Professional Documents
Culture Documents
İslam'ın Siyasi Teorisi
İslam'ın Siyasi Teorisi
NDEKLER
nsz.............................................................................2
BRNC OTURUM.............................................................5
Siyasal slam Hakknda Gndemdeki En nemli Sorular....5
1-Giri..........................................................................5
2-slam ve Siyasi Dncenin Teorize Edilmesi.................6
KNC OTURUM.............................................................13
slamn Siyasi Dncesini Teorize Etmenin nemi ve
Gereklilii.....................................................................13
nc OturumNC OTURUM..................................24
Siyasetin Dindeki Yeri (1)..............................................25
DRDNC OTURUM.....................................................34
Drdnc Oturum.........................................................34
Beinci Oturum BENC OTURUM..................................43
slamda zgrlk (1)....................................................43
ALTINCI OTURUM...........................................................55
slamda zgrlk (2)....................................................55
YEDNC OTURUM..........................................................64
zgrlk ve Onun Kapsam ile Snr...............................64
SEKNC OTURUM..........................................................73
Devletin Yaps ve eklinin Aklanmas..........................73
DOKUZUNCU OTURUM...................................................82
Dini Dzende Kanunlarn Yerinin ncelenmesi.................82
ONUNCU OTURUM.........................................................94
Kanun, Farkl Deerlendirmeler ve Kaynak Meselesi.......94
On Birinci Oturum ONBRNC OTURUM.........................106
nsz
Siyaset felsefesinin en nemli ve kkl konularndan biri de, devlet ve hkmetin gereklilii
konusudur. Beer hayat, ilk ve ilkel dnemini bitirmesiyle ve insanln toplumsal yaama
geiiyle ve de insanlarn hayatnda meydana gelen yapsal deiiklikle birlikte devletin varl
kesin bir ekilde kabul edildi. Tarihte fakat kk bir aznlk, toplumda devlet diye bir organn
olmasna kar kmtr; on dokuzuncu yzylda yaayan Sen Simon ve Prudon gibi dnrler,
bu anlamda devletin varlna kar kan kimselerdi. Sen Simon, insanlk dncesinin, toplumu
tehlikeden koruyacak ve ona nderlik edebilecek bir gte olduuna inanyordu. Anaristlerin ve
devlete muhalif olan kimselerin dncesine gre insan, temiz bir yapya sahiptir ve bu yap,
insan iyi ve beenilen istek ve arzular kabul etmeye zorlamaktadr. Ayn ekilde bu grup,
devletin insan zgrlyle uyumadna ve insan zgrl ve de insan deerinin korunmas
asndan, devletin insan yaamndan karlmas gerektiine inanmaktadr.
Sosyolojik aratrmalar, insann, her zaman ve her koulda, devlet ve hkmet kurmay,
akla ve ftrata dayal kanlmaz bir zorunluluk olarak grdn gstermektedir ve bu, insann
eitlik arzusundan ve yap olarak medeni oluundan kaynaklanmaktadr. nsan, sadece toplumsal
bir hayatn ve herkesin haklarna sayg duyulduu dzenli bir tekilatn varlnda hayatn
srdrebilir. Byle olmad taktirde ise, insan hayat, dzenli bir ekil almayacak ve kargaalk,
ilkellik, vahet, hakkn gasp edilmesi ve eitsizlik orman kanunlar ve kanunsuzluk eklinde
insanlara hakim olacaktr.
Farkl devlet ekilleri ve byk toplumlar idare etmede kullanlan sistemlerde bulunan
yap ve ileyiteki nemli farkllklar; farkl tanma usullerinden ve deiik dnya grlerinden
ve de bunlarn insan farkl yorumlayndan kaynaklanmaktadr. nk insan, sadece bir cisim
olarak tasavvur edilirse, maddi adan doyurulmak, rahat yataklarda yatmak, rahatlk ve zevk,
onun iin yegane hedef olacaktr. Bu dnce uyarnca btn abalar, ehvet ve lezzet yrngeli
olacaktr. Ama insan maddeden stn ve ondan te bir varlk olarak kabul edersek ve geni bir
bak asyla insan vcudunun deiik ynlerine ve onun maddi ve manevi hasletlerine bakp,
siyasi dzenin yapsn buna gre ekillendirirsek; devlet, insann asayi ve ykseliini temin
etme amacnda olacaktr. Biz, insana ynelik bu iki ly ve bak tarzn ve de seilen
hedefleri baz alarak siyasi dnceleri ve devletlerin uygulamalarn eletirmekteyiz. nk
siyasi dncelerin asl, yukarda belirtildii gibi; bak tarz ve hedeflerden ibarettir ve bunlar
olmakszn siyasi dncelerin bir anlam yoktur.
Geri gnmzde, yeni felsefi dnceyi etkisi altnda brakan, mutlak Realizm
akmndan dolay genel bir bak asyla insana bakma ve onun yce hedeflerine dikkat
etme azalmtr ve siyaset ile ilgili nemli meselelere sosyolojik tahlillerle yaklamak ve bu
yntemle etkili zmler sunmak yaygnlam, hedef ve dnya grnden sz etmek ise
ender bir hale gelmitir; ama yce insanlk mektebinin gerek kurucular olan
peygamberlerin mektebinde ise, hedefli ve lkl olmak; hareket ve deiimin esas
olmutur. Bundan dolay, Kur-ana kapsaml ve dzenli bir ekilde baktmzda, insann
yaratlmasnn, lmn, hayatn, peygamberlerin gnderilmesinin ve ibadi ve de itimai
kanunlarn hepsinin bir hedefe ynelik olduunu ve btn faaliyetlerin, programlarn ve
hatta devlet tesis etmenin ekseninin bu nemli hedefe varmak olduunu grmekteyiz. Bu
esas uyarnca, devletler, sadece toplumlarn idaresi iin ekil almamal, aksine idareden
daha nemli olan; hidayet uyarnca ekil almaldr. nsann bir ynn baz alan devletler,
sadece insanlarn refah ve asayiini temin etmek iin alp, insan ynetmektedirler; ama
bu devletler, insann hem asayiini ve hem de manevi ykseliini temin etme peinde
olurlarsa, insann hidayete ulamasn da salayacaklardr; nk zerinde ilahi ruhu
tayan, basit maddi zelliklerin tesinde, manevi ve ruhani zellikler tayan ve bunlarn
vcudunun derinliklerine ekil verdii insann, hidayete ihtiyac vardr ve insan sadece
ynetmekle yetinmek, onu hafife almaktr.
Eer devletin nihayi hedefi; insann gzel bir akbete ulamas, Allaha yaknlamas ve
onun hidayete kavumas ise, phesiz byle bir durumda, insann gerek fayda ve
karlarn herkesten daha iyi bilen ve onun deiik zelliklerini herkesten daha iyi tanyan
bir kimse, insanlar ynetme liyakatine sahip olabilir ve bu; Allahtan baka bir kimse
deildir. Kuran ayetlerinin de teyit ettii bu konuyla ilgili akli delilden anlalan udur:
nsann kemale ulamasnn art; insann, dnyann ve ahiret aleminin hakikatiyle
birlikte insann, dnya ve ahiret alemiyle olan karlkl ilikisini bilen ve bunlara hakim
olan bir kimseye insann itaat etmesidir ve bu da; Allahtan baka bir kimse deildir. O
halde tapnmak ve hakimiyet hakk Allaha mahsustur; yani insann yegane velisi Allahtr
ve Allahn hakimiyetinin dndaki bir hakimiyet, Allahn iradesine dayanma ve onun
izninden kaynaklanma artyla merudur ve slam devletinin mihveri olan Velayet-i
Fakih teorisi bu esas uyarnca ekillenmektedir. Masum imamn gaybette olduu
dnemde; zellikle de son asrdaki zaman sreci iersinde Mslman fakih ve
dnrlerin zerinde derin bir ekilde dikkatlerini younlatrdklar ve son yllarda
mkemmel bir hale gelen Velayet-i Fakih teorisi, dini hakimiyete olumsuz bir gzle
bakan dncenin karsnda, dnya siyaset arenasnda etkili, gelien ve deiim meydana
getiren bir teori haline geldi.
slam dnyasnn, bu asrda, zerinde dnlmesi gereken iki oluuma tanklk ettiini
sylemek gerekir. Siyasete ve dini hakimiyete olumsuz bakan dnce, bu oluumlardan
biridir. Btn dinler ile; zellikle de slam ile kar karya gelen ve dini siyasi dncenin
Vesselm
mam Humeyni Eitim ve Aratrma Messesi
26 /4 /1999
BRNC OTURUM
Siyasal slam Hakknda Gndemdeki En
nemli Sorular
1-Giri
phesiz devrim ve nizammzn en nemli kazanm ve getirilerindengetirileninden biri de slam
mmeti iin saysz bereketleri olan Cuma namazdr. Cuma namaznn yan faydalarndan biri
de cuma hutbelerinde, hutbeden nceki konumalarda veya iki namaz arasnda, eitli ehirlerde
halkn ilgisine sunulan gerekli eitim ve bilgilerdir Devrimden sonraki sre ierisinde inan,
eitim, ekonomi, fikir ve benzeri alanlarda uzmanlar, alimler ve hatipler tarafndan cuma
namazna gelenlere ve medya sayesinde de halka hitaben deerli konumalar yaplmtr.
Ben de son yllarda slamislaimi nan ve Deerler Sisteminde Tevhit bal altnda bir dizi
konuma yaptm ve bu konumalar kasetlerden deifre edilip dzenlendikten sonra
kitaplatrlarak okuyucularn ilgisine sunuldu. Dostlarn neri ve srarlar zerine gelecek
oturumlarda da slamn Siyasi Teorisi adl konuyu ele almay kararlatrdk. Allah-u Tealadan
bu nemli ite bize yardmc olmasn,; kendisiyle rzayetini kazanacamz ve de slam
mmetine faydal olacak eyleri bize ilham etmesini, aklmzda bulundurup syletmesini mit
ediyoruz. Bylece bu nemli konuyu yce ve ahadet a slam mmetine sunmak istiyoruz.
Konumuzun bal kapsaml ve ierikli olmasndan dolay birok konuyu farkl dzeylerde
ve farkl erevelerde ortaya koyup, akc ve sade bir slupla veya ar ve akademik bir slupla
tartmak mmkndr. Elbette mamn hareketinin balamasndan, yani 1962den bu yana, bu
konu eitli ekillerde gndeme gelmitir. Makale ve kitaplar yazlp, birok konumalar
yaplmtr. Ama halkn orta kesiminin istifade edebilecei dzeyde, dzenli bir ekilde konularn
gndeme getirilmesi az olmutur.
Bu noktaya dikkat ile dostlar, halkn genelinin anlayaca tarzda, genlerin ve halkn dier
kesimlerinin ihtiyalarna cevap verebilecek bir dzeyde konunun gndeme getirilmesini
istediler. Elhamdlillah kltrel olarak halkmz iyi bir seviyededir ve zellikle son yllarda
kltrel olarak nemli ve dikkate deer bir ekilde gelime ve olgunlama kaydetmitir ve birok
ar ve g konular halk tarafndan iyi bir ekilde anlalmaktadr. Fakat bununla beraber ilmi
beyan tarz, ilmi merkezlere, niversitelere ve havzaya has bir ekilde
kullanlmaktadrgereklemektedir. Tartma ve halk ile konuma slubunun ise, mmkn
derecede ilmi ve zor stlahlardan arnm olmas lazmdr. zel aratrmalar olmayan halkn
geneli de bu konulardan yararlanabilmelidir. Elbette una da dikkat edilmelidir ki slamn
Siyasi Felsefesi diye ifade ettiimiz konu, kapsaml bir nitelie sahip olduu iin, yz
oturumda dahi bitirilebileceini sanmyorum. Bundan dolay, vaktimizin kstl olmasn ve
oturumlar iin yaplm program da gz nnde tutarak, mecburen baz konular semek
slamn siyaset ve devlet hakknda gr sahibi olduunu ve kendine has bir teorisinin
bulunduunu kabul ettikten sonra, bu teori hakknda akla baz sorular gelmektedir. rnein
Acaba slamn siyasi teorisi zgn mdr, yoksa baka bir ekol m benimsemitir? Daha ak
bir ifadeyle, slam Allah tarafndan gnderilme sfatna haiz bir dnceye sahip midir? Veya
Allah tarafndan inzal edilen, uyulmas zorunlu ve ak hkmler gibi bir teori mevcut mudur?
Bu soruya yle cevapb verebiliriz: Birok meselelerde akl selim ile hareket eden insanlarn
belirli metot ve hareket tarzlar vardr; ki bu hareket tarzlar slam tarafndan onaylanm, deyim
yerindeyse bu akl selim ile hareket eden insanlarn davranlarnn slam tarafndan kabul
ediliine de akl sahiplerinin metodunun onaylanmas denilmitir.
Genel olarak halkn yapt baz iler; rnein toplumun icat ettii tarzlara gre yaplan ve
de Allahn onaylad al veri, kira, sigorta ve benzeri eyler, aklllarn tarzlar olarak
bilinmektedir. imdi akla u soru gelmektedir: Acaba slamn siyaset ve devlet ile ilgili
dncesi de bunun gibi midir? Yani akll insanlar siyaset ve devlet hakknda bir teori
oluturmu ve teyit etmiler, slamda bunlar onaylayp tasvip mi etmitir? Ya da slam, kendine
has, dier teori ve dncelerin karsnda, kendisinin kurduu ilahi bir dnce mi
nermektedir? Gerekte slam siyaset ve devlet hakknda ve de siyasi ve itimai meselelerde
kullanlan baz usul ve metotlar ile ilgilihakknda dzenleyici ve zgn bir role sahiptir. Yani
sadece akll insanlarn dnce ve tarzlarn onaylayp benimsemesikabul sz konusu deildir.
eitli ekillerde devlet ve siyasetin felsefesi konularna aina olanlar, bu alanda deiik
dncelerin olduunu bilirler. Bunlardan biri de tanrsal devlet anlamnda Teokrasidir. Bu
dnce orta ada kilise tarafndan uygulanm ve kilise, zellikle de Katolik kilisesi, insanlar
Allahn verdii yetkilerle ynettiini iddia etmitir. Bunun aksine, baz Hristiyan frkalar da
Hz. sann dininin aslnda siyasi meselelerle irtibatl olmadna ve deyim yerindeyse dinin
siyasetten ayrlmas gerektiine inanyorlard. Baz Hristiyan frkalar ise, zellikle de Katolik
sistem,, orta ada, dinin siyasetle i-ie olduu fikrinin taraftarln yapp hkmet ediyor ve
hkmetin Ppapann hakk olduuna inanyordurlard. Onlar, kilisenin Allah tarafndan yetkilerle
donatldna, bu yetkilerle insanlara Allah adna hkmet edebileceklerine ve halkn da Allah
adna Papaya itaat etmesi gerektiine inanyorlard.
Bu ekil devlet tarz da Teokratik Devlet adn ald. Acaba insanln oluturduu devlet
modellerinin dnda, slamn zgn bir dnce ve bak asnn olduunu ve ilahi devlet
eklini nerdiini sylediimiz zaman, bundan kast batda bilinen ve bat kltrnde tanrsal
devlet eklinde alglanan teokrasi devleti midir? Acaba teokrasi devletinde olduu gibi,
Allah hakim gce geni yetkiler vermi midir, hakim g istedii her ekilde insanlara hkmedip
emir verebilir mi ve halkn hakim gcn istek ve ynelileri dorultusunda hareket etme
zorunluluu var mdr? Acaba bizim savunduumuz velayete dayal ilahi devlet esaslarna,
slamn siyasi dnce temellerine ve Velayet-i Fakih sisteminin esaslarna gre, Veliyy-i Fakih,
gnlnn istedii ekilde halk ynetebilir mi, kendi bak asna uygun kanun koyup
uygulayabilir mi ve halkn onun emirlerine gre hareket etme zorunluluu var mdr?
Bu ok nemli bir soru olup, hakknda yanl anlaylarn ortadan kalkmas iin geni/kapsaml
bir aratrma ve tahlil yapma zorunluluu vardr.
Genel anlamdaolarak yukardaki sorunun cevab udur: Bizim inandmz ilahi devlet ile
bat teokrasisi arasnda yerden ge kadar fark vardr. slamn ne srd ilahi devlet
modelinin, Hristiyanln, zellikle de Katolik sistemin, Allah ve kilise yneticileri adna ne
srdkleri devlet modeli ile ayn olduunu dnmek bir yanl anlamadr ve onun olup
nnn alnmalmas lazmdr.
Siyasi dnce sahipleri, devleti geni bir bak asyla ikiye ayrmaktadrlar.
1-Diktatr devletler
2-Demokratik devletler
Elbette bu her iki modelin de kendi iinde deiik ekil ve eitleri vardr. Bununla beraber genel
bir anlamda devletler iki ksmdr:
Birinci ksm devlet modelinde gc elinde bulunduran ahs, gnlnn istedii ve
arzulad ekilde btn ilere karr, kendi bana karar alr ve halkn ba emesini salamak
iin de eitli yollara ba vurup genellikle de zor ve askeri gten yararlanr. Bu devlet modelinin
karsnda,halkn irade ve istekleri dorultusunda oluan,halkn kendi oylaryla kendi
yneticilerini setikleri ve yneticilerin de halkn irade ve istekleri dorultusunda hareket
etmekle mkellef olduklar ve bunun da meruiyetin kayna olduu demokratik devlet modeli
bulunmaktadr.
udur: slam devletinin esas ve ncelikleri nelerdir? Daha ak bir ifade ile idarecilik ve topluma
yn verme konularnda slam devletinin zgnlnn belirginlemesi iin uyulmas gereken
esaslar nelerdir? rnein bizim fkh ve kltrmze aina olanlar, namaz iin belirli esaslarn
ngrldn bilirler ve eer bu esaslar bilerek veya bilmeyerek terk edilirse namaz batl
olmakta ve onlar olmakszn namazn mahiyet ve hviyeti ortadan kalkmaktadr.
Bir devleti, slam devleti olarak adlandrabilmemiz iin, o devletin varln dayandrd
baz esas ve unsurlarn olmas gerekir. Eer bu esas ve unsurlarda bir noksanlk ve eksiklik
meydana gelirse, slam devleti oluamaz. Sz konusu esas ve unsurlarn slam devletinin
ekillenmesindeki nem ve rollerine dikkat edilirse, bunlar tanma zorunluluumuz ortaya
kacaktr. Bu surette devletin slamislaimi oluunun l ve referansn tanm olup, mahiyet
ve ekil ynnden slam devletini slamislaimi olmayan devlet modellerinden ayrabileceiz.
slamn siyasi felsefesi ile ilgili aklama yapmadan ve ne srlen phelere ve de sorulan
sorulara cevap vermeden nce, bu konuyla ilgili aratrma ve alma yapma konusunda hangi
metot ve yolu sememiz gerektiini belirtme zorunluluu vardr. Baka bir ifade ile, bu konunun
metodolojisi nedir? Bu konunun ncllerinin bulunduu bir gerektir ve olup bunlara
deinmenin zorunluluu varbulunmaktadr. Acaba konumuzun metodu akli midir? ve slamn
tek, tek bir ekilde bu metotla incelemek dayanlmaz bir i olup, uzun yllar gerektirmektedir.
Biz de konumuzu aratrma ve aklama noktasnda bahsedilen delilli metottan yararlanrsak ve
meseleleri temel ve ak usullere varncaya dek tek, tek incelersek, vaktimizin az olmasndan
tr dndmz konularn aratrmasn yapma durumunda olamayacaz. Bundan dolay
zellikle sade ve g olmayan ve de rahat anlalabilen delillerin sunulabildii konularda delilli
metottan istifade edecek ve dier konularda ise cedel metodunu kullanacaz. nk cedel
metodu, gerekte hedef ve neticeye varma yolunda kestirme bir yol olup genel ve kapsayc olan
en uygun tarzdr. Bundan dolay Allah-u Teala Kur-ann deiik yerlerinde slam dmanlarn
ikna etmek iin salam ve sarslmaz olan bu slup ve tarz kullanm ve bizi de dier insanlarla
olan tartma ve konumalarmzda bu tarz Kullanmaya davet etmitir.
Rabbinin yoluna hikmetle ve gzel tle ar ve onlarla en gzel bir biimde mcadele
et[2]. (Nahl-125)
KNC OTURUM
Geen oturumda, aziz dinleyicilerin bu bir dizi oturumda hangi konularn gndeme geleceine
dikkat etmeleri asndan, slamn siyasi teorisi bahsinin indeksini ve bu dorultuda bahsin
benimsenmi olan eksenlerini beyan ettim. Bugn de Allah-u Tealann verdii g orannda, bu
konunun nemi ve iinde bulunduumuz toplumda gndeme getirilmesinin gereklilii hakknda
konuacam.
entrikalarda kullanmaktalar. Burada geni bir ekilde bunlardan bahsetmeye gerek yoktur,
bundan dolay bunlarn evirdikleri entrikalara sadece deinmekle yetineceim.
Emperyalistler, ilknce i sava ve ekime karp batnn karlarn temin edebilecek bir
darbe hkmetini i bana gelmesi iin altyap oluturdular; ama halkn gcnn bykl ve
azameti karsnda terrist gruplarn faaliyetlerinin devrim iin bir tehlike olamayacan
grdler. Bundan sonra ise iktisadi boykot, ran aleyhine dnya apnda yaplan propaganda ve
sekiz yllk savan halka dayatlmas bu zorba glerin denedikleri plan ve entrikalar olarak
saylabilir. Bu yntemlerle slam devletine diz ktrebileceklerini sanyorlard; ama baarl
olamadlar.
ran halknn Ehli Beyt (a.s) dncesinin takipileri olduunau, masum imamlar (a.s) ve Hz
Hseyini kendileri iin nder kabul ettiklerine ve slamislaimi hedeflerin gereklemesi iin
can,mal ve sevdiklerinden gemenin yreklerinde kk saldna ve kanlarna kartna ve
bunun da ancak can ile kabileceine dikkat eden slam dmanlar, sz konusu inanlar
zayflatmak iin almaktalar. Bu ekilde gelecek neslin slam devletinin a olmasn
engellemeyi hedeflemekteler. Genlerin, din devleti modeline ve din adna devlet yneten
ahslara ynelik inanlarn zayflatmak iin baz fikirler ortaya atlmaktadr.
nk halk ve genler, dinin hakim olmasn istemekte ve devletin nemli merkezlerinin
alimlerin ve dini bilenlerin ve din ehli olanlarn elinde olmas gerektiine inanmaktadr. Br ve
bunlarn banda da Veliyy-i Fakih bulunmaktadr. Bu inan genlerin yreklerinin
derinliklerinde etkisini srdrd mddete bu dzenin yklmas ve slam devletinin
devrilmesi mmkn olmayacaktr.
O zaman bu, yok edilmesi gerekli olan bir inantr; ama bu, hangi yoldan yaplmaldr?
Doal olarak, fikirlerin yaylmas ancak bir grup aydnn vastasyla mmkndr., Bbundan
dolay dDevrim dmanlar, niversitelerin ve kltr messeselerinin iinde bir merkez
oluturup, baz insanlar kandrmak ve ne srmek suretiyle kendi dncelerini yayma abasna
girdiler. B, bylece bu fikirlerin yaylmasyla en azndan halkn zellikle de gen neslin
zihinlerinde phe uyandrmay ve onlarn slam devletine ve Velayet-i Fakihe olan salam
inanlarn gevetmeyi hedeflemektedirler. Devrim dmanlarnn hedefi, gen neslin slam
devletine olan inancnn zayflamasdr. nk slami deerlere ynelik bir phenin olumas
durumunda, on yandaki bir gen, bombalar zerine balayp kendini tankn altna atma
cesaretini gsteremeyecektir. Byle kahramanlklar, gencin ahirete, hesaba, kitaba ve yolunun
doruluuna kesin bir ekilde inand ve de kendi inanlarnn nemini kavrad zaman
yaplabilir. phenin bulunmas durumunda ise, bir adm ileri atmak ve bir adm geri atmak gibi
tereddtl bir hal ortaya kacak bu da dmanlarn isteklerine bir altyap tekil edecektir.
Bu hedef dorultusunda, dDevrim dmanlar, kandrlan insanlarn ve kuklalarnn
yardmyla ve tarih boyunca denedikleri yollardan istifade etmek suretiyle ve de kullandklar
gizli metotlar ile inan ve fikirlerinde; zayflk ve geveklik bulunan kimseleri kandrmakla ve
kendi hedefleri dorultusunda ynlendirmekle, birka noktada faaliyetlerine balatmlardr.
zeminaltyap hazrlamak ve en azndan bu fikri kabul eden bir grubun olumasn saklamak
gerekmektedir. Elbette bu alanda az ok bir altyap da mevcut idi. Devrimin yaplmasnda rol
alan ve sonrada slam devletinde grev sahibi olanlar iindearasnda, din ile siyaset arasnda
belirli bir snrn olduuna inananlar bulunuyordu. Byle bir fikir ve altyap mevcut idi. H, hatta
bu kimseler, bu konuda bir takmaz konumalar yapm ve baz kitaplar bile yazmlard.
Mevcut olan bu yneliin batda bu alanda yaplm olan kltrel almalar ile glendirilmesi
zor bir i deildi.
Bu dorultuda devrim dmanlarnn yaptklar kltrel almann bir dier nemli noktas
da,; dinin siyasetten ayr olduuna ynelik yaplan propagandadr. Elbette halkn tm
kesimlerinin bu fikrin etkisi altnda kalmas sz konusu deildir. Dine dayal bir devlet iin
sevdiklerini veren, mallarndan geen, btn zorluklara katlanan ve zellikle de mam
Humeynininn azametli sesinin hala kulaklarnda nlad ve rRahmetli Mderrisinin
dinimiz siyasetimiz ve siyasetimiz de dinimizdir szn unutmayan bu halkn kolay bir ekilde
bu fikrin etkisi altnda kalmas dnlemez.
olarak hangi konumda olurlarsa olsunlar dnya emperyalizminin isteklerine yardmc olma ve
onlarn kendi hedeflerine varmalar noktasnda rol almalar mmkndr.
1-
2-
3-
Tabii olarak, bu erevede biz, kesim ile kar karya geleceiz. Bu kesimlerden ilki,; dinin
siyasetten ayr olduuna inananlardr. Bunlara gre, dinin snrlarn mabet, mescit ve hseyniye
tekil etmekte, siyasetin snrlarn ise toplumsal alanlar tekil etmektedir. Tabii olarak byle
kiilerle karlaldnda, tartma metodu olarak, zel bir yol semek gereklidir. Dini devleti
kabul eden,; ancak yneticinin kim olaca hakknda ayr dnceleri olan kimselerle de deiik
bir ekilde tartlmaldrmak gereklidir. rnein;, dini meselelerle ilgili olarak bir kimsenin
Allaha inanmadn varsayalm. B, bu kimseyle yaplacak tartmaya zel bir merhaleden
balamak lazmdr. T, tartmann Allahn varln ispatlamayla balamas, sonra srann
peygamberlie gelmesi,; genel olarak btn peygamberlerin zel olarak da peygamberimizin
hakkaniyetini ispatlamayla srmesi lazmdr. Bunun yannda eer bir kimse, Allah ve baz
peygamberlere inanyor,; ancak slam peygamberi hakknda tartmak istiyorsa, tartmaya slam
peygamberi (s.a.va)in hakkaniyetinin ispat hakknda balanmas lazmdr.
Allaha ve Tevhide inanan,; ancak slam peygamberinin hakkaniyetini kabul etmeyen bir
kimseyle yaptmz tartmaya, Allah ispatlamayla balamamzn bir anlam yoktur. nk bu
kimse, bu aamadan gemi ve Allahn var olup, kullarnn hidayeti iin peygamberler yollad
neticesine varmtr. Dier konularla da ilgili olarak, bu ekilde gerekli slubu kullanmak
gereklidir. phesiz ki anlatmaya karar verdiimiz her konu, belirli usul ve ncller esasnca
anlatlacaktr. B ve bu usullerin kabul edilmesinde halk, deiik merhale ve aamalarda
bulunmaktadr. Bu anlamda bazlar bir takm usulleri kabul edip sonraki aamaya ulam,
bazlar da henz ilk aamay bile kabul etmemilerdir.
Bundan dolay sz konusu bak tarzna ynelik yaplan aratrma ve tahlillerde, bizim,
birka ekilde tartmaya ihtiyacmz vardr. B ve bunlarn her biri deiik metotlar
gerektirmektedir. Yani tartmada sadece akli delillerden yararlanmamz ve insan aklnn
kavrad eylerin dnda kalan baka eylerden istifade etmememiz gerekebilir. B; bu durumda
tartmann l ve eksenini akli deliller tekil edecektir. rnein;, Allahn varlna inanmayan
bir kimseye, Allahn varln ispatlamaya altmz zaman, Kuran ayetlerinden ve mam
Cafer-i Sadk (a.s)n buyruklarndan yaralanmamz yersiz bir davran olur. Zira bu kimse,
Kuran indiren Allah kabul etmemektedir; d, dolaysyla Kuran ve hadisleri kabul etmesi
nasl dnlebilir. Bu kimsenin hidayete ermesi iin, sadece akli delillerden istifade etmeli, ve
de akla ve manta dayal bir metot kullanlmaldr.
Bu manada dini devleti kabul eden kimseler, bir merhale yukarya km ve bir adm ne
gelmilerdir. B ve bunlar ile konuurken kendilerinin kabul ettikleri; dini ierikli bir beyan
tarzyla uygun bir slup benimsenmeli ve dini ierikli deliller dile getirilmelidir. B; bundan
dolay konunun kaynaklar Kuran ve snnet, metot ve anlatm tarz ise nakli ve tarihi olmaldr.
Ama nizamn icraatlar hakknda tartma yaplacak olursa, tarihi belge ve dokmanlara
mracaat etmeli ve nakli delil getirme metodu kullanlmamaldr. Kullanlacak olan beyan
tarzlarnn aratrlmas ve deerlendirilmesi lazmdr. nk konumuzun deiik ynleri
bulunmaktadr. S ve sadece bir metottan istifade etmemiz doru deildir. Konunun baz
blmlerinde nakli ve er-i delillerden istifade etmeli ve baz blmlerinde de
olarak insan ve Allah ilikisini dzenleyen bir unsurdur. Vveya bundan biraz daha geni bir mana
ifade etmektedir. Y ya da din, eer ahiretin olduunu var sayarsak, ahiret hayatna etki eden bir
unsur olupmakta, ve insan hayatnn ahiretle olan ilikisini dzenlemektedir. Yukarda
belirtilenler, sz konusu kimselerin yaptklar tanmlara rnek niteliindedir. Dinin tanm byle
yapld taktirde, doal olarak, siyasetin dinle ne gibi bir ilikisinin olduu, rahat bir ekilde
sorulabilir. Siyasetin, insan ile Allah arasndaki var olan ilikiyle bir ba yoktur. S ve siyaset,
sadece insanlarn birbirleriyle olan ilikilerini dzenler. B ve bu da dinin kapsama alannn
dndadr. Siyasetin, dnya hayat ile ilikisi vardr, ve ahiret alemiyle ise bir ilikisi
yokturbulunmamaktadr. Ayrca eer dinin kapsama alan, sadece beer aklnhakknn
kavramad eyleri ieriyorsa, o zaman akln deerlendirme yapabildii yerlerde, dinin yeri
yoktur; yani dinin kapsama alan, akln kullanlmad yerlerdir.
Eer biz, dinin tanmn yapma noktasnda dinin kapsama alann daraltp, bu ereve ve
alan beerin akl ve anlayyla snrlarsak ve aklmzn sorunlar zebildii noktalarda dine
ihtiyacmzn olmadn ve de dine sadece akl ve idrakin zemedii meselelerde ihtiyacmzn
olduunu sylersek, phesiz ki bu durumda, phesiz zamann ilerlemesi ve insan hayatnn
gelimesi orannda dinin fonksiyonu azalacaktr. nk bu esasa gre din, sadece akln temin
etmekte aciz olduu ihtiyalar karlamaktadr. lk devresinde bilim ve medeniyetten yeterince
nasibini alamamasndan dolaydndan dolay, beerin dine olan ihtiyac fazlayd, ; nk
insanolu, tabiat olaylarn kendi akl vastasyla zemediinden tr, dine ynelmekteydi.
Zamann ilerlemesiyle insanln dine olan ihtiyac da azald. S ve son yllarda ise genel olarak
bu ihtiya ortadan kalkmtr. Bu anlamda, akln zemedii ve zmnde yanld baz
nemsiz meselelerle ilgili olarak dine yneli vardr. (zlerek sylemek gerekir ki,
Mslmanlklaryla vnen baz kimseler, beer akl, bugn kemale ermitir. A ve artk dine,
vahiye ve ilahi hkmlere bir ihtiyacmz yoktur. D, diye bir phe ortaya atmaktadrlar.) Bu
tanm ve yoruma gre, siyasetin dinle bir ilikisinin olmad anlalmaktadr; yani siyasi
meselelerimizi akla ve delillere dayanarak zebildikten sonra artk dine ne gibi bir ihtiyacmz
vardr!
Yukarda dile getirilenler, bu konu hakknda ne srlen baz phelerdir. B ve biz de genel
bir ekilde bunlara cevap vermeye alacaz. lk nce din hakknda yaplan tanmn ve bu
tanm uyarnca dini sadece ahiretle kstlayan ve insan ile Allah arasndaki ilikiyi dzenleyen bir
unsur olarak alglayan dncenin batl ve kabul edilmez olduunu belirtip, insann siyasi
meselelerinin, Allah ile bir bann olmadn ve de insan ile Allah arasndaki irtibatn kapsam
dnda olduunu savunan grn gereklerle uyumadn sylemeliyiz.
Din, Allahn istedii bir ekilde doru ve insani olarak yaplan davranlar btndr. Eer
insan, itikadi olarak baz deerleri kabul ediyor ve de ferdi ve itimai alanlarda da Allahn
istedii ekilde hareket ediyorsa dindardr. B ve bunun karsnda insann kabul ettii inan ve
deerler ve de ferdi ve itimai alanlardaki yapt davranlar Allahn istedii ve kabul ettiinin
aksine olursa veya bunlarn herhangi birisinde bir eksiklik meydana gelirse, bu insann dininde
eksiklik olacaktr.
Bu ek
ilde Ddin, bu ekilde sz konusu btn alanlar kapsamaktadr.
blmn tekil etmiyorsa, ticaret, teminat, sat ve faizin dinle bir irtibat yoksa, ve velayet ve
ulu-l emre itaat meselesi dinin bir unsuru deilse, o zaman dinden geriye kalan nedir? Vve siz,
hangi dinden bahsediyorsunuz? Kuran, bu meseleler hakknda birok hkmler beyan etmitir.
Biz, siyasi ve itimai meseleleri ieren bir dini kabul etmiyoruz. D, diye bir gr
belirtebilirsiniz! ok gzel, slam kabul etmeyenler tarihte az deildi. A ve ayn ekilde bugn
de slam kabul etmeyenler mevcuttur., Bbizim bunlarla bir sorunumuz yoktur. Bu kimseler,
tartmak istiyorlarsa, gelirler bizde kendilerine kapsaml olan bu slam dinini ispatlarz;, eer
istemiyorlarsa, istedikleri dnceyi semekte zgrdrler.
(Kehf 29
)
Ama slam kabul ettiinizi sylyorsanz, niin slamn bu meseleleri kapsadn teyit
etmiyor ve her bir itimai hkm hakknda phe yaratyorsunuz? Acaba slam, kitapta ve
snnette belirtilen din deil midir ki, siz, bunun ne namazn, ne ibadetini, ne fkhn, ne itimai
ve siyasi hkmlerini, ne evlilik ve boanmayla ilgili hkmlerini ve ne de dier meselelerle
ilgili hkmlerini kabul ediyorsunuz., Oo zaman slamdan geriye kalan nedir ve siz hangi
slamdan bahsetmektesiniz? Acaba bu konumalar, dnyadan haberi olmayan bir kitleyi
kandrmaktan baka bir tesir yaratabilir mi? Din, beer hayatndaki ilahi renkten ibarettir.
nc OturumNC OTURUM
Siyasetin Dindeki Yeri (1)
1-nceki Konunun Ksa Tekrar
bir tarzda kanun vazetmekyapmak ve eitli artlara uygun bir biimde halka ynelik uyulmas
gereken kanunlar dzenlemek yasama organnn grevidir.
Yrtme organnn grevi: Hazrlanan kanun ve kurallarn uygulanmas yrtme organnn
grevidir. Y ve yrtme organ gnmzde hkmet heyeti olarak temsil edilmektedir.
Yarg organnn grevi: zel ve ayrntlar ile ilgili durumlarn vazedilmihazrlam genel
kanunlara uygunluunun tatbikini yapmak ve halk arasnda ve dier alanlarda meydana gelen
ihtilaf ve anlamazlklar hakknda hakemlik edip hkm vermek yarg organnn grevidir.
Yukardaki deerlendirmeye ve organ iin saylan grevlere dikkat edildii taktirde,
slam ve Kurann bu organn konumu ve meruiyeti hakknda ne gibi bir dnceye sahip
olduu grlmelidir. Ve acaba slam ve Kurann bu alanda belirli kanun ve kurallar var mdr?
Elbette una dikkat edilmelidir ki kanunlardan kastmz,; toplumsal kanunlardr;, kkimsenin
dindeki varlndan phe etmediim ferdi hkmyarg ve kanunlar deildir. Toplumsal
kanunlar; medeni kanunlar, cezai kanunlar, ticaret kanunlarn, hkmet ile halk arasndaki
ilikiyi belirleyen kanunlar ve uluslar aras kanunlar kapsamaktadr. Bu anlamda Kurana bir
gz attmz zaman, toplumun idaresi iin ve hatta uluslar aras ilikiler iin her trl kanunun
var olduunu grmekteyiz. Ayrc medeni kanunlar, evlilik ve boanma hkmleri, muamelat,
teminat, bor ve ticaret kanunlar da Kuranda mevcuttur.bulunmaktadr Bve bunlarn varl,
toplumu idare etmek iin ynetimin eleri olan;; kanun yapma ve icra etme konularnda
slamn duyarlln gstermektedir.
Kuran zel durumlarda ve deien zaman ve mekan artlar esasnca, Hz Peygambere
(s.a.va) hkm ve kanun koyma yetkisini vermitir. M ve mminler bu kanunlara uymakla
mkelleftirler.
Allah ve Resul, bir ie hkmettii zaman, mmin bir erkek ve mmin bir kadn iin o ite
kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. [5] (Ahzab 36)
Bu ayette, Allah ve resulnn karar verdii yerde, mminlerden karar verme hakknn alnd
vurgulanmtr. Allahn emirlerinin ve ilahi sabit kanunlarn dnda, Peygamber tarafndan da
koyulan kanunlara slam devletinin snrlar ierisinde yaayan btn herkesin uymas lazmdr.
Bu kanunlar kabul etme noktasnda kimsenin geveklik etmeye hakk yoktur. nk bu
kanunlara muhalefet edenler iki durumun dnda deildirler: Peygamberin Allah tarafndan
gnderildiini kabul etmeyenler birinci grubu tekil eder. Bler, bizim bu tr insanlarla bir
iimiz yoktur. Szmze konu olan kimseler, ikinci grubu tekil eden; Peygambere inanan ve
kanun koyma hakknn Allah tarafndan ona verildiine inanc olan ahslardr. Bundan dolay
Allah, Kuranda hibir erkek kafir ve hibir kadn kafir diye buyurmamtr;, aksine hibir
erkek mmin ve hibir kadn mmin, diye buyurmutur. Veya bu kimse, Peygamberlie
inanmakla birlikte, Peygamberin kanun koyma hakknn olup olmad hakknda tartmaktadr.
Byle bir kimseye bizim KurandanKurandan delil getirmemiz gereklidir. slam devleti ats
altnda yaayan, Hz Peygamberin(s.a.v) risaletini kabul eden ve Allahn hkmlerine itaati farz
bilen her mmin,in Peygamberin emirlerine de itaati farz bilmelidir.si gereklidir. Allaha itaat
edilmesinin gereklilii ve Oonun btn mminlere stnl,;
Peygamber, mminler iin kendi nefislerinden daha evladr...[6] (Ahzap 6)
gibi ayetlerle sabit olmutur. Bu anlamda Kuran, hem kanunu uygulamada en yksek makam
ve hem de kanun koyma hakkn Peygambere vermitir. Ancak Allah Resulnden sonra byle bir
hak ve makamn bakalar iin de sz konusu olup olmadna baka bir yerde deyineceiz.
imdilik konumuz, slamn aslyla ve onun siyaset hakknda bir grnn olup olmadyla
ilgilidir.
Hayr yle deil; Rabbine andolsun, aralarnda elitikleri eylerde seni hakem klp sonra
senin verdiin hkme, ilerinde hi bir sknt duymakszn, tam bir teslimiyetle teslim
olmadka, iman etmi olmazlar. [7]
(Nisa 65)
Yukardaki ayette Allah Resul(s.a.v) iin sadece hkm verme hakk sabit olunmam, hazretin
hakemliini ve hkm vermesini kabul etme ve buna gnl rzasyla raz olma, imann art
olarak anlmtr. Ve u konu, iddetle tekit edilmi bir yemin ile vurgulanmtr:. Halk,
ihtilaflarnda seni hakim olarak kabul etmeli ve sen hkm verdikten sonra, iten zlp rahatsz
olmamal ve verdiin hkm gnl rzas ve istekle kabul etmelidirler; bu suretin dnda gerek
anlamda mmin olamayacaklardr.
Gerek mmiin, hakknn zayi olduuna ihtimal verse de slam mahkemesi, aleyhine karar
verdii zaman hkm kucaklayarak kabul eden kimsedir. nk hakim yarglama kstaslarna ve
zahire gre hkm vermektedir. Bu anlamda Hz. Peygamber (s.a.va) bile ben, sizin ahitlik ve
yeminlerinize gre hkm veriyorum.D, diye buyurmaktadr.
Yalan ahitlik yapan veya ahitliinde yanlan bir kimsenin zahirde adaletli ve gvenilir
grnlmesi ve ahitliinin kabul edilmesi mmkndr olabilir. Eer hakimin verdii hkme
gerein aleyhine dahi olsa teslim olunmazsa, ta stnde ta kalmayp dzen alt st olur.
Kurann diyet, ksas, knama ve dier cezai meseleler hakkndaki hkmleri slamn nemli
bir ekilde siyasete, ynetim ilerine ve toplumsal meselelere mdahale ettiini gsterir. Bu
anlamda slam ok teye gitmi ve baz durumlarda fesat karan ve sulu kimseler hakknda,
had uygulanmasn n grm ve zel bir ikayetinin olmamas durumunda bile bunu hakimin
uygulamasna izin vermitir. Gerekte byle durumlarda ilahi hukuk ve snrlar inenmitir. ve
bBu tipyle durumlarda bazen ngrlen cezalar, ok ar ve zordur; olup, bazlar asndan
gnmzde kabul edilmesi olduka gtr. Mesela Kuran, slam toplumunda kadn ve erkek
arasnda meru olmayan bir irtibat olmas halinde ve bunun drt adil ahit ile hakime
ispatlanmas durumunda, bu ahslarn her birine yz denek vurulmasn emir etmitir. Burada
hakimin duygusal olarak tesir altnda kalmamas ve bu ahslara acmamasyla ilgili olarak
Kuran zellikle vurguda bulunmutur.
Zina eden kadn ve zina eden erkein her birine yzer denek vurun. Eer Allaha ve
ahiret gnne iman ediyorsanz, onlara Allahn dini(ni uygulama) konusunda sizi bir
acma tutmasn...[8]
( Nisa 2)
phesiz byle bir cezann uygulanmasyla ahsn onuru incinmektedir; ancak toplumun
temizlii korunmaktadr. Ayn ekilde Kuran, hrszlk hakknda yle buyurmaktadr:
Hrsz erkek ve hrsz kadnn,(alp) kazandklarna bir karlk, Allahtan, tekrar nleyen
bir ceza olmak zere ellerini kesin. Allah, stn ve gl olandr, hkm ve hikmet
sahibidir. [9]
(Maide 38)
Kuran- erif, toplumun dzenini korumak ve karlarn temin etmek iin hkm verme
makamn, kanunlar dzenlemeyi, hadleri ve knama cezalarn uygulamay Allah Resulne
verilmi haklar olarak saymaktadr. Kurana ve Peygamberden ve de imamlardan gelindii
bilinen kesin hadislere mracaat eden insafl bir kimsenin, slamn siyasi ve itimai alanlardaki
meselelere mdahale ettiine dair bir phesi kalmayacaktr. Baz kimseler ise inat yznden
gzlerini bu hakikati grmemek iin kapatyorlarsa, bu onlarn gnein ortal gn gibi
aydnlatt bir durumda gzlerini kapatan ve gnei inkar eden kimselere benzediini gsterir.
Gerek u ki, Allah katnda aylarn says, gkleri ve yeri yaratt gnden beri Allahn
kitabnda on ikidir. Bunlardan drd haram aylardr. te dosdoru olan (din) budur.[10]
Yukardaki ayette, yln on iki aya taksim edilmesi sabit, tekvini ve yaratl dzeniyle uyumlu bir
hadise olarak zikir edilmitir. Byle meselelerin dinde aklanmas, dinin salamlnn ve
doruluunun gstergesi olmutur. Ayn ekilde Kuran, hilalin mahede edilmesi hakknda
yle buyurmaktadr:
Sana hilalleri (dou halindeki aylar) sorarlar. De ki: O, insanlar ve hacc iin belirlenmi
vakitlerdir.[11]
(Bakara 189)
timai ve ibadi hkmlerin yaratl dzenine uyumluluundan dolay bir ok yargsal hkmler,
Ramazan aynn balamas, hac mevsiminin gelmesi ve de dier ibadi hkmler, hilalin
grlmesiyle irtibatlandrlmtr. B ve bunun byle olmas gerekte Kurann ve dinin, ftrat ve
yaratl dzeniyle uyumasndan kaynaklanmaktadr.
yleyse sen yzn Allah birleyen (bir hanif) olarak dine, Allahn o ftratna evir; ki
insanlar bunun zerine yaratmtr. Allahn yarat iin hi bir deitirme yoktur. [12]
(Rum 30)
lahi ve dini kanunlar, ilahi ftrata gre dzenlendii vakit, deimesi mmkn olmayacak
ve sabit kalacaktr.
Elbette zaman ve mekann deien zel artlarna bal olarak deiebilen hkmlerin olduunu
da bilmemiz gerekir;. Meruiyetini ve gcn Allahtan alan er-i hakim, mevzununkonunun
tehisi ve onlarnhkmlerin oluturulma insiyatifi, meruiyetini ve gcn Allahtan alan eri
hakime aittirsyla grevlidir. Kuranda bu yetki ve makam, Allah Rresulne
verilmitir.
ve ia akidesine
gre,
-Ki Kuranda da buna iaret edilmitir-deinilen masum imamlar da bu makama sahiptirler.,
Bbunlardan sonra ise ilerde konusu gelecek olan Veliyy-i Fakih bu makama sahiptir. Bu esasa
gre din, itimai ve dnyevi meseleler ile uramaz, sadece ahiret ileri ve insann Allah ile olan
ilikisiyle urar., Ddiye ortaya atlan phe kkten yok olmaktadr. B ve byle bir anlayn
slam ile badamas sz konusu deildir. Elbette dnyada yukarda belirtilen anlay tarzyla
uyuan bir din olabilir ki; ki bu, bizim konumuzun dndadr.
Bizim zerinde konutuumuz din, yln aylarn aklayp tayin etmeyi bile zerine
almtr. B ve bu din,insanlar arasndaki karlkl muamele ve mali ilikiler hakknda yle bir
tavsiyede bulunmaktadr: Eer bir kimse birine bor verirse, ondan yazl bir ey ve senet alsn
veya iki ahidin karsnda bu borcu versin, ve eer senedin alnmas ve ahitlerin hazr
bulunmas mmkn deilse, ondan teminat alsn. - *Kuranda beyan edilen teminat meselesi
byle durumlar iin geerlidir;. Yani bir kimse birine senet alamayaca bir durumda bor verdii
vakit,mektedir bu durumda verdii borcun karlnsnda, deerli bir eyi teminat olarak almas
tavsiye edilmitir.- Bu anlamda biz byle bir dinin siyaset, lke ynetimi ve halkn maddi ve
manevi ihtiyalarnn temin edilmesi hakknda program olduuna inanyoruz.
Geen oturumda, dini sadece insan ile Allah arasndaki ilikiyi dzenleyen bir unsur olarak
deerlendiren tanm ve bak asn redret etmekle birlikte gerek ve hakiki dine deinip, dinin
gerek manasyla, ilahi gzelliin, insan hayatna yansmas olduunu, insann dnyadaki kemal
yolunu beyan ettiini ve insann dikkatini, nereden geldiine ve nereye gittiine evirdiini ve de
insann bu ikisi arasnda gitmesi gereken yolun hangisi olduuna dair yapt bir seim olduunu
sylemitik. phesiz byle bir din, insan hayatnn sadece bir blmn ve ibadet gibi yaplan
baz ileri iermemekte,; aksine btn yaam, insan hayatn ve onun btn alanlarn kapsayp
aydnlatmaktadr. nk insan, kendi hayatn ebedi saadete eriebilecek bir ekilde dzenlemek
iin yaratlmtr.
Bundan dolay insan, kendi hayatnn btn ynlerini ilahi istek ve emirlerle uyumlu bir hale
getirmelidir.
O halde direk bir ekilde Allaha ibadet etmek ve istilahistlahi manasyla ibadet, bizim
dini vazifelerimizden sadece bazlar olup, dier dnsel ve eylemsel ynlerimizin de Allahn
istekleriyle uyumas ve bir ibadet halini almas gereklidir. Bylece insann yce yaratl hedefi
gereklemi olacaktr.
[13]
Ben cinleri ve insanlar yalnzca bana ibadet etsinler diye yarattm.
Zariyat56
Zariyat 56
Bu ayetin mefhumu,; insann kemale erebilmesinin sadece Allaha ibadet ve Oona tapnmayla
mmkn olacadr. Bundan dolay insann btn hareketleri ve durgunluu bu erevede olmal,
nefes almas bile bu dorultuda gereklemelidir. nsan hayat bu ekilde bir ilahi renge brnr
ve bu erevede yer alrsa bu, ,insann gerek manada dindarlnn gstergesi olur ve eer insan
Allaha tapnma snrndan tam olarak karsa dinsiz ve mrtet olacaktr. Baz kimselerin
hayatlarnn bir blm Allahn istekleriyle uyumamakta ve Allaha tapnma dorultusunda
olmamaktadr. B, byle kimseler, gerek dindarlk ile irtidat arsnda yer almaktadr;a ve onlarn
ddinleri noksan olmaktadr. Bu tr dini noksanlklarn derecelerine dikkat edilirse, gerek
manada dindar olan ve hayatlarnn tm blmlerinde ilahi hkmlere riayet eden kimseler ile
sadece baz ilahi hkmlere riayet eden kimselerin bir mertebede olmadklarna inanlmas
gerekir. E ve esasen iman ve dindarln dereceleri bulunup, geliip olgunlamas mmkn
olmaktadr. Bu anlamda Allahu Teala yle buyuruyor:
[14]
Hidayeti bulmu olanlara gelince;(Allah,) hidayetlerini artrm ve takvalarn vermitir.
[15]
Muhammed 17
Mminler ancak o kimselerdirler ki, Allah anld zaman yrekleri rperir. Onun ayetleri
okunduunda imanlarn artrr.
Enfal 2
Srekli imanlarn artran, kemale doru giden, imann zirvesine ulaan ve Allahn velileri
arasna giren kimseler mevcuttur. Bunun karsnda d kaydeden, dindarlnda gerileyen
kimseler bulunmaktadr. Bu kimselerin, harici dmanlar ve onlarn yerli dostlar tarafndan
ortaya atlan kltrel boyutlu phelere kulak vermesi durumunda, kendi anne, baba ve
retmenlerinden rendikleri dini kaybetmeleri biledahi mmkndr. nk aratrma ve
deerlendirme gc olmayan kimselerin phelerle uramas sapmaya sebep olacaktr. Bu
konuda Kuran yle buyurmaktadr:
[ 16]
O, size Kitapta: Allahn ayetlerinin inkar edildiini ve onlarla alay edildiini
iittiinizde, onlar bir baka sze dalp geinceye kadar, onlarla oturmayn, yoksa siz de
onlar gibi olursunuz diye indirdi.Nisa140
nsann ilk nce bilimsel birikimlerini ve akli ve dnsel yapsn gelitirip, ayrm ve tahlil
yapabilme ve de cevap verebilme gcne ulamas, sonra phelerle uramas lazmdr.
phelerin karsnda dayanabilecek gc olmayan bir kimsenin phelere kulak verip kendini
sapma tehlikesiyle kar karya getirmesi doru deildir.
slam insana gre yapma dememekte, aksine yle demektedir: Dengin ile gre yap ve
eer ar kilolu biriyle gremek istiyorsan, ilk nce kilonu ve alman artrmalsn. slam
bakalarnn sylem ve phelerine kulak verme, diye bir ey sylememektedir. Bilakis tahlil ve
tehis gcn orannda, bu meselelerle ilgilenmelisin anlamnda bir tavsiyede bulunmaktadr.
Birinci derecede, ilahi ilimleri ve phelere cevap verme yntemini renmelisin, sonra
dierleriyle tartabilir ve sylediklerini dinleyebilirsin. Bylece senin savunmasz kalp, her
istedikleri eyi sana dayatmalar nlenmi olur.
nsann ilk nce bilimsel birikimlerini ve akli ve
dnsel yapsn gelitirip, ayrm ve tahlil yapabilme ve de cevap verebilme gcne ulamas
sonra phelerle uramas lazmdr. phelerin karsnda dayanabilecek gc olmayan bir
kimsenin phelere kulak verip kendini sapma tehlikesiyle kar karya getirmesi doru deildir.
slam insana gre yapma dememekte; aksine yle demektedir: dengin ile gre yap ve eer ar
kilolu biriyle gremek istiyorsan, ilk nce kilonu ve alman artrmalsn. slam bakalarnn
sylem ve phelerine kulak verme, diye bir ey sylememektedir, aksine tahlil ve tehis gcn
orannda, bu meselelerle ilgilenmelisin anlamnda bir tavsiyede bulunmaktadr. birinci derecede
ilahi ilimleri ve phelere cevap verme yntemini renmelisin sonra dierleriyle tartabilir ve
sylediklerini dinleyebilirsin. Bylece senin savunmasz kalp, her istedikleri eyi sana
dayatmalar nlenmi olur.
5- Konunun zeti
Kkonumuzun zeti olarak unlar dile getirilebilir: slam btn siyasi meseleleri ierir., Bbtn
hayatmz dinin kapsam alanna girer ve insan hayatnn dinin kapsama alann dnda kalan
hibir blm yoktur. FBu anlamda ferdin, itimai ve ailevi hayat;, kar koca ilikileri, baba evlat
ilikileri, mmet imam ilikileri ve hatta dier milletler ile nasl geinmemiz gerektii ve kimler
ile shhatli ilikiler kurabileceimiz ve de kimler ile iliki kurmamamz gerektii bu kapsamn
iine girer.
Azck insaf olan bir kimse, hadislere bile mracaat etmeden Kur!an ayetlerini yzeysel
bir ekilde incelerse, siyasetin slamn bir esi olduunu ve siyasetsiz bir slamn
dnlemeyeceini anlayacaktr. Eer bazlar slamn siyasete yabanc olduunu
dnyorlarsa, bu onlarn baka bir din seip, adn slam koyduklarn gsterir. Kayna Kuran
ve snnet olan slam dininin siyasete yabanc kalmas mmkn deildir.
DRDNC OTURUM
Drdnc Oturum
Siyasetin Dindeki Yeri(2)
Bu alanda eit phenin ortaya atldn belirtmitik. Birinci phede,; dinin asl olarak
siyasete yabanc olduu ve siyasi bir dzenin dini olamayaca yargs bulunmaktayd. Geen
oturumda bu pheye cevap verip, bir din olarak slamn siyasete mdahelemdahale edip
etmediini grenmekrenmek isteyen bir kimsenin bu dorultuda Kuran yzeysel bir ekilde
incelenmesinin ve Kurandaki hkm ve kanunlara bakmasnn yeterli olacan sylemitik.
Gerek manada Mslman olan ve Kurana inanan bir kimse ya da Mslman olmayan ancak
slam tanmak isteyen bir ahsbaka kimse, eer Kurana mracaat ederse, dinin ve siyasetin
birbirlerinden ayrlamayaca hakikatini grecektir. slamn bak as ve mesajlarn tanmann
doru yolu, Kurana mracaat etmektir. Ayn ekilde eer biz Hristiyanln bir konu
hakkndaki bak asn renmek istersek, ncile mracaat etmeliyiz. Elbette bu sylenenler
salam ve mantkl bir yntem benimseyen ve de gerek tartma ve sylemlerinde gerekse
aratrma ve incelemelerinde doru yol ve metodu seen kimseler iin geerlidir. Ancak
dmanlar mantkl, salam ve doru kantlama yntemine uymamakta ve de konuya uygun
metodolojiye riayet etmemektedirler. Bunlarn fakat sadece amac,; dindar insanlarda phe
oluturmak veup imanlarnn gevemesini salamaktr. Her ne kadar bu ahslarn konuma ve
sylemleri mantkl olmasa da, biz, onlarn phelerine mantkl cevap vermeyi kendi vazifemiz
bilmekteyiz.
kinci ihtimale ggregre ise din, sadece snrl bir anala mdahale etmektedir; ve bizim dinden
beklentimiz minimum leklilekli olmaldr.
Dinin tTabii olarak dinin, insann tm ihtiyalar hakknda gr belirtmesi sz konusu
deildir. H ve hi bir din, beerin btn ihtiyalarn temin etmeye ynelikdair bir iddiada
bulunmamtr. Bu dorultuda yemein nasl piirileceini, hastaya tedavinin nasl
yaplacan,nasl mhendis olunacan ve nasl uak ve gemi yaplacan dinin bizabize
retmediini grdkten sonra, dinin aklamakla mkellef olduu meselelerle dier var olan
meseleler arasnda nasl bir fark olduu anlalmaldr. E ve esasen din hangi alan ve sahalar
kapsamaktadr. Sz konusu kimseler ayn ekilde kendi zanlar dorultusunda dier kk tercih
edip u neticeye ulamlardr: Ddin, sadece ahiret ileriyle uramaktadr; ve onun dnya
ileriyle bir ilikisi yoktur.sz konusu olmamaktadr ve Bbizim dinden beklentimiz minimum
lekli olmaldr. Biz din yoluyla, sadece ahiret saadetine giden yolu, ve cennete girebileceimiz
ve de cehennemden kurtulabileceimiz vesileleri din yoluyla tanmalyz. Namaz klmay, oru
tutmay, hacca gitmeyi ve dier ahiretle ilikili konular din yoluyla renmeliyiz. Bu kesim
kendi hayalleri dorultusunda din ile siyaset ilikisini bu ikisi arasnda oluturduklar bir snr ile
hallettiklerini sanp, dinin kapsama alann siyasetin kapsama alanndan ayrmakta ve yle
demekteler: Siyaset dnya ileri snfndandr. Dve din sadece ahiret ile ilikili bir olgudur. N ve
ne din siyasi alana mdahale etmeli ve ne de siyaset dini alana mdahale etmelidir. Snrlar
dnya ve bilim olan siyasete, sadece beerin kazanmlar ve bilim ile mdahale edilebilir.
Bilimsel alan iine giren fizik, kimya, hayat bilim, tp, psikoloji ve sosyoloji gibi bilimlere dinin
mdahalesi dnlemez ve din sadece ahiret ileriyle ilgilidir.
Bu meselenin tarihi birka asr nceki bat corafyasna dnmektedir. Kilisenin nde gelen
ahsiyetleri ile bilim adamlar ve siyasi ahsiyetler arasnda meydana gelen eliki ve atmalar
sonucu iki taraf arasnda uzun sreli ekime ve savalar yaanr ve sonunda mesele yazlmam
bir bar antlamasyla noktalanr. D, dinin sadece ahiret ileri ve insan ile Allah arasndaki
ilikiye mdahelemdahale edebileceine ve dnya ilerinin bilim adamlarna ve siyasi
kimselere braklmas gerelktiine ve de sadece uzman ve siyasetilerin, bilimsel ve toplumsal
meseleler hakknda gr belirtebileceklerine dair pratikte bir uzlama saglanrsalanr.
Bu deiim bat corafyasnda yaanmtr. O ve oradan recetereete alan kimseler, slaimi
olan lkemizde de byle bir deiimin yaplmasn nermektedirler. Yani din, sadece din
alimlerinin insiyatifindeinisiyatifinde olmal ve sadece ahiret ilerine mdahelemdahale
etmelidir. Aksi bir durum,; din ve din alimlerinin dnya ilerine mdahelelerimdahaleleri sz
konusu olmamaldr. Bunun iin siyasetin fFakih ve din alimlerine deil, siyaset bilimcilerine ve
siyasetilere braklmas gerekmektedir. Bu alanda bir ok tartma ve konuma yaplm ve bir o
kadar da makale yazlmtr. Bu kimseler, kendi dncelerini ispatlamak ve genlerin
zihinlerinde, dini alann siyasi alandan ayr olduuna dair phe yaratmak ve bu pheyi
bytmek amacyla olmadk eylerden istifade etmektedirler.
zlerek sylemek gerekir ki, kltr ileriyle uraan baz kimseler, farknda olmadan bu
eilimin ve batnn yapt kltrel propagandann etkisi altnda kalmaktadr.lar Yve yava, yava
dinin dnyayla bir alakasnn olmad,; dinin beerin baz meselelerini hallettii ve dnya
meseleleriyle bir ilikisinin bulunmad fikri yerlemektedir. Bizim yazar, konumac ve
kltrel ahsiyetlerimiz tarafndan meydana gelen bu sapma ve hatalar, toplumun dini kltrne
ynelik nemli tehlikeler arz etmektedir.
[17]
Gerekten, yetimlerin mallarn zulmederek yiyenler, karnlarna ancak ate doldurmu
olurlar.Nisa 10
Karnn yetim malyla dolduran bir kimsenin yemek yedii ve ayn ekilde yedii yemekten
lezzet ald dorudur; ama yedii yemein kendisi iin cehennem atei olaca da bir gerektir.
Ayn ekilde eer bir kimse ,ibadet etmek iin yemek yerse, bunun uhrevi sevab bulunmaktadr.
nsana Allah rzas iin syledii bir szden dolay, cennette bir aa yeertilmektedir. Hz.
Peygamber, (s.a.va), ashabna hitaben yle buyurmutur: Her kim ki tespihat- erbaay sylerse,
Allah onun iin cennette bir aa yeertir. B, bunun zerine sahabeler yle dediler: O zaman
bizim cennette bir ok aacmz vardr; nk biz bu zikri ok sylemekteyiz. Buna karlk
olarak Hz. Peygamber (s.a.va) yle buyurdu: Ate yollayp onlar yakmamanz artyla.
Davranlarmz Allah rzas dorultusunda yaplrsa,dnda ahiret saadetine ve sevaba ve eer
Allahn emirlerinin aksi dorultusunda yaplrsa bedbahtla ve azaba vesile olacaktr.
Hayatmzn iki ayr mstakil blmden olutuu, bir blmnn ahiretle ilikili olup mescitte ve
mabette geirildii ve dier blmnn de dnya ve kendimizle ilikili olup ahiret ile irtibatl
olmad doru deildir. Dinin kapsama alannn ferdi ve ibadi meseleler ile mabetler olduunu
ve eserinin ahirettle belli olacan ve de dier meselelerin dini sahann dnda
kaldnolduunu ne sren yanl dnce ve anlayn, son asrlarda bat corafyasnda ve
eitli dinlere mensup baz kimselerce tarafndan kabul edildiini, zihinleri kendisiyle megul
ettiini ve sadece slamn deil, bilakis hibir dinin byle bir dnceyi ileri
srmediinisunmadn sylemitik.
Hak zerine olan her dinin mesaj, insann saadeti ve ya bedbahtln eldetemin etmek iin
yaratld ve ebedi saadet ve bedbahtln da dnyada yaplan davranlar sonucu hasl
olduudur. nsan, Allahn emirleri dorultusun hareket ederse, ebedi saadete ve Allahn
emirlerinin aksi dorultusunda hareket etmesi sonucunda da, ebedi bedbahtla ulaacaktr.
Bazlar dinden beklentinin ne lde olmas gerektii hakknda minimum dereceli bir
ly benimsemilerdir. Byle kimseler, bizim, dinden beklentimiz minimum lekli olmal
deyip, bu esasa gre insanlarn davran ve hareketlerini iki blme ayrmlardr.
Bir safsatadan kaynaklanan bu deerlendirmelerine gre,; dinle ilgili blm, ahiretle irtibatl
olup, dnyayla bir ilikisi yoktur. D ve dnyayla ilgili blm ise dini alandan ayr olup, itimai
ve siyasi meselelerle ilikilidir. Bu kimseler, yaptklar muhasebe sonucu dinden beklentilerinin
maksimum lekli olmas durumunda nasl yemek yenilecei ve nasl ev yaplaca gibi btn
ilerinde dine bavurmalarnn gereini grdler. S, sonra da dinden byle bir beklentinin doru
olmadn ve dinin de bunlar temin edemeyeceini dnerek, dinden beklentilerinin minimum
lekli olduunu ifade ettiler. Bu safsatann sebebi yukardaki meseleyi sadece iki boyutlu olarak
deerlendirmekten kaynaklanmaktadr. Halbuki meselenin gerek olan, nc bir boyutu da
mevcuttur. Bizim, dinden yemek yeme eklini, elbise giyme eklini ve ev yapma eklini de dahil
olmak zere her eyi bize beyan etmesine ynelik bir beklentimiz yoktur. H ve hi kimsenin de
byle bir iddias bulunmamaktadr.
Din, bir ok meselenin aklanmasn, dini olmayan bilimlerin inisiyatifine brakmtr. B,
bununla beraber bu meseleler, baka bir ekilde yine dini snrlar ierisine girmektedir. B ve bu
da bu meselelerin, deerler sistematiinde yer ald anda gerekleir.
( 90)
[ 18]
Ey iman edenler, iki, kumar, dikilitalar ve fal oklar ancak eytann ilerinden olan
pisliklerdir. yleyse bun(lar)dan kann; umulur ki kurtulua erersiniz. Gerekten eytan,
iki ve kumarla aranza dmanlk ve kin drmek, sizi, Allah anmaktan alkoymak
ister.Maide 90-91
6-Dinin Kapsam
Ebedi saadet ve bedbahtlmza tesir eden eylerin, direk Allah ile irtibatl olan eylerle snrl
olmadn,; aksine dinin ibadi meselelere mdehalemdahale ettii gibi dnya ilerine de
mdahelemdahale ettiini ve bu yzden dinin baz yiyecek ve ieceklerden istifade
edilebileceine dair izin vermi olduunu ve bazlarndan da uzak durulmas gerektiine dair
yasaklama getirmi olduunu anlam olduk. Ayrca dinin emirlerine dikkat ettiimiz vakit, dinin
kapsamnn ferdi meselelerle snrl olmadn,; aksine ailevi, evlilik, boanma ve ticaret gibi
itimai meseleleri de kapsadn ve bunlarn helal- haram snrlarn ve deersel ynlerini
akladn anlamaktayz.
Gerekte din, bu konularn deersel ynlerini beyan etmekle, bunlarn hareket ynlerini
aklamaktdadr;; hangi ekillerde Allaha doru ve hangi ekillerde de eytana doru bir yneli
kaydettiklerini belirtmektedir. Bylece din, bilimin aklamaktan aciz olduu bir meseleyi
akla kavuturmaktadr.
kendi saadet ve bedbahtlna etki etmediine, dair bir ey sylenebilir mi? Ne Hz. Ali (a.s)n
devleti idare etme tarznn, insann ahiretine bir tesiri vard ve ne de Muaviyenin; nk
devletin idare eakli dnya ve siyasetle irtibatl olup, dinle bir ilikisi bulunmamaktadr! Acaba
akll hibir kimse, bu syleneni kabul eder mi, bu iki eit devletin dinin nazarnda bir olduu ve
dinin hi birinrbirini kutsamad veya eletirmediini sylenebilir mi? Gerekte ,devlet ve
toplumla ilgili meseleler, dinin mdahale etmesi gereken en ak alanlardr. Din, uygun bir
devletin yaps hakknda aklamada bulunmaldr. Devlet bakan , kendi iktidarnn ilk gnnde
mahrum ve mustazaf insanlarn endiesini mi tamal yoksa kendi iktidarnn temellerini
glendirme sevdasnda m olmaldr? D,din, bunu aklamaldr. Bu anlamda siyasi ve itimai
meselelerin dindeki; zellikle de slam dinindeki yeri ok aktr. B ve bu meseleleri dinin
snrlar dnda saymak ve de bunlarn insanlarn saadet ve bedbahtlna tesir etmediine
inanmak mmkn deildir. Eer ahiret, hesabhesap, kitap, sevap ve azap varsa, Muaviye ve
Yezidin ve de bu ikisiu ikisi gibi olanlarn, olanlarn yaptklarnn tesirinin olmad sylenebilir
mi? Baz snniSnni kardeler henz Muaviye meselesini halletmemi olabilirler; ancak
gemite tarihin yzn siyah eden baka zalim ve zorbalar oktur. Z, zulm meslek edinmi bu
hkmdarlar ile adil yneticilerin deersel ynden bir olduu sylenebilir mi? inde
bulunduumuz bu zamanda, inde bulunduumuz bu zamanda, hacaba her millet ve din
nazarnda gnahsz olan kadn ve ocuklarn kafasn kesen, zerlerine bomba yadran ve onlar
canl canl topraa gmen kimselerle, btn gleriyle mahrum ve mazlumlara yardm eden
kimseler bir midir? Bve bunlar cennette beraber mi olacaklardr?. yleyse siyasi ve itimai
meseleler nasl dini alann dnda kabul edilebilir? Eer sevap, azap, helal, haram, menfi ve
mspet deerler hakknda dinin grnn olmas ngrlyorsa, itimai ve siyasi meseleler
dinin gr belirtmesi gereken en msait alanlardr.
Bu sylenenler esasnca, din ilerinin dnya ilerinden ayrldna, dini meselelerin sadece
Allah ve ahiret ile snrlandna ve dnya meselelerinin dnda kaldna ynelik gr
rtlmektedir. Yani baz iler ve konularn bilim adamlarna ve siyasetilere ve baz
meselelerin de dindarlara braklmas ngrlmektedir, bu byk bir yanl ve adaletsizlikten
ibaret olup, hibir ekilde slamn dnya gryle uyumamaktadr. slamn insan iin
ngrd hayat ve de slamn ne srp bizi davet ettii dnya gr, byle bir dnceyle
elimektedir. Daha da nemlisi; byle konuan kimselerin aslnda ne Allaha ve ne de kyamete
inanlar vardr. Bunlarn amalar sadece dindar insanlar sahneden dar kartmaktr. Ama
bizim bunlarn ahsi inanlaryla birzim iimiz yoktur. B ve bizim vurguladmz nokta; dnya
meselelerini dini meselelerden ayran ve dnya ilerini dinin kapsamndan karan dnce
tarznn, neticede slam inkar etmeyle sonulanaca ve bunun baka bir neticesi olmayacadr.
Daha nce de belirttiimiz gibi, saadet ve bedbahtlmza tesiri olmayan bir davran yoktur.
yleyse din, hayatmzdaki btn meseleler hakknda gr belirtebilir ve bu meselelerin
deersel ynlerini aklayabilir. Aynen Hz. Peygamber in (s.a.va) yle buydugubuyurmaktadr:
gibi sayfa 62
Benim size emrettiim ey dnda sizi cennete yaklatracak, cehennemden uzaklatracak
bir ey yoktur ve benim sizi sakndrdm ey dnda sizi cehenneme yaklatracak,
cennetten uzaklatracak bir ey yoktur.[19]
slami dnya grnde cennetlik olmadan saadetin bir manas yoktur ve ayn ekilde sonu
cehennem atei olmayan bir bedbahtlk bulunmamaktadr.
[20]
Mutsuz olanlar atetedirler. Hud 106-107
[21]
Mutlu olanlar da, artk onlar cennettedirler.
8- Dinin Kapsamll
Hz. Peygamberin buyruuna bakmak suretiyle dier bir varsaym da batl olmaktadr ve o udur:
DDinin davranlarn deersel ynn aklayabilecei ve neyin helal ve neyin de haram
olduunu syleyebilecei dorudurolduunu,; ama ancak baz deger ifade eden davranlar,
Hz. Peygamber(s.a.va), sylemi ve bazlarn da halka brakmtr; yani Hz. Peygamber (s.a.va)
kendi zamanyla balantl olan eyleri sylemi ve geriye kalan eyleride halkn kendi zaman
artlar uyarnca neyin helal ve neyin haram olacana dair tehisine brakmtr. Hz.
Peygamberin yukarda buyurduklarna dikkat edilirse bu dncenin batl olduu anlalacaktr.
Zira Bbu szlerin manas dncenin ierii, Hz. Peygamberin (s.a.va) saadetimize vesile olan
her eyi bize sylemediidir. AmaAncak Hhazret, yukarda da getii gibi, benim
sylediklerimin dnda sizin saadetinizi temin edecek baka bir ey yoktur diye buyurmaktadr.
Elbette Hz. Peygamberin(s.a.v) sznn manas, Onun ayrntlar beyan ettii deildir. Hz.
Peygamber,(s.a.v) genel kaideleri beyan etmitir, ta ki kendisinden sonra dier dnemlerde,
salahiyet tayan kimseler, czi hkmleri, helali ve haram konu ve mevzular dzleminde o
genel kaidelerden karsnlar ve onlar birinci hkmler veya ikinci hkmler ve bazen de
devletsel hkmler adyla sunsunlar. Kukusuz ki konularn ve stlahi olarak fetva adn alm
czi hkmlerin tehisi, Kuranda, Allah Resulnn snnetinde ve mMasum imamlarn
szlerinde zikredilmi olan klliyatla uyumaktadr.
Gaiye 22 [22]
( 21)
Bu
Artk sen, t verip-hatrlat.Onlara zor ve bask kullanacak deilsin.
Bu ayete isnaden, en yksek makama sahip olan Peygamberin bile halka bir egemenlii yoktur.
H ve halk zgr olup, Peygambere itaat etmeye mecbur deildir. G ve gerekte, Peygamberin
halkn yaants hakknda gr belirtmeye hakk bile yoktur.
[23]
Eer Allah dileseydi onlar irk komazd. Biz seni onlar zerinde bir gzetleyici klmadk;
sen onlar zerinde bir vekil de deilsin.2-Enam 107
[ 24]
Eliye tebliden baka (ykmllk) yoktur.
3-Maide 99
[25]
Biz ona yol gsterdik ;(artk o) ya kredici olur ya de nankr.4-nsan 76
[27]
Allah ve Resul, bir ie hkmettii zaman, mmin bir erkek ve mmin bir kadn iin o
ite kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Ahzap 36
2[28]
-Maide 36
Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, Onun elisi, rku ediciler olarak namaz klan ve
zekat veren mminlerdir.
3[29] -Ahzap 6
Peygamber, mminler iin kendi nefislerinden daha evladr.
Ayetteki ncelii ister Velayet manasnda, isterse stnlk manasnda kabul edelim, her iki
halde de ayet, Peygamberin halkn hakknda alm olduu kararn, halkn kendileri iin alm
olduu karardan daha ncelikli olduuna delalet etmektedir. Btn mfessirler bu noktaya
inanmaktadrlar. Bu esasa gre halk, Peygamberin kararlarn kendi kararlarndan ncelikli
bilmelidir; onlarn ve onun karar ve grlerine muhalefet etme haklar yoktur.sz konusu
olmamaldr. Elbette ayet, sadece Allah Resulnn vVelayetinin asln aklama maksadn
tamaktaadrdr; ve Peygamberin velayetinin snrlar ve kararlarnn dierlerine olan ncelii,
itimai meseleleri kapsamakta mdr veya itimai meselelere ek olarak ahsi meseleleri de
iermekte midir, diye bu vVelayetin, snrnn aklama hedefini gtmemektedir. np sonra da
acaba Peygamberin kararlarnn ncelii ve Velayetinin snrlar itimai meseleleri de
kapsamakta mdr veya itimai meselelere ek olarak ahsi meseleleri de iermekte midir, diye bir
ey sylenmesi doru deildir; zira ayet,byle bir maksat tamamaktadr.
phesiz ki Allah Resulnn ve onun vekilinin vVelayetlerinin olmadna dair birinci grup
ayetleri delil olarak getiren kimselerden, zahiren eliki arz eden bu iki grup ayet hakknda cevap
vermeleri beklenmelidir.
Belki de bunlar, ikinci grup ayetlernayetlerin varlgnvarlndan bile bilgileri bile
bulunmamaktamemekte veya bu ayetlernayetlerin muhtevasn kabul
etmemektedrleretmemektedirler. Ancak biz, Kuran ayetlerinde eliki ve uyumazln
olduunu redred ettiimiz iin, zahirde grnen elikiyi ortadan kaldrma dorultusunda
almalyz. Bu nemli konuda her iki grup, ayrtinayetin ncesine ve sonrasna dikkat ederek
var olan uslbslubaa, ayetlerin uyumuna ve muhataplarna dikkat etmeli ve bylece ayetlerin
gerek manasn anlamalyz.
Yunus 99jghg
[30]
Eer Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin tm, topluca iman ederdi. yleyse, onlar
mmin oluncaya kadar insanlar sen mi zorlayacaksn?
[31]
( 3)
Onlar mmin olmayacaklar diye neredeyse kendini kahredeceksin (yle mi ?) uera 403
Dilersek, onlarn zerine gkten bir ayet (mucize) indiririz de, ona boyunlar eilmi
kalverir.
O halde slamn ve imann z kalbi inantr. B ve byle bir inan zorla deil;, tanmayla,
uurla, salam ve kesin delillerle hasl olur.
Bu esasa gre Allah, Peygamberine yle buyuruyor:
Sen mesuliyetini yerine getirdin. Senin grevin; ilahi ayetleri ve mesajmz insanlara
ulatrmakt. A ve artk mriklerin iman getirmemeleri seni zmemelidir; ve de misyonunu
yerine getirmediini dnmemelisin. Senin misyonun, insanlar zor ve kuvvetle Mslman
etmek deildir; nk biz, sana kafirleri zorla Mslman edecek bir hakimiyet vermedik.
Bu birinci grup ayetlerin karsnda ise, slam tanyarak, bilinlice ve kendi iradeleriyle
kabul etmi kimseleri muhatap alan ikinci grup ayetler yer almaktadr. Burada
onlaraMslmanlara; slami retiler ile amel etmenin, Allah tarafndan geldiineolduuna
inandklar Peygambere ve yine onun Allah tarafndan gelenolan emir ve hkmlerine uymann
gerei,ve onun kararlarna ba emenin zorunluluu ve de kendilerinin, onun kararlarnn
karsnda, seim yapma haklarnn bulunmada hatrlatlmaktadr. nsan, iman getirmeden
nce seme hakkna sahiptir, ancak, iman getirdikten sonra btn er-i hkmlere uymaldrs
zorunludur ve ilahi hkmlerin sadece bir blmne iman eden kimseler, Allahn sert bir ekilde
knamasna muhatap olunmulardr.
[32]( 150)
Allah ve elilerini (tanmayp) inkar eden, Allah ile elilerinin arasn ayrmak isteyen,
Bazsna inanrz, bazsn tanmayz diyen ve bu ikisi arasnda bir yol tutturmak
isteyenler.
te bunlar, gerekten kafir olanlardr.
Nisa-150-151
yleyseBu anlamda Allaha iman eden olan bir kimse, ayn ekilde onun peygamberine de
iman edendirr; ve onun yarglamasna, hkm vermesine ve emrine ba eenr ve ve yrekte de
bunlar kabul edip, rahatszlk duymayandrz.
Hayr
[33]
yle deil; Rabbine andolsun, aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem klp sonra senin
verdiin hkme, ilerinde hibir sknt duymakszn, tam bir teslimiyetle teslim olmadka,
iman etmi olmazlar.Nisa-65
ve delalet edilen noktalarn dikkate almamaktadrlar. Yani Kurann buyurduu gibi, muhkem
ayetleri brakp mteabih ayetlerin peinden gitmektedirler.
[36]
Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne karmak ve olmadk yorumlarn yapmak iin ondan
mteabih olana uyarlar. Oysa onun tevilini Allahtan bakas bilmez.
Mteabih ayetlerin peinden gitmekten de te, ayetleri kesip paralamakta, bir cmleyi
seip ncesini ve sonrasn kenara brakmakta ve sonra da Kuran ayetlerinin birbirleriyle
uyumadn hayal etmekteler. Konumuzda getii gibi, ayetlerin slup ve muhataplarn
dikkate almadan bazlar, Peygamber ve ilahi nderlerin velayet ve egemenliklerinin, insan
zgrlnn z ile uyumadna dair ortaya attklar pheye baz ayetleri delil olarak
getirmilerdir. Buna kar biz de, Allah Resulnn insanlar zorlayamayaca ile ilgili ayetlerin,
slam kabul etmeden nce, kafirlere slam kabul etsinler diye, Allah Resulnn zor
kullanamayaca ve egemenlik kuramayaca hakknda olduunu syledik. Gerekte, bu ayetlere
gre, ilahi retileri kabul etme ve onlarla amel etme zgrl slam semeden ncedir.
slam setikten sonra ise, her Mslman Peygamberin ve ilahi yneticilerin velayet ve
egemenliklerini kabul etmeli ve slami deerlere uymaldr. slam devleti, fertlerin zel
hayatlarna ve gizli ilerine karmamakla beraber, itimai hayat ile irtibatl konularda ve
bakalaryla olan ilikilerde herkesi ilahi kanunlara uymakla sorumlu tutar. slam devleti ayn
ekilde, ilahi deerlere saygszlk ve dini mukaddesatlara hakaret etmeyle, fuhu ve haram
ilerin yaplmasyla sert bir ekilde mcadele eder. Bu, gerekte slami yneticilerin toplum
fertlerine olan velayetlerinin bir gstergesi olup, onlar kendi iradeleriyle setikleri slam ve
imann artlarna uyma noktasnda ynlendirmelidir.
Mantk literatrnde irade, insann asl ayrt edici zellii saylmakta ve insaniyetin
cevherini tekil etmektedir. Bu anlamda eer biz irade ve zgrl insandan alp onu mecbur
klarsak, onun insanln alm ve bylece insann boynuna bir dizgin asp onu saa ve sola
ekilen bir hayvana benzetmi oluruz. O halde insana seme hakkn vermemiz, insana sayg
gstermenin ve insaniyete hrmet etmenin bir gereidir. Bundan dolay dinin, uyulmas gereken
zorunlu hkmler tamamas ve insan peygambere, imamlara ve onlarn vekil ve naiplerine
itaat etmeye zorlamamas gerekir. nk bu surette insann insaniyetine sayg duyulmayacak
rave insank, insan o taraftan bu tarafa ekilen evcil ve itaatkar bir hayvana benzemi olacaktur.
Hueyome phesini alevlendirenler ve onu kabul eden kimseler, halk zorlamann onlarn
insaniyetleriyle badamadn ve dinin halka ynelik zorunlu buyruklar tamamas gerektiini;
nk halkn serbest ve zgr olduunu sylemektedirler. Balangta insann zgr olduunu
sylemekte, ve sonra onu zgr brakmal ve onu mecbur klmamal diye netice almaktadrlar.
Bundan dolay, olanlar dan saylan ve akl- nazari vastasyla idrak edilen insann zgr
oluundan
, akl- ameli vastasyla idrak edilen olmas ve olmamas gerekeni karmaktadrlar. Bu, onlarn
temellerinin rkldr; ve bizzat onlar, olanlardan olmas gerekenlerin
karlabileceini bizzat onlar kabul etmemektedir.
Elbette biz, olanlarn tam bir olgunun tamvarlk illeti olduklar durumlarda, olmas
gerekenler neticesinin alnabileceine inanmaktayz, ama byle bir karm bizim konumuz
hakknda gereklememektedir; nk insann zgr oluu, onun mkellef oluunun tam illeti
deildir. Aksine zgrlk, dev iin zemin hazrlamaktadr ve dev, bir ii yapmaya veya bir
iten sakndrmaya ynelik dev ve zorunluluk zorlamak ise, yaplanlarn sonular olan
maslahat ve ktlkler uyarncadr. yleyse bir fiilin yaplmasna ynelik zorunlu bir emir, onda
saklanan maslahat ve bir fiili yapmamaya ynelik bir emir ise, onun yaplmasnda bulunan
ktlk uyarncadr.
7
SAYFA 94
SAYFA 94
ne srlen bir dier phede udur: nsan, Kurann tabiriyle Halifetullahtr. Bu, Allahn yer
yzndeki temsilcisi olma ve Allah gibi davranma manasna gelir. Yani Allahn dnyay
yaratmas gibi, insann da baz objeleri yaratmas gerekir ve Allahn alemi istedii ekilde idare
etmesi gibi, yeryzn ihtiyarnda bulunduran insan da kendi istei esasnca hareket etmektedir.
[38]
Bylece her peygambere, insan ve cin eytanlardan bir dman kldk.
phesiz insi eytan Halifetullah ve Meleklerin nlerinde secde etmesi gereken kimseler deildir.
]( 28)
[39
Hani Rabbin meleklere demiti; Ben, kuru bir amurdan, ekillenmi bir balktan bir
beer yaratacam. Ona bir biim verdiimde ve ona ruhumdan flediimde hemen ona
secde ederek (yere) kapann.
Halifetullah olmann nemli art ve zellikleri vardr. Bunlardan bazlar unlardr:1simleri bilmek:Ve Ademe isimlerin hepsini retti.[40] 2-Allahn halifesi yeryznde adaleti
icra edebilecek salahiyeti tamaldr. O halde alemi darmadan edip, kan glne eviren, hibir
cinayeti ilemekten ekinmeyen ve adaletten hi nasiplenmeyen eytan sfatl bir insan
Halifetullah olamaz Meer Allah zalim midir ki, onun halifesi de zalim olsun? ki ayak zerinde
yryen her kimse Allahn halifesi deildir. Halifetullah, ferdi ve itimai hayatnda Allahn
sfatlarn aa vuran kimsedir. Bundan dolay halk saptrmak ve slam devletini ykmak iin
alan kimseler eref-i mahlukat olmamakla kalmayp, Allahn hayvanlardan da aa bildii
insi eytanlardr. Allah bunlar hakknda yle buyuruyor: