You are on page 1of 117

AK ZERNE

Alain de BOTTON

Trkesi: Ahu ANTMEN


Sel Yaynclk
ISBN: 975-570-182-6
7. Bask
Ebook Dzenleme: Nirvana13

Arka Sayfadan:
Alain de Botton, insanolunun yaad en youn duygunun haritasn Aristo, Marx,
Nietzsche, Wittgenstein, Tolstoy ve Stendhal'm rehberliinde kartyor. Yazarn
hnzr, duyarl, gereki ve bilge kaleminden akn tetikledii ruh halleri birer birer
dklyor. Bize ok tandk gelen bu ruh halleri, derinlikleri, elikileri ve srlar ile
karmza kp aka dair sylenen, dnlen ve yaanan her eyi aydnlatyor.
Seyahat etmenin inceliklerinden sonra sra ak olmann zorlu, ancak bir o kadar da
keyifli anlar ile tanmaya geldi.
ALAIN DE BOTTON 1969 ylnda svire'de dodu. Eitimini Cambridge'de
tamamlad. Yaptlar on alt dile evrildi. Halen Londra'da yayor.
Alain de Botton'un dier kitaplar: Proust Yaamnz Nasl Deitirebilir, p ve
Anlat, Romantik Hareket, Seyahat Sanat, Felsefenin Tesellisi ve Stat Endiesidir.
SEL YAYINCILIK

NDEKLER
BRNC BLM Romantik Yazgclk
KNC BLM Bir lk Peinde
NC BLM Batan karma zerine
DRDNC BLM zgnlk
BENC BLM Akl ve Gvde
ALTINCI BLM Marksizm
YEDNC BLM Sahte Notalar
SEKZNC BLM Ya Ak Ya Liberalizm
DOKUZUNCU BLM Gzellik
ONUNCU BLM Ak Szckleri
ON BRNC BLM Onda Ne Buluyorsun?
ON KNC BLM phe ve nan
ON NC BLM Samimiyet
ON DRDNC BLM "Ben"in Onaylanmas
ON BENC BLM Gnl de Mola Verir
ON ALTINCI BLM Mutluluk Korkusu
ON YEDNC BLM Kaslmalar
ON SEKZNC BLM Romantik Terrizm
ON DOKUZUNCU BLM yinin ve Ktnn tesinde
YRMNC BLM Ruhsal-Yazgclk
YRM BRNC BLM ntihar
YRM KNC BLM sa Kompleksi
YRM NC BLM Boluklar Doldurmak
YRM DRDNC BLM Ak Dersleri

birinci bolum
Romantik Yazgclk
1. Belli bir yazgya en ok romantik yaantmzda zlem duyarz. Genelde
ruhumuzun derinliklerine inemeyen insanlarla yatamz paylamak zorunda
kaldmzdan, gnn birinde (aydnlanm amzn tm kurallarna aykr
olmakla birlikte) dlerimizin erkei ya da kadnyla karlaacamza inandmz
iin balanamaz myz? Bu amansz zlemi doyura cak bir yarata adeta batl bir
inan duymamz, hogrlemez mi? Dualarmz belki yantsz kalacak, belki
erkeklerle kadnlar arasndaki anlamazlk ksrdngs hi alamayacak ama,
tanrlar olur da bize acrsa, o zaman o prens ya da prensesle karlamamz salt bir
rastlantya yormamz beklenebilir mi bizden? Bir kereliine de olsa aklc
yorumlardan vazgeerek, bunu romantik yazgmzn kanlmaz bir paras olarak
alglayamaz myz?
2. Aralk aynn banda bir sabah, Paris'ten Londra'ya giden ngiliz Havayollar
uann ekonomi blmnde otururken ne bir ak, ne bir yk vard aklmda. K
bulutlarnn battaniye gibi alp yerini masmavi parlak sulara brakt Normandiya
sahilini yeni gemitik. Sklmtm, aklm toparlayamyordum, havayolu dergisinde
tatil beldeleri ve havaalan hakkndaki bilgileri tepkisiz bir ekilde okuyordum.
Fondaki o bouk motor uultusu, abartsz gri dekor, hosteslerin yapmack
glckleriyle uakta insann iini rahatlatan bir ey vard. A ya da susam
deildim ama, eitli yiyecek ve ieceklerle koridorda ilerleyen arabay grdmde
uak yolculuklarnda yemek servislerinin uyandrd o belli belirsiz beklentiyi
hissettim.
3. Sol yanmdaki yolcu sanki biraz rkerek koltuunun nndeki cebe yerletirilmi
uak gvenlik nlemlerini anlatan kart okumak iin kulaklklarn kard. Karaya ya
da suya gayet sakin, ku gibi konan yolcular, topuklu ayakkablarn karan
hanmlar, cankurtaran yeleklerini hnerle iiren ocuklarla yaktn mucizevi bir
biimde ate almad, uan tek para kald ideal bir kazay gsteriyordu elindeki
kart.
4. "Bir terslik olursa naslsa hepimiz leceiz, dalga m geiyorlar?" diye sordu
yanmdaki yolcu.
"nsanlar biraz rahatlatyor sanrm," diye yantladm, onu benden baka dinleyen
yoktu.
"yle abuk bir lm, o kadar da kt bir son saylmaz aslnda, karaya arparsa ve
nde de oturuyorsan zaten hi ansn yok. Bir amcam uak kazasnda lmt. Sizin
bu biimde len bir tandnz oldu mu?"
Olmamt ama o srada hostes (iverenleri hakknda duyulan ahlaki kayglardan
habersiz halde) yemek servisine balad iin yant veremedim. Portakal suyu
istemitim, bir tabak gekin sandvii ise geri evirmek zereydim ki yol arkadam
kulama uzanarak, "Olsun aln. Ben yerim sizinkileri, alktan lyorum," diye
fsldad.
5. Ensesini akta brakacak kadar ksayd kestane rengi salar; iri, sulu, yeil
gzlerini gzlerimden karyordu. Mavi bir bluz giymi, dizlerinin zerini gri bir
hrkayla rtmt. Omuzlan krlacakm gibi incecikti, derisi soyulmu
parmaklarndan da trnaklarn yedii anlalyordu.

"Sizi a brakmyorum deil mi?" "Kesinlikle."


"zr dilerim, kendimi tantmadm, benim adm Chloe," diye aklamada bulundu
sonra ve elini epeyce dokunakl bir resmiyet iinde bana uzatt.
Ardndan yaam yks dei tokuu yaptk; Chloe, ticari bir fuara katlmak iin
Paris'te bulunuyormu. Bir yldr Soho'daki bir moda dergisinin grafik tasarmcs
olarak alyormu. Kraliyet Sanat Akademisi'nde okumu, York'ta domu ama
ocukken Wiltshire'a tanm ve imdi (23 yanda) Islington'da bir dairede tek
bana yayormu.
6. Uak Heathrow'a doru alalmaya balarken, "Umarm bagajm
kaybetmemilerdir," dedi Chloe. "Sen de bavullarn kaybedeceklermi korkusuna
kaplmaz msn?"
"Aklma pek takmam dorusu, ama bir kez New York, bir kez de Frankfurt'ta olmak
zere iki kez bama geldi."
"Tanrm, nefret ediyorum yolculuklardan," diye i geirdi Chloe iaret parman
kemirerek. "En zoru da varmaktr, ben hep var korkusu yaarm. Bir sre
uzaklanca, yokluumda kt eyler olmu gibi gelir, su borusu patlad m, iimden
oldum mu, kaktslerim ld m..."
"Kakts m yetitiriyorsun?"
"Birka kaktsm var, bir kakts dnemi geirdim de. Fallik bir saplant belki,
biliyorum, ama Arizona'da bir k geirdikten sonra kaktslere merak saldm. Senin
evcil hayvann var m?"
"Eskiden balklarm vard."
"Ne oldular?"
"Birka yl nce bir kz arkadamla birlikte yayordum.
Kskanlktan m bilmiyorum ama, bir gn akvaryumu havalandran aleti kapatm,
balklarn hepsi ld."
7. Virajl bir da yolunda an an yakalanan manzaralar gibi birbirimizin kiiliklerine
dair ufak pencereler aan bu sohbet, uan tekerlekleri asfalt piste deip, motoru
geri viteste terminale seyrederek ykn kalabalk havaalanna boaltana dek
bylece srd. Bavulumu alp gmr getiim srada Chloe'ye k olmutum
bile.
8. nsan resmen lmeden, herhangi birini yaamnn ak olarak dnemez aslnda
(ki o zaman da zaten olanakszdr). Oysa Chloe ile tantktan ksa bir sre sonra onu
yaammn ak olarak deerlendirmek, hi de tuhaf gelmiyordu bana. Nedenini
bilmiyorum ama, hissettiklerimi gz nnde bulundurarak ona birden duyduum
bu yaknln olsa olsa ak olabi leceini syleyebilirim. Bu srecin i dinamiklerini
bildiimi de iddia edemeyeceim, deneyimlerim dnda kant da yok elimde.
Londra'ya dndkten birka gn sonra Chloe ile birlikte geirdiimiz leden
sonray rnek verebilirim. Noel'den birka hafta nce Londra'nn bat yakasnda bir
lokantada akam yemei yedikten sonra yaplacak hem en tuhaf, hem de en doal
eymi gibi geceyi onun dairesinde sevierek bitirmemiz de bir baka rnek. Chloe
Noel'i ailesiyle geirdi, ben arkadalarmla skoya'ya gittim, ama birbirimizi her gn
aradk, bazen gnde be defa konuuyorduk -bir ey sylemek iin de deil haniyalnzca ikimiz de daha nce hi kimseyle byle konumadmz, tekilerin
zorlama ve kandrmacadan teye gitmediini, (doal olarak bir kurtarcya gerek
duyan) o bek leyisin artk gerekten sona erdiini hissettiimiz iin aryorduk

birbirimizi. Yaamm boyunca beceriksizce aradm, dlerimde grdm kadnd


o ve gl, gzleri, espri anlay, edebiyat zevki, kayglar ve zeksyla idealimdeki
sevgiliye tpatp uyuyordu.
9. Ve birbirimize bu denli uygun olduumuzu hissetmeye baladm iin de
(yalnzca cmlelerimi tamamlamyor, yaamm btnlyordu) Chloe ile tanmamn
basit bir rastlant olabileceini aklm almyordu. Yazg, ksmet gibi olgular gerekli
phecilikle deerlendirebilecek yetkinlikteydim oysa. Genelde batl inanlarm da
yoktur benim, ama Chloe ile bir likte, nemsiz bile grnse bir dizi ayrnty
igdsel olarak zaten hissettiklerimizin bir kant olarak grmeye baladk;
birbirimiz iin yaratlmtk biz. kimiz de ift rakaml yllarn ayn aynda gece yars
sularnda (o 23.45'te, ben 01.15'te) domu uz. ocukluumuzda klarinet almz,
okul piyeslerinde Bir Yaz Gecesi Ryas'nda (o Helena, ben Theseus'un ua) rol
almz. Sol ayaklarmzn ba parmaklarnda iki byk ben, arkadaki az
dilerimizde ikimizin de dolgusu var. Gneli havalarda ikimizi de haprk tutuyor,
ikimizde de ketap iesinden bakla syrarak alma huyu var. Hatta
ktphanelerimizdeki Anna Karenina'larn basks bile (eski Oxford basks) ayn
- bunlar kk ayrntlar belki ama inananlar yeni bir dini na sil kuruyorlar dersiniz?
10. Elimizdeki verilere yce anlamlar ykleyerek zaman kendimizce ykletirdik.
Chloe ile uakta karlamamz Afrodit'in entrikasyd bizce, birinci blmn ilk
sahnesiydi, y klerin en efsanevi, en klasiine dntrdk bu karlamay
- ak yksne. Gkyzndeki o dev beyin, doduumuz andan balayarak
yrngelerimizi kurnazca kaydrarak bir gn o Paris-Londra seferinde
karlamamz salamt sanki. Bizim iin gereklemiti ya; hi gereklemeyen
saysz ak, birilerinin bir uak karmas ya da bir telefon numarasn kaybetmesi
nedeniyle hi yazlamayan pek ok ak yksn grmezlikten gelebiliyorduk.
Olmu olan ilgilendiriyordu bizi tarihiler gibi, her durumun doasnda varolan ans
esini gzard ediyor ve kendi yaantmzn Hegel'i, Spengler'i olmaya soyunarak
utanmadan byk ykler yazmaya yelteniyorduk. (Olay gerekletikten sonra
ortaya kan) anlatcy oynuyor, bamza geleni simyalatryor ve yaammza
inanlmas g bir nedensellik atfediyorduk. Bylece, son derece mistik ya da (daha
nazike ifade edecek olursak) edebi bir adm atm olmaktan sulu bulunuyorduk.
11. Daha aklc olmamz gerekirdi elbette. Chloe de ben de bu iki bakent arasnda
sk sk gidip gelmediimiz gibi, bu yolculuu uzun zamandr tasarlam da deildik.
Chloe, editr yardmcs aniden hastalannca iyerince apar topar gnderilmi, ben
de Bordeaux'daki iimin erken bitmesiyle, kzkardeimle birka gn geirmek iin
gelmitim Paris'e. Charles de Gaulle ile Heathrow arasmda gidip gelen ulusal
havayolu irketleri, dnmeyi istediimiz gn sabah saat dokuz ile le arasnda alt
seenek sunuyordu. 6 Aralk'ta leden sonrann erken saatlerinde Londra'da olmak
isteyip de son dakikaya dek hangi uaa bineceimizi kararlatrmam olmamz gz
nnde bulundurulduunda, o gn balarken ikimizin de ayn uakta (yan yana
koltuklarda olmasa da) bulunmasnn matematiksel olasl 36'ya 1 kadard.
12. Chloe sonradan bana saat on buuktaki Fransz Havayollar uana binmeyi
tasarladn, ancak odasndan tam karken giysilerinin arasndaki ampuann
szdn fark etme siyle bavulunu yeniden derlemek zorunda kaldn, bunun da
deerli bir on dakikaya malolduunu anlatt. Otel resepsiyonu kredi kartyla dedii
faturasn hazrlayp sonunda bir taksi ardnda, saat dokuzu eyrek gemi ve

Chloe'nin on buuktaki Fransz Havayollar uana yetimesi olasl ortadan


kalkmt. Porte de la Villette yaknlarndaki youn trafii geip havaalanna
vardnda uak oktan kalka hazrm ve Chloe bir sonraki Fransz Havayollar
uan beklemek istemeyince, ngiliz Havayollar terminaline gidip, benim de
(kendime ait bir dizi nedenle) yolculuk edeceim on krk be Londra uanda yer
ayrtmt.
13. Ve sonra bilgisayar yle hokkabazlklar yapmt ki Chloe'yi uan kanat
blmne, 15A koltuuna, beni de 15B'ye yerletirmiti (bkz. ekil 1.1). Gvenlik
nlemlerini aktaran kart nedeniyle konumaya balamamz ok ufak bir olaslkt
zaten; ikimizin de Club Class umayaca da gayet akt, uakta 191 ekonomi snf
yolcusu bulunduuna gre Chloe'nin 15A, benim de tamamen rastlant sonucu
15B'ye oturtulmam (birbirimizle konumaya balayacamz olasl ise
hesaplanamyor) 17,847'de 110, yani 162.245'te l'e denk dyordu.
ekil 1.1 ngiliz Havayollar Boeing 767
14. Ancak bu rakamlar elbette ki Paris ile Londra arasnda tek uak olmas
durumunda yan yana geleceimiz olasln ortaya koyuyor, oysa alt uak vard,
hem ikimizin de bu alts arasnda karar klmakta tereddt edip, yine de o ua
setiimiz iin o olasl bataki o otuz altya bir olaslkla arpmamz gerekiyordu
ve dolaysyla Chloe ile benim bir Aralk sabah Man Denizi'nin zerinde seyreden
bir ngiliz Havayollar Boeing uanda tanmamz, 5840.82'de l'lik bir anst, (p =
1/36 - > 110/17,847= 1/162(.245) - > 1/162.245 x36 = 1/5840.821)
15. Ama oldu. Ve bu hesap, bizi aklc zmlere gtreceine, k oluumuza dair
mistik yorumlarmz glendirdi. Bir olayn gereklemesi olasl son derece
zayfken o olay yine de gerekleirse durumu yazg olarak deerlendirmek su mu?
Yaz tura attmda yaz ya da tura gelmesinin olasl ikiye bir olunca, biri ya da
tekinin gelmesi durumunda yzm Tanr'ya dnmyorum. Ama bu olaslk Chloe
ile benim durumumda olduu gibi 5840.82'de 1 kadar az ve mesele de ak olunca,
yazgdan baka ne gelir akla? Bu denli zayf bir olasln sonucu yaammz
deitiren bu tanma en aklc adamn bile akln elerdi. Gkyznde birisi (on bin
metre tepe mizde) kukla oynatyor olmalyd.
16. ansla balantl gelien olaylara iki eit yaklam sz konusudur. Felsefi bak
as, olaylarn ardndaki nedenlerin zorunlu olmadka oaltlmamas gerektiini
savunan Ockham'n usturas yasasna bal olarak temel nedenlerle snrlanr. Olay
annda aklayacak nedenleri aramak anlamna geli yor bu, yani benim Merih
gezegeninin gnee gre konumunu ya da bir romantik yazgnn yapsn deil,
Chloe ile ayn uakta yan yana koltuklara yerletirilmemizi gz nnde bulun
durmam gerekiyor. Oysa mistik yaklam, evrene dair daha ayrntl kuramlar
demekten kendini alamaz. Bir ayna duvar dan dp binlerce paraca ayrlyor.
Neden dt? Ne anlama geliyor bu? Felsefeci iin aynann yere dm olmasmdan
te anlam yoktur bu olayn, hafif bir sallant olmu, fizik kurallarna boyun een
belli gler birleerek (hesaplanabilir bir olasla gre) tam o anda aynann yere
dmesine yol am tr. Oysa o krlan ayna anlamlarla ykldr mistik iin, en az
yedi yllk kt talihin apak bir iareti, binbir gnahn ilahi gstergesi, binbir
cezann habercisidir.
17. Tanr'nn yz yl nce tarihe gmld, gelecei k hinlerin deil bilgisayarlarn
ngrd bir dnyada romantik yazgclk tehlikeli bir biimde mistisizme

dnmeye balad. Chloe ile birbirimize k olmamz iin bir uakta karlamaya
yazgl olduumuz dncesine kaplmam, kahve ya da billur kre fallarna
bavuran ilkel bir inan sistemine bal olabileceim anlamna geliyordu. Tanr
kumar oynamyorsa, patanlk yapacak hali yoktu ya.*{Yazar burada Tanr'dan sz
ederken Trk diline ancak 'O' eklinde evirebileceimiz, ama ngiliz dilinde
cinsiyeti ortaya koyan 'He' ve/ya 'She' zamirlerini kullanyor; dolaysyla Tanr'nn
cinsiyetine ilikin ayrmclk yapmaktan kanyor. (.N.)}
18. Ne var ki, evremizi saran kargaa iinde bilinmezliklerin yaratt tedirginlii
hafifletmek adna belli olaylarn yle olmas gerektii iin olduunu dnmek, yani
yaamn danklna bir nedensellik, bir yn vermeye almak da anlalr bir
durum. Bir gn k obuamz kanlmazdr geri, ama biz yine trl olaslklar
barndran zarn bu olasl da tadn unuturuz. Kurtarcmzla olan bulumann,
dardan baknca rastlantsal ve dolaysyla pek olaslkl grnmemesinden olsa
gerek, gkyznde dalgalanarak yava yava alan bir kda nceden yazlm
olduuna ve nnde sonunda (bugne dek gizli kalm olmasna karn) seilmi
kiiyi bize gsterdiine inanrz. Baz olaylar yazgnn bir paras olarak alglama
eiliminin ardnda ne yatyor? Belki de tam zdd, yani bilinmezliin uyandrd
kayg; yaammzda anlama dair en ufak krnty yalnzca kendimizin yarattn
hissetmenin korkusu; yazl bir kdn olmamas (ve dolaysyla zerine yazlm bir
yazgnn da); yaadmz ve yaamadmz olaylarn (uakta kiminle tantmz
ya da tanmadmz gibi) onlara yklediimiz anlam dnda bir anlam ifade
etmemesi ksacas, ykmz anlatacak, dolaysyla aklarmz teminat altna alacak
bir Tann'nn olmayabileceine dair bir endie.
19. Romantik yazgcln bir mit, bir yanlsama olduu phe gtrmezdi ama onu
samalk diye bir kenara itmek iin yeterli neden saylmazd bu. Bir mit, ierdii
balca mesajn tesinde anlam tayabilir, insana dair nemli ipular tadklarn
grmek iin Yunan tanrlarna inanm olmak gerekmiyor. Chloe ile tanmamzn
yazgnn bir sonucu olduuna inanmak samayd ama tanmamza yol aan olaylar
zincirini etrafmzda rlen bir aa benzetmemiz balanabilir bir du rumdu. k
olunann tekillii zerine kurulu olmayan bir ak dnlemeyeceine gre,
havayollar bilgisayarnn koltuk yerlerini farkl belirlemi olmas durumunda bir
bakasna da k olabileceimiz dncesine kar kendimizi savunuyorduk biz.
Chloe'nin gzlerine, sigara yakna, pne, telefonda alo deyiine, san
tarayna k olmuken, onun yaammda oynad rol bir bakasnn da ayn
ekilde oynayabileceini hayal edebilir miydim?
20. Romantik yazgclk sayesinde, k olma gereksinmemizin, aslnda belli bir
kiiye k olmaktan nce geldii yolundaki zor dnceyi grmezlikten gelmi
oluruz. Seilen kii is ter istemez tanlanlar arasndan seildiine gre, farkl
istikametler, farkl uaklar, farkl tarihler ve olaylarla kar karya kalsaydm belki
de k olacam kii Chloe olmayacakt - ama artk ona k olduum iin hayal bile
edemeyeceim bir eydi bu. k olmak yazgsn, belli bir kiiye k olmak
yazgsyla kartrmak gibi bir yanl iindeydim. Yani akn deil, Chloe'nin
kanlmaz olduunu sanmak hatasna dmtm.
21. Geri ykmzn bandaki bu yazgc yorum, bir eyin iareti saylabilirdi en
azndan; Chloe'ye k olmutum. Onunla tanmak ya da tanmamann salt bir

rastlant, 5840.82'de l'lik basit bir olaslk olduunu hissettiimde, onsuz olmaz bir
yaamn gereini de hissetmiyor olacaktm artk - yani onu artk sevmeyecektim.

ikinci bolum
Bir lk Peinde
1. "nsanlarn asl yzn grmek hem kolay, hem de bir ie yaramyor," demiti
Elias Canetti, bakalarnda gereksiz yere kabahat bulmamza ilikin. yleyse k
olmak, bu srete bi raz krlemek pahasna da olsa, baka insanlarda kabahat
bulmay anlk bir drtyle askya almaktan kaynaklanyor olamaz m? Bir
yelpazenin iki zt ucunun birinde ak, birinde sinizm yer alyorsa, bizi yorgun
dren sinizmden kamak iin k olmuyor muyuz bazen? Enerjimizi ksa bir sre
iinde mucizevi bir biimde inandmz belli bir yz zerine odaklamak ve bylece
hayal krklndan kanmak iin k olunann deerlerini inatla abartmak her coup
defoudre'da* {Yldrm ak. (.N)} yok mu?
2. Pasaport kontrol srasnda kaybettiim Chloe'yi bagaj salonunda yeniden
buldum. natla saa meyleden arabay, bagajlar salonun solunda bulunan Paris
yolcularna doru srmeye alyordu. Benim arabam sz dinledii iin, yanna
gidip dei toku etmeyi nerdim ama reddetti, ne kadar inat da olsalar arabalara
sadk olmak gerekirmi, hem uak yolculuundan sonra biraz gayret sarf etmek fena
olmuyormu. Karai yolcularnn arasndan dolanarak Charles de Gaulle
Havaalam'nda uaa bindiimizden beri ister istemez tandk olduumuz Paris
yolcularmm bagaj blmne ilitik. lk bagajlar teker teker dklmeye balamt,
gergin yzler bavullarn semeye alyordu.
3. "Gmrkte tutuklandn m hi?" diye sordu Chloe. "imdilik hayr... ya sen?"
"Hayr ama bir keresinde bir itirafta bulunmutum. Nazi'nin biri, gmre tabi bir
eyim olup olmadn sordu, yoktu ama evet dedim."
"Peki neden?"
"Bilmiyorum, kendimi sulu hissettim: Yapmadm eyleri itiraf etmeye korkun bir
eilimim var. lemediim bir su iin kendimi polise teslim etmek gibi fantezilerim
bile olmutur."
4. "Bu arada, sakn bavuluma bakp yarglama beni," dedi Chloe, daha
ansllarmzn oktan ayrld kuyrukta bagajlarmz gzlerken, "Son dakikada
Rennes Soka'ndaki iren bir maazadan aldm. Korkun bir ey."

"Sen bir de benimkini gr. Hem benim bahanem de yok. Be yldr ayn bavulu
tayorum."
"Bir ricada bulunabilir miyim? Tuvalete gitsem, arabama bakar msn? Hemen
dnerim. Parlak yeil sapl pembe bir anta grrsen, benimkidir."
5. Ksa bir sre sonra koridorun te yanndan Chloe'nin, yznde sonradan her
zamanki hali olduunu rendiim, eziyet dolu, kaygl ifadeyle bana doru
yrdn grdm. Kt bir haber almak zereymi gibi alamaklyd yz hep.
nsanda onu teselli etmek, ona destek olmak (ya da elini uzatmak) drts
uyandryordu.
"Geldi mi?" diye sordu.
"Hayr, benimki de yok ortalkta ama daha bagajn almayan birok insan var. Be
dakika daha bekleyelim, imdilik paranoyaya kaplmana gerek yok."
"Ne kadar sinir bozucu," diyerek glmsedi Chloe, ban eip ayaklarna bakarak.
6. Ak hemen duyumsadm; erkek kardeiyle birlikte Rodos'ta geirdikleri bir tatille
ilgili (hemen bitiiimize Atina'nn bagajlar boalmaya balaynca aklna gelen) ok
uzun ve ok skc olaca belli yky anlatmaya balamasndan ksa bir sre sonra.
Chloe konuurken, bej rengi yn paltosunun kemeriyle oynaan ellerini seyrettim
(iaret parma illiydi) ve (sanki apak bir gerekmi gibi) ona k olduumu fark
ettim. Cmlelerini genelde tamamlamamas, biraz kaygl oluu ve kpelerinin
zevkli olmamas, ok sevimli olduu gereini deitirmiyordu. Balanamaz bir
duygusal toyluun yan sra paltosunun zarafatine, yol yorgunluuma, o gn
kahvaltda ne yediime ve havaalannn drdnc terminalinin bagaj blmnn
kasvetli havasn aydnlatabilen gzelliine bal tam bir lkselletirme anyd bu.
7. Ada turistlerden geilmiyordu ama biz motorsiklet kiraladk ve... Chloe'nin tatil
yks skcyd ama bu artk bir deer yargs unsuru saylmyordu ki. Sradan
konumalar deerlendiren her zamanki mantm yok olmutu. Konumalarn
ieriinde ne bir entelektel boyut ne de bir iirsellik aryordum, nemli olan ne
syledii deil, sylenenleri onun sylyor olmasyd - ve ben, onun azndan kan
her szckte mkemmeli duymaya karar vermi bulunuyordum. Her anekdotu
dinlemeye (Taze zeytin satan bir dkkn vard...), ok uzatsa bile esprilerine
glmeye, anlamsz gelse bile yorumlarna severek katlmaya hazrdm. Onun
duygularna btnyle ortak olabilmek iin kendimden vazgemeye, Chioe'yi tm
olas benliklerinin derinliklerine izlemeye, her bir ansn listelemeye, ocukluunun
tarihisi olmaya, tm aklarn, korkularn ve
11. "antalarnz gzden geirebilir miyim, efendim?" diye sordu gmrk memuru.
"Gmre tabi mal tayor musunuz? Alkol, sigara, ateli silahlar gibi mesela?.."
nefretlerini renmeye hazrdm - akl ve gvdesiyle Chioe'yi Chioe yapan tm
unsurlar birden bire ok ilgin gelmeye balamt bana.
8. Derken bagajlar geldi, onunki benimkinin birka bagaj gerisindeydi, antalarmz
arabalara ykledik ve birlikte yryerek yeil kapdan ktk.
9. Korkun olan, kendi kendine bile hogrl davranmakta glk ekerken,
kalkp bir bakasn olmadk lde lk selletirebilmek - belki o glk nedeniyle...
Chloe'nin de sonunda insan olduunu (szcn tad tm armlarla) anlam
olmalydm ama -yolculuun ve varoluun tm o ger ginliiyle-bylesi bir dnceyi
askya aldm iin balana maz mym? Her k olu (Oscar Wilde'a kulak verecek
olursak) umudun kendini bilmilie kar zaferidir. Kendimizde grdklerimizi,

onda grmemeyi umarak k oluruz - yani korkaklklarmz, zayflklarmz,


tembelliimizi, sahtekrlklarmz, verdiimiz dnleri ve ar aptallklarmz.
Sanrz ki setiimiz kiinin evresine ak kordonunu sarnca iindeki tm
hatalardan arnacak ve tabii sevilesi olacak. Kendimizde gremediimiz
mkemmellii buluruz tekinde ve ak yoluy la onunla birleerek, (yle
olmayacam bile bile) insanoluna olan pheli inancmz korumaya alrz.
10. Bunun bilincinde olmak, k olmam neden engellemedi? nk arzumun
mantkszl ve ocuksuluu, inanmaya olan gereksinimimden daha zayft.
Romantik dlerin yaamn boluunu nasl doldurabildiini, birisine, herhangi
birisine hayranlk beslemenin getirdii yaama sevincini biliyordum. Daha Chloe'yi
grmeden nce, bir bakasnn yznde kendimde bir trl bulamadm
mkemmellii grmeye gereksinmi olmalym.
Wilde ve dehas gibi* {Oscar Wilde'm gmre tabi bir eyi olup olmadn soran
gmrk memuruna verdii yant, 'Yalnzca deham...'di. (.N.)} ben de "Yalnzca
akm" demek istedim ama benim akm bir su saylmazd, en azndan imdilik.
"Seninle bekleyeyim mi?" diye sordu Chloe.
"Hanmefendiyle birlikte misiniz?" diye sordu gmrk memuru.
Haddimi am olmamak iin hayr diye yantladm ama Chloe'den teki tarafta
beklemesini rica ettim.
12. Ak, gereksinimlerimizi grlmemi hz ve zelliklerle yeniden belirler. Gmrk
ritelindeki sabrszlm, daha birka saat nce varlndan bile habersiz olduum
Chloe'ye artk iddetli bir arzu duyduumu ortaya koyuyordu. Belirtileri ni zaman
iinde hissettiren, szgelimi yemek saatlerinde yok layan alk duygusu gibi de
deildi bu. Salonun teki tarafnda onu bulamazsam -yaamma o sabah saat on bir
buukta giren birisi uruna lecekmiim gibi hissediyordum.
13. Bylesi bir hzla k olunuyorsa, bunun nedeni belki k olmak arzusunun, k
olunan kiiden nce gelmesidir gereksinim, kendi sonucunu dourmutur. n
ortaya kmas nceden duyulan (ama hemen btnyle bilinaltnda yatan), birisine
k olmak gereksiniminin ikinci bir evresidir yalnzca - ak almz o birisinin
zelliklerini ekillendirir, arzularmz onun zerinde billurlar. (Ne var ki drst
yanmz, bu yanlsamaya meydan okumaktan geri kalmaz. n, gerekten de
hayalimizdeki gibi olup olmad, akszlk ekmemek iin kanlmaz olarak
yarattmz bir halsinasyon mu olduu yolundaki pheler yoklar bizi an an.)
14. Chloe beklemiti ama, birlikte bir iki dakika geirdikten sonra yeniden ayrldk.
Arabasn otoparkta brakmt, bense broya urayp baz evrak almak iin taksiye
binecektim - her iki tarafn da yky srdrmekle srdrmemek arasnda te reddt
ettii o tuhaf anlardan birini yaadk.
"Bir ara ararm seni," dedim ilgisizce, "birlikte bavul alveriine karz."
"yi fikir," dedi Chloe, "numaram var m sende?" "Ezberledim bile, antann
etiketinde yazlyd." "yi dedektif olurmu senden, umarm bellein gldr. Her
neyse, tantmza sevindim," dedi Chloe elini uzatarak. "Kaktslerinle bol ans,"
diye seslendim arkasndan, asansre doru yol alrken srd araba hl lgnca
saaseyirtiyordu.
15. Taksiyle kent iine doru yol alrken tuhaf bir yokluk, hzn duygusu kt
iime. Gerekten de ak myd bu? Birlikte doru drst bir sabah bile
geirmemiken aktan sz edebilmek romantik yanlsamalara, anlam kaymalarna

yol ayordu. Oysa kime k olduumuzu bilmeden k olabiliriz ancak. O ilk an


ister istemez cehalet zerine kuruludur. Ve ben bu kadar psikolojik ve epistemolojik
kaygnn arasnda buna yine de ak diyorsam, bu belki de szcn hibir zaman
tam anlamyla kullanlamayacana olan inancmdan kaynaklan yordu. Ak bir yer,
bir renk, bir kimyasal madde olmadna, ama tm bunlarn bileimi ve dahas ya da
tm bunlarn hibiri ve eksii olduuna gre, gndeme geldiinde herkes
dilediince sz edemez miydi ondan? Akademik doru ve yanln tesine
uzanmyor muydu bu konu? Zaman dnda (ki o da kendi kendinin yalancsyd)
kim bir ey syleyebilirdi bu konuda?

NC BLM
Batan karma zerine
1. Kesinliklerden holananlar, batan karmaya soyunmamal. On iki bin olaslk
olmasa da on iki olasla uzanan yollar alverir insann nne. Gndelik yaamda
(yani, aksz bir yaamda) sorgulanmadan alglanan jestlerin ya da szlerin ola s
almlar szlklere bile smaz olur. Batan karmaya kalkan taraf iin btn bu
kukular, yargsn bekleyen hkmlnn rkekliiyle yant aranan tek bir soruya
indirgenebilir aslnda. Beni arzuluyor mu arzulamyor mu?
2. Chloe'yi henz elde edememitim, srekli onu dnyordum.
Anlamlandramadm bu arzuya ilikin tek ipucu, arzu edilen kiinin kendisiydi
kukusuz (Montaigne'in La Baetie ile olan arkadalnn nedenlerini alntlayacak
olursak: O, o olduu iin, ben de ben olduum iin). King's Cross yaknlarnda
aacamz yeni broyu dnmem gerekirken, is ter istemez, sorumsuzca hep ona
gidiyordu aklm. Hemen zmlenmesi gereken bir konu gibi megul ediyordu
zihnimi, oysa hayranlkla iinde dolandm bu emberin dna bir adm atabilsem,
gerekte hi de ilgin olmayan bu tutarsz dnceler zincirinin saf bir arzudan
kaynaklandn grebilecektim. Baz Chloednceleri u ekilde beliriyordu: "Ah,
ne harika kadn, ne gzel olurdu eer..."

Bir de duraan grntler vard: (i) Chloe uak penceresinin nnde (ii) Sulu yeil
gzleri (iii) Alt dudan bir an sr (iv) "Ne tuhaf"erkenW\ telaffuzu (v) Esnerken
boynunun grnts (vi) ki n dii arasndaki boluk (vii) El sk
3. Belleim ayn gayreti oktan buharlaan o talihsiz rakamlar dizisinden oluan
telefon numarasn anmsamak iin de gsterebilseydi keke (oysa rakamlar
kaydetmektense, Chloe'nin alt dudan srn st ste canlandrmay semi ti
zihnim). Kat u numara? (071)'den sonra
607 9187
609 7187 601 7987 690 7187
610 7987 670 9817
687 7187 mi geliyordu?
4. evirdiim ilk numara arzularma yant vermedi, birisi ni batan karmaya
kalkanlar iin en byk tehlike iletiim aksakldr zaten. 609 7187 arzuladm
kadnn ikameti deil, Upper Street yaknlarndaki bir cenaze ileri maazasnn
numaras kt - geri Yaamdan Sonra maazasnn da Chloe adnda bir alan
vard, benim kim olduumu karmak iin dnd durdu (bir ara benim kl vazosu
siparii veren bir mterisi olduumu sand) ve bu karmakark konuma
sonucunda yanl yeri aradmn farkna vardmda ben de kan ter iinde teki
dnyay boylamak zereydim.
5. Sonunda benim Chloe'mi ertesi gn iyerinde bulduumda, o da beni teki
dnyaya havale etmi gibiydi (havale edilecek bir ey vard sanki, hayal gcm yine
kanatlanmt).
"u an buras ok kark. Biraz bekler misin?" diye sordu bir sekreter edasyla.
Biraz alnarak, beklemeye baladm. Nasl bir yaknlk hayal etmitim ki,
brosundayd imdi, iki yabancydk artk, arzularm Chloe'nin almasn
blmekten baka ie yaramyordu.
"Dinle, zgnm," dedi, yeniden hatta belirerek, "u an gerekten konuacak
durumda deilim. Yarn yaymlanacak bir ek hazrlyoruz. Seni sonra arasam olur
mu? ler biraz hafifleyince seni evinde veya bronda bulmaya alrm, tamam m?"
6. Telefon aygt, aramayan sevgilinin eytani ellerine dmse bir tr ikence
aletine dnr. yk, arayacak olann denetimine girer, ancak arandnda yant
verebilen edilgen bir izleyiciye dnverir insan. Telefon ite byle edilgen bir role
itti beni; telefon aramalarna atfedilen geleneksel cinsellik asndan baktmzda
Chloe'nin eril arayannn diil bekleyeni (alcs) konumuna dtm. Bu durum,
telefonu her an yantlamaya hazr olmaya zorlad beni, zgrlm kstland. Aletin
iinde saklanan o ktl ne kalpsal plastik yzeyi, ne parmakucu kadar kk
evir dmeleri ne de renkli tasarm ele veriyordu, bunlarn hibirinde telefonun (ve
sayesinde benim de) ne zaman canlanacana dair bir ipucu okunmuyordu.
7. Bana mektup atsayd keke. Syleyeceklerimi o kadar sk prova etmitim ki, bir
hafta sonra aradnda hibirini syleyemedim. stelik banyoda plak halde,
kvetin dolmasn beklerken ve kulaklarm temizlerken, yani hazrlksz
yakalandm. Ses dediin, bir rol seslendirmiyorsa eer karalama gibidir. Sesimdeki
gerilim, heyecan ve fkeyi sayfalara yanstm olsam silebilirdim. Ama telefon
bilgisayar deil ki, konuann ancak tek bir ans var.
"Sesini duymak ne gzel," dedim alk gibi. "Yemek yiyelim birlikte, le veya akam
olabilir, ya da istersen baka bir ey de yapabiliriz," derken ya da srasnda sesim

atlad. Szn dt hallere yaz dmezdi, zaptedin zaptedebilirseniz yazar,


stelik dilbilgisi de salam olurdu (szn syleyemeyenler kaleme sarlrlar). Ama
yazar yerine, bu muhta, kekeme, atlak sesli konumac vard ite.
8. "Bu hafta le yemei mmkn deil." "Ya akam yemei?"
"Akam m? Bir bakaym, ey (duraksama) u an ajandama bakyorum da galiba
akam yemei de zor olacak."
"Babakann programn solladn."
"zgnm. Burada iler ok youn. Ama bak ne diyeceim, leden sonra izin
alabilir misin? Bugn benim bromda buluup Ulusal Mze'ye gidebiliriz ya da ne
bileyim, parkta yrye falan kabiliriz."
9. Batan karma srecinde, her szcn, her hareketin ne anlama geldiine dair
sorular peimi brakmad. Bedford Soka'ndaki brosundan Trafalgar Meydan'na
birlikte yrrken ne dnyordu Chloe? nsan hayal krklna uratacak denli
belirsizdi veriler. Evet, leden sonrasn geen hafta bir uakta tant bir adamla
geirmekten honut grnyordu. Ne var ki, davranlarnda bu bulumay sanat ve
mimari gibi konularda doru drst sohbet etme frsatndan te deerlen dirdiine
iaret edecek bir tavr da yoktu. Belki de kadnlarla erkekler arasnda kurulan efkat
dolu, cinsellikten uzak bir ar kadalkt bu. Masumiyet ile dankl dv arasndaki
bu durum, Chloe'nin her hareketine ldrt bir nem yklyordu. Onu
arzuladm biliyor muydu? Peki o beni arzuluyor muydu? Cmlelerinin arasnda,
glcnn kenannda flrt izlerine rastlar gibi oluyordum ama yanlyor muydum,
masum bir yze kendi arzulanm m yanstyordum?
10. Yln bu zamannda mze epey kalabalk olduu iin paltolarmz vestiyere
brakp yukardaki galerilere kmamz epey zaman ald. lk dnem talyan
ressamlaryla baladk ama benim aklm (her trl perspektifi yitirmitim ben,
talyanlar da hl aramaktaydlar) resimlerde deildi. Bakire, ocuk ve Azizler
resmine bakarken, Chloe dnp bana Signorel li'nin kendisi iin neler ifade ettiini
syleyince ben de Antonello'nun armhtaki /sa'sna tutkun olduumu uydurdum.
Tuvallere dalmt Chloe, dnceliydi, mzedeki grlt patrtnn farknda bile
deildi. Bense onu birka adm geriden izleyerek dikkatimi resimlere vermeye
alyordum ama nc boyutu bir trl delemiyor, sanata Chloe'nin resimlere
bak erevesinden, yani ancak yaamn penceresinden bakabiliyordum.
11. Bir ara, ikinci ve daha kalabalk olan talyan galerisinde (1500-1600) birbirimize
ylesine yakn durduk ki elim eline dedi. O elini ekmeyince ben de ylece durdum
ve o an (baklarmz karmzdaki tuvale kilitlenmiti) Chloe'nin tenini yasak bir haz
duyarak btn bedenimde hissettim, dikkatini baka tarafa yneltmi olmas, ama
durumdan tmyle bilinsiz de olmamas rntgencilik hazzyla iimi eritti.
Bronzino'nun Vens ve Eros Alegorisi'ne bakyorduk; Eros annesi Vens' perken,
Vens onun oklarndan birini alyor, gzellik ak kr ediyor, olann iktidar
simgesel olarak elinden alnyordu.
12. Derken Chloe elini ekerek bana dnd, "Arkadaki u kk figrlere
baylyorum, o kk perilere, fkeli tanrlara... Resimdeki simgelerin ne anlama
geldiini biliyor musun?" diye sordu.
"Vens ile Eros olduklarn biliyorum o kadar."
"Ben bunu bile bilmiyordum, benden ok biliyorsun. Keke
biraz daha mitoloji okumu olsaydm," diye sylendi, "Daha

ok okumaya karar verip duruyorum ama bir trl olmuyor.


Geri baz eylere anlamlarn bilmeden bakmak da houma
gidiyor."
Resme bakmak iin dnerken eli yine elime dedi.
13. Her anlama ekilebilecek bir hareketti bu, btnyle masum olabilecei gibi,
bana olan arzusunun davurumu da saylabilirdi. Yani imdi onu bir gn
pebileceim anlamna gelen (tpk resimdeki Eros gibi) kurnazca bir simge miydi bu
(stelik Bronzino'nun simgeciliinden de kurnazca ve rtk) yoksa yorgun kolunun
masumane kaslmas m?
14. Karlkl bir ekimin iaretleri arandnda, hayran olunan kiinin syledii ya
da yapt her ey hemen her anlama ekilebilir. Aradka oalyordu iaretler.
Chloe'nin bedeni her hareketiyle potansiyel bir arzunun ipularn tayordu sanki (lk dnem Kuzey resmi blmne geerken) eteini dzeltisi, van Eyck'n Giovanni
Arnolfini'nin Dn resminin nndeki ksr, yorulunca mze katalogunu
bana uzat... Konumalarn didikledike de ipucu maynlanyla dolu bir tarlaya
dmm gibi geliyordu bana - yorulduunu, oturacak bir yer bulmak istediini
sylediinde benimle bir derece flrt ettiini dnmekte yanlyor muydum?
15. Oturunca, Chloe mokasenlerine zarife inen siyah orapl bacaklarn uzatarak
dinlendirdi. Hareketlerine bir anlam vermek olanakszd -metroda bir kadn bacan
bacama hafife dedirmi olsa bunda bir anlam aramak aklma bile gelmezdi- bu
hareketi kendine zg anlamyla deil, bir ereve iinde okumaya almakt zaten
zor olan, anlam belirleyen okur oluyordu (stelik benim gibi tarafl bir okur).
Karmzda Cranach'n Vens'e Yaknan Eros resmi aslyd. Bu Kuzeyli Vens
gizemli baklarla szyordu bizi yukardan, bal alarken anlarn soktuu zavall
Eros'un yaknmalarna ilgisizdi, ak elisi Eros'un parmaklan yanmt. Simgeler.
16. Arzulann beni bir hafiyeye dntrmt adeta, bu kadar etkilenmemi
olsaydm grmezlikten geleceim ipula rn arayan amansz bir avc olmutum.
Romantik bir paranoyak oldum arzularmdan dolay, her eye anlamlar yklemeye
baladm. Bir simge zcye, bir peysaj yorumcusuna dntm (ve bylece gln
safsatalann potansiyel bir kurban oldum). Sabrszlm bir yana, yant aradm
sorular gizemli varlklarn gizil gcnden de yoksun deildi. Belirsizlikler ne bir
kurtulu ne bir lanetlenme getirecekti, zaten zlmeleri bir mr srecekti belki. Ve
ben umut ettike, umutlarn oda olan insan daha da byyordu gzmde, daha
mkemmel, daha mucizevi, daha da arzulanmaya deer oluyordu. Onu hemen elde
edememek ise daha da ok arttmyordu arzumu, hemen elde edebilseydim bu kadar
heyecanlanmayacaktm. Chloe kartlarn nme sermi olsa, oyun cazibesini
yitirecekti. Duruma ne kadar ierlesem de baz eylerin imdilik sylenmemesi
gerektiinin farkndaydm. En cazibeli olanlar, ne onlar hemen pmemize izin
verenler (nankrleiriz sonra) ne de asla pmemize izin vermeyenler (onlar da ok
gemeden unuturuz) deil, bu ikisi arasnda cilveleenlerdir.
17. Vens'n can bir ey imek isteyince Eros'la birlikte merdivenlere yneldiler.
Chloe bir tepsi alp elik trabzanda itmeye balad.
"ay ister misin?" diye sordu. "Evet ama ben alrm." "Samalama. Ben alrm."
"Ltfen izin ver ben alaym."
'Teekkrler ama 80 penny yznden iflas edecek deilim, gerekten."

Trafalgar Meydan' na bakan bir masaya oturduk, ortasndaki Noel aacnn enlikli
klan kentin grntsyle hi badamyordu. Sanattan sz etmeye baladk,
ardndan sanatlara getik, sanatlardan sonra kalkp iki fincan ay daha, bir de kek
aldk, derken gzellikten sz ald, gzellikten aka getik ve orada durduk.
"Anlamyorum," dedi Chloe, "gerek, sonsuz bir ak yaanabileceine inanyor
musun inanmyor musun?"
"Bu konunun ne kadar znel olduunu anlatmaya alyorum, nesnel olarak "gerek
ak" diye bir eye inanmann sama olduunu dnyorum, yani tutku ile ak,
saplant ile ak ya da ne bileyim herhangi baka bir ey arasnda ayrm yapmak biraz
zor, bunlar kiinin bak asna gre deiir."
"Haklsn, (duraksama) Ne iren bir kek deil mi? Keke almasaydk."
"Sen istedin."
"Biliyorum. Ama (Chloe eliyle salarn dzeltti) bak biraz nce sorduun soru var
ya, romantik olann zamanmza uygun olup olmadyla ilgili? Bence bu soru
sorulduunda birok insan kukusuz yle olduunu syleyecektir. Ama doru
sylyor olmayabilirler de. Bence bu, insanlarn gerekten istediklerinden kendilerini
korumann bir yolu. Yani inanyorlar ama zorunda kalmadka da inanmyorlarm
gibi yapyorlar. Sanrm insanlarn ou ellerinden gelse sinizmi bir kenara frlatrlar
ama byk ounluun eline byle bir frsat gemiyor ki."
18. Sylediklerini olduu gibi alglayamyor, satr aralarn okumaya alyor,
konumasnn anlamn ancak byle kavrayabileceime inanyordum, yani onu
dinlemiyor, yorumluyordum. Aktan sz ediyorduk, benim Vens'm artk
soumu ayn kartryordu tembelce, bense bu sohbetin bizim iin ne anlama
geldiini merak ediyordum. Bu szn ettii 'ou kimse' kimlerdi? Onun sinizmini
bir kenara itmesine neden olacak kii ben miydim? Ak zerine bu sohbet, bu sohbeti
yapan iki konumac arasndaki ilikiye dair ipulan ieriyor muydu? Hayr ite, yine
hi ipucu yoktu. Kendi kendimize gndermede bulunmamaya dikkat ederek
konuuyorduk. Bu soyut ak sohbetini yaparken de masaya yatrdmzn asln da
akn doas deil, birbirimiz iin ne anlam ifade ettiimiz (ve edeceimiz) gibi ateli
bir soru olduunu grmezlikten geliyorduk.
19. Yoksa samalyor muydum? u masada yans yenmi bir dilim havulu kek ile iki
fincan aydan baka bir ey yok muydu? Yoksa Chloe zellikle mi byle soyut
konuuyordu, belki de syledii her eyi btnyle kastediyordu, flrt etmenin ilk
kuralnn tam zddna yani sylenen asla kastedilen deildir kuralna m uyuyordu?
Eros bu denli tarafl bir yorumcu olunca, hakl kmay bu denli isteyince insann
akln bana alp dnmesi ne zor oluyordu! Chloe'ye yalnzca kendisinin hissettii
duygulan m atfediyordu? Yoksa Seni arzuluyorum szlerinin, Sen beni
arzuluyorsun szleriyle kartrld o her zamanki hatay m iliyordu?
20. Bakalarndan sz ederek kendimize dair veriler ortaya atyorduk aslnda.
Chloe'nin iyerinde srekli kendine uygun olmayan tiplere k olan bir kz varm,
u sralar da bir kuryenin kurban olmu.
"Yani kendinden en az bin kat aptal, ona iyi bile davranmayan ve akas, ki
bunu ona da syledim, onu seks iin kullanan birisiyle nasl bir dakikasn bile
geirebilir? Hani o da onunla seks iin birlikte olsa anlayacam, ama yle de deil,
yani korkun bir durumda yine."
"Korkun gerekten."

"Evet yle, aslnda ok zc. nsanlar eit olduklar, her iki tarafn da eit dzeyde
zveride bulunmaya hazr olduu ilikilere girmeli - biri gerek ak, teki geici bir
iliki aryorsa olmaz. Bence bu tr dengesizlikler ilikilerde acnn asl kayna
oluyor, insanlar ne istediklerinden tam olarak emin olamyorlar bir trl."
21. Kim olduumuzu, ynelimlerimizi faraziyelerle ortaya koyuyorduk.
Olabildiince dolambal ekilde, birbirimize "Akta ne arar insan?"gibi sorular
soruyorduk - buradaki "in san", elbette ki kurnaz bir dil oyunuydu. Ama bu gibi
riteller birer oyun olsa da hem ok ciddi hem de ok yararlyd. Ku kularn,
kararszlklarn (Evet/Hayr?) aslnda belli bir mant vard. Chloe gnn birinde
"evet" diyecek olsa da A'dan Z yoluyla B'ye geme ritelinin dorudan bir iletiime
kyasla avantajlar vard. steksiz birisinin kalbini krma riskini azaltt gibi, istekli
birisini de karlkl arzuya yava yava altryordu. "Senden holanyorum"
eklindeki o byk tehdit, "ama hemen belli edecek kadar deil..." ile biraz
yumuatlm oluyordu.
22. Oynanmyormu gibi oynanmas gereken, oyuncularnn saklanabildikleri kadar
saklandklar, her iki tarafn da kendisini habersiz yapt bir oyun oynuyorduk.
Bildik szckler kullanyor ama onlara yeni anlamlar yklyor, sradan anlamlarla
ifreli anlamlar arasndaki gerilimli alanda yryorduk.
ifre "Ak sz konusu olunca insanlar daha az sinik olmal"
= Mesaj "Benim iin sinizmini bir kenara brak. "imizden birinin duyduu arzunun
kk drc biimde karlksz kalmas riskine girmeden istediimiz kadar
konuabileceimiz bir sava dnemi ifresi gibiydi bu. Nazi komutanlar odaya
birden baskn yapacak olsalar, Mttefik ajanlar telsizle ok nemli belgeler yerine
(Seni arzuluyorum), Shakespeare'den dizeler gnderdiklerini syleyebilirdi pekl nk ne Chloe'nin ne benim sylediklerimizde dorudan kendimizi ima eden bir
ey vard. Batan karmann ipular yok denebilecek kadar azsa (bir an elinin eline
demesi ya da bir saniye uzun sren bir bak gibi), o zaman batan karmakla
megul olduumuzu kim syleyebilirdi?
23. ki azn birbirlerine kar uzandklar o uzun ve tehlikeli yolculukta karlarna
kacak byk riskleri hafifletmenin bundan iyi yolu yoktur nk temel bir tehlike
oluturur bu riskler: nsan arzusunu itiraf edip, reddedildiini de grebilir.
24. Saat be buuk olmutu, Chloe'nin brosu naslsa kapanm olacakt, bari yemek
yiyelim diye dndm, zaman olup olmadn sordum. nerimi duyunca
glmsedi, camdan darya bakarak St. Martin in the Fields' gemekte olan otobs
szd, sonra dnd, gzlerini kltablasna dikerek, "ok teekkr ederim ama
mmkn deil,"dedi. Ve ben tam umutsuzlua kaplmak zereydim ki yz kzard.
25. Utangalk, batan karma sresince karlalan tm kayglarn mkemmel
yant olduu iin, arzuya ilikin kesin kantlar bulunamadnda hemen bu boluu
doldurur. k olunan kii belirsiz bir iaret gnderdiinde, bu belirsizliin,
kararszln utangalktan daha iyi bir aklamas olamaz sevgili arzu ediyor ama
sylemeye utanyor. Oysa halsinasyonlar gren bir akln rndr bu, insanlarn
pek ok hareketi zaten kolaylkla utangala yorulamaz m? Bir yz kzarmas, bir
sessizlik ya da sinirli bir gl olsun, tamam, o insann utangal meru klnmtr
artk ve kurbannn utanga olduunu dnen bir batan karc bu nedenle hi
dkrklna uramaz. Hatta utanga olann, aslnda kendine gvenenden daha ok

arzu duyduunu, bunun, kendisini ifade etmekte glk ekmesinden de belli


olduunu dnebilir.
26. "Tanrm, nasl unuttum, ok fena," dedi Chloe, yznn kzarmasna farkl bir
aklama getirerek, "leden sonra matbaacy arayacaktm. Kahretsin. Nasl
unuttum. Aklm neredeydi?"
k ona destek olmaya alt.
"Bak, u akam yemeine de baka zaman karz artk. ok isterim, gerekten. u
sralar biraz younum, o kadar. Ajandama bir daha gz atp yarn seni yine ararm,
sz, belki hafta sonundan nce bir eyler ayarlarz."

DRDNC BOLUM
zgnlk
1. An ilgi duymadmz kiileri batan karrken daha ok zgven duymamz ve
daha kolay baarmamz akn iro nilerinden biridir; arzu younlatka kaytsz
grnmek gibi oyunlar oynayamaz oluruz, ne kadar ok ilgi duyuyorsak,
karmzdaki kiide bulduumuz mkemmelliyet o denli bir aalk duygusuna
neden olur. Chloe'ye olan akm, kendime olan inancm yitirmeme yol ayordu. Ben
kimdim ki ona kyasla? Yemek teklifimi kabul etmi olmas, giysilerindeki zarafet
{"k mym?" diye sormutu arabada, "olaym olmayaym, al tnc kez kyafet
deitiremem zaten"), stne stlk ona layk olmayan dudaklarmdan dklecek
(imdilik dilimi yutmutum geri) szlere kulak vermeye raz olmas ne byk bir
erefti deil mi?
2. Cuma gecesiydi, Chloe ile birlikte Fulham Caddesi'nin sonunda yeni alan
Fransz lokantas Les Liaisons Dangere ues'da kedeki bir masada oturuyorduk.

Chloe'nin gzelliine daha uygun bir mekn olamazd, avizelerden yzne hafif
glgeler yansyor, duvarlarn ak yeili onun yeil gzlerini daha belirgin klyordu.
Karmda oturan melek tarafndan arplmtm sanki (ilgin bir sohbetten yalnzca
bir iki dakika sonra) ne dnecek ne konuacak halim kalmt, kolal beyaz masa
rts zerinde grnmez desenler iziyordum sessizce, byk cam kadehteki
sodam i olsun diye yudumluyordum.
3. Onun yannda yle bir aalk duygusu hissediyordum ki, bu stn varln
isteklerine gre belirlenecek yeni bir kimlie brnmem gerektiini dnmeye
balamtm. k ol dum diye kendimden mi uzaklayordum? Belki sonsuza dek
deil ama, u an ciddi bir ura iinde olduuma gre batan karmann u
aamasnda, Benim houma giden nedir? yerine, Onun houna giden nedir?
sorusunu sormam gerekiyordu. Kravatm beendi mi? sorusu, Kravatm beeniyor
muyum? sorusundan daha nemliydi u an. Kendime, sevgilinin hayali gzleriyle
bakmaya zorluyordu beni ak. Ben kim im? deil, Onun gznde ben kimim?
Sorduum sorular deitike, kendi benliime biraz samimiyetsizlik ve sahtekrlk
etmi oluyordum tabii.
4. Sahtekrlk ederken aalk yalanlar syleyip, ar abartmalarda bulunduum
sanlmasn. Chloe'nin her beklen tisini karlayabilmek iin rolmn gereklerini
yerine getiriyordum yalnzca.
"arap ier misin?" diye sordum ona. "Bilmem, sen iecek misin?" diye karlk verdi.
"Benim iin gerekten fark etmez, sen istersen ieriz," diye yantladm.
"Dilediin gibi, nasl istersen," diye srdrd.
"Benim iin fark etmez."
"Benim iin de."
"Yani iiyor muyuz imiyor muyuz?"
"Ben imeyeyim yleyse," diyerek zinciri krd Chloe.
'Tamam, zaten benim de canm istemiyordu," diyerek raz oldum.
"meyelim yleyse," diye sonulandrd. "Harika, su ielim o zaman."
5. zgn bir benlik, bakalarndan etkilenmeden tutarl ola bilmekle edinilir ama
benim iin o gece, kendimi Chloe'nin arzularna gre yaratmak gibi hi de zgn
olmayan giriimlerle geti. Bir erkekten ne bekliyordu? Davranlarm hangi zevk ve
eilimlere gre ekillendirmeliydim? nsann kendi kendine drst davranmas,
benlii asndan temel bir lt saylyorsa, o zaman bu batan karma ura
nedeniyle ahlaktan snfta kalmtm. Chloe'nin hemen arkasndaki kara tahtadaki
listede birbirinden gzel araplar arasnda seeneim varken, neden arap
istemediimi sylemitim? O susuz luk ekerken benim gidip arap semem kabalk
olur diye dnmtm nk. u batan karma ura nedeniyle, gerek
(ikisever) benliim ile sahte benliim (susever) olmak zere ikiye blnmtm.
tah aclar, tabaklarmza klasik bir Fransz bahesinin simetrisiyle dizilmiti.
"Yeme de yannda yat," dedi Chloe (nasl da biliyordum o duyguyu), "Izgara ton
baln hi byle yememitim."
Yemee baladk, atal baklarmzn tabaklarmzda kard tkrtdan baka ses
kmyordu. Syleyecek sz kalmam gibiydi: Uzun sredir aklm megul eden ama
o an paylaamayacam tek dnce Chloe'ydi. Sessizlik bir arlk gibi kt
zerime. ekici olmayan bir insanla birlikteyken sessizlik olduunda skc olan

karnzdakidir. ekici bir insanla birlikteyken sessizlik olduunda ise skc olann
siz olduunuza emin olabilirsiniz.
7. Sessizlik ve sakarlk, arzunun amas birer kant olarak balanabilir belki.
nsann kaytsz kalabildii birini batan karmas yeterince kolay olduuna gre, bu
iin en beceriksizlerini en sahicileri sayabiliriz. Doru szckleri bulamamak, imdi
size ironik gibi gelse de aslnda doru szcklerin ima edildiinin kant saylabilir
(tabii bir sylenebilseler). Tehlikeli ilikiler'de*{ Yazar burada lokantann da ismi
olan, Choderlos de Laclos'un [1741-1803] roman Tehlikeli ikiler'e gndermede
bulunuyor. (.N.)} Marteuil Markizi Valmont Vikontu'na mektup yazdnda,
Markiz Vikont u mektuplarnn mkemmel olduu gerekesiyle eletirir, gerek bir
n o denli tutarl olamayacan, sahici klarn ancak darmadan cmleler
kurabileceini syler. Dil akn almna taklr, arzu gzel sz syleme yeteneinden
yoksundur (oysa o andaki kabzlm Vikont'un szck daarcyla deitirmek
iin neler vermezdim.)
8. Chloe'yi batan karmay istediime gre onu daha yakndan tanmak
zorundaydm. Nasl bir sahte benlie brnmem gerektiini bilmeden, gerek
benliimi nasl saklayacaktm? Oysa pek kolay bir i deildi bu, bir bakasn
anlayabilmek, binlerce szck ve davran yorumlayarak bunlara uyacak bir kiilik
belirlemek saatler sryordu. Ve yazk ki bunun iin gerekli sabr ve zek, sevdayla
elinmi kaygl aklmn kapasitesini ayordu. Ayrntlar devre d brakan bir
sosyal psikolog gibi davranyor, kiiyi basit tanmlara sokmaya alyor, bir
romancnn insan doasnn okynlln yakalayabilmek iin gsterdii duyarl
yaklam gsteremiyordum. tah aclar yerken, kaba, rportajms sorular
sordum; Neler okursun? CJoyce, Henry James, zamanm olursa Cosmo'), ini
seviyor musun? ('Her i biraz boktan deil mi sence?'), stediin herhangi bir yerde
yaayabilseydin, hangi lkeyi seerdin? ('Buradan honutum, sa kurutma
makinemin prizini deitirmekzorunda kalmayacam herhangi bir yer de olabilir),
Hafta sonlan ne yaparsn? ('Cumartesign sinemaya giderim, Pazar akamcan
skntm gidermek iin depoladm tm ikolatalar yerim).
9. Bu gibi acemi sorularn ardnda (sorduum her soruyla, onu daha az tanyordum
sanki) apak bir soruya sabrszca ulamak giriimi yatyordu aslnda, "Kimsin sen?"
(ve dolaysyla, "Ben kim olmalym?"). Ama bu kadar dosdoru bir yaklam
baarsz olmaya mahkmdu, ne kadar ak olursam, ilgilendiim zne an
arasndan o kadar abuk kurtuluyor, hangi gazeteyi okuduunu ve ne tr mzik
dinlediini bildiriyordu ama, beni "kim" olduu konusunda aydnlatmyordu
birilerinin iine yarar m bilmem ama, "Ben"in kendini nasl saklayabildiinin bir
gstergesiydi ite bu.
10. Chloe kendinden sz etmekten nefret ediyordu. Belki de en belirgin zellii,
alakgnll ve kendi kendini kk grmesiydi. Sohbet ne zaman ona ynelse,
biraz huysuzlayordu. "Ben" ya da "Chloe" diye deil, "benim gibi bir kafadan
atlak" ya da "arballkta Ophelia dl sahibi"diye sz ediyordu kendinden.
stelik kendi kendini kk grmesi, kendine acyan insanlarn sergiledii Ne kadar
aptalm/Hayr deilsin eklindeki rtk iltifat aray modelini benimsememi
olduu iin daha da ekici oluyordu.
11. ocukluu pek ho gememiti ama meseleyi bytmyordu. ('ocukluunu
Eyp'n ektiklerini aratmasna dramatize edenlerden nefret ederim').* {Ailesini ve

tm varln yitiren ama Tanr'ya olan inancn yitirmeyen Arap emiri Eyp. (.N.)}
Ailesinin maddi durumu iyiymi. Babas, ('Btn sorunlar, ailesi ona Barry adn
taktnda balam') hukuk profesrym, annesi ('Claire') bir ara bir ieki
dkkn iletmi. Chloe, ailenin en ok sevilen, iki kusursuz erkek ocuunun
arasnda sktrlan ortanca ocukmu. Aabeyi, Chloe' nin sekizinci ya gnnden
ksa bir sre sonra kan kanserinden lnce, anne ve babasnn ektii strap, sevgili
oullar yerine yaama skca sarlan tembel, ask suratl kzlarna davurduklan
fkeye dnm. Olanlardan kendini sulayarak, annesinin de bu duygusunu
hafifletmek iin hi aba harcamadn grerek bym Chloe. Annesi, insanlarn
en zayf yanlarn yzlerine vurmaktan byk zevk alrm -bylece Chloe, len
aabeyiyle kyasla okulda ne kadar baarsz ve savruk olduu, ne kt arkadalar
edindii yolunda (pek de doru olmayan, ama yinelendike gereklie brnen)
uyanlara maruz kalm srekli. Arad efkati babasnda bulmaya alm ama
adam hukuk bilgisi konusunda ne kadar aksa, duygular konusunda o kadar
kapalym; babasyla efkat yerine hukuk paylam olmasnn yaratt kafa
karkl Chloe'de bulu anda mthi bir fkeye dnm ve her eye meydan
okumaya balam (iyi ki avukat deildim).
12. Yemek boyunca, eski erkek arkadalaryla ilgili yalnzca ufak tefek ipular verdi:
Biri talya'da bir motosiklet tamirci siymi ve ona kt davranm, annelik yapt bir
dieri uyuturucu bulundurmaktan hapse girmi, biri Londra niversitesi'nde
analitik felsefeciymi ('Onu babamla zdeletirdiimi grmek iin Freud olmak
gerekmiyor'), bir dieri de Rover'da araba denetisiymi ('u gne kadar hl
zebilmi deilim onu. Galiba Birmingham aksan houma gitmiti'). Ama ortaya
kan resim bir trl billurlamyor, kafamda Chloe'ye gre oluturduum ideal
erkek modeli srekli deiiklie uruyordu. Ayn cmleler iinde vd ve yerdii
zellikler ortaya ktka nne koyacam benliimi lgnca yeniden yaratyordum.
Biran duygusall vyor, sonra bamszlk adna lanetliyordu. Drstln en
yce deer olduunu savunuyor, sonra aldatmay evliliin ondan daha byk bir
ikiyzllk olduu gerekesiyle hogryordu.
13. Onun dncelerindeki karmaa, bende izofreni yaratyordu. Hangi ynlerimi
gstermeliydim ona? Kiiliksizmiim gibi grnmeden, onun arzularna nasl yant
vermeliydim? Yemeklerimizi yerken (ki gen Valmont iin engelli kou gibiydi her
aamas) deneme kabilinden belli grler ne sryordum ama bu dnceleri
kurnazca hep onun dncelerine gre belirlediimi fark ettim. Chloe'nin her bir
sorusu korkutuyor, geri dnlmez yollara srklyordu sanki beni. Ana yemek
aamas (ben rdek, o somon bal yedi) maynlarla deli bir bataklktan gemek
gibiydi - iki insan yalnzca birbiri iin yaamal myd bence? ocukluum zor mu
gemiti? Hi gerekten k olmu muydum? Nasl bir duyguydu? Duygusal m
aklc mydm? Geen seimlerde kime oy vermitim? Kadnlarn erkeklerden daha
dengesiz olduklarn dnyor muydum?
14. Ayn dnceyi paylamayanlar birbirinden uzaklatrd iin, zgnlk sz
konusu olamyordu. Chloe'ye gre ekillendiriyordum kendimi. Gl erkeklerden
holanyorsa gl, srf yapmay seviyorsa srf olacaktm, satrantan nefret
ediyorsa ben de edecektim. Gerek benliim, kendisine dar gelen takm elbiseye
girmeye alan iko bir adamn yaadklarna benzetilebilirdi. Fazlalklarn
elbiseye sdrmak iin gbeini iine ekmek, kuma yrtlmasn diye soluunu

tutmak gibi bir aresizlikti bu. Doal davranamyor olmamda alacak bir ey yoktu
aslnda. Kendisine kk gelen bir takm elbise giymi iman bir adam nasl doal
davranabilir? Giysinin bir yerden patlak vermesinden o kadar tedirgindir ki
kprdamadan oturur, soluunu tutar ve gece vukuatsz bitsin diye dua eder. Ak
beni sakat brakmt.
15. Chloe ise tamamen farkl bir ikilem yayordu nk tatllara sra gelmiti, seim
yapmakta glk ekiyordu.
"Ne dersin, ikolataly m karamelliyi mi?" diye sordu (alnnda beliren sululuk
belirtileriyle). "Belki birini sen, birini ben smarlayp paylaabiliriz."
kisini de canm istemiyordu benim, zaten hazmszlk ekiyordum ama imdi
bunlar dert etmenin sras deildi.
"ikolataya baylrm ya sen?" diye sordu Chloe. "ikolata sevmeyen insanlar
anlayamyorum. Bir zamanlar bir adamla kyordum, sana anlattm o Robert vard
ya, ama onunla bir trl rahat hissedemiyordum kendimi, nedenini de
zemiyordum. Sonra bir gn anladm: ikolata sevmiyordu. Yalnzca sevmiyor da
deil, nefret ediyordu. nne ikolata koysan dokunmazd bile. Bana o kadar uzak
bir ey ki bu. Tahmin etmisindir, ksa sre sonra ayrldk."
"O zaman ikisini de isteyelim, ikisinin de tadna bakalm. Sen hangisini istiyorsun?"
"Benim iin fark etmez," diyerek yalan syledi Chloe.
"yle mi? O zaman izin verirsen ben ikolataly alacam, dayanamam ikolataya.
Hatta mnnn sonundaki u zengin ikolatal pastay gryor musun? Galiba onu
isteyeceim ben. Bol ikolatal grnyor."
"ok yaramazsn sen," dedi Chloe beklentiyle kark bir utanla dudan sararak,
"ama neden olmasn. ok haklsn. Yaam zaten ksa."
16. Ama ite yalan sylemitim yine (mutfakta horozlar t meye balamt).
ikolataya alerjim vard benim, ama ikolata sevgisi Chloe tarafndan bu denli kesin
bir kriter olarak ortaya konduuna gre, bu konuda nasl drst davranabilirdim?
17. Ama yine de bir tr sapklkt byle bir yalan sylemek, kendi zevklerimin ve
dncelerimin Chloe'ninkiler kadar nemli olmad, ondan farkl bir eyi
sylersem alnabilecei gibi bir sava dayanyordu nk. ikolatayla ilgili dokunakl
bir yk de uydurabilirdim aslnda ('ikolatay her eyden ok severdim ama
doktorlar eer yersem leceimi sylediler bana. Ondan sonra yl terapiye gittim')
ki o zaman Chloe'nin sempatisini bile kazanabilirdim - ama bylesi biraz riskliydi.
18. Sylediim yalan kanlmaz olduu kadar utan veri ciydi de ama iki tr yalan
arasndaki ayrm fark etmeme yol at - kamak iin yalan sylemek ile sevilmek iin
yalan sylemek. Batan karma srasnda sylenen yalanlar, teki alanlarda sylenen
yalanlara benzemiyordu. Bir polis beni durdurduunda ne kadar hz yaptmla ilgili
yalan sylediimde dorudan bir amala yapyordum bunu, ya kamak ya da
tutuklanmamak iin. Ama sevilmek iin yalan sylemek, Eer yalan sylemezsem,
sevilemem gibi sapkn bir tavr da beraberinde getiriyordu. Batan karmay kiisel
zelliklerin (tekinden farkl olan zelliklerin de tabii) yok edilmesi eklinde
alglayanlarn tavrdr bu, gerek benliin zellikleriyle arzu duyulan kiinin
mkemmel grnen zellikleri atma halindedir (ve kii kendini karsndakine
layk bulmamaktadr).
19. Yalan sylemitim de Chloe benden daha m ok holan mt? Elimi tutup, bir
an nce eve gitmek iin tatl yemesek de olur mu (geri bu kadar biraz fazlayd

belki) diyordu? Hi de deil, stelik benim ikolatal pastaya gsterdiim ar istek


nedeniyle kendisine karamelli olannn dmesine zlm, sonra da umarszlkla
okofobiklerin aslnda okofiller kadar dert olabileceini sylemiti.
20. Batan karma eylemi, doal davranlardan vazgeip bir izleyicinin varlyla
ekillenen davranlar taknmay, baka bir deyile bir tr oyunculuu gerektirir.
Batan karan ki i de bir oyuncu gibi, izleyicisinin yani bu durumda arzu
duyduu kiinin beklentilerini/kendisinden neler duymak istediini bilmek ister ama ite, oyuncunun izleyicisini neyin etkileyeceini asla bilemeyecei gz nnde
bulundurularak bu durumda yalan sylemenin hakl olduu sav yrtlebilir. Rol
yapmay hakl gsterebilecek tek gereke kendiliinden davranlardan daha etkili
olabilmesidir belki, ama Chloe'nin karmak kiiliine mimetik davranlarn ne
kadar ilgi uyandrabildiine dair pheler de eklenince, doal da davransam rol de
yapsam Chloe'yi batan karma ansnm pek azaltmad ortaya kyordu. Ama bu
zgn olmayan davranlar kiiliimle oynayarak komik taklalar atmama yol
ayordu.
21. Amalarmza genelde tasarlarla deil, rastlantlarla ulatmz gerei, batan
karann umudunu krar nk o pozitivist bir aklcdr ve konusuna yeterince
bilimsellikle ei lirse, akn yasalarn kefedeceini sanr. Arzu duyulan kiiyi
tuzaa drebilmek iin ak kancalan arayp durur - belli bir gl, bir dnce,
ataln belli biimde tutmak gibi... Evet, herkesin ak kancalar vardr ama batan
karma eyleminde bunlar kefedebilmek hesap kitapla olmaz, rastlantya baldr.
Szgelimi Chloe ona k olmam iin ne yapmt ki? Ona olan akm, garsondan
tereya isterkenki sevimliliine olduu kadar, benimle Heidegger'in Varlk
/eZaman'nn iyi ynlerini tartmasndan da kaynaklanyor olabilirdi...
22. Ak kancalar, grnr tm mantksal yasalarn zerindedir. Kadnlarn beni
batan karmak iin bazen attklar olumlu admlarn ie yarad pek grlmemitir
szgelimi. Beni batan karmaya alann, farknda olmad rastlantsal
zelliklerine tutulmam daha olaslkl. Bir zamanlar, st dudann zerinde ayva
tylerinden belli belirsiz bir by olan bir kadna k olmutum. Kadnlarda bu
zellik genelde tylerimi diken diken eder ama nedense o kadnn bu zellii
cezbetmiti beni, gzel gl, uzun san salar ve akl banda konumalarn ise
grmyordum bile. Ona duyduum bu ilgiyi arkadalanma anlatarak, kadnn
tanmlanamaz "aura"sn onlara da gstermeye almtm - oysa znde, tyl bir
st dudaa ktm ite. Kadn bir daha grdmde, birisi epilasyon nermi
olacak ki tyleri yok olmutu ve (tm teki deerli zelliklerine karn) benim ona
duyduum arzu da ok gemeden snd.
23. Islington'a doru yol alrken Euston Caddesi'nde epey trafik vard. Kimin kimi
eve brakaca gibi sorularn ardnda anlam arayacak aamaya gelmemitik henz
ama Chloe'yi evine gtrrken arabada batan karcnn o her zamanki ikilemini
(pmek ya da pmemek) yayordum. Batan karma urann bir aamasnda, rol
yapan, izleyicisini yitirmeyi gze almak durumunda kalr. Batan karmaya
yeltenen kii, belli iaretler vererek karsndaki kiiye onu kstrmek pahasna da
olsa sokulmaya alr ve bylece ikisinden biri bu oyuna bir isim vermek
durumunda kalr. Bir pck ya da tensel bir temas aramzdaki ifreli konumalar
zerek ikimizin de pozisyonunu geri dnlemez bir biimde deiterecekti.
Chloe'nin Liverpool Caddesi'ndeki 23/a numaral dairesine ulatmzda ise

iaretleri yanl alglayabilmi olabileceim kaygsyla metaforik bir fincan kahve


teklif etmenin henz zaman gelmediine karar vermitim.
24. Geri yaadm gerilim ve yediim o ikolatal pastadan sonra karnmn bana
boyun eecek hali kalmamt, tuvalete gidebilmek iin evine kmak zorunda
kaldm. Chloe'nin peinden merdivenleri trmanp, doru tuvaletin yolunu tuttum.
Birka dakika sonra yine hibir art niyet tamakszn tu valetten ktmda, hemen
paltomu alp sevdiim kadna haftalardr kurduu fantezilerini bastrarak kendisine
hkim olmay semi bir erkein otoritesiyle ne kadar gzel bir akam geirdiimi,
onu yeniden grmeyi umduumu ve Noel tatilinden sonra arayacam syledim. Bu
kadar olgun bir vedadan honut kalarak onu iki yanandan ptm, iyi geceler
diledim ve kapya yneldim.
25. imdi bu durumda Chloe'nin kolay kolay ikna olmamas ok iyi oldu, nk
atkmdan yakalayp beni ieri ekti. Kollarn boynuma dolayp, daha nce ikolatal
pastay grdnde yznde beliren o tebessm ve kararl bakla, "ocuk muyuz
biz?" diye fsldad.
26. Bu szcklerin ardmdan dudaklarn dudaklarma dokundurdu ve o an
insanolunun tank olabilecei en uzun, en gzel pmelerden biri balad.

BENC BOLUM
Akl ve Gvde
1. Dnceye seksten daha zt az ey bulunur. Gvdenin rndr seks, dnceyi
dlar, Diyonizyak'tr, anlktr, akln balarndan bir katr, fiziksel arzunun haz
dolu zl dr. Bunun yannda dnce, bir tr hastalk, dzen kurmak iin
duyulan patolojik bir drt, kendini akntya brakamayan akln melankolik zaafnn
simgesi olabilir ancak. Seks srasnda dnyor olmam, cinsel birlemeye ilikin
temel yasay ihlal ettiim anlamna geliyordu, bu alan bile kendi halinde alglayacak

beceriden yoksun olduum iin sulu saylrdm. Ama baka seeneim var myd
ki?
2. pcklerin en tatlsyd, insan byle pleri hayal edebilir ancak. Tenlerimizin
o zel tadn daha da gizli klan ufak dokunmalar, yumuak dallarla balad, ama
bu iyice atelenmeden nceydi, dudaklarmz alp birbirine kenetlenmeden nce
yani, derken soluk solua kapldk arzularmza, dudak larm an an dudaklarndan
kayarak Chloe'nin yanaklarna, akaklarna, kulaklarna uzanyordu. Vcudunu iyice
yaptrd benimkine, bacaklarmzla kenetlendik, bamz yle dnyor du ki
kanepeye braktk kendimizi, hem birbirimizi avuluyor, hem de glyorduk.
3. Cennet'teydik, ama zaman zaman akl, daha dorusu dnce, kesintiye
uratyordu bu cenneti - Chloe'nin oturma odasnda uzanm, dudaklarm
dudaklanna bastrm, tenini okayarak scakln hissediyor olmama dair
dncelerdi bunlar. Btn o belirsizliklerden sonra bu pme yle aniden, yle
beklenmedik bir biimde olmutu ki aklm olaylarn geliimini gvdeye devretmeyi
reddediyordu. pmenin kendisi deil, pyor olduumu dnmek dikkatimi
datyor du.
4. Yalnzca birka saat nce vcudu bana btnyle yabanc olan (bluzundan ve
eteinden belli olan hatlan dnda) bir kadnn, (yaadmz a nedeniyle) daha
ruhunun derinliklerini aa vurmadan bana en zel isel blmlerini gstermeye
hazrlanyor olmasn dnmeden edemiyordum. Epeyce sohbet etmi olmamza
karn, Chloe'nin gndzlerine ilikin bilgim ile gecelerine ilikin bilgim, yaamnn
bilmediim yanlaryla cinsel organlaryla temasn getirecei yaknlk arasnda bir
orantszlk olduunu seziyordum. Fiziksel soluksuzluumuzla ayn ahenkte akan
bu dncelerin varl, arzunun kurallarn terbiyesizce iniyordu sanki, ho
olmayan bir nesnellik yaratyordu, bir nc kiiyi getiriyordu odaya, hem izle yen,
hem gzleyen, hatta belki de yarglayan bir nc ahs.
5. "Bekle," dedi Chloe ben bluzunun dmelerini zerken, "Perdeleri ekeceim,
btn sokak bizi seyretmesin. Ya da yatak odasna gidelim ister misin? Orada daha
rahat ederiz."
Skk kanepeden kalkp karanlk daire iinde Chloe'nin yatak odasna yrdk.
Tam ortasnda byk beyaz bir yatak vard, zerinde yastklar, katlar, kitaplar ve
bir de telefon.
"Dankln kusuruna bakma," dedi Chloe, "dairenin geri kalan ksm gstermelik,
ben aslnda bu odada yayorum."
Btn o yastklarn tepesinde bir hayvan vard.
"Guppy ile tan - ilk akmdr," dedi Chloe, beni hi de kskanm grnmeyen gri
tyl bir oyuncak fili uzatarak.
6. Chloe yatan zerini toplarken tuhaf bir hava esti, daha bir dakika nce evke
gelmi gvdelerimizin zerine ken sessiz arlk, plaklmzdan ne denli
rahatsz olduumuzu ortaya koyuyordu.
7. Dolaysyla, byk beyaz yatan zerinde ufak bir abajurun nda birbirimizi
soyup ilk kez plak grdmzde, Kovulma'dan nceki Adem ve Havva kadar
doal davranma ya altk. Ben elimi Chloe'nin eteinin altndan kaydrdm, Chloe
son derece normalmi gibi pantolonumun dmelerini zd, birbirimizin cinsel
organlarnn o ilgin yabanclyla tanyor olmamza hi armyormu gibi
yapyorduk. Akln denetimi artk gvdeye brakmasn gerektiren evreye girmitik,

bu evrede akl tutkudan te her dnceden arnm olma l, tm yarglar bir yana
braklmal; varsa yoksa arzu kalmal.
8. Ama bu dncesiz tutkuyu da ara sra yoklayan bir ey vard; her zamanki
sakarlklarmz. Chloe ile benim sonunda yataa girmi olmamzn tuhafl ve
komikliinin yan sra benim Chloe'nin i amarn beceriksizce soymaya almam
(bir ucu dizine taklmt), onun gmleimin dmeleriyle cebellemesi hep bu
sakarlklarn rnyd - ama ikimiz de bir yorum yapmaktan kanyor, tebessm
bile etmemeye alyor, olan bitenin gln tarafn fark etmemi gibi yaparak
birbirimizi tutkulu arzunun ciddi havasyla szyorduk; yar plak halde yatan
kenarnda oturmu, sulu ocuklar gibi y zmz kzarmken.
imdi dnp baknca, yatakta sakarlklarn bir komedi, fars olduunu
dnyorum. Oysa kk bir trajedi, hararetli sevimelerin dzgn ve przsz
ak iinde ho olmayan bir kesinti saylabilir ancak. Tutkulu sevimelerin,
bileziklerin giysilere taklmas, insann bacana kramp girmesi ya da karmdaki
daha ok zevk alsn derken yanllkla cann actmak gibi kk engellerden
btnyle arnm olmas gerekmektedir aslrnda. Salarn, kollarn, bacaklarn
dmlenmesi gibi utan verici durumlar, ehvet yerine dnceyi dourur.
10. Akln bu konuda geleneksel olarak sulu grlmesi, gya zmlenemez olan
konularn denetimini bir trl brakamamasndan kaynaklanr; yatak odasndaki
felsefeci, en az diskodaki felsefeci kadar glntr. Her ikisinde de gvde n
plandadr, dolaysyla akl sessiz, ilgisiz bir yarg aletine dnr. Dncenin
aldatmacas, zel olmasndan kaynaklanr "Bana syleyemediin bir ey varsa,"diye
sorar k, "tek bana dndn eyler varsa, o zaman yreinde ne aryorum
ben?" Dnr souk klan, araya konan mesafeden kaynaklanan o gcenme, yani
dncenin stn olmasdr ve dnr bylece yalnzca sevgilinin deil, ulusun,
lknn ve snf mcadelesinin de dman olur kar.
11. Geleneksel ikilik prensibi erevesinde, dnr ile k bir yelpazenin iki zt
ucunda yer alrlar. Dnr ak dnr, k ise yalnzca ktr. Ellerimi,
dudaklarm Chloe'nin vcudunda gezdirirken kt eyler dnyor deildim ama
Chloe aklmn o an baka yerde olduunu bilse herhalde rahatsz olurdu. Dnce,
belli yarglar da beraberinde getirdiinden (ve hepimiz de yarglarn olumsuz
olduunu sanacak kadar paranoyak olduumuzdan), plakln bizleri daha da
incinebilir kld yatak odasnda hep pheyle karlanmtr. Cinsel organlarn
boyutlar, renkleri, kokular ve hareketlerinde odaklanan eit eit kompleks gz
nnde bulundurulduunda, her trl deer yargsnn yok edilmesi gerekmektedir.
Ve ite klarn dncelerini boan o i ekiler, soluklar da tek bir mesaj dorular,
dnemeyecek kadar tutkunum u anda. pyorum, dolaysyla dnmyorum sevime ite byle bir resmi mit temelinde geliir, yatak odas da elerin birbirlerine
huu uyandran plaklklarn anmsatmama kararnda sessizce birletikleri o
ayrcalkl mekndr.
12. nsanlarda, baka hibir canlda olmayan ikiye blnme yetenei vardr, hem
davranabilir, hem de bu davranlar dardan izleyebilirler - dnce ite bu
ayrmdan doar. Ancak insann kendisinin an farknda olmasndan kaynaklanan
hastalk da izleyen ile izlenenin bir trl birlememesinden, yani bir hareketi
yaparken o hareketi yaptn unutamamaktan doar. Bir uurumdan gayet rahat
atlayan ve altnn bo olduunu fark edene kadar dmeyen izgi film karakterinin

durumuna benzetilebilir bu - farkna varr varmaz lm boylar kahramanmz.


Rahat insanlar, kendi halini fazlasyla dnenlere kyasla ne kadar ansldrlar,
zne/nesne ayrmn d nmedikleri gibi, srekli bir aynann varln ve
kendilerini sorgulayan bir nc gzn (o an Chloe'nin kulak memesini pen)
temel benlii srekli gzlediini, deerlendirdiini ya da salt baktn hissetmezler.
13. On dokuzuncu yzylda, evlenecei gn annesinin "Bu gece kocann delirdiini
sanabilirsin, ama sabaha iyilemi olacaktr" diy'er-ek uyard gen bir dindar
bakirenin yks vardr.
Akl da ite bu tr delilii reddediin bir simgesi, bakalar soluk soluayken hl
yerinde olduu iin itici gelmiyor mu insanlara?
14. Masters ve Johnson'un vaha evresi dedikleri srete, Chloe bana bakp, "Ne
dnyorsun Sokrates?" diye sordu.
"Hibir ey," diye yantladm.
"Samalama, gzlerinden belli bir kere, niye glmsyorsun?"
"Hibir ey diyorum sana, ya da belki binlerce eyi; seni, geirdiimiz geceyi, gecenin
nasl sonlandn, ne kadar tuhaf, ama ayn zamanda ne kadar rahat hissettiimi..."
"Tuhaf m?"
"Bilmiyorum, ama evet, tuhaf, belki de ocuk gibi utangalk ediyorum kim bilir."
Chloe glmsedi. "Komik bir ey mi var?" "Bir saniye arkana dnsene." "Neden?"
"Dn ite."
Odann bir kenannda, ekmeceli bir dolabn tam zerinde Chloe'nin bak alanna
gre yerletirilmi ve ikimizin araflarn arasndaki plak vcutlarn yanstan
byk bir ayna vard. Chloe bizi izlemi miydi orada gece boyunca?
"zr dilerim, sylemeliydim sana ama seni daha ilk geceden artmamak iin
sormak istemedim. Ama bir baksana, insan daha ok zevkleniyor."
15. Chloe beni kendine doru ekerek bacaklarn at ve yava yava sallanmaya
baladk yine. Odann kenannda duran aynada araflarn arasnda birbirini
kucaklam, yatakta sevien iki insan grdm. Aynadaki insanlarn Chloe ile ben
olduunu hemen fark etmedim dorusu. Aynadaki hareketlerimizle gerek
hareketlerimiz arasnda ilk bakta bir bakalk vard sanki, izleyenle izlenen
arasndaki ayrmd bu, ama zevk veriyordu, insann utanga durumlarda zne ile
nesne arasnda hissettii o rahatsz edici mesafe gibi deildi. Chloe ile yaptklarmz
nesnelletiriyordu ayna ve bu arada sevimenin hem oyuncusu hem de izleyicisi
olabilme keyfini yaatyordu. Akln gvdeyle ibirliiydi bu, bir kadnla sevien
erkein erotik imgesi (kadnn bacaklar omuzlarmdayd imdi) son derece tahrik
ediciydi.
16. Akl gvdeyi asla terk edemez ve belli durumlarda terk etmesi gerektii
dncesi de olduka safa geliyor bana. nk dnmek her zaman yarglamak
(ya da hissetmemek) an lamna gelmez, insann kendi dnyasndan kmas,
bakasn dnmesi, bakasnn halinden anlamas, bir bakasnn gvdesiyle
btnlemesi, onun hissettii zevki hissederek davranmas, onunla ve onun iin
dorua ulamak anlamna da gelir. Akl olmasa, gvde yalnzca kendi zevklerini
dnr olurdu, ezamanllk olamayaca gibi, tekini uyaran yollara dmek gibi
bir kayg da hissedilmezdi. nsan bir ey hissetmiyorsa, o zaman dnmeli. Ahengi
kuran, nabza gre erbet veren akl dr. Gvde kendi haline braklm olsa, o zaman
bir tarafta bir deli, teki tarafta ise korkmu, dindar bir bakire olurdu.

17. Chloe ile arzularmza kaplm gidiyor gibi grnyor duk ama aslnda
birbirimize uyum salamaya alyorduk bir yandan da. Srecin doal bir biimde
gelimesi iin gsterdiimiz aklc ve teknik abalar, orgazmn doallna aykryd
belki, ama bu ironik durum sevimenin yalnzca gvdeyi -ve dolaysyla doayilgilendirdiini savunan modern bak asndan byleydi.
18. Bu gibi ztlklar, doallk dncesini bozuyor nk doa miti (tpk Hegel'in
Minerva Baykuu gibi) doann artk varolmad noktada, ilkellie duyulan
nostaljiyle ortaya kt, o yitik enerjinin yasn tutmaya balad. Doalla tutkun ama
doallktan yoksun bir dnyada, orgazm insanln yitirdii ve bugn artk yapay
bir cennete dnm doayla ban kuran bir ge olarak gren seksologlar da ket
vurulmu brokratik tler vermekten kurtulamazlar. (Haz faizminin bugn hl
okunan kitab Cinselliin Keyfi { Cinselliin Keyfi, Sevime Rehberi, Alex Comfort,
Quartet Kitaplar, 1989} , okurlarna u gayet ciddi, dilbilgisi hatalaryla dolu
nerilerde bulunuyor:
"orgazm iin olduu kadar hazrlk aamasnda da, eli vulvayabastrmak, orta
parmak dudaklarn arasnda bulunmal ve parmak ucuyla vajinaya girip kmal, bu
arada avucun da kask kemiine serte bastryor olunmas en iyi yntemlerden biri
saylr.")
19. Chloe ile kapldmz ritmik tempo ok gemeden dorua ulat. Kasklarmz
ar svlarla nemlendi, salarmz terden srlsklam olmutu, birbirimize bo
gzlerle bakyorduk, aklmz ve gvdemiz tpk o teki lmde olaca gibi
birlemiti ite (baka trde bilgiler boanmay semilerdir). Zamansz bir
yerdeydik sanki, hem ksa hem uzun, kaleydeskopik, ekilden ekle girebilen,
olabildiince lml, tm szlerin ve kurallann eriyip gittii, dilin patlayarak
anlamm, politik olann, tabu olann tesindeki lklara dnt bir unutkanlk
lemine girmitik.

ALTINCI BOLUM
Marksizm
1. Katksz sevgiyle birine bakp (bir melee) onunla cennette birlikte olmann
verebilecei zevki dlerken, nemli bir tehlikeyi gzden karmamz olas:
Sevgimize karlk verdi inde, ona duyduumuz ilginin ne kadar abuk snecei.
Ne kadar irkin, aptal ve skcysak, en az o kadar gzel, zeki ve esprili birine
kendimizden kamak iin k oluruz. Ama bylesi mkemmel bir yaratk kalkp bir
gn bizi severse ne olacak? akna dnebiliriz - bizim gibi birini sevebilecek kadar
zevkten yoksunsa, nasl umduumuz kadar harika olabilir? k olmak iin
sevgilinin bizi bir ekilde atna inanmamz gerekiyorsa, o zaman o aka karlk
vermeleri durumunda zorlu bir ikilem ortaya km olmuyor mu? yle bir soru
sormak durumunda kalyoruz; eer o kadar harika bir insansa, nasl oluyor da benim
gibi birine k olabiliyor?
2. Psikoloji rencileri iin 'ertesi sabah'tan daha zengin bir aratrma alan yoktur.
Ama Chloe'nin uyanr uyanmaz yapaca baz iler vard: Bitiikteki banyoda
salarn ykyordu, fayanslara arpan su sesiyle ben de uyandm. Dorulup, yatakta
onun yatt tarafa ilitim, kokusunun sinmi olduu blgeye yerletim. Cumartesi
sabahyd ve Aralk gneinin ilk nlar perdelerden ieri szyordu. Bir rntgenci
gibi gizlilikle oday gzlemeye baladm, sevgilinin antropolog oldum,
grdm kltrel manifestoya hayranlk duyuyordum. Snanda, yatanda,
araflarnda kvrlp yatmak, gnlk yaamn oluturan nesnelere, her sabah
uyandnda evresini saran duvarlara, alar saatine, bir kutu aspirine ve
komodinde duran kpelerine bakabilmek bir ayrcalkt. Chloe'nin sahip olduu her
eye kar bir bylenme haline sokmutu be ni ak, gnlk yaam bambaka bir
zellie brnmt. Bir kede parlak san bir radyo duruyordu, ereveli bir
Matisse afii sandalyeye dayanmt, dn gece giydii giysiler aynann yanndaki
dolapta aslyd. ekmece dolabnn zerindeki kitaplarn yannda antas,
anahtarlar, bir ie soda, bir de oyuncak fili Guppy duruyordu. Sahip olduu her
eye bir duygu yatrm yapyordum, her ey ylesine mkemmel ve zevkli,
dkknlarda satlanlardan ylesine farklyd ki (geri geenlerde Oxford Caddesi'nde
ayn radyodan grmtm). Banyoda san ykayan deniz kzmn yokluunda her
eyi birer simgesel ve erotik nesne olarak fetilere dntrdm.
3. "Benim i amarlarm m deniyordun yoksa?" diye sordu Chloe az sonra beyaz
bir bornoz ve bana sarlm havluyla banyodan karak. "Ne yaptn buca zamandr?
Hadi artk kalk yataktan, dzelteceim."
Kprdandm, i ektim, ofladm, pufladm. "Ben kahvalt hazrlayacam, sen de o
arada du alsana. Dolapta temiz havlu var. Bir de pck ver bakalm."
4. Banyosu da bir baka harikalar diyaryd, kavanozlar, losyonlar, iksirler,
parfmlerle doluydu, gvdesinin tapnanda kutsal bir yolculua ktm. Sam
ykadm, avazm kt kadar bararak ark syledim, kurundum ve Chloe'nin
bana vermi olduu yeni d frasyla dilerimi fraladm. Bir on be dakika sonra

yatak odasna dndmde, Chloe yata yapm, oday temizlemi ve perdeleri


amt.
5. Yalnzca ekmek kzartmam, bir kahvalt ziyafeti hazrlamt. Bir sepet kruasan,
portakal suyu, bir srahi taze kahve, yumurta ve kzarm ekmek vard, masann tam
ortasndaki vazoda da krmz ve sar iekler duruyordu.
6. "Harika," dedim, "Ben du alp giyinene kadar sen btn bunlar hazrlamsn."
"Senin gibi tembel deilim de ondan. Hadi soumadan yiyelim."
"Ne kadar tatlsn, neler yapmsn." "Samalama."
"Hayr ama gerekten yle. Beni byle her gn kahvaltyla martan birisi yok,"
dedim ve beline sarldm.
"Havalara girme, senin iin yapmadm ki. Ben her hafta sonu byle kahvalt ederim."
Yalan sylediini biliyordum tabii. Romantizmle, duygusallkla dalga geiyor ve sert
grnmeye alyordu ama gerekte tam tersiydi bunlarn, idealist, hayalci ve
zverili, stelik yap yap dedii eylerin hepsine yrekten balyd.
7. Bu harika, yap yap kahvalt srasnda belki de apak olan bir eyin yeni
farkna varmam, aklm kartrd - Chloe, benim ona hissettiklerimi bana kar
hissetmeye balam gibiydi. Dardan baknca bunda bir olaandlk yok elbette,
ama ben ona k olduum iin bana karlk vermesi olasln tamamen gz ard
etmitim. Houma gitmedii anlamna gelmiyordu bu, bu konuyu dnmemi,
sevilmeden seveceimi sanmtm bunca zamandr. Bu duygu zerinde durmamn
tek nedeni, sevilmenin aslnda daha zor, yani Eros'un okunu gndermenin, bu okun
gelip saplanmasndan daha kolay olmasyd.
8. Kahvalt srasnda birden fark ettim ki bu durumu kabullenmek biraz zordu,
kruasanlar tam Fransz usul, kahve olabildiine aromatikti ve tm bunlarn
simgeledii ilgi ve efkat beni rahatsz etmiti. Chloe dn gece vcudunu, bu sabah
mutfan amt ama bunlar, bir trl aklmn gerisine itemedeim (hatta sinirime
dokunan) ve bir trl zemediim u dnceye yol ayordu: "Bunlar hak etmek
iin ne yaptm ben ?"
9. nsann, bir bakas tarafndan sevildiinin farkna varmas sevindirici olabilecei
gibi birden korkutabilir de. Neden sevildiinden emin olamaynca, ne yapp da
sevgiyi hak ettiini anlayamaynca, hak etmedii bir eye sahip olmu gibi hissediyor
insan kendini. Chloe'ye ne kadar k olursam olaym, bana olan ilgisi cesaretimi
kryordu. Bu ekilde karlk gren baz kiiler, bandan beri bildikleri gerein
onayland sansna kaplrlar -onlar, kendilerinin zaten sevilesi olduuna
inanmlardr. Ama bir de neden sevildiklerini sorgulayacak kadar gvensizler
vardr ki onlar ikna etmek pek kolay deil dir. Bu gibi talihsizlere kahvalt hazrlama
talihsizliine den sevgililer, sahte iltifatlann tm ikyetlerine hazrlkl
olmaldr.
10. Tartmalara bulunan bahaneler, temelde yatan sorunla karlatrldnda incir
ekirdeini doldurmaz. Bizim tartmamzn bahanesi ilek reeli oldu.
"ilek reelin var m?" diye sordum Chloe'ye kalabalk masay gzlerimle tarayarak.
"ilek yok ama ahududu var, fark eder mi?"
"Fark eder aslnda."
"Brtlen reeli de var."
"Brtlenden nefret ederim, sen seviyor musun?"
"Ben severim, sen niye sevmiyorsun?"

"ren geliyor bana. Yani doru drst bir reelin yok mu imdi?"
"Ne demek doru drst reel? Masada be eit reel var, yalnzca ilekli yok."
"Anlald."
"Neden bu kadar bytyorsun ki?"
"nk doru drst bir reel olmadan kahvalt edemem ben."
"Ama doru drst reeller var, yalnzca senin sevdiinden yok."
"Dkkn uzakta m?"
"Neden?"
"Gidip alacam da ondan."
'Tanr akna daha yeni oturduk u masaya, imdi gidersen her ey buz gibi olacak."
"Gideceim."
"Her ey souyacak dedim, neden srar ediyorsun?"
"Canm reel istiyor da onun iin."
"Neyin var senin?"
"Hibir eyim yok, neden ki?"
"Samalyorsun nk."
"Samalamyorum."
"Evet samalyorsun."
"Canm reel istiyor, ne var bunda?"
"Neden bu kadar zorluk karyorsun ki? Ben kalkp sana kahvalt hazrlyorum,
sense bir reel yznden sylenip duruyorsun. Eer o kadar istiyorsan defol git,
bakasyla ye reelini."
11. Bir sessizlik oldu, Chloe'nin gzleri parlad, sonra birden kalkp yatak odasna
gitti, kapy da arkasndan arpt. Bense masada kalakaldm, odadan gelen alama
benzeri sesleri dinledim ve sevdiimi iddia ettiim kadnn moralini bozduum iin
kendimi salak gibi hissettim.
12. Karlksz ak strapldr ama en azndan emin bir eydir, nk insan
kendisinden baka birini incitme tehlikesine dmez, tek tarafl strabn actatl bir
taraf da vardr aslnda. Ama ak karln bulduunda, insan tek bana ac
ekmenin edilgenliini terk ederek bir bakasn da zebilmenin sorumluluunu
stne almak zorunda kalr.
13. Sorumluluk ne byk yk getirir insana. Chloe'yi incittiim iin kendime
duyduum nefret, bir an iin ona yneldi. Benim iin bu kadar aba harcamas, bana
inanarak zayflk gstermesi ve onu krmama izin verdii iin nefret ediyordum
imdi ondan. Bana di fras vermi olmas, kahvalt hazrla mas, bir de kalkp yatak
odasnda benim yzmden ocuklar gibi alamas ar duygusal, hatta salaka
grnyordu bana. Bana, benim ruh halime gsterdii bu duyarllk hi houma
gitmemiti, gsterdii bu zaaf nedeniyle onu cezalandrmak istiyordum.
14. Neden canavarlamtm byle? Ben hep bir tr Marksist olmutum da ondan.
15. Marx'm bir esprisi vardr, kendisini yelie kabul ede cek kulbe girmeye
tenezzl etmediini syleyerek glerdi kulp yeliinde olduu kadar ak iin de
geerli bu. Bu Marksist dnceyi sama bulup gleriz:
Nasl olur da hem bir kulbe ye olmay isteyip, sonra da kabul edilince artk
istemiyorum?
Nasl olur da Chloe'nin beni sevmesini isteyip, sevdii zaman sinirleniyorum?

16. Bunun nedeni belki de belli bir tr sevginin znde kendimizden, kendi
zaaflarmzdan kamak iin bizden daha gl, daha gzel olana snmay
istemekten kaynaklanyor
Tam, bir kulp, Kadn/Erkek olabilir bu. Sevdiimiz kii sevgimize karlk verirse
(Tanr dualarmz kabul ederse, kulp yeliimizi uzatrsa) o zaman kendi iimize
dnerek o kiiyi neden sevdiimizi anmsamak durumunda kalrz. Yani belki de
istediimiz ak deil, k olacak birini bulabilmek. O kii kalkp da bize inanmaya
balarsa, o zaman biz nasl ona inanrz?
17. Chloe'nin duygusal yaantsn benim gibi bir serseri zerine temellendirmeyi
dnebilmesi bile ok ilginti. Bana biraz k olmu gibi grndne gre, beni
yanl anlam olmuyor muydu? Yine o klasik Marksist dnceye dnyoruz ite;
ak arzulanr ama kabul edilemez, nk gerek benlik ortaya konduunda hayal
krklklar yaanacaktr - zaten yaanm olan bir hayal krklnn (bir anne ya da
babann elinde) gelecee ynlendirilmi halidir bu. Marksistler gerek benliklerini
ylesine kmserler ki her trl yaknlamann onlar birer arlatana
dntreceini sanrlar. Sonradan yitirilecek bir ak armaann kabul etmenin ne
anlam var? Beni seviyorsan, yeterince tanmyorsun diye dnr Marksist,
yeterince tanmadna gre de tanyana kadar sevgine almak delilik olur.
18. Ve ite bu gibi nedenlerle, Ortodoks bir Marksist ile yaplan ibirlii eitsiz bir
efkat dalm ve paylam zerine kuruludur. Karlksz bir akn kurban bir gn
akna karlk bulaca hayaliyle yaarken, Marksist'in bilinaltnda dlerin dler
leminde kalmas gerektii dncesi yatar. Karsndaki insann bu sevginin
farknda olmas bile gerekmemektedir, kendi kendisine verdii deerin bir uzants
olarak fazla aranmamal, fazla destek olunmamal, fazla iyi davranmamaldr ona bakalar neden kendisinden daha ok deer versin ki? Sevdii kii ona tesadfen iyi
davranrsa (seviirse, glerse, kahvalt hazrlarsa szgelimi) Marksist'in ilk drts,
houna gitmediinden deil, hak etmediini dnd iin bu gzellii yok
etmektir. Sevdii kii karlk veriyorsa, bir serseriyi sevdii iin deerini yitirir.
Chloe benimle sevierek, bana iyi davranarak deerini yitirmise, bu belki de bir
Marksistle tehlikeli derecede yaknlaarak kapt Benmikrobundan kaynaklanmyor
muydu?
19. Baka Marksistlerin davranlarna sk sk tank oldum. On alt yamdayken,
okuldaki voleybol takmnn kaptan, hem ok gzel hem de koyu bir Marksist olan
on be yandaki bir kza k olmutum.
"Bir erkek beni dokuzda arayacan syleyip, dokuzda ararsa telefona bakmam
bile," demiti bana, ona kantinden aldm portakal suyunu yudumlarken. "Ne yani,
o kadar sabrsz olunacak ne var? Beni bekleten erkekleri severim ben, saat dokuz
buuk olduunda hl aramamsa ayaklarna bile kapanabilirim."
O yamda bu kzn Marksizmini igdsel olarak alglam olmalym nk her
sylediine ve yaptna ilgisiz davranmak gibi bir aba sarf ettiimi anmsyorum.
Bu abalarm ilk meyvesini birka hafta nce tattm ilk pckle verdi. Ama ok
gzel (ve ak sanatnda voleybolda olduu kadar atlgan) olmasma karn ilikimiz
srmedi. Srekli ge aramaya almak yormutu beni.
20. Birka yl sonra bir baka kzla kyordum ve o da (her iyi Marksist gibi) bir
erkee k olabilmesi iin erkein ona meydan okumas gerektiine inanyordu. Bir

sabah birlikte parkta yrye karken son derece iren, cart mavi bir ka zak
geirmitim zerime.
"Bak sylyorum, u kaza karmazsan seninle dar kmyorum," dedi Sophie
beni merdivenlerde grnce, "aka olmal. Byle bir kazak giymi biriyle
grleceimi sanyorsan yanlyorsun."
"Ne giydiimin ne nemi var Sophie? Parkta yrye kyoruz," diye yantladm,
geri belki ciddi sylyordur diye tedirgin olmam deildim hani.
"Nereye gittiimiz hi nemli deil, bak sylyorum, stn deitirmezsen ben
parka gitmiyorum."
Ama benim de inadm tuttu ve kazam deitirmeyi reddettim. stelik yle bir
savundum ki kazam, ok gemeden Kraliyet Hastanesi'nin bahesi nnden
geiyor, parka doru yol alyorduk. Parkn kapsna geldiimizde, o ana dek
somurtan Sophie kolumu tuttu, beni pt ve sessizlii krarak Marksizmin zn
oluturan cmleyi fsldad:
"zlme, kzmadm ben sana, bu korkun kaza karmadnasevindim aslnda,
szm dinleseydin ne kadar zayf olduunu dnecektim."
21. Marksist'in l, u ikilemli cmleyle zetlenebilirdi demek ki: "Bana kar gel
seni seveyim, zamannda arama seni peyim, benimle sevime sana tapnaym."
Bunu bahvanla uyarlayacak olursak, komunun imenlerinin her zaman daha
yeil olduu inancn ortaya koyan bir komplekstir bu. Bahede tek bana otururken,
komunun imenlerine gzlerimizi dikmiizdir agzllkle (ya da Chloe'nin gzel
gzlerine, san nasl fraladna falan). Mesele aslnda komunun bahesinin daha
yeil ya da bakml olmas (ya da Chloe'nin gzlerinin herkesinkinden daha gzel ya
da ayn frayla baka birinin de san ayn ekilde fralayaca) deildir. O
imenleri daha ye il ve daha gzel klan bize deil, Benmikrobu tamayan
komumuza ait olmasdr.
22. Peki ya komu kalkp da bize k olup, baheyi ayran duvar yktrmak iin
belediyeye bavuracak olursa? imen kskanlmz tehdit etmez mi bu?
Komunun bahesi yava yava cazibesini yitirerek, kendi bahemiz gibi bakmsz,
ruhsuz grnmeye balamaz m? Belki de aradmz daha yeil imenler deil,
bizim olmad iin hayranlk duyabileceimiz (bakml olsun olmasn) imenli bir
bahe bulabilmek.
23. Birinin bizi sevmesi, bizimle ayn gereksinimleri paylatnn bir kantdr. Bir
eksiklik duymasaydk sevmeyecektik belki ama, ayn eksiklikleri bir bakasnda
grmek houmuza gitmez ite. Bir yant aryoruzdur, sorduumuz soruyu buluruz
karmzda. Onlarn da bir idol yaratmak gibi bir gereksinimi olduu ortaya kar,
onlar da aresizdir bizim gibi. Bu durumda, ocuklar gibi edilgen olmaktan, Tannsal
bir hayranlk ve tapnmann ardna saklanmaktan istemeden vazgeerek birini hem
tamak, hem de onun tarafndan tanmak sorumluluunu stmze almak
zorunda kalrz.
24. Albert Camus, kendimizi dank hissetmemize karlk, bakalarnn dardan
baknca hem fiziksel, hem de duygusal olarak son derece derli toplu grnd
gerekesiyle k olduumuzu ne srmt. Tutarl bir yk, sabit bir kiilik, belli
bir yn duygusu hissetmeyince, teki insanlarda bunlar grdmz sanrz.
Chloe ile ilikimde de buna benzer bir durum yok muydu? lk bakta, dardan son
derece denetimli grnen, sabit ve tutarl bir kiilii vard oysa cinsel birleme

sonrasnda onun da belli gereksinimleri olan krlgan ve dank yzn grmtm


(bkz. ekil 6.1). Btn davranlarn toplamndan oluan, Psikopos Butler'n "z"
benlik dediine balanan ve cinsel ekim duyan klasik bir Nietzsche'ci benlik
sorunsal deil miydi bu? Gzyalarnn ardndan da Bob Dylan'n o nl "zerime
yklp kalma (bu gece)"szleri yanklanyordu.
znel Kaos Chloe'nin dlediim btnl ekil 6.1
25. Demek ki arzu edilen insan, dengesizliin geerli oldu u bir alanda, ar
krlganlk ile ar bamszlk arasnda bir denge kurmak zorunda Marksist iin.
Chloe'nin gzyalarnn beni tedirgin etmesi, ona kar duyarllm yanstmasndan
kaynaklanyordu aslnda. Ben kaplmak istemezken, onun ba na kaplmasna
sinirlenmitim. Geri bamszlk da krlgan lk kadar sorun tekil ediyordu bazen,
kimi kadnlarn kibirli ligi, soukluu aka duyulan gereksinimi bile yok etmeye
yeterdi. Chloe'nin ii zordu: Ne benim bamszlm tehdit edecek kadar krlgan ne
de krlganlm yok edecek kadar bamsz olacakt.
26. Bat dncesinde akn yalnzca karlksz kalabilecek Marksist bir altrma
olduunu, zaten karlk grmeyerek beslendiini ileri sren karamsar bir gelenek
vardr. Bu dnceye gre, ak vanlacak bir nokta deil o noktaya giden yolun
kendisidir ve n hedefine ulamas, yani sevdiini elde etmesi (yatakta ya da
baka ekilde) ak kllendirir. Troubadour iirinin tm, cinsellii geciktirmek
zerine kurulu olduu iin, o akmn airleri srekli reddedilenlerin ackl
haykrlarn yineleyip durdu. Drt asr sonra akn nasl beslendiini irdeleyen
Montaigne de ayn dnceyi savunuyordu: 'Ak, bizden kaan yakalamak iin
duyulan lgn arzudan baka bir ey deildir' - Anatole France'n dsturuyla da
rten bir grt bu: 'nsann sahip olduu bir eyi sevmesi alldk bir durum
deildir.' Stendhal de akn ancak k olunan kiiyi yitirme duygusu zerine
temellendirilebileceine inanyordu, Denis de Rougemont ise, 'En ciddi engel, en ok
yelenen engeldir. Tutkuyu oaltandr,' diyordu ve Roland Barthes da tutkuyu elde
edilemez olana duyulan zlem olarak tanmlyordu.
27. Bu dnceye gre, klar zaten srekli zlem duymak We usanmlk arasnda
gidip gelirler. Akn belli bir ortam yoktur, bir yndr ak, arzu duyduuna onu
yakalad ann tesinde arzu duyamaz olur. Dolaysyla ak karln bulmadan
kllenmelidir, nk arzu duyulan elde etmek o arzuyu ldrr. Chloe ile
kendimizi ite bylesi bir Marksist ksrdng iine hapsederek, biri severken
tekinin sevmemesi, biri sevmez olunca tekinin yine sevmeye balamas gibi zaman
iinde kaytszla uzanan yolda bulmamz tehlikesi vard.
28. Ama daha mutlu bir sonu yaand. Ben o kahvaltdan eve zrler dileyerek,
sululuk duygusu ve utan iinde, Chloe'yi yeniden kazanabilmek iin her eyi
yapabilecek halde dndm. Kolay olmad elbette (nce telefonu yzme kapatt,
sonra birlikte olduum kadnlara her zaman byle terbiyesizlik edip etmediimi
sordu), ama zrlerden, hakaretlerden, gzyalanndan ve glcklerden sonra,
Romeo ve Juliet ayn gnn leden sonrasnda Ulusal Film Merkezi'nde Ak ve
lm'n drt buuk seansnn karanlnda yap yap bir sevecenlik iinde ele ele
tutumulard. Mutlu bir son olmutu, yani en azndan imdilik.
29. ou ilikide, Marksist bir durum gelip dayanr kapya mutlaka (genelde akn
karlkl olduu anlald anda) ve nasl sonulanaca, insann kendi kendine
duyduu sevgi ile nefret arasndaki dengeye baldr. Kendi kendine duyulan nefret

ar basyorsa, akna karlk bulan taraf (u ya da bu nedenle) tekinin kendisine


layk olmadn syleyecektir (layk deildir nk kendisinden daha iyi birisiyle
ilikiye girmitir). Ama kendi kendine duyulan sevgi ar basarsa, her iki taraf da
aklarna karlk bulmann karsndakini alalttn dnmeden, karsndakinin
gerekten sevilesi olduunu kabullenebilir.

YEDNC BOLUM
Sahte Notalar
1. k olunan kiiyle henz bir samimiyet kurmadan nce bile onu zaten
tanyormuuz gibi tuhaf bir duyguya kaplabi liriz. Onunla daha nce bir yerde, bir
nceki yaammzda ya da belki ryalarmzda tanmzdr sanki. Platon'un
len'inde Aristofanes, bu ainalk duygusuna ilikin k olduumuz kiinin bir
zamanlar yapk olup da sonra yitirdiimiz "teki yarmz" olduu iddiasn ortaya
atar. Balangta, btn insanlar ift srtl, ift brl, drt elli, drt bacakl ve ayn
bata zt taraflara bakan iki suratl, ift cinsiyetti canllarm. Bu ift cinsiyettiler yle
gl, yle gururluymular ki Zeus onlar ikiye ayrmak zorunda kalm, -erkek ve
dii olmak zereite o gn bugndr, her erkek ve kadn, teki yarsyla yeniden
birleebilmek iin abalayp duruyor demek ki.
2. Chloe ile ben Noel'i ayr geirdik ama yeni ylda Londra'ya dndmzde btn
bo zamanlarmz birbirimize ayrdk, genelde birbirimizin kollarndaydk, sk sk da
yatak larmz paylayorduk. saatleri arasna sktrlan (zleme dayanamadka
gbek bamz haline gelen telefona sarlarak), parkta yryler, kitaplarda
gezintiler ve lokantalarda yemeklerle canlanan, yirminci yzyl sonu kent yaamnn
tipik bir ak yksyd yaadmz. lk haftalar, bir zamanlar ift cinsiyetti olan
gvdemizin teki yansn yeniden kefetmek gibiydi. O kadar farkl konularda

anlaabiliyorduk ki, belli ayrc noktalara karn bir zamanlar ayn gvdenin iki
paras olduumuz sonucuna vanyorduk ister istemez.
3. Filozoflarn topik toplumlar farkllklar barndran bir pota gibi dledikleri pek
grlmemitir, dlerdeki topik toplumlar ayn anlay, dnce ve amalar
erevesinde bir araya gelmi birlik ve benzerlik zerine kuruludur. Chloe ile
paylatm yaam ekici klan da aramzda kurduumuz uyumdu zaten, gnl
ilerinde verilen onca zorlu mcadeleden sonra esprilerini szle bavurmadan
anladm, dncelerini mucizevi biimde paylatm, benimle hemen hemen ayn
eyleri seven ve ayn eylerden nefret eden ve yannda srekli, "Olamaz, ben
de
imdi
ayn
eyi syleyecektim/dnyordum/yapacaktm/anlatacaktm..."
dediim birisini bulmutum sonunda.
4. Aka pheyle bakanlar, bu duygunun insanlar arasndaki farkllklar yok edip,
taraflarn birbiri iinde eriyerek neredeyse tek kiiye dnebilmesini eletirirler
hakl olarak. Bu phe, benzerliklerin farkllklardan daha kolay kabullenilir
olmasndan kaynaklanr (tandk olan yeniden kefetmemiz gerekmez), nk
tandk olan kefetmeye yelteniriz, bizi tedirgin edene yzmz dneriz genelde.
Yani aslnda duyduumuz ak yetersiz malzeme zerine temellendirir, bu cehaleti
de arzularla rtmeye alrz. Oysa ak eletirenlerin de iaret etti i gibi, zaman
bize gvdelerimizi ayran tenin yalnzca fiziksel bir snr olmadn, amaya
abalamann gereksiz olduu daha derin, psikolojik ayrmlarn taycs olduunu
gsterir.
5. Dolaysyla, olgun bir insan ilk grte k olmaz. k olmak, insann atlayaca
suyun ne kadar derin olduunun bilincinde olmasyla balar. ki insan, kendi
gemileri ve siyaset, sanat, bilim ve yemek zerine dncelerini paylatktan sonra
ancak birbirlerini sevmeye hazr hale gelirler; bu yaknlk, karlkl anlay temeline
oturur. Bylesi olgun ilikilerde, kii eini gerekten tand zaman serpilip
bymeye balar ak. Geri akn insann akln da gelebildii dnldnde
(genelde tanmadan k oianiann iine dt bir durumdur bu) birbirini tanmak,
engel de oluturabilir -topya ile gerek arasnda atma yaanabilir.
6. Chloe ile aramzda ho benzerlikler bulmutuk ama Mart aynn ortalarnda yeni
ald bir ift ayakkaby gsterdiinde onun belki de Zeus'un acmasz darbesiyle
benden aynlan te ki yarm olmadn ilk kez dndm tarihi bir kenara yaz
dim. Bylesi bir karara varmak iin belki ok kk bir neden gibi grnecek bu
ayakkab meselesi, ama ayakkab, psikolojik farkllklara kadar uzanan nemli bir
estetik simgeydi bana g re. Gvdenin belli blmleriyle, belli giysiler insana dair
ipular verir: Ayakkablar kazaklardan, baparmaklar dirseklerden, i amarlar
paltolardan, bilekler omuzlardan daha ok ey ifade eder szgelimi.
7. Nesi vard Chloe'nin ayakkablarnn? Nesnel bir bak asyla hibir eyi yoktu
(insan ne zaman nesnel olarak k olur ki?). O gece davetli olduumuz bir partide
giymek iin Cumartesi sabah King's Caddesi'nde bir maazadan almt. Ayakkaby
tasarlayan, topuunu yksek mi alak m yapaca gna karar verememiti belli ki;
parmak ularndaki ykseklik ile topuundaki ykseklik aynyd, bu dolgu topuk
sayesinde dz topuklu gibi grnrken, sivri topuklu bir ayakkab kadar yksekti.
Rokoko arml n ksmnda ise kaln bir kurdeleyle yaplm bir fiyonk ile
yldzlar vard. Son moda, kaliteli, temiz bir ift ayakkabyd ite - ama benim nefret
ettiim trdendi.

SAHTE NOTALAR
8. "Baylmadn m ayakkablarma?" diye sordu Chloe yeni bir ey alm olmann
heyecanyla, "Ayamdan karmayacam bunlar. Ne gzeller deil mi?"
Chloe'ye ktm ama, ayakkablarn birer tutku nesnesine dntrebilecek sihirli
denek her zamanki byy yapamad bu kez.
"Maazadaki btn ayakkablan satn alabilirdim. yle mthi modelleri var ki.
izmeleri bir grseydin."
(O ana kadar hemen her konuda anlatm) Chloe'nin bana gre zevksiz bir ift
ayakkabyla kendinden gemesi son derece artmt beni. Chloe'nin kim olduuyla
ilgili dncelerim, Aristofanes'i eminliim, bu belli hevesi kapsamyordu.
Chloe'nin o ayakkablar satn alrken aklndan geirdiklerinden bile rahatsz
olmutum ve kendi kendime, "Hem bu tr bir ayakkaby, hem de beni nasl
sevebilir?" diye soruyordum.
9. Chloe'nin setii ayakkab, kendi varoluunun (birleik fantezilerimizin
tesindeki) zevklerinin her zaman bana uymayabileceinin, belli konularda birlesek
de bu gr birliinin her alan kapsamadnn rahatsz edici bir anmsatmasyd.
Demek ki birisini tanmaya kalkmak her zaman gzel bir sre olmayabilirdi, ho
benzerlikler zerinde dururken tehdit edici farkllklarla karlamak da olasyd.
Chloe'nin ayakkablanna bakarken, onu grdm andan itibaren dlerimde
kurguladm gzel imgeyi bozar diye onunla ilgili baz eyleri renmemeyi
diledim.
10. Baudelaire, holand kadnla Paris'te bir gn geiren adam anlatyor bir
iirinde. Kadnla birok konuda anlaabildii iin, ruhunu birletirebilecei ideal ei
bulduu sansna kaplyor adam. Birlikte bir bulvarn kesindeki kafeye girip
oturduklarnda, kafenin penceresinden ierdeki zarif mteri lere, kenan altn
yaldzl parlak beyaz duvarlanna bakan yoksul bir ii ile ailesini gryor adam.
erdeki atafat seyreden bu yoksul insanlarn bylenmilii, adamn kendi
pozisyonundan utanp sklmasna yol ayor. Ayn ruh halini kadnn gzlerinden
okuyabilmek iin ona dnyor. Oysa ruhunu birletirmek istedii kadn, u
paozlarn kocaman akn gzleriyle ne kadar dayanlmaz olduunu syleyerek,
garsonu arp onlan kovdurmasn istiyor. Her ak yksnde byle anlar yok
mudur? nsann, kendi dncelerini yanstan bir ift gz aray (trajikomik) bir
gr aynlyla sonulanabiliyor ite -ister snf mcadelesi, ister bir ift ayakkab
zerine olsun.
11. En kolay k olduumuz kiilerin, yznden ya da sesinden okuyabildiklerimiz
dnda pek bir ey ele vermeyenler olduu belki de doru. nsanlar, fantezilerimizde
istenen her ekle girerler. Hayal kurmak havasndaysanz, tren penceresin den
dary gzleyen ekici bir insann barol oynad bir ak yks uydurmak kadar
zevkli bir ey yoktur - Troilus ya da Criseyde ban dnp skc bir sohbete
balamaz ya da kirli bir mendile grltl bir ekilde smkrmezse tabii.
12. Sevgiliyi daha yakndan tanmann yol aabilecei hayal krklklar, insann
zihninde muhteem bir senfoni besteleyip, sonra onu bir orkestrann seslendirmesine
benzer. Dndmz eylerin hayata geirilmesi houmuza gider ama kimi kk
ayrntlarn yerinde olmadna yine de hayflanrz. Kemanclardan biri tekilere
uyum salayabiliyor mu? Flt biraz ge girmedi paraya? Vurmallar biraz fazla

grltl deil mi? lk grte mi k olduumuz kiiler, zihinde bestelenen


senfoniler kadar muhteemdirler. Yani ayakkab ya da edebiyat zevki konusunda
yaanabilecek tm atmalardan, henz pro va edilmemi bir senfoni zamanlama
tutturamayan kemanc ve fltlerden ne kadar uzaksa o kadar uzaktrlar. Ama o
fantezi bir konser salonunda alnd anda zihnimizden kp havalanan o meleksi
varlklar gerek birer varla dnerek kendi zihinsel ve fiziksel (ve genelde tuhaf)
gemileriyle yere inerler -ve o zaman hangi di macununu kullandklarn, ayak
trnaklarn nasl kestiklerini, Bach' deil Beethoven'i dinlediklerini, dolmakalem
deil kurunkalem kullanmay sevdiklerini reniriz.
13. Chioe'nin ayakkablar, ilikinin ilk dneminde fark edilen ve isel fantezilerle
dsal gerekler arasnda kalan sahte notalardan yalnzca biriydi (olabildiince
iyimserlikle sz ediyorum onlardan). Onunla geirdiim her gn, yabanc bir lkeye
uyum salamak gibiydi. Kendi geleneklerimden, kendi tarihimden ayrldka
yabanc dmanlna kaplyordum. Hem corafi, hem kltrel bir deiim
geiriyor, yalnz yaamak ile birlikte yaamak arasndaki bu yersizlik haline almam
gerekiyordu. yle bir durumdu ki bu (szgelimi) Chioe'nin can ara sra ge saatte
gece kulbne, benimse avangard bir filme gitmek isteyiimiz tekinin yerleik gece
hayat ve sinemasal alkanlklarna zt debiliyordu.
14. Tehdit edici farkllklar, temel noktalarda deil (ulusal kimlik, cinsiyet, snf,
meslek) zevk ve dnceler gibi nazik konularda ortaya kyordu genelde. Chloe
makarnay neden o ok nemli iki dakikay unutarak fazladan kaynatyordu? Ben
gzlklerimi neden bu kadar seviyordum? Jimnastiini neden her sabah yatak
odasnda yapmakta srar ediyordu? Benim neden mutlaka sekiz saat uyumam
gerekiyordu? O neden opera ya daha ok gitmiyordu? Ben neden Joni Mitchell'den
holanmyordum? Deniz rnlerinden neden o kadar nefret ediyordu? Benim
ieklere, bahvanla olan direncim nasl krlabi lirdi? Denizar yolculuklar
neden sevmiyordu? Tann'yla ilgili dncelerinde nasl o denli ak olabiliyordu ("en
azndan kanser olana kadar yle")? Bense ayn konuda neden o kadar ketumdum?
15. Antropologlar iin topluluk bireyden nce gelir, bireyi anlayabilmek iin
toplumu anlamak gerektiini sylerler, ister ulus, ister klan, ister aile olsun. Chloe
ailesine pek dkn deildi ama bir Pazar gn Marlborough yaknlarndaki
evlerine davet edildiimizde kabul etmesi iin srar ettim. "Bak grrsn, nefret
edeceksin oradan," dedi, "ama o kadar ok istiyorsan gideriz. mrm boyunca neden
katm anlarsn en azndan."
16. Bamszlna karn, Chloe'yi ev ortam iinde gzlemlemek eitli ynlerini
anlamama yardmc olduu gibi, aramzdaki baz farkllklann kkenlerini kefetmek
asndan da aydnlatc oldu. Budakl Mee Kulbesi'yle ilgili her ey Chloe ile
benim farkl dnyalarn (hatta farkl galaksilerin) insanlar olduumuzu
gsteriyordu. Oturma odas sahte Chippendale mobilyalarla denmiti, hal lekeli
bir kzl kahveydi, duvarlar Trollope ciltleriyle dolu kitap raflar evreliyordu,
oturma odasnda Stubbs'vari resimler vard, bir kedeki saksdan gekin bir bitki
sarkyor ve salyalar akan kpek oturma odasyla bahe arasnda kouturup
duruyordu. Chloe'nin annesi kaln, ilemeli, mor bir kazan altna bol, iekli bir
etek giymiti, uzun kr salarn dank bir atkuyruu yapmt. Adm srekli
unutmasyla (ama yeni isimler uydurmaktaki yaratc yaklamyla) daha da grnr
olan bir kyl kaytszl vard kadnda, zerinde saman saplan bulacam sandm

neredeyse. Chloe'nin annesiyle kendi annemi karlatrarak, bu iki kadnn


ocuklanna ne denli farkl dnya grleri aladn dndm. Chloe tm bunlar
geride brakarak kente, kentin deerlerine ve arkadalanna kam da olsa ailesi
onun ait olduu ortak bir genetik ve tarihsel gelenei temsil ediyordu. Kuaktan
kuaa geen benzerlikleri grmeden edemedim: Annesi de patatesleri kz gibi,
tereyana biraz sarmsak ezip zerine tuz serperek hazrlyordu, o da resimle
ilgileniyordu, hatta ayn Pazar gazetelerini okuyorlard. Babas ise yry yapmay
seviyordu, hafta sonlar beni Hampstead krlanna srkleyen ve babas gibi temiz
havann yararlarn anlatan Chloe gibi.
17. Ne kadar tuhaf, ama yeniydi her ey. ocukluunu geirdii ev, benim tank
olamadm, ama onu anlamak iin sindirmem gereken koskoca bir gemii
canlandnyordu. Yemein byk blm, Chloe ile anne babas arasnda aile
folklorunun geliimiyle ilgili bir soruyant volesi eklinde geti: Sigorta
bykannenin hastane faturalarn demi miydi? Su deposu onarlm myd?
Carolyn emlakdan haber alm myd? Lucy'nin Amerika'da okuyaca doru
muydu? Sarah Teyze'nin romann okuyan var myd? Henry gerekten Jemi ma ile
evleniyor muydu? (Chloe'nin yaamna benden ok nce girmiti tm bu karakterler
- ve insann asla kurtulamad aile balar gibi, ben gittikten sonra da orada
olacaklard).
18. Chloe'nin, anne babasnn gznde bana grndnden ne kadar farkl
olduunu izlemek heyecan vericiydi. Ben onu yardmsever ve bonkr bir kz diye
biliyordum, evdekilere gre buyurgan ve talepkrd szgelimi. ocukluunda anne
babas bir ocuk kitabndan esinlenerek ona Kk Bayan Pompadosso adn takm,
bir minik diktatrm yani. Ben Chloe'nin maddi ve mesleki konularda saduyulu
olduunu dnyordum, babas ise kalkm kznn "gerek dnyayla ilgili en ufak
bir ey bilmediini" sylyor, annesi ise "btn erkek arkadalarn zorbalkla yola
getirdiini" anlatyordu. Zihnimdeki imge ile ailesinin anlatt ykler arptka
Chloe ile ilgili dncelerime, benden nceki yaamyla ilgili ayrntlar da katmak
zorunda kaldm.
19. Chloe leden sonra evi gezdirdi bana. ocukken amcas piyanonun iinde
hayalet yayor dedi diye kmaya korktuu merdivenlerin tepesindeki oday
gsterdi. Annesinin artk atlye olarak kulland yatak odasnda, can skldnda
oyuncak fili Guppy'yi alp sakland kk bir blmeyi de gsterdi. Bahede
yrye ktk, erkek kardeinin Chloe yznden arabay arpt bereli aacn
nnden getik. Komunun evini gsterdi, yazlan orada brtlen toplarm, eski
sahibinin olunu da bir gn okul dnnde pm.
20. Daha sonra bir de babasyla yrye ktm, otuz yllk evliliin epey ilgin
eyler rettii beyefendi bir adamd babas. "Kzmla birbirinizden holandnz
biliyorum. Ben ak konusunda uzman saylmam ama bak sana bir ey syleyeceim.
Kiminle evlendiin pek fark etmiyor dorusu. Severek evlenmisen, sonunda byk
olaslkta soumu oluyorsun ondan. Sevmeyerek evlenmisen, sonunda o kadar da
kt olma dn kefedebilirsin."
21. O akam trenle Londra'ya dnerken, Chloe'nin ocukluk dnyasyla benim
ocukluk dnyam karlatrmaktan bitkin dmtm. Gemiin ykleri,
meknlar bir yandan bylyordu beni, bir yandan da korkutuyordu, tuhaf
geliyordu bana. Onu tanmadan nceki btn o yllar ve alkanlklar, aslnda

burnunun ekli ya da gzlerinin rengi kadar nemli bir parasyd Chloe'nin. O aile
ortam iinde ilkel bir nostalji de duyarak her ilikinin doasnda varolan zorluu
fark ettim - yeni bir insan tanmak, ona kendini anlatmak, almaya almak.
Chloe'de bulabileceim tm farkllklar dnmenin yaratt korkuydu belki bu,
onun bir teki olmas, dnya grlerimizin rtmeyebilecei gereinden
kaynaklanyordu. Tren penceresinden Wiltshire doasn seyrederken, btnyle
anladm, evini, anne babasn ve tarihi zihnimde oktan evcilletirmi olduum biri
iin ocuka bir zlem duydum.

sekizinci bolum
Ya Ak Ya Liberalizm
1. Chloe'nin ayakkablarna ksaca dnecek olursak, o ayakkablar satn alm
olmasnn kendime sakladm dncelerle sonlanmadn sylemeliyim belki.
Evet itiraf ediyorum, o ayakkablar nedeniyle ilikimizin en byk ikinci kavgasn
ettik, gzyalar, hakaretler ve bar arlardan sonra ayakkabnn sa teki
camdan grltyle Denbigh Soka kaldrm na utu. Olay, brakn melodramatik
yann, politik arenada olduu kadar insann kiisel dnyasnda da radikal bir seimi
simgeledii iin felsefi bir sorunsal oluturuyordu: Ak ya da liberalizm arasndaki
seimdi bu.
2. Bu iki terim genelde iyimser biimde zdeletirildii, biri dierinin z gibi
grld iin aralarnda bir seim yaplabilecei gzden karlmtr. Oysa ikisini
ilikilendirmek anlamszdr, nk sevmek ve yaatmak olanaksz gibidir, eer
yaatlyorsak bu genelde sevilmediimiz anlamna gelir. klarn birbirlerine
ettikleri ktlklerin ak bir dmanlk durumu dnda neden
hogrlemeyeceini (hatta kavranamayacan bile) soralm kendi kendimize.
Ayakkablar ile uluslar arasnda benzerlik kurarak, sorular oaltabiliriz de: Sosyal
birlikten, vatandalktan pek sz etmeyen lkeler vatandalarn neden kendi halinde

ama rahat brakrlar? Buna karn, sosyal birlikten, sevgiden, kardelikten en ok sz


eden lkeler sonunda neden kymlara sahne olurlar?
3. "Eee? Beendin mi peki?" diye yineledi Chloe.
"Pek beenmedim akas." "Neden?"
"Bu tr ayakkablar sevmiyorum da ondan. Pelikan gagasna benziyor."
"Gerekten yle mi, bence zarif bir ayakkab." "Hayr, deil."
"yle ite, u topuuna, fiyonguna baksana. Bence harika."
"Bakalm ayn dnceyi paylaan birini bulabilecek misin?"
"Sen modadan ne anlarsn ki."
"Belki de anlamyorum ama bir ayakkab zevksiz mi deil mi grebiliyorum."
"Zevksiz deiller bir kere."
"Hadi kabullen artk Chloe, gerekten ok ktler."
"Kendime yeni ayakkab aldm iin kskanyorsun sen."
"Ben seninle ak konuuyorum o kadar. Bence bu akamki parti iin uygun deiller."
"Harika. Kahrolas ayakkablar zellikle bu akam iin aldm."
"Peki giy o zaman." "Nasl giyebilirim ki imdi?" "Neden giymeyecekmisin ki?"
"nk daha bir dakika nce onlar pelikan gagasna benzettin."
"Evet, benziyorlar."
"Yani partide pelikan gibi mi grneyim istiyorsun?"
"Aslnda istemiyorum tabii. Zaten onun iin sana ne kadar berbat olduklarn
sylyorum."
"Peki neden dncelerini kendine saklamyorsun?" "nk sana nem veriyorum.
Yoksa kim syleyecek sana ayakkablarnn irkin olduunu? Geri benim ne
dndm neden bu kadar nemli olsun ki?"
"Senin de beenmeni isterdim de ondan. Senin de beeneceini umarak almtm
ama sen kalkm onlar giyince tuhaf bir yarata dneceimi sylyorsun. Her
yaptm yanl olmak zorunda m?"
"Hadi, byle syleme imdi. yle olmadn biliyorsun." "Baksana ayakkablarm
bile beenmiyorsun." "Ama geri kalan hemen her eyini beeniyorum." "O zaman u
ayakkablar neden grmezlikten geliniyorsun ki?"
"nk sen daha iyisini hak ediyorsun."
4. imdi size bu melodramn tmn anlatacak deilim,
Chloe'nin birka dakika sonra (belki de yalnzca gstermek amacyla)
ayakkablardan birini ayandan kartarak bana attn, benim de (belki biraz
aptalca ama) yakalamak yerine yaydan frlam bu okla vurulmamak iin eildiimi,
dolaysyla ayakkabnn arkamdaki pencereden camlan da indirerek soka
boyladn sylemem yeterli sanrm.
5. Ak ve liberalizmin ikilemleriyle atelenmiti tartmamz. Chloe'nin
ayakkablarnn ne nemi vard ki? Onun o kadar gzel baka taraflar vard ki imdi
kalkp u ayrntya ki litlenmi olmam marklk olmuyor muydu? Herhangi bir
arkadama sylediim kibar yalanlan ona da syleyemez miydim? Tek bahanem
onu seviyor olmam, onun benim idealim olmasyd -ayakkablan dnda tabii bu
kk hatasn yzne vurmam da bundan kaynaklanyordu, bir arkadama asla
yapmazdm bunu (nk bir arkadam zaten ideallerimden uzak olurdu, daha
dorusu bir arkadamda ideallerimi aramak aklmn ucundan bile gemezdi). Onu
sevdiim iin sylemitim o szleri - baka da savunmam yoktu.

6. Daha idealist olabildiimizde, romantik ak Hristiyan sevgisine benzetiriz: "Seni


bir btn olarak seviyorum" diyebilen, koulsuz, snrsz, her ayakkaby seven, her
eyi kabullenebilen evrensel bir duygudur bu. Ancak klar, Hristiyan sevgisinin
yatak odasna geerken tkendiini bilirler. nk zel deil, evrensel bir mesaj
vardr o tr akn, ve zaten b tn kadnlarla erkeklerin, birbirlerinin horlamasn
duymayan komularn birbirlerini sevmeleri gerektiinden sz eder.
7. Romantik ak belli bir gvde zerinden konuur, genellenemez, tekillikle ilgilidir.
Gl, illeri, kahkahas, dnceleri, bilekleri Komu B'ninkinden farkl olduu
iin Komu A'ya k olunur, olay budur. Sevgiyi kriterlere ayrarak bu zor konuyu
grmezlikten gelen sa, bylece akn doasnda varolan ktl de gz ard etmi
oldu. Zaten aka acy katan o kriterlerdir, Komu A'y Komu B'ye dntrmeye ya
da Komu B'yi evlenmeden nceki idealize ettiimiz B haline getirmeye
altmzda ayakkablar uumaya, boanma davalar almaya balar. te O
sabrszlmz, mkemmelliyetiliimiz ve sonunda da hogrszlmz,
dlediklerimiz ile zamann bize gsterdii arasndaki o gri alanda filizleniyor.
8. Bir tek camclarn ilgilenebilecei bir konu deil bu bakn, bu dargrllkler asla
tek tarafl deildir. Benimle ilgili belki bin bir ey vard Chloe'yi deli eden: Ruh halim
neden sk sk deiiyordu? Bir asrlkm grnen bir paltoyu hl giymekte neden
srar ediyordum? Uyurken neden yorgan hep yataktan dryordum? Saul
Bellovv'un neden o kadar iyi bir yazar olduunu dnyordum? Neden hl
tekerlein byk bir blmn kaldrmda brakmadan park etmeyi
renememitim? Neden ayaklarm hep yatan zerine koyuyordum? Yeni Ahit'te
sz edilen sevgi byle deildi, ne ilgisi olacakt irkin ayakkablarn, dilerin
arasnda kalm bir para marulun ya da yanl da olsa inatla Bukleye
Tecavz'*{The Rape ofthe Lock, Alexander Pope [1712-1714]} kimin yazd
konusunda inatlamann orada sz edilen sevgiyle? Ama tm bunlar evcilletirme
adna, tekini belli bir kalba sokmak iin giriilen gnlk uralard. dealimizle
gerei birbiri zerinden geen iki daire eklinde dnrsek, ettiimiz kavgalarla o
farkllklar yarm ayn yok etmeye altmz, yani iki daireden tek daire
oluturmaya altmz syleyebiliriz.
ekil 8.1
9. Peki var myd bunun bir bahanesi? Btn anne babalarn, generallerin, Chicago
ekol iktisatlarnn ve Komnistlerin bakalann krmadan nce bavuracaklar o
bildik dizelerden baka - Sana nem veriyorum, dolaysyla seni krabilirim, sana
nasl olman gerektiini syleyerek onurlandryorum aslnda, dolaysyla
incitebilirim seni.
10. Chloe ile eer arkada olsaydk, asla bu kadar tartmazdk. Arkadalar arasnda
belli terbiye ve uygarlk ifreleriyle kurgulanm belirli bir mesafe vardr, dmanca
drtleri bastran bir biyolojik yabanclk klfdr bu. Oysa Chloe ile ben, artk
korunarak sevimiyorduk: Birlikte uyumak ve ykanmak, dilerimizi fralarken
birbirimizi seyretmek, tekinin yap yap duygusal bir film izlediinde aladna
tank olmak, aramzdaki klf yrtm ve yalnzca ak hastalna deil, madalyonun
teki yzne, yani tacize de zaman zaman kaplmamza yol amt. Birbirimiz
hakknda bildiklerimizden dolay birbirimize artk sahip olduumuzu, neredeyse
lisansl olduumuzu sanyorduk: Seni tanyorum, dolaysyla bana aitsin. Akmzn

kronolojisinde kibarln (arkadaln) cinsel ilikiden sonra sona ermi olmas ve ilk
kavgamzn ertesi sabah kahvaltda km olmas rastlant deildi.
11. Klfn yrtlmasyla, tekel mallar serbest pazara dm ve genelde (insafa
kalm) insann kendi dnceleriyle snrlanan gerginliklerin ayyuka kmasna
neden olmutu. Freud'u bir dille ifade edecek olursak, artk yalnzca kendi
speregoego atmalarmz deil, bir bakasnnkileri de yayorduk (bkz. ekil.
8.2). Gelgitlerin yalnzca ego A ile ego B arasnda gidip gelmesi ak douruyordu:
Superego A superego B'ye saldrdnda ise ayakkablar umaya balyordu.
ekil 8.2
12. Hogrszln temelinde neyin doru neyin yanl olduuna ilikin belli
kavramlar ile bakalanna ille de doru yolu gsterme arzusu yatar. Chloe ile bir gece
Eric Rohmer'in filmlerini tartrken (o nefret ediyor, bense baylyordum), Rohmer'in
filmlerinin izleyen kiiye gre deiebileceini, hem iyi hem de kt olabilecei
olasln gz ard ediyorduk. Tartmamz, farkl bak alarnn geerliliini teslim
edeceimize, tekine kendi dncesini dayatma egzersizine indirgenmiti.
Chloe'nin ayakkablarndan nefret ederken, aslnda benim onlar sevmemi olmama
karn, ille de sevilesi olmadklar gereini gz ard ettiim gibi.
13. Zaten kiiselden evrensele geilmesinden, kiisel deer yarglarn
evrenselletirip bir kz ya da erkek arkadaa uygulamaya kalkmaktan (ya da bir
lkenin tm vatandalarna), Benim iin iyi'nin, Bence bu senin iin c/e/y/'ye
dnmesinden douyor zorbalk. Chloe'nin de benim de belli konularda
dorularmz vard ve bunlar, birbirimize uygulamaya kalktmz evrensel
dorulara dnyordu ister istemez. Akn zorba yan, eimizi (gya sevgiden)
grmek isteyebilecei bir filmi grmekten, satn almak isteyebilecei bir ayakkaby
almaktan alkoymak ve evrensel doru kisvesi altnda olsa olsa (en iyi koullarda
bile) kiisel bir deer yargsn kabul etmeye zorlamaktr.
14. Politikann akla badamad sanlr ama Fransz Dev rimi'nin kanla lekeli
tarihinde ya da Faist ve Komnist deneylerde ayn tr bir ak kurgusu bulmak olas
deil mi? Yine de gien gerekler karsnda, o farkllklar yarm aynn yaratt
sabrszlk (baltal adamn sabrszl) sz konusu deil mi? Akn politikas Fransz
Devrimi'nin ayyuka km tarihiyle balyor, devletin vatandalarna yalnz
hkmedecei deil, onlar sevmeye de kalkaca teklif edildiinde (tecavzde de bu
kadar seim hakk brakrlar insana), vatandalarn da ayn ekilde karlk verecei
varsaylyordu - yoksa giyotine... Devrimlerin balangc, arpc bir biimde baz
ilikilerin balanglarna benziyor - birlie verilen nem, ulusun/iftin gcne olan
inan, bencillikten vazgemek, benliin snrlarn yok etmek, tm srlardan
kurtulmak arzusu (karmdakinden korkmak da ok gemeden k paranoyasna
ve/ya gizli polisin ortaya kmasna yol aar).
15. Ak ile kane politika ayn toz pembe havada balad gibi, ikisinin sonu da
ayn derecede kanl olabilir. Zorbalkla son bulan aklara, ulusun gerek karlarn
yrekten d ndklerine dair sarslmaz inanlarn bu inanca ters den herkesi
ldrerek hakl karan hkmdarlara aina deil miyiz? Ak bir inansa eer (ki
bunun yan sra daha birok eyse) dargrl bir inan olabilir ancak, nk hibir
inan fkesini onu kabul etmeyenler ve inanszlardan karmaktan alkoyamamtr
kendini. Baka bir deyile, insan bir eye inand anda (la patrie, Marksizm-

Leninizm, Nasyonal Sosyalizm), o inancn gc, tm seenekleri kendiliinden yok


etmek durumundadr.
16. Ayakkab olayndan birka gn sonra gazete ve st almak iin bakkala gittim.
Bay Paul, dkknda st kalmadn, ama biraz beklersem gidip depodan
getirebileceini syledi. Dkknn arka tarafna giderken, kahverengi deri
sandaletlerinin iine gri, kaim bir ift orap giymi olduunu fark ettim. nanlmaz
lde irkindiler, ama tuhaf, son derece de sradan grnyorlard. Chloe'nin
ayakkablanm grnce neden ayn soukkanll gsterememitim? Bana gnlk
ekmeimi satan bakkalma gsterdiim kibarl, sevdiim kadna neden
gsteremiyordum?
17. Dayak atanyiyen ilikisini deitirme arzusu, siyasal dncede epey bir
zamandr baskn. Hkmdarlar, vatandalarna neden kibar davranmyorlar,
sandaletleri, muhalifleri ve eitlilii ho grmyorlard? Liberal dnrlere gre,
liderler artk vatandalarn sevdikleri iin hkm srdklerini sylemekten
vazgeip, faiz oranlarn indirmeli, trenlerin zamannda kalkmasn salamal.
tenlik dediin byle olur.
18. Temkinli politikann en byk savunucusu, 1859 ylnda sevgisiz liberalizmin
klasik savunusunu, devletin vatandala rn rahat brakarak ayakkablarn
deitirmesini, belli kitaplar okumasn, kulaklarn temizlemesini ya da di iplii
kullanmasna karmamasn rica eden (ne kadar iyi niyetli de olsa) zgrlk
zerine'yi yazan John Stuart Mill'dir. Mill bir ulusun (Robespierre'in Fransas'n
unutmayalm) "her vatanda nn zihinsel disiplini ve derin ortak karlar" zerinde
dnmesi gerektiini hissetmi olsa bile, modern devletin olabildiince kendini
ekerek vatandalarn kendi halinde brakmas gerektiini ne sryordu. Bir
ilikide tacize urayan ein bi raz rahat braklmak iin yalvarmas gibi, Mili de
devletin vatandalarn kendi halinde brakmasn istiyordu:
"Adn hak eden tek zgrlk, bakalarn zgrlklerinden alkoymadmz ya da
kendi zgrlmz elde etmek iin onlarn abalarn engellemediimiz srece
kendi dorumuz dorultusunda, kendi bildiimiz yolda ilerlemektir... Uygar bir
toplumda belli insanlar zerinde g kullanmann tek hakl gerekesi, bakalarn
korumak olmaldr. Fiziksel ya da ahlaki anlamda menfaatler, yeterince hakl bir
neden deildir."{ zgrlk zerine, John Stuart Mili, Cambridge niversitesi Yay.
1989}
19. Mill'in ifadeleri yle mantkl ki, bu ilkeleri kiisel dn yaya uyarlamak mmkn
deil mi? Geri bir ilikiye uyarlan dnda, Mill'in bak as ekiciliini byk
lde yitiriyor. Sevginin oktan buharlat, iftin ayr yatak odalarnda yatt, ie
gitmeden nce mutfakta bulutuklarnda bir iki laf ettikleri, iki tarafn da karlkl
anlaytan umudu keserek anlayla karlanan yanl anlalmalarla geinmeye
alt, akam yemeinin oban yahnisi srasnda kibarlklar, yaamlarna sinmi
duygusal iflasn yaratt sabah saat bunalmlaryla geen khnemi bir evlilii
akla getiriyor.
20. Ak ile liberalizm arasndaki seime dndk yine, bir se imdirbu, nk ikincisi
ancak mesafeli bir dostlukta ya da kaytszln hkim olduu bir ilikide elverili
grnyor. Bakkaln sandaletleri sinirlerime dokunmuyordu nk umrumda
deildi, ondan gazetemi ve stm alyordum, o kadar. Ona ruhumu amak ya da
onun omzuna yaslanp alamak gibi bir arzum yoktu, dolaysyla ayana ne giydii

de beni ilgilendirmiyordu. Ama Bay Paul'e k olmu olsaydm, sandaletlerini bu


denli kaytszlkla karlayabilir miydim, yoksa bir an gelir de (elbette akmdan),
yle bir ksrerek, farkl bir ayakkab almas gerektiini syleyecek noktaya gelmez
miydim?
21. Chloe ile olan ilikimin terr boyutlarna hi varmama s, ak ile liberalizm
arasndaki seimi, pek az ilikinin ve i kane politikacnn (Lenin, Pol Pot,
Robespierre) sahip olmad bir malzemeyle yumuatabilmemizden
kaynaklanyordu, (yeterince olsa) hem devletleri, hem iftleri hogrszlkten
kurtarabilecek bir malzemeydi bu; espri anlay denen ey.
22. Devrimcilerin de klar gibi ciddi olma eilimi iinde olmalar nemli saylabilir.
Stalin'le akalamak, Gen Werther'le akalamay hayal etmek kadar g - ikisi de
farkl alardan da olsa, an derecede ciddi grnyorlar. Ve glme yeteneksizlii,
insani olan fark edebilme yeteneksizliine yol ayor; bir toplumun ya da ilikinin
doasndaki ztlklar grememek, arzularn okluu ve atmasn sezememek,
insann einin arabay asla doru drst park edemeyeceini, ykandktan sonra
banyoyu temizlemeyeceini ya da Joni M itch eli' i sevmekten vazgemeyeceini ama yine de bizi sevebileceini kabullenme gereksinimi gibi.
23. Chloe ile baz farkllklarmz grmezlikten gelebiliyorsak, bunun tek nedeni
kiiliklerimizdeki krdmlerle lgili espri yapabilmemizdi. Ben Chloe'nin
ayakkablarndan hl nefret ediyordum, o hl seviyordu, ben onu seviyordum ve
(pencere cam yenilendikten sonra) olay espriyle geitirebilmitik. Tartmalar ne
zaman biraz atelense, kendimizi camdan atacamz yolunda tehditleri savurarak
tekini gldrebiliyor, dolaysyla gerginlii yok edebiliyorduk. Ben hl eskisi
kadar kt araba kullanyordum ama bylece "Alain Prost" lakabn edinmitim,
Chloe'nin fedakrlklarna dair sylenmelerini bazen yorucu buluyordum ama ben
de ona "Jean d'Arc" diyerek geitiriyordum. Mizah, dorudan bir atmay
engelliyor, baz eyleri sylemeden tekini eletirme olanan tanyordu "Bu
espriyle, sylemeye gerek kalmadan x'ten nefret ettiimi bildiriyorum sana -glmen,
eletiriyi dikkate aldnn gstergesidir"
24. Farkllklar akaya dntrememek, iki kiinin birbirlerini artk sevmediine
(en azndan akn yzde doksann oluturan abay gstermeyi artk arzu
etmediine) dair bir iaret saylabilir. deallerimiz ile gerekler arasndaki duvar
esprilerle boyamtk: Her esprinin altnda farkllklara dair bir uyar, hatta hayal
krkl vard ama stesinden gelinmi bir farkllkt bu -ve dolaysyla bir kyma
gerek kalmadan geitirilebiliyordu.

DOKUZUNCU BOLUM
Gzellik
1. Gzellik mi ak dourur, ak m gzellii? Chloe'ye g zel olduu iin mi
ktm, yoksa Chloe ona k olduum iin mi gzeldi? Etrafmzdaki saysz
insann arasnda, (telefonda konumakta olan ya da banyo kvetinde yanmza
uzanm sevgiliye bakarak) arzumuzun neden zellikle bu yz, bu az, burun ya da
kulak zerinde odaklandn, boynunun kvrm ya da yanandaki gamzenin
mkemmellik ltlerimizi nasl bylesi kesin bir biimde tatmin edebildiini merak
edebiliriz. k olduumuz insanlar gzellik sorunsalna dair farkl zmler
getirirken, bir yandan da ak estetiimizi, stelik suratlarnn haritas kadar zgn ve
zel klacak biimde yeniden ekillendirmeyi baarabiliyor.
2. Marsilio Ficino'ya (1433-99) gre ak "gzellie duyulan arzu" ise, Chloe bu
arzuyu ne ekilde doyuruyordu? Chloe'ye kulak verecek olursak, hibir ekilde. Ne
kadar telkin edilse de bir hilkat garibesi olmadna onu ikna etmek olanaksz
gibiydi. Burnunu ok kk, azn ok byk, enesini sradan, kulaklarn
fazlasyla yuvarlak, gslerini kk, ayaklarn byk, ellerini geni, bileklerini
ar ince buluyor, gzlerinin yeterince yeil, salarnn yeterince dalgal olmadnda
srar ediyordu. Elle ve Vogue dergilerinin sayfalarndaki yzleri ii giderek
seyrediyor ve adil bir Tanr kavramnn -kendi fiziksel grnts nda- hibir
anlam tamadn sylyordu.
3. Gzelliin nesnel bir standarda gre llebileceine inanan Chloe, kendisinin bu
standarda ulaamadn dnyordu. Adn koyamyordu ama, Platonik gzellik
kavramna yrekten balyd, dnyann tm moda dergilerinin editrleriyle
paylat ve ayna nnde kendi kendinden nefret etme duygusu alayan bir estetik
anlay vard. Platon'a ve Vogue'un editrne gre, lml gvdelerin az ya da ok
benzedii, gvdenin belli blmleri arasndaki orantdan kaynaklanan ideal gzellik
diye bir ey vardr. Gzel bulduumuz her ey, der Platon, o ideal gzelliin bir
parasdr ve dolaysyla evrenselzellikler sergilemelidir. Gzel bir kadna bakn,
gzelliinde, klasik bir tapnan kurgusunda varolan dengeden farksz bir
matematikseloran olduunu greceksiniz. Bir derginin n kapandaki yz grse,
ideal gzellie yaklaabilen insani bir ortalama olduunu ne srerdi herhalde
Platon (Chloe de o yze ite bu nedenle tapnyordu. Yatan zerinde oturmu
salarn kuruturken, bir yandan da nndeki derginin sayfalarn evirerek o
sayfalardaki mankenlerin rahat pozlarn suratn bin bir ekle sokarak karikatrize
ettii zamanki grnts hl gzlerimin nnde). Chloe, burnunun lsyle
dudaklarnn ls uymad iin utanyordu. Burnu kk, dudaklar ise iriydi;
demek ki suratnn ortasnda Platonik bir uyumsuzluk sz konusuydu. Platon, ancak
ayr elerin uyumu durumunda bir nesnenin dinamik bir duraanlk ve btnle
kavuabildiini sylemiti, demek ki onda eksik olan buydu. Platon eer, yalnzca
"l (metron) ve orant (simetron) deerlerinin kati olarak gzellik ve
mkemmellii dourduunu" sylemise, o zaman Chloe'nin yznde gzellik ya
da mkemmellik aramak bounayd.

4. Yzndeki uyumsuzluklar bir yana, Chloe gvdesinin geri kalan blmn daha
da orantsz buluyordu. Birlikte ykandmzda karnndan bacaklarna akan sabunlu
sular seyretmeye ne kadar hayran da olsam, kendisi aynaya baktnda mutlaka bir
dengesizlik bulurdu - ne demek istediini ise ben hi anlayamadm. Leon Batista
Alberti (1409-72) olsa belki grrd, nk o gzel bir gvdenin, alt yz paraya
blnnce bu noktalar arasndaki szde ideal mesafeleri ortaya koyduuna,
heykeitraiarm da bilmesi gereken belli oranlar olduuna inanmt. Heykel zerine
adl kitabnda, Alberti gzellii "znesi ne olursa olsun, bir ey eklendii, yok
edildii ya da deitirildii takdirde bozulan bir orant ve balant ile bir btn
oluturan, tm blmler arasndaki uyum" olarak tanmlamt. Chloe'ye gre ise,
doann zaten bozduu vcudunun hemen her taraf bir ekleme, kartma ya da
deime ileminden geirilebilirdi.
5. Ancak Platon'un da Leon Battista Alberti'nin de (hesaplamalar ne kadar salam
ise de) estetik kuramlarmda bir eksiklik olduu ak, nk ben Chloe'yi fena halde
gzel bulu yordum. Onu neden bu denli ekici bulduumu betimlemekte biraz
glk ekiyorum. Yeil gzlerine, kara salanna, dolgun dudaklarna m
vurulmutum? Bir insann neden ekici olduunu, tekininse neden ekici
olmadn szcklerle anlatmann her zamanki zorluu nedeniyle yant vermekte
duraksyorum. Burnunun zerindeki illeri ya da boynunun kvrmn ne
srebilirim ama, onu ekici bulmayan birisini ikna edebilir mi bunlar? Gzellik, ne
de olsa kimsenin kimseyi ikna ede bilecei bir konu deil. Aama aama gstererek,
sonunda tartlmaz bir sonuca varlabilecek matematiksel bir forml olmaktan ok
uzak. Erkeklerle kadnlarn ekicilii konusundaki mnazaralar, bir resmin bir
dierinden daha deerli olduunu kantlamaya alan sanat tarihileri arasndaki
mnazaralara benzer. Van Gogh'unki mi Gauguin'inki mi? Birini ya da tekini
savunmak iin, sz konusu resmi szcklerle yeniden betimlemek gerekir
("Gauguin'in Pasifik Okyanusu zerindeki gkyzn yanstan iirsel dehas..."na
kyasla "Van Gogh'un mavilerinin VVagnerVari derinlii...") ya da teknik ve
malzeme konusunda aklamalar yapmak ("Van Gogh'un son yllarnn
Davurumcu duyarll..." "Gauguin'in Cezanne'vari izgisellii..."). Ancak tm
bunlar, gerekte bir resmin neden baarl olduunu, bizi etkisine alp, gzelliiyle
yakamzdan kavradn anlatmaya yetiyor mu? Ve ressamlar, kendileriyle ayn
ada yaam sanat tarihilerini hep kk grm olduklarna gre, bu belki de ie
dnk bir kendini beenmilikten ok, resmin dilinin (gzelliin dili) szcklerin
diline aktarlamayacan hissetmi olmalarndan kaynaklanyordu.
6. Bu nedenle betimlemeyi umduum olgu gzellik deil, Chloe'nin grntsne
ynelik benim znel grm olmaly di. Evrensel deeri olan estetik bir kuram
ortaya attm iddia etmeye yeltenmiyordum zaten, bakalarnn ayn vcutta ayn
mkemmellikleri grememe olasln da gz nnde bulundurarak benim
arzularmn kendilerine setikleri yuvaya iaret ediyordum o kadar. Bu tavrm,
gzelliin nesnel bir kriter olduunu ne sren Platonik dnceden uzaklaarak,
estetik yarglarn "ancak znel temellere dayandrlabileceini" savunan Kant'n (Saf
Akln Eletirisi'nde ortaya koyduu) grlerini benimsememi zorunlu klyordu.
7. Kant estetik yaklam, bir gvdeye znel bakn, o gvdenin oranlarndan daha
byk nem tadn ileri srer. Ay n gvdenin birine gzel, tekine irkin
grnmesini baka nasl aklayabiliriz? Gzelliin, bakan kiinin bak asndan

kaynakland olgusunu, ayn uzunluktaki iki izginin, ulanndaki farkl ynelimli


oklar nedeniyle farkl uzunluklardaym gibi grnd nl Mller-Lyer
illzyonuyla (bkz. ekil 9.1) karlatrabiliriz. Uzunluun yerine gzellii koyarsak,
benim Chloe'ye bakm, o iki izginin ucundaki oklar gibi iliyordu; nesnel bir
bakla tpatp alglanabilecekken, Chloe'-nin yzn daha farkl, daha gzel (daha
uzun) alglamamn altnda yatan ite buydu. Ona duyduum ak, her ne kadar
hayali de olsa, ayn uzunluktaki iki izginin ucuna yerletirildiinde bir farkllk
izlenimi douran oklar gibiydi.
zgn, sevilesi bir yeni yorumu olarak gryordum. Dilerinin arasndaki boluu
grmezlikten gelmek bir yana, iim gidiyordu o bolua.
Platonik Diler
ekil 9.2
Kant diler
ekil 9.1 Mller-Lyer illzyonu
8. Stendhal'in o bilinen tanmyla gzellik "mutluluun ko sulu", ki bu tanm
blmler arasnda mkemmel bir uyumdan sz eden Platonik dncenin
sertliinden epey uzak. Chloe'ye klasik bir mkemmelliyet bahsedilmemiti belki
ama gzeldi yine de. Gzel olduu iin mi beni mutlu ediyordu, yoksa beni mutlu
ettii iin mi gzeldi? Bir tr ksrdng sz konusuydu: Beni mutlu ettii zaman
Chloe'yi gzel buluyordum, gzel olduu iin beni mutlu ediyordu.
9. Ancak benim ona duyduum ilginin farkl yan, arzularmn o belli yerlere
odaklanmamas, aksine, Chloe'ye Platonik bir perspektiften bakan birinin zellikle
irkin bulabilecei hatlarn beni cezbetmesiydi. Yznn, bakalarnn pek fark
etmeyecei, tuhaf hatlarna ilgi duyduum iin bbrleniyordum bile. Szgelimi iki
n dii arasndaki boluu (bkz. ekil 9.2) idealden uzak bir defo olarak deil, di
mkemmelliinin
10. Bu gizlilie, arzularmn karmaklna ve kimsenin, Chioe'nin dilerinin benim
iin ne anlama geldiini tahmin bile edememesine baylyordum. Bir Platoncu'nun
bakyla gzel saylamazd, hatta baz alardan irkin bile bulunabilirdi ama onun
gzelliinde, Platonik mkemmelliyet tayan bir yzde eksik olan bir ey vard.
Gzellii, irkinlik ile klasik mkemmelliyet arasndaki titreimlerde ortaya
kyordu. Yeri yerinden oynatan bir yzn her zaman mimari bir biimsellii
yoktur: ki renk arasnda dnen ve hareket ettike nc bir rengin glgelerini
yanstan bir nesne gibi hareketli bir ey de olabilir. Mkemmellik biraz zorbalk gibi,
hatta bkknlk verici, izleyiciyi gz ard eden, ba sonu belli olan, dogmatik bir ey.
Gerek gzellik llemez nk deiken bir eydir, farkl alardan grnr
yalnzca ve o zaman bile her kta ve her zaman deil. irkinlikle tehlikeli bir
biimde flrt eder, risklere girer, matematiksel orant kurallarna gelmez, nk
albenisini zaten irkin de grnebilen taraflarndan alr. Gzelliin, irkinlikle
hesapl bir riske girmesi gerekebilir.
11. Proust klasik anlamda gzel kadnlarn hayal gcnden yoksun erkeklere
braklmas gerektiini sylemiti, Chloe'nin dilerinin arasndaki boluu hayal
gcm harekete geirmeyi baard iin o kadar tahrik edici bulmam belki bundan
kaynaklanyordu. O kk bolukla oynamak, onu kapatmak, yeniden amak, dilimi
arasnda gezdirmek gibi oyunlar oynamaktan zevk alyordum. O boluk sayesinde
Chloe'nin di yapsnda yeni dzenlemeler yapabiliyordum. Chloe'nin gzellii baz

yaratc deiiklikleri kaldrabilecek lde mkemmellikten uzakt. Yznde hem


gzellik hem irkinlik saylabilecek zellikler bulunduu iin, hayal gcm
gzelliin o inceldii yerden kopabilecek ipine tutunmak gibi bir ilev stlenmiti.
Bu belirsizliiyle, Chloe'nin yz Wittgenstein'in ayn imgede hem bir rdek hem de
bir tavan bulunan rdektavanyla karlatrlabilirdi, sanki Chloe'nin hatlar da iki
farkl yz barndryordu.
ekil 9.3 Wittgenstein'in rdek-Tavan
12. Wittgenstein'in rneinde durum izleyicinin tavrna bal byk lde: Hayal
gc rdek aryorsa rdek bulur, tavan aryorsa, o zaman onu da bulur. kisinin de
kantlan mevcut, dolaysyla izleyicinin eilimi, zihinsel durumu nem tayor.
Chloe'nin bana gzel grnmesinin nedeni (rdek gibi grnmesi yerine) elbette ki
akt. Ak ve belli bir biimde daha orantl bir yz sememi olmasndan dolay bu
akn daha sahici olduunu bile hissediyordum. Vogue'un editr dergisinin bir
saysna Chloe'nin fotoraflarn basmaktan kanabilirdi belki ama, bu durum,
ironik bir biimde benim ona duyduum arzuyu arttryordu, nk onda bulduum
tekillii kantlyordu. Klasik orantlara sahip bir insan "gzel" bulmak ne denli
zgn olabilir? ki di arasndaki bolukta gzellik bulabilmek, kesinlikle daha
youn aba, daha zengin, Proustu bir hayal gc gerektirir. Chloe'yi gzel bularak,
bildik olana kaplmamtm ve onun yznde bakalarnn belki de gremedii bir
ey grmtm: Yzne ruh vermitim.
13. Bir Yunan heykeline benzemeyen trde gzelliin barndrd tehlike, rizikonun
tutup tutmayacann fazlasyla izleyiciye bal olmasdr. Hayal gc, dilerin
arasndaki boluktan skld zaman, iyi bir ortodontiste gitmenin zaman gelmemi
midir? Gzellii belirleyen bakan kiiyse, o kii baka bir yere bakmaya karar
verdiinde ne olacak? Ama belki de Chloe'nin albenisi buna balyd. znel bir
gzellik kuramnn olmazsa olmaz koulu, gzlemcisidir.

ONUNCU BOLUM
Ak Szckleri
1. Mays aynn ortasnda Chloe yirmi drdnc ya gnn kutlad. Piccadilly'de
bir maazann vitrininde grd krmz bir kaza beendiini epey zamandr
belli ediyordu, benim de bir akam nceden i dnnde o maazaya urayp satn
aldm kaza, pembe kurdeleli mavi bir kada sard lar. Ancak hediye paketinin
zerine ilitirilecek kart yazmaya gelince epey dndm, Chloe'ye onu sevdiimi
henz sylememi olduumu fark etmitim.
2. Bu konuyu ona amaya karar vermemde alacak bir ey yoktu (zellikle de
krmz bir kazak eliinde), ama imdiye dek hibir ey sylenmemi olmas nem
tayordu. O kazak da aramzdaki akn bir simgesi saylabilirdi elbette ama bizim
artk konuyu ynl giysilerin tesinde bir dile tamamz gerekiyordu. Ak
szcyle ekillenmi ilikimizin zn oluturan bu olgudan hi sz edilmemiti
nedense, ya sz etmeye deer bulunmamt ya da ok nemli olduu iin nasl
sylenecei zerinde yeterince durulmamt.
3. Chloe'nin neden bir ey sylemediini anlamak daha kolayd. Szcklere kar
pheliydi o. "insan konua konua sorun
yaratabilir,"demiti bir keresinde ve dil, sorunlarn domasna nasl yol aabiliyorsa,
ak da onun araclyla tahribata urayabilirdi. Bana anlatt bir yky
anmsadm. Chloe on iki yandayken, ailesi onu bir genlik rgtnn dzenledii
bir kampa gndermi.
Orada, kendi yat olan bir ocua delicesine k olmu ve epey bir tereddt ve
kzarp bozarmalar sonrasnda gl evresinde birlikte yrye kmlar. Gl
kysnda glgeli bir noktaya geldiklerinde, ocuk ona oturmasn sylemi, sonra da
Chloe'nin terleyen elini tutmu. lk kez elini tutuyormu bir erkek, Chloe'nin.
ylesine mutlu olmu ki (on iki yandaki bir insann tm ciddiyetiyle) ona bunun,
"bana gelen en gzel ey" olduunu sylemeden edememi. Oysa keke
sylemeseymi. Ertesi gn, bu szlerinin btn kampa yayldn ve aptalcasna
drst olan aklamasnn, zayf ynyle ilgili bir alaya dntn fark etmi.
Srrnn ne kadar kolaylkla dedikoduya dntn grmesiyle dilin ihanetine
uram ve ondan sonra beden diline, cmleler yerine eylemlere daha ok gvenir
olmu.
4. An duygusalla genelde gsterdii direnle, Chloe ak szcklerini duymak
istemedii iin deil de verecei karl n klie ile duygusal plaklk arasnda gidip
gelmesi tehlikesinden korktuu iin akayla geitirirdi olsa olsa. Duygusuz
olmasndan kaynaklanmyordu bu, ama (akn belirledii) romantiin o ok
kullanlm sosyal dilini konuamayacak kadar gizliyordu duygularn. Tuhaft ama
bana ynlendirilmi olan duygularm, benim bilmem gerekmiyordu.
5. Yine de kalemim (pastasndaki mumlar fleyen zrafa resimli) doum gn
kartnn zerinde tereddt ediyordu ve Chloe her ne kadar diren gsterse de
(insann doumuna yklenen o sama ihtimamla dolu) bu ya gn vesilesiyle
aramzdaki ban dilsel olarak artk onaylanmas gerektiini hissediyordum. Krmz
kaza deil, ak szcklerimi tayan o paketi ona verdiimde neler hissedeceini

hayal etmeye altm. e giderken metroda, banyoda ya da sokakta, tek bana,


paketi acele etmeksizin aarken, kendisini seven adamn ona verdii bu hediyenin ne
anlama geldiini zmeye altn kurdum kafamda.
6. Ak szcklere dkmenin gl, gnlk iletiimde karlalan glklerden
farkldr. Chloe'ye karnmn ardn, krmz bir arabam ya da bir nergis bahem
olduunu syleyecek olsaydm, beni anlayacandan emin olabilirdim. Benim
hayalimdeki nergisli bir bahe onunkinden biraz farkl olabilirdi doal olarak, ama
iki imge arasmda tutarl lde benzerlik bulunabilirdi. Bizi ayran snrlar aan bu
szckler, anlamn gvenilir bir biimde kar tarafa iletilmesine yarar, mektup
yerine varabilirdi. Yazmaya altm tebrik kartnn ise byle bir garantisi yoktu.
Kullanacam szckler, somut bir anlamdan yoksun olduu iin her yne
ekilebilecek trdendi. Yrek yolcular vard elbet, grdklerini betimlemeye
almlard onlar, ama szck belli bir enlemden yoksundu, corafi bir tanma
gelmiyordu, bir trl ad konamayan, ender grlen renkli bir kelebekti.
7. nsan yalnzlatran bir dnceydi bu: Tek bir szck ile hata yapmaktan
korkmak belki sama gelecekti ok bilmilere, ama yorumcular araclyla
konumaktan bkm usanm klar iin byk nem tayordu bu. kimiz de k
ol maktan sz edebilirdik ama ak ikimiz iin de bambaka anlamlar ifade ediyor
olabilirdi. Ak szckleri iletmek, bozuk bir vericiyle, nasl alglanaca mehul
ifreli bir mesaj gndermek gibi bir eydi (yine de gnderilmek zorundayd mesaj,
filizlenir umuduyla saysz tohumunu havaya salan nergis gibi ansa balyd olay,
iyimser bir iletiim abasyd - postaya gvenmekten baka are yoktu).
8. Aramzdaki kpry ancak dille kurabilirdim. Bu delikli szgece ydm anlam
kavrayabilecek miydi? Anlam ona ulaana dek geriye ne kadar ak kalacakt? Ortak
gibi grnen bir dilde diyalog kurmaya yeltenirken, szcklerin kkenlerinin farkl
kaynaklara dayandn kefedebilirdik. Ayn yatakta, ayn kitab okuduumuz
olmutu sk sk, sonradan farkl blmlerden etkilendiimizi, ayn kitabn ikimiz iin
farkl kitaplar gibi alglandn grmtk. Ayn ayrm, tek bir ak cmlesinde de
oluamaz myd?
Benim kalbim >-----a----------k----->Onun kalbi
9. Geri szckleri avucumun iinde btnyle kavrayamamtm. Benden nce ok
kimsenin syledii szcklerdi bunlar, dilin iine domutum ben (sz konusu ya
gn benimki olmasa da), bu hastal ben icat etmemitim ki - ve bu nu bilmenin
zararlar da vard yararlan da. Yararlan vard n k yzyllar boyunca ak
kapsamna girdii kabul edilen ortak bir alan sz konusuydu. Birbirimiz hakknda
neler hissettiklerimiz konusunda anlaamasak da Chloe de ben de akn nefret
olmadn ve Hollywood yldzlarnn martinilerini yudumlayarak konumaya
baladklarnda hangi alana girdiklerini bilecek ve grebilecek kadar iyi
rencilerdik.
10. Ak alglama biimlerimiz, romantizmin sosyal kvetinde bir sudan gemiti.
Chloe'yi hayal ettiimde, o hayal, yz bir medya kucaklamasnn yumuak,
karamelimsi imgesinden eler banndnyordu ister istemez. Chloe'ye k olmann
tesinde, sosyal bir ritele katlyordum. Arabadayken en son pop arklannn
szlerini dinlediimde, duygularm arkcnn giderek ykselen sesine karmyor
muydu kendiliinden, bir bakasnm dokunakl szlerinde Chloe'yi bulmuyor

muydum? Ne gzel olurdu Kollanma almak seni Sevmek seni, bebeim Kucaklamak
seni Sevmek seni, bebeim
11. Tanm konamayan, ya gnmz kutladmz kltr tarafndan yorumlanan
bir olgudur ak. Chloe'ye olan duygularmn ak olduunu, evremde bu soruya
yant aramam gerektirecek durumlar olmasa nereden bilecektim? Arabann
radyosundaki arkcyla kendimi zdeletirmem, bu olguyu kendiliinden kavram
olmam anlamna gelmiyordu. k olduuma inanmam, aktan kt kt atan
yreklere tapnan bir kltrel ada yayor olmamn sonucu olamaz myd? Beni
motive eden, sosyal yaam ncesi drtlerimden ok, toplumun kendisi deil miydi?
nceki alarda ve kltrlerde Chloe'ye olan duygularm bastrmam
retilmeyecek miydi bana (tpk bugn klotlu orap giymek drtsne ya da bir
dello arsna hakaretle karlk vermemin retilmi olduu gibi)?
12. "Baz insanlar, akn varlndan habersiz olsalard asla k olmazlard," diye bir
aforizmas var La Rochefoucauld'nun; tarih onu hakl karmyor mu? Chloe'yi
Camden'daki bir in lokantasna gtrecektim, oysa in kltrnde aka geleneksel
olarak pek nem verilmediini gz nnde bulundurunca, ak szcklerimi
baka bir yerde fsldamam belki daha uygun olacakt. Antropolog L.K. Hsu'ya gre,
Bat kltrlerinin "bireymerkezli" olmas ve duygulara byk nem vermesine
karlk, in kltr "durummerkezli" ve k iftler yerine daha ok gruplarn
zerinde duruyor (Lao Tzu'nun mdr yer ayrtmak iin aradmda son derece
sevindi oysa). Ak asla kendiliinden bir olgu deildir, farkl toplumlarca kurgulanr
ve tanmlanr. Baz toplumlarda, szgelimi Yeni Gine'deki Manu'da, ak
tanmlayacak bir szck bile yok. Baka kltrde ak varolan bir olgu ama, belli
biimleri var. Antik Msr'n ak iirlerinde utanma, sululuk ya da belirsizlik gibi
kavramlar bulunmuyor. Yunanllar ecinsellii normal karlyorlar, Hristiyanlk
gvdeyi gz ard edip ruhu erotize ediyor, Troubadour'lar akn karlksz bir
tutkuyu ifade ettiine inanyor ve mutlu bir evlilik sren S.M. Greenfield da
Sociological Quarterly (6,361 -377) dergisinde yaymlad makalesinde ak
gnmzde modern kapitalizmin neden ayakta tuttuunu yle aklyor:
"... bireyleri motive ediyor -onlar motive edecek baka bir ey yok nk kocababa
ve karanne pozisyonlarn doldurarak oluturulan ekirdek aileler yalnzca reme
ya da sosyalleme iin deil, tketim mallarnn ve hizmet sektrnn datm iin
varolan dzenlemeleri korumak ve genelde sosyal sistemin doru bir biimde
ilemesini srdrmek iin gerekli grlyor."
13. Konu cinsellik olunca, antropoloji ve tarih alanlarnda farkl uygulamalardan
geilmiyor (ve dolaysyla o zamanlan yaam olanlarn korkun deneyimlerinden).
Viktoryen dnemi ngilteresi'nde, kendi kendini tatmin eden bir kadn deli olduu
gerekesiyle akl hastanesine yatabiliyordu. Yeni Gine'de, "erkekliin" meniden
getii inanc nedeniyle gen erkekler arasnda meni ime riteli yaplyordu. Hatta
Yeni Gine'deki lwi kynde, ldrlen erkeklerin penislerini yemenin gce g
kattna inanlyordu. Mangal kzlarn klitorisleri gerilirken, Maasai toplumunda
ergenlie eren kzlarn "ocukluklarndaki pislikleri temizlemek" amacyla klitorisleri
ve vajina dudaklar kesilip karlyordu. Kzlderililerde cinsiyet ayrmnn
gzetilmedii vakalar vard, savalarda esir denler, zafer kazananlarn evine kadn
statsyle giriyordu.

14. Toplum, teferruatl bir krtasiyeci gibi, kalbin kanat rplarna yaptrlacak bir
dizi etiketle donatmt beni. Chloe'yi dndmde zaman zaman yaadm
hastalkl hali, mide bulantsn ve zlemi, iinde yaadm toplum "A" balkl
dosyann iine koymutu ama okyanuslar ya da yzyllar tesinde, dosyann farkl
bir dizini de bulunabilirdi. Be nim gsterdiim belirtilere, dinsel huu, virs
enfeksiyonu ve hatta metaforik olmayan bir kalp krizi tehisi konamaz myd?
Karmelitlerin kurucusu Avilal Azize Tereza (1515-82) gnmzn
psikodedektiflerinin yce bir orgazm olarak tanmlayacaklarn Tann'nm ak olarak
grm ve bunu bir melek araclyla tecrbe ettiini anlatmt, bu melek gerekte
bir erkek ocuuydu:
"... ok gzeldi, yz ylesine ateliydi ki alev alev yanan en yce meleklerden
biriymi gibiydi... Ellerinde altn bir mzrak vard, mzran demir ucunda da sanki
ate yanyordu. Onu sanki kalbime saplad birka kez, iim dma km gibi
oldum... ylesine keskin bir acyd ki birka kere inledim; ve bu youn acnn bana
hissettirdii tatllk ylesine inanlmazd ki bunu hi yitirmemeyi diledim, insan
ruhu bu deneyden sonra Tanr'dan bakasyla tatmin olamazd."
15. Sonunda zrafa resimli bir kartn akm aklamak iin pek uygun olmadn
dnerek yemee kadar beklemeye karar verdim. Saat sekizde hediyesini vermek
zere Chloe'nin dairesine doru yola ktm. Piccadilly'deki vitrinin nndeyken
verdii ipuiann fark etmi olmama ok sevindi, tek znts (birka gn sonra
zarife aklad da) krmz kazaa deil, mavi yelee iaret ettiini grmemi
olmamd (ki bu sorun da kaza deitirmesiyle zld).
16. Lokanta son derece romantikti. Lao Tzu'da bizim gibi iftler vard (ama tabii
kendi biricikliimize dair znelliimiz le byle dnmyorduk o an) el ele
tutumular, arap iiyor lar, ubuklarla yemek yemeye alyorlard.
"Aman Tanrm, biraz kendime gelebildim, alktan lyordum. Btn gn canm
skknd," dedi Chloe.
"Neden?"
"Ya gnleri bana lm anmsatr, yapay bir nee kayna gibi gelir. Geri bu sefer
pek fena gemiyor. Daha dorusu, sevgilimin yardmyla gayet iyi geiyor."
Bana bakp glmsedi.
"Geen yl bugn neredeydim biliyor musun?"
"Bilmiyorum, neredeydin?"
"Sinir bozucu bir teyzem var, beni yemee karmt. ok ktyd, alayasm
geliyor, ikide bir tuvalete gidiyordum, ya gnmde beni yemee davet eden tek
kiinin srekli kekeleyerek benim gibi ho bir kzn yaamnda bir erkek olmayn
anlayamadn syleyen teyzem oluuna o kadar zlmtm ki. Yani seninle
karlam olmam hi de fena olmad..."
17. Gerekten ok sevimliydi (diye dnd znel yargnn doruundaki k). Ama
ona olan duygularmn ok zel olduunu nasl anlatacaktm? Ak, ballk ya da
tutku gibi szckler bir ak ykleri silsilesi iinde, bakalarnn kullanmyla biriken
anlam katmanlaryla arln yitirmiti. Dilin zgn, kiisel ve btnyle zel
olmasn en ok istediim u anda, yrek dilinin deimez toplumsal doasnn
duvarlarna arpyordum.
18. Lokanta da durumu kolaylatrmyordu nk romantik atmosferi zaten ak
bariz klyor, dolaysyla durumun doal ln bozuyordu. Romantizm, insann

amacyla dil arasndaki balanty zayflatyordu, belirleyici iaretler daha ok


aldatmacay akla getiriyordu (zellikle de fonda Chopin'in Nktrn'leri alarken ve
ikimiz arasmda bir de mum yanarken). Ak szcn btn banal armlarn da
sepete katmadan A--K eklinde iletmek olas grnmyordu. A--K ile
zdelemek gerekiyordu, ama ne kadar abalarsam abalaym, szcn tarihsel
gemii yine de ok yabanc geliyordu bana: Troubadour'lardan Casablanca'ya kadar
herkes o harfleri kullanmt.
19. Duygusal tembellik seenei de vard elbette, yani bir bakasndan alnt
yapmak. Her duruma uygun hazr paketler den oluan, yalanlar ve karamellerden
artk yap yap olmu klar Szl'ne de bakabilirdim. Ama baka birinin kirli
araflarnda yatmak kadar iren geliyordu bana bu. nsann kendi romantik
diyalogunun yazar olmas sorumluluunu tamas gerekmez mi? Chloe'nin
tekilliine uygun bir deklerasyon hazrlamam gerekmiyor muydu?
20. Bakalarndan alnt yapmak iten konumaktan, Shakespeare ya da Sinatra'ya
bavurmak kendini tehlikeye atmak tan daha kolaydr elbette. Dilin iine
doduumuz iin, bakalarnn dili kullanmlarn ister istemez stmze alrz, bize
ait olmayan bir tarihin paras haline geliveririz. Aklar araclyla dnyay yeniden
yaratyormu hissine kaplan klar iin, birlikteliklerinden ncesine uzanan tarihe
kar giriilen kanlmaz bir ztlama vardr (ister kendi gemileri, ister iinde
yaadklan toplumun gemii olsun). Benim her sevgi dolu hareketimin Chioe'den
nceye uzanan bir ya gn vard - hep baka ya gnleri vard, ilk kez
gerekletirilen deklerasyonlar olamazd (Chloe on iki yandayken o gl kysnda
bile bu durumun bilincine varmt, televizyon sayesinde de olsa). Tpk sevimek
gibi, sevgiden konumak da bugne ka dar yattm herkesin izlerini tayacakt.
21. Bakalarnn kymklar dmleniyordu boazmda. Yediim yemek ile
dncelerim arasnda ayrlklar vard. Yalnzca Chloe'nin varln istiyor ama
iinde yaadm kltrle ister istemez ensest bir ilikiye giriyordum: Yirminci
yzyln sonlarnda bir zaman diliminde, bir gece, Bat dnyasnda, birbirle rine k
bir erkek ve kadn, in lokantasnda ya gn kutluyorlar. Chloe'nin elini tutarken,
onu sevdiimi dnrken gze arpan szde zgnlmn ne kadar sradan
olduunu hissedince sinirlendim. Chloe'nin ya gnlerini neden sevmediini imdi
anlyordum, kltrmzn gereklerine boyun eiyorduk o kadar. Sonunda bildik
ifadelerden vazgeip, metaforlara srklendim arzularmla. Ne demek istediimi A-K ile ifade edemeyecektim bir trl. Farkl bir anlam yolculuuna kmak
gerekiyordu, eskimi pskm, batm bir tekne ya da bir hayalet gemiyle belki bir eyi temsil etmeyen, dolay syla gizemini yitirmeyen, tanrsal bir aktaki gibi.
22. Derken, Chloe'nin dirseinin yanndaki lokantann ikram olan bir tabak lokum
gzme arpt. Birden, semantik adan anlatamayacam bir eyi hissettim, Chloe'yi
sevmekten te, onu lokumsadmn farkna vardm. Lokum hangi zellikleriyle
birden ona olan duygularmla rtecek mkemmel bir rnek oluturdu, hibir
zaman zemeyeceim belki ama bu szck benim k durumumun zyle,
kullanlmaktan eski mi ak szcnn ifade edemeyecei lde rtyordu.
Daha da anlalmaz olan, Bogart ve Romeo'ya gz krparak Chloe'nin elini tutup,
ona sylemek istediim ok nemli bir ey olduunu, onu lokumsadm
sylediimde, beni btnyle anlama benziyordu, bugne dek kendisine
sylenmi en tatl ey olduunu belirtti.

23. Ve o andan sonra ak, en azndan Chloe ile benim iin artk salt ak deil, azda
eriyen nefis, ekerli, yumuak, ufak bir nesne oldu.

ON BRNC BOLUM
Onda Ne Buluyorsun?
1. Haziran aynn ilk haftasnda yaz gelince Londra bir Akdeniz kentine dnt
adeta, insanlar evlerinden, brolarndan kp parklar, meydanlar doldurdular. Is
dalgas iyeri me yeni bir meslektan, Waterloo yaknlarnda yapm sren i
merkezi inaatnda almak zere alt ay anlamal olarak Londra'da bulunacak
Amerikal bir mimann katlmasna denk geldi.
2. "Londra'da her gn yamur yaar demilerdi - bir de u havaya bak!" dedi Will,
le tatilinde Covent Garden'da bir lokantada otururken. "nanlmaz! Bavulumu
kazaklarla doldurmutum."
"Kayglanma Will, Londra'da da tirt satlyor." William Knott ile be yl nce
tanmtm, Rhode Island Tasanmclk Okulu'nda bir dnem birlikte okumutuk.
Uzun boylu bir adamd, srekli yank tenliydi, tebessm zgvenini aa
vuruyordu, yz bir gezgincininki gibi sertti. Berkeley'den mezun olduktan sonra
Bat Yakas'nda baarl bir i kurmutu ve kendi kuann en yaratc, en zeki
mimarlarndan biriydi.
3. "Anlat bakalm, sevgilin var m?" diye sordu Will, kahvelerimizi ierken. "Hl o,
neydi ya onun ad...?"
"Hayr, hayr, o biteli ok oldu. u sralar hayatmda ciddi biri var."
"Harika, an I atsan a."
"Yemee gel, tantraym." "ok isterim. Anlat anlat."
"Ad Chloe, yirmi drt yanda, grafik tasarmcs. Zeki, gzel, ok komik..."
"Kulaa ho geliyor." "Ya sen?"
"Anlatacak pek bir ey yok aslnda. UCLA'dan bir kzla birlikteydim, ama
birbirimizin yaamna mdahale etmeye balamtk, nasldr bilirsin, biz de
ayrlmaya karar verdik. kimiz de henz ciddi szler vermeye hazr deildik, yle
olunca... Ama sen u Chloe'yi anlat, tam olarak nedir seni ona eken, ne buluyorsun
onda?"
4. Ne mi buluyorum onda? Bu soru o gn akam zeri Safe way'de Chloe'yi kasa
banda, aldmz sebzeleri naylon bir torbaya dolduruunu kendimden geerek
seyrederken yine geldi aklma. Bu gibi nemsiz hareketlerinde bile yakaladm
zarafet, onun mkemmel olduunu dnden kabullenmi olduumun tartmasz
kant gibiydi. Ne mi buluyorum onda? Hemen her eyi.
5. Bir an, Chloe'nin beni de o nazik ve dnceli haliyle naylon torbann iinde, bir
teneke ton balyla bir ie zeytinya arasna yerletirmesi iin bir yourt kartonuna

dntm hayal ettim. Spermarketin hayallerime hi uymayan duygusallktan


uzak atmosferi ("Cierde ndirim Haftas"), romantik patolojinin derinliklerine belki
de biraz fazlasyla sardrm olduumu fark ettirdi bana.
6. Arabaya dnerken, alverii ne kadar sevimli hale getirdii konusunda Chloe'ye
iltifat ettim.
"Samalama," diye yantlad. "Bagaj aar msn, anahtarlarm antamda."
7. Olmadk yerlerde gzellikler bulmak, sradan olann bysne kaplmay
reddetmektir. Bir ift gz ya da gzel bir az gzel bulmak kolaydr. Bir kadnn
supermarket deme kuyruunda ellerinin tezgha uzann gzel bulmak elbette
daha zordur. Chloe'nin davranlanndaki mkemmelliyeti ancak bir k
kefedebilirdi. Bir buzulun doruunu dnn, altnda neler yatyordur, ite byle
bir keifti bu da. Bir n, ona bu kadar ilgi duymayan, daha az k bir bakasnn
doallkla anlamsz bulabilecei bu gibi olgularn gerek deerini grmesi
gerekmiyor muydu?
8. Akam trafiinde arabada eve dnerken dnceliydim oysa. Akm sorgulamaya
baladm. Chloe'nin ho bulduum yanlann, kendisinin gerek kimlii asndan
rastlantsal ya da nemsiz bulmas ne anlama geliyordu? Kendisine ait olmayan
zellikler mi yklyordum Chloe'ye? Omuzlarnn kvrmna ve koltuk bana
skan sa tellerine baktm. Ban evirip glmsedi bana, bylece bir an iin n
dilerinin arasndaki boluu grdm. Duyarl, derin sevgilim miydi yanmda
oturan bu yolcu?
9. Akn lgnl, k olunan kiinin zndeki normallii grmeyi reddetmesinden
bellidir. Benim akmn bakasna skc gelmesi bundandr ite. Onlar o kiide,
sradan bir insandan te ne grrler ki? Chloe'ye olan ilgimi, gemite filmler,
kitaplar ve politika konusunda birok ortak noktay paylatm arkadalarmla
paylamaya almtm ama imdi bana tanrtanmazlarn ar dindarlar karsnda
takndklar sekler aknlkla bakyorlard. Arkadalarma belki onuncu kez
Chloe'nin kuru temizleyicide, Chloe ile birlikte sinemada ya da Chloe ile birlikte
paket yemek alrken gibi, kurgudan, hareketten yoksun, neredeyse tamamen
duraan bir olayn merkezinde bulunan temel bir karakterle ilgili hareketsiz ykleri
anlattktan sonra, n yalnz bir yolcu olduunu, en iyi olaslkla tek bir kii
tarafndan, k olunan kiinin kendisi tarafndan anlaldn kavradm.
10. Ak yanlsamadan, safsatadan, narsist tutkulardan incecik bir izgi ayrr.
Chloe'nin erzaklar torbaya koyusu elbette ki hayranlk uyandrc deildi aslnda,
bizimle o srada Safeway kuyruunda bekleyenlerce tamamen farkl alglanabilecek
hareketlerine benim duygularmla abarttm bir durum du yalnzca. nsan aslnda
asla iyi ya da kt deildir, bu da onlar sevmenin ya da onlardan nefret etmemizin
temelinde znel ve belki hayali bir e bulunduu anlamna gelir. Will'in bir insann
zellikleriyle, bir insana sevgilisi tarafndan yklenen zellikleri ayrt eden sorusunu
anmsadm. nk Will bana Chloe'nin kim olduunu sormamt (bir k nasl o ka
dar nesnel olabilirdi ki?), onda ne bulduumu sormutu - ok daha znel ve belki
gvenilmez bir alglama biimiydi bu.
11. Aabeyi ldkten ksa bir sre sonra, (sekiz yan henz kutlam olan) Chloe
derin bir felsefi sreten gemi. "Her eyi sorgulamaya baladm," diye anlatt bana,
"lmn ne olduunu kavramam gerekiyordu, insan filozofa dntrr bu gibi
dnceler." Ailesinin hl imalarla anmsatt en byk tutkulanndan biri,

Descartes ve Berkeley okurlarna yabanc gelmeyecek dncelere benziyordu. Chloe


elleriyle gzlerini kapatr ve ailesine aabeyinin hl hayatta olduu nu, nk onu
zihninde tpk onlar grd gibi grebildiini sylerdi. Zihninde onu
grebiliyorsa, neden aabeyinin ldn sylyorlard? Derken gereklere daha da
meydan okurcasna, ailesine olan duygularnn etkisiyle, Chloe (dmanca
drtlerinden g alan alt yanda bir ocuun srtyia) annesine ve babasna
gzlerini yumarak onlar bir daha hi aklna getirmeyerek ldrebileceini sylermi
- hi de felsefi olmayan bir yant ald kesin.
12. Ak ve lm, isel arzular ile dsal gereklere dair sorular uyandryor doal
olarak, ilki varolua, ikincisi ise yoklua inanmaya ynlendiriyor bizi. Chloe kim
olursa olsun, gzlerimi kapatp onu dndmde grdmn gerek olduuna
inanamaz mydm?
13. Ne var ki, tekbenciliin de bir snr var. Chloe ile ilgili dncelerim gerekleri
biraz olsun yanstabiliyor muydu, yoksa deerlendirmelerimde btnyle yanlm
mydm? Elbette sevimli grnyordu bana, ama dndm kadar sevimli miydi
gerekten? O bildik Kartezyen renk sorunsalyla kar karyaydm: Otobs bakan
kiiye krmz grnebilir, ama gerekten krmz m? Will birka hafta sonra Chloe
ile tantnda pek pheliydi dorusu, bana bir ey sylemedi elbette ama
davranlarndan ve ertesi gn broda Kaliforniyallara ngiliz kadnlarnn tabii ki
"pek zel" grndn syleyi tarzndan belli oluyordu bu.
14. Ak konuaym, Chloe beni de pheye dryordu zaman zaman. Bir gece,
benim oturma odamda birlikte oturmu kitap okurken, bir Bach kantat dinliyorduk.
Mzik cennetin ateinden, Tann'nm dualarndan ve sevdii kullarndan dem
vururken, Chloe'nin yorgun ama mutlu yz, lo oday aydnlatan alma
lambasndan yansyan kla melek gibi grnyordu, sradan bir lml olduunu
evresindekilere inandrmaya alan (Safeway ve postaneye yaplan ziyaretlerle)
ama gerekte akl en zarif, ince ve ilahi dncelerle dolu bir melekti sanki.
15. Gze grnen yalnzca vcut olduundan, tutkulu bir n tek umudu ruhun
kendisini tayan vcuda sadk olma s, baka bir deyile, belli bir vcudun o vcuda
uygun bir ruha sahip olmasdr, yani tenin gerei temsil etmesi. Ben Chloe'yi
vcudu iin sevmiyordum, vcudunu bana vaat edilen kiilii tad iin
seviyordum. Son derece esin verici bir vaatti bu.
16. Ama yz ya bir trompel'oeil'se, bir maskeyse, gerekleri yanstmyorsa? Will'in
altn izdii ayrma dnecek olursak, ya ona kendi hayallerimi yklyorsam? Kimi
insanlarn yznde onlara atfedilemeyecek zellikler oluyordu bazen, kk yata
edinilmesi olanaksz bir erdemi yanstan ocuklar da vard. "Krkyana geldiinde
herkesin surat hak ettii gibi olur," diye yazmt George Onvell ama bunun
doruluu kantlan m mdr hi, ekonomide olduu gibi suretler dnyasnda da
insan rahatlatan bir mitten, baka bir deyile bir tr doal adalete inantan te bir
anlam var m? Bu mite inanmak doann o korkun suret piyangosuna meydan
okumak, yani Tann'nm bize verdii (en azndan anlaml olarak verilen) yzlere
inancmzdan vazgemek anlamna gelir.
17. k, supermarket tezghnn ardnda ya da oturma odasnda geride durarak
sevdiini izler ve hayal etmeye, yzn ve hareketlerini yorumlamaya balar, ilahi,
mkemmel, byl zellikler bulur. Sevgilinin bir konserve kutusu ton baln
torbaya nasl koyduu ya da ay fincana nasl dkt gibi grntleri hayalleri

iin malzeme olarak kullanr. Oysa yaam onlarn uykusunu zorla hafif klmaz m,
her zaman daha sradan gereklere uyanmazlar m?
18. "u dayanlmaz zrvalamay kesemez misin," dedi melek birden bire.
"Hangi dayanlmaz zrvalamay?" "u mzii yani." "Bach bu."
"Biliyorum ama ok sama geliyor kulama, Cosmo'ya younlaamyorum."
19. Sevdiim kadn bu mu gerekten diye dndm odann bir kesindeki
koltukta oturmu dergisini okuyan Chloe'ye baktmda, yoksa az, gzleri, yz
zerine temellenmi bir dnceye mi m? Yzndeki ifadeyi tm kii liginin
ifadesi sayarak hata ediyordum belki de; tek bir zelliini simgeletiriyor, onun
varoluunun z olarak kabul ediyordum. Monarinin tac, arabann tekerlei,
Amerikan hk metinin Beyaz Saray, Chloe'nin yzndeki meleksi ifade...
20. Vaha kompleksi yaayan susam bir adam, gerekte grd iin deil,
gereksinim duyduu iin su, palmiyeler, glgelik alanlar grdn sanr.
Doyurulmay bekleyen gereksinimler kimi zaman halsinasyonlar dourur:
Susuzluk suyu hayal eder, aka duyulan gereksinim de ideal bir erkek ya da kadn.
Vaha kompleksi aslnda btnyle yanlsama deildir: ldeki adam ufukta bir ey
grr. Ama palmiyeler sararp solmu, su kuyusu kurumu ve ortalk ekirgelerin
istilas na uramtr.
21. Bir odada yznde sanki lahi Komedya'y tasarlyormu gibi grnrken,
Cosmopolitan dergisinin astroloji bol mn okuyan bir kadnla yalnzlm
paylaan ben de benzer bir yanlsamann kurban deil miydim?

ON KNC BOLUM
phe ve nan
1. Akn tarihiyle karlatrldnda, felsefe tarihinin yanlsama ile gerek
arasndaki elikilere nemle eildiini gr rz. "Darda bir aa grdm
sanyorum," diye mrldanr filozof, "ama bu gzmn a tabakasnn yaratt optik
bir yanlsama olamaz m?" "Karm grdm sanyorum" diye mrldanmay
srdrr filozof ve umutla ekler, "ama o da op tik bir yanlsama olamaz m?"
2. Filozoflar epistemolojik pheyi masalann, sandalyele rin, Cambridge kolejleri
avlularnn, arada bir de istenmeyen karlarnn varoluuyla snrlandrma eilimi
iindedirler. Bu sorular bizim iin nemli olan eylere, szgelimi aka uyarlamak,
k olduumuz kiinin nesnel gereklerle pek ilgisi olmadn, yalnzca isel bir
fantezi de olabilecei yolundaki korkun olasl gndeme getirmektir.
3. phe duymak, lm kalm meselesi olmad srece kolaydr: Gze alabildiimiz
lde pheciyizdir, bizi ayakta tutmayan eyler konusunda pheci davranmak en
kolaydr. Yani bir masann varoluundan phe etmek kolaydr da insann aknn
gereklii konusunda phe duymas cehennem azab haline gelebilir.
4. Bat'da felsefi dncenin temeli, cehaletten bilgiye uzanan sre, Platon
tarafndan karanlk bir maaradan parlak gn na uzanan grkemli bir yolculuk
eklinde zetlenir. Platon'a gre insanlar gerekleri alglama yetisinden yoksun
doarlar, tpk maara duvarlarnda glgesini grdkleri nesneleri o nesnelerin
kendisi sanan maara insanlar gibi. Ancak byk aba harcayarak illzyonlardan
annlabilir ve maara nn glgeli dnyasndan, nesnelerin gerekte olduu gibi g
rnd parlak gn na geilebilir. Btn alegoriler gibi, bu da ahlaki bir mesaj
ieren bir ykdr, gereklerin, insanlarn yaam kadar anlaml ve nemli olduuna
iaret eder.
5. llzyondan bilgiye uzanan bu yolun yararlaryla ilgili Sokratik sava salt
epistemolojik deil, ahlaki adan meydan okunmas iin bir yirmi asr gemesi
gerekti. Elbette ki Aristoteles'ten Kant'a dek herkes Platon'u geree ulama yolu
asndan eletirmiti ama hi kimse byle bir ie girimenin deerini ciddi bir
biimde sorgulamamt. Ama iyinin ve Ktnn tesinde adl yaptnda (1886),
Friedrich Nietzsche sonunda tuttu boay boynuzlarndan ve sordu o soruyu.
imizde "gerei" isteyen aslen nedir? ... Bunun deerini sorduk. Diyelim gerei
istiyoruz: Neden onun yerine gerek olmayan istemiyoruz? Kesin olmayan? Hatta
cehaleti? ... Bir yargnn yanll, o yargya kar gelmemiz anlamna gelmiyor...
Buradaki sorun, bunun yaam ne denli gelitirdii, trleri koruduu, hatta belki
oaltt; ve temel eilimimiz, en yanl yarglar... Onsuz yapamadklarmzda ...
Yanl yarglardan vazgemek, yaamdan vazgemek, yaam yok saymak anlamna
gelir. { yinin ve Ktnn tesinde, Friedrich Nietzsche, Penguin, 1990}
6. Dinsel adan, gerein deeri elbette ki asrlarca ncesinden sorgulanmt.
Filozof Pascal (1623-62, Kambur Jansenist, Pensees) Tanrsz bir evrenin korkunluu
ile, nee dolu ama kesinlikle daha uzaktaki Tanr'nn varolduu inan arasnda eit
olmayan bir biimde dalm bir dnyada her Hristiyann kar karya kald bir
seimden sz etmiti. Sonu Tanr'nn varolmad ynnde ktysa da Pascal inanc

mzda yine de hakl olduumuzu nk daha dk olasln olumlu taraflarnn,


ounluun korkunluunu kat kat geride braktn sylyordu. Ve belki akta da
byle olmal. klar uzun sre filozof kalamazlar, phe duymay ve sorgulamay
beraberinde getiren felsefi drtlere inanmak anlamna gelir bu. klar, yanlgya
derek k olma riskini, pheye derek aksz kalma riskine tercih etmelidirler.
7. Bir akam Chloe'nin yatanda oturmu oyuncak fili Guppy ile oynarken bu gibi
dnceler geiyordu aklmdan. ocukken Guppy'nin yaamnda byk rol
oynadn anlatmt. Aile yeleri kadar gerek bir kiilikti Guppy, stelik ok daha
sempatikti. Kendi alkanlklar, en sevdii yemekleri, uyuma ve konuma biimi
vard -oysa Guppy'nin onun yarats olduu ve hayal gc dnda bir varoluu
olmad elbette ki gn gibi ortadayd. Ama Chloe'nin fille olan ilikisini bo zacak bir
ey varsa, o da bu yaratn gerekten varolup olmadn ona sormak olabilirdi: Bu
tyl eyin gerekten senden ayr bir varoluu var m, yoksa sen mi onu yarattn? \le
ite o zaman belki klar ile k olduklar kiiler arasnda da ayn takdirin
bulunduu ve bir a asla, Bu ak dolu insan gerekten var m yoksa onu hayalinde
mi yaatyorsun? \ye sorulmamas gerektiini dndm.
8. Tp tarihinde, kendisini sahanda yumurta sanan bir adamn yks vardr. Bu
dncenin ne zaman belirdiini kimse tam olarak bilmiyordu ama adam "kendini
dker" ve "sarsn ortala aktr" korkusuyla herhangi bir yere oturmay
reddediyordu. Doktorlar adamn korkularn azaltmak iin sakinletiriciler ve eitli
ilalar denemilerdi ama hibiri ie yaramyordu. Sonunda biri delirmi hastasnn
dnce tarzn kavramaya alp, bundan sonra yannda hep bir dilim kzarm
ekmek tamas gerektiini, bu kzarm ekmei istedii koltuun zerine
koyabileceini ve bylece dklmekten kurtulabileceini sylemiti. O gnden sonra
adam kzarm ekmei yanndan hi eksik etmemi ve yle ya da byle daha normal
bir varolu srdrmeyi baarmt.
9. Nedir bu yknn anlam? Bir yanlsama iinde yaanmasna karn (k olmak;
insann kendisini yumurta sanmas), bu durumun tamamlayc esi bulunursa (ayn
yanlsama iinde bulunan Chloe gibi bir sevgili; bir dilim kzarm ekmek), o zaman
her ey yolunda gidebilir. Yanlsamalar kendi iinde zararl deildirler aslnda, ama
insan onlara inanmakta yalnzsa cann actabilirler, o yanlsamalar kontrol altnda
tutacak bir evre gerekir. Chloe de ben de ak denilen rizikolu sabun kpne
inandmz srece, otobsn krmz olup olmamasnn ne nemi vard ki?

ON NC BLM
Samimiyet
1. Papatya aynn iinde eriyen bir kp ekeri seyrederken, yaamma anlam
katmas iin birlikteliine gvendiim Chloe, "Birlikte yaayamayz, nk benim bir
sorunum var: Yalnz yaamak zorundaym yoksa eriyip giderim. Sana kaplarm
kapatmakla ilgisi yok bunun, psikolojik bir korunma gds o kadar. Seni
istemediimden deil, yalnzca seni istemekten, sonunda kendimi kaybetmekten
korkuyorum. Onun iin ltfen bunu benim genel sorunlarmn bir paras olarak gr,
ama yaamm bohal teyze olarak srdrmek durumundaym" dedi.
2. Chloe'nin fosforlu yeil sapl, parlak pembe yuvarlak antasn Heathrow
havaalannda grmtm ilk. Bende ilk kald gece de onunla gelmi, iren
renkleri iin bir kez daha zr dilemi, temiz giysileriyle di frasn tamak iin
kullandn sylemiti. antann, benim dairemde birka giysi ve bir di fras
brakabilecek samimiyeti kurana kadar kullanlacak geici bir nesne olacan
dnmtm. Ama Chloe antadan hi vazgemedi, her sabah, sanki birbirimizi bir
daha hi gremeyecekmiiz gibi; unutabilecei bir ift kpenin bile engel olunamaz
bir erime srecini balataca korkusuyla eyalarn iine yerletirirdi.
3. Dalmaktan sz ederdi, sabah treninde stne stne gelen kalabalklarn
arasnda yitmekten, ailesine ya da brodaki kimliine brnmekten - ve bylece
sevgilisinin de etkisinde yitip gitmekten korktuunu da ima etmi oluyordu belki.
zgrln ve bamszln simgesi olan antann nemini aa vuruyordu bu,
Chloe kendisini duvarlar iine alp, ev reye dalan paralarn toparlamaya
alyordu sanki.
4. Ancak antas konusunda ne kadar duyarl olursa olsun, zaman iinde baz eyleri
geride brakmaya balad. Di frasn ya da ayakkablarn deil ama, kendisinden
paralan brakr oldu. nce dille balad bu, bana asla yerine hibir zaman deyiini
brakt nce, sonra nce szcn kullandnda nderkenki vurgusunu, bir de
telefonu kapatmadan nce kendine iyi bak deyiini. O da bunlara karlk benim
mkemmel ve gerekten yle dnyorum'larma alt. Derken alkanlklanmz
birbirine benzemeye balad; ben yatak odasnda Chloe gibi zifiri karanlktan
holanr oldum, o gazetesini benim gibi katlamaya balad, ben bir sorunu
dnrken oturma odasnda onun gibi koltuun etrafnda daireler izerek
yrmeye baladm, o benim gibi halya uzanr oldu.
5. Bu yaylma durumu zaman iinde aramzdaki snrlann eskisi denli korunmad,
molekllerimize serbest gei tanyan belli bir samimiyeti de beraberinde getirdi.
Vcutlarmz, artk tekinin gzlerini hissetmiyordu zerinde. Chloe yatakta
uzanm kitap okurken burnunu temizlemek iin parman burun deliine sokar,
kard sm kuruyup sertleene kadar yuvarlar, sonra yutard. Vcutlanmzla
olan tanklmz cinselliin tesine gemi, scak yaz gecelerinde plaklmzn
farknda olmakszn yan yana yatabilir olmutuk. Sessizlikleri artk bir risk olarak
grmyorduk, eskisi gibi sknet anlarnda kayglanmyor (Bu sessizlikte benim
hakkmda ne dnyor olabilir?), sohbet etmek iin paranoyaka gayretlere

girmiyorduk. Birbirimizin zihnindeki konumumuz salamlamt, artk birbirimizi


srekli batan karmaya (nceleri nasl korkuyorduk) uramyorduk.
6. Aramzda kurulan samimiyet, varoluun felsefi ynne karlk, romans ynne
dair bir bilgi hazinesi dourdu: Chloe'nin teninin du aldktan sonraki kokusu, teki
odada telefonda konuurkenki sesi, ackt zaman karnnn gurultusu, haprmadan
nce yznde beliren ifade, uyand zaman gzlerinin mahmurluu, slak bir
emsiyeyi sallay tarz, sa n fralarken kan ses... gibi.
7. tekinin zelliklerini iyice benimseyince, birbirimizi yeniden adlandrmak
gereini hissettik. Ak kapy aldnda, doar domaz anne babalanmzn bize
verdii, pasaportlar ve kimliklerle resmileen isimlerimizle bulur bizi. n teki
kiide bulduu tekillii gz nnde bulundurursak, bakalarnn kullanmad bir
isimle (ne kadar anlamsz olursa olsun) kendini ifade etmek istemesi doal deil
midir? alt broda Chloe olan Chloe, benimle (ikimizin de anlamad bir
nedenle) birlikteyken artk Tidge'di. Bense, belki bir keresinde ona Alman
entelektellerin taklidini yaptmdan (ve dolaysyla daha anlalr olarak)
Weltschmerz olmutum. Bu lakaplann nemi, bulduumuz isimlerde deildi
-birbirimize Pwitt ve Tic de diyebilirdik- nemli olan birbirimizi yeniden adlan
drmaya karar vermi olmamzd. Tidge ismi, Chloe'nin, banka memuresinin
bilmedii zelliklerine iaret ediyordu (dutan ktktan sonra teninin yumuakl
ya da san fralamasnn sesini bilmek gibi). Chloe resmi kimliine ilikin bir isim
di, Tidge ise resmiyetin tesine, akn o belirsiz ve tekil alanna aitti. Gemie kar
kazanlm bir zafer; akla gelen yeniden dou ve yeniden adlandnn bir
simgesiydi bu. Sana verilmi bir isimle buldum seni, der k, ama benim iin ne
kadar farkl olduunu anlatmak iin seni yeniden adlandryorum. Broda
sanaXdiyebilirler (politik arenada) ama yatamda, sen hep "Benim Havucum"
olacaksn...
8. Adlandrma oyunumuz, dilin teki alanlarna da yayld. Gnlk diyaloglar
dorudan (belli amalar olan) bir iletiimi gerektirirken, ikimizin arasndaki dil
kurallardan syrlmt, anlalr ya da akl banda olmas gerekmiyordu.
Mantkszca konuabilir, oyunlar oynayabilir, kendimizi bilin akmna brakabilir,
elenmek iin Sokratik mantktan ayrlabilir, iletiimi seslere bile indirgeyebilirdik.
Ak aslnda deneyimlerde, sylenen ve sylenmeyen, ifade edilen ve edilemeyen
arasndaki snrlarda geziniyordu (tekinin netlememi dncelerini bile
anlayabilecek duruma gelmek gibi). Bir karalama ile mimari izim arasndaki farka
benziyordu bu: Karalamay yapann kalemi zgrdr, uurtma gibi havalanr;
insann zaman zaman da amasz davranmas zgrldr bu aslnda. Bulak
makinelerinden Warhol'a, Warhol'dan niastaya, niastadan ulusalla, ulusallktan
projeksiyona, projeksiyondan projektrlere, projektrlerden patlam msra,
patlam msrdan penislere, penislerden erken douma, erken doumdan ocuk
lmlerine, ocuk lmlerinden bcek ilalarna, bcek ilalarndan emmeye,
emmekten umaya, umaktan pmeye uzanyorduk. Dilin zerindeki sansr
kalkmt, yatar pozisyonda gevezelik ettiimiz iin dil engeline taklp
dmyorduk da. Her eyin sylenebildii bir dnceler kakafonisi iindeydik.
Yazarl brakyor, aksanlar dei toku ediyor, dncelerimizi bazen
politikaclar, bazen pop yldzlarn, bazen kuzeylileri bazen gneylileri taklit ederek
ifade ediyorduk. Dilbilgisi merakllarn ileden karrdk herhalde;

bitiremeyeceimiz cmleler kuruyorduk, szckler tkendiinde teki yardma


kouyor, halat braklan yerden alp, bir sonraki dubaya geiriyordu hemen.
9. Samimiyet, benlik/teki arasndaki ayrm yok etmiyordu. Bu ayrm, iftin dna
karyordu yalnzca. Yabanclk kap dar edilmiti artk, ki bu da akn suikasttan
asla uzak olmad yolundaki pheleri bir bakma doruluyordu. zel yarglar ikili
bir jrinin dnceleri haline gelmiti, dardan gelen tehditlere ortak bir yatakta
gs geriliyordu. Baka bir deyile, dedikodu yapyorduk. Bunlar genelde kt
niyetli dedikodular deildi, sradan iletiimde belli ahlak kurallar er evesinde
kalmak zorunluluunun birikmi bir davurumuydu daha ok. Seninle kiiliinin u
ya da zelliiyle ilgili konuamadm iin (nk anlamazsn, seni fazlasyla
incitebilir), bunu senin arkandan, beni anlayabilecek birisiyle konuacam,
dedikodusunu yapacam. Chloe, dnyayla ilgili yarglarm paylatm srdam
haline gelmiti. Arkadalarla ya da meslekdalarla ilgili dndm ama onlara
syleyemediim, hatta kendime bile itiraf edemediim eyleri imdi artk Chloe ile
paylamakta zgrdm. Ak, ortak honutsuzluklar bulup karmakla
besleniyordu, ikimiz de X'ten nefret ederiz, Birbirimizi seviyoruz'a dnyordu.
klar, yani dolaysyla sulular olarak, birbiri mize olan sadakatimizi, bakalarna
olan sadakatsizliimizi ortaya koyarak kantlyorduk.
10. Fesat bir eydi belki ak ama en azndan zgnd. Resmi dnyada
karlatmz ho olmayan olaylara glebilmek iin birlikte kurduumuz dnyaya
kouyorduk. Resmi yemek lerden ne denli skc olduklaryla alay ederek dnyor,
iki dakika nce kibar bir biimde iyi gnler dediimiz insanlarn aksanlarn taklit
ederek onlar yerin dibine batnyorduk. Yataa uzanp, mthi bir resmiyet iinde
kendini ok nemseyen insanlarla dalga geerek yemek riteli srasnda yaanan o
kibar soru cevap volelerini yeniden canlandryorduk; szgelimi ben Chloe'ye
masadaki sakall gazetecinin sorduu sorular yeniden soruyordum o da bana ayn
kibarlkla yant veriyordu
ama bu arada yorgann altndan beni tatmin ediyor oluyor, ben de bacam ap
arasna srtryor oluyordum. Sonra Chloe'nin ne yaptn birden fark etmi gibi
yapyor, "Madam, afedersiniz ama benim onurlu kk beyefendimle ne yaptnz
sorabilir miyim?" diye soruyordum. "Kibar beyefendi," diye yantlyordu beni,
"kn onurlu davranlar sizi ilgilendirmez." Ya da Chloe yataktan frlyor ve,
"Beyefendi ltfen yatam hemen terk edin, beni yanl anladnz, birbirimizi doru
drst tanmyoruz bile" diyordu. Samimiyetimizle yarattmz alanla, akl banda
yaamn formaliteleri komik grnyordu bize, szgelimi Hamlet'i oynayan bir
oyuncunun temsilden sonra Gertrude'u kollarna alp, "Ye beni, anam!" dedii bir
kuliste oyuncularnn muziplik yapt trajediler gibi.
11. Yalnzca yaanp yok olmuyordu bu samimi anlar, Chloe ile akmzn
kendimizce yorumlanan yksne dnyordu. Kkleri epik gelenee dayanan
akn bir yks vardr mutlaka (aktan sz etmek, yky de beraberinde getirir)
stelik belirli balanglar, sonlar, amalar, dnmler ve za terlerlerle macera
trne uzanr. Epik yklerde gnler biribirini izlemez, karakterleri yaatan
erekselliktir - yoksa okur esnemeye balar, baka bir eyle ilgilenir. Paul ile Virginie,
Anna ile Vronsky, Tarzan ile Jane arasndaki balar karlarna kan engellerle daha
da glenmitir. Bir ormanda, batm bir gemide ya da bir dan tepesinde terk

edilmi, doayla ya da toplumla mcadele iinde olan epik iftler aklarnn gcn
zorluklar amaktaki gayretleriyle kantlarlar.
12. Modern ak ilikisiyle birlikte, macera esi nemini yitirir, olaylar karakterin
isel hallerinin bir yansmas olmaktan kar. Chloe ve ben moderndik, birer
maceraperestten ok, isel monologulardk. Dnya, romantik mcadeleyi
gerektirme kapasitesini yitirmiti byk lde. Anne babalarn takt yoktu, orman
parka dnmt, toplum onaylamadklarn evrensel hogr kisvesi altnda
saklyordu, lokantalar ge saate kadar akt, kredi kartlar hemen her yerde kabul
gryordu ve cinsellik su olmaktan kp adeta bir grev haline gelmiti. Yine de bir
ykmz vard Chloe ile benim de, birlikteliimizi kantlayacak ortak bir tarihimiz
(gemiin arl, neredeyse hi arl olmayan imdiki zamann zerine
biniyordu...).
13. Bizim ykmzden bir gerilim yks yazlamazd belki ama, bizi de
birbirimize balayan bir dizi ortak deneyim bulunuyordu. Deneyim nedir?
Sradanl krarak, bir yenilik, gzellik ya da tehlikeye artan bir duyarllkla bir an
iin tank olmak gibi bir ey. Bir deneyim, insann alkanlklardan krlemi
gzlerini iyice amasdr ve eer iki insan gzlerini bu ekilde ayn anda amsa o
zaman bu deneyimin onlar yaknlatrmasn bekleyebiliriz. Bir orman meydannda
karlarna kan aslanla aran iki insan (eer deneyimi atlatabilirlerse tabii)
yaadklarndan sonra bir genle rneklenebilecek biimde birbirlerine yaklarlar.
A KS i.---------------------i B KS
ekil 13.1
14. Chloe ile ben bir aslan grp neye uradmza armamtk geri ama biz de
bir dizi kk kent deneyimi atlattk. Bir gece bir partiden dnerken l bir insan
grdk szgelimi. Ceset, Charlwood Soka'nm Belgrave Soka'yla kesitii kede
yere serilmiti. lk bata uyumak iin kaldrma uzanm sarho bir kadn sandk.
Kavga dv izine rastlanmyordu, kan izi de yoktu ama tam geip gidecekken
Chloe kadnn karnna saplanm ban sapn grd. nsan bir tekini, onunla
birlikte bir cesede tank olmadan ne kadar tanyabilir ki? Hemen cesedin zerine
eildik, Chloe hemire/retmen ses tonunu taknd, bana bakmamam syledi,
polis armamz gerekiyormu, bu arada kadnn kalp atlarn kontrol etti
(lmt gerekten de) hibir eye dokunmamaya da dikkat etti. Profesyonel tavr
etkiledi beni, ama polis sorgusunun orta yerinde hkrarak alamaya balad ve o
ban hayalinden haftalarca kurtulamad. Korkun bir olayd ama bizi birbirimize
yaklatrd. Gecenin geri kalan blmn benim evimde viski ierek geirdik,
birbirimize dehetli ve sama bir dizi yk anlattk, korkularmzdan arnmak iin
ceset ve polis taklitleri yaptk.
ekil 13.2
15. Birka hafta sonra Brick Lane'de bir pastanede srada beklerken arkamzda duran
izgili takm elbiseli k bir adam Chloe'nin eline zerinde alakalem "Seni
seviyorum" yazan burumu bir not tututurdu sessizce. Chloe kad at,
okumasyla birlikte yutkundu, sonra dnp notu veren adama bakt. Ama adam
sanki hibir ey olmam gibi davranyor ve izgili takm elbise giyen tarzda
adamlarn gururlu ifadesiyle sokaktan geenleri seyrediyordu. Chloe de, en az
onunki kadar masum bir ifadeyle notu katlayp cebine koydu. Olayn lgnl, tpk
ceset grdmzde olduu gibi ama elbette daha bir neeyle, ilikimiz iindeki

Leitmotifferden, ykmz iinde szn ettiimiz ve gldmz olaylardan biri


oldu. Lokantalarda pastanedeki o adamn gizemli havasyla, birbirimize notlar
uzatmaya baladk sessizce, ama bizimkilerin zerinde Ltfen tuzu uzatr msn
yazard. Bizi seyreden biri durup dururken kkrdamaya balamamz sama ve
anlalmaz bulabilirdi. Ama Leitmotiflerin z budur zaten, bakalarnn bilmedii
olaylara gndermede bulunurlar. Bylesi zel bir dilin olayla ilgili olmayanlarn
sinirine dokunmasna amamak gerek.
16. ki insan birbirlerini tandka, aralarnda konutuklar dil szlklerde karl
bulunan szckleri aar. Samimiyetle yeni bir dil doar, iki n birlikte iledikleri
ve bakalarnca hemen anlalamayacak ykye gndermelerde bulunan bir "zel"
dildir bu. Onlarn paylalm deneyimlerini ima eden bu dil, ilikinin tarihini
barndrr iinde, sevgiliyle konumay bakalaryla konumaktan ayran da budur.
17. Daha pek ok olay yaamtk: Tantmz insanlara, grdmz,
duyduumuz ya da yaptmz eylere, aramzdaki ortak miras gndeme getirdii
iin sk sk geri dnerdik: Freud'un karsnn psikanalizin gerek kifi olduuna dair
bir kitap yazan, bir yemekte tantmz bir profesr vard szgelimi, sonra benim
komik Kaliforniyal alkanlklar olan arkadam Will Knott, Chloe'nin yatann
zerinde duran file arkada olsun diye Bath'dan aldmz o oyuncak zrafa, trende
tantmz, ve bize antasnda her zaman silah tadn iti raf eden o muhasebeci
kadn...
Bu anekdotlar her zaman ilgin olmuyordu doal ola rak: ou zaman, ardndaki
ykleri bildiimiz iin Chloe ile
bana anlaml geliyordu yalnzca. Yine de nemliydi bu Leitmotifler nk
birbirimize yabanc olmadmz duygusunu uyandryor, birlikte bir eyler
yaadmz kantlyor ve olaydan birlikte kardmz anlam anmsadmz
ortaya koyuyordu. Bu kk olaylarn iliki iinde beton gibi arl vard, aramzda
bir samimiyet dili kurulmasna katkda bulunuyordu ve (ormanlarda korkuyla
gezmek, canavarlar ldrmek ya da ayn daireleri paylamak gibi olaylar yaamasak
da) Chloe ile benim birlikte bir tr dnya kurduumuzun iaretini oluturuyordu.

ON DRDNC BOLUM
"Ben"in Onaylanmas
1. Temmuz aynn ortasnda bir Pazar gn ge saatlerde, Portobello Soka'ndaki bir
kahvede oturuyorduk. Byk bir blmn Hyde Park'ta, gnelenerek ve kitap
okuyarak geirdiimiz gzel bir gnn akamyd. Oysa saat be sularndan bu yana
iim kararmaya balamt. Eve gidip battaniyenin altna girmek drtm, neden
saklanmak istediimi bilmediim iin bastryordum. Pazar geceleri beni hep
hznlendirirdi, lm, tamamlanmam ileri anmsatr, bir sululuk ve yitiklik
duygusu hissettirirdi. Sessizlik iinde oturuyorduk, Chloe gazeteleri okuyordu, ben
de dardaki trafii ve insanlar seyrediyordum. Chloe birden uzanp beni pt ve
fsldayarak, "Yine o kayp, kimsesiz ocuk ifadeni takndn" dedi. Daha nce kimse
bana byle bir yz ifadesi tadm sylememiti, ama Chloe syleyince, o an
duyduum karmak hzn bir anda hafifledi. Youn (ve belki de biraz ar) bir ak
hissettim ona bu szleri sarf etmi olduu iin, benim hissettiim ama bir trl adn
koyamadm duygunun farknda oluundan, i dnyam nesnelletirmesinden
-kimsesiz ocua kimsesiz olduunu anmsatp sonra evine teslim ettii iin kran
duymutum ona.
2. Varoluumuzu izleyen bir bakas olmad srece gerekte varolmadmz
dorudur belki de, sylediklerimizi anlayacak biri olmadan doru drst
konuamayz, yani meselenin zne inecek olursak, sevilmiyorsak, tam anlamyla
yayor olamayz.
3. nsann "sosyal bir yaratk" olmas ne demek? nsanlarn, yumuakalardan ya da
solucanlardan farkl olarak kendilerini tanmlayabilmeleri ve bilinlenmeleri iin
birbirlerine gereksinim duymalan anlamna m geliyor? Etrafmzda bizim nere de
bitip, bakalarnn nerede baladn gsterecek birileri olmad srece kendi
benliimizi tmyle kavrayamayz. "n san yalnzlk iinde yaadnda bir karakter
dnda her eyi kendi kendine edinebilir," diye yazm Stendhal, karakter
oluumunu bakalarnn kiiye gsterdii tepkilerle aklamaya alarak. "Ben"
btnyle bamsz bir yap olmad iin, bakalarna gereksinim duyar. Kiisel
tarihimi zmseyebilmem iin beni iyi tanyan, hatta bazen kendimden bile iyi
tanyan bir bakasna gereksinimim vardr.
4. Ak olmadan, doru drst bir kimlik edinme yeteneimizi yitiririz, ak
olduunda ise benlik bir bakma srekli onaylanr. Dinde Tanr'nn baknn bu
kadar nemli olmasna amamak gerek: Gze grnmek, varoluunu onaylatmaktr,
bakann Tanr ya da bizi seven biri olmas daha da iyidir. Kiisel dnyamzn
temelinde bulunan (ve onun dnyasnn temelinde bulunduumuz) bir baka
varln gzlerinde meruluk kazanr varlmz. stelik, evremizde kim
olduumuzu anmsamayan, kiisel tarihimizi saysz kereler anlatm olma miza
karn ka kere evlendiimizi, ka ocuumuz olduunu unutan, ismimizin Brad mi
Bill mi, Catrina m Catherine mi olduunu srekli kartran (biz de genelde
onlannkileri unuturuz) insanlar ounluktayken, izofreniden kurtulmak iin
kimliimizi iyice renmi birine snmak rahatlatc deil midir?
5. Semantik adan baktmzda, ak ile ilginin birbirinden farkl olmay,
"Kelebekleri severim"in, "Kelebeklere ilgi duyanm"la ayn anlama gelmesi rastlant

olmasa gerek. Birini sevmek, ona kar youn bir ilgi duymaktr ayn zamanda,
davranlarnn, konumalarnn farknda olduumuzu belli etmektir. Beni daha iyi
tanmaya balaynca, Chloe'nin davranlar, "Ben"in Onaylanmas diyebileceimiz
bir durumla rtmeye balad. gdsel olarak kavrad eitli ruh hallerim,
zevklerim, bana kendisiyle ilgili anlattklar, rutinlerim, alkanlklarm ve glerek
kabullendii fobilerimde, eitli "Ben"in Onaylanmas halleri vard - sevgili,
parmaklara cuk oturan bir eldiven rolne brnm oluyordu. Chloe benim hastalk
hastas ve utanga olduumu, telefonda konumaktan nefret ettiimi, her gece sekiz
saat uykusuz edemediimi, yemekten sonra lokantalarda uzun saatler oyalanmaktan
nefret ettiimi, kibarl saldrgan bir savunma biimi olarak kullandm, evet ya da
hayr yerine "belki" demeyi yelediimi fark etmiti. Kiiliimle ilgili temel eleri
kavradn sergilercesine, ykmn -iyi ve kt ynlerini- aklnda tutarak bana
benden alntlar yapar olmutu hatta. ("Geen defa, bu tr ironiden holanmadn
sylemitin..."), ("Ne zaman byle olsa paniekaplrsn..." "Benzin almay senin
kadar ok unutan birini daha grmedim...") . Chloe'nin varl sayesinde kendimle
ilgili daha derin gzlemlerde bulunuyordum, bir olgunlama srecine girmitim.
Kiiliimizin, kolay kolay yzleemediimiz, bakalarnn da pek umursamad
ynlerine dikkat ekmeyi ancak bir sevgili baarabilir kurduu samimiyetle.
Chloe'nin bana son derece alngan, eletirel, dmanca, kskan, komik derecede
ocuksu ya da birok kez olumsuz (ama doru) ekilde davrandm aka
syledii zamanlar olurdu - o anlarda, kiiliimin sradan bir ie bakn salamad
(i huzur adna), bakalannm da altn izecek kadar ilgi gstermedikleri ve ancak
yatak odasn paylatmz birinin aa vurabilecei ynlerimle yz yze gelirdim.
6. Ak iki ayrmla snrlanm sanki - ok sayda grenle, az sayda grenlerin
arasnda yaamak. Chloe, ilkinin daha byk bir tehlike olduunu hissetmiti hep.
ocukluunda ok sklgan olduu iin, kat baklaryla davranlarn
snrlandranlardan bir ka olarak grmt yetikinlii. Kentten uzakta, byk
pencereleri olan, az mobilyal, baskc baklarn hkim olduu bir dnyadan kan
simgesi olan bembeyaz bir evde yaamay dlemiti. On dokuz yandayken
Arizona'ya giderek bu dn gerekletirmeye alm, memleketinden binlerce
kilometre uzakta, kimseyi tanmad kk bir kasabann yaknlarnda bir kulbeye
yerlemiti. Genlik romantizmiyle doluydu, lde gunbatmlarm ve mehtab
seyrederken okuyup dnmek iin yanna bir bavul dolusu klasik roman almt.
Oysa oraya varmasndan birka hafta sonra, yaam boyunca zlemini ektii
yalnzl artc, korkutucu ve gerekd bulmutu. Her hafta mini markette
duyduu kendi sesi bile onu irkiltmeye balam, kiiliini ve kiiliinin snrlarn
izebilmek iin kendini aynalarda seyreder olmutu. Sonunda, yalnzca bir ay sonra,
Phoenix'te bir lokantada garson olarak almak iin kasabay terk etmiti, evresini
saran "gerek diilik" duygusunu daha fazla kaldramamt. Phoenix'e vardnda,
sosyal iletiim de ok etmiti onu. Ne yaptna dair basit sorulan yantlamakta bile
glk eker olmutu. "Ben" olmay unutmutu sanki, geirdii deneyimi dil
araclyla anlatmakta glk ekiyordu.
7. Ak bize bizi yanstyorsa, o zaman yalnzlk, ayna kullanmamaya ve yzmzde
olduunu bildiimiz bir kesik ya da sivilcenin nasl bir ey olduunu sezinlemeye
benzer. Ne kadar zarar verirse versin, ayna en azndan bize bizi gsterir bir ekilde,
hayal gcnn snrlarn izmemize yardmc olur. Kim olduumuza dair sorular

genelde kendimiz bulamadmz iin, Chloe'nin kafas karmt ldeyken,


kiiliinin ana hatlan bakalannn odak noktas olmaktan knca bulanklamt,
hayal gc dizginleri ele alp, paranoyalan ve hayalleriyle onu yaralanm bir
yarata dntrmt. Davranlarmza bakalarnn gsterdii tepki bir aynaya
benzetilebilir nk bizim gremediimiz ynlerimizi gsterir bize. Bakalarnn
varln zorunlu klan da budur zaten, bize, tek bamza gremeyeceklerimizi,
kiiliimizin smrlannn anlalmas zor ynn gsterirler. Ben kimdim ki bakalan
olmadan yantlan bulaym? (Ben kimdim ki Chloe olmadan doru yant bulaym?)
8. Chloe'yi ayn bir kiilik olarak grebilmem, bana anlatt yaam yksnde nasl
bir rol oynadn kavrayabilmem iin epey zaman gemesi gerekti. Yava yava,
azndan kan milyonlarca szc, gvdesinin milyonlarca hareketini, yani ok
ynl kiiliinin kurgusal ipliklerini birbirine baladktan sonra anlamaya baladm.
Bakalann tandmz sanrz ama genelde birka ynyle btn
yorumluyoruzdur. Birisini tmyle tanmak iin, insann yaamnn her dakikasn o
insanla, onun yannda geirmesi gerekir. Bunu baaramaynca, birer detektif ve
psikolog olarak (psikodedektif) ipularn bir araya getirerek bir btn oluturmaya
alrz. Oysa her zaman biraz ge varrz su mahaline; su ilenmi, ilk sahne
oynanm olur ve uyandktan sonra zmlemeye altmz ryalar gibi bir kurgu
oluturmaya alrz kalan tortulardan.
9. Chloe'yi anlamaya almak, hastann bedeninde ellerini gezdiren bir doktor gibi
iinde ne olup bittiini sezmeye benziyordu. Derinliklerini kavramak iin yzeyde
almak durumundaydm, ani bir sknt, iddetli bir nefret ya da neenin nereden
ktn anlamaya alyor, bunlarn beni Chloe'nin kim olduuna gtreceini
umuyordum. Ama epey zaman alyordu bu, stelik ge kalmak tehlikesi de vard
hep, kprdayan bir hedefi vurmaya almak gibiydi. rnek vermek gerekirse,
Chloe'nin bakalarn rahatsz etmektense tek bana ac ekmeyi yelemesinin
karakteristik nemini anlayabilmem epey zaman ald. Bir sabah, Chloe bana nceki
gece hastalandn, arabaya atlayp nbeti eczaneye gittiini anlatt, tm bunlar
olurken beni uyandrmamay semiti. ardm ve fkelendim - neden bana haber
vermemiti? Beni bir kriz esnasnda bile uyandramayacak denli mesafeli bir iliki
iinde miydik? Oysa fkem son derece yersizdi (ki bir tr kskanlk saylabilirdi
aslnda) nk Chloe'nin zaman iinde reneceim en byk zelliklerinden birini
dikkate almamtm, suu hep kendinde grrd Chloe, savaacana lr, bu gibi
durumlarda da ne yapp edip kimseyi uyandrmazd. Beni uyandrmas iin lm
deinde olmas gerekirdi nk kiiliinin en temel zellii bakalarna
sorumluluk yklemekten kanmasyd. Doasndaki bu zellii bir kez fark ettikten
sonra Chloe'nin yzlerce farkl zellii de aklk kazanyordu - anne ve babasma
bilinli bir fke duymamas (yalnzca vahi bir ironiyle ifade edilebilen bir fkeydi
bu), iine olan ar ball, srekli kendi kendini sulamas, kendine acyan
insanlara duyduu kzgnlk, grev bilinci ve hatta alama biimi bile (isterik
barlardan ziyade, bastrlan hkrklar) artk daha kolay anlalyordu.
10. Bir telefon mhendisi gibi, hareket halindeki bir benliin karmaasndaki baskn
telleri bulup karyordum: Ne zaman kalabalk halinde bir lokantaya gitsek para
konusunda tartma yaplacana herkese smarlama eilimi, cimrilikten ne kadar
nefret ettiini ortaya koyuyordu. Kapana kstrlmamak arzusunun, kiiliindeki o
l kaknnn farkna varmaya baladm. Yalnzca iinde deil, masay kurarken ya

da bir demet iei yerletirirken davurulan grsel yaratclna hayrandm. Baka


kadnlarn yannda tuhaflatn, erkeklere kendini daha yakn hissettiinin
iaretlerini yakaladm. Dostu olduunu varsayd kiilere kar amansz balln,
igdsel bir klan ve toplum duygusu tadn grdm. Bu gibi kiilik
zellikleriyle, Chloe zihnimde yava yava tutarl bir btn oluturmaya balad,
davranlarn ngrebileceim, beenebilecei bir filmi ya da holanaca trden
insanlar sormadan tahmin edebileceim birisine dnt.
11. Ama Chloe'nin aynas olmak o denli kolay deildi. nk gerek aynalarn
aksine, metaforik aynalar edilgen olamaz. tekinin imgesini bulmak zorunda olan,
arayan, gezinen, bir bakasnn kiiliinin olaanst karmaklnn boyutlarn
yakalamann peinde olan hareketli bir aynadr. Kendi ilgi alanlar ve zellikleri olan
ve titrek bir elin tuttuu bir el aynasdr bu - bulmay umduumuz imge, gerekte
varolan bir imge midir? Akl, Onda ne buluyorsun?diye sorar aynaya: Yrek ise,
Onda ne bulmay istiyorsun?diye sorar.
12. "Ben"in onaylanmasnn ierdii tehlike, varlmza geerlilik kazandrmalar
iin bakalarna gereksinim duymamz bakalarnn insafna kalm olmamzdr.
Eer, Stendhal'in de dii gibi, bakalar olmadan kiiliimiz olumuyorsa, o zaman
yatamz paylatmz teki, yetenekli bir yanstc olmak zorundadr - yoksa vah
halimize. Ya her eyi yanl anlayan birisiyle birlikteysek, duygularmz
paylamaktaki yoksunluklaryla kiiliimizin bir ynn grmezlikten gelen birisi
seviyorsa bizi? Ve de o byk kuku: tekiler, (nk aynann yzeyi asla kaygan
deildir) bizi, iyi ya da kt, deitiriyor olmuyor muydu yleyse?
13. Herkes bizi kim olduumuza dair fakl verilerle donatr, nk bizler, onlarn
tahayyl ettii kii oluruz biraz biraz. Benlik, d duvan elastik olan bir amibe
benzetilebilir, evreye zaten byle uyum salanr. Absrd bir insan benim absrd
yanlanm kefedecektir ama ciddi bir insanla ciddiyetimi korurum. Birisi benim
utanga olduumu dnyorsa, onun yannda byk olaslkla utanga
davranrm, benim komik olduumu dnen birinin yanndaysa herhalde srekli
espri patlatnm. Dairesel bir sre bu:
Ben benim Kendimi tekinin
gzleriyle izlerim
teki beni deitirir
ekil 14.1
14. Chloe, annem ve babamla le yemeine ktnda, yemek boyunca sessizdi.
Eve dndmzde, ona ne olduunu sordum. Kendisi de anlayamamt. Neeli ve
ilgin olmaya almt ama karsnda oturan iki insann pheleri, her zamanki
kiiliine brnmesini engellemiti. Annem ve babam gzle grlr bir hata
yapmamlard ama onlarn belli bir zellii, Chloe'nin tek heceli szckler dna
kmasn engel lemisti. tekilerin zerimize yaptrd etiketlerin iddetli bir
biimde aa vurulan bir sre olmadnn bir iaretiydi bu. ou kimse bizi belli
rollere brnmeye zorlamaz yalnzca tepkileriyle bizi bir yne ekerler ve
dolaysyla, ngrlen kalbn dna kmamz nazike engellemi olurlar.
15. Birka yl nce, Chloe Londra niversitesi'nden bir akademisyenle birlikte
olmu. Be kitap yazan ve birok akademik dergide yazlan yaymlanan bu analitik
felsefeci Chloe'ye bir miras brakm - nereden kaynakland belli olmayan bir
zihinsel yetersizlik duygusu. Nasl baarmt bunu? Chloe buna da bir yant

veremiyordu. Bunu yapmak iin belli bir dil kullanmadan, amibi kendi ngrlerine
gre ekillendirmeyi baarmt - yani gen ve gzel bir renci olan Chloe'nin, onun
yannda akln kullanmasna gerek grmyordu. Ve bylece, krk gn deli
muamelesi gren Chloe farknda olmakszn be kitap yazan ve birok akademik
dergide saysz makalesi yaymlanan bu felsefecinin, yl sonu datt devlerden
biriymi gibi ekillendirilmi bir kimlie brnmt. Sonunda, grd aptal
muamelesi kadar aptal gibi hissetmeye balamt kendini.
16. Kronoloji, kendi yksn anlatacak yaa gelmemi ocuun her zaman iin
nc kiinin bak asndan yorumlanmas anlamna gelir (Chloe ne kadar
irin/irkin/zeki/aptal birocuk deil mi?). ocukluktan kmak, bakalarnn, yani
ykler anlatmaya baylan anne ve babalarmzn sahte yorumlarn dzeltmektir bir
anlamda da. Ama bu ykleri dzeltme mcadelesi, ocukluktan sonra da srer:
Kim olduumuza dair kararlar evreleyen bir propaganda sava yaanr sanki,
birka farkl grup kendi gereini kabul ettirmeye, kendi yksn duyurmaya
alyordun Ama gerek yine saptrlmtr - ya bir dmann kskanlndan ya bir
umursamazn umarszlndan ya da kendi bencil krlmzden. Birisini sevmek
bile kocaman bir yanlsama olabilir, birinin bu dnyadaki en zeki ya da en
akll kii olduunu pek bir temele dayandrmadan savunmak, gerek bir anlayn
gerektirdii tarafsz bak asndan epey uzaktr - ho bir saptrmadr bu ama yine
de saptrmadr ite. Kendimizi bir bakasnn gzlerinde onaylama araymz,
lunaparktaki komik aynalara bakmak gibidir: Ufak tefek bir insan birden metre
boylanmtr, zayf bir kadn birden imanlar, iman olan zayflar, zrafa gibi bir
boyun ya da fil gibi ayaklarmz olur birden, kt bir karakter ya da bir aziz, byk
bir beyin ya da beyinsiz, uzun bacakl ve hatta hi bacaksz oluruz... Narkissos gibi,
bir bakasnn sulu gzlerinde kendimizi aradmzda ister istemez belli bir hayal
krklna urarz. Hibir gz, bizim kendi benimizi btnyle ieremez. u ya da
bu zelliimiz kesilip atlacaktr kukusuz, nemli olsun olmasn.
17. Chloe'ye insan kiiliinin amiplere benzediini sylediimde gld, okuldayken
amiplerin resmini yapmay ok sevdiini syledi. Sonra eline bir kalem ald.
"u gazeteyi versene, sana brodaki amipbenliimin ekliyle senin yanndaki eklini
izeyim."
Sonra u ekilleri izdi:
ekil 14.2
"u kvrk blmler ne?" "Senin yannda kendimi kvrk hissediyorum." "Ne?"
"Yani, nasl diyeyim, senin yannda nefes alabiliyorum. Broda olduumdan daha
karmak bir kiilie brnyorum sanki. Bana ilgi duyuyorsun ve beni daha iyi
anlyorsun, onun iin kvrk yaptm, doal grnsn diye."
"Tamam anladm. O zaman u dz taraf ne?"
"Nerede?"
"Amibin kuzeydou blmnde."
"Corafyam hibir zaman iyi olmad biliyor musun? Ama evet iaret ettiin yeri,
gryorum. Benimle ilgili her eyi anlamyorsun deil mi? Onun iin biraz daha
gereki bir ekil izdim. O dz izgi, benimle ilgili anlayamadn ya da zmek iin
zaman bulamadn ynlerimi temsil ediyor."
"Yaa."

"Ah o ne surat, o izginin de yuvarlandn grsen neler olurdu bilmek istemezsin.


Ayrca kayglanma, o kadar ciddi olsa, burada senin koynuna girmi, son derece
mutlu bir amip olmazdm herhalde."
18. Chloe amibin zerindeki o dz izgiyle ne demek istemiti? Yalnzca onu
btnyle anlayamayacam bunda alacak bir ey yoktu belki, halden anlamann
da bir snr vardr kukusuz. Peki neydi abalarm snrlayan? Belki de onu yalnzca
insan doasna ilikin o gne dek kavradm gereklere gre tanmaya almam.
Ondan beklentilerim bakalarndan beklentilerimin bir uzants olabilirdi ancak,
baka sosyal ilikilerimin szgecinden geiriliyordu ona dair bilgilerim. Kayalk bir
da peysajma bakp kendini bir yere ait hissetmek iin "svire'ye ne kadar benziyor"
diyen bir Avrupal gibi, Chloe'nin karamsar bir ruh halini, "nk x gibi hissediyor...
tpk ablam gibi..."eklinde kavrayabiliyordum ancak. Kadn ve erkeklerle yaadm
btn yaam deneyimleri, Chloe'yi anlayabilmek iin bana hizmet ediyordu imdi benim znel ve dolaysyla saptrlm insan doas anlaym, biyolojik zelliklerime,
mensubu olduum snfa, vatanda olduum lkeye ve psikobiyografime bal
olarak ortaya kyordu bylece.
19. Sevgilinin bak, bir zgara iine benzetilebilir. nsan doasnn karmakl
nedeniyle, her sevgili belli zellikleri grr, belli zellikleri geirir zgara iine,
gerisini gz ard eder: Szgelimi benim bakm Chloe'nin u ynlerini gryordu ya
da (anlyor, kavryor, yakn buluyordu):
> > - ironi - gzlerinin rengi - iki n diinin arasndaki boluk zeks - ekmek piirme
yetenei - annesiyle olan ilikisi - sosyal kay gs - Beethoven sevgisi -tembellikten
nefret etmesi - papatya ay m sevmesi -kendini beenmilerden nefret etmesi - yn
giysileri sevmesi - klostrofobisi - drstlk arzusu - >
Oysa bunlar, Chloe'nin kiiliinin btnn oluturmuyordu. Elimizde farkl bir
zgara ii olsa ve ben de farkl bir sevgili olsaydm, belki u ynlerini de grecek
zamanm olurdu:
> > - salkl yemekleri sevmesi - bilekleri - akhava pazarlarn sevmesi - matematik
yetenei - kardeiyle olan ilikisi - gece kulplerini sevmesi - Tanrya ilikin grleri
- pilav sevmesi - Degas paten kaymas - uzun doa yryleri - arabada mzik
dinlemeye kar kmas - Viktoryen mimariye olan ilgisi - >
20. Chloe'nin doasnn karmak ynleriyle yeterince ilgilendiimi sanyordum ama
nemli ksaltmalar yaptm, onu anlayacak denli duyarlla ya da olgunlua sahip
olmadm zamanlar da oluyordu kukusuz. En nemli ama kanlmaz olan bir
ksaltma ise Chloe'nin yaamna ancak dardan birisi olarak katlabilmemdi belki,
onun i dnyasn hayal edebilir ama asla tecrbe edemezdim. Ben/sen ayrmyla
blnmtk, ben ve ben olmayan ile. Ne kadar yakn olursak olalm, Chloe sonuta
baka bir insand ve bunun getirdii tm gizem ve mesafeyle donanmt (yalnz
leceimizi anmsatan o kanlmaz mesafe...).
21. Dz snrlar ve dz izgilerden arnm, iinde klmediimiz bir akn
zlemini ekeriz. Bakalarnca snflandrlmaya, etiketlenmeye (kadn, erkek, zengin,
yoksul, Yahudi, Katolik vs.) lmne direniriz. Bu diren, etiketlerin doru
olmamasndan deil, snflandrlamayacamza dair znel duygumuzu korumak
adnadr. Ne de olsa kendimize gre asla etiketlenemeyecek\/arhk\ar\zd\r. Yalnz
olduumuzda, gayet basit bir biimde "ben"izdir ite ve bakalarnn bize dayattk
lan olmadan, o etiketlenmi ynlerimiz arasnda gidip geliriz. Chloe'nin bir

keresinde "birka yl nce birlikte olduu bir adam" 'dan sz ettiini duyduumda
birden zlmtm, birka yl sonra benden de belki (ortasnda ton bal salatas
bulunan masada Chloe'nin karsnda bu kez baka bir adam oturmuken) "bir sre
nce birlikte olduu bir adam..." diye sz edilebileceini dnmtm. Gemiteki
bir sevgilisinden sz ediindeki rahatlk, o an ne kadar zel olursam olaym, yine de
belli tanmlar iinde bulunduumu ("bir adam", "bir er kek arkada") ima eden
nesnel durumu gstermiti bana, varlm bir yansmadan (ne kadar zel olursam
olaym) ibaretti Chloe'nin gzlerinde.
22. Bakalarnca etiketlenmek, kategorilere konmak ve ta nmlanmak durumunda
kaldmz iin, sonunda k olduumuz kii, zgaray en iyi yapabilendir sonuta,
sevilesi sandmz ynlerimiz iin bizi seven, anlalmasn istediimiz ynlerimizi
anlayan kiidir o. "Chloeip" ile benim birlikteliimiz, imdilik de olsa birbirimizin
yannda rahat ettiimizi, dilediimizde yaylabileceimiz bir alan bulduumuzu
ortaya koyuyordu.

ON BENC BOLUM
Gnl de Mola Verir
1. Dil, istikranyla kararszlklarmz bertaraf eder. Dnya her an deiirken, bizlere
hayali bir sreklilik ve sabitliin ardna saklanma olana tanr. Deiimin
kanlmazln anlat mak iin, "Kimse ayn nehire iki kez giremez," demiti
Heraklitus oysa bu cmlede nehir szcnn deimiyor olmasn gz ard etmiti,
dolaysyla aslnda ayn nehire iki kez girilmesi gibi bir durum ortaya kyordu. Ben
bir kadna k olan bir adamdm ama bu cmle, duygularmn ini klarn ve
deikenliini ne lde ifade edebiliyordu ki? Zaman zaman sa dakatsizlii,
sknty, sinir ve kaytszl da kapsayan aka dahil miydi bu szckler de?
Duygularmn belirsizliini btnyle yanstabilecek bir szck var myd ki?
2. Yaamm boyunca tadm bir ismim var - alt yandayken bir fotorafta
grdm "ben" ile belki altm yamdayken bir fotorafta greceim "ben" ayn
harflerle yazlyor oysa zaman beni bu arada tannmaz hale getiriyor. Aaca aa
diyorum ama o aa yl iinde eitli deiimlere uruyor. O aac her mevsim
yeniden adlandrmann yarataca karmaay engellemek iin sreen olann zerine
temelleniyor dil ve aacn bir mevsim yaprakl, bir mevsim plak oluunu gz ar di
ediyor.
3. Baka bir deyile, zetler kararak yayoruz bizler, (bir aacn ya da duygusal bir
durumun) baskn zelliini alp, btn o zellikle etiketliyoruz. Yaanm bir olay
anlatmaya kalktmzda, o olayn, anlam soyutlanm, amalarmz dorultusunda
ok ynlln, belirsizliini yitirmi tortusunu anlatyoruz aslnda. Bir yk,
anmsanan bir ann yoksul karl olabilir ancak. Chloe ile yaadmz ak yks
srecinde benim duygularm duygusal cetvelin bir ucundan dierine uzanmt ve
bu durumu yalnzca k olmak diye geitirmek, acmaszca zetlemek gibi
geliyordu bana. Ama olaylar zet lemeye hevesliyizdir bizler, pek zamanmz da
yoktur genelde ve yaananlar ksaltarak ifade ederiz, yoksa deikenliimizin ve
belirsizliklerimizin stesinden gelemeyebiliriz. Sonuta imdiki zaman nce tarih,
sonra nostaljiye dnerek bozulur.
4. Chloe ile birlikte Bath'da ho bir hafta sonu geirdik. Romallardan kalma
hamamlar ziyaret ettik, bir talyan lokantasnda yemek yedik ve Pazar leden
sonra tarihi evlerin evresinde yry yaptk. Bath'daki o hafta sonundan geriye ne
kald? Belleklere yerleen birka fotoraf - yattmz odann mor perdeleri, kentin
tren penceresinden manzaras, bir park, bir minenin stndeki saat. Bunlar grsel
kalntlar. Duygusal olanlar daha da belirsiz. Mutlu olduumu anmsyorum,
Chloe'yi sevdiimi. Oysa gemie dnp anlk ansmalarn tesine uzanmak
istediimde daha karmak bir tarih beliriyor: Mzedeki kalabaln sinirimi
bozmas, Cumartesi gecesi bir trl uyayamamam, dana biftei yedikten sonra
geirdiim ufak apl hazmszlk, Bath tren istasyonunda sevimsiz bir gecikme,
Chloe'yle takside yaptmz tartma gibi.
5. Aslnda dilin ikiyzll balanabilir belki de; nk Bath'da geirilmi bir
hafta sonunu tek bir szckle, ho szcyle anmsamamz salyor ve bir dzen,
bir kimlik kurmamza yardmc oluyor. Oysa insan szcklerin, Heraklitus'un
nehrinde akan sular gibi akan alt anlamlaryla yz yze geliyor bazen - ki o zaman,

harflerle snrlanan basit anlamlarn arar oluyor. Ben Chloe'yi seviyordum - ne kadar
basit geliyor kulaa, birinin elma suyunu veya Marcel Prousf u sevdiini sylemesi
gibi tpk. Oysa gerekler ok daha karmakt, nk bir an belli biimde anlatmak
baz eylerin gz ard edilmesine yol ayordu ister istemez - bir aklama, binlerce
kart aklamann bastrld anlamna geliyordu.
6. Arkada Alice bir Cuma gecesi bizi yemee davet ettiinde, Chloe daveti kabul
etti ve ona k olacam syledi. Alice'in yemek masas evresinde sekiz kiiydik,
drt kiilik masada dirsek dirsee yemek yemeye alyorduk. Balham'da bir evin en
st katnda oturan Alice, Sanat Konseyi'nde sekre terlik yapyordu ve itiraf
etmeliyim ki, evet, ona birazck k oldum.
7. Birlikte olduumuz kiiyle ne kadar mutlu olursak olalm, ona olan sevgimiz
(okeli bir toplumda yaamyorsak eer) baka romantik ilikilere girmemizi
engeller. Ama onu gerekten seviyorsak, bu bizi neden zorlasn ki? Ve ona olan
akmz zaten solmaya balamamsa eer, neden zlelim buna? Bu sorunun yant
belki de sevmek gereksinimimizi zmlemi olmamza karn, bu gereksinimi uzun
sre denetim altnda tutmay baaramamamzda yatyor.
8. Alice'i konuurken, snm bir mumu yakarken, tabak larla mutfaa koarken,
alnna den san salarn geri itiini seyrederken kendimi romantik nostaljiye
kaplm buldum. Romantik nostalji, sevgilimiz olabilecek ama ans eseri nedense
olmam kiiler grdmzde ortaya kar. Alternatif bir ak yaamann olasl,
srdrdmz yaamn, saysz yaamdan yalnzca birini yaadmz anmsatr:
Ve belki hepsini birden yaayabilmenin olanakszldr bizi hznlendiren. Bir
seim yapma gereini (ne kadar iyi olursa olsun), bir eyi seerek yitirdiklerimizin
hznn duymadmz gnlerin zlemini duyarz.
9. Sokaklarda veya kalabalk lokantalarda yaamlar benimle paralel gelien ama
benim iin birer muamma olarak kalacak yzlerce (ve hatta milyonlarca) kadnn
varln fark ederdim. Chloe'yi sevmeme karn, bu kadnlar grnce pimanlk
duymadan edemiyordum. Bir tren istasyonunda ya da banka kuyruunda bir yz
grr, bir sohbetten kesit (birinin arabas bozulmu, teki niversiteden mezun
oluyor, bir bakas nn annesi hastalanm...) duyar ve yknn devamn
renemeyeceim iin anlk bir hzne kaplr, o yklere uygun bir son yazarak
kendi kendimi teskin ederdim.
10. Yemekten sonra divanda oturup Alice'le sohbet edebilirdim ama yalnzca hayal
kuracak halim vard. Alice'in yz, Chloe ile olan birlikteliime karn giderilememi
belli belirsiz bir boluk duymama yol amt. Bir bilinmeyen, ifade edilemeyen, en
derindeki arzulan yanstan ayna gibidir. Odann teki kesindeki bir yzn bilinene
sunduu lmcl bir tekliftir. Chloe'yi seviyor olabilirdim ama onu tandm iin,
hasretini ekmiyordum. Tandklanmza hasret duymayz nk hasretin
gerektirdii muammadan yoksundur onlar. Birka dakika veya birka saat grlp
sonsuza dek yok olan bir yz, zmlenemeyen hayaller iin gerekli bir katalizrdr,
bo bir sayfadr, insann hissettii ama tanmlayamad, tutamad an tutkunun
yansmasdr.
11. "Syle bakalm, k oldun mu ona?" diye sordu Chloe arabada.
'Tabii ki olmadm." "Senin tipin ama." "Hi de deil. Hem zaten ben sana m,
biliyorsun."

Aldatmann bildik senaryosunda, bir sevgili tekine "Beni sevdiini sylemiken, x'le
nasl aldatrsn?" diye sorar. Oysa birini sevdiini sylemekle onu aldatmak
arasndaki denklem, zaman kavram gz nnde bulundurularak zldnde
yanl kmaz. "Seni seviyorum" ancak ve ancak "Seni imdi seviyorum" anlamnda
sylenebilir. Alice'in yemek davetinden sonra eve dnerken Chloe'ye onu sevdiimi
sylediimde yalan sylemiyordum, ama szcklerim ister istemez zamanla
snrlyd.
12. Chloe'ye olan duygularmn deimesi, onun srekli deien, hatta anlam
karmaas yaratan bir insan olmasndan kaynaklanyordu. inin ya da telefon
numarasnn kesin oldu undan bile emin deildim. Dikkatli bir gz, onun yznde
en kk psikolojik ve fizyolojik deiimleri okuyabilir, kimle olduu ya da hangi
filmi grdne gre deien aksann fark edebilir, yorgun olduunda omuzlarnn
sarktn, kendine gvendiinde boyunun adeta uzadn grebilirdi. Yz
Pazartesi ve Cuma gnleri farklyd, gzleri zgn olduunda baka, uyarldnda
bakayd, ellerindeki damarlar gazeteleri okurken sanki du aidmdaki
damarlardan farklyd. Deiik alardan bakldnda yznn grnts farklyd;
masann teki yannda, pmeye uzandnda yakndan ya da bir tren istasyonunda...
Anne ve babasnn yannda baka, sevgilisinin yannda bakayd. Glen Chloe baka,
dilerini di ipliiyle temizleyen Chloe bakayd.
13. Bu deiimleri listelemek iin snr tanmayan bir biyografi yazar olmam
gerekirdi; bense alkanlklarna bal tembel bir yaratktm. Bitkinlik ou zaman,
Chloe'nin yaamnn en zengin ynn -hareketlerini-gz ard etmek anlamna
geliyordu. Uzun dnemler olurdu ki ben (artk bana tandk geldii iin) onun
vcudundaki deiimleri ya da yznde zaman zaman beliren izgileri, Pazartesi ile
Cuma gnlerindeki farklln artk grmezdim. Chloe bir alkanlk olmutu,
zihnime yerlemi sabit bir imgeye dnmt.
14. Ama alkanln kaygan yzeyinin krld anlar da olurdu ve o zaman ona
yeniden doru drst bakar, onu ilk kez gren birinin gzleriyle izlerdim. Bir hafta
sonu, arabamz otobanda bozulunca yardm armak durumunda kaldk. On be
dakika sonra bir tamirci geldiinde, Chloe yetkiliye derdi mizi anlatmaya koyuldu.
Bir yabancyla konumasn izlerken (kendimi o adamla zdeletiriyordum bir
yandan da) tandm kadn bana birden yabanclat. Tandkln soluk perdesi
olmadan yzn grp sesini duyduumda tandm haliyle deil ilk kez gren
birinin gzleriyle izledim onu, zamann ykledii deerlerinin tesine uzanabildim.
15. Ve birden, Chloe bujilerden ve ya filtrelerinden sz ederken, denetlenemez bir
ehvete kapldm. Alkanln birden krlmas yabanclama etkisi yaratm ve
Chloe'yi bilinmez ve egzotik bir varla dntrmt - daha nce hi
dokunmadm bir kimsenin vcudunun uyandrd ehveti uyandrmt bende.
Tamircinin sorunu zmesi uzun srmedi, sigortayla ilgili bir sorun varm, ok
gemeden Londra'ya doru yola ktk. Oysa ben arzulanm dizginleyemeyecek
haldeydim.
"Durmamz gerek, bir otel, park ya da kk bir ky yolu bulalm. Sevimemiz
gerek."
"Niye? Ne oldu? Ne yapyorsun? Ltfen, imdi olmaz, Tanrm aaaah, Tanr akna,
yapma... Dur, peki, tamam, bekle,
arabay durdursak iyi olacak, urada kenara ekelim..."

komik
komik
ama yarglayc ama fazlasyla sinirli
ve zeki te yandan bonkr
stelik yetenekli an duygusallktan uzak
ama gururlu ama gzel derin
16. Biryabancolarak-Chloe'nin cazibesi, deikenlik ile cinsellik arasndaki ilikinin
bir iaretiydi, baka bir deyile, giyinik gvde ile plak gvde arasndaki farkllkt.
M4 karayolunda bir sapaa girip durduk. Elimi uzatp elbisesinin hafif kumann
zerinden gslerini okamaya baladm, bana yabanclam olan bu gvdeyi
yeniden kefediyordum mthi bir haz duyarak. plaklk ile giyinildik, tandklk
ile yabanclk arasnda insan kendinden geiren bir sreti bu, hem bir gnah hem
de yeni bir balangt.
17. Chloe'nin Volkswagen'inin arka koltuunda, antalarla eski gazeteler arasnda iki
kez sevitik. Bu ani ve belirsiz arzu, birbirimizin giysilerine ve tenine saldrlar ho
gelmiti ama, tutkularmzn aknn ne denli tahrip edici olabileceini ortaya
koyuyordu. Bir arzuyla karayolundan sapyorsak, sonraki bir tarihte baka bir
hormonun peine taklp birbirimizden kopmamz olas deil miydi? Duygularn ne
yne gideceini kestirmek olanaksz gibiydi. Akmz, mevsimlerin yumuak
geilerinden ok, dalardan boalan bir akarsuyun sarsc akna benziyordu.
18. Chloe ile aramzda bir espri vard; birbirimizin duygusal hallerinin farknda
olduumuzu gstermek adna oynanan Herakliti bir oyundu bu, akn bir ampul
gibi ayn sabit k la yanmas gerektii dnsel basky biraz olsun hafiletiyor du.
"Bir ey mi oldu? Bugn beni sevmiyor musun?" diye so rard iimizden biri. "Daha
az seviyorum."
"Gerekten mi? ok mu daha az?" "Hayr, o kadar da az deil." "On zerinden ka?"
"Bugn m? Belki alt buuk veya belki alt ve eyrek kadar. Ya sen?"
"Tanrm, eksi diyebilirim, geri bu sabah on iki buuk verebilirdim, hani..."
19. Yine bir in lokantasnda (Chloe baylyordu in lokantalarna), insanlarla
ilikilerimizin masann ortasnda yemeklerin yerletirildii ve insann evirerek bir
an karides bir an domuz etiyle kar karya kald dner embere benzediini fark
ettim. Sevmek, zaman iinde iyiyle de ktyle de karlatn dairesel bir sre deil
miydi? Genelde hareketli varlklar olmamza karn, duygularn hep sabit olmas
gerektii gibi yanl bir dnceye kaplr insanlar, ak ya vardr ya yoktur sanrlar,
bu ayrmlar da kalkp ilikinin banda ve sonunda yaparlar - oysa her gn, hatta
saat ba deiebilir insann duygulan. Sevgi ve nefreti bir kiinin birok ynnn
meru karlklar olarak grmek yerine bunlar birbirinden ayrmaya alrz.
Btnyle iyi olan sevmek, btnyle kt olandan nefret etmek gibi, insann sevgi
dolu ya da saldrgan igdlerine yant getirmek gibi ocuksu bir gereksinim
duyarz. Oysa Chloe'yle byle sabit duygular yaamak olanakszd. Bazen kafam
yle kartrrd ki dner masadaki btn yemeklerin tadna bakm olurdum.
Chloe'nin aadakiler gibi olduunu hissederdim szgelimi:
ekil 16.1
20. emberin bir duygudan tekine neden kaydn kestirmek g oluyordu
genellikle. Chloe'yi belli bir ekilde otururken ya da belli bir ey sylerken grp, az
nce ball brekliyken birden son derecede sklrdm ondan. Bu duygulan bir tek

ben yaamyordum, nk bazen Chloe de bana kar ani patlamalar gsterirdi. Bir
gece arkadalarla bir film zerine tartrken, benim baka insanlarn zevklerine
burun kvrdm syledi durup dururken dmanca bir tavrla. nce ardm
nk henz azm bile amamtm, ama sonra daha nce yaptm bir eye
alnm olabileceini ve fkesini bu ekilde gsterdiini tahmin ettim - baka birine
de alnm olabilirdi, ben de hedef tahtas oluyordum. Tartmalarmzn ou bu gibi
hakszlklar nedeniyle, zamannda ya da gereken kiilere iletilmemi duygulardan
kaynaklanyordu. Chloe'ye, bulak makinesini son derece grlt kartarak
boaltmas gibi yzeysel bir nedenle deil, o gn daha erken saatlerde iten
aradklarnda telefona kmadm iin duyduum sululuk nedeniyle
fkelenebiliyordum. Buna karlk Chloe de belki o sabah belli etmedii fkesini
bulak makinesindeki tabak anaktan kartyordu. (Belki de olgunluu -o
anlalmas zor hedefi- herkese gereken zamanda hak ettii gibi davranmak, kendi
fkeni masum insanlardan kartmamak ve hangi duygularn kendine
saklayacanla hangi duygular davuracamm ayrmn yapabilmek yetenei
olarak tanmlayabiliriz.)
21. Bizi sevdiklerini iddia edenlerin ayn zamanda nasl haksz dmanlklar ve
dargnlklar hissedebildiini merak edebilir insan. Benliimizde birbirine zt ok
sayda duyguyu, denetleyemediimiz katmer katmer ocuksu tepkileri
barndryoruz. fkeler, yamyams drtler, ykc fanteziler, biseksel eilimler ve
ocukluk paranoyalar, daha saygdeer duygularn iine sarmalanm bulunuyor.
"nsanlarn kt olduunu sylememeliyiz asla," diyordu Fransz filozof Alain,
"yeter ki neden yle davrandklarn grebilelim" - yani, bir tartmann ya da
saldrganln temeline inmeliyiz. Chloe ile ben de bunu denemeye niyetliydik ama
bu karmaa, cinsel drtlerin yaratt kaprislerden ocukluk travmalarnn
etkilerine kadar uzanyor ve bazen ylesine stesinden gelinemez hale geliyordu ki.
22. Filozoflar geleneksel olarak akln stnlne dayanan ve dolaysyla arzularn
egemenliini knayan bir yaam tarznn savunusu yapmlarsa bu, akln, srekliliin
temelini tekil etmesinden, zamanla snrl olmayndan, yani bir son kullan ma
tarihi bulunmayndandr. Romantiin aksine filozof, ilgisinin bir an Chloe'den
Alice'e, bir an Alice'den Chloe'ye savrulmasna izin vermez nk yaplan her seimi
destekleyen sabit nedenler vardr. Filozoflar, arzularnda yalnzca evrimi
gzlemlerler, kopukluklar deil. Akta sadk ve sabittirler, yaamlar bir merminin
yrngesi denli salam bir izgide ilerler.
23. Ama bundan da nemlisi, filozofun salam bir kimlii vardr. Nedir kimlik? Belki
insann eilimleriyle ekilleniyordun Sevdiklerim beni belirler. Ben kimim, byk
lde ben ne istiyorum ile birlikte geliir. Eer ben on yamdan beri golf oynamay
sevmisem ve bugn yz yirmi yandaysam ve hl bu sporu seviyorsam, o zaman
ben istikrarl bir kimlie (hem golfu hem de dolayl yoldan insan olarak) sahip
olduumu syleyebilirim. ki yamdan doksan yama dek Katolisizme olan
inancm korumusam, otuz be yanda bir gn kalkp psikopos ya da papa olmak
isteyen ama yaamnn sonunda slam'a ynelen Yahudi'nin yaad kimlik krizini
yaamayacam demektir.
24. Duygusal insanlarn yaam zamann badndrc devrimleri etrafnda
gelitii iin farkldr, ne istedikleri o kadar abuk deiir ki kim olduklar da srekli

bir soru iaretidir. Duygusal bir adam bir gn Samantha'y ertesi gn Sally'yi
seviyorsa, o zaman kimdir o? Bir gece yataa Chloe'yi severek girip,
ertesi sabah ondan nefret ederek uyansam, o zaman "ben" kimim? Daha mantkl bir
insan olma tasarmdan tmyle vazgemi deildim. Ama Chloe'yi sevmek ya da
sevmemek ile ilgili salam nedenler bulmak gibi bir trl peimi brakmayan bir
durumla yz yzeydim. Sevmek ya da nefret etmek iin gvenli, rtlemez
(mantkl demeye cret etmiyorum) nedenler olsayd, geri dnp deerlendirme
yaplabilecek sabit bir nokta da olurdu. Ama iki n diinin arasndaki boluk ona
srlsklam k olmam iin bir neden oluturmusa, dirseini nasl kad da ondan
birden nefret etmeme neden olamaz myd? Bilinli olarak ne gibi nedenler sralarsak
sralayaym, bizi cezbedenin ne olduunu ancak tahmin edebiliriz (ve dolaysyla
akn yok olmasnn o geri dnlemez ve trajik srecinin de...)
25. Uyumazlklarn karsnda doal bir insani drt vard: Duygusal evrenin
sabitliinin korunmas. Bu insann drt dalgalanmalarn azaltyor, kargaalarn
nlenmesi ve belli bir dzenin kurulmasn hedefliyor, sreklilii ve uyumu
arzuluyordu. Bu durum izgisel bir ak yksne demir atmam salamt, Chloe ile
benim ykmd bu ve tali ykler yazmak, modern yaznn izofrenisiyle kendi
ykmden baka yklere dalmak ya da kendi ykm sorgulamak istediimde
dizginleri eline alyordu. Bir gn nce bir maazada grdm iki gzel yzle
yaadm erotik ykden uyanr uyanmaz yanmda yatan Chloe'yi grnce
kendime gelirdim. Olanaklarmn bilincine varr, ykmn bana yklemi olduu
role dner ve yaanan gerein muazzam otoritesine boyun eerdim.
26. Dalgalanmalar evrenin onayyla, evremizdekilerin sabit varsaymlaryla
dengede tutuluyordu. Bir Cumartesi gn arkadalarmzla bir kahvede bulumadan
nce giritiimiz iddetli kavgay anmsyorum. O an ikimiz de bu kavgay o denli
ciddiye almtk ki ilikimizin sonunun artk geldiini dnmtk. Oysa yky
sonlandrma olasl, byle bir eyi tasavvur bile etmeyen arkadalarmz sayesinde
unutulmutu. Kahve ierken, mutlu iftle ilgili sorular sorulmutu, bir kopu
olaslnn bilincinde olmayan, dolaysyla byle bir olasl gz ard eden sorulard
bunlar. Bakalarnn varl, bizim ini klarmz dengeliyordu, ne istediimizden
ve dolaysyla kim olduumuzdan emin olamadmz zamanlarda darda duran ve
yalnzca srekliliin farknda olan ama bu yknn bitmeyecek bir yk
olmadnn farknda olmayanlarn yattrc zmlemelerinin arkasna
saklanabiliyorduk.
27. Moralimiz iyiyken, gelecekteki gnlerin dleriyle de avutabiliyorduk kendimizi.
Akn balad gibi bitmesi tehlikesi, imdiki zamann biz lene dek sreceini
dndrecek bir gelecek kurgulamamz doal klyordu. Nerede oturacamza,
ka ocuk sahibi olacamza, emekliliimizi nasl geireceimize dair dler kurarak
Kensington Park'nda el ele tutuarak torunlarn gezdiren ihtiyarlarla
zdeletirirdik kendimizi. Akn biteviyeliinden korunmak iin uzun bir zaman
dilimi iinde yaantmz tasarlamaktan zevk alyorduk. Notting Hill yaknlarnda
ikimizin de sevdii ve zihnimizde dediimiz evler vard, st katta iki kk
alma odas, bodrum katnda en yeni malzemelerle yaplm bir mutfak ve
ieklerle, aalarla dolu bir bahesi olacakt. Bu iliki herhalde o kadar srmezdi
ama srmemesi iin bir neden olmadna inanmak zorundaydk. Birisini sevmek ve
ayn zamanda ayrlmay, baka birisiyle evlenip evini onunla dediini dnmek

olas m? Hayr, birlikte yalanp emekli olmay ve takma dilerimizle deniz


kenarnda bir bungalovda yaayacamz dnmek zorundaydk. Bunlara
gerekten inansaydk, insan sonsuz aka zorlamaya kalkan, yasal eylemlerin o en
insafsz olan evlenmeye bile yanaabilirdik.
Eski sevgililerden sz etmeyi pek sevmememin nedeni yaadklarmzn sonsuza dek
srmesi arzusundan kaynaklanyordu belki de. Btn eski sevgililer, bir zamanlar
srekli sandn duygunun hi de srekli olmadnn birer gstergesiydi ve
Chloe'yle ilikim de ayn ekilde sonulanabilirdi. Bir akam zeri Hayvvard
Galerisi'nin kitapsnda Picasso'yla ilgili bir kitap kartran eski bir kz arkadam
grdm. Arka dalarna gndermek iin kartpostal semekte olan Chloe bir ka adm
temdeydi. O eski kz arkadam Picasso'y ok severdi. Gidip merhaba
diyebilirdim. Ne de olsa Chloe de hl belli aralklarla grt baz eski erkek
arkadalarn tantrmt benimle. Ama rahatsz olmutum: nk bu kadn
duygularmn ne kadar deiken olduunu yzme vuruyor du sanki. Onunla
kurduum ama sonra yitirdiim yaknln Chloe ile yinelenebileceinden
korkuyordum.
29. Ak trajik klan geiciliidir. Bir sevgiliyle birlikteyken eski sevgilileri tarihe
gmmek kaytszl aslnda ne kadar korkun. Bugn her eyini kurban edebilecein
bir insan birka ay sonra grdnde yolunu deitirmek (ya da onun da girdii
kitapdan kmak) dehet veriyor bana. Chloe'ye olan sevgim u an benliimin
zn oluturuyorsa, o zaman hayatmdan ktnda bir param da lm olacak
demekti.
30. Tm bunlara karn Chloe ile ben yine de k olduumuza inanyorsak bu belki
de sonunda gzel anlarn (en azn dan imdilik) sknt ve kaytszlk anlarndan ok
olmasndan kaynaklanyordu. Yine de adna ak dediimiz olgunun daha karmak
ve sonuta o kadar da muhteem olmayan bir gerein zeti olduunun her zaman
farkndaydk.

ON ALTINCI BOLUM
Mutluluk Korkusu
Akn en byk sakncalarndan biri, ksa bir sre iin de olsa, bizi mutlu etme
tehlikesi tamasdr.
2. Austos aynn son haftasnda Chloe ile birlikte spanya'ya gitmeye karar verdik yolculuk da (tpk ak gibi) hayalleri geree dntrme teebbsdr.
Londra'dayken, span ya emlak pazarnn uzmanlarndan topya Seyahatleri'nin
kitapn gzden geirmi ve Valencia'nn ardndaki dalarda, Ara de Alpuente
kasabasnda iftlik evinden bozma bir da evinde karar klmtk. Fotoraflarda
grndnden daha da gzeldi ev. Odalar basit ama rahat denmiti,
banyosunda herhangi bir sorun yoktu, asma yapraklaryla glgeli bir teras vard,
yaknnda yzebileceimiz bir gl bulunuyordu, komu evin kei besleyen iftisi de
zeytinya ve peynir ikramyla bizi pek ho karlamt.
3. Havaalannda kiraladmz arabayla darack da yollarndan geerek, leden
sonra ge saatlerde varabildik eve. Gln berrak mavi sularna attk kendimizi
hemen, solmaya balayan gnein altnda kuruduk. Sonra eve dnp bir ie arap
ve zeytin ile terasta oturup, gnein batn seyrettik.
"Harika deil mi?" dedim iirsel bir tonla. "Evet, deil mi?" diyerek yanklad beni
Chloe. "yle mi gerekten?" diye aka yaptm.
"Sus, manzarann gzelliini bozuyorsun."
"Hayr, ciddiyim, gerekten harika. Byle bir yerin varolduuna bile inanmazdm
grmesem. Her eyden o kadar uzak ki, kimsenin bozmaya yeltenmedii bir cennet
gibi."
"Yaammn geri kalan ksmn burada geirebilirim," diyerek i ekti Chloe.
"Ben de."
"Burada birlikte yaardk, ben keileri beslerdim, sen zeytin yetitirirdin, kitaplar
yazardk, resim yapardk ve ..."
"yi misin sen?" diye sordum Chloe'nin birden acyla yzn buruturduunu
grnce.
"Evet, imdi iyiyim. Ne oldu bilmiyorum. Birden bamda korkun bir ar hissettim,
korkun bir zonklama gibi. Bir ey deildir. Ah, hayr, yine balad ite."
"Dur bir bakaym."
"Nasl bakacaksn, bam aryor."
"Biliyorum ama acn paylamaya alyorum."
'Tanrm, uzansam iyi olacak. Yol yorgunluu olsa gerek, ya da belki ykseklikten
etkilenmiimdir. Yine de ieri girsem iyi olacak. Sen kal burada, ben aresine
bakarm."
4. Chloe'nin arlar hafiflemedi. Bir aspirin iip yatt ama uyuyamad. Rahatszln
ne denli ciddiye almam gerektiini kestirememekle birlikte, onun olaylar
bytmeme eilimini gz nnde bulundurarak bir doktor armaya karar verdim.
iftiyle kars, kulbelerinin kapsn aldmda yemek yiyorlard, blk prk

spanyolcamla en yakn doktoru nerede bulabileceimi sordum onlara. Doktor, Villar


del Arzobispo'da, yirmi kilometre tede bir kasabada oturuyormu.
5. Dr. Saavedra, bir ky doktoru iin fazlasyla asil bir tipti. Beyaz keten bir takm
giymiti, 1950'li yllarda Imperial Kolej'de bir dnem geirmiti, ngiliz tiyatro
geleneine hayrand ve spanya ziyaretinin daha ilk gnnde rahatszlanan gen
kza bakmak iin benimle gelmeye son derece hevesliydi. Ara de Alpuente'ye
dndmzde Chloe'nin durumu hl dzelmemiti. Doktoru onunla yalnz
brakp, teki odada beklemeye baladm kaygyla. Doktor, on dakika sonra odadan
kt.
"Kayglanacak bir ey yok." "yileecek mi?"
"Evet dostum, sabaha bir eyi kalmaz." "Neyi varm?"
"Pek bir ey deil, biraz midesi, biraz ba, tatilcilerde sk sk rastlanan bir olaydr.
la yazacam. Bir tr ankedonya ite, ne bekliyordun?"
6. Dr. Saavedra, ngiliz Tp Birlii'nce da hastalna ben zeyen ve mutluluk
tehdidiyle ani bir korku eklinde beliren bir hastalk olarak tanmlanan anhedonia
tehisi koymutu. spanya blgesinde, pastoral evreyle yzleince dnyevi
mutluluun belki de ok uzaklarnda olmad gereini aniden fark eden ama byle
bir olasla kar iddetli bir fizyolojik tepkinin ana den turistler arasnda ska
grlen bir hastalkt bu.
7. Mutluluk ender rastlanan bir olgu olduundan, kabullenmesi de youn bir korku
ve kaygyla birlikte gelir. Dolaysyla, bilincinde olmadan belki, Chloe ve ben (geri
ben hastalanma mtm) hedonia'y, yani mutluluu hep anlarda ya da beklen
tilerimizde aramaya ynelmitik. Mutluluu yakalamak her ne kadar temel bir hedef
de olsa, ancak uzak bir gelecekte belki yakalanabilecei inancyla beliren bir hedefti Ara de Alpuente'deki doal yaam ile belki birbirimizin kollarnda hissettiimiz
duygular, ite bu inanca meydan okuyordu.
Neden byle yayorduk ki? Yaamdan sonrasna dair rahat inancn ardna snmak
yerine imdiki zamandan zevk almak, kendimizi mkemmel olmayan ve stelik
tehlikeli biimde lml de olan bir geree adamak anlamna geliyordu nk.
Gelecek zaman kipinde yaamak, bugne benzemeyen ideal bir gelecek adna bizi
tehdit eden durumlara balanma gereksiniminden kurtaryordu bizi. Yaam,
yaamdan ok daha gzel bir cennetin balang evresi olarak gren kimi dinlerdeki
inanlara benziyordu bu. Tatillere, partilere, ie ve belki de aka olan yaklammz
bir lmszlk inanc tayordu, bu gibi olgularn sonlanacan grmeyecektik
sanki - ve dolaysyla bunlardan bir ders de karmyorduk. Sonuta, rahatt ite
gelecek zaman kipinde yaamak: imdiki zamann gerekliini hissetmemizi
engelledii gibi, birbirimizi sevmemenin ille de lmek anlamna gelmesini
nlyordu.
9. Chloe, imdiki zaman yaamaya balad iin hastalanmt belki de. Ksa bir an
iin, gelecein barndrabilecei herhangi bir eyin eksikliini duymaz olmutu. Ama
ben de en az Chloe kadar sulu saylmaz mydm bu hastala kaplm olmaktan?
Bilinmez bir gelecek adna imdiki zamanlardan ald m hazz elimin tersiyle
terbiyesizce ittiim, bazen belli belirsiz bir lmszlk dncesiyle dergilerde
grdm erkeklerin kaytszlyla naslsa zevkine varacam baka aklar olaca
inancyla kendimi tmyle sevmekten alkoyduum, gelecekte, tarihin zamannda

nme koyduu biriyle iletiim kurmaya alrken gsterdiim vahim abadan beni
kurtaracak baka aklar olacana kendimi inandrdm zamanlar ol mam myd?
10. Uzak bir gelecee duyulan zlem ile uzak bir gemie duyulan zlem ayn
madalyonun iki yzdr aslnda. Gemi, zaten gemite kald iin daha gzel
anmsanmaz m ou zaman? ocukken benim iin her tatil bittikten sonra
mkemmelleirdi, nk imdiki zamann kayglar silinmi, birer anya dnm
olurdu. Ne olduu deil, ne olacaksa hemen olmas nemliydi, bylece geriye dnp
yaralarm sarabiliyor ya da neeli bir an zihnimde yeniden canlandrabiliyordum.
ocukluk yllarm ailecek Zrih'ten Engadine'e kayak yapmaya gittiimiz k
tatillerini bekleyerek geirirdim. Ama sonunda dan tepesine ktmda bembeyaz,
saf piste bakar, o an bir an olmu olsa hissedilmeyecek bir kayg duyardm, nk
anlar yalnzca znel koullardan oluur (dan tepesi, harika bir gn) ve dolaysyla
o an cehenneme dntren her eyden arnm olurdu. imdiyi rahatsz klan o an
burnumun akmas, susam olmam ya da atkm unutmu olmamn tesinde bir
eydi - yl boyunca gelecein rahat katmanlar arasnda yerini alm bir olasl
sonunda tketiyor oluumu kabullenmek istemiyordum, o kadar. nsann azn
sulandran beklentilerle ho anlar arasnda sandvilenmi olan kayak, hi zaman
kaybetmeden imdiye kaymt bile. Yokuun dibine iner inmez dnp daa bakar,
ne kadar mkemmel ve harika bir kay olduunu dnrdm. Ve bylece kayak
tatili (ve genelde yaamm) geirilmi olurdu: Sabah saatlerinde beklenti, imdiki
zamanda kayg ve akam saatlerinde de ho anlar.
11. Chloe ile olan ilikimde de bu gergin ikilemin belirtileri hissedildi uzun sre:
Btn gn onunla kacam bir akam yemeini bekleyerek geirir, yemekten en
gzel izlenimlerle kalkar, ama ne beklentisine ne de ansna denk bir imdiki
zamanla yzlemi bulurdum kendimi. spanya'ya gitmeden bir sre nce Chloe ve
arkadalarla birlikte bir gece Will Knott'un tekneevindeyken her ey ylesine
mkemmeldi ki kendimi imdiki zamana dair aklm kurcalayan phelerden
alkoyamamtm. imdiki zaman imdiki zaman kipi hastalna kapldmz
hissettirmeyecek denli kusurludur genelde. Ama o gece Chelsea'de iinde
bulunduum anla ilgili hibir kusur bulamaynca sorunun benden kaynaklandn
kabullenmek zorunda kalmtm: Yemekler son derece lezzetliydi, arkadalarmzla
birlikteydik, yanmda oturan ve elimi tutan Chloe ok gzel grnyordu. Ama yine
de bir ey bozuyordu o an, gecenin tarihe dnmesini bekleyemeyecek kadar
sabrsz oluum...
12. imdiki zamanda yaayamamak, insann yaam boyu beklentilerinin sonunda
gerekletiinin farkna varmasndan korkmas, beklentilerle anlar arasnda bulunan
greceli snakl durumu terk etmek zorunda kalmas ve dolaysyla bunun yaanan
ve yaanlacak tek (cennet bir yana) yaam oldu unu szle ifade etmesek de itiraf
etmek durumunda kalacamzdan kaynaklanyor. Taahht denen eyi bir sepet
yumurta gibi dnrsek, insann imdiki zamana dair taahhtte bulunmas,
yumurtalar gemi ve gelecek sepetlerine paylatrmaktansa, btn yumurtalarn
imdiki zaman sepetine koymas gibidir. Ve bu rnei ak alanna kaydrdmzda,
Chloe ile mutlu olduumu sonunda kabullenmem, ne kadar tehlikeli olursa olursa
olsun, benim yumurtalarmn tmn onun sepetine koyduum anlamna geliyordu.
13. Doktor, Chloe'ye nasl bir ila yazd bilmiyorum ama ertesi sabah tmyle
iyilemiti. Piknik sepeti hazrlayp gl kenarna gittik, gn yzerek ve okuyarak

geirdik. spanya'da on gn geirdik ve sanyorum ilk kez (anlara gvenebildiim


kadaryla) ikimiz de o gnlerde imdiki zamanda yaama riskini aldk. Bu kipte
yaamak her zaman byk mutluluklar anlamna da gelmiyordu hani; akn inili
kl mutluluunun yaratt kayglar rutin bir biimde kavgalara yol ayordu yi
ne. le yemei iin uradmz Fuentelespino de Moya kasabasnda ettiimiz
iddetli bir kavgay anmsyorum. Eski bir kz arkadamla ilgili aka yaparken
balam, Chloe'nin aklna hl ona k olduum phesi dnce, kavga
hiddetlenmiti. Gereklerden bu kadar uzak bir sulama olamazd ama, ben bu
pheyi asl Chloe'nin bana kar azalan aknn bir yansmas olarak deerlendirmi
ve onu sulamtm. Tartma, surat asma ve barma fasl bittiinde leden sonra
olmu ve gzyalarna, barlarmza akn, kalakalmtk. Baka tartmalar da
olmutu. Loba del Obispo kasabas yaknlarnda birbirimizden sklp
sklmadmza dair tartmtk, Sot de Chera'da da Chloe'nin harita okumakta ne
kadar beceriksiz olduunu syleyince o da beni faist bir harita uzman olmakla
sulaynca klahlar yine deimitik.
14. Bu gibi tartmalarn asl nedeni, bariz olmuyordu asla: Chloe her ne kadar Guide
Mich elin'7 okumakta glk ekerse eksin ya da ben spanyol doas iinde
kaybolup arabayla daireler izmeye ne kadar sinirlenirsem sinirleneyim, bu
tartmalarn altnda ok daha derin kayglar yatyordu. Yaptmz sulamalarn
arl ve samal, birbirimizden nefret ettiimiz iin deil, birbirimizi fazlasyla
seviyor olmamzdan kaynaklanyordu - ya da daha az basit bir deyile, birbirimizi bu
kadar sevmekten nefret ediyorduk. Sulamalarmzn derinde yatan karmak
almlar vard, Senden nefret ediyorum, nkseni seviyorum. Temel bir tepkiyi
ieriyordu, Seni byle sevmekriskine girmekten baka seeneim olmamasndan
nefret ediyorum. Birisine sonuna dek gvenmenin getirdii hazzn yannda, bu
gvenin getirdii fel edici korkular. Valencia'da yaptmz zaman zaman iddetli
ama anlamsz tartmalar, ikimizin de yumurtalarmz tekinin sepetine
yerletirdiimizin -ve kendimizi salama almaya altmzn- farkna varmann
yaratt gerginliin gerekli bir davurumuydu. Kavgalarmz bazen neredeyse
teatral biimde geliiyordu, kitapl yerle bir ederken, tabak anaklar frlatrken ya
da kaplar arparken neelenir, canlanrdk: "Senden bylesine nefret edebileceimi
bilmek gzel," demiti Chloe bana bir keresinde. "Alnmadn, sana siktiri eksem
de kafama bir ey frlatacan, ama yerinde duracan gsteriyor." Birbirimizin
barlarna hogr gsterip gsteremeyeceimizi grebilmek iin birbirimize
barmaya gereksinim duyuyorduk. Birbirimizin yaam kapasitesini lmek
istiyorduk: Birbirimizi yok etmeye alp da baarsz olmalydk ki birbirimize
gvenebilelim.
15. nsann denetleyebilecei, byk aba ve mantk sonu cunda gelen mutluluu
kabullenmesi daha kolaydr. Oysa benim Chloe'yle vardm mutluluk ne derin
dnsel hesaplarn ne de belli bir kiisel baarnn sonucuydu. lahi mdaheleden
kaynaklanan bir mucizeyle, bana dnyada hemen herkesten daha deerli hale gelen
bir insan bulma ansna erimitim yalnzca. Byle bir mutluluk ok tehlikeliydi
nk sreklilii insann kendisine bal deildi. Aylarca dzenli bir biimde emek
verdikten sonra molekuler biyoloji dnyasn sarsacak bilimsel bir forml bulmu
olsaydm bylesi bir keiften kaynaklanan bir mutluluu kabullenmekte vicdan
azab ekmez dim. Chloe'nin temsil ettii mutluluu kabullenmekteki glk, bu

mutlulua yol aan srete benim yokluum, yani yaammda mutlulua yol aan
eyle ilgili denetimi elimde tutmuyor olmamdan kaynaklanyordu. Tanrlar
tarafndan ayarlanma benzedii iin, ilahi cezayla birlikte gelen ilkel korkular da
bnyesinde barndryordu.
16. nsann sosyal arenada kendini bitkin dren sosyal balara kar savap,
stesinden gelmesine yardmc olacak areler bulmas gerektiini savunan Pascal,
"nsann tm mutsuzluu odasnda tek bana duramamasndan kaynaklanr," der.
Ama akta nasl stesinden gelinir bunun? Bir bakasyla ruhani bir ba iinde
yaamak istemedii iin haremindeki kadnlardan birine k olduunu hisseder
hissetmez kadn ldrten II. Mehmet'in yksn anlatr Proust. Ruhani balarla
ilgili bir sorunum olmadmdan, kendi kendime yetmeyi baarmaya almaktan
oktan vazgemitim. Odamdan kp, bir bakasn sevmeye balamtm - ve
dolaysyla insann yaamn bir baka insana balamasndan kaynaklanan riski de
gze almtm.
17. Chloe'yi sevmekle gelen kayglar, mutluluumun kaynann aniden yok olmas,
birden bana ilgisiz kalmas, lmesi ya da bakasyla evlenmesiyle kesilmesi gibi
dncelerden kaynaklanyordu. Akn doruundayken ilikiyi erkenden bitirmek
gibi bir drt hissettiim oluyordu, bylece ilikiyi Chloe'nin, alkanln ya da
usanmln bitirmesini nleyebilirdim. Ak ilikisini doal sonundan nce bitirmek
(hibir eyle ilgili olmayan kavgalarmzdan kaynaklanan) drts, nefretten deil,
ar sevgiden ilenen bir cinayet gibiydi - ya da daha dorusu, bu arln getirdii
korkudan. klar kendi ak yklerini salt belirsizliin stesinden gelemedikleri
iin, mutlulukla girdikleri deneyin yaratt risk nedeniyle erkenden
sonlandrabilirler.
18. Her ak yksnn zerinde nasl biteceine dair bilinmez ve en az o kadar
korkun bir dnce bulutu gezinir. En salkl ve din olduumuz bir srada
lmmz dlemek gibi bir eydir bu, ama bir akn sonuyla bir yaamn sonu
arasndaki fark, en azndan ikincisinde naslsa lmden sonra bir ey
hissetmeyeceimizin yattrc bilincidir. n byle bir rahatl yoktur, bir
ilikinin sonunun aknn sonu olmayabi leceini bilir o ve bu sondan sonra
yaamnn da srecei neredeyse kesindir.

ON YEDNC BOLUM
Kaslmalar
1. lki ve son ikisinin (3.2 sn.) gerek olduu, sekiz adet 0.8 saniyelik kaslmalar
arasnda 3.2 saniyelik bir taklit yaplabileceini tasavvur bile edememitim banda.
Btnyle gerek ya da btnyle taklit olduunu dnmek daha kolayd,
gereksahtegerek ekli ise sapka ve gereksiz grnyordu bana. Ya btnyle
sahte ya da btnyle gerek olmalyd. Geri bunun bilerek olmadn gz ard
etmek iin fizyolojik bir aklama bulmalydm belki. Ama nedeni ya da aklamas
ne olursa olsun, Chloe'nin (spanya'dan dndmzden bu yana) orgazmlarnn
hepsinin ya da en azndan bir blmnn sahte olduunu fark etmeye balamtm.
0.8+/0.8+/0.8-/0.8-/0.8-/0.8-/0.8+/0.8+ = toplam sre 6.4
2. Kaslmalarnn says, srece gerekte bal olmadn fark etmeyeyim diye her
zamankine gre ar derece artmt sanki. Kaslmalarn gerek olup olmad
zerinde bu kadar durmam, kaslmalarn kendi bana o kadar nemli olmasndan
deil (hazzn saylarla llemeyecei kantlanmt), bir kadnn ilgisinin azaldna
dair (ki ayn kadn gemite st ste kaslyordu) bir eilimin nemli bir gstergesi
saylabilecei iindi. 4 + = pozitif kaslma, - = yokluk
3. Kaslmalarn azalmas, genel anlamda ilginin azalmasyla birlikte olmamt.
Aslnda sevimek tam da bu srada daha tutkulu olmaya balad. Yalnzca daha sk
deil, ok farkl pozis yonlarda ve gnn farkl saatlerinde seviiyorduk artk, eskiye
gre daha heyecanlyd, lklar atlyor, hatta alanyor, sevime deyince genelde
akla gelen yumuakla deil, fkeye daha yakn bir eylem gereklemi oluyordu.
Tm bunlardan nasl bir sonuca varmam gerektiini kestiremiyordum.
phelenmeye baladm sylemek yeterli sanrm.
4. Chloe'ye sylenmesi gerekenleri, bir erkek arkadamla paylamay yeledim.
"Ne oluyor bilmiyorum, Will, cinsel yaantmz eskisi gibi deil artk."
"Kayglanma, dnem dnem farkllk gsterebilir, her zaman bomba gibi olmasn
bekleyemezsin."
"Beklemiyorum ki. Yalnzca bir ey yolunda gitmiyormu gibi geliyor bana, ne
olduunu bilmiyorum ama spanya'dan dndmzden beri son aylarda baz
eyler dikkatimi ekmeye balad."
"Ne gibi?"
"zellikle altn izebileceim bir ey yok aslrnda. Ama dur, bak aklma bir ey geldi.
Benim sevdiim msr gevreiyle onun sevdii tutmuyor, ama birlikte kahvalt
edelim diye hep benimkinden de alyordu. Derken durup dururken geen hafta artk
almamaya balad, ok pahalym. Bir sonuca varmak istemiyorum ama fark
etmeden de edemedim."
5. Will ile birlikte bizim bronun giriinde duruyorduk. irketin yirminci yln
kutlamak iin bir kokteyl dzenlenmiti. yerimi ilk defa gren Chloe'yi de
getirmitim.
"Neden Will senden daha ok proje alm?" diye sordu Chloe sergilenen projeler
arasnda gezindikten sonra.
"Bunu sen yantla, Will."

"Gerek dahiler ilerini kabul ettirmekte her zaman daha ok glk ekerler de
ondan," dedi Will, iyi niyetle.
"Tasarmlarn muhteem," dedi Chloe VVill'e, "Bu kadar yaratc eyler grmemitim,
zellikle de i yeri projeleri iin. Malzemeyi kullanmn olanaanst, zellikle de
tulayla metali bir arada kullanma biimin. Sen de bu tip eyler yapamaz msn?"
diye sordu Chloe bana dnerek.
"Birka fikir zerinde alyorum u sralar, ama benim tarzm ok deiik, zaten
farkl malzemelerle alyorum."
"Bence Will'in ileri harika, hatta olaanst. yi ki gelip grmm."
"Chloe, beendiine ok sevindim," diye yant verdi Will.
"O kadar etkilendim ki, bu tr eylere ok ilgi duyuyorum, baka mimarlarn da
senin gibi iler yapmamas ne yazk. Pek kolay olmasa gerek."
"O kadar kolay deil ama bana inandm yolda yrmeyi rettiler. nsann btn
enerjisini emen binalar yapmak yerine, iinde yaadm hissettiim binalar
yapyorum."
"Ne demek istediini anlyorum galiba."
"Kaliforniya'ya gelsen daha iyi grebilirdin. Monterey'de bir proje zerinde
alyordum ve orada, farkl trde talar, hatta biraz elik ve alminyum kullanarak
doaya kar deil, doayla ibirlii iinde neler yaplabileceini gsterdim herkese."
6. Bir bakasnn sevgisine neden olan kriterleri sorgulamak, grg kurallarna
uymaz. nsan zaten belli kriterler iin sevilmediini, sahip olunan zellikleri aan
ontolojik bir stat nedeniyle, yani kim olduu nedeniyle sevildiini umar.
Zenginlikte olduu gibi akta da efkat/mal edinmek ve elde tutmann anlam, bir
tabuyla sarldr. Yalnzca aktan ya da paradan yoksunluk insann sistemi
sorgulamasna yol aar - klarn byk devrimci olamamasnn ardnda belki de bu
yatyordur.
7. Bir gn sokakta nmzden geen talihsiz bir kadn gsteren Chloe, "Benim
suratmn ortasnda da onunki gibi doutan bir leke olsayd beni yine de sever
miydin?" diye sordu. Burada verilecek yantn "evet" olmas arzulanr - ak
gvdenin olaan veyahut deitirilemeyecek irkin zellikle rinden soyutlayan bir
yant beklenir. Seni yalnzca esprilerin, yetenein ve gzelliin iin deil, ama salt
sen olduun iin, hibir zelliini gz nne almadan seveceim. Seni ruhunun
derinlikleri iin seveceim, gzlerinin rengi, bacaklarnn uzunluu ya da ek
defterin iin deil. Sevgilinin bizi dtan da grlebilen deerli niteliklerimiz iin
sevmesini deil, varlmzn zn, baarlannz hesaba katmadan sevmesinin
zlemini ekeriz, bir adan anne baba ile ocuu arasnda varolduu sylenen
koulsuz sevgiyi yinelemesini isteriz. nsann gerek benlii kim olmak istediini
zgrce seebilen benliidir, alnmzda bir leke belirse, yllar bizi kertse ya da
ekonomik kriz iflas ettirse bile yalnzca benliimizin yzeyini kerten bu kazalar
iin hogrlmeliyiz. Gzel de olsak zengin de olsak, yalnz bu nedenlerle sevilmeyi
istemeyiz nk bunlar geici olabilir, sevgiyi de geici klabilir. Bana yzm yeri ne
beynimle ilgili iltifatta bulunman yelerim, ama ille de yzmle ilgili bir iltifatta
bulunacaksan o zaman (motor ve kas gdml) glmle ilgili bir yorum yap,
(statik ve dokusal temelli) burnumla deil. Her eyimi yitirsem de sevilmek, ar zum
budur: "Ben"den baka bir ey kalmasn geriye, ki bu gi zemli "ben" benliin en zayf,
en krlgan noktasdr. Yannda zayf davranabileceim kadar seviyor musun beni?

Herkes gc sever, ama Sen beni zaaflarmla seviyor musun? Asl snav budur.
Yitirebileceim her eyden arnm olsam, yalnzca mr boyu sahip olacam eyler
iin sever misin beni?
8. O gece mimarlk brosunda Chloe'nin ilk kez parmaklarmn arasndan kaymaya
baladn, iime olan hayranln yava yava yitirdiini ve benim deerimi baka
erkeklerle kyasladn fark ettim. O gece Chloe ile Will Bat yakasnda birlikte iki
imeye gittiler, ben gidemeyecek kadar yorgundum. Chloe eve vanr varmaz beni
arayacan sylemiti ama saat on bir civarnda ben onu aramaya karar verdim.
Daha sonra saat iki buukta aradmda da yine telesekreter yant verdi. Kayglarm
makineye syleyecektim neredeyse ama sylesem, bu kayglar bir varlk kazanm
olacakt, phelerim bir ithama dnecekti. Geri kayglanacak bir ey yoktu belki
de - ya da ok ey vard: Beni Will ile aldattn dnmektense, kaza geirdiini
dnmeyi yeliyordum. Sabah drtte polisi arayp votka sarhou sesimle
olabildiince ciddi, bir Volkswagen kazas olup olmadn, en son Barbican
civannda bir broda grlen, benim ksa yeil etekli, siyah ceketli meleimi andran
paralanm bir vcut bulunup bulunmadn sordum. Hayr, efendim, byle bir
rapor yok, kadn yaknnz m yoksa yalnzca arkadanz myd? Sabaha kadar
bekleyip karakolu yeniden arayabilir miymiim?
9. "insan dnerek sorunlar yoktan var edebilir," demiti Chloe bana.
Kefedeceklerimin korkusuyla dnmeye bile cesaret edemiyordum. Dnme
zgrl, yolumuza kacak eytanlarla karlamaya cesaret edebilmektir. Ama
korkmu bir zihin gezinemez, ben paranoyamn snrlan iinde kaldm, cam kadar
krlgandm. Psikopos Berkeley ve sonradan da Chloe, insan gzn kapattnda
gerek dnyann bir de dnebileceini sylemilerdi ve zellikle imdi,
yanlsamann gc beni rahatlatyor gibiydi, gereklerle yz yze gelmemek, insan
dnmezse ho olmayan gereklerin gerekten de varolmayabileceim hissetmek
istiyordum.
10. Dn geceki yokluundan kendimi sorumlu tutmak, phelerimden sululuk
duymama, sululuk duyduum iin de fkelenmeme karn ertesi gn saat onda
Chloe ile bulutuumuzda hibir ey fark etmemi gibi davrandm. O da sululuk
hissediyor olmalyd - yoksa mahalle bakkalna gidip mutfana Gen Werther'in
karnn doyurmak iin o artk almad msr gevreini neden eklemiti? Kendi
kendini kaytszlyla deil, grev bilinciyle ele veriyordu, ki bu da pencere camna
gze arpar biimde yerletirilen Three Cereal Golden Bran'den belliydi.
"Bir ey mi oldu? Senin sevdiin bu deil miydi?" diye sordu Chloe, lokmalarmn
boazma dizildiini grnce.
11. Geceyi kz arkada Paula'nn evinde geirdiini syledi. VVilI'le birlikte Soho'da
bir barda ge saatlere kadar sohbet etmilerdi, ikiyi biraz fazla karnca ta
Islington'a dnmek yerine Bloomsbury'de kalmay yelemiti. Beni arayacakm ama
uyandrmak istememi. Ben erken yatmak istediimi sylemiim, yani iyi etmemi
mi? Neden o surat ifadesini takn yormuum? Biraz daha st ister miymiim msr
gevreime?
12. Gerein epistemik biimde kesintiye urayan aklamalanyla birlikte bir drt
belirir - ho olan ise, bu aklamalara inanmak drtdr. Saf bir iyimserin dnyaya
bakyla, Chloe'nin anlatt yk inanlmaz lde inanlasyd, iinde yatmak
istediim scak bir kpk banyosu gibiydi. O inanyorsa, ben neden inanmayaym?

Onun iin bu kadar basitse, benim iin neden bu kadar karmak olsun? Paula'nn
Bioomsbury'daki dairesinde yaplan yer yatanda geirilmi bir geceye ilikin
yksne inanmay, benim alternatif gece (baka bir yatak, baka bir erkek,
kaslmalar) ykm silebilmeyi diliyordum. Politikacnn karamel szlerine gzya
aktan bir semen gibi, en derin duygusal zlemlerim uruna yalanlann tuzana
dmtm.
Geceyi Paula'yla geirdiine, msr gevrei aldna ve her ey unutulduuna gre,
bir rahatlama ve gven duygusu hissettim, kabustan uyanm gibi oldum. Masadan
kalkp, sev diimin kah beyaz kazana sarldm, ynn altndaki omuzlarn
okadm, sonra uzanp boynunu ptm, kulaklarn sr maya baladm, teninin
tandk kokusunu ve yzme bastrdm salarn hissettim. "Yapma, imdi olmaz,"
dedi melek. Ama Eros onu dinlemedi, teninin tandk kokusuna ve salarnn
yumuaklna kendini kaptrarak dudaklarn ensesinde gezdirmeyi srdrd.
"Syledim ya imdi olmaz!" diye yineledi melek, Eros'un bile duyabilecei bir sesle.
14. Bu p biimi birlikte geirdikleri ilk gece ekillenmiti. Chloe ban onun
bana yaslam, aklla gvdenin birletii bu yumuak ense onun houna gitmi ve
dudaklarn boy nunun kvrmnda gezdirmeye balamt. O zaman rperme
geirerek glmsemi ve gzlerini yummutu Chloe. Aralarnda bir rutin olmutu
bu, ortak samimi dillerinin bir imzas haline dnmt. Yapma, imdi olmaz.
Nefret, ak mektuplarnn iine gizlenen gizli bir belge gibidir, tam kartyla ayn te
melleri paylar. Sevgilisinin boynunu p, bir kitabn sayfalarn evirii ya da bir
esprisiyle batan kan kadnn sonunda sinirine dokunan eyler de ite bu
noktalarda toplanr. Akn sonu banda sakldr aslnda, ykmn ipular ak dodu
u srada nceden kendini gstermi gibidir.
15. Syledim ya imdi olmaz. Hastalarnda kanserin ilk belirtilerini fark edebilen
yetenekli doktorlarn nasl oluyorsa kendi vcutlarndaki futbol topu
byklndeki urlan gz ard ettii vakalar vardr. nsanlarn yaamn birok
alannda net ve aklc davranabilirlerken ocuunun ldn ya da karsnn veya
kocasnn kendisini terk ettiini kabullenemeyen insanlar vardr - ocuunun
kaybolduuna ya da eski elerinin yeni evliliinden vazgeip kendisine dneceine
inanmay srdrrler. Gemisi batm bir sevgili, bat bir kant olarak kabullenmez,
hibir ey deimemi gibi davranmay srdrr, lm yargsn grmezlikten
gelince, lm srecinin durdurulabileceine inanr. lmn iaretleri evremi
sarm, okunmay bekliyordu - ama hissettiim ac nedeniyle okuyamaz olmutum.
16. Akn lmnn kurban olan kii cesedi canlandrmak iin gerekli zgn
stratejileri belirleyemez olur. Tam da kurtarlmak iin belli bir yetenek gerektiren bu
zamanda korkuya kapldm iin son derece zgn olmak yerine, nostaljik olmaya
baladm. Chloe'nin benden uzaklatn hissedince gemite bizi birbirimize
balayan birtakm eleri krce tekrarlamaya baladm. stememesine karn onu
pmeyi srdrdm gibi, sonraki haftalarda bir zamanlar ho geceler geirdiimiz
sinemalara ve lokantalara gitmeyi nerdim, gldmz esprileri yineledim,
vcutlarmzn bir zamanlar girdii ekillere girdim.
17. Kendi samimi dilimizin tandklyla kendimi rahatlatmaya altm, bir
zamanlar kargaalar nlemek iin kullandmz dildi bu, akn geici ini klarn
kaldrabilmek iin gerekli Herakliti akay.

"Bugn bir ey mi oldu?" diye sordum, Vens'n en az benim kadar zgn ve


szgn grnd bir sabah. "Bugn m?"
"Evet, bugn, bir ey mi oldu?" "Hayr, neden? Olmas m gerekir?" "Sanmyorum."
"Neden soruyorsun o zaman?" "Bilmiyorum. Biraz mutsuz grnyorsun da ondan."
"Kusura bakma ama ben de insanm."
"Yalnzca yardm etmek istemitim. Bugn bana on zerinden ka verirsin?"
"Gerekten bilmiyorum." "Neden?"
"Yorgunum.", "Syle ite."
"Syleyemem."
"Hadi, on zerinden. Alt? ? Eksi on iki? Art yirmi?"
"Bilmiyorum."
"Bir tahminde bulun."
"Tanr akna, bilmiyorum ite, rahat brak beni, kahretsin!"
18. kimizin ortak dili zlmeye, Chloe'ye yabanc gelmeye balamt, daha
dorusu, artk bu dili reddettiini itiraf etmemek adna unutmu gibi yapyordu.
Bana ortak olmay reddediyor, yabancy oynuyor, beni artk kendi doasna aykr
gryor ve bende hatalar buluyordu. Gemite son derece houna giden eyler,
imdi sylediimde neden birden sinirine dokunuyordu anlayamyordum.
Deimemi olduuma gre, imdi benimle ilgili her ey neden sinirlendiriyordu
onu? Panie kaplarak yeniden altn amza dnmek iin aba harcadm ve kendi
kendime, "O zaman ne yapyordum da artk yapmyorum?" diye sordum. Gemite
onda ak uyandran benliime dnmeye alyordum aresizce. Ancak u anda
zaten onun sinirine dokunanm o gemiteki benlik olduunu fark e demiyordum ve
dolaysyla zlmeye giden sreci hzlandrmaktan baka bir ie yaramyordum.
19. Sinir bozucu bir kimse olmutum, karlk bile beklemiyordum artk. Ona
kitaplar aldm, ceketlerini kuru temizlikiye gtrdm, yemekleri hep ben dedim,
Noel'de ilk ylmz kutlamak iin Paris'e gitmeyi nerdim. Ancak varlna dair pek
kant bulunmuyorsa ak srdrmenin sonucu ancak kk dmektir. Bana surat
asabilir, barabilir, beni grmezlikten gelebilir, sinirimi bozabilir, sahtekrlk
yapabilir, bana vurabilir, beni tekmeleyebilirdi ama ben yine de tepki vermiyordum gelin grn ki yalnzca nefret uyandryordum.
20. ki saatte hazrladm bir yemein ardndan (byk bir blm Balkan tarihi
tartmasyla gemiti), Chloe'nin elini tutup, ona, "Bak belki de sana ar duygusal
gelecek ama ne kadar kavga edersek edelim benim iin hl ok nemlisin ve
aramzdaki sorunlarn zmlenmesini istediimi sylemek istiyorum. Benim her
eyimsin, biliyorsun," dedim.
(Romanlardan ok psikanalitik kitaplar okumu olan) Chloe ise beni pheyle
szerek, "Dinle, ok naziksin ama kayglandryorsun; byle ego idealin haline
getirmekten vazgemelisin beni."
21. Olaylar trajikomik bir senaryoya dnmt: Bir tarafta kadn bir melekle
zdeletiren bir adam, teki tarafta ak neredeyse patolojik bir rahatszlk gibi
gren melek.

ON SEKZNC BOLUM
Romantik Terrizm
1. Neden sevmiyorsun beni?sorusu, Neden seviyorsun beni? sorusu kadar (daha
sevimsiz olmakla birlikte) zor bir sorudur. Her iki durumda da ehvete ilikin bilinli
(tahrik edici) bir denetimden yoksun oluruz, ak, tmyle belirlemediimiz ya da
hak etmediimiz nedenlerle bir armaan gibi kucamza dmtr. Bu sorunun
yantn bilmek aslnda gereksizdir, nk nedenlerine gre davranamayz. Bu
nedenler bir etken oluturmaz nk k olduktan sonra ortaya karlar ve aslnda
yapay nedenlerdir, bu sre mantkl aklamalara gelmez. Bu tr sorular sorarken,
bir yanda btnyle kstahlk, te yanda btnyle alakgnlllk arasnda kalrz
ister istemez: Ak hak etmek iin ne yaptm ben? diye sorar alakgnll k; bir
ey yapm olamam. Akmn karlksz kalmas iin ne yaptm ben? diye ayaa
kalkar ihanete urayan, aslnda hibir zaman sahip olmad bir armaana kstaha
sahip karak. Her iki soruya da akn sunan kii ancak Sen olduun iin diye yant
verebilir - sevilen kiiyi belirsizce ve tehlikeli bir biimde grkemli duygularla
depresyon arasnda brakan bir yanttr bu.
2. Ak ilk grte doabilir ama ayn hzla lmez. Chloe konumak ve hatta beni terk
etmek iin erken olmasndan, daha iyi bir seenek olmayabilecek bir yaam
semekten korkuyordu belki. Dolaysyla, yava bir ayrlk oldu, etkisini zaman
iinde gstererek sevilenin vcudundan sonunda kopabildi. Aldatmadan
kaynaklanan, bir zamanlar deer verilmi bir nesneye duyulan sorumluluun yok
olmasyla birlikte gelen sululuk vard, bir bardan dibinde zamanla temizlenen
rams bir sv gibiydi.
3. Btn kararlar zor geldiinde, bir karar alnmaz. Chloe karar vermekten
kandka ben de ona katlyordum (ne de olsa herhangi bir karar benim iin ho
olmayacakt). Birbirimizi grmeyi, birlikte yatmay srdrdk ve Noel'de Paris'e
gitmeye karar verdik. Oysa Chloe varla yok arasndayd yaammda- sanki bir
bakas iin hazrlanyormu gibiydi - ve uak biletlerini temin etmek, temin edilip
edilmemesi gerektiinin ardnda yatan nedenleri tartmaktan daha kolay geliyordu
ona imdilik. Kararszl, hibir ey yapmadka karar kendisi iin bir bakasnn
vermesi umudunu ieriyordu, kararszln ve aresizliini sergilemesine karn bir
adm atmamakla, sonunda atmak istedii (ama korktuu) adm benim atmam
umuyordu.
4. Romantik terrizm evresine girmitik. "Bir ey mi oldu?"
"Hayr, neden, olmas m gerek?" "Belki konumak istersin diye dnmtm."
"Neyi?"
"Bizle ilgili baz eyleri."
"Senle ilgili demek istiyorsun," diye terslendi Chloe. "Hayr, bizimle ilgili demek
istiyorum." "Ne olmu bize?"
"Bilmiyorum aslnda. Ama Eyll aynn ortalarndan bu yana pek iletiim
kuramyormuuz gibi geliyor bana. Sanki bir
duvar var aramzda ve sen yokmu gibi davranyorsun."
"Ben duvar muvar grmyorum."

"te anlatmak istediim buydu. Bunun dnda bir ey olduunu itiraf etmeyi bile
reddediyorsun."
"Neyin dnda?"
5. Birlikte olduumuz kii bize artk eskisi kadar ilgi duymuyorsa, bu sreci
durdurmak iin tekinin yapabilecei bir ey kalmam gibidir. Geri ekilmek de
batan karmak gibi bir sessizlik altnda kalr, ilikinin temelindeki sz
edilemez konu belirir: Seni arzuluyorum / Seni arzulamyorum - her iki durumda da
mesajn yerine ulamas iin bir asr geer. Her iki partnerin de dzelmesini istedii
durumlar dnda, iletiimin koptuunu konumak bile zordur. Bu durum, are
siz brakr: Her zamanki konumalann cazibesi yitmi, teki kiiyi sinirlendirmekten
te bir ilev grmemektedir. Sevgilinin her zamanki gibi (irince) davranmas
genelde ironik bir eylemdir nk ak canlandrmaya alrken ancak boup l
drr. Ve bylece bu noktada, sevgiliyi ne olursa olsun geri almak aresizliiyle
romantik terrizme bavurulur; aresiz durumlarn rn olan, her eit hileyi
bnyesinde banndran (surat asmak, kskanlk, sululuk), sevgilinin nnde
patlayarak (gzyalan, fke ya da baka ekillerde) onu yeniden sevmeye zorlamak
abasdr bu. likinin terristi aknn karlk greceine aslnda inanmaz ama bir
eyin abeslii (hem akta hem politikada) ona kar durmak iin her zaman yeterli bir
neden saylmaz. Baz eyler duyulsun diye deil, o an konumak nemli olduu iin
sylenir.
6. Politik diyalog bir ikyeti zmlemekte yetersiz kald nda, yaras olan taraf
karsndaki kiiyi barla elde edemediinden aresiz kalp terr eylemlerine
bavurabilir. Politik terrizm artk dm olmu durumlarda ortaya kar, bir taraf
(bilinli ya da yanbilinli olarak) arzu edilen amaca ulalamayacann farkna
vararak -ve aslnda teki taraf daha da uzaklatrmaktan baka ie yarayamayacakeyleme geer. Terrizmin olumsuzluu ocuksu fkenin tm zelliklerini tar, daha
gl bir rakibin karsnda hissedilen gszle duyulan fkeden ibarettir.
7.1972 ylnn Mays'nda, Japon Kzl Ordusu'nda, Filistin Halk Kurtulu Cephesi
(PFLP) tarafndan silahlandrlan, bilgilendirilen ve masraflar karlanan kii,
program nceden belli bir yolcu uayla Tel Aviv yaknlarndaki Lod Havaalam'na
indiler. Uaktan karak teki yolcular terminale kadar izledikten sonra, el
bagajlarndan makineli tfek ve el bombalan kardlar. Gvenlik grevlilerinin
kurunlanyla lmeden nce rastgele ate atklar kalabalktaki yirmi drt kiiyi
ldrdler, yedi kiiyi de yaraladlar. Bu tr caniliin Filistin'in zerkliiyle ne ilgisi
vard ki? Cinayetler bar srecini hzlandrmad gibi, srail halknn Filistin
davasna ilikin dncelerini sertletirmesine yol at ve terristler iin son ironi de
kurbanlarnn ounun srailli bile deil, Kuds'e dini nedenlerle gelen bir grup
Porto Rikolu Hristiyan olmasyd. Geri eylem, diyalogun sonu vermedii noktada
fkeyi baka yere yneltme gibi bir nedenle gerekesini bulmutu.
8. kimizin de Paris'te ancak bir hafta sonu geirecek kadar zaman vard, biz de
Heathrow'dan Cuma gn kalkan son uaa bindik, Pazar akam ge saatlerde
dnmeyi tasarlamtk. Fransa'ya ilikimizin yldnmn kutlamaya gidiyorduk
ama, daha ok bir cenaze havas esiyordu. Uak Paris'e indiinde havaalan terminali
bo ve kasvetliydi. Kar yamaya, iddetli bir kuzey rzgr esmeye balamt.
Yolculara yetecek kadar taksi olmad iin pasaport kontrol srasnda tantmz,
Londra'dan Paris'e bir konferans iin gelen bir avukat kadnla taksimizi paylamak

durumunda kaldk. Kadn ekiciydi ama kimseyi ekici bulacak halim yoktu, yine de
kente giderken onunla flrt ettim. Chloe sohbete katldnda szn keserek
zellikle (ve tahrik edici bir biimde) kadna ynelip, bir eyler sylyordum. Oysa
kskandrmak nemli bir faktre baldr: Hedef kitlenin umrunda olup olmamas.
Dolaysyla, terr kskanl bir kumar olmutur hep: Chloe'yi kskandrmakta ne
kadar ileri gitmeliydim? Ya tepki vermezse? Blf yaptm anlad iin kskanln
m saklyor (televizyona kp terrizm tehdidini nemsemediklerini syleyen
politikaclar gibi) yoksa gerekten nemsemiyor mu emin olamyordum. Ama kesin
bir ey vard, Chloe bana bir kskanlk tepkisinin verecei zevki yaattrmad ve Rue
Jacob'daki kk otelimizdeki odamza sonunda yerletiimizde son zamanlarda
olduundan ok daha sevimliydi.
9. Terristler, eylemlerinin kendilerine pazarlk etme gc salayacak kadar korkun
olup olamayacana ilikin kumar oynarlar. Bir leden sonra, brosunda otururken
en kk kzn kardklarn syleyen bir terrist grubunun telefonuna yant veren
zengin bir talyan i adamnn yks vardr. Fidye olarak son derece byk bir
rakam istiyorlar ve denmedii takdirde kzn ldreceklerini sylyorlard. Oysa i
adam panie kaplmam ve eer kzn ldrrlerse ona bir iyilik edeceklerini
sylemiti. On ocuu olduunu, hepsinin de kendisi iin zorluk ve d krkl
yarattn, bakmlarnn ok pahal olduunu ve zaten kendi adna yatak odasnda
geirdii birka dakikalk gayretin sonucu olduunu sylemiti. Fidye
denmeyecekti ve kz ldrmek istiyorlarsa, o da onlara kalmt. Ve bu gayet ak
mesajla birlikte telefonu yzlerine kapatmt. Terrist grup ona inanmt ve kz
birka saat iinde serbest braklmt.
10. Ertesi sabah uyandmzda hl kar yayordu ama hava yeterince souk
olmad iin tutmamt, kaldrmlar amurluydu, gkyz de gri. Kahvaltdan
sonra Orsay Mzesi'ni ziyaret etmeye karar vermitik, leden sonra da sinemaya
gidecektik. Otel odasnn kapsn henz kapatmtm ki Chloe bana dnp, kabaca,
"Anahtar sende mi?" diye sordu.
"Hayr," diye yant verdim, "biraz nce sende olduunu sylemitin."
"yle mi dedim? Hayr, demedim," dedi Chloe, "Anahtar bende deil. Senin
yznden darda kaldk."
"Benim yzmden darda kalmadk. Anahtar braktm yerde olmad iin senin
aldn dnerek kapy kapattm."
"Aptallk etmisin nk anahtar ben de yok, yani darda kaldk - senin yznden."
"Benim yzmden mi! Tanr akna, anahtar unuttuun iin beni sulamaktan
vazge."
"Ben anahtar grmedim bile."
Tam o srada Chloe asansre binmek iin dnmt ki (kitaplara yarar bir
zamanlamayla) odann anahtar cebinden otelin kestane rengi halsnn stne dt.
"Ah zr dilerim. Bendeymi demek, ne yapalm," dedi Chloe.
Ama onu yle kolay kolay affetmemeye karar vermitim ve terslenerek, "Yetti artk,"
dedim ve sessizce, melodramatik bir biimde merdivenlere yneldim, Chloe
arkamdan baryordu, "Bekle, samalama, nereye gidiyorsun? zr diledim ya."
11. Terristin surat asmasnn baar kazanmas iin temelinde ne kadar kk
olursa olsun, surat aslan kiinin yapt bir hatadan kaynaklanm olmas gerekir,
te yandan maruz kalnan hakaret ile yrrle konan surat asma eylemi arasnda

olaya yol aan krgnlkla gsterilen tepki arasnda genelde bir orantszlk vardr
-normal yollarla zm bulunmaz bu tr eylemlerin. Chloe'ye surat asmak iin ne
zamandr bekliyordum ama hibir neden olmadan surat asmak yarar deil zarar
getirir, nk teki kiinin fark etmemesi ve dolaysyla sululuk duymamas
olasl vardr.
12. Chloe'ye o an barabilirdim, o da bana barrd, bylece odann anahtarlanyla
ilgili tartmamz kendi kendine zlebilirdi. Btn surat asmalarn temelinde o an
gndeme getirilerek yok edilebilecek bir yanllk yatar ama bunun yerine knlan
taraf bu yanll alp, daha sonra, daha ac verici bir patlamaya kadar saklar.
Aklamalar geciktirmek, ikyetlere annda ele alnsa yok olacak bir arlk ykler.
Kinci bir olay olduunda aniden fke sergilemek insann yapabilecei en cmert
eydir, nk surat aslan kiinin sululuk duymasn ve teki kiiyle konumak
gerektiini hissetmesi durumundan kurtarr. Ben Chloe'ye byle bir iyilik yapmaya
niyetli olmadm iin oteli tek bana terk ederek Saint Germain'e doru yrmeye
baladm, oradaki kitaplarda iki saat kadar gezindim. Sonra otele dnp mesaj
brakacama, bir lokantada tek bama yemek yedim ve art arda iki film izledikten
sonra akam saat yedi suiannda otele dndm.
13. Terrizme ilikin anahtar, ilgi ekmek amacyla yaplmasdr, belli amalan olan
(szgelimi bir Filistin devletinin kurulmas) ama askeri teknikleriyle ilgisi olmayan
(Lod Havaaiam'nm bekleme salonunda ate amak gibi) psikolojik bir savatr bu.
Amalarla sonular arasnda ayrm vardr ve surat asma, surat asmann kendisine
bal olmayan konulara iaret etmek iin kullanlabilir - Beni anahtar kaybetmekle
suladniin sana kzgnm, aslnda Beni artk sevmediin iin sana kzgnm
eklindeki daha kapsaml (ama sylenemeyen) mesajn bir simgesi haline gelmitir.
14. Ama Chloe zorba bir insan deildi ve ben ne sylersem syleyeyim, kendi
kendini an derece sulard hep. Beni Saint Germain'de izlemeye alm ama
kalabalkta gzden yitirmiti. Otele dnm, bir sre beklemi sonra Orsay
Mzesi'ne gitmiti. Sonunda odaya dndmde onu odada dinlenirken buldum,
ama onunla konumadan banyoya girip uzun bir du aldm.
15. Surat asan, karmak bir yaratktr, derin belirsizler ieren mesajlar yayar, yardm
ve ilgi lklar atar ama ayn zamanda teklif edilse reddeder, konuma gerei
olmadan anlalmay ister. Chloe onu affedip edemeyeceimi, tartmalar zmsz
brakmaktan nefret ettiini ve o akam ho bir yldnm gecesi geirmek istediini
syledi. Ona olan fkemi tam olarak ifade edemediim iin (anahtarla hibir ilgisi
olmayan bir fkeydi bu), mantksz davranmaya balamtm. Dndm
sylemek neden bu kadar g olmaya balamt? nk gerek ikyetimin aa
kmasndan korkuyordum; Chloe artk beni sevmiyordu. Acm ylesine ifade
edilemez bir haldeydi ve unutulan anahtarla o kadar ilgisizdi ki konuyu imdi
gndeme getirsem salak gibi grnecektim. Dolaysyla fkem yer altna itilmiti. Ne
sylemek istediimi dorudan syleyemediim iin anlam simgelerle aktarmay
semi, yan umut yan korkuyla simgelerin kendiliinden zlmesi olaslna
bavurmutum.
16. Duumu aldktan sonra anahtar olayyla ilgili sonunda bantk ve akam yemei
iin le de la Cite zerindeki bir lokantaya gittik. kimiz de en uslu hallerimizi
taknm, gerginlii nlemeye alyor ve kitaplar, filmler ve bakentler gibi ntr
konularda sohbet ediyorduk. Bizim gerekten de mutlu bir ift olduumuz

(garsonun bak asyla en azndan) - ve romantik terrizmin nemli bir zafer elde
ettii izlenimine ka planlar bile olabilirdi.
Oysa sradan terristlerin romantik terristlere gre apak bir avantaj vardr, ki bu
da isteklerinin (ne kadar olaand olursa olsun) en olaand olann, sevilme
isteini iermemesidir. O gece Paris'te tattmz mutluluun bir yanlsama
olduunun farkndaydm, nk Chloe'nin gsterdii sevgi iten deildi. Artk
efkat duymad iin sululuk duyan ama yine de sadakatini gstermeye abalayan
(partneri iin olduu kadar kendisi iin de) bir kadnn duyduu bir sevgiydi bu.
Dolaysyla, mutlu deildim o gece: Surat asmam ie yaramt ama bo bir baanyd
bu.
18. Sradan terristler zaman zaman binalar ya da okullu ocuklan havaya uurarak
hkmetlerden zorla baz imtiyazlar elde etseler de romantik terristler,
yaklamlarmdaki temel bir uyumazlk nedeniyle baarsz olmaya mahkmdurlar.
Beni sevmelisin, der romantik terrist, Sana surat asarak ya da seni kskandrarak
beni sevmeye zorlayacam seni, ama sonra o ikilemle kar karya kalnr, nk
ak karln bulursa, hemen sahte olduundan phelenilir ve o zaman romantik
terrist, Beni sevmeye zorladysam seni, o zaman bu ak kabul edemem nk
iinden gelerek vermedin eklinde ikyet etmek durumunda kalr. Romantik
terrizm, zme ulama yolundayken kendi kendini yok eden bir istek biimidir,
terristi rahatsz edici bir gerekle yzletirir: akn lm nlenemez.
19. Yryerek otele geri dnerken Chloe elini paltomun cebine soktu ve yanama
bir pck kondurdu. pcne karlk vermedim; korkun bir gnn sonunda
en ok arzu edilen ey olduu iin deil, Chloe'nin pcnn gerek ol duunu
artk hissedemediim iin. Ak, isteksiz alcsna zorla dayatmak istemiyordum
artk.

ON DOKUZUNCU BOLUM
yinin ve Ktnn tesinde
1. Pazar akam zeri erken saatlerde Cloe ile birlikte Paris'ten Londra'ya giden bir
ngiliz Havayollar uann ekonomi blmnde oturuyorduk. Normandiya
kylarn yeni gemitik, k bulutlar karanlk sularn zerinden ekilmiti. Aklm
toplayamyordum bir trl, gergindim ve koltuumda srekli kprdanyordum.
Motorun o bouk uultusu, kasvetli gri dekoru, hosteslerin o yapmack glleriyle
uakta rahatsz edici bir hava esiyordu sanki. ki ve erezle dolu bir araba
yaklamaktayd ama hem a, hem susuz olmama karn uak ta yemeklerin
hissettirdii o hafif bulanty hissediyordum.
2. Chloe vvalkman'ini dinleyerek kestiriyordu, derken kulaklklar karp byk
sulu gzlerini nndeki koltua dikti.
"yi misin?" diye sordum.
Bir sessizlik oldu, duymam gibiydi. Sonra konumaya balad.
"Ben sana layk deilim," dedi.
"Ne?"
"Ben sana layk deilim, dedim."
"Ne? Neden?"
"nk yle."
"Niye byle sylyorsun Chloe?" "Bilmiyorum."
"Bana sorarsan, durum tam tersi. Bir sorun ktnda hep aba harcayan sensin, hep
kendini sularsn..."
"Sus, dur, yapma," dedi Chloe ban teki yana evirerek.
"Neden?"
"nk ben Will'le gryorum."
"Sen ne?"
"Will'le gryorum, tamam m?"
"Ne? Grmek ne demek? Will'le grmek?"
"Tanr akna, Will'le yattm yani."
"Bayan bir iki ya da erez alr myd?" diye sordu hostes tam o an arabayla
yanmzda beiirerek.
"Hayr, teekkr ederim."
"Hibir ey istemiyor musunuz?"
"Hayr, iyiyim."
"Ya siz beyefendi?"
"Hayr teekkrler, hibir ey istemiyorum."
3. Chloe alamaya balamt.
"nanamam buna. nanamyorum bir trl. Bana aka, korkun bir aka olduunu
syle, VVilI'le yattn demek? Ne zaman? Nasl yaptn bunu?"
'Tanrm, gerekten zr dilerim. zer dilerim, ama ben... Ben... zr dilerim..."
Chloe o kadar iddetle alyordu ki konuamyordu. Gzyalar yanandan
szlyor, burnu akyor, gvdesi spazmlarla kaslyor, ara sra soluksuz kalyordu.

O kadar aresiz grnyordu ki bir ara yapt aklamann nemini unuttum,


gzyalann durdurmann bir aresini aramaya baladm.
"Chloe, ltfen alama, nemli deil. Konuabiliriz. Tidge, ltfen, al u mendili. Her
ey dzelecek, sz veriyorum sana..."
'Tanrm, zr dilerim, aman Tanrm zr dilerim, hi hak etmiyorsun bunu,
gerekten hi."
Chloe'nin perianl, aldatmann ykn geici olarak hafifletmiti. Onun
gzyalar, benimkileri ertelemiti. Durumun ironikliini de dnmeden
edemiyordum bir yandan - sevdiini, kendisini aldatt iin rahatlatmaya alan
k.
4. Pilot, alama faslnn balamasndan hemen sonra inmeye hazrlanmyor olsayd,
uaktaki btn yolcular Chloe'nin gzyalarndan boulabilirdi. Sel gibiydi sanki,
her iki taraf da durumun kanlmazl ve ktl karsnda bir znt tu fanna
yakalanmt: Olmuyordu ite, sonlanmak zorundayd. Kabinin teknolojik dekoru,
hosteslerin klinik ilgileri, teki yolcularn yabanclarn duygusal krizlerini
seyrederken hissettikleri rahat avuntu sanki daha da sszlatryordu iinde
bulunduumuz evreyi.
5. Uak bulutlar delip geerken ben gelecei tasavvur etmeye altm: Yaammn
bir evresi anszn kesiliyordu, yerini doldurabileceim bir ey de yoktu, korkun bir
bolukla kalakalacaktm. Londra'ya seyahatinizin baarl gemi olmasn umar,
yaknda yeniden bizimle umanz dileriz. Yeniden umakm, yeniden yaayacak
mydm ben? Bakalarnn varsaymlarn, dzenli yaamlarn gvencesini ve
yeniden uma planla rn kskanyordum. Bundan sonra yaammn bir anlam
olacak myd ki? Hl el ele tutuuyor olmamza karn, Chloe ile vcutlarmzn
yava yava yabanclamasna tank olacamz biliyordum. Duvarlar rlecek,
ayrlk kurumsallaacakt, birka ay ya da yl sonra onu grdmde ben hafiflemi,
neeli, maskeli olacaktm, i giysilerim iinde belki, lokantada kendime salata
smarlarken - yalnzca imdi aa vurabileceimiz eye dokunamayacaktm bir
daha, o insan dramn, plakl, bamll, nlenemez yitiklik duygusunu. nsann
yreini elen bir oyundan kp ierde hissettiimiz duygularn hibirini iletemeyen
ve areyi bardan bir iki almaya ynelmekte bulan izleyiciler gibi olacaktk,
hissedecektik ama dokunamayacaktk. Ackl olmasna karn bu an gelecekte
yaayacam anlara yeliyordum; tek bama yeniden yaamaya alrken, kendimi
ve onu sulayarak, bir gelecek kurmaya, alternatif bir yk yazmaya alrken,
karakterleriyle ne yapmas gerektiini kestiremeyen bir oyun yazarnn durumuna
decektim (temiz bir son iin hepsini ldrmek dnda...). Tm bunlar, uan
tekerlekleri Heathrow'da alana deene, uak terminale doru yava yava
seyrettikten sonra kargosunu salona boaltana dek olmu, Chloe ile ben bagajlarmz
alp, gmrkten getiimiz srada ilikimiz resmen bitmiti. Arkada kalacak,
alamamaya, kendimizi kurban ya da cellat gibi hissetmemeye alacaktk.
6. ki hissiz gn geti. Bir darbe yaayp, hibir ey hissetmemek - modern anlamda,
darbenin gerekten de sert olduunu gsterir bu. Derken bir sabah, Chloe'den
kendisinin getirip brakm olduu bir mektup aldm, tandk siyah yazs iki kaygan
beyaz kd doldurmutu:
Kendi karmaam sana aktardm iin, Paris yolculuumuzurezil ettiim iin ve tm
bu melodram sana yaattm iinzr dilerim. O berbat uakta aladm kadar

alayacam sanmyorum bir daha ya da duygularn beni o denli parampara


edeceini. Ne kadar iyi davrandn bana, beni daha daok alatan da buydu zaten,
baka bir erkek olsa cehennemi boylamam sylerdi ama sen yle yapmadn, zaten
her eyi daha da zorlatran da buydu.
Terminalde nasl yle alayp, ayn zamanda o kadar eminoiabiidiimi sormutun.
Artk sremeyeceini bildiim iinaladm anlamalsn ama beni sana balayan o
kadar ok ey var ki hl. Sana hakettiin, ama benim artk veremez olduum
sevgiyi gstermeden srdremeyeceimi dnyorum. Hakszlk olurdu bu,
ikimizi de mahvederdi.
Sana gerekte yazmak istediim mektubu yazmay asla baaramayacam. Son
gnlerde aklmda sana yazdm satrlardeil bunlar. Keke bir resim yapabilseydim
senin iin, kalemle aram hi iyi olmad zaten. Asl sylemek istediklerimi yazmaktan
acizim, umarm boluklar sen doldurursun. Seni zleyeceim, paylatklarmz
hibir ey unutturamaz.Birlikte geirdiimiz aylar ok sevdim. yle gerekst
birbileimdi ki, kahvaltlar, le yemekleri, leden sonra telefonsohbetleri,
Electric'de sabaha karan geceler, Kensington Park'nda yryler. Hibir ey
bunlar bozsun istemiyorum.k olmusan, geirdiin zaman deil, hissettiin her
eyinyounlaarak oalmas nemlidir. Benim iin, yaamn baka yerde olmad
bir zaman dilimi gibiydi. Sen hep benim gzelim olacaksn, uyanp seni yanmda
bulmay ne kadar sevdiimi hi unutmayacam. Ama seni daha fazla
krmakistemiyorum artk. Her eyin yava yava bayatlamasna katlanamam.
Bundan sonra ne yapacam bilmiyorum. Noel'i belki tek bama, belki de
annemlerle geireceim. Will yaknda Kaliforniya'ya dnyor, yani durum belli
deil. Hakszlk etme, onusulama. Seni ok seviyor ve sana sonsuz saygs var. O
yalnzca bir belirtiydi, olanlarn nedeni deil. Bu dank mektubu hogr,
karmakl, sana kar davranlarm anmsatacaktr. Beni affet, sana layk
olamadm. Umarm arkada kalabiliriz. Btn sevgimle...
7. Mektup beni avutacana, anlar canlandrd yine. Yznn grntsn, teninin
kokusunu anmsatan konuma tarznn ritmini ve vurgularn fark ettim - ve
edindiim yaray. Mektubun kesinlii alatt beni, durum onaylanm, zmlenmi
ve gemi zaman olmutu. Cmlelerindeki kukuyu ve belirsizlii
hissedebiliyordum ama mesaj ortadayd. Bitmiti, bittiine zlmt ama sevgi
pnar kurumutu. Aldatlmlk duygusuyla kendimden gemitim, nk o kadar
yatrm yaptm bir iliki, nasl olduunu anlamadan iflas etmiti. Chloe'nin ilikiyi
bir gzden geirme gerei bile duymamasn eletirdim kendimce, sabahn drt
buuunda bo hkmler veren bu isel muhakemelerin bir ie yaramadn bile
bile. Bir yrek szlemesi dnda szlememiz olmamasna karn, Chloe'nin
sadakatsizlii, uyumsuzluu ve bir baka erkekle geirdii gece beni derinden
yaralamt. Byle bir eyin olmas ahlaken nasl mmknd?
8. Akta reddedilmenin genelde doru ve yanl, iyi ve kt olmak zere ahlaki bir
dille ifade edilmesi ne kadar artc, sanki reddetmek ya da etmemek, sevmek ya da
sevmemek doas gerei ahlakn bir dalym gibi. Reddedenin genelde kt,
reddedileninse genelde iyi olarak alglanabilmesi de tuhaf. Chloe ile ikimizin
davranlarnda da bu ahlaki tavrn izleri grlyordu. Beni reddetmesini, beni
sevmemesini ktlkle zdeletirmi, benim ona olan sevgimi ise iyiliin bir kant
olarak kabullenmiti - ve dolaysyla, onu hl arzuluyor olmam dnda herhangi bir

temele dayandrlamayacak bir sonuca varm ve bana "layk olmadn" sylemiti.


Bunlar salt kibarlktan sylemedii dnlrse, benim iin yeterince iyi olmadna
dair ahlaki bir aklamada bulunuyordu ama bu da artk beni sevmedii iindi - ona
gre bu, onu benim gibi hl sevebilecek kadar iyi yrekli bir adamdan daha
deersiz klan bir eydi.
9. Ancak reddedilmek ne kadar talihsiz de olsa, sevmeyi zveriyle ve iyilikle,
reddetmeyi ve kaytszl ktlkle zdeletirebilir miyiz gerekten? Benim
Chloe'ye olan sevgim ahlaki, onun beni reddetmesi ahlakszlk myd? Beni
reddettii iin duyduu sululuk, benim ona olan sevgimin zverili olduu inancna
dayanyordu nk eer ona sunduum armaan paketinin iinde bencil gdler
bulunuyorsa, o zaman
Chloe ilikiyi ayn derecede bencil gdlerle bitirmekte haklyd. Bu adan
bakldnda akn sonu, zveriyle bencillik, ahlak ile ahlakszlk yerine, iki temel
bencil gdnn arpmasndan kaynaklanyor gibiydi.
10. Immanuel Kant'a gre ahlaki bir davran, grev bilinciyle, getirecei ac ya da
haz gz nnde bulundurulmakszn yaplm olmasyla ahlaksz bir davrantan
ayrlr. Sonunda bana ne getireceini dnmeden, yalnzca grev bilinciyle hareket
ediyorsam, ahlakl davranyorum demektir: "Herhangi bir davrann ahlaka iyi
saylmas iin ahlak yasalarna boyun emi olmas yeterli deildir - ayrca bizzat
ahlaki yasalar uruna da yaplm olmas gerekir." { Ahlakn Metafizii, Immanuel
Kant, Harper Torchbooks, 1964.} nsann doasndan kay naklanan davranlar
ahlaki saylamaz, insann eilimleri zerine temellenen ahlak anlayn savunan
faydac grn dorudan reddidir bu. Kant'n kuramnn znde, ahlakm yalnzca
bir davrana neden olan gdlerde bulunduu dncesi yatar. Bir insan sevmek, o
sevgiyi karlksz, salt sevmek uruna verdiimizde ahlakidir yalnzca.
11. Ona srekli destek veren ve efkat gsteren birinin ilgi sini reddettii iin
Chloe'yi ahlaksz buluyordum. Ama bunla r reddettii iin ahlaki adan sulu
muydu gerekten? Byk bedel ve zveriyle verdiimiz bir armaan
reddedildiinde bir sulu aranmal belki, ama veren kii vermekten, bizim almaktan
aldmz zevk kadar zevk almsa, o zaman ahlaki bir dil kullanmay gerektirecek
bir durum var m? Eer ak aslnda bencil gdlerle verilmise (rnein bir
bakasnn yararna olduu kadar kendi yararnaysa), o zaman, en azndan Kant'n
gznde, ahlaki bir armaan deildir. Yalnzca onu sevdiim iin Chloe'den daha m
iyiydim? Elbette deildim, nk ona olan sevgim dahilinde her ne kadar zveri
varsa da kendimi kurban etmemitim, eilimlere son derece uyduu iin yle
davranmtm, bir grev deildi W\ bu.
12. Zamanmz faydaclar gibi severek geiriyoruz, yatak odasnda Hobbes ile
Bentham'm peinden gidiyoruz, Platon ile Kant'n deil. Tercihlerimiz zerine ahlaki
yarglarda bulunuyoruz, akn deerleri zerine deil: Hobbes'un Hukukun
eleri'nde yazm olduu gibi,
"Her insan kendisini honut eden ve kendisine zevk verenlere /y/der; etmeyenlere
ise kt: nsanlarn yaps nasl birbirinden farklysa, iyi ile kt arasndaki ortak
ayrmlarla ilgili dncelerinde de birbirlerinden farkldrlar. Ayrca agathon haplos
diye bir ey de yoktur, yani, salt iyi..." { Hukukun eleri, Thomas Hobbes, edt.
Molesworth, 1839-45.}

13. Chloe'nin kt olduunu sylyordum nk beni "honut etmemiti", znde


kt olduu iin deil. Deer yarglarm Chloe'nin yaptn mutlak bir standarda
gre aklamak yerine, bir durumun gerekelendirilmesi zerine kuruluy du.
Nietzsche tarafndan gayet ksa ve z aklanan, klasik ah laknn hatasn
ilemitim:
"ncelikle, insan bireysel eylemleri gdlerinden bamsz olarak, tamamen yararl
ya da zararl sonularna bakarak iyi ya da kt olarak deerlendirir. Ama ok
gemeden, tayin ettiklerinin kkenini unutur, iyi ve kt deerlerinin
davranlarn sonularn gz nnde bulundurmadan znde iyi veya kt
olduunu sanr..." { nsanca, Pek nsanca, Friedrich Nietzsche, University of
Nebraska Press, 1986.a}
Bana haz ya ve zevk veren eyler, Chloe'ye yaptrdm ahlaki etiketleri
belirtiyordu - benmerkezci bir ahlakya dnmtm, dnyay da Chloe'yi de
kendi karlarma gre deerlendiriyordum. Ahlaki yasalarm, arzularmn
yceletirilmesinden ibaretti, eer varsa yle bir ey, Platonik bir su iliyordum.
14. Kendi kendimi stn grmenin zirvelerinde, "Onu sevmek benim hakkm, onun
beni sevmesi onun grevi deil mi?" diye soruyordum. Chloe'nin sevgisi olmazsa
olmaz bir olguya dnmt, yatakta yanmdaki varl zgrlk ya da yaama
hakk kadar nem kazanmt. Hkmet bana bu ikisini vakfediyorsa, o zaman
neden sevilme hakkm da salama almyordu? Yaamm paylaacak biri olmadan
yaama hakknn, sesimi duyacak biri olmadan dnce zgrlnn ne anlam
vard ki? Terk edilme zgrl anlamna geliyorsa zgrlk neydi ki?
15. Ama insan haklarnn dilini sevgiye nasl uyarlayabilirdik, insanlan bir grev
bilinciyle sevmeye nasl zorlayabilirdik ki? Bu da romantik terrizmin, romantik
faizmin bir tr deil miydi? Ahlakn da belli snrlar olmal. Bu, Yksek
Mahkemi'nin ii, iyi yiyen, iyi yaayan, fazla kitap okuyan, fazla pimi
duygusallarn, tuzlu gzyalarnn ve yrek elici ayrlklarn konusu deil. Ben
imdiye kadar yalnzca bencilce, iimden gelerek sevmitim, bir faydac gibi. Ve eer
faydaclk yalnzca en byk saylar iin en byk mutluluu yaratt zaman
doruysa, o zaman imdi Chloe'yi sevmenin ve onun sevilmesinin acs, ilikimizin
yalnzca ahlakd deil, edepsiz olduunun bir iaretiydi.
16. fkelenince birilerini sulayamamak ne byk talihsizlikti. ektiim aclar bir
sulu bulmam gerektiriyordu ama sorumluluu Chloe zerine ykleyemezdim.
nsanlar birbirleri ne istedikleri gibi davranmakta zgrd sonuta, bunu
renmitim artk, bakalarn krmamaya almak doald ama kimsenin kimseyi
sevmek gibi bir sorumluluu bulunmuyordu ki. Primitif bir inanla suu kendimden
bakasna atabileceimi sanmtm, ama benim durumumda birisini sulamak
olanaksz gibiydi. ark syleyemedii iin bir eee fkelenmeyiz, nk eein
yaps ona ai'ierinden baka bir ses karma olana tanmamtr. Ayn ekilde, bizi
sevdi ya da sevmedi diye kimseyi sulayamayz, nk bu onlann dndadr, byle
bir sorumluluklar olamaz - geri eein ark syleyememesini kabullenmenin, akta
reddedilmeyi kabullenmekten daha kolay olmasnn nedeni, sevgilinin bir zamanlar
sevdiini de grm olmamzdr. Seni artk sevemiyorum szlerini sindirmek bu
nedenle ok zordur.
17. Sevgi karln bulamaynca sevilmek isteinin kstahl ortaya kar - yine
arzularmla bir bama kalmtm ite, korunaksz, haksz, yasalan da aan

isteklerimde son derece de ak: Sev beni! Ve neden? Neden olacak, o her zamanki
nemsiz nedenden: nk ben seni seviyorum...

yirminci bolum
Ruhsal-Yazgclk
1. Ne zaman vahim bir eyle kar karya kalsak, bylesi korkun, dayanlmaz
cezalarn neden zellikle bizim bamza geldiini aklayabilmek iin sradan
nedenlerin tesine bakarz. Olayn sarscl lsnde nesnellikten uzak bir nem
ykleriz ona, bylece ruhsalyazgcla ynelmi oluruz. zntden ylesine
yorulmu ve tkenmitim ki iine dtm karmaay anlayabilmek iin beliren
soru iaretlerine gmldm: "Neden ben? Neden byle oldu? Neden imdi?"
Penesine dtm anlamszl biraz olsun anlamlandrabilmek iin gemie
baktm, iaretler, belirtiler, sular, kabahatlar aradm; yarama merhem olsun,
yaammn rastlantsal noktalarn birletirebileyim diye.
2. Modernliin teknoiyimserliini terkedip, ilkel korkularn andan getim. Gnlk
gazeteleri okumay braktm, televizyona gvenmez oldum, hava durumu
tahminlerine ve ekonomik gstergelere olan inancm sarsld. asonu felaketleriyle
aklm bozmaya baladm - depremler, seller, alk, veba gibi. Tanrlarn, ilkel
glerin etkisi altna girmitim sanki. Bu fani dnyada, gkdelenlerin, kprlerin,
kuramlarn, roket fr latclarnn, seimlerin ve hazryemek lokantalarnn birer

yanlsama olduunu dnr olmutum. Mutluluk ve huzur, gerekleri grememek


anlamna geliyordu benim iin. Trendeki yoldalara bakp hl gerei grememi
olduklar iin acyordum onlara. Mide bulandrc bir nostalji kisvesi altna gizlenen
kymlarn etelesini tutan tarih de ne denli ackl bir eymi. Bilimcilerin ve
politikaclarn, haber spikerlerinin ve benzincilerin kstahl, muhasebecilerin
ve bahvanlarn kendini beenmilii gzme batmaya balad. Kendimi toplum
dna itilmi byk isimlerle badatrdm, Caliban ile Dionysus'un, gerekleri
syledii iin dokuz kyden kovulan tm insanlarn yanda oldum. zetlemek
gerekirse, ksa bir sre iin aklm yitirdim.
3. Baka bir seeneim var myd ki? Chloe'nin beni terk etmesi kurduum dnyaya
olan inancm sarsm, sinirlerimin ne kadar zayf olduunu, ne denli gsz ve
yetersiz olduumu ortaya koymutu. Umutsuzluumdan saduyumu yitirmitim,
yerekimi beni tutmuyordu sanki, dalmtm. Kendi ykm anlatamyordum,
ocuksu, huysuz bir eytan ele geirmiti beni, insanlar kandrp kayalklardan aa
atmaktan zevk alan bir eytand bu. Gklere ykselen ya da ruhun derinliklerine
indirilen bir kukla gibi hissediyordum kendimi. Bir yknn iinde bir karakterdim
yalnzca, olaylarn gidiatn deitirmekten acizdim. Oyun yazar deil,
oyuncuydum ben, bilinmeyen ama belli ki ackl bir sona beni iten bir senaryoyu
yutuyordum krlkle. Gemite ne kadar iyimsermiim; dnerek her eyi
zebileceimi sandm iin pimanlk duyuyordum imdi. Arabann kontrol
bende deildi, frene de bassam, gaza da bassam araba kendi hzyla gitmeyi
srdryordu. Ben, pedallarn bir etkisi var sanm ve yanlmtm, pedalla arabann
gidii, bilinli kuramlar ile yazg arasnda talihli bir rastlant yaamtm o kada:
4. Aklm, olaylarn belirleyicisi deil de soluk bir taklitisiyse, o zaman o teki,
bilinli aklm, baka bir yerde olmalyd, sahne dnda, setin altnda ya da yukarda
kanatlarda belki, ama benim bamda deil. Akn doasnn ilahi kkenlerini
hissettim bir kez daha. Ba ve sonu (ilki ne kadar gzel, ikincisi ne kadar
dehetli) benim Eros ve Afrodif in oyunlarnda bir oyuncaktan te bir varlm
olmadn dndryordu bana. Dayanlmaz biimde cezalandrlm olduum
iin nerede yanldm bulmaya altm. Bilinsiz bir sulu olmutum, hi farkna
varmadan tehlikelere atlmtm, bilmeden ldrmtm. Cezam hafifletecek bir
durum da yoktu nk bilincim yerinde deildi. Akmn srmesini istemitim ama
yok etmitim onu. Ne yaptmdan emin deildim ama her eyi itiraf etmitim. Su
aletini aramak iin kendimi parampara ettim; ettiim her kstahlk kbusum oldu,
olaan dncelerim ka rabasanlara dnt - yaptm hibir ey tanrlarn
gznden kamamt ki, bu korkun intikam alyorlard benden. Kendi yzme
bile bakamaz olmutum; gzlerimi oydum, kularn gelip cierlerimi gagalamasn
bekledim ve gnahlarmn arln da tepelerine tadm.
5. Antik mitler gemite kald elbette, cep bilgisayarlar anda artk modas
gemiti onlarn, Olimpos Da kayak merkezine dnmt, Apollon Tapna
Queensway'de bir tavernann ismiydi - ama tanrlar vard hl, yalnzca yeni ekil
lere girmilerdi, takm elbiseler giyerek modern aa ayak uydurmulard.
Minyatrlemiler, bulutlarda deil, ruhumuzun iinde yayorlard. Ben aslnda
akln sahneledii bir dram ya yordum, birey, boumalar izleyen tanrlarn
ayrcalkl koltuuydu. Tam ortada, Zeus/Freud gsteriyi ynetiyor, gdleri
belirliyor, gkgrlts, imek efektleri arasnda belalar sralyorlard. Yazgmda

lanetlenmek varm, stelik ruhsal yazgmda: ten kaynaklanan bir yazgy


yayordum.
6. inde yaadmz bilim anda, beni rahat brakmayan eytanlara psikanalitik
isimler veriyorlar. Kendisi de bir bilim olmasna karn, batl inanlann (ieriini
olmasa da) dinamiini tayor psikanaliz, yaamn genelde rasyonel denetimden
yoksun gelitiini savunuyor. O delilikler, takntlar ve viziteler dnyasnda, Zeus'u
ve meslektalarn grr gibi oluyordum, Akdeniz on dokuzuncu yzyl sonu
Viyanas'na dnmt ama sonuta bu dnya da tekinin biraz daha akl banda
bir versiyonuydu. Galileo ve Darvvin'in ncln ettii devrimi tamamlayan
Freud'un dnyasndaki insanlarda Yunan atalarnn dnyasndaki gibi alakgnll
olmak zorundayd, oyuncu olamyorlar, oyunlar izliyorlard. Freud'un dnyas bir
tarafn asla gremediimiz ift tarafl bir madalyon gibiydi, nefretin byk aklan,
byk alarn nefreti gizledii, bir erkein bir kadn sevmeye alrken bilinsiz
olarak kendisinden uzaklatrd bir dnyayd. Uzun bir sre zgr iradeyi
savunmu bir bilim dalnn yeniden psiik determinizme dnn temsil ediyordu
Freud. Bilim tarihinde yaanan ironik dnm noktalarndan biriydi bu, Freud'ular
bilim araclyla bilimsel "Ben"in stnln sorguladlar. "Dnyorum, yleyse
varm," Lacan'n "Dndm yerde deilim ve bulunmadm yerde
dnyorum"una dnmt.
7. Gemii gzlemlerken, akn duraan bir noktasnn olmadn grrz; gemi
hep imdiki anda yeniden kurgulanr ve deiime urar. Gemie salt kendisi iin
deil, imdiyi aklamasna yardma olsun diye bakarz. Chloe'nin yaammda
oynad rol, olayn byle mutsuzca bitmesi zerine imdi ok daha farkl
grnyordu bana. likideki iyimser anlarmda, ak giderek gelien bir yknn
uzants olarak grm ve mutlu yaamay rendiimin bir kant olarak
alglamtm. Bo zamanlarnda fal bakan bir teyzemi anmsadm, akta mutluluu
byk olaslkla resim yapan bir kzda bulacam grmt. Chloe'yi resim
yaparken seyrederken o teyzemi anmsardm, bu ayrntnn bile teyzemin
ngrsn hakl kard dncesiyle sevinerek. Chloe ile sokakta kol kola
yrrken, tanrlarn beni kutsad hissine kaplrdm, bana bahedilen mutluluk
nedeniyle bamn stnde bir hale var sanyordum.
8. yi ya da kt olsun belli alametler aradmzda bulmakta glk ekmeyiz.
Chloe beni terk ettii iin, yaadmz ak yksn farkl yorumluyordum artk.
Zaten baarszla mahkm bir ilikiydi, klasik aile nevrozu modelinin bir tryd
diyordum kendi kendime. Annem ve babam boandnda, annem beni
kendisininkine benzer bir mutsuzluk kskacna kaplmamam iin uyarmt, onun
annesi de mutsuzmu, hatta annesinin annesi de. Genetik bir hastalk olamaz myd
bu? Belki ailemizin zerine km genetik ve psikolojik bir lanetti kim bilir?
Chloe'den birka yl nce birlikte olduum bir kadn, "ok fazla dndm iin"
akta asla mutlu olamayacam sylemiti bana. Doru, fazla dnyorum (bu
dnceler de kantlamyor mu bunu?): Aklm ie de yanyor ama kimi zaman da bir
ikence aletine dnyor. Belki de bu kadar dnerek, Chloe'nin nne, kendisine
tamamen aykr olan analitik, kuru bir kimlikle karak yabanclatrmtm onu
kendimden. Diide okuduum bir yldz faln anmsyorum, akta ne kadar baarl
olmaya alrsam olaylarn o kadar zorlaabileceini sylyordu. Chloe'nin beni
reddetmesi, hl pek zemediim, ama bir kadn sevmem, onu elde etmem ve

sonra da onunla kurduum dnyann bama yklmas eklinde kendini gsteren


ruhsal yazgmn yeni bir rnei gibi grnmeye balamt. Beceriksizin tekiydim
ite, tanrlarn gazabna uramtm, Afrodit beni lanetlemiti.
9. Gemiteki romantik yazgclmn yerini alan ruhsal yazgclk ayn bak asnn
iki farkl boyutuydu aslnda. kisi de ayn ekilde geliiyor, belli zaman srelerinden
bamsz olan zincirleme olaylarla ortaya kyor ve iyi/kt, kahraman veya trajik
kahraman gibi deerleri lt alyordu. Bunu bir grafie aktardmzda (bkz. ekil
20.1), mutlu geliimlerin grafikteki ykselen ok ile temsil edildiini, dnyay ve ak
daha iyi anladka bu okun ykseldiini grebiliriz.
Zaman ekil 20.1 Kahramann yks (Romantik-Yazgclk)
10. Ama Chloe beni reddedince bu resim bozulmu ve gemiimin aslnda ne kadar
karmak olduu ortaya kmt. Mutluluklarn her zaman sert bir dle
sonuland bir dizi olay yaamtm ben. Yine bir grafie aktardmzda (bkz. ekil
20.2), yaammn aknn derin dncelerle yorumlanan bir dizi zirveden olutuu
grlyor - baarsn her zaman pahalya deyen trajik bir kahramann yaamyd
bu.
11. Lanetlenmi bir kii, lanetlendiinden habersizdir. Bireyin yaam boyunca
hissettii ama mantkl bir aklama getiremedii gizli bir ifre gibidir bu. Kahinler,
Oidipus'a babasn ldrp annesiyle evleneceini sylerler - bilinli uyarlar bir ie
yaramaz oysa, yalnzca dnen "Ben"in dikkatini ekerler, ifreli laneti zmeye
yaramazlar. Oidipus, bu kehaneti nleyebilmek iin evden aynlr, ama sonuta yine
de evlenir okaste ile: O da kendi yksn anlatamam, yksn anlatmlardr
ona. Olas sonucu, olas tehlikeleri bilmektedir ama hi bir eyi deitiremez: Lanet
iradeyi alt eder.
12. Peki ya ben neyle lanetlenmitim? Modern toplumlarda insann bana
gelebilecek en byk talihsizlik olarak deerlendirilen, mutlu ilikiler kurma
engeliyle. Akn glgeli bah esinden srgn edilmi halde, lmme dek dnyay
dolaarak sevdiklerimin benden kamasn engelleyemeyecektim. Bu fenal
tanmlamaya altm ve sonunda psikanalizde buna tekerrr taknts dendiini
rendim:
... bilinaltndan kaynaklanan, engel olunamaz bir sre. Davranlarnn sonucu
olarak zne kendisini bile bile belli zc durumlara drr ve bylece eski bir
deneyimi tekrarlar, ama kendisi bu prototipin farknda deildir; aksine, durumun
btnyle o ann koullar nedeniyle olutuuna vargcyle inanr. { Psikanalizin
Dili, J. Laplanche, J.B. Pontalis, Karnac Kitaplar, 1988.}
ekil 20.2 Trajik Kahramann yks (Ruhsal-Yazgclk)
Psikanalizin yattrc yn (eer kii bu kadar iyimser olabilirse) iinde
yaadmz ne srd anlaml dnyadr. Her felsefe zaman zaman hibir eyi
ifade edemeyen bir salak tarafndan yazlm bir yk hissi uyandrabilir insanda
(anlam reddetmek bile anlamldr). Ama anlam asla o kadar hafife alnmamaldr:
Ruhsalyazgcnn yapt by ve sonra szcklerinin yerine birden yle olmas iin
szcklerini koyarak sradan bir balantnn mthi nemine parmak basar. Demek
ki Chloe'yi sevdim ve sonra beni terk etmedi. Ben Chloe'yi beni terk etmesi iin
sevdim. Onu sevmemin ackl gerei, asl yknn satr aralannda okunabiliyordu.
Bilinaltmn derinliklerine, belki ilk aylarda ya da yllarda yerletirilen bir ema
vard sanki. Bebek anneyi karm ya da anne bebei terk etmiti ve imdi

bebek/adam ayn senaryoyu yineliyordu, farkl oyuncu lar vard ama ayn ykyd
sonuta, Chloe, bir zamanlar bakasnn oynad role brnmt. Neden onu
semitim ki zaten? Gl ya da zeksnn parltlarndan olmasa gerek. Bilinaltn,
yani bu isel dramn oyuncularn belirleyen y netmen, onun bu anne/ocuk
senaryosundaki rol doldurabilecek uygun karakter olduunda karar klmt,
sahneyi can alc bir anda gerekli tahribatla terk ederek oyun yazarn zor durumda
brakmayacak bir oyuncu aranyordu nk.
14. Yunan tanrlarnn lanetinden deil ama ruhsalyazgclktan koruyabiliriz
kendimizi. d neredeyse ego da orada ol mal - tabii ego ektii aclarla o kadar
yklm, yaralanm, berelenmi, deil geleceini gnn planlayacak halde olma
sa... Yeniden yaama dnecek gcn yitiren ego, kasrgadan bitkin km, en basit
hizmetleri yerine getirmeye alyordu. Yatamdan bir kalkabilsem, kanepeye
oturabilir ve orada, Kolonas'ta Oidipus gibi, ektiim aclara bir son vermeye
alabilirdim. Ama evden kp birilerinden yardm isteyecek halim bile yoktu.
Konumaktan, hatta simgelerle kendimi anlatmaktan acizdim ve strab bakalaryla
paylaamamak daha da yakp ykyordu beni. Perdelerim ekilmiti, yatama
kvrlm yatyor, en ufak tkrtyla irkiliyor, a sinir oluyor, dolaptaki st
bozulmusa ileden kyor, bir ekmece skm almyorsa mahvoluyordum. Her
eyin parmaklarmn arasndan kayp gidiini izlerken, kendi denetimimi yeniden ele
geirmenin tek yolunun kendimi ldrmek olduu sonucuna vardm.

yirmi birinci bolum


ntihar
1. arklar, tebrik kartlar ve ilk karla birlikte Noel mevsimi geldi. Chloe ile birlikte
Noel hafta sonunu Yorkshire'da kk bir otelde geirmeyi tasarlamtk. Kitapk
masamda duruyordu: "Abbey Evi konuklarn en gzel meknlarda Yorkshire'n
scak misafirperverliini tatmaya aryor. Mee kaplamal oturma odasndaki
minenin banda oturun, doa yrylerine kn ya da brakn biz sizi
elendirelim. Abbey Evi, bir otelden beklentilerinizin tesini vaat ediyor."
2. Noel'den iki gn, benim lmmden saatler ncesinde, kasvetli bir Cuma akam
saat bete Will Knott beni arad:
"Arayp vedalamak istedim, hafta sonu San Fransisco'ya uuyorum."
"yle mi?"
"Sylesene, naslsn sen?"
"Efendim?"
"Her ey yolunda m?"
"Yolunda m? Evet, evet sanrm yolunda diyebiliriz."
"Chloe'den ayrldn duydum, zldm. Gerekten ok fena."
"Ben de senin Chloe'yle birlikte olmana ok sevindim."
"Duydun demek. Evet, birden oldu ite. Ondan ne kadar holandm biliyordun
zaten, arayp ayrldnz syledi, ylece geliti ite."
"Ne diyebilirim ki, harika olmu Will."
"Bunu duyduuma ok sevindim. Bu olay aramz asn istemem, iyi bir dostluu
sokaa atmak bana yakmaz. Sorunlarnz zersiniz diye ummutum, harika bir
ift olurdunuz, gerekten yazk oldu, ama herneyse. Noel'de ne yapyorsun?"
"Evde olacam, sanrm."
"Kar frtnas yaklat gibi grnyor, kayaklar karmann tam sras, deil mi?"
"Chloe u an yannda m?"
"u an yanmda m? Evet, hayr, yani, u an burada deil. Buradayd ama kedeki
dkkna kadar gitti, Noel atpatlanndan sz ediyorduk da ok seviyormu, almaya
gitti."
"Harika, sayglarm ilet ona."
"Konutuumuzu duyunca ok sevineceine eminim. Biliyor musun Noel'i geirmek
iin benimle birlikte Kaliforniya'ya geliyor."
"yle mi?"
"Evet, iyi olacak. Birka gn Santa Barbara'da benim ailemle birlikte olacaz, sonra
belki birka gnlne le gideriz."
"lleri ok sever."
"yleymi, bana da syledi. Neyse, dinle, artk kapatsam iyi olacak, sana iyi tatiller.
Buradaki eyalarm toparlamam gerek. nmzdeki sonbahar yine Avrupa'da
olabilirim, ararm seni, bir yoklarm..."
3. Banyoda biriktirmi olduum tm ilalar karp mutfak masasnn zerine
serdim. Bu pandomime bir son verecek kadar aspirin, vitamin, uyku hap, birka
bardak ksrk urubu ve viskim vard. nsann akta reddedildikten sonra

kendisini ldrmesi kadar mantkl bir tepki olabilir miydi? Chloe gerekten de
yaammn akysa, onsuz yaamann olanaksz olduunu kantlamak iin yaamma
son vermem normal deil miydi? Varlmn anlam dediim kii, u an Santa
Barbara'nn da eteklerinde evi olan Kaliforniyal bir mimara Noel atpatlar
alyorsa, benim hl her sabah uyanmam sahtekrlk deil miydi?
4. Chloe'den ayrlmam, beraberinde arkadalarmdan ve tandklardan binlerce
basmakalp taziyeyi getirmiti: Srseymi gzel olabilirmi, insanlar birbirinden
uzak debilirmi, tutkular snermi, iyi ki yaam ve sevmiim, zaman her eyi
iyiletirirmi. Will bile olaydan bir deprem ya da kar frtnas gibi gayet olaan bir
eymi gibi sz etmiti, doanm bizi denemek iin gnderdii bir iaretti sanki,
kanlmazlna meydan okumak yersizdi. Benim lmm ite bu sradanl
iddetle reddetmek anlamna gelecekti - bakalar unutmutu ama ben
unutmayacaktm. Zamann erozyonuna kaplarak aclarmn hafiflemesini
istemiyordum, yanm sinir ularmla da olsa tutunmak istiyordum Chloe'ye.
Akmn ne kadar lmsz olduunu ancak lmmle kabul ettirebilecektim,
trajedilerden bitkin dm bir dnyaya akn ciddi bir olay olduunu ancak kendi
kendimi yok ederek anlatabilirdim.
5. Bunu okuduunuzda ben lm olacam. Saat yediye gelmiti, kentin zerini
battaniye gibi sarmalayan, bir kefen gibi rten kar hl yayordu. Seni seviyorum
demenin tek yolu bu, kendini sulaman istemeyecek kadar olgunum, sululuk
konusunda neler hissettiimi biliyorsun. Kaliforniya'y seversin umarm, dalar ok
gzelmi, beni sevemedin biliyorum, ama ltfen anla ben seninakn olmadan
yaayamadm... ntihar metni (yazmak, intihan geciktirmenin bir yoludur) birok
denemeden gemiti: Yanmda bir tomar buruturulmu kt vard. Mutfak
masasnda oturmutum, zerimde gri bir palto vard ve buzdolabnn sesi dnda
derdimi dinleyen yoktu. Birden, sonradan yirmi adet efervesan C vitamini hap
olduunu anladm bir ie ilac yuttum.
6. Cesedimin bulunmasndan ksa bir sre sonra, bir polisin Chloe'yi ziyaret ettiini
dledim. ok olmu yzn grr gibi oldum, bu arada Will Knott beline sarlm
kirli bir arafla odadan kacak ve, "Bir ey mi oldu, sevgilim?"diye soracakt, o da,
"Evet, aman Tanrm, evet!"diyebilecekti gzyalarna boulmadan hemen nce.
Sonra korkun bir pimanlk ve znt duyacakt -beni anlamad, kt davrand,
ileriyi grmekten bu denli aciz olduu iin kendini sulayacakt. Onu kendini
ldrecek kadar seven bir baka erkek olmu muydu?
7. Duygularn ifade etmekte glk ektii iin intihar yetisine sahip tek hayvan
insandr. fkeli bir kpek intihar etmez, kendisini kzdran kiiyi ya da eyi srr,
ama fkeli bir adam odasnda oturup suratn asar sonra da sessiz bir not brakarak
kendini vurur. nsan, simgesel ve metaforik bir yaratk: Ben de fkemi
davuramadma gre, lmmle simgeleyecektim. Chloe'yi incitmektense
kendimi incitecektim, beni drd halleri bilsin diye kendimi ldrecektim.
8. Bu arada azm kprmeye balamt, azm atka oalan portakal kpkleri
arasnda geirip duruyordum ve sonunda masann st, stm bam azmdan
pskren bu ak portakal renkli svyla batt. Bu asidik kimyasal grnty
izlerken, intiharn tutarszl arpt birden beni, yaamak ya da lmek arasnda bir
seim yapmak istemiyordum ki ben. Yalnzca Chloe'ye, metaforik olarak, onsuz
yaayamayacam gstermek istiyordum. in ironikyan, kurduum metaforun

okunup okunmayacan gremeyecek kadar gerek bir eylemde bulunmu


olduumdu, yaayanlarn llere bakn gremeyecek kadar l (laik bak asyla
en azndan) olacaktm nk. Bakalarnn hareketimi grdn gremeyeceksem,
byle bir ie kalkmamn ne anlam vard? Kendi lmm dleyerek, yok
oluumun izleyicisi olarak grdm kendimi, ama gerekte asla olamayacak bir eydi
bu, nk o zaman l olacaktm ve asl dileime kavuamayacaktm - yani heml
hem yayor olmak. l olmalydm ki tm dnyaya ama zellikle Chloe'ye ne kadar
fkeli olduumu gsterebileyim, ama yayor olmalydm ki Chloe zerinde
yarattm etkiye tank olabileyim ve dolaysyla fkemden kurtulaym. Olmak ya da
olmamak sorunsal deildi bu. Hamlet'e getirdiim yorum, olmak ve olmamakt.
9. ntihara kalkanlar belki denklemin ikinci blmn unutuyorlar, lm de
yaamn bir uzants olarak gryorlar (bu hareketin etkilerini izleyebilecekleri bir
tr yaamsonras gibi). Sendeleyerek muslua gittim, efervesan zehiri kustum.
ntiharn zevki organizmay ldrmek gibi korkun ite deildi ki, bakalarnn o
lme gsterecekleri tepkiyi izleyebilmekti (Chloe mezarmn banda alyor, Will
gzlerini karyor, ikisi de ceviz kaplama mezarma toprak serpiyorlar). Kendimi
ldrmek, kk bir ayrnty gzden karmak anlamna gelecekti: Yok oluumun
melodramn izleyemeyecek kadar l olacaktm.

yirmi ikinci bolum


sa Kompleksi
1. Istrap ekmenin herhangi bir yarar varsa, bu belki de baz ilekelerin ektikleri
sknty (ne kadar sapknca da olsa) zel olmalar gerekesiyle aklayabilme
yeteneidir. Bu titanik azab, ac ekmeyenlerden farkl ve dolaysyla daha iyi
olduklarnn bir kant deilse, neden onlar seilmi olsun ki?

2. Noel dneminde evde tek bama oturmaya dayanamadn iin Baysvvater


Soka'ndaki kk bir otele yerletim. Kk bir bavulun iine birka kitap ve giysi
koydum ama ne okudum ne de giyindim. Btn gnlerimi beyaz bornozun iinde,
yataa uzanm televizyonun kanallar arasnda gezinerek, oda servisi mnlerini
okuyarak ve sokaktan gelen ses leri dinleyerek geirdim.
3. lk bata o sesi aadaki trafiin genel uultusundan ayrmak gt: Araba
kaplar arplyor, kamyonlar vites deitiriyor, haval bir matkap kaldrm
deliyordu. Ama tm bunlarn arasnda olduka farkl bir ses duyabiliyordum, otelin
ince duvarndan geerek, araya burumu bir Time dergisi koyup bam yasladm
yal yatak bann hizasndan geli yordu. Ne kadar urasam da (tanr bilir, insan
elinden geleni yapar bu durumda) yadsmamaz hale gelmiti artk, komu odadan
gelen sesler, insan trnn iftleme ritelinin sesinden baka bir ey deildi.
"Siktir," diye dndm, "sikiiyorlar!"
4. Bakalarnn bu tr hareketlerini duyunca taknlan belli doal tavrlar vardr.
nsan gense, d gc de zenginse, duvarn teki tarafndaki adamla zdeletirir
kendini ve airanelik gstererek ideal bir kadn dler -Beatrice, Juliet, Chariot te,
Tess- lklar kadna kendisinin attrdn dleyerek bbrlenir. Ya da kendini
hakarete uram sayar kendi dnda gelien bu libido patlamasndan, duymamaya
alr, ngilte re'yi dnr ve televizyonun sesini ykseltir.
5. Bense pasif bir tepki verebilmitim ancak - daha dorusu, durumu kabullenmek
dnda bir tepki gstermekten aciz kalmtm. Chloe beni terk ettiinden beri bama
gelen her eyi kabullenir olmutum zaten. Hibir ey beni artamaz olmutu.
Psikologlara gre, srpriz, beklenmeyene gsterilen tepkidir; ben her eyi bekler
olduum iin hi armaz olmutum.
6. Aklmdan ne geiyordu? Otoyolun kenarndan gne batarken, Chloe'nin
arabasnda radyoda duyduum bir arky duyuyordum:
m, tatl akm,
smini sylyorum duyuyor musun, utanmyorum,
m, tatl akm,
Sakn gitme, hep byle olsun.
zntmle zehirlenmi, acnn stratosferini boylam ve bu acnn artk bir deer
olarak sa Kompleksi'ne dnt
noktaya gelmitim. Yan odada iftleenlerin sesleriyle, eski mutlu gnlerimden kalan
arknn ans talihsiz varoluuma aktlan kocaman gzyalanma kart. Ama bunlar
artk fkeli, yank gzyalar olmaktan te, ektiim zdrabn benden deil,
bakalarndan kaynakland inancyla aktlan actatl gzyalanyd. Keyiflenmeye
balamtm, acnn doruundan sevin vadisine dmtm, bir ehidin gururunu,
yani sa Kompleksi'nin hazzn yayordum. Chloe ve Will'in Kaliforniya'da olduklar
dncesi, yan odadan gelen "daha", "daha sert" lklarna kartka strap
likryle sarho oldum.
7. "Herkesin anlad birisi ne kadar yce olabilir ki?" diye sordum kendi kendime,
Tanr'nn Olu'nun bandan geenle ri dnrken. Chloe beni anlayamad diye
kendimi sulamay srdrebilir miydim gerekten? Beni reddetmesi, benim yetersiz
olduumu deil, onun miyop olduunu gsteriyordu. Artk o melek, ben solucan
deildim. Deerimi anlayamayacak kadar s bir insan olduu iin, nc snf bir
Kaliforniyal Corbusier iin brakmt beni. Pek sevmediim ynleri zerinde

odaklanarak Chloe'nin kiiliini yeniden yorumlamaya baladm. Aslrnda ok bencil


bir insand, pek de ekici olmayan gerek doasn yzeysel bir duvarn ardna
gizledii iin cazibeli grnyordu. lgin konumalar ve scak glyle sevimli
grnd iin insanlan batan karyordu ama aslrnda sevgiden yoksundu. Kimse
onu benim kadar iyi tanmyordu ve artk (gemite gremesem de) onun bencil ve
acmasz, ou zaman dncesiz hatta kaba, yorgun olduunda sabrsz, kendi
isteklerini kabul ettirmeye altnda iddiac ve beni reddetmesi kararna gelince de
hem dncesiz hem de inceliksiz olduunu biliyordum.
8. Ac bana o kadar ok ey retmiti ki onu balayabiliyor, ona acyabiliyor hatta
bo deer yarglar nedeniyle onu kk gryordum - stelik bylece mthi derece
iim rahatlyordu. Leylak ve yeil renkli bir otel odasnda oturmu, ne denli faziletli
olduumu dnerek oturabiliyordum ite. Chloe'ye, beni anlayamad iin
acyordum; melankolik, bilgi bir tebessmle etrafn izleyen bilge bir gzlemci olup
kmtm.
9. Yenilgileri ve kk dml kartna dntren sapkn bir psikolojik hile
olan bu kompleks, neden sa'nn adyla anlyordu? ektiim aclan Gen Werther,
Madame Bovary veya SWann'la da zdeletirebilirdim, ancak bu morarm klann
hibiri, sa'nn, sevdiklerinin ktl karsnda lekelenmeyen bilgelii ve
sorgulanamaz iyiliiyle kyaslana mazd. Rnesans ressamlarnca betimlenen
alamakl gzleri ve soluk yz deildi onu bu denli cezbedici klan, sa'nn iyi,
btnyle adil ve ihanete uram olmasyd. Benim ak ykm de Yeni Ahik'teki
patos'tan izler tayordu; herkese kom susunu sevmesini tleyen, ama bu iyiniyetli
szlerinin sura tna frlatldn gren yanl anlalm adamn ackl yks gibiydi
benim ykm de.
10. Byle bir ehit vermemi olsayd, Hristiyanlk bu den li baar kazanamazd
herhalde. sa Celile'de lazmlk iskemle si ve yemek masalar yaparak sakin bir
yaam srp, kalp krizinden lmeden nce Yaam Felsefem adnda ince bir kitap
yaymlam olsayd, bugnk statsne eriemezdi. armhtaki ackl lm, Romal
yetkililerin yolsuzluklar ve ktlkleri, arkadalannn ihaneti, Tanr'nn bu
adamdan yana olduunun (tarihselden ok psikolojik olarak) kantnn olmazsa
olmaz eleriydi.
11. Erdemli duygular, acnn bereketli topraklarnda kendiliinden geliir. nsan ne
kadar ac ekerse, o kadar erdemli olur. sa Kompleksi sayesinde yceliyor, kendisine
zorbalk edenlerin suratlarmdaki meymenetsizlik karsnda kendi erdeminin fakna
varyordu insan. Sevdiim kadn tarafndan terk edilmitim ama ektiim aclan bir
deere dntrerek (leden sonra saat te bir yataa serilmi ben ya da armha
Gerilmi sa) zntm olaan bir romantik aynlk olarak alglamam oluyordum.
Chloe'den ayrlmak beni mahvetmiti ama ahlaki bir zafer kazanmtm, en azndan
tarihin ehitlerinden biri olarak mahkm edilmitim lme.
12. sa Kompleksi ile Marksizm, bir yelpazenin iki kart ucunda bulunuyor. Kendi
kendinden honutsuzluktan doduu iin Marksizm bana hi uymuyordu, o kulbe
girecek halim yoktu. Geri sa Kompleksiyle de herhangi bir kulbe girebilmi
deildim ama kendi kendini sevmek temeline dayand iin, ok zel olduum iin
beni almadklarn sanyordum. Zaten bu edepsiz kulpler, yce, erdemli ve duyarl,
ayrca terk edilmi insanlar kapdan sokmazlar. Oysa benim stnlm zaten terk
edilmiliimden ve ektiim aclardan kaynaklanyordu: Ac ekiyorum, yleyse zel

birisiyim. Beni anlamadlar, ama zaten zellikle bu nedenle, gerekten anlalmay


hakediyorum.
13. Kendi kendinden nefret etmekten kanabildiimiz srece, zayfln erdeme
dnmesi simyasna sempatiyle bakmalyz - ektiim strabn sa Kompleksi'ne
dnmesi iyilemeye baladmn bir iareti saylabilirdi. Kendinden nefret etmek
ile kendini sevmek arasnda kurulan o terazide kendimi sevmenin ne kt
grlyordu. Chloe'nin beni reddetmesine gsterdiim ilk tepki, kendimden nefret
etmekti, Chloe'yi sevmeyi srdrm ama ilikiyi srdremediim iin kendimden
nefret etmitim. Oysa sa Kompleksim denklemi tersine evirmiti ve reddedilmeyi
Chloe'nin de acnacak durumda olduunun (Hristiyan deerlerinin o mkemmel
rnei) bir iareti sayyordu. sa Kompleksi, kendini savunma mekanizmasndan te
bir ey deildi aslnda, Chloe'nin beni terk etmesini istememitim, bir kadn hi
sevmediim kadar sevmitim onu, ama o imdi Kaliforniya'ya gittiine gre bu
dayanlmaz kayb kabullenebilmek iin yeniden gzden geiriyordum kiiliini.
Sahtekrlkt dpedz, ama Noel'i bir otel odasmda tek bana, terkedilmi ve
umutsuz halde yan odadan gelen orgazm keyfini dinleyerek geirmek durumunda
kalnca, drst olabilecek gce sahip olamayabiliyor insan.

YRM NC BLM
Boluklar Doldurmak
1. Bir Arap ataszne gre, insan ruhu bir deveyle ayn hz da ilerler. imdiki
zamann iddetli dinamiiyle gelecee itilirken, insan yreini tayan ruh, anlarn
ykyle, nostaljik bir halde arkadan yetimeye alr. Devenin yk her ak
ilikisiyle arlat iin, ruh bu aklardan yavalar. Anlarn o kertici ykn
srtndan indirdiimde, Chloe benim devemi neredeyse ldrmt.
2. Onun gitmesiyle, an yakalamak gibi bir arzu duymaz olmutum. Onunla
geirdiim gnleri anarak nostalji iinde yayordum. nm gremez olmutum,
ya arkama ya iime, yani anlarmza bakyordum. Geri kalan gnlerimi devenin
peinde, an kumullar arasnda tembelce gezinerek, gzel vahalarda dinlenip daha
mutlu gnlerimin yapraklarn evirerek geirmek yeterdi bana. Yaadm ann

hibir anlam kalmamt artk, gemite yayordum. Kaybolup giden gemie


kyasla, o gemii akla getiren alays bir zamandan teye geebilecek miydi sanki
imdiki an? Gelecek, ackl bir yokluk duygusundan baka ne getirebilirdi ki bana?
3. Anlara boulduumda, artk Chloe'siz olduumu unutur, aslnda
ayrlmadmz, bunun bir halsinasyon olduunu sanr, hl birlikteymiiz gibi
istediim zaman arayp Odeon'da bir filme ya da parkta yrye arasm gelirdi.
Will ile birlikte Kaliforniya'da kk bir kasabaya yerlemeyi se mi olmasn
grmezlikten gelirdim, gereklere uyanacama ak, nee ve gzelliklerle dolu
fantezilere dalardm. Derken herhangi bir ey, Chloe'siz imdiki zamana iddetle
frlatverir di beni.
Szgelimi telefonu amaya giderken Chioe'nin banyoda sa frasn koyduu yerin
artk bo olduunu fark ederdim (sanki ilk defa gryormuum gibi, ilkinde
duyduum acy duyumsayarak). Frann yerindeki boluk bir bak gibi saplanrd
yreime, ayrlk acsn bir daha duyardm.
4. Onun varlnn izlerini hl tayan d dnya, unutmam zorlatryordu.
Mutfaktaki aydanl grnce, Chioe'nin onu nasl doldurduunu grr gibi oluyor,
supermarket rafn da gzme ilien bir ie ketap aylarca ncesinde yaptmz bir
alverie gtrebiliyordu beni. Bir akam ge saatlerde Hammersmith'den geerken,
yine yamurlu bir gecede yanmda Chloe varken ayn yoldan getiimi anmsardm.
Kanepemdeki yastklar, Chloe yorgun olduunda ban onlara nasl yasladn akla
getiriyor, ktphanemdeki szlk bilmedi i szckleri renme tutkusunu
anmsatyordu. Haftann belli gnlerindeki geleneklerimiz, gemi ile bugn
arasnda ac paralellikler yaratyordu: Cumartesi sabahlan mze gezilerimizi, Cuma
geceleri belli diskolan, Pazartesi akamlan belli televizyon programlann
anmsatyordu...
5. D dnya unutmam engelliyordu. Yaam sanattan beter, nk en azndan
sanatta d dnya kiinin ruhsal durumlarn yanstr ou zaman. Lorca'nn bir oyun
kiisi, gkyznn kasvetli ve gri olduunu sylediinde, masum bir meteorolojik
gzlemden te, psikolojik bir hali simgeliyordun Yaam byle elverili iaretler
akmaz -frtnalar kopar ama k ve lm getireceine, insan o srada ak, gerei,
gzellii, mutluluu kefeder, bu arada seller sular akmaktadr. te yandan gzel,
scak bir yaz gn, virajl bir yolda aniden kontrolden karak aaca arpan bir
arabann iindekiler lmden dnebilir.
6. Oysa d dnya i dnyam yanstmyordu benim, akn heyecanyla
canlandrdm binalar, ruh halimi paylamay inatla reddediyordu. Buckingham
Saray'n ayn aalar evreliyordu, evlerle dolu sokaklar ayn sval evler
dolduruyordu, Hyde Park'tan ayn Serpentine akyordu, ayn gkyz ayn porselen
mavisiyle kuanmt, ayn sokaklardan ayn arabalar geiyordu, ayn dkknlar,
ayn insanlara, hemen hemen ayn mallan satmaktayd.
7. Deimiyordu ite dnya, k olsam da olmasam da, mutluluktan usam da
umasam da, yaasam da lsem de benden bamsz, dnp duruyordu. Dnyann
deimesi bir yana, kent sokaklann dolduran o ta ymlannn da umrunda deildi
benim ak ykm. Ben mutluyken mutlulukla kuatmlard beni belki, ama Chloe
beni terk etti diye yerle bir olacak halleri yoktu.
8. Derken kanlmaz olarak unutmaya baladm. Chloe'den ayrldktan birka ay
sonra kendimi onun yaad semtte bulduumda onu dnmenin artk eskisi

kadar actmadn, hatta onu deil (ki tam da onun semtindeydim), yakndaki bir
lokantada verdiim yemek randevusunu dndm farkettim. Chloe'nin ans
yok olmaya, tarih olmaya balamt. Geri bu unututan sululuk da duydum. Artk
beni zen onun yokluu deil, onun yokluuna giderek artan kaytszlmd.
Unutuum, lmn, onu yitiriimin ve benim iin bir zamanlar ok deerli olan bir
varla sadakatsizliimin iaretiydi sanki.
9. Sonunda benliimi yeniden kefettim, yeni alkanlklar edindim ve Chloesiz bir
kimlie burundum. O kadar uzun bir sredir "biz" olmutum ki "Ben"e dnmek iin
kendimi batan yaratmak durumunda kaldm. Chloe ile biriktirdiimiz yzlerce
armn silinip gitmesi uzun srd. Kanepemin zerinde onun sabahlyla
yatmasna deil de bir arkadam kitap okumasna ya da paltomun durmasna
almam iin aylarn gemesi gerekti. Islington'm yalnzca Chloe'nin semti deil,
alveri etmek ve yemek yemek iin de hi de fena olmayan bir yer olduuna
aklmn yatmas iin saysz kereler Islington'dan geecektim. Gittiimiz her yere
yeniden gitmem, konutuumuz her eyi yeniden dnmem, her arky yeniden
dinlemem, yaptmz her eyi yeniden yapmam gerekiyordu ki iinde yaadm an
yakalayabileyim ve armlar yok edeyim. Ama sonunda unuttum.
10. Ancak esnedii zaman uzayan bir akordeon gibi, zaman da ksald sanki. Chloe
ile paylam olduum her ey, zamana yayldka bir buz kalb gibi yava yava
eridi, ayrntlarna indirgenen bir olay oldu. Bir dakikada binlerce kare eken ama
ounu yakan, ama bir duyguyu barndran bir kareyi gizemli biimde seen bir
fotoraf makinesine benziyordu yaadm sre. Ksaltlp, bir papann ismi, bir
monari ya da savala simgelenen yzyllar gibi, benim ak ilikim de birka ikonik
eye dnt (tarihilerden daha rastlantsal ama en az o kadar seicilikle
olumutu bu eler); ilk ptmzde Chloe'nin yzndeki ifade, kolundaki
ayva tyleri, Liverpool Soka stasyonu nnde beni beklerkenki grnts, beyaz
kaza, Fransa'da bir trene binen Rus akasn yaptmdaki gl, eliyle salann
arkaya itii...
11. Zaman iinde yryerek yava yava hafifledi deve, srtndan drd
anlarla fotoraflar l ruzgarlaryla kuma gmld ve sonunda o kadar hafifledi ki
komaya balad, hatta o kendine zg tuhaf hareketleriyle drtnala da geldi - ta ki
bir gn, imdiki zaman denilen ufak bir vahada yorgun dp, bana yetiene kadar.

YRM DRDNC BOLUM


Ak Dersleri
1. Saydamlna kanp srekli cama arparak ileden kan sinekler gibi ayn hatay
yineleyip durmaktan honut deilsek, o zaman aktan alnacak belli dersler var
demektir. Bo hevesleri, strab ve ackl hayal krklklarn nleyecek baz basit
dorular olmal deil mi?
2. Yaamn bisiklete binmek ya da piyano almak gibi son radan renilmesi gereken
bir beceri olduunu fark ettiimizde, biraz akllanmaya balarz. Ama akl bize nasl
bir yol gsterir? Zararl tutkulardan, arlklardan, korkudan, kaygdan uzak, sakin
ve huzurlu bir yaam hedeflememizi tler. Baz drtlerin bastrlmas
gerektiini, gerek gereksinimlerimizle gereksiz olanlar ayrmay renmezsek, ar
bir itahn kurban olabileceimizi syler. Gerekleri arptmamak, habbeyi kubbe,
pireyi deve, kurbaay prens gibi grmemek iin d gcmzn denetlenmesi
gerektiini dndrr. Bize zarar verebilecek eylere temkinli yaklamamz nerir,
ama duvardaki glgelerden kaarak enerji tketmenin gereksizlii ne iaret eder.
Korkunun ecele faydas olmadn syler, korkudan baka korkacak ey yoktur der.
3. Peki aka dair ne syler akl? Kahve ve sigara gibi toptan brakmal m ak, yoksa
bir kadeh arap ya da ikolata gibi ara sra tadna varlabilir mi? Ak akln karsnda
m durur? Bilgeler hi akllarn yitirirler mi yoksa yalnzca koca bebekler mi bu
duruma der?
4. Baz aklc dnrler aka onay verirken akn trleri arasndaki ayrm gz
nnde bulundurmulardr; hastalarna yalnzca kolesterol dk mayonezi neren
doktorlar gibi yani. Romeo ve Juliet'in cretkr akn Sokrates'in yi'yi soukkanl
tapnndan ayrr, Werther'in arlklarn sa'nn temiz kardelik sevgisiyle
karlatrrlar.
5. Olgun bir ak, olgunlamamndan ayran da budur. Her adan daha ok
yelenir olgun ak, her insann doasnda iyinin de ktnn de bulunduu bilincini
tar, lkletirmeyi reddeder, kskanlktan, maoluktan ve ar tutkudan uzak,
cinsel boyutu da olan bir arkadalk biimidir, hotur, huzur doludur ve karlkldr
(belki de arzuyu tatm olanlar, straptan bu denli uzak olduu iin buna ak
demezler). Olgunlamam bir ak ise (yala bir ilgisi yoktur bunun) lkletirme ile
hayal krkl kargaas arasnda gidip gelir, haz ve gzellik lmcl bir bulantya
dnebilir, insann arad zm sonunda bulduu duygusuyla o gne dek
kendini hi o denli bolukta hissetmemesi gibi duygular atba gider. Olgun olmayan
aklarn mantkl sonucu (mutlak sonucu) simgesel ya da gerek bir lmdr: Olgun
aklar ise evlilikle doruuna karak lm alkanlklarla engellemeye giriir (Pazar
gaze teleri, tlenen pantolonlar, uzaktan kumandal ev alet edavat gibi). Olgun
olmayan aklar asla dn vermez ki bu da lmeye yatmak demektir. Olgunlamam
bir ihtirasn doruklarna varmlar iin evlilik dayanlmaz bir bedeldir - byleleri,
ilikiyi yle sonlandrmaktansa arabasn uurumdan aa srmeyi yeler.
Zor sorunlarla kar karya kalmann getirdii saflkla (yant bir zarfn arka
kapana sacak bir soruymu gibi)

"Neden hepimiz birbirimizi sevemeyiz ki?" diye sorardm zaman zaman. Etrafm
akn ilekeleriyle, annelerin, babalarn, erkek ve kz kardelerin, arkadalarn,
sabun kp dizilerinin ve berberlerin ikyetlerinden geilmiyordu ve hemen her
kes ayn aclan ekip, ayn aclardan kandna gre ortak bir yant olmalyd bu
sorunun - Komnistlerin uluslararas kapitalin paylamndaki hakszlklara
getirdikleri zm nerisi gibi, metafizik bir are bulunabilmeliydi dnyann
romantik sorunlarna.
7. Bu topik dlere ben kaplmyorum yalnzca, yeterince kafa yorarak ve terapiyle
akn daha salkl, daha strapsz bir deneyime dnebileceine inanan romantik
pozitivistler var. Psikanalistler, vaizler, gurular ve yazarlardan oluan bu karma
topluluk, akn sorunlu olabileceini kabul etmekle birlikte, bu sorunlara zm
bulunabileceine inanyorlar. Romantik pozitivistler, duygusal yaamlarm skntlar
ardndaki nedenleri grp -zgven kompleksi, baba kompleksi, anne kompleksi,
kompleks kompleksi- aresini bulmaya alyorlar (regresyon terapisi, Tann'nn
Kenti' nin okunmas, bahvanlk ya da meditasyon gibi). Demek ki Hamlet'in yazgs
usta bir Jung'cu psikanalist sayesinde farkl olabilir, Othello saldrganlndan tedavi
divannda kurtulabilir, Romeo patanlk irketi araclyla kendine daha uygun
bir e bulabilir ve Oidipus da aile terapisi seanslarnda ailesiyle olan sorunlarn
zmleyebilirdi.
8. Sanat akn straplarna adeta meum bir tutkuyla eilirken, romantik
pozitivistler tm dikkatlerini yrek aclarn nleyebilecek birka pratik zm
zerinde odaklamlard. Batda romantik edebiyatn hemen tmnn
karamsarlna kyasla, genelde yozlam sanatlarla akln yitirmi airlerin
melankolik hayal gcne braklm bu alanda gven telkin eden aydnlk bir
yaklamn cesur ampiyonlaryd onlar.
9. Chloe'den ayrldktan bir sre sonra, Dr. Peggy Nearly adnda bir yazarn,
Kanayan YrekaU kitabna rastladm.
{ Kanayan Yrek, Peggy Nearly, Capulet Kitaplar, 1987.} Hemen broya dnmem
gerekiyordu ama kitab almadan edemedim, pembe arka kapandaki soru dikkatimi
ekmiti: "k olmak mutlaka ac ekmek anlamna m gelmeli?" Kimdi bu bilmeceyi
zebildiini iddia eden u Dr. Peggy Nearly? Kitabn ilk sayfasndan rendiime
gre Peggy Nearly,
... Oregon Sevgi ve nsan likileri Enstits'nden mezun oldu. Halen San
Francisco'da yayor, psikanaliz, ocuk terapisi ve evlilik danmanlyla urayor.
Duygusal bamllkla ilgili kitaplarnn yan sra penis kompleksi, grup dinamii ve
agorafobiyle ilgili kitaplar bulunuyor.
10. Peki neler anlatyor Kanayan Yrek? Kendilerine uygun olmayan, kt davranan
veya duygusal adan tatmin edeme yen, alkole ya da iddete bavuran tiplere k
olan kadnlarla erkeklerin iyimser bir bak asyla yazlm talihsiz ykleri var
iinde. Bu insanlar ak ve acy bilinsizce zdeletirerek, setikleri uygunsuz
tiplerin bir gn deieceklerine, kendileri ni doru drst seveceklerine inanyorlar.
Szn ksas, doal duygusal gereksinimlerini doyuramayacak bu insanlar
deitirebilecekleri yanlsamas iine dtkleri iin hayattan kayyor. nc
blme geldiimde, Dr. Nearly'ye gre sorunun kkeninde anne babalarn
bulunduunu rendim, talihsiz romantiklerin duygusal yaamnda arpk bir sre
sz konusuymu. Kendilerine iyi davranmayan insanlara tutulanlar, ocukken

girdikleri duygusal etkileimlerde sevginin kt ve karlksz olduunu


renenlermi. Oysa terapiye gidip ocukluumuzu eelersek, neden mazoist
olduumuzu anlayabilir, kendimize uygun olmayan bir ei deitirmeye almann,
aslnda anne babalarn doru drst bakm beklentisi iinde kalanlarn ocuksu
fantezilerinin kalnts olduunu grebilirmiiz.
11. Kitab birka gn nce bitirdiim iin olsa gerek, Dr. Nearly'nin kitabndaki
kiilerle Flaubert in bayaphndaki trajik kahraman Emma Bovary arasnda belki de
baarsz bir paralellik kurdum. Kimdi Emma Bovary? Bir Fransz kyls, ak
acyla zdeletirdii iin kendisine tutkun kocasndan nefret eden gen bir kadn.
Sonuta, romantik zlemlerini doyuramayacak denli kaba, kt huylu adamlarla
evlilik d ilikilere girdi. Bovary'nin hastal, ilikiye girdii o adamlarn deiip
kendisini gerekten seveceini ummaktan vazgeememesiydi - ki Rodolphe ve
Leon'un onunla yalnzca elendikleri apakt. Yazk ki Emma'nn terapiye gidip
mazoistik eilimlerinin kkenine inmek gibi bir olana yoktu. Gitti kocasyla
ocuunu terk etti, ailenin parasn arur etti ve geride kk bir ocukla km bir
koca brakarak arsenikle intihar etti.
12. Baz ada zmler o gnlerde de olanakl olsayd olaylarn nasl
geliebileceini dnmek olduka ilgin sonular dourur kimi zaman. Madame
Bovary sorununu Dr. Nearly ile konuabilmi olsayd ne olurdu? Romantik poziti
vizmin edebiyatn en trajik yklerinden birine mdahale etmesinden ne gibi bir
sonu kard? Emma, Dr. Nearly'nin San Francisco'daki kliniinin kapsn alm
olsayd sohbetin ne relere varacan merak ediyor insan.
(Bovary koltukta oturmu, alyor.)
NEARLY: Emma, sana yardm etmemi istiyorsan, sorunun ne olduunu anlatman
gerekecek bana.
(Madame Bovary ban kaldrmadan burnunu dantelli bir mendille siler.)
NEARLY: Alamak pozitif bir deneyimdir, ama elli dakikamzn tmn alayarak
geirmemelisin bence.
BOVARY: (Gzya selinin arasnda) Yazmad, o bana... yazmad.
NEARLY: Kim yazmad, Emma?
BOVARY: Rodolphe. Yazmad, yazmad. Beni sevmiyor. Yklm bir kadnm ben.
Perianm, aptalm, ocuk gibiyim.
NEARLY: Emma, byle konuma. Kendini sevmeyi renmelisin demitim.
BOVARY: Aptallm neden seveyim?
NEARLY: nk sen gzel bir insansn. Ve bunu gremediin iin sana duygusal ac
ektiren erkeklere bamlsn. BOVARY: Ama ok iyiydi zamannda. NEARLY: Ne
ok iyiydi?
BOVARY: Yannda olmak, yanmda olmas, sevimek, tenini tenimde hissetmek,
ormanda birlikte ata binmek. Gerekten yaadm hissetmitim ama imdi yaam
bama ykld.
NEARLY: Belki gerekten yaadn hissettin ama bunun tek nedeni o duygunun
srekli olamayacan bilmendi, o adamn seni gerekten sevmediini biliyordun. Bir
dediini iki etmeyen kocandan nefret ediyorsun sonra kalkp sana iki hafta yant
vermeyen bir adama k oluyorsun. Ak sylemem gerekirse, senin ak dediin
zorlama, mazoist duygulara daha yakn Emma.

BOVARY: yle mi? Ben nereden bileyim? Hastalksa bile umrumda deil, tek
istediim onu yeniden pebilmek, beni kollarna almas, teninin kokusunu duymak.
NEARLY: Kendini tanmaya almalsn, ocukluuna dnmelisin, belki o zaman
btn bu acy hak etmediini greceksin. Duygusal gereksinimlerini doyuramayan,
kifayetsiz bir ailenin ocuu olduun iin kendini kurtaramyorsun.
BOVARY: Benim babam sradan bir iftiydi.
NEARLY: Belki yleydi, ama belli ki sana duygusal bir gven alayamam, o
zaman doyurulmayan gereksinimlerini seni tatmin edemeyecek adamlara k olarak
doyurmaya alyorsun.
BOVARY: Sorun Charles, Rodolphe deil ki.
NEARLY: Pekl canm, bu haftalk bu kadar, haftaya devam
ederiz. Seansmzn sonuna geldik. BOVARY: Ah Dr. Nearly, daha nce
syleyemedim, bu hafta
da deme yapamayacam.
NEARLY: Ama bu nc oluyor.
BOVARY: zr dilerim, ama u sralar maddi adan yle skntdaym ki, ok
mutsuzum, btn param alverie harcyorum. Daha bugn yeni elbise, renkli
bir yksk, bir de porselen ay takm aldm.
13. Madam Bovarynin terapisinin de yaamnn da mutlulukla sonlanmas zor
grnyor dorusu. Dr. Nearly'nin (parasn alabilmise eer) Emma'y, Flaubert'in
kitabn iyimser bir kurtulu yksne dntrecek denli dzenli, rahat ve sevecen
bir e haline getirebileceine ancak koyu bir romantik pozitivist inanr. Dr. Nearly,
Madam Bovary'nin sorununu yorumlayabilmiti elbette, ama bir sorunu grmekle
zmek arasndaki fark, bakalanna akl vermekle akll davranabilmek arasndaki
fark gibidir. Akll olmak baka, akln kullanabilmek baka, aktan akln
yitirebileceini bilmek kimseyi bu hastalktan kurtarmyor. Aslnda akl banda,
strapsz bir ak, kan akmayan bir sava gibi bir eliki tayor - Cenevre
Antlamas'n kartrmayn imdi. Madam Bovary ile Peggy Nearly arasndaki
atma, romantik trajedi ile romantik pozitivizmin atmas aslnda. Akl ile kart
(cehalet olsa gidermek kolay), yani doru bildiini bir trl eyleme geirememek
arasndaki atmadr bu. Chloe ile ilikimizin aslnda bir hayal olduunu bilmek bir
iimize yaramam, aptallk etmi olabileceimizi fark ettiimiz iin akllanmamtk.
14. Akn strabyla karamsarlatka, bu duyguya srtm dnmeye karar verdim.
Romantik pozitivizm de bir ie yaramadna gre, en dorusu bir daha k
olmamak eklinde zetlenebilecek Stoik nermeydi. Yani artk simgesel bir ma
nastra kapanacak, kimseyle grmeyecek, meyve vermeden yaayacak ve kendimi
iime verecektim. Dnyevi elencelerden elini ayan ekmi, bekrlk and imi ve
yaamlarn manastrlarda geirmi kadn ve erkeklerin yklerini hayran lk
duyarak okudum. Yaamn maaralarda geirmi, krk elli yln llerde bitki
kkleri ve meyve yiyerek hayatta kalm, insan yz grmeden yaam bir sr
mnzevi vard.
15. Oysa bir akam yemei davetinde bana i hayatn anlatrken Rachel'n
gzlerinde kaybolunca, Chloe ile yaptm b tn hatalar yinelemek adna Stoac
felsefeden ne abuk vazgeebileceimi fark ederek irkildim. Rachel'n zarif topuzuna,
atal ban kullanmaktaki zarafetine, mavi gzlerinin derinliine dalarsam geceyi
kazasz belasz atlatamayacam biliyordum.

16. Rachel' grnce, Stoac yaklamn ne denli snrlayc olduunun farkna


vardm. Ak ne kadar strapl ve ne kadar mantksz olursa olsun, unutulmaz bir
duyguydu ayn zamanda. Ve mantksz olduu lde de kanlmazd, yani
mantksz olmas hibir eyi deitirmiyordu. Bitki kk ve meyve yemek iin Cudi
dana kmak biraz sama deil miydi? Niyetim cesur olabilmekse, ak daha ok
olanak tanmyor muydu kahramanlklara? Hem Stoik yaam, tm fedakrlklarna
karn korkaklk deil miydi biraz? Bu dncenin temelinde, dkrklna
uratlamayacak denli umutsuz olmak yatyordu. Aslnda sevilmekle gelen
tehlikelere kar kendini savunmak, lde tek bana kalmaktan da zordu. Duygusal
ykmlardan uzak bir manastr deneyimi ararken, temel insani gereksinimlerin
varln yok saymaya alyordu Stoik dnce. Ve ne kadar cesur olursa olsun, o
en byk gerek, yani ak sz konusu olduunda bir korkak saylrd Stoac.
17. Sorunlar en temel ayrc zelliine indirgeyerek ger ekte ne kadar karmak
olduklarn grmezlikten gelebiliriz zaman zaman. Romantik pozitivizm de Stoik
dnce de akn straplarna yetkin zmler getiremiyordu aslnda, nk ikisi de
elikileri dengelemektense, grmezlikten geliyordu. Stoaclar, akn acsn ve
mantkszln aka kar kullanyorlar -ve bylece denetlenemez duygusal
gereksinimlerimiz ile arzularn yaratt travmay dengelemekten aciz kalyorlard.
Romantik pozitivistler ise kolayc bir psikolojik bilgelikle, akn sorunlardan
anndrlabilecei inancyla, ak akln kullanmann bazen ne kadar zor olabildiini
grmezlikten gelerek, Madam Bovary'nin trajedisini Dr. Nearly'nin o bildik
kuramlarna indirgiyorlard.
18. Uyumazlklarn gz ard edilmemesi, akll olmakla akln kullanmann, an
tutkunun samalyla kanlmazlnn dengelenmesi gerektiini retiyordu,
aktan alnan o karmak ders. Ak, birden dogmatik bir iyimserlik veya
karamsarla kaplmadan, insann korkularndan felsefe, hayal krklklarndan ahlak
dersi karmadan yaanacak bir duyguydu.
Analitik bir akla belli bir tevazu reten, byle belirsizliklerle dolu bir alanda bir
zme ulamann (nedenlerle sonularn temize ekerek) zor olduunu
gsteriyordu ak dersi - ironiden asla vazgememek gerektiinin altn iziyordu.
19. Rachel, gelecek hafta iin yemek teklifimi kabul edince, bu dersler daha da
anlaml grnmeye balad, onu dnmek bile airlerin yrek dedikleri o blgede
tek bir anlam olabilecek titreimlere yol ayordu - yeniden kaplmaya balamtm
bile.
BTT

You might also like