You are on page 1of 116

Penguenler Adas - Anatole France

DNYA KLASKLER DZS: 105


PENGUENLER ADASI
PENGUENLER ADASI adl yapt Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi'nde Sn. Bekir Karaolu'nun izniyle baslmtr.
Yayna hazrlayan: Egemen Berkz
Dizgi: Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A..
Bask: ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti.
Haziran 2000

ANATOLE FRANCE
PENGUENLER ADASI

(L'le des Pingouins)

Franszcadan eviren:

Bekir Karaolu
www.iskenderiyekutuphanesi.com

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat
yaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin
olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi
dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve
yeniden yaratmas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin
etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda
dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna
kadar ileyen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve
meknda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu
ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan
eviri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet
etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn
abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin
yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacaktr. zellikle
Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn ilgi
ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941.
Milli Eitim Bakan
Hasan li Ycel
SUNU

Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel


nclnde dilimize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr.
Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir
"Aydnlanma Kitapl'' kazandrmak istedik.
Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasiklerini
okurlarmza sunmaya baladk.
Byk ilgi gren bu etkinlii Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanmam -ancak Aydnlanma Devrimi
yarda kalmasayd yaynlanacana kesinlikle inandmz- dnya klasiklerini de katarak srdryoruz.
Cumhuriyet
ANATOLE FRANCE ZERNE...

Anatole France (1844-1924) 19. yy sonu ve 20. yy balar Fransz edebiyatnda klasik gelenein en
saygn temsilcisi saylr. Yaptlarnda zengin bir klasik kltr ak ve duru bir dille, bilge bir
alayclkla yanstabilmi, edebiyatn her trnde yaptlar vermi, politika, din, tarih, sanat, edebiyat
ve felsefe alanlarnda Voltaire ve Diderot'nun hmanist aydnlanma geleneini srdrmtr.
Asl ad Jacques-Anatole-Franois Thibault olan Anatole France 1844 ylnda Paris'te bir kitapnn
olu olarak dnyaya geldi. Stanislas Lisesi'nde salam bir hmanist eitim aldktan sonra
ktphanecilik, yaynevi asistanl, arivcilik, retmenlik gibi deiik iler yapt. Bu arada Parnasse
okulu airleri arasnda yer ald ve edebiyat evrelerinde saygn bir yer edindi.
1875 ylnda Le Temps gazetesi onu edebiyat eletirmeni olarak ie ald. Bu gazetede ada
yazarlar zerine yazd eletiriler daha sonra drt ciltlik La Vie Litteraire (Edebiyat Hayat) adyla
yaymland. Daha sonra yaymlanan Sylvestre Bonnard'n Suu (1881) adl roman, gzel dili ve alayc
deyiiyle onu bir anda ne kavuturdu.
1877 ylnda evlenip be yl sonra boand ve Paris'in nl edebiyat salonlarndan birine ev sahiplii
yapan Madam de Caillavet ile birlikte yaamaya balad. Bu ilikiden esinlenerek yazd trajik bir ak
yks olan Krmz Zambak (1894) byk baar kazand.
1896 ylnda Fransz Akademisi'ne seildi. Bu yllarda toplumsal sorunlarla giderek daha ok
ilgilenmeye balad. Dreyfus Olay baladnda Emile Zola'nn en yakn destekisiydi. Onun hazrlad
bildiriye ilk imzay att. Amerika'daki Sacco-Vanzetti davas nedeniyle yazd ak mektup Amerikan
gazetelerinde yaymland. 1897-1901 yllar arasnda yazd drt ciltlik Histoire Contemporaine
(ada Tarih) adl romannda Dreyfus olayn ve Fransz toplumsal politik yaamn ele ald.
Voltaire ve Fenlon bieminde zyaam yklerinden oluan Le Livre de Mon Ami (Dostumun Kitab,
1899); Le Petit Pierre (Kk Pierre, 1918), rdek Ayakl Kralie Lokantas (1893), Jerome
Coignard'n Dnceleri (1893), Azize Claire emesi (1895) ile toplumsal sorunlara ve Fransz politik
tarihine eildii Penguenler Adas (1908), Jean D'Arc (1908), Tanrlar Susamlard (1912) ve
Meleklerin syan (1914) gibi romanlar, br nemli yaptlardr.
1921 yl Nobel Edebiyat dl ona verildiinde 25 cilt tutan yaptlaryla tm dnyada tannan bir
yazard. mrnn son yllarnda Fransz Komnist Partisi'ne ye oldu.
12 Ekim 1924'de on yl kadar nce tanm olduu Tours kentinde ld. Cenazesi devlet treniyle
gmld.
PENGUENLER ADASI...

Penguenler Adas gncelliini gnmze kadar koruyabilmi en gzel yaptdr. Mizah, tarih, felsefe
ve hatta bilimkurgu denebilecek trdeki bu romanda penguenlerin insana dntkten sonraki
yaamlarn anlatrken, insanlk tarihi ve zellikle Yakna Fransa tarihindeki nemli olaylara deiik
ve dndrc yorumlar getirir. Bir glmece yapt olarak ok baarl bulunmakla birlikte, her
sayfasnda banazlk, baskc ynetim dzenleri, kapitalizmin insan yabanclatrmas, smrge
savalar, emperyalizm, ... vb. konularda ciddi dersler bulunmaktadr. Kitap Anatole France'n,
mrnn son yllarnda, insanln gelecei konusunda ktmser olmaya balad dnemin izlerini tar.
Okuyucular romanda Pembekz (Jean D'Arc), Trinco (Napoleon), Aegidius Aucupis (Voltaire),
Colomban (Emile Zola), Pyrot (Dreyfus), vb. nemli tarihsel kiileri tanmakta glk
ekmeyeceklerdir.
Bekir Karaolu
NSZ
Yaammda, gnlk bir yn ilgin ura arasnda, tek bir dncem var. Bu dnce byk bir amac
gerekletirmektir: Penguenlerin tarihini yazyorum. Bu uurda, karlatm saysz gle
aldrmadan aralksz alyorum.
Bu budunun toprak altnda gml antlarn bulmak iin topra kazdm. nsann ilk kitaplar talard.
Ben de Penguenlerin ilk alarn renebilmek iin talar inceledim. Okyanus kylarnda bozulmam
hykleri eeledim; beklediim gibi, akmak tandan yaplm baltalar, tun kllar, Roma paralar ve
Fransa Kral I. Louis-Philippe adna kesilmi bir yirmi para buldum.
Eski alarn tarihi iin Beargarden Manastr rahiplerinden Johannes Talpa'nn yazd kitap en
byk yardmcm oldu. Ortaa Penguen Tarihi iin tek saylabilecek bu kaynaktan doya doya itim.
XIII. yzyldan sonraki tarihleri iin biraz daha anslyz, ama yine de tarih yazmak olduka g.
Neyin nasl olduunu tam anlayamyoruz; en byk sorun tarihinin elindeki belge bolluu. Bir olay tek
tank tarafndan belgelenmise, bunu hi dnmeden kabul ederiz. Kararszlk, iki veya daha ok
tank olduunda balar; nk bunlarn aktarmlar her zaman birbiriyle elikilidir.
Kukusuz, bir tan dierine yelemenin gl bilimsel nedenleri olabilir. Ama, bu nedenler duygu,
tutku, kar ve hepsinden de te, ciddi adamlarn ortak yn olan sorumsuz dnme hastalndan
daha gl deildirler. Bylece olaylar ya karc yahut da kaprisli bir deyile aktaryoruz.
lkemin ve Avrupa'nn en byk arkeoloji ve paleografi bilginlerine gidip, Penguenlerin tarihini
yazarken karlatm glkleri anlattm. Her defasnda bir kmsemeyle karlatm. Bana acyan
baklar yle diyordu: "Sanki biz tarih mi yazyoruz sanrsn? Bir belge veya anttan en ufak bir
yaam veya gerek krnts karabilmek iin mi urayoruz? Hayr, metinleri olduu gibi
yaynlyoruz. Belli ve llebilir olan yalnzca metindir; metnin ruhu olmaz, dnceler fanteziden
ibarettir. Tarih yazmak iin insann bo savlar ve iyi bir dlem gc olmas gerekir."
Bir gn, sayn bir bilim adamyla konutuktan sonra, her zamankinden daha moralsiz ve zgn
dnerken, birden yle dndm:
"Oysa, tarihi denen insanlar da var; soylar henz tkenmedi. Akademide be-alt kadar korunuyor.
Onlar metinleri yaynlamyor, tarih yazyorlar. Gidip onlarla konuaym; bana bu ura iin insann bo
savlar olmas gerektiini sylemeyeceklerdir."
Bu dnce cesaretimi artrd. Ertesi gn, en yal ve en tannm tarihinin kapsn aldm.
"Baym," dedim ona, "sizin gibi deneyimli birinin tlerini almaya geldim. Bir tarih yazmak istiyorum,
ama sonuca ulaamyorum."
Tarihi omuzlarn silkerek yant verdi:

"En tannm yaptlar kopya etmek varken, tarih yazmak iin kendinizi niye bu kadar yoruyorsunuz?
Grenek budur. Yeni veya zgn bir dnceniz varsa, insanlar veya olaylar yeni bir bak asyla
anlatrsanz, okuyucuyu artrsnz. Okuyucuysa, armak istemez; bir tarih kitabnda nceden
bildii samalklar grmek ister. Onu eitmek isterseniz, aalandn dnr ve fkelenir. Onu
aydnlatmaya almayn, yoksa inanlarna svdnz basbas barr.
Tarihiler birbirlerinden arr. Bylece bouna yorulmam ve saygsz grnmekten kanm olurlar.
Siz onlar rnek aln, zgn olmayn. zgn bir tarihi evrensel bir kuku, aalama ve irenlik
antdr."
"Siz sanyor musunuz ki," diye ekledi, "yazdm tarih kitaplarna yeniklikler koymu olsaydm, imdiki
nme kavuabilirdim? Nedir yenilik? Grgszlkten baka ey deil."
Yerinden kalkt. Ona teekkr edip kapya gidiyordum ki arkamdan seslendi:
"Bir ey daha: Kitabnzn iyi karlanmasn istiyorsanz, toplumun zerine kurulu olduu erdemleri
her frsatta yceltmeyi savsaklamayn: inan, zenginlik, sadaka, zellikle toplumun ana direi olan,
yoksulun yazgsna boyun emesinin erdemi. Kitabnzda mlkiyet, soyluluk ve jandarmann
kaynaklarn, bu kurumlarn layk olduklar saygyla ele alnacan syleyin. Yeri geldiinde doast
gleri kabul ettiinizi belirtin. Bunlar yaparsanz, kitabnz baarl olur."
Bu yerinde dnceleri kafamdan hi karmadm ve yeri geldiinde kullandm.
Burada, Penguenlerin deiim geirmelerinden nceki yaamlarna eilmeyeceim. Onlarn zoolojiden
kp tarihe ve tanrbilime girdikten sonraki dnemleriyle ele alyorum. Akas, byk Aziz Mael'in
insana dntrd Penguenlerden sz ediyorum. Bu terimi biraz aklamak isterim, nk bugn bile
karkla yol amaktadr.
Franszcada Penguen, Kuzey Kutup blgelerinde yayan ve alkidler familyasndan bir kutur. Gney
Kutup Denizi'nde yaayan ve sfenisid familyasndan olannaysa mano deriz. rnein, M. G. Lecointe
adl bilgin Belgica gemisiyle yapt seferi yle anlatyor: "Gerlache Boaz'nda yaayan ku trleri
arasnda en ilgin olan manolardr. Bunlara ou kez yanl olarak gney Penguenleri denir." Doktor
J. B. Charcot ise, gerek Penguenlerin Gney Kutup blgesinde yaayan bu manolar olduunu ileri
srmektedir. Ona gre, 1598 ylnda bu blgeye ilk gelen Hollandallar, yal vcutlarndan dolay bu
kulara pinguinos adn vermiler. Peki manolara Penguen diyeceksek, Penguenlere ne ad vereceiz?
Doktor J. B. Charcot bu soruya yant vermiyor ve grne baklrsa, bu pek umurunda da deil.
Her neyse, manolara Penguen deyip dememe konusunda karar vermek, onlar ilk kez gzleyen
doktorun hakkdr; yeter ki bizim sz ettiimiz Kuzey Kutup Penguenleri Penguen olarak kalabilsin.
Bylece Gney ve Kuzey Penguenleri, Kuzey Kutbu ve Gney Kutbu Penguenleri, alkidler veya
sfenisidler familyasndan Penguenler olabilecek. Bu durum perde ayakllar snflandrmak isteyen
ornitoloji bilginlerinin houna gitmeyecektir; birbirine kart kutuplarda yaayan ve birok eyleri,
zellikle gagalar, kanatklar ve ayaklar birbirinden farkl olan bu iki tr hayvana ayn ad vermenin
doru olmad dnlebilir. Bana sorarsanz bu karlkla aldrmam. Benim Penguenlerimle Doktor
Charcotnunkiler arasndaki farklar ne olursa olsun, benzerlikler daha ok ve daha derin grnyor.
Her ikisinde de dnceli bir yz anlatm, dingin bir glnlk, alayc bir babacanlk ve acemi bir
saygnlk gzleriz. Her iki tr de barsever, geveze, gsteri canls, kamu ilerine merakl ve belki de
stlerini biraz kskanan yapdadr.
Bizim Penguenlerin kanatklar pullarla deil, ksa tylerle rtldr. Ayaklar kuzeyli akrabalarna
gre biraz daha geride olduundan, balar dik, gsleri kabark ve gvdelerinde gururlu bir
salnmayla yrrler. Gagalarndaki grkem de dnlrse, Aziz Mael'in nasl olup da onlar yanllkla
insan sand kolayca anlalabilir.
Elinizdeki yapt, eski tarih diyebileceimiz ve belleklerde kalan olaylar olabildii lde neden-sonu
ilikileriyle anlatan trden olacaktr; bu nedenle bilimden ok bir sanat yapt saylabilir. Bu anlatm

biiminin gnmzde olumlu dnen kafalara yeterli gelmedii, eskil alarn Cliosunun bugn
dedikoducu bir kadndan farkl olmad ileri srlmektedir. Gelecekte kendine daha ok gvenen,
ann yaam koullaryla ilgilenen ve falanca budunun etkin olduu tm alanlarda ortaya koyduklarn
bize anlatan daha farkl bir tarih deyii belki de olacaktr. Bu tarih artk sanat deil, bilim olabilir.
Fakat bunun olabilmesi iin, imdi elimizde pek az olan ve zellikle Penguenler konusunda hi
bulunmayan, bir yn saybilimsel (istatistiki) bilgiye gerek duyulacaktr. Bir gn ada uluslar bu tr
bir tarihe kavuacaktr, ama gemi insanlk iin eski deyite bir tarihle yetinmek zorundayz. Byle
bir yaptn yararl olmasysa zellikle anlatann iyi niyetine ve gzlem yeteneine baldr.
Alcal byk bir yazarn dedii gibi, bir budunun yaam cinayet, yoksulluk ve lgnlklar btndr.
Penguenlerin tarihi de dier uluslarinkinden farkl deil; ancak yle ilgin sayfalar var ki bunlar aa
kavuturabildiimi sanyorum.
Penguenler uzun sre sava iinde yaadlar. lerinden biri, Dnr Jacquot, zyaplarn kk bir
tabloda yle zetliyor:
"Drakonitlerin son anda Bilge Gratien Penguistan'da gezmeye kmt. Bir gn temiz havada
yalnzca inek ngraklarnn dalgaland yemyeil bir koyaktan geerken, bir am aacnn
glgesindeki kk bir ky evine konuk oldu. Evin kadn eikte bebeini emziriyor, kk bir ocuk
kpeiyle oynuyor, kr ve yal bir adam da gnein altnda oturmu dudaklaryla gn n iiyordu.
Evin efendisi olan gen ve salam bir adam Gratien'e ekmek ve st ikram etti. Dnr Penguen bu
salkl yemei kabul etti. Sonra:
- Ey bu sevimli lkenin insanlar, dedi, sizleri kutsuyorum. Burada her ey nee, uzlama ve bar
kokuyor.
O byle konuurken obann biri kavalyla bir mar alarak geti.
- Bu canl hava nedir? diye sordu Gratien.
- Bu bizim Foklara kar atmz savan mardr, dedi kyl. Burada herkes bu mar syler.
Bebekler konumadan nce bu mar renirler. Hepimiz yurtsever Penguenleriz.
- Foklar sevmez misiniz?
- Onlardan nefret ederiz.
- Niin nefret ediyorsunuz?
- Bir de soruyorsunuz! Foklar Penguenlerin komular deil mi?
- Evet.
- te bu nedenle Penguenler Foklardan nefret ederler.
- Bu bir neden mi?
- Elbette. Komu demek dman demektir. u benim tarlam gryor musunuz? te onun yanndaki
tarlann sahibi en nefret ettiim kiidir. Ondan sonraki en byk dmanlarm bu koyan br
yakasnda yaayanlardr. Bu dar koyakta yalnzca onlarn ve bizim kymz vardr: yleyse
dmanmzdrlar. Bizim delikanllar ne zaman onlardan bir bee raslasa, karlkl svg ve kavga
alverii olur. imdi Penguenler Foklara dman olmasn da kime olsunlar? Siz yurtseverliin ne
olduunu biliyor musunuz? Benim gsmden yalnzca u iki haykr kar: Yaasn Penguenler! Foklara
lm!"
On yzyl boyunca Penguenler tm komularyla kyasya savatlar. Sonra bu pek sevdikleri
uratan birka yl iinde bktlar ve bar iin iten bir istek duydular. Generaller bu yeni moday
kolayca benimsediler; tm ordu, subaylar, astsubaylar ve erler buna uymay zevkle kabullendiler; ama
brokratlar ve kitaplk fareleri bu ie kar ktlar, sakatlar zldler.
Ayn Dnr Jacquot insanlk tarihinin trl olaylarn gln ve arpc bir deyile anlatan, kssadan
hisseli bir kitap yazd ve kendi lkesinin tarihinden de birok sayfay katt. Bazlar ona bu gerek
olmayan tarihi niin yazdn, lkesinin bundan ne yarar greceini sordular.

"Byk yarar olur," dedi dnr. "Penguenler kendi eylemlerini, gururlarn okayan her eyden
yaltlm ve abartlm olarak grebilirlerse, daha iyi dnr ve belki de daha bilge olurlar."
Bu tarih kitabna sanatlar ilgilendiren konular da almak istedim. inde Ortaa Penguen resim
sanat zerine bir blm bulacaksnz; bu blmn br blmler kadar eksiksiz olmad dnlebilir.
Bunun korkun nedenini anlatarak bu nsz bitirmek isterim.
Geen yln haziran aynda, Penguen sanatnn kaynaklar ve gelimesi zerine bir grme yapmak
zere, "Evrensel Resim, Yontu ve Mimarlk Yll" adl yaptn bilge yazar, imdi rahmetli olan
Fulgence Tapir'i grmeye gittim.
alma odasna girdiimde, zerinde belgeler yl masasnda alan, ufak tefek ve miyop
gzlklerinin arkasnda sevimli baklar olan bir adam grdm.
Gzlerinin yetersizliini rtmek ister gibi, gl bir koku alma duyusuna sahip bir burnu vard. Bu
organyla Fulgence Tapir sanat ve gzellikle iletiim kurabiliyordu. Fransa'da sk grld zere,
mzik eletirmenleri sar, resim eletirmenleri de kr olurlar. Bu onlara, estetik dnceyi
kavrayabilmek iin gerekli younlamay salar. Gizemli doay saran biimleri ve renkleri ayrt
edebilecek kadar keskin gzleri olsayd, Fulgence Tapir bu belge ynnn zerinde ykselip tm
alar ve tm lkeleri kavrayabilen o byk sanat kuramn gelitirebilir ve Fransz Akademisi'ne
girebilir miydi sanyorsunuz?
alma odasnn duvarlar, demesi, hatta tavan bile bal paketler, ikin karton kutular, ileri
saysz file dolu teneke kutularla kaplyd. Bu kadar belge karsnda iimde korkuyla kark bir
hayranlk uyand. "Hocam," dedim heyecanl bir sesle, "sizin tkenmek bilmeyen iyilik ve bilginize
gereksinmem var. Penguen sanat konusunda yaptm aratrmada bana yol gsterebilir misiniz?"
"Baym," dedi byk adam, "sanat zerine her ey, abecesel olarak snflandrlm ve konularna gre
ayrlm filer halinde bende var. Penguenlerle ilgili her eyi sizin kullanmnza vermek benim iin bir
grevdir. u merdivene kn ve en stte grdnz kutuyu indirin. Gerek duyduunuz her ey
orada."
Titreyerek dediini yaptm. Fakat o uursuz kutuyu aar amaz, iinden frlayan mavi filer elimden
kayd ve yamur gibi yamaya balad. Hemen sonra, sanki o kutuya destek olmak ister gibi, yanndaki
br kutular da aldlar ve pembe, yeil, beyaz renkte filer nisan saana veya alayanlar gibi
daldlar. Bir dakika iinde yerler kaln bir kt rtsyle kaplanmt. Bitmek bilmeyen yerlerden
kkrer gibi seslerle frlayan ktlar sel gibi akyordu. Bu kt ynnda dizlerine kadar gml kalan
Fulgence Tapir duyarl burnuyla ykm izliyor, olan biteni seyrederken iini ekiyordu:
"Ah, ne sanat, ne sanat!"
Onu saanaktan kurtarmak iin, elimi uzatp merdivene ekmek istedim. Fakat ok geti. Artk
umutsuz, yorgun ve acnacak bir anlatmla, ksa kollarn rparak gs hizasna kadar ykselen bu
seli durdurmaya alyordu. Birden filer bir hortum oluturdu ve dev bir burga onu iine ald. Bir an
bilim adamnn parlak kafasn ve kk tombul parmaklarn grr gibi oldum; sonra her ey kayboldu,
durgun ve sessiz bir deniz olutu. Merdivenin stnde kendim de gvencede olmadmdan, tavan
penceresine trmanarak canm kurtarabildim.
Quiberon, 1 Eyll 1907
BRNC KTAP
KKLER
I

AZZ MAEL'N YAAMI


Cambrial soylu bir ailenin ocuu olan Mael dokuz yandayken Yvern Manastr'na eitime
gnderildi. On drt yana geldiinde aile haklarndan vazgeti ve kendini Tanr'ya adad. Gnn
saatlerini, grenek olduu zere, ilahiler sylemek, dilbilgisi almak ve hep var olan gerekleri
dnmekle geiriyordu.
Bu din adamnn erdemleri, tanrsal bir koku gibi, ok gemeden evreye yayld. Sonunda, Yvern
Barahibi Gal br dnyaya g ettiinde, manastrn ynetimine gen Mael getirildi. Mael orada okul,
sayrevi, konukevi, demir ilii ve gemi yapmnda yararl olabilecek trl ilikler kurdu; mezlerini
evre topraklar ekip bimeye ynlendirdi. Manastr bahesini de kendi elleriyle yeertiyor, metal
iliinde alyor, raklar eitiyor ve bylece yaam, gkleri yanstan ve krlar yeerten bir rmak
gibi, dingin akp gidiyordu.
Gn batmnda bu Tanr hizmetisi, bugn Aziz Mael'in Sandalyesi diye bilinen, denize kar bir
kayann zerinde oturmay alkanlk edinmiti. Kara ejderhalara benzeyen ve yeil yosunlarla kapl
kayalar, ayaklarnn altnda, dalgalarn kpne gslerini siper etmi gibi dururlar; Mael, gnein
bulutlar kana boyayan kzl bir ayin ekmei gibi okyanusa iniini seyrederdi. Ermi adam bunda
topraa kzl rengini veren sa'nn armha geriliindeki tans grr gibiydi. Uzakta ince bir koyu
mavi izginin belirledii Gad Adas vard; Azize Brigide orada Saint Malo tarikatna bal bir kadnlar
manastrn ynetiyordu.
Aziz Mael'in yeteneklerini duyan Brigide ondan, nemli birine armaan olmak zere, kendi elleriyle
yapaca birka ey istedi: Mael onun iin tuntan bir el ngra yapt; bitince ngra kutsayp
denize att. ngrak denizde ala ala gidip Gad Adas kylarna eriti; dalgalarn arasndan gelen
tun sesini duyan Azize Brigide ngra saygyla ald, kzlaryla birlikte grkemli bir trenle
manstrn mihrabna yerletirdi.
Bylece Aziz Mael erdemden erdeme kouyordu. Yaamnn te ikisini gemi, artk din kardeleri
arasnda dnyadaki yolculuunu bitirmeye hazrlanyordu ki yaad bir olay Tanr Efendimizin baka
niyetleri olduunu ve ona daha alkantl, ama bir o kadar erdemli bir grev vereceini duyurdu.
II
AZZ MAEL'N KUTSAL GREV
Mael bir gn denize uzanm kayalarn koruduu kk bir koyun kysnda dncelerine dalm
giderken, suyun zerinde bir kayk gibi yzen tatan yaplm bir yalak grd.
Buna benzer bir tekneyle Colombanl byk Aziz Guiree ve yannda skoya ve rlandal birok din
adam Arnorique'i kutsamaya gitmilerdi. Yine daha nceki alarda Azize Avoye pempe granitten
yaplm bir tekneyle Auray Irma'nda dolam, daha sonra ocuklar gl klmak iin onlar bu
tekneye yatrr olmulard. Aziz Vouga'nn Hibernia'dan Cornouailles Adas'na geerken kulland ta
teknenin paralar halen Penmarch'da sergileniyor, baars eken ziyaretiler bu ta paralarnda
balarn dinlendiriyorlard. Aziz Samson, Mont Saint-Michel Krfezini granit bir yalakla gemi, bu
krfeze sonralar Aziz Samson'un Yala denir olmutu. te bu nedenle, tatan yaplm bu yala
gren Aziz Mael, Tanr'nn kendisini Breton Adalar ve dier kylarda dinden habersiz yaayan
budunlar inanca getirmesi iin grevlendirdiini hemen anlad.

Barahiplik asasn pederlerden Aziz Budoc'a verip manastrn ynetimini ona devretti. Sonra bir
ekmek, bir kap su ve kutsal ncil'i yanna alarak ta yalaa bindi ve dingin bir yolculuktan sonra
Hoedic Adas'na vard.
Bu ada yln on iki ay frtnal dalgalarla dvlen, yoksul insanlarn kayalklar arasnda balk tutarak
ve kumlu akll topraklarda glkle birka sebze yetitirerek yaayabildikleri bir yerdi. Adann
kuytu bir yerinde grkemli bir incir aac ykseliyor, dallar uzaklara yaylyordu. Ada yerlileri bu
aaca tapyorlard.
Aziz Mael onlara yle dedi:
"Sizler gzel olduu iin bu aaca tapyorsunuz. Demek ki gzellie duyarsz deilsiniz. Ben de size
sakl gzellii ak etmeye geldim."
Bylece onlara ncil'i retti. Eitimleri bitince bu budunu tuz ve deniz suyuyla kutsad.
O alarda Morbihan'da daha ok ada vard, gnmzde birou denizde yok olup gitti. Aziz Mael bu
blgede altma yakn aday inanca getirdi. Sonra granit yalaa binip Auvray Irma boyunca ilerledi.
saat yol aldktan sonra bir Roma evinin nnde karaya ayak bast. Evin bacasndan ince bir duman
ykseliyordu. Aziz adam, kapda dilerini gsteren ve ayaklar gerili bir kpek mozaiiyle ssl
eikten ieri girdi. Bu evde onu karlayan yal ift, Marcus Combabus ve Valeria Moerens,
topraklarnn geliriyle yayorlard. avlu yerden yar ykseklie kadar krmzya boyal stunlarla
evriliydi. Deniz kabuklarndan yaplm bir eme ve evin efendisinin kk toprak putlarla donatt
bir mihrap grlyordu. Bu putlar kh kanatl ocuklar, kh Apollon veya Merkr, bazen da salarn
yolan plak kadnlar biimindeydi. Fakat Aziz Mael bunlarn arasnda, bebeini dizinde tayan gen
bir anne tablosu olduunu grd.
Onlara bu tabloyu gsterip yle dedi:
"Bu grdnz Bakire Meryem, yani sa'nn annesidir. O dnyaya gelmeden ok nce Ozan Virgilius
dizelerinde onun haberini verdi. Ey Marcus, eski alarda biliciler, senin bu mihraba yerletirdiin
trden tablolarda onu resmettiler ve evlerini ykmda korumas iin yalvardlar. te bu nedenledir ki
doal yasalara uyanlar, gelecekteki gereklere kendilerini hazrlam olurlar."
Bu konumay dinleyen Marcus Combabus ve Valeria Moerens Hristiyanl kabul ettiler. Gzleri gibi
sevdikleri kahya kadn Caelia Avitella ile birlikte kutsandlar. Ayn gn Aziz Mael evin tm stunlarn
da kutsad.
Marcus Combabus, Valeria Moerens ve Caelia Avitella erdemlerle dolu bir yaam srdrdler.
ldklerinde azizlik aamasna eritiler.
Sonraki otuz yedi yl boyunca Aziz Mael i blgelerdeki budunlar inanca getirmekle urat. Yz on
sekiz kilise ve yetmi drt manastr yaptrd.
Bir gn, Vannes kentinde ncil'i yorumlarken, yokluunda Yvern rahiplerinin din yolundan saptklar
haberini ald. Hemen, civcivlerini toparlayan bir tavuun telayla, yitik ocuklarnn yanna gitti. O
srada doksan yedi yandayd; srt kamburlam, ama kollar hl gl ve sesi koyak kuytularndaki
kar ynlar gibi bereketliydi.
Rahip Budoc asay Aziz Mael'e geri verirken manastrn dt talihsiz durumu anlatt. Din
kardeleri Paskalya Yortusu'nun kutlanaca gn konusunda anlamazla dmlerdi. Bir ksm Roma
takvimine, brleri Yunan takvimine uyulmasn ileri sryor, gr ayrl manastr temelinden
sarsyordu.
Karkla yol aan bir baka neden daha vard. Gad Adas'ndaki rahibeler, balangtaki iffetli
yaamlarn deitirmi, her gn kayklarla Yvern kylarna geliyorlard. Din kardeleri onlar
konukevinde arlyor, inanl ruhlar zntye boan rezaletler yaanyordu.
Budoc raporunu u szlerle bitirdi:
"Bu rahibeler geldiinden beri keilerin huzuru ve gnl temizlii kalmad.

"Bunu anlayabiliyorum," dedi Aziz Mael. "nk kadn, ustaca hazrlanm bir tuzaktr; kokusu
alndnda oktan yakalanm olunur. Heyhat! Bu yaratklarn tatl ekicilii uzaktan ok daha etkili
olabiliyor. Kestirebileceklerinden ok daha derin istekler uyandrabiliyorlar. Eski bir ozann dedii
gibi:
Yanmdaysan kayorum, yokluunda seni aryorum.
te bu yzden, olum, bedensel istein ekicilii yalnz yaayanlar ve rahipler zerinde ok daha
gldr. ehvet eytan yaamm boyunca trl yollarla beni batan karmay denedi; verdiim en
zorlu snavlar gzel ve ho kokulu kadnlar karsnda olmad. Yokluuyla beni eken bir kadn
grnts beni daha ok zorlad. imdi bile, doksan sekiz yama yaklatm bu dnemde, hi olmazsa
dnceyle eytana uymamak iin byk aba veriyorum. Geceleri souk yatamda kemiklerim
takrdarken, Melikler kitabnn nc suresinin ikinci beytini okuyan sesler duyuyorum: Dixerunt
ergo ei servi sui: Quoeramus domino... (1) Ve eytann gsterdii gen bir kz ocuu bana sesleniyor:
'Ben senin Abisag'nm, Sunamite'inim. Ey efendim, beni yatana al.'"
("Bana inann," dedi yal aziz, "Tanr'nn zel bir yardm olmadan bir din adam bedensel ve manevi
bekaretini koruyamaz."
Hemen manastrda bar salamak ve ahlak dzeltmek zere ie koyulan yal aziz, nce gkbilim ve
kronoloji hesaplarya takvimi dzeltti, tm din kardelerine kabul ettirdi. Azize Brigide'in yoldan
km kzlarn manastrdan kard. Ama onlar kabaca kovmak yerine, ilahiler eliinde kayklarna
bindirip uurlad.
"Azize Brigide'in kzlarndan saygmz eksik etmeyelim," diyordu Aziz Mael. "Gnahkar kadnlar
aalamay gsteri sayan sofular gibi olmayalm. Bu kadnlarn kendilerini deil, gnahlarn
aalamak gereir; dtkleri durumu deil, yaptklar eylemi utandrc bulmak gerekir; nk onlar
da Tanr'nn kullardr."
Ve Aziz Mael evresindeki keilere son bir uyarda bulundu:
"Dmende kimse yoksa, gemiyi sudaki kayalar ynetir."
III
AZZ MAEL'N KANDIRILII
Aziz Mael Yvern Manastr'ndaki dzeni henz yeni salamt ki ilk inanca getirdii Hoedic Adas
halknn yine paganla dndkleri ve kutsal incir aacnn dallarna bu kez kuma paralar ve
elenkler astklar haberini ald.
Bu ac haberi getiren gemici yaknda bu insanlarn adada yaplan kiliseyi de yakp ykacaklarndan
korkulduunu syledi.
Yal aziz hemen vefasz ocuklarn din yoluna dndrmek ve svg eylemlerinden alkoymak zere
yola kmaya karar verdi. Ta teknesinin bal olduu koya doru giderken gzleri, otuz yl kadar nce
kurduu gemi iliinin bulunduu yana kayd; eki ve testere sesleri geliyordu.
Ktlkten hi geri durmayan eytan o srada ilikten kp Samson adnda bir kei klnda Aziz
Mael'e yanat; u szlerle onu kandrmaya alt:
"Pederim, Hoedic Adas yerlileri aralksz gnah iliyorlar. Geen her dakika onlar Tanr'dan
uzaklatryor. Yaknda sizin kutsal ellerinizle kurduunuz kiliseyi de atee verecekler. Yitirecek
zaman yok. Acaba diyorum, sizin ta teknenize dmen ve yelken taksaydk daha iyi olmaz myd?
Bylece rzgr arkanza alp daha hzl gidersiniz. Kollarnz hl dmeni ynetecek gtedir. Ayrca
teknenin nne dalgalar yaran bir savak takarz. Herhalde siz de bunu daha nce dnm
olmalsnz."

"Yitirecek zaman olmad doru," dedi yal aziz. "Ama dediiniz gibi yaparsam, inanc olmayan ve
Tanr'nn gcnden kukulanan insanlara benzemi olmaz mym? Bana bu tekneyi yelkensiz ve
dmensiz gnderen Efendimizin yeteneklerini kmsemi saylmaz mym?
Bu soruya, dinbilim tartmalarnda uzman olan eytan baka bir soruyla karlk verdi:
"Pederim, kollarn kavuturup gkten yardm gelmesini veya her eyi Tanr'nn yapmasn beklemek
mi, yoksa nlemi elden brakmayp insann zerine deni yapmas m daha dorudur?"
"Haklsn," dedi yal Mael, "insann alabilecei nlemi almamas Tanr'y snamak olurdu."
"yleyse," diye steledi eytan, "tekneyi donatmak nlem deil midir?"
"Baka trl hedefe varamyorsak evet."
"Ha! ha! Tekneniz demek ok hzl, yle mi?"
"Tanr'nn istedii kadar hzl."
"Nereden biliyorsunuz? Bu tekne Rahip Budoc'un katr gibi yava. Takunyadan fark yok. Daha hzl
gitmeniz yasak mdr?"
"Olum, konuman ok mantkl ama ar keskin. Bu teknenin bir tansk olduunu gz nne aln."
"yledir, pederim. Suyun stnde bir mantar gibi yzebilen ta bir yalak tansktr. Bundan kukum
yok. Sz nereye getirmek istediniz?"
"Nasl syleyelim?... Byle tanskl bir makineyi insan aralaryla daha yetkin klmaya almak doru
mudur?"
"Pederim, sa ayanz yitirmi olsaydnz ve Tanr size onu geri verseydi, bu ayak tanskl olur
muydu?"
"Kukusuz yle, olum."
"Ona ayakkab giydirir miydiniz?"
"Evet."
"Tanskl bir ayaa insan yaps ayakkab giydirebileceinizi kabul ediyorsanz, tanskl bir kaya da
insan donanm taklabileceini kabul etmelisiniz. Bu su gibi ak. Ah! Neden en aziz insanlar bile bazen
geveklik iinde olabiliyorlar? Brtanya'nn en nl azizi olmusunuz, bonsuz vgye deer daha
birok iyilik yapabilecek durumdasnz. Ama kafanz ar, elleriniz tembel iliyor. Hoa kaln, aziz
peder! Bildiiniz gibi gidin, ama Hoedic kylarna vardnzda ellerinizle kutsadnz kilisenin
ykntlarn seyredersiniz. Dinsizler onu yakacak ve orada grevlendirdiiniz gen rahibi de sosis gibi
kzartacaklardr."
Aziz Mael alnnda biriken terleri cppesinin koluyla silerek:
"Ne yapacam bilemiyorum," dedi. "Ama syle bana, olum Samson, ta bir tekneyi donatmak kolay
i midir? Byle bir ie giritiimizde, kazanmak yerine daha ok zaman yitirmi olmaz myz?"
"Ah! pederim," diye haykrd eytan, "kum saatinin bir ters iniinde bunu olmu bilin. Sizin
kurduunuz ilikte her trl gere var. Tekneyi kendi ellerimle donatacam. Kei olmadan nce,
tayfalk, marangozluk ve daha bir sr i yapmtm. Haydi balayalm!"
eytan hemen ara gere dolu hangara girip gerekli aralar ald. Bir ksmn yal adama verdi ve
birlikte teknenin yanna gittiler.
IV
AZZ MAEL BUZ DENZNDE
eytan beline kadar soyunup tekneyi kumsala ekti ve bir saat iinde yelken ve dmeni takp hazr
duruma getirdi.

Aziz Mael bindikten sonra, yelkenleri ien tekne bir anda gzden yitti. Yal aziz Land's End
Burnu'nu dolanmak iin gneye gidecekti. Fakat kar koyulmaz bir aknt onu gney batya srkledi.
rlanda kylarn getikten sonra aa yneldi. Akam olduunda hava serinledi. Mael yelkeni
skebilmek iin bouna urat; tekne lgn gibi ak denizlere srkleniyordu.
Aynda Kuzey'in dolgun vcutlu ve salar rgl denizkzlar teknenin evresini beyaz gerdanlar
ve pembe kalalaryla sarp zmrt ltl kuyruklarn suda rparak arklar sylediler:

Nereye kouyorsun, gzel Mael


lgn teknenin iinde?
Samanyolu'nun cotuu an
Junon'un gs gibi
ien yelkenlerinle.

Denizkzlar kahkahalaryla bir sre yldzlarn altnda onu izlediler. Fakat tekne artk Vikinglerin
kzl gemisinden yz kat daha hzl ilerliyordu. Uan martlarn ayaklar aziz pederin salarna
taklyordu.
Daha sonra karanlk ve uultulu bir frtna koptu, fkeli bir kasrgann ittii tekne bir ku gibi
havaland.
kez yirmi drt saat sren bir geceden sonra karanlklar birden ald. Aziz Mael ufukta elmas gibi
parlayan bir ky grd. Yaklatka byyen, alak ve durgun bir gne nn aydnlatt bu kyda
beyaz bir kent vard. Karlar altndaki sessiz sokaklar yz kapl Tebai gibi sonsuza kadar uzayan bu
kentin buzdan saray, kradan kemerleri ve dikilitalar grnyordu. Okyanus zerindeki dev buz
paralarnn stnde yumuak bakl denizciler yzyordu.
Bu srada tekneye kout yzen bir buz parasnn zerinde, yavrusunu kucanda tayan bir beyaz
ay grnd. Mael aynn dudaklarndan Virgilius'un u dizelerinin dkldn duydu: ncipe, parve
puer. (2)
Ve yal adam, zn ve endieyle alamaya balad.
Yannda getirdii tatl su kab donarak paralanmt. Susuzluunu gidermek iin buz paralarn
yalyordu. Yine tuzlu suyla slanm ekmeini yerken, sa ve sakal telleri cam gibi krlyordu. Buz
tabakasyla rtl cppesi her deviniminde eklemlerini szlatyordu. Dev dalgalar kabaryor, kpkl
enelerini ap yal adamn zerine geliyorlard. Yirmi kez teknenin ii suyla doldu. Ve azizin atlas
kuma iinde zenle saklad ncil bir ara okyanusa dp gzden yitti.
Otuzuncu gn okyanus yatt. O srada suyu ve g titreten bir atrtyla yz ayak boyunda bir
buzda ta teknenin zerine doru gelmeye balad. Mael'in kurtulmak iin sarld dmen krlp
elinde kald. Teknenin hzn kesebilmek iin yelkenleri zmeye urat, kopan halatlar avularn
yakt. Mael bu srada eytan mezinin kancalarla diree tutunup yelkenleri flediini grr gibi
oldu.
O zaman Mael, eytann oyununa gelmi olduunu anlayp istavroz kard. Birden kopan frtna ta
tekneyi, yelkeni ve dmeniyle birlikte havaya kaldrp kurtard.
Tekne sakin sulara geldiinde Aziz Mael dizleri stne kapanp kendisini eytann tuzaklarndan
kurtaran Tanr'ya kretti. O srada yine, yzen buz parasnn stndeki beyaz ayy grd. Ana ay
bu kez kucanda yavrusuyla birlikte atlasa sarl bir kitap tutuyordu. Ta tekneye yaklaan ana ay
Aziz Mael'i u szlerle selamlad:
"Pax tibi, Mael." (3)

Ve ona kitab uzatt.


Yal aziz kendi ncilini tand ve aknlk dolu bir yzle Yaratan ve yaratlana dua ve ilahiler okudu.
V
PENGUENLERN VAFTZ EDL
Aziz Mael, aknt boyunca bir saat kadar gittikten sonra, yksek dalarn evreledii dar bir kumsala
kt. Kyy izleyerek, bazen da kayalar dolanarak, bir gn ve bir gece boyunca yrd. Sonunda
yuvarlak bir adada olduunu anlad. Ortada tepesi bulutlarla kapl bir da vard. Nemli ve temiz havay
neeyle cierlerine doldurdu. O kadar tatl bir yamur yayordu ki yal aziz Tanr'ya yle dedi:
"Tanrm, buras gzya adas, pimanlk adas olmal."
Kumsalda kimseler yoktu. Yorgun ve a olarak oturduu bir kayann kovuunda, kara lekeli, iri ve sar
yumurtalar grd, ama onlara dokunmad:
"Kular Tanr'nn canl vgleridir. Benim yzmden bu vglerden birinin bile azalmasn istemem."
Ve kaya atlaklarnn arasndan yolduu yosun yapraklarn inedi.
Aziz Mael hibir insana raslamadan aday dolanp bitirmek zereydi ki yaln ve krmz kayalarn
evreledii, grltl alayanlarn akt bir koya ulat.
Kutup buzlarnn parlakl yal adamn gzlerini kamatrmt. Ama, ien gzkapaklarnn arasndan
szan zayf bir alglayabiliyordu. Bu sayede, kat kat ykselen bu kayalklarn stnde, tpk bir
anfideki insanlar gibi dizilmi, canl varlklar bulunduunu hayal meyal sezebildi. Ayn anda, duyduu
dalgalarn uultusundan sar olmu kulaklarna zayf sesler ulat. Bunlarn doal yasalara gre
yaayan insanlar olduunu ve Tanr'nn onlara kutsal yasalar retmesi iin kendisini buraya
gnderdiini sand. Bu yaratklar kutsad.
Yabanl koyun ortasndaki yksek bir tan zerine karak onlara seslendi:
"Ey bu adann yerlileri! Boyunuz kk de olsa, balk veya denizci topluluundan ok, bilge bir
topluluun senatosu gibi grnyorsunuz. Ciddi ve dingin duruunuzla Vatikan'da grme yapan
kardinaller meclisine veya Akropol merdivenlerinde tartan Atinal dnrlere benziyorsunuz.
Kukusuz, onlarn ne dehasna, de bilimine sahipsiniz; ama Tanr'nn gznde belki onlardan daha
deerlisiniz. Sizlerin sade ve iyi insanlar olduunuzu gryorum. Adanz dolarken ne bir cinayet, ne
bir kym, ne de direklere asl insan kelleleri grdm. Bir sanatla uratnz grmedim, madenleri
tanmyorsunuz. Fakat yrekleriniz saf ve elleriniz temiz. Gerekler kafanza daha kolay girebilir."
Oysa, kk boylu ve ciddi insanlar sand bu topluluk, baharda kayalara dizilip gnelenen
Penguenlerdi. Bazen kk kanatlarn rpp bar lklar atyorlard. nsandan kamyorlard,
nk onu tanmyor ve ktln bilmiyorlard. Ayrca bu din adamnda, en rkek hayvanlara bile
gven veren ve zellikle Penguenlerin houna giden bir yumuaklk vard. Ona beyaz tylerle evrili
gzlerinde bir merakla ve dosta yaklayorlard.
Bu ilgiden duygulanan aziz peder onlara ncil'i retti:
"Ey ada yerlileri, kayalarn arasndan doan bu gn , ruhlarnzda domakta olan manevi n
benzeridir. Size iinizi ve ruhunuzu aydnlatacak olan getirdim. Dalarnzdaki kar eriten gne
gibi, sa Efendimiz yreklerinizdeki buzlar eritecektir."
Yal aziz byle konutu. Doada her ses nasl karlk buluyor ve gn arklarla karlanyorsa,
Penguenler de kursaklarndan kan seslerle yal adama karlk verdiler. Sesleri zellikle gzeldi,
nk iftleme mevsiminde bulunuyorlard.
Aziz Mael onlarn puta tapan bir budun olduundan ve toplu halde Hristiyanla dnme isteklerinden
emin olarak, onlar vaftiz olmaya ard:

"Sanyorum ok sk suya giriyorsunuz. Bu kayalklar arasndan geip yannza gelirken, bir ounuzu
suda ykanrken grdm. Oysa, beden temizlii ruh temizliinin aynasdr."
Ve onlara vaftizin kaynan, yntemini ve sonularn anlatt:
"Vaftiz bir tr benimseyi veya yeniden dou veya aydnlanma demektir."
Bu terimlerin her birini srayla aklad.
nce alayanlardan dklen tatl sular kutsadktan sonra, her birinin bandan aa birka damla
su dkp gerekli dualar okuyarak hepsini vaftiz etti.
Bu vaftiz treni gn gece srd.
VI
CENNETTE BR TOPLANTI
Penguenlerin vaftiz edildii haberi Cennet'te duyulduunda, sevin veya znt yerine, byk bir
aknlkla karland. Tanr bile zor durumda kald. Hemen azizler ve dinbilim bilginlerini toplad;
onlara bu vaftizin geerli olup olamayacan sordu.
"Geersizdir," dedi Aziz Patrick.
"Niin geersiz olacakm?" diye kar kt Aziz Gal. nk Cornouailles Adalar'ndan sorumluydu ve
Aziz Mael'i din yolunda o seferber etmiti.
"Nasl ki," diye aklad Aziz Patrick, "hadm edilmi birinin evlilii geersiz saylrsa, kulara yaplan
vaftiz de geersizdir."
Fakat Aziz Gal ylmad:
"Bir kuun vaftiziyle bir harem aasnn evlilii arasnda nasl bir iliki kurarsnz? lgisi yok. Evlilik
bir tr koullu kutsamadr. Rahip olacan kestirdii bir eylemi nceden kutsar; ama eylem
gereklemezse bu kutsama etkisizdir. Bu ok ak. Vaktiyle, dnyadaki yaammda Antrim kentinde
Sadoc adnda zengin birini tanmtm. Bu adamn evlilik d yaad bir kadndan dokuz ocuu vard.
Yalandnda, benim zorlamam zerine kadnla evlenmeye raz oldu ve bu birlii kutsadm. Ne yazk ki
Sadoc'un salk durumu kocalk grevini yerine getirmesine engeldi. Ksa sre iinde tm mal varln
yitirdi ve yoksullua dayanamayan kars bu evliliin geersiz klnmas iin kiliseye bavurdu. Papa bu
istei kabul etti, nk evlilikte kar-koca ilikisi gereklememiti. te evlilik byle bir kutsamadr.
Vaftiz ise hibir kayt veya koula baklmakszn yaplan bir kutsamadr. Bence durum ak:
Penguenlerin vaftizi geerlidir."
Ayn konuda gr sorulan Papa Aziz Damase yle konutu:
"Bir vaftizin geerli olup olmadn anlamak iin, kimin yaptna ve kime yapldna bakmak gerekir.
nk vaftizin kutsayc zellii, vaftiz edilenin kiisel bir katks olmadan, yalnzca yapl eyleminden
kaynaklanmaktadr. Byle olmasayd, yeni doan bebeklere yaplamazd. Ayrca, vaftiz olmak iin
yerine getirilmesi gereken hibir zel koul yoktur. Yalnzca kilisenin yolunda gitme niyeti olmak,
kutsal szleri yinelemek ve trene katlmak yeterlidir. Aziz Mael'in bu koullar altnda vaftiz yapt
grlyor. O halde, Penguenler vaftiz edilmilerdir."
"Vaftizin ne olduunu sanyorsunuz siz?" diye atld Aziz Guenole. "Vaftiz insann ruh ve sudan
yeniden douudur, nk gnahkar olarak girdii sudan tertemiz kar. Vaftiz sa'yla lmne
birleebilmektir. Bu, kulara verilecek bir yetenek deildir. Dnelim, aziz pederler. Vaftiz Adem'in
ilk gnahn temizlemektir; oysa Penguenler ilk gnah ilemediler. Vaftiz olan kii erdem ve zarafet
bulur, sa'nn srsne katlr. Oysa, Penguenlerin erdem ve zarafet kazanabilecekleri
dnlemez..."
Aziz Damase onun szn bitirmesine frsat vermedi.

"Bu yalnzca vaftizin yararsz olduunu gsterir; etkili olamayacan kantlamaz."


"Ama byle dnrsek," diye konutu Aziz Guenole, "suya batrmakla yalnzca Penguenleri deil, tm
br kular veya drt ayakllar, hatta cansz cisimleri, rnein bir yontuyu veya masay vaftiz etmek
mmkn olurdu. rnein, u masa Hristiyan olurdu! Samalk bu!"
Aziz Augustin sz istedi. Derin bir sessizlik oldu.
"Sizlere, bir rnek zerinde, yntemlerin gcn gstermek istiyorum," dedi Hipponeli piskopos.
"Aslnda bu eytanca bir itir. Fakat, eytann rettii yntemlerin zekadan yoksun hayvanlar, hatta
cansz cisimler zerinde etkisi olduu biliniyorsa, tanrsal yntemlerin hayvanlar ve cansz dnya
zerinde etkili olamayacan kim ileri srebilir? te size bir rnek:
Salmda Madaura kentinde bir byc kadn vard. Bu kadn, yatana ekmek istedii bir adamn
sandan alnan birka teli baz otlarla kartrr, kendince baz dualar okuyarak bir mangalda yakar ve
isteine kavuurdu. Bir gn bu yolla bir delikanlnn akn kazanmak istediinde, hizmeti onu kandrp
delikanlnn sa yerine, bir tavernann kapsnda asl kei tulumundan yolduu birka kl verdi. Gece
yars bu arap tulumu kentin bir ucundan srayp byc kadnn eiine dt. Bu gerek bir olaydr.
Byde olduu gibi, ayinlerde de etkili olan ey uygulanan yntemdir. Tanrsal bir yntemin eytani
olanlardan daha zayf olduunu dnemeyiz."
Bu szlerden sonra Aziz Augustin alklarla yerine oturdu.
Olduka yal ve karaduygulu grnen cennetlik bir kul sz istedi. Kimse onu tanmyordu. Ad
Probus'tu ve azizler defterinde kaytl deildi.
"Meclisin balamasn diliyorum," dedi Probus. "Bamda ayla yok, sonsuz mutluluu sessiz sedasz
kazandm. Fakat, Aziz Augustin'in szlerinden sonra, vaftizin geerlilii konusunda bamdan geen
ac bir deneyimi anlatmak isterim. Hippone Piskoposu bu ayinin yntemlere uygun olmasnn yeterli
olduunu sylerken hakldr. Ayinin erdemi yntemde olduu gibi, gnah da yntemdedir. Ey azizler
ve bilginler, benim ackl ykm dinleyin. mparator Gordion zamannda Roma'da rahiptim. Sizler gibi
zel bir yeteneim olmadan, grevimi istekle yapyordum. Azize Modeste Kilisesi'nde krk yl altm.
Dzenli bir yaamm vard. Her cumartesi gn Capene Kaps'ndaki tavernann sahibi Barjas'a urar
ve o hafta ayinde kullanacam arab alrdm. Bu uzun yllar sresince haftalk ayinimi bir kez bile
aksatmadm. Fakat neem yoktu, mihrabn nnde diz ktm anlarda kendime sorardm: 'Niin
neesizsin, ey ruhum ve neden iimde bir sknt var?' Kutsal ayine gelen inanmlar grdke
zlyordum; nk onlara elimle yedirdiim kutsal ekmek ve arap azlarnda erimeden, gnahkar
davranlarna geri dnyorlard; sanki kutsal trenin onlar zerinde hibir etkisi veya gc yok
gibiydi. Sonunda dnyadaki grevim bitti ve daldm uykudan gkyznde uyandmda, kendimi
cennetlikler arasnda buldum. O zaman meleklerden birinden gerei rendim: Tavernac Barjas diye
biri satt iecei bir takm kkler ve kabuklarla hazrlyor ve iinde bir damla bile zm suyu
bulunmuyormu. Bu nedenle zm suyunun sa'nn kanna dnmesi gereken ayinlerimin hibiri geerli
olmam; ben ve topluluum krk yl boyunca bilmeden kutsal trenin yararlarndan yoksun kalmz.
Bunu rendiimde duyduum znt ve aknlk hl gemedi. Cennet bahelerini dolarken
topluluumdan bir tek Hristiyan gremiyorum. nk kutsal ekmein korumasndan yoksun olarak
kolayca gnaha kapldlar ve tm de cehenneme gittiler. Tavernac Barjas'n da orada olduunu
bilmekle avunuyorum. Btn bu olanlarda yalnzca Efendimizin anlayabilecei bir mantk var. Ama
benim talihsiz rneim, ayin yntemlerinin niyetten daha nemli olduunu gsteriyor. Sizlere saygyla
soruyorum: Sonsuz Efendimiz buna bir are bulamaz m?"
"Hayr," dedi Tanr, "nk aresi hastalktan daha da beter. Eer kurtulu yolunda niyet, yntemden
daha nemli olsayd, dinlerin sonu gelirdi."
"Ama, Efendimiz," diye iini ekti Probus, "inanc yntemle deerlendirdiinizde, tanrsal adaletiniz
byk engellerle karlayor."

"Bunu senden daha iyi biliyorum," dedi Tanr. "Bir bakmla, zor olan bugnn sorunlar yansra, daha
da zorlaacak olan gelecein sorunlarn grebiliyorum. rnein, Gne Dnya'nn evresinde iki yz
krk kez dndkten sonra..."
"Ah! Bu ne ulu dzen," diye haykrd melekler ve azizler.
"Bu lafn gelii," dedi Tanr. "Baka trlsn syleyen kmadka eski kozmoloji kavramlarn
kullanacam..."
"Dediim gibi, gne iki yz krk kez dndkten sonra Roma'da Latince bilen tek bir papaz
kalmayacak. Kiliselerde ilahiler okunurken Aziz Orichel, Roguel ve Totichel'in adlar sylenecek;
bildiiniz gibi bunlar melek deil eytandrlar. Bir sr hrsz, gnah karmak isteyecek, ama
aldklarnn bir ksmn kiliseye balamaktan kandklar iin, gezici papazlara gidecekler; bunlar da
talyanca veya Latince bilmediklerinden kylerinde rendikleri dilden ve bir ie arap karlnda
gnahlar balatacaklar. Bunlar pek dert etmiyoruz, nk ynteme uygun olmadndan bir ou
geersiz olacaktr. Ama bilgisiz papazlarn Latincenin kafasn gzn yararak yaptklar vaftizler
bamz artacaa benziyor. Her neyse, biz Penguenlere dnelim."
"Tanrsal szlerinizle zaten dnm olduk, efendimiz," dedi Aziz Gal. "Din kurallarnda yntemin
niyetten daha nemli olduunu, bir ayin biimine uygun yaplmsa geerli olacan anladk. imdi soru
Penguenlerin ynteme uygun olarak vaftiz edilip edilmediidir. Oysa bu sorunun yant tartma
gtrmeyecek kadar ak."
Azizler ve bilginler bu szleri onayladlar, ama skntlar daha azalmad. Aziz Corneille sz ald:
"Hristiyanlk san Penguenlere pek uygun dmyor. imdi bu kular ruhlarnn kurtuluu derdine
decekler. Nasl baaracaklar bunu? Kularn grenekleri kilisenin buyruklarna tam uygun deildir;
Penguenlerin greneklerini deitirmeleri iin bir nedenleri de yok.
"Greneklerini deitiremezler," dedi Tanr; "bu konuda buyruklarm ok ak."
"te yandan," diye srdrd Aziz Corneille, "vaftiz sonucu artk eylemleri iyi veya kt, sevap veya
gnah olarak deerlendirilecektir."
"Evet," dedi Tanr, "sorun buradan kaynaklanyor."
"Ancak tek bir zm grebiliyorum," dedi Aziz Augustin. "Penguenler cehennemlik olacaklar."
"Fakat ruhlar yok," diye atld Aziz renee.
"Kukusuz," dedi Aziz Gal. "Gryorum ki mezim Mael din akyla biraz fazla ivedi davranp
efendimize byk bir dinbilim sorunu karm oluyor."
"akn ihtiyar," diye sylendi Alsace Emini.
Fakat Tanr baklaryla Alsace Emini'ni ayplayp yle dedi:
"Aziz Mael sizler gibi ansl deil, beni grmyor. Ktrm, yar sar ve yar kr bir yal adam. Ona
kar fazla hainsiniz. Ama ortada bir sorun olduu kesin."
"ok kr bu geici bir sorun," dedi Aziz Irenee. "Penguenler vaftiz edildi, ama yumurtalar deil.
Yaplan yanl bir kuak sonra bitecektir."
"Byle konumayn, olum Irenee," dedi Tanr. "Hekimler dnya zerindeki yanllarn byle
rtebiliyorlar. Ama benim kurallarm hibir kuraldl kabul etmez. Vaftiz edilen bu Penguenlerin ne
olacan, hibir tanrsal yasay inemeden ve On Emir'in dna kmadan kararlatrmalyz."
"Efendimiz," dedi Aziz Gregoire, "onlara lmsz ruh verin."
"Ne yapacaklar o ruhla," diye iini ekti Aziz Lactance. "Size kretmek iin ilahi sylemeye uygun
bir sesleri bile yok."
"Ayrca, tanrsal yasalara uymayacaklardr," dedi Aziz Augustin.
"Uyma olanaklar yok," dedi Tanr.
"Olsun," diye srdrd Aziz Augustin. "Bylece sonsuza kadar cehennemde yanarlar ve akn
Mael'in bozduu tanrsal dzen yeniden kurulmu olur."

"Bana nerdiin zm gerekten kurallara uygun, olum Augustin," dedi Tanr. "Ama esirgeyen
adma uygun dmyor. Her ne kadar, deimez olduum syleniyorsa da, giderek daha yumuak
oluyorum. Bu zyap deiimim Eski ve Yeni Ahit kitaplarn okuyanlarn gznden kamamtr."
Bu tartma hibir sonu vermeden uzad ve ayn grler yinelenmeye balaynca, skenderiyeli
Azize Catherine'e danmaya karar verildi. Zor konularda hep byle yaplrd. Bu kutsal kadn
yeryzndeki yaamnda elli dinbilim bilginini mat etmiti. Kutsal kitap kadar Platon'un felsefesini de
okumutu ve konuma sanatn iyi biliyordu.
VII
CENNETTE BR TOPLANTI (arkas ve sonu)
Azize Catherine toplantya geldi. Banda zmrt ve yakutlarla bezenmi bir ta, stnde yaldzl bir
giysi vard. Boynunda ateten bir tekerlekle geziyordu; bu tekerlein paralar ona dnyada ikence
edenleri yok etmiti.
Tanr onu sz almaya arnca azize yle dedi:
"Efendimiz, grm sorma incelii gsterdiiniz bu konuda ben hayvanlarn veya kularn
greneklerini inceleyecek deilim. Burada bulunan melekler, azizler ve bilginlerin dikkatini yalnzca u
noktaya ekmek isterim: nsanla hayvan arasndaki ayrm o kadar kesin deildir; her ikisinin
zelliklerine yakn olan yaratklar anmsayn. rnein, yar kadn, yar ylan olan kimeralar,
gorgonlar, denizkzlar, kei ayakl panlar, beline kadar insan ve gerisi at olan kentaurlar. Sizin de
bildiiniz gibi, bunlardan biri akln yla sonsuz kurtulua kavutu. Gerekten de Chiron adndaki bu
kentaur Achille'in eitimini salad. Bu gen kahraman daha sonra Kral Lycomedes'in kzlar arasnda
iki yl gen bir bakire gibi yaad. Kzlar onun kendileri gibi olmadn anlamadan oyunlarn ve
yataklarn onunla paylatlar. Onu bu kadar ahlakl yetitiren Chiron, mparator Trajan'la birlikte,
yalnzca doa yasalarna uyarak cennete giren kiidir. Oysa Chiron yar insand.
Bu rnek yeterince gsteriyor ki insann yalnzca baz organlarna, yeter ki soylu organlar olsun,
sahip olunarak sonsuz kurtulua kavuulabilir. Kentaur Chiron'un vaftiz olmadan elde ettiini, yar
Penguen yar insan olsalar, Penguenler nasl elde edemezler? Bu nedenle, sizden rica ediyorum,
efendimiz, Yal Mael'in Penguenlerine bir insan kafas ve kk bir ruh balayn; bylece size
laykyla kredebilirler."
Azize Catherine'in bu szleri zerine mecliste olumlu bir uultu yayld.
Fakat Aziz Augustin, iri ve pazulu kollarn Tanr'ya uzatarak haykrd:
"Bunu yapmayn, efendimiz! Aziz Paraclet adna! nsan kafal kular daha nce de vard. Azize
Catherine'in sylediklerinde yeni bir ey yok!"
"D gc birletirir ve kyaslar; yeni bir ey yaratmaz," diye ona serte karlk verdi Azize
Catherine.
" ... Bu tr kular daha nce de vard, diye srdrd Aziz Augustin. Bunlara harpi denir ve yaradln
en sevimsiz hayvanlardr. Bir gn lde Aziz Paul' yemee armtm. Sofray yal bir incir
aacnn altna kurdum. Harpiler gelip dallara tler; crtlak sesleriyle kulaklarmz sar edip
yemekklerin iine pislediler. Bunlarn grlts yznden Aziz Paul'n rettiklerini duyamadm ve
ekmeimizi ku pisliine katk ettik. Harpilerin size laykyla kredeceklerine inanlabilir mi,
efendimiz?
Kukusuz, dnya yaammdaki karabasanlarmda birok melez yaratk grdm; ylan kadnlarn,
denizkzlarnn yan sra ok daha sevimsiz olanlar vard. Bedeni tencere, saat veya andan yaplm
adamlar, hatta birinin gvdesi ev gibiydi ve pencerelerinden ierde alan baka insanlar

grlyordu. Gemi gibi yelkenli balinalar, ememin zerine yaan krmz bcekler. Kendimi yaltm
olduum o hcrede grdm karabasanlar anlatmakla bitmez. Fakat hibiri, benim gzel incir
aacmn yapraklarn pisleten harpiler kadar irkin deildiler."
"Harpiler," diye aklad tarihi Lactance, "ku bedenli dii canavarlardr. Balar ve gsleri kadna
benzer. Dedikoduculuklar, edepsizlikleri, Virgilius'un Eneide adl yaptnda belirttii gibi, dii
doalarnn sonucudur. Havva'nn ilencine onlar da ortak edilmilerdi."
"Havva'nn ilencinden sz etmeyelim," dedi Tanr. "nk ikinci Havva birinciyi aratr oldu."
Dnya tarihi zerine bir kitap yazm olan Paul Orose adnda bir tarihi ayaa kalkt ve Tanr'ya
yalvard:
"Efendimiz, benim ve Aziz Augustin'in dualarn iitin. Bundan byle Yunanl masalclarn pek sevdii
kentaurlar veya denizkzlar gibi yaratklar yaratmayn. Bundan bir iyilik gelmez. Bu tr yaratklar
genelde dinsizlie ynelir ve ift yaplar nedeniyle temiz ahlakl olamazlar."
Tatl dilli Lactance u szlerle ona karlk verdi:
"Bu konuan arkadamz herhalde cennette bulunan en iyi tarihi olmal, nk Herodot, Thukidid,
Titus Livius, Velleius Paterculus, Suetone, Manethon, Sicilyal Diodore, Dion Cassius, Lampride
efendimizin grntsn gremiyorlar. Tacitus ise svenlerin layk olduu cehennemde azap ekiyor.
Fakat Paul Orose yeryzn tand kadar gkleri tanmyor anlalan. Bilmez ki ku ve insan
grntsndeki melekler temiz ahlakldr."
"Konuyu datyoruz," dedi Tanr. "Bu kentaurlar, harpiler ve meleklerden niye sz ediyorsunuz imdi.
Konumuz Penguenlerdir."
skenderiyeli aziz bakirenin mat ettii elli dinbilim bilgininden en yal olan sz ald:
"Benim deersiz grme gre, efendimiz, gkleri ayaa kaldran bu skandala son vermek iin, bizi
alteden Azize Catherine'in dedii gibi yapmanz, yal Mael'in Penguenlerine yar insan grnm ve
bu yarya yetecek kadar da ruh vermeniz doru olur."
Bu szler zerine mecliste herkes ayn anda konumaya balad; her kede, Penguenlere verilecek
ruhun boyutlar konusunda akademik tartmalar balatld. Sonunda Tanr sesini ykseltti:
"Azizler ve bilginler, burasn yeryzndeki Vatikan sinodlar ve meclislerine benzetmeyin. Militan
dinciliin iddetini sevgi dinine tamayn. Bu dediim yeryznde benim adma toplanan tm
konseylerde, Avrupa, Asya ve Afrika'da hep yapld; rahipler birbirlerinin sakaln ve gzlerini oydu.
Fakat vardklar sonularda bir yanl yoktu, nk hep onlarn yanndaydm."
Dzen salandktan sonra yal Hermas ayaa kalkt ve yle dedi:
"Annem Saphire'in cennetlikler srs iinde domasn saladnz iin size krediyorum,
Efendimiz. Yine olunuz sa'y bu gzlerle grebildiim iin krediyorum. Bu mecliste konuuyorum,
nk siz gerein deersiz kullarnzn azndan kmasn istediniz, ve unu diyorum: "Penguenleri
insana dntrn. Sizin adaletinize ve sevecenliinize uygun olan tek zm budur."
Herkes yeniden sz istemeye, almadan konumaya balad. Kimse brn dinlemiyor, kollarn ve
kafalarn sallayarak konumaya alyordu.
Tanr sa elini kaldrp onlar susturdu.
"Bu kadar tartma yeter. Sevimli yal Hermas'n szleri benim tanrsal gnlme de uygun dyor.
Bu kular insana dnecekler. Bunun birok sakncas olacan grebiliyorum. Bu insanlarn byk bir
blm, Penguen durumundayken yapamayacaklar ktlklere neden olacaklar. Fakat, gelecei
grebildiim halde, onlarn tikel istencine karmamay uygun bulurum. nsann zgrlne
dokunmamak iin bildiimi unuturum, gzlerimdeki delik perdeyi daha kalnlatrrm ve nceden
bildiim eyler beni artr."
Ve hemen melek Rafael'i ard:

"Git Aziz Mael'i bul. Ona, yapt yanl anlat; ona yetki veriyorum, benim adma konusun ve
Penguenleri insana dntrsn."
VIII
PENGUENLERN DEM
Melek Rafael Penguenler Adas'na indiinde yal azizi bir kaya kovuunda, yeni mezleriyle uyur
buldu. Elini omzuna koyup onu uyandrd ve yumuak bir sesle:
"Mael, sakn korkma!" dedi.
Gzleri tanrsal kla kamaan yal aziz Tanr'nn meleini tand ve yere kapand.
Melek yle dedi:
"Ey Mael, yanl yapmsn: Ademin ocuklarn vaftiz edeyim derken kular vaftiz etmisin. Bundan
dolay Penguenler Hristiyan oldular."
Bu szlere yal adamn az ak kald. Melek srdrd:
"Ayaa kalk, Mael, Tanr'nn adn kuan ve bu kulara yle de: 'nsana dnn!'"
Alayarak dualar okuyan Aziz Mael Tanr'nn adn kuand ve kulara seslendi:
"nsana dnn!"
Bir anda Penguenler insan grntsne brndler. Alnlar geniledi, kafalar yuvarlaklat. Ksk
gzleri alp dnyaya daha iri bakmaya balad; soluk deliklerinin ortasnda etli bir burun olutu.
Gagalar aza dnt ve bu azdan sz kt. Boyunlar ksa ve kaln oldu; kanatklar kollara, perde
ayaklar bacaklara dnt. Ve en sonunda, gslerine rkek bir ruh yerleti.
Fakat yine de ilk doalarndan izler kalmt. Yine yan yan bakyor ve ksa kalalar zerinde salnarak
yryorlard; bedenleri ince bir ty tabakasyla rtl kalmt.
Ve Mael bu Penguenleri brahim'in kervanna katt iin Tanr'ya kretti.
Fakat, yaknda bu adadan ayrlacan dnnce iinde bir znt kald; o giderse, rehberden yoksun
Penguenlerin inanc, susuz kalan gen bir fidan gibi lrd. Aklna, Penguenler Adas'n Armorique
kylarna tamak geldi.
"Efendimin neyi niin istedii sorulamaz, diye dnd. Ama, Tanr aday tamak istiyorsa, kim buna
engel olabilir?"
Bunun zerine aziz adam cppesinin pamuuyla krk ayak uzunluunda ince bir ip dokudu. pin bir
ucunu kydaki bir kayann sivri ucuna balad, br ucunu eline alp ta teknesine bindi.
Tekne deniz stnde yol almaya ve Penguenler Adas'n peinden srklemeye balad. Dokuz gnlk
bir yolculuktan sonra adayla birlikte Brtanya kylarna vard.
KNC KTAP
ESK A
I
LK GYSLER
Aziz Mael bir gn okyanus kysnda kzgn bir kayann stne oturmu bekliyordu. Kayann gneten
snm olduunu sanp Tanr'ya kretti. Oysa o kayaya az nce eytan oturmutu.

Yal aziz, denizden gelecek olan Yvern keilerini bekliyordu. Onlarn getirecei hayvan krkleri ve
dokumalarla Alca Adas'ndaki Penguenleri giydireceklerdi.
Az sonra gelen gemiden, srtnda bir sandkla Magis adnda bir din adam indi. Bu kei ok dindar
olarak tannyordu.
Magis yal azizin yanna gelince sand yere brakt, alnndaki teri silerek yle dedi:
"Pederim, demek Penguenleri giydirmeye karar verdiniz."
"Ne yazk ki bu gerekli, olum," dedi Mael. "Penguenler, daha nceden bilmiyorlard, ama brahim'in
srsne katldklarndan beri plak olduklarnn farkna vardlar. Onlar giydirme zaman geldi, nk
deiim srasnda stlerinde kalan ty tabakalar da artk dklmeye balad."
Magis kumsalda balk tutan, midye toplayan, ark syleyen veya uyuyan Penguenlere bir gz gezdirdi:
"Haklsnz, plaklar. Fakat, pederim, onlar byle plak brakmak daha doru olmaz myd? Niin
giydireceksiniz? Giysilerle dolamaya baladklarnda, ahlak yasalarna uymalar gerekecek ve bundan
dolay byklenecek, ikiyzl ve acmasz olacaklardr."
"Sizce, olum, insanlarn uymakta olduu ahlak yasalarnn kt etkileri mi oluyor?"
"Ahlak yasalar temelde bir hayvan olan insan hayvandan farkl yaamaya zorlar. Bu durum belki
onlar kstlyor, ama te yandan gururlarn da okuyor; ve doallkla kibirli, korkak ve zevk dkn
olduklarndan, sahip olduklar gvence ve gelecekte umduklar rahatlk iin bu kstlamaya
katlanyorlar. Her trl ahlakn kkeni budur... Fakat konuyu datmayalm. Arkadalarmla birlikte,
gemideki krk ve dokumalar bu adaya indireceiz. Fakat, henz vakit varken bir kez daha dnn,
pederim! Penguenleri giydirmek ciddi sonular douracaktr. Halen erkek bir Penguen dii bir
Pengueni arzuladnda ne istediini biliyor; tutkular, peinde kotuu diinin sahip olduklaryla snrl.
u anda kumsalda iki ift Penguen gn ortasnda sevimekteler. Ne kadar yaln olduunu grn!
Kimse onlara aldrmyor, onlar da brlerinin baklarna aldrmyorlar. Fakat dii Penguenler
giydirildiinde, erkek Penguen kendisini neyin ektiini tam olarak bilemeyecek. D gc onun
isteklerini snrsz klacak; ve en nemlisi, pederim, ak ve onun getirdii aclar renecek. te
yandan, dii Penguenler de gzlerini szp dudaklarn yayacak ve giysileri altnda deerli bir hazine
tadklar izlenimini verecekler.
Bunun yol aaca ktlk, Penguenler yoksul ve bilgisiz kalacak olsalard, pek nemli olmazd. Fakat,
bin yl kadar gemesini bekleseydiniz Alcal kzlara ne korkun bir silah verdiinizi grrdnz. zin
verirseniz, bunun bir gsterisini yapaym. u sandkta birka para giysi var. Kumsalda erkek
Penguenlerin ilgilenmedii diilerden birini rasgele seelim ve giydirelim.
te bu yana doru bir gen kz geliyor; brlerinden ne ok gzel, ne de ok irkin. Kimsenin onunla
ilgilendii yok. Kumsalda babo geziyor, bir eliyle burnunu kartrrken, br eliyle srtn kayor.
Dikkat ederseniz, kzn omuzlar dar, gsleri sarkk, beli kaln ve bacaklar ksa. Diz kapaklar her
adm atnda gcrdyor, kaln ve damarl ayaklarnn drt parma kayalara engel gibi sarlyor.
Yrye kt anlalyor; tm kaslarn bu ie younlatrm. Onu byle uzaktan gzlediimizde,
bir yrme makinesi gibi alglayabiliyoruz; ama asla bir sevime makinesi gibi deil. Oysa her iki ilevi
ve daha nicesini yerine getirebilecek bir yaratk. imdi iyi bakn, aziz peder, onu ne hale
getireceim."
Bu szlerden sonra Kei Magis, bir rpda dii Penguenin yanna gitti, onu yakalayp koltuunun
altna ald ve salarn yerlerde sryerek Aziz Mael'in yanna getirdi.
Dii Penguen alayarak cann yakmamalar iin yalvaradursun, Magis sand at ve kard bir ift
ayakkaby giymesini buyurdu.
"Ayakkab backlarn sktmzda ayaklar daha kk grnecektir," diye aklad Magis, "ayrca,
iki santim ykselecek olan topuu bacaklarn daha uzun gsterecektir."

Dii Penguen ayakkablar balarken; bir yandan da sandn iindekilere bakyordu. Sandn iindeki
mcevher ve taklar grnce, yail gzleri ldad.
Kei Magis Penguenin salarn ensesinde toplad ve ieklerden bir ta ilitirdi. Kollarna altn
bilezikler takt. Sonra onu ayaa kaldrp bel ve gs hizasn kumalarla sarp rtt. Bylece
gsleri ve kalalar daha dikkati eker olmutu. Azndan kard inelerle kumalar iyice
sklatrd.
"Daha da skabilirsiniz," dedi dii Penguen.
Kei Penguenin gvdesindeki yumuak yerleri skca ve zenle kapadktan sonra, tm vcudunu
pembe bir alla rtt.
"Eteim sarkmyor, deil mi?" diye sordu Penguen; bir yandan da belini kvrp omzunun stnden
bakmaya abalyordu.
Magis ona isterse etek boyunu ksaltabileceini syledi. Ama gen Penguen kararl bir anlatmla, buna
gerek olmadn, kendisinin halledeceini bildirdi.
Nitekim, sol eliyle eteini arka tarafndan tutup, yalnzca baldrlarnn grnmesine dikkat ederek,
bir rpda dizleri hizasnda dm yapt. Sonra, kalalarn sallayarak kk admlarla uzaklat.
imdi ban dik tutarak yryordu; bir su kysnda gz ucuyla kendini bir yoklamay da savsaklamad.
Oradan gemekte olan bir erkek Penguen aknlkla bir an duraklad; sonra yolunu deitirip diiyi
izlemeye balad. Deniz kysndan geerlerken, balk avndan dnmekte olan bir bek erkek de diiye
yaklap incelediler ve hemen izlemeye koyuldular.
Bylece, ilerleyen dii Penguenin yolunun getii patikalardan, rmak kylarndan, kaya kovuklarndan
kan yeni Penguenler bu kervana katlmaya baladlar. Yal veya gen, zayf veya iri yapl erkeklerin,
derileri burumu bastonlu yallarn oluturduu bu kortejden soluklarn uultusuyla birlikte ar bir
koku da yaylyordu. Ama dii Penguen evresinde olan bitenle ilgilenmiyor, yrmesini srdryordu.
Magis gld: "Pederim, ite bakn: Tm erkekler bir embere odaklanm gidiyorlar, merkezindeyse
rtl bir kadn var. emberin salt geometrik zellikleri bilginleri aratrmaya ynlendirebilir; ama
embere fiziksel zellikler de eklerseniz bambaka dncelere salar adam. Penguenlerin bu kadna
ilgi duyabilmeleri iin, onun vcudunu gzleriyle grmelerini engelleyip d glerini altrmanz
yeterli oldu. Neredeyse ben bile bu diiye kar dayanlmaz bir istek duymaya baladm. Belki eteklik,
rtt kalaya daha sentetik ve genel bir zellik verip onu daha da m soyutlatryor, bilemem; ama
imdi ona sarlm olsaydm insanln tm ehvetini avularmda duyumsayabilirdim sanyorum.
rtnme kadnlara nasl da dayanlmaz bir ekicilik veriyor. Dorusu duygularm daha fazla denetim
altnda tutamayacam."
Magis, bunu dedikten sonra, zerindeki cppeyi frlatp ilerleyen konvoyun arkasndan komaya
balad. nne kan Penguenleri iteleyip ayaklar altnda ezerek kendine yol at ve Alcal kza ulat.
Pembe giysili kz yakalad ve yzlerce itahl gzn nnde kucana alp bir maarann iinde gzden
yitti.
Penguenler bir anda sanki gnein karardn sandlar. O zaman Aziz Mael eytann Kei Magis
klna girerek onu aldattn ve Alcal kzlarn rtnmesini saladn anlad. Tm vcudu ve ruhu
derin bir zntyle sarsld. Glkle adm atarak kulbesine yrrken, sokaklarda alt-yedi
yalarndaki kk Penguenlerin yosun yapraklarndan etekler yapp giyerek dolatklarn grd. Bu
kkler de kumsalda dolarken, erkeklerin gelip gelmediini grebilmek iin arkalarna bakyorlard.
Aziz Mael Alcal kza giydirilen ilk rtnn Penguenlerin ahlakna yarar yerine zarar getirdiini
grmekten byk znt duydu. Yine de tansk adasnn yerlilerini giydirme abasndan vazgemedi.
Onlar kyda toplayp Yvern keilerinin getirdii giysileri datt. Erkek Penguenlere ksa ceket ve
pantolon, diilere ayak bileklerine kadar uzanan etekler verdi. Ama bu giysiler ilk defakinden farkl
bir etki yarattlar. Hem zevksiz ve kaba dikilmi olduklar, hem de tm kadnlar giydikleri iin, artk

dikkati ekmiyorlard. Kadnlar mutfakta yemek piirdikleri veya tarlada altklarndan, zamanla
stleri yal ve amurlu, kir pas iinde gezer oldular. Erkekler onlar daha ok ie srmeye balad
iin de pek yk hayvanndan farklar kalmad. Kadnlar artk gnl ilerinden ve frtnal duygulardan
anlamaz oldular. Ahlaklar saft. Aile ii iliki onlar iin gnah deildi. rnein bir delikanl sarho
kafayla kendi annesinin ya da babasnn yatana girse de, ertesi gn bunu aklna bile getirmiyordu.
II
TARLALARIN TLENMES VE ZEL MLKYETN DOUU
Buzullar arasnda ve kayalklarnda bir ku topluluu yaayan adann, o eski kra grnts artk
deimiti. Tepesindeki karlarn erimesiyle giderek alalm olan dan tepesinden bakldnda,
sonsuz bir sisle rtl Armorique kylar ve kum adacklarnn doast bir grnt verdii okyanus
grnyordu.
Kylar artk incir yapran andran daha geni dzlklerden olumutu. Ksa sre iinde bir bitki
rts geliti; tad eki olan ve hayvanlarn sevdii bir ot trnn yansra, st, incir ve mee
aalar boy gsterdi. Bu dnemle ilgili bilgileri Saygdeer Bdeve br gvenilir yazarlardan
alyoruz.
Kuzeyde ky derin bir hali oluturmutu ve buras daha sonralar dnyann en byk liman olacakt.
Douda kpkl deniz dalgalarnn yalad kayalklarn gerisinde kra ve kokulu bir toprak yaylmt.
Buras Glgeler Kys diye biliniyor ve ada yerlileri, ylanlarn ve l ruhlarn dolatna inandklar bu
blgeye adm atmyorlard. Gneyde, Dalg Krfezi denen ve sular lk olan kynn hemen dibinde
asma baheleri ve ormanlar balyordu. Bu bereketli kyda Aziz Mael ahap bir kilise kurdu. Sonunda,
Batda Clange ve Surelle adnda iki rmak, srasyla Dalles ve Dombes vadilerini suluyorlard.
Mutlu Mael, bir gz sabah, ite bu Clange vadisinde, yannda Bulloch adnda bir Yvern keiiyle
birlikte gezintiye kmt. Kardaki yoldan bir bek Penguenin ellerinde trmk ve talarla getiini
grdler. Bu arada bar ve haykrlar vadide yanklanp dingin gkyzne ykseliyordu.
Aziz adam Bulloch'a dnd:
"Olum, zntyle gryorum ki, insana dntklerinden beri, bu adann yerlileri daha sagrsz
oldular. Ku olduklar dnemde yalnzca iftleme mevsiminde dalarlard. imdi her gn kavga
ediyorlar, yaz k demeden bela aryorlar. Ah, buzlar stnde bir bek Penguenin, sanki uygar bir
devletin parlamentosunda gibi, o soylu grntsn yle zlyorum ki!
Bak, olum Bullock, Surelle Vadisi tarafnda da bir dzine erkek Penguen birbirlerinin kafasn
gzn yarmakla urayor. Oysa, bu enerjiyle topra kazmalar daha iyi olurdu. Diiler erkeklerden
daha acmasz, trnaklaryla dmanlarnn gzn oyuyorlar. Heyhat! Olum Bulloch, sence niye kavga
ediyorlar acaba?"
Bulloch yle yant verdi:
"Dayanma ruhu ve gelecei ngrdkleri iin, aziz pederim. nk insann doasnda gelecei
dnmek ve toplu davranmak vardr. zyaps byledir; mal ve mlk edinmeden gelecei dnmek
istemez. Ey efendim, bu grdnz Penguenler topraklar blyorlar."
"Bu blmeyi daha sakince yapamazlar m? diye sordu yal adam. Bu kavga srasnda birbirlerine
gzda veriyor ve svgler savuruyorlar. Ne dediklerini tam duyamyorum. Ama, ses tonlarna
baklrsa, ok kzgn olmallar."
"Birbirlerini hrsz ve gasp olarak suluyorlar," dedi Bulloch.
Aziz Mael derin bir i ekip gzlemeyi srdrd:

"Bak, bak, olum, yere den rakibinin burnunu dileriyle koparmaya alan adam gryor musun? Ya
tedeki? Bir kadnn kafasn tala ezmeye alan u adama bak!"
"Gryorum, efendim," dedi Bulloch. "Onlar bir hukuk yaratmakla urayorlar; zel mlkiyetin
temelini atyorlar; uygarln ilkelerini, toplumun temellerini ve yarg kurallarn belirliyorlar."
"Nasl?" diye sordu yal Mael.
"Tarlalarn itle evirerek. Her trl devlet dzeninin kayna budur. Ey stadm, sizin
Penguenleriniz en kutsal bir ilevi baaryorlar. Onlarn bu yaptklar, yzyllar sonra hukukular
tarafndan onaylanacak ve yarglar tarafndan uygulamaya konulacaktr."
Kei Bulloch bunlar sylerken, beyaz derili, kzl sal ve iri gvdeli bir Penguen vadinin yamacndan
aa doru iniyordu. Omuzunda iri bir aa kt vard. Bahesinde marullarn sulamakta olan ksa
boylu bir Penguene yaklat ve sesini ykselterek yle dedi:
"Bu tarla benim!"
Bu szlerin ardndan, elindeki kt kk Penguenin kafasna indirdi ve onu, kendi elleriyle ektii
tarlann ortasnda, cansz yere serdi.
Bu grnm karsnda Aziz Mael bir an sendeledi ve gznden ya geldi. Sonra, korku ve dehetle
bouklam sesiyle, gkyzne u duay gnderdi:
"Ey Tanrm, sen ki Habil'i kucana aldn ve Kabil'e ilendin, tarlasnda len bu masum Pengueni
cennetine al, katile de yumruunun gcn gster. Ey Tanrm, senin adaletine bu cinayet ve gasptan
daha ar bir aalama olabilir mi?"
"Aman dikkatli olun, aziz pederim," dedi Bulloch yumuak bir sesle, "cinayet ve gasp dediiniz eylere
sava ve fetih denir, insanlk tarihinin ve byk imparatorluklarn en anl sayfalar bunlarla doludur.
zellikle, iri Pengueni sulayarak onun mlknn kaynana ve hukukuna saldrda bulunuyorsunuz.
Bunu size kolayca kantlayabilirim: Topra ekmek bir eydir, ona sahip olmak baka bir ey. Bu ikisi
birbiriyle kartrlmamaldr. Mlk konusunda, ilk igalcinin hukuku belirsiz ve temelsizdir. Oysa,
fetih hakk salam temellere dayanr. Tek saygdeer hukuk budur, nk kendini saydrmasn bilir.
Mlkiyetin tek ve anl kayna gtr. te bu yzden mlk sahibi olana soylu denir. iftiyi ldrp
tarlasn alan bu kzl sal yiit, bu toprak zerinde ilk soylu hanedan kurmu bulunuyor. Onu
kutlamak isterim."
Byle diyerek Bulloch, kanl topuzuna yaslanm olarak duran iri Penguene yaklat ve yerlere kadar
eilerek onu yle selamlad:
"Efendi Greatauk, soylu prens, gc yasal ve arkas bereketli olacak soylu bir hanedann kurucusu
olarak size sayglar sunarm. Tarlanza gmlecek olan bu Penguenin kafatas, sizin bu topraklar
zerindeki hakknzn sonsuza kadar nian olacaktr. ocuklarnz ve onlarn ocuklarna ne mutlu!
Onlar Skull Dk Greatauk'un miraslar olarak Alca Adas'na egemen olacaklardr."
Sonra, Aziz Mael'e dnp bard:
"Pederim, Greatauk'u kutsayn. nk, tm g Tanr'dan gelir."
Mael gzlerini gkyzne kaldrm, sessiz ve kmltsz duruyordu. Kei Bulloch'un kuram
karsnda ac bir kuku duyuyordu. Oysa, yksek uygarlklar anda geerli olacak olan bu kuramd.
Bir bakma Bulloch, Penguenistan'da ilk uygarlk hukukunun yaratcs olarak grlebilir.
III
PENGUENLER MECLSNN LK TOPLANTISI
"Olum Bulloch," dedi yal Mael, "Penguenlerin nfus saymn yapp her birini deftere yazmamz
gerekiyor."

"En acil iimiz de budur," dedi Bulloch; "bu olmadan iyi bir devlet dzeni kurulamaz."
Aziz Mael on iki rahibin de yardmyla ksa srede nfus saymn gerekletirdi. Sonra, yal adam
yle dedi:
"imdi herkesin kayd bulunduuna gre, kamu giderlerini ve kilise gereksinimlerini karlayabilmek
iin, adil bir vergi toplamamz gerekiyor. Herkes gc orannda verebilmeli. yleyse, olum, hemen
Alcal bykleri toplantya arn, onlarla birlikte vergi iini konualm."
Toplantya arlan otuz ksur byk Penguen incir aacnn altnda toplandlar. Bu, Penguenistan'n
ilk meclisi oldu. Bunlarn drtte Surelle ve Clange vadilerindeki byk toprak aalaryd. Greatauk,
lkenin en soylusu olduundan, en yksek tan zerine oturdu.
Aziz Mael rahiplerinin yannda yer ald ve u szlerle balad:
"Oullarm, Tanr bildii biimde insanlara zenginlik verir ve bildii biimde geri alr. Ben sizi buraya,
kamu giderlerini ve kilisenin gereksinimlerini karlayacak biimde, halk zerine bir vergi koyulmas
iin topladm. Bana gre bu vergi her kiinin zenginlii orannda olmaldr. rnein, yz kz olan on
kz versin, on kz olan da birini versin."
Yal adam szn bitirince, Clange Vadisi'nde iftilik yapan ve lkenin en zenginlerinden biri olan
Morio ayaa kalkp sz ald:
"Ey Mael, ey aziz pederim, herkesin kamu giderlerine ve kilise gereksinimlerine katkda bulunmas
gerektiine inanyorum. Ben kendi hesabma, Penguen kardelerimin yarar iin, tm servetimi hatta
srtmdaki gmlei vermeye hazrm. Benim gibi br tm bykler de servetlerini feda edeceklerdir,
onlarn lkeye ve dinlerine ballklarndan kuku duymayn. Yalnzca kamu yararn dnelim ve ne
gerekiyorsa yapalm. Ancak, aziz babamz, kamu yarar mal ok olandan daha ok alnmasn
gerektirmez. Byle yaplrsa, zengin daha az zengin, yoksul daha yoksul olur. Yoksullar zenginlerin
varlyla yaarlar; bu nedenle mlk kutsaldr. Ona dokunmakla byk bir yanl yapm olursunuz.
Zenginlerden alsanz ne olacak, saylar zaten azdr. Ama tm kaynaklar kurutur ve lkeyi yoksullua
itersiniz. Oysa servetine bakmadan her vatandatan az bir miktar toplarsanz, kamu giderlerini
rahata karlayabilirsiniz. Bylece, insanlarn servetini soruturmaya kalkmazsnz, nk yurttalar
bu tr bir abay ar aalama olarak grrler. Herkesten az ve eit miktarda alrsanz, yoksullar de
honut olur, nk zenginlerin servetinden yararlanmay srdrrler. Hem sonra, zenginlii nasl
leceksiniz? Dn iki yz kzm vard, bugn yz oldu, yarn belki altm olacak. Komularmdan
Clunic'in iki kz var, ama clz; oysa komum Nicclu'nun iki kz de besili. imdi, Clunic ile
Nicclu'dan hangisi daha zengin? Servetin belirtileri aldatcdr. Oysa, gerek olan u ki, herkes yiyip
iiyor. nsanlara, yiyip itikleri orannda vergi koyun. Bu daha akllca ve adil olur."
Morio konumasn bitirince meclisten bir alk koptu.
"Bu konumann tun tabletlere kaznmasn neriyorum," diye haykrd kei Bulloch. "Gelecei
aydnlatan bir konumayd; belki on be yzyl boyunca kimse bundan daha iyi konumayacaktr."
Byklerin alklar sryordu ki Greatauk, elini klcnn kabzasna koyarak, ksa bir konuma yapt:
"Soylu olduum iin, ben katkda bulunmayacam; nk vergi vermeyi aalayc buluyorum. Yalnzca
alaklar der."
Bu gr zerine bykler sessizce daldlar.
Bylece, Roma'da olduu gibi, her be ylda bir nfus saym yaplr oldu. Bu sayede nfusun hzla
artt gzlendi. ocuk lmlerinin yksek olmasna, ktlk ve vebann dzenli aralklarla gelip kyleri
boaltmasna karn, daha kalabalk yeni bir Penguen kua yoksulluklaryla kamu varlna katkda
bulunmay srdryordu.
IV

KRAKEN LE PEMBEKIZ'IN DN
O ada Alca Adas'nda bilei gl ve zekas parlak bir erkek Penguen yayordu. Ad Kraken olan bu
adam Glgeler Kys denen ssz blgede yaad iin ada yerlileri, ylanlar ve vaftizsiz len
Penguenlerin ruhlaryla karlamaktan korktuklar bu tekinsiz blgeye adm atmyorlard. Bir gren
yoktu ama, sylenceye gre, Aziz Mael'in duasyla insana dnen Penguenlerden bazlarnn vaftiz
edilmedii iin frtnal havalarda ruhlarnn geri gelip burada inlediklerine inanlyordu. Kraken bu
ssz blgede, kydaki kayalklar arasnda ve ulalmas zor bir maarada yayordu. Bu maaraya
ormanda allklarla rtl ve yz ayak uzunluunda bir yeralt tneliyle ulalabiliyordu.
Bir akam ssz arazide yrmekte olan Kraken ok gzel bir dii Penguenle karlat. Bu kz kei
Magis'in ilk giydirdii dii Penguendi. Bu bakireye, pembe giysileriyle herkesin gzlerini kamatrd
ilk gnn ansna Pembekz ad verilmiti.
Kraken'i grnce kz bir lk att ve kamaya davrand. Fakat delikanl onu arkasndan uuan
eteinden tutarak yle dedi:
"Bakire, bana adn, aileni ve nereli olduunu syle."
Pembekz ona korkuyla bakyordu:
"Efendim," dedi, "bu grdm siz misiniz, yoksa ilenli ruhunuz mudur?"
Kzn byle sormasnn nedeni, Glgeler Kysnda yaamaya gittikten sonra Kraken'den hi haber
alnmam olmasyd. Alca yerlileri onu lm ve gecenin eytanlar arasna karm biliyorlard.
"Korkmay brak Alcal kz," dedi Kraken. "Konutuun kii babo bir ruh deil, gl bir erkektir.
Yaknda daha byk servete kavuacam."
Gen Pembekz sordu:
"Peki, bu serveti nasl elde etmeyi dnyorsun, ey Kraken, basit Penguenolu."
"Aklmla," dedi Kraken.
"Biliyorum," dedi Pembekz, "aramzda yaadn gnlerde avclkta ve balk tutmada senin stne
yoktu. Kimse senin gibi, bal aa dremez ve uan kua ok atamazd."
"Bunlar baya ve skntl ilerdi, ey kz. Ben artk fazla yorulmadan zengin olmann yolunu buldum.
Ama sen bana kim olduunu syle."
"Benim adm Pembekz."
"Akamn bu saatinde evinden uzakta ne aryorsun?"
"Kraken, bu Tanr'nn isteiyle oldu."
"Ne diyorsun, Pembekz?"
"Diyorum ki, Kraken, Tanr beni senin yoluna kard, nedenini ben de bilmiyorum."
Kraken dnceli bir sessizlikle uzun sre kza bakt. Sonra, yumuak bir sesle yle dedi:
"Pembekz, benim evime gel. Penguenler arasndaki en yiit ve en akll adamn evine aryorum seni.
Bana katlrsan, seni kendime e yaparm."
Gen kz baklarn eerek mrldand:
"Sizinle geliyorum, efendim."
Bylece gzel Pembekz yiit Kraken'in ei oldu. Bu birliktelik davullar ve fener alaylaryla
kutsanmad, nk Kraken Penguen halk arasnda grnmeyi sevmiyordu. Derin maarasnda byk
planlar kuruyordu.
V
ALCA EJDERHASI

Alca adas yerlileri bar iinde geimlerini srdryorlard. Gney kysnda yaayanlar kayklaryla
balk ve midye avna kyorlard. Dombes Vadisi'nde yaayanlar yulaf, avdar ve buday ekiyorlard.
Dalles Vadisi'ndeki zengin Penguenler evcil hayvan besliyorlar, Dalg Krfezi yerlileriyse meyve
bahelerine bakyorlard. Alca Liman tccarlar Armorique ile tuzlu balk ticareti yapyorlard. Bu
srada Brtanya'dan adaya getirilen altn alverite kolaylk salyordu. Bylece, Penguen halk
emeinin rnn toplayarak bar iinde yaarken, kyden kye uursuz bir sylenti yaylmaya
balad.
Bir sre nce bakire Pembekz ortadan kaybolmutu. nce pek tela edilmemiti, nk daha nce de
aka gelmi birok erkek tarafndan karlmt. Bykler onun bu durumunu, Penguenistan'n en
gzel kz olduu iin, doal karlyorlard. Bu karmalar srasnda bazen Pembekz'n erkeklerden
daha hzl kotuu da oluyordu, nk kimse yazgsndan kaamaz. Bu kez, gen kz uzun sre ortada
grnmeyince onu bir ejderhann karm olabileceinden korkulmaya baland.
Ksa sre sonra bu ejderhann Dalles Vadisi'ndeki kadnlarn eme banda uydurduklar bir masal
olmad fark edildi. nk, bir gece Anis kynde alt tavuk, bir koyun ve Elo adnda kk bir yetim
Ejderha tarafndan yok edildi. Hayvanlar ve ocuktan geride hibir ey kalmamt.
Hemen bykler ky alannda toplandlar ve bu feci durum karsnda ne yaplmas gerektiini
tartmaya baladlar.
Uursuz gecede ejderhay grdn syleyen tm Penguenleri toplayp onlara sordular:
"Grdnz yaratn biimi ve davranlar nasld?"
Her bir kyl srasyla yant verdi:
"Aslana benzer peneleri, kartala benzer kanatlar ve ylan gibi kuyruu vard."
"Tm vcudu sar pullarla kaplyd."
"Srtnda dikenler vard."
"Baklar ate sayordu. Azndan alevler kusuyordu."
"Dayanlmaz kt kokan bir soluu vard."
"Ba ejderha, peneleri aslan ve kuyruu balk gibiydi."
Akl banda, saduyulu olarak bilinen ve ejderhann tavuunu gtrd Anisli bir kyl kadn
yle konutu:
"nsana benziyordu. yle ki kendi adamma benzettim ve ona 'Herif, yataa gel' diye bardm."
tekilerse:
"Bulut gibi iriydi."
"Bir da andryordu," diye srdrdler. Bir ocuk yle dedi:
"Ejderhay samanlkta baln karp kzkardeim Minnie'yi perken grdm."
Bykler yine sordular:
"Ejderhann boyu ne kadard?"
Yantlar yine geldi:
"kz kadar iriydi."
"Brton gemileri kadar byk."
"nsan boyunda."
"u anda altnda oturduunuz incir aac boyunda."
"ri bir kpek kadar."
Rengi sorulduunda kyller yle yant verdiler:
"Krmz."
"Yeil."
"Mavi."
"Sar."

"Ba yeil, kanatlarnn ular gm rengi, ortas kavunii, kuyruu pembe ve kahverengi izgili,
karnnda siyah noktalar vard."
"Ejderha rengindeydi."
Bu tanklar dinleyen bykler ne yapacaklarna karar veremediler. Bir blm ejderhay izleyip
anszn zerine ullanmay ve oklarla iini bitirmeyi nerdiler. tekilerse, bu kadar gl bir canavara
gl karlk vermenin bouna olacan, onu armaanlarla yattrmay tlyorlard.
Akll geinen biri yle dedi:
"Ona bir hara deyelim. Meyve, arap, kuzu ve gen bir bakire vererek fkesini yumuatalm."
tekiler ejderhann su iebilecei emeleri zehirlemeyi, yaad maaray dumana bomay
nerdiler.
Fakat bu nerilerin hibiri kabul grmedi. Saatlerce tarttktan sonra, bykler bir karar alamadan
daldlar.
VI
ALCA EJDERHASI (arkas)
Romallarn yapay tanrlar Mars'a adadklar ay boyunca ejderha Dalles ve Dombes kylerini talan
etti; elli koyun, on iki domuz ve olan ocuk kaldrd. Tm aileler yastayd ve adadan lklar
ykseliyordu. Bu ykmdan kurtulmak isteyen talihsiz kylerin bykleri toplanp Aziz Mael'den
yardm istemeye karar verdiler.
Ad al anlamna gelen mart aynn beinci gn kyn bykleri adann orta kysndaki kiliseye
geldiler. Baheye alndklarnda bar ve hkrklar o kadar iddetlenmiti ki o srada gkbilim
alan ve eski yazlar yorumlayan Aziz Mael onlarn bu grlts zerine bastonunu alp dar kt.
Onu gren bykler yerlere kapanp yeil dallar uzattlar. Bazlar da trl bitkilerden tts yaktlar.
Aziz adam yal incir aacnn altna oturup yle dedi:
"Ey oullarm, niin alyor ve szlanyorsunuz? Bu yardm isteyen dallar neden bana uzatyorsunuz ve
gklere kokulu ttsleri ykseltiyorsunuz? Banzdan bir ykm uzaklatrmam m bekliyorsunuz?
Sizin iin canm vermeye hazrm. Yalnzca babanzdan ne istediinizi syleyin, yeter."
Bu soru zerine en yal byk yant verdi:
"Alcallarn babas, ey Mael, ben hepimiz adna konuacam. Korkun bir ejderha tarlalarmz ve
allarmz kurutuyor, ocuklarmz karyor. Bugne kadar Elo ve teki yedi ocuu kard;
Penguenistan'n en gzeli Pembekz' yuttu. Zehirli soluunun ulamad ve yasa bomad ky
kalmad.
Bu korkun beladan kurtulmak iin, ey akll Mael, sana danmaya geldik. Penguen soyunun
tkenmemesi iin bize yardm et."
"Ey Alca byklerinin ba," dedi Mael, "szlerin bana byk znt verdi. Bu adann korkun bir
ejderhann penesinde olduunu dnmek beni titretiyor. Bu tr canavar olaylar tarihte ok
grlmtr. Genellikle kayalk ve sazlk blgelerde yaayan pagan budunlarda ortaya karlar. Belki
iinizden bazlar, vaftiz edilip brahim'in srsne katldklar halde, eski Romallar gibi putlara
tapyordur veya kutsal saydklar aalara hl bez paralar veya iek demetleri balyorlardr.
Belki baz Penguenler hl sihirli bir kayann evresinde dans ediyor veya perilerin yaad
pnarlardan su iiyor olabilirler. Eer byleyse, tanrnn bu ejderhay aranzdaki bu gnahkarlar
cezalandrmak iin gndermi olacana inanabilirim. te bu nedenle, are olarak size aranzda
eytana tapanlar bulup ayklamanz neririm. Dua etmeniz ve oru tutmanzn da etkili olacan
sanyorum."

Yal Aziz Mael byle konutu. Ve ky bykleri onun ayaklarn perek yeni bir umutla kylerine
dndler.
VII
ALCA EJDERHASI (arkas)
Yal azizin dn tutan kyller aralarnda yeermeye balayan boinanlar kurutmaya giritiler.
Artk gen kzlarn perili aalar evresinde dans etmesi, gen annelerin bebeklerini gl klmak iin
krlardaki sihirli kayalara srtmeleri yasakt. Dombes Vadisi'nde, bir elekte sallad fasulyelere
bakarak gelecei okuduunu ileri sren bir yal kr bir kuyuya atld.
Buna karn, ejderha her gece kmesleri ve ahrlar yamalyordu. Korku iindeki kyller evlerinden
kamyorlard. Gebe bir kadn pencereden dar baktnda, ayndaki yol zerinde ejderhay
grnce korkusundan erken doum yapt.
Bu zor zamanlarda Aziz Mael srekli ejderha olaylar ve bunlarn nlenmesi konusunda dnyordu.
Alt aylk dnce ve yakarlar sonunda aradn bulmu gibiydi. Bir akam, Samuel adndaki gen
keile birlikte deniz kysnda dolarken, dncelerini ona yle aktard:
"Ejderhalarn tarihesini ve greneklerini uzun uzun inceledim; bunu bo bir merak iin deil, iinde
bulunduumuz durumda izlenmesi gereken yolu bulmak iin yaptm. te, olum Samuel, tarihin yarar
budur.
Ejderhalarn en gze arpan zellikleri ok ayk olmalardr. Asla uyumazlar. Bu nedenle, hazineleri
korumakta kullanlmlardr. rnein, Jason'un almaya gittii Colchis'teki altn yapay bir ejderha
koruyordu. Hesperides'in bahesindeki altn elmalar da bir ejderha bekliyordu. Hercule onu
ldrnce Junon tarafndan gkte bir yldza dntrld. Bu, birok kitapta yazldr; eer
doruysa, ejderhalar byyle yaratlyor demektir, nk dinsizlerin tanrlar gerekte birer
eytandrlar. Kaba ve bilgisiz adamlarn Castalie emesinden su imelerini engelleyen de bir
ejderhayd. Sonra, Perseus'un ldrd Andromeda ejderhasn anmsayalm.
Neyse, doru ve yanllarn birbirine kart dinsizlerin mitolojisini bir yana brakalm. Ejderhalara
Mikail gibi meleklerin; George, Philippe, Byk Jacques, Patrice, Marthe ve Marguerite gibi azizlerin
yklerinde de raslyoruz. Daha inanlr olan bu tr yazlar inceleyerek gerei ve izlenecek yolu
bulabiliriz.
Silena ejderhasnn yks bu bakmdan nemli bir rnektir. Belki bilmiyorsundur, olum, Silena kenti
kysndaki bir glde yaman bir ejderha yayordu. Bazen kentin surlarna yaklar ve soluuyla
yaknda bulunanlar zehirlerdi. Bu canavara yem olmamak iin, Silena halk her sabah ilerinden birini
ona verirlerdi. Kurban kurayla belirliyorlard. Yz kadar kurbandan sonra, kurada kraln kz kt.
O sralarda gezici yarglk yapan Aziz George, Silena kenti yaknndan geerken kraln kznn bu
ejderhaya kurban gtrlmekte olduunu renir. Hemen atna atlayp mzran kuanr ve
ejderhann nne kar. Tam kz yiyecei srada ejderhay bir vuruta yere devirir. O anda gen kz
belindeki kemeri ejderhann boynuna dolar ve bundan sonra hayvan sadk bir kpek gibi kzn
arkasndan gelir.
Bu bize bakirelerin ejderhalar zerindeki gcn gsteriyor. Azize Marthe yks daha da kesin bir
kant verir. Bu yky biliyor musunuz, olum Samuel?"
"Evet, pederim," dedi Samuel.
Yal aziz szlerini srdrd:
"Arles ve Avignon kentleri evresinde, Rhone rma kylarndaki bir ormanda yars drt ayakl ve
yars balk grnmnde bir ejderha yaard. Bir kzden daha iriydi, boynuz gibi sivri dileri ve

omuzlarnda geni kanatlar vard. Gemileri batrr, yolcular yerdi. Halkn istei zerine Azize
Marthe bu ejderhann arkasndan gitti ve onu bir adam yerken buldu. Kemerini ejderhann boynuna
dolayp onu kuzu gibi kente getirdi.
Bu iki rnek, Alca Adas'n kasp kavuran bu ejderhay yenmek iin de bir bakirenin gcne
bavurabileceimizi dndryor.
yleyse, olum Samuel, yanna iki arkadan al; hemen hazrlann ve bu adann tm kylerini dolan,
aday tehdit eden bu ejderhadan ancak bir bakirenin yardmyla kurtulabileceklerini duyurun.
Onlara ilahiler ve mezamirler oku, sonra yle de:
'Ey Penguen oullar, aranzda tertemiz bir bakire varsa ayaa kalksn ve Tanr'nn hacn kuanp
ejderhann zerine gitsin!'"
Yal aziz byle dedi ve gen Samuel dediini yapacana sz verdi. Ertesi sabah iki arkadayla bini
takmlarn hazrladlar, Alca halkna ejderhann fkesinden onlar ancak bir bakirenin
kurtarabileceini bildirmek zere yola ktlar.
VIII
ALCA EJDERHASI (arkas)
Pembekz kocasna akt, ama tek sevdii o deildi. Soluk gkyznde Vens'n nn parlad
saatte Kraken kylere korku salmak zere yola ktnda, gen kadn da Marcel adnda gen ve gl
bir oban grmeye gidiyordu . Gzel Pembekz obann parfm kokulu yatan zevkle paylayordu.
Fakat, ondan gerek kimliini saklam, adnn Brigide ve Dalg Krfezi'nde bir bahvann kz
olduunu sylemiti. obann kollarndan zorla ayrlan kadn sisli ayrlar arasnda Glgeler Kys'na
dnerken, yolda evine ge kalm bir kylye raslarsa, hemen geni pelerinini kanat gibi ap
haykryordu:
"Ey yolcu, baklarn indir, yoksa Tanrnn bir meleini grdn iin karglanrsn!"
Korku iinde titreyen kyl hemen alnn topraa dediriyordu. Adada artk, geceleri yollarda
meleklerin gezdii ve onlar grenlerin hemen ld sylentisi dolayordu.
Kraken henz Pembekz ile Marcel'in ilikisini bilmiyordu, nk o bir yiitti ve yiitler elerinin
gizlerini asla aratrmazlar. Fakat, bu bilgisizliine karn Kraken bu ilikiden bir yarar salyordu.
Her gece eini daha mutlu, daha glmser bir gzellikte buluyor ve yatan saran kr ieklerinin
kokusunu doya doya tadyordu. Gen kadnn Kraken'e olan sevgisi asla znt verici veya rahatsz
edici deildi, nk bu sevgi yalnzca onun zerinde younlamamt.
stelik Pembekz'n bu zararsz kaamaklar bir ara yiit Kraken'i byk bir beladan kurtarmakla
kalmad, onun servetini ve ann daha da artrd. Gece dnleri srasnda Pembekz bir akam,
srlarn gden Belmontlu bir srtmac grp ak oldu ve oban Marcel'i unuttu. Bu adam
kamburdu, kulaklarnn arkasndan omuz balar grnyor, gvdesi arpk bacaklar zerinde
sallanyor ve al gibi salarnn arasndan bakan a gzlerinde yabanl bir bak okunuyordu.
Grtlandan bouk bir sesle konuuyor ve atlak kahkahalar atyordu. Her yan sr kokan bu adam
Pembekz'n gzne yakkl grnyordu.
Bir sabah vakti, kydeki bir alda kambur srtmacn kollarnda uyumakta olan Pembekz birden
kopan bir grltyle uyand. Borular tyor, barma ve koumalar iitiliyordu. Al penceresinden
baknca pazar yerinde toplanmakta olan kylleri grd. Gen bir rahip ortalarnda bir tan zerine
kp u szleri syledi:
"Ey Belmont yerlileri, saygdeer babamz Aziz Mael benim azmdan sizlere unu bildiriyor:
Ejderhaya ne silah, ne de kol gc yetebilir. Onu ancak bir bakire altedecektir. Eer aranzda

tertemiz bir bakire varsa ayaa kalksn ve canavarn zerine gitsin. Onunla karlatnda kemerini
boynuna dolarsa canavar artk bir kuzu gibi olacaktr."
Gen rahip bu szlerden sonra yine baln giyip Aziz Mael'in buyruunu baka kylere iletmek
zere uzaklat.
O gidedursun, Pembekz bir eli dizinde, br enesinde, duyduu szleri dnyordu. Kraken'e
kar bir bakirenin gcnden ok silahl gten korkard, ama yine de Aziz Mael'in buyruu onu
rahatsz ediyordu. Aklna yol gsteren salam igds, artk Kraken'in ejderha olmay gvenle
srdremeyeceini sylyordu.
Kadn srtmaca dnd:
"Sevgilim, ejderha hakknda ne dnyorsun?"
Kambur ban sallad:
"Eski alarda ejderhalarn dnyay kasp kavurduu olmutur; ilerinde da gibi byk olanlar bile
vard. Fakat artk gelmiyorlar. Bana kalrsa bu blgede ejderha sanlan ey, gzel Pembekz' ve teki
ocuklar gemileriyle karm olan korsanlar veya bezirganlar olabilir. Eer bu haydutlar
srlarmdan birini almaya kalkarlarsa, gcmle veya aklmla kendimi korumasn bilirim."
Srtmacn bu szleri Pembekz'n kuruntularna daha da artrd ve kocasna duyduu sevginin ateini
canlandrd.
IX
ALCA EJDERHASI (arkas)

Gnler geti, fakat ejderhayla savamak isteyen hibir bakire kmad. Bir gn, kk ahap
manastrn bahesindeki incir aacnn glgesinde, yannda Regimental adnda ok dindar bir keile
oturmakta olan yal Mael, nasl olup da tm Alca Adas'nda canavar altedecek bir bakire
bulunmadn endie ve zntyle aklndan geiriyordu.
Yal adam iini ekince Regimental da i ekti. O srada baheden geen gen Samuel'i gren Mael
onu yanna ard:
"Olum, ocuklarmza, srlerimize ve tarlalarmza saldran bu ejderhadan kurtulmann yollar
zerine yeniden dndm. Bu konuda, Aziz Riok ve Aziz Pol de Leon'un ejderha ykleri ok
reticidir. Aziz Riok'un ejderhas alt kula boyundayd, kafas horoz ve kertenkele, gvdesi kz ve
ylan karmyd. Kral Bristocus zamannda Elorn rma kylarn talan ederdi. Aziz Riok daha iki
yandayken, ejderhann boynuna ip balayp denize gtrd ve kendini suda bomas iin kandrd.
Altm ayak uzunluunda olan Aziz Pol'un ejderhas da en az onun kadar korkuntu. Aziz Pol de Leon
onu peleriniyle sarp evcilletirdi, temiz ve bakir gen bir derebeyinin hizmetine verdi. Bu rnekler
gsteriyor ki Tanr'nn gznde bir bakire kzla bakir bir delikanl ayn deerdedir. Tanrsal gkyz
aralarnda bir fark gzetmez. yleyse, olum, dediklerime katlyorsanz, benimle Glgeler Kys'na
gelin. Ejderhann maarasna varnca onu aralm, ben pelerinimi onun boynuna dolarm, siz de onu
denizde boulmak zere gtrrsnz."
Yal adamn bu szleri zerine Samuel yant vermeden baklarn indirdi.
"Biraz kararsz grnyorsunuz, olum" dedi Mael.
Peder Regimental'n, sorulmadka konuma alkanl yoktu, ama bu kez sz ald:
"Kim kararsz olmaz ki! Aziz Riok ejderhay yendiinde iki yandayd, dokuz on yana geldiinde ayn
gce sahip olacan kim syleyebilir? Ayrca, aziz pederim, adaya bela olan bu ejderhann kk Elo

ve br be ocuu oktan yemi olabileceini de dnn. Bence, on dokuz yandaki kei Samuel on
iki on yalarndaki bu ocuklardan daha temiz olabileceini dnmemekle doru yapyor."
"Heyhat," diye iini ekti Regimental, "bu dnyada her ey, doadaki hayvanlar ve bitkiler bize her
gn cinsel gcn ekiciliinden rnekler verirken, kim bakir ve iffetli kalabildiini ileri srebilir?
Hayvanlar doalarnn gerektirdii llerde iftleiyorlar, fakat drt ayakllar, kular, balklar ve
srngenlerin cinsel grenekleri aalarn yannda yavan kalr. En basit bir kr iei bile, dinsizlerin
mitolojilerinde dledikleri trl ahlakszlklar geride brakabilir. Hele leylak ve gllerin yaptklar
zina ve edepsizlikleri bilseniz, bu masum grnl iekleri mihraplarnzdan uzak tutardnz."
"Byle konumayn, Regimental karde," dedi yal Mael. "Doa yasalarna uymak zorunda olan hayvan
ve bitkiler masumdurlar. Onlarn kurtarlacak bir ruhlar yoktur, oysa insan..."
"Haklsnz," dedi peder Regimental, "hele insan balbana bir olay. Fakat gen Samuel'i ejderhaya
gndermeyin, canavar onu hemen yer. Be yandan beri Samuel artk masumluuyla canavarlar
artacak durumda deil. Kuyrukluyldz ylnda bir gn eytan, onu batan karmak iin, yoluna bir
st kz kard. Kz bir su yatan gemek iin eteini syrmt. Samuel zorland, ama ok kr
batan kmad. Vazgemeyen eytan o gece dnde Samuel'e bu kzn hayalini gnderdi. Canlsnn
yapamadn grnts yapt ve Samuel kendini brakt. Uyandnda ok alad, ama pimanlk ona
masumluunu geri vermezdi."
Bu szleri dinleyen Samuel, gizinin nasl renildiini anlayamad, oysa eytan, oktandr peder
Regimental klnda, Alcal keilerin yreklerini bulandrmaktayd.
Yal Mael ise sknt iinde inleyerek dnyordu:
"Kim bizi ejderhann penelerinden kurtarabilir? Soluundan ve bakndan kim koruyabilir?"
Bu arada Alca yerlileri biraz yreklenmilerdi. Dombes Vadisi iftileri ve Bouviers srtmalar,
eer canavarla karlarlarsa, bir bakireden daha ok zorluk karacaklarn sylyor ve "Hele
ejderha bir gelsin!" diyerek pazularn gsteriyorlard. Birok kadn ve erkek onu grmt. Biimi ve
yz konusunda pek anlaamyorlard, ama hepsi de onun grnd kadar iri olmad, ancak bir adam
boyunda olduu konusunda birleiyorlard. Savunma planlar yaplyordu: Gn batmnda, kylerin
girilerine bekiler konuyor, yaba ve trmklarla donatlm adamlar allar ve kmesleri bekliyordu.
Hatta bir keresinde Anis kynde yrekli birka ifti onu Morio'nun bahe duvarndan atlarken
yakaladlar. Yaba ve trmklarla zerine saldrdlar. lerinden en yiiti onu trmyla yaralad, ancak
aya kayp dnce peini brakt. tekiler, canavarn brakt tavuk ve tavanlar toplamak iin
geride kalmasalard, belki de onu yakalarlard.
Bu iftiler kyn byklerine, canavarn boy ve biim olarak insana benzediini, ancak kafa ve
kuyruunun ok farkl ve korkun olduunu anlattlar.
X
ALCA EJDERHASI (arkas)
Bir gn Kraken maarasna her zamankinden erken dnd. stne iki kz boynuzu ve yaban domuzu
dileri geirilmi ve deniz danas derisinden yaplm olan baln kard. Yrtc ku penelerini
takt eldivenlerini masann zerine att. Ylan gibi uzun yeil bir kuyruk balad kemerini de
kard. Sonra, hizmeti ocuk Elo'ya karmas iin izmelerini uzatt. ocuk iini abuk gremeyince
arkasna bir tekme atp kovdu.
Yn rnekte olan Pembekz'a bakmadan, ocakta pimekte olan koyun budunun nne meldi ve
dilerini gcrdatt:
"Adi Penguenler! Ejderhalk yapmak ne kadar zor sanatm!"

"Efendim ne buyuruyor?" diye sordu gzel Pembekz.


"Artk kimse benden korkmuyor," diye srdrd Kraken. "Eskiden daha ben yaklarken kaarlard.
Torbama tavuk ve tavanlar doldurur, inek ve kzleri nme katp geerdim. imdi bu uursuzlar
gece uyumuyor, bekilik yapyorlar. Bu gece Anis kynde beni trmk ve sopalarla kovaladlar, tavuk
ve tavanlar braktm, kuyruumu toplayp kamak zorunda kaldm. Sorarm size, kuyruu elinde
kamak bir ejderhaya yakacak i midir? stmdeki peneler, trnaklar ve kabuklara karn bana
saldrdlar, ilerinden biri elindeki trm kmn sol yanna batrd."
Bunu sylerken acmakta olan yeri eliyle ovuturuyordu.
Bir sre daha sylenip durdu:
"Aptal bu Penguenler, yahu! Bu gerizekallarn yzne alev flemekten bktm Pembekz, beni iitiyor
musun?"
Byle sylendikten sonra, korkutucu bal eline alp uzun sre sessizce oyaland. Sonra, kararl bir
sesle yle dedi:
"Bu bal kendi ellerimle deniz danas derisinden yaptm, ona balk kafas biimi verdim. Daha
korkutucu olmas iin kz boynuzlar ve yaban domuzu dileri taktm. Gece yars bunu bama
geirdiimde, bu adada hi kimse karmda duramazd. Ben yaklarken kadn, ocuk, gen veya yal
demeden herkes korku iinde kaard. Penguen soyuna korku saldm. Bu saygsz halk nasl oluyor da
balangtaki korkusunu bir yana atp bu korkun surata bakmaya cesaret edebiliyor?"
Baln yere frlatp att:
"Yok ol, kalle kafa! Armor'un tm eytanlar adna, bir daha seni kafama takmayacama ant ierim!"
Bu and itikten sonra bal, eldivenleri, izmeleri ve yeil kuyruu tekmelemeye balad.
"Kraken," dedi gzel Pembekz, "an ve servetinizi kurtarmanz iin einizin kurnazlyla size yardm
etmesine izin verir misin? Bir kadnn yardmn kmsemeyin. Buna gereksinmeniz var sanyorum,
nk tm erkekler aptaldr."
"Kadn," dedi Kraken, "niyetin nedir?"
Gzel Pembekz ona keilerin kyleri dolap ejderhadan kurtulmann yolunu nasl rettiklerini
anlatt. Buna gre, bir bakire canavarn boynuna kemerini dolarsa onu bir kpek gibi uysal
yapabilecekti.
"Peki," diye sordu Kraken, "keilerin byle sylediini sen nerede biliyorsun?"
"Hayatm, ey..., byle sama sorularla nemli bir konuyu kesmeyin," dedi Pembekz. "Keiler
'Alca'da temiz bir bakire varsa ortaya ksn!' diye ilan ediyorlar. Dndm de, Kraken, ben bu
arya yant vereceim. Aziz Mael'e gidip yle diyeceim: 'Ejderhay yenmek iin Tanrnn
gnderdii bakire benim.'"
Bu szler zerine Kraken kzd:
"Sen nasl temiz bir bakire olursun? Ayrca, neden beni altetmek istiyorsun? Akln m kardn,
Pembekz? unu bil ki sana yenilmem!"
"Kzmadan nce, anlamay deneyemez misiniz?" diye iini ekti Pembekz.
Sonra, kocasn, aa gren bir sabrla plann anlatt.
Yiit onu sessizce dinledi, sonunda yle dedi:
"Pembekz, esiz bir plann var. Eer bu gerekleirse byk karmz olacak. Peki ama, sen nasl
Tanrnn gnderdii bakire olacaksn?"
"Bunu dert etme," dedi Pembekz. "Haydi, artk yatalm."
Ertesi sabah, hayvan ya kokan maarada Kraken kamlardan bir iskelet hazrlad, korkutucu bir
grnt vermek iin zerini deiik hayvan derileriyle kaplad. Pembekz bu iskeletin bir ucuna
Kraken'in baln, br ucuna da yeil kuyruunu takt. Bitirdikleri zaman, Elo ve teki be ocua bu

iskeletin iine girmelerini sylediler. ocuklar ierden bu ejderhay yrtecek, kafasnn iinde barut
tozu yakp darya alev ve duman fleyeceklerdi.
XI
ALCA EJDERHASI (arkas)
Pembekz stne kaba kumatan bir giysi geirip beline bir urgan dolad ve manastra gidip Aziz
Mael'le grmek istediini bildirdi. Kadnlarn manastra girmesi yasak olduundan, yal aziz dar
geldi. Bir eli asasnda, teki eli en gen mezlerinden biri olan kei Samuel'in omzundayd.
Mael sordu:
"Kadn, kimsin?"
"Ben bakire Pembekz'm."
Bu yant zerine Mael titreyen kollarn ge kaldrp kretti.
"Doru mu sylersin, kadn? Pembekz' ejderhann yedii sylenirdi, ama karmda Pembekz'
gryor ve sesini iitiyorum. Ey kzm, belki de canavarn karnnda yaratcya duan eksik etmedin, o
da seni sa esen brakt, deil mi? Bu bana akla uygun geliyor."
"Yanlmyorsunuz, pederim," dedi Pembekz, "aynen yle oldu. Hayvann karnndan knca Glgeler
Kys'nda bir manastra sndm. Orada yalnz bama oru tutup dua ederek yayordum. Sonra,
gklerden bir haberci bana ejderhay bir bakirenin yenebileceini, bu bakirenin de ben olduumu
bildirdi."
"Sana esin geldiini nasl kantlayabilirsin?" diye sordu Mael.
"Kant benim ite," dedi Pembekz.
"Vcutlarna mhr koyanlarn gcn bilmiyor deilim," dedi Penguenlerin havarisi. "Fakat,
gerekten sylediin gibi misin?"
"Bunu, etkisini grnce anlarsnz" diye karlk verdi Pembekz.
Kei Regimental yaklap sze kart:
"En iyi kant budur," dedi. "Sultan Sleyman yle demiti: ' eyin izini bilmek, zor, drdncy
bilmek olanakszdr. Bunlar, ylann ta zerindeki, kuun havadaki, geminin denizdeki ve erkein
kadndaki izidir.' Bu konuda uzman olduklarn syleyen ebe kadnlara katlmyorum. Pederim, bana
inanyorsanz, dindar Pembekz iin onlara bavurmazsnz. Hem onlar grlerini bildirseler de, fazla
bir bilgi edinmi olmayacaksnz. Bakirlii kantlamak onu korumaktan ok daha zordur. Plinus bize
tarih kitabnda bu tr iaretlerin belirleyici olmaktan uzak ve aslsz olduunu sylyor. (4)
Vcudunda krk trl ehvetin izini tayan bir kadn meleklerin gznde temiz olabildii gibi, ebelerin
yaprak yaprak inceleyip temiz dedikleri baka biri bu grnn tbbn inceliklerine borlu olabilir.
u grdnz kzn bakire olduuna inanmasam, elimi atee sokardm."
Kei byle rahat konuabiliyordu nk eytand. Bunu bilmeyen yal Mael Pembekz'a sordu:
"Kzm, sizi yiyecek kadar vahi olan bu hayvan nasl altedebileceksiniz?"
Bakire yant verdi:
"Yarn, ey Mael, gn doarken halkn Glgeler Kys'na uzanan dzlkteki kayalarn nne
toplayacaksn. Yalnz dikkat et, kimse kayalklara yaklamasn, yoksa canavarn ateten soluuyla
yanarlar. Ejderha kayalklardan ktnda boynuna kemerimi balarm ve onu uysal bir kpek gibi
getiririm."
"Yannda yiit bir adam da bulunsa ve sen baladktan sonra onu ldrse daha iyi olmaz m?" diye
sordu Mael.

"Doru syledin, ey aziz: Ejderhay Kraken'e gtrrm, o da elik klcyla onun boazn keser. unu
bilin ki ldn sandnz soylu Kraken yayor ve ejderhay ldrmek iin Penguenlerin arasna
dnecektir. Canavarn yedii ocuklar da onun karnndan kacaklar."
"Ey bakire," diye haykrd Mael, "bu sylediklerin insan gcn ayor, sanki bir tansk."
"Tam stne bastn," diye yant verdi Pembekz. "Ey Mael, bana gelen tanrsal esinde, onlar
kurtard iin Penguen halknn Kraken'e her yl yz tavuk, on iki koyun, iki sr, domuz, 1800
teneke buday ve mevsim sebzeleri vermeleri buyuruldu. Ayrca, canavarn karnndan kacak
ocuklarn da yaam boyunca Kraken'in hizmetine verilmesi ngrld.
Eer Penguen halk bu buyruklar yerine getirmezse, ok gemeden adaya daha tehlikeli yeni bir
ejderha gelecektir. Benden sylemesi."
XII
ALCA EJDERHASI (arkas ve sonu)
Penguen halk yal Mael'in arsyla Glgeler Kys'nda topland. Gece boyunca kayalklarn nnde,
aziz adamn ektii izginin berisinde canavarn soluundan korunmu olarak beklediler.
Gecenin rts topran zerinden henz kalkmamt ki, bouk bir haykrla birlikte kayalarn
arasndan ejderhann pek seilemeyen grnts belirdi. Bir ylan gibi kvrlarak ilerleyen gvdesi
onbe ayak boyundayd. Onu gren kalabalk byk korkuyla geri kat. Sonra, btn baklar
Pembekz'n zerine evrildi. Gen kadn beyaz giysileriyle afakta pembe bir grnt alan sprge
otlarnn zerinde ilerledi. evik fakat kibar admlarla yaratn stne yrynce hayvan alevler
iindeki azn ap acyla brd. Penguenlerin arasndan dayanlmaz bir korku ve acma l
ykseldi. Fakat bakire kz belindeki kenevir kua karp ejderhann boynuna geirdi ve seyircilerin
alklar arasnda, uslu bir kpek gibi yedeine alp yrd.
Dzlkte epey yol almt ki Kraken parlak klcyla ortaya kt. Onun ldn sanan halk aknlk ve
sevin lklar att. Kahramanmz hayvann zerine atlp devirdi ve klcyla karnn deti. Hayvann
karnndan gmlekli, salar bukleli ve elele tutumu ocuklar kt. Bunlar, ejderhann yedii Kk
Elo ve teki ocuklard.
ocuklar hemen bakire Pembekz'n ayaklarna kapandlar, kadn onlar kucaklarken kulaklarna yle
fsldyordu:
"imdi kylerinize vardnzda yle deyin: 'Bizler ejderhann yuttuu zavall ocuklarz, onun
karnndan srtmzda gmlekle ktk.' Kyller size ne dilerseniz fazlasyla vereceklerdir. Ama, baka
trl konuursanz, size gler ve knza tekme atarlar. Haydi bakalm!"
Ejderhann karnnn yarldn gren birok Penguen, kimi fke ve alma isteiyle, kimi de
ejderhann kafatasnn iinde olduu sylenen drakonit adndaki sihirli ta alabilmek amacyla ileri
frladlar. Anneler de dirilen ocuklarna sarlmak iin kouyorlard. Fakat Aziz Mael onlar durdurdu,
nk henz lmemi bir ejderhaya yaklaabilecek kadar masum deillerdi.
Az sonra kk Elo ve br be ocuk halkn yanna gelip yle dediler:
"Bizler ejderhann yuttuu zavall ocuklarz, onun karnndan srtmzda gmlekle ktk."
Bu szleri duyan herkes onlar kucaklarken yle diyorlard:
"Kutsal ocuklar, size her dilediinizi fazlasyla vereceiz."
Coku iindeki halk ilahiler syleyerek dald.
Tanr'nn halk byle bir afetten kurtard bu gnn ansna kylerde her yl trenler dzenlenir
oldu; bu trenlerde zincirli bir ejderha maketi gezdirilirdi.

Kendisine sz verilen harac alan Kraken zamanla Penguenlerin en zengin ve gls oldu. Zaferinin
iareti olarak ve halka ufak da olsa bir korku vermek iin banda bir ejderha balyla yaad. Halka
yle diyordu:
"Canavar ld, imdi ejderha benim."
Pembekz yllarca cmert kollarn srtma ve obanlarn boynundan eksik etmedi. Gzellii geip
gittikten sonra, kendini Tanr'ya adad.
Tm halkn saygsn kazanmt, ldkten sonra azizelik katna eriti ve Penguenistan'n koruyucu
azizesi oldu.
Kraken geriye bir erkek ocuk brakt, babas gibi banda ejderha balyla dolat iin ona Draco
lakab verildi. Draco Penguenistan'da ilk krallk hanedann kurdu.
NC KTAP
ORTAA VE RNESANS
I
DNDAR BRIAN VE KRALE GLAMORGANE
Kraken'in olu Draco'nun soyundan gelen Alca krallarnn kafalarnda tadklar ejderha bal
halkta korku, sayg ve sevgi uyandrmaya yetiyordu. Bu krallar srekli olarak ya derebeyleri, ya
prensler yahut da kendi kullaryla sava iindeydiler.
Bu krallarn en eskilerinin yalnzca adlar kald. Bu adlar nasl syleyeceimizi bile bilemiyoruz.
Tarihte bilinen en eski Draconide kral, avclkta ve savata kurnazl ve cesaretiyle tannan Dindar
Brian'dr.
nanl bir hristiyan olan Brian yazn sever, manastr yaam sren insanlar korurdu. Dumandan
kirlenmi tavan kirilerinde kafataslar asl saraynda verdii lenlerde, Alca ve br adalardan
gelen arp algclarna kendisi de sesiyle elik eder, yiitlerin destanlarn okurdu. Adil ve
balaycyd ama n sarhouydu, kendinden daha iyi ark syleyen birok kiiyi lme gndermiti.
Yvern Manastr keileri Brtanya'da egemen olan paganlar tarafndan kovulunca, Brian keileri
kendi lkesine ard ve saraynn yaknlarnda onlara ahap bir manastr yaptrd. Her sabah, ei
Kralie Glamorgane ile manastra gider, dinsel trene katlr ve ilahiler okurdu.
Bu keiler arasnda bilgisi ve erdemleriyle ne kan Oddoul adnda gen biri vard. Onu kskanan
eytan birok kez batan karmay denedi. Deiik biimlere dnerek kh bir sava at, kh gen
bir kz veya bir kadeh arap oldu. Bir keresinde ona boynuz iinde kumar zarlarnn akrtsn dinletip
yle dedi:
"Benimle, sann bir teline kar bu dnyann zenginlikleri iin oynar msn?"
Fakat din adam istavroz karp her defasnda dman savd. Onu batan karamayacan anlayan
eytan son bir kurnazlk denedi. Bir yaz gecesi, yatanda uyumakta olan kralienin dne girdi ve
her gn manastrda karlat gen keiin hayalini ona gsterdi. Bu hayale by yapt iin ak,
bamlayan bir zehir gibi, Glamorgane'n damarlarnda dolamaya balad. Gen Oddoul ile gnln
elendirmeyi kafasna koydu. Onu yanna ekebilmek iin trl bahaneler buluyordu. Birka kez gen
keiten ocuklarna okuma ve mzik dersleri vermesini istedi.
"Onlar size emanet ediyorum. Derslerinizi ben de izleyip bilgimi artracam. Oullarn yansra
anneyi de eiteceksiniz."

Fakat gen kei her defasnda bir zr buluyordu, kh yeterince bilgili olmadn, kh din adam
olarak kadnlarla bir arada bulunmasnn doru olmayacan syledi. Geri evrildike Glamorgane'n
istei daha da artyordu. Bir gn yatak keyfi yaparken bu istek dayanlmaz bir boyuta gelince
Oddoul'u yatak odasna artt. Gen rahip geldi, ama kapnn eiinde durup baklarn hi
kaldrmad. Onun kendisine bakmay kadnda sabrszlk ve ac uyandrd:
"Bak," dedi, "artk gcm kalmad, gzlerime bir perde indi. Vcudum hem yanyor, hem de buz gibi."
Gen kei susuyor ve hi kmldamyordu, kadn yine yalvard:
"Yanma gel, ne olur!"
Ve istekle yanan kollarn uzatt, onu kucaklayp kendine ekmek istedi.
Oddoul onun utanmazln yzne haykrp oradan kat.
O zaman fkeyle ve kendi dt bu utanc bakalarna anlatr korkusuyla, Oddoul'u yok etmeye
karar verdi.
Tm sarayda yanklanan bir lk atp sanki tehlikedeymi gibi yardm istedi. Kouan hizmetliler
kamakta olan gen bir keile arafn vcuduna rtmeye alan kralieyi grdler ve l
bastlar. Grlt zerine Kral Brian yatak odasna geldi. Kralie dank salar, yal gzleri ve
fkeyle trnaklarn batrm olduu gsn gstererek anlatt:
"Efendim ve kocam, ite uradm saldrnn izlerini grn. Pis emellere kaplan Oddoul bana yaklat
ve tecavz etmek istedi."
Bu yaknmay duyan kral, kan grntsnn de etkisiyle fkeye bouldu, korumanlarna gen keii
yakalamalarn, onu sarayn kapsnda ve kralienin gzleri nnde diri diri yakmalarn buyurdu.
Bu olay duyan Yvern Kilisesi Bapapaz kraln yanna kt ve:
"Kral Brian" dedi, "bu ibret verici olay size hristiyan bir kadnla dinsiz bir kadn arasndaki fark
gstermi olmal. Romal Lucretia dinsiz prenseslerin en iffetlisiydi; oysa kadns bir delikanlnn
isteklerine kar koyamad ve yaad ayba yenilip gitti. (5) Oysa Glamorgane eytanca bir gcn
etkisiyle kudurmu olan bir adamn zorbaca isteklerine kahramanca kar koymutur."
Bu arada, sarayn tutukevine kapatlm olan Oddoul diri diri yaklaca gn bekliyordu. Fakat Tanr
masum birinin harcanmasna raz olmad. Ona, kralienin hizmetilerinden Gudrune adnda bir kzn
grntsnde bir melek gnderdi. Bu melein yardmyla gen adam tutukevinden karp, melein
grntsne brnd hizmetinin odasna getirdi.
Melek gen Oddoul'a yle dedi:
"Seni seviyorum, nk sen cretlisin."
Hizmeti Gudrune'la konutuunu sanan gen Oddoul baklarn indirip yant verdi:
"Ben Tanr'nn yardmyla kralienin isteklerine kar koydum ve eziyetleri gsledim."
Melek sordu:
"Nasl? Yani, kralienin seni sulad eyi yapmadn m?"
"Hayr," dedi Oddoul elini gsne koyarak, "ant ierim ki hayr!"
"Demek ona saldrmadn?"
"Hayr, yapmadm. Byle bir eyi dnmek bile bana dehet verir."
"yleyse, burada ne aryorsun, ahmak adam!" diye bard melek.
Ve arkasndan Oddoul'u kap dar etti. Sokaa ktnda da kafasndan aa bir kova bulak
suyunu boca etti. Gen kei kaarken, bir yandan da yle syleniyordu:
"Ey Tanrm, senin niyet ve dncelerin bazen ne kadar anlalmaz olabiliyor?"
II
BYK DRACO

AZZE PEMBEKIZ'IN KUTSAL EMANETLER


Dindar Brian'n dorudan gelen soyu 900 yllarnda Ksa-Burun Collic ile tkendi. Yerine,
kuzenlerinden biri olan Grkemli Bosco geti ve tahtn gvenceye almak iin tm akrabalarn
ldrtt. Onun soyundan byk kral yetiti.
Bunlardan birincisi Byk Draco sava adam olarak n yapt. Herkesten fazla yenilgi almakla nldr.
Byk komutanlar yenilgilerinin dzenli oluundan belli olurlar. Daha yirmi yandayken yz bin kadar
ky, bucak, kasaba, kent ve niversite yakt. Yakma eylemini dman topraklarnda olduu gibi, ayrt
etmeden kendi lkesinde de srdrd. Bu davran aklamak iin yle derdi:
"Yangnsz bir sava hardalsz bir sosise benzer, tad olmaz."
Adaleti katyd. Rehin ald kyller fidye deyemedikleri zaman onlar bir aaca asar, kazara
kylnn kars gelip balamas iin yalvarrsa, kadn da salarndan atnn kuyruuna balayp
srndrrd. Bir asker gibi sade yaad. Onun zamannda hanedann n azalmad gibi, yenilgilerde
bile Penguenistan'n onurunu yukarda tuttu.
Byk Draco zamannda Azize Pembekz'n kutsal emanetleri Alca adasna getirildi.
Azizenin cenazesi Glgeler Kys'nda iek kokulu bir maaraya gmlmt. Mezarn ilk ziyaret
eden haclar komu kylerdeki gen erkek ve kzlar oldu. Genellikle, iftler halinde akamlar
gelirlerdi, sanki dindar duygular karanlkta ve gzden rakta depreiyordu. Genler azizeye
duyduklar istek dolu ball pek ortala yaymaz, bu kutsal yerde edindikleri izlenimleri uluorta
konumay sevmezlerdi; yalnzca kendi aralarnda fsltlarla Azize Pembekz'n maarasnda nasl bir
ak ve huu yaadklarn konuurlard. Kimi orada dnyay unuttuunu, kimi de maaradan dingin ve
yatm olarak ktn syler, zellikle gen kzlar ilerine nasl bir zevk dolduunu anlatrlard.
te, Alcal bakirenin sonsuzlua kavutuktan sonra datt harikalar byleydi; bu nimetler doan
gnein scak dalgalar gibiydi. Maarann gizemi ho bir koku gibi, ksa srede evreye yayld; iyi
insanlar iin ifa ve rnek oldu; ktler yalan ve karaalmayla insanlar azizenin mezarndan kan
kaynaktan uzaklatrmak istediler ama baaramadlar. Kilise bu ifann yalnzca evredeki genlerle
snrl kalmamas iin nlem ald. Maara evresine yerleen din adamlar burada bir manastr ve
kyda bir otel kurdular. Bylece haclarn akn balad.
Sanki gkyznde kal uzadka Azize Pembekz, mezarn ziyarete gelenlere daha byk ifalar
datr oldu; ksr kadnlar dllendiriyor, gen karlarndan kukulanan yal kocalara yattrc dler
gnderiyor; ktlk, veba ve Kapadokya ejderhalarn lkeden uzak tutuyordu.
Ancak, Kral Collic ve ardllar dneminde lkedeki karklklar srasnda Azize Pembekz'n mezar
ykld, manastr yakld ve din adamlar dald; inanl haclarn ayak izlerinin oluturduu toprak
yolda hasrotu, sprge otu ve deve dikenleri bitti. Bir yzyl boyunca ifal mezarn ziyaretileri
ylanlar, sansarlar ve yarasalar oldu. Sonra bir gn Azize'nin grnts, yakn kylerin birinden
Momordic adnda bir kylnn nne kt:
"Ben Azize Pembekzm," dedi; "tapnam yeniden kurmak iin seni setim. Bu yredeki tm
insanlara haber ver, benim adma ve mezarma sayg gstermez veya adak gndermezlerse,
Penguenistan'a yeni bir ejderha saldrtrm."
En bilgili din adamlar bu grn aratrp, eytann ii deil gerek olduunu saptadlar. Daha
sonraki alarda, Fransa'da Azize Foy ve Azize Catherine de ayn biimde ortaya km ve benzer
eyleri sylemiti.
Manastr restore edildi ve haclar yeniden skn ettiler. Azize Pembekz giderek daha byk
tansklar yaratyordu. Dztabanlk, inme ve karn imesi gibi en kt hastalklar iyi ediyordu.
Mezarn bakclar olan keiler giderek kskanlan bir gnence kavumulard ki, bu kez Azize Kral

Draco'ya grnd. Ona krallnn gkyzndeki koruyucu melei olduunu bildirdi ve kutsal cesedinin
kalntlarn Alca Katedrali'ne tatmasn buyurdu.
Bylece bakirenin pek kokulu kalntlar byk bir ayinle bakent kilisesine gtrld, altn ve sedef
kapl bir sandn iinde sergilendi.
Kilise grevlileri Azize Pembekz'n araclyla gerekletirilen tansklarn defterini dzenli olarak
tuttular.
Hristiyan dinini her zaman savunmak ve yceltmekten geri kalmam olan Byk Draco dindar bir
kral olarak ldnde kiliseye byk bir servet brakt.
III
KRALE CRUCHA
Byk Draco'nun lm byk ykmlarn balangc oldu. Bazlarna gre bunun nedeni ardndan gelen
krallarn zayf oluuydu. Gerekten de, sonraki krallar bu yiit atalarna layk olamadlar.
Olu Chum topald, Penguenistan topraklarn geniletmesini bilemedi. Onun olu, Bolo, dokuz yanda
tahta kmaya hazrlanrken saray korumanlar tarafndan ldrld. Kardei Gun onun yerine
getiinde yedi yandayd ve ynetimi annesi Crucha ele ald.
Kralie Crucha gzel, akll ve bilgili bir kadnd; fakat duygularna sz geirmeyi bilmiyordu.
Saygdeer Talpa anlarnda bu nl kadndan u yle sz ediyordu:
"Kralie Crucha, yznn gzellii ve endamnn uzunluuyla ne Babilli Semiramis, en Amazon Kraliesi
Penthesilee ve ne de Herodias'n kz Salome'den aa kalr deildi. Fakat vcudunda, insanlarn
deiken grlerine gre, gzel veya irkin denilebilecek zellikleri vard. Alnnn iki yannda
boynuzlar vard ve bunlar gr salar altnda saklard; bir gz mavi, br siyaht; Makedonyal
skender gibi boynu sola doru arpkt. Sa elinde alt parmak ve gbeinin altnda kk bir ben
vard.
Yry grkemli ve almlyd. Harcamalarna dikkat ederdi, ama isteklerini aklyla denetleyemezdi.
Birgn, saray ahrlarnda alan yakkl, gen bir seyis grnce bir anda ak oldu ve ordularn
komutanln bu delikanlya verdi. Bu byk kralienin baka bir gzel yan da kilise ve manastrlara,
zellikle Tanr'nn izniyle on drt yldr grev yaptm Beargarden Kilisesi'ne yapt balarn
bolluuydu. Ruhunu balatmak iin o kadar sk ayin yaptrrd ki krallktaki tm kiliselerde yanan
mumlar gkyznn bereketini evketli Crucha'nn zerine yadrrd."
Bu satrlara ve yaptm teki alntlara bakldnda, Saygdeer Talpa'nn Gesta Pinguinorum adl
yaptnn yaznsal ve tarihsel deeri kolayca anlalabilir. Ne yazk ki bu anlar, Zayf Gun'un ardl
Sade Draco'nun saltanatnn nc ylnda kesiliyor. Yaptmn bu blmne geldiimde, byle latif ve
gvenilir bir kaynan yokluuna yazklanyorum.
Bundan sonra gelen iki yzyl boyunca Penguenler kanl bir anariye srklendiler. Tm sanatlar yok
oldu. Genel bilgisizliin ortasnda, kiliselerine kapanan din adamlar kendilerini renime verdiler ve
byk bir abayla Kutsal Yaztlar kopya etmeyi srdrdler. Parmen kd az bulunduu iin,
elyazma eski kitaplar kazyp kutsal szleri bunlarn zerine yazyorlard. Bylece, Penguen
topraklarnda ncillerin bir gl aacnn filizleri gibi bollat grld.
Aziz Benoit tarikatndan Penguen Ermold adnda bir kei drt bin elyazmas kitab tek bana
silerek Aziz Jean incilini drt bin kez yazmay baard. Bu sayede eski alarn iir ve konuma
bayaptlarnn byk ounluu yok oldu. Tarihilerin dnde olduu bir kanya gre, Ortaa'da
yazn ve kltrn sna Penguen manastrlaryd.

Penguenler ile Foklar arasndaki Yzyl Savalar yine bu an sonlarna raslar. Bu savalarn gerek
nedenlerini bilmek zordur; kaynak eksik olduu iin deil, tersine ok olduu iin. Fok tarihilerin
savlar her bakmdan Penguen tarihilerinkiyle eliiyor. stelik, Penguen tarihilerin kendi aralarnda
da elikiler var, tpk fok tarihileri arasnda olduu gibi. Birbiriyle uyuan iki tarihi buldum, ama
biri tekinden kopya etmi. Ama bir ey kesin: toplu kymlar, yakp ykmalar, rza gemeler ve
yamalar hi aralksz srdrlm.
Karayazl kral IX. Bosco zamannda bir ara kralln sonu gelmi gibiydi. Alt yz byk gemiden
oluan bir Fok filosunun Alca nlerinde grnd haber alnnca, bapiskopos bir geit ayini
yaplmasn buyurdu. Rahipler kurulu, seilmi yarglar, parlamento yeleri ve niversite retim
yeleri kiliseye gelip Azize Pembekz'n sandn aldlar, halk da pelerine katp ilahiler syleyerek
kent iinde dolatrdlar. Ancak, Penguenistan'n koruyucu meleini yardma armak bounayd;
Foklar kenti hem karadan, hem de denizden kuattlar ve sonra ani bir saldryla ele geirdiler.
gn gece boyunca, alkanln verdii bir aldrmazlkla ldrdler, yamaladlar, rza getiler ve
her yeri atee verdiler.
Bu uzun karanlk a boyunca Penguenistan'da din duygusunun hi bozulmadan kaldn hayranlkla
izliyoruz. Sufilerin ayartamad ruhlarda gerein grkemi gzleri kamatryordu. nanlarn topluca
gelimesi byle aklanabilir. Ayrca, kilise inanllarn bu mutlu birliini srdrmek iin pratik bir yol
bulmutu: Farkl dnen bir Penguen olursa hemen atete yaklyordu.
IV
TARH: JOHANNES TALPA
Kral Gun zamannda, Beargarden Manastr'na on bir yanda girmi ve bir daha mr boyunca oradan
dar adm atmam olan rahip Johannes Talpa on iki ciltlik ve Latince yazlm De Gestis Pinguinorum
adl nl yaptn yaynlad.
Beargarden Manastr'nn duvarlar yaln bir dan tepesinde kurulmutu. evrede ba bulutlarla
kapl tepelerden baka bir ey grlmezdi.
Johannes Talpa De Gestis Pinguinorum kitabn yazmaya baladnda oktan yalanmt. yi yrekli
rahip bu konuda bizi kitabnda uyaryor: "Bamda oktan beri sar sa kalmad, kafatasm bayan
Penguenlerin zenle kullanr olduu tmsek aynalara benzemeye balad. Zaten ksa olan boyum artk
kambur olup daha da ufald. Beyaz sakalm yalnzca gsm scak tutmaya yaryor."
Talpa ho ve saf bir deyile yaamndan baz kesitler ve zyapsndan ipular veriyor. "Soylu bir
ailenin daha doutan din yoluna adanm bir ocuu olarak dodum, bana dilbilgisi ve mzik retildi.
Ad Amicus olan, fakat gerekte Inimicus (6) olmas gereken disiplinli bir hocadan okumay rendim.
Harfleri doru okuyamadm zaman elindeki sopay yle iddetle kullanrd ki, abeceyi kzl harflerle
kaba etlerime yazmtr diyebilirim."
Sonra, Talpa ehvete olan doal eiliminden sz ediyor. te baz arpc satrlar: "Genliimde
uyanan istekler o kadar iddetliydi ki ormann iindeki serin havada bile kazanda bouluyor gibi
olurdum. Kadnlardan kayordum, ama bouna! nk en basit bir ngrak veya ienin biimi bana
hemen onlar anmsatyordu."
O anlarn yazarken, lkede hem i, hem de d sava yaanyordu. Manastr Foklara kar korumak
zere gelen Crucha'nn askerleri o blgeye iyice yerletiler, dman gzlemek iin duvarlarda
delikler atlar, sapan mermisi yapmak iin atdaki kurunlar erittiler. Geceleri manastr avlusunda
ate yakp, am dallarndan yonttuklar ilerde koca srlar evirme yapyorlard. Sonra da, atein

evresinde ya ve reine kokan ar bir havada oturup flar dolusu arab deviriyorlard. arklar,
svgleri, bartlar arasnda sabah anlarnn sesi duyulmaz oluyordu.
Sonunda, Foklar yaln uurumlar ap manastr kuattlar. Bunlar kuzeyden gelen bakr zrhl, bakr
silahl savalard. Kayalk yamalara yz elli kula uzunluunda merdivenler dayyorlar, baz geceler
frtnada, bu merdivenler zerlerindeki insan ve bakr ykn ekemeyip kaynca, Foklar salkm gibi
uuruma yuvarlanp kayboluyorlard. Karanln iinden dalga dalga ykselen lklar arasnda saldr
yeniden balyordu. Penguenler duvarn zerinden boalttklar kzgn ziftle saldrganlar ra gibi
yakyorlard. Foklar altm kez saldrp altm kez geri pskrtldler.
Manastr kuatmas onuncu ayna girmiti ki, kutsal Epifanya gn vadide bulduklar bir oban onlara
gizli bir patikann yerini gsterdi. Bu patikadan daa trmanp manastrn mahzenlerine ulatlar,
dehliz ve mutfaklardan geip tapnaa, kitapla, ile odalarna, amarhane, yemekhane ve
yatakhanelere girdiler. Yaplar atee verdiler, yamaladlar, yana ve cinsiyetine bakmadan
grdkleri tm Penguenleri kltan geirdiler. Neye uradklarn aran Penguenler silahlarna
davrandlar; onlar karanlkta aknlkla birbirlerine saldrrken, Foklar aralarnda talan kavgas
yapyorlard; kutsal vazolar, buhurdanlklar, amdanlar, yaldzl kaftanlar, sandklar, altn halar ve
mcevherler balta darbeleri arasnda paylalyordu.
Havada genizleri yakan bir yanm et kokusu vard; lenlerin lklar alevler ve ken atlar
arasndan ykselirken, yzlerce kei, il yavrusu gibi kayor ve uurumdan aa vadiye
uuyorlard. Oysa bu srada, Johannes Talpa kitabn yazyordu. Crucha'nn askerleri hemen kam,
stelik Foklar yanan yaplarn iinde tutmak iin manastrn tm klarn kayalarla rtmlerdi.
Ayrca, am aalarnn gvdelerini koba gibi kullanp manastr duvarlarn ierdekilerin zerine
ykmak iin ykleniyorlard. Ate iindeki kalaslar byk bir grltyle kyor, alt yz askerin
birlikte yklendii koba darbeleri altnda duvarlar devriliyordu. Sonunda, zengin ve berkitilmi
manastrdan Johannes Talpa'nn odasnn dnda ayakta bir ey kalmad. Yal tarihi hl yazmay
srdryordu.
Bu kadar yksek bir grev bilincinin, ann olaylarn aktarmaya alan bir tarihi iin ar olduu
dnlebilir. nsan ne kadar dalgn ve aldrmaz olursa olsun, evresinde olup bitenlerin etkilerini
duyumsar. Ben Johannes Talpa'nn ulusal kitaplktaki zgn elyazmasn inceledim. El yazs ar
derecede okunaksz, satrlar dz bir izgi izleyecekleri yerde her yne kayor, birbirlerine arpp
karyorlar. Harfler o kadar kt yazlm ki onlar yalnzca birbirinden deil, kt zerindeki
mrekkep lekelerinden bile ayrt edebilmek olanaksz. Bu paha biilmez sayfalar yazldklar ann
dehetini byle yanstyorlar. Onlar okuyabilmek ok zor. Buna karn, Beargardenli yal rahibin
deyii hibir duygu izi tamyor. De Gestis Pinguinorum'un deyii yaln, ciddi ve bazen kurulua
varacak kadar ayrntl. Yazar pek ender dncesini belirtmi olmakla birlikte, bunlar ou kez
doru.
V
SANAT: LKEL PENGUEN RESMLER
Penguen eletirmenlere gre, Penguen sanat daha balangcnda gl ve ho bir zgnlk tamakta,
ilk yaptlarn zarafeti ve zeka zellikleri baka hibir ekolde bulunmamaktadr. te yandan, Fok
eletirmenlerse Penguen ressamlarn hep Fok ustalar tarafndan eitilip gelitirildiklerini ileri
srerler. Bu konuda karar vermek zordur, nk Penguen ulusu kendi ilkel ressamlarnn yaptlarn
incelemeye frsat bulamadan ok nce, hepsini yok etmitir.

Bu kayba ne kadar zlsek yeridir. Ben kendi hesabma, eski Penguen tarihine ve ilkellere hayran biri
olarak, ok hayflanyorum.
Bu yaptlar pek hoturlar. Hepsi de birbirine benzer demek istemiyorum, bu doru olmaz; fakat tm
ekollerde grlen ortak ynleri, oturtmu olduklar ve hi vazgeemedikleri baz teknikleri vardr.
Penguen ilkel ressamlar hakknda bir dnceye varabilmek iin talyan, Felemenk, Alman ilkellerine,
veya hepsinden daha stn olan Fransz ilkellerine bakmak yeterlidir. (Sayn Msy Gruyer'in dedii
gibi, bunlardaki mantk daha salamdr, nk mantk Franszlarn zelliidir.) rnein, 1904'de
Marsan Galerisi'nde alan Fransz ilkeller sergisinde IV. Henri ve Balois Hanedan'nn sonlarndan
kalma ok sayda kk resim bulunuyordu.
ok geziye ktm ve Eyck kardeler, Memling, Rogier van der Weyden, d'Ambrogio, Lorenzetti ve
eski Umbria'l ustalarn tablolarn grdm. Ama, aradm ne Bruges'de, ne de Kln, Siena veya
Perugia'da bulabildim. Sonunda bundan on yl kadar nce ziyaret ettiim kk Arezzo kasabasnda
aradm buldum ve naif resme olan merakm bilince eriti. O yokluk ve yalnlk yllarnda, gn boyu
kapal tutulan belediye mzelerinin kaplar turistler iin her saatte alabiliyordu. Bir akam, yarm
liret karlnda yal bir kadnn tuttuu amdan nda dklen Arezzo mzesini geziyordum ve
orada, Margaritone'un Aziz Francis tablosunu grnce gzlerimden yalar dkld. ok duygulandm;
o gnden beri Arezzolu Margaritone benim iin en deerli ilkel ressam oldu.
Dier ilkel Penguenlerin resimlerini hep bu ustann yaptlaryla kyaslayarak deerlendiririm. yleyse,
burada biraz durup Margaritone'un resmindeki genel zelliklere biraz dikkat ve ayrntl olarak
eilirsem, hogryle karlanmaldr.
Ondan gnmze be veya alt tablo kald. Bayapt saylan ve Londra National Gallery'de bulunan
resminde, bir taht zerinde oturan Meryem ve kucanda bebek sa grlyor. Bu resme bakldnda
ilk gze arpan oranszlktr. Gvdenin boyundan ayaklara kadar uzunluu kafa uzunluunun yaklak
iki katdr; bu nedenle renkleri tm saflyla kullanyordu. Bylece, renk uyumundan ok, bir renk
canll ortaya kyor. Meryem ve ocuunun yanaklarnn kzarkln vermek iin, yal ustann her
yze kondurduu iki krmz daire o kadar mkemmel ki sanki pergelle izilmiler.
18. yzyl eletirmenlerinden Rahip Lauzi bu yaptlara kmsemeyle bakyor: "Bunlar kaba ve
deersiz iziktirmeler. O zavall alarda ne izim, ne de resim biliyorlard." O ve br pudral
bilginlerin ortak gr buydu. Ama, byk Margaritone ve adalar ksa sre sonra bu acmasz
aa grmenin acsn kardlar. 19. yzylda ngiltere'nin dindar kasabalarnda ve kr evlerinde kuzu
gibi kvrck sal bir sr kk Samuel ve St. Jean dodu; bunlar 1840 ile 1850 arasnda gzlkl
bilginler olarak yetitiler ve sonra ilkel resmi gerek yerine oturttular.
Rafaello ncesi dnemin saygn kuramcs Sir James Tuckett hi kimseden ekinmeden, National
Gallery'deki o tabloyu Hristiyan sanatnn bayaptlar arasna koyuveriyor: "Meryem'in ban," diyor
Sir James, "tm bedenin te biri byklkte izerek yal usta bakanlarn dikkatini insan bedeninin
en yce ksmlarna, zellikle ruhu yanstan organ olarak bilinen gzlere younlatrmak istiyor. Bu
resimde renklerle izgiler, lksel ve gizemli bir izlenim brakmak iin, adeta elbirlii ediyorlar.
Yanaklarn kzarkl tenin doal rengini vermek deil, daha ok Meryem ve ocuun yznde cennetin
gllerini yanstmak iindir."
Byle bir eletiri inceledii yaptn gzelliini de yanstyor; hele Edinburglu dinsel sanat uzman Mac
Silly bu ilkel tablonun insanda brakt izlenimi daha duyarl ve daha derin anlatmaktadr:
"Margaritone'un madonnas sanatn ze ulama amacn baaryor; tabloyu grenlere saflk ve
masumluk duygular esinliyor, onlar kk ocuklara dntryor. Bu o kadar gerek ki, altml
yama geldiim halde, onu saat aralksz seyrettiimde birden kucakta bir bebek gibi oldum. Bir
arabayla Trafalgar Alan'ndan geerken, gzlk klfm bir ngrak gibi sallyor ve glckler

datyordum. Sonra, kaldm pansiyondaki hizmeti yemeimi getirdiinde, bir yandaki ocuklarn
muzipliiyle, kaklar dolusu orbay kulamdan ieri dktm."
"Bir sanat yaptnn yetkinlii," diye ekliyor Mac Silly, "ite bu tr etkileriyle anlalabilir."
Vasari'nin aktardna gre, Margaritone yetmi yanda "yeni bir sanat anlaynn doduuna ve yeni
sanatlara payeler verildiini grdne piman" olarak ld. evirdiim bu alnt, Sir James
Tuckett'in kitabndaki en keyifli sayfalara esin vermi gibidir. Nitekim, Sanat Deerlendirme Elkitab
adndaki bu yapt tm Rafael ncesi dnem merakllar ezbere bilirler. Kitabn bu gzel blmlerinden
bir alnty buraya aktaryorum. Filistin peygamberlerinden bu yana, bundan daha gzel satrlar
yazlmad genel kabul grmektedir.
MARGARITONE'UN DLEM
Margaritone, omuzlarnda almasnn ve yllarn ykyle, kente yeni gelmi gen bir ressamn iliini
grmeye gitmiti. Orada henz boyas kurumam bir Meryem tablosu grd; resim kat ve ciddi
olmasna karn, oranlardaki belli bir gereklik ve eytanca bir k-glge oyunu sayesinde, boyutlu
ve soluk alyor gibiydi. Bu resme bakmakta olan Arezzo'nun saf ve ulu iisi, birden resim sanatnn
geleceini dehet iinde grd.
Elini alnna gtrerek mrldand:
"Bu tablo bana ne byk utanlar mutuluyor! Bunda, ruhlar resmeden ve gklere ulama istei
esinleyen Hristiyan sanatnn feci sonunu gryorum. Gelecekteki ressamlar, bunun gibi bir duvar
veya pano zerine bedenimize biim veren maddeyi resmetmekle kalmayacaklar; onu kutsayp gklere
karacaklar. Bunlar figrlerini etten kemikten yaplm gerek insanlar gibi tehlikeli bir biimde
giydirecekler. Azize Magdelena'nn gsleri belli olacak, Azize Martha'nn gbei, Azize
Barbara'nn bacaklar ve Azize Agnes'in kalalar sezilecek. Aziz Sebastian'n yz yakkl
resmedilecek, Aziz George'un zrhnn altnda kasl bedeni ve erkeklik organ belli olacak. Tm
havariler, rahipler, dinbilimciler ve hatta Tanr sradan insan, yani sizin bizim gibi gsterilecek;
melekler gizemli, kark anlaml ve i gcklayan bir gzellie sahip olacaklar. Bu grntlerin hangisi
sizde gklere zlem uyandrabilir? Hibiri; ama onlara bakarken bu dnya yaratklarnn zevkine
varmay reneceksiniz. Bu ressamlar saygsz araylarn nereye kadar m srdrecekler? Hibir
yerde durmayacaklar; erkek ve kadnlar Roma fresklerindeki pagan tanrlar gibi plak gstermeye
kadar gidecekler. Eskiden dinsel sanat vard; imdi bir de dinsiz sanat olacak, ama hangisinin daha
gnahkar olduu belli olmayacak.
"te dur, eytan!" diye bard yal usta.
nk, bir bilici dlemindeymi gibi, velileri ve azizleri zgn sporculara dntrm bir dnya
gryordu; iekler arasnda , ince tl giysiler iindeki perilerin eliinde keman alan Apollolar,
mersin aalarnn glgesinde sere serpe uzanan Vensler ve gn yamurlarna vcutlarn aan
Danaeler gryordu. Bir tapnan stunlarnn altnda, kentsoylular, sarn kibar kadnlar,
mzisyenler, uaklar, zenciler, kpek ve papaanlar arasnda Hazreti sa grlyordu. Bir yumak gibi
birbirine dolanm kol ve bacaklar, alm melek kanatlar, rzgrda uan etekler, amatal sa doum
gnleri, zengin ve besili azizler, tumturakl armha gerilmeler... Artk gzlerinin nnden her ey
geiyordu: Catherine, Barbara ve Agnes adl azizeler gerdan ak srma kadifeli giysileri ve inci
kolyeleriyle kentsoylularla yaryordu; onlar, gller saan Auroreler, rmak kylarnda plak
yakalanm Dianalar ve Nemfalar izliyordu.
Ve byk Margaritone dnde Rnesans ve Bologna okullarnn geliini haber alarak dehet iinde
son nefesini verdi.

VI
EDEBYAT: MARBODE
Elimizde 15. yzyl Penguen yaznnn deerli bir yapt bulunuyor. Bu kitap, Saint-Benoit tarikatndan
olan ve ozan Virgilius'a hayran olduunu syleyen rahip Marbode'un cehenneme yapt bir yolculuu
anlatyor. yi bir Latinceyle yazlm olan kitap Bay Clos des Lunes tarafndan gn na karld.
Burada ilk kez Franszca evirisini veriyoruz. Yurttalarma, ortaa Latince yaznnda ok raslanan
bir yazn trnn yeni bir rneini sunarak bir hizmet yaptma inanyorum. Buna yakn trden
yaptlar arasnda, Dante Alighieri'nin "Tanrsal Komedya"snn yansra, Aziz Brendan'n Yolculuu,
Elbric'in Dlemi, ve Aziz Patrice'in Araf Gezisi saylabilir.
Bu izlek zerine yazlm yaptlar arasnda Marbode'un yapt daha yeni, ama tuhaf ynleriyle
brlerinden hi de geri kalmyor.
MARBODE'UN CEHENNEME N
sa'nn diriliinin bin drt yz elli nc ylnda, ha dmanlarnn Helena ve Constantin'in sevgili
kentini ele geirmesinden birka gn nce, bana yani ben yoksul Karde Morbode'a, hi kimsenin
grp iitmedii eyleri grp iitme olana verildi. Bu grdklerimin sadk bir yksn kaleme
aldm; insan mr ksadr ve benimle birlikte yok olmalarn istemiyorum.
Szn ettiim yln mays aynda, ikindi duas saatlerinde, Corrigan Manastr'nn yaban glleriyle
evrili havuzunun yannda ta bir sraya oturmu, hep yaptm gibi, ok sevdiim ozan Virgilius'un
toprak, krsal yaam ve obanlar zerine yazd gzel dizeleri okuyordum. Akam kzl cppesinin
eteklerini manastrn kemerlerine asyordu ve ben, dudaklarmda titrek bir sesle Fenikeli Didon'un
cehennemin yaban mersinleri altnda henz taze yarasyla srndn mrldanyordum. O srada,
Hilaire Karde ve arkasnda kapc Jacinthe Karde yanmdan getiler.
Esin perilerinin douundan nceki barbar alarda bym olan Hilaire Karde, eski an bilge
szlerinden anlamazd ama Mantoval'nn dizeleri beyninde bir an iin bir zeka parlts uyandrd.
"Marbode Karde," dedi bana, "byle gsnz iirip gzlerinizi baygnlatrp mrldandnz
dizeler, sabah akam elinizden drmediiniz u Eneide adl kitapta m yazyor?"
Ona Virgilus'un dizelerinde Anchise'in olunun Didon'u aalar arasnda byle bir ay gibi nasl
grdn anlattm.
"Marbode Karde," dedi Hilaire, "Virgilius'un her konuda bilge ve derin szler ettiinden eminim.
Fakat, bence Syracuse flt ile besteledii arklar ok daha gzel; o kadar derin bir felsefe
sunuyorlar ki insann gzleri kamayor."
"Ama dikkatli olun sayn pederim," diye sze kart Jacinthe Karde. "Virgilius eytanlarn
yardmyla tansklar yaratan bir bycyd. Bir keresinde Napoli'de bir da delmi, tm hasta atlar
iyiletiren tuntan bir at yapmt. l ruhlarla konuurdu; talya'nn bir kentinde onun lleri
gstermekte kulland ayna hl sergilenir. Oysa, bir kadn bu bycy kandrd. Napolili bir nedime
Virgilus'u, pencereden erzak kartmakta kulland bir sepete binerek yanna gelmeye ard; sonra
da onu btn gece sepetin iinde darda brakt."
Hilaire Karde bu szleri duymam gibi szn srdrd:
"Virgilius bir peygamberdir; hem de yle gldr ki kutsal denekli Sibylleler, Kral Priamos'un kz
veya gelecek tansklar syleyen Atinal Platon bile onunla yaramaz. rnein, Syracuse arklarnn
drdncsnde sa Efendimizin douunu, sanki gklerde yazlm bir dille haber veriyor.

renciliim srasnda, jam redit et virgo (7) dizesini ilk kez okuduumda sonsuz bir hazza
kapldm anmsyorum; ama ayn zamanda derin bir ac duydum, nk insan dudaklarndan kabilen
en gzel arknn yazar olan ve gelecei grebilen bu adamn Tanr'nn iyiliinden sonsuza dek yoksun
olarak cehennem karanlnda dinsizler arasnda bulunduunu dndm. Bu ac dnce, ders
alrken, dua ederken veya gnlk ilerimi yaparken beni hi brakmad. Virgilus'un Tanr'y
grebilmekten yoksun olduunu ve belki de cehennemliklerle ayn yazgs paylatn dndke
neem, rahatm kayordu; yle ki baz gnler ellerimi ge kaldrp yakaryordum:
'Bana ak eyle, Tanrm, meleklerin gkyznde syledii gzellikteki arklar yeryznde syleyen
adamn sonu ne oldu?'
Bu huzursuzluum birka yl srd, ta ki eski bir kitapta byk havari Aziz Paul'n Napoli'ye
gittiinde ozanlar prensinin mezarna urayp onu kutsadn okudum. O zaman, mparator Trajan
gibi Virgilus'un da cennete kabul edildiine inanr oldum. Buna siz inanmayabilirsiniz, fakat bunu
dnmek beni mutlu ediyor."
Bunu dedikten sonra, yal Hilaire bana iyi geceler dileyip Jacinthe Kardele birlikte yanmdan
uzaklat.
Yeniden sevgili ozanmn dizelerine dndm. Elimde kitap, Eros'un kuytu ormanlarda kovalayp gnl
ars ektirdii insanlar dnrken yava yava yldzlarn yansmalar nmdeki yaban gllerinin
arasndaki emenin sularna kart. Birden, klar, kokular ve gklerin sessizlii yok oldu. Bulut ve
yamurla ykl dev bir kasrga grltyle karma kt, beni kucaklayp bir saman p gibi havaya
kaldrd; birka gn ve geceye bedel bir gecede krlarn, kentlerin, rmaklarn ve dalarn zerinde
dolatrd. Sonra, frtna dindiinde kendimi doduum yerden ok uzaklarda, selviler arasnda bir
vadide oturur buldum. O zaman, hrn gzellikte bir kadn yanma yaklat. Sol elini omzuma koyup
sa eliyle nmdeki sk yaprakl bir mee aacn gsterdi:
"Bak!" dedi bana.
O anda kutsal Averne Orman'n koruyan Sibylle'i tandm ve parmann gsterdii aacn dallar
arasnda, gzel Proserpine'in (8) ok sevdii altn dal grdm.
Ayaa kalkp haykrdm:
"Demek byle, ey bilici bakire, ne istediimi bildin. Bana, kimsenin sahip olmadka ller vadisine
giremeyecei byl dal gsterdin. u gerek ki yllardr Virgilus'un ruhuyla konuabilme isteiyle
yanyordum."
Bunu dedikten sonra aacn gvdesinden kutsal dal kopardm ve beni sonunda Styx rmana
gtrecek olan dumanl yardan aa atladm. Proserpine'e adanm altn dal gren Charon beni
gcrdayan kayna bindirdi; ller kysna vardmda beni kafal Cerbere kpeinin havlaylar
karlad. Ona bir ta atyormu gibi yapnca uursuz yaratk yuvasna kat. Bir yanmdaki sazlarn
arasndan tatl gn nda, gzlerini amakla kapamalar bir olan bebeklerin sesi geliyordu, te yanda
karanlk bir maarann dibinde Minos lmlleri sorguya ekiyordu. Aka kurban gidenlerin szland
mersin aac ormanna daldm; orada Phedre, Procris, zgn Eriphyle, Evadne, Pasiphae, Laodamie ve
Cenis'i, Fenikeli Didon'u grebiliyordum; sonra, savata len yiitlere ayrlm olan barutlu tarlalara
girdim. Oradan iki yol ayrlyordu: Soldaki dinsizlerin dinlendii Tatar l'ne, sadaki Elysee
bahesiyle Tanra Dis'in kkne gidiyordu. Altn dal tanrann kapsna astktan sonra, krmz
kta yzen sevimli bir dzle geldim. Orada, dnr ve ozanlar ciddi birer yzle aralarnda
konuuyorlard. imenlerde esin perileri korolar oluturmutu. Yal Homeros elinde kaba bir sazla
ark sylyordu. Gzleri kapalyd, ama dudaklar tanrsal klarla kmldyordu. Orada Solon,
Democritos ve Pythagore genlerin oyunlarn seyrediyorlard. Yal bir defne aacnn dallar
arasndan Hesiode, Orphee, dnceli Euripides ve erkeksi Sappho'yu grdm. Geip gittim, tede
serin bir dere kysnda oturan ozan Horace, Varius, Gallus ve Lycoris'i grp tandm. Biraz

gerilerinde, koyu bir prnal aacnn gvdesine yaslanm, dnceli gzlerle ormana bakan Virgilius
duruyordu. Uzun ince boylu, hl gne yan teni ve salnda olduu gibi dehasn saklayan kaba bir
grn vard. Onu derin bir saygyla selamladm, ama uzun sre dilim tutuldu.
Sonra, grtlamdan ses kabilecek duruma geldiimde:
"Ey sen, esin perilerinin sevgilisi, Latin adnn gururu Virgilius," diye haykrdm, "ben gzellii seninle
duydum; seninle tanrlarn masasna ve tanralarn yatak odalarna konuk oldum. Deersiz bir
hayrannn vglerini iit"
"Ayaa kalk, yabanc," dedi tanrsal ozan. "Bu sonsuz akamda, gvdenin ayrda brakt glgeden,
senin canl biri olduunu anlyorum. Bu yerlere zamanndan nce gelen ilk lml sen deilsin. Geri,
lmllerle ilikiler pek zor kuruluyor. ama, beni vmeyi brak, vglerden holanmyorum; nn kaba
grlts hep kulaklarm trmalamtr. Bu yzden, botagezerler ve merakllarca pek tanndm
Roma'dan kap ok sevdiim Parthenope'un yalnzlnda altm. Ayrca, vglerinin tadna
varabilmem iin, senin andaki insanlarn dizelerimi anladndan emin olmak isterdim. Syle,
kimsin?"
"Benim adm Marbode, Alca lkesindenim. Corrigan Manastr'nda yetitim. Gece ve gndz senin
iirlerini okurum. Cehenneme seni grmek iin indim: senin sonunun ne olduunu merak eder dururdum.
Dnya zerinde, dinbilimciler bu konuda dnde deiller. Bir blm, puta taplan bir ada
yaadn iin, byk olaslkla atete yanmakta olduunu ileri sryor. Daha dnceli bir blm,
ller hakknda sylenen her eyin belirsiz ve ounlukla yalan olduunu bildikleri iin, gr
belirtmiyor; en akll diyemiyeceim baa bir blmyse, Sicilyal esin perilerini honut ettiin ve
gklerden yeni bir doumu haber verdiin iin, tpk mparator Trajan gibi, Hristiyanlarn sonsuz
mutluluk cennetine kabul edildiini dnyor.
"Grdn gibi, bu doru deil," dedi ozan glmseyerek.
"Gerekten, ey Virgilius, seni yiitler ve bilgeler arasnda, kendi betimlediin Elysee krlarnda
buldum. Demek ki, dnyada sylenenlerin tersine, gkyznden kimse gelip seni yanna almad, yle
mi?"
Virgilius bir sre suskun kaldktan sonra yle dedi:
"Bak, senden hibir ey saklamyacam. O beni ard; haberci olarak sade bir adam gelip O'nun
beni beklediini, kendi yntemlerini pek bilmemekle birlikte, bilicilik ieren dizeler yazdm iin, bu
yeni mezhebin yoldalar arasnda bana yer ayrdn bildirdi. Ama, ben ary kabul etmedim; yerimi
deitirmeye hi isteim yoktu. Yunanllarn Elysee ayrlarna olan dknl veya Proserpine'e
annesini unutturan o zevkleri kmsediimden deil. Ben Eneide'de sylediklerime kendim bile fazla
inanmadm. Yalnzca, dnrler ve fizikilerden rendiklerimle gelecei biraz kestirebildim.
Cehennemde yaam olduka skntl; sanki orada deilmisin gibi, ne zevk, ne de ac duyabiliyorsun.
Ayrca, buradaki akam lmllerin sana bitikleri biimde sryor. Ama, yine de burada kalmay
yeliyorum."
"Fakat, ey Virgilius, hangi nedenle bu ary geri evirdin?"
"ok neden gsterdim. Tanrnn habercisine, bana gsterilen onura layk olmadm, dizelerime benim
amalamadm yorumlar getirildiini syledim. Gerekten, drdnc arkmda atalarmn dinine
ihanet etmedim. Ancak bilgisiz yahudiler, Sibylle bilicilerinin ngrd altn bir an geri geleceini
syleyen arkm, barbar bir tanrdan yana yorumladlar. Bu nedenle, yanllkla bana ayrlan ve hakkm
olmayan bir yeri kabul edemeyeceimi syledim. Sonra, deiik huy ve zevklerimin gklerin yeni
grenekleriyle uyumayacan ima ettim. Bu haberci adama yle dedim:
'Ben geimsiz biri deilim; salmda yumuak ve rahat bir zyapm vard. Alkanlklarm sade diye
benim cimri olduumdan kukulandlar, ama sahip olduklarm kendime saklamadm; kitaplm herkese
akt ve Euripides'in u sz bana hep yol gsterdi: 'Dostlar arasnda her ey ortaktr.' vgler

bana yneltildiinde ne kadar rahatsz oluyorsam, Varius veya Macer'e gittiimde o kadar mutlu
oluyordum. Ama, ben aslnda kaba ve yabanl biriyim, hayvanlar arasnda daha rahat ediyordum; onlar
incelemeye ok emek verdim. Onlara o kadar zen gsteriyordum ki, pek haksz olmasa da, iyi bir
baytar saylyordum. Bana sylendiine gre, sizin mezhebinizde insanlara lmsz bir ruh verilmi
ama hayvanlar bundan yoksun braklm; eer byleyse aklnzdan kuku duyarm. Koyun srlerini ve
onlarn obanlarn daha ok severim. Ama sizler bunu ho karlamyorsunuz. Tm davranlarm u
zdeyie gre ayarlardm: Hibir ey fazla deil. Zayf salmn yansra, felsefem de bana her
eyde ll olmay retiyor. Obur deilim; bir marul, birka zeytin tanesi ve bir damla Falerne
arab tm yemeim olurdu. Yabanc kadnlarn yatan paylarken de llydm; tavernada zil alp
oynayan Suriyeli kz seyretmek iin ge saatlere kadar kalmazdm. Ama, isteklerimi denetim altnda
tuttuysam bundan holandm ve istenli olduum iindi; zevkten korkmak ve ehvetten kamak
bence doaya yaplacak en byk saygszlktr. Bana denildiine gre, sizin mezhebinizdeki baz din
adamlar yaamlar boyunca oru tutuyor, kadnlardan kayor ve gereksiz bir takm eziyetler
ekiyorlarm. Bu tutucu adamlarla ssz bir yolda karlamaktan korkarm. Bir ozandan belli bir
fiziksel ve ahlaksal retiye sk skya bal kalmasn istemeyin; zaten ben Romalym ve Romallar,
Yunanllar gibi derin ahlak muhasebesi yapmazlar; bir felsefeyi benimsiyorlarsa bundan pratik bir
yarar saladklar iindir. Benim evremde saygn bir ad olan Siron bana Epicure dizgesini retti,
beni bo tasalardan ve dinin bilgisiz insanlara benimsettii katlklardan kurtard. Zenon'dan
kanlmaz aclara katlanabilmeyi rendim; Pythagore'un insan ve hayvan ruhlar konusundaki
dncelerini benimsedim, nk her ikisi de tanrsal bir zden geliyor; bu da kendimize utanmadan
veya byklenmeden bakabilmemizi salar. skenderiyelilerden Dnya'nn nce sv olduunu, sonra
Neree yeraltndaki nemli kuyulara ekildike katlatn rendim; daha sonra br varlklarn
srayla olutuunu, bulutlardan dklen yamurlarn sessiz ormanlar beslediini, ad konmam
dalarda tek tk hayvanlarn ortaya ktn rendim. Aristarque'n ve Samos'un rencisi olan ben,
sizin Suriye llerindeki devecilere gre olan yaratl inancnza alamam. Hem zaten, dostlarm,
atalarm, ustalarm ve kendi tanrlarm arasnda olmayacaksam, sizin sonsuz cennetinizde ne yaparm?
Ben Rhea'nn anl olunu, Eneadelarn anas tatl gll Vens', Pan', gen Dryadelar, Sylvainleri
ve Egle'nin krmz dutla yzn boyad yal Silene'i grebilmek isterim.'
"te, o haberciye Jupiter'in ardlna bu gerekeleri iletmesini syledim."
"Peki, ey ulu glge, o zamandan beri baka haber gelmedi mi?"
"Hi haber almadm."
"Senin yokluunda, Virgilius, ozanla yetiniyorlar: Commodien, Prudence ve Fortunat; her de
dilbilgisi ve iir sanatnn bilinmedii karanlk gnlerde dodular. Fakat, syle bana, ey Mantoval,
arsn geri evirdiin Tanr'dan baka haber almadn m?"
"Hayr, hi anmsamyorum."
"Az nce sz ettiin, bu yerlere inen ilk lml kimdi peki?"
"Haa, anmsadm. Belki birbuuk yzyl kadar nce (glgelerin gn ve yllar sayabilmesi zordur),
dlemlerim tuhaf bir yabanc tarafndan blnd. Styx rma kysndaki mor aalarn altnda
yrrken karma buradakilere benzemeyen, daha koyu bir glge dikildi: Onun canl olduunu
anlamtm. Uzun boylu, zayf, kanca burunlu, sivri eneli ve avurtlar kk bir adamd; kara
gzlerinde kvlcmlar vard; krmz takkesini kemikli akaklarna kadar ekmiti. inde kemiklerin
ucu belli olan dar ve uzun giysisi topuklarna kadar iniyordu. Beni saygyla selamlad, ama grnnde
yabanl bir byklenme vard. Benimle, kutsal Julius Cesar'n ordularnda bolca bulunan Galyal
Franszlarn dilinden farkl ve daha anlalmaz bir dille konutu. Anlayabildiim kadaryla, Fesules
yaknlarnda, Arnus kysnda, Sylla'nn kurmu olduu bir kolonide domu ve servete kavumu.
Zamannda kentin tm onur sanlarn alm ama meclis, valyeler ve halk arasnda kanl anlamazlklar

knca yeniden istekle kavgaya katlm. Sonra yenilmi ve uzun bir srgne gnderilmi. Onun
anlatt talya, benim genliimdekinden ok daha geimsiz ve kavgac olmu, yeni bir Augustus'u
bekler olmular. Onun dertlerini dinlerken, vaktiyle benim ektiim skntlar dnp ona acdm.
Hrsl ruhu ve kafasndaki geni dlemlerle yerinde duramyordu, ama ne yazk ki kabal ve
bilgisizliiyle barbarln bir temsilcisi gibiydi. iir, bilim veya Yunanca bilmiyordu, dnya ve doa
zerine eskilerin sylediklerinden habersizdi. nemli bir ey sylermi gibi syledii kssadan
hisseler, benim zamanmda Roma'da hamama cretsiz giren ocuklar bile gldrrd. Bilgisiz insan
canavarlara kolayca inanr. rnein, Etrskler'in cehennemi bir hastann karabasanlarnda grlen
trden korkun yaratklarla doludur. ocukluktaki korkularn bydkten sonra bile sryor olmas,
bilgisizlik ve yoksulluun nereye vardn pek ak gsteriyor; ama bilgisiz halktan daha yukarda
olmas gereken okumu bir adamn ayn safsatalar paylamas bana znt veriyor. Bu Etrskl adam
bana, halk dili dedii yeni bir leheyle yazd iirleri okudu, hibir ey anlamadm. Uyak diye her
drt satrda bir ayn szc kullanmas bana hi keyif vermedi. Bu yapaylk bana sevimli gelmedi; ama
yenilikleri eletirmek biz llerin ii deil.Aslnda, talihsiz bir ada doan bu Syllal talyann berbat
iirler yazmakta bizim Ravius veya Maevius'la yaryor olmasna kar deilim; ama ona kzmam
gerektiren kiisel bir hesabm var. Olacak ey deil! Bu adam yeryzne geri dndnde benim
hakkmda yalanlar sylemi; yazd yabanl dizelerde benim kendisine yol gsterdiimi, benim Roma
tanrlarnn sahte ve yalanc olduklarn, gerek tanrnn Jupiter'in imdiki ardl olduunu sylediimi
ileri srm. Ey dost, lkene geri dndnde bu iren uydurmalar yalanladm syle; halkna de ki
Enee'nin gzelliini okuyan air asla yahudilerin tanrsna buhurdanlk sallamad.
Bana sylendiine gre, bu airin etkisi artk azalyormu ve yaknda tmyle gzden decekmi.
Byle bir haber bana nee verirdi; ama bu yerlerde nee, korku veya istek olmuyor ki."
Virgilius bunlar syledikten sonra, bir veda iaretiyle uzaklat. iri otlarn emeden geen
glgesine baktm ve benden uzaklatka daha saydamlatn gzledim; sonunda, her zaman yeil
kalan defne aalarnn yannda grnmez oldu. O zaman, bana syledii u szlerin anlamna vardm:
"Buradaki yaam lmllerin sana bitikleri biimde sryor." Kafam dncelerle dolu, soluk ayrlar
geip kapya doru yrmeye baladm.
Bu yazdklarmn tmyle doru olduunu belirtirim. (9)
VII
AYDA BELRTLER
Penguenistan'da bilgisizlik ve barbarlk egemenken, Aziz Francis tarikatndan olup asl ad Gilles
Loisellier olan fakat Aegidius Aucupis adyla bilinen bir rahip yazn ve bilim alannda byk bir aba
gsteriyordu. Gecelerini, Say ve mge'nin uyumlu iki gzel kz dedii matematik ve mzikle
geiriyordu. Tp ve astrolojiden anlyordu. Onun by yaptndan kukulanlyordu, nk bazen
cisimleri deitirip gizli eyleri bulabildii olmutu.
Yaad manastrdaki br rahipler onun hcresinde Yunanca kitaplar bulmular, dilinden
anlamadklar iin by kitab olduunu sanarak bu bilgi kardelerini byc diye sulamlard.
Aegidius Aucupis kurtuluu kamakta buldu ve rlanda adasna geti, orada otuz yln aratrmayla
geirdi. Manastrlar dolap arivlerde bulunan eski Yunan ve Latin elyazmalarn aryor, birer
kopyalarn karyordu. Bir yandan fizik ve simya reniyordu. Bylece, evrensel bir bilgelie ulat ve
zellikle hayvanlar, bitkiler ve madenler konusunda keifler yapt. Bir gn onun, lut alp ark
syleyen gzel bir kadnla eve kapandn grdler, sonra bunun kendi yapt bir makine olduu
anlald.

Bazen rlanda denizini ap Galya lkesindeki manastrlar da ziyaret ettii oluyordu. Bu


geilerinden birinde, geceyars gvertede dururken denizde iki mersin balnn birbiriyle
konutuunu duydu. itme duyusu keskindi ve balklarn dilinden anlyordu. Bir mersin bal tekine
yle diyordu:
"Uzun sredir ay yzeyinde grnen ve srtnda odun tayan adamn denize dt syleniyor."
br mersin bal yantlad:
"Artk, ayn gm yzeyinde, pen iki ak grnecekmi."
Birka yl sonra, Aegidius Aucupis doduu lkeye geri dndnde eskil yaznn ve bilimin yine gzde
olduunu grd. lkesinin grenekleri yumuuyordu; insanlar artk ormanlarda, rmak kylarnda ve
da yamalarnda gzel kzlar rahatsz etmiyorlar, evlerinin bahelerini esin perilerinin yontularyla
sslerken ak tanrasna eski onurunu geri veriyorlard. Doayla barmlard; safsata korkularn
atyor, artk gkyznde fke ve ilen belirtileri grme korkusu olmadan gzlerini yukar
evirebiliyorlard. Bu grnm karsnda Aegidius Aucupis, yllar nce Erin Denizi'nde konuan iki
mersin balnn gelecei grdklerini anmsad.
DRDNC KTAP
YENA
TRINCO
I
BAY VE BAYAN ROUQUIN
Penguenlerin Erasmus'u saylan Aegidius Aucupis yanlmamt, onun a zgr dnce a oldu.
Fakat, bu byk adam hmanistlerin abalarn halk greneklerinin yumuamas olarak alglyor,
Penguenlerde uyanan dncenin etkilerini ngremiyordu. Bu uyan dinde dzeltimi getirdi,
Katolikler dzeltimcileri kestiler, dzeltimciler de Katolikleri: zgr dncenin ilk belirtileri byle
oldu. Penguenistan'da sava Katolikler kazand. Fakat, onlar istemese de zgr dnce insanlarn
beynine girmiti; artk inanlar da aklc szgeten geiriyor ve dinden tm boinanlarn
ayklanmasn istiyorlard. Bylece, zamanla kilise duvarlarnn dibine kadar girmi olan kundurac,
dikii ve onarmc dkknlar temizlendi. Okunacak dua ve ilahiler ksa srede basit ve skc yklere
dnt. Bu temizlikten aziz ve azizeler ok zarar grdler. zellikle, Princeteau adnda ok bilgili
bir rahip resmi listeden karlmas gereken o kadar ok aziz ad buldu ki ona aziz avcs adn taktlar.
Ona gre, doum sancs eken kadnlarn karnna Azize Marguerite'in duasn yaptrmak yarar
salamazd.
Penguenistan'n koruyucu patronu olan azize de bu temizlikten payn ald. Princeteau Alca'nn Eskil
Yaptlar adl kitabnda bakn ne diyor:
"Azize Pembekz'n tarihi ve hatta yaad bile kukuludur. Dombes Manastr'ndan yal bir
tarihiye gre o alarda Pembekz adnda bir kadnn bedenine o maarada eytan girmi, daha sonra
kyn gen kz ve olanlar orada oyun amacyla eytanla Pembekz'n taklidini yaparlarm. Daha
sonra bu kadn lkeyi haraca kesen bir ejderhann dostu olmu. Bu pek olas grnmyor, ama
Pembekz'n gnmzde anlatlan yaam da bundan daha inanlr deil.
Rahibin aktard bu olaylar azizenin yaamndan yz yl kadar nce gemitir, yazarn bu
elikileri grmemesi tuhaftr."

Kuku Penguenlerin doast kkenlerine bile el att. Tarihi Ovidius Capito ii, onlarn bir dnm
geirdiklerine yadsmaya kadar gtrd. O, Penguenistan Yllklar adl kitabna u szlerle balyor:
"Bu balang a derin bir karanla gml; bunlarn basit sylenceler ve halk inanlarndan te
gitmediini sylemek abartl olmaz. Penguenler Aziz Mael'in vaftiz ettii kulardan trediklerini ve
Tanr'nn bu aziz hatrna onlar dntrdn ileri sryorlar. Yine, nceleri buz okyanusu kysnda
olan adalar zamanla bu ktaya doru srklenip onun bir paras olmu. Bu sylence bence
Penguenlerin eskiden gmen kular olmasndan kaynaklanyor."
Bir sonraki yzyl dnrlerin a oldu ve kukuculuk daha da keskinleti: bunu kantlamak iin
Ahlak Denemeleri adl kitabn u nl sayfalarna bir gz atmak yeter:
"Nereden geldikleri belli olmayan, ktann drt ayr ynndeki drt be yabanc budun tarafndan
srekli saldrya urayp igal edilen, defalarca bakalaryla karan Penguenler rklarnn saflyla
vnyorlar. Hakllar, nk siyah, beyaz, sar, krmz derili, yuvarlak kafal tm rklarn yzyllar
sren karm o kadar tam oldu ki yeterince trde ve ortak bir rk ortaya kt.
Dnyann en gzel rk olduklar dncesi onlara soylu bir gurur, ylmayan bir cesaret ve dier insan
rklarna kar nefret alyor.
Her budunun tarihi yoksulluk, toplu kym ve lgnlklar dizisidir. Bu, br rklar kadar Penguenler
iin de dorudur, ama bir ayrlk var: Bunlarn tarihi batan sona kadar ilgin."
Penguenlerin iki yzyl sren klasik a ok bilindii iin zerinde durmayacam, fakat Princeteau
gibi aklc dinbilimcilerin bir sonraki yzylda yerlerini dinsizlere nasl brakt konusu gzden
kaabilir. Birinciler akllarn dinde kendilerince temel olmayan eyleri ayklamakta kullandlar,
yalnzca kat bir inan iin gerekli olan braktlar. Bunlardan akl ve bilimi kullanmay renen
ikincilerse inanlardan geriye kalan yok ettiler, yani aklc dinbilim doa felsefesini dourdu.
te bu nedenle (ki burada eski alarn Penguenlerini brakp gnmzdeki durumdan bir rnek
veriyorum) Papa IX. Pius ok yerinde bir karar vererek, metinlerin yorum ve zmlemelerini gkten
verilen geree aykr, doru dinbilim kuramna kar ve inanca zararl grerek yasaklamtr. Onun
karsnda bilimin haklarn savunmaya kalkan din adamlar varsa, bunlar kt niyetli kiilerdir ve
bunlarn dediklerine inanan Hristiyanlar da aymazdrlar.
Dnrler ann sonlarnda, eski Penguen ynetim dzeni kkten ykld, kral idam edildi, soylularn
ayrcalklar kaldrld ve korkun bir savan orta yerinde, cumhuriyet ilan edildi. O zamanki
Penguenistan Meclisi kiliselerin elinde bulunan tm deerli metallerin eritilmesine karar verdi.
Yurtseverler krallarn mezarlarna saldrdlar. Anlatldna gre tabutunun kapa aldnda Byk
Draco'nun abanoz gibi kapkara yz o kadar grkemli duruyordu ki saldrganlar korku iinde katlar.
Baka baz tanklara gre bu saygsz adamlar lnn azna bir pipo yerletirip arap ikram ettiler.
iek aynn on yedinci gn, be yzyldan beri Aziz Mael Kilisesi'nde halkn ziyaretine ak tutulan
Azize Pembekz'n emanet sand il yapsna gtrld ve toplumca seilmi uzmanlarn incelemesine
brakld; mihrap biiminde ve yaldzl bakrdan yaplm olan sandn zerindeki kakma mcevherler
sahte kt. Rahipler olacaklar nceden kestirdikleri iin yakut, zmrt ve kaya kristallerini nceden
karp yerlerine cam paralar takmlard. Sandn iinde bolca toz ve eski amarlar vard, bu
emanetler Greve Alan'nda byk bir atete yaklrken halk evresinde dans ediyor ve kahramanlk
trkleri sylyordu.
l yapsnn yanndaki dkknlarnda, Bay ve Bayan Rouquin bu kudurmu kalabal seyrediyorlard.
Adam kedi kpek krkcsyd; meyhanelerde sabahlard. Kars hasrclk ve patanlk yapard.
Kadnn glmece duygusu glyd.
"Gryor musun," dedi kocasna, "gnaha giriyorlar. Buna piman olacaklar."
"Sen anlamyorsun kadn," dedi kocas, "bunlar artk dnr oldular, insan dnr olunca lene
kadar olur."

"Sana sylyorum ite, er veya ge bugn yaptklarna piman olacaklar. Kendilerine yeterince yardm
etmedi diye azizeleri yerden yere vuruyorlar. Bunu yapmak bir ilerine yarasa bari, eskisinden daha
sefil olacaklar ve yeterince srndkten sonra yine dine dnecekler. Bir gn gelecek, hem de
sanldndan ok yaknda, Penguenistan iyi yrekli azizesini ba keye oturtacak. Bak Rouquin,
dnyorum da o gn geldiinde elimizin altnda bir avu kl, birka bez paras bulunsa iyi olur.
Bunlarn Azize Pembekz'n emanetleri olduunu ve canmz pahasna ateten kurtarabildiimizi
syleriz. Bundan hem saygnlk, hem de kr salarz. Belki de rahipler bizi yallmzda
dllendirmek iin, kilisede mum satmak veya sandalye kiralamak gibi bir i verirler."
O gn, Bayan Rouquin kemirilmi birka kemik ve ocaktan biraz kl alp dolabn stndeki eski bir
reel kavanozuna koydu.
II
TRINCO
Egemen ulus kilisenin ve soylularn topraklarna elkoymu, yksek fiyatla kentsoylulara ve kyllere
satmt. Kentsoylu ve kyller devrimin toprak elde etmek iin iyi, ama onu koruyabilmek iin kt bir
dzen olduunu dndler.
Cumhuriyetin yasama organ mlkiyetin korunmas iin sert yasalar kard ve topran blmn
nerecek olanlara bile lm cezas koydu. Ama bu cumhuriyetin iine yaramad. Toprak sahibi olan
kyller cumhuriyetin temelde kt yaptn dnmeye, zel mlkiyete daha saygl ve yeni
kurumlar daha kalc olan bir ynetim dzenini zlemeye baladlar.
Onlarn ok beklemesine gerek kalmad. Cumhuriyet, Aggripina gibi, kendi katilini barnda tayordu.
Cumhuriyet byk savalar yrtebilmek iin dzenli bir ordu kurmutu; bu ordu onu hem
kurtaracak, hem de yok edecekti. Yasamaclar generalleri ar cezalarla caydrabileceklerini
umuyorlard; eskiden baarsz askerin kellesi uurulurdu, ama dzeni kurtarmay grev sayan
askerlere ne yaplabilirdi?
Zafer sarholuu iindeki Penguenler sylencedekinden ok daha yaman bir ejderhaya kendi elleriyle
teslim oldular; bu diktatr, kurbaalar arasndaki bir leylek gibi, on drt yl boyunca onlar
tketmekle bitiremedi.
Yeni ejderhann saltanatndan yarm yzyl sonra, bilgisini artrmak zere dnyay gezen Djambi
adnda Malezyal gen bir mihrace Penguenistan'a urad. Onun bu ziyaret srasnda ald notlardan
ite ilgin bir blm:
GEN DJAMB'NN PENGUENSTAN YOLCULUU
Deniz stnde doksan gn yol aldktan sonra Penguenistan'n geni ve ssz limanna ulatm.
Ekilmemi topraklardan geip ykntlar iindeki bakente vardm. Surlarla evrili, her yan cephanelik
ve klalarla dolu bir sava alan gibiydi. Sokaklarda bakmsz ve sakat adamlar eski niformalarn ve
madalyalarn gururla tayorlard.
Kentin giri kapsnda, byklar gkyzn korkutan bir asker beni serte durdurdu:
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Baym," dedim, "bu aday merak edip gezmeye geldim."
"Buras ada deil," diye yantlad asker.
"Nasl? Penguenler Adas ada deil mi?"

"Hayr baym, buras yarmada. Eskiden ada derlerdi, ancak yzyl nce bir yasayla yarmada ad
verildi. Dnyadaki tek yarmada budur. Pasaportunuz var m?"
"te burada."
"Gidip onu Dileri Bakanl'nda vize ettirin."
Bana yol gsteren topal rehber geni bir alana geldiimizde bir yontunun nnde durdu.
"Bu grdnz," dedi, "yarmadamzda domu olan, evrenin en byk dehas Trinco. Sanzdaki
dikilita Trinco'nun doumu ansna dikildi. Solunuzdaki stunun tepesinde Trinco'nun ta bal
yontusu var. uradaki de Trinco ve ailesi onuruna yaplan zafer ant.
"Bu kadar olaanst ne yapt, Trinco?" diye sordum.
"Sava."
"Olabilir, ama Trinco tm dnyann ve tm zamanlarn en byk savasdr. Onun kadar byk fatih
gelmedi. Limanmza yaklarken sol yannzda klah biiminde, fazla byk deil ama arab nl olan
Amphelopore Adas'n, sanzda ise daha byk, bakr madeniyle zengin ve keskin diler gibi ge
ykselen dalaryla Kpek enesi dediimiz aday grm olmalsnz. Trinco'dan nce bu iki ada
bizimdi, imparatorluumuz orada snr buluyordu. Trinco Penguenlerin egemenliini Turkuaz
Takmadalaryla Yeil Kta'ya kadar geniletti, tarihsel dmanmz Foklara boyun edirdi, bayramz
kutup buzullarna ve Afrika'nn yakc llerine dikti. Fethettii her lkeden ordusuna asker katard,
yle ki ordular geit yaptnda bizim piyadeler, topular ve svarilerin arkasndan mavi zrhlar
iinde istakoza benzeyen sar derili savalar, balarnda papaan tyl sorgular, dvmeli bedenleri
ve srtlarnda zehirli oklaryla kzlderililer, devekularna binmi pigmeler, yal ve kll gsnde
madalya tayan bir erkek maymunun arkasnda bir aa daln tutarak yryen goriller. Tm bu
ordular, ateli bir yurt sevgisiyle Trinco'nun sancann altnda zaferden zafere kotular. Otuz yl
sre iinde Trinco dnyann yarsn fethetti."
"Ne!" diye haykrdm, "siz dnyann yarsna m sahipsiniz?"
"Trinco bize onlar kazandrd ve kaybettirdi. Yenilgide de ayn bykl gsterip tm aldklarn
geri verdi. Hatta, daha nce sahip olduumuz Amphelophore ve Kpek enesi adalarn da yitirdik.
Penguenistan' daha yoksul ve daha az nfuslu brakt. Yarmadann gen insanlar savalarda yok
oldular. Trinco tahttan indiinde lkemizde yalnzca kambur ve topallar kalmt, biz onlarn
ocuklaryz. Olsun, o bize an ve onur verdi ya!"
"Ama, bunu pek pahalya demisiniz!"
"an ve onur asla ucuza gitmez," dedi rehberim.
III
PROFESR OBNUBILE'N YOLCULUU
Ardarda gelen birok akl almaz deiiklik, bir yandan zamann trps, br yandan da tarihilerin
berbat anlatm sayesinde unutulduktan sonra, Penguenler halkn kendisini ynettii bir hkmet
kurdular. nce bir kurultay oluturup devlet bakann seme yetkisini bu kurula verdiler. Basit halk
arasndan seilen bu bakan banda ejderhann tacn tamyor, halk zerinde kesin bir yetke
oluturmuyordu. O da halkn yasalarna uyuyordu. Ona kral bilmem kanc san verilmiyordu, adlar
Paturle, Janvion, Truffaldin, Coqenpot veya Bredouille gibi sokakta raslanan bir ad olabiliyordu. Bu
bakanlar sava da yapmyorlard, zaten hazr niformalar da yoktu.
Yeni devlete "kamu mal" anlamna gelen cumhuriyet (republik) ad verildi. Buna yanda olanlara
cumhuriyetiler deniyordu, ama arada bir mzklar veya dzenbazlar dendii oluyorsa da bu
nitelemeler ho karlanmyordu.

Penguen demokrasisi tam olarak halkn ynetimi deildi, mali bir oligarinin egemenliindeydi. Bunlar
gazetelerde kamuoyu oluturuyor; milletvekillerini, bakanlar ve babakan avularnda tutuyorlard.
Bu oligari kamu harcamalarn ynlendiriyor, lkenin d politikasn belirliyordu.
O ada tm krallk ve imparatorluklar byk deniz filolarna sahiptiler, onlar gibi yapmak zorunda
kalan Penguenistan, silahlanmann mali yk altnda eziliyordu. Herkes bu durumdan yaknyordu veya
yle grnyordu; fakat zenginler, tccarlar ve bankerler bu yurt grevine severek katlanyorlard;
nk mallarn korumak ve yeni pazarlar, smrgeler bulabilmek konusunda askerlere ve denizcilere
gveniyorlard. Byk sanayi patronlar yurt sevgisi ve biraz da artrmalarda i alabilme akyla silah
ve sava gemisi yapmna hz vermilerdi. Orta snf ve aydn kesimden insanlara gelince, birinciler bu
durumun hi deimeyeceini dnerek yaknmasz katlanyor, ikincilerse sonun gelmesini
sabrszlkla bekliyor ve tm byk glerin ayn anda silahszlanmasn salamaya alyorlard.
nl Profesr Obnubile bu ikincilerdendi.
"Sava denen barbarlk," diyordu, "uygarln gelimesiyle yok olacaktr. Byk demokrasiler
bardrlar ve bunlarn etkisi kesinlikle br devletlere de yaylacaktr."
Altm yldr dnyadan elini eteini ekmi ve laboratuvarnda yalnz yaamakta olan Profesr
Obnubile uluslarn dncelerini kendi kulayla iitmeye karar verdi. ncelemesine dnyann en byk
demokrasisi ile balad ve Yeni Atlantis'e gitmek zere bir gemiyle yola kt.
Gemi onbe gnlk bir yolculuktan sonra gece vakti, binlerce deniz aracnn demirlemi olduu
Titanport limanna yanat. Sularn zerine uzatlm elik bir kprnn klar altndan geerken
Profesr Obnubile Satrn'n denizlerinden getiini ve yal gezegenin altn kuan grmekte
olduunu sand. Bu dev kpr dnya servetinin drtte birinden fazlasn tayordu. Karaya inen bilgin
Penguen krk sekiz katl ve robotlarn hizmet ettii bir otelde arland, sonra kendisini Yeni
Atlantis'in bakenti Gigantopolis'e gtrecek olan byk trene bindi. Trende lokantalar, oyun
salonlar, cimnastik odalar, para ve mal ticareti konusunda telgraflarn okunabildii bir postane, bir
tapnak ve profesrn bilmedii Yeni Atlantis dilinde bir gazetenin basld basmevi bulunuyordu.
Tren byk rmak kylarndan geerken fabrika-kentlerin bacalarndan kan dumann gkyzn
kararttn grd: Gndz kapkara, gece l l ve srekli uuldayan kentler.
"te," diye dnd profesr, "sanayi ve ticaretle urat iin sava yapmaya gereksinimi olmayan
bir halk. Yeni Atlantislilerin bara dayal bir politika izlediklerinden imdiden eminim. nk tm
ekonomistler de bilirler ki yurtta bar dnyada bar ilkesi ticaret ve endstrinin gelimesi iin
temeldir."
Gigantopolis'i gezerken bu dncesinin doru olduu kansna vard. Caddelerde yryen insanlar o
kadar aceleciydiler ki yollarna kan ne varsa arpp deviriyorlard. Birka kez yere yuvarlanan
Obnubile nasl yrmesi gerektiini sonunda rendi: Bir saat sonra kendisi de bir Atlantaly devirdi.
Byk bir alana geldiinde yetmi metre boyunda stunlar olan ve klasik mimaride yaplm byk bir
saray grd.
Ban kaldrp bu yapy incelerken sade giyimli bir adam yanat ve Penguen diliyle konutu:
"Giysilerinizden Penguenistanl olduunu anlyorum. Ben dilinizi bilirim, yeminli tercmanlk yapyorum.
Bu bina Parlamento'dur. u srada milletvekilleri gryorlar. Oturumu izlemek ister misiniz?"
Dinleyici localarna alnan profesr hezaren koltuklarda oturan ve ayaklarn nlerindeki sralarn
zerine uzatm olan milletvekilleri grd.
Meclis bakan ayaa kalkt ve genel umursamazlk iinde pek de iitilmeyen bir sesle konutu.
Tercmann evirdii szler yleydi:
"Mongolya pazarnn alma sava devletin baarsyla sonulanmtr; harcamalarn maliye
komisyonuna gnderilmesini neriyorum..."
"Kar gr var m?"

"nerge kabul edilmitir."


"nc Zelanda pazarnn alma sava devletin baarsyla sonulanmtr, harcamalarn maliye
komisyonuna gnderilmesini neriyorum..."
"Kar gr var m?"
"nerge kabul edilmitir."
"Yanl m duyuyorum?" diye sordu Profesr Obnubile. "Siz, bir endstri devleti, savalar
yapyorsunuz?"
"Elbette," dedi tercman, "bunlar endstri savalardr. Ticaret ve endstrisi olmayan devletler
sava yapmak zorunda deildirler; ama zengin bir ulus fetih politikas uygulamak zorundadr.
Atmz savalarn says retim artmzla birlikte gider. Bir sanayi kolumuz rettiini satamaz
olduunda yeni bir savala ona yeni pazarlar bulmak gerekir. rnein, bu yl bir kmr sava, bir
bakr sava, bir pamuk sava oldu. nc Zelanda'ya emsiye ve pantolon asks satabilmek iin
halknn te ikisini ldrmek zorunda kaldk."
O srada meclisin ortalarnda oturan iman bir milletvekili krsye geldi.
"Zmrtistan Cumhuriyeti'ne sava almas iin nerge vermek istiyorum," dedi. "Bunlar utanmadan
tm dnya pazarlarnda bizim sosis ve jambomlarmzla rekabet ederek et endstrimizle alay
ediyorlar."
"Kim bu milletvekili?" diye sordu profesr.
"O bir domuz tccardr."
"Kar gr var m?" diye sordu bakan. "nergeyi oylatyorum."
Zmrtistan'a sava almas el kaldrlarak byk bir ounlukla kabul edildi.
"Nasl?" diye haykrd Obnubile, "bu kadar acele ve umursamazlkla bir savaa karar verdiniz?.."
"Oh! Bu pek nemsiz bir sava, yalnzca sekiz milyon dolara mal olacak."
"Ama insanlar..."
"nsanlar da bu sekiz milyon dolarn iinde."
O zaman Profesr Obnubile ban elleri arasnda alp acyla dnd:
"Madem ki uygarlk ve zenginlik de barbarlk ve yoksulluk kadar savalara yol ayor, madem ki
insanlarn lgnlk ve ktlnn aresi yok, yaplacak tek bir ey kalyor. Bilge kii bu gezegeni
havaya uuracak kadar dinamit bulmal. Patlayp paralar uzaya yayldnda evrende ufak da olsa bir
iyileme olurdu, varl zaten kukulu olan evrensel vicdan biraz olsun rahat ederdi."
BENC KTAP
YAKIN A
CHATILLON
I
PEDER AGARIC VE CORNEMUSE
Her ynetim dzeni mutsuzlar yaratr. Cumhuriyet, yani "kamu mal" ynetim dzeninde de byle
oldu: Eski ayrcalklarn yitiren soylular giderek Draco hanedannn son yesi olan Prens Crucho'ya
hayranlk ve umutla bakmaya baladlar. Bu gen prenste srgnde olmann verdii znl bir
ekicilik vard. br mutsuzlarn banda, kkl ekonomik nedenlerle artk para kazanamayan kk

esnaf geliyordu; bunlar nce destekledikleri cumhuriyeti zamanla tm dertlerinin sorumlusu olarak
grmeye ve ondan her gn biraz daha uzaklamaya balamlard.
Hristiyanlar kadar Yahudi bankerler de, kstahlk ve agzllkleriyle, soyup aaladklar lkenin
bana bela olmulard; her hkmet dneminde nlerinde bir engel olmadan ilerini
yrtebileceklerinden emin olduklarndan, hkmetlerin kalmas veya deimesini nemsemiyorlard.
Ancak, onlarn da gnlnde krallk ynetimi yatyordu, bylece henz gen ve elimsiz olan sosyalist
rakiplerinden daha iyi korunabileceklerdi. Giderek, yaam biimlerine ykndkleri soylularn politik
ve dinsel dncelerini de benimsemeye baladlar. zellikle, havai ve gsteri seven banker hanmlar
prensi seviyor ve onun sarayna konuk olabilmeyi dlyorlard.
Fakat, cumhuriyetin de taraftarlar ve savunucular vard. Cumhuriyet kendi memurlarnn ballna
gvenemiyorsa da, iiler vard: Geri onlarn zor yaam koullarn deitirememiti, ama ne zaman
cumhuriyet tehlikeye girse ta ocaklarndan, kulbelerinden ve zindanlarndan kapkara ve bakmsz
yzleriyle kp alanlarda yryorlard. Onun iin canlarn verirlerdi, nk cumhuriyet onlara bir
umut vermiti.
Theodore Formose'nin bakanl dneminde, Alca kentinin sakin bir varounda, yaamn ocuklar
eiterek ve nikah kyarak srdren Agaric adnda bir rahip vard. Kendi okulunda, eskinin soylu fakat
tm zenginliklerini yitirmi ailelerin ocuklarna din, eskrim, ata binme dersleri veriyordu. Sonra,
ocuklar evlenecek yaa geldiklerinde bu gen adamlar, bankerlerin bol eyizli ama hl kmsenen
kzlaryla evlendiriyordu.
Uzun boylu, zayf ve esmer olan Agaric, elinde tesbihi ve yznde dnceli bir anlatmla srekli
okulun koridorlarnda ve bahelerinde dolard. rencilerine yalnzca eski din bilgilerini ve biimsel
din kurallarn retmek, sonra da onlar zengin kzlarla evlendirmekle kalmazd. Onun ok daha byk
politik niyetleri vard ve dev bir plann gereklemesi iin yayordu. Tm dncesi ve yaam amac
cumhuriyeti devirmekti. Bunu kiisel kar iin istiyor deildi. Demokratik bir dzeni, kendini bedeni
ve ruhuyla adad tanrsal toplum dzenine aykr gryordu. Dier rahip kardeler de onun gibi
dnyorlard. Cumhuriyet din adamlar ve onlarn topluluklaryla srekli atma iindeydi. Kukusuz,
yeni dzeni devirme dncesi zor ve tehlikeli bir urat. Ama Agaric hi olmazsa yaman bir darbe
giriimi balatabilirdi. Din adamlarnn yksek snflarla ili dl olduu o dnemde, Alcal soylular
zerinde bu rahibin derin bir etkisi vard.
Yetitirdii genler, halk ynetimine kar yrmek iin ondan bir iaret bekliyorlard. Eskinin soylu
aile ocuklar sanat veya ticaretle uramyorlard. Cumhuriyete hizmet ediyor, ama onu
sevmiyorlard; ejderha baln zlyorlard. Ve Yahudi gelinler, soylu Hristiyan saylabilecekleri
umuduyla, kocalarnn bu zlemlerini paylayorlard.
Bir temmuz gn, varotan krlara alan tozlu bir yolda yrrken, yosun tutmu bir ky kuyudan
yardm sesleri geldiini iitti. Yakndaki bir kunduracdan rendiine gre hrpani klkl bir adam
"Yaasn cumhuriyet!" diye barnca, oradan gemekte olan svari subaylar adam yakalayp kuyuya
atmlard. Agaric basit olaylarn derin anlamlar olduuna inanrd. Bu adamn kuyuya atlmasn, tm
soylu ve asker snflarnn artk kvamna erdiini ve harekete geme zamannn geldiini gsteren bir
belirti olarak grd.
Ertesi gn, Conil Orman iinde yaayan Peder Cornemuse' grmeye gitti. Bu byk din adamn
laboratuvarnda, imbikten altn renkli bir svy damtrken buldu.
Peder Cornemuse ksa boylu, iman, krmz yanakl ve banda sa kalmam yal bir adamd. Gz
kapaklar kobaylarnki gibi krmzyd. Konuunu saygyla buyur etti; ona kendi rettii ve satndan
iyi para kazand Azize Pembekz urubu'ndan sundu.
Agaric urubu eliyle geri evirdi. Sonra, byk ayaklar zerinde dikilip buruuk apkasn gbeinin
stnde sk sk tutarak sessizce bekledi.

"Otursanza" dedi Cornemuse.


Agaric topal bir tabureye iliti ama sessizliini bozmad.
O konumaynca, Conil Orman'nn din adam steledi:
"Ya gen rencileriniz ne yapyorlar? ocuklar iyi okuyorlar m?"
- ok honutum," dedi Agaric. "in pf noktas temel ilkeleri retmekte. Dnmeye balamadan
nce iyi dnmeyi renmek gerekir. Sonra ok ge olur... evremde avunacak ok ey buluyorum.
Dorusu, zor zamanlar yayoruz.
"Ne yazk ki yle!" diye iini ekti Cornemuse.
"Kt gnler geiriyoruz."
"Snama gnleri bunlar..."
"Ancak, Cornemuse, kamuoyu sandmz kadar yozlam deil."
"Olabilir."
"Halk kendisini sefil eden ve hibir ey yapmayan bu hkmetten bkm. Her gn yeni skandallar
patlyor. Cumhuriyet utan iinde bouluyor. Sonu geldi."
"Tanr sizi iitsin!"
"Cornemuse, Prens Crucho hakknda ne dnyorsunuz?"
"Sevimli bir gen, ulu bir hanedana layk bir oul. Onun bu gen yata srgn acs ekmesine
zlyorum. Srgndekiler iin baharda iekler amaz, gzn meyveler olmaz. Prens Crucho doru
yolda; din adamlarna saygl, tapnmn yerine getiriyor; ayrca benim urubumun da iyi bir tketicisi."
"Cornemuse, yoksul veya zengin birok yuvada onun dn zleniyor. Bana inan, o geri gelecek."
"Cppemi onun yoluna sermeden lmeyeyim!" diye i ekti Cornemuse.
Onun bu duygularn renen Agaric, kendi alglad biimde halkn zlemlerini anlatt. Soylular ve
askerlerin halk ynetiminden bktn, ordunun yeni aalamalara artk katlanmak istemediini,
memurlarn ihanete hazr, mutsuz halkn ayaklanp kilise dmanlarn Alca kuyularna atmaya hazr
olduunu anlatt. Sonu olarak byk bir darbe vurmann zaman geldiini syledi:
"Penguen halkn," diye haykrd, "bu acmaszlardan ve kendi nefsinden kurtarp ejderha tacn yerine
geri koyabiliriz! Eski ulu devleti, inancn onurunu ve kilisenin bereketini geri getirebiliriz. stersek
bunu baarabiliriz. Yeterli servetimiz ve gizli yerlerde etkimiz var; gazetelerimizdeki ateli yazlarla
kent ve kylerdeki din adamlarna iletiler verebiliyor, onlarn inanlarn ayaa kaldracak atei canl
tutabiliyoruz. Onlar atele topluluklarn harlandracaklar. Ordunun en byk nderleri ve halkn
nemli temsilcileriyle gizli balantm; ayrca, emsiye tccarlar, araplar, maaza tezgahtarlar,
gazete rtkanlar, fahieler ve polisler arasnda da bana bilmeden hizmet edenler var.
Gerektiinden fazla adammz var. Daha ne bekliyoruz? Harekete geelim!"
"Ne yapmay dnyorsunuz?" diye sordu Cornemuse.
"Byk bir kalkmayla cumhuriyeti devirmek ve Draconit tahtna Crucho'yu geirmek istiyorum."
Cornemuse dilini uzun sre dudaklar zerinde gezdirip tatl bir sesle yle dedi:
"Elbette Draconitleri yeniden baa geirmek istenebilecek bir eydir, ben de btn yreimle
isterim bunu. Cumhuriyete gelince, onun hakknda ne dndm biliyorsunuz... Fakat, onu kendi
yazgsyla babaa brakp znde var olan kt hastalktan lmesini beklemek daha doru olmaz m?
Sizin nerdiiniz ey, sevgili Agaric, soylu ve yiit bir yol. Bu byk ve talihsiz lkeyi kurtarp ilk
gnlerindeki grkemine kavuturmak gzel olurdu. Ama, bir dnn: Bizler Penguen olmaktan nce
Hristiyanz. Politik giriimlerle dinimizin adn lekelemeye kar ok dikkatli olmalyz."
Agari hmla yant verdi:
"Hi korkmayn. Komplonun tm ipleri elimizde olacak, fakat bizler glgede kalacaz. Bizi
grmeyecekler."
"St iindeki sinekler gibi," diye mrldand Conil Orman'nn adam.

Sonra krmz gzkapaklarn meslektann zerine dikip yle dedi:


"Dikkat edin, sevgili dostum. Cumhuriyet sandnzdan daha gl olabilir. Sakn onu bu saatte
uyuduu geveklik uykusundan uyandrmakla gcn artrm olmayalm? O ok kurnazdr, saldrrsak
kendini savunur. Yapt kt yasalar imdilik bize ilimiyor; ama korktuu zaman bizi ezecek yasalar
koyar. Tylerimizi brakabileceimiz bir savaa sorumsuzca kalkmayalm. Zaman uygun diyorsunuz,
yle mi? Buna inanmyorum, nedenini size syleyeyim. Var olan ynetim dzenini aslnda pek kimse
tanmyor. O kendisini halkn mal diye tantyor. halk buna inand iin demokrat ve cumhuriyeti
olmay srdryor. Ama sabredin! Ayn halk bir gn cumhuriyetin gerekten kamu mal olmasn
isteyecektir. Bu tr halkn mal olma savlarn ne kadar sama ve kutsal dzene aykr bulduumu
sylememe gerek yok. Ama halk kendisinin olan isteyecek ve alacaktr; bu da var olan ynetim
dzeninin sonu olacaktr. Bu ann gelmesi pek yakndr. te bizler, yce amalarmz iin, o zaman
harekete gemeliyiz! Bekleyin! Ne acelemiz var? Varlmz tehlikede deil, yaammz
katlanlmayacak kadar zorlamad. Cumhuriyet bize sayg gstermiyor, szmz dinlemiyor;
rahiplere hak ettikleri payeleri vermiyor. Ama yaamamza izin veriyor. Ne kadar yaarsak o kadar
gleniyoruz. Cumhuriyet bize dman, ama kadnlar bizi sayyorlar. Tvbekar bakan Formose
ayinlerimize katlmyor, ama kars ve kzlar her pazar dizlerime kapanyor. ielerimden dzinelerce
alyorlar. Soylular arasnda bile byle iyi mterim yok. unu aka itiraf edelim: Dnya zerinde
kilise ve rahiplere bu kadar yararl baka bir lke yoktur. Baka hangi lkede bu kadar bol sayda ve
bu kadar yksek fiyata ifal merhemimizi, kuvvet macunumuzu, tespihlerimizi, atklarmz, okunmu
sularmz ve Azize Pembekz uruplarmz satabiliriz. Hangi lke halk elimizle yaptmz bir ha
iaretine, azmzdan kan birka duaya yz ek para der? Bana gelince, bu sevimli, sadk ve uysal
Penguenistan'da bir balya kekik otundan kardm bu uruptan kazandmn binde birini, Avrupa ve
Amerika'nn en kalabalk lkelerinde krk yl boyunca vaaz verip cierlerimi paralasam bile
kazanamam. ten olalm, bir polis komiseri beni gelip gtrse ve Gece Adalar'na srgne giden bir
gemiye bindirse Penguenistan daha m mutlu olurdu?"
Byle konutuktan sonra, Cornemuse ayaa kalkt ve konuunu byke bir iftlik yapsna gtrd.
Orada, mavi nlkler giymi yzlerce yetim ocuk ieleri paketliyor, kasalar akyor ve etiketleri
yaptryorlard. ekilerin grlts ve raylarda ilerleyen ielerin nlamas kulaklar sar
ediyordu.
"Gnderimleri buradan yapyorum, dedi Cornemuse. Devletin orman iinden kapma kadar gelen bir
demiryolu yapmasn saladm. Grdnz gibi, cumhuriyet tm inanlar ykamam."
Agaric bilge damtcy inandrmak iin son bir aba gsterdi. Baarnn kesin, abuk ve parlak
olacan gstermeye urat.
"Buna katkda bulunmak istemez misiniz?" diye ekledi. "Kralnz srgnden kurtarmak istemez
misiniz?"
"nanl kiilere srgn tatl gelir," dedi Conil Orman'nn adam. Bana inanyorsanz, sevgili dostum
Agaric, imdilik tasarnzdan vazgeersiniz. Bana gelince, pek d kurmuyorum. Beni nelerin
beklediini biliyorum. Aranza katlmasam bile, siz yitirdiinizde bedelini deyenler arasnda ben de
olacam."
Peder Agaric dostundan izin isteyip ayrld ve sevinle okuluna dnd. "Cornemuse," diye dnd,
"komployu nleyemeyeceini anlarsa, baarl olmasn ister ve gerekli paray verir." Agaric
yanlmyordu. Gerekten de rahiplerin dayanmas byleydi, ilerinden birinin eylemlerine tm
katlrd. Huylarnn en iyi ve en kt yan da buydu.
II

PRENS CRUCHO
Agaric vakit yitirmeden, eskiden yakn grt Prens Crucho'ya gitmeye karar verdi. afakla
birlikte bir sr tccar klnda okulun yan kapsndan kt ve limandan Aziz Mael gemisine bindi.
Ertesi gn Foklar lkesi'nde karaya kt. Prens Crucho srgnn ac ekmeini bu konuksever
lkedeki Chatterlings atosunda yiyordu.
Agaric onu asfalt yolda bir otomobilde iki gzel kzla saatte yz otuz kilometre hz yaparken buldu.
Onu gren din adam krmz emsiyesini sallaynca prens arabasn durdurdu.
"Siz misiniz, Agaric? Binin bakalm! Zaten kiiyiz, ama biraz skabiliriz. Bu bayanlardan biri sizin
kucanza otursun."
Dindar Agaric arabaya bindi.
"Haberler nasl, sayn pederim?" diye sordu gen prens.
"Haberler byk," dedi Agaric. "Konuabilir miyim?"
"Konuun. Bu bayanlardan hibir eyimi saklamyorum."
"Majesteleri, Penguenistan sizi istiyor. Onun arsn duymazdan gelemezsiniz.
Agaric kamuoyunun son durumunu zetledi ve byk bir komplonun plann aklad.
"Benim bir iaretimle," dedi, "tm yandalarnz ayaklanacaklar. Eli plesi rahipleriniz cppelerini
svayp ellerine halarn alacak ve silahl kalabal Formose'un sarayna yrtecekler.
Dmanlarmzn ruhuna korku ve dehet salacaz. Tm bu uralarmz karlnda sizden tek
isteimiz var: Bunlar boa karmayn. Gelip size hazrladmz tahta kn."
Prens yle dedi:
"Alca'ya yeil bir at stnde gireecim."
Agaric bu erkeke yant beendi. Geri, alk olmad biimde kucanda bir bayan vard ama, gen
prense krallk grevlerine sadk olmay tledi.
"Majesteleri," diye alayarak haykrd. "Bir gn sizi srgnden kurtarp halknza kavuturan,
atalarnzn tahtna Draco'nun tacyla oturtanlarn din adamlar olduunu anmsarsnz. Kral Crucho,
annz ve onurunuz atanz Byk Draco kadar olsun!"
Duygulanan gen prens koruyucusunu kucaklamak istedi; ancak bu skk arabada iki gzel kzn
arasndan ona ulamak kolay olmad.
"Sayn pederim," dedi, "bu kucaklamaya tm Penguenlerin tank olmasn isterdim."
"Gerekten bu yaman bir grnt olurdu."
Bir yandan kasaba ve ky sokaklarndan hzla geen araba, tavuk, kaz, hindi, rdek, ispen tavuu,
kedi, kpek, domuz, ocuk, rgat ve kyl, ne karsa itahl tekerlerinin altnda ezip geiyordu.
Bu arada Agaric aklnda byk planlarn sralyordu. Kzlarn arasndan zor iitilen sesiyle yle dedi:
"Para gerekiyor, hem de ok para."
"O sizin iiniz," dedi prens.
Sonunda atonun demir kaps byk otomobilin nnde ald.
Akam yemei grkemli oldu. Kadehler Draco tacnn erefine kalkt. Herkesin bildii gibi, az kapal
bir kadeh egemenlik iaretidir. Nitekim, Prens Crucho ve ei Prenses Gudrune ayin kabna benzeyen
kadehlerden itiler. Prens Penguenistan'n beyaz ve krmz araplarndan bol bol tatt.
Crucho gerek prenslere layk bir eitim grmt: Otomobil kullanmaktaki becerisi yannda, kendi
tarihini de bilmiyor deildi. anl ailesinin antikalarn ve resimlerini tanmakta usta olduu
syleniyordu. Bu kltrnn bir kantn tatl srasnda verdi. nl kadnlarn ortak zelliklerinin
konuulduu bir srada yle dedi:
"Adn alm olduum Kralie Crucho'nun gbeinin altnda bir ben olduu dorudur."

Agaric o akam prensin yal danmanyla ciddi bir grme yapt. Para iin, damadn kral grmek
isteyen kaynpedere, soylular arasna girmeye istekli baz Yahudi bayanlara ve Foklar lkesi'nin naip
prensine bavurmaya karar verildi. Bu sonuncusu, halknn tarihsel dman olan Penguenleri
zayflatmak iin Crucho'nun tahta gemesinin yararl olacan dnyordu.
yal danman aralarnda sarayn ba grevlerini paylatlar; mabeyinci, ba yarg ve haznedarlk
grevlerinden geri kalanlar prensin karna uygun olarak bakalarna datma grevini din adamna
braktlar.
"zveriyi dllendirmek gerekir," dediler danmanlar.
"haneti de," dedi Agaric.
"ok doru," dedi darbeler uzman olan danman Marki Septplaies.
Sonra dans edildi. Balodan sonra Prenses Gudrune yeil giysisinin eteklerini yrtp kokartlar yapt;
bunlardan birini kendi eliyle rahibin gsne ilitirirken din adamnn gzlerinden mutluluk ve minnet
yalar akyordu.
Hemen o sabah, prensin baseyisi M. de Plume yeil bir at bulmak iin harekete geti.
III
GZL GRME
Penguenlerin bakentine dnen Peder Agaric dncelerini, Draco yanls grlerini bildii Prens des
Boscenos'a at.
Prens de Boscenos'un soylular arasnda iyi bir ad vard. Boscenoslu Torticol ailesinin soyaac Dindar
Brian'a kadar uzanyordu ve krallk tarihinde yksek grevlerde bulunmulard. 1179'da
Penguenistan'n byk amirali olan Philip Torticol cesur, sadk, evketli ama kinci olduundan, a
olduu Kralie Crucho'nun kendisini bir ahr seyisiyle aldattndan kukulanarak La Crique limann ve
tm Penguen deniz filosunu dmana teslim etmiti. Boscenoslara o nl altn banyo kvetini bu byk
kralie armaan etmiti. Bu ailenin parolas 16. yzyldan kalmadr; nasl olduunu anlataym. Bir len
gecesi, kraln bahesinde havai fiek gsterisini izleyen nedimelerin kalabal arasna karan Dk
Jean des Boscenos, Skull Desi'ne yanat ve elini kadnn eteinin altna soktu. Soylu kadn sesini
karmad; ama oradan gemekte olan kral onlar bu durumda grnce yle demekle yetindi: "Ha
yle, keyfiniz yerinde olsun." te, bu be szck Boscenoslarn parolas oldu.
Prens des Boscenos atalar gibi yozlam deildi; Draconitlerin kanna tkenmez bir ballk besliyor,
Prens Crucho'nun ve kendi yitik servetlerinin geri gelmesini iple ekiyordu. Bu nedenle, rahip
Agaric'in komplosunu hevesle benimsedi. Hemen din adamnn tasarlarna katld ve onu, yakn
evresinde tand en ateli krallk yanllar olan Kont Clena, Bay de la Trumelle, Vikont Olive ve Bay
Bigourd ile ilikiye geirdi. Tm bu kiiler bir gece, Alca'nn iki fersah batsnda Dk Ampoule'un kr
evinde toplanp yol ve yordam grtler.
Bay de la Troumelle yasal eylemden yanayd:
"Yasal snrlar iinde kalmalyz," dedi zetle. "Bizler dzen adamlaryz. Umutlarmzn gereklemesi
iin yorulmadan propaganda yapmalyz. lkenin kafa yapsn deitirmek gerekir. Davamz hakl
olduu iin kazanacaktr."
Prens des Boscenos kar dncedeydi. Ona gre hakl davalarn hakszlar kadar, hatta daha da ok,
g kullanmaya gereksinimi vard.
"inde bulunduumuz durumda," diye aklad sakin bir sesle, " eylem yolu gzkyor: Kasap
raklarn yanmza ekmek, bakanlar ihanete zorlamak ve Bakan Formose'u karmak."
"Formose'u karmak yanl olur," diye Bay de la Trumelle kar kt. "Bakan bizimle birlikte."

Bir Draco yanlsnn bakan karmay nermesi ve baka bir Dracocunun onun dost olduunu ileri
srmesi cumhurbakannn davran ve dncelerini yeterince aklyordu. Formose, hayran olduu ve
tavrlarna yknd kralclara sempatiyle bakyordu. Ancak, Draco tacndan sz edildiinde
glmsyorsa, bu, onu kendi bana takmay dnd iindi. Kesin bir yetke ona ekici geliyordu; bu
yetkeyi kullanmaktan ok, yle grnebilmek houna giderdi. nl bir Penguen tarihinin dedii gibi,
"o bir kazd".
Prens des Boscenos elde silah parlamentoyu ve Formose'un sarayn basma dncesini steledi.
Kont Clena daha da doluydu:
"nce cumhuriyetileri ve tm yardaklarn kltan geirelim, boazlayalm ve barsaklarn dkelim.
Gerisini sonra dnrz."
Bay de la Trumelle lmlyd. Ilmllar iddete hep lmla kar karlar. Kont Clena'nn dncesinin
soylu ve yiit bir duygudan kaynaklandn kabul ediyordu; ancak, utanga bir sesle bunun ilkelere
aykr ve baz tehlikeleri olduunu belirtti. Sonunda, tartmaya ak olduunu syledi.
"Halka bir ar yapalm," diye nerdi. "Onlara kim olduumuzu bildirelim. Merak etmeyin, ben
bayram cebimde tayacak deilim."
Bay Bigourd sz ald:
"Baylar, Penguenler yeni dzenden yaknyorlar, nk onun nimetlerinden yararlanyorlar;
durumundan hep yaknmak insann doasnda vardr. Fakat, ayn zamanda dzen deitirmekten de
korkarlar, yenilik onlar rktr. Bu halk Draco'nun deerini bilmedi; imdi arada bir onu zlediklerini
sylyorlarsa onlara inanmayn: Ksa sre iinde, dnmeden konutuklarn anlayacaklardr. Bizim
hakkmzdaki dnceleri konusunda kendimizi aldatmayalm. Bizi sevmiyorlar. Soylulardan nefret
ediyorlar; ya bize gpta ettikleri yahut da eitlik duygusunu sevdikleri iin. Bu iki duygu halkta bir
araya geldiinde tehlikeli olur. Kamuoyu bize kar deil, nk bizi umursamyor. Ama, ne istediimizi
rendii an, arkamz brakr. Demokratik ynetim dzenini ykp yerine ejderha ban getirmek
istediimizi belli edersek, yandamz kim kalr? Kasap raklar ve Alca esnaf. Hem bu esnafa da
sonuna kadar gvenebilir miyiz? Onlar imdi mutsuz, ama yreklerinin ii cumhuriyetidir. Crucho'yu
yeniden grmektense, o berbat mallarn mutsuz bir yzle satabilmeyi yelerler. Aa karsak,
onlar rktrz.
Bizi sevimli bulmalar ve arkamzdan gelmeleri iin, bizim cumhuriyeti devirmek deil, tersine onu
salamlatrmak, temizlemek, gzelletirmek, sslemek, ksacas daha yce ve sevimli klmak
istediimize inanmalar gerekir. te bu nedenle kendi bamza hareket etmemeliyiz. Var olan
dzenden yana olmadmz biliyorlar. Cumhuriyet dostu birine, hatta bu dzenin savunucusu birine
bavuralm. Bunlardan ortalkta ok var. En popler ve en cumhuriyeti olann seelim; onu iltifat ve
verilmi szlerle, zellikle szlerle, kazanalm. Verilmi szler daha ucuz ama daha etkilidirler; umut
verirken daha ok ey verilmi olur. Onun kafas fazla alan biri olmas gerekmez. Hatta, zeki
olmamasn yelerim. nk, budalalar hilecilikte esiz bir incelik gsterirler. Bana inann baylar, kamu
maln kamudan birine yktrn. Ama, enerjik olurken nlemi elden brakmayn! Bana gereksinme
duyarsanz, her zaman buyruunuzdaym."
Bu sylev dinleyenler zerinde derin bir etki oluturmakla kalmad. Din adam Agaric zellikle
yararland. Ama herkes gelecek sanlar ve onurlar dlyordu. Hemen, orada bulunanlarn tmnn
yesi olduu, gizli bir hkmet tasla hazrland. Takmn en byk para kaynaklarndan Dk Ampoule
maliye bakan seildi ve propaganda giderlerini tek elde toplamakla grevlendirildi.
Toplant sona ermek zereydi ki karanln iinden gr bir kyl sesi, eski bir halk arksn
sylemeye balad:
Boscenos iko bir domuzdur;

Ondan sucuk yapacaz,


Ve sosis ve jambon
Yoksullarn noel gecesinde.
Bu, Alca'da iki yz yldr bilinen bir arkyd. Prens des Boscenos bu arkdan nefret ederdi. Hemen
verandaya kt; ark syleyen adam kilisenin atsna arduaz ta deyen bir iiydi. Ondan, kibarca
baka bir ark sylemesini istedi.
"Canm ne isterse onu sylerim," dedi adam.
"Bakn, dostum, bana iyilik edin..."
"Size iyilik etmeyi canm istemiyor."
Prens des Boscenos genelde sakin biriydi, ama inat ve boa gibi glyd.
"Alak, in aa! yoksa ben oraya geleceim" diye grledi.
atya ata biner gibi oturmu olan ii kmldamaynca, prens hemen kulenin merdivenlerinden atya
kadar kt ve arkcnn zerine atld. Onu bir yumrukta merdivenlerden aaya yuvarlad. O srada,
tavan arasnda almakta olan yedi-sekiz kadar marangoz, arkadalarnn l zerine dar
frladlar. atda prensi grnce, aa inmesini beklemeden yanna vardlar. O gece prens, yz otuz
yedi basamakl merdiveni ba zerinde inmek zorunda kald.
IV
VKONTES OLVE
Penguenler dnyann en gl ordusuna sahiptiler. Foklar da yle. br tm Avrupa lkelerinde de
durum byleydi. Biraz dnlrse bu pek artc gelmemelidir. nk dnyann tm ordular en
gldrler. Eer ikinci gl bir ordu var olsayd, oktan yenilip yok olmu olurdu. Bu yzden tm
lkelerin ordular en gldrler. Bu gerei bilen Albay Marchand, Rus-Japon sava srasnda, Yalu
rma geilmeden nce gazetecilerin bir sorusu zerine, hem Rus ve hem de Japon ordularnn en
gl olduunu sylemiti. Bir ordunun en byk hezimete uram olmas onu birinci konumundan
aa indirmez. nk, her lke zaferlerini generallerinin zekasna ve askerlerinin cesaretine balar
da, yenilgilerin hep ansszlktan kaynaklandn syler. Bunun tersine, donanma gc gemi saysna
baldr. Bir birinci, ikinci, nc donanma hep vardr. Bu nedenle, deniz savalarnn sonular
nceden bilinir.
Penguenler dnyann en gl ordusuna ve ikinci gl donanmasna sahiptiler. Bu donanmann
komutan nl Amiral Chatillon idi. Amiral soylu bir aileden gelmiyordu; halk ocuuydu ve halk kendi
saflarndan kan birinin bu yksek oruna gelmesinden honut olup onu seviyordu. Chatillon
yakklyd; mutluydu; hibir ey dnmyordu: Hibir tasa onun baklarndaki erinci karartmyordu.
Aziz Peder Agaric, Bay Bigourd'un gerekelerine katlarak, cumhuriyeti ancak onun savunucularndan
birinin eliyle ykabileceklerine inad ve dikkatini Amiral Chatillon'da younlatrmaya balad. Dostu
peder Cornemuse'e gidip ykl bir bor istedi. Yal damtc iini ekerek paray verdi. Agaric bu
parayla alt yz kasap ra tuttu ve onlara, caddelerden her geiinde amiralin atnn arkasndan
koup "Yaasn Amiral!" diye barmalarn syledi.
Artk Chatillon ne zaman dar bir adm atsa alklanyordu.
Vikontes Olive ondan gizli bir randevu istedi. Amiral onu komutanlnda gemi demirleri, palar ve
elbombalaryla ssl bir salonda karlad.

Kadnn stnde gri mavi sade bir giysi, gzel sarn banda gllerle ssl bir apka vard. Yzndeki
tln altnda gzleri yakut gibi parlyordu. Soylular arasnda, geimini Yahudi bankerlerden salayan
bu kadn kadar gzeli yoktu. Uzun boylu ve gzel vcutluydu.
"Amiral," dedi tatl bir sesle, "size olan duygularm artk saklayamyorum. Doaldr ki... kahraman bir
subaymz..."
"ok naziksiniz, madam, Bu ziyaretinizi neye borlu olduumu bana syler misiniz?"
"Uzun zamandr sizi grmek, sizinle konumak istiyordum. Bu yzden, size bir ileti getirme grevini
zerime aldm."
"Ltfen, oturun."
"Buras ne kadar huzur verici!"
"Evet, sakin bir yerdir."
"Kularn t duyuluyor."
"Ltfen oturun, sayn madam."
Kadn a kar bir sandalyeye oturdu:
"Amiral, size ok nemli bir grevle geliyorum..."
"Ltfen, szlerinizi aklayn."
"Amiral, hi Prens Crucho'yu grdnz m?"
"Asla."
Kadn iini ekti.
"Ne yazk! Oysa o sizi grmekten ok mutlu olurdu. Sizi beeniyor ve sayg duyuyor. alma
masasnn stnde, annesinin resminin yannda sizin resminiz duruyor. Ah, birbirinizle tanmamanz
ne kadar yazk! O ok iyi bir prens ve kendisi iin alanlar unutmayan bir nisan! Ne byk bir kral
olurdu. Ama, olacak: Bundan kuku duymayn. O, sanldndan ok daha erken geri gelecek. Bana
verilen grev, size iletmemi istedikleri de ite bu ko..."
Amiral ayaa kalkt:
"Bir szck daha etmeyin, sayn madam. Ben cumhuriyetin saygsna ve gvenine sahibim. Ona ihanet
etmem. Hem, neden ihanet edebilirim ki? kbal ve onurlarla arlanyorum."
"Ama ikbal ve onurlarnz, saygdeer amiralim, gerek deerinizin ok altnda. Eer sizi laykyla
dllendirselerdi, imdi bakomutan olur, hem kara ve hem de deniz ordularna komuta ederdiniz."
"Her hkmet biraz iyilikbilmezdir."
"Evet, ama cumhuriyetiler sizi kskanyorlar. Bu adamlar tm stn insanlardan ekinirler. Hele,
askerlere katlanamazlar. Ordu ve donanmayla ilgili her ey onlara iren gelir. Sizden korkuyorlar."
"Olabilir."
"Ama bu alaklar lkeye yazk ediyorlar. Penguenistan' kurtarmak istemez misiniz?"
"Bu nasl olacak ki?"
"Hkmeti tm bu dzencilerden temizleyerek."
"Ne diyorsunuz, sayn madam?"
"Kesinlikle olacak olan sizin yapmanz istiyorlar. Siz olmazsanz baka biri bunu yapacak. rnein,
bakomutan tm bakanlar, milletvekillerini ve senatrleri denize dkp Prens Crucho'yu armaya
hazr."
"Ah! Alak adam!" diye bard amiral.
"Onun size yapacan siz ona yapn. Prens hizmetinizi dllendirecektir. Size mareal klc ve ykl
bir gelir armaan edecek. Ben bu arada, size onun dostluunun bir armaann vermekle
grevlendirildim."
Kadn bunu syleyerek gsnden yeil bir kokart kard.
"Nedir bu?" diye sordu amiral.

"Crucho size armasn gnderiyor."


"Ltfen, onu geri gtrr msnz?"
"Gidip bakomutana sunsunlar diye mi? Hayr, asla! Amiralim, brakn onu kendi ellerimle anl
gsnze ilitireyim."
Amiral gen kadn yavaa uzaklatrmak istedi. Ama, son birka dakikadr onu ok ekici bulmaya
balamt. Hele, iki gzel plak kol ve ellerinin pembe ayalar yzne dokunmaya balaynca bu
heyecan daha da artt. Fazla direnmedi. Kokart takldktan sonra, kadn Chatillon'u yerlere kadar
eilerek "bakomutanm" diye selamlad.
Deniz adam yle dedi:
"Her asker gibi, ben de hrslar olan biriydim, bunu saklamyorum. Belki hl yleyim; ama imdi sizi
grdkten sonra, bir tek dileim var: Sizinle yreklerimizi birletirmek."
Kadn gzkapaklarnn altnda parlayan yakut baklaryla onu szd:
"Bu da olabilir tabii... Ah, ne yapyorsunuz, amiralim?
"Yreinize giden yolu aryorum."
Sonra, amiralin yanndan kan Vikontes doruca peder Agaric'e gidip rapor verdi.
"Oraya yine dnmeniz gerekecek, sayn madam" dedi ciddi rahip.
V
PRENS DES BOSCENOS
Draco hesabna alan gazeteler sabah akam Chatillon'a vgler sralyor, cumhuriyetin br
grevlilerine knama ve aalayc szler yadryorlard.
Alca caddelerinde Chatillon'un portresi dolatrlyordu. Kpr balarnda Chatillon bstleri
satlyordu.
Chatillon her akam, beyaz atnn stnde, sosyetenin gezinti yapt Kralie Park'nda bir gezinti
yapyordu. Onun getii yollara Dracocular bir yn yoksul Pengueni toplayp, "Bize Chatillon gerek!"
diye baryorlard. Satc kadnlar "Ne kadar yakkl," diye mrldanyorlar, lgn bir halk topluluu
"yaa!" haykrlar arasnda, zengin kadnlar otomobillerini yavalatp ona pckler gnderiyorlard.
Bir gn ttnc dkknna girdiinde, orada mektup atmakta olan iki Penguen Chatillon'u tanyp
grtlaklarn yrtarcasna "Yaasn Amiral! Cumhuriyetiler aa!" diye haykrmaya baladlar. Oradan
geenler dkknn nnde toplandlar. Chatillon, apka sallayp alklayan cokulu yurttalarn nnde
sakince durup purosunu yakt. Kalabalk giderek artyordu; sonunda o amirallik karargahna giderken,
neredeyse tm kent halk onun peinden yrd.
Amiralin uzun yllar birlikte alt ve grevini ok iyi yapan bir silah arkada vard. Altamiral
Volcanmoule adndaki bu asker altn gibi mert, klc gibi sadk ve ak szl biriydi. Crucho yanllarna
ve cumhuriyetin bakanlarna raslad zaman, ne mal olduklarn her iki yana da sylemekten geri
kalmazd. Ama, Bay Bigourd onun bir yandan brne laf gtrdn sylyordu. Gerekten de bu
asker birka kez ak szllyle skandallar yaratm, ama her defasnda entrikalara yabanc bir
askerin deneyimsizlii saylarak ho grlmt. Her sabah Chatillon'a urar, silah arkada olarak
onunla senli benli konuurdu.
"Eee, ite nl oldun, babalk," diyordu ona. "Suratn pipolarn, arap ielerinin stnde grnmeye
balad, Alcal tm sarholar adn biliyorlar... Chatillon, Penguenlerin kahraman! Chatillon,
Penguenlerin anl tarihinin savunucusu! Yahu, kim inanrd buna?"
Ve kasklarn tutup glyordu. Sonra, sesinin tonunu deitirip:
"aka bir yana, sen bu bana gelenlere biraz armyor musun?"

"Hayr!" diyordu Chatillon.


Bu arada Chatillon, Vikontes Olive ile buluabilmek iin, Johannes Talpa Soka'nda 18 numaral
apartmann giri katnda ve bahe tarafnda bir daire kiralamt. Her gn buluuyorlard. Amiral onu
lgnlar gibi seviyordu. Tm askerlik yaam boyunca, karada ve denizde, krmz, kara veya beyaz
derili, bazlar da gzel olan ok kadn tanmt; ama bunu tanmadan nce bir kadnn ne olabileceini
bilmiyordu. Vikontes Olive ona "sevgili dostum" dedii zaman ba gklere ykseliyor, bazen da
salarna birka yldz takld oluyordu.
Kadn her zaman biraz ge geliyor, antasn komodinin zerine brakp yle diyordu:
"Ah yoruldum, yle kucanza biraz ilieyim."
Ve peder Agaric'ten duyduu ipe sapa gelmez konulardan sz ediyordu. Adamla konuurken, onu
pckler ve i ekileriyle mest ediyor, sonra bazen bir memurunu grevden uzaklatrmasn, baka
birini ie almasn veya filoyu oraya buraya gndermesini rica ediyordu.
Sonunda yle diyordu:
"Ah, ne kadar gensiniz, sevgili dostum!"
Ve adam onun her isteini yapyordu; nk bu sade adam bakomutanlk klcn tamak ve ykl bir
gelire kavumak istiyordu, nk Penguenistan' kurtarabileceini dledii bu ikili oyun houna
gidiyordu, nk akt.
Bu enfes kadn ona, Crucho'nun karaya kmas planlanan La Crique limann tm askerlerden
boalttrd. Bylece, prensin bir engelle karlamadan Penguenistan'a girmesi salanm oluyordu.
Peder Agaric halkn kprdann canl tutmak iin mitingler dzenliyordu. Draco yanllar Alca'nn
otuz iki mahallesinde, zellikle yoksul kesimlerde her gn iki miting yapyorlard. Nfusun byk
blmn oluturan kk insanlar ellerinde tutmak istiyorlard. zellikle, 4 Maysta eski buday
pazarnda byk bir toplant yapld. Evlerinin eiinde oturan kadnlar ve amurda oynayan ocuklar
da izlediler. Cumhuriyetilere gre iki bin, Dracoculara greyse alt bin kii katlmt. Podyumda yer
alanlar arasnda Prens ve Prenses des Boscenos, Kont Clena, Bay de la Tourelle, Bay Bigourd ve birka
zengin Yahudi bayan yer alyordu.
Ulusal ordunun bakomutan da gelmiti. Byk alk toplad.
Konumaclar dikkatle seilmiti. nce halktan biri, sar sendikann genel sekreteri olan Bay Rauchin
oturum bakan seildi. Kont Clena ile kasap ra Michaud arasnda krsdeki yerini ald.
Bylece, birok ateli sylev arasnda, Penguenistan'n zgr istenciyle setii ynetim dzeni amur
ve lam diye nitelendirildi. Bakan Formose'a dokunmadlar. Crucho ve rahiplerin ad hi gemedi.
Toplantnn yansz olduu ilan edilmiti; ada devletin ve cumhuriyetin savunucusu, el emekisi bir
adam krsye ktnda bakan Rauchin yle dedi:
"Sayn yurttalar, toplantmzda her grn olacan sylemitik. Bizim szmz szdr;
karmzdakiler gibi yalanc deil, namuslu insanlarz. imdi, kar grte birine sz veriyorum, ama
ne syleyeceini Tanr bilir! Sayn konuklar, ltfen duyacanz szlerden alnmayn, nefret ve
tepkilerinizi sona brakn."
"Baylar..." diye balad konumac.
Daha szn bitirmeden yuh sesleri altnda krsden aa yuvarland ve fkeli kalabaln ayaklar
altna alnd; tannmaz duruma gelen artklar salondan dar atld.
Dinleyicilerin uultusu dinmemiti ki Kont Clena krsye kt. Yuh sesleri alklara dnt ve
sessizlik salandktan sonra, konumac yle dedi:
"Arkadalar, imdi damarlarnzda kan dolap dolamadnz greceksiniz. Grevimiz
cumhuriyetileri kltan geirmek, boazlamak ve barsaklarn dkmektir."
Bu sylev yle bir alk kopard ki eski buday hangarnn pis duvarlar ve kurt yenii kirilerinden
ykselen toz bulutlar ierdekilerin zerine yayld.

Sonunda, hkmeti yere alan ve Chatillon'u ven bir bildiri kabul edildi. Dinleyiciler "Bize Chatillon
gerek" arksn syleyerek oradan ayrlmaya baladlar.
Eski buday hali yapsnn tek bir k kaps vard; el arabalar ve kmr uvallar dizilmi, amurlu
bir avludan klabiliyordu. Aysz gecede souk bir yamur iseliyordu. ok sayda polis kapda nlem
alm, Draco yanllarn kk topluluklar halinde dar salyorlard. O gn polis efleri lgn
kalabaln hzn kesmek iin byle bir yol semilerdi.
Avluda bekleen Dracocular yerlerinde sayarken "Bize Chatillon gerek!" diye mar sylemeyi
srdryorlard. Ksa sre iinde, nedenini bilmedikleri bu duraklamadan sabrszlanp ndekileri
itmeye baladlar. Bu zorlama avlu boyunca ilerleyerek en ndekileri polislerin kucana atyordu.
Polislerin Draco yanllarna bir dmanl yoktu, hatta iten ie Chatillon'u severlerdi; ama,
zorlamadan holanmazlar, iddete ayn biimde yant verirlerdi. Gller glerini kullanma eiliminde
olurlar. te bu yzden, polisler nlerine kan Dracocular copluyorlard. Bylece, kalabalk ileri geri
dalgalanmaya balad. lk ve svgler marlara karr oldu.
"Katiller! Katiller!"
"Bize Chatillon gerek!"
"Katiller! Katiller!"
Karanlk avluda akl banda birka kii "itmeyin," diye uyaryordu. Bunlar arasnda, elimsiz
kalabaln stnde, uzun boyu, geni omuzlar ve iri gsyle, Prens des Boscenos'un dingin, kararl ve
salam yz grnyordu. Hogryle ve sessizce srasn bekliyordu. Sonra, polislerin organize ettii
dzenli k ilerledike, saflar seyrekleti, dirsek darbeleri azald ve soluk almak kolaylat.
"Gryorsunuz, dedi bu iyi yrekli dev, sonunda biz de kacaz. Sabr ve nezaket..."
Cebinden tabakasn karp azna bir puro ald ve kibritini akt. Birden, alevin nda kars
Prenses Anne' Kont Clena ile sarma dola bir durumda grd. Bunu grmesiyle zerlerine atlmas
bir oldu. Asasyla hem onlara, hem de yaknlarnda bulunan baka insanlara vurmaya balad. Elinden
asas alnd ama ie yaramad; rakibinden ayrma olana yoktu. Baygn prenses elden ele uzatlarak,
kalabaln merak ve duygulu baklar arasnda arabasna ularken, iki adam kyasya dvyorlard.
Kavgada Prens des Boscenos'un apkas, gzl, boyunba, zel ve siyasi mektuplar, dolu czdan
yok oldu; ayrca peder Cornemuse'den alm olduu ifal madalyonlar da yitirdi. Ama, rakibinin
karnna yle bir tekme indirdi ki darbenin iddetiyle kont demir parmaklklar ap kmr dkknnn
caml penceresinden ieri ba nde girdi.
Kavga grltsne koan polisler prensin zerine yrynce etin bir direnmeyle karlatlar. Prens
nce n yere uzatt; sonra yedi polisten birinin kafasn, birinin dudan yard, bir bakasnn
kulan kopartt, brlerinin burnunu, kaval kemiini ve kaburgalarn krp kamaya zorlad. Ama
sonunda yenildi, yz kan iinde ve giysileri paralanm olarak karakola gtrld. Gece boyu
hcresinde yerinde duramayp boa gibi barmay srdrd.
Gstericiler sabaha kadar bekler halinde "Bize Chatillon gerek" diye marlar syleyip kent
sokaklarnda yrdler, cumhuriyeti bakanlarn oturduklar evlerin camlarn taladlar.
VI
AMRALIN D
O gece Draco hareketinin doruk noktas oldu. Artk krallklar zaferden kuku duymuyorlard.
lerinden birou Crucho'ya kutlama telgraflar gnderdiler. Bayanlar ona atk ve terlik rmeye
baladlar. Seyis Bay de Plume yeil at bulmutu.
Peder Agaric bu iyimserlii paylayordu. Ama yine de prense yanda toplamay srdryordu.

"Daha derin katmanlara ulamak gerekir," diyordu.


Bu amala sendikac iiyle iliki kurdu.
O ada sanatkarlar, Draco zamannda olduu gibi lonca yntemiyle almyorlard. zgrdler ama
yarnki kazan umutlar belirsizdi. Uzun yllar birbirlerinden kopuk, yardmsz ve desteksiz yaadktan
sonra, sendikalar oluturdular. yelerin denti verme alkanl olmad iin bu sendikalarn kasalar
botu. ye says otuz bin olan sendikalar vard; ama bin, be yz veya iki yz yeli sendikalar da
vard. Hatta bazlar iki, veya daha az yeliydi. Fakat, ye izelgeleri aklanmadndan, byk
sendikalarla kkleri ayrt etme olana yoktu.
Karanlk ve dolambal pazarlklardan sonra, peder Agaric bir gece La Galette Kabaresi'nin bir
salonunda Dagobert, Tronc ve Balafille yoldalarla buluturuldu. Her de sendika bakanyd;
birinin on drt yesi, tekinin yirmi drt, sonuncunun da bir yesi vard. Agaric bu grmede
olaanst ustalk gsterdi.
"Baylar," dedi, "birok bakmdan, ayn politik ve toplumsal grleri paylatmz sylenemez; ama
zerinde anlaabileceimiz ok nokta olabilir. Ortak bir dmanmz var. Hkmet sizi smryor ve
sizlerle alay ediyor. Onu devirmek iin bize yardm edin; biz gerekli olana size vereceiz; stelik,
sonunda minnettarlmz da gstereceiz.
"Anlald. Paray ulan bakalm" dedi Dagobert.
Rahip, Conil ormanda gz yal peder Cornemuse'den ald keseyi masann zerine brakt.
"ak bakalm" diye arkada tokalatlar.
Bu kutsal antlama byle mhrlendi.
Rahip, derin katmanlar da hareketine ortak etmekten mutlu ayrldktan sonra, Dagobert, Tronc ve
Balafille, sokakta bir iaret bekleyen kz arkadalar Amelie, Reine ve Mathilde'i slk alp yanlarna
ardlar. Sonra, alt kii el ele tutuup kesenin evresinde dans ederek eski bir halk arksndan
uyarlayp sylediler:
Bende ok para var;
Sana vermeyeceim, Chatillon!
Huu! huu! Canm takke!
Sonra, bir ie arap smarladlar.
O gece, alt ortak bu arky syleyip tm meyhaneleri dolatlar. Bu ark benimsendi, nk sivil
polis ajanlar raporlarnda bu arky syleyen ii saysnn her geen gn arttn belirtiyorlard:
Bende ok para var;
Sana vermeyeceim, Chatillon!
Huu! huu! Canm takke!
Draco kkrtmas tara kentlerine yaylmamt. Peder Agaric bunun nedenini merak ediyor, ama bir
trl bulamyordu. Sonunda, Peder Cornemuse onu aydnlatt:
"Elimde kant var; Dracocularn maliyecisi Dk Ampoule, propaganda iin toplad paralarla Fok
lkesinde yurtluklar satn alyormu."
Parti para sknts ekiyordu. Prens des Boscenos kavgada czdann yitirince skntya dm ve
arna giden bir zorluk iinde geinmeye alyordu. Vikontes Olive onlara pahal gelmeye balamt.
Cornemuse bu bayann deneini azaltmay nerdi.
"Bize ok yararl oluyor," diye kar kt Agaric.
"Kukusuz," diye yantlad Cornemuse. "Ama, bizim cebimizi boaltrsa zarar da verebilir."

Derin bir ikilik Dracocular blyordu. Grmelerinde hep bu konuda tartma kyordu. Bir blm
rahip Agaric ve Bay Bigourd'un politikasna uygun olarak, sonuna kadar cumhuriyeti glendirme
grnts vermeyi srdrmek istiyorlard. Dierleriyse, uzun bir bekleyiten yorulmu, Draco tacnn
ortaya karlmasn ve bu iaret altnda savam verilmesini istiyorlard.
Bu sonuncular durumun netletiini, daha fazla rol yaplmasna gerek kalmadn ileri sryorlard.
Nitekim, halk da alkantlarn hangi yne kaydn giderek grmeye balam, Amiral yanllarnn
cumhuriyeti ykma niyetlerini anlamt.
Prensin La Crique limannda karaya kaca ve yeil bir ata binecei sylentileri yaylmaya balamt.
Bu sylentiler banaz rahipleri mest, yoksul soylular mutlu ve zengin Yahudi bayanlar tatmin ediyor,
kk esnafn iine umut veriyordu. Fakat bunlarn pek az, umduklar nimetleri toplumsal bir ykm
veya kamu dzenini ykma pahasna elde etmeye razyd. Hele bu ie paralarn, rahatlarn,
zgrlklerini veya elencelerinden bir saatlerini ayrmaya raz olanlarn says ok daha azd. Buna
karlk iiler, her zaman olduu gibi, bir i gnlerini cumhuriyete feda edebiliyorlard; nitekim,
varolarda uultulu bir direni filizlenmeye balamt.
"Halk bizimle birlikte" diyordu peder Agaric.
Oysa, fabrika klarnda kadn, erkek ve ocuklar hep bir azdan yle baryorlard:
Chatillon alaa!
Huu! huu! Canm takke!
Hkmete gelince, tm hkmetlerin ortak zelliklerini, yani kararszlk, zayflk, geveklik ve
ilgisizlii sergiliyor; yine hibirinin yapamad gibi, belirsizlie ve iddete tepki gstermiyordu.
tmceyle sylersek, hibir ey bilmiyor, istemiyor ve yapamyordu. Bakanlk Saray'nda Formose,
kibirli yapsna uygun, kr, sar, dilsiz ve grnmez bir biimde oturuyordu.
Kont Olive son bir yardm kampanyas amay ve Alca kenti kaynyorken byk bir olay yaratmay
nerdi.
Kendi kendini semi olan bir yrtme komitesi Parlamento yelerini karmaya karar verdi; bunun
iin yntemleri grmeye balad.
Sonunda, 28 Temmuz gn harekete gemeye karar verildi. O gn, kentin zerine parlak bir gne
domutu. Parlamento Saray'nn nnden ev kadnlar pazar torbalaryla geiyor; iportaclar elma,
armut, eftali ve zm diye baryor; fayton beygirleri dinginlik iinde balarna geirilmi
torbalardan yulaflarn yiyorlard. Kimse bir olay beklemiyordu; darbe gizli tutulduundan deil, ama
duyanlar pek inanmyordu. Kimsenin inanmyor olmas kimsenin istemedii biiminde yorumlanabilirdi.
Saat ikiye doru, her zaman olduu gibi, milletvekilleri Parlamento kapsndan birer ikier girmeye
baladlar. Saat te, hrpani klkl bir bek adam kapda birikmeye balad. buukta, yan
sokaklardan kan kara giysili bir insan seli Devrim Alan'na boald. Bu geni alan ksa srede buruuk
apkalarn oluturduu bir okyanus gibi dalgalanmaya, kpry ap gelen merakllarn da katlmasyla,
uultularyla yasama duvarna arpmaya balad. Barlar, homurdanmalar ve marlar dingin
gkyzne ykseliyordu. "Bize Chatillon gerek! Milletvekilleri aa! Cumhuriyetilere lm!" Prens
des Boscenos tarafndan ynetilen Dracocularn kutsal korosu kendi kutsal arklarn sylemeye
balad:
Yaasn Crucho,
Yiit ve akll,
Beikten beri
Cesaret dolu!

Ama, duvarn arkasndan bir ses, bir yant gelmiyordu.


Bu sessizlik ve korumanlarn ortada grnmeyii kalabal hem yreklendiriyor, hem de
korkutuyordu. Birden, gr bir ses haykrd:
"leri!"
Ve sivri ulu demir parmaklklarla korunan duvarn stnde Prens des Boscenos'un dev cssesi
grld. Onun arkasndan yandalar saldrnca kalabalk da onlar izledi. Bir blm duvarda delik
amak iin vuruyor, bir blm de parmaklklar skmek iin sallyordu. Bu koruma duvar yer yer
ald. Ksa srede baz saldrganlar duvarn stnden atlar. Prens de Boscenos byk bir yeil
bayra sallyordu. Birden kalabalk dalgaland ve uzun bir dehet l ykseldi. Sarayn tm
kaplarndan ayn anda kan polis korumanlar ve cumhuriyet jandarmalar duvarn br yannda
konulanmlard. Bir dakika kadar bekledikten sonra silah akrtlar iitildi ve polis korumanlar
sng takp kalabaln zerine yrdler. Ve ok gemeden, baston ve apkalarn yerlerde srnd
bo alanda korkun bir sessizlik egemen oldu. ki kez daha Draco yanllar toparlanp saldrya
getiler, ikisinde de geri pskrtldler. Fakat, dman saraynn duvarnn stnde elde bayrayla
dikilen Prens des Boscenos bir blk koruman tek bana oyalyor, yaklaan deviriyordu. Sonunda,
ayaklarndan ekilip aa derken sivri ulu demirlere sapland, Draco bayran brakmadan bir sre
asl kald.
O gnn ertesinde, bakanlar ve milletvekilleri enerjik nlemler almaya karar verdiler. Ama bouna,
bu kez Bakan Formose ayak diriyor, sorumluluk almak istemiyordu. Hkmet yeleri, devletin
temellerini ykmak, vb. sular ilemi olan Chatillon'u tm grevlerinden alp yce divanda yarglamak
zere grme atlar.
Bu haber zerine, daha dne kadar onu yreklendiren eski silah arkadalar, sevinlerini
saklamadlar. Ancak, Alca'nn orta snf Chatillon'u hl seviyordu ve hl kent caddelerinde "Bize
Chatillon gerek!" marnn sylendii oluyordu.
Bakanlar zor durumda kalmlard. Chatillon'u Yce Divan'da yarglamak istiyorlard. Ama, bunu nasl
yapacaklarn bilemiyorlar, insanlar ynetmekle grevli olanlara zg bilgisizlik iinde bocalyorlard.
Chatillon'u sulamak iin ar bir su maddesi bulamyorlard. Savcla kant olarak kendi casuslarnn
gln yalanlarn veriyorlard. Chatillon'un komploya kart, Prens Crucho ile ilikide olduu
yalnzca otuz bin Draco yanlsnn paylat bir giz gibiydi. Bakan ve milletvekillerinin kukular ve
emin olduklar eyler vard, ama kantlar yoktu. Basavc adalet bakanna yle diyordu: "Genelde
siyasal davalar amak iin elimde az bir kant olsa yeterdi; ama bu davada hibir ey yok, bununla bir
ey yapamam." ler yrmyordu. Cumhuriyet dmanlar krl kacakt. 18 Eyll sabah Chatillon'un
kat haberi Alca'da yayld. aknlk ve heyecan iyice artt. Haber kukuluydu, anlalr gibi
deildi.
te gerekte olup bitenin ksa yks:
Bir gn raslant sonucu, ileri Bakan Barbotan'n alma odasnda bulunan yiit Altamiral
Volcanmoule her zamanki akszllyle yle dedi:
"Sayn Barbotan, bakan arkadalarnz bana biraz uyuuk gibi geliyor; denizlerde hi komuta
etmedikleri kesin. Bu aptal Chatillon onlar hortlak gibi korkutuyor galiba."
Bakan bayla hayr iareti yaparken, elindeki mektup ama ban ktlarn zerinden havaya
doru sallad.
"Glmeyin," dedi Volcanmoule. "Sizler Chatillon ile nasl baedileceini bilemiyorsunuz. Onu Yce
Divan'a gndermeye cesaret edemiyorsunuz, nk yeterince kant topladnzdan emin deilsiniz.
Ayrca, savunmasn Bay bigourd yapacaktr ve o usta bir avukattr... Haklsnz Sayn Barbotan,
haklsnz. Bu dava tehlikeli olur..."

"Ah! dostum," dedi bakan, "ne kadar rahat olduumuzu bilseniz... Valilerimden her gn iyi haberler
alyorum. Penguenlerin saduyusu bir askerin evirdii dolaplarn stesinden gelecektir. Dnebiliyor
musunuz, byk, zeki, alkan, liberal kurumlara bal bir halkn..."
Volcanmoule iini ekerek onun szn kesti:
"Ah! vaktim olsayd, sizi amazdan kurtarrdm. Chatillon'u bir ceviz gibi paketler, bir fiskede Foklar
lkesi'ne postalardm."
Bakan kulaklarn at.
"Bu zor bir i deli, diye srdrd denizci. Bir manevrayla sizi bu ahmaktan kurtarrdm... Ama, u
sralar baka ilerim var.. Kumar masasnda ykl bir bor braktm. Byk miktarda para bulmam
gerek. Bilirsiniz, namus borcu her eyden nce gelir!..."
Bakan ve altamiral bir sre sessizce baktlar. Sonra, Barbotan yetkesini kuanp yle dedi:
"Altamiral Volcanmoule, bizi bu dzenci askerden kurtarn. Penguenistan'a byk bir hizmet yapm
olacaksnz ve iileri bakanl size kumar borcunuzu deme olana verecektir."
Ayn akam, Volcanmoule Chatillon'un yanna gitti; ona uzun uzun, gizemli bir acmayla bakt.
"Neden byle tuhaf tuhaf bakyorsun?" diye sordu amiral kukuyla.
O zaman, Volcanmoule zntl bir sesle yle dedi:
"Ah, eski silah arkadam, her ey aa kt. Hkmet yarm saat nce her eyi rendi."
Bu szler Chatillon'u ykp bitirmeye yetti. Volcanmoule srdrd:
"Her an tutuklanabilirsin. Senin yerinde olsam kaardm."
Ve cebinden saatini karp bakt:
"Yitirecek bir dakikan bile yok.
"Ama hi olmazsa Vikontes Olive'i son bir kez grebilirim, deil mi?"
"Bu lgnlk olur," dedi Volcanmoule ve ona bir pasaportla bir gne gzl uzatp iyi anslar diledi.
"Evet, ansa gereksinmem olacak," dedi Chatillon.
"Glegle, kardeim!"
"Hoa kal ve teekkrler! Yaamm kurtardn..."
"Sen de olsan ayn eyi yapardn."
Bir eyrek saat sonra, yiit amiral Alca'dan ayrld.
O gece, La Crique limanndan eski bir kotraya binerek Foklar lkesi'ne yelken at. Fakat, sekiz mil
akta, Kara Adalar Kraliesi'nin bayra altnda ve ksz seyreden bir korsan gemisi tarafndan
yakaland. Bu kralie uzun zamandr Chatillon'u karlksz bir akla seviyordu.
VII
SONU
Nunc est bihendum (1). Korktuu eyden kurtulan ve byk bir belay atlam olmaktan keyifli olan
hkmet Penguenistan'n yeniden canlan ve cumhuriyetin kurtulu yldnmn kutlamak zere
byk bir tren dzenlemeye karar verdi.
Bakan Formose, bakanlar, Parlamento ve Senato yeleri bu trende yer aldlar. Penguen ordusunun
bakomutan da tren niformasyla oradayd. Byk alk ald.
Yoksulluun kara bayrayla devrimin krmz bayrann arkasnda ii temsilcileri, yzlerinde
haklarnn bilincinde olduklarn gsteren ciddi bir anlatmla yrdler.
Bakan, bakanlar, milletvekilleri, brokratlar, yksek yarg yeleri ve subaylar, kendi adlarna ve halk
adna, ya zgr yaayacaklarna ya da leceklerine bir kez daha ant itiler. Bu ikilemde kararlydlar.
Ancak, zgr yaamay yelerdi. Oyunlar oynand, sylevler verildi, danslar edildi.

Devlet temsilcileri ekildikten sonra, yurtta kalabal da yava ve dingin bir biimde dalrken
yle ark sylyorlard: "Yaasn cumhuriyet! Yaasn zgrlk! Hu! hu! Canm takke!"
Gazeteler bu mutlu gnde yalnzca bir tek zc haber getiler. Tren ktas Kralie Park'nn
nnden geerken Prens des Boscenos orada bir sraya oturmu purosunu imekteydi. Prens
bakanlarn arabasna yaklat ve grleyen bir sesle "Cumhuriyetilere lm!" diye bard. Polisler onu
hemen yaka paa gtrmek isteyince yine yaman bir direnile karlatlar. lerinden byk blmn
ayaklarnn dibine serdi; ama sonunda yenilip kafas gz yarld, karsnn bile tanyamayaca bir
duruma getirildi ve en sokaklarda srklene srklene, karanlk bir zindana gtrld.
Yarglar Chatillon davasn tuhaf bir biimde ele aldlar. Amiralin makamnda bulunan mektuplar
Peder Agaric'in komplonun iinde olduunu kantlyordu. Kamuoyu hemen papazlara kar tavr ald;
Parlamento da kiliselerin haklarn, ayrcalklarn, dokunulmazlklarn, vergi baklklarn, ube ama
izinlerini kstlayan, azaltan, ortadan kaldran, ksacas onlara dnyay dar eden bir dzine yasa
kard.
Peder Agaric kendisini zellikle hedefleyen bu yasalarn ar sonularna ve neden olduu amiralin
dne byk bir sabr ve metanetle katland. Kt talihine boyun emektense, bunu geici bir
snama olarak gryor, ilkinden daha cesur yeni politik dolaplar evirmeyi tasarlamaktan geri
kalmyordu.
Bu tasarlarn yeterince olgunlatrdktan sonra, bir sabah yeniden Conil Orman'nn yolunu tuttu.
Aalarda bir karatavuk tyor, tal yoldan hamarat bir kirpi geiyordu. Agaric kendi kendine
konuarak uzun admlarla yryordu.
Uzun yllar orada Azize Pembekz'n altn urubunu damtm olan, dindar ve alkan imbikinin
laboratuvarna geldiinde kaplar kapal ve her yeri terkedilmi buldu. Yaplar dolanrken arka
tarafta peder Cornemuse' cppesini toplam, bir merdivenle duvara trmanrken grd.
"Siz misiniz, can dostum?" dedi. "Orada ne yapyorsunuz?"
Conil Orman'nn adam Agaric'e ac dolu bir bak ve zayf bir sesle yant verdi:
"Grdnz gibi," dedi, "evime gidiyorum."
Gzkapaklarnda eskisi gibi yakut prltlar yoktu; gzleri bulutluydu, feri kamt. Yzndeki mutlu
doymuluk anlatm da kalmamt. Parlak kafas baklar bylemiyordu; terli ve yer yer kzarklarla
rtlyd.
"Anlamadm," dedi Agaric.
"Oysa anlamas o kadar kolay ki. Burada sizin komplonuzun sonularn grmektesiniz. zerime gelen
bir dzine yasann yarsn savuturabildim. Ama br yars beni yok etti. Bu kinci adamlar
laboratuvarm ve dkknm kapattlar, ielerime ve imbiklerime el koydular, kapm mhrlediler.
imdi evime pencereden girebiliyorum. Eer ilkel aralarla arada bir gizlice birka damla
damtabilirsem kendimi mutlu duyumsuyorum."
"Size yaplan eziyeti anlyorum," dedi Agaric. "Hepimiz ayn durumdayz."
Conil rahibi elini alnna gtrd:
"Size sylemitim, Agaric karde; yaptklarnzn bize detileceini sylemitim."
"Bu yenilgi geicidir," dedi Agaric. "ansszlklar yznden byle oldu. Chatillon budalann biriydi;
kendi beceriksizliinde bouldu. Beni dinle, Cornemuse karde. Yitirecek bir anmz bile yok. Penguen
halkn ayltmak, onu bu kyclardan kurtarmak ve kilisenin onuru, Katolik inancn srmesi iin eski
dzeni, Draco'nun tacn geri getirmek gerekiyor. Dinsiz demokrasiyi kimin eliyle ykabileceimizi
artk biliyorum. Bu kez sivil Gomoru'yu setim. Penguenler ona baylyorlar. imdiden bir tabak pirin
uruna partisine ihanet etti. te bize gereken adam o!"
Bu sylev daha balarken Conil Orman'nn adam pencereden girmi ve merdiveni yukar ekmiti.
Burnunu pencereyle ereve arasndan uzatp yle dedi:

"Gryorum ki topumuzu bu gzelim, huzurlu ve tatl Penguenistan'dan srdrmeden rahat


etmeyeceksiniz. yi akamlar, Tanr sizi korusun!"
Agaric duvarn nnde dikilip aziz kardeinin biraz daha dinlemesi iin yalvard:
"karnz bir dnn, Cornemuse! Penguenistan bizimdir. Onu fethetmek iin ne gerekir ki? Bir
para aba... Az bir para yardm..."
Ama, Conil Orman'nn din adam daha fazla dinlemeden penceresini rtt.
ALTINCI KTAP
YAKIN A
SEKSEN BN BALYA SAMAN OLAYI
Zeus Baba, Akhai oullarn bu karanlktan kurtar,
Bize k ver ki gzlerimiz grebilsin,
Eer bizi fkenle yok etmek istiyorsan da,
Hi olmazsa bu, aydnlkta olsun!
(Homeros, lyada, XVII. arkdan)
I
SKULL DK GENERAL GREATAUK
Amiralin kandan ksa bir sre sonra, serveti olmad iin soylularn arasna karamadna zlen
Pyrot adnda bir Yahudi, lkesine hizmet etmeye karar verip Penguenistan ordusuna katld. Zamann
sava bakan olan Skull Dk Greatauk bu subay hi sevmiyordu: alkanl, kanca burnu, gururu,
hamaratl, etli dudaklar ve rnek alnacak davranlar generalin sinirine dokunuyordu. Ne zaman bir
suun sorumlusu aranacak olsa Greatauk yle diyordu:
"Bunu Pyrot yapmtr."
Bir sabah Genelkurmay Bakan General Panter Greatauk'a ok ciddi bir olay bildirdi. Svariler iin
satn alnm olan seksen bin balya saman kaybolmutu; izini bulamyorlard.
Greatauk hemen haykrd:
"Onlar Pyrot almtr!"
Uzun bir sre dnceli durdu, sonra ekledi:
"Dnyorum da, bu seksen bin saman balyasn Pyrot'nun aldndan kukum kalmyor. Nedeni ak:
Samanlar alp, ezeli dmanmz Foklara yksek fiyatla satmtr. Bu dpedz bir vatan hainliidir!
"Bu kesin," dedi Panter, "geriye bunu kantlamak kalyor."
Ayn gn, bir svari klasnn nnden gemekte olan Prens des Boscenos, avluyu sprmekte olan
svari erlerinin ark sylediini iitti:
Boscenos iko bir domuzdur;
Ondan sucuk yapacaz,
Ve sosis ve jambon
Yoksullarn Noel gecesinde.

Prens, hem halk trks ve hem de devrimci bir mar olup alkantl gnlerde ortaya kan bu arky,
askerin sylemesini disipline aykr buldu. Orada hemen, askerin moral kntde olduu yargsna
varan prens, eski dostu Greatauk'u ac bir glmsemeyle dnd: Zavall Greatauk, yurt dman bir
hkmetin kaprislerine boyun eip bu yce orduyu ne duruma getirmiti. Hemen, bu konuya el atmaya
karar verdi.
"Bu tabansz Greatauk," diye sylendi, "uzun sre sava bakan olarak kalamaz."
Prens de Boscenos ada demokrasinin, zgr dncenin ve Penguenlerin kendi setii ynetim
dzeninin en barmaz dmanyd. Yahudilere kar derin bir kin besliyor, gece gndz demeden, gizli
gizli Draconitleri geri getirmek iin urayordu. Onun krallk ruhu, her geen gn bozulan parasal
durumuyla birlikte daha da ateleniyordu; nk, Byk Draco veliahtnn Alca'ya girdii gn para
skntsnn da biteceine inanyordu.
Evine dndnde, kasasndan bir deste eski mektup kard; efendisine ihanet eden bir uaktan
ald bu mektuplardan, eski dostu Skull Dk General Greatauk'un vaktiyle artrmalarda numara
evirdii ve Maloury adnda bir sanayiciden az bir rvet ald anlalyordu. Oysa, rvet ufak
olduu lde onu kabul eden bakann ayb daha byk saylrd.
Prens bu mektuplar byk zevkle okudu, yine kasaya kilitleyip Savunma Bakanlna kotu. Kararl bir
yaps vard. Bakann kimseyi kabul etmedii yantn alnca hademeleri bir yana savurdu, sivil ve askeri
grevlileri ayaklar altna ald, kaplar krp Greatauk'un akn baklar arasnda odaya girdi.
"Az konualm, z konualm" dedi bakana. "Sen yal bir alaksn. Ama bu bir ey saylmaz. Sana
cumhuriyetilerin akl hocas General Monchin'in kulan kopartman sylemitim; yapmadn.
Dracocular iin alan ve kiisel olarak borlu olduum General des Clapiers'e etkin bir grev
vermeni istemitim; yapmadn. Kumarda hileyle elli louis altnm alan, tutuklandmda Amiral
Chatillon'un tayfas gibi bana kelepe taktran ve Alca liman koruman birliine komuta eden General
Tandem'i grevden alman istemitim; bunu da yapmak istemedim. Kepek ve yulaf artrmasn bana
vermeni istedim, yine yapmadn. Foklar lkesi'ne gizli grevle gnderilmek iin bavurdum; geri
evirdin. Btn bu isteklerime olumsuz yant vermekle kalmadn; hkmetteki arkadalarna benim
tehlikeli biri olduumu, hafiyelerce izlenmem gerektiini ispiyonladn. Alak ihtiyar! Senden artk
hibir ey istemiyorum, sana yalnzca unu sylemek iin geldim: S.tir ol git, suratn fazla grdk!
Senin yerine bizden birini semesi iin cumhuriyeti zorlayacaz. Bilirsin, ben sznn eri bir adamm.
Eer, yirmi drt saat iinde istifan vermezsen, Maloury dosyasn gazetelerde yaynlatacam."
Fakat, Greatauk istifini bozmadan yant verdi:
"Sakin ol, ahmak. u anda bir Yahudiyi krek cehennemine gndermek zereyim. Seksen bin balya
saman alma suundan Pyrot'yu askeri mahkemeye veriyorum."
Prens des Boscenos'un fkesi bir anda yelken gibi snd. Glmseyerek sordu:
"Sahi mi?.."
"Yaknda grrsn."
"Kutlarm, Greatauk. Ancak, seninle baetmek zor olduundan, bu haberi hemen gazetelere
duyuracam. Bu akam Alca'nn tm gazetelerinde Pyrot'nun tutukland okunacak..."
Oradan ayrlrken yle mrldanyordu:
"Ah bu Pyrot! Sonunun kt olacan biliyordum."
Az sonra, General Panter Greatauk'un makamna kt.
"Sayn bakanm, seksen bin balya saman olayn inceledim. Pyrot'ya kar hibir kant yok."
"Bulunsun, efendim," dedi Greatauk, "adalet bunu istiyor. Derhal Pyrot'u tutuklayn."
II

PYROT
Pyrot'nun suu tm Penguenistan'da nefretle karland; ama te yandan, byle ihanet ve siyaset
kokan ar bir suun zararsz bir Yahudi tarafndan ilenmi olmas onlar biraz rahatlatyordu. Bu
duyguyu anlamak iin, kamuoyunun byk ve kk Yahudiler konusundaki tutumunu bilmek gerekir. Bu
ykde daha nce birka kez belirttiimiz gibi, tm insanln nefret ettii ama tm lkelerde gl
olan finans kapital Hristiyan ve Yahudi bankerlerden oluuyordu. Tm nefret bu snfn bir paras
olan zengin Yahudiler zerinde toplanyordu. Bunlarn zenginlii snrsz olup Penguenistan servetinin
bete birini ellerinde tuttuklar syleniyordu. Bu yaman snfn dnda, yaam koullar yoksul olan ok
sayda kk Yahudi de vard; bunlar byklere duyulan nefretten paylarn alyorlar, ama onlardan
ekinilmiyordu. Tm devlet dzenlerinde zel mlkiyet kutsal bir eydir; demokrasilerde ise tek
kutsal ey odur. Penguen devleti demokratikti; cumhuriyet bakanlarndan daha geni ve etkin bir gce
sahip olan drt finans irketi bu bakanlar gizlice, para gcyle veya gzda vererek, kendi
karlar dorultusunda ynlendiriyor, eer namuslu kalmakta inat ederlerse basnda amur atarak i
yaamlarn sndryorlard. Para antalar gizlice el deitiriyordu ama, raslant sonucu aa
kanlarn miktar halkta nefret uyandrmaya yetiyordu. Fakat, irili ufakl Penguen orta snfnn tm,
servet saygsyla doup bym olduundan, byk servet olmadan kn olmayacann
bilincindeydi. Bu yzden Hristiyan ve Yahudi milyarderlere kutsal bir sayg duyuyorlar, bu byk
Yahudilerin sann teline dokunmaktan rkyorlard. Ama kkleri sz konusu olduunda, gznn
yana bakmyorlar, bunlardan birini yerde grdklerinde zerine basp iniyorlard. te bu nedenle,
tm ulus hainin kk bir Yahudi olmasndan rahatlamt. Onun kiiliinde, dzeni sarsmadan, tm
srail soyundan alnabilecekti.
Pyrot'nun seksen bin balya saman aldndan kimse bir an bile kuku duymad. Duymad, nk bu
karanlk olayda bir neden yoktu. nsanlar nedensiz kolayca inanrlar, oysa kukulanmak iin bir neden
gerekir. Kuku duymadlar, nk her yerde yineleniyordu ve bir eyin srekli yinelenmesi halka gre
doru olduunu gsterir. Kuku duymadlar, nk buna inanmak istiyorlard ve halk inanmak istedii
eyi doru bulur. Ve en nemlisi, kuku duyma yetisi insanlar arasnda az bulunur; kafasn kullanmay
bilen kiilerde biraz filizlenir ama eitim olmadan gelimez. Kuku tuhaf bir eydir; zarif, felsefi,
ahlak d, ze inen, korkun; kurnazlk dolu, insanlara ve mallarna zarar verebilen, polis devletinin ve
imparatorluk servetinin karsnda, insanla uursuzluk getirebilen, tanrlarn ykcs, ksaca yerlerde
ve gklerde istenmeyen bir eydir. Penguen halk kukuyu bilmiyordu; Pyrot'nun sulu olduuna inand
ve bu inan ksa srede onun en nemli yurtseverlik ve milliyetilik gstergesi oldu.
Pyrot gizli oturumda yargland ve sulu bulundu.
General Panter hemen gidip sava bakanna mahkeme sonucunu bildirdi.
"Bereket versin ki," dedi, "yarglar onun sululuuna inandlar, nk dosyada bir kant yoktu."
"Kantlar," diye mrldand Greatauk, "kantlar neyi kantlar ki? Kesin ve rtlmez tek bir kant
vardr: sulunun itiraflar. Pyrot itiraf etti, deil mi?
"Hayr, generalim."
"tiraf edecek; etmesi gerekir. Panter, bu ii zmle; ona kendi yarar iin itiraf etmesini syle.
tiraf ederse kazanl kacana, ceza indirimi uygulanacana szver; suunu kabul ederse
aklanacan syle; ona madalya veririz. Onun yurtseverlik duygularna seslen. Yurt, bayrak, dzen
iin, emir-komuta zincirine sayg iin, sava bakanlnn zel buyruuyla, bir asker olarak... canm,
itiraf etsin ite. Sahi, Panter? Hl itiraf etmedi diyorsun, ama suskunluk kabul etme anlamna
gelmez mi? Susuyorsa itiraf etmi demektir.
"Fakat, generalim, susmuyor ki; bir kokarca gibi, susuz olduunu haykrp duruyor."

"Bak Panter, bir sulunun itiraf bazen yalanlamasnn iddetinden anlalr. Barp yadsmak suu
kabul etmektir. Pyrot itiraf etmi demektir; imdi suu kabul ettiini syleyen tanklar bulmalyz;
adalet bunu gerektiriyor."
Penguenistan'n dousunda La Crique adnda bir liman vard; koydan oluan bu liman eskiden
gemilerle dolup taarken, o yllarda braklm, kumlar ve yosunlarla rtlm, pis kokularn yayld
ve durgun sularnda hastalklarn kol gezdii bir yer olmutu. Orada, deniz kysnda kare biiminde
ykselen bir kule vard. Eski Venedik'teki Campanile'yi andran bu kulenin kayalk tarafndaki
duvarnn zerinden tahta bir kalas uzatlm, ucuna da zincirle bal elik bir kafes aslmt.
Draconitler zamannda Alca Engizisyon Mahkemesi yarglar dinsizleri bu kafese kapatrlard. Pyrot,
yz yldr bo olan bu kafese kapatld. Kaleye yerletirilen altm beki de, onu gece gndz
gzetlemek ve itiraflarn not edip sava bakanna iletmek zere grevlendirildi; nk nlemli ve titiz
olan Greatauk itiraflar istiyordu. Ahmak olarak bilinen bu bakan, gerekte bilge ve ileri grl
biriydi.
Fakat Pyrot, gnete kavruldu, sivrisineklere yem oldu, yamur, dolu ve karda sland, souktan
dondu, frtnada beik gibi salland, kafesin zerine tneyen kargalarn uursuz sesleriyle
karabasanlar geirdi; ama gmleinden kopard bez paralarnn zerine kanna batrd bir ple
susuz olduunu yazmay srdrd. Bu bez paralar ya denize dyor ya da bekilerin eline
geiyordu. Bunlardan birka halkn da eline geti. Ama, Pyrot'nun protestolar kimseyi etkilemiyordu,
nk itiraflar gazetelerde yaynlanmt.

III
KONT MAUBEC DE LA DENTDULYNX
Kk Yahudilerin her zaman rnek olabilecek bir yaam biimleri yoktu, Hristiyan uygarlnn kt
huylarn onlar da kapmt; eski alardan kalan yalnzca aile balarnn gl oluu ve dayanma
ruhlaryd. Pyrot'nun kardeleri, vey kardeleri, amcalar, daylar, kuzenleri ve yeenleri yedi yz
kiiyi buluyordu; bunlar nce yedikleri darbenin acsyla evlerine kapanp stlerine kl dktler ve krk
gn oru tuttular. Sonra, birer du alp susuzluundan hi kukulanmadklar Pyrot'nun hakkn
sonuna kadar, yorulmak bilmeden ve her trl tehlikeye karn aramaya karar verdiler. Hem neden
kukulanacaklard ki? Hristiyan Penguenler onun sululuundan nasl kukulanmyorsa, onlar da ayn
gerekelerle Pyrot'nun susuz olduuna inanyorlard. Pyrot soyadl yedi yz adam nlemi elden
brakmadan ie koyulup derin aratrmalara giritiler. Onlar her yerdeydi; onlar hibir yerdeydi;
Ulysse'in klavuzu gibi, yerin altndan gidebiliyorlard. Sava Bakanlnn brolarna girdiler, baka
kimlikler altnda davann yarg, yazman ve tanklarna yaklatlar. te, o zaman Greatauk'un aklll
anlald: Tanklar bir ey bilmiyordu, yarg ve yazmanlar bir ey duymamt. Pyrot'nun kafesine
kadar ulaan emin kiiler dalgalarn grlts ve kargalarn lklar arasnda onun ifadesini aldlar.
Ama bouna: Tutuklu da hibir ey bilmiyordu. Yedi yz Pyrot savcln kantlarn rtemiyorlard,
nk kantlarn ne olduunu bilmiyorlard. Ortada olmayan kant rtlemiyordu. Ksacas, Pyrot'nun
mahkum edilii bir boluun zerine kurulmutu. te bu nedenle, akll Greatauk bir gn General
Panter'e yle diyordu: "Bu dava bir bayapttr, nk bolukta ayaklar zerinde duruyor." Yedi yz

Pyrot bu karanlk olay aydnlatabilmekten umutlarn kesmek zereydiler ki bir gn, aldklar bir
mektuptan, seksen bin balya samann hibir zaman var olmadn rendiler. lkenin en namuslu
iadamlarndan biri olan Kont Maubec onlar devlete satm, parasn alm, fakat mal teslim
etmemiti. Eski Penguen toprak soylularndan olan Maubec de La Dentdulynx ailesinin elinde eskiden
drt dkalk, altm kontluk, bin ikiyz markilik, baronluk, vikontluk varken bugn avu ii kadar bile
topraklar kalmamt, tapusu elinde olsa da bir tutam ot yolmas yasakt. evre iftilerden veya
tccarlardan saman alp devlete vermesi de olanakszd, nk herkes Maubec'ten altm santim para
alabilmenin tan suyunu karmaktan daha zor olduunu bilirdi.
Kont Maubec de la Debtdulynx'in parasal kaynaklarn dikkatle aratran yedi yz Pyrot bu adamn
balca gelirinin gzel bayanlarn alt bir randevuevi olduunu rendiler. Sonra, kamuoyuna
susuz bir adamn mahkum edildii seksen bin balya samann gerek hrsznn o olduunu akladlar.
Maubec Draco yanls soylu bir ailenin ocuuydu. Doutan soylulua demokrasiler kadar deer
veren baka bir dzen yoktur. Maubec Penguen ordusunda grev yapmt ve Penguenler ordularn
taparcasna severlerdi. Maubec savata madalya almt ve bu, Penguenlerin gznde onur iaretiydi;
bir madalya elerinin yataklarndan daha ekiciydi. Tm Penguenistan Maubec'ten yana tavr koydu,
iftirac yedi yz Pyrot'nun iddetle cezalandrlmasn istedi.
Maubec valye ruhlu bir adamd; yedi yz Pyrot'yu delloya davet etti; kl, tabanca veya tfek
seme hakkn onlara brakt.
nl bir mektubunda onlara yle sesleniyordu:
"Pis Yahudiler, sizler sa'y armha gerdiniz, imdi de benim postumu istiyorsunuz; ama size
sylyorum, ben onun gibi tabansz olmayacam ve sizin bin drt yz kulanz keseceim. Tekmemi
poponuzda bilin."
O zamanki hkmet bakan Robin Mielleux adnda bir kylyd; zengin ve gllere iyi, yoksullara
kat davranan, yreksiz ve karndan baka ey tanmayan bir politikacyd. Bir bildiri yaynlayp
Maubec'in namusuna ve susuzluuna kefil olduunu ilan etti ve yedi yz Pyrot iin su duyurusunda
bulundu; mahkemeler ksa srede bunlar karalayc olarak yarglayp ar para cezalar ve susuz
kurbanlarnn steleyerek istedikleri byk dencelere mahkum ettiler.
Bu gidile Pyrot kargalarn tnedii kafesinde lnceye kadar kalacak gibiydi. Fakat, ortaya konan
kantlarn yetersiz ve elikili olduunu gren baz Penguenler bu Yahudinin sulu olduunu bilmek ve
kantlamak isteindeydiler. Genelkurmay subaylar youn bir alma iinde olup bazen nlemi elden
braktklar oluyordu. Greatauk saygn sessizliini korurken, General Panter geveze sylevler veriyor,
her sabah gazetelerde mahkumun sululuunu kantlyordu. Oysa, bir ey sylememek daha doru
olurdu; ak olan bir ey kantlanamaz. Bu kantlamalar kafalar kartryor, ama inanlar
deitirmiyordu. Halka ne kadar kantlanrsa daha fazlasn istiyordu.
Bu kant bolluu pek zararl olmayabilirdi ama, her lkede olduu gibi, Penguenistan'da da zgr
dnmeye, zor bir sorunu ak grllkle ele almaya ve felsefi kukuya ak insanlar vard. Saylar
ok azd; akta konumaya taraf deillerdi; zaten halk onlar dinlemek istemiyordu. Yine de
karlarndaki herkes sar deildi. Alca'nn byk Yahudi milyarderleri, Pyrot'dan sz edildiinde "Bu
adam tanmyoruz" diyorlard; fakat iten ie onu kurtarabilmeyi dlyorlard. Servetlerinin onlar
balad nlemi elden brakmyorlar, ama daha az ekingen bakalarnn ortaya kmasn diliyorlard.
Bu dilekleri gerekleecekti.
IV
COLOMBAN

Yedi yz Pyrot'nun bozgunundan birka hafta sonra bir sabah ksa boylu, miyop, ask suratl, sa
sakal birbirine karm bir adam evinden elinde bir kutu yapkan, tanabilir bir merdiven ve bir
paket afile kt, sokaklar dolap grd her duvara bunlar yaptrd. Bu afilerde iri harflerle
"Pyrot masum, Maubec suludur" diye yazyordu. Bu adamn ii afi yaptrmak deildi; ad Colomban
olan ve Penguen sosyolojisi zerine yz altm cilt kitab bulunan bu adam, Alca'nn en alkan ve en
saygn yazaryd. uzun sre bu dava konusunda dnm, Pyrot'nun susuzluundan emin olduktan
sonra, imdi bu dncesini en etkili bulduu bir biimde yaynlyordu. Issz sokaklarda birka afi
ast, fakat kalabalk mahallelere geldiinde, ne zaman merdivenine kmak istese evresinde bir
merakl kalabal toplanyor, afii okuduktan sonra da aknlk ve fkeyle dilsizleip ona dmanca
bakyorlard. O bu baklar cesaret ve miyopluun verdii rahatlkla karlayabiliyordu. Onun ardndan
kapc ve tezgahtarlar afileri yrtyorlar ama o, peine okula gitmeye acelesi olmayan ocuklar,
sepetlerini tayan dkkn raklarn takm, afilerini asmay inatla srdryordu. Sessiz
protestolar giderek homurdanma ve barmalara dnt. Ama Colomban bunlar grmeye veya
iitmeye deer bulmuyordu. Azize Pembekz Soka'nda afilerini asarken, fkeli bir kalabalk iddet
iaretleri vermeye balad. Ona "hain, hrsz, alak, kahpe!" diye baryorlard. Bir ev kadn
penceresini ap bandan aa bir kova bulak suyu boaltt; alklar arasnda bir arabac krbacyla
apkasn bandan uurdu; bir kasap ra merdivenini ekip onu, yapkan kutusu ve afileriyle
birlikte amurun iine yuvarlad. Bu grntler Penguenlere ne kadar byk bir lke olduklarn
anmsatp gurur verdi. Colomban amurlar iinden st ba pislik iinde, ama dingin ve kararl bir
yzle doruldu.
"Kaba adamlar", diye omuzlarn silkti.
Sonra, den gzln yerde elleri stnde aramaya koyuldu. O arada, ceketinin srtnn boydan
boya sklm, pantalonunun yrtlm olduu anlald. Halkn tepkisi daha da artt.
Sokan br yannda Azize Pembekz Bakkal vard. Yurtseverler bakkaln sergisinden ellerine ne
geerse Colomban'n zerine atmaya baladlar; portakal, limon, reel kavanozlar, ikolata tabletleri,
urup ieleri, sardalya kutular, cier ezmeleri, salamlar, tavuklar, ya ieleri ve fasulye torbalar
zerine yad. Bu yiyecek yamuru altnda kafas gz yarlan adam, st ba yrtk ve amur iinde,
gzleri grmez bir biimde kamaya balad; peinden dkkn raklar, yeni yrmeye balayan
ocuklar, isizler, ig sahibi adamlar onu kovalarken "Haine lm! Onu denize atn!" diye
baryorlard. Bu adi insan seli kalabalk caddeler boyunca dolatktan sonra Aziz Mael Soka'na
geldi. Polis grevini yapyordu: yan sokaklardan kan niformal polisler, sol elleri kllarnn
kabzasnda, kovalayan kalabaln nnde kouyorlard. ri elleriyle Colomban' ensesinden tutmak
zereydiler ki aya kayan adam, ak braklm bir mazgal deliinden dp ellerinden kurtuldu.
Geceyi o karanlk delikte, pis sular ve iman sanlar arasnda geirdi. Grevini dndke yrei
geniliyor, cesareti ve azmi artyordu. Ve, sabahn ilk klar delikten szmaya baladnda ayaa
kalkp sylendi:
"Bu zorlu bir kavga olacak."
Ylmayan Colomban kaleme ald bir kitapkta, Pyrot'nun seksen bin balya saman alamayacan,
nk Maubec'in parasn ald halde samanlar sava bakanlna teslim etmemi olduunu ak bir
dille anlatt; sonra bu kitap Alca sokaklarnda dattrmaya balad. Halk bunu okumak istemiyor,
alp yrtyordu. Esnaf kaldrmda grdkleri satclara yumruklarn gsteriyor, elleri sprgeli ev
kadnlar onlar sokan bana kadar kovalyorlard. O gn halkn fkesi akama kadar yatmad. Gece
serseri klkl adamlar "Colomban'a lm!" diye sokaklarda tur attlar. Yurtseverler datclarda
grdkleri kitaplar zorla alp alanlarda yakyor, sonra da bu atein evresinde, eteklerini beline
dolam kzlarla birlikte dans ediyorlard.

En atelileri Colomban'n evine kadar gidip, adamn krk yl boyunca derin bir bar ve erin iinde
alt evin camlarn taladlar.
Mecliste de tepkiler oldu; milletvekilleri nergeler verip Colomban'n ulusal ordunun onuru ve
Penguenistan'n gvenliine kar giriimleri konusunda hkmetin hangi nlemleri aldn sordular.
Babakan Robin Mielleux Colomban'n kstah biri olduunu bildirdi ve, milletvekillerinin alklar
arasnda, bu adamn mahkemelerde hesap vereceini ilan etti.
Krsye kan sava bakannn yz ok deimiti. Eskiden kutsal bir kaz gibi kendinden emin olan
Greatauk imdi rkek, surat ask, boynu eri bir grnm alm, lke dmanlarnn arasndaki
akbabalara benzemiti.
Meclisin ulu sessizlii ortasnda yalnzca unlar syledi:
" Pyrot'nun hain olduuna ant ierim."
Greatauk'un bu and tm Penguenistan'a yayld ve kamu vicdann rahatlatt.
V
PEDER AGARIC VE CORNEMUSE
Colomban halkn tepkisini aknlk ve sabrla karlyordu; ne zaman evinden ksa talanyor, bu
yzden hi kmyordu. Odasnda yce bir inatla kafesteki susuz adam iin yeni kitapklar
hazrlyordu. Bulduu az sayda okur, en fazla on-on iki kii, onun bak asnda etkilenip Pyrot'nun
sululuundan kuku duymaya baladlar. Bunu yaknlarna atlar, zihinlerinde uyanan evrelerine
yaymaya baladlar. Bunlardan biri Bakan Robin Mielleux'nn arkadayd ve kukularn ona anlatnca,
babakan bir daha onunla grmeyi kesti. Bir bakas bir ak mektup yaynlayp sava bakanndan
aklama istedi. Bir ncs de zehir gibi bir kitapk yaynlad; Kerdanic adnda bu adam en
ekinilen tartmaclardan biriydi. Halk armaya balad. Hainin bu savunucularnn byk Yahudi
parasyla tutulmu olduu syleniyordu. Onlara Pyrotcu ad verildi ve yurtseverler onlarn kkn
kazmaya ant itiler. Tm lkede en fazla bin veya bin iki yz Pyrotcu vard; ama her yerde ortaya
kyorlard; parklarda, meclislerde, sosyete salonlarnda, aile masasnda, hatta kar-kocann
yatandaydlar. Nfusun bir yars br yarsndan kukulanyordu. Bu blnme Alca'nin ateini
artrd.
Oysa, kendi okulunda gen soylular eitmeyi srdren Peder Agaric gelimeleri gergin bir bekleyile
izliyordu. Penguen kilisesinin bana gelen ykm onu ykabilmi deildi; hl Prens Crucho'ya bal olup
Penguenistan tahtna Draco veliahtn geirme umudunu koruyordu. Bu lkede ne tr bir gelime
olursa olsun, bunun oluturaca kamuoyu ve kargaa, bir din adamnn derin bilgelii sayesinde
ynlendirilir, yolundan evrilebilir ve cumhuriyeti ykmaya, inanmlara byk dller sz veren Prens
Crucho'yu geri getirmeye kullanlabilirdi. Bir gn geni kara apkasn giyip Conil Orman'na, Azize
Pembekz urubu reticisi Peder Cornemuse' grmeye gitti. Amiral Chatillon olaynda yedii
darbeyle yklm olan yal rahip belini yeni yeni dorultabiliyordu. Yine, ormann iinden bir tren sesi
geliyor, hangarlarn altnda mavi nlkleriyle alan kszler ieleri paketliyor ve akaslar
akyorlard.
Agaric arkadan frnn karsnda ve boynuzlu imbikler arasnda buldu. Yal adamn gz kapaklar
eski yakut ltsna kavumu, kafas parlamaya balamt.
Agaric nce onun laboratuvar ve iliklerinde yeniden balayan almalarn kutlad.
"ler canlanyor," diye yantlad Conil Orman'nn adam, "bunun iin Tanr'ya krediyorum. Ah!
Agaric karde, neredeyse iflas etmitim. Burann ne duruma dtn siz de grdnz. Daha fazla
sylemeyeyim."

Agaric gzlerini evirdi. Cornemuse szlerini srdrd:


"Azize Pembekz urubu yeniden sevilmeye baland. Ama durumum hl riskli ve belirsiz. Beni ykan
yasalar hl yrrlkte, yalnzca askya alndlar..."
Ve Peder Cornemuse yakut gzkapaklarn gkyzne evirdi.
Agaric elini onun omzuna koydu:
"u gzelim Penguenistan'n dt acnacak duruma bakn, Cornemuse! Her yerde dikballk,
bamszlk, zgrlk! Kibirliler, marurlar ve isyanclar balarn kaldryorlar. Tanrsal yasalara
uymadklar yetmiyormu gibi, lmllerin yasalarna da kar geliyorlar, oysa iyi bir yurtta olmak iin
nce iyi bir Hristiyan olmak gerekir. Colomban eytana yknyor. Bir sr su tohumu da arkasndan
gidiyor; fkeleriyle her trl dizgini krmak, boyunduruklar atmak, en kutsal balar zmek ve en
salam engellerden kurtulmak istiyorlar. stediklerini alabilmek iin yurtlarna el kaldryorlar. Ama
kendi kazdklar kuyuya decekler ve halkn nefreti, dmanl, fkesi altnda ezilecekler. te
dinsizliin, zgr dncenin ve szde kendi akllaryla karar vermenin onlar srekledii uurum bu."
"Kukusuz, kukusuz," dedi Peder Cornemuse ban sallayarak, "fakat urup damtrken gnlk
olaylardan uzak kaldm. Tek bildiim Pyrot adnda birinden ok sz edildii. Bir blm onun sulu,
br blm de susuz olduunu sylyor, ama ben bu insanlarn kendilerini ilgilendirmeyen bir
konuyla neden bu kadar uratklarn anlamyorum."
Dindar Agaric hmla sordu:
"Pyrot'nun sulu olduuna inanmyor musunuz?"
"Bundan kukum yok, sevgili Agaric," dedi Cornemuse; "tanrsal olanlara aykr olmadklar srece lke
yasalarna sagy duymamz gerekir. Hkm giydiine gre Pyrot suludur. Bu karardan yana veya ona
kar bir ey sylersem, haa kendimi yarglarn yerine koymu olurum. Ayrca, Pyrot mahkum
edildikten sonra, bunun bir yarar da yok. Suluyken mahkum edilmemise, mahkum edildii iin
suludur, ikisi de ayn kapya kar. Yasalara saygl her yurtta gibi, onun sululuuna inanyorum ve
yarg organ bana buyurduu srece inanacam, nk birinin susuz olduunu sylemek zel kiilerin
deil yargcn hakkdr. nsanlarn koyduu adalet, zndeki yetersizlikten kaynaklanan yanllaryla
birlikte saygdeerdir. Bu yanllar dzeltilemez eyler deillerdir; yarglar bu dnyada
dzeltmezlerse Tanr br dnyada dzeltir. te yandan, bu General Greatauk'a gvenim var; pek
yle grnmese de, kendisine saldranlardan ok daha akll bir adam."
"Sevgili Cornemuse," dedi Peder Agaric, "Pyrot olayn, Tanr'nn izni ve gerekli parayla, istediimiz
yne evirebilirsek ok yararl sonular elde edebiliriz. Penguenlere dinsiz cumhuriyetin ktln
apak gstermekle kalmaz, onlarda Draco tahtn ve kilisenin ann geri getirme isteini de
uyandrabiliriz. Ama bunun iin halk cppelileri n safta grmelidir. Ordu ve onur dmanlarnn
zerine yrrsek halk peimizden gelir."
"Herkes gelirse fazla olur," diye mrldand Conil Orman rahibi. "Ama gryorum ki Penguenlerin can
kavga etmek istiyor. Onlarn bu kavgalarna karrsak, bizim srtmzdan barr ve faturay bize
detebilirler. te bu yzden, sevgili Agaric, bana inann ve kiliseyi bu maceraya kartrmayn."
"Benim enerjimi bilirsiniz; nlemli olduumu da. Kilisenin adn lekelemem... Can dostum Cornemuse,
sizden yalnzca kampanyay balatabilmek iin gerekli kayna istiyorum."
Peder Cornemuse uzun sre, kt biteceinden emin olduu bu giriiminm giderlerini karlamay geri
evirdi. Agaric kh rica, kh baskyla onun zerine gitti Sonunda rica ve gzdalarna dayanamayan
Cornemuse ba nde, ayaklarn sryerek yoksul hcresine kt. Kirele boyanm bu sade odada,
kutsanm bir al ynnn altnda kasas vard. ini ekerek kasay at, ald bir deste paray
titrek bir elle Agaric'e uzatt. Agaric paralar cppesinin ceplerine yerletirirken yle diyordu:
"Hi kukunuz olmasn, bu Pyrot olayn, Penguenistan'da kilisenin adn yceltmek iin, bize Tanr
gnderdi."

"Keke hakl olsanz!" diye iini ekti Conil Orman'nn adam.


Sonra, laboratuvarnda yalnz kaldnda uzun uzun, hznl gzlerle ocan ve imbiklerini seyretti.
VI
YED YZ PYROT
Yedi yz Pyrot giderek halkta daha ok nefret uyandryordu. Alca sokaklarnda her gn onlardan iki
n pataklyorlard. Biri halkn ortasnda dvld, br aya atld, bir ncs zifte bulanp tavuk
ty iinde yuvarlandktan sonra, kahkahalar arasnda caddelere salnd, bir svari subay
drdncsnn burnunu kesti. Artk, her zaman gittikleri yerlere, tenise, at yarlarna kolay kolay
gidemiyorlard, Borsa'ya saklanarak girebiliyorlard. Onlar bu sinmi durumda tutmak ve daha da
bunaltmak gerektiini dnen Prens des Boscenos bu amala Kont Clena, Bay de la Trumelle, Vikont
Olive ve Bay Bigourd ile kafa kafaya verdi, birlikte Byk Anti-Pyrot Oca'n kurdular. Kent ve
kasabalardan yzlerce, binlerce yurtta, blk blk asker bu dernee katldlar.
Bir gn, genelkurmay bakannn makamna giden sava bakan, General Panter'in eskiden nerdeyse
bo olan alma odasnn imdi her yannda drt katl klasrler, elik kasalar, her renk ve boyda
dosyalar yl olduunu grd, tm bu belge yn birka gn iinde mantar gibi bitmiti.
"Nedir bu?" diye sordu bakan aknlkla.
"Pyrot'ya kar kantlar," diye mutlu bir yzle yantlad General Panter. "Onu mahkum ettiimizde
elimizde bir ey yoktu, artk eksiimizi giderdik."
Kap akt. Greatauk koridorda uzun bir kuyruk oluturan hamallarn, her an yeni belge paketleri
getirip braktklarn grd, dosyalarn arl altnda gcrdayan asansrn sesini iitti.
"Ya bu gelenler?" diye sordu.
"Bunlar Pyrot'ya kar yeni bulduumuz kantlar," dedi Panter. "Penguenistan'n tm kentlerine ve
ordu birliklerine, tm Avrupa saraylarna haber gnderip istedim, ayrca Amerika'dan, Avustralya'dan
ve Afrika'daki ubelerden gemiler dolusu dosya bekliyorum."
Ve Panter grevini yapm bir kahraman gibi huzurlu ve ldayan yzn bakana evirdi. Fakat,
Greatauk'un yz aslmt, bu dosya ynna endie ve umutsuzlukla bakyordu.
"Pekl," dedi, "iyi etmisin! Ama, Pyrot davasnn o gzel sadeliini bozmandan korkarm. Ne kadar
basitti, onun deeri kaya kristali gibi saydam oluundayd. Mercekle bile bir p, leke veya kusur
arasanz bulamazdnz. Benim ellerimden ktnda su gibi duruydu. Ben size bir inci verdim, siz onu
bir daa dntrdnz. Daha iyi i yapaym derken her eyi bozabilirsiniz. Kantlar! Elbette kant
olmas iyidir, ama hi olmamas daha iyidir. Size daha nce sylemitim, Panter: rtlemez en iyi
kant sulunun (veya masumun, fark etmez) itiraflardr. Benim hazrladm Pyrot davas eletiriye
olanak vermiyordu, saldrabilecekleri bir a yoktu. Darbeler ona ilemezdi, nk gze
grnmyordu. imdi tartmaya ak bir duruma getiriyorsunuz. Panter, size dosyalarnz dikkatli
kullanmanz neririm. zellikle, gazetecilerle az iliki kurmalsnz. yi konuuyorsunuz, ama ok
konuuyorsunuz. Syleyin bana, Panter, bu belgelerin arasnda sahte olan var m?"
Panter glmsedi:
"Eh, gerektii kadar var."
"ok iyi! te buna sevindim. En iyileri bunlar. Kant olarak sahte belgelerden daha iyisi olamaz,
bunlar smarlama yapldklar iin davaya en uygun olurlar, bu nedenle doru ve adildirler. Ayrca,
insan her eyin ideal olduu bir dlem dnyasna gtrr, kusurlu gerek dnyadan uzaklatrrlar...
Ama, Panter yine de hi kantmz olmamasn yelerdim."

Anti-Pyrot Oca'nn ilk ii hkmeti bu yedi yz Pyrot'yu ve ibirlikilerini yurda ihanet suundan
yksek mahkemeye karmaya armak oldu. Ocan szcs olarak Prens des Boscenos Meclis
krssne kt ve hkmetten bu konuda kararllk ve teyakkuz beklediklerini syledi. Sonra, tm
bakanlarn elini skt, General Greatauk'un yanndan geerken onun kulana fsldad:
"Doru yr, alak, yoksa Maloury dosyasn aklarm."
Birka gn sonra, hkmetin verdii bir nergeyi oybirliiyle onaylayan Meclis Anti-Pyrot Oca'n
kamuya yararl dernek olarak tand.
Ocak hemen Fok lkesinde Chitterlings atosunda srgn yaayan Crucho'ya bir kurul gnderdi ve
yelerinin prense ballklarn iletti.
Fakat, Pyrotcularn says giderek artyordu; imdi on bin kadar olmulard. Kentin bulvarlarnda
toplatklar kendi kahveleri vard; onlarn karsnda yurtseverlerin daha geni ve zengin kahveleri
bulunuyordu. Her akam, bir kahvenin terasndan brne bardak, fincan, kllk, srahi, sandalye ve
masalar uuuyor, aynalar aa indiriliyordu. Karanlk saylarn eitsizliini rtyor, arlan polisler
hangi yanda olduuna bakmadan tm kavgaclar demir ivili botlar altnda eziyorlard.
Bu anl gecelerin birinde, Prens des Boscenos yannda birka yurtseverle birlikte kahveden
karken, Bay de la Trumelle ona birini, gzlkl, sakall, apkasz ve kaldrmda zorlukla yryen bir
adam gsterdi:
"Hey bakn! ite Colomban!"
Prens des Boscenos gl ama hogrl, sevecen biriydi. Fakat, Colomban'n adn duyunca kan
beynine srad. Annda gzlkl adamn zerine atlp bir yumrukta onu yere serdi.
O anda, Bay de la Trumelle bir yanllk yaptn, Colomban sand kiinin Anti-Pyrot Oca genel
sekreteri, eski dava vekili, yurtsever Bay Bazile olduunu grd. Prens des Boscenos eskinin bklmez
adamlarndand, ama yanlgsn kabul etmeyi bilirdi.
"Bay Bazile," dedi adam selamlayarak, "sizin yznz biraz incittim, ama bunu neden yaptm
bilirseniz beni anlar, onaylar ve kutlarsnz. Sizi Colomban sandm."
Bay Bazile kanayan burnunu mendiliyle siler ve yrtlan ceketini dzeltirken kuru bir sesle yle dedi:
"Hayr, efendim, sizi anlamam, onaylamam ve kutlamam, nk davrannz ok gereksiz, hatta
aryd. Bu akam kez beni Colomban sanp ona layk bir davran uygun grdler. Yurtseverler
onun kaburgalarn ve srtn benim zerimde krdlar. Artk yeterince dayak yediimi dnyordum."
Szlerini bitirmemiti ki gemekte olan bir grup Pyrotcu onlar grd; onlar da ayn yanll
yaptlar: Yurtseverlerin Colomban' dvdklerini sanan topluluk Prens des Boscenos ve arkadalarna
baston ve krbalarla saldrdlar; onlar ksa srede yere serip kar kmasna aldrmakszn dava
vekili Bazile'i omuzlarna aldlar, "Yaasn Colomban! Yaasn Pyrot!" sloganlaryla bulvarlarda
yrye getiler. Sonra, polisler harekete geip onlar coplaryla kovalad, karakola srkleyip
gtrd ve orada dava vekili Bazile'in bir kez daha Colomban olarak ivili botlar altnda pestili
karld.
VII
BIDAULT-COQUILLE VE
MANIFLORE - SOSYALSTLER
Alca'da bir fke ve nefret frtnas yaptken, gkbilimcilerin en yoksul ve en mutlusu olan Eugene
Bidault-Coquille, Draco zamanndan kalma bir itfaiye tulumbas zerinde eski bir teleskopla
gkyzn inceliyor, kayan yldzlar yar bozuk fotoraf filmleri zerine kaydediyordu. Dehasyla
aralarnn yanllarn dzeltiyor, bilim akyla filmlerin grntlerini yorumluyordu. Yorulmaz bir

abayla gktalarn, meteorlar, asteroitleri, uzay tozlarn, dnya atmosferini, ksacas uzayda
bulunan her eyi gzlyordu; btn bu uykusuz gecelerinin dl olarak da halkn umursamazln,
devletin iyilik bilmezliini ve bilim kurumlarnn dmanln kazanyordu. Uzayn derinliklerindeki
kazalar grmekten, yeryzndeki olaylar bilmiyordu; hi gazete okumazd ve yolda giderken, kafas
kasm aynn asteroitleriyle dolu olduu iin, birka kez kr kuyulara dm, bir otomobil tekerleri
altnda kalmt.
Boyu da bilgisi kadar uzundu; kendine ve bakalarna saygsn souk bir kibarlkla ve ince siyah bir
redingot, silindir apka giyerek belli ediyor, bu da ona ok zayf ve buharlam bir grnm
veriyordu. Yemeklerini, kendisinden daha az bilgili mterilerin oktan brakt bir lokantada yerdi;
oraya gittiinde yalnzca onun masas hazr tutulurdu. te bir akam bu lokantada, Colomban'n Pyrot
yanls kitap gzne arpt; bir yandan fndklarn krarken onu okuyordu ve birdenbire, aknlk,
dehet ve acma duygularyla bylenip meteorlar, yldz yamurlarn unuttu; gzleri kargalarn
tnedii elik kafeste sallanan susuz adamdan bakasn grmez oldu.
Bu grnt onu brakmyordu. Sekiz gndr kafasnda susuz tutukluyla yaarken, bir gn lokantadan
ktnda bir yurtta kalabalnn miting yaplan bir kahveye girdiklerini grd. O da girdi; bu, yansz
bir toplantyd; insanlar baryor, svyor, dumanl salonda birbirlerinin kafasn kryordu. Pyrot
yanllar ve kartlar srayla alklanyor veya yuhalanyordu. Kukulu ve kark bir canllk
dinleyicileri coturuyordu. Bidault-Coquille, utanga ve yalnz insanlara zg o cesaretle, sahneye
frlad ve eyrek saat konutu. ok hzl ve dzensizdi, ama cokuyla ve gizemli bir matematikinin
inancyla konuuyordu. Alkladlar. Krsden inerken uzun boylu, ya makyajndan belli olmayan ve
byk apkasnda tavus tyleri tayan bir kadn onun zerine atld, duygulu ve ateli bir sarlmayla
pt, ona yle dedi:
"Ne kadar yakklsnz!"
O, her zamanki saflyla, bunda gerek pay olabileceini dnd.
Kadn yaamn Pyrot'nun savunmasna ve Colomban'n dncelerine adadn syledi. Adam onu
gzel ve alml buldu. Maniflore adndaki bu yoksul kadn eski bir fahieydi; artk ie yaramayp
unutulduktan sonra, birden iyi bir yurtta olmutu.
Kadn bir daha onun peini brakmad. Birlikte miting alanlarnda, kahvelerde, otel odalarnda,
gazetelerin yaz ileri brolarnda unutulmaz saatler yaadlar. Adam idealist olduundan, kadnda
gzellikde, kibarlk da kalmadn gsteren birok ipucuna karn, onu hl gzel buluyordu. Eski
gzelliinden yalnzca hoa gitmeyi ve iltifat etmeyi bilmesi kalmt. Fakat, itiraf etmek gerekir ki,
tansklarla dolu bu Pyrot davas Maniflore'da da uygar bir deiime yol am, kadn adalet ve
gerein simgesi oluvermiti.
Ne Pyrot'ya kar olanlar, ne Greatauk'un savunucular, ne de ordunun dostlar arasnda BidaultCoquille ve Maniflore'a kar hogrl veya alayc bir tutum vard. fkeli tanrlar bu adamlara o
deerli glmseme yetisini bile ok grmlerdi. Ciddi yzlerle eski fahieyi ve gkbilimciyi casusluk,
ihanet ve devlete kar komplo kurmakla suluyorlard. Bidault-Coquille ve Maniflore bu karaalma ve
aalamalar karsnda daha da byyorlard.
Penguenler uzun bir sredir ikiye blnmlerdi ve alacak bir ey, sosyalistlerin daha bir partisi
bile yoktu. Onlarn kesiminde dank, kopuk ve kafas kark el emekileri bulunuyordu. Pyrot davas
bu kesimin nder kadrolar iin tuhaf bir sorun yaratt: kimse bankerlerden veya ordudan yana
grnmek istemiyordu. Kk ve byk Yahudileri deimez dmanlar gibi gryorlard. Bu temel
ilkeleri ve kiisel karlarn bu dava yznden deitirmek istemezlerdi. Fakat, tm Penguenistan'n
kart bu olayda kavgadan uzak kalabilmek giderek zorlayordu.
Bu nderlerin balcalar eytan Kuyruklu Aziz Mael Soka'ndaki federasyon merkezinde bulutular;
iinde bulunduklar durumu ve gelecekte izleyecekleri yolu greceklerdi.

Sz nce yolda Phoenix ald:


"ren ve alaka bir adalet suu ilendi. stleri tarafndan bask yaplan askeri yarglar susuz
bir adam korkun bir cezaya arptrdlar. Kurbann bizden biri olmadn sylemeyin; varsn gemite
ve gelecekte bize hep dman olan bir snfn adam olsun. Bizler sosyal adaletiyiz; hibir hakszlk
bize yabanc olamaz.
Eer Colomban gibi bir kentsoyluyu, Kerdanic gibi bir kktenciyi veya lml baz cumhuriyetileri
zorbalarn klc nnde yalnz brakrsak yuh olsun bize. Eer kurban bizden deilse, onun cellatlar
kardelerimizin cellatlardr; Greatauk bu askere vurmadan nce grevci arkadalarmz kuruna
dizdirmiti.
Yoldalar, zorlu bir savam, dnce ve ahlak gcyle Pyrot'yu aclarndan kurtarabilirsiniz ve bu
soylu ii yaparken zerinizdeki zgrlk ve devrimci grevden sapm olmayacaksnz, nk Pyrot
ezilmiliin ve tm sosyal eitsizliklerin simgesi oldu; bu eitsizliklerden birini devirirsek brlerini
kknden sarsarz."
Phoenix szlerini bitirdikten sonra yolda Sapor konutu:
"Size asl grevinizi brakp sizi hi ilgilendirmeyen bir ie karmanz neriyorlar. Hangi yanda
olursanz olun, doal ve deimez dmanlarnzla ayn safta olacanz bir kavgaya niin giresiniz?
Bankerler size askerlerden daha m yakn? Kimin kasasn kurtaracaksnz? Sosyal savamnzda hep
karnzda bulacanz yedi yz Pyrot'nun yardmna komak hangi ahmak ve sorumsuz kiilerin iidir?
Sizden dmanlarnzn saflarn ve kendi sularyla bozduklar dzenlerini salamanz istiyorlar.
yiliin bu derecesine baka bir ad vermek gerekir.
Yoldalar, rezilliin topluma lmcl olduu bir aama vardr; Penguen kentsoylu snf kendi
rezilliinin altnda boulmaktadr ve sizden onu kurtarmanz, soluk almasn salamanz isteniyor. Bu,
sizinle alay etmektir.
Brakalm boulsun ve son rpnlarn glerek seyredelim. Tek tasamz, onun kirlettii bu
topraklarda yeni bir toplumun temelini atarken bu kirlilii nasl temizleyeceimiz olmaldr."
Sapor sylevini bitirdikten sonra yolda Lapersonne sz ald:
"Phoenix bizi susuz dedii Pyrot'nun yardmna aryor. Bence bu yeterli deil. Pyrot susuz
olabilir, ama o tam bir askerdi ve balca grevi halkn zerine ate etmek olan her asker gibi grevini
tam yapt. Bu gereke, halkn tm tehlikeleri gze alarak onu savunmas iin yeterli deil. Bana
Pyrot'nun sulu olduunu ve ordunun samann aldn kantlayn, o zaman yryeyim."
Sonra yolda Larrive sz ald:
"Arkadam Phoenix ile ayn grte deilim; arkadam Sapor'la da ayn grte deilim; hakl
deniliyor diye bir davaya partimizin katlmas gerektiini dnmyorum. Burada szck oyunlar ve
tehlikeli bir i var gibime geliyor. nk, sosyal adalet devrimci adalet deildir. Bunlar her zaman
karda olurlar: birine hizmet etmek brne kar savamaktr. Bana gelince, ben seimimi yaptm:
sosyal adalete kar devrimci adaletin yanndaym. Ama bu davada ekimser kalmay knyorum.
Diyorum ki ans bize byle bir olay armaan etmise, ondan yararlanmamak budalalk olur.
Nasl m? Bize militarizme iyi bir darbe vurma frsat verilmitir. Kollarmz kavuturup seyredelim
mi? Sizi uyaryorum, yoldalar: Ben hint fakiri deilim ve asla bylelerinin yannda olmam. Burada hint
fakirleri varsa, onlarn yannda olmam beklemesinler. Bir ey yapmadan gbeini seyretmek sonu
vermeyen bir politikadr, ben bunu asla yapmam.
Bizim gibi bir parti her gn kendini snamaldr; yaamn srekli eylemle kantlamaldr. Pyrot
davasna katlacaz ama devrimci tavrla katlacaz, iddet eylemi uygulayacaz... Sizler iddetin
modas gemi, at arabalar, kollu bask makinesi ve telli telgraf gibi rafa kaldrlmas gereken bir
yntem olduunu mu sanyorsunuz? Yanlyorsunuz. Dn olduu gibi bugn de iddet olmadan bir ey
alnmaz; en etkili ara budur; yalnzca kullanmasn bilmek gerekir. Biz nasl davranmalyz? Size bunu

syleyeyim: egemen snflarn birini brnn stne salmalyz; yani, orduyu bankerlerle, hkmeti
yargyla, soylu ve dindarlar Yahudilerle kaptrmal, birbirlerini yok etmelerini salamalyz. Hastay
bitkin dren ate gibi, hkmeti zayflatan bu karkl srdrmeliyiz.
Pyrot olay, eer kullanmasn bilirseniz, silahszlanma, genel grev ve devrim gibi, sosyalist partinin
bymesine ve ii snfnn gelimesine en az on yl kazandracaktr."
Sonu olarak, bu konuan parti nderleri birbirlerinden ok farkl dnyorlard; byle durumlarda
olduu gibi, her biri daha nce defalarca sylediklerini daha dzensiz ve lsz bir biimde
yinelediler. Uzun sre tartld ve kimse dncesini deitirmedi. Fakat, btn bu grler son
incelemede iki bee ayrlyorlard: Sapor ve Lapersonne'un ekimser kalma dncesiyle Phoenix ve
Larrive'nin kavgaya katlma dncesi. Ama her iki bein ortak yanlar asker eflerinin adaletinden
nefret etmeleri ve Pyrot'nun susuzluuna derin bir inan duymalaryd. yleyse kamuoyu, tm
sosyalist nderlerin tehlikeli Pyrotcular olduuna inanmakta haklyd.
Bunlarn adna konutuklar ve konumak ne kadar temsil edebiliyorsa, temsil ettikleri byk halk
ynlar, yani dncesini syleyemedii iin anlamas pek zor olan ii snf, Pyrot davasyla pek
ilgilenmiyordu. Onlar iin bu dava fazla entelektel, klasik bir tad olan, yksek kentsoylu ve byk
sermaye kokan bir olayd ve holarna gitmiyordu.
VIII
COLOMBAN'IN YARGILANMASI
Colomban davas baladnda Pyrotcularn says otuz bini gemiyordu; ama her yerde, rahipler ve
askerler arasnda bile bulunuyorlard. Onlara en ok zarar veren byk Yahudilerin desteiydi. Buna
karlk, saylarnn az oluu nedeniyle sempati topluyorlard ve ilerindeki aptal says rakiplerinden
daha azd. Daha kolay toplanp daha abuk karar alabiliyor, uyumlu davranabiliyorlard; her biri
elinden gelenin en iyisini yapma gereini duyuyor ve daha ok gze batyorlard. Her ey onlarn daha
da byyeceini, rakiplerininse, balangta tm halk yanlarna aldklar iin, artk yalnzca
azalabileceklerini gsteriyordu.
Colomban halka ak mahkemeye ktnda, yarglarnn pek merakl olmadn hemen grd. Azn
at anda yarg ona, devlet yarar bakmndan susmasn sylyordu. Ayn gerekeyle, ondan yana
olan tanklarn syledikleri de duyulamad. Genelkurmay Bakan General Panter niformas ve tm
madalyalaryla ifade vermeye geldi. Syledikleri unlard:
"Alak Colomban Pyrot'ya kar kantlarmz olmadn ileri sryor. Yalan sylyor: Kantlarmz
vardr; benim arivlerimde yedi yz otuz iki metrekare alan zerinde, her biri be yz kilo olmak
zere, tam yz altm alt bin kilo kant var."
Bu yksek rtbeli subay daha sonra zarif ve kolay anlalr bir dille kantlar hakknda bilgi verdi:
"Her renk ve tonda kantlarmz vardr; her birinin biimi deiiktir: su kab, apka, para, zm,
gvercin yuvas, kartal vb. En k bir milimetre kare boyunda, en by ise yetmi metre
uzunluunda ve doksan santimetre geniliindedir."
Bu aklama zerine dinleyiciler dehetle titrediler.
Greatauk sras gelince tanklk etti. Daha sade giyinmi ve bu nedenle daha etkileyici bir havada,
ellerini arkasnda kavuturmu olarak konutu:
"lkemizi ykmn eiine getiren bu davrannn sorumluluunu Colomban'a brakyorum. Pyrot olay
devlet srrdr ve yle kalmaldr. Eer aklanrsa, en byk dertler, sava, yama, doal afetler,
yangn, toplu kym, bulac hastalklar annda Penguenistan zerine saldracaklardr. Bir szck daha
edersem kendimi yurduma ihanet etmi sayarm."

Aralarnda Bay Bigourd'un da bulunduu, politika deneyimi olan birka kii sava bakannn bu
sylediinin genelkurmay bakannkinden ok daha akllca ve ustaca olduunu dndler.
Alboy Boisjoli'nin syledikleri byk etki yapt:
"Sava Bakanl yapsnda bir gece, komu bir lkenin askeri ateesinin bana sylediine gre,
lkesindeki bir svari alayn gezerken ok yumuak ve tatl yeil renkte, lezzetli bir saman grp
'Bunu nereden buldunuz?' diye sormu. Ona yant vermemiler, ama nereden geldiinden kukusu
yokmu. Bu, Pyrot'nun ald samanm. nk bu yeil renk, yumuaklk ve koku lkemiz samanlarnn
bir zelliidir. Komumuzun saman kl rengi ve krlgandr; yabayla atlrken hrdar ve toz yapar.
Bunun ne anlama geldiine siz karar verin."
Temen Hastaing, yuh sesleri arasnda verdii ifadesinde, Pyrot'nun sulu olduuna inanmadn
syledi. Hemen jandarma tarafndan tutuklanp, gzdalarndan da, vaatlerden de uzak kalaca, ylan
ve bceklerle dolu izbe bir hcreye kapatld.
Mbair seslendi:
"Kont Pierre Maubec de la Dentdulynx."
Salonda bir sessizlik oldu ve krsye doru yaklaan, giysileri yamal ama grkemli bir soylu adam
grld; byklar ge bakyor ve baklar ate sayordu.
Colomban'a yaklap ona kmseyen bir gururla bakt, sonra:
"Benim ifadem," dedi, "ite yle: sizin aznza s...aym!"
Bu szler zerine tm salon alklarla inledi, yrekleri kaldran ve ruhlar ycelten bir huu iinde
cotu. Baka tek szck etmeden Kont Maubec ekildi.
O dar ktnda, tm dostlar peinden geldiler. Prenses des Boscenos onun ayaklarna kapanm,
bacaklarn kucaklyordu; ama kont, mendil ve iek yamuru altnda arbal bir yzle yryordu.
Boynuna sarlm olan Vikontes Olive'i ayrmak mmkn olmad ve bu marur kahraman onu gsnde
hafif bir earp gibi tayarak gtrd.
Onun yznden ara verilen oturum yeniden baladnda, yarg bilirkiileri ard.
nl yaz uzman Vermillard incelemelerinin sonularn anlatt:
"Pyrot'nun evinde bulunan belgeleri, zellikle harcamalar defterini ve kuru temizleyici faturalarn,
dikkatle inceledim; zararsz grnmleri altnda, ok gizli bir ifreyle yazlm olmalarna karn,
onlar zebildim. Hainin yaptklar her satrda grlmektedir. Bu ifrede ' bardak bira iin
Adele'e yirmi frank' szleri 'komu bir lkeye yirmi bin balya saman sattm' anlamna gelmektedir. Bu
belgeyi incelediimde bu subayn satt samann trn de belirledim: Nitekim, gmlek, yelek, klot,
mendil, yaka, aperitif, ttn, puro szckleri yonca, buka, kabayonca, aptesbozan otu, yulaf,
karamuk ve ayrotu anlamndadrlar. Bunlarsa, Kont Maubec'in orduya satt samann koku ve
lezzetini oluturan bileenlerdir. te, Pyrot kimsenin anlamayacan sand bir dilde suunu byle
kaydediyordu. Bu kadar sorumsuzluun byle bir kurnazlkla birlemi olmas artcdr."
Colomban, hafifletici nedenler olmakszn, sulu olundu ve en yksek cezaya arptrld. Jri yeleri
hemen bir yargtay dilekesi imzaladlar.
Adalet Saray'nn nndeki alanda, bin iki yz yllk byk bir tarihi grm olan rman kysnda, elli
bin kii mahkeme sonucunu bekliyordu. Orada, Anti-Pyrot Oca'nn ileri gelenleri arasnda Prens des
Boscenos, Kont Clena, Vikont Olive, Bay de la Trumelle bulunuyordu; Peder Agaric Aziz Mael
Okulu'nun retmen ve rencilerini toplayp getirmiti; rahip Douillard ile Bakomutan General
Caraguel kucaklayor, oluturduklar yce birlie katlmak zere, Pont-Vieux Kprs'nden geip
gelen pazarc ve amarc kadnlar, ellerinde tokalar, amar suyu dolu kazanlaryla akn
ediyorlard. Tun kaplarn nnde ve merdivenlerdeyse, Alca'da Pyrotcu olarak bilinen kim varsa
toplanmt: Profesrler, gazeteciler, tutucu veya devrimci iiler arasnda, buruuk giysileri ve sert
baklaryla Phoenix, Larrive, Lapersonne, Dagobert ve Varambille yoldalar grlyordu.

Uursuz kara redingotu ve silindir apkasyla Bidault-Coquille, Colomban ve Temen Hastaing iin
matematiksel duygularn haykryordu. Merdivenlerin en st basamanda kahraman fahie Maniflore,
hrn bir glmseyile parlyor, Leena gibi bir zafer ant veya Epicharis gibi tarihin vgsn
kazanabilmek iin yaryordu.
Limonata satcs, iportac, izmarit toplaycs ve anti-Pyrotcu klna brnm olan yedi yz Pyrot
Adalet Saray'nn evresinde dolanyordu.
Colomban grndnde yle bir grlt koptu ki havann ve suyun kard sesle kular dallardan
dt, balklar sudan frlayp karn st imenlere utular. Her yerden haykrlar geliyordu:
"Colomban suya! Onu rmaa atalm!"
Baz lklar da geliyordu:
"Adalet ve gerek!"
Hatta yle bir ses iitildi:
"Ordu alaa!"
Bu ses korkun bir arbedenin iareti oldu. Binlerce kavgac merdivenlerde birbirine girdi; kalanlar da
bu kalabala katlp boazna sarlacak birini buluyordu. Kadnlar da ateli, sa ba dank, dii ve
trnaklaryla erkeklere saldrrken yzlerinde o zamana kadar fark edilmeyen ve ancak yatak
odalarnn lo nda grlebilen bir mutluluk okunuyordu. Bunlar Colomban' yakasndan tutmu,
srmak, bomak ve paralamak zereydiler ki ahane Maniflore, saf ve soylu bir grnt veren
krmz tniiyle karlarna dikildi. Colomban kurtulmu gibiydi; yandalar Adalet Alan'nn
ortasndan ona bir yol am ve Pont-Vieux kesinde bir arabaya bindirmilerdi. At hemen drt nala
hareket etmek zereydi; ama Prens des Boscenos, Kont Clena ve Bay de la Trumelle arabacy tutup
alaa ettiler, hayvanlar geri geri gitmeye zorlayp kprnn parmaklklarna dayadlar, son bir
itelemeyle alklar arasnda rmaa yuvarladlar. Sular sesli bir grltyle fkrd; az sonra rman
parlak yzeyinde ufak bir kprdanmadan baka bir ey kalmad.
Hemen ayn sralarda, Dagobert ve Varambille'in adamlar, klk deitirmi yedi yz Pyrot ile birlik
olup Prens de Boscenos'u bir amarc dubasna ba nde yuvarlayp kt hrpaladlar.
Sessiz gece Adalet Alan'na indiinde yerlerdeki kalntlar dingin bir barla rtt. Ancak,
kilometre tede, kprnn altnda, slanm bir adam topal bir atn yanna bzlmt. Colomban
halkn bilgisizlii ve anlayszl konusunda derin derin dnyordu.
"Bu kavga dndmden daha zorlu olacak. Yeni engeller seziyorum."
Talihsiz hayvana yaklap yle dedi:
"Sen onlara ne ktlk yapmtn, can dostum? Benim yzmden bana neler geldi."
Zavall hayvann boyuna sarlp alnndan pt. Sonra, dizginlerinden ekip kaldrd, topallayan hayvan
yedeine ald ve kentin sokaklarndan geirip evine getirdi. Orada derin bir uyku ikisine de insanlarn
ktln unutturdu.
IX
PEDER DOUILLARD
Penguenistan'n yaad bu karanlk gnlerde, Tanr'dan lkeyi paralayan bu karklklara son
vermesi ve insanlarn Tanr'ya ve inancn vekillerine kar iledikleri gnahlar balamas amacyla
din nderleri, piskoposlar, rahipler ve keiler Alca Katedrali'nde byk bir ayin yaplmasna karar
verdiler.
Tren 15 Temmuz gn yapld. Bakomutan Caraguel ve kurmay kurulu n saflarda bulunuyordu.
Ayine ok sayda ve sekin bir kalabalk katlmt; Bay Bigourd'un dediine gre, hem sekin hem

kalabalkt. lk sralarda Prens Crucho'nun mabeyincisi Bay de la Berthoseille dikkati ekiyordu. Aziz
Francis tarikatndan peder Douillard'n kaca minberin yaknnda, kendilerinden gemi bir
grntyle bastonlarna dayanm olan Anti-Pyrot Oca'nn ileri gelenleri, Vikont Olive, Bay de la
Trumelle, Kont Clena, Dk Ampoule ve Prens des Boscenos bulunuyordu. Peder Agaric, Aziz Mael
Okulu retmenleri ve rencileriyle birlikte mihrabn nnde yer almt. Sa koridor, sa armhta
ban saa edii iin daha deerli olan sa yan, subaylara ve niformal askerlere ayrlmt. Kontes
Clena, Vikontes Olive ve Prenses des Boscenos'un da aralarnda olduu soylu bayanlar balkonda yer
almlard. Bu byk kilisede ve d avluda her renk cppeli yirmi bin din adamyla otuz bin inanm
buluyordu.
Balama ve yarlgama treni bittikten sonra, aziz peder Douillard mimbere kt. Vaaz grevi nce
peder Agaric'e verilmiti, ama tm yeteneklerine karn onun dinbilim ve diplomasi deneyimi az
grlm, onun yerine, son alt aydr klalarda dolap Tanr ve dzen dmanlarna kar vaazlar
veren, konuma yetenei iyi olan peder Douillard seilmiti.
Aziz peder Douillard Deposuit potentes de sede (2) ayetini esas alp, her tr dnyasal gcn Tanr'y
ilke kabul etmesi gerektiini, gklerin ona izdii ve grevli kld tanrsal yoldan saparsa uuruma
gideceini anlatt.
Bu kutsal kurallar Penguenistan ynetimine uygulandnda, hkmetin dleyemeyecei kadar
korkun, ykmlarla dolu bir tablo kard.
"Bu sefalet ve utanlarn balca mimarn sizler iyi tanyorsunuz, kardelerim. Bu canavarn ad bile
yazgsn gsteriyor, nitekim Yunancada pyros szc ate demektir; tanrsal saduyu bu szckle
bize, bir Yahudinin kendisine barn aan bu lkeyi atee vereceini anlatmak istiyordu."
Onlara, kilise dmanlarnn eziyet ettii yurdun barndaki kanlarla "Ey ac! Ey yazg! sa'y armha
gerenler benim barm deliyor!" diye inlediini gsterdi.
Bu szler kalabal byk bir dalgalanmayla titretti.
Usta konumac, kibirli Colomban' gnahkar bedeninin dt o rman tm sularnn bile
arndramayacan syleyerek, dinleyenleri daha da coturdu. Sonunda, Penguenistan'daki tm
sorunlar, ykmlar ve karklklar bir yumak yapp cumhuriyete ve onun babakanna sitem olarak
gnderdi:
"Bu babakan, Sal'n Gabaon'da Filistinlilere yapt gibi, yedi yz Pyrot ve yandalarnn kkn
kazmayarak bir korkak olduunu gstermitir; Tanr'nn ona verdii yetkiyi kullanmaya layk
olmadn gstermi, artk tm halkn gznden dmtr. Tanr kendisini kmseyenlere
hogryle bakar. Deposuit potentes de sede. Tanr korkak hkmdarlar indirir ve yerlerine, ona
secde edecek glleri koyar. Sizi uyaryorum, beyler; sizi uyaryorum, askerler: Sizi uyaryorum
Penguen ordusunun bakomutan: Vakit geldi! Tanr'nn buyruklarna uymazsanz, onun adna kafirleri
tepelemezseniz, Penguenistan'n bana dinci ve gl bir hkmet getirmezseniz, Tanr
kargladklarn yok eder, ama yine de kendi budununu kurtarr. Size karn, basit bir asker veya bir
sanatkar gnderip kurtarr. Vakit gemek zere. Acele edin!"
Bu ateli konumayla coan altm bin kii titreyerek yerlerinden frladlar, "Silaha! Silaha!
Pyrotculara lm! Yaasn Crucho!" haykrlar arasnda rahipler, kadnlar, askerler, soylular,
kentsoylular, uaklar gereklerin krssnden ykselen bu kollar tarafndan kutsanmak zere ayaa
kalktlar; "Penguenistan' kurtaralm!" ilahisini syleyerek katedralden dar akmaya baladlar.
Irmak kysndan Parlamento'ya doru yrye getiler.
Boalan kilisede yalnz kalan bilge Cornemuse kollarn gkyzne kaldrp kskn bir sesle yle
yalvard:
"Agnosco fortunam ecclesiae pinguicanae! (3) Tm bu olanlarn bizi nereye srklediini
grebiliyorum."

Kutsal kalabaln yasama binasna yapt saldr geri pskrtld. Alca korumanlar ve polislerin
kar saldrs nnde saldrganlar dank bir biimde karken, varolardan gelen yoldalar,
balarndaki Phoenix, Dagobert, Lapersonne ve Varambille'in komutasnda bu kalabaln zerine
ullannca, hezimet tamamland. Bay de la Trumelle ve Dk Ampoule karakola gtrldler. Prens des
Boscenos, uzun sre yiite direndikten sonra, kaldrma dp kafasn yard.
Zafer sarholuundaki yoldalar, aralarna karm gezgin satclarla birlikte, "Crucho'ya lm!
Yaasn sosyalizm!" sloganlaryla, btn gece bulvarlarda yry yaptlar. Onlarn ardndan
Pyrotcular gazete kulbelerini ve ilan panolarn devirerek getiler.
Soukkanl bir akln alk tutamayaca ve sokaklarn dzenini salamay dert edinmi kiilerin
zlecei bir grntyd bu; ama gnl adamlarn daha da zen bir ey vard: Her iki yandan eit
uzaklkta kalmaya alan, darbelerden korunmak iin hamambcekleri gibi sinen korkak adamlar;
bunlar duygularnn soylu ve ruhlarnn yce olduunu gstermek iin, gzlklerindeki yalar silip
hafife ksrerek yle diyorlard: "Ey Penguenler, karde kan dkmeyi brakn; ana yurdunuzun
barn demekten vazgein!" Sanki bir toplumda kavga ve atma olmadan yaanrm gibi, sanki sivil
karklklar ulusal yaam ve toplumun ilerlemesi iin gerekli deilmi gibi, haklyla haksz arasnda
uzlama neren bu korkaklar, haklnn hakkna tecavz ederken, haksza da cesaret vermekten baka
bir ey yapmyorlard. Bu korkaklardan biri olan zengin ve gl Machimel kaynaan alanlarda
dikiliyor, gzyalar yerde ayaklarnn ucunda zehirli glckler oluturuyor ve i ekileri balklarn
kayklarn sarsyordu.
Bu alkantl gecelerde, eski tulumbann ucunda, bulutsuz gkyznde kayan yldzlarn fotorafn
eken gkbilimci Bidault-Coquille iten ie mutluydu. Adalet iin savayordu; yce bir akla seviyor
ve seviliyordu. Aalama ve karaalmalar ona dokunmuyordu. Gazete kulbelerinde karikatrleri
Colomban'n, Kerdanic'in ve Temen Hastaing'inkilerle birlikte yer alyordu; Anti-Pyrotcu gazeteler
onun byk Yahudi bankerlerden elli bin frank aldn yazyorlard. Askere yakn gazeteler onun
bilimsel ura yaamn aratryor, devlet niversitelerindeki bilginler onun yldzlar konusunda bir
ey bilmediini, en salam bulgularnn yanl olduunu, en akll ve verimli varsaymlarnn deersiz
olduunu bildiriyorlard. Ama o, nefret ve kskanln darbeleri altnda mutlu oluyordu.
Yldzlarn kk noktalarla deldii usuz bucaksz gkyzne bakarken, uyuyan kentin ne kadar ar
uykular, ac uykusuzluklar, bo hlyalar, her zaman yoz zevkler ve sonsuz yoksulluklarla ykl
olduuna bakmadan yle dnd:
"Hakl ve haksz, bu byk kentte sava veriyor."
Bylece ok ynl ve baya bir gerein yerine sade ve gzel bir iir koyuyor, Pyrot olayn hakllar
ve hakszlar arasnda bir kavga olarak gryordu; haklnn zaferini beklerken, karanln ocuklarn
yenen k ocuklarndan biri olabilme dncesiyle ellerini outuruyordu.
X
YKSEK YARGI CHAUSSEPIED
O gne kadar korkudan gzleri kr olan cumhuriyetiler, Peder Douillard ve Prens Crucho'nun sokaa
dkt ynlar karsnda ayldlar ve sonunda Pyrot davasnn gerek yzn grdler. Ama, iki
yldr halk ynlarnn haykrlar nnde sinen milletvekilleri doru yolu da semediler; bir alakl
bir bakasyla deitirip Babakan Robin Mielleux'a kar dndler, hogrleriyle cesaret verdikleri,
perde arkasndan elebalarn kutladklar karklklardan onu sorumlu tuttular; onu zayf davranp
cumhuriyeti tehlikeye atmakla suladlar. lerinden bazlar da, kiisel karlarnn belki de Pyrot
yanls olmaktan getiini dnmeye balad; bu dnceyle kafeste bakasnn yerine ac eken

susuz adam iin gzya dkmeye baladlar. stnn yerine gz dikmi olan Bakan Guillaumette,
iktidar milletvekillerinden birine yle diyordu: "Gzlerime uyku girmiyor!"
Bu yiit milletvekilleri kabineyi devirdiler ve cumhurbakan, Robin Mielleux'nn yerine Trinit
adnda, sakall ve doutan cumhuriyeti bir milletvekilini atad; bu yeni babakan da, Penguenlerin
ou gibi, Pyrot olayn anlamyordu, ama bu davada biraz fazla rahip cppesi grldn
dnyordu.
General Greatauk, sava bakanlndaki grevinden ayrlmadan nce, Genelkurmay Bakan Panter'e
son tlerini veriyordu:
"Gidiyorum, ama siz kalyorsunuz," dedi elini skarak. "Pyrot davas benim kzmdr, onu size emanet
ediyorum; o sizin sevgi ve zeninize layktr; gzeldir. Ama unutmayn, gzellik lo yerleri sever,
utanga yz tl arkasnda olmay seer. Onun utangalna saygl olun. Daha imdiden, grmemesi
gereken gzler ona ilimeye balad... Panter, kantlar istediniz ve buldunuz. Ama, ok fazla kantnz
var. Gereksiz karmalar ve tehlikeli meraklar olacan gryorum. Sizin yerinizde olsam, o dosyalar
yok ederdim. Bana inann, en iyi kant hi olmayandr. O tartlmaz."
Heyhat! General Panter bu tlerin deerini anlamad. Gelecek Greatauk'un ngrsn doru
kard. Trinit babakanla admn atar atmaz Pyrot dosyasn istetti. Kendi sava bakan Peniche,
ulusal savunmann yksek karlar adna dosyay vermeyi kabul etmedi; Babakana, General Panter'in
korumas altndaki bu dosyann dnyann en byk arivi olduunu fsldad. Trinit elinden geldiince
duruma tutanaklarn inceledi, derinliine varamad ama ilem yanllklar buldu. Bunun zerine,
yetkilerini kulland ve durumann yeniden ele alnmasn buyruunu verdi. Sava bakan Peniche bunun
orduyu aalama ve lkeye ihanet olacan syleyip bakanlk mhrn yzne frlatt. Yerine atanan
bir ikincisi, bir ncs, ve ardndan gelen yetmi tanesi ayn rnek davran gsterdiler. Trinit
kafasna isabet eden mhrlerin acsyla kvranyordu. Sonunda, yetmi birinci sava bakan van Julep
makamnda kald; soylu meslektalarndan farkl dnd iin deil, onlar tarafndan casus olarak
grevlendirildii iin kald; grevi babakanna ihanet etmek, onu utandrmak ve dosyann gzden
geirilme iini, Greatauk'un, rahiplerin ve Crucho yanllarnn zaferine dntrmekti.
General van Julep yksek bir askeri ahlaka sahip olup Greatauk'un zeki grlerine ve ustaca
planlarna akl ermezdi. O da, General Panter gibi, Pyrot'ya kar kantlar olmas gerektiini, ne kadar
ok olursa o kadar iyi olacan dnyordu. Bu dncelerini Genelkurmay Bakanna at:
"Panter," dedi, "yle bir noktaya geliyoruz ki daha bol kant gerekebilir."
"Anladm, generalim," dedi Panter; "dosyalarm tamamlayacam."
Alt ay sonra Pyrot'ya kar kantlar sava bakanlnn iki katn doldurmutu. Bir gn, dosyalarn
arlna dayanamayan demeler kt; devrilen kantlar altnda iki ube efi, on drt bro memuru
ve yer katnda izmeleri boyayan altm er ezildi. Bakanlk yapsnn duvarlarna destek konmas
zorunlu oldu. Yoldan geenler eskiden yce olan bu yapya abanarak irkinletiren dev kirilere, yola
kadar tap trafii zorlatran sevimsiz payandalara akn akn bakyorlard.
Pyrot'u mahkum eden yarglar gerek yarg deil, subaylard. Clomban' mahkum edenlerse gerek,
fakat kk rtbeli yarglard; kiliseleri spren mezlerin giydii trden ayak cppeleriyle
acnacak durumdaydlar. Bunlarn stnde, krmz cppelerinin yakalar kakm krkyle ssl yksek
mahkeme yarglar bulunuyordu. Bunlar, yasalar ve itihatlar iyi bilen, bu nedenle de gcne
korkuyla kark bir sayg duyulan bir kurul oluturuyorlard. Adna krma mahkemesi (4) denir ve tm
lkedeki mahkemelerin tepesinde eki gibi dururdu.
Bu kurulun yelerinden biri olan Chaussepied adnda bir yarg Alca'nn varolarnda kk bir evde
alakgnll ve dingin bir yaam sryordu. Yrei temiz, yrei namuslu ve zihni akt. Dosyalarn
inceleyip bitirdikten sonra keman alar ve bahesinde ektii smbllere su verirdi. Pazar akamlar
komusu Helbivoire kzkardelerin evinde yemek yerdi.

Ama son birka aydr dnceli ve zgn grnyordu; hele gazeteleri atnda neesi daha da
kayor, pembe yznde ac krklklar oluuyordu. Bunlarn nedeni Pyrot idi. Yarg Chaussepied bir
subayn dmana seksen bin balya saman satmak kadar alaka bir eylemi nasl yapabildiini
anlayamyor, hele onu savunmaya kalkacak kiilerin ortaya kabileceine hi inanamyordu. Kendi
yurdunda bir Pyrot, bir Hastaing, bir Colomban, bir Phoenix'in kabildiini dnmek ona smbllerini
sularken, kemann alarken veya Helbivoire kzkardelerde yemek yerken hep ac veriyordu.
Pyrot davas adalet bakannca yksek mahkemenin nne getirildiinde, n rapor hazrlama ve varsa
usl hatalarn bulma grevi Chaussepied'e verildi. Her ne kadar drst ve titiz olsa da, imdiye kadar
nne gelen tm dosyalara yansz ve nyargsz bakmsa da, bu dosyada somut ve tartlmaz kantlar
bulma beklentisi iindeydi. Uzun uralardan ve General van Julep'in saysz olumsuz yantndan sonra
dosyay getirtebildi. Dosya, snflandrlm ve paraf edilmi on drt milyon alt yz yirmi bin yz
on iki sayfadan oluuyordu. Yarg bunlar okurken srasyla ard, hayran kald ve sonunda akl
bandan gitti. Dosyada maaza ilanlar, gazete kesikleri, moda dergileri, bakkal kesektlar, eski
ticari yazmalar, rencilerin okul defterleri, ambalaj ktlar, parkeleri silmek iin zmpara
ktlar, iskambil desteleri, alt bin adet D Yorumlar kitab bulunuyordu; ama Pyrot'dan sz eden
bir tek belge yoktu.

XI
SONU
Dava bozuldu ve Pyrot kafesinden indirildi. Anti-Pyrotcular yenildiklerini kabul etmediler. Asker
yarglar Pyrot'yu yeniden yargladlar. Bu ikinci davada da Greatauk rnek bir davran sergiledi;
durumadan yine mahkumiyet karar karmay baard. Bu amala, mahkemeye sunulan kantlarn bir
ie yaramayacan, iyi kantlarn devlet srr olarak saklandn syledi. Uzmanlara gre bu kadar
ustalk hi grlmemiti. Salondan ktnda, merakllarn baklar arasnda mahkeme koridorlarndan
geerken, krmz giysili ve yz kara peeli bir kadn, elinde bir mutfak bayla onun zerine atld:
"Geber, alak herif!"
Bu kadn Maniflore'du. evredekiler ne olup bittiini anlayamadan, General Greatauk onu bileinden
yakalad; gzle grlr bir nezaketle bileini skt ve ba yere drd.
Sonra, yerden ald ba Maniflore'a uzatt:
"Madam," dedi eilerek, "bir mutfak aygtnz drmsnz."
Fakat kadnn karakola gtrlmesine engel olamad; daha sonra, onun hemen serbest braklmasn
salad; sonraki gnlerde kadn hakknda dava almasn nlemek iin tm etkisini kulland.
Pyrot'nun ikinci kez mahkum edilmesi Greatauk'un son zaferi oldu.
Eskiden askerleri ok seven ve onlarn adaletine sayg duyan Yarg Chaussepied imdi askeri
yarglara dman olmu, nne gelen askeri davalar ceviz krar gibi kryordu. Pyrot davasn ikinci
kez bozdu; gerekirse be yz kez bozmaya hazrd.
Korkak davranp ikinci kez aldatldklarn ve alay edildiklerini gren cumhuriyetiler bu kez papaz ve
rahiplere dndler; Mecliste kiliseye kar st ste yasalar karp, onlar evlerinden kardlar, mal
ve mlklerine el koydular. Peder Cornemuse'n korktuu yine bana geldi. Bu iyi yrekli rahip Conil
Orman'ndan kovuldu. Maliye memurlar tm imbiklerine el koydular, alacakllar Azize Pembekz
urubu ielerini aralarnda paylatlar. Rahip bu iten yllk milyon be yz bin frank gelirini

yitirdi. Peder Agaric, okulunu laik ellere brakp srgn yolunu tuttu. Besleyen devletten koparlan
Penguenistan kilisesi, kknden koparlm bir iek gibi soldu.
Susuz adamn savunucular kendi aralarnda kavgaya tututular ve birbirlerine her trl karaalma
ve aalamay yadrdlar. Usta konumac Kerdanic Phoenix'in boazna sarld. Byk Yahudiler ve
yedi yz Pyrot, eskiden yardmlarn dilendikleri sosyalist yoldalardan yz evirdiler. Onlara:
"Biz sizi tanmyoruz," diyorlard. "Sosyal adaletinizle kafamz iirmeyin. Sosyal adalet zenginleri
savunmak demektir."
Milletvekili seilen ve yeni iktidarn ba olan yolda Larrive, hem Parlamento'nun, hem de halkn
onayyla babakan oldu. Pyrot'yu mahkum eden askeri mahkemelerin ateli bir savunmaya balad. Eski
sosyalist arkadalar, el emekileri ve devlet memurlar iin biraz adalet ve zgrlk isteyecek
olsalar, gzel konuma sanatn kullanarak onlara yle diyordu:
"zgrlk taknlk demek deildir. Dzenle kargaa arasnda ben seimimi yaptm: Devrim gszlk
demektir; kalknmann en byk dman iddettir. iddetle hibir ey elde edemezsiniz. Baylar,
benim gibi dzeltim yanllar her eyden nce, hastay bitkin dren ate gibi, hkmeti zayflatan
bu karkla bir son vermelidirler. Namuslu insanlarn rahat etmesini salamalyz."
Bu sylev alklarla karland. Cumhuriyet hkmeti yine byk finans irketlerinin denetimine girdi,
ordu yine sermayeyi savunmay, donanma da byk fabrikalara artrmayla i vermeyi; yoksullar da,
vergi vermeyi geri eviren zenginlerin yerine de vermeyi srdrdler.
Bu arada, eski yangn tulumbasnn stnde, gecenin yldzlarn seyreden Bidault-Coquille uyuyan
kente zntyle bakyordu. Maniflore onu brakmt; adanacak yeni davalar ve zveriler arayan kadn
gen bir Bulgar'n peinden, adalet ve aramak iin Sofya'ya gitmiti. Gkbilimci onu zlemiyordu;
dava bittikten sonra, kadnn gzellii ve zekasnn dndnden daha az olduunu grmt. Ama,
dnceleri ok baka alanlarda da deimiti. En acs, kendisini artk pek o kadar yce biri olarak
grmyor olmasyd.
"Kendini yce sanyordun," diye dnd, "oysa saf ve iyi niyetli olmaktan baka bir hnerin yoktu. Ne
iin bykleniyordun, Bidault-Coquille? Pyrot'un susuz, Greatauk'un alak biri olduunu ilk
grenlerden biri olduun iin mi? Oysa, yedi yz Pyrot'ya kar Greatauk'u savunanlarn drtte
bunun byle olduunu senden iyi biliyorlard. Sorun bu deildi. Neyinle vnyordun? Dnceni aka
sylemi olmanla m? Bu uygar cesarettir ve askeri cesaret gibi, dncesizliin bir sonucudur. Sen
dncesizlik ettin. Zarar yok, ama bunun iin vnmen gerekmez. Dncesizliin ufak boyuttayd;
seni ufak tehlikelere atyordu; kelleni ortaya koymuyordun. Penguenler eskiden balarn ortaya
koyarak devrimler yaptklar gururlarn yitirdiler; bu, inanlarn ve zyaplarn gelimesinin bir
sonucudur. Ufak bir noktada halkn yanldn sylemek, sana yce bir ruh verebilir mi? Korkarm ki,
Bidault-Coquille, uluslarn zihinsel ve ahlaki gelime koullarn anlamadn iin, bir bilim adamna
yakmayacak biimde davrandn. Sen, sosyal eitsizliklerin bir tespih gibi dizili olduunu ve bunlardan
biri koparldnda hepsinin deceini sanyordun. Bu ok saf bir grtr. Bir eylemle lkende ve
tm evrende adaleti salayabileceini sandn. Cesur ve namuslu bir adamsn, fakat deneysel felsefeyi
pek bilmiyorsun. Ama, kendi iine bak, sen de kurnazlk ve eytanl elden brakmadn. Bu davada sen
de ahlaki bir kazan peindeydin. Kendi kendine "te, artk adil ve cesur oldum, artk halkn nnde
ve tarih kitaplarnda bam dik yer alabileceim" demiyor muydun? imdi dlerin ykld, hakszlklar
yok etmenin o kadar kolay olmadn ve her gn yeniden balamak gerektiini grdn. Yeniden
yldzlarna dn. Ama dikkat et, Bidault-Coquille, bu kez alakgnll ol!"
YEDNC KTAP
YAKIN A

MADAM CRS
Dayanlabilecek eyler ancak ar olanlardr.
Kont Robert de Montesquieu
I
MADAM CLARENCE'IN SALONU
Cumhuriyetin yksek brokratlarndan birinin dul ei olan Madam Clarence evinde arlar vermekten
holanyordu: Her perembe gn orta snftan ve syleiden holanan dostlarn evinde bulutururdu.
Oraya gelen her yatan bayanlar ok ac ekmiler ve para sknts iinde yayorlard. lerinde
iskambil falcs grnmnde bir des ve des grnmnde bir falc kadn vard. Eski
tanklklarn koruyabilecek kadar gzel olan Madam Clarence yeni dostlar kazanabilecek kadar
gzel deildi. Gzel bir kz vard, ama eyiz paras olmayan bu kz konuklar rktyordu; nk
Penguenler eyiz paras olmayan kzlardan eytan grm gibi korkarlar. Evelyne Clarence nedenini
bildii bu ekingenlii fark ediyor, ama aldr etmeden ay servisini srdryordu. Zaten, ortalkta
fazla grnmez, bayanlarla veya gen erkeklerle az konuurdu; onun ksa ve az kapal varl
konuklarn syleilerini blmyordu, nk ya gen bir kzn bunlar anlamayacan yahut da yirmi be
yanda olduu iin her eyi iitebileceini dnyorlard.
Bir perembe gn, Madam Clarence'n salonunda aktan sz almt; kadnlar bundan gururla,
incelikle ve gizemle sz ediyorlard; erkeklerse bilmi ve kaba tavrlarla konuuyorlard. Herkes
konumaya kendi grn dinlemek iin katlyordu. Ortaya ok espri yapld ve ssl laflar edildi.
Hele, Profesr Haddock syleve balaynca herkesin kafas iti.
"Ak konusundaki dncelerimiz," diyordu profesr, "dier konulardakinden pek farkl deildir;
tm de kaynan unuttuumuz eski alkanlklara dayanr. Ahlak konusunda, varlk nedeni oktan
unutulmu kurallar, en yararsz davranlar, en rahatsz edici kstlamalar, karanlk eski alarn ne
kadar derinliinden geliyorsa o kadar tartmasz, incelemesiz ve saygyla srdrlr. Cinsler
arasndaki ilikilere ynelik tm ahlak kurallar u ilkeye dayanr: Bir erkekle ilikiye giren kadn, tpk
at veya silahlar gibi, artk onun maldr. Bu yaam biimi artk bittii halde ad alkanlklar
srer, rnein kadn evlilik gibi bir szlemeyle erkee verilir. Ancak, erkein giderek mlkiyet
hakknn zayflamasyla szlemede birtakm kstlamalar getirilmitir.
Bir kzn evlendii erkee bekaretini gtrme kural da, kzlarn ergen olduktan hemen sonra evden
kovulduu eski alardan kalmadr. Bugn yirmi be veya otuz yanda evlenen bir kzdan bu kurala
uymasn beklemek gln olur. Bunun kocasna sunduu bir armaan olduunu syleyebilirsiniz; oysa
gnmzde erkeklerin evli kadnlarn da peinden kotuu, dul kadnlarla da pekl evlenebildii
grlmektedir.
Bugn dahi kzlarn dinsel ahlaknda, tm bekaretlerin Tanr'ya ait olduu, ancak onun braktklarn
insanlarn alabilecei gibi eski bir inan vardr. Dilimizdeki baz gizemli deimecelerde grlen bu
inan artk tm uygar lkelerde braklmtr; ama hem dindar ailelerde, hem de zgr dnceli
olduunu syleyen, ama hi dnme alkanl olmayan, ailelerde de kzlarn eitiminde bu inan
srmektedir.
Akll demek bilgili demektir. Bugn bir kzn hibir eyden haberi yoksa ona akll denir. Bu
bilgisizliin srmesi istenir. Oysa, bu yndeki tm abalara karn, en aklllar bile her eyi renir,

nk onlara kendi doalarn, bedenlerini, istek ve duygularn saklama olana yoktur. Ama bildikleri
yanllarla doludur. te dikkatli bir eitimin sonular bunlardr..."
Alca Defterdar Joseph Boutourl onun szn kesti:
"Ama baym, gerekten masum kzlar da var ve en kts de bu. Ben byle kz tandm; bu kzlar
evlendiler ve nn de evlilii ok kt oldu. Birincisi, kocas gerdek gecesi yanna yanap sarlmak
istediinde korkuyla yataktan frlayp cama kotu, "mdat! Beyefendi akln yitirdi!" diye bararak
yardm istedi. kincisi gerdek gecesinin sabah, gecelikle aynal dolabn tepesine bzlm olarak
bulundu, aa inmek istemiyordu. ncs sesini karmadan katland, ama birka hafta sonra
annesinin kulana yle fsldyordu: "Kocamla benim aramda aklnzn alamayaca, size bile
syleyemeyeceim eyler oluyor." Bu kadn ruhunu kurtarabilmek iin gnah kartt rahibe durumu
at ve bunlarn doal olduunu ancak o zaman renebildi.
"Dikkat ediyorum," dedi Profesr Haddock, "Avrupa'da ve zellikle Penguenistan'da spor ve otomobil
merak yaylmadan nce, insanlarn tek ura cinsellikti. Dnldnden daha az nemi olan bir konu
bu."
"Nasl?" diye atld Madam Crmeur. "Bir kadnn kendini tm bedeniyle teslim etmesi nemsiz midir
diyorsunuz?"
"Hayr, madam, nemi olabilir. Ama verdii eyin gzel bir iek mi, yoksa dikenli bir al m olduuna
bakmak gerekir. Hem de "kendini teslim etme" deyimi biraz abartl deil mi? Kadn akta kendini
teslim etmez, dn verir. rnein, gzel Madam Pense..."
"O annem olur," dedi gen bir adam.
"Kendisine sonsuz saygm var, baym," dedi Profesr Haddock; "merak etmeyin, onun hakknda
saygsz bir sz edecek deilim. Ama izin verirseniz, erkeklerin anneleri konusundaki dncelerinin
de tutarsz olduunu sylemeliyim: Annelerinin bir erkei sevdikleri iin anne olabildiklerini, hl da
sevebileceklerini dnmezler. Oysa, bundan daha doal bir ey olamaz. Ama kz ocuklar daha
gerekidir; annelerinin yeniden sevebilme yeteneklerini kabul ederler, hatta kendilerine rakip
grrler."
Mnasebetsiz profesr daha uzun sre konutu, krd potlar ve syledii budalaca grler,
beceriksiz ve grgsz tavrlaryla birleince, artk kimse onu dinlemez oldu.
Bu srada, sade denmi odasnda, hznl bir bekleme odasn andran, tm gen kzlarnki gibi bir
odada Evelyne Clarence kulp ilanlarna ve hayr dernekleri brorlerine bakyor, toplumu
tanyabilecei kar bir yol aryordu. Annesinin entelektel ve yoksul arkada evresinden hi
kopmayacan, bu nedenle kznn gzde olabilecei bir ortam asla yaratmayacan biliyordu. Sakin,
inat, hayal kurmayan, evlilii yalnzca topluma katlma ve serbeste gezebilme pasaportu olarak
gren, karlaaca tehlikeleri de hesaba katan gereki bir arayla kendi iini kendi grmeye karar
vermiti. Hoa gidecek ok yetenei vard. Ama zayf yan soylu olan her eye gzleri kamaarak
bakyor olmasyd.
Annesiyle yalnz kaldnda ona yle dedi:
"Anne, yarn Peder Douillard'n ile odasna gideceiz."
II
AZZE PEMBEKIZ VAKFI
Aziz Mael Kilisesi'ndeki Rahip Douillard'n ile odas her aramba akam saat dokuzda Alca
sosyetesi sekinlerinin buluma yeri olmutu. Prens ve Prenses des Boscenos, Vikont ve Vikontes
Olive, Bayan Bigourd, Bay ve Bayan de la Trumelle hibir akam karmyorlard; orada soylularn

krem tabakas ve gzel Yahudi baronesler gz kamatryordu, hem Alca'nn Yahudi baronesleri artk
Hristiyan olmulard.
Bu vakfn amac, tm dinsel vakflar gibi, zengin insanlara ruhlarn kurtarmak iin huu iinde
dnebilecekleri bir ortam yaratmakt; ayn zamanda, zengin ve tannm aile yelerinin, Penguenleri
seven Azize Pembekz'n hayr duasn almalarn salyordu. Peder Douillard, havarilere yakan bir
abayla yce bir amaca hizmet ediyordu: Azize Pembekz'n adn yeniden Penguenistan'da yceltmek
ve Alca'nn en yksek tepesine onun adna dev bir kilise yaptrmak. abalar byk ilgiyle karlanm,
daha imdiden yz binden fazla mez ve yirmi milyon frank ba toplamt.
Azize Pembekz'n emanetleri artk Aziz Mael Kilisesi'nin mihrabnda, yeni yaptrlan mcevherlerle
ssl altn bir sandkta sergileniyordu.
te rahip Plantain'in yazd Alca'nn koruyucusu azizenin tansklar adl kitapta yazlanlar:
"Eski sandk terr dneminde eritilmi, azizenin kutsal artklar Greve Alan'nda yaklan bir atee
atlmt; ancak, Rouquin adnda dindar bir kadn gece yars yaamn tehlikeye atarak ateler
arasndan azizenin yanm kemiklerinden birkan ve biraz kln toplayabilmiti; bunlar bir reel
kavanozunda saklad ve inanlar zgr brakldnda Aziz Mael Kilisesi rahibine teslim etti. mrnn
son yllarn dine adayan Bayan Rouquin lnceye kadar kilisede mum satp sandalye kiralad."
Gerekten de, dinin geriledii alarda Rahip Princetau ve br dinbilimci eletirmenlerin etkisiyle
iyice gzden dm olan Azize Pembekz tarikat, Peder Douillard zamannda artk doruluyor,
eskisinden daha gr olarak yeeriyordu. imdi dinbilimciler sylencenin bir satrna bile
dokunmuyorlar, Rahip Simplicissumus'un aktard biimde, eytan klna giren bir ejderhann onu
maaraya kapattn, ama aziz bakirenin onu yenip ktn gerek olarak kabul ediyorlard. Artk yer
ve tarih elikilerine yant verme gerei bile duymuyorlard; nk bu yolun nereye varacan
biliyorlard.
Kilise, k ve ieklerle parlyordu. Bir opera sanats Azize Pembekz'n nl ilahisini sylyordu:
Cennetin bakiresi,
Gel, gel, kahverengi gecede,
Ve zerimize ay gibi
In gnder.
Matmazel Clarence annesinin yannda ve Kont Clena'nn nnde yer ald, uzun sre sandalyesinde ba
ne eik olarak oturdu; nitekim, dua duruu gen kzlara ok yakr ve beden hatlarn ortaya karr.
Aziz Peder Douillard minbere kt. Gl bir konumacyd, duygulandrmay ve artmay biliyordu.
Ama kadnlar, ahlaki gnahlar konusunda kulland szckleri ve ok kat oluunu pek
beenmiyorlard. Yine de onu ok seviyorlard.
Rahip konumasnda Azize Pembekz'n yedinci snavndan sz etti. Bu iffet snavnda da Pembekz
ejderhann tm abalarn boa karmt. Konumac buradan giderek, azizenin bize esinledii
erdemlerle bizlerin de her gn karmza kan kuku, dinsizlik, unutkanlk gibi ejderhalar
yenebileceimizi, onun yolunda gitmenin toplumsal dirili demek olduunu gsterdi. Sonunda,
mezlerine ateli bir ar yapp tanrsal gcn bir paras, Azize Pembekz'n yaptlarnn destekisi
ve besleyicisi olmalarn ve onun ycelip daha ok tansklar yaratabilmesi iin gerekli tm olanaklar
salamalarn istedi.
Tren bittiinde Rahip Douillard zel sorusu olanlar veya ba yapacaklar iin emanet odasnda hazr
bekliyordu. Matmazel Clarence rahiple konumak istiyordu; Vikont Clena'nn da istei aynyd. ok
kalabalk olduundan uzun bir kuyruk olumutu. Ho bir raslantyla, Vikont Clena Matmazel
Clarence'n arkasndayd ve biraz abanyordu. Evelyne, spor evrelerinde babas kadar tannm olan

bu k genci fark etmiti. Clena da gen kz grm, gzel bulduu iin arkasndan gitmiti. Gen
adam kz ve annesiyle nceden tantrld bahanesiyle onlar selamlad ve biraz konutu.
Ertesi hafta Vikont Clena Madam Clarence'n evine geldi. Bu kadnn biraz patanlk ettiini
sanyor, bundan rahatszlk duymuyordu. Orada Evelyne'i yine grdnde yanlmam olduunu anlad;
kz ok gzeldi.
Vikont Clena Avrupa'nn en gzel otomobiline sahipti. ay boyunca anne kz Clarence'lar arabasyla
da, bayr, orman, vadi demeden gezdirip durdu; onlarla birlikte mzeleri ve atolar gezdi. Evelyne'e
ne sylemek gerekiyorsa, hatta daha da fazlasn syledi. Kz da onu sevdiini saklamad, onu her
zaman seveceini, baka birini sevemeyeceini syledi. Gen adamn yannda sessiz ve yrei arparak
yryordu. Ama bu yce sevgisinin ardndan, iffetinin tehlikede olduu durumlarda, almaz bir duvar
ekmesini de biliyordu. ay sreyle gen adam, onu arabaya bindirdi, indirdi, yine indirip bindirdi ve
araba bozulduunda kuytu ormanlarda gezdirdi. Ksa sre iinde onu otomobilinin direksiyonu kadar
iyi tanyordu, ama hepsi o kadar. Srpriz taktikleri, servenler, ormanda veya gece kulpleri nnde
ani durular hibir ie yaramad. ay nce balad yerdeydi. Adam bunun aptalca olduunu dnp
fkeleniyor, sonra arabasna atlayp bir hendee yuvarlanma veya aaca arpma tehlikesine
aldrmadan saatte yz yirmi hz yapyordu.
Bir gn almaya geldiinde, onu her zamankinden daha gzel ve daha kkrtc buldu. Bir gl kysna
geldiklerinde, sazlar een frtna gibi, gen kzn zerine atld. Kz ho bir zayflkla eildi, bkld,
bir saz gibi yirmi kez kknden sklecek, krlacak ve rzgrda uacak gibi oldu, ama yirmi kez
dorulup direndi ve her defasnda sanki hafif bir rzgrda kalm gibi diri ve glmseyerek kalkt.
Geri dndklerinde zavall adam kudurmak zereydi, aklnn te ikisini yitirip yolunu ard ve
Madam Clarence'n yatak odasna dald; aynann nnde apkasn denemekte olan yal kadn kapp
yatan zerine att, kadn ne olduunu anlayamadan ona sahip oldu.
Ayn gn aratrmalarn srdren Evelyne, Vikont Clena'nn uan kua borcu olduunu, yal bir
fahienin parasn yiyerek geindiini ve bir otomobil fabrikasnn reklam iin dn verdii arabay
kullandn rendi. ki gen anlaarak ayrldlar ve Evelyne annesinin arlarnda ay servisi yapmay
srdrd.
III
HIPPOLYTE CRS
Madam Clarence'n salonunda aktan sz ediliyor ve gzel eyler anlatlyordu.
"Ak zveridir," diye iini ekti Madam Cremeur.
"Size katlyorum" dedi Defterdar Boutourle.
Fakat, Profesr Haddock o usandrc mnasebetsizliiyle yle dedi:
"Bana yle geliyor ki Penguenler Aziz Mael'in yardmyla memeli hayvana dntklerinden beri fazla
gururlanyorlar. Oysa bu, gururlanacak bir ey deil: nekler ve domuzlar da ayn biimde yavrularn
canl douruyorlar, hatta portakal ve limon aalar da yle, nk bu bitkilerin ekirdei tohum
zarnda dllenmektedir."
"Penguenlerin gururu bu kadar gerilere gitmez," dedi Bay Boutourl; Aziz Mael'in onlar giydirdii
gnden balar; stelik bunun nemi uzun sre, ada kent yaamnda gzel giysiler ve moda
balayncaya kadar anlalamad. Nitekim, Alca'nn iki fersah dna kn, kyl kadnlarn gururla
gezip gezmediini grrsnz."

O gn Bay Hippolyte Crs de arya geldi; Alca milletvekili ve Parlamento'nun en gen yelerinden
biriydi. Babasnn meyhaneci olduu syleniyordu, ama kendisi avukatt; iyi konuan, iri yapl,
gsterili ve akll geinen biriydi.
"Bay Crs," dedi ev sahibesi, "siz Alca'nn en gzel blgesini temsil ediyorsunuz."
"Ve giderek daha da gzelleiyor, sayn madam."
"Fakat, artk rahata gezemiyoruz," diye sze kart Bay Boutourl.
"Neden?" diye sordu Bay Crs.
"Bu otomobiller yznden."
"Onlar ktlemeyin," dedi milletvekili; "onlar byk ulusal sanayimizin rnleridir."
"Biliyorum, baym. Bugnk Penguenler bana eski Msrllar anmsatyor. Tarihi Taine'in
skenderiyeli Clement'dan arp aktardna gre Msrllar kendilerini yiyen timsahlara taparlarm;
Penguenler de onlar ezen otomobillere baylyorlar. Kukusuz, gelecek bu demir hayvanlarn a
olacak, at arabalarna geri dnlmeyecek. Ve atlarn tarih boyu sren klelii bitecek. Sanayicilerin
kazan hrsyla, bir Jagernat (5) arabas gibi nmze koyduklar, aylak ve zppe takmnn imdilik
hava atmak iin kulland bu aralar, yaknda halkn hizmetinde uysal ve alkan birer hizmetli
olacaklar. Fakat, imdiki gibi ldrc ilevlerini brakp yararl olabilmeleri iin, onlara uygun yollar,
tekerlerinin bozamad, insanlarn cierine toz doldurmayan oseler yaplmas gerekir. Bu yeni yollar
daha yava giden at arabalarna ve binicilere yasak tutmak, kprler ve duraklar yapmak, ksacas
gelecein dzenli ve uyumlu yollarn tasarlamak gerekir. yi bir yurttan dilei budur."
Madam Clarence sz yine Msy Crs'in temsil ettii blgenin gzelletirilmesine getirdi; gen
milletvekili ykmlar, tneller, inaatlar ve her trl gelimeden yanayd.
"Gnmzde inaatlar mkemmel yaplyor," dedi, "her yerde gzalc caddeler alyor. Bu kemerli
kprlerimiz ve kubbeli apartmanlarmzdan daha gzellerini grdnz m?"
Yal bir sanat olan Bay Daniset sze kart:
"Ama tepesinde kavuna benzeyen bir an bulunan u yeni saray unuttunuz. ada bir kentin bu
kadar irkinletirilebilmesine hayran kaldm. Alca Amerikanlayor; her kede zgr, zgn, ll,
alakgnll, geleneksel veya insancl kalabilmi ne varsa yok ediliyor; bazen stnden aa dallar
uzanan eski bir duvar, soluk alabileceimiz bir doa kesi, babalarmzn anlaryla dolu yerler kazlp
irkin, korkun, lsz, gln kubbeli, yeni sanat denen biemde yaplar uursuz siluetleriyle komu
atlarn arasndan ykseliyorlar. Yaplarn cephelerine koyduklar bombeli kntlara yeni sanatn
rgeleri diyorlarm; ben baka lkelerde yeni sanat rnekleri ok grdm, onlar fantezi ve
sevimliydiler, ama bu kadar sevimsiz deillerdi. Ancak bizim lkemizde bu kadar irkin bir mimari
grme ayrcalna sahibiz, aman ne ayrcalk!"
"Ama, hi dndnz m," diye serte sordu Msy Crs, "bu olumsuz eletirmenler bakentimizi
akn akn gezmeye gelen ve milyarlarca frank dviz brakan turistleri karmyorlar m?"
"iniz rahat olsun," dedi Msy Daniset; "yabanclar bizim yaplarmz deil, fahielerimizi,
modaevlerimizi ve kabarelerimizi grmeye geliyorlar."
"Bizim kt bir alkanlmz var," diye iini ekti milletvekili Crs, "kendi kendimizin dedikodusunu
yapmak."
Madam Clarence iyi bir ev sahibesi olarak yeniden ak konusuna dnd; konuklardan Msy Jumel'e
Leon Blum'un yeni kan kitab konusunda grlerini sordu. Ama Profesr Haddock daha nce
davranp sz kapt:
"Romann z u: Akld bir gelenek yznden aile kzlar zevkle bir ak yaayamazken, serven
heveslisi kadnlar bunu ar ve zevksiz olarak yapyorlar. Bu, gerekten zc bir durum, ama Bay
Leon Blum fazla zlmesin; bu illet kk kentsoylu toplumumuzda dedii kadar yaygnsa, baka

evrelerde onu avutacak ok farkl grnmlerle karlaabilir. Alt katmanlar, kasaba ve kylerdeki
gen kzlar rahata ak yapmaktan geri durmuyorlar."
"Ama bu ahlakszlktr!" dedi Madam Cremeur.
Ve masum gen kzlarn zarafet ve iffetini grgl bir dille vd. Ama, Profesr Haddock
dinleyenleri utandran szlerle konumay srdrd:
"Namuslu aile kzlar gzetim altnda korunmaktalar; drst erkekler bu durumdan rahatsz
oluyorlar, nk byle bir gen kz batan karm olmak byk sorumluluktur ve vnlecek bir ey
deildir. Ayrca, bu konuda fazla bir ey bilmiyoruz, sakl olan eyi nasl bilebiliriz? te bir toplumun
varoluu iin gerekli koul budur. Eer erkekler, olgun kadnlar yerine gen kzlarn peinden
kosalard, ok daha baarl olurlard, iki nedenden dolay: nk kzlarn dlem gleri daha genitir
ve meraklar vardr. Kocalar tarafndan zaten hrpalanm olan evli kadnlar ayn eyi baka biriyle
yeniden balamaya pek istekli deildirler. Ben kendi giriimlerimde bu gl ok yaadm
syleyebilirim."
Profesr Haddock bu garip szlerini bitirirken Matmasel Evelyne Clarence salona girdi ve yzndeki
umursamaz, ama ona bir doulu gzellii veren anlatmla, ay servisini yapt.
"Ben, dedi Hippolyte Crs, onu szerek, bu gen kzlarn yanndaym."
Gen kz iinden, "Bu adam budalann biri" diye dnd.
O zamana kadar politika dnyasndan dar adm atmam olan Hippolyte Crs Madam Clarence'n
salonunu beendi; ev sahibesini soylu, kzn tuhaf ama gzel buldu. Bylece eve srekli gelenlere
katld, anne ve kzn pohpohlamaktan geri durmad. Bu ilgiden holanan anne onu beeniyordu;
Evelyne ise ona yz vermiyor, tepeden bakyordu; gen adam onun bu kmser tavrlarn soylu ve
kibar buluyor, sevgisi daha da artyordu.
Bu mutlu adam onlarn houna gidecek eyler aryor ve bazen buluyordu. Meclisteki nemli
oturumlara arlklar, operadaki temsillere loca biletleri getiriyordu. Matmazel Clarence' gzde
klacak birok yere gtrd; bir keresinde bakanlardan birinin verdii ve sosyetenin ok beendii bir
kr partisine gtrdnde gen kz orada byk ilgi toplad.
Bu partide Evelyne zellikle Roger Lambilly adnda gen bir diplomatn ilgisini ekti. Bu adam onu hzl
sosyeteden biri sanp garsoniyerinde randevu verdi. Gen kz onu yakkl buluyor ve zengin olduunu
sanyordu; bunin iin gitti. Orada, az daha bu cesaretinin kurban oluyordu; byk bir isten gcyle
ve biraz da iddet kullanarak dn nledi. Gen kzn yaamndaki en byk delilik bu oldu.
Artk bakanlarn ve babakann evresine girmi olan Evelyne bu ortama yle soylu ve kibar bir hava
katyordu ki ksa srede demokratik ve din kart yksek brokrat kesimin sevgisini kazand.
Hippolyte Crs onun bu baarsn ve kendisini onurlandrdn grnce, gen kz daha ok sevdi ve
ona lgnca ak oldu.
O andan balayarak, gen kzda ona kar bir ilgi uyand, adamn bu sevgisinin srp srmeyeceini
merak ediyordu. Onu kaba, kt eitilmi, incelikten yoksun, fakat canl, iini bilen ve fazla skc
olmayan biri olarak gryordu. Hl kmsyor, ama ilgileniyordu.
Bir gn adamn bu duygularn snamak istedi.
Seim zamanyd ve gen adam ikinci kez seilme peindeydi. Rakibi balangta zararsz, konumasn
bilmeyen biriydi, ama zengindi ve oylarn her geen gn artrd syleniyordu. Hippolyte Crs
zerindeki geveklii atp uyand. Onun en byk silah, halka ak toplantlard, bu tartma
toplantlarnda rakibini cier gcyle mat edebiliyordu. Seim kurulu kart grl adaylarn katld
bu tartmalar sal akamlar ve pazar le sonralar saat te dzenlemiti. Bir pazar le vakti
Madam Clarence'n evine gittiinde Evelyne'i salonda yalnz buldu. Yirmi dakika kadar onunla
syletikten sonra, saatini karp bakt, e eyrek kaldn grd. Gen kz sevimli, rkek, szler
veren tavrlarn srdryordu. Crs duygulanmt, ama ayaa kalkt.

Evelyne, "Ltfen, biraz daha kaln!" diye tatl, ama steleyen bir sesle rica edince yine koltua kt.
Gen kadn zarif, gsz bir havayla ona ilgisini artrd. Adam kzarp bozard, yeniden ayaa kalkt.
O zaman, adam tutabilmek iin Evelyne baygn gzlerini ona dikti, gs inip kalkarak hi konumad.
Adam lgna dnp onun ayaklarna kapand; sonra yeniden saatini karp ayaa frlad ve yle
sylendi:
"Hay anasn! drde be var! gitmem gerek."
Hemen merdivenlerden aa seyirtti.
O gnden sonra gen kadn onu daha ciddiye ald.
IV
BR POLTKACININ EVLL
Gen kadn onu sevmiyordu, ama adamn kendisini sevmesini istiyordu. Ona hep resmi davranyordu;
yalnzca iinden gelmedii iin deil, ak konularndaki kadnlara zg sezgilerinden, geleneklerden,
onun zerindeki gcn deneme ve snrn lme isteinden ayn zamanda. nlemli olmasnn bir
nedeni de, onun kaba biri olduunu bilmesi, yaknlk grdnde itenlii artrp ylacan, kadn
bunu srdrmediinde de kabalaacan grebilmesiydi.
Adam ii nedeniyle dine kar ve zgr dnce yanls olduundan, kadn onun nnde dindar tavrlar
taknyor, elinde krmz maroken kapl din kitaplaryla geziyor, onun gzleri nne Azize Pembekz
Vakf'na yaplm ba makbuzlarn koyuyordu. Evelyne bunlar muziplik, aksilik olsun diye veya ona
taklmak iin yapmyordu; bu biimde kendi zyapsn vurguluyor ve byyordu; milletvekilinin
cesaretini artrmak iin, Brunhild'in Sigurd'a alevlere sarlarak yapt gibi (6) kendini dinle
saryordu. Bu cretli davranlar ie yarad. Adam onu artk daha ekici buluyor, dindarln kadnlara
bir incelik verdiini sylyordu.
Byk bir ounlukla yeniden seilen Crs bu defaki Meclisin daha ilerici, daha sol ve daha ok
dzeltim isteyen bir havada olduunu grd. Bunun da aslnda deiim korkusundan ve hibir ey
yapmama isteinden kaynaklandn hemen fark etti; bunun zerine bu istekler dorultusunda bir
politika izlemeye karar verdi. Dnem baladnda, krsden uzun bir sylev verdi; iyi hazrlanm ve
ustaca dzenlenmi bu konumasnda, her dzeltimin uzun bir olgunlatrlma sresi geirmesi
gerektiini syledi. Ateli bir konumayd bu, lm neren kiinin hararetli konumas gerektii ilkesine
uygundu. Tm Meclis onu ayakta alklad. Babakanlk locasnda anne kz Clarencelar onu izliyorlard;
Evelyne alklarn uultusuyla elinde olmadan titredi. Ayn locada bulunan Madam Pense bu erkek
sesinin titreimleriyle kendinden geiyordu.
Krsden inen Hippolyte Crs gmlek deitirmeye gitmeyip, alklar hl srerken Clarence ailesini
localarnda selamlamaya gitti. Evelyne onu baarl ve yakkl buldu; adam, mendiliyle boynunu
silerken, hayranlarnn kutlamalarn saygl ve alakgnll bir yzle kabul ediyordu. Gen kz gz
ucuyla baktnda, yan taraftaki Madam Pense'nin yiit milletvekilinin ter kokusunu sarho gibi
kokladn, gz kapaklar arlam ve ban geriye atm, baylacak bir durumda olduunu grd.
Bunun zerine hemen Bay Crs'e sevgiyle glmsedi.
Alca milletvekilinin konumas byk yank uyandrd. Politik evrelerde ok doru bulundu. Byk bir
lml gazete "Sonunda drst bir ses iitmi bulunuyoruz" diyor, meclis kulislerinde "Bu doru bir
program" diye konuuluyordu. Herkes onun ok yetenekli olduunda birleiyordu.
Hippolyte Crs imdi kktenci, sosyalist ve din kart partinin doal nderi gibi ortaya kmt;
Mecliste en kalabalk olan bu parti onu Meclis grubu bakanlna seti. lk yaplacak kabine
deiikliinde bakan olmasna kesin gzyle baklyordu.

Evelyne Clarence, uzun bir duraksamadan sonra, Bay Hippolyte Crs ile evlenmeyi kabul etti. Onun
beenisine gre, byk adam biraz kabayd; ayrca politikann byk servet getirdii o noktaya
gelmekten hl uzak grnyordu. Ama gen kz yirmi yedi yana gelmiti ve bu yata fazla titiz veya
seici olmamak gerektiini bilecek kadar yaamt.
Hippolyte Crs nl olmutu. Hippolyte Crs mutluydu. Artk ok deimiti; giysilerinin kl,
davranlarnn kibarl giderek artyordu; onun beyaz eldivenler taktn gren Evelyne bu adamn
belki de eski halini yeleyebileceini dnd. Madam Clarence bu evlilii olumlu karlad; hem kznn
geleceini ve hem de perembe gnleri salonuna gnderilen iekleri gvencede gryordu.
Ama evlilik treni baz zorluklar kard. Evelyne dindard ve kilisede dini nikah istiyordu. Hippolyte
Crs hogrl, ama zgr dnceliydi ve yalnzca medeni nikah kabul ediyordu. Bu konu zerinde
tartma kt, krc szler edildi. Son tartma gen kzn odasnda, arlklar yazlrken oldu.
Evelyne kiliseden gelinlikle kmazsa kendini evlenmi sayamayacan syledi. Nian bozmak,
annesiyle yurt dna gitmek veya bir manastra kapanmaktan sz etti. Sonra yalvard, inledi. Bu
bakire odasnda her ey, beyaz yatan baucundaki imir dal ve kutsama kab, kk etajerdeki din
kitaplar, mine zerindeki Azize Pembekz'n mavi beyazl yontucuu, her ey onunla birlikte
inliyordu. Hippolyte duygulanp yumuamaya balamt.
Yznde gzyalaryla ldayan gzleri, bileklerine dolanm lacivert tandan tespihiyle acdan daha
da gzelleen gen kz birden yere kapanp Hippolyte'in ayaklarna sarld, dizlerini perek yalvard.
Pes etmek zere olan adam mrldanyordu:
"Dini nikah, kilise nikah... Hadi semenlerime bunu kabul ettirebilirim, ama Meclis grubu o kadar
kolay yutmaz ki... Ho, bir denerim... hogr, toplumsal zorunluluklar... Onlar da kzlarn din
derslerine gndermiyorlar m?.. Bakanla gelince, vay anasn! Bana yle geliyor ki sevgilim, onu
okunmu suda bomak zeresiniz."
Bu szler zerine, gen kadn ayaa kalkt; ciddi, zverili, yazgsna raz ve yenilmi bir sesle:
"Sevgilim, artk stelemiyorum" dedi.
"yleyse, dini nikah yok, deil mi? Bu daha iyi, ok daha iyi olur!"
"Yok, yle deil! Nasl yapacam bana brakn. Hem sizi, hem de beni mutlu edecek bir zm
bulacam."
Gen kadn Peder Douillard ile grp durumu anlatt. Rahip onun beklediinden ok daha
anlaylyd.
"Kocanz zeki bir adam, dzen ve akldan yana; sonunda o da bize gelecektir. Onun ruhunu kurtarm
olacaksnz, nk Tanr ona Hristiyan bir gelini bouna gndermedi. Dinimiz evlilikleri kutsamak iin
her zaman gsterili ve parlak trenlerde istemez. Hele imdi bask altnda olduu bu dnemde, onun
bayramlar karanlk mahzenlere yakr oldu. Matmazel, resmi nikah bittikten sonra, kocanzla birlikte
sivil giysilerinizle buraya, benim zel tapnama gelin. Ba piskopostan gerekli izin ve mhrleri alp
hazrlayacam."
Hippolyte bu zm biraz tehlikeli buluyordu, ama iten bir sevinle kabul etti:
"Ceket giyip giderim" dedi.
Yine de smokin ve beyaz eldivenleriyle gitti, orada da bolca yerlere kadar eildi.
V
VISIRE KABNES
Saygn ve gsterisiz Crs ailesi yeni bir apartmann olduka gzel bir dairesine yerleti. Crs
karsn babacan ve dingin bir sevgiyle kucaklyor, ancak bte komisyonundaki ileri nedeniyle

haftada en az gn eve ge geliyordu; zerinde alt posta ynetimi btesi raporunun bir
bayapt olmasn istiyordu. Evelyne onu yine kaba buluyordu, fakat holanmyor deildi. Durumun kt
yan, fazla paralar olmayyd; gelirleri ok azd. yle inanld gibi, cumhuriyetin hizmetlileri onun
buyruunda alrken zengin olmazlar. Armaanlar datan bir kral olmadndan beri, herkes elinden
geldii ve bakalarndan artakald miktarlarda gtrd iin, fazla bir ey kalmazd. Demokrasi
nderlerinin alakgnll yaamlar buradan kaynaklanr. Ancak byk devlet artrmalar zamannda
zenginleirler ve o zaman olanaklar daha az olan uradalarnn kskanlyla karlarlar. Hippolyte
Crs yakn bir gelecekte byk artrmalar alacan ngryordu; ve bunun geliini salayacak
kiiler arasndayd; bu arada karsyla birlikte namuslu bir yoksullua katlanyordu. Evelyne'in bu
yokluktan fazla etkilendii sylenemez; Rahip Douillard ve Azize Pembekz tarikat ile ilikilerini
srdryor ve orada iine yarayabilecek nemli kiiler buluyordu. Bu kiileri semesini biliyor ve
ancak gvenebilecei kiilerle iliki kuruyordu. Vikont Clena ile otomobil gezilerinden bu yana deneyim
kazanm, zellikle evli bir kadnn fiyatna erimiti.
Milletvekili nceleri karsnn, ufak sansasyon gazetelerinin alay ettii bu dinsel etkinliklerinden
kukuland; ancak kendi evresindeki demokrasi nderlerinin de soylular ve kilise evreleriyle seve
seve yaknlatklarn grnce, ii rahat etti.
lke, yine fazla ileri gidildiinin anlald bir dnemde bulunuyordu (bu dnemler ok sk geliyordu).
Hippolyte Crs bunu lmla kabulleniyordu. Onun izledii politika hrn deil, hogrl bir
politikayd. Bunun temellerini dzeltim hazrl zerine yapt o byk konumada atmt. Hkmet
fazla ileri gitmiti; sermaye iin tehlikeli olabilecek baz tasarlara girimiti; bankerler ona kar,
dolaysyla tm gazeteler ona karyd. Tehlikenin bydn gren kabine tasarlarn, izlencesini ve
grlerini tmden terk etti, ama ok geti; yeni bir hkmet hazrd, Paul Visire'in bir soru nergesi
hemen gvensizlik nergesine dnt ve Hippolyte Crs'in gzel bir konumasyla hkmet
drld.
Cumhurbakan yeni kabineyi kurma grevini ayn Paul Visire'e verdi; ok gen olduu halde iki kez
bakanlk yapm olan bu milletvekili kabarelerin ve tiyatro kulislerinin vazgeilmez konuu,
sanatsever, sosyetede tannan, esprili, zeki ve dinamik bir adamd. Paul Visire bunun "durup soluk
alma ve kamuoyuna gvence verme" hkmeti olacan syledi ve Hippolyte Crs'i bu hkmete
posta telgraf bakan olarak ald.
Yeni bakanlar ounluk grubundaki tm partilerden ve her tr birbirine kart grl
milletvekillerinden oluuyordu; ama tm de lml ve kararl tutuculard. Giden hkmetin dileri
bakan yerini korudu; Crombile adndaki bu kara kuru, byklk karmaas geiren adam gnde on drt
saat alyor, kendi diplomatlarndan bile saklanyor, kimseyi kukulandrmad halde o herkesten
kukulanyordu.
Kamu inaatlar bakanlna sosyalist Lapersonne getirildi. Bu lkede en eski, en deimez ve
diyebilirim ki en acmasz geleneklerden biri buydu; sosyalizme kar savam veren bakanlklara bir
sosyalisti getirmek; bylece, servet ve mlkiyet dmanlar kendilerinden birinin yaptklarndan
utansnlar ve yarn kendilerini kimin cezalandracan kendi aralarnda arasnlar diye dnlrd.
Ancak insan ruhunun derinliklerini bilmeyenler, sosyalistler arasndan bunu yapacak birinin
kmayacan dnrler. Yolda Lapersonne, Visire Kabinesine kendi isteiyle, hibir bask altnda
kalmadan girdi; kendi arkadalar arasnda bile onu onaylayanlar oldu, nk iktidar Penguenler
arasnda saygnlk getiren bir makamd.
General Debonnaire sava bakanlna getirildi; ordunun en zeki subaylarndan biri olarak tannyordu;
fakat bir kadn tarafndan ynetiliyordu; soylu bayan Barones de Bildermann hl dolap evirecek
yata ve gzellikte olup, komu ve dman bir lkenin karlarna hizmet ediyordu.

Yeni deniz bakan, saygdeer Amiral Vivier des Murenes yetkinbir denizci olarak biliniyordu; bu
bakann dindar oluu, laik cumhuriyet hkmetleri dinin deniz kuvvetlerinde gerekli olduuna karar
verdiinden beri, tepki toplamyordu. Dinsel rehberi Peder Douillard'n nerilerine uyan Amiral Vivier
des Murens, tm gemilerin Azize Pembekz adna kutsanmasn buyurdu, Alca bakiresi adna Hristiyan
bestecilere yaptrd ilahilerin, deniz bandolarnda milli mar yerine okunmasna karar verdi.
Babakan Visire dinin politikaya karmasna kar, ama inanlara saygl olduunu bildirdi; o lml bir
dzeltimciydi. Paul Visire ve alma arkadalar dzeltim istiyorlar, ama dzeltimleri tehlikeye
atmamak iin hi dzeltim nermiyorlard; nk gerek politikaclar bir dzeltimin nerildii anda
suya deceini bilirlerdi. Bu hkmet iyi karland, namuslu yurttalara gven verdi ve borsay
ykseltti.
Hkmet drt zrhl gemi smarlad, sosyalistlere kar davalar at ve gelir vergisi koyma
nergelerine kar kacan kesin bir dille aklad. Maliye Bakan Terrasson'un seimi zellikle
byk basn tarafndan alkland. Eskiden borsa speklasyonlaryla nl olan Terasson rantiyecilere
umut veriyor, ilerin alacan gsteriyordu. Uluslarn tekelcilik, hisse senedi oyunlar ve dolandrc
speklasyon denen memesi stle dolacaa benziyordu. imdiden uzak lkelerde smrge kapma
giriimlerinden sz ediliyor, en atak gazete yazarlar Nigristan lkesine askeri mdahaleyle manda
tasars ortaya atyorlard.
Henz kendini gstermemi olmasna karn, Hippolyte Crs deerli bir bakan olarak grlyordu;
iadamlar onu beeniyorlard. Her yandan, bakanlk sorumluluu iinde, ar ular ve tehlikeli
adamlarla ilikilerini kestii iin onu kutluyorlard.
Bakan eleri arasnda bir tek Madam Crs zarafetiyle parlyordu. Crombile mzmin bekard; Paul
Visire, kuzeyli bir byk sanayicinin kzyla zengin bir evlilik yapmt; kars iyi yetimi, grgl bir
kadnd, ancak sal bozuk olduundan, uzak bir ilde annesinin yannda bakm gryordu. br bakan
eleri gzlere bayram olsun diye yaratlmamlard; rnein, gazetelerin sosyete sayfalarnda Madam
Labillete'in cumhurbakanl balosuna banda cennet kularyla geldii yazlmt. Amiralin ei iyi bir
aileden, boyuna deil enine geni, yz boa, sesi iportac gibi bir hanm olup kendi bakkal alveriini
kendisi yapyordu. General Debonnaire'in ei uzun boylu, sska, yz sivilceli, gen subaylara bir trl
doymak bilmeyen, irkinlikte yitirdii saygnl trl trl skandalla yakalamaya alan biriydi.
Madam Crs hkmetin zarafet ve kibarlk elisiydi. Gen, gzel ve ayb olmayan bu kadn zarif
giysileriyle sekin sosyeteyi ve iten glyle halk ynlarn hkmete kazandryordu.
Salonunda verdii arlar Yahudi banker elerinin aknna urad. Gen kadn cumhuriyetin en gzel
bahe partilerini veriyordu; gazeteler bu arlarda giyilen tuvaletlerin ayrntlarn yazyor, zaten
byk modaevleri kadndan giysilerinin cretini almyorlard. Kilise ayinlerine gidiyor, bylece hem
Azize Pembekz tarikatn halkn dmanlndan koruyor, hem de soylu ailelerin yreklerinde yeni
umutlar yeertiyordu.
Altn sars salar, keten grisi gz kapaklar, ince kvrak beliyle gerek bir gzeldi; namusunda hibir
leke yoktu, sust yakalanmad srece de olmayacakt, nk bu ilikilerde usta, nlemli ve
kendinden emin davranyordu.
Gelire vergi konulmas iin verilen nergenin grlmesi hkmetin zaferiyle sonuland, Parlamento
tatile girmeden nce, nerge alklar arasnda geri evrildi. Madam Crs lkeyi ziyaret eden kral
onuruna parlak bir len verdi.
VI
GZDENN KANEPES

Babakan tatil srasnda Bay ve Bayan Crs'i sezon iin kiralad ve yalnz yaad da atosuna
ard. Bayan Visire'in sal gerekten de kocasna katlmasna izin vermiyordu; uzak bir ilde
annesiyle kalyordu.
Bu ato eskiden son Alca krallarndan birinin gzde metresinin mlk olmutu; salon eski
mobilyalaryla korunmu olup gzdenin kanepesi hl duruyordu. evre gzellii harikayd; atoya
egemen tepenin eteklerinde mavi Aiselle rma akyordu. Hippolyte Crs oltayla balk tutmay
seviyordu; bu tekdze ura srasnda en iyi siyasi taktikleri ve en gzel konumalar
hazrlayabildiini sylyordu. Aiselle rmanda alabalk kaynyordu, babakann onun buyruuna
verdii bir sandalda sabahtan akama kadar balk tutuyordu.
O arada Evelyne ve Paul Visire atonun bahesinde yrye kyorlard. Evelyne, onun kadnlar
zerindeki ekiciliini biliyor, ama kendisine henz kur yapmadn gryordu; art niyetsiz, bir salon
adam olarak yzeysel ve haval syleilerle yetiniyordu. Adam zevk sahibiydi ve onun gzel olduunu
biliyordu; bakentteyken Meclis ve opera kulisleri tm zamann alyordu; ama bu kk atoda
Evelyne'in keten grisi gz kapaklar ve ince beli paha biilmez deerdeydi. Bir gn Hippolyte Crs
rmakta balk tutmakla urarken, adam onu gzdenin kanepesinde yanbana oturttu. Perdelerin
aralndan gnein altn klar ak perisinin oklar gibi Evelyne'in yzne dyordu. Beyaz muslin
giysisinin altnda kadnn kvrak vcut hatlar belli oluyor, genlik ve zarifliini vurguluyordu. Kadnn
nemli teni kesilmi ot gibi kokuyordu. Paul Visire bu durumda kendinden bekleneni yapt, kadn da
sosyetenin ak ve raslant oyununa kar kmad. Kadn bu kaamaktan pek bir ey kmayacan
dnyordu; ama yanlmt.
Adam ona bir yk anlatt:
"Eski bir Alman baladnda, bir kent alannn gne tarafndaki duvar nnde, bir salkm aacnn
yannda bir posta kutusu vard; bu gzel posta kutusu kantaron iei gibi mavi ve gleti.
Bu posta kutusuna her gn byk takunyal kk esnaf, zengin tccar, kentsoylu, tahsildar ve
jandarmalar gelir, i mektubu, fatura, ihbarname, vergi makbuzu ve asker celp ktlarn atarlard; o
her zaman gle ve sessizdi.
iftlik iileri, gndelikiler, hizmetiler, dadlar, muhasebeciler, ofis memurlar, kucanda
ocuuyla ev kadnlar da neeli veya zgn, bu posta kutusuna gelirlerdi; doum veya lm
haberlerini, evlilik arlklarni, nianl mektuplarn, e mektuplarn, analarn oullarna, oullarn
analarna yazd mektuplar bu kutuya atarlard; o yine gle ve sessizdi.
Hava karardnda, delikanllar ve gen kzlar gizlice ona ular, kimi gzyayla slanp mrekkebi
akm, kimi nereye pck kondurduunu belirten, ama tm de uzun olan mektuplarn kutuya
brakrlard; o her zamanki gibi gle ve sessizdi.
Zengin tccarlar, emin olmak iin, afakla birlikte erkenden ona gelirler, iinde para veya banka
ekleri bulunan, kaln ve drt be kez mhrlenmi zarflarn kendi elleriyle kutuya brakrlard; o
yine gle ve sessizdi.
Bir gn, posta kutusunun hi grmedii ve tanmad Gaspar adnda bir gen geldi, kutuya bir mektup
brakt; iinde ne olduu bilinmiyordu, ama zarf apka gibi katlanmt. O anda gzel posta kutusu
deliye dnd. Artk yerinde duramyordu; sokaklarda, krlarda ve ormanlarda, st ba sarmak ve
gllerle kapl olarak dolayordu; orman bekisi bir gn onu buday tarlasnda Gaspar'n kollarnda ve
onu dudaklarndan perken grd."
Paul Visire yeniden salon adam havasna brnd; Evelyne gzdenin kanepesinde, tatl bir aknlkla
uzanmt.
Dinbilimin ahlak dalnda uzman olan rahip Douillard, kilisenin gerileme dneminde gelien ilkeler
gerei olarak inanyordu ki bir kadn para iin kendini veriyorsa byk bir gnah ilemi olur, ama
bunu karlksz yapyorsa gnah ok daha byk olurdu; nk, birinci durumda yaamn srdrme

zorunluluu hogrlebilir ve belki de Tanr'nn srsnden ayrlmazd. Tanr kendini ldrmeyi


hogrmez, kullarnn kendilerini yok etmelerini istemezdi; yaamak iin kendini veren kadn bu iten
belki de zevk almad iin gnah az olurdu. Fakat, karlksz veren kadn bundan zevk alr, bylece
suuna katk ettii ehvet gnahn daha da attrrd.
Madam Crs rnei bu ahlak gereklerinin derin anlamn doruluyordu. Kadn, o zamana kadar
bilmedii, varlndan kukulanmad duygular olduunu grd; ksa bir an sren bu bulu ruhunu ve
yaamn derinden deitirecekti. nce, kendi vcudunu tanm olmaktan bylenmi gibiydi. Eski
felsefenin kendini tan ilkesi insan ruhuna uygulandnda bir ie yaramaz, nk insan kendi ruhunu
tanmaktan zevk duymaz; ama her trl zevkin kayna olan bedensel varla uyguladmzda, bize
yeni zevkleri retir. Kadn, kendini tanma frsat veren yol gstericisine byk minnet duydu ve bu
derinliklerin anahtarnn da yalnzca onu kefeden adamda olduuna karar verdi. Bu bir yanlg myd,
altn anahtar bilen bakalarn bulamaz myd? Buna karar vermek zor; olup bitenleri daha sonra
renen (ki birazdan greceimiz gibi, renilmekte gecikmedi) profesr Haddock bunu deneysel bir
aratrma makalesi olarak bilimsel bir dergide yaynlad; bu makalede profesr, Madam C...'nin Bay
V...'nin bir eini daha ulabilme olaslnn 975.008'de 3,05 olduu sonucuna vard. Yani, hi bulamazd.
Kadn bunu igdsyle bildii iin, adama lgnlar gibi baland.
Bu olay, dnen ve felsefeye eilimli kiilerin ilgilenebilecei tm ynleriyle anlattm. Gzdenin
kanepesi tarih sayfalarna layk bir yerdir; orada byk bir ulusun yazgs izildi; ben ne diyorum, o
kanepede olanlarn yanklar komu lkelere ve tm insanla yayld. Bu tr olaylar her zaman byk
sonulara gebe olduu halde, tarih yazmaya soyunan yzeysel insanlarn gznden kaarlar. Bu
nedenle, olaylarn gizli zemberei bizden saklanr; imparatorluklarn ykl, hanedanlarn deimesi
bizi artr, altlarnda yatan ve her eyi balatan o gizli noktay bilemediimiz iin bize anlamsz
gelirler. Bu byk tarihin yazar kendi eksiklerini ve yetersizliklerini herkesten daha iyi bilir, ama
devlet ilerinin nemine layk bir ly ve ciddilii her zaman korumutur.
VII
LK YANKILAR
Evelyne Paul Visire'e hi byle bir ey yaamadn sylediinde adam ona inanmad. Kadnlar tanyor
ve onlarn erkeklerin houna gitmek iin byle szler etmeye alk olduklarn biliyordu. Bu nedenle,
gemi deneyimleriyle gerei gremedi. Pek inanmad, ama gururland; kadna bir sevgi, hatta daha
fazlasn duyar oldu. Bu hava nceleri onun zihinsel yeteneklerine yarad; seim blgesinde yapt
parlak ve zarif bir konuma onun bayapt sayld.
Meclisin al sakin oldu; tek tk hesaplamalar, henz ekingen baz tutkular balarn karmak
istediler. Fakat, babakann bir glmseyii tm glgeleri datmaya yetiyordu. Kadnla gnde iki kez
gryor, arada da mektuplayorlard. Adam gizli ilikilerde deneyimli ve usta olduundan saklamay
biliyordu. Evelyne lgn bir umursamazlk gsteriyordu; onunla arlarda, tiyatroda, Mecliste ve
eliliklerde birlikte grnmekten ekinmiyordu; akn yznde, baklarnn bulanklnda,
glmseyen dudaklarnda, yreinin arpnda, yrynde ve dirilen tm lgn kiiliinde tayordu.
Ksa srede tm lke ilikilerini rendi; yabanc devletler bile bilgilendirildi, yalnzca cumhurbakan
ve Evelyne'in kocas daha bilmiyorlard. Cumhurbakan yanllkla nne konulan bir polis raporundan
rendi.
Hippolyte Crs fazla duyarl veya nn gren biri deildi, ama evliliklerinde bir eylerin deitiini
fark ediyordu; eskiden kocasnn ileriyle ilgilenen, sevecenlik ve arkadalk gsteren kadn imdi uzak
ve ilgisizdi. Eskiden de ok sk evden darda olduu, Azize Pembekz Vakf'na uzun ziyaretler yapt

oluyordu; ama imdi her sabah erkenden evden kp btn gn darda geiriyor, akam da yemee
uyurgezer gibi oturuyordu. Kocas bu durumu ancak gln buluyordu; belki de hi renemeyecekti;
kadnlar konusunda derin bir bilgisizlik, kendi deerine ve ansna sonsuz bir gven, gerei sonsuza
kadar ondan uzak tutabilirdi, ta ki aklar bilmesi iin neredeyse onu zorlayana kadar.
Paul Visire Evelyne'in evine gidip de onu yalnz bulduunda, hem kucaklayor, hem de "Burada olmaz!
Burada olmaz!" diye fsldayorlard; birbirlerine kar srdrdkleri bu ekingenlik deimez kural
gibiydi. Ama bir gn, Paul Visire meslekta Crs'e randevu verip onun evine geldiinde, kendisini
Evelyne karlad: Posta bakan bir komisyon toplantsndan gelememiti.
ki ak "Burada olmaz! Burada olmaz!" diyerek kucaklatlar.
Onlar byle pp sarlrken Hippolyte Crs ieri girdi.
Paul Visire kendini abuk toplad; Madam Crs'e gzndeki dikeni karamayacan syledi. Bu yolla
kocay inandrabileceini sanmyordu, ama grn ve kapdan kn kurtarabilirdi.
Hippolyte Crs ykld. Evelyne'in davran ona anlalmaz geliyordu; karsna nedenini sordu.
"Niin? Niin?" diye yineleyip duruyordu, "niin?"
Kadn her eyi yadsd; onu inandrmak iin deil, nk kocas onlar grmt; ama hem uzun
aklamalardan kanyordu, hem de can byle istiyordu.
Hippolyte Crs kskanln tm acsn yayordu; kendi kendine "Ben gl bir adamm; dardan
geleceklere kar zrhlydm; ama yaram ierde, yaram yreimde," diyordu.
Sonra, hl yznde zevk izleri olan, gnahyla daha da gzellemi karsna dnp yle dedi:
"Onunla yapmayacaktn."
Haklyd; Evelyne hkmetten biriyle iliki kurmamalyd.
Adam o kadar ac ekiyordu ki bir ara tabancasn ald, "O herifi ldreceim!" diye bard. Fakat,
bir posta-telgraf bakannn babakan ldremeyeceini dnerek tabancasn komodine geri koydu.
Haftalar onun aclarn yattramadan geiyordu. Her sabah yarasn gl adamn zrhyla rtp
kendini verdii iinde erin aryordu. Her pazar yontu, eme, artezyen kuyusu, sayrevi, dispanser,
demiryolu, kanal, hal yaps, atk su, zafer ant, pazar yeri, kesimevi allar yapyor ve ateli
sylevler veriyordu. Yorgunluk bilmeyen bir enerjiyle dosyalara saldryordu; sekiz gn iinde posta
pullarnn rengini on drt kez deitirtmiti. Fakat, arada bir gelen kskanlk ve fke nbetleri onu
lgna eviriyor, bazen tm gn akln yitirdii oluyordu. zel bir irkette alyor olsayd, onun bu
durumu abuk anlalrd; fakat devlet brokrasisinde delilik ve lgnl grebilmek zordur.
O sralarda, devlet memurlar da sendika ve federasyonlar oluturma abas iindeydiler; Parlamento
ve kamuoyu bu hummal giriimlerden rkmeye balamt; zellikle posta grevlileri sendikal
etkinliklerde ba ekiyorlard. Hippolyte Crs memurlarna dolatrd bir yazyla bu tr
giriimlerin yasal olduunu bildirdi ve izin verdi. Ertesi gn, ikinci bir yazyla, devlet memurlarnn her
trl sendikal eyleminin yasad olduu gerekesiyle yasaklad. Yz seksen posta datcsnn iine
son verdi, sonra yeniden ie ald, knama cezas verdi, sonra dllendirdi. Bakanlar Kurulu
toplantlarnda en ufak bir konuda fkeyle patlyordu; babakann varl olmasa belki de grg
snrlarnn dna kacakt; rakibinin boazna sarlma olana bulamaynca, rahatlamak iin Sava
Bakan General Debonnaire'i aalyordu; ama, general sar olduu iin bunlar iitmiyor, bir yandan
da Barones Bildermann'a iirler karalamay srdryordu. Hippolyte Crs babakann yapt
nerilerin tmne ayrt etmeksizin kar kyordu. Ksacas delirmiti. Tek bir yetenei bu lgnln
dnda kalabilmiti; hl Parlamento sezgilerini koruyordu; ounluk arama, hizipleri kollama ve
oyalama taktiklerini iyi yapyordu.
VIII

YEN YANKILAR
Meclis dnemi huzur iinde sona ermek zereydi ve ounluk grubu milletvekili sralarndan atlak
ses gelmiyordu. Arada bir, Hristiyan ve Yahudi bankerlerin yurtsever isteklerine araclk eden lml
byk gazetelerde, Nigristan'a uygarlk gtrecek bir askeri hareket veya elik tekelcilerinin lke
kylarn korumak amacyla yeni zrhl gemiler sipari edilmesi istekleri yer alyordu. Sava
dedikodular dolayordu; bu tr dedikodular alize rzgrlar gibi her yl dzenli olarak eserdi; akl
banda insanlar bunlara kulak asmaz, hkmetler de kendiliinden dinmelerini beklerdi; ancak
dedikodular iyice artarsa, lkenin hareketlenme olaslna kar hkmet ciddiye alrd. Bankerler
yalnzca smrge savalar istiyorlard; halk her tr savaa karyd; ama hkmetin de kabaday ve
gl grnmesini istiyorlard; Avrupa'da en ufak bir karklk olsa, halkn tepkisi hemen Meclise
yansyordu. Paul Visire rahatt; ona gre, Avrupa'da endie edilecek bir durum yoktu. Yalnzca manyak
dileri bakannn sessizliine bir anlam veremiyordu; bu ufak tefek adam bakanlar kuruluna
kendininkinden daha kaln bir dosyayla geliyor, hi konumuyor, sorulara yant vermiyor, ok
almann verdii uykusuzluu ancak orada giderebildii iin, toplant sresince uyukluyordu.
Bu arada Hippolyte Crs gl adam kiiliine yeniden kavumutu; meslekta Lapersonne'la
birlikte bayan tiyatro oyuncularyla alemler yapyordu; bu ikisi gece yarlar en gzde gece
kulplerinde gzel kadnlarla birlikte grlyorlard; silindir apkalar ve uzun boylaryla ksa srede
bulvarlarn srekli gezginleri arasnda saylmaya balandlar. Eleniyorlar ama ac ekiyorlard.
Lappersonne da zrhnn altnda bir yara tayordu; bir markinin elinden alp evlendii manken kars
bir srcyle kamt. Onu hl seviyor ve yitirmi olmann acsn dindiremiyordu; bazen, glerek
istakoz yiyen kzlarn ortasnda, iki bakan acyla gz gze geliyor ve birdenbire alamaya
balyorlard.
Hippolyte Crs yreinden vurulmutu ama yklmay kabul edemiyordu. almaya karar verdi.
Sal iyi olmad iin uzak bir ilde annesiyle kalmakta olan Bayan Visire, bir gn imzasz bir mektup
ald; mektubun yazdna gre, kendisiyle be parasz evlenen Bay Paul Visire, ald eyiz parasn evli
bir kadn olan Madam E... C.... (kim olduunu siz dnn!) ile yiyor, bu kadna otuz bin frank deerinde
otomobiller, seksen bin frank deerince inci kolyeler alyor, her geen gn iflasa, onursuzlua ve
ykma doru gidiyordu. Madam Visire, bunlar okuyunca sinir bunalmlar geirdi ve mektubu babasna
uzatt.
"Ah, kocan olacak o alan kulaklarn keseceim," dedi Bay Blampignon; "bu soytar, eer yola
getirilmezse, seni ortada brakr. sterse babakan olsun, ondan ekinmem."
Bay Blampignon trenden iner inmez doruca babakanla gitti ve hemen grmeye alnd.
Babakann odasna hmla girdi:
"Size syleyeceklerim var, baym!"
Ve imzasz mektubu uzatt.
Paul Visire onu glmseyerek karlad.
"Ho geldiniz, sayn kaynpederim. Ben de size yazacaktm... Evet, Legion d'honneur nianna aday
gsterildiniz, bunu size kendim mjdelemek istiyordum. neriyi bu sabah yaptm."
Bay Blampignon yerlere kadar eilip damadna teekkr etti ve ihbar mektubunu atee atp yok etti.
Taradaki evine dndnde kzna kt:
"Kocan grdm; iyi bir adam. Ama su sende! Onu elinde tutmasn bilmiyorsun."
O sralarda Hippolyte Crs dedikodu gazetelerinin birinden (bakanlar devlet ilerini hep
gazetelerden renirler), babakann her akam Folies Dramatiques Tiyatrosu oyuncularndan
Matmazel Lysiane ile yemek yediini ve onunla pek sk fk olduunu rendi. imdi, kars akamlar
eve ge geldiinde Hippolyte gizli bir keyif duyuyordu. Kadn yine her akam yemee ge dnyor,

arlara gitmek iin giyinirken yznde alm olduu zevkin dinginlii ve mutlu yorgunluu
okunuyordu.
Kocas gizlice ona da ihbar mektuplar gndermeye balad. Kadn bu mektuplar sofrada onun nnde
okuyor, hi bir yorum yapmadan glmsyordu.
Adam havadan dedikodularla dolu mektuplarn pek etkili olmadn dnerek, ona ihanetin somut
kantlarn ve doru olup olmadn kendi bana denetleyebilecei bulgular vermeye karar verdi.
Bakanlkta ulusal savunmaya yararl olabilecek gizli bilgileri aratrmakta ve komu bir devletin posta
ynetimine kadar szdrd ajanlar izlemekte kulland ok gvenilir adamlar vard. Bay Crs
adamlarna tm ilerini brakp babakann Matmazel Lysiane ile ne zaman ve nerelerde bulutuunu
aratrmalarn buyurdu. Bu ajanlar grevlerini titizlikle yaptlar ve bakana, babakann bir kadnla sk
sk bulutuunu ama bu kadnn Matmazel Lysiane olmadn bildirdiler. Hippolyte Crs onlara
gerisini sormad. Haklyd; Paul Visire ile Lysiane'n ak dedikodusu babakann kendisinin hazrlad
bir dolapt; Evelyne daha rahat, daha karanlk ve daha gizli hareket edebilmek iin bu dolab
sevinerek onaylamt.
Ama aklar yalnzca posta ajanlar tarafndan izleniyor deillerdi; polis efinin ve babakann kendi
ajanlar onlar gvenlikleri iin izliyorlard; ayrca kralc, emperyalist ve kilise yanls ajanlar, sekiz on
ayr antaj rgt, birka amatr polis, kalabalk bir gazeteci ve fotoraf topluluu da onlar
izliyor, serseri aklarn sndklar her yerde, byk oteller, kk oteller, garsoniyerler, atolar,
mzeler ve saraylarda pelerinde oluyorlard; bunun iin sokakta, evre evlerde, aa tepelerinde,
duvar stlerinde, merdivenlerde, atlarda, komu dairelerde ve minelerde konulanyorlard.
Babakan ve sevgilisi yatak odalarnn duvarlarnda, kaplarnda matkapla alm delikler grmekten
rahatsz oluyorlard. Bu abalar sonucu, Madam Crs'in i amarlaryla ve izmelerini giyerken bir
fotorafn elde edebilmilerdi.
Bu glkler karsnda Paul Visire bazen sinirlenip fkeleniyor, her zamanki neeli tavrlarn
kaybediyordu. Bakanlar kuruluna surat ask geliyor ve o da, sava alannda yiit ama ynetimde
gevek ve disiplinsiz olan Sava Bakan General Debonanaire'e satayor, bazen hzn alamayp,
gemileri giderek daha sk batan Amiral Viviers des Murenes'e de bulayordu.
Lapersonne bunlar dinlerken gzlerine inanamyor, dilerini gcrdatp syleniyordu:
"Hippolyte Crs'in karsn ald yetmiyormu gibi, imdi onun huylarn da kapm."
Bu satamalar, hem dedikodu yoluyla, hem de yal iki bakann, byle giderse bakanlk mhrn
babakann suratna atacaklarn syleyerek szlanmalar zerine yayld; ama iki bakan sevimli
babakana zarar verecek bir davranta bulunmadlar ve btn bu huysuzluklar Parlamento'da olumlu
bir etki yapt; herkes babakann bu davranlarla ordu ve donanmaya zel ilgi gsterdii sonucuna
varyordu.
ktidar ortaklarnn ve meclis ileri gelenlerinin kutlamalar srasnda babakan kararl ve ksa
konutu: "Benim ynetim biemim byledir!"
Ve stne, yedi sekiz sosyalisti tutuklattrd.
Dnem sona erdiinde, ok yorgun olan Paul Visire kaplcalara gitti. Hippolyte Crs izne kmay geri
evirip telefoncu kzlar sendikasnn balatt boykot eylemini izlemek iin, bakanlkta kald. Kzlara
grlmemi bir sertlikle davrand, nk artk kadn dman olmutu. Pazar gn, meslekta
Lapersonne ile krlara gidip, bandan hi karmad silindir apkasyla balk tutuyordu. ki adam
balklar unutup kadnlarn anlalmazlndan szlanyor ve aclarn paylayorlard.
Hippolyte hl Evelyne'i seviyor ve ac ekiyordu. Ancak, yreine bir umut gelmiti. Kars bir sre
dostundan ayr kaldna gre, onu yeniden kazanabilirdi; bunun iin tm ustaln kulland; iten,
sevecen ve duyarl oldu; yreinin ona syledii tm incelikleri kullanyordu. Vefasz karsna ho ve
dokunakl szler ediyor, hatta onu insafa getirmek iin, ok ac ektiini itiraf ediyordu.

Pantolonunun kemerini ekip gsteriyordu:


"Bakn, ne kadar zayfladm."
Bir kadnn houna gidebilecek her eyden, kr gezilerinden, apkalardan ve mcevherlerden sz
ediyordu.
Bazen onu insafa getirebildiine inanyordu. Kadn ona eskisi gibi aldrmaz bir mutlulukla bakmyordu;
oysa Paul'den ayr kalmann zntsn yayordu; ama kocas onu kazanmak iin giriimde
bulunduunda kendini geri ekiyor, somurtkan ve zgn bir yzle iine kapanyor, gnahn altn bir
kemer gibi kuanyordu.
Adam bkmyor, zr diliyor ve yalvaryordu.
Bir gn yal gzlerle Lapersonne'a gitti:
"Onunla bir de sen konu!"
Lapersonne zr dileyerek geri evirdi; arabuluculuun ie yaramayacan biliyordu. Ama, arkadana
baka bir neride bulundu:
"Sen de onu kskandr; baka birini sevdiini grrse sana geri dner."
Bu yolu deneyen Hippolyte gazetelerde, her gn opera yldz Matmazel Guinaud ile bulutuu
dedikodusunu yaynlatt. Eve ya ge geliyor ya da hi uramyordu. Evelyne'in yannda iinde kaynayan
mutluluu saklayamyormu gibi davranyor, yemek srasnda cebinden kard parfm kokulu bir
mektubu zevkle okumu gibi yapyor, dudaklaryla dlemindeki bir grnty pyordu. Ama bunlarn
hibiri ie yaramad. Evelyne bu oyunun farknda bile deildi. evresindeki her eyden uzakt, yalnzca
kocasndan para istedii zaman aylyordu; eer kocas vermezse, ona nefretle ve sanki suunun
kayna oymu gibi bakyordu. likisi baladndan beri giyimine daha ok para harcyordu ve tek
para kayna kocasyd; bir tek para konusunda ona balyd.
Sonunda adamn sabr bitti, fkeden kudurup tabancasyla gzda verdi. Bir gn onun nnde annesi
Madam Clarence'a yle dedi:
"Sizi kutluyorum, bayan; kznz bir orospu gibi yetitirmisiniz."
"Anne beni eve gtr," diye haykrd Evelyne. "Boanmak istiyorum!"
Adam onu her zamankinden daha ok sever oldu.
fkesiyle kudurmak zere olan Hippolyte karsnn gizli mektuplarn yakalamay dnd; tm posta
rgtn greve ard; bu yzden lkede posta hizmeti aksad; insanlar zel mektuplarn, Borsa
mteri isteklerini alamaz oldu; ak randevularn kardklar, ileri bozulup iflas ettikleri iin
insanlar intihar etti. Basnn bamsz kanad halkn yaknmalarn dile getirdi. Hkmete yakn
gazeteler, bu keyfi nlemleri hakl gsterebilmek iin, kamuya zararl ve krallk yanls bir komploya
kar nlem alndn st kapal yazdlar. Daha dalkavuk baz gazeteler elli bin tfek yakalandn ve
Prens Crucho'nun karaya ktn duyurdular. lkede heyecan artyordu; cumhuriyeti organlar
Meclis'in ivedi toplanmasn istiyorlard. Paul Visire tatilini yarda kesip Paris'e dnd, kabinesini
toplad ve haber ajanslar kanalyla bir aklama gnderdi: Cumhuriyete kar bir komplonun
gerekten var olduunu, ancak hkmetin grev banda ve duruma egemen olup soruturma aldn
bildirdi.
Babakan hemen otuz sosyalistin tutuklanmasn buyurdu; lke onu bir kurtarc gibi alklarken o,
kendisini izleyen alt yz ajan atlatp Evelyne'i Kuzey Gar yaknnda kk bir otele gtrd ve btn
geceyi onunla geirdi. Onlar otelden ayrldktan sonra, sabahleyin araflar deitiren hizmeti kz,
yatan baucundaki duvarda sa tokasyla izilmi yedi arp iareti grd.
Tm uramasna karlk Hippolyte Crs'in elde ettii tek bilgi bu oldu.
IX
SON YANKILAR

Kskanlk demokrat insanlar despotlardan koruyan bir erdemdir. Milletvekilleri giderek babakann
elindeki altn anahtar kskanmaya baladlar. Babakann gzel Madam Crs ile ilikisi bir yldr tm
dnyada biliniyordu; haberlerin ancak dnya gne evresinde bir kez dndkten sonra ulat tara
illeri bile babakann yasal olmayan ilikisini renmiti. Tara ahlak konusunda tutucudur; kadnlar
orada daha erdemli olurlar. Bunun birka nedeni olduu sylenir: Eitim, yaamn sadelii ve
nlerindeki rnekler. Profesr Haddock ise tek bir nedeni olduunu sylyordu: Ayakkab topuklarnn
alak oluu. Revue anthropologique dergisinde yaynlanan bilimsel makalesinde yle diyordu: "Kadnn
uygar bir erkek zerindeki etkisi, ayaklar yatayla yirmi be dereceden fazla a yapmaya
baladnda erotik bir anlam tamaya balar. A otuz be dereceye kt anda erotik etki en
byk olur. Gerekten de, ayaklarn yere bas as vcudun deiik organlarnn, zellikle kalalar,
bel ve bunlar destekleyen kaslarn ald konumlar belirler. Her uygar erkek, genlerindeki fesatln
etkisiyle, kadn ekiciliini ayaklarn yere gre duruuna bal grr. te bu nedenle, alak topuklu
tara kadnlar pek revata olmazlar ve iffetlerini daha kolay koruyabilirler." Profesrn bu tezi
genelde kabul grmedi. Kar kanlar, Amerikan ve ngiliz etkisiyle bakentte de dz topuklu giyen
bayanlarn arttn, ama profesrn szn ettii etkinin gzlenmediini ileri srdler. Aslnda,
bakent ve tara kadnlar arasnda olduu sylenen ahlak farklar belki de tmyle uydurmadr;
gzlenen farkl davranlar da, byk kentlerin gnl servenlerine daha uygun bir ortam oluundan
kaynaklanyor olabilir. Her neyse, tara kentlerinde de babakann skandal denebilecek yaamna
kar bir kamuoyu olumaya balamt.
imdilik tehlike hem var, hem de yoktu. Mecliste ounluk salam duruyordu, ama grup nderleri
daha ask suratl ve daha beenmez olmulard. Belki de Hippolyte Crs nefretini asla karlarnn
stne karmayacakt. Fakat, kiisel servetini tehlikeye atmadan Paul Visire'e zarar verebileceini
dnmeye balam, hkmet bakanna gizli gizli yeni zorluklar ve tehlikeler yaratmay
srdryordu. Bu konularda rakibinden daha az yetenekliydi, ama aradaki fark Mecliste kulis
oyunlarndaki ustalyla kapatyordu. En deneyimli politikaclar, iktidarn Meclisteki nemli
oylamalarda yenilgiye uramasn, onun ekimser oy kullanmasna balyorlard. Komisyonlarda,
babakann asla kabul etmeyeceini bildii ve batmaya mahkum kredi isteklerini hemen onaylyordu.
Bir gn, onun bu dncesizlii babakanla ilgili kurumun bte raportr arasnda byk ve iddetli
bir kavgaya neden oldu. O zaman Crs rkt; hkmetin zamansz devrilmesine yol amak yanl
olurdu. Karanlk duygusuyla daha dolambal yollar arad. Paul Visire'in kendisiyle ayn ad tayan
Celine Visire adnda yoksul ama fettan bir kuzini vard. Crs bu kza araclk ederek onun sosyetede
kt hretli erkek ve kadnlarla tanp ilikiler kurmasn salad, tavernalarda arkclk etmesinin
nn at. Kadn ksa sre iinde, Eldorado tr kabarelerde, yuh sesleri altnda ak sak
pandomimalar oynamaya balad. Bir yaz gecesi, Champs-Elysees'deki ak hava sahnesinde, grltc
bir kalabaln nnde, erotik bir dans gsterisi yapt. Mziin sesi ve seyircilerin haykrlar, o
srada babakann yabanc konuklara ar verdii babakanlk sarayndan iitiliyordu. Visire adnn
kart bu rezaletler gazete stunlarn, kent duvarlarn, kahvehane masalarn dolduruyor,
bulvarlarda dev afilerle ilan ediliyordu.
Kimse akrabasnn yaptklarndan dolay babakan sorumlu tutmuyordu; ama iten ie, slalesinde
bylelerinin olmas rahatsz ediyor, devlet adam kiiliini sarsyordu.
O srada bir tehlike yaand. Bir gn, Mecliste olaan bir soru nergesi zerine, Eitim ve Dinler
Bakan Labillette, rahatsz olan karacieri ve dinsel evrelerin bitmeyen dolaplar yznden sinirlendi,
krsden Azize Pembekz tarikatn kapatma tehdidinde bulundu ve ulusal azize hakknda aalayc
szler syledi. ktidar milletvekilleri gnlszce bakanlarn savunmak istedilerse de, sa partiler tek
vcut halinde ayaklandlar: Bakan lkeye ylda otuz milyon gelir getiren bir tarikata ilimekten

ekinmiyordu; san en lml adamlarndan Bay Bigourd tartmay bir gvensizlik nergesine
dntrd ve kabineyi tehlikenin eiine getirdi. Ancak, babakann yokluunda iktidar grevlerinin
bilincinde olan Lapersonne, dinler bakannn krd potu dzeltmesini bildi. Krsye karak
hkmetin, lkeye bu kadar hizmet eden ve bazen bilimin zm olmad dertlere are olan azizeye
saygl olduunu yineledi.
Paul Visire, Evelyne'in kollarnn arasndan kp Meclise geldiinde, hkmet kurtulmutu. Ancak,
babakan egemen snflara birtakm dnler vermek zorunda kald; Meclise alt zrhl sava gemisi
yaplmas iin nerge verdi, kira ve rant gelirlerinden vergi alnmayacan yineledi ve on sekiz
sosyalisti tutuklatt.
Fakat, babakan ksa sre sonra ok daha byk ykmlarla karlaacakt. Komu lkenin anslyesi,
lkesinin d ilikileri zerine yapt bir konumada, derin ve akll grleri arasnda, byk bir
devletin d politikasn aktan esinlenerek yrttn, alayc bir dille ima etti. Krallk ynetimindeki
bir lkede glmsemeyle karlanacak olan bu szler, rkek bir cumhuriyette tepkiler yaratt.
Gerekten de, yaralanan ulusal gurur kzgnln babakana yneltti. Milletvekilleri ufak bir olay
bahane ederek bu rahatszl aa vurdular: Bir tara kaymakamnn ei Moulin-Rouge kabaresinde
danszlk yapmaya kalknca, Meclis babakan iin gvensizlik nergesi verdi; hkmet birka oy
farkyla kurtuldu. Genel kan Paul Visire'in hi bu kadar zayf, silik ve gevek olmad ynndeydi.
Babakan, konumunu koruyabilmek iin puan toplayc birka byk i yapmas gerektiini dnd;
bunun iin, bankerler ve sanayi patronlarnn oktandr istedii Nigristan seferine karar verdi. Bu
operasyon, devlete sekiz milyar bor veren bankerlere, kendilerine byk orman alanlar alan
kapitalist irketlere, rtbe ve madalya kazanan ok sayda kara ve deniz subayna yarayacakt.
Balamak iin bir bahane yetti: sulular kovalamak isteyen alt zrhl, on drt kruvazr ve on sekiz
nakliye gemisi Su Aygr Irma deltasndan gitmek istediler; alt yz yerli kay karaya asker
karlmasn nlemek iin direndi. Amiral Vivier des Murenes'in top atlar yeri g inletti; siyahlar
ok atarak kar koydular, yiitlik gsterdiler ama yenilmekten kurtulamadlar. Bankerlerin
buyruundaki gazetelerin sndrlmasyla halk da cotu. Yalnzca birka sosyalist bu barbar, anlamsz
ve tehlikeli operasyona kar ktysa da, bu, tutuklanmalarndan baka bir ie yaramad.
Bir anda zengin kapitalistlerin ve yoksul kitlelerin sevgilisi haline gelen babakann konumu artk
sarslmaz gibiyken yalnzca bir kii, kin ve nefretin aydnlatt Hippolyte Crs tehlikeyi gryordu.
Rakibine sinsice glerken iinden mrldanyordu: "imdi hap yuttun, serseri!"
lke zafer ve kar sarholuuyla dans ederken komu imparatorluk, Nigristan igalini protesto
ediyor ve buna kar ortak bir Avrupa gc oluturmaya alyordu. Bu protestolar giderek sklat.
leri youn olan gazeteler bu rktc gelimeyi okuyucularndan gizliyorlard; fakat Hippolyte
Crs tehlikenin bydn grebiliyor, gerektiinde bakanlk koltuunu bile tehlikeye atacak
biimde, rakibinin yok olmas iin gizlice alyordu. Kendi adamlarna yazdrp babakann azndan
km gibi gazete stunlarna szdrd haberlerde hkmetin ne kadar sava yanls olduunu
vurguluyordu.
Bu yazlar, d lkelerde ciddi bir yank yapmakla kalmyor, askerlerini seven fakat sava sevmeyen
Penguenistan halkn da rktyordu. Mecliste, hkmetin d politikas konusunda bir gvenoyu
nergesi zerine Paul Visire rahatlatc bir konuma yapt, byk ulusa layk bir bar salama sz
verdi. Dileri Bakan Crombile diplomatik dille yazlm ve bu yzden hi anlalmayan bir bildiri
okudu. Sonunda hkmet byk ounlukla yerinde kald.
Fakat sava uultular kesilmiyordu; yeni ve tehlikeli bir gvensizlik nergesini gze alamayan
babakan Nigristan'da seksenbin hektar orman arazisini milletvekillerine paylatrd ve on drt
sosyalist tutuklatt. Hippolyte Crs kulislerde ciddi bir yzle dolayor, kendi grubundaki

milletvekillerine, kendisinin hkmeti bar yanls bir politika izlemesi iin zorladn ama henz
sonu alamadn yayyordu.
rktc dedikodular halk arasnda her gn daha ok yaylyor, huzursuzluk ve endieyi artryordu.
Paul Visire bile korkmaya balamt. Onu endielendiren dileri bakannn sessizlii ve ortada
grnmeyiiydi. Crombile artk bakanlar kuruluna da gelmiyordu; sabah bete bakanlktaki odasna
kapanyor, on sekiz saat alyor, sonunda hademeler onu ve ktlarn yerden topluyor, bakan evine
gnderiyor, ktlar da komu lkenin askeri ateelerine satyorlard.
Sava bakan Debonnaire savan eli kulanda olduuna inanyor ve buna hazrlanyordu. Savatan
korkmak bir yana, olmas iin dua ediyor ve umutlarndan Barones Bildermann'a sz ediyordu. Kadn
bunu komu lkeye bildirdii iin, onlar da hzl bir biimde bir seferberlie girimilerdi.
Ykm balatan kii farknda olmadan maliye bakan oldu. Bakan o sralar borsada de oynuyordu,
borsada panik yaratmak iin savan her an balayaca dedikodusunu yayd. Bu dalavereden haberi
olmayan komu imparator, topraklarnn saldrya uramasn daha fazla beklemeden, ordularn ivedi
snra srd. Dehete den Meclis byk bir ounlukla (yedi oya kar yz on drt oy ve yirmi sekiz
ekimser) Visire hkmetini drd. Ama, ok ge kalnmt; bu dle ayn gn iinde, komu lke
elisini geri aryor ve Madam Crs'in lkesinin snrna sekiz milyon asker sryordu. Sava
evrensel bir boyut kazand ve tm dnya bir kan glne dnt.

X
PENGUEN UYGARLIININ DORUU
Anlattmz olaylardan yarm yzyl sonra Madam Crs yetmi dokuz yanda, uzun sredir dul ve
saygn bir hanmefendi olarak ld. Cenaze treni sade oldu ve kilise ocuklar ilahiler syleyerek onu
uurladlar.
lmeden nce, tm mallarn Azize Pembekz Vakf'na brakmt. Bu ba kabul ederken, rahip
Monnoyer yle diyordu:
"Heyhat! ektiimiz bunca para sknts iinde yalnzca bu cmert kadnn yardmmza komas ne
byk ac. Zenginler ve yoksullar, okumular ve bilgisizler bizden yz eviriyorlar. Yolunu yitirmi
kuzular doru yola ekebilmek iin gzdalar, szvermeler, tatl szler veya zorlamalar, hibir ey
ie yaramyor. Penguenistan'da din grevlileri yalnzlk iinde inliyorlar; ky papazlarmz yaamlarn
srdrebilmek iin en pis ileri stleniyor, takunyalarn sryp lapa yemekten baka i yapmyorlar.
Ykntya dnm kiliselerimizde gklerin yamuru inanmlarn zerine yayor ve ayin srasnda
kubbelerden talar dklyor. Katedralin an kulesi yan yatm, her an devrilebilir. Penguenler Azize
Pembekz' unuttular, trbesini braktlar. Altn ve mcevher ssleri sklm olan kutsal sandnn
zerinde imdi rmcekler sessizce alarn ryorlar."
Bu yaknmalar dinleyen doksan sekiz yandaki Pierre Mille henz gl zekasn ve moral gcn
yitirmemiti; Azize Pembekz'n bu utan verici unutulmuluktan bir gn kp kamayacan rahibe
sordu.
"Bunu umduumu sylemeye dilim varmyor," dedi rahip Monnoyer.

"ok yazk!" dedi Pierre Mille. "Pembekz ok ekici biriymi ve sylencesinde ne ilgin ynler var.
rnein, geen gn raslant sonucu onun yeni bir tansn ortaya kardm; Jean Violle tansn hi
duymu muydunuz, Peder Monnoyer?
"Sizden duymak isterim, Bay Mille."
"yleyse, 14. yzyldan kalma bir elyazmasnda bulduum yky anlataym:
Pont-au-Change'da kuyumculuk yapan Nicolas Gaubert'in kars Cecile, namuslu ve drst, uzun
yaamnn ortalarna yaklatnda, Greve Alan'ndaki Paon kknde oturan Kontes de Maubec'in
gen ua Joan Violle'ye ak olur. ocuk henz on sekiz yandayd; ksa boyluydu ve sevimli bir yz
vard. Duygularn bastramayan Cecile akna teslim olmaya karar verdi. Delikanly evine arp ona
trl iltifatlar etti, ekerler verdi ve sonunda birlikte oldu.
Ama bir gn, iki sevgili kuyumcunun yatanda birlikteyken, Nicolas Usta eve her zamankinden erken
dnd. Kapy kilitli bulup kulak verdiinde karsnn ierden 'Hayatm! Bir tanem! Benim kk farem!'
diye inlettiini iitti. Karsnn bir adamla eve kapandndan kukulanan adam kapy yumruklayarak
barmaya balad: 'Ahlaksz kaltak, kapy a da senin burnunu ve kulaklarn keseyim!' Bu sesi duyan
kadn panik iinde aresiz kalnca Azize Pembekz'a dua edip adak adad; eer kendisini ve odada
plak bekleyen kk ua bu rezaletten kurtarrsa ona mum dikmeye sz verdi.
Azize bu dilei kabul etti. Hemen Jean Violle'yi kza dntrd. Onu byle gren Cecile rahatlad ve
kocasna bard: 'Ah! Fesat, kskan adam! Amamz istiyorsan kibarca iste.' Byle sylenerek
dolaba kotu ve eski giysilerinden entari, bluz ve bir apka kapp dnme uram ocua aceleyle
giydirdi. Sonra, yksek sesle ona "Catherine, hayatm, Catherine, kk farem, git dayna kapy a;
merak etme, aptal grnr ama kt deildir, sana ilimez.' Kz olan Jean Violle dedii gibi yapt.
Odaya giren Nicolas Usta hi tanmad bir gen kzla yataktaki karsn grd. Kars ona 'Koca
budala,' dedi, 'grdne arma. Karnm ard iin biraz uzanaym demitim, o srada on be yldr
dargn olduum kz kardeim Jeanne'n kz beni grmeye geldi. Hadi uzatma da yeenimizi p!
pmeye deer hani.' Kuyumcu Violle'yi parlak yanaklarndan pnce hemen orada onunla yalnz kalp
doya doya pebilmekten baka bir ey dnmez oldu. Onu arap ve kek ikram etmek bahanesiyle alt
kattaki salona gtrd, orada sarlp okamaya balad. Azize Pembekz namuslu karsn uyarmasayd
ii daha da ileri gtrecekti. Kadn aa indiinde yeenini kocasnn kucanda buldu, adama barp
ard ve tokat att, yeenden zr dilemesi iin steledi. Ertesi gn Violle yine kz olmutu."
Bu sylenceyi dinleyen Peder Monnoyer Pierre Mille'e teekkr etti; sonra masasna geip o gnk at
yarlarnda kazanacak atlarn kuponlarn doldurmaya balad, nk dinsel grevleri yansra at yar
bayilii de yapyordu.
Ama, Penguenistan halk lkenin zenginliiyle vnyordu. Yaam iin gerekli eyleri retenler bu
eylerden yoksundular, retmeyenler deyse bolluk vard. Bir Enstit yesinin dedii gibi "Bunlar
kanlmaz ekonomik gereklerdir." Byk Penguen ulusunun artk ne gelenei, ne entellektel kltr
ve ne de sanat vard. Uygarln gelime belirtileri yalnzca ldrc sanayi, utanmaz speklasyon ve
irkin lks dknl olmutu. Bakent de, br tm byk kentler gibi, karmakark bir finans
merkezine dnmt: Usuz bucaksz ve tekdze bir irkinlik egemendi. lke ok byk bir erinci
yayordu. Penguenistan dorua ulamt.
SEKZNC KTAP
GELECEK A
BTMEYEN YK

Yoksulluk Yunanistan'n hep bildii bir eydi, fakat erdemi bilgelik ve salam yasalarla rendi.
(Herodote, Tarihler, VII, cu)
Demek onlarn melekler olduunu anlayamadnz.
(Liber terribilis.)
Bqsft tfusf tpvtusbjuf b mbvvupsjup eft spjt fu eft fnqfsfvst bqsft bxpjs qspdmbnf uspjt gpjt tb
mjcfsuf mb gsbodf tftu tpvnjft b eft dpnqbhojft gjobodjfsft rvj ejtqptbou eft sjdifttft ev qbzt fu
qbs mf npzfo evof qsfttf bdifuff ejsjhfbou mpqjojno qvcmjrvf fyfsdfou vof qvjttbodf b mbrvfmmf
obuufjhojsfou kbnbjt mpvjt rvbusaf pv obqpmfno.
VO UFNPJO XFSJEJRVF.
yle bir kimya biliminin eiindeyiz ki imdiye kadar ei grlmedik younlukta bir enerjiyi depolam
olan maddelerin hal deiimlerini inceleyebileceiz.
Sir William Ramsay.
1.
Yaplar artk hep daha yksek yaplyordu; otuz krk katl yaplar ilerinde ofisler, maazalar, banka
ubeleri, irket merkezleri barndryordu; topran iine doru, hep daha derine, mahzenler ve
tneller kazlyordu.
Dev kentte, gece gndz hi snmeyen projektrlerin nn altnda onbe milyon kii alyordu.
Kenti evreleyen fabrikalarn dumanlarndan kente hi gn szmyordu; demir kprlerin
arasndan grlebilen ve srekli isli bir yamur yaan kapkara gkyznde bazen krmz bir ember
biiminde ksz bir gnein izi seiliyordu. Bu, dnyann en byk sanayi kenti ve en zenginiydi.
Ynetimi ok iyi gibi grnyordu; artk eski krallk veya demokratik toplum yapsndan hibir iz
kalmam, her ey kartellerin karlar dorultusunda dzenlenmiti. Bu ortam iinde antropologlarn
milyarder dedii bir insan tr kt. Bunlar hem enerjik hem narin, en karmak zihinsel dolaplar
evirebilen, ofislerinde saatlerce alabilen, ama yalar ilerledike kaltmlarndaki kusurlar daha
da aa kan insanlard.
Tm gerek soylular, cumhuriyeti Roma'nn yasa koyucular, eski ngiltere'nin lordlar gibi, bu gl
adamlar da kat bir ahlak anlayn benimsemilerdi: Holdinglerin ynetim kurulu toplantlarnda tral
yzler, kk avurtlar, atk kalar ve gergin alnlar grnyordu. Vcutlar daha zayf, yzleri daha
sar, dudaklar daha kuru ve baklar yal spanyol keilerinden daha kvmcml olan bu milyarderler
banka ve sanayi ilerini tkenmez bir enerjiyle yrtyorlard. Birou, her trl elence ve
dinlenceyi kendine yasaklam, sefil yaamlarn havasz, gn girmeyen, yalnzca elektrikli
aygtlarla denmi odalarda geiriyor, bir omletle karnlarn doyuruyor ve kamp yataklarnda
uyuyorlard. Metal bir dmeye basmaktan baka ii olmayan bu sofular yzn bile grmeyecekleri
servetleri topluyorlar, karlayamayacaklar istekleri gerekletirebilecek gc biriktiriyorlard.
Bu zenginlik mezhebinin ehitleri de vard. Bu milyarderlerden biri olan nl Samuel Box servetinden
ufak bir para vermektense lmeyi yeledi. kazas geiren iilerinden birine kk bir gvence
akesi bile vermeyi geri evirince, ii hakkn mahkemede aramak istedi, fakat karmak yarg
mevzuat iinde kaybolup daha da sefil duruma dt; umutsuz kald bir gn tm kurnazlk ve
cesaretini toplad, patronun bana tabancasn dayad; eer yardm etmezse onun beynini datacan
bildirdi: Samuel Box hibir ey vermedi ve ilkeleri uruna ld.

rnek yukardan gelirse izleyeni daha ok olur. Az sermaye sahibi olanlar (ki bunlarn says daha
oktu) milyarderler katnda saylabilmek iin onlarn grenek ve dncelerini benimsemi gibi
davranyorlard. Servetin bytlmesine veya korunmasna zarar verebilecek her trl dnce
onursuzluk saylyordu; uyuukluk, tembellik, kar dnmeden aratrma istei, sanat sevgisi,
zellikle de savurganlk tehlikeli birer zayflk gibi grlyor ve ayplanyordu. Halk ounlukla ehvet
dknln beenmiyordu, ama ani bir iddetle doyurulan itah balanabilir gryordu: Nitekim,
olumlu toplumsal enerjinin bir yz olarak alglanan iddet dzene zararl grlmyordu. Devlet ats
iki byk kamusal erdem zerine kurulmutu: Zengini saymak ve yoksulu aa grmek. Yoksullarn
acs karsnda duyarl insanlarn ikiyzllkten baka yapabilecekleri bir ey yoktu; bu ikiyzllk de
dzenin ve kurumlarn srmesine yarad iin, olumlu karlanyordu.
Bu yzden, zenginler arasnda topluma duyarllk yaygnd veya yle grnyordu; bazlar bunu
izlemese de herkes bu ynde t veriyordu. Zenginler yaadklar zorluklara gurur veya grev
bilinleriyle katlanyorlard. Bazlar da gizli ve dolambal yollardan bu durumlardan
kurtulabiliyorlard. Bunlardan biri, demir karteli sahibi Edouard Martin, baz gnler yrtk giysiler
iinde bir ke banda dilencilik yapyor, gelen geenden azar iitiyordu. Bir gn kpr banda avu
amken, gerek bir dilenciyle kapt, kavga srasnda adam bodu.
Milyarderler tm zekalarn ilerinde kullandklar iin, elence konusunda fazla seici deillerdi.
Eskiden ok ilgi gren tiyatro artk pandomima ve gln danslara dnmt. inde kadnlarn
olduu oyunlar kendiliinden yok olmutu, nk gzel kadn ve zarif giysilere olan dknlk bitmiti;
artk soytarlarn dleri, Zenci mzii, sahnede boynunda prlanta kolyelerle geit yapan figranlar
veya omuzlarda tanan altn kleler daha ok ilgi gryordu.
Zenginlerin kadnlar da ayn saygn yaam paylayorlard. Tm uygarlklara zg bir gelenek onlar
halkn gznde yceltiyordu; servetleri ne kadar byk ve dokunulmazsa, o kadar tutumlu ve
gsterisiz olmalar bekleniyordu. Eski gizli ak ykleri a bitmiti; eskinin sosyete apknlar
yerlerini kasl masaj hocalarna veya hizmetilere brakmt. Ama, skandallar ok az oluyordu; lke
dna yaplan geziler her eyi rtyor, kartel prensesleri halktan sayg grmeyi srdryorlard.
Zenginler kk bir aznlkt, ama her kesimden sadk ibirlikileri vard. Bunlar iki snft: Ticaret ve
banka memurlaryla fabrika iileri. Birinciler ok alyor ve yksek aylk alyorlard. lerinden
bazlar kendi iini kuracak duruma bile gelebiliyordu; kamu zenginliinin srekli art ve zel servetin
hareketlilii, daha zeki ve giriken insanlarn zengin olma umutlarn besliyordu. Kukusuz memur,
mhendis veya muhasebeci kesiminde honut olmayanlar, hatta kzgnlar bile vard; ama bu zengine
saygl dzen onlarn beynine kendi demir disiplinini kazmt. Anaristler bile bu disipline
uyuyorlard.
Fabrikalarda ve kent varolarnda alan iilere gelince, onlarn fiziksel ve ruhsal knts ok
daha bykt; antropolojinin yoksul tanmna denk dyorlard. Yaptklar ilere gre baz vcut
kaslar gelimi olduundan, gerek salklar konusunda yanl bir kanya varlabilirdi; oysa hastalkl
ve gszdler. Boylar arpk, balar ufak ve cierleri dar olup daha birok fizyolojik zellikleri
onlar zengin snflardan ayryordu. Bu yozlamann daha da hzlanaca kesindi, nk devlet
ilerinde biraz gl olanlar hemen asker yapyordu; askerlerin sal da kla evresinde
kmelenmi genelev kadnlarna fazla dayanamyordu. ilerin kafa sal da giderek bozuluyordu.
Dnsel yeteneklerindeki bu azalma yalnzca yaam koullarnn bir sonucu deildi; patronlarn
sistemli bir seim yapmasndan kaynaklanyordu. verenler, yasal haklarn bilecek kadar akll olan
iilerden ekiniyor, trl yollarla bunlar eliyor ve yerlerine, zaten makinelerin basit ilemlere
indirgedii ileri yapacak kadar akll ama haklarn istemeyecek kadar bilgisiz ve kafasz iiler
buluyorlard.

Bu yzden iiler koullarn deitirebilecek hibir giriimde bulunamyorlard. Yaptklar grevlerle


ancak cretlerini koruyabilmeyi beceriyorlard. Bu olanak da giderek ellerinden alnmaya balamt.
Kapitalist dzenin zellii olan retimdeki dalgalanmalar nedeniyle birok sanayi kolunda yle bir
isizlik yaanyordu ki grev ilan edildiinde hemen isizler greve alnyordu. Ksacas bu sefil
reticiler hibir eyin enlendirmedii ve umut vermedii derin bir yozluu yayorlard. Sosyal devlet
iin bu, dzenle uyumlu ve gerekli bir yaam biimiydi.
Ksacas bu toplumsal dzen tarihte grlmedik kadar salam ve oturmu bir dzendi; daha dorusu
insanlk tarihinde, nk arlar ve karncalarn dzeniyle kyas bile edilemezdi. nsan doasndaki en
gl iki eye, kibir ve agzlle dayanan byle bir dzenin yklabileceini hi kimse dnemezdi.
Oysa, ileri grl baz gzlemciler kuku duyulabilecek birok sorun grebiliyorlard. En az grnen
ama en nemli sorunlar ekonomideydi; uzun ve acmasz isizliklere yol aan, dolaysyla sanayicilerin
ii gcn zayflatmak iin kullandklar ar retim vard. Daha nemli bir tehlike belki de tm
halkn fizyolojik durumundan kaynaklanyordu. Salk uzmanlar "Halkn sal neyse o; ama
zenginlerin salkszl anlalr gibi deil." diyorlard. Oysa, bunun nedenlerini anlamak zor deildi.
Kentte, yaam iin gerekli oksijen yetersizdi; yapay bir hava solunuyordu; besin kartelleri en riskli
kimyasal maddeleri kullanarak yapay arap, et, st, meyve ve sebze retiyorlard. Bu rnlere dayal
yemek alkanlklar mide ve beyinlerde ciddi rahatszlklara yol ayordu. Milyarderlerin on sekiz
yanda salar dklyor, bazlarnda ciddi bellek kayb grlyordu. Hasta, kuruntulu ve zengin
milyarderler sayesinde, hamam rayken birden terapi uzman veya ifa peygamberi diye ortaya
kan baz uyanklar ksa srede zengin oluyorlard. Zenginler arasnda hasta says gn getike
artyordu; zeka ve duyarln hangi arlklara varabileceini gsteren, bazlar feci ve anlalmaz
koullarda gerekleen intiharlar artyordu.
Tm halk etkileyen bir baka uursuzluk daha vard. Artk dzenli aralklarla yinelenen, istatistiksel
hesaplar yaplan ve gnlk yaamn bir paras olan bir ykmd bu. Her gn makineler patlyor, evler
havaya uuyor, yk dolu trenler caddelere devrilip yzlerce insan eziyor, iki kat topran
derinliindeki ilikleri kertip orada alan iileri yok ediyordu.
2.
Kentin gney batsnda, hl eski adyla Fort-Saint-Michel olarak bilinen tepenin eteinde, yal
aalarn yapraklaryla rtl bir alan vard. Tepenin kuzey yamacnda kent peyzajcs mhendisler
yapay bir alayan, burgal akntlarn dolat bir maara, gl ve adacklar kurmulard. Bu
yamatan bakldnda tm kent sokaklar, caddeleri, trl trl atlar, kubbeleri, antenleri ve
uzan etkisiyle sessizlemi bir dnyann insanlar grlebiliyordu. Bu yazlk alan bakentin en
salkl kesiydi; dumanlarn gkyzn karartmad bu alana ocuklar oynamaya getiriliyordu.
Yazlar, evredeki bro veya laboratuvar grevlileri, le paydosunda bu sessiz alanda kafa
dinleyebiliyorlard.
Bir haziran gn le vakti, Caroline Meslier adnda bir telgraf kz gelip kuzey yamacndaki bir
banka oturdu. Gzlerini biraz yeillikle dinlendirebilmek iin srtn kente dnmt. Esmer, gr kal,
salkl ve dingin olan Caroline yirmi bele yirmi sekiz yalar arasnda grnyordu. Biraz sonra,
elektrik kartelinde grevli bir teknisyen olan Georges Clair onun yanna oturdu. Sarn, ince yapl,
atletik ve kadn inceliinde bir adamd; kzla ayn yalardayd ama daha gen grnyordu. Her gn bu
saatlerde bu bankta buluan iki gen yaknlayor ve birbirleriyle konumaktan mutlu oluyorlard.
Fakat, konutuklar ak gibi zel eyler deildi. Caroline gemite bu konularda ac deneyimleri
olmasna karn, yreini aabilirdi ama Georges her zaman ciddi ve uzak duruyordu; konumalarn

hep entellektel dzeyi yksek genel konularla snrlyor, her konuda en geni dnce zgrln
sergiliyordu.
Gen adam toplum dzeni ve alma koullarndan konumaktan holanyordu:
"Zenginlik," diyordu, "mutlu yaama aralarndan yalnzca biridir; ama onu varln tek nedeni
durumuna getirdiler."
Ve iinde yaadklar durum onlara iren geliyordu.
ounlukla, her ikisinin de sevdii bilimsel konulara taklyorlard.
O gn, fizik bilimindeki yeni gelimelerden sz atlar. Georges Clair yle diyordu:
"Radyumun helyuma dnt anlaldktan sonra, basit maddelerin deitirilmez olduu dncesi
brakld; artk basit oranlar veya maddenin korunumu gibi eski yasalar rafa kaldrld.
"Ama," dedi gen kz, "fizik yasalar hl geerli."
Kadn igds onu tutunacak bir eyler olmas gerektii dncesine itiyordu.
Gen adam srdrd:
"Artk, bilimin elinde yeterince radyum elde edilebilecek yntemler var; eskiden basit dediimiz
cisimlerin aslnda bileik maddeler olduu ve bunlarn paralanmasyla byk miktarda enerji aa
kt anlald."
Bir yandan konuuyor, br yandan da kulara ekmek krntlar atyorlard; evrelerinde ocuklar
oynuyordu.
Sonra baka bir konuya getiler:
"u grdn tepe," dedi Clair, "drdnc jeolojik ada yaban atlarnn yaad bir yerdi. Geen yl,
su borular demek iin yaplan kazlarda yaban eei kemikleri bulundu."
Gen kz o eski ada insanlarn yaayp yaamadn sordu.
"nsan atlar evcilletirmeden nce onlar avlyordu," dedi gen adam. "nsan nce avc, sonra oban,
ifti ve sanatkar oldu... Ve tm bu evrim akln alamayaca kadar geni bir zaman aralnda
gerekleti."
Adam saatine bakt.
Caroline "broya dnme zaman m geldi?" diye sordu.
Georges Clair "hayr" diye yantlad; saat daha yarmd.
Bankn nnde kk bir kz ocuu kumdan yontular yapyordu.
Yedi sekiz yalarnda bir olan ocuu zplayarak nlerinden geti; annesi komu bankta diki
dikerken ocuk yalnz bana atlk oynuyor ve ancak ocuklarn dlem gcyle baarabilecei
biimde, hem kaan hem de kovalayan atlar oynuyordu. Kendini paralarcasna baryordu: "Deeh!
Deeh! Yakalayn; benim atm ok yaman; onu kimse yakalayamaz!"
Caroline unu sordu:
"Eski alarda insanlarn daha mutlu olduunu dnyor musunuz?"
Arkada yle yantlad:
"lk alarda daha az ac ekiyorlard. Tpk u ocuk gibiydiler: Oyunlar oynuyorlard; sanatlk
oynuyorlar, erdemlilik, fesatlk, kahramanlk ve dindarlk yapyorlard; onlar elendiren dlerdi
bunlar. ok grlt yapyorlard. Ama imdi..."
Burada szn kesip yine saatine bakt.
Komakta olan ocuk kumdaki kzn kovasna arpnca akl talarnn stne dt. Bir an kmltsz
uzanp kald, sonra dirseklerinin zerinde doruldu, aln kasld, azn yayp alamaya balad. Annesi
yanna kotu, ama daha nce Caroline onu yerden kaldrm, mendiliyle gzlerini ve azn siliyordu.
ocuk alamay srdrd; Georges onu kollarna ald:
"Hadi! Alama, km! Sana bir masal anlataym:

Vaktiyle, alarn denize atan bir balk bakrdan, az tpal kk bir kap ekmi. Bayla tpasn
atnda, gklere kadar ykselen bir duman km ve bu duman younlap bir dev olmu; dev yle
gl haprm ki tm evren yokolmu..."
Georges Clair sustu, ac bir kahkaha atp ocuu annesine verdi. Sonra yine saatini karp bakt ve
bankn zerine melip baklarn uzaktaki kente evirdi.
Kk maketlere benzeyen evler, gz alabildiine, ufka kadar uzanyorlard.
Caroline de ayn yne bakt.
"Hava ne kadar gzel!" dedi gen kz. Gne parlyor, ufuktaki dumanlar altna dntryor.
Uygarln en ac yan, gne ndan yoksun kalm olmak."
Gen adam yant vermedi; baklar kentin bir noktasnda odaklanmt.
Sessiz birka saniye sonra, rman tesinde ve kentin en sekin mahallelerinden birinde trajik bir
bulut ykseldi. Ksa bir an sonra da kulaklar sar eden bir patlama onlara ularken, duman bulutu
dev bir aa gibi gklere ykseliyordu. Sonra, insan haykrlarndan oluan bir uultu evreye yayld.
"Ne oldu? Ne patlad?"
aknlk bykt; nk, her ne kadar patlamalar olaan hale geldiyse de, bu gte olanna ilk kez
raslanyordu ve herkes bu deiimin farkndayd.
Ykmn olduu yre belirlenmeye allyordu; herkes tahminde bulunuyor, falanca sokak, filanca
yap, kulp, tiyatro veya maazann ad geiyordu.
Georges Clair saatini cebine koyarken "elik kartelinin yaps havaya utu," dedi.
Caroline gzlerine dolan aknlkla ona bakt. Sonra kulana fsldad:
"Siz biliyor muydunuz? Bunu bekliyor muydunuz?... Yoksa siz..."
Gen adam ok sakin yantlad:
"Bu kent yok olmal."
Gen kz dte gibi onu tamamlad:
"Ben de yle dnyorum."
Ve ikisi de sakin bir yryle ilerine dndler.
3.
O gnden sonra anarist eylemler bir hafta boyunca aralksz srd. ok sayda kurban vard; bunlar
ounlukla yoksul kesimden insanlard. Bu cinayetler tm halk fkelendiriyordu. Ama zellikle,
kartellerin yaamasna izin verdii kk esnaf, yani otelci, lokantac ve bakkallar arasnda nefret
daha bykt. Kalabalk semtlerde ev kadnlarnn dinamitilere en ar cezalar verilmesini isteyen
haykrlar duyuluyordu. Piyasa birden durdu ve bundan ilk zarar gren kk esnaf oldu; bunlar
anaristleri yakalarlarsa cezalarn kendi elleriyle vereceklerini sylyorlard. Fabrika iileri ya
ilgisizdiler ya da iddet kullanlmasna karydlar; ilerin yavalamasn yakn bir lokavt ve isizliin
ncs gibi gryorlard; bu konuda, patronlarla savamda en gl silah olarak grevi gren
sendikalarla kar karya geldiler; tm i kollar, afiiler dnda, i brakmak istemiyorlard.
Polis ok sayda insan tutuklad. lkenin her yannda arlan askeri birlikler kartel yaplarn,
milyarderlerin kklerini, kamu yaplarn, bankalar ve byk maazalar korumakla grevlendirdiler.
Onbe gn kadar bir sre patlama olmadan geti. Bundan, az sayda olduklar varsaylan dinamitilerin
tmnn ld veya kat sonucuna varld. Huzur nce yoksullarda geri geldi. En yoksul semtlerde
iki yz bin asker buralardaki ticareti canlandrnca "Yaasn asker!" diye tempo tutuldu.
Korkuyu daha ge yaam olan zengin kesimin rahatlamas da daha ge oldu. Borsada ykselie
oynayanlar bir iyimserlik havas yaratp d abalarn nlediler; piyasa yeniden canland. ok satl
gazeteler bu devinimi desteklediler; yurtsever bir kalem gcyle, sarslmaz sermayenin birka

apulcunun verdii gzdana boyun emediini ve tm engellere karn kamu zenginliini artrmay
srdrdn yazdlar. Patlamalar grmezden gelinip her ey unutulmaya alld. Pazar gnleri at
yarlarnda, inci ve elmaslaryla arlam sosyete hanmlar tribnlerde yeniden boy gsterdiler.
Kapitalistlerin olaylardan etkilenmediini grmek sevin yaratt. Milyarderler yine alklandlar.
Ertesi gn Gney Gar, petrol karteli yaps ve yeni yaplm olan Morcellet katedrali havaya utu;
otuz ev yand; rhtmlarda balayan bir yangn sndrld. tfaiye iileri byk zveri ve yiitlik
gsterdiler. Uzayan elik merdivenlerini ustaca kullanyorlar, otuzuncu katta alevler iinde kalm
zavalllara ulaabiliyorlard. Askerler dzeni salamakta baarl olunca iki tayn bedeli aldlar. Fakat,
bu yeni sabotajlarn panie yol amasn nleyemediler. Paralarn alp gitmek isteyen milyonlarca insan
bankalarn nnde kuyruk oldu; bankalar iki gn deme yapp sonra kepenkleri indirince
ayaklanmalar oldu. Kaanlar bagajlaryla tren istasyonlarn dolduruyor, zorlayarak trenlere
biniyorlard. Yiyecek stoklayp maaralara snmak isteyen bazlar da marketlere akn edince
askerler sng takp dkknlarn nne siper oldular. Kamu yneticileri ok aba gsterdiler. Yeni
tutuklamalar oldu, sulular iin gyabi tutuklama kararlar karld.
Daha sonraki hafta boyunca bir ykm yaanmad. Opera yapsnda, hkmet konanda ve Borsa'da
patlamam bombalar bulunduu sylentisi yayld. Sonra da, bunlarn sorumsuz kiiler veya deliler
tarafndan braklm konserve kutular olduu anlald. Yakalanan bir adam savc karsnda
bombalama olaylarnn ba sulusu olduunu ve tm yardaklarnn ldn syledi. Gazetelerde
yaynlanan bu itiraflar halkn rahatlamasn salad. Fakat, ancak soruturmann sonuna doru bu
adamn ei grlmemi bir yalanc olduu anlald.
Mahkemelerce grevlendirilen bilirkiiler kullanlan patlayc trn saptayabilecek hibir para
bulamadlar. Varsaymlara gre, yeni patlayc radyumdan aa kan bir gazd; fitil olarak bolukta
yaylan elektrik dalgalar kullanlyordu; ama en uzman kimyaclar bile kesin bir ey syleyemiyorlard.
Sonunda bir gn, Meyer Oteli nnden gemekte olan iki polis memuru kaldrm kysnda yumurta
biiminde, tenekeden yaplm, bir ucunda fitil olan bir cisim buldular. Byk bir zenle yerinden alp
Belediye laboratuvarna gtrdler... Uzmanlar bunu incelemek zere evresinde toplandklar srada
yumurta patlad, yapnn kubbesi laboratuvarn zerine kt. Aralarnda Topu Generali Collin ve nl
Profesr Tigre de bulunan tm uzmanlar ldler.
Kapitalist toplum bu yeni ykmla yok olmaya kar direndi. Byk bankalar yine gielerini atlar,
kredilerin yarsn altn, yarsn da devlet kdyla deyeceklerini bildirdiler. Hisse senedi ve mal
borsalar, ilemler durma noktasnda olduu halde, seanslar ak tutmaya karar verdiler.
Bu arada, ilk tutuklamalarn sorgusu bitmiti. Bunlar hakkndaki iddianame, baka koullarda yetersiz
grlebilirdi, ama yarglarn alkanl ve kamuoyunun fkesi aradaki fark kapatyordu. Durumann
balamasndan bir gn nce Adalet Saray havaya utu; byk ounluu yarg ve avukat olan sekiz
yz kii ld. fkelenen halk cezaevlerini bast, tutuklular lin etti. Dzeni salamak iin gnderilen
birlikler ta ve tabanca kurunlaryla karlandlar; birok subay atlarndan yuvarlanp ayaklar altna
alndlar. Askerler ate at; ok sayda l ve yaral vard. Kamu gleri sonunda duruma egemen oldu.
Ertesi gn Merkez Bankas havaya utu.
O gnden sonra, iitilmedik eyler oldu. Daha nce grev yapmak istemeyen fabrika iileri
kundaklk yapan isizlere katldlar, devrimci marlar syleyerek kentte dolatlar, limanda
bulduklar petrol varillerini alevlerin zerine eklediler. Patlamalarn ard kesilmiyordu. Bir sabah dev
Posta Saray'nn bulunduu yerde kilometre boyunda ve mantar biiminde dev bir duman bulutu
ykseldi; yap yok olmutu.
Kentin yars alevler iindeyken, br yars olaan yaamn srdryordu. Sabahlar st arabalar
teneke sesleriyle caddelerden geiyorlard.

Issz bir sokakta yal bir sarho bir duvarn nne oturmu, iesini bacaklarnn arasna alm,
peynir ekmek yiyordu. Tm kartel bakanlar grevleri bandaydlar. Bunlardan bazlar kahramanca
bir sadelikle ilerini yrtyorlard. ehit bir milyarderin olu olan Raphael Box eker kartelinin
genel kurulunda tm ortaklarla birlikte havaya utu. Cenaze treni grkemli oldu; kortej yol boyunca
moloz ynlar arasndan gemek zorunda kald.
Zenginlerin olaan ibirlikileri uak, memur, komisyoncu ve menacerlerin zenginlere olan sarslmaz
gvenleri sryordu. Havaya uan bankann memurlar ykntlar arasndan topladklar para, mcevher
ve senetleri tm kentte dolap sahiplerine teslim etmeye altlar, bu uurda bir ksm alevler
arasnda lp gitti.
Fakat, artk gerei grme zaman gelmiti: grnmez bir g kentin efendisi olmutu. Patlama
sesleri artk olaan duruma gelmiti. Sokak lambalar almaz olduundan, geceleri tm kent
karanla gmlyor, akl almaz iddette sular ileniyordu. Yalnzca, daha az hasar grm olan
yoksul semtler direniyorlard. Oralarda gnll milisler dzeni salyor; yamaclar hemen kuruna
diziliyor, her ke banda kan gl iinde, elleri arkadan bal, dizleri zerine km, gzleri
mendille rtl ve karnnda suu yazlm cesetler grlyordu.
Yknt kaldrmak ve lleri gmmek giderek zorlayordu. Ksa srede ceset kokular dayanlmaz
duruma geldi. Yaylan bulac hastalklar saysz l ve sakat brakt. Geride kalanlarn iini de alk
gryordu.
lk patlamadan yz krk bir gn sonra, sahra ve kuatma birliklerinin kente girdii gnn akam,
artk ateten bir emberle sarlm kentin yoksul bir mahallesinde, ayakta kalabilmi evlerden birinin
atsnda, Caroline ve Georges el ele tutumu, kenti seyrediyorlard. Caddelerden en arklar
ykseliyor, akln yitirmi insanlar dans ediyorlard.
"Yarn herey bitecek," dedi gen adam. "Bylesi daha iyi."
Salar dank ve yznde alevlerin izi yansyan gen kz evrelerini saran alev emberini ac bir
glmsemeyle seyrediyordu:
"Evet, bylesi daha iyi," dedi o da.
Ve sonra, yok edicinin kollarna atlp onu lgnca pt.
4.
Federasyonun dier kentleri de bu karklk ve terrden etkilendiler. Sonra, dzen saland. Devlet
kurumlarnda dzeltimler yapld; trelerde baz deiiklikler oldu; ama tm lke bakentin yok
oluuna alamad ve eski dirliini bulamad. Ticaret ve sanayi durdu; uygarlk, eskiden zellikle geldii
bu lkeyi brakt. lke ksr ve hastalkl bir lkeydi artk, onca yl milyonlarca insan doyuran
topraklar l olmutu. Fort Saint-Michel tepesinde yaban atlar grnd.
Gnler emelerin suyu gibi akt, yzyllar sarktlarn ucundaki sular gibi damlad. Avclar unutulmu
kentin tepelerinde ay izi srmeye geldiler; obanlar koyunlarn, iftiler sabanlarn oraya srdler;
bahvanlar armut aalarnn glgesinde marul baheleri atlar. Bu gelenler zengin deillerdi; sanat
bilmiyorlard; kulbelerinin duvarn bir asma kt veya bir gl als sslyordu; gne yan
tenlerini kei derileri rtyor, kadnlar kendi rdkleri ynleri giyiyorlard. Kei obanlar kilden insan
ve hayvan figrleri yapyorlar, sevgililerinin peinden ormana giden kzlar veya amlar altnda su
rltlaryla otlayan keiler zerine arklar sylyorlard. Evin efendisi rnlerini yiyen bceklere
kzyor, tavuklarn gtren tilkileri yakalamak iin tuzaklar tasarlyordu. Sonra, konuklarna arap
doldururken yle diyordu:
"in! Austosbcekleri balarma zarar vermediler; onlar geldiinde asmalar kurumutu."

Sonra alar geti, kyler geliti, buday dolu tarlalar barbar istilaclar tarafndan yaklp ykld.
lke birok kez sahip deitirdi. Efendiler tepelerde atolar kurdular; rn trleri artt;
deirmenler, demir ilikleri, tabakhaneler, dokuma ilikleri oald; orman ve bataklk ilerinden
yollar ald, rmak gemilerle doldu. Kyler nce kasabalara dnt, sonra birletiler ve evresi
yksek surlar ve derin hendeklerle korunan bir kent dodu. Daha sonra, byk bir devletin bakenti
olduunda, artk iine samad ve ie yaramayan surlar parklara dntrld.
lke zenginleti ve lsz bir kalknma balad. Yaplar artk hep daha yksek yaplyordu; otuz krk
katl yaplarn ileri ofisler, maazalar, banka ubeleri, irket merkezleriyle doluyordu; topran iine
doru hep daha derine mahzenler ve tneller kazlyor; dev kentte, gece gndz hi snmeyen
ldaklarn altnda on be milyon kii alyordu.

-sonwww.iskenderiyekutuphanesi.com

You might also like