Professional Documents
Culture Documents
İslam'ın Siyasi Teorisi
İslam'ın Siyasi Teorisi
NDEKLER
bozuk bir devletin devletsizlikten daha iyi olduu belirtilmitir.[1] Zira devlet veya kanunu icra
etmeden ykml bir sistem olmazsa, kaos meydana gelecek ve neticede fertlerin haklar ayaklar
altna alnm ve toplumun karlar zedelenmi olacaktr. O halde slamn nazarnda, devletin
zorunluluunun bulunmay kabul edilir deildir. Aksine halkn toplumsal grevlerindeki
devlerinden biri de toplumun maslahatlarn temin etmesi iin liyakatli bir devleti i bana
getirmesidir.
yeniden doutan sonra, Avrupada batnn yeni medeniyetinin olumasna kaynaklk eden
deiiklikler meydana geldi ve onun zellii, dinin toplumsal meseleler alanndan ayrlmasyd.
Baz filozoflarn siyaset hakknda tarttklar, kitap yazdklar, okullar kurduklar ve ahlaki
erdemleri ve maneviyat unuttuklar dnem ite o dnemdir. Bu filozoflardan ngiltereli Habz,
devletin grevinin yalnz kaosu nlemek olduu inancndayd. Onun grne gre, insanlar kurt
niteliklidirler. Tabii olarak da birbirlerinin canna mekte ve birbirlerini paralamak
istemektedirler. Kurt nitelikli insanlar evcilletirmek ve onlarn birbirlerine saldrmalarn ve
tecavzlerini nlemek iin bir sistem var olmaldr. Binaenaleyh devlet, fakat bu hedef iindir.
Onun ardndan yeni liberal bat dncesinin kurucusu saylan ve dnceleri bugn de dnyann
btn siyasi ve akademik kurulularnda konuulmakta ve az ok kabul grmekte olan John
Luck, devletin hedefini emniyetin salanmas olarak tantt. Onun bakna gre, insanlarn
hayatta eksik bulundurduklar ey, devlet adndaki bir kontrol edici mekanizmadr. Onun
olmamas durumunda toplumsal dzen meydana gelmeyecek, kaos kacak, emniyet yok olacak
ve halkn can ve mal tehlikeye decektir. O yle demektedir: Biz, bu a kapatmas iin
devleti istiyoruz, aksi halde dier konularn devlet ile bir balants yoktur.
Elbette dinin devletten ve toplumsal konulardan ayrlmas, bu teorisyenlerden hibirinin ahlaki
erdemlere ve manevi deerlere nem vermedii manasn tamamaktadr; onlar, bizzat fertlerin
kendisinin bu konular ile uramalar gerektiini ve bunlarn devlet ile bir ilikisinin olmadn
sylemektedir. Allaha inanan kimselerin bizzat kendileri mabet ve kiliseye veya nereyi
beeniyorlarsa oraya gitmeleri ve Ona ibadet etmeleri gerekir. Bu konularla uramak devlet ile
ilgili deildir. Ayn ekilde doru konumak, drst olmak, bakalarna sayg gstermek,
fakirlere yardm etmek ve dier faziletler gibi ahlaki erdemler, deerlidir; ancak ferdi konulardan
saylmaktadr ve fertlerin kendisi, bu beenilmi ahlaki erdemlerle donanmaya almaldr.
Bunun devlet ile bir ilikisi yoktur.
O halde toplumsal kanunun yani devletin araclyla uygulanan yasann hedefi, halkn can ve
malnn korunmas iin sadece toplumun emniyetini salamaktr. Yrtme organnn da emniyeti
salamann ve halkn can ve malnn korumann dnda bir grevi yoktur. Devletin hedefinin
emniyeti salamann dnda bir ey olmad konusu, deiik ekillerde sylenmitir. yle ki
bazen Luckn szlerinde can ve maln korunmas da yer almtr. Yani o, emniyetin can ve mal
gvenliini ve zgrlklerden yararlanma gvenliini kapsad inancn tayordu. Ahlaki ve
manevi maslahatlar hakknda syledii en fazla olan ey, toplumsal kanunun ahlak ile
elimeyecek bir ekilde olmas ve Allaha ibadet etmenin nn almamas gerektiidir. Ama
toplumsal kanun ve devlet, ahlaki deerleri salama dini deerleri koruma, manevi ve ilahi
gelime iin zemin oluturma konusunda bir sorumluluk stlenmez. O, bunlarn devlet ile bir
bann olmadn sylemektedir. Bugn yaklak dnya felsefi okullarnn ekseriyetinde
Luckn bu sz onlarn ncili ve anayasas hkmndedir. Onlarn temel slogan, devletin
grevinin sadece emniyeti ve zgrlkleri salamak olduu ve dini, ilahi ve ahlaki konular
hakknda hibir sorumluluk tamaddr. Bu, genellikle Batl olan bugnk dnya
dnrlerinin bak ile slami bak arasndaki en byk ihtilaf konusudur.
sadece maddi hedeflere nem vermektedir ve hkmetin manevi maslahatlar temin etmek iin
bir sorumluluu yoktur.
yaylmas ve salanmas iin hibir sorumluluk kabul etmemektedirler. Eer bir dini faaliyette de
bulunuyorlarsa, kendi menfaatlerini korumak iindir. Seimlerde kazanmak iin ve kendilerinin
oylarn alabilmek iin dindarlarn gnln almaya alyorlar. Bazen, Amerikada
cumhurbakanl seimi esnasnda cumhurbakanl adaylarnn kiliseye gittikleri
grlmektedir; zira onlar bu vesileyle halk kendi taraflarna ekme hedefini gtmektedirler. Bu,
onlarn devlet ilerinde din taraftar olduklar manasnda deildir.
Dolaysyla slam devletinin hedefi kesinlikle toplumda slami ve ilahi deerleri hayata geirmek
ve bunun sayesinde maddi maslahatlar salamaktr, bunun tersi deildir. O zaman slam
devletinin yaplanmasnn nasl olmas ve devlet banda yer alan kimselerin hangi artlar
tamas gerektiine bakmalyz.
Kukusuz her dzende yrtme organnn asl grevi, yasalar uygulamaktr. Bu konuyu herkes
kabul etmektedir. slam devletinin manas, slami yasalar uygulamann gvencesi olan bir
mekanizmann mevcudiyeti ve o yasalarn hedeflerinin hayata geirilmesidir. Soru udur: ster
dou ve Marksist dzenlerde olsun ve ister bat ve liberal dzenlerde olsun veya mevcut olan
baka bir dzen olmak zere her dzende yasalar uygulamak isteyen tekilat ve mekanizmann
hangi zellik ve hususiyetleri olmaldr? Yant olarak sylemek gerekir ki her dzendeki
uygulayclar en azndan iki zellie sahip olmaldr.
1-Kanunu Tanmak: Yasalar uygulama gvencesi olmak isteyen bir kimse yasay iyi bir
ekilde tanmazsa, onu nasl uygulayabilir? Kanunu tanmak, grevine gre hareket edebilmesi
iin devletin bulundurmas gereken ilk art ve zelliktir. nk devlet yasalarn uygulanmasn
gvence altna almak istemektedir ve eer kanunlar ve onun yn ve ksmlarn iyi bilmezse,
uygulama alannda hata yapabilir. Bu arada ideal olan k, devlet banda yer alan kimsenin hata
yapma ihtimali herkesten daha az olabilmesi iin kanunu en iyi tanyan fert olmasdr.
2-Kanunu Uygulamada Yeterlilik: Yasalar uygulamay stlenmek isteyen organ, yeterli g
ve kudrete sahip olmaldr. Bylece o g sayesinde yasalar uygulayabilecektir. Eer bir tekilat
atm milyonluk bir milleti ondan da teye in lkesi gibi bir milyarlk bir milleti ynetmek ve
onlara yasa ve kanunlar uygulamak istiyorsa, yeterli bir uygulama gc ve kudret tamaldr.
Bu mesele bugn bir ok ynetim felsefesi ekollerinde g ile eit saylmtr. Siyaset
felsefesinde en nemli konulardan biri de g kavramdr. zetle devletin g tamas
gerekliliini gz nnde bulundurmak lazmdr.
Ama gcn ne olduu konusuna gelince, eskiden beri beer toplumlarnda gerekleen
deiiklikler ile birlikte gten muhtelif anlamlarn kastedilmi olduuna dikkat edilmelidir. G
sade ve ilkel devletlerde -binlerce yl nce hemen hemen dnyann btn yrelerinde bulunan
kabilesel devletler gibi- genellikle bedensel gten ibaretti. Bu da egemen ahsta veya kabilenin
reisinde bulunmaktayd. O toplumlarda bedensel gc bakalarndan daha fazla olan kimse
genellikle egemen sfatyla tannmaktayd. nk bin kiilik bir kabileye hkmetmek istediinde
bir kimsenin aykr davranmas taktirinde o yneticinin aykr davranan ahs cezalandrmak iin
kendi bedensel gcnden yararlanmas gerekirdi. Binaenaleyh o toplumlarda g sadece fiziki ve
bedeni gten ibaretti. Beerin toplumsal artlar gletikten, toplumsal gelime ve kalknma
ilerledikten sonra ahsi bedensel g bir organ gcne dnt; egemen ahsn kendisi yksek
bedeni bir gce sahip olmamas halinde bile nemli bedensel gc bulunan fertlerin onun yetkisi
altna girmesi gerekti. Gl bir ordu, emniyet gc ve kuvvetli insanlardan oluan bir topluluu
yetkisi altnda bulundurmas gereklilik kazand. Bilimin ilerlemesiyle birlikte g fiziki olann
tesine geti, bilimsel ve teknik gce dnt. Yneticinin bedensel gcn iini yapabilecek
aralara sahip olmas gerekti.
Her ne kadar bir dnemin artlarnda yneticinin toplumun idaresi iin yksek bedensel bir
gce sahip olmas yeterli olmu olsa da toplumlarda meydana gelen gelime ve deimeyle
birlikte, teknik ve sanayi alanndaki deiik gelimeler ile askeri teknolojinin gelimesi, nitelik
ve nicelik asndan askeri silahlarn gn getike modernlemesi ile devletin aresiz olarak
fiziksel sanayiye ve teknolojik olarak yeterli bir gce ermesi gerekmektedir. zellikle
kanunsuzluklarn nne geebilmesi ve bazlarnn isyan etmeleri durumunda onlarn isyanlarn
bastrabilmesi iin askeri alanda bunlara sahip olmal ve bir grubun halkn maln gasp etme ve
onlarn cann tehlikeye atma kastnda bulunmas halinde yetkisi altnda bulunan glerin
araclyla onlarn nne gemesi iin bu gereklidir.
Bunun mukabilinde, btn toplumlarda pratik olarak devletin zorunluluu his edilmekteydi ve
ayn ekilde halen de his edilmektedir. Halkmz iin dnsel boyutta devletin gereklilii
dncesinin daha da aydnlanmas ve onlarn bir takm safsatalardan kurtulmas hedefiyle
yukardaki grn zerinde yaklak olarak ittifak edilen insan toplumunun gereklerini
tanmaya dayal olan bir gr olduunu hatrlatyoruz. Bunun aklamas udur: Bir fert
toplumun ahlakn, psikolojisini, deiimlerini ve gerekleri gz ard ettii zaman dar ve kapal
bir zihin ortamnda tahlil ve analiz yapar ve insanlarn hayrn, iyiliklerin ve erdemlerin peinde
olan ve temiz bir yaratla sahip melekler gibi grr. Onun grne gre eitim ve retim
dzeni doru bir ekilde yaylrsa ve kendi ahlaki drtleriyle kanuna bal olacak, onun esasnca
amel edecek ve ona aykr davranmayacak ekilde halk ahlaki bir terbiyeye sahip olursa, ayn
ekilde doru ve de toplumun ve ferdin maslahatlarna ynelik kanunlar ve kanundan yz
evirmenin zarar ve ktlkleri halka aklanrsa ve seimi onlara brakrsak, artk kimse
ktle ynelmez ve herkes yasalar esasnca hareket eder. Tpk bir yemein zehirli olduunu
bilen ve onu yemekten saknan kimse gibi, halk da kendi yararlarna olan ie ynelir ve
kendilerinin ve toplumlarnn zararlarna olan iten saknr. Bu surette bask kuvveti ve zor ile
kanunlar halka dayatmaya ihtiya kalmaz.
Yukardaki dncenin ham ve topya oluunda phe yoktur. nsan hayat ve toplumunun
gereklerini tanyan ve beer tarihini, gemi ve imdiki toplumlar bilen kimseler, hibir zaman
en azndan yakn gelecekte ahlaki deerlerin halkn arasnda gelimesinin ve yaygnlamasnn
eseri olarak herkesin otomatik olarak iyi eylemlerde bulunacan, kt ilere bulamayacan,
yalan sylemeyeceini, ihanet etmeyeceini, halkn mal ve namusuna kt bakmayacan,
halkn haklarna el uzatmayacan ve ayn ekilde uluslararas meseleler ile irtibatl olarak da
hi bir lkenin kendi komularna saldrmayacan tahmin etmemektedir.
Rabbin meleklere "Ben yeryznde bir halife var edeceim" demiti; melekler, "Orada
bozgunculuk yapacak, kanlar aktacak birini mi var edeceksin? Oysa biz Seni verek
yceltiyor ve Seni devaml takdis ediyoruz" dediler; Allah "Ben phesiz sizin
bilmediklerinizi bilirim" dedi.[2]
habersiz olduklar insann yaratlma hikmetine iaret etmektedir. Ayn ekilde dier baz
ayetlerde Allah insann baz ahlki zaaflarn beyan etmektedir, u ayetler gibi:
Gerekten, insan, bencil ve haris olarak yaratld. Kendisine bir er (ktlk) dokunduu
zaman feryad basar. Ona bir hayr dokunduunda engelleyici olur (veya cimrilik
eder).[3]
lgin olan yukardaki ayette Allahn insan mbalaa szc ve ok zulmeden manasnda
(zelum) olarak tantmasdr. Bu tabir insanlarn arasnda gz ard edilmeyecek derecede zulmn,
tuyann ve nankrln bulunmasndan kaynaklanmaktadr. Ve insanlk toplumlar her zaman
zulm ve nankrlk ile birlikte olacaktr. Halka eitim, terbiye, bilgi, vaz ve nasihat vermeyle
btn azalarnn iyi ve beenilmi hareketlerde bulunaca ve hi kimsenin devlete ve emniyet
glerine ihtiya kalmayacak derecede kanun ve ahlki deerlerden yz evirmeyecei ve su
ilemeyecei bir toplum yaratma dncesi mmkn deildir. Kuran da bu dnceye muhalefet
etmektedir. Gerekler her zaman insanlk toplumlarnda deiik gdler sebebiyle aykrln
olacan gstermektedir. Elbette bazlar, fertler tarafndan yaplan aykrlklar ve ilenmi
sularn sebeplerini bulmaya ve tanmaya almlar ve cehalet, bilgisizlik, genetik sebepler ve
dier nedenlere iaret etmilerdir ve biz u an bu konuyu aratrma durumunda deiliz. Sadece
her zaman insanlar arasnda kanuna aykr davranmann, su ilemenin ve sululuun
bulunduunu aklamaya alyoruz. Gerekte de bunun byle olaca rahatlkla tahmin
edilebilir.
Elbette biz Allahn inayet ve ltf ile asrn velisinin (mam Mehdi (a.s)n) mbarek eliyle
slam ve ilah bir toplumun kurulaca bir zamann geleceine inanmaktayz. Ancak o toplumun
gereklemesiyle de kanunlara aykrln bitmeyeceini ve gnahtan yoksun olunmayacana
dikkat etmeliyiz. Buna ek olarak o toplum da ebedi olmayacaktr. Hatta baz hadislerde mam
Mehdinin aleyhine kyam edecekleri ve onu ehit edecekleri de nakledilmitir.
O halde Hz. Mehdi (a.s)n ynetimi dneminde bile tam olarak gnahtan ve isyandan yoksun
olan tam ideal ve iyi bir toplumun olumasn beklememek gerekir. Elbette o ynetimin yaps ve
Mehdi (a.s) tarafndan gcn uygulanmas hibir zulm ve ktln cevapsz kalmayaca ve
adaletin icrasnn yaygnlaaca eklinde olacaktr. Bu delil uyarnca toplumsal hayat
meydannda ve akta aykrlklar azalacak, ancak tam anlamyla kalkmayacaktr. nk insan
melein mahiyetine brnmemektedir, olduu gibi onun mahiyeti insanidir ve isyann, gnahn,
aykrln ve sululuun zemini kendisinde bulunmaktadr.
Binaenaleyh gereklere dikkat etmek bizi devletin ve hkmetin varl zorunluluuna
yneltmektedir. nsann evin bir kesinde oturmas, zihninin ve dncesinin dar erevesinde
hayal kurmas ve ahlki ve terbiyesel gelimenin eseri olarak zulm ve ktlkten yoksun bir
toplum tasavvurunda bulunmas tam anlamyla toplumun gereklerine yabancdr. Halkn arasna
gitmek ve iyiliklerin ve gzel davranlarn yannda bazen fertlerden aykrln, sapmann ve
gnahn doduunu grp onlarn hareketlerini mahede etmek gerekir. Durumlar ak olan
deersel ve ahlaki temellere yabanc kimselerin yan sra bazen ahlakl ve iyi fertler de gnaha ve
aykrla bulamaktadr. Tabii olarak aykrlklarn nn almak ve onlarla mcadele etmek iin
doru ve gerekli kanunlarn -ki daha nce onlarn dzenlenme ve vazedilme gerei hakknda
konumutuk- uygulanma zorunluluu vardr. nk kanunlar eer toplumda icra ve pratize
edilmek iin dzenlenmi ise, uygulayc ve icray stlenmi kimsenin bulunmas gereklidir.
Devletin varlna ynelik en nemli delil toplumun btn alanlarnda kanunlar uygulama
gvencesinin bulunmasdr. Bu u an kendisini beyan etme peinde olduumuz konudur; inallah
gelecek konularda devletin grev ve yetkileri, devletin organ ve yaps ve bu konulara bal dier
meseleler hakknda konuacaz.
O halde kanunlar uygulama, icra etme ve onlarn ykmlln stlenme imkan ve sularla
mcadele etmek iin birinci art, fiziki ve de cismi g ve kuvvete sahip olmaktr. Geri bilimsel
ve teknik gelimeyle gelimi ara, gere ve silahlar kanunlar uygulayanlarn inisiyatifinde yer
almtr. Sulular cezalandrmak iin elektronik sistemler bile icat edilmitir. Ama uygulayc
gler gerekli cisimsel ve bedensel gce de sahip olmaldr. Bu zorunlulua dikkat ederek byk
ve kk, gelimi ve gelimemi devletlerin hepsi cinayet ileme ile mcadele etmek ve dahili
emniyeti korumak iin emniyet glerine sahiptirler. O gcn inisiyatifinde bulunan gere ve
silahlarn nitelii, nicelii ve eidi o gc kullanan devletin ekil ve yaps ile uyumludur. Yani
bir devlet her ne kadar az hacimli ve az gelimi olursa, daha az glere ve daha sade sistemlere
sahip olacaktr ve bir devlet her ne kadar byk, kark ve gelimi olursa, daha byk bir
emniyet gcnden ve daha gl ve gelimi silah, ara ve cihazlardan yararlanacaktr.
Bundan dolay her lkede emniyet sistemlerinin varl ve onlarn deiik imkan ve cihazlardan
yararlanmas, devletin dzenli bir gce sahip olmakszn kanunlarn uygulanmasnn pratikte
vuku bulmayaca gereine delildir. Toplumda emniyet gleri bulunmaldr. Bylece sulu ve
sahtekar ahslar onu gz nnde bulunduracaktr. O gcn varl su ve cinayet ilememeleri
iin veya bir kimse cinayet iledii taktirde onu cezalandrmalarndan dolay sulularda
psikolojik bir korku ve ekinme nedeni olacaktr.
Ayn ekilde snrlarn ve emniyetinin korunmas ve harici dmanlara kar savunma iin
kuvvetli ve caydrc bir gcn ve dmana kar mcadele etmek iin gerekli gere ve
imkanlarn varl olduka hissedilmektedir. Bu grev, devletlerin yaplanmasnda lkenin
snrlarn savunmas iin ordunun ve askeri gcn sorumluluuna braklmtr.
ahlaki liyakatlerden de faydalanan bir fert veya grubun icrayi faaliyetlerin sorumlusu olmas ve
gc elinde bulundurmas gerekir. Bu surette devlet gerekli imkan ve gerelere, imkanlar
kullanma bilgisine ve kendi imkanlarna sahip olacak, toplumun maslahatlar yolunda doru bir
drt ile kendi glerinden istifade edecek ve de bo istek, heves ve ahs ynelilere tabi
olmayacaktr. Ama eer ahs ahlaki liyakatten ve takvadan yoksun olursa, g ve maddi
imkanlar inisiyatifine getiinde gururlanacak ve bo emeller, heves, eytani istekler ve makam
hrs esasnca istedii yerde o gc kullanacaktr. Neticede doru ve hak yoldan sapacak ve
sonuta toplum iin bozgunculuk ve ktlkten baka bir netice ortaya kmayacaktr. Kukusuz
ki onun topluma verdii zarar ve ziyanlar normal bozguncu ve hilekarlarn zararlarndan olduka
daha fazla olacaktr. Nitekim bozguncu rejimlerin mrtekip olmu olduklar zulm ve cinayetler
dierlerinin aykrlklaryla mukayese edilecek dzeyde deildir.
Elbette kanunu uygulayan, kanunu ve onun yn ve zelliklerini yeterli derecede tanmaldr;
nk devlet kanunu uygulamak iin vardr. Her dzeyde bulunan memur ve uygulayclar,
kanunu uygulayan sfatyla yeterli derecede kanunu bilmelidir. Aksi taktirde fert kendi eilimi
esasnca hareket etmek istemez ve kanuna gre hareket etmek istese dahi, kanunu
tanmadndan dolay pratikte yanl yapacak ve kanunu reel gereklere tatbik etmeyi
baaramayacaktr. Byle bir ahs kt bir niyet tamad ve ahlaki liyakate de sahip olduu
halde, kanunu tanmama ve yasalar yanl anlamadan tr yanlla ve sapmaya ynelecek ve
pratikte toplumun maslahat ve menfaatlerini ayak altna alacaktr.
Dolaysyla kanunu uygulamaktan ykml kimse hem kanun bilgisi, hem icrayi g ve hem de
takva ve ahlaki liyakat tamaldr. Din metinlerde bu arttan fekahet, takva ve
icra/yneticilik gc diye sz edilmektedir. Elbette bu temel art baka ayrntsal blm ve
ksmlara da sahiptir ve u an biz onlar aklama durumunda deiliz. Bu tartmada ayrntlardan
ok tmelleri aklama durumundayz.
Siyasi ve hukuki deiik akmlar yukardaki soruya farkl cevaplar vermilerdir. Ama yaklak
dnyann bugnk yaygn ve genel kltrnde zerinde ittifak edilen yant o gcn halkn,
devlet mekanizmasna ve devlet bakanna verdiidir. Bu g yalnz halkn genel irade ve istei
yoluyla ferde verilmektedir ve gcn dier intikal yollarnn meruiyeti yoktur. Byle bir gc
ahsn babalarndan miras almas mmkn deildir. Nitekim saltanat dzenlerinde gcn ve
hakimiyetin veraset yoluyla getii dncesi hakimdir. Sultan dnyadan gtkten sonra g
miras sfatyla onun evladna geer, bu irsi g babadan evlada intikal eder ve halkn onda hibir
tesiri olmaz. Bu ekil egemenlik bu zamanda da baz lkelerde yaygndr, ama bugnn
dnyasnn hakim kltr bu sistemi kabul etmemektedir. Bu teori dnya kamuoyu iin kabul
edilir deildir. Eer bir kimse halk ynetme liyakatine sahipse bu, ondan sonra kesin olarak
onun evladnn da ynetimi stlenmek iin en iyi ve en liyakatli fert olduu anlamn tamaz.
Buna ilave olarak halk bu ynetimi en uygun k kabul etmemektedir; aksine aka onun tersini
mahede etmekte ve bakalarnn hakim ahsa varis olan kimseden olduka daha uygun ve
liyakatli olduuna dair rnekler bulundurmaktadr.
Bu zamanda genel kltrde padiah ve saltanat dzeninin kabul edilmeyii ve kamuoyunun ona
muhalefet etmesi nedeniyle baz saltanat rejimlerinde saltanat olduka etkisiz ve gstermelik
ekilde olmasna allm ve g sultandan alnm ve babakan gibi halkn setii bir kimseye
verilmitir. Gerekte bu tip lkelerde padiah iin fakat sultan ismi kalmtr ve gerek g ondan
alnmtr.
O halde genelin inancnda ve bu devirde yaygn olan demokrasi dncesinde yneticilii
stlenmeye ve icrayi gc elinde bulundurmaya liyakatli ve yetkili kimse, halkn setii
kimsedir. Devletin meruiyet kazanmas, yalnz halkn iradesinin yoluyladr. Elbette seimin ve
halkn iradesinin ortaya kmas ve yansmas farkldr lkede eitli eletiriler bu nemli
konuya yneltilmektedir: Baz lkelerde devlet bakan, halkn direk seimiyle seilmektedir ve
baz lkelerde devlet bakan partiler ve halk tarafndan seilen milletvekilleri tarafndan
seilmektedir. Gerekte parti ve milletvekilleri halk ve devlet bakan arasnda vasta grevini ifa
etmektedir. Her halkarda bir kimse direk veya en direk olarak halkn ounluu tarafndan
seildii vakit egemenlik gc ona verilmekte ve ondan sonra o en yksek icrayi ahsiyet olarak
lkenin yneticiliini ve toplumun ynlendirilmesini ele almaktadr.
Elbette halk tarafndan egemenliin bir yneticiye verilmesi kendilerinden bir eyi ayrp ona
verdikleri veya onun bedeninde normalin zerinde cismi bir enerji ve g icat ettikleri bir vaka
deildir. Bu egemenlik halkn uzlama ve anlama ile hakim ahs iin oluturduklar maddi
olmayan bir gtr. Bu anlama uyarnca halk geici iki senelik, drt senelik, yedi senelik veya
mr boyu bir srece deiik lkelerde ve dzenlerde kabul edilen kanun esasnca- kendi
setikleri yneticinin ve hakim ahsn emir ve buyruunun altnda kalmaya sz vermektedir.
Bu varsaym ile devlet ve kanunu uygulayc ahs, gc halktan almaktadr. Eer halk onu kabul
etmez ise baarl olmayacaktr. Bu dnce ve teori iin bazs felsefi ynl bazs antropoloji
ynl ve bazs da sadece anlama ynl veya somut ve grnen tecrbelere dayal olarak eitli
deliller bulunmaktadr. Yani devletin deiik ekillerini tecrbe ve mahede ettikten sonra, bu
eit ynetimi en iyi ve en ilevsel tarz olarak tespit etmilerdir. Seilen kimseye halk tarafndan
gcn verilmesinin yntem ve niteliinin aratrlmasnn geni bir tartmaya ihtiyac vardr.
Eer frsat olursa gelecekte ona deineceiz. Ama zellikle belirtelim ki meru devlet tekil
olduktan sonra, halk yrtme organnn yasalarn kabul etmeli ve ona uyma ve itaat etmede
mutabakat salamaldr. Bu konu dier akm ve toplumlarda bahsedilmeden nce, slami
dzende de bahsedilmi ve kabul edilmitir. Halkn katlm ve mesullerin onlar tarafndan
seilmesi ve de bu konuda genelin uzlamas meselesi, eskiden beri teorik olarak slami
toplumda bahsedilmekle kalmayp pratikte de bu yntem uygulanmtr.
Bir kimsenin irsi saltanat veya gce dayal zorlama esasnca kendisini bakalarna dayatmas,
pratikte yenilgi ile sonulanmakla kalmayp, slamn nazarnda da knanmaktadr. O halde
slamn toplu uzlamay, kabul ve halksal makbuliyeti doruladnda bir tartma yoktur. Ama
soru udur: Acaba slamn perspektifinde halksal uzlama, kabul etme ve makbuliyet, devletin
meruiyeti iin yeterli midir? Kanunsal bak noktasnda slam devlet kalbnda gereklemi
olan ve yaplan ey fakat halkn kabulnn sayesinde midir?
Baz gazete, makale ve kitaplarda bugnk dnyada makbuliyetin ve meruiyetin beraber
olduunu yazmaktadrlar. Yani bir devletin meru ve yasal olmasnn ve egemenlik hakk
tamasnn delil ve ls fakat halkn ounluunun ona oy vermesidir. Baka bir deyile,
meruiyet makbuliyetin sayesinde hasl olmaktadr. Halk birini kabul ettiinde ve ona oy
verdiinde, onun devleti meru ve yasal olacaktr. Bu bak bugnk dnyada genel kabul gren
demokrasi dncesidir. Ancak soru udur: Acaba slam bu bak olduu gibi kabul etmekte
midir?
Binaenaleyh, herkes Allahn kulu olma konusunda eittir. Bu dzlemde bir fark ve ayrcalk
yoktur. Tpk insanlarn insaniyette eit oluu ve bir ferdin bir dierine ynelik ayrcal
olmay gibi. Erkek ve kadn, siyah ve beyaz herkes insaniyet esasnda eit ve birdir. O halde
nasl ve hangi lye gre bir ahs bir ekilde bakalarna yneticilik yapacak tarzda g sahibi
olmaktadr? Biz kanunu uygulayann ihtiya durumunda g kullanmas iin gce sahip olmas
gerektiini kabul etmi ve gerekte yrtme organnn emniyet gc olmakszn etkili
olamayacan ve yrtme organnn varlk felsefesinin bakalarn kanuna uymaya mecbur klan
emniyet gc olduunu belirtmitik. Eer yrtme organ olmazsa ve sadece vaz ve nasihat ile
bir mekanizma halk kanuna gre davranmaya davet edebilseydi, artk yrtme organna bir
ihtiya kalmazd. Bu i iin alimlerin ve ahlak hocalarnn varl yeterli olurdu. O halde yrtme
organnn varlk felsefesi, ihtiya durumunda kendi gvenlik gcnden yararlanmas ve sulunun
nn almasdr. Eer bir kimse bir bakasnn mal ve namusuna tecavz ederse, onu tutuklamas
ve zindana atmas veya baka bir ekilde onu cezalandrmasdr.
slamn da hapis ve suluyu ceza evine atmak gibi bazlarn uygulayclar iin belirtmi olduu
bugnk dnyada uygulanmas yaygn olan cezalarn, insann baz zgrlklerinin ortadan
kalkmasna neden oluunda phe yoktur. Bir ferdi zor ile fiziki bir ereveye hapis ettiklerinde
ve kapsn zerine kapattklar zaman, onun en nde gelen zgrln kaldrmlardr. Soru
udur: Hangi hak ile bir kimse suludan zgrl almaktadr? Kukusuz ki kanunu
uygulayanlar tarafndan zgrlklerin ve sulu fertlerin haklarnn ortadan kaldrlmas meru ve
hak uyarnca olmaldr. Sulunun cezalandrlma gerei dorudur, ama neden zel bir fert bunun
sorumlusu olmakta ve baka birisi bunun sorumlusu olmamaktadr. zel ahslarn kanunu
uygulamak iin tayin edilmesi ve onlarn hareketlerinin meruiyet kazanmas, bir delil ve lye
sahip olmaldr. nk onlarn davranlar insanlarda bir ekil sahiplik tasarrufunda bulunmadr:
Suluyu hapse atan bir kimse, onun varlk alannda tasarrufta bulunmakta, irade ve zgrln
kendisinden almakta, onu kstl bir alana mahpus etmekte ve istedii yere gitmesine izin
vermemektedir. Bu sahibin kendi klesi olan mlkn cezalandrmasna benzemektedir.
Sulular ve yasalara uymayanlar ile mcadele etmek onlarn zgrlk ve haklarn ortadan
kaldrmak manasnda olduu ve insanlarda sahiplik tasarrufunda bulunmak sayldndan, slami
bakta yrtme organnn meruiyet ls, halkn ounluunun oyunun dnda bir eydir.
Meruiyetin ls Allahn iznidir. nk btn insanlar Allahn kuludur. Ve kullar da hatta
sulu kullar da bile dierlerinin tasarrufta bulunmasna Allah izin vermelidir. Her insan hatta
sulu fertler bile- zgrle sahiptir. Bu zgrlk btn insanlara verilmi olan ilahi bir vergidir.
Bu zgrl dierlerinden almaya kimsenin hakk yoktur. Sulu fertlerden bile zgrl ancak
onlarn maliki olan kimse alma hakkna sahiptir ve o Allahtr.
Bu ekilde slami bak ve perspektifte insani ve makul dzenlerin tmnde yrtme organnn
ekillenmesi iin ve ilkesel olarak devlet iin gerekli saylan eylere ek olarak baka bir l ve
kriter de lazmdr ve o da slami inan ve ilimlerde mevcuttur. Bizim inancmza gre, Allah
kainat idaresinin ve insanlarn rab ve sahibidir. Byle bir inan, Allahn yaratklarnda tasarrufta
bulunmann kesinlikle Onun izniyle gereklemesini gerektirmektedir. br taraftan yurttalarn
Belirttiimiz gibi slamn siyasi teorisi konusu iki genel blme taksim edilmektedir. Birinci
blm daha nce akladmz kanun ve yasamayla ilgilidir. kinci blmdeki konumuz, slami
dzende hakimiyet ve muteber kanunlarn icra ykmll balamndadr. Bu da yrtme
organnn veya hkmetin grev ve sorumluluuna braklmtr. nceki konularda slami
ynetim sisteminde devlet organnn ve yrtme organnn zorunluluunu ispatlama
dorultusunda devletin ve yrtme organnn gerekliliinin delillerinden biri olarak kanunlarn,
icra gvencesine olan ihtiyacn saydk ve kanunlarn uygulanma gvencesi tamad taktirde,
onlarn varlnn pratikte silineceini ve yaplacak olan aykrlklar ve yasalar ineme
durumlar gz nnde bulundurulurda kanunlarn dzenlenme hedefinin zedelenmi olacan
syledik. Bu, tarih boyunca btn milletler iin tecrbe edilmi bir konudur. slami metin ve
kaynaklar asnda da bunda bir kuku yoktur.
ve faaliyetler, netice verici deildir. Herkes kendi zevki uyarnca dmann eytani glerinin ve
onlarn hesaplanm ve organize olmu hareketlerinin nne set olamaz. levsel program ve
planlaryla, askeri uzmanlardan oluan bir tekilatn vesilesi ile ve dmann tehlikelerini deifre
etme ve onlarn imkan ve olanaklarnn derecesinin tespitiyle, sava ve operasyon gleriyle
organize olmalar zorunludur. Byle bir ihtiya ve talep yalnz tm topluma hakim olan bir
tekilat tarafndan salanabilir. Hakim olan hkmet ve tekilat zel bir program ile ve yasalar
dzenleyerek dmann tehlikesi lkeden uzaklamas iin halk savaa katlmaya zorlayabilir.
Buna ek olarak harici ve dahili tehditlere kar koyabilmek ve her zaman gerekli olan hazrl
tayabilmesi iin gerekli savunma silah ve imkanlar hazr bulundurmal ve fertlerin askeri
eitimi iin fonksiyonel bir tekilat gz nnde bulundurmaldr. Bylece lke gerektii kadar
snrlar koruyan muhafzlara ve dahili tehditlere kar koymak iin i emniyet ve gvenlik
glerine sahip olur. Byle nemli bir grev yalnz hkmet ve yrtme organ tarafndan
yaplabilir. Halk da onun emrine uymal ve yasalarn icra edilme gereini bilmelidir.
Hkmetin ve yrtme organnn mevcudiyetinin gerei ile ilgili ikinci delil yani toplumun
genel ihtiyalarnn karlanmas- ile irtibatl olarak sunduumuz rnek, lkeyi savunma ve
harici dmanlara kar koyma hakkndadr. Bu nemli ve tehlikeli grevi de lkemizde ordu ve
devrim muhafzlarndan oluan askeri gler yerine getirmektedir. Nitekim birinci delil
dorultusunda yani yasalarn icra edilme gvencesi sunmu olduumuz rnek, i emniyetin
salanmas ve yasalar ineyenleri kanuna gre hareket etmeye mecbur klmak iin pratik
yntemler hakknda idi. Bu nemli grev de gvelik glerinin sorumluluuna braklmtr.
Fertlerin stesinden gelmedii ve hkmetin kendisinin temin edilmesinde sorumlu olduu
genel ihtiyalardan biri de toplumun salk ihtiyalardr: Toplum srekli olarak bulac
hastalklara bulamayla kar karyadr. Onlardan bazlar toplum iin byk bir tehlike
tamaktadr. Onlarn nne gememe durumunda insani kayplar meydana gelecektir. Nitekim
gemite tp ve salk ilminin gelimi olmamas ve geni apl programlarn bulunmamas
yznden insanlk toplumlar veba ve iek hastal gibi bulac hastalklarla srekli
karlamaktayd. Halkn byk bir kayb olmaktayd. Ama bugn devletlerin programlar ve tp
ilminin getirilerinden istifade etmeyle o hastalklar etkisiz hale getirmede bir ok ilerlemeler
kaydedilmitir. Devlet yetkililerinin abalar, mili gayret ve toplumsal katlm sayesinde onlardan
bazlar ortadan kaldrlmtr. rnein gemite ocuk felci hastal toplumumuza byk bir
insani zarar vermekte idi. Ama genel salk program ve faaliyetleri ve de a kampanyalarnn
uygulanmas sayesinde lkemiz deerli baar ve neticelere ulat. Kukusuz devletsel program
ve genel katlm olmakszn byle kampanyalar uygulanmazd. Fertlerin gcnden daha gl bir
gcn, yani hkmetin planlama, imkanlar hazrlama, gerekli hkmleri karma, itzk ve
zel kararnameler vesilesiyle uygulama alanna ayak basmas gereklidir. Halk da toplumun
sala olan ihtiyacnn karlanmas ve toplumu tehlikeye atan hastalklarn kknn kurutumas
iin hkmetin direktiflerine uymaldr.
Uyuturucu madde ile mcadele etmek, onun giriine, datmna ve tketimine kar koymak
da zikrettiimiz eyin benzeridir. nk bu ocak ykan bela bedensel, ruhi, duygusal sal ve
toplumun emniyetini tehlikeye atmaktadr. Kukusuz hkmetin mdahalesi ve ciddi bir giriim
ve planl bir program olmakszn onun kk kurumayacak ve de fertlerin kstl giriimleri bir
yere ulamayacaktr.
O halde toplumun genel ihtiyalarn karlama gerei, hkmetin zorunluluuna ynelik dier
bir delildir. nk o ihtiyalarn karlanmas topluma menfaatler salamaktadr. Onlarn temin
edilmesinde bir eksiklik ve bozukluk meydana gelirse, toplum zarar grecektir. Sylediimiz
gibi bu ihtiyalar fertler tarafndan temin edilmemektedir. Tersine toplumu idare etme ve onu
ynetme grevi tayan bir tekilatn o vazifeyi yapmay stlenmesi gerekmektedir. Nitekim o
ihtiyalarn okluu ve onlarn arasndaki fark, gz nnde bulundurulduundan onlarn her bir
blmnn temini iin bir bakanlk kurmulardr.
Elbette toplumun bir takm ihtiyalarn fertler temin edebilirler. Ama onlarn hepsini temin
etme istekleri genellik tamamakta veya yeterli derecede olmamaktadr. Fertlere teslim edildii
taktirde, yeterli ve karlanma ihtiyac lsnde olmayacaktr. En azndan toplumun baz
blmleri o imkan ve ihtiyalardan yoksun kalacaktr. Bu yzden o ihtiyalarn karlanmas da
onlarn temin edilmesinde bir sorun kmamas iin devlete braklmtr. rnein halkn bizzat
kendisi, tm lkede okul ve eitim merkezlerinin zeminini hazrlayabilir, o merkezlerde tahsil ve
eitim iin program yapabilir ve istiyorlarsa gerekli bteyi kendileri temin edebilir tpk
gemite olduu gibi ve imdide gelimi baz lkelerde bu merkezlerin bir ounun idare ve
tesis edilmesi halkn sorumluluuna braklmtr ancak halkn ocuklar iin deiik
derecelerde tahsil imkannn olumas hedefiyle fertlerin eitim merkezlerini tesis etmek ve
btesini karlamak iin ne yazk ki az bir istei vardr. Elbette biz srekli hayr sever fertlerin
olduunu inkar etmemekteyiz. imdi de okul yapmak iin byk paralar harcayan kimseler
vardr. Ancak onlarn giriimleri kstl kalmakta ve toplumun btn kesimlerini
kapsamamaktadr. Eer devlet bu alandaki ihtiyalar halk gnll fertlere brakmak isterse,
toplumun maslahat temin edilmeyecektir.
Halkn gnll olarak okul ve eitim merkezlerini temin ve tesis etmeyi ve bu gibi ihtiyalar
stlenmedii mevcut artlarda toplumun maslahatna riayet etmek iin hkmetin bu alandaki
planlama ve program stlenmesi zorunludur. Bu ihtiyalarn karlanma btesinin halk
tarafndan hazrlanmas zorunludur. Yani hkmet vergi alma ve zel gelirler ve de gerekli
yntemleri gz nnde bulundurma suretiyle halk o alanlardaki hazineyi karlamaya mecbur
klmal veya hkmet milli kaynaklar yoluyla gerekli bteyi temin etmelidir. nk eitim gibi
o ihtiyalarn bir ksm toplumun maslahatnn temin edilmesi iin parasz olarak btn fertlerin
imkan dahilinde olmaldr. Eer artlar deiir ve baz kimseler eitim merkezlerinin tesis ve
idare edilme hazinesini gnll olarak karlarsa, hkmetin belinden ar bir yk kalkm
olacaktr.
muaf tutulmakta ve devlet halkn tedavi masraflarn vergi almakla ve milli kaynaklar yoluyla
karlamakla grevlidir
Vergi dzeni sosyal sigortalar ve tedavi hazineleri gibi devlet btesinin bir blmn temin
etmek iin ekillendii zaman, tabi olarak kanun uyarnca halk vergi vermeyle ykml
olacaktr. zelikle gelimi lkelerde hi kimsenin vergi karmamas iin gl yntemler
kullanlmaktadr. Gei verginin kar ve faydalar vergi verene de ulamaktadr. Ancak zelikle
toplumun az gelirli ve zarar gren snflar iin vergi dzeni nda sosyal ve salk
sigortalarnn cretsiz hizmetlerinden yararlanma imkan olumaktadr. Ama acaba bu ilerin
halka braklmas, onlarn istek, arzu ve gnll olarak sosyal yardmlama ilerini yapmalar ve
hastalarn kendilerinden yararlanabilmeleri iin tedavi merkezlerini tesis etmeye ynelmeleri mi
daha iyidir yoksa devletin zorlama ve mecbur klmayla halktan vergi almas, tedavi merkezleri
ina etmesi ve az gelirli snflarn cretsiz olarak bu hizmetlerden yararlandrmas m daha iyidir?
Kukusuz birinci ekil daha iyi ve daha idealdir. Bundan dolay slami hkmler felsefesinde
ona dikkat edilmi ve hkmlerin teri makamnda da gz nnde bulundurulmutur. slamda da
halkn gnll olarak mallarnn bir blmn sosyal yardmlama ilerine harcamas,
memnuniyet ve istek ile insann dierlerini kendi mallarndan yararlandrmas tavsiye
edilmitir. nk bu durumda hem amelin iradi/semeli deeri korunmakta ve fertler nefsani
yetkinlie ve uhrevi sevaba ulamakta ve hem de toplumun ihtiyalar karlanmaktadr. Ama
zorlama ve mecbur klmayla mallarnn bir blmn vermeleri durumunda, amelin iradi/semeli
deeri gitmekte ve onlar iin bir sevap ve yetkinlik gereklememektedir.
Tarih boyunca Mslman ve hayr sever halkmzn hayra dnk ve gnll giriimlerinden
biri de her zaman toplumumuz iin byk menfaatler tayan vakflardr. Hatta bu memleketin
kylsnn kendisinde pay olmad halkn menfaatlerinden istifade ettii bir vakf yoktur.
Ama Allahn sevdii bu amelin ycelii ve kutsall ve deerliliine ramen, maalesef son
yllarda vakf meselesi kmeye yz tutmutur. Halk vakf tesis etmek iin daha az giriimde
bulunmaktadr. Buna ek olarak, unutulmu olan veya kendilerinden doru bir ekilde istifade
edilmeyen bizim bir ok vakfmz bulunmaktadr. Kukusuz vakf sistemi diriltildii ve onun yeri
yeniden tannd taktirde, devletin bir ok ihtiyalar ortadan kalkacaktr. Ayn ekilde vakflar
yenilendii taktirde, devletin belinden ar bir yk kalkm olacaktr. Onun sayesinde de halk
daha fazla sevaba ulam olacaktr. Halk istek ve arzuyla hayrl bir ie koyulduu ve hayrl ii
yapmada her ne kadar hareket hrriyet ve zgrlne sahip olursa, daha fazla bir sevaba nail
olacaktr.
Devletin inisiyatifinde olmayan blmlerde halkn ileri gnll olarak ele almasnn, kendi
toplumsal ihtiyalarn karlamasnn ve ilerin halkn bizzat kendisine braklmasnn ilke
olduunu sylemitik. Ama halkn giriimde bulunmamas ve toplumsal ihtiyalarn gnll
olarak yeterli lde karlanmad durumda, devlet zel ynetmelik ve zorunlu kanunular
dzenleme ve icra etmeyle halk vergi vermeye ve toplumsal ihtiyalarn hazinesini karlamaya
mecbur klmaldr.
lerin halka braklmasnn ve katlm imkannn ve eitli toplumsal alanlarda halkn varlnn
salanmasnn ve de toplumsal byk ihtiyalarn karlanmasnn uygar toplumun
zelliklerinden olduu belirtilmelidir. Elbette uygar toplum ve batdan gelen bir ok kavram
deiik mefhumlara sahiptir. Bu yzden bazen o kavramlardan su-istifade edilmektedir; ama biz
o kavramlar kendi anlaymza gre kullanyoruz. rnein uygar toplun hakknda deiik bazen
de eliik anlay ve yorumlar sunmulardr. Uygar toplumun anlamlarndan biri udur: mkan
lsnde toplumsal iler halkn ykmllne devredilmeli ve devletin sorumluu
azaltlmaldr. mkan dahilinde halkn kendisi gnll olarak toplumsal faaliyetlerde varlk
gstermeli ve yalnz zorunluluk lsnde devlet mdahalede bulunmaldr. Elbette toplumsal
ilerdeki byk programlar, btn lkelerde devletin ykmllndedir. Pratik programlar ve
eitli icrayi merhaleler yeterlilik derecesinde halkn ykmllne braklmaktadr.
Kukusuz yukardaki uygar toplum tanm, balangta slami toplum ve baz saygn
yneticilerin deyimiyle kendisine Peygamber ehri ismi braklan kkl slami bir ilkedir. lk
bata slami ynetim ve devlet, btn toplumsal faaliyetleri stlenmemekte idi. Genel olarak
toplumsal faaliyetleri halk yapmaktayd. Ama tedricen ve toplumun gelimesi ve yeni
ihtiyalarn kmasyla, baz ihtiyalarn normal fertler tarafndan salanma imkan bulunmaz bir
hale geldi. Devlet gibi sistematik bir organizasyonun bu ihtiyalar stlenmesi gerekti. rnein
gemite bir ehrin aydnlanmasn salamak iin sokak ve caddelerde sayl gece fenerleri ile bu
ihtiya karlanmaktayd ve halkn geceleyin geli gidi imknlar salanmaktayd. Doal olarak
o ihtiya o dzeyde halk tarafndan da karlanmaktayd. Ama bu gn ehir alann ve halkn
yaam alann elektrikten yararlanarak aydnlatmak halkn karlayabilecei bir ihtiya deildir.
Veya o ihtiya eksik bir ekilde karlanacaktr ve devlet bu ihtiyac karlamak iin gerekli
imkanlar salamaldr.
slami gelenek ve deerlere nem vermemek ve bat kltrnn etkisi, son ylarda iyi bir
gelenek olan vakf giriimlerinin azalmasna ve vakfedilen bina ve topraklarn lsnn
gemie gre ok azalmasna neden olmutur. Ayn ekilde dier sosyal yardmlama ve gnll
giriimler azalm ve slam toplumunda mevcut olan medeniyet ruhu zayflam ve de neticede
devletin grevi fazlalam ve yk daha arlamtr. Eer slam devriminin bereketiyle
yeniden insani ve slami deerler toplumda dirilir ve halk ahlaki, dini ve manevi
sorumluluklarna dikkat eder ve de sosyal yardmlama ilerine giriirlerse, devletin yk
azalacak, devlet kendi grevlerini azaltacak ve sorumluluklarnn bir blmn halka
devredecektir. Bu vaka bir anlamda slami uygar topluma dntr.
Byle bir bakn uygar toplumla elikisi yoktur ve slamn nazarnda btn hak ve
makamlar paylamada kafir ve Mslmann eit olduu uygar toplum kabul edilir deildir. Biz
aka ilan ediyoruz ki, slam toplumunda kafirin Mslmana hakim olmasna ve ateist ve
Siyonizme bal bir parti ve frkann resmi din olmasna slam izin vermez; hukuk ve
salahiyetteki bu farka yurttalarn iki derecelilii ismini veya baka bir isim takmalar fak etmez.
Bugn ierideki istikbar yandalar, insanlarn ve yurttalarn bir derecede olduu dncesini
teorize ederek bat liberalizm ve demokrasisini yayma peindedirler. Onlar, insanlar arasnda
hibir farkn bulunmad, onlarn hepsinin eit hukuk sahibi olduu ve lkenin kanunlarnn
dzenlenmesinde eit derecede grlerinin etkili olmas gerei fikrini alama hedefini
gtmektedirler. Elbette insanlarn iki dereceli olmadn slam da kabul etmektedir. Bu
dzlemde Yce Allah yle buyuruyor:
Ey insanlar, gerekten, biz sizi bir erkek ve bir diiden yarattk ve birbirinizle
tanmanz iin sizi halklar ve kabileler (eklinde) kldk. phesiz, Allah katnda sizin en
stn (kerim) olannz, (rk ya da soyca deil) takvaca en ileride olannzdr.[7]
Yukardaki ayette insanlar zati ve tekvini zellikler asndan eit tantlmtr. Bu adan
insanlar arasnda fark ve dereceler bulunmamaktadr. Ancak ayetin sonunda arzi farkllklara
iaret edilmitir; yani insanlar tekvini (yaratlsal) olarak bir derecede olsalar da kazanlan
zellik ve deerli sfatlar, insanlarn ayrcalkl olmasna eden olmaktadr. Bu esas uyarnca
takval insanlar, Allahn katnda daha gzel bir yere sahiptirler. nsanlarn Allahn katnda bir
olduu sylenemez. Ayn ekilde salahiyet ve liyakat sahibi olmada fertlerin fark gzetilmek
suretiyle, onlar toplumsal mesuliyetleri ve makamlar almada eit deildirler. Her bir makama
sahip olmann kendine has artlar vardr. rnein, btn dnyada cahil bir ferde cumhurbakan
olma izni vermemektedirler. Cumhurbakanl makamna gelebilmek iin okuma ve yazma
bilgisine sahip olma artnn koulmas insanlarn eit olmasnn tersine midir? Bu, insanlarn iki
dereceli olduklar manasna m gelmektedir?
Btn dnyada cumhurbakanl gibi nemli makamlar iin belirli artlar belirlemilerdir.
Bizim dzenimiz de slami olmas nedeniyle zel artlar gz nnde bulundurmutur.
Cumhurbakannn yeterli tahsil ve ilme sahip olmas gerei gibi. slami bir lkede
cumhurbakan slamn koruyucu ve taraftar olmaldr. slam dman olan bir kimsenin slami
bir lkenin banda bulunmas mmkn deildir. Bu, slami usullere uygundur. O halde
zetle biz slamdan alnm olan ve kendisinden uzaklamann bizim slamdan fasla
almamza neden olan uygar toplumun zel manasn kabul ediyoruz. Onun esasnca slami uygar
toplumda ilke, ilerin halka teslim edilmesidir. Ama gerei dini kenara brakmak olan, onda kafir
ve Mslman olmak zere btn insanlarn sosyal hukuk ve toplumsal makamlarn alnmas
asndan eit sayldklar batl manadaki uygar toplum bizim nazarmzda kabul edilir deildir.
Bir gurup, fertlerin lkenin hassas makamlarn ele almada ve sosyal haklarda eit olduu
phesini yayma abasndadrlar. Onlar ister Mslman olsun, isterse kafir ve ister anayasay
kabul etsinler, isterse etmesinler, bunun uygar topluma uygun olduunu kabul etmektedirler! Biz,
byle bir uygar toplumu ret ediyoruz, Biz, lkenin nemli makamlarnn tesliminde Mslman
ve gayri Mslman eit sayamayz. Uygar toplum adyla, dnya Siyonizmine bal bir partiyi
resmi bir mezhep sfatyla lkede tanmaya slam bize nasl izin vermektedir?
YRMYEDNC OTURUM
SLAM HKMETN ZEL YAPISINA
BR BAKI
1-nceki Konunu zeti
nceki oturumlarda sylediimiz gibi slamn siyasi teorisinin aklanmas alanndaki bu
blm, yrtme organnn grevlerinin, yetkilerinin ve yapsnn incelenmesi ve bu hususa bal
olan dier konulara zeldir. Kukusuz yrtme organnn grevlerini doru bir ekilde tanmak
iin, ilk nce onun mevcudiyet felsefesini bilmeliyiz. Her bir btnde her ye veya organ ve
btnn altndaki blm zel bir hedef iin ve kendisine ihtiya duyulan sebep ile gz nnde
bulundurulur. nk o btnn altndaki blm olmazsa boluk meydana gelecek, ihtiyalar ve
maslahatlar tam olarak tahakkuk etmeyecektir. O halde her organ ve yenin grevleri onun
varln gerekli klan ihtiya hasebiyledir.
Devletin bnyesinde yrtme organna olan ihtiya aktr. nk toplumun ihtiya duyduu
yasalar dzenlemek iin, ferdin veya bir heyetin ya da bir tekilatn varl gereklidir. Ama biz
yrtme organna neden ihtiya duymaktayz? Gerekte zel manasyla devlet neden mevcudiyet
kazanmtr ve eer olmasayd ne olurdu? Eer halk terbiyede, ahlaki ve manevi gelimede ve
kltrde hibir ekilde toplumsal yasa ve kanunlar inemeyecek bir dzeyde bulunsayd,
yrtme oranna ihtiya olmaz myd? Bu durumda yrtme organnn ve hkmetin asl varlk
nedeni, toplumun kanunlarn uygulama gvencesi olmaktr. Bu esas uyarnca, bazlar halk
kendi grevlerini yerine getirebilecek ekilde terbiye edilebileceini ve d gvenceye yani
hkmete bir ihtiya kalmayacan tasavvur etmilerdir. Bu gr kesinlikle gereki deildir.
Biz nceki blmlerde hkmetin gereklilii delilleriyle irtibatl olarak kanunlarn uygulanma
gvencesi dnda hkmetin varlnn zorunluluuna ynelik baka delillerin olduunu da
sylemitik. Onlardan biri de toplumun btn fertleriyle irtibatl olan ve zel bir fert veya
gurubun kendilerini karlamay stlenemeyecei ve de dzenli, uyumlu ve programa sahip bir
tekilatn onlar karlamas gereken byk ve genel ihtiyalarn varldr. Genel ihtiyalardan
birisinin, sava ve lkeye saldran gler karsnda savunma konusu olduunu belirtmitik.
Kukusuz kapsaml ve zor bir sava meydana geldii zaman, bir fert veya kstl bir grup,
dmann saldrsnn nne gemeye ve sava ynetmeye kadir deildir; sava ynetebilmesi,
programl bir ekilde halk savaa arabilmesi ve ardndan gerekli eitimleri verme ve
kuvvetlerde zel yetiler yaratmayla onlar savaa katlmak iin organize edebilmesi iin
toplumda kapsaml ve dzenli bir g bulunmaldr.
Kedilerinin temini yrtme organ ve hkmetin mevcudiyeti sayesinde gerekleen baka
genel ihtiyalarda vardr; genel salk, eitim, retim ve toplum iin gerekli bilgilerin verilmesi
gibi. Ayn ekilde her biriyle uyumlu bakanlklarn oluturulmu olduu baka ihtiyalar da
vardr. Tabii olarak toplumsal artlarn deimesiyle ve ihtiyalarda meydana gelen azalma ve
oalmayla bakanlklar kurulmaktadr: Baz zel artlarda toplumun ihtiyalarn karlamak iin
be bakanlk yeterli olabilir ve ihtiyalarn oalmas ve yeni ihtiyalarn ortaya kmasyla,
bakanlklarn says da artmaldr. Kanunda sabit bir ilke olarak bakanlklar iin zel bir saynn
gz nnde bulundurulmas doru deildir. Onlarn says zaman ve mekann artlarna gre
belirlenir. Bundan dolay slamn siyasi teorisinde de slam devletinin bakannn ka bakan
olaca belirtilmemi ve bu konu deiik artlara ve kendisi hakkndaki deiik ihtiyalara uygun
olarak karar alnmas iin serbest braklmtr.
Hac ibadetsel bir emir olmasyla, direk olarak siyasi ve dnyevi bir emir saylmamasyla,
halkn onu yerine getirmekle ykml olmayla ve onun hazinesini kendi ahsi btelerinden
vermeleri gerekmekle birlikte, halkn isyan etmesi veya haccn hazinesini karlama gcnde
olmamas durumunda slam devleti, slami iarlar yerine getirme ve kanunlarn uygulanma
gvencesi olma hedefiyle o ilahi farzn yerine getirilme imkan ve zeminini oluturmayla
sorumludur.
Dolaysyla, slam devleti ile laik devletler arasndaki kkl ve esasl ihtilaf, slam devletinin
her eyden nce ilahi iarlar ve slamn toplumsal kanun ve hkmlerini uygulama endiesi
tamas ve onlar ncelikli saymas gereidir. Elbette genellikle pratikte manevi ve maddi iler
arasnda eliki kmamaktadr; ama bir eliki kt farz edilirse manevi iler iin ncelik
tannmaldr.
Dolaysyla, slami devletin grevlerinin banda slami iarlarn yerine getirilmesi, slami
kanunlarn ve kltrn snrnn korunmas, toplumda slami kltrn zayflamasna yol aan
davranlarn nne geilmesi ve de kfrn iarlarnn yaylmasnn nlenmesidir.
devlet organn veya bakanl onu icra etmeyle grevlendirir. O plann uygulanmasnda
devletsel bteden, imkanlardan, insani gten ve hizmetlerden yararlanr veya plan
uygulamada sz aldktan ve bteyi temin ettikten sonra o projeyi uygulamas iin bir irketi
grevlendirir. Her halkarda devlet, projenin uygulanmasn stlenir. Ama devlet bir projeyi
uygulamak iin siyaset tayininden ve programlamadan sonra bizzat onun icra edilmesini
stlenmeyebilir. Btenin karlanmasn ve plann icra edilmesini bakalarna brakabilir ve
kendisi fakat icray gzetmeyle yetinebilir; yani devlet, icray gzetmeleri iin mfettiler
gnderir. Bylece kanun ve ynetmeliklerden sapmann, doru planlarn icra edilmemesinin,
halkn malnn yamalanmasnn n alnr ve plan ve projenin ilk hedef ile uyumlu olmas ve
milli menfaatler erevesinde gereklemesi iin aba harcanr.
eilimin karsnda liberal eilim yer almaktadr. Bu dnce taraftarlar belirtikleri deliller
esasnca devletin toplumsal ilerde minimum derecede mdahalesi olmas gerektiine
inanmaktadrlar. Devletin mdahale alannn minimum veya maksimum dereceli olmas
hakkndaki konumalarda, makalelerde, gazetelerde, kitaplarda belirtilenler yukardaki iki eilim
ile ilgilidir. Belirttiimiz gibi bat ve Avrupa lkelerinde hakim olan eilim, liberal eilimdir.
Byle sistemlerde hatta lkemizde devlete bal olan idareler bile halka braklmtr. rnein o
lkelerde P.T.T devletsel bir idare deildir, aksine zel teebbsn inisiyatifindedir ve zel
irketler posta iini, telefon satlmasn, nakil ve intikal edilmesini ve de onun yan hizmetlerini
eitli ehirlerde stlenmektedirler. Devletin tek grevi, planlama ve zel idareleri denetlemekten
ibarettir. Ayn ekilde o lkelerde elektriin, suyun ve yurttalarn dier genel ihtiyalarnn
karlanmas, zel teebbse braklmtr. lkemizde ise onlarn ou devletin
sorumluluundadr.
Hrsz erkek ve hrsz kadnn, (alp) kazandklarna bir karlk, Allahtan tekrar
nleyen kesin bir ceza olmak zere ellerini kesin.[8]
Ve ayn ekilde iffet kart bir davranta bulunan kimsenin ceza ve haddi hakknda yle
buyuruyor:
Zina eden kadn ve zina eden erkein her birine yzer denek (celde) vurun. Eer
Allaha ve ahiret gnne iman ediyorsanz, onlara Allahn dini(ni uygulama) konusunda
sizi bir acma tutmasn; onlara uygulanan cezaya mminlerden bir grup da ahit
bulunsun.[9]
Ama te taraftan slam, zinann ispat ve kantlanmas iin ok ar artlar n grm ve drt
adil ahidin kendi gzleriyle zina fiilini grmeleri ve de hepsinin tanklk etmek iin mahkemede
hazr bulunmalar durumunda byle bir hkmn uygulanmasn emir etmitir. Tanklk etmek iin
drt kiiden daha az bir topluluk mahkemede hazr olursa su ispat olmamakla birlikte, onlara
iftira etme cezas da uygulanr. nk onlarn tankl kabul edilir deildir. Onlar bir mmine
iftira atma cezasndan allak yerler.
Ayn ekilde toplumsal meselelerde ne slam, devleti toplumun btn ihtiyalarn hatta zorunlu
olmayan gereklerini temin etmekle sorumlu klar ve ne de devleti tam anlamyla toplumsal ilere
mdahale etmekten al koyar. Aksine devletin mdahale alan, toplumda meydana gelen ve
toplumun ihtiyalarnn bir blmn karlamak iin devletin mdahalesini gerekli klan
deien artlarla uygunluk arz eder.
Bazen artlar, uygar toplumun peygamber ehri esasnca ekillenmesini gerekli klacak
tarzda hazr hale gelir. Onda asl olan ilke halkn kendisinden gelen eyi, gnll olarak katlm
ve eitim , retim , su ve elektrik ve de dier organlar gibi genel ihtiyalarn karlanmasn
stlenmeleridir. Elbette menfaati ve frsat bir grubun su-istifade etmemeleri ve onlarn
bakalarnn haklarna zulm ederek, tecavzde bulunarak ve el uzatarak toplumun mahrum
snfnn temel haklarndan yoksun kalmasna sebep olmamalar kaydyla. Bu durumda devlet,
menfaati sermaye sahiplerinin karsnda gl bir rakip olarak toplumsal faaliyetlere girimeli,
mahrumlarn haklarn savunmal veya baka ekillerde roln yerine getirmelidir. rnein zel
P.T.T irketi yapt hizmet karsnda halktan byk bir miktarda para ald zaman, devlet daha
ucuz bir ekilde halka hizmet etmesi iin bir P.T.T irketi kurmal veya tmyle bu ileri kendisi
stlenmelidir.
nc sorun: Bu slamn grne gre nemli ve dikkate deer bir konudur. slam, insanlar
zor ve baskyla deil, kendi irade ve seimleriyle kendini yetitirmeye ve iyi iler yapmaya
tevik etmek iin gelmitir. nsann yapt i kendisinin zgr seim ve iradesinden
kaynakland vakit deer kazanr. Ama zor ve bask bir iin yaplmasna sebep olursa, slamn
nazarndaki o manevi ve yce tesir insann ruhunda meydana gelmeyecek ve nihai hedef
tahakkuk bulmayacaktr.
uzatmann cezalar tayin edilir ve ondan sonra eer bir kimse kanuna riayet etmez ve
bakalarnn mallarna tecavz ederse, yrtme organ onu cezalandrr. Baz durumlarda da
fertlerin meseleleri karmakta, ihtilaf ve ekime meydana gelmektedir. Hatta taraflardan hi
birisi kanunu inemek istemeyebilir. Ama hakkn gizli olmas nedeniyle kendi vazife ve
konumunu bilmeyebilir. Bu gibi durumlarda yarg gc adndaki organ, kanunlar reel rneklere
ynelik aklamas ve tatbik etmesi ve de kimin hakl olduunu belirtmesi iin gz nnde
bulundurulmutur. Yarg organ tarafndan hkm sadr olduktan sonra, eer ihtilaf eden iki taraf
memnun olmaz ve hkmn uygulanmasndan kanrlarsa, hkm ve yarg organnn karar,
gvenlik glerinin yardmyla uygulanr. Bu aklamaya gre adalet ve yarg organ da
zorunluluk kazanmaktadr. Elbette bizim aklamamz esasnca o organ, yrtme organ
ierisinde yer almaktadr. Ancak bir ok siyaset bilimleri filozoflarnn snflandrmasna gre,
yarg organ yrtme ve yasam organnn yannda zel bir organdr.
Bu snflandrmada, yasama organnn zel grevi kanunlar tasvip etmek, fertlerin haklarn
belirlemek ve kanunlar ineyenler iin cezalarn trn tayin etmektir. rnein bu organ
tarafndan tasvip edilen bir kanuna gre, herhangi bir davann doru veya yanl olduu
kararlatrlr. Vazedilmi kanunlar esasnca muamele gerekletikten sonra eer kanunun o
muameleye tatbikinde bir kuku uyanr ve nakil ve intikalin gereklemesi iin o muamelenin
doru veya yanl olduu anlalmaz ve neticede taraflar arasnda anlamazlk karsa,
mahkemeye mracaat etmeleri gerekir. nk mahkeme yarg organ idaresinin bir ubesi olarak
vazedilmi kanunlar somut vakalara tatbik etmekle grevlidir. Bu durumda yargcn grnn
ilan edilmesiyle rnein A ahsnn B ahsna bir denekte bulunmas gerei belirlenir. Eer
taraflar yargcn hkmn kabul eder, memnuniyet ve gnl rzasyla kanuna gre hareket
ederlerse mesele biter. Aksi halde yrtme organnn mdahale etmesi gerekir. Yrtme
organnn ynetimi altnda bulunan emniyet tekilat g vastasyla o denei alr ve hak
sahibine verir.
Yrtme organnn asl grevlerinden birinin kanunlar ve toplumsal yasalar uygulamak
olduunu sylemitik. Ama kanunlar uygulamann yrtme organna has olmadn belirtmek
gerekir. Bakalar da kanunlar icra etmeyle ykmldr. Ayn ekilde yrtme organnn vazifesi
yalnz kanunlar icra etmek deildir. Baz durumlarda kanun da vazetmektedir. Nitekim kuvvetler
ayrl konusu balamnda akland gibi, temelde yasamann tam olarak kanunlar
uygulamaktan ayrlmas mmkn deildir. Onlarn birbirleriyle olan irtibat ve i birlii az ok
dnyadaki btn devletsel dzenlerde kabul edilmitir. Yani devletin ve yrtme organnn zel
i ve grevi kanunlar icra etmektir. Ama baz durumlarda kanun vazetmekte ve kararnameler
dzenlemektedir. te taraftan, yasama organ da bir ekilde baz icraatlara mdahale etmektedir.
Baz durumlarda bir takm icrayi ilerin meclisin onayndan gemesi gerekmektedir; petrol ve
dier madenlerden yararlanma konusunda yabanc devlet ve irketler ile yaplan anlama
senetleri gibi. Anlama senedi, icrayi bir konu olmasna ramen, meclisin onayn almadan onun
tahakkuk etmesi mmkn deildir. O halde hi birinin dierinin alanlarna mdahale
edemeyecei ekilde ve devletin kararnameler karamamas ve meclisin icrayi ilere mdahale
edememesi ve de her organn her alanda ayr zel grevleri bulunduu eklinde kuvvetler
arasnda krmz bir hattn bulunmas gibi bir ey sz konusu deildir.
Sylediimiz gibi yukardaki l snflandrma dnyadaki btn devletsel dzenlerde kabul
edilmitir. Ancak slami dzenin yasama alnnda dier dzenler ile farkll bulunmaktadr: Laik
salanmas iin cezalandrlmalar gerekir. Aksi taktirde bir grup zorba bedensel ve ilmi gten
istifade etmek suretiyle veya eytani hilelere ba vurmayla btn toplumun maslahatlarn
tehlikeye atar. Bu, insann yaratlmasndaki ilahi hedefin baltalanmasna neden olur.
nsann zgrlk ve irade nda bizzat kendisinin doru yolu semesi gerektii dorudur.
Ama bu zgrlk snrsz deildir ve fertlere bakalarnn seim yolunu kapatacak derecede g
ve olanak verilmemelidir. Kurann tabiriyle bakalarn Allahn yolunu kat etmekten
alkoymamaldrlar.[10] O halde Allahn yolundan halk al koymamalar iin kanunu
ineyenlerle mcadele edilmelidir. Ama kanunu uygulama dorultusunda kanunsuzluklarn
nn almak ve emniyet glerinden istifade etmenin art ve snrlar bulunup incelikleri vardr.
Toplumun maslahatlarn temin etmek iin gten yararland durumlarda slam, dikkatin azami
derecesini gstermi ve o esnada bile seimin zemininin kapanmamas ve suluya dn yolunun
ak kalmas iin abalamtr. Elbette toplumun maslahatlarnn korunmas ve toplumda fesadn
yaylmasnn nnn alnmas iin cinayet ve suun bykl gerekli klarsa sulunun hayatna
son verilir.
sabit olmamakla ve sank beraat etmekle birlikte, yarg o ahs cezalandrr ve bakalarna
ynelik iftira atma, thmette ve yersiz sulamalarda bulunmadan dolay onlara had uygular!
slam hkmlerinde ve cezai hkmlerde mevcut olan byle incelik ve dikkatler, slamn hem
yce lk ve hedefleri gerekletirmenin ve de yce deerlere riayet etmenin peinde olduunun
ve hem de toplumun gereklerine riayet ettiinin ve yalnz lksel olmayla yetinmediinin
gstergesidir. Gerekte toplumu ynetmede slamn yntemi ve slamn bu hedef iin
ngrm olduu metot, lkselcilik ile realizm arasnda bulunan ve her iki unsuru da kapsayan
bir metot ve yntemdir. slam, yce deerlere riayet etmeyi gerekli grmekte ve toplumda o
deerlerin zedelenmesine izin vermemektedir; nitekim dini ve slami olmayan toplumlarda
zedelenmi, geni bozukluklar ve bir ok rezillikleri meydana getirmitir. slam toplumunun
bnyesinin bu ktlk ve kirlenmiliklerden korunmas iin, bozguncular iin ar cezalar tayin
edilmitir. Ama dier bir yandan, slam realisttir ve her halkarda baz insanlarda bozgunculuk
ve kanunsuzluk sadr olmaktadr. Bunun iin, en azndan onlarn sularnn imkan dahilinde sabit
olmamas iin, o sularn ispat edilmesi iin slam zor artlar ngrmtr.
Kanunun icra edilmesi ve icra gvencesi tamas gereine binaen aykrlk durumunda dzen ve
emniyet gleriyle kanun uygulanmaldr. Bununla birlikte insann yaratl felsefesine de riayet
edilmelidir ve o, insann davranlarnn bilinlice olmasnn ve onun iradesinden ve zgr
seiminden kaynaklanmasna allmasdr. te yandan, toplumun maslahatlarna riayet edilmeli
ve baz fertlerin snrsz zgrlkten istifade etme suretiyle toplumun maslahatlarn tehlikeye
atmasna izin verilmemelidir.
kstl imkanlar buna cevap veremez. Ayn ekilde geni bir alana yaylan ahlaki ktlkler ile
mcadele etmek de byledir ve onlar ile yalnz devlet mcadele edebilir.
nc ksm kanunlar, hem devletin ve hem de halkn sorumluluunu stlenebilecei
ihtiyalardr; ama zamansal ve meknsal artlar ve de toplumsal deiiklikler sorumluluk trn
farkl klmaktadr. Yani baz toplumsal faaliyetler, bir zaman diliminde, sade bir ekilde ve kstl
bir seviyede bizzat halk tarafndan yaplmaktadr; ama yeni artlarn ortaya kmas ve toplumsal
deiiklikler ile (bu ihtiyalarda)genileme meydana gelir ve artk halkn onlar halletme gc
kalmaz. Eer o faaliyetler halkn sorumluluuna braklrsa, gereklemez ve neticede toplumun
ihtiya ve maslahatlar tahakkuk etmez. te burada devlet mdahalede bulunmal ve o gelimi
toplumsal faaliyetleri yerine getirmeye almaldr. rnein ocuklarn eitim ve retimi,
btn babalarn, annelerin ve yurttalarn grevidir. Bu dorultuda onlarn giriimde bulunmalar
gerekir; ama bu gn baz artlarn ortaya kmasyla eitim ve retim adndaki gl ve geni
bir tekiltn lkede bulunmamas, eitimle ilgili kanunlarn zorunlu olmamas ve eitim ve
retim kurumunun onlar icra etmeyi stlenmemesi durumunda, eitim gren kimselerin oran
decek ve eitimsizlik genileyecektir.
Ayn ekilde yeni gelimeler ve artlar nda ehirlerin genel temizlilii ve onlarn
klandrlmasnn temini gibi meseleler devletin sorumluluundadr. Oysa gemi dnemlerde
devletin byle grevleri bulunmamaktayd. Radyo ve televizyon gibi organlar, sz konusu
deildi ki onlarn sorumlu kurumlar hakknda tartma yaplsn. Bundan dolay toplumsal
deiiklikler srecinde yeni grevler devletin sorumluluuna braklr. Bir takm grevler bazen
halk tarafndan da yerine getirilebilir. Ancak pratikte kimse onlar yapmaya gnll olmaz ve
eer devlet de onlar yerine getirmeyi stlenmezse, toplumun maslahatlar temin olmaz ve
neticede slam toplumu bilimsel, teknoloji ve teknik alanlarda geri kalr ve onun ilmi ve manevi
karlar karlanmaz olur. Eitim ve retim zayf olduu vakit insanlarn manevi ynleri de
zayf olur; nk manevi yetkinlik eitim ve ilim nda hasl olur. limden mahrum bir toplum
maneviyattan da mahrum olur.
Sylediklerimize binaen devletin konumunun ve onun sabit temel yaps anlalabilir. Kendileri
olmad durumda devletin blnecei dayanak ve eler unlardr:
1-Toplumdaki medeni ve hukuki kanunlarn uygulanmasnn gvencesi olmak. Bylece
yurttalarn kanunsuzlukta bulunmalar durumunda, g kullanarak o kanunlar halka dayatlr ve
sulu cezalandrlr.
2-Toplumun btn artlarda kendilerine ihtiya duyduu, toplumsal artlarn deimesiyle
yenilenmeyen ve o maslahatlarn byk apta yalnz devlet tarafndan karlanabilecei
toplumun sabit karlarnn temin edilmesi. rnein devletin her zamanki grevi saylan ister
kstl ve kk toplumlarda olsun ve ister byk ve hatta yz milyonlarca nfusu bulunan
toplumlarda olsun camiada dzen ve emniyeti salamas olan bu nemli vazifeyi stlenmesi
gerekir. Ama btn artlarda deiken maslahat ve grevler devletin sorumluluunda deildir.
Bazen devlet olmad zaman halk da onlarn yerine getirilmesini stlenebilir. Yeni artlarn
olumas, o maslahatlar devletin sorumluluuna brakr. Meydana gelen yeni maslahatlar,
devletin temel unsurlarndan saylmaz.
Muhammed, Allahn elisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere kar zorlu, kendi
aralarnda ise merhametlidirler.[11]
Baz durumlarda da slam halkn ibret almas iin sulunun haysiyetini zedelemeyi gerekli
grr:
Grdnz gibi slam ve Kuran, aka baz durumlarda iddet kullanmay ve hatta sulunun
haysiyetini zedelemeyi lazm grmektedir. Biz bu ayetleri Kurandan silemeyiz. Eer bir grup
bu tip cezalarn insanlk onuruyla badamadna inanyorsa, onlara diyoruz ki, baz
durumlarda toplumsal maslahatlar korumak iin bozguncu fertlerin onurunun krlmas ve hatta
onlarn haysiyetlerinin zedelenmesi gereklidir. Realitede bu tr ar cezalar gerek iddet
deildir, aksine halkn toplumsal makul zgrlklerden istifade etmesi iin frsatn n hazrl,
yaratlmas ve bir zemindir.
A-Kanunu Tanmak
Bir kimse bir kanunu uygulamak isterse, onu bilmeli ve onun icra edilme artlarn ve niteliini
tanmaldr. Eer bir fert kanunu bilmezse, uygulamada baarl olmayacak, kanunun snrndan
kacak ve stlendii sorumluluk lsnce zarar verecektir. slam dzeni kanunlarnn slami
temeller ile uygunluk tamasna binaen her memur, sorumlu ve mdr, kendi i ve
sorumluluklaryla irtibatl olan eri ve vazedilmi kanunlar bilmelidir. nk o fert, belirtilen
kanunlar erevesinde hareket etmek ile ykmldr. Bir sorumluluu yerine getirmeyi stlenen
kimse iin, kendi grevlerine ynelik ilim ve bilin elde etmesi ve doru bir bak tamas
birinci derecede nem tamaktadr. Bu tanma, insann stlendii sorumluluun tr ve
geniliine gre deimektedir: Bazen insan, tzk ve kanunlar az saylan kstl ve belirli bir
birimde kk bir sorumluluk stlenmektedir; bu durumda o sorumluluu yklenmek iin
gerekli olan bilgi, ok az ve snrldr. Bazen ferdin sorumluluk alan daha ok genilemektedir.
rneim bir ehrin valiliini stlenmektedir; bu durumda ehrin eitli blmlerinin ynetimiyle
ve onlarn uygulanma niteliini ve de uygulanma yntemlerini gzetlemeyle ilgili olan kanunlar
doruca tanmas gerekir. Bu ekilde sorumluluklar stlenmenin artlar oalr; bakana ve
ondan daha yksek saylan lkenin icrayi olarak en yukarda bulunan makam olan yrtme
organnn bakanna ular ve kanun hakknda en ok onun bilgi ve bilinci olmaldr. Sorumluluk
yklenmek iin ideal olan seenek ve en iyi fert, dierlerinden daha ok kanunlar tanyan
kimsedir.
B-Ahlaki Liyakat
Kanunlar tanmaya ek olarak slam devletinde kanunlar icra eden kimseler ve toplumdaki btn
ii ve mdrlerin yetkilerine braklan makam ve imkanlardan su-istifade etmemeleri, onlar
yklendikleri sorumluluk dorultusunda doru bir ekilde kullanmalar ve de ahsi, grupsal ve
partisel niyetlerin onlarn grevlerinin snrndan kmalarna neden olmamas iin ahlaki liyakat
ve salahiyet de tamalar gereklidir. Bir ahs kanunu iyi tanyabilir, ama o kanunun
uygulanmas kendi menfaatleriyle badamad zaman, kendi karlarn korumak iin kanunu
ayaklar altna alabilir. Bunun rnei, eitli lkelerde mdr ve devlet adamlarnn bir ok defa
yaptklar yolsuzluklardr. Dzenli olarak dnya basnna herhangi bir lkenin cumhurbakannn
mali yolsuzluktan dolay ka yl hapse mahkum olduu veya filan bakan ve mdrn hapis
cezasna arptrld yansmaktadr. Bu, onlarn kanunlar icra etmeyi, kendi menfaatleriyle
eliir bilmelerinden ve te yandan da genelin menfaatlerini kendi menfaatlerine tercih edecek
takvadan ve ahlaki liyakatten yoksun olmalarndan kaynaklanmaktadr. Neticede kanunu ayaklar
altna almaktadrlar.
O halde kanun uygulaycs iin ikinci art, ahlaki liyakattir. Dier bir deile bo arzu ve
heveslerin ve de ahsi ve grupsal menfaatlerin karsnda mcadele edebilmesi ve hakk onlara
tercih etmesi iin takvann bir mertebesine sahip olmasdr.
vurguda bulunulmutur. Dnyadaki dier devletsel dzenlerde, daha ok dier iki artn zerinde
durulmu ve nemli lde yneticilerin takvaya ve adalete sahip olmas art zerinde
durulmamtr. Bazen bu art, baz devletsel makamlar iin cinayet sabkas tamama gerei
dzeyinde gz nnde bulundurulmutur.
yarlarnda yavrusunun inlemesini duymayla tatl uykusundan endieli bir ekilde uyanan,
yavrusunu kucana alan ve st veren bir anne, halkn genelinin gznde deerli bir i yapmasna
karn Kant onun bu fiilini deerli grmemektedir. nk o anne gdsnn drtmesi, efkatten
ve evladyla arasnda bulunan iddetli duygusal badan tr ona st vermektedir. Eer ona st
vermezse, rahatszlk duymakta ve gerekte evladna st vermeyle duygusal, ruhi ve psikolojik
ihtiyalarn temin etmektedir.
Ayn ekilde eer bir kimse bir ii toplum iin iyi neticeler tamasndan tr yaparsa veya
toplumsal hayatta halkn gvenini kazanmak iin doru sylerse, davran ahlaki deerden
yoksundur. Doru sylemek, insan doru sylemenin iyi olmasndan dolay doru sylediinde
ahlaki deer tar. Grdnz gibi, Kant ahlaki deer iin bir ok ar art gerekli grmektedir;
neticede ahlaki deer iin Kantn ahlak felsefesi nazariyesinde ok nadir ve zor olarak canl
rnek bulunmaktadr. Ve ok ender fertlerin davran dnda, halkn iyi davranlarnn deeri
yoktur. nk o davranlar duygularn doyurulmas, menfaatlerin kazanlmas, toplumsal
karlk ve neticede uhrevi ve ilahi karlklar gzetmeden tr yaplmaktadr.
O halde bir fiil, btn artlar tad zaman ahlaki deere sahiptir ve eer azck o artlar
azaltlrsa, onun hibir deeri olmaz. Ayn ekilde dier alanlarda ve siyasi ve devletsel
konularda yle sylenmektedir: Bir devlet hakimiyet makamna oturan btn kimselerin en
yksek lde artlara sahip olduu zaman haktr. Byle bir durumda fertler hak devleti
kurmann dncesinde olmaldr.
slam devriminden nce, bizim toplumumuzda da baz Mslman ve dindar olan bunun yan
sra mrteci ve yanl dnen kimseler, devlete byle bir bak asyla bakmakta ve yle
sylemekteydiler: Bizim toplumda Selmani Fars-i gibi fertler her ehre kendilerinden birini vali
olarak atayacak sayda ok olduu zaman slam devletini kurmann dncesinde olmalyz ve
Selman gibi salih ve liyakatli fertler devletsel btn makamlarn sorumluluunu almak iin
yetitirilmeden devrime ve harekete el uzatlmamaldr.
O dar grl grup, imam Mehdinin zuhuruna kadar devrimin ve slami hareketin art ve
zeminlerinin hazr hale gelmeyeceine ve devrim yapmaya giriilmemesi gereine
inanmaktaydlar. mam Mehdinin yz on sekin ve yetkin yarannn yardmyla devrime
girimelerini ve adaleti hakim klmalarn beklemek gerekir. Onlar bu saydaki sekin ferdin
ahlaki ve takva asndan bulunmayna dek bir siyasi hareket ve giriimin doru olmad
dncesini tamaktaydlar. Takval ve samimi fertler, btn ilerin ve hassas makamlarn
kendilerine devredilecei ve onlarn toplumu doru ekilde idare edebilecei ve de toplumun
ynetilmesinde hibir eksiklik ve yanllk meydana gelmeyecei sayda olmaldr. Bu gre
yneltilen en kk eletiri, hibir zaman o lknn gereklemeyeceidir. nk salihlerin,
liyakatli ahslarn, takva ve ahlakn en yksek derecesine sahip sekin fertlerin says yeterli
lye ulamayana dek devleti deitirmek ve slam devletini kurmak iin hibir giriim ve
harekette bulunmamak gerekir; toplumda srekli bozgunculuk ve ktlk gnden gne artacak
ve toplumsal ve siyasal mspet gelimeler bir yana, ahlaki ve deersel mspet gelimelerin
zemini de tamamen kapanacaktr.
Bir baka yerde ise Hz. Ali (a.s) ibadet edenleri blme ayrmaktadr:
nsanlardan bir grup, Allaha rabet (mkafat) iin kulluk eder; bu tccarlarn
ibadetidir. Bir grup da Allahtan korkmadan dolay kulluk eder; bu da klelerin
kulluudur. Bir grup da Allaha kr etmek iin kulluk eder; bu da hrlerin
ibadetidir.[14]
Hz. Ali kendi beyannda en gzel ve en yce ibadetin sadece Allaha kr etmek iin yaplan
ibadet olduuna inanmaktadr. slamn istedii de btn mminlerin bu ekilde ibadet
yapmalardr. Ama bu tr bir ibadeti yapmalar iin herkesin byle bir makam, yetenek ve azme
sahip olmad aktr. Byle bir ibadet yalnz Allahn halis evliyalar tarafndan yaplabilir.
Onlarn makam Rablerinin cemalinde yok olduklar ve kendilerini cehenneme atklar taktirde,
yine ona ibadet ve mnacat etmekten el ekmeyecekleri yce bir derecededir. phesiz bu fertler,
zahmetle her bir milyon insanda bir veya iki ferdin bulunabilecei oranda ender ve azdr.
Burada eer biz Kantn hep ya da hi teorisini kabul eder ve ahlaki hayrn amelin btn
artlar ve kabiliyetleri barndrmas ve artlarn bir zerre olsun az olmamas halinde
gerekleeceine inanrsak, o zaman ibadetin en yce dereceye ulat ve yalnz Rabbe kranda
bulunmak iin yapld durumda makbul olacan sylememiz gerekir. Yani cennet arzusuyla
ibadet eden veya Allahn azabndan korkmadan dolay Ona tapan kimselerin ibadeti deil,
yalnzca Allahn halis evliyalarnn ibadeti makbuldr. Ama aydnland gibi, slam bu dar
bak al ve kstl gr kabul etmemi ve Allahn kullarna kolaylk yaratmak ve de
onlardan zahmet ve zorluu uzaklatrmak iin hem ibadet ve hem de dier grevlere ynelik bir
takm mertebeleri gz nnde bulundurmutur. Bu mertebeler kabiliyet ve artlarn en azndan
yani en az deere sahip olma derecesinden balamakta ve btn kabiliyet ve artlar kendinde
barndran ve o dereceye ulamann insani ve ilahi en yksek dereceye ulamay salad en
yce mertebeyle son bulmaktadr. Marifetin mertebelerine ve en yce makamlara nail olan ve
Allaha kullukta en yce mertebeye ulaan Hz. Ali (a.s) ve onun mektebinin rencilerinin
ibadeti gibi ahsiyetlerin ibadeti bunun bir rneidir. Ama onlardan daha aa olan ve daha
dk makamlara ulaan ve de mkafat ve sevaba ulama arzusuyla ibadet eden kimselerin
ibadeti de Allah tarafndan makbuldr. Ayn ekilde bu gruptan daha aa olan ve cehennem
azabnn korkusundan dolay ibadet eden kimselerin ibadeti de makbuldr ve deerin bir mertebe
ve dzeyine sahiptir.
Dolaysyla velayet-i fakihin delili udur: Masum imama ulalmad zaman gerekli artlara
hayiz bir fakihin ilerin sorumluluunu stlenmesi gerekir. Bu fakih kanunlar tanmada, siyasi
ve itimai olmak zere takvada, toplumsal adalete riayet etmede, kanunlar uygulamada toplumu
gzel ekilde ynetme ve idare etmede, davranta, yetenek sahibi olmada, kanunlar icra etmede,
pratik zmleri bilmede, eytan ve nefsi arzularla mcadele etmede, slamn ve Mslmanlarn
menfaatlerini ferdi ve grupsal menfaatlere tercih etmede dierlerinden daha elverili ve ncelikli
olmaldr.
Burada yle bir ey sylenebilir: Masuma ulaamadmz zaman, artk o artlar slami
yneticide muteber deildir; ne fekahet ve ilim art ve ne de takva ve yneticilik kabiliyeti
geerli deildir. Herkes Mslmanlar ynetmek iin kendisini aday gsterebilir ve halkn
ounluu onu kabul ettii zaman, onun hakimiyeti muteber ve geerli olur. Gerekte bu
dnce, hep ya da hi ilkesine dayanmaktadr; yani masumda bulunan en yksek derecedeki
artlar, tahakkuk etmedii zaman, artk daha aa bir merhaledeki o artlarn da itibar yoktur.
Masumun takvas mevcut olmad zaman, ynetici iin takva lazm deildir ve byk gnaha
bulam bir gnahkar da slam devletinin banda yer alabilir. Hatta fkh ve fekaheti bir zerre
dahi bilmeyen bir fert de slam devletinin bana geebilir. slamn siyasi teorisine gre, bu
dncenin hibir aklamas yoktur, kabul edilir deildir ve yalnz bat demokrasi dncesine
gre aklamas vardr.
slami lkelerde ve Mslmanlar arasnda slam yzeysel ve az tanyan aydnlardan bir grup,
slamdan kardklar kendi yorumlarn bat kltrnn retileriyle kartrm ve sentezcilie
yakalanmlardr. Demokrasi modelini savunma esnasnda bunlar pratikte hep ya da hi tezini
kabul ettiklerini gstermektedirler. Bu yzeysel bak asna sahip Mslmanlar una
inanmaktadrlar: Masum imamn hazr olduu durumda, onun slam toplumunu ynetmesi
gerekir; ama onun hazr olmad u anda l, halkn ounluunun istek ve grdr ve
halksal makbuliyet dnda hibir artn itibar yoktur. Byle bir dnce, hibir ekilde slami
bak asyla ve slami hkmlere hakim olan ruh ile badamamaktadr. slam, hem kendi
hkmleri iin bir takm aamalar ngrm ve hem de kendi deersel dzeni alannda deerleri
eitli aamalara tabi tutmutur. Ayn ekilde toplumsal meseleler alannda baz sosyal iler iin
zel artlarn ngrlm olduunu ve o artlarn tmnn temin edilmemesi durumunda, onlara
en yakn olan artlarn itibar tadn grmekteyiz. Konunun aydnlanmas iin vakf adndaki
slamn toplumsal hkmlerinden birine iaret ediyoruz.
Vakf hkmlerinde yle belirtilmitir: Eer bir ey zel bir masraf iin vakfedilmise, sadece
o masrafta kullanlmas gerekir. Eer o zel masrafn pratikte kullanlma durumu ortadan
kalkarsa ve somut bir varl olmazsa, vakfedicinin nazarnda bulunan masrafa en yakn olan
alanda kullanlmas gerekir. rnein bizden ncekiler, mam Hseyin (a.s)n kabrini ziyaret
eden kimselerin bineklerinin yemlerini temin etmek iin bir ok eyi vakfetmilerdir. Onlarn
geliri Hz. Hseyin(a.s)n ziyaretilerini Kerbelaya tayan binek ve develerin yemlerine
harcanmaktayd. Ama byle bir harcamann olmad, artk hi kimsenin binek ve deveyle
Kerbelaya gitmedii ve yolculuklarn uak ve otomobil ile yapld bugn, o vakflardan yz
evirmeli miyiz ve hep ya da hi tezi esasnca onlar iin hibir harcamay ngrmemeli miyiz?
Yoksa slami bak ve grn gerektirdii gibi, nceki harcamaya en ok benzeyen ve ona
paralel olan sonraki merhaleleri mi semeliyiz? u an o vakflarn gelirini yem karlamak iin
harcamak mmkn deildir. Kerbelaya ziyaretileri gtren uak ve tatlarn yaktnn
OTUZONCU OTURUM
MUTLAK VELAYET- FAKHN SLAM
DEVLET ORGANI LE OLAN LKS
1-nceki Konunun zeti
nceki dizi konularda biz, slamn siyasi teorisini aklama dorultusunda o teoriyi iki genel
blme ayrdk: Birinci blm yasa ve yasama hakknda idi. kinci blmn mihveri, kanunun
icra edilme ve toplumu ynetme niteliiydi. Baka bir deyile hkmetin ve yrtme organnn
konumuydu. kinci blm ile irtibatl olarak siyasi felsefe kitaplarnda eitli bak ve
yntemlerle birok konu tartlmtr. Biz kendi tehisimiz esasnca ilk nce devlete olan ihtiya
ilkesi hakknda tahlilde bulunmay ve bylece o ihtiyac gz nnde bulundurarak devletin
grevlerini renebileceimiz bu yntemi setik. Bu ekilde hkmetin ve devletin yklenmi
olduu grevleri gz nnde bulundurarak, devletin kendi grevlerini yapma dorultusunda
tamas gereken yetkileri belirleyebileceiz.
Son birka oturumda konu devletin grev ve zel ilerinden birinin de toplumun ihtiyalarn
karlamak olduu zerineydi. Bunlar, ya ilkesel olarak devlet organnn dndaki fert ve
gruplarn stesinden gelmedii veya imdilik kimsenin onlarn sorumluluunu stlenmedii ve
devletin mdahalesi olmamas durumunda toplumun o ihtiyalarnn yerde kalaca ihtiyalardr.
O ihtiyalarn bazlar unlardr: D dmann karsnda lkeyi savunmak iin savunma
gcnn takviye edilmesi ve hazrln salanmas, savan doru ve olmas gerekir ekilde
ynetilmesi, i ekimeler ve emniyetsizliklere kar konulmas, i emniyetin salanmas, slami
kanun ve yasalarn uygulanmas yani anayasann ve yasama organnn tasvip etmi olduu
kanunlarn icra edilmesi- maden, deniz ve ormanlar gibi kamu mallarnn denetlenmesi ve
onlardan faydanlmas, zel ve ahsi maliki olmayan sermayelerin tasarrufu, yalarnn az olmas,
bedensel zrllk, zihinsel zrllk ve dier etkenlerden dolay baka birinin ynetimine ve
velayetine ihtiya duyan ve hi kimsenin kendilerinin kefaletini stlenmedii toplumdaki bu tr
fertlerini bakmn stlenmek ve en sonda da hepsinden daha nemli olan ve slam devletinin
grevlerinin banda yer alan, slami iarlarn yaylmas ve uygulanmas, slami had ve
hkmlerin icra edilmesi ve eriat hkmlerinden sapmay engellemektir. Son grev ve zel iin
dnda, dier grevleri dnyann dier devletleri de stlenmektedir. slam devletinin dier
devletlerden ayrcalnn kkeni, bu ar ve nemli grevdir. Gerekte onu slam devletinin
grevlerinin banda saymak gerekir.
Ard ardna teknolojik gelimeler, nceki yaplarda deiiklik ve gelimeler ile insanlk
toplumlarnda yeni art ve durumlarn meydana geldii grlmektedir. Bu, iliki ekli hayatn ve
beerin kendi etrafyla olan irtibatnn deimesine sebep olmaktadr. Hatta uzay gibi yeni alanlar
beerin yzne almaktadr. Otomobil icat edilmeyene ve beer otomobil yapm teknolojisine
ulamayana kadar insanlarn yaam alanlar en fazla atn ve bir hayvann geebilecei dar ve ince
sokak ve geitlere hast. Eski ehirlerde halen baz eski mahallelerde ehirlerin ke ve
kenarlarnda byle bir vaziyet vardr. Ama otomobil oaldktan sonra halk ehirde otomobil ile
hareket etmeye mecbur kald. Hem otomobillerin geme imkannn salanmas ve gidi geli
kolaylkla ve rahata yaplmas ve hem de ihtimali olan tehlike ve hasarlarn engellenmesi iin,
dar sokaklarn geniletilmesi ve onlarn yerine yollar ve geni sokaklar yaplmas gerekti.
Devlet ve devlet iileri yol ve sokaklar geniletmek ve yenilemek istedikleri vakit, mecbur
olarak halkn mlk ve evlerinde tasarruf edecek ve onlar tahrip edecektir. Eer devlet halkn
rahat gidi ve geli olanan salamay stlenirse, ama ona halkn evlerini tahrip etme iznini
vermezlerse, byle bir istek bo, elikili ve olanakszdr. O halde devletin kendi grevlerinin
stesinden gelebilmesi iin, byle yetkilerinin olmas ve vazifelerini ifa edebilmesi iin yeterli
gerelere sahip olmas gerekir. Elbette devlet halka verdii hasarlar telafi etmeli ve hayatlarn
yeniden dzenleyebilmeleri iin onlara kolaylklar salamaldr.
uygulanabilecek hkmete ynelik dar ve snrl bir ekil tantmtr. slamn sunduu genel
ereve btn doru ve makul ynetim ekillerini kapsayacak derecede geni bir alana ve
izgilere sahiptir. Elbette ynetim ekilleri genel ereve ve usullerin dna tamamaldr.
slamn ynetim iin tantt o genel ve tmel ereveye biz, slami ynetim demekteyiz. Bu
ereve bir zamanda zel bir yap ve model ile belirginlemekte ve baka bir zamanda ise baka
bir yapyla somutlamaktadr; o iki ekil ve yapnn ve dier modellerin, ynetimin slami
mahiyetiyle tezad ve elikisi yoktur.
Baka bir deyile, slam ynetim iin zel bir model ve ekil nermemektedir. Onun dayana,
ynetimin yapsnn kendisinden teye gememesi ve kendisiyle uyumsuz olmamas gereken
genel erevelere riayet etmektir. Bu konu, u ince ve zarif bilimsel ve makul meselenin
neticesidir: Kyamet gnne dek btn toplumlar iin vazedilmi olan slamn sabit ve
deimeyen hkmleri genel ve tmel bir yapya sahiptir. Bunlarn karsnda zel zamansal ve
mekansal artlara uygun czi hkmler vazedilmektedir. Bu deiken hkmlerden biri de her
dnemde veliyy-i fakih tarafndan karlan veya imza edilen devletsel hkmlerdir. Tadklar
mevcut kalp ve ekil ile o hkmlere uymak ve itaat etmek farzdr.
kinci nokta: Geen oturumda da iaret ettiimiz gibi, bazen bir hedefi gz nnde bulunduran
bir kimse, o hedefe ulamak ve onu gerekletirmek iin ilk nce bir dizi ideal ve lksel artlar
sunar. Ama her zaman o ideal artlarn ve kendisinin arzulad lksel modelin gerekleme
imkannn olmadn grmesinden tr, aresiz olarak o ideal seenein yerine bir baka
seenei ngrr. Yani ideal durum tahakkuk etmez ise, ikinci aamay ve ikinci aamaya
ulamama durumunda nc aamay onun yerine geirir. Bu, deersel dzenimizin btncl
olmad, istenen ve ideal artlardan hatta kk bir blm gereklemedii taktirde, hibir
dzeyde deerin tahakkuk etmedii anlamnda deeri yalnz btn ideal eylere has bilmedii
manasndadr. slamn deersel dzeninde, deerler dereceli ve deiik mertebelere sahiptir. Bu
bak asnda, istenen ve ideal en son nokta, deerin en yksek mertebesini tar. Ondan sonra
dier mertebeler de kendilerine gre deerlidirler. Eer ideal hedef gereklemezse, bizim
tamamyla vazgememiz ve onun iin daha aa bir aamada deerli bir durum karar
klmamamz diye bir ey sz konusu deildir.
slam, ynetim iin bir ideal model ngrmtr ve o ideal model, ynetimin bana
peygamber veya masum imam getii zaman gerekleir. Bu ideal seenek Kuranda aka
Yce Allah tarafndan vurgulanmtr:
Ey iman edenler, Allaha itaat edin; eliye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine
de.[15]
Resul size ne verirse artk onu aln, sizi neden sakndrrsa artk ondan saknn[16]
Geri slamn bak birinci derecede devletin g piramidinin banda devletsel dzeni iyice
kontrol ve idare edebilmesi iin masumiyet makamna sahip olan bir ahsn yer almasdr. Ama
ynetimi direk olarak ele almas iin ne her zaman halkn arasnda masum bir ahs bulunmakta
ve ne de devlet tekil edebilmesi ve g uygulayabilmesi iin bulunduu her dnemde kuvvet
sahibi olmaktadr. mamlarmz arasnda hayatlarnn az bir dneminde olmak zere yalnz mam
Ali ve mam Hasan (a.s) ynetim tekil edebilmilerdir. mam Hseyin (a.s) zamanndan
sonrasna masum imamlar iin slami ynetim tekil etmeye ynelik gerekli artlar olumad. Ya
halk ve halkn ounluu onlardan devlet tekil etmelerini istemedi ya da toplumdaki etkili grup,
onlar tarafndan devlet tekil edilmesine engel oldu. Bu yzden onlar ynetimden uzaklamak
zorunda kaldlar.
Devlet zorbalarn ve ehil olmayan kimselerin elinde olduu, onlarn topluma hakimiyet
kurduu ve halkn ayaklanmak ve onlarn zorba dzenlerini ortadan kaldrmak ve de hak bir
ynetimi kurmak iin yeterli g ve imkanlara sahip olmad vakit, halkn doal olarak resmi ve
kanunsal makamlara yneltildii devletsel meseleler hakknda fakihlere ve her ne kadar masum
olmasalar da, ama Ehl-i Beyt mektebinde yetimi, takva ve ilahi ilimlerde en yksek derecede
bulunan ve ilmi ve ahlaki makamlarnn dierlerine oranla masumun makamna daha yakn olan
kimselere mracaat etmeleri gerekir. mkan lsnde kendi devletsel ilerinde hem ilmi adan
slami doru hkmleri delillendirecek ve karabilecek ve hem yargda ve hkmde bulunmak
iin yeterli derecede yneticilie sahip olan ve hem de ahlaki adan takvann en yksek
derecelerine sahip bulunan gvenilir ve salam bir fakihe mracaat etmeleri lazmdr.
Bu szn ve devlet iinde devlet teorisinin manas, zorba devletin geni egemenlik sahasnda
halkn zel alanlarda devletsel sorunlarn kendilerine sevk etmeleri iin kk ve snrl
devletlerin kurulmasdr; bizim slami kltrmzde byle bir ynetime kaytl velayet
denmektedir. Bu velayete hatta masumlarn zamannda bile fakihler sahipti. Onlar masumun izni
ile zel durumlarda adalet isteyenler arasnda yargda bulunma ve emretme ve sakndrma
yetkisine sahiptiler. Gaybet zamannda da her zaman fakihler, her ne kadar g sahibi olmasalar
da ve ynetim tekil etmeye gleri yetmese de, snrl durumlarda ekimelerde, kavgalarda,
ihtilaflarda, zorunlu ve fkhmzda kendisinden muhasebe ileri olarak tabir edilen yerde
kalm konularda yargda bulunmaktaydlar. phesiz kaytl velayetin hem ekil asndan ve
hem de muhteva ve yetki genilii asndan fakihin mutlak velayeti ile gz alc bir fark
bulunmaktadr.
ia tarihi boyunca, kaytl velayet fakihler tarafndan uygulanm ve iiler tam bir gven ve
itminan ile toplumsal ilerinin, ekimelerinin ve ihtilaflarnn bir blmn onlara sunmu ve
doru zm yolunu onlardan istemilerdir. Belki de bu tarihsel gemi ve bu velayetin tarih
srecinde somutlamas hasebiyle, onun gereklilii her dnem iin hissedilmi ve gr sahibi
kimseler tarafndan hakknda daha az phe uyandrlm ve onun karsnda nemli bir itirazn
olmamtr. Ama bunun mukabilinde, fakihin mutlak velayeti tarihsel kkl bir gemiinin
olmamas, onun gemi dnemlerde tahakkuk etmemesi ve meydan kt dnceli ve yabanc
hayranlarna dar etmesi ve de onlarn meru olmayan menfaatlerini engellemesi yznden,
hakknda phe uyandrlm ve alaka bir saldrya tabi tutulmutur.
O dnemde eer bir ahs bir alim, tautun yerine lkenin ynetimini ele alacak deseydi, halka
bu gln gelecekti. Halk byle bir ey mmkn mdr, diye soracakt. Zahmet ile hayatn ve
geimini salayan, evinde gvenlii olmayan, her an evini basp tutuklamalar veya srgn
etmeleri yahut cezaevine atmalar ve ikence etmeleri mmkn olan bir adam nasl byle bir
gc ortadan kaldrp devlet kurabilir!
Her ne kadar gemite velayet-i fakih somut olarak uygulanmasa da ve ihtimali bile makul
gzkmyorduysa da onun ilmi varsaym sorundan yoksun olmasndan dolay baz byk
fakihler, fakihin mutlak velayeti teorisini ortaya attlar. Onlar, u konuyu incelediler: Eer bir
gn artlar fakihin egemenlii iin oluursa ve bir fakih devlet bana geerse, onun velayeti
mutlak mdr yoksa kaytl/kstl mdr?
Takiyye halinde odluklar, g tamadklar, devletsel konulara mdahale etme hakknn
onlardan alnd, fertlerin onlara gizlice mracaat edebildikleri, ekime ve ihtilaf gibi baz
sorunlarn halletme ve aralarnda yargda bulunmas iin kendilerine gtrdkleri masum
imamlarn hazr olduu dnemlerin aksine, ayn ekilde fakihlerin devletten uzaklatrldklar ve
devlet ilerine karma imkannn kendilerinden alnm olduu dnemlerin tersine, eer fakihin
egemen olma artlar oluursa, o g kazanrsa ve devlet kurabilirse, velayeti uygulamada da o
zorunlu iler ile yetinecek midir ve deyim yerindeyse hesap ileriyle mi uraacaktr? Tautun ve
zalimlerin egemenlii dnemindeki kstlamalarn ve balarn tm ortadan kalkacaktr. slamn
siyasi felsefesi asndan fakihin gcnn uygulanmas iin zel bir kstlama yoktur. O devlet
kurmada ayn masum mam gibi olanak sahibidir. Masum mamn toplumu ynetme sahasnda
ve camiann genel nderlii alannda tad yetkilerin tmn fakih de tayacaktr. kinci k
fakihin mutlak velayeti teorisi balyla sunulmutur.
Byklerimiz arasnda fakihin mutlak velayeti teorisine fkhi bir varsaym olarak
deinmenin yan sra onu pratikte de uygulanabilir gren kimse, mam Humeyni idi. Yaklak
krk yl nce o, derslerinde bir fakihin zel bir corafi alanda devlet kurabilme imkannn
olduuna iaret etti. Byle bir durumda o, eri hakimin btn yetkilerini tayacaktr. Onun
yetkileri hesap ve zorunlu ilerle kstl deildir. slam toplumunun maslahatlar gerektirdii her
yerde o, eriatn lleri ve slami esaslar erevesinde velayetini uygulayabilir. O dnemde,
mam bu teoriyi dile getirdii zaman, onun rencileri kendisine olan sevgi ve saygdan dolay
onu kabul ettiler, ama byle bir hadisenin meydana geleceine kalpten inanmamaktaydlar. Sonra
hareket balad, devrim gerekleti, devletin ve slami ynetimin sayesinde o teori pratize edildi.
O halde mutlak velayet-i fakihin anlam, slami adan gerekli artlar tayan, ilim, takva ve
toplumu ynetme ynnden masuma en ok benzeyen bir ahsn devlet tekil edebilmesi
durumunda toplumun ilerini dzenlemede masum imamn btn yetkinliklerini
bulundurmasdr. Veliyy-i fakih, bu geni yetkilere sahip olduu zaman, kendi emri altnda
bulunan slam devletinde ekil kazanan btn genelge, kararname ve yasalar, sadece onun imzas
ve izniyle meruiyet kazanr. Baka hi kimsenin direk ve zel olarak ve de onun izni olmakszn
ne yasama/kanun brakma hakk ve ne de hkmet kararnamelerini icra etme hakk vardr.
Devletsel ilerin hepsi, onun onay ve izni ile resmiyet kazanr. Devlet sahasnda fertler, ya onun
atamasyla kanunlar uygulamayla sorumlu klnr veya belirlenmi yasa ve ynetmelik esasnca
seildikleri taktirde veliyy-i fakihin atama ve izni olmas artyla onlarn sorumluluklar resmiyet
kazanr. yleyse ister yasalar onaylama durumunda ve ister onlar uygulama halinde veliyy-i
fakihin izni alnmazsa, hibir giriimin resmiyet ve meruiyeti yoktur.
mam Humeyni defalarca yle sylemitir: Eer bir devlet veliyy-i fakihin onay ve izni ile
ekillenmezse, tauttur. Bu szn ierii, ikiden ok devlet eidinin bulunmaddr. Biri hak
olan devlet ve dieri de taut olan devlettir. Hak olan devlet, banda veliyy-i fakihin bulunduu,
onun devletsel i ve konularn hepsine hakim olduu ve btn ilerin kendisinin izin ve onaynn
nda meruiyet kazand devlettir. Eer byle olmazsa, devlet batl ve tauttur. Kurann
deyimiyle, Gerein dnda sadece sapklk vardr. [17]
Terii rububiyet sadece insanlarn iradi/semeli fiilleriyle irtibatldr. Dier yaratklarn aksine
insanlarn hareket, eser ve etkinlikleri kendi iradi/semeli eylemlerine baldr. Bu, Allahn
doru ve sahih yolu insana tantmas, iyi ve kty ona gstermesi ve insann ferdi ve toplumsal
hayat iin yasa ve kanun brakmas ve vazetmesinden ibarettir.
Tevhit ve onun blmleri hakknda sylenenler baz alnd taktirde, eer bir kimse yaratltaki
ve ubudiyetteki tevhidi ve tekvini rububiyetteki tevhidi kabul eder ama Allahn terii
rububiyetini kabul etmezse, o mriktir; nitekim eytan byle bir irke duar olmutur. eytan,
Allah bir ve tek yaratan sfatyla tanyordu ve ayn ekilde tekvini rububiyete de inanyordu, bu
yzden yle dedi:
Rabbim! Beni saptrdn iin, and olsun ki yeryznde fenaliklari onlara gzel
gosterecegim; halis kldn kullarn bir yana, onlarn hepsini saptracam dedi. [19]
Grdmz gibi eytan tekvini rububiyete inanyordu ve Allah kendi rabbi biliyordu. Onun
inanmad ve inkar ettii ey, terii rububiyet idi. Bu yzden mrik oldu. Yce Allah masum
imama itaat etmeyi fark sayd zaman, bir kimse kabul etmezse ve itaat etmekten kanrsa,
Allahn terii rububiyetini kabul etmemi ve terii rububiyette irke bulam olur. Ayn ekilde
eer masum imam bir kimseyi atar ve tayin eder ve de ona itaat etmeyi dierlerine farz klarsa,
bunu kabul etmeyen ve masum imama uymayan kimse, terii rububiyette irke bulam olur. O
halde eer mam Sadk (a.s), veliyy-i fakihe muhalefet etmek, Allaha irk koma derecesindedir,
diye buyuruyorsa, mbalaa etmemi ve gerei sylemitir. Elbete bu yaratmadaki veya tekvini
rububiyetteki irk deildir, eytann da bulam olduu terii rububiyetteki irktir.
Yukarda belirtilenler esasnca, slam asndan slam devletinin yapsnn deiik mertebeleri
vardr. Onun ideal mertebesi, peygamberin veya masum bir imamn devlet banda yer ald
zaman gerekleir. Onun bir alttaki mertebesi, ilim, takva ve toplumu ynetme asndan
masuma en ok benzeyen, gerekli artlara haiz bir fakihe devletin devredilmesidir. Bu
mertebeden daha aa olan da mevcuttur; -nitekim fakihler kitaplarnda onu fkhi bir varsaym
sfatyla ne srmlerdir- gerekli artlara haiz bir fakih bulunmazsa veya halkn arasnda olan
fakih toplumu ynetme gcnden yoksun olursa, velayet ve devlet, adaletli olan mminlere
devredilir. nk toplum kendi bana braklamaz ve onlar iin devlet tekil edilmemesi diye bir
ey sz konusu olamaz. yleyse masum bir imam hazr olduu taktirde, onun devlet ve velayeti
en ideal olandr ve eer masum hazr olmazsa, masum imama en ok benzeyen bir fakih, devleti
ele almaldr. Byle bir fakihin bulunmamas halinde ise, ilmi ve bilgisi bir fakih dzeyinde
olmasa da adalet ve takvas halkn kendisine gvenecei dzeyde olan ve hkmlerin onun
tarafndan uygulanmasna memnuniyet gsterecekleri adalet sahibi bir mmin devleti ele alr.
Elbette topluma nderlik etmenin ar ykn omuzlamalar iin her zaman toplumumuzda
rehberlik ve toplumu ynetme liyakatine sahip alim ve byklerin bulunmas midindeyiz.
Nitekim yce Allah bize bata bulundu ve toplumumuzu gzel bir ekilde ynetmesi iin,
deerli mamn (Humeyni) varlk nimetini bize armaan etti. Ondan sonra da o mamn
Yani pratikte bizim genel olarak yasa ve kanunlar vazetmeyi, dzenlemeyi ve genelgeleri
tavsiye etmeyi icra blmnden ayrmamz ve yrtme organna hibir dzeyde genelge ve
asalar tasvip etme izni vermememiz mmkn deildir. Bugn demokratik sisteme sahip olan ve
kuvvetler ayrln kabul etmi btn lkelerde ister istemez yasama ve yrtme arasnda bir
dzeyde karklk mevcuttur. Kuvvetlerin ve sorumluluklarn karmasnn ve birbirine
mdahale etmesinin en ak ekli, parlamenter sistemlerde grlmektedir. Demokratik dzenler
parlamenter sistem ve babakanlk sistemi diye iki ksma ayrlmaktadr:
1-Parlamenter dzen ve sistem, kuvvetlerin birlii temeli zerine kurulur; yani btn kuvvetler
parlamentoda merkezileir. Seimlere katlan deiik partilerin adaylar arasndan halkn
oylaryla parlamento yeleri seildikten ve parlamento ekil kazandktan sonra, icrayi yksek
sral makamlar, babakan ve kabinedeki bakanlar, mevcut parlamento yeleri arasndan seilir.
Zorunlu olarak yksek icrayi mesuller, parlamentonun da yesidirler. Bu dzende parlamento,
bakanlara icrayi organlar ynlendirme gc verir ve parlamento kabine veya bakanlar kurulunu
azledilebilir.
2-Babakanlk dzen ve sistemi, kuvvetler ayrl ilkesi temeli zerinde ekillenmitir. Bu
dzende cumhurbakan ve yrtme organ bakan, kongre tarafndan seilir, bakanlar da direk
olarak cumhurbakan tarafndan belirlenir ve yasama organ onlar azledemez. Bunun
mukabilinde yarg organ da zgr ve yrtme organndan ayrdr. Bu sistemde kongrede yelik
tamayla bakanlar kurulunda yelik tamak arasnda zati bir ihtilaf mevcuttur ve bir arada
olmalar mmkn deildir; yani cumhurbakan, meclis yeleri arasndan bakan seemez;
bakann yelik makam ve sfatn brakmas kouluyla bu mmkndr.
Cumhurbakannn direk olarak halk araclyla seildii bakanlk sistemlerinde de bir eit
kuvvetlerin birbirlerine mdahalesi mahede edilmekte ve yasa ve kararnamelerin bir
blmnn dzenlenmesi, bakanlar kurulunun ykmllne braklmaktadr. Bugn
lkemizde bir ksm toplumsal, ekonomik ve dier faaliyetlerin yaplmas iin hkmet heyetinin
kararnamesi yeterlidir; yani hkmet heyeti toplant yapmakta, danma ve mavereden sonra
karar almakta ve bizzat kendisi onu uygulamay stlenmektedir. O halde hkmete baz
durumlarda bir dizi kararnameleri dzenleme ve tasvip etme izni vermitir.
Bunun karsnda parlamentonun grevi kanun yapma ve yasalar tasvip etme olmasyla birlikte
baz durumlarda zel icrayi ilerde grmektedir. rnein d devlet ile anlama yapmak, icrayi
bir konu olmasna ve kaide gereince direk olarak hkmetin onunla ilgilenmesi gerekmesine
ramen, bu konunun nemli ve hayati bir mesele olmas, btn tedbir ynlerine riayet edilmesi,
su-istifadelerin engellenmesi ve gerekli ettlerin yaplmas nedeniyle byle anlamalarn konusu
hkmet heyetinde konuulduktan ve gerekli ettler ve bilirkii grleri yerine getirildikten
sonra o anlamalar yasama meclisinde tartlr ve yelerin tasvip ve teyit etmesinden sonra
yrrle girer.
zetle, kuvvetler ayrl teorisi, kuvvetin yarg, yasama ve yrtme- birbirlerinden bamsz
hareket etmesini gerektirmektedir, ancak dnyadaki deiik dzenlerde baz durumlarda
kuvvetler arasnda karmalar ev mdahaleler meydana gelmektedir. Elbette kuvvetler ayrl ne
kadar daha ok gerekleir ve kuvvetler ne kadar daha fazla bir bamszla sahip olursa,
kuvvetlerin birbirlerinin ilerine mdahale etme ve gten kt istifadede bulunma oran daha bir
azalacaktr.
yarg ile uyuan devletin dier grnm, birinci olarak toplumun hakim ve yneticileri ve ikinci
olarak da yarg ilerini stlenmi kimselerden ibaretti.
Son alarda, batl siyasi filozoflar, devlet mekanizmasnn ynl olduuna eilim kaydettiler
ve sonuta Montesquieu, kuvvetler ayrl teorisi esasnca, devlet iin yasama, yarg ve yrtme
olmak zere kuvvet sayd ve bu hedefe ynelik Kanunlarn Ruhu kitabn yazd ve onda her
bir kuvvetin yap ve erevesiyle ilgili olarak ayrntl ekilde aklamada bulundu. Montesquieu
bilimsel abas ve yeni grleri, kuvvetler ayrl teorisinin onun zamanndan itibaren mehur
olmasna neden oldu; yle ki bazlar onu bu teorinin kurucusu olarak bilmektedir. Bugn bir ok
lkenin ve lkemizin anayasas, kuvvetler ayrl teorisine gre ekillenmitir ve l
kuvvetlerin birbirlerinden ayr istiklali, demokrasinin ilkelerinden biri olarak saylmaktadr.
Uluslararas, gelenekte yasama, yarg ve yrtme kuvvetlerinin birbirlerinden ayr olduklar ve
birbirlerine hakim olmadklar lke demokratik kabul edilmektedir.
Eer biz dnyada demokrasi ad altnda ekillenmi dzen ve devletler hakknda bir aratrma ve
incelemede bulunursak, kuvvetlerin tam anlamyla bamsz olduu, yarg ve yasama
kuvvelerinin bir ekilde yrtme organnn tesiri ve etkisi altnda olmad bir devletin nadir
olarak bulunacan greceiz. Doal olarak genel bte ve imkanlar yrtme organnn
inisiyatifinde olduu ve seimlerin yrtme organ tarafndan yapld ve desteklendii bir
vakit, deiik partilerin katld seimde onun rakiplerine stnlk salayarak olduu gibi gc
ele geirme ihtimali mevcuttur. Gc ele geirdikten sonra, pratik dzlemde dier kuvvetler de
onun inisiyatifi altna girecektir. Bu yzden, biz, deiik lkelerde yrtme organ ve hkmet
alanlarnn bazen ak ve bazen de gizli olmak zere dier kuvvetlere mdahale ettiklerini ve
onlara bask yaptklarn grmekteyiz. zellikle parlamenter sisteme sahip olan ve yrtme
organnn parlamento yeleri arasndan ve onlar araclyla seildii; yani meclis yelerinin
direk olarak halk tarafndan seildii ve sonra meclis yelerinin oy okluuyla kendi aralarndan
hkmet alanlarn ve bakanlar setikleri lkelerde bu grlmektedir. Ayn ekilde halkn
direk olarak cumhurbakann setii ve icrayi gcn tam anlamyla cumhurbakannn
yetkisinde yer ald bakanlk sistemlerinde de yrtme organ, yasama ve yarg organlarna etki
ve mdahale etmektedir; zellikle bir ok lkenin anayasasnda cumhurbakannn baz
durumlarda veto ve parlamento ile hkmet heyetinin tasvip etmi olduu yasa ve genelgeleri
etkisiz brakma hakkna sahip olduuna dikkat edilmelidir. Bu, yasama organnn gerektii
ekilde grn yrtme organna dayatamadnn ve onu kontrol edemediinin gstergesidir.
Yasama hakkna sahip olan meclis yeleri, oturmakta ve tartma ve diyalogdan sonra oy
okluuyla bir kanunu tasvip etmektedir. Ama anayasa, baz durumlarda yrtme organnn
bakanna veto etme hakk vermesinden dolay, meclisin tasvip etmi olduu yasay etkisiz
klmaktadr.
Ben patrikte kuvvetin birbirlerinden bamsz olduu birbirlerinin etkisi ve tesiri altnda
olmadklar ve bir ekilde kuvvetlerin birbirlerine mdahale etmedikleri bir lke tanmyorum;
zellikle yrtme organnn dier kuvvetlere etkisi fazladr ve bu yzden anayasada sadece
kuvvetlerin bamszlnn ad gemektedir. Gerekte ve hakikatte kuvvetlerin ayrl ve
bamszl mevcut deildir ve yrtme organ, dier kuvvetlere/organlara hakimdir.
Kuvvetlerin birbirlerine mdahalesini gz nnde bulundurmayla, l kuvvetlerin
sorumluluklar arasnda sabit bir snr ve hareket sahas, yasama mahiyetine sahip konular
yrtme sahasndan ve yrtme mahiyetine sahip konular yasamadan ayr tutma, dnlmesi
gereken bir mevzudur. Biz lkemize ve dier lkelere baktmzda yasama mahiyeti olan baz
konu ve sorumluluklarn hkmetin ykmllne brakldn gryoruz. rnein anayasa
erevesine gre hkmet heyeti, baz kararnameleri tasvip etmekte ve kanun eklinde icra
etmektedir. Elbette o tasvip edilmi kararnameleri yasama organnn bakannn da teyit etmesi
ve imzalamas lazmdr. Ama bazen kararnamelerin meclise duyurulmas yeterli olmaktadr. Baz
devletsel sistemlerde meclis bakannn teyit etmesi veya meclise ilan edilmesi bile gerekli
deildir. Hkmet heyetinde kararname ve genelgelerin salt tasvip edilmesiyle, onlar kanuni bir
stat kazanmakta ve uygulamaya geirilmektedir. Ancak meclis bakannn imza ve onaynn
muteber saylm olduu durumlarda bile, o imza ve onayn nemli bir etkisi yoktur, protokol
zellii vardr. Pratik baznda hkmet heyeti neyi tasvip ederse, meclis bakan onu
onaylayacaktr. Art eer meclis bakannn imzasnn protokol zellii tamadn farz edersek,
acaba meclis bakannn imzasyla birlikte o genelgelerin meclis yeleri tarafndan m onaylad
sanlmaktadr?
Her haliyle, baz konular ve sorumluluklar her ne kadar yasama nitelii tasa da onlarn
onaylanmas ve dzenlenmesi yasama meclisinin ykmllne braklrsa, onlarn acillii
asndan ve hzl bir ekilde uygulamaya geirilmesi gerektiinden, lkenin icrayi ilerinde
durgunluk oluacaktr. Bu yzden anayasa, hkmet heyetine onlar tasvip etme yetkisini
vermitir. te taraftan, baz sorumluluklar her ne kadar icrayi nitelie sahip olsalar da tadklar
nem ve hayati rol nedeniyle anayasa, onlarn icra edilmesini yasama organnn teyit ve tasvip
etmesi artna bal klmtr. rnein, uluslararas anlamalar, kararnameler, savunma, ekonomi
ve yer alt madenlerinin yabanc irketlere devredilmesi konular her ne kadar icrayi nitelik tasa
da anayasaya gre yasama organnn teyit ve onayn almaldr. Bizim kastmz, dnsel ve
teorik adan yasama organnn grevlerinin tam olarak yrtme organndan ayrlmasnn doru
ve mantkl bir i olmaddr.
Buna ek olarak, devletsel dzenlerde parlamentonun ve yasama meclisinin dnda birbirleriyle
paralel halde bulunan ve bir ekilde yasama grevini stlenmi baka meclis ve uralarda
bulunmaktadr. rnein lkemizde yksek kltrel devrim uras, kanun olarak addedilen
kararnameleri tasvip etmektedir. O kanunlarn yaps, onlarn slami ura meclisinde meclis
yeleri tarafndan onaylanmasn gerektirmektedir. Ama kltrel konularn dzenimiz iin
tad nem ve kltrel politikalarn ve yntemlerin dzenlenmesinde gerekli uzmanlklara
sahip olmann gerei nedeniyle, genel kltrel konularda yasama ilemi, bu alanda daha fazla
uzmanlk tayan kimselerin yetkisine braklmtr. Ayn ekilde yrtme organnn bir paras
saylan, kanunun uygulayclar sfatyla karar alan ve yasama zellii tamayan uzmanca
yaklam sahibi baka organlar da mevcuttur. rnein, Yksek Milli Emniyet uras ve Yksek
Ekonomi uras, ilgili alanlarda bakalarna oranla daha fazla bir yetenek ve derin grlle
sahip olan, nemli ve stratejik konularn incelenmesi, aratrlmas ve tespit edilmesinde ve
lkenin genel-nemli kararlarnn alnmasnda dikkat ve zen ile hareket eden uzmanlardan
tekil olmutur.
Belirttiimiz nedenlerle, gerekten l kuvvetlerin birbirlerinden tam ve mutlak olarak
ayrlmasnn zellikle yrtme organnn grev ve zel ilevlerinin yasama organndan
ayrlmasnn hem teorik adan zor bir i olduu ve hem de pratik adan gereki olmad
aydnlanm oldu. Realitede meydana gelen ey, kuvvetlerin birbirlerine mdahalesi ve zellikle
bir ok lkede yrtme organnn ak ve gizli ekilde yasama ve yarg organlarna karmasdr.
Bu yzden, kuvvetlerin mdahale ve karmasnn kstl olmas ve kontrol edilmesi iin bir eit
anlama ve uzlamann salanmas gereklidir.
organ olursa ve de teorik ve pratik adan bu blmn nnde bir problem olmazsa bile, lke
ynetiminde maslahat dnme zaviyesinden baka ciddi bir sorun ile karlaacaz ve o,
devletsel nizamda kargaann ve bir eit birka balln meydana gelmesidir. lkede
devletin ynetiminin olmas, her birinin ilerin bir blmn idare etmesi ve onlarn faaliyet
alanlarnn birbirleriyle hibir irtibat olmay gibi bir durum oluacaktr.
Bir taraftan devletsel faaliyetlerin eitlilii ve onlarn gll ve genilii, bir ekil
kuvvetlerin blmnn gereklemesini, devlet mekanizmas iin deiik suretleri gz nnde
bulundurmay, zel ilevler ve grevlerin farkll esas alnarak g piramidi iin veya daha
fazla suretlerin oluturulmasn gerektirmektedir. Neticede devlet piramidi, l veya beli bir
ekil oluturacaktr ve bu devletsel deiik kuvvetlerin varlnn gstergesidir. te taraftan bir
milletin ve toplum dzeninin birliinin korunmas, birlik mihverini ve devlet dzeninde bir
uyumay gerektirmektedir. Bylece o mihver esasnca, tm dzenin birlii ve kuvvetler arasnda
uyuma korunmu olacak ve ayn ekilde kuvvetlerin hareketi denetlenecektir.
O halde biz slami devlet iin iki eit maslahat dncesiyle kar karyayz: Bir taraftan
kuvvetlerin taksim edilmesini ve sorumluluklarn blmn kabul etmeliyiz. nk devletsel
faaliyetler, bir ok eitlilie ve bir eit ztla sahiptirler. Faaliyetlerin deiik blmlerini ve
devletsel ksmlar uzmanca inceleyebilecek ve uygulayabilecek uzmanlar olduka azdr ve belki
de byle fertler mevcut deildir. yleyse kuvvetlerin blm gereklemeli ve her bir
blmn sorumluluu, o alandaki uzmanlara devredilmelidir. te yandan, toplum bir mihver ve
birlie ihtiya duymaktadr; nk kuvvetler arasnda ihtilaf ve ekime meydana gelebilir ve bu
esas uyarnca, l kuvvetler arasnda tad yksek konum nedeniyle kuvvetler arasndaki
ihtilaf, ekime ve arpmay ortadan kaldrabilecek ve te yandan toplumda birlik mihveri
roln ifa edebilecek uyum salayc ve gl bir organn var olmas zorunluluk arz etmektedir.
nk bamsz olarak kuvvetin hkmettii bir toplum, tek bir toplum telakki edilemez. ster
istemez danklk ve birka balla ynelir. Yukardaki sorunun zm, kuvvetler arasnda
birliin salanmas, ekime ve ihtilaflarn ortadan kaldrlmas ve btncl bilgeliklerin
uygulanmas iin, siyaset filozoflar, u an kendilerine deinmenin frsat olmad baz yol ve
yntemler nermilerdir ve biz sadece slamn sunmu olduu zm yoluna iaret ediyoruz.
kalmamaktadr. (Elbette nceden belirttiimiz gibi, slam devletinin ideal ekli, sadece masum
imamn hazr olduu vakit gerekleebilir)
Ayn ekilde, slam devletinin ikinci ekli ve daha bir alttaki aamasnda masum imama en ok
benzeyen ve gerekli artlar tamakla birlikte takva ve adalet asndan masumdan sonra en
yksek dereceyi tayan kimse, g piramidinin bana geer. Veliyy-i fakih sfatyla tannan
byle bir ahsiyet, toplumun ve devletin mihveri, kuvvetlerin uyum salaycs ve alanlarn
hareketlerinin denetleyicisi olacak ve de devletsel genel ynlendirmeler ve genel stratejiler onun
tarafndan gelitirilecektir.
G sahiplerinin kendi glerinden su-isitfade etmemeleri iin Montesquieu ve dierleri,
kuvvetler ayrl teorisini nerdi ve bu kabul grd. Bunun bir lye kadar ilevi mevcuttur.
Ancak bu zm, asl sorunu halletmemektedir. Eer gerekte kuvvetteki devletsel ilerin
sorumlular, yeterli derecede takva ve ahlaki salahiyete sahip olmazlarsa, g blld vakit,
blme taksim edilecek ve toplum ile devletin bozukluklar da e blnecek ve ksm da
yer alacaktr. Bu durumda eer yrtme organnn bozulma hacminin azaldn gryorsak, bu
yrtme organnn kstlanmas ve sadece gcn bir blmn oluturmas nedeniyledir. O halde
devletin bozukluu azald, diye sevinmememiz gerekir, nk bozukluklarn bir blm yarg
organna ve bir blm de yasama organna gemitir. Bunlarn her ikisi de genel olarak yrtme
organnn etkisi altnda kalmakta ve onlarda bozukluk ve kanunsuzluklar meydana gelmektedir.
Bundan dolay, bozukluklar ve bir kuvvetin dier bir kuvvete mdahale etmesini engellemek
iin var olan terk asl yol, takva ve ahlaki liyakatlere daha fazla nem vermemizdir. Toplumsal
sorumluluklarn her bir mertebesinde yer alan bir ynetici ve alan, stlendii makamn nem
ve konumuna gre daha fazla bir takvaya sahip olmaldr. Doal olarak g piramidinin banda
bulunan kimse de halkn, alanlarn ve yneticilerin en takvals olmaldr, yneticilik ve
kanunlar tanma asndan nde gelmesi gerei gibi. Bu esas uyarnca, slami sistemde
kuvvetlerin dalmasn ve bozukluklar engellemek, kuvvetler arasndaki ekime ve ihtilaflar
kaldrmak ve ayn ekilde toplumun birliinin ve vahdetinin korunmas iin, rehberlie ynelik
ngrlm zel artlara ek olarak, rehberin takva ve adalet asndan dier alanlardan daha
stn olmasna vurguda bulunulmutur. Bylece halk onun adalet ve yksek dereceli takvasna
gvenerek kendisinin ekseninde toplanacak ve onu sorunlarn zen merci bileceklerdir. Bu
durumda eer l kuvvetlerde eksiklik ve noksanlklar meydana gelecek olursa, yce rehberlik
makamnn inayet ve dikkatiyle iler yoluna girecek ve toplumun sorunlar yava yava ortadan
kalkacaktr. Nitekim lkemizde yirmi yl boyunca slam devletinin varlnda rehberlik
makamnn zmleyici, belirleyici ve mutluluk yaratan rolne tank olduk ve olmaktayz.
A-Yzeysel Tanma
1-Bazen fertler, kendi grev ve devlerini tanmak iin bilimsel llere gre yant vermesi ve
kendilerinin grevlerini belirleyebilmesi sebebiyle uzman ve mtehassslara mracaat
etmektedir. rnein fertler taklit mercilerine mracaat etmekte ve eri ilerde ameli grevlerinin
belirlenmesine ynelik soru sormakta ve talepte bulunmaktadr. Ayn ekilde hastalarn doktora
mracaat etmesi ve ila ve tedavi isteinde bulunmas veya kendi inaatnn plan ve projesini
izmesi iin inaat mhendisine mracaat etmesi gibi her alandaki uzmanlara ynelilmesi buna
birer rnektir. Doal olarak bu durumlarda yzeysel ve uygulanabilir bir yant verilmekte ve o
yantn bilimsel temel ve esaslarna hibir ekilde iaret edilmemekte ve de gerekte bilimsel
geni apl abalarn, karmlarn ve uzmanca yaplm derin analizlerin mahsul ve z fertlerin
eline gemektedir.
Aktr ki toplumumuz iin slam devletini yzeysel olarak tanmak, halledilmitir ve lkemizde
slami dzenin hakimiyeti gz nnde bulundurularak slam devletinin nitelik ve mahiyetini
anlamam bir kimse bulmak mmkn deildir. slam devriminin baarya ulamasndan nce
ke ve kenarda slam devleti ve velayet-i fakih tezi hakknda bilgisi olmayan ve yzeysel
dzeyde o teoriyle ilgili bilgilenmesi gereken kimseleri bulmak mmknd. Ama bugn hi
kimse, slam devletinin gereklemesi ve ilevi hakknda soru sormamaktadr. Elbette bu, slam
devleti tezinin ayrntl bir aklamaya ve tam ve kapsaml bir beyana ihtiya duymad
manasnda deildir. Tersine maksat, velayet-i fakih ve slam devleti teorisinin asl,
toplumumuzun halledilmi ve aydnlanm konularndan olduudur. yle ki btn imkanlaryla
devrim ve slama kar durmakla birlikte muhalif ve yabanclar bile onu bilmektedir. Kendi
dzenlerinin hakkaniyetini anlam olan halkmz, btn varlklaryla bu byk slam devrimi
kazanmn yani slam devletini ve velayet-i fakih dzenini savunmaktadr ve devrimin ve slami
dzenin kazanmlarnn korunmas dorultusunda gereken her eylemi yerine getirecektir. Bu
tehlikelerin mukabilinde durabilmeleri iin toplumdaki katmanlara ynelik orta dereceli bir
bilin uyandrmaktadr. Kltrel adan toplumumuzun mevcut durumu, tehlikeli ve bulac bir
hastalk ve afet ile kar karya bulunan ve herkesin tehlike ve o afete bulama durumunda
olduu bir vaziyet gibidir. O hastalk ve afet ile mcadele etmede bir uyar ile yetinilmesi ve
sadece gazeteler de veya dier kitle iletiim aralarnda uzman grnn ilan edilmesi yeterli
deildir. Aksine ard ardna uyarlar, yeterli ve gerekli aydnlatmalar ile o toplumsal afet ve
bulac hastalk ile mcadele etmek iin kabul edilir bir kltrel zeminin toplumda meydana
gelmesi hedefiyle halkn genel bilin dzeyini ykseltmek gerekir. Halkn tam anlamyla
ortadaki tehlikelerden haberdar olmas iin bir ksa tavsiyeden ok, seminer, oturum ve
konumalar dzenleyerek aklamalar ve yeterli bilgiler verilmelidir.
Biz imdi slam devleti ve velayet-i fakih konusuna ynelik orta dzeyli bir bilgi ve bilin
verme konumundayz. nk yeni gelen neslimizin devrim konularna ve bu dzenin bel kemii
olan velayet-i fakih konusuna ynelik yeterli derecede bilin tamadn ve phe vericilerin,
vesvese verenlerin ve eytanlarn onlar sapma ve yoldan kmayla yz yze braktklarn
hissetmekteyiz. Bizim gelecek umudumuz ve devrimin varisleri olan deerli genlerin bu
konular hakknda bilinlenmesi ve kltrel afet ve eytani darbelere duar olmamas iin
konular orta dzeyde sunuyoruz. Bylece toplum dzleminde velayet-i fakih teorisine ve
sentezci ve sapm dncelere kar koymak ve onlarla mcadele etmeye ynelik bilin ve
yakinin fazlalamas iin gerekli toplumsal ve kltrel zemin meydana gelecektir. Sylediimiz
gibi, velayet-i fakihin konumuna ve onun kantlanmasna ynelik halkn genelini bilinlendirmek
iin, senet, hadis ve rivayetlerin delaleti ve mtehitlerin ayet, hadis ve ilgili konulardaki
kantlarda kullandklar yntemlerin uygulanmas ile ilgili olarak gerekli derin analizlerle birlikte
bilimsel ve ok dikkat isteyen deliller kullanlmamaldr. Bu tartma yntemini uzmanlar, ilmi
havzalarda ve siyasi bilimler ile ilikili blmlerde doktora dzeyinde kullanmalar gerekir.
nceki konulara dayanarak, biz, deerli genlerin zihinlerini onunla tantrmak ve eer bir
kimsenin kendilerinden slam devletini kabul etmenin ve velayet-i fakihe uymann nedenini
sormas durumunda yant verebilmeleri ve inanlarn savunabilmeleri iin, velayet-i fakih
teorisini orta dzeyde formle etme hedefini gdyoruz. Elbette uzmanca ve daha mahirce bir
aratrmaya ihtiya duyacak sorular kendilerinden sorulduu taktirde uzmanlara mracaat
edeceklerdir. Yukardaki hedefe ulamak iin biz, bir dizi konuyu iki blme ayrdk: 1-Yasama
ile ilgili blm, 2-Kanunu uygulama ile ilgili blm.
makale, konuma ve hatta televizyondaki oturumlarda ilkesel olarak dnyevi konular, uhrevi
konulardan ayrdr, diye sylenmekte ve bazlar, hibir kanunun hem dnyevi ihtiyalar ve hem
de uhrevi ihtiyalar temin edemeyeceini bile dile getirmektedir. Bir dzen ya dnya eilimli
olmal ve sadece dnyevi ve maddi ihtiyalar karlama peinde olmal, ya da ahiret eilimli
olmal ve dnyevi ve maddi menfaat ve ihtiyalar ile ii olmamaldr. Yukardaki phe,
slamn siyasi dzeni konusunda ne srlen en gln phelerdendir. Maalesef bazlar,
olduundan fazla byterek ve tadklar makam ve sfattan yararlanarak onu dile getirmekte ve
dierlerinin sapmasna yol amaktadr.
Kukusuz slami dncenin esas, dnya hayatnn ahiret hayatnn mukaddimesi olmasdr.
Bizim dnyada yaptklarmz, uhrevi saadetimize veya uhrevi hezimetimize sebep olabilir.
Gerekte din, bu hedef iin ekillenmitir; yle ki dnya rahatl ve saadetine ek olarak, insann
ebedi ve uhrevi saadetinin de karlanaca ekilde dnya hayatn dzenlemeli ve
programlamaldr. Yani peygamberlerin Allah tarafndan beeri ynlendirmek iin sunmu
olduu program nda, insanlarn hem dnyevi saadeti ve hem de uhrevi saadeti
karlanmaktadr. Bu konular ok ak ve anlalr olmasna ramen, ayet ve hadisleri bir lye
kadar bilen ve bilgisiz olarak adlandrlamayacak baz kimselerin bilerek gzlerini gereklere
kapatmalar ve konumalarnda dnya ile ilgili konu ve ileri, ahiret ile ilgili konulardan ayr bir
btn olarak deerlendirmeleri olduka artcdr. Onlar yle sylyorlar: Dini iler ve uhrevi
ihtiyalar, sadece mabet, kilise ve mescitlerde gerekleir; bunun karsnda, dnyevi ve
toplumsal konular ise sadece insani dncenin nda ve beerin tecrbelerinden istifade
etmeyle halledilebilir ve din, onlarda bir rol oynayamaz ve oynamamaldr! Bu, eytani bir
phedir. Dinin temellerine aina olan Mslmanlar, onun btn semavi dinlerin zellikle de
slamn temel ve gereklerinin tersine olduunu bilmektedir.
3-nc mukaddime ise udur: nsanlarn beerin asrlarca sren yaam boyunca elde edilmi
tecrbeleri ve kendi akl ve dirayetlerini kullanma ve bilimlerden faydalanma ile maddi
ihtiyalarn karlayabileceklerini varsayalm. Elbette dnyevi ihtiyalar da sadece uhrevi
ihtiyalarn karlanmas nda karlanacaktr ve beerin ilahi buyruklardan ve vahiyden
yararlanmakszn dnyevi ihtiyalarn karlayabilmesi mmkn deildir.- Ama uhrevi ve
manevi ihtiyalar karlamaktan aciz kalacaklardr. nk bizzat insann kendisinin uhrevi ve
manevi ihtiyalarndan haberi yoktur ve hangi eyin kendisinin ebedi saadeti ve uhrevi hayat
iin yararl olduunu bilmemektedir. nk onun uhrevi bir hayattan bir tecrbesi
bulunmamaktadr. nsann, bakalarnn dnyevi tecrbelerinden yararlanabilmesi ve kendi
dnyevi hayat yolunu seebilmesi farz edilse de uhrevi hayata ynelik ne kendisinin bir
deneyimi vardr ve ne de bakalarnn deneyimi onun elindedir. Bu yzden kendi bana ahiretin
mutlu hayat iin bir yol bulamaz.
Sylediimiz eyler gz nnde tutularak, dnyevi ve uhrevi maslahatlarn/ihtiyalarn sadece
yce Allah ve ilahi ilimlerden nasiplenmi kimseler tarafndan karlanacaktr. Onun nda
hem dnyevi maslahatlarn ve hem de manevi ve uhrevi maslahatlarn karlanabilmesi iin yce
Allah tarafndan sunulmu olan bir kanun topluma hakim olmaldr.
Kanun uygulaycs blmnde de genel art saydk. Asl grevi dnyevi ve uhrevi
maslahatlar salayc kanunlar icra etmek olan ve Allah tarafndan atanm saylan bir kimsenin
o artlar tamas gerekir.
Birinci art: Kanunu icra eden kimse ve genel anlamda slami ynetici, kanunu tanmaldr.
Elbette tanma ve bilme derecelidir. Bu yzden fertler bir dzeyde deildir. Bu tanma ve
bilmenin dereceli mertebelerinde ideal mertebe, ilahi kanunlara ynelik hatasz ilim tamaktr.
Masum, kendisinin tanma, idrak ve tespitinde hatann yol bulmad kimsedir. Allahn nazil
ettii kanunu tam olarak bilen kimse bu konum ve mertebeye sahiptir. Doal olarak ble bir
ahsn yani masumun hazr olmas durumunda, onun topluma hakimiyeti, zorunlu, gerekli ve
nceliklidir. Ama masumun gyabnda devlet ve kanunun icras, dierlerine oranla kanunu en
fazla bilen ve tanyan kimseye devredilir.
kinci art: Kanun uygulaycs pratik alanda ahsi ve grupsal menfaat, istek ve ynelilerinin
esiri olmamaldr; yani ahlaki liyakat tamaldr. Bu ahlaki liyakat de ilmi liyakat gibi deiik
mertebelere sahiptir ve onun ideal mertebesi, masum ahsta mevcuttur. O, hibir durumda ilahi
olmayan isteklerin, tehditlerin ve arzularn etkisi altnda kalmaz ve toplumsal maslahatlar ahsi,
grupsal ve ailevi menfaatlere feda etmez. Elbette masum hazr olmasa, bu alanda masuma en
fazla benzeyen kimse, ynetim ve ilahi kanunlar icra etmek iin liyakat tar.
nc art: Genel kanunlar czi konulara tatbik etmede yneticilik ve kabiliyet tamaktr.
Yani ilahi genel kanunlara aina olduktan sonra, o kanunlarn realitedeki rneklerini tanmal,
kanunun ruhunun ve kanun yapann hedefinin korunmas iin nasl ve hangi yntemle kanunun
icra edilmesi gerektiini bilmektedir. Elbette kanunlar icra etmede bu derecede bir yneticilik ve
kabiliyet gcne ulamak, zel tecrbe ve yeteneklere ihtiya duyar. Fert, kendi hayat ve
yneticilii boyunca onu kazanr. Bu zelliin en yksek derecesi de masumda vuku bulur. O,
genel tanmalarda ve ilahi kanunlar bilmede hatadan yoksun olmas, amelde nefsin heveslerinin
etkisi altnda kalmamas ve ilahi zel yardmlara sahip olmas gibi, toplumun maslahatlarn
tespit etmede ve genel esaslar zel durumlara tatbik etmede de sapma ve hataya bulamaz.
Dolaysyla her akll ahsn anlaynn kendisine tanklk ettii akln kesin hkm uyarnca
pratikte slam devletinin ideal eklinin vuku bulmas mmkn olmad, velayet ve halk direk
ynetmek iin masuma ve en yksek mertebeye sahip biri aramzda bulunmad vakit, ilim,
takva ve yneticilik olmak zere asl zellie sahip olmada bakalarndan stn olan ve
masuma en ok benzeyen ahs, Mslmanlara hkmetme salahiyetine sahiptir. Yani bu,
dierlerinden daha iyi kanunlar tanyan, takva ve adaleti dierlerinden daha fazla olan ve
dierlerinden daha ok heves ve nefsini kontrol eden kimsedir. Ayn ekilde onun yneticilik
gc ve feraseti, dierlerinden daha fazladr. Bu akli aklama, her akll kimse iin rahata
anlalabilir ve kavranabilir bir zelliktedir. G fkhi ve kelami deliller sunmaya ihtiya
bulunmamaktadr.
Devlet hakknda burada u soru sorulmaktadr: lahi devlete uysunlar diye yce Allah
peygamberler araclyla halk grevlendirmeden nce halkn bizzat kendisi zel bir devlet ekli
ina etmi midir ve eriat sahibi onu imzalam mdr? Yoksa halk devlet eklini Allahtan m
rendi? Eer peygamberler Allahn izni ve emriyle halk ynetmeseydi ve halk onlara uyma ve
itaat etmeyle sorumlu olmasayd, onlarn devletin model ve ekli hakknda bilgileri olmayacak
myd? zetle, biz slam devleti, slamda aklanm olan, dini ve fkhi bir konumu bulunan ve
yce Allahn halk ona uymayla ykml kld bir dzendir, diye sylediimiz vakit, acaba bu
devlet modeli, Allah tarafndan m vazedilmitir ve byle bir dzenin kurucusu yce Allah mdr,
yoksa bu dzenin yapsn halkn kendisi semi, toplumsal uzlamalar esasnca onu tesis etmi,
Allah sadece onu onaylam ve imzalam ve Allahn onay ve imzasn alm olmas ve imzasal
hkm tamas nedeniyle bu devlet slami sfatn kazanmtr?
OTUZ NC OTURUM
SLAM ve DEK DEVLET
MODELLER
1-slamn Devletsel Bir Program ve zmnn Olmad phesi
Geen oturumda devletin modeli ile ilgili olarak yle bir soru sormutuk: Acaba slam, devlet
iin zel bir model belirtmi midir yoksa devletin modelini belirtmeyi halkn inisiyatifine mi
brakmtr? Eer devlet iin zel bir model belirtmise, bu zel bir devreye mi hastr, o zel
model sabit ve btn zamanlar iin icra edilme kabiliyetinde deil midir ve artlarn deimesi
ve toplumlarn gelimesi/kalknmasna bal olarak devlet modelleri de deimekte midir?
Bazlar yle sylemektedir: Hz. Peygamber (s.a.a) zamannda slam devletinin zel bir model
ve formu bulunmaktayd, ama o devlet modeli peygamber dnemine has idi. Allah, yalnz Hz.
Peygamber (s.a.a) zaman iin o modeli tayin etmiti ve ondan sonra yeni modeller onun yerini
almaldr. Hatta bir zaman diliminde toplumsal artlar, slam devletinin liberal demokrasi devleti
kalbnda ekillenmesini gerektirebilir ve bunlarn birbirleriyle hibir elikileri de yoktur. Tpk
Batnn baz toplumsal dzenlerinin icra yntemlerini kabul etmemiz gibi. rnein,
parlamenter dzeni kabul ettik ve onu slama aykr grmedik, ayn ekilde meruiyeti
kabul ettik ve onun slam ile bir elikisinin olmadna inanyoruz. Dolaysyla liberal
demokratik devleti de kabul edeceimiz ve onun slam ile bir elikisinin olmadna
inanacamz bir gn gelebilir!
Bugn toplumumuzda bu tr soru ve pheler olduka dile getirilmekte, onlar hakknda
tartlmakta ve bu dorultuda halkn zihnine bir takm mphemlikler alanmaktadr. Bu
mphemliklerin neticesinde bir grup bilerek veya bilmeyerek slami sahih dnceden
sapmaktadr.
Yukardaki pheye cevap vermede ilk nce phenin eksenini oluturan mphem ve hata
yaratc noktalar aklamamz gerekmektedir. Bylece mphemliklerin aydnlanmasyla pheye
cevap verme yolu da hazrlanm olacaktr. Nitekim hepimiz bilmekteyiz ki lkemizde slam
Cumhuriyeti, slam devriminin byk mimar mam Humeyninin eliyle tesis edildi ve
devrimden sonraki ilk devrelerde anayasa dzenledi ve mam tarafndan teyit edildi. Ayn ekilde
onun teyit etmesiyle devletin yaps ekillendi ve zamann gemesiyle onun baz blmlerinde
deiiklikler yapld ve hepsi mamn onayn ald. Dzenimizin yapsnn Hz. Peygamber (s.a.a)
zamannda mevcut olmad ve Hz. Ali (a.s) dneminde bizim slami dzenimizin zellikleriyle
tahakkuk bulan bir dzenin bulunmad aktr.
Kuvvetler ayrl ne Peygamber (s.a.a) ve ne de Hz. Ali (a.s) zamannda mevcut idi. Ama
anayasamzda kuvvetlerin ayrl ilkesi kabul edilmi ve devlet organ yasama, yrtme ve yarg
diye organdan olumutur. Bu dzende devletin ve lkedeki organlarn banda yer alan ve de
kendisinin vesilesiyle genel siyasetlerin tayin edildii en yksek makam, rehberlik makamdr.
Ondan sonra yrtme organnn bakan, lkenin resmi ikinci makamnn sorumluluunu
tamaktadr. Ayn ekilde yarg organnn bakan ve slami ura meclisinin bakan da en
yksek makamlar olarak bilinmektedir. Hatta devrimden sonraki yirmi ylda da anayasada ve
baz organlarn yapsnda deiiklikler yapld. rnein, balangta babakan, lkenin icrayi
sorumlusuydu ve kabine onun tarafndan belirlenmekte ve cumhurbakannn ve ardndan slami
ura meclisinin onayn almaktayd. Ama anayasann gzden geirilmesinden sonra babakanlk
makam kaldrld ve cumhurbakan icrann sorumlusu oldu. phesiz slamda bu yap ve
paylamn bir gemii bulunmamaktadr. slamn bu alanda bir emri ve program mevcut
deildir; o halde hi kimse, slamn aka halk oy versin, cumhurbakann sesin ve ayn
ekilde dier organlarn seiminde rol alsn diye bir emir verdii iddiasnda bulunamaz.
Zikrettiimiz eyleri bazlar buna bir delil saymaktadrlar. slam, devlet iin zel bir model
belirtmemitir; o halde slamn bu ii halkn inisiyatifine braktn kabul etmemiz gerekir.
Halk, kendi devletinin ekil ve formunu semekte ve kanunu da kendileri belirtmektedir ve dier
devletsel iler de halkn kendisine baldr. Bundan dolay, devlet Allah tarafndan tayin
edilmelidir, diye sylenen sz, devletin halk tarafndan tayin edilmesiyle eliki halindedir.
Pratikte gzlenen ey ile devletin Allah tarafndan tayin edilmesi iddias arasnda eliki
bulunmaktadr. Hatta slam Cumhuriyeti tabiri dahi eliki arz etmektedir, nk cumhuriyet
halkn devleti ele almas ve devletin yapsnn halk tarafndan belirlenmesi manasndadr. te
yandan, slami ekini cumhuriyete eklediimiz ve veliyy-i fakih, devletin banda yer
almaldr dediimiz zaman zellikle de velayet-i fakihin yce Allah ve mam Mehdi (a.s)
tarafndan meruiyet kazandna inanrsak, dzeni halk deil, ilahi bilmi oluruz. Yani bu
dzenin meruiyeti yukardan kaynaklanmaktadr. Balangta Allah, devlete meruiyet vermekte
ve sonra peygamber ve ondan sonra da masum imam. Veliyy-i fakih, masum imam tarafndan
seilmekte ve meruiyet almaktadr. Veliyy-i fakihin egemenliindeki organ ve tekilatlar btn
de onun vesilesiyle meruiyet kazanmaktadr. Eer devlet, cumhuriyet olursa, artk bu meseleler
tartlmamal ve halkn setii her ey, resmiyet kazanmaldr.
Elli yllk bir dnem ierisinde deiik devlet modelleri gerektiren Mslmanlarn hayat
artlarnda ve onlarn nfus oranlarnda meydana gelen deiim ve dnm gz nnde
bulundurulduu taktirde ve ayn ekilde o dnemlerden sonra da Mslmanlarn ve slam
dnyasnn srekli byk ve nceden sezilemeyen deiikliklere muhatap olmas hesaba
katldnda, Peygamber (s.a.a)in nceden her dnem iin zel bir devlet modeli belirtmesi
durumunda, deiik devreler iin farazi devlet modellerinden oluan bir ansiklopedi yazlmas ve
onlarn her birindeki tekilat, art ve yaplarn genie aklanmas gerekli olurdu. Ama u gz
nnde bulundurulmaldr ki o zamanda okuma ve yazma bilen kimselerin says olduka az idi,
dolaysyla bu korular belirleyecek ve onlar birbirlerinden ayrabilecek alim ve bilgin fertler
mevcut deildi. Byle bir konuyu aklama imkan yoktu ve eer aklansayd, onu koruma ve
yayma imkan mevcut deildi.
zetle, devletin yaps, zamansal ve mekansal artlar ve de kltrel ve toplumsal deiiklikler
esasnca srekli deiim ve dnm halindedir. Toplumsal hayat iin, tarih boyunca btn
zamanlarda, mekanlarda ve artlarda uygulanabilecek fakat bir devletsel model belirlemek
olanakszdr. Devletin yaps, slamn deiken ve ikincil hkmlerindendir. Zamansal ve
mekansal artlar hesabince deimektedir. Onlarn belirlenmesi ve tantlmas, Mslmanlarn
nderinin inisiyatifine braklmtr. Masumun hazr olduu vakit, onun kendisi Mslmanlarn
nderidir. Gybet zamannda ise onun vekili, Mslmanlarn nderi saylr. (slamn deiken
hkmlerinin karsnda her zaman sabit olan ve her yerde icra edilebilen slamn sabit
hkmleri yer alr.)
Bundan dolay slam, nceden her zaman ve her blge iin o zamana uygun zel bir devlet
modeli belirlemeliydi, dncesi yanl bir dncedir. Bunun da tesinde byle bir fiilin pratik
imkan da bulunmamaktayd. Bu esas uyarnca, devlet ekillerinin belirlenmemesi, slamn
eksikliine neden tekil etmez. Evet, eer slam deiik artlarda devlet ekillerin belirlenmesi
iin genel bir ereve sunmam olsayd, slamn bu adan eksik olduu iddiasnda
bulunabilirdik. nk bu durumda, slam ne deiik zamanlara ve mekanlara uygun devlet
ekillerini belirlemi olacakt ve ne de devlet eklinin tayin edilmesi iin bir yol sunmu olacakt.
Ancak slamn, devlet yapsnn tayin edilmesi ve genel anlamda deiken hkmler iin bir yol
belirlemi olduunu sevinerek sylemeliyiz. Nitekim yasama alannda akladmz konularda,
deiken zamansal ve mekansal artlara uygun deiken hkmlerin belirtilmesi ve
tantlmasnn Mslmanlarn nderinin sorumluluunda olduunu sylemitik. O, slamn
temellerine ve tmel deerlerine dayanarak, zamann deiken maslahatlarn gzeterek, uzman
ve fikir sahibi kimselere danarak o hkmleri ve devlet yapsn belirler. Ondan sonra halk
onlara uymayla sorumludur. slamn sunduu bu zm ile, halk aknlktan kurtulur ve
aralarndaki sorun ve ihtilaf ortadan kalkar.
Bu ahslar bundan da ileri gidip yle sylemekteler: Halkn devletin model ve yapsn
belirlemesi gereine ek olarak, kanunlar da vazetmesi gerekir; hatta o kanunlar, slami llere
ters ola bile! O zaman onlarn karsnda u soru belirmektedir: Eer devletsel meseleler,
geleneksel ve dnyevi konulardansa, halk ile irtibatlysa ve hatta kanunlar da halkn kendisi
vazediyorsa, niin Kuran ve sahih hadislerde yarg ve vergi ile irtibatl hkm ve kanunlar ve de
cezai yasalar gibi devletsel meseleler hakknda bir ok hkm ve kanun belirtilmitir?
Bu gerek, dier ekilde dnen kimselerin nnde bulunan bir kmazdr. Onlar, bu
kmazdan kmak ve kurtulmak iin burada hepsinin belirtilme imkan olmayan yollar kat etmi
ve bahaneler getirmilerdir.
Ayrca belirtilen dnceyi tayan kimseler, u iddiay gtmektedirler: Ayet ve hadislerde
belirtilmi olan devletsel hkmler, hukuki ve cezai kanunlar slamn ilk dnemi ile ilgili ve o
dnemlerin ihtiyalarn karlamak iindir. Sadece slamn ilk dneminde ve Peygamber-i
Ekrem (s.a.a) zamannda slam, devletsel meselelere mdahale etmi ve kanunlar vazetmitir. O
dnemde halk, kendi ihtiyalarn karlayacak kanunlar dzenlemek iin gerekli g ve bilgiyi
tamadklarndan tr, slamn onlarn ihtiyalarn karlamas gerekiyordu. Bu yzden
Kuran ve hadislerde devlet, siyaset ve yarg hakknda o dnemlere yarayan kanun ve yasalar
belirtilmitir. Ama beerin kendisini ynetmesi ve kendi ihtiyalarn karlayacak kanunlar
dzenlemesi iin gerekli bilgi ve gc tad bugnk modernite dneminde artk o yasa ve
kanunlarn bir ilevi bulunmamaktadr ve onlarn kenara braklmas gerekmektedir!
Bu, zahirde slama bal grnen bir ok kimse tarafndan dile getirilen bir szdr. Bazen
aka yle sylemektedirler: slam hkmleri slamn itimai hkmleri de olmak zereslamn ilk dnemine hastr. Bizim dnemler iin bir ilevi bulunmamaktadr. Asla bu zaman
iin gelmemitir. Bazen yukardaki iddiay kapal olarak beyan etmektedirler. slamn itimai
hkmlerinin hepsini aka kukulu klmaya cesaret edemediklerinden hrszn elini kesme
kanunu gibi baz slamn cezai kanunlarn eletirmektedirler.
Onlar yle sylemekteler: Hrszn elini kesme kanunu hrszln ve halkn malna
dokunulmasnn nn almak ve de toplumun mali emniyetini korumak iindi. Eer bizim,
toplumun emniyetini korumak iin daha iyi bir kanun ve metodumuz olursa, onu uygulamamal
ve her zaman ve her asrda hrszn elini kesmemeliyiz. slamda ngrlen kanunsal hedef ve
netice, toplumun emniyetinin korunmasdr. O dnemde, toplumun emniyetinin salanmas iin,
hrszn elini kesmeden baka bir zm bulunmamaktayd. Ancak bugn bu hedefin salanmas
iin iddetle birlikte olmayan ve insani saygnl zedelemeyen daha iyi yol ve yntemler
mevcuttur. Hrszn elini kesmek, iddetli ve vahi bir fiil olmakla birlikte, insani saygnlk ile de
badamamaktadr ve terk edilmelidir. Biz, modernite adnda bir olgunun tahakkuk ettii,
toplumsal artlarn tamamyla deitii bir zamanda yayoruz. Yeni yaam ve modern toplumun
yeni artlar, Peygamber ile imamlarn zamanndaki itimai artlar ile btnyle fark etmesi
nedeniyle, artk slami kanunlar uygulamak iin bir yer bulunmamaktadr.
lk nce slamn, devlet eklini belirlemediini ve onu halka braktn sylediler. Ardndan,
devletin eklinin belirlenmesinin halka braklmasndan, slamn belirgin bir kanunu
bulunmad alanlarda yasa dzenlenmesinin halka brakld neticesini aldlar. Daha sonra
bundan da teye gidip yle dediler: slamn bir kanunu olduu alanlarda dahi, slamn kanunu
kaldrlabilir ve deitirilebilir! Kukusuz bu durumda slamn fatihasn okumak gerekmektedir.
Burada bizim szmze muhatap olan kimseler, slam hkmlerini hafife alan ve onlar
hakkndaki szleri topya olarak deerlendirenler deil, slama, Allaha vahiye ve Kurana
inanan kimselerdir. Bizim iin bir peygamber gnderen ve Kuran nazil eden bir Allaha inanan
kimselere biz hitap ediyoruz. Kuranda aka her zaman sabit, deimeyen ve istisnasz olan
bir takm hkm, kanun ve buyruklar zikredilmitir. Buna ek olarak Kuran ve slamda
defalarca onlarda bir sorun ve deiiklik yaplmamas gereine dnk vurguda bulunulmutur.
Onlardan biri de slamn yargsal hkmleridir. Baz konular her ne kadar gerekli ve farz olsa
da, Kuran ve hadislerde normal ve doal bir beyan ile aklanmlardr. Ama slam hkm ve
kanunlar esasnca yarglama gibi baz konular hakknda insann kendilerini inemesi ve onlar
hakknda hata yapmay istemesi durumunda bedeninin titreyecei lde tavsiye ve vurguda
bulunulmu ve de iddetli bir slup ile beyan edilmilerdir. Allah, tpk kendi hkm esasnca
hkm vermesi iin peygambere yle emretmektedir:
Dorusu, insanlar arasnda Allahn sana gsterdii gibi hkmedesin diye Kitap sana
hak olarak indirdik. [22]
Bir baka yerde ise, Mslmanlarn Allah Resulnn hkm ve yargs karsnda ona itaat
etmenin gerei hakknda vazifelerini beyan etmekte ve yle buyurmaktadr:
Hayr; Rabb'ine and olsun ki, aralarnda ekitikleri eylerde seni hakem tayin edip,
sonra senin verdiin hkm ilerinde bir sknt duymadan tamamen kabul etmedike
inanm olmazlar.[23]
Grdnz gibi, yce Allah, ok iddetli yemin trlerinden olan Rabbine yemin olsun ki
yeminiyle genellikle mali durumlarda ve bazen can ve namus ile ilgili konularda halk arasnda
meydana gelen kavga, ekime ve ihtilaflarda yalnz peygambere mracaat eden kimseleri
mmin saymaktadr. Ama ihtilaf ve ekimelerini halletmek iin peygamberin yanna gitmezler,
ondan yarglama isteinde bulunmazlar veya peygamber onlar hakknda ister lehlerine ve ister
aleyhlerine hkmettii zaman, hatta kalbin derinliklerinde bile onun yargsndan memnun olmaz
ve rahatszlk duyarlarsa, onlar mmin deillerdir. yleyse mminler peygamberi hem hakemlik
ve yarglk iin semeli ve hem de onlarn lehlerinde veya aleyhlerinde hkmde bulunduu
zaman kalplerinin derinliklerinde rahatszlk ve gcenme duymamaldrlar. Allah Resulne tam
olarak teslim olmaldrlar. Peygamberi Allahn elisi olarak bilen, ama onun hkm ve yargsn
kabul etmeyen kimseler, Allahn buyurduu gibi, Allahn hkmlerine ve peygamberin
risaletine iman etmemilerdir. Onlar yalanc ve mnafktrlar. Bir kimse nasl olur da
peygamberin risaletine inanmakta, ama onun hkm ve yargsn kabul etmemektedir?
Kurann bir baka yerinde yce Allah, ard arda gelen bir dizi ayette, kendisinin hkm
dnda baka bir ey ile yargda bulunan kimseyi fask, kafir ve zalim olarak tantmaktadr:
Allahn indirdii ile hkmetmeyenler, iste onlar kafirlerdir. Allahn indirdii ile
hkmetmeyenler, iste onlar zalimlerdir. Allahn indirdii ile hkmetmeyenler, iste onlar
fask olanlardr.[24]
Kuran ayetlerine bu slup ile dikkat eden bir kimse, slamn yargsal hkmlerinin sadece
Peygamber (s.a.a)in zamanyla ve en fazla ondan yirmi yl sonrasyla ilikili olduu ve slami
topraklara genilemesinden ve ran, Msr ve dier lkelerin slami blgelere eklenmesinden
sonra, o hkmlerin ilevselliinin bittii ve yargsal hkmlerin halkn uhdesine braklm
olduu ihtimalini verebilir mi? O ayetleri ve Kurann dier ayetlerini mahede eden herkes,
byle bir okumada ve yargda bulunabilir mi? Yoksa byle bir ahsn okuyuu, o ayetlerin
ieriinin hibir art ve zamanda Allahn hkmnn ayaklar altna alnmamas gerektii
manasnda m olacaktr? Kukusuz Allaha iman eden ve gerekten o ayetleri Allahn kelam
bilen her akll ve insafl kimse, onlarn slubuna bakarak, onlarn ieriinin sadece Allah Resul
(s.a.a) zamanyla ve en fazla ondan yirmi yl sonrasyla ilikili olduuna inanamaz. Tersine kesin
olarak, kyamet gnne dek onlarn ieriine gre amel edilmesi, Allahn hkmlerinin halkn
dikkatinin ve davranlarnn mihveri olmas ve onlarn inenmemesi gereini anlayacaktr.
Buna ilave olarak, eer baz ayetlerin ierii, ak ve anlalr olmaz ve de bir lye kadar
kapallk tarsa, din bilgini, o ayetlerin manasnn zel bir zaman iin mi yoksa btn zamanlar
iin mi olduunu, zel bir rka ve Arap yarmadas Araplarna has olduunu yahut baka fertlerin
de o ayetlerde belirtilen kanunlarn kapsamna grebileceini tespit etmekle ykmldr.
Her halkarda, kart grl kimseler, slam kanun ve hkmlerinden kamak, nefsani
eilimlerini ve eytani isteklerini gerekletirmek ve gen nesilde sapma oluturmak iin unu
iddia etmektedirler: slamn toplumsal ve siyasi hkmleri, onun balang dnemiyle
balantldr ve ondan sonra ilevsellii bulunmamaktadr. Her ne kadar biz, devletimiz iin
slam Cumhuriyeti baln semi olsak da, ama slam sembolik bir konum tamaktadr.
stedikleri kanunu beenen ve sonra ona gre hareket eden bizzat halktr; yzde yz Allahn
hkmnn aksine olsa bile! Maalesef, kendilerinden asla beklenmeyen baz kimseler de, kendi
makale ve konumalarnda bu ynelii gstermilerdir.
slamda devletin yapsnn tam olarak belirtilmemesinin, genel anlamda devletin, yasalarn ve
yarg, yrtme, yasama ve gelecekte siyaset felsefesi teorilerinde ortaya atlacak dier organlarla
ilikili devletsel kanunlarn tmnn halkn uhdesine brakld ve yce Allahn onlar hakknda
hibir bak tamad manasnda olmad aydnlanm oldu. Yce Allahn insann ahsi ve
toplumsal davran alanlarnn tmnde ve ayn ekilde siyaset ve devlet sahasnda kanunu ve
buyruu bulunmaktadr. Bizim bir ekilde slamn hkmnn kapsamna girmeyen bir rnek
bulmamz mmkn deildir. Bu yle aklanabilir: D davran ve konular ile ilikili olarak,
bize ynelik olan hkmlerin bir blm, vucubi ve ispati zorunlu hkmlerdir. Bunlara gre
amel edilmelidir. Bunun mukabilinde, bir dizi zorunlu haram ve sakndrc hkmler, bize
yneliktir ve bunlar terk etmemiz gerekmektedir. Zorunlu emir ve yasaklamayla ilikili konular
dnda dier durumlar caizdirler ve zorunlu olmayan hkmler ile irtibatldrlar. Zorunlu
olmayan o hkmler, mstehap, mekruh ve mubahtan ibarettir. O halde d davran ve konular,
ya farz saylmakta ya da haram, ya mstehap saylmakta ya da mekruh yahut mubah. Her
halkarda bunlarn tm Allahn hkmne baldr.
Bundan dolay eer bir durumda emir veya yasaklama ve hatta bir istihbab ve kerahet
belirtilmise, o durumda insanlarn davranlar, zgrce ve hadislerin tabiriyle mutlak ve serbest
braklm ve fakihlerin stlahnda ise mubah olacaktr. Mubah da eri hkm ve Allahn
yasalarndandr. yleyse, ferdi ve toplumsal konularda Allahn hkmnn kapsamnda olmayan
bir mesele bulmak olanakszdr. nk her konu ve mesele, beli hkmlerin (haram, farz,
mstehap, mekruh ve mubah) birinin snfna girmektedir. Elbette hukuk ve siyaset geleneinde,
mstehap ve mekruh, ahlaki yn tamaktadr. Hukuki kanunlarda dile getirilmemektedir. Hukuki
konular, ya riayet edilmeli ya terk edilmeli ya da mubahtr.
Neticede u soru sorulmaktadr: Eer slamn, devletin asl hakknda gr tadn ve g
piramidinin banda yer alan bir kimse iin zel artlar tayin etmi olduunu ve neticede o art ve
zellikleri tayan kimsenin mukaddes slam eriat sahibi tarafndan toplumun nderliini ve
gc ele almak iin atandn kabul edersek, acaba slam hakknda bir aklamas olmad
mesele ve konular halka m brakmtr? Onlar hakknda karar alma mukaddes eriat sahibiyle
balantl deil midir? Onlarla ilgili olarak halkn genel tespit ve anlayna gre mi hareket
edilmelidir?
Burada, bir lye kadar slami ve fkhi konular hakknda bilgisi olanlar dahi, bakalarnn
kendilerinden su-istifade etme olana bulunan kaygan/tehlikeli tabirler kullanmaktadrlar.
rnein yle sylemekteler: Biz, kendi hayatmzla ilgili konularn bir blmn dinden
alyoruz ve onlar hakknda Kurana, hadislere ev en fazla Peygamber-i Ekrem (s.a.a)in ve
masum imamlarn ameli sirelerine mracaat ediyoruz; ama kalan konularda akla mracaat
ediyoruz. Gerekte biz hayatmzn doru yolunu tanmak iin iki kaynaa sahibiz. Bunlarn biri
vahiy ve dieri de akldr. Bu basit tabir, bazen gr sahibi ve gerekten dindar olan kimselerin
szlerinde de kullanlmaktadr. Sorundan yoksun olmad ve sapmaya yol at iin bunu
eletirmeyi kendime gerekli gryorum.
u noktaya dikkat etmek gereklidir: eri ve ilahi hkm iin en az iki stlah mevcuttur.
1-Birinci stlahta, eri hkm veya taabbudi ve ilahi hkm- kitap ve snnetten istifade
edilerek elde edilen, Kuran ve muteber hadislerde zikredilmi bir hkmden ibarettir. Bu
stlaha gre, akl gibi baka bir yoldan elde edilen hkm eri hkm kapsamna girmemektedir
ve akl hkm olarak adlandrlmaktadr. Bu esas uyarnca, eer bir hkm akl zel olarak
anlarsa, bizzat kendisi ona ularsa ve onun hakknda eriat tarafndan bir aklama yaplmsa, o
iradi/aydnlatc bir aklamadr; eri ve taabbudi hkmn gvencesi deildir. Bunun
aklamas udur: Aklmz tek bana ve dardan yardm olmakszn baz eyleri kavramaktadr.
rnein, herkesin akl, adaletin iyi ve zulmn kt olduunu anlamakta ve kavramaktadr.Hibir
akll kimse akln bu yargsnda kuku duymamaktadr. O zaman, Kuranda bir ayette adalet
emredilince, fakihlerin literatrnde o ayet iradi/aydnlatc saylmaktadr. Yani o ayet, sadece
bize aklmzn anlad ve kavrad bir hkm bildirmekte ve aydnlatmaktadr.
Fakihlerin literatrnde eri hkm hakknda bu stlahn kullanlmas, bazlarnn sapmaya
duar olmalarna ve biz kendi hayatmzn btn mesele ve alanlar iin eri hkme ihtiya
duymamaktayz ve baz konularda akln tespit ve yargs yeterlidir, diye tasavvur etmelerine yol
amtr. Doal olarak, yce Allah, o alanlarda hakimiyet tamayacaktr, nk yce Allahn
hakimiyeti kitap ve snnette belirtilen hkmlerle uygulanmaktadr. Eer bir alanda Allahn bir
hkm yoksa, orada hakimiyetini uygulamam ve onu akla brakmtr. O halde hayat alanmz,
iki blme ayrlmaktadr: Onun bir blmnde Allah hakimiyet tamakta ve dier blmnde
aklmz hakimiyet tamaktadr. Bu, Allahn her yerde hakimiyet tamad ve her yerde Allah
ne buyurmutur diye aratrmaya koyulmamamz gerektii manasn tar. Yce Allahn nerede
bir aklamas yoksa, aklmz araclyla hkmn tespit etmemiz iin oray bize brakmtr.
Grld gibi, fakihlerin literatrnde kullanlan eri hkmn birinci stlahndan ve basit
tabirinden onun esasnca eri hkm, kitap ve snnette zikredilen taabbudi bir hkmden
ibaret bilmekte ve bunun mukabilinde eriat sahibinin taabbud uygulamad akln kesin
yargsn karar klmaktadrlar. Aklmz, yargsn tespit etmek iin eraite bal deildir ve eriat
sahibi bu alanda sadece iradi/aydnlatc hkm vermektedir- bir grup, su-i istifade etmi, yanl
anlam ve hayatmzn baz alanlarnn Allahn egemenliinin dnda kaldna ve o alanda
kanunlar dzenleme mercisinin beer akl olduuna inanmtr.
2-eri hkmn ikinci stlah, yce Allahn terii iradesine konu olmaktr; yani ister gerekli
olarak istenmi olsun ve ister mubah olarak hkmetmi olsun yce Allahn bizden istedii her
eyden ibarettir. O halde kendisine uymamz iin yce Allahn bizden istedii her ey, Onun
hkmdr. Bu ister kitap, snnet ve taabbudi deliller yoluyla ispat olsun ve ister akl yoluyla. Bu
esas uyarnca, akln bizzat kendisi, Allahn hkmn tespit etmenin kaynaklarndan biri ve onu
kefedendir. Biz, bu yzden akln hkmne boyun emekte ve ona uymaktayz. Akln ilahi terii
iradeyi kefetmesiyle, o hkmn yce Allahn bizden istedii ey olduunu anlyoruz. Eer
fkhta kitap ve snnet dnda, eri hkmleri tanmak iin akldan ibaret olan baka bir delil ve
kanyan olduu syleniyorsa, bu, akln da Allahn hkmn tespit etmek iin bir yol ve yntem
olduu, kitap ve snnetin yannda akln da Allahn hkmn kefedebilecei, Allahn
hkmnn sadece kitap ve snnette belirtilen bir ey olmad, tersine yce Allahn terii
iradesini konu alan ve kitap, snnet ve akl yoluyla kefedilen bir ey olduu manasndadr. Bu
tefsir ve stlaha dikkat etmek suretiyle, ferdi, itimai, hukuki, cezai, dahili, harici ve uluslararas
alanlarda insan davranlarnn tmnn eri hkm, Allahn hkmnn kapsamna girer;
Allahn hkm ister kitap ve snnet yoluyla ispat olsun ve ister akl yoluyla. Elbette akln delili,
kendisi vastasyla ispatlanan eyin yce Allahn terii iradesinin hkm ve konusu odluuna
mutmain olacamz derecede ak ve kesin olmaldr.
1-Sabit hkmler
2-Deiken hkmler
Bu deiken hkmler, zaman ve mekan artlarnn deiimiyle, kendisi de deiim iine
girmektedir. Beeri toplumlarda ortaya kan deiimler ve zaman ve mekann ortaya kan
eitli artlarna ramen slamn sabit hkmlerinde hibir deiim ortaya kmamaktadr. Bu
hkmlerin dokusu ve ekli deimemekte ve sabit kalmaktadr. Dolaysyla btn artlarda ve
her dnemde bu hkmlerin pratize edilmesi gerekmektedir. O halde eer lkede cari olan
kanunlar onaylamada eer slamn sabit hkmlerine riayet edilmez ve de onaylanan kanunlar,
slam hkmleri ve kanunlarna aykr olursa o kanunlar, gayri slami kanunlardr. Her ne kadar
halk temsilcilerinin tm, oy birlii halinde buna oy vermi olsalar dahi deimemektedir.
slamn zddna olan bir kanunun, senediyet ve meruiyeti yoktur ve aslnda kanun bile
saylmamaktadr. Nitekim lkenin anayasasnn drdnc maddesinde de yer ald zere, slam
lkesinin btn kanun ve hkmleri, slami l ve hkmlere uygun olmaldr. Hatta eer,
onaylanm bir kanun, eri delillerin kapsam ve genelliine aykr olsa dahi, kanuni bir deere
sahip deildir.
Dolaysyla Kuran naslar, mtevatir, muteber ve sahih rivayetler esasnca da sabit hkmler
olarak adlandrlan slamn kalc hkmlerine riayet edilmelidir. Bu sabit hkmlerde hibir
deiiklik ve tahrife bavurulmamaldr. Buna karlk bizim bir takm deiken hkmler
zincirimizde vardr ki, bu hkmler de blgesel ve mekansal artlar ve zamann ihtiyalar
hasebiyle yetki sahibi otoriteler tarafndan tayin edilmektedir. Geri deiken hkmler,
gnmz kltrnde yasama organlarnda onaylanan kanunlar saylmaktadr. Ama slam
kltrnde ve fkhi kavramlarda deiken hkmler, veliyy-i fakihin yetkisi dahilinde olan
egemenlik hkmleridir. Veliyy-i fakih olan bir kimse, toplumun deiken ihtiyalaryla uyumlu
olarak zel bir takm hkmler ortaya koymakta, icra etmektedir. En azndan icra edilmesi iin
onaylanm olan hkmler, veliyy-i fakihin imzasndan ve teyidinden gemelidir. Elbette bazen
veliyy-i fakih, direkt olarak kanunlar ve hkmleri vazetmektedir, bazen de kanunlar sz konusu
hususlarda yeterli uzmanla sahip olan veliyy-i emrin danmanlar ve uzmanlar tarafndan
tasvip edilmektedir. Bu hkmler, yeterli derecede incelendikten sonra, onaylanmaktadr. Her
ynyle slami bak asnda vazedilmi hkmlerin itibar, Mslmanlarn emiri olan Veliyy-i
fakihin izni ve onayna dayaldr. Aksi taktirde bu hkmlerin bizzat hibir itibar yoktur.
Ayrca u hususu da gzden uzak tutmamak gerekir ki Mslmanlarn veliyy-i emri ve dier
hibir yasama organ, slamn tmel kaidelerine, llerine ve slami deerlere riayet etmeden
kendi istekleri dorultusunda, deiken kanun ve hkmleri yasa yapma hakkna sahip deildir.
Baka bir ifadeyle, onaylanm kanunlar ve deiken hkmler de veliyy-i fakih ve bu hkmleri
tanyan ve bu deiken hkmleri gerektii hususlarda hayata geirebilen uzmanlar tarafndan
slami sabit ve tmel kanunlar ve hkmler erevesinde onaylanmal ve dzenlenmelidir. Ayn
ekilde bu hkmlerin onaylanmas hususunda da slami deerlere riayet edilmelidir. Zaten bu
yzden kanunlarn erevesini tehis etmek bu kanunlar gerektii hususlara uyarlamak ve ayn
ekilde bu onaylanm kanunlara slami deerleri uyarlamak ok zordur ve de ok ince ve fkhi
bir uzmanlk gerektirmektedir. ran slam Cumhuriyetinin anayasasnda da yer ald zere
slami ura Meclisinin onaylad hkmler, nihai noktada bir grup sekin fakihlerden ve
2-lk ve kinci Plandaki Hkmler le kinci Plandaki Hkmlerin slama Aykr Olduu
phesi
Bazlarnn sandna gre zaman ve mekan artlar gz nnde bulundurularak vazedilen
kanunlar ve egemenlik ile ilgili geici hkmler, slam ahkamna kardr. Bunun sebebi de udur
ki bu kimseler, sadece ilk etaptaki hkmleri slami ve eri hkmler kabul etmektedirler. Bu
kimseler, zel durumlar iin vazedilmi olan ikinci etaptaki hkmlerin eri hkmler
olduundan gaflet etmektedirler. Bunun aklamas da udur ki, normal artlar iin vazedilmi
olan slamn ilk etaptaki hkmleri dnda baka bir takm hkmler zinciri de vardr ki bu
hkmler, ahkam-i saneviyye (ikinci etaptaki hkmler) olarak adlandrlmtr. Bu hkmler,
zel ve zaruri durumlar ile ilgilidir. Bu ikinci etaptaki hkmlerden bazs, kitap ve snnette
zikredilmi, bazs ise, dini kaynaklarda zikredilmemi ve bunlar yasalatrma yetkisi
Mslmanlarn nderi, Mslmanlarn veliyy-i emrine braklmtr.
rnein bizim namaz iin abdest almamz farzdr veya eer bizlere farz olmu ise namaz iin
gusletmemiz gerekir. Abdest ve boy abdestinin farz oluu ilk etaptaki hkmlerden ve de normal
artlarla ilgili yasalardandr ki hem bedenimiz salimdir, hem suyun bize bir zarar yoktur ve hem
de yanmzda su bulunmaktadr. Ama eer istisnai durumlar ortaya kar veya hastalk sebebiyle
abdest alamazsak ve su bedenimize zarar veriyorsa veya suya ulama imkanmz yoksa, ikinci
etaptaki bir hkm olarak teyemmmn farz oluu, abdest ve gusln farz oluunun yerine geer.
Bu adan yle denmitir: Eer suyunuz yoksa veya su sizin iin zararl ise abdest ve gusln
yerine teyemmm gemektedir. Eer bu ilk etaptaki hkmler ve zaruret durumundaki hkmler
diye ifade edilen ikinci etaptaki hkmler, Kuran ve rivayetler metninde zikredilmi ise biz
bunlar arasnda hibir farkllk gzetmiyoruz. Zira pratik olarak ilk etaptaki hkmn konusu,
rnein abdest ve gusl gibi hkmlerin konusu, suya sahip olan, suyun kendisine hibir
zararnn olmad kimsedir. kinci etaptaki hkmn, yani teyemmmn konusu ise suya sahip
olmayan veya suyun kendisine zarar verdii kimsedir. Bu esas zere bir gruba abdest almalar
emredilmiken, dier bir gruba teyemmm etmeleri emredilmitir. Ama baz hususlarda ilk
etaptaki hkmlerin karsnda zaruret ve istisnai artlarla uyum iinde olan bir takm zel
hkmler, zellikle eriatta zikredilmemitir. te burada ilk etaptaki hkmlerin uygulanmas
gerektii sylenmitir. Meer ki bu uygulama zorluk ve meakkate sebep olsun.
Zira slam, Allahn kullarnn grevlerini yerine getirirken, tahamml edilmez sknt ve
zorluklarla kar karya gelinmesini istememektedir:
Bu zikrettiimiz bilgiler nda fakihler yle demektedirler: Eer bir grevi ve eri hkm
yerine getirmek, skntlara sebep oluyorsa, Allah o teklifi zorluk ve sknt ortamnda ortadan
kaldrmaktadr. Burada dikkat edilmesi gereken nemli bir nokta baz hususlarda eriatte zaruret
hkmleri ve o ilk hkmn yerine geecek hkmler beyan edilmi olmas ve baz hususlarda ise
ikinci etaptaki hkmler ve zaruret hkmlerinin, eriatta zikredilmemi olmasdr. Ama bu
grev ve yetki Mslmanlarn emiri olan veliyy-i fakihe verilmitir ki eer ilk hkmler icra
edilemiyor veya insanlarn zorluk ve skntya dmesine neden oluyorsa, insanlarn bu
durumdaki grevinin ne olduunu ak bir ekilde ortaya koyabilsin. O halde, veliyy-i fakihin
slami esas ve ller zere beyan ettii eyler, hkm-i sanevi (ikinci etaptaki hkmler) ve
slami hkmler saylmaktadr. Zira slam, bunu emretmitir ve de ilk etaptaki bu hkmlerin
ortadan kalkt zorluk ve sknt anlarnda insanlarn grevinin ne olacan belirtmesini
istemitir.
O halde baz kimseler, slamn sadece ilk hkmlerini bildiinden ve slamn sadece bu
hkmlerden ibaret olduunu dndnden dolay, Mslmanlarn emiri tarafndan veya
slami devletin yasama organlar tarafndan ilk etaptaki hkmlere aykr bir hkm vazedildii
zaman o kanunun slam aleyhine olduunu sanmaktadrlar. Oysa o kanun eriat ve slam
hkmlerine kar deildir. Elbette slamn ilk etaptaki hkmlerine aykrdr ve de slamn
ikinci etaptaki hkmlerinden saylmaktadr. phesiz ikinci etaptaki hkmler de slamn ilk
etaptaki hkmlerinden saylmaktadr. Zira rnein slamn da buyurduu gibi yolcu bir kimse
oru tutmamaldr ve yolcu olmayan bir kimse ise oru tutmaldr. Hi kimse, yolcunun oru
tutmamasnn slam emirlerine aykr olduunu sylememektedir. Zira bunu slam ak bir
ekilde beyan etmitir. Bu esas zere yolcu veya hasta olmayan bir kimse oru tutmaldr. Ayn
ekilde toplumsal, medeni, yarg, ticari ve insanlarn arasndaki muameleler hususunda da eer,
bu hususlarda yer alan ilk etaptaki hkmlerle amel etmek, insanlarn skntya dmesine sebep
oluyorsa, o hkmler kaldrlmaktadr. Mslmanlarn lideri olan veliyy-i fakih de zel bir takm
kanun ve kaideler esasnca, zaman ve mekan gereklerini gz nnde bulundurarak, yeni bir
kanun ve hkm ortaya koymaktadr. phesiz bu ikinci etaptaki kanun slama aykr deildir.
Sadece slamn ilk etaptaki hkmlerine kardr. Dediimiz gibi slam hem ilk etaptaki
hkmleri, hem de ikinci etaptaki hkmleri kapsamaktadr.
slam toplumu iin toplumsal artlarn deiimi neticesinde srekli ortaya kan yeni ihtiyalar
rnein trafii rahatlatmak ve arabalarn hareketinden ortaya gelen izdiham ortadan kaldrmak
iin caddelerin geniletilmesi ihtiyac veya ehri idare edecek, ehrin temizlik ve gzelliiyle
ilgilenecek bir belediye tekilatna duyulan ihtiya veya su, elektrik ve daha nce olmayan bir
takm benzeri ihtiyalar- toplumsal artlarn karmakl, nfus art ve yaam muhitiyle ilgili
dier toplumsal etkenler neticesinde bu ihtiyalar bizzat, halkn kendisi tarafndan
giderilmemektedir. Bu ihtiyalar, halkn kendisinin temin edebildii nceki toplumlarn snrl
ihtiyalar gibi deildir. Bu ihtiyalarn temini iin yetkili makamlar tarafndan zel bir takm
hkmlerin vazedilmesi gerekmektedir. Szmz udur ki, bu hkmler kksz ve hesapsz
deildir ve de bir takm kimselerin gnlnn istedii ekilde dzenlenmemektedir. Aksine bu
yasalar ve ikinci etaptaki hkmler, slamn tmel kanunlar erevesinde yer almaldr. Artk bu
ikinci etaptaki hkmlerin en nemli olann, nemli olandan ne geirmek veya bir takm
zaman ve mekan artlarna bal olmas, farkllk arz etmemektedir. Bizim sistemimizde
genellikle bu ikinci etaptaki hkmler, slami ura meclisinde ve veliyy-i fakihin izniyle
vazedilmektedir. O halde, bu tr hkmler, slam hkmlerinin dnda deildir. Zira
Mslmanlarn emiri olan veliyy-i fakihin hkmyle onaylanmaktadr veya slamda zorluun ve
zararn olmad veya bu ikinci etaptaki hkmler, fkhta da yer alan, slamda zorluk ve zarar
yoktur benzeri zel kaideler esasnca ekillenmektedir.
Akland gibi slami bir devlette, kanunlar, ya slami kaynaklardan, yani kitap ve snnetten
alnmtr nceden de sylediimiz gibi akl da slam fkhnn kaynaklarndan biridir. Akli
bamsz hkmler ve akln kesin hkmleri muteber hkmlerdir. Fakihler terminolojisinde
akln kesin hkm vesilesiyle ilahi terii iradeyi kefetmek mmkndr ve bundan da
anlalmaktadr ki akln hkm de Allahn iradesine baldr. Bu adan o hkm de slami bir
hkm saylmaktadr.- veya bir tr kitap ve snnette zikredilmi olan slamn tmel hkmleri
erevesinde yer almaldr. Bu adan slam devletinde deiken ve geici bir takm kanunlar,
kitap ve snnette zikredilmedii hasebiyle, kitap ve snneti bir kenara itmek ve insanlarn
istedii gibi kanunlar vazetmesi mmkn deildir. slamn sabit hkmleri kesin
uygulanmaldr. slamn deiken hkmleri de sabit ve tmel kanun ve hkmler erevesinde
veliyy-i fakih veya onun tarafndan izinli olan kimseler vastasyla vazedilmelidir.
yrtme ve yasama boyutlarna dalmakta ve bu glerden her biri bir takm mertebelere sahip
olmaktadr.
Dnyann yeni dzeninde, devletin eitli glerden olumas gerektiini ve bu glerin de
genellikle yasama, yrtme ve yarg gc olduunu kabul ettikten sonra, pratik olarak glerin
kudret piramidinin banda toplanmas hususunda doru drst bir aklama yaplmamaktadr.
Yani o dzenlerde asl olan udur ki devlet gleri, ayr boyutta birbirinden ayrlmal, bu
yetkinin bir gc yrtme gcnde, bir blm yasama gcnde, bir blm de yasama
blmnde karar klnmaldr ve yrtme gc, dier glerin yetki alanna karmal ve de dier
gler, yrtme gcnn yetkilerine mdahale etmelidir. Daha nce de dediimiz gibi, pratik
olarak bu gler ayrm ekillenmemektedir. Bu yrtme boyutuna sahip olan ve yapsal olarak
yrtme gcnn alanna girmesi gereken bir ok konular, nemlerinden dolay yasama gcnn
emri altnda olmas gerektii kabul edilmektedir. rnein iki devlet arasnda imzalanan
uluslararas anlamalar, bu ekilde yaplmaktadr. Oysa bunlarn yrtme boyutu vardr. Ancak
bu kararlar, yasama gcnn onayna sunulmaktadr ve burada yasama gc, yrtme gcne
mdahalede bulunmaktadr.
te yandan devlet heyeti bir takm kanunlar vazetmekte ve icra etmektedir. Bu tasarlara her ne
kadar kanun denmese de kanuni bir mahiyete sahip olmaktadr. Bunlar onaylamak da yasama
gcnn ilerinden saylmaktadr. Bir takm delillerden dolay anayasada veya normal
kanunlarda onaylama yetkisi, yrtme gcne verilmitir. Bylece, yasama gcnn bir blm
yrtme gcne verilmitir. Ayn ekilde pratik olarak yrtme gc yasama gcne de
mdahalede bulunmaktadr. Her adan eitli dzenlerde az veya ok gler birbirine
mdahalede bulunmaktadr. Glerin birbirine mdahalesinin sebebi de udur ki, devlet ve
gcnn yapt tm iler, btn olarak bir devlet sistemini tekil etmektedir. Bu glerin tam bir
ekilde birbirinden ayrlmas ise, bu birliin kopmas anlamn ifade etmektedir.
yrtme gcmz vardr ki bunun banda cumhurbakan yer almaktadr. Ayn ekilde yarg ve
yasama gcne de sahibiz ve onlar da birbirinden ayrlm durumdadr. Ama onlarn tm, bir
dzenin kuvveleri konumundadr ve kudret piramidinin banda birbiriyle bulumaktadr. Btn
bu kudretler bir merkez noktada birlemektedir. Merkezi noktada yer alan ve dzenin asl unsuru
olan ve bu kudret piramidinin banda bulunan kimse ise btn kuvvelere birlik ve beraberlik
balayan veliyy-i fakihtir.
Bu sistem, merkezi bir yapya sahip olmayan dier dzenlere aykrdr. O sistemlerin uzlatrc
ve gleri birletirici bir merkezi etkeni bulunmamaktadr veya o sistemlerde bir merkezi nokta
gz nnde bulundurulmusa da bu nokta olduka zayf ve renksiz bir noktadr. Ama velayet-i
fakih dzeninde bu g, rehberliin gzetiminde ve dzenin merkezi noktasnn altnda
bulunmaktadr. Yani velayet-i fakihin gzetiminde bulunmaktadr. Veliyy-i fakih de anayasay
korumaktadr. Ayn zamanda slami hkmlerden, hedeflerden ve devrimin ideallerinden
saplmamasna nem gstermektedir. Ayn ekilde bu gcn arasnda da uzlatrc bir rol
oynamaktadr. Btn bu gleri birlik, beraberlik, dostluk ve tek yreklilie davet etmektedir,
ihtilaf ve atmalarn nn almaktadr. Eer, lke iddetli bir buhran ve atmalarla kar
karya gelecek olursa, veliyy-i fakih bu atmalar ortadan kaldrmakta ve lkeyi buhrandan
kurtarmaktadr.
Gerek mam Humeyninin (r.a) ve gerekse de Ayetullah Hameneinin rehberliinde inklaptan
yirmi yl sonra da ister istemez toplumda bir ok hususta ihtilaflar ve srtmeler meydana geldi,
lke bir ok ciddi buhranlarla kar karya kald. Eer ran slam Devrimi nderinin hikmete
dayal tedbiri olmasayd, lkemiz bir ok skntlarla kar karya kalacakt ki bu gn Trkiye,
Pakistan, Banglade ve Afganistan gibi lkelerin kar karya kald sorunlar iinde
rpnacakt. Ne mutlu ki bu makamn bereketi, ilahi ahsiyeti ve kendisiyle halk arasnda
kurmu olduu duygusal iliki ve ak vastasyla bu tr buhranlarn n alnmtr.
1- Uyum
Bizim dzenimizin dier dzenlerden ilk stnl i uyumudur. Daha nce de sylediimiz
gibi btn demokratik sistemlerde, en nemli ilerleme ve demokratik olma gstergesi olarak
glerin birbirinden ayrlmas ve birbirine mdahalede bulunmamas gerekmektedir. Biz, daha
nce bu dzenlerin i atmalarn iaret ettik ve dedik ki, asl istenen hedef, glerden hi
birinin birbirine mdahalede bulunmamasdr. Ama, bu glerin tmyle birbirinden bamsz
hale geldii, birbirine mdahalede bulunmad ve de kanunlarn bir yere kadar glerin birbirine
mdahalesine izin vermedii bir dzenin varlndan haberdar deiliz. Hatta bu gler, birbirine
kanunsuz bir ekilde mdahalede bulunmakta ve baz gler, dier glere kar zor kullanmakta,
kanunsuzlua ba vurmaktadr. Pratik olarak bir gcn, bir kuvvenin elinde bulunduunu
gryoruz. O kuvvet, btn kuvvetlere destek amacyla elinde bulundurduu imkan ve kudretten
istifade ederek dier bir kuvvete bask yapmaktadr. Askeri ve gvenlik gleri, mali ve iktisadi
imkanlar ve bir lkenin btesi, yrtme gcnn elinde bulunduu taktirde, pratik olarak btn
g piramitlerini bu kuvvet elinde bulundurmaktadr ve yrtme gcnn bakan, istedii
zaman bu kudretinden kt istifade etmektedir.
O halde dnyadaki demokratik dzenlerde bir tr i uyumsuzluk gze arpmaktadr. Ama bizim
dzenimizde, bu g, birbirinden ayrld halde ve bamsz etkilere bal bulunduu halde, o
uyumsuzluklar mevcut deildir. nk bizim dzenimizde birletirici ve uzlatrc bir etken
mevcuttur ve bu etken velayet-i fakihtir. Velayet-i fakih, devlet gleri zerindeki yetkisiyle bu
gler arasnda uyum ve dzen icat etmektedir ve dzenin merkezi olarak buhranlarn ortaya
kmasna engel olmaktadr. Hatta biz defalarca, ran slam Cumhuriyeti nderinin belirli
dnmelerde sorumlular arasndaki srtmeleri engellediini mahede ettik. Bazen bir buhran
ortaya ktnda resmen yrtme gcnn bakan, ran slam Cumhuriyeti nderinden gcn
kullanarak bu buhrann nn almasn istemitir ve ran slam Cumhuriyeti nderi de bu gcn
kullanarak, buhranlar dizginleyerek kontrol etmitir. Veliyy-i fakih, direkt olarak glerden
hibirinden sorumlu deildir. Ama her gcn sorumlular da ya direkt olarak onun tarafndan
tayin edilmektedir veya anayasann tabiriyle, ran slam Cumhuriyeti nderi, halkn verdii
oylar tenfiz etmektedir (onaylamaktadr). Dolaysyla ran slam Cumhuriyeti nderinin tayini
ve tenfizi vastasyla bu gcn bakanlarnn makam ve sorumluluu muteber ve meru bir
hale gelmektedir.
uygulamay eri bir grevleri olarak kabul etmektedirler. Doal olarak eer slam devleti hakim
olmasayd ve imam bir nder ve halkn taklit mercisi olarak slam devletinin hkmlerine itaatin
eriata farz olduunu sylememi olsayd, insanlar sadece cezalardan korunmak iin kanunlara
itaat ederlerdi.
Bugn rann devrimci ve dindar halk, Mslmanlarn nderine itaat etmek amacyla devletin
kanun ve hkmlerine uymaktadrlar. Her ne kadar baz hususlarda bu kanunlarn kendi
zararlarna olduunu kabul etseler dahi boyun emektedirler. nsanlarn imanndan kaynaklanan
ve ayn zamanda da insanlar kontrol etmekte ve kanun erevesinde hareket ettirmede ok
deerli ve nemli etkenden kaynaklanan deruni icra garantisi, bizim toplumumuzda mevcuttur ve
biz ne yazk ki bunun deerini bilmemekteyiz. Bu etken, insanlarn slam devletinin kanunlarn,
Allahn kanunlar olarak saymasna ve Allahn rzayetine sebep olduuna inanmasna ve sonu
olarak da ilahi ve eri grev sorumluluu iinde bu kanunlara boyun emesine ve de bu
kanunlara aykr hareket etmenin uhrevi ve ilahi cezalara neden olduuna iman etmesine sebep
olmaktadr. Elbette biz unu da inkar etmiyoruz ki bizim sistemimizde de bir takm kanunsuz
iler yaplmaktadr. Ama bu kanunsuz iler, itaat edilen ve kanunlara uyulan hususlara oranla ok
deersiz kalmaktadr. Eer kanuna aykr yaplan hareketler, kanuna itaat edilen hususlardan
daha ok olsayd, toplumda ta stnde ta kalmaz ve sistem tmyle dalp giderdi.
C-ran slam Devrimi nderinin Yksek Bir Takva ve Liyakate Sahip Olmas
Bizim sistemimizin dnyadaki sistemlerden ayr bir stnl de devrim nderinin yksek bir
takva mertebesine, ahlaki liyakate ve kutsalla sahip olmasdr. nk veliyy-i fakih,
Peygamber (s.a.a)in ve mam- Zaman (a.s)n (Hz. Mehdinin) halifesidir. nsanlar, veliyy-i
fakihi, mam- Zamann bir tecellisi ve rnei olarak tanmaktadrlar. Bu adan da Peygamber
(s.a.a)e ve mam- Zamana (a.s) gsterdikleri ak ve sevgiyi nder hakknda da
gstermektedirler. Veliyy-i fakih, bizim sistemimizde en yce makama ve en byk kudrete
sahip olmasna ramen, eer herhangi bir kanunsuzlua saplanacak veya kendisini fska
drecek ve adaletten uzaklatracak bir gnaha bulat taktirde otomatik olarak Mslmanlar
zerindeki velayet makamndan azledilmi olmaktadr ve bunun iin artk ayr bir mahkemeye,
suunu ispat etmeye ve nihayette de kendisini bu makamndan indirmeye gerek yoktur. Allah
korusun herhangi bir gnah iledii taktirde adaletten dmekte ve otomatik olarak azledilmi
olmaktadr. Meclis-i Hibregan (uzmanlar konseyi) sadece bu durumda nderin liderlik makamna
layk olmadn ilan grevini stlenmektedir. Yoksa onu azletmi saylmamaktadr. nk
azledilme olay adaletten der dmez, kendiliinden gereklemi olmaktadr.
Dnya sistemlerinde ise yneticilerin hibiri bizim sistemimizdeki nderin layk olduu ahlaki
yceliklere ve takvaya sahip deillerdir. Hatta baz lke yneticileri btnyle ahlaki fesat ve
gnah iinde rpnmaktadr. rnein szde dnyann en byk ve gelimi lkesi saylan
Amerikada cumhurbakan ahlaki ve cinsel fesat ithamna maruz kalmtr. Bir ok ahit,
cumhurbakannn fesat yaptna ve su ilediine ahadet etmilerdir ve neticede kendisi de
bunu itiraf etmitir. Ama bu durum karsnda gensoru sz konusu edildiinde ve o lkenin
parlamentosunda byk bir grlt koptuunda meclis yelerinin ou cumhurbakanna
gensoru vermediler. Cumhurbakan olduu gibi kudreti elinde bulundurmaya devam etti ve
herhangi bir sknt da vcuda gelmedi. Btn dnya halklar, Amerika cumhurbakannn
bozguncu ve fask bir kimse olduunu anlad. Ama meclis yelerinin siyasi oylar sebebiyle,
gensoru bir iki oy sebebiyle reddedildi ve o bozguncu unsur kendi yerinde ylece kald. Bu
hususun bir ok rnekleri vardr. Ak bir ekilde su ileyen ve hatta mahkemede mahkum
edilen bir ok kimseler, siyasi oyunlar neticesinde kendi makamlarnda kalmlardr. Hatta
sonraki dnemde bile seilmeleri mmkn grlmtr.
O halde, slami bak asna gre hatta eer nderlik makam gerekli artlardan birine sahip
olmaz veya herhangi bir gnaha bulaacak olursa, kendi makamndan azledilmi olur. Zira byk
gnahlardan birini iledii sebebiyle, adaletten der, fask saylr ve Mslmanlar zerinde
rehberlik salahiyeti kalmaz. Artk onun suunu ilemek iin bir mahkeme tekil etmeye veya
uzmanlar konseyinin grne bavurmaya neden yoktur. O halde dnya sistemlerinin
hibirinde, lke yneticileri hakknda, zellikle de lkenin banda bulunan kimseler hususunda
rehberlik hakknda bu kadar tutuculuk ve zen gsterilmemitir.
elbette daha iddetli bir tonu, kanunu icra eden kimse hakknda da geerlidir ve o da udur ki
eer biz kanunu izah eden bir kimsenin Allah tarafndan tayin edilmesi gerektiine veya Allahn
izin verdii bir kimse olmas icap ettiine inanacak olursak, insanlarn seim hakkn ortadan
kaldrm oluruz ve ayn zamanda insanlara kendi yanlarndan, Allahn buyurduunun ve tayin
ettiinin aksine bir hakimi semeleri hususunda izin vermemi oluruz bu da demokrasiye ve halk
ynetimine aykr bir husustur.
Geri nceki konular tartrken bu pheye cevap verdik ama, slam sistemine muhalif akmlar
ve hakikatte slama aykr olan akmlar, yine ayn ekilde bu konular sz konusu ettii iin ve
eitli ekillerde phe icat ettiklerinden dolay bu hususta daha fazla bir aklama yapma
ihtiyacn hissettik. Dolaysyla ilk nce zgrlk hakknda bir aklama yapacaz, daha sonra
da slam devletinin tekil niteliinin ve slami kanunlarn icra eklini aklamaya koyulacaz.
Bizim inandmz bu zgrlk ve irade, tekvini bir eydir ve cebrin kartdr. Bu hak, Allah
tarafndan insana verilmitir. Bu, insann zelliklerinden biridir ve dier varlklardan stnlk
lsdr. Bizim tandmz varlklar arasnda sadece insan, sahip olduu inanlar ve bazen
tad elikilerle birlikte seim gcne sahiptir. nsan, bu isteklerine cevap verme hususunda
tmyle zgr ve irade sahibidir. Bu istekler, ister hayvani istekler olsun, ister ilahi ve yce
istekler, hi fark etmez. phesiz Allah-u Teala insan, bu ilahi batan nasiplendirmitir ki o da
zgr iradesiyle hak veya batl yolu seebilsin. nsann dier varlklardan ve dier meleklerden
stnlk ls bu seim gcnden faydalanmas sayesindedir. Eer insan bu gcn doru
yolda kullanr, ilahi istekleri tercih eder ve hayvani istekleri bir kenara itecek olursa, meleklerin
karsnda secdeye kapand yce bir dereceye ular.
Elbette insann bu zgrlkten nasiplenmesi, tekvini bir meseledir ve bugn buna inanmayan,
insan yzde yz mecbur gren, insann hibir zgr iradesinin olmadn savunan hemen
hemen hi kimse yoktur. Kuran da bu hususu ak bir ekilde yle beyan etmektedir:
Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. yle ise dileyen iman etsin, dileyen inkr etsin.[29]
Hakeza: phesiz ona yol gsterdik; buna kimi kreder, kimi de nankrlk.[30]
Yzlerce ayet, hatta denilebilir ki Kuran batan sona insann irade sahibi olduunu nemle
vurgulamaktadr. Zira Kuran insann hidayeti iindir. Eer insan mecbur olsayd, onun hidayeti
de cebir zere olurdu ve sapkl da mecburi saylrd. Dolaysyla da hidayet iin bir iradesi
olmazd. Bu durumda ise Kuran faydasz ve etkisiz bir hale gelirdi. Dediimiz gibi bizim
tartma alanmz, tekvini zgrlk deildir. Bu hususta hi kimsenin phesi yoktur ve esasnca
bunu tartmann yeri, felsefe ve kelam ilmidir; hukuk ve siyaset deil.
insanlarn sahip olduu ve ortak bir ekilde insanda bir takm eylerin olmas gerektiini ve bir
takm eylerin de olmamas gerektiini syleyen bir gtr. Her insann pratik akl veya vicdan,
adalet, emanete raiyet ve doruluun gzel olduunu derk etmektedir ve de insana bunun
gereklerini yerini getirmesini tavsiyede bulunmaktadr. Her insann akl ve vicdan zulmn kt
ve irkin olduuna inanmaktadr ve de insana zulmetmemesi gerektiini tavsiyede
bulunmaktadr. zellikle eer bir kimse, kendini savunma gcne sahip olmayan birine
zulmetmek istediinde her insann vicdan veya akl bu fiili kt grmekte ve insan bundan
sakndrmaktadr.
O halde her insan, batni ve deruni bir gce sahiptir ki bu g, genel anlamda bir deerler
sistemini oluturmaktadr ve bu esas zere btn insanlar, bir takm ileri gzel ve bir takm
ileri de kt saymaktadr. Dediimiz gibi btn insanlar, doruluk ve adaleti gzel saymaktadr.
doruluu kt sayan bir insan tanmyoruz. Ayn ekilde, btn insanlar zulm ve yalann kt
olduuna inanmaktadr ve biz bunlar doru sayan bir insan tanmyoruz. phesiz insanlarn
batni gc ve akl bu deerler sistemini sunmada ve bu olmas gerekenleri ve olmamas
gerekenleri icap edenleri tehis etmede bamszdr. Deruni etkenin yardmna ihtiya
duymamaktadr ve bu tehisi dorultusunda bir takm eyleri tavsiyede bulunmakta ve
emretmektedir. nsann akl ve vicdannn emir ve yasaklarn ve olmas gerekenler ile olmamas
icap edenler hakkndaki emirlerini incelemek ve ayn ekilde emir ve yasaklarn srf derk ve
tehis mi olduu veya gerekten insanda bir tr emredici hakim bir unsur mu olduu konusu,
ahlak felsefesi ile ilgilidir ve bizim konumuzun dndadr. Ama aklmzn bir takm ilerin iyi
olduunu ve bir takm ilerin de kt olduunu derk etmesi, bir ekilde olmas gerekenler
zincirini bizler iin sz konusu etmektedir ve bu olmas gereken eyler zinciri, bizim tekvini
zgrlmz snrlamaktadr. Yani akl ve vicdan bizlere baz zgrlklerden istifade
etmememizi emretmektedir. Bizler, bakalarna zulmedebiliriz. Ama akl bizlere, zulmetme ve
adil ol demektedir. Biz yalan da syleyebiliriz, ama akl bizlere doru sylememizi ve yalandan
saknmamz emretmektedir. Akl bizlere yle demektedir: Sen yaratsal olarak emanete ihanet
edebilirsin, ama sen emanete asla hyanet etme dolaysyla pratik akl ve vicdan, insann
zelliklerinden biridir ve de insann zgrln snrlayan deruni bir etkendir. Herhangi bir
insan davranlarn kanalize eden, olmas gereken eyler ile olmamas gereken eyleri emreden
bylesine bir gce sahip olmayan kimse akldan mahrum kimsedir ve kavram olarak deli
saylmaktadr.
Vicdan ve pratik akl tarafndan hayata geirilen ahlaki snrllklar, gerekler, olmas ve olmamas
icap eden eyler, insana ve insann akl ve vicdanna dayanmaktadr. Dolaysyla da zgrlk
kart ve zgrle aykr saylmamaktadr. Hi kimse, akl ve vicdann bu tr eyleri emretmesi
ve sakndrmasyla ve bir takm snrlandrmalar icat etmesiyle asla insann zgrln ortadan
kaldrdn iddia etmemitir. Hakikatte insan, deruni bir g olan ve dardan kendisine
yklenmeyen deruni bir g olan aklla zgrlkleri snrlandrm bulunmaktadr. Pratik akl ve
vicdani gerekelerle snrlandrlan zgrlkler, doktorun insana emrettii eylere benzemektedir.
rnein doktor bizlere yle demektedir: Falan yemei yeme, nk o yemek senin iin
zararldr ve falan ilac kullan ki iyileesin.
Burada, insan doktorun emrinden rahatsz olmaz, ayn zamanda buna sevinir de. Doktorun
emirlerini tedavide sonulanan bir takm uygulamalara klavuzluk olarak deerlendirir, hakikatte
burada da biz zgrlmzden istifade etmekteyiz. Tekvini zgrlmz ortadan
kalkmamaktadr. Baz ahlaki ekollerin de belirttii gibi akl, bizlere sadece yolu gstermektedir
ve de sonu olarak gzel olan bir takm ilere klavuzluk etmektedir. Sadece emredici boyuta
sahip deildir.
Hatta eer akl ve vicdanmzn bir tr emredici olduunu, hkm ve ferman verdiini sylesek
bile, sylendii gibi eer bir kimse, vicdannn hkmne muhalefet edecek olursa, knanr ve
vicdan azabna maruz kalr. Vicdan azab kavram, edebiyatmzda ok yaygn bir ifadedir. Yine
akl ve vicdann emirleri ve hkmleri insann zgrlne aykr deildir. nsann zgrln
ortadan kaldrmamaktadr ve herkim vicdannn hkmyle amel edecek olursa, hi kimse o
insann zgrlnn ortadan kalktn ifade etmemektedir. Bunun sebebi de udur ki akl ve
vicdan insann kendisine aittir ve de bunlar deruni gler olarak davranlarmz gzetmekte,
onlara hkmetmekte, bir takm eyleri yapmasn emretmekte ve bizleri bir takm eylerden de
sakndrmaktadr. Dolaysyla deruni etken bizlere emrettii zaman, bu zgrlmz ortadan
kaldrmamaktadr. Ama eer akl ve vicdanmz esasnca da amel edecek olursak, kendi isteimiz
ve irademiz dorultusunda amel etmi oluruz. Sadece bir d etken bizleri herhangi bir eyi
yapmaya zorlar veya bir eye girimekten sakndrrsa o zaman zgrlmz ortadan kalkm
olur.
Ama gerek udur ki eri emir ve yasaklarn bir takm pratik zorlamalar da vardr ve bu emir ve
yasaklarda sadece tavsiye boyutuyla yetinilmemitir. Hatta Allah, namaz klmamz emrettii
zaman eer biz namaz klmazsak bizleri cehenneme gtrmekte ve bizleri azap etmektedir. Hatta
baz irkin davranlarmz iin bu dnyada da cezalandrmakta bizler iin had ve krba tayin
etmitir veya hatta Allah nceki peygamberlerden bazlarnn kavmine semavi azap nazil
buyurmutur. Bir peygamber gnderildii zaman o peygamber, halk Allahn azabndan
korkutmu ve yle buyurmutur: Eer Allahn emirlerine itaat etmezseniz, bu dnyada da
sizlere azap nazil olabilir. Kuran defalarca Mslmanlar uyarm ve nceki kavimlerin
akbetine bakmalarn emretmitir. Zira onlar, Allahn emirlerine muhalefet ettikleri iin ve bir
takm gnahlara dtkleri iin Allah onlara azap nazil klmtr. Bylece Mslmanlarn da ayn
ekilde dnyevi veya uhrevi azaba duar olmaktan korkutmaktadr. Peygamberler insanlar
Allahn azabndan korkutmak hususunda o kadar srar gstermilerdir ki btn peygamberlerin
lakaplarndan biri de uyarc ve korkutucu sfat olmutur. Nitekim Kuran yle buyurmutur:
phesiz Biz seni, mjdeci ve uyarc olarak, gerekle gnderdik. Gemi her mmet
iinde de mutlaka bir uyarc bulunagelmitir.[31]
O halde dnyevi ve uhrevi azaptan sakndrma dayana ile ortaya koyulan eri emir ve
yasaklar ile pratik akl ve vicdan tarafndan ortaya koyulan aklani ve ahlaki emir ve yasaklar
arasnda bir farkllk vardr ve insann zgrlklerini snrlandrmakta ve insan bask altnda
tutmaktadr. O halde eer inanlarn tmyle zgr olduunu ve de baz aydnlarn neredeyse
vahiy ve mukaddes kitap hkmnde saydklar insan haklar bildirgesi esasnca hi kimsenin
insann zgrln kstlayamayacan kabul edecek olursak, acaba Allah da emirleriyle bizim
zgrlklerimizi snrlandramaz m? Bizleri azap ve cezadan korkutarak bir bask altnda
tutamaz m? En azndan Allah da akl ve vicdan gibi insan irat edebilir ve bir takm farzlar
yerine getirmek hususunda tavsiyede bulunabilir. rnein bizlere namaz klmamz tavsiye
edebilir. Eer biz namaz klmazsak, kendi zgrlmzden istifade etmi olacaz! Eer byle
olursa, o halde neden Allah bizi bask altnda tutup yle buyurmutur: Eer gnah ilerseniz,
ahirette cehenneme gidersiniz. Bylece grld gibi Allah, bizleri azabndan korkutmaktadr.
Nitekim peygamberlerin baz grevlerinden ve ilerinden biri de insanlar Allahn azabndan
sakndrmak olmutur.
phesiz Mslmanlar, Allahn emir ve yasaklarda bulunabilecei ve de onlar iin bir icra
garantisinin olduu ve ayn ekilde peygamberlerin grevlerinden birinin de insanlar Allahn
emir ve yasaklarn bildirmek ve insanlar Allahn ilahi azabndan korkutmak olduu hususunda
herhangi bir tartma iinde deillerdir. Tmyle Allahn emri karsnda teslim olmulardr ve
onu can-u gnlden kabul etmilerdir. Mslmanlar, Allah ve peygamberin emirlerine boyun
emilerdir. Geri bu emirlerin kendilerini snrladn, baz zgrlklerini ortadan kaldrdn
ve kendilerini bir ekilde bask altna aldn da bilmektedirler. nk Allah bile bir eyi
yapmamz emrettiinde veya herhangi bir eyi yaptmzda azap greceimizi bildirdiinde
bizler bir tr bask altnda kalmaktayz. Dolaysyla Allahn bizleri bir ie zorlayabilecei veya
bir ii terk ettirebilecei hususunda hibir phe yoktur. Ama bu emir ve yasaklarn Allah
tarafndan ortaya koyulmasnn hikmet ve delili nedir? Allah neden bizlere bir takm eri emir
ve yasaklarda bulunmutur, bu konuyu kelam ilmi uzun uzadya incelemi bulunmaktadr. Biz de
ksaca yle arz edelim:
Allah-u Teala geni ltf, rahmeti ve sonsuz ihsan esasnca insanlarn saadete ulamasn istemi
ve onlara saadet yolunu beyan etmitir. Bu balamda, bizler iin bir takm grevler ve emirler
vermitir ki bunlar yaparak bilinli bir ekilde saadet yolunda ilerleyebilelim ve bunlarn
nda gerek saadet yolunu tanyabilelim. Doaldr ki bu olaylar ve tehditler, bizlerin
uyanmasna ve saadet yolundan sapmamak hususunda dikkatli olmamza neden olmaktadr. Eer
herhangi bir zorlama olmasayd, biz grevimizi hakkyla yapamazdk ve yanl davranlar,
ilediimiz gnahlar ve hatalar sebebiyle saadet yolundan mahrum kalrdk. Dolaysyla Allah-u
Teala kendi ltfu esasnca bizleri bu grevleri yapma vesilesiyle, irkinliklerden uzak durmamz
ve sonuta da Allahn ebedi ve geni rahmetine ulamamz istemektedir.
O halde gerek udur ki din insan snrlandrmaktadr ve baz zgrlklerini ortadan
kaldrmaktadr. Peygamberlerin grevlerinden biri de insanlar uyarmak ve cezadan, ilahi azaptan
ve dini hkmlere muhalefetten sakndrmaktr. phesiz bu balamda insanlar hem ruhsal
adan bask altnda kalmakta ve hem de fiziki adan. Fiziki bask, baz gnahlar ve fesatlara
bulat iin kendisine had ve ceza uygulanan kimseler iin geerlidir. Ruhsal bask ise, bir
gnahkar insana had uygulandna ve dnyevi ceza grdne ahit olan kimseler iin
geerlidir. Sonuta o kimse de cezadan korkmaktadr. Ayn ekilde, srekli olarak Allahn uhrevi
azaplarndan korkutulan bir kimse de ruhsal bask altnda bulunmaktadr. imdi mutlak zgrlk
taraftarlarna unu soralm ki acaba sizler bu ruhsal ve fiziki basklar, tehditleri ve
snrlandrmalar m knyorsunuz. Yani diyorsunuz ki Allah insanlar snrlandrma, bask ve
darla m sokmaktadr? Allah, insanlar dnyevi ve uhrevi cezalardan korkutmak iin
peygamberler gndermemelidir mi diyorsunuz? Acaba bu eyleri knamak, slam inkar etmek
ve btn ilahi dinleri reddetmek deil midir? Bizim dini ve dini zaruretleri inkar hakkna sahip
olup olmadmz ayr bir husustur. Biz u anda dinin hakkaniyetini ispat etmek ve
peygamberlere uymann gerekliliini bildirmek makamnda deiliz.
nsanlarn zgr olduunu, hibir bask ve snrlandrma altna alnmamas gerektiini syleyen
kimseler, acaba Allah tarafndan kula uygulanan bu basklar, rnein gnah iledii sebebiyle
cehenneme gtrlmesini veya baz gnahlar iledii taktirde bu dnyada cezalandracan
bildirmesini mi reddetmektedir. Bu durumda olan bir kimse, phesiz peygamberlerin bisetini ve
ilahi eriatlar reddetmi olacaktr. Biz u anda bu kimseler hakknda konumak istemiyoruz. Biz
u anda dinin asln kabul eden ve slam hak din olarak kabullenen ve Allahn ltuf ve hikmeti
esasnca Peygamberi bizlerin hidayeti iin gnderdiine inanan ve bu adan da Allaha kar
kran duygusu tayan kimseleri konuuyoruz.
u Teala baz gnahkarlar bu dnyada cezalandrmaktadr. Esasen neden bu ceza ve hadleri teri
etmitir. Allahn bizi ahiret azabndan korkutmasn kabul ediyoruz. nk bu uyar ve ahiret
azabndan korkutmak, bizim lehimizedir ve de bizim cehennem atei korkusuyla saadet ve
mutluluk yolunda ilerlememize neden olmaktadr. Hatta bir anlamda bu uyar bir tr irattr.
Allah bizleri, irat etmektedir ki kt ilerimizin neticesi cehennem azabdr ve o azap da
szleme ve itibari bir azap deildir. Aksine dnyevi irkin amellerimizin tecessm ve
neticesidir. Ama neden zina gibi bir takm gnah ileyen kimselerin insanlarn gzleri nnde
krbalanmasn ve yz suyunun dklmesini emretmitir:
Zina eden kadn ve erkein her birine yzer denek vurun. Allah'a ve ahiret gnne
inanyorsanz, Allah'n dini konusunda o ikisine acmayn. Onlarn ceza grmesine,
inananlardan bir topluluk da ahit olsun.[32]
Elbette bu soru sadece dine hitap etmemektedir. Aksine cezai kanunlar olan her sisteme ve cezai
kanunlarn aslna hitap etmektedir. Dnyadaki btn sistem ve devletler, bir takm hukuki ve
cezai kanunlara sahiptir. Hukuki kanunlar, bakalarnn haklarna tecavz eden ve rnein birinin
maln alan veya birinin bedenine zarar veren veya birini ldren kimse hakknda geerlidir.
Burada eer bir ikayet eden kimse varsa ve de cinayetkar kimseyi ikayette bulunuyorsa,
neticede sulu kimse bir takm cezalara arptrlmaktadr. Eer birinin hakk gasp edilmise, o
hak ondan alnmaktadr. Eer bir cinayete bulamsa, ksas edilmektedir veya hakknda bir
takm cezalar uygulanmaktadr. Ama btn cezai kanunlarda sulunun cezalandrlmas iin zel
bir ikayetinin varl gerekli deildir. Bizzat savc da kanunlarn ve lkenin maslahatlarna
aykr amel eden bir kimseyi ikayet edebilir ve sank mahkum edildii taktirde ise cezalandrlr.
Benim bildiim kadaryla dnyann hibir yerinde hukuki ve cezai kanunlar olmayan ve
sulular cezalandrmayan bir devlet mevcut deildir. Neticede sulu kimse ya para cezasna
arptrlmaktadr, ya hapse atlmaktadr veya hakknda dier cezalardan biri uygulanmaktadr.
slam da bu kanundan mstesna deildir ve slamn bir takm hukuki ve cezai kanunlar vardr.
Hatta bir ok hususlarda ok ar cezalar n grmtr. Dolaysyla siyasi ve toplumsal
dzenlerin baz sular iin ceza tayin etme hakknn olup olmad ve bunun insann zgrlne
aykr olup olmad sorusu ortaya kmaktadr. Bunun cevab da udur ki pratik olarak btn
insanlar, toplumsal dzenlere ve devletlere bir takm hukuki ve cezai kanunlara sahip olma
hakkn tanmaktadr. Bu devlet, sulular iin zel bir takm cezalar tayin etmektedir. Bunun
delili de udur ki biz, hukuki ve cezai kanunlara sahip olmayan ceza, hapis ve sulular iin ceza
sistemine sahip olmayan hibir millete ahit olmaymzdr ve buna hi kimse itirazda da
bulunmamaktadr. Evet, tartma makamnda u soru sorulabilir ki acaba bir kimseyi bu dnyada
cezalandrmak ve dolaysyla da zgrln kaldrp snrlandrmak mmkn mdr?
ekilde cevap vermek gerekir. Zira bu kimseye gre, bu durumda insanlar ceza korkusundan ve
bask altnda olduu iin sua bulamamaktadr. Ama eer bir ceza ve snrlandrma olmad
taktirde zgrce istediini yapacaktr. Bu ister iyi i olsun, ister kt fark etmez. Ama eer bu
kimse sadece slam sorgulamak istiyorsa, ona da ayr bir ekilde cevap vermek gerekir. Ama ilk
etapta bu soru btn cezai ve hukuki sistemlere yneliktir ve btn devlet dzenleri ve ayn
ekilde slam dzeni, soru altna alnmaktadr ki neden sulu kimseler iin bir takm ceza ve
snrlandrmalar tayin etmi ve onlar bask altna almtr? Burada dolaysyla biz de buna genel
ve kapsaml bir cevap vermek istiyoruz. nk bu sorunun ls de, odakland nokta da bir
genellik ifade etmektedir. Ayn zamanda slam dzeninin cezai ve hukuki sistem konumunu da
yorumlamaktadr ve ayn zamanda dier devlet sistemlerinin cezai ve hukuki dzenlerinin
konumunu gstermektedir.
Buna cevap olarak yle diyoruz: Yukarda yaplan bu itiraz mutlak zgrlk ilkesine dayaldr.
Baz kimseler, bu inanc tamaktadr ve de insann bu dnyada tmyle zgr olmas
gerektiini, hibir snrlandrma ve bask altnda olmamas icap ettiini ifade etmektedir. Onlara
gre, hi kimse herhangi bir ii yapmaya veya herhangi bir iten saknmaya zorlanmamaldr.
phesiz bu ilke akl ve uur sahibi her insan asndan mantksz, yanl ve hatal bir grtr.
Zira hibir insan hadsiz ve hesapsz mutlak bir zgrle sahip deildir. Dolaysyla da istedii
her eyi yapamaz ve hibir kanunun kendisine engel tekil etmedii de sylenemez. Bizim
burada kanundan maksadmz, akli, bamsz ve ahlaki kanunlar deildir. Zira bunlarn icra
garantisi yoktur. Aksine burada hukuki kanunlardan maksadmz, genel bir anlam ifade
etmektedir ve devlet bu hukuki kanunlarn garantr ve icra dayanadr. Dolaysyla her
toplumda bir takm kanun ve kurallar olmaldr ve insanlar, bu kanuna riayet etmeye
zorlanmaldr. Eer bir kimse su ileyecek olursa ona kar tavr koymaldr. Eer bir kimse
insanlarn hakkn gasp etmise, o kimse insanlarn hakkn demeye zorlanmaldr. Dolaysyla
trafik ve srclk kurallar da korunmaldr ve bu kurallara riayet etmeyip bazen bir grup
insann lmne de sebep olan kimseler cezalandrlmaldr.
Ayrca tarih boyunca, her yerde kanunlarn varl ve insanlarn bu kanunlar kabullenii de
ahitlik etmektedir ki hi kimsenin kimseyi zorlayamayaca, snrlandramayaca ve de
zgrlklerinin bir blmn ortadan kaldramayaca anlamnda mutlak bir zgrlk yanl ve
reddedilmitir. Pratik olarak hi kimse buna inanmamtr. Mutlak zgrlk ilkesini kabul etmek,
medeniyeti inkar etmek, ilkellii kabullenmek ve orman kanunlarn benimsemek demektir. Eer
insan, medeni bir varlksa toplumsal bir dzene sahip olmaldr ve bireyler birbirlerinin haklarna
riayet etmelidir. Dolaysyla da bir takm kanun ve kurallar olmaldr. Kanunu ineyen kimseler
iin bir takm cezalar ngrlmelidir. Devlet de bu kanunlarn icrasn garanti etmelidir.
Hakikatte mutlak zgrln ve hi kimsenin insanlara herhangi bir ii yapmas veya herhangi
bir ii terk etmesi hususunda bask yapamayaca iddias, devletin varl zaruretini inkar
etmektir ve de devletin olmamas gerektiini sylemektir. nk esasnda devlet, egemenlik
dzeni ve de icra gc ve de halkn kabul ettii toplumsal kanun ve kurallarn varl alannda
ekil kazanmaktadr ve onun grevi de kanunlarn icra ve garantisidir. phesiz byle bir iddia
ve dnce kanuna sayg duyma, medeni toplum, medeniyet ve kanunlara uymann gereklilii ile
uyumlu deildir. Esasen insanln medeniyeti, sorumluluk kabullenmek, toplumsa kanunlar icra
eden bir gcn varln benimsemek esasna dayaldr. phesiz devlet de kendi grevlerini
yerine getirme balamnda insanlara bazen baskda bulunmaktadr.
Dnyadaki halk dzenler ve demokrasi teorisinin taraftarlar da bu soruya bir takm cevaplar
vermilerdir ve bu konuyu phesiz grmezlikten gelmemilerdir. Ama onlarn verdii cevaplar
ikna edici cevaplar deildir ve sorun olduu gibi durmaktadr. rnein diyorlar ki ounluun
oyuyla oluan bir sistemde, bu dzene oy vermeyen aznln da bir takm haklar vardr ve bu
aznln haklar saygn saylmaldr. Onlar kendi ahsi alanlarnda istedikleri gibi hareket
edebilirler. Biz diyoruz ki bu asla yeterli deildir. Hangi delil zere genel kanunlar ve dzenin
geneline ve toplumsal kurallarna ait hkmler, bu kimselere de uygulanmaktadr. Hangi delille
onlardan vergi alnmakta ve benzeri haklar talep edilmektedir. Netice olarak onlar yle diyorlar:
Toplum, mutlaka belli bir ekilde idare edilmelidir ve biz de toplumu idare etme hususunda
demokrasiden ve halk idaresinden daha iyi bir sistem bilemiyoruz.
Ama slama gre yukarda beyan edilen sorunun cevab udur ki kanun koyma hakk, sadece
Allaha aittir. Ayn ekilde Allah tarafndan izinli olan kimseler, Allahn tayin ettii kanunlar
erevesinde kanun karabilirler ve ayn ekilde sadece Allahn tayin ettii veya Allah
tarafndan izinli kimseler bu kanunlar icra edebilir ve halka hkmedebilir. Bu durumda o kimse
de Allahn temsilcisidir ve ilim sahibi Allah tarafndan insanlarn hakimiyeti iin tayin edilen bir
kimse, gerektii yerde g kullanarak kanunlar uygulayabilir. Byle bir kimse, kanunlar
ineyen ve bu dzene kar olan aznl kanunlara riayet etmeye zorlayabilir ve onlara kanunu
uygulayabilir. phesiz Allaha ve dine inan bir kimse iin bu teori makbul, mantkl ve halk
dzenler hakknda yaplm itirazlardan arnm bir teoridir. Elbette Allah ve dini kabul etmeyen
kimseler, ilahi hakimiyetten yz evirmitir ve onu asla kabul etmemektedir. Ama, Mslman
olan ve Allaha inanan bir topluluk iin ilahi hakimiyet byk bir idealdir ve de vicdannn sesi,
insani usuller ve akl mantyla da uyum iindedir. Bu adan demokrasi teorisinde ve halk
dzenlerde var olan eliki ve paradokslar, bu dzenlerin batl olduunu ortaya koymaktadr ve
bu paradokslar, slami devlet teorisinde mevcut deildir. slami devlet teorisi deruni tam bir
uyum iinde bulunmaktadr.
Eer biz, slam dzenini dnyada yaygn olan ve sadece halkn oyuna dayanan demokratik
dzenlerle kyaslayacak olursak, grrz ki bizlere gre slam dzeni, Allahn iznine dayaldr.
Hem ilahi bir kkene sahiptir, insanlarn desteine ve oylarna dayaldr. Dolaysyla da kat kat
itibara sahiptir. Zira biz de insanlarn oylarn inkar etmiyoruz ve insanlarn oylarn saygyla
karlyoruz. ran slam Cumhuriyetindeki bir ok tekilatlar ve kurumlar da insanlarn oylaryla
vcuda gelmitir. rnein cumhurbakan seimi, meclis temsilcileri, nderlik konseyi ve ky ve
ehirlerin slami ura yeleri tmyle insanlarn oylaryla seilmektedir. Bu adan arz ediyorum
ki bizim dzenimiz, hem Allahn izninden, hem de insanlarn desteinden kaynaklanmaktadr.
Dolaysyla da sadece halkn oylarna dayanan halk ve demokratik sistemlerden ok daha gl
ve salamdr. Eer biz, halk dzen teorisyenleriyle kar karya gelecek olursak onlara deriz ki
biz sizin sahip olduunuz dzene sahibiz. O dzen bizde de vardr ve biz insanlarn oyuna
inanyor ve bu oylar saygyla karlyoruz. Ama ayrca mantki ve aklani adan slami devlet
teorisi halk dzen teorisinden ok daha stndr. Daha nce de dediimiz gibi demokratik
dzen, deruni uyum ve akli ve mantki doru bir yorumdan mahrum bulunmaktadr. Bir ok
elikiler barndrmaktadr, ama velayet-i fakih teorisi mantki ve akli adan salamdr. inde
hibir eliki bulunmamaktadr. zetle diyecek olursak, bir taraftan aydnlar bu pheyi ortaya
atmaktadrlar ki neden Allah peygamberler gndererek, kitaplar nazil buyurarak ve semavi
eraitler ve cezai kanunlar yasayarak, rnein hadler, cezalar, el kesmeler, ceza kesmeler ve dier
cezalar ngrerek insanlarn zgrln ortadan kaldrmaktadr ve insanlarn istedii eyi
yapmasna izin vermemektedir ve bir tr bask uygulamaktadr. Oysa insanln asl da insann
tmyle zgr olmasn gerektirmektedir ve zgrlk insann nemli zgrlklerinden biridir?
Buna cevap olarak diyoruz ki mutlak zgrlk, insanln cevheri, insann medeni ve toplumsal
oluuyla elimektedir. nsan toplumsal yaamak zorunda olan bir varlktr. Dolaysyla
toplumsal hayat, insanlarn dzen iinde yaamas iin icra edilmesi gereken bir takm kanun ve
kurallarn varln gerektirmektedir ve devlet adnda bir kurum da bu kanunlar icra ve garanti
etmelidir.
Bu yorum, dnyadaki btn sistemlerde ve ayn ekilde slamda kabul grm bir yorumdur.
Tarih boyunca btn insanlar buna balanm, inanm ve hibir itirazda bulunmamtr. Ama
dediimiz gibi devletin varlnn gereklilii ve kanunlarn icras iin ister istemez insanlar
zerine bir bask gelmektedir ve bu konuda demokratik ve halk dzenlerin mantkl bir yorumu
bulunmamaktadr. Onlarn devlet teorisi, deruni bir oyundan mahrumdur. Bir ok elikiler
barndrmaktadr. Ama bizim slami dzenimiz, mantksal bir yoruma sahiptir. Zira biz de halk
dzenler gibi hareket etmekteyiz ve insanlarn seimine zel bir nem vermekteyiz ve bir ok
devlet kurumlar da insanlarn ounluunun oyu esasnca vcuda gelmitir ve ayn zamanda da
delile dayal akli ve mantki yorumlar bulunmaktadr. rnein hakimiyet hakk aslnda Allaha
aittir. Zira insanlar, Allahn kullar ve yaratklardr ve asaleten sadece Allah insanlar zerinde
tasarruf ve egemenlik hakkna sahiptir. Dierlerinin hakimiyeti ise sadece Allahn iznine ve
isteine dayand taktirde dourdur. Yani sadece Allahn izniyle bir grup kimse, Allahn kullar
zerinde egemenlik kurabilir. lahi kke sahip olmayan ve alemlerin rabbinin iznine bal
bulunmayan devletler batldr, hak ve aklani ilkelere aykr bulunmaktadr.
koyulan teklifler ortaya konmutur ve bu gerek maslahatlar bizim naks aklmzn derk edecei
hakikatler deildir. Adeta burada deruni birleik akl ve vicdan dnda Allah da sonsuz ayr bir
akl mesabesinde insann maslahatlarn, menfaat ve zararlarn tehis etmektedir ve bu esas
zere de bizlerden herhangi bir ii yapmamz istemektedir. Zira o eyler, bizim faydamza ve
maslahatmzadr. Ayn ekilde bir eyin bizim zararmza olduu iin de o eyden saknmamz
emretmitir.
nsann zgrl iin, insann Allah ve dinle bireysel ilikisinden kaynaklanan bu tr
snrlandrmalar, hukuk felsefesi ve siyaset felsefesi ile ilgili deildir ve siyasi adan hibir
sorun karmamaktadr. Zira Allaha inanan herkes kendi inanlar esasnca bir takm ileri
yapmay ve bir takm ilerden de saknmay kabul etmektedir. Bu davran ve gereklilik topluma
ait deildir. nsann Allah ile bireysel ilikisinden kaynaklanmaktadr. Ayn zamanda akl ve
vicdan ile de byle bir ilikiye sahiptir.
syleyecek olursak, onun anlam devletin gerekli olmaddr. Devletin bo, gayr-i meru,
kanunsuz ve zorbalk olduudur.
Birinci Problem
Acaba insan, bizzat kendisi zerinde her trl tasarrufta bulunma, snrlandrma ve bask altna
alma hakkna sahip midir? Yani hatta insann kendi kendini cezalandrma hakk var mdr?
phesiz dnyada yaygn olan btn devletler, yaplabilecek kanunsuzluklar iin bir takm
cezalar gz nnde bulundurmulardr. Bu kanunsuzluklardan bazs iin hapis cezas taktir
edilmitir. Bazs iin bedensel cezalar, ikence ve hatta idam ile ldrlmtr. O halde acaba
insan, intihar etme ve kendini ldrme hakkna sahip midir? Dolaysyla da kendini idam etme
hakkn baka birine brakabilir mi? Eer insan kendi kendini ldrme hakkna sahip ise, o
zaman bakasna kanun yapmas iin izin verebilir ve bu esas zere de eer bir takm sular
ileyecek olursa, o kimse kendisini idama mahkum edebilir. Ama hi phemiz yoktur ki insan
kendini ldrme hakkna sahip deildir. nk insan, kendi ruhunun sahibi deildir ki istedii
zaman onu ortadan kaldrabilsin. nsann can, Allahndr ve hi kimse bu cana zarar verme
hakkna sahip deildir. Hatta fkhi ve dini inancmz esasnca da insan kendi bedenine zarar
verme hakkna ve zgrlne sahip deildir. Hi kimse kendi bedenini yaralama, rnein el
veya parmaklarn kesme hakkna sahip deildir. nk insann bedeni de Allaha aittir. nsan
bedeninin maliki ve sahibi deildir. Bu durumda insan nasl olur da cezai kanunlar onaylama
yetkisini devlete devredebilir? Nasl olur da insan devlete sulu kimseleri cezalandrma, hrszn
elini kesme ve baz kimseleri de idam etme hakkn tanyabilir?
kinci Problem
Farzen eer insann kendi can ve bedeninde her trl tasarrufta bulunma hakkna sahip olduunu,
kendi bedenine zarar verebileceini ve hayatn ortadan kaldrabileceini kabul ettiimiz taktirde,
bu hakk devlete havale edebilir ve hakikatte devlete oy veren kimseler, yasama organn kendi
toplumsal hayatlaryla ilgili kanun ve kurallar yasama hususunda vekil karar klmtr. Bu kanun
ve kurallarn bir blm de hi phesiz onaylanan hukuki ve cezai kanunlardr. Ayn ekilde
insanlar, icra gcn de kanunlarn icra edilmesi iin kendisine vekil tayin etmilerdir. Ama
burada insan, sadece kendisi hakknda tasarruf hakkn devlete brakabilir ve insan, bakalarna
da tasarrufta bulunma hakkn devlete vekalet verme hakkna sahip deildir. Devlet onun adna
bakalarnn hak ve zgrlklerini ortadan kaldrmaz. Farzen insan, kendini cezalandrabilse ve
su iledii taktirde kendisini cezalandrmas iin devlete vekalet verse dahi, burada insan sadece
kendi iradesini devlete vekalet verme hakkna sahiptir ve sadece kendi yerine devletin karar
almasna ve amel etmesine izin verebilir. Ama devlete bakalarn cezalandrma hakkn
devredemez.
Yaygn anlamda demokrasi, halkn devlete vekalet vermesidir. Devleti kendisine vekil ve
temsilci klmasdr. Devlet de bu vekalet zere kanunlar yasamakta ve icra etmektedir. Pratik
olarak dnyann demokratik sistemlerinde eer bir devlet ve hkmet, oy okluu ile, yani
toplumun oylarnn yarsndan bir veya daha ok oy elde ettii taktirde btn toplumu idare
edebilmek iin bir takm kanun ve kurallar yasamakta ve ayn zamanda bu kanun ve kurallar
hkmete oy vermeyen kesim iin de uygulamakta ve icra etmektedir. Hakikatte insanlarn
yarsndan fazlas hepsi deil- bir takm kanunlara oy vermilerdir. Bu oylar, devlet tekilatn
kanuni ve resmi klmaktadr ve dolaysyla da toplum bireylerinin onlar karsnda teslim olmas
gerekir. Burada sorulmas gereken ciddi bir soru udur ki insanlarn yarsndan biraz az, bu
devlete oy vermemiler ve onu kendisi hakknda karar almas hususunda vekil klmamlardr. O
halde, devlet hangi hakla bunlarn toplumsal hayatyla ilgili bir takm kanunlar karmakta ve
hangi hakla onlara hkmetmektedir? Onlar herhangi bir hata ilediklerinde hangi hakla onlar
cezalandrmaktadr. Dolaysyla devletin kendisine muhalif olanlara bask uygulayabilecei ve
kendisine oy vermeyen kimseleri itaate zorlayabilecei hususunda akln kabul edebilecei hibir
zm mevcut deildir.
nc Problem
Mvekkil (vekil sahibi), kendi vekilini azledebilir, onun karar ve grlerini iptal edip etkisiz
hale getirebilir. Dolaysyla eer bir kimse birini meclis temsilcisi olarak semise, sonra da bu
grnden vaz gemise o temsilciyi kendi makamndan azledebilmelidir. Ayrca vekil,
varl Allahn mlkdr, Allaha aittir ve Allah kendi mlknde tasarrufta bulunabilir. Elbette
Allah bir tr kerem ve sonsuz rahmeti hasebiyle, kullarnn zarar ve ziyanna, emir ve yasaklarda
bulunmaz. Allah hi kimsenin zararn istemez. Allahn emir ve yasaklar btn insanlarn
faydasnadr. Onlarn dnya ve ahiret maslahatn temin etmektedir. Eer bir kimse Allahn
emirlerini icra etme yolunda dnyada bir zarara urarsa, rnein maddi nimetleri ve lezzetleri
birka gnlne azalacak olursa, Allah ahirette bunu telafi eder, dnyada kendilerinden alnan
bu nimetlerin binlerce kat, onlara mkafat olarak verilir.
iradesinde herhangi bir tasarrufta bulunmamtr ki iradesiz bir ekilde hakk kabullensinler ve
bunun karsnda herhangi bir direni sergileyemesinler. Nitekim Allah-u Teala yle
buyurmutur:
nanmyorlar diye nerdeyse kendini mahvedeceksin. Biz dilesek onlara gkten bir mucize
indiririz de ona boyun eip kalrlar.[33]
Eer bir kimse, bir yolda srclk ettiinde, yolunun zerinde byk bir tan olduunu bilecek
olursa, yoluna devam etmek iin o ta kenara itmek zorundadr. Bu adan o engeli, yolunun
stnden kaldrmak iin btn gayretiyle almaktadr. Hatta her akll insan, yolunun
zerindeki btn engelleri ortadan kaldrmaya alr. Allah da, dnyada hikmete dayal
hedeflerinin gereklemesi ve insanlarn hidayete erimesi iin peygamber ve ashabna ve esasen
btn Mslmanlara tarih boyunca hidayete engel olan zorba alimler, sultanlar, zalimler, mal ve
makam dknleri ve insanlarn hidayetine engel olan btn eytani glere kar savamalarn
ve onlar yok etmelerini emretmitir.
zetle Allah-u Teala insanlarn hidayetine engel olan kfr ehli kimselere kar kat ve g ile
davranlmasn da emretmi ve onlar hakknda iddet kullanlmasna izin vermitir. Allah-u Teala
onlarn yzne glnnz, gler bir yz ve tebessmle, yalvarma ve yakarmayla onlardan
insanlar hidayete erdirmek iin izin alnz, diye buyurmamaktadr. Eer onlar, bu istekleri kabul
edecek olsalard ve tatl dille bu irkin ilerinden el ekmi olsalard, zaten mtekebbir
olmazlard. Aslnda onlarn ahlak, kibir, yrtclk ve taknlktr. Onlar, insanlar baka bir yola
gtrmek, kendilerine kul ve kle klmak, canlarnn iresini ekip almak, istemektedirler. Onlar
asla menfaatlerinin tehlikeye dmesini istemezler. Bu adan da insanlarn hak yola hidayet
olmalarn ve ardndan peygambere ve Allahn elisine uymasn istemezler. phesiz mminler
ve hidayet ehli kimseler iin bu tr insanlara kar iddet kullanmaktan baka zm yoktur. Bu
adan Allah-u Teala Kuran- Kerimde Resul-i Ekrem (s.a.a)a onlarla savamasn ve onlar,
iddet, kabalk ve fkeyle karlamasn emretmitir. Nitekim, Allah-u Teala Peygamberin sfatn
beyan ederken yle buyurmutur:
Allah'n rahmetinden dolay, sen onlara kar yumuak davrandn. Eer kaba ve kat
kalpli olsaydn, phesiz etrafndan dalr giderlerdi.[35]
Allah-u Teala baka bir yerde ise, kafirlere iddetle davranlmasn, onlarla savalmasn ve
onlar hakknda katlk yoluna bavurulmasn emretmitir.
Ey Peygamber! nkarclarla, ikiyzllerle sava; onlara kar sert davran. Varacaklar yer
cehennemdir, ne kt dntr.[36]
Baka bir yerde ise Allah-u Teala Peygamberine, Mslmanlarn cann ve maln tehlikeye
dren ve onlara kaba davranan kimselere aynyla mukabelede bulunmasn ve tam bir katlk
iinde onlarla savamasn emretmitir.
Evet tohumu yarana ve insan yaratana and olsun ki eer bu topluluk biat iin
toplanmasayd, yardmclarn varlyla hccet ikame edilmeseydi ve Allah zalimlerin
atlayasya doyarken, mazlumlarn alktan krlmasna (mani olmas) hususunda alimlerden
sz almasayd hilafet devesinin yularn srtna atar, terk ederdim. Hilafetin sonunu ilk
kasesiyle suvarrdm (Daha nce peinde komadm gibi imdi de peinde komaz, onu
hemen terk ederdim.)
Sizler de biliyorsunuz ki u dnyanzn deeri bir ke-inin aksrndan daha deersizdir
bence.[40]
Hz. Ali (a.s)n henz hkmete gemesinden birka gn gemeden, dnyaya tapanlar ve
adaletsizlik ve zulmden yana olan, kendilerini bakalarndan stn gren, Ali (a.s)n adaletine
tahamml edemeyen, hakeza onun hkmetinde eytani tamahlarn ve gayri meru
hkmetlerini tehlikede gren ve ayn zamanda zahirde zahit, abid, ama ne yazk ki bak as
ve doru drst bir derki olmayan ve slam hakknda fazla bir ey bilmeyen, ilere yzeysel
bakan, gerici bir takm kimseler, Ali (a.s)n gl mantn derk edemedikleri iin, bir biri
ardnca isyana kalktlar. Dolaysyla Cemel, Siffin ve sonu olarak da Nehrevan savan Hz.
Ali (a.s)n aleyhine balattlar. te burada Hz. Ali (a.s) ilahi kanun, hkm ve hkmeti
tehlikede gren slami bir hakim olarak ne yapmalyd. Hz. Ali (a.s), elini kolunu balayp
seyretmeli ve bu isyana engel olmamal myd? imdi bunlara kar iddete bavurmak knanm
ve mahkum edilmi bir iddet miydi?
Hz. Ali (a.s) slami hkmeti ve slamn ahsiyetini korumak iin kl ekti, isyanclarla
savat, Cemel savanda Peygamberin ashabndan baz kimseler ve hatta yllarca Peygamber ile
kl sallayan Talha ve Zbeyr gibi kimseler ldrld. Oysa Zbeyr Hz. Alinin amcasnn
oluydu ve Peygamberin yannda gsterdii fedakarlklar sebebiyle de Peygamber (s.a.a) onun
hakknda dua etmiti. Hz. Ali (a.s) ona yle buyurdu: Ey Zbeyr, sen benim halamn olusun,
gel seninle dost olalm. Ben seninle anlarm, senin isteklerini temin ederim. Hz. Ali (a.s)
hkmetinin hak zere olduuna inanyordu ve ayn zamanda kendisine kar muhalefet edenleri
bastrmas gerektii inancn tayordu. Bu yzden muhalefet ve isyana kalktklar zaman onlar
irat ve nasihatte bulundu. Ama bunu kabul etmedikleri zaman da onlar klla yerlerine oturttu,
bir grubunu ldrd. Zira, mam Ali (a.s) Allahn ve Mslmanlarn hakkn, bireylerin ahsi
isteklerinden ok daha yce gryordu ve slam devletini korumak iin iddete bavurmas
gerektiini gryordu. Zira, Hz. Ali (a.s) slam sistemini korumak iin iddete bavurmay farz
kabul ediyordu.
tebessm ederek, idareci davranarak ve sevgi gsterisinde bulunarak, dmanlk ve inat zere
slam lkesiyle savaan veya eytani igdlerle lke iinde isyan eden kimselere kar koymak
mmkn deildir. Bu tr kimseler, dostluk ve yumuaklk karsnda asla kendi yerlerine
oturmayacaklardr. Arz ettiimiz gibi slam, yumuaklk, rahmet ve sevgiye dayanmaktadr.
nsanlar kardelie, sevgiye ve dostlua davet etmektedir. Ama ayn ekilde zel bir takm
artlar da iddet, sertlik, huunet, savaa davet, sulular ve isyanclar cezalandrma, boyutlarn
ieren zel bir takm hkmleri de vardr. Elbette bu konu feri bir konu olduu iin ve
konumuzun asl mevzusu olmad hasebiyle ksaca ele almaya altk. Dolaysyla da bu
konuda, konuyu hakkyla aklayamadk. Ama gazete ve basnn ortaya koyduu tepkiler,
slamda muhabbet ve iddetin yerini kapsaml bir ekilde beyan edilmesini gerektirmektedir. Bu
sebeple mmkn olduu kadar bu oturumda, bu hususta bir takm bilgiler arz etmeye
alacam.
Biz eer insanlar arasnda yaygn olan kltre kendimize ve zellikle de aydnlar arasndaki
kltre dikkatle bakacak olursak, son birka asr boyunca dmanlarn yapt propagandalarnn
etkisini ve onlarn bizim kltrmze soktuu kavramlar ak bir ekilde grebiliriz. Bizim
kltrmze giren batl deer ve kavramlardan biri de, zgrlk ve demokrasi kavramdr. Onlar
bu kavramlar mutlak bir deer olarak edebiyatmza sokmulardr. Bu kavramlar ylesine bir
tebli etmilerdir ki sonuta bir put haline getirmilerdir. yle ki hi kimse demokrasi aleyhine
konuamamaktadr. Demokrasinin eksikliklerini ve zayf noktalarn dile getirememektedir. Oysa
batl bilginlerin bizzat kendisi, demokrasiyi eletiri hususunda bir ok kitaplar yazmlardr.
Bugn de baz siyaset filozoflar ve sosyologlar, eitli mnasebetlerle demokrasi aleyhine
konumakta ve demokrasiyi eletiren kitaplar yazmaktadrlar. Bu kitaplardan bazs, dnyada
eitli dillere ve bu cmleden Farsaya evrilmi bulunmaktadr. Bu kitaplar bugn halkmzn
elinde bulunmaktadr. Ama dmanlar, son birka asrda, zellikle de yirminci asrda yapt
propagandalar neticesinde bu kavramlar o kadar mukaddes gstermeye almlardr ki nc
dnya lkelerinde hi kimse demokrasiyi eletirememektedir. Eer biz, batl demokrasi ve
zgrlk aleyhine bir sz edecek olursak, hemen gericilik ve istibdat ithamna maruz
kalmaktayz.
itirazda bulunmamaktadr. Sadece arada bir birlemi milletler tekilat, kendi siyasetleri
dorultusunda bir takm ruhsuz ve etkisiz aklamalarda bulunmaktadr. Pratik olarak bu igalci
rejime yeil k yakmaktadr ki eer bu bildiriye uymayacak olursa, hibir sorun ortaya kmaz
ve hibir tepki grmezsin demek istemektedirler. Oysa biz Kuds igal eden rejim aleyhine
onlarca bildiri ve kararn onaylandn grmekteyiz. Ama buna ramen o rejim, bu bildirilerden
hibirisine uymamtr. Onlarn tmne muhalefet etmitir. Ama buna ramen asla
knanmamtr. Hatta mkafat olarak milyarlarca dolar, karlksz yardm, gelimi ve ultramodern silahlar elde etmitir. Szde insan haklarn savunan kimseler bu rejime, deniz alt atom
silahlar ve atom silahlarn yapma teknolojisini ve kitle imha silahlarn vermilerdir. Acaba
szde insan haklarn savunan devletlerden hangisi o rejimin en temel insan haklarn
inediini, uluslararas anlamalara aykr hareket ettiini, bu kararlara muhalefet gsterdiini,
dolaysyla da demokrasi ve insan haklarn inediini dile getirebilmektedir.
devrimi derk edemeyen, devrimden nceki Pehlevi rejiminin cinayetlerinden haberdar olmayan
devrimin getirilerini tanmayan ve ayn ekilde mam ve mamn dostlarnn terbiye etmedii
genleri, propagandalarnn etkisinde brakmaktr. Onlar bylece slam devrimini drmeye
ortam salamak ve onun yerine szde demokratik bir uak devletine ortam hazrlamaya
almaktadrlar.
kart hareketleri, insanlarn mallarnn tahrip edildiini, devlet mallarna saldrldn ve bir
avu satlm kimselerin isyana kalktklarn grdnde nefeslerini tutsun, sessiz kalsn, onlar
kendi yerlerine oturtmaya almasn. Eer halk, bir teebbste bulunmak istese de pratik, fiziki
ve iddete dayal teebbste bulunmasn sadece isyan edenleri skunete davet edilmesini ve
onlarn isteklerine kulak verilmesini istesin ve onlara desin ki itiraz ve rahatsz olma hakknz
vardr, geliniz temsilci tayin ediniz ki bir oturalm ve inceledikten sonra sizin isteklerinizi temin
edelim ve birlikte uzlaalm. Sizler de bir miktar isteklerinizden el ekin ve birka adm da olsa
geri adm atn. phesiz ki onlarn istekleri sadece slami kanun ve sloganlar ortadan
kaldrmaktr. Onlar, slami sloganlar yok etmek ve slami savunmay ortadan kaldrmaya
almaktadrlar. Onlarn bu istekleri barl yolda zlerek lkede gizli bir ihtilal olur. Netice
olarak da genel anlamda slami deerler ortadan kalkmaktadr. Eer desteklere ve yabanclarn
askeri yardmlarna ihtiya olursa, nceden ngrld zere lkemizin dou ve bat
snrlarndan bizlere saldrmakta, ii bir anda bitirmek istemekte ve slam devletinin yerine uak
bir devlet kurmaya almaktadrlar.
fark edince ve bir takm kimselerin zgrlk perdesi altnda mukaddes deerleri inemeye
kalktn ve milletimizin yce dini deerlerini ortadan kaldrmaya uratn grnce, yanl
yaptklarn anladlar. Bu sistemimizde nemli bir makam olan ve siyasi ahsiyetlerden biri
saylan bir kimse de yapt bir konumada yle demiti: Bizim halkmz, Allahn aleyhine
bile gsteri yapma zgrlne sahiptir. O dostlarmz ise ak bir ekilde kendisine yle
dediler: Bizim istediimiz zgrlk ise, slami deerler erevesinde olan bir zgrlktr.
Dolaysyla eer o szler sylenmemi olsayd ve topluma ok verilmemi olsayd, belki de
sorumlu kimseler, zgrln slami deerler erevesinde olmas gerektiini savunmazlard ve
mutlak zgrl reddetmezlerdi. Bu gn de iddetin mutlak anlamda knanm olmadn
sylyorsam, sebebi udur ki bir grup kimse slam ve slami deerleri savunma adna yaplan
her trl hareketi bile iddete dayal ve istenilmeyen bir hareket olarak gstermeye almakta ve
knamaktadrlar. Bu bir gerektir. Bu benim zihnimde oluan bir dnce deildir. Dolaysyla da
baz kimseler bu dncenin soyut bir dnce olduunu ve bo bir tartma olduunu iddia
edemezler. Aksine benim bu iddiam hakknda bir ok ahitlerim de vardr. Burada onlarn
tmn sralama frsatm yoktur. Sadece onlardan bazsna iaret edeceim. Bir grup kimse cihat
ilkesini sorgulamakta ve cihadn iddete dayandn sylemektedir. Onlardan birisi Tahran
niversitesinde, Aura gnlerinde yapt bir konumasnda yle demitir: Hz. Hseyin (a.s)n
ldrlmesi, Peygamber-i Ekrem (s.a.a)in Bedir savanda yapt savaa bir tepkiydi! Yani o
ahs, slami cihad, savalar ve Peygamber-i Ekremin gazvelerini mahkum etmektedir ve
demektedir ki Peygamber mrikleri ldrd zaman onlarn ocuklar da gelmekte ve
Peygamberin evladn ldrmektedir. Eer Peygamber onlar ldrmeseydi, ocuklar da
Peygamberin evlatlarn ldrmezdi!
Hakikatte o ahs, Yezidileri masum karmakta, slam ve Peygamberi knamaktadr. Bunun
karsnda ise hi kimse bu szn slam Peygamberine hakaret olduunu, mam Hseyinin
ahsiyetini zedelediini ve Kerbela olayn ve dinin zaruretlerini inkar ettiini dile
getirmemektedir. Hatta baz gazeteler, onun yapt bu konumalar topluma aktardlar. Byk
puntolarla tebli ettiler. Ne yazk ki sorumlular da bu rezaletler karsnda hassas davranmadlar.
mam Hseyin (a.s)n adyla devrim yapan ve mam Hseyinin adyla ebedileen bir lkede
mam Hseyinin kyamn lekelemektedirler ve u sonucu elde etmektedirler ki eer biz, byle
olaylarn olmamasn istiyorsak, eer zamann Hseyinlerinin ldrlmemesini arzu ediyorsak, o
halde iddeti bir kenara brakmamz gerekir!
imdi ben, tiraj yksek olan bir gazetede, falan kimse, ilgisi olmayan konular dile getirmekte
ve bo szler sylemektedir diye yazan ve benden sylediim szleri gzden geirmemi isteyen
yazara unu sormak istiyorum: Acaba ben bo bir havada m konuuyorum, yoksa kendi
zamanmdaki toplumsal bir atmosferde mi? Acaba benim bu dediklerim lkede konuulan
eyler deil midir? Acaba benim bu sylediim gerekler bu lkede her gn meydana gelen
olaylar dile getirmekte deil midir? O halde ben mi szlerimi gzden geirmeliyim, yoksa bir
zamanlar uluslararas slami parti yesi olan ve de slam fedailerinden biri olmakla iftihar eden
sen mi?
Burada merhum mamn (r.a) deerli ve aydnlatc szlerinden bir ksmn aktarmak istiyorum.
Bu szler, bizleri zgrlk bayra altnda ortaya koyulan kltrel tehlikeler ve komplolar
karsnda uyarmaktadr. mam yle buyurmaktadr: imdiki ve gelecekteki slami ura
Meclisine, cumhurbakanlarna, Anayasay Koruma urasna, Yarg urasna ve Devlete,
Hakeza: Bu yzden gazap stne gazapla dndler ve kafirler iin kk drc azap
vardr.[44]
Eer kendi ifadelerince Avrupallar, kendi tanrlarn sadece efkatli ve merhametli olarak
tantyor ve bizim ilahmzn gazap ve fkesi yoktur diyorlarsa, slam ve Kuranda tantlan
Allah doru tantmamlardr. Onlarn da dedii gibi bizim inandmz Allah sadece fke ve
gazap ehli deildir. Aksine hem rahmet sfatna sahiptir, hem de gazap sfatna. phesiz Allahn
rahmeti gazap ve fkesinden stndr. Bu adan da yle buyurulmutur:
Eer antlamalarndan sonra, yeminlerini bozarlar, dininize dil uzatrlarsa, inkarda nde
gidenlerle savan, nk onlarn yeminleri saylmaz, belki vazgeerler.[47]
Ayn ekilde Allah-u Teala, Tahrim suresi, 9. ayette ve Hakeza, Tevbe suresi 73. ayette,
Peygamber ve Mslmanlara kafirlerle ve mnafklarla savalmasn emretmektedir. Onlara
kar iddet ve kaba davranlmas istenmitir.
Ey Peygamber! nkarclarla, ikiyzllerle sava; onlara kar sert davran. Varacaklar yer
cehennemdir, ne kt dntr.[48]
Ama sz konusu yazar, cihat ayetlerinin kafirler hakknda olduunu sylemektedir. Oysa bu
yukarda aktardmz ayeti dikkatle okumamtr. Zira Allah, kafirlerin yan sra, dahili
mnafklarla da savalmasn emretmitir.
Allah-u Teala baka bir yerde yle buyurmaktadr:
Ey iman edenler! Kfirlerden yaknnzda olanlara kar savan ve onlar (sava annda)
sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah saknanlarla beraberdir.[49]
Onlara (dmanlara) kar gcnz yettii kadar kuvvet ve cihad iin balanp beslenen
atlar hazrlayn, onunla Allah'n dmann, sizin dmannz ve onlardan baka sizin
bilmediiniz, Allah'n bildii (dman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne
harcarsanz size eksiksiz denir, siz asla hakszla uratlmazsnz.[50]
Arapa edebiyatn bilen kimselere yabanc dillerde ve Arapa dndaki dillerde irhab
kavramnn ne anlama geldiine dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Ama eer ben syleyecek
olursam, gazeteler, falan kimsenin terrizmi savunduunu iddia edeceklerdir, manete
ekeceklerdir.
Velhasl Kuran, mantk dilinden anlamayan ve kstaha hidayet ve irat yoluna engel olan,
Peygamberin davetine mani olmaya alan inat, dmanlk ve bilinli bir ekilde slama kar
savaan kimselere tam bir huunet ve iddetle davranlmasn emretmektedir. Mslmanlar,
onlar korkutmal ve dehete drmelidir ki Mslmanlara tecavz, ihanet ve darbe vurma
dncesine kaplmasnlar. Dolaysyla bu kimselere, sizin dininiz size, gelin dost ve kardee
bir arada yaayalm denilemez.
takm gnahlar ve fesatlar sebebiyle, cezai kanunlarnda bir takm sert cezalar ve hadler gz
nnde bulundurmutur. rnein slam, hrszlk hakknda hrszn elinin kesilmesini emretmitir
veya zina ve dier iffete aykr hususlarda da bu sulara bulaan kimselere had uygulanmasn
istemitir. rnein zina eden bir kimseye yz krba vurulmaldr. Ayn ekilde slam, iffete
aykr olan baz sular iledii iin sululara idam hkmn tayin etmitir. Hakikatte slamn bu
tr sular iin gz nnde bulundurduu cezalar olduka sert ve tahamml edilemez cezalardr.
Elbette bunu da gz nnden ayrmamak gerekir ki slam, zina gibi iffete aykr baz sularn
ispat iin bir takm zor artlar tayin etmitir ve bu artlar sayesinde, had icra edilmesine sebep
olacak sular olduka az ispat edilebilmektedir.
Baz eri had ve hkmlerin varl da slam dmanlarnn bu hkmlerden slam aleyhine
kt istifade etmesine sebep olmaktadr ve bu esas zere onlar, slamn insan haklarna riayet
etmediini, cezai kanunlarnda iddetle davrandn ve insani ycelikleri grmezlikten geldiini
sylemektedirler. Evet, dmanlar ve szde insan haklar taraftarlar yle diyorlar: Hrszlk
eden Mslmann elini kesmek gayr-i insani bir davrantr ve iddet iermektedir. Bu i, insani
yceliklere de aykrdr. nk, hrszlk sebebiyle eli kesilen bir kimse, mrnn sonuna kadar
bu faydal organndan mahrum kalacaktr ve toplumda bir hrsz olarak tannacaktr. Buna
karlk szde slam savunan bir takm kimseler de yle demektedirler: Bu kanun ve hkmler
gemie aittir, zel bir zamana has yasanm hkmlerdir. Bugn toplum gvenini salamak ve
hrszlk ve dier sular engellemek iin daha iyi bir takm yollar mevcuttur. Dolaysyla hrszn
eli kesilmemelidir. Eer gvenlii salamak ve sular nlemek iin daha iyi yollar varsa,
Amerika gibi szde daha iyi metotlarn uyguland bir lkede on be dakikada bir, bir cinayet
olmamalyd ve Amerikallar her liseye silahl polisler tayin etmek zorunda kalmamalyd.
Acaba byk bir kstahlkla slami hkm ve hadlerin geride kaldn, bunlarn iddet ierdiini
ve 1400 yl nceye ait olduunu ve bizim zamanmzda artk hi kimsenin, bunlar
kabullenemeyeceini iddia eden kimseler, mam Humeyninin ksas tasarsnn insani olmadn
syleyen ve bu hususta, gsteri yapan kimseleri mrtet saydn ve elerinin kendilerine haram
olduunu, kanlarnn helal sayldn ve mallarnn Mslman varislerine intikal ettiini
sylediini unutmular mdr?
Evet, Amerikann insan haklar taraftarlar, slamn cezai hkmlerini, gayri insani ve iddet
ieren hkmler olarak tantmaktadrlar. Bu yzden de sz konusu hkmleri iddetle
knamaktadrlar. Onlara yle diyoruz: Eer bu hkmler, iddet ieren hkmler ise, biz
slamn baz hususlarda iddet hkmlerine sahip olduunu kabul ediyoruz. Ama buna ramen
baz hkmleri iddet ieren slam savunuyoruz ve btn vcudumuzla slam aleyhine
dzenlenen komplolara kar koymaya alyoruz. Biz slamn neshedildiine inanmyoruz ve
Muhammed (s.a.a)in helalnn kyamete kadar helal olduunu ve Muhammedin haramnn da
kyamet gnne kadar haram olduunu sylyoruz.
Esasen biz, slamn hkm ve emirleri hayata geirilsin diye devrim yaptk. Aksi taktirde zaten
ah da yle diyordu: Benim dediim eyler, slamn ruhuna uygundur. Alimler yanllk
etmektedirler. Onlar gericidirler! Oysa slam ve Kurann belirttii hkmler icra edilmelidir.
Bu slam halkmzn hakimiyeti iin deerli kanlarn verdikleri bir slamdr. imdi de bu slam
iin canlarn vermeye hazrdrlar. Bu slam ran slam devriminin nderinin hakknda yle
buyurduu bir slamdr: Halis slam, kitap ve snnettir ki ilahi hkmler ve kurallar, itihadi ve
uygun metotlarla bu ilahi byk kaynaktan istinbat edilmelidir. Bu slam dinini kabul etmeyen
kimseler, aslnda slam kabul etmemilerdir. nk bizim baka slammz yoktur.
iddete ba vurmazlard. Bu insanlar, hak zere olan isteklerinin dinlenilmediini grdkleri iin
iddete bavurma dnda bir are bulamadlar. Burada sz konusu hakim yle diyebilir: Ben o
iddet teebbslerini knyorum ve onlar, mutlaka yumuaklk, sabr ve skunetle hareket
etmeliydiler. Onlar kendi sorunlarn gidermek ve isteklerini temin etmek iin almalydlar!
Ama ben ona yle arz ediyorum: On sekiz Tir tarihinden sonra sokaklara dklen, toplumda
anari yaratan, camileri atee veren, devletin ve halkn malna zarar veren, kadnlarn bandan
araflar skp alan, slam aleyhine slogan atan kimseleri sizler tebessm, okama ve
kucaklayarak m susturdunuz ve yerlerine oturmalarn saladnz, yoksa canlarn feda eden ve
btn tehlikelere gs geren, sokaklara dklen ve onlar yerine oturtan bu deerli milisler mi?!
Yzlerce defa yazklar olsun ki hi kimse bu mazlum azizlerimizin hakkn tanyamad, onlar
hakkyla taktir edemedi. Elbette onlar, sadece Allah iin slam ve devrimi savunma sahnesine
ktlar ve Allah da onlara mutlaka byk ecir ve hayrlar verecektir.
O beyefendi yle de diyebilir: Biz, isyan bastrma ve de fitnecileri, isyanclar ve yabanclarn
uaklarn sahneden karma hususunda teebbs eden milisleri mahkum ediyoruz. Onlar, bu
ekilde tavr taknmamalydlar. Gsteri yapanlar, zgr olmal, szlerini syleyebilmeli ve itiraz
etmeliydi. Nitekim Amerikallar yle dediler: Kyam eden, sokaklara dklen, camileri atee
veren kimseler zgrlk kimselerdir. Dolaysyla onlar ak bir ekilde, biz zgrlk
istiyoruz, din istemiyoruz diyebilme hakkna sahiplerdi. Ayn ekilde o beyefendi bir
konumasnda yle demitir: Halk hatta Allahn aleyhine dahi gsteri yapma hakkna
sahiptir.
Eer onlar, yle derse, gsteri yapanlar, aka ve dilleriyle biz din ve slam istemiyoruz
diyecek olsalard, devlet onlarn szne kulak asmazd. Bu yzden mecburen halkn ve devletin
mallarn yamaladlar, camileri atee verdiler ve slam aleyhine gsteri yaptlar ki sesleri bir
yerlere ulaabilsin o halde onlarn davran dorudur, onlar yerlerine oturtan kimselerin szleri
deil!
Biz bu kimselere yle diyoruz: O halde sizler de iddeti caiz grm oldunuz. nk bu
olaylarla ilgili iki iten birini teyit etmeniz gerekir, ya sokaklara dklen, camileri atee veren,
dzen ve slam aleyhine slogan atanlarn gr dorudur ki bu durumda sizler de iddeti teyit
etmi olursunuz. nk onlarn davranlar da iddet ieren davranlard. Ya da milislerin, halk
ynlarnn ve isyanclar yerine oturtan gvenlik glerinin davranlar doru ve sahihtir
demelisiniz. Bu durumda da iddeti teyit etmi olursunuz. O halde sizler hangi iddeti caiz
grmektesiniz?
Bizler, frsatlarn, ayr dnenlerin ve kendi ideallerini deitirenlerin szlerine kulak
vermiyoruz. Bizim iin l, devrimin mimar olan mam Humeyninin (r.a) tutumu ve
szleridir, biz ona tabiyiz. slamn hkmet ve velayet hkmlerini biz ondan rendik. mam
yle buyuruyordu: Eer genlerimiz ve hizbullahi halk bir takm propagandalarn, makalelerin,
konumalarn, kitaplarn, slam aleyhine yazlan dergilerin, genel iffete ve lke maslahatna
aykr olan yazlarn varln mahede ettiklerinde hemen bunu ilgili makamlara haber
vermelidirler ve onlar da bu ikayeti incelemekle grevlidirler. Ama eer sorumlu kurumlar, bu
konuda ihmalkarlk gsterir ve kanuni yollarla sapklklarn bozuk ve zehirli propagandalarn
nn almazsa, son are olarak halk ve dindar genler olaya el koymaldr ve bu durumda her
Mslmann teebbste bulunmas farzdr. Herkesin de ahit olduu gibi mrtet Selman Rd
eytani ayetler kitabn yazp Kurann ve Peygamber-i Ekremin (s.a.a) aleyhine irkin szler
syledii ve Peygambere hakarette bulunduu zaman mam hemen onun ldrlmesini emretti
ve Selman Rdye ulaan herkesin onu ldrmesini farz kld. phesiz o fetva ve hkm
sadece mama zg deildir. Btn slam fakihleri byle fetva vermilerdir. Btn slami
lkeler o hkm teyit ettiler. imdi soru udur: Acaba mamn fetvas iddet deil miydi? O
halde, grdnz gibi mam da dinin zaruri hkmlerine ve slamn ak ilkelerine hakaret
eden, kstaha davranan, komplo dzenleyen ve darbe vuran, slami deerleri ineyen kimseler
hakknda iddet uygulanmasn caiz ve gerekli gryordu. Byle bir kimsenin mrtet ve katlinin
farz olduunu iddia ediyordu.
Ve eer mriklerden biri senden aman dilerse, Allah'n kelmn iitip dinleyinceye
kadar ona aman ver, sonra (Mslman olmazsa) onu gven iinde bulunaca bir yere
ulatr. te bu (msamaha), onlarn, bilmeyen bir kavim olmalarndan dolaydr.[51]
Kuran yle buyuruyor: Eer bir kimse incelemek ve soru sormak iin gelir, slam
kabullenmez ve Mslman olmazsa, yine onu koruyarak kendi yerine geri dndrn. Hi kimse
ona saldrda bulunmamaldr. nk o bir takm sorular sormak iin gelmitir. Dolaysyla da
gvenlii temin edilmelidir. Onun sorularna gzel cevaplar verilmelidir. Dnyann hangi yerinde
bylesine yce davranlar ve insani hareketler tavsiye edilmitir? Elbette eer bir kimse, inat
ederek ve slam dzenini kaldrma komplosuna bavurarak phe icat eder, insanlarn inancnda
ve halkn bal olduu deerlerde, phe icat etmeye alrsa bu kimseye kar tavr
koyulmaldr. Bu kimsenin hesab, soru ve phesi olan ve gerek bir ekilde bu soru ve
phesini sz konusu eden ve cevap aramaya koyulan kimsenin hesabndan ok farkldr.
Allahn rahmeti, onun gazabn ortadan kaldracak bir ekilde deildir. Nitekim, Allah-u Teala
gnahlarnda srar eden, nceki topluluklara gazap etmi ve onlar gazabna maruz brakmtr.
kinci olarak slamn, slam dmanlarna kar bir takm sert ve iddete dayal hkmleri vardr.
slam, insanlardan Allahn dmanlarna kar nefretlerini ve kinlerini aa vurmalarn
istemektedir. Dolaysyla da dostlar, Mmtehine suresini dikkatlice incelemelidirler. Bu surede
Mslmanlarn mrikler ve kafirlere nasl davranmas gerektii belirtilmitir. Ayn ekilde
Allahn dmanlaryla dost olmaya alanlar iddetle knanmtr. Allah-u Teala bizleri gizlice
slam dmanlaryla anlamaktan ve onlarla dost olmaktan ve slam dmanlaryla anlamaktan
ve onlarla dost olmaktan sakndrmaktadr. Mmtehine suresinde Allah Mslmanlardan brahim
ve ashabndan t almalarn ve brahimin Allahn dmanlarna ve mriklere kar taknd
tavr rnek almamz istemektedir. Dolaysyla da slam ve Mslmanlar ortadan kaldrmaya
koyulmu olan dmann gizli ve ak uaklarna, mnafklara ve dmanlara kar tebessm
etmek ve msamahakar davranmak doru bir davran deildir.
Ey iman edenler! Eer benim yolumda savamak ve rzam kazanmak iin kmsanz,
benim de dmanm, sizin de dmannz olanlara sevgi gstererek, gizli muhabbet
besleyerek onlar dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerei inkr etmilerdir. Rabbiniz
Allah'a inandnzdan dolay Peygamber'i de sizi de yurdunuzdan karyorlar. Ben, sizin
sakl tuttuunuzu da, aa vurduunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa
(onlar dost edinirse) doru yoldan sapm olur
brahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin iin gerekten gzel bir rnek vardr. Onlar
kavimlerine demilerdi ki: Biz sizden ve Allah' brakp taptklarnzdan uzaz. Sizi
tanmyoruz. Siz bir tek Allah'a inanncaya kadar, sizinle bizim aramzda srekli bir
dmanlk ve fke belirmitir.[52]
Ama bizlere yle diyorlar: Sizler hayattan bahsediniz, artk Amerikaya lm sloganlar
atmaynz. Hayr, Amerikaya lm slogann atmak gerekir. Hatta bundan da te, brahim gibi
onlara aka yle demek gerekir: Hak karsnda boyun emedike, Allah-u Tealann
huzurunda teslim olmadka, sultaclk ve smrgecilik oyunundan el ekmedike, tutturduunuz
bu yoldan dnmedike, insanlarn menfaatlerini yamalamaktan vaz gemedike ve zgr
halklar ezmekten uzak durmadka biz sizlere kar dmanz.
Oysa onlar, lkemizin zenginliklerini, servetini ve dier lkelerin yer alt ve yer st
kaynaklarn yamalyorlar, lkeye bir ok zararlar veriyorlar. Bizim izzet ve haysiyetimize
darbe vuruyorlar. Bir ok aziz insanlarmz ldryorlar. O halde nasl onlarla dost olabilir ve
onlara sevgi gsterisinde bulunabiliriz. Acaba dnyada yaptmz onlarca ve binlerce tecrbe
onlarn kendi smrgeci huylarndan ve menfaatlerinden baka hibir eyi dnmediini derk
etmemiz iin yeterli deil midir? Neden yine onlarn szlerine aldanyoruz. Dolaysyla slam ve
Kuran bizlere, dmanlara kar ak bir ekilde, dmanlmz ilan etmemizi istemektedir.
Dolaysyla eer biz, Mslmanlarn elinde milyonlarca nshas bulunan Kurana ve slama
3-Yeryznde Fesat karan ve slama Kar Sava lan Edenler Hakknda slamn Hkmleri
nceki konumalarda da sylediim gibi hkmet ve icra gc fiziki bir kudrete sahip olmal ve
ezici bir g iinde bulunmaldr ki, bu gcnden istifade ederek, sapanlar yerine oturtabilsin ve
sulular cezalandrabilsin. Bu hedef iin de ezici bir gce tevessl etmek gerekir. Eer slam
devleti byle ezici bir gce sahip olmazsa, toplum dzeyinde slami kanun ve kurallarn icra
garantisi kalmaz. Bu, anaristlerin ve de hakikatte devletin varln inkar edenlerin dnda
herkesin kabul ettii ve gerekli grd bir eydir. Btn dnya, bu gcn varln kabul
etmitir ve devletin ezici bir gce sahip olmas gerektiini dile getirmitir. O halde slam devleti
toplum dzenini ve gvenlii korumak ve de slam ve cezai kanunlarn ilahi had ve hkmlerini
icra etmek iin ezici gten istifade etmek gerekir. Ayn ekilde eer bir grup kimse slam
dzenin aleyhine kyam eder, fitne karr, karklk icat ederse devlet, ezici gce bavurarak bu
isyanclar ezmek ve yerlerine oturtmakla grevlidir.
Daha nce de dediim gibi mutlak ve snrsz bir zgrl istisna kabul etmez bir deer olarak
ortaya koyan ve buna karlk olarak da iddeti mutlak deer kart olarak gsteren kimseler
yle diyorlar: Rejim aleyhine kyam eden ve iddete bavuran kimselere kar dahi hibir
ekilde iddete bavurmamak gerekir. Onlara efkat, merhamet, ilahi ve slami rahmetle
davranmak gerekir. phesiz onlarn bu bak doru deildir. Eer sulular ve sapklar
karsnda ciddi bir tavr taknlmazsa, gerekli yerlerde ezici g ve iddetten istifade edilmezse,
bu tr isyanlarn ve cinayetlerin tekrarlanma ortam oluur. Hatta bir takm kimseler bu
tutumlardan yanl bir yoruma da saplanabilirler. Ama isyan eden, camileri atee veren
bayanlarn bartsn bandan ekip alan, halkn maln atee veren, toplumda korku yaratan
kimseler karsnda da tebessm, yumuaklk ve merhametle davranmak gerekir denildiinde bu
hareket, isyanclar iin bir yeil k olarak deerlendirilebilir. Dolaysyla da onlara yeniden
isyan edebilecekleri sylenmi olur. Bu dnce ve alglama ekli, doru deildir ve slama
mutabk saylmamaktadr. slam, slama kar sava aan ve yeryznde fesat karan kimseler
hakknda ok iddetli cezalar ngrmtr.
Genel olarak devlet kurallarndan sapmak ve iddete bavurmak, bazen bireysel boyutlarda
kalmakta, bazen de genel ve toplumsal boyutlara ulamaktadr. Toplumsal ve genel boyutu,
rgtlenmi bir boyutun silahl kyama bavurduklar zaman ortaya kar. Toplumda da bu grup,
buat (baiyler, isyankarlar) ve ehl-i baiy diye ifade edilmitir. slamda sz konusu edilen
cihadn ksmlarndan biri de bu ksmla yaplan cihattr. Yani baiy ehliyle yaplan cihattr. Eer,
rgtlenmi bir tekilat iinde herhangi bir kimse, slam devleti aleyhine silahl kyama
bavuracak olursa, ona kar savamak gerekir ki slam devletine teslim olsun. Bu kimseyle asla
uzlamak doru deildir. Ama bazen devlet aleyhine bavurulan iddet ve devlet kurallar
aleyhine yaplan kyam, rgtl ve grupsal bir hareket deildir. Aksine ferdi hareketler kalbnda
bulunmaktadr. Bir veya iki kii, silah kullanarak toplumun gvenliini tehlikeye drmekte,
insanlarn malna ve namusuna saldrda bulunmakta, toplumda korku ve dehet yaratmaktadr.
slam fkhnda bu kimseler, muharip olarak tannmaktadr. Dolaysyla muharip kimse karsnda
saldrya gemek gerekli deildir. Aksine bu fertler, slam mahkemesinde cezaya
arptrlmaktadr ve slam devleti de slam hakiminin verdii hkm icra etmekle grevlidir.
Hakimin tehisi hasebiyle slamn muharip ve yeryznde fesat karan kimseler hakknda tayin
ettii drt hkmnden biri icra edilir:
1-Ya bu kimse dar aacna aslr
O halde, slam devleti ve sistemi aleyhine isyan eden, muharip ve yeryznde fesat karan
kimseler hakknda slami cezalar uygulanmaldr ve bu kimseler hakknda asla slami cezalar
kaldrlm deildir. slam kltrne kar olan kimseler yle diyorlar: slamn cezalar ve
hkmleri iddet iermektedir. Genel anlamda her iddet ieren hareket ise knanmtr ve
mahkum edilmitir. Ama iddet ile ilgili konumalarmzda da dediimiz gibi mutlak zgrlk,
vlm olmad gibi mutlak iddet de knanm ve mahkum edilmi deildir. Aksine baz
iddetler ve huunetler, gereklidir. iddete bavuran kimselere kar iddete bavurulmaldr. Aksi
taktirde onlara kar yumuak davranlacak olursa, bu onlara yeniden isyan edebilecekleri,
toplumda anari yaratabilecekleri ve sonraki isyanlara hazrlk grebilecekleri balamnda yeil
k yakmak anlamndadr.
Onlara (dmanlara) kar gcnz yettii kadar kuvvet ve cihad iin balanp beslenen
atlar hazrlayn, onunla Allah'n dmann, sizin dmannz ve onlardan baka sizin
bilmediiniz, Allah'n bildii (dman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne
harcarsanz size eksiksiz denir, siz asla hakszla uratlmazsnz.[54]
Hatta halk tarafndan bile iddete ba vurulmasnn caiz olduu hususlardan biri de insanlarn
slamn tehlikeye dtn hissettii yerdir. Zira o durumda slam dmanlar, slam dzeninin
aleyhine bir takm komplolar tasarlamlardr ve slam devleti de tek bana bu glere kar
koyarak slam sistemini savunmaya kadir deildir. Zira, slam devleti, komplocularn slam
aleyhine bir takm planlar hazrladn anlad zaman bizzat teebbste bulunmakla grevlidir.
Eer devletin teebbs yeterli deilse, bu defa halk slam devletinin yardmna komak, slam
ve dzenin haysiyetini savunmakla grevlidir. Nitekim herkesin de ahit olduu gibi randa bu
yln Tir aynda bir avu yabanclarn ua, satlm serseriler tarafndan toplumda anari
karlnca, toplumun gvenlii tehlikeye dnce ve devlet gleri tek bana bu isyanlar
bastrmaya kadir olmaynca halk ve deerli milisler, onlarn yardmlarna kotular. Sratli bir
ekilde bu yabanc uaklarnn fitne ateini sndrmeye koyuldular. Nitekim, lkenin sorumlular
da ak bir ekilde bu fitne ateinin, aziz milislerin himmetiyle sndrldn itiraf ettiler. O
halde eer, slam aleyhine bir komplo varsa, her ne kadar bir grup bundan gafil olsa ve
komplonun varln hissetmese dahi, bizler iin bu komplonun kesin bir takm delilleri var ise
ve de bu komployu sndrmek iin iddete ba vurmak dnda bir are yok ise, bu durumda
iddet kullanmak farz ve gereklidir. Nitekim mam yle buyurmutur: Burada artk takiyye
haramdr ve kyam etmek gerekir. Bu durumda artk i nereye varrsa varsn. Zira slamn asl
tehlikeye dt zaman artk ne idare etme takiyyesinin ve ne de korku takiyyesinin yeri vardr.
Burada slam savunmak iin komak gerekir. Hatta eer binlerce kiinin lmne sebep olsa
dahi harekete gemek icap eder. Dolaysyla bir takm kimseler, slam dzenini ortadan
kaldrmak ve rejimi ykmak istiyorlarsa, dierleri eitli sebeplerden tr bu tehlikeyi grmyor
veya teebbs edilmesini uygun grmyorlarsa dahi insanlar iin slam ve rejimin tehlikeye
dt hakknda kesin deliller olduktan sonra halkn bizzat teebbste bulunmas farzdr. O
halde burada da iddete bavurmak caizdir.
Bizim szmzn anlam, her yerde iddete bavurulmas gerektii deildir. Ben, iddet
teorisyeni deilim, aksine asln rahmet ve efkat olduuna inanyorum. Sadece zaruret ve
mecburiyet durumunda iddete bavurmak gerekir. Benim szm udur ki slam devleti var ise,
slam devletinin yetkili makamlar ve mahkemelerinin gr esasnca hareket edilmelidir. Ama
eer, i slam devletinin elinden kar ve slam veya rejimi korumak iin iddete bavurmak
dnda bir zm kalmazsa bu durumda halkn iddete bavurmas farzdr.
yumuaklk anlamnda olan leyyin kavramna kart olarak lzet kavram kullanlmtr.
Nitekim Allah Peygamber-i Ekrem (s.a.a)e hitaben yle buyurmutur:
Allah'n rahmetinden dolay, sen onlara kar yumuak davrandn. Eer kaba ve kat
kalpli olsaydn, phesiz etrafndan dalr giderlerdi.[56]
fakihler de bu fetvay teyit etmilerdir. te bu bizim ile batl kltrn, ihtilaf ve ayrm
noktasdr. Bunu slam kabul etmektedir. Ama bat kabul etmemektedir.
Dini grevimiz ve gayretimiz, slami deerlere saldrlmasna ahit olmamza, oturmamza izin
vermemektedir. slam, dini deerleri savunmak iin iddete bavurulmasn bile caiz grmtr.
slam ve mukaddes deerlerimiz, can ve malmzdan, hatta ocuklarmzdan daha azizdir.
Dolaysyla biz, bu deerleri savunmak iin canmz bile tehlikeye atabiliriz. Bu adan eer bir
kimse, dini mukaddesatmza hakaret edecek olursa, insan onu cezalandrabilir. Hatta eer, yarn
yakalanp neden falan ahs ldrdn? Senin byle bir hakkn yoktu, diye mahkemeye
gtrlecei ihtimalini verse bile ve kendisi o ahsn lm hak ettiini ve sonu olarak idam ve
ksasa mahkum edilse dahi, yine de o ahs dini grevi olarak, o aalk ve kstah hakaret eden
kimseyi, cezalandrmaya teebbste bulunabilir. Elbette bu teebbs daha fazla bir fitneye
neden oluyorsa bundan saknmaldr.
delillerle. Konularn tmne bal olarak, dinleyicilerin ou iin konular aklamada faydal
olan ve insanlarn bu sylenen eyleri derk etme ve anlamasna uygun ortam tekil eden, her akli
ve ya nakli metottan istifade ediyoruz.
ster biz akli deliller ortaya koyarak sylediimiz szleri ispat edelim ve isterse de nakli deliller
esasnca konualm, burada karmza u soru kmaktadr: Acaba bu konumalarmz boyunca
ispat etmeye altmz, hususlar herkes iin muteber ve hccet midir? Yani mutlak bir itibara
sahip midir yoksa bu hususlar, greceli bir deer ve itibara sahiptir ve sadece konumacnn
bak asn m yanstmaktadr? Bu hususta bakalar, bu sylenilenlere uymayan ayr bir takm
szler edebilir mi? Baka bir ifadeyle acaba Mslman olan, zellikle de ia ve Ehl-i Beyt
mektebine tabi olan kimseler, var olan deliller esasnca bu sylediim eyleri kabul etmeli ve
onlar mutlak ekilde dnmeli midir, yoksa bu gerekli deil midir? Bunlar inkar etmesine
imkan var mdr, yoksa onlar sadece zel bir bak asn m beyan etmektedir? Bunun
karsnda eit deerde veya daha stn bir konumda olan baka grler de var mdr?
Baz kimseler, basnda ve yapt konumalarda yle demilerdir: Bu hususlar ve yorumlar,
mutlak ekilde beyan edilmemelidir. Hatta, slama bile isnat etmemek gerekir. Sadece,
konumacnn bak as olarak dnlmelidir. Yani, konumac kimse, benim slamdan
anladm budur demelidir. Yoksa konumac kimse bu yorumunu slami bir gr olarak ortaya
koyamaz. Benzeri hususlarda ve zellikle de son dnemlerde bir ok defa iitildii gibi baz
kimseler yle diyorlar: Hi kimse, kendi anlayn mutlak saymamaldr. Zira baka bir takm
kimseler de farkl grlere sahip olup onlarn bu grleri de belli bir deer ve itibara sahiptir.
inanc, yeni vcuda gelmi deildir. Felsefe tarihiyle ayn tarihe sahiptir. Bugn slam
dnyasnda, agnostist olan itina edilir bir filozof bulunmamaktadr. Ama Amerikada ve dier
batl lkelerde, agnostist ve rlativist dallar bulunmaktadr ve usulen agnostizm, insann bir
kvan ve iftihar saylmaktadr. phesiz eer biz, marifetin greceli olduunu, hibir marifetin
insan iin yakin ifade etmediini ve ayn zamanda agnostizmi derinliine inceleyecek olursak, bu
felsefi geni konuyu ele almaya uzun bir zaman gerektirir. Bu ksa frsatta ve dinleyicilerin sabr
ve kapasitesi lsnde, syleyebileceklerimizi aktarmaya alacaz.
Acaba bizlere, Siz, kendi gr anlay ve dncenizi mutlak saymaynz diyen kimselerin
maksad, acaba hibir eyin yakin ifade etmeyecei midir? Yoksa onlara gre marifet elde etmek
insan iin mmkn deil midir ve biz hibir eye mantk asndan yakin edemez miyiz? Yoksa
onlarn maksad, baz nerme ve bilgilerin yakini marifet ifade etmeyecei midir? Burada
mantken (mantk asndan) kaydn zikretmemizin sebebi ise unun iindir ki bazen insan, bir
inanca kesin inanmaktadr, zihninde hibir ek ve phe olumamaktadr, ama bir mddet sonra,
yanl yaptn anlamaktadr. Hakikatte hata olan ve hakikatle ilgisi bulunmayan byle bir
yakine psikolojik bir yakin denmektedir. Bu durumda insan iin bir takm ruhsal haletler ortaya
kmaktadr ki bu ruhsal haletler sayesinde insan iin bir yakin hasl olmaktadr ve hibir ek ve
phe tamamaktadr. Geri bu inanc hata olabilir ve bu kimse iin cehl-i mrekkep[60] hasl
olmu olabilir. Sonuta da byle bir iptal ve yakin, iptal edilebilir bir inantr. Ama eer bir inan
mantk asndan yakini ve doru ise, hibir art altnda iptal olmaz. rnein iki arp iki eittir
drt nermesi, mantk asndan doru ve mutlaktr. Dnyann hibir yerinde, iki arp ikinin
sonucu be veya alt olmamaktadr. Dolaysyla bu nermenin itibar, mutlak bir ekilde
mantken dorudur, ahsi bir inan deildir. Ama eer, onlarn bu szlerden maksad hibir
nermede ve bilgide insan iin hibir yakin haletinin hasl olmayaca ise bu inan ve iddia
hakknda konumak, uzun bir felsefi tartmay gerektirir ve biz burada aktarmak imkanna sahip
deiliz. zetle arz ediyorum ki bu gr de ne insann ftratyla uyumaktadr ve ne de alemdeki
dinlerin herhangi biriyle. Aslnda biz dnyada, yeryz var mdr, yok mudur bilemiyorum
diye bilen bir akl sahibi olabileceine ihtimal vermiyoruz. Byle bir eyin varln dnmek
bile sadece bir hayaldir veya hi kimse, ben yeryznde bir insann yaayp yaamadn
bilemiyorum, Avrupa ktasnda Fransa adnda bir lkenin varlndan pheliyim veya, ben bu
hususta ek etmekle birlikte byle bir eyi ispat etmek de mmkn deildir diyebilecek bir
kimse yoktur. Eer gerekten byle bir ahsla karlaacak olursak, onun hakknda ne hkm
veririz? phesiz ondan psikiyatriye mracaat etmesini isteriz. nk byle bir ek, akll ve
salim bir insan iin ortaya kamaz. Dolaysyla eer, gr ve anlaynz mutlak saymayn
diyenlerin maksad, hibir inan ve itikadn mutlak olmad ve hibir nerme ve bilgi hakknda
dakik ve mutlak bir hkm verilemez inanc ise onlara ksaca yle bir cevap verebiliriz ki bu
iddia hem akln aklna, hem de btn dinlere muhalefettir ve ben, muhataplarmz arasnda
lke iinde ve dnda byle bir eye ihtimal veren bir kimsenin varln dnemiyorum. Bu
adan da bu konuda tartmak bo ve faydasz bir eydir.
Bu konuyu daha fazla izah etmek iin yle diyoruz: Eer bir kimse, her deerin olmas veya
olmamas gereken eylerin irkin veya gzel hususlarn mutlak olduunu iddia ederse, bu iddiay
reddetmek iin bir toplumda gzel olan bir eyin, baka bir toplumda beenilmez olmasna
dayanmak yeterlidir. Zira, bir ey herhangi bir yerde deer ifade ederken, baka bir yerde deer
kart saylmaktadr. Baka bir ifadeyle, tmel olumlu nerme eklinde ortaya konan ve de tm
gzellik, ktlk ve deersel nermelerin mutlak ve tmel olduunu beyan eden, bu iddia
karsnda tikel olumsuz bir nerme ortaya koyulabilir. Bu durumda o nerme ve tmel hkm
ortadan kalkm olur. Yani biz deersel nermelerin mutlak olmadn ve bir toplumda gzel ve
beenilmi olan bir davrann baka bir toplumda irkin ve knanm olduunu derk edince,
btn deersel nermelerin ve ilimlerin mutlak olmadn syleyebiliriz. Aksine deersel
nermelerden bazs, greceli nermelerdir. phesiz bylesi nermeler doru ve sahihtir ve biz
btn deersel nermelerin ve olmas veya olmamas gereken eylerin mutlak ve tmel olduunu
de sylemiyoruz. Bu eylerin her zaman ve btn toplumlar iin sabit ve deimez olduunu da
iddia etmiyoruz. Biz, baz olmas gereken veya olmamas icap eden deerlerin deiken
olduunu zaman ve mekan artlarna bal bulunduunu kabul ediyoruz. Ama bu hibir mutlak
deere sahip olmadmz anlamnda deildir. Yani deerlerin greceli olduunu ispat etmek,
tmel olumsuz nermelerin deil tikel olumsuz nermenin anlamdr. Bu esas zere biz sadece
bir takm deerlerin mutlak olmadn ve greceli olduunu ispat etmi bulunmaktayz.
Bizim iddiamz udur ki biz, mutlak bir deere sahip olabiliriz ve baz deersel nermelerin
mutlak olduunu inanabiliriz. Eer bu teorinin asl sabit klnacak olursa, biz bu nermelere
benzer yzlerce rnek bulabiliriz. Zira aksi teoriler, rakamlar ile snrl deildir. Acaba bir kimse,
adaletin baz toplumlarda iyi ve baz toplumlarda ise kt olduunu syleyebilir mi veya
herhangi akll bir kimse zulmn, baz toplumlarda gzel ve beenilmi olduunu syleyebilir
mi? Evet, insanlar adalet ve zulmn rneklerinde yanlla debilirler. Bazen yersiz bir
kelimeyi kullanabilirler. rnein bir kimse, her vurmann zulm olduunu iddia edebilir. Oysa
baz vurmalar, ceza veya ksas olarak icra edilmektedir ve bu kt deildir. Ama ceza ve ksas
olarak vurulan darbeler, zulm deildir. Aksine hak ve adalete uymaktadr. Szmz udur ki,
eer bir ey gerekten zulm olsayd, baz hususlarda gzel olmazd veya eer bir i adalete
uygun olsayd, baz hususlarda kt olduu sylenemezdi ve sonu olarak adaletin baz
hususlarda uygunsuzluunu ifade eden kt olduu sylenemezdi. Bu olay, ok aktr ve herkes
tarafndan bilinmektedir ki, Kuran insanlar irkten sakndrmak isteyince yle buyurmutur:
phesiz irk byk bir zulmdr.
Yani, zulm olan her eyden saknmak gerekir nermesi hususunda hibir phe yoktur. Bu
nerme mutlak ve tmel bir nerme olup sabit ve deimezdir. nk irk, zulmn
rneklerinden biridir, ktdr, beenilmezdir ve de ondan kamak gerekir. Bizim iddiamz da u
demek deildir ki btn deersel kavramlar mutlaktr. Aksine biz diyoruz ki baz deerler
mutlaktr. Nitekim marifetler konusunda da biz her trl marifetin mutlak olduunu sylemiyor
ve buna inanmyoruz. nsanlar iin ortaya kan her trl inancn doru olduunu iddia
etmiyoruz. phesiz baz kimselerin ortaya koyduu baz inanlar yanltr. O halde baz bilgiler
grecelidir ve esasen baz bilgilerin barnda grecelik yatmaktadr. rnein eer sizlere Tahran
niversitesinin byk m yoksa kk m olduu sorulacak olursa, sizler Tahran niversitesini
evinizle kyaslaynca cevap olarak Tahran niversitesinin ok byk olduunu sylersiniz. Ama
eer Tahran niversitesini yeryzyle kyaslayacak olursanz, cevap olarak ok kk olduunu
ifade edersiniz. yle ki ldeki bir ta lsnce bile deildir.
her eyin anlamaya tabi olduunu sylemektedirler. Eer bu gn insanlar, bir eyin deer ve
gzel olduunu syleyecek olurlarsa, o ey gzel ve deerlidir. Eer yarn insanlarn gr
deiirse, o gzel ve deerli olan ey, anti-deere dnmektedir ve de insanlarn gznde kt
olarak gzkmektedir.
Ama bizler yle inanyoruz ki btn deerler rlatif deerler deildir. Ayn ekilde btn
deerler, anlamaya bal da deildir. Bir takm adap ve geleneklerin anlamaya ve zaman ve
mekan artlarna uyduunu, zamanla deitiini biz de kabul ediyoruz. Ama biz, insann
ftratnda kk salm olan bir takm deerlerin olduunu da kabul ediyoruz ve o ftrat, sabit ve
deimez bir ftrattr.
Sen yzn hanf olarak dine, Allah insanlar hangi ftrat zere yaratm ise ona evir.
Allah'n yaratnda deime yoktur.[61]
Zira ilahi ftrat, deikenlik kabul etmeyen bir ftrattr. Ftrat zere dayal olan deerler de
deimez deerlerdir. O halde biz, mutlak bir takm deerlere sahip olabiliriz. Grmz
mutlak saymaynz diyen kimselerin maksad, deersel fikirlerimizi mutlak saymamamz ise, biz
dierlerinin inanmad bir takm deerlere inandmz iin ve buna kar olarak onlar da baka
bir takm deerlere inandndan biz, fikrimizi onlara zorla yklememeliyiz. nk bizim
deersel fikrimiz zevkimize tabidir ve bakalarnn deersel fikirleri de onlarn zevkine baldr.
Hi kimse bakalarnn zevkini hata olarak grmemelidir. phesiz byle bir alglama tr,
ahlaki pozitivizme dayanmaktadr ve bu ahlaki pozitivizmin temel ve lleri ise insanlarn zevk
ve isteidir ve bu inan, kkten bozuk ve batldr. slama ve ahlak felsefesindeki sahih ekollere
kardr.
Pozitivist inanlar esasna dayanarak bizlere kendi grlerimizi mutlak kabul etmememiz
gerektiini syleyen kimseler, yanllk iindedirler. Biz, mutlak olan deerlerimizi korumaya
devam edeceiz ve slami sabit deerlerin toplumda ihya ve yaygn hale gelmesi iin alacaz.
Asla bunlara en kk bir lekenin srlmesine izin vermeyeceiz.
Batllar, Rnesanstan bu yana dini kavramlar deerler zmresinde karar kldlar. zellikle dini
emirler ve ibadetlerle ilgili olan kavramlar deer olarak kararlatrdlar. te yandan deerleri
rlatif ve anlamaya dayal kabul ettikleri iin bu dini kavramlar da rlatif ve itibari saydlar.
Onlar iin mutlak deer diye bir ey yoktur. Bu esas zere de btn dinlerin iyi ve hak zere
olabileceini iddia ettiler. Bu din kendine tabi olanlar iin gzel ve haktr, o din de kendine
uyanlar iin gzel ve haktr. Hi kimse kendi dini inanlarn mutlak saymamaldr. Sadece slam
dininin hak ve sahih olduunu, dier dinlerin ise batl olduunu dememek gerekir. Zira slam
dini de bir takm deerler kavramlar silsilesidir ve bir takm olmas gereken ve olmamas gereken
deerlerden olumaktadr. rnein, falan ii yapmamz gerekir, falan ii terk etmeliyiz veya
rnein namaz klmal, oru tutmal, yalan sylememeli, namahrem kimselere bakmamal,
insanlarn mal ve namusuna tecavz etmemeliyiz. Doal olarak deerler, rlatif ve anlamaya
dayal olduu taktirde dini kavramlar da rlatif olacaktr ve sonuta slam bir takm itibari ve
anlamaya dayal deerlerden ibaret olacaktr. Pozitivist ve dini kavramlar, deersel kavramlar
zmresine sokan inanca atfta bulunarak bizlere yle demektedirler. Sizler kendi dininizi
bakalarna zorla yklememelisiniz ve onlardan Mslman olmalarn istememelisiniz. slam
dini Mslmanlar iin gzeldir, Yahudilik Yahudiler iin iyidir. Bu dinler rlatif dinlerdir. Hi
birisi mutlak deildir. Dinler ve deerler, rlatif ve anlamaya dayal olduu iin de hkmleri
eitli halklara ve zamanlara gre farkllk arz etmektedir. Bindrtyz yl nce slam Arabistan
yarm adasndaki halk iin iyi ve gzel idi. Ama bugn modern dnya iin, ayr bir din uygun ve
gzeldir. Dolaysyla onu mutlak saymamak gerekir. Mslmanlar, slami dncelerini
bakalarna yklememelidir. slam kendi zevki ve istei ile rten kimseler iindir. Ama bu dini
beenmeyen, kabul etmeyen ve baka bir dini zevkine uygun gren kimseler iin slam dini
gzel deildir. O halde biz, slami zevkimizi dierlerine yklememeliyiz ve onlarn zevkini
grmezlikten gelmemeliyiz.
Bu inan ve pheye verilecek cevap udur ki biz, ikinci plandaki hkmler gibi bir takm slami
hkmlerin rlatif deiken ve zaman ve mekana tabi hkmler olduunu kabul ediyoruz. Ama
slamn btn hkmleri ve kavramlar deiken deildir. Aksine slamn baz hkmleri sabit
mutlak ve deimezdir. Ayrca slamdaki hkmlerin hi birisi, insanlarn zevkine ve
anlamasna tabi deildir. Deiken hkmlerin de deiken delilleri vardr. O halde evvela biz,
btn deerlerin zevklere, beenmelere ve anlamalara dayandn kabul etmiyoruz. Baz
deerlerin ve anti-deerlerin mutlak olduunu gerek fesat ve maslahata dayandn sylyoruz.
Bu esas zere sabit ve deimez gereklerdir. kinci olarak slamn sabit deerleri de bu trden
deerlerdir. Gerek maslahat ve fesada tabidir, hakikatle rtmektedir. Bu esas zere de onlar
mutlaktr. Biz onlar her zaman, her yerde muteber kabul etmekteyiz ve slami bak amzn da
mutlak olduu hususunda srar ediyoruz. Sadece bu mutlak slami bak alar doru ve haktr.
Sonu olarak batda sz konusu edilen bu rlativist inan da slam ile uyum iinde deildir.
eliebilir. Yani biri %100 bir dini inanca inanrken dieri o inanc reddedebilir ve ayn zamanda
din hakkndaki her iki marifet de makbul ve muteberdir.
Dini tanma ve marifetin rlatif olduuyla tannan ve taraftarlarnca kendisi iin eriatn alm
ve kapan ismi seilen bu nc rlativist inan, zellikle son yirmi ylda, lkemizde sz
konusu edilmi ve yaygnlamtr. Her gn gazetelerde ve dergilerde bunu sz konusu
etmektedirler ve insanlarn din hakkndaki marifetlerinin eit olmadn sylemektedirler.
Onlara gre bir kimse kendi inancna gre sabah namaznn iki rekat olduunu, dier bir kimse
de kendi inanc ve marifetine gre sabah namaznn rekat olduunu syleyebilir. Ayn
zamanda her iki gr de muteber ve makbuldr. Bu inan zere biz sabah namaznn iki rekat
olduuna inanyorsak, dier insanlarn da iki rekat klmasn isteme hakkna sahip deiliz. Bizim
din hakkndaki marifetimiz esasnca sabah namaz iki rekattr. Ama bakasnn din hakkndaki
marifeti esasnca sabah namaz defa olabilir. O da dini okuma ve marifettir. Bu dini okumalar
ve marifetler arasnda deersel boyutta bir farkllk mevcut deildir. Herkesin okumas ve
marifeti kendisi iin saygndr. Hi kimse din hakkndaki kendi okumasn mutlak kabul
etmemelidir ve dierlerinden onun dini tand ve anlad gibi tanmasn ve anlamasn
istememelidir.
Bizim din hakkndaki okuyu ve marifetimiz, bizler iin beenilmi ve haktr. Bakas iin de din
hakkndaki kendi okuyuu ve marifeti gzel ve haktr. Geri bu iki okuma arasnda bir eliki
varsa da nemli deildir. nk marifetler ve bilgiler, al ve kapan haletine sahip
olduundan almakta ve genilemekte, bazen de snrl ve dar hale gelmektedir. yle ki bu
marifetlerden biri bir tarafta, dier marifet ise bunun zdd olan ayr bir tarafta olabilir. Bugn bir
kimse, herhangi bir dini retiyi ispat edebilir. Ama yarn ayn dini marifeti reddedebilir. Bu
farkllklarn kayna da udur ki gerek din bizim elimizde deildir. Bizim elimizde olan ey,
bizim din hakkndaki marifetlerimizdir. Bu marifet ve okuyular ise deikendir. Bireylere oranla
bile farkllk arz etmektedir.
oynamann haram olduunu sylerken, dieri onu helal saymaktadr. Birisi falan musiki aletinin
haram olduunu sylerken, dieri helal olduunu sylemektedir. O halde mtehitlerin ve
fakihlerin fetvalar deikendir. yle ki hatta bir mtehit iki farkl gre bile sahip olmaktadr.
Nitekim baz fakihler, bazen bir fetva vermektedir. Bir mddet getikten sonra da o fetvasndan
vaz gemekte ve farkl bir fetva vermektedir. O halde bu fetva farkll bizim din hakkndaki
okuyu ve marifetimizin de rlatif ve deiken olduunun delilidir. Din hakkndaki hibir
marifetimiz sabit ve mutlak deildir.
unu sylemeliyim ki herkes, hatta uzak bir kyde yaayan okuma ve yazmas olmayan bir
kimse bile, mtehitlerin fetvasnn dinin feri alanlarnda ve sadece dini tekliflerden bazsnda
farkllk iinde olduunu bilmektedir. Ama bu fetva farkllklar, sizin Peygamber (s.a.a)in vahiy
yoluyla elde ettii marifetin bile, mutlak olmadn iddia etmenizin delili deildir. nk
Peygamberin marifeti, beeri marifetler kategorisinden deildir ve hata kabul etmemektedir.
Nitekim Allah-u Teala Kuranda yle buyurmaktadr:
lhnz bir tek Allah'tr. O'ndan baka ilh yoktur. O, rahmndr, rahmdir.[62]
Burada Allahn vahyinin ne olduu sylenemez. Biz, Peygamberin, Allah bana vahyetmitir
iddias esasnca Peygambere vahyedildiinden haberdar olduk. Ama ilahi vahyin mahiyetinden
haberdar deiliz. Peygamberin Allahn vahyi diye bize sunduu ey, Allahn vahiy hakikati
deildir. Aksine bizim vahiy hakkndaki anlay ve marifetimizin rndr. Onun anlay, insani
ve hatal olduu iin de vahiy alglama hususunda yanllk etme ihtimali mevcuttur. Yani Allah,
bir eyi aklamak isterken, o bunu yanl anlam olabilir! Kendi marifetini Allahn vahyi diye
dnm olabilir. Byle bir grn neticesi de udur ki hi kimsenin Kuran hakkndaki
yorumlar muteber deildir ve bu yorumlarn tm, hata ve yanllk ihtimaline sahiptir. Acaba,
bu da din hakknda yeni bir kraat ve okuyu mudur? Acaba kraatler ve okuyular arasnda bu
kadar genilik ve snrszlk var mdr? Evet biz, fetvalar hususundaki farkll kabul ediyoruz,
ama Allahn varl hususunda da phe edilebilir mi? slam adna ve Kurani vahiy esasnca bir
kimsenin Allahn varln ispat ettii, dier bir kimsenin reddettii ve her iki iddiann da
muteber dini iki marifet olduu sylenebilir mi? Acaba bindrtyz yl boyunca btn slam
frkalarnn, ii ve Snni alimlerinin sylediklerine karlk, onlarn yanl yaptn, kt
anladn, kendi okuyularn beyan ettiklerini, bizim de kendi gr ve okuyularmza sahip
olduumuzu iddia edebilir miyiz? Dinde farkl okuyularn hangi lde olabilecei sorusunun
cevab udur ki, farkl okuyularn varl sadece dinin feri konular alannda kabul edilmitir;
dinin asli meselelerinde deil. Feri alanda da iinde ihtilafn olmas mmkn olan zanni
meselelerde sz konusudur, kesin icma ve ittifaka dayal konularda deil. Ayrca dinin zanni ve
feri meseleler alannda da sadece dini gr sahibi ve uzman kimselerin gr muteberdir;
herkesin deil. Dini daha yeni tanyan kimseler bu konuda grn belirtemez. Ayetullah
Burucerdi, mam Humeyni ve Allame Tabatabai gibi statlarn yannda elli yl ders okumu olan,
bu yolda bir ok zorluklara katlanan, takva anlay, aratrma ve istinbat sahibi olan heveslerinin
ve propagandalarn etkisinde kalmayan kimselerin gr muteberdir, din sahasnda batc,
hevesine dkn ve birka gn ders okumu cahil kimselerin grleri ve kendini din uzman
sayan bu cahillerin inanlar muteber deildir.
zetle gr farkllklar ve farkl okuyularn varl, sadece dinin mteabih ve zanni meseleler
alannda geerlidir. slamn kesin meselelerinde, muhkem hkmlerinde, zaruriyatnda ve ak
hkmlerinde sadece bir tek okuyu vardr ve o okuyu da Allah ve Peygamberin okuyuudur.
Bu alanda gr farkllna, ek etmeye ve farkl okuyular sergilemeye imkan yoktur. slamn
mrnden on drt asr getii halde, bu alanda hibir ihtilaf gze arpmamaktadr. Nitekim ahit
olduumuz gibi mam Humeyni mrtet Selman Rdinin lm hkmn verince, btn slam
alimleri bunu teyit ettiler, hi kimse buna muhalefet gstermedi ve tek ses olarak mamn dedii
eyin slamn hkm olduunu beyan ettiler. Elbette baz batc kimseler, slamdan nasibi
olmadklar iin bu hkme muhalefet ettiler ve yle dediler: Bizim slam hakknda okuyuumuz
byle deildir. Ama phesiz alemdeki akl sahibi kimseler, ilgili marifet alannda gr sahibi
olan, o ilimli uygun doru bir aratrma metoduyla gr belirten kimselerin grne deer ve
itibar vermektedir.
KIRKINCI OTURUM
EFSANEV DN MARFETLER VEYA
GEREMS AYNA
1-nceki Konumalarn Ksaca Bir zeti
slamn siyasi grnn aklanmas hususunda unu dedik ki eer biz, kanun ve kurallar
slami kaynaklara gre dzenlemek ve icra metodumuzun da slam balamnda ve slami
deerlere uygun olmasn arzu edersek, slamn asl kaynaklar olan kitap ve snnetten gvenilir
ve derin bir bilgiye sahip olmamz lazmdr ki yasama makamnda slamn bak asn gzler
nnde bulundurabilelim ve kanun ve kurallar, slamn tmel kanunlar erevesinde
onaylayabilelim. Ayn ekilde icrayi metot seiminde de kitap ve snnette sz konusu edilmi
deerlerden ilham almamz gerekir. Btn bunlarla birlikte bazen, ayet ve rivayetlerden istinbat
edilirken, bir takm farkl grler ortaya kmaktadr. Baz ayetlerin farkl tefsirleri beyan
edilmektedir. Baz rivayetler hakknda eitli istinbatlar gereklemektedir. yle ki baz
kimseler, farkl grler belirtmeyi, btn slami meselelerde caiz grmlerdir ve herkesin
slam hakknda belli bir inanca sahip olacan sylemilerdir. Onlara gre hi kimse kendi
grn bakalarna dayatmamaldr. Nitekim defalarca dergilerde, gazetelerde ve
konumalarnda bu slogan sz konusu etmilerdir ki hi kimse din hakkndaki kendi grn
mutlak saymamaldr. Aksine insan, bakalarnn da bir takm grleri olacan gz nnde
bulundurmaldr. slamn tek bir okumas ve kraati yoktur. slam hakknda ortaya koyulan btn
kraatler ve okumalar saygn karlamak gerekir ve din hakkndaki btn okuma ve bak
alarnn muteber olduuna inanmak icap eder.
Onlara, dem'in iki olunun haberini gerek olarak anlat: Hani birer kurban takdim
etmilerdi de birisinden kabul edilmi, dierinden ise kabul edilmemiti. (Kurban kabul
edilmeyen karde, kskanlk yznden), Andolsun seni ldreceim dedi. Dieri de
Allah ancak takv sahiplerinden kabul eder dedi[64]
Rivayetlerden de istifade edildii zere Hz. Ademin ocuklar olan Habil ve Kabil, Allahn
dergahna bir kurban sunmakla grevlendirdiler. Kabil bir kurban hediye etti, Habil ise bir miktar
buday hediye etti. Habilin verdii kurban kabul grd, ama Kabilin verdii kurban kabul
grmedi. te burada Kabil kendi kardei olan Habili kskand, sonunda onu ldrd. Ama
yaptndan piman oldu. Kabil, ldrd kardeinin cenazesine ne yapacan da bilemiyordu.
Bunun zerine Allah, gmme eklini ona retmek iin bir karga gnderdi.
Derken Allah, kardeinin cesedini nasl gmeceini ona gstermek iin yeri eeleyen bir
karga gnderdi. (Katil karde) Yazklar olsun bana! u karga kadar da olamadm m ki,
kardeimin cesedini gmeyim dedi ve ettiine yananlardan oldu.[65]
Karga kendi yiyeceini saklamak iin gagasyla topra eelemekte ve yiyeceini topraa
gmmektedir. Allahn emriyle karga gelip Habilin karsnda topran altndaki yiyeceini
aratrnca Hz. Ademin olu olan Kabil de lleri yere gmme eklini rendi. O kargadan yeri
nasl kazacan ve kardeini topraa nasl gmeceini rendi. O konumac ve yazar kimse bu
hikayeyi sembolik olarak yorumlarken yle diyordu: Habil, dayanlmaz faaliyet ve abalarnn
rn olduka az olan ifti, ii ve zahmet eken snfn semboldr. Allah da bu snf sevdii
iin de fakir iftinin deersiz hediyesini kabul etti. Ama Kabil kapitalistlerin semboldr.
Kapitalistlerin biri bir koyun kurbanlk edince Allah onun kurbanln kabul etmedi. nk
Allah kapitalistlerin dmandr. Sonunda o konumac u sonuca varmtr ki Habil, Kabir ve
onlarn koyun ve buday hediye etmesi bir gerei ifade etmiyordu. Sadece sembolik bir
portreden ibaretti. i ve kapitalist snf ve bu iki snf arasndaki sava ifade etmekteydi. Oysa
burada u soru sz konusu edilmektedir ki, Hz. Adem zamannda Adem, ei ve iki ocuu
dnda bir varlk yaratlmamt. Nasl olur da ii ve kapitalist snfnn varlndan sz
edilebilir. Aslnda bu snf ayrmnn o dnem iin ne anlam vardr. Velhasl sz konusu
konumac o dnemde Marksist dnceler yaygn olduundan ve de kfr ekollerinin
taraftarlar ok olduundan bu yorumu yapm ve insanlar tarafndan da kabul grmt. Sz
konusu konumac, Habil ve Kabil hakknda sembolik bir yorum yapmt, ama kargann neyi
sembolize ettiini bildirmemiti. Sonunda onun rencilerinden biri bu srr kefetti ve yazd
makalesinde siyah kargann mollalar sembolize ettiini syledi. Mersiye okuyan, yas trenleri
dzenleyen, minber zerinde siyah ve karanlklar yaymaya alan, dolaysyla da feodalleri ve
kapitalistleri savunan, mollalar sembolize etmektedir. rencisi bu srr kefederek tabir
yerindeyse, g, altn ve hile genini tamamlam oldu. lgintir ki Allah-u Teala bu kssay
beyan makamnda yle buyurmutur:
Yani o gerek olayn hakikatini insanlara bildir. Adeta Allah-u Teala bu kssa hakknda bir gn
yanl yorumlar yaplacan haber vermektedir. Bylece bu kssada herhangi bir tasarrufta
bulunulmamasn ve insanlara hakikatinin sylenmesini emretmektedir.
Evet son yllarda, bat hayran kimseler, Kuran sembolik ve gerek d bir ekilde
yorumlamaya almaktadrlar. zellikle de bugn Kuran sembolik olarak tefsir etme hareketi
artmaya balam ve halk arasnda yaygn hale getirilmitir. yle ki slami eitim gren, hatta
alim elbisesini giyen kimseler dahi bu tr nameleri seslendirmektedirler. Onlar Kuran dilinin
hakikati gsteren bir dil olmadn ve Kuran ayetlerinin deimeyen gerek hakikatleri bizlere
beyan etmediini sylemektedirler. Dolaysyla biz Kuran ayetlerini tefsir etmek iin kesin
delillere, sabit bir ereveye, deimeyen llere ve ilmi dayanaklara sahip deiliz. Dolaysyla
da falan ayet hakknda sadece bir tefsirin var olduunu, dier yorumlarn ise batl olduunu iddia
edemeyiz. Aksine herkes, kendi dnceleri, faraziyeleri ve zihniyeti esasnca Kuran ayetleri
hakknda sembolik yorumlarda bulunabilir. Hatta bu yorumu dier yorumlar ve tefsirlerle de
eliebilir.
6-Din Dilinin Gerekleri Gstermesi veya Din Hakknda Belirsiz Bir Portre Sunmak
Dini retilerin ve Kuran retilerinin sembolik olduunu ifade eden teoriyi daha fazla tanmak
ve zihne yakn klmak iin, arz ediyorum ki modern sanatlar mzesinde bir takm belirsiz ve
geometrik ekillerden oluan tablolar aslmtr. Bu tablolar, belli bir ekilde bir takm eyleri
yanstmaktadr. Onlar hakknda bir ok ihtimaller vardr. Herkes kendi zevki esasnca bunlar
yorumlamaya almakta ve bu tablolarn herhangi bir eyi sembolize ettiini beyan etmektedir.
Belki de o tabloyu izen kimseler, bakalarnn bu tablolar hakknda yapacaklar o yorumlardan
haberdar bile deildir. Ayn ekilde, psikoloji deneylerinde de bazen bir kadn zerine bir
miktar mrekkep dklmekte, bu mrekkep o kadn zerinde datlmakta ve oradaki
hastalardan o kat zerinde ne tr ekiller grdkleri sorulmaktadr. Onlardan her biri biraz
dndkten ve kat zerinde bir takm semboller mahede ettikten sonra, bu ekillerin bir eyi
gsterdiine inanarak eitli yorumlarda bulunmaktadr. rnein o resmin bir blmnn,
kadnn salarn, dier blmnn kadnn ellerini gsterdiini sylemektedir. Sonu olarak da
zihni aratrmalarn neticesinde o belirsiz resmin bir kadnn portresi olduunu sylemektedir.
Oysa o resmi ortaya karan kimseler, belli bir hedefe dayanarak resim izmi deillerdir. Onlar,
bilinli ve dzenli bir i yapmak istememilerdir. Kadn zerine bir miktar mrekkep dkm
ve sonuta belirsiz bir ekil olumutur. Herkes kendi zihniyeti esasnca bu konuda bir yorumda
bulunmutur.
te bunlar da Kurann dilinin gerekleri gstermediini ve Kuran retilerinin bu hedefle
aklanmadn, dolaysyla herkesin kendi tehisi esasnca ondan bir ey anladn
sylemektedirler. Onlara gre hi kimse, Kuran hakkndaki bu dncesinin mutlak olduunu
sylememelidir. Kuran hakkndaki bu tefsirinin doru olduunu ve dier tefsirlerin ise yanl
olduunu savunmamaldr. Ayn ekilde eer insan, modern sanatlarla karlar ve onlar
hakknda bir yorumu olursa, bu yorumunun kesinlikle doru olduunu, dier yorumlarn ise
yanl sayldn dile getirmemelidir. nk o kendi zihniyeti esasnca ve iinde bulunduu
artlar karsnda o tablo hakknda belli bir yoruma sahiptir. Dierleri de kendi zihni verileri
esasnca, iinde bulunduklar toplumsal artlar karsnda baka bir takm yorumlara sahiptir.
Dolaysyla, bu tefsirlerden bazsn doru, dierlerini ise hatal grmek olmaz. Aslnda bu gibi
hususlarda doruluk ve yanllk, gerek ve sabit bir ey deildir. Falan yorumun doru ve falan
yorumun ise yanl olduunu sylemek mmkn deildir. Acaba neuzibillah Kuran da modern
sanatlar gibi bir ey midir ki herkes kitap hakknda bir yoruma sahip olabilsin. Semavi kitaplar
hakknda byle bir dnceye kaplan kimseler, genellikle Allahn varlna ve vahye
inanmamaktadrlar. Eer dinin dilinden bahsediyorlarsa, bu bakalarn aldatmak iindir.
Mukaddes kitap hakknda farkl gr ve yorumlarn olduu grn savunan kimseler yle
diyorlar: Farz edelim Allah vardr, vahiy nazil olmutur, Peygamber de vahyi iitmitir ki bu
konuda bile dnmek gerekir- ama Peygamber insandr, insani bir anlaya sahiptir, insani bir
anlay ise yanllktan uzak deildir, dolaysyla onun Allahn szlerini doru anlamamas
mmkndr. Hatta eer Peygamberin Allahn ayetlerini almada ve anlamada yanllk
etmediini kabul etsek dahi, Kuran ayetlerini tefsir hususunda kesin bir yol ortaya koymak
mmkn deildir. nsanlar, bu tefsir esasnca bir tefsiri kesin ve doru, dier tefsirleri ise hatal
kabul edemez. Hatta herkes Kuran hakknda belli bir yorum ve gre sahip olabilir. O gr de
kendisi iin muteber ve dorudur. Dierleri onu reddetmemelidir. Mukaddes kitaplar karsnda
bizler, psikolojik deneyime tabi tutulan kimseler gibiyiz. Onlara belirsiz bir ekil
gsterilmektedir ve onlardan bu ekiller hakknda grlerini beyan etmeleri istenmektedir.
Bylece her birisi kendi zihniyeti esasnca bir tefsirde bulunmaktadr. rnein bu resim,
sevgilimin salarn andrmaktadr, dieri ise bu resmin Rstemin eklini andrdn ifade
etmektedir. Bylece herkes bu konuda bir yorumda bulunmaktadr. phesiz herkesin gr
kendisi iin saygndr, onu knamak doru deildir. Geri o tefsirlerin hi birisi kadn zerine
mrekkep dken kimsenin zihninden gemezse dahi bu byledir. Zira o ekli icat etmekten
maksat, herkesin o konuda bir yorum ve gre sahip olmasn salamaktr.
edilebilir ve hatta ihtimal verilebilir ki bir din hakkndaki bir grn mutlak saylmamas
gerektiini dile getiren bu teori de din dili teorisinden kaynaklanmaktadr. Bu esas zere din dili
de efsanevi bir dildir, hakikati gstermeyen sembolik bir dil snfndandr. Herkes kendi
zihniyetiyle, dini retiler hususunda bir yorum sunabilir, hi kimse kendi kraat ve tefsirini
doru, dierlerinin okuyuunu ise hatal gremez ve reddedemez. Gerekten eer bu tr kfr
inanlar yaygnlar ve Kurann da Hafzn divan gibi bir kitap olduu dnlecek olursa,
elbette herkes, kendi hedef ve amacn bu kitaptan elde edebilir. Ama bu durumda Kuran bir
hidayet kitab olabilir mi? Acaba Kuran bu yorumlar ve okuyularla Peygamber ve pak
mamlarn yaygn hale gelmesi iin canlarn tehlikeye attklar ve yolunda bunca ehit feda
ettikleri o kitap mdr? Eer herkes Kuran hakknda belli bir yorumda bulunabiliyorsa ve
herkesin alglay da kendisi iin hccet ise o halde neden Kuran ayetlerinin doru bir ekilde
tefsir edilmesinin nemi vurgulanmtr ve insanlarn Kuran kendi grleri esasnca
yorumlamas yasaklanmtr. Neden dinde bidat karmak bu kadar knanm ve ktlenmitir.
Eer Kuran hakknda yorum yapmak istee bal olsayd ve herkes istedii gibi Kuran
yorumlama hakkna sahip olsayd. O zaman biz neden devrim yaptk ve ah rejimini alaa
ettik. ah da dnce ve davranlarn din ve Kuran hakkndaki anlayna uyduruyor, hatta
syledii szlerin alimlerin syledii szlerden daha ok dinin ruhuyla rttn iddia
ediyordu. ah, Kuran alimlerden daha iyi tandn ve derk ettiini iddia ediyordu. Alimlerin
bo yere aleyhine konutuklarn ve halk kendi aleyhine kkrtmaya altklarn iddia
ediyordu. Burada ah da din hakknda belli bir anlaya sahipti ve hi kimse onun bu alglayn
batl olarak gsteremezdi.
Bu teoriye gre eer bir kimse, din hakkndaki zihniyeti zere Allahn haa olmadn ve dinin
Allahn varlna dayanmadn syleyecek olursa, hi kimse ona itiraz etmemelidir. nk, o
kimse kendi anlayn beyan etmektedir ve din de byle bir anlaya tahamml gstermektedir.
Nitekim Hafzn iirleri de eitli yorumlara aktr. rnein Hafz yle diyor: Eer aklarn
kann dkmek iin gam, ordular gnderir ise, ben ve saki birleiriz de onlara kk sktrrz.
imdi bir ahs kendi zihniyeti zere bu iirleri yorumlayarak hastasnn iyileeceini veya
ihtiyacnn giderileceini syleyecek olursa ve kendi anlay zere bu iire bir yorum getirecek
olursa, rnein mey ve saki doktor ve hastadr diyecek olursa ve onlara kk sktrrz
sznden maksadn, hastaln kkn skeriz anlamn ifade ettiini sylerse, baka biri de
kendi ihtiyalar iin Hafzn kitabndan fal aarsa bu yoruma tam aykr bir yorum ortaya
koyabilir.
Eer Kuran da Allahn olmadn ve Allahn varl hakknda hibir delilin bulunmadn
dile getiren bir yoruma tahamml ederse, artk slam diye bir ey kalmaz. Herkes Kuran
hakknda bamsz bir yoruma sahip olabilirse ve btn bu yorumlarn saygn grlmesi
gerekirse, bu durumda dini savunmann ve dini deerler karsnda hassas olmann hibir anlam
kalmaz. Herkes tolerans ehli olmal, bakalarnn fikir ve davranlarna tahamml etmeli ve
bakalarnn gr ve dncelerini eletirmemelidir. Herkes dinden anlad eyler zere amel
etmelidir. Eer dinden anlad Allahn bir olduu ise, bu durumda bir grevi vardr. Eer
binlerce tanrnn varlna inanyorsa, o zaman da ayr bir grevi vardr. Aslnda herkesin inanc
kendisi iin hccet saylmaktadr. Dolaysyla da hibir ihtilafa dlmemelidir ve herkes tam bir
sefa, samimiyet ve msamaha iinde yaamaldr. Bakalarnn fikir ve grleri karsnda
olumsuz bir tavr taknmamaldr.
Velhasl bu gre gre din dili sembolik bir dildir. Herkes kendi zihniyeti esasnca Kurann
srlarn bir ekilde tefsir edebilir. Bu esas zere dini marifetin rlatif ve deiken olduunu ifade
edebilir. Hi kimse, kendi grn mutlak kabul etmemelidir. phesiz slami ve Kurani asl
inan, bylesine fasit ve bozuk bir inanc kaldrmamaktadr. Byle bir bak as din ile uyumlu
deildir. Biz akli delillerle ispat etmekteyiz ki Allahn hikmet ve lutfu kullarn tek bir hedefe ve
mutlak hakka hidayet etmesini gerektirmektedir. Bu balamda Allah Kuran- gndermitir ki
btn insanlar iin bir t, hccet ve beyan olsun. nsanlarn ruhsal hastalklarna ifa
balasn. Peygamberin ve mamlarn mektebinden rendiimiz esasnca bu Kurann bir tek
tefsiri ve okunuu vardr. Bu tefsir ve okuyu da Peygamber ve Ehl-i Beytin tefsiridir. Onlarn
berrak emesinden beslenen yorumlar ve grler doru ve hak zeredir. Bu okuyu, din
hakkndaki dier okuyulardan farkldr ve onlarla rtmemektedir. Dier yorumlar batl
saymaktadr. Elbette slam dnyasnda da Martin Luther gibi bir adam ortaya kabilir, yeni bir
din getirebilir ve bu esas zere farkl ve elikili yorumlar sergileyebilir. Marifetlerin rlatif
olduu esasnca btn okuyularn doru olduunu gsterebilir. Ama Ehl-i Beytten nakledilen
saysz rivayetler Kuran hakknda doru bir yoruma sahip olmak iin dikkatli olunmasn
vurgulamaktadr ve Kuran kendi grnce tefsir etmekten sakndrlmtr.
Din evliyalar da insanlarn dini kendi istekleri zere yorumlamasn yasaklamtr. nsanlar bu
esas zere mteabih ve belirsiz bir hususa rastladklar zaman orada durmal ve yorumunu Ehl-i
Beytin sonsuz okyanusunun ve hidayet edici szlerinin iinden karmaldr. slam ve Allaha
isnat ettii sz ve konular, Allahn buyruklarndan, Kuran naslarndan, Peygamber ve temiz
imamlarn szlerinden kaynaklanm olmaldr.
ardn anlamaktadr. Ama asla yazarn syledii kelimelerle, konumacda ortaya kan bu
arma hissini derk edemez. Hakikatte kelimeler, sadece bir takm hislerin varln haber
vermektedir. Ama o hislerin mahiyetini intikal ettirmekten acizdir. Eer sizler birine, falan
kimseye ak olduunuzu syleyecek olursanz, muhatabnz iinizde olan ve ak olarak
adlandrlan o duygunun ne olduunu anlayamaz. Sizden alglad bir takm deliller zere bunu
bir ekilde derk edebilir. Ama detayl bir ekilde o deruni hissinizi asla derk edemez.
Evet, biz de kabul ediyoruz ki sradan bir bilgi, tecrbe ve marifetler yoluyla tabiat tesi
hakikatlerin hakikatine eriilemez. Melek, gibi bir takm varlklardan haberdar olunamaz, onlar
hakknda kapsaml bir bilgi edinilemez. Onlar hakknda sylenen szler mteabih szlerdir. Bu
adan meleklerden sz eden Kuran ayetleri mteabih ayetler saylmtr. Bu hakikatleri
tanmak iin bir takm yollar vardr ki sradan insanlarn ulaabildii yollar deildir bunlar.
Sadece nefsini tezkiye eden, ahlaki ve irfani seyr-u sulukta bulunan kimseler, bu varlklarn
hakikatini derk edebilirler. Ama Kuranda yer alan bu tr hakikatlerin derk edilmeyii
Kuranda bu trden var olan her eyin bizler iin derk edilemeyecei anlamnda deildir.
Bunlar, lafz ve kelimelerin bizlere bir takm hakikatleri gstermedii anlamn ifade
etmemektedir. Herkes zihniyeti esasnca bu kelimeleri tevil ve tefsir etmemelidir. Melek gibi
tabiat tesi bu hakikatler hakknda her ne kadar kapsaml bir bilgi elde edemezsek ve sradan
beeri aletlerle bu hakikatler, bizler iin aa kmazsa da Kuranda yer alan zellikleri,
sfatlar ve kavramlar hakknda bir yere kadar marifet elde etmek mmkndr.
Kuran ve din dilinin efsanevi bir dil olduu hakknda ortaya koyduklar delillerden biri de
Kuran ve dini kitaplarda yer alan istiare, kinaye, tebih ve temsillerin zikredilmesidir. rnein
Kuranda yle yer almtr:
Bir toplum dier bir toplumdan (sayca ve malca) daha ok olduu iin yeminlerinizi,
aranzda bir fesat arac edinerek ipliini salamca bktkten sonra, zp bozan (kadn)
gibi olmayn.[66]
Bu da Kuran da zikredilen bir rnektir ve belki de byle bir yal kadn, d alemde var
olmamtr. Hakeza Kuranda yer alan eek rnei de bunun bir benzeridir.
Tevrat'la ykml tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap tayan
merkebin durumu gibidir.[67]
Onlar yle diyorlar: Bu rnekler ve efsaneler Kuranda yer alan, Allah kyamet, vahiy, cennet
ve cehennem gibi kavramlarn bir efsane olmad nereden anlalmaktadr?
Bu bo, temelsiz ve kfr szleri makaleler ve yazlar halinde btn lke apnda niversite
rencilerine ulatrmaktadrlar. Bylece onlara Kurann batan sona efsane kitab olduunu
telkin etmeye almaktadrlar. Hatta o kadar kstaha hareket etmektedirler ki, bir renci
makalesinde Hz. Yusuf (a.s)n Kurandaki kssas hakknda romantik bir yorumda bulunmakta,
o kssay hayali bir roman kalbna dkmekte, daha sonra da edebi olarak eletirmekte ve bunun
kritiini yapmaktadr. Daha sonra da Hz. Yusufun romann edebi olarak snfta stadn
huzurunda eletirmektedir. stat da bu kssaya yeni bir takm itirazlarda bulunmaktadr ve sonu
olarak Hz. Yusuf romannn yazarnn usta bir edebiyat olmad ve bu romann acemice
yazld sonucunu elde etmektedirler.
Kuranda da eitli teviller vardr. Arifler, bir takm teviller ve tefsirler zikrettii iin biz de yeni
bir takm tevil ve tefsirler yazabiliriz. Eer bizim yorumlarmz ariflerin yorumlarna zt olursa,
hatta bizim tevil ve tefsirlerimizin sonucu ariflerin teviliyle elise dahi bu byledir. Ayrca
rivayetlerde dahi Kurann batnlarna ve tevillerine iaret edilmitir ve bu da ayetin zahirinin
iktiza ettii anlamn tam aksinedir. Kuran iin farkl tevil ve batnlarn varl da ayetler
hakknda eitli tevil ve tefsirlerin yaplacann bir delilidir. Biz de bu ie girimi durumdayz.
Hangi tevilin doru ve hangi tevilin yanl olduunu tehis etmek mmkn olmad iin de
onlarn hepsini doru saymak gerekir. Bunlara cevap olarak yle diyoruz: Evet Kuranda da
mteabih ayetlerin varln ve bu ayetlerin muhkem ayetler esasnca tefsir edilmesi gerektiine
iaret vardr. Nitekim rivayetlerde de yer aldna gre Kuran bir takm batnlara ve eitli
katlara sahiptir. Ama hibir rivayette ayetlerin zahirinin kelimelerin ve lafzlarn hccet olmad
ve bizler iin hibir hakikati aydnlatmad dile getirilmemitir.
Elbette ayetlerin zahirinin ve itibarlarnn yan sra Kurann batn ve ayetlerin tevili diye daha
derin hususlar da vardr demek ile aslnda Kuran ayetlerinin zahirinin muteber olmadn
sadece bizim yaptmz tevil ve alglaylarn muteber olduunu sylemek hususunda byk bir
fark vardr. Tevil eden kimsenin zihni esaslar zere ortaya kan teviller, bizzat o ahsn zihninin
rettii tevillerdir. Ama ne yazk ki bu esas zere birbirine zt teviller ve farkl yorumlar, din
hakknda eitli kraatler ve okuyular olarak tantlmakta ve bizlerden de bunlara sayg
gstermemiz istenmektedir.
meta/ey yoktur. Ama deitirilir/tahrif edilirse onlar nezdinde Allahn kitabndan daha deerli
bir ey olamaz. Onlar nezdinde iyilikten daha kt ve ktlkten daha iyi bir ey
dnlmez.[71] Bu ikayet de henz Peygamber (s.a.a)in vefatndan yirmi be yl gemeden
yaplm bir ikayettir. Ama sapklklar, bidatlar ve pheler, slam dinine yle darbeler
indirmiti ki Hz. Ali (a.s) yalnzken ve insanlarn hidayet edici szlerine kulak vermedii bir
dnemde gk yzne ykseldi ve btn derdini ve hznn Allah-u Tealaya aktard.
Bu szlerin bir benzeri 147. hutbe de yer almtr: Benden sonra yle bir zaman gelecek ki, o
zamanda haktan daha gizli, batldan daha aikar bir ey olmayacak. Allah ve Resulne yalan
sylemekten daha fazla artp yaylan bir ey olmayacak. O zaman halkna hakkyla
okunduunda Kurandan daha rabetsiz ve tahrif edildiinde ise ondan daha rabetli ey
olmayacaktr.
lkelerde maruftan daha mnker ve mnkerden daha maruf ey olmayacaktr.
Daha sonra Hz. Ali (a.s) yle buyurmutur: Bilin ki Onu terk edenleri tanmadka olgunluu
tanya-mazsnz. Kitabn ahdini bozanlar tanmadka ahdine yapmazsnz. Onu atanlar
tanmadka, smsk tutuna-mazsnz.
Hz. Ali (a.s) hutbenin sonunda yle buyurmutur: Bunu ehlinde arayn; nk onlar cehaletin
lm, ilmin yaaydrlar. Onlarn dlar ilerini, susmalar konumalarn, hkmleri
ilimlerini anlatr. Onlar, dine muhalif olmazlar, dinde ayrla dmezler. Din onlarn arasnda
doru syleyen, sustuu halde konuan bir ahittir.
Grld gibi Hz. Ali (a.s) bir takm uyarlarda bulunduktan sonra, halktan sadece dini Ehl-i
Beyt yoluyla tanmalarn emretmitir. nk Kuran ve din hakkndaki yorumlar doru ve
haktr. Dier yorumlar ise batldr, dine ve Kurana yabancdr. Hak yolunu aratran ve hakikat
peinde koan kimselerin yolunu kesmektedir. Bunun sapklk ve sefalet dnda bir sonucu da
yoktur. O halde slam, herkesin din hakknda bir yorumu olmasn kabul etmez. Ayn zamanda
btn bu yorumlarn doru olmas da mmkn deildir. nk daha ok insanlarn zevkiyle
uyum iindedir. Din hususunda ise zevk tercihi yaplamaz. Dinin gerek yorumunu Ehl-i
Beytten almamz gerekir. Yoksa zevkimizi hayata geirerek dinde sapmaya sebep olmamal,
kendimizin ve hakkmzn sapmasna vesile olmamalyz.
Grld gibi Hz. Ali insanlar uyarmakta ve insanlardan dinini sadece Ehl-i Beyt yoluyla
tanmasn istemektedir. nk sadece onlarn Kuran ve din hakkndaki tefsirleri doru ve
haktr. Dier yorumlar ise batl, din ve Kurana yabancdr. O yorumlar, hak yolunu arayan
kimselerin yolunu kesmektedir. Sapklk ve sefalet dnda bir sonu da vermemektedir.
Dolaysyla Hz. Aliye gre herkes, din hakknda bir yorumda bulunamaz, ayn zamanda bu
yorumlarn tmnn doru olmas da mmkn deildir. Zira daha ok insanlarn zevkiyle uyum
iindedir. Oysa din alannda zevklerin kullanlmas mmkn deildir. Dolaysyla dinin gerek
yorumunu Ehl-i Beytten istemek gerekir. Kendi ahsi zevklerimizi hayata geirerek dinde hem
kendimizin ve hem de halkn sapmasna neden olmamalyz.