You are on page 1of 25

Ankara niversitesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Dergisi

49, 1 (2009) 119-143

HENRIK IBSENN MODERNZM


Erin ZDEMR*
zet
Bu alma modern tiyatronun ncs olan Norveli yazar Henrik Ibsenin
sanatndaki modernist eleri ele alr. Yalnzca modern deil, modernist tiyatronun
da ilk rnlerini vermi olan Ibsenin dzyaz oyunlar, zellikle Oyuncak Bebek
Evi ve Hedda Gabler, eletirmenlerce modernist tiyatronun balca eleri olarak
belirlenen metatiyatrosallk ve modernlik (modernity)e ilikin toplumsal ve
bireysel sorunsallar ileyen izlekler erevesinde irdelenir. Yazda, iki dnya sava
arasnda olgunlaan modernizmin birincil biimsel ve izleksel eleri olan znellik,
isellik ve bilinaltnn Ibsenin modernizminin odana oturtulmas gerektii ne
srlerek, Freud kart feminist eletiri asndan irdelenmi olan Oyuncak B,ebek
Evi ve Hedda Gablerin, varoluu felsefe ve dekadan estetik alarndan da
yorumlanmas gerektii savlanr.
Anahtar Szckler: Modernlik, Metatiyatrosallk, sellik, Bilinalt, Freud,
Feminizm, Varoluuluk, Dekadanlk
Abstract
Henrik Ibens Modernism
This essay deals with some of the major modernist elements in the works of
Henrik Ibsen, who is considered as the father of modern drama, and also as the
forerunner of modernist drama. It discusses his prose plays, especially A Dolls
House and Hedda Gabler, within a framework that takes metatheatricality and
social as well as individualistic themes related to modernity as the principal
elements of modernist drama. It argues that interiority, subjectivity and the
unconscious/subconscious as the primary formal and thematic elements of literary
modernism, which fully unfolded between the two World Wars, should be located at
the core of Ibsens modernism as well. It claims that A Dolls House and Hedda
Gabler should be assessed not only from the viewpoint of anti-Freudian feminist
*

Do. Dr., Akdeniz niversitesi, ngiliz Dili ve Edebiyat Anabilim Dal.

120

Erin zdemir

criticism, but also respectively from the perspectives of existentialism and the
decadent aesthetic.
Keywords: Modernity, Metatheatricality, Interiority, Unconscious, Freud,
Feminism, Existentialism, Decadence

1829-1906 yllar arasnda yaam olan Norveli tiyatro yazar Henrik


Ibsen, kendi andan gnmze yazn eletirmenlerince modern tiyatronun
ncs olarak nitelendirilegelmitir; tiyatro sanatnda devrim yaratt kabul
edilir.1 Bu konuda tartma yoktur, ancak Ibsenin bu devrimi nasl yaratt,
hangi yazn akmn/akmlarn temsil ettii konular son derece tartmaldr.
Son oyun dizisi olan on iki dzyaz oyunu hem pek ok benzerlik hem de
birbirinden farkllk ierir: kimi doalc-gereki, kimi simgeci, kimi
simgeci-gereki olarak yorumlanmtr. Norve asll eletirmen Toril
Moi, Henrik Ibsen and the Birth of Modernism (Henrik Ibsen ve
Modernizmin Douu) balkl kitabnda Ibsenin bugne dek ya
romantizmi iine alan idealizmi temsil ettiinin ya da gereki bir yazar
olduunun savlandn syler. Ibsen bir ok oyununda idealizmi sorgulayp
yerdiinden birincinin yanl bir sav olduunu, gerekiliin de yeterli bir
tanm olmadn syleyip Ibsenin Batda ve dnyada en ok tannan,
ada yaam konu alan dzyaz oyunlarnn ounun modernist olarak
nitelendirilmesi gerektiini savunur (Moi, 2006: 1-5). Moiden nce de baz
tarihi-eletirmenler Ibseni modernist tiyatronun ncs olarak
nitelemilerdir.2 Moinin bu konuya byk katks Ibsenin sanatn geni bir
tarihsel adan deerlendirip, oyunlarn belirledii modernizm ltleri
erevesinde zgn olarak yorumlamak olmutur.
1

Modern * scnn etkili bir kavram haline gelmesi 1883de Danimarkal eletirmen,
Ibseni destekleyen dostu Georg Brandesin Det Moderne Gennombruds Maend (ada
Dnyada r Aan nsanlar) balkl bir dizi denemesinin yaymlanmasyla gerekleti.
Brandese gre bu insanlarn en moderni Ibsendi. 1880lerin sonunda Alman yazarlar
modern yazndan sz edince Ibsen, Zola, Tolstoy, Daudet, Bret Harte ve Whitman
kastediyorlard, ama zellikle Ibseni. 1890larda ise Strindberg, Alman ve skandinav
eletirmenlere gre modernlikte Ibsenin yerini alm, dahas onu gemiti: Malcolm
Bradbury ve James McFarlane, The Name and Nature of Modernism, Modernism: A Guide
to European Literature 1890-1930, derleyenler Malcolm Bradbury ve James McFarlane,
Penguin, Londra, 1976, s. 37, 42.
2
Bkz. John Fletcher ve James McFarlane, Modernist Drama: Origins and Patterns,
Modernism, s. 499-513 ve Charles Lyons, Ibsens Realism and the Predicates of
Postmodernism, Contemporary Approaches to Ibsen, cilt 8, 1994, s. 186-187. Bu makalede
Lyons Ibsenin modernizmini gerekiliinin uzants olarak deerlendirir. Bkz. Kirstin
Shepherd-Barrn Ibsenin erken dnem modernist tiyatroya yapt ncl daha ok sahne
sanat balamnda ele alan kitab Ibsen and Early Modernist Theatre, 1890-1900, Greenwood,
Westport, 1997.

Henrik Ibsenin Modernizmi

121

The Chronotope of Home in Three Contemporary Plays by Ibsen


(Ibsenin ada Oyununda Ev Kronotopu) balkl henz
yaymlanmam makalemde idealist Ibsen yorumlarna kar kp bunun
yerine, zellikle toplumsal oyunlar olarak tannan ilk drt oyununun
Bakhtinin toplumsal-tarihsel materyalist bak asyla yorumlanmasnn
daha doru olduunu ne srdm. Daha sonra okuma olana bulduum
kitabnda Moinin, aka materyalist olmamakla birlikte, idealizm kart
tezinin benim grm doruladn grdm.3 Bu yazda ise baka
modernizm tanmlarndan, 20. yzylda iki dnya sava arasnda olgunlaan
modernist yaznn en canalc ve kapsayc baz elerinden yola
kldnda, Moinin tezinde bana nemli eksiklik gibi grnen baz
noktalar zerinde durarak Moinin ok yararlandm Ibsenin modernizmine
ilikin ltlerini bu yaznn dar snrlar iinde kavramsal olarak
derinletirmeye ynelik bir bireim sunmaya alacam.
Moi, modernizmin yaygn olarak sanld gibi 19. yzyl
gerekiliinin deil, idealizmin kart olduunu savlar: Gerekiliin pek
ok tr, biimi vardr ve yaratlabilir; simgecilik de modernizm de bu
biimlerdendir, dahas, idealist gerekilik de vardr (2006: 3). Modernizm
ise idealizme kart olarak gelimitir.4 Moinin idealizmden kastettii, 18.
yzyln ikinci yarsnda znde devrim lks
(ideali) olan romantizmle balayp, 19. yzyln sonlarnda devrim
lks yok olan romantizmin yozlam kalnts ve tutucu, ahlak bir
nitelie brnm olarak birinci dnya savana dek srm olan idealist
sanat anlay, bir baka deyile estetik idealizmdir. dealizmin temel zellii
estetik, etik ve dini ayn potada eritmesidir. Bunun sonucunda idealizmde
gzellik, gereklik ve iyilik kavramlar iie gemitir. Bu lky srekli
ve en yce biimde kendinde barndran tek varlk Tanr olduundan, Tanr
idealizmin doruundaki gereklikti (Moi, 2006: 4). zellikle Hayaletlerde
Ibsen, insann aydnlanmasnn ve zgr bir birey olarak gelimesinin
nndeki en byk engel olarak dinsel ahlak, feodal yapya dayal dnce
ve davran kalplarn ve ahlak idealizmi gsterir. Oyunda Mandersin
temsil ettii dinsel ahlakla Osvald ve annesinin temsil ettii modernlik
atma iinde sunulur. Geleneksellik ile modernliin atmas Ibsenin
modernizminin merkezindeki en temel atmadr.
3

Yaznsal modernizmle dorudan ilgili olmayan ad geen makalemi yazdktan sonra okuma
olana bulduum Moinin kitabn, uzunluk snrlamas ve btnlk kaygsyla o makaleye
bir tek alntyla dahil ettim.
4
lk kez 1891de yaymlanan The Quintessence of Ibsenism (Ibsenciliin z) adl kitabnda
Bernard Shaw, Ibseni 19. yzyldaki en kktenci idealizm ve kentsoylu ahlak kart yazar
olarak tanmlar.

122

Erin zdemir

Modernizmi idealizme kart klan, sanat bamsz, yani ahlaki ve dini


kayglardan arnm, salt sanat olarak deeri ve ilevi olan bir yarat sreci
olarak grmesidir. Bu, sanatn toplumsal gerek ve sorunlardan soyutlanmas
anlamna gelmez; sanatn kendi bana kurumsallamasn ierir.
Modernist yaznda birbiriyle iie gemi iki dzlemde gelikin bir modern
zalg buluruz: 1. znenin, konuan ya da dnen bireyin zalgs (kendini
alglayan bilinci): Bu modernliin bilin dzeyindeki en nemli
gstergesidir. Bayan Alving, Solness ve John Gabriel Borkman gibi en
etkileyici Ibsen kiileri bireyci itkilerle gelikin zalgy birletirdikleri iin
onlarn sylemleri ok dndrc ve sarscdr. Onlarn modernlii
geleneksel kalplar kkten yok etmeye yneliktir. Sanatsal dzlemde bu
Ibsenin modernizmine, geleneksel estetik kalplarn ykmasna karlk
gelir. 2. Yaznsal yaptn zalgs: Kendini gerekliin nesnel yansmas
deil, sanatsal yapt olarak sunmas. Bu nokta aada ayrntl olarak ele
alnacaktr.
Modernizmin en yaygn olarak kabul gren tanmlarndan biri udur:
Modernizm hem gelikin bir modern zalgda hem de toplumsal
modernlemenin belirleyici nitelii olan ksr, eitliki olmayan, ticarilemi,
irkin yaam biimlerineksaca kentsoylu modernleme biimlerine
kar duyulan youn tepkide anlatm bulur.5 Ibsenin ada tiyatro
yaptlarnn znde bu bireim vardr. rnein Toplumun Direkleri ve Halk
Dmannda Ibsen kapitalist modernlemeyi sarsc bir biimde eletirir.
Ancak Toplumun Direklerinde ayn zamanda feodal toplum yapsnn
kalnts olan tutucu kentsoylu ahlak, aydnlanmac anlamda akla ve
zgrle dayal bireyselleme, kadn-erkek eitlii gibi modernliin can
alc olgular olarak grp iledii gelimelerin nndeki en byk engel
olarak sunar. Ibsen, ataerkil dinin etkisindeki kentsoylu ahlakna ve 19.
yzylda ortaya kan kentsoylu ekirdek ailenin feodal dzenin kalnts
olan ataerkil yapsna (Mitterauer, 1982: 131), kadnn e ve anne olmann
dnda toplumsal bir rol, kimlii olmamasna kar kar. Trondheimli
iilere seslendii konumasnda yle demitir: Avrupada ilerleyen,
toplumsal koullarn yeniden biimlendirilmesine ynelik devinim en bata
iinin ve kadnn gelecekteki konumuyla ilgilidir (Ibsen, 1972: 54).6 Ayrca
Ibsen erkek bireyin kapitalist modernliin ark iinde yozlamas
(Toplumun Direklerinde Bernick, John Gabriel Borkmanda ayn ad
5

Robert Pippin, (anld yer) Jean-Michel Rabat, Philosophy, A Companion to Modernist


Literature and Culture, derleyenler David Bradshaw ve Kevin J. H. Dettmar, Blackwell,
Malden, MA, 2006, s. 10.
6
Bu yazdaki Norvee, ngilizce ve Franszca alntlarn hepsinin evirisi tarafmdan
yaplmtr.

Henrik Ibsenin Modernizmi

123

tayan kahraman), bu arka bakaldrp kokumu kapitalist glere hizmet


eden demokratik yap araclyla kskaca alnmas (Toplum Dmannda
Doktor Stockmann), sanatn ticariletii ada dnyada idealizmini
srdrmeye alan sanatnn sancs (Biz ller Uyanncada yontucu
Rubek) gibi modernliin olumsuz yanlarn sergileyen, ancak moderniliin
zndeki bireycilii ve bireysel zgrl kktenci biimde savunurken bir
yandan da bireyciliin ar durumlarn, benmerkezlilii sorgulayan izlekler
gelitirmitir. Dzyaz oyunlarnda ounlukla Norvein tara yaamn
konu alan ve zellikle tara kentsoyluluunu acmaszca eletiren Ibsenin
byk dnya diye ycelttii modern Avrupa ve Amerika yaants, bireyin
zgrce geliip yaratc gizilglerini yaama geirebildii toplumsal ve
kltrel koullarn toplamn, yani modernliin zn anlatan bir
eretilemedir.
Modernizmin modernlii sorgulamas tarihsel bir eliki ierir: ada
bireyin/sanatnn gelikin bir bilin ve zalgya erimesi, aydnlanmann
rn olan eitliki kentsoyluluun egemenlemesiyle, bu da ticaret ve
kapitalizmin geliip feodal yaplara kar kentsoylu bireye ve bireysellik
kavramlarna zemin hazrlamasyla ve sanatn kendi pazarn yaratmas,
ticarilemesiyle olanakl olmutur. Peter Brgere gre modernizmi olanakl
klan e, 18. yzyln sonunda ve 19. yzylda sanatn kazand bamsz
konumdur: Bu kurumsal bamszlk modernist sanatn yalnzca biimsel
koulu deil, ayn zamanda onun temel ieriidir (Miller, 2006: 32).
Modernist yaznn yeniliki biimler ortaya koyma itkisi ve eletirmenlerin
modernist yaptlara atfettii ei benzeri olmayan sanatsal bilin, geleneksel
ltleri geersiz klar. Geleneksel ltlerin yokluunda da sanatlarn
bilinci ve onlarn yeniliki dil ve biim araylar, kendi kendini geerli klan
estetik deer ltlerine dnr (Miller, 2006: 32). Ibsenin simgeci olarak
nitelendirilen son sekiz oyunundaki estetik ve etik deerlere ilikin
belirsizlikler, belirsizliin temel bir yaznsal e olarak ne kmas
modernist zelliklerdir.
Modernizmin en belirleyici elerinden biri de gelikin zalgnn
birincil nesnelerinden olan bilinaltn ne karmas, bilincin bilinaltyla
ilikisini irdelemesidir. Bu, modernizmin izleksel ve biimsel esi olan
isellik ve znelliin zorunlu kouludur, nk modernist yazn insann
znel varlnn salt bilinten olumadn, insan yaamnda
bilidnn/bilinaltnn oynad byk rol kefetmitir. Ibsenin ada
oyunlarn yazd dnemde Freud ve Jungun bilinalt kuramlar henz
yazlp yaymlanmamt, ancak son sekiz oyununda bilinalt olgusunun
eitli yntemlerle karakter izimi, diyalog ve olay rgsne yansdn

124

Erin zdemir

grrz.7 Pek ok eletirmen Ibseni Freudcu adan yorumlamtr. Bunlarn


iinde Oliver Gerlandn A Freudian Poetics for Ibsens Theatre (Ibsenin
Tiyatrosunun Freudcu Estetikle Yorumlanmas) balkl kitab hem Ibsene
zgn bir bak as getiren hem de Freudun psikanalitik yntemini tantan
ok yararl bir almadr. Ancak bu ve benzeri yorumlar Ibsenin
modernizmine daha geni bir adan bakmaya alan bu ksa almann
amacna dorudan hizmet etmeyeceinden, Freudcu kuramdan ok Freuda
dayal olmakla birlikte Freud kart feminist bir yorumundan yararlanlacak.
Ibsenin Denizden Gelen Kadn adl oyununa (ve bu konudaki aratrmama
gre Ibsenin herhangi bir oyununa) ilk kez Jungcu bir bak as
uygulayan, ve Oslo niversitesindeki Ibsen Centre tarafndan yaymlanan
A Jungian Reading of Ibsens The Lady from the Sea (Ibsenin Denizden
Gelen Kadn Adl Yaptnn Jungcu Adan Yorumlanmas) balkl
yazmda da Freuddan yararlanmakla birlikte oyuna Freud kart, Jungcu bir
yorum getirmeye almtm.8 Ibsen, Freud ve Jungun kuramlarn
tanmasa da Freud kuramn olutururken yaznsal yaptlardan esinlenmi,
dahas bir yazsnda Ibsenin Rosmersholm adl oyunundaki kadn
kahramann bilinaltn yorumlamtr (Gerland, 1998: 4).
Ibsenin sanatnn en byk yenilii, ve kanmca en nemli modernist
zellii, isellik ve znellii tiyatroya sokmu olmas, ve bunu yalnzca
bilincin deil, bilinaltnn da derinliklerine inerek baarm olmasdr. Ibsen
bilinalt derinlii, Terry Hodgsonn yazd gibi yalnzca simgesel bir
dille (1992: 15) ve dramatik kurgularla deil, beden dili ve davranlarn
bilinalt itkileri davurmasyla da sezdirmitir. Bu, oyunlarnda giderek
nesnel gerekilik normuna bal kalplarn krlmasn dourmutur. Tiyatro
sanatnda iselliin, romantizmin gzde tr olan lirik iir, modernist yaznn
gzde tr romanda olduu kadar youn ve derinlikli olarak ilenmesi
olanakszdr. Ancak Ibsenin bu alandaki baars nde gelen modernist
yazarlar ok etkilemitir. James Joyceun Ibsene verdii byk deer, salt
onun oyunlarn aslndan okuyabilmek ve ona mektup yazabilmek iin
Norvee renmesi, onun biimsel yeniliine ve yetkinliine duyduu
hayranln sonucudur. Roman trnde ve genel olarak tm Anglo-Sakson
yaznnda insan usunun, insann alglama, dnme, duyma srelerinin
tiyatrolatrlmas, Ibsenin sanatn az rastlanan biimsel bir ustalk
nitelemesiyle deerlendiren Henry Jamesle balamtr (Edwards, 1952:
7

Bilind ile bilinalt arasndaki kuramsal ayrmn irdelenmesi bu yaznn amacna hizmet
etmeyeceinden, ve bilind bilin tarafndan alglanamayan kuramsal bir sylem
olduundan bu yazda genellikle bilinalt terimini kullanacam.
8
Erin zdemir, A Jungian Reading of The Lady from the Sea, Ibsen Studies, cilt 2, 2002,
s. 34-53

Henrik Ibsenin Modernizmi

125

210, 213, 215). Henry Jamesden nceki romanda dnya n plandadr;


Henry Jamesden sonrakinde ise us (Meisel, 2006: 79). Roman trnn
nesnel dramatik esi diyalogdur, ancak Jamesin yaratt yenilik, usa
yerletirilmi bir film kameras gibi, dnyay alglayan bilincin alglama
srecini dolaysz olarak (roman kiisinin asndan) gstermesidir. Bu
bilin ayn zamanda zorunlu olarak kendine dnktr, kendi alglayn
alglar. Jamesin romanlar giderek daha ok algnn tiyatrosu niteliini
kazanmtr. Bunda Ibsenin tiyatrosuyla ortak zellii olan geriye bak
tekniinin ilevi byktr. Ibsenin oyunlarnda kiilerin kendi gemilerini
ya da konutuklar kiinin gemiini irdelemesi tiyatroya ve ayn teknii
gelitiren Jamesin romanna antrma ve imleme araclyla youn bir
sanatsallk ve isellik kazandrmtr.
Moinin modernizm tanmnda saptayabildiim en nemli eksiklik
Ibsenin sanatnda isellik/znellik konusunu zellikle bir modernizm lt
olarak ele almamas ve buna bal olarak bilinalt konusunu
irdelememesidir. Modernizmin birincil biimsel lt olan, yaptn
sanatsallnn ne karlmas tiyatro trnde metatiyatrosallk olarak
adlandrlr. Moi Ibsenin oyunlarnn metatiyatrosallnn zerinde ayrntl
olarak durur. Ancak modern bireyin gelikin zalgsyla birlikte ilk kez 18.
yzyln sonuna doru romantik yaznda ortaya kan bilinalt olgusunun
yeni izlek ve biemler dourmas ve 19. yzyln sonunda Ibsenle
balayarak modernist tiyatroya damgasn vurmas konularn ele almaz.
Ibsenin btn oyunlarn Norvee aslndan okuduum iin Trke
evirilerinden hi yararlanmadm. Yaptm btn alntlar oyunlarn
Norvee aslndan evirdim. Oyunlarn adlarn da Norvee asllarnn
Trkedeki tam karln verecek biimde evirdim. Bu nedenle, rnein,
Trke evirisinde ad Nora: Bir Bebek Evi olan oyunu aslna tam uygun
olarak Oyuncak Bebek Evi diye anacam.
Ibsenin ilk drt dzyaz oyunu olan Toplumun Direkleri, Oyuncak
Bebek Evi, Hayaletler ve Toplum Dmannda toplumsal modernleme
srecinde bireyin, ekonomik ve politik olarak ilerleyen ama dnsel olarak
bireyin gerisinde kalan toplumsal kurumlarla (aile, din ve cemaatle)
atmas, ayn zamanda kapitalist dzenin ve ataerkil ailenin zndeki
kokumuluk irdelenir. Ibsenin nc ada oyunu olan Hayaletlerde
Bayan Alving sylemsel olarak bilinaltn irdeler, bugn bireysel ve
toplumsal bilinalt diye ayrdmz olgularn insan yaamndaki baskc,
ykc ve gerici etkisini hayaletler eretilemesiyle anlatr. Papaz
Mandersin dinsel/ahlaksal idealizmine, onun temsil ettii toplumsal
basklara o gnn izleyicisini/okuyucusunu ok eden biimde bakaldrr.

126

Erin zdemir

Toplumsal-gereki olarak nitelenen bu oyunlarn iinde, Moiye gre,


ikinci oyun olan Oyuncak Bebek Evi Ibsenin ilk modernist oyunudur. nk
oyun hem metatiyatrosal, tiyatroyla gereklik arasndaki ayna ilikisini ve
geikenlii yanstan eler ierir, hem Helmerin kiiliinde ve Norann
bakaldrsnda idealist estetii/ahlak yerer, hem de modernliin en belirgin
toplumsal gstergesi olan kadnn zgrleme, bireyleme srecini anarist,
avant-garde biimde konu eder (Moi, 2006: 225). Beinci oyun olan
Yaban rdeinden son oyun Biz ller Uyanncaya dek simgeci,
metatiyatrosal elerle modern bireyin kendini sorgulamas, isel
hesaplamas giderek arlk kazanr. Moi bu ikinci zelliin stnde
durmaz. sellii en younluklu olarak barndran oyunlar Ibsenin son drt
oyunudur (Yap Ustas Solness, Kk Eyolf, John Gabriel Borkman, Biz
ller Uyannca).
Yaban rdei ierdii metatiyatrosal eler ve Gregersin idealist
eylem ve sylemlerinin samal ve ykcl araclyla keskin bir
idealizm eletirisi yapar. Metatiyatrosal elerin en arpcs tavan
arasndaki dsel, oyun kiilerinin tiyatro sahnesi gibi kurguladklar
yabanl doa ve bunun merkezindeki yaban rdeiyle ilikileridir. Ibsen
oyunda simgecilii ve idealizmi Gregersin azndan gln biimde
sunarak parodiletirir (Northam, 1999: 72). Bir sonraki oyun
Rosmersholmdan balayarak isellik ve bilinalt belirginlemeye balar.
Rosmersholm simgeci-psikolojik, Hedda Gabler daha ok gerekipsikolojik bir oyundur. kisinde de kadn kahramann sinirceli (nevrotik)
ruhsal durumunun kendini ve kendine en yakn erkek oyun kiisini ykma
srkleyiini izleriz. Bu iki oyunun arasnda yaymlanan Denizden Gelen
Kadn Ibsenin olumlu, barma ve uzlamayla sonulanan birka dzyaz
oyunundan biridir, ve yukarda anlan yazmda savladm gibi Jungun
archetype dedii simgelerle rlmtr.
Son drt oyunda isel atmaya sanatsal bir katman eklenir: Romantik
ve/ya da idealist, ar bireyci ve benmerkezli, her birinin g tutkusu deiik
biime brnm, sanatsal, entelektel ya da Faustvari John Gabriel
Borkman rneinde olduu gibi parasal gce dayal aknl erek edinmi
kahramanlarn toplumsal, ahlaksal normlarla atmas isel atmalaryla
okkatmanl, okanlaml ve belirsiz bir durum alr. Kahraman erkek olan bu
oyunlarda romantik tanrlama ya da idealist aknlk itkisi gnlk yaant,
aile ve sevgi ilikileriyle de atr. Bylece romantik idealizmin
yceltilmesiyle eletirilmesi arasndaki atma estetik alanda da yank bulur.
zellikle Yap Ustas Solnessin i hesaplamasnda bilincinin akld ve
bilinaltndan gelen sululuk duygusuyla cebellemesi, kanmca Ibsenin
yaratt en derin, en incelikli ruhsal atmadr.

Henrik Ibsenin Modernizmi

127

Modernist sanatta bilinaltna verilen nem, Modernizm[in] akln


egemenliine kar bir direni olmasndan kaynaklanr. Modernizm, 18.
yzylda egemen olan insanc aklcla, akl yoluyla insann
yetkinleebileceine degin Aydnlanma inancna bir tepki olarak gelimitir
(Richardson, 2006: 58). Bize pek ok kolu ve deiik yerlerde, deiik
zamanlarda deiik balang ve gelimesi olan modernizmin oulluunu
anmsatan Malcolm Bradbury ve James McFarlanee gre, modernizmin
geliimi doalc yaznsal yzeyin ve onun pozitivist ruhunungerein akl
ve bilim yoluyla bilinebilirliine, bulunabilirliine degin bilimsel/dnsel
inancnkrlmasna kouttur. Bu krlma yzyl sonunda ortaya kan derin
bir psikolojik deiimden, yazar, dnr ve sanatlarn akld ve
bilind glerden bylenircesine etkilenmelerinden kaynaklanmtr
(1976: 44). Yaznda modern bilin 18. yzyln sonuna doru Avrupa
romantizmiyle ortaya kmtr. Romantizmde znel bilinle olumakta olan
tarihsel bilincin bireimi vardr. 19. yzyln sonunda olumaya balayan
modernizmin ayrdedici zellii evrimleen bilinceestetik, psikolojik ve
tarihsel bilinceduyduu byk ekimdi (Bradbury ve McFarlane, 1976:
47). Bu bakmdan 19. yzyl sonu modernizmi yzyln ilk yarsna
damgasn vuran romantizmin, yzyln ikinci yarsnda etkili olan
gerekilik, doalclk, dekadanlk (decadence) ve Fransz simgecilii gibi
akmlarn, ayrca Darwincilik gibi bilimsel, sosyalizm gibi politik
sylemlerin de etkisiyle deiime uram, gelimi biimi olarak
grlebilir.9
Modernist Drama: Origins and Patterns (Modernist Tiyatronun
Kken ve rntleri) balkl yazlarnda John Fletcher ve James McFarlane
Ibsenin tiyatroya getirdii yenilii zet olarak iki noktada toplarlar: 1. Ibsen
yakn dostu ve kendinin ateli savunucusu olan nl Danimarkal eletirmen
Brandesin etkisiyle toplumsal sorunlar oyunlarnda tartma konusu
etmitir. 2. Ibsenin biimsel yenilii diyalogda yaratt incelik, derinlik ve
imleme zelliiyle dzyazya alad iirselliktir (1976: 501-502). Modern
tiyatronun kaynan Ibsende saptayan bu eletirmenler, modernist
tiyatronun belirleyici esinin metatiyatrosallk olduunu sylerler.
Metatiyatrosallk, izlenen gerekliin oyun olduuna, gerek yaamn da
tiyatroya benzediine dikkat eken elerin toplamdr. Bu olgunun
temelinde dnyann bir sahne olduu ve yaamn bir d olduuna degin
rnesans ncesinden gelen dnce vardr. Gerekle d, dnyayla tiyatro
modernist tiyatroda iie geer. Pirandello, Beckett ve Pinter gibi yazarlarda
9
Darwinciliin Ibsenin sanatna etkisi konusunda bkz. Ross Shideler, Questioning the
Father: From Darwin to Zola, Ibsen, Strindberg, and Hardy, Stanford University Press,
Stanford, 1999.

128

Erin zdemir

yetkinleen bu zelliin ilk rneini Ibsende, ilk olgun biimini


Strindbergde buluruz (Fletcher ve McFarlane, 1976: 505, 507-510).
Ibsenin tartma konusu ettii sorunlarn banda kadnn toplumsal
konum, kimlik ve varoluunu belirleyen eitsizlik gelir. Bu aslnda 19. yzyl
dnce dnyasnda modernliin en temel sorunsal olarak ele alnmaya
balamt. nk kadnlar, yani insanln yars aydnlanma ve kapitalist
liberalizmin erkee sunduu hak ve zgrlklerden yoksundu (Vogel, 1993:
264-265). Toplumun Direkleri, Oyuncak Bebek Evi, Denizden Gelen Kadn
ve Hedda Gablerde feminizmle10 bireyin
znel varln ve isel
gizilgcn ne karan varoluu izlek iie geer. Ibsenin balca
biimsel yenilii olan diyaloa getirdii incelik ve derinlikse iselliin,
znelliin ilenmesinin zorunlu kouludur. Toplumsal bir izlek olarak kadn
sorunsalyla iselliin bireimini en younluklu ve arpc biimde
birletiren oyunlar Oyuncak Bebek Evi ve Hedda Gablerdir. O nedenle, bu
oyunlar Ibsenin modernizminin ana eleri olarak saptadmz
metatiyatrosallk, modernliin temel sorunsal olarak kadn konusu ve
isellik/znellik/bilinalt eksenlerinde feminist ve varoluu bak
alarndan, ayrca Hedda Gableri dekadan estetik kavramndan da
yararlanarak irdelemeye alacam.
Oyuncak Bebek Evindeki metatiyatrosal zelliklerden biri, oyunun ba
kiisi Norann Bernick, Hjalmar, Gregers, Hedda ve Ibsenin yaratt pek
ok baka oyun kiisi gibi, ama hepsinden daha youn olarak kendine
bitii, daha ok da kocas Torvaldn ona bitii rol oynamasdr. Eric
Bentley bunda Pirandellonun tiyatrosunu artran bir metatiyatrosallk
bulur (2003: 531). Moi, Norann kocas Torvaldn da kendi roln
sahnelediine, davranlarnn, kiiliinin Norannki kadar teatral
olduuna dikkat ekerek ikisinin de sanki kalplam idealist bir oyun
metnine gre duyup, dnp, davrandn syler (2006: 232). Nora birka
yl nce ar hasta olan Torvaldn yaamn kurtarabilecek saaltm iin,
lmekte olan kendi babasnn imzasn taklit ederek yapt senetle
Krogstaddan gizlice bor para almtr. Bunun bir blmn gizlice
alarak, bir blmn harcamalardan ksarak demitir; daha borcu vardr.
Torvald, mdr olarak atand bankada alan ve nceden tand
Krogstad iten karp yerine kendinden i istemeye gelen Kristineyi
almak ister. inden olma olasl karsnda Krogstad Noraya antaj yapar:
Kocasn kararndan caydramazsa Norann sahte imzayla kendinden bor
aldn ona aklayacan ve kendine kar da dava aabileceini syler.
10
Ibsenin yaamndaki ve yaznndaki feminist etkiler konusunda bkz. Gail Finney, Ibsen
and Feminism, The Cambridge Companion to Ibsen, der. James McFarlane, Cambridge
University Press, Cambridge, 1994, s. 89-105.

Henrik Ibsenin Modernizmi

129

Nora Krogstadn antajndan sonra kendini sevdii ei, ak iin kurban


eden kadn canlandran melodram oyuncusu gibi davranr. Torvald da
Norann gizi ortaya kp ilk sarsnty atlattktan sonra ideal, koruyucu ve
balayc koca rolne brnr. Torvaldn bencil, eril benmerkezli
kiiliinde Ibsen rtk bir estetik idealizm eletirisi yapar (Moi, 2006: 230).
nk gzellii kendi eril benine yontan estetik duygusuyla kadn ideal bir
nesneye indirgeyen idealist ahlak anlay birbirinden ayrlamaz: Torvalda
gre Norann gzelliinin, ekiciliinin en canalc esi, kocas olarak bu
gzellie sahip olmas ve onun gznde Norann gsz, btnyle
kendine baml, ocuktan farksz olmasdr. nc ve son sahnede, verdii
davetten sonra Kristineye Norayla ilgili olarak unu sorar: Son derece
gzel, deil mi? Konuklar da onu ok gzel buldu (Ibsen, 2000: 103). Yine
davetten sonra baklarndan rahatsz olan Noraya Torvald yle der:
Neden sahip olduum en deerli eye bakmayaym? Benim, yalnzca
benim, her eyiyle benim olan o grkemli gzellie? (Ibsen, 2000: 105).
Noraya srekli olarak kk zavall diye seslenir. Torvald, Krogstadn
Kristinenin etkisiyle antajdan vazgetiini bildirdii ikinci mektubunu
okuduktan sonra, daha nce yalanclk, dzenbazlk, ikiyzllkle sulad
Noray hemen balayverir, balanmas gereken oymu gibi. stne
stlk bu balaycln kendine katt erkeke gven duygusunu yle
dile getirir: Tam da bu kadnca aresizlik seni benim gzmde iki kat ekici
klmasayd bana da erkek mi denirdi (Ibsen, 2000: 109). Torvaldn erilci
(masculinist) estetik anlayna gre kadnn gszl gzelliine,
bunlarn toplam da onun iyiliine, yani erkee bamllna denktir.
Norann tarantella dans da metatiyatrosallk ierir. Davetliler iin
hazrlad bu gsteri Torvaldn estetik dknlnn rndr ve sanki
tiyatro ynetmeni gibi, Noraya dans yetkinleene dek titizlikle prova
yaptrr. Ancak Nora, Krogstadn kendini ele veren mektubunun her an
gelebileceini bildiinden, prova srasnda gittike kendinden geercesine
dans eder. Onu denetleyebilmek iin Torvald bu delilikten baka ey deil,
der (Ibsen, 2000: 99). Oyunu Lacanc adan yorumlayan Anne Marie
Rekdal, talyan folkloruna zg tarantellay delilie varan korkunun ve
cokulu yaam sevincinin anlatm olarak yorumlar. Buna gre tarantella
ruhu, kiilii yenileyici rol oynar (2002: 168). Nitekim, danstan sonra
Torvaldla yzlemesinde Nora znelliini ortaya koyabilen, bireyselliini
ve bamszln ne pahasna olursa olsun elde etmeye kararl biri olmutur.
Norann son sahneye kadar artan ar gergin ve endieli davranlarn
isteri olarak nitelendiren yorumlara kar Gail Finney feminist, Freud

130

Erin zdemir

kart bir yorum getirir.11 Freuda gre kadnln znde hastalkl bir yap,
sinirceye ve zellikle isteriye yatknlk vardr (Brennan, 1992: 6-7). steriyi,
kadnn bastrlm cinselliinin sinirceli belirtilerle da yansmas olarak
tanmlar (Freud, 1986: 221). Ancak bu tanmda kadnn aile ve toplum iinde
urad her tr bask ve iddetten, bastrmadan eser yoktur; kadnn
bilindna itilmi, bastrlm biyolojik drtleri sz konusudur yalnzca.
Finney ise isteriyi kadna zg bir hastalk deil, kadna uygulanan
toplumsal normlarn ve basklarn yaratt gerilimin davurumu olarak
yorumlar. Freudun isteri tanmna kar, kadnn toplumsal cinsiyet
normlaryla diiliine indirgenmesini ve bunun sonucunda hastalkl bir
ruhsal yap sergilemesini kadnn isterikletirilmesi olarak adlandrr
(Finney, 1989: 151, 12-13). Bu adan, Norann davranlarndaki ar
gerginlik, dans ediindeki ar coku salt iinde bulunduu krizden deil,
ataerkil aile ve toplum dzeninde kendini, kendi kiiliini bulamamasndan
ve bamsz bir birey olarak geliememesine neden olan bask ve
bastrlmlk duygusundan kaynaklanr. Nora son sahnede Torvalda bu
sreci kendi bak asndan arpc bir gerekilik ve yalnlkla anlatr. Nora
onu ve ocuklarn terk etmeye karar vermitir. Torvald, onun bunu yapmaya
hakk olmadn anlatmak iin Sen her eyden nce e ve annnesin, der.
Nora karlk verir: Ben artk buna inanmyorum. Bence her eyden nce
insanmtpk senin gibien azndan bundan byle insan olmaya
abalayacam (Ibsen, 2000: 111-112). ocukluunda ve gen kzlnda
babasnn gznde nasl bir oyuncak bebek idiyse, onun (kocasnn) gznde
de yle olduunu, onlarn yznden bir ey olamadn syler. Ancak
kocasyla ilikisinde kendinin de stlenmedii bir kiilik sorumluluu
olduunu, hep onun isteklerine gre davrandn kabul eder. Bylece,
Finneynin anlatmyla oyunun sonunda Nora isteriklikten ve intihar
dncesinden feminizme gei yapar (1989: 162).
Eletirmenler nceki Norayla son sahnedeki Nora arasndaki uurumu
gereki ltlerle aklamakta glk ekmilerdir. Oysa Norann batan
beri belli bir rol oynadn, davran ve varoluundaki teatrallii gz nne
aldmzda, son sahnede onun bu roln maskesini atp kendi yz, kendi
benliiyle kaldn grrz. Bu benliin iindeki bamszlk drts
Kristine ve Krogstad ile konumalarnda, daha nemlisi, gizlice de olsa
kotard her ite bellidir; anszn ortaya kmamtr. Yalnzca dnme
uram ve keskinlemitir. Ayrca Ibsen, Norann Torvaldla ilikisinde
ocuk-kadn, oyuna adn veren oyuncak bebek roln, Doktor Rankla
ilikisinde ocuksu, iveli kadn arkada roln oynadn, eski arkada
11

Noray isterik, sinirceli olarak gren yorumlar iin bkz. Joan Templeton, The Doll House
Backlash: Criticism, Feminism, and Ibsen, PMLA, cilt 104, 1989, s. 29.

Henrik Ibsenin Modernizmi

131

Kristineyle kiiliinin en gvenli ve iten yann, varoluunu tehdit eden


Krogstadla ise en tutkulu (kocasna duyduu ya da duyduunu sand
sevginin younluunu ortaya koyan) ve sorgulayc yann sergilediini
gstererek (Krogstada ve kendi kendine, Bir kadnn kocasnn yaamn
kurtarmaya hakk yok mudur? diye sorar durur), zel ve toplumsal yaamda
herkesin deiik durum ve kiiler karsnda baka baka roller oynadn,
oynamak zorunda kaldn ya da zorunda kaldn dndn imler.
Norann oyunun sonunda sergiledii gerek (otantik) benlik ve kimliini
bulmaya ynelik istenci ise Ibsenin yalnzca feminist deil, gl varoluu
eilimini ortaya koyar: Buna gre oynadmz rollerde salt zorunluluk deil,
her zaman seim vardr, olmaldr.
Yirminci yzyl varoluuluunun en etkili temsilcisi olan Sartrea gre
insan zgr olmaya mahkumdur. Yukarda kendi ve benlik
szcklerini trnak iinde verdim, nk yine Sartrea gre insan hibir
zaman kendi deildir, olamaz; kendi olmak bir nesne gibi sabit olmak,
gelimemek, gelime gizilgc bulunmamaktr. zgrlk insan var olmak
yerine kendini yaratmaya zorlayan hiliktir. nsan gereklii iin var olmak
kendini semektir (1984: 567-568). Nora bu varolusal seim noktasna ok
ksa sren youn bir kriz srecinin sonunda, Torvaldn ne denli bencil, ne
denli kk bir adam olduunu grp yetikin bir insan olmaya abalamas
gerektiinin bilincine vararak gelmitir. Bu da Torvaldn koruyuculuunu
yitirmesiyle ve hakszca, acmaszca da olsa, Torvaldn ilk kez onu yetikin
insan gibi bir davranndan sorumlu tutmasyla gereklemitir.
Bu ani dnm byle aklamaktaki amacm salt varoluu
gerekilik savunusu yapmak deil. Son sahne ve bunun ncekilerle ilikisi
gereki eler iermekle birlikte, Norann gerek yaamda rastlanmayacak
denli ani ve kktenci dnm yaptn kurgusallna da dikkat eker.
Ancak kanmca, bu kurgusallk ayn zamanda yaamn, ilikilerin ve bilincin
de kurgusallna, yeniden yaplandrlabileceine degin varoluu bir
ipucu verir. Bylece, nceki sahnelerdeki tiyatrosallkla (kiilerin
davranlarndaki, szlerindeki tiyatro sahnesini artran niteliklerle) son
sahnenin tezat araclyla bu nitelii (tiyatrosall) iyice belirginletiren
itenlii ve yalnl (Norann teatral maskelerinden arnml, Torvaldn
da ideal koca maskesinin dmesi) arasndaki eliki, yapsal olarak
gerek ile tiyatro arasndaki ayrm geersiz klar. nk hangisinin
daha gerek, hangisinin daha tiyatrosal olduunu belirleyecek sabit
biimsel ltler yoktur. nceki sahnelerdeki melodramatik nitelik dramatik
bir lt sunar: Bu sahneler melodramatik olduu lde gerekilikten
uzaktr, denebilir. Ancak bu nitelik ayn zamanda metatiyatrosaldr: Ibsen
ataerkil aile ve toplum dzenini, gerek yaamda kurallar ve idealleriyle

132

Erin zdemir

melodrama yatkn olan kentsoylu ahlak ve kadn-erkek arasndaki


lkselletirilen sevgi ilikisi araclyla eletirir. Ayn zamanda melodrama
alk 19. yzyl izleyicisi iin ilk iki sahnedeki teatrallik daha inandrc,
sondaki dnm ise daha inanlmaz ve yapaydr. Melodramn, iie gemi
olan tiyatro ve gereklik dzlemlerinde btnyle yerle bir edildii son
sahnede ise varoluu, geliime ve zgr seime dayal bir gereklik anlay
egemendir. Buna gre Norann dnm oyunun tek gerek, kandrmaca
ve yapaylktan arnm eylemidir.
Norann varoluu dnmnde bilinaltyla bilincinin etkileimi
gzard edilemez. Son sahnede Nora kendinden beklenemeyecek denli
dingin, denetimli ve gldr. Norann bu sahnede Torvalda ve onun
temsil ettii ataerkil aile dzenine bakaldrsn, bir lde de olsa
bilinaltna ittii, mutlu aile yaamn srdrebilmek iin itmek zorunda
olduunu sand bamsz, gl bir birey olma drtsnn bilin dzeyine
ktktan sonraki sylemsel temsili olarak yorumlamak olanakldr, sanrm.
Bu noktada tarantellann simgesel nemi byktr; nk bu dnm
tarantella dansndan sonra gereklemitir. Tarantella bu dnmn
bedensel eretilemesi, esrikleen kadn bedeni ise bastrlm zgrlk
erkee eit bir birey olmadrtsnn bilind anlatmdr. Ayn zamanda
tarantella bilindn akld bysellikle buluturan mitik bir simgedir:
Dnya mitolojilerinde tarantellasonrasnda kadnlarn erkek gibi
davrand bir danstr.12 Aslnda oyunda Norann zgrlk drtsnn
bilin dzeyindeki varlna ilikin en az bir ak ipucu vardr: Norann
Kristineye, ald borcu demek iin nasl gizlice, gece gndz altn
anlatrken bunun kendine verdii honutluk ve doygunluu dile getirmesi:
Kendimi nerdeyse erkek gibi duyumsadm (Ibsen, 2000: 77). Son sahnede
bu erkek gibi, yani kii olma gereksinimi tam olarak bilinli bir tutum ve
anlatma kavuur.
Bylece, Finneynin isteriklikten feminizme gei olarak adlandrd
dnm, toplumsal dayatmalar sonucu oluan ezilmi kadnln bilinalt
yaplanmasndan, bu yaplanmann ileyiini zp yadsyan, bilin
dzeyinde aydnlanmaya adm atm kadn znelliine gei olarak
zmlediimizde, son sahneye dek kahramann sinirceli davranlarn
yle yorumlayabiliriz: Nora benmerkezli erkekler tarafndan kendine hep
ocuk gibi davranld iin ocuk rolne brnmek zorunda kalmtr. Ve
kriz annda korunmaszln sezinlemesi yznden duyduu ar endie,
baka bir deyile, bilinaltna itilmi yetimlii, baba ya da baba gibi bir
12

Declan Kiberd, (anld yer) Gail Finney, Women in Modern Drama: Freud, Feminism,
and European Theater at the Turn of the Century, Cornell University Press, Ithaca, 1989, s.
162.

Henrik Ibsenin Modernizmi

133

erkein korumasndan yoksunluu bilincine byk basn yapar. Bilinci de


nemli lde bilinaltndan kaynaklanan korkuyu bastrmak iin bir
savunma gelitirir: Kendini bir tanskn olacana, Torvaldn
ycegnlllkle suu stlenip onu canna kymaktan kurtaracana
inandrmaya alr. Bilinaltyla bilincinin atmasnn sancl
tiyatrolatrlmasn Norann ar endieli davranlarnda, canna kymay
dnmesinde, takntl yinelemelerinde, kendinden geercesine dans
ediinde buluruz. Korktuu ey (bu tansn gereklememesi) gerek olunca
bilinalt durulur, bilinci alr: Rollerden arnm duygu ve dncelerini,
yeni kavutuu bilinli iselliini Torvalda aar. Bu ayn zamanda onun
kendi kendiyle de Bakhtinci anlamda ilk gerek diyalou, diyalojik
konumasdr. Sekiz yldr bir yabancyla yaadnn (Ibsen, 2000: 113),
dahas kendine de yabanc olduunun ayrdna varmtr. Norann kendini
babasnn ve kocasnn oyuncak bebei olarak tanmlamas, toplumsal bir
hastal saptar. Bu feminizmin ncs Mary Wollstonecraftn A
Vindication of the Rights of Woman (Kadn Haklarnn Savunusu) (1792)
adl kitabnda ele ald toplumsal hastalktr: Kadnlarn gdk braklarak
nesneletirilmesi, bu yolla boyunduruk altnda tutulmas. Bunun sonucunda
erkekler de geliip uygarlaamaz, ocuk-kadnlarn yetitirdii ocuklar da.
Toplum ounlukla salkl, gelikin, bamsz bireylerden olumad
srece adil ve salam bir dzene kavuamaz.
Nora erkee eit bir kadn olmaya abalamas gerektiini anlamtr;
Heddaysa erkek gibi deil, erkek olmak ister. Babas tarafndan erkek gibi
yetitirildii imlenen Hedda, Tesmanla evli olduu halde oyunun
balndaki soyad babasnnkidir; teki oyun kiileri de ona Hedda
Gabler diye seslenir. Erkek gibi gl, zgrce yaayamad iin kendine
erkeke, general babasna yakr yiitlikte bir son sahneler: Oyunun
sonunda kendini akandan vurur. Tabanca sesini duyan Yarg Brackn
Kimse yapmaz byle bir ey! demesi, bize Heddann intiharnn tiyatro
sahnesi gibi dzenlenmi olduunu (metatiyatrosal olduunu) dndrr.
Hedda yaamnn dayanlmaz boluundan ve kstrlmlk duygusundan
ancak lmn, kendi deyiiyle, gzelce kurgulayarak kurtulabilmi, lm
anndaki eril aknlk duygusu ona paradoksal olarak g kazandrmtr.
Moi, Heddann idealizmini artc bir anakronizm olarak
nitelendirir (2006: 318). Ancak sanrm bu yorum Moinin estetik idealizm
tanmyla eliir. Evet, Heddann ideal gzellik tutkusu estetizme iaret
eder. Ancak idealizmin teki iki aya iyilik ve gerektir. Heddannsa
bunlarla hi ilgisi yoktur. O gzellii gle, lmle, hastalkl drtlerle
badatrr. Nietzschevari bir g peindedir. Heddann okul arkada Thea,
nceden alkolik olan, Heddann eski gzdesi Lvborgun ikiyi brakp

134

Erin zdemir

kendini bilimsel almaya adamasn salam, baar ve n elde etmesinde


byk rol oynamtr. Hedda Theann Lvborg zerindeki gcn o kadar
kskanr ki, eytanca bir drtyle, Lvborgun Theaya duyduu gveni
sarsp onu yeniden imeye iter. Umutsuzlua kaplan Lvborgu intihara
tevik edip, yazmakta olduu tarihsel yapt da gzn krpmadan yakar.
Ona kendini vurmas iin babasndan kalan tabancasn verirken gzelce
yap bu ii der. Oyunun sonunda Hedda kendini akandan vurunca
Heddann bu szle neyi kastettiini anlarz. Gelgelelim, Lvborgun
sarhoken bir genelevde kan kavgada kendini kazayla karnndan
vurduunu duyunca d krklna urar. Oyunun sonunda da Lvborga
yaptramadn kendi yaparak hem yaamdaki hem oyundaki son
sahnesini
kanmca
dekadan
estetie
gre
oynam
olarak
dnyadan/sahneden ayrlr.
Baudelaire ve Nietzschenin temsil ettii dekadanlk karamsarl ve
ruhsal, ussal olarak hastalkl, sapkn olan yceltir, estetize eder. Baudelaire,
Mon Coeur Mis a Nu adl kitabnda sterimi coku ve dehetle yeerttim
der.13 Raymond Decesse, Baudelairei sapknlk eytannn kurban olarak
niteler.14 Nietzsche, Beyond Good and Evil (yilik ve Ktln tesinde)
(1886) adl kitabnda geleneksel ahlak ve o dnemin Darwinci psikolojik
varsaymn yerle bir eden u tezi ne srmtr: Bir canl her eyden ok
gcn gstermek ister [yaamda kalmak deil]yaam gce yneltilen
istentirnefret, haset, hrs ve hkmetme arzusu yaam yaam yapan
duygulardrdolaysyla yaam younlatrlacaksa bu duygular da
younlatrlmaldr (1973: 26, 35). ldresiye kskanabildiini gsteren
Heddann g hrs, Theaya syledii u szde ak anlatm bulur:
Yaammda bir kez olsun bir insann yazgsna hkmetmek istiyorum
(Ibsen, 2000: 415). Nietzschenin ve Baudelairein ahlakd yaam ve
yaratclk anlayndan yola kldnda Heddann g tutkusu, ktlk ve
ykcl idealizmi deil, dekadanla dnm bir romantizmi artrr.
Romantik g ve yiitlik tutkusunun Osmal-Yunan savanda lme
srkledii ve geriye dnp bakldnda romantiklerin en dekadan
denebilecek olan air Byronda da ktlk, gnah, su ve pimanlk, lm
arzusu gibi izlekler buluruz; ancak bunlar hep ahlaksal bir temele oturur.
Childe Harold ve Manfred rneklerinde olduu gibi, Byronn kahramanlar
toplum ahlakn kkten yadsr, ancak bunun sonucunda cehennem azab
ekerler. Hedda Gablerde ise kahramann eylem ve szlerinde hibir
ahlaksal gnderme yoktur.
13
(Anld yer) Raymond Decesse, Vie de Baudelaire (1821-1867), Les Fleurs du Mal,
der. Raymond Decesse, Bordas, Paris, 1984 (1857), s. 13
14
A.y., s. 9.

Henrik Ibsenin Modernizmi

135

Heddann oyun boyunca sergiledii ar gergin, hrn, saldrgan


davranlar sinirceli bir ruhsal durumu gsterir. Oyundaki boucu kentsoylu
evlilik ortam, bunun temel kaynan Heddann snfsal ve zellikle
toplumsal-cinsel belirlenmiliinde aramamz gerekiini imler. st
tabakadan gelen Heddann Tesman gibi iyi yrekli, saf, ancak sradan ve
snk bir kentsoylu koca, vasat bir akademisyen adayyla evlilik
hapishanesine dm olmas, stne stlk cinsellikten ve anne olma
dncesinden nefret etmesine karn salt gvence ve toplumsal konum iin
evlendii bu adamdan gebe olmas, toplumsal normlara grnrde fazlasyla
uyan Heddann iindeki ktcl ve ykc drtleri devinime geirir.
Tesmann teyzesine nedensiz yere kt davranr, Theay okul
gnlerinden beri ok kskand dolgun, gzel san yakmakla aka yollu
tehdit eder, dahas bir keresinde onun san hrsla eker. Heddann
portresinde Norannkinden ok daha belirgin, dahas saldrgan ve ykc bir
sinirce kar karmza. Ve Finneye gre, Norann tersine Hedda isteriden
feminizme gei yapamaz. nk kadn rollerine bakaldrd halde
iindeki baz geleneksel kadn zellikleri sinirceden kurtulmasn engeller
(1989: 162-163). Aile dostu Brackn, kendisiyle ilikiye girmezse
Lvborga tabancasn vererek onu intihara tevik ettiini aklayacan
imleyerek Hedday keye sktrmas, onu lme zgrln kullanarak
kendi hiliinden kurtulmaya iter. Heddann piyanoda esrik bir dans
ezgisi aldktan sonra kendini vurmas, Norayla arasndaki kriz an
benzerliini vurgular. Bu benzerlik de onlarn esrimeden sonraki eyleminin
kartln belirginletirir. Hedda, Nora gibi bedensel-toplumsal
belirlenmilii amaya alp, zorlu ve belirsiz bir varolu yoluna girme
korkusuzluunu gsteremedii iin kendini yok eder.
Heddann baa kamad varolu gerei kadn bedeninde,
dolaysyla kadnlk rol ve kimliinde hapsedilmi olmasdr. Heddann
gebelii, sradan e ve anne rollerini kabullenemediine, bunun sinirceli
davranlarnn birincil kayna olduuna ilikin pek ok ipucu vardr.
Bunun en arpc anlatm, Lvborgun msveddesini atee atarken te
yakyorumite yakyorum ocuu demesidir. Szn ettii ey yzeyde
Lvborgla Theann mecazi ocuu, ortak yaptlardr (Ibsen, 2000: 423424). Ancak yakt eyin onlarn ocuu olduunu aka syledikten sonra
yukardaki kesik tmceyi eklemesi, srekli usunda olduunu artk bildiimiz
kendi domam ocuunu yok etme isteini artrr (Garton, 1994: 122123). Heddann bilimsel bir yapttan ocuk diye sz etmesi, bunun bilinli
bir eretileme olarak ilevinin yannda, bilinaltnn ileyiine, dlerde
olduu gibi armlar ve simgeler araclyla imgeler yaratmasna
rnekseme oluturur. Henry Jamesin dedii gibi iinde sonsuzluk

136

Erin zdemir

duygusu15 olmasna karn, var olan toplumsal dzende bu duyguyu tek


bana eyleme dntrebilecei hibir alan yoktur. Bracka, Bu dnyada
yapabildiim tek ey lmne can sknts ekmek der (Ibsen, 2000: 407).
Varoluuluun ncs, Ibsenin ada Danimarkal dnr
Kierkegaarda gre [s]onlu varl ile sonsuz varl arasnda skan insan
kendi olma srecini umutsuzluk iinde yaar (Yakupolu, 1997: 10). Bu
adan Hedda, Kierkegaardn lmcl hastalk olarak adlandrd bu
umutsuzluktan kurtulabilmek iin yaamna son verir. Ancak bireyselliini
gelitirmek iin hi aba harcamam, Kierkegaardn gelimenin koulu
olarak grd umutsuzluu amaya almak yerine ona yenik dmtr.
Sartren varoluuluu asndan, Hedda bylece varoluunun mutlak
sorumluluundan kamtr. Sartre bu tr ka hakl grebilmek iin
insann kendi kendini kandrmasn kt inan olarak nitelendirir (1984:
86-116).
Ibsenin oyunlarnda her zaman toplumsal, ailesel, kaltsal-psikolojik
belirlenmilikle varoluu gelime ve koullarn ama diyalektik iliki
iindedir: nceden belirlenmilik seimlerimizi etkiler ancak seimlerle
belirlenmilii aabiliriz. Kahramanlarn ou bunu baaramasa da,
baarabilen kiiler vardr: Thea sevmedii kocasn brakp baka bir erkein
kendine stnlk ve aknlk salayan bilimsel urana ortak olabilen, bunu
insanlarn ne diyeceini hi umursamadan yapabilen bir kadndr. Hedda ise
hem ar gl bir benlik duygusuna ve gurura sahip olduundan hem de st
tabakadan geldii iin almak nedir bilmediinden, Theann girdii
erkein yardmcs, esin perisi konumunu kendine yediremez. Dahas
kendini sknt denen varolu boluuna, bunalmna brakmtr. Sartren
kt inan dedii kendi kendini kandrma durumundadr: znel varln
nesnel belirlenmilikten kurtarmaya almak yerine kendini bunu
baaramayacana inandrmtr. Theay iddetle kskanmasnn altnda
yatan gerein bu olduunu Theaya syledii u szden ve parantez iinde
verilen bedensel davranyla sezdirilen, Theann varsllna sahip olma
isteinin younluundan karrz: Ah, ne kadar yoksul olduumu bir
bilsen, hem de sen bu kadar varslken! (ona tutkuyla sarlr) (Ibsen, 2000:
415). Theann baars, yaamn anlaml klmak iin gnlk yaamn
doldurabilmesinde, vericilii sayesinde tinsel olarak dllenmesinde yatar.
Thea, Darwinin gl olann, deien koullara uyum salayabilenin
hayatta kalmas tezini rneklercesine, biyolojik ve ruhsal olarak ayakta kalr.
Elbette Hedda gibi gelikin bir bilince, karmak ve hastalkl bir ruha
sahip olmamas, yalnkat olmas ayakta kalmasn kolaylatrr. Lvborg lr
15

(Anld yer) Herbert Edwards, Henry James and Ibsen, American Literature, cilt 24,
1952, s. 215.

Henrik Ibsenin Modernizmi

137

lmez yas tutmadan hemen Tesman onun yerine koyup Lvborgun,


Heddann yakt msveddesini onunla birlikte yeniden yazmaya koyulur;
nk birine yararl olmadan yaayamaz.
Hedda Gablerle ilgili olarak Moi, gnlk yaam iyi gnlk yaam,
kt gnlk yaam diye ayrp kiilerin kiilik ve ereklerinden ya da
ereksizliklerinden soyutlar, bylece Heddann kt gnlk yaama
katlanamayacak kadar yaam dolu olduunu imler; Hedday pek ok
eletirmen gibi yceltir (2006: 318). Bu tr yorumlarda Heddann snf ve
toplumsal cinsiyet kalplarnda skp kalml, zgr ruhunun bu
skmla katlanamamas ne kar. Oysa Thea gnlk yaam iyi ya da
kt klmann, katlanlabilir ve anlaml klmann byk lde insann
elinde olduunu rnekler. Hedda ile Theann kartl hem genel geer
ahlak ltlerini hem de yaznsal kalplar yerle bir eder: Gl, femme
fatale tipini antran Hedda toplumun hibir kuraln, deer yargsn
korkusuzca ineyemedii gibi, bakalarnn ne dnecei, ne diyecei
onda sinirceli bir korku yaratr. Brackn antajnn onda yaratt etkinin
iinde skandal korkusu vardr. Cinsel bakmdan son derece tutucu
grnmesinin altnda da sinirceli soukluu vardr. Yllar nce babasnn
evinde Lvborga cinsel maceralarn anlattrarak onunla garip bir yaknlk
kurmutur. Lvborg ona cinsel olarak yaklamaya alnca da babasnn
tabancasyla onu vurmaya kalkmtr. Halktan biri olan, saf, kadns zveri
sahibi Theaysa toplumun kurallarn rahata ineyip yaamnn snrlarn
geniletir, bireysellik deilse de ereksellik dorultusunda yaar.
Oyunda sradan anlamyla ahlaksal yorumu geerli klacak ipular
bulunmadndan, Ibsenin zamannda oynandnda, oyun kendi kurgusal
dnyasnn dnda bir anlam tamyor gibi grnyordu.16 Ibsenin Yaban
rdeinde balayp ilk kez Rosmersholmda yetkinletirdii bu modernist,
metatiyatrosal zellik, hem diyalogdaki hem olay rgsndeki gereki
grnmeyen, Ibsene zg yapaylklardan ve bunlar araclyla yaratlan
ahlaksal belirsizlikten kaynaklanr. Heddann eytanilii ne gerekipsikolojik normlara uyarnk vicdan yok gibi grnrne de ahlaksal
ltlerle yorumlamaya elverili bir yalnkatlk sergiler. Heddann
kiiliinin yaratlndaki sanatsal ustalk ve zgnlk oyunun metaestetik
deerini nemli lde oluturur ve ahlakdl sanatsal olarak geerli
klar.
lk ngiliz Ibsen eletirmenlerinden olan Edmund Gosse, tipik ahlak
yorumunda Heddann ahlaksal maraziliini isterik uydurma hastalk
16

James McFarlane, (anld yer) Shepherd-Barr, s. 92.

138

Erin zdemir

szyle yerer.17 Bylece Heddann kiilik izimini ve olay rgsnde


oynad olumsuz rol dekadan yazn artracak biimde eletirmi olur.
Yalnzca isterik deseydi, Freuddan nce Freudcu bir yaklam sergilemi
olacakt; oysa yapbozumcu zmlemeyle uydurma yaktrmas,
Heddann ruhsal durumundaki yapayla ve onun sanatsal anlamda
hastalkl olmasna dikkat eker. Dekadanln felsefi temsilcisi saylan ve
Baudelairein dekadan sanatndan etkilenmi olan Nietzsche, dekadanl
ruhsal/dnsel sala kart ve yaratcl besleyen bir zellik olarak
tanmlar. Bunun yaznsal kaynanda da romantik karamsarlk kavramn
buluruz, nk bununla ilgili ilk yazlarnda Nietzsche dekadanlk yerine
romantik karamsarlk terimini kullanmtr (Gogrf-Voorhees, 1999: 145,
153-154). Dekadanlk hem yzyl sonunda topluma atfedilen rmeye hem
de bu rme dncesinden kaynaklanan sanat anlayna verilen addr.
rme kavram, 19. yzyl sonunda belirginleen, Aydnlanma aklclnn
ve aklclkla bilind/bilinalt ussal varlk dncesini birletirmi olan
romantizmin ilerlemeye, insann yetkinlemesine duyduu inancn
sarslmasnn sonucunda doan karamsarlk ve nihilizmle kardetir (GogrfVoorhees, 1999:153, 147). Ibsen byk olaslkla, Nietzschenin de n
kazanmasna yardm eden Brandes18 araclyla Nietzchenin dncesiyle
tanmtr. Ibsenin Gautier, Baudelaire, Flaubert gibi Fransz dekadan
yazarlar tanmad ise dnlemez herhalde. yle ya da byle, yalnzca
simgeciliin deil dekadanln da, yzyl sonu modernizminin doalcla
ve idealizme kar gelien bir biimi olarak, Ibsenin sanatnda izi
srlebilir. Eletirmenler Ibsenin son sekiz oyununu ounlukla simgeci
romantik/idealist ya da simgeci-gereki olarak yorumlamtr. Kanmca,
Ibsenin var olan eletirel kavramlar erevesinde yorumlanmasn
gletiren noktalardan biri dzyaz oyunlarndaki dekadan elerin yaznsal
ve dnsel dekadanlk erevesinde yorumlanmam olmasdr. Byle bir
yorum onun sanatndaki ahlakd eleri yazn trne dayal, estetikdnsel ve toplumsal-tarihsel bir temele oturtarak tartma tabann
geniletebilir ve bunlarn deerlendirilmesini bir lde sradan ahlakla,
estetik idealizmle, romantizmle ya da gerekilikle snrl olmaktan
karabilirdi.
Dekadan modernist yaznn ncs olan Baudelaire, Ktlk
ieklerinden daha modernist olan Paris Skntsnda,19 Saf dle,
zmlenmemi izlenimle karlatrldnda, kurallar konmu sanat,
17

Edmund Gosse, (anld yer) Shepherd-Barr, s. 97.


Bkz. dipnot 1 ve s. 7.
19
Robert Kopp, Giri, Baudelaire, Paris Sknts, ev. Erdoan Alkan, 2001 (1869),
Cumhuriyet Dnya Klasikleri, s. 9.
18

Henrik Ibsenin Modernizmi

139

olumlu sanat svgden baka ey deildir diyerek ahlak sanat ve her


trl sanatsal kalb yerle bir eder (2001: 30). Kitabn Gnah eilimleri ya
da Eros, Plutus ve Utku balkl btnyle dsel blmnde Baudelaire,
insan ayartan eytanlar nce ahlak bir parodiyle yerer, sonra da akac
bir biemle yceltir: gelin, dilediiniz kadar alaltp aalayn beni, yeter
ki ltfunuzu esirgemeyin (2001: 71-74). Heddann hastalkl ruhu ancak
byle ahlakd bir estetik erevesinde yceltilebilir; ktl, ykcl bir
utku olarak grlebilir: Dekadan yaznda ktlk kendini ktlkle
dllendirir, ve bu tr bir dl dekadan kahraman asndan ilk bakta
ancak hilikte yanklanr gibi grnr. Ancak kahramann ykcl, onu
yaratan sanatnn yaratclna denktir.
Dekadan modernizmin ve genel olarak modernizmin ana izlei olan
insann yalnzlnn ve yabanclamasnn kaynanda, aydnlanmann ve
modernlemenin etkisiyle dinsel kr inan ve dayatmalardan arnm
toplumsal, bireysel ve kltrel yaamda mutlak deerlerin de yok oluu
vardr. Tanrnn, dolaysyla teki dnya umudunun olmad ada Bat
dnyasnda bireyin varabilecei en yce erek kendisi, kendi aknldr. en
Bilim adl iir kitabnda Nietzsche yle der: Ey benim gibi yalnz! Sen,
kendine varan yolun / Yolcusu! ar uzaklardan kendini, olsun! (2002:
83). Ayn yaptta Nietzsche, nsan yaratt Tanry diyerek Tanrnn
lmn duyurmutur (2002: 93). Dostoyevski, Nietzschenin nihilizminin
sonularndan korkarcasna, The Brothers Karamazov (Karamazov
Kardeler)da Dimitriye u soruyu sordurmutur: Tanr yoksa insann hali
nice olacak? Tanrsz, lmden sonra yaamsz? Eh, bu durumda her ey
mbahtr. stediini yapmakta zgrsn! (1982: 691). Dimirtinin tersine,
Tanr dncesi, kayna insann dnda olan deerler Hedda ve teki Ibsen
kahramanlar iin bir varolu seenei bile deildir. Dekadan felsefe ve
yaznn temelinde Tanrnn yokluunda insann dt deerler boluunu
ve bu boluktan kendi deerlerini, kendi tanrsalln yaratma abasn
buluruz. Heddann lm biiminde, Solness ve Rubekin sanatsal hrsnda,
Borkmann Nietzschevari egemenlik tutkusunda erimeye alt lk
budur. Kahramanlarn ykma srklese de, Ibsenin znellik ve bireysellie
verdii byk deer, bir bakma, onun modernizmini besleyen en nemli
kaynaklardan biri olan romantik isellik ve aknlk lksn karmak ve
karamsar bir kltrel ortamda, bireyin ikin kstllna ve toplumsal
kstlanmlna karn yaatma abasnn rndr.
Moinin de ileri srd gibi, Ibsenin gerekiliihem gnlk
yaam ve modernliin toplumsal, bireysel sorunlarn konu almas hem de
olay ve olgulara gereki ve ilerici, nc gzlkle bakmasonun
modernizminin ana damarn oluturur. Ibsenin sanatndaki metatiyatrosal

140

Erin zdemir

eler de onun modernizminin, kimi zaman gerekilik kimi zaman


simgecilikle i ie gemi nemli bir yandr. Geleneksel ve tek boyutlu bir
nesnel gerekilik anlayyla onun tiyatrosundaki metaestetik eleri
gerekilie aykr olarak grmek yanltr kanmca. Ibsen isellik, znellik
ve bilinalt izlekleri ile metatiyatrosal kurgular araclyla tiyatroya znel
gerekilii alamtr. Bu izleklerin tarihsel ve kavramsal kaynanda da
znde idealizm olan romantizmi buluruz. Bu nerme ilk bakta Ibsenin
gerekiliinin ve modernizminin idealizme kart olduu gryle eliir
gibi grnr. Ancak romantik idealizm, yzyl sonu ahlak estetik
idealizminin tarihsel kaynanda bulunduu halde bu ikisi nemli lde
birbirinden ayrmtr. Dahas Ibsenin sanatnda birbiriyle kavramsal olarak
elien ya da i ie geen pek ok e vardr. nk Ibsenin tiyatrosu 19.
yzylda hkm srm olan balca sanat akmlarnn bir bireimini iinde
barndrr. Ibseni yorumlamay bu denli g ve ilgin klan, kanmca bunun
yaratt ok boyutluluk ve anlam oulluudur.

Henrik Ibsenin Modernizmi

141

KAYNAKA
BAUDELAIRE, Charles. (1984). Les Fleurs du Mal. Der. Raymond Decesse. Paris:
Bordas.
BAUDELAIRE, Charles. (2001). Paris Sknts. (ev. Erdoan Alkan, der. Egemen
Berkz). Cumhuriyet Dnya Klasikleri.
BENTLEY, Eric. (2003). What Ibsen Has Meant. Southwest Review 88. (ASP,
00384712)
BRADBURY, Malcolm ve James McFarlane. Der. (1976). Modernism: A Guide to
European Literature, 1890-1930. Londra: Penguin.
BRADSHAW, David ve Kevin J. H. Dettmar. Der. (2006). A Companion to Modern
Literature and Culture. Malden, MA: Blackwell.
BRENNAN, Teresa. (1992). Interpretation of the Flesh: Freuds Theory of
Femininity. Florence, KY: Routledge.
DECESSE, Raymond. (1984). Vie de Baudelaire (1821-1867). Baudelaire, Les
Fleurs du Mal, 3-15.
DOSTOYEVSKY, Fyodor. (1982). The Brothers Karamazov. (ev. David
Magarshack). Harmondsworth: Penguin.
EDWARDS, Herbert. (1952). Henry James and Henrik Ibsen. American
Literature 24:208-223.
FINNEY, Gail. (1989).Women in Modern Drama: Freud, Feminism, and European
Theater at the Turn of the Century. Ithaca: Cornell University Press.
FINNEY, Gail. (1994). Ibsen and Feminism. McFarlane 89-105.
FLETCHER, John ve James McFarlane. (1976). Modernist Drama: Origins and
Patterns. Bradbury 499-513.
FREUD, Sigmund. (1986). Three Essays on the Theory of Sexuality, The Standard
Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud. (ev. ve der.
James Strachey). Londra: Hogarth. Cilt 7.
GARTON, Janet. (1994). The Middle Plays. McFarlane 106-125.
GERLAND, Oliver. (1998). A Freudian Poetics for Ibsens Theatre: Repetition,
Recollection and Paradox. New York: Edwin Mellen.
GOGRF-VOORHES, Andrea. (1999). Defining Modernism: Baudelaire and
Nietzsche on Romanticism, Modernity, Decadence, and Wagner. New York:
Peter Lang.
HODGSON, TERRY. (1992). Ibsen: Naturalism, Fate and Freedom. Modern
Drama from Ibsen to Fugard. Londra: B. T. Batsford, 13-25.

142

Erin zdemir

IBSEN, Henrik. (1972). Speeches and New Letters. (ev. Arne Kildal). New York:
Haskel House.
IBSEN, Henrik. (2000). Nutidsdramaer: 1877-1899. Oslo: Gyldendal. 3 ciltlik
Samlede Verker (Toplu Yaptlar)in 3. cildi.
KOPP, Robert. (2001). Giri. Baudelaire, Paris Sknts, 9-19.
LYONS, Charles R. (1994). Ibsens Realism and the Predicates of
Postmodernism. Contemporary Approaches to Ibsen. Der. Bjrn Hemmer ve
Vigdis Ystad. Oslo: Scandinavian University Press. Cilt 8, 185-204.
MCFARLANE, James. Der. (1994). The Cambridge Companion to Ibsen.
Cambridge: Cambridge University Press.
MEISEL, Perry. (2006). Psychology. Bradshaw 79-91.
MILLER, Tyrus. (2006). Politics. Bradshaw 29-38.
MITTERAUER, Michael ve Reinhard Sieder. (1982). The European Family:
Patriarchy to Partnership from the Middle Ages to the Present. (Almancadan
ev. Karla Oosterveen ve Manfred Hrzinger). Chicago: Chicago University
Press.
MOI, Toril. (2006). Henrik Ibsen and the Birth of Modernism: Art, Theatre,
Philosophy. New York: Oxford University Press.
NIETZSCHE, Friedrich. (1973). Beyond Good and Evil. (ev. R. J. Hollingdale).
Londra: Penguin.
NIETZSCHE, Fierdrich. (2002). en Bilim (ev. Ahmet nam). stanbul: Say
Yaynlar.
NORTHAM, John. (1999). The Wild Duck. Henrik Ibsen: Modern Critical Views.
Der. Harold Bloom. Philadelphia: Chelsea, 59-86.
ZDEMR, Erin. (2002). A Jungian Reading of Ibsens The Lady from the Sea.
Ibsen Studies 2:34-53.
RABAT, Jean-Michel. (2006). Philosophy. Bradshaw 9-18.
REKDAL, Anne Marie. (2002). The Female Jouissance: An Analysis of Ibsens Et
Dukkehjem. Scandinavian Studies 74. (ASC, 7730965)
RICHARDSON, Angelique. (2006). The Biological Sciences. Bradshaw 50-65.
SARTRE, Jean-Paul. (1984). Being and Nothingness: A Phenomenological Essay on
Ontology. (ev. Hazel E. Barnes). New York: Washington Square.
SHAW, George Bernard. (1994). The Quintessence of Ibsenism. 1904. New York:
Dover.
SHEPHERD-Barr, Kirstin. (1997). Ibsen and Early Modernist Theatre, 1890-1900.
Westport: Greenwood.

143

Henrik Ibsenin Modernizmi

SHIDELER, Ross. (1999). Questioning the Father: From Darwin to Zola, Ibsen,
Strindberg, and Hardy. Stanford: Stanford University Press.
TEMPLETON, Joan. (1989). The Doll House Backlash: Criticism, Feminism, and
Ibsen. PMLA 104:28-40.
VOGEL, Ursula. (1993). Property, Rights and the Status of Women in Germany
and England. Bourgeois Society in Nineteenth-Century Europe. Der. Jrgen
Kocka ve Allen Mitchell. Oxford: Berg.
WOLLSTONECRAFT, Mary. (1988). A Vindication of the Rights of Woman. Der.
Carol H. Poston. New York: W. W. Norton.
YAKUPOLU, Mehmet Mukadder. (1997). evirenin
Kierkegaard, lmcl Hastalk. stanbul: Ayrnt, 9-13.

nsz.

Sren

You might also like