You are on page 1of 52

Sessiz Bir lm

SIMONE DE BEAUVOIR
Girme sessiz sessiz bu iyi geceye.
Yanp yaklmal, haykrmal yallar gn karanda
Ik snp giderken kudurmal fkeden...
Dylan Thomas
Kz kardeime
24 Ekim 1963 perembe gn, ikindi st saat drtte, Roma'da,
Minerva otelindeki odamdaydm; ertesi gn uakla Paris'e
dnecektim, katlarm dzenliyordum, tam o srada telefon
ald. Bost, Paris'ten telefon ediyordu. Anneniz bir kaza eirdi, dedi.
Bir otomobil arpp devirmitir kadn, diye dndm. Bastonuna
dayanm, glkle, yoldan kaldrma kmaya urarken bir araba
arpmt muhakkak. Banyoda dm, uyluk boynunu krm, dedi Bost.
Annemin
oturduu binada oturuyordu o da. O gece, saat ona doru Olga ile birlikte
merdivenden karken nlerinden giden kii, bir kadnla
iki polis memuru, dikkatlerini ekmi. kinci katla nc
kat arasndaki dairede, diyormu kadn. Bayan de Beauvoir'a
bir ey mi olmutu yoksa? Evet. Dmm. ki saat boyunca
demenin zerinde srne srne ilerledikten sonra telefona
ulaabilmi, arkadalarndan Bayan Tardieu'den, kapy krp
girmelerini istemi. Bost'la Olga, brlerinin yannda daireye
girmiler. Annemi, srtnda krmz, fitilli kadifeden sabahl,
yerde yatar bulmular.
Ayn evde oturan kadn doktor Lacroix'ya gre uyluk
boynu krlmt: Boucicaut hastanesi ilk yardm servisine kaldrlan
annem, geceyi kouta geirmiti. Ama onu C. kliniine kaldryorum
imdi, dedi Bost.
En iyi kemik cerrahlarndan biri, Profesr B. orada. Anneniz oray
istemedi, masraf size ar gelir diye zlyordu. Ama sonunda
kandrabildim onu.
Zavall anneceim! Be hafta nce, Moskova'dan dnmde, kendisiyle
oturup bir le yemei yemitim; her zamanki gibi, pek iyi grnmyordu.
Bir zamanlar -hem de daha dn gibi bir zamanlar- yandan gen gsterdii
iin vnrd; ama artk iin su gtrr yan yoktu: Yetmi yedi yanda,
pek ypranm, km bir kadnd. Savatan sonra ba gsteren
kala eklemi rahatszl, Aix-les-Bains lcalarna gittii,
masajlar yaptrd halde yldan yla ktlemiti: Bir mahalleyi
dolanp gelmek bir saatini alyordu. Ac ekiyor, doru drst
uyku uyuyamyordu, her gn alt tane aspirin yuttuu halde...
ki yldr, zellikle geen ktan bu yana, gzlerinin altn
rm, burnunu incelmi, yanaklarn km gryordum
hep. Hekimi, Doktor D. merak edilecek bir ey yok, diyordu:
Karacier bozukluuydu, barsak tembelliiydi; birtakm ilalar
yazyor, peklie kar demirhindi reeli veriyordu. O gn
keyfinin bozuk oluuna amadm; ama zldm, kt
bir yaz geirmi olmasyd. Yazla kp bir otelde ya da konuk
kabul eden bir manastrda kalabilirdi. Ama her ylki gibi,
kendisini, teyze kzm Jeanne'n Meyrignac'a, kz kardeimin
de Scharrachbergen'e aracaklarn bekliyordu. Birtakm
engeller yznden ikisi de aramamt onu.

Bombo, yamurlu bir Paris'te kalmt annem. im hi sklmazken


bu kez skld, dediydi bana. Bereket, grmemizden az sonra
kz kardeim onu iki haftalna Alsace'da konuk etmiti. imdi
arkadalar yeniden Paris'teydi, ben de dnyordum: u krk
olmasayd onu muhakkak kendini toparlam bulurdum. Kalbi
sapasalam, kan basnc en bir kadnnki kadard: Bana
ar bir kaza gelir diye iime korku girmemiti hi.
Saat altya doru klinie telefon ettim. Paris'e dndm
kendisini grmeye geleceimi syledim. Bana kararsz bir sesle
karlk verdi. Profesr B. telefonu elinden alp konutu:
Cumartesi sabah ameliyat edecekti onu.
Yatana yaklatmda: Beni iki ay mektupsuz braktn!
dedi bana. Nasl olur? dedim; grmtk, Roma'dan yazmtm kendisine.
nanmyormu gibi dinledi beni. Aln, elleri ate iindeydi; hafife
arplm azndan glkle kyordu szler; kafa s biraz bulank
gibiydi.
Geirdii sarsntnn etkisi miydi bu? Yoksa ufak bir kalp nbeti geldii
iin mi dmt yere? Bir tiki vard, oldum olas. (Hayr, oldum olas
yleydi diyemem, ama uzun zamandan beri vard: Ne zamandan beri
ki?) Gzlerini krptryor, kalar kalkyor, aln kryordu.
Ben yanndayken bu kprdanmas bir an durmad. Yalz, gergin
gzkapaklarn indirdii zaman gzbebekleri tamamyla rtlyordu.
Asistanlardan Doktor J. annemin yanna urad:
Ameliyat gereksizdi, uyluk kemii yerinden oynamamt,
ay istirahatle kaynayacakt kendiliinden. Annemin sknts
biraz azalm grnd. Telefona ulamak iin gsterdii abay,
kaygsn; Bost ile Olga'nn inceliini biraz karka anlatt.
Boucicaut'ya srtndaki sabahlkla getirilmiti, yanna bir ey
almamt. Olga, ertesi gn, kendisine giyip karacak bir iki
ey, kolonya, beyaz ynlden gzel bir hrka getirmiti:
Kendisine teekkr ettiinde, Olga, Aman Hanmefendi, diye
karlk vermiti, sizi seviyoruz, yaparz tabii. Annem, birka
kez, dalgn, kanm bir halle: Sizi seviyoruz, yaparz tabii,
dedi diye yineledi.
Bizleri tedirgin etmekten ylesine utanr, kendisi iin yaplanlar
karsnda yle lsz bir i ykm duyar bir hali vard ki! nsa nn
yrei paralanyordu, dedi Olga bana o akam. Doktor D.'den fkeyle sz
etti. Doktor Bayan Lacroix'nn arlm olmasndan alnm, perembe
gn
Boucicaut'ya urayp annemi grmek istememiti. Yirmi dakika
kendisine dert anlatmaya altm telefonda, dedi Olga.
Geirdii sarsntdan, hastanede sabahlayndan sonra anneniz, kendisine
her zaman bakan doktorun, yreine biraz su serpmesini gerekserdi. Adam
Nuh
dedi, Peygamber demedi.
Bost'a gre annem bir kalp nbeti geirmemiti: Onu yerden
kaldrd zaman, biraz akn bir hali varm ama akl bandaym.
Ancak
ayda kalkabileceine Bost'un akl pek yatmyordu: Uyluk boynu kr,
tek
bana, korkulacak bir ey deildir; ama uzun sre kmldamadan yatmak,

yatalak yaralarna yol aar, bu yaralar da, yal kimselerde, kapanmak


bilmez. Yatk durmak akcierleri yorar: Hastann gsne kan
yrr, bu da gtrr onu. Pek telalanmadm. Sakatlanmt
ama salamd annem. Hem, artk, lecek yaa da gelmiti.
Bost kzkardeime de haber vermiti; onunla telefonda uzun
uzun konutum: Bekliyordum zaten byle bir ey! dedi kardeim. Alsace'da
annemi ylesine yalanm, enezlemi grmt ki Lionel'e: Annem bu k
karamayacak demiti.
Bir gece annem, karnnda zorlu sanclar duymutu: Kendisini
hastaneye kaldrmalarn istemesine ramak kalmt. Ama o
gecenin sabah, iyilemiti. Alsace'da geirdii gnlerin byk
sevinci, kvanc iinde, kendisini arabayla Paris'e getirdikleri
zaman, yeniden glenmi, keyiflenmi bir haldeydi. Bununla
birlikte, ekim ortalarnda, kazay geirmesinden on gn kadar
nce, Francine Diato kz kardeime telefon etmi: Az nce,
yemekte, annenizin yanndaydm. Kendisini yle kt durumda buldum ki
size
haber vermek istedim, demi.
Bir bahane uydurarak hemen Paris'e gelmi olan
kz kardeim annemi bir rntgenciye gtrmt. Filmleri inceledikten
sonra, hekimi, kesinlikle unu sylemiti: Kayglanmanz gerektirecek
bir
ey yok. Barsanda bir eit cep olumu, boaltm gletiren bir
dk
cebi... Hem anneniz pek az yemek yiyor; bu, birtakm eksikliklere yol
aabilir; ancak, tehlikeli bir durum yok. Anneme, daha iyi beslenmeye
bakmasn tlemi, yeni pek gl ilalar vermiti. Poupette bana: Gene
de merak iindeydim dedi. Anneme yalvardm, yanna bir gece bakcs
alsn diye. Bir trl kabul etmedi; tanmad bir insann geceleri
evinde
yatmas dncesine snamyordu hi. Poupette'le anlatk; iki hafta
sonra,
benim Prag'a hareket etmeyi tasarladm srada, Paris'e gelecekti.
Ertesi gn annemin az hala arpk, konumas hala dzensizdi; sarkk
gzkapaklar gzlerini rtyor, kalar oynayp
duruyordu. Yirmi yl nce bisikletten derek krm olduu
sa kolu iyi kaynamamt; geen gnk d sol kolunu
incitmiti: Kollarn ancak kmldatabiliyordu. Bereket, byk
bir titizlikle, zenle baklyordu hastanede. Odas bir baheye
bakyordu, sokak grltsnden uzakt: Yatan yeri deitirilmi,
pencereye
kout duvara yanatrlmt; bylelikle, duvara asl duran telefona
kolaylkla uzanabilecekti. Arkasna konan yastklarla, yatmaktan ok
oturuyor gibiydi: Cierleri yorulmayacakt. Elektrikli bir aygta bal
iirme iltesi titreiyor, bedenine masaj yapyordu: Bylelikle yatalak
yaralarnn oluumu nlenecekti. Her sabah, devinimle saaltma
uzman bir kadn, bacaklarn altryordu. Bost'un sayd
tehlikeler savuturulmua benziyordu. Biraz uykulu sesiyle
annem, oda hizmetilerinden birinin yemek yemesine yardm
ettiini, etini kestiini, yemeklerin pek gzel olduunu anlatt.
Oysa Boucicaut'da kendisine patatesli sucuk vermilerdi!
Sucuk! Dn bir! Hastalara sucuk! Bir gn ncesine gre
daha konukand. Yerde srnerek, telefonun kordonunu eline

geirip aygt kendine doru ekip ekemeyece ini dnerek


geirdii kayg dolu iki saati anlatp duruyordu. Bir gn, Bayan
Marchand'a, -biliyorsun, o da yalnz bana oturuyor- Allahtan
telefon var, demitim. O da, iyi ama, ona uzanabilmeniz de
gerek, diye karlk vermiti. Bilgece bir ey sy lercesine annem
bu szleri st ste yineledi; sonra unu ulad: Telefona ulaamasaydm
halim
dumand.
Kendini iittirecek kadar seslenebilecek miydi acaba?
Seslenemezdi muhakkak. Skntsn, kaygsn canlandrabiliyordum
kafamda.
Tanrya inanrd; ama ileri yana, sakatlklarna, hastalklarna karn
yeryzne btn gcyle tutunuyordu; lmden hayvanlarn korktuu kadar
korkuyordu. Sk sk grd bir karabasan anlatmt kz kardeime:
Kovalyorlar beni, kouyorum, kouyorum, bir duvara g elip
atyorum; bu duvardan atlayp amam gerek ama arkasnda
ne var duvarn, bilmiyorum; korkuyorum. Ona yle de
sylemiti: Beni korkutan lmn kendi deil: Sraytan
ylyorum. Yerde srnrken, sramann vakti gelip eritiine
inanmt. Kendisine sordum: Dtnde cann ok yanm
olacak herhalde... -Hayr. Hatrlamyorum. Canm yanmad
bile. Demek, kendinden gemi, diye dndm. Bir ba
dnmesi geirdiini anlyordu; birka gn nce, yeni verilmi
ilalarndan birini aldktan sonra, dizlerinin ba zlr gibi
olduunu anlatt arkasndan; sedirine dar atmt kendini.
Evinden, birok baka eyayla birlikte gen teyze kzmz
Marthe Cordonnier'ye getirttii ielere kukuyla baktm. Bu
ilalara devam etmeye yetliydi: Uygun olur muydu yle
yapmas?
Akam zeri Profesr B. onu grmeye geldi, arkasndan
geenee ktm: yiletikten sonra annemin eskisinden farksz
yryebileceini syledi: Gndelik yaayn yeniden srdrebilecek.
Annemin bir baygnlk geirdiini dnmyor muydu? Hi de yle
dnmyordu.
Barsak rahatszlklar ektiini sylediim zaman arm grnd.
Boucicaut, bir uyluk boynu kr bildirmiti, o da bununla yetinmiti.
imdi annemi bir dahiliyeciye baktracakt.
Tpk eskisi gibi yryebileceksin, dedim anneme. Yaayn eskisi
gibi
srdrebileceksin. Ha, dedi, o eve ayam basmam ben bir daha. Grmek
istemiyorum artk orasn. Hi. ki dnya bir araya gelse de!
Oysa bu eviyle yle gururlanmt ki! Yalanan babamn
merak illetine urayp huysuzluunun grltl klaryla
doldurduu Rennes caddesindeki evden soumutu. Babamn
lmnden sonra -ok gemeden de bykannem lmt- anlarn geride
brakp uzaklamak istemiti. Yllarca nce arkadalarndan biri bir
atelyeye tanm, bu a yeniliine uyu karsnda annemin gzleri
kamamt. 1942'de, bilinen sebeplerden tr, ev bulmak kolayd; annem
de dn gerekletirebildi: Blomet sokanda, ak kmal, geni tek
odal bir ev tuttu. Karartlm armut tahtasndan yapl yaz
masasn, 2. Henri slubu yemek odas takmn, kocasyla
yllarca yatm olduu karyollay, kuyruklu piyanoyu satt;
br eyalarla, eskimi krmz deme kadifesinin bir parasn

saklad. Duvarlara kz kardeimin tablolarn ast. Odasna


bir sedir yerletirdi. O zamanlar evin iindeki merdivenden
keyifle inip kyordu. Dorusu, ben buray pek i ac bulmuyordum:
kinci katta olduu iin, byk camlklarna karn
az k giriyordu bu daireye. Merdivenin st bandaki gzler
-oda, mutfak, banyo- hep lo kalyordu. Merdivenin her basamann
kendisini
inletmeye balad zamandan bu yana annem hep buralarda oturuyordu.
Yirmi yl iinde duvarlar, eyalar, hal, her ey kirlenmi,
ypranmt.
1960 ylnda evin sahibi deitii, evden karlma tehlikesiyle kar
karya kaldn sand srada annem bir dinlenmeevine ekilmeyi
dnmt. Kendine uygun grnen bir ey bulamamt;
hem evine pek balyd. Kendisini evden karmaya haklar
olmadn renince Blomet sokanda kalmt. Ama imdi,
arkadalar, ben, i ac bir dinlenmeevi arayacak, iyileir
iyilemez oraya yerletirecektik onu: Blomet sokana hi
dnmeyeceksin artk, sz veriyorum, dedim kendisine.
Pazar gn, gzleri hala yar kapal, bellei uyuuktu; szler
azndan adal damlalar halinde dklyordu. Byk i acsn
yeniden betimledi bana. Onu avutan bir ey vard gene de:
Ar bir deer bitii bu klinie getirilmi olmas. Boucicaut'da
kalsaydm beni dn ameliyat ederlerdi! Buras Pa ris'in en iyi
kliniiymi, yle diyorlar. Annem, bir eyi beenmenin tadna,
ayn anda baka bir eyi knamakla varrd ancak; bu yzden,
komu bir kuruluu antrarak unu ekliyordu: G. kliniinden
ok daha iyiymi buras. ittiime gre G. klinii hi mi hi
iyi deilmi!
Ne zamandr bu kadar iyi uyumamtm, dedi pazartesi
gn. Yz normallemiti, sesi ak seik kyordu, gzleri
gryordu. Anlar dzene girmiti. Bayan Doktor Lacroix'ya
iek gndermek gerekir. Bu ii stme aldm. Ya polisler?
Onlara da bir ey vermemiz gerekmez mi? Tedirgin ettim onlar.
Onu caydrncaya dek uramam gerekti. Yastklarna dayand,
gzlerimin iine bakt, kararl bir sesle, -Ne var, biliyor musun?
dedi, ayaklarm uzattm, yorgann boyunu dnmedim; ok yordum kendimi,
iim bitmi artk. Yalandm kabul etmeye yanamadm bir trl. Ama
insan her eyi olduu gibi grmesini bilmeli; birka gne dek
yetmi sekiz yam dolduracam, az ey deil bu. Yaaym ona gre
dzenlemeliyim. Yapra evireceim artk.
Anneme, hayranlk duyarak baktm. Uzun zaman, kendini
gen bellemekte ayak diremiti. Damadnn dncesizce
syledii bir sze, gnn birinde; gcenlik bir sesle yle
karlk vermiti: Biliyorum, yalym, yeterince de can m
skyor bu durum, ama yallmn bana hatrlatlmasn da
istemiyorum. Anszn, gn boyunca iinde srklendii
sislerden syrlyor, uyank, kararl, yetmi sekiz yayla yz
yze gelecek gc buluyordu kendinde. Yapra evireceim
artk.
Babamn lmnden sonra da, artc bir yrek pekliiyle
bir yaprak daha evirmiti. Bu lm karsnda pek yaman bir
ac duymutu. Ama gemiine saplanp kalmamt. Yeniden
kavutuu zgrlnden yararlanp, kendine, dileince bir

yaay kurmaya almt. Babam lrken kendisine bir kuru


para brakmamt. Annem elli drt yandayd o zaman. Snavlara
girmi, stajlar yapm. Kzlha grevlisi olarak kitaplk
uzman yardmclnda almas olanan veren bir belge
almt. ine gitmek iin bisiklete binmeyi yeniden renmiti.
Savatan sonra, evinde terzilik yapmay tasarlyordu. O sralar
kendisine yardm edebilecek bir durumdaydm. Ama isiz
gsz durmak ona uygun gelmiyordu. Artk, dileince yaamaya can
atyordu, kendine bir yn i uydurup duruyordu.
Paris dolaylarnda bir prevantoryumun kitapl, daha sonra
da mahallesindeki bir katolik derneinin kitapl ile gnll
olarak uramt. Kitaplar ellemeyi, indirip kaldrmay,
kaplamay, snflandrmay, filerini tutmay, okurlara tler
vermeyi seviyordu. Almanca, talyanca alyor, ngilizcesini
yitirmemeye bakyordu. yiliksever iliklerinde nak iliyor,
yardmsever satlarna katlyor, konferanslara gidiyordu.
Pek ok yeni arkada edinmiti; babamn hrnlnn
uzaklatrd eski ahbaplarla, akrabalarla yeniden gryordu.
Hepsini, keyifle evinde bir araya getiriyordu. En kkl
isteklerinden birini, yolculua kp gezmek isteini, sonunda,
gerekletirebilmiti. Bacaklarn katlatran ek lem kaynamasna
btn gcyle kar koyuyor, savayordu.
Kz kardeimi grmeye, Viyana'ya, Milano'ya gitti. Yazn Floransa'nn,
Roma'nn sokaklarnda ufak ufak admlarla dolayordu. Belika'nn,
Hollanda'nn mzelerini geziyordu. Son zamanlarda, neredeyse
ktrmlemi,
dnya kazan o kepe dolamaktan vazgemiti. Ama arkadalar, akrabalar
kendisini yazlk evlerine ya da taraya ardklar zaman engel
tanmyordu;
kendisini trene bindirmesini kondktrden istemekten uncack
ekinmiyordu.
En byk sevinci, araba yolculuu yapmakt. Ksa bir sre nce, yeeninin
kz Catherine, geceleyin, onu, iki beygirlik Citroen'iyle Meyrignac'a
gtrmt. 450 km.'yi aan bir yolculuktu bu. Arabadan
indiinde annem kutudan yeni km gibi tazeymi.
Annemin canllna hayrandm, yiitliine sayg duyuyordum. Niye,
konuabilecek hale gelir gelmez, kanm donduran eyler sylyordu imdi?
Boucicaut'da geirdii geceyi anarak: Bilirsin nasl olduunu halk
kadnlarnn: Szlanp dururlar dedi bana. Hastanelerdeki hemireler,
paradan baka bir ey dnmezler. yle olunca da... Grenee
uyularak, soluk alrcasna, dnlmeden, alagelindii zere
sylenen laflard bunlar; ama gene de bilinliydi szleri; bu
szlere, sknt duymadan kulak vermek olacak ey deildi.
Ac eken gvdesinin gerekliiyle, kafasnn iini doldurmu
ipsiz sapsz samalar arasndaki kartlktan tr iime bir
znt kyordu.
Devinimle saaltma uzman yataa yaklat, araf indirdi,
annemin sol bacan yakalad: Gecelii almt, kr kr
buruuk karnn, dazlam kasn umursamaz bir halle
gsteriyordu annem. arm bir halle: Artk utanmam sklmam kalmad
hi
dedi. yle, dorusun, dedim. Ama bam evirip baheyi seyre daldm.

Anmemin cinsel rgenini grmek beni allak bullak etmiti. Benim iin,
onun
gvdesinden daha az -daha ok- varolan bir gvde daha yoktu. ocukken o
gvdeyi candan sevmi, ergenliimde, tedirgin bir irenme
duymutum karsnda; herkeste byledir bu, bilinir; hem
irendirici hem kutsal olmak gibi ifte bir zellik tamasn
dzgl buluyordum: Bir tabuydu bu. Gene de, duyduum
honutsuzluun zorluluu artt beni. Annemin tasaszca
eremi, bu honutsuzluu bsbtn artryordu; mr boyunca
kendisini basks altnda tutmu olan yasaklardan, buyruklardan
vazgeiveriyordu; byle yapmasn doru buluyordum.
Yalnz, gvdeden baka bir ey olmama yolunda verdii kararla
anszn eksilen, azalan bu gvde, artk bir soyuntudan, bir
posttan baka bir ey deildi pek: Zavall, savunmasz, uz ellerin
tutup yoklad, oynatt, dirimin ancak alka bir durgunlukla
srp gider gibi olduu bir insan ats... Benim gzmde
annem hep varolmutu; gnn birinde, yaknda, yok olacan
greceim hi aklma gelmemiti. Sonu, doumu gibi, bir
masal zamanna karyordu. Kendi kendime, -lecek yaa
geldi.- dediim zaman, birok baka szler gibi, bombo szler
sylyormuum. imdi, ilk olarak, onda, ortaya kmas ertelenmi
bir ceset gryordum.
Ertesi sabah, hemirelerin istemi olduklar gecelikleri satn
almaya gittim. Ksa olmalyd bunlar nk uzunlar, kaba
etlerin altnda kryor, yatalak yaralarna yol ayordu. Minik
gecelikler mi istiyorsunuz? Baby-doll gmlekler mi? diye
soruyordu satc kzlar. Gen, en gvdeler iin yaplm,
renkleri tatl, kpk kpk, ad kadar delimen i amarlarn
yokluyordum. Gzel bir gz gnyd, gk masmaviydi:
Kurun renkli bir dnyann iinden yryordum; annemin
urad kazann, beni dnebileceimden ok daha fazla
zdn anladm birden. Nedenini de pek kestiremiyordum.
Kaza, annemi erevesinden, rolnden, kendisini iine kapatp
hapsettiim donmu imgelerden ekip koparmt. Bu yataa
dm kadnda annemi buluyor, tanyordum ama iimde
uyandrd acma ile bir eit aknlk, bana yabanc geliyordu,
tanyamyordum onlar. Sonunda, beyaz benekli, pembe,
uyluk bana dek inen gecelikleri almaya karar verdim.
Annemin genel durumunu gzetmekle grevli Doktor T. onu, ben yanndayken
grmeye geldi. ok az yemek yiyormusunuz, yle mi? -Bu yaz biraz
skntlydm. Yemek yemek iimden gelmiyordu.- Yemek piirmeye eniyor
muydunuz? -Vallahi, gzel gzel alar yapyordum ya kendime, sonradan
elimi bile srmyordum.- Ha! demek tembellik deildi sizinkisi, gzel
gzel alar yapyordunuz kendinize, yle mi?
Annem dikkatini toplad: Bir kezinde kendime peynirli bir
souffle yaptm, iki kak aldm, tamam. -Anlyorum, dedi
doktor; gnl indirir gibi glmsyordu.
Doktor J., Profesr B., Doktor T.: ki dirhem bir ekirdek,
taral, tmarl, ycelerden eiliyorlard u sa danka, biraz
yabanlam yal kadnn zerine doru; efendilerdi bunlar.
Yeni deildi, tanyordum bu kof nemlilii: Boynunu ipten
kurtarmak iin rpnan bir sann karsnda ar ceza yarglarnn
taknd nemlilikti bu. -Gzel gzel alar yapyordunuz kendinize, yle

mi? Annem, gven duyarak, iyi niyetle kendi kendini yoklarken,


glmsemeye
kalkmann yeri yoktu: Saln kurtarmak istiyordu annem. H em B., ne
hakla: Gndelik yaayn yeniden srdrebilecek, demiti bana?
llerini
reddediyordum onun. Annemin azndan bu sekinler katna yarar szler
kt zaman fkeden tym tsm dikeliyordu ama bu yataa mhlanm,
felci,
lm yanna yaklatrmamak iin didinen, rpnan hasta kadnla
dayanma halindeydim.
Buna karlk, hemirelere yaknlk duyuyordum; hastalar
iin alaltc, kendileri iin irendirici angaryalarn yaratt
teklifsizlikle hastalarna bal olan hemirelerin anneme
gsterdikleri ilgi, arkadala benziyordu hi deilse. Gen,
gzel, iinde yetkili devinimle saaltma uzman Bayan Laurent
annemi yreklendirmeyi, ona gven vermeyi, onu yattrmay
biliyor, bunlar hibir zaman stnlk taslamadan yapyordu.
Doktor T., -Yarn midenizin filmi ekilecek, diye bitirdi
szn. Annem telaland: O tatszn tatsz, berbat ilac
yutturacaksnz bana o halde. -Canm, o kadar da berbat deil!- Hah! Hem
de nasl berbat! Benimle yalnz kalnca szland:
Bilemezsin ne berbat bir ey olduunu! yle pis bir tad var
ki! -imdisin ne berbat bir ey olduunu! yle bir pis tad var
ki! - imdiden dmne bari. Ama baka bir ey dnmek
elinden gelmiyordu. Klinie yatal beri balca tasas, yiyecekti.
ocuka kaygs gene de artt beni. Nice keyifsizlie, acya
gk demeden katlanmt. Tatsz bir ila karsnda duyduu
korku daha derindeki bir kaygy m gizliyordu? O anda bunun
zerinde durmadm.
Ertesi gn, mide ile cierlerin filminin ekilmesinde herhangi bir
glkle karlalmad sylendi bana; bir aksaklk
falan da yoktu. Yz dinginlemi, srtnda beyaz benekli
pembe gecelikle Olga'nn verdii hrka, sa koca bir rg
halinde toplanm annem, artk hastaya benzemiyordu. Sol
kolunu yeniden kullanabiliyordu. Yardm gereksinmeden
gazeteyi, kitabn aabiliyor, telefon almacn kaldrabiliyordu.
aramba. Perembe. Cuma. Cumartesi. Bulmaca zyor,
Voltaire'in Aklar zerine bir kitapla Jean de Lery'nin Birezilya
gezisini anlatt gnlk yazlar okuyor, Figaro'yu, France Soir'
kartryordu. Her sabah onu grmeye gidiyordum; bir
iki saat kalyordum ancak; yannda daha ok kalmam dilemiyordu;
odas ziyaretiyle dolup tayordu; ziyareti okluundan yaknd bile
oluyordu: Bugn beni arayanlar pek oktu. Oda iekle doluydu:
Tavankulaklar, aalyalar, gller, manisalaleleri; baucundaki masann
zerinde yemi ezmeleri, ukulata, akide ekeri kutular ylyordu.
Soruyordum kendisine: Sklmyorsun ya? -Daha neler! Hi sklmyorum!
Kendisine hizmet edilen, baklan, sslenen bir insan haline
gelmenin tadn duymaya, renmeye balyordu. Eskiden,
bir ayakaa basarak banyo teknesinin kenarndan bacan
armak etin bir abay, orabn giymek arl bir cimnastii
gerektiriyordu. imdi, sabah akam bir hemire gvdesini
kolonya ile ovuyor, talkla pudralyordu. Yemeklerini bir tepside
getiriyorlard: Beni sinirlendiren bir hemire var, diyordu
bana; Ne zaman ayrlmay dnyorsunuz, diye sorup duruyor.

Ben buradan kmak istemiyorum ki! Yaknda bir koltukta


oturabilecei, daha sonra da bir nekahetevine gtrlecei
kendisine sylendii zaman keyfi kayordu: Oramdan buramdan
ekitirecekler, itip kakacaklar. Ama zaman zaman,
geleceine de ilgi gsteriyordu.
Arkadalarndan biri, Paris'ten bir saat uzaktaki dinlenmeevlerinden
sz etmiti ona: Kimseler
beni grmeye gelmeyecek, yapayalnz kalacam! demiti,
mutsuz bir sesle. nandrmaya almtm kendisini; uzaa,
yalnzlk ekecei bir yere gitmek zorunda kalmayacakt;
derlediim adresler listesini gstermitim ona. Neuilly'deki
bir pansiyonun bahesinde oturup gnete kitap okuduunu,
rg rdn seve seve getiriyordu gznn nne. Biraz
yerinerek, ama sesine biraz da muziplik katarak: Mahallel i
beni gremeyince zm zm zlecek artk, diyordu bana.
Dernekteki hanmlar beni ok zleyecek. Bir kezinde; Bakalarnn
derdine koarak ok mr geirdim, demiti; Artk yalnz kendini
dnerek
yaayan o bencil yal hanmlardan biri olacam. Kendisini tasalandran
bir
ey vard: Kendi kendime ykanp taranamayacak, giyinemeyeceim.
Avutuyordum
onu, bir bakc; bir hemire, bu ii zerine alacakt.
imdilik Paris'in en iyi kliniinin, G. kliniinden de ok daha
iyi bir kliniin yataklarndan birinde, zevk iinde yatyordu
sere serpe. Yakndan izliyorlard durumu. ekilen rntgen
filmlerinden baka birok kez kan da alnmt. Her ey yolundayd,
dzglyd. Akamlar biraz atei kyordu; nedenini bilmek isterdim ya
ben, hemireler buna hi nem vermiyor gibi grnyorlard.
Dn ok gelen oldu, baya yoruldum dedi pazar gn.
Can fena skknd. Her zamanki hemireleri izinliydi; acemilerden bir
sidik dolu rdei devirmiti; yatak srlsklam olmutu, yastk bile. Sk
sk gzlerini yumuyordu, anlar birbirine karyordu, Doktor T., Doktor
D.'nin ulatrd filmleri iyi okuyamyordu; ertesi gn yeniden
barsaklarn
filmi ekilecekti: Baryum oksitli tenkye yapacaklar bana; insann
can ok yanyor! dedi; Gene sarsacaklar beni, bir yerden bir
yere itip kakacaklar; ne olur beni kendi halime braksalar!
Nemli, biraz da souk elini skyordum. imdiden dnp
keyfini karma. Kayglara kaplma. Kayglanmak dokunuyor
sana. Yava yava tasas dald; ama bir gn ncesine gre
daha halsiz grnyordu. Birka arkada telefon etti, telefona
ben ktm. yi vallahi! dedim. Ard kesilmiyor. ngiltere
Kraliesini bile bundan ok martmazlard herhalde; iekler,
mektuplar, kutu kutu ekerler, telefonlar! Seni dnen amma
da ok insan varm! Yorgun eli elimdeydi; gzlerini amad
ama zgn aznda bir glmseme ldad: en kadnm da
onun iin seviyorlar beni.
Pazartesi gn ok ziyaretisi gelecekti, benim de iim vard.
Ancak sal sabah gidebildim yanna. Kapy itmemle yerimde
donup kalmam bir oldu. O kadar zayf olan annem daha da
zayflam, kuruyup bzlm gibiydi: atlak atlak olmu,
kurumu, pembemsi bir sarmak dal gibi... Biraz dalgn bir
sesle mrldand: -Beni susuz braktlar, kuruttular. Rntgen

filminin ekilmesi iin akama dek beklemiti, yirmi saat


boyunca da bir ey imesine izin vermemilerdi. Baryum oksitli
tenkye cann actmamt ama susuzlukla kayg bitirmiti
onu. Yz erimiti, mutsuzluktan kaslm kalmt. Ne
gsteriyordu filmler? Hemireler rkm bir halle: Onlar
okumasn bilmeyiz biz, diye karlk verdiler bana. Doktor
T.'yi grmenin yolunu buldum. Bu kez de filmin gsterdikleri
pek belirli deildi; T.'ye gre cep falan yoktu ama barsak, bir
gn ncesinden beri ilemesini engelleyen, sinirsel kkenli
birtakm kasnmalarla dmlenmiti. Geri iyimserliinde
direkendi annem, bununla birlikte, sinirli, kaygl bir insand:
Tiklerinin nedeni de buydu. Ziyareti kabul edemeyecek kadar
bitkin olduu iin, gnah karan papazna, Pere P'ye telefonla
haber verip gelmemesini sylememi istedi. Benimle hemen
hemen konumad; bir kez olsun glmsemedi.
Giderken, -Yarn akama gelirim, dedim. O gece kz kardeim
Paris'e gelecek, ertesi sabah klinie gidecekti. O akam dokuzda
telefon ald. Profesr B.'ydi telefon eden. Anneniz hanmefendinin
yanna bir gececi vermemi kabul eder misiniz?
Durumu iyi deil. Ancak yarn akama gelmeyi dnyormusunuz, sabahtan
gelmeniz daha iyi olacak sanrm: Sonunda, ince barsa bir urun
tkamakta
olduunu syledi: Annem kanserdi.
Kanser. Aklma gelmi olmalyd imdiye dek. Gzden
kaacak gibi bile deildi: Gzlerin evresindeki o morartlar,
o zayflk... Ama hekimi yle bir ey dnmeye hi yanamamt. Hem
iyi bilinen bir eydir: Analar babalar oullarnn
delirdiini, ocuklar annelerinin kanser olduunu en son kabul
eden kimselerdir. Annem btn mr boyunca kanserden
korkmu olduundan byle bir eye inanmak bizim iin
bsbtn gleiyordu. Krk yandayken gsn bir yere
arpsa, lgna dnyor, -Gs kanseri olacam, diyordu.
Geen k, arkadalarmdan biri, mide kanseri ameliyat geirmiti:
Bak grrsn, benim de bama gelecek, demiti
annem. Omuz silkmitim; kanserle, demirhindi reeli y enerek
otanan bir barsak tembellii arasnda nemli bir ayrm vardr.
Annemin saplantsnn bir gn gelip doru kabilecei aklmzn
kesinden gemiyordu. Bununla birlikte Francine
Diato'nun -sonralar syledi bunu bize- aklna ilk gelen ey
kanser olmu: Yznn halinden bildim. Hem, diye eklemiti,
o koku vard. Her ey aydnlanyordu. Annemin Alsace'de
geirdii nbet, urundan ileri geliyordu. Baygnl, yere
dmesi hep kanserdendi. Yatakta geirdii bu iki hafta, uzun
sredir kendisini bekleyen tehlikenin, barsak tkanmasnn,
bir an nce gelip atmasna yol amt.
Anneme birok kez telefon etmi olan Poupette, onun salk
durumunu ok iyi sanyordu. Annemle benden daha ili dl
olduu gibi ona benden daha ok balyd. Klinie gelip anszn
lmcl bir hasta yzyle karlamasna meydan veremezdim.
Trenin var saatinden az sonra Diato'larn evinde telefonla
aradm onu. Yatp uyumutu bile: Ne ac uyan!
O 6 Kasm aramba gn, tat, havagaz, elektrik grevi
vard. Bost'tan gelip arabasyla beni almasn istemitim. O
gelmeden, profesr B. bana gene telefon etti: Annem btn

gece kusmutu; o gnn akamna kamayacakt herhalde.


Yollardaki tkanklk korktuum kadar kmad. Saat ona
doru Poupette'le, 114 sayl odann kaps nnde bulutuk.
Profesr B.'nin dediklerini yineledim. Poupette de, sabahtan
beri, canlandrma uzman Doktor N.'nin annemle uramakta
olduunu haber verdi; midesini temizlemek iin, burnundan
bir sonda salacakt imdi. Poupette, alaya alaya, -Madem
umut yok, niye ikence ediyorlar sanki? Braksnlar bari, rahat
rahat lsn, dedi bana. Salonda bekleyen Bost'un yanna
yolladm onu; Bost, gtrp bir kahve iirdi kza. Doktor
N. nmden geti, odaya girecekti, yolunu kestim. Beyaz
gmlekli, banda beyaz bir takke, gen, kapank yzl bir
adamd: Niye sonda salacaksnz? Madem artk umut yok niye
ikence edelim anneme? Bakyla beni ezercesine, -Ne yapmam
gerekiyorsa onu yapyorum, dedi. Kapy itti. Biraz sonra bir
hemire ieri girmemi syledi.
Yatak, odann ortasnda, baucu duvara dayalyd; eski yerine
getirilmiti. Solda, annemin koluna takl bir serum iesi vard.
Annemin burnundan saydam bir plastik boru kyor, karmak
birtakm aygtlardan geerek bir kavanoza ulayordu. Annemin
burun delikleri skk, yz daha da krkt; gnl ykklnn
uysall vard bu yzde. Bir mrldanma iinde, sondann
kendisini pek tedirgin etmediini, ancak geceleyin ok ac
ekmi olduunu syledi. Susamt ama bir ey imemeliydi;
hemire bir bardak suyun iinde duran bir pipeti azna
yaklatryordu; annem, suyu yutmadan, dudaklarn slatyordu;
ince tylerin glgeledii (ocukluumda, annemin
honutsuzluk duyduu, yahut, can bir eye skld zamanlarda
grdm zere kabarm) bu dudan, hem obur hem kendini tutan u emme
hareketi bylyor gibiydi beni.
Sarms birtakm eylerle dolu kavanozu gstererek Doktor
N., atc bir sesle: -Bunlar midesinde mi brakalm istiyordunuz? dedi.
Karlk vermedim. Geenekte bana dnd: Gn doarken, ancak drt saatlik
bir mr kalmt. Dirilttim onu. Kendisine, Ne iin? diye sormak
cesaretini
bulamadm.
Uzmanlarn danm. Bir hekimle Doktor P. adl bir cerrahn,
imi karn elleriyle yokladklar srada, kz kardeim yanmda
duruyor. Annem, parmaklarnn altnda inliyor, baryor.
Morfin inesi. Annem hala inildiyor. Rica ediyoruz: Bir ine
daha yapn! tiraz ediyorlar; morfinin fazlas barsa
ktrmletirebilirmi.
Ne umuyorlar o halde? Grev yznden elektrikler kesik; aldklar kann
birazn, elektrik retme aygt bulunan Amerikan hastanesine
yolluyorlar.
Ameliyata girimeyi mi dnyorlar? Odadan karken cerrah: Olacak
ey deil, diyor bana hasta pek ark. Uzaklayor, sylediini
iitmi olan Bayan Gontrand adnda yal bir hemire, atlyor
bana doru: Ameliyat ettirmeyin sakn! Sonra elini azna
rtyor: Doktor N. size byle bir ey sylediimi iitecek olsa!..
Kendi annemmi gibi syledim size bunu! Soruyorum kendisine: Ameliyat
yaplsa ne olur ki? Ama kadn sustu artk, soruma karlk vermiyor.
Annem uyuyakalmt; Poupette'e telefon numaralar brakarak hastaneden

ayrldm. Bee doru Sartre'n evine telefon ettiinde sesinde umut


vard:
Cerrah ameliyat denemek istiyor. Kan zmlemeleri pek
yreklendiriciymi;
annem gcn biraz toplam durumda, kalbi dayanabilecekmi.
Hem hastaln kanser olduu yzde yz kesin deil: Belki
de dpedz bir peritonit. yle bir eyse, bir umut var demek.
Kabul ediyor musun? -(Ameliyat ettirmeyin sakn.) Kabul.
Kata olacak? -kide burada ol. Anneme ameliyat olaca
sylenmeyecek, bir daha film alnyor denecek.
-Ameliyat ettirmeyin sakn.- Bir uzmann kararna, kz kardeimin
umutlarna
kar karlacak pek dayanksz bir kant bu. Annem ameliyat masasndan
bir daha kalkmaz myd?
zmlerin en kts bu deildi. Hem bir cerrahn bu tehlikeyi
gze alacan dnmyordum. Annem yakay kurtaracakt.
Ameliyat hastaln evrimini hzlandracak myd? Bayan
Gontrand'n sylemek istedii buydu herhalde. Ancak barsak
tkanmasnn o gnk durumuyla annem gn daha yaayamazd; can
ekimesinin de dayanlmaz aclar iinde olmasndan fena halde
korkuyordum.
Bir saat sonra Poupette telefonda hngr hngr alyordu:
Hemen gel. Amlar; kocaman bir ur bulmular, kanser uru...
Sartre benimle birlikte aa indi, taksiyle klinie dek gtrd
beni. Korkudan boazm dm dmd. Bir erkek hastabakc, giri
salonuyla
ameliyat odasnn arasnda, kz kardeimin bekleme kte olduu aral
gsterdi. Poupette o kadar kt durumdayd ki kendisi iin yattrc
bir
ila istedim. Anlattna gre hekimler, her gnk halleriyle, film
ekilmeden nce yattrc bir ine yaplacan sylemiler
anneme; Doktar N. bayltmt onu; btn bu bayltma sresince Poupette
annemin elini elinde tutmutu; annesinin gvdesi olan bu yal, ykk
gvdeyi rlplak grmenin kendisine ne byk bir ac vermi olacan
tasarlayabiliyordum. Gzler arkaya doru kaym, az alm.... Bu yz
de hi unutamayacakt artk. Annemi ameliyat odasna gtrmler, bir
sre
sonra Doktor N. dar km: Karnn iinde iki litre irin varm,
karnzar patlakm, kocaman bir ur bulmular, kanserin en kt
eidinden...
Cerrah, karlabilecek her eyi karmaktaym. Biz beklerken, kz
Chantal'la birlikte teyze kzm Jeanne girdi ieri; Limoges'dan
geliyordu;
annemi rahat rahat hasta yatanda yatar bulacan sanyormu; Chantal
bir
bulmaca kitab getirmiti ona. Anneme, uyanp kendine geldiinde ne
diyeceimizi konutuk aramzda.
Kolayd: Film bir peritonit gstermiti, hemen ameliyata gidilmesi
kararlatrlmt.
N., annemin odasna karldn haber verdi. Byk bir
sevin iindeydi: Bu sabah yar cansz yatan annem uzun, ar
bir ameliyata pek gzel dayanmt. En yeni anestezi yntemleri
yrein, akcierlerin, btn rgenliin dzgl ilemeye
devam etmesini salamt. phesiz, gsterili bir teknik baar
elde etmiti; sonularn sorumunu ise, phesiz, zerine almy ordu.

Kz kardeim, cerraha: -Annemi ameliyat edin, demiti; ama kanser


karsa,
ac ekmesine meydan brakmayacanza sz verin bana. Cerrah sz
vermiti.
Bu sznn deeri neydi?
Annem, srtst, yastksz, yz mum gibi, burnu incelmi,
az ak, uyuyordu. Kz kardeimle bir hemire banda
bekleyeceklerdi. Evime dndm, Sartre'la oturup konutuk,
Bartok dinledik. Anszn, gecenin onbirinde, handiyse rndan kp
sinir
nbeti halini alan bir alama nbeti...
Donakaldm. Babam ld zaman gzmden bir damla
ya gelmemiti. Kz kardeime: -Annem iin ylesi de bir,
bylesi de demitim. O geeeye dek btn zntlerimi anlamtm: Gcm
atklar zaman bile bu zntlerde kendimi bulabiliyordum. Bu kez, byk
acm denet altnda tutamyordum: imde benden baka biri alyordu. O
sabah grdm haliyle, zerinde okuyabildiklerimle, annemin, azndan
sz
atm Sartre'a: Geri evrilen bir oburluk, handiyse klece denecek bir
alak gnlllk, umut, gnl darl, kendini aka gs termek istemeyen
bir yalnzlk -lmn yanlzl, yaaynn yalnzl-, bunlar vard o
azda... Benim azmda beni dinlemiyormu artk; yle dedi Sartre;
yzmn
zerine annemin azn yerletirmi, istemeden, farkna
varmadan, btn kprdanlarn benzetliyormuum. Annemin
btn kiilii, btn mr azmda biimleniyor, ona duyduum acma
iimi parampara ediyordu.
:::::::::::::
Annemin mutlu bir ocukluk geirmi olduunu sanmyorum.
Zaman zaman aklna gelen bir tek ho ansn bilirim: Lorraine'nin
kylerinden birinde ninesinin bahesi; aacn dalndan yenen, scack,
cins
cins erikler. Verdun'de geirdii ocukluu zerine bana hibir ey
anlatmamtr. Bir fotorafta, sekiz yalarnda, papatya klnda
grmmdr onu: Gzel giysiymi. Evet, diye karlk vermiti, ama
yeil oraplarmn boyas akmt, renk derime gemiti; ancak gn
sonra
boyay temizleyebildik. Sesi somurtkand: Aclkla dolu koca
bir gemii anlyordu. Ka kez, annesinin sertliinden, soukluundan
yakndyd bana! Ninem, elli yanda, souk, hatta kibirli duran, az
glen,
ok dedikodu eden, anneme ancak pek allagelmi eidinden bir sevgi
gsteren bir kadnd; kocasna banazcasna bal olduu iin ocuklar;
yaaynda ancak ikincil bir yer tutabilmilerdi. Dedemden sz aarken
annem sk sk, hnla, yle demiti bana: -Gnlnde bir tek
insan vard onun: Varsa yoksa Lili teyzen... Kendisinden be
ya kk sarn, pembe pembe bir kz olan Lili, ablasndan
zorlu, silinmek bilmeyen bir kskanlk uyandrmt. Ergenlie
yaklatm yllara dek annem en yksek anlk nitelikleriyle
tinsel nitelikleri yaktrrd bana: Kendine bir zdelik buluyordu
bende; kz kardeimi aalyor, kryordu: Kk kardeti o, sarnd,
pembe pembeydi, farkna varmadan annem cn ondan alyordu.
Kular Okulu'ndan, kendisine gsterdii ilgi, verdii deerle

z sevgisini avunduran barahibeden, gururla sz aard.


Snfnn bir fotorafn gstermiti: ki rahibe arasnda, geni
bir bahede oturan alt kz. Drd yatl renci, karalar giymi;
ikisi gndzl, ak giysili: Annemle bir arkada. Hepsinde
boyunlarn bile rten giysiler, uzun eteklikler, arbal topuzlar.
Gzlerinde hibir ey okunmuyor. Annem, drt yan
en sert ilkelerle balanm bir halde atlmt hayata: Tarann
gerekli, uygun grd davranlar, rahibe okulu rencilerinin
ahlak anlay...
Yirmi yandayken, yeniden, duygusal ynden bir baarszlkla
karlam: Tutkun olduu amcas olu baka bir amca
kzm ye tutmu: Germaine teyzemi. Bu umut krklklarndan kendisinde,
btn mr boyunca, bir alnganlk, bir hn temeli kald.
Babamn yannda alm. Kocasn seviyordu, ona hayrand;
on yl boyunca babam da onun bedence isteklerini btnyle
karlam olsa gerek. Kadnlara baylyormu babam, bandan
pek ok serven gemi; byk zevk duyarak okuduu Marcel
Prevost gibi, insann, gen karsna, sevgililerine ne kadar ateli
davranyorsa, o kadar ateli davranmas gerektiini dnrm.
st dudan glgeleyen o ince tyleriyle annemin
yz, scak bir nefis dknln aa vuruyordu. Anlatklar
hemen belli oluyordu: Babam annemin kollarn okar,
onu pehpehler, sevecenlik dolu basma kalp laflar ederdi ona.
Gzmn nne geliyor; bir sabah -alt yedi yalarndaym- geenein
krmz hals zerinde yalnayak, srtnda uzun patiska geceliiyle
annem... Burup brakt sa ensesine dklyordu; kapsndan ktnda
bu
odaya gizemsel bir bala bal diye dndm glmsemesini n lday,
artmt beni; bu parl parl grntde, annem dediim o
saygdeer byk insan, zar zor tanyordum.
Ama hibir ey, hibir zaman, ocukluumuzu silemez,
unutturamaz. Annemin mutlululuu da, glgesiz srp gitmedi. Daha balay
yolculuklarnda babamn bencillii patlak vermi; annem talya gllerini
grmek dilermi, oysa yar mevsimi almak zere olduu iin Nice'de
kalmlar. Bu umut krkln sk sk hn duymadan, ama bir parack
yerinerek anlard. Yolculuktan holanrd. Gezgin olmak isterdim, derdi.
Genliinin en gzel anlar, Vosges'larla Luxembourg ilerinde
dedemin dzenledii yaya ya da bisikletli gezintilerdi. Pek
ok dnden vazgemek zorunda kalm annem: Babamn
istekleri hep kendi isteklerinden nce geli yormu. Kendi
arkadalaryla da, babam kocalarn can skc bulduu iin,
grmez olmu.
Babam yalnz salonlardan, tiyatrolardan
holanrd. Annem seve seve giderdi arkasndan yle yerlere;
topluluklarda bulunmay severdi. Ama gzellii onu kt
yreklilie kar korumuyordu; taralyd, pek akgz deildi;
adamakll Parisli olan bu ortamda, annemin beceriksizliine
glmseyenler km. Bu insanlar arasnda karlat birtakm
kadnlarn, babamla ilikileri olmutu: Fsltlar, dalavereleri
getirebiliyorum gzmn nne. Babam, parltl, gzel bir kadn olan,
arada srada kocasyla bize gelen son sevgilisinin fotorafn yaz
masasnda saklyordu. Otuz yl sonra bir gn, glerek, anneme -Resmi
ortadan kaldrdn, demiti. Annem bunu yadsd ama onu kandramad.
Muhakkak

olan, annemin daha balaynda, gerek sevgisinde gerek gururunda ac


ektiidir: Zorlu, her yanyla tutarl bir kiilii
olduu iin ald yaralar g onuyordu.
Sonra dedem iflas etmi. Annem bu durumun o kadar onur
krc olduunu sanm ki; Verdun'deki btn arkadalaryla
aray am, grmez olmu. Babama verilecek olan drahoma
verilmemi. Bundan tr babamn kendisine kzgn olmamasn,
annem, yce gnlllk saym, mr boyunca kocasnn karsnda kendini
sulu grm.
Ne olursa olsun: Baarl bir evlilik, kendisine candan bal
iki kz, az ok hali vakti yerinde olmak, sava sonuna dek
annemin halinden yankmasna meydan brakmad. Sevecen,
en bir insand, glmseyii iime kvan salyordu.
Babamn durumu deiip yar yoksul bir hale dtmzde
annem evi yardmcsz ekip evirmeye karar verdi. Ne yazk
ki ev ileri kendisini bunaltyordu, kendini bu ilere vermekle
kiiliine yakmayan bir ey yapt dncesine kaplyordu.
Babam iin, bizler iin, kendini uncack dnmeksizin, her
trl eyi yapabilirdi. Ama hi kimse, iinde bir aclk duymadan,
-Kendimi feda ediyorum, diyemez. Annemin eliikliklerinden biri, bir
yandan z esirgemezliinin byklne inanrken, bir yandan da,
kendisini
zen, skan eylerden tiksinmemesini olanaksz klacak lde zorlayc
eilimleri, irentileri, istekleri olmasyd. Kendi kendine
uygulad basklarla yoksunluklara kar, durmadan ba
kaldryordu.
Yirmi yl sonra aklnn yatt zm yolunu bandan beri
kabul etmesine nyarglarn engel olmu olmas, zlnecek
ey, dorusu. Bu, zm yolu, darda almakt. Direken,
iine ok zen gsteren; bellii kuvvetli bir insand; bir kitaplkta
grev alr, katibe olurdu: Kendi gznde deeri
ykselir, kendini klm duymazd. zel ilikileri olacakt
o zaman. Gelenein kendisine doalm gibi kabul ettirdii
ama yaradlna hi de uymayan bir bamllktan kam
olacakt bylece. O zaman, katlanmak zorunda kald yoksunlua
daha bir gle dayanrd herhalde.
Babam knamyorum. Erkekte alkanln istei ldrd
iyi bilinen bir eydir. Annem ilk tazeliini yitirmiti, babam
da ateliliini. Bu ateini uyandrmak iin Versailles kahvesinin
meslekten kadnlarna ya da Sphinx'in sermayelerine bavuruyordu.
Onbe ile yirmi yalarm arasnda ka kez, sabahn
sekizinde, iki kokarak eve dndn, skntl bir halle bri
ya da poker hikayeleri anlattn grdm! Annem alayp
szlanmakszn karlard onu; tedirgin edici gereklerden
kamaya o kadar alkt ki, kimbilir, babamn anlattklarna
inanyordu belki de.
Ancak, babamn ilgisizlik gstermesini,
souk davranmasn ho karlamazd. Burjuva evliliin doaya
aykr bir kurum olduuna kanmam iin, annemin durmuna
bakmam, onu grmem, yetebilirdi. Parmana geirdii nian
halkas kendisine zevki tatma hakkn vermiti; nefsi ok ey
istemeyi renmiti; otuz be yanda, olgunluk anda, bu

isteklerini doyurmasna artk meydan verilmiyordu. Sevdii,


ama kendisiyle artk hemen hemen hi sevimeyen erkein
yannda uyumaya devam ediyordu: Umuyor, bekliyor, yanp
tkeniyordu, ama hepsi bo yereydi bunlarn. Tam bir perhiz,
bu eit bir yaknlktan herhalde daha az zedelerdi gururunu.
Huyunun deiip bozulmasna amyorum: Tokatlar, barp
armalar, ekime sahneleri (hem yalnz kendi aramzda
deil, konuklarn yannda bile) sk sk grlr oldu. Babam
Franoise'in huyu berbat m berbat, diyordu. Annem -Kolayca
fkelendiini kabul ediyordu. Ama bir takm insanlarn
Franoise yle ktmser ki!, ya da, Franoise'in sinirleri fena
halde bozulmu, dediklerini iittii zaman ok krlyor, ok
zlyordu.
Genti daha, sslenip pslenmeyi pek seviyordu. Yanmda
ablamm gibi durduu sylendii zaman yz yordu.
Babamn, viyolonsel alan, piyonada annemin elik ettii amca
oullarndan biri, ona pek saygl bir biimde ilgi gsteriyordu:
Bu adam evlendii zaman annem karsndan tiksindi. Gerek
cinsel, gerek toplum iindeki yaay bozulduu zaman, zenli
giyinme'nin zorunlu olduu pek nemli haller dnda annem
stne bana zenmez oldu: Bir tatil dnmz anlarm;
bizi istasyonda bekliyordu, banda gzel bir kadife apka,
bir tl pee vard, yzne biraz pudra srmt. Kz kardeim,
hayranlkla: Anneciim, k hanmlara benzemisin! diye
haykrmt. Annem artk zariflie zenmedii iin herhangi
bir art dnceye kaplmadan glmt.
Rahibe okulunda bedeni aasamas retilmiti kendisine; bu
aasamay,
gerek kzlar gerek kendi iin, sala nem vermemeye dek vardryordu.
Bununla birlikte -elimelerinden biri de buydu- hoa gitme hevesinden
vazgememiti hala; pohpohlanmak gnln okuyordu; bu pohpohlara cilveli
bir halle karlk veriyordu. Babamn arkadalarndan biri (kendi
hesabna
yaymlatt) bir kitab, iine -Yaayna hayran olduum
Franoise de Beauvoir'a- diye yazarak armaan ettii zaman
kurum kurum kurumlanmt. Bir garip vgyd bu: Kendisini
hayran kazanmaktan yoksun klan bir silik davranla, hayran
olunacak bir kadn haline geliyordu.
Beden hazlarndan kesilmi, kendini sivriltmenin honutluuna eremeyen,
cann skan, kendisini utandran angaryalarn klesi olmu bu gururlu,
dik
kafal kadnn, olacaa boyun eecek bir yaradl yoktu. fke nbetleri
arasnda durmadan ark syler, akalar yapar, gevezelik eder, gnlnn
mrldanlarn grltye board. Babamn lmnden sonra
Germaine teyzem, sz arasnda: -Kusursuz bir koca deildi,
diyecek olduydu da annem onu fena terslemi: -Bana her zaman
byk bir mutluluk vermesini bildi o, demiti. Kendi kendine,
bunun byle olduunu hep sylemi, yle olduuna kendini
inandrmtr muhakkak. Gene de, bu ireti iyimserlik, susuzluunu
gidermeye yetmiyordu. Karsna kan tek kurtulu
yoluna atmt kendini: Ykmn tad gen dirimlerle
beslenme yoluna... Hi deilse ben, hibir zaman bencil olmadm;
bakalar iin yaadm, dediydi bana sonralar. Evet
bakalar iin, ama ayn zamanda bakalarndan d a beslenerek...

Her eyi yalnz kendine isteyen, herkese egemen olmak dileyen


bir kadnd; elinden gelse, bizleri, tmmzle, avucunun iinde
tutmak isterdi. Ama dertlerine bulduu bu em kendisine gerekli
hale geldii sralarda biz de erkinlii, ya lnz bana kalabilmeyi
diler olmutuk. Birtakm atmalar iin iin iledi, patlak verdi;
annemin dengesini yeniden bulmasna yardm etmedi bunlar.
Bununla birlikte en glmz oydu; onun dedii oluyordu.
Evde, btn kaplarn ak braklmas gerekti; gzlerinin
nnde almalydm, stelik, oturduu odada. Geceleri, kz
kardeimle birlikte, yataklarmzda kar karya gevezelik
ettiimiz zaman, iini merak kemirerek kulan duvara yaptrr,
seslenirdi bize: -Susun artk! Yzme renmemizi hi
istemedi, babamn bizlere bisiklet almasna engel oldu: Paylamayaca
bu zevkler, bize, ondan kap kurtulma olanan
verecekti. Btn elencelerimize karmak istemesi, kendinin
pek az elencesi olmasndan ileri gelmiyordu yalnz: Kkleri
herhalde kendi ocukluunda bulunan birtakm sebeplerden
tr, bir topluluun dna karldn duymaya katlanamyordu.
stenmediini bildii zamanlar bile, kendini zorla
kabul ettirmekten ekinmezdi. La Grilere'de, bir gece, amca
ouklarmzn arkadalar birtakm olanlar kzlar, mutfakta
toplanmtk: Fener nda az nce tuttuumuz yengeleri
piiriyorduk. Annem anszn ortaya kt; tek ergin kiiydi
aramzda: -Sizinle birlikte yemek yemee hakkm vardr elbette.
Cokunluumuz snm gitmiti, dondurmutu bizi; ama
yanmzda kald. Daha sonralar amcam olu Jacques, kz
kardeimle bana, Gz Sergisi'nin kaps nnde bulumak
zere sz vermiti; annem de geldi bizimle birlikte; ocuk
grnmedi o gn. Ertesi gn: -Anneni grdm, durmadm,
gittim, dediydi bana. Yanmzda bulunduu zaman varl
kendini belli ediyordu. Arkadalarmz arladmz zamanlar
-Sizinle ikindi kahvalts etmeye hakkm vardr elbette konumalar tekeline alrd.
Viyana'da, Milano'da, az ok resmi akam yemeklerinde annemin sz
bakalarna brakmamakta gsterdii kendine gven, kz kardeimi birok
kez
byk zntlere salm. Bu can skc, olur olmaz araya girileri,
bu kendine nem verdirme nbetleri, annem iin almann
bir biimiydi: Kendini kabul ettirme frsatn bulmazd sk sk.
Pek az kimse ile gryordu; babam yannda olduu zamanlar
ise, gsterii o yapard. Bizi kzdran -Hakkm vardr elbette!
cmlesi, gerekte, kendine gven duymaktan yana iindeki
eksikliin tantyd. Srasnda kendini ne yapsa tutamayan,
cadalozlaan annem, lll alakgnllle vardrrd
soukkanl davrand zamanlar. ncir ekirdei doldurmayacak
eyler yznden babamla ekiir dururdu; ama ondan
para istemekten ekinir, kendine hi harcamaz, bizim iinse
elden geldiince az harcard; babamn her akamn darda
geirmesine, pazarlar sokaa yalnz bana kmasna bir ey
demiyordu.
Babamn lmnden sonra, hereyini bizden
bekler duruma geldiinde, bizim karmzda da ayn titizlii
gsterirdi: Bizi tedirgin etmemeye alt. yiliimizi bekler

olduu, iyilik borlusu durumuna getii iin duygularn


bize gstermek zere baka bir yol kalmyordu karsnda;
oysa eskiden, bize gsterdii zen, bakm, bizi bask altnda
tutmasn -kendi grne gre- hakl klyor, temize karyordu.
Bize besledii sevgi hem derin hem de kskan bir sevgiydi;
bu sevginin bizde yaratt ac ekime, kendi i atmalarn
yanstyordu. Pek kolay incinen bir insan olduu iin -bir
sitemi, bir yergiyi, yirmi yl, krk yl, gevip durabilirdi- gnlndeki
yaygn hn, satakan davranlarla aa vururdu
kendini: Hoyrata akszllkle, ar alaylarla... Bize kar,
sadk olmaktan ok dncesizce yaplm saylacak kt
davranlarda bulunurdu sk sk: stedii, mutsuzluumuz
deil, kendi gcn kendi gznde tantlamakt. Tatilimi
Zaza'larn evinde geirirken kz kardeim bana mektup yazmt;
yeni yetme bir kzn deyiiyle, gnlnden, ruhundan,
zmek zorunda kald sorunlardan sz ayordu; mektubuna
karlk yazdm. Annem mektubumu am, Poupette'in
nnde yksek sesle okumu, kzn bana at srlara kahkahayla
glm. fkeden kaskat kesilen Pouperte, onu
aasayc baklaryla ezmi, annemi hibir zaman balamayacana
ant imi. Annem hkra hkra alam; sonra bana mektup yazarak
kendilerini bartrmam iin yalvard: Ben de istediini yaptm.
zellikle, kz kardeim zerindeki erkini berkitmeye bakyor,
aramzdaki arkadalktan gocunuyordu. Din inanc m
yitirdiimi rendii zaman, kardeime takn bir fkeyle
barm: -Seni onun etkisine kar savunacam. Koruyacam
seni! O yaz tatilinde ba baa kalmamz yasak etti: Biz gizlice
kestanelikte buluuyorduk. Bu kskanlk, annemi mr
boyunca kvrandrd; biz de, bulumalarmzn ounu
kendisinden gizli tutma alkanlmz sonuna dek srdrdk.
Ama ou zaman da sevgisinin scakl iimize tatl bir
heyecan salard. On yedi yalarndayken Poupette, babamla,
en iyi arkada sayd -Adrien amca'nn biribirlerine darlmalarna,
istemeyerek yol amt; o gnden sonra kzyla aylar
boyunca konumayan babama kar kz kardeimi btn yamanlyla
savunmutu annem. Daha sonra, ekmek getirecek
iler yapmak uruna resim anklndan vazgemedii, evde
yiyip iip yatt iin, kz kardeime krlan, hep szlanan babam,
ona metelik koklatmyor, ancak a kalmayaca lde besliyordu onu.
Annemse kardeimi savunuyor, ona yardm etmek iin elinden geleni
esirgemiyordu. Babamn lmnden sonra bir kz arkadamla birlikte
yolculua kmam iin nasl bir gnl holuuyla beni isteklendirdiini
unutmadm, kendi hesabma; oysa bir tek i ekiiyle beni gitmekten
vazgeirebilirdi.
Bakalaryla ilikilerini beceriksizliinden bozuyordu: Kz
kardeimi benden uzaklatrmak iin gsterdii abadan daha
acnacak bir ey olamazd. Amca olumuz Jacques, Rennes
sokandaki evimize daha seyrek gelmeye balad zaman
-babasna beslemi olduu sevginin birazn annem ona ynelttii
iin- her kezinde, kendinin gler yzl sand ama
Jacques'n kzdrc bulduu birtakm yaknmalar, sylenmelerle
karlyordu onu: ocuk, bize gelilerini gitgide
seyrekletiriyordu. Ninemin evine yerletiim zaman annem
alamakl oldu ama bir acndrma sahnesi balatmaya bile

kalkmayna, dorusu ya, ok sevindim: Byle sahnelerden


hep kanmtr annem. Gene de, o yl, ne zaman eve yemee
gelsem, ailemi nemsemediim yollu homur homur sylenirdi;
oysa gerekte, onlara sk sk gitmekteydim. Bir ey sorma sna,
bir ey istemesine, gururu, ilkeleri engel oluyordu; sonra da
kendisine pek az ey veriliyor diye yaknyor, szlanyordu.
Karlat glklerden kimseye sz aamazd, kendine
bile. Ne iini aklk, aydnlk iinde, olduu gibi grmeye
altrlmt, ne de herhangi bir ite kendi yarglama gcn
kullanmaya. Yetkili kiilerin glgesine snmas gerekiyordu:
Ne var ki, sayg duyduu bu yetkili kiilerin grleri uzlamazd;
Kular
Okulu'nun barahibesi ile babam arasnda
herhangi bir ortak nokta yoktu. Bu kartl, ben, dncelerimin
olumas srasnda yaadm, dncelerim oluup
oturduktan sonra deil; ocukluumun ilk yllarnda kazandm
bir kendime gvenim vard benim, annem bundan
yoksundu; sonradan benim girdiim yol, kar durma, kar
durum taknma yolu, ona kapalyd. O, tersine, bakalar ne
diyorsa onlar gibi dnmek yolunu tuttu: Son sz alan, son
konuan kimse, o haklyd. ok okurdu; ama salam bir bellei
olduu halde, hemen her okuduunu unuturdu: Kesin bir
bilgi, kesilip atlm bir dnce, bir kan, ileride, durumun,
kendisine kabul etmek zorunda brakabilecei yzseksen
derecelik dnleri, deimeleri, olanaksz klard.
Babamn lmnden sonra bile bu saknty elden brakmad. O zaman,
grt kimseler dncelerine daha da uyan insanlar oldu.
Btnc'lere kar aydn katoliklerden yanayd. Bununla
birlikte ahbaplk ettii kiiler arasnda gr ayrlklar vard.
Ayrca, yaaym yanl bir yola srmtm ama birok
konuda dncelerim onun iin nemliydi: Kz kardeimin
de, Lionel'in de... Bize aklsz grnmek'ten pek korkard.
Bylelikle, kafasndaki sisleri datmadan srdrd, hibir
eye amadan, her eye evet diyerek yaad. Son yllarnda
bir eit tutarla erimiti; ama duygusal yaamnn en acl
dneminde bu yaam ussallatrmak iin ne retisi, ne kavarmalar,
ne de szler vard elinin altnda. rkntl tedirginlii bundan ileri
geliyordu ite.
Kendine aykr eyler dnmenin verimli olduu sk sk
grlmtr; ama annemin hali bambakayd: Onun yaay,
kendisine aykr dyordu. i istek doluydu ama btn
gcn bu istekleri bastrmaya harcam, bu yadsmaya fkeyle
katlanmt. ocukluunda, bedeni, gnl, kafas ilkelerle
yasaklardan rl bir koumun iine sktrlmt. Kolanlarn,
kendi eliyle ekip iyice skmas belletilmiti ona. Kanl
canl, ateli bir kadnn varl srp gidiyordu iinde: Ama
eci bc, sakatlanm, kendine yabanc kesilmi bir varlkt
bu.
:::::::::::::
Uyanr uyanmaz, kz kardeime telefon ettim. Annem geceleyin
kendine gelmi; ameliyat edildiini biliyormu, buna am
bir hali yokmu pek. Bir taksi evirdim. Ayn yol, ayn lk,
mavi gz, ayn klinik... Ama imdi baka bir ykye giriyordum:

Nekahat yerine, bir can ekime yksne... Daha


nceleri buraya dmdz, yansz saatler geirmeye geliyordum;
ilgisizlik iinde geiyordum salondan. Kapal kaplarn ardnda
rkn olaylar olup bitiyordu: Hibirinin kokusu kmyordu
ama. Bundan byle, bu rkn olaylardan biri de, benim
bamdan geecekti. Merdivenden, elimden geldiince hzl,
elimden geldiince yava ktm. imdi kapya bir yaz asmlard:
Ziyareti Kabul Edilmez, diye. Odann dzeni deimiti. Yatak, bir gn
nceki gibi, iki yan ak duruyordu.
ekerler dolaplara sralanmt, kitaplar da. Kedeki geni
masann zerinde artk iek yok, ieler, cam balonlar, deneykaplar
vard. Annem uyuyordu, burnunda sonda yoktu, yzne bakmak eskisi kadar
zc olmuyordu; ama yatan altnda mideye; barsaa balanm
kavanozlar,
borular gze arpyordu. Sol koluna bir serum iesi taklyd. Artk tek
bir giysi yoktu srtnda: Hrka, plak gs ile omuzlarnn zerine
rt gibi yaylmt. Sahneye yeni bir kii kmt: zel bir
hemire, bir Ingres portresi kadar sevimli bayan Leblon; san
mavi bir baln altna toplamt, ayaklar ak kumalara
sarlyd; serum iesini gzetiyor, iindeki plazmay eritmek
iin bir cam balonu sallyordu. Kz kardeim, doktorlarn
sylediine gre, lmn birka haftalna, belki de birka
aylna ertelenmi olabileceini anlatt. Profesr B.'ye sormu
kardeim: -Hastalk baka bir yerine kol att zaman anneme
ne syleyeceiz? -Merak etmeyin. Bir eyler buluruz. Bir eyler
her zaman bulunur. Hasta da her zaman inanr size.
leden sonra, annemin gzleri akt; konuuyor, syledikleri ancak
anlalabiliyordu ama akl bandayd. Grdn m? dedim, -Bacan
krarsn,
seni apandisitten ameliyat ederler! Bir parman kald rd, biraz da
gurur
duyarak: Apandisit deil. Pe-ri-to-nit, diye fsldad. u szleri
ekledi:
Bereket versin... burada olmam... -Benim burada olduuma
m seviniyorsun?- Hayr kendimin... Hastal peritonitti!
Onu kurtaran da bu klinikte yatmasyd! Aldatmaca balyordu.
Ne iyi artk bu sonday tamamak! O kadar iyi ki! Bir gn
nce karnn iiren pislikler boaltld iin artk ac ekmiyordu.
ki
kz da baucunda bekleyince kendini gvenlik
iinde sanyordu. Doktor N. ile Doktor P. ieri girdii zaman,
gzlerini yeniden kapamadan nce, honut bir sesle: Beni
yzst brakmadlar, dedi. Yorumlar yaptlar aralarnda:
nanlr gibi deil, ne kadar da abuk toparlanm! Mthi
bir ey! yleydi de. Kan verilmi, damardan damla damla besin
aktarlmt birka kez; annemin yzne renk gelmi, salkl
bir hal almt. Bir gn nce bu yataa serilmi yatan, aclar
iindeki zavall nesne gitmi, bir kadn gelmiti yerine.
Anneme, Chantal'in getirdii bulmaca kitabn gsterdim.
Hemireye dnerek mrldand: Kocaman bir Larousse
szlm var, yenisi; bulmaca zmek iin aldmd kendime.
Bu szlk, son sevinlerinden biri olmutu; almadan nce
uzun uzun szn etmiti bana; ne zaman o szle bavursam,
yz aydnlanrd. Getiririz onu sana, dedim.
Getirin ya. Yeni Oidipus'u da getirin, ikisine de bakarm...

Soluk verirken glkle karabildii szleri dudaklarndan


devirmek zorunda kalyorduk; bu szlerin anlalmasndaki
glk, onlar bir Tanr yant gibi, artc klyordu. Anlar,
istekleri, tasalar, zaman dnda dalgalanyor; ocuksu sesi,
lmnn bugne yarna beklenmesi, onlar gerek d,
insann yreine ileyen dler haline sokuyordu.
ok uyudu; arada bir pipetten birka damla su emiyor,
hemirenin azna bastrd kat peetelere tkryordu.
Akam zeri ksrmeye balad; onu yoklamaya gelmi olan
Bayan Laurent, srtn dorulttu, masaj yapt, balgam karmasna
yardm etti. O zaman annem ona dnp candan glmsedi: Drt gnden beri
ilk glmseyiiydi bu.
Poupette, geceleri klinikte kalmaya karar vermiti: -Babamn,
ninemin ldn grdn sen; ben o zamanlar uzaklardaydm
dedi bana, annemi ben alyorum stme. Hem, yannda kalmak
da istiyorum. Kabul ettim. Annem at: Niye burada kalmak
istiyorsun? -Ameliyat olduu zaman Lionel'in odasnda
kalmtm geceleri: Her zaman byle olur. -Ha, peki yleyse!
Eve dndmde ateim vard, grip olmutum. Ar scak
klinikten knca nemli gz havas arpmt beni, souk almtm;
yuttuum haplardan serseme dnm, yattm. Telefonun fiini ekmedim;
annem her an gebilirdi, hekimlerin deyimiyle, mum gibi snebilirdi; kz
kardeimle, en ufak bir tehlike karsnda bana haber verecek diye
anlamtk. Telefonun ziliyle yerimden srayarak uy andm: Sabahn
drdyd.
Bitmitir. Almac tuttuum gibi kaldrdm, yabanc
bir ses geldi kulama: Yanl numaraym! Ancak gn skerken
uyuyabildim yeniden. Sekiz buukta bir zil daha; kendimi
telefona doru attm: nemsiz bir konuma. Tiksiniyordum
u cenaze arabas renkli aygttan: Anneniz kanser. -Anneniz
sabaha kmaz belki. Bugnlerden birinde kulaklarmda
crlayacak: Bitti, diye.
Baheden geiyorum. Salona giriyorum. nsan bir hava
alannda sanabilir kendini: Alack masalar, acl kol tuklar,
gnaydn ya da gle gle diyerek kucaklaan, pen insanlar,
bekleyen insanlar, yol antalar, torbalar, vazolarda iekler,
uaktan inecek yolcular karlamak iinmicesine mumlu
kada sarl iek demetleri... Ama yzlerde, fsltlarda;
pheli bir eyler sezinliyor insan. Ara ara, dipteki kapda
tepeden trnaa aklar giyinmi bir adam beliriyor, terliklerinde
kanlar... Bir kat yukar kyorum. Solumda, odalarn ald
uzun bir geenek, hemireler odas, hizmetiler odas. Sada,
drt ke bir giri aral; iinde arkalksz bir sra, zerine
beyaz bir telefon konmu bir yaz masas. Bu araln bir yan
bir bekleme salonuna, br yan da 114 sayl odaya alyor.
Ziyareti Kabul Edilmez. Kapnn ardnda ksa, dar bir aralk
buluyorum: Solda, srgs, rdei, pamuklar, kavanozlaryla,
ayakyolu; sada, annemin teberisinin sraland bir
gmme dolap; tozdan kirlenmi krmz sabahlk askda asl.
Bu sabahl bir daha grmek bile istemiyorum. kinci kapy
ayorum. Eskiden, bu yerlerden, gzm bir ey grmeden
geiyordum. imdi, mrmn sonuna dek yaaymn bir
paras olacaklarn biliyorum bunlarn.

-ok iyiyim, dedi annem. Muzip bir sesle ekledi: -Dn,


doktorlar kendi aralarnda konuurlarken, dediklerini ii ttim;
mthi bir ey! diyorlard. Bu sze baylyordu: yilemesinin
inancasn salayan byl bir formlm gibi, yapma bir
arballkla sk sk sylyordu onu. Bununla birlikte, kendini
pek enez duyuyordu daha; en gl istei, en ufak abadan
olsun kanmakt. Btn mrnce, serum iesi yoluyla
beslenme dleri koruyordu: -Artk hi yemek yemeyeceim.
-Ne? Sen yle dknken boazna bir zamanlar... -Hayr.
Artk hi yemek yemeyeceim. Bayan Leblon, san taramak
iin eline bir tarakla bir fra almt; annem kesin bir sesle
buyurdu: -Sam kesin! Hep kar durduk bu dnceye.
-Aman, yoracaksnz beni: Kesseniz e, canm! Tuhaf bir direnile
bekiniyordu: Byle bir zveri hareketiyle kesin bir
dinginlie erime hakkn elde etmek istermi gibi... Bayan
Leblon, yavaa, sann rgsn zd, karmakark
salarn at; sonra rd onlar, gm renkli rgy annemin
ba evresinde dolandrarak firketelerle tutturdu; annemin
gevemi yz artc bir arla kavumutu yeniden.
Leonardo da Vinci'nin ok gzel bir yal kadn gsteren bir resmi
geldi aklma: Bir Leonardo resmi kadar gzelsin, dedim
kendisine. Glmsedi: -Pek de kt deildim hani eskiden:
Biraz gizli bir ey sylermi gibi, hemireye: Gzel salarm
vard, ortadan ayrr, kalarmn zerinden kulaklarma doru
ekerek tarardm. Kendinden sz etmeye balad: Nasl kk
bir kitaplk grevlisi belgesi alm olduunu, kitaplara sevgisini
anlatt. Bayan Leblon, bir pyandan da bir serum iesi hazrlyor,
karlk veriyordu; bana akladna gre bu duru serum iinde
glikoz ile tuzlar da vard. Tam bir kokteyl, deseniz e, dedim.
Btn gn ortaya attmz tasarlarla annemi serseme
evirdik. Gzlerini kapayarak dinliyordu bizi. Kz kardeimle
kocas Alsace'da eski bir iftlik evi satn almlard ksa bir sre
nce; oray dzene koyacaklar, derleyip toparlayacaklard.
Aneme orada byk bir oda verilecekti, tek bana kalabilecei
bir oda; nekahat sresini orda dolduracakt. Uzun sre kalmam
Lionel'in cann skmaz m ama?- Ne mnasebet? Skar m
hi? -Evet, orada sizleri tedirgin etmem. Scharrachbergen'deki
ev pek kkt, skyordum sizi. Meyrignac'tan sz atk.
Annemin genlik anlar geliyordu aklna. Yllardan beri, orann
nasl gzelletiini bana hayranlkla betimlemi, anlata anlata
bitirememiti. Jeanne' ok severdi; Jeanne'ni Paris'te oturan,
klinie sk sk gelerek annemi yoklayan byk kz, gzel,
taze, en kzlard: -Benim torunum yok, o kzlarn da ninesi
yok, diye anlatt Bayan Leblon'a. Onlara ninelik ediyorum
ben de. O uyuklarken ben de bir gazeteye gz attm; gzlerini
anca sordu: -Neler oluyor Saygon'da? Anlattm neler olduunu. Bir ara,
yz glerek, sitem yollu: -Hnzrca yapld bu ameliyat bana! dedi;
doktor
P. ieri girince de: te cellat! diye seslendi ama sesi glyordu.
Doktor biraz kald annemin yannda; kendisine: nsan her yata renir,
deyince annem, biraz arbal bir sesle karlk verdi: Evet ya!
Peritonit olduumu rendim. Kendisiyle akalatm: Bakalarna hi
benzemiyorsun, Allah iin! Uyluk kemiini onartmaya geliyorsun, peritonit

ameliyatna yatryorlar seni! - Doru. Pek benzemem bakalarna!


Gnlerce,
bu yanllk akasyla elendi: Profesr B.'ye iyi bir oyun oynadm
dorusu.
Uyluk kemiimden o ameliyat edecekti beni. Bir de baktk ki Doktor
P. beni peritonit ameliyatna yatrm...
Bizim o gn iimize dokunan ey, ho duyumlarn en kne bile
gsterdii dikkat oldu: Sanki yetmi sekiz yanda,
yaama mucizesine yeniden alyordu gzleri. Hemire
yastklarn dzeltirken, borulardan birinin madeni, uyluuna
dokunmu: Ah, serinmi! Ne gzel! Kolonyann, talk pudrasnn kokusunu
ekiyordu iine: Gzel kokuyor. iek demetleriyle sakslarn tekerlekli
masann zerine dizdirdi: Kk krmz gller Meyrignac'tan geldi.
Meyrignac'ta gller aiyor hala. Pencereyi rten perdeyi kaldrmamz
istedi, camn arkasndaki aalarn altn renkli yapraklarna bakt:
Gzel
bu! Benim evden bunu gremezdim! Glmsyordu. Kz
kardeimle ben ayn eyi dnmz o zaman: Minicik ocuklarken
gzlerimizi kamatran glmseyii, gen bir kadnn
l l glmseyiini gryorduk gene. Araya giren yllarda
ne olmutu bu glmseyie?
Poupette, -Birka gn olsun, byle, mutluluk duyabilirse,
onu biraz daha yaatmaya almamz bir ie yaram olacak,
dedi bana. yi ama, us pahas ne olacakt bu hareketin?
Ertesi gn, -Bir l odas bu, diye dndm. Ar bir
mavi perde pencereyi tamamyla rtyordu. (stor bozuktu,
indirilemiyordu; ama daha nceleri k annemi tedirgin
etmiyordu.) Annem alaca karanlkta, gzleri yumulu yatyordu.
Elini elime aldm, mrldand: Simone bu! Ama gremiyorum seni! Poupette
gitti, ben de bir polis roman aldm elime. Ara ara annem iini
ekiyordu:
Aklm bamda deil. Doktor P'ye yaknd: Komadaym. -Komada olsanz,
olduunuzu
bilmezdiniz. Bu karlk annemi yreklendirdi.
Az sonra, derin dncelere dalm gibi bir halle, -Ar bir
ameliyat geirdim, dedi bana; Ar ameliyatl bir hastaym. Bu szlerini,
destekledim, daha ounu bile syledim, yava yava tasas dald. Dn
akam, gzleri ak olduu halde, d grdn anlatmaya balad:
Adamlar
varm odada, maviler giymi, kt adamlar; bunlar beni gtrmek, bana
kokteyller iirmek istiyorlarm. Kardein kovalam sonra
onlar... Bayan Leblon'un hazrlad karm dolaysyla
kokteyl szn ben etmitim; Bayan Leblon'un banda mavi
bir balk vard; adamlarsa, annemi ameliyat odasna gtrm olan
erkek hastabakclard. Evet. yle olsa gerek...
Pencereyi amam istedi benden: Serin hava, ne gzel ey! Kular tt,
kendinden geecek gibi oldu: Ah, kular! Yanndan ayrlmadan nce de,
Tuhaf, dedi bana; Sol yanamda sar bir k duyuyorum. Yanamda sar
bir
kat varm gibi bir ey. Sar bir kattan geen gzel bir k: ok
ho bir ey
bu. Doktor P'ye sordum: Ameliyatn kendi, baarl oldu
mu? -Barsaklar yeniden ilemeye balarsa, o zaman ameliyat
baarl olmu demektir. ki gn iinde anlarz bunu.

Doktor P'ye yaknlk duyuyordum. nsanlara tepeden


bakmyor, annemle, bir insanla nasl konuulursa, yle konuuyor,
sorularna yksnmeden, gnl holuuyla karlk
veriyordu. Buna karlk, Doktor N. ile hi sevimiyorduk.
Zarif, sporcu, dinamik, teknik delisi bir adamd; annemi candan
bir istekle diriltmeye bakyordu: Ne var ki, onun gznde
annem bir insan deil, ilgin bir deneyim konusuydu. Korkutuyordu
bizi bu adam. Annemin, alt aydr komada yaatlan
yal bir akrabas vard. Beni de byle yaatp durmalarna izin
vermezsiniz, umarm; korkun bir ey bu! demiti bize. Doktor
N. rekor krmay aklna koyacak olursa, tehlikeli bir hasm
kard ortaya.
Pazar sabah Poupette, byk bir znt iinde: Annemi
bir eyler yapmak iin uykusundan uyandrd, stelik sonu
da alamad, dedi. Niye ac ektiriyor ona sanki? N.'nin yolunu
kestim: Kendiliinden hibir zaman konumazd benimle.
Yalvardm bir daha: Ac ektirmeyin ona. Namusuna dokunulmu
gibi bir sesle karlk verdi gene: Ac ektirmiyorum
ona. Ne yapmam gerekiyorsa onu yapyorum.
Mavi perde yukar kaldrlmt, oda daha az lotu. Annem
kara gzlk aldrmt kendine. eri girdiimde gzl kard: -kr!
Bugn seni gryorum! yi duyuyordu kendini.
Rahat bir sesle sordu: Baksana Simone, bir sa yanm var m benim? -O
nasl sz yle? Elbette var: - Tuhaf dorusu; dn,
iyi grnyorsunuz diyorlard bana. Ama yalnz sol yanmdan
iyi grnyordum. br yanm boydan boya kl rengi gibi
geliyordu bana. Sa yanm kalmam gibiydi sanki, ikiye
blnmtm. imdi yeniden bir araya gelmi gibiyim bir
para. Sa yanana dokundum: Duyuyor musun elimi? -Duyuyorum ya, d
iindeymi gibi. Sol yanana dokundum: -Bak, bu gerek ite! dedi bana.
Krlm uyluk kemii, yara, yara tmar, sondalar, damardan besin
aktarm,
her ey sol yanda olup bitiyordu. br yan artk yokmu gibi gelmesi
bundan myd acaba? -Gerekten pek iyi grnyorsun, dedim
kesin bir sesle; -Doktorlar senden pek memnunlarm. -Hayr,
Doktor N. memnun deil: Yelleneyim diye tutturuyor. Kendi
kendine glmsedi: Buradan knca kendisine bir kutu ukulatal
crotte yaptrp gndereceim.
iirme ilte derisine masaj yapyordu, bir emberle yukarda
tutulan araflarn demedii dizleri arasna ufak yastklar
yerletirilmiti; baka bir aygt, topuklarnn, ara arafna
demesini nlyordu: Gene de yatalak yaralar kaplamaya
balyordu gvdesini. Kalalar, eklem rahatszlndan ktrmlemi,
sa kolu yanyanya sakat, sol kolu serum iesine
perinli haliyle, en ufak bir devime giriemezdi. Kaldr beni
biraz, diyordu arasra. Yalnzken buna cesaret edemiyordum.
plakl beni tedirgin etmiyordu: Annem deildi o artk, lm
cezasna arplm; ikence edilmi, zavall bir gvdey di.
Bununla birlikte, gzmn nne hi getiremediim halde,
sarg bezlerinin altnda sezdiim korkun giz, gzm yldryordu;
cann
atmaktan korkuyordum. O sabah kendisine bir daha tenkye yaplmas

gerekiyordu. Bayan Leblon yardmm istedi. Nemli, mavilemi bir deriyle


kapl bu iskeleti koltuk altlarndan kavradm. Annem bir yanna
yatrld
zaman yz kaslyor, baklar kayyor, ocuk vyaklamas
gibi bir ses karyordu: Deceim. D geliyordu aklna.
Ba ucunda ayakta duruyor, onu tutuyor, kaygsn datyordum.
Yeniden srt st yatrdk, yastklarna iyice yerletirdik.
Biraz sonra haykrd: Yellendim! Az daha sonra: abuk!
Srgy verin! dedi. Bayan Leblon'la kzl sal bir hemire
onu srgnn zerine yerletirmek istediler; annem bard;
acl etiyle madenin sert parltsn grnce onu bak azlar
zerine yatryorlarm gibi geldi bana. ki kadn bekiniyor,
onu ekitirip duruyordu; kzl sal anneme sert davranyor,
annemse, gvdesi acyla gerilmi, baryordu. Aman! Brakn
onu! diye seslendim. Hemirelerle birlikte dar ktm: Ne
yapalm! araflarn iine yapversin. -Aman efendim, diye
kar durdu Bayan Leblon, o kadar gurur krc bir eydir ki!
Hastalar bundan pek fena utanrlar. -Hem st slanacak,
yatalak yaralar iin pek kt bir ey, dedi kzl sals. Altn
hemen deitirirsiniz. Annemin yanna dndm: u kzl
sals var ya, pek kt yrekli, diye ocuksu sesiyle inledi.
Byk bir znt iinde, Kendimi o kadar da nazl sanmyordum dorusu,
diye ekledi. Deilsin, dedim. Arkasndan, syledim: Sen de rahatna bak,
srgsz yapver iini: araflarn deitirirler, g bir i deil ki.
-Evet diye karlk verdi szme; kalar atlm, yz azimli, meydan
okurcasna konutu: ller pekala araflarn iine yaparlar.
Azm bir kar ald. O kadar gurur krc bir eydir ki...
Her yan kibirli alnganlklarla korunmu olarak mrn
geirmi annemse, uncack utan duymuyordu. Tinselcilii
zentili olan bu insann, hayvan yanmz bylesine bir kararllkla
kabul etmesi, benimsemesi, bir eit yrek pekliiydi
ayn zamanda.
Altn deitirdiler, sildiler, kolonya ile ovdular. Gerei gibi
atmad reyi, sanrm, yok etmeye yarayacak, olduka act
bir inenin yaplmas saati gelmiti imdi. O kadar halsiz
grnyordu ki Bayan Leblon duraksad: Yapn, dedi annem.
Madem iyiliim iin... Gene bir yanna evirdik; onu tutuyor,
aknln, yrekliliin, umudun, kaygnn kart yzne
bakyordum. Madem iyiliim iin... yilemek iin. lmek
iin. Birinden, birilerinden, balanmak dilemek geliyordu
iimden.
Ertesi gn rendiime gre, o gnn leden sonras iyi
gemi. Gen bir erkek hastabakc gelmi Bayan Leblon'un
yerine. Poupette, anneme; Bu kadar gen, bu kadar ho bir
bakc bulmusun, yaknamazsn artk! demi. Evet, demi
annem, gzel erkek. -Erkekten de anlarsn hani! -Yok canm!
O kadar da deil, sesinde biraz zlem varm. Nasl? Yerindiin
bir eyler mi var? -Ya, ya! Yeenimin kzlarna sylyorum
hep: Yavrularm, gnlerinizi bouna harcamayn. -Seni niye
bu kadar sevdiklerini anlyorum. Ama kzlarna byle bir ey
sylemezdin herhalde? O zaman annem, sesi anszn sertleerek:
Kzlarma m? Hibir zaman sylemezdim! Doktor P. ertesi gn ameliyat
edecei, ameliyattan korkan, seksen yanda bir hastasn annemin
yanna getirmi: Annem, kendi durumunu rnek gstererek, adam bir gzel

azarlam.
Pazartesi gn, bu ii elenceli bulmu gibi bir halle: Beni
tantma ilerinde kullanyorlar artk, dedi. Sordu sonra sa
yanm yerine gelmi mi? Gerekten bir sa yanm var m?
Tabii ya, baksana yzne, dedi kz kardeim. Annem, aynaya,
inanmaz, sert, kurumlu bir bakla dikti gzlerini: Ben miyim
bu?
-Tabii ya. Pekala gryorsun, yznn tm yerinde duruyor.
-Kl gibiyim, baksana! -Iktan yle grnyor. Yzn
pembe pembe. Gerekten de pek iyi grnyordu. Bununla
birlikte Bayan Leblon'a glmsedii zaman: Bakn, dedi, Bu
kez size azmn tmyle glmsedim. Eskiden ancak yarm
bir glmsemem vard.
leden sonra glmsemiyordu artk. st ste, hem aknlkla hem
knar gibi, yineledi: Kendimi aynada grnce
yle irkin buldum ki! Bir gece nce serum iesinde bir eyler
bozulmutu; boruyu ekmek sonra yeniden damara takmak
gerekmiti; gececi hemire ineyi birka kez sokup karmt
damar buluncaya dek; sv derinin altna akm, annemin ok
can yanmt. Davul gibi olmu, morarm kolunu sk sk
sarmlard sarglarla. imdi aygt sa koluna taklyd; yorgun
damarlar serumu, ok zorlanmadan, kabul ediyordu; ama
plazma inletiyordu onu. Akam zeri yreine bir sknt girdi:
Geceden, yeni bir kazadan, ac ekmekten korkuyordu. Yz
kaslm, yalvaryordu: Serum iesine aman dikkat edin!
O akam da, bir daha, artk tedirginlikten, acdan baka bir
ey olmayan bir dirimin aktld koluna bakarak, kendi
kendime sordum: Niye btn bunlar?
Klinikte, olup bitenler zerine fazla dnmeye vaktim
yoktu. Annemin tkrmesine yardm etmeliydim, su iirmeliydim ona,
yastklarn ya da sann rgsn dzeltmeliydim, bacann yerini
deitirmeliydim, ieklerini sulamal, penceresini amal, kapamal,
kendisine gazete okumalydm, sorularna karlk vermeliydim, siyah,
ince
bir kaytana asl, gsnn zerinde duran saatini kurmalydm. Bu
bamllktan holanyordu annem, durgu durak bilmeden ilgimizi
istiyordu.
Ama evime dndm zaman, bu son gnlerin btn znts, btn ylgs
omuzlarma kt. Beni de bir kanser yiyip bitiriy ordu: Pimanlk acs.
-Ameliyat ettirmeyin sakn. Bense hibir eyi nlememitim.
Hastalarn, uzun sre byk ac ektiklerini grdm zamanlar,
yaknlarnn durgunluu karsnda sk sk fkeye
kaplmtm: Ben olsam, ldrrdm onu. Oysa ilk snavda
yelkenleri suya indirmitim: Toplumsal ahlaka yenilmi, kendi
ahlakm yadsmtm. Hayr, demiti bana Sartre, Teknie
yenildiniz: Baka trl de olmazd bu. Gerekten de yle.
Uzmanlarn tans, ilerisi iin tahminleri, kararlar karsnda
gsz, aresiz kalan insan, bir dili ark dzenine kslp
kalmtr. Hasta hekimlerin mal olmutur: Aln onu ellerinden
gveniyorsanz kendinize! aramba gn bir tek seim
durumu vard: Ya ameliyat yaplrd, ya da eziyet ekmemesi
iin annem ldrlrd. Kalbi salam, iyice canlandrlm

da olduu iin, kadn barsak tkanmasna uzun sre dayanr,


cehennem azab ekerdi; hekimler, eziyet ekmemesi iin
ldrlmesini kabul etmezlerdi nk. Sabahn altsnda orada
bulunmu olmam gerekirdi ayrca. Ama o zaman bile N.'ye
Brakn da kendiliinden lsn, demeye cesaret edecek
miydim? kence etmeyin ona, diye yalvardm zaman demee getirdiim
buydu;
onu ise, devlerini iyi bilen bir adamn bykleniiyle terslemiti beni.
Bana: -Onu, belki de yllar srecek bir yaaytan yoksun klyorsunuz,
diyeceklerdi. Ben de bu dediklerine boyun emek zorundaydm. Byle
dnyordum ama bu dnce dzeni iimi yattrmyordu.
Gelecek, iime byk bir korku salyordu. Onbe yamdayken
Maurice amcam mide kanserinden lmt. Gnlerce: Vurun
beni. Tabancam verin. Acyn bana, diye ac ac haykrdn
anlatmlard bana. Doktor P. sznde duracak myd? Ac
ekmeyecek, demiti. lmle ikence arasnda bir yarma
balamt. Sevdiiniz bir insan size: -Ac bana! diye haykrm,
bu haykr boa gitmise, arkasndan nasl yaayabilir, bu
yaay nasl kabullenebilirsiniz? Buydu kafamdaki soru.
Bu yar lm kazansa bile, en tiksindirici bir yutturmacayd
bu! Annem bizi yan banda sanyordu; oysa biz, imdiden
onun yksnn te yanna gemitik. Her eyi bilen ktcl
bir cindim ben; elimdeki kad gryor, oyunun iyzn
biliyordum; o ise, pek uzaklarda, insan yalnzl ierisinde
abalamaktayd. yilemek iin btn gcyle gs terdii aba,
sabr, yiitlii, her ey, bir aldatmacaya alet edilmiti. ektii
aclarn hibirinin karln gremeyecekti. Yz gzmn
nne geliyordu: Madem iyiliim iin. Sorumlusu olmadm
halde, benim olan, hibir zaman da balatamayacam bir
gnahn, umutsuzluk iinde, cezasn ekiyordum.
Annem geceyi rahat geirmiti; hemire, ne kadar tedirgin
olduunu grd iin elini elinden brakmamt. Onu incitmeden
altna srgy srmenin yolunu bulmulard. Yeniden yemeye balyordu,
yaknda damardan besin aktarmna son verilecekti. Bu akam son verin!
diye yalvaryordu. Belki bu akam, belki yarn, diyordu N. Bu koullar
altnda, banda bir hemire geceleri onu gene bekleyecek ama kz
kardeim,
arkadalarnda kalacakt. Doktor P'ye dantm. Ertesi gn
Sartre, uakla Prag'a gidecekti; ben de onunla gitse miydim:
Her an, herey olabilir. Ama bu durum aylarca da srebilir.
Beklersek hibir zaman gidemeyiz. Prag, Paris'ten bir buuk
saatlik yolda, telefon etmek de kolay. Anneme bu tasardan
sz atm. A elbet! Gidiver. Sana ihtiyacm yok, dedi. Gidiim,
tehlikede olmadna bsbtn inandryordu onu: Beni
nerelerden dndrdler! Yetmi sekiz yamda peritonit!
Allah'tan burada yatyormuum! Allah'tan beni uyluk kemiimden
ameliyat etmemiler! Sarglarndan kurtulan sol
kolunun ilii biraz inmiti. zenli bir halle elini yzne
gtryor; burnunu, azn yokluyor, denetliyordu: Gzlerim,
yanaklarmn orta yerinde, burnumsa, iyicene arplm,
yzmn en altndaym gibi geliyordu bana. Tuhaf bir
sey...
Annem kendini gzlem altnda tutmaya alk deildi. imdi,
gvdesi, kendini zorla kabul ettiriyordu ona. Bu safrayla, artk

bulutlar arasnda szlp durmuyor, benim gcme gidecek


eyler artk hi sylemiyordu. Boucicaut'yu anmas, kouta
yatmak zorunda kalan hastalara acmak iindi. Kendilerini
smren ynetmenlie kar hemirelerden yana kyordu.
Durumun arlna karn, her zaman gstermi olduu lllkten
ayrlmyor, vazgemiyordu. Bayan Leblon'u ok
altrmaktan, uratrmaktan korkuyor, kayglanyordu.
Teekkr ediyor, zr diliyordu: Yazk deil mi, yal bir kadna
harcanan bunca kana; oysa ne genlerin buna ihtiyac olabilir!
Vaktimi ald iin kendini sulu gryordu: Senin yapacak
ilerin var, oysa burada saatlerle vakit harcyorsun: zlyorum buna!
Sesinde biraz gurur, ama biraz da yerinmeyle: Zavall kzlarm, diyordu,
sizi
de amma ok zdm. Korkmusunuzdur herhalde. zenii ile de iimize
dokunuyordu.
Perembe sabah, komadan daha yeni kmken, oda hizmetisi kz
kardeime kahvalt getirdii zaman belli belirsiz
bir sesle: Ra... Re... -Rahip mi? -Hayr. Reel, demiti; kzkardeimin
sabahlar reel yediini hatrlayarak, yeni kitabmn satn merak
ediyor,
soruyordu. Ev sahibi, Bayan Leblon'u evinden karyordu; kzkardeimin
ortaya att dnceye uyarak, annem, kendi evine yerlemesini kabul
etti
hemirenin: Oysa, genellikle, kendi yokken evine girilmesini hi mi hi
ho grmezdi. Hastal, nyarglarnn, kendini yksek
grmelerinin kabuunu atr atr krmt: Belki de artk bu
gibi savunma yollarn gereksemedii iin... Vazgemek, zr
esirgememek, szkonusu deildi artk: devlerinin bata
geleni, salnn dzelmesi, dolaysyla kendini dnme siydi;
i tedirginlii duymadan kendini isteklerine, hazlarna koyveriyor,
duyduu hnlardan artk tamamyla kurtuluyordu.
Dirilmi gzellii, glmseyii, kendi kendiyle zntsz
bir uzlama halinde olduunu, can ekitii bu dekte bir
eit mutlulua kavutuunu aa vuruyordu.
Gnah karan papazn sal gn gelmesi kararlatrlm
sonradan, bu gelii ertelenmiti; annemin papaz istememi
olduunu, biraz da aknlk duyarak, farkettik. Ameliyata
girmesinden epey nce Marthe'a: Benim iin dua et kzm,
demiti, Biliyorsun nk, insan hasta olunca artk dua
edemez. Herhalde, btn gcn iyilemeye verdii iin,
dinsel amel'in yorgunluklarna katlanmaya pek yanamyordu.
Doktor N. gnn birinde ona: O kadar abuk dzeldiin ize
baklrsa Tanr Baba ile aranz pek iyi olsa gerek! demiti. Ha,
onunla aram ok iyi, diye karlk vermiti annem, yalnz,
onun hemen bugnlerde gidip grmeyi canm istemiyor
dorusu. Bengilik, bengi dirim, u yeryznde lmek anlamna
geliyordu; annemse lmeyi kabul etmiyordu. Tabii, evresindeki
sofular, annemin isteklerine kar geldiimizi dnyorlard; bizi
birtakm oldubittilere getirmeye yeltendiler.
Kapda Ziyareti Kabul Edilmez yazs durduu halde, kzkardeim bir
sabah, alan kapnn arkasnda bir papaz cppesi
grm; hzla gidip, ieri girmesini nlemi: Ben Rahip Avril.
Dost olarak geliyorum. -Nasl gelirseniz gelin. Srtnzdaki

giysi annemi korkutabilir. Pazartesi gn kap gene zorlanm:


Bayan de Saint-Ange' giri aralna doru srkleyerek
gtrrken: Annem kimseyi kabul etmiyor, demi kzkardeim. yle olsun.
Ancak sizinle son derece nemli bir konuyu grmem gerek: Annemizin
kanlarn, inanlarn biliyorum... -Onlar ben de biliyorum, demi kz
kardeim, souk bir sesle. Annemin akl tamamyla banda. Bir papazla
konumak diledii gn, onunla konuacaktr. aramba sabah
Prag uana bindiim ana dek, annem papazla grmeyi
dilememiti.
:::::::::::::
leyin telefon ettim. Poupette sesimi o kadar iyi iitiyordu
ki, -Gitmedin demek! dedi bana. Annemin durumu ok iyiymi;
perembe gn de yle; cuma gn, bu kadar uzaktan telefon
etmemden tr gururu okanm, benimle konutu annem.
Biraz kitap okuyor, bulmaca zyormu. Cumartesi gn
telefon edemedim. Pazar akam, saat on bir buukta, Diato'larn
numarasn arattm. Telefonun balanmasn odamda beklerken
bir telgraf getirdiler: -Annem pek yorgun. Dnebilir misin?
Francine, Poupette'in klinikte yattn haber verdi. Az sonra
onunla konuuyordum telefonda: Korkun bir gn geirdik,
dedi. Aralksz, annemin elini elimde tuttum; yalvaryordu hep:
Brakma beni, gitmeyeyim. Simone'u bir daha gremeyeceim,
deyip duruyordu. imdi equanil verdiler, uyuyor.
Ertesi gn saat on buukta kalkan uakta bana bir yer
ayrtlmasn kapcdan istedim. Sz verilmiti birtakm yerlere,
Sartre bir iki gn daha beklememi salk veriyordu: Olacak ey
deildi. Annemi lmnden nce bir daha grmeye pek yle
can atyor deildim; ama onun beni bir daha gremeyecei
dncesine katlanmak olanakszd. An diye bir ey kalmayacana gre,
bir ana bu kadar nem vermek niye? Gnl onarm diye bir ey de
olmayacakt. Can ekien bir insann son aclarna, saltn
sdrlabileceini,
kendi hesabma, kemiklerimin iliine dek anladm.
Pazartesi gn bir buukta, 114 sayl odaya girdim. Geleceimi haber
alan annem, bu dn tasarlarma uygun sanyordu. Kara gzln
kard,
bana glmsedi. Yattrc ilalarn etkisinde, bir esenlik d uygusu
iindeydi. Yz deimiti; benzi sararmt; sa gznn altnda, burnu
boyunca inen i bir kvrm vard. Buna karlk, masalarn hepsinin
zerinde iekler duruyordu yeniden. Bayan Leblon gitmiti;
damla damla besin aktarmna son verildii iin annem zel
bir hemireyi gereksemiyordu: Gittiimin akam Bayan Leblon
iki saat srecek olan bir kan aktarmna girimi: Ar altrlm
damarlar, kana plazmaya gre daha da az dayanabiliyormu. Be dakika
boyunca annem haykrm durmu. Kesin artk! demi Poupette. Hemire
yanamayacak olmu: Doktor N. ne der sonra? -Btn sorumu zerime
alyorum. Gerektende N. pek fkelenmi: Yarann kapanmas daha uzun
srecek. Oysa yarann kapanmayacan pek gzel biliyordu; iinden
barsan boald bir akarca meydana gelmiti: Yeni bir tkanmay
nleyen de buydu, nk barsak hareketi durmutu.
Annem ne kadar dayanabilirdi daha? Yaplan zmlemelere
gre ur, son derece azgn bir sarkomdu, rgenliin her yanna
yaylmaya balamt; bununla birlikte, annemin yandan

tr, evrimi olduka uzun srebilirdi.


Annem son iki gnn olaylarn anlatt bana. Cumartesi
gn Simenon'un bir romanna balam, bulmacalarda Poupette'i yenmiti.
Masasnn zerinde gazetelerden kestii bulmacalar ylyordu. Pazar
gn,
boazndan bir trl gemeyen bir patates ezmesi yemiti le yemeinde
(gerekte, onu krp geiren, hastaln kol atmasnn balamasyd);
arkasndan, uykuya dalmadan, uzun bir karabasana uramt:
Bir deliin zerinde mavi bir arafn iindeymiim, kz kardein
tutuyormu
araf yalvaryormuum ona: Brakma beni, delie dmeyeyim... Tutuyorum,
dmezsin, diyormu Poupette. Geceyi, bir koltukta oturarak geirmiti;
her
zaman kardeimin uykusunu kendine tasa edinen annem, ona:
Uyuma, diyormu, Brakma beni, gitmeyeyim. Uyuyakalrsam
uyandr beni: Uyurken gitmeme meydan verme, brakma beni.
Kz kardeimin anlattna gre annem bir ara, bitkin, gzlerini
kapam. Elleri araflar peneler gibi olmu, hece hece
syleyerek: Yaamak! Yaamak! demi.
Kendisini bu boucu kayglardan kurtarmak iin hekimler
equanil haplaryla ineleri yazmlar: Annem, doymazcasna,
isteyip duruyormu bunlar. Btn gn keyfi pek yerindeydi.
zlenimlerinin tuhafl zerinde uzun uzun durdu, konutu:
Karmda beni yoran bir yuvarlak vard. Kardein grmyordu
onu. Ona, rt u yuvarla, gzden sakla, diyordum. O ise
yuvarlak falan grmyordu. Pencerenin sve pervazna akl
ufak bir inaden yaprakm bu grd; ok kr, art k
onarlm olan istoru biraz indirerek rtmlerdi onu.
Chantal'le Catherine geldiler; annem sevinle bize dedi ki:
Doktor P. pek akllca davrandm syledi; akllca davranmm
her eyde: Ameliyattan sonra, salm dzelirken
uyluk kemiim de kaynyormu. O akam, bir gece ncesi
gzn hemen hemen krpmam olan kz kardeimin yerine
annemin banda ben bekleyeyim dedim; ama annem ona
almt; Lionel'e de bakm olduu iin onu benden ok daha
usta, ok daha yetkili belliyordu.
Sal gn iyi geti. Gecesi gene karabasanlara uram. Beni
bir kutuya yerletiriyorlar, diyormu kz kadeime. Buradaym
ama kutunun iindeyim. Ben'im bu, ama artk ben de deilim.
Adamlar var, kutuyu gtryorlar! rpnyormu: Brakma
beni, gtrmesinler! Poupette, uzun sre, elini annemin
alnnda tutmu: Sz veriyorum. Seni kutuya yerletirmeyecekler.
Annem bir daha equanil verilmesini istemi. Grd
hayallerden, sonunda, kurtulan annem, kzkardeime sormu
durmu: Ama ne demek oluyor bunlar, bu kutu, bu adamlar?
-Ameliyatndan anlard hepsi: Bakclar seni sedyede gtryorlar.
Onu gryorsun. Annem uyuyakalm. Ama sabah, aresiz kalm hayvanlarn
btn znc vard gzlerinde.
Hemireler yatan dzelttii, sonra da bir sonda salarak onu
iettii zaman can yand, inildedi; lgn bir sesle sordu bana:
Atlatacak mym dersin? Payladm onu. Doktor N.'ye ekingen
bir sesle sordu: Benden memnun musunuz? Hekim, sylediine
pek inanmayan bir halle; Evet diye karlk verdi, ama

annem, denize denin ylana sarlmas gibi sk sk sarld


bu evet'e. Ar yorgunluunu hakl gsterecek en salam
sebepleri uydurup buluyordu hep. ok su yitirmiti; yedii
patates ezmesi pek ar gelmiti; o gn, bir gn nceki yara
tmar drt kez yaplacak yerde kez yaplm diye sitem
ediyordu hemirelere: Doktor N. akam, pek kzd, dedi bana.
Onlar bir gzel halad. Grecektin! st ste, houna gittii
belli olarak: Pek kzd! dedi. Yz gzelliini yitirmiti; tikler
oynatyordu her yann; sesinde, yeniden, hn, hakkn arama
beliriyor, sivriliyordu.
O kadar yorgunum ki, diye ekiyordu iini. O gn, leden
sonra, Marthe'in gen bir cizvit olan kardeiyle grmeyi kabul
etmiti. Baka zaman gelmesini syleyeyim, istiyor musun?
-Hayr. Kz kardein sevinecek gelmesine. lahiyat konular,
aarlar her grmelerinde. Ben gzlerimi kapayacam,
konumam gerekli olmayacak. O gn le yemei yemedi.
Ba gsne eik, uyuya kald: Poupette kapy ap girince,
her ey bitti diye korktu. Charles Cordonnier ancak be dakika
kald yanmzda. Babasnn her hafta annemi ard le
yemeklerinden sz at. Raspail Bulvar'ndaki evde bu yaknlarda bir
perembe
gn sizi yeniden grebileceimi umarm, dedi. Annem, inanamayan, ii
ykk
bir halle bakt ona: Gene gelir miyim dersin? Yznde byle bir
umutsuzluk
havasn, o gne dek hi grmemitim: o gn, artk umulacak
bir ey kalmadn, anlamt. Sonunun ylesine yakn olduunu
dnyorduk ki, Poupette geldiinde ben ayrlmadm. Annem mrldand:
Halim daha kt demek, ikiniz de burada olduunuza gre.... -Hep
buradayz
ya! -Ama ikiniz birden kalmazsnz. Gene, kzm gibi yaptm yalandan:
Yreinde g kalmam da ondan buradayz. Ama kalmam
seni kayglandrmaktan baka ie yaramyorsa, giderim. -Yo,
yo, kal, dedi annem, utanm, sklm gibi.
Haksz yere sert davranm beni ok zyordu. Gerein kendisini
ezdii,
birtakm szler yardmyla bu gerekten kurtulmaya uraaca
srada, onu susmaya mahkum ediyorduk; tasarlarn iine
atp sylememeye, kukularn bastrmaya zorluyorduk
kendisini; yaaynda bunca kez duyduu eyi yeniden duyuyordu: Hem
sulu hem anlalmam bir kii olduunu...
Ama bizim de baka bir ey yapmamz olanakszd: Umut,
gereksindii eylerin banda geliyordu. Annemin yz,
Chantal'le Catherine'i o kadar korkuttu ki, annelerine Paris'e
dnmesini tlemek zere Limoges'a telefon ettiler.
Poupette'in ayakta duracak hali yoktu artk. Karar verdim:
Bu gece, burada, ben kalacam. Annem biraz tedirgin grnd:
Bilecek misin? Karabasanlar gelince elini alnma koymasn
bilecek misin? -Tabii, anne! Aklndan bir eyler geirdi; gzmn
iine iine bakt: Sen, rktyorsun beni.
Bana, dnce adam olarak verdii deerden tr annem,
her zaman biraz ekinmiti benden; oysa kk kzna byle
bir deer vermekten bile bile saknmt. Karlk olarak, pek
erken yata, annemin utangaa davan beni de buz gibi

dondurmutu. Ben her eye ak, zgr bir ocuktum; sonra


sonra, byklere bakm, her birinin zel kk duvarlar
arasna kapanarak yaadn grmtm; annem arasra bu
duvarda bir gedik ayor, sonra hemen kapatyordu onu.
Kendine nemli bir eda vererek: Kadncaz bana srlarn at,
diye fsldyordu. Ya da, dardan, o duvarlarda bir atlakln
farkna varlyordu: Her eyi gizli tutmaya pek merakldr;
hibir ey sylememiti bana, ama anlaldna gre... tiraflarla
dedikodularda, beni irendiren bir kaaklk, bir gizlilik
vard; kendi duvarlarmn gediksiz olmasn istedim. zellikle
anneme bir ey amamaya, sezdirmemeye zen gsteriyordum,
aknla dmesinden korkuyordum, bana knar gibi bakaca
dncesi beni yldryordu. Ksa zaman sonra annem
bana artk hibir ey sormaz oldu. nanszlm zerine
yaptmz ksa, ekimeli konuma, ikimizin de olduka byk
bir aba gstermemizi gerektirdi. Gzyalar yreime dokundu.
Ama, iimde olup bitenleri pek dnmediini, kendi
baarszlna alamakta olduunu abuk kavradm. Dostluk
yerine ylgy ye tutmakla beni bsbtn rkekletirdi.
Herkesin, ruhum iin dua etmesini isteyecek yerde bana biraz
gven, biraz yaknlk gstermi olsayd, anlamamz gene de
mmkn olabilirdi. Bunu yapmasn nleyen neydi, biliyorum
imdi. ok c vard alnacak, ok yaras vard sarlacak...
Kendini, kolay kolay, bakasnn yerine koyamaz, dnyaya
bakasnn gzyle bakamazd. Yapt ilerde, eylemlerinde,
zveriyle davranyordu ama heyecanlar kendi erevesinden
kmasna meydan vermiyordu. Hem, kendi gnlnde olup
biteni grmekten kandna gre beni anlamaya almas
dnlebilir miydi? Birliimizi bozmayacak bir davran tretmeye
gelince, yaaynda kendisini byle bir ie hazrlayacak bir ey
olmamt; beklenmedik olaylar onu aknlktan lgna dndryordu,
nk ancak hazr birtakm ereveler ierisinde dnmeye, davranmaya,
duymaya altrlmt.
Aramzdaki susku, bsbtn saydamszlat. L'Invitee adl
kitabmn kna dek yaaym zerine hemen hemen hibir
ey bilmiyordu. Hi deilse, tre konusunda arbal davrandma
inandrmaya almt kendini. Herkesin aka
yapt dedikodular, annemin bu hayalini ykt; ama o srada
ilikilerimizde deiiklik olmutu. Maddi bakmdan bana
balyd; bana danmadan herhangi bir klgn karara varmyordu;
ailenin ortadireiydim, olu gibiydim bir bakma.
te yandan, tannan bir yazardm. Durumun bu zellii,
yaaymn kurallara uymazln bir kerteye dek ho gsteriyordu;
zaten, yaaym da, kendince, en yaln haline
indirgiyordu: Ne olursa olsun, medeni nikahtan dine daha
az aykr bir zgr birleme iindeydim. Kitaplarmn ierii
sk sk gcne gidiyordu ama kazandklar baar karsnda
da gurur duyuyordu. Ancak, bu baarnn bana kendi gznde
kazandrd yetki, onun bu tedirginliini artryordu. Her trl
tartmadan kanyordum; ama ne kadar kansam da -aslnda,
belki de, kandm iin- kendisini yargladm dnyordu.
Poupette'in, kk'n, annemle daha zgr, rahat
ilikileri vard; annem onu daha az sayard, o da (annemin
daha az etkisinde kalm olduu iin) onun kadar katlk

gstermezdi davranlarnda. Memoires d'une Jeune Fille Rangee


adl an kitabm kt zaman, onu elden geldiince yattrma
iini Poupette zerine almt. Bense, bir iki szle zr dileyerek
kendisine bir demet iek gtrmekle yetindim: Zaten bu,
onu hem artt hem de duygulandrd.
Gnn birinde bana: Analar babalar, ocuklarn anlamyorlar, dedi, ama
bu, karlkl oluyor... Bu yanl anlalmalar zerine konutuk
ama genel grnmleri zerinde durduk ancak. Bir daha da
bu konuya hi dnmedik. Kapsn alardm. Hafife szlandn, deme
tahtalar zerinde terliklerini srdn,
sonra, i ekiini, iitirdim; bu kez, konuabileceimiz birtakm
konular bulacama, bir anlama alan yaratacama sz verirdim
kendi kendime. Ama daha be dakika gemeden, gene
yenilmi olurdum oyunda: Ortaklaa ilgilerimiz o kadar azd
ki! Kitaplarn kartrrdm: Ayn kitaplar okumuyorduk.
Onu konutururdum, dinlerdim sylediklerini, yorumlardm.
Ama, annem olduu iin, baka bir az sylese daha az dokunacak
tatsz cmleleri, bana bsbtn tatsz geliyordu. Yirmi
yandayken, alageldiim beceriksizliiyle bir ili d llk
havas yaratmaya kalkt zamanlardaki kadar, kaslyordum
gene. (Biliyorum, aklm beenmezsin sen. Ama bu canlln
da, iste isteme, benden almsn; houma gidiyor, derdi.)
Canllktan yana kendisine ektiini yrekten syler, katlrdm
bu szlerine; ama cmlesinin balangc hzm kesiyordu.
ylelikle, birbirimizi karlkl olarak ktrmletiriyorduk.
Beni tepeden trnaa szerek: Sen, rktyorsun beni, dedii
zaman, ite btn bunlar anlatmak istemiti.
Kz kardeimin geceliini srtma geirdim, annemin yatann
yanndaki sedire uzandn: Benim de iimde birtakm
kayglar vard. Hava karrken, annem istoru indirttii, ortal
yalnz baucundaki lamba aydnlatt iin, oda i karartc
bir hal alyordu. Karanlk, odann lm znc dolu gizini
daha da koyulatryor gibi geliyordu bana. Gerekte, o gece
de, ondan sonraki gece de, kendi evimdekinden daha rahat
uyku uyudum; telefon alacak diye kayglanmyor, karmakark
kuruntulara kaptrmyordum kendimi: Oradayd m, annemin yannda; bir ey
de
dnmyordum.
Annem o geceler karabasan grmedi. lk gece, sk sk uyand,
su istedi. kinci gece p kemii ok ard; Bayan Cournot
annemi sa yanna yatrd: Bu kez de kolu hi rahat vermedi.
Tutup bir lastik simide oturttular; bylelikle arl yeri rahatlyordu
ama kaba etlerinin o kadar mavi, o kadar nazik olan
derisinin zedelenmesi tehlikesi kyordu ortaya. Cuma, cumartesi gnleri
olduka iyi uyudu. Daha perembe gnnden,
verilen equanil'le kendine yeniden gven duymaya balamt.
Atlatr mym dersin? diye sormuyordu artk, Dzgl bir
yaaya yeniden balayabilir miyim dersin? diyordu. ok
kr! Bugn seni gryorum! dedi bana, mutlu bir sesle. Dn
grmyordum!
Ertesi gn, Limoges'dan gelen Jeanne, yzn
korktuundan daha az bozulmu buldu. Bir saate yakn sre
konutular. Cumartesi sabah Chantal'le birlikte gene geldii

zaman, annem, akrak bir sesle onlara: Grdnz ya! Kefeni


yrttm! dedi. Yz yama dek yaarm artk: Benden kur tulmanz iin
ldrmeniz gerek! Doktor P. iyice armt.
Anneniz konusunda, nceden bir ey sylenemez bu durumda!
O kadar canl bir insan ki! Bu son sz anneme ilettim: Evet
ya, canl bir insanm! dedi sevinle. Biraz amyor deildi:
barsaklar artk ilemiyordu, oysa hekimler tasalanr grnmyorlard.
nemli olan, bir kez ilemeleri: Bylelikle, ilemez
hale gelmedikleri tantlanm oldu. Doktorlar pek memnunlar.
-Memnunlarsa mesele yok, nemli olan o.
Cumartesi akam, uyumadan nce, konutuk. Tuhaf, dedi
dalgn bir sesle Bayan Leblon'u dndm zamanlar, onu
evimde gryorum, yle geliyor gzmn nne: Bir eit
manken gibi; iirilmi, kolsuz; hani tclerdeki gibi... Doktor
P. karnmn zerinde bir kara kat eridi. Arkasndan, adam
karmda, etten kemikten bir insan olarak grnce, tuhafma
gidiyor. Grdn m, dedim, Bana altn imdi: Seni rktmyorum artk.
-Yok canm.- Seni rkttm sylemitin de... -yle mi dedim sana?
nsan
tuhaf eyler sylyor....
Ben de almtm bu yaaya. Akamn sekizinde geliyordum hastaneye;
Poupette bana gnn haberlerini veriyordu;
Doktor N. uruyordu sonra. Bayan Cournot geliyor, yaray
tmar ederken ben de giri aralnda kitap okuyordum. Gnde
drt kez, odaya zeri sarglar, gaz bezleri, bezler, pamuk, yak,
demir kutular, kk leenler, makaslar ykl tekerlekli bir
masa getiriliyordu; masa odadan karld sra gzlerimi
hemen baka yana eviriyordum. Bayan Cournot, arkadalarndan bir
hemirenin de yardmyla annemin temizliini yapyor, uykuya hazrlyordu
onu.
Yatyordum. Bayan Cournot, anneme eitli ineler vurduktan sonra, ben
annemin baucunda yanan lambann nda kitap okurken, bir fincan kahve
imeye gidiyordu. Dnyor, biraz k gelsin diye aralk brakt
kapnn yannda oturuyordu; okuyor, rg ryordu.
ilteyi titretiren elektrikli aygtn hafif uultusu iitiliyordu.
Uykuya dalyordum. Saat yedide uyanyordum. Yara tmar
yaplrken, yzm duvara dnyor, nezleden burnumun tkal
olmasna seviniyordum: Poupette'e kokular pek dokunuyordu;
bense, annemin alnyla yanaklarna sk sk srdm kolonyann tatlms,
i
baydrc kokusu dnda hemen hemen herhangi bir koku almyordum: Bu
marka
kolonyay artk hi kullanamam.
Bayan Cournot gidiyordu; ben giyinip kahvalt ediyordum.
Anneme beyazmtrak bir ila hazrlyordum; dediine gre,
pek tatsz bir eymi bu; ama sindirimine yardm ediyormu.
Sonra, iine bir biskvit ufaladm ay kak kak iiriyordum
ona. Oda hizmetisi ortal silip topluyordu. Ben iekleri
suluyor, dzeltiyordum. Telefonun zili alyordu sk sk; giri
aralna kouyordum; kaplar ardmdan kapyordum ama
annemin beni iitmeyeceinden emin deildim, ondan, sakntl
konuuyordum. Bayan Raymond, uyluk kemiinin ne alemde
olduunu sordu, diye anlattm zamanlar glyordu: Bir
eycikler anlamyorlardr zavalllar, olan bitenlerden! Sk sk

beni bir hemirenin ard da olurdu: Annemin arkadalar,


akrabalar, hatrn sormaya geliyorlard. Genellikle, kendilerini
kabul edecek gc olmazd ama kendisini dnp merak
etmeleri onu pek sevindiriyordu.
Yaras tmar edilirken dar kyordum. Sonra le yemeini
yediriyordum: ineyemedii iin ancak ezmeler, bulamalar, pek ince
kylm etler, kompostolar, kremalar yiyordu; tabandaki yemei son
lokmasna dek yemee zorluyordu kendini: Beslenmeliyim. Yemekler
arasnda, bir taze meyva sular karmn yudumluyordu:
Vitamin bunlar. Yaryor bana. Saat ikiye doru Poupette geli yordu:
Pek iyi oluyor byle, bu usul, diyordu annem. Bir gn,
yerinerek: Yazklar olsun! dedi, kiniz de yanmda bulunun
da, krk ylda bir; ben hasta olaym! u ie bak!
Prag'a gidiimden ncesine gre daha dingindim. Annemin
canl bir ceset haline gei sreci kesinlikle tamamlanmt.
Dnya klm, odasnn boyutlarna smt: Taksinin
iinde Paris'in sokaklarndan getiim zamanlar, ancak, ortasnda
figranlarn dolat bir tiyatro dekoru gryordum
artk. Gerek yaaym annemin yanndaki yaaymd; bir
tek amac vard bu yaayn: Onu korumak. Geceleri, en ufak
ptrt bana korkun bir grlt gibi geliyordu: Bayan Cournot'nun
gz gezdirdii gazetenin hrts, bir elektrik motorunun hrlts...
Gndzn, pabularm karp geziyordum odann iinde. Merdivendeki,
tepemizdeki geli gidiler, kulak zarlarn patlatyordu insann. Saat
onbirle le vakti arasnda, sahanlktan geirilen, toku demir tabaklar,
gmler, mataralar, karavanalarla ykl, tekerlekli masalarn
grlts, utan duyulmas gereken bir ey gibi geliyordu bana.
Dncesiz bir oda hizmetisi uyuklamakta olan annemden,
ertesi gn ne yemek istediini kararlatrmasn (yada kzarm
tavan eti mi, hanmefendi, pili kzartmas m?) rica
ettii zaman fena fkeleniyordum. le yemeine, sz verilen
beyin yerine pek itah ac olmayan bir kymal yemek getirildii
zaman da kzyordum. Annemin cana yakn bulduklarn -Bayan Cournot'yu,
Bayan Laurent', Martin'le Parent'- ben de cana yakn buluyordum: Bayan
Gontrand, bana da, pek geveze bir kadn olarak grnyordu: zne kt
leden sonrasn kzna pabu aramakla geirdiini anlatyor
rnein: Bana ne bundan, deil mi ama?
Bu klinii sevmiyordum artk. Gle yzl, hamarat hemireler, iten
ba
alamyordu; paralar azd, kendilerine sertlikle
davranlyordu. Bayan Cournot kendi kahvesini kendi getiriyordu:
Buradan ancak scak su veriliyordu. Hemirelerin, uykusuz geirdikleri
bir
geceden sonra stlerine balarna ekidzen verecekle ri, boyalarn
tazeleyecekleri ne bir du odalar vard, ne de bir ayr ayakyollar...
Bayan Cournot, allak bullak olmu, gzetmenle dalalarn anlatyordu
bize.
Gzetmen, bir
sabah, kahverengi ayakkab giyiyor diye Bayan Cournot'ya sitem
etmi: Ama keleri yok. -Beyaz olmas gerek ama. Bayan
Cournot, boynu bkk, beli bkk bir hal alm. Daha iinize
balamadan, yle, can km gibi durmayn! diye barm
gzetmen. Annem, iki gn sonrasna dek, durup durup, bu
cmleyi fkelenerek, hatrlad, syledi: Her zaman birilerine

kar baka birilerini tutmaktan, yamanlkla savunmaktan


holanmt. Bir akam, Bayan Cournot'nun arkada gzyalar
iinde odaya girdi: Hastas artk kendisiyle konumamaya karar
vermiti... Bu gen kzlarn, mesleklerinden tr her an tan
olduklan tragedyalar, kiisel yaaylarnn ufak tefek dramlarna
bir trl kanksatmyordu kendilerini.
nsan, beyninin sulanmaya baladn duyar gibi oluyor
burada, diyordu Poupette. Ben, konumalarn samalna,
akalarn basma kalplna aldrszlkla katlanyordum.
Profesr B.'ye ne gzel oyun oynadn! -Bu kara gzl taknca
Greta Garbo'a benziyorsun! Ama konutuum dil azmda
ryor, soysuzlayordu. Nereye gitsem, sahneye km, oyun
oynuyormuum gibi geliyordu. Yaknda yeni bir eve kacak
eski bir arkadamla, tanmasndan sz ederken, sesimdeki
canllk bana dzmece gibi geliyordu; bir birahane ynetmenine,
iimden gerekten yle geldii iin: Pek iyiydi bu
itiim, pek gzeldi bu yediim, dediim zaman iyi niyetle
yalan sylyordum sanki, yle duyuyordum iimden. Arasra
da, dnya klk deitiriyor, tannmayacak hale girmi gibi
oluyordu. Bir otel gryordum, klk deitirmi bir klinik
gibi grnyordu gzme; oda hizmetilerini hemire sanyordum;
lokantalardaki kadn sofraclar da... Bunlarn yapt
da, ekmek yemee dayanan bir bakm uygulamakt bana.
Aklm, giysilerin altnda gizlenen karmak borular dzenine
saplanm, insanlara yeni bir gzle bakyordum. Ben bile,
arasra, bir emme basma tulumbaya bir ceplerle hortumlar
dizgesine dnyordum.
Poupette srekli bir sinirlilik iindeydi. Benim kan basncm
yksekti, kan bama kyordu. Bizi zellikle zen ey, annemin
can ekimeleri, dirilmeleri, bir de kendi eli melerimizdi. Ac ile
lmn giritii bu yarta, lmn birinci gelmesini candan
dilemekteydik.
Bununla birlikte, annem, yz cansz, uyuduu zamanlar, beyaz hrkann
zerinde saatin asl olduu siyah kurdelenin belli belirsiz kmltsn
kayglar iinde gzetliyorduk: Sonuncu kasnmann korkusundan
midemiz buruluyordu.
Pazar gn le sonrasnn ilk saatlerinde yanndan ayrldm
zaman durumu iyiydi. Pazartesi sabah ark yz beni korkuttu;
derisiyle kemikleri arasnda hcrelerini yiyip bit iren gizemli
srlerin yapt i, hemen gze arpyordu. Akamn onunda
Poupette hemirenin eline bir kat sokuturuvermi: Ablam
arsam m? Hemire bayla hayr demi: Kalbi dayanyordu
daha. Ama yeni yeni skntlar gelecekti bamza. Bayan
Gontrand annemin sa brn gsterdi: Gzeneklerinden
damla damla sular sznyordu, araflar srlsklamd. Sidik
hemen hemen hi gelmiyordu artk, etlerini bir dem iiriyordu.
Ellerine bakyor, sucuk gibi imi parmaklarn aknlkla
oynatyordu: Hareketsiz durmaktan oluyor, dedim ona.
Equanil'le morfin onu yattrmt; yorgunluunun farkna
varyor ama sabrla katlanyordu: Kendimi artk iyilemi
sandm bir gn, kardein bana bir ey syledi; ok da iyi oldu
syledii; yeniden yorgunluk duyacam haber vermiti o
gn. Onun iin imdi bunun normal olduunu biliyorum.

Bayan de Saint-Ange yanna girdi, ksa bir sre grtler;


ona Ha! imdi ok iyiyim! dedi. Glmsedi, dileri meydana
kt: imdiden bir iskeletin lm sntsyd bu; buna karlk gzleri
biraz hummal bir aralkla parlyordu. Yemeini yedikten sonra
rahatszland; hemireyi armak iin zili st
ste aldm; dilediim gerekleiyordu, can veriyordu, bense
lgna dnmtm. Bir glla onu yeniden canlandrd.
Akam, lmtr diye dnyordum; bu dnce iimi
paralyordu. Sabah, Poupette: Belli bir snr ierisinde, daha
iyi olduu bile sylenebilir, dedi; belim bkld. Annem o kadar
iyiydi ki, birka sayfa Simenon okudu. O gnn gecesi ok ac
ekmi: Her yanm ar iinde! Morfin inesi yapmlar.
Gndz, gzlerini at zaman bak donuktu. Bu kez, artk
tamam, diye dndm. Yeniden uykuya dald. N.'ye sordum:
Bitti mi her ey? -Yo, hayr! dedi adam; yar acr gibi, yar
vnlyd sesi: Onu iyicene canlandrdk, kolay kolay gitmez!
O halde, yar ac m kazanacakt? Vurun beni. Tabancam verin.
Acyn bana. Annem: Her yanm ar iinde, diyordu. imi
parmaklarn kaygyla oynatyordu. Gvenini yitiriyordu: Bu
doktorlar canm skmaya balad. Bana hep, daha iyisiniz,
diyorlar. Oysa ben daha fena duyuyorum kendimi.
Bu lmcl kadna balanmtm. Alaca karanlkta onunla
konuurken eski bir pimanlm yattryordum: Yeni yetmeliim
srasnda kesilen, yeniden balamasna aramzdaki
ayrmlarla, benzerliimizin bir trl meydan vermedii syleiyi
batan ele alyordum: Bsbtn snm sandm eski sevecenlik,
zentisiz szlerle konumaya, zentisiz davranlarda
bulunmaya balayabildiimizden beri, dirilmekteydi.
Bakyordum ona. Orada duruyordu ite; bilinliydi ama
yaad ykden tamamyla habersizdi. Derimizin altnda
neler olup bittiini bilmemek, dzgl bir ey Ama annemin,
gvdesinin dndan bile haberi yoktu: Yaral karnndan,
akarcasndan, oradan akp giden pisliklerden, st derisinin
mavi renginden, gzeneklerinden szan svdan bile haberi
yoktu. Handiyse ktrmlemi elleriyle yoklanamyor, bakm
yapld zamansa, ba arkaya atlm oluyordu. Ayna istememiti
bir daha: Yznn, can ekien bir insan yz olduunu bilmiyordu.
rmekte olan etinden sonsuz uzakta, yatyor, kulaklarnda
yalanlarmzn
uultusu, btn varlyla, tutkulu bir umuda, onmak umuduna snm,
dlere dalyordu. Gereksiz yere cannn sklmasn, zlmesini
istemiyordum.
Bu ilac artk almasan da olur. -Yo, alaym, daha
iyidir. O al gibi svy yutuveriyordu arkasndan.
Yemekte glk ekiyordu: Zorlama kendini; yeter, yeme artk. -yle
mi dersin? Taba inceliyor, duraksyordu: Haydi, biraz daha
ver. Sonunda taba el abukluuyla ortadan kaldryordum:
Bitti, diyordum kendisine. kindileri bir kase yourdu yemeye
kendini zorluyordu. Sk sk, meyva suyu istiyordu bizden.
Kollarn biraz oynatyor, ellerini kaldryor, birbirine
yaklatryordu,
ar, sakntl bir devimle; benim, bir yandan
brakmadm, barda el yordamyla buluyor, tutuyordu.

Kendisine iyi gelecek vitaminleri pipetin iinden emiyordu:


Bir gulyabani az, istekle, iine ekip yutuyordu dirimi.
Kuruyup gitmi yznde gzleri kocamanlamt; onlar
fal ta gibi ayor, kmltszlatryordu; snrsz bir aba
gstererek iinde bulunduu bellirsizlik kuyularndan kendini
koparyor, bu kara k gllerinin yzne kmaya urayordu;
btn varln veriyordu bu ie; heyecan verici bir duraanlkla
yiyecekmi gibi yzme bakyordu: Bak denen eyi yeni
bulmu, yeni tretmicesine... Gryorum seni! Herkesin
de bu bak karanlklardan yeniden koparmas, elde etmesi
gerekiyordu. Trnaklarn araflara nasl taktysa, yitmemek,
yok olamamak iin bakn dnyaya yle takyor, yeryzne
onunla tutunuyordu. Yaamak. Yaamak.
O aramba akam, beni gtren takside, ne de zgndm!
Kibar mahalleler iinden geerek giden bu yolu ezbere biliyordum artk:
Lancome, Houbigant, Hermes, Lanvin. ou zaman, krmz n yanmas
yznden Cardinin nnde duruyorduk: Ftr apkalar, yelekler, boyun
mendilleri, ayakkablar, potinler gryordum; hepsinde alay eder gibi
bir zariflik vard. Daha tede, tatl renkli, tyl tyl gzel
sabahlklar; krmz ev entarisinin yerine giysin diye bunlardan
birini alrm ona, diye dnmtm. Lavantalar, krkler,
amarlar, mcevherler: lme yer verilmeyen bir dnyann
atafatl kibriydi bunlar; ama lm, bu d grnn, bu
gsteriin arkasnda, kliniklerin, hastanelerin, kapal odalarn
bozsu gizliliinde saklanp bekliyordu. Bense artk baka bir
gereklik tanmyordum.
Perembe gn, her gn olduu gibi, annemin yz iimi
ykt: Bir gn ncesinden biraz daha szgn d, biraz daha
aclyd. Ama gzleri gryordu. Beni tepeden trnaa szd:
Sana bakyorum. Sann tm kestane rengi. -Tabii, biliyorsun
yle olduunu. -Hayr, senin de, kardeinin de, kocaman,
aarm bir tutam sanz vard da... Tutunaym diyeydi o,
dmeyeyim diye. Parmaklarn oynatt: ilikleri iniyor, deil
mi? Uyudu. Gzlerini anca: Byk, beyaz bir kolluk grdm zaman,
uyanacam anlyorum, dedi bana, uykuya daldm zaman da, i
eteklikleri
arasnda uyuyorum. Kafasn bryen, hangi anlard, hangi grntlerdi
ki
bunlar? Btn mrnce d dnyaya dnk olarak yaamt; onu anszn
kendi iine dalm, yitmi grmek iime dokunuyordu. Bu
dnyasndan uzaklatrlmas hi houma gitmiyordu artk.
Arkadalarndan biri, Bayan Vauthier, o gn kendisine, biraz
ar bir canllkla bir gndeliki kadn yks anlatmt.
Annemin gzleri kapand iin Bayan Vauthier'yi hemen
uzaklatrdm. Yanna dndm zaman, annem: nsan
hastalara kendi bandan geenleri anlatmamal, hastay ilgilendirmez
bunlar, dedi.
O geceyi yannda geirdim. Ardan ne kadar korkuyorsa
karabasanlardan da o kadar korkuyordu. Doktor N. geldii
zaman, annem: Gerektii kadar ine yapn, dedi, ineyi
saplayan hemirenin almn benzetledi. Bak sen! dedi N.,
Adamakll morfin dkn olup kacaksnz! akac bir sesle
ekledi: ok elveili bir fiyata size morfin salarm, isterseniz...

Yz atld, bana dnd, sert bir sesle: Kendine saygs olan


bir hekim, iki konuda, ta atlasa, doru bildiinden amaz:
Uyuturucu maddeler, bir; ocuk drme, iki.
Cuma gn skntsz geti. Cumartesi gn annem hep
uyudu. yi oldu yle, dedi Poupette. Dinlenmi oldun. Annem
iini ekti: Bugn yaamamm!
nsan yaamay bu kadar sevince, lmek g i dorusu.
Hekimler o akam bize: ki ay dayanabilir, dediler. yleyse,
yaaymz yeni bir dzene sokmak, annemi bizsiz birka
saat geirmeye altrmak gerekti. Kocas bir gece nce Parise
gelmi olduu iin kz kardeim annemi bu gece Bayan Cournot
ile tek bana brakmaya karar verdi. Sabaha gelecekti; Marthe,
iki buua doru; ben de, bete, gelecektik.
Saat bete kapy ittim. stor indirilmiti, ortalk hemen
hemen karanlkt. Marthe, bitkin acnlacak halde sa yanna
yklm annemin elini tutuyordu: Annemin sol kaba etindeki
yatalak yaralar iyice almt; yle yatnca can daha az acyordu
ama durumunun rahatszl onu bitiriyordu. Saat on
bire dek, Poupette'le Lionel'in gelmesini kayglar iinde
beklemiti; zilin dmesi, eriebilecei bir yerde deildi; ne
yapsa, birini aramazd. Arkada Bayan Tardieu urayp
hatrn sormu ama annem, gene de, kz kardeime: Beni
canavarlarn eline brakyorsun! demi. (Pazar gn alan
hemirelerden tiknisiyordu.) Sonra da Lionel'e taklacak kadar
canlln toparlayabilmi: Kaynananzdan kurtulacanz
ummutunuz, deil mi? Olmayacak ite, buradayz daha.
le yemeinden sonra bir saat yalnz kalnca gene kaygya
kaplm. Heyecanl bir sesle: Beni yalnz brakmamalsnz,
dedi bana, Pek halsizim daha. Beni canavarlarn eline brakmayn!
-Bir daha brakmayacaz.
Marthe gitti, annem uykuya dald, yerinden srayarak
uyand: Sa kaba eti acyordu. Bayan Gontrand durumunu
deitirdi. Annem yaknmaya devam etti. Bir daha zile uzanacak
oldum: Nafile. Gene Bayan Gontrand gelecektir. O, bilmiyor
bu ii. Annemin arlar hi de kuruntudan doma deildi;
nedenleri rgenseldi, belirliydi. Bununla birlikte, belli bir
eiin altnda kaldka, Parent ya da Marti n hemirelerin yaptklar,
bu arlar dindiriyordu; Bayan Gontrand ayn eyleri yapt
halde arlar azalmyordu. Ama gene de uykuya dald. Alt
buukta, kvanla halama suyu iti, krema yedi. Anszn
bard sonra, sol kaba eti cayr cayr yanyordu. alacak bir
ey deildi bu. ncele incele derisi kalmam gvdesi, gzeneklerinden
sznan sidik asidiyle srlsklamd; hemireler,
ara arafn deitirdikleri zaman parmaklar yanyordu.
rkye kaplmtm; zili aldm, aldm; saniyeler ne kadar
da uzundu! Annemin elini elimde tutuyondum, elimi alnna
gtryordum, bir eyler sylyordum. Sana ine yaparlar
imdi. Artk cann yanmaz. Bir dakika. Bir dakikack sabret.
Kaslm, avaz avaz barmamak iin kendini g tutuyor,
inliyordu; Yanyorum, korkun bir ey bu, dayanamyorum.
Dayanamayacam. Sonra, handiyse hkrr gibi, iimi
paralayan o ocuksu sesiyle: Yarabbim! Nedir bu ektiim,

dedi. Ne kadar yalnzd! Ona dokunuyordum, onunla konuuyordum


ama acsna sokulabilmek olanakszd. Yrei
lgna dnyordu, gzleri kayyordu, -lyor-, diye dndm;
Baylacam, diye mrldand. Neden sonra Bayan
Gontrand bir morfin inesi yapt. Bir eye yaramad. Gene zili
aldm. Yannda kimsenin beklemedii, herhangi birini aramayaca
o sabah bu ar byle, anszn, balayabilirdi,
o zaman ne olurdu, diye dndm, aklm bamdan gitti:
Bir dakika olsun yanndan ayrlmak szkonusu deildi artk.
Bu kez hemireler anneme equanil verdiler, ara arafn deitirdiler,
yaralarna, ellerine madensi madensi yanslar veren
bir melhem srdler. Yanma geti; bir eyrek saat srmt
yalnz: Bitmeyecek lde uzun bir sre... Saatlerce avaz avaz
haykrd durdu. -Ne manasz ey diyordu annem, ne manasz
ey yarabbim! Evet: Oturup alanacak kadar manasz bir eydi
bu. Artk hekimleri de, kardeimi de, kendimi de anlayamyordum. Bu
bou bouna ikenceyle geen anlar, hi, ama hibir ey hakl
gsteremezdi.
Pazartesi sabah Poupette'le telefonda grtk: lm
yaknd. dem dalmyordu, karn kapanmyordu. Hekimler,
yattrc ilalarla annemi sersemletirmekten baka yaplacak
bir ey kalmadn sylemilerdi hemirelere.
Saat ikide, 114 sayl kapnn nnde, kz kardeimi kendinden
gemi halde buldum. Bayan Martin'e: Anneme dnk
gibi ac ektirmeyin, demiti. Aman Hanmefendi, yalnz
yatalak yaralar iin bu kadar ine yaparsak, byk arlar
geldii gn morfin etkisiz kalacaktr. Sktrlnca aklamt:
Genellikle, anneminkine benzer hallerde, hasta rkn arlar
ekerek lrd. Acyn bana. Vurun beni. Doktor P. yalan m
sylemiti o halde? Bir tabanca edinmek, annemi vurmak;
onu bomak... Romantik, sama, bo dnceler... Ama anmemin
saatler saati avaz avaz haykrdn oturup iitmek de
aklmn alaca i deildi. Gidip P. ile grelim. Geliyormu;
yakaladk onu: Ac ekmeyeceine sz vermitiniz. -Ac
ekmeyecek. Ne olursa olsun onu yaatmak, bir hafta boyunca
ona byk aclar ektirmek isteniyorsa, yeniden ameliyat
yaplmas, kan verilmesi, glendirici ineler vurulmas gerekeceini
belirtti. Evet. N. bile, o sabah Poupette'e: Bir umut
kaldka yaplmas gereken her eyi yaptk, demiti. imdiden
sonra lmn geciktirmeye kalkmak, sadizm olur. Ancak,
bu ekimseme yetmiyordu bize. P'ye sorduk: Morfin byk
arlar nleyebilecek mi? -Gerekli dzeleri vereceiz ona.
Kesinlikle konumutu; hali gven veriyordu bize. Yattk.
Yarasn yeniden tmar etmek iin annemin odasna girdi:
uyuyor, dedik kendisine. Geldiimin farkna bile varmayacak.
Odadan kt zaman annem hala uyuyordu herhalde. Ancak
o gece ekmi olduu korkular hatrlaynca, Poupette'e:
Gzlerini anca kendini bir daha yapayalnz bulmamal,
dedim. Kz kardeim kapy at; sonra beti benzi atm, bana
doru dnd, hkra hkra, kendini oturduum srann
zerine att: Karnn grdm! Ona biraz equanil bulmaya
gittim. Doktor P. bir daha yanmza geldiinde, kardeim ona
da: Karnn grdm! Korkun bir ey! dedi. Yok canm, hep
yle olur, dedi doktor biraz sklm gibi... Poupette: Diri diri

ryor, dedi bana; ben de ona baka bir ey sormadm. Oturup


konutuk. Sonra annemin baucuna oturdum: Hrkann akl
zerinde ince siyah kaytann solukla birlikte belli belirsiz
kmlts olmasa annemi lm bellerdim. Saat altya doru
gzlerini at: Saat ka Allahakna? Anlamyorum. Akam
m oldu gene? -leden sonra hep uyudun. Krk sekiz saat
uyumuum demek? -Yok canm! Bir gece ncesinin olaylarn
hatrlattm. Camn arkasndan uzaklara, karanla, neonlu
tabelalara bakyordu. ncinmi bir halle, -Anlamyorum, diye
yineledi.
Hatrn sormaya gelenleri, telefon edenleri saydm.
Umurumda deil, dedi. Kendisini artan eyi evirip eviriyordu
kafasnda: Hekimlerin dediini iittim; onu sersemletirmeli, diyorlard.
Bu kez dikkatli davranmakta kusur etmilerdi ite. Akladm: Dn geceki
gibi bou bouna niye ac eksindi? Yatalak yaralar kapanncaya dek onu
bol
bol uyutacaklard. Evet, dedi; sesinde sitem vard; evet ama,
gnlerimi harcyor, yitiriyorum.
Bugn yaamamm. -Gnlerimi harcyor, yitiriyorum.
Geen her gnn bir deeri vard onca; Baka hibir eyin,
yerini tutamayaca bir deer. lecekti de. Bilmiyordu bunu:
Ama ben biliyordum. Onun adna ben boyun eemiyordum
bu olacaa.
Biraz halama suyu iti, Poupette'i bekledik: Burada yatmak
yoruyor onu, dedi annem. Yok canm, o nasl sz? ini ekti:
Umurumda deil. Bir an dndkten sonra da ekledi: Beni
tasalandran, hibir eyin umurumda olmamas. Bir daha
uykuya dalmadan nce, kukulu bir halle sordu: Ama insan
byle sersemletirilir mi? Protesto muydu bu? Kendisine gven
vermemi dilediini sanyorum daha ok: Uyuukluu ilala
yaratlmt, inginlik belirtisi deildi.
Bayan Cournot ieri girdii zaman annem gzlerini aralad.
Onlar yuvalarnda saa sola kaydrd, bakn dzeltip uyum
yapt, dnyay yeni tanmaya balayan ocuunkinden de
dokunakl bir arballkla hemireye dikkatle bakt. Siz
kimsiniz ki? -Bayan Cournot bu. -Niye buradasnz? Bu saatte?
-Gece oldu, dedim gene. Fal ta gibi at gzleriyle Bayan
Cournot'yu sorguya ekiyordu: Peki ama niye? -Biliyorsunuz
ya; geceleri hep yannzda oturup bekliyorum: Annem, birazck
knar gibi: Ya! dedi. Tuhaf ey! Niye sanki? Gitmeye hazrlandm.
Gidiyor musun? -Gitmem cann skar m? Gene ayn karl verdi:
Umurumda deil. Hibir ey umurumda deil.
Hemen kalkp gitmedim; gndzc hemireler annemin
herhalde sabaha kamayacan sylyorlard. Nabz 48'den
100'e atlyordu. Saat ona doru duruldu. Poupette yatt; ben
evime dndm. P'nin bizi aldatmadna emindim imdi. Annem
bir iki gne dek, ok ekmeden, gp gidiverecekti.
Uyandnda akl bandaym. Ar duyar duymaz, dindirici
ila veriliyordu. te girdim yanna; uyuyordu, baucunda
Chantal bekliyordu; biraz sonra: Zavall Chantal! dedi bana
dnerek, -O kadar ok ii var, bense vaktini alyorum. -Ama
o buraya seve seve geliyor. Seni ok sever, bilirsin. Annem

uzun uzun dnd; arm, iten zlm bir h alle: Ben


kimsecikleri sevip sevmediimi bilemiyorum artk, dedi.
Gururunu hatrlyordum: en kadnm da onun iin seviyorlar
beni. Yava yava, birok kimseler ona usandrc
gelmeye balamt. imdi gnl bsbtn uyumutu: Yorgunluk,
her eyini almt elinden. Ne var ki, en sevecen
szlerinin bir teki bile, bu umursamazlk bildirisi kadar dokunmamt
bana. Eskiden, kendine belletilmi resmi davranlar, allagelmi
almlar, gerek duygularn rtyor, kapatyordu. Bu duygularn
scakln, yokluklarnn kendisinde yaratt souklua vurarak
lyordum.
Uyuyakald; soluu o kadar belirsizdi ki, dlere daldm:
Sarsntszca, bir dursa, bir durabilse... Ama ince siyah kaytan
kalkyor, iniyordu: Sray, o kadar kolay olmayacak t. stemi
olduu zere, kendisine yourt yedirmek iin onu bete
uyandrdm: Kardein yememi istiyor: yi gelirmi bana. ki
kak yedi: birtakm yerlerde llerin mezarlarna braklan
yiyecekleri dnyordum. Bir gn nce Catherine'in getirmi
olduu gl koklattm kendisine: Meyrignac'n son glym.
Dalgn dalgn bir gz atmakla yetindi. Gene uykuya dald; kaba
etinde duyduu yanma ile uyand bu uykudan. Morfin inesi:
Sonu alnmad. ki gn ncesi gibi elini elimde tutuyor,
yreklendirecek eyler sylyordum kendisine: Bir dakika.
ne imdi etkisini gsterir. Bir dakika sonra tamam. -in
ikencesi bu, dedi. Sesi renksizdi, kar durmaya bile artk
gc yetmiyordu. Gene zili aldm, steledim: kinci ine
vuruldu.
Parent hemire yata dzeltti, yeniden uykuya dalm
olan, elleri buz gibi annemin durumunu biraz deitirdi. Oda
hizmetisi; saat altda getirdii akam yemeini geri evirdiim
iin homurdand: Can ekimenin, lmn gndelik olaylardan olduu
kliniklerin deimek bilmez grenei! Saat yedi
buukta annem: Bak, dedi, imdi iyi duyuyorum kendimi.
Gerekten iyi. Uzun zamandr kendimi bu kadar iyi duymamtm.
Jeanne'n byk kz geldi, ona biraz halama suyu
ile kahveli krema iirip yedirmeme yardm etti. Bunu yapmak
gt nk ksryordu: Solunum darlnn balangcyd
bu. Poupette'le Bayan Cournat gitmemi tlediler. Bu gece
herhalde bir ey olmayacakt, burada kalmamsa annemi
kukulandrabilirdi: Onu ptm; o da, o korkun glmseyiiyle:
Seviniyorum; dedi, Beni o kadar iyi grdne!
Belladenal aldktan sonra, yannda yattm. Uyandm; telefon
alyordu: Birka dakikas kald artk. Marcel arabayla seni
almaya geliyor. Marcel-Lionel'in amca olu-beni, hzl hzl,
ssz bir Paris'in iinden geirdi. Champerret kapsnn yaknlarnda
krmz krmz parlayan bir kahvenin
tezgahnda birer kahve yuvarladk. Poupette, kliniin bahesinde bizi
karlad: Bitti. Yukar ktk. Annemin yerinde
yatakta yatan bu ceset o kadar beklendik, ama o kadar akl
almaz bir eydi ki... Eli, aln soumutu. Hala oydu bu, deimeyecek
yokluuydu, ayn zamanda. Bir gaz bezi enesini
tutuyor, kprtsz yzn ereveliyordu. Kz kardeim Blomet
Soka'ndaki eve gidip giysiler getirmek istiyordu: Neye sanki?
-Tre yleymi. -Biz uymayacaz. Anneme, darda bir yere

yemee gidiyormu gibi, giysiler, ayakkablar giydirmeyi aklm


almyordu; kendisinin de byle bir ey dileyeceini sanmyordum;
lsnn ne olacana ilgi duymadn sk sk
sylemiti.
Bayan Cournot'ya: Uzun geceliklerinden birini
giydirmek yeter, dedim. Masann gznden halkay alarak:
Ya nian yz? diye sordu Poupette. Halkay parmana
geirdik. Niye mi? Bu yeryznde u kk altn halkaya artk
hi yer yoktu da ondan herhalde.
Poupette'in ayakta duracak hali kalmamt. Artk annem
olmayan o lye son bir kez baktktan sonra, kz kardeimi
hzla aldm, gtrdm. Marcel'le birlikte Dme kahvesinin
barnda birer bardak bir eyler itik. Poupette anlatt:
Saat dokuzda N. odadan km, fkeli bir halle: Bir diki
daha atm. Kendisi iin bunca ey yapldktan sonra gene byle
olsun! nsan inciniyor dorusu! demi. Kz kardeim, aknlk
iinde, arkasnda bakakalm. Elleri-buz gibi olduu halde
annem scaktan yaknyor, biraz glkle solunuyormu. Bir
ine yapmlar, uykuya dalm. Poupette soyunmu, yatm,
eline bir polis roman alp okumaya alm. Geceyarsna
doru annem kprdanmaya balam. Poupette'le hemire
yatana yaklamlar. Gzlerini am: Ne yapyorsunuz
burada? Niye kaygl gibisiniz? ben ok iyiyim. -Karabasan
grm olacaksn, ondan yanna geldik. araflarn dzeltirken,
Bayan Cournot ayaklarna dokunmu: lmn soukluu onlar
kaplamm bile.
Kz kardeim, bana haber vermesi gerekip gerekmediini kestirememi.
Bu saatte orada bulunmam, akl tmyle banda olan annemi rktebilirdi.
Gene yatm. Saat birde annem yeniden kprdanm. Canl
bir sesle, babamn syledii eski bir arknn szlerini mrldanm:
Gidiyorsun, brakyorsun bizleri... Poupette: Ne mnasebet! Seni
brakmyorum, demi; annem de hafif hafif, anlayl bir halle
glmsemi.
Soluk almas gitgide gleiyormu. Bir ine daha yapldktan sonra,
biraz
g anlalr bir sesle: lm... sonraya... brakmal..., demi.
Elimi mi brakmal? Annem: Hayr, demi. lm. lm szcnn
zerine basa basa. Ulam sonra: lmek istemiyorum. -Ama
iyiletin zaten! Daha sonra dalgnlk iinde birtakm sama eyler
sylemi: Kitabm ortaya karacak vaktim ka lsn isterdim...
Kimi emzirmek istiyorsa onu emzirsin. Kz kardeim
giyinmi: Annem bilincini hemen hemen yitirmi durumdaym.
Anszn barm: Bouluyorum. Az alm; et
kalmam bu yzde gzleri kocaman, frlak: Bir kasnmayla
komaya girmi. Gidip telefon edin, demi Bayan Cournot.
Poupette beni aram, ben karlk vermemiim. Santralc kz
beni uyandrncaya dek yarm saat zilimi alm durmu. Bu
ara Poupette, artk bilinsiz olan annemin yanna dnm;
yrei atyormu, yastklara yasl, soluk alyormu; donuk
gzleri artk hibir ey grmyormu. Sonra gitmi: Doktorlar
mum gibi tkenip gidecek demilerdi: yle olmad, hi de
yle olmad demi kardeim, hkrklar iinde. Hemire:
Aman Hanmefendi, diye karlk vermi, -Emin olun pek
zahmetsiz, pek sessiz bir lm oldu bu.

:::::::::::::
mr boyunca annem kanserden ok korkmutu; klinikte
rntgen filmi ekildii zaman belki de hala korkuyordu.
Ameliyattan sonra ise bir an bile kanser aklna gelmedi. Gn
oldu, yana gre pek sert bir sarsntya dayanamaz da, lr
diye korktu. Ama kuku, aklnn kesinden bile gemedi:
Karnzar yangsndan ameliyat edilmiti, hastalk ard ama
onacak cinstendi.
Bizi daha ok artan, bir papazn gelip kendisiyle grmesini
hibir zaman istemi olmamas; Simone'u bir daha
gremeyeceim! diye zm zm zld gn bile!
Marthe'n getirmi olduu dualar kitabn, sal ha, dua
tesbihini ekmecesinden karmad. Jeanne, bir sabah, -Bugn
pazar, Franoise teyze; kudas ayinine katlmak istemez misiniz?
diye sormutu. Aman yavrum! ok yorgunum, dua
edecek halim yok; Tanr balar beni! diye karlk vermiti
annem. Bayan Tardieu, Poupette'in yannda, gnah karaca
papaz grmek isteyip istemediini daha bir steleyerek
sormutu; annemin yz sertlemiti: ok yorgunum. Konumaya son vermek
iin de gzlerini yummutu. Baka bir eski arkadann hatr sormaya
geliinden sonra Jeanne'a demiti ki, -u garip Louise de, amma tuhaf
eyler soruyor: Klinie bal bir papaz olup olmadn renmek istedi.
Hani ok umurumdayd da!..
Bayan de Saint-Ange bizi canmzdan bezdiriyordu: Madem
kayglar var, dinin avuncunu istemesi gerekir. -Ama istemiyor.
-Bana da, baka arkadalarna da sz verdirmiti, din kurallar na
uygun biimde lmesine yardm edelim diye. -u anda,
istedii, iyilemesine yardm edilmesi. Bizi knyorlard.
Anneme son dinsel hizmetlerin uygulanmasn, muhakkak
ki, engelliyor deildik, ama bunlar kendisine zorla kabul
ettermiye de kalkmyorduk. Kendisine uyarmada bulunmamz
gerekecekti: Kansersin. leceksin. Eminim, kendilerini
annemle ba baa braksaydk, birtakm kaba sofu kadnlar,
onu da yaparlard. (Onlarn yerinde olsaydm, annemin
yzyllarca Arafta kalmasna yol aacak bir bakaldrma
gnahna girmesinden korkardm.) Annem bunlarla ba baa
kalmay zaten istemiyordu. Yatann evresinde gen glmseyiler
grmek dileindeydi: Benim gibi yal kadnlar,
dinlenmeevine ekildiim zaman bol bol greceim nasl olsa,
diyordu yeen kzlarna.
Jeanne'la, Marthe'la birlikte olduu
zaman, dindar ama anlayl, yalanlarmz da yerinde bulan
iki arkada geldii zaman, gvenlik iinde duyuyordu
kendini. brlerine gvenmiyor, ilerinden birkann szn
ettii zaman sesinde hn seziliyordu: artc bir igdyle,
hangi kimselerin varlnn, i dirliini bozabileceini biliyordu
sanki: u dernekteki hanmlar grmeye gitmeyeceim bir
daha. Oraya bir daha ayak basmayacam.
Bir takm kimseler yle dneceklerdir: Acnn, lmn
karsnda yenildiine gre, inan ancak yzeydeydi, szde
kalyordu. Ben, inan nedir bilmiyorum. Ama din, annemin
yaaynn ekseniydi, tzyd: ekmecelerinde bulunan

katlar, bunun byle olduunu gerekledi. Duann, mekanik


bir mrltdan baka bir ey olduuna inanmasayd, tesbihini
ekmek, onu, bulmaca zmekten daha ok yormazd. ekimsemesi,
tersine, Tanrya yakarmay, dikkati, dnceyi,
belli bir tin durumunu gerektiren bir i diye grdne
inandryor beni. Tanrya ne sylemesi gerekeceini biliyordu:
Tanrm, iyiletir beni; ama sen ne yazmsan o olsun: lmeyi
kabul ediyorum. Kabul etmiyordu oysa. Yalann artk hkm
kalmad u srada, iinden gelmeyen herhangi bir sz sylemek
istemiyordu. Bununla birlikte bakaldrmak hakkn
da tanmyordu kendine. Susuyordu: Tanr iyidir.
Bayan Vauthier, rkm, akn anlamyorum, demiti bana.
Anneniz ki, o kadar inan salam, o kadar dini btn....
lmden ylesine korkuyor ki! Ermilerin de, srasnda, lk
ata ata, arpna kasla ldklerini bilmiyor muydu? Zaten
annem ne Tanrdan korkuyordu, ne eytandan. Yeryznden
ayrlmaktan korkuyordu yalnz. Ninem, gtnn farkndayd.
Sevinmi gibi bir halle: Son olarak rafadan yumurtam yiyeyim, sonra
da gidip Gustave' bulaym, demiti.
Yaamaya byk evkle sarlmamt hi; seksen drt yanda,
zgn zgn, bitkiler gibi, davransz, yaayp gidiyordu:
lmek onu tedirgin etmiyordu. Babamn gsterdii yrek
peklii daha az olmamt: -Annene syle, papaz getirtmesin.
Oyun oynamak istemiyorum, demiti bana. Sonra, klgn
birtakm konulardaki isteklerini anlatmt. Ninem cennete
gmeyi ne kadar dinginlikle kabul etmise, babam da, yklm,
hrnlam haliyle yoklua gmeyi o kadar dinginlikle kabul ediyordu.
Annem yaamay, benim sevdiim lde seviyordu; lm karsnda da,
benim
gibi, bakaldryordu. O can ekiedururken, yeni kan kitabm
amlayan
birok mektup almtm: Birtakm sofu kimseler, zehir gibi
bir acma gsterisi iinde, -nannz yitirmemi olsaydnz,
lm sizi bu kadar korkutmazd, diye yazyorlard. yi dilekli
okurlar, beni szleriyle yrekleridiriyor, -Yok olmak nemli
deil: Ardnzda yaptnz kalacaktr, diyorlard.
Hepsine iimden u karl veriyordum: Aldanyorsunuz. Din, anneme
ne verebilirdi ki? lmmden sonra baar kazanmak
umudu bana ne verebilirdi ki? Yaamaya sk sk sarlmsanz,
sizce ister gkyznde, ister yeryznde olsun, lmszlk
lmn acsn size unutturamaz, sizi avutamaz.
:::::::::::::
Annemin hekimi, daha ilk belirtilerinden kanseri tanlam
olsayd ne olurdu? Inlarla bu kansere kar savalr, annem
de iki yl daha yaard herhalde. Ama hastalnn ne olduunu
bilecek, hi deilse, sezecek, mrnn sonunu boucu
skntlar iinde geirecekti. Bizim yandmz, hekimin yapt
yanlln, bizi aldatm olmas; yoksa annemi mutlulua
eritirmek balca tasamz haline gelirdi. Jeanne'la Poupette'in
o yaz karlatklar glklere hi nem verilmezdi. Ben
annemi daha sk grr, kendisine yeni yeni elenceler yaratmaya
alrdm.

Doktorlarn kendisini canlandrmalarna, ameliyat etmelerine


de yerinmeli mi, yerinmemeli mi? Bir gn bile karmak,
yitirmek istemeyen annem, bylece otuz gn kazanm oldu; bu otuz gn
kendisine sevinler de getirdi, kayglar, aclar da.
Zaman zaman karsna dikildiini sandm tehlikeden, o
korkun aclar ekmekten, yakasn kurtardna gre, onun
adna bu konuda bir karara varamam. Kz kardeim iin,
annemi daha ilk grd gn yitirmesi, kendisini pek g
toparlayabilecei bir sarsnt olurdu. Ya ben? Annem o gn
lm olsayd, arkasndan gelen drt haftann getirdii imgeleri,
karabasanlar, zntleri bilmeyecektim. Ancak o gn
lmesi karsnda nasl bir sarsnt geirirdim, lemem,
kestiremem; zntm hi de ummadm bir biimde patlak
verdi nk. Bu erteleniten kesinlikle u kazanc saladk:
Pimanlk acs duymaktan kurdulduk; hemen hemen kurtulduk,
hi deilse... Sevdiimiz bir kii ld zaman, sa
kalmak suunun kefaretini yreimize ileyen yein bir
pimanlkla deriz.
lm, bu kiinin ne kadar esiz benzersiz
olduunu aka anlatr bize; varlnn, bir zamanlar, btnyle
var kld, yokluunun, kendi bakmndan ort adan
kaldrd dnya kadar usuz bucaksz hale gelir bu l; yaamamzda
daha ok yer tutmas, gide gide yaamamzn
tmn kaplamas gerekirdi gibi gelir bize. Kendimizi syrrz
sonra bu sersemleyiten: O da, brleri arasnda, brleri gibi
bir bireydi, o kadar, diyoruz. Ancak, kimsecikler iin elimizden
geleni -hibir zaman- yapmadmzdan, (kendi elimizle
izdiimiz, tartlabilecek snrlar ierisinde bile elimizden
geleni yapmadmzdan,) kendimize, gene de, bol bol sitem
edecek sebepler buluruz. u son yllarda, annemin karsnda,
zellikle savsaklamalardan, yaplmas gerekeni geri brakmaktan,
ekimsemelerden suluyduk. Kendisine adadmz
bu gnler, gecelerle; orada bulunuumuzun ona verdii erinle;
korkuya, acya kar kazanlan utkularla; bu sularmz balattk
gibi geldi bize. Direngen uyanklmz olmasayd,
ok daha fazla ac ekerdi annem.
nk, baka lmlerle karlatrlnca, lm gerekten
zahmetsiz, sessiz oldu. Beni canavarlarn eline brakmayn.
Kimseciklere byle bir armda bulunamayacak olanlar
dnyordum: Kendini savunmasz kalm duymak, yazgsz,
tamamyla, aldrsz hekimlere ar lde altrlan, yorgun,
bezgin hemirelerin elinde olmak, ne korkun ey! Ylgya
kapldklar zaman alnlarna kimse elini koymayacak; arlarla
kvranmaya balar balamaz yattrc ilalar verilmeyecek;
yokluun sessizliini dolduracak yalan dolu gevezelikler
yaplmayacak. Yirmi drt saat iinde krk yl birden yalanm... Bu
cmle de uzun sre aklmdan kmamt. Bugn, hala, korkun can
ekimeler
oluyor.
Niye? Sonra u da var: Koularda, son saati yaklat zaman, lmcl
hastann yatan bir paravanayla evrelerler; ertesi gn bo duran baka
yataklarn evresinde de bu paravanay grmtr hasta: Ne
olacan bilir. Annemi, kimsenin gzn dikerek bakamad
bu kara gne karsnda, gzleri kamam, saatlerce yatar

halde getiriyordum gzmn nne: Fal ta gibi alm,


bebekleri irilemi gzlerindeki byk korkuyu imgeli yordum... Annemin
lm gerekten zahmetsiz, sessiz oldu; herkese nasip olmaz byle lm.
:::::::::::::
Poupette o gece bende kald. Sabahn onunda klinie gittik
gene: Otellerde olduu gibi, odann leden nce boaltlmas
gerekiyordu. Bir kez daha merdivenden ktk, iki kapdan
getik: Yatak botu. Duvar, pencere, lambalar, eyalar, her ey
yerli yerindeydi; araf apak, dmdz duruyordu. Bir eyin
olacan kestirmek baka, olduunu grmek, bilme baka:
Bu tokman bamza ineceini hi bilmeseydik, ancak bu
kadar sarslabilirdik. Gmme dolaptan bavullar kardk,
kitaplar, amarlar, ufak tefek tuvalet eyasn, katlar,
ilerine ydk: Yalanlarn yozlatrd alt haftalk bir ili
dllktan artakalanlar... Krmz sabahl orada braktk.
Baheden getik: Dibinde bir yerlerde, yeilliin iinde gizli,
bir morg vard; iinde de, enesi bal, annemin cesedi. Hem
kendi istedii iin, hem de yle rast geldii iin, en sert sarsntlar
geirmi olan Poupette o kadar bitkindi ki, cesedi bir
daha grmesini neremedim.
Kendim de, onu grmek istediime pek emin deildim.
Bavullar, Blomet Sokandaki eve, kapcya braktk. Cenaze
kaldrma ileriyle uraan bir yer iliti gzmze: Ha buna
kaldrtmz, ha bakasna. Karalar giymi iki bay, ne istediimizi
sordu. Trl tabut rneklerinin fotoraflarn gsterdi
bize: u tabut daha gzel. Poupette hkrkla kark bir glme
tutturdu: Daha gzel ha! u kutu! Bu kutuya konmak istemiyordu!
Annemin iki gn sonra, cuma gn gmlecei kararlatrld. iek
istiyor muyduk? Evet, dedik, niye yle dediimizi bilmeden: Ne ha, ne
elenk; yalnz koca bir demet iek. Tamam: Her eyi onlar yapacakt.
leden sonra bavullar annemin dairesine kardk; Bayan Leblon evin
biimini deitirmiti; daha temiz, daha i acyd imdi, g tandk
evi: Daha iyiydi yle olmas. Hrka ile geceliklerin bulunduu
bavulu bir dolaba tktrdk, kitaplar bir yere sraladk, kolonyay,
ekerleri, tuvalet eyasn, dktk, attk; gerisini de
evime gtrdk. Gece uyku tutmad beni. Yanndan son ayrlmda,
-Seviniyorum beni yle iyi grdne, dedii iin, gittiime
yerinmiyordum.
Ama cesedinin yannda biraz ar bir evecenlikle kp uzaklatm iin
sulu buluyordum kendimi.
O da, kz kardeim de: Ceset, hi birey deildir artk,
diyorlard. Bununla birlikte, annemin etiydi bu, annemin
kemikleriydi, daha bir sre iin de, annemin yzyd. Babamn,
benim iin artk bir nesne oluverdii ana dek, yannda
kalmtm; var olma halinden hilie geii, ar ar sindirmitim
iime. Oysa, sarlp ptkten aa yukar hemen sonra
yanndan ayrldm iin, morgun souunda yapayalnz yatan,
hala, annemmi gibi geliyordu bana. Tabuda ertesi gn,
leden sonra konacakt: Ben de bulunacak mydm orada?
Hesab grmek iin saat drde doru klinie gittim. Anneme
mektuplar, bir kese dolusu da yemi ezmesi gelmiti. Yukar
kp hemirelere Allahasmarladk dedim. Martin ile Parent
hemireleri, o gencecik kzlar fkrdyor buldum geenekte.
Boazm dm dmd, iki laf g karabildim. 114 sayl

odann kaps nnden getim; Ziyareti Kabul Edilmez yaftasn


indirmilerdi.
Bahede bir ara duraksadm: Yreim
elvermedi; hem neye yarard? Gittim. Cardin'in caml ile,
gzel sabahlklar gene grdm. Bir daha, diyordum kendi
kendime, bir daha giri aralnda oturmayacak, beyaz almac
kaldrmayacak, bu yoldan gemeyeceim; annem iyilemi
olsayd bu alkanlklardan sevine sevine vazgeerdim; ama
iimde, imdi, bir zlem kalyordu, nk bu alkanlklar,
annemi yitirdiim iin yitiriyordum.
Yaknlarna birka anmalk datmak istiyorduk. Bitmemi
bir rg, yn yumaklar ile dolu hasr i torbasnn, kurutma
katl yaz altlnn, makasnn, yksnn nnde bir ey
geldi, boazmza tkand. Nesnelerin gc, bilinen eydir:
Yaay bunlarda donuverir, katlaverir; hi erimedii lde
bir gereklik nitelii kazanr. Hepsi masamn zerine dalm
yatyordu, ksz, gereksiz; gzden dm, atlm eyler
olacaklar, ya da baka bir kimlik edineceklerdi: Franoise
teyzemden kalma bir kutu bu... Saatini Marthe'a verecektik.
Siyah kaytan zerken Poupette alamaya balad. Sama
bir ey bu; feti merakls deilim ya, bu kurdeleyi atamyoru m.
-Sakla. lm dirimle bir araya getirmeye, ussal olmayan bir
ey karsnda usulca davranmaya yeltenmek bo ey: Varsn,
herkes, duygularnn karkl iinde bildii gibi syrlsn
iin iinden.
Son isteklerin hepsini, daha daha, insann hibir
son istei olmamasn, anlyorum; insan, isterse lsnn
kemiklerini barna bastrsn, isterse sevdiinin cesedini
llerin ayrmsz gmld ukura brakversin. Kz kardeim
annemi giydirmekte ya da nian yzn saklamakta bekinmi olsayd,
kendi
tepkilerim lsnde, bu tepkiyi de doru bulur, kabul ederdim. Cenaze
alay
konusunda herhangi bir sorunla karlamamtk. Annemin isteklerini
bildiimizi sanyorduk, bu isteklere uymutuk.
Zaten, lm kadar rkn glkler dikiliyordu k armza.
Pere-Lachaise mezarlnda, byk dedemizin kzkardei,
Mignot adnda bir hanmn yz otuz yl nce satn ald bir
yerimiz vard. Bu kadn, dedem, kars, kardei,. Gaston amcam,
babam, hep oraya gmlmlerdi. Yer kalmamt artk. Bu
gibi durumlarda, ly geici olarak baka bir mezara gmerler;
kendisinden nce gmlm kimselerin kemikleri bir tek
tabuda yerletirildikten sonra aile mezarna alrlar. Ancak,
mezarlk toprann deeri pek yksek olduu iin ynetmenlik, srekli
olarak verilmi yerleri geri almaya almaktadr: O yerin sahibinden
otuz
ylda bir, haklarn kesinlemesini istemektedir. Bu sre gemiti. Bu
haklar yitirebileceimiz, bize, gerekli sre ierisinde bildirilmemiti;
dolaysyla hakkmz elimizden alnamyordu: Meer ki Mignot
ailesinden biri meydana ka da bu yerde hak ileri sre...
Bir noter, bu konuyu salama balayncaya dek annemin cesedi
bir depoda saklanacakt.
Ertesi gnk trenden fena korkuyorduk. Yattrc ilalar

aldk, saat yediye dek uyuduk, ay itik, bir eyler yedik, gene
yattrc haplar aldk. Sekizden az nce, kara bir yk arabas
ssz sokakta durdu: Gn aarmadan nce klinie gitmi, gizli
bir kapdan kanlar cesedi almt. Sabahn souk sisi iinden
geerek arabaya bindik, oturduk; Poupette, ofrle Bay Durand'lardan
birinin arasnda; bense, dipte, maden bir sanda
benzeyen bir nesnenin yannda: Kz kardeim, Orada m? diye
sordu. Evet. Ksa bir hkrktan sonra bana dnd, -Beni avutan
tek ey, dedi, -Bunun benim de bama gelecek olmas... yle
olmasayd zaten, byk hakszlk olurdu! Evet. Bizim iin
yaplacak topraa verme treninin genel provasna katlyorduk
byle. Ne var ki, iin kt yan u: Herkesin bandan gemi
geecek bu serveni, kii tek bana yaar. Annemin nekahetten
ayrt edemedii can ekimesi srasnda yanndan ayrlmamtk
ya, ondan kesinlikle ayr bir yerlerde durmutuk.
Paris'in iinden geerken, hibir ey dnmemeye alarak,
sokaklara, adamlara bakyordum. Mezarln kapsnda bekleyen arabalar
vard: Aile yeleri. Ardmzdan kk kiliseye dek geldiler. Herkes
arabasndan indi. Mortocular tabudu indirirken Poupette'i, yz
alamaktan
kzarm teyzemin yanna srkledim. Alay dzenine girdik; kilise tklm
tklmd. Katafalkn zerinde iek yoktu, cenaze irketinin adamlar
arabada unutmulard onlar: nemi yoktu bunun.
Ayin kaftannn altna pantolon giymi gen bir papaz, ayini
bitirdi, tuhaf bir zn tayan ksa bir konuma yapt; Tanr
ok uzakta, dedi. inizde inan en salam olanlar iin bile,
kimi gn Tanr o kadar uzaktadr ki, yokmu gibi grnr.
nsan tanrnn savsayc olduunu bile syleyebilir. Ama bize
olunu gnderdi o... Kudas ayini iin iki dua iskemlesi kondu
ortaya. Hemen hemen herkes ayine katld. Papaz biraz daha
konutu. Her Franoise de Beauvoir, deyiinde, ikimizin de
boazmza bir ey gelip tkanyordu, bu szler annemi diriltiyor,
-ocukluundan evliliine, dulluuna, tabuduna dek
uzanan- mrnn toplamn karyordu; Franoise de Beauvoir: Bu
silik kadn, yaarken ad o kadar seyrek sylenmi
olan kadn, bir nemli kii oluveriyordu.
Herkes nmzden geip basal diledi; kadnlardan
birka alyordu. Mortocular tabudu kiliseden kardklar
srada biz hala el skmaktaydk; bu kez Poupette tabudu grd,
omuzuma ykld: Onu bu kutuya sokmayacaklarna sz
vermitim! Annemin br yakarn, -Brakma beni, o delie
dmeyeyim deyiini anlamak zorunda kalmad, bereket
versin. Bay Durand'lardan biri, yardmclara, dalabileceklerini
bildirdi. Cenaze arabas tek bana yola kt, nereye gittiini
bile bilmiyorum.
Klinikten alp getirdiim kurutma katl bir altlkta, ensiz
bir kadn zerine annemin, yirmi yandaki kadar dik, kesin
bir yazyla yazm olduu iki satr buldum: Pek yaln bir trenle
gmlmek isterim. Ne iek, ne elenk. Yalnz bol bol dua.
Tamamd ite! Vasiyetini yerine getirmitik; iekler unutulmu
olduu iin daha bile uymutuk smarladna.
:::::::::::::

Annemin lm niye beni bu kadar derinden sarst? Evden


ktm gnden bu yana, ancak birka kez, gnl atllar
uyandrmt bende. Babam yitirdii zaman duyduu
zntnn yeinlii, zentisizlii, heyecanlandrmt beni;
bir de, o srada, benim iin duyduu kayg iime dokunmutu:
Kendi zntsn arttrmamak iin gzyalarm tuttuumu
dnerek bana: Sen kendini zme, skma, diyordu. Bir yl
sonra, annesinin can ekimesi, acsn tazeleyerek, kocasnnkini
anlatmt: Cenaze gn, sinir bozukluundan tr
yatandan kamamt: Geceyi yan banda geirmitim;
iinde doduum, babamn ld bu evlilik deine
duyduum irentiyi unutarak, annemin uyuyuuna bakmtm; elli be
yanda, gzleri kapal, yz dinginlemi
haliyle, hala gzeldi, zorlu heyecanlarnn iradesinden baskn
kna hayranlk duyuyordum. Genellikle, onu dndmde,
aldrszlk duyardm iimde.
Bununla birlikte uykularmda -babamn ancak pek seyrek, o da, beni
etkilemeyecek biimde, dme girmesine karlk- sk sk en nemli yeri
tutard: Sartre'la karp ayn insan haline gelirdi; birlikte mutlu
olurduk. Sonra da dm karabasana dnrd: Niye yeniden
onunla birlikte oturuyordum? Boyunduruu altna nasl
girmitim yeniden? Eski ilikimiz, ifte yzyle, hem sevilen
hem tiksinilen bir bamllk haliyle, iimde yaamasn
srdryordu demek. Annemin geirdii kaza, hastal,
lm, imdilerde ilikilerimizi dzenleyen grenei altst
edince, bu eski iliki btn gcyle dirildi. Bu dnyadan gp
gidenlerin ardndan zaman yok olur; ayrca, yam ilerledii
lde gemiim de, bzlp klyor. On yalarmn sevgili
anneciim'i, yeni yetmeliimi basks altnda ezen, dmanca
davranan kadndan ayrt edilecek gibi deil artk; yal annemin
ardndan aladm zaman, bunlarn her ikisine de alam
oldum.
Artk sineye ektiimi sandm baarszlmzn
znts yeniden geldi, yreime yerleti. Ayn yllardan kalma
resimlerimize bakyorum. Ben on sekiz yandaym, o krkna
merdiven dayam. Bugn, neredeyse, onun anas, zgn
bakl bu gen kzn da ninesi olabilirdim. kisine de acyorum;
kendime, o kadar gen olduum, dnyay anlamadm iin;
ona da, gelecei kapanm, hibir zaman hibir ey anlamam
olduu iin... Ne var ki, hibirine herhangi bir t vermeye
kalkmazdm. Annemin, -beni mutsuz klmasna kendisini
mahkum eden, ona da bu yzden ac ektiren, -ocukluk
mutsuzluklarn yok etmek elimden gelmezdi. Annem, mrmn birok yln
alad; ama ben de, -isteyerek olmasa
da, -ona bir o kadarn ettim. Ruhumun br dnyadaki
esenliini dnerek kayglara kaplmt. Bu dnyadaysa,
baarlarmdan sevin duyuyor ama evresindeki insanlarn
davranlarm rezalet diye ayplamas, knamas, onu fena
halde zyordu. Amca ocuklarmzdan birinin Simone,
ailesinin yzkaras, dediini iitmek houna gidecek ey
deildi.
Hastal srasnda annemde meydana gelen deiiklikler,
pimanlm bsbtn artrd. Daha nce de syledim: Salam,
ateli bir yaradl olduu halde, birok eyden el ekmesi

kendisini yolundan saptm, tedirgin edici bir kii yapmt.


Yataa dnce, kendi yaayndan baka bir ey dnmemeye
karar vermi, gene de, bakalar iin kayg duymaktan
geri durmamt: atmalarndan bir uyum domu kmt.
Babam, kendi toplumsal kiiliine tamamyla uyuyordu:
Konutuu zaman, ayn seste, hem kendi az sylyordu,
hem de snfnn az... Son szleri -Sen erkenden hayatn
kazandn: Kzkardein bana pahalya mal oldu -insan alamaktan
vazgeirecek szlerdi. Annemse, tinselci bir retiye
kulaklarna dek batmt; ama hayvanlarnkine benzer bir
tutkuyla yaamaya sarlmt; yrek pekliinin kayna buydu;
gvdesinin arln duyduu, kavrad zaman da onu hakikate
yaklatran buydu. inde, candan, ekici ne varsa, rtp
gizleyen basmakalplklardan kendini kurtard. O zaman,
kskanln sk sk bimini bozmu olduu, aaa vurmakta,
anlatmakta bu kadar beceriksizlik gsterdii bir sevecenliin
scakln duydum. Katlarnn arasnda buna tanklk edecek
pek dokunakl belgeler buldum.
Benim gnn birinde Tanr yoluna, inana yeniden dneceim
inancasn veren, -birini bir cizvitin yazd, brn bir
arkadann yollad- iki mektubu, bir yana ayrmt.
Chanson'dan bir paray kendi elceiziyle kopya etmiti;
parann z uydu: -Yirmi yalarndayken bana Nietszche'den,
Gide'den, erkinlikten sz aacak etkili, kandrc bir aabey karma
km olsayd, baba ocayla ilikimi keserdim. B u dosyay, gazeteden
kesilmi bir yaz btnlyordu: Jean-Paul Sartre bir ruh kurtard. Bu
yazda Remy Roure -asl fasl olmayan- u yky anlatyor: Stalag 12
D'de,
Bariona'nn oynanmasndan sonra, tanr tanmaz bir hekim dine dnmt...
Annemin bu yazlardan ne beklediini ok iyi biliyorum: Benim iin
duyduu kaygy datmalarn, kendisine gven vermelerini bekliyordu; ne
var ki, ruhumun esenlii ba kaygs olmasayd, bu gveni,
bu avuntuyu da gereksemezdi. Elbette cennete gitmek isterim,
diye yazmt gen bir rahibeye, ama yalnz gitmek, kzlarm
yanmda olmakszn gitmek istemiyorum.
Akn, dostluun, arkadaln, pek seyrek de olsa, lmn
yalnzln yendii grlr; grne karn, annemin elini
elimde tuttuum zamanlar bile, onunla birlikte deildim: Yalan
sylyordum ona. Kendisine hep yalanlar yutturulmu olduu
iin, bu en byk, en son aldatmaca, yutturmaca, bana tiksin
grnyordu. Kendisine kyan yazgsnn yardaks oluyordum. Bununla
birlikte, gvdemin her hcresi, lm istemeyiinde, lme kar
bakaldrnda ondan yana kyor, onu destekliyordu: Urad bozgunun
beni yere vurmasnn bir nedeni de bu.
Can verdii zaman yannda bulunmadm
halde -buna karlk, can ekien bir insann son anlarn,
kez, yan banda durarak grdm, yaadm halde- srtkanl,
alayclyla, lm danslarnn lmn, akam oturmalarnda anlatlan
masallarn elinde trpan kapy vuran lmn, baka bir yerlerden
gelen yabanc, insanlktan uzak, kyc l m, asl annemin baucunda
grdm: Bu lmn yz, annemin yzyd, kocaman bir bilmezlik
glmseyiiyle,
dileri srtan.

lecek yaa geldi artk. ok kocam kimselerin znc,


srgnl... ou, bu yan kendileri iin de gelip attn
dnmez. Ben de, annemden sz ederken bile, bu beylik
lakrdy ettim. Yetmii am bir anann, bir atann, aanlarn
arkasndan itenlikle alanabileceini aklm kesmiyordu.
Annesini yitirdii iin bitkin, beli bkk, elli yanda bir kadna
rastladm zaman, sinir hastas bir kii diye bakardm ona:
Hepimiz lmlyz nk; insan seksen yana gelmise,
lecek yaa artk gelmi demektir, diyordum.
yle deilmi. nsan doduu iin, yaam olduu iin,
yaland, kocad iin lmyor. Bir eyl erden lyor. Annemin
yann gerei, ister istemez yaknda yok olacan
bilmek, beklenmedik olayn -sarkom olmasnn- rknln
hi de azaltmad. Kanser, atardamar tkanmas, akciere kan
akn... Bir motorun gn orta yerinde duruvermesi kadar
kaba, beklenmedik eyler... Annem, yatalak, lmsek haliyle,
her ann paha biilmez deerini kesinlerken, insana iyimserlik
alyordu; ama, sonunda bir ie yaramayan, yaamaya drt
elle sarl da, gndelik orta mal yaayn gven verici
perdesini boydan boya yrtyordu. Doal lm diye bir ey
yoktur: nsann varl dnyann dzenini konuma, tartma
konusu haline getirdiine gre, onun bana gelenlerin de
hibiri hibir zaman doal saylamaz. Btn insanlar lmldr:
Ama her insan iin, lm, bir aparzdr; lmnn
geleceini bilse bile, ona boyun ese bile, insan iin, bu lm,
olaana aykr bir yamanlk tar.
SON

You might also like