You are on page 1of 7

2. B?L?ŞSEL-GEL?Ş?MSEL TERAP?DE H?

PNOZUN KULLANIMI
3.

2.
E. Thomas Dowd
Bilişsel terapi, nispeten yeni olmas?na karş?n, önemli bir gelişme kaydetti. Başlang?çta
Albert Ellis, Aaron Beck ve Donald Meichenbaum taraf?ndan psikolojik bozukluklar?n
temelini oluşturdu?u düşünülen çarp?k düşünce yap?lar?n? tan?mlama ve de?iştirme
yolu olarak geliştirilen bilişsel terapi, art?k oldukça esnek ve çok yönlü bir tedavi
prosedürleri koleksiyonu halini ald?. Ellis, Beck ve Meichenbaum muhtemelen kendi
kişiliklerinden ve teorilerinden kaynaklanan kendilerine ait metotlara sahip olmalar?na
ra?men, yaklaş?mlar?nda ortak olan dört temel varsay?m vard?r. Birincisi, psikolojik
bozukluklar?n yetiler, kendini be?enmişlik veya davran?ş ile ilgili bir olumsuz otomatik
düşünceler kümesi ile ilişkili oldu?unu varsayd?lar. Bu otomatik düşünceler (bilişler),
her zaman var olmasa da, strese yol açan durumlarda etkin hale gelecekti. ?kincisi, bu
olumsuz otomatik düşüncelerin yap?sal anlamda nispeten geçmişe ilişkin de?erlerinin
olmad??? varsay?ld?. Bireylerin şu an düşündükleri ile terapiste söylediklerinin
geçmiştekilerden daha önemli oldu?u de?erlendirildi. Benzer şekilde, bu olumsuz
otomatik düşüncelerin niçin var oldu?uyla çok az ilgilendiler; onlara göre şu an için
bunlar? de?iştirmeye yo?unlaşmak yeterliydi. Duygusal huzur ancak bu şekilde elde
edilirdi. Üçüncüsü, her sistem bir şekilde farkl? prosedürlere vurgu yapsa da, temel
vurgu olumsuz otomatik düşünceleri önlemeye yönelikti. Her teorisyen, yine kişisel
tarz?n en az teori kadar temelde durdu?u, farkl? bir engelleme süreci kulland?. Ellis do?
rudan tart?şmaya güveniyor, Beck karş?t delilin sunumunu kullan?yor, Meichenbaum
ise yeni başa ç?kma stratejileri geliştiriyordu. Dördüncüsü, olumsuz otomatik
düşüncelerin, en az?ndan terapistten gelen yard?mla, bilince aç?k oldu?una ilişkin bir
varsay?m mevcuttu. Ulaş?lamaz otomatik düşünceler kavram? (yani duygular?n bast?r?
lmas?) daha önceleri davran?ş terapisinin öncüleri taraf?ndan bilişsel terapiden ç?kar?
lm?şt?. Görüldü?ü gibi bu varsay?mlar psikoanalitik düşünceye karş? bir reaksiyon
oldu?unu ortaya koyuyor.
Yak?n bir geçmişte Dowd (henüz bask?da olan kitab?nda) bilişsel terapilerin evrimini
anlatt? ve şimdiye kadar bilişsel ve davran?şsal terapi literatüründen uzaklaşt?r?lan belli
psikodinamik kavramlar?n geri döndü?üne dikkat çekti. Bunlar?n içinde geçmiş olaylar?
n süregelen etkisi, insan gelişiminde anne-baba gibi ilk bak?c?lar?n oynad??? önemli
rol, temel şemalar?n gelişiminde insan bilgisinin yap?sal do?as? ve bilinçd?ş? bilginin
insan?n otomatik düşüncesindeki rolü yer al?yor. Dowd ve Courchaine (1996) bilinçd?
ş? bilginin ve örtülü ö?renmenin çal?şma biçimini ve bilişsel terapinin uygulan?ş? için
kaç?n?lmaz sonuçlar?n? ortaya koydu. Toparlarsak, bu olaylar insan?n otomatik
düşüncesi ve bilme süreçlerinin aşamal? yap?sal gelişiminin, daha önce ihmal edilen,
önemini, yani bilişsel-gelişimsel modeli öne ç?karmaktad?r.
Bilişsel–gelişimsel yaklaş?mda, bilişsel faaliyet bireylerin zaman içinde çevreleriyle
sürekli etkileşimleri yoluyla aşamal? olarak oluşmuş ve farkl?laşm?ş olarak kabul edilir.
Bu etkileşimler sayesinde, şemalar denilen düzenli bilgi yap?lar?, anlam? sa?layan ve
düzenleyen bilinçd?ş? kurallar ve sürmekte olan deneyim için bir tür tutarl?l?k oluşur.
Şemalar yaşam?n başlang?c?ndaki ilk önemli insanlar ve olaylar taraf?ndan
şekillenirler. Şekillendikten sonra oldukça somut olandan oldukça soyut olana do?ru
hiyerarşik bir s?rayla düzenlenirler ve genellikle gelen duyum verilerini varolan şema ile
tutarl? bir biçimde k?s?tlama ve sevk etme yönünde hareket ederler. Fakat bazen gelen
bilgiler o denli güçlü ve o denli şemayla tutars?zd?r ki şema de?işimi hemen hemen
zorunlu hale gelir ve bu da derin psikolojik de?işim ve bazen de düzensizlik ile
sonuçlan?r. Dikkat edilmelidir ki bu kavramlar Jean Piaget’nin asimilasyon-uyum
(assimilation-accommodation) kavram?n?n yan? s?ra Vittorio Guidano’nun (1987)
kişisel bilişsel organizasyon (PC Org) kavram? ile de tutarl?d?r.
Görüldü?ü gibi şemalar veya düzenleyici bilişsel kurallar insan faaliyetinin yönetici
etmenleridir. Bunlar aşamal? olarak daha düzenli oldukça ve yap?sal olarak farkl?laşt?
kça, yeni duyuml verilerinin varolan bilişsel kategorilere uygun olarak yorumlanmas?n?
gittikçe artan oranda k?s?tlarlar. Buradan da insanlar?n yeni olaylar? daha önce
bildikleri ve inand?klar? ile yorumlama e?iliminde olduklar? önermesi ç?k?yor. Asl?
nda, insanlar şemaya uymayan olaylar? hiçbir surette farkedemeyebilirler de! Karş?l?kl?
biçimde, bu yorumlamalar varolan şemay? destekleyici yeni bilgiler sa?larlar. Varolan
bilişsel yap? sadece yinelenen ve etkili uyumsuzluk hallerine karş? koyamayabilir ve bu
durum da ço?u kez önemli psikolojik bozuklu?a mal olur. Böylelikle, şemalar devam
eden anlam duyumunu ve kişisel kimli?i koruyan tutucu bilişsel yap?lar olarak görev
yaparlar.
Çok kez, belki de ço?u kez, bilişsel faaliyet do?ada, aç?k de?il, bilinçd?ş? veya
örtülüdür. Bilinçd?ş? bilgi daha zengin ve daha detayl? oldu?undan, terapistin yard?m?
olsa bile, sözlü yöntemlerle ona kolayca ulaş?lamaz. Sözlü psikoterapiler ço?unlukla aç?
k ve kesin bilgi ile kullan?lmak için geliştirilmiştir ve ancak bu bilgi ile en iyi biçimde
çal?ş?rlar. Oysaki bilinçd?ş? veya örtülü bilgiye ulaşmak daha zor oldu?u gibi onu de?
iştirmek de daha güçtür. Bu iki otomatik düşünce süreci birbirinin z?tt? kutuplar olarak
de?il birbirini tamamlayan sabit etkileşimdeki süreçler olarak görülmelidir. Her ikisi de
yaşam süresince ayr?nt?l? ve farkl?laşm?ş bir hale gelir.
Yukar?daki tart?şmadan çeşitli sonuçlar ç?kmaktad?r. ?lk olarak, bilinçd?ş? bilginin ve
örtülü ö?renmenin de?işimi en iyi şekilde sözlü yöntemin d?ş?ndaki yöntemlerle sa?
lanabilir. Sözlü olmayan terapiler imajinasyon (hayal) çal?şmas?, duygusal işleyiş,
beden terapileri ve hipnotik (karş?t) koşullamay? içerir. Bu tür bilinçd?ş? bilgi asl?nda
kesin bilgiden daha zengin ve daha detayl? oldu?u kadar ulaş?lmas? da daha güçtür.
Ayr?ca bu sözlü olmayan teknikler özellikle bilişsel-gelişimsel terapide önemli yer
tutarlar.
?kincisi, insan?n psikolojik faaliyetinin rahats?z edici yan ürünlerinden biri olmayan
direnç (resistance), bilişsel işleyişin gerekli bir yönünü göstermektedir. Dowd (1993a)
bir direnç şekli olan tepki (reactance) nin bireyden bireye farkl?l?k gösteren ve de?işken
araçl? bir terapötik süreç ve sonuç oldu?una dair birtak?m deliller ortaya koydu. Tepkili
bireylerin özgür, ba??ms?z ve egemen olma ihtimalleri daha fazla oldu?undan terapiye
al?nmalar? daha zordur. Terapistin ard?ş?k direktiflerine direnebilirler. Daha çok seans
kaç?rabilir ve terapiyi daha erken sonland?rabilirler. Yine de, direnç, bilişsel sistemi
psikolojik düzensizli?e ve temel kimlik ve kendilik kavram? yap?lar?n?n kaybolmas?na
neden olan çok h?zl? de?işimden korumak için gerekli olabilir. Önemli psikolojik de?
işikliklere karş? yavaş ve ölçülü yaklaş?m? savunan terapötik önerme muhtemelen iyi
kurulmuştu. Bu bilişsel dirençten dolay? küçük ve yinelenen ad?mlar büyük ve bir kez
yap?lan müdahalelerden daha etkili olabilir. Özellikle Eriksoncu hipnoterapistler
hipnoterapötik metotlar?n geçici (bypassing), boşalt?c? (discharging) veya yer de?iştirici
(displacing) dirençlerde daha faydal? oldu?unu ileri sürmekteler.
Üçüncüsü, do?rudan; kimlik, kendilik-kavram? ve bilinçd?ş? kurallar?n temel şemalar?
na yönelik olan müdahaleler, daha önemsiz davran?şlara ve tav?rlara yönelik olanlardan
daha etkili olabilirler. Fakat burada iki sorun ortaya ç?k?yor; temel şemalar? belirleme
ve onlar? de?iştirecek müdahaleleri geliştirme. Bu bölüm her iki soruna yönelik
hipnoterapötik metotlara odaklan?yor.
TEMEL B?L?ŞSEL ŞEMALARIN BEL?RLENMES?
Şemalar, tam tan?m?yla, bilinçd?ş? bilişsel yap?lar olduklar?ndan, terapist deste?i olsa
bile, bilince ulaşmaya kolayca izin vermezler. Gerçekten, dan?şan?n veya hastan?n
önemli şema de?işimine yönelik direnci, temel kimlik yap?lar?n? korumak için,
genellikle onlar?n kolayca tespit edilmesini engeller. Yine de ?srar ve hasta veya hasta
işbirli?i ile şemalar belirlenebilir. Özellikle yararl? araçlardan birisi Jeffrey Young
(1990) taraf?ndan geliştirilen Şema Anketi (Schema Questionnaire) dir. Young otonomi
(autonomy), ba?l?l?k (connectedness), lay?kl?k (worthyness) ve s?n?r ve standartlar
(limits and standards) gibi dört alanda onbeş “Erken Dönem Uyumsuz Şemas? (Early
Maladaptive Schemata)” tesbit etti. Ayr?ca, Young üç şema süreci de belirledi: şema
muhafazas?, şema iptali ve şema telafisi. Örne?in, s?n?rda kişilik bozuklu?u olan dan?
şan?n veya hastan?n, ba?l?l?k alan?n?n bir parças? olan terk edilme/kaybetme şemas?
(bireyin önemli şeyleri kaybetme ve duygusal olarak yaln?z kalma korkusu) olabilir. Bu
şema onu terk etmeye meyilli arkadaşlar seçerek muhafaza edilebilir, arkadaş çevresini
dikkatli bir biçimde s?n?rlayarak iptal edilebilir ve varolan arkadaşlar?yla olan aş?r? ilgi
alanlar?n? de?iştirerek telafi edilebilir.
Şema Anketi’nin d?ş?nda bilişsel-gelişimsel hip¬no¬te¬ra¬pist¬le¬rin bilinçd?ş? bilgiyi
tespit etmek için kullanabilece?i başka metotlar da bulunmaktad?r. Bunlardan birisi
hipnotik transda güdümlü imajinasyonlar?n kullan?m?d?r. Örne?in, sosyal iticilik (lay?
kl?k alan?nda) şemas?na sahip görünen bir hastadan kendisini sosyal bir toplant?da
yabanc?larla sohbet ederken hayal etmesi istenebilir. Genellikle, oluşturulan
imajinasyonun veya imajinasyonun seviyesi ne kadar yüksekse, bir ana şeman?n kap?s?
n?n t?klat?lmas? ihtimali o kadar büyüktür. Böylece, şemalar hipnotik hayal boyunca
tespit edilen duygudurumun şiddet miktar?na göre hiyerarşik s?raya göre düzenlenebilir.
Golden ve Friedberg (1986) hipnoterapide an?msat?c? hayal denilen ilgili bir teknik
tan?mlad?lar. Hastadan kendisi aç?s?ndan stresli bir ortam tahayyül etmesi ve buna
ilişkin düşünce ve duygulara odaklanmas? isteniyor. Örne?in, stresli bir iş ortam?n?n
imajinasyonu bir yetersizlik / başar?s?zl?k şemas?n?n (lay?kl?k alan?nda) düşünce ve
duygular?n? harekete geçirebilir. Kontrollü hayalin (hipnodrama) aksine, an?msat?c?
hayal terapist taraf?ndan yönetilmez.
Erken dönem uyumsuz şemalar? belirleme ve de?erlendirmeye yönelik başka bir
hipnotik teknik de yaş geriletmesidir. Yaş geriletmesi hipnotize olma ihtimali daha
yüksek olan hastalar için en yararl? oldu?u için, herkes için uygun olmayabilir. Fakat
hipnotize olma ihtimali çok yüksek olmayan hastalar trans halindeyken geçmiş hat?
ralar?n kendili?inden tekrar canland?r?lmas?ndan faydalanabilirler. Örne?in, zarar ve
hastal?k şemas?na (otonomi alan?nda) hassasiyeti olan bir hasta özellikle hassas oldu?u
bir yaşa aşamal? olarak döndürülüp ortam? ayr?nt?l? olarak tasvir etmesi istenebilir, bu
da terapiste hipotezini de?erlendirmek için materyal sa?layacakt?r. Geçmiş olaylar?
gözden geçirirken, terapist hastaya trans halindeyken basitçe hayat?nda önemli bir rol
oynad???na inand??? geçmişe ait olaylar veya insanlar? hayal etmesini isteyebilir.
Özgür ilişkiye benzerlik aç?kça görülmelidir. Ço?u kez, bu yaşam?n ilk y?llar?ndaki
olaylar?n belirlenmesi bir kendili?inden şema de?erlendirmesi olay?na başlamak için
yeterli olabilir. Fakat en çok, hasta şeman?n lehine ve aleyhine olan kan?tlar?
incelerken, bu yaşam?n ilk y?llar?ndaki şemalar?n de?iştirilmesi mevcut gerçeklikle
yinelenen bir karş?laşt?rma gerektirir.
TEMEL B?L?ŞSEL ŞEMALARIN DE??ŞT?R?LMES?
Freeman ve çal?şma arkadaşlar? (1990) ve ayr?ca Young (1990) temel varsay?mlar? ve
temel şemalar? de?iştirmek için çeşitli müdahaleler tan?mlad?lar. Hipnoterapötik
metotlar bunlar?n baz?lar? için özellikle yararl? olabilirler. Bu metotlar?n önemli bir s?
n?f? zihinsel imajinasyon teknikleridir. Bunlar hipnoterapötik adaptasyonlar? ile birlikte
aşa??da tart?ş?lmaktad?r.
De?iştirme ve Başa Ç?kma ?majinasyonu
Birçok s?k?nt?l? hastalar problemli durumlarda otomatik işlev d?ş? hayaller görürler.
Ço?u kez bu hayaller o kadar k?sa sürelidir ki hastalar onlar?n fark?na nerdeyse hiç
varmazlar. Hip¬noz bu hayalleri ortaya ç?karmak ve de?iştirmek için ideal bir araçt?r.
Örne?in, topluluk içinde konuşma korkusu olan bir hastadan trans halinde kendisini bir
meclisin önünde konuşurken hayal etmesi istenir, bu s?rada korkusu da sorulur, daha
sonra bu hayali yavaşça ve aç?kça konuştu?u başka bir hayalle de?iştirmesi istenir ve
giderek azalan korkusu yine sorulur. De?iştirme ve başa ç?kma imajinasyonu belki yaş
ilerletmesi denilen teknikle daha sa?lam kurulabilir. Yaş geriletmesi hastay? geçmiş bir
olaya götürürken, yaş ilerletmesi hastay? varsay?lan bir gelece?e veya gerçek bir olaya
götürür. Hastaya trans halindeyken kendisini yak?nda gerçekleşece?ini bildi?i bir
topluluk huzurunda konuşma ortam?na götürmesi ve aç?k ve etkili konuşan kendisinden
emin birisi oldu?unu hayal etmesi söylenebilir. Hipnoterapist hastan?n
ima¬ji¬nas¬yo¬nu¬nu şu şekilde yönlendirebilir.
Sizden kendinizi emin ad?mlarla ve sorumluluk duygusuyla yavaşça bir podyuma do?ru
yürürken hayal etmenizi istiyorum. Konuyu iyi bildi?inizi biliyorsunuz, do?ru mu?
Seyircilerin sizi dinlemek için can att?klar?n? görüyorsunuz. Konuşmaya başlad???n?
zda bir anl?k bir endişe duyuyorsunuz – fakat kendinize konuya hâkim oldu?unuzu hat?
rlat?yorsunuz. Ayr?ca kendinize hiç olmad??? kadar yavaş konuşman?z ve s?k s?k
duraklaman?z gerekti?ini hat?rlat?yorsunuz, biliyorsunuz ki bu şekilde seyirciler sizi
daha iyi anlayacakt?r. Ve konuştukça kendinize güveniniz art?yor – ve kendinize
güveniniz artt?kça daha iyi konuşuyor ve anksiyetenizin yavaş yavaş azald???n?
hissediyorsunuz.
Duyars?zlaşt?rma ve Ayd?nlatma ?majinasyonu
Sistematik duyars?zlaşt?rma ve ayd?nlatma birçok yönden hipnotik tekniklerdir. Sadece
hastan?n trans halinde birçok kez rahatlamas? de?il, ayr?ca terapist taraf?ndan tasarlan?
p uygulanan hiyerarşiler de hipnotik rutinlere çok benzemektedir. Temel olarak, kullan?
lan gerekçeler aç?s?ndan ve duyars?zlaşt?rma ve ayd?nlatman?n amaçlar?n?n daha s?n?
rl? olmas? bak?m?ndan birbirlerinden ayr?l?rlar. Bu teknikleri hipnoza uyarlamak için,
gerekli olan tek şey prosedürü hipnoz aç?s?ndan tekrar tan?mlamak ve anksiyete
azalmas?n?n daha niyetli biçimde olaca??n? varsaymakt?r.
Bilişsel Prova
Burada hasta kendisini seçti?i bir konuda farkl? ve daha uyumlu bir şekilde davran?rken
hayal eder. Örne?in, bir bayandan randevu isterken daha aç?k seçik olmay? isteyebilir.
Göstermek istedi?i yeni davran?ş? belirledikten sonra, hasta, hipnotik bir transta,
kendisinin randevu isterken bu şekilde davrand???n? hayal edebilir. Ayr?ca, kendisinden
bu yeni davran?ş?n ona hissettirdiklerini gözlemlemesi ve belirlemesi ve daha sonra bu
durumu gerçek randevu olaylar?nda hissetti?i ola?an duygularla karş?laşt?rmas?n?
isteyebilir. Hipnotik rutin şu şekilde yap?land?r?labilir:
Karen’e do?ru yürüdü?ünüzü hayal edin, karş?s?nda dimdik duruyorsunuz ve gözlerinin
içine bak?yorsunuz ve ona Cumartesi gecesi dansa gitmeyi teklif ediyorsunuz. Tepkisini
gözlemleyin ve neler hissetti?inize dikkat edin. Şimdi bu durumu yapmak istedi?iniz
farkl? seçeneklerle kafan?zda tekrar canland?r?n, olmas? gerekti?i gibi oldu?una emin
olana kadar bunu sürdürün.
Young (1990) şemalar? de?iştirmek için dört tür müdahale tan?mlad?: duygusal
teknikler, kişileraras? teknikler, bilişsel teknikler ve davran?şsal teknikler. Hipnoterapi
özellikle birinci alanda yararl? olabilir; asl?nda, Young’a göre şema odakl? bilişsel
terapi sadece çocukluktan gelen sorunlara daha fazla odaklanarak belirlenemez, ayr?ca
duygusal teknikleri daha çok kullan?r.
Hayali Diyaloglar Yaratma
Bu teknik, hastan?n hayat?nda daha önce yer alm?ş önemli bir kişi ile diyalog yaratmak
için kullan?labilir. Young (1990) diyalo?un hastan?n gözleri kapal? olarak uygulanmas?
n? tavsiye ediyor; bu sadece hipnotik transtaki diyalo?u uygulamadan önceki küçük bir
ad?md?r. Hastalar isterse kendilerini isterlerse önemli kişiyi canland?rabilirler veya ikisi
aras?nda gidip gelebilirler veya iki bireyden birinin rolünü terapist oynayabilir.
Hastadan, normalde yapt??? gibi de?il, yapmak istedi?i gibi cevaplar vermesi istenir.
Örne?in, bir keresinde bir hastam olmuştu, kendisi, büyükbabas?na (onun hayat?ndaki
önemli bir kişi) bir hoşçakal bile diyemeden adam aniden ölmüş. Bir transta onun
varl???n? hayal edebildi ve ona daha önce hiç yapmad??? bir şekilde veda etti. Hipnotik
rutin şöyle bir şeydi:
Şimdi büyükbaban?z? yaşarken oldu?u gibi karş?n?zda dururken hayal edin. Orada
oldu?unu biliyorsunuz, fakat orada çok fazla kalmayaca??n? da biliyorsunuz. Ona sizin
için ne kadar önemli oldu?unu, onu ne kadar sevdi?inizi ve ne kadar özleyece?inizi
söyleyin.
Bu rutinin ve varyasyonlar?n?n birkaç kez tekrar?ndan sonra, hasta kendisini çok
rahatlam?ş hissetti?ini bildirdi ve sonunda bu önemli ölüme bir nihayet vermeyi başard?.
Duygusal Katarsis (Boşal?m)
Gestalt terapistleri, bitmemiş duygusal işten do?an ?st?rab? azaltacak olan boşalma
duygudurumunun önemini uzun uzun vurgulam?şlard?r. Fakat bu, ço?u kez olumsuz
olan duygudurumun ifade edilmesi güçlü duygudurumlar?n ifadesine karş? olan kültürel
ve ailevi yap?lar taraf?ndan engellenebilir. Hipnoz, bu tür ifadelerin direncini azaltarak,
hastan?n şimdiye kadar kendisine yasaklanan şeyleri ifade etmesine izin verebilir. Örne?
in, babas?na olan sinirini ifade edememiş (çözememiş) olan bir hasta trans halindeyken
babas?yla konuşmaya teşvik edilebilir. Hipnotik katarsis (boşal?m) geçici bir rahatl?k
sa?lasa da, o sinirin mevcut realitesi ve çözümüne yönelik davran?şsal aşamalar?n
birlikte ele al?nmas?na dair müteakip tart?şman?n olaca?? önemlidir, öyle ki olumsuz
duygudurumun ifadesi desteklenmesin. Olumsuz duygudurumun ifade edilmesini teşvik
etmek, katartik prensibi ile duygudurumun gelecekte azalmas?n? de?il, destekleme
prensibi ile artmas?n? sa?lar.
Yaş Geriletmesi ve Geçmiş An?lar?n Gözden Geçirilmesi
Yaş geriletmesi temel bilişsel şemalar? belirlemenin yan?s?ra onlar? de?iştirmek için de
kullan?labilir. Daha önce belirtildi?i gibi, yaş geriletmesi ile tespit edilen temel bilişsel
şemalar, hipnotik yollar d?ş?nda bugünün şartlar? ve realitesi ?ş???nda tekrar de?
erlendirilebilir. Fakat bir temel şeman?n tekrar de?erlendirilmesi hipnotik olarak da
başlat?labilir. Dowd (1992) bunun nas?l yap?labilece?inin örne?ini vermiştir. Dowd
hipnoterapiyi aş?r? karanl?k korkusu olan bir hastada kulland?. Yaş geriletmesi yoluyla,
hastadan sorunu için önemli olan bir aya veya y?la geldi?inde geriye gitmeyi b?rakmas?
n? isteyerek, hastan?n üç yaş?ndaki korkusuna uzand?. Ard?ndan hastan?n çocuklu?una
ait duygu ve düşüncelerini bir yetişkin ba?lam?nda tekrar yap?land?rmak için aşa??daki
hipnotik rutini kulland?:
Gençler, küçük ve zay?f olduklar?ndan, daha büyük insanlar çok daha fazla güçlü
göründüklerinden kendilerini çaresiz ve korkak hissederler…belki siz de böyle
hissediyorsunuz…Yaş?m?z artt?kça daha büyük, daha güçlü ve daha kuvvetli oluruz.
Fakat ço?u kez, eski korku duygular?m?z kal?c? olur; belki siz de böyle
hissediyorsunuz. Bazen, en sonunda büyüyüp bir zamanlar bize çok büyük ve önemli
görünen kişi kadar oldu?umuzun fark?na bile varmay?z, öyle de?il mi? Yine de hala
korkak ve çaresiz bir çocuk gibi hissederiz… Fakat yetişkinler olarak çocuklar?n
korktuklar? şeylerden korkmamam?z gerekir.
Bu hipnotik rutin yinelendikçe ve aşama aşama detayland?r?ld?kça, bu son cümle bir
nakarat gibi kullan?l?r.
Yaş geriletmesinin ve geçmiş an?lar?n gözden geçirilmesinin di?er örnekleri Dowd
(1996) ve Smith (1996)’in çal?şmalar?nda görülebilir. Dowd, çal?şmas?nda, ana-baba
ilişkilerinin bilinçd?ş? otomatik düşüncesini tekrar yap?land?rmak ve hastan?n sorunu
hakk?ndaki yeni örtülü ö?renme ile meşgul olmas?n? sa?lamak için Erikson tarz?na
benzer bir hipnotik rutin kulland?. Smith’in çal?şmas?nda ise, yaş geriletmesi çeşitli
travmatik olaylar hakk?ndaki yaşam?n ilk y?llar?ndaki an?lar?n? aç??a ç?kartmak için
kullan?ld? ve bu olaylardan daha sonra hipnoz yöntemi kullan?lmaks?z?n güçlü bilişsel
şemalar? de?erlendirmede yararlan?ld?.
Geçmiş An?lar?n De?iştirilmesi
Son zamanlarda geçmiş an?lar?n do?rulu?u hakk?nda, özellikle cinsel tecavüz alan?nda
çok yo?un tart?şmalar yap?lmaktad?r. Fakat ne tür an?lar?n de?işip hangilerinin de?
işmeyece?i çok belirgin olmamas?na ra?men, an?lar?n zaman geçtikçe, ço?unlukla
kendilik-yükseltici yönde de?işmesi olas?d?r. Bunun için savaş gazilerinin ayr?nt?l?
savaş an?lar?nda y?llar geçtikçe kendilerini hareketin merkezine daha fazla koymaya
başlad?klar?n? hat?rlamak yeterli olur. Fleming ve çal?şma arkadaşlar? (1992) an?n?n
subjektif deneyimini manipüle eden üç de?işken oldu?unu gösteren deliller sundular:
ba?lam, dikkat ve olay?n hat?rlanma say?s?. Ba?lam hastan?n as?l ö?renmenin
gerçekleşti?i ortamlara benzer ortamlarda daha iyi ö?renebilece?ini veya hat?
rlayabilece?ini gösteriyor. Dikkat an?n?n dikkatin bölünmesi veya odaklanmas?
durumlar?nda farkl? farkl? oldu?unu gösteriyor. Olay?n hat?rlanma say?s? daha s?kl?
kla hat?ra gelen olaylar?n daha az an?msand???n? fakat daha tan?d?k, ayr?nt?l? ve
belirgin oldu?unu gösteriyor.
Bilişsel-gelişimsel hipnoterapinin uygulanmas? için önemli ç?kar?mlar bulunmaktad?r.
Birincisi, hastalar? erken bir zamana götürmek için yaş geriletmesini kullanarak, önemli
bilgilerin hat?rlanmas? ba?lamsal benzerlik sayesinde artt?r?labilir. Ayr?ca yeni ö?
renmeler de böylelikle artt?r?labilir. ?kincisi, yayg?n olarak Eriksoncu hipnoterapide
yap?ld??? gibi, bölünmüş dikkati kullanmak, hastalar hipnotik mesaj?n kayna??n?
terapistten ziyade kendilerine atfettikleri için, direncin azalmas?na sebep olabilir. Araşt?
rmalar ayr?ca gösterdi ki deneycinin verdi?i mesajlar hat?rlanan olaylar gibi çokça
tecrübe edilsin diye, hipnoz bunlar?n hat?rlanmas?n? etkileyebilir. Bu, özellikle
hipnotize edilebilme ihitimali daha yüksek olan denekler için telaffuz edilen bir
fenomendir. Üçüncüsü, hastalar?n an?lar? terapistler taraf?ndan, hipnotik bir transta,
önemli olaylar?n yinelenerek hat?rlanmas? yöntemini kullanarak şekillendirilebilece?
inden, “yineleme prensibi” özellikle önemli olabilir. Örne?in, kendisinin de ihmalkarl?k
sonucu sorumlu oldu?u bir tecavüzü hat?rlayan bir hastan?n, terapistin belki de onun
bundan sorumlu olmad??? ve herhangi bir katk?s?n?n bulunmad???n? hat?rlatmak için
terapist taraf?ndan yönlendirilerek olay? tekrar tekrar hat?rlamas? yoluyla kendisini
suçlama duygusunu azaltmas?na yard?mc? olunabilir. Bu teknik zaten gittikçe birçok
psikoterapi söyleşilerinin ve hatta s?radan sohbetlerin temelini oluşturmaya başlad? (tabi
pek olumlu bir do?rultu da de?il!). Fakat psikolojik aç?dan sa?l?kl? yöntemlerle an?y?
şekillendirmek için hipnotik tavsiyelerin ihtiyatl? bir tarzda kullan?m?yla bu tekni?i
geliştirmek mümkündür. Alloy ve Abramson’un (1988) belirtti?i gibi, depresif hastalar
olaylar? depresif olmayanlardan daha realistik olarak alg?layabilir ve kendilik-yükseltici
bilişsel önyarg?lar depresyonla daha az ba?daşt?r?labilir. Biraz bilişsel çarp?tma sa?l?
kl? olabilir!
Hipnotik (Karş?t) Koşullama
Koşullama veya karş?t koşullama, uzun zamand?r terapötik araçlar?n bir parças?d?r.
Başlang?çta bir davran?şsal teknik olarak gelişmiş olsa da, bilişsel terapi literatürüne
gizli duyarl?laşt?rma ve koşullama olarak girdi. Tekni?in özü, stresli bir durumun
genellikle relakzasyon (rahatlama) gibi z?dd? bir tepki ile eşleştirilmesidir. Psikolojik
aç?dan ac? veren erken yaşanm?ş bir olay veya durum, hipnoterapötik varyant?nda,
hasta trans halinde iken kendisine hat?rlat?l?r, daha sonra transla ba?daşan bir
relakzasyon ile eşleştirilir. Hipnotik trans relakzasyon gerektirmese de, hipnotik karş?t
koşullamada sorunlu imaj hat?rlat?lmadan önce hastan?n iyice rahatlad???ndan emin
olmak özellikle önemlidir. Örne?in, aş?r? sinirli patronuyla baş? belada olan bir
hastadan patronunun ona, yapt??? bir hatadan ötürü, ba??r?rken görüntüsünü hat?
rlamas? istenir. Daha sonra, zihninde bu görüntüyü geliştirirken yavaş yavaş
rahatlamas? istenerek transa geçirilir. Daha sonra, gelişimsel olarak, bu görüntü yaşam?
n ilk y?llar?ndaki sinirli anne-baba veya başka bir önemli bak?c? ile yaşanan olas?
güçlüklerle ba?daşt?r?labilir. Bu yaklaş?m ve birçok standard imaj, Kroger ve Fetzler
(1976) taraf?ndan bol bol tarif edilmektedir.
B?R UYARI
De?inilmesi gereken bir konu daha var. Bu bölümdeki örnekler ve hipnoterapi ile ilgili
di?er yaz?lar okuyucuya bir seansl?k hipnoz müdahalelerinin hastan?n sorununu çözmek
için yeterli oldu?u izlenimini verebilir. Di?er bütün psikoterapötik müdahalelerde oldu?
u gibi hipnoterapi de birkaç belki de birçok seansta ayn? şeyleri tekrarlamay? gerektirir.
?yice yerleşmiş şemalar kolayca hiçbir müdahaleye boyun e?mez! Dolay?s?yla,
hipnoterapistin, özellikle bilişsel-gelişimsel bir yaklaş?m? takib eden bir hipnoterapistin,
birbirini takip eden görüşmelerde ayn? rutinleri kullanmaya haz?r olmas? çok önemlidir.
Bunu yaparken rutinleri, hem kendisi hem de hasta aç?s?ndan s?k?c? olmamas? için,
gerekti?i gibi de?iştirmelidir.
Hipnozun bilişsel-gelişimsel terapiye kazand?raca?? çok şey vard?r. Potansiyel olarak,
direnci azaltarak veya de?iştirerek temel gizli şemalara ulaşmaya yard?mc? olabilir.
Hastalar?n hala mevcut otomatik düşünce ve davran?şlar?nda önemli bir rolü olan
yaşamlar?n?n ilk y?llar?ndaki an?lar?na erişmelerine ve onlar? tekrar
biçimlendirmelerine yard?mc? olabilir. ?fade edilen direnci azalt?c? yöntemlerle,
varolan bilişsel şemalara güçlü ç?k?şlar sa?layabilir. Son olarak, hastalara ve başkalar?
na birçok problemle başa ç?karken kullanabilecekleri önemli bir kendini kontrol etme
stratejisi sa?layabilir.
REFERANSLAR
Alloy, L. B. ve Abramson, L.Y. (1988). Depressive realism: four theoretical
perspectives. Cognitive Processes in Depression kitab?nda, ed. L. B. Alloy. New York:
Guilford.
Beck, A.T. Cognitive models of depression. Journal of Cognitive Psychotherapy: An
International Quarterly 1:5–38.
Cautela, J.R. (1975). Covert conditioning in hypnotherapy. International Journal of
Clinical and Experimental Hypnosis 23: 15–27.
Dowd, E.T. (1992). Hypnotherapy. Comprehensive Casebook of Cognitive Therapy
kitab?nda, ed. A. Freeman ve F. M. Dattilo, s. 277–283. new York: Plenum.
------- (1993a). Motivational and personality correlates of psychological reactance and
implications for cognitive therapy. Psicologia Conductual 1:131–140.
-------- (1993b). Cognitive-developmental hypnotherapy. Handbook of Clinical
Hypnosis kitab?nda, ed. J.W. Rhue, S.J. Lynn ve I. Kirsch, s. 215–232. washington, DC:
American Psychological Association.
--------(bask?da). La evolucion de las psicoterapias cognitivas (The evolution of the
cognitive therapies). Manual de psicoterapias cognitivas: Estada de la cuestion y proceso
terapeutico (Handbook of cognitive psychotherapies), ed. I. Caro. Barcelona: Editorial
Paidos, S.A.
Dowd, E.T. ve Courchaine, K.E. (1996). Implicit learning, tacit knowledge, and
implications for stasis and change in cognitive psychotherapy. Journal of Cognitive
Psychotherapy: An International Quarterly 10:163–180.
Dowd, E.T. ve Pace, T.M. (1989). The relativity of reality: second order change in
psychotherapy. Comprehensive Handbook of Cognitive Therapy, ed. A. Freeman, K.M.
Simon, L. E. Beutler ve H. Arkowitz, s 213-226. New York: Plenum.
Fleming, K., Heikkinen, R. ve Dowd, E.T. (1992). Cognitive therapy: the repair of
memory. Journal of Cognitive Psychotherapy: An International Quarterly 6:155–173.
Freeman, A., Pretzer, J., Fleming, B. ve Simon, K.M. (1990). Clinical Applications of
Cognitive Therapy. New York: Plenum.
Golden, W.L. ve Friedberg, F. (1989). Cognitive-behavioral hypnotherapy. Cognitive-
Behavioral Approaches to Psychotherapy, ed. W. Dryden ve W. Golden, s. 290–319.
london: Harper & Row.
Guidano, V. F. (1987). Complexity of the Self. New York: Guilford.
Kroger, W. S. ve Fetzler, W. D. (1976). Hypnosis and Behavior Modification: Imagery
Conditioning. Philadelphia: Lippincott.
Rosen, H. (1989). Piagetian theory and cognitive therapy. Comprehensive Handbook of
Cognitive Therapy, ed. A. Freeman, K.M. Simon, L.E. Beutler ve H. Arkowitz, s. 189–
212. New York: Plenum.
Smith, W.H. (1996). When all else fails: hyonotic exploration of childhood trauma.
Casebook of Clinical Hypnosis kitab?nda, ed. S.J. Lynn, I. Kirsch ve J.W. Rhue, s. 113–
130. Washington, DC: American Psychological Association.
Young, J. E. (1990). Cognitive Therapy for Personality Disorders: A Schema-Focused
Approach. Sarasota, FL: Professional Resource Exchange.

You might also like