. Bir rivayete gre bu gelenek ok sayg duyduklar atalarnn suret ve timsallerini yapp onlara sayg gstermeyle balamtr. Bu nedenle, Kurnda anlatlan eski peygamberlerin hayatlarnda da putulukla mcadele vardr: Nuh (a.s.), kavmini Allaha davet edince onlar, sakn tanrlarnz brakmayn, zellikle veddi, suvy, yegusu ve nesri, demilerdir" (en-Nuh, 71/23). Hz. brahim kavmine u karsnda durup taptnz heykeller nedir? diye sorunca onlar: Biz babalarmzn bunlara tapageldiklerini grdk derler. Bunun zerine brhim: Siz de babalarnz da apak bir sapklk ierisindesiniz, der. (el-Enbiy, 21/52-54) Hz. Musa, (a.s) aralarndan bir mddet ayrlnca kavmi bir buza heykelini put edinmilerdi. Musa dnnce bundan onlar iddetle menetmitir. (en-Nis, 4/153, el-Bakara, 2/54, el-Ankebt, 29/41) Hz. sdan sonra, Hristiyanlar onu ilahlatm ve ibadethanelerini bata onun ve Hz Meryemin olmak zere azizlerin resimleriyle doldurmulardr. Bu durum halen devam etmektedir. Budizmde de Budann heykelleri merkezi konumdadr. Dolaysyla putuluun tarihte kalan bir durum olduunu iddia etmek doru deildir. Hz. Peygamber dneminde mrikler, yce yaratc olarak Allah Tely bilmekle ve kabul etmekle beraber, putlar da taplacak varlklar olarak kabul

144

ediyorlard. Bu nedenle onun retisinde putlara kar ciddi tedbirler alnm, tevhid inanc retilmi, yerletirilmi ve putulua vesile olabilecek heykelcilik ve bu anlamdaki resim yasaklanmtr.

Kurn ve Snnette Resim ve Heykelcilik


lh dinlerde resim ve heykel yapmna olumsuz yaklamn, putperestlii engelleme ile yakn balants vardr. Hz. brahimin putulukla mcadelesi Kurnda anlatlmaktadr (el-Enbiy, 21/52). Yahudilikteki on emirden ikincisi put ve resim yasadr. Hristiyanln tarihinde de resim ve heykel yapmna kar hareketler ve yasaklar grlmektedir (Baolu, 2007, s. 579). Kurnda canl varlklarn tasvirleriyle ilgili ayeti kermeler vardr. Ey inananlar, arap, kumar, dikili talar ve fal oklar eytan ii pisliklerdir. Bunlardan saknn ki kurtulua eresiniz. (el-Mide, 5/93) Bu ayetteki dikili talarn anlamlarndan biri ibadet iin yaplm olan putlardr. Dier bir yorum, bu talarn, mriklerin putlar iin kurban kestikleri yer olduu eklindedir. Kurn, putuluu ve dolaysyla put yapmn yasaklar. Ayn yasak hadisi eriflerde de vardr. Allah Resl, Mekke'nin fethinden sonra Kabedeki putlar krdrm ve Kim bundan sonra byle eyleri yapmaya kalkarsa Muhammede indirileni inkar etmi saylr demitir (Mslim, Cihad, 84). Konumuzla ilgili olabilecek dier bir ayet yledir: Cinler ona (Hz. Sleymana) kaleler/mihraplar, timsaller, havuzlar gibi anaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlard (es-Sebe Sresi, 34/13). Bu ayetteki timsaller, suretler eklinde yorumlanmtr. Bu ayete mfessirler iki anlam vermilerdir: Birincisi, yette geen timsal kelimesi, canllarn deil, aalar, dalar ve denizler gibi canszlarn resimleridir. kinci gre gre, heykel yapmak Hz. Sleymann dinine gre caizdi. slmda bu hkm neshedilmitir. Hz. Peygamber, evinde resimli bir kap rts grnce, Kyamet gn azab en iddetli olanlar Allahn yaratma sfatna benzer i yapanlardr buyurmu, bunun zerine Hz. Aie, rty yastk klf yapmtr (Buhr, Libas, 9 ). bn Abbas, meslei resimcilik olan birinin fetva sormas zerine, sadece cansz varlklarn resimlerini yapmasn tavsiye etmitir. Tasvircilerin, azab en iddetli olanlar eklinde nitelendirilmesinin, Allah tasvir etmeye almalar ve onu cisimlere benzetmeleri nedeniyle olduu yorumu da yaplmaktadr. Hz. ie, Hz. Peygamberin, zerinde ha iareti bulunan eyleri, ha iaretini bozacak ekilde deitirdiini syler. (Buhr, Mezllim, 31). bn Abbas, putperestliin, saygn kiilerin hatrasn yaatmak iin heykellerinin yaplmas yoluyla ortaya ktn sylemitir. (Buhr, Tefsir, 71/1).

Fkh Literatrnde Resim ve Heykel


Resim, Arapa literatrde daha ok sret kelimesi ile karlanmtr. Sret, Arapada ekil, biim, grn ve resim anlamnda kullanlmaktadr. Timsl kelimesi de anlam bakmndan srete yakndr. Sret ile timsal kelimelerini e anlaml grenler de vardr. Dilciler, sreti iki ksmda

145

deerlendirerek, birincisinin glgeli sretler (timsal=heykel), ikincisinin ise resmedilen ve izimlenen dier eyler olduunu belirtmilerdir. Sret tabirinin, ruh sahibi veya ruhsuz btn eyleri iine ald, timsalin ise yalnzca ruh sahibi eylere mahsus olduuda ifade edilmektedir. Alimler, resim ve heykel yapmn tek kategoride deerlendirmemi, resim ve heykelin yapl amac ve konusu alarndan ayrma tabi tutmulardr: Cansz doal nesnelerin; aalarn, dalarn, yldzlarn ve dier tabiat gzelliklerinin resminin yaplmasnda beis yoktur. Ancak bunlar arasnda insanlarn tapnmak amacyla resmini yaptklar olursa, bu caiz olmaz. nsanlarn rettikleri ya da ina ettikleri eylerin resimlerinin yaplmasnda saknca yoktur. Ev, ibadethane, araba ve gemi gibi eylerin resimleri yaplabilir. Ebru, tezhip, inicilik, hal dokumacl gibi soyut resimler ittifakla mubahtr. Canl tasvirlerinin ocuklarn oyunca olmasnda bir saknca yoktur. Eitim retim meseleleri, kimlik, pasaport, sulularn tespit ve takibi gibi gerekli grlen durumlarda resim ve fotorafta bir saknca yoktur. Toplumsal ihtiyaca gre bu tr fotoraflar gereklilik de olabilir. Canllarn resimlerinin yaplmas konusunda iki farkl gr vardr. Birincisi, Mlik mezhebinde esas olan grtr. Buna gre, canllarn resimlerini yapmak da haram deildir. Ancak bu resimler putlar, tapnlan ve kutsanan eylerin resimleri olursa haram olur. rnein sa ve Meryem resimleri gibi. Bu tr eylerin alm satm da haramdr. kinci gr, Hanefiler, filer ve Hanbellere aittir. Bunlara gre canl resimlerini yapmak yasaktr. Bunda resim ile heykel arasnda fark yoktur. Ayrca, hayal edilen bir takm varlklarn resimleri ile ata kanat takmak gibi ekli deitirilmi canl hayvan resimleri de byledir. Resim, eer sayg duyulmayan bir ekilde kullanlyorsa alimlerin ounluu buna cevaz vermitir. Mesela yere serilmi hal ve kilimlerdeki veya yatak rtlerindeki resimlerde saknca grlmemektedir. (ekerci, 1996, s. 61 vd.). Alimlere gre boyutlu olan tasvir haramdr. Ancak btn organlar tam deilse haramlk hkm kalkar. Yani ba ve gvdesi gibi hayati organlar olmayan heykelde bir saknca yoktur. Ayrca, dayanksz malzemeden yaplan heykelde de bir saknca grlmemitir. badet etmek veya kutsamak iin resim ve heykel yapmak ittifakla haramdr. Bunlar retmek ve ticaretini yapmak da byledir. Resmin konusu, ahlak ve dba aykr ise, rnein mstehcenlik ieriyorsa caiz deildir. Resim bulunan yerde namaz klmak mekruhtur. Resim namaz klann kble tarafnda ise Hanef mezhebine gre bu daha sakncaldr. Kk olmas ve yceltme amac tamad iin para gibi zerinde resim bulunan eylerle

146

namaz klmak caiz grlmtr. Bunlar ayn zamanda cep gibi kapal yerlerde tanrlar. Tasvri haram kabul eden alimler, bunun gerekelerinde ihtilaf etmilerdir. Onlara gre tasvirin yasak olmasnn nedenleri unlar olabilir: Tasvir, zamanla gtrmektedir. Allahtan bakasna tapnmaya ve putulua

Yasan sebebi, Allahn yaratma vasfna benzemeye almaktr. Tasvirde mriklerin tutumuna benzeme vardr. Yani tasvirde bir nevi kutsama vardr. Bir rivayete gre, sretin olduu yere Cebrail girmemitir. Ancak bunun sadece ona mahsus olduunu syleyenler vardr.
slam bilginlerini resim ve heykelle ilgili aklama ve grleri hakknda ayrntl bilgi iin Osman ekerci'nin slmda Resim ve Heykel adl kitabna bavurabilirsiniz.

zet
slamda Elence Ftr bir ihtiya olan elence, slmn ilkelerine aykr olmamak kouluyla mubahtr. Hz. Peygamberin hayatnda dn ve bayram gibi vesilelerle eitli elenceler dzenlenmitir. Hz. Peygamber dneminde balca elence trleri ziyafetler, mzik, iir, yarmalar, mizah, eitli oyunlar ve sportif faaliyetler olarak karmza kmaktadr. slmda elence, bo vakitlerin deerlendirildii bilinli faaliyetlerden oluur. Elencede asl olan meru olmayan ierik ve sonuca gtrmemesi, yine meru olmayan ortamlarda icra edilmemesidir. Mzik Elencenin nemli aralarndan biri mziktir. eitli sevin zamanlarnda, kutlamalarda, yolculukta, Kurn eitiminde ve elencede mzik icra edilmitir. Mziin ierik, icra edildii ortam ve szleri gibi alardan incelenerek hkmnn belirlenmesi daha doru grlmektedir. Bu nedenle birok lim, meru olmas iin mziin dinin temel inan, amel ve ahlk ilkelerine aykr olmamas, haramlarn ilenmesine yol amamas, bakalarnn hakkn ihll etmemesi ve kiiyi yapmas gereken grevlerinden alkoymamasn art komulardr. Kumar Kumar, sonu belirsiz bir olay ya da ekili zerine, katlmclarn mal/para yatrdklar ve aralarndan bir ya da birkann kazand bahis eklinde oynanan oyundur. Herhangi bir retim ya da hizmet karl olmayp haksz kazan olan kumar, ak bir ekilde haram klnmtr. Gnmzde ok farkl ekillerde ortaya ksa ve kresel hale gelse de kumarn esas deimemektedir. Kumar piyango, toto, loto gibi adlarla isimlendirmek onun haram olma hkmn deitirmez.

147

Spor ve msabaka Spor ve spor eksenli msabakalar gnmz de nemli boyutlara ulamtr. Bu msabakalar dini adan deerlendiren alimler fertlere, topluma ve evreye zarar vermemesi, kumara alet edilmemesi, kiinin yapmas gereken grevlerini engellememesi, harama vesile klnmamas gibi artlarla spor ve msabakann meru olduunu belirtmilerdir. Ayrca dll yarma yaplacaksa, bunun kumar eklinde olmamasn art komulardr. Resim ve heykel slm, estetii son derece nemseyen, onu yaratcnn vasflarndan sayan bir bak asna sahiptir. Estetik ve sanat adna yaplanlarn, slmn tevhid inanc asndan sakncal olmamas ve haram klnan unsurlar tamamasnn gereklilii tabiidir. Bu nedenle, putperestlie ynelik, dinlerin ve tapnlan varlklarn sembolleri olacak ekilde yaplan resim ve heykel yasaklanmtr. Bunun yannda resim, slm tarafndan yasaklanan mstehcenlik gibi hususlar iermemelidir.

Kendimizi Snayalm
1. Hz. Peygamber'in zaman zaman baz elenceleri seyretmesi, ashabn bayram ve dn gibi zel gnlerde elencelere tevik etmesi aadakilerden hangisini gsterir? a. Dnlerde elenmenin mekruh olduunu b. Daima elenmek gerektiini c. Bayramlarda elencenin sadece Hz. Peygamber dnemine ait olduunu d. zel gnler dnda elenmenin caiz olmadn e. Dnlerde elenmenin mubah olduunu 2. Meru grlen elence trlerinin spor yapma, geim kayna olma, dinlenme ve salkl yaam gibi eitli meru amalarnn olmas aadakilerden hangisine dellet eder? a. Elencenin bir kural olmadna b. Elencenin srf zevk almaya ynelik olduuna c. Salkl yaamn sadece elence yoluyla elde edilebileceine d. Elencenin amaszca vakit harcamak olmadna e. Bo vakitlerin tamamen elenceyle doldurulmas gerektiine 3. lh dinlerde resim ve heykel yapmna olumsuz yaklamn aadakilerden hangisiyle yakn balants vardr? a. Meslek haline getirilme b. Bo ile megul olma

148

c. Putperestlii engelleme d. Sanat mekruh grme e. bdetten alkoyma 4. Fertlere veya topluma zarar veren sporlarn meru olmamas slmda hangi ilkenin gereidir. a. Fertlerin dokunulmazl b. Zarar vermenin yasak olmas c. Toplumun kt alkanlklardan korunmas d. Elencenin yasaklanmas e. Boa vakit harcamann doru olmamas 5. slm limleri mzie dair deerlendirmelerde bulunurken aadakilerden hangisini dikkate almamlardr? a. Mziin ses sanat olmas b. Mziin icra edildii ortam c. Mziin vesile olduu sonular d. eriinin slmn ilkeleriyle badamamas e. Mzikle ilgili farkl hadis rivayetlerinin olmas

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. d 3. c 4. b 5. a Yantnz doru deilse, Elencenin Dini Boyutu yeniden okuyunuz. konusunu

Yantnz doru deilse, Elence konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Sanat konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Spor konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Mzik konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Ziyafetler, mzik, iir, yarmalar, mizah, eitli oyunlar, sportif faaliyetler. slm dininin inan, ibadet ve ahlk esaslarna aykr olmamas. Yasaklanm/sakncal unsurlar iermemesi.

149

nsanlarn manev ahsiyetlerini, namus, eref ve dier kiilik haklarn hedef almamas. Elencenin hayatn merkezine alnmamas ve mutedil bir izgiyi amamas. nsanlarn grevlerini aksatacak ekilde yaplmamas. Sra Sizde 2 Mziin icra edildii ortam, mziin yol at sonular, mziin ierii, mzikle ilgili farkl hadis rivayetlerinin olmas. Sra Sizde 3 Piyango, toto, loto, mterek bahis. Kazanmann nceden belli olmayan bir sonuca ve ansa bal olmas. Katlanlarn tamamnn para yatrmas.

Yararlanlan Kaynaklar
Apaydn, Y. (2006), Msk, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, XXXI, 261-263, Ankara. Aycan, . (1998), "slm Toplumunda Elence Sektrnn Ortaya k", Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, XXXVIII, 155-193, Ankara. Baolu, T. (2007), Resim, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, XXXIV, 579-582, Ankara. Bozkurt, N. (1997), Hadiste Folklor ve Elence, stanbul. Bozkurt, N. (1994), Elence, Trkiye Diyanet vakf slm Ansiklopedisi, X, 483-488, Ankara. Dzenli, P. (2001), Klasik kaynaklarda Mzik Tartmalar, Marife Dergisi, sy. 1/2, 27-58, Konya. Gazzl, E. M. (1985), hyu Ulmid-Din, ev. A. Serdarolu, stanbul. Gnay, H. M. (2006), Msbaka, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, XXXII, 63-65, Ankara. Komisyon (2004), lmihal II: slm ve Toplum, stanbul, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar. ekerci, O. (1996), slmda Resim ve Heykel, stanbul. Yenieri, C. (2009) Hz. Peygamberin evrecilii, stanbul.

150

151

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Ticari hayatla ilgili slam fkhndaki temel kurallar sralayabilecek, Taksitli sattaki vade farkyla ilgili grleri deerlendirebilecek, Elektronik ticaret, kaparo, hava paras gibi ilemlerin fkh hkmlerini aklayabilecek, Fiyat belirlenmeden yaplan satlarn durumunu deerlendirebilecek, slam bilginlerinin ada sigortaclk uygulamalaryla ilgili farkl yaklamlarn karlatrabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Vade fark Garar, aldatma Kaparo, hava paras Sigorta E-ticaret

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metinde aklamas yaplmam kelime ve kavramlarn anlamlar iin Diyanet slam Ansiklopedisine ve Mehmet Erdoan'n Fkh ve Hukuk Terimleri Szlne bavurunuz. Nihat Dalgnn Gndemdeki Tartmal Din Konular2 (Ticaret Hayatmz) isimli kitabnn ilgili blmlerini gzden geiriniz.

152

Ticar Hayat
GR
Ticaret, bir mal veya hizmetin satn alnmas ve satlmas ilemlerini kapsamaktadr. Bir maln kendisinin alnp satlmas alveri; maln menfaatinin satlmas ise kiralama olarak bilinmektedir. Ticareti yaplabilecek mal ya da hizmetler hukuk sistemlerine gre farkllk gsterebilmektedir. Bir maln satlmas bir sistemde mer grlrken, dier bir sistemde yasaklanabilmektedir. Bu farkllk daha ok, hukuk sistemlerinin dnya grlerinden kaynaklanmaktadr. slam fkh Bir maln ticaretinin yasaklandna dair ak bir nass (ayet ya da hadis) bulunmadnda, onun ticaretinin mubah olmas esastr ilkesini benimseyerek, kolay bir ticari hayat ngrmtr. Bununla birlikte baz alveri ekillerinde slam limleri ihtilaf etmiler ve neticede farkl hkmler ortaya koymulardr. Bu farkllk; ilgili nasslarn shhat durumlar, nasslarn deiik yorumlanmas, sosyal hayattaki deiiklikler, ticari eyadan bir ksmnn gemite bilinmeyen baz zararlarnn tespit edilmesi vb. nedenlere dayanmaktadr. slamda prensip olarak faydal eyler helal klnm, insan ya da dier canllara gizli ya da aktan zarar veren eyler ise yasaklanmtr. Bu nedenle ticari hayatta yasaklanan eyler helal klnanlara oranla ok snrl saydadr. Yasak kapsamnda grlenlerin birounun yasaklanma sebebi de, slam fkhnca konulmu olan ticaret kurallarnn ihlal edilmesinden kaynaklanmaktadr. Nitekim slam fkhna gre eya, hak ve menfaatten oluan ticaret malnda u zellikler bulunmaldr: Sat ya da kira szlemesine konu olacak mal, dinen yasaklanmam olup, insanlarn herhangi bir ekilde yararlanabilecei bir mal/eya olmaldr. Ticaret malnn miktar ve nitelikleri; mteri tarafndan yeteri kadar bilinmeli, fiyat belli olmal, mteriye teslimi mmkn olmal, teslimat ihtimale dayanmamaldr. ayet alveri vadeli yaplacaksa vade, mal, bedel, demenin nerede ve nasl gerekletirilecei belli olmaldr. Yani, gerek pein gerekse vadeli alverilerde, taraflar arasnda herhangi bir krgnla sebep olabilecek dzeyde hibir belirsizlik ve anlamazlk bulunmamaldr.

153

Satc satt maln gerek zellikleri ve gerekse fiyat hakknda mteriye doru bilgi vermeli, mterinin maldan ya da piyasadan anlamamasn frsat bilerek, onu kandrmamal, hileli yollarla maln satmaya kalkmamaldr.

Btn bu olumsuz davranlar hem birer gnah, hem de szlemeyi zedeleyen ve mteriye ou zaman akdi bozma yetkisi tanyan durumlar olarak fkh kaynaklarnda yer almaktadr. amzda hzl bir ekilde gerekleen sosyal ve iktisadi deiiklik, gemi dnemlerde bilinmeyen birok yeni maln/rnn ticari hayata girmesini salamtr. te yandan, gemi dnemlerde maddi bir karlk beklenmeksizin gerekletirilen baz hizmetler de gnmzde ticaret alannda yerini almtr. Bunlar yannda ulam ve iletiim aralarndaki hzl deiim, birok alveriin eklini deitirmi, ticari hayatta online ticaret, e-ticaret gibi kavramlar dourmutur. te btn bu deiiklikler doal olarak ticari hayatta zm bekleyen birok problemi gn yzne karmtr. Bu blmde, gnmz ticari hayatyla ilgili olarak din hkm tartlan ve toplum bireylerinin gndemini oluturan belli bal konular ele alnacaktr.
slamn ticari hayata dair koyduu kurallarla ilgili ayrntl bilgi iin Hamdi Dndrenin Delilleriyle Ticaret ve ktisat lmihali isimli kitabn okuyunuz.

TAKSTL SATITA VADE FARKI


Alverilerde temel prensip bir maln mal ya da para karlnda pein olarak satlmasdr. Ancak, insanlarn ihtiya duyduklar mallar almak iin paralar ya da karlk olarak verebilecek mallarnn bulunmad durumlarda, insanlarn ihtiyalarnn bir an nce karlanabilmesi iin; mal pein para veresiye (taksitli alveri) ve para pein mal veresiye (selem alverii) eklinde vadeli alverie msaade edilmitir. Sz konusu vadeli alverilerin meriyeti (dine uygunluu) Kitap ve Snnet delilleriyle sabittir. Hz. Peygamberin yasaklad vadeli sat; mallarn takasedilmesi eklindeki vadeli sattr ki, gnmz ticareti ounlukla para ile mal sat eklinde cereyan ettiinden, hadislerde yasaklanan vadeli sat ekli, yani takas ilemi gnmzde yok denecek kadar azdr. Burada asl ele alnacak husus; veresiye olarak satlan maln fiyatnn pein olarak satlandan fazla olmasnn caiz olup olmaddr. Bir baka deyile; vade fark caiz midir, faiz midir? imdi bu hususu grelim.

Vade Farknn Caiz Olmadn Syleyenler ve Delilleri


slam limlerinden bir ksm vadeli sattaki fiyat farknn caiz olmadn savunmu olup, grlerini u delillere dayandrmlardr: Hadislerde Bir sat iinde iki sat (Ahmed b. HanbelI, 394), Bir sat iinde bir veya iki art yasaklanmtr (Buhr, "By" 73). Veresiye satta da, Pein u fiyata, veresiye u fiyata denilerek szleme gerekletirildiine gre, bu ilem yasak olmaldr. Gerek bor ileminde gerekse ayn cins mallarn birbirleri ile takasnda karlksz fazlalk faiz grlerek yasaklanmtr. Veresiye

154

sattaki vade fark da bir nevi faiz ilemindeki karlksz paraya benzemektedir. nk bu tr satta maln pein fiyatnn zerinde bir fiyat istenmektedir ki, bu, vadeye bal karlksz bir fazlalktr. Bir maln Pein u fiyata, veresiye u fiyata denilerek satlmas halinde, akde konu olan maln fiyatndaki belirsizlik nedeniyle szleme fsid ya da batl olmaktadr. Veresiye satta da bu nevi bir belirsizlik bulunduundan, veresiye sat caiz olmamaldr. Veresiye satta vadeyi bahane ederek alnan fazla paray mal karl grmek ok zordur. Her ne kadar ortada bir mal varsa da, veresiye satta her artan vadeye/zamana gre fiyat da artmakta olup, bu art mer bir eymi gibi gstermek gtr; bu fiyat fark tamamen vadeye bal karlksz bir art ve karlksz bir kazantr. Bu artn yasak olduunu syleyebilmek iin adnn ille de faiz olmas m gerekir? slamda her nevi sebepsiz, haksz kazan kesin olarak yasaktr. Harama gtren helal yollar kapatma (sedd-i zera) ilkesi gereince bu tr bir ilemi yasaklamak gerekmektedir. Ayrca esnafn, pein olarak alveri yapma imkn olmayan kimselere pein fiyatna veresiye/taksitle mal satmas tevik edilmeli, bunun iin faizsiz bor para (karz- hasen) veren messeseler oluturulmaldr.

Vade Farknn Caiz Olduunu Syleyenler ve Delilleri


slam limlerinin ounluuna gre vadeli satlardaki vade fark caizdir. Bu grte olanlarn delilleri ise unlardr: Hadis limleri artl sat yasaklayan hadisin sahih olmadn, senedinde tenkide uram ravilerin bulunduunu tespit etmilerdir. Ayrca Hz. Peygamberin artl alveri yaptna ve buna msaade ettiine dair sahih hadisler mevcuttur. Hadiste yasaklanan bir sat iinde iki sat hibir mtehit vade fark ile sat manasnda anlamamtr. Aksine sz konusu hadis; pein mi veresiye mi olduu belli olmayan, belli bir bedele karar verilmeksizin yaplan satn caiz olmayaca eklinde yorumlanmtr. Pein u fiyata, veresiye u fiyata denildikten sonra fiyatlardan birinde karar klnarak satn yaplmas halinde vade farknn caiz olduu, fakihlerin ounluu tarafndan benimsenmitir. Veresiye sattaki vade fark faiz deildir. nk para karlnda para olmayan bir mal -gerek pein gerekse veresiye olarak- satld zaman, fiyat fark faiz saylmaz. slamn faiz anlay buna msait deildir. Burada faizden bahsedenler satlan mal aradan kararak, alveriin, pein fiyat olarak belirlenen para ile veresiye sat esnasnda belirlenen para arasnda gerekletiini varsayyorlar ve sanki pein iin belirlenen 100 lirann veresiye iin belirlenen 110 lira karlnda satldn farzederek bunun faiz olduunu iddia ediyorlar. Hlbuki gerek bunun aksine olup, ortada parann para karlnda sat sz konusu deildir; dolaysyla konu faizin alan dndadr.

155

Veresiye sattaki fiyat farknn, vadenin karl olarak grlmesi de doru deildir. nk ok deiik etkenler, veresiye eklinde gerekleen sattaki fiyatn pein fiyatndan daha fazla olmasn gerekli klabilir. rnein bunlardan biri ilave klfettir; yani maln pein olarak satp parasn alan kii iini bitirmitir; maln veresiye satan esnaf ise, alacan yazmak, takip etmek, tahsil etmek, bunun iin masraf etmek gibi klfetlerle kar karyadr ki, btn bunlar bir fiyat farkn gerektirebilir. Mer kazan yalnzca emein mahsul deildir. Tarlasn, evini, dkknn kiraya veren, sermayesini irkete yatran kiiler, hibir emek sarf etmeden kazan ve kr salarlar. Maln veresiye veren tccar, bir mddet o maln bedelini alamayacak, onunla mal alp satamayacak, bu nedenle yeni bir kazantan mahrum kalacaktr. Baka sebeplerle bu paraya ihtiya duyduunda onu elinde hazr bulamayacaktr. Bu mahrumiyet de uygun bir kr farknn mer sebebi olabilir. Vadeli satta mal mteriye teslim edilmi olup, henz paras alnmamtr. Tahsil edilmemi alacaklar iin her zaman bir riziko sz konusudur. Bu riziko, alacan tahsil edilememesi ve enflasyon gibi ihtimalleri ihtiva eder. Bu da veresiye satlarda krn farkl tutulmasna sebep tekil eder.

Taksitli satta vade farknn yasaklanmas sebebiyle esnaf vadeli sat yapmazsa, toplumda ne tr bir olumsuzluk oluur ve bu durum slam fkhnn hangi temel ilkesiyle eliir?

Taraflar, veresiye satta maln fiyat ve demenin nasl yaplaca hususunda anlatklar iin, satta belirsiz bir durum olmadndan, vadeli sat mehuln sat (madmun beyi) anlamna gelmeyecektir. Selem alveriinin Snnetle sabit olmas, veresiye alverilerdeki vade farknn da caiz olmasn gerektirir. nk selem pein denen para karlnda maln veresiye sat demek olup, bilhassa ziraat ile megul olanlarn hasat zamanndan nce paraya ihtiya duymalar, byle bir muamelenin mer klnmasnda rol oynamtr. Vade farkn yasaklamak ihtiya sahiplerinin iini daha da zorlatracaktr. yle ki; vadeli sat yasaklannca tccar maln pein fiyatla satmaya ynelecek, elinde paras bulunmad halde mala ihtiyac olan ise, satn alabilmek iin bor para arayacak, bor bulamaynca faizle bor para bulmaya kalkacaktr. te bu haram yolu tkamak iin de vade fark ile veresiye sat helal grmek gerekmektedir.

Sonu olarak, vadeli satta vade fark tartmasnda taraflarn delillerine bakldnda, bir mal veresiye olarak vade farkyla satmann caiz olduunu savunan tarafn delillerinin daha gl olduu grlmektedir. Bu nedenle slam limlerinin ounluu bu tr satn caiz olduuna hkmetmilerdir. Yani veresiye sat caiz olduu gibi, veresiye satta makul bir miktar vade fark da caiz olmaldr.

156

Vadeli sat ve vade farkyla ilgili tartmalar hakknda ayrntl bilgi iin slam Hukukuna Gre Alverite Vde Fark ve Kr Haddi isimli bilimsel aratrma kitabn okuyunuz.

FYAT BELRLENMEDEN YAPILAN SATI


Gnmzde deiik maksatlarla fiyat belirlenmeden alveri yapld grlmektedir. Bu maksatlardan bazlar yledir: Esnaf ile mteri arasnda var olan samimiyet nedeniyle fiyat belirlenmeden sat yaplmaktadr, Maln sadece bir cznn fiyat belirlenerek sat yaplmakta; ekonomik istikrarszln yksek seyrettii dnemlerde veresiye satlarda maln gelecekteki muhtemel fiyat ngrlemediinden fiyat belirlenmeksizin veresiye sat yaplmaktadr. Hlbuki alverii teberr (hibe), dn, bor ve emanet gibi dier ilemlerden ayran en nemli zellik; alverite satlacak mal iin bir fiyatn belirlenmesi ve bu fiyat zerinde taraflarn anlamasdr. Zaten slam fkhna gre de alveriin shhat artlarndan birisi, satlan maln ve fiyatnn taraflar arasnda tartmaya sebep olmayacak aklkta belirlenmesidir. Fiyat belirlenmeden yaplan alverilerin slam fkh asndan mer olup olmad hususu, iki rnek durum erevesinde ele alnabilir. Bu iki durum maln bir ksmnn fiyatn belirleyerek yaplan alveri ile ekonomik istikrarszlk nedeniyle fiyat belirlenmeden yaplan veresiye alveritir. imdi srasyla bu konular ele alalm.

Maln Bir Ksmnn Fiyatn Belirleyerek Yaplan Alveri


Ticar mallar genellikle kilo, lek, litre ya da metre gibi l ve tart birimleriyle llp tartlarak satlr. Bununla birlikte herhangi bir l ya da tart birimiyle llp tartlmadan, tahmine dayanarak da sat yaplmakta olup, bu durum hkm etkilememektedir. Ancak gnmzde kiilerin bu konuda tecrbelerinin olmad, dolaysyla da bu tr tahmin usulyle yaplan alverilerde mterilerin ciddi saylabilecek oranda yanldklar iddia edilmektedir. Bu tr yanlmadan/aldanmadan korunmak iin bulunan zmlerden biri de, bir maln tamamnn fiyat belirlenmeksizin, belli bir biriminin fiyatnn belirlenmesidir. Mesela bu ekilde, hayvann komple fiyat belirlenmeksizin kilo fiyat zerinden hayvan sat yaplmaktadr. Bu ekilde satn alnan hayvan kesilir, ka kilo geldii ortaya kar, nceden anlalan birim kilo fiyatndan paras hesaplanarak sahibine verilir. te bu ekilde alveri yapmann slam fkh asndan uygun olup olmad gnmzde tartlmaktadr. Yukardaki ekilde gerekletirilen alverite, tecrbesiz mterilerin hayvann kilosu hakkndaki ar/fahi denebilecek yanlmalar ortadan kaldrlmaktadr. te yandan, bu tr alverite satc iin de bir mahzur olumamakta, o da hayvan ka kilo gelmise, bata anlalan birim kilo fiyat zerinden hesabn yaplmas neticesinde parasn almaktadr. Buna gre, sz edilen sat ilemi srasnda satn alnan hayvann btn olarak kaa alnp satld belirsiz olmakla birlikte, bu hayvandan kacak etin birim kilo fiyat sat esnasnda belirlenmi durumdadr. lk bakta, byle bir alveri, klasik fkhta yer alan Bir sat akdinde satlan mal ya da fiyattaki bilinmezlik, akdi kusurlu yapar/ifsad eder kural kapsamna girdiinden, bu tr alveriin kusurlu/fsid olduuna hkmedilebilir. Ancak, sz konusu sat ilemine bakldnda; bir akdin kurulmas iin gerekli olan

157

artlar mevcuttur. Nitekim bunlar oluturan taraflar, icab-kabul, akit mahallinin mevcut olmas; akde konu olan eyin biliniyor (malum) olmas, tesliminin mmkn olmas ve akdin hkmn uygulamaya msait olmas gibi artlarn yerinde olduu grlecektir. te yandan bu ilemde; akdin shhatine engel olan kusurlar bulunmamaktadr. u var ki, hayvann fiyat birim kilo olarak belirlenmise de, hayvann fiyatnn tam olarak ne olduu akit srasnda bilinmemektedir. Yani burada satlan maln tamamnn fiyat belirsizdir fakat etinin kilosunun ka liraya satn alnd bilinmektedir. Buna gre, maln fiyatnda ksmi bir bilinmezlik/belirsizlik vardr denebilir. Genel olarak bilinmezlik, sat akdinde szlemenin shhatini etkileyen bir durumdur. Fakat klasik dneme ait fkh kaynaklarmzda bilinmezlik (=cehalet) az ve ok olarak ikiye ayrlarak ele alnm olup, az olan bilinmezliin akde tesiri olmadna hkmedilmitir. Dier taraftan bilinmezliin akde tesiri; taraflar arasnda nizaya, kavgaya sebep olarak, sonuta satlan eyin ve parasnn teslim edilmesine ya da teslim alnmasna mani olmasdr. Bu nedenle sadece taraflar arasnda anlamazla sebep olabilecek belirsizliklerin akdi kusurlu yapt benimsenmitir. Byle bir sonu dourmuyorsa bu belirsizlik akdin geerliliine etki etmez. Buna gre, birim kilo fiyat belirlenerek yaplan sat ilemi sahih olmaldr. Nitekim fii Mezhebi hukukularndan irbn yle der: Bu sat sahihtir, nk satlan ey grlmektedir. Ortada sat karl verilecek parann toplam miktarnda bir an iin belirsizlik mevcutsa da, mteri alaca kadar aldktan sonra toplam fiyat da aa kacak ve aldanma (garar) riski ortadan kalkacaktr. Bu takdirde bu sat tpk gtr sat gibi olacaktr ki, bunun caiz olduu bilinmektedir. Ahmed b. Hanbel maln fiyatnn gelecekte belirlenmesi eklindeki sat da caiz grmektedir. Onun bu husustaki gerekesi ise nsanlarn rf ve alkanlklar byle olabilir. Bu takdirde ihtiya ve meakkati kaldrmak iin byle bir sat caiz grlmelidir eklindedir. Sz edilen sat ilemindeki cehalet, taraflar arasnda sorun oluturacak trden olmad gibi, her iki taraf iin de hayvann kilosu hakkndaki yanlmay asgariye indireceinden, bu tr sat gz karar ile yaplan alveriten daha st dzeyde taraflarn -hem satcnn hem de mterinin- memnun kalmasn salayacaktr. Bu noktada unu da sylemek gerekir: Sz edilen sat ileminde hayvann tam olarak kaa satldnn bilinmemesi eklindeki cehalet ile klasik kaynaklarmzda akde zarar veren cehalet farkl eylerdir. nk buradaki bilinmezlik hayvann mteriye tesliminde bir risk oluturmad gibi, hayvann etinin birim kilo olarak fiyatnn belirlenmi olmas, kesim sonrasnda hayvann fiyatnn tam olarak alnmasnda da bir risk oluturmamaktadr. Byle bir durum da taraflar arasnda niza ve anlamazla sebep olmayacaktr. Sonu itibariyle, canl olarak ya da kesim sonrasnda tartlmak zere kilosu u fiyattan diye yaplan sat ilemi sahih bir sat ilemi olarak nitelenebilecek olup, byle bir satn batl veya fasid olarak nitelenmesi uygun deildir. nk sz konusu sat ilemi, her ne kadar klasik fkhmzdaki czfen sat diye bilinen gtr usul, maln ne kadar gelecei llp tartlmadan, gz kararyla yaplan sat ileminden farkllk arz etse de, bu tr bir sat ilemi fkh kaynaklarmzda sahih satm akdi iin gerekli grlen zellikleri tamaktadr. Ayrca bu sat ilemi, slam fkhna

158

gre bir sat ilemini tamamen veya ksmen hkmsz hale getiren garar, hile, aldatma gibi olumsuz zellikler de tamamaktadr. Bu satta var olduu iddia edilen bilinmezlik ise, taraflar arasnda nizaya sebep olabilecek trden bir bilinmezlik deildir. Bu nedenle akde olumsuz olarak tesir etmemektedir. Nitekim benzer gerekelerle, lm Aratrmalar ve Fetva Komisyonu da bu ynde fetva vermitir.

Ekonomik stikrarszlk Nedeniyle Fiyat Belirlenmeden Yaplan Veresiye Alveri


Enflasyonun yksek olduu dnemlerde esnaf, veresiye olarak sataca maln fiyatn belirlemeden satabilmektedir. nk borcun denecei gne kadar bu maln fiyatnda nasl bir deiiklik olacan tahmin etmek hayli zor olabilir. Bu nedenle, alacak defterine satlan maln ismi/cinsi ve miktar yazlmakta, bor olarak para cinsinden bir rakam yazlmamaktadr. Bu uygulamada mteri demede bulunaca zaman, satn ald maln o gnk fiyat ne olmu ise, ona gre esnafa olan borcunu demektedir. Bu balk altnda byle bir alveri ileminin slam fkh asndan hkm ele alnacaktr. Bu tr bir alveri, klasik fkhta belirlenmi olan sat ablonuna uymamaktadr. nk slam fkhnda belirlenmi olan kurala gre vadeli bir satta; satlan mal, bu mal karlnda denecek olan para, demenin yaplaca zaman ve deme ekli belirlenmelidir. Bunlardan birinde taraflar arasnda nizaya sebep olabilecek dzeyde bir belirsizliin bulunmas, akdin en azndan fsid olmasn gerektirecektir. Vadeli alveri, bir maln bor ya da dn olarak verilmesinden farkl olup, bu tr satta esnaf, belirlenen sre sonrasnda satt maln parasnn getirilmesini beklemekte; mterisinin satn ald eyin misli bir mal kendisine getirmesini ise aklndan bile geirmemektedir. Esnaf alacak defterine, veresiye olarak satt mal mterinin borcu olarak (rn. bir uval eker) yazsa da, deme gnnde mterisi bir uval eker getirecek olsa buna raz olmayacaktr. nk esnaf bir uval ekeri mterisine bor olarak vermemitir, aksine tccar bir uval ekeri mterisine veresiye olarak satmtr. Bu tr veresiye alveriin mer olup olmad hususunda iki gr mevcuttur: 1. Akit srasnda veresiye olarak satlan maln fiyat belirlenmedii iin bu tr alveri uygun deildir. Bu durumda satlan maln mlkiyeti mer bir ekilde satcdan mteriye intikal etmez. Mal, fsid bir akitle el deitirdii iin, gasba benzer bir durum sz konusu olur ki, byle bir ilem caiz deildir. Byle bir ilem ancak u ekildeki bir hileyle caiz olur: Mteri satn almak istedii mal bor olarak esnaftan alr. Fakat burada mteri maln bedelini deil benzerini (mislini) borlanm olur. Daha sonra borcunu deyecei zaman, ald maln parasal karlnda anlaarak esnafa nakit demede bulunur ki, bor ileminde, taraflarn anlamas halinde, alnan maln mislini ya da parasal karln demek caizdir. Bu, ounluun kabul ettii grtr. Gnmz fkh limlerinden Vehbe Zuhayl de, gelecekte belirlenecek bir fiyatla yaplacak satn uygun olmad grn tercih etmektedir.

159

2. Fiyat belirtmeden veresiye olarak satlan maln fiyatnn mterinin demede bulunaca gnn fiyatndan hesaplanmas caizdir. nk bu tr bir sata insanlarn ihtiyac olup, sz konusu sat rf haline gelmitir. Ahmed b. Hanbel ile bu mezhepten olan bn Teymiyye ve bnl-Kayym da bu gr benimsemektedirler. Bu grte olanlara gre, byle bir satn haram olduuna dair hibir er delil yoktur. Ayrca onlar, bu alveriin ecri misil (denk cret) ile yaplan kira akdine ve nikh akdine benzediini sylemiler, maslahatn da bu tr sat ileminin caiz olmas ynnde olduunu iddia etmilerdir. Bu yolun dna klarak, hileli yollarla sz konusu ilemin yaplmasn din alanda gerekleen bir fet olarak deerlendirmilerdir (bnl-Kayym,1981, IV, 5). Normal piyasa artlarnda karlkl olarak rzann oluabilmesi iin vadeli olarak satlan maln sat esnasnda fiyatnn belirlenmesi gerekir. Fakat piyasalarn istikrarsz olduu dnemlerde, hem esnaf hem de mteriyi korumak adna, btn olarak her kesim iin maslahat olutuundan, fiyat belirtmeden mteriye mal satma eklindeki alverie msaade etmek uygun olacaktr. Aksi bir yaklam, esnaf asndan satt maln yerine yenisini koyamama veya sat yapmada isteksiz davranma (dolaysyla karaborsacla yol ama); mteri asndan da ya ok fahi fiyatla mal almaya raz/mecbur olma veya ihtiyac olan eyleri pein olarak alma gc bulunmadndan, ihtiyalarn vadeli olarak karlamaktan da mahrum edilme gibi olumsuz sonulara yol aacaktr. Bu durum bir boyutuyla da retim-tketim arasndaki sirklsyonu olumsuz ynde etkileyeceinden, ekonomi piyasalar iin istenilmeyen bir durum olabilecektir.
Fiyat belirlenmeden yaplan satlar ve hkm hakknda ayrntl bilgi iin Nihat DALGINn Gndemdeki Tartmal Din Konular2 isimli kitabnn ilgili blmn okuyunuz. Maln fiyat kesin bir ekilde belirlenmeden yaplan sat hangi prensibi ihlal edeceinden slam fkh bu tr sat ho karlamamtr?

ELEKTRONK TCARET
Modern iletiim aralaryla yaplan alveriin slam fkh asndan hkm gncel fkh problemlerinden birisidir. Bu konu bu ekliyle naslarda ve klasik dnemde hazrlanm fkh kitaplarnda bulunmuyorsa da, klasik fkh kaynaklarnda mektup ve eli araclyla yaplan akitlemeler bal altnda anahatlaryla ortaya konulmutur. phesiz konu fkh kaynaklarmzn yazld dnem itibariyle fazlaca n planda olmadndan, aklamalar da o derece snrl olmutur. Elektronik cihazlarla yaplan alveriin fkh hkmne gemeden, baz hususlarn bilinmesi gerekmektedir. slam fkhna gre akit u ekillerden biriyle gerekleir: Taraflarn ayn zaman ve meknda hazr bulunarak icabkabulde bulunmalaryla ya da birbirlerinden farkl meknlarda bulunmakla beraber, kar tarafa iradelerini beyan eden bir mektup veya eli gndermeleriyle. Bu durumda mektubun alnp ald ya da elinin gelip uzaktaki tarafn beyann aklad anda akit meclisi kurulmu olur. Buna gre, taraflardan birisi mektup veya eli eklinde belirginlemi, dieri ise gerek ahs olarak orada bulunmu demektir. Hazrlar arasnda oluan akit meclisinde, detaylarda farkllk bulunmakla beraber, taraflar szleme bahsinden baka konulara geene veya taraflar kalkarak o meclisi terekedene kadar, gerek icabda bulunan gerekse kabul beyannda bulunan kimse

160

akdi bozma muhayyerliine sahiptir. Buna gre akit meclisi dalana kadar akdin balaycl bulunmamaktadr. Mektup ya da eli araclyla yaplan akitte ise, mektubun ilk ald anda kar tarafn kabulde bulunmamas halinde meclisin sona erdii ynnde grler bulunduu gibi, mektubun her okunuunda akit meclisinin tekrar kurulmu olaca eklinde de grler bulunmaktadr. Keza, mektubun kar tarafn eline gemesinden nce icabda bulunann vazgeme hakk bulunduu gibi, eline gemesi halinde de vazgeme hakknn olduunu syleyenler bulunmaktadr. uras gerektir ki, hazrlar arasndaki akit meclisi, gaipler arasndaki akit meclisine nazaran daha ksa srelidir, gereinden fazla uzun olmasna da gerek yoktur. Modern iletiim aralaryla yaplan szleme/alveri konusunun gnmz aratrmaclarn ilgilendiren yn; bu aralarla yaplan szlemelerin ekli ile fkh kitaplarnda yer alan szleme ekilleri arasndaki benzerlik veya ayrlklarn tespiti ve gnmz artlar dikkate alnarak buralardaki hkmlere aklk getirme, ilaveler yapma ve gerekiyorsa deiiklikler nerme noktasnda kendisini gstermektedir.
slam fkhna gre genelde btn szlemeler, zelde alveri akdi; taraflardan zgr iradeleriyle ayn zaman ve meknda sadr olmu ve ayn noktada kesien teklif (icab) ve bunun kabul edilmesi (kabul) ile tamamlanmaktadr.

Szleme yapan taraflar, karlkl olarak iradelerini beyan ederken genellikle ayn meknda bulunmaktadrlar. Buna hazrlar arasnda akitleme denir. Bir de gaibler arasnda akitleme yaplmaktadr ki, bunda taraflar ayn meknda bulumayp, bir arac vastasyla hkmen bir araya gelmektedirler. Gemi dnemlerde bu araclar ya eli veya mektupken, gnmzde bu araclar telefon, faks, internet gibi elektronik aygtlardr. Bunlarla yaplan ticarete e-ticaret veya elektronik ticaret ismi verilmektedir. amz slam aratrmaclar elektronik cihazlarla yaplan akitleri, taraflar bir arada buluturan, icab ve kabul noktasnda karlkl fikir alveriinde bulunduran aygtlar ve bu imkn dourmayanlar olmak zere ikiye ayrmlardr. Birincilerle yaplan alverilerde hazrlar arasndaki akitleme kurallarnn; ikincilerle yaplan akitlemelerde ise gaibler arasndaki akitleme kurallarnn hkim olaca grn benimsemilerdir. Buna gre telefon, internet, grntl telefon, tele konferans sistemi gibi aralarla yaplan alverilerde, hazrlar arasnda gereekleen normal akitleme kurallar geerlidir. Yani telefon veya dier aralarla kendisine teklifte bulunulan kimse, telefon ya da haberleme sona ermeden, yaplan teklifi, kabul ettii ynndeki beyann aklamaldr ki, akit gereklemi olsun. Aksi halde, akit meclisi son bulmu ve akit gereklememi olur. Bu durumda sonradan yaplan kabul beyan ile akit tamamlanm olmaz. Telefonun ya da benzeri cihazlarn bir kast olmakszn bir arza sebebiyle kabul beyan gereklemeden bozulmas ve haberlemenin sona ermesi nedeniyle meclisin son bulup bulmayaca tartmaldr. Balantnn kesilmesi kastl olduunda bunun akit meclisini sonlandran bir durum olarak grlmesinin uygun olaca ifade edilmektedir. Faksn telgraf yahut telefon gibi kabul edilmesi hususunda gerek batl hukukular gerekse slam hukukular arasnda gr ayrl bulunmaktadr. Taraflarn faksn banda bulunmalar ve ksa sre iinde karlkl

161

fakslaarak haberlemeleri mmkn olduundan, bu durumdaki szlemeler telefonla yaplanlar gibi, hazrlar arasndaki szlemelerin kurallarna tabi olmaldr. Bununla birlikte, faks telgrafa benzeterek gaibler arasndaki akitleme kurallarna tabi olmas gerektii grn savunanlar da bulunmaktadr. Ayrca, telefonla yaplan bir szlemenin, zaman asndan hazrlar arasndaki akit gibi olmasna ramen, mekn asndan gerek nitelii dikkate alnarak gaibler arasndaki akit hkmne tabi olduunu savunanlar da bulunmaktadr. brahim Kfi Dnmezye gre, telgraf, faks, kaset, disket vb. materyallerin gnderilmesi suretiyle yaplan szlemeler, klasik dnemde mektupla yaplan szlemelere benzetilerek, gaibler aras akit gibi deerlendirilmitir. Bilgisayar a ile (internet) yaplan akitlere gelince, bunlarn uygulama tarz gzden geirilerek farkl sonulara ulalabilir. ayet akdin ieriine uygun olarak programlanm bir bilgi-ilem cihaz ile szleme gerekletiriliyorsa, cihazn taraflarn veya birinin yerini tutmas durumu sz konusudur. Fakat her iki taraf ekranlarnn banda irade beyan al veriinde bulunuyorsa, bunu byk lde telefon grmesine benzetmek mmkn olmakla beraber, telefonla ilgili aklamalarmz nda bu yolun da faks gibi- gaibler arasnda gerekleen szlemeye benzetilmesi uygun olacaktr (Dnmez, 1996, I, 9-62). Ancak, internet araclyla yaplan akitlerin hazrlar arasnda gerekleen akitler gibi deerlendirilmesi akla daha uygun grnmektedir.
slam fkhnda gaibler arasnda akit kurulabilecei hkmnn benimsenmesinin amz iin ne gibi faydas olmutur?

slam aratrmaclar telefon, faks ya da internet gibi iletiim aralaryla da akit iin gerekli olan icab ve kabuln gerekleeceinde hemfikir olmakla beraber, icab ve kabul ile alakal baz sorunlarn oluacana da dikkat ekmilerdir.
slam bilginleri, taraflardan birisinin robot, telesekreter veya bilgisayar program gibi elektronik cihaz olmas halinde de bu cihazn icab ya da kabul beyannda bulunmasyla akdin gerekleebilecei hkmn benimsemilerdir.

Sonu olarak unlar syleyebiliriz: Sahih bir szleme iin taraflarn ayn meknda hazr bulunmalarnn art olmad ve birbirinden uzakta bulunan kimselerin de akitleebilecekleri gereinden hareketle, gnmzde tedavlde olan elektronik cihazlarla ticari akitlerin yaplmas mmkndr. Bunlardan taraflarn ayn zaman dilimi iinde birbiriyle irtibat kurmalarn salayabilen iletiim aralarnn kullanld akitlerde hazrlar aras akit kurallar hkimdir. Taraflar arasndaki irtibatn ayn anda deil de belirli bir srenin gemesiyle salanabildii iletiim aralaryla yaplan szlemelerde ise gaibler aras akit kurallar geerlidir. Bu kurallar iletirken de slam hukukunda akitlere hkim olan aldatmama, kandrmama, gizlememe, kolaylatrma, taraflarn maslahatn gz ard etmeme gibi temel ilkeler nda tleransl bir tavrn/yorumun benimsenmesi uygun olacaktr. Unutulmamaldr ki, akitlerde aslolan mbah olmaktr; yasaklayan ak bir nass bulunmadka, aikr olarak taraflara zarar vermedike ya da yasaklayc bir nass ihlal etmedike, her akdin mer grlmesi insanln yararna olacaktr.

162

KAPARO
Kaparo, n deme, pey akesi, pimanlk akesi gibi isimlerle de anlmakta olup yle tanmlanmaktadr: Bir sat ya da kira szlemesinde mterinin, szlemeyi tamamlamas halinde toplam fiyattan dlmesi, feshetmesi durumunda ise akitten dnmenin karl olarak mal sahibinde kalmas artyla yapt n demedir." Konu Kuranda yer almazken, Snnette hem kaparonun caiz olduu hem de caiz olmad anlamna gelebilecek rivayetler bulunmaktadr. Bunlardan ikisi yledir: Hz. Peygamber kaparolu sat yasaklad(elMuvatta, "By", 1); Raslllaha kaparolu satn hkm soruldu, o helal olduunu syledi (evkn,1994,V, 232). Ancak hadis tenkidi konusunda uzman limler tarafndan farkl alardan eletirilmi olan bu rivayetler zayf olarak deerlendirilmitir. Bu nedenledir ki, kaparolu satn hkm slam tarihinin ilk gnlerinden beri tartlmtr. Mterinin szlemeden caymas halinde verdii kaparonun kendisine iade edilmesi, deilse yapaca demeden dlmesi eklindeki bir artla kaparolu sat yaplmasnn caiz olduunda tartma yoktur. Tartma, mterinin szlemeyi feshetmesi halinde, yapm olduu n demenin (kaparonun) satcda kalmas durumuyla ilgilidir. Konu hakknda iki farkl gr bulunmaktadr:

Kaparonun Satcda Kalmasnn Caiz Olmad Gr


Sahabe dneminden itibaren slam fkhlarnn ounluu, bu tr bir szlemenin caiz olmad kanaatindedir. Hanefler, Malikler ve afiler de bu ilemi sahih grmemiler ve kaparonun satcya helal olmayacan belirtmilerdir. Bu gr sahiplerinin gerekeleri unlardr: Bu tr ilem yapmak genel kurala aykrdr. Bu ilemde iki fasit art bulunmaktadr. Bunlardan birisi, akdi dilediinde reddedebilme, dieri ise, mterinin vazgemesi halinde satcya bir miktar hibede bulunma artdr. Ayrca bu tr szlemede riskli bir belirsizlik vardr. Satc asndan mterinin verdii kaparoyu karlksz olarak yemesi sz konusudur ki, karlksz olarak bakasnn maln yemek caiz deildir. Dolaysyla bu szleme haksz bir iktisap, karlksz kazan, belirsiz muhayyerlik gibi sakatlklar tamaktadr. nl slam bilgini evkn de konuyla ilgili lehte ve aleyhte rivayetler bulunmasndan hareketle kaparonun caiz olmayaca sonucuna varr. Onun bak as yledir: Bir konu hakknda onun hem helal hem de haram olduuna dair nass bulunuyorsa, haram klan nass helal klan nassa tercih edilir. Kaparolu sat yasaklayan ancak sened olarak zayf grlen rivayetin farkl varyantlar olup, hepsi birlikte dnldnde ilgili rivayet g kazanm olmaktadr (evkn, 1994, V, 233). Bu gruba gre, mteriden alnan kaparoyu, maln satn geciktirip bekletmenin karl olarak grmek doru deildir. Dolaysyla byle bir akit tamamlanmad takdirde kaparo mteriye iade edilmelidir. Alc akdi tamamlamay sese bile, bu gre sahip olan limlerin ouna gre, sz konusu artla yaplan akit batan batl olduu iin hkm deimez, akit feshedilir. Alcnn elinde iken zayi olan maln da kabzedildii gnk kymeti zerinden tazmin edilmesi gerekir.

163

Kaparonun Satcda Kalmasnn Caiz Olduu Gr


Bir ksm sahabe ve genelde Hanbel limleri kaparolu szlemenin caiz olduu grndedirler. Bu gr sahipleri, kaparoyu yasaklayan hadislerin senedinin zayf olduunu ve bunlardan byle bir yasan kmayacan ifade etmektedirler. Bu kiiler kaparo artnn sebepsiz zenginleme vesilesi olarak deerlendirilemeyeceini, mal sahibinin mteriyi beklemesinin karl ya da akitten caymay nleyici yaptrm nitelii tadn belirtmilerdir. Ayrca, akidlerde mubahln esas olup, imkn lsnde artlara riayetin gerektiini gerekelerine eklemilerdir. Gnmz slam hukukularnn genel eilimi de kaparolu satn caiz olduu ynndedir. Ayrca slam Fkh Akademisi 1994 ylnda Bruneyde yapt toplantda konuyu ele alm ve u sonuca ulamtr: Kaparolu sat, genel olarak satm ve kira gibi akidlerde cari olmakla birlikte, bedellerden birinin veya her ikisinin pein olarak tesliminin gerektii durumlar bundan mstesnadr. Kaparolu sat, muhayyerlik sresinin snrlandrlmas artyla, ilke olarak caizdir. Akid yaplrsa kaparo bedele mahsup edilir, mteri szlemeden cayarsa kaparo satcnn hakk olur.
Karlkl rza bulunmasna ramen, kaparonun meriyetinin tartlmas mali akitlerdeki hangi nemli ilkeyle ilgilidir?

HAVA PARASI
Petemallik olarak da bilinen hava paras; bir ticarethanenin devri durumunda ticarethanenin yeri, mterileri, hreti gibi nedenler gz nnde bulundurularak asl deerinin yannda alnan, tabir caizse, manevi sermaye karlnda denen paradr. Hava parasn daha ak olarak yle tanmlamak mmkndr: Bir kira akdinde kira bedelinden ayr olarak ve geri denmemek zere mal sahibinin kiracdan; kiracnn mal sahibinden veya nceki kiracnn sonraki kiracdan, elinde bulundurduu gayr-i menkul kullanma hakkn devretme karlnda ald para veya bedeldir. Ksaca hava paras; mlik veya kirac sfatyla elinde bulundurduu gayr-i menkl devreden kiinin, kar taraftan, kira dnda ald bedel olarak da ifade edilebilir (Yaran, 1997, 723). Biz burada bir kiracnn kira mddeti iinde mal sahibinin szlemeyi feshetmesi karlnda hava paras almasnn ve bir kiracnn yine kira szlemesinde belirtilen sre bitmeden bir baka kiracya dkkn devretmesi karlnda alaca hava parasnn caiz olup olmadn irdelemek istiyoruz.

Kiracnn Mal Sahibinden Hava Paras Almas


slam hukukuna gre kirac ile mal sahibi, karlkl rza ile kira akdinde kararlatrlan mddet tamamlanmadan nce akdi sona erdirme hakkna sahiptirler. Ancak, kiracnn rzas olmadka mal sahibi kira szlemesini sonlandramaz. Kira mddeti devam ederken mal sahibinin kiracdan kirada bulunduu i yerini boaltmasn istemesi halinde, kiracnn buray boaltmama hakk vardr. Buna ramen, bir miktar hava paras karlnda boaltmay kabul ederse, buna karlk alaca hava paras kendisine helaldir. nk boaltmama hakkn, ald bir bedel mukabilinde mal sahibine satm olmaktadr. Kiracnn belirlenen sre ncesinde dkkn boaltmasnn ve

164

kira akdini sonlandrmasnn kendisine bir zarar vermi olma ihtimali bulunmaktadr ki, ald hava paras bu zararn tazminat olarak da grlebilir. Bu takdirde kiracnn ald hava parasnn kira szlemesinden kalan mddetin menfaatinin bedeli olduu ifade edilmektedir. Nitekim bir gayrimenkuln menfaatine mlik olan kirac, bu hakkndan bir bedel mukabilinde veya bedelsiz olarak feragat edebilir.
Kira mddeti sona erdii halde, kirac kiralad dkkn boaltmayarak, mal sahibinden hava paras almay dnmesi, onu almadan boaltmamas doru deildir. nk kira szlemesi son bulduuna gre, kirac kiralad yeri boaltmakla ykmldr. Ayrca akdin sresi sona erince, mal sahibinin maln istedii kiiye kiraya verme hakk da vardr.

Kiracnn Sonraki Kiracdan Hava Paras Almas


Bir gayrimenkul artsz olarak kiralayan kirac, kiralad gayrimenkul kira mddeti iinde istedii bedelle bir bakasna kiralayabilir. Yani kiracnn kiralad yerden kendisi istifade edebilecei gibi, bir bakasna yeni kiracnn gayrimenkule kendisinden daha fazla zarar verecek bir meslek icra etmesi hali dnda kiraya verme, dn verme hakkna da sahip olduu prensip olarak genel kabul grmektedir. Ancak Hanefler, kiracnn kiralad yeri bir bakasna daha fazla bir bedelle kiraya verebilmesi iin, o gayrimenkule bakm, onarm gibi bir masraf yapm olmasn gerekli grrler. Aksi takdirde, birinci kiracnn kiralad yerden alaca fazla meblan/kirann tasadduk edilmesini nerirler. ounluun grne gre, kirac mer olarak kiralad bir dkkn ya da iyerini bir bakasna daha fazla fiyatla kiraya verebilir, yani kiralk gayrimenkuln el deitirmesi durumunda nceki kirac sonradan kiralayacak olandan hava paras alabilir. Bunun gerekesi olarak unlar sylenmektedir: Belirli bir mddet gayrimenkuln menfaatine sahip olan kirac, bu menfaatinden vazgemek iin para alabilir. Nitekim slam fkhnda bir haktan vazgeme anlam tayan durumlarda cret alnmas genelde mer grlmtr. fi mezhebinde baz vazifelerden feraat etme karlnda para alnmas msamaha ile karlanmtr. Gnmz limlerine gre de, kiracnn gayrimenkul zerinde ayn hakk olup bundan vazgemesi iin cret almas caizdir. Btn bunlar, kira szlemesinin devam ettii sre iin sz konusu olup, szleme bitmi ise, kiracnn boaltma ykmlln yerine getirmemesi bir sutur. Bu durumda iken gayrimenkul boaltmak iin gerek mal sahibinden ve gerekse ikinci kiracdan hava paras istemesi caiz deildir. Kira sresi bitmeden nce mal sahibinin kiracsn mer bir mazereti bulunmakszn karmak istemesi halinde kiracnn kiralad yeri boaltmas karlnda mal sahibinden bir miktar para talep etmesi mmkndr. Bu, kira szlemesi gerei elde ettii kiralad yerden istifade etme menfaatinden vazgemesi karl olarak grlebilecektir. slam fkhnda bu trden olarak, kiilerin sahip olduklar baz haklardan cret mukabilinde vazgemeleri mer grlmtr. Ancak, kiracnn kira sresi bittii halde, mal sahibinden bir eyler koparabilmek iin gayrimenkul boaltmamas doru olmayp, bunun karlnda bir cret talep etmesi caiz deildir. Kiracnn kiralad yeri, kira sresi iinde bir bakasna kiraya vermesi ya da dn vermesi prensip olarak kabul edilmekte olup, burada dikkat edilecek ey, ikinci kiracnn veya dn alann sz konusu olan gayrimenkule birinci kiiden daha fazla zarar verecek ekilde kullanmamasdr.

165

Kiralad eyi bir bakasna kiralayacak olan kimsenin, kendisinin verdii kiradan daha fazlasna kiraya vermesi caiz olduu gibi, belirli miktar hava paras alarak, kiralad gayrimenkul yeni kirac iin boaltmas ve bu ahsn ayn kira ile bu gayrimenkulde kirac olarak devam etmesi de mmkndr. Buna gre birinci kiracnn, kira szlemesi henz bitmeden, kiralad gayrimenkul yeni bir kiracya devretmesi karlnda alaca hava parasnn da helal olduu sylenebilir. Buradaki gereke de bir nceki ile ayn olacaktr.

SGORTACILIK Sigorta ve Sigortaclk Kavram


Sigorta, prim karlnda cana veya mala kar oluan risklerin zararlarn tazmin etme gvencesi anlamna gelmektedir. Ticari anlamyla sigortaclk ise cana veya mala kar oluma ihtimali bulunan risklerin zararlarn tazmin etme gvencesi sat anlamndadr. Buna gre, sigortaclk bir ticaret trdr. Sigortann temelinde, olumasndan korkulan tehlikenin vukuu halinde, meydana gelen zararn sigortallar arasnda mtereken karlanma fikri yatmaktadr. Sigortalar sayesinde ayn tehlike ile kar karya bulunan bireyler birbirleri ile dorudan doruya veya bir irket aracl ile yardmlamak suretiyle, bireysel olarak stesinden gelemeyecekleri byk rizikolara kar koyma gcne erimektedirler. Sigorta, muhtemel tehlikenin meydana gelmesi ile oluan zarar, byk bir grup tekil eden sigortallar arasnda hissedilmeyecek nispette ufak paralara blerek giderme imkn salamaktadr. Modern sigortaclk dnemine kadar bu imkn bir kazan/ticaret yolu olarak deerlendirilmemiken, sonraki dnemde sigortaclk diye bir ticaret ekli domutur. Btn sigorta eitleri, hem sigortallar hem de sigorta irketleri arasnda prim karlnda yardmlamay sembolize etmektedir. Ancak, sigortalardaki yardmlamann bir yandan denen bir prim karlnda olmas, dier taraftan sigorta irketinin sigortallar arasndaki yardmlamay organize etmesi sebebiyle ticari bir kazan salamas gibi zellikler, ticari sigortalardaki yardmlamann niteliini deitirmektedir. Bir baka deyile, sigorta kurumunun yelerine sunaca maddi gvencenin/tazminatn olumasnda, sigorta gvencesi alan kimselerin de katks bulunmaktadr. Bu katk ticari sigorta trlerinde sabitken, karlkl/mtel sigortalarda ise, her dnem deikenlik gsterebilmektedir. Sigorta irketleri, yalnzca prim deme ykmll altna giren yelerine maddi yardmda bulunmalar sebebiyle dier yardm dernekleri ve vakflardan ayrlmaktadr. Sigortalar sigortallarn bedenlerinin ya da mal varlklarnn karlaacaklar hasarlar tazmin ederek onlar iin bir gvence sunma yannda, sosyal gvenlie belirli oranda katk salamak gibi bir ilev de grmektedirler. Bu adan bakldnda, karlkl sigortalarn sosyal gvenlie katksnn ticari sigortalardan daha fazla olduu iddia edilmektedir. Sigortalar sosyal sigortalar ve zel/hususi sigortalar olmak zere iki ana kola ayrlmaktadr. Sosyal sigortalar, belirli halk gruplarnn sosyal gvenliklerini temin amacyla kanunla kurulan ve belirli i kolunda

166

alanlarn itirak etmeleri ou defa mecburi olan sigortalardr. Hususi sigortalar ise bireylerin zel menfaatlerinin eitli rizikolara kar teminat altna alnmas iin serbest iradeleriyle vcuda getirdikleri bir riziko teminatdr. Hususi sigortalar, sigortallarn deyecekleri primin sabit ya da deiken oluu asndan ikiye ayrlmaktadrlar. 1. Sabit primli sigorta: Bu sigortalarda, sabit olarak belirlenmi bir sigorta primi karlnda sigorta gvencesi sunulmaktadr. Burada sigortalnn, szleme esnasnda belirlenen primi deme dnda bakaca bir maddi ykmll bulunmad iin bu sigortalar sabit primli olarak anlmaktadr. Bu tr sigortalarda sigortal ile sigortac arasnda veya sigortallarn kendi aralarnda sigorta szlemesi ilikisinden baka bir hukuki iliki olmad gibi, bu sigortalarda sigortac ile sigortal arasndaki iliki yardmlama ilikisi de deildir. Sz konusu iliki ticari bir iliki olup, sigortac sigortallardan alaca prim karlnda onlara sigorta gvencesi satmaktadr 2. Deiken primli sigorta: Bu sigortalarda sigortallarn deyecekleri prim miktar szleme esnasnda sabit olarak belirlenmeyip, sigortallarn gerek ykmllkleri belirli dnem sonunda tespit edilebilmektedir. Doal olarak bu sigortalarda sigortallarn gerek ykmll dnemlere gre deiiklik arz etmekte, bu sebeple de bu tr hususi sigortalara deiken primli sigortalar denmektedir. Deiken primli sigortalar kooperatif irket eklinde messeseletiklerinden, burada sigortac sigortallardan ayr deildir. Konular asndan ise sigortalar; mal sigortalar, can/hayat sigortalar ve mal mesuliyet sigortalar gibi ksmlara ayrlmaktadr.
Ticari sigortalarn unsurlar; sigortac, sigortal, sigorta menfaati, sigortalanan tehlike/riziko, sigortalnn dedii sigorta primi ve sigortacnn demeyi taahht ettii sigorta tazminatndan ibarettir.

slam limleri arasnda sosyal sigortalarn ve karlkl/deiken primli sigortalarn mer olduu hususunda farkl bir gr bulunmamakla birlikte, ticari sigortalarn fkh hkm ciddi ekilde tartlmtr.

Ticari Sigortalarn Din Hkm


Sabit primli hususi sigortalarn, dier bir deyile ticari sigortalarn mer olup olmad hakknda slam hukukular farkl grlere sahiptirler. Bu konuda temelde farkl yaklamn varl grlmektedir. Bunlardan biri, her tryle bu sigortalarn haram olduu; dieri, her tryle bu sigortalarn mer olduu; nc yaklam ise, ticari sigortalarn baz trlerinin mer, bazlarnn ise haram olduu eklindedir. imdi de bu farkl yaklamda bulunan limleri ve delillerini grelim.

Ticari Sigortalarn Hibir Trnn Caiz Olmad Gr


Gnmz limlerinin ounluu, mevcut haliyle ticari sigorta szlemelerinin, slam hukukunda benimsenmi olan klasik szlemelere aynyla uymad grnde olup, bu szlemenin bedelli/ivazl yeni bir ticari szleme olduunu kabul etmilerdir. Onlara gre, ticari sigorta szlemesinde

167

akdi yaralayan birok olumsuzluk bulunmaktadr. Bunlar ylece sralamak mmkndr: slam hukukuna gre, belirsizlik ve karlklar arasndaki ciddi fark gibi szlemeleri kusurlu yapan eyler, bu szlemede mevcuttur. Zira bazen sigortal uzunca bir sre sigorta primi dedii halde, sigortalanan eyaya her hangi bir hasar isabet etmemesi nedeniyle, hibir sigorta tazminat alamamaktadr. Bazen de sigortal, ksa bir sre ierisinde ve birka defa sigorta primi demesi sonrasnda sigortalanan risk gerekleince, sigorta irketinden astronomik bir sigorta tazminat alabilmektedir. Her iki durumda da ar/fahi bir ekilde risk sz konusu olup, bu durum sigorta akdini slamn yasaklad akitler arasnda grmeyi gerektirmektedir. Ticari sigortalardaki sigorta primi ve bunun karlnda satlan sigorta tazminatnn her ikisi de nakit saylmaktadr. Bu nakitlerin ayn cinsten (para cinsinden) olmas sebebiyle, sigorta primi kadar sigorta tazminat alnmas halinde, aradaki gecikme nedeniyle gecikme faizi (riben-nese) gerekleecektir. Birinin dierinden daha fazla olmas halinde ise, hem gecikme hem de fazlalk faizi (ribel-fadl) gerekleecektir. Ticari sigorta szlemesinde bilinmezlik, tehlike ve gararn (aldanmann) varlnn kabul edilmesi halinde, bu szlemede kumar unsurunun da varlnn kabul edilmesi zorunluluk arz edecektir. Zira bahis ve kumar haram klan illetin, bunlarn sadece bir oyun oluunda aranmas doru deildir, aksine bu oyunlarda taraflarn kazanmas ya da kaybetmesi ansa/ihtimale yani, ar riske dayandndan, bu oyunlarn haram klnma illeti; ierdikleri ihtimal ve garar (aldanma) unsurudur. Bu grte olanlar, ar garar ieren alveriin bir nevi kumar saylmas gerektii dncesiyle, ticari sigorta szlemesinin de bir nevi kumar olarak grlmesi gerektiine inanmaktadrlar. Sigortallarn sigorta primi demesine karlk sigortalanan riskin olumamas halinde, sigortacnn hibir tazminat dememesi sebebiyle, sigortaldan alnan primlerin irket iin karlksz bir kazan olaca ve bunun da slam tarafndan yasaklanan (el-Bakara 2/188) batl yollarla bakasnn malna el koyma ekli olaca aktr. Yukardaki gr ve delilleri benimseyen slam limleri, gnmzde sosyal hayattaki deiiklii ve kiilerin ellerindeki mal varlklarnn korunmas adna sigorta tr bir oluuma ihtiya olduunu inkr etmemekle birlikte, bu ihtiya nedeniyle, zarureten ticari sigortalarn mer grlmesi gerektii eklindeki gr kabul etmezler. Onlara gre, mevcut ticari sigortalara olan ihtiya zaruret derecesinde olmayp, ticari sigortalarn birey ve topluma salayaca yararn, karlkl yardmlama esas zerine kurulacak olan sigorta eidiyle salanmas imkn dhilindedir. Buna gre slam hukuku asndan, birok mahzurlu unsuru barndrmalar nedeniyle ticari sigortalarn; mrsel maslahat, rf ve zaruret gibi gerekelere snlarak caiz grlemeyeceini belirtmilerdir.

Ticari sigortalarn hibir eidinin caiz olmadn savunan bu limler, sigortacla deil, sigortann yardmlama amacnn dna karlarak, bir grubun sigortaclktan ticari kazan elde etme abalarna ve sigorta gvencesinin bir meta gibi satlmasna kar kmaktadrlar. Yine bu ilem neticesinde insanlarn mallar ve canlar hakkndaki korkularnn istismar

168

edilmesinden ve bireylerin ulamak istedii gvenin ticari bir meta gibi grlmesinden endie etmektedirler. Bu gr sahipleri toplumun sigortalara olan ihtiyacnn karlkl sigortalarla salanabileceini ileri srmektedir.

Ticari Sigortalarn Btn Trlerinin Caiz Olduu Gr


Gnmz slam limlerinin bir ksm, ticari sigortalarn her tryle caiz olduunu benimsemi olup, grlerini yle aklamlardr: Ticari sigorta szlemeleri deiik alardan klasik dnem slam fkhnda kabul edilmi olan szlemelerle benzerlik arz etmekte, dolaysyla onlarn caiz olduu durumda ticari sigorta szlemesinin de caiz olmas gerekmektedir. Sosyal sigortalarn meriyetinin kabul edilmesi bu sigortalarn da mer grlmesi ynnde bir delil olacaktr. Sigortann klasik dnemdeki baz akitlerle benzerliine ramen bu szleme yeni bir szlemedir ve bunu yasaklayan ak bir nass da bulunmad iin, ticari sigortalar caiz olmaldr. Bu balamda ayrca u gerekeleri ileri srerler: slam hukukunda Akitlerde asl olan hkm mubahlktr ilkesi benimsenmitir. Bunun yannda ticari sigortalar toplumun maslahatna bir ilev grmektedirler. Gnmzde sigortalanmak genel bir rf halini almtr. Gnmz dnyasnda sigortaclk bir nevi zaruret haline gelmitir. Btn bunlar ticari sigortalarn mubah grlmesini gerektirmektedir. Ticari sigortalar temelde birer teberru szlemesi zerine kurulduundan, bu akitlerde gararn ve cehaletin varl akde tesir etmeyecektir. Zira teberru szlemeleri birer yardm niteliinde olduundan, verilenle alnan arasndaki azlk ya da okluk faiz veya garar olarak grlemeyecek ve bunlarn yok olduu bir yardmlama akdinin de kumar ierdii savunulamayacaktr. Bu grupta yer alan baz limler, ticari sigortalarn bedelli/ticari bir akit olduunu benimsemekte ve alm satma konu olan bedellerin; sigortacnn sunduu gven ile sigortalnn dedii sigorta primi olduunu kabul etmektedirler. Sonu itibariyle bu akitlerde primin dendii ve her prim karlnda sigortalnn sigorta gvencesini elde ederek i huzuruna kavutuunu savunmulardr. Bu durumda sigortal, dedii sigorta primine bir karlk alp alamama riskiyle kar karya olmayacaktr. Ticari sigortalarda sigortac ve sigortal taraflar verdiklerinin karln aldklarndan, bu tr sigortalar Kurnda yasaklanan batl yolla mal elde etme ekli olarak grlemeyecektir.

Ticari sigortalar mer grenlerle bu sigortalarn caiz olmadn syleyenler arasndaki en temel bak as fark hangi noktada younlamaktadr?

Ticari Sigortalarn Baz Trlerinin Mer Olduu Gr


ada fkh bilginlerinden bazlar ise, ticari sigortalarn geneli hakknda tek bir hkm vermemilerdir. Bu limlerin bir ksm, sigorta sisteminden faizin karlmas kaydyla ticari sigortalar mer saym, bir ksm ise devlet ynetiminde olmas artyla ticari sigortalarn mer olacan iddia etmitir.

169

Bu grupta yer alan limlerden bazlarysa ticari sigortalardan sadece sorumluluk sigortasn meru saymlardr. Bu ekilde ticari sigortalarn trleri hakknda farkl deerlendirmede bulunan limlerin kullandklar deliller, yukarda sz geen gruplarn delilleri ile byk oranda aynlk arz etmektedir.

Sigortaclkla ilgili Kurumsal Kararlar


Yirminci asrn son yarsndan itibaren faaliyet gstermekte olan fkh akademileri toplant gndemlerine sigorta ve sigortaclk konusunu da dahil etmilerdir. Bu toplantlarda genelde ticari sigortalarn mevcut haliyle caiz olmayaca belirtilmitir. Bunlardan; Dnya slam Birliine bal Fkh Akademisi'nin 1977 ylnda Riyadda gerekletirdii toplantda karlkl sigortalarn caiz olduu karar ittifakla alnm; 1978 ylnda Mekkede yapt toplantda ise, yelerin byk ksm, ticari sigortann btn nevileriyle haram olduu grn benimsemilerdir. slam Konferans Tekilatna bal slam Fkh Akademisinin 1985 ylnda gerekletirdii II. Dnem toplantsnda ise sigortayla ilgili u karar alnmtr: Ticari sigorta irketlerinin uygulamakta olduu sabit prim esasna dayal ticari sigorta szlemesi, akdi geersiz klacak lde byk garar/belirsizlik iermekte olup, dinen haramdr. slamdaki muamelat ilkelerine uygun alternatif sigorta szlemesi ise, teberru ve karlkl yardm esasna dayal yardmlama sigortas akdidir, bu esasa dayal reasrans ilemi de ayndr. (Reasrans ilemi: Sigorta irketinin sorumluluunun bir ksmnda kendisini bir dier sigortaya sigortalatmas, ikili sigorta) 1996 ylnda Konyada gerekletirilen I. Uluslararas slam Ticaret Hukukunun Gnmzdeki Meseleleri Kongresinde sigorta da tartlm ve bu konuya tahsis edilen oturumun sonu bildirgesinde u kararlara yer verilmitir: Heyet, prensip olarak sigorta sisteminin caiz ve gerekli olduunda gr birlii iindedir. Bununla birlikte, zellikle ticari hayat sigortas olmak zere, gnmzde cari olan dier ticari sigorta uygulamalarnn dzeltilmesi gereken baz unsurlar ierdiini kabul etmitir. Diyanet leri Bakanl Din leri Yksek Kurulunun 4.7.2005 tarihinde sigorta hakknda ald karar ise yledir: Yukarda zikredilen aklamalar nda; a) Genel olarak sosyal sigortalar, karlkl sigortalar ve ticari sigortalarn caiz olduuna, b) Kr pay esasna dayal alan birikimli hayat sigortas ile bireysel emeklilik tasarruf ve yatrm sisteminin ise, yatrlan primlerin, dinen helal olan alanlarda deerlendirilmesi durumunda caiz olduuna, c) Konusu din tarafndan yasaklanm olan sigortann caiz olmadna, karar verildi.
slam dnyasnda sigortaclk, srf yardmlama esas zerine kurulu bulunan yardmlama sigortalar balamnda deil, bir nevi gven sat manasna gelen ticari sigortaclk balamnda tartlmtr. Buna gre, gnmz dnyasnda Mslman bilginlerin tartt ey, sigortann faydal olup olmad deil, sigortaclktan para kazanmann caiz olup olmaddr. Yine btn slam bilginleri, gnmzde ciddi manada ihtiya hatta zaruret olarak grlebilecek sigorta hizmetinin, yardmlama esasna dayal sigortalarla verilebilecei kanaatindedirler.

170

Sigortaclkla ilgili ayrntl bilgi iin Nihat DALGINn Gndemdeki Tartmal Din Konular2 isimli kitabnn ilgili blmn okuyunuz.

zet
Ticari hayatla ilgili temel kurallar sralayabilmek slam fkhna gre satc, satt maln gerek zellikleri gerekse fiyat hakknda mteriye doru bilgi vermeli, mterinin maldan ya da piyasadan anlamamasn frsat bilerek onu kandrmamal, hileli yollarla maln satmaya kalkmamaldr. Ticaret mal, mteri tarafndan yeteri kadar miktar ve nitelikleri bakmndan bilinmeli, satcnn mlk olmal veya bayi asl mal sahibinin vekili olmal, maln fiyat belli ve ayrca mteriye teslimi mmkn olmaldr. ayet alveri vadeli yaplacaksa vade, mal, paras ve demenin nerede ve nasl gerekletirilecei belirlenmi olmaldr. Taksitli sattaki vade farkyla ilgili grleri deerlendirebilmek slam fkhna gre insanlarn ihtiya duymalar sebebiyle vadeli sat caiz grlmtr. Ancak taksitli satta alnan vade fark tartlmtr. Vade farknn caiz olmad grnde olanlar u delilleri ileri srmlerdir: Bir sat iinde iki sat hadiste yasaklanmtr. Bedelli ilemlerde karlksz fazlalk faiz olup, bu durum vadeli satta bulunmaktadr. Vadeli satta genellikle hem pein fiyat hem de vadeli fiyattan sz edilir ki, maln fiyatnn belirsiz olmas akdi ifsad eder. Vade fark, vadeye bal karlksz bir fazlalk olup, faizli ilemlere benzemektedir. Vade farknn caiz olduu grnde olanlar ise u delilleri ileri srmlerdir: Sz konusu hadisi hibir lim vade fark olarak yorumlamamtr. Vadeli satta vade farknn mal tarafndan karl vardr. Vadeli satta sat gereklemeden nce fiyat netlemekte olup, fiyatta bir belirsizlik sz konusu deildir. Vade farknn alnmas sadece vade sebebiyle olmayp, alacan zamannda tahsil edilememesi, alaca takip etmek iin gerekli harcamalar ve maln karlnn pein alnmamas sebebiyle esnafn urayaca krdan zarar gibi deiik etkenler, vade farkn almaya zorlamaktadr. Elektronik ticaretle ilgili grleri aklayabilmek ada slam limleri, iletiimin ok hzl olduu gnmzde elektronik cihazlarla da ticaret yaplabileceini benimsemiler, akit iin gerekli olan icab ve kabul onaynn, taraflar birbirinden uzak olsalar da farkl iletiim cihazlaryla gerekleebileceini kabul etmilerdir. Ancak, elektronik cihazlarla yaplan akdin hkmnn; hazrlar arasnda gerekleen akde mi, yoksa gaibler arasnda gerekleen akde mi benzetilecei noktasnda farkl grlere ayrlmlardr. Benzer bir tartma, elektronik cihazlardan hangisiyle yaplan akdin hazrlar arasnda gerekleen akdin hkmne tabi olaca, hangileriyle yaplan akdin gaibler arasnda yaplan akdin hkmne tabi olaca meselesinde de mevcuttur. Kaparo ile ilgili grleri aklayabilmek Kaparolu satta mterinin mal satn almaktan vazgetiinde verdii kaparonun mal sahibinde kalmasnn helal olup olmad ilk dnem

171

fkhlarndan beri tartlmtr. Kaparonun mal sahibine helal olmadn savunan ve ounluu oluturan fkhlar; alnan kaparo karlnda mteriye intikal eden herhangi bir yararn olmadn ifade etmilerdir. Kar grte olanlar, kaparoyu yasaklayan hadislerin senedinin zayf olduunu ve bunlardan byle bir yasan kmayacan ifade etmektedirler. Ayrca onlar, kaparo artnn sebepsiz zenginleme mahiyetinde olmayp, mal sahibinin mteriyi beklemesinin karl ya da akitten caymay nleyici yaptrm nitelii tadn belirtmilerdir. Hava Paras ile ilgili grleri aklayabilmek slam bilginleri genellikle, kira sresi dolmadan mal sahibinin szlemeyi sonlandrma istei karlnda, kiracnn mal sahibinden hava paras alabileceini kabul etmilerdir. Ayn ekilde ounluu oluturan limler, kiracnn da sre dolmadan nce kiraya verecei yeni kiracdan hava paras alabileceini benimsemilerdir. Birinci durum iin, maln menfaatinden feragat etmenin karl olarak hava paras alnabilecei; ikinci durumda ise, eski kiracnn edindii ticari itibar ve mteri potansiyelini yeni kiracnn kazanca dntrecek olmas karl olarak hava paras alnabilecei ifade edilmitir. Mal zerinde herhangi bir hukuki hakknn kalmad durumlarda ise mterinin/kiracnn hava paras istemesinin doru olmayacana hkmedilmitir. Sigortaclkla ilgili grleri karlatrabilmek slam dnyasnda mutlak olarak sigorta fikri deil, sigortaclk/ticari sigortalar tartma konusu edilmitir. Tartmann temelini, gven satnn caiz olup olmad, sigortaclarn sigortallardan aldklar primlerin hukuki bir karlnn bulunup bulunmad oluturmaktadr. Birok lim sigorta pirimlerini sigortaclar iin haksz kazan, batl yolla mal yeme ekli olarak grmektedir. Bir grup slam bilgini ise, sigorta gvencesinin ya da sigorta tazminatnn sigorta primlerinin karl olduu gerekesiyle, burada haksz bir kazan bulunmadn ifade etmektedirler. Baz limler sigortaclkta gerek sigortac gerekse sigortallar asndan birok belirsizliin bulunduu ve byle bir szlemenin slam fkh asndan caiz olmadn iddia ederken, buna karlk olarak bazlar da, sz edilen belirsizliklerin byk boyutta olmadn, olaslk hesaplaryla bunun asgariye indirildiini ve geri kalann ise bir szlemeyi fasit klacak seviyede olmadn ileri srmektedirler. Son dnemde deiik toplantlara konu olan ticari sigortaclk hakknda olumsuz grler ounluu oluturmaktadr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi ticaret malnda bulunmas gereken zelliklerden biri deildir? a. Mal dinen yasaklanmam, insanlarn herhangi bir ekilde yararlanabilecei bir mal/eya olmaldr. b. Mal mteri tarafndan yeteri kadar bilinmelidir. c. Maln mteriye teslimi mmkn olmaldr. d. Maln fiyat belli olmaldr. e. Maln sat pein olmaldr.

172

2. Fiyat belirlenmeden yaplan satla ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Vadeli satlarda vadeyi ve maln fiyatn belirlemek esastr. b. Vadeli satlarda fiyat belirlenmeden sat yapmak Haneflere gre akdi fasit klar. c. Maln bir cznn fiyat belirlenerek yaplan sat, sonuta taraflar nizaya sevketmezse caizdir. d Enflasyonun yksek seyrettii dnemlerde fiyatn sat annda deil de borcun denmesi annda belirlenmesi hibir mezhep mtehidine gre sahih deildir. e. Ahmed b. Hanbel, rfn bulunmas halinde maln fiyatnn deme annda belirlenebilecei grndedir. 3. Aadakilerden hangisi vade farknn faiz olmayacan savunanlarn delilleri arasnda yer almaz? a. Para ile para olmayan bir mal gerek pein olarak gerekse veresiye olarak satld zaman, fiyat fark faiz saylmaz. b. Hadiste yasaklanan bir sat iinde iki sat hibir mtehit vade fark ile sat manasnda anlamamtr. c. Selem alveriinin yasaklanmas, veresiye alverilerdeki vade farknn da yasak olmasn gerektirmez. d. Veresiye satta maln fiyat ve demenin nasl yaplaca hususunda taraflar anlatklar iin, satta belirsiz bir durum yoktur. e. Sedd-i zerayi ilkesi dorultusunda vade farkn yasaklamak ihtiya sahiplerinin iini daha da zorlatracaktr. 4. Aadakilerden hangisi slam dnyasnda hkm tartlan sigorta eitlerinden biridir? a. Sabit pirimli sigortalar b. Sosyal sigortalar c. Karlkl sigortalar d. Zorunlu trafik sigortalar e. Deiken primli sigortalar 5. Aadaki ifadelerden hangisi kiralamann kurallar arasnda yer almaz? a. Kirac, kiralad gayrimenkul kira mddeti iinde istedii bedelle bir bakasna kiralayabilir. b. Kiralama sresinin bitiminde kirac kiralad yeri tahliye etmelidir.

173

c. Kiralama sresi bitmeden mal sahibinin kiracdan kira szlemesini sonlandrmasn istemesi doru deildir. d. Kiracnn kiralama sresi iinde kiralad iyerini bir bakasna kiralamas halinde ondan hava paras almas caiz deildir. e. Gayrimenkuln menfaatine mlik olan kirac, bu hakkndan bedel mukabilinde veya bedelsiz olarak feragat edebilir.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. d 3. c 4. a 5. d Yantnz doru deilse Giri blmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Fiyat Belirlenmeden Yaplan Alveri konusunu tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Vadeli Satta Vade Fark konusunu tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Sigortaclk konusunu tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Hava Paras konusunu tekrar okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Toplumda ihtiya sahipleri ihtiyalarn karlayacak mallar satn alamazlar, hayati skntya derler, bu durum ise slam fkhndaki hayat kolaylatrmak ve skntlar gidermek eklindeki temel ilkeyle eliir. Sra Sizde 2 Taraflar arasnda nizaya sebep olabilecei, bunun da taraflarda bulunmas gereken rzay ihlal edecei iin. Sra Sizde 3 Bu kabul, gnmzdeki elektronik cihazlarla yaplan szlemelerin kabuln kolaylatrmtr. Sra Sizde 4 Haksz kazancn batl mal elde etme yolu olarak grlmesi ve haram klnmas ilkesiyle ilgilidir. Sra Sizde 5 Ticari sigortalarn caiz olduunu syleyenler gven satn caiz grrken, dierleri gven in sata konu olabilecek bir mal olmadn iddia etmektedirler.

174

Yararlanlan Kaynaklar
Ali Cdil-hak (2004), Buhs ve Fetv slamiyye f kady musra, Drul-hadis Dalgn, N. (2010) Gndemdeki Tartmal Din Konular2, Samsun Dndren, H. (1993) Delilleriyle Ticaret ve ktisat lmihali, Altnoluk, stanbul Dnmez, .K. (1996) slam Hukukunda Modern letiim Aralaryla Yaplan Akitler, lam Aratrma Dergisi, sy.1, stanbul bn Kayym el-Cevziyye (1981) lml-muvakkn an Rabbil-lemn, Beyrut Kallek, C. (2001), Kaparo, Diyanet slam Ansiklopedisi, XXIV, 339, Ankara Ksn, (2005) Bedius-sani f tertbi-eri, Kahire Komisyon (1984), slam Hukukuna Gre Alverite Vde Fark ve Kr Haddi, lmi Neriyat, stanbul evkn (1994), Neyll-evtr, Beyrut irbn (ts.), Munil-muhtc il marifeti men elfz minel-Minhc, Drul-fikr, Beyrut Yaran, R.(1997), Gayri Menkul Kiralarndaki Hava Parasnn slam Hukuku Asndan Deerlendirilmesi, I. Uluslaras slam Ticaret Hukukunun Gnmzdeki Meseleleri Kongresi (Kongre Metinleri), Kombad yay. Konya

175

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Faiz kavramn ve faizin trlerini aklayabilecek, Faiz gerekleip gereklemeyen muameleleri ayrt edebilecek, Katlm bankacl uygulamalarn tanmlayabilecek, Katlm bankaclnda sermaye kullanma yntemlerini zetleyebilecek, Kredi kart kullanmn ilgili taraflar bakmndan analiz edebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Katlm bankacl Faiz Murbaha, Mudrabe Kefalet, Havale Kredi Kart

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin iinde geen fkh terimleri iin Mehmet Erdoan'n Fkh ve Hukuk Terimleri Szl'ne bavurunuz. Servet Armaann Faizsiz Bankaclk adl eserinin I., II. ve III. blmleri ile Nihat Dalgnn Gndemdeki Tartmal Dini Konular adl kitabnn 269-405. sayfalarn okuyunuz.

176

Faiz, Kredi ve Finans lemleri


GR
Kredi ihtiyac ok eski dnemlerden beri vardr. Ancak bu ihtiyacn boyutu duruma gre deimektedir. Kiisel ihtiyalar, retim faaliyetlerine oranla genellikle az miktarda kredi gerektirir. retim ise yksek miktarda sermaye ve kredi ihtiyacna gereksinim duyar. Zira sanayi devriminden sonra retim faaliyetleri yksek miktarda sermaye gerektiren orta ve byk lekli iletmelerde yaplr olmutur. slamda faizle borlanma meru olmadndan, kredi bulma imkn karz hasen denilen bor/dn, kredili satlar ya da eitli ortaklklar kurma yollarndan biriyle gerekletirilmitir. Bankalarn yaygnlamasyla birlikte, kredi ihtiyac daha ok bankalar yoluyla salanmaya balamtr. Bankalar, para satndan faiz yoluyla kazan salayan ml arac kurumlardr. slm, faizi yasakladndan, Mslmanlar arasnda zellikle XX. yzyln ortalarndan itibaren faizsiz ekonomik model ve faizsiz banka araylar hzlanmtr. Bu balamda sermaye sahibiyle yatrmcy kr ve zararda ortaklk esasna gre bir araya getiren arac finans kurumlarnn nasl oluturulabilecei konusu tartlmaya balanmtr. Dnyada yaklak yarm asrlk gemii bulunan katlm bankacl uygulamalar bu abalarn sonucudur. Bu anlamda faizsiz bankaclk/katlm bankacl uygulamas 1963 ylnda Msrda balatlmtr. Faizsiz finans kurumu uygulamalarnn balad gnden itibaren, bu kurumlarn sermaye toplama, sermaye iletme ve dier bankaclk hizmetlerinin fkh durumu srekli olarak aratrlm ve fkha uygun zm nerileri getirilmitir. Katlm bankacl, faizin meru olmad ana fikrine dayanr. Bunun iin slmda faizin anlam, trleri ve slam hukukularnn faizle ilgili grlerine temas etmek gerekmektedir.

FAZ
slmda meru grlmeyen kazan yollarndan birisi faiz ve faizli ilemlerdir.

177

Faiz kavram Kurn ve Snnette rib kelimesi ile ifade edilir. Rib, szlkte "fazlalk, artma ve oalma gibi anlamlara gelir. Gnmzde Arapada fide kavram da banka faizi anlamnda kullanlmaktadr. Fkh literatrndeki rib ile ilgili bilgilerden hareketle faizi yle tanmlayabiliriz: Faiz, verilen borcun geri denmesinde art koulan fazlalk veya ml mbadele akitlerinde llebilir karlksz fazlalktr. Faiz uygulamas, genellikle belli bir vadeyle verilen borcun geri denmesinde fazlalk art koulmas yoluyla oluur. Bunun yannda ortada art koma olmasa bile karlksz fazlalk saylarak yasaklanan uygulamalar da vardr. Mesela parann para ile takasnda ya da maln mal ile takasnda taraflardan birinin ya da ikisinin vadeli olmas Hz. Peygamber tarafndan faiz saylmtr. rnein 100 TLye karlk 75 $ pein satlabilir. Ancak bunlardan birinin vadeye braklmas faiz kabul edilmitir. Yine iyi kaliteli buday ile dk kaliteli buday takas edilecekse her ikisinin de pein olmas gerekir. Bir taraf vadeye kalrsa faiz meydana gelir. Dier yandan bunlardan birinin miktarndaki fazlalk da faiz saylr. Bu bilgiler nda faizin trlerine geebiliriz:

Fkh Literatrnde Faizin Trleri


Farkl isimlendirmeler olmakla beraber faizin genellikle iki trnn bulunduu ifade edilir: 1. Bor Faizi: Buna riben-nese denir. Faizin bu tr, alnacak belirli bir fazlalk karlnda bor/kredi verme yoluyla oluur. Bunda asl olan vade karlnda verilenden fazlasn almaktr. rnein, 1000 TLnin bir ay vadeyle 1010 TL karlnda bor verilmesi faizli bir ilemdir ve burada bor faizi tahakkuk etmitir. 2. Alveri Faizi: Buna ribel-bey denir. Alverite iki ekilde faiz gerekleebilir: Alverite cereyan eden faizin birinci trne fazlalk faizi (ribelfazl) denir. Fazlalk faizi, parann para karlnda veya misl mallarn birbiriyle takasnda karlklardan birindeki llebilir fazlalktr. Misl mal, ayn tre ait olup l birimleriyle alnp satlan mallardr. Fazlalk faizi, ayn cins misl mallarn ya da ayn cins parann pein mbadelesinde bedellerden birinde llebilir bir fazlaln bulunmas halinde gerekleir. Nicelik olarak llebilen bu fazlalk, mallar arasndaki kalite, ayar veya iilik farkndan dolay verilse bile faiz kapsamna girmektedir. Mesel ilenmi bir altn, fazla miktar iilie karlk tutularak kendisinden daha ar bir altnla mbadele edilemez. nk Hz. Peygamber iinde altn, gm ve cevher bulunan bir gerdanln tahmin bir miktar altn karlnda satna izin vermemitir. Gerdanlktaki altnlarn karlmasn emretmi ve altnlar karldktan sonra, "Altn altn karlnda tart ile (eitlie riayet ederek) mbadele edin" demitir. Buna gre mesel 24 ayar 10 gram altn 18 ayar 15 gram altnla veya 10 gramlk bir bilezik 15 gramlk kle altnla deitirilse bu gram farklar fazlalk faizi saylr. Bundan kanmak iin altnlarn birbiri karlnda deil, her birinin para karlnda satnn yaplmas gerekir. Ayn ekilde, rnein farkl cins budaylar takas

178

edilecekse ya eit miktarda olacak ya da budaylar ayr ayr para karlnda alnp satlacaktr (zsoy, 1995, s. 120). Maln mal ile takas edilmesi gerektiinde, mallarn para karlnda satlmas ve satn alnmas nerilmitir. nk mallarn parasal deerleri pazarda oluur ve bu deer objektiftir. Takas ilemlerinde ise mallarn deerlerini taraflar belirler ve bu belirleme genellikle subjektif olur. Bu durum aldatmaya yol aabilir veya faize vesile klnabilir. Satm akdinden kaynaklanan ikinci faiz trne veresiye faizi denir. Veresiye faizi, parann para ile ya da maln mal ile mbadelesinde karlklardan birindeki vadedir. Burada fazlalk olsun ya da olmasn, karlklardan birinin vadeye kalmas faiz kabul edilmektedir. Mesel 10 gram altn vadeyle 10 gram altn veya 75 gram gm karlnda satlrsa veresiye faizi ortaya kar. Burada, pein olann vadeli olandan daha deerli olduu prensibi dikkate alnmtr. Yani pein 1000 TL vadeli 1000 TLden daha deerlidir. Veresiye faizi denen bu tr faiz, ister ayn ister farkl cinsten olsun, faize konu tekil eden iki maln mbadelesinde bedellerden birinin veya her ikisinin vadeli olmas halinde gerekleir.
Bu ilemlerde paraya karlk para, mala karlk da mal satlmaktadr. slm'n izin verdii vadeli sat tr ise bedellerden birinin para dierinin mal olduu ilemdir. Paral bir ilemde ister mal pein para vadeli, ister para pein mal vadeli olsun faiz gereklemez.

Alnan ve verilen miktarlarn eit olmas artyla dn akdinde faiz sz konusu olmaz. Bunun sebebi dn akdinin teberru/iyilik esasna dayanan bir akit olmasdr.
Faiz trlerini yeniden gzden geiriniz ve her bir tr ile ilgili rnekler retiniz.

Kur'an ve Snnette Faizle lgili Temel Metinler


Kur'n- Kerm'de faizle ilgili yetler drt grupta toplanabilir. Nzul tarihleri (geli zamanlar) farkl olan bu yetler, faizin yasaklanmasnda aamal bir yolun takip edildiini gstermektedir. Faizle ilgili ilk inen yetin meali yledir: "nsanlarn mallar ierisinde (faiz yoluyla) artsn diye verdiiniz bir ey Allah katnda artmaz, Allah'n rzasn umarak verdiiniz zekta gelince, bunu yapanlar -sevaplarn ve mallarn- kat kat arttranlardr." (er-Rm, 30/39) Bu ayet Mekke dneminde inmitir ve faizin kt olduunu ifade etmektedir. Ancak bu yet-i kerme, faize henz tam bir yasaklama getirmemektedir. Kur'n'da faiz yasan ayrntl bir ekilde ele alan ikinci grup ayetlerde yle buyrulur: "Faiz yiyenler -kabirlerinden- eytan arpm kimselerin cinnet nbetinden aylmas gibi kalkarlar. Bu durum, onlarn, alm satm da tpk faiz gibidir demeleri yzndendir. Halbuki Allah alm satm hell, faizi haram klmtr. Bundan sonra kime Rabbinden bir t gelir de faizden vazgeerse gemite olan kendisinindir ve artk onun durumu Allah'a kalmtr. Kim tekrar faize dnerse ite onlar cehennemliktir, orada devaml kalrlar. Allah faizi tketir (faiz karan maln bereketini giderir ve kkn

179

kurutur), sadakalar ise artrr. Allah kfrde ve gnahta srar eden kimseleri sevmez. Ey iman edenler! Allah'tan korkun, eer gerekten inanyorsanz mevcut faiz alacaklarnz terk edin. ayet byle yapmazsanz Allah ve Resul ile savaa izin verdiinizi bilin. Tvbe edip vazgeerseniz anaparanz sizindir. Bylece ne hakszlk etmi ne de hakszla uram olursunuz." (elBakara, 2/275-276) Bu yetlerle faiz kesin olarak yasaklanmtr. Faizden vazgeilirse anaparann bor verene ait olduunun vurgulanmas, anaparaya yaplacak az veya ok her trl ilvenin faiz kapsamna gireceini ifade etmektedir. Faiz yasayla ilgili olarak gelen bir dier yetin meali yledir: "Ey iman edenler! Kat kat arttrlm olarak faiz yemeyin; Allah'tan korkun ki kurtulua eresiniz." (l-i mrn, 3/130) Mfessirler, her trl faizin kat kat artrma anlamna geldiini ifade ederler. Nitekim Hz. Peygamber, aslnda bor faiziyle hibir ilgisi olmad halde kaliteli hurma ile kalitesiz hurmay, kalitesiz tarafn miktarn fazla tutarak mbadele eden bir sahbye "Katladn, rib yaptn" demitir. Burada pein bir alverite gerekleen faiz bile "katlama" olarak nitelendirilmitir. Bu da faizin her eklinin az olsun ok olsun "katlama" anlam ierdiini gstermektedir. Faizle ilgili olarak yukardaki yetlerden daha sonra nazil olduu tahmin edilen bir baka yette, kendilerine yasakland halde Yahudilerin rib aldklarndan ve insanlarn mallarn haksz yollarla yediklerinden sz edilir. Bu yet faizin nceki semv dinlerde de yasaklandn gstermektedir (bk. Dalgn, 2010, s. 270 vd.). Bor faizi hakknda az sayda hadis vardr. Bu durum konunun sahabe tarafndan yeterince bilindiini gstermektedir. Alveri faiziyle ilgili Ubde b. Smit'in rivayet ettii hadis, alveri faizinin iki eidini de aklamakta ve bu konudaki hadislerin en nemlisi olarak grlmektedir. Hadisin meali yledir: "Altna karlk altn, gme karlk gm, budaya karlk buday, arpaya karlk arpa, hurmaya karlk hurma, tuza karlk tuz cinsi cinsine eit ve pein olarak satlr. Mallarn cinsleri deiirse pein olmak artyla istediiniz gibi satn." Bu hadis, nemli olmayan baz lafz farkllklar ve rivayetlerle hemen hemen btn sahih hadis kitaplarnda yer almakta ve alt mal hadisi olarak anlmaktadr.
Faizle ilgili yetler ile helal kazanc ve ticareti tevik eden ayetleri karlatrnz.

Faiz Gerekleen Mallar


slm hukukular arasnda faizin haram olduu konusunda gr birlii bulunmakla beraber, hangi mallarda gerekletii hususunda anlama salanamamtr. Fkh kitaplarnda mezhep imamlarnn faizle ilgili deerlendirmelerinde hareket noktasn "alt mal hadisi" diye mehur olan rivayet oluturur. Yukarda anlamn verdiimiz bu hadiste Hz. Peygamber alt mal tr saym

180

ve bunlarn birbiriyle mbadelesinde hangi artlarda faizin gerekletiini aklamtr. Gnmz fkhlar bu hadiste zikredilen altn ve gmn faize konu olmasnn, onlarn para olma (semeniyyet) zelliinden ileri geldii konusunda gr birliine varmlardr. Dier mallarda faizin gereklemesi Hanef mezhebine gre mallardaki cins birlii ve l birlii nedeniyledir. Zira faizde temel prensip, llebilir karlksz fazlalktr. Dolaysyla l birimleriyle satlan misl mallarn takasnda eitlik ve pein olma arttr. Dier fkh mezhepleri ise faizin gereklemesinin sebebi olarak para olmann dnda, yiyecek olma ya da saklanabilir nitelikte yiyecek olma zelliini kabul ederler. phesiz faizin yasaklanmasndaki en nemli sebep, onun bir szlemede taraflardan birinin aleyhine, brnn lehine art klnan karlksz ve llebilir fazlalk olmasdr. Faizin illeti konusunda ileri srlen grler de bu hakszl tespit edip nlemeye yneliktir.
Hadislerdeki "misli misline" ve "birbirine eit" ifadeleri, eyann miktarn belirlemede kullanlan btn l birimlerini iine almaktadr. Bundan dolay Resl-i Ekrem'in, l birimi ne olursa olsun btn misl mallar faiz mal olarak kabul ettiini sylemek mmkndr. Bu mallarda faizin illeti, yani bu mallarn deiiminde faiz gereklemesine neden olan temel zellik de her birinin ayn cinsten ve ayn l birimine bal misl mal olmasdr.

Faizin Yasaklanma Sebepleri


slm dininin btn emir ve yasaklarnda birey ve toplumun genel yararna ynelik amalar vardr. zellikle muamelt alannda dinin emir ve yasaklarnn amalar/hikmetleri insanlar tarafndan ok defa kolaylkla anlalabilmektedir. slmiyet'in ticaret ve kazanc serbest brakrken faizi yasaklam olmasnn birey ve toplumun ortak yararn korumay amalad muhakkaktr. slm, kullanarak ya da tketerek insanlarn faydaland eylerin satn veya kiralanmasn mubah sayar. Para bizzat kullanlamaz ya da tketilemez. Para, ihtiya duyulan eylerin satn alnmasnn ya da kiralanmasnn aracdr. Dolaysyla slm parann paraya karlk fazlalkla satlmasn haksz kazan saymtr. Faizle ilgili tartmalarda, faizin zararlar olarak dile getirilen hususlar maddeler halinde yle sralayabiliriz: Faiz, sermaye sahiplerinin yatrma ynelmesini ve dolaysyla kaynaklarn tam kapasite ile kullanlmasn nler. nk paray faiz yoluyla deerlendirmek daha kolay ve riski olmayan bir ilemdir. Yukarda belirtilen nedenden dolay, yani yatrm olmad iin isizlik artar. Yatrmlarda faizli kredilerin kullanm retim maliyetlerin ykselmesine ve sun fiyat artna/enflasyona yol aar. Faizle giderek katlanan ve oalan sermaye her ynden toplum zerinde hkimiyet kurup onu ynlendirebilecek bir konuma gelir ve topluma yn

181

vermesi gereken asl deerlerin yerini bu g alr. Gnmzde bu durum kresel dzeyde de byle gereklemektedir. Faizin yaygnlat toplumlarda toplumsal deerler altst olmakta ve yardmlama, dayanma, sevgi ve efkat gibi insan zelliklerin yerini daha ok para ve itibar kazanma hrs almaktadr. Bu nedenle, bencillik krklenip insanlar barbarca bir bak asna sahip olmaktadr. Faizli d borlar, kalknmakta olan lkeleri giderek ar bir bor batana srklemekte, bu da onlarn ekonomik, hatta siyas zgrlklerini ciddi lde riske sokmaktadr. Tketim amal borlanmalarda, hakszlk tamamen borlu aleyhinde geliir. retim amal borlanmalarda faizli kredi ile giriilen teebbslerden bir kr elde edilememesi, hatta zarar edilmesi durumunda bile anaparayla birlikte faiz dettirilmektedir. Bu apak bir hakszlktr. nk krediyi kullanan kr etmedii halde, anaparann yannda faiz de demektedir. te yandan meseleye bor veren asndan bakldnda, bor verdii kii onun parasyla ok byk krlar elde etse bile sadece nceden belirlenen miktar kadar bir pay alabilecektir. Bu durumda ise dn veren kii hakszla uram olmaktadr. u halde iki tarafn da raz olabilecei dil zm, dn ileminden doacak btn sonularn her iki taraf arasnda dengeli bir ekilde paylalmasdr (zsoy, 1995, s. 118 vd.). Faiz, var olduu gnden itibaren daima glnn ve sermaye sahibinin yararna olmu, zayf ve muhta kimselerin durumlarnn daha da ktlemesine sebep olmutur. amzda kk tasarruf sahiplerinin faiz yoluyla gelir elde ettii sylense de, faizin sebep olduu retim/maliyet artlarnn ve enflasyonun sonuta kk tasarruf sahiplerinin kazancn yok ettii ve toplumun daha byk kesimini oluturan dar gelirlileri ezdii bilinmektedir.

Bu sebeple slm dini faizi yasaklayarak ekonomik hayatta kr ve riskin emek ve sermaye tarafndan birlikte paylalmasn istemi; aln terini, ticaret ve yatrm tevik etmi ve insan ve ahlk hasletlerin hkim olduu bir toplum oluturmay amalamtr.

Zarret Halinde Faiz


Bilindii gibi slm, olaan d durumlar iin farkl hkmler ngrmtr. Bunlar ruhsat veya zarret gibi kavramlarla ifade edilir. Zarretlerin haram olan eyleri, zarret miktarnca mbah klaca bir kural olarak kabul edilmitir (Mecelle, md. 21.) Ayrca bir iin zorlamas durumunda genilik tannaca da yerleik bir kural olarak benimsenmitir (Mecelle, madde 18.). Yukardaki genel kurallar da dikate alnarak darda kalan kimselerin faizli kredi ile ihtiyalarn gidermesi hususu tartlmaktadr. Tespiti hususunda ittifak yoksa da zarret, kiinin temel haklarn ve ihtiyalarn ciddi lde tehdit eden bir hal olarak tanmlanmaktadr. Bu ise ancak bireysel ve geici olaylarda sz konusu olur. rnein, tedavi olmas gereken bir kiinin, bunu karlayacak sosyal gvencesi ve paras yoksa, ihtiyac olan paray da baka yollardan temin edemiyorsa faizli krediye bavurmas zarret gerei olarak grlmektedir (Dalgn, 2010, s. 399).

182

KATILIM BANKACILII LEMLER


Katlm Bankacl Nedir?
Genel bir yaklamla banka; sermaye, para ve kredi ile ilgili her trl ilemi yapan ml arac kurum demektir. Normal bankaclkta yukardaki ilemler faiz esasna dayanr. Yani kredi faizli hesaplarla toplanr ve yine faizli olarak kullandrlr. Katlm bankalar, sermaye toplama ve sermaye kullandrma aamalarnda faizli muamelelerden kanan ve bunlar ortaklk vb. yollarla yrten finans kurululardr. Faizli bankalar ile katlm bankacl kurumlar arasndaki nemli fark burada ortaya kmaktadr. Yani sermaye toplama ve iletme srecinde bankalar faizli kredi sistemini kullanrken, katlm bankacl kurulular ortaklk sistemini uygular ve bu ekilde faizli muamelelerden saknrlar (Aktepe, 2010, s. 62 vd.; Bayndr, 2005, s. 25-26). slam tarihinde, finans ve sermaye salayan eitli uygulamalar yaplmtr. Beytl-ml (devlet hazinesi) kurumunun kredi kullandrmas, para nakli ile ilgili ilemler yaptrmas ve asker ve memurlarn maa demelerinde kullanlan ek (es-Sak) ilemleri bunlarn balcalardr. Ayrca, sermaye salayan baka kurum ve uygulamalar da vardr. Sarraflar, cehbezler ve emek-sermaye ortaklklar gibi uygulamalar bunun rekleridir.

Katlm Bankacl lemleri


Katlm bankaclnn salad hizmetler ana gurupta toplanr: Sermaye toplama, sermaye kullandrma ve bankaclk hizmetleri.

Katlm Bankaclnda Sermaye Toplama


Bankalarn iki temel sermaye oluturma yolu vardr: Birincisi z sermaye ikincisi mevduattr. 1. z Sermaye: Faizsiz bankalar sermayelerinin bir ksmn kurulurken olutururlar. Bu sermaye kurucularn salad sermayedir. Buna z sermaye denir. 2. Mevduat: stenildiinde ya da belirlenmi bir vade sonunda ekilmek zere bankaya yatrlan paraya mevduat denir. Bu, bankalara mterilerin yatrd paradr. Bankalar, sermayelerinin nemli bir blmn mevduat yoluyla toplar. Katlm bankalar mevduat, cr hesap veya katlm hesab adyla iki ekilde toplarlar. Cr hesap: stenilen zamanda fonun/yatrlan mevduatn geri ekilebildii ve faiz ya da kr pay denmeyen hesaplardr. Bu tr hesaplar, banka ile hesap sahibi arasnda bor ilikisi dourur. Yani banka, cari hesaba yatan paray, hesap sahibine istediinde demek zorundadr. Bankann kr ya da zarar bu hesaplar etkilemez. Bu nedenle, bu tr hesaplardaki parann iletimi srasnda finans kurumu zarar etse de, hesap sahiplerine paralarn demekle ykmldr.

183

Bu tr hesaplar fkh asndan deerlendirildiinde, genellikle karz/bordn akdine benzetilmektedir. nk bu ekilde bankaya parasn yatran kii, geri almnda herhangi bir fazlalk almamaktadr. Burada ama, hesap sahibi asndan parasn emniyetli bir ekilde saklamak ve eitli bankaclk hizmetlerinden yararlanmaktr. Banka asndan ise ama, gerektiinde misliyle geri demek zere, hem paray korumak hem de bu esnada eitli faaliyetlerinde onu kullanarak yararlanmaktr. Bu tr hesaplar karz olarak grmeyenler de vardr. Bu bak asna gre cari hesaplar yeni bir akit trdr ve ihtiyatan domu olup yardmlama esasna dayanan meru szlemelerdir (Dalgn, 2010, s. 584). Katlm Hesab: Kr ve zarara katlma artyla oluturulan hesaplara katlm hesaplar denir. Bankaclk Kanununun 3. maddesinde bu tr hesaplar tanmlanmtr. Buna gre katlm hesab atranlarn, ne kadar kr pay alaca nceden belirlenmez. Ayrca katlm bankasnn paray iletme sonucu zarar etmesi durumunda mterinin zarara katlmas, yani yatrlan parann ksmen ya da tamamen kaybedilmesi de mmkndr. slam'da oran nceden belirlenen, kr ya da zarardan etkilenmeyen ve her halkrda sermaye sahibi (bor veren) tarafndan alnaca ngrlen belli miktardaki fazlalk faiz olarak kabul edilir. Bakasndan sermaye salayarak alan ortan zarar etmesi durumunda dahi, sermaye sahibine belli miktar faiz denmesi slmda hakszlk ve zulm olarak kabul edilmi, bu nedenle kr zarar ortakl usl gelitirilmitir.
Katlm hesaplarnda kr ve zarara katlma art, bu tr hesaplar faizli uygulamadan ayran en nemli farkllktr. Katlm bankacl kurumlarna katlm hesab yoluyla para yatranlar, belirlenen sre sonunda kra veya zarara ortak olduklarn bilmekte, katlm bankas da bu sermayeyi bor olarak deil ortaklk sermayesi olarak kabul etmektedir. Dolaysyla kurum ile hesap sahibi arasndaki iliki ortaklk ilikisidir. Bu tr ortaklklara Fkhta mudrebe ad verilir.

Mudrebe, alma/emek bir taraftan ve sermaye de dier taraftan olmak zere, kr-zarar paylam esas ile kurulan ortaklktr. Bu tr ortaklk, emeksermaye ortakl olarak da isimlendirilir. Bu uygulamann tarihi ok daha eskilere uzanmakla beraber, Hz. Peygamber dneminde de uygulanmtr. Mudrebe ortakl, zaman, mekan, ticaret yaplacak konular gibi hususlar bakmndan taraflarn anlamasna baldr. Sermayeyi salayan taraf, sermayesinin iletilecei ticaret trlerini belirleyebilir ve snrlayabilir. Mudrebe ortaklnda kazancn paylam % (yzde) olarak belirlenir. Eer iletme sonunda zarar edilmise alann emei boa gitmi, emeinin karln kaybetmi olur. Sermayede meydana gelen zarar da sermaye sahibinin zarar olur (bk. Mecelle, md. 1404, Kallek, 2005, s. 359 vd.). Hell kazanc emreden, rzk aramay ve ticareti zendiren yetler, Peygamberimizin bu yndeki kavl ve takrr snneti ile sahabenin uygulamalar mudrebe ortaklnn meruiyetinin dayanaklardr. Bu ortaklk, bir yanda tasarruflarn bizzat iletme imkn ve tecrbesinden yoksun, dier yanda gerekli bilgi, deneyim ve donanma sahip fakat sermayesi olmayan kii veya kurumlarn bir araya gelmesine imkn salar. Bylece tl birikimleri harekete geirir ve isizlere istihdam salayacak imknlar hazrlar. Katlm bankasnda alan katlm hesab mudrebe ortakl esasna dayanr. Sermaye katlm hesab sahibi tarafndan, emek de katlm bankas

184

tarafndan salanm olur. Bu ekilde kurulan ortaklktan sonra banka sre sonunda daha nceden anlalan oranda kendi krn alr ve hesap sahibine yine % (yzde) eklinde belirlenmi oranda krn der. Bu durum zarara katlma iin de geerlidir. Katlm bankalaryla, kr zarar ortakl eklinde yaplan muamele, mudrebe artlar erevesinde gerekletiinden meru kabul edilmektedir. Gnmzde, katlm hesaplarna yatrlan mevduatlarn 50.000 TLlik ksm Tasarruf Mevduat Sigorta Fonunun (TMSF) gvencesi altndadr. Bunun iin ayda bir hesaplarn bu gvenceye tabi blmlerinden % 0,6 (binde alt) orannda kesinti yaplr.

Sermayeyi letme Yntemleri ve Deerlendirilmesi


Faizsiz bankaclkta sermayeyi iletme yntemleri unlardr: Murbaha, ortaklklar ve kiralama. 1. Murbaha: Murbaha, pein satn alnan mal belli bir kr ilave ederek vadeli satmak demektir. Bu tr satm akdinde, maln al fiyat ve zerine konulan kr miktarnn bilgisi mteriye verilir ve anlama salanr. Bu nedenle murbaha akdi fkhta gvene dayal sat (buyul-emnt) trlerinden saylr. Katlm bankacl kurumlarnn uygulad murbaha satlarnn klasik uygulamadan farkl ynleri vardr ve bu nedenle ada murbaha olarak isimlendirilmektedir (Aktepe, 2010, s. 67). Bu kurumlarn uygulad ekliyle murbaha ileminde, bir ey satn almaya ihtiyac olup da alma imkn olmayan kiiler, katlm bankasna bavururlar. Katlm bankas mterinin durumunu ve talebinin yerine getirilmesini ticr ve hukk kurallara uygun grrse onunla bir n anlama imzalar. Bu anlamada, istenilen maln maliyeti, taraflarn hak ve ykmllkleri aka belirtilir. Bundan sonra istenilen mal katlm bankas tarafndan pein satn alnarak mteriye vadeli olarak satlr. Maln al fiyatyla vdeli fiyat arasndaki fark Finans kurumunun kr olur. ada haliyle murabahann caiz olmadn iddia edenler yannda, caiz olduunu kabul edenler de vardr. Bunlar, Haneflerden mam Muhammedin konuyla ilgili grne ve dier baz alimlerin tutumuna dayanrlar. Ayrca Dubai ve Kuveytte dzenlenen birinci ve ikinci slm bankaclk konferanslarnda da ada murabahann meru olduu ynnde karar alnmtr. Katlm bankalar murabaha yaparken, talep edilen murabaha akdinin katlm bankacl balamnda gerekleip gereklemeyeceine dair hususlar aratrr ve uygun olup olmadn incelerler. Bu hususlar u ekilde sralamak mmkndr: Katlm bankas, murabahaya konu olacak mal ya da ml hakkn gerekten var olup olmadna bakar. Zira murabahann gerekleebilmesi iin mutlaka mteriye satlabilecek bir mal ya da ml hakkn mevcut olmas gerekir. Bu nedenle mal hkm tamayan vergiler, cezalar, harlar gibi eyler murabaha akdi yoluyla kredilendirilemez.

185

Katlm bankas, mal ya da ml hakkn satlabilir olup olmadn kontrol eder. Bu nedenle slm kurallara riayet eden katlm bankalar iki, domuz eti, kumar malzemeleri, btl dinlerin sembolleri, sadece haram ilerde kullanlan malzemeler gibi rnler zerinde murabaha yapmazlar. Murbahaya konu olan maln taksitle sata elverili olup olmad kontrol edilir. Murabahaya konu olacak maln, nceden mterinin zimmetine gemi olmamas gerekir. Aksi halde bir sat akdinden sz edilemez. Alm satm ileminin sahte olmamas gerekir (Aktepe, 2010, s. 79-81).

Gnmzde katlm bankalar mterileri ile yaptklar murbaha anlamalarna baz artlar koymaktadrlar. Bunlar fkh adan deerlendirildiinde u hususlar ortaya kmaktadr: Mterinin, borlarn zamannda demediinde, temerrd faizi demeyi kabul ve taahht ettii szlemeye yazlmaktadr. slm faizi yasakladndan bu artn meru grlemeyecei aktr. Ayrca karlkl rza ile olsa dahi helali haram ve haram helal klan artlar ileri srlemez. Bu nedenle, konu zerinde alma yapanlar, katlm bankacl kurumlarna, temerrd durumunda uygulanabilecek alternatif tedbirler nermektedirler (Geni bilgi iin bk. Dalgn, 2010, s. 430-481). Katlm bankas, mal satn alp deme yaptktan sonra maln tesliminde veya mal ile ilgili kusurlarda sorumluluk kabul etmemektedir. Kurum, siparii verip deme yaptktan sonra mal hi teslim edilmezse veya istenilen niteliklerden farkl olsa ya da bozuk ksa dahi, mteri anlamadaki gibi mal satn alm kabul edilip btn ykmllklerini yerine getirmek zorunda braklmaktadr. Bu tr artlar tayan murbahann fkhen geerli olmayaca deerlendirilmektedir (Bayndr, 2005, s. 91). Zira finans kurumu satc olarak, anlamadaki haliyle mal mteriye teslim etmekle ykmldr. Bu hkm, satm akdinin gereidir. Kurum, bu asl sorumluluunu yerine getirmemise, satm akdi meruiyetini yitirir. nk satc konumunda olan finans kurumu, satm akdinin ona ykledii ykmllkleri yerine getirememi ancak, yerine getirmi gibi mteriyi borlandrmtr.

Ancak satcnn, satt malda kacak kusurlardan sorumlu olmamak zere sat yapmas/kusur muhayyerliini kabul etmemesi ve mterinin de bunu kabul etmesi caizdir. Yani satc, satlan malda ortaya kacak kusurlardan sorumlu olmamay art olarak ileri srm ve mteri de bunu kabul etmise sat geerlidir. Artk mterinin maldaki kusurlardan dolay satcy sorumlu tutma hakk yoktur. 2. Ortaklk Yntemi: Faizsiz finans kurumlarnn topladklar sermayeyi deerlendirme yollarndan biri de kr zarar ortakldr. Bu kurumlar topladklar sermayeye kendi z sermayelerini de katarak ya bizzat ya da iletmecilere sermaye salayarak ortaklk kurarak gelir elde ederler. Dolaysyla ortaklk iki trl olur: Sermaye ortakl (mreke) ve emek sermaye ortakl (Mudrebe).

186

Sermaye Ortakl (Mreke): ki ya da daha fazla kiinin belirli sermayeler koyarak birlikte i yapmak ve oluacak kr ya da zarar paylamak zere kurduklar ortaklklara sermaye ortakl (mreke) denir. Sermaye ortakln katlm bankalar iki ekilde uygular: Katlm bankas bizzat bir irket kurar ve iletir. Getirisi yksek riski az olan tarm, sanayi, inaat ve ticaret sahalarnda banka irket kurar ve iletir. Banka bu irketi kurarken mterilerinin salad mevduattan yararlanabilecei gibi kendi z sermayesinden de yararlanabilir. Mevduattan yararlanmsa kr, kendisi ve katlm hesab olan mterileriyle paylar. Katlm bankalar, bazen hem sermaye salayarak ve hem de projenin gereklemesine emei, deneyimi, uzmanl ve yneticilii ile aktif bir ekilde katlarak mteebbislerle ortaklk kurabilirler. Bu tr ortaklklarn zellii katlm bankasnn, kurulan ortakln ynetim ve iletmesine katlma hakknn bulunmasdr. Ancak byle bir hakk olmakla beraber katlm bankalar genellikle fiilen projenin ynetimine katlmazlar.

Baz ortaklklar, belli bir sre sonra katlm bankasnn ortaklktaki haklarnn iletmeciye devriyle sonulanacak ekilde kurulur. Buna mlkiyetin devriyle sona eren ortaklk denir. Bu ortaklk, nakit karl belirlenmi bir mal zerinde olur. letmeci, finans kurumuna her taksit dediinde, finans kurumunun ortakl azalr ve iletmecinin hissesi ayn oranda artar. Sonuta maln mlkiyeti tamamen mteriye/iletmeciye kalr. Bu tr ortaklklar genellikle eitli alanlarda faaliyet gsteren kii ya da kurulularn ara-gere ve donanm ihtiyalarn karlamalar amacyla kurulur. Bu tr ilemlerde fkh adan irdelenecek iki husus vardr: Birincisi nakit para niteliinde olmayan maln ortaklk sermayesi yaplmasdr. Baz slm hukukular nakit olmasa bile, nakit olarak karl belirlenen maln ortaklkta sermaye olabileceini kabul ederler. kinci husus, ortaklk szlemesi mlkiyetin devrine dair vaat iermektedir. Bu vaat nedeniyle szleme artl szlemeler snfna girer. Haram helal veya helali haram klmadka Mslmanlarn artlarna riayet etmeleri gerektii yerleik bir kuraldr. Dolaysyla katlm bankacl kurumlarnn mlkiyetin devriyle sona eren ortaklk szlemeleri dzenlemelerini meru olarak deerlendirmek mmkndr. Sermaye ortaklnn amalarn ya da salad yararlar u ekilde sralamak mmkndr: Faizli yntemle yatrm yapma zorunluluu kalkar. Faizden kanmak iin tasarruflarn yatrma ynlendiremeyen kimselerin tasarruflarnn ekonomiye kazandrlmasn tevik eder. Kr ve zarardan ortaklktaki pay orannda etkilenme olacandan, tasarruf sahipleri paralarn deerlendirecekleri banka/finans kurumunu seerken dikkatli davranr. Dolaysyla piyasada gvenli bir ortamn olumasna katkda bulunur.

187

Ortakln verdii yetkilere dayanarak sermaye salayan finans kurumu, yatrm denetler ve daha salkl ve verimli ortaklklarn kurulmasna katkda bulunur.

Katlm bankacl kurulularnn bu ekildeki ortaklklar, klasik fkh doktrininde incelenen ve btn slam hukukularnca meru kabul edilen inan ortaklna benzer. nan ortakl, iki veya daha fazla kiinin ticaret yapmak ve kr anlatklar oranlarda paylamak zere bir mal zerinde kurduklar ortaklktr. Gnmzde bu tr ortaklklara anonim irket denilmektedir.

Sermaye ortaklnda slam hukukularnn aradklar baz artlar vardr. Bunlar u ekilde sralayabiliriz: Taraflarn sermaye zerindeki haklarnn belirlenmi olmas. Bakasnn zimmetinde bulunan bir borcun sermaye yaplmamas. Krn anlamazla yol amayacak ekilde ve oransal olarak (rnein % 40) belirlenmesi (Bayndr, 2005, s. 114).

Emek-Sermaye Ortakl (Mudrabe): Katlm hesab yoluyla katlm bankasna para yatranlarn bu ilemlerinin fkhtaki mudrebe yoluyla gerekletiine dair bilgi vermitik. Katlm bankas da toplad sermayeyi deerlendirirken ayn yntemi kullanabilir. Yani banka, sermayeyi altracak ortaklar bularak onlara sermaye salar. Bu tr ortaklklarda katlm bankas, ortakln iletmesine ve ynetimine katlmaz. Katlm bankas, ortaklk usl ile sermaye talebinde bulunan kiiler ve nerdikleri proje hakknda n aratrma yapar. Bu aratrmada teklif edilen projeyi hem yatrm hem de katlm bankacl ilkeleri asndan uygun bulursa sermaye destei verir. Bylece katlm bankas sermaye, mteebbis de emek salam ve emek-sermaye (mudrebe) ortakl kurulmu olur. Proje kr ederse, ncelikle bankann balangta ortakla koymu olduu sermaye denir ve ardndan kr anlalan oranda paylalr. Banka, buradan elde ettii krn bir ksmn kendisine alr. Dier ksm ise katlm hesab yoluyla bankaya para yatran mudilerin hesaplarna kr olarak yanstr. 3. Kiralama: Katlm bankaclnda sermayeyi iletme yntemlerinin ncs kiralamadr. Bir eyin aynnn (kendisinin) deil de menfaatinin (yararlanma hakknn) belirli bir bedel karlnda satlmasna kiralama denir. Bankaclkta iki trl kiralama vardr: Kasa kiralama ve finansal kiralama. Kasa Kiralama: Bankann belirli bir cret karlnda kasa dairesindeki kasalarndan birinin kullanm hakkn mteriye devretmesine kasa kiralama denir. Gnmz fkhlarnn ounluuna gre bu bir kiralama akdidir. Kiralk kasalarn bankann korumasnda olmas ve srekli banka bnyesinde bulunmas, bu uygulamay kiralama akdi olmaktan karmaz. Dolaysyla kiralama akdinin fkhtaki hkmleri burada da geerli olur. Finansal Kiralama: Finansal kiralama, finans kuruluunun kiracsna kullandrmak zere satn ald maln mlkiyetinin, taksitleri kira bedeli olarak dendikten sonra mteriye gemesini ihtiva eden szlemedir. Yani, katlm bankas mterisi iin ihtiyac olan mal satn alr ve ona kiralar. Kira bedelinin toplam, kiralanan maln bedelidir. Taksitler bittiinde kiralanan

188

maln mlkiyeti mteriye geer. Bu mddet zarfnda maln mlkiyeti finans kuruluuna ait olsa da, mal mterinin zilyetliinde ve onun her trl kullanmna ak bulunur. Sre sonunda sembolik bir fiyatla veya hibe yoluyla maln mlkiyeti kiracya gemi olur. Bu tr szlemelere leasing de denilmektedir. Byle bir uygulamann, gerekte kiralama m yoksa taksitli sat m olduu slm hukukular arasnda tartmaldr. Bunu meru bir kira akdi olarak grenlere gre, maln mlkiyeti son taksitle beraber kullancya gememeli, mlkiyetin nakli iin ayrca satm akdi yaplmaldr. Ancak bu uygulamann -ad her ne kadar kiralama olsa da- taksitli bir sat olduunu syleyenler de vardr (Bayndr, 2005, s. 149). Bunlara gre, normal satm akdinden farkl olarak, maln mlkiyeti taksitler bittii zaman mteriye gemektedir. Szlemede kira bedeli olarak adlandrlan taksitler de gerekte sat bedelidir. Bu taksitler normal kira cretlerine gre deil, maln finans kuruluuna maliyetine gre belirlenir. slm hukukunda akitlerde lafzn deil maksadn dikkate alnacan ifade eden kll kaide (Mecelle, md. 3) gerei bu uygulamay maln bedelinin (taksitlerin) denmesine kadar mlkiyetin satcda kald satm akdi olarak deerlendirmek daha doru gzkmektedir.
Katlm bankacl enstrmanlar iin u adrese bavurabilirsiniz: www.tkbb.org.tr/index.php?option=com_doqment&cid=14&Itemid=813

BANKA (KRED) KARTLARI


Gnmzde parasal ilemlerde genel anlamda kolaylk salamak zere gelitirilen yntemlerden biri de banka kart/plastik kart ya da dier adyla kredi kartlardr. Kredi kart, banka veya yetkili kurumlar tarafndan verilen ve kullancsna belirli bir limite kadar mal ya da hizmet satn alma imkn veren, bunun yannda kredi imkn salayan bir aratr (Ylmaz, 2001, s. 60). Kredi kartlar bankaya, mterilere ve mal ve hizmet salayan kurumlara byk kolaylk salamaktadr. lemleri hzl, gvenilir, kolay ve denetlenebilir bir ekilde gerekletirmesi, kredi kart kullanmna nemli avantajlar getirmektedir. Konuyla ilgili deerlendirmede bulunmadan nce banka kartlar hakknda bilgi vermekte yarar gryoruz: 1. Debit kart: Hmiline sadece hesabnda para bulunduunda harcama imkan veren kartlardr. Bu tr kartlarn faydas, kiiyi nakit tama klfetinden kurtarmasdr. Bunlarla yaplan harcamalar, dorudan hesaptaki paradan kesildii iin faizli bir muameleye konu olmamaktadr. 2. Yukardaki kart trne benzemekle beraber charge card ad verilen kartlar hmiline, hesabnda nakit para olmasa da bankann tand limit lsnde mal/hizmet alm imkan sunar. Bu harcamalara belirlenen sre iin faiz uygulanmaz. Yani kart sahibi bir ay gibi bir sre iin faizsiz kredi kullanm olur. Ancak harcanan tutar sre sonunda (bir ay) bankaya denmek zorundadr. Bu tr kartlarda bor kredilendirilmez, yani ertelenmez. 3. Kredi Kart: Hmiline, hesabnda para olsun ya da olmasn belli bir limite kadar harcama imkn veren kartlardr. Kart kullanan kii, yapt

189

harcamalarn tutarn belirli bir sre sonra demek durumundadr. Belirlenen sre aldnda tutar zerine gecikme faizi ilave edilir. Bunun yannda kart salayan banka, harcamay faizli olarak kredilendirip taksitlendirme imkn da sunabilir. Ancak her ay mteri, belirli bir miktar asgar deme tutar olarak demek zorundadr. Bu tr kartlar, ayn zamanda nakit kredi imkn da salar. Ancak nakit kredi kullanldnda hem nakit ekim creti hem de faiz uygulanr (Dalgn, 2010, s. 497-498).

Kredi Kart lemlerinde Taraflar Aras Szlemeler


Kredi kartyla ilgili birden ok taraf vardr.

Banka Mteri likisi


Kart karan banka ile kullanan mteri arasndaki iliki bir takm szlemeler ierir. Bunlar fkh adan deerlendirildiinde aadaki durumlar sz konusu olmaktadr: 1. Kredi kart anlamasnda banka, kart hamiline kefil olmakta ve verdii kart ile yaplan mal ve hizmet almlarnn karln deyeceini taahht etmektedir. Bu ilemde kart salayan banka ile mteri arasnda slam hukukundaki keflet akdi tahakkuk etmektedir. Banka ile kart hamili arasndaki szleme bir veklet szlemesini de iermektedir. nk kart hmili, kart alrken satn alaca mal ya da hizmet bedellerini deme hususunda bankay vekil klm olur. Bankann kart ve hizmet bedeli talep etme hakk buradan doar. Zira veklet cretli olabilen szlemelerdendir (bkz. Ylmaz, 2001, s. 71 vd.). Ancak byle bir szleme, faizli kredi kullanmna imkn verdii veya borlarn zamannda denmemesi durumunda faiz uygulanacana dair bir art ierdii iin fkh adan tartlmaktadr. Byle bir art ieren akdin fasit olaca ynnde grler vardr. Gnmz slam hukukularnn ounluu, kart hmiline mal ve hizmet satn alp nakit ekimi yapabilme imkn veren ve ortaya kan borcun faiziyle tahsilini ngren kredi kartlarnn kullanmn meru grmezler. Ancak, faiz artn ierse de, faize dmeme kouluyla bu tr kartlarn kullanmnn meru olduunu syleyenler de vardr (Aktepe, 2010, s. 111).

Banka-yeri likisi
Bu balkta kart salayan banka ile alacan kart zerinden tahsil eden taraf arasndaki ilikiye dair deerlendirmeleri vereceiz. Bankalar ile kredi kartyla sat yapan iyerleri arasnda da hukuki ilemler doar. Bankalar, iyerlerine POS cihaz balar, onlar adna hesap aar, kredi kartyla yaptklar satlar takip eder ve alacaklarn tahsil edip kendilerine demeyi stlenirler. Btn bunlara karlk iyerlerinden komisyon alrlar. Banka ile iyeri arasnda iki adan iliki vardr. Birincisi, banka, yerine getirmi olduu hizmetler karlnda cret almaktadr. kincisi, iyeri, bankann mteriye kefletini kabul etmektedir. nk banka, kart hmilinin

190

borcunu demeyi taahht etmitir. Bunun yannda kefaleti stlenen banka, iyeri ile demeyi yaparken belirli bir miktar indirim yapaca hususunda anlar. Hanefi mezhebi fkhlar yannda gnmzde baz fkhlar bu tr bir anlamay caiz grmlerdir. Bu konuyla ilgili deerlendirmeler yledir: Faturadan kesilen paylar, mal veya hizmet bedelinin mteriden tahsil edilmesine karlk olan cret olarak deerlendirilirse caiz olur. nk borcun tahsili ve alacaklya denmesinin salanmas karlnda cret almak caizdir. Banka ile kart hmili arasndaki iliki keflet ilikisi olarak grlrse, bankann kefil olmas karlnda lehine kefil olduu tarafn (tccar) alacandan belli bir oranda kesintiye gitmesi caiz grlmtr. Buna skonto pay denir. Zira klasik uygulamada kefil olan kii, borcu deme durumunda kalmas halinde, alacakl ile ana bortan daha az bir miktar deme hususunda anlaabilir. Bu Hanef mezhebi alimleri tarafndan meru kabul edilmitir. Bankann, alacakl tccar adna mteriden tahsilatta bulunmas veklet akdi olarak kabul edilirse, bu hizmeti karlnda bankann cret almas caiz olur (Dalgn, 2010, 518-519.)

Mteri yeri likisi


Kart hmili (mteri) ile alacan kart yoluyla tahsil eden taraf (iyeri) arasndaki iliki, alacan tahsil edilmesi bakmndan bir havle ilemidir. nk borlu olan mteri, kart kullanmakla deme ykmlln bankann yerine getireceini ifade etmi olmakta, kar taraf da bunu kabul etmektedir. Buna havle denir.
Fkh literatrnde havle, keflet ve veklet terimlerinin ne anlama geldiini aratrnz.

zet
Faiz Fkh adan faiz, dn ilemlerinde ve alverite karl bulunmayan llebilir fazlalktr. Faiz, para-para veya mal-mal mbadelelerinde tahakkuk eder. Para-mal mbadelelerinde faiz olmaz. slm, faizi hak edilen bir kazan olarak grmez. Dolaysyla faiz almak ya da vermek haram kabul edilmitir. ki temel faiz tr vardr: 1- Bor faizi/nese faizi: Alnacak belirli bir fazlalk artyla bor/kredi verme yoluyla oluur. 2- Alveri faizi: Satm akdinde, karlklardan birinde llebilir karlksz fazlalk yoluyla olur. Ayn tr misl mallarn 10 kilogramnn 11 kg karlnda satlmas gibi. rnein, kaliteli 10 kg maln kalitesiz 12 kg mal karlnda satlmas byledir. Byle bir durumla kar karya kalndnda mallarn para karlklarnn belirlenerek satlarnn yaplmas gerekir. Alveri faizi para-para ve mal-mal satlarnda karlklardan birinin vadeye kalmas durumunda da gerekleir.

191

Katlm Bankacl Sermaye toplama ve sermayeyi deerlendirme konularnda faizsiz muamele yapma esasna dayanan ve bu tr mumeleleri daha ok ortaklk esasna gre dzenleyen finans kurulularna katlm bankas denir. Katlm bankaclnda mevduat toplama ya cr hesap ya da katlm hesab eklinde olur. Katlm hesab, fkhta mudrebe denilen ortaklk trne dayanr, yani mteri ile katlm bankas arasnda emek sermaye ortaklna dayanan bir ortaklk tesis eder. Mteri sermaye salayan taraf, banka da bunu ileten taraf konumundadr. Dolaysyla katlm hesab ile ilgili kurallar bu ortakla gre deerlendirilir. Katlm bankalar, topladklar mevduat ekilde deerlendirirler: Murabaha ad verilen sat: Pein alnan bir rnn, al fiyat ve kr oran belirtilerek vadeli satlmasdr. Ortaklklar: Katlm bankas bizzat irket kurar ve ticaret yapar. Bunun yannda projesi olanlarla projeyi geekletirmek zere ortaklk da kurabilir. Buna sermaye ortakl denir. Dier bir ortaklk yolu katlm bankasnn, mteebbislere sermaye salayarak onlarla sermayedar olarak ortaklk kurmas eklinde olur. Onun buradaki ilevi sadece sermaye salamaktr. Buna emek-sermaye ortakl denir. Ortaklk sonucunda banka hem salad sermayeyi hem de anlalan oranda krn alr. Buradan elde ettii krn bir ksmn kendi alr, dier ksmn ise kendisine katlm hesab yoluyla para yatrm olanlara datr. Kiralama: Katlm bankalar, daha ok iletmelerin ara gere ihtiyacn, bunlar satn alp mteebbislere kiralayarak da karlar. Ancak kira mddeti sonunda kiralanan maln mlkiyeti kiracya/mteriye geer. Katlm bankasnn o mal mterisine kiralarken ald fiyat zerine kr koyarak bunu yapar. Bu uygulamaya leasing de denir. Kredi Kart Kredi kart, banka veya yetkili kurumlar tarafndan verilen ve belirli bir limite kadar mal ya da hizmet satn alma imkn salayan, bunun yannda kredi kullanma imkn veren bir aratr. Kredi kart ilemleri, ok tarafl ilemlerdir. Bu ilemlerde taraflar, kredi kart patentini elinde tutan uluslar aras kurum, kart kartan banka, kart hmili (kart kullanan), i ve hizmet salayan ve kart yoluyla karln tahsil eden kurumlardr.

Kendimizi Snayalm
1. Vadeli borlanmalarda alnan karlksz fazlalk hangi tr faizdir? a. Fazlalk faizi b. Alveri faizi c. Para faizi d. Nese faizi e. Havale faizi

192

2. Aadakilerden hangisi katlm bankaclnda cr hesabn zelliklerinden biri deildir? a. stenilen zamanda parann ekilebilmesi b. Belli bir kr oran belirlenmemesi c. Sadece hkm ahslarn aabilmesi d. Hi kr pay denmemesi e. Faiz denmemesi 3. Kr ve zarara katlma artyla oluturulan hesap tr aadakilerden hangisidir? a. Katlm hesab b. Cari hesap c. Ticari hesap d. Faizli Hesap e. Ortak hesap 4. Aadakilerden hangisi murabaha akdinin tanmdr? a. Maln al fiyat belirtilmeksizin mteriye satlmasdr. b. Pein alnan maln yine pein satlmasdr. c. Pein alnan maln alm fiyat ve kr oran belirtilerek satlmasdr. d Sonunda mlkiyetin kendisine geecek ekilde maln mteriye kiralanmasdr. e. Para pein mal veresiye olan sat trdr. 5. Kredi kart kullancs (mteri) ile alacan kart yoluyla tahsil eden taraf (iyeri) arasndaki iliki, alacan tahsil edilmesi bakmndan ne tr bir ilikidir? a. Veklet b. Keflet c. Riba d. Havle e. Sat

193

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. c 3. a 4. c 5. d Yantnz doru deilse Fkh Literatrnde Faizin Trleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Katlm Bankaclnda Sermaye Toplama konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Katlm Bankaclnda Sermaye Toplama konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Sermayeyi letme Yntemleri ve Deerlendirilmesi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Kredi Kart konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Faiz trleri: 1- Bor/kredi faizi 2- Alveri faizi rnekler aadaki gibi olabilir: 1500 Tl almak zere 1200 Tl bor/kredi vermek 1.5 ton buday 2 ton buday karlnda satmak 5 ton demiri vadeli 5 ton demir karlnda satmak

Sra Sizde 2 Alveriler ilgili ayetler: 2/275, 282; 3/77, 177, 187, 199; 4/74; 5/44; 9/9; 12/19-21; 14/31; 24/36-37 Faizle ilgili yetler: 2/275-281; 3/130; 4/160-161; 30/39 Sra Sizde 3 Keflet, bir hakkn gvenceye balanmas amacyla bir kimsenin asl borlunun alacakl kii karsndaki deme sorumluluuna katlmasdr. Yani, nc bir ahsn borlunun borcunu dememesi durumunda borcun denmesini garanti etmesi. Havle: Bir borcu, bir kiinin zimmetinden/sorumluluundan bakasnn zimmetine/sorumluluuna nakletmektir. Bor artk bu ikinci kiiden talep edilir. Veklet: Bir kimsenin, kendisinin yapmas caiz olan mumelttan bir ii yapmas hususunda bakasn kendi yerine geirmesidir.

194

Yararlanlan Kaynaklar
Aktepe, . E. (2010) slam Hukuku erevesinde Finansman ve Bankaclk, stanbul. Bayndr, S. (2005) slm Hukuku Penceresinden Faizsiz Bankaclk, stanbul. Bilmen, . N. (1986) Hukuk slmiyye ve Istlahat Fkhiyye Kamusu, stanbul. Dalgn, N. (2010), Gndemdeki Tartmal Dini Konular -2- , stanbul zsoy, . (1995) Faiz, Diyanet slam Ansiklopedisi, XII, 110-126, stanbul. Kallek, C. (2005) Mudarebe, Diyanet slam Ansiklopedisi, XXX, 359363, stanbul. Ylmaz, A. (2001) slm Hukukuna Gre Kredi kart, Harran niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, II, 59-106, Urfa.

195

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Farkl trleriyle menkul kymetleri tanmlayabilecek, Borsadan menkul kymet alm satmnn meruiyetini etkileyen durumlar aklayabilecek, Borsadan menkul kymet alm satmnn din hkmn deerlendirebilecek, ek ve senet krdrmann faizle ilikisini kurabilecek, Menkul kymetlerin zekatyla ilgili grleri karlatrabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Menkul kymet, tahvil, bono Borsa, hisse senedi Faiz, temettu Anonim irket, gelir ortakl senedi Zekat

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin iinde geen terimler iin ticaret ve iktisat szlklerine bavurunuz. Menkul kymetlerin tanm, eitleri ve nitelikleriyle www.ekonorm.com/borsa_sozlugu gibi adreslerden bilgi edininiz. ilgili

Diyanet Vakf Yaynlar arasndan kan lmihal I: man ve badetler adl kitaptan hisse senetlerinin zekat blmn okuyunuz.

196

Menkul Kymetler
GR
ada slam alimlerini megul eden konular arasnda; menkul kymetlerin alm satm, bu mal varlklarnn faizle ve haksz kazanla ilikisi, menkul kymetlerin pazar mesabesinde olan borsadaki ilemlerin fkhi hkm ve menkul kymetlerin zekat yer almaktadr. Bu blmde genel bir giriten sonra, alt balklar halinde bu konular ayr ayr ele alnacaktr.

MENKUL KIYMETLER KAVRAMI


Menkul kymet, sahibine ortaklk veya alacakllk salayan ve belirli bir mebla temsil eden kymetli evraktr. Menkul kymet, ayn zamanda, yatrm arac olarak kullanlabilir, ok sayda ve seri halinde karld iin misl (birbirinin ayn) nitelikle olur ve zerinde ayn ibareler bulunur. Bugn en yaygn olan menkul kymetler; tahvil, hazine bonosu, kr zarar ortakl belgesi ve hisse senedidir.
Her kymetli evrak menkul kymet deildir.

Menkul kymetler alacak senetleri ve ortaklk senetleri eklinde iki gruba ayrlr: Para ve alacak senetleri: Para borcunu ve alacan temsil eden tahviller, kr ve zarar ortakl belgeleri, finansman bonolar ve gelir ortakl senetleri mahiyeti itibariyle byledir. Ortaklk senetleri: Mal haklarn yan sra ynetime katlma gibi haklar da salayan ve gerek bir ortaklk ilikisi kuran hisse senetleri byledir. Menkul kymetler sabit gelirli ya da deiken gelirli olabilir. rnein klasik tahviller ile hazine ve banka bonolar sabit gelirli menkul kymetlerdendir. Klasik hisse senetleri ve kr-zarar ortakl belgeleri ise deiken gelirli menkul kymetlerdendir. imdi detaya girmeden, ileride tartma konusu edilecek menkul kymetleri tanyalm: 1. Tahvil: Kamu kurulular veya zel irketlerin dn para (kredi) bulmak iin kardklar bir yldan uzun vadeli olan bor senetleridir. Vadesi

197

bir yldan az olan devlet i borlanma senetlerine hazine bonosu denir. Devlet tahvilleri; Maliye Bakanl tarafndan karlan i borlanma tahvilleri ve hazine bonolardr. zel sektrden ise ancak anonim irketler tahvil ihra edebilirler/karabilirler. Tahvillerin trl deeri vardr: Nominal deer; tahvilin zerinde yazl deer olup hibir zaman deimez. hra deeri; tahvilin ilk karld andaki sat deeridir. Bu deer, tahvilin itibar deerinden daha yksektir. Piyasa deeri; tahvilin piyasada o gn itibariyle geerli olan ve vadesine kadarki getirisine gre hesaplanan fiyatdr. Bu deer piyasa artlarna gre deiiklik gsterebilir. Tahviller, maktu (sabit) faiz oranl olabildikleri gibi, bilano krndan pay veren kra itirakli tahviller eklinde de olabilir. Bunlar hem faiz hem kr pay veren, ya faiz ya da kr pay veren ve yalnzca kr pay veren tahviller olmak zere eittir. 2. Hisse senedi: Bir anonim irketin sermayesinin eit paylara blnmesi sonrasnda bu paylardan her birini temsil eden kymetli evraktr. Bu senet hem bir ortakl hem de mlkiyeti temsil eder. Sermaye artrm iin senet ihra eden bir irket, ihra ettii senetleri alan kiileri ortak, senetleri de ortaklk belgesi olarak kabul eder. irket krl olduu srece senet sahibi ortaklar kra itirak edebilecekler, bylece ellerindeki senedin deeri de artacaktr. Aksi halde irketin zararna ortak olacaklar ve zarar etmeleri halinde byk bir ihtimalle ellerindeki senedin deeri decektir. Hisse senetleri isme ya da hamiline yazl olabilir. Hisse senetlerinde kupon bulunabilir. Kupon temett (krdan pay) hakkn ifade eder ve hamiline yazldr.
Hisse senetleri de tahviller gibi nominal ve piyasa deerleri ile ifade edilir.

Hisse senedi bir ortaklk senedi olduu iin sahibine u haklar salar: irket krndan pay alma hakk, irket ynetiminde oy hakk, rhan hakk (sermaye artrmnda yeni sermayeden eldeki hisseler orannda yeni hise alma hakk), tasfiyeden pay alma hakk ve irket faaliyetlerini takip etme hakk. 3. Kr ve zarar ortakl belgeleri: Anonim irketlerin kr ve zararda ortak olmak zere finansman ihtiyalarn karlamak iin yurt iinde ve yurt dnda satlmak zere kardklar kymetlerdir. Bu belgeler sahiplerine iletmenin kr ve zararna katlma hakk vermekle beraber, bir pay senedi deildir. 4. Gelire endeksli senet: Ksaca (GOS) diye de bilinen bu senet belli bir kamu altyap tesisinin belli bir sre iindeki gelirinin belli bir oranndaki blmne karlk gsterilen, kamu ortakl idaresi tarafndan karlan menkul kymettir. Buna intifa senedi de denmektedir.
Tahville hisse senedi arasndaki fark syleyiniz.

198

Alverie konu olan menkul ve gayr-i menkul mallar gibi, menkul kymetler de alnp satlmakta, ksa ya da uzun vadeli yatrm arac olarak kullanlmaktadr. Menkul kymetlerin satld pazar yeri anlamnda devlet tarafndan kurulup denetlenen pazarlara borsa denilmektedir. Gemite buralarda sanayi rnleri, tarm rnleri ve altn gibi kymetli madenler alnp satlrken, gnmzde ounlukla; hisse senetleri, tahvil, hazine bonosu, kambiyo belgeleri gibi kymetli evrakn alnp satld menkul kymetler borsalar n plana kmtr. Gnmzde borsa dendiinde genel olarak hisse senetleri, tahvil, hazine bonosu gibi deerli evraklarn alnp satld menkul kymetler borsas anlalmaktadr.

MENKUL KIYMETLERN FAZLE LKS


Menkul kymetlerin faizle ilikisini ylece ortaya koymak mmkndr: Tahvil ve hazine bonolar birer faizli bor senedidir. Bor veren lehine bortan fazla bir menfaat art ieren her bor fkh kaynaklarmzda faiz saylarak yasaklanmtr. Dolaysyla ada slam limleri tahvil ve hazine bonosu almay caiz grmemilerdir. Ayrca bunlar ksa ya da uzun vadeli faizli borlanma zellii tadndan, devlet kurumlar ya da zel kurumlar tarafndan karmalar bunlarn hkmn deitirmez. Bundan dolay getirisi hangi oranda olursa olsun, bu tip evraklar yatrm arac olarak kullanmak, alm satmn yapmak dinen caiz grlmemitir. Kambiyo senetleri olan polie, bono ve ekler paray veya borcu temsil ederler. zerlerindeki yazl deerden daha dk deerle alnp satldklar iin bu satlardan elde edilen gelir de faizdir (Bayndr, 2007, s. 278-279). Kr zarar ortakl belgesi; faiz deme ykmll deil, kr elde edilmesi halinde kr pay verme ykmll getirir. Ayrca, zarar edilmesi halinde zarar pay bu belgelere yanstlr. Kr ve zarar ortakl belgeleri daha ok tasarruflarn faiz yoluyla deerlendirmek istemeyen tasarrufular iin kartlmtr. Gelire Endeksli Senet (GES): Devlete ait bir kurum ve kuruluun gelirine ortak olunmas iin karlan senetlerdir. Kiralama ve gelir ortakl veya bir dier ifadeyle kr zarar ortakl senetleri (Kpr- Baraj Gelirleri Senetleri, Oto-Yol Gelirleri Senetleri) gibi evraklar birer intifa senedidir. Zira halktan salanan dn para karl 6 aylk veya bir yllk bir gelir pay senet sahiplerine verilmektedir. Verilen bu gelir kesinlikle enflasyon orannn birka puan yukarsnda olur. Ad her ne kadar kr ve zarar ortakl ise de, uygulamada hep kr ksmnn alt grlr. Ayrca bu senetlere devlet tahviline yakn bir kr denme gvencesi verilmektedir. Gelire endeksli senetlerin faizle ilikisi hususunda iki farkl gr vardr: 1. Bu tr senetlerin gelirinin faiz olduu: Baz aratrmaclar intifa senetleri alnrken denen parann sre bitince fazlasyla/kryla geri dendiine dayanarak, bu tr senetlerin gelirinin faizli vadeli bor alp verme neticesinde elde edilen gelire benzediini iddia etmilerdir. Bu gre sahip olanlar, senet satmnda ifade edilen kr zarar ortakl, devlet gvenceli intif sat ya da gelire endeksli senet eklindeki

199

ifadeleri akdin hkmnde etkili grmezler. Onlara gre, gerekte taraflarn maksatlar faizli kredi alp vermek olup, senetleri bu ii kamufle etmek in ihra etmektedirler. Bunun yannda onlar, bu senetlerin belli oranda kr getireceine dair devlet garantisi olmasndan hareketle bu senetleri devletin kard faizli tahvillere benzetmilerdir. Bilindii gibi, ortaklk kr ve zararda olup, sadece krda ya da sadece zararda ortaklk, slam fkhnn benimsedii bir ortaklk ekli deildir. Zira fkhta esas olan akitte itibar lafza deil maksadadr kuraldr. Her ne kadar senet sahibine verilen fazlalk iin kr tabiri kullanlyorsa da aslnda bu bir faiz muamelesidir. 2. Bu tr senetlerin gelirinin caiz olduu: Konuyla ilgili bir makalesi bulunan Hayrettin Karaman, gelire endeksli senetlerin faizle ilikisinin olmad kanaatindedir. Ona gre, devlet bu tr senet karrken bu sayede vatandandan para dn almyor. Belli ve slama gre geliri meru olan baz gelir kaynaklarndaki hslat payn, geici olarak zel ahslara bedeli ile pein olarak veriyor/satyor. Bu gelir kaynaklarndaki devlet payn senet alanlara belli zaman dilimlerinde, hisseleri nispetinde paylatryor. Devletin vatandana devrettii geliri snrlamasnda bir problem yoktur. Ancak senet sahibine devrettiim gelir u krdan aa olursa farkn ben karlayacam dediinde problem olumaktadr. Eer senet bor senedi olsayd, bu fazladan demenin faiz olduunu rahatlkla syleyebilirdik. Ancak senet bor senedi deil, gelir kaynandaki hisseyi devir/ortaklk belgesidir. nsanlar bu senetlere rabet etsinler diye devlet, kamu yararn ve devletin ihtiyacn gzeterek bu gelirler u kadara ulamazsa stn ben tamamlarm dediinde bu, tevik demelerine benzer. slam fkhna gre, genel olarak mali haklarn devaml olarak ya da geici bir sreyle satm, kiralanmas ve devri caiz grlmektedir. Nitekim Osmanl tarihinde bunun benzerleri grlmtr. Gelire endeksli senetler mal bir hakkn satmn belgeleyen senetler olup, faizle ilikisi bulunmamakta, bu nedenle de caiz grnmektedir.
Gelire endeksli senetlerin uygulan ve hkm hakknda ayrntl bilgi iin http://www. Darusselam.com adresine bavurabilirsiniz. Hayrettin Karamann Gelir Ortakl Senetleri (GES) Nedir? Caiz midir isimli makalesini okuyunuz.

Hisse senedi; ilk karldklarnda/ihralarnda irketin btn mal varlna (aktif ve pasifine) ortakl ve ortaklarn irketteki paylarn ifade eder. Buradaki ortakln gerek olduu dikkate alndnda, irketin malvarl paylara blnm olup, kk tasarruf sahiplerinin de byk iletmelere ortak olmasn salad iin, bu evraklarn (hisse senedinin) el deitirmesi yani alnp satlmas caiz olmaldr. Bununla birlikte gnmzde hisse senetleri artk ortaklk senedi olmaktan km, mstakil mal haline gelmitir. Bu nedenle irketin kr pay datmndan ok senetlerin alm satmndan kr amalanmaktadr. Senetlerin bir ortaklk belgesi olarak deil de bamsz bir mal olarak alnp satlmas meru olup faizli ilemle alakas bulunmamaktadr. Ancak konu sadece faizle ilgili deildir. Hisse senedi ihra etme yetkisine sahip olan irketlerin yapsndaki baz olumsuzluklar, hisse senetlerinin

200

deerinin belirlenmesinde yaplan usulszlkler, senet karan kurulularn altklar alanlar ve bu senetlerin satld yer olan borsadaki speklatif hareketler gibi alardan da hisse senedi alm satmnn hkm ciddi anlamda tartlmaktadr. Zira sz edilen bu tartmalarda slm tarafndan kesin olarak yasaklanm bulunan aldatma ve hakszlklar sz konusudur.
ntifa senetlerinde devletin belli oranda kr gvencesi nermesi, bu senetler hakknda ne tr bir anlaya sebep olmutur?

HSSE SENETLERNN HKMN ETKLEYEN DURUMLAR


ada slam bilginlerinden bazlar hisse senedi karan irketlerle ilgili birtakm hususlarn bu senetlerin fkh hkmn etkiledii grndedirler. Sz konusu hususlar unlardr: Hisse senedi karmaya yetkili anonim irketlerde kanunla belirlenmi baz hususlar, kk pay sahiplerini byk ortaklarn insafna brakmtr. Kk pay sahiplerinin talepleri genel kurul tarafndan kabul edilmedii ya da ynetim kurulu byle bir eye msaade etmedii takdirde bunlar irketle alakal herhangi bir eyi renemezler. Halka ak olmayan anonim irketlerde (a..) krdan pay verilmesi yani temettu datlmas genel kurulun kararna braklmtr. Genel kurul karar vermedike kr datm yaplamaz. Baz durumlarda zengin bir irketin %49una sahip olan ortaklar, %51ine sahip olanlarn itiraz etmeleri halinde irketin zenginliinden istifade edememekte, kr pay alamamaktadrlar. Belki ellerindeki hisse senetlerini satarak paraya evirebilirler. Eer hisse senetlerinin satlmas ynetim kurulunun msaadesine braklmsa bu durumda bu ortaklarn ileri tamamen zorlam olacaktr. Belirtilen nedenlerden dolay anonim irketlerde kk pay sahiplerinin haklar gerek manada korunmamaktadr. Btn bunlar yannda slam fkhnda yerleik kural olan, irket sermayesinin ancak nakit olmas prensibi gnmzde holdingleme esnasnda uygulanmad iin bir irketin hisse senedi dier bir irket iin sermaye kabul edilebilmekte, bununla ikinci bir irket kurulabilmektedir. Byle olunca, gerekte az bir sermayeye sahip olan kimseler ok sermayeye sahiplermi gibi grnmekte ve insanlar aldatlmaktadr. Btn bunlar gstermektedir ki, halka hisse senedi arz eden irketlerin ve ilgili ynetmeliklerin belirttiimiz hususlar asndan slah edilmesi gerekmektedir (Bayndr, 2007, 348-353). Menkul kymetlerin halka arznda kanun gerei aklanacak bilgiler izahnamede yer almaktadr. Bu bilgilerin geree aykr olduu, ya da abartld tespit edildiinde bu yzden zarar gren kiilerin zarar hibir ekilde tazmin edilememektedir. Mecellenin 357. maddesi; alc ya da satcdan birinin dierini aldatarak satmda gabn- fhi (fhi aldatma) yapt sabit olursa aldanan tarafn satm akdini feshedebileceini hkme balamaktadr. Buna gre, yanl bilgiler sebebiyle hisse senedini yksek fiyatla satn alan kii senedi geri verme hakkna sahip olmaldr. Halbuki bugn byle bir hak sz konusu deildir. irket ortaklar irketten ayrlmak istediklerinde irketin mal blnebilir nitelikte ise, kendisine den pay mal olarak verilip ayrlmasna msaade

201

edilmelidir. Hatta kr payn alp ayrlmak isteyen tek kii bile olsa ona kolaylk salanmaldr. Blnemezse payna deer biilir ve bu payn bakasna satabilir. Bu durumda satt ey hisse senedinin kad deil, onun temsil ettii malvarldr. Bu kurallara anonim irketlerde genelde uyulmamaktadr. Gnmzde baz irket ve holdinglerin 15-20 yl nceden kalma hisse senetleri ile temsil ettikleri malvarlnn deeri arasnda uurumlar meydana gelmitir. Datlmayan krlarla yeni fabrikalar kurulmu, yatrmlar yaplm, bu servet genelde hisse senetlerine yanstlmamtr. Serbest piyasada nominal deerle birka katna mteri bulan senetler dolamaktadr. Ortakln amac kr salamak olduuna gre, ylsonunda kr hakkn isteyen tek ortak bile olsa, ona kr paynn verilmesi gerekir. irketin byyen malvarlna yeniden deerleme yoluyla kymet biilerek, belli dnemlerde hisse senetlerine yanstmak gerekir. Yani hisse senetlerinin deeri gerek deeri ile paralellik arz etmelidir (Dndren, 2006, 889 ). Hise senetlerinin er hkmn etkileyen temel konulardan bir dieri irketin ura alandr. slam dinine gre yasaklanm olan alanlarda faaliyet gstermesi halinde o irketin ihra ettii hisse senedinin alnp satlmasnn caiz olmayacanda slam alimleri hemfikirdirler. Hisse senetlerinin artk gerek manada bir ortaklk belgesi olmad, senetlerin fiyatlarnn belirlenmesinde de irketin ilerinin iyi ya da kt oluundan ok piyasadaki baka etkenler ve speklatrlerin daha etkin olduu bir gerektir. Buna gre, hisse senedi alm satm bir nevi kumar halini almtr. Dolaysyla hisse senedi alm satmn, ortak olunan irketteki hisseyi satmak gibi deerlendirerek caiz grmek ok da anlaml deildir. Baz slam aratrmaclar, yukarda ifade edilen olumsuzluklar yannda bu senetlerin halka arz edilme yeri olan borsayla ilgili ynnn ayrca deerlendirilmesi gerektii kanaatindedirler. Bunlar, borsadaki bir ksm usulszlkler sebebiyle, buradan hisse senedi alnmasna olumsuz bakarlar. nemine binaen, borsa konusunu ayr bir gncel fkh problemi olarak bir sonraki maddede ele almann uygun olaca kanaatindeyiz.

Bugn hisse senetlerinin irket ortakln temsilden te bizatihi bir mal hkmne gelmi olmas, hangi gr iin bir gereke olarak ileri srlmtr?

BORSADAN KIYMETL EVRAK SATIN ALMANIN HKM


Gnmzde borsa denilince, hisse senetlerinin, tahvil ve hazine bonosu gibi kymetli evrakn alnp satld menkul kymetler borsas akla gelmektedir. Borsa bu kymetli evrakn pazarland, irketlerle ilgili bilgilerin, yllk blano kr ve zararlarnn kaytlarnn tutulduu yer olduu iin, ktye kullanlmad srece borsa faaliyetleri giderek irketleri daha effaf hale getirebilir. Yukarda slam fkh asndan hkmleri deerlendirilen menkul kymetlerin borsa ortamnda alm satmnn mer olup olmad ise burada tartlacaktr.

202

Tahvil, hazine bonosu gibi kymetli evraklar faizli birer bor senedi olarak grldnden, bunlarn borsadan alm satm slam alimlerinin ittifakyla caiz deildir. irketin faiz, iki imali ve ticareti, karaborsaclk, hile, yalan ve aldatma gibi dinen haram yollarla kazan salamas halinde hisse senetlerini alp satmak ve bundan gelir elde etmek haram ve masiyete ortak olmak manasna geldiinden, slam alimlerinin ittifakyla caiz deildir. Nitekim slam Konferans Tekilatna bal slam Fkh Akademisinin 1988 ylnda Rabatta 1992 ylnda Ciddede yapt toplantlarda hisse senetlerinin kr ve zarara itirak etmesi sebebiyle kural olarak helal olduu, fakat er hkmnn bunu karan irketin ticari ilem ve amalarnn mer oluuna bal olduu belirtilmitir. Esasen faaliyet alan mubah konular olmakla beraber baz haram ilere taraf olmas sebebiyle irketin krna haram kazan karm ise, sz konusu irketin hisse senetlerini elinde bulunduran pay sahiplerinin bu miktar yaklak olarak hesaplayp -kendisinin hayr ve hasenat niyeti ile olmakszn- fakirlere harcamas tavsiye edilmitir. Baz aratrmaclar faaliyet alanlar meru olmakla birlikte, borsadan irketlerin hisse senetlerini satn almann caiz olmad grndedir. nk onlara gre, borsada kurumlar aras bilgi szdrmalar, hileli ve speklatif davranlar ve ekonomik krizler bu kymetlerin reel deerlerine rahatca tesir etmektedir. Daha nemlisi, borsada kymetli evrakn fiyatlar serbest iradelerle teekkl etmemektedir. Burada aka biri lehine dieri aleyhine haksz kazanlar sz konusu olmaktadr. slam buna raz olmad gibi, hukuk bile hakkn suistimaline msaade etmez. Buna sistemin gerei de denilemez. Zira bu bir sistem deil kumar iinden baka bir ey deildir. Buna gre borsadan hisse senedi alm satm yapmak caiz deildir (afak, 1994, 78). Hatta borsadan hisse senedi almann bile bile insanlar atee atmak olduu ve insanlarn mallarnn haksz yere yenmesine gz yummak olduu da ifade edilmitir (Bayndr, 1994, 101). Baz aratrmaclar, borsalarn ileyiiyle ilgili olarak saylan olumsuzluklara ramen, haramlna dair kesin delil bulunmadndan hisse senedi satnn haram saylamayacan, belki bu olumsuzluklar nedeniyle, mekruh grlebilecei grndedir. Ancak belirtilern hakszlk ve aldatma gibi hususlar slmda kesin olarak yasaklandndan, mekruh olarak grlmeleri isabetli deildir. ounluu oluturan slam bilginleri ve yukarda ad geen fkh kurullar; hisse senedinin kr ve zarar ile birlikte irketin malvarlna ortakl temsil ettii dncesinden hareketle, kural olarak borsada hisse senedi alm satmn caiz grmektedirler. Hisse senedinin salayaca haklar ve bu haklarn kullanm eklini kanun ve anlamalarn belirleyeceini ifade ederek, borsalarn ileyiinden kaynaklanan olumsuzluklar hisse senetlerinin satnn meruluunu etkileyecek boyutta grmemektedirler.

Hisse senedinin ihracnn ve borsadan alnp satlmasnn caiz olduunu savunan bu aratrmaclarn gerekeleri yledir:

203

irket, sermayesini belli hisselere ayrmakta ve isteyen bu hisselere sahip olmaktadr. Hisseler irkete tabi olarak kr ve zarara aktr. Hisse senedine dayal irket nevi klasik doktrinde mudarebe ad altnda mubah klnm olup, mudarebede de kr ve zarara ortak olma esas vardr. Gerekli er artlar tayan bir irkete bu ekilde hisse senedi alarak ortak olmann cevaznda phe yoktur. Hatta, Batnn ticaret hukukundan alnan anonim irketlerin ana hatlaryla slam fkhndaki irket trleri iinde mtalaa edilebilecei, dinin temel ilke ve kurallarndan biri ile atmad srece, ihtiya ve kalknma sonucu ortaya kan kamu yararna ynelik olan bu nevi gelimelerin alnmasnda dini bir sakncann olmad da aktr. Hisse senetlerinin alm satmn kural olarak caiz gren bu aratrmaclar da, irketin dinen caiz olmayan alanda faaliyet gstermemesi gerektii kaydna nemle iaret etmekte, anonim irketlerin ileyiindeki aksaklklara ve hakszlklara dikkat ekmekte, itibari kymetinden daha dk bedelle hisse senedi ihracna, imtiyazl hisse senetlerine, belli maduriyetlere sebep olmalar asndan itiraz etmektedirler. Ancak, bu olumsuzluklarn borsada hisse satnn cevazn etkilediini dnmemektedirler. ada aratrmaclardan Aktan unlar sylemektedir: Tabii ki speklatif mdahelelerle borsada sun olarak oluturulan fiyatlar tasvip etmek mmkn deildir. Speklasyonun yasaklandna dair pek ok hadis rivayet edilmitir (Mslim, Mskt 129; Ebu Davud, Byu 49). Piyasada arz ve talep dengesi iinde fiyatlarn olumasna engel olmann ve fiyatlara mdahele etmenin caiz olmad hadisle sabittir (Ebu Davud, Byu 51). Bu tr anonim irketin ve hisse senedinin tabiatnn gerei olmayan olumsuz gelimeler, sermaye piyasasn aibe altnda brakan speklatif hareketler, anonim irketin ve hisse senedinin cevazn dorudan etkilemez. Borsada speklatif hareketler oluyor diye borsadan vazgeilemeyecei gibi, borsadaki speklatif hereketlere mdahil olmadka, kr getirmesi de zarar ettirmesi de mmkn olan, asl itibariyle bir irketin ortaklk belgesi olarak nitelenen hisse senetleri getirisinin mer olacan syleyebiliriz (Aktan, 1997, 219). Hisse senedinin bir ortaklk belgesi olarak deil de bamsz bir mal eklinde alnp satlmasndan hareketle hisse senedi satnn caiz olmayaca tezi de doru deildir. Muamelelerde mubahlk asl olduundan, kendi bana bir mal haline gelmi, alm satmyla kr hesaplanan bir hisse senedinin cevazn engelleyen gl bir gereke mevcut deildir. slam borlar hukukunda taraflar beklenmedik zarar ve maduriyetlere iten her trl bilinmezlik, kapallk ve risk mmkn olduunca nlenmeye allm; aklk, drstlk ve gvenin hakim olaca bir bor ilikisi ve ticari hayat kurulmaya allmtr. Buna karlk zellikle sermaye piyasasnn belirli bir dzen ve istikrara kavumad, gnlk siyasi kararlarla ve bask gruplarnn mdaheleleriyle kolayca yn deitirebildii ve byk apta deiikliklerin yaand, speklatif mdahalelerin ve sun fiyat oluumlarnn iyi niyetli yatrmclar madur ettii toplumlarda borsa bir tr kumar ve risk ticaret grnmn alabilmektedir. Bu durumda slamn yukarda zikredilen gven ve

204

akl salamaya ynelik ilke ve kurallarnn gerekletii sylenemez. Bu itibarla tpk irketlerin gayri mer alanda faaliyet gstermesi gibi, sermaye piyasasnda hakim olan bu risk ve kargaa ortam da hisse senedi alm satmnn hkmn etkileyebilir. Fakat bu giderilmesi ve nlem alnmas gereken geici bir durum olup, hisse senedi alveriinin aslen caiz olduu hkmn deitirmez.

SENET/EK KIRDIRMAK
Gncel fkh problemlerinden birisi de senet ya da ek krdrmaktr. ek, bankadan alacakl bulunan bir kiinin, hamiline veya ad yazl kiiye para demesi iin bankaya verdii yazl emri tayan kattr. eklerde vade olmadndan ekin iskontosu veya sat olmaz. Ama Trkiyede vadeli ek kullanm yaygndr. Vadeli ek, bir bor senedi mahiyetindedir. Bor senedi veya ek, borcun belgesidir. Bunlar, zerinde yazl deerden dk deerle satmaya bankaclkta iskonto, tccar arasnda ise ek veya senet krdrma denir. slam alimleri ek krdrmann fkh hkm hakknda farkl grler ortaya koymulardr:

Senet Krdrmann Caiz Olmad


ada fkh bilginlerinde bir ksm ek/senet krdrmann caiz olmadn ileri srmektedirler. Onlarn bu konuda u gerekeleri ileri srmektedirler: Senet sahibi, elindeki vadeli bor senedini veya birka ay sonrasna verilmi eki daha az fakat pein bedel karlnda sattnda, burada senet krma ilemi satm akdinden ibarettir. Bu ilemde hem bor hem de buna karlk olarak denecek ey nakit paradr. Halbuki, ayn cins iki maln farkl miktarlarda vadeli deiimi hadisle yasaklanmtr (Mslim, Mskt 82). Buna gre, senet/ek krdrmak caiz olmamaldr. Senedi krdrann maksad onu satmak deil bor almak, bankann amac ise faizli kredi vermek olduundan, senet krdrma faizli kredi ilemidir. Buna gre, bankann senet sahibine verdii bor miktaryla, senedi yazan kiiden ald miktarn farkl oluu ve bu farkn vadeden kaynaklanmas, alnan fazlaln faiz olmas sonucunu dourur. Bu grte olanlardan bazlar senet krdrmay karz, kefalet ve vekalete benzeterek yorumlamaya almlardr. Buna gre, banka ve senet sahibinin asl maksad kredi alveriidir. Bu ilemde senetten kefalet belgesi olarak yararlanlmaktadr. Kii, bor alabilmek iin senedi ciro ederek bankaya takdim eder ve senetle ilgili btn haklar bankaya geer. Senet sahibi bankaya ayn zamanda senedi tahsil yetkisini vermekte ancak, vaktinde denmezse kendisi demeyi taahht etmektedir. Bankann komisyon diye ald, senette yazl miktarla bor verilen miktar arasndaki fark, kredi karlnda alnan faizdir. Bankann tahsil ilemleri ve yapt masraf karl olarak ald bedel ise, hizmet ve masraf karl olduundan caizdir.

205

Senet Krdrmann Caiz Olduu


ek/senet krdrmay caiz gren slam bilginleri ise bu grlerini aadaki ekilde temellendirmeye alrlar: Senet krdrmak rehin karlnda karz (bor/kredi verme) ve cretli vekalete benzemektedir. Buna gre, banka ilk aamada kymetli evrakn rehin braklmas karlnda kredi vermektedir. Akabinde senet sahibi, vadesi geldiinde bedelini tahsil etmek zere belli bir cret karlnda bankay vekil tayin etmektedir. Bankann ald komisyon vekalet ve arz ilemleri karl kabul edildiinden, senet krdrmak caizdir. Ancak komisyon, verilen kredi miktar zerinden nisb (yzdelik=%) deil, hizmet ve masraflar karl makt (sabit) olmaldr. Haneflerden Zfere gre; alacaklnn alacana karlk borludan herhangi bir mal satn almas nasl caizse, bylece o alacak karlnda borludan bakasndan da borlu adna bir mal satn alnmas caizdir. ayet ileride bu bor denmezse, o takdirde satc alcya rcu' eder ve satt maln karln ondan tahsil eder. Bunun gibi, senet ve ek krdrmak da caiz olmaldr.

Grlecei gibi, bu farkl yaklamlardan tercihe ayan olan, senet krdrmann bir tr tersinden faizli ilem saylarak caiz grlmemesidir. Nitekim konuyla ilgili mtalaalar bulunan Hamdi Dndren, Abdlaziz Bayndr gibi ada aratrmaclardan bazlar bu ilemin caiz olmayaca kanaatindedirler. Hamdi Dndren kitabnda konunun dier bir boyutuna iaret ederek unlar sylemektedir: Ancak, borlu ek veya senet alacaklsna erken demek suretiyle indirim yaptrabilir. Asl borlu ve alacakl arasnda bu, senet krdrma hkmnde olmaz (Dndren, 2006, 880).
ek veya senedin ciro edilmesine slam hukukunda havale denir. Havale sat deil, bir kiideki alacan bir bakasna devridir. Bunun faizli ilemle ilgisi yoktur. Dolaysyla mal alm satmlarnda mteri eki veya mteri senedi vermenin bir sakncas yoktur. Yine bor senedi, araya nc bir ahs girmeksizin, alacakl tarafndan borluya senetteki yazl tutardan daha az bir miktara satlacak olsa, bu ek krdrma saylmadndan caizdir. Tccarn mteri ekini vadeli bir almda toptancya ciro etmesi caiz midir?

Servet Bayndrn Faizsiz Bankaclk adl kitabn okuyunuz.

MENKUL KIYMETLERN ZEKATI


Menkul kymetlerin zekat, borsada alm satm yaygn olan menkul kymetler balamnda ele alnacak olup tahvil ve hazine bonolar, kr ve zarar ortakl belgeleri, gelire endeksli senetler ve hisse senetlerinin zekat hususuna yer verilecektir. Bilindii gibi zekat, belirli bir ml gce sahip olan mslmann mallarnn belirli bir miktarn ylda bir defa olmak zere belirli kimselere vermesi demektir. Menkul kymetler de, mal varl belgeleridir. Dolaysyla, bunlara sahip olan kii zekat mkellefi artlarn tayorsa, bunlarn da zekatn vermesi gerekir. Bununla birlikte, menkul kymetler ilk dnemlerde

206

bilinmeyen yeni bir mal varl ekli olmas sebebiyle, zekatlarnn nasl hesaplanaca gnmz aratrmaclarn ciddi ekilde megul etmitir. te bu sebeple, burada menkul kymetlerin zekat hususuna yer verilmitir. Menkul kymetlerin zekatyla ilgili temel hususlar u ekilde sralamak mmkndr: Tahvil ve hazine bonolarnn kymeti zerinden zekat denmelidir. Zira bunlar sabit gelirli ve bir alacak senedidirler. slam fkhna gre alacaklarn da zekatn vermek gerekmektedir. Bunlarn faizli tahviller olmas, kendilerinden zekat alnmasna mani deildir. Aksine faizli senetlerin - faizli mevduatlar da byledir- ana parasndan %2,5 orannda zekat gerekir. Ancak faiz getirisinden zekat verilmez. Zira faiz getirisi olan para eran kiinin mlkiyetine girmez. Bu nedenle de mlk olmayan malvarlndan kii zekat vermekle ykml tutulamaz. Dier taraftan faiz gelirinden de zekat gerekir demek, bir manada o kazancn merlatrlmas demektir ki, bu doru deildir. Bu durumda kii o faiz gelirini tamamyla elinden karmaldr. Kr ve zarar ortakl belgelerinin, intifa senetlerinin ve gelire endeksli senetlerin yl sonundaki ana para ve kr toplam zerinden zekat verilmelidir. Bir irketin hisse senedini alan kimse, o iletmenin aktif ve pasifindeki her eye ortak olur. Ancak irket halka aldka ve byyp ortak says arttka, hisse senetleri temsil ettikleri haklardan ayr bir kiilik kazanmaya ve bizzat kendisi mstakil bir mal haline gelmeye balar. Eer portfy sahibi devaml bir yatrm iin deil de, zaman iindeki deer artlarndan yararlanmak amacyla yatrm yapmsa, hisse senetleri iyiden iyiye bir mal haline gelir, artk onlarn neyi ve hangi haklar temsil ettii dnlemez (Erkal, 1997, 543).

Gnlk hayatta asl para olmamakla beraber hisse senedi, tahvil vb. aktif unsurlarn para gibi tedavl etmesi, ada slam aratrmaclarn megul etmitir. Belirtilen nedenlerle hisse senetlerinin zekatnn nasl verilecei konusunda farkl yaklam ortaya kmtr. Diyanet lmihali yazarlar bu konuda u tekliflerde bulunmaktadrlar: 1. Hisse senetleri trleri ne olursa olsun, sermaye piyasalarnda alnp satlmak ve bu suretle ticareti yaplmak amacyla alnmsa, vcup tarihinde sermaye piyasas deeri zerinden %2,5 orannda zekat verilmelidir. nk portfy sahibi devaml bir yatrm iin deil, zaman iindeki deer artlarndan yararlanmak, yani hisse senetlerinin ticaretini yapmak iin onlar almtr. Artk bu hisse senetleri tam bir ticaret meta haline gelmitir. Onlarn neyi ve hangi haklar temsil ettii dnlmez. 2. Hisse senetleri yatrm amacyla alnmsa, hisse senedinin satn ald deeri + gelirinden, o hisse senedini ihra eden irketin zekata tabi olmayan malvarln yllk blanodan renerek karp, geriye kalan meblan %2,5 orannda zekat verilmelidir. nk hisse senedi, bir ticari iletmenin tmn, btn maddi ve manevi varlnn belirli bir parasn temsil eden bir mlkiyet senedidir. Bu itibarla, mlkiyetin satn alnan deeri + gelirinden, zekata tabi olmayan mal varlklar karlarak kalan %2,5 orannda zekata tabi olmaldr (lmihal I: man ve badetler, 2005, 469).

207

Konuyla ilgili dier baz grler de yledir: Senetlerin ait olduklar irketin cinsine gre zekatlar verilmelidir. Buna gre, zira irketlerin hisse senetlerinin zekat 1/10 veya 1/20 orannda verilir. Hayvanclkla uraan irket hisselerinin zekat hayvanlarn zekat nisaplar ve oranlarna paralel olarak; ticari irketlerden %2,5 orannda sna irketlerden ise; bunlarn mal varlklarndan deil de gelirlerinden zekat verilir. Bunun yannda sn irketlerin btn malvarlndan zekat verilmesi gerektiini syleyenler de vardr (el-Karadv, 1986, I, 523,524). Senedin ait olduu irketin ne tr mallar alp satt nemli deildir. Buna gre, hisse senetleri ticaret mal olup, nisaplar menkul bir kymetli evrak olarak piyasadaki deerleri zerinden tespit edilerek zekatlar %2,5 orannda verilmelidir (Erkal,1997, 544).

irketin duran sermayesinden zekat denmesini gereksiz gren grn arka planndaki dnce nedir?

Menkul kymetlerin zekatyla ilgili olarak 1952, 1965, 1984 ve 1988 yllarnda deiik slam lkelerinde uluslararas kongreler dzenlenmitir. 1988 ylnda Ciddede toplanan slam Fkh Akademisinde konuyla ilgili u kararlar alnmtr: Hisselerin zekatlarn verme ykmll sahiplerindedir. Ancak, irket gelirinin zekatnn denmesi irket ynetimine braklmsa, irket ynetimi hisse sahiplerini temsilen hisselerin zekatn verir. Gerek ahslar mallarnn zekatn nasl hesaplayp karyorsa irket ynetimi de hisselerin zekatn o ekilde hesaplayarak der. Kamu hazinesi hisseleri, hayr vakf hisseleri, hayr kurumlar hisseleri ve gayrimslimlerin hisseleri gibi zekat dmeyen hisselerin pay zekatn karlmasnda esas alnacak miktarn dnda tutulur. irketin hisselerin zekatn dememesi ve hissedarn da irket vermi olsayd ne kadar verecekti eklinde bir bilgiye ulaamamas durumunda hissedarlar u ekilde zekat vermelidirler: Eer ticaret maksadyla deil de sadece hisselerin yllk krndan (temettu) yararlanmak iin irket hissesi almsa, gelir getiren mallarn zekat gibi bunlarn zekatn karr. Yani gelirinden zekat verir. slam Fkh Akademisinin ikinci dnem toplantsnda kiraya verilmi tarmsal olmayan arazi ve tanmazlarn zekatna ilikin ald karara paralel olarak bu hisselerin sahibi, hisselerinin asl deil onlarn geliri zerinden zekat vermekle ykmldr. Bu da krn tahsili tarihinden itibaren bir sene sonra dier zekat artlar tahakkuk etmise ve zekata mani bir durum da yoksakrkta bir (= %2,5 ) dir. Eer hissedar, ticaret maksadyla hisse edinmise (hisselerin alm satmn yapacaksa), bunlarn zekatn ticaret mallarnn zekat gibi verir. Yani, bir yl getiinde hisseler mlkiyetinde bulunuyorsa piyasa deeri zerinden, piyasasnn bulunmamas halinde ise bilirkiinin takdir edecei deer zerinden %2,5 olarak zekat verir. Ayrca elde edilmise, hisselere ait krn da bu oranda zekat verilir. Hissedar sene iinde hisselerini satmsa, bunlarn bedelini dier malla rna ilave eder ve senesi dolduunda, birlikte zekatn verir. Alc ise,

208

satn ald hisselerin zekatn yukarda belirtildii ekilde verir (Erkal, 1997, 547-548). Bu konuyla ilgili sonu olarak unu syleebiliriz: ada fkh alimleri menkul kymetler borsasnda alnp satlmak ve bylece ticareti yaplarak kazan elde edilmek amacyla ilem gren hisse senetlerinin tr ne olursa olsun, %2,5 orannda zekata tabi olacanda gr birlii etmilerdir. Yine sadece yatrm maksadyla, yani hisselerin yllk getirisinden yararlanmak amacyla alnan hisse senetlerinin de zekata tabi olaca ittifakla kabul edilmitir. Bunlarn zekat getirisinden denir.

zet
Menkul kymetleri tanmlayabilmek Menkul kymet, sahibine ortaklk veya alacakllk salayan kymetli evraktr. Bugn en yaygn olan menkul kymetler; tahvil, hazine bonosu, kr zarar ortakl belgesi ve hisse senedidir. Borsadan menkul kymet alm satmnn meruiyetini etkileyen durumlar Hisse senetleri anonim irketlerin aktif pasif btn mal varlna gerek anlamda ortaklk belgesi olup, sadece anonim irketler sermaye piyasas kurulunun izniyle hisse senedi ihracnda bulunabilmektedirler. Birok aratrmac bu senetleri ihra eden anonim irketlerde grlen usulszlklere dikkat ekmektedir. Bunlardan bazlar yledir: Bu irketlerde yneticiler irketin btn zararlarndan sorumlu deildirler. Bu irketlerde irket sermayesi her zaman nakit deildir. Kk ortaklar byk ortaklarn insafna terkedilmitir. Byk hisse sahipleri istemezlerse irket hi kr pay datm yapmayarak, kk ortaklar fakru zaruret iinde kalabilmektedirler. Hisse senetlerinin halka arz ncesinde irketin ileyiindeki bu trden usulszlkler ayklanmaldr. Bir ksm aratrmacya gre, anonim irket yapsndaki bu usulszlkler bu irketlerin hisse senetlerinin alm satmn en azndan kukulu bir konuma drmektedir. Borsadan menkul kymet alm satmnn din hkmn deerlendirebilmek slam alimlerinin ou, faizli bor grubuna girmeyen, kra zarara ya da btn mlkiyete ortakl temsil eden menkul kymetlerin borsada alm satmnn kural olarak caiz olduu grndedir. Bu alimler, irketin slamn yasaklad bir alanda i yapyor olmas halinde ancak o irketin hisse senedinin alm satmnn caiz olmayaca grndedirler. Ayrca, borsadan hisse senedi alm satmn caiz grenler bile, speklatif hareketler ierisinde bulunan kimselerin borsadaki kazanlarnn helal olmadn benimsemilerdir. Bir ksm alim ise, borsada sat yaplan kymetli evrak arasnda fark gzetmeksizin, alm satmn caiz grmemektedir. Birinci gruptakiler senet karan irketlerin meguliyet alanlarnn mer olmasn senetlerin alnabilmesi iin yeterli grrken, ikinci gruptakiler borsann ileyiinin de buradan hisse senedi alm satmn etkileyeceini savunmaktadrlar. Borsann ileyiiyle ilgili olarak hisse senedi alm satmnn hkmn etkileyen gerekeler unlardr: Borsalara senet ihra eden irketlerdeki yapsal bozukluklar, borsann speklatif hareketlere ak oluu, gerek anlamda borsadaki hisse senetlerinin fiyatlarnn olumasnn bu speklatrlerin hareketlerine baml oluu, borsada kymetli evrakn fiyatlarnn serbest iradeyle

209

olumamas, borsada satlan hisse senetlerinin fiyat deerlendirmesinin geree uygun biimde gncellenmemesi vb. ek ve senet krdrmann faizle ilikisini kurabilmek Senet ve vadeli eklerin gn gelmeden bir banka araclyla nakde evirilmesinin faizle ilgisi tartlmtr. Bu ilemi borcun daha aa bir miktar para ile pein sat olarak grenler, bu ilemin faiz olduu sonucuna varmtr. ek krdrma ilemini, rehin karl karz ve cretli vekalete benzetenler yannda, bu ilemi karz, kefalet ve vekaletten oluan bir ilem olarak nitelendirenler de olmutur. Ancak, ounluu oluturan aratrmaclar ek krdrmann normal durumlarda uygun olmayacan, buradan alnan komisyonun karlksz bir para olduunu ifade etmilerdir. Baz aratrmaclar, alacakl ile borlu arasnda borcun satmnn ise caiz olup, bu durumun bu kiiler arasnda ek krdrma anlamna gelmeyeceine dikkat ekmilerdir. Menkul kymetlerin zekatyla ilgili grleri karlatrabilmek Menkul kymetlerin birer mal varl belgesi olmas, slam fkhna gre asli ihtiya dnda kalan her nevi servetten zekat verilmesi gerektii, menkul kymetlerden de zekat verilmesini zorunlu klmaktadr. Faizli bor senedi olmalarna baklmakszn tahvil ve hazine bonosunun piyasa deeri zerinden zekat verilmelidir. Kr ve zarara ortaklk senetlerinde senedin nominal deeri ve krndan zekat verilmelidir. Hisse senetleri de birer ortaklk senedi olduundan, hisse senetlerinden de zekat verilmelidir. Hisse senetlerinin zekatn hissedarlar verebildii gibi, ynetim kurulunda karar alnmas ve ortaklarn rzalarnn bulunmas halinde zekat irket ynetimi de verebilecektir. Baz alimler irketin megul olduu i alanlarna gre zekatn hesaplanmasnn farkl olacan savunurken, ounluu oluturan alimler hissedarn irket hissesini elinde bulundurma amacna gre zekat hesaplamas yaplacan savunmulardr. Hisse senetlerinin zekat hususu 1950'li yllardan beri slam aratrmaclarnn gndeminde olmu, bu konu zerinde birden ok uluslararas bilimsel kongre yaplmtr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi deiken gelirli kymetli evraka rnektir?

a. Tahvil b. Hazine bonosu c. ek d. Hisse senedi e. rat senetleri 2. Aadaki kymetli evrak eitlerinden hangisi faizli bor kapsamna girer? a. ntifa senedi b. ek c. Hazine bonosu d. Kr zarar ortakl belgesi e. Hisse senedi

210

3. Aadakilerden hangisi kymetli evrakn borsadan satn alnmasnn caiz olmadn savunan aratrmaclarn ileri srdkleri grlerden biri deildir? a. Borsada kymetli evrakn fiyatlar serbest iradelerle teekkl etmemesi b. Borsada aka birisi lehine dieri aleyhine haksz kazanlar sz konusu olmas c. Borsada batk irketlerin hisse senetleri sata arz edilebilmesi d. Hisse senetlerinin fiyatlar gerek fiyatyla yeniden deerlendirmeye tabi tutulmamas e. Borsalar sermaye piyasas kurulu tarafndan yeterince denetlenmekte olup, hisse senedi fiyatlarnda suni dalgalanmalarn gereklememesi 4. Tahvil ve hazine bonosu gibi kymetli evraklardan zekat verildii halde bunlarn faiz gelirlerinden zekat gerekmemesi hkmn gerekesi aadakilerden hngisidir? a. Faiz gelirinin nisap miktarn bulmamas b. Faiz slam fkhna gre meru bir mal/mlk edinme yolu olmamas c. Faiz geliri zerinden yl gememesi d. Faiz gelirinin borsadan elde edilmesi e. Faiz geliri elden karld iin zekatn dmesi 5. Zira irketlerin hisse senetlerinin zekat aadakilerden hangisine gre hesaplanmaldr? a. 1/10 veya 1/20 b. %2,5 c. 1/40 d. 1/30 e. 1/5

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. c 3. e 4. b 5.a Yantnz doru deilse Menkul Kymetler Kavram blmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Menkul Kymetlerin Faizle likisi blmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Kymetli Evrakn Borsada Alm Satm blmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Menkul Kymetlerin Zekat blmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Menkul Kymetlerin Zekat blmn tekrar okuyunuz.

211

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Tahvil faizli bor belgesidir, hisse senedi ise bir ortaklk belgesidir. Sra Sizde 2 Develetin bu senetlere kr gvencesi vermesi, bu belgelerin faizli devlet tahvili ile ayn hkme tabi olduu anlayn dourmutur. Sra Sizde 3 Hisse senetlerinin mstakil satn alnabilecek bir mal hkmne gelmesi, bu senetlerin satnn caiz olmayaca gr iin gereke olarak kullanlmaktadr. Sra Sizde 4 Tccarn alverilerde mteri ekini ciro ederek bayie vermesi caizdir, nk bu bir ek sat ya da krdrmas deil, alaca bir baka ahsa havale etmektir ki, klasik fkh kaynaklarnda da bu tr havale ilemi caiz grlmektedir. Sra Sizde 5 irketin duran sermayesinden zekatn gerekmemesi, zekatn kullanlan, retim arac olan btn malvarlndan deil de artc olan mal varlklarndan zekatn denmesi gerektii eklindeki dnceye oturmaktadr.

Yararlanlan Kaynaklar
Aktan, H. (1997) Borsa, Teminat Mektubu, Leasing, I. Uluslar aras slam Ticaret Hukukunun Gnmzdeki Meseleleri Kongresi (Kongre Metinleri), Kombad Yay. Konya Bayndr, A. (1997) Menkul Kymetler Borsas Faizsiz Finansman Yollar, I. Uluslararas slam Ticaret Hukukunun Gnmzdeki Meseleleri Kongresi (Kongre Metinleri), Kombad Yay. Konya Bayndr, A. (1994) Trkiyede irket Yaps ve Borsaclk, slm Asndan Borsa, Ensar Neriyat, stanbul Bayndr, A. (2007) Ticaret ve Faiz, Sleymaniye Vakf Yay. stanbul Bayndr, S. (2005) slam Hukuku Penceresinden Faizsiz Bankaclk, stanbul Komisyon (2005) lmihal I: man ve badetler, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara

212

Erkal, M. (1997) Zekatla lgili Baz Meseleler I. Uluslaras slam Ticaret Hukukunun Gnmzdeki Meseleleri Kongresi (Kongre Metinleri), Kombad Yay. Konya Dndren, H. (1983) Delilleriyle Ticaret ve ktisat lmihali, Erkam Yaynlar, stanbul el-Karadav, Y. (1986) Fkhz-Zekat, Mektebet Vehbe Karaman, H. Gelire Endeksli Senetler (GES) Nedir? Caiz midir, www.hayrettinkaraman.net

213

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Gayrimslimleri snflandrabilecek, slam toplumunda yaayan gayrimslimlerin temel haklarn aklayabilecek, Mslman gayrimslim arasndaki sosyal ve ekonomik ilikileri deerlendirebilecek, Mslman-gayrimslim evliliklerinin dini hkmn aklayabilecek, Mslman gayrimslim arasndaki miras ilikilerini deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Gayrimslim Ehl-i kitap Zimmet szlemesi rtidat ve ihtida Miras engelleri

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Nihat Dalgnn slam Hukukuna Gre Mslman Gayr-i Mslim Evlilii kitabn okuyunuz. Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden "Ehl-i Kitap" ve Gayri Mslim ve maddelerini okuyunuz.

214

Gayrimslimlerle likiler
GR
slam tarihinin ilk dnemlerinden itibaren Mslmanlarla gayrimslimler ayn toplum iinde hep bir arada yaamlardr. Bu konuda Mslman toplumlarn nemli bir tecrbe birikimi vardr. Temelini Kur'n naslar ve Hz. Peygamber'in uygulamalarnn oluturduu bu tecrbe klasik fkh gelenei iinde olduka kapsaml ve ileri bir "zimm" (gayrimslim vatanda) hukukunun gelimesini salamtr. Fakat klasik fkh kitaplarnda arlkl olarak slam toplumunda veya lkesinde aznlk olarak yaamakta olan baka dinlere mensup insanlarn hukuki statleri ve tabi olduklar hukuk kurallar ele alnmaktadr. Hi phesiz bu hkmlerin ekillenmesinde din naslarn yannda ilgili dnemlerin tarih ve konjonktrel artlarnn da belirgin bir etkisi olmutur. Gnmzde dnyann siyas, sosyal ve ekonomik yaps olduka deimitir. Kreselleme olgusuna bal olarak siyas ve kltrel snrlar kalkm toplumlar aras hareketlilik ve geililik artmtr. Dnya leinde ekonomik ve ticari yaplar yeniden ekillenmi, birok lkede ayn anda faaliyet gsteren ok uluslu irketler ortaya kmtr. nsanlar siyas, asker ve ekonomik nedenlerle ya da eitim ve bilim amal olarak bir lkeden brne srekli hareket etmektedir. Son bir asr ierisinde uluslar aras ilikilerde ok hzl gelimeler yaanmaktadr. Uluslar aras dzeyde yeni normlar, standartlar ve kurumlar oluturulmakta, bunlar giderek dnya lkelerinin geneli zerinde balayc bir etki yaratmaya balamaktadr. Btn bunlara bal olarak dnya genelinde farkl etnik ve din kkenden insanlar ayn toplumda bir arada ve eskiye oranla ok daha i ie bir ekilde yaar hale gelmitir. Bu gelimeler, lkelerin i hukuklarna da yansmaktadr. Birok lke, farkl din ve milletten olan insanlarn birlikte yaamalarna imkn veren yeni birtakm hukuk dzenlemelerde bulunma ihtiyac hissetmektedir. Eskiden olduu gibi bugn de Mslman toplumlarn ounda yahudi, hristiyan, budist, hindu, zerdt gibi farkl din ve inanlara mensup insanlar yaamaktadr. Bununla birlikte amza zg yeni bir olgu daha ortaya kmtr. O da gayrimslimlerin hkim ounluu oluturduu toplumlarda ok sayda Mslman gruplarn yaamaya balam olmasdr. Klasik fkhta Mslman toplumlarda yaayan gayrimslim gruplarla ilgili hkmler geni bir ekilde ele alnm, fakat bunun tersi yani Mslman aznlklarn gayrimslim toplumda yaamasyla ilgili hkmler pek fazla ilenmemitir. Gnmzde Batda zellikle Avrupa'da, Balkanlar'da ve Kuzey Amerika''da

215

azmsanmayacak sayda Mslman bir nfus yaamaktadr. stelik bunlarn ou bu lkelerde kalc olarak yerlemi, oralar yeni bir yurt ve vatan edinmilerdir. Bu Mslmanlar gayrimslim bir toplumda yaamann getirdii sosyal, kltrel ve din birok problemle kar karya kalmaktadrlar. Bu problemleri farkl ortam ve artlarn rn olarak gelitirilen klasik fkh hkmleri ve yaklamlar ile zme kavuturmak da her zaman mmkn olmamaktadr. Bu yzden bu tr problemlerin mevcut artlara uygun yeni bir bak asyla ele alnmas bir zorunluluk olarak ortaya kmaktr. Kurn ve hadislerde insanlar, Hz. Peygamberin getirdii mesaj kabul edip etmeme asndan iki ksma ayrlmaktadr: Mslmanlar ve gayrimslimler. Hz. Muhammedin Allahtan getirmi olduu vahyin ieriini kabul edip ona iman edenler Mmin veya Mslman olarak anlmakta, buna inanmayanlar ise gayrimslim saylmaktadr. Gayrimslim st bal altna farkl inan ve dnceye sahip ok sayda grup girmektedir. Dier taraftan gnmzde genel bir snflamayla gayrimslim kapsamnda yer alan kimselerin ayn dindarlk dzeyinde olmadklar da bilinen bir gerektir. Bunlarn iinde hibir dine inanmayan, hatta dinlere aka cephe alan kimseler bulunmaktadr. Bu kiilerin gayrimslim genel kategorisi iinde nasl bir yere yerletirilecei meselesi baz hkmler bakmndan nemli sorunlar ortaya karmaktadr. Bu nitede gayrimslim kategorisinde deerlendirilen dini gruplarla ilgili tantc baz bilgiler verdikten ve gayrimslimlerin temel hak ve hrriyetlerine ksaca deindikten sonra Mslmanlarla gayrimslimler arasndaki sosyal, ekonomik ve ailevi ilikiler zerinde duracaz. Mslman gayrimslim ilikisi balamnda yaygn bir ekilde karlalan problemlerden biri gayrimslimler tarafndan kesilen etlerin durumudur. Fakat bu problem konu btnl gerei "Gda" ile ilgili nitede ele alnd iin burada ayrca ilenmeyecektir. Ayn nitede ehl-i kitap kapsamna hangi gruplarn girdiine ksaca iaret etmitik. Burada bu konu biraz daha geni boyutlaryla ele alnacaktr.

GAYRMSLM
Gayrimslim, en genel tanmyla, slam dinine inanmayan kii anlamna gelmektedir. Kurn ve hadislerde bu durumu ifade iin "kfr" kknden treyen kelimeler kullanlmaktadr. Ancak baz gayrimslim gruplarnn zel isimlerle ifade edildii de grlmektedir. Yahudi ve Hristiyanlar ifade etmek iin ehl-i kitap, atee tapanlara mecus, yldzlara tapanlara sbi, putperestler iinse mrik denilmektedir. Gayrimslimlerin hepsi ayn hkmlere tbi deildir. zellikle Ehl-i kitapla dierleri arasnda hkmler asndan farkllklar vardr. Bu farkllk, kimlerin ehl-i kitap olduu tartmalarna yol amtr. Haneflere gre, semav bir dine inanan ve Tevrat, Zebur, ncil gibi vahyedilmi bir kitab veya suhufu (sahifeleri) olan her mmet ehl-i kitaptr. Hanbellerden Ebu Yal da Hanefilerle ayn gr paylamaktadr. afi ve Hanbel mezheplerinde ise ehl-i kitap sadece Yahudi ve Hristiyanlardan ibarettir. nk bunlara gre suhuf ve Zebur, t ve kssalardan olumakta ve ierisinde hkmler yer almamaktadr. Mecus ve Sbilerin ehl-i kitap olup olmadklar tartmaldr. nk bunlar Kur'nda isim olarak gemekle birlikte inan sistemlerinden, kitaplarndan ve peygamberlerinden sz edilmemektedir (Halid Abdulkadir: 1998).

216

Bu temel snflamann yansra ehl-i kitap kavramnn ieriini olduka genileten fakihlere de rastlanmaktadr. Mesela Ebu Hanife Sbileri, bn Hazm ise Mecusleri ehl-i kitap saymaktadr. Ayrca Budist ve Brahmanlar da bu kapsamda deerlendirenler vardr.

TEMEL HAK VE ZGRLKLER


Biraz nce belirttiimiz gibi slam dini, inan asndan insanlar Mslman ve gayrimslim eklinde iki gruba ayrmaktadr. Bunun dnda insanlar; dil, cinsiyet, rk, renk, siyasi ynelim, sosyal stat ve yaadklar lkeler bakmndan bir ayrma tbi tutulmamtr. nan temelinde yaplan bu snflamann asl amac bu gruplarn hukuki durumlarn tespit etmek ve her durumla ilgili genel hkmler ortaya koymaktr. Yoksa bir insan olarak bu gruplarn Mslmanlardan farkl bir durumu ve zellii sz konusu deildir. nsanlarn doutan bir takm haklara sahip olduklar ve bu haklarn korunmas gerektii evrensel bir anlay olarak kabul edilmitir. nsann insanca yaayabilmesi, bu temel haklara sahip olmakla dorudan balantldr. Bu haklara sahip olma ve bunlar hayata geirme konusunda btn insanlar eittir. Konunun daha iyi anlalabilmesi iin ksaca gayrimslimlerin vatandalk ilikilerine deinmek yararl olacaktr. slm lkesinde yaayan insanlar, Mslmanlar ve gayrimslimler olmak zere iki ana gruba ayrlmaktadr. Gayrimslimler de kendi iinde zimmler ve mstemenler eklinde iki grupta deerlendirilmektedir. Zimm, slam devleti ile vatandalk szlemesi yapan ehl-i kitab demektir. Mstemen ise snrl bir sre iin izin ve pasaportla slm lkesine gelen gayrimslimleri ifade eden hukuki bir terimdir. slam lkesinin vatanda olmayp bu lkeye izinsiz olarak girenler iin de harb terimi kullanlmaktadr. Bunlardan Mslman ve zimm, dorudan vatandalk hukukuna tbidir. Mstemenlere ise ksmi vatandalk hkmleri uygulanr. Buna karlk harb, lkeye izinsiz girdiinden vatandalk haklarndan yararlanamamaktadr. slam hukukunda vatanda ve yabanc ayrm aslnda inanca gre deil, kiinin bal bulunduu lkeye gre yaplmaktadr. Dolaysyla hem Mslmanlar hem de zimmler slam lkesinin vatandalar konumumdadrlar. Ehl-i kitabn slam lkesi vatanda olmas nnde hibir engel yoktur. Bu husus Kur'n ayetleriyle sabittir (bk. Tevbe, 9/29) Mecuslerin vatandalk haklarndan yararlanabilecekleri ise Hz. Peygamber'in ifadeleriyle belirlenmitir. Klasik fkh doktrininde genel anlamda belirli bir dini inanca mensup her insann slam lkesi vatanda olabilmesine elverili bir hukuki ereve ortaya konulmutur (bk. Cessas, 1985, IV, 283). Bununla birlikte fkh mezheplerinin baz inan gruplaryla ilgili farkl grleri de vardr. Hanef bilginleri putperest Araplarla zimmet (vatandalk) szlemesinin yaplamayaca grndedirler. mam fi ve mam Ahmed b. Hanbel ise bu alan biraz daha daraltarak ehl-i kitap ve mecusiler dndaki gayrimslimlerle zimmet akdi yaplamayacan sylemilerdir. Evz ve mam Mlik'e gre ise btn gayrimslimlerle bu szleme yaplabilir. Gayrimslimlerin temel hak ve zgrlklerini garanti eden ve insan haklar ihlallerine kar hukuki koruma salayan dzenleme, zimmet szlemesidir. Bu szlemeyi yapan kiiye zimm denir. Zimm, gvenlii

217

garanti altna alnm kii demektir. Bu szleme her iki tarafa da bir takm hak ve sorumluluklar yklemektedir. Zimmet szlemesi, Allah ve Resl adna bir sorumluluk yklenmektir. Bu sebeple, szleme yaplanlara kar gerekleecek her trl szl veya fiili hak ihlali veya onlarn kutsal deerlerine saygszlk, Yce Allahn, Hz. Peygamberin, dolaysyla slm dininin gvencesine yaplan hrmetsizlik anlamna gelmektedir. Nitekim tannm slam bilgini Hazm, harb bir kimsenin slmn himayesi altnda yaayan bir zimmyi ldrmek amacyla slam lkesine gelmesi durumunda, Mslman kiinin buna engel olmak iin onunla mcadele etmesini, hatta gerekirse bu uurda lmesini farz olarak grmektedir. nk bu davran, Allah ve Peygamberin zimmetini (dokunulmazlk szn) korumaya yneliktir. Zimmyi, kendini ldrmeye gelen harbiye teslim etmek ise sz konusu zimmet akdini ihmal etme ve ineme anlamna gelmektedir.

Yaama Hakk
Yaama hakk, insan haklarnn temelini oluturmaktadr. Yaama hakk salanmadan dier haklarn bir anlam ifade etmeyecei ve kullanlamayaca aktr. Her insann doutan yaama hakkna sahip olduu bilinen bir gerektir. slam hukuku, yaama hakknn dokunulmazl konusunda genel ilke olarak slam lkesinde yaayan Mslman ve gayrimslimler arasnda bir fark gzetmemektedir. Zimmet szlemesi yapan gayrimslimlerin Mslmanlar gibi can gvenliine sahip olduu hususunda fkh limleri gr birlii ierisindedir. Zimmet szlemesinin artlarna uyulduu srece can gvenlii garantisi devam etmektedir. Hz. Peygamber, zimmlerin can gvenliinin salanmasn Mslmanlar iin din ve ahlak bir grev olarak nitelendirmitir. O'nun Kendileriyle szleme yaplan bir kiiyi ldren, cennetin kokusunu dahi alamaz (Buhr, Diyt, 30) sz bu konuya verdii nemin ak bir gstergesidir.
Zimmet szlemesi ne demektir?

Ancak slam lkesinde bir mslmann zimm bir vatanda ldrmesi durumunda cezann nasl verilecei konusunda alimler arasnda gr birlii yoktur. ounluk bu sua ksas deil, diyet cezas verilmesi kanaatindedir. Hanefilere gre ise kasten ldrmelerde ksas gerekir. Bu konuda Ebu Hanifenin grlerinin fkh tarihinde nemli bir yere sahip olduunu belirtmek gerekir. Ona gre kasten ldrmelerde ktile ksas cezasnn uygulanmasnda, ldrlenin kiinin mslman veya gayrimslim oluunun belirleyici bir etkisi yoktur. Cezann uygulanmasnn dayana, yaam hakknn dokunulmazl noktasndaki eitliktir. Bu dokunulmazlk ise, din ve ynetim tarafndan garanti altna alnmaktadr. nl Hanef fkh bilgini Serahs insann yaama hakknn evrensel boyutlarn u ifadeleriyle dile getirmektedir: Allah insan yaratnca, Allah haklarndan sorumlu bir varlk olmasn salamak iin ona emaneti yklemi (Ahzb, 33/72) ve onu akl ve zimmetle ereflendirmitir. Sonra yklendii emaneti yerine getirebilmesine imkn tanmak iin ona dokunulmazlk, zgrlk ve mlkiyet hakk vermitir. Bu dokunulmazlk, zgrlk ve mlk edinme hakk doduu andan itibaren her insanda mevcuttur. (Serahs, II, 334).

218

Din zgrl
nsanlarn bireysel ve toplumsal hayatlarnda dinin nemli bir yeri vardr. nsanlk tarihi din ve din zgrl uruna yaplan etin mcadelelerle doludur. Din ve vicdan hrriyeti gnmzde de temel insan haklar problemlerinden biri olarak gndemdeki yerini korumaktadr. nk tarihte olduu gibi gnmzde de dini inancndan dolay ayrmcla tabi tutulan birok insan vardr. Kur'n, kendisini Allah tarafndan Hz. Peygambere gnderilmi bir Kitb olarak tanmlamakta (el-Bakara, 2/1-2; en-Nis, 4/105), Allah katnda yegne din slmdr.(l-i mran, 3/19) demektedir. Yine Yce Allah Sizin iin din olarak slma raz oldum ( Mide, 5/3) ve Kim ki, slmdan baka bir din ararsa, o din, ondan kabul edilmeyecektir (l-i mrn, 3/85) buyurmaktadr. Bu ifadeler Allah Tel'nn slam'dan baka din ve inanlara rza gstermeyeceini ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Ancak slam insanlar zorla mslman yapmay da uygun grmemektedir. Bu husus Dinde zorlama yoktur (el-Bakara, 2/256) ayetinde net ve kesin bir dille ifade edilmitir. Yine slam farkl dinlere mensup insanlarla insan ilikileri kesmeyi veya onlarn temel insan haklarn ihll etmeyi ho grmemektedir. Hz. Peygamber, Kur'ndaki din zgrlnn nasl anlalmas gerektiini uygulamalaryla gstermitir. rnein, Medine Szlemesi'nin 25. maddesinde yer alan Yahudilerin dinleri kendilerine, mslmanlarn dinleri de kendilerinedir hkm, bunun szl bir ifadesidir.
Hz. Peygamberin Medineli mrik kabilelerle gerekletirdii Medine Szlemesine, orada oturan yahudiler sonradan katlmtr. Szlemenin birinci maddesinde yer alan: Kureyli ve Yesribli mminler ve mslmanlarla, onlara tbi olanlar ve sonradan kendilerine katlanlar... ifadesi, sonraki katlmlara imkn tanmaktadr. Bu durum, din zgrlnn evrensel planda geniletilebileceini gstermektedir.

slm hukuku, din ve vicdan zgrl alannda nemli almlar getirmitir. Her eyden nce bu hukuk ierisinde gayrimslimlere ait ok sayda hkm bulunmaktadr. Sadece bunlarn varl bile slmn dier din mensuplar ile hukuk zeminde bir arada yaamay kabul ettiini gstermektedir. nan hususunda insanlara bask yaplamaz. nk zgr iradeyle gereklemeyen bir din kabul, hem o din ve hem de o kii iin hibir anlam ifade etmez. Bu gerekten hareketle slm hukukular, inan konularnda bask yapmann yasaklandn aka ifade etmektedirler. Din sadece inantan ibaret deildir. Dinin ibadet ve sosyal boyutu da din zgrl kapsamnda deerlendirilmektedir. Mslmanlarn tarih tecrbeleri, gayrimslim vatandalarn ibadet yerlerine dokunulmadn, mabetlerinin ihtiya halinde tamir ve yeniden inasnn mmkn olduunu gstermektedir. slm hukukular, kendileriyle zimmet szlemesi yaplan gayrimslim vatandalarn, dinlerinin sosyal boyutunu uygulamaya geirmelerine izin verilebileceini belirtmilerdir. Bu balamda gayrimslimlere zel hukuk alannda (aile, borlar ve miras hukuku alanlarnda) zerklik verilebilecei de ifade edilmitir.
Saffet Ksenin slm Hukuku Asndan Din ve Vicdan Hrriyeti adl kitabn okuyunuz.

219

Mlkiyet Hakk
Mlkiyet hakk temel haklardan birisidir. Meru yollarla kazanlmas artyla insanlarn edinmi olduklar mal varlklar, her trl ihlle kar dinen ve hukuken koruma altna alnmtr. Mlkiyet hakkna sayg, Kur'ndaki: Mallarnz aranzda haksz sebeplerle yemeyiniz (Nis, 4/29) ayetinin bir gereidir. Bu ayet, meru bir sebep olmadan mlkiyetin el deitirmesinin veya o mlk zerinde baka birisinin hak iddiasnda bulunmasnn geerli saylamayacan aka ifade etmektedir. slm hukukular slam lkesinde yaayan herkesin mlkiyet hakk ve dokunulmazl konusunda eit haklara sahip olduunu kabul etmilerdir. Daha nce de iaret ettiimiz gibi gayrimslimlerle yaplan zimmet szlemesi sonucunda, onlarn temel insan haklarndan yaralanmalar garanti edilmektedir. Dolaysyla mlkiyet hakknn ihllinin kime kar yapldnn, suun oluumuna ve cezaya etkisi yoktur. Nitekim zimm veya mstemenin maln alan, dini ne olursa olsun ayn cezaya arptrlr. slama gre, haram olduu iin hukuk nazarnda mal saylmayan eyler, gayrimslimlerin dinlerince helal ise onlar iin mal saylr. Bu mallar retilebilir, yetitirebilir ve bunlarn ticareti yaplabilir. Sahibinin rzas olmadan, bir bakasnn o mal zerinde tasarruf hakk yoktur. Hanefler, zimmnin iki ve domuzu mslmann sirke ve koyunu gibidir derler. Bundan dolay zimmnin iki ve domuzuna zarar veren mslmann, bu maln bedelini demesi vaciptir. Mlikiler de Haneflerin bu grne katlrlar. fi ve Hanbeller ise zarar veren kii, isterse tazmin eder demilerdir. Ayrca dinlerine gre iki imek haram olmayanlara, iki imelerinden dolay had cezas uygulanamaz. Ancak iki iip topluma zarar verecek ekilde sarho olan gayrimslimin kamu dzenini korumak adna cezalandrlmas mmkndr.
Bir gayrimslim, slam lkesinde toprak satn alp, kendisi iin ev yaptrabilir mi?

EKONOMK VE SOSYAL LKLER


Toplumsal hayat insanlarn bir arada yaamalar anlamna gelir. Bir arada yaayanlarn birbirleri ile bir takm sosyal, kltrel, ekonomik ve politik iliki ierisine girmeleri kanlmazdr. Mslmanlar ve gayrimslimlerin birlikte yaamalar, dinlerinden bamsz hareket etmeleri anlamna gelmez. Herkes, sosyal ve hukuki ilikilerinde dini deerlerini koruma hakkna sahiptir. slam bilginleri bu ilikilerin hangi zeminde nasl ele alnacan tartm ve ortaya zengin bir hukuk doktrini kmtr. Bu ksmda sz konusu ilikilerden bazlarn deerlendirmeye alacaz.

Ticar likiler
slam hukukunda gayrimslimlerin alma hrriyetlerini kstlayc zel bir hkm bulunmamaktadr. Onlar vatandalk hakknn salad tm imknlardan yararlanma hakkna sahiptirler. Dolaysyla genel ilke olarak istedikleri ilerde alabilir ve arzu ettikleri ticaret alannda faaliyet gsterebilirler. alma ve ticaret yapabilme zgrlnn pratii, gayrimslimlerin mslmanlarla alveri, ortaklk ve dier ticari alanlarda

220

hukuki ilikiye girmelerine imkn vermektedir. Bu hususlar gemite ve gnmzde deiik boyutlarda tartma konusu olmaya devam etmektedir. slam hukukuna gre al-veri konusunda Mslmanlarla gayrimslimler arasnda nemli bir ayrm sz konusu deildir. Bir Mslmann al-veri yapabilmesi iin gerekli olan akl, ya gibi artlar onlar iin de geerlidir. Ticarette taraf olan gayrimslimin kadn veya erkek olmas arasnda da bir fark yoktur. Gayrimslimlerin dinleri tarafndan yasaklanmayan yiyecek ve iecek trlerinin retim, tketim ve ticaretine kstlama ve yasaklama getirilemez. Kamu dzenini ve toplumsal hayat ihlal etmedii srece bu hususlara kimsenin karmas mmkn deildir. Ancak fakihler bir mslmann slam'a gre yasak saylan, ama gayrimslimlerin dinlerine gre yasak saylmayan hukuki ilemlere taraf olamayaca grndedir. Dolaysyla, bir Hristiyan iki ve domuz ticareti yaparken bir mslman bu tr bir ticarete dhil olamaz. Gayrimslimlerin mal kapsamnda deerlendirdikleri, ancak slam tarafndan mal saylmayan eylerin bir Mslman tarafndan telef edilmesi halinde tazmin sorumluluunun var olduu slam hukukularnn ounluu tarafndan kabul edilmektedir. Mesela domuz, Hanefi ve Mlikiler'e gre maldr ve tazmine tbidir. Yine gayrimslimlerin iki ime ve iki ticareti yapma hakk, slm hukuk doktrininde ve uygulamada teden beri tannmtr. Dolaysyla gayrimslimin ikisini telef eden mslmann bunu tazmin etmesi gerektiine hkmedilmitir.

likileri
Gayrimslimlerle ilikiler balamnda bugn de oka tartlan konulardan birisi de bir mslmann gayrimslime ait bir i yerinde almas veya gayrimslimi kendi iinde altrmas meselesidir. Klasik dnem fakihleri, Mslmanlarn gayrimslimlerin yannda ii olarak almasna ilke olarak kar deildir. Bu noktada tartmal olan, sz konusu iin bir haramn ilenmesine veya mslmann kk dmesine veya drlmesine sebep olup olmad hususudur. slam bilginlerinin bu konuya ilikin grlerini iki maddede zetleyebiliriz: 1. slam bilginlerinin geneline gre bir Mslmann her hangi bir gayrimslime ait olup slami deerlere aykr olmayan bir i yerinde almasnda dinen saknca bulunmamaktadr. Buradaki endie, bir Mslmann gayrimslimin iinde alm olmasndan ok, onun hkimiyeti ve idaresi altna girerek kk dmesi korkusudur. Bu konuda slam bilginleri arasnda gr ayrl vardr. Hanef ve afi fakihlerinin ounluu, bir Mslmann gayrimslimin zel hizmetinde almasn aalayc bir durum olarak deerlendirmemitir. mam Malik, Hanbeller ve mam afinin bir grne gre ise bu tr ilere ait szlemeler Mslman kk drc bir davran olduu iin uygun deildir. 2. Mslmann gayrimslimin arabn tama, domuzlarn gtme gibi, z itibariyle slamda yasak olan bir ie arac olmas fakihlerin ounluuna gre caiz deildir. Ebu Hanfe'ye gre bu her iki olayda da gayrimslimin fiili tam olarak ortaya km saylmaz. rnein iki hususunda tama eylemi, ikiyi imek anlamna gelmemektedir. Dolaysyla birbirinden bamsz iki eylemden birisi olan tama iin i szlemesi yaplabilir. afi kaynaklarnda mam afi'nin bu grte olduu belirtilmekte ise bunun arab dkme amacyla tama olarak anlalmas gerektii sylenmektedir.

221

Bu grler nda u deerlendirmeyi yapmak mmkndr: Gayrimslimlere ait ilerde l, o iin yaplmasnn asl itibariyle dinen haram ve hukuken yasak olmamasdr. Dinen haram ve hukuken yasak olan bir iin ilenmesini konu alan i szlemeleri caiz grlemez. Mesel zina, kumar, cinayet, yaralama, gasp ve hrszlk gibi dinen gnah saylan ilerin ilenmesini konu alan bir szleme ve bundan elde edilen cret caiz deildir. Ancak yukarda da deindiimiz gibi fakihler i szlemesi ile eylemin gnaha gtrmesi arasndaki sebep sonu ilikisinde farkl dnmektedirler. Hanefler sebep sonu ilikisinin ok gl olmasn, aksi halde dikkate alnmayacan dnrken, dierleri iin dolayl da olsa masiyete gtrmesini, i akdinin caiz olmamas iin yeterli bir gereke olarak kabul ederler. Bu gr ayrl bir mslmann iki retiminde, faizle uraan i yerlerinde grev almas, gayrimslimlerin ibadet yerlerinin ina ve tamiri gibi ilerde almas gibi konulara da yansmaktadr. te yandan Mslmann gayrimslimi altrmas konusunda da benzer gr ayrlklar vardr. Baz bilginlere gre gayrimslimi istihdam caiz deildir. Dier bir gre gre altrlacak mslmann bulunmamas ve dolaysyla zaruretin ortaya kmas halinde gayrimslim istihdam edilebilir. Aksi halde altrlmas uygun olmaz. nc bir gre gre ise gayrimslimin her durumda altrlmas mmkndr. Ekonomik ilikilerin nemli bir blmn de Mslmanla gayrimslim arasndaki ortaklklar oluturmaktadr. irketler, alveriten farkl hkmlere tabidir. Ortaklar arasnda veklet veya hem veklet hem de kefalet ilikileri meydana gelebilmektedir. Bir Mslmann kendisiyle ayn lkede bulunan bir gayrimslimi kendisine vekil tayin etmesinin sakncas yoktur. Veklet ortaklklarda mali konular ilgilendirdii iin, kendisiyle bor ilikisine girilen birisini vekil tayin etmede saknca grlmemektedir. Fakihlerin ounluu kefalet ilikilerini de uygun grmektedir. Mslmanla gayrimslim arasnda vekalet ve kefalet szlemelerini caiz grenler, onlarla ortaklk kurmaya da cevaz vermektedirler. Ortaklk kurmaya cevaz vermeyen alimler ise gayrimslimlerin bu tr ortaklklara slami deerlerle uyumayan mallar dhil etmelerinden ve slamn kabul etmeyecei metotlar kullanmalarndan endie etmektedirler. Mslmanla gayrimslim arsnda kira szlemesinin yaplmasnda da ilke olarak bir saknca yoktur. Saknca, kiralanan ev, dkkn ve arsa gibi yerlerin ne amala kullanlaca konusunda ortaya kmaktadr. Ebu Yusuf ve mam Muhammede gre gayrimslime toplu iki ime ve toplu ibadet yapma amal yer kiraya vermek caiz deildir. mam Malik bu iki duruma iki satma ve domuz beslemeyi de ilave etmektedir.
Mslmandan yer kiralamak isteyen kii niyetini aka ifade etmese de, gayri meru i yapmakla tannan biriyse ev, dkkn ve arsay ona kiraya vermek uygun deildir. Bir mslman, gayrimslim biriyle ortak irket kurup onun kazancn yiyebilir mi?

Gayrimslimlerle Evlilik
Evlilik sosyal bir kurumdur. Bunun kurulmasnn baz artlar ve kurallar bulunmaktadr. Bu kurallardan bazs evlenme engelleri ile ilgilidir.

222

slamda bu engeller; srekli ve geici engeller olmak zere iki ksmda deerlendirilmektedir. Din ayrl geici engeller arasnda yer almaktadr. Farkl dinlerden olanlarla evlenme konusunda genel ilke yasak olduu eklindedir. nk farkl inantan olanlarn eya ve olaylar kendi alarna gre deerlendirmeleri kanlmazdr. Dolaysyla bunlarla evlenmenin n art yasak olmadnn belirtilmi olmasdr. Gayrimslimlerin tmnn ayn hkmlere tabi olmad da bilinen bir gerektir. Mesela yukarda deindiimiz gibi gayrimslimlerden ehl-i kitap baz hususlarda zel hkmlere sahiptir. Bunun gibi evlilik konusunda da gayrimslimlerin tm ayn hkmler geerli deildir. te yandan irtidat rneinde olduu gibi insanlar sonradan da gayrimslim kapsamna girebilmektedir. Ehl-i kitabn kadnlar ile evlenme veya ehli kitaptan olan erkeklerle evlenmenin hkmleri ve sonular ayn olmamaktadr. Bu sebeple gayrimslimlerle evlilik gibi ok boyutlu bir konuyu deiik alardan ele almak gerekmektedir. Konu u balklar altnda incelenecektir: Mslmann mrikle evlilii. rtidat halinde evliliin durumu. Mslman bir erkein ehl-i kitaptan olan bir kadnla evlilii. Mslman bir kadnn ehl-i kitaptan olan bir erkekle evlilii. Evli iftlerden birisinin mslman olmas durumu.

Bu konular hakkndaki grleri, yukardaki sraya gre delilleriyle birlikte deerlendirmeye alacaz.

Mslmann Mrikle Evlilii


Mrik en ksa tanmyla Allaha ortak koan, Allahn ilahlna, sfat ve fiillerinde benzerinin ve ortann var olduuna inanan kii anlamna gelmektedir. Bir baka adan mrik, vahye dayal bir kitaba inanmayanlar iin kullanlan bir tabirdir. Allaha ortaklk anlamna gelebilecek fiillere de irk ad verilmektedir. Kurnda birden fazla ilahn varlna inananlar veya cahiliye dnemi Araplarnda olduu gibi Allahn yannda efaati olacan kabul ettikleri putlara inananlar da mrik olarak adlandrlmaktadr. (Yusuf, 12/106; Tevbe, 9/30,31) slam, aralarnda hibir fark gzetmeden btn irk eitlerine kar kmaktadr. Kur'nda erkek ya da kadn bir mslmann mrik birisiyle evlenmesinin yasak olduu aka ifade edilmektedir. Bu konuyu ele alan bir ayette yle denilmektedir: Mslman oluncaya kadar, mrik kadnlarla evlenmeyin. nanm bir cariye hounuza giden mrik bir kadndan daha hayrldr. Mslman oluncaya kadar mrik erkeklerle evlenmeyin. nanm bir kle, hounuza giden mrik bir erkekten daha hayrldr. Onlar (mrikler) sizi atee davet ederler, Allah ise sizi cennete ve balanmaya arr. t alasnz diye Allah ayetlerini bu ekilde aklamaktadr." (Bakara, 2/221) Ayet, mriklerle evlenme yasana iaretten hemen sonra bunun gerekesini de aklamtr: Atee ar. Mrik olanlarn zararl

223

propagandalar ve sapk telkinleri sebebiyle, Mslman elerin haram ileyerek cehenneme dmelerine sebep olmalar kuvvetle muhtemeldir. Kur'n, evliliin eler arasnda sevgi, sayg, merhamet, huzur gibi insann mutluluunu artran zellikleri saladna iaret eder. Mriklerle evliliin bunlar salama ihtimali ok azdr. Dier yandan evlilik akdi ile velyet ilikisi olumaktadr. Mrik bir erkein mslman bir kadn zerinde velyeti, slam hukuku asndan kabul edilebilir bir durum deildir Ksaca, bu ayeti delil olarak kullanan fkh limleri, bir mslmann mrikle evlenemeyecei hususunda gr birlii etmilerdir. Bu tr bir evlilik slam hukukular tarafndan batl saylmaktadr. Bunun doal uzants olarak taraflar nikah akdinin salam olduu haklardan yararlanamaz.
Mrik olan birinin, zararl propaganda ve slam dinin gzel grmedii anlay ve davranlarla Mslman einin itikad ve ahlakn bozma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olmas sebebiyle slam hukukular bu tr evlilikleri dinen yasak kapsamnda deerlendirmilerdir. Kur'n, evliliin eler arasnda sevgi, sayg, merhamet, huzur gibi insann mutluluunu artran zellikleri salayacana iaret eder. Mriklerle yaplan evliliin ise bunlar salama ihtimali ok azdr.

rtidat Halinde Evliliin Durumu


Kiinin kendi iradesiyle mslmanlktan vazgetiini sz veya yaant eklinde ortaya koymasna irtidat, bu tr davran sergileyene de mrted denmektedir. Daha nce de ifade ettiimiz gibi slam hukukuna gre bir kiinin dokunulmaz olabilmesi iin ya mslman birisi olmas veya zimmet szlemesi yapm bulunmas gerekir. Mrted bu iki gruptan hi birisine girmemektedir. nk mrtedlik bir tr vatandalktan kma ve devlete sadakatten ayrlma olarak anlalmaktadr. Devletler, kendi vatandalndan kan veya sadakatten ayrlanlar, ounlukla en temel haklardan dahi mahrum etmektedir. Benzer ekilde slam hukukunda da irtidat eden temel haklarn kaybeder ve ehl-i kitap statsne geerek zimmet szlemesi yapmasna da izin verilmez. Bu durum mrtedin nikhnn sihhatini de etkilemektedir. slam hukukular, bir Mslmann irtidat etmi birisiyle evlenemeyecei hususunda gr birlii ierisindedirler. nk irtidat etmi birisinin vatanda olmasn salayan hukuki ba ve dayanak yok olmutur. te yandan, kfirlere mslman kadnlar helal deildir, onlar da mslman hanmlara helal deildir kfir kadnlar nikhnzda tutmaynz (Mmtehine, 60/10) ayeti, kfirle evlilie izin vermemektedir. rtidat edenin ehl-i kitaba zg olan zimmet szlemesinden yararlanamamas, Mslman erkein mrted kadnla evliliini imkansz hale getirmektedir. Evlilik akdinden sonra elerden birisinin irtidat etmesi halinde bu akdin bozulaca hususunda da fakihler arasnda gr birlii bulunmaktadr. Daha sonra grlecei gibi, ehl-i kitaptan olan kadnla evliliin dnda slam, evliliklerde din birliini art komaktadr. rtidat da bu kapsamda deerlendirildiinden, akit sonras dahi olsa evlilik akdi sona ermektedir. zellikle zifaf gereklemedii durumlarda nikah akdinin kendiliinden ve derhal son bulaca hususunda ok gl bir gr birlii bulunmaktadr. Zifaf sonras gerekleen irtidatlarda da akdin sona erdii hususunda ittifak bulunmakla birlikte bunun gerekleme zaman konusunda farkl grler bulunmaktadr. Hanefler ve Malkilere gre akit derhal son bulur.

224

nk irtidat dokunulmazl kaldrr. Bu durum, ayn zamanda cezaya uramann da sebebidir. Bu cezalardan birisi de evliliin sona ermesidir. Dolaysyla irtidattan vazgeip slama dnenler, evlilik hayatna ancak yeni bir akitle balayabilirler. afiler ve bir gre gre Ahmed b. Hanbel, evlilik bann kadnn iddet sresince devam edeceini kabul etmilerdir. Bu sre ierisinde irtidattan vazgeip mslman olmaya karar verilmesi halinde nikah akdi devem eder.

Mslman Bir Erkein Ehl-i Kitaptan Bir Kadnla Evlilii


Evlenme akdinde din farkll, evlilik engellerinden birisidir. Bu durum birok din iin geerlidir. Konuya slam asndan baktmzda, ilgili hkmn temelde ayet ve hadislere dayand grlmektedir. Dier bir gereke de ehl-i kitabn din zgrlnn zimmet akdiyle, emanla veya evlilik akdiyle garanti altna alnm olmasdr. Dolaysyla ehl-i kitapla evlenen Mslman bir erkek, einin dinini srdrme ve dininin icaplarna gre hareket etme hakkn garanti ettiini kabul etmi olmaktadr. Bu n bilgilerden sonra fakihlerin Mslman bir erkein ehl-i kitaptan bir kadnla evlenmesi hakkndaki grlerine geebiliriz. Bu konuda biri olumsuz, dieri olumlu iki gr bulunmaktadr. bn mer, bn Abbas ve Ata b. Rebah gibi sahabler mslman bir erkein ehl-i kitaptan bir kadnla evlenmesinin caiz olmadn kabul etmilerdir. Onlara gre yukarda meali verilen Maide Suresi 10. ayette evlenilmesinin yasak olduu bildirilen kafir kavramna ehl-i kitap da dhildir. Mslman erkein evlenmesine izin verilen ehl-i kitap kadnlar ise slama girmi olan Yahudi ve Hristiyan kadnlardr. slam bilginlerinin byk ounluuna gre ise ehl-i kitaptan olan kadnlarla evlenmek haram deildir. Ancak haram olmadn syleyenler bunun caiz, mubah, mekruh olabilecei eklinde deiik grlere sahiptirler. Bu evliliklerin haram olmad Hz. Peygamberin vefatna yakn bir zamanda inen u ayete dayandrlmaktadr: Bugn size temiz olan eyler ve kendilerine kitap verilmi olanlarn yiyecekleri helal klnd, sizin yiyecekleriniz de onlara. Ayrca mminlerden iffetli bayanlarla evlenmeniz ve sizden nce kendilerine kitap verilenlerin iffetli kadnlaryla evlenmeniz de helal klnd. (Mide, 5/5) Bu gr sahiplerine gre ayette herhangi bir kayt yoktur. Ayrca sahabe arasnda ehl-i kitapla evli birok kii bulunmaktadr. Hz. Peygamberin, mecusileri kastederek onlara ehl-i kitap ilemi yapnz. Ancak onlarn kadnlar ile evlenmeyin ve kestiklerini yemeyin. hadisi de cumhurun kullanm olduu deliller arasnda yer almaktadr. Gnmzde ehl-i kitap kadnlarla evlenmenin mekruh olduunu syleyen fakihlerin grlerini dikkate almak yararl olacaktr. Her eyden nce byle bir evliliin douraca sonular iyi dnmek gerekir. Kaytsz artsz mubahtr eklinde bir gr birliinin bulunmamas buna iaret etmektedir. Din ve kltrel farkllklarn ocuklara nasl yansyacan dnmek gerekir. zellikle gnmzde gayrimslimlerin egemen olduu lkelerde, ehl-i kitaptan kadnlarla evliliin birok sosyal ve psikolojik sorunlara yol at bilinmektedir. nceki dnemlerde yaam olan fakihlerin gayrimslimlerin hkim olduu toplumlarda bu tr evlilii mekruh

225

saymalarnn temelinde de byk oranda Mslman erkein din zgrlnn kstlanaca, ocuklarn yetitirilmesinde problemler olabilecei dncesi yatmaktadr.

Mslman Bir Kadnn Ehl-i Kitaptan Bir Erkekle Evlilii


Yukarda gayrimslimlerle evlenmenin ilke olarak yasak olduunu, ehl-i kitaptan bir kadnla evlenmenin ise bu hkmden yaplm bir istisna olduunu belirtmitik. Yine Mslmanlarn mriklerle hibir ekilde evlenemeyeceine deinmitik. Gnmzde mslman bir kadnn ehl-i kitap bir erkekle evlenip evlenemeyecei meselesi de zellikle Batda nemli bir din problem olarak gndeme gelmektedir. Bu konudaki grlere ksaca deinmekte yarar vardr. Son zamanlarda aksi grte olan birka istisna dnda bu tr evliliklerin caiz olmad ynnde slam bilginlerinin ortak bir kanaati vardr. Bunun caiz olduunu syleyenlerin temel gerekesi ise bu tr evliliklerin yasak olduunu ifade eden ak bir nassn bulunmam olmasdr. Onlara gre klasik fkhta ehl-i kitapla evlenecek kadnlarn kolay etki altnda kalp hem kendilerini hem de doacak ocuklar din adan riske sokacaklar sylemi tamamen dnemin artlarn yanstmaktadr. Bu tr akl yrtmeler ayrca kadnlara hakaret nitelii de tamaktadr. Dier taraftan bu gr sahipleri, gnmzde yaanmakta olan bir takm ada problemleri dikkate aldklarn ifade etmektedirler. Bu problemlerin banda, Batl lkelerde yaayan mslman erkeklerin ehl-i kitapla evlenmesinin, mslman kadnlarn evlenmesini zorlatrmas, hatta yer yer imknsz hale getirmesidir. Ayrca zellikle slam bilen kadnlarn ehl-i kitap einden olan ocuklarna slami bir eitim vermesi mmkndr. Hatta bu hususta kocasn dahi etkileyebilir. Evlenmek insanlarn doal hakkdr. slamn kiiyi bu haktan mahrum etmesi dnlemez (Grler iin bk: Atay: 1997; ztrk: 1994). Mslman bir kadnn ehl-i kitap da olsa gayrimslim bir erkekle evlenmesinin gnah ve hukuki olarak batl olduunu syleyenler ise grlerini nakl ve akl bir takm delillerle desteklemektedirler. Onlar yle sylerler: Kur'n- Kerm'de mslman erkein, ehl-i kitap kadnla evlenmesine aka izin veren bir ayet vardr (Mide, 5/5). Buna karlk mslman kadnlarn ehl-i kitap erkekle evlenmesine tecviz eden anlam ak hibir nass yoktur. Kur'n, aile hukuku alannda ayrntl dzenlemeler getirmi olmasna ramen, bylesine nemli bir konuda bir ey sylememitir. Daha nce belirttiimiz gibi bu konuda genel prensip, gayrimslimlerle evliliin yasak olmasdr. Bu gr sahipleri ayrca u gerekeyi dile getirirler: Kur'n- Kerm'de yer alan mrik kavramnn btn kafirleri iine almayp sadece Mekke'li mrikleri ifade ettiini syleyen, dolaysyla ehl-i kitabn bu kapsamda olmadn dnen slam alimleri vardr. Buna ramen btn alimler mriklerle evlenmeyi yasaklayan ayetteki (Bakara, 2/221) mrik ifadesinin ehl-i kitab da ierisine ald hususunda ittifak etmilerdir. Yine, kfirlere mslman kadnlar helal deildir, onlar da mslman hanmlara helal deildir kafir kadnlar nikahnzda tutmaynz. (Mmtehine, 60/10) ayetindeki kfir ifadesinin ehl-i kitab da kapsamna ald belirtilmektedir. Bu tr evlilii caiz grmeyenler bu grlerini baz hadisler ve akl

226

yorumlarla da desteklemeye almaktadrlar (Hadisler, bunlarn yorumlar ve akli gerekeler iin bk: Dalgn: 2005).

Evli iftlerden Birinin Mslman Olmas Durumu


Gayrimslim elerden her ikisinin birlikte mslmanl semelerinin, yani ihtidalarnn mevcut evliliklerine etki etmeyecei aktr. Bu konuda slam bilginleri arasnda gr ayrl bulunmamaktadr. Burada tartma konusu olabilen, elerden sadece kadnn ya da erkein ihtidas halinde durumun ne olacadr. Evlilik akitleri son mu bulacaktr, son bulacaksa ayrlk ne zamandan itibaren balam olacaktr? Elerden birisinin mslman olmas halinde, erkek ya da kadnn ihtidasnn hkmleri arasnda farkllk bulunabilmektedir. yleyse konuyu anlar klmak iin u balklar altnda ayr ayr deerlendirmemiz uygun olacaktr. Ei ehl-i kitap olan erkein ihtidas, Ei ehl-i kitap dndaki gayrimslimlerden olan erkein ihtidas, Sadece kadnn ihtidas.

Bunlar detaylandrmadan nce unu ifade etmek gerekir. Elbette ki slam seen taraf, einin de mslman olmasn arzu eder. Ancak bu hususta din ve vicdan zgrln ihlal anlamna gelebilecek durumlardan zellikle uzak durmak gerekmektedir. 1. Ei Ehl-i Kitap Olan Erkein htidas

Aslnda bu hususta problem gzkmemektedir. Normal artlarda ehl-i kitaptan bir kadnla evlenmekte bir saknca grlmedii iin, ihtida durumunda evliliin devamnda ncelikle bir saknca olmayacaktr. Dier bir ifade ile daha nce bir akitle balanm olan evliliin yeni bir evlilik akdine gerek olmadan srdrlmesi, slam fkhndaki yerleik anlaya uygun bir durumdur. Erkein ihtidasnn zifaf ncesi ya da sonras olmasnn da evliliin devam zerinde bir etkisi yoktur. 2. Ei Ehl-i Kitap Dndaki Gayrimslimlerden Olan Erkein htidas

Bu ve bir sonraki balkta ele alacamz konunun hkmleri birbirine ok benzemektedir. Her iki durum da gnmzde ska karlalabilen ve zm olduka zor olan hususlardandr. Aslnda bu iki konu slam limlerince ilk dnemlerden bu yana tartlmaktadr. Hkmleri ve sonular benzetii iin konuyu birlikte deerlendirmek bizi tekrara dmekten kurtaracaktr. 3. Sadece Kadnn htidas

Genel ve yerleik hkmlere gre dnrsek ei ehl-i kitap dnda bir gayrimslim olan erkein ihtidas ve ei ehl-i kitap olsun ya da olmasn kadnn mslman olmas evliliin son bulmasn gerektirir. Ancak konu o kadar da basit deildir. Yllarca ayn hayat paylam elerin birlikteliinin bittiini sylemenin de skntlar olduu bir gerektir. Bu sebeple slam

227

ulemas bu konuda gr birlii salayamamlardr. Bu konudaki grleri u ekilde snflandrmamz mmkndr: Kadn mslman olunca, nikah akdi kendiliinden derhal bozulmu olur. Bu yaklam tarzna gre erkekle kadn ayn anda mslman olmadka evliliin devam mmkn gzkmemektedir. Tabin'dan bazlarnn dile getirdii bu gr, daha sonraki limler tarafndan devam ettirilmemitir. Elerden hangisi nce mslman olursa, dierine mslman olmasn teklif edilir. Kabul ederse evlilik akdi devam eder, reddederse kadnn iddeti beklenmeden evlilik hayat sona ermi olur. Bu Ebu Hanife tarafndan savunulan grtr. Taraflardan birisi mslman olduunda bu ihtida zifaf ncesi gereklemise, nikah akdi kendiliinden son bulmu olur. ayet ihtida zifaf sonras gereklemise, dierinin ihtidas da kadnn beklemekte olduu iddet ierisinde meydana gelirse nikah akitleri devam eder, aksi halde iddetin sona ermesiyle birlikte evlilikleri kendiliinden son bulmu olur. Bu; afi, Ahmed b. Hanbel ve dier baz alimlerin grdr. Kadn mslman olunca kocasnn da mslman olmasn bekler. Bu beklemenin bir sre snrlamas yoktur. bn Teymiye ve bnl-Kayym bu grtedir. Fakat bu sre zarfnda kadnn cinsel ilikiye girmemesi gerekir (Kardav: 2001).

Yukarda uygulamas farkl ve sonular birbirine yakn grleri zetledik. Grld gibi sonu ayn noktada younlamaktadr: Evlilik hayatn devam ettirmek uygun deildir. Grleri ayrntl bir ekilde tartan gnmzn mehur slam limlerinden Yusuf Karadav, bu hususta bn Teymiyye ve bnl-Kayyimin grleri zerinde younlamakta ve kadnn veya erkein, einin mslman olmasn beklemesi gerektiini savunmaktadr. Hatta o biraz daha ileri giderek kadnn bu sre iinde normal evlilik ilikisine devam edebileceini ileri srmektedir. Fakat onun bu gr kendisinin bakanln yapt Avrupa Fetva ve Aratrma Kurulu tarafndan kabul grmemi, kurulun karar bu durumdaki kadnn evliliinin sona erecei ynnde olumutur.
Avrupa Fetva Aratrma Kurulu'nun mslman-gayrimslim evliliklerinin hkmne ilikin kararlar ve bu konudaki tartmalar iin u adrese bavurabilirsiniz: http://www.e-cfr.org

Mslman-Gayrimslim Miras likisi


slam hukukunda mirasa hak kazanmann art bulunmaktadr: 1. Miras brakann (murisin) lm olmas, 2. Mirasnn hayatta olmas, 3. Miras olmay engelleyici bir durumun olmamas. Bilindii gibi slam hukuku asndan ittifak edilen miras engelleri; klelik, miras brakan ldrme ve din ayrl olmak zere ksmda deerlendirilmektedir. Burada mslman ile gayrimslim arasndaki miras ilikisini miras engelleri asndan deerlendirmeye alacaz. slam fkh limleri, mslman ve gayrimslim eklindeki bir din ve millet farknn mirasa engel olduunu kabul etmilerdir. Bu kabuln dayanaklar arasnda; Allah mminlere kar inkarclara asla yol vermeyecektir"

228

ayeti (en-Nisa, 4/141) ile u hads-i erifler yer almaktadr: Mslman gayrimslime, gayrimslim de mslmana miras olamaz (Buhar, Feriz, 26); ki farkl din mensubu birbirine miras olmaz (Ebu Dvd, Feriz, 10). Bu ayet ve hadisleri kaynak olarak kullanan fakihler, aralarnda kan ba veya evlilikten kaynaklanan hsmlk ilikisi var olsa bile bir gayrimslimin mslmana miras olamayaca hususunda gr birlii etmilerdir. slam fkh limlerinin ounluu mslmann da gayrimslime miras olamayaca grndedir. Dolaysyla Hanefler, Malikler, afiler, Hanbeller, Zahiriler'e gre, din fark miras ilikisinin oluumuna engeldir. Bu grn dayana yukarda zikrettiimiz Mslman gayrimslime, gayrimslim de mslmana miras olamaz hadisidir. Bu genel kabuln yannda sahabeden Hz. mer, Muaz b. Cebel ve Muaviye b. Ebi Sfyan gibi sahablerin, mslmann gayrimslime miras olabilecei ancak bunun aksinin yani gayrimslimin mslmana miras olamayaca grnde olduklar nakledilmektedir. Sonraki nesillerden Sad bnl-Mseyyeb, Mesrk ve brahim en Nehanin de ayn grte olduu ifade edilmektedir. Bu itihatlarn dayana slam artar, eksilmez (Ebu Dvd, Feriz, 10) ve slam stndr ona stn gelinmez. (Buhar, Ceniz), 80) gibi hadislerdir. Ancak bu hadislerin dorudan mirastan sz etmedii, ayrca miras olamayacana aka iaret eden yukardaki hadis ile elitii ifade edilmektedir. Bu sebeple olsa gerek baz limlerce ileri srlen, mslman miras olur, gayrimslim olamaz eklindeki gr ve bunun uygulamas, zamanla terk edilmi ve ounluun gr ve uygulamas slam hukuk dncesine yerleik hale gelmitir.
Bir gayrimslimin mslman olu len babasndan miras alabilir mi?

zet
Gayrimslimlerin snflandrlmas Kur'na gre insanlar, Mslmanlar ve mslman olmayanlar, yani gayrimslimler olmak zere iki ksma ayrlr. Gayrimslimler de kendi ierisinde; mrik, ehl-i kitap, mecus ve sbi olmak zere drt ksma ayrlr. Ehl-i kitap kelimesi ile de yahudi ve hristiyanlar kastedilmektedir. Gayrimslimlerin temel haklar Gayrimslimlerden ehl-i kitap ve bu kapsamda deerlendirilebilecek insanlarn temel haklar, yapm olduklar zimmet szlemesi gereince garanti altna alnmtr. Bu temel haklarn banda yaama hakk gelmektedir. Yaama hakk olmadan dier haklar sz konusu olmad iin yaama hakk en ncelikli hak kabul edilmektedir. Temel haklardan bir dieri de din zgrldr. Bu da insanca yaamann n artlarndan birisidir. Mlkiyet hakk da bu kapsamda deerlendirilmektedir. Ekonomik ve sosyal ilikiler Mslman toplumlarda gayrimslimler nemli bir kstlamaya maruz kalmadan zgrce alabilir ve ticari ilikilerde bulunabilirler. Buna Mslmanlarla birtakm ortaklklar kurma da dahildir. Ancak mslmanla gayri

229

Mslim arasnda vekalet ve kefalet ilikisini kabul etmeyen fakihler bu kiiler arasnda ortaklk szlemelerine de ilke olarak kardrlar. Ayrca Mslmann gayrimslimin emri altnda almas konusunda da baz alimlerin ekinceleri vardr. Gayrimslimlerle evlenmenin hkmn Genel ilke gayrimslimlerle evlenmek helal deildir. Ehl-i kitaptan olan kadnlarla evlenme konusunda bu yasaktan istisna edilmitir. Dolaysyla ehli kitaptan olan kadnlarla evlilie msaade edilmiken dierler gayrimslimlerle evlenmeler caiz grlmemitir. Mslman gayrimslim miras ilikileri Mslmanlarla gayrimslimler arasnda miras ilikisinin gereklemeyecei hususunda ounluun gr birlii bulunmaktadr. Mslmanlarn gayrimslime miras olabilecei eklinde tarihte birtakm grler var olsa da bunlar itibar grmemitir.

Kendimizi Snayalm
1. Zimmet szlemesinin yaplabilecei din mensuplarn en ok snrlayan fukaha aadakilerden hangisinde doru verilmitir? a. Ebu Hanife mam afi b. mam afi Ahmed b. Hanbel c. Ebu Hanife Ahmed b. Hanbel d. mam afi mam Malik e. mam Malik Ahmed b. Hanbel 2. Aadakilerden hangisi gezi veya ticaret amacyla slm lkesine gelen gayrimslimler iin kullanlan hukuk bir tabirdir? a. Harb b. Zimm c. Mstemen d. Mrik e. Mrted 3. slam alimlerinin geneline gre aadaki durumlardan hangisinde elerden biri mslman olduu takdirde ayrlk zorunlu deildir? a. Elerden ikisi de ehl-i kitaptan iken kadn mslman olursa b. Elerden ikisi de mslman iken erkek irtidat ederse c. Elerden ikisi de mrik iken erkek mslman olursa d. Elerden ikisi de ehl-i kitaptan iken erkek mslman olursa e. Elerden ikisi de mecusi iken erkek mslman olursa

230

4. Aadaki slam bilginlerinden hangisi din ayrln bir miras engeli olarak grmez? a. Ebu Hanife b. Zahirler c. Ahmed b. Hanbel d. afiler e. Sad bnl-Mseyyeb 5. Aadakilerden hangisi, ilk kez din ve inan zgrln tanyan mslmanlara ait bir szlemedir? a. Medine Szlemesi b. Hudeybiye Szlemesi c. Necranl hristiyanlarla yaplan szleme d. Veda Hutbesi e. Akabe Biatlar

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. c 3. d 4. e 5. b Yantnz doru deilse Gayrmslimlerin Yaama Hakk konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Gayrimslim konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Gayrimslimle Evlenme konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Mslman Gayrimslim Miras likisi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Din zgrl konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Zimmet szlemesi, slmn egemenliinde her trl varlklarnn korunmas ve baz kamu hizmetlerinden muaf tutulmalar karlnda, cizye denilen bir vergi demek artyla, din inan, ibadet, eitim ve ahs hukuk zerkliine sahip olmak iin yaplan ve sreklilik arz eden bir akittir.

231

Sra Sizde 2 Gayrimslim, eer o lkenin vatanda olmusa, arazi satn alp ev yaptrmasnda bir saknca yoktur. Ancak zimmet szlemesi yapmamsa bu haktan yararlanamaz. Sra Sizde 3 Mslmann gayrimslimle ortaklk kurmasnda bir saknca yoktur. Dolaysyla ortakln sonularndan yararlanabilir. Sra Sizde 4 slam bilginlerinin ounluuna gre gayrimslimin mslman olu, lm olan babasna miras olamaz.

Yararlanlan Kaynaklar
Atay, H. (1997). Kur'na Gre Aratrmalar, Ankara Aydn, M.A. (1994). Din-Gayri Mslimler, Diyanet slam Ansiklopedisi, IX, 325-328, stanbul Ayengin, T. (2007). slam ve nsan Haklar, stanbul. Ayengin, T. (2005) Kurban badeti, Diyanet lmi Dergi. 41/4 Cesss, E. (1985). Ahkmul-Kur'n, Beyrut Dalgn, N. (2005). slam Hukukuna Gre Mslman Gayr-i Mslim Evlilii, Samsun. Halid Abdulkadir (1998). Fkhul-Ekalliytil-Mslime, Lbnan bn Rd (1985). Bidyetl-Mctehid ve Nihyetl-Muktesid, stanbul Karaf, .(ts.) el-Furk, Beyrut Karadav, Y. (2001). F Fkhil-Ekalliytil-Mslime, Kahire Okur, K.H. (2007) slam Hukukunda Miras Engeli Olarak Din Ayrl. Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi. VII/3. Okur, K.H. (2009) slam Hukuku Asndan Helal ve Haram Olan Gdalar ve Baz Gncel Meseleler, slam Fkh Asndan Hell Gda Gdalardaki Katk Maddeleri Sempozyumu, Bursa. zel, A. (1996) Gayri Mslim. Diyanet slam Ansiklopedisi, XIII, 418427, stanbul ztrk, Y. (1994). Kur'ndaki slam, stanbul Serahs, . (ts.), Uslus-Serahs, nr: Ebul-Vef el-Afgn, Haydarbd ts.

232

233

You might also like