You are on page 1of 179

TYO

smet zel Kitaplar

Ocak

2013, 18. Bask

ISBN

978-605-63239-1-1

Yayna Hazrlayan:

DMDER

Kapak Tasarm:

Faysal Toprak

Bask:

Yaylack Matbaas
Maltepe Mah. Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No:12/197-203
Topkap - Zeytinburnu - stanbul Tel: (212) 567 80 03
Sertifika No: 11931

TYO
Ankara Cad. No:21Kat:1 Caalolu - Fatih/ STANBUL
Tel: (212) 511 01 71 Faks : (212) 511 01 72
bilgi@tiyo.com.tr
www.tiyo.com.tr
Sertifika No: 25948

SMET ZEL

MESELE

Teknik - Medeniyet - Yabanclama

18. Bask

NDEKLER

Beinci Bask in nsz / 7


kinci Bask in nsz / 9
Birinci Basknn nsz/ 17
slam'n Yeri/ 19
Rya ve Siyaset/ 30
inde Bulunduumuz Ortaa / 37
Karanlk a/ 40
Semecilik/ 42
Aalk Duygusu/ 52
Toplumun Kkleri/ 55
dris ve Prometeus/ 58
Bat'nn Salam Temelleri/ 61
Elma Kurdu/ 64
nsan Denen nsan/ 67
Yabanclamann tesinde/ 70
Ziyandaki nsann Yabanclama Vehmi/ 73
Sahte Mcadele, Sahte zm/ 88
Efsunlu Dnyalar/ 91

Her Trl Medeniyete Kar/ 94


Nerede O Gnler/ 97
Zarafet ve Medeniyet / 100
Eski Medeniyetlerimiz/ 103

Bir Medeniyet Kurmak/ 106


Bilim de Put Olur Mu?/ 128
Tekniin arkna Kaplmak/ 131
Varlktan Kopan Akl/ 134
Musa Sihirbaz Deil/ 137
Saat Kulesi/ 140
Demr Gauk/ 143
Balklar Kaar/ 145
Teknik zerine/ 148
Bitirirken: Radikalizm ve topya/ 169

BENC BASKI N NSZ

Bir airin iiri merkeze almakszn kaleme ald


nesirlerden oluan ilk kitabna on yedi yl sonra yeni bir
nsz yazmasn hayra yormal m? Mesele'nin hala
okunuyor, aranyor olmas belki yazar iin bir honutluk
vesilesi saylabilir. te yandan, kitabn ortaya kmasnn
saiklar gz nne alndnda olayn dndrc yanlar
var: Mesele'nin lkemizdeki Mslmanlar katnda
derinlemesine ve genie yeniden ele alnmas beklentiler
arasndayd. Geen zaman boyunca teknolojinin hayat
mzda nasl bir yer tuttuu meselesi, meseleye kendi
alarndan nem atfeden Avrupa ve Amerika'daki
dnce evrelerinin yaklamlarndan daha gerek
i bir evreye oturtulabilinirdi. slami hareketin bir
medeniyet kurma idealiyle ilikisi, konunun hakkn
veren incelemelere yol aacak almalar iin itici g
haline dnebilirdi. Yabanclama kuramna dayanlarak
ortaya kan yaktrmac sylem yerini Mslmanlara
has itikadi btnln besleyiciliine brakabilirdi.
Trkiye'de dnce kendine koruyucu bir ortam
salayncaya kadar tefekkrn muhta olduu gemie
ve gelecee dnk rabtalar zlemimiz olmakta devam
edecek anlalan. Y ine de insanlar dnyann alaltc
7

MESELE

zorlamalar karsnda ylgnla kaplmayanlar aralarnda


barndrabiliyor. nsanlara mahsus direnci ve dnyaya
teslimiyet gsterenlere kar bakaldry tehis etmemize
yarayacak iaretler korunabiliyor. Belki de Mesele bu
iaretlerden izler tad iin hala okunuyordur. Kitabn
yazarnn honutluu ola ki lkemizdeki Mslmanlarn
atlm ve diren iin elverili duyarl korumalarndan
domaktadr.
smet zel
7. 7.1995 engelky

KNC BASKININ NSZ

1 978 ylnda bir kitap olarak ortaya kan Mesele


teknoloji, medeniyet ve yabanclama hakknda yazdm
uzunca yaznn yanna ayn konulara dokunan gnlk
fkralarmn eklenmesiyle olumutu ve kitap kendi
amacn teknoloji, medeniyet ve yabanclama konularnda
lkemiz Mslmanlarnn hataya dtklerini iaret
etmekle snrlamt. Bu haliyle Mesele Trkiye'de
Mslmanln anlalma biimine yeni bir bak, belki
daha ok, yeni bir gz at niteliini tayordu. Beni byle
bir kitab yaynlamaya zorlayan da yeni bir bak asnn
gerekli olduuna dair inancm ve bu inancn bana
telkin ettii grev duygusuydu. Bu grev duygusunun
basks altnda aceleyle yayncya teslim ettiim Mesele
yaynlanr yaynlanmaz beni rahatsz etmeye balad.
Grlerimi hi olmazsa daha zenli bir anlatm iinde
sunmu olmal, seslenmeyi dndm okuyucu iin
kapal saylabilecek birok noktann daha kolay anlalr
hale getirilmesini salamalydm. Bu trden kaygularla
kitabn yeniden basm iin be yl akn zamandr yaplan
hibir neriye yanamadm. Bu sre iinde Mesele'yi
yeniden kaleme alma giriimlerim sonu vermedi, nk
yazdka ilk metinden abucak uzaklayor, yeni ve baka
bir kitaba doru seyrediyordum. Amacm Mesele'yi
yeniden yazmak olduuna gre, bu yaptm, amacmdan
uzaklamak demekti. Mesele'yi yazmam mmkn
9

MESELE

klan kavray tarzn geride brakmtm, ama bu durum


kitapta sergilediim dncelerin artk geersiz olduu
anlamna gelmiyordu. yleyse neydi?
Mesele benim slam' "tecrid" safhasnda
kavraymn bir rndr. slam'n kavranlmasn
da gnmz insanlarnn safha geirdiklerini veya
geirmeleri gerektiini kabul ediyorum. Bu safhalar
"tecrid", "tefrid", "tevhid" olarak adlandryorum. Geri
bu kelimelere tasavvuf stlahlar arasnda ayn srayla
rastlamak mmkndr, ancak bu kavramlara benim
yklediim anlam baz zel kiilerin manevi mertebelerini
iaret etme alanna mahsus klnmakszn, kendine
ve bakalarna kar sl:imi sorumluluklar yklenme
gzpeklii gsteren herkesi kapsayacak biimde
geniletilmitir. Kavramlarn kapsayc ve yaygnlaabilir
olmasna duyduumuz ihtiya belki iinde yaadmz
an bir zelliidir. Tecrid, tefrid ve tevhid safhalarnda
slam' kavramak da iinde yaadmz an zel
liklerine kar verdiimiz cevabn aamal halidir.
"Tecrid" (soyutlama), slam'n emir ve nehiylerinin
btn zamanlar ve yerlerde geerli olduunu bilmektir.
slam' anlama bakmndan "tecrid" safhasnda isek
mslim olarak dnr ve davranrz. Aklmz bizi Allah'n
emirlerine itaatten baka bir k yolu olmad noktasna
getirmitir, ama bizi buraya kadar getiren akl itaat ettiimiz
emirlerin mahiyeti hakknda ikna edici deliller teminine
kafi gelmemektedir. Bu sebeple kendini tecrid safhasnda
sapklktan uzak tutmak isteyen (yani mslim vasfna skca
sarlan) kii Kur'an- Kerim'in muhkem ayetlerini birinci
derecede gvenilir kaynak olarak benimser, slam'n
tartmasz ve ak hkmlerinin nceliini vurgular.
Tartmal konularda taraf tutmaktan geri durur ve tevil
yoluyla ancak akla kavuan hususlarn kendi hayatn
ynetmesini istemez. "Tecrid" safhasnda Kur'an'da vaz'
edilen apak ilkeler ndedir. slam' kavrayan kiinin bu
safhay atktan sonra da kaybetmedii byk kazan

10

SMET ZEL

bylelikle elde edilmi olur. Btn dorular Kur'an-


Kerim'dedir ve Kur'an dnda "doru" yoktur. "Tecrid"
safhasndaki Mslman, ilkeleri n plana alma vasfndan
tr kfr tehis etmede zorluk ekmez, ama kfrn
hayatmzdan sklp atlmas szkonusu olduunda bir
belirsizlikle yz yze gelmesi kanlmazdr. Bu belirsizlik,
onun ya kesin zmler nermede ekingen durmasna,
ki benim Mesele'de yaptm budur, yahut radikal ve
topyac zmlere kolayca balanmasna yol aar ki
bunu "msaid zamanlar mcahidleri"nde sk sk grdk,
grebiliriz. Kfre kar salkl bir tutum taknmak ancak,
Islam' kavramada "tefrid" safhasna ulatktan sonra
mmkn olabilir.
"Tefrid", Allah'n hkmnn yrdn gr
mektir. slam'n btn zamanlar ve btn yerlerde
mnferiden bir manaya sahip olduunu, her yer ve zaman
iin anlalmas gerekli, zgl (specific) hkmler tadn
bilmektir. slam' anlama bakmndan "tefrid" safhasnda
isek m'min olarak dnr ve davranrz. Dnme ve
davranma bakmndan bir emniyet sahasna sahibizdir.
Kulluumuz elbette baka trlsn dnemeyeceimiz
kadar tabii duruma gelmitir. Kainatta bulunduumuz
yeri bilir ve kabul ederiz. Zamanmz bilir ve kabul
ederiz. Her eyde bir mtekabiliyet olduunu kavrarz.
"Tefrid" safhasnn en belirgin nitelii, bir Mslman
olarak sorumluluklarmzn inhisar ettii alan iyi
tanymzdr. Bu alan, elimizin erdii, gcmzn yettii
bir alandr. lkelere hayatiyet kazandramazsak, ilkelerin
yine yrrlkte olacan, ama bildiini yapmam
olmaktan tr bunun sonularna rza gstermemiz
zorunluluunu kavrarz. 'Tefrid "safhasndaki Mslman,
hepsi ayn millet olan kfre kar (eer modern bir deyim
kullanmay tercih ederseniz, bir "sistem" olan kfre
kar) ne yaplmas gerektiini bilir. Bilir ama yapabilir
mi? Yapabilmesi iin Mslmann slam' kavray bak
mndan "tevhid" safhasnda olmas gereklidir.

11

MESELE

Tevhid safhasnda slam' kavramak nasldr?


Bunun szlerle anlatlabileceini pek sanmyorum,
kald ki bu mmkn bile olsa, ben ehil deilim. Ancak
sezgilerime dayanarak ve okuyucunun sezgi gcne hitap
ederek birka noktaya dokunabilirim. Btn zamanlar ve
btn yerlerde yrrlkte olan slam ilkeleriyle, bir an
ve bir noktada gerekleenin bir olduunu anlamak. Bu
konuda Parmenides'ten Hegel'e, Zenon'dan Heidegger'e
kadar biroklar birok ey sylemilerdir. Ne var ki
btn sylenenler "muvahhid"in varlna aklama
getirebilecek arlkta saylamaz. nk "muvahhid"in
varl ile birlikte, aklamalar snkleecektir. slam'
anlama bakmndan "tevhid" safhasnda olanlar
muhsindir. Hatrlamal ki "ahid" ve "ehid" kelimeleri
ayn kktendir.
Mesele, yukarda aklamaya altm bil
gi serveninin ilk menzilinde yazlm saylr. Bununla
birlikte "tefrid" safhasna ilikin kuvvetli izler tad
sylenebilir. Esasen slam' kavray bakmndan
yaptmz bu snflamay mutlaklatrmak elbette yanl
olacaktr. Dorusunu Allah bilir.
Kitab yeni batan ele almak zere dnmeye
baladmda aklma ilk taklan dnce u idi: Eer
baz yanlglar vurgulamak gibi bir gerekeye sahip
olmasalard, bu konular yine de Mslmanlarn dnce
erevelerinde ele alnmaya deer "meseleler" miydi?
Geri yabanclama, medeniyet ve teknoloji ada
insann zlmeye deer bulduu nemli meseleler
arasnda yer alyorlar. Bunlar Dou'da olduu gibi Bat'da
da hatta Dou'da olduundan ok Bat'da nemli birer
mesele saylyordu. Bu sebeple her konu zerinde
yazlm dev eserler olduu gibi okunmas bir insann
mrne sdrlamayacak kadar ok kitap vard. nk
medeniyet, teknoloji, yabanclama kelimeleri ardarda
sralannca bir bakma modern dnyann her eyi dile
getirilmi saylyordu. Bu ynyle Mesele zgn bir

12

SMET ZEL

giriim olarak grlmeyebilir. Ancak, eer bu konu


modern dnyay var klan her eyi iine alabilecek ka
dar kapsamlysa, ayn kitapta bir araya gelmelerin
de dndrc bir taraf vard. Anlalyordu ki ne
lkemizde ou Mslmann teknoloji, medeniyet,
yabanclama konularnda yanlgya dmeleri ne de
benim nemli yanlglar olarak bu hususu vurgulamam
rastgele olaylard. stelik mesele, herhangi mesele
deildi ve hatta bunlar ayr ayr mesele deildi.
Yabanclama, insan olarak kendimizi nasl al
gladmza ilikin bir kavram. Eer kendimiz hak
knda yabanclama kavram veya kuram ile bantl bir
anlaya sahip olursak bu kavramn domasn mmkn
klan dnce atmosferinden kamayacaz. Bir kez
yabanclama kavramnn gerek ve geerli bir kavram
olduuna karar verdik mi, hemen yan banda henz
yabanclamam bir insan, peinden de yabanclamadan
kurtulmu bir insan dnmemiz zorunlu hale gelir.
Btn bunlar insann geli ve gidi istikameti hakknda
belli yarglara varmamz demek olur. Yabanclama,
modern insann urad asli bela olarak grlmekle
"insan " anlama biiminin ekseni haline geliyor. Batl
dnme biimi yabanclama lafzn anmakszn da ayn
anlay dzeni iinde insan tanmlar tretiyor.
Medeniyet, yaama biimimiz, insanlarla olan
balantmz, hayat tarzmzla ilikili bir kavram. Eer bu
kavram gerek ve geerli sayarsak eitli medeniyetler
bulunduunu kabul etmek, bunlar arasnda tercihlerde
bulunmak zorunda kalacaz. Hangi medeni lleri geerli
saym isek onlara bal bir yaama programn kendimiz
iin uygun kabul edeceiz. ada medeniyeti veya bir
bakasn doru yaamann gerei olarak grp, kendimi
zi, kendi dktmz kalplara girmeye artlandra
caz. Batl yaama biimi, medeniyet propagandas
yapmadan da rnek hayat tarznn dayatlmas iin gcn
gstermekten geri durmuyor. Gnlk hayat, hukuk,

13

MESELE

siyaset, bilim imdiki katlklaryla belli bir medeniyetin


tezahrnden baka bir ey saylamaz.
Teknoloji ise bir kavram olarak deil, yaaymzn
maddi erevesini oluturan bir unsur olarak bizimledir.
Teknolojiyi hesaba katmadan hayatn idamesinin bile
mmkn olmad bir dnyann insanlaryz. Modern
dnyann en dinamik unsuru olarak teknoloji, hibir insan
tekinin kendine kaytsz kalmasna izin vermeyecek kadar
nfuz sahibidir. Eer siz teknolojiyi mesele yapmasanz
bile, o sizin banza bir mesele amakta gecikmeyecektir.
Ksacas; neyim, ne yapyorum, ne ile yapyo
rum diye sord1:1umuz zaman karmza yabancla
ma, medeniyet, teknoloji kyor. nemle zerinde
durmamz gereken nokta, bunlarn karmza teker
teker kmadklardr. Yabanclama ancak medeni bir
hayat tarzyla birlikte szkonusu edilebiliyor, medeniyet
ancak kendi teknolojisiyle ayakta durabiliyor. Teknoloji,
hayatn devam ettirebilecek bir medeniyeti tretiyor.
Yabanclamadan medeni olunamyor. meselenin
birbiriyle ilikileri tam anlamyla girift.
Bir husus bizi yanltmamal: Teknoloji, medeniyet,
yabanclama adn verdiimiz meseleler (Mslman
veya kafir) btn ada insanlarn en nemli meseleleri
olduu iin -srf bunun iin- ele alnyor deildir. Kuku
yok ki birok dnce adam, bu meseleleri, kendi baml
olduklar anlaylar asndan ele almlardr. Benim
yaptm burjuva, Marksist, yapsalc vs. bak alarnn
yan sra meseleleri bir de slam noktasndan ele almak
deildir. Bu meselenin Mslmanlar yeni bir dnyaya
almalar bakmndan birinci derecede ilgilendiriyor
olmas, beni bu konularda younlamaya mecbur b
rakmtr. Yani teknoloji, medeniyet ve yabanclama
hesaba katlabilecek birok mesele arasndan seilmi
mesele olmaktan ibaret deil. Geri yukarda belirttiim
gibi bunlar yerkre zerinde yaayan herkesin meselesi
saylr. Ancak Mslman olmayanlar iin bu meselelerle
14

lSMET ZEL

uramak, bunlara zm getirmeye almak, bir hrsz


polis oyunundan teye gemez. nk yabanclamay
mesele edinen kafa yaps, gayr-i mslim anlay
iinde ortaya km, medeniyet ancak gayr-i mslim
hakimiyetinin geerli olduu ortamlarda tahripkar
boyutlara ulam ve teknoloji ancak gayr-i mslimlerin
illzyonlarna hizmet etmitir. Dolaysyla bu meselele
rin doru formle edilmeleri ve varsa bunlara zm
getirilmesi imtiyaz sanrm Mslmanlara mahsus
tur. nk "bu ada" ve "bu yerde" yeni bir yaama
biiminin, yeni bir kavray tarznn balatcs olma
imkan Mslmanlardadr. Bize imkan olarak verilmi
olan Allah'n Kitab ve Peygamber'in Snnetidir.

Mesele'nin ortaya kmasnda her evreden


Mslman dostlarmn desteini grdm. Onlara
mteekkirim. Ayrca bu ikinci basknn hazrlklar
srasndaki katklar dolaysyla Dergah Yaynlar
mensuplarna teekkr borcum vardr.
Beylerbeyi, 29. 7 . 1 984

15

BRNC BASKININ NSZ

Bu kitap, belli bir mcadelenin yolu zerinde bulunan


baz sorunlar akla kavuturmaya katkda bulunmak
niyetiyle dzenlendi. Bu yzden de genel okuyucuya
seslenmeyi deil, o mcadeleyi yrtmekle kendini grevli
sayanlara -deyim yerinde olursa nclere- seslenmeyi
amalyor. Trkiye'deki bir blk Mslmann dank
bir biimde szn ettikleri yabanclama, medeniyet ve
teknik gibi konularda belirgin baz yanllara kapldklar
dncesinden hareket edince, bu konularn bir daha (bel
ki Mslmanlar arasnda allm olandan farkl bir ayla)
ele alnmas zorunlu idi.
Ana eilim itibariyle bu kitap bir tr aykla
may ngryor. Mslmanca bir mcadele tarznn
muhta olmad, dnceye ilikin baz noktalarn dta
braklmasn, bunu saladktan sonra Mslmana zg
alana geilebileceini iaret ediyor. Ama bu kitap yaplmas
gereken iin yalnz bir yanyla ilgileniyor; Mslmana ait
olmayan dnce birimlerini reddetmekle kalyor, daha teye
geip amz iin geerli olacak bir slami kavrayn niren
gi noktalarn sunmaya yanamyor. Kitabn "balang"(')
saylmasnn bir sebebi de bu zelliine dayanyor zaten.
Ankara, 8 ubat 1 978
(*)

Kitap baskya verilirken ad,


dnlmt.

Mslmanca Dnmeye Balang

olarak

17

SLAM'IN YER

slam milli bir anlay iinde gozonune alnd


veya dnya kltr iinde kavranlmaya alld zaman
phe yok ki hem corafi hem de tarihi yer bakmndan
belli snrlandrmalara maruz braklacaktr. Milli anlay
iinde, bir kavmin "manevi deerleri" btn iinde
ele alnacak, szgelimi Trklerin slam ncesi dnce
ve inan yaplar karlatrlarak bu kavmin yaayna
baml (yani o kavmin varlyla kaytl) bir slam'dan
szetmek mmkn olacaktr. Toplumsal kurumlarn
Mslman Trklerin elinde ald ekil, Mslman
Trklerin sanat, edebiyat, dnce alannda ortaya
koyduklar rnler, Trklerin Mslmanlnn biri
kimleri olarak gznne alnacaktr. slamiyet'le birlikte
Araplarn millet olabildikleri, Trklerin bir rnesans
yaadklar hep sylenegelen szlerdendir. Kavimleri
slam'a bal, slam' kavimlere bal olarak kavray
birok zihinde ylesine yerlemi ki baz Batl yazarlar,
Trkiye'de ve Arap lkelerindeki sosyalist ve komnistleri,
burjuva dnrlerini, Bat ajanl yapan kmeleri bile
"Mslmanlar" olarak nitelemekten geri durmuyorlar.
slam'n genel kltrel yap iinde, medeniyet
erevesinde kavran biimi de ayn anlayn rn. Bu
19

MESELE

durumda, tp, matematik, felsefe, mimari gibi alanlarda


insanln bilgi hazinesine Mslmanlar tarafndan yaplan
katklar gznne alarak yaplan deerlendirmelerle
kar karya kalyoruz. Ortaa denilen zaman dilimi
iinde slam medeniyetlerinin, gerek tayc gerekse
kurucu olarak, birok insanda bilgi ve tekniini Bat'ya
retmi olmasn "slam" olarak nitelendirme eilimi
var. Hastanelerin temiz tutulmasndan, mer Hayyam'n
cebir denklemlerine, bn Rd'n Aristo erhlerine kadar
birok kltr ve medeniyet abasn Batllar ve Bat
kafasna artlanm Mslman kkenli aydnlar "slam"
olarak grmeyi uygun gryorlar. Byle olunca da genel
insanlk tarihinin zaman iinde geilmi bir blm,
gelimenin belli topraklarda yaanm bir dal olarak
slam' deerlendirmek kolaylayor. Giderek Mslman
dncesini de dnce tarihinin dar konularndan biri
saymak mmkn grnyor.
Bir de Uzak Dou dnce tarznn Bat'ya iyice
yabanc oluuna karlk, slam'n Bat kafa yapsyla
polemik aacak zellikler tayor olmas, biroklarnn
Mslman zihniyetini kolayca gnmz anlayyla uzlap
eriyecek bir zihniyet sanmalarna, bir blgede, o blgenin
hayatndan yansyan dnme biimi sanmalarna yol
ayor. Yahudilik ve Hristiyanlkla birlikte slam' da n
Asya dinlerinden biri olarak kavramak, hem onun ayrc
ve stn vasfn grmezlikten gelmeyi kolaylatryor,
hem de bir bakma Bat dnyasnn kltrel temelleri
arasnda kabulne imkan tanyor. slam' Bat normla
rna yaklatrmak bir yandan Mslmanlarn kendi
kavraylar iinde yeni admlar atmalarna bir engel
olarak konulurken, bir yandan da Bat karsnda aalk
duygusu tayan Mslman aydnlarn gnln okuyor.
slam'a yaklaan zihin, slami hayata bakan gz,

20

SMET ZEL

onu asl gerekletirecei hedeflerin bir unsuru, niyetlerine


mdahale eden bir vaka olarak grd srece slam iin
kendi dncesinde bir "yer" tayin edecektir. Bu yer, tarihi
bir kategori, corafi bir mekan, kltrel bir iz olabilir.
Milli hedefleri olan kimse iin slamiyet vazgeilmez bir
dinamik, emperyalist iin smrlmeye elverili topraklar,
sosyalist iin transformasyona uratlmas gereken insani
deerler olarak anlalabilir. Bunlarn hepsi slam'a
tarih ve zaman iinde bir yer yaktrmak heveslerinin
birer rn. Bu yer onlarn slam' bir malzeme olarak
(mspet veya menfi) kullanmalarna elverili grnyor.
Oysa slami mcahedeyi bir farz olarak yklenmi olan
Mslman, slam'a tarihi veya corafi bir yer bimenin
slam' bir ama deil, bir ara durumuna getirmenin bir
yolu olduunu bilir.
slam'n insanlarn nisbi deerlendirmelerine gre
bir "yer"e sahip olamayacan, belli bir zaman dilimi
iinde anlam kazanmasnn mmkn olamayacan,
bir kavmin kltrel varlnn mtemmim cz olarak
anlalamayacan slam' anlamann n art sayyoruz.
Btn bu saydmz yanl eilimler, aslnda
gnmzn "bilimsel" kafasnn ihtiya duyduu tespit
noktalardr. Yalnz bilimsel deil ayn zamanda felsefi
anlay (ki artk Batl anlay tarz iinde birini dierinden
ayrmak epey zor) btn dnme yollarna kendince
bir kabuk uydurarak onun kendi dnme seviyesinde
kabul edilmesini kendi sal bakmndan zorunlu sayar.
Vahyi insan zihninin trettii dnceler seviyesinde
anlamak yeteneindedir. Bu yzden de slam'n somut
bir mekanda gereklemi olmas, modern insann
kavrama kapasitesine uygun der (ou zaman l
dncesi, l felsefesi gibi adlandrmalarn kayna bu
zavallca dn olmal). Ayn ekilde slam' insanlk

21

MESELE

tarihinde bir evre (merhale), dnce tarihinde bir urak


(moment) grmekle ona "zaman" iinde bir snr koyma
endiesi gdlmektedir. nk modern insan sadece
birbirine bal olarak gelien dnceleri yahut bir baka
dnceyle karlatrlabilen dnceleri kavrayabiliyor.
Hele slam'n belirli bir kavme dayal olarak deerlendi
rilmesi, ada veya deil btn insan yaps dnce
sistemlerinin belirgin bir zaafdr. Oysa, slam'n btn
yer ve btn zaman iin vaz' edilmi ilkelerinin anlamna
varmadan onu belli insanlara bal zellikleriyle anlamak
mmkn deildir.
slam'n kavranlmas insann nyarglar ara
clyla deil, Kur'an- Kerim araclyla baarlabilirse
beklenen yararn elde edilmesi gecikmez. Kur'an- Kerim
ise hem bakmay bilenler hem bilme yeterliinde olanlar
iin ak bir kitaptr. "(Bu), ayetleri -bilecek (anlayacak)
herhangi bir kavn iin- ayr ayr aklanm, (hkmnce
amel edenlere) mjdeler verici, (muhaliflerini balarna
gelecek fena akbetlerle) korkutucu, Arapa bir Kur'an
olmak zere Rahman ve Rahim tarafndan indirilmi
bir kitaptr." (41 /2, 3, 4) Ana mesele, insann Kur'an'a
baml olarak kavrayn bir raya oturtmasdr. Kur'an
insan zihninin faaliyetlerini anlaml klar; yoksa insan
zihni Kur'an' anlamlandramaz. nk zihni bir
mekanizmann harekete geirilmesi anlamnda kavray,
tek bana yeterli deildir. Kavray amelle (eylemle)
birlikte bir btn tekil eder. Bu btnn daha anlaml
olmas ancak niyetin safl, arl, kalbin halisliiyle
mmkndr. slam'n, ferdi cehdin Allah'n kayrasyla
(inayetiyle) tamamlanm stn ilkelerine "tecrbeyle"
yaklalaca dnlebilir. zetle denilebilir ki slam'
kavrama, onu yaama ve ondan kendi adna, insanlk
adna hayr umma hususlarnn birbirinden ayrlmayan
tecrbeler olduu anlalmadka esasa yaklalamaz.
22

SMET ZEL

Bu esas dahilinde slam'da z ve biim ayrm


yapmak mmkn deildir. Geri bir zahiri bir de batni
fkh szkonusu edilmektedir. Ama bu ayrm, slam'a
bal herhangi bir durumun elime ve ekimelerle ortaya
ktn gstermez. Yani Mslman zahiri fkh (eriat)
uyarnca dzenledii hayatn batni fkh (tasavvuf)
hkmleriyle alt st etmez. Yunus Emre'nin 'Kapda kald
eriat" msram, batni fkha ulatktan sonra zahirdeki
kurallar braktm anlamnda deil de; davranlarmn
kapsn eriat tutmaktadr, ben ancak er'i esaslara uymak
suretiyle iimdeki zenginlii artrabilirim, hayranlm
daha st seviyeye vardrabilirim, eklinde de yorumlamak
gerekir. Bu ynde dnmek daha salkldr. Ksaca,
bazen ilmihal bilgisi diye zerinde ok durulmayan,
bazen biimcilik kabul edilen birok hususta, slam'n z
biim kaynamasn gzlemek mmkn. slam, kavray
seviyesi ne olursa olsun her insann bir gelime yoluna
girmesini mmkn klmas bakmndan tek dnme
biimidir. zgnl ve gereklii buradadr. Oysa
insani endielerle tretilmi dnce sistemlerinde teori
ve pratik arasnda bir mesafe her zaman szkonusu.
slam'da birini dierinden ayrmak mmkn deil.
slam, dnya olaylar karsnda edilgen kalmay,
iyilik ve ktle kar mdahaleci bir tutum taknmaktan
geri durmay kabul etmiyor. Kulluk yalnzca hukuki
tasarruflarn btnnden domuyor, ayn zamanda kul
olmann bilinci, yani kalbin insan davranlarn anlaml
klmas gerekiyor. yilie ynelmek, ktlkten kanmak
yalnzca somut, gzlenebilir davranlarn ortaya kmas
ile olup bitmiyor, iyilie ynelmenin ve ktlkten
kanmann niyeti de aranyor. Yani kr bir eylem deerli
deil; slam asndan inantan soyutlanm eylemi ta
mamlanm sayamyoruz. Mslman gibi davranmay
deil, Mslman olmay (ruhuyla eyleme katlmay)
23

MESELE

sonu veren bir balang kabul ediyor slam.


nsann iindeki hazrl, kalbinin artlmas,
dncesinin slam d kayglardan temizlenmesi
kuku yok ki en nde gelir. slami olan ve olmayan
arasndaki bilinli ayrm, birine doru eilmek, te
kinden uzaklamak, birine scaklk tekine soukluk
duymak, ahsiyetin slami yapsn gelitirmek ve bylece
tkenmeyecek bir slami potansiyeli elde bulundurmak...
Peki, bu potansiyel tek bana anlaml mdr? Elbette hayr.
Kalbin gc, bir mecraya aktlmak zere toplanm olan
gtr. Kalbin eritii, hakikatin yalnzca bir parasdr.
Hakikatin tamamlanmas zihnin istirak ile
varaca bir nokta olsayd slam'da emir ve nehiyler
olmazd. slamca yaamak dnya ve hayat karsnda etkin
bir tavr taknmakla gerekleebilir. Bu etkinlik, hayra
ynelirken gsterilmesi gereken bir etkinlik olduu kadar,
er karsnda taknlacak tavrn da gereidir. Nitekim,
Huzeyfe b. el-Yeman, arpc bir aklkla konuyu dile
getiriyor: "Kim bir ktle eli, dili ve kalbi ile engel
olursa vazifesini yapm olur. Mslmanlardan kim de
ktle kalbi ve dili ile engel olup eli ile (kuvvetle)
engel olmazsa hakikatten bir blmn terketmi
olur. Yine Mslmanlardan kim bir ktl sadece
kalben tenkit ederse, hakikatin iki ubesini terketmi
olur. Mslmanlardan kim bir ktl kalbi ve dili ile
dzeltmeye gayret etmezse, ite o yaayan bir ldr."
Bu szlerin gnmz iin nemi byk. nk
slam camias yaadmz kfr toplumundan kalben ve
diliyle ikayetten geri durmayan m'minlerle doludur. Bu
kardelerimizin hakikati terketmek gibi istekleri olmadn
da kabul ediyoruz. Ama ashabdan birinin bu tespitine
arlk verecek olursak, eliyle yani fiilen ve kuvvetle bir
ktle engel olmamann hakikatin bir blmn
24

SMET ZEL

terketmek olduunu, dolaysyla biroumuzun hakikat


karsnda naksalarla ykl olduumuzu kabul edeceiz.
slami hakikate varmann ancak kalpteki ha
lislikle birlikte, dilde doruluk ve bunlarn davran
larla belgelenmesi olduunda hibir m'minin kukusu
yoktur. Ama btn bu bilgilenmelere ramen braknz
ktln fiilen, elle ve kuvvetle nlenmesini, dille tenkit
edilmesinde bile nmzde yrnecek epey yol vardr.

___

) ___

slam'n halihazrda ne lde yaanyor oldu


unu tespit ederken, Mslman zihniyeti iinde kendi
kaynaklaryla tam mutabakat halinde olmayan noktalar
bulurken elbette tarihe dnk bir bak biiminin bize
ok faydas olacaktr. Olaylarn tarih iinde aldklar
biim, kazandklar anlam bugnn davranlarna da
aklk getirecei iin grlerimizin berraklamasnda
nemli rol oynayacaktr.
Szgelimi, Trkiye'de slam'n zne ters d
en hurafelerin son derece arlk sahibi olmasnn,
halk zerinde etkili olmasnn, aslla suretin kolayca
kartrlmasnn sebebi nedir? Bu sebebi toplumun imdi
yaad eksikliklerde mi, yoksa gemiin bir yorumunda
m aramal? Dier yandan Trkiye'de gelenekilik yahut
muhafazakarlk denilen eilimler, neden uzun zaman
Mslmanlarn nezdinde rabet gren eilimler ve
terimler olmulardr?
Trkiye'de hurafeciliin canlln koruyarak
gnmze ulamasnn sebeplerinin banda, sanyorum,
hurafeye kar bizzat dindarlarn youn ve etkili bir
mcadele vermemi olmalar gelir. Trkiye'de batllama
balad zaman, batc kafalar dorudan slam'a
25

MESELE

saldramadklarndan, taarruzlarn halkn arasnda yaayan


dzmece deerlere ynelttiler. Eletirinin Frenk hayran
zppeler tarafndan yaplmas, dindarlar eletiriden yana
kmaktan alkoydu. yle ki dindarlar istemedikleri halde
hurafe savunucusu konumuna dtler.
Buna benzer bir bakla gelenekilii ve
Batllama,
muhafazakarl
deerlendirebiliriz.
Cumhuriyet dneminde en temelli atlmlar gerek
letirme srecini yaad. Sel sular her eyi nne katp
gidiyor, frtna ortalkta dikili aa brakmamaya kararl
grnyordu. Bu durumda dindarlarn din adna yaptklar
tek ey, din ad altnda toplanabilecek ne varsa onu korumak,
muhafaza etmek, bozulmann nne gemek, hzn
kesmek amacyla muhafazakar ve geleneki bir durumu
kabullenmekti. Hatta baz deerleri elde tutabilmek iin
biroklarn elden karmaya yani bozulmann bir snrna
kadar tahamml gstermeye raz oldular.
te batllama ve laik devlet kurma olaylar
iinde biimlenen hurafecilik ve muhafazakarlk bir tepki
(akslamel, reaksiyon) hareketinin belirgin iaretleri oldular.
Her ne kadar Bat'nn kendi iinde de muhafazakarlk bir
tepki nitelii tayorsa da orada bizde olduundan farkl
snf kimliine brnmek zorunda kalmtr.
Bugn slami mcadelenin yapmaya balad
ilerin banda, terimleri ve anlaylar yerli yerine
oturtmak geliyor. Trkiye'nin yaad macera iinde
hangi bozucu etkiler altnda kalnmsa bunun tespiti ve
slam adna mcadelenin szkonusu olduu her yerde
bunlarn birer birer sklp atlmas, titizlikle yerine
getirilmesi gereken grevler arasnda.
Gerek Arap, gerek Berberi, gerek Trk saltanatlar
dneminde, gelenein veya mahalli duygunun slam
deerlerinin stne kt ve anlalmaz bir biimde
26

SMET ZEL

kurumlat durumlarla karlamamz mmkndr.


Tarihin deerlendirilmesi ite bu noktalarn tespit edilerek
slam'a muhalif bir gelenekilikle slami mcadelenin
birbirine kartrlmasn nleme anlamn da tamaldr.
Adm adm yeniden yaayarak elde edeceimiz
slami deerlerimizi, kkn, nesebini bilmediimiz
geleneksel deerlerle zaafa uratmak hakkna sahip
olduumuzu sanmyorum. Eer geleneksel deerler
olarak karmza kan unsurlarn "nesebi sahih" ise
onlarn slami kaynaklara bal unsurlar olduunu da
grebiliriz.
---J ---

slam'n kaynaklarna bal olarak anlald


durumun bile kendine zg tehlikeleri var. Bunlardan
biri, soyut kalma tehlikesi. Gnmz Mslman kendini
gelenein muhtevas iinde alglamyor. Bu demektir
ki Mslman, gemiin deerlerini kaytsz artsz bir
biimde kendi deerleri olarak grmyor. nk kendini
Kur'an ve Snnet'le artlad ve kayt altna ald srece
gemiin (tarihin) rettii olay ve dnceler ancak
onun inan erevesi iinde bir anlam kazanyor. Aka
Mslman atalarnn yaadklarn ve dndklerini esas
kabul ederek, onlara srtn dayayp bugnk hayatn
dzenleme heveslisi deil. Tarihi de nasslarn szge
cinden geiriyor. Mslman iin tarihi ereve, ge
mii bugnde ve yarnda yaatmaya yarayacak bir kalp
deildir; Mslmanlar tarihi daha ok, doru davrana
ulamak iin bir malzeme birikimi olarak deerlendiriyor.
Gnmzn Mslman slami kaynaklara uzak,
hatta ona dman bir dzen, bir dnce yaps ve bir
medeniyet iinde yaad iin "mevcut duruma!" da
27

MESELE

dayanmay imkansz goruyor. Yrrlkte olan toplum


yapsnn deerleri onun kulluk grevine uygun dmyor.
Bylece Mslman iinde yaad toplumun gerek
elerinden biri olarak anlamamz (o, varln tavizsiz
bir biimde ortaya koyup, kendini nasslarn erevesinde
kabul ettirmedii srece) imkansz.
Btn bunlara ramen Mslman yayor, kendini
evreleyen kurumlar araclyla hayatn srdryor. Her
eyden nce bir millete (kavme) mensup. Onun dilini
kullanyor, gnlk davranlarn o kavmin geirdii tarih
tecrbesinin kalntlar zerinde srdryor. Bir devletin
yetkesi altnda. Hayatn dzenleyen kurallar, kendisi ne
kadar o kurallarn kaynakland ze kafas ve yrei
itibariyle yabanc olsa da, onu gtmekte.
Tarihin gayr-i slimi uzantlar ve mevcut top
lumun gayr-i sl:imi kuruluu yznden birok Mslman
yaaynda bir denge kurmak, yaadklarn ahenkli
klmak iin birok bahane arayp bulmak zorunda
kalyor. Byleleri sl:im'n inan ve yaay olarak sahip
olduu btnl hayatlarna uygulayamayacaklarn
kabul ettikleri iin iinde yaadklar dzenle bir eit
"anlama"ya giriiyorlar. Yaaylar toplum ileyiinin
kurallarna tamamen uygun olmasna ve kendi bireysel
hedefleri, toplumun hedefleriyle grnrde hi de nemli
farkllk gstermemesine ramen, kafa ve yreklerinde
sl:im' "mahfz" klmay seen insanlar bunlar. Bunlar
arasndan "muhafazakarlar", "gelenekiler" olduu
kadar "sol eilimliler", "ilericiler" de kyor. slamiyet'in
kapitalizmle, sosyalizmle uzlar yanlarn bulup karmak,
onlar takip ettikleri hayat tarz bakmndan rahatlatyor.
Ama Kur'an ve Snnet'e mutlak egemenlik ta
nmakta ar titizlik gsteren Mslmann, akli bir
uzlamaya yanamadn anlamamz kolaydr. Kur'an ve
28

!SMET ZEL

Snnet'e olan tavizsiz ballk, Mslman hem tarihe


hamasi bir ballktan alkoyuyor, hem de iinde yaad
toplumun gayr-i slami deerlerine kar durmaya
zorluyor. Mslman sahip olduu bu bilinle bir bakma
dnyadan yaltlm oluyor. Kafasnda, yreinde ve
kulluk grevlerini imkanlar orannda yerine getiren
davranlarnda zamann ve yerin kaytlarndan bamsz
oluyor. te bu Mslmann yeryznde soyut bir varlk
olarak kalma tehlikesi vardr. nk takipi olduu
mutlak ilkelerin yksek seviyede "mahhas" hale
gelmesi toplum tarafndan imkanszlatrlmtr. Oysa
slam "mcerret" ahlak kurallar halinde deil, alabildii
ne hayatn iinde kavranlan ve hayatn "somutluu"
araclyla "soyut" vasf anlalabilen bir dnce ve
davran dzenini ngrr.

29

RYA VE SYASET

Yahya Kemal'in, "nsan alemde hcryal ettii mddete


yaar' msrandan, oldum bittim bir honutsuzluk duyarm.
Bu msrada epikrizmin bir eidini bulduumdan m
nedir, bir trl sevemedim. Sanki bu lafzn arasndan bir
eit rehavet szyor. Elini akana dayam, dalgn, gen
yahut ihtiyar insanlarn grntleri zihnime taklyor.
Hayal etmek, evrede olup bitenden duyduu rkntyle,
kendi kabuu iinde avunmay semek gibi geliyor
bana. Kendini kaptrp koyvermek, spanya'da atolar
kurmak zaten her kltr ikliminde hafife alnan bir tutum
olagelmitir.
Hayal, ipleri elden karmaktr. Oysa yle bir
dnyada yayoruz ki o ipin ucu sizin elinizden bir kat m,
hemen bir bakasnn eline geiveriyor. Ondan sonra siz
hayal ediyorsunuz, ama bir bakas yayor.
Neden hayal etmeye byle muhalif bir tavr ta
knyorum? ou zaman hayal kelimesiyle yan yana anlan
bir eyi, ryay savunmak istiyorum da o yzden. Hayal
ve ryann birbirine yakn ynleri olmas, birini dieriyle
kartrmak tehlikesini dourabilir; onun iin aradaki fark
30

iSMET ZEL

iyice belirtmeli.Ol
Hayal, insann istekleri, zlemleri, ynnde
kafasnda meydana getirdii bir sun '1 ortam, bir zan, bir
kuruntudur. Rya ise insanst bir kuvvetin tesiri altnda
grlen ve benim gerek kabul ettiim bir istikamet,
bir atadr. Ancak burada mistik bir tecrbeden sz
etmediimi hemen belirtmeliyim. Burada ryadan kast,
inanca olan balln insanst bir kuvvet tarafndan
insanda kaviletirilmesidir. Daha ak bir ekilde ifade
etme gayreti iinde unlar sylenebilir: nanca konu olan
belli kaynaklar vardr: Kur'an ve Hadis. Her Mslmann
(1)

Rya: De denr ki uyku ire grlr ... Mtercim-i hakir derki: Rya
maddesine bu makamda ehl-i tahkik makalesinin hulasas kayd ve beyan
olunmak mnasib grld. Malum ola ki nefs-i natka hin-i nevm-i
ebdanide havass- hams-i ziihireye itigalinden munkat ve bir mikdar fera
ve kesb-i rahat etdikde mnasebet-i asliyesi sebebiyle alem-i melekuta
ki iilem-i ehadetde ma-kiin ve mil-yekun bi'l-cmle suver-i maani ile ol
:ilemde belki cemi'i mebadi-i :iliye ve melekiye-i semaviyede ala tarik'l
izdiham mevcud ve menku olup ey'en fe-ey'en ala hasebi't-takdir ve'l
irade bu :ilemde cilvegir-i zuhur olur. Taalluk ve ittisalle anda akl- fa':il yani
ruh'l-kudsden telakkuf-i manevi-i ruhaniyle mrtesemat ve mntekaat-
mezkureden baz nuku ve mersmatla mnteka olup nessacu'l-maani
ve hayyak's-Suver olan kuvvet-i mtehayyile daima nesc-i maani ve
hiyaket-i suver anndan olmala ol maani ve nuku kendye mnasib bir
kalba ifra eder, andan ol suver ve kavalb ufuk- mtehayyileden hiss-i
mtereke mnhadir ve anda mahed ve mahsus olur, andan hzane-i
suver-i mahsusat olan kuvvet-i hayaliyede mahfuz ve mstakar olur.
Rya-y sadka bundan ibarettir. Pes, mtehayyilenin manaya ilbas eyledii
suverin melbusuna iddet-i mnasebeti olur ise ol rya tabire muhta
olmaz. Ve eer za'f- mtehayyile sebebiyle mnasebet baid olur ise tabire
muhta olur. Zira intikalat ve kahkar ve gayriha mtevakkf olur. Ve kah
olur ki salah ve safvet-i batn sebebiyle re'y ehli ve evlad olduu beldeye
belki masilih-i nas ahvaline ttlaa ihtimam ederse ana andan baz eya Iayih
olur ve evliyaullah'a hin-i murakabede hasl olan telakkuf- ahbar- ulviye
ve kef-i esrar- melekutiye ibu keyfiyet zre ifaza olunur. Emma baz
esbab- bedeniye ve heviiis-i tabiiye ve ile! ve ahlat- emzice ile tahayylat-
menamiyead'asu ahlam olub tabir ve te'vile gelmez olur. Ve aleb ve ekser
menamit ad'isu ahlim makulesindendir ve keyfyet-i mezkure zere ryay
sadka pek azizedir. Hz. Peyamber yle buyurmutur: "Mslmann
ryas, nbvvetin krkalt cznden bir czdr." (Mtercim Asm: Kamus
tercmesi, "Ru'ya" maddesi III, s. 818, st. 1272).
Hayal, Hayalet: nsann mtehayyilesinde yakaza ve rya hallerinde
mrtesem ve mteebbeh yani suretpezir olan ahs ve tims:ile denir...

31

MESELE

gorunur
davranlarnda
inancnn
kaynaklar
dorultusunda hareket etmesi tabiidir. te bu grnr
davranlarn evresini kuatan grnmeyen hale ryadr.
nsann ryada olmas -uykuda ve uyankken- teslimiyeti
bihakkn yaamas anlamna gelir. Hayal iinde olmak
ferdi endielerin bulants eklinde tezahr eder. Rya
ise inancn kaynaklarna dayanmak suretiyle bir berraklk
halidir. Hayal, tpk bir bataklk gibi sizi yava yava yutar,
eritir. Rya ise sizin mevcudiyetinize gelen bir aklk,
bir sarahattir; sizi ikaz eder ve salam bir zeminde
ilerlemenize yol aar.
Mesele, ryaya layk olmaya ynelmek ve sonra
Mellifin Besair'de beyanna gre hayal ve hayalet fi'lasl suret-i
mcerrededen ibarettir. Menamda ve miratda ve suda ve merinin
gaybetinden sonra kalbde mutasavver olan suret gibi. Badehu m
tehayyilede tasavvur olunan her nesnede istimal olundu... Ve tahyil
bir nesnenin suret-i mcerredesini nefsde yani mtehayyilede tasvir
eylemekten ibarettir.
Ve tahayyl ol suret-i muhayyelenin suretpezir olmasndan ibarettir. Ve
hkema kuva-y dimayeden kuvve-i mtehayyileyi bundan tasrif ederler.
Ve ol insanda bir kuvvettir ki suver-i mahsfse ve andan mntezi' olan
maani-i cziyede tasarruf edip kah terkib ve kah tefrik eder.
Elhasl daima suver-i mainiye birer kalb nesc ve ilbis eylemek bu kuvvetin
anndandr. Ve bu kuvveti akl klliyatda istimal ederse mfekkire derler
ve eger (hem klliyatda) ve hem cziyatda istimal ederse mtehayyile denir.
Ve bu kuvvetin mahalli vasat- dimadr. Alem-i ryada nefs-i natka filem-i
uhudda hudus edecek ya hudus etmi eya ve ahvali iilem-i melekut ve
misilde akl- fa'ilden telakkuf eyledii maimi-ruhaniye ibu kuvvet birer
suret ve kalb ilbas eyler ki rya-y sidka bu keyfiyetten ibarettir. Ve bu
kuvvet-i hayaliyenin gayrdr ve havass- zahirenin biriyle mahsus olan
suretin mdriki hiss-i mterektir. Ann hazin ve hafz hayaldir. Nitekim
suver-i mahsfseden mntezi' olan maininin yani umfr-i cziyenin mdriki
vehm ve onun hafz zahiredir.
Ve hayal bir ademin ahs ve tal'atine tlak olunur ki karalts olacakdr.
ahsa ve tal'ate ve oyuk tabir olunan eye denir ki bir aaca bir siyah kilim
rtp ekinli tarla ve ba ve bahe kenarlarna nasb ederler. Ta ki behiim
ve tuyfr an insan zannyla tevahhu ederler. (A.g.e., "Hayal, Hayalet"
maddesi, III, 205)
" ...Semavi melekler insanlarn gnlne bir ey braktklar vakit braklan
bu ey uyanklk halinde iken 'ilham', uyku halinde iken 'rya' adn alr.
Melekler bir ekle brnp peygamberlere grnr ve onlara Allah'n
szn iletirlerse ad 'vahiydir'."
(Azizddin Nesefi, nsan- Kamil, s. 239, Tahran, 1983)
32

SMET ZEL

ona sahip kmaktr. Bunun iin de insann dnya ile olan


mnasebetlerinde, dnyaya teslim olmay deil, baka bir
teslimiyet vastasyla ona galebe almay semesi gerekir.
Ryann siyasetle balants da bu noktadan kurulabilir,
nk siyaset bir imkan olarak insann inanc adna grev
yklenmesinin ekillerinden biridir.
Siyaset, her ferdin inancna dedii bedeldir.
Siyaset iinde insan, inanc ve davran arasnda uyum
salama ansna kavuur. Dnce namusu tabiri ile
ifade edilen, sylediinin yapt ile tutarl olmas hali,
inan sahibi siyaset adam asndan o daha yksek bir
seviyede nem kazanr. M'min siyaset adam yrtt
siyasi tutumla ikiyzlln ve mnafkln saf d
edilmesi yolundaki gayretini fiilen gsterir. Bunu rya
sahibi olduu nispette yapar.
Hi gzden karlmamas gereken nokta, siyasi
mdhedenin birlikte, topluca yaplyor olmas ve nutuk
irad etmekle, bu yolda hamallk yapmann ayn siyasi
kaliteye sahip olmasdr. Eer siyasi mcahede iindeki
m'minler topluluunda, grevi gerei komuta mevkiinde
olanla, o komutu yerine getirecek olan arasnda mcadele
uuru bakmndan bir farkllk varsa, diyelim ki komuta
etmenin daha yksek kalitede bir siyaset olduu kanaati
domusa inan hareketini dnyevi endielerin istila
etmesine msait bir gedik alm demektir. te bu, rya
noksanlndandr.
Rya sahibi olan siyasi, grevn ryasnn
zenginlii seviyesine karma gayreti iindedir. Rya,
her ferdin davranlarnda ak, drst ve cesur olmasn
salayacak bir tehizattr.
Ryaya talip olalm. Bu sozu sylemekle
Mslman olarak kendimizi, btn dier siyasi mcade
le unsurlarndan ayrm oluyoruz. Anarist, komnist,
33

MESELE

demokrat, faist veya icat edilebilecek herhangi bir siyasi


hedef urunda mcadele eden kii ideal bir gelecek
"hayal" eder. Ancak buna "benim ryam" adn verir.
Lenin "rya grmeliyiz " derken, "hayal etmeliyiz" diyor.
nk alglarmzn tesinde bir alem bulunduunu
bilmiyor. Biz Mslmanlar ryaya talip olalm derken
bize gsterilsin istiyoruz; kendi irademizle istersek
grebiliriz demiyoruz.
Bir uyanklk, bir teyakkuz olan ryay vyorum
ve bir mphemlik, bir narkoz olan hayale lanet ediyorum.
nk hayali, putperestliin yeerip kk salmasna bir
hazrlk gibi gryorum. nsanlar hayal aracl ile kendi
hayatlarna girmi olan kuvvetleri tanrlatryor, sonra
onlar tecessm ettiriyor ve nihayet onlara tapyorlar.
Hayalin znde bulunan yalana inanma rahatl, ilk ve
grnen sebeplerle oyalanma dn olduu gibi bugn de
putperestliin temel saik durumundadr.
Putperestlik, ister tabiat kuvvetlerine tapma,
ister insann rn nesnelere tapma eklinde gorun
sn, her zaman bir gevekliin, bir ylgnln yede
inde bymtr. Peygamberimizin, esnemeyi knayan,
aksrmay ise gzel gren tutumuna dikkat ekmek
isterim. mana yneli, her zaman dikkat, dirilik, kafa
dinlii, silkini duygularna denk den bir ynelitir.
Putperest tavrda ise bir aresizlik, uzlama, artlara
klelii kabullenme vardr.
Modern zamanlarda ateizmin (tanrtanmazln)
gerek yzn putperestlik eklinde grebilmek mmkn
olmutur. nsanlar artk aya, gnee, Lat ve Menat
putuna tapmyorlar ama devlet adamlarna, piyasaya,
makinalara, tekilatlara, teorilere tapyorlar. Yeni putlar
mukaddes klabilmek iin kitapl dinleri terkediyorlar.
Bu tarz putperestliin Dou'da ve Bat'da birbirinden
34

lSMET ZEL

fark yok. Bu tapnma biimlerinin hepsinde ayn zellii


gryoruz: Putta mevcut olduunu farzettii kuvvete
snarak gvenliini salama. Yani morfinin avutucu
tesiri altnda dnyadan kamak, hayali semek.
Devlet adamlarna tapnma ok eski bir putpe
restlik biimi olduu halde, gnmze kadar ok tesirli
bir biimde uzanmtr. Firavun'a, Roma mparatoru'na,
Due'ye, Fhrer'e, ef 'e, parti genel sekreterine tapmak
hem de bunu ak ve kaideleri belli tapnma biimleriyle
yerine getirmek XX. yzyln bariz putperestliidir ve
daima ateizmle birlikte grlmtr. Ancak bu tr bir
putperestlik ok kaba bir mahiyet arzettii iin onunla
mcadele kolaydr. nk putun gc somut olarak
ortadadr, gszl de ayn somutlukla gsterilebilir.
Buna karlk, mesela, piyasaya tapma eklin
de ortaya kan putperestlik, parann mistifkasyonu
ve modern iktisadiyatn karmak ileyii iinde or
taya kt iin birinciye gre farkedilmesi, savalmas
daha zor bir putperesetlik. stelik piyasaya tapnan
ferdin tapnma biimi de ak seik deildir. Emtiaya
tannan kutsallk, markaya atfedilen kuvvet, reklamn
dua yerini tutmas gibi hususlar putpereste aklamak,
ona ihtiyatan nasl uzaklap, yalnzca piyasaya kulluk
etmek gibi bir batl dinin gereklerini yerine getirdiini
gsterebilmek olduka zordur. Bugn piyasa dediimiz
kurulu, dnn ar veya pazarndan temelli farkllklar
gsterir. nsanlarn pazar ve ar ile mnasebetleri
gemite ihtiyalar giderecek nesneleri teminden ve
insanlarn birbirlerini daha iyi tanmalarnn bir vesilesin
den teye gemiyordu. nsann hayat bu derece iktisadi
kska iine alnm deildi. Buna ramen eytann
sancan arya diktii bilinirdi. Oysa bugn her yer
piyasadr. Alm-satma konu olmayan nesne kalmam

35

MESELE

gibidir. Piyasa, akl erdirilemeyen mekanizmas, sper


tapnaklar, retim ve tketim ordular, bankalaryla
Din'den uzaklam insanlara tanrlk edebilmektedir.
Karmak iktisadi yapnn yan banda, teknolojik
gce ve makinann gcne tapnma da kolayca belirmitir.
Hatta bu iki put bir dierini destekleyerek kutsiyetlerini(!)
korumaktadrlar. Bugn elektronik aygtlar kaadir birer
nesne olarak grenler yalnz bunlarn mekanizmasna
yabanc sokaktaki adam deildir, ayn zamanda bu
edevatn uzmanlar da makina dinine, elbet rakip olarak,
dahildirler. nsann uzayda rahata yol alacak teknik gce
erimesi, bilgisayarlarn gnlk hayattaki baarl sonula
r makinay tanrlar arasna kolayca katmtr. Ancak bu
dinin iki ana mezhebi vardr: Birincisi, teknik gelimeye
dolaysyla makinaya taparken, ikinci mezhep, bu gelimeyi
salad gerekesiyle insan aklnn ileyiine tapmaktadr.

36

NDE BULUNDUGUMUZ ORTAAG

Mekteplerde rnesansla ykselmeye balayan


kapitalist medeniyeti vebilmek iin durmakszn ortaa
dedikleri bir dnem ktlenir. Ortaada dnce, bilim,
teknik yerinde sayyormu da rnesansla ve ardndan
gelen yeniala birlikte btn bunlar alp gelime imkan
bulmular. Hayatn olduu yerde hibir eyin durmas
mmkn deil tabii. Belki gerileme olur yani yn
istenilmedik bir gelime, bir hareket sz konusudur, ama
hibir ey yerinde saymaz. Ya saadetine yahut felaketine
doru yrr insanolu.
Ortaa ktleyenlerin sevmedikleri nokta o
dnemdeki dzendir, dzenliliktir. Feodal toplum
hayatnn her insan mmkn olduunca sabit bir yere
oturtmas, senyrn, serfin, burjuvann haklar ve
fonksiyonlar bakmndan yerlerinin ayr ayr ve skca
belirlenmi olmas, ortaan ktlenmesi iin yeter
sebeptir. ktisadi gc elinde bulunduran burjuvazi bu
dzeni allak bullak etti demek yanltr. pleri, mavi
kanl soylularn elinden alrken ortal epey kartrd
dorusu, ama knarm gibi gzkt dzeni muhafaza
etti o da. Burjuvazi her eyin ayn kalmas iin her eyi
deitirdi. Son yz yl boyunca yaplan her deiiklik,
37

MESELE

her eyin ayn kalmas iinmi meer. Durum yle gzel


ayarlanmtr ki artk, dnyann kapitalist yaps sosyalist
yapyla yer deitirecek olsa z bakmndan o hi
sevilmeyen feodal yaama tarzna daha uygun bir dzen
uygulamasna geildii anlalacaktr.
Nedir btn deimelere ramen bugn btn
yerkreyi kaplayan Bat dnyasnda deimeyen
ey? nsann insana kulluudur. Ortaada kilise ve
aristokrasinin ittifak nasl bu amac gerekletirmeye
matuf idiyse sermayedar snfn hakimiyeti insann insana
kulluunu laik ve dnyevi hale getirmekten te bir amaca
ynelmedi. Bugnn dnyasnda sermayedar-teknokrat
brokrat lsnn hizm.et ettikleri dzen de dnyann
neresinde, ne ilgin biimlere girmi olursa olsun insann
kulluunun insana ynelmesi olayn en canl biimde
yaanlr klma gayretindeki dzendir. nsann insana
kulluu ortaada gerek kilise gerekse feodal beyle
rin davranlarnda somutlanm halde idi. Bat toplum
yapsnn ekirdei diyebileceimiz bu hayat tarz iinde
yerde ve gkte Allah'n iktidarnn bu snflarn yelerine
tevdi edildiinin zann belirgin bir sapkl gsteriyordu.
Fakat bu durum dnyann belli bir blm iin geerli
idi ve o blmde bile sapk inanc deil, salih yolu
seenlerin varlklarn rahata srdrebilecekleri bir d
dnya szkonusu idi.
Bugnn dnyasnda insann nsana kul oldu
unun burjuva veya brokrat (kapitalist-sosyalist)
biimleri ereveyi yle karmak hale getirdiler ki
dzenin baz zellikleri bile ancak felsefe, iktisat ya
hut herhangi bir insani disiplin ynnden dikkatle
bakldnda anlalabiliyor. nsanlk ok eitli avunma
ve mistifkasyon nesneleri ile sarlm durumda. yle
denilebilir ki insan insana kulluk etsin diye birok deiik

38

lSMET ZEL

usullerle sarho ediliyor.


Hayat byler, bycler, fallar, falclar tarafndan
istila edilmi, helal ve haram birbirinden ayrabilecek
ly kullanma yetenei insanlarn elinden alnmtr.
nsan kendisine zeka rndr diye sunulan birok herze
ile gnden gne hamakat sahibi klnmaktadr. Evet, biz
bugn bir ortaa yayoruz. Hem yle bir ortaa ki bir
ncekinden ok daha aa seviyede.
Birinci ortaadan klrken Avrupa dnce
sinin ngrd btn varsaymlar iflas etmitir.
nsann stn insana dnmesi bir yana, Ademolu
mevcut seviyesini koruyamaz hale dm, toplumlar
yeni ve hakkaniyete dayal bir dzenlemeye kavumak
yerine gittike teknokrat-brokrat despotluuna boyun
eer hale drlmlerdir. inde bulunduumuz
ortaan belirgin zellii d krkl ve insan ruhunun
tkankldr.

39

KARANLIK AG

Yaadmz dnya hakknda bilgi sahibi ol


mak istiyoruz; hikmet, diyoruz madem m'minin yitik
maldr ve onu her grd yerde alr, yleyse renmek,
rendiklerimizle inancmz dorultusunda davranta
bulunmak grevimizdir. nsan mnasebetlerinin hangi
platformda cereyan ettiklerini, milletleraras siyasette ne
gibi dinamiklerin szkonusu olduunu, lkemizde neler
olup bittiini bilmek istiyoruz. Bylece ak zihinle karar
verebileceimizi, kolay aldatlamayacamz kabul ediyoruz.
Ama bilgili ve uurlu bir insan olmak iin ye
terli imkanlara sahip olup olmadmz hi tarttk
m? Bilgileri kitaplardan, eitim kurumlarndan, ha
berleri radyolardan, gnlk gazetelerden aldmz
farzetsek bu saydklarmzdan hangisinin bize gerei
ulatracan kabul edeceiz acaba? Bize bilgi sunacak
kuramlarn ve kitaplarn bilginin yan banda niyet de
sunmadklarn kimse iddia etmiyor, hatta bu mahreler
bile. Sesli ve yazl yayn yapan haber mahrelerinin
de gdldn bilmeyen yok. Hele bu iin iine
gizli diplomatik mnasebetler, halktan saklanan siyasi
kararlar, kimsenin bilmedii anlamalar girince neyin,
ne kadar doru olduunu lmek iin acaba hangi yola
bavurmal? Diyelim ki insan belki bir tek konuda uzun
abalamalardan sonra shhatli haberler alabildi. Peki ya
bilmedii ve hayatn belirleyen teki noktalar? Onlar da
elinin altnda tutamadka o bildii ne ie yarayacak?
40

iSMET ZEL

Jim Shapiro adnda Harvardl bir bilim adam 1 969


kasmnda bir bakterinin kaltmsal maddesine ait olan bir
geni tecrit edebildiini aklyor. Bylece bir eit genetik
mhendisliinin imkan dahiline girdii, bu buluun
hastalklarn tedavisinde kullanlabilecei gibi insan
genlerine etki ederek davranlarn biimlendirilebilmesi
amacna da ynelebilecei ortaya km oluyor. Nitekim
kaif, bir sre sonra bir zel tbbi vakftan telefonla bir
teklif alyor. Ona birka yl iinde gerekleecek gizli, bol
paral, ykc bir genetik mhendislii programna katlmas
teklif ediliyor. Bu telefon konumas beni sarst diyor Jim
Shapiro, bu gsteriyordu ki bir avu zengin ve rahatna
dkn bilim adam en ciddi ahlaki ve siyasi meseleleri
topluma sunan bir biyoloji daln kapp gtrmeye
hazrdlar ve bunu gizli olarak, halktan bilmeleri gereken
gerei saklayarak yapacaklard. Bunun zerine Jim
Shapiro kendini bekleyen parlak bilimsel almalar bir
yana itip hayatn siyasi aksiyona hasrediyor.(')
Bu kk olay gsteriyor ki insanolu kendin
den bakasn yabanc ve kendine dman bildii or
tamda -ki Bat'nn ahlaki grleri en sonunda buraya
varr- aresizlik iindedir. Brakn bilgili olmay salkl
olmak bile ciddi tuzaklarla rlmtr gnmzde.
Toplum rgtlenmesi karmaklatka, teknolojinin
hakimiyeti bir tehlike olarak grlmedike insann bir
efsaneler, devler, periler dnyasnda yaamasnn nne
geilemeyecektir. Gnlk hayatmzn dzenlenmesinde
karar sahibi olan ve kendini saklad iin pein olarak
bizim dmanmz olduunu itiraf etmi olan gleri
altedebilmek iin yine bilgiye ihtiyacmz var. Bu bilgi
bir yanyla phesiz nesneye ait bir bilgidir. Yani btn
abamzla evremizi ren efsaneler perdesini yrtmak ve
gerek insan mnasebetlerinde gerekse toplumun ileyi
biiminde sakl kalan gerekleri renmek zorundayz.
Ama gerekler tek bana bizi doruya ulatrabilecek mi?
(*)

Bernard Dixon,

What is Science For? Penguin

Books, 1976, s. 222.

41

SEMECLK

Felsefenin bir kavram olarak semecilik (eclectisme),


eitli dnce sistemlerinden beendiini, en iyi
olduuna inand tezleri alarak, bunlar uzlaabildikleri
nispette uzlatrarak yeni bir sistem kurma gayretine
verilen isim. Gerek semeci (eclectique) filozoflar var Bat
dnce hayat iinde, ama semecilik gnmzde her
dnce sistemine bulam bir zaaf olarak yayor daha
ok. Semeciliin faziletlerini bizzat savunan dnce
adamlarna deil de kendini semeci kabul etmeyen
ama savunduu dnce sisteminde baz noksanlklar
grerek, onlar baka sistemlerden ald (ou zaman
en mtenakz dnce sistemi oluyor bu) tezlerle
tamamlamaya alan dnce adamlarna rastlyoruz.
Szgelimi, Sartre'n kendini Marksist kabul edip, tabiatta
diyalektik olduunu reddedii, bu reddin sonucu olarak
kendi varoluu grlerini Marksizm iinde yourmaya
kalkmas, te yandan psikanalize verdii arlk onu
kanlmaz olarak semeci bir konuma yerletirdii
halde bugn Sartre'a semeci bir dnr deil,
bazen bir Marksist bazen bir varoluu demek doru
kabul edilebiliyor. sl!im ahsryetilii ad altnda 1 972
ylnda Trkiye'de yaynlanan Prof. Muhammed Aziz
42

SMET OZEL

Lahbabi'nin eseri de belirgin bir semeciliin rndr.


Frenke adyla personnalisme diye bilinen ahsiyetilii
slami hkmlerle hakllatrma gayreti, aslnda ne biri ne
teki olan bir yeni sistem gayreti olarak grnd. Ayn
eilimi kbal'in slam 'da Dini Tefekkrn Yeniden Teekkl
adl eserinde de grmek mmkn.
Mslman dnce adamlarnn bazlarnda
grlen bu uzlatrma gayretinin sebebi kanmca udur:
Yazar, dnr, alim (din bilgini anlamnda) yahut slami
mcadelenin bir unsuru olan herhangi bir kimse slam'a
olan balln hi zayflatmakszn nnde duran
meselelere zm getirmeye alyor. Ne var ki yola
karken kendisine slam d olarak sunulmu eitimin
ana noktalarn sk bir eletiriden geirmeyi ihmal ediyor.
Hatta bazlar slam d ald dnme metodunu asl
kabul ederek inancn pekitirme ve insanlara inancnn
haklln yine bu metodun snrlar iinde verme aba
sna giriiyor. Belki bu yolla olduka baarl eserler
veriyor ama itiraf etmeli ki ortaya koyduu sistem bir
"felsefi" sistem oluyor ve netice itibariyle asl izginin
sanda veya solunda bir yer tutuyor.
Geri yazarlarn Mslman oluu, Kur'an ve
Snnet'e sadakati gzetmi olmalar onlarn yine slam
iinde kalmalarna yol ayor, ancak slam' kavrayta da
yabanc dnme yollarnn mdahalesini nleyemiyor.
Bu semeci tutumun temel yanl, Kelimetullah'n
insanlara iaret ettii yn kavrayp o ynde btn teki
insan rn dnce sistemlerini deerlendirme yolunda
titizlik gstermedeki ihmalleridir. Baz Mslman yazar
ve dnrler, insanlar tarafndan hsn- kabul grm
ve akln ve saduyunun mspet karlad birok dnce
tezahrnn slam'daki karln arayp ortaya karmaya
alyorlar. Yani pein olarak o dnce birimlerini

43

MESELE

geerli kabul ediyor ve onlarn slam'da dorulandn


gsterme telana kaplyorlar. slam'dan ayrlmamak
yani grlerinin Kur'an ve Snnet hkmleriyle
mutabakatna dikkat etmek onlar Mslman klyor,
velakin grlerinde tandklar snrn kendi slam d
metotlarna bal oluu da onlar gttkleri "felsefe" iine
hapsediyor. Bu -zaman zaman gerekten saygdeer ve
imrenilecek incelikte- semeciliin nne gemek zo
runludur. Esasen byle bir tuhafln ortaya kmas
hepimiz biliyoruz ki Bat dncesinin slam yazarlar
zerindeki can skc basksndan domaktadr. Tarihte
ayn yanl, kadim Yunan dncesiyle Mslmanlarn
mnasebetleri sonunda yaanmt. Neo-Platonizm,
Aristoculuk biimlerinde beliren eilimler istenmeyen
sonulara giden izgiyi de balatmt diyebiliriz.
phe yok ki insan dncesinin hemen her rn
zihnin gelimesinde faydal bir rol oynar. Batl dnce
ve kfrn hakllatrlmas iin gelitirilmi tefekkr bile
yksek bir seviye tutturduu takdirde Mslmann yok
saymadan stesinden gelmeye mecbur olduu dnce
rnleri olarak grlebilecektir. Amma?
nsann zihni gelimesi, elbet, onun eitli dnce
rnleriyle karlamas, hesaplamas, eitli dnme
usulleri hakknda bilgilenmesi yoluyla olur. Gelimi
bir zihnin slam' kavray da elbet yksek bir seviyede
gerekleecektir. Bu adan baklnca m'minin farkl kltr
iklimlerinde gelimi dncelerle temas adeta bir grev
olarak zerindedir. nk kavray ne kadar stn olursa
slam'a olan vukufu da o derece derin olabilme imkann ka
zanabilecektir. Ama bilgiye, tefekkre olan dostluk, ksaca
hikmet uruna giriilen alma, edinilmi tefekkr tarzna
Mslmann mahkumiyeti sonucunu douracak olursa,
varlan yer, daha nce belirttiimiz gibi semeciliktir.

44

SMET ZEL

eitli dnce akmlarnn slam iinde eritil


mesi biiminde ortaya kan semecilik, grld
kadaryla slam'n dnce hayatnda ve gnlk ha
yatta mutlak hakimiyetine bir ayak ba olabilecek
zellikleri bnyesinde tamaktadr. nk semecilik,
m'minlerin, baka dnce sistemlerinin meseleyi ele
al tarzlar iinde dahi m'min kalabilmeleri gibi garip
bir durum ortaya karmakta, bunun yan sra slam
dncesi iinde slam d baz kstaslarn salam kabul
edilebilmelerini kolaylatrmaktadr.
Bir Mslmann hibir konuda semeci ola
mayacana dair canl bir rnei Muhammed kbal'in kadn
konusundaki tutumundan karmamz olduka kolaydr.
kbal, slam'n hkmlerini, edindii Avrupai kltrn
szgecinden geirip bir yoruma ulam olmakla birlikte,
nceden temelli bir biimde sahiplendii kltrle aka
elien slami hkmler karsnda zor durumda kalmakta
ve hatta slamca duygularn zedeleyecek sonulara doru
uzanmaktadr. Kur'an- Kerim'in kadnlar hakkndaki
baz ak hkmleri, kadn Avrupal gzyle kavrayan
kbal'i adeta alamakl klyor: Kitab'n "Erkeklerin
meru' surette kadnlar zerindeki gibi kadnlarn da onlar
zerinde haklar vardr. Yalnz erkeklerin hakk onlardan
bir derece fazladr." mealindeki hkmn yine Kitab'n
sunduu kavray tarz iinde anlamaya yanamyor da
tutup kendisine hiimanisme hastal iinde alanm n
yarglarn paralelindeki dnceleri stn tutuyor:
"Ben de ok kederliyim kadnlarn ektikleri cefadan
Ama yle mkl ki mesele, halline imkiin bulama m . "

Aka grld gibi kbal, meseleye bakarken


Bat fikriyatna, Avrupai kavray tarzna olan sadakatini
elden brakmyor. Eer slam kafada hal-i hazrda
45

MESELE

bulunan dncelerle uygunluk iindeyse ne ala, yoksa


meseleyi "mkl" buluyor nedense. Belirgin biimde
grdmz gibi burada kar karya olduumuz
kafa yaps, asl biimleniini Kur'an- Kerim dnda
gerekletirmitir. yle olmasa idi kadn meselesini
mkl bulmayacak, kafir grlere kar ak alnla,
dorusu budur, nk byle buyrulmutur diyebilecekti.
Demek ki semeciliin reddini gerektiren delil
(argumenf), dncenin ekil kazanmasnda tek bir kaynan
esas alnmaydr. Daha dorusu ne vahye balanrken ne
de vahiy d bilginin edinilmesi srasnda denge kurma
endiesi semeciyi bir trl rahat brakmyor. Sonuta da
semeci, hem slami bak asndan hem de Bat kafa
yaps iinde noksanlklarla malll bir durumda kalyor.
--- > ---

slam ile herhangi bir dnce sisteminin temas


kanlmaz bir semecilie mi gtrr? Elbette, hayr.
Dikkat edilecek nokta, slam dnrnn baka sistemler
karsnda aalk duygusuna kaplp kaplmaydr. bn
Rd rnei olduka manidardr. Aslnda fakih ve slam
erevesindeki ilimlerin stad olan bn Rd, felsefe
alanndaki bilgisizliinden doan bir telaa, belki de
utanca kaplmtr. Kendi durumuna duyduu tepkiyle
felsefenin ar bir savunucusu olmaya koyulmu ve
Aristo'yu bir Mslman dnce adamna yakmayacak
lde gznde bytmtr. Tasavvuf iinde Hind ve
ran kaynakl temayllerin arlk kazanmasn da ayn
duyguyla aklamak mmkn olabilir. amzda da Bat
medeniyetinin rnesansla birlikte birden hz kazanan
felsefi eilimi, iktisadi, teknik ve siyasi gcn yedeinde
yle bir hakimiyete sahip oldu ki birok Mslman yazar
Bat dncesinin nfuz ve itibarndan faydalanmay bir
46

!SMET ZEL

ihtiya olarak hissetti. Bu ihtiyacn uzants olarak eit


eit semecilikle karlatk.
Bugne kadar ortaya kan ve belki bundan
sonra da rastlayacamz semeci ve telifi tutumla
rn sahipleri, bize yle geliyor ki slam dsturlarnn
mutlak hakimiyetine kar gvensizlik duygularn iinde
barndran dnr ve yazarlardr. d yolunu slam ile
bir baka dnce sisteminin uzlamasnda grmenin
sebebi herhalde budur.
Hemen eklemekte fayda grdmz husus, tarih
boyunca her semeci dncenin karsna slam' yalnz
kendi kaynaklar erevesinde kavrama gayretinde olan
doru izgide dnrlerin km olduudur. Gemite
yaanan ekimelerin mahsus artlarn ayrca uzun bir
incelemede ele almak faydaldr. imdilik belirtmeyi
gerekli grdmz, gnmz artlar iinde semecilii
bir yana brakmann ve hatta onunla hesaplamaya
girimenin mecburiyetidir.
Semecinin aalk duygusu, slam'n kapsa
yc vasfn anlayamamaktan doar. Kapsayclk an
lalmaynca da dnce adamnn kendi aklna gveni n
plana kyor. Bu gven iinde teki dnce sistemlerinin
akla uygun ynlerini slam'a yamamak ve bylece gya
onu daha kabule ayan hale getirmek endiesi douyor.
Gnmz semecisinde en bariz eksiklik, onun
siyasi uurdan mahrum oluudur. Eer bir dnce
adam slam'n dnya grn tam ve aslna uygun
bir tarzda kavrayabilirse onun dier btn hususlarda
slam'a merbutiyeti artacaktr. nk toplumun yalnzca
slam dsturlaryla dzenlenebilecei konusundaki kesin
inan herkesi uydurma arelerden uzak tutacaktr.
O zaman btn dolaymlar (mediation) ikinci plana
47

MESELE

iterek dorudan doruya gerek ferdin gerekse toplumun


hareket ynnn tespitinde Kur'an' ve Snnet'i esas
almak mecburiyeti baskn kacaktr. Bu mecburiyetin
idraki her trl zihin almasnda Kitab'la aydnlanp,
Kitab'la zenginlemeyi getirecektir.
slam dndaki btn dnce sistemleri ancak
gelimi bir zihni mekanizmann knhne varmakla
elde edeceimiz fayda bakmndan dikkate deer. Yani
Mslman dnce adam gnmzn eitli felsefi
temayllerini incelerken onlarn neyi, niin mesele
olarak ele aldklarn renecek ama o meselelerin l<itab
asndan anlamn aramaya kalkmayacaktr. Byle
yaplmad takdirde o yabanc dnce sisteminin tezleri
reddedilmi olunsa bile onun sorunsal (problematii)
iine girilmi olur ki bu da gizli bir semecilik olur.
Mslmann meselesi Kur'an'da vaz'edilmitir.
Dnce metodu da yine ayet ve hadislerle ortaya
konulmutur. Semeciye zor gelenin Kitab' ve Sn
net'i kavrayabilmek olduunu kabul ediyoruz. Buna
karlk bir semeci, herhangi bir felsefi sistemin
meseleyi ele al tarznn hazrclndan kendini uzak
tutamaz. Semecilikten syrlabilmi Mslmanlar yeni
bir dnyann ncln kendilerine yaktracaklar,
aydnl Kitab'dan alp dnyaya yayabileceklerdir. Bu
baarlamad takdirde halimizden hi ikayet etmeyelim.

___

) ___

Semecilik zerinde dikkatle durmak gerekir. Bu


konu, grndnden de nemli sonular beraberinde
srklyor nk. Semeciliin dnce plannda ne
kadar saptrc bir yol oynadn kabul etmek zorundayz,
ama gnlk hayata yansyan ekliyle de semecilik
48

SMET ZEL

Mslmanca bir hayat zleminin lmne alan bir kap


grnmndedir. slami olmayan bir yaama biimiyle
slam prensiplerini uzlatrma gayreti, bana kalrsa
iman zaafnn bir bahanesi bile olabilir. yle ki, inan
semecinin indinde vazgeemedii bir duygu olarak
kalr ama hal ve artlarn hakimiyetini ruhunda ezici bir
biimde duyar.
Bilhassa Bat medeniyetinin slam lkelerine
baskda bulunduu dnemlerde yaygnlk kazanan
ve hala kurtulamadmz bir hastalk kemirmektedir
zihinlerimizi: Bat'nn maddi yani teknik gc karsnda
ylgnlk. Bu ylgnlk, k yolu arayan birok dnce
adamna yle bir zm ilham etmitir: an
(yani Bat'nn) maddi gcnn esas olan teknolojiyi
benimseyelim ama onun ahlaki ve fikri deerlerini
kendimizden uzak tutalm. Bu konuda Japonya rnei
de dillere pelesenk edilmitir. lk bakta son derece
yerinde bir zm yolu gibi grnen ve birok insann
samimiyetle gerekleeceine bel baladklar bu
yaklam, aslnda meseleyi hi anlamamaktan doan bir
ifadedir. Semecilii gnlk hayatmza hakim klmaktan
baka bir ie yaramayan ve aslnda bizi bugn yaadmz
rezilane durumun pek uzana gtrmeyecek bir zm.
slam deerlerinin amzn bilim ve teknik
kafasyla birleip beraber yaayacan ummak bir
avuntudan ibarettir. nk gnmze hakim olan bilim
ve teknik, Bat'da belli bir dnemde belirlenmi bir kafa
yapsnn uzantsdr; belli bir toplumsal yapnn sinesinde
gelimi, vasflar slam'a taban tabana zt bir snf eliyle
gcn dnya lsnde yaymtr. Bilimin ilerlemesi,
bilime has zelliklerden deil, o bilim grnden en
ok faydalanan insanlar yzndendir. Bu yzdendir ki
bugnk hayat biimlendiren teknik tehizat deil, o

49

MESELE

teknik tehizatn ortaya kmasna ve baz insanlarn kar


ve kuvvet salamasna yol aan messeselerdir.
mdi, Mslmanlar hem o messeseleri redde
dip hem de o messeselerin rn olan teknik ve bi
limsel yapy nasl kendi hayatlarna adapte edeceklerdir?
Aka ve uurla kavramamz gereken nokta, Bat'nn
inanc, felsefesi, bilimi ve tekniiyle bir btn olduu ve
reddedilecekse tmden, kabul edilecekse yine tmden
kabul edilmesi gerekeceidir.
Yani ne yapalm, diyecektir bazlar, adam atom
reaktrleriyle dev bir endstriyi harekete geirmiken,
bunca uydu ile dnyann evresini saracak bir teknolojiyi
gelitirmiken biz savunmasz, gsz, maddi tehizat
Batnnkinden geri bir slam Devleti'ni nasl ayakta
tutabiliriz? Bu teknii onlardan almayalm m? Her
eyden nce unu kafamzda iyi tutalm ki bir slam
Devleti'nin szkonusu edilebilmesi iin Mslmanlarn
birok nemli imtihan baaryla vermi olmalar gerekir.
Bu imtihanlarda baarl olmak da teknolojik stnl
gerektirmeyecektir. Mslmanlarn tek tek ve topluca
kendi kalitelerini yani slam'a has kalitelerini gelitirmi
olmalar gerekecektir. Btn bu abalarn sonunda
varlacak slam Devleti veya herhangi bir slami toplum
yaps, kolaylkla kendi hayat tarzna uygun maddi kuvveti
retecektir. Bu kuvvet, Batnnkine benzer bir teknik
geliim sonucunda elde edilmeyecektir. Ama hi phesiz
ki Bat'nn silahlarn tesirsiz klacak zelliklere sahip
olacaktr. Daha akas Mslmanca bir hayat tarznn
uzants olan teknolojik bir tehizat sahibi olunacaktr.
slami mcadele, pein uzlamann uzants
olarak yrtlmemelidir. Bat'nn bilimsel kapasite
sinin stnln kabul ederek giriilecek sava bizi
nereye kadar gtrebilir? Hem sonra senin tekniin
50

!SMET ZEL

stn ve iyi, benimse inancm stn ve iyi diyebilecek


kadar samalamamz mmkn m? Esas meselemiz, her
ynyle Mslmanca bir hayat gze alp sonuna kadar
gtrebilecek inan kuvvetini elde bulundurmamzdr.

51

AAGILIK DUYGUSU

Ondokuzuncu yzylda Avrupa kapitalizminin


hzl geliimi ve dnya yznde byk bir makina ve mal
gcyle belirmesi, bu dzenin dnda kalan milletlere bir
ylgnlk sald. Yalnz slam lkesinde deil btn Asya
Afrika lkelerinde insanlar bu stn Avrupalnn gc
karsnda bir aalk duygusuna kapldlar. Avrupalnn
elinde bulundurduu silah ve refah (her ikisi de yalnzca
burjuvaziye ait olsa dahi) onun daha iyi dnd
konusunda bir aldatrnacay da beraberinde getirdi. Geri
Avrupa'nn kendi fikriyat ynnde gelitirdii kltr bi
rikimi azmsanacak bir ey deildi. arpk da olsa bilgilenme
ok yksek bir seviye tutturmu, sanat ve felsefe gz
kamatrc rnlerini insanln nne sermiti. Avrupa
dndaki lkelerin akl eren insanlar, kendi gelenek ve
tarzlarna yabanc bu btne, maddi tehizat ve kltrel
birikime hayranlk duymaktan, boyun emekten baka
bir yol bulamad. yle ki Bat'ya kar olular bile Bat'y
kabulden gemeyi zorunlu sayd kendine.
Asya-Afrika insannn bu dnemdeki zellii,
bozulmu dahi olsa bir gelenein iinde yaamas, buna
karlk kendi geleneinin dnda bir yapya duyduu
zlemle bariz klnabilir. Yani doulu insan, iki ayan iki
ayr kara parasna basmaa adeta mecbur hissediyordu
kendini. te bu dnemde bu akl eren (akllarnn neye
52

!SMET ZEL

erdii tartma konusu tabii) insanlarn youn bir aalk


duygusu yaadklarn, bu aalk duygusunu kendi
alt kademelerine de sunduklarn gryoruz. stelik
hissiyatlarn bir miras olarak sonraki kuaklara da
aktarmay bilmiler.
lkemiz aydnlar szkonusu olduunda, byle bir
aalk duygusunu youn -hem yksek seviyede- olarak
yaayanlardan birinin de Tanpnar olduunu gryoruz.
Tanpnar hem Osmanl kltrnn inceliklerine hem de
Bat kltrnn inceliklerine vakf. Temel tercihini Bat
lehine yapm ama kendi kltrnn hafife alnmasna,
kkten reddine gnl raz deil. Bu atma onun had
safhada bir aalk duygusuna duar olmasna yol
ayor. Ne yapmal da Bat kafa yapsna bizim de insan
olduumuzu kabul ettirmeli? Meselesi bu. Ama arkada
Ata, aalk duygusunu am, onun iin yerli kltr
muhafaza edilmeye deer bir ey deil. Tam Avrupal
sayyor kendini, Avrupal gibi bakyor Osmanlya da,
kendine de. Gemii de iinde bulunduu durumu da
biliyor ama bunlar bir kalemde harcamaya kararl.
Gnmzde artk o dnemde yaanlan aalk
duygusunun mesnedi ortadan kalkt. Hem biz Bat olduk
hem de Bat bize geldi. Yaadmz dnyann ne dekoru,
ne anlay ne de artlar gelenein damgasn tayor.
Birka iz varsa da bunlar bizim kapitalist dnyann bir ferdi
olmamz engelleyecek arlkta deil. Bir Avrupaldan,
Amerikaldan ve Sovyet yurttandan farklyz ama
artk onlarla ayn belalara muhatap olmamzdan tr
bir bakma ayn dv artlarna sahibiz. Bugn biz de
gemiin insanlar gibi Bat'nn byk olduuna ina
nyoruz, ama byk bir musibet olduuna. Ayn eye
Bat'nn bir ksm insanlar da inanr oldu.
Artk meselelerimizi bizde yle, orada baka
trl lsne vurarak deerlendiremiyoruz. Hatta
Bat'ya kulluk etmek, Bat'ya kulluu reddetmek diye bir
seme karsnda bile kalmyoruz. Artk kltrel yaplar,
53

MESELE

bir eyleri muhafaza edebilme, insanmzn bozulmam


yann kurtarma gibi kaygularmz yaarln kaybetti.
Sarsc, artc, stn bir konumdayz imdi: dorudan
Kur'an'a muhatap olmak, Kur'an'la bilgilenmek, hayat
gcn Kur'an'dan almak.

54

TOPLUMUN KKLER

Dorusunu isterseniz bugnk Trkiye kk


szln acsn veya zevkini yaayan insanlarla doludur.
Baz insanlar neler kaybettik diye yanarken, bazlar
da iyi ki ou ey artk yok diye rahat bir nefes alyor.
nsanmzn kklerinden koparld bir vaka. Ancak
buna yas m tutmal, yoksa bunu yeni bir deerlendirmeye
konu mu etmeli, mesele burada.
Kklerine bal olmak, treye bal olmak de
mekse bu ball bir Mslmann phe ile karla
yaca besbelli. nk slamiyet kuru bir gelenekilik
deil, bir inan-dnce-davran btnldr. Bu
btnln de btn yerler ve zamanlar iinde geerli
olduu ve yrrle konabilecei hanidir syleniyor.
Kkleri Dou'ya (etnolojik ve sosyo-antropolojik
anlamda Dou'ya) raptedilmi aydn iin Batlamann
bunalm getirecei muhakkaktr. Tanpnar'n da yaad
buydu. Ama kkleri kopmu bir kuak iin ayn tip
bir bunalmn sreceini syleyemeyiz. Bir nceki
kuan Batlama yanls aydnlar yaanlan yeni hayata
uygun bir insann ortaya kmasyla meselenin belki
zmleneceini dnmlerdi. Ama bizzat kendileri
ortaya ne tip bir insan kaca hakknda bir dnceye
55

MESELE

sahip deillerdir. Yalnz kendileri iki arada bir derede


kalm olmann acsn hayatlar boyunca srdrdler.
te yaanan bunca tecrbe, bir insan karmtr ortaya.
Olumsuz yanyla ele alndnda bu, kiiliksiz, mukallit,
hedefsiz bir yaratktr.
Ama neyin, nasl yaandn bilinle kavram,
bir tarih perspektifine sahip ve kendi yn hakknda
kararlar alm olanlar iin durum deiik. imdi yle
bir insan tipi u vermitir ki bu, Bat karsnda aalk
duygusu tamaz, kendi kklerinin fantezi hayranln
devam ettirmeyi de fayda hanesinin dnda brakm. Bu
kuak bir ncekinin Batlama sand birok teferruatn
deersizliini kendi hayat iinde grp gemitir.
Bu bakmdan onun kafasnda Dou-Bat ayrm daha
berraklam durumdadr. Bat'nn kltr kklerinin
belirli bir insan tipi ortaya kardn, bunun Grek
Latin ana kaynaklaryla Tevrat-ncil muhassalasndan
doduunu, aydnlanma a denilen dnemin de kendi
kaynaklarna sadakat gsterdii iin yeni bir insan mo
deli dourduunu bilir. Bu insan modeline etiyle ka
nyla intibak etmenin imkanszl bir yana, yalnz
ca bu insann kalbna olan benzerliinin hibir yere
ulamadn anlamtr.
Belki dikkate deer olan husus, Bat insannn
kendi kltr kklerine olan sadakati her ne kadar bir
kuvvetin vesilesi olsa da onun kurtuluunun dayana
olamaddr. Bat kafa yapsnn bugne kadar hibir
ciddi d engele rastlamadan yaylp hakimiyet elde edii,
onun kendi geleneine kkl yani onu tmden yok etmeye
matuf bir eletiri yneltmesine ihtiya dourmamtr.
Buna karlk Dou insan kendi geleneini kyasya
eletirmi, geleneine sahip kmak isteyen Doulu
da gerek i gerekse d muarzlarnn gc karsnda

56

lSMET ZEL

aresiz kalm, ortamn tamamen deimesi sonucu,


onun da kkleri yerinden sklmtr.
Mslman iin iinde bulunduumuz durumun
deerlendirilmesi bir bakma kolaylamtr. Olanca
aklyla yeni bir cahiliye toplum dzeni iinde ya
admzn delilleri ortaya serilebilmekte. Eer bir kk
aranyorsa onu yok edilmi bir gelenekte deil, slam'n
kaynaklarnda aramak gerektii konusunda da grler
billurlam durumda.

57

DRS ve PROMETEUS

Dou ile Bat ayrmnn dayana ne olmaldr?


Kur'an, Dou medeniyetinin; Tevrat ve ncil, Bat
medeniyetinin dayand kitaplardr, demek doru olur
mu? Yoksa iki medeniyet arasndaki fark kltre, kafa
yapsna, bu kltr ve kafa yapsnn tekilatlandrd
toplum biimlerine mi dayandracaz? Uzun teorik
tahlillere kap aan sorular bunlar. Bat medeniyeti
bugn dnyay sultas altnda tuttuu iin bu medeniyetin
kaynaklar hakknda ok sz edilmi, Yunan, Roma,
Yahudi ve Hristiyan geleneklerinin bir halitas olan
Bat'nn saydmz bu kaynaklardan hangisine, ne kadar
sadakat iinde olduu tartlagelen bir husus olmutur.
Ama Dou medeniyeti de baz etkiler altnda kalmam
m? Szgelimi, Yunan felsefesinin slam dncesindeki
yeri kmsenebilir bir ey deildir. Avrupa, Yunan
felsefesini Mslmanlar araclyla rendiyse de ondan
ok farkl sonular elde etti.
Demek ki Dou ile Bat'y birbirinden ayran kkl
anlay farklar var. imdi, bu anlay farklarndan birine,
belki en nemlisine iaret etmek istiyorum.
Prometeus, Yunan mitolojisinde titanlar soyundan
bir tanr olduu halde, insanlarn yann tutmu, atei
58

lSMET ZEL

Olympos'tan alm, insanlara vermitir. arptrlaca


cezay bile bile bu ie girimitir. Akl gcne sahip, ileriyi
grme melekesi olan biridir Prometeus.
Bat medeniyeti kendini Prometeus olarak g
ren aydnlarn eseridir, dersek byk bir yanl yap
m olmayz sanyorum. Batl, ilericilii hep atmada
grm, kendisine atacak bir Zeus aramtr hep. O
saldrmal, ykmal ve cezasn da beraberinde tamaldr.
Tanr dmanl dayanan kendi tanrlndan ve kendi
eliyle kurduu tanrlatrmalardan alr. Bat felsefesi
Prometeusu bir tabiattadr. Bilimi de "ate hrszl"
olarak anlar.
slami anlay iinde insanlara faydal olmak
dncesinin nasl ekillendiini anlamak iin ise dris
Peygamber rneine bakmamz gerekir. lk olarak
kalemle yaz yazan ve elbise diken dris Peygamber'dir.
dris Aleyhisselam'a gklerin esrar almt. Nihayet
Cenab- Hak, onu diri iken ge kaldrd. Ksas- Enbfya'da
yer alan bu ok ksa aklama iinde bile slam dairesi
ierisinde insanla nsanst'nn daha ileri bir hayata
varrken atmaya deil "ihsan"a dayal bir mnasebetler
zinciri kurmu olduunu grebiliriz.
nsann zenginlemesini atei almakta gren bak
as ile ayn zenginlii kalem ile yaz yazmaya atfeden
bak asn birbiriyle uzlar saymak mmkn deil.
Bir peygambere gklerin esrarnn almas alacak bir
husus deil. Ama Prometeus'un akl sahibi oluu onun
gk'le temel atmasnn da balangcdr. Birine ihsan
edilen uur ve akl, tekinde atmann merkezi oluyor.
dris Peygamber kssasndan kalem ile yaz yazma (zihni
gcn somutlanmas, intellec motifinin yan sra, elbise
dikme (teknoloji) motifini de gryoruz. Bu iki zelliin
ayn ahsta birlemesi de Dou'da medeniyetin maddi
59

MESELE

zenginliklerle zihni gelimenin birbiriyle uyumlu ve


dengeli tecellisine bir iarettir. Belki buradan kalkarak
yarn slam toplumunun gsterecei teknik gelimenin
toplumdaki entelektel seviye ile baaba yrtlmesi
mecburiyetini istihra edebiliriz.
dris Peygamber'in kssas ile Prometeus
hikayesinin vardklar sonular itibariyle farkllk
arzettiine dikkat etmeli. Prometeus, insanlarn yann
tuttuu iin Kafkasya'da kayalara balanr ve her gn
bir kartal gelir onun cierini yer. Gece cier yeniden
oluur ve ilh . . . Tkenmez azap, ne zamana kadar? Zeus
tahtndan drlene kadar.
Ve imdi dnn Bat kafas ile Dou kafasnn
farkn. sa Aleyhisselam'dan nce ge aan peygamber,
insanlara kalem ile yazmay ve elbise dikmeyi reten
peygamberdir. Bat anlay iinde insan olmak, insandan
yana olmak, ikenceyi; Dou anlaynda ise eriilmez bir
ltfu icap ettiriyor.

60

BATI'NIN SAGLAM TEMELLER

Bat dncesi dnyaya hakim olmaya hazrlanrken


yle salam temeller atm ki bugn artk hakimiyetini
srdrmek iin ayrca bir felsefi gr gelitirmeye
muhta deil. lk ve orta eitimin Batl anlay iinde
dzenlenmesi, Bat'nn temel dncelerinin byk
insan kmeleri tarafndan benimsenmesine, onlarn
"ideolojisi" haline gelmesine yol at iin bu temelin
zerine her trl katn klmas kolaylayor.
Baknz Marksist felsefenin altyap-styap
ayrmna: Bu dnya grne gre toplumsal ha
yatn bir altyaps vardr ki bu, retim gleri ve
retim mnasebetlerinden oluur, yine ayn felsefi
anlay iin altyap, styapy yani retim gleri ve
mnasebetlerinden doan fikri, hukuki deerleri be
lirler. Elbette bu gr materyalizmin temel dncesi
olan "varlk bilinci belirler" hkmnn toplum hayatna
uygulanm eklidir. Ama "varlk bilinci belirler" hkm
kendi bana mevcudiyetini salayan bir hkm deil,
idealizme yani "bilin varl belirler" hkmn doru
bulan felsefi gre bir tepkidir. Demek ki biri dierinden
domu. Daha asli noktalara inersek grrz ki gerek
varlk-bilin ayrm, gerekse altyap-styap ayrm ve
61

MESELE

bunlar arasndaki mnasebet, Katolik teologyasnn bir


uzantsdr. Katolisizmdeki ruh-beden ayrm, Marksizme
altyap-styap ayrm olarak intikal etmitir.
Batl kafalar aralarnda ne kadar keskin farklar ve
bu farklardan doan dmanlklar yaarlarsa yaasnlar
ayn dili konumann imtiyazn tamaktadrlar. Belki
birinin doru dediine teki yanl demektedir ama
herkes neden sz edildiini, meselenin ne olduunu
bilmekte, zihnin alma kanunlar kar grler iin
de geerli olmaktadr. nk Bat medeniyeti kendi
kkleri arasnda sahici bir uzlamaya gitmeyi bildii
gibi ayn zamanda kklerinden gelen kavramlar en yeni
dnceler iinde yeniden ifade etmeyi de bilmitir.
Daha da ilgin bir oluumu iaret etmek faydal
olur. Bat medeniyeti, ykselme dneminde ok kapsayc
olma endiesiyle her anlay iin kullanlabilir kavramlar
gelitirmi ve bunlar ynlara benimsetmitir. Bunlardan
biri "tabiat" kavramdr. "Tabiat dncesi, matematik
bilimlerin kesin konusuyla Tanr'nn yaratt Nasrani
dnya arasnda bir uzlamadr. Hem biri hem tekidir.
Tabiat, her eyden nce var olan her eyin btnletirici
ve badatrc bir birliin dncesidir -ki bizi bir ilahi
akla gtrr; ama ayn zamanda bu her eyin kanunlara
uyduunu dile getiren ve dnyann saysz nedensel
seriler tarafndan kurulduu, bilgiye konu olan her eyin
bu eitli serilerin beklenmedik karlamas sonucu
olmas yznden zorunlu olarak Demiurgos'un (Platon
dncesindeki yaratc) aradan kaldrlmas dncesine
varan bir dncedir. Bylece bu iyi seilmi kavramn
glgesinde Hristiyan, deist, panteist, tanrtanmaz,
materyalist olunabilir, insan isterse derindeki dncesini
hi inanmad bu d grnle saklayabilir, isterse
kendini aldatabilir ve isterse ayn anda hem m'min hem

62

SMET ZEL

mnkir olabilir."(*)
Grld gibi Bat medeniyeti ve onu olutu
ran kafa yaps, daha balangta kendini zaafa u
ratacak tehlikelerden korumak iin gereken tedbir
leri elinden geldiince almtr. Bat'nn herhangi bir
dncesiyle slam hkmlerini uzlatrmaya gayret
etmek, bunu deneyecek kim olursa olsun onu sonunda
mankafalatracaktr. Hi akldan karmamak gerekir
ki Batl anlay, kendi kaynaklarna gsterdii sadakat
sayesinde her meselesini zmenin bir yolunu bulacaktr.
nk onu zmek iin kullanaca metotla meseleyi
ortaya karan kaynak birbirleriyle uyuma halindedirler.
Kafr meselesini kafirce halleder. Bar'nn salamhm,
rkln kendi artlarnda deerlendirmek bizi mual
lakta kalan yarglara varmaktan alkoyar.

(*)

Sartre, Plaidoyerpour /es intellectuels, Gallimard,

s.

21 .
63

ELMA KURDU

Bat'dan, Batl adamdan szederken hep bir


irkinti, bir honutsuzluk iinde konuuyoruz. Belki
btn Asya-Afrika insan ayn duyguyu tayor iinde.
Mslmanlar Batldaki ruh kabaln gryor, ferasetten
yoksun oluunu kolayca kmseyebiliyor, ilmi nnde
boyun eseler bile irfandan hi nasibini alamadn
bildiklerinden insan olarak ona fazlaca deer vermiyorlar.
Hele Batlnn kyc, acmasz, bencil yaama tarzndan,
gerek kendi insanlarna gerekse yayld yerlerdeki
insanlara yaptklarndan haberdar olduka Batly bir
insan, kabule ayan bir insan olarak grmek Mslmanlar
iin zorlayor. Yoksulluk ve smr, belki dnyann
her yerinde ve zamann byk bir blmnde geer
liini korumutur. Ama Bat'da ve Batlnn elini verdii
yerlerdeki yoksulluun iddeti, smrnn canavarl
hibir yer ve zamanla karlatrlamayacak llerdedir.
Eski Yunandan gnmze kadar Bat yaay tarz
iinde hibir dnem, hibir mahal yok ki insanlar birbirlerini
dman olarak grmesinler, biri dierinin mahvndan
felah bulacana inanmasn. Geri her dnem ve yerde
toplumun yukar tabakalarnn refah ve debdebesinden,
sefahatndan szetmek mmkn. Ama bu refah iinde
64

SMET ZEL

bile o snfn yelerinin srekli olarak birbirleriyle kyasya


attklarn, komplolar iinde olduklarn, dmanl an
be an, ferd be ferd yaadklarn hemen gryoruz. Aa
tabakalar bylesine canavarlktan uzak m ya? Ne gezer,
ortaadan sanayi inklab dnemlerine, gnmzn
zenci dmanlarna kadar uzanan bir izgi iinde Batl
smrlen snflarn da kendilerini ezenler kadar gaddar
olduklarn grebilmek elimizde.
nsan, toplumsal yapsyla bylesine sevimsiz
olan Bat nasl oluyor da birok yksek sanat ve d
nce eseri retebiliyor? stelik Bat'nn ne mal ol
duunu hep bu eserlerden reniyoruz biz. Batl d
nce ve sanat adam, yaad hayat, iinde bulunduu
toplumu aralksz eletiri bombardmanna tuttuu iin
rahata grebiliyoruz Bat'nn naksalarn. Peki, bu
insanlar hemehrileri, yurttalar gibi deiller mi, ne kadar
eletirirlerse eletirsinler toplumu ve insan, kendileri de
ayn yapya sahip deiller mi? Bir bakma, evet, szgelimi
vahet vgs yaparak yaanlan ehir hayatn yerin
dibine batrma gayretinde olan Rousseau, vesveseli,
huysuz, yalanc, hrszn biri. Dnceleri itibariyle onun
tam karsnda yer alan ada Voltaire'nin de ondan aa
kalr yeri yok. Cimri, agzl bir adam. Hem yazlarnda
ne kadar erkeklik taslasalar da hepsinde deilse bile
ounda bir yaclk, ona buna yaranma duygusu ve fiili
var bu yazarlarn. (Yaclk konusunda Doulu sanat ve
dnce adamlaryla yarabilir mi orasn bilemem?)
Hele o Balzac? Pisboaz, mavi kan hayran zendost?
Nedense Bat'nn besteci ve airlerine daha
hogrl bakmaya yatkn benim gnlm. Onlarn
yalnzl sevmeleri, baz toplum pisliklerine daha az
bulamalarna sebep olduundan m nedir, airleri ve
bestecileri tam anlamyla Batl sayamyorum bir trl.

65

MESELE

Halbuki onlar da iinde yaadklar toplumun izlerini


tayorlar, ortaya konan eserlerde yaadklar yansyor.
Ama hi gzden karmamal, gerek musikide gerekse iir
de dinamizm dier sanat ve dnce rnlerinden daha
fazla yer bulur. Roman, hikaye ne yapsa kendini tasvirden
kurtaramaz; kurtarsa zaten roman, hikaye olmaz. iir ve
mzik ise hibir eyi tahkiye etmek, tasvir etmek zorunda
deildirler (bunu yaparlar ama byle bir zorunlulukla
snrl deildirler) . Dnce adamlarnda, romanclarda
grlen kiisel karakter zaaflar, besteci ve airlerde daha
ok lgnlk ve zaman zaman delilik ekline brnr.
Bat'nn musiki ve iirini elma kurduna benze
tiyorum. Bat'nn genel yaps iinde delikler ayor,
boluklar douruyor, o hayat tarznda. Byk lde
Bat'nn aalk, canavarca, bencil kafa yapsn de
lik deik ediyor, insann daha yce yerlere uzanma
sna imkan hazrlyor. Ama elma kurdu, o gdasn yine
elmadan alyor.

66

NSAN DENEN NSAN

nsan hayvana balayarak getirilen tanmlarn


en parlak olan ve belki de bu yzden en arpc olan
Nietzsche'ninkidir. "nsan sz verebilen hayvandr"
diyor Nietzsche.
Hayvana bir vasf ekleyerek nsan tanmlamak,
Bat dncesinin ana eilimi. Bylece insann tabii, ama
tabiatn stne kabilen yahut bir zelliinden tr
tabii olann dna kabilen bir varlk olarak anlalmasyla
insan nesneler dnyasna hapsetmek ve daha sonra onun
bu nesneler dnyasndaki zel yerini iaret ederek var
olduu be duyuyla alglanabilen bir ortamn sekin bir
yerine oturtabilmek mmkn olmutur. nsann dnen,
konuan veya siyasi, sosyal bir hayvan olduu yolundaki
tanmlar, Nietzsche'nin tanm karsnda olduka statik
kalyor. Hatta "insan ahlaki bir hayvandr" diyerek ona
manevi (yani Batl anlamda yaplan maddi-manevi
ayrm iinde kalarak) bir ayrc vasf kazandrmak
isteyen gr de insan sz verebilen hayvan diye kabul
eden anlayn yannda pek snk.
nk insan sz verebilen bir hayvan ise onda
"istiyorum", "yapacam" gibi iradi kararlarn imkan,
potansiyeli toplanm demektir. teki tanmlarn insan
67

MESELE

yerletirdii yerde szkonusu olan yalnzca insann bir


stn yetenei olduu halde, "sz verme" kavram iinde
zihnin, iradenin yapclna, yaratclna arlk verilmi,
hrriyet iinde kendini ina etme, kendi sorumluluunu
yklenme ve nihayet kendini yapan btn unsurlarn
gdmn elinde bulundurarak "stn insan"a, Tan
r'dan boalacak yeri kaplayacak olan varla ulama
yollar almtr.
Hayvan esas alnarak insan tanmlayan g
rlerin dayandklar ana kaynak, evrenin ezeli olduu,
yaratlmam olduu dncesidir. Mademki her ey
"var"dr, var olunann iinde insan da "varlardan biri"nin
trevi olarak anlalabilir. Her ne kadar kilise dncesi
yaratlma olayna arlk veriyorsa da insann yeri
konusunda mekanik bir kavraytan teye geemiyor.
nk yaratcnn insana ah damarndan daha yakn
olduu anlayna olan uzakl, onun da insan moral
bir varlk olarak alglamasna yol ayor. Bylece Bat'da
insan anlay, kiliseye bal da olsa, kiliseye kar da olsa
kaln hatlarla belirlenmi, asldaki gerekten koparlarak
izilmi oluyor.
slam, insan insan olarak yani tanm kendin
de mndemi bir mahllk olarak anlyor. Mahllklarn
en ereflisi olmasna ramen zaaflarnn iddetini de
vurguluyor. nsan, ehvetin (tatminin) ar bast hayvani
yaradlla, akln ve ilmin btn varln kaplad melek
yaradlnn ortasnda bir yere sahiptir. Ne ehvetin
(hayvann) trevi, ne de akln (melein) bir trevidir.
nsann yoldan k, melek olma arzusuyla
hayvani bir eilime boyun eerek balyor. "Derken
eytan onlardan gizli braklm o irkin yerlerini
kendilerine aklamak (gstermek) iin ikisine de vesvese
verdi: Rabbiniz size bu aac baka bir ey iin deil ancak
68

!SMET ZEL

iki melek olacanz yahud (lmden azade ve) ebedi


kalclardan bulunacanz iin (yani byle olmayasnz
diye) yasak etti, dedi." (7 /20) "Nihayet eytan onu fitledi:
Ey Adem, dedi, seni ebedilik aacna, zeval bulmayacak
bir devlete (ulatrmaya) delalet edeyim mi?" (20/ 1 20)
Dikkat edilecek olursa, insann ivas, onun melek
olmaya zendirilmesi yahut ebedi devlet gibi insanst
bir yere onun aday gsterilmesi yoluyla oluyor. te
Bat dncesi, insan, kendi kendini gerekletirmesi
mmkn bir varlk olarak grmekle ve gstermekle
eytana tapcln en katksz rneini vermi oluyor.
nsan tanmna "hayvan" eklemekte gsterdii titizlik,
aslnda insann tatmin vastalar karsndaki zaafn
istismar iindir. Bunun yan sra insan irkinliine
dayanarak stnle zendirme kurnazl da var.
Nietzsche'nin tanmnn dinamik oluu "stn insan"a
doru yol alrken insana kendi hayvanlndan baka
(sosyal, siyasi, fizik veya metazifik) dayanak aramaydr.
Bu sebeple de katksz eytanidir.

69

YABANCILAMANIN TESNDE

Mslman, ana ramen belli bir grevi yk


lenmitir diyoruz. Yani iinde bulunduu durumu veri
olarak kabul edip artlarn elverdii bir hareket yrtmeye
deil, kendi dsturlarn esas alp an artlarn bu
dsturlar dorultusunda yeniden biimlendirmeye
memur. te bu zellik onu, ann esiri olmaktan alkoyup
an srtn yere alma mevkiine getiriyor. Zaman zaman
Mslmanlara yneltilen "ad" kalma sulamas
eer Mslmanlarn an irkefi dnda kaldklarn
vurguluyorsa byk iltifat. Keke bu iltifata layk
olabilsek. Ama hayr, Mslmanlara ad olduklarn
ileri srenler, onlarn an dnce seviyesinin gerisinde
veya altnda olduunu iaret etmek istemekte, bir eit
gelimemilik damgas vurmak istemektedirler.
Bu noktada nemli bir ayrm yapmak gerei
var. Mslman a karsnda son derece aktif, il
gili, mdahaleci bir tutum iinde olmas mecburiye
tine ramen, an mantk rgsnn dnda bir zihni
yapya sahip olma durumundadr. Akas Mslman,
an meselelerine Kitab'n ve Snnet'in gsterdii
istikamette zmler getirecek ama an z orlamalarna
boyun emeyecektir. Bu haliyle de an isteklerine
70

lSMET ZEL

"yabanc" kalacaktr.
aa yabanc olma, adan bihaber olma anla
mna gelmez. Tam tersine a hakikate yabanc kald
iin hakikat adna yola kanlar, an bir unsuru olmay
reddederler ve aa onun tanmad dorular getirirler.
Bu getirme abas (tebli) ancak an stnde vasflara
sahip insanlar tarafndan gerekletirilebilir. Bu insanlar
alarna, alarnn akl dzenine, iktisadi ve toplumsal
ileyiine yabanc kalmay semilerdir. Daha doru bir
deyimle "yabanclatrlmlardr."
Elbette aykrlk hemen dikkatinizi ekti. nk
yabanclama denilince, gerek Bat dncesi iinde gerekse
Trkiye'de slam yazarlarnn bazlarnn anlaynda
istenmeyen bir vaka dile getirilmek istenir. Oysa ben,
Mslmann yabanclamasn adeta zler gibiyim.
Mslman yazarlarn bazlar, yabanclama
y, "gavurlama" anlamnda kullanyorlar. Batlama
sreci iinde Trkiye'de okur-yazar takmnn Avrupa
deerlerini benimsemekle kendi toplumunun deerlerine,
kendi halkna yabanclatn sylyorlar. Bu yarglarn
doruluk payn bir yana brakalm ama yabanclama
kavramnn Bat dncesindeki anlamndan tamamen
kopuk olduunu belirtmekten de geri durmayalm.
Yabanclama dncesinin kklerini Tevrat'a
dayandranlar varsa da son alarda yabanclama
y metafizik bir problem olarak ortaya atan Hegel'dir.
Ruhun kendi iinde edit ve stn bir atma yaadn
syleyen H egel, ruhun ideal bir varlk olarak kendini
gerekletirme gayretleri iinde olmasna ramen bu
hedefini kendi gznden sakladn, bylece ruhun
gerek ynelimi ile o anda yapmakta olduunun birbirine
yabanc kaldn ve bu yabanclamadan tatmin ve gurur
duyduunu belirtir. Bu yzden Hegel'in anlaynda
71

MESELE

nsann zihni rnleri kaynandan bamszlar ve


bylece ona yabanclar. Yabanclamann bu idealist
metafzik yaklamna Marx sosyal bir muhteva
kazandrmtr.
nsanmzn yabanclatn sylemek, muhte
'
vas akla kavuturulmas gereken bir soyutlamadr.
nsanmzn "insani zne" yabanclatn ifade etmek
istiyorsak, yabanclama kavramn felsefi anlamyla kabul
ediyoruz demektir. Felsefi anlamda yabanclamann,
dnyevi dnce plannda bir vehim olduunu ileriki
sayfalarda belirtmeye altk. Yok eer insanmz kendi
kltrne yabanclamtr diyorsak, hangi kltrn kendi
kltrmz olduunu tespit etmemiz gerekir. Bununla
tarihi birikimin uzants olan deerleri anlyorsak, niin
tarihi birikim tercihe deer bir btn olsun? Cahiliye
dnemi Arap ve Trk kltrleri de bu topluluklarn
"asl"na ait vasflar deil mi? nsanmzn inanlarna
yabanclatn syleyecek isek yanl bir dil kullanyoruz
demektir. nk bununla belki gnahkarl, faskl,
zalimlii, irtidad ve gavurlamay anlatmak istiyoruzdur.
Eer byleyse kelimeleri yerli yerinden kullanmak doru
olur. Mrteci veya putperest yerine yabanclam insan
demenin faydas ne?
Ama yabanclama terimini ille de kullanmak
gerekiyorsa, felsefi anlamda Mslmann meselesi,
yabanclama kavramnn ok tesinde bir "yabanc
lama" ile aklanabilecektir. an meselelerine eilirken
getirilen yeni bak as, yabanc bir zihni yapnn
uzants olacaktr. Ancak baz imkanlara sahip kafalardr
ki genelgeer dorular ap, onlara ve insann kendini
gerekletirme vehmine yabanclap Hakikat'in ynne
yzlerini evirirler.

72

ZYANDAK NSANIN
YABANCILAMA VEHM

"Andolsun asra ki, muhakkak insan kat'i bir ziyandadr.


Ancak iman edenlerle gzel amellerde bulunanlar, bir de birbir
lerine hakk tavsiye, sabr tavsiye edenler byle deil." (103/1 -3)

Tanrtanmazlk bir ahlaki tutum olmaya a


balad zaman kendine bir tek dayanak bulabiliyor: nsan
hayatna yn verecek ilkeler yalnzca insann yapsndadr.
nsan kendi kendini yaratan bir varlk(!) olduuna gre
onun btn zellikleri, ahlaki tutumunu belirleyen
tohumlar iinde tar. Tanrtanmazlk insann ahlaki
semelerini dzenleyecek insanst bir kural koyucunun
yasalarn tanmad iin insan iyi ve kt karsnda
kendi yapsndan doacak deer yarglaryla ba baa
brakyor demektir. nsan kendi znn dorultusunda
davrand zaman insani, doru, iyi ve ahlaki olabilme
imkanna sahip olacak, kendi znden uzaklat oranda
da yanla, ktye, ahlak-d hayata saplanacaktr.
Ama acaba, insann z ve yaps dediimiz ey,
onun biyolojik varl ile snrl bir ey midir? Yani insan
da tpk hayvanlar hatta bitkiler gibi gda, gvenlik ve
cinsellik drtsnn birbirleriyle balantl rgs iinde
bir "z"e mi sahiptir? Yoksa insan olmann kendine zg
stn (supra) vasflar var mdr? Aklamalar iinde Allah'a
yer vermek istemeyen dnce sahipleri, kuku yok ki
insan tabiatn bir rn olarak grmeye yatkndr. nsan
73

MESELE

tabiat ve tabii gelime ortaya karm ise onun ahlak da


tabiatn ona verdikleriyle belirmeyecek midir? te bu
noktada btn tabii gelime aklamalar yn deitiriyor
ve insan tabiatn sunduu artlar altnda olumu ama
sahibi bulunduu "akl" yoluyla kendini gerekletiren
bir varlk olarak grlmeye balanyor. nsan yaratlm
bir varlk olarak grmekten uzak durulduu zaman, ka
nlmaz olarak onu kendi kendinin sebebi olan (causa sut)
bir varlk olarak grmek zorunlu oluyor.
nsan kendi kendinin sebebi ise ve ne olduu
nu kavrama yeteneini elinde bulunduruyorsa, kendi
varl ile kendi varln kavrayan akln birbirlerinden
ayr iki ey olarak dnmek mmkndr. Bu durumda
insan, hem dnen hem dnlendir; hem bilen hem
bilinendir yani hem zne hem de nesnedir.
nsann zne oluu Ben'e (le moi, the se!!J sahip
olmas demektir. Ben'in dnda bir ben-olmayan dnya,
bir baka, bir yabanc vardr. Bylesi bir dnme yolu
"yabanclama" teorilerinin kalk noktasdr. nsann
bu biimde evrenden ayr bir varlk olarak anlalmas
kolaydr ama asl anlalmas gereken hem ben hem de
evren oluudur. te insann "ben" olan, bamsz bir
bilin olan yan ve "evren" olan, evrene ait, ona baml
olan yan teorik olarak birbirlerine yabancdr. Bat felsefe
dilinde varolusal yabanclama (alifnation existantielle,
existential alienation) terimiyle dile getirilen kavram, insa
nn iinde byle iki kutup bulunduunu kabul eder. "O,
(insan) tabiatn bir parasdr, deitirmeye giiciiniin yetmedii
fizikselyasalara 19ar, yine de tabiatn geri kalan ksmn aar.
Bir paras olduu eyden qyr tutulmutur, yurtsuzrlur, yine de
btn ifteki varlklarla pqylat biryurda zincirlenmitir. Bu
dtryann tesadiijt biryerine ve zamannafrlatlmtr, fakatyine
tesadfen o yer ve zamandan kmqya zorlanmaktadr. Kendinin
74

SMET ZEL

bilincinde olarak, kendi gszln ve varoluunun snrlarn


kavrar. Kendi sonunu g"rr: lm. Varoluunun iftballndan
kurtulamaZ: stese de akhndan vazgemev yaad srece de
bedeninden vazgemez ve bedeni onu canl kalmqya zorlar." <1
nsan iinde bulunduu durumun btn snr
llna, btn fizik gszlne ramen bilinci yoluyla
insan varlnn mmknlerini bilir. Ne olduunu bildii
gibi ne olabileceini de bilir.
Olabilecei ve yapabilecei eyler ok eitli
ve ynl, birok doyumlar salayacak trde iken
insann bir tek ynde kendini gerekletirmesi de yani
saysz mmknler arasnda bir tek gerein yaanmas
da insann zihni ile varl arasnda bir farkllk, bir
yabanclama yaratr. nsan sohbete ayrd bir zaman
parasn, bir daha almaya hasredemez. Uzun bir
eitimden sonra elde edilen bir meslek, belli bir yatan
sonra artk deitirilemez. nsan kendine yabanclam
bir varlktr ve varoluundaki yabanclamay hibir
zaman aamayacaktr.
Meseleyi yalnzca "varolu" alanna mahsur
kldmz zaman yabanclamann almas olaynn
imkanszl hemen gze arpyor. nk insan zne
olarak nasl yalnzsa, nesne olarak da anlamszdr.
nsann yalnzlna son verecek sebebi kendi icad
etmesi, evrene anlamn insann kendi kazandrmas
zorunlu olur. Bu zorunluluk, hakikatin insann dnda
aranmamas durumunda geerlidir. Yani yabanclama,
tanrtanmaz dncenin sonucu olduu kadar sebebi
de olabilir. nsann yabanc (ailene, alien) olmas iin
kendinin Allah tarafndan belirlenmi bir ben'i olduunu
bilmemesi gerekir. Hayata ve evrene anlamnn Allah
(1)

Erich Fromm, Manfor Himse!f, A Fawcett Prenier Book, New York 1967,
49.

s.

75

MESELE

tarafndan verilmi olduunu anlamamak da ben'in


yabanclamasna yol aacaktr. Akas, yabanclamay
reel bir mesele gibi anlayan "zne" yalnzca tanrtanmaz
olabilir. Geri insann Allah'a yabanclamasndan da
szeden dnrler yok deil, ama insann bilme ve
yapma konusunda "kural koyucu" zelliini kabul eden
herkes ak veya gizli bir tanrtanmazdr.
Yabanclama kuram erevesinde gozonune
aldmz insan, dorunun ne olduunu tespitte tek
banadr. nsan iin doru olan igd ile belirlene
meyeceine gre, insann kendi kendisi iin bir deerler
silsilesi kabul edip yrrle koymas gereklidir. Yere ve
zamana gre deien kendi anlayna bal olarak, iinde
henz temel atmalar, ztlklar zememi insanolu
nasl olacak da bu deerleri keyfi bir biimde mutlak
deerler katnda benimseyip, benimsetecek? "Nihai
hakikati ve hayrn son derecesini bilen ve temsil eden
Tanr'dr. nsan, kendi noksanlklar ve sonluluu iinde
bu bilgiye varamaz, ama bir nihai hakikatin ve (kendine
zg ..) nihai hayrn "var olduu" inancyla hareket
etmeli ve tamamen ulaamayacan bilerek bunlara
ulamaya kendini zorlamaldr. nsan Tanr olamaz,
bunun imkanszln bile bile olmaya almaldr. te,
insan varlnn kanlmaz tragedyas budur." cz
satrlar bize "yabanclama" dncesini
ortaya karan kafa yapsnn nasl arpk, arpk ol
duu kadar aresiz, aresiz olduu kadar da marur
(slami anlaya gre kfr iinde) olduunu gstermesi
bakmndan anlaml. Bu arpk kafa yaps yabanclama
kuramn gelitirmekle kalmam, onun alma yollarn
da ayn dzeyde gstermeye abalamtr. Varolusal
yabanclamann kanlmazl iaret edilirken, insann
Bu

(2)

76

Wa!ter A. Weisskop, Alifnation, dio!ogie et Ripression, Presses Universitaires


de France, 1 976, s. 29.

SMET ZEL

iindeki bu iki kutuplu blnmenin baz artlarda insan


birletirecei kabul edilmitir. Bunlar ar tecrbeler,
mistik bir biimde kendinden geme(*l, cinsi birlemenin
veya duygusal cokunluun verdii sarholuk olarak
belirir.
Hatta nsann iinde bulunduu zne-nesne
ayrmasnn ortadan kaldrlmas iin en etkili yolun
orgasm olduu bile syleniyor.(**) "Ben" olann "sen"
olanla yani dnyadan kopuk olanla dnyann kendi
sinin, birbirleriyle kaynamak zere bir sreci yaadklar
ve bu sre tarafndan tahribata uramadan bir birlii
gerekletirmelerinin mmkn olduu ileri srlyor.
Ama btn bu aklamalar, bize, insann znn ne
olduu konusunda aklk getirmiyor. nsann znn,
(*)

Bat dncesi tasavvufu da (tanmnda bir trl ortak bir anlaya


varlmayan) mistisizmin iinde kabul eder. Gnmzde Mslman
evrelerde canl tartmalara konu olan sufizmin bir deerlendirmesini
yapmaktan kanarak diyebiliriz ki eriat kurallarnn snrlarn zorlamaya
yeltenmeyen, tam tersine kendini batn1 fkh olarak gren slami
tasavvuf Yahudi, Hristiyan, Budist veya hmanist mistisizmle ayn
llere vurularak bir deerlendirmeye tabi tutulmamaldr. Baz tema
benzerliklerinden dolay sufizmi mistisizm iinde kabul etmek, bizi, slam
kltr ve medeniyeti erevesinde domu bir yabanclama kuramna
gtrebilir. Bazlar iin dnce sistemleri arasnda byle bir yaklatrma
abas geerli kabul edilse bile -svire kkenli slf Frithjof Schuon srarla
slami kavramlar Budist-Brahman-Yahudi-Hristiyan vb. kavramlaryla
ve stelik mistik bir platformda karlatrmak, hatta eitlemek hevesini
gsteriyor, biz, Mslmanca dncenin (slf olsun, olmasn) insann
indi kabulleriyle yn kazanmasn doru bulmuyoruz. Mslmann grevi
hayattan edindii, zihninin trettii dnce sistemi ve dzenleri Kur'an
ve slami ilkelerle dorulamak, hakllatrmak deil, Kur'an- Kerim'in
tarif ettii dnce biiminin mevcut olana galebe almasnn teminidir.
Bizim anlaymza gre tasavvuf; Mslman dnce zerinde toplumsal
kabullerden veya bunlara paralel olarak ortaya km hurafelerden doan
sansr kaldrmay amalayan bir tavrdr. Tasavvufun herkese ak
olmay, byle bir sansrn kaldrlmasnn yerine getirilmesi g bir
grev olmas sebebiyledir.

(**)

David Cooper, The Grammar of Uving (Pelican Books, 1 976) adl eserinde
LSD ve benzeri uyuturucu maddeler ve orgasm yoluyla doumdan nce
ve lmden sonraki hayatn mistik tecrbelerini edinmeyi neriyor. Bu
kitap, yabanclama kuramndan kalkarak ne tr devrimciO) zmlere
ulaldn gstermesi bakmndan ilgi ekici.
77

MESELE

o ze sahip varlk tarafndan duyulmas, sezilmesi,


kavranlmasna ramen anlalr bir ifadeye kavumadn
gryoruz.
nsan znn olumlu yanyla, olumlu deerler
btn olarak dile getirmenin zorunluluunun yan
sra, amz insan iin yabanclamann ne gibi k
tlklerin sonucu olduunu sylemek kolay. nsann
iinde bulunduu yklm ruh durumu, mahrum ol
duu zenginlikler, duar olduu belalar iaret edile
rek, bunlardan insana zg iyi yanlar (mefhum-u
muhalifinden) su yzne karlmak isteniyor.
nsann yabanclamasndan ikayet edenler,
kendilerine hasm olarak, iinde bulunulan dnyann
artlarn alyorlar. Bu artlarn banda da tekniin insan
hayatn yoksullatrmas geliyor. Teknik gelimenin
insanlara refah getirdiinden kimsenin kukusu yok ama
bu gelimenin insan davranlar zerinde sert bir denetim
kurduu, byle bir denetimin insann serbeste geliip
serpilmesine bir engel tekil ettiini ileri sryorlar. Her
eyden nce makinann insan hayatna egemenliinin,
insann doal ahenginin makinann ahengine uydurulmas
sonucunu dourduu, bylece insann kendi dzeninden
kp yabanc bir yaay dzenine mecbur edildiini ileri
sryorlar. amzn alma biiminin insan zerinde
zaman bakmndan da gayr-i ahsi bir disiplin kurduu
yani soyut ve muhtevasz zaman birimlerine baml
olarak dzenlenmi hayatn insan iinde anlamdan
uzak olduu belirtiliyor. Birey, dev brokrasiler yoluyla
retim ve ynetimin insan iin faydal olaca farzedilen
amacndan koparlyor; byk birimler halinde kitlevi
retim, karmak siyasi yaplar iinde insanolu yaad
dnyada olup bitenlerin mahiyetini bilmeden, bir robot
ve soyut bir varlk olarak hayatn srdryor. nsan bu
78

tSMET ZEL

byk kaos iinde bir atom, bir ark dilisi olarak kendi
varlnn bilincinden uzaklam halde yayor, zerindeki
basklara (teknik, siyasi, iktisadi) kar duracak "insanca
vasflar'' artk elinde bulundurmuyor. ada dnyada
insann kendisini bir "orak lke"de bulduunu anlyoruz.
Yine de bilmiyoruz vaadedilen lkeye uygun insanca
vasflarn ne olduunu. Eer bunlar dnce, bilgi, akl
gibi insann zihni yeteneklerine bal vasflarsa, hemen
sorulabilecek olan soru, "Hangi dnce, hangi bilgi,
hangi akl?" sorusu olacaktr. Zaten insann zihni yapsnn
salkszl bir yaknma konusu olurken, bir de bu rk
tabana dayanarak yrnecek yolu tespit mmkn m?
Yok eer dostluk, sevgi, cesaret, sorumluluk duygusu,
haysiyet duygusu, gerek saygs gibi moral deerler insan
olmay salyorsa, bu vasflarn her birinin yaanlan
toplum biimine gre ayr anlamlar tadn kabul etmek
zorundayz. Dostluk deyince, iki sermayedarn bonolarna
dayanarak kurduklar mnasebeti mi anlayacaz? Gerek
saygs ve hakkaniyet gibi kavramlarn ls de insanlarn
karlaryla belirlenmi, dolaysyla kimden yana baklrsa
o taraf dorulayacak esaslar iinde barndrmayacak
m? ada toplumun hmanizme zg hibir deeri
koruyamaz hale dt sylenebilir. Aile, ekirdek aile
denilen, ana-baba-ocuk lsnn oluturduu ve hibir
sosyal etkinlii olmayan bir birim haline gelmi, insanlar
arasnda dayanma duygusu zayflam, sosyal snflar
yabanclamay artrc birer unsur olmulardr. Hakim
snftan olmak objektif olarak kendi ramna karar almay
zorunlu klarken, ezilen snftan olmak da toplumsal
kuruluun ileyii iinde gsz bir av olmay zorunlu
klyor. ehir hayatnn nem ve yaygnlk kazanmas
insann tabiata olan uzakln artrm ve tabiat zerinde
insann kurduu denetim, insann tabiata ve kendine
yabanclamasna yol aacak biimde belirmitir. nsann
79

MESELE

insanla, tabiatla bir dayanma iinde olmad, insann


insanlar ve tabiat kendisi iin bir tamamlayc olarak
grmedii anlalmtr.<*l Bu tespitlere her gn yenilerini
ekleyebiliriz.
nsanlarn ada dnya iinde pek i ac bir
konumda bulunmadklarn tespit etmek kolaydr.
Kapitalist dnyann sermaye egemenliinin plak
bir biimde ortada olmas, insann vard "insani"
sonular bakmndan da sosyalist devletlerin ondan hi
aa kalmay, yapabileceimiz en kaba tespitlerdir.
Ancak aklanmas gereken Bat dncesinin insann
smrlmesi, ezilmesi, gadre ve zulme uramas,
ahsiyetinin yklmas, ruhi yapsnn paralanmas
gibi olaylarn karsna karken felsefi planda niin
"yabanclama" kavramna bavurduudur. Yabanclama
kavram neden bu derece nem kazanm, modern Bat'da
insan aratrmann ekseni durumuna gelmitir?
Sorunun cevab modern Bat'nn maddeci, yani
tanrtanmaz anlaynda yatar. Evrenin aklanmasnda
Tanr'ya yer vermeyen grler, insann da davranlarn
Allah'n emirlerine uyarak veya onlara kar gelerek
ayarlamadn ne srmek zorundadrlar. Eer insan
btn ahlaki deerlerini kendi iinde barndryor idiyse
insann sahip olduu bu aa (hatta aalk) ahlaki yap
neydi? nsan kendisinde en yce deerleri barndran,
hayata anlam veren varlk deil miydi? yle idiyse bunca
toplumsal felaketi, bireysel arpkl niin kendi elleriyle
ortaya karyor, neden kendini iddetli bir yalnzl
a, keskin bir lgnla srklyordu?(**) Bunun tek bir
(*)

(**)
80

ada toplumda grlen rmenin yabanclama bak asndan


ele aln iin bkz. Man Alone: Alienation in Modern Society, (ed. Eric ve
Mary Josephson, Deli Publishing co., lnc. New York, 1 967) Kitap bir
antoloji mahiyetindedir ve deiik ynlerden yabanclama olgusunu
irdelemektedir.
Yabanclama kelimesinin Franszca'da "alienation" ve ngilizce'deki

SMET ZEL

aklamas olabilirdi: Bu artlarda karmzda bulunan


insan, insan deildi, kendisi deildi, kendi insanlnn
bilincinde deildi, insan olarak kendi btnlnden
ayrlm, kendinden kopmu, kendine yabanclamt.
Byk bir ihtimalle insan bir zamanlar bir btn, kendi
yceliinin ve mutluluunun sahibi bir varlkt ve yine bir
varlk olmaya abalamalyd.
Demek ki her bakmdan gvenilir, doyurucu,
mkemmel, kendi varl iinde tamamlanm bir insan
modeli szkonusudur. Bu insann gemite veya gelecekte
bulunmas nemli deildir. nemli olan kendisinden
btn ahlaki deer yarglarmz karabileceimiz bir
insann, bir insan modelinin, bir "idea"nn bulunmasdr.
nk insan esas alnmal, btn yeterlilik insanda olmal
ki Tanr dncesi ahlaki davranlarn dnda tutulabilsin.
Bu noktadan bakldnda yabanclama kura
m, hmanizm ve tanrtanmazlk birbirine bal,
birbirlerini tamamlayc grler ve dnce sistem
leri olarak karmza kar. Nitekim modern zaman
larn yabanclama kuramnn babas saylan Hegel,
evrene, kitapl dinlerin Tanr kavramndan uzaklaarak
panteist bir gzle bakyor: Eer Tanr'dan, insan aklna
gre akn olan varlk anlalrsa, Hegel filozoflarn en
ateistidir (tanrtanmazdr), nk hi kimse onun kadar
kesin olarak mutlakn mndemi (ikin, immanent, ..)
oluunu ve tam anlalrln tasdik etmemitir. (3)
Hegel'in idealizmi, Fichte'ninki gibi dnce
nin evreni yarattn deil, evrenin bir olu halinde
bulunduunu ileri sryor. Her eyin temelinde bulunan

(3)

"alienation" karlklar eskiden akl hastalar iin kullanlrm. Franszca'da


''a/i'ne",spanyolca'da "alenado"deyince deliden bahsedildii anlalyormu.
ngilizce'de halen akl hastaln tedavi eden doktorlara "alienist" denildii
oluyor. (Erich Fromm, The Sane Society, London, 1968, s. 1 20.)
Alfred Weber, Felsefe Tarihi, ev. H. Vehbi Eralp, Remzi Kitabevi, stanbul,
1 964, s. 345.
81

MESELE

bir evrensel varlk, bir ide kabul eden Hegel, bu mutlak


varln tabiatta kendine yabanclatn sylyor.
Hegel'e gre "tabiatn alt ucu, ide'ye tamamen dlam
ve yabanclam olan tabiattr; st ucu ise akll ve
kendisinin bilincine ulam olan insanoludur."(4l
lk nce insan doutan egoismi iine kapanm
bir fertti (sbjektif ruh); sonra, kendi kendinden karak
(yabanclaarak ..) ve dier insanlarda kendini grerek,
topluluk, cemiyet, devlet (objektif ruh) halinde teekkl
etti; nihayet, kendine dnerek, varlnn temelinde sanat
idealini yahut gzeli, dini ideali yahut Tanr'y, felsefi ideali
yahut doruyu bulur ve idealin gereklemesinde (ya
banclamann almasnda ..) zledii yksek istiklale
varr; o mutlak ruh olur. (S) "Hegel'in felsefesinde mutlak
ve akl ayn manaya gelen kelimelerdir. Mutlak inorganik
ve canl tabiatn birbirini izleyen derecelerinden geerek
insanda ahs haline gelen akldr."(6) u halde "bizde
nceden var olan bir dnceyi maddeletirmek
istediimizde gerekten ne yaparz? Kanlmaz bir
biimde kendimizi emeimizin rnnden ayrrz. mal
ettiimiz, rettiimiz eyi kendi vcudumuzun dna
karrz ve o da bizden ayrlr. Kafamzda yaayan bir
dnce gibi varlmzn bir paras olarak kalamaz.(...)
Bu ekilde Hegel, her eit emein yabanclam emek
olduu, nk artlar ne olursa olsun her toplumda
insann emeinin rnlerinden ayrlmaya mahkum
olduu sonucuna vard."(7l
Hegel'in yabanclama ile balantl dncele
r iinde bizi en ok ilgilendiren, onun kitapl dinleri
(4)
(5)
(6)

(7)
82

Selahattin Hilav, 100 Soruda Felsefe El Kitab, Gerek Yaynevi, stanbul,


1 970, s. 1 24.
Weber., op. cilt, s. 362.
Ibid, s. 346.
Ernest Mandel, Marksist Yabanclama Kuram, ev. Olcay Gmen, Ycel
Yaynlar, stanbul, 1975, s. 24.

iSMET ZEL

panteizm olduklar oranda vgye deer bulmas ve


Hristiyanl, felsefenin (kendi felsefi sisteminin) altnda
kabul etmesidir. Hegel'e gre Hz. brahim (Yahudinin
simgesi olarak) yabanclamtr, nk karsnda
kendisini (brahim'i) aan Tanr vardr. Tanr efendi,
brahim kledir. Kle efendisinin iradesine ve isteklerine
boyun emekle, baml olmakla yoksuldur, deersizdir.
Kknden sklm, yurtsuz ve sitesizdir. (*) Buna
karlk eski (antique) Yunan sitesinin yurtta, tanrlar
gklerin tiran olarak grmez, sitenin btnln,
ahengini bilir. Demek ki antikitenin insan yabanclam
deildir. (B)
Bu noktann Hegel dncesinde bylece belirmi
olmas bize gsteriyor ki gerekte yabanclama kuram
ancak Bat hmanist geleneinin bir paras olarak
alnabilir. Nitekim Feuerbach'n yabanclama kuram
da hmanist gelenek iinde yerini kolayca alabiliyor. Biri
idealist, dieri materyalist iki dnrn ayn (hmanist)
izgide kabul edilmeleri, Bat'y bir btn olarak grenler
iin artc olmayaca gibi kfrn bir millet olduunu
belirten slami ilkenin bir uzants olarak da anlalabilir.
Feuerbach, insann gerek Tanr olduunu ifade et
mekle, onun autonome, kendi kendine yeter bir varlk
olduunu vurgulamak kaygusundayd. nsann kendi
dnda bir Tanr kabul etmesi, Feuerbach'a gre insann
yabanclamasnn temel etkenidir.
zerinde ok sz edilen Marx'n yabanclama
kuram, Hegel'in, Feuerbach'n bu konuda syledik
lerinin, ekonomik hayatn gstergeleriyle elde edilen
(*)

Oysa baz yabanclama kuramclar Tevrat'tan delil getirerek insan yaps


putlara tapnmak yerine Tektanrcla varmay, yabanclamaya kar ilk
insani tavr olarak grmektedirler.

(8)

G. M. - M.

Cottier,

Horizons de L'Atheisme,

Les Editions de Cerf, Paris

1 969, s. 93.

83

MESELE

bir bilekesi olmaktan teye gemez. Marx'n hi de


genlik eseri saylmayan Grundrisse'sinden alaca
mz tek bir cmle, dnrn bu konudaki tutumunu
zetlemeye yetecektir: "Bu retimin (kapitalist retimin
..) evrensel tabiat, bireyin kendinden ve bakalarndan
ve ayn zamanda ilk olarak ilikilerinin ve yetkilerinin
genel ve
evrensel tabiatndan yabanclamasn
dourur."<9l Yabanclamadan Marx'n ne anladn
iyice kavrayabilmek iin onun, insann yabanclamad
dnemi tasvir eden szlerine bavurmak yeterlidir: " ...
komnist toplumda hi kimsenin faaliyetlerinin skca
snrland belli bir alan yoktur ama herkes kendini her
faaliyet dalnda yetitirebilir ve retimin dzenlenmesini
yalnzca topluluk temin eder, benim bugn bu ii, yarn
u ii yapmam mmkn klar, sabahleyin avlanmam,
leden sonra balk tutmam, akam hayvan atlatmam,
akam yemeinden sonra da eletirmen olmam, devaml
olarak avc, balk, oban yahut eletirmen olmakszn
canm o anda neyi yapmak istiyorsa onu yapmam
mmkndr."(lOJ Grld gibi yabanclamann
toplumdan silinmesi dncesi, Marx'ta z itibariyle
Rousseau'nunkinden pek farkl boyutlara sahip deildir.
Esasen Hegel'in dinlere bak, Feuerbach'n dindar
tanrtanmazl yannda Marx'n yabanclama kuram,
yeterince parlak ifadelerle bezenmi olmasna ramen,
dnce zgnl bakmndan olduka snk kalr.
Ama yine de Marx'n felsefi tutumunda Bat dnyasnda
iki koldan geliip birbirine rakipmi gibi ilerleyen idealizm
ve materyalizmin bir bilekesini grmek mmkndr.
Yabanclama kuram, bir bakma Bat dn
cesindeki Protagoras anlayn Platoncu anlayla
(9)

David McLellan, Marxs Grundrisse, Paladin, 1 97 3, s. 82.

(10)

Kari Marx, Die Deutsche deologie, MEGA, 1 933, vol. V, p. 22. Zikreden,
W. A. Weisskopf. op. cit. 67-68.

84

SMET ZEL

hesaplamas ve bir btnle varmasdr. Bylece


hmanizm, insann ruha ve bedence birbirini ta
mamlayan bir ak iinde kitapl dinlerin mutluluu
kullukta gren anlayn tartma d brakabilecek
gc gsterdiine kendini inandrmtr. Hmanizmin
bu lde g ve yaygnlk kazanmasnda phesiz,
karsnda sahte hasmlar bulunmasnn pay byktr.
lka materyalizmine zt dncelerden rlm olduu
kabul edilen Platonizm ve Hristiyanla dayanak olaca
varsaylan Aristoteles, hibir inancn temsilcisi deildirler.
Kendi koyduklar yani insann trettii ilkelerin ve
tasavvurlarn savunucusu durumundadrlar. Hmanizm
onlar kendi yntemleriyle altedebilecek imkanlar elinde
bulunduruyordu. Eski Yunan dnce biimiyle hma
nizmin yntemi pek farkl saylmazd. Kald ki insan
refahnn onun ahlaki tutumuna l olacan kabul eden
bir Aristoteles, kutsal kabul ettii metinlere bile sadakat
gstermekten uzak bir kilisenin elinde hmanizme kar
etkili bir ara olamazd.
Hmanizmi dier -izm'lerden ayran zellik,
onun insan iin en faydal olan savunuyor olmas
deildir. Gerek anlamda hmanizmden szedebilmek
iin hmanistin insandan baka l veya lk kabul
etmediini, insann deney ve duyuundan istihra edilmi
deerler ve amalardan bakasna itibar etmediini
bilmemiz gerekir. Ksaca, insann amacnn insan
olduunu, insann kendi sonunu iinde tadn kabul
etmek hmanizmdir. Bu adan baklnca yabanclamann
almas, hmanizmin bir gereidir. nsan, kendini
evreleyen ve onu bir btnsel insan olmaktan alkoyan
maddi artlarn stesinden gelmedike, kendini hakikatin
yegane ve gerek temsilcisi olmaktan alkoyan Tanr
dncesini hayatndan karmadka hmanist olamaz.
Yabanclam bir varlk olarak hayatn srdrr.
85

MESELE

Buraya kadarki ifadelerimizde yabanclama


kuramnn temel dncesinin, insann yapsna olan gveni
gerektirdiini belirtmeye altk. nsann ahlaki semelerini
yalnz kendinin koyduu kurallar uyarnca yapmas
gerektii, tersi olursa yani kendi rnleri tarafndan veya
Tanr dncesi ile bask altna alnrsa onun yabanclam
olaca, dolaysyla en salam ahlakn dolaysz biimde
insann koyduu ahlak olduu varsaymlarn da hma
nizmin dayanaklar arasnda grdk.
nsann ne lde gvenilir bir varlk olduu,
deerlerinin hangi salamlkta olduu aratrmaya deer.
Kur'an- Kerim insan hi de kendisinden bir ahlak retisi
karabilecek gte grmyor: ''Allah'n zerinizdeki
ltf-u inayeti ve esirgemesi olmasayd, biraznz mstesna
olmak zere, muhakkak ki eytana uymu gitmitiniz."
(4/89) nsan, kendisine doutan verilmi slam ftratna
ters den izgiye girmek szkonusu olunca bylesine
zayflk gsterebilmektedir. Zihni melekeleri bakmndan
da insan pek gvenilir bir konumda deildir: "nsan,
hayra duas gibi, erre de dua eder. Pek acelecidir insan!"
(1 7 / 1 1), "ok cimridir insan" (17 / 1 00), "nsann
husumeti ise her eyden fazladr" (1 8 / 54), "Hakikat, (u)
insan ok nankrdr." (22/ 66)
Btn bu yarglar bize insann bizzat kendisin
den bir ahlak kural edinmesinin hemen hemen imkansz
olduunu gsterir. yle olunca, "insann yabanclamas"
diye dile getirilen terimi slam dncesi iinde bir yere
yerletirmek de imkansz olur.
Yabanclama, insann deerler bakmndan
yoksullamas noktasndan kalkan bir gr. nsa
nn paraland ve asli deerlerinden birounu
kaybettii, dine bal anlayn da kabulleri arasnda.
Ancak yabanclama kuramclar gemite yalnzca bir
86

SMET ZEL

yabanclama sreci grebiliyorlar. Dolaysyla "insan


yabanclamtr" cmlesi anlamdan yoksun kalyor.
Ayn anlamszlk yabanclamann almas konusunda
da geerli. nsann kendini btn imkanlaryla
gerekletirmesi zleniyor. Bu ise konuurken her
kelimede alfabenin btn harflerini kullanmak istemek
gibidir. Yirmi dokuz harflik bir kelime kurmak
muhtemel ise niin drt harfli bir sz sylemeli? Bu
soru bunaltyor kafirleri.

87

SAHTE MCADELE
SAHTE ZM

Bat karsnda yrtlen mcadele, biliyoruz ki


yalnzca Mslmanlarn mcadelesi deil. Bugn Asya
ve Afrika'da, Bat ile ayn kltr kklerini paylamayan
birok lke, milli karlarn koruyabilmek, hkmranlk
hakkn kendi elinde tutabilmek iin Bat'y kendine
dman bellemitir. Bu dmanlk, genel olarak iktisadi
alanda kendini gsteriyor. ktisadi tahliller iin iine
girdii zaman, bir tarafta ok uluslu irketleri, tekelleri,
dev sermayesi ile emperyalist Bat'nn, te tarafta ise
emperyalizmin boyunduruundan kurtulma abas
gsteren milletler veya halklarn yer ald kabul ediliyor.
Mesele byle olunca, yani medeniyet, kltr, insann yeri
gibi konular grmezlikten gelinerek olay kavranlmaya
alld zaman iki nemli zorlukla yz yze geliyoruz:
Birincisi, Bat'nn dman olunacak vasf, sadece
emperyalist olma vasf ise yani yoksul lkeleri iktisaden
smrd ve bunun tabii sonucu olarak siyasi nfuzu
altna ald iin ona dman olunuyorsa, bu "smr"
kalkt zaman onunla kan karde mi olunacak? kincisi,
Bat emperyalizmi ile iktisadi ve siyasi planda atan
(aslnda yalnzca rekabettir bu) dier sper kuvvetin,
Sovyet Rusya, in ve teki sosyalist lkelerin yerlerini
nasl tespit edeceiz? Onlar da zayf lkeler zerinde
88

SMET ZEL

kendi hakimiyetlerini kurmak niyetiyle hareket eden


emperyalistler, sosyal emperyalistler mi sayacaz? Yoksa
yoksul lkelerle ayn cephede Bat'ya kar m kabul
edeceiz? Akas, Bat'ya kar mcadeleyi, bir iktisadi
milliyetilik, bir ekmek kavgas olarak kavradmz
zaman bu mcadeleye bir muhteva kazandrm
olmuyoruz, milletin nasl bir hayat tarz iin Bat'ya kar
duraca meselesine zm getirmiyoruz.
Ama yine de grnrde baz zmler szkonusu
edilebilir. nk yukarda ortaya attmz sorular bir
lde cevabn da iinde tayor, iktisadi milliyetiliin,
ekmek kavgasnn ne uruna yapldna dair iaretler
veriyor. Bat ile mcadele, "smr"ye kar mcadele
ise emperyalizmin lkeyi boyunduruk altnda tutan
kolu krlr, lkeye refah ve kuvvet kazandrr, hayat
tarz ve kafa yaps olarak, mevcut Batl deerler ve
hayat tarz rtularla muhafaza edilir: Milliyeti zm.
Emperyalizmin smrsne son verilirken devletin snf
esasna gre yeni bir tekilatlanmaya gitmesi salanr,
mevcut Batl deerler ve hayat tarz rtularla muhafaza
edilir: Sosyalist zm.
Bu iki zm dnda bir zm yolu yok mudur?
Hayr. Bat ile giriilen iktisadi mcadele, ekmek kavgas,
hibir milleti baka bir zme gtrmez. Mesele, daha
ok doymak, daha uzun yaamak, bu uzun yaamay
da acdan mmkn olduu kadar uzak, hazza mmkn
olduu kadar yakn bir biimde geirmek ise milliyeti ve
sosyalist zm dnda bir yol bulamayacaksnz.
Peki, ya iktisadi mcadeleyi n plana almaz da
Bat ile olan sava bir kltr, bir medeniyet, bir insan
tipi mcadelesi olarak kavrar, savan nirengi noktalarn
bu alanlardan seersek yeni bir zm bahis konusu
olmaz m? Bu soruya arabuk, evet, tabii, elbette
89

MESELE

diyerek cevap verecegm sanmaynz. nce bilmek


gerekir ki, gerek milliyeti gerekse sosyalist zmden
yana olan grler, kltr ve medeniyet meselelerini
ikinci planda mtalaa etseler bile, hesap d tutuyor
deiller. Tersine hareketlerine salamlk kazandrmak
zere kltr ve medeniyet meselesinin birok temasn
kendi ana meselelerine deviriyorlar. rnek vermeye
gerek duymadan yle bir genelleme yapmak istiyorum:
Yeryzndeki btn milliyeti hareketler bir yandan milli
kltrn en ateli mdafii, bir yandan da sosyal refah ve
dengenin en tesirli yrtcs olma gayreti iindedir
ler. Son aldklar biimler iinde komnist partilerinin
her biri ise "milli model" peindedir. Demek ki kltr
ve medeniyet meseleleri de temelinden kavranlmad
mddete belli bir bulanklk iine srklenebiliyor.
yleyse, Bat karsnda medeniyet kavgas ve
riyorum diyebilmek iin bile hangi kafa yaps do
rultusunda hareket ettiini, nasl bir hayat tarz
amaladn, ne tip bir insana ulamak istediini ak
seik ortaya koymak gerekiyor. O zaman yaptmzn
hamaset deil siyaset olduunu, ne adna konutuumuzu
bilir, bildiririz.

90

EFSUNLU DNYALAR

Her medeniyetin byleyici bir yn, her yaama


tarznn insana heyecan veren taraflar vardr. nsann
arad gzellikse eer, onu her iklim ve dnce iinde
bulabileceinden phe yok. Hatta insann kolayca
bulabilecei eylerden biri yzeydeki gzellik ve faydadr.
Ama insann daha kapsayc gzellikleri, daha temelli
faydalar bulabilmesi iin belli bir ynde eitilmesi gerekir.
Gzn rengi ve biimi, kulan tny ve ahengi, zihnin
kelimeyi ve anlam derinliine kavrayabilmesi btn bu
konularda nemli tecrbeleri yaamasyla mmkndr.
Bu tecrbelere isterseniz eitim diyebilirsiniz. Fakat
inan, ou zaman getirdii younluk ve gerilim sa
yesinde eitimin yerini tutabilir, yani inancn derinlii,
fizik planda yaanacak birok tecrbeden daha etkili bir
sonuca varabilir. Eitimin ve inancn birlikte yrd
bir ruhi oluumda dnyadan alnacak zihni tatlar ve
kavray ycelii bakmndan belirli bir optimuma
ulalaca dnlebilir.
nsan ruhunun sanata, gzellie, incelie ak yan
ayn zamanda yanlmaya, avunmaya, baygnla da ak.
Hayranlk duygusunun baz aa basamaklarda tkezleyip
kalmas, yukarda szn ettiimiz yzeydeki gzellik ve
91

MESELE

faydaya gtrr insan. leri seviyede gzellikler bulmak


iin giriilen eitim, kukusuz, araycsn inceliklere,
yksek tatminlere ulatracaktr. Ama beenideki
(zevkteki) bu gelikinlik hibir zaman insann doru
ilediinin, doru yolda olduunun bir iareti olmaz.
ncelmi bir zevk, eitilmi, ilenmi bir zihin yaps,
insanlar doru yola ulatrmak abas gstermeyi
kendine birinci mesele edinmedii takdirde bir byl
dnya, bir esrarl alem ortaya karp insanlar dumanlar
iinde eritebilir de. Trk saray musikisinin inceliiyle
yaracak, onun yapsnn gelikinliine yaklaacak pek
az musiki tr olduu bilinir. Trk saray musikisinin
bylesine yksek bir dzey tutturmas, bilinli birok
Trk milliyetisi tarafndan gerek arka gerek garba kar
byk vn vesilesi olarak kullanlmtr. Dorusu,
szkonusu olan sanat ise haklar yok deil. Ama sanat da
belirleyecek ller getirildii zaman yaplan deerlen
dirmede yani muhtevas aratrld zaman insan zihnini
hangi ynde megul ettii sorulduunda, bu musikiyi
deerler skalamzn iinde nereye oturtacaz, yoksa dta
m tutacaz?
Sanat eserlerinin ve ayn zamanda dnce
eserlerinin yksek dzeyde olmalar, ince zanaat abasyla
ykl olmalar, onlardaki hatalarn da byk tahribatn
zorunlu olarak getiriyor. nce, sanat ve dnce
eserinin yksek zeka, bilgi ve kltr rn oluu, onun
muhtevasna bir g katar. Muhteva eytani bir z tayorsa
sapknln ok temelli olaca phesizdir. Demek ki bir
sanat veya dnce eserinin yanl ve baarl olmas,
onun baar yannn ho grlmesini salayabilecek bir
imtiyaz vermemelidir ona. Fask elindeki sanat, kalitesini
ykselttike tehlikesini artrr. Bir kere insanlar bu kabil
sanat eserlerinin knhne varmak iin dnce eserlerini
tam kapsamyla kavrayabilmek iin nemli ve mesafe
92

lSMET ZEL

katedici bir aba gsterirler. Bu aba srasnda sanat


veya dnce eseri, peinen onunla ilgileneni etki alanna
sokar, sokabilir. Gelitirilmi ince teknikler, yksek
dzeydeki ustalklar, muhtevaya yaknlk duymayanlarn
bile hayranlklarn ekecek biim ve zeka oyunlar,
sonuta o sanat veya dnce eseri evresinde bir by
halkas oluturur. Demek ki eitime bal olarak bir esere
yaklamak, insann varaca nokta bakmndan olumlu
bir belirleyicilik tamyor. nan, eserlere yaklarken
hem salkl bir denetim kurmak hem de muhtevasn
lmek iin tutunacamz zorunlu uyarc unsurdur.

93

HER TRL MEDENYETE KARI

Baz tarihi zenginliklerimize sahip kmakla slam


medeniyeti vgsn birbirine kartrmamak gerekir.
Mslman toplumlarn gemiindeki kltr zenginlii
ya her toplumun gemiindeki zenginlikler gibi maddi
hayatn biimlendirilmesinden doan zenginliklerdir
yahut Mslman insann dnyay alglay ve ona kar
taknd tavrdan doan, hibir maddi iz brakmam
olan zenginliklerdir. Birinci, yani maddi varlk gsteren
gelimilik, yalnz slam topluluklarna has deildir ve bu
konuda slam d topluluklarla bir karlatrmaya girmek
anlamszdr. kinci husus yani Mslman insan tipinin
yeryznde Ademolunun mevcudiyetine bir yorum
getirii hadisesi, yalnzca Mslmanlara hastr ve slam
d hibir topluluun ulaamad bir stnlk arzeder.
Medeniyet kavram iinde ou kez baz maddi
izlerin mevcudiyetinden kalkarak bir toplum ve yaama
tarzna ulalr. phesiz her medeniyetin bir sanat,
bilim gr, bilimsel seviyesi ve toplum tekilatlanma
tarz vard. Mezopotamya'daki zigguratlardan, Artemis
tapnana kadar, Pisa kulesinden Empire State Building'e
kadar her medeniyet rn kendi arasnda baz sosyal
mnasebetleri gizler. te bu insan mnasebetleri
94

iSMET ZEL

btn medeniyetlerde ortak zellikler gsterir. Btn


medeniyetlerde toplum dzenlenmesi insanlar gelir
kategorilerine ayrmaya,
altlk-stlk kurumlarn
glendirmeye ynelmitir. Bu bakmdan medeni olmak,
insan mnasebetlerinin bozuk ve haksz olmasna adeta
karine tekil etmesi demektir.
slim toplumlar da zaman zaman medeni ol
mulardr. Fakat ne devr-i saadet ne drt halife devri ne
de Osmanl Devleti'nin ilk ikiyz yl medeni zamanlardr.
Osmanl medeniyeti miladn XV. yzylnda en parlak
zamanlarn yaamtr ki bu dnem, Devlet'in slam
umdelerinden uzaklamaya balad dnemdir. Yine
Emevi ve Abbasi medeni devirleri, toplumda refahn
getirdii slam d eilimlerin glendii devirlerdir.
Debdebeli saray ina eden ve emrinde Hristiyan asker
kullanmakta bir beis grmeyen Seluklu saltanat, hi
phesiz medeni diye vasflandrlabilir.
Btn bunlara ramen slam medeniyetleri
bnyelerinde "fani bedene kefen yarar" diyen cihad
ruhuyla dolu, kendileri dndaki insanlar m'minseler
karde, deilse Allah'n emaneti olarak gren byk
ahsiyetleri barndrmlardr. Bu kimseler genel aka
ramen medenilememi unsurlardr ve mekanizmann
yozlat dnemlerde bile toplumu yaanr klan bu
medeni olmayan yani dnya dzenini ancak inancndan
geen bir dolaymla kavrayp kabul eden insanlar olmutur.
Btn bunlar gznne alnacak olursa bugn
yrtmeye yahut gndeme getirmeye gayret ettiimiz
slimi mcadelenin bir slim medeniyetine varacan
istemek abestir. Kuku yok ki biz, bir slim toplumu,
Kur'an ve Snnet'in yegane otorite kabul edildii bir
toplum iin elimizden geleni yapmaya ynelmiiz. Ama
bu, gemi slam medeniyetlerini canlandrmak, taklit
95

MESELE

etmek, yeni artlarda bir slam medeniyeti tesis edebilmek


iin gsterilen bir aba deil. Tam tersine slam devleti
gemite nasl medenilemi, bunu iyice anlayp, byle
bir medenilemeyi nleyici tedbirleri alma gayreti iinde
bir slam toplumuna gitmemiz esastr. nk medeni
lemek, yetim hakkn gaspa ynelmek demektir.
Mslmanca bir yaama dzenine evet deyip,
medeniyete, adna slam medeniyeti denilse dahi hayr
demekle (ahalisi Mslman olan bir lkede medeniyet
teesss etmise ona slam medeniyeti diyorlar, aslnda
deyimlendirme yanl) bugn kafamz kurcalayan
birok konuya aklk getirebilecek bir dnme yolu
aabiliriz. Bugn sanayilemi toplum ile slam ilkeleri
arasnda nasl bir ba kurmak gerektii, bilgisayarl bir
slam yaam dzeni kurulup kurulamayaca ancak
"medeniyet" kavramna aklk getirmekle mmkndr.

96

NEREDE O GNLER

nsan zihninin garipliklerinden biri de gemile


kurduu balantda ortaya kyor. Yaanp geilmi olaylar
arasndan gzellerini, iyilerini seip muhafaza etmek,
insann ana eilimlerinden biri. Bu yzden anlarna bir
scaklk duyuyor insanolu. ektii skntlar stne bir
perde ekmek, buna karlk yaad ho zamanlar canl
tutmak istedii iin gemi (hem bir kimsenin ferdi tarihi
hem de genel olarak tarih) kolayca bir sempatiye konu
olabiliyor. Zaman zaman bu ruh durumu yle baskn k
yor ki insanlar gemiin bayalklarn, kokumuluunu
sanki nem verilmeye deer birikimlermi gibi ele alyorlar.
Bunun en arpc rneini musiki ve gsteri
sanatlar(!) alannda grmek mmkn. Hatta en deerli
kabul edilen sanat dallarnda bile bu kabil tuhaflklara
rastlamak mmkn. Bugn biraz musiki terbiyesi
alm kimseler, dolmu arklarna hakl olarak burun
bkyorlar, tahamml edemiyorlar. Ama ayn insanlarn
birou bundan 60- 70 sene nceki kantolar zevkle
dinliyor, onlarn ta plaklarn biriktirmeye heves
ediyorlar. Halbuki bu kanto denilen rezalet, revata
olduu dnemde aalk bir musiki tr olarak her
akl banda insan tarafndan tiksintiyle karlanyordu.
97

MESELE

imdi radyo ve televizyon, kantolara saatlerini ayryor.


Yani bir zamanlarn batakhane hayat, insanlarn imdiki
ev hayatna seyirlik oluyor. Ayn ekilde daha on-onbe
yl nce meyhane arks diye bilinen samalklar bugn
sanat musikisi seviyesinde muamele gryor. Demek
ki -bu dzen byle srecek olursa- on-yirmi yl sonra
dolmu arklarn, daha bilmem ne rezaletleri eskidi diye
batac edecek insanlar.
nsanlarn bu garip zaafndan haberdar oldu
um iin gemie pek yle hogryle bakmam ben.
Belli ilkelerin dorultusunda eskiye deer bimekte
titizlik gsteririm. Bu yzden de kltrmzdr,
medeniyetimizdir diye zerinden yllar gemi her esere,
her olaya hogryle eilmem. Baknz bugn elimizde
Trkesinden tr byk n yapm Kabusname diye
bir kitap var. Mercimek Ahmed XV. yzylda bu kitab
Farsa'dan Trke'ye ok baarl bir dille evirmi. Ar
Trke savunucularnn da pek verek szettikleri bir
kitap bu. Genel anlamda Dou kltrnn bir rn,
tercme edilmi haliyle de Trk kltrnn bir paras
olmu adeta. Hele bu kitaptaki tavsiyelere uyulmas da
istenildiine gre, o gnk toplumsal hayata da k
tutacak zelliklere sahip.

Kabusname her ne kadar besmeleyle balyor, dini


tlere de zaman zaman yer veriyorsa da Kur'an-
Kerim ve Hadis-i erif meallerine aina olan her
Mslmann kolayca farkedebilecei gibi byk lde
slam'a ters den tavsiye ve nasihat(?)lerle doludur.
imdi bu kitab nasl deerlendirmeli? Bu bir kltr
ve medeniyet rn deil mi? Hele bizzat padiah
tercme edilmesini emrettiine gre epeyce de takdir
toplam bir eser olmas lazm. Aslna bakarsanz, kitap,
btn tavsiyeleriyle tam anlamyla dnya hayatna bal
98

iSMET ZEL

bir "arkl"nn portresn izmeye ynelmi. Yksek


tabakadan mondaine bir arkl. Kafa yaps btn btn
Fars-Yunan-Arap tresiyle rlm.
te size eski bir eser, stelik Dou kltrnn
de uzants. Bazlar slubuna, iindeki baz dualara
bakp bizim klasiklerimiz arasnda sayma yoluna bile
gidebilirler. Kazara gen bir zihin, bunu slami bilgisini
artrma yolunda yararl kabul ederek okuyacak olsa ne
durumlara der?
Hisse: Medeniyet vgs yaparken dikkatli olalm.

99

ZARAFET VE MEDENYET

"Zrefiinn dkn beyaz giyer k gn" diye bir


sz vardr. Olmayacak, yeri iyi ayarlanmam hareketlerde
bulunanlar iin syleniyor. Bu szde geen dknlemi,
yoksullua dm zarif kii, kibarlar snfnn bu yesi
acnacak durumdadr. Adamn hali vakti yerindeyken
kn giydii bir koyu renk elbisesi, yazn giydii bir
beyaz elbisesi (yahut birok elbiseleri) varm anlalan.
imdi elinde bir bu beyaz elbisesi kalm, mevsim k da
olsa mecburen onu giyiyor. Sz baka trl anlamak
da mmkn; "dkn" kelimesi yalnzca paraca yok
sulluu gstermeyebilir. Belki adamn dknl zevk,
anlay yoksulu oluundandr. O zaman diyeceiz ki adam
bol paral olduu iin zrefii (zarifler) arasna katlm
ama kibarlar snfna olan mensubiyetini pek dknce
yrtyor, gsteriten yahut hamlktan k gn beyaz
giyebiliyor. Ama szn bu yorumu biraz zorlama. Yine
de her iki yorum, bizi zenginlikle zarafetin bir arada
bulunmas sonucuna ulatryor. Zenginler zarif, zarifler
de zengin olursa sorun tmden zlecek besbelli?
Medeniyetin bir toplumda incelii, zarafeti ge
litirdiinde phe yok. Bu incelik hem maddi evreyi
yani yaplan, kullanlan eyay, hem tavr ve hareketleri
100

SMET ZEL

hem de dn tarzn iine alyor. Medeni insanlar


ince oluyorlar dorusu! Btn bu incelik iinde bir
lzumsuzluk da gizli. Szgelimi oturduklar yerin rahat
olduu kadar, belki ondan daha ok gzel olmasna dikkat
ediyorlar. Lzumsuzluk rahatn keyfe, gzelin fanteziye
dnt noktada ortaya kyor. stelik neyin insan
iin yeterli rahatlkta, neyin ne kadar gzel olduunun
tespiti ve kurallatrlmas mmkn deil. Medeni tavr
ve hareketler gerekten inceliklerle doludur. Medeni
insanlarn yemek yiyileri, oturup kalklar, konuma
adab belirli kurallara uygun olarak srp gider. Btn bu
da vurmu kurumsal tavrlarn dayand bir dn
tarz da var elbet. Medeni insann ince dndn
kolaylkla ileri srebiliriz. nk onun dncesi de
kurumsallamtr. Onun zarif dncesi, kurallara
uygunlukla zarafetini kazanyor.
Medeniyetin getirdii inceliin ve zarafetin bir
bedeli olmas gerekir diye dnebiliriz. Medeniyet
incelii veriyor insana, karlnda itenliini alyor.
Medeni insanlarn hayatlarnn her ynnde yapma
kurallara boyun emeleri, onlar kendilerinin olmayan bir
yaay iine hapsediyor. Bundan ikayetleri yok onlarn
elbette. nk artk yaptklar ile dndkleri arasnda
bir ztlk duymayacak kadar medeni haline gelmilerdir.
Tarih boyunca medeni olmakla ince ve zarif olmak
arasnda belirgin balantlar olduu grlmtr. Nerede
bir medeniyet varsa orada bir saray hayat, gittike aa
tabakalara inen bir saray adab vardr. Esasen medeni
tavrlarn gelitirilebilmesi iin insanlarn bo zamanlar
olmas gerekir. Bo zaman olan, ok almak zorunda
olmayan, refah dzeyi aylakla elverili birtakm insanlar
olmal ki medeniyet olgunlaabilsin. nsanlarn yalnz zarif
eylerden holanabilmeleri deil, onlar grebilmeleri iin
101

MESELE

bile bo zamana ihtiyalar vardr. Hele i, ince nesneler


retmeye gelince bsbtn karyor mesele. nce bu
ince nesneleri isteyen insanlar olmas, sonra bu ince
eyleri ortaya karabilecek eitimi grm insanlarn
olmas ve nihayet bu ince ile uraan insanlarn olmas
gerek. Medeni toplumun serveti (medeniyet her kesime
amil ise) insanlarn gda, giyecek ve barnak ihtiyalarn
asgarinin stnde bir seviyede tatmin etmesi zorunludur.
Yani medeniyet ve refah, tpk incelik gibi hep yan yana
gidiyor. Ama ince ve mreffeh olmak o medeni dedi
imiz toplumun yalnzca bir kesiminin zellikleriyse
varn siz geri kalanlarn halini dnn.
"Geri kalanlar" medeni toplumun "zarif" kesi
mine bu zarafetlerini devam ettirmeleri iin gerekli
imkanlar salamaya matuf bir hayat biimine mahkum
edilmilerdir. Zarifleri zarif klmak iin her eylerini feda
ettikleri yetmezmi gibi kendileri de zariflerin bir kopyas
olmaya zenirler ve zarafet zentisi, zariflikten ok daha
edit bir beladr.

102

ESK MEDENYETLERMZ

Bir topluma Mslmanca anlay egemen olduu


takdirde, o toplumda yrrlkte olan her yaay biiminin
yeniden dzene sokulacan varsayyoruz. Dncemizin
bir varsaym oluunun sebepleri var: Her eyden nce bir
topluma slam'n egemen olmasnn insanlarn kendilerini
Mslman kabul etmekle bitmeyeceini, ayn zamanda
Mslman olmann kapsayc anlamn kendilerinde
gerekletirmeleri gerektiini biliyoruz. Yani kadn-erkek
btn halkn kendilerini Mslman diye adlandrmalar
ancak bu adn muhtevasnn yaanlmas durumunda
gereklik kazanacaktr. Bir topluma slam'n egemen
olmas demek, insanlarn kendi kiiliklerinde yaadklar
deiiklii toplumda soluk alr hale getirmeleri demektir.
Bu da toplumun dzenleni biiminin batan ayaa slam
adna deiiklie uramas demektir.
slam ncesi herhangi bir toplumda yrrlkte olan
"Milli" kltr, slam'n egemenlii ile birlikte yerini Kur'an
ve Snnet'in ilkelerine brakr. O toplumda yetkenin
(otoritenin) alaca biimi din tayin eder. O toplumda
neye itaat edilecei, neye boyun eilecei konusunda
ilkeleri din koyar. Toplumdaki dnce ve davran
rgsnn oluumu dinin bir dzen olarak egemenliiyle
103

MESELE

tamamlanr. nsanlarn toplumdaki tek yetkeye kar olan


tavrlar sonucu ortaya kan durumlarda cezalandrma ve
dllendirme dinin snrlan iinde kabul edilir.
Bylece o toplumda herhangi bir yetke, kaynan
Kur'an ve Snnet'e dayandrmyorsa, insanlar Kur'an ve
Snnet'in iaret ettiinin dnda glere itaat ediyorlarsa,
toplumdaki dzen, dnce ve davranlarn mahreleri
slam kaynaklan deilse, o toplumda cezay ve dl
veren dinin ilkeleri deilse o toplumun btn bireyleri
kendilerini Mslman kabul etseler bile o toplumun
slami bir toplum olduu, orada milli kltrn yerini
slam'n ald sylenemez.
Demek ki toplumda yrrlkte olan tre ve
geleneklerin glerini srdrmeleri muvacehesinde
slam'n mutlak hakimiyetine sekte verdikleri durumlar
szkonusudur. slam'n bir toplumda mutlak egemenlie
kavumasna engel olan bir baka unsur da akl yani insan
zihninin soyut ileyii sonunda trettii sebep-sonu
ilikileri btndr. Bu btn her yanyla indi olduu gibi
igdlerin hakllatrlmas eiliminin de bir uzantsdr.
Toplumda tre ve akl hakimiyetinin slam'la
gerekletirdikleri bileim ou zaman tarihte slam
medeniyetleri dediimiz vakay ortaya karmtr. Arap
tresi ve akl (daha akas gnn imkan ve artlan
karsnda taknlan tavr) slam'la kaynama abas
gsterdiklerinde bir medeniyet dodu. Bu medeniyetin
zirvesi Abbasi dnemi oldu. Berberi tresi ve akl slam'da
birlemek isteyince, Endls medeniyeti ortaya kt. Trk
tresi ve akl slam'la eritilmek istenildiinde de Seluklu
ve Osmanl medeniyetleri tarih sahnesine ktlar.
slam medeniyetleri kendi yaaylarnn ge
rekleri uyarnca birok sanat, sanayi ve dnce rnleri
rettiler. Bunlarn her biri bu kompozisyonun damgasn
104

iSMET ZEL

tayan rnlerin yannda, trenin uzants olan rnler,


akln rnleri hep birlikte, ya ayn rnde kaynaarak
yahut baka baka rnlerde deiik oranlarda kendilerini
ortaya koyarak belirdiler. nsanlarn yaaylar ve
toplumun rgtlenme biimi de her unsurun izlerini
tayarak srp gitti.
slam medeniyetlerini kesin ve gerekesi zayf bir
tavrla btnyle kabul veya reddetmek yerine onlar
tanmak, elerini ayrtrmak ve elde ettikleri sonular
hakknda bilgi sahibi olmak, bugn bir slam savasnn
en uygun tavr olacaktr sanrm. Medeniyetin bizzat
kendisi ne kadar honutsuzluk veren bir kurulu olursa
olsun, onun insanlar kendi yaps iinde srkleyen
zellikleri hakknda, ald yolun nitelii hakknda salam
bilgilerimiz olmal ki yarn kurulacak toplum dzeninin
salkl yryne katkda bulunabilelim.

105

BR MEDENYET KURMAK

ita/yanlara kar nin bu kadar


iddetle mukavemet ettin .?
- lmantm im
- Bu kadar az kuvvetle ve bu kadar az
vasta ile bzi Trablusgarp 'tan
a tableceini mit edtyor muydun ?
- Hayr

- O halde ne elde etmey mit


e dyordun ?
- Hi Ben imantm iin dvyordum
ve bu bana yetiyordu Gen kalam
Allah 'n elmde id

Her insann kendi hakkndaki tasavvuru, onun


iradi davranlarna yn veren temel etkendir. nsan
kendini nasl kabul ediyorsa hareketlerini ona gre
ayarlar. Hapishaneden kamas iin insann nce kendinin
serbest yaratldna inanmas gerekir. Baz grevleri
yklenebilmek, o grevleri yklenmeye yaratn
anladktan sonra mmkndr. Demek ki insan her eyden
nce kendine bir tanm getiriyor, -daha dorusu getirilmi
tanmlardan birini benimsiyor- bu tanmn gerei ne ise
yle davranyor. Bu yzden insann davranlarndaki
deiiklii onun kendi hakkndaki tasavvurunun
deimesiyle aklayabiliriz. phe yok ki her insan kendi
tanmn bilinle kavrayamaz. nce "Ben bir yalancym"
diye kendini tanmlayp, sonra yalan sylemesi art deil
insann. Ama onun yalan syleyebilmesi iin nceden
yalan syleyebilecek yapda olduunu kabul etmesi gerekir
106

lSMET ZEL

ki bu insann bilinsiz de olsa kendi tanmn zihninde


tadn gsterir.
Pimanlk, insann kendi tanmnda duyduu
rahatszlktr. Tvbeinsann bir nceki tanmn reddetmesi,
kendisini yeniden tanmlamasdr. Eer davranlar insan
pimanla ve tvbeye deil, honutlua gtryorsa,
insan kendi tanmna sahip kyor demektir. nsann
doru yaptna inanmas, kendi hakkndaki tasavvurun
doruluuna inanmasna eittir. nsann kendi hakkndaki
tasavvuru bir zan da olabilir, bir gerek de. Bizi burada
ilgilendiren insan odur ki Allah tarafndan kendisine veril
mi olan ad, kendine tanm olarak benimsemitir: "Size
daha evvel (gnderdii kitaplarda) da, bu (Kur'an'da) da
Mslman adn -peygamber sizin zerinize ahid olsun,
siz de (btn) insanlarn zerine ahidler olasnz diye
(Allah) vermitir." (22/78)
mdi, insan kendine "Mslman" adn tanm olarak
kabul etmise, onun davranlarnn Mslmana has,
Mslmanca davranlar olacan evveliyatla (a Jortion)
kabul ediyoruz demektir. Ama nedir bu davranlar?
Belirli bir tanm kazanm insan, o tanmdan kalkarak
baz davranlarda m bulunacak; yoksa tanmn yan
banda davranlar da ayrca yoruma yer brakmakszn
belirlenmi midir? Olayn z kavranld zaman, byle
iki kl bir sorunun gereksizlii hemen kendini ortaya
koyacaktr. nk, tanm -Mslman olma keyfyeti
insann davranlarn ve o davranlarnn anlamn
kapsad iin bir tanmdr. rnekle anlatmak gerekirse
yle sylenebilir: Diyelim, insann tanm "cesur"
olarak verilmi olsayd, cesaret, "cesur"un davran
biimi olacak ve insan kendi tanmndan kalkarak iinde
bulunduu durum uyarnca bir harekette bulunacakt.(*)
(*)

Burada yalnzca anlalma kolayl salamas iin setiimiz "cesur" sfat


elbette kapsayc tanm olabilecek bir sfat deildir. Ayrca Kur'iin'da
107

MESELE

Savata cesaret gsterecek ama ne adna savaacan


tanm belirlemeyecekti; i hayatnda cesaret gsterecek
ama tanmndan karaborsac m, ii mi olacan
karmak mmkn olmayacakt. Bu durumda insann
her davran, tanmndan karlacak bir yoruma bal
kalacakt. Ama insan kendine ad olarak "Mslman"
semi ve bunu kendini tanmlayacak bir sfat olarak
kabul etmise, davranlarnn ynn, muhtevasn,
erevesini de pein olarak belirlemi durumdadr. nk
Allah'a teslimiyetin yegane gstergesi, Allah'n insan
iin akladklarna (Kur'an ve Snnet'le) uygun davran
maktan ibarettir. Mslman sznn kapsaycl onun
bireyi, inan, hukuk, ahlak, bilgi alanlarnda birbirini
tamamlayan hkmlerle evrelenmesinden gelir.
Mslman sznn kapsayc bir tanm, slamiyet' in
de bir btn vurgulayan dzen olduu dncesi, her
zaman kolay anlalm deildir. Bugn bile slam'n
zgnl zerinde duran birok dnr, slam'n
kapsaycl ve btnl konularnda yeterli salamla
ulaabilmi deil. Mslmanlarn hayatlarn mutlak olarak
kendi tanmlarna uygun olarak dzenledikleri dnemler
ise ya pek ksa zaman paralar olmu veya uzun sre
kapal bir evrede Mslmanlar kendi tanmlarna uygun
bir hayat devam ettirebilmilerdir. Buna karlk ou
Mslman, uzun tarihi alar boyunca kendi tanmlarn
eksik kavram olmaktan tr yeryzndeki varlklarn
insani llerin grecelii (nisbllii) iinde kabul etme
yoluna gitmilerdir. Byle bir tutumla srdrlen yaay,
kendi akna uygun biimler ortaya karmtr. te bu
biimler (devletler, medeniyetler, sosyal hayat) gerek
insann iyi ve kt birok sfat saylmaktadr ki bunlarn her biri insan
yaradlndaki para zellikler olmaktan teye gemiyor. Zaten biz de
insann kendine tanm olarak kabul ettii zanl ara rnek olsun diye byle
bir sfat setik. nsann laik tanmlar (dnen hayvan, toplumsal mnzevi
gibi) ancak o zellik dorultusunda anlam kazandracaklar iin kapsayc
olmaktan uzaktr.
108

SMET ZEL

ada Mslmann gerekse ada insann tarihi birikimi


sfatyla bir deerlendirmeye konu olmak zere gnmz
dncesinde yer alyorlar.
amzda Mslman, yzyllardan sonra bir daha
kendi tanmn aratrp irdelemek, tanmna yaraan
davrann ortaya koymak sorunuyla yzyze gelmitir.
Bu noktada farkl tutumlar bizzat Mslmanlar tarafndan
gndeme getirilmektedir. Biz burada bunlardan, birini,
belki en yaygn olann szkonusu etmek dileindeyiz:
O da Mslmann kendi tanmna sahip karken ayn
zamanda kendine zg bir medeniyeti de yeniden kurup
kurmayaca sorunudur.
Birok ada Mslman dnre gre slim'n
gnmzde verdii ve verecei sava, bir slim
medeniyeti kurmaya yahut slam medeniyetini diriltmeye
ynelmitir. Kolayca anlalaca gibi gelecekteki
bir medeniyetin szcln stlenmek, gemiteki
medeniyetin savunulmasna kap amaktadr. slim
adna mcadelenin bir medeniyet mcadelesi olduu ileri
srlebilmektedir. Bu yaklamn tarafmzdan kukuyla
karlandn ilkazda belirtelim. Kanmzca, slami
mcadeleyi medeniyet ve kltr sorunu iinde grmek,
ona insanlk tarihinin kurumsal anlamn fazlasyla
yklemek demektir. Bir kez slam' medeniyet sorunu
iinde kavradk m artk onu zaman iinde bir kategori
olarak grmek ve tarihin artlar iinde deerlendirmek
dncesine kendimizi hapsetmi oluruz. Belki bu
yolla slam'n yeniden douuna sosyolojik, iktisadi,
siyasi gerekeler hazrlamamz ve slam medeniyetinin
yeniden kuruluuna dnsel temeller salamamz
mmkn ve hatta kolaydr. Ama bylelikle kafa ya
pmz da gelecekteki insan toplumunun, diyelim ki
sosyalist deil slami bir toplum olaca konusunda bir
1 09

MESELE

ncekine edeer kantlara ayarlam oluruz. Gelecek


insan toplumunun sosyalist bir toplum olup olmayaca
nasl tartlabilirse ayn dnme kalb iinde gelecekte
bizi bir slam medeniyetinin veya toplumunun bekleyip
beklemedii tartmaya alm olur. Halbuki savunmasn
yaptmz bak as uyarnca Mslmann gerek birey
gerekse cemaat olarak kendi tanmna sahip kmas
dorultusunda bir eylem szkonusudur. Mslmann
kendi tanmna sahip kmas demek, yalnzca kendisine
Allah tarafndan gsterilmi yolun izlenmesi demektir.
Mslman kendi eyleminin sonularnda nasslar l
snde sorumludur. Onun davranlarn gden,
byk lde yapnt, insani tasarmlar deil, emir ve
nehiylerdir. yleyse "medeniyet" gibi tamamen tarihi ve
toplumsal artlarn erevesinde anlalabilen bir kavram,
Mslmann davranlarnda belirleyici bir ge (unsur)
olma imkan ve imtiyazna sahip olamaz.
Dikkatle bakldnda Mslman dnrlerin
medeniyet terimine olan eilimlerinin bir eit tepkiden
kaynakland grlecektir. Biliniyor ki kapitalizmin
dnyay smrgeletirme abas, Asya ve Afrika'ya
medeniyeti gtrme bahanesiyle perdeleniyordu. Bu
sre iinde kapitalizmin mdahalesine muhatap olan
lkelerde medeniyete boyun een ve ona kar duran
eilimler belirdi. Mslmanlarn bir blm medeniyete
muhafazakar bir tepki gstererek Bat'ya kar direndiler.
Bu direni, baz zihinlerde Bat'nn sunduu medeniyet
anlaynn karsna baka bir medeniyet, slam
medeniyeti anlayn karma dncesini dourdu.
Bylece Bat'ya kar direni bir anlamda devrimci bir
kimlie brnyordu ama medeniyete medeniyetle
cevap vermenin niin gerekli olduu da aklk kazanm
olmuyordu. Bizim temel itirazmz, slam ve medeniyet
kelimelerinin birlikte ve birbirini kollayan durumlarda
1 10

SMET ZEL

kabul edilmelerine yneldii iin nce "medeniyet"


kelimesinin ne idine bakalm.
--- J ---

Medeniyet (uygarlk)(*), Trke'ye XIX. yzyln


ikinci yarsnda girmi, Arapa "m-d-n" kknden
tretme bir kelimedir. Bilindii gibi ayn kkten t
remi olan medine, ehir anlamna gelmekte, medeni,
medineli, ehirli anlamn vermektedir. Bugn bizim
Medine-i Mnevvere olarak bildiimiz ehrin asl ad
Yesrib'dir. Medeniyet kelimesine gerek gnmzde
gerekse geirdii evrim boyunca pek az kimse tarafndan
etimolojik kkne bal olarak bir anlam verilmitir. <**l
Gardan Childe, "medeniyet"i ehirlerin ortaya kmasyla
vurgulanan bir gelime seviyesi olarak tanmlamaktadr. (IJ
Bu etnolojiye ve arkeolojik bulgulara arlk veren tarih
gr iinde kltrden medeniyete geiin belirle
yici olay, ehrin ortaya kmasyla snrlandrlyor ve
oras bir tren merkezi, hkmetin ve arnn sabit
bulunduu bir yer olarak grlyor. ehrin ayn zamanda
dncelerin kaynat bir pota olduu da ekleniyor
(*)

(**)

(1)

Medeniyet yerine uygarlk demeyi uygun bulmuyoruz. nk uygarlk,


Uygurlarn en medeni Trk kavmi olduu inancndan kalkarak ortaya
aulm bir kelimedir. Bu varsaymn rkl bir yana, gereksiz bir ben
zetmeye kap amas bakmndan da sakncal, Avrupa'nn, Amerika'nn
uygurlamas (uygarlamas) gibi.
Bu yazda medeniyet kelimesinin Bat dncesi iinde geirdii evrim,
Philippe Beneton'un Histoire des mots: Culture et Civilisation, (Press de la
fondation naitonale des sciences politiques, 197 5) adl eseri esas alnarak
anlatlmtr. Trke yaynlar arasnda H. . rerim yelerinden Dr.
Tuncer Baykara'nn "Medeniyet" Kavram ve Trk Toplumundaki Yeri balkl
baslmam ders notlarna (bir zeti iin bkz. Tuncer Baykara, "Bir Kelime
Istlah ve Zihniyet Olarak 'Medeniyet'in Trkiye'ye Girii'', Fikir ve Sanatta
Hareket Dergisi, VII. devre, say: 25, Mart 1 982) ve Cemil Meri'in Umran
dan Uygarla (tken Yaynevi, stanbul, 1977) adl eserine bavurulabilir.
Gardan Childe, Man Makes Himse!f, The Fontana Llbrary, 1966, s. 1 401 78 Gardan Childe, Tarihte Neler Oldu?, ev. A. enel-M. Tunay, Odak
Yaynevi 1974, Passim.
111

MESELE

elbet. ehirle medeniyet (umran) arasndaki balanty


modern adan ok ncesinin bir dnrnde, bn-i
Haldun'da da grmek mmkndr. Fakat medeniyet
kelimesi Avrupa'da doduundan bu yana ou zaman
etimolojisinden kopuk bir anlam yklenmitir.
1 757'de Fransa'da Marquis de Mirabeau mede
niyet kelimesine yalnzca toplumun tarihi grnt
sn hesaba katarak deil, ayn zamanda iyimser bir
yorumla insanlarn kafaca ve yreke yetkinlemesinin
(mkemmellemesinin), tavr ve geleneklerde incelmenin
iareti anlamn vermitir. Bu yzden dini medeniyetin
ilk etmeni (faktr) olarak grmtr. ngiliz dilinde de
yakn anlamyla kelime on yl sonra, 1 767'de kullanlm,
vahet (savagery) ve barbarlk (barbarism) kavramlarna zt
bir anlam kazanmtr. Daha sonra bu kelime temelinde
tad iki unsuru, insan toplumunun evrimi ve gelime
nin evrenselliini bnyesinde kkletirerek, aydnlanma
anda Bat dncesinin erevesinde btn insanlk
iin geerli bir modelin ad oldu. Medeniyete insanln
umudu gzyle baklmaya baland. Bu umut, Hristiyanca
umudun yerini tutmak zere ortaya kyordu. Tanr ve
Tanr'nn kayras (inayeti) bir yana itiliyor, umudun bu
yan kreltiliyor, dikkat evrenin merkezi haline gelmi
olan insan zerine younlatrlyor ve gerek bireysel
(kltr) gerekse toplumsal (medeniyet) bakmlardan
dnyevi gelimeye bel balanyordu. nsanln cehalet
ve barbarlk dneminden geerek kltr ve medeniyet
mertebelerine ykseldiine inanlyordu. Medeniyet
kavramnn ana noktas belirginlemiti:
1. Optimisme: Medeniyet insanoluna parlak bir
gelecek vadetmektedir.
2. Universalisme: Medeniyet insanln izleyecei
tek yoldur.
112

!SMET ZEL

3. Ethnocentrisme:
Medeniyeti yaratmak
yaymak Avrupa'ya (ve bilhassa Fransa'ya) zgdr.

ve

XIX. yzyl, "medeniyet"in en ok n ve saygnlk


kazand zaman dilimidir. Medeniyet ya bir hareket
olarak (medeniyet yoluna girmek) yahut bir ideal olarak
(insan trn gelime istikameti) anlalyordu. Bilimin
Gelece'nde Ernest Renan, bilim, eletiri, rasyonalizm
ve medeniyet terimlerini ayn anlam verecek biimde
kullanyordu. Medeniyetin amacnn, insann btn
yeteneklerini gelitirmek olduu kabul ediliyordu.
Bu derece yksek bir "ideal" uruna her ey
yaplabilirdi. Yapld da. Avrupa, barbar ve vahi
kavimleri medeniletirme abasna giriti. Vahiler ve
medeniler arasndaki fark, bir mahiyet fark deil, bir
derece fark olarak kabul ediliyordu. Mademki medeniyet
baz lkelerde domutur, daha ileri derecelere, evrelere,
aamalara varm olan bu lkeler, gayr-i medeni yani aa
derecelerdeki lkelerin kendi medeniyet seviyelerine
gelmelerine yardm etmeliydiler. Zaten medeniyetin
unsurunun (Evolutionisme-optimisme, universalisme,
ethnocentrisme) varaca mantki yol kanlmaz olarak
smrgecilik ve emperyalizm idi. Bat'da domu olan
medeniyetin imtiyazl olduu dncesi, gerekte
Katolisizmin modern ada ald biimden baka bir
ey deildi. Kilisenin anlad sa kurtarcl (Redemption)
grevn medeniyet yklenmiti. Nitekim Katolik
misyonerlerinin almalar smrgeci ve emperyalist
faaliyetlerin yan banda hz kazanmtr.
Smrgecilik ve emperyalizm yoluyla dnyaya
alan Avrupal bir sre sonra grd ki kendisinin
medeniyet olarak kabul ettii ey (zihni gelikinlik,
ahlaki olgunluk, davranlarda incelik ve btn bunlarn
yan sra stn sanat eserleri ve artc teknik rnleri)
1 13

MESELE

barbar sand kavimlerin de zellikleri arasndadr.


Avrupalnn Uzak Dou'da, Hint'te ve slim lkesinde
rastladklar eyler, kendi deer yarglar asndan yle
stnlklere sahipti ki en gelikin aydn kiiler, exotic
medeniyetlerin verilerini kendilerine uyarlama yoluna
gittiler. Hatta Avrupa medeniyetinin medeniyet olmad
sonucuna varanlar bile oldu. Bylece medeniyetin
"ethnocentrisme" nitelii ortadan kalkm oluyordu. Ay
n zamanda medeniyetin "universaf" olamayaca da
anlald. nk Avrupal kendi medeniyet yolunun
biricikliinden kukuya dmt. Hele medeniyetin
dourduu sava, smr ve toplumsal rahatszlklar,
"optimisme"i de zihinlerden silince medeniyet terim olarak
gcn btnyle kaybetme tehlikesiyle yz yze geldi.
Gnmz Bat dncesine olan etkisi iyice
hissedilen Claude Levi-Strauss "medeniyet"i knarken
toplumsal evrimcilik (evolutionnisme socia grn,
sahte evrimcilik diye adlandrarak sert bir biimde
eletiriyor. C2) Ona gre evrimciliin yandalar iki yanl
dnceye saplanmlard; nce ilerlemeyi gerekli olarak
kabul ediyorlard ki aslnda ilerleme ani sraylarla yahut
biolojistlerin dedikleri gibi deiinim (mutation) yoluyla
oluyordu ve stelik tek ynl de deildi. kinci olarak Bat
medeniyetini evrensel bir rnek olarak gryorlard. Oysa
bu medeniyet insanln deikelerinden (version) sadece
biriydi ve ona stnlk atfetmek mmkn olamazd. Bat
medeniyeti belki bir ynyle teki medeniyetlerden daha
ok gelimiti. Bu da nfus bana kullanlan enerji miktar
ve insan hayatnn korunmas, uzatlmas hususuydu.
Ama medeniyetlerin snflandrlmasnda bunlar tek
kstas haline getirilebilecek nemde deildi. nk sahip
olunan bak asna gre zihni, ahlaki, maddi birok
baka kstaslar getirmek mmknd. Her farkl kltrn
(2)
1 14

Race et historie, Faris, Gonthier, 1968.

SMET ZEL

z itibariyle bir bakasnnkiyle yarglanamayacak bir


yntemi; zgl bir deeri vard.
Bat insannn medeniyet konusunda vard
sonular ve kendi tarihi hatalarn grmesi olay, s
mrlen lkelerin kendi medeniyetlerini savunmak,
canlandrmak, diriltmek isteyen aydnlarna ekici
hatta yrek ferahlatc gelebilir. Oysa biz bu konuda
iki noktaya dikkatleri ekerek belli bir avuntuya ka
plmann yersizliine iaret etmek isteriz. nce bilmek
gerekir ki Batl ne lde isabetli grler ileri sryor
olursa olsun, kendi ortamnda ve ipler kendi elindeyken
konumaktadr. Batl kendi medeniyetinin ve medeniyet
grnn noksanlarn kendi dndaki kltrlerin
eleriyle giderme yoluna girecek olsa, bu davrantan karl
kacak olan yine Bat medeniyeti olacaktr. nk yine o
medeniyet dnda kalanlara model olma imtiyazn elinde
bulunduracaktr. kinci nemli nokta, Bat medeniyetinin
kendi hata ve noksanlarn kendi koyduu esaslara gre
tespit ettiidir. Yani "insan merkezli" ve "mutlak anlamda
dnyevi" bir anlay kendi dndaki kltrlerde ancak
bu esaslar uyarnca erdemler bulabilir. Dolaysyla Bat
medeniyeti, medeniyetlere alrken ve hatta onlarn zgl
deerini kabul ederken kendi insan merkezli medeniyet
anlayndan fedakarlk ediyor deildir.
Bugn artk Bat insan kendi yeryz egemenlii
n medeniyet gibi bir bahane gstermekten vazgeti.
atafatl ve iddial medeniyet kelimesi yerine kltr
terimini kullanmay tercih ediyor.(*) Toplumlarn medeni
(*)

Szkonusu dnce deiikliinin aydnlar katnda olduu gzden


kamamal. Bir aa kademede yani siyasetin emrindeki Batl aratrmac
ve yazarlar hila bir modernizasyon (adalama) savunuculuu yapa
biliyorlar. XIX. yzylda Bat'nn dnyay medeniletirmesi bugn ad
deitirerek karmza Bat'nn modern yapsna ulama formlasyonuyla
kyor. Utanlacak bir gerektir ki smrlen lkelerde "adalama"
yaftas altnda birok insan, Bat medeniyetinin biricikliini savunmaya
devam etmektedirler.
1 15

MESELE

ve gayr-i medeni olmak zere ikiye ayrlamayacan, her


kltrn dier kltrler karsndaki insanca zaaflarn
da kolayca grebiliyor. Kara Afrika'nn medeniyetinden
szeden de Bat insan artk. Dikkat edilecek ikinci nokta,
entelektel plandaki bu dnce deiikliinin yine Bat
medeniyetinin kendi salna hizmet ettiidir. Bat insan
kendi dndaki kltr ve medeniyetleri deerlendirirken
(zaman zaman methiyeye varan deerlendirmeler oluyor
bunlar) kendini yine yukarlarda tutan bir tavr iinde,
hatta baz kere exotic duygularn doyurmaya ynelerek
ie giriiyor. ada Bat dncesi her ne kadar kendi
deerlerinin grecelii (relativite) ve iretiliinin (pricarite)
bilincine ksmen varm ve medeniyet teranesiyle dnya
lsnde giritii kltr ''ginocide"inin sulusu olduunu
biraz biraz kavramsa da bu yeni kavray tarznn yine
kendi medeniyetinin salna hizmet edecek bilgi ve
tecrbeler getirmekte olduundan da habersiz deildir.
inde yaadmz dnyann sahip olduu biim,
adna medeniyet de desek, kltr de desek yahut hibir
ad vermesek de Bat'nn damgasn tayor. Btn iklim
kuaklarnda gerek iktisadi ilikiler yoluyla gerekse son
derece gelikin ve yaygn haberleme aralarnn etkisiyle
insanlk, Bat medeniyetini merkez kabul eden bir anafor
iindedir. Bu durum XIX. yzyl Batl aydnna zg
bir bak asna sahip olan Toynbee'nin dnceleri
bakmndan gayet tabiidir. nk ona gre medeniyetler,
tek ynl bir yoldaki otomobiller gibidir. lkel toplum
lar, iki yan uurum olan bir dan tepesinde uyu
uka uzanan insanlara benzetilebilir. Medeniyetler ise
bunlarn kayalklara trmanmak zere ayan kaldrm
yoldalardrYl Yani ilkel toplumlar statik, medeniyetler
dinamiktir. Tek ynl caddede ilerleyen medeniyetlerin
belirlenmi olduu da aktr. Toynbee'ye gre
(3)
1 16

A Study uf History, I, s. 1 7 6 ve 1 93.

SMET ZEL

trmanlacak bir kayalk, izlenecek bir yol vardr. Bu da


tarihin gidiine bakarsak Bat medeniyetinin yoludur. Bat
medeniyetinin dinamizmi evrensel geerlilie sahiptir.
Bu dinamizm hkmn yrtebilmek iin Batl olmayan
medeniyetlerin "biim"ini grmezlikten gelmelidir.
nk Bat gelenei dnda hareket eden herkes, deiik
medeniyetlerde bulunan deerlerin kusurlu olduunu
hemen hemen kefedecektir. Toynbee'nin gnmzde
Batllar tarafndan bile yadrganacak bu grlerinin
temelini, onun dini btn bir Hristiyan oluu tekil
ediyor diyebiliriz.(*)
Bat medeniyetinin lehine bir iyimserliin ifadesi
olan bu grlere kar Oswald Spengler'in medeniyeti
aalayc karamsar tarih gr konulabilir. Spengler
medeniyetleri incelerken biyolojik bir yntem uyguluyor.
Ona gre her medeniyet ocukluk, genlik, olgunluk ve
yallk dnemlerinden geer. Her medeniyetin kendini
dile getm imkanlar ayrdr. Byk medeniyetler
birbirleriyle balantszdr ve biri dierinin baarlarn,
dnce biimini anlayamaz. Spengler'e gre "medeniyet
bir kltrn kanlmaz akbetidir." byk kltr
tipi vardr. Apollon kltr (Grek ve Roma) , Faust
kltr (Bat Avrupa) ve by kltr (Arap dnyas) .
"Ruh, kendi imkannn btn toplamn halklar, diller,
dini grler, sanatlar ve bilimler klna brnerek
gerekletirdii zaman, kltr aniden donar, gc krlr,
kan akar, lr ve medeniyet haline gelir." Yalanm bir
medeniyet byk sanat ve dnce eserleri retebilir,
(*)

Btn bu grlerine ramen Toynbee'nin lkemizde Bau medeniyeti


ve kltrne tepki duyan baz evreler tarafndan benimseniyor olmas
arucdr. Tarihinin medeniyetlerin douuna dair aklamas da ilgi
ekici olduu kadar safiyane. Byk Sahra kuruyup l olunca (upk
Orta Asya'daki gln kurumas gibi) buradan kalkan baz insanlar Yakn
Oou'nun orman "jungle" bataklklarnn artlarn altedip medeniyeti icat
etmiler, denizi gemeyi baaranlar da Minos medeniyetini kurmular.
(Bkz. Glyn Danicl, The ldea of Prehistory, Pelican Books 1 97 1 , s. 146.)
1 17

MESELE

oysa bir medeniyetin genlik anda bu kabil rnler


vermesi allmn dndadr. <4l
Bugn XX. yzyln son eyrei bile geilmek
zereyken ne Toynbee'nin Bat medeniyetine bel balayan
tarih ve medeniyet anlay ne de Spengler'in medeniyetleri
bamsz organizmalar olarak gren anlay btnyle
geerli saylma talihini ellerinde bulundurmuyorlar. Ama
her iki anlaya da ksmen hak verdirecek olaylar dnya
yayor bugn. Hem Bat medeniyeti dnya lsnde
bir yaygnlk kazanmtr (Toynbee) hem de bu medeniyet
savunduu ve tad deerler bakmndan yalanm,
itibarn kaybetmitir (Spengler).
Medeniyet kavramnn balangta Bat mede
niyetinin zel ad olarak belirdiini, daha sonra bir
ok baka insan toplumlarnn trettikleri stn (kabul
edilen) deerleri de iine almak zere yaygnlatrldn
biliyoruz. Medeniyeti hibir dnr salt maddi
gelimilik olarak grmese de onun kanlmaz olarak
maddi verilere dayanlarak deerlendirildiini de kabul
etmek zorundayz. Bu bakmdan btn medeniyetleri
onu kuran dncenin trettii nesneler araclyla
tanmaya mecburuz. slam medeniyetini de bu tr
deerlendirmenin dnda tutmamz imkanszdr. Nitekim
medeniyetleri materyalist, aklc ve mistik medeniyetler
olarak tipe ayrdktan sonra onlarn karsnda vahye
dayal medeniyeti savunan Ebu'l-Hasan Nedvi slam
medeniyetlerinin konumunu yle aklyor: "Drt Ha
life dnemi sonrasnda, cehalet, ihtiras, ran ruhuluu,
Yunan dncesi veya dier maddeci veya duyumcu
sistemler slam'n politik tekilatna sk sk bulatrlmtr.
Genellikle slam medeniyeti olarak bilinen ve baz
Mslman tarihilere gurur veren de ite bu karmak
(4)
1 18

P. Beneton, op. cit. 89-90/H. Frankfort, op. cit. 5 .

!SMET ZEL

ilavedir. Genel olarak "slam Kltr" dendii zaman


anlalan ey, am, Badat, Kurtuba, Grnata, Isfahan,
Semerkant, Delhi ve Lucknow'un debdebeli gnlerinde
dri olan sanat, mimari, musiki ve edebiyatla, Mslman
imparatorlarn yaptrdklar saray ve kalelerdir. Ve yine
Mslman ortaada bu merkezlerde yaanan bozulmu
hayat, slim Kltr'nn baarlar olarak kaydedilir. Ne
var ki, bu tr uygulamalarn ou slim'n ruhuna aykrdr.
Mesela hkmdarlarn gsteri arzularn tatmin iin
hazineden harcanan paralarla lzumsuz saraylar ve pahal
antlar yaptrlmas, o dnemin ileri gelenlerinin lkse
ve sefahat iinde yaamalarna hasredilmi belirli sanat
dallarnn tevik edilmesi kesinlikle gayr-i slami'dir."<5>
Grld kadaryla btn medeniyetlerde or
tak ve belirleyici nokta, baz dncelerin ar du
rumlaryla toplumca yaanlmas deil, toplumun elindeki
imkanlar insan kafasna lfYgun gelen "biim"lerde en "iyi"
kullanlmasdr. Bir medeniyeti tekinden ayran, "biim"
ve "iyi" anlaylar olmaktadr. Her medeniyet elindeki
imkanlarla kendine bir biim veriyor ve her medeniyet
onu ina eden insanlarn kabul ettii "iyi"lere sahip oluyor.
Bizi ilgilendiren slam dairesinde bir medeni
yetin kurulmas olgusudur. Gelecekten bir medeni
yet umuyorsak, gemite medeniyetin ald biim
bizi btnyle ilgilendirmelidir. Bu yzden bir slam
dnrnn, bn-i Haldun'un medeniyet zerine yapt
aklamalar esas almay uygun bulduk. bn-i Haldun'un
tanklna bavurarak medeniyetin baz zelliklerini
vurgulamay gerekli gryoruz:
a) Medeniyet, snflamay ve insann insan
smrmesini ngrr ve elbette snflama ve smr
medeniyeti dourur:
(5)

Din ve Medenryet zerine, ev. Enes Harman. Kaynak Yaynlar 1976,

s.

70.

1 19

MESELE

insanlarn cemiyetler halinde birleerek


imar ettikleri bayndr yerlerde mal ve servet sahibi
kimseler kendilerini ve servetlerini koruyan kuvvetlerce
hkmdarn akrabasndan veyahut hkmdarn en yakn
adamlarndan eref ve derece sahiplerinin veyahut devlet
ve sultan koruyan asabiyetin himayesine snmaya
mecburdurlar ki bu yolla kendilerini ve servetlerini
tecavzlerden koruyabilsinler."C6l Demek ki servet
ve siyasi iktidar birbirleriyle kaynaarak, birbirlerine
gvence vererek toplum zerinde bask kurabilecek
imkan ellerinde bulundururlar. Bir kez bu mekanizma
kuruldu mu ardndan yeni zorbalklar gelir: " ... devlet
tebaasndan para toplar, bu paralar yksek memurlarna
ve ricaline sarfeder ve balar. Devlet ricalinin ve
memurlarnn paradan ziyade eref ve mevkileri sayesinde
halleri ve yaaylar geniler. Bu suretle paralar tebaadan
alnarak devlet ricalinin ve memurlarnn geinmeleri iin
sarfedilmi olur. Bunlar ehir ahalisi ile al-verite ve
mnasebette bulunduklar iin bu paralardan ehir ahalisi
de istifa eder. ehir ahalisinin ehirde ounluk tekil
ettii bellidir. Bunun bir sonucu olarak ehir ahalisinin
servetleri artar. Paralar ihtiyalarndan fazla artt iin
bolluk ve tekellfl hayatn ihtiya, itiyat ve eitleri de
o nispette fazlalar ve bunun tesiri ile her eit sanayi
artar ve tekaml eder. Kltr ve medeniyet ite bundan
ibarettir."C7> Dikkat edilecek olursa medeniyetin getirdii
yap iinde veyahut tam tersine medeniyete varan yap
iinde her eit sanayiin artp gelimesine sebep olan yol
ve yntemler, hibir pheye yer brakmayacak kadar
belirli bir biimde gayr-i slami'dir. stelik medeniyetin
insanlara sunduu toplum yaps K.ur'an'a muhaliftir.
(6)

(7)
120

Mukaddime, II, ev. Zakir Kadiri Ugan, Devlet Kitaplar, 1 970, s. 228.
Ayrca bk. Sleyman Uluda tercmesi, Dergah Yaynlar, 1 983 Cilt II,
s. 860.
lbid., 289-290/Uluda, s. 862.

SMET ZEL

"Ta ki (bu mallar) iinizden (yalnz) zenginler arasnda


dolaan bir devlet olmasn." (59 /7)
b) Medeniyet, insanlarn madde karsnda za
aflarnn ve maddi gelimeye mahkum olmalarnn
somutlanm halidir:
"Bildiin gibi yerleik ve medeni hayat, bollu
un btn eitlerini elde ederek yaamak, bu eit
leri gzelletirmeye almak ve bunlar daha ssl
yapabilmek; yemek, elbise, yap, yatak, tabak ve anak, ev
ve medeni hayat iin gereken her nesneyi gzelletirmek
demektir ki, insanlar gebe hayat yaadklar devrelerde
birok sanatlarn mahsul olan bunlara ve bunlar ssl
olarak yapmaya muhta deildirler. nsan medeni hayatta
bunlar en mkemmel ve son derece zarif bir surette
yaptktan sonra arzularna itaat edip kullanmaya balaynca
bu nesnelerin birok eit ve cinslerinin trlsn ve
gzellerini arzu eder. Halbuki bunlar, insann dnya
hayatn dzenlemeye ve slahna yardm etmedii gibi,
ahireti iin de bunlarn lzumu yoktur. Bu it[yatlarn
dine uygun olmamas, muhkem bir surette bir kere kalplerde
yerletikten sonra, kalplerden ekip karmann zor olmasndan
ileri gelmektedir. (italikler benim ..) Kiilerin dnyalar
iin zararl olmas ise, tekellfl hayatn icap ve ihtiyalar
ok olmakla bunlar elde etmek iin btn emekleri
sarfetmeye mecbur kalnmasndan ve kazanlarn buna
kifayet etmeyeceinden ileri gelmektedir."C8)
c) Medeniyet, toplum yapsn ve insan kiiliini
karlkl olarak bozar, kokuturur.
"Bu suretle yerleik ve medeni hayat yaayanlarn
masraflar artar, itidal dairesini aarak israf derecesini
bulur. Tekellfl hayatn taleplerini yerine getirmeyi itiyat
edinmi olduklar iin, bu hayatn talep ve itiyatlarn
(8)

lbid.,

s.

297-298/Uluda,

s.

866-867.
121

MESELE

yerine getirmeye kendilerini zorlarlar, fakat iin iinden


kmak imkann bulamazlar. Btn kazanlarn
sarfederler, gitgide yoksulluk ve ihtiya iinde kalrlar.
(...) Bu hayatn bir sonucu olarak daima talep ve
ihtiyalar arasnda komak, birbiri ardnca ahaliyi yorar,
stelik bu tekellflerin ok olan eitlerinden birini elde
ettikten sonra nefs dier eitlerini de arzu eder. Bunun
tesiri ile fsk ve fcur artar, meru' ve gayr-i meru'
yollarla geinme vastalarn elde etmek zere trl a
relere bavurulur. Fikirler bunu dnmekle megul
olur, bunun vastas ve hilelerini arar. Bunun bir sonucu
olarak yalanclk, kumar, aldatma, hrszlk, yalandan and
ime ve ihtikar hkm srer. Bu ahlakszlk ve onun
erefe dokunan ktlkleri herkesin gz nnde ak
bir surette ilenir. Hayaszlklarn iine dalarlar, akraba ve
mahremleri nnde bile hayaszlktan ekinmezler. (...)
. . . ehirler ahalisinden ounun hali byledir, irkin iler
bunlar iin bir adet ve karakter haline gelmitir. ehir
irkin ve kt ahlakl aa adamlarla alkalanr. <9 Yerleik
ve tekellfl hayatn bozuk ve kt olan hallerinden biri
de, ehvetlere dalmak ve ehvet dkn olmaktr. Bu
dknlk de bolluun ve refahn t:lbilerindendir. Refah
ve bolluun tesiriyle insan her trl lezzetli yemekler
yemeyi arzu eder. Bu yemeklerin tesiriyle zina ve lutilik
gibi birtakm ahlakszlklar yaylr."<10
Btn bu tespitlere ramen bn-i Haldun me
deniyetin ortaya kard kokumu hayat tarzn her
ehirlinin uymas zorunlu olan bir tarz olarak grmyor:
"Ancak ehirlilerden pek az yerleik hayatn bu gibi
kt tesirlerinden kendilerini koruyabilmilerdir."<11
Demek ki medeniyet, genelde hkmn yrtrken baz
(9)

Ibid., s. 298-300/Uluda, s. 867-868.

(10)

Ibid., s. 301 -302/Uluda,

(11)

Ibid.,

122

s.

303.

s.

870.

lSMET ZEL

insan kmeleri, o medeniyetin lmn hazrlayacak bir


salkl yaama biimine bal bir hareket gelitirebilirler.
nsan toplumlarnn medeniyetler haline gel
meleri btn alarn meselesidir. Bir medeniyetin
douu ve k zerine getirilen aklamalar insan
zihnini gemite ve gnmzde olduu kadar gelecekte
de megul edebilir. Ama bizim kafamzda aydnla
kavuturulmas gereken konu, insann kendi yaay
zerindeki zan ve kabullerinin, kendisine Allah'n ltuf
olarak sunduu Kur'an ve Snnet dsturlarnn yerine
geirilip geirilmeyecei konusudur.
Medeniyet, toplum hayatnn dzenlenmesinde
insan aklnn egemenliine ve tatmin yollarnn seiminde
nefsin eilimlerine stnlk tanmann doal sonucudur.
Bu bakmdan, medeni toplumlarda insana zg hner
ve kuvvetlerin ileri noktalara ulamasnn yan sra
yine insana zg bozulma ve sapklklarn yaylmasn
gzlemlemek mmkndr. slami mcadelenin varaca
noktann bir slam medeniyeti olacan ifade etmek
ne kadar iyi niyete dayal olursa olsun iinde bir yanl
barndrmaktan uzak deildir.
nk slami ilkelerin savunulmas, bir mede
niyet savunmas lsnde ele alnamaz. Bu takdirde
slam kaynaklarnn bir medeniyet kurmay ngrd
iddia edilmi olur ki byle bir iddia abestir. Kur'an ve
Snnet insanla nasl yaanmas gerektii konusunda yol
gstermektedir. Bunun medeni veya gayr-i medeni olmak
gibi bir lye vurulmasna hi gerek yoktur. Medeniyet,
Avrupa'ya has deildir; Mslman toplumlar da onun
kadar hatta ondan daha fazla medenidir gibi bir yarmaya
girmek, her eyden nce medeni olmann geerli bir l
olduunu kabul etmek demektir. amzda byle bir
tavr slam' baka toplum dzenleriyle -burjuva veya
1 23

MESELE

sosyalist- kaynatrp o dzenlere destek olabilecek bir


dolgu dnce durumuna getirmek isteyenlerin ilerini
kolaylatrr.
Gelmi gemi ve halen yrrlkte olan mede
niyetlerin batl dncelere dayandklar iin redde
dilmeleri gerektii, slam medeniyetinin ise vahye dayal,
Kur'an ve Snnet'e sadk bir medeniyet olduu iin
stn ve geerli saylmas gerektii ifadesi de bir sz
kalabalndan ibarettir. Eer yaanlan hayat, kurulan
toplum dzeni kendini Kur'an ve Snnet'le kaytlam,
vahyin insanlara balad ilkelerden baka hibir
yetkeyi (otoriteyi) tanmyorsa, yrrlkte olan dzeni
ayrca "medeniyet" kavramyla ifade etmek gerekli
deildir. nsanlar Allah'n eriatna bal olmaktan baka
kayt tanmyorlarsa, onlar ayrca medeniyet snrlar
iine sokmann hibir slami gerekesinin getirilebilece
ini sanmyoruz.
Bugn slami mdhedeyi bir medeniyet mca
delesi olarak anlamann belli bal iki sakncas vardr:
Birincisi, slamiyet dairesindeki toplumlarn medeniyet
bakmndan parlak kabul edilen dnemlerinin (Abbasi,
Endls, Osmanl) rnek kabul edilmelerinden doacak
tehlikedir. Bylece gayr-i slami bir tarz model olarak
almamz imkan dahiline girer. Szgelimi, Harun er
Reid'in ynetimindeki toplum, medeni olduu oranda
slam'n yabancsdr: " . . . Badat lks iinde yzyordu.
Btn dnya gzelliklerinin birbirleriyle orada bulumak
iin szletikleri zannedilirdi. Btn mallar iin ayr
ayr pazarlar vard. Badat ahalisi en gzel vazolar, en
kymetli sanat eserlerini, en nadide incileri, elmaslar,
silahlar, eyay, makinalar, uaklar, hizmetileri, harem
aalarn, beyaz, siyah ve sar rka mensup esirleri elde
etmek iin birbirleriyle yar ederlerdi. ark syleyen
1 24

SMET ZEL

kadnlar ve bunlara mahsus ayr bir pazar yeri vard.


Orada zenci, Yunanl, Grc, erkez asll profesyonel
arkc kadnlara tesadf olunurdu. Bu kadnlar nadide
ilemelerle ssl, gz alc elbiseler giyerler ve gslerine
muhtelif vecizeler ilenmi kumalar takarlard. Bunla
rn zerinde, 'Bizi isteyeni biz de isteriz. Ey zalim a
knla beni helak ettin. Boya benim elimi sslemez, elimin
gzellii boyaya revnak verir.' gibi cmleler okunurdu.''(lZ)
kincisi, gelecekteki slam toplumuna zihnimizde
bir medeniyet tasarm tayarak yaklamaktan doacak
olan sakncadr. Bu durumda slami kaygularmzn,
insani tasarmlarmz ve medeniyet kurma ilkelerimiz
tarafndan bask atna alnma tehlikesi vardr. Nitekim,
Malik
b.
Nebi,
toprak-zaman-insan
senteziyle
kurulacak bir medeniyetten szederken son derece indi
anlaylarnn arl altnda ezilmektedir. u szlere
slam asndan olumlu anlamlar yklemek bize zor
grnyor: "Kltr, ite bu itiyatlar, istidatlar, ananeler,
adetler, davranlar, heyecanlar terkibidir. te bu terkip
bir medeniyetin simasn izer. Bu tertip medeniyetlerin
iki kutbunu (Descartes deha, Jeanne D'arc ruh kutbu
gibi) tayin eder.''C13
slami mcadele, kendini Allah'a teslim etmi
olan insanlarn kendi zerlerinde Allah'tan bakas
nn egemen olmasna engel olmak kastyla giritikleri
almadr. slami mdhede, insan zerinde Allah'n
gcnden baka gc tanmamak istemiyle (iradesiyle)
yrtlr. Bu yzden Mslmanlarn gerek gnlk
bireysel davranlar, gerekse toplumsal hayatlarnn
dzenlenmesi Allah'n emir ve yasaklarndan baka bir
( 1 2)
(1 3)

Haydar Bamma, sliimiyet'in Manevi ve JDi/trel Deerleri, ev. Bahadr Dl


ger, Ankara 1963, s. 88.
Malik b. Nebi, Cezayir'de slam'a Yeniden Dou, ev. Ergun Gze, Yamur
y 1 973. s. 68.
125

MESELE

dolaymdan (midiation) gemez. Medeniyet kavram eer


insanlarn kendi gelitirdikleri kurumlarn yaaylarna
yn verecek dolaymlar olarak kabulne yol ayorsa
Mslmanlar tarafndan reddedilmesi gerekir. nk
medeni kurumlar kolayca put karakterine sahip olacak
zelliktedir. Yok eer medeni yaay demekle slam'n
eksiksiz ve fazlasz yaanlmasn ifade ediyorsak, dilimize
medeniyet kelimesini dolamakla gereksiz ve faydasz bir
ie girimi oluruz.
Btn bu aklamalardan sonra yazmn bandaki
noktaya dnebiliriz. Bizim baklarmzn younlat
insan, Allah'n ona verdii ad, kendi tanm olarak
kabul eden insandr. Bu insan iman etmi, Allah ona
"Mslman" adn vermitir. Bundan byle bu insann
btn yapp ettikleri kendi tanmna sahip kmaktan
ibarettir. Mslman sz kapsayc bir tanmdr, ayrca
baka sfatlarla desteklenmeye ihtiya gstermez.
slamiyet, bir btnn ifadesidir, ayrca bir bileime
(senteze) ynelmesine gerek yoktur. yleyse Mslmann
gerek bireysel hayatn dzenlemek gerekse toplumun
kuruluunu slam esaslarna gre yeniden ayarlamak iin
giriecei mcadele, aralara balanma (medeniyet) m
cadelesi deil, aralar ama (siyaset) mcadelesidir.
Aralar ama mcadelesi (siyaset), Mslmann
kendini tanmyla zde klmak zere giritii eylemdir.
Siyaset insan hayatn ve zihnini dumura uratan slam
d kuramlarn ilgasn ngrr, Mslman "Mslman
olma durumu" ile aktrmak zere harekete sevkeder.
Mslmann siyasi davran aralarn ve kuramlarn
kendi varlk ve yaplaryla insana (Mslmana)
yn vermesini, insan biimlendirmesini nlemeye
ynelmitir. Tarihte "slam Medeniyeti" diye bilinen
toplumsal yaplar, aralarn ahsiyet kazanmalar
126

iSMET ZEL

sonucunda slam asndan belli zaaflar tamlardr.


Mslmann kendi tanmna sahip karak, eksiksiz ve
fazlasz slim kaynaklaryla davranlarna yn vermesi
sonucu giritii ve giriecei siyaset, aralarn ahsiyet
kazanmasna imkan tanmayaca iin (tepeden trnaa
mutlak iktidarn Allah'a ait olduunu bilinle kavrad
iin) sl:lm'n yaarlk kazanmasna hizmet edebilecektir.
Bizim medeniyete ister Doulu ister Batl olsun, kar
duruumuz, herhangi bir "bilimsel"(?) tez ileri srmek
endiesiyle deildir. Medeniyete kar vaheti veya
barbarl, gebelii veya bedevilii savunuyor deiliz.
"Milli Meclisin deli Sokrates'i" Rousseau'ya mahsus
tezler kanmzca anarkohmanizmin bir parasdr.
bn-i Haldun'un bedevilikte grd fazilet belki
materyalizme temel olabilir. Medeniyet istemiyoruz,
doru; ama onun kadar tahripkar olan bir kar iddia da
istemiyoruz. Kur'an ve Snnet'e balanmakla salkl bir
yaama biimine varlabileceine inanyoruz. Medeniyeti
karmza bir olgunluk derecesi olarak karyorlar
sa, biz bu olgunlua medeniyetin kuramlarna kle
olmadan yani Allah'n izdii snrlar iinde karar klarak
varlabileceini sylyoruz.

127

BLM DE PUT OLUR MU?

Yirminci yzyln devlet adamlarndan, iktisa


diyattan, teknolojiden tanrlar yaptn kabul etmek
kolay. Cahiliye dneminde hurmadan bile put yapldn
dnnce amyoruz buna. nk biliyoruz ki son
iki yzyl boyunca dnyann ehresi ok deiikti,
ortaya kan yeni yaay biimlerinin yeni sapknlklar
getirmesini anlyoruz. Ama bilim, o insanlk kadar eski,
in'de dahi olsa aramamz gereken, beikten mezara
kadar edinmemiz gereken bilim, o da insann putlarndan
biri olup, hakka ve hakikate aykr bir yn tutturabilir mi?
Bilim, sl:imi toplumda bunca destek ve sayg gren bir
insan faaliyeti iken, son gelimelerini Bat toplumunun
sinesinde yapt diye insann zararna bir faaliyet dal
hali'ne mi geldi? Her trl bilgilenmeyi bilim kapsam
iine alabilir miyiz? Ka trl bilim var? Hangisine bel
balayp, hangisinden uzak duracaz? Eer insanlarn
hayrna bir bilgi tayorsa yapc vasfn devam ettiriyor
mu bilim, yoksa ykyor mu?
Bilim ve put kelimelerini ardarda andmz
zaman nce farkna varmamz gereken husus u: XX.
yzyln putperestliini dourup besleyen ey, sadece
insanlarn putperestlie olan eilimleridir. Putperestlik
128

lSMET ZEL

gcn putlardan deil, puta tannan stnlkten alr.


Hristiyan toplumun peinen putperestlie kar temelli
bir sava verememi olmas, onu ancak grnte
ortadan kaldrm olmas, kilisenin ilk zayflad
zaman, putperestliin ateizm klna brnerek su
yzne kmasnn sebeplerinden balcasdr. Kilise,
Hristiyanl Avrupa topraklarnda hkmran klabilmek
iin btn Roma tanr ve tanralarnn tapnak ve ziyaret
yerlerini muhafaza etmi ve yalnzca onlar Hristiyan
aziz ve azizelerine tahsis etmitir. Dolaysyla Avrupa'da
doan makinal medeniyet Hristiyanla olan ballk
gever gevemez putperest kklerine sahip kmtr.
Kilisenin balangta bilimdeki gelimeye kar
menfi bir tutum takndn bilmeyen yoktur. Bat
medeniyetinin XVI. yzyldan bu yana kilise ile bilim
adam arasndaki atmay youn bir biimde yaad
bir gerek. Avrupa, zaman zaman, kilisenin batl, kfrn
de gerei (hakikati deil) temsil ettii garip gelimelere
sahne olmutur. Kilisenin bilgiye ve bilime kar tekilatl
kar duruu, bilim adamlarndan da kiliseye kar tekilatl
bir kar duru dourmutur. Nitekim, XVIII. yzylda
ansiklopedistler, ekip halinde, bilim savunuculuu yaftas
altnda Hristiyanlk dmanl yapmlardr. Uzunca bir
zaman bilimden yana bir kilise doduu ve dinsizliin,
filozof azizler sahibi olduu sylenebilir.
Dinin yerini bilimin tutaca dncesi, ite
Bat'daki bu arpk gelimenin rnyd. Oysa bilim
kuruluu ve ileyii itibariyle dinle kar karya konulmaz
yapdayd, nk, din-d bir gelime gstermi olsa bile,
bilim nesnenin nesneyle mnasebetini incelerken iyi ve
kt ayrm yapmay, gzele ve irkine mesnet salamay,
hayr ve er hakknda deer yargs getirmeyi ngrecek
bir yapdan yoksundu. Bugn artk akl banda herkes
129

MESELE

iin dinle bilimin atmas szkonusu olmaktan kmtr.


Bilimin kendini yerletirdii alan, bugn artk, aa yukar,
slam'n ona tand alandr: 'Matematik denklemler
artk doay deil, onunla ilgili bilgimizi gsteriyordu,
bu demektir ki, yzlerce yldan beri yaplageldii zere,
doay anlatmaktan vazgeilmitir. Oysa on yl ncesine
kadar, btn kesin bilimlerin doal amac saylmaktayd
bu."<*> Doay anlatmaktan vazgemek ne demek?
Tabiatn mahiyetini aklamaya girimenin, bilimin snr
dnda olduunu kabul etmek demektir.
Btn gelimelere ramen bugn bilimin
hereyi aklayabileceine inanan insanlarn says
kmsenemeyecek kadar oktur. Bu zan, bilimi put
haline getirmekle kalmyor, birok inan sahibi bi
lim adamn da gemite kelamclarn yaptklarn
tekrarlamaya zorluyor. Yani bilimin verileriyle dine kar
tezler gelitirenlere kar, bilimin verileriyle dinden yana
tezler gelitiren -zellikle Bat'da- yazarlar harl harl
alyorlar. Oysa atomlarn matematik kanunlara uymas
veya uymamas, termodinamiin ikinci kanununun
yaratla u veya bu yorumu getirmesi, inan asndan
baklrsa, birer safsata olmaldr. man kendi kaynaklar
dnda aramak, benim grme gre esasl bir haddini
bilmezliktir. Eer bilim bir insan iin put haline gel
mise, bilimin mutlak bilgi olduu inancna saplanmsa,
o insan bilgisinden daha ileri gitmeye, bilgisinde derinlik
kazanmaya tevik etmeliyiz. O zaman bilimin put olarak
zaaf belirginleecektir.

(*)

130

W. Heisenberg, ada Fizikte Doa, ev. Vedat Gnyol, Orhan Duru,


stanbul, 1 968, s. 28-29.

TEKNGN ARKINA KAPILMAK

Uyruu olduumuz medeniyet, teknii batac


ediyor. Belki bu medeniyet, imdiki gcn sahip olduu
dncelerden ok, teknik hakimiyetinden ald iin
btn imtiyazlar da teknie tanm. Bat medeniyetine
bir teknoloji medeniyeti diyebilir miyiz? Meseleyi kkleri
itibariyle ele alrsak, hayr. Bat medeniyeti dnyay
hmanizmann gereklerine uygun olarak kavramann
sonucunda ortaya km aslnda. Balangta teknik
dnyann ehresini deitirecek gc gsterebilmi deil.
Ama o dnemde de bir Bat medeniyeti var. Yani kaynaklar
itibariyle bakarsanz, Bat medeniyeti insann kainattaki
yerinin yeniden ve geleneksel anlaytan farkl olarak tespiti
sonunda beliren bir kafa yaps ve ahlaki deerler btndr.
te insann kainattaki yerinin ynetilen deil yneten
olduunu kabul eden anlay, bir zaman sonra tekniin
gelimesini de bu kafayla krkleyince, sahip olduu yeni
imkanlarla dnyay ynetme iini teknolojinin hakimiyeti
ekline dntrmekte zorluk ekmemitir.
Teknoloji bir defa iktidar ele geirince de ken
di esaslarn ve hatta kendi mantn kolayca toplu
ma hakim klmtr. XIX. yzyl, Bat medeniyetinin
sermayece ve teknik stnlk bakmndan dnyann drt
bucana yaylma zamandr. Bu yaylmada gze ilk arpan,
131

MESELE

sermayenin hakimiyeti ve bu hakimiyeti salamlatran


teknoloji olduu halde, Bat medeniyetinin kendine yaylma
alan olarak setii topraklarda nce bir moral diktatrlk
yani Bat'nn stnln tanma kural yerletirmitir. Bu
stnln kabul de ancak onun toplum tekilatnn ve
hayat tarznn benimsenmesi eklinde belirmitir.
Bat ve onun gelitirdii teknoloji karsnda bugn
de shhatli bir zme vardmz sylenemez. Halk arasnda
en yaygn gr, Bat'nn teknik gcn kullanmamz ve
fakat onun moral deerlerine kar direnmemiz eklinde
beliriyor. imdi artk Bat'nn teknik rnlerine kar da
direnilmesini isteyen gr ne yazk ki ortadan silindi.
imdi aydnlarla halk byk lde ayn gr paylayor:
Bat'nn teknolojik imkanlarna biz de sahip olmalyz!
Bugn teknolojiye duyulan ilgi yalnzca "me
denilemek" endiesinden domuyor. Artk tekniin elde
bulundurulmas toplumun hayatiyetinin salanabilmesi
iin bir zaruret olarak grlyor. yi ama teknik nasl ele
geirilir? Traktr ikletsiz olur mu?
Btn mesele tekniin bizatihi bir moral deeri temsil
edip etmediidir. Teknolojinin kendine has bir mant ve
ileyi kurallar olduunu daha nce belirtmitim. Eer
teknik, plak bir alet-edevat imkan olarak anlalacak
olursa, bilinmeli ki bu kuvvet kendi ahlakn pein olarak
yerletirmitir. Teknik, bir makinann kendisi veya onun
ileyi kurallarndan ibaret deildir. nsanlar drt ayakl
hayvanlarla deil, drt tekerlekli aralarla ulam sal
yorlar; kullanlan enerji kas gcnden deil de buhardan,
elektrikten, nkleer santrallerden elde ediliyor diyerek iin
iinden kamazsnz. nk belli bir medeniyetin, belli hal
ve artlarda gelitirip o medeniyete has boyutlara ulatrd
bir teknikle kar karyasnz. Bat medeniyetinin barnda
byyp gelimi olan bu teknoloji, iinde doduu toplum
iin bir misyon yklenmiti: Akl ve varlk arasndaki
balar koparmak.
1 32

SMET ZEL

Teknie kendi anlamn kavramadan yanamak,


onun tuzana dmek demektir. Yani teknik, teknoloji,
sanld kadar masum deildir. Siz onu kiiliksiz grp
gnll olarak arkna kapldnz m, varacanz nokta pek
i ac olmayacaktr. Braknz, tekniin imdi sahip olduu
zelliklerle slami topluma hizmet etmesi, o kendi mantn
kabul eden kfr dzenine de huzur getirmekten uzaktr.
Teknik, ne id yeniden, sarahatle anlalmas
gereken bir olaydr. Onu anlamak mmkn olmadan ne
ona sahip olabiliriz ne de kar durabiliriz.

1 33

VARLIKTAN KOPAN AKIL

Nasl oluyor da teknik, akl ile varlk arasndaki


balar koparyor?
Dikkatle belirtmemiz gerekir ki teknik denilince
Bat medeniyetinin gelitirip belli boyutlara ulatrd
teknii anlyoruz. Yoksa her toplum hayatnn kendine
has bir teknik sahibi olduu ve o yaama biimine
uygun bir teknoloji gelitirdiini biliyoruz. Akl ile varlk
arasndaki ba koparan teknik dediimizde, XVIII.
yzylda Sanayi Devrimi'nin balatt ve bugn uzayla
ilgili almalara ulaan teknii kastediyoruz.
nsan akl kendi iinde bir btnlk gsterir.
Her ne kadar Mslman olarak akln mutlak doruyu
bulmada sarslmaz gc olduu fikrine itiraz edi
yorsak da onun insandaki ruh shhatine temel oldu
unu da biliyoruz. nk Kur'an- Kerim bu temele
atfta bulunuyor. te Kur'an'n iaret ettii zihin ye
tenei, insanda bir btn olarak bulunan, para para
deerlendirilemeyecek bir zihin yetenei anlamndaki
akldr. Akl ile insan varl (etre, beiniJ arasnda bir
btnlk, bir kaynama gryoruz. nk insan varl
aklla etkindir. nsan dndaki varlklar ile o varlklarn
"dnce" edimleri birbiriyle rtr. Yani insan dnda
1 34

SMET ZEL

varlklar etkin durumda iken akleden insann yaptn


yaparlar. Ama insan ancak aklederek etkinlikte bulunursa
doru davranm olabilir. Akln insan etkin klan zellii
kendi yapsnda bir btnlk sahibidir.
Ayn zihni yetenekle bir kuun uuundaki g
zellii, bir geminin yol alndaki anlam, saygy, vefay,
drstl, ihaneti kavrayabildiim gibi dnyann gne
etrafndan dndn, belli bir sda bir cismin yandn,
eridiini, mortesi nlarn tabi olduu kurallar
anlayabiliyorum; yine ayn yetenekle ahireti, Allah'n
birliini, duann gcn kavramam mmkn. Demek
ki aklm fizik, metafizik, estetik ve etik alanlarda ayn
kuvvette faaliyet gsterebiliyor.
te teknik, akl, varln bir tek alannda, fizik
alannda yani maddenin madde ile olan ilikisinde tabi
olduu yaln kurallar alannda mahsur tutuyor. Bilim
sezgiyi, duygular alma alanndan uzak tutamaz. Ama
uygulanm bilim olarak teknoloji, bilimin "acaba"
sorusundan kopmu, bilimdeki merak duygusunu
donuklatrm, hatta gerek karsnda dogmatik bir
tutum benimsemitir. Byle yapmasa "uygulama" haline
gelemiyor. Byle yapnca da insan olmakla akl sahibi
olmak birbirinden farkl iki ey oluyor. Teknoloji, insan
etkinliinin ve dncesinin ayr ayr sahalarda yer
tutmasn mmkn klan bir ortam koruyor. Szgelimi
insan biyolojik yetilerine bavurmakszn zaman ve
mekan hakknda baz kavraylara sahip oluyor. Bylece
somut organizma etkinliinden uzaklap yapay bir
organik ileyie, soyut mekanizmalarn hkmranlna
daha ok balanyor.
Tekniin getirdii kopukluk, makinann geli
mesiyle insan zihninin entelektel konumu arasndaki
kopukluktur. Teknoloji, insan hayatna giren karmak
135

MESELE

bir maddi g olarak insann zihni yetenei ile mutabakat


halinde deil. nsann zihni zellikleriyle teknik ayr
ynlerde yol alyorlar.
Artk, radyonun nasl altn bilmek ve bir
musikinin derinliine vakf olmak birbiriyle balan
tsz iki olay olarak vardrlar. Bir uzay projesini y
netecek teknik kapasitedeki adam, siyasi veya kltrel
tercihlerinde on yanda bir ocuun seviyesinden yukar
kamayabilmektedir.
te yandan insan ynlar zerinde teknolojinin
kuvveti hkm srmekte, tekniin rnleri yldrc bir
etki yapmaktadr. nsanlar bazen bir cihazn ileyiinden
anladklar iin bazen de onun ileyiinden anlamadklar
iin teknie kendilerini teslim ediyorlar. Ya kendi zihnimin
ileyiini makina karsnda gsz kabul edip haklarm
ona teslim ediyorum veyahut zihnimi makinannki gibi
altrp makinann haklarna sahip oluyorum. Her
halkarda ben ve aklm birbirimize ait deiliz.
Tekniin mant, insan zihnini ok snrl bir
dorultuda almaya zorluyor. Teknik, nesnenin nesneyle
olan ilikisinden teye gemeyi yasaklayan bir manta
sahip olduu iin insan nesnenin zne ait meseleleri
zihin d brakmaya zorluyor. Akl gerekle uramaktan
hakikati gremiyor. Halbuki akln insan varlyla olan
mnasebeti ancak hakikat aracl ile kurulabiliyor.
Teknik, eyann hakikati ile ilgili bilgiyi deil, eyann
gerei ile ilgili bilgiyi veriyor. Gerek ise muhtevaszdr.

1 36

MUSA SHRBAZ DEGL

Teknik, insanla akl arasna mesafe koyuyor dedik.


Daha dorusu akla insann klli varlndan ayr bir
alma sahas veriyor; sonra da insan, bu cz'i alann
mutlak boyunduruu altna giriyor.
Bu olayn kkleri yine XVIII. yzylda bilimin,
felsefenin laiklemesi dnemlerine kadar uzanyor.
XVIII. yzyl filozoflarndan John Locke, bilimin alann
tespit ederken, insan akln paralara blmekten e
kinmiyor: "imdi iimiz her eyi bilmek deildir, biz
sadece tavrhareketimizin kapsad kadarn bileceiz.
(...) Gemici, her ne kadar gidecei hattn uzunluunu
bilmekle okyanusun derinliini kavrayamasa da bu bilgisi
ona byk fayda salar. Yolculuunu tanzim etmeye
yetecek ve gemisini karaya oturtup mahvolmaktan
kurtaracak tedbirleri alacak kadaryla denizin nerelerde
s olduunu bilsin, yeter."
Grld gibi XVIII. yzyl filozoflar, daha
bandan, insan aklnda gedikler amak ve srf kitapl
dinlerin kainata dnk dncesinden kaabilmek
iin basit bilgiye snmay semilerdir. Bu bilginin
basitlii, denklemlerinin yaln oluundan deildir. Bat
medeniyetinin teknie can veren bilim anlay ne kadar
137

MESELE

karmak ilemlerin rn olursa olsun insann klli


varl karsnda "kuru " kalmaktadr. Bu teknik bilgi
basittir. nk nesneye arpt zaman durur.
Bat tekniini besleyen olaan bilim anlay,
kavramay (saisir, tograsp) reddeder, alglamay seer. Algda
devre benim duyu organlarmla nesne arasnda kapand
halde, kavrayta ben gerek duyu organlarmn gerekse
aklmn ileyi tarzndan ykselerek dndrlrm. Bu
tarz zihin faaliyeti, Batl bilim adamlarnda uygulamaya
dnk olmayan ve sadece "bilmek iin bilmek"
kaygusunun yaad zamanlarda egemen olabilmitir.
Bat medeniyeti uzun zaman bu anlamda yksek
bir zihni seviye tutturamamtr. Bu sebeple, Bruno'nun
panteismi vara vara Galileo'nun mekanik aklamalarna
ulamtr. Oysa slam anlay dairesinde gne sistemi
hakkndaki bilgiler Bat'dakinden ok ileri olduu
zamanlarda, bilginin kfre kap aaca yani iktibas
edilen snrl bilgilerle hakikatin stnn rtlebilecei
dnlmemitir bile.
nk -bu ok nemli bir nkdr- dnyann
ve dier gezegenlerin gne etrafnda mihaniki
sanlan hareketinin mihaniki olmad Dou'da
kavranlabilmitir. Bat medeniyeti ise kainattaki hareketi
mihaniki kabul ederek bunun anlayabildii kadarn
sebep-sonu mnasebetlerine balam, bylece belli
bir alanda bilgiye vardn sanmtr. Bilgi alannda bu
kapal devreyi kurmakla da insan bilgisiyle kar karya,
dman hale getirmitir.
te bu tip bilgi ve bilim anlay teknie uygu
lannca teknoloji bamsz bir kuvvet, bir otorite, ka
nunlarn kendi koyan bir diktatr olmutur.
Bat'nn tekniini almak, bu diktatrn ajanlarn
1 38

iSMET ZEL

imdiye kadar olduu gibi iimize sokmak eklinde


mi olacaktr, yoksa biz kendi bilim anlaymz ortaya
koyarak, kendi bilim anlaymza yeniden kavumak
suretiyle Bat'nn teknolojik gelimesini bu anlay iinde
eritecek miyiz?
slam toplumunun teknik alanda Bat'ya gale
be almas iin aba harcayan Mslman alim, Mu
sa Aleyhisselam'n Firavun nnde gsterdii muci
zeyi gz nnden ayrmadan ie girimek duru
mundadr. Zira Batl teknik adam byk lde si
hirbaz durumundadr. Bat toplumunda bilim, teknoloji
mistifkasyona uramtr. Bilim ve teknik karsnda
Yaratcya teslimiyetin heyecanyla tavr taknmak
mutlaka ip, denek vesair alet-edevat yutacaktr.
Bat'nn olaan bilimi ve teknolojisi karsnda
btn kuvveti Allah'a teslimiyetten gelen bir "imkan"
sahibi olduumuz, bu imkan devreye sokabileceimiz
gr iyi niyetli bir temenniden ibaret sanlabilir.
Mslman olarak bizim en byk ve tehlikeli zaafmz
bu sanlara, bu "zann"lara hayatmzda yer veriimizdir.

139

SAAT KULES

slam topraklarn gezip gren Frenklerin


seyahatnamelerinde rastlanlan bir ikayettir: Bu lkede
saat kulesi yok! Sonra bir sebep ararlar buna: nk bu
lkede zaman gnde be vakit ezan belli eder.
Nedense slam lkesinde saat kulesinin olmay
lke yneticilerini de hep tedirgin etmi ve Batllamann
bir paras olarak en azndan her vilayette bir saat kulesi
dikmeyi vazife edinmiler, bylece slam'n beldelerinde
laik an sesleri duyulabilmitir.
Bugn dnnce ehirde saat kulesi olsun di
ye byle masraf etmek bize gln gelebilir. Ama o
dnemde bunu ilericilik adna ciddiyetle yapyorlar
d. stelik yaptklarn bir teknik gelime olarak da
grm olabilirler. Bu saatlerin ve anlarn ne kadarnn
ithal edildii, ne kadarnn yerli imalat olduu, kulelerin
dikilmesine kar direnme gsterilip gsterilmedii
hususunda bilgim yok.
Ama Bat'dan ithal edilen teknolojiye kar he
pimizin bildii baz direniler var. Bunlarn en gze
arpan da matbaa makinas. Matbaaya kar direnenleri
gericiler, yobazlar diye knamak Trkiye'de eitimin
140

SMET ZEL

adeta bir paras. Ama an artlarn hesaba katmadan


matbaaya kar gsterilen tepkiyi sulamak dnen
kafaya yakmaz.
Hep zihnime taklmtr: Bat'nn makinasna kar
direni, basit bir gelenek koruyuculuu, muhafazakarlk,
taassup mu; yoksa her direnite belli bir uur ve uyanklk
var mdr? Vardm sonu, o dnemdeki imdi bazlarnn
yobaz dedikleri slam aydnnn, sandmzdan ok daha
uurlu olduu yolundadr.
u matbaa makinas meselesine bakalm:
Bat'da matbaann yaygn kullanl kitap okumann
artan bir arzu olarak belirdii zamana rastlar. Zaten
matbaa Bat'nn bir kefi deil, in'den aktarlm. Ne
zaman ki el yazmas kitaplar talebe kafi gelmemi, o
zaman Avrupa'da kitaplar oaltmann bilinen yolunu
uygulamaya koymular, bundan faydalanmlar.
Oysa Osmanl Devleti'ne matbaay sokmann
byle bir faydaya yneldiini iddia etmek zor. Bir kere
toplumda okuma-yazma ihtiyacnda bir patlama bahis
konusu deil. kincisi ve daha nemlisi, toplumda kitap
retimi belli bir zmre tarafndan hzla yaplabiliyor.
Ayasofya Camii'nin avlusunda icra-i sanat eden katipler,
istenirse ikiyz sayfalk kitaptan bir saat iinde (zarfnda)
bir nsha karabiliyorlar. nk ikiyz katip kitabn
sayfalarn aralarnda blp yazyorlar. Zaten o zamann
ilkel matbaalarn hz da olsa olsa bunun iki mislidir.
stenilseydi, elle yazlarak oaltlan kitaplar, o gnk
Batl eitim gren askeri mekteplerin ihtiyacn bile
karlayabilirdi. Yani matbaaya kar tepki, Avrupa'daki

otomasyona kar gsterilen ii tepkisine de benzemiyor.


Peki matbaann Trkiye'ye getirilii otomas
yon endiesi deildi de neydi? stenilen, matbaa yoluyla
bir fayda (kar) temin etmek deil, yaz yazarak geinen
141

MESELE

zmreye zarar vermekti. nk bu kimseler okur


yazar olmalar sebebiyle, anlalan, slami kaynaklarla
temaslarn koruyorlar ve Frenklemeye cephe alyorlard.
Matbaa bunlar a brakacak, bylece de direni gcn
ellerinde tutamayacaklardr.
Denilebilir mi matbaaya kar kanlar sadece
kazanlarn dnyor, toplumun Bat'ya kar direniini
hesaba katmyorlard. Acaba? Bilinsin ki topluma yararl
olan teknolojinin alnmasnda slam aydnndan hibir
ada tepki gelmemitir. Toplar dklr, gemiler ina
edilirken az m teknoloji transferi yapld sanyorsunuz?
Mslmanlar ne aralarnda yaayan Hristiyan, Musevi
aznlklarn zanaatkarane hnerlerine ne de temas
ettikleri Avrupallarn mekanik becerilerine kar
komplekse kaplp dmanlk gstermilerdir. Yeniliklere
direni denilen tavr, ancak iki durumda kendini gster
di: Birincisi yeni mallar yerli retimi kstekleyerek
bir hakimiyet arac olduklarnda, ikincisi ise toplu
mun "irazesi" saylan inanlara mdahale ettii, bir
yozlamay balattklar zaman.

142

DEMR GAUK

slam aydnnn toplum kar karsndaki du


yarl, bugn gen kuaklara retilenden ok farkldr.
Geri Bat teknolojisinin insan ile olan dmanlna
tefekkr rn bir izah getirmi deillerdir. Ama
yaadklar ateli bir mmet sorumluluudur.
Gavur icaddr diye tramvaya binmeyen bir
dervi sanmayn ki ok ilkel endieler tayordu. O, bu
tavryla teknik karsnda geri ekiliyor gibi grnyorsa
da gerekirse ok stn bir teknolojinin bu milletin
beyninden, ellerinden ve yreinden fkrabileceini,
kfre ve kffara egemen olacan biliyor, hissediyordu.
O, gavur icadna kar tavr taknrken yalnzca Bat'ya
teslimiyeti reddediyor, ona baskn klmasna iaret
etmek istiyordu. nk tramvaya binmiyor binmemesine
ama mavzeri bir Alman neferinden daha iyi kullanyordu.
XIX. yzylda Anadolu ve Rumeli toprann
bata ngiliz sermayesi olmak zere Avrupa kapita
lizmi tarafndan smrld dnemde din adamlarnn
"demir kakla yemek gnahtr" dedii iitildi. Batc
kafalar bu ne gerilik, bu ne yobazlk diyebiliyorlard. Ama
bu "efendiler" Anadolu ve Rumeli'de binlerce kak
esnafnn ve onlara bal iktisadiyatn kmesinden,
143

MESELE

onbinlerce insann retici ve tketici olarak ezilmesinden


haberdar deillerdir. Toplum sorumluluunu yklenen
slam aydn, Batc aydnla taban tabana zt bir
konumdayd.
Geri XIX. yzyldaki durumuyla Bat medeniyeti,
slam topraklarna kendi teknolojisini hakim klmak gibi
bir niyetle girmi deildi. Yalnzca mal satmak ve hayat
tarzn satabildii mala gre dzenlemek istiyordu. Yemek
demir kakla yenmeliydi. Bir kere demir kakla yenilmeye
baland m, gerisi kolay. Daha sonra siz demir kak ithal
etmeseniz, onu imal etseniz bile i iten gemitir, nk
sizi demir kak imal etmeye zorlayan da budur.
nmzde ana mesele olarak duran sanayile
me, teknikle olan mnasebetimizi belirlememizi de
zorunlu klyor. Belli bir teknoloji seimi, mevcut teknik
gelimenin taklidi biiminde mi olacak? Verilen "demir
kak" rneinde olduu gibi teknoloji Bat'nn nce
zorlad, mahkum ettii ihtiyaca, sonra onun izdii
yoldan are bulmann bir metodu olarak m anlalyor?
Artk meseleyi bir smrye kar durmak,
otarik iktisadi dzen gibi kavramlarn tesinde ele
almak mecburiyeti domutur. Teknoloji transferi
ve sanayileme olaylarn ancak hedef aldmz top
lum biiminin isterleri, moral deerleri ve insan tipi
gzetilerek kavrayabilirsek yepyeni bir dnyaya ha
zrlanyoruz demektir. Trkiye'nin durumu herhangi
bir nc dnya devletinin durumuyla ayn erevede
mtalaa edilemez. slam aydnn yklendii sorumluluk
da herhangi sanayilemi bir lkenin namuslu aydnndan
farkl bir sorumluluktur.
Zevahiri kurtarmay deil, Peygamber'in yolunda
olmay kendimize yaktrma yrekliliini gstermeliyiz.
Bu da elbet er kiinin harcdr.
144

BALIKLAR KAAR

Balina yayla rekabet edebilmek kastyla; pa


diah fermanyla koruma altna alnm yunuslardan ya
karmak, yine fermanla korunan ve stanbul Boaz
zerinde ak bulutlar gibi uuan martlar yolup ku ty
ticareti yapmak bize imdi bir eit sivri aklllk gibi
grnyor. Aslnda Bat medeniyetinin ana vasflarndan
birinin tabiat istismar etmek olduu hatrlanrsa stanbul'a
slahat yapsnlar diye kiralanp getirilmi Frenklerin byle
tekliflerine amamal. Onlar tamamen medeniyetin icap
larna gre planlar hazrlamlard. Ne var ki kulara yem
vermek zere vakf kuran bir toplumun kafa yapsna
tabiatn byle insafsz istismar uygun dmezdi.
nsann tabiat stsmar kabul edilmeyince
medeniyetin bir toplumda geliip yerleemeyeceini
o gnlerde kimseye anlatamazdnz elbette. Nitekim
medeniyetin bir istismar hediyesi olduunu ne padiah,
ne de teki devlet adamlar anlayabilmi. Barchin gibi
Frenklerin szlerini deli samas olarak deerlendirmiler
belki. Halbuki Bat'da buna benzer binlerce tecrbenin
yaplp ancak baarl olanlarnn gelimeye yol atn
hesaba katmamlardr. Bat toplumundaki zenginlemeye
nclk edenin, her eye, nasl kar temin edebilirim
145

MESELE

gzyle bakan, sinekten ya karma heveslisi bir snf,


burjuvazi olduunu bilememiler.
Bat ile temaslarnda Dou insannn birok eyi
farkl anlayaca tabii idi. nk farklar temel baz
noktalara taalluk ediyor, yalnzca Sanayi Devrimi'nin
Bat'da yaanm olmasndan tr belirmi farklar deil
bunlar. Dou'da ve Bat'da gerek maddi gerekse manevi
artlarn hazrlad, yourup biimlendirdii iki insan
tabiatdr kar karya gelen.
Doulu ile Batly ayrrken Tanpnar'n Bat yanls
olarak ortaya koyduu u husus acaba daha doru nasl
ifade edilebilecektir?: "ark eyaya ancak umumi ekilde
tasarruf eder. Hatta bazen onu tabiattan dn alr.
Garp ise bnye mahiyetini anlamak ve btn imkanlarn
yoklamak suretiyle onu tam benimser." Bu szlerin
Bat'y kayrmadan yeniden ifadesi yle olur sanrm:
Dou insan kendini kainatn efendisi olarak grmedii
iin eyay istismar edilebilecek bir nesne olarak kabul
etmez, tabiatla arasnda bir kardelik kurmutur. Bat
insan ise kendine tanrlk izafe ederek eyaya keyfince
tasarruf eder. Bu bakmdan tabiatn yamas, batl insan
iin yama deil, saltanatnn tabii sonucudur.
Tekniin Batl elinde kullanlmasyla medeniyetin
azgnca dnyaya saldrmas noktasna gelinmeden nce
de her iki insan tipi birbirlerine ok uzaktlar.
Busbecq'in mektuplarndan aldmz u birka
satr bize ok artc gelebilir: "Orada bir kyl
duruyordu. Bir tercman vastasyla ona nehirde
ok balk var m diye sorduk ve bunlarn nasl tutul
duunu anlamak istedik. Kyl cevaben baln dolu
olduunu fakat tutamadklarn syledi. Bizim hayret
ettiimizi grnce izahat verdi. Birisi zahmet edip de
elini uzatacak olursa balklar kayormu, tutulmalarna
146

SMET ZEL

meydan brakmyorlarm! Bu cevap bana ok alacak


bir ey gibi gelmedi. nk, tanmadmz baz kular
hakknda malumat istediimiz ve kyllere bunlar nasl
tutabileceimizi sorduumuz zaman bize u cevab
vermilerdi: Bu kular tutulmaz, nk bir kimse onlara
el uzatacak olursa uarlar."
Bu mektubun tarihi 1 555. imdi bize XVI. yz
yldaki kyllerin cevab anlalmaz gelebiliyor. Neden?
nk biz de bu mektubu yazan Avrupal gibi dnmeye
baladk. Biz de artk tabiatla aramza dmanln
girmesine armyoruz.
Ama unutmayalm ki bu kyl, "cihad"n
manasn, sahip olduu bu incelik iinde kavryordu.
Acaba biz bugnk mekanik kafamzla neyi ne kadar
kavrayabiliyoruz?

147

TEKNK ZERNE

Gnlk hayatn ak dnce ve tercihlerimize ksa


yoldan ve fakat dar bir adan etki ediyor. Ksa yoldan, nk
ac veya haz veren etkiyi derhal yayoruz. Buna abuk
tepki gstererek o etkinin kaynana olumlu veya olumsuz
tavr taknyoruz. Dar adan, nk anlk tepkilerimizde
o durum iin zellikle gelitirdiimiz dncelerimiz
yoksa en plak, en basit akl yolunu seiyoruz. Bu basit
akl yoluna istidlal bile denilemez, adeta refleks bu.
Bir kimse kalkp bizim teknik ve teknolojiC*) hakknda
olumlu mu, olumsuz mu dndmz sorsa, ce
vabmz (eer bu konuda gelitirilmi dncelerimiz
yoksa) gnlk hayatn zerimizde brakt izlenimlere
bal olarak verilecektir. Bylesine yalnkat bir zihin
ilemiyle ve handiyse toplumsal bir igd sonucu
verilmi diyebileceimiz cevabn salkl olduunu ileri
(*)

148

Teknik kelimesi Yunanca sanat, meslek anlamndaki "tekhne" kelimesinden


Geni anla
myla teknik, yaplan her iin gerekletirilme usuldr. Bir yazarn yahut
bir rakkasenin tekniinden bu anlamda szedilebilir. Burada teknik kelime
sini modern yaay iinde kullanlan gere teknii anlamnda kullanyoruz.
Gerelerin elde edilmesi iin kullanlan retim teknii, insan, mal ve haber
tayan ulam teknii.
Teknoloji kelimesi de Yunanca bir sanatn sistematik ifas anlamna ge
len "techno!ogia" kelimesinden geliyor. Bu yazda teknoloji dediimiz za
man uygulanm bilimi, yani pratik amalar iin kullanlan bilgi birikimini
kastediyoruz.
geliyor. Szlkler teknii geni ve dar anlamyla aklyorlar.

SMET ZEL

srmek zordur. zlenimlerinden baka bir dnce


dayanana bavurmakszn bir insann bize teknikten
yana olduunu veya teknie kar olduunu bildirmesi
deersizdir (Yahut istatistikiler iin bir deeri vardr) .
Yarglarmzda daha geni bir bak as ile salamla
kavumak istiyorsak gnbirlik kaygularmzn tesinde
ve ksa vadeli dnsel ve siyasi karlarmzn stnde
bir hareket noktas semek zorundayz. Bu bir bakma
ideolojik kolaylktan syrlp teorik btnle doru yol
almak demektir.(*> Teknik ve teknolojinin toplum ha
yatnda imdi tuttuu yer ve ileride tutmasn beklediimiz
yer hakknda da bir yargya varrken tekniin rnleriyle
u anda saladmz alkanlktan (nsiyetten) yahut u
anda tekniin zerimizdeki fiziki ve fikri basksndan
bamsz kalarak dnmeyi baarabilmeliyiz.
Tekniin toplum ve insan teki bakmndan olumsuz
bir grev yklendiini ne sren kimse, gemiin
hayalleriyle avunan, gemie snmay seen, ylgn
tabiatl bir kii olabilir; bu bir eit hayalperestlikse, ayn
hayalperestlik tekniin hayata daha ok hakim olmasn,
onun hayatn kkten deitirmesini ve bylece insann
harika makinalar retip yneten stn varlk vasfn
belirginletirmesini isteyen kii iin de geerlidir. Her iki
insan tipi de kendi varlklarn gerek kimliiyle tanmay
red konusunda, kendi varlklarnn toplumsal karakteri
nin tannmasn ve stn ilkelerle deerlendirilmesini
inkarda birleirler. Teknie kar olmak veya teknikten
yana olmak elbet her iki "romantik" anlaytan uzakta ele
alnmas, zerinde durulmas gereken konulardr.
Bugn teknik ve teknolojinin gnlk hayata olan
(*)

deoloji deyince siyasi ve sosyal hayat iinde dayanaksz, kendi iinde tu


tarlk gzetmeyen, slogan olmaktan te derinlii olmayan, keyfi yarglar
topluluunu kastediyoruz. Bunun yan sra teori kendi dnce kayna
hakknda kapsaml bir anlaya ulam, ulat sonularn temelini akla
yabilen, tutarl yarglar btndr.

149

TEKNK ZERNE

Gnlk hayatn ak dnce ve tercihlerimize ksa


yoldan ve fakat dar bir adan etki ediyor. Ksa yoldan, nk
ac veya haz veren etkiyi derhal yayoruz. Buna abuk
tepki gstererek o etkinin kaynana olumlu veya olumsuz
tavr taknyoruz. Dar adan, nk anlk tepkilerimizde
o durum iin zellikle gelitirdiimiz dncelerimiz
yoksa en plak, en basit akl yolunu seiyoruz. Bu basit
akl yoluna istidlal bile denilemez, adeta refleks bu.
Bir kimse kalkp bizim teknik ve teknolojiC*l hakknda
olumlu mu, olumsuz mu dndmz sorsa, ce
vabmz (eer bu konuda gelitirilmi dncelerimiz
yoksa) gnlk hayatn zerimizde brakt izlenimlere
bal olarak verilecektir. Bylesine yalnkat bir zihin
ilemiyle ve handiyse toplumsal bir igd sonucu
verilmi diyebileceimiz cevabn salkl olduunu ileri
(*)

148

Teknik kelimesi Yunanca sanat, meslek anlamndaki "tekhne" kelimesinden


anlamyla aklyorlar. Geni anla
myla teknik, yaplan her iin gerekletirilme usUldr. Bir yazarn yahut
bir rakkasenin tekniinden bu anlamda szedilebilir. Burada teknik kelime
sini modern yaay iinde kullanlan gere teknii anlamnda kullanyoruz.
Gerelerin elde edilmesi iin kullanlan retim teknii, insan, mal ve haber
tayan ulam teknii.
Teknoloji kelimesi de Yunanca bir sanatn sistematik ifas anlamna ge
len "techno!ogia" kelimesinden geliyor. Bu yazda teknoloji dediimiz za
man uygulanm bilimi, yani pratik amalar iin kullanlan bilgi birikimini
kastediyoruz.
geliyor. Szlkler teknii geni ve dar

SMET ZEL

srmek zordur. zlenimlerinden baka bir dnce


dayanana bavurmakszn bir insann bize teknikten
yana olduunu veya teknie kar olduunu bildirmesi
deersizdir (Yahut istatistikiler iin bir deeri vardr) .
Yarglarmzda daha geni bir bak as ile salamla
kavumak istiyorsak gnbirlik kaygularmzn tesinde
ve ksa vadeli dnsel ve siyasi karlarmzn stnde
bir hareket noktas semek zorundayz. Bu bir bakma
ideolojik kolaylktan syrlp teorik btnle doru yol
almak demektir.(*> Teknik ve teknolojinin toplum ha
yatnda imdi tuttuu yer ve ileride tutmasn beklediimiz
yer hakknda da bir yargya varrken tekniin rnleriyle
u anda saladmz alkanlktan (nsiyetten) yahut u
anda tekniin zerimizdeki fiziki ve fikri basksndan
bamsz kalarak dnmeyi baarabilmeliyiz.
Tekniin toplum ve insan teki bakmndan olumsuz
bir grev yklendiini ne sren kimse, gemiin
hayalleriyle avunan, gemie snmay seen, ylgn
tabiatl bir kii olabilir; bu bir eit hayalperestlikse, ayn
hayalperestlik tekniin hayata daha ok hakim olmasn,
onun hayatn kkten deitirmesini ve bylece insann
harika makinalar retip yneten stn varlk vasfn
belirginletirmesini isteyen kii iin de geerlidir. Her iki
insan tipi de kendi varlklarn gerek kimliiyle tanmay
red konusunda, kendi varlklarnn toplumsal karakteri
nin tannmasn ve stn ilkelerle deerlendirilmesini
inkarda birleirler. Teknie kar olmak veya teknikten
yana olmak elbet her iki "romantik" anlaytan uzakta ele
alnmas, zerinde durulmas gereken konulardr.
Bugn teknik ve teknolojinin gnlk hayata olan
(*)

deoloji deyince siyas ve sosyal hayat iinde dayanaksz, kendi iinde tu


tarlk gzetmeyen, slogan olmaktan te derinlii olmayan, keyfi yarglar
topluluunu kastediyoruz. Bunun yan sra teori kendi dnce kayna
hakknda kapsaml bir anlaya ulam, ulat sonularn temelini akla
yabilen, tutarl yarglar btndr.

149

MESELE

egemenlii kksenemeyecek boyutlara varmtr.


Demir gvdeli, insan yaps kularn inip kalkmadklar
bir kara paras (hatta deniz) yok gibi. Uzay aratrmalar
uluslararas bir siyasetin, insan ynlarnn dncelerini
ynetmenin bir paras oldu. Transistrl bir radyoyu
yanna almakla bir tek insan kum veya buz llerinde,
ssz bir adada kendini karmak ilikilerin egemen
olduu kalabalklarn dnyasna bal hissedebilmekte.
Hele ehirlerde yaayan insanlar iin teknik, sabahtan
akama, beikten mezara her almann, her ileyiin
yan banda vazgeilmez bir unsur olarak varln
kabul ettirmi durumda. Yaama aralar dorudan
doruya teknolojinin rettiinden ibaret, gdalar henz
kendileri deil ama elde edili yollar ve bir elden tekine
ulamas bakmndan teknolojinin gdmnde. Btn
bunlarn insan hayatnn her ynnde eitli sorunlar
dourduunu kimse inkar etmiyor. evre kirlenmesinden
tutun da teknie dayal bir toplum rgtlenmesinin
ortaya kard insanszlamaya (dehumanization) kadar
birok konuyu enine boyuna tartr oldu insanlar.
Tekniin ortaya kard istenmeyen sonulardan
tr bilimi sulayanlar bile var. Teknolojinin en youn
olduu lkelerde birok aydn kii, son yllarda bilime
cephe alacak duruma gelmiler. Bakn nasl da sert
szler bunlar: "Ebediyyen deilse bile uzun bir sre
iin insanln nedamet duymayan dman haline gele
cei konusundaki inancm yznden bilimden korkuyor
ve nefret ediyorum. Onun hayatn btn yalnln ve
yumuakln, dnyann btn gzelliini yktn
gryorum, medeniyet maskesi altnda barbarl ihya
ettiini gryorum, insann zihnini karartp kalbini
katlatrdn gryorum, eskinin binlerce savan
glgede brakacak, insanln emek rn btn
gelimelerini kana batm bir kaosla ezecek bir byk
150

SMET ZEL

atmalar a getireceini gryorum."(!)


Ama tekniin, teknolojik yaylmann (ilerleme
nin!) dman kadar dostu da var. Onlar tekniin ortaya
kard rahatszlktan tekniin bizzat kendisini sorumlu
tutamayacanz, eer bir ktlk domusa bunun,
tekniin hzna ve ruhuna ayak uyduramayan toplumsal
rgtlenme
biiminden
doduunu
sylyorlar.
Hiroima'da ilk atom bombasnn patlamasnn hemen
ertesinde Denis de Rougemont yle yazyordu: "Bomba
hi mi hi tehlikeli deildir. Nihayet bir nesnedir o.
Korkun ekilde tehlikeli bir ey varsa o da insandr.
Dolaysyla dzelmesi gereken de odur."(ZJ
Dikkat edilmesi gereken nokta udur ki teknik
lehine ve aleyhine ileri srlen dnceler, ister sosyal,
ister felsefi, ister siyasi olsun bugnn dnyasnn yani
bir sanayi ve teknokrasi medeniyetinin bizzat kendisinin
kar karya olduu meseleler dzeyinde ele alnmaktadr.
Bu sanayi medeniyetinin rahmi ve beii olan lkeler,
dnya teknolojik gcnn tamamna yakn bir blmn
ellerinde bulundurmakta ve bu gcn toplum hayatna
yansyan meselelerini zmlemeye almaktadr.
Dolaysyla insan-teknik ilikisi, bnyesinden teknii dou
ran toplumlarn adeta "iileri" arasnda saylmak gerekir.
Ama ok iyi biliyor ve yayoruz ki teknik ona hakim
olanlarn dier dnya toplumlaryla balantlarnn da
nirengi noktasn tekil ediyor. te bu balant szkonusu
edildiinde teknikle insan arasndaki iliki siyasi tutumlara,
iktisadi tercihlere yn veren bir kimlie brnyor. Artk
teknik ve teknolojinin toplum ve insanla olan zgl
(spiciftque) meseleleri yerini iktisadi smrden kurtulma,
siyasi bamszl elinde bulundurma ve nihayet kltrel
(1 )

Zikreden, Bernad Dixon, What is Science For?, Penguin Book s 1 976, s. 152.

(2)

Zikreden, Louis Armand, Plaidl!Jerpour /'avenir, Calmann Levy, 1961, s. 1 45.

151

MESELE

deerleri yaatma gibi meselelere brakyor. Bylece


tekniin insan hayatnda tuttuu yer ve tutmas dnlen
yer denildii zaman siyasi deer yarglar asndan bir
aklamaya hazrlanmamz gerekiyor.
Trkiye gznne alnarak olay kavramaya
giritiimizde nmze iki ana dnme yolu kyor:
1- Teknolojiyi iktisadi-siyasi-kltrel atmalarn
yan banda bir maddi ge (unsur) olarak m kavrayalm,
2- Yoksa onu belirli bir manevi yapnn somut
lam biimi olarak m grelim?

Yaptmz ayrm ilk bakta anlamsz grle


bilir. nk yine ilk bakta ikinci dnme yolu olarak
sunduumuz anlay, gnmzn baskn kafa yaps iinde
doruluu en kolay kabul edilebilecek olan anlaytr.
yle ya teknoloji ve teknik madem uygulama demektir,
uygulayan ve uygulayc dnce deitii zaman tekniin
hizmet ettii alan da deiecektir. Sosyalistlerin ve
milliyetilerin bu bak asnda birleeceklerini tahmin
etmek zor deil. nk her iki dn tarz da dnyann
bugnk konumunu veri olarak kabul ediyorlar; sosya
listler iin teknoloji sermayenin hakimiyetinde oldu
u oranda sakncalar douran bir kimlie sahiptir.
Teknik, emein hizmetine sunulduu zaman yani
smrc snf ve snflar ortadan kaldrldnda teknik
gelime her insan tekinin serpilip gelimesinde, kendini
gerekletirmesinde bir ara olarak kullanlabilecektir.
Milliyeti gr de teknii ancak maddi bir ara
olarak grmeye yatkndr. Baka milletlerin elinde bir
egemenlik arac olarak bulunan teknik ele geirilerek
hem millet varlnn korunup gelitirilmesinde hem de
baka milletler zerinde egemenlik kurulmasnda bir
ara olarak kullanlabilir. Elbette gerek sosyalistlerin
1 52

SMET ZEL

gerekse milliyetilerin kuyuyu ters evrnce minare


olaca dncesinde birlemelerine amyoruz. nk
biliyoruz ki bu iki bak as, tarihi yorumlarken maddi
etkilerin belirleyiciliine ncelik tanyorlar. Teknolojinin
sosyalist ve milliyeti gr sahipleri tarafndan yalnzca
bir "ara" olarak grlmesi, onun iyiye veya ktye
kullanlabileceinin iddia edilmesi, hemen akla teknolo
jinin kendine mahsus bir g olduu fikrini getiriyor. Bir
eyin kullanlabilme ihtimali varsa kullanlamama ihtimali
de vardr. Belki de milliyetilik ve sosyalizm teknoloji
tarafndan ynlendirilen dnce yaplar saylmaldr.
Ayrca bugn iinde bulunduumuz medeniyetin
afanda bu iki dnce, biri dierine ok ey borlu
olarak gelimilerdir. Gerek milliyeti gerekse sosyalist
bak asnn bilim ve teknik anlay ayn kaynaktan
doar. Her ikisi de bilim ve teknolojinin sahip olduu yer
ve elinde tuttuu kuvvet hakknda zde birbirine yakn
grlere sahiptirler. Onlar, insan tabiatn bir rn
olmakla birlikte tabiat egemenlii altna alabilen, bamsz
karar alma gcne sahip bir varlk olarak gryorlar.
Bu durumda da teknik, ite bu tabiat egemenlik altna
alma niyetinin bir usflnden baka bir ey olmuyor.
Anlalaca gibi teknik insann mutlak egemenlii
dncesinin bir uzantsdr.(*) Ancak iyi bilinmeli ki
insann tabiata egemenlii -dehri dnce erevesi
iinde- bir u dncedir. Bu u noktaya varncaya kadar
insann insana egemenlii, snfn snfa egemenlii,
milletin millete egemenlii ve benzeri egemenliklerin
tecrbesi pratik ve teorik anlamda yaanmtr. stelik
(*)

Bat medeniyetinin insann da dnk egemenliini vurgulayan tekniinin


yan sra Uzak Dou dinlerinin ie dnk egemenliinin dourduu teknii
de gznne almak gerekir. Bir Hint fakirinin kendini baaa asp hafta
larca a susuz kalmas, baz Taocu keilerin umalar, baz yogilerin be
denlerine olan egemenlikleri de Batnnkinin ters ynnde gelitirilmi
tekniklerdir. Bu tekniklerde de insann gcnn ar llere vardrlmas
niyeti belirgindir.
1 53

MESELE

insann tabiata egemenlii niyeti de dier egemenlik


trlerinin kalntlarn bnyesinde barndrr. Yani tabiata
egemen olma sreci insann insana, snfn snfa, milletin
millete egemen olmasn dta brakarak yaanmamtr.
te biz teknii bu egemenlik hakkn seen ah/dkn
somutlanm biimi olarak gryoruz. Milliyeti ve
sosyalist anlay teknie insan rububiyetinin bir iktidar
arac olarak bakarken, Mslman gzyle biz, teknii,
kulluk haddinin almasnn bir belirtisi (deyim yerinde
olursa bir taut) olarak gryoruz. Bu sebeple de
mevcut haliyle Bat tekniinin slami yaayn rgsne
girmesinin mmkn olamayacan ileri sryoruz.
leri srdmz grn birok Mslman
kardeimiz tarafndan tepkiyle karlanmas muhtemel.
Bu yzden daha yazmzn banda bir olay ve dnce
hakknda karar verirken gnlk hayatn basksna kar
durmann daha salkl olacan iaret etmitik. Bu
salkl dnceye varabilmek iin nce tekniin baz
ayrc vasflarn kavramaya alalm:
Bilim ve teknik kelimeleri ou zaman yan yana
anldklarndan, bu ikisi arasnda sk bir balant olduu
dncesine kaplmamz kolaydr. Dorusu, gelitirilmi
birok bilim kuram (teorisi) olmasa, teknik bugnk hzl
geliimini salayamazd. Ayn zamanda bilimin destei
olmakszn teknik, dnya lsnde yaygnla kavuamaz,
Bat medeniyetinin birok toplumu boyunduruu altnda
tutabilmesi iin ihtiya duyduu prestiji ona salaya
mazd. Bilim ve teknik aralarndaki balanty gnden
gne sklatrsalar da(*) her ikisinde insan faaliyetinin
(*)

154

Gerekten bilimsel bulgularn teknolojinin emrine sunulmasndaki hz gittike artmaktadr. Termo-ionik etkinin kefinden ilk triod lambasnn sata
kmasna kadar geen sre 35 yl iken; rntgen nlarnn gzlenmesinden
David Lloyd George tplerine kadar geen sre 20 yla indi. Ntronun
kefinden ilk atomik pile kadar geen sre 1 O yl, ok ksa dalgalarn tespit

SMET ZEL

birbirinden olabildiince farkl anlaylarla yrtldn,


ayr ayr gereklere sahip olduklarn bilmek gerekir.
Bilim gerek anlamyla yaadmz dnya iinde
srp giden olaylarn aklanmasndan doan bilgidir. Bu
tanm benimsenecek olursa insan aklnn btnl iinde
olaylarn kavranlmas ve karlalan glklerde insann
zihni akla kavumas bilimsel almann iine girer.
Daha anlalr bir deyimleme ile evrende, Allah'n kurmu
olduu dzenin hikmetini kavrama abas bilimsel bir aba
dr. Dzen Allah tarafndan yaratlm ve yaratlmakta
olduuna gre, insann bilime olan vukufu bir yaklamdan
(kendisine verildii kadarn almaktan) ibaret olacaktr. nsan
aklnn mutlak bilgiye ulaacan gerek (slami) bilimsel
gr kabul etmez. nsann mutlak bilgiye varacan iddia
eden, hmanist Bat dncesidir. ada bilim anlay
nn temelleri bir yandan tektanrc dinlerin metafiziine,
bir yandan Yunan ve Roma'da hkmran olan tabiat
grlerine dayanr. Ancak hmanizm, bilimin bu ikinci
kaynan mutlaklatrmak ve XVIII. yzyl aydnlanma
felsefesine ulatrmak grevini eksiksiz yerine getirmitir.
Hmanist gelenek ana izgisi itibariyle eski
Yunan'da mitolojisi, sanat, felsefesi hatta bilimi ve
teknii ile balam, Protogoras'n "insan her eyin
lsdr" szyle en uygun ifadesini bulmu, son
ra Bat medeniyetinin douuna en byk katky yine
ayn anlay iinde yapmtr. Batl "insan olma erefi,
bizim btn hareketlerimizde, her insann ahsnda
(ayn zamanda kendi kendimizde) her zaman hesaba
ediliinden radarlara kadar geen sre 1 O yldan az, atomun paralanma
sndan ilk atom bombasna kadar geen sre 5 yl, yarm-kondktrlerin
artlmasndan germaniumlu ilk transistrn satna kadar geen sre 3
yldr. Bugn artk herhangi bir bilimsel kuram ortaya atlr atlmaz onun
pratik sonular da birlikte sunulabiliyor. te bilimsel kuramlarn ok a
buk bir ie koulmalar insanlarn bilimle teknii ayn ey sanmalarna yol
ayor. Bu durum bilimin haysiyetini tehlikeye soktuu gibi teknie de hak
k olmayan bir mevki kazandryor.
1 55

MESELE

katlmal ve son l olmaldr. eyler, bir vasta olarak


grlr ve kullanlrlar; fakat ahslar bizim iin daima, en
yksek sqygnn (italikler benim ..) objesi olmaldrlar. "
derken(3l insan bilgisinin de en gvenilir, en saygdeer
bilgi olduunu kabul ediyordu. Nitekim, bugn artk bili
min evren yasalarn tespit ettii hakkndaki yarg dnya
lsndeki eitim sistemlerinde kklemitir. Russell'n
verdii bilim tanm da buna uygundur: "Bilim, gzlem
yoluyla, gzleme dayanan dnce yoluyla evrendeki
tek tek olgular, bu olgular birbirine balayan yasalar
bulmaya, bylece gelecekteki olaylarn da nceden
bilinmelerini salamaya almaktr. Bilimin bu kuramsal
ynnden baka bir yn de bilimsel dnceden
yararlanarak, bilim ncesi alarda elde edilemeyen ya
da ok daha pahalya mal olan yaama kolaylklarn, ok
stn yaama olanaklarn salayan bilimsel tekniktir."(4l
Russell'n tanmnda iki nokta dikkatimizi ekiyor:
Birincisi, bilimsel bilginin gelecei biimlendirmeye
ynelmesi konusundaki istek; ikincisi, bilimi teknikle
kaynatrma abas. Her iki eilim de bilim yoluyla insann
evrende mutlak iktidara yrmesi dncesine hizmet eden
eilimlerdir. nsan gelecei (bir anlamda gayb) bilecek
ve aygtlaryla stn bir hayat srecektir. Bronowski'nin
bilim tanm insann hakimiyeti konusunda daha da parti
zan: "Bilimi ben bilgimizin daha ok doadaki gizli gce
buyruk verecek biimde rgtlenmesi olarak anlyorum."(5l
diyor. Yani doada gizli bir gcn varln kabul ediyor
ama ona galebe almay aklna koymu. stelik bu yazarlar
(her ikisi de bilim adam, filozof, matematiki) bilim
adamlarnn bilimsel bulularnn hangi zihni ilemden
(3)

Prof. Dr. Heinz Heimsoeth, Immanuel Kant'n Felsefesi, ev. Takiyeddin


Mengolu, .. Ed. Fak. Yaynlar, 1 967, s. 137.

(4)

Bertrand Russell, Din ile Bilim, ev. Akit Gktrk, Elif Yaynlar, 1963, s. 7.

(5)

J. Bronowski, Bilim ve nsan Deer Yarglar, ev. Ayseli Usluata, Varlk


Yaynlar, 1 97 1 , s 1 6
.

1 56

SMET ZEL

getiini de biliyorlar. Szgelimi Kepler yasalarna hi


de bilimsel olmayan varsaymlardan kalkarak varldn
her iki yazardan da okumak mmkn. Ama ne yapalm
ki Batl hmanist anlay bilimin anlamn saptrmakta,
ona ilahi dzene isyankar bir muhteva kazandrmakta
kararl. Bilgiyi "hamd"a bir vesile klmak yerine, gurura
bir dayanak yapma sevdasnda.
Oysa pek iyi biliniyor ki bilim tarihi, insanlarn ilk
bakta tutarsz ve sama bulduklar dncelerin nemli
kuramlar haline gelilerinin rnekleriyle doludur. Akas,
bilimsel bilginin ilerleyiinde, allagelmi hesaplarn,
uzun laboratuvar almalarnn yani cz'i akln kapal
devre abalarnn deil, baz zel zihin sramalarnn
yeri nemli. slam d grler bu durumu nasl aklarsa
aklasn, bizim amzdan bilim adamlarnn baz eyleri
ani zihin aklaryla bulmalar ancak onlara bilgilerin "li
hikmetin" verilmi olmas eklinde yorumlanabilir.
Bu konuda ok eitli rnekler vardr. lgin
bulduumuz iki rnekle yetineceiz: "Kimyager
Friedrich Kekule 1 865 ylnda karbon atomlarnn
birbirlerine benzer molekl iinde kenetlendiklerini
ryasnda grd. Daha sonra bu konuda yazarak, karbon
atomlarnn raks ettiini aniden grd srada ocan
nnde nasl uyukladn anlatyor: Bu trde tekrarlanan
grntlerle ryice keskinleen zihni bakm, imdi onaylanan
geniyaplar birbirinden qyrabilmektrydi: uzun diziler zaman
zaman birbirine skca kenetlenryor, hepsiylankavi hareketlerle
eilip bkli!Jorlardt. Ama bakn! Bu da nrydi? Ylanlardan
biri kendi k1!Jruunu kavrqyarak bkli!Jor ve bu ekil alqy
edercesine gzlerimin "nnde dni!Jordu. Sanki bir imek
akryla '!Yandm ve bi!Jlece gecenin geri kalan ksmn hipotezin
sonular zerinde almakla geirdim."C6)
(6)

Dixon, op. cit.

s.

26-27

157

MESELE

kinci rnek Max Planck'n 1 900'de Kuantum


Kuram'n ileri srmesiyle ilgili: "Geen asrda stlan
cisimlerin nerettii yaylma enerjisinin miktarn, dalga
uzunluu ve hararet ile nasl deitiini belirtecek bir
kanun ortaya koymak iin byk gayretler sarfedilmitir.
Btn teebbsler baarszla uramken Planck,
matematik vastasyla, tecrbe neticelerini karlayan bir
denklem bulmaya muvaffak olmutur. Bu denklemin
ayan- dikkat olan zellii, Planck'n yaylma enerjisinin
kesintisiz bir akm olarak deil, Kuantum'lar adn verdii
kesintili paracklar halinde kt yolunda bir faraziyeyi
kabul etmek zorunda kaldr.
Planck'n byle bir faraziye yrtmesini des
tekleyecek baka bir delil yoktu; ancak (o zaman olduu gibi
imdi de) hi kimse nmn nasl olageldiini bilmiyordu.
Planck Konstant, yarm asr atom fizii he
saplamalarna hakim olmakla beraber, baka evrensel
nicelikler gibi izah edilememi olan matematik bir vakadr."(7)
Bu rneklerle anlalmasn istediimiz u ki bilim,
gerekten, insann zihin gcnn, iktidarnn bir paras
(onun rububiyetinin bir uzants) deil, tam tersine
insann cehd gsterip zihnen zayf kald (yani kulluu
kavrad) bir anda ona ltfedilmi bir zenginliktir.
Ama bilimin kendi kimlii ve nitelii baka, onu baz
insanlarn ele allar, anlaylar yine bakadr. te bilimi
kendi niteliinden ayr bir sfata yaktrarak yani onu
insan aklnn stnlne dair haberlerin asld bir ilan
tahtas olarak gren kafalar sonunda kendi sapknlklarn
bilimle harman etmeyi byk lde baarmlardr.
Oysa bilim "eyann hakikatine" ynelmi bir
aratrma abasdr. badetin bir biimi olarak kabul
(7)

1 58

Lincoln Barnett, Einstein ve Evren, ev. H. Aydn, Ik Kitaplar 1 959,


s. 1 7- 1 8.

iSMET ZEL

edilebilir, bazlar iin dua niteliine bile brnebilir.


Bilimsel bilgi her ne kadar nceki bilgi birikiminin stne
bina edilebilirse de insan zihninin ileyi zellii ve
bilimsel bilginin kendi yaps bakmndan yere ve zamana
btnyle bal deildir. Bu bakmdan Thales, bn-i Sina ve
Einstein'n birbirlerini anlayabileceklerini dnebiliriz.
Ama bir demirci ustasyla bir makina mhendisinin
birbirleriyle ayn dili konutuklarn ne srmemiz hemen
hemen imkansz. nk teknik bilgi, bilimsel bilginin
aksine soyutlamalara yaknlkla deil somut ve maddenin
biim alna dayal bir yatknlkla elde edilen bir bilgidir.
Bu sebeple teknik, yere ve zamana tamamen baldr.
Teknik, insan dncesinin geni alanlarnda hakikate
dair iaretler bulan bir alma sonucu deil maddenin
imkanlarna mahkum olarak ortaya getirilmi pratik bir
aredir. Bilimsel bulularla, teknolojik bulular arasnda
da bu adan nemli bir fark vardr. Bilimsel bulu,
zihnin daha nce hesaba katlmam bir ynde almas
ile gerekleirken; teknolojik bulu, zihnin yalnzca bir
noktada taklmasyla mmkn oluyor. Her teknolojinin
gere ve donatm yani kulland enerji tr, kulland
(ham) madde, haberleme yahut ulam aralar o dnemin
ve o yrenin teknik bilgisine snrlar izer. Teknoloji,
verilmi snrlarda ve o snrlar uruna meseleyi zer.
Bilimsel bilgi iin ise bu derece snrl zorlamalar bahis
konusu deildir. Bilimsel aratrma znde pratik fayday
gzetemez. "Bat toplumlarnn bencil karlar urunda
her zaman para pul bulmalar, insan bilgisini artrma yo
lundaysa lesiye cimri davranmalar, gelecek yzyllarda
hayret konusu olacaktr. Bugn bile, bilimsel aratrmalar
iin para yardm isteyenler, bu aratrmann endstriye
ya da savaa yardm dokunacan ileri srmek zorunda
kalyorlar."(8) Bencil karlar teknie yn vermi, endstri(8)

Albert Bayet Bilim Ahlak, ev. Vedat


,

Gnyol, an Yaynlar,

1968,

s.

55.

159

MESELE

sava-teknoloji kaynamasn salamtr. Bu bakmdan


teknik karsndaki tutumumuz, bilim karsnda alaca
mz tavrdan tamamen bamszdr. "Teknik, z
itibariyle bir "toplumsal gereklilik" (une condition sociale)
deil, bir "manevi maldr" (un bien spiritue."<9J
Hayatmza mdahale eden bugnk medeni
yet, verdii eitim iinde ilerleme dncesine byk
yer veriyor. Medeniyet, insan toplumlarnn srekli bir
gelime iinde olduklarn, daha stn bir gelecee doru
yol aldklarn kkl bir inan haline getirmeyi bir grev
olarak zerine alm. Bu, gerekte belirli bir zorbaln
hakllatrlma isteinden baka bir ey deildir.
Bugn birok zihinde basitletirilmi ve ematik bir
"ilerleme" fikriyat vardr. nsanlar "tarihi materyalizm"i
benimseseler de reddetseler de ilerlemenin kabul zorunlu
bir gerek olduuna byk lde inandrlmlardr.
Hatta biroklar insan toplumlarnn maddi gelimesinin
manevi gelimeden ok hzl oluundan tr byk
sorunlarla kar karya kaldn bile ileri sryorlar.
Demek ilerleme dncesine yle kandrlmlardr ki
insann ruhi yapsnda mekanik dorultuda aamalar
geireceini kabul ediyorlar.
lerleme aldatmacasnn ana dayana, nsan
zihninde nitelik (keyfiyet) ve nicelik (kemmiyet)
kavramlarnn materyalizme hizmet edecek biimde
bulanklatrlmasdr. Yani insan ve insanlk "hayrl"
olann ne olduu konusunda arpkla mahkum edilmek
istenmi ve byk lde baarya ulalmtr. lerleme
konusunda ifrata varan dnceler bazen karsnda
tefriti de bulmutur. Szgelimi Bat dncesi iinde
XVII. yzyln en parlak zekalarndan biri olarak kabul
edilen Montesquieu her trl teknik "ilerlemeye" kar
(9)

160

Werner Sombart, Le Bourgeois, Petite Bibliotheque Payot,

s.

305.

SMET ZEL

km hatta su deirmeninin kullanlmasnn bile hayrl


olmayacan savunmutur. (lOJ
Mslman ilerleme konusunda kararszla
srkleyen kaygularn uratrmamas tabiidir. nk
Mslmann gelecekte daha mkemmel bir insan tipine,
daha stn bir Mslmana ulamay dnmesi mmkn
deil. Devr-i saadetin, en stn Mslmanlarn yaad
bir dnem olduundan hibir m'minin kukusu yok.
yleyse Mslmann gelecekten bekledii yalnzca gerek
insan teki gerekse toplum olarak doruya varmak, yanl
reddetmekten ibarettir.
Bu adan baklnca insanln yaad maceray
anlaml klan tek eyin hakikatle olan balant olduu
grlecektir. Eer nmzde bir slim toplumuna
yeniden kavumak diye bir sorun var ve iinde
bulunduumuz artlar bizi teknik karsnda tavr almaya
zorluyorsa, elimizdeki l "ileri gitmek - geri kalmak"
gibi arptlm anlaylar deil "hakikate yakn veya uzak
olmak" gibi inanlarmzla badak bir l olacaktr.
Teknoloji bize, ilerlemenin bir tezahr olarak
sunuluyor ve onun ortaya kard hayat tarz ileri,
mkemmel bir dnyann gerei olarak gsteriliyorsa,
durumu kukuyla karlamak hakkmzdr. nk biz
ilerlemenin bizzat kendisinin var olup olmadndan
kuku duyuyoruz ve mkemmel bir hayat, slamiyet'in en
youn yaand hayat olarak anlyoruz. Ama biz Allah'a
olan teslimiyeti, Peygamberimizin ashabndan daha youn
yaayacak Mslmanlara gelecekte ulalabileceini de
dnmyoruz. Bu durumda teknik imkanlar elde etmek
bizim iin hayatmz stn bir noktada yeniden ina
etmek yahut teknolojinin kurduu temelden ykselerek
yeni bir ahsiyet bulmak gibi amalara dnk olamaz.
(10)

Ibid., s. 1 57

161

MESELE

Teknie yaklarken hangi gerekeyi getirebilir? Olsa


olsa Mslman toplumun muhafazas, ayakta durmas,
savunulmas ve nihayet dvebilme gcn elinde
tutmas gibi bir gerekeyi getirebiliriz. Gerekemiz
tekniin toplumda tutaca yeri de belirleyecektir.
Savunduumuz gr, bugn yeryznde ege
men olan Bat medeniyeti kaynakl teknik yapnn bir
Mslman toplumun hayat bulmasna zorluklar karaca,
slamiyet'in yaanmasnn ancak Bat teknolojisinin
toplumun bnyesine ve insan zihninin ileyiine
mdahale etmedii artlarda daha kapsayc boyutlara
varabilecei yolundadr. (Hemen belirtmek gerekir ki bu
szlerle tek tek Mslmanlarn takva derecelerini tartma
konusu yapyor deiliz. Yani teknolojinin btn olumsuz
artlarna ve artlandrmalarna ramen tek tek insanlar
zihnen slami bir konumda bulunabilirler. Dncemiz,
byk saylar itibariyle insanlarn slam cemaati tekil
edebilme artlarn gzeterek dile getiriliyor. slam bizim
kei olmamz ho grmediine gre, cemaat tekiline
ynelerek artlarla dveceiz demektir).
Bat teknolojisinin kimliini tanmak iin ilk
nce bilmemiz gereken ey, teknik gelimenin kendi
liinden (spontane) bir olay olmad, onun tarihin belli bir
uranda ortaya kan, belli bir toplumsal rgtlenmenin
uzants ve belli bir toplumsal snfn karnn bir aleti
olduudur. Teknik, burjuvaziye hizmet etsin diye, Bat
medeniyetinin ideallerine uygun olarak tretilmi bir
kuvvettir. Bu kuvvetin belli bir niyeti, manas vardr.
Zaman zaman kendi niyeti ve manas dorultusunda ve
insanlardan bamsz olarak mesafe kateder.
Teknik kendi tabii seyriyle gelimemitir. Bilindii
gibi ilk teknolojik atlmlar hi de yeni eyler deildir.
Yeraltndan demir ve kmr karmak insanln binlerce
162

iSMET ZEL

yldan beri bildikleri tekniklerdir. Kapitalizmin iktisadi


rasyonalizmi retimde ve alet yapmnda zanaatkarn
ampirizmini bir kenara iterek burjuva rasyonalizmini
teknik hayata egemen klmtr. Bu yzden, "Sanayi
ihtilaline teknik bulular yol am deildir. P. Balroch'un
eitli rneklerle gsterdii gibi tekniin ilerlemesini,
daha dorusu onun uygulanmasn XVIll. yzylda ok
daha genel ekonomik faktrler tayin etmitir. Ekseriya
karmak teebbslerin sonucunda retimlerin art
, ortaya kan darboazlar yenmek iin yeni teknik
usullerin sahneye konulmasn zorunlu klmtr."(l l)
Dolaysyla iktisadi artlar neyi gerektiriyorsa, teknik
bulular o ynde hizmete sokulmutur. Sanayi ihtilali
dnemindeki bulular, yalnzca o gnk retimin kolay
kar getirmesine yol aan bulular deildi. Ama burjuvazi
bu bulular arasndan insanln hayrna ynelenleri deil
ancak en ok kar getiren usulleri seti. Bunlar insan
hayatna egemen kld. Daha sonra da teknik adamlar
sermayedarn dorudan hizmetine girdi; yle ki Edison
1 876'da New Jersey'de Menlo Park'ta "sipari zerine
icatlar" yapmak zere bir laboratuvar kurdu.
zde ok derin bir sapknlk olmasna ramen
biimde teknik deimenin ilk bakta tehlikeli bir yan
gze arpmyordu. XIX. yzyl balarnda enerji olarak
kas gcnn ve rzgarn yerini kmr alyor, malzeme
olarak kereste ve demir deil elik kullanlyor, ulam
yayan veya atla deil demiryoluyla, buharl gemilerle
yaplyor, haberlemede telgraf ve telefon kullanlyordu.
nsanlarn tabiat istismar hz kazanm, bu
faaliyetin gurur okayan sonular, baz insanlarn baka
insanlar baz toplumlarn baka toplumlar istismar
etmelerini hem hzlandrm hem de mazur klmtr.
(11)

Yves Lacoste, Snf Asndan A<:gelimilik, ev. Sevil Avcolu, Yn


Yaynlar, 1 968, s. 65.
163

MESELE

Ne var ki istismar, teknik gelimenin alabi


lir bir ktldr. Asl sapma, insan cismaniyetinin
bymesiyle belirginleti. nsanda hakimiyet duygusunun
azmanlamasyla birlikte bir ruh kabal geliti. Kolunun
ok uzak mesafelere erimesi, vurduu zaman devirmesi,
tuttuu zaman koparmas onda maddeyle olan ilikisinde
bir katlk dourdu. Bu katlkla insan kendini ve tabiat
dtan tanmaya srklendi, z kavram, nfuz etme
duygusu onda krleti. Ruhunun dta olandan baka
bir olguyla temas yetenei bastrld. Btn bunlar ger
ekte yeni insann (burjuva) kendi tohumlarnn elverili
bir ortamda yarlp dal budak salmasndan baka bir ey
deildi elbet. stelik burjuvazi bu deiikliin fiyatndan
memnundu. En byk ihtiras olan kazanma, kar etme,
elde etme duygusunu tatmin ediyor, insan oluunun
lezzetini sahip olduklaryla yayordu.
Teknik, bir sonraki evresinde (merhalesinde)
kendi yasalarn topluma byk lde kabul ettiren
bir gce eriti. Teknolojinin kendi snrlar iinde in
san davranlarna bir anlam verdii yahut teknolojinin
hedeflerine hizmet etmiyorsa insan davranlarnn
anlamszlat bir aamaya gelindi. Elektrik enerjisinin
sanayide ve gnlk hayatta kullanlmas, malzemelerin
sentetik maddelerden meydana gelmesi ve ulamn
otomobil, uak gibi hz yksek aralarla yaplmas,
retimin her dalnda karmak makinalarn kullanlmas,
gnlk hayatn btn btn yapma bir evreyle
donatlmas insann diline ve dncesine olan gvenini
sarst. Bu durum yeni zamanlar insannn varlna kendini
inandrabilmesi iin vcuduyla fazlasyla uramasn
gerektirdi. Psikolojiye ve cinsiyete duyulan ar ilginin
sebeplerinden biri de insann insan yaps bir ortamda
sahicilik aramasdr.

1 64

lSMETZEL

nceleri insann kas gucunun yern tutmay


amalayan teknik, imdi de bilgisayarlar yoluyla onun
beyin gcnn yerine gemeye yneldi. Tekniin bu
hzl ve kapsayc gelimesi hi phesiz topluma baz
zorlamalar getiriyordu. Ama teknolojinin kendini
yneten bir btnle vardn sylemek safdillik
olur. Yine insan makinay harekete geiren karar sahibi
konumundadr. Bununla birlikte teknolojiyi ynetmek
mmkn olduu gibi bu ynetimi baaramamak da
mmkndr. Eer teknoloji ynetilemiyorsa yneten
kimdir veya nerededir? Nitekim insan, sanayi ihtilalinin
balangcndaki gururunu elinde uzun sre tutamamtr.
nk byk kalabalklar makinal hayatn artlar
altnda kiiliklerini snkletiren bireylerden oluurken,
manivelay elinde tutanlar da (burjuvazi-brokrasi
teknokrasi alam) grevlerinin haysiyetinden pheye
dmlerdir. nsan, toplumun ister alt ister st kesim
lerine ait olsun, mekanizmann bu ileyi tarz iinde
insan olma erefini tamadn anlamaya balamtr
(Oysa kalk noktas insan olma erefinin de tesinde bir
yere ulamakt) . nsann ruh niteliklerindeki bu alalma,
yeryzndeki zulmn gnden gne iddetlenmesine de
yol ayor. nk tekniin gdmn elinde tutanlar,
tekniin kurbanlarndan duyduklar korkuyla arklar
bulunduklar yeri salamlatracak ynde evirmeye
devam ederken, insan ynlar da kendilerine tekniin
salad yerden seslerini duyurmaya abalamaktadrlar.
Teknik yznden birok hayat imkann kaybetmi
toplumlar, teknik stnln bysne ister istemez
kaplp kendi var olma kavgalarnn bal bana bir yolu
olarak teknii gryorlar. Dnya lsnde kiiliklerini
kabul ettirmek iin tekniin uluslararas emberinde bir
yer edinmeye abalyorlar. Btn bu abalar srasnda,
teknolojinin basit bir aletler topluluu deil, bir tek
165

MESELE

"manevi mal" olduunun tamamen farknda deiller.


Teknik, yaama artlarn, toplum dzenini ve
bireyin kafa yapsn etkileyen yanyla dnya lsnde
ve her lkede genel-geer meseleler douruyor. Ama
uluslararas balantlar asndan teknik ou zaman
karmza sosyo-politik bir kimlie brnerek kyor.
Bu grnt iinde herhangi bir lke, iktisadi kalknma
adn verdii refah artrma programn uygulayabilmek
iin makinal retimin bir blmn kendi topraklarnda
faaliyete geiriyor. Bunu yapmakla da birok meseleyi
zme kavuturmaya ilk adm attn sanmaktadr.
Dorusu, baz sanayi dallarnn faaliyete gemesiyle
birlikte bir lkenin ehresinde nemli deiiklikler
olmakta, doan yeni iktisadi ilikiler yeni gereklilikleri
yan banda getirmektedir. Bu deiikliklerin "ne" iin
olduklar, "neye" yneldikleri ak seik bilinmeden
salanan refahn da refah olup olmad anlalamaz.
Burada teknik ve iktisadi ilikiler zincirinin
meselelerini tartacak deiliz. Fakat birka ana noktann
belirginlenmesinin teknie kar olma yahut tekniin
yannda olma gibi bir ikilemde (kyas- mukassimde)
zme yardmc olacan umuyoruz:
1. Tekniin rnleriyle kapitalist gelimenin
dnda kalm lkelerin temas, bu iktisadi ileyiin
bir sonucudur ve elbette onun karlarna hizmete
ynelmitir. Dn mamul madde ihrac seviyesinde kalan
istismar, bugn mamul madde imal eden mamul madde
seviyesine varm olabilir: Trkiye'de tekstil sanayiinin,
otomotiv sanayiinin tevik edilmesi gibi.
2. Metropolde gelien teknoloji, oraya has ha
yat tarznn gereklerine paralel bir yry gstermitir.
Her ne kadar burjuvazinin feodal ve aristokratik ilikiler
zincirini krd doru ise de hayatn dzenleni kurallar
166

SMET ZEL

yani insann etnografk ve kltrel haritas z itibariyle


muhafaza edilmi, maddenin ald yeni ekil bu harita
esas alnarak tekrar tekrar izilmitir. Bu sebepten
kendi kltr haritalarn muhafaza etmek isteyen insan
gruplarnn teknikten zarar greceklerini kabul etmeliyiz.
Bir toplumun kendi deerlerine uygun olarak ve zellikle
gelitirdii bir hayat kalb iinde, farkl deerlere sahip
baka bir toplumun ahsiyetine sadk kalarak yaamasnn
imkansz olduu sylenebilir.
Bizim teknie kar olan tavrmz yukardaki her
iki noktay da iine almakla birlikte, gerekte onlarn
tesinde bir kaygdan kaynaklanmaktadr. Her eyden
nce gelecekteki bir slami toplum kuruluunun teknii
nasl anlamas gerektiini tespite alyoruz. nk
teknie bak tarznn hareket noktasn olduu kadar
varlacak noktay da artlandrabileceini dnyoruz.
Bu bakmdan teknik konusunda slami bak asnn
milliyeti ve sosyalist anlaylardan farkn iyice
belirginletirmesi gereinde srar ediyoruz.
Bugne kadar teknik donatmn slam'a kar olup
olmad eitli seviyelerde tartma konusu olmutur.
Bugn ise tartacamz mesele, tekniin slam iin,
slam uruna alaca ekil olmak zorundadr. Trkiye'nin
veya herhangi bir halk Mslman lkenin kalknma
kaygularn yani srf o topluma has "milli" hedefleri slami
hedeflerle zde klmak, byk bir yanll peinen
balatmak demektir. Teknik tehizatn elde edilmesi ve
toplumun teknolojinin hakimiyeti altnda dzenlenmesi
bir toplulua g kazandrabilir, iktisadi kalknmasn
hzlandrabilir, refahn ykseltebilir. Bu, bir ihtimal. Ama
btn bu muhtemel kazanlarn fiyat bir yanyla insann
zihninin rasyonalizmin kuru alanna artlanmas olursa,
niin daha en batan byle abaya giritiimizin anlam
1 67

MESELE

kalmaz. Mslman gzyle teknii deerlendirirken


iinde bulunduumuz medeniyetin imkanlarn veri
olarak kabul etmemeyi bilmek zorundayz.
Gl birtopluma ulap onun Mslmanlamasna
m, Mslman bir topluma ulap onun glendirilmesine
mi alacaz? zerinde anlamaya varmamz gereken
ana konu budur.

168

BTRRKEN: RADKALZM VE TOPYA

Mese!e'yi okumak bizi ilk bakta baz kesin


sonulara gtryor gibi. Teknoloji bir azgnlk, medeniyet
rme ve yabanclama dncesi bir gururdan ibarettir.
Teknolojiyi, medeniyeti ve yabanclama dncesini
uzak durulmas gerekli ktlkler olarak grdmzde
kendimizi ister istemez radikal (kktenci) bir konumda
buluruz. Teknolojinin, medeniyetin ve yabanclama
dncesinin reddi bizi iinde bulunduumuz dnyann
gerek deerler ve gerekse artlar bakmndan dnda bir
yerde bulunmaya iter. Yani radikalizmin bizi gtrecei
yer topyadan baka bir yer deildir. Eer radikalizmin
ve topyann ana dersek, Mese!e'yi byk lde
zmszle mahkum etmi oluruz, zira tecrbe
gstermitir ki modern dnyann meselelerine radikal
ve topyac zmler nermek her trl baarszl
peinen davet etmek demektir. Esasen, modern dnyann
hastalklarndan biri de zorluklara, ktlklere ve zararl
kabul edilen her eye kar radikal zmler nermek
biiminde karmza kar. Modern dnyann "dirigeant"
unsurlar kleliin, yoksulluun, hastaln, zdrabn ve
nihayet lmn kkten yok edilmesi iddialaryla yola
karak iinde yaadmz kleci, yoksullatrc, hasta,
muzdarip ve lmcl "biosphere ''n inasn salamlardr.
169

MESELE

yleyse Mslman olarak bizim baz modern iddialara,


yine baka modern iddialarla kar kmak gibi bir tuzaa
yakalanmaktan kanmamz gerektiini syleyebiliriz.
Fakat aklmza taklan ilk soru, "radikalizmi ve
topyay reddetmekle eyyamcla, kfr ile uzlamaya,
cellatlarla ibirliine kap ap amayacamz" sorusudur.
Bu noktada iki hususu birbirinden dikkatle ayrmamz
gerekli. Meseleleri kavramada radikal davranmak,
her meseleyi o meselenin domasna yol aan btn
unsurlar gznne alarak ve elden geldiince derinlere
inerek incelemek mecburiyetindeyiz. Bir meseleyi kkten
kavramakla, o meseleye kkl bir zm getirmeye
abalamak birbirinden ok farkldr. Kavraytaki kktenci
tutumumuz bizim kreden, hamdeden tarafmzdr.
Buna karlk bir meseleye kkten bir zm nermek, bir
rub'.'biyet iddiasdr. Gerekte meseleyi kkten kavrayan
kii, o meselenin nihai zmnn elinde olmadn da
kavram saylr. Ancak meselenin radikal bir yaklamla
kavran o mesele iinde erimekten, o mesele dolaysyla
karlalan belalara, gnahlara bulamaktan bizi alkoyar.
Kavraynda radikal olmayan, istikametinde de isabetli
olamayacaktr. topyay reddederken de bir ayrm
yapmak mecburiyeti bizi bekliyor. Bat dncesinin
kendi iinde trettii topyalar nceden tasarlanm,
snrlar mevcut kavraymzla izilmi hayat biimlerini,
toplum ve dnya taslaklarn iine alr. Reddettiimiz
ve hayal edilen "yok lke"ye doru attmz her adm
baarszla uratacak olan topya budur. nk ne
kadar iyi niyetle giriilmi olursa olsun topya kurma
ilemi "kendimiz iin neyin iyi olduunu bildiimiz
iddiasn" iinde tar. Her iddia yaratlm olana,
yaratlma srecine kar yaratlm ve yaratlmakta olann
aczi konusundaki bilgisizliinin itirafndan baka bir ey
deildir. topyann Mslman gr asndan olumlu
170

SMET ZEL

olan taraf, kfrn hakimiyetine boyun emediimizin


uurla kavranlmas, kfr ile uzlamadan yaanabilecei
nin mmkn olduunun derinden ve kesinlikle bilinmesi
ve nihayet Allah'n vaadinin gerekleeceine imandr.
Bizim topyamz bizim iin hayrl olan dua ile talep
etmemizdir.
Mesele zerinde dnmek, kfrn yerkre
zerindeki hakimiyetinin dayanaklar zerine d
nmek anlamna gelir. Yabanclama, Ademolunun
bilme, yapabilme konusunda en stn varlk ol
duu varsaymndan kalklarak tretilen bir dn
cedir. Dolaysyla btn olumlu deerler insann
mkemmelletirilmesiyle
salanabilecektir.
nsann
kanlmaz stnlnn kabul, dnceyi insan yapp
etmelerinin gelimi bir aamas saylan medeniyetin de
kanlmazlna, merfyetine gtrecektir. Bu kanlmaz
ve meru' medeniyet kendi hayatiyetini mmkn klan
aralara da merfyet, masumiyet ve giderek mecburiyet
gc verecektir. Teknolojinin cebri altnda medeniyet de
icbar edici olacak ve hmanizm zorba bir dnce olarak
insanlar zerindeki hkmranln srdrecektir. Bu
iktidar teslisine kar Mslmanlar olarak biz, tek eyi,
slam ahlakn savunma durumundayz.
Kuvvete kar ahlak? Bu ztlama hi de
yeni deildir. Peygamberlerin hayat bu ztlamann
rnekleriyle dolu. Ayrca btn kltrlerde salihler ik
tidar sahiplerinin hmna uram. Salihler haddi
amann herkese felaket getireceini, her an ikti
dar sekinlerine duyurmulardr. Ama iktidar se
kinleri bu sesleri duymadklar, duymak istemedikleri
gibi uyarlarn kulaklarn trmaladklar zamanlarda da
salihleri sulamaya kalkmlardr. Eflatun'un Gorgias
kitabnda Kallikles unlar sylyor: " . . . bence ahlak

171

MESELE

yasalar, zayf adamlarn icaddr, bunun iin de onlar


kendilerine ve yalnz kendi karlarna uydururlar ve
ancak bu bakmdan onlar ver yahut ktlerler. Daha
ok kazanabilecek olanlar ve en kuvvetlileri korkutmak,
kazanmalarn nlemek iin kendi paylarna denden
daha ounu istemenin irkin olduunu, doru ol
madn sylerler, ahlakszlk da bundan baka bir ey
deildir derler." Kallikles'in dayand mantk btn
zalimlerin mantdr: " . . . yi yaamak iin tutkularn
bastracak yerde onlarn gelimelerine elden geldii kadar
yardm etmek, en olgun hale geldikleri zaman cesaret ve
ustalkla her doan istei yerine getirmek gerekir. Ama
bu herkesin yapaca bir i deildir sanrm. Bundan
tr de kendi tutkularn serbest brakmayanlar, utan
ve beceriksizliklerini saklamak iin byle tutkulu olanlar
ktlerler. Haddi amak fena bir eydir diyerek, tabiatn
daha zengin yaratt kimseleri balamak isterler ve
kendi tutkularn tatmin edemedikleri iin de alaklklar
yznden doru olmay ve ll olmay verler. nk
kral olu olarak dnyaya gelmi yahut kendilerinde bir
babuluk, zorbalk, hakanlk elde edebilecek kuvveti ele
geirmi bir kimse iin ll olmaktan daha ayp bir ey
var mdr?"
amzda yabanclama, medeniyet, teknoloji
biiminde karmza kan meseleler, her ada farkl
klklara brnerek ama znde muktedir olmak - ahlakl
olmak atmasn barndran bir durumda insanlarn
nnde bulunmutur diyebiliriz. Mekke'nin iktidar
sekinleri Reslullah Muhammed'e slam ahlakn tebli
etmekten vazgemesi karlnda para, kadn, itibar ve
mlk teklif ettiler. nk onlar da Kallikles gibi ahlak
arsn bir zayflk belirtisi, kuvvetli olma zentisi
sayyorlard. Bana kalrsa muktedirler olaya bu adan
bakmakta tamamen haksz da deildirler. Mesnedi uhrevi
1 72

SMET ZEL

olmayan btn ahlak arlar, zorbala kar deil


zorbalara kar yneltilmitir. Sonu olarak din d ahlak
nerileriyle bir toplumsal muhalefet balatm olanlar,
siyasi kuvveti ele geirdikleri zaman kolaylkla zalimleri
deviren zalimler durumuna gelmi olurlar. Nitekim
teknoloji, medeniyet ve yabanclamay birer mesele olarak
ele alan Batl dnce adamlar, nerdikleri zmlerde
bu teslisten doan zorbaln, baka bir mikyasta yeniden
tesisinden baka bir ey syleyemiyorlar.
Teknolojiden, medeniyetten ve yabanclama
dncesinden doan meselelerin teknolojinin, me
deniyetin ve yabanclama dncesinin kendi zgl
alanlarndaki zme kavuturulabileceini sanmak,
bir pc geri almak istei gibidir. Mesele'nin
zmn, bu meselelerin dnda, itikat ve ibadette
bulabileceimize inanyorum. Belki de bu meseleleri
kklce, derinlemesine kavramak, bizi kulluumuzun
uuruna varmada daha ileri bir merhaleye ulatracak.

1 73

You might also like