You are on page 1of 159

SLAM VE TOPLUMSAL

HAYAT
Ahlk- Muaeret

Orijinal ad: Ahlk- Muaeret


Yazar:
Cevad MUHADDS
eviri:
Ali Haydar EROLU
Edit:
Fahrettin ALTAN
Yaynlayan: mam Ali (a.s) Messesesi
Bask:
Sitare
Yl:
2004
Tiraj:
2000

NDEKLER

SELAM VE MUSAFAHA........................................................................................... 9
SOSYAL OLMAK (HALKILIK)............................................................................... 14
GRME VE ZYARET.......................................................................................... 23
KOMULARLA....................................................................................................... 39
HEDYE VE ZYARET.............................................................................................. 44
EV HAREM VE YAAM........................................................................................... 48
ZAHMET VERMEK................................................................................................. 58
SORUNLARI ZMEK............................................................................................ 64
SIR SAKLAMA......................................................................................................... 70
EDEP...................................................................................................................... 77
KULAK VERME HNER....................................................................................... 82
KERMANE KARILAMA..................................................................................... 87
DOSTLUK LKELER........................................................................................... 106
AKA VE MZAH................................................................................................ 117
TEVK.............................................................................................................. 123
TAKDR VE TEEKKR....................................................................................... 128
UYUMLULUK...................................................................................................... 134
YALILARA KARI TAVIR.................................................................................... 139
SADAKAT.......................................................................................................... 150

Hepimiz, hayatmzn samimiyet, scak kanllk ve mutlulukla dopdolu olmasn istiyoruz.


nsan haklar ve saygnlnn mahfuz kalmasn, sosyal ilikilerimizin Kurn kltrnden ve
slam mektebinin talimatlarndan neet etmesini arzularz.
Bu, yani mektebi bir yaam.
nsan ilikilerin istikrar ve salaml, toplumdaki bireylerin karlkl haklarndan alnan
nktelere riayet etmeye baldr.
Nasl yaama ve bakalaryla nasl bir diyalog kurma hakknda, sosyal ahlk ilkeleri
kapsamna giren baz nkteler vardr.
Bat kltrnn aksine, din kltrmzn muhteva ve ruhu; iliki, samimiyet, yardmlama, hemdert olma ve sevgi zerine kuruludur. Bu iftihar dolu kltrn cilveleri de
slamn ahlk talimatlarnda grlmektedir.
Mekteb yaay, bu yol gsterici talimatlarn tannmas ve yaamn deiik sahnelerinde
uygulanmas sayesinde mmkndr; slogan ve iddia ile deil.
Bizim yaam ve sosyal ilikilerimiz, dinimizin ahlk konulardaki bu eit yol gstericiliklerine
ne kadar uygun ve bal olursa, hayatmz da o kadar mekteb olur.
Mslman; dini kltrnn esas ve snnetleri erevesinde yle bir ekilde yaamal ki, tam bir
cesaret ve iftiharla, din imzasn btn davranlarna atabilmeli, yaam slam etiketi olmal, aile
ve toplumda slam rnei kendi hayatna yanstmaldr.
Karlama dab, grme ve ziyaretler, ailesel ve dostluk gidi-gelileri, deiik kesimlerle olan
konuma ve davranlar, dostluk ekilleri ve onun snr ve lleri, bakalarnn haklarn
gzetmek, edep, teekkr ve ihtiram, sosyal ahlk ilkelerinin bariz rneklerindendirler.
Bu eit sosyal ilikiler, eitli unvanlarla ve eitli artlarda gereklemektedir. Bunlar, akraba
ve yaknlarla olan ilikilerde bazen sla-y rahim eklindedir. Hastalara kar bazen hastann
halini sorma adyla gerekleir. Bazen mslman erkek ve kz kardelere, bazen komulara ve
bazen de yoksullara kar ziyaret adn alr. Bazen ziyafet eksenli ve bazen de uzak ve yakn
yolculuklar, hediye gtrme ve yolculuk armaan getirme eklindedir. Bazen de evlilik trenine
katlma veya at ve matem merasimlerine itirak etme ve basal dileme eklindedir
Her halkarda btn bunlar, irtibatlarn ve sosyal ahlkn grnmleri olup her insann insan ve
ahlk kltrnn kaynann gstergeleridir. slam da bu konular hakknda birok sz sylemi
ve klavuzluklarda bulunmutur. te bu kitapta, dinin bu konular hakkndaki maarif ve
retilerinden bir ksmn gzden geireceiz.

z kltrmz ve dini hviyetimizi korumay, iftiharla ve ba dik bir ekilde yabanc kltrn
sultasndan kurtulmakla vahiy mektebinin armaanlar vastasyla hayatmz ve ilikilerimizi
Kurn ve Ehl-i Beytten alnm deerler esasna gre dzenlemeyi ve gelecek nesillere de edep
ve ahlk miras brakmay temenni ederiz.
nsanlarla yaplan sosyal ilikilerde, dinin ahlki ilkelerinden toplanm olan elinizdeki bu kitap,
ilkin 1997-99 yllar arasnda Peyam-i Zen isimli dergide Ahlk- Muaeret konu bal
altnda yaynlanm ve tekrar gzden geirilerek sizlere sunulmutur.
Cevad Muhaddisi
Qom - Mart -1999

BAKALARININ HAKLARINI TANIMA VE ONLARA RAYET


ETME

Vazifeyi tanma ve bilme, onu yerine getirebilmenin asldr. nsanlar, toplumda bakalarna kar
eitli grevlerle sorumludurlar. Dier bir ifadeyle, insanlar birbirlerine kar, karlkl olarak
baz haklar yerine getirmekle ykmldrler. Bu haklar tanmak, onlar yerine getirmek ve
karlkl olarak riayet etmek, sosyal iliki ve diyaloglarn salkl olmasn, bulank ve
zntlerin giderilmesini, ihtilaf ve ikayetlerin azaltlmasn salamaktadr.
Toplumda, bireylerin hareket ve ahlklarnn dzelmesi, bakalarn haklarn korumak ve onlar
gzetmekle mmkn olur ancak. rnein: Ana-babann ocuklarna kar, ocuklarn da anababalarna kar bir takm grevleri vardr. Kadnn, kocasna kar, kocann da hanmna kar
mesuliyeti vardr. Komutan ve asker birbirlerine kar eitli hak ve grevlerden sorumludurlar.
ki ortak, patron ve ii, bakan ve ballar, retmen ve renci, komu ile komu, mstear ile
istiare eden, yaknlar ve akrabalar, mslman erkek ve kz kardeler ve bunlar gibi dier tm
sosyal ilikilerde karlkl olarak yerine getirilmesi gereken bir takm haklar vardr. slim
kurallar gerei bunlarn yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu vazifeler, ykmlkler ve
haklar, eer;
1- Tannsalar,
2- Yaplsalar,
3- Karlkl olarak yerine getirilseler,
Problemlerin ou, ya meydana gelmeyecek ya da bertaraf olacaklardr.

Bunun benzeri, trafik kurallarnda mevcuttur. Eer btn ofrler bu kurallar bilseler, karlkl
olarak, eksiksiz ve mkemmel bir ekilde uygulasalar, trafik kazalar ve onlarn neden olacaklar
zayiatlar ve facialar doal olarak meydana gelmeyeceklerdir.
Mslmanlk Haklar
mam Zeynl-Abidin (a.s)n, islam kaynaklardan bize ulaan (Tuhuful-Ukul ve
Mekarimul-Ahlk isimli kaynaklar gibi) Risaletl-Hukuk adl risalesinde geen en kapsaml
hadis metni, bu karlkl haklar ve vazifelerle ilgilidir.
Burada; din kardelerinin hakk, komu hakk, ocuk ve evlat hakk, anne ve baba hakk, kadn
ve koca hakk, renci ve retmen hakk, efendi ve kle hakk, birlikte kalanlarn hakk, dost
hakk, ortaklarn hakk, vali ve halkn hakk, istiare eden ve istiare ettiin kimsenin hakk gibi
haklar bu deerli hadiste aklanmtr.
slam bir toplumda sorumlu bir mslman, kendini, dini kardelerine oranla mesl hisseder ve
omzunda eitli grevler olduunun bilincinde olur. Her mslman doal olarak bu haklar
omzunun zerinde hissetmeli ve sylendii gibi zikri geen haklar karlkl olarak riayet etmeli
ki semeresi grlebilsin.
Bu haklar olduka oktur, ama biz onlardan bazlarna -ki hadislerde gemitir- iaret ediyoruz:
1- Mslman, kendisi iin sevdiini, mslman kardei iin de sevmelidir; kendisi iin
sevmediini kardei iin de sevmemelidir. Bu, her mslmann, zerimizdeki en nemli ve
ncelikli hakkdr. Bu, ok nemli ve anlaml hak hususunda birok hadis nakledilmitir.
mam Sadk (a.s), bu haklarla ilgili olarak bir hadiste, Mualla b. Huneyse yle buyurmutur:
Kardeinin senin zerindeki en kk hakk, kendin iin istediini, onun iin de
istemendir ve kendin iin ho grmediini, onun iin de ho grmemendir. [1]
Elbette bunun sylenmesi kolay ama onunla amel etmek ok zordur.
2- Mslman, dier mslman eli ve dili ile rencide etmemelidir.
Allah o kullar affeder ki,
Halk onun el ve dilinden emniyette olsun.
Bu husus, en nemli ahlk kuraln, islam davran ve mslman olmann nianelerindendir.
Bundan dolay slam Peygamberi (s.a.a) yle buyurmutur:
Mslman, dier mslmanlarn onun dil ve elinden emniyette olduklar kimsedir.[2]
3- Dier bir hak da, mslmann, mslmana kar mtevaz olmas ve byklk taslamamasdr.

4- Bakalarnn mmin ve mslmanlarn aleyhinde olan szlerini dinlememeli, onlar kabul


etmemeli, yaplan dedikodulara kulak asmamal, kusur ve ayplarn peinde olmamaldr. Eer
birisinin bir hatasn iitir veya fark ederse, onu ifa etmemeli ve onu rencide etmemelidir.
Mslmanlarn ayplar peinde olan, slam ve dinin nazarnda alalr, Allahn velayetinden
kp eytann velayeti altna girer. Bununla ilgili olarak Peygamber efendimiz (s.a.a) yle
buyurmutur:
Ey dilleriyle mslman olup kalpleriyle mslman olmayan topluluk! Mslmanlarn kusur ve
ayplar peinde olmayn. Zira her kim mslmanlarn ayplar peinde olursa, Allah da onun
ayplar peinde olur ve Allah her kimin ayplar peinde olursa, onu rezil ve rsva eder.[3]
5- Ksmekten ve alakalar kesmekten kanmaldr. Alakalar kesilip ayrlk meydana gelmi olsa
bile, bunu gnden fazla uzatmamak gerekir. Byle durumlarda fazilet ve eref, daha erken
barann ve barn salanmas iin ilk adm atanndr. Bu ayrlk ne kadar uzarsa eytan o kadar
sevinir. Bu konuda da birok hadis nakledilmitir.
6- zinsiz ve habersiz olarak mmin kardeinin evine girmemelidir. Onun evine, odasna veya i
yerine girmek istenilirse, nce izin alnmaldr. (Bu husus, Ev Harmi ve Yaamak adl konu
bal altnda genie aklanmtr.)
7- Mslmanlarla karlarken; mmin kardeinin kalbinden kederleri eriten, znt ve gamlar
yok eden, kalbe sevgiyi ve mutluluu eken, ak bir sima ve gler yzl olmaldr. Bu davrann
Allah katnda byk bir mkafat vardr.
8- Ahde vefa, szn yerine getirilmesi ve verilen szn ihmal edilmemesi rivayetlerde geen
baka bir haktr. Mslman, kendisini Mslman birisinin karsnda sorumlu bilmelidir. mam
Seccad (a.s) bu konuda yle buyurmutur:
Sz verip de sznde durmayan kimse mnafktr.
Allah Resul (s.a.a) de yle buyurmutur:
Kim Allaha ve ahiret gnne inanyorsa, vaade verdiinde vadesine vefa etsin.[4]
9- Mslmanlarla karlarken insafl olmak. Yani kendisine nasl davranlmasn ve karlanmasn istiyorsa, kendisi de aynen yle hareket etmelidir. Hadislerde bu gzel davrann Allahn
yannda izzet mayas, kyamette cehennem ateinden korunmann sebebi sayld bildirilmektedir.
mam Sadk (a.s) bir sznde bunu, Allahn kendi kullar zerine yklemi olduu en ar
grevlerden biri olarak saym ve insafn yannda bakasyla yardmlamay gzetmeyi ve btn
hallerde Allah zikretmeyi de beyan etmitir.[5]
10- Byklere sayg gstermek, kklere de sevgi ve iyilikle davranmak.

11- nsanlarn arasn bulmak ve onlar bartrmak. Bu, Peygamber (s.a.a)in srekli yapt bir
vasiyet ve mam Ali (a.s)n ahadet yatanda dile getirdii bir vasiyettir. Allah Resul (s.a.a)
bunu, en deerli sadaka olarak bildirmitir. Hatta iki Mslmann arasndan ihtilafn kalkmas
ve barn salanmas iin -maslahat gerei- yalana bile izin verilmitir.[6]
12- Mslmanlarn onurunun muhafazas iin kusurlarn rtmek. Allah Resulnn buyurduu
gibi:
Her kim mslmanlarn ayplarn rterse Allah da onun ayplarn dnya ve ahirette rter.
13- Mslmanlarn su-i zannna sebep olan yerlerden kanmak. Thmete sebep olacak yerlerden
kanmak, bir sorumluluk olarak telakki edilmelidir. nk dier insanlarn kt dnmelerine
sebep olan yerlerden kanmamak, onlarn su-i zan yaparak gnaha girmelerine sebep olur.
yleyse biz; aibeli, problemli ve kt zan oluturan bu gnah yerlerinden kanarak bakalarn
gnaha girmelerine sebep olmamalyz.
14- Mminlerin ihtiyacn gidermek, ihtiyalarnn giderilmesi iin abalamak ve sorunlarn
bertaraf etmek, islam hukuklardan dier biridir. Rivayetlerde bunun; namaz, oru ve hac ve
tavaf ibadetlerinden daha byk bir sevab olduu zikredilmitir.
Bir mslmana yardm etmek; dertlerini, sorunlarn ve mptela olduu skntlarn bertaraf
etme yolunda, kendi malmz, kuvvetimiz, saygnlk ve itibarmzdan harcamada bulunmak,
mslman kardelerimize kar en nemli vazifelerimizden biridir.
Edebildiin kadar muhtalara hizmet et;
Ya kanla, ya parayla, ya kalemle, ya da admla.
15- Mslmann rzn ve erefini, onun gyabnda muhafaza etmek. Eer birisi, bir mslman
thmet altnda brakrsa, o mslman savunmak farzdr. Eer onu savunabilir ve sulamay
reddedebilmesine ramen, bundan geri kalr ve geveklik ederse, rivayetlere gre thmette bulunan kiinin gnahnda ortaktr. Birisi Peygamber efendimizin huzurunda bir mslmann
aleyhinde konutu ve onun ahsiyetine saldrd. Resulullah (s.a.a), o szleri reddetti ve o
mslman savunarak yle buyurdu:
Kim mslman kardeinin ahsiyetini ve haysiyetini korursa, bu koruma, kyamet gnnde onu
ateten koruyan bir perde olacaktr.[7]
16- Selamlamak, tokalamak ve kol boyun olmak. Birok rivayette yle gemektedir: Bir
mslman, dier bir mslman kardeiyle karlarsa ona selam vermeli, elini uzatarak
tokalamal ve onunla kucaklamal, ksrdnde dua ile karlk vermeli ve Allahtan onun
iin rahmet talep etmeli.
17- Ziyaretlemek, grmek, cenaze merasimine katlmak, kabirleri ziyaret etmek, basal
dilemek, vefat edenin yaknlarnn taziyelerine katlarak onlar teselli etmek Bunlar da
mslmanlarn birbirlerine kar yerine getirmeleri gereken haklardr.

Mslman kardei hastalandnda onu ziyaret etmelidir. Eer Hacdan yahut herhangi bir yolculuktan dnmse, onu grmeye ve ziyaret etmeye gitmelidir. Artk bunlar gibi btn meselelerde;
ziyaretleme, grme ve birbirine gidip-gelme, mslmanlarn birbirleri zerindeki haklardr.
Eer dnyadan gerse, onun cenaze merasimine itirak etmeli, teselli vermek maksadyla
ailesine, ocuklarna ve yaknlarna basal dilemeli ve evlerine giderek onlar yalnz brakmamaldr. Onun mezarnn banda hazr olmal, dua ve fatiha okumaldr. Ayrca mslman
kardeinin vefatnn ardndan, onun yerine gzel ve takdir edilen iler yaparak bu ilerin sevabn
onun ruhuna hediye etmelidir.
Bu haklar, haklarn tm deildir. Mslmanlarn haklarndan sadece bazlardr. slam kaynaklarda bu haklardan her biri iin birok hadis nakledilmitir. Konuyu zetlemek iin bu haklara
iaret etmekle yetindik. Ancak zikredilen haklarn tmn kapsayan birka hadis arz etmeyi
gerekli gryoruz. Bylece karlkl olarak yerine getirilmesi gereken islam haklara daha iyi
aina oluruz.
mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
Mslmanlarn birbirlerine kar olan haklar unlardr: Aln gidermeli, sr ve ayplarn
rmeli, dert ve skntlarn bertaraf etmeli, borlarn demeli ve dnyadan ayrld zaman,
ailesi ve ocuklarnn bakmnda onun yerini doldurmal.[8]
Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur:
Mminin mmin zerinde, Allah (c.c) tarafndan farz klnan yedi hakk vardr:
Karsnda saygl davranmal.
Kalbinde onu sevmeli.
Malndan ona yardmda bulunmal.
Gybetini haram bilmeli.
Hastaland vakit onu ziyaret etmeli.
Vefat ettiinde cenaze merasimine katlmal.
Vefatndan sonra onun hakknda hayr ve iyilikten baka bir ey sylememeli.[9]
Mualla b. Huneys der ki:
mam Sadk (a.s)dan sordum; mminin mmin zerindeki hakk nedir? Hazret buyurdu:
Bunlar bilip de onlarla amel etmemenden korkuyorum. Ben; la havle vela kuvvete illa billah
(yani Allahn izni ve yardmyla ben yerine getireceim) dedim. O, buyurdu:

Mminin, mminin omzunda yedi hakk vardr. Bu haklardan herhangi birini yerine getirmez
ve zayi ederse, Allahn velayetinden (dostluundan) dar kar ve ilah emirlere isyan etmi
olur.
Birincisi: Kendin iin sevip istediini onun iin de sevip istemeli ve kendin iin beenmediini
onun iin de beenmemelisin.
kincisi: Cann, maln, dilin, elin ve ayanla ona yardmc olmalsn.
ncs: Onun rzasn kazanmann peinde olmal, onu fkelendirmemeli ve emirlerine itaat
etmelisin.
Drdncs: Onun iin bir gz, klavuz ve ayna hkmnde olmalsn.
Beincisi: Sen tok iken o a, sen su sahibi iken o susuz ve sen giyimli-kuaml iken o plak
olmamal.
Altncs: Senin ilerini yerine getiren hizmetin yahut ein varsa ve onun ei yoksa; elbiselerini
ykamas, yemeini piirmesi ve yatan sermesi iin kendi hizmetini ona gndermelisin.
Yedincisi: Yeminlerine inanmal, davetine icabet etmeli, hastalandnda ziyaret etmeli ve vefat
ettiinde cenazesinin banda hazr olmalsn. Bir ihtiyac olduunda onu gidermek iin
abalamal ve senden istemesine frsat vermeden ihtiyacn karlamalsn (yani, o daha senden
istemeden, onun problemini halletmek iin adm atmalsn).
Ne zaman byle yaparsan (ve bu grevlerini yerine getirirsen) senin velayetin Allahn velayeti
ile birleir.[10]
Bu vazifelere karlkl olarak riayet etmekle; iman atei ve akna sahip olan gayeli, mutlu,
yekpare, kaynam, scak ve gl bir toplum meydana gelir. Yine byle bir toplumda fertler ve
bireyler; bu dostluk, sadakat ve gzetim sayesinde istikrarl bir g, salam ve sarslmaz bir
toplum haline gelirler. Bylece bu islam toplum izzet ve iktidara kavuur.
Bu konuyu, mam Sadk (a.s)n, mminlerin haklaryla ilgili olarak buyurduu bir hadisle
noktalyoruz:
Allaha, mminlerin haklarn eda etmekten daha stn bir ibadet yaplmamtr.[11]

[1]

Mehaccetul-Beyza, c. 3, s. 354

[2]

a. g. e, s. 358

[3]

Kafi, c. 2, s. 355

[4]

Mehaccetl-Beyza, s. 364

[5]

a. g. e, s. 145

[6]

a. g. e, s. 373

[7]

a. g. e, s. 393

[8]

Mizanul-Hikme, c. 2, s. 482

[9]

Biharul-Envar, c. 71, s. 222

[10]

htisas, eyh Mufid, s. 28

[11]

Bihar, c. 71, s. 243

SELAM VE MUSAFAHA
Sosyal balar salamlatrlmaya muhtatrlar. Bu balar pekitirmek, genel szle salanamaz.
Sosyal iliki ve dostluklarn daha bir glenmesi ve devamllk kazanabilmesi iin pratik
rneklerin, ak ve zel msdaklarn, ortaya konulmas gerekir. Selam ve musafaha da bunlar
salayan ilerdendirler.
Selam, dostluk iin bir yeil ktr. ki kii birbirleriyle karlatklar, baktklar ve yz yze
geldikleri vakit; sadakat, dostluk ve kardeliin ilk nianesi selamlamak, ardndan
tokalamaktr.
Birbirlerini tanyan iki dostun karlatklarn dnnz. Bu karlamada birbirlerine
syleyecekleri ilk ve en gzel sz, sizce ne olmaldr? Acaba siz, selamdan daha gzel bir sz
biliyor musunuz?
Selamn Anlam
Selam, kar tarafa gven vermedir. Yani, hem selametini ve shhatini istiyorum demek, hem
de benden yana rahattasn, emniyettesin ve sana bir eziyetim ulamaz demektir. Ben senin
iyiliini istiyorum; ktln isteyen, kinini besleyen ve dmanln yapan biri deilim
demektir. Bu, iki mslmann birbirine syledikleri islam bir tahiyyat ve esenlik dilemedir. te
bu, selamn, islam iar manasdr.
Tokalamak ve birbirinin elini sadakatle ve scak bir ekilde skmak; muhabbetin, samimiyetin ve
iyilik dilemenin dier bir nianesidir. Kalpleri birbirine yaklatrarak aradaki sevginin artmasna

sebep olmaktadr. ki elin temas, yalan, aldatma ve mnafka olmazsa, kalpleri de birbirine
yaknlatrr.
El elde olunca, iki kalbin ba gibi scak olur,
Dostun incitilen kalbi daha ok yumuar.
Evet selam, Allahn isimlerinden biridir ve ilah bir esenliktir. Selam, peygamber ve imamlarn tavsiyesidir. Hatta bununla ilgili olarak yle buyurmulardr:
Kim selam vermeden nce konumaya balarsa, ona cevap vermeyiniz.[1]
Baka bir hadiste mam Sadk (a.s) Allahn szne u aklamay getirmitir:
Cimri, bakalarna selam vermekte cimrilik yapan kimsedir.[2]
Dorusu birine selam vermek; insann gc, makam, mal, paras ve itibarndan hibir ey
azaltmad gibi, tersine sevgi oluturucu ve mutluluk bahedicidir; Allahn sevdii bir hareket,
Allah Resulnn metodu, Allah velilerinin yol ve ahlkdr. Ayn zamanda tevazu ve alak
gnllln nianesi ve kibrin olmadnn gstergesidir. Mtevaz insanlarn, bununla zarar
grmedikleri gibi, ycelme ve sevilmelerine de sebep olmaktadr. mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Alak gnllln nianesi, karlatn herkese selam vermendir.[3]
Peygamber (s.a.a) ise yle buyurmutur:
Birbirinizle karlatnzda, selam ve musafahayla karlan.[4]
Selamn Edep ve dab
Allah Resulnn bu konudaki ahlk, karlat herkese, hatta ocuklara bile selam
vermesiydi. zellikle ocuklara selam verme hakknda yle buyurmutur:
Hayatta olduum srece terk etmeyeceim be sfat vardr. Bunlardan biri de, benden sonra
snnet olmas iin ocuklara selam vermektir.[5]
Bu mbarek haslet, Onun alak gnlllnden, gzel ahlkndan ve pak ruhundan
kaynaklanyordu.
Bunlar doru, ancak terbiye gerei kkler byklere selam vermelidirler. Hadiste Peygamber
(s.a.a)in yle buyurduu gemektedir:
Kk, bye;
Bir kii, iki kiiye;

Az olanlar, ok olanlara;
Atl, yayaya;
Geen, durana;
Duran, oturana selam versin.[6]
Elbette, byle olmazsa, tevaznn nianesi olamaz. Selam; aikar, yksek ve kar tarafn
duyabilecei bir ses tonuyla verilmelidir. Selamn yksek bir ses ve herkese verilmesi ile ilgili
birok hadis nakledilmitir. Bu hadislere gre selam, duyulan yksek bir sesle verilmelidir; dudak altyla, yava, anlalmaz ve eksik deil. Selama verilecek cevabn da ayn ekilde olmas,
yani kar tarafn duyabilmesi iin yksek sesle ve ak verilmesi gerekir.
Bakalaryla karlarken, bir meclise veya topluma girerken eve ya da iyerine varrken, yava
ve iitilmeyecek bir ekilde selam verirseniz, siz her ne kadar selam vermiseniz de, sesinizin
yava olmas, onlarn dalgn olmalar veya baka nedenlerden dolay selamnz iitmediklerinden; sizi eitimden yoksun, duyarsz ve kibirli biri olarak dnebilirler.
Ya da bakalarnn selamna cevap verdinizde, yava, dudak altndan, anlamayacak ve
iitmeyecek bir ekilde verirseniz, bu durumda o kii; ya sizin bir dmanlk beslediiniz ve
mtekebbir olduunuz iin kendisinin selamna cevap vermediinizi, ya da zorla ve istemeyerek
cevap verdiinizi dnebilir.
Bu kt anlalmalar ve kt zanlar ortadan kaldrmann yolu; toplumsal ilikilerde, dinin bu
emirlerine gre hareket etmektir. Yani aikar bir ekilde selam vermektir. mam Sadk (a.s) yle
buyurmutur:
Sizden biri selam verdii zaman, selamn iitilecek bir ekilde versin ki, ben selam verdim
ama kimse selamma cevap vermedi demesin. Selam vermi olabilirsiniz, fakat onlar iitmeyebilirler. Sizden biri selama cevap verdiinde yine ak ve yksek sesle cevap versin ki, kar
taraf ben selam verdim fakat kimse selammn cevabn almad demesin.[7]
Selam vermek mstahap ise de cevab farzdr. Elbette en byk mkafat, ilk nce selam veren
kimse iindir.
Selam verene, daha scak ve daha gzel bir ekilde cevap verilmelidir. nk selam, mmin
tarafndan verilen bir eit tahiyyat ve hediyedir. Hediyeye, takdir gstergesi olmas iin daha iyi
bir ekilde karlk vererek cevaplamak gerekir.
Bakasnn selamna daha gzel bir karlk vererek cevaplamak Kurnn talimatdr:
Ondan daha gzeliyle karlk veriniz. Ya da onun gibi bir cevapla karlk veriniz.[8]
Tokalama

Musafahann (tokalamann), dostluk ve muhabbet oluturduunu, kdret ve kayglar da yok


ettiini sylemitik. Biz, ilgimizi ve samimiyetimizi tokalamak suretiyle gsteriyoruz. Birisine
olan krgnlmz veya dmanlmz da, tokalamaktan uzak durarak hissettiriyoruz. Bundan
dolay bu bereketli ve kutsal islam emir, dostluk ve kardelik ilikilerinin pekitirilmesinde
nemli bir role sahiptir. mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
Birbirleriyle tokalaan her iki mminin ellerinin arasnda Allahn eli vardr ve Allahn
muhabbet eli, kar taraf daha ok seven kimse ile beraberdir.[9]
mam Sadk (a.s) da yle buyurmutur:
ki mslman karde birbirleriyle karlap tokalatklarnda, Allah-u Tela onlara rahmet
gzyle bakar ve gnahlarn, aatan yapraklarn dkld gibi dker ve onlar ayrlana kadar
bu byle devam eder.[10]
Tokalama Usul
Tokalamann da selam gibi usul ve dab vardr. Bunlardan biri, sreklilik ve tekrardr. Bir
yolda, yolculukta ve grmede birka kez tokalamak yerinde olabilir.
Ebu Ubeyde nakleder ki:
mam Bakr (a.s) ile birlikte yolculuk yapyordum. Binee nce ben biniyordum, sonra
kendileri biniyorlard. Binee binip yerimizi salamlatrdmzda, -sanki daha nce birbirimizi
hi grmemiiz gibi- selam verir, tokalar ve durumumu sorarlard.. Merkepten aa
indiimizde de yine ayn ekilde selam verir, tokalar, durumumu sorar ve yle buyururdu:
ki mminin tokalamasyla, yapraklarn aatan dkld gibi onlarn gnahlar dklr;
birbirlerinden ayrlana kadar Allahn ltf ve nazar altnda olurlar. [11]
Musafahann dier bir dab, incitme ve rahatszla sebep olmayacak bir ekilde sevgi ve
efkatle el skmadr.[12]
Cabir b. Abdullah der ki:
Resulullahn yanna giderek Ona selam verdim. O hazret elimi skt ve buyurdu:
El skmak, din kardei pme gibidir. [13]
Ayrca musafaha yaparken; tokalamay uzatmak ve eli abuk geri ekmemek, bu islam snnetin
dier bir dabdr. Musafahada, elini ge ekenin mkafat daha oktur. slam Peygamberinin de
adeti byle idi. Biriyle karlatnda, kar taraf elini gevetip geri ekmedike elini geri
ekmezdi.
phesiz, kalpteki sevgi ve muhabbeti aikar etmek gerekir. Sevgi, ite gizli olan bir hazinedir.
Bu hazineyi, dar karp gstermek gerekir ki, faydas ve karl grlsn. En ak hayr ve

bereket, dostluklarn takviye edilmesi, irtibat ve tanmalarn salamlamasdr. slam emirler


gerei, mmin biriyle her karlatnzda onunla tokalamal; ak bir ehre ve gler bir yzle
onunla grmelisiniz.[14]
Musafahann dier bir faydas da, kini gidermesidir. Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
Tokalan; hesiz tokalamak, gazap, fke ve kini giderir.[15] Musafaha edin; zira musafaha,
dmanlk, haset ve kini yok eder. [16]
Kadnlarla Tokalama
slam mekteb esaslarnn izdii snrlara gre; sosyal ilikiler, alakalar ve dostluklarda
namahrem olanlarla tokalamak haramdr. Srf dostluk, arkadalk, tan ve i arkada olma, d
seyahat ve resmi grmelerdeki diplomatik ve siyasi mlahazalar, yabanc ve namahrem bir
kadnla tokalamann ciz oluuna bir delil olamaz. Bu konuda gericilik aydn fikrinin bir yeri
yoktur. Zira Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
(Namahrem) Kadnlarla tokalamam.[17]
Baka bir nebevi hadiste yle gemektedir:
Eer bir kadn, tokalamamas gereken namahrem bir adamla tokalamak isterse veya
tokalamaya mecbur kalrsa, ya da ona biat etmek isterse, bir perdenin arkasndan (eli
rten ve kapatan eldiven gibi bir perde arada) olursa sakncas yoktur. [18]
Elbette amelin ls mctehidin fetvasdr ve biz onu taklit ediyoruz. Her mslman, kendi
amelini er bir delil ve vesikaya dayandrmaldr.

[1]

Sefinetul-Bihar, Muhaddis-i Kumm, c. 1, s. 645

[2]

Mizanul-Hikme, Reyehr, c. 4, s. 535

[3]

Hasal-i Saduk, s. 11

[4]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 465

[5]

Bihar, c. 73, s. 10

[6]

Mizanul-Hikme, c. 4, s. 538

[7]

[8]

Usul-u Kafi, Kuleyn, c. 2, s. 645


Nisa / 86

[9]

Kafi, c. 2, s. 179

[10]

a. g. e, s. 183

[11]

a. g. e, s. 179

[12]

Bihar, c. 73, s. 26

[13]

a. g. e, c. 73, s. 23

[14]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 355

[15]

Bihar, c. 74, s. 158

[16]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 354

[17]

Kenzul-Ummal, 475. hadis

[18]

a. g. e, 25346. Hadis

SOSYAL OLMAK (HALKILIK)


slam mektebinin sosyal ilkelerinden ve mslmanlk ahlknn gereklerinden biri de halklktr.
Yani, halkla birlikte olmak, halk iin olmak, bakalarna hizmet etmek ve bakalarnn dertleri,
skntlar, gamlar ve mutluluklarna ortak olmak. Yoldalk ve hemdert olmak, bakalaryla ayn
kayglar tamak ya da adna ne derseniz deyin, hi fark etmez. Gereklerin hepsi birdir. Yani;
kendini bakalarnn yannda, onlarn dert ortaklar olarak grmek ve bilmektir.
Bu, bir mslmann sosyal hayatnn ifre ve srrdr. O mslman iin, bir halklk ss olup
halktan efkat, rahmet, sevgi ve himaye grmesine sebep olur.
Balk suyla hayat bulduu gibi sosyal bir mslman da, bakalaryla olan gzel ilikileriyle hayat
bulur.
Bu zemini, mevkii ve ss insan iin oluturan davranlarn ve tutumlarn neler olduu tespit
edilmelidir.
Bir mslmann hedefi, halka daha ok hizmet etmek olursa, onun yolunu ve ifrelerini
renmelidir.
Halklk yani sosyal olmak, ite bu yollardan biridir.
HALKILIK NANELER
Halklk nianelerini ve bu iyi sfatn gstergelerini tannmadan, onun ifresini elde etmek
mmkn deildir.
Bakalarn etkileyen ve cezbeden tavr ve davranlar nelerdir? Halka hizmet etmek ve onlarla
hemdert olmak iin daha baarl olmaya sebep olan o cezp edici haslet ve ruh haletleri nelerdir?
Bu niane ve gstergelerden bazlar unlardr:
1- Gzel Ahlk
Gzel ahlk, bakalarn muhabbet tuzanda esir eden bir kementtir. Gzel bir diyalogdan
holanmayan ve bir insann cazip tavrlarndan etkilenmeyen kimse var mdr?
mam Sadk (a.s)a sordular: Gzel ahlkn haddi ve snr nedir?
Buyurdu: Ahlkn yumuatman, szlerini temizlemen ve din kardelerinle ak ve gler bir
yzle karlamandr.[1]

Ak ve gler yzllk, Allah Resulnn en bariz sfatlarndand. nsanlar slama eken ve onlar slam Peygamberinin ahsna hayran brakan da yine bu sfat idi.
Allah-u Tela, kendi Resul hakknda yle buyurmaktadr:
Allahn rahmeti sayesinde onlara yumuak davrandn! Eer kaba ve kat yrekli olsaydn, hi
phesiz etrafndan dalp giderlerdi.[2]
Allah-u Tela ayetin devamnda yle buyurmaktadr:
yleyse onlar affet; onlarn balanmalarn dile, i hakknda onlara dan.
Demek ki, affetmek, balama dilemek ve istiare yapmak gzel ahlkn, halk
gzetmenin ve cazip davranlarn dier rnekleridir. nk bu, insanlara itimat etme ve onlara
deer vermenin bir eklidir. Ayn zamanda byle davran, ahsn cazibe etkenidir.
2- Affetme ve Balama
Kin beslemek ve inatlk, hakir ve basit insanlarn zelliidir. Tersine yksek grl, geni
ruhlu ve seviyeli olanlar; zrleri kabul eder, bakalarnn hatalarna gz yumar ve kendi ahsi
haklarndan vazgeerler. nsann yksek grl olmas, bakalarnn kalplerindeki sevginin
etkenidir. Bu, insann kendisi iin de bir eit ruh lezzettir. Hani derler ki: Affetmede,
ntikamda bulunmayan bir lezzet vardr.
Affetme, geinme, gz yumma, bakalarnn kusur ve gevekliklerini grmezlikten gelme,
muhabbeti meydana getiren etkenler olup bakalarnn gzel grmesine, vefal olmasna ve
sevgiyle kalmasna yol aar.
mam Seccad (a.s), Mekarimul-Ahlk adl duasnda Allah (c.c)dan yle istemektedir:
Allahm!
Ayaklarm sabit ve salam kl ki, halis olmayan ve hyanet edenlere kar, hayrlarn isteyen bir
ekilde davranaym.
Benden yz evirene iyilik yapaym,
Benden esirgeyene bata bulunaym,
Benimle ilikisini kesenle irtibat kuraym,
Gybetimi yapan iyilikle anaym,
Baar nasip et ki iyilie kar teekkr edebileyim ve ktle gz yumaym ve ondan geeyim.[3]

Bunlarn her biri, sosyal ilikilerde birer parlak cevherdir. Bunlar dil ile sylemek kolaydr, ancak
onlarla amel etmek ok zordur. Yksek bir azim ve gzel bir manevi yapya olanlarn dnda kimse
uygulayamaz. Bu konularda baar Allahtan istenmelidir.
3- Ba ve Sevgi
nsanolu, ihsan ve iyiliklerin klesidir. Kime iyilik yaparsan onu kendine ram ve itaatkr
klarsn; gnl kalesini fethedersin. Sadnin dedii gibi:
Kula kpeli kleyi okamasan kaar,
Ltfet ltfet ki, yabanc kpeli kle olur sana.
Bu, slam Peygamberinin talimatdr:
Ey insanlar! Mallarnzla btn insanlar memnun edemeyeceinizi biliyorum. Ancak, ak ve
gler bir yzle ve ho bir ahlkla bu yapabilirsiniz.[4]
Mevlamz Hz. Ali (a.s)n sz de yledir:
Fedakarlkla, hr insanlar kul ve kle

olurlar.[5]

Elbette, ahlk iyiliklerin ve deerlerin kul ve klesi olurlar. Bu da, beeri toplumda; kalpleri
cezbeden, muhabbet oluturan, samimi balar pekitiren dier bir admdr.
4- Tevazu ve Sade Olma
Yine biz, halk gzetme ruhunun rneklerini aklamann peindeyiz. Alakgnlllk, tevazu ve
sadelik; bu zelliklerden biridir. yle ki, kimileri insanlar kendi varlk mumunun etrafnda
toplayabilirler. Hz. Muhammed (s.a.a)in yapt gibi.
Tekebbr (byklk taslamak), insanlarn arkasn boaltt gibi ayaklarnn altn da boaltr.
Halk; gururlu, kibirli ve bencil insanlarn etrafndan dalr. Tersine tevazu; halk muhabbete,
yardmlamaya ve himayeye eker.
mam Ali (a.s) yle buyurmutur:
ey bakalarnn sevgisine yol aar: Dindarlk, tevazu ve cmertlik.[6]
Gururlu ve kendini byk gren insanlar, asla bir toplumla i yapamazlar ve onlar kendi etraflarnda srekli tutamazlar. Her ne kadar insanlar birka gn onlarn arsnda grnseler de,
tedricen onlar terk ederler. Eer yle deil diyorsanz, etrafnza ve dostlarnza baknz;
onlardan ellerinde bir i bulunanlara dikkat ediniz. Halkn sevip sayd kiiler kibirli insanlar
mdr yoksa mtevaz insanlar m?

5- Gnl Genilii ve Tahamml


Gnl genilii, bak akl ve gerekli kapasiteye sahip olmak, dier halklk rneklerindendir. Baz insanlar ok sabrszdrlar. Bir yerden veya bir eyden rahatsz olduklarnda; bir
zarar veya eziyet grdklerinde, bir bask veya sknt altnda kaldklarnda ya da beklentileri ok
fazla olduundan hemen sinirlenirle, kaba konumaya balarlar ve
Sabrl, geni ve dayankl olan kimse, insanlarla geinebilir. slamn sabr mektebinde, szlere,
kabalklara ve kt ahlklara tahamml edebilen kimseler, insanlarla ilikilerinde, saygn, erefli
ve izzetli bir ekilde hizmet ve huzurlarna devam edebilirler.
Tahamml ve mukavemetin bizzat kendisi, insan iin taraftar meydana getirir. Sinirlenmemek,
dayankllk gstermek, kzmamak, bu kapasiteye sahip olmann rndr.
Bu ahlk zellie sahip olan biri, bakasnn sempati ve yardmna da doal olarak sahip
olacaktr.
Yine Hz. Ali (a.s)n szlerinden dinleyelim:
Hilimle yardmclar oalr.[7]
Bu nuran sz de yine o hazretindir:
Tahamml ve hilimle insanlar sana yardmc ve destek olular.[8]
Her iki szn manas ayndr. Yani; sabr, hilm ve tahamml sayesinde taraftarlar oalr, halk
sana arka kar ve seni korurlar.
Bu haslet, zellikle halkla ok irtibat ve temasta bulunan, halkn sorun, ihtiya ve beklentilerine
maruz kalan kimseler iin ok gerekli ve sorumlular iin de en nemli ve deerli sfatlardandr.
6- Sormak ve Aratrmak
nsanlar, zellikle skntl ve dertli olan kimseler; sorulmaya, yetiilmeye, baklmaya ve tek bir
kelimeyle sorulup aratrlmaya daha ok muhtatrlar.
Bazen, bir hal hatr sorma ve selam, (her iki taraf iin) bir ruh adlk ve mutlu yaam icat
etmektedir.
Bazen akraba ve tanda yazlan bir mektup ve edilen bir telefon, gzel bir samimiyet ve sevin
meydana getirir.
Bazen bir komuya uramak, bir hastay ziyaret etmek, bir taziye ya da dn merasimine itirak
etmek birok kalc dostluklarn balangc olur.
Aile ierisindeki grmeler ve gidip geliler de, gnlleri ve yaamlar birbirine balar.

Bakalarnn sorunlarn ve skntlarn sormak, bertaraf edilmeleri ve zlmeleri iin alp


abalamak, gnllerin kaplarn insann yzne aar.
Peki ne yapmal? Cevab gayet aktr: Halkla beraber yaamak, komularla, hemerilerle, i
arkadalaryla, evredekilerle ve hemcinslerle kaynamak, scak balar kurmak, bakalarnn
sknt ve sevinlerini paylamak, bakalaryla aramzda mevcut olan mesafeyi ksaltmak, kesilen
irtibatlar bara dndrmek, ihtilaf ve krgnlklar ortadan kaldrmak ve
Btn bunlar salih ameldir. Allah-u Tela byle iyi i yapanlar sever.
Edebildiin kadar muhtalara hizmet et dnyada,
Bir kan, bir kuru, bir kalem ya da bir admla.
Halklk, slam mektebinin deerlerinden ve din rneklerden ilham almak ve slam bir yaama
sahip olmak isteyen bir mslmana yakr ahlktr.
Bakalarn amel ile etkilemek gerek, szle deil. Amelsiz syleyi, sahte bir ektir ve
halklk, enbiya ve evliyalarn ahlkdr.

[1]

Meanil-Ahbar, Saduk, 253

[2]

l-i mran /159

[3]

Sahife-i Seccadiye, 20. Dua

[4]

Vesailu-ia, c. 2, s. 83

[5]

Gurerul-Hikem, c. 1, s. 329

[6]

a. g. e, 360

[7]

a. g. e, 329-335

[8]

a. g. e

SILA-YI RAHM

Akrabalar kan bayla birbirlerine baldrlar, bir aacn dallar ve yapraklar ile bir bahenin
glleridirler. O halde onlarn irtibatlar tabiidir ve irtibatlar ile gidi gelilerin akrabalar arsnda
kesilmesi ikincil bir arzadr. Sosyal bir hastalk ve ailesel bir afat saylr. Eer kesilen bu irtibat
bir delile dayanmyorsa, irkin ve kaba bir davrantr. Eer bir delile dayanyorsa bile, ortadan
kaldrlmas ve irtibatlarn kurulmas gerekir.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Akrabalarla sla-y rahim (diyalog), muhabbet oluturur.[1]
Bu ilikilerin kesilmesi; soukluu, znty ve gnl ayrlklarn beraberinde getirdii apak
bir gerektir.
Hadislerde sla-y rahim, akrabalar arasnda sevgi meydana getirici olarak anlmtr: Sla-yi
rahimailede muhabbet dourur.[2]
Dinin kesin tavsiyeleri, sizden ilikisini kesmi ve srt evirmi olanlara kar bile, sla-y rahim
yapnz ve alakalar yeniden kurunuz eklindedir. phesiz bu da, bir fedakarlk ve fevkalade
bir geinme ahlkn ister. Bu ban snr da ok geni olduundan, insann elinden btn
bahaneleri almaktadr. mam Cafer Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Bir yudum suyla bile olsa, sla-y rahimde bulun.[3]
Mehur bir hadiste de yle nakledilmitir:
Selamla bile olsa, akrabalarla irtibat kurun.
Bazen, ailevi gidi-gelileri, akraba ve dostlar ziyaret etmeyi engelleyen sebepler; fazla
beklentiler, masraf ve harcamalar, gidi-dnlerin ok zaman almas, insanlarn vakit
bulamamas gibi eylerdir. Ama en azna raz olursak, bir an iin bile olsa oturmak, durumlarn
sormak, bir su veya aylarn imek; ya da sadece kap nnden bir selam vermek ve
vaziyetlerini sormakla da olsa bu diyalogu srdrmek, sla-y rahimi (akrabalk ilikisini) daha
ileriye gtrecek ve irtibatlar daha salam hale getirecektir.
Etkiler ve Sonular
Bu eit irtibat ve balln, dnyevi ve uhrevi birok faydas ve etkisi vardr. Biz bu konuyla
ilgili mevcut olan pek ok hadisten sadece u iki hadisle yetiniyoruz:
Hz. mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
Sla-y rahim; amelleri temizler, mallar oaltr, belalar defeder, hesab kolaylatrr ve eceli
geciktirir.[4]
Grdnz gibi, zikredilen sonularn bazlar dnyevi ilerle ilgilidir. Bazlar da uhrevi
sonular ve bir amele kar ilah mkafatlar anlatr.

Dier bir hadis de mam Sadk (a.s)dandr:


Sla-y rahim; ahlk gzelletirir, eli ak yapar, gnl ho eder, rzk artrr, eceli tehir eder.[5]
Bu iyi ve sade i, o kadar yapc ve faydal, Allah o kadar raz edicidir ki, bazen ondan dolay,
ilah takdir bile deiir ve Allah-u Tela bu iyi amelin mkafatn, bu amel sahibinin mrn
uzatmakla verir. Tam tersine irtibatlar kesmek ve akrabalardan yz evirmek de o kadar irkin,
uursuz ve Allah katnda o kadar ktdr ki, mr ksaltmaktadr.
u sarsc hadise dikkat ediniz:
mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Sla-y rahimden baka mrleri uzatan baka bir ey tanmyoruz. Hatta, lmne sene kalm birinin, sla-y rahim ehli olmas dolaysyla Allah (c.c), mrn otuz yl daha uzatr ve otuz
yl yaar. Bazen de, lmne otuz yl kalm birinin, akrabalaryla alakalarn kesmesi ve
onlarla mevcut olan ilikilerini koparmas zerine, mr ksalr ve eceli ylda yetiir.[6]
Sla-y Rahimin Snr
Bu muaeret dab, sadece temiz, takval ve hizbullah olan akrabalarla snrl deildir. Gnah
ehli olanlara kar bile yerine getirilmesi gereken ahlk bir vazifedir. Salih akrabalarn gidigelilerinin bereketiyle nice gnahkar insanlar etkilenir ve doru yola dnerler. Kimi zaman
ziyaretlemelerin ve gidi-gelilerin terk edilmesi, gnahkar akrabalarn, daha ok gnahlara
batmalarna ve sapk yollarda daha ok ileri gitmelerine sebep olmaktadr. Ancak irtibatlar
koruma, onlarn durumlarnn daha ok ktye gitmesini nler. Bu yzden, bu irtibat eklini ve
akrabalk balarn korumak bir grev olarak telakki edilmelidir.
iilerden biri mam Sadk (a.s)a sordu: Benim akrabalarm, sahip olduum dava ve fikirden
daha deiik dava ve fikirlere sahip insanlardr. Acaba onlarn benim zerimde haklar var
mdr?
Hazret buyurdu:
Evet, yaknlk ve akrabalk hakkn hibir ey kaldrmaz. Eer seninle ayn fikir ve akideye sahiplerse, senin zerinde iki haklar vardr; birincisi akrabalk hakk, ikincisi slam ve mslmanlk hakk.[7]
Hatta eer akrabalar, insana eziyet etseler bile yine de ilikileri kesmeye hakkmz yoktur.
Nitekim bir hadiste yle gemektedir:
Bir adam Allah Resulnn yanna gelerek yle arzetti: Ya Resulellah! Kendileriyle diyalog
ierisinde olduum baz akrabalarm var. Ancak bana eziyet ediyorlar. Onlarla ilikilerimi
kesmek istiyorum.
Hz. Resul yle buyurdu: O zaman Allah da seni terk eder!...

Arzetti: yleyse ne yapaym?


Allah Resul buyurdu: Seni mahrum edene bata bulun, senden ilikisini kesenle irtibat
kur, sana zulm edeni affet. Byle yaptn vakit Allah senin arkanda olur.[8]
Hz. Ali (a.s)dan yle buyurduu nakledilmitir:
Akrabalarnzla sla-yi rahimde bulunun (onlarla irtibat ve gidi-gelileriniz olsun); onlar
ilikilerini kesseler bile.[9]
Sla-y rahim snneti, sosyal ilikiler sahasnda, dinin en iyi programlarndan biridir.
Geri hayatmzn yeni ald ekil ve bugnk meguliyetler, bazen bu frsatlar insanlardan
alm, ama din deerleri, snnetleri ve dayanaklar korumak, ailelerde ilikilerin kaynamas ve
salamlamas etkenlerindendir. zellikle milli mnasebetler, bayramlar, taziyeler ve yeni yl
balanglar, bu din snnetin uygulanmas iin doal ve msait frsatlardr.
Sonu olarak, sosyal ve ailesel boyutta, slam mektebinin pratik talimatlarna vefa kalmamz ve
yaam sefasn, garbzedelik (Bat hayran olmak) serabnda ve yabanc kltrleri taklt etme
urunda elden vermememiz gerekir.

[1]

Gurerul-Hikem

[2]

Kafi, c. 2, s. 151

[3]

a. g. e

[4]

a. g. e, s. 150

[5]

a. g. e, s. 150-151, H: 6 ve 12

[6]

a. g. e, s. 152, H: 17

[7]

Mizanul-Hikme, c. 4, s. 83

[8]

Bihar, c. 71, s. 100

[9]

a. g. e, s. 92

GRME VE ZYARET
Ruhlar ad eden ve yaamlar mutlu klan, grme ve ziyarettir. Gerek dostluk grmeleri
olsun, gerek akrabalk! zellikle eer grmelerde, kalbe ho gelen szler sylense, tatl
hatralar zikredilse ve sorunlar gidermede metot birliine varlsa yaam daha ho ve tatl olur.
Mslman kardeleri ziyaret etmek ve mminlerle diyalog halinde olmak din evliyalarnn
tavsiyesidir. Bu, hem mmetin derun irtibatlarn salamlatrr, hem muhabbetleri artrr, hem
zntleri giderir ve hem de Allah ve Resuln sevindirir. Bundan daha iyi ne i olabilir?
Bu eit grmelerin Allah iin olmas, temiz bir gaye ile icra edilmesi ve slam bir snneti
yerine getirme niyetiyle olmas ne gzeldir! Bu grmeler; dnyevi tamahlar, maddi amalar,
menfaat elde etme ve tccar bir kafayla yaplmamaldr.
Grmelerin erii
Bazen gidi-geliler ve ziyaretler, fayda verecei yerde zarar vermekte; bazen de bir eyler
renmek ve uhrevi deerler iin olmas gerekirken, gnah artrmaktan ya da frsatlar
karmaktan baka bir sonu vermemektedirler.
Bilinli insanlar, btn grmelerden yararlanmaya ve frsatlarn elden kmasn nlemeye
alyorlar.

nsan, engelleri ykarak kendini ve yaamn inziva ve yalnzlktan kurtarmasyla, toplumsal,


yardmlama ve bir arada yaama ruhunu glendirmelidir. Kendisinin ve ailesinin ayan;
imanl fertlerin, kltrl ve erefli ailelerin yanna gidip-gelmekten kesenler, hayr kaplarn
kendi yzlerine kapatrlar. Bu eit inzivalar, insan iin bir yes ve mitsizlik durumunu meydana
getirmez mi ve psikolojik bir kriz oluturmaz m? Bu eit davranlar, hayatn mutluluunu
silip-sprmez mi?
mam Sadk (a.s), kendi ashabna yle tavsiyede bulunmutur:
Birbirinizle grnz, mlakat ediniz, emrimizi (velayet meselesini) hatrlayarak birbirinize
hatrlatnz ve onu canl tutunuz.[1]
Bu hadis; yapc, eitsel, ok ynl ve gayeli grmelerin ieriini aklamaktadr. Ehl-i Beyt
taraftarlarnn, mamn emriyle sahip olduklar mekteb ierikli bu mlakatlar, mmetin can
bulmas ve srat- mstakimden ayrlmamas iin, velayet ve imamet mektebinin meram ve siyasi
felsefesinin canl tutulmasna sebep oldu.
Grmenin Faydalar
Bir araya gelmeler, grmeler ve mlakatlarda, fert ve ailelerin birbirlerinin dert ve sorunlarndan haberdar olmalar ve imkanlar lsnde onlar ortadan kaldrmak iin abalamalar
uygundur. Meveret, birlik-beraberlik ve dert orta olmak, bu faydalarn bir parasdr.
Sorunlarn zmnde gerekli almalara itirak etmek ve muhtalara yetimek de dier bir
parasdr.
Hayseme yle der: Ben mam Bakr (a.s)la vedalamak iin O hazretin yanna uradm. mam
(a.s) bana yle buyurdular:
Ey Hayseme! Dostlarmz ve taraftarlarmzdan herhangi birini grrsen, onlara
selammz ilet, onlara ilah takvay hatrlat ve zenginlerin fakirlere uramalarn,
gllerin zayflarn hallerini sormalarn, hayatta olanlarn vefat edenlerin cenaze
merasimine katlmalarn, birbirlerinin evlerine gitmelerini tavsiye et. Bu eit grmeler,
emirimizin ihya edilmesine (Velayet izgisi ve Ehl-i Beyt rehberliinin canl kalmasna) sebep
olur.[2]
Eer grmeler byle bereketlere sahip deillerse, vakti ve sermayeyi telef etmekten baka bir
ey deildir.
Bir topluluk birbirlerinin etrafnda toplanr, birka saati sohbetle geirir ve bu toplantnn
sonunda btn o sohbet ve konumalardan akllarnda herhangi bir ey kalmazsa ve ellerine
hibir eyin gemedii grlrse, bu frsat telef etmeleri ne kadar yazk? Ama eer ilm ve
sosyal meseleler fikirlerin aydnlanmasna yardmc oluyorsa, hatra ve anlarn anlatlmas,
bakalarnn ders ve ibret almasna sebep oluyor ve onlara yol gsteriyorsa, bakalarnn
durumlarn anlatarak ayn dertleri paylama ve yardmlamalar takviye ediyorsa, bu eit
mlakatlar, verimli mlakatlardr.

Mminin Ziyareti
manl bir toplumda, imanl fertlerin ballklar gereklidir. Bu ballk, grmeler sayesinde
meydana gelir ve salamlar.
Rivayetlerde; Mminin Ziyareti adnda bir bab vardr. Bu babda gelen rivayetler, grmeleri
tekit etmektedir. mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Bir mslman, kendi din kardeini Allah yolunda ve Allah iin ziyaret ederse, Allah-u Tela ona
yle seslenir: Ey ziyareti! Ne mutlu sana! Cennet sana ho ve gzel olsun.[3]
Bu grmelerin iki rkn vardr: Grmeye giden ve grmeyi kabul eden. (ziyaret eden ve
ziyaret edilen).
Ziyarette ilk adm atann fazileti daha ok ve mkafat daha oktur. Bu, Peygamber (s.a.a)in
szdr:
Mmin kardeinin ziyaretine gidenin mkafat, ziyaret edilen ahsn mkafatndan daha byktr.[4]
Kendi ahsi ilerini bahane ederek grmelerden, sla-y rahimden ve gidi-gelilerden balarn
koparanlar, bunlar da kendi ilerinden, hatta en nemli ilerden saymaldrlar. Bu, Resulullah
(s.a.a)in siretine tabi olmaktr. Bir hadiste yle gemektedir:
Peygamber (s.a.a), mslmanlardan birini gn grmeseydi, onun durumunu sorard.
Peygamber (s.a.a)in cevabnda; Gayptr (mesela yolculuktadr) denilseydi, Hazret onun iin
dua ederdi. Hazr olduu takdirde onu grmeye giderdi. Hasta olduunda ise onun ziyaretine
koard.[5]
Huzur Grmeler
Bazlarnn ziyaretleri, grmeleri ve ahval sormalar, eitli nedenlerden dolay gayri huzuridir.
unun veya bunun vastasyla, telefonla yahut mektupla temas kurmay ve dierlerin hallerini
sormay tercih ederler.
Geri bu yoldan da bakalarndan haberdar olmak mmkndr. Ancak yz yze gelerek
grme, karlkl oturma ve yz yze mlakat etmenin ayr bir tad ve bereketi vardr.
Hadislerde bu mesele, ziyaret ve mlakat olarak sz konusu edilmitir; yani huzuri olarak
grmek ve mlakat etmek. phesiz telefonlamak ve birbirini sormak ok gzeldir ve sla-y
rahimin bir ekli olarak saylr, ama yz yze grmenin yerini dolduramaz. Ayn ekilde
akrabalara mektup yazmak gzeldir, ama yola koyularak, bizzat anne, baba, akraba ve dostlara
ulamak ve onlar sevindirmek daha ok sevapl ve daha tesirlidir. Deil diyorsanz, deneyiniz!
Siz kendiniz; kardeinizin, ocuunuzun ya da dostunuzun yzn grmekten mi daha ok mutlu
olursunuz (eer seferden dnmse), yoksa muhaberat telleri vastasyla seslerini iitmekten mi?

Yine, bunun kendisi, irtibatlarda muhabbetin, samimiyetin ve gnl birliinin nianesidir.


Akrabalardan biri vefat ettii vakit; dostlarnzdan ve tandklarnzdan, bir telgrafla basal
mesajn gnderen mi sizce daha samimidir, yoksa kendi ehir ve mahallesinden kalkp yannza
gelen, zntnz yakndan paylaan ve merasiminize itirak eden mi? Bakalarnn yanna
yaptnz gidi-geliler de aynen byledir. Telefon ve mektubu asla yeterli grmeyiniz; sesin,
yaznn ve fotorafn, grmenin yerini doldurduunu dnmeyiniz.
veys Karaniyi duymusunuz. O, mahbubu olan Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a)i bir kere
grsn ve geri dnsn diye annesinden izin ald ve Yemenden Medineye geldi yle oldu ki
Peygamber (s.a.a) yle buyurdu:
Ben cennetin kokusunu, Karan tarafndan alyorum. Ben seni ne kadar da grmek istiyorum, ey
veys Karani![6]
Tecrbe ve sakl szlerden yararlanmak ve honut olmak yine karlkl (huzuri) yaplan
grmelerdedir. mam Hadi (a.s) yle buyurmutur:
Kardelerle grmek, ksa ve az da olsa, almak ve akln alanmasdr (daha verimli
olmasdr).[7]
Btn bu tesir ve bereketlerine ramen, gidi-geli ve diyalogun terk edilmesi iin, bahane
aramann ve mazeret istemenin ne anlam vardr?
Aslnda bu tr grmelerin gereklemesi iin bahane aranmal ve her frsat ganimet
saylmaldr Elbette, bakalarna zahmet vermeyecek ve vakitlerini ldrmeyecek bir lde
olmaldr. Biri yolculuktan dndnde, Allah (c.c.) birisine bir ocuk nasip ettiinde, bir evlilik
gerekletiinde, yeni bir ev alndnda, Allah korusun birinin nne bir hastalk ya da
rahatszlk ktnda; btn bunlar ahdin yenilenmesi ve karlkl grmelerin olumas iin
birer bahane ve huzuri bir grtr. Hatta bir ziyafet falan da vermese, yine mevcut olan bu
artlarda, grmeye gitmek; ho geldiniz, hayrl olsun, tebrik ederim, Allah ifalar
versin, gzn aydn! gibi dostluk kurmaya vesile olan szler sylemek mnasiptir ve bu tr
grmeler, dostluklarn salamlamasnn mayasdr.
Rahmet peygamberi yle buyurmaktadr:
Ziyaret, dostluk oluturur.[8]
Allah in Grmeler
Grmelerde niyetin Allaha yaknlamak ve bunlar Allahn hesabna brakmak ne kadar
gzeldir!
Eer muamele ve ticaret de yapyorsanz, mkafatlanmak iin Allahla muamele ve ticaret
yapnz.

Ben birka sefer gittim, onlar gelmediler, srayla da olsa imdi onlarn gelmesi gerekir
demeyiniz.
lah mkafat ve sevaptan faydalanmak amacyla yaplan bu tr grmelerde byle hesaplar
yaplmamaldr. Her ziyaretin bir mukabelesi, her selamn bir aleykesi ve her mektubun bir
cevabnn olduu unutulmamaldr. Ancak kimi zaman da cmert ve seviyeli hareket edilmelidir.
Zira bir mmini grmek, Allah grmek demektir ve ok fazla sevab vardr. Kutsi bir hadiste,
Allah-u Tela yle buyurmaktadr:
Bir mslman, bir mslman ziyaret ederse, onu deil beni ziyaret etmitir ve onun
benim zerimdeki mkafat cennettir. [9]
Bundan daha byk mkafat var mdr? Mmini grmek, Allah (c.c) grmek mesabesindedir.
mam Bakr ve mam Sadk (a.s)dan yle rivayet edilmitir:
Bir mmin, dier bir mmini grmek maksadyla dar kar ve onu, haklarn yerine getirmek
bilinciyle ziyaret ederse, o yolda att her bir adma karlk Allah Teala ona bir sevap yazar,
onun bir ktln siler ve onun derecesini artrr. Kapsn ald vakit, gklerin kaplar
yzne alr ve birbirleriyle grp, tokalap, kucaklatklarnda, Allah-u Tela yzn
meleklerine evirerek onunla iftihar eder; Benim bu iki kuluma baknz, benim iin birbirlerini
sevip gryorlar. Bundan byle azaptan onlar korumam zerimde bir hak oldu. Dndnde
ise, melekler onu uurlarlar ve sonraki geceye kadar dnyadan gerse, hesaptan muaf
tutulur[10]
Grmelerin, dnyevi ve uhrevi bunca fazilet ve sevaplar olmasna ramen; deiik
bahanelerle, inat etmelerle, ocuksu ve hakir dncelerle birbirinden kserek gidi-gelileri terk
eden ve bu bereketin kaplarn kendi yzlerine kapatanlar, ne kadar da fakir ve mahrumdurlar!..
Kalplerin scakl; samimi grmeler, ihlasl diyaloglar, sadakat ve sevgiyle perinlemi
alakalar sayesinde mmkndr.
Biz toplumsal ve ailevi ocaklar, diyalog, sevgi ve grmelerle daha scak hale getirelim.

[1]

Kafi, c. 2, s. 175

[2]

a. g. e

[3]

a. g. e, s. 177, H: 10

[4]

Mizanul-Hikme, c. 4, s. 297

[5]

Mekarimul-Ahlk, s. 19

[6]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 53

[7]

Mizanul-Hikme, c. 4, s. 298

[8]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 567

[9]

a. g. e

[10]

a. g. e

MSAFRLK VE ZYAFET DABI


Mert ve zgr insanlarn en nemli zelliklerinden biri, kerem ve cmertliktir. te bu
ballklardan zgrlk, cmertlik ve ba huyu, bakalarn muhabbet ve iyiliklerin esiri haline
getirmektedir.
Ziyafet, ak bir ele sahip olmak, ak sofra, srekli ba, misafir arlamak ve misafirperverlik,
cmertlik ile yiitlik ruhunun alamet ve cilvelerindendirler. Sosyal ilikiler, grme-grme ve
gidi-geliler, bazen misafirlik eklindedir. Bunun iin, ziyafetin dab ve misafirliin din
kaidelerini tanma, muaeret ahlknn snrlar ierisine girer. Bu konu iki ynl ve iki tarafldr.
Bir yn, misafir arlama, dier yn de gelen misafirdir. Bunlarn her biri iin aklanmas
gereken baz dap, ahlk ve snrlar vardr.
Misafir Evin Bereketi
Kimileri misafirden kaarlar, kimileri de misafiri severler. Bunlarn her biri kiilerin i
hasletlerinin gstergesidir. Bir gn Hz. Ali (a.s) zgn grnce; Ya Ali, zntnn sebebi
nedir? diye sordular.
mam (a.s) yle buyurdu:
Bir haftadr bana misafir gelmemi...[1]
Bu nere ve misafirin geliini musibetin inii sayarak yreine bela da den ve onu taziye sayanlar nere!..
Evin bereketi, misafirin gidi-geliindedir. Misafir ilah bir nimet ve misafire ikram byk bir
baardr ki herkese nasip olmaz. Misafir, Allahn dostu ve sevgilisidir. rann
darbmesellerinde, Misafir rzkn beraberinde getirir[2] diye bir sz var.
Elbette darbmesel, islam hadislerden alnm din kkenli bir szdr. Hz. Peygamber (s.a.a)den
rivayet edilmitir ki: Misafir, kendi rzkyla gelmektedir.[3]

Elbette bunun dnda, ev sahibi ve misafir besleyenin gnahlarn da temizler ve bu ilgin bir
berekettir. Yine bu konuda, mam Sadk (a.s)dan bir hadis dinleyelim ki yaranlarndan olan
Hseyin b. Nuayme yle buyurdular:
- Mslman kardelerini seviyor musun?
- Evet
- Eli darda olanlara menfaatin dokunuyor mu?
- Evet
- Allahn sevdiklerini sevmen ne gzeldir! Allaha ant olsun ki, senin menfaatin, onlar
sevmedike onlardan hibirine ulamaz. Sahi onlar evine davet ediyor musun?
- Evet! Birka arkada yanmda olmazsa ben asla yemek yemem.
Hazret buyurdu:
- Bil ki, onlarn senin zerindeki iyilikleri, senin onlarn zerindeki iyiliklerden daha oktur.
(Ravi bu szleri duyunca ok hayret etti ve sordu:)
- Sana feda olaym! Ben onlara yemek veriyorum, kendi bineimi emirleri altna veriyorum. Bu
durumda bile onlar benden stn mdrler?
- Evet! Zira onlar senin evine geldikleri zaman, senin ve ailenin affedililerini de beraberlerinde
getiriyorlar. Ayrldklar zaman da, senin ve ailenin gnahlarn beraberlerinde gtryorlar.[4]
Geni bir eve, birok imkana ve cmert bir ele sahip olan biri, bu ilah nimetlerin kr iin,
bazen infak ve sadaka, bazen de yemek ve misafiri arlama, hediye, yetimleri himaye ve
mahrumlara yardmda bulunma yoluyla eda etmelidir. Aksi takdirde, hret, servet ve mal, ona
vebl olacaktr.
Din Bir Snnet Olan Velme
Velme ve ziyafetin ne zaman verilecei, kimlere ve ne ekilde verilecei hakknda, din
emirlerde gelen birok dap ve nktelerden bazlarna iaret etmeye alacaz.
Velme Verilecek Yerler
Resulullah (s.a.a)in Emirul-Mmin Ali (a.s)a yapt tavsiyelerden biri de uydu:
Ya Ali! Bu be yer dnda velme ve yemek verme yoktur: Evlilikte, bebek doumunda, ocuk
snnet edildiinde, ev yapma ve almada ve hacc yolculuundan dnte.[5]

Bu mnasebetlerde, insann bir sofra amas, bir kurban kesmesi ve mminleri misafirlie davet
etmesi uygundur.
Baka bir hadiste Allah Resulnn yle buyurduu nakledilmitir:
Her kim bir mescit yaparsa, semiz bir koyun kessin ve onun etinden yoksul ve mahrumlara
yedirsin ve Allahtan; cin, insan ve eytanlarn errinden kendisini uzaklatrmas iin Allaha
dua etsin.[6]
Zikredilen mnasebetlerin her birinde verilen ziyafet, kalpleri birbirine daha ok balayan,
toplum arasnda sevgi ve samimiyetin daha ok artmasna sebep olan, akraba ve dostlarn
birbirlerini grp daha iyi tanmalarn salayan, ruhlar daha ok mutlu ve yaamlar daha neeli
klan islam bir snnettir
Din evliyalar ve masum nderlerin hayatnda, bu ziyafet eitleri ile ilgili birok rnek gze
arpmaktadr. Bu cmleden u numuneye dikkat edelim.
Yedinci mam, Hz. mam Kazm (a.s), bir ocuunun doumu mnasebetiyle yemek verdi.
gn boyunca mescit ve sokaklarda, falude (bir eit yaz yiyecei) verildi. Hatta bazlar, bu
iinden dolay Onu aypladlar. mam Kazm (a.s) bunu duyunca, bu ayplamalarn cevabnda,
enbiya ve Peygamber-i Ekrem (s.a.a)in snnet ve ahlkna uyarak byle hareket ettiini ifade
ettiler.[7]
Misafirperverlik
Geri lde yaayan Arap gebeleri misafirperverlikte ok mehurdurlar. Ayn ekilde bizim
randaki airetlerimizde de, hatta birok ehir ve mntkalarda, ok gzel tavrlar ve
misafirperverliklerle karlayorsunuz. Siz, misafirperver, misafir seven, bu unvanlaryla tannan
ve halk diline den baz ehir ve mntkalar duymu olabilirsiniz. Bunun da kk, din kltr
ve mezhebi inanlara dayanmaktadr. Kurn ve dinin talimatlarndandr.
Aslnda bizim dinimiz, ran ve slam toplumunun genel kltrnn ekillenmesinde en etkili
sebeplerden biridir.
slam rivayetlerde, hatta Misafiri Arlama ve Ona kramda Bulunma[8] unvannda bir
blm vardr. Bu babda misafire ihtiram etme ve ona ikramda bulunmakla ilgili birok tavsiyeler
vardr. Misafir severlii gzel bir haslet, misafirlerin geliiyle sevinmeyi ok iyi bir ahlk
saymakta ve misafirsiz bir evden meleklerin uzak durduklarn bildirmektedirler.
mam Bakr (a.s), babalar vastasyla Peygamber (s.a.a)in yle buyurduunu nakletmektedir:
Birisi bir ehre girdii zaman, o ehirden ayrlana kadar, kendi dininden olan kiilerin misafiridir.[9]
nsan bir ehre girdii zaman, o ehirdeki tm insanlarn misafiri durumundadr. Onlar, misafirperverlik yapmak ve ikramda bulunmakla grevlidirler. Mslmann evine bir misafirin

gelmesi durumunda ise, o mslmann daha ok ikram ve cmertlikte bulunma zorunluluu


vardr.
Bunun iin, herhangi bir ehir, dardan gelen misafirleri karlamak durumunda kalrsa, rnein;
sel zedeler, sava madurlar, depremden zarar grenler veya komu bir lkenin bana gelen bir
vakann madurlarna kar, insan bir vazife olarak ve slam ahlknn kaideleri gerei, o ehirdeki insanlar, scak ve ak bir kucakla, cmert bir karlama ile ve byklere yakan ekilde
davranarak misafirperverlik gstermeleri gerekir. Peygamber (s.a.a)den yle buyurduu rivayet
edilmitir:
Misafirlere ikramda bulunun; onlar arlayn.[10]
sraf ve Riyadan Kanma
Her hayrl ve deerli amel, bazen baz fetlere duar olmaktadr. Misafiri gzel arlamann
beenilmesine ramen, eer dengeye riayet edilmezse; kskanlktan dolay rekabet etme,
gsteri ve vnme gayesiyle israfa varan ar harcamalar yaplrsa, hi de beenilen bir
davran tr saylmaz ve Allahn beendii bu mukaddes iler kutsallktan ve Allah katndaki
sevgisini kaybeder.
Ziyafetin btn deeri, Allah iin ve Allah yolunda; a karnlar doyurmak, mmin kardeleri
sevindirmek, akrabalarn ilikilerini pekitirmek ya da akrabalar ziyaret etmek maksadyla
verilmesindedir.
Allahn nimetlerinden yararlanmann herhangi bir sakncas yoktur. Ama onlarn deerinin snr
ve llerinin korunmas, itidalden dar kmamas, makul, meru ve rflere uygun bir erevede olmas gerekir.
Bir gn Hz. Ali (a.s), kendisi iin byk ve ssl bir ev yapm olan Ala b. Ziyada buyurdu:
Bu byk evle, bu dnyada ne yapmak istiyorsun? Sen, byle geni bir eve, dnyadan daha
ziyade ahirette muhtasn. Bu geni dnyev evle ahirete ulamak istersen; bu evde misafir
arlar, sla-y rahim yapar, akrabalarna bakar ve bu evden boynunda hakk olanlarn haklarn
eda ederek ahirete ularsn![11]
Bazen ziyafetler gsteri iindir. Bazen yemek eitleri, ziyafet yeri, sofra kurma ekli riya ve
gsteri amaldr. Bazen zel misafir ve davetliler yemek verilmeye layk olmayan kimselerdir.
Ya da riyakar amala, menfaat salama ve ilerini yola koyma sebebiyle davet ediliyorlar.
Btn bunlar, ilah nimetlerin bouna aktlmas ve heder edilmesidir. Resulullah (s.a.a) yle buyurmutur:
Her kim, bir yemei, riya ve gsteri amacyla verirse, kyamet gnn Allah-u Teala, cehennem
yemeklerinden o miktarda olan bir yemei ona yedirir.[12]
mam Bakr (a.s) buyurmutur:

Ziyafet bir veya iki gne kadar olursa cmertlik ve byklktr. Ondan fazlas riya ve
gsteritir.[13]
Elbette bunlar, revata olan ve gelenek haline gelmi bulunan yemek vermeler ve ziyafetler iin
hatrlatlmtr. Ama misafir severliin, mahrumlara yemek verme ve ikramda bulunmann asl,
ne kadar ok ve devaml olursa, o kadar iyi ve gzeldir.
Resulullah (s.a.a)in byk dedesi Haim, srekli serili bir sofraya sahipti; onun, halkn geneli
iin hazrda bulundurduu yemei ve evi, Kureylilerin arasnda onu efendilik ve yce bir konuma ulatrmt.
Araplarn mehur cmerdi olan Hatem-i Tayinin evi; halkn sna, yoksullarn mit yeri,
deiik yolcularn ve misafirlerin kona durumundayd
mam Hasan- Mcteba (a.s)n evinde, genelde, deiik snflardan olan insanlarn, zellikle
yabanc olanlarn, evsiz olanlarn, yoksullarn, yolcularn, yetimlerin ve mahrumlarn, srekli
oradan nasiplendikleri bir misafirhane vard.
Yce himmetli kerim insanlar iin yemek yedirmenin lezzeti, yemek yeme lezzetinden daha
byktr ve onlarn aldklar ruh lezzet, bu yoldandr.
Mevla mam Ali (a.s)n u sz ne kadar da gzeldir. O yle buyurmutur:
Bedenin gdas, yemektir; ruhun gdas ise ziyafet vermektir.[14]
Biri yle derdi: Benim en byk ruh lezzetim; bir grup muhta ve yoksul insan eve davet
ettiimde, onlar sofrada oturup yemek yerlerken uzaktan bu sahneye bakarak aldm lezzettir.
Kabusnamede yle tavsiye edilmektedir:
Misafir sana geldii vakit, yemeklerin iyi veya ktl dolaysyla zr isteme ki bu,
tccarlarn tabiatdr. Srekli falan ey gzeldir, onu ye veya niye yemiyorsun? ya da sana
layk bir yemek hazrlayamadm deme. Zira byle szler, bir defalk iin ziyafet veren
kimselerin szleridir.[15]
Ziyafet dab
Ziyafet ve yemek vermenin iki taraf vardr:
Biri misafir, dieri ise ev sahibidir. Biri bakasnn sofasnn banda oturan ve yemek yiyen,
dieri ise sofray aan ve yemek verendir. Birinin lezzeti yemek yemede, dierinin lezzeti ise
yemek vermededir.
slamda tavsiye edilen ziyafeti, yemek verme ve ziyafet mnasebetlerini akladk ve ev
sahipleri iin birka sz syledik. Bundan sonraki szlerimiz ise misafirler iindir ve misafirlie
gitmenin dab ile ilgilidir.

Misafir Yahut Ba Belas


Din kltrmzde misafir, Allahn dostudur ve bereketin mayasdr. Allahtan gelen bir hediye,
rzkn art sebebi, ev sahibinin gnahlarnn affedilme nedeni ve ilah mafiretin ini vesilesidir.
Btn bunlar yerinde ve doru eylerdir. nk, slam mektebinin talimatlar ve masumlarn
buyruklardr. Ama burada kldan ince binlerce nkte vardr. Misafirlie gidiimiz bir zahmet sebebi, ev sahibinin sknt vesilesi ve ba belas olursa, o zaman nasl? Yine de misafir rahmet
midir?
Elbette herkes ayn deil ve ruhlar farkldr. Bazlar misafir kabul etmeye hazr deiller, bazlar
mali adan misafir armaya ve ziyafet masraflarn karlamaya msait deiller. Bazlar; yer,
ev ve iinde bulunduklar imkanlar asndan, misafiri iyi bir ekilde arlama hususunda karlama noktasnda darlk ve skntdadrlar. Bazlar sahip olduklar youn iler dolaysyla misafir
arlamaya vakit bulamamaktalar. te burada misafir, kar tarafn durumunu gz nnde
bulundurmas gerekir. Ar beklentide olmamal, habersiz ve davetsiz gitmemeli, ge vakitlerde
ve rasgele ev sahibinin stne ullanmamal, ona yk olmamal ve onu zahmete sokmamaldr.
(Elbette zaruret halleri hari.)
Kurnn mminlere Peygamberin evinde misafir olma dab ile ilgili tavsiyesi yledir:
Ey inananlar! Peygamberin evlerine, yemee arlmakszn vakitli vakitsiz girmeyin; fakat
davet edilirseniz girin ve yemei yiyince daln. Sohbet etmek iin de gidip oturmayn. Bu
haliniz Peygamberi zyor, o da size bir ey sylemeye ekiniyor. Allah gerei sylemekten
ekinmez.[16]
Eer misafirlikte, islam snnet ve daplara riayet edilirse, misafirler, zahmet sebebi ve yk
saylmayacak, belki bereketin mayas ve mutluluun vesilesi olacaklar. Bu yzden burada, kt
sonular olan ve yaamda tatsz eylere yol aan yk olma meselesiyle karlayoruz.
Yk Olma Yahut Hazr Olanla Yetinme
Farslarn ata szlerinde yle bir sz vardr:
Yetien, hazr olan yer.
Ya da:
Misafir her kimse, evde her ne varsa.[17]
Kimileri, onurlarn korumak ya da haysiyetlerini muhafaza etmek iin baz zor ve meakkatli
ykmllklerin altna girer ve neye mal olursa olsun, misafir kabul etmekten geri kalmazlar.
Zira kendileri, saygnlklarnn kaybolmasn istemezler. Elbette kimi misafirlerin yersiz
beklentileri de bu konuyla yakndan ilintilidir.

Ev sahibine yk olan ve ona zahmet veren byle bir misafir, sadece rahmet olmamakla kalmyor,
beraberinde uursuzluk da getiriyorlar. Eer halkn ve akrabalarn arasnda yerlemi bir sevgi,
sadakat ve samimiyet varsa; ge vakitte yahut vakitsiz olarak yoldan gelen bir misafir, var olanla
kanaat etmelidir. Byle bir durumda ne misafirin fazla beklentisi olmaldr, ne de ev sahibi
kendini zorlamaldr. Bu durumda dostluklar, gidi-geliler sreklilik kazanrlar.
Ama masrafl, harcamalara yol aan ve ykmllkler getiren gidi-geli ve misafirliklerin
azalmasna, ilikilerin kesilmesine, gevemesine veya soumasna sebep olur.
Emirl-Mminin Aliden bir ders renelim.
Bir adam Hz. Ali (a.s) evine davet ettiinde Hz. yle buyurdu: artla gelirim. O adam
sordu: O artlar nedir? mam cevap verdi:
Birincisi, evin dndan benim iin bir ey getirip hazrlamaman; ikincisi, evde hazr olan ne
varsa benden saklamaman (evde neyin varsa getirmen); ncs, ailene sknt ve zahmet
vermemendir.
Adam: Tamam kabul ediyorum dedi.
Hazret davetini kabul etti ve evine misafir oldu.[18]
Bu hadis, bize byk dersler ve zarif nkteler aklamaktadr. Bazlar, kendi ailelerine byk
zahmetler veriyorlar. Mkemmel bir sofra ve gze ho gelen bir ziyafetin hazrlanmas iin her
eyi ona yklyorlar. Zahmeti ev hanm eker fakat pozu beyefendi verir! Evin erkeinin bu
tutumu, aileye bir eit hakszlktr ve doru bir davran deildir.
Misafirlie giderken, kendisi iin yle veya byle yaplsn diye misafirin herhangi bir beklentisi
olmamal ve hazr olan eylerle -her ne varsa- kanaat etmeli ve ev sahibi de kendisini masrafa
sokmamal ve ailesine eziyet etmemelidir.
Allah Resul yle buyurmutur:
Misafir iki geceye kadar arlanr ve ikram grr. nc gece artk ev halkndan saylr ve her
ne olursa ondan yer.[19]
Yine slam Peygamberinden yle rivayet edilmitir:
Harcayacak ve infakta bulunacak eyleri olmayan kimselerin evine gelii gzel gitmeyin ve
misafir kalmayn.[20]
Bu, ev sahibinin, misafirin yannda izzet ve onurunun korunmas ve ba aa olmamas iindir.
Farslarn darbmesellerindendir ki:
Vakitsiz (ya da davetsiz) gelen misafirin masraf kendi zerinedir.

Selman ve Mslmanlk
slam ahlkn; kanaat ehli, yk olmaktan kanan ve sade bir hayata sahip olan Hz. Selmandan
renmek gerekir. Bundan dolay Selman- Farisi, fazilet ve deerlerde Ehl-i Beytten
saylmtr. (Selman Biz Ehl-i Beyttendir). Dorusu, Selmandan bir hatrann nakledilmesi bu
konuya mnasiptir:
slamn ilk dnemindeki mslmanlardan biri olan Ebu Vail yle anlatr:
Ben bir dostumla beraber Selman- Farisinin evine gittik ve bir mddet oturduk. Yemek vakti
gelince Selman yle dedi:
Eer Allah Resul (s.a.a), insann kendisini zorlamasndan ve zahmete drmesinden
nehyetmeseydi, sizin iin daha iyi bir yemek hazrlardm.
Sonra kalkp bir miktar normal ekmek ve tuz getirerek nmze koydu. Arkadam dedi:
Keke bu tuzun yannda biraz da yeillik olsayd.
Selman gitti ve kendi su kabn rehin vererek yeillik getirdi ve sofraya brakt. Yemek
yediimizde dostum:
Allaha kr ki, Onun rzkna kaniiyiz! dedi. Selman:
Eer Allahn rzkna kani olmasaydn imdi su kabm rehin olmazd diye cevap verdi.[21]
Selman tekellf ehli deildi. Ancak misafir, bir isteini dile getirdii vakit, onun hatr iin kendi
zel ev eyasn bile rehin brakma uruna sz konusu isteini yerine getirmeye mecbur kald..
ou vakitler, sadece misafirlikte deil, belki bir topluma gidi-gelilerde ve sosyal alakalarda,
insanlarn birbirlerinden yersiz beklentiler ierisinde olmalar ve bakalarnn omzuna ar ykler
yklemeleri beenilen islam bir tutum deildir. yi misafir; bir eve giderken -zellikle ev
sahibine haber vermeden gitmise- yreine hibir krgnln gelmemesi iin kapnn dnda
ayakkablarn kard gibi, mit ve beklentilerini de kendinden uzaklatrmaldr. Ev sahibinin
omzunda arlk etmeyecek bir misafirlik, zahmetsiz ve eziyetsizdir. Bununla beraber eer Allah
Teala yardm eder de, misafirle beraber onun rzkn da gnderirse ne ala!
Hadiste yle gemektedir:
Misafire ziyafet vermek iin, gcnz aan bir zahmet ve meakkate girmeyiniz.[22]
Meselenin zarif olmasna ramen bazen snrlarn inendiini gryorsunuz. Hem misafire
ikramda bulunmaya davet edilmi, hem de masraftan kanmaya; hem misafir Allahn vergisi
saylarak rzkn mayas ve evin bereketi olarak grlm, hem de ev sahibine eziyet ve zorluk
oluturmaktan nehyedilmitir. Sorumluluklar doru tanmak, hem misafir hem de ev sahibi iin
dikkat ve zarafet gerektirmektedir.

Davetsiz Misafir
slam toplumlarda, mslman kardeler ve aileler arsnda, muhabbet oluturan alakalar yle bir
dzeyde olmaldr ki, gidi-geliler scak, ziyafet vermeler iten, misafirlikler ve gidiler
zahmetsiz, ikramlar doal ve ikayetlerden uzak olmal. Bu, istenilen bir eydir. Fakat, zel
daplara dikkat etmek, zellikle eer muhabbetler ve samimiyetler, pek l ve kural
gerektirmedii bir seviyeye ulamamsa zaruridir.
Bu nktelerden biri, davetsiz olarak misafirlie gitmemektir. Dier bir nkte ise, davet edilen
yere, kendisiyle beraber birilerini gtrmemektir. Geri ev sahipleri genelde: Ne olurdu misafirlerinizi de getirseydiniz, yabanc ki deilsiniz, getirseydiniz, birlikte oturup konusaydk ve
derler.
Ama islam tavsiye, bu meseleden kanmaktr. Hatta, beraberinde ocuklar bile misafirlie
gtrmek -eer davet edilmemilerse- bazen eri olarak da sakncaldr. zellikle eer
davetnamede; ltfen ocuklar getirmeyiniz gibi snrlar da belirlenmise.
mam Sadk (a.s), Hz. Peygamberin yle buyurduunu nakletmektedir:
Sizden biri misafirlie ya da yemee davet edildiinde, beraberinde ocuunu gtrmesin. Eer
byle yaparsanz, uygun olmayan ve gaspa bir i yapm olursunuz.[23]
te bu beenilmeyen adet; ocuunu ya da arkadan beraberinde gtrmedir. Yani, nasl olsa ev
sahibi, davet ettii kiiyi tanyor diye, ev sahibinin tanmad kiileri onun evine gtrmedir.
Baka bir hadiste slam Peygamberi (s.a.a), Hz. Aliye yapt tavsiyelerin birinde yle
buyurmutur:
Ya Ali! Hakarete uradklarnda, dierlerini (knamalar) deil, kendilerini knamalar gereken
sekiz grup vardr. Onlardan biri; davet edilmedii ziyafete katlan ve arlmad sofraya
oturandr.[24]
ikayet Etmemek
Serilmeyen sofrann bir ayb, serilen sofrann bin ayb vardr sz mehurdur. Bu sz aynen
u sz gibidir: Yazlmayan yaznn hatas yoktur.
Birisi ziyafet verdii zaman, zellikle, halka ak ve genel bir ziyafet olduunda, ikayet diye bir
mesele meydana gelir. Elbette biz ikayet ehli olmamalyz. rnein: Niye bizi haberdar
etmediler? Demek biz yabancymz ki daveti iitmedik ve
Dier taraftan ev sahibinin kendisi de ikayetlerin gelme ihtimaline hazrlanmaldr.
Ama bakalar iin en ok gerekli olan, herhangi bir beklenti ierisinde olmamalardr. Bu yapya
sahip olmann neticesi; vicdan rahatlk ve ruhun huzura ermesidir.

Dostlar, arkadalar, komular ya da i arkadalarndan herhangi biri tarafndan bir ziyafet verildiinde ve biz davet edilenler arsnda olmadmzda, ikayete ne gerek var? Bize borlu mudur?
Belki imkan olmam, haber vermeyi unutmu; belki de yer, mekan, imkan ve g asndan
msait olmam veya herhangi bir sebepten dolay bize syleyememi?
Neden alnalm ve dostluk aynamza sknt ve kayg tozu konduralm? Dostluk ve akrabalk
balar ve llerinin bu tr meselelerle perian edilmesi ne kadar yazk?!
Dili ikayetle amak; hem kar taraf utandrr ve rencide eder, hem de ikayetinin
kapasitesizliini, seviyesizliini ve hakirliini gsterir.
Yce tabiatl olmak, bir cevherdir. Onu kk beklentiler tayla krmamak gerekir.
Herhangi bir ziyafete gittiimizde; yemek, yer ve artlar, istediimiz ve beklediimiz gibi olmasa
dahi yine de ayplama ve ikayet yoluna gitmemiz uygun deildir. nk, sonradan yaplan
ikayetler, ne gemi olan ayplar ve eksiklikleri telafi eder, ne de bize herhangi bir ey
kazandrr. Bu ile, sadece dnce seviyemizin ve kltrel bak amzn ne kadar dk
olduunu gstermi oluruz.
Fedakarlk, affetmek, geni dnmek ve olgun davranmak zellikle bu yerler iindir. O halde
yce himmetli ol Sakn, dostluk ve akrabalk sefas, byle beklentilerle bulankla
dntrlmesin! Yazktr!

[1]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 521

[2]

Emsal ve Hikem, c. 4, mim harfi

[3]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 520; Vesailu-ia, c. 16, s. 459

[4]

Kafi, c. 2, s. 201, H: 8-9

[5]

Vesailu-ia, c. 16, s. 454

[6]

a. g. e, H: 4

[7]

a. g. e, s. 452, H: 2

[8]

Bihar, c. 72, s. 458

[9]

a. g. e, 462

[10]

Kenzul-Ummal, c. 9, s. 245

[11]

Nehcul-Belaa, hutbe: 209

[12]

Veasilu-ia, c. 16, s. 455

[13]

a. g. e, 456

[14]

Bihar, c. 72, s. 456

[15]

Rehnumun, s. 748

[16]

Ahzap / 53

[17]

Emsal ve Hikem, c. 4, Mihman szc

[18]

Bihar, c. 72, s. 451

[19]

Vesailu-ia, c. 16, s. 456

[20]

a. g. e, H: 2

[21]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 525 (Bihardan naklen, c. 22, s. 384)

[22]

Kenzul-Ummal, c. 16, s. 248

[23]

Bihar, c. 72, s. 445

[24]

a. g. e, 444, H: 1; s. 452, H: 6

KOMULARLA
Acaba imdiye kadar komularn elinden rahatsz olacak bir duruma gelmi misiniz?
Ya da tersine, komularn sizden rahatsz olup kstkleri olmu mu?
Sebep nedir? Ve Bu durumlar nasl nlenebilir? birlikte yaama ve komularla iyi ilikiler
nedir?
Bu mesele, bazen komu haklarn tanmaya baldr. Bazen de bunun kk bu haklara riayet
etmemeye dayanr. slam mektebinin pratik ilkelerinde ne gibi nkteler mevcuttur?
Komunun Glgesi
Acaba iki komu, sadece glgede mi ortak ve birbirlerine yakndrlar? Yoksa kimi hak, hukuk,
snr ve ller de mi var?
Bazlar derler: Drt duvarlk, ihtiyarlk (serbestlik). Ama bu sz, mantkl, meru ve rfe
uygun bir sz olmad gibi eriat ve aklla da uyumamaktadr.
Geri insanlar, evlerin duvarlar birbirinden ayrr ve herkes snrlar belirlenmi bir eve girerek
yaamn srdrr. Ancak sosyal hayat, toplumun fertlerini; irtibatlarda, gidi-gelilerde,
karlamalarda ve muamelede daima birbirlerine karlkl olarak muhta olan bir ailenin azalar
eklinde ele alr.
Bu yzden komulardan herhangi birinin glgesi, dierine skunet bahetmeli ve herkes
komusunun glgesi altnda emniyet, rahatlk ve gven hissetmelidir. Bu mesele, muaeret
ilkeleri ve islam ahlkn nemle zerinde durduklar bir meseledir.
Din metinlerde, Hsnl-Civar (Gzel Komuluk), Teahhdl-Ciyran (Komunun
Sorumluluu) vb. adnda kimi konular gze arpmaktadr. Yani, komulara urayarak
durumlarn sorma, onlarla gzel geinme, onlara eziyet etmeme, onlarn tarafndan gelebilecek
her trl kt davranlara kar sabrl ve tahammll olmak.
Nasl ki siz, komularnzdan olgun ve anlayl olmalarn, ufak bir meseleden dolay fkelenip
bozulmamalarn bekliyorsanz, ayn ekilde komularnz da sizin byle olmanz beklemekteler.
Dini ruhiye ve islami kardelik, toplum bireylerinin arasnda ne kadar ok yerleirse, o oranda
irtibatlar daha yakn, ilikiler daha samimi, mesafeler daha az olur ve iki komu birbirlerinin

pazusu olurlar; gam ve sevinte, rahatlk ve skntda birbirleriyle ortak olurlar. Bunun tam tersi
Batl, Avrupal ve garbzede toplumlarda mevcuttur. Din alakalar ne kadar soluk ve zayf
olurlarsa, yaam da o oranda souk ve bkc olur. Yaam; iki komu ve mahalle arasnda, bir tek
duvar deil, birok duvarlarn bulunduu veya ayn cadde ve sitede ikamet etmelerine ramen
komunun, alt, st, yan ve kar komusunun durum ve yaantsndan habersiz olduu Bat
toplumlarnn yaayna benzeyecektir.
Bu ekilde yaamak, gerekten insan ve islam midir? O zaman toplumsal muhabbet ve scak
alakalarn yeri nerede?
Komu kimdir? Bizim ona kar vazifemiz nedir? Komuluun snr ve haddi nereye kadardr?...
Gzel Komuluk
yi komuluk, sadece lkeler aras ilikilerde geerli olan siyasi bir deyim deil ve sadece uluslar
aras ilevi olan bir kelime de deildir. Ayn mahallede kalanlar yahut iki komunun ilikilerinde
de geerlidir.
En iyi eve sahip olmak, komular kt ve halka eziyet eden kimseler olduktan sonra, bedava bile
olsa pahaldr! Bilinli ve akll insanlar, mahallesi iyi, komular salam ve kltrl olan bir
yerde ev satn alrlar. Aksi takdirde ya evlerini deitirmeli ya da mrlerini sknt ve strap
ierisinde geirmelidirler. Ev, dkkan ve iyeri almnda komulara dikkat etmek, akllln
nianesidir.
Hz. Ali (a.s), olu mam Hasana, dnya grm ve tecrbeli bir baba olarak yle vasiyette
bulunmaktadr:
Yola kmadan nce, yol arkadan ve evden nce komuyu sor.[1]
yi komulara sahip olmak, byk bir nimettir ve iyi komu olmak, muhabbet getirici ve dostluk
kurucudur. Kalpler srekli dostluk ve iyiliin mayaland ve szd yerlere meylederler. Hayr
nerede olursa, insanlar da orada bir araya gelirler, bireyler ve toplum mitvar olup yerleim
merkezi de bat olur. yi davrann, komulukta, azametli bir toplum olumasnda ve sosyal
yaknlklarda byk bir rol vardr. Hz. Ali (a.s) yle buyurmaktadr:
Komuluu iyi olann komusu ok olur.[2]
Baka bir hadiste mam Sadk (a.s)dan yle bir hadis nakledilmitir:
yi komuluk, hem memleketleri bayndr hale getirir, hem de mrleri uzaktr.[3]
Bu iki hadiste, komuluktaki iyi tavrn, hem toplumsal kemal ve bayndrlk asndan verimli bir
hareket olduuna, hem de bireylerin menfaati ve psikolojik salna iaret edilmitir. Elbette
onun uhrev mkafatlar hakknda da birok hadis nakledilmitir.[4]
yi Komuluk Hakknda Tavsiyeler

Hz. Ali (a.s), insanlarn en bedbaht, en kat kalplisi ve akn tarafndan darbe yiyip yataa
dtnde, ahadet eiinde, oullarna ve takipilerine yapt deerli vasiyetlerinin bir ksm
da komu haklaryla ilgiliydi.
Bu t, Hz. Ali (a.s)n mrnn en son dakikalarnda yapt tlerdendir. O Hazret yle
buyurdu:
Komularnz hakknda Allah gz nnde bulundurun. Zira bu vasiyet Peygamberinizin
vasiyetidir. Allah Peygamberi, komular hakknda o kadar tavsiyede bulundu ki, biz, Hazretin
onlar miras alanlardan klacan zannettik.[5]
mam Sadk (a.s) da bir sznde yle buyurmutur:
Namazlarnz camilerde klnz ve insanlarla iyi komuluk yapnz.[6]
Eer slam mektebinin emirlerine gre, doru bir ekilde komularla geinirsek, bu iyi geinme
sayesinde dostluklar doacak, problem ve skntlar giderilecek ve insanlar rahatla kavuarak
gl bir ruh kazanabileceklerdir.
Bazen de komunun ilesi ekilmeli. Bu iyi bir komuluun artdr. yi komuluk, sadece
komulara bir eziyet ve zarar vermemek deildir. Bazen, komudan bize gelen eziyetlere ve
ktlklere kar sabretmek de bu iyi komuluun nianesidir. Eer ilikilerimizin kesilmesini
istemiyorsak, ok sabrl olmal ve tahamml gstermeliyiz. Yoksa kt cevaba kt karlk
vermek, irkin davranlara aynsyla mukabelede bulunmak, hakir bir ruhun ve himmetten
yoksun oluun alametidir. Bu ii herkes yapabilir. Geinme ve tahamml; irade, iman ve
byklk isteyen bir haslettir.
Arkadalk, ortaklk, dostluk, evlilik, yolculuk, ayn yerde almak vb. alemlerde de bazen
deirmenin alt ta gibi salam olunmal, dar kapasiteli ve takatsiz deil.
mam Kazm (a.s) buyurmutur:
Gzel komuluk, sadece eziyet etmemek deil; gzel komuluk, komunun eziyetine kar
sabrl olmandr.[7]
Bu eit hadislerin, komuya asla eziyet etmeye ruhsat vermedikleri apaktr. Eer, komunun
eziyetlerine tahamml etmekle ilgili tavsiyeler yaplmsa, onlardan daha ziyade ve daha
iddetlisi, komularla gzel geinmek ve onlara eziyet etmemekle ilgili tavsiyeler nakledilmitir.
Komularn rahatszlk ve eziyetlerine sebep olmak, toplumsal ahlkn en ktlerindendir.
En Son Snr
Her eyde, snr, l ve yasaklar mevcuttur. Bu snrlar inendii zaman, sayfa deiir ve
durum baka bir ekil alr. Komudan gelen zahmetler ve eziyetlere kar sabretmek de bu
ekildedir. Bazen bu eziyetler en son snr olan bir dereceye ular, yasaklar ihlal edilir ve

bakalarnn saygnlklar zarar grr. nk, insanlara eziyet eden komu, yasaklara dikkat eden
biri deildir.
Tarihte getiine gre bir adam Peygamber (s.a.a)in huzuruna gelerek komusunun eziyetinden
ikayette bulundu. Hazret buyurdu: Git ve tahamml et. kinci sefer tekrar geldi ve ikayet
ederek feryat etti. Peygamber (s.a.a) tekrar tahamml ve sabr gstermesini emretti. Komusunun
eziyeti tahamml snrlarn aan bir seviyeye geldi. nc sefer tekrar Peygamber (s.a.a)in
yanna gelerek ikayette bulunduunda, Hazret yle tavsiye etti:
Cuma gn, millet Cuma namazna gittiinde, evindeki eyalar dar dk ve namaza
gidenlerin grmesi iin onlarn yolunun zerine brak. Bunun sebebini sorduklarnda, onlara
bandan geenleri anlat.
O adam da ayn ekilde yapt. Eziyet eden komu onurunu tehlikede grnce, vakit kaybetmeden onun yanna alelacele geldi, zr diledi, eyalarn tekrar evine almasn rica etti. Bir daha o
ekilde hareket etmeyeceine dair sz verdi.[8]
Bu, pervaszln ve ltuflara ve iyiliklere yaplan nankrln neticesidir. Allahn ltf hatal
insanlarla mdara eder, ancak snr atklarnda rsva eder. Bakalarnn yumuakl ve
tahamml suiistimal edilmemeli, onlarn saygnlk ve byklkleri, zaaf ve beceriksizlie
yorumlanmamaldr.
Komunun Hak ve Hududu
Komuluk haklarna riayet etmenin hududu ve gzel ahlka sahip olmak, sadece evin sa ve sol
tarafndaki komularla snrl deil ve sadece eziyet etmemekle zetlenmez.
Bavurmak, uramak, durumlarn sormak, gidip gelmek, yardm etmek, hastay ziyaret etmek,
infak etmek, sadaka vermek, ihtiyalarn gidermek, dertlerini paylamak ve her komunun
omzunda bulunan komuluk haklarndandr. Ayn zamanda bunlar, civanmertlik ve yiitliin
nianeleridir. Mertlerin nderi Ali b. Ebi Talip yle buyurmutur:
Komular sormak, yiitlik ve civanmertliktendir.[9]
mam Bakr (a.s) da, iilerin, takipilerinin ve Ehl-i Beytin izgisinde yryenlerin sfat ve
ahlklarn belirtirken, sz konusu olan hakka da deinerek yle buyurdu:
Bizi takip edenlerin nianelerinden biri de, muhta olan komular, yoksullar, borlular ve
yetimleri sormalardr.[10]
erefli ve vicdanl bir insan; komular mahrum ve yoksul, yetimler sahipsiz, a insanlar perian
ve borlular aciz bir halde ortada kalmken, bunlarn sorunlarn gidermeye gc olmasna
ramen nasl seyirci kalabilir, karn tok olarak yatabilir ve rahat edebilir?
slam Peygamberinin, tarihin karanlklar zerinde parlayan nurani sz bu durumlar iindir:

Komusu aken tok yatan kimse bana iman etmemitir.[11]


Evet! Mslmanlk amel iledir, iddia ve sloganla deil.
Bu hukuk ve riayetler, hadisin buyurduuna gre, her taraftan krk evdir. mam Sadk (a.s),
Resul-i Ekrem (s.a.a)in yle buyurduunu nakletmektedir:
Her drt taraftan krk eve kadar olan evler, komu saylrlar.[12]
mam Bakr (a.s) da yle buyurmutur:
Komuluk snr, her taraftan; nden, arkadan, sadan ve soldan krk evdir.[13]
slamn aklam olduu bu hak, snr ve ller, bir sorumluluk olarak telakki edilir ve
gerektii ekilde riayet edilirse, slam toplumunda muhtalar, garipler ve sahipsiz yoksullar,
ellerinden hibir ey gelmeyen ilekeler ve onurundan yzlerini tokatla krmz tutan fakir insanlar bulunmayacaklardr.
Bu blm, byk bir muhaddis olan eyh Abbas- Kumminin szyle bitiriyoruz:
Komuyla iyi geinme hakknda birok hadis vardr ve gzel komuluk da, sadece komuya
eziyet etmemek deildir. Belki, eziyet ve ktlklerine tahamml de bu cmledendir. Ayn
ekilde selam vermek, hastaland vakit ziyaret etmek, bela ve musibetlerde teselli vermek,
bayram ve sevinli gnlerde, tebrik ve kutlamada bulunmak, yanllarna gz yummak, srlarn
ve gizli ilerini aa karmamak, bir ihtiyac olduunda ona yardm etmekten geri kalmamak da
iyi komuluk ilikilerinden saylr. Hatta evinin duvarnn stne bir direk brakma veya oluunu
evine taraf koyma gibi ilerde bile ona sorun ve zorluk karmamalsn[14]

[1]

Nehcul-Belaa, S. Salih, M: 31

[2]

Gurarul-Hikem, c. 7, s. 49

[3]

Kafi, Kuleyni, c. 1, s. 667, H: 7, 8 ve 10

[4]

Usul-u Kafi, c. 2, Hakkul-Civar bab; Sefinetul-Bihar, Cevr szc

[5]

Nehcul-Belaa, S. Salih, M: 47

[6]

Kafi, c. 2, s. 635

[7]

a. g. e, 667

[8]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 191 / Kafi, c. 2, s. 668

[9]

Gurarul-Hikem, c. 7, s. 49

[10]

Kafi, c. 2, s. 74

[11]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 192

[12]

Kafi, c. 2, s. 669

[13]

a. g. e

[14]

Sefinetul-Bihar, c. 1, s. 693

HEDYE VE ZYARET
Grmelerin daha lezzetli ve daha tatl gemesi iin bir hediye ve armaanla birlikte olmas ne
de gzeldir!
Hediyenin kendisi, sevgi ve muhabbet kazandrr. Eer bu hediyeler yolculuk ve ziyaretlerden
sonraki grmelerde verilirse daha yerinde ve gzel olur. Mevlamz mam Ali (a.s) yle
buyurmutur:
Hediye sevgi kazandrr.[1]
Bu i, hem yolculuktan dnleri tatl yapar, hem de hatralarda canl kalmasn salayan bir an
olur. Nice insan, bir seferin tatl hatrasn sadece yolculuun bir hediye ve armaan vastasyla
anmsayarak korur. ocukluk dneminde alnan bayramlklar ve rencilerin aldklar dller,
onlarn hayatnn en tatl ve belki de en unutulmaz hatratlardr.
Bir ailenin fertleri, yolcularnn Hacdan, Mehetten, yurt ii ya da yurt d seferlerinden dnlerini gzlediklerinde, dndkleri vakit, hediye kelimesi, dillerde sylenen ve akllardan
geen en tatl kelimedir. Bu yolla aile fertleri de mutlu oluyorlar.
Hediye gtrmek (mnasip lde ve insann itibarna gre olursa) slam bir snnettir ve yolcunun yolculukta dahi onlar hatrladn gstermektedir.
Mhim olan hediyenin kendisidir, onun kymeti o kadar nemli deil; yani, hediyenin manevi ve
duygusal deeri dikkate alnr, onun maddi ve parasal yn deil.
Bazen bir ie esans, bir tespih ve seccade, bir kitap ve dergi, bir ift ayakkab ve bir takm
elbise, bir anta ve orap, yolculuun yapld yere ait yerel bir tatl ve meyve unutulmaz bir
sevin meydana getirir.

Hediye Ne Olursa Olsun


Hediye gtrmek iin, yolculuun uzun ve uzak bir yere olmas art deildir. Yine hediyenin
pahal ve maddi deerinin yksek olmas da art deildir. Armaann kendisi ve yolculuk
hediyesinin maddi kymeti dk ve miktar az da olsa, arzettiimiz gibi bal bana manevi ve
ahlk bir deerdir. En gzel ahlk rnei olan Allah Resulnden dinleyelim:
Sizden birisi yolculua ktnda, evine ve ailesine dnd vakit, onlara bir ta bile olsa
mutlaka bir hediye ve armaan gtrsn![2]
Allah Resulnn maksadnn, ta gtrmek olmad aktr. Belki, hediye ne kadar ucuz ve
naiz olursa olsun, onun bir konumunun olduunu ve evin erkei ya da bynn, elleri bo ve
hediyesiz olarak ailesinin yanna dnmemesi gerektiini buyurmak istemitir.
Elbette eer yolculuk, manevi bir yolculuksa (hac, umre, kabir ziyaretleri), bilinli ve mekteb
yolculardan beklenilen, seferden aileleri ve dostlar iin maneviyata ynlendiren hediye trlerini
getirmeleri; seferden aldklarn, edindiklerini, rendiklerini ve tecrbe ettiklerini, ziyaretine
gelenlere bir armaan olarak takdim etmeleri ve onlar kendi yolculuklarnn manevi ve ruhani
fezasnda gezdirmeleridir.
Ama maalesef bu eit armaanlara ok nadir rastlanlmaktadr. Bizim ziyaretilerimiz;
maneviyat hatrlatan, hidayete vesile olan, psikolojik rahatlanmay salayan ve eitsel
hediyelerin dndaki eylerle anta ve valizlerini doldururlar. Ancak parmakla saylabilecek
kadar az olan bilinli ziyaretiler Allah saylarn artrsn- bunun dndadrlar.
Hastay Ziyaret
Sosyal ahlkn bariz rneklerinden biri hastalar ziyaret etmektir. Hastay ziyaret, ister ikamet
ettiimiz ehirde olsun, ister baka bir ehre giderek olsun, ister akrabalar ve yaknlardan olsun,
ister dost ve tandklardan olsun, isterse de kimsesiz olan garip ve yabanc hastalar olsun.
Sadnin dedii gibi:
Afiyetin deerini, bir musibete duar olan kimse bilir.[3]
Salk, bilinmeyen ilah nimetlerden biridir. Hastalanan bir kimse, dostlarn ve akrabalarn
kendisine uramalar ve durumunu sormalar iin yollarn gzler ve kendisini sormalarndan
mutlu olur.
ok fazla mkafata ve Halk ile mahlukun rzasna sebep olan en iyi ilerden biri de, hastalar
ziyaret etmektir.
slamda bu amelin zel bir dab vardr. (Onlardan bazlar unlardr:) nsann, hastann halini
sormak iin onun yanna gitmesi, az oturmas (eer hastann kendisi, daha ok oturmanz ister
ve srar ederse o baka) hastann elini tutmas, nabzn yoklamas, elini onun alnna koymas,

hastaya dua etmesi, ondan dua rica etmesi uygundur. Ancak bunlar yerine getirmeye alrken
hastaya ve ailesine bir zahmet sebebi olmamaya dikkat edilmelidir.[4]
Hastay ziyaret etmeye giderken, elinde, gnn artlarna ve kltrel geleneklere gre yaygn
olan mnasip bir hediye de gtrmesi ok iyidir.
mam Sadk (a.s)n hizmetilerinden biri yle anlatr: Tandklardan biri hastaland. Biz,
dostlardan mteekkil bir toplulukla onun ziyaretine gitmek iin yola ktk. Yolda mam Sadk
(a.s)la karlatk. mam sordu: Nereye?
Falan ahsn ziyaretine gidiyoruz dedik.
mam: Durunuz dedi.
Biz de durduk. mam sordu: Acaba elma, armut ve esans gibi bir ey yannzda var m?
Hayr, bunlardan hibiri yanmzda yok dedik. mam buyurdu: Hastann yanna ne gtrlrse
gtrlsn, onunla mutlu olduunu, onun rahatlamasna sebep olduunu bilmiyor musunuz?[5]
Hatta bu, ruh honutluklar sayesinde hastann fiziki rahatszln azaltmaktadr. Bu, u anki
psikoloji ilminde ve yeni gelien tbbi tedavilerde bile hastay iyiletiren bir tavsiye olarak sz
konusu edilmekte ve yerine getirilmesi istenmektedir.
Nebevi Ahlk
Hastalarn evine gidip gelmek, onlar ziyaret etmek, durumlarn sormak peygamberlerin ahlk
olup irtibatlarn tahkimi, dostluklarn ve ailevi yaknlamann sebebidir.
slam Peygamberi (s.a.a) de hastalarn ziyaretine giderdi. Hatta bir defa, Yahudi olan bir hasta
komusunun ziyaretine bile gittii kaydedilmitir.[6]
Ziyaretlerde nemli olan ve onlar deerli hale getiren; Allah iin yaplmas ve temiz bir kalple
gerekletirilmesidir. Hatta dostluk, arkadalk, alma ve mevki bakmndan arada hibir
irtibatn bulunmad hastalarn ziyaretine gitmek nemlidir. Bu, hastann sahipsiz, kimsesiz,
yabanc ve garip olduu ve herkesten daha ok ziyaretilerin yollarn gzledii durumlarda
hissedilmektedir. Hastalarn ziyareti ile ilgili rivayetlerde gze arpan Fillah (Allah yolunda ve
Allah iin) kelimesi, aslnda bu hassas nkteye iaret etmektedir.
Bu cevher nasl kazanlabilir ve ziyaretlerde bu ilah niyet nereden tehis edilebilir?
Riyasz Ziyaretler
Siz bir hasta ziyaretine gittiiniz vakit, hangi amala gidiyorsunuz? Acaba, onun ve ailesinin
sonradan yapacaklar ikayetlerden ve serzenilerden tr m? Ya da komu olduu, tandk
olduu iin, yarn yz yze ve gz gze geleceinizi dndnzden dolay m? Yahut, reis ve
sorumlu biri olduu iin mi? Yoksa Allah iin mi?

Elbette bir hastann ve onun ailesinin gnln almak, ya da komunun ve reisin haklarna riayet
etmenin ayr ve nemli bir yeri vardr.
Ancak, acaba bir gn elinize bir kutu tatl ya da bir poet meyve alp da hastanelere gidip,
kimsesi olmayan ve tanmadnz bir hastay ziyaret ederek hediyeyi ona verdiiniz olmu
mudur? Sava gnlerinde baz insanlar, akrabalarndan uzak ilelerde yaral olan ve hastanelerde
tedavi grmekte olan Allah erlerinin ziyaretine giderlerdi. Halbuki, o insanlarn bu sava
yarallaryla herhangi bir yaknlklar olduu iin deil, sadece Allah iin; din ve insan
grevlerini yerine getirmek iin giderlerdi.
Bu davran ok kutsaldr ve kyamet gnnde ilah hesab kolaylatrmann vesilesidir. Bir kutsi
hadiste yle gelmitir:
Her kim benim yolumda (benim iin) bir mmini ziyaret ederse, beni ziyaret etmitir.[7]
Baka bir hadiste de yle gemektedir:
Kyamet gnnde Allah (c.c) insanoluna hitap eder: Ben hastalandmda neden ziyaretime
gelmedin? nsan cevaben yle der: Allahm! Sen iki cihann ilahsnz. Sizin ziyaretinize
nasl gelecektim? u cevap iitilir: Falan kulum hastaland ve onu ziyaret etmedin! Eer onun
ziyaretine gitseydin, beni onun yannda bulacan bilmiyor muydun? [8]
stelik, hastay ziyaret, insana kyameti hatrlatr, onun dikkatini salk nimetine eker ve
selamette olduu iin kretme zeminini hazrlar. Allah Resulnden yle rivayet edilmitir:
Hastalarn ziyaretine ve cenaze merasimlerine katlnz ki size ahireti hatrlatr.[9]
Ziyaret ve Beklentisiz Hediyeler
Eer hastay ziyaret etmeye, hediye ve armaan vermeye, ilah bir yn verir ve onlar Allah iin
yerine getirirsek, hem byk mkafatlar alrz, hem de bu eit snnetlerin sosyal ilikilerde
reva bulmasna katkda bulunmu oluruz.
Bu hesapla, hediye vermede, armaan gtrmede, ya da hastay ziyaret etmede asla karlk ve
beklenti ierisine girilmemelidir. Ben onun ziyaretine gittim, o benim ziyaretime gelmedi gibi
ikayetler kapasitesizlik ve dar grllktr. Ya da siz hastalandnzda, sizi ziyarete
gelmeyenlere siz de ayn karl vermemelisiniz; cmert, kerim ve byklere yakr bir ekilde
davranmalsnz.
Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
Seni ziyaret etmeyenin ziyaretine git ve sana hediye getirmeyene hediye gtr. [10]
Ve ihlas, geni grllk ve byklk bu gibi yerlerden anlalmaktadr.

[1]

Gurarul-Hikem, c. 7, s. 421, Danigah basks

[2]

Mekarimul-Ahlk, Tabersi, s. 266; Bihar, c. 79, s. 283

[3]

Glistan, b. 8

[4]

Mekarimul-Ahlk, b. 11

[5]

Mekarimul-Ahlk, s. 361

[6]

a. g. e, 359

[7]

a. g. e, 360

[8]

Mizanul-Hikme, c. 9 s. 128

[9]

a. g. e, 130

[10]

Kenzul-Ummal, Muttaki-yi Hindi, H: 25150

EV HAREM VE YAAM
Haremden maksat, yerel ve corafi barnaklar deil; belki bireylerin hak, emniyet ve
zgrlkleridir.
nsanlar arasnda mevcut olan dostluk ilikileri ve mutluluklarn korunmas iin; zel yaamlarn,
ev iindeki zel durumlarn ve isel irtibatlarn sahip olduklar kural ve yasaklara sayg
gsterilmelidir. nk, bu snrlara tecavz ve bu haklar gzetmemek, krgnlk ve
dmanlklara yol amaktadr.
Brakn konuya yle bir soruyla balayalm:
Acaba siz, birinin, habersiz ve izinsiz olarak evinize girmesini ister misiniz?
Acaba, izniniz olmadan antanzn, dolabnzn, odanzn ve iyerinizin kapsnn, bakalar
tarafndan almasndan rahatsz olmaz msnz?
Acaba, yazdnz bir el yaznza veya kapal kalmasn istediiniz zel yazlarnza bakalarnn
gz atmalarndan nefret etmez misiniz?

Acaba, birisi srlarnz renir ya da sizin kendiniz herhangi bir srnz onun yannda aarsanz
-zellikle bunlar aile srlarnz ve zel yaamnzla ilgili eyler olursa- onun bu srlar
bakalarnn yannda amas doru olur mu?
Acaba rzanz olmadan, birsinin mal ve eyalarnz kullanmasndan honut olur musunuz?
Peki bakalarnn evlerinin iine bakmak nasl?
Btn bu sorular ve bunlardan nceki aklamalar; kendi yaamnz ve eviniz iin gz ard
edilmesini istemediiniz kimi ilkelere sahip olduunuzu gstermektedir. Bu ilkelere riayet etmek
veya onlar grmezlikten gelmek, slamda zel kanun ve hkmleri bulunan muaeret ahlknn
kapsamna girmektedir. Bu meseleyi biraz daha aalm.
Ev Ya Da Dinlenme ve Emniyet Yeri
Birey ya da ailenin yaad yere mesken de denir. Yani ev; devaml yaam, istikrar, dinlenme,
skunet ve rahatlanma yeridir. Bu yzden insan iskan ettii yerde, kendini emniyet ve huzur
ierisinde hissetmelidir. Bu emniyetin hissedilmesini salamak iin de, -rnein; evin mimar
tarz, bakalarnn ona musallat olmamas, komularn uygun insanlar olmas ve yabanclarn,
komularn ve eve gidip gelenlerin irtibat ekli gibi- eitli admlar atmak gerekir.
Bakasnn zel odasna rastgele ve habersiz olarak girilmemelidir.
zel bir eve de izinsiz, rzasz ya da habersiz girilmemelidir. Eer bir ev, bakalarnn bakmalarndan, kirli gzllerin gzlerini otlatmasndan korunamyorsa, mesken deildir. Belki sarslma ve strap faktrdr.
Bunun iin, ev ya da oda kaplarnn nnde perde olmaldr. Bu, mnasebetsiz baklarn evin
iine ynelmelerini nlemek iindir. Bu yzden, bir eve girmeden nce kap alma, izin alma ve
haber verme gereklilii ite bu nkteler iindir. Elbette hem ev sahibi evinin ihtiyalarn giderek
emniyete, dinlenmeye ve huzura sebep olan vesileleri salamal, hem de yoldan geenler,
komular, st katta ya da yksek evlerde oturanlar kendi baklarn kontrol etmelidirler.
Eer bir evin nnde perde bulunmazsa, evin ierisinin grlmemesi iin kapnn sa veya
solunda durarak kap alnmal, ya da evin sahibine seslenilmelidir.
Braknz, en gzel ahlk rneinden bunu renelim:
Hareketleri herkes iin ders ve rnek kayna olan slam Peygamberi (s.a.a) bir ahsn evinin
kapsna gittiinde, kapnn karsnda deil, sa yahut sol tarafnda durur ve buyururdu:
Esselam-u aleykm.
Bu yksek selam vermekle giri izni alrd; zira o zamanlarda, henz insanlarn arasnda
evlerinin kaplarna perde asma deti yaygnlamamt.[1]

Bir kere de, Ebu Said-i Hudri, Peygamber (s.a.a)in kapsnn karsnda durarak giri izni istedi.
Peygamber (s.a.a) ona yle buyurdu:
Kapnn karsnda durarak giri izni isteme.[2]
nsanlar kendi evlerine girdiklerinde, istirahat etmeleri ve zgr davranabilmeleri iin, emniyeti
ve rahat olan bir snak trn semilerdir. Bu nokta, evlere girme snrlar ve hrmetlerinin
muhafaza edilmesini ve izinsiz olarak evlere girilmemesini gerektirmektedir.
stiyzan (zin stemek)
Burada, Kurn ve hadislerde geen ve bu meselelerle ilintili olan bir kelimeyle tanyoruz.
stiyzan, bakasnn evine yahut odasna girildii vakit, izin istemek ve ruhsat almak demektir.
Getii gibi, Allah-u Tela evleri, fertlerin emniyet ve huzur yeri olarak ngrmtr ve onlar
iin zel hkmler belirlemitir.
Nitekim yorgun, hasta ve halsiz olanlar, bakasn kabul etmeye hazr olmayabilirler.
Yahut evinde birisi olduu iin, bakalarn da ayn anda kabul etmek istemeyebilirler.
Yahut evin durumu, bakalarnn grmeleri uygun olmayaca ekilde olabilir.
Ya da, elbise asndan ve giyim bakmndan, bakasn karlamaya hazr bir durumda olmayabilirler. Yahut, len veya gece vakti elbiselerini kararak istirahat halinde olduundan bakasn
ieriye girmesine raz veya hazrl olmayabilir. Veya Veya.
Her halkarda, bazen artlar, izinsiz girmek, ev sahibini rahatsz edecek bir ekilde olabilir.
Byle durumlar iin izin alnmaldr.
Eer bir evin bireyleri, nceden birinin geleceinden haberleri olursa, yahut kendileri misafir
davet etmi olurlarsa, evi dzenli hale getirirler ve kendilerini misafir kabul etmeye hazrlarlar;
ancak, birisi habersiz ve aniden gelirse, her birisinin bir tarafa katn ya da tela ve aceleyle
evin eyalarn toplayp dzelttiklerini ve dank bir ortama sahip olan evi dzenlemekle megul
olduklarn grm olabilirsiniz. Bu ne demektir? Yani insanlar, srekli bakalarn -zellikle
habersiz ve aniden gelenleri- kabul etmeye hazr deillerdir demektir.
Bu durumlarda vazifemiz, insanlarn zel emniyet haremi olan evlerinin yasaklarn inememek
iin, izin almak, habersiz ve aniden girmemektir..
Haber verme ekilleri farkldr. artlar, yerler ve ahslara gre deiebilir.
Kap almak, izin almak, ya Allah demek, zil almak, ksrmek, aya yere vurmak ya da
herhangi bir ekilde ev sahibini veya odada oturan haberdar etmek gerekir. Eer giri izni verilirse, girilmeli; aksi takdirde hi rahatsz olmadan geri dnlmelidir. Msait olmayan artlar

nedeniyle, birinin ev ya da iyerine girilmesine izin verilmezse, hemen rencide olmamal ve bunu
bir hakaret telaki etmemeli.
nderlerden renelim
slam Peygamberi (s.a.a) daima, bakalarnn evine girmek iin izin alrd. Onun izin almas da
u ekildeydi. Ev halkna yksek sesle selam verir ve olumlu cevap almak iin beklerdi. Hatta
kz Fatma (s.a)in evine bile giderken evin dnda bekler ve yksek sesle selam verirdi. Evin
iinden iitilen cevap, Peygamber (s.a.a)in girmesi iin onlarn hazr olduunu gsterirdi ve
Peygamber (s.a.a) bylece eve girerdi.[3]
Baz fakihler, kez izin almay gerekli grrler. Bazlar da bir kez izin almay kafi bilirler.
Ancak ahlk yn riayet etmek, kez izin almay gerektirir.
mam Sadk (a.s) yle buyurur:
Bir eve girmek iin defa izin alnmaldr: Birincisi, iitmeleri iindir; ikincisi, kendilerini ve
ortal hazrlamalar iindir; ncs ise, istedikleri takdirde izin vermeleri iindir; izin
verilmezse, izin isteyen geri dnmelidir.[4]
Peygamber (s.a.a)in siretinde yle yazyorlar: Peygamber (s.a.a) bazen Hz. Fatma (s.a)in
evine gelir, selam verir, cevap iitmezdi. nc defasnda geri dnmek istediinde, onlar cevap
verirlerdi. Hazret sorard: Neden cevap vermiyordunuz?
Onlar: Ya Resulellah! Senin sesini iitmek istiyorduk diye cevap verirlerdi. (Bunun benzeri,
Kays b. Sad b. Ubade hakknda da nakledilmitir.)
Eve habersiz girmek, hatta insann kendi evi bile olsa doru deildir. Yolculuk daplarnda
getiine gre, slam Peygamberi (s.a.a), yolculuktan dnen birisinin, nceden haber vermeden
geceleyin evine girmesini nehyetmitir.[5]
Kurn Dilinden
zin almak konusunun Kurnda da getiini sylemitik. Bu da gsteriyor ki, sosyal ve
ailesel ilikilerde bu mesele nemlidir. Kurn- Kerimin ayetlerinde bu meselenin yeri, daha
ok cinsi meseleler ve istenmeyen baklarn getii yerlerdir. Ondan nceki ve sonraki ayetler
de, gz ve bak kontrol ile ilgilidir. Genellikle bir eve, odaya ve yere habersiz girmek, vesvese
veren eytann insan fitne tuzana ekmesine yol aan yz, beden yahut sahnelerin
grlmesine sebep olur.
Bu yzden giri izni almak, btn mnasebetsiz baklara veya mnasip olmayan sahnelerin
grlmesine kar bir ihtiyat olarak ngrlmtr.
imdi bunu Kurnn dilinden renelim:

Ey mminler! Kendi evlerinizin dndaki evlere, geldiinizi farkettirip (izin alp) halkna selam
vermeden girmeyiniz. Byle davranmak sizin iin daha hayrldr. Ola ki dnr, sebebini
anlarsnz.
Eer kapsn aldnzda evde hi kimse yoksa, size izin verilmedike ieriye girmeyiniz. Eer
size geri dnn denilirse, geri dnnz. Bylesi, sizin iin daha onurlu bir harekettir. Hi
kukusuz Allah, ne yaparsanz onu bilir.[6]
Eer izin verilmediyse, hi rahatz olmadan geri dnlmeli. Rahatsz olmann anlam da yoktur.
nk ev bakasnn evi olup girmemize hazr ve msait olmayabilir. Bu Allah-u Telann bize
rettii Kurnn bir dabdr. Bylece bakalarnn evine giri hem izinle olsun, hem selamla,
hem korku ve strap vermeden, hem de onlarn yaknlk hissedecekleri bir ekilde olmu olsun.
Merhum Allame Tabatabai yle sylemektedir:
Eve girmek iin izin almak; evdekilerin giyinmelerine, kendilerini toparlayp korumalarna yardmc olur. Bu gzel ahlk; kardeliin, samimiyetin, iyiliklerin aikar olmas ve irkinliklerin
rtlmesi iin umumi yardmlamann gereklemesine vesile olur.[7]
Ebu Eyyub-i Ensari Peygamber (s.a.a)den sordu:
Ya Resulellah! Kurnda geen bu istinas (fakettirme) kelimesi nedir?
Hazret: Ev halk iin sbhanellah, el-hamdulillah, Allah-u Ekber demek ve ksrmektir[8]
eklinde cevap verdi.
Rivayet edilmitir ki, bir adam Peygamber (s.a.a)e giderek yle arz etti:
Acaba, ben annemin yanna varmak iin de mi izin alaym?
Peygamber (s.a.a): Evet
O adam: Annemin benden baka hizmetisi yoktur. Acaba, yanna varmak iin her defasnda
izin almam gerekir mi?
Peygamber: Anneni plak grmek ister misin?
Adam: Hayr!
Peygamber: zin al ve yle git.[9]
Kurnn istinas ve izin almak hakkndaki retileri, hem kendi evlerimiz, hem de bakalarnn
evleri iin geerlidir. Her iki yerde de, evdekilerin haremine ve onlarn ahsi haklarna sayg
gstermektir.
zin ve cazet

Aile organ, en kutsal organlardandr. slam, onun selamet ve istikrarna ok nem vermektedir.
Bu organn balarnn salamlatrlmas ya da balarnn koparlmasna oranla bu tavrlar ok
nemli bir role sahiptir. Ev ve ailenin, riayet edilmesi, nemsenmemesi ve inenmemesi
gereken hudut ve snrlar vardr. Bu snr ve haklara saldrmak ve onlar ihlal etmek, kimi zaman
kontrol edilmesi gerekli olan bak yoluyladr.
Deersiz Gzler
Gzlerin deersiz olmalarna sebep olan, onlarn hayaszl ve pervaszldr. Yani, kurallar
tanmamak, bakalarnn zel haklarna dikkat etmemek ve yasak olan blgelere girmek.
Gz, deerli bir cevher ve Allahn byk bir nimetidir. Onun deeri, insann sahip olduu kamil
bir vcudun deeri ile eittir. Hatta eer birisi bakasnn iki gzn kr ederse, kamil bir insann
diyeti kadar bir deer demekle ykml olur.[10] Ve bir gzn diyeti, bir insan diyetinin yars
kadardr. Fakat bu gz, hain baklarda bulunursa, evlere, kadnlara, srlara ve halkn evlerinin
iine ve bakalarnn namusuna bakarsa ve o haldeyken vurulur ve kr olursa diyeti yoktur.
Bakalarnn snrlarn izinsiz ve haram olarak ineyerek gnah ilemek o pk olamayan gzn
deersiz olduunu gstermektedir. mam Humeyni (r.a)in fetvas yledir:
nsanlarn evlerine gz atmak ve namahremlere bakmak gnahtr. Ev sahibinin, bir ta veya
baka bir eyi onun tarafna atmaya hakk vardr ve ona bir ykmllk yoktur. Hatta eer uzak
evlerin iine drbn gibi bir arala bakarsa, yakndan bakan kimse gibidir. Dikili bir aynadan
birisinin evinin iine bakmak da, ayn hkm gerektirir. [11]
Pk olmayan gzlerin saygnln bozmak, insanlarn zel hayatlarnda onlarn ahsi haklar iin
son derece saygdr.
Peygamber-i Ekrem (s.a.a) yle buyurmutur:
Her kim komusunun evine, bir adamn ayp yerini ya da bir kadnn san yahut bedenini
grmek iin giderse, Allahn onu mnafklarla beraber cehennem ateine atmas (Allahn zerinde) bir haktr.[12]
Yine yle buyurmutur:
Her kim izinsiz bir eve bakarsa, onlarn, onun gzn kr etmeye haklar vardr.[13]
Dier bir hadiste mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Byle bir halde gzn kr ederlerse, onlara bir diyet yoktur.[14]
Birka rivayette getiine gre; Allah Resul -hanmlarndan birinin yannda olduu bir sradakendi evinde (salarn) taramakla megulken, adamn biri kap arasndan evin iine bakt.
Peygamber-i Ekrem (s.a.a) onu grnce yle buyurdu: Eer senin yannda olsaydm,
gzlerini bu tarakla karrdm. Ya da kalkarak onun peice gitti fakat adam kap oray
terk etmiti.[15]

Bu yzden, birinin evine izinsiz olarak girmek bu kadar irkin grlm ve dier taraftan da
bakasnn evine girmek iin izin almak ve haber vermek tavsiye edilmitir. (nceki blmde
genie anlatld.)
Ergenlik ana Girmemi Genlere Bir Ders
Kurnn bize rettii edeplerden biri de, ailenin selameti ve bulu ana girmemi genlerle
ilgili olan, anne ve babann odalarna girerken izin istemektir. Bu nkteye hem ocuklarn riayet
etmesi, hem de anne ve babalarn, uygun bir ekilde, ustaca, kt retim ve tahrike yol amadan
onu ocuklarna tevcih etmeleri gerekir.
Bazen anne ve babalar, kendi odalarnda istirahata ekilmi olabilirler, rahat ve uyumaya uygun
elbiselerin ierisinde olmalar mmkndr. Bulu ana ermemi yataki baz ocuklarn byle
zamanlarda odalara giri-klar olabilir, olumsuz etkilenebilir ve bu durum, ocuklar
saplantya srkleyebilir. ocuklarn, kap alacaklar, izin isteyecekleri, habersiz ve rasgele
bakalarnn odalarna girmeyecekleri yer ve zamanlar bunlardr.
Kurnn retisi, hem evin hizmetileri ve alanlar, hem de bulu ana ermemi olan
ocuklarn kez ve vakit izin almalardr. Bu vakit unlardr:
Sabah namazndan nce
le istirahat vaktinde
Geceleyin, yats namazndan sonra
Kurn- Kerim bu vakitte izin almann gerekliliini emretmektedir. Bu vaktin dndaki
zamanlarda -ki bu vakitlerde insanlar genellikle i elbiseleriyle, zel bir durumda, yar plak
veya yetersiz elbiselerle olmalar mmkndr- herhangi bir saknca grmemitir. Kurn-
Kerimin tabiri yledir:
Ey M'minler! Elinizin altndaki kleler ve hizmetiler ile aranzdaki henz ergenlik ana
girmemi genler, gnn u vaktinde, yani sabah namazndan nce, le scanda
soyunduunuz saatlerde ve yats namazndan sonra odanza gireceklerinde sizden defa izin
istesinler. Bu vakitler mahrem yerlerinizin ak olabilecei vakitlerdir. Bu vakitler dnda ne
sizin iin ve ne de onlara bir saknca yoktur. Birbirinizin odalarna rahata girebilirsiniz. t
Allah size ayetlerini bylesine ayrntl biimde aklar. Allah (her eyi) bilendir, hkm ve
hkmet sahibidir.[16]
Bu ayette evlere giderken izin istemekten daha ileri ve daha nde olan bir merhaleyi aklamtr.
Bazlar, ocuklarn byklerin yanna gidi-gelilerini basit ve alelade bir i olarak grebilirler.
Ve ocuklar bu yoldan baz sahneleri grebilir veya baz eylerle karlaabilirler. Bu da onlara
ar gelebilir, bunlar anlamada glk ekebilirler ve kt retim ve saplantlara girmelerine
sebep olabilir.

Bu mesele daha genel bir bak asyla, ocuklarn anlamalar, grmeleri ve dikkat etmelerine
oranla elerin kontrol ve ilikileri ile alakaldr Bu iaretle yetinelim ve geelim. nk bu,
bal bana ve ayrntl olarak ele alnp yazlmas gereken ok nemli bir meseledir.
Her halkarda, grnrde basit ve nemsiz olan bu mesele, ilikilerin salkl olmasnda o kadar
nemlidir ki, Kurn- Kerim, geni ve ayrntl bir ekilde ondan bahsetmitir. Bylece aileler ve
ocuklar psikolojik ve ahlk hastalklara yakalanmasnlar ve ailesel ilikilerde kontrol
edilmeyen sinirsel ve psikolojik sorunlarn kt tesirinden, zellikle yalnzlk vakitlerinde
ocuklarn gidi-geli, grme ve anlamalarndan korunsunlar. Bu yzden ahlk saplantlara ve
cinsi hastalklara duar olan birok insann dosyalarnda, bu eit olumsuzluklarn tesiri, ve ev
ierisindeki korunma ve saknmalardaki dikkatsizlie iaret eden baz itiraflar gze
arpmaktadr.
ocuklarn, ana-babalarnn zel yaamlarnn baz srlarna ahit olmalar onlar gnaha
srklemektedir. Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur: Nice baklar beraberinde hasret
getirmitir.[17]
Neden zinsiz
phesiz ilikilerde, bakalarnn ev haremi haklarna riayet etmek, bizi, izin ve icazet almak konusundan bahsetmeye ekmektedir. Ancak asl olan udur ki, kiisel haklara sayg gstermek,
slam kardelik artlarn slam bir toplumda yerine getirmektir ve bu usule ballk,
dostluklarn devamllk garantisidir.
Bu izinsiz ve icazetsiz i, sadece bir eve veya zel bir odaya girmekle ilgili deil, daha kapsamldr.
Eer birisi, not tutar veya bir mektup yazarsa, ona gizliden baklmamaldr.
Eer birisi, bir srr bize emanet ederse, hyanet etmemeli ve srlar ifa edilmemelidir.
Eer birisi; evinin, dolabnn, antasnn anahtarn ya da otomobil ve motosikletinin anahtarn
bize teslim ederse, onun izin ve rzasnn olduu miktardan fazla kullanmamalyz.
Eer iki kii, kendi aralarnda zel bir sohbet yapyorlarsa -hem karlkl, hem de telefonlakulak kesilmek, fsltlar dinlemek, kulak hrszl yapmak ciz deildir.
Eer birinin mektubunu tayor bir durumdaysak, mektubu amaya ve ieriini okumaya
hakkmz yoktur.
Eer bir ahsa, bir paket gnderilmi ve bizzat sahibi asn eklinde bir vurgu da yaplmsa,
bakasnn onu amaya ve ona bakmaya (asl sahibinin izni olmadka) hakk yoktur.
Bakasnn dolab, antas, cebi ve defterinden bir ey almak, okumak ve kullanmak ciz
deildir. Eer defterin zerinde zel ya da yasak diye bir damga varsa, yahut bir yer veya kiiden

izne bal bir haber nakledilmise, btn bu durumlarda, izinsiz hareket etmek bir eit hyanet
olup islam ve insan terbiyeden uzaktr.
Bir aile albmne baka birisinin bakmaya hakk yoktur.
Eer; bu defterin iindekileri okumana raz deilim deseler ya da bir sz, eletiri ve makale
yazp da; bunu aklamanza raz deilim demilerse, onu ifa etmek, edep, kanun ve vicdan
ddr.
Eer birisi, bir konuyu bize aklasa ve; kimseye sylemeni istemiyorum derse, buna ne kadar
riayet ederiz? Acaba, bunlar insan haklar ve lleri olarak hesaplamaya ve onlara riayet
etmeye hazr myz?
O halde, kiisel ve zel yaam srlar saylan ok meseleler vardr. Sadece evle, odayla, mektupla
ve kapal meselelerle snrl deildir. Hatta ev ya da buzdolabndaki bir eit yemek, meyve ve
yiyecek gibi ufak bir eyin bilinmesini istemeyen kimseler olabilir. Ya da kendisinde bir
hastalk, organsal ve cismi bir eksiklik olan biri, bakasnn ondan haberdar olmasn
istemeyebilir. Ya da zel bir kriz ierisinde olan biri, halk tarafndan bilinmesini istemeyebilir.
Btn bunlar, kiisel saygnlklarn kapsamna giren ve izin gerektiren meselelerdir.
Bazen, bir ailede, bir ihtilaf olur. Fakat, akraba ve tandklarn o ihtilaftan haberdar olmalarn
istemezler. Onlarn peine dmek iin vesveselere sebep olmak ve bakalarna ifa etmek de izin
ve rza d konulardandr.
Seyit Kutup, bu Kurn olan dakik nkteye ve itima daba deinerek yle yazmaktadr:
Bugn, biz mslmanlarn, bu inceliklere kar duyarllmz kalmamtr. Bazen bir ahs,
kardeinin evine saldrr, gece veya gndzn herhangi bir saatinde olursa olsun onun iin fark
etmez. Kapy aana kadar alarlar. Kapy amadklar takdirde geri dnmezler. Ev sahibini
mecbur bir durumda brakp kapy aana kadar alarlar. Bazen evde telefon da vardr, gelmeden
nce, bu yolla izin isteyebilir veya durumun, gelmesine uygun olup olmadn renebilir. Ama
o buna aldrmaz, zamansz, randevusuz ve yersiz baskn yapmay tercih eder. Maalesef rfmz
de, misafirin geri evrilmesini ho karlamaz. nk gelmitir artk. Ev halk bu bklenmeyen
ve habersiz geliten honut olmasalar bile ieri almak zorunda kalrlar.
Bugn biz mslmanlar, istediimiz her an habersiz bir ekilde birbirimizin evine gidiyoruz.
Yemek saati olur da bize uygun yemek getirmezlerse, kalpten inciriz. Eer gecenin sonunda
orada yatmamz istemezlerse bozuluruz. Bu durumlarda asla onlarn mazeretlerine tevecch
etmeyiz.
Bunun nedeni slm edebi ile edeplenmemi olmamzdr, arzularmz Hz. Peygamberin -salt
ve selm zerine olsun- getirdii davran kurallarna uydurmamamzdr, yce Allah'n
doruluklarn belgeleyecek hibir kant indirmedii, yalan yanl geleneklere kul-kle
olmamzdr.

Gayr-i mslmanlarda daba riayet edildiini grnce aryoruz. Oysa bu edeplerin kk bizim
dinimizdedir, kendi asaletimize dnmemiz gerekir...[18]
Her halkarda, her ne kadar kimi ilikilerde baz akraba ve dostlarla samimi olsak da bu asla,
onlarn zel yaamlarna girmemize bir cevaz olamaz. Ancak, ak bir izin olursa o baka.
Rivayetlerde, bak, eytann oklarndan zehirli bir ok olarak gsterilmitir. Bazen gnah, bir
bakn ardndan meydana gelir. Eer birisi gzlerini ve gz kapaklarn iradesi ve kontrol altna
alamyorsa, musibete duar olur. nsann, bak yoluyla cehennemlik oluvermesi byk bir
zayiattr. Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Gzler, eytann av yeridir.[19]
Bu sz de Hz. sa Mesihtendir:
Harama bakmaktan saknnz. nk byle bir bak, ehvet tohumu, fsk ve gnah nebatdr.[20]
Konumada, bakta, davranta, sosyal iliki ve mnasebetlerde, izin ve icazet gerektiren
alanlara girmemeye aba gsterelim.

[1]

Tefsir-i Kebir, Razi, c. 23, s. 198

[2]

a. g. e

[3]

Nurus-Sekaleyn, c. 3, s. 586; Tefsir-i Nmune, c. 14, s. 431

[4]

Vesailu-ia, c. 14, s. 141

[5]

Mekarimul-Ahlk. 266

[6]

Nur / 27-28

[7]

el-Mizan, c. 15, s. 118

[8]

Mecmaul-Beyan, c. 14, s. 135

[9]

a. g. e

[10]

Risale-i Nevin, . Humeyni, c. 4, s. 285

[11]

Tahrirul-Vesile, . Humeyni, c. 1, s. 492, Difa konusu

[12]

Vesailu-ia, c. 14, s. 141

[13]

Menhecus-Sadkin, Molla Fethullah Kaani, c. 6, s. 292

[14]

Vesailu-ia, c. 19, s. 50

[15]

a. g. e, 48-49

[16]

Nur / 58 (Bkz. Tefsir-i Numune, c. 14, s. 538)

[17]

Gurerul-Hikem, c. 4, s. 549

[18]

Fi Zilalil-Kuran, Seyyid Kutup, c. 6, s. 91

[19]

Gurerul-Hikem, c. 1, s. 335

[20]

Mizanul-Hikme, c. 10, s. 71

ZAHMET VERMEK
Deerli ve msbet bir konuyu ilememiz gerekirken, menfi ve deerlere zt bir davran ekli
olan zahmet vermek adyla bir konuyu ilememiz sizi artmasn! nk, ahlk zaaflara dikkat
ekmek ve onlardan kanmak da aynen kuvvet ve fazilet noktalarna dikkat etmek gibi
faydaldr.
Sosyal ilikilerde hizmet ve yardm kadar kalpleri celbeden, gnl elen ve sevimli gelen hibir
etken yoktur. Ayn ekilde; eziyet, zahmet ve zarar vermek kadar dostluk kklerini ve scak
alakalar birbirinden koparan hibir amel yoktur.
Bu, sevgiye esir olan, dmanlk ve ktlklerden kaan gnllerin tabiatdr. Yaam, geici
hadiselerden bir cereyandr. nsanlar da bu hadiselerin asl roln ifa etmekteler. Her ne kadar
sorunsuz ve engelsiz olursa, kalpleri daha mutlu ve hayata olan mitler daha ok olur.
Tersine, her ne kadar menfaatler eliir, zgrlkler yok olur, zahmet ve eziyetler oalrsa, o
oranda irtibatlar kararr, kalpler yek dierinden uzaklar, birbirlerine olan baklar daha menfi,
yaamlar daha skntl, yes ve buhranlar daha yaygn olur.
Bu, muaeret dabnda karlatmz ac bir blm olan mzahemet (incitmek-zahmet
vermek); bakalarnn hak, snr ve ilkelerini tanmamak ve onlara riayet etmemekten
kaynaklanan bir meseledir.
Sosyal ahlk kaidelerine gre zahmet vermeyi ele almak demek; yaamn tatllklarnn yerini,
aclar ve krgnlklar doldurmasn diye, daplarn zdd olan bu ahlk tanmamz, yolumuzun
zerinden uzaklatrmamz demektir. Galiba bu konunun giri blmn uzattk. imdi
mevzunun aslna dnelim:
Mzahemet Nedir?
Varlklar, davranlar ve dilleri sizin iin bir zahmet sebebi olup, el ve dillerinden rahat
olmadnz kimi fertleri mutlaka tanyorsunuz.
Evde ve iyerinde, rahatlk ve emniyet her insann dileidir.
Bakalarnn asayiini bozan her ey bir eit eziyettir. Baka bir tabirle; Mzahim (zahmet
veren), slam dairesinden dar kandr. Bu sz, eriat ve risalet sahibi Hz. Muhammed
(s.a.a)in szdr. O, kendi sahabesine yle buyurdu:
Size mslmann kim olduunu haber vereyim mi? Mslman; mslmanlarn, onun elinden ve
dilinden selamette olduklar kimsedir.[1]

Rahatl yok eden ve eziyet veren her ey; ister szle, ister amelle, ister fiziki, ister psikolojik,
ister bireye, ister topluma, ister bireyden, ister toplumdan, ister ahsi, ister devleti, ister evde,
ister toplumda, ister i yerinde, ister ett ve istirahat yerinde, ister bilinli, ister bilinsiz, ister iyi
niyet, ister kt niyetle yaplsn fark etmez, hepsi de mzahemettir (incitme ve zahmet
vermedir).
rnekler
Belki insanlarn saylar kadar zahmet verme ekilleri de saylabilir. Herkes bir yolla, her yerde
bir ekille. Zira irtibatlar eit eit, zahmet vermeler de saysz ve rengarenktir. Bundan dolay
hi kimse, bakalarna zahmet vermekten beri olduunu asla zannetmesin ve daha iyi bir ikaz
ve hatrlatma amacyla birka rnee iaret edelim:
-Ge vakitlerde eve giderek zili almak yerine, arabann kornasyla geldiini bildirmek. Bu i,
istirahat halinde olan komular iin eziyettir.
-Ev tamirat yaplrken ve yeni bir ev ina edilirken; akl, kum, tula ve topra halkn getii
yolun zerine dkmek, yollarn kapatmak, toz ve topra bakalarnn boazna ve hayatna
kartrmak.
Belediye memurlar, halkn yolunu kapatan ve ehri kirletenleri ikaz ederler. Ancak Keke,
cadde, sokak ve geit yerlerinde byle tahribatta bulunan belediye, idare ve irketler, halka
zahmet vermemek ve ktmserlie yol amamak iin daha seri alsalar
-Evin atk sularn bir boruyla sokaklara dkmek ve oralarda kirli bataklklarn olumasna sebep
olmak dier bir zahmet verme rneidir.
-Sevin, taziye, bayram, vefat merasimlerinde; radyo, teyp ve hoparlrn sesini, bakalarn
rahatsz edecek ekilde amak. Hatta, mescitlerde taziye oturumlar, Ramazan ve Muharrem
geceleri dolaysyla hoparlr ge saatlere kadar ak brakmak ve mescide yakn olanlarn
rahatszlklarna sebep olmak da sakncaldr. Byk fakihler (mtehitler) de, bu eit eziyetler
hakkndaki sorulan sorularn cevaplarnda, insanlar, bu eit zahmet vermekten nehyetmilerdir.
-Soba ve ofben gibi duman karabilen ev aralarnn dumann evlere ve komulara yedirmek.
-Ar duman karan ve havay kirleten arabalar kullanmak.
-Kendi ocuklarn gn ortasnda yahut halkn istirahata ekilmi olduklar vakitlerde oynamalar
amacyla sokaa salmak.
-Caddelerde futbol ve voleybol tezgahlarn kurmak.
-Vakitli vakitsiz, konumak amacyla komularn telefonundan zaruri olmad halde ve
gereinden fazla istifade etmek.
-skan edilen mntkalarda mezarlk ve kabristanlar ina etmek.

-Halkn evlerinin yannda, demircilik ve tamircilik atlyeleri icat etmek.


-Stdyo maazalar ya da gerek seyyar gerek sabit olan kasetilerin; Kurn, iir, mzik gibi
kasetlerin sesini srekli ak brakmalar.
-Ktphanelerde ya da evlerde, grlt patrt yaparak sessizlii bozmak, bakalarnn ett
yapmalar ve ders okumalarna engel olmak.
-Bakalarn telefonla rahatsz etmek, rasgele aramak, telefonu, oynamalar ve megul olmalar
iin ocuklarn eline vermek.
-Halkn genelinin istifade ettikleri gzergahlar, zel bir geit veya parka dntrmek.
-Dkkanlarn karsnda ve kaldrmlarda mal ve eya sermek, bylece yoldan geenlere problem
oluturmak.
-Habersiz ve aniden, bir i yerine ya da bakalarnn yaadklar yerlere girmek.
-Souk ve scak havalarda, hazrlklar olmayan ev sahiplerinin ziyaret ve grmelerine gitmek,
onlara misafir olmak.
Bunlar gibi onlarca hatta yzlerce mesele, hayatta ve sosyal ilikilerde nmze kmaktadrlar.
Zahmet vermekle ilgili bunca rneklerden hedef nedir? Bu, mslmanln, insanlara eziyet eden
bu eit davranlardan kanmakta tecelli ettiini bilmemiz iindir.
Geri, halkn haklarna riayet etmek ve onlara eziyet etmemeye dikkat etmek ok zordur, lkin
slam dap ve talimatlar byle gerektiriyor.
Bazen bakalarnn rahat olmalar iin skntya katlanlmaldr.
Bazen, bakalarnn zgrlklerini kstlamamak iin, insann.kendini snrlandrmas gerekir.
Bazen, bakalarna zahmet vermemek iin, zahmete katlanmak gerekir.
Bu da slamn ahlkiyatndan ve mminin nianelerindendir.
Bu konu hakknda Hz. Ali (a.s)n yle bir sz vardr:
Mminin kendisi kendi elinden zahmet ve sknt ierisindedir; oysa halk ondan taraf
rahatlktadr.[2]
Allah o kula bahedicidir ki,
Halk onun varlndan selamettedir.

Dinin Talimat
Fedakarlk eitli ekillerde gerekleebilir. nsann, halk kurtarmak, ilerini yola koymak iin
yanmas ve erimesi -tpk yukarda Hz. Ali (a.s)dan nakledilen hadiste getii gibi- dinin
talimatdr. Yani Kendisinin eziyete olmasna ramen halkn rahatln istemek.
Sad yle der:
Ben ayak altnda ezilen bir karncaym,
Elimden feryat edilen bir ar deilim.
Bu nimete nasl kredebilirim,
Ki halka eziyet edecek bir gcm yoktur.[3]
Elbette, el ve ayak altnda olmakla iftihar edilmemeli; nk mslman azizdir. Zulme de
tahamml edilmemeli. nsann sahip olduu gcn de bakalarna eziyet etme yolunda
kullanmamal. Bakalar iin eliyle, diliyle bir zahmet sebebi de olmamal. slami daplarda
nemli olan asl mesele budur.
Her eyin bir maliyeti vardr. G ve nfuz sahibi olmann maliyeti de, halka eziyet etmekten
kanmaktr. Neticede, kendini tutma ve kendine sahip olmann yarar da insann kendisine geri
dnmektedir. Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
Halka eziyet etmekten sakn. nk bu, kendine bata bulunduun bir eit sadakadr.[4]
Yani, bakalarna eziyet etmekten kanmak, kendi selamet ve afiyetinin sigortasdr. Resulullah
(s.a.a) yle buyurmutur:
nsanlarn en kts, halkn, ondan dolay eziyet ve skntda olduklar kimsedir; ondan daha
kts ise, errinden korktuklarndan dolay kendisine sayg gsterdikleri kimsedir.[5]
Meer mzahemet, halka eziyet etmekten baka bir ey midir? Mslmanlk da Allahn
kullarnn, insann elinden ve dilinden selamette olmalarndan baka bir ey midir?
Tarihten Bir rnek
nsanlara zahmet vermenin yollarnn ok fazla olduunu syledik. slamn ilk dnemlerinde
meydana gelen olaya tevecch ediniz. Bu olay, slamda bir kanun ve fkhi bir hkmn esas ve
kapsaml bir fkhi kaideyi meydana getirdi. Bu kaide, La zarere (zarar verme yoktur) kaidesi
adyla hret buldu. Bu olay, Semeret b. Cndebin hikayesidir.
Semeret b. Cndeb, Medine halkndan olup hurmalar olan bir araziye sahipti. Onun ba ve
bahesinin yannda Ensardan olan birinin evi vard ve Semerenin bir hurma aac onun evine
sarkmt. Semere, zaman zaman, habersiz ve izinsiz olarak onun evine girer, hurma aacnn

yanna gider, bu gidi-gelilerinde de evin iine ve onlarn yaantlarna gz atard. Bu Ensarl


adam ve ailesi, Semerenin bu gidi-gelilerinden ok rahatsz oluyorlard.
Ensarl adam, defalarca Semereyi uyarmasna ramen bir fayda vermedii iin, Resulullahn
yanna giderek onu Hz. Peygambere ikayet etti.
Peygamber-i Ekrem (s.a.a), aa sahibinin yanna birini gndererek, Ensarl adamn ikayetlerini
ileterek yle buyurdu: Onun evine girdiin vakit izin iste!.
Fakat bu adam kulak asmad ve aacn da satmaya yanamad. Hatta Peygamber (s.a.a)in; O
aa yerine baka bir yerde birka hurma aac verelim teklifini de kabul etmedi.
Allah Resul ona yle buyurdu:
O aatan vazge ki, Allah (c.c) cennette onun karlnda sana tane aa versin.
Bu adam yine bu muameleye raz olmad.
Bu srada Allah Resul yle buyurdu:
Ey Semere! Gryorum ki sen, zarar veren birisin.
Sonra Peygamber-i Ekrem (s.a.a) o Ensarl adama yle buyurdu:
Git, o aac kknden kes ve sahibinin tarafna at! nk (slam dininde) hibir zarar ve ziyan
yoktur. (La zarere vela zirare)[6]
slam fkhnda, bakalarna eziyet ve zarar vermekten nehyeden birok er hkmler mevcuttur.
Bu cmleden; bakasnn duvarnn dibinde kuyu kazmak, bakasnn kuyusuna yakn bir yerde
kuyu kazarak sularnn azalmasna neden olmak, bakalarnn gei yollarn engelleyecek ve
onlarn ikayetlerine sebep olacak bir balkon yapmak, evdeki suyu bir boruyla sokaa boaltmak
veya evin oluunu, sokaa doru dikmek.[7]
Geri bu nkteler, ok basit ve kktrler. Ancak onlara dikkat etmemek, kimi zaman byk
zarar ve sorunlarn kmasna sebep olabilirler.
Geri zikredilen rneklerin ou, iktisad ve maddi zahmet ve eziyetlerdir. Ancak her halkarda,
bakalarnn haklarna ve asayilerine riayet etmek, slamn sosyal ahlk daplarndan biri
olarak bakalarna her trl zarar ve zahmet vermekten kanmamz gerektirir.
Bakalarn rahatszlna sebep olmak, onlarn ahsi haklarnn snrlarn inemektir ve irkin
bir davrantr .

[1]

Bihar, c. 72, s. 148

[2]

Mizanul-Hikme, c. 1, s. 87; Bihar, c. 72, s. 53

[3]

Glistan, Sadi, 3. bab, 2. hikaye

[4]

Bihar, c. 72, s. 54

[5]

a. g. e, 281

[6]

Vesailu-ia, c. 17, s. 340

[7]

a. g. e, 338,344,347

SORUNLARI ZMEK
Sosyal ilikilerde gnllerini halkn sevgi ve efkat yuvas haline getirmi olan
kimseler, gnllerin zerinde hakimiyet kurarlar. Tersine, kendilerini herkesten daha ok
beenen, kendilerini bakalarndan daha ok seven, kendi asayi ve rahatlklarn bakalarnnkine tercih edenler, ne Allah ve Resulnn yannda bir itibarlar vardr, ne de
halkn kalp ve ruhlarnda bir yer ve mevkileri!...
Halka hizmet etme cevheri, sadece bencillik ve kendini istemeden kurtulmu olan
gnllerde bulunur.
efkatli olan Allah kullarn sever. Kendi kullarna hizmet eden ve onlara efkat
gsterenleri de sever. te bu, sevgi ve muhabbetin gereidir.
Cihanda edebildiin kadar muhtalara hizmet et,
Bir kan, bir para, bir kalem, ya da bir admla.
Hizmet, Yceliin Sermayesi
Birok insan; byklk, efendilik, ycelik, izzet ve sevilmeye arzuludurlar, ancak onlar elde
etme yolunu bilmezler. Daha dorusu sz yle aalm:
Gnllerimizde bakalar iin ne kadar yer amz? Hayatmzda insanlara ne lde vakit tahsis
etmiiz? Ve... aslnda ne kadar halkn sorunlarn, skntlarn ve zntlerini dnyoruz?

Belki bazlar yle diyebilirler: Biz kendimiz birok sknt ierisindeyiz; eer alamak
gerekliyse, gerek nce kendi halimize alayalm. Yok eer yardm gerekliyse, zaten biz kendimiz
yardma muhtacz
O halde fedakarlk, mertlik ve cmertlik nerde kalr?
Eer mslmanlarn sorunlar ve skntlar bizim iin bir nem tamyorsa, asla mslman
deiliz! nk mslmanlk sadece, isimle, kimlikle ve namazla deildir.
slamn muhtevasnn byk bir blmn; dostluk, fedakarlk, bakalarna hizmet, muhtalara
yardm, insanlarn sorunlarn halletmek ve skntlarn ihtiyalarn karlamak gibi konular
tekil etmektedir.
Birka sefer okumak zere, tekrar can- gnlden u nebevi hadisi dinleyelim:
Kim sabahlar da mslmanlarn ilerini nemsemezse, hibir eyde slamdan nasibi yoktur; ve
kim, Ey mslmanlar! diye feryat eden birini grr de feryadna cevap vermezse
mslmanlardan deildir.[1]
O halde; gnl, muhabbet, fikir, yaam, aba, ehemmiyet, ak, hazrlk ve yrek yanmalarmzn
bir ksm, Allahn kullar olan bakalar iin olmaldr. Allah Teala, bu yolla dier kullarn
imtihan etmektedir.
Bu halk sevgisi ve onlara yardm etmenin sonucu da, sevilmek ve efendiliktir.
Her kim insanlar iin alrsa, insanlar da onu seveceklerdir. Her kim, topluma hizmet ederse,
halkn, takdirinden nasiplenecek ve her kim halka iyilikte bulunursa, gnllerde yer edecektir.
Feridun Ferruh melek deildi,
Misk ve amberden yaratlmamt,
Verme ve ihsanla buldu o gzellii,
Sen ver ve ihsan et ki Feridun sen olasn.
Bu hakikati, her eyden nce hadiste okuyoruz:
Kavmin efendisi, onlara hizmet edendir.[2]
mam Humeyni (r.a)in kulaklarmzda nlanan u gzel szne dikkat ediniz:
Bana rehber demeyin, bana hizmeti deyiniz.

Allahn kullarna hizmet etmek, sadece devlet adamlarnn, kurum ve kurulularda alan
memurlarn ve yasalar icra eden insanlarn grevi deildir; sosyal hayatta hemcinslerimize kar
hepimizin birer vazifesidir.
Sorunlar zmek
Bir insann nemli baarlarndan biri, halkn sorunlarnn onun eliyle zlmesidir. Binlerce
hamt ve kr isteyen bir nimettir. Sorun gidermek, Allahn dini ve Muhammedi eriatn imza
ve kabul ettii en kutsal hizmettir.
Mminin ihtiyacn gidermek adyla rivayet edilen birok hadis bize ulamtr. Bunlarda, ileri
yoluna koymak, halkn ihtiyacn gidermek, sorunlarn bertaraf etmek ve zetle halkn ve
toplumun hizmetinde bulunmak gibi ilerin ehemmiyetini ve faziletini beyan etmilerdir. Bu iler
Allah Tealann rzasn kazanmak iin yaplmal, karlk ve ecrini de Allahtan beklemeli,
halktan deil.
Sen iyilik yap ve Dicleye (denize) at,
Ki Allah sana lde geri verir.
Allaha yaknlama niyeti, verimliliin ve ilah sevabn mayas olup iyilik edenlerin deer
kazanmalarna sebep olmaktadr. Riya ise bunlar sizden uzaklatran bir fettir.
Halisane, beklentisiz, karlksz olarak halkn ilerini grenler, Allahn has kullar ve ilah
kelimenin memurlardrlar. lah baar ve imdat onlarla beraberdir. Dnyevi fayda ve uhrevi ecir
de bu hizmetin bir kazanmdr.
mam Rza (a.s)dan nakledilen u gzel hadise dikkat ediniz:
Allahn, yeryznde insanlarn ihtiyalarn gidermek iin alan bir takm kullar vardr.
Onlar, kyamet gnnde emin ve rahattrlar.[3]
Evet Dnyann sknts ve ahiretin rahatl!
Masum mamn, hacc tavaf etmeyi brakarak bakalarnn iine kotuunu, ya da bir adamn, tavafla megul olan baka bir adama seslenerek yardm istediini ve o adamn tavaf etmeye devam
etmesi zerine mamn azarlar bir ekilde: Bakalarnn iini yerine getirmenin birok
tavaflardan daha iyi ve sevab daha ok olduunu biliyor musun? diye tembihlediini
duymusunuzdur.
slam Peygamberi de yle buyurmutur:
nsanlarn en iyisi, halkn ondan yararland kimsedir.[4]
mam Seccad (a.s)dan Bir Ders

Her din rehberlerin hayat kesitlerinin en parlak blmlerinden biri, mahrumlara yetimek ve
muhtalarn ihtiyalarn karlamak olmutur. Bu, Allah Peygamberinden rendikleri bir ders
ve dinden miras aldklar bir klavuzluktur. Dorusuinsann hayr ehli olmasndaki l nedir?
nsanlara en ok faydal olmas ve gc orannda insanlarn ilerini halletmesidir.
Rivayet edildiine gre, mam Zeynul-Abidin (a.s), bir yoldan getiinde ve yolda bir kesekle
karlatnda merkebinden iner, onu eliyle alr ve yolun ortasndan kaldrr, daha sonra
merkebine biner ve yoluna devam ederdi.[5]
Nurani ve yapc siret, ite bu!
Yoldaki engelleri kaldrmak, caddelerdeki ukurlar doldurmak, yolcularn nn amak ve
onlarca dier hizmet, takdir edilen genel ilerdir ve bir mslmann toplumsal ahlknn
ssleridir.
bn-i Yemin ne de gzel sylemitir:
Din ve dnya menfaatini istiyorsan,
Her ikisinin mayas iyiliktir.
Hakk arayan kullarn rahatl,
Takva, zht ve dindarln aynsdr.
Eer Huldun (cennetin) anahtar varsa,
ok bahetmek ve az eziyet etmektir.
Ve Hafz- iraznin dedii gibi:
Bu bostann glleri srekli taze kalmaz,
Zayflar koru gl olduun vakit.
Mal ve Haysiyet Sarfetme
Varlk ve sermaye, sadece para ve biriktirilmi mal deildir. Bazen nfuz ve itibar, para ve
servetten nce gelir.
Bakalarna yardm etmek de, sadece para harcama ve mal sarfetmek deildir. Yoksul olan bir
kimse de sahip olduu haysiyet ve erefi bir sermaye olarak dnebilir ve onu bakalarnn
yolunda iletebilir.

Eer sizin elinizden bir ey gelmiyorsa, bir ihtiyac, ileri halledenlere iletebilirsiniz. Bu iin
kendisi de ibadet ve hizmettir. Sorunlarn zmnde yol gsteren ve vasta olan, o hizmetin
cretinde mterektir.
Eer kendiniz maksat deilseniz, maksat tarafna rehberlik ve klavuzluk yapabilirsiniz.
Kendinizi bir kmaz veya serap yapmayn. Bakalar bir mitle size bavurduklarnda, yaltkan
bir vcutla karlamasnlar. Kendinizi hizmetlere ve hizmet edenlere hdi (yol gsteren) klnz.
Altnc mam olan Caferi Sadk (a.s)dan yle bir hadis gelmitir:
Bir ihtiyac iin kendisine mracaat eden mmin bir kardeini, gler bir yzle karlamayan
kimse, Allaha, Muhammede ve Aliye iman etmemitir. Eer ihtiyacn gidermek onun
elindeyse, onu gidermek iin acele etmelidir. Eer onun elinde deilse, baka birinin yanna
gitmeli ve bakalar vastasyla onun sorununu halletmelidir. [6]
Mmin kardein sorunlarn gidermek iin gayret etmenin, hem slamn, hem de velayetin art
olduunu gryorsunuz. Allaha, Resulne ve velayete iman, bu yap ve hasletten tannmaktadr.
Bazlar fesadn, gnahn, hilenin ve hokkabazln tellal ve araclardrlar. Onlar eytann ocuklar ve iblisin rencileri saylrlar.
Bazlar da hayrn vastalar ve iyiliklerin efaatileridir. Hayr ilerde ve Allahn beendii salih
amellerde tellallk ve araclk, Allahn zel kullarna nasip olan en byk ilah baarlardandr.
Eer bir muhta bir i iin yanmza gelirse, hemen onu reddetmeyelim. Eer elimizden bir i
gelmiyorsa, iinin hallolmas iin onu bir kiiye, bir yere, bir messeseye, bir idareye hidayet
edelim.
Sadaka Ama Parasz
Sadaka kelimesinin iitilmesiyle zihinler hemen, yoksullara yaplan yardm ya da demir ve kat
paralarn sadaka sandklarna atlmasna ve benzeri eylere gider. Ancak, pratik sadaka ekilleri
yalnzca bunlarla snrl deil.

Para harcamakszn da sadaka ehli olunabilir. Elbette maddi yardmlarn zel bir yeri
vardr. Ama nemli olan, iyilik dairesinin geniliine tevecch etmektir.
Yine de nderlerin szlerinden ilham alalm.
Resulullah (s.a.a)den yle buyurduu nakledilmitir: Her mslman her gn sadaka
vermelidir.
Peygamber (s.a.a) byle buyurduklarnda sahabeden bazlar hayretle: Ya Resulellah! Bu ie kimin gc yeter? diye sordular. Hazret, daha geni bir aklama yapmak ve sadakann sadece
mali infakla snrl olmadn beyan etmek iin yle buyurdu:

Eziyet edici eyleri yoldan kaldrmak sadakadr.


Cahil olana yol gsterme sadakadr.
Hastay ziyaret etmek sadakadr.
yilii emretmen sadakadr.
Ktlkten sakndrman sadakadr.
Ve selama cevap vermen sadakadr.[7]
Hayret! yilik ve ihsan dairesi ne kadar genitir ve o ihtiya ve zor gnler iin salih amelleri
zahire etmek ne de kolaydr!
Fedakarlk
Fedakarlk, gzel bir kelime ve byk bir fazilet, ama ok zor bir ameldir!
Kendinden gemek ve bakalarn ne almak byk bir ecaat ister ve bu kahramanca amel,
byk ve temiz ruha sahip olanlardan bakas tarafndan gerekletirilemez.
Kendini eksen grmek, sar (fedakarlk) yolunun seddidir.
likiler ve ballklar da, kemale ynelik hasletlerin olgunlamas iin tehlikeli bir afattr.
Kardelik, fedakarln sayesinde mana kazanr. Fedakar insan, kendisi muhta olduu halde
bakasn kendisinden ne geiren, yorgunluk zamannda zor ileri kendisi stlenen ve Allah
rzas iin halkn hakkn kendi ahsi haklarna tercih eden kimsedir.
Fedakarlk, ballklardan arnmaktr. Bakalaryla olan mali irtibatlarda da byledir. Kendi
sevincini bakalarnn zntleri pahasna elde eden kimse mslman deildir ve kendi rahatn
bakalarnn skntsyla isteyen kimse insan deildir.
Eer mmin bir toplumda, cepler ve menfaatler bir olacak dzeyde kardelik ve fedakarlk ruhu
yerleirse, artk aralarnda menfaat atmas kmaz ve bakalarn aldatma akllarnn
ularndan bile gemez. Aksine, bakalarnn selamet ve refah iin zorluklara katlanma ruhu,
yani Allahn beendii bir i gereklemi olur. Fedakar insan, Allahn rzasn kazand iin
gnlnn derinliinden honut olur.
Sefa ve mutluluun doruk noktas, kardelii yek vcut ve birlik snrna ulatrmaktadr; istekte
vahdet, sevgide vahdet, menfaatte vahdet.
mam Seccad (a.s) bir adama yle buyurdu:

Acaba, sizden biri, dierinin cebine ve kesesine, izin almadan elini sokacak ve istediini alacak
bir dereceye ulam msnz?
Adam: Hayr.
mam: O halde henz karde deilsiniz.[8]
Gerekten ne kadar da zor bir snr! Ancak kardelik, bu zorluklar kolaylatrmaktadr.
Elbette, izinsiz olarak birinin cebine ya da antasna el atmak hem haramdr, hem de edebe
aykrdr. Ancak hadiste zikredilen mantk; iki kardein sefa, kardelik, samimiyet ve
muhabbetleri, benim cebim ya da senin cebin diye bir ayrm dahi kalmayacak, hatta
birbirlerinin mallarndan istifade etmede, izin isteme gereini bile duymayacak bir seviyeye
ulamasdr. Yani, kardelik ve fedakarlk zirvesi!
Fedakarlk, hizmet, ileri halletmek, maldan ve yz suyundan maya koymak ruhu, dnlmesi
imkansz olan deerlerdir. Eer bunlar, yaant ve sosyal ilikilere yaylrlarsa, cenneti bu
dnyada da grebiliriz.

[1]

Bihar, c. 72, s. 21

[2]

Kenzul-Ummal, c. 6, s. 710

[3]

Kafi, c. 2, s. 197

[4]

Bihar, c. 72, s. 23

[5]

a. g. e, 50

[6]

Bihar, c. 72, s. 177

[7]

a. g. e, 50

[8]

el-Ahlk, bber, s. 94

SIR SAKLAMA
Srn Hrmeti

Sr, hrmeti gerei gizli ve rtl kalmaldr. Aksi takdirde sr olmazd. Bunda hibir phe
yoktur.
Derler ki; bir hizmeti, bann zerinde rtl bir tabak olduu halde, sakin ve sessiz bir ekilde
bir yoldan geiyordu. Halktan biri, yolda onunla karlaarak sordu: Bu tabakta ne var?
Hizmeti bir ey sylemedi. O ahs, st rtl taban iindeki eyi renmek iin srarla soru
sormaya devam etti. En son hizmeti ona yle dedi: Ey adam! Eer herkesin bu tabaktaki eyi
grmelerini istemi olsalard, hi stn rtmeye gerek duyarlar myd?!
nsanlarn iindeki srlar da ayn ekildedir. Eer onu una-buna sylerseniz sr olmaktan kar.
Yabancya syleme kalbindeki srrn,
Yabancnn srr koruma gnl yoktur.
fa olan sr, hapishaneden kaan bir mahkum gibidir. Artk hapishaneye geri getirilmesi ok
zordur.
Yaydan kan bir ok ve silahtan kan bir mermi phesiz artk geri gelmez.
te sr, o mahkum ve o ok gibidir; senin azn ve gsn de zindan gibidir. Kemann kirii ve
silahn mekanizmas gibi, ekilmedii srece kontrol ve koruma altndadr. Elinden ve silahtan
kt vakit artk kontrolnden km demektir. O ana kadar, sr senin rehinindi ve avucunun
iindeydi. Ama imdi artk sen onun rehini oldun. Emirul-Mminin Ali (a.s)'n u gzel
tabiriyle:
Srrn senin esirindir. Eer onu ifa edersen sen onun esiri olursun.[1]
Sad iraz'nin dedii gibi:
Susmak, kalbindeki olan sylemenden,
Syleyip de syleme! demenden daha iyi.
Ey akll! Suyu z kaynandan kapat!
Eer dolup taarsa, artk kanal kapatlmaz. [2]
nsanlarn arasnda meydana gelen kimi krgnlk ve ikayetlerin sebebi, bazen srrn saklamay
bilmeyen sr sahibinin kendisinden kaynaklanmaktadr. Sr, eer gerekten sr ise ve sakl
kalmas kesin gerekiyorsa, dostlara bile almamaldr. nk senin o samimi dostlarnn da
baka samimi dostlar vardr. te o gvendiin insanlar da, baka kiilere gvenmektedirler. Yani
onlar da herkese sylemezler, ancak bazlarna nasl? Belki!
Yine de irazn hekim airi olan Sad'nin dedii gibi:

Sakl kalmasn istediin srr, dostun muhlis de olsa kimseye ap syleme.


Zira o muhlis dostunun, muhlis dostlar da olabilir.[3]
Srrn koruyucular ne kadar az olsalar, o kadar gzel muhafaza edilir. Tam tersine baka eyalarn koruyucular ne kadar ok olurlarsa, o kadar gzel ve iyi korurlar. Srlarn sandklar her
ne kadar ok olursa, o kadar emniyetsiz ve aa kmakla kar karya olur.
ki kiiyi aan her sr yaylr.
Hangi Sr
Sizin srlarnzdan ilave, halkn srlar da ayn hkm tamaktadr. Kendi srrn muhafaza ettiin
ve onlar bakasnn yannda amadn gibi, birisinin sana am olduu srr ya da herhangi bir
ekilde haberdar olduun srlar da, koruman ve onlara hyanet etmemen gerekir. Hem kendin ve
yaamnla ilgili olan eylerde, hem de bakalar ve srlar hakknda, srr saklama ve muhafaza
etme kudretine sahip olman gerekir.
Srlar ifa etmek, nefsin zaaf ve irade gevekliinin nianesidir. Tersine; srlar saklamak, ruhun
gll ve nefsin izzetinin delili ve bir insann, olmas gerekli kapasitesinin gstergesidir.
Halkn ve nizamn srlarn korumak da toplumsal bir sorumluluktur.
Dili muhafaza ve dil kontrol ahlk konularda ve rivayetlerde nemli bir yere sahiptir ve
yalan, gybet, iftira, bo konuma gibi konular ve bir blm de sr saklamakla ilgilidir. Halkn
srlarn saklayamayan birisi, ahlk ve sosyal bir zillete duardr; onu stnden atmak iin
abalamaldr. Takva ve temrin, bunun iin uygun bir yol saylabilir.
Halkn Srlar
nsan bakalarnn baz srlarndan haberdar olduunda; insanlarn emini olmal, itibarlaryla
oynamamal ve onlar iin problem karmamaldr.
Srr saklama Allah'tan renilmelidir. Allah (c.c) herkesten daha ok ve daha evvel kullarnn
ilerinden, ahlklarndan, ayp ve gnahlarndan haberdardr. Fakat... tahamml, sabr, gz
yummas, sr saklamas herkesten daha fazladr. Eer Allah-u Teala, kullarnn perde arkas ve
gizli ilerini aklarsa, acaba bir kimse bir kimseyle dost kalr m? Eer Allah-u Teala, halkn o
dier ilerini meydana karrsa, kimin iin bir onur ve haysiyet kalr? Allah-u Teala, kerem
sahibidir, onurlar koruyan ve hatalar rtendir. Halkn bilinmeyen ktlklerini ifa etmez.
Yoksa kim gizliliklerinin aklanmasna kar dayanabilir? Bundan dolaydr ki Kumeyl
Duasnda yle okuyoruz:
Bildiin gizli srlarm ifa ederek beni rezil etme...
phesiz emanet, sadece bir komunun halsn geri vermek ya da ieklerini iyi korumak
deildir. zzet ve onur, btn sermayelerden daha nemlidir ve bu onur, sr saklama suretiyle

korunabilir. Bakasnn gizli ayplarn ve srlarn renen ve onlar ilan eden kimse, gnahkardr ve halkn hakkyla sorumludur.
Ne tuhaftr ki, bazen, kimi ailelerin zel srlar dilden dile dolar. Kk-byk herkes onlardan
haberdar olur.
mam Rza (a.s) bir hadiste yle buyurmutur:
Mmin, kendisinde haslet olmadka mmin olamaz: Rabbinden bir snnet, Peygamberinden
bir snnet, velisinden (mamndan) bir snnet.
Daha sonra, mminin Allah'tan renmesi gereken snnet ve metodu sr saklama olarak tarif
eder.
Rabbinden olan snnet, srrn bakalarndan saklamaktr.[4]
Bakasna nakledilmesine rzas olmayan bir eyi birisinden iitirsen, onu nakletmek gnahtr.
Eer bir srr aklamakla bir ailenin onuru tehlikeye girerse, yarn kyamet gnnde mesuliyeti
vardr ve onun hesabn vermek ok zordur.
Niin gybet, haram ve en irkin masiyettir? nk onun mayas, bakasnn srlarn, ktlklerini ve ayplarn aklamaktr. Yok olan onur tekrar geri gelir mi? Yere dklen su tekrar toplanabilir mi?
Eer bir kadn ve kocann ailesel ihtilaflarndan haberdar isen, onu sylemene ve aklamana ne
gerek ver?
Eer birisinin zayf bir noktasndan haberdar isen, hangi er'i delil ve dayanakla onu aklyor,
ortaya koyuyor ve tekrarlyorsun? Bilinen her eyi sylemek caiz mi? Doru olan her eyi
sylemek farz m?
Nizamn Srlar
Srlardan bazlar, kesinlikle gizli ve mahfuz kalmas gereken bir nizam, hkmet ya da tekilat
ile ilgili olan srlardr. Bir insann zel srlarndan daha nemli ve hayat olan bu eit srlar,
dmana ifa edilmeleri halinde, sr sahipleri iin telafisi mmkn olmayan zararlar ve
tahribatlar beraberinde getirir.
yle ki, senin evinin kilidinin bozulduunu dahi bakalar bilmemeli, sizin hayatnzdaki
problem ve sorunlar halkn ve insanlarn diline dmemeli. Ayn ekilde bir nizamn iindeki
durumlarn bazlar da aklanmamas gereken durumlar olabilir. Ynetim, siyasi, iktisad ve
hatta baz kltrel iler de sr kapsamna girerek, dmanlarn gz ve kulaklarna kar sakl
kalmas gerekir.
Cephedeki baarl operasyonlar, en iyi ekilde sr saklamaya borludur. Allah Resul (s.a.a),
savalarda bu metottan yararlanrd. Sava plan, operasyon program ve baz nizami hareket ve

g ile asker gnderme ilerini gizli tutard. slam tarihinde, hak cenahna inen darbelerin geneli,
baz mslmanlarn nemsemezlik ve meseleleri basit grme yolundan inmitir. Mslim b.
Akil'in Kufe hareketinde; bn-i Ziyad'n Makal adl casusu, yaldzl bir yolla Mslim b.
Avsece'nin itimadn elde ederek Mslim'in sakland yeri renmedi mi? Sonra da i, Hani ve
ardndan da Mslimin ahadetleriyle sonulanmad m?...
Kendini inklab ve mslman olarak gsteren herkese, hemen itimat edilerek gnl sofras alabilir mi? Ya da insann her eyi telefonla iletmesi uygun mudur? Dmanlar ve frsat kollayan
kindarlarn iitmeleri ne olacak? Kendini tutmak, nefsi kontrol etmek ve dili muhafaza etmek
nerde kalr?
mam Sadk (a.s)'n bu sz ne kadar hikmetlidir:
Srlarn dostuna ap syleme; ancak dmann haberdar olmasyla sana zarar olmayacak srlar
olursa o baka; nk dostun da bir gn dman olabilir.[5]
Masum mamn bu sz, ne gzel bir ekilde Sad'nin iirine yansmtr:
Sahip olduun srr, dostuna ama,
Ne bilirsin? Belki bir gn dman kesilir.[6]
Srr fa Etme Sebepleri
Byklerin hikmetli szlerinde yle gemektedir:
Hr insanlarn gsleri, srlarn mezardr.
Gerekten zgr insanlarn gsleri, srlarn mezardr. Temiz bir yrek, gl bir iman ve
salam bir irade olmal ki, onun bunun srr ifa edilmesin. nsan halkn srlarn ne kadar az
renirse o kadar iyi ve onlar ifa etme ihtimali de o kadar az olur.
nsann, haber ve srlar yaymasnn nedenleri unlardr:
1- ok konuma: nsan ok konuunca, sylenilmemesi gereken srlardan ou azdan
kamaktadr. Bunun aresi de az konumaktr.
2- Gsteri: Bu zellik, darbelerin bir ounu vurur. Yani insan, her eyden haberdar olduunu,
byklerle irtibat halinde bulunduunu, haberleri birinci azdan aldn ya da nemli bir insan
olduunu gstermek maksadyla, birok srr (gerek kiisel, gerek toplumsal) ifa eder.
3- Dostluk: Bazlar aralarndaki dostluk ve samimiyetten dolay, sylenmemesi gereken srlar
syler ve sonularna tevecch etmezler. Bunlar, bazen dosta dmanlk da yaparlar.
4- Toplumsal iletiim aralar: Bazen iletiim aralar yoluyla; telsiz, telefon, basn, fotoraf,
film, mektup, halkn ar ve pazardaki normal konumalar, meclis ve toplant yerlerinde

konuulan kimi konular, srlarn ifa edilmesine yol aabilir ve... bunun gibi dier baz yollar ve
sebepler...
Ancak unutulmamaldr ki sr; senin toplum ve nizamnn hayat damardr. Onu korumak da
senin grevindir. Hz. Sadk (a.s)'n bu kelam ne kadar derin ve gzeldir:
Senin srrn, kanndandr. O halde, damarnn dnda aktlmamal![7]
Kan, insann hayatta kalabilmesinin sebebi deil midir? Eer kan bedenden karsa, can da kar.
Srlar da ayn ekildedir.
Her sz her yerde sylemek,
Allah erlerinin metodu deildir.
Her szn bir yer ve makam vardr,
Hak erinin kelam korumas vardr.
Her yerde her sz sylemek,
in neticesini yokluk rzgarna verir.

Muhakkak... srr muhafaza etmede dile yardm edilmeli. Sr, bir emanettir. Onu
korumaya allmal. Birok ihtilaf ve krgnlklarn kk, onun bunun srlarn ifa
etmenin altnda yatar.

[1]

Gurerul-Hikem, Amedi, c. 1, s. 437

[2]

Glistan, Sadi, 8. bab, Sohbet dab

[3]

a. g. e

[4]

Mizanul-Hikme, c. 4, s. 426

[5]

a. g. e, 428

[6]

Glistan, Sadi, konu.8

[7]

Bihar, c. 72, s. 71

EDEP
nsan hayatnn en kymetli sermayeleri ve miraslarndan biri, edeptir. Hatta servet ve sermayeden de nemlidir. (Kiinin edebi, hkmetinden daha iyidir.)
Karlalan hibir ey edep kadar gzel ve cazip deildir. nsanlarn arasnda ilikilerin salam,
salim ve srekli olabilmesi iin bunun renilmesi ve tatbik edilmesi gerekir. Fakat, bu mehur
ve sk sk kullanlan kelimenin anlalmasnda biraz kapallk ve gizemlilik vardr. Bu yzden;
anlam, yeri ve artlar zerinde yeniden durmamz ve gerekten edebin ne olduunu bilmemiz
gerekir.
Edep Nedir?
nsan ahlknn deerli sermayesi; anne, baba ve retmenin miras olan bu sfatn kkleri hangi
esaslar zerine kuruludur? Acaba isel bir ahlk mdr? Acaba, toplumsal bir ahlk m, yoksa
psikolojik bir tutum mudur? nsann, edepli kimseleri beenip takdir etmelerinin sebebi nedir?
Edepten bahsedildiinde, evredeki insanlarla (kk, byk, tandk ve yabanc herkese kar)
bir eit zel ve ll ahlk akla gelir.
Uygun bir terbiyenin rn olan bu ahlk; sz sylemek, yolda yrmek, diyalog kurmak,
bakmak, istemek, sormak, cevaplamak vb... ile ilgilidir.
Edep, renilen bir hnerdir. Denilebilir ki; edep iyi bir terbiyedir. Mrebbi, ister ana-baba
olsun, ister retmen ve hoca.
mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:

Babam beni eyle terbiye etti... Buyurdu ki: Ey olum! Kim, kt arkadala oturursa,
salim kalmaz; kim szlerine dikkat etmezse, piman olur; kim kt yerlere girese, thmet
altnda kalr.[1]
Bu hadiste sz konusu edilen ey, dostluun, sz sylemenin ve sosyal ilikilerin bir l zerine
olmasdr. Bakalarnn sana nasl davranmalarn istersin? Seni saygyla anmalarn ve
iyiliklerini zikretmelerini istemez misin? Seni kt isim ve irkin lakaplarla anmamalarn
dilemez misin? Bakalarnn hakaretleri, alay etmeleri ve talamalarndan rahatsz ve rencide olmaz msn? nsanlarn arasnda sayg grmek, tevik ve tevecchlere ayan olmak istemez misin?
Sosyal ilikilerde nemli nktelerden biri, kendin iin beenmediini bakalarna da reva
grmemen, kendin iin neyi seviyorsan bakalarna da istemen, bakalar iin neyi irkin
biliyorsan kendin iin de irkin bilmendir. Bakalarnda beenmediin ve eletirdiin hareket ve
sfatlar sende bulunmamaldr. Bu, bir eit kendini terbiye etmektir. Allah'n bu vergisini,
keskin ve tecrbeli bir zeka, akl ve bilince sahip olan bir kimse kazanabilir. Hz. Ali (a.s)'n
buyurduu gibi:
Kendini terbiye etmen iin, bakasnda grp de beenmediin eylerden kaman sana yeter.[2]
Herkes kendi snr ve lsn tanr ve ondan dar kmazsa, edeplidir. Edepsizlik ise,
karlamalarda bir eit yasak mntkalara girmek, snr ve lleri inemektir.
Hz. Ali (a.s)n u yce szn de burada okuyalm. O yle buyuruyor:
En stn edep, insann kendi snr ve haddinde durmas ve ondan teye gememesidir.[3]
Edep, bal bana ahlk ve sosyal bir deerdir. Hem ocuklar iin, hem de onlar terbiye eden
veliler iin bir deer kazandrandr. Edep her kimde ve her nerde olursa olsun, beraberinde bir
muhabbet ve gzellik hlesini meydana getirir ve edepli insan aziz ve sevgili klar. Edep yle bir
sermayedir ki, onsuz her sermaye deersizdir. Sahibinin gs zerinde duran, gzleri ve
kalpleri hayran brakan bir madalyadr.
Her eyin ziyneti bir eyledir:
lim, hilimle ziynetlenir,
ecaat, affetmekle gzelleir,
Servet, infak ve bala deer kazanr,
Soy ve nesep de edep ile mkemmelleir. Edep olmazsa, soyun erefi ve ailenin itibar, toplumsal
onur ve eref, irkin bir yz zerinde duran yzeysel bir ziynettir. Emirul-Muminin Ali (a.s)
yle buyurmaktadr:
Kt edeple, eref olmaz.[4]

Asl, soyu ve nesebi olmayan biri, eer edep sahibi ise, eref ve asalet kazanr. Hatta edep, mnasip olmayan bir nesep ve soyun da zerini rtmektedir. Hz. Ali (a.s)'n sz yledir:
Edebin gzellii, nesebin irkinliini rter.[5]
Nianeler ve Cilveler
Edep ve edepsizliin kendilerine mahsus belirtileri vardr. Edepten yoksun olanlarn davranlarna dikkat etmeden edebin tannmas ve renilmesi kolay deildir. Bu iaretler ve alametler,
hem konumada, hem de ahlk ve diyaloglarda belli olur.
Akllca yaamak, konumada metanet ve davranlarda vakar, edebin nianeleridir. Aklszlk,
irkin konuma, az bozukluu, sert huyluluk, kfr ve hakaret, aptallk ve dik kafallk, inat
ve... de edepsizliktir.
Eer dostluk ve diyaloglarn kontrol edep ise; mnasebetsiz insanlarla gidip-gelme, dost
seiminde dikkatsizlik, oturup kalkma ve arkadalklarda sorumsuzluk da edepsizliktir. irkin
konuan ve az bozuk olan biri, Hz. Ali (a.s)'n tabiriyle edepten yoksundur: Kt konuann
edebi olmaz.[6]
nsanlarla bir araya gelirken, onlara deer vermeye ve onlar takdir etmeye hazr olmayan,
srekli bakalaryla alay eden, onlarn gybetini yapmakla megul olan, bakalarnn sama sapan
sz ve kfrlerine sama sapan sz ve svglerle cevap veren; meclislerde, toplantlarda ve
saflarda bakalarnn hakkna riayet etmeyen, dzene uymayan, srasn beklemeyen, sabr edip
susmasn bilmeyen, bakalarnn konumalarn dinlemeye hazr olmayan, karlkl konuma ve
tartmalarda barp aran, boaz yrtan, insaf ve hakka riayet etmeyen ve... btn bunlar
edepten yoksun olanlarn sfatlardr.
Bu yzden edebe riayet; yemede, imede, giyim ve kuamda, tuvalete gitmede, esnemede,
ksrmede, haprmada ve bile kendini gsterir. Edepsizlik, insanlarn haklarna, ahsiyet ve
deerlerine kar bir eit duyarszlktr. Eer birisi haprd vakit aznn suyu sofraya ve
yzlere srarsa, yemek yediinde etrafndakileri tiksindirecek ekilde yerse ya da bir mektup,
eya ve herhangi bir malzemeyi iki eliyle takdim edeceine bir elle verir veya atarsa, yahut ett
vaktinde grlt yaparsa, yalnzlk ve halvet vakitlerde odanza giri izni almadan habersiz bir
ekilde girerse, btn bunlar sosyal edebe dikkat etmemenin nianeleridir.
slamn, bu meselelerin hepsi iin bir takm talimatlar vardr. slam terbiye, mekteb ahlk,
btn dsturlar, emir ve nehiyler, edep reticidir. Din retilere bal olmayan biri, edep
hududundan kp, edepsizlik vadisine ayak basmtr.
Edebi Kimden renelim
Bakalarnn iyi davranlar insann zerinde olumlu etki brakr. Bu i tabii ve aktr. nsanlarn
beenilmeyen ahlklar da, olumsuz tesir brakr. Bu da doaldr. Akll ve bilinli insanlarn
hneri, bakalarnn beenilmeyen ahlklarndan da ibret ve ders almalardr.

yi insanlar, iyiliin rnekleri olduklar gibi, kt insanlar da -bilinsiz insanlar iin- ktln
rnekleridirler. Ama, akll olan; ktlklerden iyilik yollarn renen kimsedir. te bu,
Lokman bir hikmet olup kiinin akll oluunu gstermektedir. Sad'nin dedii gibi:
Lokmana dediler: Edebi kimden rendin? Dedi: Edepsizlerden; onlarda beenilmeyen her
ne grdmse, onu yapmaktan kandm.[7]
Eer byle olmasayd, Hekim lakabyla mehur olmazd.
Evet.... edepsizlerden edep renilmelidir. Ayn ekilde, az konumak da, bo ve ok konuan
geveze insanlardan renilmelidir. Byklk ve izzet-i nefsi de, dar dnceli ve hasis tabiatl
insanlarn yaptklar ilerin irkinliinden renmek gerekir. yleyse biz, neden, sevilmemiz iin
kendimizi onlardan temizlemeyelim? Eer bakalarnn ktlklerinden, iyiliklerle ynelmeyi
rendiysek, ahlk retmenimiz bizim iimizde gizlidir demektir. Bu metot, Emirul-Mminin
Ali (a.s)'dan renilmi bir metottur. O yle buyurmutur:
Bakalarnda irkin bir ahlak grdnde, o eit ahlak kendinden uzaklatr.[8]
sa Mesih de bu ahlka sahipti. Ona sordular: Sana kim edebi retti? Buyurdu:
Kimse beni edeplendirmedi. Ben cehaletin irkinliini grdm ve ondan uzak durdum.[9]
Edepli insanlarla oturup kalkmak, onlarla yaknlk ve diyalog kurmak; ahlk, tutum ve
davranlarmz edep ssyle ssler.
Peygamber (s a.a)'in Edebinden
mann en gzel rnei; iyi ahlk, edep ve davranlarn numunesi olan Peygamber-i Ekrem
(s.a.a), kendini Allah'n terbiye ettii biri olarak grr ve yle buyurulard:
Rabbim beni terbiye etti ve gzel terbiye etti.[10]
Peygamber (s.a.a)in siyeri, bir edep retimi kitabdr. Peygamber (s.a.a)in davran, ahlk
ycelik ve yksek diyalog rnekleridir. Peygamber (s.a.a)'in bakalarna kar davran
edebinden birkana deiniyoruz:
Allah Resul (s.a.a), kk-byk karlat herkese selam verirdi.[11] Hibir zaman birisinin
nnde ayaklarn uzatmazd. Baktnda, kimsenin yzne dik ve akn bir ekilde bakmazd.
Kimseye ka ve gzle iaret vermezdi. Oturduu vakit kimseye yaslanmazd.[12]
nsanlarla tokalatnda ve musafaha yaptnda, kar taraf elini ekmedii srece o elini geri
ekmezdi.[13] Hibir yiyecei ktlemezdi. Hi kimseye kfredip svmez, rahatszlk meydana
getiren szleri dile getirmez ve ktle ktlkle cevap vermezdi.[14] Altndaki sergiyi, ikram
iin, huzuruna gelenlerin altna sererdi.[15] Peygamber olduu gnden, vefat ettii gne kadar asla
yaslanmak suretiyle yemek yemezdi.[16] Halkn hediyelerini (az ve deersiz bile olsayd) kabul
ederdi.[17] ou vakit, yzn kbleye dndrerek otururdu.[18] nsanlarn yannda dizlerini amaz

ve dar karmazd. Sert huylu yabanclarn sorular, istekleri ve konumalarna kar sabrl
davranrd. Hi kimseyi knamaz ve serzeni etmezdi. Bakalarn srlarn kefetme peinde
olmazd.[19]
Glmesi tebessm eklindeydi ve asla kahkaha atmazd.[20] ok arl ve hayal idi. Kimsenin
szn kesmezdi. Kendi nnden yemek yerdi. nsanlarn ilerini her ekilde yola koyard ve...
Bunlar gibi nice sekin dier fazilet ki hepsi, yce bir ruhtan, gzel bir ahlktan ve iyi bir
edepten hikaye eder.
Edep, diyaloglarda, insann kemal ve uurunun lsdr. Herkes edebi miktarnda bir deere
sahiptir. ahslarn insan deerlerini lme ayar, onlarn edepleridir.
Edeple kalpler fethediliyorsa, edepli olmak; imann nianesi, Allah'a yaknlk vesilesi, yaratc ve
yaratk yannda sevgiye sebep oluyorsa, o halde neden Allah Resul'nn snneti ve din
evliyalarnn sirelerinden edep renmeyelim?... Evet, edep; konumada ve amelde, evde ve
toplumda, kk ve bye kar, tandk ve yabancyla, her yerde... ve herkesle!

[1]

Bihar, c. 75, s. 261

[2]

Mizanul-Hikme, c. 1, s. 72

[3]

Gurerul-Hikem

[4]

a. g. e

[5]

.a. g. e

[6]

a. g. e

[7]

Glistan, Sadi, 2. bab, 20. hikaye

[8]

Mizanul-Hikme, c. 1, s. 70, H: 374

[9]

Bihar, c. 14, s. 326

[10]

Mizanul-Hikme, c. 1, s. 78

[11]

Snenn-Nebi, Tabatabai, s. 41,43,75

[12]

a. g. e, 45,46,47,61,73

[13]

a. g. e, 41,47

[14]

a. g. e

[15]

a. g. e, 75,76

[16]

Bihar, c. 16, s. 237

[17]

a. g. e, 227,240

[18]

a. g. e

[19]

Mekarimul-Ahlk, s. 13,15,17

[20]

Snenn-Nebi, s. 75

KULAK VERME HNER


Sylemek ve dinlemek, insanlarla iki irtibat yoludur. Baka bir tabirle; iki byk ilah nimet olan
syleme ve dinleme kudretinin, insan irtibatlarn meydana gelmesinde nemli paylar vardr.
Salam ve faydal irtibatlar iin, doru bir yol olan dil ve kulaa ok muhtacz.
Bakas bir sz syledii zaman, biz kulak veriyoruz ve bu yoldan bir nkte reniyor ya da bir
haber iitiyoruz. Kulak verme hneri, ocuklarla veliler, rencilerle retmenler, radyo
programlarn dinleyenler ve onlar icra edenler, dinleyiciler ve hatipler arasnda gerekleir.
Hatta mrmzn byk bir blmn kapsayan renim meselelerinde, iyi kulak vermek, onun
edep ve kurallarna riayet etmek ok nemli ve hayatidir.
Bu ilah nimetten yararlanma ekli de, llerini bilme, kurallarna dikkat etme, hak ve llerini
yerine getirmeye baldr. Dualarn birinde yle gemektedir:
Allahm! Bizi kulak, gz ve kuvvetlerimizden faydalandr![1]
Eer sz sylemek istiyorsan; sz dinle, sz dinle.
nce kendisi kulak olan kimse konuabilir ancak.
Toplumsal dap Kapsamnda
Sosyal ilikiler konusunda, dinleme kudretinden istifade ekli, dier bir tabirle; iyi dinlemek ve
dzgn kulak vermenin nemli bir rol vardr. Sylenen szlere itina gstermemek, edepsizliin
iaretidir. Tersine, gzel dinlemek ve ilgi gstermek de, toplumsal edebin ve terbiyenin, muhatap
ve konuann insan ynne deer vermenin alametidir.
Allah Resul (s.a.a) bakalarnn szne kulak verir, hatta gnlleri hasta olanlar ve garazlar
yznden konuanlar bile dinlerdi. Peygamber (s.a.a), onlar iin dinleyici iki kulak idi. yle ki

onlar aciz olur ve alayla: O kulaktr derlerdi. Bu tavrlarna karlk Allah (c.c) yle bir ayet
indirdi:
Onlardan bazlar da, Peygamber herkesi dinleyen bir kulaktan ibarettir diyerek, onu zerler.
Onlara de ki; O sizin iin bir hayr kuladr. nk o Allah'a inanr, mminlere gvenir ve o,
sizden iman edenler iin de bir rahmettir. Allah'n elisini zenleri ackl bir azap
beklemektedir.[2]
Onlar Peygamber (s.a.a)e eziyet etmek iin Ona kulak lakabn taktlar ki onu, her eye abuk
inanan, saf ve yzeysel biri olarak gstersinler. Ancak Peygamber (s.a.a), onlarn fitnelerini
nlemek ve bir tebli zemini yaratmak iin byle tavrlar taknrd.
Belki bu eit susmak ve kulak vermek, art niyetli insanlarn sz ekmek ve onu sz konusu
etmek iin bavurduklar komployu etkisiz hale getirmenin en iyi yoludur.
Saib-i Tebriznin dedii gibi:
Yanl tartan insanlarn susmaktan baka derman yoktur,
Duda kapal balk, kancay kalbinden kanatr.
Kurnn ayetleri, slam Peygamberi (s.a.a)in gzel ahlkndan vgyle bahsetmekte, sadece
mminlerin szlerine gvendiini beyan etmektedir.
Gzel bir davran ve ahlk; insann grnte, her ne kadar gnlnde kabul etmese de diyaloga
ve kabule hazr olduunu icap etmektedir. Eer birisi bir haberi, olay veya konuyu anlattnda,
yle ilgiyle dinlenmeli ki sanki duymam ve ilk sefer onun dilinden renmi gibi
davranlmaldr. Daha nce onu iitmi, okumu ve haber alm olduunu gsterecek itinaszlk
ve duyarszlk iaretleri verilmemeli! retmen de ders anlattnda ya da sorulara cevap
verdiinde, dinlemeye yle istekli olduumuzu gstermeliyiz ki retmen de severek cevap
versin.
Dinleyici, konumacy zevke ve aka getirir.
Rivayetlerimizde de bu konudan gzel dinleme olarak bahsedilmitir. imdi birkana iaret
edelim:
1- Konumacyla
Her konumacnn szlerine tahamml ve sabr gsterilmeli ve sznn sonuna kadar ona kulak
verilmelidir. Bakasnn szn kesmek, kt bir hareket, dar kapasitelik ve edepsizlik
nianesidir.
Hz. Peygamber (s.a.a)in ahlk siyerinde ve O hazretin meclisinde yle nakledilmitir:
Birisi konutuunda, o szn bitirene kadar (sahabe) onu dinlerdi.[3]

Elbette bu bir talimdi, en gzel ahlk ve edep rnei olan Hz. Resulden renilmiti. nk O
Resul de amelen byleydi ve kendi davranlaryla onlara byle ders veriyordu.
mam Rza (a.s) hakknda da brahim b. Abbastan yle rivayet edilmitir:
Bir ahs szn bitirmedike, O hazretin, onun szn kestiini asla grmedim.[4]
2- retmenle
mam Seccad (a.s) Risale-tl Hukukta yle buyuruyor:
lmiyle seni eiten stadn senin zerindeki olan hakk: Ona tzim etmen, meclisini muhterem
(ve ganimet) sayman, szlerini iyice dinleyip ona dikkat etmendir.[5]
Dinleyici, kendini konumacdan ve retmenden daha bilgili dnmemeli, konumalarna
dinlemezlik ya da itinaszlk etmemeli ya da her eyi bildiini, dinlemeye ve kulak vermeye
ihtiyacnn olmadn zannetmemelidir.
ehid-i Sani (kinci ehit), duygularn konsantre edilmesi, retmenin konumalarnn dakik bir
ekilde dinlenmesi ve onun aklamalarna deer verilmesi hakknda yle yazmtr:
renci, retmenin her trl sz ve konumasnn devamnda bir duraklk icat etmemeli, szlerinin arasndaki balanty (kendi konumasyla) kesmemelidir. Bir konunun izahnda retmenden ne gememeli, onun konumasnn seyir hattnda, kendisini onun szleri akna
geirmeli ve onunla beraberlik etmeli, hatta, onun szleri sona erene kadar sabretmeli ve daha
sonra kendi szn sylemelidir.
retmen onunla karlkl konutuu ya da bir ders salonundaki hazr olan toplulua ders
vermekle ya da tartma ve mzakere ile megul olduu zaman; dier rencilerin sohbet etmemeleri gerekir. Belki grevleri, batan ayaa pr dikkatle dinlemeleri, retmenlerinin dersini
iyice iitmeleri, btn his ve kabiliyetleriyle kendilerini konuyu anlamaya ve kavramaya vermeli
ve retmenin anlatmak istedii noktaya kendilerini konsantre etmeleri gerekir. Eer stat, bir
konunun ieriini aklamada, hikmetleri ve dakik nkteleri aklyor veya bir meselenin
izahatn hikaye ya da iirle rneklendiriyorsa ve renci de daha nceden bu hikmet, nkte,
hikaye ve iirleri biliyorsa (kendini ihtiyac olmayan biri olarak gstermemeli ve stadndan yz
evirmemeli belki) haberi olmayan ve zihni bo olan bir fert gibi, btn dikkatiyle retmeninin
konumalarn dinlemeli; iddetli susayan ve byk bir sevgiyle dinleyen biri gibi anlatlan
szlere istekli olduunu belirtmelidir...[6]
3- Nasihat Edenle
Herkes bakasna vaaz, t ve klavuzluk ettiinde, gzel bir ekilde dikkat etmesini, dinlemesini ve nasihatinin kabul, tesiri ve etkisinin onda grlmesini grmek ister.
mam Seccad (a.s), nasihat edenin nasihat edilen kimsenin zerindeki hakk ile ilgili olarak yle
buyurmutur:

Nasihat edenin senin zerindeki hakk, Ona kar yumuak ve mtevaz olman, nasihatlerini
anlaman iin kalbini ona verip szlerini iyice dinlemendir.[7]
Bu davran ve metot, toplum ve bireyi, candan yaplan yol gstericilikler, salam ve yapc
eletiriler ynne daha iyi gtrr.
Hz. Ali (a.s), muttakilerin sfatlarn aklarken, yle buyuruyor:
Onlar, can kulaklaryla ilah ikazlara kulak verirler.[8]
ou ikaz, hatrlatma, eletiri ve ktlkten sakndrmalarn etkisiz olmalarnn sebebi; o vaaz
ve irad dinleyenlerin dikkatli dinlememeleri, kendilerini bilmeme ve anlamamaya vurmalar ya
da onlar iin ok nemli olmadndan dolaydr.
Byle bir tavrn kanlmaz neticesi de aktr: Nasihat edenin nasihat etmekten soumas ve
faydal ikazlarn tesir brakacandan mit kesmesi! Bunun zarar da toplumun tmne
dnmektedir. Zira efkatli iratlar ve iyilii emredip ktlkten sakndrmak nimetinden mahrum
kalrlar. Byle ikaz ve vaazlara kar duyarsz bir millet, gurur ve gaflete mptela ya da kat
yrekli ve kasvetli olur.
4- Dertli Olanlarla
Gamlardan, ac hatralardan, sorunlardan ve problemlerden dolmu nice gnller vardr ki, psikolojik bir bask ve sknt ierisindeler. Bunlar, dertlemeleri ve dertlerini anlatmakla
hafiflemeleri iin, dinleyen iki kulan peindedirler. Bir dertli insana efkat gsterenler, onun
ikayet ve dertlerini dinleyenler, kendilerini dinlemeye istekli gsterenler, dertli olanla bir nevi
hemdert olduklarn gsterirler. Byle iyi ve byk bir psikoloji, takdire ayandr.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
nsann, dertlilerin ikayet ve feryatlarna kulak vermek iin sabr ve tahamml gstermesi, byklk ve efendiliktendir.[9]
Scakkanllk, insan severlik ve insanlara ilgi duyma ruhiyesi; hayatlar daha scak, dert ve
skntlara mptela olanlarn ar yklerini daha ok hafifletir.
5- ok Konumaktan Kanmak
Geri bu konu dinleme daplaryla alakal deil ve daha ok konumacyla alakaldr. Ama konumac ve dinleyici arasndaki karlkl ilikiler ile ilintili olduu iin hatrlatlp sz konusu
edilebilir.
Genellikle yle dnlmektedir: Toplantlarda, enerji harcad iin konumac yorulmaktadr,
dinleyici, dinlemekten baka herhangi bir i yapmamaktadr.

Halbuki eer dinlemek iin bir hazrlk yoksa ya da konuulanlar tekrardan ibaret, faydasz ve
ekici olmazsa, konumacdan daha nce ve daha erken dinleyici yorulur. Bu yzden konumac,
dinleyicinin durumunu ve oturumun gerektirdii meselelere dikkat etmeli, ok konumaktan ve
sz uzatmaktan kanmaldr. Her ne kadar konuulan konu ve szler konumac iin gzel ve
tatl gelse de.
Hz. Hzr (a.s)n tavsiyelerinde yle gelmitir:
Ey ilim talep eden! Konumac dinleyiciden daha az yorulur. yleyse birlikte oturduun
kimselerden hibirini (ok konumakla) yorma.[10]
6- zinsiz Dinlememek
zin ve icazete riayet, kulak vermekle ilgili sosyal ilkelerdendir. Eer birileri kendi aralarnda
sohbet ediyorlarsa ve konumalarn bakasnn dinlemelerini istemiyorlarsa, gereksiz olarak
dinlenmemelidirler; ya onlarn konutuklar yer terk edilmeli ya da konumalarnn duyulmamas
iin baka bir ile megul olunmaldr. En azndan, ilgilenmemeli, dinlemek iin hassas
olunmamal ve onlarn konumalarn renme peinde olunmamal. Onlarn konumalar, ister
karlkl olsun, ister telefonla hi fark etmez; zellikle eer insan, konuanlarn, bakalarnn
kendilerini dinlemelerini istemediklerini anlarsa. nk kimi zaman konumalar zel olup,
bakalarn duymalar istenilmeyebilir.
Bu hususta bir takm hadisler nakledilmitir. rnein, mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Kim bir grubun konumasn, holanmadklar ve istemedikleri halde dinlerse, kyamet gn
kulaklarna eritilmi kurun dklr.[11]
Kulak misafiri olmak ve kulak hrszl yapmak, kimi zaman beraberinde fesat ve ac sonular
douran itima irkin daplardandr.
Grld gibi, sade ve normal bir i olan dinlemek ve kulak vermenin; bunca dap, kural,
had, hudut, hak ve hukuku vardr.
Bu haklara, hudutlara ve artlara riayet etmekten yararlanmak da bir hnerdir. yi kulak verme
hneri!

[1]

Bihar, c. 2, s. 63

[2]

Tevbe / 61

[3]

Mekarimul-Ahlk, Tabersi, s. 15; Snenn-Nebi, Tabatabai, s. 18

[4]

Bihar, c. 49, s. 90

[5]

a. g. e, c. 2, s. 40, 42; Men La Yehzuruhul-Fakih, c. 2, s. 620

[6]

dab- Talim ve Teallm Der slam, s. 348

[7]

Men La Yehzurehul-Fakih, c. 2, s. 625

[8]

Nehcul-Belaa, S. Salih, H: 193

[9]

Gurerul-Hikem, Danigah basks, H: 9443

[10]

Bihar, c. 1, s. 226

[11]

a. g. e, c. 73, s. 340

KERMANE KARILAMA
Srekli byk ameller ve yce teebbsler, yce ruh sahipleri tarafndan meydana gelir. yilie
iyilikle karlk verdiimiz ve bakasnn gler yzllne gler yzllkle cevap vermemiz,
normal bir davrantr.
Kerimane (yiitlik ve cmerte) karlama; bakalarn da etkisi altna alan yce tabiat, yce
azimlilii ve yce ruhiyeyi gstermektir. Ktle iyilikle karlk vermek, sertlik ve kabala
kar da muhabbet ve sevgi gstermek gibi.
Karlamalarda cmertlik ve yiitlik, sosyal ilikilerde bu eit byklklerden biridir; kendini
grmemek ve bakalarnn zel hayat kitaplarnda kendine bir yer amak, bir gnl ele geirmek
ve yoksul den birisi iin bir snak olmak!
Zayflar ve Yiitler
Krk gnller, merhem olacak birinin peinde bu tarafa ve o tarafa bakarlar. Snaksz
garibanlar, yaamn darlklarnda, zgr insanlarn himmet ve cmertliklerinin glgesinde

dinlenirler. ileke mazlumlar, yiit insanlarn yumuak elleri ve okamalaryla sevinir, onlarn
himaye ve yardmlaryla neeli ve mitvar olurlar.
Eer toplumda, kalplerinde mahrumlarn ve zayflarn ak olan zgr insanlar olmasalar,
zalimler onlarn gnlerini karartrlar ve dertsiz zenginler de fakirlere daha ok kara gnler
yaatrlar.
Eski zamanlarda, yiit ve mert insanlarn bulunmasnn srr, insanlara hizmet etme,
korumaszlara yardmda bulunma ve snakszlara snak olma ruhiyesi olmutur.
Merhum Feyz-i Kaan ne gzel sylemitir:
Gel, birbirimizin munisi, dostu, dert orta olalm,
Birbirimizin can dostu, ypranm hastas olalm.
Gece olunca, birbirimizin mumu alalm ve birbirimiz iin yanalm,
Gndz olunca da, birbirimizin el ve aya ve almada beraber olalm.
Birbirimizin devas, ifas, birbirimiz iin, birbirimizin fedaisi olalm,
Birbirimizin kalbi, can, cann ve gnl dostu olalm.
Yiitlik ve civanmertlik, bir insann en gzel ssdr. Emirl-Mminin Ali (a.s)n buyurduu
gibi:
nsan, yiitlik ve civanmertlikten daha gzel hibir ziynetle sslenmemitir.[1]
Mertlik ve Yiitliin Anlam
Halkn vaziyetine, onlarn ihtiya, mahrumiyet ve mazlumiyetlerine kar duyarszlk ve
endiesizlik, mertlik ve mslmanlktan uzak bir durumdur. Bu yzden, halkn gamn yemek,
mazlumlar korumak ve yoksullara yardm etmek mslmanlk ve mertliin ta kendisidir.
Yiitlik ve mertlik ilkeleri, kudret ve imkan sahibi olanlarn, mahrumlarn balarn okamalarn,
onlarn kollarndan tutmalarn, yataktan ve yerden kaldrmalarn, onlara izzet bahetmelerini ve
sayg gstermelerini gerektirir. Bu, gcn ve zenginliin zekatdr.
Mertlik, bir topluma onurlu bir yaam baheden nemli ve deerli bir sfattr. Bakalaryla bir
araya gelmelerde oluan byklk ve asalet, mahrumlar dnmekle beslenen ve onlarn
sevgilerini yreklerinde tayan hr insanlarn yiitlik ve civanmertliklerinden
kaynaklanmaktadr. Byle bilgelerden mahrum bir yaamda ne lezzet, ne de gzellik vardr. Civanmertlerden mahrum olan bir toplum, lm tozlar yzlerinin zerine konmu demektir.

Bu seciye ve pratik hasletin kk, ruha ve dnceye dayanr ve oradan davrana, sosyal ahlka
ve diyaloga sirayet eder.
mam Ali (a.s) yle buyuruyor:
nsann aalktan uzak olmas, civanmertliktir.[2]
Zulm ve hakaret, saygszlk ve tekebbr, bencillik ve hakszlk, kin beslemek ve intikam
almak, cimrilik ve kskanlk, sertlik ve kt davranmak, vefaszlk, yalan ve iki yzllkten
baka aalk nedir.
Fedakarlk ve geinmek, affetmek ve idare etmek, bahetmek ve okamak, ok sabrl ve
tahammll olmak, yce himmet ve gzel ahlk, tek renklilik ve vefal olmak, sadakat ve teselli
olmaktan baka da mertlik nedir?
Size gre; namert, alak ve hor-hakir kimdir? Yiitlik ve mertlik hangisidir?
Hace Abdullah Ensari yle der:
Suyun zerinde gidersen er p olursun,
Havada uarsan bir sinek olursun,
Gnl kazan ki insan olasn.[3]
Allah-u Tela ite bunu beenir, kabul eder ve mkafatlandrr. nk krk kalpler, Allah
sevgisinin tecelli ettii yer ve Onun dergahna mittirler. te civanmertlik, o kalplere skunet
bahetmektedir.
Mevlanann dedii gibi:
Bin defa yaya olarak Kabeyi tavaf etsen,
Hak katnda kabul olmaz eer bir gnl krarsan![4]
Bir hadiste Emirl-Mminin Ali (a.s), mrvvet ve civanmertliin erevesi ve iskeletini, her
ahsn sahip olduu yiitlik lsnn deerini lp biebilecek bir miyar izmitir.
Yiitliin dzeni, kardelerin srmelerine tahamml etmek ve komulara iyi bakmaktr.[5]
Nianelerden Bazlar
Ne yiitlik iddia ile, ne de civanmertlik szledir. Amel ve davran, her insann mertlik ve
namertliinin ahididir. Yiitlik de sadece amelle olup, sevgiyle pekien ve insanlar tarafndan
kabul grlen bir deerdir, sz ve iarla deil.

Rivayetlerden gelen, yiit ve mertlerin nianelerinden bazlar unlardr:


1- Affetme
Yce ruhlu insanlar, affeden ve balayan bir ruha sahiptirler. Ama, hakir ve aalk kimseler,
hemen intikam almak isterler.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmaktadr:
ntikam almada acele etmek, byk insanlarn ahlklarndan deildir.[6]
Yine Hz. Ali (a.s)n szlerinden renelim:
Affetmede acele etmek, byk insanlarn ahlklarndandr; intikam almada acele etmek ise,
alak insanlarn ahlklarndandr.[7]
2- yilii Balatmak
Bazen, birisi insandan bir ey ister, insan da cevap verir. Ama civanmertlik ahlk, bakalarnn
onurunu muhafaza etmen ve sorunlarndan nce, ihtiyalarn gidermen iin abalamandr. Bu
haslet, mertlik ve yiitliktir ve yce bir ruhun nianesidir. Hz. Ali (a.s)n tabiriyle:
Kerim insan, ihsan balatandr.[8]
3- Ktle yilikle Cevap Vermek
Yce bir ruh ve byk bir affetme kabiliyetini isteyen bu davran, ktlk yapan ve kaba
konuanlara kar senin iyilik yapman, ihtiram ve sayg gstermen ve senden yz evirip
ilikilerini kesenlerden ilikilerini kesmemen ve balar korumandr. Burada u ulvi sz
kulaklarmza kpe yapmamzn yeridir:
Kerim (civanmert), ktle iyilikle cevap veren kimsedir.[9]
Evet affetmede varolan lezzet intikamda yoktur.
4- Kudretliyken Affetmek
Civanmert, kudretli olduu ve intikam alabilecei vakit, vazgeer ve affetmeyi tercih eder.
Ali (a.s) yle buyuruyor:
Kerim (civanmert ve cmert) insan, g bulduunda affeder; zengin olduunda bata bulunur;
kendisinden bir ey istenildiinde, karlar.[10]
5- Mahrumlarn Dert Orta Olmak

Civanmertler; muhtalara bakarlar, onlar himaye ve teselli ederler ve kendilerini bakalarnn


rahatlk ve skntlarna ortak sayarlar.
Sadnin dedii gibi:
Sen ki bakalarnn skntlarndan gamszsn,
smini adam koymalar yakmaz.
Birok mertlik hikayeleri halkn diline dm olan arif ve nl kahraman Puryay- Veli [11] bir
rubaide yle demitir:
Nefsinin banda emir isen, mertsin,
Bakasnn zerinde titiz deilsen mertsin.
Denleri ayakla ezmek, deil mertlik,
Denin elinden tutarsan, mertsin.[12]
Civanmertlik; gzel huyluluk, affedicilik, halklk ve yoksullara bakmann ta kendisidir. Btn
bunlar, Allahn vermi olduu kudret ve imkanlara kar bir kr ifadesidir. Hafzn dedii
gibi:
Ey keramet sahibi! Selametin kr
olarak,
Bir gn, sor zavall derviin halini.
Yiitlik, byklk ve cmerte davranma
rne
klerinin cilvelerini grmek, byklerin ve gzel ahlkllarn davran aynasnda daha
grlmelidir. Bu gzel davran ve tarih numunelerden baz rnekler sizlere takdim
ediliyor:
Civanmert ve Kerimlerin Mektebinde
Yiitlik ve civanmertlik; sosyal ilikilerde cmerte karlamann gstergelerinden biridir.
Civanmertlerin ahlk ve davranlarnda grlen rneklerin zikredilmesi daha ok etkili
olduundan, evliyalarn davranlarndan birka tarih rnee iaret ediyoruz.
Ama, daha iyi bir zihni hazrlmz olmas iin Hz. Ali (a.s)n bu konudaki szne istinat edelim. Hazret yle buyurmutur:
ey mrvvettendir:

- Darlkla beraber cmertlik.


- Zilletsiz bir tahamml.
- Sual ve isteklerden uzak olmak.[13]
Saib-i Tebriznin dedii gibi:
Talep elini birinin nne uzattnda,
Haysiyetinden gemen iin kpr kurmusun.
Yce tabiatllk, dilek, istek ve ihtiyalar unun-bunun yannda amamak, yksek ruhlu
insanlarn nianelerindendir. Yzlerini tokatlaryla krmz tutanlar ve yoksulluk ve darlklarn,
onurlarn korumak iin bakalarna ap sylemeyenler, bu gruptandrlar.
slam tarihi ve byklerin biyografisinde, unutulmam birok birikimler vardr. Bunlarn her
biri birer civanmertlik dersi ve gnl gzn kendine eken bir tablodur. Bu blmde bu
rneklerden birkana iaret edilecektir:
1- Peygamber ve Civanmertlerin Szlemesi
Allah Resulnn peygamberlikten nceki genlik dneminin en sekin kesimlerinden biri, bir
szlemeye itirak etmesi ve ye olmasyd. Bir grup Kureyli civanmert, mazlumlarn ve
aresizlerin haklarn mdafaa etmek iin toplanp ahitletiler. Bu, Hlful-Fudul olarak mehur
oldu. Bu grup, korumasz ve kimsesiz insanlarn haklar inendiinde, onlarn yardmna
komak iin kendilerini sorumlu biliyorlard. Allah Peygamberi (s.a.a) bu szlemeden azamet,
iyilik ve iftiharla bahseder ve onun deerini drmezdi.[14]
2- Allah Resul (s.a.a) ve Genel Af
Peygamber (s.a.a)in byklk, mrvvet ve mdrsndan dier bir rnek de, kat dmanlar
olan Mekke mriklerine kar bile genel af ilan etmesiydi.
Mekke fethedildiinde, mslmanlar galip olarak Mekkeye girdiler. Mekkelilerin, O Hazreti ve
mslmanlar ok fazla incitmelerine, defalarca slam yok etmek iin ordu sevk etmi
olmalarna ve kendileri de kendilerini her trl intikam alnmaya mstahak grmelerine ramen,
byklk ve kerim bir tavrla karlatlar. Allah Resul (s.a.a) hepsini balad.[15] Gidiniz,
hepiniz zgrsnz cmlesiyle hepsini affetti, af ve geinme suyunu, kin ateinin zerine
dkt. Dmana kar bu eit davran da, onun yksek ruhunun bir nianesiydi.
3- Hz. Ali (a.s) Hendek Sava Meydannda
Hz. Ali (a.s)n yiitlik ve civanmertlii tarihte numunedir ve numuneleri de oktur. Hendek
Savanda, Amr b. Abduved gibi ecaatli rakibiyle karlat ve onu yere serip
ldrdnde, Amrn kz kardei, kardeinin cesedinin yanna geldi ve onun kymetli zrhn

cesedinin zerinde grnce, Onun katili kimdir? diye sordu. Ali b. Ebi Talip dediler. O
zaman yle dedi: Onu byk ve yiit birisi ldrmtr. Sonra kardeinin yasnda u ierikte
iirler okudu:
Eer Amr ldren Aliden bakas olsayd, devaml kardeime alardm. Ancak, ne yapaym,
onu ldren yle biridir ki, onu ldrmesinden Amra bir ayp ve r yoktur.[16]
4- Hz. Ali (a.s)n Kendi Katiline Kar Yiitlii
Emirul-Mminin Ali (a.s), kendi katilinin, bn-i Mlcem olduunu bilmesine ramen, ona
dokunmad, cinayetten nce ksas etmedi. Mertlii o dereceye ulat ki, olu mam Hasan (a.s)a:
O u anda elinizde esirdir, onunla iyi geinin, eer ben dnyadan gersem ona sadece bir
darbe vurunuz dedi. Ayn zamanda ona, kendi yemei olan st ve yemekten verilmesini de
emretti.[17]
Dman ve esirlerine bile bu ekilde muhabbet ve ltufta bulunuyordu. ehriyarn dedii gibi:
Aliden baka kim dedi ki oluna; benim katilim,
u an senin esirin, esire iyi davran!
te Ali (a.s)n bu yiitlikleriydi ki onu: Aliden baka yiit yoktur... lakab ve iftiharna
ulatrd.
5- Muaviyenin Ordusuyla
Sffin savanda, Muaviyenin ordusu Frat nehrini ellerine geirdiklerinde, Ali (a.s)n yaranlarnn sudan istifade etmelerini engellediler. Susuzluk, Hz. Ali (a.s)n ordusunu (lmle) tehdit
ediyordu. O Hazretin heyecan ve ak veren konumasnn ardndan slam askerleri dmana
amansz bir hamle yaptlar ve Frat ellerine geirdiler. Onlar da ayn ekilde karlk verebilir ve
Muaviye askerlerini susuzluktan helak edebilirlerdi. Ama Ali (a.s), Muaviyenin askerlerinin
Frat suyundan istifade edebilmeleri iin bir yer amalarn emretti.[18] Bu da, mtevaciz am
ordusu ve Muaviye gibi bir dman karsnda bile Hz. Mevlann civanmertliinden bir rnek
idi.
6- Aura, Mrvvetin Tecelligah
Aura hamaseti, keramet, byklk ve Ehl-i Beytin bakalaryla kerimane davran rnekleriyle
doludur. Hrrn susuz askerleri gelip mamn zerine yolu kapattklar vakit, Hseyn b. Ali
(a.s), o bin kiilik gruba, hatta atlarna da kendi sularndan vermelerini emretti.[19]
Aura gn, ite bu Hrr b. Yezid, batl ordusundan ayrlmaya ve Hseyin b. Ali (a.s)a
katlmaya karar verdiinde, mam onu kabul etti ve onun gemi hatalarn grmezlikten geldi.
Hrr, mam Hseyin (a.s)n civanmertlik kucana snd, tvbe etti ve tvbesi de kabul edildi.
[20]

mam Hseyin (a.s) Kufe ordusuna yle buyurdu:


Eer dininiz yok ve ahiret gnnden de korkmuyorsanz, en azndan hr insanlar olun.
Yce bir ruh ve civanmertlik hasletine sahip olan mam Hseyin (a.s), dman da mertlie,
savunmasz olan kadnlar ve ocuklara hcum etmekten saknmaya davet etti.
Kerbelann yiit bayraktar ve mam Hseyin (a.s)n vefal kardei Hz. Ebul- Fazl (a.s),
yiitlik ve civanmertliin en byk rneiydi. zellikle, susam dudaklarla Frat nehrine gidip
su tulumunu suyla doldurduunda, o berrak sudan imek isterken, mam Hseyin ve adrdaki
ocuklarn susuzluunu hatrladndan onu imekten vazgeerek kendine hitaben yle dedi:
Ey nefs! Hseyinden sonra hayatta kalmayasn! O ve yaranlar lm ve ahadet zeredirler ve
sen akan rman souk suyundan imek mi istiyorsun?... Hz. Ebul- Fazl, avcna ald suyu
tekrar nehre dkt ve susam dudaklarla Frattan dar kt ve ahadete kavutu.[21]
Hz. Ebul- Fazl (a.s), yiitlik meydannda bir pehlivan, gayret ve civanmertlik soyundan anl bir
fertti.
Irmaa ayak bast, kuru dudakla dar kt
Mrvvete bak, civanmertlik gr, gayreti seyret!
7- mam Hasan (a.s) ve aml Adam
Muaviyenin propagandalarnn tesiriyle Ehl-i Beyt dman olan aml bir adam, Medinede
mam Hasan (a.s) grnce, kfr ve lanet etmeye balad.
mam Hasan (a.s) ona herhangi bir karlk vermedi. Szleri bittiinde, Hazret ona selam verdi
ve glmseyerek yle buyurdu:
Herhalde yabancsn! Bizden bir ey istiyorsan sana verelim, klavuz istiyorsan sana yol
gsterelim, istersen ykn maksadna ulatralm, asan seni doyuralm, plaksan seni
giyindirelim, muhta isen ihtiyacn giderelim, kovulmusan ve snacan bir yer yoksa snak
verelim, ihtiyacn varsa karlayalm, evimize gelirsen, gidene kadar seni misafir edelim ve
aml adam, bu szleri iittiinde ve bu davran grdnde alad ve yle dedi: ehadet
ederim ki, sen Allahn yeryzndeki halifesisin. Allah, kendi risaletini nerede karar klacan
daha iyi bilir. Sen ve baban benim nazarmda en nefret edilen insanlardnz. Ama imdi, sen
benim yanmda en sevgili insansn.
Sonra mamn evine gitti, orada bulunduu srece Hazretin misafiri idi ve Ehl-i Beyt
dostlarndan oldu.[22]
Bu, dman bile dosta eviren kerimane davrann mucizesidir.
8- mam Seccad (a.s) ve Civanmertlik

Hiam b. smail, Emevilerin devlet adamlarndan ve Medine hakimi idi. Hkmeti dneminde,
ok zulmler yapt; zellikle Ali taraftarlar ve onlarn o dnemde bykleri olan mam Seccad
(a.s)a yapmt. Azledildii vakit, yeni hakimin fermanyla onu Mervan- Hakemin evinin
nne gtrerek, ondan zulm grm ya da ondan bir irkinlik iitmi olan herkesin gelip
intikam almasn duyurdular.
ehid Mutahhari yle yazyor:
Hiam, herkesten daha ok, Ali b. Hseyin (a.s) ve Alevilerden endieliydi. Kendisi, btn o
zulmlere, ktlklere ve byk babalarna okuduu lanetlere kar, Ali b. Hseyin (a.s)n
intikamnn ldrmekten az olmayacan dnyordu. Ancak dier taraftan, mam (a.s)
Alevilere yle buyurdu:
Dene tekme indirmek ve dman zayf dtnde ondan intikam almak bizim
ahlkmz deildir. Aksine, bizim ahlakmz, denlere yardmda bulunmaktr. [23]
mam (a.s) kalabalk bir Alevi topluluuyla Hiam b. smailin yanna geldikleri vakit, onun yznn rengi att. Her an lm bekliyordu. Ancak, onun beklentisinin aksine, mam (a.s), bir
mslmann normal olarak bir mslmanla karlat gibi yksek bir sesle yle buyurdu: Esselam-u aleykm. Sonra onunla musafaha etti, onunla ilgilendi ve yle dedi: Eer
yapabileceim bir i olursa, hazrm. Bu olaydan sonra, Medine halk artk onu azarlamadlar.
Dost ve dmana kar cmert davran ve civanmertlik rnekleri, zellikle slam mektebinin
nderleri ve onlarn sahabelerinin hayatlarnda geni bir yer kaplamaktadr.
Bu konuya, mam Seccad (a.s)n Sahife-i Seccadiyedeki duasnn bir blmyle son verelim.
Bu dua, mam (a.s)n ruh yceliini ve Onun kerimane ahsiyetinin tecellisini gstermektedir:
Allahm, Muhammed ve line salat eyle ve beni; beni aldatana kar drst ve samimi
davranmaya; beni terkedene iyilikle karlk vermeye; benden esirgeyeni bala dllendirmeye;
benimle ilikisini keseni, ilikide bulunmakla mkfatlandrmaya; gybetimi edene, gzellikle
anmakla muhalefet etmeye ve iyilie teekkr edip ktle gz yummaya muvaffak eyle. [24]
Bu eit cmert davran, ahlk, byklere yaraan tavr, yiitlik ve civanmertlikten bir ksmnn
bizim yaammzda da tecelli etmesini, toplumun ve halkn sosyal ilikilerinin yzn
gzelletirmesini mit ederiz.

[1]

Gurerul-Hikem, c. 6, s. 96, Danigah basks

[2]

a. g. e, c. 3, s. 260

[3]

Mnacat, Hace Abdullah Ensari, Mekalat blm, s. 35

[4]

Klliyat- ems, blm.6, s. 298

[5]

Gurerul-Hikem, c. 6, s. 185

[6]

a. g. e, c. 5, s. 81

[7]

Mizanul-Hikme, c. 8, s. 367

[8]

a. g. e, 365

[9]

a. g. e

[10]

Gurerul-Hikem, c. 7, s. 346

[11]

Ferheng-i Farsi, Muin, Alam blm

[12]

ekide-i Endieha, c. 2, s. 257

[13]

Mizanul-Hikme, c. 9, s. 113

[14]

Furu-i Ebediyet, c. 1, s. 151

[15]

Meaz-yi Vakd, c. 2, s. 835

[16]

Zindegani-yi Hz. Muhammed, Resul Mehellat, s. 453

[17]

Bihar, c. 42, s. 289

[18]

erh-i bn-i Ebil- Hadid, c. 3, s. 331

[19]

Hayatul-mam el-Huseyn, c. 3, s. 74

[20]

Ayanu-ia, c. 1, s. 603

[21]

Maktelul-Huseyn, Mukarrem, s. 336

[22]

Menakb, bn-i ehraub, c. 4, s. 19

[23]

Dastan-i Rastan, c. 1, s. 74

[24]

Sahife-i Seccadiye, 20. Dua

ZZET- NEFS
zzet-i Nefsin Anlam
htimalle bir eye ihtiyacnz olduu halde, haysiyet ve ahsiyetinizi korumak iin onu kimsenin
yannda amadnz olmutur. Ya da kimi zaman nnze bir sorun km, fakat onu, zmlemek ve bertaraf etmek iin bir kimseye ama haddinde grmemisiniz.
Acaba, imdiye kadar kt bir ahsla kar karya gelmemek iin yolunuzu deitirdiiniz, az
bozuk ve laubali bir ahsla az aza girmemek iin sabrettiiniz, hatta kendinizi mdafaa
etmekten bile vazgetiiniz olmu mudur?
Bunlar ve bunun gibi dier rnekler; yce ve gl bir ruhun ahitleri olup, ondan izzet-i nefs
diye bahsediyoruz.
nsann can azizdir; refah ve zenginlii sever. Ama insann insaniyeti her eyden daha stndr;
ahsiyet, onur ve deeri, mal ve servetten daha ok stndr. keramet-i nefs de, dnyevi ve
maddi hesaplarn menfaatinden daha byk bir deere sahiptir.
nsan bir eye gz diktiinde, bu isteini yerine getirmek iin yce insaniyetinden bir ksmn
tehlikeye ve telef olmaya maruz brakr. Bazen de bir istei yerine getirmek iin; hak, din, eref
ve keramet-i nefs ayaklar altna alnr. Acaba, gerekten nefsani istekler, byle zararl muamelede
takip edilecek kadar nemlimidir?
Snrsz, hesapsz ve lsz olan nefsani istekler uruna, nasl olur da maneviyat, kemal ve
deerden herhangi bir ey feda ediliyor ve elden veriliyor?
zzet-i nefs sahipleri, asla onurlarn bir para ekmee satmazlar ve yce tabiatlarndan dolay,
asla nefsi isteklerini; hakirlik, hafiflik, alaklk ve zillete duar olma sebebi yapmazlar.
Vcudun Deeri
zzet-i nefsin dier bir nianesi, insann, kendi vcudunun asaleti ve ahsiyetini korumas,
maddiyattan yksek olan insan deerlerini, hakir istekler, istikrarsz hevesler ve zillet ykl
dileklerle kirletmemesidir. zzet; kuvvet, dayankllk, salamlk, sarslmazlk, yklmazlk ve
gevemezlik manasndadr. Aziz insan, alaklk ve hakirliklerin, onun kalp, beden ve ahsiyet
zeminine nfuz etmesine izin vermez.

zzet-i nefs sahibi olan biri, kendi insan kimliini, fesat ve bozukluklarn darbeleri karsnda
muhafaza eder ve bu, kendini tanma ve insann insan ve manevi makamnn deeri bilincinde
olma sayesinde mmkn olur ancak.
nsan kendini hangi eyle kyaslyor? Kendini neye kar satyor? Kendini neye veriyor ve
karlnda ne alyor? Gerekten insann deeri ne ve ne kadardr?
Hz. Ali (a.s), gzel, belagatl ve yce bir sznde, insann yksek makam ve onun vcudunun
deeri hakknda yle buyurmaktadr:
Biliniz ki, sizin can ve vcutlarnzn cennet dnda bir deer ve karl yoktur. O halde onu
cennet dnda (bir karlkla) satmaynz.[1]
Bu makam tanyan ve koruyan kimse, asla alaklk, hakirlik, a gzllk ve zillete dmez.
Kendi cevherini, nefsani temenni ve maddi isteklere satmaz. zzet-i nefs, bilinli insann kendini
ucuz satmasn engeller.
stemek, Zillet Kprs
nsann vcud varl, bazen bir istek sebebiyle krlr. Herkes, kendini kamil, ihtiyasz ve byk gstermek ve ahsiyetini korumak iin alr. Ancak, kimi zaman zayf iradeli ve a gzl
kiiler, bir istek uruna o cevheri kaybederler.
stemek; ihtiya senedi, fakirlik ve yoksulluun nianesidir. Bazen bir onur, bir istein rehini olur
ve ihtiya elini amakla, o uzun yllarn onur ve haysiyeti, tamamen yok olur.
mam Ali (a.s) yle buyurmutur:
Yznn suyu donmutur; ancak bir ey istersen yumuar, szp damlamaya balar. yleyse
kime yz suyu dktne dikkat et.[2]
Saib-i Tebriz de ne gzel sylemitir:
Talep elini birinin nne uzattnda,
Haysiyetinden gemen iin kpr kuruyorsun.
En kt durum; hrs, tamah, oklukla vnme ve fazla talepte bulunmann, insan istemeye
mecbur brakmas ve sahip olmad eyleri ele geirmek veya sahip olduu eyleri artrabilmek
ya da isteklerinden bazlarna kavuabilmek iin her ie el uzatmas, tandk ve yabancnn
yannda alalmas, yalvarp dilenmesi, klmesi, unun bunun hizmetisi ve klesi haline
gelmesidir.
Acaba dnyann ne kadar deeri vardr ki, insan kendi itibar ve erefini onun rehini haline
getirsin?

Para ne kadar mukaddestir ki, insan, kendi izzet-i nefsini onunla deitirsin?
Acaba btn isteklere ulalmal mdr? Nefsin istedii her eyi temin etmek gerekir mi?
yleyse, iffet, izzet-i nefs, i gd ve arzularn kontrol, hrs ve agzll gemlemek, nerede,
ne zaman ve kimin iindir?
Bu alverite ne veriyoruz ve ne kazanyoruz?
Hz. Ali (a.s)dan gzel bir sz nakledilmitir:
Nefsini btn aalklardan stn tut, seni arzulara doru ekse bile; nk hibir ey izzet-i
nefsinden kaybettiinin yerini tutamaz.[3]
Mesele insann izzeti ve erefi ile ilgilidir. Bu izzet ve eref, dnya ve nefsani istekler karsnda
yer alarak onlardan bir ksm heder olursa, artk onlarn yerini doldurabilecek hibir ey olmaz.
Nice insanlar, isteme kuyularna dtler; bakalarnn ipleriyle dar ktlar, nefsani isteklerine ulatlar, iki ekmein minneti altnda kaldlar, kendi izzet ve ereflerini o kuyuda braktlar
ve onurlarn, bakalarna yaslanmakla dei-toku yaptlar!
steme ki aziz kalasn; tamah etme ki ba dik olasn; kanaat et ki esir olmayasn.
Bu, zgr insanlarn Mevlas olan Hz. Ali (a.s)n klavuzluudur. O yle buyurmutur:
Kanaat, izzet getirir.[4]
Dier bir sznde de yle buyurmutur: zzet, )halkn elindekilerden) mit kesmekle
beraberdir.[5]
Sahip olduun eyle kanaat et ve elindekilerle yetin ki aziz olasn.

zzet Cevherini Koruma


zzet ve eref cevherini korumak bir grevdir. Kendini tahkir ve kmsenmeye maruz
klmamaldr. nsan, zr dilemek zorunda kald bir iten kanmaldr ki bu yoldan da deeri,
onuru ve itibar zarar grmesin.
Kerimane muaeret, saygsz insanlarn taarruz ve saldrlarndan korunmak iin, izzet-i nefsden
bir koruyucudur. Bu hedefe ulaabilmek, bakalaryla olan ilikilerde zel bir tutumu gerektirir;
bilin esas zerine bir iliki, izzeti korumak, tamah ve istekleri ayak altna almak.
yle yaanlmal ki, ceza demek zorunda kalnmamal.
yle allmal ki, azarlanmaya ve knanlmaya tabi tutulmamal.
yle davranlmal ki, bakalar tarafndan insana hakaret edilmemeli. En azndan bunlarn bir
blm bizim elimizdedir. Fakat bu, insann syleme, alma ve irat etme grevinden kamas
anlamna deildir. Belki, kendini drecek, saygszla urayacak ve toplumda tahkir edilecek
etkenleri hazrlamamaldr.
Hem g ve kudret sahipleri karsnda din izzetimizi korumal, hem de zenginlerle bir araya gelirken ve diyalog kurarken zelilane ve hakirane davranlardan kanmalyz. Bu ekilde, Musev
izzeti, Firavn kudret karsnda ba dik bir ekilde koruyabiliriz. Eer bir kimse, servet sahibi
birisine, paralar iin sayg gsterirse, din ve erefini ayaklar altna alp inemitir. Hz. Ali
(a.s)n tabiriyle:
Kim, zengin birinin yanna gider de zenginliinden dolay ona tevazu ederse, dininin te ikisi
gider.[6]
Ne ilgintir ki, bir insann dini, tahmin edilmeyen yerlerden darbe alr.
Bu dnce ve davran, ocuklara da retmeli ki, onlar da izzet-i nefsle yetisinler ve
zenginlere kar kklk, alaklk ve zillet hissetmesinler.
Eer bizim gen neslimiz, insan kerameti, yce tabiatllk ve izzet-i nefs kavramn anlayamazsa,
kk bir ruh, snrl bir himmet ve srekli a olan bir gzle zenginlerin esiri olacaktr. ocuklara
yaplacak en byk hizmet, onlarn azim ve gayretlerine ykseklik, vucud ahsiyetlerine de
zenginlik balamaktr. Byle bir terbiye sayesinde, yce ruhlara sahip ve maddi deerlerin
balarndan kurtulmu kiiler, bu eit talepleri ac ve ok ar bulur ve onlara boyun emezler.
Hz. Ali (a.s)a nisbet verilen divanda yle bir iir gemektedir: Dalarn kalesinden kayalar
tamak, bana gre, halkn minnetine tahamml etmekten daha sevimlidir. Ben her eyin acsn
tatmm, hibir ey, istemek ve dilenmekten daha ac deildir.
Nasr Hosrovun dedii gibi:
Onurla ekmeksiz kalrsam,
Alaklardan ekmek istememden daha iyidir.

[1]

Nehcul-Belaa, S. Salih, Hikmet: 456

[2]

a. g. e, Hikmet: 346

[3]

a. g. e, Mektup: 31

[4]

Gurerul-Hikem

[5]

a. g. e

[6]

Nehcul-Belaa, Hikmet: 228

KULLUK VE ZGRLK

Sosyal hayattaki ahlk snrlar kimi zaman perian olmaktadr. nsanlar, alakgnlllk ve
tevazu adna, zillet ve aalk bataklna der; vakar ve izzet adyla da, kibir ve gurura duar
olurlar. Bu yzden, bu snrlarn tannmas ve bu sfatlarn her birinin yerinin tespit edilmesi
nemlidir.
zzet ve Minnet
Kulluk ktdr, ama Allaha kar iyidir.
zgrlk kutsal ve istenilen bir eydir, ama Allaha ve kulluk harmine oranla, kulluk ve itaatin
kutsall vardr.
Boyun emek, sevilmeyen bir haslettir. Fakat, Allahn, Allahn velilerinin ve deerli salih
kullarn karsnda olursa beenilen bir davrantr.
Kendini kk grmek, ruh zafiyetin nianesidir. Ama, Allaha kar olursa, insan yceltir;
ubudiyet sayesinde byklk ve izzet getirir.
Tevazu gzel bir eydir. Ama ihtiyac, alaklarn yanna gtrmek, namertlerin minnet ykn
yalvararak ekmek, ok irkin ve hakarettir.
Bu nkteyi belirtmek, izzetli ve onurlu olmak iin; alaklk, diz kmek ve eilmekten kanma
gerekliliini, Allah-u Telaya kar bile dnme ve uygulama yanlna dlmemesi iindir.
nk bu alanda; her kim daha iyi kulluk yapar, daha ok eilir ve daha ok dilenirse, Allaha
daha yakn ve daha sevgilidir.

Allahn yannda ve Zl-Celal sitnesinde, ba eilmeli ve muhta olarak grlmelidir. nk,


kim Onun dergahnda kulluk yaparsa, emirlerine itaat ederse, Onun nnde secdeye kapanrsa,
bakalarnn minnet ykn ekmekten, alaklarn zillet ve minnetini tahamml etmekten
kurtulur.
mam Sadk (a.s)n buyurduu gibi:
Eer airetsiz izzetli olmay, saltanatsz da heybetli (gl ve azametli) grnmeyi istiyorsan,
Allahn emirlerine itaat etmemek zilletinden kendini kurtar ve Allaha itaat etme izzetine doru
hareket et. [1]
Allahn kulu, kendini yle aziz ve saygn grmeli ki, acizlere kar dalkavuklua ve tevazua bir
ihtiya duymamal; kendini yle byk grmeli ki, dnyevi meseleler iin nefsini kltmeyi kabul etmemeli ve Allahn kulu olduu iin kendini yle erif saymal ki, izzetini, aalk
kimselerin ayaklar altna brakmamal. kbal-i Lahurinin dedii gibi:
nsan basiretsizlikten insana kulluk etti,
Sahip olduu cevheri Kubat ve Ceme nezir etti.
Yani hizmette kpekten bile daha alaktr,
Bir kpein dier bir kpee ba ediini grmedim.
Gerek Serfirazlk
Geri dalkavukluk, ihtiras ve hizmetilik hasletiyle, insann ekmek ve azua ulaabilmesi
mmkndr. Ancak, onunla beraber bazen zgrlk, istiklal ve eref de elden gidebilir. Bu
yzden, akll insanlar srekli, kanaat etmek, zorluklara katlanmak ve mahrumiyetlere
sabretmekle, kendilerini alaklarn minnetlerine mptela etmemilerdir. Sadnin dedii gibi:
Kanaat edelim kuru ekmee ve khne elbiseye,
Kendi skntmzn yk, halkn minnetinden iyidir.
Yine onun dedii gibi:
Kendi khne elbisesiyle rtnmek,
Emanet alnan elbiseden daha iyidir.
nk dn almak, bor istemek ve borlu olmak da, kimi zaman zilleti beraberinde getirir.
zgr insanlar, byle yklerin altna girmekten bile ekinirler. Nerde kald ki, bakalar, yardm
etmek ve bata bulunmakla onlar minnetleri altna alsnlar.

Nehcl-Belaann derleyicisi olan Merhum Seyyid Rezinin hayatnda yle gelmitir: Allah-u
Tela, ona yeni bir ocuk ihsan etti. Onun muasr vezirlerinden biri, bin dinar bir tabaa koyup
hediye adyla onun yanna gnderdi. Seyyid onu reddetti ve dedi: Ben kimseden bir ey kabul
etmiyorum. Yine taba gndererek Bu, ocuun hediyesidir dedi. Seyyid yine reddetti ve
dedi: ocuklarmz da kabul etmiyorlar. nc kez gnderdi ve dedi: Onu, ebesine verin.
Bu defa da reddetti ve dedi: Kadnlarmza yabanc kadnlar ebelik yapmazlar. Ebe kendi
kadnlarmzdandr ve bir ey kabul etmezler. Vezir daha sonra yle dedi: Onu, sizin yannzda
ders okuyan talebelere veriniz. Seyyid yle dedi: Talebelerin hepsi hazrdrlar. Her kim ne
kadar istiyorsa, alabilir. Talebelerden sadece bir tanesi bir dinar ald. O da nceki gece, lamba
iin ya lazm olmu ve Seyyidin hazinesi kilitli olduundan bakkaldan ya bor alm ve bu
dinarla onu demek istemiti. Seyyid artk ondan sonra, ierisinde dini vcuhatlar bulunan
hazinenin anahtarn, istedikleri zaman ondan istifade etmeleri iin btn talebelerin ihtiyarna
braklmasn emretti.[2]
Seyyid Rezi bu ekilde onlar, yksek grllk ahlkyla yetitirdi, kendisi ve ailesi de izzet-i
nefse sahiplerdi. Minnet altna girmemek iin, kimseden hediye bile kabul etmezlerdi.
Pervin-i tisam yle der:
Felek ve yer senin tedbirinin klesidir,
O halde dinar ve dirhemin klesi olma.
Perhizin ei tamah olamaz,
Ar(utanlacak eyi) hnere ortak yapma.
lah mektebin rencileri, izzetle olan al, zilletle olan toklua tercih ederler ve erafet ve
serfirazlkla olan meakkatli bir yaam, alaklk sayesinde gelen bir refahtan stn sayarlar.
Hatta onlara gre, izzetle lm, zilletle yaamaktan daha iyidir. Bu, Allah evliyalarnn talim ve
iardr. Onlarn rencileri de, ekonomik skntlar, basklar, dnyevi mahrumiyetleri ekerler
ama zilleti asla kabul etmezler.
mam Ali (a.s) yle buyurmaktadr:
zzetle yosullua sabretmek, zilletle oalan zenginlikten daha gzeldir.[3]
Bu da yine Onun szdr:
Alk, bakalarna boyun eme zilletinden daha iyidir.[4]
zgr insan; alk eker, yoksullua sabreder, ancak tamah ve niyaz elini bunun onun nne
uzatmaz.
zgrlk

O kimsenin hizmetisiyim ki, mavi ark[5] altnda,


Ballk rengi kabul eden her eyden zgrdr.
Lokman- Hekim oluna yle tavsiyede bulundu:
Eer dnya izzetine sahip olmak istiyorsan, bakalarnn elinde olan eylerden tamah kes. Zira
peygamberler ve sdklar her neye ulamlarsa, ite bu tamah kesmenin sayesinde ulamlardr.[6]
lim ve amel ehli olan byklerin hayatlarnda, byk ve ok rneklerle karlayoruz, ki asla
izzet ve onurlarn kaybetmeye yanamamlardr. Adsz, niansz ve son derece skntlar
ierisinde yaamlar ama kimseden yardm talebinde bulunmamlardr.
Merhum eyh Agabozork, zorluk ve darlk ierisinde yaad bir vakitte, onun durumundan
haberdar olan baz bykler, onun iin byk bir miktarda para gnderdiler. O, paketin zerine:
Biz, yoksulluk ve kanaat haysiyetini gidermeyiz yazarak paketi iindekilerle geri gnderdi. Bu
da geni bak, ruh zenginlik ve bilinli bir zgrlk rneidir. Bunlar, kanaat mesnedine
dayanm ve fakirlik lkesinde saltanat ve hkmet ederler. Saib-i Tebrizinin dedii gibi:
Yz suyu, tekrar kanala gelmeyecek bir sudur,
Susuzluktan l ve yz suyunu dkme. [7]
nsan tamah ve ihtirasn kklerini kendinden skmedii mddete byle bir zgrle ulaamaz.
Dnya sevgisi ve mala dknln, kendisini alakla ekmesi mmkndr.
Ben yz suyumu bir para ekmee satmam.
Ben kendi irademi alaklarn eline vermem.
Ben Yusufum, Zleyhann esiri olmam.
Ben yakam uursuz nefsin eline vermem.
Baz edipler, insann dikkatini bu ruh zenginlie ekmek iin, bazen temsillerden ve hayvan
dilleriyle oluturulmu hikayelerden de faydalanmlardr.
Edebi temsiller ve kinayelerle ilenen karnca ve Sleymann hikayesi de, bu hikayelerin
rneklerinden grlebilir.
Pervin-i tisam, hikmetli iirlerinden birinde, karnca ve Sleyman arasnda karlkl konuma
eklinde ele alnan diyalogda, bu zgrle ve yksek grlle iaret etmitir. Sleyman
yolda, binlerce zahmetle bir ekirgenin ayan kendi yuvasna ekmeye alan bir karnca
grr. Ona yle der:

Bunca zahmet yerine, neden Sleymann sarayna gelmiyor ve bu zahmetlerden rahatlamak


iin Sleyman sofrann banda yer almyorsun?
Karnca cevabnda yle der:
Karncalar iin, kanaat, bakalarn artndan daha iyidir. Kendilerinin efendisidirler,
bakalarnn emir, yasak, ferman ve minnetleri altnda deillerdir;
Kendi yuvalarnda padiah olduklar iin,
Padiahlarn ban istemezler.
unu da ekliyor: Biz Sleymandan mstaniyiz, rzkmz, ambarmz, scak yerimiz ve
emniyetimiz vardr; hem kendimizin hizmetisiyiz hem de kendimizin efendisiyiz.[8]
Bu zgrlk, kanaat sayesinde meydana gelir. Kendi nefsinin o bitimsiz isteklerini
gemleyemeyen, srekli ona buna muhta olur ve ihtiyalkta kaybedilen ey, izzet, byklk ve
insann ahsiyeti olur. Sadnin dedii gibi:
steme kapsn yzne aan,
lene dek muhta olur.
Kendine Borlu Olmak
Borlu olmak, hem insann dncesini megul ve perian eder, hem de insan, istekler
karsnda mahcup veya hakir eder. zellikle eer, bor sahibi borcunu ister ve borlu da
borcunu deyemezse, o zaman daha kt bir durumunda kalabilir. Bazen de, ballk ve
hizmetilik ahlk, ite bu yerlerden kaynaklanr.
Harcama dairesi dar tutulur, zaruri olmayan masraflara gz yumulur ve kanaat sermayesine sahip
olunursa, bor almaya ve gereksiz programlara harcama yapmaya da mecbur kalnmaz. nsan
bakalarna borlu olacana, kendi nefsine borlu olursa, daha rahat tahamml edebilir.
Derler ki: Hz. Ali (a.s) bir kasabn nnden geerken, kasap ondan, yanndaki taze etlerden
almasn istedi. Hazret buyurdular ki: Yanmda para yok. Kasap dedi ki: Borla gtr, sonra
parasn getirirsin. Hazret cevabnda yle buyurdu:
Kendi karnma borlu olmam, baka birine borlu olmamdan daha iyidir.
Bu, izzet-i nefisten dier bir derstir. Ta ki, karn, nefsani istekler ve maddi temenniler, izzet
cevherini krmasnlar ve mmin aziz ve efendi olarak kalabilsin.
Sabr hamurunun mayas; dnyevi ilerde insann kendisinden aaya bakmas ve sahip
olduklarna kanaat ve kr etmesidir. nsan, kendisinden daha zengin olanlara bakmamaldr.
Zira hem ruh azap ve ebedi skntlara duar olur, hem de eytan, fazla isteme vesveseleri verir.

Dorusu kanaat, bir saltanat, bir sermaye ve tkenmeyen bir hazinedir.


mam Rza (a.s), bir hadiste yle buyurmutur:
Kanaat; nefsin korunmasn, kudretin izzetini, fazla harcamalarn hazinesini atmay, dnya
ehline kul olmaktan uzaklamay bir araya toplar. ki kiiden baka hi kimse kanaat yoluna
giremez: Biri, ahiret mkafatn dileyip de Allaha kulluk eden; dieri ise, alak insanlardan
uzaklaan kerim (cmert ve byk) insan.[9]
Bu hadisin ierii gsteriyor ki, insann mahvolmas, onun zaaf, bitkinlik ve hakirlii, eilmesi,
fazla isteme hazinesinin temin sknts ve dnyaperestlerin yannda kk dmesi, insann,
byk bir sermaye olan kanaatten yoksun olma armaandr. Eer insan mslman bile olmazsa,
yine onun izzet ve deeri kanaatle salanr ve nefse kulluk, bakalarna kulluu da beraberinde
getirir.

[1] - Biharul- Envar, c. 44, s. 139


[2]

Siyma-yi Ferzanegan, s. 401

[3]

Gurerul-Hikem

[4]

a. g. e

[5]

Gk yz

[6]

Bihar, c. 13, s. 120

[7]

Klliyat-i Sib, s. 822

[8]

Bkz. Divan- Pervin-i tisami, s. 160

[9]

Bihar, c. 75, s. 353

DOSTLUK LKELER
Dost Nimeti
Eskiden sylemiler: Bin tane dost azdr ve bir dman ok.
Dost; insann yalnzlklarnn arkada, gamlarn ve sevinlerin orta, ihtiya vakitlerinde
yardmc paz, insann problem ve skntlarda dayana, tereddt ve kararszlk zamanlarnda da
hayr isteyen mavirdir.
nsanlardan bazlar; bencillik, ar beklentiler, kt dncelik, sertlik ya da bunlar gibi eitli
hasletlerden dolay kendileri iin bir dost seememekte ve yalnzlkta kamamaktadrlar. Bu, Hz.
Ali (a.s)n tabiriyle; bir eit acizlik, elsizlik ve ayakszlktr.
Hem dost bulmak, hem dostu korumak, hem de tatil olmu ve bozulmu dostluklar yeniden
canlandrmak ve kurmak hnerdir. Hz. Ali (a.s) yle buyuruyor:
nsanlarn en acizi, dost kazanmada aciz olan kimsedir; ondan daha aciz olan kimse ise, bulduu
dostunu kaybedendir.[1]
nsann dostunu kaybetmesine ve yalnz kalmasna ya da batan beri kendileri iin bir dost
bulmay becerememesine sebep olan davran, yap ve hasletlerin neler olduu zerinde
dnmek gerekir.
Sad yle der:
Bir mr elde ettikleri bir dostu
Bir anda kaybetmeleri akl kar deildir
Ayn Renk ve Ayn Ahenk
Herkesin dostu, bakalarnn onun ahlk, ahsiyet ve fikirleri hakknda verdikleri hkm ve
kararlarn temelini olutururlar. Bununla beraber insan, mrn deiik yllarnda; gerek
ocukluk, gerek genlik ve hatta orta yallkta dahi dostlardan etkilenmektedir. Bu yzden,
uygun dost semede dikkat, insann ahlk ve davranlarnn selameti bakmndan ok nemlidir.
Hz. Ali (a.s)n buyurduu gibi:
Dost, elbisenin yamas gibidir; o halde onu, kendi ekline uygun ve benzer se.[2]
nsanlar arasndaki kalbi ve isel irtibatlar, toplumsal ve dsal ballklara yol amaktadr.
Sosyal irtibatlar da, insanlarn yaplar ve ahlklarnda tesir brakmaktadr.

Bunun iin, fikrin yceliine, ahlkn salklna, nefsin temizliine ve ahsiyetin tekamlne
nem verenler, dost seiminde slam mektebinin llerine zorunlu olarak dikkat etmeli ve bu
ller erevesinde dost edinmeye gayret gstermelidirler.
Hani demiler ya:
Sen nce kimlerle yaadn syle,
Sonra syleyeyim sen kimsin.
Dostlar, bir insann ahsiyetinin deerlendirilmesinde, insanlarn ona bakp hkm verdikleri
birer l gstergesidirler. Dostlarn deer llerinin gstergesi, ferdin ahsiyetinin
deerlendirilmesindedir. nsanlar da, kendi hkm ve deerlendirmelerinde ondan yararlanrlar.
Hz. Resuln u gzel sz okunmaya ve iitilmeye ne kadar deerdir:
yi ve layk dostun misali, tr satan kimsenin misali gibidir; trndan sana vermese de, gzel
kokusu sana ular. Kt arkadan misali ise, demircinin misali gibidir; elbiselerini yakmasa da,
kokusundan sana ulatrr.[3]
Bu hadis, Sadnin hikmetli iirine de yansmtr. Bir amur hamamda, bir mddet glle beraber
oluyor ve o gln kemalinden yararlanarak gzel koku veriyor. Neden byle gzel kokuyorsun?
diye sorduklarnda, bir sre glle birlikte olduunu ve topraktan baka bir ey olmadn
sylyor.
Layk Dost
Din kaynaklarda; iyi dost kimdir? Kiminle dostluk kurulmal? Kimi sevmeli? Kiminle iliki ve
arkadalk kurmaktan kanlmal? Ve buna benzer meseleler hakknda yol gsterici ve yararl
birok hadisler mevcuttur.
Bu eit hadislerin tmn inceleyecek ve nakledecek deiliz. Ama, dostlarla olan sosyal ilkeler
ve dostluk kurallar konusu kapsamnda, iyi dostun sfatlarn ortaya koyan nktelere dikkat
ekmek zaruridir. Bu ller, sosyal ilikilerin pratik ilkelerini de iermektedir. Bu rivayetlerden
numune olarak birine iaret edelim:
mam Hasan- Mcteba (a.s), ahadetine sebep olan bir zehirle zehirlenmi ve hasta yatana
dmt. mam (a.s) bu srada, sahabelerinden olan Cnadeye yle tavsiyede bulundular:
yle insanlarla dostluk ve arkadalk kur ki:
1- Onunla olduunda, seni sslesin.
2- Ona hizmet ettiinde, seni korusun.
3- Yardm istediinde, yardmda bulunsun.

4- Bir sz sylediinde, szn tasdik etsin.


5- Dmana saldrdnda, kudretini artrsn.
6- Elini bir iyilie uzattnda, o da elini ne getirsin.
7- Sende (veya yaamnda) bir sorun meydana gelirse, onu bertaraf etsin.
8- Sende bir iyilik grrse, onu saysn.
9- Ondan bir ey istediinde, bata bulunsun.
10- Skut ettiinde (ve bir ey istemediinde) o balasn (ve senin ihtiyacn gidersin).[4]
mam Hasan (a.s)a gre bunlar, arkadalk ve dostlua layk olan kimselerin sfatlardr.
Bundan, dostluk ilkelerinin unlardan ibaret olduunu reniyoruz:
Dostu sslemek, yardmda bulunmak, ona deer vermek, takviye etmek, birlikte i grmek ve
dost yolunda fedakarlk ve hizmet etmek.
Dier taraftan mamlarn, bazlaryla dostluk kurmaktan nehyetmeleri de, dostluk ilkelerinin snrlarn aan kt davran sahiplerini bize tantmaktadrlar. Bunlarn ahlklar ise; kusurlar
aramak, kandrmak, kin beslemek, ar beklentiler ierisinde olmak, dar kapasitelik, bozuk az
ve bozuk dilli olmak, takvaszlk, inat ve kavga istemek, yersiz ve dokunakl akalar, kendini
beenmilik, kt davranlar ve bunun gibi hasletler ve ahlklar.
Bunlar, hem dostlarn azalmas, hem de dostluk ilikilerinin gevemesine sebep olurlar. Bunlar,
dostlarla sosyal ilikilerde beenilmeyen ve kanlmas gereken tavrlardr.
Dostluun bir takm haddi ve snr vardr; bu snr korunmal ve o haklar eda edilmelidir. mam
Sadk (a.s) yce bir sznde bu snr ve haklar beyan ederek yle buyurmutur:
Dostluk ancak had ve snrlaryla gerekleir; kim bu had ve artlarn hepsine veya bunlardan
bazsna riayet ederse gerek bir dost olur; aksi takdirde byle bir kimsenin dostluunu dostluk
sayma. Bu had ve snrlar unlardr:
Birincisi; ite ve dta sana kar ayn olmasdr.
kincisi; senin ziynetini (iyiliini) kendi ziyneti ve senin ktln de kendi ktl
bilmesidir.
ncs; bir makam veya servete ulatnda, sana kar durum ve tavrnn deimemesidir.
Drdncs; gc yettii bir eyi senden esirgememesidir.

Beincisi de; (ki bu hasletlerin hepsinden kapsaml ve stndr) musibet ve skntlarda seni
yalnz brakmamasdr.[5]
Evet ite bunlar, dostluk ve slam kardeliinin ilkeleridirler. Mkemmel ve gerek dostluun
iaretleri; kalbi sevgide, snrlar korumada, hukuklara riayet etmede, ihtiya zamannda yardm
etmede ve musibet vakitlerinde arka kmada ortaya kar. Bunlarn dnda dostluk iddias kabul
grmez.
mam Ali (a.s) yle buyurmutur:
nsanlar, denenmeden ve imtihan edilmeden tannmazlar. yleyse, hanmn ve ocuklarn,
hazr olmadn vakitlerde imtihan et; dostunu, musibet ve skntda; kendi akrabalarn da,
muhta olduun ve yoksul dtn vakitlerde[6]
Kusursuz Dost
Gerekleri kabul etmek, btn meselelerde takdir edilen bir davrantr. Bu cmleden, dost
bulmak ve dost semede de
Bazlar ok topik dnr, somut ve apak gereklerden uzaklaarak hayal ve zihin aleminde
gezinirler. te kusursuz dost da, ele geirilmeyen bu tr bir topyadr.
Elbette, g ve imkanlar lsnde alarak dostluklarda zaaf noktalar daha az olan insanlarla
birlikte olmaya aba gsterilmelidir. Eer kusursuz da olsa ne ala! Ancak acaba kusursuz insan
(masumlardan hari) bulunabilir mi? Herkesin bir konuda, kusuru ve zayf noktas olabilir. Nasl
ki, ideal ve yzde yz kusursuz ve eksiksiz bir e isteyen kimse, bekar ve yalnz kalyorsa, ayn
ekilde yzde yz kusursuz dostlarn peinde olanlar da yalnz kalmaya mahkumdurlar. Bu
hakikat, dikkat edilmesi gereken apak bir gerek olarak Hz. Ali (a.s)n bir sznde u ekilde
gelmitir:
Kim kusursuz bir kimseyle dostluk ve kardelik kurmak isterse, dostlar az olur.[7]
Dier Nkteler
Dostluk konusunda, bizim hadis hazinelerimizde birok cevherler vardr. Bu zette, genie
bahsetmemiz mmkn deil. Ancak, o faydal hadis ieriklerinden mahrum kalmamak iin,
burada nemsenmesi gereken dostluk ilkelerinin dier nktelerinden bir fihrist getireceiz. Bu
fihrist, bu konu hakkndaki hadislerden alnmtr:
Her eyin tazesini, dostlardan ise eskisini sein.
nsann byklnn nianelerinden biri de, eski dostlarn koruyabilmesidir.
Dostlarn en iyisi, nasihat etmek ve hayr dilemekte, yaclk yapmayanlar, ayplarnz size
syleyenler, uhrevi ilerde size yardmc olanlar, sizleri gnahlardan alkoyanlar ve sizin
srmelerinize gz yumanlardr.
Dostunuzu ok fazla knamayn. Zira kin dourur.

En kt dostlar, dostluklar sizi sknt ve zahmet sokanlardr.


Gerek dost, dostunun kusurlarn gizlice kendisine syleyendir, bakalarnn yannda aka
deil.
Birisiyle dost olduunuz vakit, onun adn, babasnn adn, kabilesinin adn, ehrini ve
memleketini sorun. Bu eit bilgi elde etmek, dostluktaki sadakatin alametidir.
Bir dostunuza alaka ve sevgi duyduunuzda, bu sevginizi aikar edin ve ona syleyin. Bu,
sevginin ve aradaki muhabbetin artmasna yol aar.
Dosttan size ne (ktlk) ularsa, sabrediniz. Zira, sabr ve tahamml kusurlar rter.
Dost ve kardelerinizi, her hatayla muaheze etmeyiniz, onlar hesaba ekmeyiniz. Aksi takdirde
dostlarnz azalr.
Allah (c.c) dostluklarn srmesini sever. O halde, dostluklarnza sreklilik kazandrnz.
Sadece tamah, korku, temaylat, ya da yemek-imek iin sizinle dost olanlarla dostluk
kurmaynz. Takval olan dostluklarn peinde olunuz.
Muhabbet ve dostluunuzu yersiz ve zamansz harcamaynz. Bu eit davran, dostluklar
paralayp datmaktr.
Bu blmn sonunu, Emirul-Mminin (a.s)dan gzel bir hadisle balayalm. mam Ali (a.s) bu
hadisinde bizi mslman kardelerimizin ve dostlarmzn haklarna riayet etmeye
ynlendirmekte, dostluk ve birliktelik bahanesiyle onlarn haklarn ayaklar altna almaktan
nehyetmektedir. Hz. Ali (a.s) yle buyurmaktadr:
Aranzdaki dostlua gvenerek kardeinin hakkn zayi etme. nk hakkn zayi ettiin kii
artk senin kardein deildir.[8]
Dostluklarn, hiss ve dostane ilikilerin deerini bilelim.
Sadk, vefal, pak ve takval dostlardan el ekmeyelim.
Sevgi mealesini, kendi kalbimizde, kl ve yanar tutalm.
Dostlara kar, dil yaras, tahkir edici szler ve dmanlk dourtucu davranlardan uzak
duralm.
Dostluk ilkelerini tanyalm ve bunlar uygulamaya alalm.

[1]

Nehcul-Belaa, Feyzul-slam, hikmet: 11

[2]

erh-i Nehcul-Belaa, bn-i Ebil-Hadid, c. 20, Sz: 546

[3]

Mizanul-Hikme, c. 9, s. 50

[4]

Bihar, c. 44, s. 139

[5]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 310

[6]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 313

[7]

a. g. e, c. 1, s. 55

[8]

Nehcul-Belaa, Mektup: 31

SEVG VE DOSTLUU BLDRMEK

Sevgi ve muhabbet zerine kurulu ilikiler daha salam, daha istikrarl ve daha sreklidirler.
Ak ve muhabbetin gl kaldrac da, sosyal alanlardan ve insan ilikilerden bir ounda, dier
sebeplerden daha ok etkilidir. Bu yzden, dostluu takviye eden sebeplerin kklerini bulmak,
scak balar geveten sebeplerin kklerini tespit etmek ve muhabbeti oluturan sebeplerden
istifade etmek, toplumsal meselelerin iyilemesinde nemlidir.
Eer akl ve dnce, hayatta yol gsteren bir meale rolndeyse -ki aydnlk bahedecek yol
gsterir- kalbi ak ve muhabbet de, ne gtren, hareketli bir motor g rolndedir ve ileriye
gtrcdr. Kalbin dili akln dilinden daha gldr ve kimi zaman da muhabbet ve ak ferman
verir, akl geride kalr ve ona itaat eder.
Muhabbetin Olumlu ve Olumsuz Etkileri
nsani ilikilerde sevgi ve akn, hem olumlu etkileri vardr, hem de -hesapsz, lsz ve kontrol
d olursa- olumsuz sonular vardr.
Nasl ki, sevmek ve ak olmak, seven insanda aba, mit ve scakkanllk oluturuyor, onu
sevdiiyle yek renk ve yek vcut haline getiriyor, mauka itaat etmeye sevk ediyor ve ak
mauk yolunda fedakarlk yapmaya, kendinden gemeye ve onda erimeye sevk ediyorsa; ayn
ekilde bazen de hakikatlerin zerini rter, kusurlar gizler, zayf noktalar kuvvet noktalar

olarak deitirir ve irkini gzel gsterir. te bu sevgi de arln yansmalardr. Hz.


Peygamber (s.a.a)in tabiriyle:
Bir eyin sevgisi, insan kr ve sar eder.[1]
Ve Hz. Ali (a.s)n tabiriyle:
Kim bir eye ak olursa, bu sevgi, onun gzn kreltir, kalbini hasta eder; artk salksz bir
gzle bakar, iyi duymayan bir kulakla iitir. stek ve emelleri akln elmi ve dnya kalbini
ldrm.[2]
Muhabbet; kimi zaman, insann bakalar hakkndaki hkm vermesinde de etkili olabiliyor ve
bu muhabbet, insan, haksz hkm vermeye sevk edebiliyor. Sevgi, eletiri ve uyarlar kabul
etmeme zerinde de etkili olabilir. Eer siz birini seviyorsanz, genellikle onun hakknda eletiri
yapmaya ve kusurlarn bulmaya hazr olmazsnz.
Muhabbet bazen, sevgilileri marur yapar. Bazlarnn sevilme kapasiteleri yoktur. nk pei
sra gururlanrlar. Baz ocuklar da eer fazla sevilseler mark, ar ilgi istekli, yaramaz ve
kendini beenmi menfi duruma derler. Her halkarda, gzlerden rak olmamas gereken bu
neticeler, muhabbetin iyi ve kt sonulardr.
Sevgiyi Bildirmek
Sosyal ilikiler alanyla daha ok ilgili olan, muhabbet ve sevgiyi bakalarna ibraz etmektir.
Eer birini seviyorsanz, gerek mmin dost ve kardelerden olsun, gerekse de ocuklarnz ve
einize kar ve bu muhabbeti dile getiriniz ve aa karnz ki aranzdaki sevgi oalsn ve
dostluklar sreklilik ve istikrar kazansn.
nsan doal olarak, bakalar tarafndan beenilip sevilmek ister. O sevenler, kendi sevgilerini
aa vursalar, sevilen de sevenleri sevmeye balar ve iki ynl olan bu muhabbet, yaantlar
daha ok mutlu ve samimi hale getirir.
Allahn bizi sevdiini bilirsek, biz de Allah daha ok seveceiz.
Allah Resul (s.a.a)in ve Ehl-i Beyt (a.s)n biz iileri sevdiklerini, defalarca bu sevgilerini
gstermi ve aklam olduklarn bilsek ve anlasak, Ehl-i Beytin sevgisi kalbimize daha ok
yerleecektir.
Nitekim Allah (c.c) Kurn- Kerimde defalarca kendi muhabbetini aa vurmu ve bunlardan
sadece bir ayet olan: phesiz Allah o kimseleri sever ki ayetinde; temizlenenleri, tvbe
edenleri, temizlik arayanlar, iyilik edenleri, takva sahiplerini, tevekkl edenleri, oka
sabredenleri, eitlik ve adalet taraftarlarn sevdiini buyurmaktadr.
Yine baka bir ayette, hem Allahn onlar sevdii, hem de onlarn Allah sevdikleri[3] kimi
insanlar hatrlatmaktadr. Bu nkteye dikkat, Allahn sevgisini kalplerde alevlendirir. Masum

imamlar, kendi muhabbetlerini taraftarlarna ibraz ettikleri vakit, bu ak izhar, kar tarafta ak
meydana getirirdi.
Hz. Ali (a.s)dan; Ya Ali! Naslsnz? diye sorduklarnda yle buyurdular: Dostlarmn dostu,
dmanlarmn ise dmanym. [4]
Acaba, muttakilerin Mevlas Ali (a.s)n kendi dostlarn sevdiini bilirsek, Onun ak cevherini
kalbimize yerletirmek iin mthi bir aba ve gayret gstermez miyiz?
Dostluk ilikilerini daha ok glendiren, sevgiyi aklamaktr. Siz birine sevgi ve muhabbet
besliyor olabilirsiniz, ancak; tembellik, halsizlik, utangalk, haya veya baka bir sebepten dolay
asla bunu dile getirmiyorsunuz ve onu sevdiinizi sylemiyorsunuz. O, nerden sizin onu
sevdiinizi anlayacak ve sizi sevecektir? Onun sevgisini kazanmann anahtar, ona olan
muhabbetinizi aklamanzdr. Bu nkte ahlkn pratik dsturlarnda gelmitir ve hatta bu nkte
iin mstakil bir bab almtr.[5]
mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Eer birini seviyorsanz, ona bildiriniz.[6]
Rivayetlerde getiine gre; mam Bakr ve mam Cafer Sadk (a.s), mescitte yaranlaryla
oturmu olduklar bir esnada bir adam oradan geti. mam Bakr (a.s)n arkadalarndan biri;
Allaha yemin ederim ki, ben bu ahs seviyorum dedi. mam Bakr (a.s) yle buyurdular:
yleyse ona bildir. nk, bu bildirme, hem sevgi ve dostluu devaml klar, hem de lfet ve
yaknlk iin iyidir.[7]
Allah Peygamberinin de yle buyurduu nakledilmitir:
Sizden her kim, dost veya mslman kardeini severse, bunu ona bildirsin.[8]
Bu ierikte baka bir hadis daha nakledilmi ve o hadiste u sz de izafe edilmitir:
... Sevgiyi bildirmek, fertlerin arasn bulmak iin daha uygun ve daha faydaldr.[9]
Sevgiyi Bildirmenin Ailedeki Rol
zerinde durmak istediimiz bu nkte, toplumsal alann ve mslman bir insann yekdieriyle
olan irtibatlar dnda, aile iinde ve aile fertleri arasnda da ortaya kmaktadr. Yaam mutluluu; akn hakimiyeti, muhit ve sosyal ilikilere olan ak iledir. Eer dostluk ve muhabbet
olmazsa, hayat yakc bir cehennem, souk ve ruhsuz bir muhit olur.
Bazen sadece seni seviyorum kelimesini sylemek, muhabbeti artrr, yaantlara ruh ve nee
katar. Ak ve sevginin aile muhitinde -iki e arasnda ya da babayla anne arasnda ocuklarna
kar- ibraz edilmesi, evi cennete evirir.

Anne ve babann ocuklarn yeterince sevmemeleri ve onlara gereken muhabbeti


gstermemeleri, nice yakc cehennemler meydana getiriyor. ocuklarn; Azizim, canm, seni
seviyorum... kelimesini duymaya olan hasretleri, yllarca onlarn gnllerinde kalr ve sevgi
azl skntsna urarlar.
Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur:
Bir adamn kendi eine; seni seviyorum demesi, sonsuza kadar onun kalbinden gitmez.[10]
Ne hayret vericidir ki, ksa ve sade bir cmle, ama bir dnya kadar etkili ve ak oluturucu! Ayn
ekilde eine, ocuklarna, dostlarna ve kendi akrabalarna, byle muhabbet retici bir kelimeyi
sylemekten enen ve onun, akbeti, iyi neticeleri ve yapc tesirinden gafil olan kimseler ne
kadar da cimridirler ?!
Dostluu ve muhabbeti aklamak, sadece sz ve kelimeyle deil. Bazen sayg gstermek,
pmek, okamak, armaan ve hediye almak ve bunun gibi davranlar akn ve dostluun
nianeleri olabilmektedirler.
Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
ocuklar seviniz, onlara merhamet ve efkat gsteriniz.[11]
ocuklara ltufta bulunmak ve onlara efkatli davranmak, onlar sevmenin nianesidir. Birok
rivayette ocuklar pmek tavsiye edilmitir ve her bir pme karlnda cennetten bir kap
ald zikredilmitir.[12]
Rivayetlerde getiine gre; bir gn Allah Resul (s.a.a) iki olu olan mam Hasanla mam
Hseyin (a.s) pt. Hazretin yannda bulunan Akra b. Habis adl birisi; Benim on tane
ocuum var, imdiye kadar hibirini pmemiim! dedi. Allah Resul (s.a.a) yle buyurdu:
Ben sana ne yapaym? Zira Allah, rahmet ve efkati senin kalbinden karmtr.[13]
Birok rivayette de pmede adalete riayet etmek, pme ve sevgi gstermede ayrcalk yapmaktan
kanmak tekit edilmitir.
Acaba ana-babasndan sevgi grmeyen, scak ve ak oluturucu kelimeler duymayan bir ocuk;
dostu olmayan, evde yeri olmayan ve hesap edilmeyen biri olduu neticesine varmaz m? Acaba
bu dnce, onun iin -gerek erkek, gerek kz olsun- sonradan problem oluturmaz m? Evden
kaan ocuklar, dmanlarn scak ve cazip davranlarna ak olan ve sonunda sapkla duar
olan gen kz ve erkekler, aile ierisinde sevgi ve muhabbetten yoksun olanlar deiller mi?
Eer ev muhitindeki ocuklar, sevgi ve muhabbet asndan doyurulsalar, artk bunlar, muhabbet
alaryla gen ve ocuklar avlayp aa dren sahtekarlarn pelerine taklmazlar.
Baz sulularn, gnahkarn, evden kaan ya da intihar giriiminde bulunanlarn dosyalar
incelendiinde, onlarn evde ve ana-babalar tarafndan yeterince sevilmedikleri grlmektedir.

Hilekar ve namus kurtlarnn tuzana den, namuslar lekelenen ve bundan tr de intihar


giriiminde bulunan bir kzn kendi annesi hakknda yazd mektupta unlar gemektedir:
O benim annemdi, benim terbiyem iin ok alt, ben onun tek ocuuydum, ama benimle
asla dost olmak istemedi Bir gn geldi ki, dier bir eytan ortaya kt. Ben sevgiye
susadmdan, onun sevgi dolu elini iddetle sktm ve yzne kucak atm. Sevgi grm
kzlarn asla bu hatalara duar olmayacaklarna inanyorum. Kendi evinde, b- hayat kayna
bulunan biri, serap peice gitmez[14]
Sonu olarak sosyal hayat, kendi mutluluk ve neesini, muhabbet ve dostlua borludur. Birini
sevdiimiz vakit, ister ana-babamz olsun, ister erkek karde ve kz kardelerimiz olsun, ister
ocuklarmz, ister retmenlerimiz, ister rencilerimiz, ister sahip olduklar fazilet ve gzel
amellerinden dolay sevdiimiz ve gnl evimizde yer edinen kimseler olsun, bu sevgiyi,
muhabbeti ve ak dile getirelim ve bu sevgiyi kalbimizde hapsetmeyelim.
Dostluu ve duyulan alakay izhar etmek, bizim de bakalar tarafndan sevilmemize sebep
olmaktadr.
Bakalaryla sevgi oluturucu scak irtibatlar kurabilmek deerli bir hnerdir. Bu itima edebi
kazanmak ve uygulamak iin alp abalamak gerekir.

[1]

Bihar, c. 74, s. 165

[2]

Nehcl-Belaa, Suphi Salih, hutbe: 109

[3]

Maide / 54

[4]

Sefinetul-Bihar, c. 2, s. 17, Usve basks

[5]

Bihar, bab-i stihbab, c. 71, s. 181

[6]

a. g. e, 181

[7]

a. g. e

[8]

a. g. e, 182

[9]

a. g. e

[10] Vesailu-ia,
[11]

c. 20, s. 24

a. g. e, c. 21, s. 483

[12]

Mizanul-Hikme, c. 10, s. 699

[13]

a. g. e, 100

[14] Terbiyet-i Kudek

Der Cihan-i mruz, Ahmet Behiti, s. 136

AKA VE MZAH
nsanlar aras ilikilerde aka adnda bir eye yer vermeyen bir toplum ve milleti pek gremezsin.
Sosyal hayatn, salam ve ferahl irtibatlara sahip olmann gerei mizahtr. Elbette iaret
edilecei gibi bazen mizah; znt ve kine yol amakta ve zt sonular verebilmektedir.
Bazlar, gerek konumada ve gerekse de davranta, aka ve mizah hasletini ahsiyetlerinin bir
paras olarak karar klmlardr. Bazlarnn da akayla aralar yoktur ve aka ehli deillerdir.
Bu eit davran, insanlar arasnda yaygndr. Tmden reddedilemez olmakla beraber, snrsz ve
lsz de olamayaca bir hakikattir. Bu blmde etkileri, snrlar, lleri, metodu ve
artlarn din talimatlara gre aklamaya alacaz.
Mizah Mminlerin Sfat
Bedenin ve ruhun yorgunluu, salim terfih, mizah ve latife sylemlerle bertaraf olur. Ruhun,
latife ve mizah sayesinde mutluluu yakalayabilmesi ve psikolojik ferahla kavuabilmesi, doal ve makbul olmakla beraber, eriat ve dinin kabul ve himaye ettii bir itir. Elbette bir takm
zel kaidelere riayet etmek artyla.
slam, sert ve hain ehreli dnen veya yle gstermeye alan kimselerin aksine, din
kltrde, mutluluk, nee, bakalarn sevindirme, ad etme, olumlu ve takdir edilen hasletler
olarak saylmtr.
Mizah ve akac olmak, mminlerin bir hasleti olarak yad edilmitir. Din sahipleri ve slam
mektebinin bykleri de amelen byle davranmlardr. mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Her mminde deabe vardr. Ravi mama; Deabe nedir? diye sorunca, mam (a.s) yle
buyurdu: Yani mizah ve aka.[1]
aka yapmak, ciz ve makul llere ve kaidelere gre olursa, nee getiricidir; insanlar
neelendirmek de, Hz. Resuln buyruuyla, takdir edilen bir davrantr. Rivayetlerde, iman
ehlini sevindirmek ve mutlu etmekten vgyle bahsedilmitir:
Allah katndaki sevilen ilerden biri de, mminlerin kalplerine nee bahetmektir.[2]
Yunus eyban diyor ki, mam Sadk (a.s) bana hitaben yle buyurdular:

Birbirinizle mizah ve aka yapyor musunuz?


Arzettim: Azdr..
Hazret knar bir ekilde: Neden birbirinizle mizah ve aka yapmyorsunuz? aka ve mizah,
gzel ahlktandr. Sen bu yoldan, kardeinin gnlne nee ve mutluluk sokmak istiyorsun.
Peygamber de insanlarla aka yapyordu ve (bu yolda) onlar honut etmek istiyordu.[3]
lah Rehberlerin Siretinde
slam Peygamberinin mizahlarndan, latifeli sz ve davranlarndan nakledilen bir takm
rnekler, O hazretin gler yzl, gzel szl ve ho davranl olduunu gsterir. Hak snrndan
ve doru szden uzaklamaz, batl, bo ve seviyesiz akalar yapmazd. Rivayetlerde Peygamber
(s.a.a)in yle buyurduu nakledilmitir:
Ben mizah ediyorum ama gerekler dnda bir ey sylemiyorum. [4]
Bu sz, hem Allah Resulnn siretinde akann olduunu, hem de onlarn snr ve llerine
riayet edildiini gsterir.
Hz. Ali (a.s) hakknda da gelen rivayetlerde, Onun akac olduu nakledilmitir. Bu akac oluu
da, Onu hilafetten uzaklatrmalar iin muhaliflere bir bahane oldu. te bundan dolay; akac
biri Mslmanlarn nderliini stlenemez diye propaganda yaptlar.
mam Ali (a.s)n mizah ehli ve tatl szl olduu, Onun muhaliflerinin dilinden de
nakledilmitir. Amr b. As, Muaviye ve merin, bu zelliin Ali (a.s)da olduunu gsteren
szleri mevcuttur. Hazretin kendisi de Amr b. As, kendisini amllarn yannda karalamaya
altndan dolay knayarak yle buyurmutur: Nabiann oluna aarm; o beni mizah
ehli, akac ve halk elendiren bir kii olarak tantm am halkna. [5]
Muaviye de yle demitir: Allah Ebul- Hasana (Hz. Aliye) rahmet etsin. O; akac, gler
yzl ve mizah ehliydi.[6]
O bunu, mam Ali (a.s) iin bir zaaf noktas olarak gstermek istiyordu.
mam Sadk (a.s) hakknda nakledilen rivayetlerde, onun ok akac ve gler yzl olduu
belirtilmitir.[7]
Baz rivayetlerde de, bir toplulukla yaplan yolculukta, o topluluu ad etmek ve yorgunluklarn
gidermek iin salim aka ve mizahlardan istifade edilmesi tavsiye edilmi ve bu yolculuk
dabndan saylmtr.
Getii gibi; aka, salim terfihler ve bakalarn incitmeyen ve onlar kk drmekten uzak
olan mizahlar, bireysel ve toplumsal hayata nee katmaktadr. nemli bir konu olan tenz
(satama, edal davran ve hareketler) de bir eit aka ve mizah kapsamna girmektedir. Ama

hayata kar varolmas gereken ciddi bak asna zarar gelmemesi, insan hayatnn bir oyun,
elence ve anlamszla brnmemesi kouluyla
Konumada aka ve davranta mizah, ciddi hayat felsefesini bo ve anlamsz klmamal, insan
bak varolan hakikatlerden, sradan meselelere kaydrmamaldr. Aslnda, akann snr ve
hayatn sahip olduu ciddiyet, ite bu gr ve bak alarnda gizlidir. Merhum Allame
Muhammed Taki Caferi (r.a) akann tarifinde yle yazyor:
Dnyay aydnlatan ruhun ateini sndrmeye, ve petrolden ince bir krn suyun zerinde
yanmasna bakarak ondan lezzet almaya aka denir.[8]
Yine stat Allame Caferinin tabiriyle:
Faraza ki, alemin btn aklllar, birok iin ciddiyetinin varlna inanrlar. akalarmz, bu
iler ve faaliyetler iin gerekli grdmz bir mola eklinde olmaldr. Evet, aka yapmalyz,
ama kesinlikle bilmeliyiz ki, bu aka, hakikatte, hayat okyanusu zerinde hareket halinde olan bir
gemiden dar kp, okyanus dalgalar zerinde rasgele gidip-gelen kartondan bir mukavva
sandna ayak basmaktr. Bu gln i; geminin deimeyen hareketinin ve gemi tezgahyla
yolcular seyretmenin o monoton acln unutturabilir. Ama usuz bucaksz denizi kat etmek
iin, tehizatla donatlm olan, hatta en kk bir ivisi ve vidas bile ciddi bir ekilde gz
nnde bulundurulan bu gemiye ihtiya olduu unutulmamaldr.[9]
akann Snr ve ls
nsanlar, akaya katlanma asndan eit deiller. Bazlarnn mizah iin gerekli kapasiteleri yoktur, akann sonucunda sevinecekleri yerde, nefret eder ve krlrlar. Dertlerden uzaklaacaklar
yerde daha ok zlrler.
Dier taraftan, her eyin ars, hatta glmek, gldrmek, aka ve latifede de beenilmeyen bir
eydir; kt tesirleri ve ac sonular vardr. Eer din talimatlarda, mizahtan nehyedilmise ya da
ok mizah yapmak ktlenmise, ite bu kt sonularnn nlenmesi iindir. Mevlana yle der:
Kafandaki kula beyhude sz ve yalana kapat,
Ta ki can ehrini aydnlkla grebilesin.
Elbette, hayata ciddi bir bak, hayat felsefesinin hakikatini tanma, hayatn zorluklarna, inili
kl yollarna, zorlu ve gizemli gelecee ve vcudumuzun srlarna tevecch etme, o kadar
megul edicidir ki, eer birisi bu sebeplerden tr dudaklarn glmekten, dilini akadan ve
amelini mizahtan alkoyarsa, fazla knanma ve azarlanmay da hakketmi olmaz.
imdi, esasen mizah yapmaktan kiiyi nehyeden baz hadislere bir gz atalm. Bu hadisler, ya
ar akalardan sakndrmakta, ya mizahtaki ifratn ahlk ve toplumsal sonular ve yan
etkilerine deinmekte, ya da bakalarnn haysiyet, onur ve ahsiyetlerine oranla hesapsz,
kontrolsz ve gelii gzel akalara iaret etmekteler.

Dinin, mizah, mminin gzel ahlkndan saymasna nazaran, baz yerlerde ondan sakndrlmas
dndrcdr.
mam Bakr (a.s), Hamran b. Ayene yle buyurdu:
akadan sakn. nk aka, insann heybetini ve onurunu gtrr.[10]
mam Sadk (a.s) yle buyurdu:
aka yapma! nk, nurun gider.[11]
Allah Resul (s.a.a) yle buyurdu:
Ar mizah, yz suyunu giderir; ok glmek de iman mahveder.[12]
akadan kan ey akll!
Zira aka senin haysiyetini yok etmektedir.
Yolculuun dap ve ahlkyla ilgili birok hadiste, birka ey civanmertlik ve yiitlikten saylmtr. Bu sfatlardan biri de, gnah ve masiyet olmamas ya da Allahn fkesi ve gazabna
sebep olmamas artyla mizahtr.[13]
Bir hadiste de mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
Allah-u Teala, toplum arasnda, irkin sz sylemeksizin yaplan aka ve mizah sever.[14]
mam Kazm (a.s) da, oullarndan birine yapt tavsiyelerinde yle buyurmutur:
... akadan sakn. Zira aka, imannn nurunu giderir ve mrvvetini hafifletir.[15]
mam Seccad (a.s) da bir hadiste, gnahlarn zelliklerine, onlarn kt sonu ve eserlerine
deindiinde, arap imek, kumar oynamak, bo ve abes eylerle megul olmak ve halk
gldrmek iin aka yapmak gibi eyleri de hy ve gnah perdesini yrtan gnahkarlardan
saymtr. [16]
Burada belki de, basit ve sama sapan hareketler yaparak insanlar gldrmeyi kendilerine
meslek edinen, halk; hayatn gereklerinden, derin grten, hayata bakmaktan, daplara ve
snnetlere riayet etmekten uzaklatran komedyen ve dalgaclk ruhu ve ahlkn kt etkilerine
iaret edilmitir.
Gldrmek iin sanat oyunlarn yapan, komik iler ve maskaralk yapan komedyen ve dalgac
insanlar, mstehcen, hafif, lsz ve vakardan uzak akalar yaparlar. Doal olarak insan heybet
ve vakarlarn kaybederler ve insanlarn gzlerinden derler. Bu mesele, birok hadiste
aklanmtr.

mam Ali (a.s) yle buyurmutur:


Kim fazla aka yaparsa, onunla basitleir ve kim fazla glerse, heybeti yok olur.[17]
Eer hadiste; Kamil; ciddiyeti akasna galip gelen kimsedir[18] eklinde geiyorsa, bu
aslnda, aka, mizah ve latife yapmaktan men etmemekte; belki, yaamn ciddiyetini glgelerinde
brakan lsz akalar, snr aan mizahlar kastetmektedir.
Kt Sonulu akalar
aka, itidal snrndan kar ve arla kaarsa, tahkir ve ihanete sebep olur, kendisiyle aka
yaplan fkelenir, kendi onurunu mdafaa etmek ve konumunu korumak iin mcadele ve
karlk vermeye koyulur. te byle vakitlerde aka, krgnlk ve dmanla dnr.
Bir kiiye veya gruba saygszlk telakki edilen yersiz ve lsz bir akann onlar krd ve
fkelendirdii konusunda birok rnekler bulunabilir. Bizim ata szlerinde aka, aka, sonucu
ciddiye eker[19] gibi tabirlerde de kaba akalarn sonularnn iaretleri mevcuttur. Bunun
benzeri meseller, Arap mesellerinde de gemektedir. el-mizah-u mukaddimetu-err (Mizah,
kavgann mukaddimesidir.)
mam Hasan Askeri (a.s) yle buyurmutur:
aka yapma; aksi takdirde bakalar sana cret eder.[20]
Bu, mizahnn saygnlk ve heybetinin ortadan kalkmasnn iaretidir. aka yapt vakit, kendi
saygnlk perdesini yrtar, heybet ve vakarn ayaklar altna alr ve bakalarna, ona saygszlk
yapmalar iin yol alm olur.
mam Sadk (a.s)n, Mmin-i Taka yapt tavsiyelerde, mizahn kt ve olumsuz etkilerine
dair iaretler vardr. Hazret, ona yapt ayrntl vasiyetinde yle buyurmaktadr:
Eer kardeinin seninle samimi dost olmasn istiyorsan, onunla aka yapma; mnakaa etme;
ona kar vnme; ona kar dmanlk yapma.[21]
Bu drt amelin, kimi zaman bakasnn ahsiyetine bir taarruz sayld ve o kardelik ve dostluk
sefasn yok ettii apaktr.
Her halkarda, bakalaryla aka yapmada, hem kar tarafn kapasitesinin seviyesine gre
olmal, hem arlk ve gereksizlikten kanlmal, hem bakalarn tahkir etmek, kk drmek
ve onlarla alay ve istihza etmekten uzak durmal, hem de ahsi heybet ve vakar korunmaldr.
Bir insann, ahsiyetini yerme pahasna baz yzleri gldrmek, bir mslmann zlmesi ve
krlmas pahasna bir grubu sevindirmek, beenilen ve takdir edilen bir davran deildir.
Mizah konusunda, televizyonun elence ve ocuk programlarnda da, kimi zaman baz ahslara
hakaret edilmekte, onlarn onur ve haysiyetlerine dokunulmaktadr. Bazlar ciddi bir ekilde

buna kardrlar, fkh ve er adan sakncal biliyorlar. Her ite itidal ve denge takdir
edilmitir. aka ve mizahta da, sosyal ilikiler temiz, dostluklar srekli, irtibatlar samimi ve
kardee olabilmesi iin itidalli ve dengeli olmak gereklidir.

[1]

Bihar, c. 73, s. 60

[2]

Kafi, c. 2, s. 189

[3]

Bihar, c. 16, s. 298

[4]

a. g. e

[5]

Nehcul-Belaa, S. Salih, hutbe: 84

[6]

Bihar, c. 41, s. 147

[7]

a. g. e, c. 17, s. 33

[8]

Tefsir ve Nakd ve Tahlil-i Mesnevi, c. 16, s. 147

[9]

a. g. e

[10]

Bihar, c. 73, s. 60

[11]

a. g. e, 58

[12]

a. g. e, c. 69, s. 259

[13]

a. g. e, c. 73, s. 266

[14]

Bihar, c. 73, s. 60

[15]

a. g. e, c. 66, s. 395

[16]

a. g. e, c. 70, s. 375

[17]

a. g. e, c. 74, s. 285

[18]

Gurerul-Hikem

[19]

Emsal ve Hikem, c. 2, s. 1033

[20]

Bihar, c. 75, s. 350

[21]

a. g. e, 291

TEVK
Her ne kadar tevik ve tembih konusu, eitsel konularda gemise de, tevik edici ahlk, bal
bana sosyal ilikilerde ve bakalaryla olan diyaloglarda iyi bir metot olduu iin ayrca ele
alnmas gereken bir konudur.
nsan ve Tevike htiya
Genelde btn insanlar, nefis sevgisi igdsne sahip olduklar iin, inayet ve ilgi beklerler. Bu
ihtiyaca tevecch etmek, ifrata varmayacak ve kt etkilere yol amayacak hadde olursa,
insanlarn davranlarn deitirmekte bir mil olur ya da insanlarda alma etkeni icat eder.
Birini tevik ettiimiz ya da sahip olduu bir sfat ve yerine getirdii bir i iin vdmzde,
gerekte onun sevgi hissini artryoruz. Bu, hem gzellik ve muhabbet yaratr, hem niyet ve ama
meydana getirir, hem de onlar takviye eder.
Tevik lafzndan da anlald gibi tevikin mahiyetinde aka getirmek ve rabet ettirmek
gizlidir. Ancak bu i, genel anlamda ahslarn ruh yaplarn ve psikolojik hasletlerini
tanmamz ve zelde de ferdin ruh yapsn bilmemizi gerektirir.
Tevikte; yle bir kelime, metot ve usul takip edilmeli ki, ahsn iinde, evk, niyet ve sevgi
olutursun ve bu isel tahrik onu dsal abalara yneltsin. Yani sadece bir dsal tahrik kalmasn.
Bazlar, bakalarn tevik etme hasletine sahip deiller. Her ne kadar, kendileri, srekli
bakalar tarafndan tevik ve takdir edilmeye hevesli iseler de, bencillik, gurur, haset veya baka
nedenlerden dolay asla bakalarnn iyilikleri zerine dillerinden vg ve takdir kmaz ve tek
bir tevik edici kelimeyi sylemek onlar iin ok ar gelir.
Bazlar da, yle bir ekilde terbiye edilmiler ki, bakalarn takdir etme ve iyiliklerini yad
etmeye dilleri rahata varr, iyileri tevik ve takdir etmek, kendilerine zor gelmedii gibi bu iten
lezzet alrlar. Ve bu iki tip insan arasnda ne kadar fark vardr!
Gzel bir dil ve tevik edici bir sze sahip olmak, Allahn bir hibesidir; ruh kemalin, yksek
himmetin ve insanlarn rte ve iftihara olan ilgilerinin nianesidir. yilikleri ve iyilik edenleri
tevik etmek, iyi amellerin meydana gelmesi iin daha gzel bir ortam oluturmakta; ktlere ve
ktlklere kar ise gayr-i mstakim olarak engelleyici tesire sahiptir.

Eer bir toplumda, iyiyle kt arasnda bir fark koyulmuyor, liyakatli bilge ve fedakarlarla alaklara ayn gzle baklyorsa, bu, ahlk kn ve toplumsal deerlerin iflas sebebidir.
Salihler mitsiz olur ve sourlar, fasitler de kstahlar ve cret bulurlar. Bu sz, Hz. Ali (a.s)n
szdr. Malik Etere yazm olduu ahitnamede, onu, bu deer bilmeye ve salih kimselere
deer vermeye davet etmektedir:
Nezdinde iyilik edenle, ktlkte bulunann yeri, ayn dzeyde olmasn; nk onlar bir
grmek, iyilik edenleri iyilikten vazgeirir; ktlk edenleri de ktle tevik eder; bunlardan
her birine kar layk olduu muameleyi yap.[1]
Davran, sayg ve tevecch trlerinde, iyiyle kt arasnda fark koymak adalet ilkesine zt
olmad gibi, aksine, toplumu slah etmeye doru ynlendirmek, iyiliklere ve iyilere deer
vermektir. nsanlarn amellerinin farkll zerine yaplan bu ayrm, hem ev ierisinde ve
ocuklarn arasnda mmkndr, hem okullarda renciler arasnda mmkndr, hem de
memurlar, askerler, iiler ve dier snflar arasnda mmkndr.
Amel ve Tevik Tenasb
Hem tembih ve knama konusunda, hem vg ve tevik konusunda, etkilerini gsterebilmeleri
iin yaplan i ile tevik lleri arasndaki tenasbe dikkat edilmelidir. Bu tenasp olmazsa, ya
ifrat olur veya tefrit; her ikisi de zararldr. Elbette bu ifrat ve tefritten her birinin, tevik ve
vmede kkleri ve sebepleri vardr.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Hakkedilenden fazla vg, dalkavukluktur; hakkedilenden vazgemek (vmemek) de, acizlik
ya da hasettir.[2]
Bu sz, yaplan ile tevik ilikisinin ifrat ve tefrit boyutu hakknda bir hatrlatma yapmakta ve
onun kklerine iaret etmektedir. vmede arlk, ya cehaletten veya eya ile ilerin gerek
deer ve kymetlerini bilmemekten kaynaklanmaktadr ya da, dalkavukluk ruhu, klelik sfat ve
alaklk kompleksinin iaretidir.
Hz. Ali (a.s) baka bir sznde yle buyurmaktadr:
En byk ahmaklk, vgde ve yergide arlktr.[3]
Konumuz her ne kadar tevik ise de, medh ve vgden de sz amamz, bunlarn da tevikin
cilveleri ve rabet oluturan yollardan sayldklar iindir.
yilikler iin yaplan tevik, yaplan iin deerinden ve o sfatn faziletinden daha az olursa, o ie
ve sfata verilen ehemmiyetin azalmasna neden olur. rnein; eer bir renci, bir sene boyunca
alr ve eitim-retimde en yksek puan alrsa, sadece barekellah!, aferin! szleriyle
tevik edilirse, sahip olduu morali kaybeder. Ya da eer yetenekli bir insann byk
fedakarlklar ve gz doldurucu hizmetleri karsnda sadece bir teekkr etmekle yetinilirse,
onun hakk eda edilmemi olur.

Tersine, kk bir i karsnda byk bir dlle tevik edilirse, rnein; bir oturumda, szl bir
snavda, birisi normal bir soruyu cevaplad iin hacca gtrlmekle dllenirse, bunun da yan
etkisi olur; hem o dln deeri lekelenir, hem de daha fazla alp abalayanlar, ilmi ve ameli
adan yksek seviyede olanlar, herhangi bir tevik ve dl almadklar iin, ilerinden sour ve
mitsiz olurlar.
Tevik Metotlar
Kiileri evke getirebilme, onlarn gzel davranlarn yceltme ve takdir etme ekli, deiik
artlarda ve deiik insanlara gre farkllk arz eder. Biri sevgi ierikli bir kelime ve takdir edici
bir szle tevik edilebilir, biri dikkate alnma ve saygl karlanma ekliyle, biri para ve dlle,
biri herhangi bir toplulukta adnn zikredilmesiyle, biri kitap gibi herhangi bir kltrel hediyeyle,
biri kulland bir malzeme ya da ihtiya duyduu bir ev ihtiyacyla, biri de bir yemek ve
ziyafetle tevik edilebilir. Btn bu yerlerde, nemli olan, tevik edilen kiinin tevikle uyum
ierisinde olmasdr. Bu yzden, eitli mnasebetlerden dolay insanlara hediye ve mkafatlar
verenler, ya da liyakatli insanlar tevik ve takdir edenler, bu ince meselelere dikkat etmelidirler.
Bazen pek maddi bir deeri olmayan bir takdir levhas, bir kiiye, ereveye konulmu ssl ve
gzel bir metin, mesela yz bin tmen nakit para vermekten daha deerli ve daha evk vericidir.
Bazen de tam tersi olabilir; nk takdir levhas, bir kimseye ekmek ve su olmayabilir, ama nakit
bir parayla borcunu, taksitini ya da yaamsal ihtiyalarn giderebilir.
Hatta eer tevikler, maddi ve harlk ihtiyalar olursa, yine kime nasl bir ey hediye edilmesi
gerektii sz konusu olacaktr. Hediye, tevik edilenin ii, ya, yaam koullar ve ahsi
zellikleriyle ilintili olmaldr. Bazen bir battaniye, bir teyp, bir Kurn- Kerim seti, bir fotoraf
albm, bir takm elbise ve spor ayakkabs, umre vb. bir yolculuk ya da ferahlatc herhangi bir
seyahat, bir kitap, bir madalya ve muhatap iin sevindirici ve deerli olabilir.
Tevik malzemesinin kitap olmas durumunda da; kar tarafn ilgi alanna giren trden olmasna
dikkat edilerek seim yaplmaldr. Kimi insanlara Kurn ve Sahife-i Seccadiye, kimilerine ilmi
hal verilmeli; bazlarna eitsel ve ahlk kitaplar, bazlarna yemek ve mutfak kitaplar,
bazlarna bilimsel ve ilm kitaplar, bazlarna kltrel lgat kitaplar, bazlarna tefsir serileri,
bazlarna hikaye ve romanlar, bazlarna iir divanlar ve bazlarna da gzel nak ve hat
kitaplar gider. Herkese, ilgi ve ihtiyacna gre farkl kitaplar verildii zaman daha ok lezzet
aldklarn ve sz konusu hediyenin kendileri iin daha tevik edici bir role sahip olduunu
grrz.
Hz. Ali (a.s) Nehcl-Belaada, ordu ve asker komutanlar ile idar sorumlulara kar, gereken
davran ekli hakknda Malik Etere tavsiyelerde bulunurken, onlar adalet esasna, yaptklar
hizmet ve almalara gre sayg ve takdire tabi tutmasn, dmanla mcadele etmeleri ve
cihatta yek vcut olmalar iin de onlarn yaamsal ihtiyalarn temin etmesini ve isteklerini
yerine getirmesini emrederek yle buyurmaktadr:
Srekli onlara vg ve teekkrde bulun, tahamml ettikleri zorluklar srekli dile getir. nk
onlarn hizmetlerini fazla dile getirmen, Allah'n izniyle, yiitleri hareketlendirir ve geri kalanlar
da ie tevik eder.[4]

mam- mmet (mam Humeyn -r.a-) bu tevik metodundan, gerek inklap zaferinin balarnda
ve gerekse de kutsal savunma sava yllarnda istifade etti. nklabn evvelinde bir grup insan,
orduyu ortadan kaldrma plann ortaya attklarnda, mam (r.a), ordunun fedakarlklarn ve
halkla olan yekpareliklerini verek onlar inklabn sahnesine ekti. Hamaset (Irakla sava)
yllarnda da mam Humeyn (r.a)in gnll askerlere, orduya ve silahl glere kar tevik
edici dili, sz ve kalemi, -kiileri cesaretlendirmede, dman hattn krmada, ahadet taleplikte,
kalc ve iftihar dolu baarlara ulamada- byk bir role sahipti.
O halde askerlerin, memurlarn, rencilerin, iilerin, kklerin, byklerin, ev kadnlarnn,
doktorlarn, hemirelerin tevik ve takdir ekilleri farkl, hallerine uygun ve ilerine deer
vermenin gstergesi olmaldr.
Tevik yle bir ekilde olmaldr ki, tevik edilen, bakalarnn onun iinin deerini fark
ettiklerini ve onun yapt ilerden dolay mutlu ve mteekkir olduklarn hissetmelidir.[5]
Elbette tevik, gurura sebep olamamaldr. nsanlarn tevik karsndaki kapasiteleri llmelidir. Bazen ocuklar, tevik edildiklerinden dolay mark, edepsiz ve ok beklentili olurlar.
Bazen bykler de takdir iin gerekli kapasiteye sahip olmadklarndan dolay kendilerini
kaybederler, kibirli ve itinasz olurlar ya da olgunluk ve kemale ulamaktan geri kalrlar. Bu
olumsuz yan etkilere de dikkat edilmelidir. Hz. Ali (a.s) yle buyuruyor:
Nice insanlar, bakalarnn kendileri hakknda syledikleri iyi bir szle marur olurlar.[6]
Tevikin artlar
Tevik bir ite, tevikin olumlu etki brakmasna yardmc olacak nktelere tevecch edilmelidir.
Bunlara dikkat etmemek, ya olumlu etkisini azaltr ya da olumsuz tesirlere yol aar. Bu
nktelerden bazlar unlardr:
1- Tevik, muhatabn olgun yeteneklerini kefetme, tehis etme ve anlama ile birlikte olmaldr.
2- yi amel ve davranlarn deeri bilinmeli ve tevik edilen kiiye de bu deer hissettirilmelidir.
3- Tevik, rvet saylmamal, hak ve hesap meselesi eklinde telakki edilmemelidir.
4- ll ve yerinde olmal; deer ve zelliini kaybetmemesi iin normal, uygun ve rfe gre
olmaldr.
5- Kiinin ameliyle birlikte ve i ie olmaldr. nk, tevik ve iyi i arasndaki fsla, onun
deerini drr, tesirini azaltr ve evke getirme roln yok eder. Bir hadiste yle gemektedir:
inin cretini, aln teri kurumadan veriniz.
6- Tevik, aklama ve izahatla birlikte olmaldr. Kii, neden ve hangi iinden dolay tevik
edildiini bilmelidir. Bu mesele, knama ve tembih durumlarnda da geerlidir. yle ki tembih,
kar tarafn niin tembih edildiini bilmeden uygulanrsa, engelleyici etken olamaz. Tevik de
aklama ve izah yaplmadan olursa, olumlu ve hayr ilere harekete geirici olamaz.

7- Tevik, iyi amelle uyum ierisinde ve onun deeri miktarnca olmaldr; ne abartlm, ne de
istenilen snrdan az. Tevik, bir hastann iyilemesi iin kullanlan ila gibidir. Gereinden fazla
ila kullanmak ya da tavsiye edilen miktardan az kullanma, iyiletirme etkisi olmad gibi, kimi
zaman zararl da olabilir.
Bazen iyi insanlar tevik etmekle, fasitlerin fesatlarnn nn almak mmkndr. Bu, tevikin
dolayl bir tesiridir. Allahn peygamberleri de hem mjdeleyici hem de korkutucu idiler. Ancak
bazen mjdeleme ve tevik etme metodu, tehdit, tembih ve knama metodundan daha etkilidir.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmaktadr:
yi i yapanlar dllendirmekle, kt i yapanlar ktlklerinden sakndrnz.[7]
Gen neslin teviki; onlar ssl katlara sarmak, pohpohlamak, iirmek ve koltuk altlarna
karpuz koymak deildir. Gerek bir tevik; ocuklarn yeteneklerini kefetme, anlama ve onlara
frsat icat etme ve yeteneklerinin ortaya kmas ve almas iin onlara msait ortamlar
hazrlamaktr. Tevik edici muhit; renciyi sosyal hayata balamak, gen nesli kendi
sorumluluklar hakknda bilinlendirmek ve bu sorumluluklarn yerine getirebilmeleri iin
onlara uygun frsat vermektir.[8]
Knama ve serzeniten nce tevikten yararlanarak, insanlarn ahlk ve davranlarnda, aile ve
toplumda ahlak faziletlerin gelimesi iin daha uygun ve elverili ortamlar oluturmak midiyle.

[1]

Nehcul-Belaa, mektup: 53

[2]

a. g. e, hikmet: 339

[3]

Gurerul-Hikem, c. 2, s. 396, Danigah basks

[4]

Nehcul-Belaa, mektup: 53

[5]

Amuze ve Perveri Berayi Ferda, Asife Asfi, s. 88

[6]

Gurerul-Hikem, c. 4, s. 548

[7]

Nehcul-Belaa, hikmet: 168

[8]

Amuze ve Perveri Berayi Ferda, s. 91, 93

TAKDR VE TEEKKR
Sosyal ilikilerde sevgiyi meydana getiren ve ilikileri salamlatran sebeplerden biri; halka
teekkr etme, onlar takdir etme ve onlarn haklarn tanma ruhuna sahip olmadr.
Teekkr ve takdir, daima nimet karlndadr. Nimet ve iyilik de, ya direk Allah (c.c)
tarafndan bize ular ya da Allahn kullar vesilesiyle meydana gelen hayr ve iyilikten
yararlanmak suretiyle ilah nimetlere muhatap oluyoruz.
Allaha krn, halka teekkr etmekle elikili olduu dnlmemelidir. Aksine, kimi zaman
ilah kr; halka yaplan teekkr, onlar takdir ve onlarn hakkn tanma sayesinde gerekleir.
Allah-u Teala, bu eit teekkrlerden razdr. Hatta onu emir bile etmektedir.
yleyse, kr konusu, sadece ilah nimetlere karlk zikreden bir dil, kreden bir kalp ve
kr secdesi ile Allaha yaplan bir krle snrl deildir. Belki, krn cilvelerinden biri de,
halktan bize ulaan nimet ve iyiliklerle ilintilidir; onlara kar da kretmemiz gerekir.
Nimetin Cilveleri
krde birinci adm nimeti tanma, ikinci adm ise nimet sahibini tanmadr. Bu iki tanma,
insann kalbinde isel bir duyarllk meydana getirerek kiiyi, nimet ve sahibine kar kadir bilen
ve teekkr eden biri yapar. kreden kullar olmamz ve nimetlerin hakkn eda edebilmemiz
iin, ncelikle karlatmz Allahn nimetlerini -gerek aikar ve apak olan, gerekse gizli ve
bilinmeyen nimetleri- tanmamz gerekir.

Halka teekkr etme de, bakalarndan bize ulaan maddi ve manevi nimetlere tevecch etmektir.
Teekkr haletinin bulunduu ilk adm, onlara oranladr. Bu rneklerlerden bazlar unlardr:
Yetime ve terbiyemizde asl rol sahibi olan anne ve baba.
Eitim ve retimimizde byk aba sarf eden retmenler ve hocalar.
Bizi din, Allah, Kurn ve islam ilimlerle tantran ve hidayetimize vesile olanlar.
Bizim yetimemizde ve iyi insan olmamzda pay olanlar.
lmi, ameli, idari, iktisad baarlarmzda ve mutluluk ile emniyetimizin salanmasnda pay bulunanlar.
Toplumsal gvenliimizi salayanlar.
Skntlarda yardmmza koan ve sorunlar esnasnda dertlerimizi paylaanlar.
Halkn yaam ve refah vesilelerini hazrlayan iiler, iftiler, hayvan yetitirenler, bac ve
bahvanlar, reticiler, sanatlar, keifiler.
Fikir ve grleriyle ilerimizde bize yardmc olan dost.
Derslerde bize yardm dokunan snf arkada.
htiya vaktinde yardm etmekten geri kalmayan bir komu.
Dnce ufkumuzu geniletmek, ilim ve kltr seviyemizi ykseltmek iin alan yayn
organlar ve haber merkezleri.
Herhangi bir ekilde onlarn sayesinde fayda grdmz ve nimetlendiimiz onlarca ve hatta
yzlerce ahs, grup, snf, kurum ve merkezler.
Hizmet eden ve aba gsterenlerden, hizmet ve zahmetlerine kar takdir etmek, onlar yaptklar
ilerde daha azimli ve daha samimi hale getirdii gibi, takdir ve teekkr etmemek de onlar
gevetir, mitsiz klar ve almalarndan soutur.
yilik edenlerden; takdir, teekkr ve hak tanma kltr, slam retilerinden ve din programlardandr. Bu kltr halkn arasna ne kadar yerleirse; toplumda hayratn yaygnlamasn,
iyilik ve ihsanlarn art ve srekliliini salar.
slam rivayetlerde, hem halka iyiliklerinden dolay teekkrde bulunmak tavsiye edilmi, hem
de nankrlk ve kadir tanmazlk knanmtr ve iyiliklere nankrlk edenler hayrn yol
kesicileri olarak gsterilmitir.
nsanlara Teekkr Etme

Bakalarndan bize ulaan iyiliklere ekilde karlk verebiliriz:


1- Mkafat ve telafi (bu en iyi karlktr).
2- Dil veya kalemle teekkr.
3- Teekkr etmemek ve kymet bilmemek (bu da en kt karlktr).
Hz. Ali (a.s)n yle buyurduu nakledilmitir:
Kendisine bir iyilik ve ihsan yaplan birisinin, iyilik edene uygun ve gzel bir ekilde iyilik
yapmas ve iyiliklerine karlk vermesi bir vazifedir. Eer pratik bir karlk ve mkafat
veremiyorsa, ona layk bir teekkr ve gzel bir takdirle karlk versin. Eer szl bir teekkrde de bulunamyorsa, en azndan nimeti tansn ve nimet verene sevgi beslesin. Eer bunu da
beceremiyorsa, o zaman o nimete layk deildir.[1]
Baka bir rivayette, mam Bakr (a.s)dan yle rivayet edilmitir:
Kim kendisine yaplan iyilik miktarnca iyilik yaparsa, o iyilii telafi eder. Kim bir o kadar daha
eklerse kir olur (hakknca teekkr eder.) Kim de (yaplan ihsana kar) teekkr ederse, kerim
olur. Kim yapt her iyilii, kendisine yapm olduunu bilirse, halkn teekkrn ve ona kar
dostluk ve muhabbetlerinin oalmasn beklemez. yleyse kendine yaptn ve onunla kendi
haysiyetini koruduun ihsan karsnda bakasnn vgsn umma..[2]
mam Rza (a.s)dan da yle rivayet edilmitir:
Kim ihsanda bulunan kullara teekkr etmezse, Allaha kretmemitir.[3]
Bu hakikat, eitli tabir ve deiik ekillerle slami rivayetlerde gelmitir.
mam Seccad (a.s)dan yle nakledilmitir:
Allaha en ok kredeniniz, halka kar daha ok teekkr eden kimsedir.[4]
Hz. Peygamber (s.a.a)den yle buyurduu nakledilmitir:
Halka teekkr etmeyen, Allaha kr etmemektedir.[5]
mam Kazm (a.s)dan da yle nakledilmitir:
Allah-u Teala, kreden kullarn sever. Allah Teala, kyamet gn baz kullarna yle hitap
edecek: Acaba falan ahsa teekkr ettin mi? Cevaben diyecek ki: Ey Rabbim! Ben sana
krettim. Allah Teala buyuracak ki: Eer ona teekkr etmemisen, o halde bana da teekkr
etmemisin.[6]

mam Seccad (a.s) Hukuk Risalesi adl kitabnda, size bir iyilikte bulunmu olann hakk ve
ona kar grevinizin ne olduu hakknda yle buyurmutur:
Sana iyilik edenin senin zerindeki hakk, ona teekkr etmen, iyiliini anman, hakknda gzel
szler yayman ve Allah ile kendi aranda onun iin halisane dua etmendir. Byle yaptnda
gizlide ve akta ona teekkr etmi olursun; yapt iyilii telafi etmek mmkn olursa telafi et;
mmkn olmazsa frsat bulup bu iyiliin karln vermeye hazrlan.[7]
Ana-babaya Teekkr
Allah-u Teala, btn nimet sahipleri arsnda, ana-babann iyiliklerini zelikle annenin ocuuna
yapt hizmetleri ve ektii zahmetleri zikretmi ve ana-babaya yaplmas gereken kr,
kendisine yaplan krn yannda anmtr. Hak Tealann insana yapt hikmetli tlerden biri
de ite budur. Kurn- Kerimde yce Allahn, insana, ana-babasna iyilik yapmasn tavsiye
etmi, zelikle anneyi hatrlatarak; btn o zayflna ramen nice zahmetlerle ocuunu
karnnda tadn, onu dourduunu, ona st verdiini, onu stten kesme zamann belirtmi ve:
bana, sonra da ana-babana kret![8] diye tavsiyede bulunmutur.
Allahn bu kadirinasl ve annenin zahmetlerini ayrntl olarak zikretmesi ve bu hususta
tler vermesi, insann ana-babasna kar kadirinas ve akir olmas iindir. Bu konuyla ilgili
olarak mam Zeynul-Abidin (a.s)yle buyurmutur:
Annenin senin zerindeki hakk udur: Bilmelisin ki, o hi kimsenin dierini tamad bir
yerde (karnnda) seni tamtr. Hi kimsenin bakasna vermedii kendi yreinin meyvesinden
sana yedirmi ve seni seve seve kula, gz, eli, aya, sa, derisi ve (ksacas) btn azalaryla
korumutur. Hamilelik dneminin btn zorluk, dert, elem ve gamlarn yklenen de yine o
olmutur. Sonra Rabbin seni ondan ayrp yeryzne getirmitir. A kalp seni doyurmaya, plak
kalp seni giydirmeye, susuz kalp sana su vermeye, gnete kalp seni glgede tutmaya,
zorluklar ekerek seni nazlca yetitirmeye, uykusuz kalarak seni tatl tatl uyutmaya raz olan
yine o olmutur. Karn sana yuva, etei rt, gs su kab, can siper, dnyann scaklk ve
soukluuna, senin iin bizzat kendisi tahamml eden yine de o olmutur. yleyse bu iyilikler
miktarnca ona teekkr etmelisin. Bunu Allah'n yardm olmakszn yapman mmkn
deildir.[9]
Acaba, ana-babann, zellikle annenin zerimizdeki olan bunca haklarna ramen, onun
varlnn deerini biliyor, ektii zahmetlerine karlk teekkr ediyor, bizim iin ektikleri
skntlar ve yaptklar fedakarlklar hatrlyor muyuz? Acaba, anneye teekkr, sadece bir tebrik
kart, bir takdir levhas, bir fotoraf kart ve normal bir merasimle mmkn olur mu? Acaba,
Allahn ana-babanza teekkr ediniz emrini yerine getirmi ve ona itaat etmi olur muyuz?
mam Rza (a.s)dan yle bir sz nakledilmitir:
Ana-babasna kretmeyen, Allaha kretmemitir.[10]
Hayrn Yol Kesicileri

Daha nce, insanlara teekkr etmemenin, onlarn hayr ilerde azimlerinin gevemesine ve bu
ilerden soumalarna sebep olduunu sylemitik. Elbette, halka iyilik ve ihsanda bulunanlarn
vazifesi, bu amellerini Allah iin yapmalar, mkafatlarn Allahtan beklemeleri ve insanlarn
kadir bilmezliklerinin kendilerini soutmamasdr.
Nehcl-Belaada yle gemektedir:
yiliine teekkr etmeyen, seni iyilikten soutmasn...[11]
Bu, meselenin bir boyutudur. Ama dier taraftan; hizmet, ihsan ve iyiliklerden yararlanan
insanlarn da vazifeleri vardr. nsanlar, eer takdir ve teekkrle, kendi ehliyet ve liyakatlerini
gstermeseler, nimetin kesilmesine ve iyilik edenlerin hayrl ileri yerine getirmekten
vazgemelerine sebep olacaklar. Bu tutum, rivayetlerde hayrl ilerde bir eit yol kesicilik
olarak gelmitir.
mam Sadk (a.s)dan yle rivayet edilmitir:
yilik ve hayr yolunu kesenlere Allah lanet eder. Hayrn yolunu kesenler, kendisine bir iyilik
yapld halde ona teekkr etmeyen ve nankrlk eden kimselerdir. Sonuta, iyilik edeni,
bakalarna iyilik yapmaktan alkoymaktadr.[12]
yilik yapanlar, yaptklar iyiliklerin takdir edilmediini, hatta daha ktsyle, yani iyiliklerine
ktlkle karlk verildiini grnce: Tuzu olmayan bu el kurusun derler ve iyiliin kadrini
bilmediklerinden dolay artk bakalarna iyilik yapmamaya karar verirler.
Salih amellerin boa gitmesi, iyilik ve ihsanlarn zayi olmas bazen de bu ekildedir. Bir hadiste
Emirul-Mminin (a.s), be eyi boa gitmi ve heba olmu olarak saymaktadr. Bu cmleden;
tuzla kapl olan bir yere yamurun yamas, aydnlk olan gnde lambann yaklmas, tok insana
yemein smarlamas ve bunlardan biri de teekkr etmeyen birine iyiliin yaplmas. [13]
Teekkrn Etkileri ve Sonular
Teekkr etmemenin kt etkileri ve olumsuz sonular olduu gibi, teekkr ve takdir etmenin
de parlak ve semere baheden sonular vardr.
Sz edildii gibi, takdir ve teekkr hem yaknlk, muhabbet ve samimiyet meydana getirir, hem
iyilik yapma kltrn yaygnlatrr, hem de Allahn rzasn kazanmaya sebep olur. Din
tavsiyelerde, hem iyilik sahiplerine ve yaplm olan iyiliklere teekkr etmek istenmi, hem de
iyilik sahiplerinin, kredenlere daha ok ihsan ve iyilikte bulunmalar tavsiye edilmitir.
yilik edenlere teekkr ve teekkr edenlere daha ok iyilik ayn anda ve karlkl olarak pratik
hayata geirilirse, toplum, iyilik etmeye, hizmete ve byk fedakarlklara daha ok ynelecektir.
mam Sadk (a.s)n rivayetine gre Tevratta yle yazlmtr:

Sana nimet verene kar teekkr et ve sana teekkr edene bata bulun. nk nimetler
kredilirse, yok olmazlar; nankrlk edilirse baki kalmazlar. kr ve takdir, nimetlerin art
sebebi ve deimemelerinin gvencesidir.[14]
Teekkr ve takdir etme dilinin varl, kalplerin yumuamas, scak ilikilerin artmas, krgnlk
ve dmanlklarn kalkmasn salar.
nemli olan, toplumda byle bir terbiyenin olmas ve byle bir kltrn yaygnlamasdr.
Bunun iin bir miktar tahamml, sabr ve dayankllk gstermekle; bir miktar da masraf ve
gerekli harcamalara girmekle ya da szle, yazyla, telefonla, hediye gndermekle, derece
ykseltmekle, dl vermekle, sevgi ibraz etmekle, nemsemek ve tevecch etmekle, yaplan iyi
ilerin deerini bilmekle; toplumdaki iyi ve layk insanlardan takdir ve teekkr edebiliriz.
mam Ali (a.s) yle buyurmutur:
Senden honut olana kretmen, onun senden honut olmasn ve vefal kalmasn artrr. Sana
gazap edene kretmen, onun sana fayda vermesini ve merhamet etmesini salar.[15]
nsanlara teekkr etme meselesi, tevik kltryle irtibatsz deildir. Bu konu hakknda nceki
konularda bahsedildi.
Srekli; ktlklerden, kusurlardan ve ayplardan yaknmama ve ikayet etmeme ahlkna sahip
olmamz ne gzeldir! Ayn zamanda iyilik gren bir gze de sahip olmalyz; ocuklarmza,
elerimize, dostlarmza, i arkadalarmza, topluma hizmet edenlere, toplumsal yaamn
imkanlarn hazrlamak iin alan, zahmet eken ve fedakarlk gsterenlere, yapabileceimiz
her ekil ve her dille takdir ve teekkr etmeliyiz nk iyilik edenlere ve iyiliklere teekkr,
iyiliklerin oalmasn salamak demektir!

[1]

Bihar, c. 68, s. 50

[2]

a. g. e; (Tuhaful-Ukul, s. 611)

[3]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 153

[4]

a. g. e, 148

[5]

Nehcul-Fesahe, H: 1202

[6]

Kafi, c. 2, s. 99

[7]

Mekarimul-Ahlk.422

[8]

Lokman / 14

[9]

Mekarimul-Ahlk, s. 421; (Tuhaful-Ukul, s. 529)

[10]

Mizanul-Hikme, c. 5, s. 154, hadis: 9639

[11]

Nehcul-Belaa, hikmet: 195

[12]

Vesailu-ia, c. 11, s. 539

[13]

Bihar, c. 68, s. 47

[14]

a. g. e, 55

[15]

Gurerul-Hikem (Mizanul-Hikmenin nakliyle, c. 5, s. 152)

UYUMLULUK
Ahlk problemlerden, atma ve saldrlardan uzak bir yaama kavumak iin almak; ruh
emniyet ve ailesel selametin gereidir.
Btn insanlar, ahlk hasletlerde ve davran ekillerinde ayn deillerdir. Bu farkllk baz
meselelerde ortaya kmakta ve anlamazln mayas olmaktadr. Ahlk ve davranta dosta
geinmek, idare etmek ve yapclk yoluyla aradaki ihtilaf bertaraf etmek mmkndr.
Evde, iyerinde, mahallede ve iskan edilen yerlerde, kimi insanlarn bakalaryla geinemedikleri
grlmektedir.

Bakalaryla olan geimsizlik; insanlara kar bir eit gururun, kendini beenmenin, kendini
stn grmenin nianesidir. Bunun neticesi de yalnz kalmak ve inzivaya ekilmektir.
Dier taraftan, bakalarndan gelebilecek kaba ve irkin davran ve durumlara kar zayf
davranmak da, kapasite darln gsterdii gibi, sz konusu geimsizliklerin ve uyumsuzluklarn
dozunu artrmaktadr.
Eer dini dsturlarmzda gzel ahlka tekit edilmise, gzel ahlkn bariz rneklerinden biri de
yapc olmaktr.
ki alemin asayii, u iki kelimenin tefsiridir:
Dostlara kar mertlik, dmanlara kar da mdr.
Mdara (ho geinme), slamda ahlk bir vazifedir. Allah Resulnden yle rivayet edilmitir:
Rabbim bana, farzlar eda etmemi emrettii gibi, insanlarla iyi geinmemi de emretmitir.[1]
Baka bir hadiste yle gelmitir:
Cebrail, Allah Resulnn yanna gelerek, Allahtan yle bir emir getirdi: Ey Muhammed!
Allah sana selam iletmekte ve yle buyurmaktadr: Kullarmla iyi gein.[2]
Baka bir hadiste de Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur:
Halkla iyi geinmek, imann yarsdr; onlara yumuak davranmak da yaamn yarsdr. [3]
Hatta, din ve ayin kapsam dnda bile, ideal ve beenilen bir yaama kavumak isteyenler;
barl bir yaama birliktelii, bakalaryla dostane ve yumuak davran ve tavrlar sayesinde
bu isteklerine daha rahat kavuabilirler; sertlikler, mnasebetsiz davranlar, bahane aramalar,
kusur aratrmalar ve bencillikler sayesinde deil!
Bakalarna tahamml edebilmek iin, geni bir gs ve kapasiteye sahip olmak; mutlu bir
yaama kavumann gereidir.
Bir meselede zevk ve bak ihtilafndan veya gidiatta, davranta ve metottaki farkllktan
doabilecek problemler, yine geni dnmek ve idare etmekle nlenebilir.
Mdr Yoksa Tevelli ve Teberri
Ahlk konular ve kltrel meselelerde dakik snrlar ve ller tayin etmek nemlidir. Biz; idare
etmek, gzel ahlka sahip olmak, yumuak davranmak ve liyakatli ilikiler ierisinde olmakla
grevliyiz. Ayn zamanda, dostluklarda ve dmanlklarda tevelli ve teberri ((dostlarla dost
olmak ve dmanlardan uzak durmak) ilkesine uymak, mekteb llere dikkat etmek, dmana
kar saf balamak, mevzilerde direni gstermek, ktlk ve ktlere kar ayrla dmemekle
ykmlyz. Bu iki mesele birbirinden ayrdr ve her birinin kendine has bir yeri vardr.

Akidev meselelerde taviz vermemek ve deerleri dmana satmamak gerekir. Fikirsel, hedefsel
ve siyasal dmanlarla uzlamamalyz. Ama insanlarla ilikiler konusu bakadr. Hatta dmanla
irtibatlarda bile, iyi geinmek konusu tekit edilmitir. nk bu davran ekli, kimi zaman
onlarn cezp olmalarna sebep olmaktadr. Ancak ilkelerimiz ve prensiplerimizden taviz
vermemek kouluyla.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
nsanlarla, yle i ie ve diyalog halinde olunuz ki, ldnzde, sahip olduunuz ahlktan
dolay alasnlar size; yaadnzda ise, efkat gstersinler size ve sizi zlesinler.[4]
Bu kavram, Urfi adl airin iirinde de gelmitir:
Urfi! yiler ve ktlerle yle gein ki, lmnden sonra,
Mslman kardein zemzemle ykasn, Hintli de yaksn.
Bu; hak ile batl, slah ile fesad bir grmek ya da mekteb deerleri ayaklar altna almak, usul
ve kaideleri grmezlikten gelmek anlamnda deildir. Aksine, yabanclar dahi cebeden gzel bir
tavr, gzel bir ahlk, iyi bir huy ve takdir gren bir davran eklidir. mam Sadk (a.s)dan,
nsanlara gzel sz syleyin ayetinin tefsiri hakknda yle buyurduu nakledilmitir:
Yani btn insanlara; ister mmin olsun, ister muhalif, gzel sz syleyin. Ama mminlere
kar olan davran, ak ve gler bir yzle birlikte olmaldr; muhaliflere kar olan davran ise,
onlar imana (ve kendi akidenize) ekebilmeniz iin, iyi ve yumuak szl olmaktr. nk,
bunlardan daha az bir ekilde de onlarn errini kendinizden ve din kardelerinizden
uzaklatrabilirsiniz.[5]
Dmanla yi Geinmek
Mdr (iyi geinmek), muhalif ve dmanlarla dolu olan bir toplumda peygamberlerin silahyd
ve bu vesileyle, hem muhaliflerini cezp ederlerdi, hem de bu yolla takipilerini, inat ve kinli
dmanlarn dmanlklar karsnda korurlard.
mam Seccad (a.s) Hz. Peygamber (s.a.a)den yle rivayet etmitir:
Allah-u Telann, peygamberleri dier insanlardan stn ve faziletli klmasnn sebebi, Allahn
dininin dmanlaryla ok mdara ettikleri ve Allahn rzas ve kendi takipilerinin cann
korumak iin de en iyi takiyye ettiklerinden dolay idi.[6]
Aktr ki, bu tavr, peygamberlerin (hatta Peygamberimizin) g, say ve artlar bakmndan
darda ve skntda olduklar ve taraftarlarnn az olduklar zel dnemlere ait bir metottur.
Allah yolunun fedakar erleri oalnca, kafir ve mnafk dmanlara sert tavrlarla cevap verdiler. Cihat ve kesin tavrlar koyma emirleriyle amel ettiler. zel artlar ve durumlar dnda asla
gevek davranmadlar ve uzlama yolunu arayan tavrlar gstermediler.

ve d dmanlara kar ortaya konulmas gereken tavrlarn kapsam dnda, insanlarla olan
toplumsal diyaloglarda; iyi davranmak, uyumlu ve geni bir ruha sahip olmak, insann
faaliyetlerini daha ok ileriye gtrr, kalpleri daha ok celp ve cezbeder. zellikle, yara
ierisindeki kemik ya da bedendeki yara gibi olan insanlarla karlarken aresiz onlara
tahamml etmek gerekir. mam Ali (a.s), aresiz olarak gsterilmesi gereken bu tahammle iaret
etmi ve onu bir eit hikmet sayarak yle buyurmutur:
Kendisiyle iyi geinmekten baka bir aresi olmayan kimseyle idare etmeyen ahs, hekim
(bilge ve akll) deildir.[7]
Gerekten, bir cerahat ve yara iyileene kadar, ona kar sabr, tahamml ve geinmekten baka
ne yaplabilir?
Kimi zaman baz insanlar aynen bir yara gibidirler. Onlarla iyi geinmekten ve sabretmekten
baka bir yol yoktur.
mam Ali (a.s), dier bir sznde, halkla iyi geinmenin hikmet oluu gereine deinerek yle
buyurmutur:
Hikmetin ba, insanlarla iyi geinmektir.[8]
Yine Hz. Ali (a.s)dan dinleyelim:
nsanlarla iyi gein ki, onlarn kardeliklerinden yararlanasn ve onlar gzel bir yzle karla ki,
kinleri lsn.[9]
Uyumsuzluklara Tahamml
Toplu bir yaamda, acaba gzel bir gidiat ve iyi geinmekten baka bir are var mdr?
Affetmek ve karlk vermemek, insanlarla iyi geinebilmenin baka bir eklidir. Eer insan,
karlat her meselede hassasiyet gsterir, diklenir, her sze alnr ve hibir eyden
vazgemezse, toplumsal yaamda rahatszlk ve kabalklarn meydana gelmesi kanlmazdr.
Bakalarnn kabalk ve uyumsuzluklarna tahamml etmek, uyumluluk ve iyi geinmeyi
meydana getirir. Eer ktle ktlkle, kabala kabalkla cevap verirsek, problemler daha ok
artar. Bazen gz yumulmal, bakalarnn rahatszlk ve eziyet veren davranlarn grmezlikten
gelmeli, ya da idare etmeli ve affetmeli ki, ilikilerde buhrann kkleri kurusun.
Ktl iyilikle defediniz ayetinin tefsirinde, hilm vesilesiyle cahilin cehalet ve aklszln
defediniz ve insanlarla iyi geinmek suretiyle onlarn eziyetlerini kendinizden uzaklatrnz
eklinde aklamalar yaplmtr.[10]
Bu gz yummaktan daha nemlisi, bakalarnn kt davranlarna gzel davranlarla karlk
vermemizdir, ayn davranla mukabele yapmak deil

Bu tavr, Peygamber (s.a.a) mmetinden tecelli etmesi beklenen stn bir ahlk, yksek bir
kiilik ve peygamberce bir tavrdr.
Aile ahlknda, bu eit gzel ahlk rnei grnebilmesi iin, elerden her biri, kar tarafta bir
zaaf, kt ahlak ve huysuzluklar grdklerinde, hemen karlk verilmemeli ve boynuz boynuza
gelinmemeli. Ayn zamanda, yanllara kar sabretmek ve tahamml gstererek geinmek ve
Allah rzas iin bunlara katlanmak gerekir ki, iki gzel sonuca ulalsn: Aile ii huzura, ilah
ecir ve mkafata.
mam Sadk (a.s) yle buyurmutur:
haslet, dnya ve ahiret yceliklerindendir: Sana zulmedeni affetmen; senden ilikisini
kesenle iliki kurman; sana cahillik edildiinde arbal davranman.[11]
Cehalete kar arbal olmak, eziyetlere karsnda affetmek, ilikilerini kesen akrabalarla iliki
kurmak, edepsizlik yapm olanlara kar edep, metanet ve sayg gstermek, bakalarnn ktlkleri ve irkin davranlar karsnda iyilik ve ihsanda bulunmak; hepsi ve hepsi iyi
geinmenin, idare etmenin, nefsin kerameti ve ruhun ycelik nianelerindendir.
Terbiyet meselelerde de, yaramaz ocuklara kar tahamml, onlarn saygszlklarna kar
sabrl olmak ve geinmeye almak, hem ok zordur, hem de rnek ve msait insanlarn
yetimeleri yolunda nemli bir admdr. Bu yzden retmen ve mrebbiler (terbiye edenler),
ayn ekilde anne ve babalar, ocuklarn iyi eitimi iin, uyumlulua, idare etmeye ve renci ve
ocuklarn yerinde olmayan kaba ve saygsz davranlarna kar tahamml gstermeye son derece muhtatrlar.

[1]

Vesailu-ia, c. 8, s. 540

[2]

a. g. e

[3]

Mizanul-Hikme, c. 3, s. 239

[4]

Nehcul-Belaa, S. Salih, hikmet: 10

[5]

Bihar, c. 72, s. 401

[6]

a. g. e

[7]

Mizanul-Hikme, c. 3, s. 239

[8]

Gurerul-hikem, c. 4, s. 52; Danigah basks

[9]

a. g. e, 16

[10]

Bihar, c. 72, s. 423

[11]

a. g. e, c. 71, s. 400

YALILARA KARI TAVIR


Ailelerde yallarn varln, zahmet veren fazlalklar olarak hesap eden, ahsi zgrlklerinin
kstlanmamas ve zahmet ekmemeleri iin onlar ev ve aile ortamndan uzaklatran, onlar
yallarn evlerine (huzur evlerine) gnderen Bat kltrnn aksine, slam; onlar aziz ve
saygdeer insanlar olarak kabul etmekte, onlarn haklarna en gzel ekilde riayet etmeyi ve
sayg gstermeyi emretmekte; onlarn tecrbe, fikir ve yllarn haslat olan edinimlerinden
yararlanmaya tevik etmektedir.
Bu blmde, yal ve ihtiyarlara kar gereken doru tavr ve diyalogu -anne baba olsun veya
dier yallar olsun- slam mektebnin retileri esaslarna gre inceleyeceiz.
a) Vahdet Mihveri
Bir kavim ya da ailenin btn fertleri, ailenin byne kar ihtiram gsterirler, ilerinde onlarla
istiare ederler, ihtilaf ve anlamazlklarda, onlarn gr, karar ve hakemliklerine deer verirler.
Hatta kimi zaman, onlarn bir sz, fitne ateini sndrr ya da tefrika ve krgnl, birlik,
beraberlik ve bara evirir.

Onlarn bereketli varlklarnn nimeti, yaadklar srece, ok fazla olmasna ramen pek
bilinmemektedir. Onlarn hassas ve nemli makamlar ve sorun gideren rolleri, elden ktklar
vakit anlalr. Nice ailevi ihtilaflar, krgnlklar ve kavgalar, aile bykleri kaybedildikten sonra
ehre gsterirler. Halbuki ailenin by varken bunlar meydanda yoktu. Bununla beraber aile
arasnda nice ilikiler ve gidi geliler kesilir veya scakln kaybeder. phesiz btn bunlarn
sebebi, sadece, ailenin dostluk, yaknlk, ve mit mayas olan mihverin dnyadan gmesidir.
Allah Resul (s.a.a) yle buyurmutur:
Bereket, byklerle beraberdir.[1]
Baka bir sznde ise yle buyurmutur:
Ailesi arasnda olan yal adam, mmeti arasnda olan peygamber gibidir.[2]
te bu, yallarn varlklarnda sakl olan o mihverlik, nur bahedicilik, sefa ve mutluluk
getiricilik, hidayet, irat, birlik ve muhabbet rolne iarettir.
O halde, eer kabile ve ailedeki bykler, ailenin aydnlk baheden , birlik ve vahdet
mihveri (ekseni), ns, irtibat ve ailevi gidi-geli sebebi iseler, bu makamn korunmas, muhafaza
ve takviye edilmesi gerekir.
b) Byklere Sayg
Bir mr boyunca sadkane abalar ve fedakarlklar gstermi, aclar ve zorluklar ekmi olan
byklere kar edepli olmak ve haklarn bilmek; ailelerde hrmet ve ikram grmeleri, aziz ve
saygdeer olmalar, saygszla uramamalar, incitilmemeleri, merhamet ve tecrbelerinden
kaynaklanan tavsiye ve yol gstericiliklerine itinaszlk edilmemesidir.
Dinimizin kltrnde yallar ve bykler saygdeerdirler. Bu, Peygamber efendimizin szdr:
Her kim, bir byn fazilet ve makamn, ya dolaysyla tanr ve ona sayg gsterirse, Allahu Tela onu kyamet gnnn korku ve endiesinden emin klar.[3]
Byklere sayg ve kklere sevgi, slamn ahlk dsturlarndandr. Bu ahlk, aile ocan
scak ve mutlu hale getirir. Bu, mam Sadk (a.s)n tavsiyesidir:
Byklerimize sayg gstermeyen ve kklerimize merhamet etmeyen bizden deildir.[4]
Bu sz de mam Ali (a.s)den belleyelim:
Alim ilmi iin, byk de ya iin ihtiram edilir.[5]
Eer genler, yallarn kymetlerini bilmeseler ve onlarn makamlarna sayg gstermeseler, hem
insan balarn sevgi kklerini koparrlar, hem yallarn efkat, sevgi ve tecrbelerinden mahrum
kalrlar, hem de deerlere kar duyarszlk ve vurdumduymazlklarn imzalam olurlar. Hz. Ali

(a.s) szlerinin birinde, zamann baz durumlardan yaknrken, halkn kaba ve ho olmayan
davranlar ile ilgili olarak bu iki meseleye iaret etmitir. Yani:
1- Kklerin byklere kar saygszlklar
2- Zenginlerin ihtiya sahiplerine bakmamalar.
Siz yle bir zamanda yayorsunuz ki... kkler byklere sayg gstermiyor ve zenginler de
fakirlerin nafakasn stlenmiyorlar.[6]
c) Ana-babaya Kar
Yallar genel itibaryla saygdeer insanlardr. Fakat anne ve baba olsalar, vazife daha ar olur
ve sorumluluk iki katna kar. Kurn- Kerim, yal ana-babaya kar, sert ve krc tavrlardan
nehyetmekle beraber, onlara kar iyi sz sylemeye, gzel ve uygun bir sesle konumaya, alak
gnll ve mtevaz olmaya, efkat kanadn germeye, hayrlarn istemeye ve onlar hakknda
dua etmeye davet etmektedir. Allah-u Telann ferman yledir:
Eer ana-babadan biri ya da her ikisi yannda yallk ana ererlerse, sakn onlara f bile
deme; onlar azarlama; ikisine de gzel sz syle.
Onlar esirgeyerek alakgnlllkle zerlerine kanat ger ve: Rabbim! Kklmde onlar
beni nasl yetitirmilerse, imdi de sen onlara yle rahmet et diyerek dua et.[7]
Yal ana-babaya kar gsterilecek sayg ve edep; onlar isimleriyle armaman, ihtiramlar iin
ayaklarna kalkman, onlarn nnde yrmemen, onlarla yksek ve azarlayc konumaman,
ihtiyalarn gidermen, onlara hizmet etmeyi byk bir vazife olarak telakki etmen ve yallk
anda onlar koruyup gzetmendir.
Bir hadiste mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
Babam; babasyla birlikte yol giden ve babasnn koluna yaslanm olarak yryen bir gen
grd. Babam, hayatta olduu mddete, babasna yapt bu saygszlktan dolay o genle konumad.[8]
Onlar incitmek ve onlara itaatsizlik yapmak, haram olduu, knanld ve ondan nehyedildii
gibi, onlarn gnllerini almak, rzalarn kazanmak ve onlara iyilik yapmak da tavsiye edilmitir.
Byle bir davran, ocuklarn cennete girmelerine sebep olan bir davran olarak saylmtr.
brahim b. uayb yle der:
mam Sadk (a.s)a arz ettim: Babam ok yalanm ve gsz olmutur. Bir ihtiyac olduunda,
onu srtma alarak tayorum.
Hazret buyurdu:

Eer onun ilerini stlenebiliyorsan yle yap; hatta elinle azna lokma brak. Zira bu amel,
yarn (kyamet gn) sana cennet olacak (ya da, atee kar senin iin bir siper olacaktr).[9]
d) Kltr Aktarmas
Bir kltr gelecek nesillere aktarma yollarndan biri de; baba, anne ve retmenlerin
davranlardr. ocuklar, byklerin davranlarnda neyi grrlerse onu rnek edinrler.
Byklere sayg, edebe riayet ve yallara ihtiram, bizim amel ve davranlarmzda grlrse,
ocuklarmz da bu kltr renir ve bu snnet ve edebe gre hareket ederler. ocuklarndan
edep, marifet ve kadirinasl bekleyen kimse; ncelikle kendisi bu tutumu anne, baba ve
byklerine kar gstermeli ki, kkler de ondan rensinler.
Bu, tarih bir snnet, amel ve davranlardan tesir ve etkilenmedir. Yani ne ekilirse o biilir. Bir
hadiste geen: Edep gibi miras yoktur sz, bu konuya da amildir.
mam Ali (a.s) yle buyurmutur:
Byklerinize sayg gsteriniz ki, kkleriniz de size sayg gstersinler.[10]
mam Sadk (a.s) da yle buyurmutur:
Babalarnza iyilik ediniz ki, ocuklarnz da size iyilik etsinler.[11]
Bu aynen, insann kendi davranlaryla ocuklarn gnl zeminine ve beden levhalarna ektiini
ziraattan elde ettii mahsuldr.
Yal ifti ne gzel syledi ocuuna;
Ey gzmn nuru! Ekilenden baka biemezsin.
En nemli terbiye dersi, pratik olarak verilen derstir. Davranlarmzdan dikkatle pratik dersleri
alan en msait renciler ocuklardr. Eer biz, byklere kar ihtiram gstermezsek,
ocuklardan ve genlerden, yallara ve bize kar sayg ve ihtiram gstermelerini nasl bekleyebiliriz? Bu karlkl ilikilerin, davranlarda etki yaratmasn grmezlikten gelemeyiz. yle
mehur bir sz vardr: Eer mamzadenin ihtiram, bakcs tarafndan riayet edilmiyorsa,
dierlerinden ne beklenilebilir?
Yallarn yeri, huzur evleri deil, evlerin scak ve sevgi dolu oca olmaldr. nk, onlarla
ailenin lambas k verir, aile bireylerinin birlik, samimiyet ve muhabbetleri canl kalr, onlarn
dncelerinden istifade edilir. Velhasl onlar, bir mrn haslat, souk-scak birok tecrbe
yaam insanlardrlar. Onlar yaamla ilgili alnan kararlarda iyi bir mavir olabilirler.
Gencin aynada grdn
Yal onun ham kerpicinde grr.

e) Davranlarn Tesiri
ocuklar ve genler, byklerin davran ve ahlklarndan ders ve ibret aldklar gibi, yallar da
kimi zaman fikir, hkm verme ve bak as bakmndan genlerin ahlklarnn tesiri altnda
kalabilirler. Birok defa, dindar ve duyarl olmayan baz ailelerin, genlerinden grdkleri temiz
ve deerli amel ve davranlarnn tesiri ile doru yola geldikleri grlmtr. Temiz yrekli ve
temiz davranl genlerin, kendi ahlklaryla byklerin zerinde de etki braktklar da bir
gerektir.
u tarih rnei burada nakletmemiz yerinde olur: Zekeriyya b. brahim adl Hristiyan bir gen,
mslman oldu ve hacca gitti. Bu yolculukta mam Sadk (a.s)la grt. mamdan sorduu
sorulardan biri de uydu:
Babam, annem ve akrabalarm henz Hristiyandrlar, annem de krdr, acaba ne yapmam
gerekir? Onlarla birlikte kalp onlarla beraber yemek yiyebilir miyim?
mam (a.s): Onlar domuz eti yiyorlar m?
Gen: Hayr, asla ona dokunmazlar.
mam (a.s): Onlarla birlikte ol ve annene bak; dnyadan ayrldnda da, onun kefen ve
defin ilerini kendin stlen ve dierlerine brakma.
Zekeriyya hac seferinden dndkten sonra, mam Sadk (a.s)n tavsiyeleri dorultusunda
annesine ok iyi ve gzel davrand, ona yemek yedirdi, elbiselerini, st ve ban temizledi.
Annesi, olunun davrannn byle deimesi zerine aklnla yle bir soru takld: Olum!
Daha nce Hristiyan iken bana kar byle davranmyordun, ne oldu da mslman olduktan ve
bu seferden dndkten sonra byle deitin?
Olu: Peygamberin evlatlarndan biri bana byle emretti.
Annesi: O peygamber deil mi?
Olu: Hayr, o peygamber evladdr.
Annesi: O muhakkak peygamberdir; nk bu tr talimatlar, peygamberlerin talimatlardr.
Olu: slam Peygamberinden sonra asla peygamber gelmeyecek, O, son Peygamberin evlatlarndan biridir.
Annesi: Olum! En iyi dini semisin, onu bana da tant ve onun hakikatlerini bana da ret!
Olu, slam retilerini Hristiyan olan annesine anlatt, o da slam kabul etti girdi ve
mslman olarak da dnyadan ayrld.[12]

Bu olay, ana-baba ve byklerle olan iliki ve diyaloglarda, dinin emirlerine amel etmenin
tesirlerine gzel bir ahididir. Grld gibi o gencin gzel amel ve davran, yal Hristiyan
birisini slama ekir ve hidayet nurunu onun kalbinde aydnlatr.
Bu esas zerine, byklere kar edepli hareket etmek, yallarn kadrini bilmek, onlara deer
vermek, onlara iyilikte bulunmak ve onlara gzel bakmakla, iyi bir topluma ve ilikileri salam
ve sevgi temellerine dayal bir aileye sahip olalm.
Ve genlik nimetinin deerini bilelim. Zira bu cevher srekli bizimle kalmayacaktr.
Meliku-era-yi Behar ne gzel sylemitir:
Bir sabah vakti yolda bir yal grdm,
Gszlkten yere doru beli bklmt.
Ona: Ne kaybetmisin bu yolda? dedim.
Dedi ki: Genlik, genlik, genlik!

[1]

Bihar, c. 72, s. 137

[2]

a. g. e

[3]

a. g. e

[4]

a. g. e, 138

[5]

Gurerul-Hikem, H: 11007, Danigah basks

[6]

a. g. e, H: 3857

[7]

sra / 23,24

[8]

Bihar, c. 71, s. 64

[9]

a. g. e, 56

[10]

Gurerul-Hikem, H: 10069

[11]

Bihar, c. 71, s. 65

[12]

a. g. e, 52

ELETRYE AIK OLMAK

Bireylerin ve toplumun salah ve slah, ayplar tanma ve onlar bertaraf etmek iin yaplan almalarn sayesinde mmkndr.
Bu tanma, hem kendimiz hakknda, hem fikir ve amellerimize oranla, hem de bakalarna oranla
olmaldr. Kusurlarn ortadan kalkmasnn ortamn oluturma da bakalarnn ikaz, tembih ve
teebbsleriyle salanr.
Hatrlatma, eletirme ve ikaz etme meselesi, nasihate ak olmak, bakalarnn t, vaaz ve
hatrlatmalarn dikkate almak, ite bu yolla, sosyal meseleler ve bakalaryla doru davran
metodu konusunda yer almaktadr. Bu yzden, bu blmde sosyal ahlk konularndan biri olan
eletiriye ak olma sfatn; yce bir ruh, olgun bir seviye, gzel bir ahlk ve huy unvanyla
ileyeceiz.

Eletiri ve Hatrlatma
Gereklerin zerini rtmek ve onlar grmezlikten gelmek, gerekleri deitirmez. Bir ahs, yer,
davran ve diyalogda bir sorun olursa, akll insanlar, onu bertaraf etmek iin, her trl
hatrlatma ve eletirilere ak olurlar. Fakat cahiller ve kendini beenmi insanlar, byle
vakitlerde bile; vg, dalkavukluk ve takdir edilmelerini isterler; ayplarn, kusurlarn ve
ktlklerin rtl kalmasndan yana tavr taknrlar. Sadnin dedii gibi:
Ahmaa vg ho gelir,
Topuuna frdn bir le gibi.[1]
Bencillik, kendini beenmilik ve kendini stn grme, kiiyi kusurlarndan gafil eden bu vg
ve metihlerin sonulardr.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
nsanlarn en cahili, insana irkini gzel ve hayrn dileyeni dman gsteren vg yadran
yaltaknn szyle aldanan kimsedir.[2]
Dostun arkadalndan rahatsz olurum,
Ki kt ahlkm gzel gstere.
Nerde o basiretli akac dman,
Ki kusurlarm bana gstere.
Bu yzden, ayplarn ssl gsterilmesi, ktlklerin saklanmas ve kusurlarn rtlmesi yerine;
onlar sylemeli, iitmeli ve onlarn bertaraf edilmesi iin almalyz. Hatrlatma ve eletiri, ite
bundan dolay deer ve kutsallk kazanr ve bazlar iin hatrlatma vazife olur ve bazlar iin de
hatrlatma ve eletirilere tevecch etme, ahlk bir fazilet saylr. Kemale erimek isteyen
insanlar, bu eit hatrlatmalardan memnun olmaldrlar. nk bu, onlarn tekamlnn
mukaddimesidir. Yoksa srekli olarak cahil kalrlar.
Sadnin u hikmetli szne dikkat ediniz:
Konumacya kusur arayan olmazsa,
Onun sz slah olmaz.[3]
Doru Eletiri Metodu

Eksiklikleri hatrlatmak ve amelleri eletirmek faydal ve gerekli bir i olduu gibi, hatrlatma
metoduna, nktelere, t, nasihat ve hatrlatma dabna tevecch etmek de nemli ve kader
belirleyicidir.
Acaba herkesin vaz-u nasihat etmeye ve hatrlatmada bulunmaya hakk var mdr?
Acaba t ve nasihat herkesten kabul edilir mi?
Acaba btn eletiriler yapc ve olumlu mudur?
Eletirmen ve vaizin sfat ve artlar nelerdir?
Bakalarna t verip de kendisi amel etmeyen birinin sz etkili olamaz. Birok rivayet bu
iddiann ahididir. t verenin kendisi amel ehli olursa, onun tleri parlak bir lambadr,
bakalarnn kalplerini aydnlatr ve onun tleri kalplerin derinliklerine nfuz eder. Hz. Ali
(a.s)n u szne dikkat ediniz:
t kabul eden vizin mealesinden k aln ve uyank nasihatinin nasihatini kabul edin.[4]
Bu szde hem t kabul etmeye, hem de vaaz, nasihat ve eletirinin etkili olan metoduna iaret
edilmitir.
Eletiri ve hatrlatma, ne kadar iten, zel, halvette, nazik, onur ve haysiyet krc olmaktan uzak
olursa, o kadar etkili ve o kadar kini artrmak ve inattan uzak olur. Bazen aikar eletiri ve halkn
yannda yaplan nasihat ve uyarlar, olumsuz etkiler brakr, kar taraf akslamele iter ve onun
ahsiyetini zedeler.
Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur:
Bakalarnn yannda yaptn nasihat, denekle vurmaktr.[5]
yilik dileme, insanlar slah etme ve onlara yardmda bulunma kastyla yaplan eletiriler nere,
mevcut durum ve ileri bozmak, ykmak ve tahrip etmek maksadyla yaplan eletiriler nere?
phesiz bilinli ve uyank insanlar, eletirilerin gerisindeki gizli sebepleri ok iyi anlar ve
bilirler.
Eletiri; hasetten, garazdan ve bir kt hesaptan tr yaplmamaldr. Kskanlk ve kinden
yaplan eletiriler, durumu daha da ktletirir. Kskan birisinden; nasihat, hayr dileme ve slah
niyetiyle tezekkr hi mmkn m? mam Sadk (a.s) yle buyurmutur: Kskantan nasihat
muhaldr (imkanszdr.)[6]
Eletiri Kabul Etmek
Tekebbr ve bencilliin eitli ekilleri vardr. Bunlardan biri de eletiri karsnda gururlanmaktr. Eer eletiri, dnce ve iimizin kemal mayas ise, eletiriyi kabul etmek, bu kemal ve rt
iin bir yardmdr. Dier taraftan eletiriyi kabul etmemek ve ona ak olmamak, bir eit gurur

ve kibrin iareti, kusur ve ktlkler uurumunda kalmann sebebidir. Bazen en gzel vaaz ve
tler, kibirlilerin kalplerine ulatnda, kabul grmez ve insan mahrum eder. EmirulMminin Ali (a.s)n gzel tabiriyle:
Sizinle t arasnda gururdan bir perde (engel) vardr.[7]
Acaba siz, btn dnce ve fikrinizin doru ve przsz olduundan emin misiniz?
Acaba siz, btn bireysel ve sosyal davran ve tutumlarnz eksiksiz mi gryorsunuz?
Bazen insan, nefis sevgisi dolaysyla, ya kendi kusurlarn grmedii ve anlamadndan ya da
kendini kusurlu ve eksik bilmeye hazr olmadndan, bakalarnn eletiri ve nasihatlerini de kin,
garaz ve dmanla yorumlarlar.
Ayna senin ayplarn doru yanstt iin,
Kendini kr, ayna krmak hatadr.
Bir ailede, elerden her biri dierini eletirebilir; ya da anne ve babann ocuklar ve genleriyle
olan diyalogunda bir hata olabilir. Eer biri eletirilir ve ikaz edilirse, onu severek kabul etmeli
ve kendini dzeltmeye almaldr.
Eer herkes, ayp ve hatay kar tarafa ynlendirir ve kendini susuz gstermeye alrsa;
kusurlar, ayplar ve hatalar asla dzelmezler. Hata ve ayplar kabul etmede insaf gstermek, akl
olgunluun nianesidir.
Bazen, birisinin hsn-i niyeti, hayr severliinde ve dostane grnde, phe ve tereddtlerimiz
olabilir ve neticede eletirilerini dikkate almayabiliriz. Ancak, iyi niyetinden ve dostane
grnden emin olduumuz birinin eletirilerini, ikazlarn ve nasihatlerini kabul etmede
tereddt etmemeliyiz.
Hazreti Emir (a.s)n buyurduu gibi:
Sana gre insanlarn en sevgilisi, efkatle nasihat eden ve iyiliini isteyen kimse olsun.[8]
Geri bakasnn eletiri ve uyarmalar, bize ac gelebilir, ancak eletiri ve uyarlarn bu acl,
dalkavukluk, hile ve yalann tatllndan kat kat daha faydaldr.
mam Bakr (a.s)dan yle rivayet edilmitir:
Hayrn istedii halde seni alatana uy; ama aldatt halde seni gldrene uyma.[9]
Bakalarnn slah eletiri ve grlerine ak olmak, sadece dnce ve grlerimize ya da
da yansyan amellerimiz ve ahlkmza ynelik deildir. Edebi eserlerde, iir yazmada ve
hnerli almalarda da, bakalarnn eletirilerine dikkat etmek rtn sebebi; sanat, yazar ve

airin yceliinin iaretidir. Aksine, eletirmenlerin eletirilerine duyarszlk insann ilerini ve


almalarn zayf ve kusurlu brakr.
Eletiriyi kabul eden sanatlar, daha abuk geliirler. Eserlerini, bakalarnn eletirilerine deer
vererek ve onlar uygulayarak hazrlayan airler ve yazarlar bu tavrlaryla, kendi edebi
yaratclklarnn kemale erdiini gsterirler.
u birka cmleye dikkat ediniz ki, eletirinin yeri ve eletiriyi kabul etmenin faydas daha iyi
anlalm olsun:
Sanatta eletiri, otomobilin nndeki ayna gibidir. Src sanatkr- onun yardmyla
arkasn gzetmelidir. Ancak, ona durmadan bakmamaldr. Zira aksi durumda, caddeden sapmas
ve arpma tehlikesi onun pususundadr.
Hner, bir uak, sanat onun pilotu, eletirmenler de uu hizmetileridir.
Gurur, bir geminin gvertesinde bulunan gizli bir delik gibidir; sanaty tedricen gark edecek
bir memurdur.
Eserlerinde eletirmenlerden yz eviren air, kontrol kulesi ile irtibatn kesen bir uak gibidir.
Sende ehit olma liyakat ve cesareti olmadndan, ehitlerin amalarn tenkit ve eletiriye tabi
tutarsn.[10]
Evet, ahlk, kltrel, sosyal ve siyasal meselelerde eletiriyi kabul etmek, irtibatlarn selametinin garantisi ve dnceyle amellerin gelime gstergesidir. Bu mesele, din metinlerde, nasihat
ve vaaz gibi adlarla ele alnmtr.
Bu konuyu, mam Seccad (a.s)n bir hadisiyle bitirelim. mam (a.s), karlkl haklarn beyan
kapsamnda, toplumda insanlarn birbirlerine kar olan haklarn aklarken, nasihat edenin
nasihat iiten zerindeki hakkn, nasihat edenin ve nasihat dinleyenin grevlerine iaret ederek
yle buyurmutur:
Nasihat edenin (eletirmen ve t verenin) senin zerindeki hakk udur: Ona kar yumuak
ve mtevaz olmalsn. Nasihatlerini anlaman iin kalbini ona verip szlerini iyice dinlemelisin
ve daha sonra nasihatlerine bakp zerinde dnmelisin. Nasihatleri hakka uygun olursa, buna
kar Allah'a kredip onlar kabul etmeli ve hakkn tanmalsn. Nasihatlerini hakka uygun
bulmadnda ise, onu sulamamalsn ve bilmelisin ki, hayrn istemekte kusur etmemi, ancak
(grnde) hata etmitir. Ama (gemiini bildiinden dolay) sulanmaya mstahak olursa, o
zaman onun hibir szne itina gstermemelisin. Ve kuvvet ancak Allah'tandr.[11]

[1]

Glistan, 8. Bab

[2]

Gurerul-Hikem

[3]

Glistan, blm.8

[4]

Mizanul-Hikme, c. 10, s. 585

[5]

a. g. e, 580

[6]

Bihar, c. 75, s. 194

[7]

Nehcul-Belaa, S. Salih, hikmet: 282

[8]

Gurerul-Hikem

[9]

Mehasin-i Berk, c. 2, s. 440

[10]

Buradeha, Hasan Huseyn, s. 9, 16, 18, 44, 74

[11] Tuhaful-Ukul,

s. 541; Mizanul-Hikme, c. 10, s. 57

SADAKAT
Ey can o kimseye feda ki, kalbi diliyle birdir.
te bu, sadakat cevherinin kendisidir; nerde olursa olsun ve kimde bulunursa bulunsun, nefis ve
deerlidir.
Ahlk kuralszlklar, ailevi ihtilaflar, dostlar ve akrabalar arsndaki krgnlklar ve hatta siyasi
kavga ve nizalarn ou, sadakatsizlik ve samimiyetsizlikten meydana gelmektedir. Nifak da bir
eit sadakatsizlik deil mi? Hile de, konumada ve davranta sadk olmamann dier bir cilvesidir ve
Evlilik olaynn ilk aamalarnda, verilen szler, iddialar, vaatler, gsteriler ve cevaplarda sadakatsizlie kkleri dayanan boanmalar az deildir. Bundan dolay sadakat; dostluklarn,
ortaklklarn, evliliklerin, siyasi mcadelelerin ve zerinde kurulabilecei en salam temeldir
ve onun olmamas halinde, btn bu kurumlar yok olmak ve paralanmakla kar karyadrlar.
Sadakatin Cilveleri

Konumasnda doru ve sadk olan biri, ister ciddi ister aka olan yalandan kanr.
Dostlukta sadk olan biri, dostluk ilkelerine bal kalr. zveri ve fedakarlk, hatalara kar gz
yumma, sert davran ve cefalara tahamml, ihtiya vakitleri ve skntlarda birliktelik, dert ve
sorunlarda hemdert olmak sadk dostun vasflarndandr.
manda sadk olan biri; nifak, iki renklilik ve riyadan kanr.
Zhdde sadk olan biri, riyakarca ve halk aldatmak iin, zahitlik, sade yaay ve dnyay terk
etme tezahrnde bulunmaz. Sadnin dedii gibi:
Dnyay terk etmeyi halka retirler,
Kendileri para ve tahl toplarlar.
Eletiri, nasihat, tebli ve iratta sadk olan biri; ameli konumasnn aynas, davran ise
sylediinin ahidi olur. Yoksa Hafzn dedii gibi:
Tvbeyi buyuranlar, neden kendileri daha az tvbe ederler?
Ahitte sadakat ise, sylenenlere, kararlara ve szlere vefa gstermektir.
Bu tr sadakatler, mslmanln art ve ls, eriatn sahibi olan Hz. Muhammed (s.a.a)e
fikr ve amel olarak yaknln iaretidir. Nitekim Onun kendisi yle buyurmutur:
Yarn durakta (kyamet gnnde) bana en yakn olannz; sznde daha sadk olan, emaneti
daha iyi yerine ulatran ve ahdine daha vefal olannzdr...[1]
Allah Peygamberi (s.a.a)in buyruuyla: Konumada doruluk, emanete riayet ve ahde vefal
kalmak, sadakatin nianesi ve O Hazrete yaknlk ls olduu gibi; yalan konumak, hyanet
ve vefaszlk da, O sadk, emin ve vefal Resulden, fersahlarca uzaklk nianesidir.
Sosyal Alanda
Toplumlar ayakta tutan ey, insanlarn birbirlerine olan itimatlardr. Bu kurumu salam ve istikrarl hale getiren, insanlarn birbirlerine kar gsterdikleri sadakattir. Eer sadakat ve doruluk
bir toplumdan g ederse, yaam da zor, gvensiz, ac ve ileli olur.
Acaba, siz grndnz gibi misiniz?
Acaba, bakalarna kar fikirlerinizi, psikolojinizi ve yaamnz gsterdiiniz gibi misiniz?
Sahip olduunuz yaamnz olduu gibi midir?
Bayezid Bestam adl air yle der:
Ya olduun gibi grn,

Ya da grndn gibi ol.


Ve bu, yani sadakat.
Ey batn takvadan plak olan,
Dtan riya elbisesi giymisin.
Yedi renkli perdeyi brak,
Senin ki evde hasrn var.
ki yzller de sadakatsizdirler. leri ve dlar bir deil, sz ve amelleri birbirine uymaz,
bakalaryla olan diyaloglarnda, yz yze ve arkalarndaki davranlar farkllk arz eder.
Zahirde ve yze kar, dostluk ve ihlas izhar ederler, ama arkada, gybetten, dedikodudan,
iftiradan, ayplar ifa etmekten, kk drmekten ve hakaret etmekten ekinmezler. Eer bu
nifak deilse, peki nedir?
mam Bakr (a.s) yle buyurmutur:
ki yz ve iki dili olan kul, ne de kt kuldur! Mslman kardeini huzurunda ver, ancak
arkasnda (gybet etmekle) onu yer.[2]
ki yzller hem dnyada haysiyetsizdirler, hem de ahirette ilah azaba duardrlar.
Gerek d zht, gsterili ibadet, gerek olmayan tvbe, gsteri amal harcamalar, yaclklar,
insanlar aldatan dalkavukluklar, buday gstererek arpa satmalar ve hepsi toplumsal yaamda
sadakat cevherinden yoksun olmann alametleridir.
Farsann zengin edebiyat; riyakarlarn, iki yzllerin, avam kandranlarn, iki renklilerin elinden ekilen szlamalar ve yaknmalarla doludur. Suret gzellii ie yaramaz, siret gzellii
kemali arayanlarn istedii eydir. Hatta bazlar zahirde imanl ve mezheb bir ehreye
sahiptirler, ama sosyal ilikilerde hile, sahtekarlk, tecavz ve yalandan kanmazlar. Bunlarn
itaat ve ibadetleri de dertlerine deva olmayacaktr. Sadnin dedii gibi:
badet sadece aln topraa koymak deil,
Sadakat gster, nk ihlas alnla deil.
Bu iir, u hadisin ieriidir:
ahslarn uzun rku ve secdelerine bakmaynz. nk, onlara adet etmi olabilirler. Onlarn
doru konumalarna ve emanete riayetlerine baknz.[3]
Sadklarla

Kurn- Kerim, sadklarla beraber olun diye emretmektedir. (Kn Meas- Sadkn).[4]
Dier taraftan enbiya ve byklerden bazlarn sddk (ii ve sz doru olan) ve sadkulvad (vadine sadk) unvanyla anmaktadr. Hz. Fatma (a.s)n lakab da Sddika idi. Sadakat
nimeti, Allah tarafndan baz insanlara verilmi bir hediyedir. Allah (c.c) sddklar; ehitler,
peygamberler ve salihlerle birlikte saymtr.
mam Sadk (a.s)n buyurduu gibi; sosyal ve ahlk meselelerde btn peygamberlerin davet
levhalar banda, doru szl olmak ve emaneti sahibine iade etmek yer almtr.
Allah-u Teala, btn peygamberleri, doru szl olmak ve emaneti, ister iyi olsun ister kt
sahibine geri evirmekle mebus klmtr.[5]
Yine O Hazretten nakledildiine gre; Hz. smail (a.s)a, Sadikul-Vad (vaadine sadk) denmesinin sebebi, birisiyle bir yerde grmek iin randevulam, randevu yerine giderken (bir
sene civarnda) uzun bir sre orada beklemi. Bundan dolay Allah Teala onu, Sadkul-Vaad
olarak adlandrmtr.[6]
Siyasi Sadakat
Doruluk ve sadakat sadece bireysel bir davran, ya da ailev ilikilerde ve dostluklarda gsterilen bir ahlk deildir. Sosyal alanda, siyasi faaliyetlerde ve nemli ahsiyetlerin pratik hayatlarnda da geerli bir kanundur.
Kimi zaman baz insanlar, gsteri ve hret sahibi olabilmek iin mcadelelere girerler.
Kendilerini inklab bir ahsiyet olarak gstermeye alrlar. Bazlar da, ahitleri, mesuliyetleri,
dini hassasiyetleri ve insan bilinlerinden dolay mcadelelere atlrlar.
Bazlar sahtekarlkla; halk sever, halk himaye, mazlum ve mahrumlar savunma sloganlar
atarlar.
Bazlar da, gerekten yrekleri halk iin arpar, halka sadakatle ak duyar ve onlarn kurtuluu,
refah ve mutluluklar iin alrlar.
Bazlar halkn sempatisini kazanmak, oylarn kapmak iin sz vermelere balar ve halk kendi
taraflarna ekerler. Bazlar da sadakatle vazifeyi eda etmek ve halkna hizmet yapmak iin
seim meydanna atlrlar.
Siyasi iar ve inklabi szlere aldanan ve farknda olmadan sadakatten yoksun kiilere cezp olan
nice genler vardr.
Genleri elde etmek iin, ran inklabnn evvelindeki baz gruplarn faaliyetleri, Filistindeki
baz parti ve rgtlerin inklabi yzl liderleri, bu hilebazlklarn ve aldanmalarn birer
rnekleridir.

Siyasi sadakat; siyasi alanda faal olanlarn yapm olduklar amel, iar, hedef ve tepkilerinin,
imana, sorumluluk bilincinden edindikleri ilhama ve Allahn rzasn kazanmaya dayal olmas;
her eit siyasetilik, yalan, sahtekarlk, iftira ve hakikatleri gizlemeden uzak durmak, hak
mevzisinde istikamet gstermek, menfaatilik kemekeine ve inhisarcla kaplmamaktr.
Kendi asl hedeflerini bir siyasi faaliyette halktan gizleyen ve aama aama hareket etmekle
halkn sadakatinden su istifade edenler, saygn insanlarn makamn, kendi arzularn ve
hedefleri dorultusunda kullananlar ve sonuta, kendilerini haktan daha ok dnenler, sadk
deillerdir. Siyasi sadakat; hedef, vesileyi meru klar mant ve sloganndan kimsenin
yaralanmamas ve kendi siyasi faaliyetlerinde meru ereveye, hakka, prensiplere ve deerlere
bal kalmalardr.
Alevi siyaset ile Muaviye siyaseti arasnda olan fark, bu meselede de vard. Muaviye, kendi
maksadna ulamak iin, eraite aykr olan hibir yalan, hile ve hyanetten ekinmezdi. Ama
mam Ali (a.s)n Emeviler gibi davranmasna mani olan ey, eriata ball ve siyasi sadakati
idi. mam (a.s)n, Muaviyenin bir gn bile ibanda kalmasna tahamml etmemesine ve
bazlarnn uzlama yoluna gidilmesini nermelerine ramen onu azletmesine sebep olan ey, ite
siyasi sadakatti. Yoksa, hkmetinin temellerini salamlatrabilir, Muaviye ile siyasi muamele
yapabilir, sonra da onu kenara itebilirdi.
effaf bir tavr taknmak -elbette amelde, sadece sloganda deil- ve gizli i evirmelerden uzak
kalmak, siyasi sadakatin dier rneklerindendir. Ali (a.s) askeri glerine yazm olduu bir
mektupta yle buyurmaktadr:
Bilin ki sizin zerimde olan hakknz, sizden sava hali dnda hibir ii gizlememem, Allahn
hkmlerini icra etme dnda hibir ii sizlere danmadan yapmamam, hakknz olan bir eyi
yeri gelince ertelememem, yapmadka durmamam ve hakknz eit ekilde vermemdir. Benim
sizin zerinizdeki hakkm ise bana itaat etmeniz, ardmda kanmamanz, hayrnza
grdm ileri yapmakta kusur etmemeniz, hak uruna zahmetlere girimeniz ve skntlara
katlanmanzdr.[7]
Konumada doruluk ve faaliyetlerde sadakat, insanlar gnllerin sevgilisi ve halkn emin
kiileri haline getirir. Tersine, yapmack tavrlar, gsteri, riya, nifak ve yalan da insan toplumda
itibarsz ve Allah katnda kovulmu bir hale getirir; hem sosyal balar koparr, hem de gvensizlik ortam oluturur. stelik, sadakatten uzak insanlar, iki ynl kiilie duar olur ve zt
ahsiyetli olurlar. Onlarn yalan, nifak ve riyakarlklar aa ktnda vicdan azabna duar
olurlar. Ama sadk, drst ve ihlasl fertler, hem vicdanen rahattrlar, hem de gsterdikleri
faaliyetler dnda nlerine bir eyin gelmeyeceinden emindirler. Bu yzden, gizli yz ve kapal
ktln meydana kmas gibi bir endieleri de yoktur.
Hesab temiz olann hesap vermekten ne korkusu olacaktr!...

[1]

Leall-Ahbar, c. 5, H: 253

[2]

Bihar, c. 73, s. 203

[3]

Kafi, c. 2, s. 105

[4]

Tevbe / 120

[5]

Kafi, c. 2, s. 104

[6]

a. g. e, 105

[7]

Nehcul-Belaa, S. Salih mektup: 50

KAYNAKA

1- Amuze ve Perveri Berayi Ferda, Asife Asf.


2- htisas, eyh Mufid.
3- El-Ahlak, Abdullah ebber.

4- Usul-i Kafi, Kuleyn.


5- Ayanu-ia, Seyyid Muhsin el-Emin.
6- Emsal ve Hikem, Dehhuda.
7- El-Mizan, Allame Tabataba.
8- Biharul-Envar, Allame Meclis.
9- Buradeha, Seyyid Hasan Hseyn.
10- Tahrirul-Vesile, mam Humeyni.
11- Terbiyet-i Kudek der Cihan-i mruz, Ahmet Behit.
12- Tefsir-i Kebir, Fahr-i Raz.
13- Tefsir-i Nurus-Sekaleyn, Huveyz.
14- Tefsir-i Numune, Ayetullah Mekarim irazi.
15- Tefsir, Nakd, Tahlil-i Mesnevi, M. Tak Cafer.
16- ekide-i Endieha, Yahya Burke.
17- Hayatul-mam Hseyn, Bakr erif el-Karai.
18- Hisal, eyh Saduk.
19- Dastan-i Rastan, ehit Mutahhari.
20- Risale-i Nuvin, mam Humeyni.
21- Zindegani-yi Hz. Muhammed, Resuli Mehellat.
22- Sefinetul-Bihar, Muhaddis Kumm.
23- Snenun-Nebi, Allame Tabatabai.
24- Siyma-yi Ferzanegan, Rza Muhtar.
25- erh-i Nehcul-Belaa, bn-i Ebil-Hadid.

26- Sahife-i Seccadiye, mam Zeynulabidin.


27- Gurerul-Hikem, Abdulvahit Amed.
28- Furu-i Ebediyet, Cafer Subhan.
29- Fi Zilalil-Kuran, Seyyit Kutup.
30- Kuran- Kerim.
31- Klliyat-i kbal-i Lahur.
32- Klliyat-i ems-i Tebriz, Mevlev.
33- Klliyat-i Saib-i Tebriz.
34- Kenzul-Ummal, Muttaki Hind.
35- Glistan-i Sad.
36- Mecmaul-Beyan, Tabers.
37- Mehasin, Muhammed b. Halid Bark.
38- Mehaccetul-Beyza, Feyz-i Kaan
39- Mstedrek-i Vesailu-ia, Mirza Hseyn Nur.
40- Meanil-Ahbar, eyh Saduk.
41- Meazi, Vakd.
42- Maktalul-Hseyn, Mukarrem.
43- Mekarimul-Ahlak, Tabers.
44- Men La Yehzuruhul-Fakih, eyh Saduk.
45- Mnacat, Hace Abdullah Ensar.
46- Menakb, bn-i ehraub.
47- Menhecus Sadkin, Molla Fethullah Kaan.

48- Mizanul-Hikme, Muhammed Reyehr.


49- Nehcul-Belaa, Suphi Salih.
50- Nehcul-Fesahe, Ebul-Kasm Payendeh.
51- Vesailu-ia, eyh Hurr-i Amil.

You might also like