You are on page 1of 64

insani E D ‹ T Ö R D E N

YARDIM

De¤erli gönüldafl›m›z
Bir önceki say›da "Kurbanla dünyan›n yar›s›na" demifl, dünyan›n 100 ülke ve
bölgesinde bizleri bekleyen bir buçuk milyon insanla buluflaca¤›m›z›n müjdesini
vermifltik. Bu müjdeyi sizlerle paylaflmam›z›n ard›ndan, sizlerden ald›klar› emanetleri
sahiplerine ulaflt›rman›n heyecan› ile yollara düflen ‹HH görevlileri, befl farkl› k›tada
kardefllerimizle bulufltular. Bu y›l Kurban Bayram›’nda ayn› anda dünyan›n dört bir
‹NSAN‹ YARDIM
‹HH ‹NSAN‹
yan›ndaki 100 ülke ve bölgede Türkiyeli hay›rseverler ad›na kurbanlar kesildi, bir buçuk YARDIM
VAKFI
milyon insan kendilerini saran kardefllik güneflinin alt›nda birleflti. BÜLTEN‹D‹R
Siyasi, iktisadi ve ideolojik engellerle birbirlerine yabanc› b›rak›lan Müslüman halklar
aras›ndaki mesafeleri yok etmek ve ihtiyaç sahiplerinin yan›nda olmak için de¤erli bir
vesileydi Kurban. Bu vesile ile yola düflen ‹HH görevlileri derinleflerek döndüler.
Haritay› yeniden aç›p tekrar yola koyulma heyecan› ile anlatt›lar hayata geçirilmesi
gereken projeleri... Kimi yerlerde çifte bayramlar yafland›, kurban organizasyonlar›n›n
yan› s›ra çal›flmalar› tamamlanan camilerin, su kuyular›n›n ve kliniklerin aç›l›fllar› yap›ld›.
Kurban vesilesiyle ziyaret etti¤imiz ülkelerden biri de Filistin’di. Bölgeye giden ‹HH Say›: 29 / 2007
ekibi, ziyaretleri esnas›nda önemli temaslarda bulundu. Bölgenin kanaat önderleri ile, Nisan•May›s•Haziran

Filistin halk›na ve onlar›n meflru temsilcileri olan Hamas hükümetine uygulanan siyasi
ve ekonomik ambargonun sonland›r›lmas› yönünde at›labilecek ad›mlar› istiflare etti.
‹nsan Hak ve Hürriyetleri
Bölgedeki görüflmelerin ve yap›lan tespitlerin ard›ndan, Türkiye’de ‹HH ‹nsani Yard›m ‹nsani Yard›m Vakf› ad›na sahibi
Vakf› ve baz› sivil toplum örgütleri öncülü¤ünde, ‹srail hapishanelerinde tutulan BÜLENT YILDIRIM
Filistinli bakan ve milletvekillerinin serbest b›rak›lmas› için bir imza kampanyas› Genel Yay›n Yönetmeni
bafllat›ld›. Kampanyaya verilen destek her geçen gün art›yor. MURAT YILMAZ
Di¤er yandan, dünya üzerinde yaflanan ma¤duriyetlere kay›ts›z kalmayan ‹HH ‹nsani
Yard›m Vakf›, flimdi de "Siz görürseniz, onlar da görecekler." diyor. Özellikle Afrika’da, Editör
H. ZEHRA ÖZTÜRK
yayg›n olarak görülen katarakt hastal›¤› yüzünden binlerce insan görme nimetinden
mahrum yafl›yor. Siz de¤erli gönüldafllar›m›z› da bir insan›n dünyas›n› ayd›nlatarak bu Yay›n Kurulu
hay›r kervan›na kat›lmaya davet ediyoruz. AHMET EM‹N DA⁄
OSMAN ATALAY
Ve tabii ki yetimler… ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› olarak faaliyete bafllad›¤›m›z ilk günden ENSAR KILIÇO⁄LU
bu yana kriz bölgelerinde yard›ma muhtaç en hassas kitle olan çocuklara ve bilhassa GÜLDEN SÖNMEZ
yetim çocuklara yönelik çal›flmalar›m›z› da titizlikle devam ettirmekteyiz.
Kapak ve ‹ç Tasar›m
Ortado¤u’daki mülteci kamplar›nda, Endonezya, Sudan ve Pakistan’da ve daha birçok
grataNONgrata
bölgede yetimler için kal›c› projeleri hayata geçiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki yetimler
emanettir. Bas›m
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› olarak 15 Haziran’dan itibaren faaliyete geçirece¤imiz Yetim Mavi Ofset
Kampanyas› kapsam›nda, Türkiyeli hay›rseverleri dünyan›n dört bir yan›nda Tel: 0212 549 25 30
sürdürdü¤ümüz yetim çal›flmalar›na destek olmaya davet ediyoruz. Kampanyan›n Adres
hayata geçirildi¤i günlerde yetimleri ülkemizde misafir edecek ve 17 Haziran’da Büyük Karaman Caddesi
gerçeklefltirilecek olan III. Uluslararas› Çocuk Buluflmas› ile Türkiyeli hay›rseverleri Taylasan Sokak
yetimlerle buluflturaca¤›z. Ümmete emanet edilen yetimlere, ümmetin yetimlerine No: 3 Fatih - ‹stanbul
Tel: +90 212 631 21 21
kucak açaca¤›z. Yetimin elini tutacak, bafl›n› okflayacak, yetimin yetim kalmamas› ve Fax: +90 212 621 70 51
dünyada yetim kalmamas› umuduyla misafir edece¤iz yetimleri. Tüm gönüldafllar›m›z› info@ihh.org.tr
17 Haziran’da gerçekleflecek olan III. Uluslararas› Çocuk Buluflmas›’na bekliyoruz.
Hay›rlarda buluflmak dile¤iyle…
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› ve yetim çal›flmalar› DOSYA
sayfa / 28

Brezilya’daki Son Turko


19. yüzy›l›n sonunda Ortado¤u’dan Brezilya’ya
giden Araplar Osmanl› pasaportu tafl›yordu.
Bu nedenle, halihaz›rda Brezilya’da bulunan
tüm Araplar Turco (Türk) olarak adland›r›l›yor.
04
Bu tan›ma göre Brezilya’da milyonlarca Türk var. GÖZLEM /

GÖZLEM: MO⁄OL‹STAN’DA BAYRAM 8 GÖZLEM: KAMBOÇYA’DA, KAD‹M KIMER MEDEN‹YET‹ TOPR


GÖZLEM: KALB‹M TAC‹K‹STAN’DA KALDI 18 GÖZLEM: BAYRAM Y‹NE GELS‹N 21 GÖZLEM: DO⁄U

FAAL‹YETLER: Somali’de üç cami aç›ld›/48 Su kuyular› hayat veriyor/48 Nijerliler su kanal›na kavufltu/49 Burkina Faso’da do¤umha
Development Society’den ‹HH ziyareti/51 Pakistan ve Keflmir’deki yetimlerimiz yeni tesislerine kavufluyor/52 Endonezya’da yard›m ça
Gözün ayd›n
AFR‹KA ARAfiTIRMA
sayfa /36

‹slam dünyas›nda cami:


“Cami Müslümanlar›n kalesidir!”
Cami bir beldede ‹slam’›n en büyük sembolü ve Müslümanlar›n halini
gösteren yap›d›r. Allah’›n evi ve müminlerin buluflma noktas›d›r.
58
KÜLTÜR /

RAKLARINDA... 11 GÖZLEM: ÇEÇEN‹STAN’DA HER GÜN KURBAN: “YA ÖZGÜRLÜK, YA fiEHADET!” 14


U TÜRK‹STAN’DA BURUK BAYRAM 25 MAKALE: F‹L‹ST‹N PARLAMENTOSU ‹SRA‹L Z‹NDANINDA 40

ane ve çocuk klini¤i aç›ld›/49 ‹flgal alt›ndaki Filistin’e sa¤l›k deste¤i/50 Filistinli mültecilere e¤itim merkezi/51 Humanitarian Relief for
al›flmalar› devam ediyor/53 ‹HH gönüllüleri Çeçenistan’› unutmad›/54 Minik kalplerden gelenler/62 Yay›nlar›m›z/63 Bas›nda ‹HH/64
G Ö Z L E M . . .

Brezilya’daki
sonTurco
19. yüzy›l›n sonunda Ortado¤u’dan Brezilya’ya giden
Araplar Osmanl› pasaportu tafl›yordu. Bu nedenle,
halihaz›rda Brezilya’da bulunan tüm Araplar Turco
(Türk) olarak adland›r›l›yor. Bu tan›ma göre
Brezilya’da milyonlarca Türk var.

haz›rlayan: ‹ZZET fiAH‹N

HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n "100 ülkede Kardefle Kur-


ban" kampanyas› dolay›s›yla bizler de Brezilya’dayd›k.
Brezilya, 8,5 milyon km2’lik yüz ölçümü ve 186 milyon

nüfusu ile dünyan›n beflinci büyük ülkesidir. Ekvator ve
fiili hariç Latin Amerika’n›n bütün ülkeleri ile s›n›r› vard›r.
Federal Cumhuriyet ile yönetilen ülkenin baflkenti Bra-
silia, para birimi Real, resmi dili Portekizcedir.
Brezilya’daki ‹slam’›n tarihi, ülkenin tarihi ile paralellik
arz etmektedir. Brezilya’ya giden ilk Müslümanlar,
1500’lü y›llarda Avrupa’dan giden beyazlar aras›ndaki
Endülüs as›ll› Müslümanlard›r. Sonralar› Bat› Afrika ül-
kelerinden giden köle Müslümanlar Brezilya ile tan›fl-
m›flt›r. Esefle ifade edelim ki; Portekizli sömürgeci-
ler Müslümanlar›n dinlerini yaflamalar›na müsaade
etmemifl ve ‹slam’› terk etmeyenlere afl›r› iflken-
celer ve idama varan cezalar uygulam›fllard›r. Bu-
radaki siyahi Müslüman köleler Arap harfleri ile yaz›
yazman›n bile idam sebebi olarak görüldü¤ü kara gün-
ler yaflam›fllard›r.
G Ö Z L E M : BREZ‹LYA’DAK‹ SON TURCO • 04-05
insani
YARDIM

19. yüzy›l›n sonlar›nda Ortado¤u’dan Brezilya’ya gerçek- tercümanl›k yapar. 10 gün kadar Rio sahilinde kalan ge-
leflen göçler vesilesiyle bölgedeki Müslüman nüfus art- miler hareket etmeye haz›rland›¤›nda, siyahi Müslü-
m›flt›r. Bugün kesin olmamakla birlikte, Brezilya’daki manlar Abdurrahman Efendi’nin Brezilya’da kalmas› ve
Müslümanlar›n say›s›n›n 2,5-3 milyon civar›nda oldu¤u kendilerine ‹slam’› ö¤retmesi için ›srar ederler. Abdur-
tahmin edilmektedir. rahman Efendi gemideki komutanlarla istiflare ettikten
sonra irflad, tebli¤ ve davet çal›flmalar› için Brezilya’da
BREZ‹LYA-TÜRK‹YE ‹L‹fiK‹LER‹
kal›r. ‹ki-üç y›l muhtelif flehirlerde kalarak siyahlara ‹s-
Türklerin Brezilya ile iliflkileri, 1865 y›l›nda yolu yanl›fll›k- lam’› tebli¤ eder. ‹lk aylarda Fasl› tercüman arac›l›¤›yla
la Brezilya’ya düflen iki Osmanl› savafl gemisine kadar yapt›¤› vaazlar›n tesirini göremeyen Abdurrahman Efen-
uzan›r. Osmanl› Devleti’nin Basra’ya gönderdi¤i iki sa- di, Portekizceyi ö¤renip, derslerini bu dilde yapar. Daha
vafl gemisi Afrika’y› dolan›rken f›rt›nan›n etkisiyle rotay› sonralar› ise Fasl› tercüman›n Yahudi oldu¤unu ve kas›t-
kaybederek Brezilya’n›n Rio de Janerio sahiline ç›kar. ‹lk l› olarak yanl›fl tercüme yapt›¤›n› ö¤renir. ‹stanbul’a dön-
defa Osmanl› askeri gören halk, gemiyi ziyarete gelir. dükten sonra yazd›¤› hat›rat› geçti¤imiz y›l "Brezilya’daki
‹kinci günde gemiye gelenler aras›ndaki siyahlar, Os- ‹lk Müslümanlar" (Kitabevi, 2006) ismiyle bas›lm›flt›r.
manl› askerlerinin aras›nda bulunan ve k›yafetleri ile ule- Ortado¤u’dan Brezilya’ya giden ilk Araplar Osmanl› pa-
ma s›n›f›n› temsil etti¤i belli olan Ba¤datl› Abdurrahman saportu ile gittikleri için, Brezilyada’ki bütün Araplar Tur-
Efendi’ye selam verirler. Abdurrahman Efendi, Frenk k›- co (Türk) olarak tan›n›yor. Bu tan›ma göre Brezilya’da
yafetleri ile kendisine selam verenlerin istihza ettiklerini milyonlarca Türk var. Bizim bildi¤imiz tan›m› ile Türkiye
düflünür ve selamlar›n› almaz. Birkaç gün sonra tekrar vatandafl› olup Brezilya’da yaflayan insanlar›n say›s›n›n
gemiye gelen siyahlar, namaz k›lan Osmanl› askerlerine yüzü geçmeyece¤i tahmin ediliyor.
kat›l›r ve beraberce namaz k›larlar. Bu manzaray› gören
Abdurrahman Efendi siyahlar›n selam vermekle kendile- BREZ‹LYA’DAK‹ MÜSLÜMANLARIN DURUMU
riyle istihza etmediklerini anlar ve onlarla tan›flmak için Brezilya’daki Müslümanlar aras›nda izole olup kendi ka-
tercüman aray›fl›na girer. Sonunda Fas as›ll› bir Yahudi, bu¤una çekilenler yok denecek kadar az. Ancak asimi-
Abdurrahman Efendi ile siyahi Müslümanlar aras›nda lasyon oldukça yayg›n. Müslümanlar›n toplumun di¤er
daha olmamas›, asimilasyonun gerçek sebebini göster-
mektedir.
Latin Amerika’n›n ilk camisi 1929 y›l›nda Sao Paulo fleh-
rinde aç›lm›fl. fiu an Sao Paulo eyaletinde 12, ülke gene-
linde ise 80 cami bulunmakta. Burada, yeterli say› ve ka-
litede olmasa da birçok STK hizmet vermekte. Mali ola-
rak genelde orta tabakada olan Müslümanlar›n en ciddi
problemleri, örgütlenememifl olmalar›. ‹yi bir örgütlen-
me neticesinde d›fl deste¤e ihtiyaç duymadan kendi
güçleri ile kimliklerini korumalar› ve hatta antiemperya-
list çizgideki Latin Amerika halk›na ‹slam’› sevdirmeleri
mümkün.
Genelde Sünni olan Müslümanlar›n kendi aralar›nda bir
problem olmad›¤› gibi, Müslümanlar halk›n geneli ile ve
resmi erkanla da çok iyi anlaflmaktad›r.
Brezilya’ya gitmeden önce bu ülke hakk›nda bilgilerimiz
futboldan ve karnavallardan öteye geçmiyordu. Gitti¤i-
mizde, hem ekonomisi ile hem de gelecekte ad›ndan
çokça söz ettirecek ülkeler aras›nda olmas› hasebiyle
Türkiye’ye benzedi¤ini gördük.
Brezilya halk› tam anlam›yla dünyal›k bir halk. Bir arkada-
fl›m Brezilya halk›n› flu kelimelerle tan›mlam›flt›: "Futbol,
festival, fuhufl ve içki". Tropikal iklimin Brezilyal›lar›n ka-
rakterleri üzerindeki etkisi ne kadard›r bilmiyorum ama
y›llarda gördü¤üm fley, insanlar›n çok mutlu (!) olduklar› ve söz-
a n la r, 1500’lü lüklerinde gam ve keder gibi kelimelerin olmad›¤›d›r.
slü m as›l-
a ’ya giden ilk Mü r a s ›n da ki Endülüs Özellikle y›lbafl› ve karnaval mevsimleri olan ocak ay›n-
Brezily azlar›n a lerinden
up a’d an giden bey ›, B a t› A frika ülke da ç›lg›nlar gibi e¤leniyorlar. 14 milyon dolar para harca-
Av r onrala r m›flt›r.
anlard›r. S a ile tan›fl yarak kutlad›klar› y›lbafl› programlar› sadece aral›k ay›n›n
l› Müslüm lar B r e zily
Müslüman son gecesinde de¤il, öncesi ve sonras›ndaki günleri hat-
giden köle ta haftalar› içine alacak flekilde yap›l›yor.
kesimleri ile aç›k bir iletiflim halinde olmas› da asimilas-
Brezilya’ya hicret eden Müslümanlara, "Niçin Brezilya?"
yonu h›zland›rm›fl. Müslümanlardan çok az bir k›sm› H›-
sorusunu sordu¤umuzda ise flu sebepleri s›ral›yorlar:
ristiyan olmufl, büyük bir k›sm›n›n sadece ad› kalm›fl ve Brezilya’n›n global savafllara kat›lmayan bir bar›fl ülkesi
bir k›sm› da kendilerini ve nesillerini kurtarma mücade- olmas›, büyük afetlerin yaflanmamas›, çok genifl ve ve-
lesi vermekte. Yabanc›larla evlenme oran›n›n %25’i rimli topraklar›n›n olmas›, yabanc›lar›n d›fllanmamas›.
geçmesi, Müslüman k›zlar aras›nda yabanc›larla evlen-
menin normal hale gelmesi, asimile olma boyutunu göz- KURBAN ORGAN‹ZASYONU
ler önüne sermekte. Müslümanlarla evlenen gayrimüs- 15. hizmet y›l›nda kurban organizasyonu yapt›¤› bölge-
lim bayanlar›n çok az›n›n Müslüman olmas›, bunlar›n da lerin say›s›n› 100’e ç›karan ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n
çok az›n›n ‹slam’› gerekti¤i gibi yaflamas›, fluurlu Müslü- ziyaret etti¤i ülkelerden birisi de Brezilya oldu. Partner
manlar›n müflteki oldu¤u konular›n bafl›nda gelmekte. kuruluflun üyeleri ve oradaki Müslümanlar, ‹HH temsil-
19. yüzy›l sonundan itibaren bölgeye yerleflmeye baflla- cileri olarak bizleri çok s›cak karfl›lad›lar. Bir haftada ku-
yan Ortado¤u kökenli Müslümanlar›n say›s› günümüzde rulan kardefllik ve dostluk ba¤›, havaalan›ndaki ayr›l›k
yüzbinlere ulaflm›fl durumdad›r. Bu topraklarda yaflama- sahnesini zorlayacak kadar büyük olmufltu. Brezilya
lar›na ve devlet taraf›ndan da bir engel olmamas›na ra¤- program› süresince, daha önceden haz›rlanan liste gö-
men, Brezilya’da din e¤itiminin de verildi¤i özel okullar zetilerek dar gelirli 500’ün üzerinde aileye kurban eti
yayg›n de¤il. Müslümanlar›n en fazla yaflad›klar› Sao da¤›t›ld›.
Paulo flehrindeki dini e¤itim veren okulun bir benzerinin Partner kuruluflumuzun yapt›rd›¤› Ebu Bekir Camii’nde
G Ö Z L E M : BREZ‹LYA’DAK‹ SON TURCO • 06-07
insani
YARDIM

a, “Niçin
M ü slümanlar
a hicret ed e n zilya’n›n
Brezilya’y ¤ um uzda, Bre
us or du olmas›
ezilya?” sorusun an bir bar›fl ülkesi
B r ›lmay
afllara kat yor.
global sav r ar as ›n da yer al›
vapla
verilen ce cuklara ilgisi ve aralar›na girip onlarla resim çektirmeleri
de çocuklar›n sevinçlerini katlam›flt›.
cuma ve bayram namazlar›nda hutbe Arapça veriliyor ve Bayram›n birinci gününde bayram namaz› k›l›nd›ktan
camiye giriflte verilen kulakl›klar arac›l›¤› ile Portekizce- sonra bütün Müslümanlar›n ormanl›k bir bölgede sat›n
ye simultane olarak tercüme ediliyor. Böylesi bir uygu- al›nan gençlik kulübünde toplanmalar› ve bayramlaflma-
laman›n camide yap›ld›¤›na ilk defa flahit oldum. lar› dikkatimizi çekiyor. Bir taraftan kesilen kurbanlardan
Bayram sabah› cami ile sokak aras›ndaki basamaklara baz›lar› atefl üzerinde çevrilirken di¤er taraftan ailelerin
k›rm›z› hal›n›n döflenmesi, camiye girifllerin ve minberin getirdi¤i tatl›lar haz›rlan›yor. Yediden yetmifle herkes bu-
tüllerle ve balonlarla süslenmesi, ana girifle as›lan büyük rada. Çocuklar için haz›rlanan oyun alan›, lunaparklar›
pankartla bayram›n tebrik edilmesi, cami ç›k›fl›nda avlu- aratmayacak kadar alternatif sunuyor. Gençlerin tercih-
da da¤›t›lan Ortado¤u kültüründen enfes tatl›lar ve Bat› leri nargile çekmek iken; büyükler mescitte imamdan
kültürünün sandviç örneklerinin sunuldu¤u kahvalt› al›- nasihatlar dinliyor ve gruplar halinde hasbihal ederek ha-
flageldi¤imiz bayram manzaralar›ndan oldukça farkl›yd›. t›ralar›n› yad ediyorlar. Sohbetlerin ço¤unun konusunun
Gün çocuklar›n günü. Bayram namaz›ndan sonra büyük- ayn› günün erken saatlerinde idam edilen Saddam ol-
ler musafahalafl›p bizdekine benzer bir flekilde bayram- mas› ise dikkatimizden kaçm›yor. Araplara göre Saddam
laflt›ktan sonra, çocuklar caminin ortas›nda k›z-erkek iki bu y›l›n ilk kurban›.
s›ra oluflturdular ve heyecanla beklemeye bafllad›lar. Yaz›m›, kurbanlar› ile dünya genelinde sevgi ve kardefl-
Kendilerine bayram harçl›¤› verilece¤ini düflünmüfltüm. lik a¤› ören bütün hay›rseverlere, kurbanlar›n› ulaflt›rd›k-
Sonra gördüm ki k›ymetleri 30-40 YTL’den az olmayan lar› gönüllerden emanet ald›¤›m selam ve teflekkürleri
oyuncaklar haz›rlanm›fl. Çocuklar, hediyelerini imam›n
ulaflt›rarak bitiriyorum. Vak›f medeniyetinin varisleri olan
elinden ald›lar. Do¤rusu çocuk olmay› bu kadar çok iste-
bizler için bundan daha büyük bir k›vanç vesilesi düflü-
di¤imi hat›rlam›yorum. Hediyeler kadar, büyüklerin ço-
nemiyorum.
G Ö Z L E M . . .

Mo¤olistan’dabayram
M
o¤olistan Kurban Organizasyonu’nu yürütmek ama-
c›yla üç kiflilik bir ekiple 26 Aral›k tarihinde ‹stan-
bul’dan ayr›ld›k. ‹stanbul’da bafllayan alt› saatlik yolcu-
lu¤umuz sonunda Kazakistan’›n baflkenti Almaat›’ya
geldik. Buradan Mo¤olistan’›n en bat›s›ndaki eyaleti
Bayanolgey’e gitmek üzere uça¤›m›za bindik. Mo¤o-
listan vizemizin olmay›fl›, bizlere 3,5 saatlik yolculuk
boyunca ciddi bir tedirginlik yaflatt›. Bayanolgey’e
ulaflt›¤›m›zda hava liman›nda bütün tedirginli¤imiz so-
na ermiflti. Çünkü hava liman›nda baflta Mo¤olistan
Din ‹daresi Baflkan› Azathan Muhano¤lu, Bayanolgey
Emniyet Amiri, Belediye Baflkan yard›mc›s› ve Valilik
Müflaviri taraf›ndan s›cak bir flekilde karfl›land›k. Pasa-
portlar›m›z› vize ifllemleri için hava liman›na b›rak›p, bi-
zi karfl›layan ekiple birlikte konaklayaca¤›m›z yere
do¤ru yol ald›k.
Altay Da¤lar›’n›n eteklerinden bafllayan uçsuz bucak-
s›z bozk›rlar ülkesi Mo¤olistan…
Mo¤olistan Din ‹daresi’nin tertip etmifl oldu¤u Kur- haz›rlayan: CÜNEYT KILIÇ
ban Bayram› program›na kat›ld›k. Din derslerinin veril-
di¤i tek okul olan Bilge Tigin Ahlak Okulu ö¤rencileri- d›¤›n› gördük. Derhal arkadafllarla birlikte kömür paza-
nin renk katt›¤› programda, Kur’an’› Kerim tilaveti, ila- r›ndan bir kamyon kömür alarak, tespit etti¤imiz do-
hiler, halk oyunlar› ve fliir yar›flmalar› eflli¤inde onuru- kuz ailenin k›fll›k yakacak ihtiyac›n› giderdik.
muza verilen yeme¤e ifltirak ettik. Bayanolgey’de bak›ma muhtaç çocuklar›n kald›¤› ba-
Bayram öncesinde kurbanlar›n kesilece¤i mezbahane- k›mhaneler oldu¤unu ö¤rendik. Bayanolgey Dördün-
yi, hayvanlar›n bar›nd›¤› yerleri, kesimhanenin ve kur- cü Çocuk Bak›mevi’nde, bak›ma muhtaç 10 çocu-
ban edilecek hayvanlar›n kesim flartlar›na uygun olup ¤un dokuz ayl›k bak›m masraflar›n› karfl›lad›k.
olmad›¤›n› kontrol ettik. Da¤›t›m yap›lacak ailelerden 31 Aral›k’ta, bayram namaz›n› Bayanolgey Salem
bir k›sm›n› ziyaret ettik. Hava s›cakl›¤› -25 derece olma- Mescidi’nde k›ld›k. Namaz sonras› camideki samimi
s›na ra¤men, gitti¤imiz baz› evlerin sobalar›n›n yanma- bayramlaflma merasimi, so¤uk havan›n o dondurucu
G Ö Z L E M : MO⁄OL‹STAN’DA BAYRAM • 08-09
insani
YARDIM

etkisini s›cac›k bir atmosfere çevirdi bir anda… hemen hemen tamam› uçsuz bucaks›z bozk›rlarla
Bu s›cak atmosferden ayr›lmak zor oldu ama kurban kapl›. Karasal iklimin hakim oldu¤u bu ülke, Orta As-
kesimlerinin yap›lmas› için mezbahaneye gitmek zo- ya’n›n en do¤usunda bulunuyor. ‹ki komünizm devi-
rundayd›k. Bize emanet edilen vekaletler için, 700 nin, kuzeyinde Rusya ve güneyinde Çin’in aras›nda
adet koç kesildi. Kesim ifllemi, bayram›n ikinci günü s›k›flan Mo¤olistan’da, 200 bin Müslüman yafl›yor ya
ö¤le vakti tamamland›. da yaflamaya çal›fl›yor.
Mescidin önüne iki tane geleneksel Kazak çad›r› ku- Mo¤ol katliam›, Çin istilas›, Rus komünizmi derken;
rulmufltu. Bayram boyunca gelen tüm fakirlere ve Mo¤olistan, alimlerden ve okumufllardan mahrum
misafirlere, kurban eti ve çorbas› ikram edildi, buraya hale gelmifl. Burada yaflayan Türklerin, çocuklar›na
gelen zengin fakir herkes hay›r dualar›nda bulundu. Müslüman ad› koymaktan baflka yapt›klar› fiili bir
Bayram›n ikinci günü itibariyle daha önce tespit edi- amelleri yokmufl yak›n zamana kadar. 60 yafl›n üze-
len ihtiyaç sahiplerinin evlerini kurban hediyelerimiz- rinde olanlar, “kurban” diye bir fleyin oldu¤unu
le ziyaret etmeye bafllad›k. ‹nsanlar›n bizi karfl›lar›nda bildiklerini, fakat nas›l ifa edildi¤ini bilmediklerini söy-
görünce ve Türkiye’den geldi¤imizi ö¤renince, se- lüyorlar.
vinçlerini “Atalar›m›z geldi.” diyerek ifade etmeleri, Sovyetler Birli¤i’nin da¤›lmas›, ard›ndan çok partili
bize tarif edilemez bir heyecan yaflatt›. Bayram›n sisteme geçilmesiyle yaflanan d›flar›ya aç›l›m, bu
üçüncü ve dördüncü günlerinde da¤›t›mlar›m›z de- topraklarda din ve e¤itim alan›nda da geliflmelere ne-
vam etti. Böylece, Bayanolgey’de dokuz mahallede den olmufl.
toplam 700 aileye kurban eti da¤›t›lm›fl oldu. Budizm ve ‹slam, Mo¤olistan anayasas›nda kabul
Türkiye’nin iki kat› yüz ölçümüne sahip olmas›na ra¤- ediliyor. Devlet, her türlü dini çal›flmaya müsamaha
men Mo¤olistan’›n nüfusu oldukça az. Topraklar›n›n gösteriyor. Bu durumu f›rsat bilen misyonerler,
d›r›
eleneksel Kazak ça lacak yurtlar›n›n olmay›fl›. Devlet yurtlar›n›n karma ol-
tane g mas› ve daire kiralar›n›n yüksek oluflu bu kardeflleri-
önüne iki yunca gele
n tüm
Mescidin b o mizi, inan›lmaz zor bir durumda b›rak›yor. Kimi ö¤-
tu. Bayra m n eti ve
kurulmufl r le re burada kurba renciler bütün ahlaki ve manevi de¤erlerden yoksun
e misafi
fakirlere v i. Mo¤ol ailelerin evlerinde, bir oday› kiralayarak, oku-
ram edild
çorbas› ik ma pahas›na birçok zorlu¤a katlan›yorlar. 300 dolara
kiralanan 70 m2’lik evlerde, 10-15 kifli kal›p e¤itimle-
sadece baflkent Ulanbator’da 180 adet kilise infla et- rini tamamlamaya çal›fl›yorlar. Ö¤renimini Türkiye’de
mifl. Buna karfl›l›k Müslümanlar, maddi imkans›zl›k- tamamlam›fl ö¤rencilerin kurdu¤u Bilge Ad›m Der-
lar sebebiyle, sadece apartman alt› mescitler açabil- ne¤i’ni ziyaret ediyoruz. Dernek, ellerindeki imkanlar
mifller. Cami say›s›n›n yetersiz olmas› noktas›nda ya- dahilinde ö¤rencilere yard›mc› olmaya çal›fl›yor. Biz-
flanan s›k›nt›, Müslüman nüfusun yaflad›¤› tüm eya- den istekleri, acilen baflkente bir cami ve bir ö¤renci
letlerde bulunuyor. yurdunun yap›lmas›.
Mo¤olistan’›n baflkenti Ulanbator’da 3000 civar›nda Bu güzel insanlardan ve memleketten ayr›lmak zor
üniversite ö¤rencisi bulunuyor. Bu ö¤renciler içeri- olsa da, vazifemizi yapm›fl olman›n verdi¤i mutluluk-
sindeki Müslüman ö¤rencilerin en büyük s›k›nt›s› ka- la dönüfl yoluna koyuluyoruz.
G Ö Z L E M : KAMBOÇYA’DA, KAD‹M KIMER MEDEN‹YET‹ TOPRAKLARINDA • 10-11
insani
YARDIM

Kamboçya’da,
kadim K›mer medeniyeti topraklar›nda...
Kurban vesilesi ile bulundu¤umuz Kamboçya’da, dört
y›ll›k iktidar› arkas›nda bir milyon ölü b›rakan Pol Pot
rejiminin izlerini gördük. Soyk›r›m Müzesi ve ölüm
tarlalar› insanl›k tarihinin en büyük soyk›r›mlar›ndan
birinin canl› kan›t› olarak duruyordu karfl›m›zda...

A
haz›rlayan: MUHARREM TO⁄RUL

kar›l›p günler, aylar süren yürüyüfllerle ülkenin dört bir


yan›na da¤›t›l›r.
Çünkü K›z›l K›merlerin lideri General Pol Pot, bafllar›na
sya’n›n güney ucunda Tayland ve Vietnam’a s›n›r› olan ne geldiyse, Bat› sömürgecili¤inden geldi¤ine inan›yor
Kamboçya, 70’li y›llardaki Vietnam Savafl› ve sonras›n- ve kurtulufl için, yaflam› “s›f›r noktas›”na döndürmek
da yaflananlarla dünyan›n dikkatini çeker… gerekti¤ini düflünüyordu. Bu da 10 milyon nüfusun ta-
Avrupa, Orta Ça¤ karanl›¤›n› yaflarken; Kamboçya, uy- mam›n›n çiftçi olmas› anlam›na geliyordu.
garl›¤›n temel tafllar›n› diker… Mimaride ve di¤er sa- Pol Pot, iktidar›ndan sonra ülkenin ad›n› “Demokratik
natlarda bugün bile yap›lamayan en geliflkin örnekleri Kamboçya” olarak de¤ifltirir. Okullar, üniversiteler,
insanl›¤a sunar… hastaneler, mahkemeler, gazeteler kapat›l›r. Tüm ki-
1860’larda Kral Norodom, komflu Vietnam ve Tayland taplar yak›l›r, para kullan›m› yasaklan›r ve takas sistemi
sald›r›lar›na karfl› Frans›z himayesini kabul eder. getirilir. Kentlerde teknolojinin izleri yak›l›p y›k›l›r. Aile
1863’te Kamboçya, Frans›zlara ait Hindi-Çin sömürge- kavram› karfl› devrimci bir kavramd›r ve kolektif tar›m›
sinin bir parças› olur art›k... Ba¤›ms›zl›k 90 y›l sonra, engeller. Bu yüzden çocuklar ailelerinden, efller birbir-
1953’te kazan›l›r... Vietnam Savafl› s›ras›nda Kamboç-
ya, güneyin de¤il de kuzeyin yan›nda yer al›r ve s›n›rla-
r›n› Viet-Kong’a açar. 1969 y›l›nda Amerika, buray› da
bombalamaya bafllar ve bölgeye asker ç›kar›r. Bu ifl-
gal, küçük bir komünist grup olan “K›z›l K›merler”in
güçlenmesine ve amans›z bir iç savafla yol açar. ‹ç sa-
vafl 17 Nisan 1975’te baflkent Phnom Penh’in K›z›l K›-
merlerin eline geçmesiyle sona erer. Hemen o gece
Phnom Penh boflalt›l›r, 10 yafl›ndan küçük çocuklar ai-
lelerinden ay›r›l›r ve istisnas›z herkes ellerinde sadece
birer bohça ile yollara düfler. O s›rada Phnom Penh’in
nüfusu iki milyondur ve bu iki milyon insan kentten ç›-
lerinden ayr›l›r. Meslek sahipleri, ayd›nlar, üniversite
mezunlar›, yabanc› dil bilenler öldürülür. Gözlük takan-
lar, gözlerinin kitap okuyarak bozuldu¤una inan›larak
idam edilir… Yüz binlerce insan iflkenceden, yüz bin-
lercesi yollarda talan olmaktan, yüz binlercesi açl›ktan,
yüz binlercesi de tarlalardaki a¤›r çal›flma koflullar›ndan
dolay› ölür. Fakat kaderin cilvesine bak›n ki; Pol Pot
Fransa’da e¤itim görmüfl ve Frans›zca biliyordur…
Pol Pot’un ordusunun en önemli gücünü çocuk asker-
ler oluflturur… En küçü¤ü 10 yafllar›nda olan bu ço-
cuklar, boylar›ndan daha uzun olan silahlarla ülkede
büyük katliamlara imza atarlar…
SOYKIRIM MÜZES‹ ‹fiKENCE KOKUYOR...
Phnom Penh’de önceleri okul, Pol Pot iktidar› ele geçi-
rince de hapishane olarak kullan›lan Soyk›r›m Müze-
si’ndeyiz… Pol Pot ve K›z›l K›merler’in vahfleti burada
Burada Pol Pot’un vahfli ideolojisinin küçük bir yans›-
tüm aç›kl›¤›yla gözler önüne seriliyor. Bin bir çeflit ifl-
mas›n› görüyoruz. Bugün müzeyi en çok Bat›l› turist-
kence aleti, öldürülen mazlumlar›n foto¤raflar›, binlerce
ler geziyor. Baflkent, katliam müzeleri yüzünden ilgi
kafatas›n›n sergilendi¤i bölümler… Bugün bile zaman
görüyor. Bu kenti, K›merlerin katlettikleri kardefllerinin
zaman yenileri bulunan toplu mezarlar... Milyonlarca
cesetleri çekici k›larken, yöre halk›n›n geçim kayna¤›-
kay›p hayat›n foto¤raflar› soyk›r›m Müzesi’nde sergile- n› yine bu cesetleri görmeye gelen turistlerin olufltur-
niyor, ziyaretçiler kurbanlar›n son anlar›n› geçirdi¤i hüc- mas› ise, içinden ç›k›lmaz bir dilemma olarak duruyor
releri de görebiliyor. Alt katta iflkenceye al›nan mah- karfl›m›zda.
kumlar›n bar›nd›¤› hücrelerin yan› s›ra üst katta sadece Bat› ve Amerika bugün Pol Pot’u lanetliyor ve insanl›k
ayakta duracak kadar bir alana sahip küçük hücreler, bi- düflman› olarak görüyor. Duruyor ve düflünüyoruz: Pe-
ze ürperten bir gerçe¤i f›s›ld›yor: Ülke kan gölüne dö- ki ama resmi hükümete ra¤men BM neden 1993’e
nerken ve nüfus neredeyse yar›ya düflerken, dünya kadar Pol Pot’u ve K›z›l K›merleri Kamboçya’n›n tek
olanlar› hiç önemsemiyor hatta kendi stratejik beklenti- resmi temsilcisi olarak kabul etti ve onlara sandalye
lerine göre K›z›l K›mer iktidar›na destek veriyordu. verdi? K›z›l K›merlerin dört y›ll›k yönetiminden geriye
ÖLÜM TARLASININ MEYVELER‹: CESETLER bir milyon ölü, birkaç milyon öksüz/yetim ve y›k›k bir
ülke kal›r. Bölgedeki Müslüman nüfus ise 200 binden
Ölüm tarlas›nday›z… Buras› ad›n›, topra¤›n alt›ndan ve
138 bine iner.
çevredeki göllerden sürekli olarak ceset ç›kmas›ndan
dolay› alm›fl. Ölüm tarlas› bugün müze… Halen ANGKOR TAPINA⁄I VE DÜfiÜNDÜRDÜKLER‹
topra¤›n alt›ndan ç›kar›lamayan cesetlerin oldu¤u- Kamboçya’n›n Siem Reap flehri baflkente k›yasla daha
nu ö¤reniyoruz… Müzenin tam ortas›nda devasa geliflmifl. Sebebiyse muhteflem mimarisi ve heybetiy-
bir an›t… An›t›n içi, kafatas› ve kemiklerle dolu. le flehrin ortas›nda bir mühür gibi duran Angkor Tap›-
G Ö Z L E M : KAMBOÇYA’DA, KAD‹M KIMER MEDEN‹YET‹ TOPRAKLARINDA • 12-13
insani
YARDIM

K›z›l K›merlerin
dört y›ll›k yöneti-
minden geriye
bir milyon ölü,
bir kaç milyon
öksüz/yetim ve
y›k›k bir ülke
kal›r. Bölgedeki
Müslüman nüfus
ise 200 binden
138 bine iner.

na¤›. Siem Reap ayn› zamanda Kamboçya’n›n ilk bafl- devasa tafl tap›nak için Frans›z askeri komutanlar flöy-
kenti. Siem Reap ismi y›llard›r bu flehir yüzünden so- le der: “Orman›n alt›nda vahflilerin b›rakt›¤› bir tak›m il-
run yaflanan Tayland’a bir gönderme. Anlam› “yenilgi- ginç tafllar...”
ye u¤rayan siyam”. Ayr›ca Genaral Pol Pot, 1993 y›l›n- ‹ngilizlerse Angkor Wat’› 1858’de keflfeder. Tap›na¤› ‹n-
dan öldü¤ü y›la kadar Siem Reap’ta saklanm›fl. giltere ad›na keflfeden Henri Mouho, bölgenin müteva-
Angkor Wat, insan beyninin bugüne kadar tasarlad›¤› z› ve sevecen insanlar› için “vahfliler” der ve Bat›, Mou-
en görkemli, en uyumlu yap›t olarak tan›mlan›yor. Ya- ho’nun bu ifadesini 1990’lar›n bafllar›na kadar resmi
p›m›nda, M›s›r piramitlerinden daha çok tafl kullan›lm›fl a¤›zlarla kullan›r. K›merler vahfliydi çünkü tap›na¤›n yüz-
ve üstelik her santimetrekarenin üzeri kabartmalarla lerce y›ll›k heykelleri tafl›namayacak kadar büyüktü! Ne
ifllenmifl. Daha yaklaflmadan, çok uzaktan bile görebi- ‹ngiltere ne de Fransa bu tap›na¤› kendi ülkelerine tafl›-
liyorsunuz Angkor Wat’›. Her biri 55 metre yüksekli- yabiliyordu. Onlar da vahflilerin yapt›¤› ve tamam›n› ta-
¤indeki befl kule. Yaklaflmak için içinde bir zamanlar fl›yamad›klar› aslan heykellerinin ve baflka heykellerin
timsahlar›n yaflad›¤› gölü geçiyorsunuz. Tap›na¤› çev- bafllar›n› kesip, o flekilde ülkelerine kaç›rd›lar.
releyen gölün üzerindeki dört yapay köprüden birini;
KAMBOÇYALI MÜSLÜMANLARLA
köprülerin ard›ndaki kap›lar›, kap›lar›n ard›ndaki duvar-
lar›, duvarlar›n ard›ndaki galerileri görmek için geçme- KURBAN BAYRAMI’NDA...
niz gerekiyor. Tap›nak 82 hektarl›k bir alan› kapl›yor. II. Kamboçya’da Müslümanlar nüfusun %2’sini oluflturu-
Suryavarman döneminde yap›m›na bafllanan bu muaz- yor, Müslüman nüfus 10 milyonluk nüfusun içinde yüz
zam tap›na¤›n içinde ilerledikçe yükseliyorsunuz. Yük- binlerle ifade ediliyor.
seldikçe yeni koridorlar, yeni heykeller, baflka kabart- Baflkent Phnom Pehn’de, Phnom Pehn’e ba¤l› bir ka-
malar sizi karfl›l›yor. Yap›daki her fley simetrik. Sa¤da saba olan Kanpong Chnang’da ve Siem Reap’ta Kam-
ne varsa solda da ayn›s›; önde ne varsa arkada da ay- boçyal› Müslümanlarla kurban› paylafl›yoruz. Kurban,
n›s›. Befl kulenin ortas›ndaki en yüksek kule, Hindu di- Kamboçyal› 3000 Müslüman’a yak›nlaflmak için bir ve-
ninde dünyan›n merkezi say›lan Meru Da¤›’n›, kulele- sile oluyor bizlere. Kardefllerimize Türkiyeli Müslü-
rin çevresindeki duvarlar ise Meru Da¤›’n› çevreleyen manlar›n emanetlerini teslim ediyor, çocuklar›n tebes-
da¤lar› temsil ediyor. sümünü ve hastalar›n duas›n› getiriyoruz yan›m›zda.
Angkor, sorunlu bir ülke olan Kamboçya’n›n s›n›rlar› Bir köyde hasta oca¤›nda, Kanpong Chnang’da cami
içinde yer ald›¤› için, dünyada yeterince de¤eri bilinmi- aç›l›fl›nda… Çeflitli vesilelerle yak›nlafl›yoruz kardeflle-
yor ve tan›nm›yor. XIX. yüzy›lda Angkor’a gelen ilk rimize… Siem Reap’ta gün geceyi getirirken, Müslü-
Frans›z misyonerler, ormandan baflka bir fley göreme- man az›nl›klar ac›lar›n› da alarak evlerine çekilirken ko-
diklerini yazarlar. Tamam› harçs›z yap›lan 82 hektarl›k yuluyoruz dönüfl yoluna.
G Ö Z L E M . . .

Savafl ma¤duru
Lübnan’a
Yolculuk
Geçti¤imiz yaz Lübnan’da yaflanan savafl, flüphe-
siz Ortado¤u’nun flekillenmesinde etkili oldu. Se-
yahatimiz befl günlük bir seyahatti ancak bu süre,
orada neler olup bitti¤ini anlamaya dair yeterli
ipuçlar›n› veriyordu bizlere.

Y
haz›rlayan: O⁄UZHAN OLAfi

Geçti¤imiz yaz bu topraklarda yaflanan savafl, flüphe-


siz Ortado¤u’nun flekillenmesinde etkili oldu. Seyaha-
timiz befl günlük bir seyahatti ancak bu süre, orada ne-
ler olup bitti¤ini anlamaya dair yeterli ipuçlar›n› veriyor-
›llard›r ‹HH gönüllüsü ve görevlisi olarak birçok yurtd›fl› du bizlere. Öncelikle asli vazifemiz, bize Türkiye’den
program›na ifltirak etmifltim. Bu seferki di¤erlerinden Müslümanlar›n emanet etti¤i kurbanlar›, lay›k›yla yeri-
biraz farkl› idi. 29 Aral›k günü Lübnan’a uçarken, içim- ne ulaflt›rmak ve ma¤dur Müslüman kardefllerimizi ku-
de çok karmafl›k duygular vard›. Lübnan, flüphesiz Or- caklamak; onlar›, nerede olurlarsa olsun "Müslüman"
tado¤u’nun Filistin’den sonraki en büyük kilit noktas›y- olduklar› için, asla yaln›z b›rakmayaca¤›m›z› göster-
d›. Bu yolculukla, Ortado¤u’daki sorunlar yuma¤›n›n mekti. Allah’a binlerce flükürler olsun, bu hay›r köprü-
merkezine ulaflma imkan› elde edecektim ve yine bu sünde arac› olman›n mutlulu¤unu yaflad›k. Topraklar›,
yolculukla y›llarca dünya medyas› ve Müslümanlar›n›n bizim ‹stanbul ve ‹zmit’in toplam› kadar olan bu ülke-
gündemini meflgul eden iç savafl›n izlerini; ve belki de nin birçok bölgesinde, kurban kesimleri yap›p; binlerce
dünyan›n en ac›mas›z iç savafllar›ndan birine sahne din kardeflimizle bu bayram› birlikte geçirdik. Kimler
olan bu topraklar›, Bat›l› güçlerin ve yeni Ortado¤u’nun yoktu ki bu yelpazede… 1948’de Siyonist yay›lmac›l›-
tiyatro sahnesini görebilecektim. ¤›ndan kaç›p buraya s›¤›nan Filistinli mültecilerden,
G Ö Z L E M : ÇEÇEN‹STAN’DA HER GÜN KURBAN: “YA ÖZGÜRLÜK YA fiEHADET!” • 14-15
insani
YARDIM

ren
r›n› sürdü
m p lar›n d a yaflamla oldu ¤u
ka hip
ü b na n’daki mülteci n v a tan dafllar›n›n sa
L übna
Osmanl› gittikten sonra bölgeyi terk etmeyen Türk- ülteciler, L ararlanam
›yorlar.
Filistinli m klardan y
im vb. ha
men köylerine; özellikle Temmuz savafl›n›n ac›mas›z sa¤l›k, e¤it
bir flekilde vurdu¤u güney kesimlerinden, savaflta Hiz-
bullah ile birlikte omuz omuza çarp›flan Sünni köylüle-
re kadar, bütün Müslümanlarla kucaklafl›p, istisnas›z bütün köprü, viyadük ve ba¤lant› yollar›n› da tamamen
her Müslüman’a, Türkiye’deki din kardefllerinin sela- yok etmifl. Savafltan, do¤al olarak bütün kesimler etki-
m›n› ve muhabbetini ilettik. Oraya gelifl amac›m›z›n sa- lenmifl ancak güney kesimler adeta Marmara depremi
dece bir et da¤›t›m›ndan ibaret olmad›¤›n›, ayn› zaman- sonras›n› and›r›yor. Baz› yerleflim alanlar› tamam›yla
da onlarla olan manevi birlikteli¤imizi güçlendirmek ol- yok edilmifl, baz›lar› ise nokta at›fllar›yla hedef al›nm›fl.
du¤unu da anlatmaya çal›flt›k bu insanlara. Bu manzaray› gördü¤ümüzde do¤rusu biraz yese ka-
p›ld›k. "Eyvah, bu insanlar›n hiçbir fleyleri kalmam›fl."
ACIMASIZ SAVAfiTAN GER‹YE diye düflündük. Ancak bölge halk›yla görüfltü¤ümüz-
KALANLAR: ACI VE ÜM‹T de, durumun hiç de bizim üzüldü¤ümüz flekilde olma-
Ac›mas›z savafltan geriye kalanlar: Ac› ve ümit ‹srail, d›¤›n›, gelecekleriyle ilgili son derece ümitvar oldukla-
hepimizin flahit oldu¤u o ac›mas›z savaflta, vurdu¤u r›n› gördük. Ayr›ca savafltan sonra, özellikle ‹ran baflta
bölgelere yard›m ulaflt›rmak için kullan›labilecek olan olmak üzere, gelen yard›mlarla k›sa bir sürede birçok
y›k›lan yerde, yeni flantiye alanlar›n›n oluflturuldu¤unu, merakland›rm›flt› bizleri. Bayram program› süresince,
yeni evlerine neredeyse kavuflmak üzere olan bölge insanlar›n en fazla konufltu¤u konu, flüphesiz buydu.
halk›n›n, ‹srail’in sald›rganl›¤›ndan dolay› hiç y›lmad›¤›- Ancak flunu içtenlikle söyleyebilirim ki Lübnan toprak-
n›, bilakis flu an moral olarak iyi durumda olduklar›n› lar›nda, Irak’ta yaflananlar›n ne lehinde ne de aleyhin-
fark ettik. de hiçbir infial hareketi görmedik. ‹nfaz›n ard›ndan,
BÖLGEDEK‹ YEN‹ OYUN: özellikle fiii bölgelerinde meydana gelecek reaksiyo-
MEZHEP ÇATIfiMALARI nun, Irak’taki fiii hareketle, Lübnan’daki fiii hareket
aras›nda ne denli bir etkileflim oldu¤unu gösterece¤i-
Irak’ta yaflanan iç savafl, flüphesiz Ortado¤u’ya dam-
ni düflünmüfltüm. Ancak her iki tarafta da, derin bir
gas›n› vurmufl vaziyette. Seyahatimiz süresince Lüb-
nan’daki program›m›z› itina ile sürdürürken, bir yandan sessizli¤in hüküm sürmesi ve olumlu, olumsuz hiçbir
da kula¤›m›z Irak’ta idi. Kurban bayram›n›n birinci günü tepkinin olmay›fl›; Lübnan’daki gruplar›n kendilerine
Saddam Hüseyin’in infaz›, bölgeyi iyice kana bulam›fl- münhas›r özellikleri oldu¤unu ve kendi ajandalar›n›,
t›. Bölgedeki ‹HH ekibi ile s›k s›k telefonda görüflerek, kendilerinin oluflturduklar›n› gösterdi bizlere. Lübnanl›-
son durum hakk›nda bilgi al›yorduk. Daha sonra haber lar›n son günlerde körüklenmek istenen mezhep ça-
bültenlerinden de ö¤rendi¤imiz üzere, Irak’ta bir taraf t›flmas›na karfl›, son derece akli selim ile düflündükle-
yas tutarken; bir taraf sevinç gösterilerinde bulunuyor- rini fark ettik. Bilindi¤i gibi, savafl sonras› Lübnan’›n si-
du. Bu infaz›n, nüfusunun önemli bir kesimi, Sünni ve yasi durumu da, böyle bir mezhep çat›flmas›na do¤ru
fiiilerden oluflan Lübnan’da nas›l karfl›lanaca¤›, hayli gidiyor. Herkesin merak etti¤i; bölgedeki gerginlik aca-
G Ö Z L E M : ÇEÇEN‹STAN’DA HER GÜN KURBAN: “YA ÖZGÜRLÜK YA fiEHADET!” • 16-17
insani
YARDIM

Lübnan’a
s›¤›nan Fili
kadar kuca stinlilere, nan’›n baflka hiçbir yerinden mülk edinmelerine izin
k açm›fl g Lübnan de
d›¤› zor fla ibi görüns vleti her n
rtlar› görün e de; Filistin e verilmiyor. Filistinli mülteciler, Lübnan vatandafllar›n›n
n› anlad›k. ce durumu lilerin yafla
n hiç de öy - sahip oldu¤u sa¤l›k, e¤itim vb. haklardan yararlanam›-
le olmad›¤
›- yorlar. Filistinli mültecilerin say›s› hiç de az›msanama-
yacak miktarda. Lübnan topraklar›nda yaklafl›k 500 bin
Filistinli mülteci oldu¤u söyleniyor. Ve bir düflünün, ül-
ba yerini mezhep çat›flmas›na b›rak›r m›? Bu konuda,
kedeki her 1200 Filistinliye sadece bir doktor düflüyor.
birçok insana sorular yönelttik. Ancak iç savafl›n ne de-
Yaflad›klar› mülteci kamplar›n› kendi imkanlar›yla gelifl-
mek oldu¤unu çok iyi bilen Lübnanl›lar, bu konuda son
tirmifller ancak onlarca y›ld›r meydana gelen nüfus ar-
derece temkinliler. Konufltu¤umuz kiflilerden, iflin o
t›fl› ve bu insanlar›n baflka hiçbir yere yerleflmelerine
noktaya varmas› durumunda, Müslümanlar›n, aralar›n-
izin verilmemesi; onlar›n kamplar›n› adeta aç›k cezaevi-
daki bu fitneyi ortadan kald›rmak için, gerekirse güney-
ne dönüfltürmüfl. Hem de Filistin’deki siyasi kavgala-
de, ortak düflmana karfl› topyekun savaflabilecekleri
r›n kamp içine tafl›nd›¤›, hiçbir kural ve sistemin olma-
sinyallerini ald›k.
d›¤›, güçlünün hakim oldu¤u bir cezaevine.
F‹L‹ST‹N MÜLTEC‹ KAMPLARI Allah’a hamdolsun, vakf›m›z›n yaklafl›k 10 y›ld›r bölge-
Befl günlük program›m›z süresince bölgedeki dina- de yaflayan Filistinli mültecilere gösterdi¤i ola¤anüstü
miklerin neler oldu¤unu, küçük bir kara parças›nda bir- hassasiyet, onlar›n da bizlerin de yüzlerimizi güldürü-
çok farkl› unsurun ve kültürün bir arada nas›l yaflad›¤›- yor. Bu ziyaretimizde, biz de elimizden geldi¤ince, ‹HH
n› müflahede ettik. Ve neredeyse her zaman oldu¤u ‹nsani Yard›m Vakf› ad›na Filistinli mülteciler için bir
gibi, yine dikkatimizi en fazla celbeden, Filistinli mülte- fleyler yapmaya çal›flt›k. Sayda kentinde, Filistinli ço-
cilerin durumu oldu. ‹srail’le yaflanan savaflta, vatanla- cuklar›n e¤itimi için kurulacak olan okulun çal›flmalar›-
r›n› terk edip bu ülkeye s›¤›nan Filistinlilere, Lübnan n› bafllatt›k. Kurban program› haricinde, Batmanl› bir
devleti her ne kadar kucak açm›fl gibi görünse de; Fi- a¤abeyimizin yan›nda getirmifl oldu¤u tekstil malze-
listinlilerin yaflad›¤› zor flartlar› görünce durumun hiç melerini ve bayram harçl›klar›n›, mülteci kamp›nda ya-
de öyle olmad›¤›n› anlad›k. Zira burada Filistinlilere flayan çocuklara da¤›t›rken, içimiz az da olsa ferahlad›.
üçüncü s›n›f vatandafl ve hatta s›n›fs›z vatandafl mu- Bu duygularla, bir kurban seyahatini daha tamamlama-
amelesi yap›l›yor. Lübnan’daki mülteci kamplar›nda n›n huzuruyla ve gördü¤ümüz manzaran›n düflündür-
onlarca y›ld›r yaflamlar›n› sürdüren Filistinlilerin, Lüb- dükleriyle bölgeden ayr›ld›k.
G Ö Z L E M . . .

haz›rlayan: SENA‹ DEM‹RC‹


‹ç savafl nedeniyle çok say›da dul ve yetimin
yaflad›¤› ülkede, ne yaz›k ki, yard›m kurulufl- uzun y›llar Kiril alfabesine endekslenmifl, Rusça üzerin-
lar›n›n ezici ço¤unlu¤u, misyonerlik kurulufl- den yürüyen e¤itim ve kültür anadillerini a¤latm›fl.
lar›n›n deste¤i ile yürüyor. Duflanbe ad›n›, hep hava durumu anonslar›ndan hat›rl›-
yordum. Biflkek’le birlikte söylenirdi. Sonra Almaat› da
eklenirdi yan›na. Niye ki Duflanbe’nin hava durumu ile
ilgilenmek?
fiimdi Duflanbe’deyim iflte ve gecenin ortas›nda yazma

Kalbim havam geldi ve yaz›yorum… THY’nin sefer yapmas›na


flafl›rm›flt›m Duflanbe’ye; hava durumunu bilmeye ihti-
yac›m›z›n olmad›¤›n› düflündü¤üm gibi.

Tacikistan’da Yo¤un de¤il havaalan›. Sanki sadece bizim uça¤› bekli-


yor gibi; sakin. Uçakta yolcu az, k›fl mevsimi dolay›s›y-
la. Kap›dan girer girmez, pasaport kontrolü karfl›l›yor bi-

kald› zi. ‹ki s›ra kuyruk var ve k›sa; ancak bekleyifl uzun mu
uzun! Sonunda s›ra bana gelince anl›yorum bekleyiflin
niye uzad›¤›n›. Pasaport polisi, sanki ilk defa pasaport

T
görüyormufl gibi, belki hayranl›kla, belki dedektif eda-
s›yla uzun uzun inceliyor, di¤er vize sayfalar›na gidiyor,
sonra tekrar Tacikistan vizesine bak›yor. Yaklafl›k 10
dakika sürüyor bu ifllem.
Pasaport giflesinde bekletilmemizin nedenini kavray›nca,
tek bir uça¤›n, az say›da yolcusunun, az say›daki bagajla-
acikistan… Gündemimde de¤ildi, zaten akl›mda da r›n›n gelmesi için bir saate yak›n bir bekleyifle, benimle
yoktu. Ad›n› duyunca ancak, haritaya bakt›m. Orta As- birlikte, herkesin tahammüllü oldu¤unu görüyorum.
ya’da, Çin s›n›r›nda… Da¤lar›n aras›na s›k›flm›fl; Türki D›flar›da ‹slami Dirilifl Partisi liderinin özel ve güzel ara-
de¤il Farisi bir cumhuriyet. Anadili Farsça... Ancak c› bekliyor Allah’tan. Yusuf’la birlikte, “Ehlen ve seh-
G Ö Z L E M : KALB‹M TAC‹K‹STAN’DA KALDI • 18-19
insani
YARDIM

len”ler eflli¤inde, Dostoyevski’nin romanlar›ndan ç›-


kagelmifl gibi, fieyh fiamil ruhu tafl›yan dostlar karfl›-
l›yor bizi.
fiehrin caddeleri alabildi¤ine genifl, her cadde boyun-
ca sa¤l› sollu, apartman büyüklü¤üne eriflmifl a¤açlar
var. Gri bir renk hakim caddelere. Evler tek düze, du-
var renkleri resmi boyal› gibi, tebessüm etmiyor. San-
ki herkes pencereden içeri çekilmifl gibi.
Kad›nlar genellikle zay›f ve bafllar›n› yukar›dan ba¤la-
d›klar› bir eflarpla örtüyorlar. Caddelere tuhaf bir sus-
ku hakim. Sanki insanlar›n dudaklar› gizli bir parmak ta-
raf›ndan kapat›lm›fl gibi. Gülmeyi hak etmediklerini
düflünüyorlar gibi.
EZANSIZ B‹R fiEH‹R DUfiANBE...
Bir Müslüman kenti Duflanbe; ama yaz›k ki ezan sesi
duyulmuyor. Duflanbe’de sadece befl cami oldu¤unu
söyledi bize mihmandar›m›z. Onlar›n ço¤u da 90’l› y›l-
larda yap›lm›fl. Hükümet, özellikle baflkente cami-
i yap›m› konusunda nazlan›yormufl. Yo yo, nazlan›yor
de¤il do¤ru kelime; resmen yasaklan›yor cami yap›m›
ve hoparlörden ezan okunmas›! Ezans›z bir flehir Du-
flanbe... Hatta tüm bir Tacikistan... Ezanlar içeriden
okunuyor. Ezanlar› uydurulmufl ve susturulmufl; cami-
leri fonksiyonel olmaktan uzaklaflm›fl. Yaz›k ki (!) çok
fley kaybetmifller. ‹tiraf edeyim, ‹stanbul’a dönüflüm-
de, daha bir keyifle dinledim ezanlar›...
Ülkeyi Müslüman bir devlet baflkan› yönetiyor; göre- ‹ç savafl nedeniyle çok say›da dul ve yetimin yaflad›¤› ülkede,
ve bafllarken Kur’an’a el bast›¤›n›, Tacikistan’›n sü- ne yaz›k ki, yard›m kurulufllar›n›n ço¤u, hem de ezici ço¤un-
rekli kendisini gösteren birinci kanal›ndaki yay›nlarda lu¤u, misyonerlik kurulufllar›n›n deste¤i ile yürüyor.
bizzat gördüm. Ama özgürlük, anl›yorum ki, sadece
siyasal de¤il, sosyal ve psikolojik bir al›flkanl›k da... olmad›¤›m halde, iri iri domuz resimleri de süslüyor
Bir toplumun 15 y›lda üzerindeki bask›n›n yaralar›n› baz› ma¤azalar›n camekanlar›n›. Y›lbafl› gecesinde
iyilefltirip özgürce davranmas›n› beklemek zor; hele resmi televizyonda Kurban Bayram›’na dair hiçbir fle-
de bu toplum15 y›l›n yar›s›na yak›n bir dönemi iç sa- ye rastlanmamas› da ayr› bir yara...
vaflla geçmifl ve yüz binlerce insan›n ölümüne neden Haberlerimin hepsi kötü de¤il elbet... Her fleye ra¤-
olmuflsa... men dipten dibe kaynayan, dem ve damara sinmifl
Bir de iyi taraf› var flehrin; Avrupa flehirlerinde gördü- bir güzellik de koklan›yor ülkede. Bayram›n birinci gü-
¤üm yaya geçidi kültürü. Yayalar yaya geçidinden nünden itibaren her evde, evdeki her fleyin ikram
geçmeye özen gösteriyor; sürücüler de yaya geçidini edildi¤i bir yer sofras› kuruluyor, bu sofra bayram so-
adam yerine koyuyor. Yaya aya¤›n› yaya geçidine atar nuna kadar hiç kalkm›yor, eve gelen misafirler do¤ru-
atmaz araçlar duruyor. fiehrin araçlar›n yaflad›¤› de¤il, ca yeme¤e oturtuluyor. Yeni misafirler geldikçe, sof-
insanlar›n yaflad›¤› flehir oldu¤unu kavratacak bu an- ra yenileniyor.
lay›fltan ne kadar uzakta kalm›fl Türkiye flehirleri... Yard›m da¤›t›rken, Müslüman olman›n izzetiyle dav-
Bayram›n miladi y›lbafl›na denk gelmifl olmas›, Taci- rand›¤›n› gördük köylülerin. Hiç izdiham olmad›¤› gibi,
kistan’daki kültür savafl›n›n galip taraf›n› da aç›kça paraya pek ihtiyaçlar› oldu¤u halde, dilenme tavr› da
gösteriyor. Duflanbe’nin her yerinde Noel Baba imaj- göstermiyorlard›.
lar› var; ayr›ca, nedense, hiçbir yerde sat›ld›¤›na tan›k Duflanbe’nin d›fl›nda ziyaret etti¤imiz köy camilerini,
bizimkiler gibi sadece vakit namazlar›nda aç›lan part- da para kazanmak için sokaklarda bir fleyler satmaya
time camiler de¤il, hayat›n ortas›nda duran, nefes al›p çal›flan befl-alt› çocuklu dullar› siz de gözlerinizle gör-
veren, toplan›lan, istiflare edilen yerler olarak gördük. seydiniz, gönlünüzden Tacikistan’a gönderdi¤inizin
‹ç savafl nedeniyle çok say›da dul ve yetimin yaflad›- bin kat› yard›m geçerdi.
¤› ülkede, ne yaz›k ki, yard›m kurulufllar›n›n ezici ço- Olup bitenleri eflime anlatt›ktan sonra, hava so¤uktur
¤unlu¤u, misyonerlik kurulufllar›n›n deste¤i ile yürü- diye yan›ma ald›¤›m kazaklar›, çocuklara hat›ra olsun
yor. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n Tacikistan’daki kur- diye kendi harçl›¤›mla ald›¤›m 20 Tacikistan paras›n›
ban kesimlerini ve yard›mlar›n› organize eden Ali Ha- niye oralara b›rakmad›¤›m›n hesab›n› verememenin
medani Vakf› ise k›sa sürede kendini ispatlad›¤› gibi, ezikli¤i içindeyim hala.
çok say›da yetim ve dulun yard›m›na kofluyor. Böylesi seyahatlerin huzurumuzun zekat› oldu¤unu
E¤er, babas›z yetimleri, günde en fazla 1 YTL civar›n- anlad›m, sizin de anlaman›z› isterim.

Babas›z yetimleri, befl-alt› çocuklu dullar› görseydiniz, gönlünüzden gönderdi¤inizin bin kat›n› göndermek geçerdi.
G Ö Z L E M : BAYRAM Y‹NE GELS‹N • 20-21
insani
YARDIM

Bayram
yine gelsin
Nijerya’daki Kurban Organizasyonu ile 5000 kifliye ulafl›ld›. Tam sekiz ayr› bölgede kesilen kurbanl›k
hayvanlar›n en son duyduklar› isimler, kendi lehçesiyle Yorubal› gencin a¤z›ndan dökülen, Mardinli Hü-
seyin’in, Amasyal› Hatice’nin, Mu¤lal› Rabia’n›n, Bursal› Nihat’›n isimleriydi.


haz›rlayan: YUSUF ARMA⁄AN

HH taraf›ndan, dünyan›n 100 ülkesinde gerçeklefltiri-


len Kurban Organizasyonu için Nijerya’ya davet edi-
lince, bu ülkeye dair ilk akl›ma gelen fley, yeflil for-
malar›yla dünya kupalar›nda mücadele eden baz› fut-
bolcu isimleriydi: Jay Jay Okocha, Babayaro, Daniel
Amokachi ve Uche. Nijerya’n›n Refahyol Hükümeti
döneminde kurulan D-8 ülkeleri aras›nda yer al›yor
olmas›, Nijerya sinema endüstrisi Nollywood’un Af-
rika genelindeki olumsuz etkisi, Portekiz ve ‹ngiliz
sömürgelerinin akabinde 1960’larda ülkenin ba¤›m- edelim; görevli polisin, bir pasaportumuza bir bize ba-
s›zl›¤›n› kazanmas›ndan öte ülkeye dair pek de bir karak geçirdi¤i süre neredeyse yar›m saat. Ard›ndan
fley bilmedi¤imi fark ettim. Yolculu¤umuzun ‹stan-
di¤er görevlilerin de dahil oldu¤u, uzunca say›labile-
bul-Dubai aya¤› tamamland›¤›nda yaklafl›k sekiz saat
cek, terletici bir sorgu sual neticesinde, görev/yetki
kadar Dubai Havaalan›’nda bekledik. Lagos uçuflu
belgemizin eski bir makineden fotokopisinin al›nma-
için ç›k›fl kap›s›na yöneldi¤imizde ise yaklafl›k 7,5 sa-
s›n› müteakiben, ‹HH’n›n BM taraf›ndan kabul gör-
at süren bir uçufl için harekete geçmifltik.
müfl bir kurulufl olmas› ve “NGO” s›fat›na haiz olma-
VE SONUNDA N‹JERYA’DAYIZ... s› sebebiyle Nijerya topraklar›na sal›verildik.
Dubai-Lagos aya¤›nda havayolu firmas›nca da¤›t›lan ‹HH’n›n Nijerya’daki partner kuruluflunun temsilcileri
bilgi formlar›n› doldurduktan sonra pasaport kontrol taraf›ndan karfl›land›k. Uçaktan inen birkaç beyaz
s›ram›z› beklemeye koyulduk. Bu formlarda, flahs›m›- adamdan biri olmam›z nedeniyle bizi tan›malar› kolay
za ait bilgiler, kalaca¤›m›z yerin adres ve telefonlar›, oldu. Noel rozeti satan kad›nlar, ayakl› döviz bozucu-
ayr›ca Nijerya’dan bir telefon numaras›, Türkiye’deki lar› ve dilenciler aras›nda ilerlemeye çal›fl›rken sivil
adres ve telefon bilgilerimiz ve pasaport bilgilerimizin polisler taraf›ndan durdurulduk. Bu kez bizimle bera-
tümü soruluyor; Nijerya’ya ne kadar mebla¤la girece- ber, seyahatimiz boyunca birlikte olaca¤›m›z partner-
¤imize dair beyan›m›z isteniyordu. Abartmadan ifade lerimiz de sorgulan›yordu. Hem de sokak ortas›nda.
Farkl› polislere verdi¤imiz bilgiler birbirleriyle tutarl› Müslüman Gençlik Organizasyonlar› Birli¤i) ile müfl-
olunca cadde ortas›ndaki sorgumuz da sona erdi. terek organizasyonumuz sayesinde, sekiz ayr› bölge-
de, ülkemin insanlar›n›n ad› okunarak kurbanlar kesi-
PUSLU B‹R LAGOS SABAHI...
lecek. Emanetimiz a¤›r. Amac›m›z hakk› verilerek ke-
Sürekli korna çalan bir taksiyle flehrin caddelerine silmifl kurbanlara flahitlik etmek. Önümüzde daha iki
dald›k. Dört-befl metrekarelik dükkanlarda yerel yiye- günümüz oldu¤unu düflünürken, rehberimiz Musta-
cekler satanlar; her sokakta bulunan ve bir dükkan fa Balogun’un, içinde bulundu¤umuz günün arife ol-
görüntüsündeki kiliseler; Avrupa’n›n hurdal›klar›ndan du¤unu haber vermesiyle flafl›r›yoruz. Burada bay-
getirtilmifl, toplu tafl›ma arac› olarak kullan›lan, yar›m ram Türkiye’den bir gün evvel kutlanacak.
as›rl›k, sar›, kap›s›z Volkswagenler; sar› araçlar›n ka- Hayvan pazar›nda kurbanl›klar›n pazarl›¤›n› yaparken,
p›lar›ndan sarkarak bir yandan da para sayma maha- avucuna s›k›flt›rd›¤› paras›yla yerel giysiler içerisindeki
retini gösterebilen muavinler; kendisini gösterme- bir kad›n dikkatimizi çekiyor, ibadetini lay›k›yla yapabil-
yen günefl; tozun topra¤›n aras›ndan yükselen kao- menin telafl› gözlerinden okunuyor. Çocuklar ve genç-
sun müzi¤i ve trafi¤in durdu¤u esnalarda cam›m›za lerle sohbet ediyoruz. Türkiye’ye selam gönderiyorlar.
yaklaflarak “oibo” (beyaz adam) diye seslenen deli-
kanl›lar›n aras›ndan s›yr›larak var›yoruz Abdulaziz Isla- BEYAZ AVUÇLARDAK‹
mic Foundation’a. Buras› Lagos eyaletinin ‹dimu KÜÇÜK S‹MS‹YAH ELLER‹N HUZURU
flehrinde kurulu bir merkez. ‹mam Hasan ‹brahim, iri Günlerden Cuma... Nijerya’da Cuma namazlar›, hut-
yap›l› vücuduyla sar›l›yor bize. Kendimizi ilk kez gü- benin okunup, cemaatin namaz› müteakip ayr›ld›¤›
vende hissediyoruz. manzaralardan hayli uzak. Kat›l›mc› ve aktif bir ibade-
Puslu bir Lagos sabah›... Afrika’n›n meflhur güneflini te tan›kl›k ediyoruz. Kad›nlar ve çocuklar da cemaa-
geldi¤imizden bu yana göremedik. Günefl sanki isli tin bir parças›; cemaat hutbe esas›nda rahatl›kla so-
bir cam›n arkas›nda. Bu aylar, çöl kumlar›n›n olufltur- rular sorabiliyor. ‹mam›n ‹ngilizce olarak söyledi¤i her
du¤u kum bulutlar›n›n gölgesinde geçermifl. Hava fley, tok sesli biri taraf›ndan yerel dile tercüme edili-
nemli, bo¤ucu ve daralt›c›. yor. ‹mam cami içinde Türkiye’den, ‹HH’dan ve biz-
Akflamdan yapt›¤›m›z kurban organizasyonu plan›n›n den bahsederek bizi taltif ediyor. Bayram› Türki-
detaylar›n› bir kez daha gözden geçiriyorum. Nijer- ye’den gelen kardefllerimizle beraber kutlayaca¤›z
ya’daki partner kuruluflumuz National Council of diyor. Cemaatin gülümsemeleriyle karfl›lafl›yoruz.
Muslim Youth Organizations (NACOMYO/Ulusal Çocuklar caminin en mutlu unsurlar›. Bütün olan bi-
G Ö Z L E M : BAYRAM Y‹NE GELS‹N • 22-23
insani
YARDIM

teni kuca¤›mda küçük bir k›z çocu¤uyla izliyorum. yafll› bir adam, günün ilk foto¤raf› için ayn› kareye s›-
Küçük simsiyah ellerini avucumdan hiç ay›rmadan ¤›yorlar haf›zam›zda. Dönüfl yolunda, bir reklam ta-
noktal›yorum cuma namaz›m›. belas›n›n koyu cümleleri düflüyor üzerimize: “Afri-
Cami ç›k›fl›nda ‹stanbullu Asude ve Neva’n›n Nijerya- ka’da her otuz saniyede bir çocuk malarya (s›t-
l› çocuklar için haz›rlad›klar› mavi ve pembe hediye ma)dan ölüyor!”
paketlerini paylafl›yoruz çocuklarla. Ortal›k bir anda Tiflörtlerimizdeki ay y›ld›z hat›r›na tezahüratlar ala-
çikolatalar, flekerler, z›playan toplar ve saçlara tak›fl- rak bayramlaflt›¤›m›z sokaklarda, kap›lardan içeriye
t›r›lmaya çal›fl›lan tokalarla doluyor. kaçamak bak›fllar yolluyoruz. Kalabal›k ailelerin ya-
flad›¤› gecekondularda nüfus hayli yo¤un. Ailelerin,
“AFR‹KA’DA HER OTUZ SAN‹YEDE
befl dolarl›k malarya (s›tma) ilac›n› sat›n alamad›kla-
B‹R ÇOCUK MALARYA (SITMA)DAN ÖLÜYOR!”
r› için ölüme u¤urlad›klar› çocuklar›na nazaran flans-
Rengarenk yerel giysilerini bayram›n aziz hat›ras›na l› say›lan çocuklar›n gülümsemeleri ve 盤l›klar› ara-
kuflanm›fl Lagoslu Müslümanlar yollardalar. Herkes s›nda darac›k Lagos sokaklar›nda ilerliyoruz. Tam
tatl› bir telaflla kofluflturmacada. Anne babas›n›n ete- sekiz ayr› bölgede kesilen kurbanl›k hayvanlar›n en
¤ine tutunarak bayram namaz› için saf tutmaya gi- son duyduklar› isimler, Yorubal› gencin kendi lehçe-
den çocuklarla kurbanl›k koyununu flehrin kaosun- siyle a¤z›ndan dökülen, Mardinli Hüseyin’in, Amas-
dan muhafaza ederek flefkatle götürmeye çal›flan yal› Hatice’nin, Mu¤lal› Rabia’n›n, Bursal› Nihat’›n
isimleri.
Abule-Odu, Amukoko, Ajegunle, Lagos Island, La-
gos Mainland, Orile, ‹dimu ve Bab’üs-Selam Yetim-
hanesi kurban kesti¤imiz yerler. Bu bölgelerin tama-
m›, ihtiyaç sahibi halk›n yaflad›¤› bölgeler. Lagos fle-
hir hayat›n›n tüm sefaletini bünyesinde bar›nd›ran bu
bölgelerde kesilen kurbanlarla tam 5000 kifliye ula-
fl›yoruz. 1200 kiflilik yemek piflirilmesini sa¤layarak,
yemeklerin Yafll›lar Evi, Lagos Hapishanesi, Bab’üs-
Selam Yetimhanesi ve Özürlüler Merkezi’nde da¤›t›l-
mas›na vesile oluyoruz.
SULTAN ABDÜLHAM‹T’‹
RAHMETLE ANIYORUZ...
Sultan II. Abdülhamit Han Nijerya’da en çok bilinen
isimlerden. 1892 y›l›nda ‹ngiliz sömürgesi alt›nda
bulunan Nijerya’da, Muhammed Shitta’n›n bir cami
yapt›rmak istedi¤ini fakat ‹ngiliz idaresinin iznini ala-
mad›¤›n› ö¤renen Sultan Abdülhamit, ‹ngiltere nez-
dinde diplomatik giriflimde bulunarak, haz›rlatt›¤› bir
geminin Lagos’a ulaflmas›n› sa¤lam›fl. Gemi, cami-
yi yapt›rmak için gerekli paray›, sultan›n k›l›c›n› ve
Muhammed Shitta’ya bir beylik unvan›n› da götür-
müfl Lagos’a. O gün bugündür, Shittalar›n soy ismi
Shitta-Bey olmufl. Shitta-Bey Camii oldukça mah-
zun flimdilerde. Türkiye Diyanet Vakf›’n›n, restoras-

Ö¤rencil
erden bir
gözümüz i Rahma
den süzü n Suresi’
bulam›yo len yafla ni okudu
ruz. dur dem ¤unda
enin imk
an›n›
yon çal›flmalar›, caminin Alhaji Sikiru A. Shitta- “K‹L‹SEDEN” DE⁄‹L “CAM‹DEN”!
Bey’in özel mülkü say›lmas› neticesinde karfl›laflt›k- Bu ülkedeki tüm yard›m faaliyetleri neredeyse tama-
lar› özel durumlardan ötürü 10 y›ldan bu yana ask›- men H›ristiyan kurulufllar taraf›ndan organize edili-
ya al›nm›fl . yor. Yemek da¤›t›m› esnas›nda u¤rad›¤›m›z Yafll›lar
Evi’nin mensuplar›ndan duydu¤umuz “Hangi kilise-
den?” cümlesinin flaflk›nl›¤›n› hemen bir kenara b›ra-
karak “Camiden.” cevab›n› veriyoruz hep bir a¤›z-
dan. K›sa süreli bir flaflk›nl›k ve teyit etmenin ard›n-
dan, daha bir gururla ve daha samimi bir gülümseme
ile karfl›lafl›yoruz.
BAB’ÜS-SELAM’A
GÖNÜLLER DOLUSU SELAM!
M›s›rl› Muhammed fiaban 15 y›l önce, hastane-
lerde, sokaklarda terk edilen, annesiz/babas›z
kalm›fl çocuklar› toplam›fl, bir yetimhane kur-
mufl. Bab’üs-Selam Yetimhanesi’nde ‹ngiliz-
ce ve Arapça e¤itim veriliyor. Ö¤rencilerden
biri Rahman Suresi’ni okudu¤unda gözü-
müzden süzülen yafla dur demenin imkan›-
n› bulam›yoruz. Türkiye’den getirdi¤imiz
hediye paketlerini, Nijerya’dan sat›n ald›¤›-
m›z flekerlemeleri, birkaç oyunca¤› ve
meyve sular›n› ikram ediyoruz çocuklara
bir kez daha.
Nijerya’n›n ihtiyac› olan eczac›l›k, t›p gibi
meslekleri seçme niyetinde olan yetimle-
rin, üniversite e¤itimleri için yard›m isteni-
yor ve ‹HH olarak bu konuda yard›mc› ola-
ca¤›m›za dair söz veriyoruz.
“KARA OLAN KÖTÜDÜR” (!)
Çocuklar›n tenimize merakl› dokunufllar›
haricinde beyaz oldu¤umuzu tamamen
unuttu¤umuz bu ülkeden sonra, görece¤i-
miz tüm düfllerin siyahtan ve beyazdan
ibaret olmas›n› diliyoruz. Sahi biz, “kara
çalmak”, “karalar ba¤lamak”, “kara kara
düflünmek”, “kara kedi gibi girmek”, “kara
gün”, “kara para”, “kara mizah”, “kara ya-
z›”, “baht› kara”, “yüz karas›” gibi tabirlerini
ortaya ç›karan “Kara olan kötüdür.” felsefesi-
ni neden terk etmeyelim ki?
Döndü¤ümüzden bu yana hemen her gün
+234 ülke kodlu numaralardan halimiz hat›r›m›z
soruluyor. Çocuklar›n bizi u¤urlarken hep bir
a¤›zdan söyledikleri “Bayram yine gelsin!” cüm-
lesi hala kulaklar›m›zda.
G Ö Z L E M : DO⁄U TÜRK‹STAN’DA BURUK BAYRAM • 24-25
insani
YARDIM

Do¤u Türkistan’da
buruk bayram
“Türk” ve “Do¤u Türkistan” kelimelerini telaffuz etmenin, din
e¤itiminin, çiftçiler ve iflsizlerin d›fl›nda kalanlar için camiye git-
menin yasak oldu¤u, Çince karfl›l›¤› “yeni kazan›lan toprak” olan
Uygur diyar› Do¤u Türkistan, gizli kesilen kurbanlarla buruk bir
bayrama flahitlik ediyor.

K
haz›rlayan: YUSUF MAHMUT

Do¤u Türkistan’da yaflanan dram› kelimelere bürün-


dürmek kolay de¤il. S›rf dini-siyasi tercihleri sebebiy-
le hapishanelerde bulunan on binlerce suçsuz insa-
na reva görülenleri yazmaya elimiz varm›yor. Ya da
ANAYAN YARA DO⁄U TÜRK‹STAN
onlar›n binlerce kilometre uzaklardan gelip görüfle-
Dünya h›zla küresellefliyor ve fleffaflafl›yorken, yöne- meden geri dönen ailelerinin yaflad›¤› ac›y›, içimizde
timler daha sivil hale geliyor ve sivil toplumun etkisi hissedemiyoruz. 1990’dan bu yana kafaya kurflun
güçleniyorken, demokrasi ve insan haklar› kavramla- s›k›larak idam edilen insanlar›n say›s› 5000’den fazla;
r› her yerde yükselifle geçmiflken, bir yer var ki; bun- kolay de¤il... Yine yedi-sekiz ayl›k hamile kad›nlara
lardan bahsetmek mümkün de¤il. Ard› ard›na s›rala- uygulanan zorunlu kürtaj› burada dile getirmeye yü-
d›¤›m›z geliflmelerin yaflanmad›¤› ve aksine bask›n›n rek dayanm›yor. O yüzden yaflanan zulmü tek tek
sürekli artt›¤› yerlerin bafl›nda, Do¤u Türkistan gel- yazmayaca¤›z. Bugün komünist rejimin y›k›ld›¤› ülke-
mekte. Her ne kadar kapitalist dünyaya ayak uydur- lerde eskiye dair yaz›l›p çizilen ve k›nanan ne tür uy-
du¤u söylense de, nihayetinde komünist bir rejime gulamalar varsa, ayn›s›n› Do¤u Türkistan hala yafla-
sahip olan Çin Halk Cumhuriyeti, y›llard›r iflgal alt›nda maktad›r. Kamboçya’da ölüm tarlalar› m› vard›? Sta-
tuttu¤u Do¤u Türkistan’› her gün daha fazla köfleye lin milyonlarca insan› sürmüfl müydü? Bunlar›n ben-
s›k›flt›r›yor ve insan haklar›n› hiçe sayan uygulamala- zerleri günümüzde Do¤u Türkistan’da yaflanmakta-
r›na yenilerini ekliyor. Pekin yönetimi, ülkenin gene- d›r. Dünya tarihine kara leke olarak geçen uygulama-
linde bir rahatlama ortam› oluflturdu ama Do¤u Tür- lar› düflünün ve bunlar›n Do¤u Türkistan’da günlük
kistan hala demir perde dönemini yafl›yor. Özerk böl- hayat› oluflturdu¤unu tahayyül edin.
ge statüsündeki bölgeden dünyaya haber ç›km›yor,
ç›kan haberler ise tamamen Çin taraftar›. BAYRAMLARIN YÜREKTEN YAfiANDI⁄I,
“Türk” ve “Do¤u Türkistan” kelimelerini telaffuz et- KURBANLARIN G‹ZL‹ KES‹LD‹⁄‹ ÜLKEDEY‹Z
menin, din e¤itiminin, çiftçiler ve iflsizlerin d›fl›nda Bu yaz› Kurban’la alakal› olmal›yd›. Ama kurban kes-
kalanlar için camiye gitmenin yasak oldu¤u, Çince menin bile yasak oldu¤u bir ülkede nas›l bir kurban
karfl›l›¤› “yeni kazan›lan toprak” olan Uygur diyar› yaz›s› yaz›labilir? Kurbanlar gizli gizli kesildi. Adeta
Çinliler görmesin diye kurban ibadeti, kaçak bir ifl ya- -Gittim, evdeki Büyük Mao’nun resmine sayg›lar›m›
p›l›yormuflças›na tenha yerlerde yerine getirildi. Kur- bildirdim ve sordum: “Büyük Mao! Kaç tane kurban
ban kesmek isteyen Müslümanlar, tüm k›s›tlamalara keseyim?” O da eliyle göstererek “Befl tane” dedi.
ra¤men ibadetlerini yerine getirdiler. Belki dünyan›n Ben de kestim. (Mao, resminde ayakta durmufl ve
geri kalan›nda oldu¤u gibi rahat rahat bu ifli yapama- bir elini uzatarak befl parma¤›n› göstermifl haldedir.)
d›lar ama çektikleri s›k›nt› sebebiyle daha fazla ecir Böyle bir fley olmaz diyemeyen Çinliler, adam› b›rak-
kazand›klar›na eminiz. mak zorunda kalm›fllar.
Burada Mao hayattayken ve Kültür Devrimi tüm ih- Türkiye’nin iki buçuk kat› topra¤a sahip Do¤u Türkis-
tiflam›yla uygulan›rken yaflanan bir olaydan bahset- tan’da, 30 milyondan fazla insan iflgal alt›nda yafla-
mek istiyorum. 10 y›l süren bu sözde devrim, her maktad›r. 1949 y›l›nda yaflanan K›z›l Çin iflgalinden bu
fleyi altüst etmifltir. Bu süre, insanlar›n günün belli yana, 10 milyona yak›n Çinli göçmen bölgeye iskan
saatlerinde Mao heykel ve resimlerine sayg›lar›n› edilmifltir. Pekin yönetiminin önümüzdeki 20 y›lda he-
sunmak zorunda oldu¤u, adeta ibadet etmek mec- defi, bir Türk’e üç Çinli düflecek flekilde bir nüfus olufl-
buriyetinde kald›¤› bir dönemdir. Her türlü zorlu¤a turmakt›r. Bu gerçekleflirse Do¤u Türkistan, Türklerin
ra¤men inanm›fl insan›n her fleyi göze al›fl›na ve Al- az›nl›kta oldu¤u bir yer haline gelecek. Kendi yurdun-
lah’›n ona, peygamberine bir örümcek a¤›yla yard›m da az›nl›k muamelesi görmek çok hazin olsa gerek.
edifli misali koruma sa¤lamas›na güzel bir örnektir
‹fiGAL ALTINDAK‹ TOPRAKLARDA,
bu dönem.
Uygur Türklerinden (Çinlilerin yasa¤›na inatla Türk di- AYAKTA KALMAK!
yoruz) birisi Kurban Bayram›’nda befl tane koyun Çin, hakimiyeti alt›nda tutmak için 800 bin askeri böl-
kesmifl. Bunu haber alan Çinli polisler evi bas›p gede bekletiyor. Türkler askere al›nm›yor. Polis teflki-
adamca¤›z› yaka paça al›p götürmüfller. Sorgulama lat›nda da çok alt kademelerde ve sorumlulu¤un ol-
flöyle gerçekleflmifl: mad›¤› görevlerde az say›da Türk çal›fl›yor. Her fleyin
- Neden koyunlar› kestin? Yasak oldu¤unu bilmiyor devlete ait oldu¤u bir ülkede, fabrikada çal›flmak, me-
musun? mur olmak veya buna benzer devlet kademesinin
-Büyük Mao söyledi. herhangi bir alan›nda çal›flabilmek için, yedi ceddini-
-H›› ??!!… Nas›l olur? zin Çinlilere karfl› savaflmam›fl olmas› gerekiyor. Bu-
G Ö Z L E M : DO⁄U TÜRK‹STAN’DA BURUK BAYRAM • 26-27
insani
YARDIM

nu abart› sanmay›n sak›n, ciddi ciddi araflt›r›yorlar.


Ceddinizden ve akrabalar›n›zdan herhangi biri Os-
manl›’ya ba¤l›l›¤›n› bildiren Kaflgarya Devleti’nde
(1862–83), Do¤u Türkistan ‹slam Cumhuriyeti’nde
(1933–37) veya Do¤u Türkistan Cumhuriyeti’nde
(1944–49) görev alm›flsa; 1949’da yaflanan iflgalden
bu yana yaflanan irili ufakl› çat›flmalara kat›lm›flsa;
1989-90’da yaflanan ö¤renci hareketlerinde bulun-
muflsa; 1991 Bar›n, 1995 Hoten ve 1997 Gulca olay-
lar›nda yer alm›flsa size hiçbir görev verilmeyecektir.
Bunun sonucu olarak Türklerin %90’› iflsizdir. Halk›n
fakirli¤ine ra¤men Do¤u Türkistan’›n münbit toprakla-
r› herkesi besleyecek kadar verimlidir. Bölge bu¤day›-
n›n Çinli yönetim taraf›ndan zorla topland›¤› zamanlar
d›fl›nda açl›¤a ba¤l› toplu ölümler yaflanmam›flt›r. Ta-
r›m ve hayvanc›l›k ile g›da ve giyecek ticareti Türkle-
rin hayatta kalmalar›n› sa¤layan sektörlerdir. Hizmet
sektörünün devlet tekelilnde oldu¤u bilinmelidir. Sa-
nayi ve elektronik eflya ticareti gibi fazla kâr getiren
sektörler de Çinlilerin elindedir.
Çin, milyar› hayli aflan nüfusuyla kendine yeni toprak-
lar aramaktad›r. Do¤usunda Büyük Okyanus’a da-
yanm›flt›r. Güneyinde geniflleyebilece¤i bir alan ol-
mamakla birlikte Hindistan gibi kendini her yönden
dengeleyebilecek bir rakibi vard›r. Kuzeyinde yer alan
Mo¤olistan ve Sibirya cazip topraklar de¤ildir (As›l
Mo¤olistan olan ‹ç Mo¤olistan’›n Çin iflgalinde bulu-
nan bir baflka yer oldu¤unu hat›rlatal›m. Tibet de
Çin’in iflgali alt›ndad›r). Bu durumda tek kap›s› olarak
Do¤u Türkistan kalmaktad›r. Petrol, do¤algaz ve ye-
ralt› madenleri aç›s›ndan zengin olan Do¤u Türkis-
tan’›n komflusu, bir o kadar daha zengin Bat› Türkis-
tan, Çin’in hedefinde yer alan yay›lma alan›d›r.
Çinlilerin Do¤u Türkistan’a iflgal maksad›yla geldi¤i
1759’dan günümüze de¤in, bölgede öldürülen insan
say›s› sekiz milyon olarak hesaplanm›flt›r. Nükleer
denemelere h›z veren Çin yönetimi, daha fazla insan
katletmekten çekinmeyece¤e benzemektedir. Eko-
nomisini besleyen verimli Do¤u Türkistan’›n kendisi-
ni ve bir ad›m sonras› olan Bat› Türkistan zenginlikle-
rini elde etme f›rsat›n› kaç›rmak istemeyen Çin, olan-
ca gücünü zulme çevirerek mazlum Do¤u Türkistan
halk›n› ezmeye çal›flmaktad›r. Tüm dünyan›n bu dra-
Çin Halk Cumhuriyeti, y›llard›r iflgal alt›nda tuttu¤u Do¤u Tür-
ma dur demesi gerekmektedir. Yoksa önümüzdeki
kistan’› her gün daha fazla köfleye s›k›flt›r›yor ve insan haklar›-
on y›llar içinde Kaflgarl› Mahmutlar›, Yusuf Has Ha-
n› hiçe sayan uygulamalar›na yenilerini ekliyor.
cipleri yetifltiren Do¤u Türkistan’dan bahsedemez
hale gelebiliriz.
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› ve yetim çal›flmalar›
haz›rlayan: EMR‹N ÇEB‹

Y
gelece¤e ümitle bakabilme yetilerini de kay-
bediyor. Bir yanlar› eksik dedik bu çocuklar›n.
DOSYA

Di¤er yanlar›na ise dünyan›n yükünü yüklüyor


insano¤lu; bir zamanlar kendisinin de çocuk
oldu¤unu unutarak.
etim, öksüz, korumas›z, kimsesiz ya Savafllar›n ve felaketlerin gittikçe artt›¤› dün-
da sokak çocuklar›... Hepsinin bir yan› eksik ve yam›zda yaklafl›k 25 milyon çocuk ya ebe-
hepsi de çocuk. Modern ça¤la beraber art›k ço- veynini kaybetmifl ya da evinden uzakta. Son
cuklar›n kay›plar› sadece anne ya da babalar› de- 10 y›lda ise savafllarda hayat›n› kaybeden ço-
¤il. ‹hmalinin nelere sebebiyet verece¤i hayal bi- cuk say›s› iki milyonu aflk›n. Alt› milyon çocuk
le edilemeyen, dünyan›n en hassas ve ayn› za- ise hayatlar›n›n sonuna kadar korkunun izleri-
manda en güçlü kalplerinin sahibi bu çocuklar, ni tafl›mak üzere bu savafllarda yaralanm›fl
modern ça¤la birlikte çocuk olmalar›na ra¤men bulunuyor. Dünyada 200 ülkeden yaklafl›k
D O S Y A : ‹HH ‹NSANI YARDIM VAKFI VE YET‹M ÇALIfiMALARI• 28-29
insani
YARDIM

90’›nda, çocuklar savaflla burun buruna yafl›yor. Bu misyonla bafllad›¤›m›z yetim çal›flmalar›m›z
Böyle bir ortamda ise bu masum kitle, organ flu an itibariyle 20 ülkede yetimlere sa¤l›k, e¤itim
mafyalar›ndan insan tacirlerine, misyonerlerden ve bar›nma alan›ndaki desteklerimizle birlikte de-
çocuk ordular› generallerine kadar potansiyel bir vam etmektedir. Yetim çal›flmalar›m›z savafl ve
hedef haline geliyor. mülteci kamplar›, do¤al afet bölgeleri, kronik aç-
Bizler için masumiyetin, safl›¤›n ve yaflam sevin- l›k ve yoksulluk bölgelerindeki yetim çal›flmalar›
cinin timsali olan çocuklar›m›z›n önündeki bunca olmak üzere üç alanda yürütülmektedir.
tehlikeye dur diyebilmek için ç›kt›¤›m›z yolda Yetimlere yönelik maddi yard›mlar›m›z›n yan›nda
rastlad›¤›m›z küçük kalpler ise hem korkular›m›za Açe ve Pakistan gibi yüzy›l›n en büyük felaketle-
hem de ümitlerimize ilham oluyor. Korkumuz; rinin meydana geldi¤i bölgelerde, yetimlerin fela-
zulümlerin, felaketlerin kol gezdi¤i her gün on ketler sonras› oluflan flartlarda zarar görmemesi
binlerce çocu¤un yetim, öksüz ya da kimsesiz için yetimhane çal›flmalar›m›z da bafllam›fl bulun-
kald›¤› dünyam›zda, bu zulümlerin bize de u¤ra- maktad›r. Pakistan depreminin ilk günlerinden bu
ma ihtimaliydi. Ümidimiz ise onca felaketlere, sa- yana yaklafl›k 1000 yetim ‹HH ‹nsani Yard›m Vak-
vafllara ve korkulara ra¤men y›k›nt›lar aras›ndan f› taraf›ndan desteklenmifltir. Yine Açe’de tsuna-
kardelenler gibi açan masum çocuk yüzleriydi. mi felaketinden sonra aç›lan ‹stanbul Köyü ve
Ümitlerimizi küçük bedenlerine teslim etti¤imiz Aral›k 2006’da aç›lan k›z yetim evi de bu minval-
‹slam Dünyas›’n›n tek sermayesi bu çocuklard›. de faaliyet gösteren kurumlard›r.
Kurulufl misyonu, mazlum insanlara, yard›ma Yetim çal›flmalar›m›z sayd›¤›m›z bu bölgelerdeki
muhtaçlara ulaflmak üzerine bina edilen ‹HH ‹n- çal›flmalar d›fl›nda periyodik olarak süregelen Ra-
sani Yard›m Vakf›, bölgelerde en mazlum kitlele- mazan ve Kurban dönemlerinde de gerçeklefl-
ri oluflturan sahipsiz, kimsesiz çocuklar› her za- mektedir. Bu do¤rultuda geçti¤imiz Kurban dö-
man için öncelemektedir. neminde Afrika’dan Uzakdo¤u’ya, Ortado¤u’dan
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, son y›llarda ‹slam dün- Balkanlar’a kadar farkl› bölgelerde yetimlere yö-
yas›n› kas›p kavuran savafllar ve felaketler sonu- nelik çal›flmalarda bulunulmufl; yetimler e¤itim,
cunda say›lar› h›zla artan yetimlerin daha fazlas›- sa¤l›k, bar›nma, giysi yard›m› alanlar›nda destek-
na ulaflabilmek için yetim çal›flmalar›n› daha kap- lenmifltir.
saml› hale getirmeyi hedeflemekte; bu do¤rultu- Dünyan›n farkl› co¤rafyalar›nda gerçeklefltirdi¤i-
da yetimli¤i ve ‹slam dünyas›n›n yetimlerini halk›- miz yetim çal›flmalar›n› simgelefltirmek ve yetim-
m›z›n gündemine tafl›may› amaçlamaktad›r. Dini- lik olgusunu Türkiye halk›n›n gündemine tafl›mak
miz ve tarihimizden gelen manevi sorumluluk da- için ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› olarak ilkini 2005 Ra-
mazan Bayram›’nda, ikincisini ise 11 Haziran
2006’da gerçeklefltirdi¤imiz Çocuk Buluflmas› bu
çal›flmalar›n Türkiye’deki yans›mas› olmufltur. Bu
buluflmalarla amac›m›z ümmetin yetimlerini bir
arada ve Türkiye’de misafir ederek, Türkiye hal-
k›na dini vecibemizi ve tarihimizden gelen so-
rumlulu¤umuzu hat›rlatmakt›r. Büyük kat›l›m›n
ve coflkunun efllik etti¤i “Çocuk Buluflmas›”nda
farkl› renklere ve ›rklara mensup hepsi birbirin-
den güzel çocuklarla birli¤in ve beraberli¤in tarif-
siz hazz›, gelecek çal›flmalarda bizlere büyük bir
hilinde genelde ‹slam Co¤rafyas› özelde ise bu ilham kayna¤› olmufltur. Misafir etti¤imiz yetim-
co¤rafyan›n tüm fertleri sorumluluk alan›m›za gir- lerimizden birinin Türkiye hakk›nda “Türkiye’yi
mektedir. Bu fertler aras›ndaki en korumas›z k›s- annem gibi hissettim.” yorumu, yap›lan çal›flma-
m› oluflturan çocuklar ise yard›ma muhtaçlar›n lar›n ve siz halk›m›z›n deste¤inin en çocuksu ve
en bafl›nda gelmektedir. en saf ifadelerle yans›mas›d›r.
Türkiye’de ve dünyan›n dört bir yan›nda
yetimlerle el ele

SAVAfi BÖLGELER‹NDEK‹
YET‹M ÇALIfiMALARIMIZ:
Irak: Savafl› en a¤›r flekilde yaflayan ve her gün
yüzlerce çocu¤un yetim kald›¤› Irak’ta yetimlerin
ayl›k iafle, sa¤l›k ve e¤itimlerine katk›da bulunul-
du.

2
Filistin: Üç nesildir ‹srail iflgali alt›nda yaflayan Fi-
listin’deki yetimler maddi olarak desteklendi.
Çocuklar›n e¤itim, sa¤l›k ve ayl›k masraflar›n›
içeren bu yard›mlar iflgal alt›ndaki yetimlere bü-
yük bir destek oldu.
DOSYA

Lübnan ve Filistin Mülteci Kamplar›: Ülkelerin-


den uzakta ve çok kötü koflullarda yaflayan Lüb-
007 y›l›yla yetim çal›flmalar›na h›z vermeyi nan ve Ürdün’deki Filistinli mültecilere maddi
planlayan ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› geçti¤imiz yard›mlar›m›z bu dönemde de devam etti.
üç ayl›k dönemde de savafl, afet ve açl›k böl- Çeçenistan: Rus mezaliminden Bakü’ye s›¤›-
gelerindeki yetim çal›flmalar›n› e¤itim, bar›nma nan ve maddi olarak büyük s›k›nt›lar içerisinde
ve sa¤l›k alanlar›nda devam ettirdi. Ayr›ca Kur- olan Çeçen mültecilere de e¤itim ve bar›nma
ban Organizasyonu dolay›s›yla ziyaret etti¤imiz ihtiyaçlar› karfl›lanmak üzere maddi yard›mda
100 ülke ve bölgede ve Türkiye’de yetimleri- bulunuldu.
mize yönelik yapt›¤›m›z çal›flmalarla bayram Makedonya: 2000 y›l›nda Balkanlar’daki savafl›n
sevincimiz bir kat daha artt›; bizlere ve çal›fl- ma¤durlar›ndan olan Makedonya’da 2007 bafl›
malar›m›za ilham oldu. itibariyle yetimlere yönelik maddi destek proje-
D O S Y A : TÜRK‹YE’DE VE DÜNYANIN DÖRT B‹R YANINDA YET‹MLERLE EL ELE • 30-31
insani
YARDIM

miz uygulamaya konuldu. Bu yard›mlarla yetimle-


rin e¤itim ve sa¤l›k alanlar›nda desteklenmesi
amaçlanmaktad›r.
Kosova: Yine Balkanlar›n mahzun bölgesi Koso-
va’da da Evlad-› Fatihan’›n varisleri yetimlerimize
yard›mlar›m›z 2007 y›l› itibariyle de devam etti.

AFET BÖLGELER‹NDEK‹
YET‹M ÇALIfiMALARIMIZ
Pakistan: Pakistan’da destekledi¤imiz 1100 civa-
r›ndaki yetimin 700’ü aileleri yan›nda desteklenir-
ken, 440 yetim açt›¤›m›z yetimhanede e¤itim, ba-
r›nak ve sa¤l›k alanlar›nda maddi olarak desteklen-
mektedir.
Açe: Güneydo¤u Asya’da tsunami felaketi sonra-
Arakan: Güney Asya ve Güneydo¤u Asya yetim-
s› Açe’deki faaliyetlerimize bir yenisi daha eklene-
leri de ziyaretlerimizin baflka bir dura¤›yd›. Ara-
rek Aral›k 2006’da 100 yetim k›z için haz›rl›klar› bi-
kan’da Esma binti Ebu Bekir Yetim K›zlar Yur-
ten yurdumuz faaliyete geçti. du’ndaki yetim k›zlara k›yafet yard›m›nda bulu-
nuldu.
AÇLIK VE YOKSULLUK BÖLGELER‹NDEK‹ Bangladefl: Bu ülkede de 500 yetime k›yafet yar-
YET‹M ÇALIfiMALARIMIZ d›m›nda bulunuldu. Bununla birlikte Bangladefl’te
Sudan, Somali, Burkina Faso, Çad ve Gana: Bu tahayyül edilemeyecek kadar zor flartlar alt›nda
bölgelerdeki yetimler sa¤l›k, bar›nma ve e¤itim yaflayan ve e¤itim gören yetimlere dört ayda bit-
alanlar›nda desteklendi. mesi planlanan 7 s›n›fl›k bir okul yap›m› bafllat›ld›.
Argola: Angola’daki yetimler ziyaret edilerek yar- Böylelikle Bangladefl’te 100 yetime daha e¤itim
d›mda bulunuldu. imkan› kap›lar› araland›.
Burundi: Burundi’de 70 yetimin kald›¤› çok kötü Patani ve Sri Lanka: Patanili ve Sri Lankal› yetim-
flartlardaki yetimhanenin iyilefltirilmesi için maddi ler ziyaret edilerek maddi yard›mda bulunuldu.
destekte bulunuldu.
Cibuti: Cibuti’de 50 yetime k›yafet yard›m› yap›ld›. TÜRK‹YEL‹ YET‹MLER
Eritre: Eritre’de el-‹hsan kuruluflunun yetimhane- Ekiplerimiz dünyan›n bir ucundan di¤erine kar›fl
sine maddi yard›mda bulunuldu. kar›fl gezdi¤i yetim b›rak›lm›fl co¤rafyalar›n yetim-
Kongo, Malavi, Namibya, Nijerya: Yetimhane ziya- leriyle hasbihal ederken, onlarla ayn› kaderi pay-
retleri yap›ld› ve bu yetimhanelerde de yetimlerin laflm›fl Türkiye’deki yetimleri de unutmad›. ‹stan-
sa¤l›k, e¤itim ve bar›nma ihtiyaçlar›n› karfl›lamak bul genelinde ulaflt›¤›m›z 87 yetime ve yetifltir-
üzere maddi yard›mda bulunuldu. me yurtlar›ndaki 60 çocu¤a k›yafet yard›m›nda ve
Ruanda: ‹ç savafl› en büyük kay›plarla ve k›y›mlar- maddi yard›mda bulunuldu. Bize gönül verenler-
la yaflayan Ruanda’da 55 yetime alt› ayl›¤›na mad- le birlikte teker teker evlerinde ziyaret ederek
di destekte bulunuldu. halleflti¤imiz yetimlerimiz ve yetim anneleri du-
Yemen: Yemen’de yetimhane ziyaretinde yetim- alar›yla çal›flmalar›m›za ilham ve bereket kayna¤›
haneye maddi destekte bulunuldu. oldu.

‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, 17 Haziran 2007 tari-


hinde ‹stanbul Kongre Merkezi’nde gerçeklefle-
cek olan III. Uluslararas› Çocuk Buluflmas› vesi-
lesi ile ‹slam dünyas›n›n yetimlerini Türkiye’de
a¤›rlayacak.
Uluslararas› arenada yetim çal›flmalar›
haz›rlayan: AYfiE OLGUN

cuklara sa¤l›k, kültür ve e¤itim gibi birçok farkl›


alanda hizmet vermektedir.
Uluslararas› arenada bir dünya organizasyonu

Y
olan BM’nin de genel olarak korumas›z çocukla-
ra dair çal›flmalar› bulunmaktad›r. Ulus devlet
kavram›n›n dünya gündemine oturdu¤u y›llarla
bafllayan ve 60 milyon insan›n hayat›n› kaybetti-
DOSYA

¤i ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda, Avrupa ülke-


etimler dünya çap›ndaki birçok resmi ve si- leri kendilerindeki savaflma potansiyeline dur di-
vil kuruluflun öncelik verdi¤i çal›flma alanla- yecek devletler üstü bir mekanizma olan Birlefl-
r›ndand›r. Bu durumun hem olumlu hem mifl Milletler’i oluflturmufl, sonras›nda da bu
de olumsuz birtak›m yanlar› bulunmakla mekanizma alt›nda toplumdaki farkl› gruplar
beraber, birçok alanda resmi kurumlara gö- üzerine çal›flmalar yap›lmas› için alt birimler kur-
re daha seri ve kapsaml› çal›flan sivil örgüt- mufltur. Bu gruplardan en önemlisi olan çocuk-
ler birçok yetime yard›mlar›n› ulaflt›rmakta- lar için ise 11 Aral›k 1946’da BM Çocuklara Yar-
d›r. Genelde uluslararas› arenada özelde de d›m Fonu (UNICEF), BM bünyesinde Avrupa’da
‹slam Dünyas›’ndaki birçok sivil toplum ku- savafl sonras› meydana gelen k›tl›ktan etkilenen
ruluflu yetimlere ve korumaya muhtaç ço- çocuklara g›da ve elbise yard›m›nda bulunmak
D O S Y A : ULUSLARARASI ARENADA YET‹M ÇALIfiMALARI • 32-33
insani
YARDIM

amac›yla kurulmufltur. 1953’te ise UNICEF çal›fl-


ma alan›n› daha da geniflletmifltir.
Fakat sivil kurulufllarla karfl›laflt›r›ld›¤›nda UNICEF
kapsay›c›l›¤› ve büyüklü¤ü nispetinde yeterli çal›fl-
may› göstermemektedir. Devletler üstü ve dev-
letler taraf›ndan kurulmufl olan bir organizasyo-
nun çal›flmalar› çok daha fazla ve kapsay›c› olma-
l›; bu organizasyon ülkelerde çal›flan di¤er ulusla-
raras› kurulufllara çal›flmalar›n›n daha verimli hale
gelebilmeleri için yard›mc› olmal›d›r. Çocuklar gibi
her türlü istismara aç›k bir kesim üzerinde devlet-
lerin ya da UNICEF gibi bir mekanizman›n daha
denetleyici ve kollay›c› olmas› gerekmektedir. mekanizmas›n›n yok say›larak topraklar› rahatça ifl-
Bunun yan›nda ‹slam ülkelerindeki sivil örgütlerin gal edilen, ya da devlet mekanizmas›n›n ifllevsiz ol-
bu alandaki çal›flmalar› da az›msanmayacak dere-
du¤u bu ülkelerde, sivil kurulufllar halk›n yaralar›na
cededir. ‹slam dünyas›ndaki mevcut iflgaller ve fe-
merhem olur hale gelmifltir.
laketler sonucu say›lar› artan korumas›z çocuk ve
Fakat bu çal›flmalarda özellikle Müslüman sivil kuru-
yetimlere en h›zl› flekilde ulaflabilmek için bölgeler-
lufllar birtak›m problemlerle karfl›laflmaktad›r. Bun-
de birçok yerel ve yabanc› kurulufl faaliyet göster-
lardan en önemlisi ise 11 Eylül olaylar› sonras› ‹slam
meye bafllam›flt›r. Bundaki en büyük etken d›fl
Dünyas›’ndaki birçok kuruluflun çal›flmalar›n›n en-
güçler taraf›ndan tehdit alt›nda olan Müslüman
gellenmesi olmufltur. Birçok Müslüman organizas-
devletlerin gerekli hizmeti verememesi, baz›lar›n›n
yon terör listesine al›nm›fl ve bu organizasyonlar›n
ise bilinçli olarak bu alan› bofl b›rakmas› olmufltur.
faaliyetleri büyük oranda k›s›tlanm›flt›r.
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› olarak faaliyet yapt›¤›m›z
Bunun yan›nda sivil kurulufllar devletler taraf›ndan
birçok bölgede birçok Müslüman sivil kuruluflun
da birtak›m engellerle karfl›laflmaktad›r. Baz› devlet-
yetim ve korumas›z çocuklara yönelik faaliyetleri-
ler uluslararas› organizasyonlar›n kendi ülkelerinde
ni tan›ma flans›m›z olmufltur. Hiçbir sivil kurulu-
çal›flmalar›n› k›s›tlamakta, belli bafll› kurulufllar d›fl›n-
flun bulunmad›¤›n› düflünerek gitti¤imiz birçok
dakilere müsamaha göstermemektedir. Ayr›ca mis-
savafl, yoksulluk ve afet bölgesinde yetimlere di-
¤er sosyal konulara yönelik çal›flmalar yapan ye- yoner kurulufllarla iflbirli¤i içerisinde olan devletler
rel kurulufllarla tan›flma ve bilgi al›fl veriflinde bu- de yine bu kurulufllar›n çal›flmalar›n› büyük oranda
lunma bizleri oldukça müsterih ve ümitli k›lm›flt›r. engellemektedir.
Gidilen bu bölgelerde çok k›s›tl› imkanlarla çal›flan Karfl›lafl›lan s›k›nt›lara ra¤men gösterilen çabalar
kurulufllar yetim çocuklar›n sa¤l›k, e¤itim ve sos- bu kurulufllar aras› iflbirli¤iyle daha da verimli hale
yal hizmetlerini ellerinden geldi¤ince karfl›lamaya gelebilir. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› olarak yurt d›fl›n-
çal›flmaktad›r. Bu kurulufllar›n birço¤u yetim ço- da tan›ma ve iflbirli¤i yapma f›rsat› buldu¤umuz
cuklar› aileleri yan›nda desteklemekte, çocuklarla partner ya da baflka bir deyiflle kardefl organizas-
beraber annelerinin de manevi olarak desteklen- yonlar aras›nda bir köprü vazifesi görerek bu kuru-
mesini önemli görmektedir. Yine çocuklar›n e¤i- lufllarla tecrübe ve bilgi al›flveriflinde bulunmakta
timlerinin de bu kurulufllar taraf›ndan öncelenme- ve çal›flmalar› daha verimli hale getirmeyi amaçla-
si bizleri oldukça sevindirmifltir. maktay›z. Ayr›ca yine devletler üstü baflka bir ku-
Bu çal›flmalar özellikle ‹slam Dünyas› aç›s›ndan rulufl olan ‹slam Konferans› Örgütü (‹KÖ)’nün de
büyük önem arz etmektedir. Çünkü Müslüman Müslüman devletler aras›nda bir birlefltirilicilik ve
ülkeler günümüzde rahatça müdahil olunabilen flemsiye rolü üstlenmesinin de k›s›tl› imkanlar da-
ve savafl aç›labilen s›n›r tan›mayan operasyonlara hilinde yap›lan çal›flmalar aç›s›ndan çok faydal› ola-
maruz kalan topraklar haline gelmifltir. Devletin ca¤›n› düflünmekteyiz.
Yetimin Rabbi var
haz›rlayan: NURETT‹N YILDIZ

B
Bu ümmetin peygamberi de yetim geldi. Yeti-
mi korudu, yetimi kollamay› vasiyet etti. Rabbi
ona emretti o da ümmetine. Yetimi okflad›. Ye-
tim babalar›na cennet vaat etti. Cennette
kendisine iki parma¤›n yak›nl›¤› kadar yak›n bir
ir imtihand›r yetim. Yiyen, içen, yürüyen, konum vaat etti.
konuflan bir imtihan. Dul annesine, dede- Yetim, tek tek tu¤lalardan oluflan muhkem bir
sine, amcas›na, babas›n›n din kardeflleri- binan›n nas›l kuruldu¤unun, bir büyük ümmetin
ne, insanl›¤a imtihand›r. Kazan›rken her- tek vücut fluuruna nas›l erdi¤inin izlenebilece¤i
kesin kazand›¤›, kaybederken ise, yetim-
DOSYA

bir aynad›r. O aynaya bakar vefam›z› ölçeriz.


den önce öbürlerinin kaybetti¤i bir imti- Merhametimizi, insanl›ktan neler bar›nd›rd›¤›-
han. O, aram›zda dolaflan bir test arac›d›r; m›z› ölçeriz. Yetim olabilirdim, o ezikli¤i ve ek-
mala esaretimizin olup olmad›¤›, “benden sikli¤i yaflayabilirdim. Babal› büyümenin flükrü
do¤masa bile bana ait” çocuklar›m›n, ba¤- olarak bir yetime kefil olma ve ona yürek açma
r›ma basacak bebelerimin olup olmad›¤›n› vefas› göstermek kendini anlam›fl olmakt›r.
test eder. ‹nsan ve mal yan yana geldi¤in- Yetimle sabr›m›z ölçülür; insanlar›n neredeyse
de neyin öne geçece¤ini test eder. kendi çocuklar›na tahammül edemedikleri bir za-
‹nsanla bafllayan ve onunla devam eden manda, dinden ve insaniyetten kardeflimiz olan
bir imtihan›n ad›d›r o. Yetimlikle iç içeyiz. “elin çocu¤u”nun yerli yersiz s›k›nt›lar›na ne ka-
Kimse bir yetimin torunu olmad›¤›n› bel- dar tahammül edebilece¤imiz ölçülür. ‹man etti-
geleyemez. ¤imiz Rahman Rabbimizin rahmetinden pay›m›-
D O S Y A : YET‹M‹N RABB‹ VAR • 34-35
insani
YARDIM

za ne düfltü¤ü ölçülür. Bunun için yetim rahmettir,


sab›rd›r, ispatt›r, imtihand›r. Sadaka vermenin, Al-
lah yolunda infak›n en verimli alanlar›ndan birisi ye-
time bakmak, onun hayat›na kefil olmakt›r.
Yetime ilgi ve onu kefalet alt›na alma, Ramazan
ay›nda annesinin çorbas›n›, aya¤›n›n çorab›n› te-
minden ibaret olmamal›d›r. Yetimi yedirmekle
yetimi sahiplenmek aç›lar› farkl› bak›fllard›r. Biri
zaman zaman hat›rlama, belki de bafltan savma
gibi anlafl›labilen bir tav›r, di¤eri ise, kendinden
görme, sorumlulu¤unu hissetmedir. Sevap ol-
mas› aç›s›ndan bir dilim ekmek dahi flüphesiz Al-
lah kat›nda me’cur bir ameldir. Nihayetinde ecri
vard›r. Ancak bir baban›n bofllu¤unu doldurmaya
çabalamak daha genifl bir alanda gerçeklefltirile-
bilir çaptad›r.
Yetimin ailesine bir pofletlik erzak sunmay› da kü-
çümsemiyoruz elbette. Ancak insan›n kaderinde
muhtemelli¤i yüksek bir vak›aya karfl› kurumsal-
laflm›fl bir yetim babal›¤› ihtiyac›n› gözümüzle
müflahede ediyoruz. ‹leri derecede ve oturmufl
bir yetim kefaleti, müminlerin himayesinde gelifl-
tirilmifl bir kuruma dönüfltürülmelidir. Bunun için
flu tavsiyeleri öne ç›kar›yoruz:
Yetim için anne, iki kanat yerine tek kanatla uça-
bilece¤i en önemli de¤erdir. Yetimler kadar anne-
lerinin de himaye alt›na al›nmalar› önemlidir. On-
lar›n, anneli bir yetimlik yaflamalar›, onurlu ve if-
fetli bir anneye sahip olmalar› büyük bir nimettir.
Yetim anneleri için yetimlerle paralel yürüyen
projeler gelifltirilmelidir.
Yetimin ihtiyac› mücerret yiyecek ve giyecekten,
okuyup diploma sahibi olmaktan ibaret alg›lanma-
mal›d›r. Sadece yetime kazand›rma de¤il ayn› za-
manda yetimi kazanmay› da ihtiva eden planlarla
yola ç›k›lmal›d›r.
Yetimlik Kur’an’da yer alan bir imtihan vesilesi
olarak bilinmelidir. Pek çok ihtimalli bir sonucun k›flar ve benzeri kurumlar asl›nda, birer fert olarak
bizi bekledi¤ini müdrik olmal›y›z. Horlanmas›na ifa etmemiz gereken bir görevi ifa ettikleri için bi-
sebep verilmedi¤i gibi, afl›r› himaye gibi bir ne- zim yükümüzü tafl›maktad›rlar. Yetimlere karfl›
denle, ele avuca s›¤maz hale gelmesine de ne- hissetti¤imiz yükümlülü¤ü vak›flara ve benzeri
den olunmamal›d›r. Yetime kol kanat açmay› ona kurumlara karfl› hissetmek zorunday›z.
velayet sahibi olmak gibi düflünmek hatal›d›r. Evlat edinme seçene¤i ise ‹slam f›kh› aç›s›ndan
Yetimleri sahiplenmede kurumsallaflma bilhassa sak›ncal›d›r. Yetimi eve alma yerine ona ev gibi
asr›n getirdi¤i ilave sorunlar karfl›s›nda zorunlu ol- bir ortam sa¤lama yolu takva aç›s›ndan daha uy-
mufltur. Yetimlere yönelik çal›flmalar› yürüten va- gundur.
A R A fi T I R M A : GÖZÜN AYDIN AFR‹KA • 36-37
insani
YARDIM

Gözün ayd›n
Yüzy›llard›r verdikleri ile dünyay› ihya eden
Afrika k›tas›, verdiklerinin aksine pek az al-
m›flt›r. Kendisi can çekiflirken baflkalar›n› yaflat-
m›flt›r. Bitkileri “efendiler”e ilaç olurken kendisi
ilaçs›zl›ktan tedavi olamam›flt›r. Kendisi baraka evle-
re raz› iken madenleri baflka ülkelerde sanayi olmufl,
teknoloji olmufltur.
Afrika “ Siz görürse
niz
akf›’n›n geçir-
Yerüstü ve yeralt› bütün varl›klar› sömürülüp fakir b›rak›- i Y a rd›m V ›y la hayata
‹HH ‹ns
a n g an ebe-
lan, haklar›n› savunamayacak kadar kölelefltirilen, cehalete ö re ce kler” slo ile ka tarakt s
ag nyas›
mahkûm edilen Afrika insan› flimdilerde yayg›n hastal›klardan onlar d Kampa yafla-
a ta ra kt m ahrum
diliyor. ARAfiTIRMA
ölmekte veya Mandela’n›n halefi Thabo Mbeki’nin dedi¤i gibi di¤i K etind en
rme nim tedavi e
öldürülmektedir. Mbeki “Birileri Afrika’y› temizliyor.” demek- biyle gö e insa n
binlerc
ten kendini alamam›flt›. yan on AFR‹K
izzet fl A
G›da eksikli¤i, sa¤l›ks›z ortamlar, tedavi imkanlar›n›n yoklu¤u ve- ahin
ya yok denecek kadar az oluflu, sa¤l›k e¤itiminin yetersizli¤i has-
tal›klar›n en bariz sebeplerindendir.
Zengin k›tan›n fakir insanlar› sadece hastal›klarla de¤il, açl›kla, iç sa-
vafllarla her y›l milyonlarca kay›p vermektedirler. Bütün bu olumsuz-
luklardan en fazla etkilenenler de dünyan›n en fakir ülkelerini olufltu-
ran Etiyopya, Nijerya, Sierra Leone, Moritanya, Burkina Faso, Nijer,
Çad, Sudan ve Somali gibi Afrika ülkeleri olmaktad›r.
Çok basit yat›r›mlar yap›lamad›¤› için önlenemeyen hastal›klar se-
bebiyle her y›l en az befl milyon çocuk Afrika’da hayata gözlerini
yummaktad›r. Dünyada çocuk ölümünün en fazla yafland›¤› 20 ül-
kenin 19’u Afrika’da bulunmaktad›r. Di¤eri ise Afganistan’d›r.
Japonya’da dünyaya gelen bir çocuk 85 y›l yaflama ümidi ile ha-
yata bafll›yor. Yeterli düzeyde besin al›yor, gerekli afl›lar› yap›l›-
yor, sa¤l›¤› için her y›l ortalama 600 $ para harcan›yor. E¤er bu
çocuk Sierra Leone’de dünyaya gelecek olursa 36 y›l yaflama
ümidi ile hayata bafllayacak, afl›lar›n› yapt›ramayacak, yeterli
derecede beslenemeyecek, büyük ihtimalle e¤itimden
mahrum kalacak ve sa¤l›k ihtiyaçlar› için kendisine y›lda
sadece 3 $ para harcanabilecektir.
Ç›k›fl noktas›n›n ne oldu¤u hakk›nda flaibelerden halen
kurtulamayan AIDS hastal›¤› Afrika’y› tamamen ku-
flatm›flt›r. Afrika’da AIDS tehdidi ile ölümü bekle-
yen insanlar›n say›s› 35 milyondan fazlad›r.
Güney Afrika gibi birçok ülkede AIDS oran›
%30’lara yaklaflm›flt›r. AIDS’e bulaflanla-
r›n say›s›n›n her gün artmas›, halen
kayda de¤er bir ilac›n bulunmam›fl
olmas› tehlikenin boyutlar›n›
göstermektedir.
Anneleleri AIDS’li oldu¤u
için dünyaya gözlerini açar
açmaz bu hastal›kla tan›flan veya
AIDS sebebiyle anne babalar›n› kaybe-
den çocuklar›n dram› ise yürekler ac›s›d›r.
AIDS gibi k›tan›n korkulu rüyas› haline gelen
s›tma (malarya), k›zam›k, ishal, alt solunum yol-
lar› enfeksiyonlar› ve benzeri hastal›klar da Afri-
ka’da kader gibi alg›lanmakta, bu hastal›klar›n devala-
r›n›n olmad›¤›na inan›lmaktad›r.
Afrika’daki en belirgin hastal›klardan birisi de kataraktt›r.
Katarakt, göz içindeki lensin saydaml›¤›n› kaybederek opak
(puslu, sisli) bir görünüm almas› durumudur. ‹lerleyen afla-
malarda görmeyi tamamen engelleyen bu hastal›¤›n Afrika’da
yayg›n olarak görülmesinin sebebi tedaviye eriflim oranlar›n›n
çok düflük olmas›d›r. Birçok sa¤l›k örgütü Afrika’da 4 milyondan
fazla insan›n katarakt hastas› oldu¤unu belirtmektedir.
S‹Z GÖRÜRSEN‹Z ONLAR DA GÖRECEK
15 y›l› aflk›n süredir duydu¤u her “imdat” sesine koflan, çaresizlerin
çaresi, ümitsizlerin ümidi olan ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, hizmet a¤›n›
ve hizmet alanlar›n› büyüterek faaliyetlerine devam etmektedir. Afri-
ka ülkelerinin üçte ikisinde, onlarca kal›c› projeyi tamamlayan vakf›-
m›z, okul, cami, hastane, do¤umevi, yetimhane ve su kuyular› inflas›,
su kanallar› açma, e¤itim araç gereçleri ve g›da yard›mlar› da¤›tma,
sa¤l›k taramalar›nda bulunma gibi onlarca alanda hizmet vermektedir.
1 Nisan’dan itibaren binlerce Afrikal› Türkiye’nin duyarl› insanlar› sa-
yesinde hayata gözlerini açmaya bafllad›. ‹HH ‹nsani Yard›m Vak-
f›’n›n “Siz görürseniz onlar da görecekler” slogan›yla hayata geçir-
di¤i Katarakt Kampanyas› ile katarakt sebebiyle görme nimetin-
den mahrum yaflayan on binlerce insan tedavi ediliyor. Gözleri te-
davi edilen herkes, Türkiyeli hay›rseverlerin, yani sizin sayenizde
görecek, sizin sayenizde okuyup-yazacak, sizin sayenizde bafl-
kalar›na muhtaç olmadan hayat›n› idame ettirecektir.
Daha önce Sudan ve Somali’de gerçeklefltirdi¤imiz kata-
rakt ameliyatlar›n› bu y›l Afrika’n›n birçok ülkesine ilave-
ten Afganistan, Pakistan ve Bangladefl’te de gerçeklefl-
tirece¤iz.
Bu zamana kadar Afrika’da hep “yabanc›lar” oldu.
Yerli halk›n eline ‹ncil verip tapular›n› alan, keflfet-
tikleri ilaçlar› Afrikal›lar üzerinde deneyen, daha
fazla silah satmak için kabile savafllar›n› ç›ka-
ran yabanc›lar… Art›k siz vars›n›z Afri-
ka’da, sizin temsilciniz ‹HH var. Ac›lar›
dindirmek için, paylaflmak için, imar
etmek için var olmaya hep de-
vam edece¤iz.
A R A fi T I R M A : GÖZÜN AYDIN AFR‹KA • 38-39
insani
YARDIM

‹STAT‹ST‹KLER
• 1 milyar nüfuslu Afrika’n›n %1,2’si âmâd›r.
• Afrika genelindeki 10 milyon âmân›n yar›s› katarakt hastas›d›r.
• Afrika’da katarakt hastas› olup tedavi görebilenlerin oran› milyonda 500 kiflidir.
• Katarakt hastal›¤› Afrika’ya özgü de¤ildir. Ancak, kötü beslenme, vitamin eksik-
li¤i, ultraviyole ›fl›nlara maruz kalma gibi faktörlerin Afrika’da yo¤un olarak gö-
rülmesi ve tedavi imkanlar›n›n yetersiz olmas› nedeniyle, Afrika’da genifl bir in-
san kitlesi bu hastal›¤a maruz kalmaktad›r.
• Katarakt hastal›¤›n›n tedavisi cerrahi yöntemle yap›l›r. Modern katarakt cerra-
hisi olan FAKO yöntemi ile 15 dakikal›k bir operasyon sonucu, hastalar sa¤l›¤›-
na kavuflmaktad›r.
• Katarakt hastal›¤›n›n ileri yafllarda görüldü¤üne dair yayg›n bir kanaat vard›r.
Ancak, Afrika örne¤inde görüldü¤ü gibi, genetik nedenler, metabolik hastal›klar
ve k›zam›kç›k gibi enfeksiyonlar nedeniyle katarakt hastal›¤› çocuklarda da gö-
rülebilmektedir.
Filistin
M A K A L E AHMET

Parlamentosu
‹srail zindan›nda!
EM‹N
DA⁄

KEND‹NDEN menkul hukuk anlay›fl› ile uluslararas›


hukuka meydan okuyan ‹srail, yapt›¤› her türlü yasa
d›fl› eyleme gerekçe bulmay› beceren, bununla kal-
may›p kendini masum gösteren ender ülkelerden bi-
ridir. Ortado¤u’nun en totaliter ve militarist rejimi ol-
du¤u halde, bölgedeki rejimlerden söz aç›ld›¤›nda
“demokrasi adas›” olarak lanse edilen tek ülke ‹sra-
il’dir. Her y›l 3-5 bin aras›nda sivili katletti¤i halde ina-
n›lmaz bir hokkabazl›kla bölgenin en bar›flç›l ülkesi
imaj›na da sahiptir. Y›llard›r yaflanan döngüye bakt›¤›-
m›zda, sanki bölgede masum bir flekilde hayat›n›
sürdürmeye çal›flan, ama ona bunu çok görerek onu
sürekli k›flk›rtan insanlar yüzünden “mecburiyetten
fliddete baflvuran” bir ülke görüntüsü vard›r.
Baflka bir halka ait topraklar› gasp ederek kurdu¤u
rejimini devam ettirmek için her gün kendini yeni rinin üzerinden aylar geçti¤i halde halen somut bir
kanlar dökmek zorunda hisseden ‹srail, 1967 y›l›n- suçlama ile mahkemeye ç›kar›lmam›fl olmalar› ‹sra-
dan bu yana 650 binden fazla Filistinliyi hapse att›. illi hukukçular aç›s›ndan anormal bir durum de¤il.
fiu an resmi olarak 9400 Filistinli siyasi mahkumun 425 çocu¤un siyasi mahkum olarak insanl›k d›fl› ko-
bulundu¤u ‹srail zindanlar›, son bir y›ld›r farkl› bi- flullarda tutulmas› da ‹srail’in hukuk alg›s›nda sorun
çimde bir de Filistin Parlamentosu’na ev sahipli¤i oluflturmuyor.
yap›yor.
2005 y›l› sonunda yap›lan ve “Ortado¤u’nun en flai-
Nas›l m›? Parlamento üyelerinin üçte birini hapse
besiz seçimi” olarak kabul edilen Filistin genel se-
atarak!
çimlerinde ortaya ç›kan sonuçlar demokrasi bahfledi-
Bir ülke parlamentosunun üçte birini hapse atmak
len mazlum Filistin halk›ndan beklenen tüm rolleri
için ‹srail’in tek gerekçesi ise, kendi lehine oldukça
altüst etmiflti. Bat›l›lar ve ‹srail, kendilerine böyle bir
cömert biçimde kulland›¤› “güvenlik” bahanesi. Bu
bahaneyi süsleyen çok say›da uyduruk hukuk nor- flans verdikleri için Filistin halk›n›n minnet duyaca¤›-
mu ve yasal prosedürler vs. ile oluflturulmufl bir ifl- n› ve kendilerini hayal k›r›kl›¤›na u¤ratmayacaklar›n›
gal hukuku bulunuyor. ‹srail, kendi hukukunda hiçbir düflünüyorlard›. Filistin halk›n› siyasi bir rekabetin içi-
yasal çerçeveye uyduramad›¤› yüzlerce tutukluya da ne sokarak bölünmeyi h›zland›rma, fraksiyonlar ara-
“idari tutuklu” s›fat›n› vererek onlar› gerekçesiz bi- s›ndaki mücadeleyi keskinlefltirme ve yaflanan buna-
çimde tutsak etme lüksünü kendine hediye etmifl l›m›n yeni bir intifada sürecine yol açmas›n› önleme
durumda. 2000’den fazla mahkumun gözalt› sürele- gibi gizli hedeflerinin yan› s›ra, Filistin’de demokrasi-
M A K A L E : F‹L‹ST‹N PARLAMENTOSU ‹SRA‹L Z‹NDANINDA! • 40-41
insani
YARDIM

Türkiye’deki sivil toplum kurulufllar›n›n


bafllatt›¤› “Filistin Meclisi Tutsak” bafll›kl›
imza kampanyas›, aralar›nda milletvekille-
rinin de bulundu¤u genifl kat›l›ml› bir bas›n
toplant›s›yla kamuoyuna duyuruldu.

ye izin verilmesinde rol oynayan bir di¤er husus da, izah›n›n olamayaca¤› daha fazla insan taraf›ndan dil-
Hamas’›n siyasi uzant›s› durumundaki Reform ve lendiriliyor.
De¤iflim Hareketi’nin oy oran›n›n %30’lar› aflmaya- Türkiye’de bu yönde kamuoyu nezdinde bafllam›fl
ca¤›n›n zannedilmesiydi. olan duyarl›l›¤›n devletin resmi politikalar›na da yans›-
Bat›l›lar ve ‹srail aç›s›ndan Filistin’de kontrollü bir de- mas›, halk›n temsilcisi olan insanlar›n serbest kalma-
mokratik oyun için zemin müsait görülmüfl olsa da, s› için önemli bir ad›m olacakt›r. Bölgede sözü dinle-
sand›ktan ç›kan sonuçlar halk›n farkl› düflündü¤ünü nen bir ülke olmaya do¤ru giden Türkiye, kendisin-
ortaya koydu. Hamas oylar›n %50’den fazlas›n› ala- den beklenen bu rolü hakk›yla yerine getirebilirse sa-
rak 132 sandalyeli meclisin 70 sandalyesine sahip dece bir halk›n iradesine sahip ç›kmakla kalmayacak,
olmufltu. ayn› zamanda haks›zl›k yapan tarafta olmad›¤›n› orta-
Önce ekonomik ve siyasi ambargo bafllat›ld›. Yetme- ya koyarak tutarl› bir durufl sergilemifl olacakt›r.
di operasyonlar düzenlendi ve yeni katliamlarla sin- Filistinli parlamenterlerin Bat›l›lar nezdinde fazla bir
dirme harekat› yap›ld›. Yetmedi halk›n seçti¤i parla- öneminin olmad›¤› son bir y›ld›r yaflanan sessizlikten
menterler yaka paça tutuklanarak zindana at›ld›. Se- anlafl›l›yor. Türkiye ile ilgili her siyasal s›k›flt›rma ope-
kiz tanesi bakan, biri meclis baflkan› olan 40’› aflk›n rasyonunda kendisinden beklenen “iki yüzlü” rolü
Filistin milletvekili neredeyse bir y›la yak›n bir süredir baflar›yla oynayan Avrupa Parlamentosu’nun ses
zindanda tutuluyor. Bunlar›n bir bölümüne suç bula- vermesi ve demokratik bask› mekanizmalar›n› hare-
mayan ‹srail, “idari tutuklu” diyerek uygulamas›na kete geçirmesi için ‹srail’in daha kaç milletvekilini
isim bulmufl olsa da, yap›lan haks›zl›¤›n hiçbir hukuki zindana t›kmas› gerekiyor acaba?
Ruanda’n›n bin
M A K A L E Ö Z G Ü R

da¤›nda bin dert...


Sömürgeci söylemin
kültürel bir mitoloji inflas›
K A V A K

“Katillerin kulland›¤› palalar uzun süreli ve


afl›r› bir ac›ya sebebiyet verdi¤inden paras› olan
kurbanlar pala yerine mermiyle öldürülebilmek için
tüm paralar›n› katillere veriyorlard›.
Kad›nlar›n tecavüze u¤ramalar› ve sonras›nda
öldürülmeleri son derece yayg›nd›. Bebekleri ise
ya kayalara çarparak öldürüyorlar yahut
hela çukuruna atarak ölüme terk ediyorlard›.”

ALMANLARIN ünlü filozofu George Wilhelm Fried- Bugünlerde nüfusu sekiz milyonu bulan Ruanda in-
rich Hegel’e atfedilen “E¤er insanlar Adem’in soyun- sanl›¤›n haf›zas›na 1994 Nisan’›ndaki katliam haberle-
dan geliyorlarsa ben, bu siyah olanlarla ayn› Adem’den riyle kaz›nm›flt›. Uluslararas› hukuku dikkate alan çev-
gelmifl olamam, birden fazla Adem olmal›.” ifadesi relerce soyk›r›m olarak nitelenen bu katliamlar›n ma-
Ruanda söz konusu oldu¤unda özel bir önemi hak edi- hiyeti, geliflimi ve sorumlular› üzerine flimdiye kadar
yor. Zira Afrika’n›n kalbinde yer alan bu küçük ülke, si- onlarca kitap ve makalede sayfalarca kelam edildi. Bu
yasi birli¤ini geç tamamlad›¤› için “baflka Adem’in ço- yaz›da soyk›r›m süresince yaflan›lanlar› ve Ruanda’da
cuklar›”n› sömürgelefltirme yar›fl›nda di¤er Bat›l› dev- bizzat flahit oldu¤umuz katliam izlerini anlatmak yeri-
letlerin gerisinde kalan Almanya’n›n pay›na düflmüfl. ne “soyk›r›m” olarak adland›r›lmay› fazlas›yla hak
19. yüzy›l›n sonlar›nda geldikleri, çay ve kahve ile bir eden bu olaylardaki Bat› sorumlulu¤una dikkat çek-
miktar kalay d›fl›nda ekonomik aç›dan de¤erli bulma- mek istiyoruz.
d›klar› ülkeye pek fazla iltifat etmeyen Almanlar bir yö- Bat›’n›n kendi d›fl›ndaki toplumlar› kendi tasavvuruna
netici dahi gönderme zahmetinde bulunmadan “ifle göre flekillendirme çabas› Ruanda’da kendisini kültü-
yaramaz” bulduklar› Ruanda’y› terk etmifller. Mamafih rel bir mitolojinin inflas›nda göstermifltir. Farkl› baz›
Almanlar›n gidifli Ruanda’y› özgür k›lmam›fl; zira onla- özelliklere sahip olmakla birlikte Bantu adl› dili konu-
r›n ard›ndan Belçika sahiplenmifl ülkeyi. Ruanda di¤er flan, ayn› “Tanr›-Kral”a itaat eden, birbirleriyle evlilikler
birçok sömürgelefltirilmifl ülke gibi II. Dünya Savafl›’n› yapan ve yüzy›llard›r kader birli¤i ederek bir arada ya-
takip eden y›llardaki anti-sömürgeci dalgan›n bask›s›y- flayan insanlar›n, dönemin antropolojik kabulleri do¤-
la ancak 1962 y›l›nda ba¤›ms›zl›¤›na kavuflabilmifl. Fa- rultusunda fiziki baz› görünümlerine, yapt›klar› ifle ve
kat di¤er birçok ülkede oldu¤u gibi burada da bu ba- hatta sahip olduklar› inek say›s›na bak›larak Hutu ve
¤›ms›zl›k “sözde” kalm›fl. Belçika, yönetimi kendi yan- Tutsi olmak üzere yeni kimliklerine kavuflturulmalar›
dafllar›na b›rakmak suretiyle ülkedeki denetimini uzun ülkenin makus kaderine do¤ru at›lan ilk ad›m› olufltur-
y›llar sürdürmüfl. 1990’l› y›llarla birlikte ise Fransa’n›n mufltur. Zira bu ayr›m ka¤›t üstünde kalmam›fl ve etki-
mutlak hakimiyeti söz konusu olmufl. sini ülke dahilindeki kolonyal politikalarda göstermifltir.
M A K A L E : RUANDA’NIN B‹N DA⁄INDA B‹N DERT • 42-43
insani
YARDIM

tarihli soyk›r›ma giden süreçteki sorumlulu¤unu gös-


termektedir. Bahsi geçen sürecin yap›tafllar›n› bu flekil-
de ortaya koyan Bat›, soyk›r›m esnas›ndaki tavr›yla so-
nuçta da etkili olarak esasl› bir suç orta¤› konumuna
dönüflmüfltür. 1990’l› y›llardan itibaren ülkede tek söz
sahibi olan Fransa’n›n, Hutu yönetimine destek ver-
mek, Hutu katillerin askeri e¤itimini sa¤lamak, onlara
silah tedarik etmek ve güvenli bölge ilan etti¤i yerler-
deki katliamlara seyirci kalmak gibi konularda suçlu ol-
du¤u bugün bir dizi çal›flmayla ortaya konulmufl du-
rumdad›r. Ruanda soyk›r›m›n›n sorumlulu¤u kuflkusuz
sadece Fransa’yla s›n›rl› de¤ildir; ülke içinde olup biten-
leri katliam olarak görmek yerine, bunu Afrika’n›n bitip
tükenmek bilmeyen iç savafllar›ndan biri olarak de¤er-
lendiren ve herhangi bir müdahaleden ›srarla kaç›nan
ABD güdümündeki BM baflta olmak üzere tüm “me-
deni dünya” sorumluluktan nasibini alm›fl durumdad›r.
Soyk›r›m›n üzerinden geçen bunca y›l›n ard›ndan Paul
Kagame’nin cumhurbaflkanl›¤›ndaki Ruanda yönetimi
sömürge dönemi flartlar›n›n kendilerini getirdi¤i nok-
tan›n ç›kmazl›¤›n› keflfetti¤inden, kolonyal dönem ön-
cesinin flartlar›na dönme yönünde bir çaba içerisine
girerek ilk olarak Hutu ve Tutsi ayr›m›n› ortadan kald›r-
d› ve ülke genelinde “Ruandal›l›k” bilincini yerlefltir-
Hutular ve Tutsiler bu tarihten sonra sömürgecilerin meye bafllad›. Kagame, ülkede katliam süresince ka-
yönlendirmeleri do¤rultusunda art›k “kendi kimlikleri- tillere kat›lmayarak ve kendilerine s›¤›nan insanlar› ka-
ne” sahip ç›karak ve di¤erini ötekilefltirerek yaflamaya tillere teslim etmeyerek onurlu bir tav›r tak›nan ve bu
bafllam›fllard›r. Bu ihtilaf, sömürge yönetiminin iflini sebeple dini ö¤retileri ülkenin kurtuluflu için vazgeçil-
kolaylaflt›rmakla kalmam›fl, Ruanda’n›n tarihinde esas- mez öneme sahip bulunan Müslümanlar›n faaliyetle-
l› bir k›r›lma noktas› olarak tezahür etmifltir. Zira toplu rine de büyük bir serbestlik tan›yarak adeta belli çev-
bir flekilde H›ristiyanlaflt›r›lmakla birlikte hayat›n her relere karfl› bir meydan okuma tavr› içerisine girdi ve
kademesinde art›k di¤erini d›fllayan kimlikleriyle boy hatta daha da ileri giderek kendisini soyk›r›m› tetikle-
göstermeye bafllayan Hutular ve Tutsiler aras›nda nef- yen olay olan devlet baflkan› Habyarimana’n›n uça¤›-
ret tohumlar› bu dönemde yeflermeye bafllam›flt›r. n›n düflürülmesinden sorumlu tutan Fransa ile tüm
Yeni kimlikleriyle ülkede ço¤unluk durumuna gelen iliflkilerini ask›ya ald›.
Hutular, Belçika yönetimi taraf›ndan el üstünde tutulan Ruanda bugün ar›nmak isteyen insanlarla, katiller ka-
Tutsilere karfl› bilenerek hayatlar›n› sürdürürken, sözde dar vahfli olmamak için u¤rafl gösteren insanlar›n ya-
ba¤›ms›zl›klar›n› kazand›klar› dönemden itibaren Ruan- flad›¤› ve kelimenin tüm anlam›yla “garîb” bir ülke.
da’y› tek kelime ile Tutsilere dar etmifllerdir. Ba¤›ms›z- Katliam sonras› dönemde Müslümanlar›n ülke nüfu-
l›k sonras› kurulan hükümetler, Hutu ›rkç›l›¤›na dayal› suna oranlar›n›n %5’ten %15 yükselmesinin temelin-
idareler olarak art›k farkl› bir ›rktan olduklar›n› kabul et- de, katliamlar›n bir k›sm›n›n kiliselerde yap›lm›fl olma-
tikleri Tutsilere karfl› bask› ve zulüm tatbikine baflvur- s›, rahiplerin katillerle birlikte hareket etmesi, katillerin
mufl ve zaman zaman da katliamlara öncülük etmifller. Frans›z askerleri taraf›ndan e¤itilmifl ve silahland›r›l-
Dolay›s›yla sömürge öncesi dönemde herhangi bir ay- m›fl olmas› ve hepsinden önemlisi sömürge dönemiy-
r›l›k ve düflmanl›k bilmeden yaflayan bu insanlar›n ko- le birlikte ›rka dayal› bir ayr›l›k ve üstünlük tasavvuru-
lonyal idareler taraf›ndan Hutu ve Tutsi olarak farkl›lafl- na sahip k›l›nmalar› gibi etmenlerin yan›nda insanlar›n
t›r›lmas› ve bu insanlar›n ülke yönetiminde birbirlerine bu “garîb”lik psikolojisine sahip olmalar› da etkili olsa
karfl› denge unsuru olarak kullan›lmalar› Bat›’n›n 1994 gerektir.
Gönüllülük
M A K A L E Y I L M A Z

nedir,
ne de¤ildir...
Y A M A N

GÖNÜLLÜLÜK; bireylerin sorumluluk anlay›fl›yla, ç›-


kar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri, deneyim ve
kaynaklar›n› -kendi özgür iradeleriyle- bir sivil toplum
kuruluflunun amac› do¤rultusunda kullanmalar›d›r.
Toplumumuzda sivil toplum kurulufllar›nda çal›flanlar
gönüllü olarak alg›lanmaktad›r. Zira gönüllü olarak ça-
l›flma esas›, sivil toplum kurulufllar›n›n var oluflunun
temel unsurlar›ndand›r.
Gönüllülük kiflinin can› istedi¤i zaman kuruma gelip
çal›flmas›, faaliyetlere kat›lmas› de¤ildir. Bilakis tafl›n
alt›na elini sokmas› ve bunun sorumlulu¤unu sürdü-
rebilmesi gereklidir. Bu durum kiflinin kendisine olan
sayg›s›n›n bir yans›mas›d›r. Kendine sayg› duyan bir dir. Sosyal gereksinimlerden olan aidiyet duygusunu
birey, gönüllü olaca¤›n› taahhüt etti¤i kuruma karfl› da yaflamak ihtiyac›ndad›r…
sayg› duyar ve kendinden bekleneni yerine getirir. K‹fi‹LER N‹Ç‹N GÖNÜLLÜ OLMAZLAR?
K‹fi‹LER N‹Ç‹N GÖNÜLLÜ OLURLAR? Kiflilerin niçin gönüllü olmad›¤›n› bilmek, onlar›n niçin
Kifliler bir sivil toplum kuruluflunda sürekli olarak (tam gönüllü olmak istedi¤ini bilmekten daha önemlidir. Bu
zamanl› veya yar› zamanl›) ya da belirli projelere kat›l- nedenlerden en çok karfl›lafl›lanlar s›ralanacak olursa;
mak suretiyle gönüllü olarak faaliyet göstermektedir. kifli, sorumluluk almak ya da kendini bir yere ba¤›ml›
Kiflilerin gönüllü faaliyetlere kat›l›m›, onlar›n birtak›m hissetmek istememektedir, kendisine gönüllülük tek-
beklentilerinin/amaçlar›n›n karfl›lanmas›yla do¤ru lifi gelmemifltir, yapabilece¤i bir fleylerin oldu¤una
orant›l›d›r. Bunlar flöyle s›ralanabilir: Kifli, kendisine inanmamaktad›r, daha önce kötü deneyimleri olmufl-
sosyal bir çevre edinmek, inand›¤› bir çal›flmay› veya tur, beklentileri karfl›lanamam›flt›r, yapt›¤› ifl küçüm-
kuruluflu desteklemek istemekte; ilgili STK’da yap›- senmifltir ya da tats›z bir flekilde ayr›lm›flt›r, halihaz›r-
lan iflleri e¤lenceli bulmakta ve dolay›s›yla orada bu- da çokça sorumluluk alt›ndad›r, yap›lan faaliyetlerin s›-
lunmaktan zevk almaktad›r. Bunlar›n yan› s›ra, yeni k›c› bir ifl oldu¤unu düflünür, özgüven eksikli¤inden
beceriler kazanmak ya da var olan becerilerini ilgili ku- dolay› böyle bir ifle kalk›flmaz, halihaz›rda çal›flt›¤› ifli-
rumda kullanmak suretiyle korumak; kendisinde var ne engel teflkil edece¤ini düflünür, kiflinin bir "gönüllü
olan birtak›m yetenekleri baflkalar›yla paylaflmak; olma" anlay›fl› yoktur veya böyle bir al›flkanl›k/gelenek
kendisini ihtiyaç duyulan birisi olarak görmek ve bir çevresinde/ailesinde yoktur, ek masraf yapaca¤›ndan
problemin çözümüne yard›mc› olmak; içinde bulun- çekinir ve bu masraflar› gözünde büyütür.
du¤u sosyal çevrede önemli ve popüler birisi olmak; Kiflilerin bir kurumda gönüllü olarak çal›fl›rken yaflad›-
yeni bir arkadafl ve dost çevresi edinmek istemekte- ¤› baz› durumlar vard›r ki bunlar pratikte genellikle di-
M A K A L E : GÖNÜLLÜLÜK NED‹R, NE DE⁄‹LD‹R • 44-45
insani
YARDIM

Ayr›ca yönetim yap›s›n›n hantal oluflu ya da böyle bir


yap›n›n hiç gözükmeyifli, kifliyi rahats›z etmifl olabilir.
Bunlar›n yan›nda di¤er gönüllü ve profesyonel çal›-
flanlarla olan iliflkilerinde yaflad›¤› aksamalar kiflinin
kurumun gönüllüsü olmaktan vazgeçmesine, daha
da öte tüm gönüllü faaliyetlerden uzaklaflmas›na se-
bep olabilmektedir.
Baz› kaynaklarda "insanlarla beraber ifl yapma" olarak
tan›mlanan yöneticilik; kâr amaçl› olsun veya olmas›n
tüm organizasyonlar›n en kritik ve en zor iflidir. Sivil
toplum kurulufllar› içinse bu zorluk daha da artmakta-
d›r. Zira bu tip kurulufllarda insanlardan öte gönülleri
yönetmek iflin içine girmektedir.
Kurumlar ancak kaynaklar› kadar güçlüdür ve bir
STK’n›n en önemli kayna¤› gönüllülerdir. Bazen bir
gönüllü, kurumu ileri tafl›yabilecek bir potansiyele sa-
hip olmas›na ra¤men yeterli ilgiyi göremeyince moti-
vasyon kayb›na u¤rayabilmekte ve ümitsizli¤e kap›la-
bilmektedir. Yöneticilerin özellikle bunlara dikkat et-
mesi gerekmektedir. Ne gönüllü u¤runa kurum he-
deflerinden sapmal› ne de hedefler u¤runa kifliler ku-
rumdan uzaklaflt›r›lmal›d›r.

le getirilmez. Bunlar, bazen kiflinin o kurumdan uzak-


laflmas›na bazen de tüm gönüllü ifllerden kopmas›na
zemin haz›rlar. Bu durumlar›n tespit edilmesi ve çö-
züme kavuflturulmas› hem kiflilerin kurumdan kop-
mamas›n› sa¤lar, hem de belki çözümü çok basit
olan bir problemin gözden kaç›r›larak tekrar etmesini
önleyici olabilir.
Kiflinin beklentileri ile kurumun beklentileri özdefllefl-
tirilememifltir ve böylelikle kifli, beklentilerinin karfl›-
lanmad›¤› hissine kap›larak düfl k›r›kl›¤›na u¤ram›flt›r.
Bu kifli, becerisine uygun ifllerde görevlendirilmemifl,
bu konuda herhangi bir destek de görmemifl ya da
kendisinden yapabilece¤inden daha fazla ifl istenmifl-
tir. Bu durumda kifliler bazen görevinin gerektirdi¤i
yetenekleri kendisinde göremeyince içlerinde bir
eziklik duyabilmektedirler. Veya kiflilerin kurumda
yüklendi¤i sorumluluk seviyesi, kendisinin istedi¤i
seviyede olmam›flt›r; ya daha az ya da daha çok ol-
mufltur. Söz gelimi, etraf›n› kontrol etmekten hoflla-
nan ve kendini böyle güvende hisseden kifli kontrol
etme ihtiyac›n› giderememifl ve hatta kontrol alt›na
al›nd›¤› hissine kap›lm›fl olabilir.
insani F A A L ‹ Y E T L E R : KURBAN ÖZEL
YARDIM

LKEDE GAR‹PLER‹N
100 Ü
YÜZÜ GÜLDÜ FAAL‹YETLER •
RDIMLARI
KURBAN YA

rban
0 ülk e d e kardefle ku
10 etini yük-
y ›r se v e rlerin eman
Türkiyeli h a bayram-
ü m a n k a rdeflleri ile
lenerek Mü
sl n ‹HH
e c a n ›y la y ollara düfle
ey e kardeflle-
laflman›n h e ve bölged
la r› 10 0 ü lk
seyyah
u. kardefl-
ri ile buluflt n d ilerini saran
rd a k e n
Farkl› k›tala m› paylafla
n e flin in a lt›nda bayra z ›n da
lik gü ma
ü m a n la r› , bayram na
dünya Mü sl ken i-
d
sl ü m a n la rl a saf tuttu;
ü rini al›rken
Türkiyeli M an hediyele
le n k u rb
lerine il e ti ak›nlafl-
›n , u z a k la rdaki ile y
n
hat›rlanma
cini yaflad›.
man›n sevin ndan, K›z›l
Y a rd ›m Vakf› taraf›
‹HH ‹nsa n i ›n› 1994
K a m b o ç y as›’ndan ad -
K›merlerin ’ya, yan› ba
›y la d u y u ran Ruanda ’n u n
katliam Uzakdo¤u
d a k i Filistin’den ¤rafya
fl ›m ›z
a r b ir ç o k mazlum co
d
Açe’sine ka yine mülte-
d i. ‹H H seyyahlar›,
ziyaret e d il hasta ve
a fl m a ¤ durlar›n›n,
cilerin, sa v n ve
ik a ç l› k la bo¤uflanlar›
ro n Türkiyeli
yafll›lar›n, k yan›ndayd›.
ti m le ri n
tabiî ki y e la des-
ri n b ü y ü k bir heyecan
e 0
hay›rseverl yas› ile 10
ik le ri k u rb an kampan ily o n
tekled k m
v e b ö lg e de bir buçu
farkl› ülke dü - n
fl›ld ›. B e raberlerinde
u la
Müslüman’a efllerimizin
b ir y a n›ndaki kard
yan›n d ö rt yyahla-
u a la r› n › g e tiren ‹HH se
selam ve d ›-
da yak›nlaflt
a n v e si le siyle daha ile b i-
r›, ku rb geç ir
fy a la r için hayata
¤›m›z co ¤ ra dönd . ü
ro je le r ile Türkiye’ye
lecek yeni p
n›lar› için
n kurban a
100 ülkede
n.ihh.org.tr
www.kurba iniz.
ret edebilirs
adresini ziya
F A A L ‹ Y E T L E R : 100 ÜLKEDE KARDEfiE KURBAN • 46-47
insani
YARDIM
insani F A A L ‹ Y E T L E R : SOMAL‹’DE ÜÇ CAM‹ AÇILDI - BURK‹NA FASO’DA DO⁄UMHANE VE ÇOCUK KL‹N‹⁄‹ AÇILDI • 48
YARDIM

Somali’deç›ld› YETLER • SOMAL‹

üç cami a FAAL‹

Y
ürütülen yo¤un misyonerlik çal›flmalar›n›n etkisiyle
sars›lan, dünyan›n en kalabal›k Müslüman nüfusuna
sahip k›tas› Afrika’da, medrese, okul ve cami projeleri
bölge insan›n› desteklemek aç›s›ndan önem arz et-
mekte. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, Afrika’n›n çeflitli ülke-
lerinde e¤itim enstitüleri, medreseler ve camiler aça-
rak bölgedeki Müslüman nüfusu desteklemektedir.
15 y›ldan beri iç savafl›n ve siyasi istikrars›zl›¤›n hü-
küm sürdü¤ü Somali’de Müslümanlar›n ibadetlerini Tawakal’da Prof. Dr. Mahmud Esad Coflan Mescidi,
yapabilece¤i cami ve mescitlere olan ihtiyaçlar›n› fark Shabelle’de Dr. Nuri Gündüz Mescidi ve yine Shabel-
eden ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, son alt› ay içerisinde le’nin güneyindeki Marka’da Hz. Ebubekir Camii aç›la-
Somali’de üç cami yapt›rm›flt›r. Shabelle merkezde rak Somalili Müslümanlar›n hizmetine sunulmufltur.

Burkina Faso’da do¤umhane ve çocuk klini¤i aç›ld› FAAL‹YETLER


BURK‹NA FASO

l›¤›, misafirperverli¤i ve yumuflak huylulu-


¤uyla isminin hakk›n› vermekte. ‹HH ‹nsa-
ni Yard›m Vakf› olarak, Kurban Organizas-
yonu vesilesi ile ziyaret etti¤imiz ülkede,
Burkina’n›n Titao flehrinde alt› ay önce ya-
p›m› bafllat›lan do¤umhane ve çocuk sa¤l›-
¤› klini¤ini hizmete açt›k. Yaklafl›k 40 bin
kifliye bir doktorun düfltü¤ü Burkina Fa-
so’da, halk›n önemli bir kesimi yaflamlar›
boyunca doktor muayenesi görmüyor.
Burkina Faso halk›n›n ço¤u, hayatlar› bo-
yunca bir kez bile klini¤e gitmeden ömür-
DÜRÜST insanlar ülkesi” manas›na gelen lerini tamaml›yor. Böyle bir co¤rafyada
bir isimle, “Burkina Faso” ile an›lan tipik Türkiyeli hay›rseverlerin katk›lar›yla aç›-
Afrika ükesi Burkina Faso, insan›n›n s›cak- lan klinik hayati önem arz ediyor.
F A A L ‹ Y E T L E R : N‹JERL‹LER SU KANALINA KAVUfiTU - SU KUYULARI HAYAT VER‹YOR • 49
insani
YARDIM

su kanal›na
Nijerliler FAAL‹YETLER • N‹JER

kavufltu

S
›kl›kla yaflanan sel felaketlerinin önüne geçebilmek
amac›yla ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› taraf›ndan, Ni-
jer’de yapt›r›lan su kanal›n›n inflaat› tamamland›. Ni-
jer’in Tessoa flehrinde üç ayd›r yap›m› devam eden
kanal inflaat›nda yaklafl›k 64 iflçi görev ald›. fiubat
ay›n›n son günlerinde tamamlanan kanal projesiyle
efl zamanl› olarak, yedi su kuyusu da Nijerlilerin hiz-
metine sunuldu. ediyor. Bilgisayar ve kimya laboratuar›, rehabilitas-
Öte yandan, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n Nijer’de yon merkezi ve üniversite hastanesi için do¤um
yürüttü¤ü di¤er projeler aras›nda yer alan Niamey ünitesinin kurulmas›na yönelik çal›flmalar›n da ni-
Üniversitesi’nin yap›land›rma çal›flmalar› da devam san ay›nda tamamlanmas› hedefleniyor.

Su kuyular› hayat veriyor FAAL‹YETLER


TOPLUMSAL
PROJELER
yeli hay›rseverlerin yapt›rd›¤› kuyulardan bin-
lerce aile faydalan›yor. ‹HH ‹nsani Yard›m
Vakf›’n›n bölgeye ulaflt›¤› tarihten bu yana,
Etiyopya’da 32, Somali’de 58, Cibuti’de 4,
Burkina Faso’da 2 kuyu aç›lm›flt›r. Halihaz›rda
Etiyopya’da 24, Somali’de 14, Cibuti’de 2,
Çad’da 1 ve Nijer’de 7 adet su kuyusunun ça-
l›flmalar› da devam etmektedir.
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, Uzakdo¤u’nun yok-
sul ülkesi Bangladefl’te yaflanan sel taflk›nlar›
nedeniyle temiz içme suyuna ulaflma s›k›nt›s›
ORTALAMA olarak her 10 y›lda bir büyük çap- yaflanan 10 farkl› ilde geçti¤imiz yaz 500 su
l›, her iki üç y›lda bir de küçük çapl› kurakl›¤›n kuyusu açm›flt›. Türkiyeli hay›rseverlerin kat-
yaflanmas› nedeniyle, Afrika’da birçok ülkede k›s›yla 150 su kuyusu daha Bangladefl’te hiz-
milyonlarca insan içme suyu bulam›yor. ‹nsan- mete sunulacak. Di¤er yandan yaklafl›k 30 y›l-
lar›n bir bardak su bulabilmek için kilometre- d›r kal›c› savafl ortam›nda bulunan Afganis-
lerce yol yürüdü¤ü Afrika ülkelerinde, Türki- tan’da da üç su kuyusu hizmete aç›lacakt›r.
insani F A A L ‹ Y E T L E R : ‹fiGAL ALTINDAK‹ F‹L‹ST‹N’E SA⁄LIK DESTE⁄‹ - F‹L‹ST‹NL‹ KADINLAR ÇOCUKLARINI GEÇ‹ND‹REB‹LECEK • 50
YARDIM

ki Filistin’e
da
‹flgal alt›nste¤i FAAL‹YETLER • F‹L‹ST‹N

sa¤l›k de

HH ‹nsani Yard›m Vakf›, iflgalin tüm yo¤unlu¤u ile


devam etti¤i Filistin’de, sa¤l›k çal›flmalar›na devam
i
ediyor. Gazze’de Hay›r Hastanesi’ne çocuk bak›m
ünitesi açan, Tulkerim bölgesinde Zekat Hastane-
si’ne t›bbi cihazlar ve yedek parça yard›m›nda bulu-
nan ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, son olarak Bat› fieri-
a’da inflas› devam etmekte olan 500 yatak kapasi-
teli Rahmet Hastanesi’ne ve Um el-Fahm’da inflas›
devam eden Nur Hastanesi’ne katk›da bulundu.
Ambargo alt›ndaki Filistin’de sa¤l›k alan›ndaki yar-
d›mlara büyük ihtiyaç duyuluyor. Rahmet Hastanesi inflaat›ndan bir görüntü

Filistinli kad›nlar çocuklar›n› geçindirebilecek FAAL‹YETLER


F‹L‹ST‹N

‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, Filistin’de meslek


edindirme projesi kapsam›nda, Filistinli ka-
d›nlara yönelik verilen deterjan yap›m› ve
pazarlamas› e¤itim kursunu baflar›yla ta-
mamlad›. 250 Filistinli kad›n kursa kat›la-
rak deterjan yap›m›n› ö¤rendi. Üretilen de-
terjanlar›n pazarlanmas› konusunda da e¤i-
tilen Filistinli kad›nlar, bundan sonra ailele-
rinin geçimine katk›da bulunabilecek. Halen
devam eden iflgal nedeniyle, Filistin’deki
dul ve yetim say›s› art›yor. Yaklafl›k 10 bin
Filistinli erkek ‹srail hapishanelerinde tutu-
lurken bölgede hayata geçirilen bu tarz
projeler önem tafl›makta.
F A A L ‹ Y E T L E R : F‹L‹ST‹NL‹ MÜLTEC‹LERE E⁄‹T‹M DESTE⁄‹ - HUMANITARIAN RELIEF FOR DEVELOPMENT SOCIETY’DEN ‹HH Z‹YARET‹ • 51
insani
YARDIM

ültecilere
Filistinli merkezi FAAL‹YETLER • F‹L‹ST‹N

e¤itim m

i
yorlar. Bu anlamda, Filistinli mültecilere yönelik se-
minerler düzenleyecek ve takviye kurslar›, bilgisa-
yar kurslar›, yabanc› dil kurslar› vb. e¤itim çal›flmala-
r› yapacak olan “‹stanbul E¤itim Merkezi”, Filistinli
mültecilerin e¤itimine katk›da bulunacak ve mülte-
cilerin istihdam edilmesini kolaylaflt›racakt›r.
HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n Lübnan e¤itim çal›flma-
lar› tüm h›z›yla devam ediyor. Daha önce Lübnan’da
ö¤rencilere yönelik k›rtasiye yard›mlar›nda bulunan
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, kal›c› projeler kapsam›nda
Lübnan’›n Sayda bölgesindeki Filistin mülteci kam-
p›nda faaliyete geçecek olan bir e¤itim merkezinin
start›n› verdi. 700 m2 alan üzerine, iki katl› infla edi-
lecek olan “‹stanbul E¤itim Merkezi” Lübnan’da ya-
flayan Filistinli mültecilerin e¤itimine destek olacak.
Lübnan’da 72 alanda çal›flmalar› yasak olan Filistin-
li mülteciler, e¤itim, sa¤l›k gibi sosyal hizmetlerden
faydalanma noktas›nda da ayr›mc›l›¤a maruz kal›-

Humanitarian Relief for Development Society’den ‹HH ziyareti FAAL‹YETLER


Lübnan’da faaliyet gösteren Humanitarian Relief for ‹HH
Development Society yetkilisi Tallal Mustafa, ‹HH ‹nsa-
ni Yard›m Vakf›’n›n davetlisi olarak ‹stanbul’a geldi. Tal-
lal Mustafa, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› yetkilileriyle Lüb-
nan’›n Sayda bölgesinde hayata geçirilecek olan “‹stan-
bul E¤itim Merkezi”nin detaylar›n› görüfltü. ‹HH ‹nsani
Yard›m Vakf›’n›n Lübnan’da hayata geçirdi¤i kurban
projesi ve e¤itim döneminde yap›lan k›rtasiye da¤›t›m-
lar› nedeniyle Filistinli mültecilerin ve Lübnan halk›n›n
teflekkürlerini sunan Mustafa, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›
Baflkan Yard›mc›s› Murat Y›lmaz’a da bir flükran plake-
ti takdim etti.
Kurum olarak hayata geçirecekleri dokuz katl› yetimha-
ne kurulmas› ve mülteci kamplar›na poliklinik aç›lmas›
projeleri hakk›nda da bilgi veren Tallal Mustafa, Türki-
yeli hay›rseverlerin desteklerini beklediklerini belirtti.
insani F A A L ‹ Y E T L E R : PAK‹STAN VE KEfiM‹R’DE YET‹M TES‹SLER‹ - KAB‹L KÜLTÜR MERKEZ‹ H‹ZMETE SUNULDU • 52
YARDIM

e ki yetimlerimiz
tan ve K eflmir’d
akis r
P ETLER
EfiM‹R
vufluyo
‹STAN-K
ka L‹Y • K
e A
PA
lerin FA
yeni tesis

2
Haripur’da 250, Mansera’da 400, Muzafferabat’da
300 yetim çocu¤umuz için yap›lan tesislerin k›sa
sürede tamamlanmas› planlan›yor. Bunlar›n yan› s›-
ra, Pakistan’da inflaat› tamamlanan iki okul ve bir
cami de ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› taraf›ndan hizme-
005 y›l›n›n Ekim ay›nda Pakistan’da yaflanan büyük te aç›ld›.
deprem sonras›nda hayata geçirilen projeler kapsa-
m›nda, Pakistan ve Keflmir’de yetimlere yönelik ça-
l›flmalar›m›z devam ediyor. Depremin ilk günlerin-
den itibaren 1000’den fazla yetim çocu¤un bar›nd›-
¤› merkezler, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n sat›n ald›-
¤› araziler üzerine yap›lan yeni merkezlere tafl›n›yor.
Yeni yap›land›r›lan bu merkezler, yetimlerin bar›n-
ma ve di¤er temel ihtiyaçlar›n› karfl›laman›n yan› s›-
ra, yetimlere e¤itim hizmeti de sunacak. Yetimler
hem bu tesislerde bar›nacak hem de kendileri için
yap›lan okullarda e¤itimlerine devam edecekler.

Kabil Kültür Merkezi Afgan gençlerin hizmetine sunuldu FAAL‹YETLER


F‹L‹ST‹N
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n katk›lar›yla iflgal al-
t›ndaki Afganistan’da gençler için bir kültür mer-
kezi aç›ld›. Kabil’de aç›lan kültür merkezinin Yen-
gi Kala ve Hoca Bahaddin ilçelerinde bulunan flu-
beleri de faaliyete bafllad›. 16 ö¤retmenin görev
yapt›¤› Kabil Kültür Merkezi ve flubelerinde, 583
ö¤renci e¤itim görüyor. ‹HH ‹nsani Yard›m Vak-
f›’n›n deste¤iyle aç›lan kültür merkezlerinde, lise
ve üniversite ö¤rencilerine yönelik çal›flmalar yü-
rütülüyor. Kültür merkezlerine devam eden ö¤-
rencilere maddi ve manevi aç›dan da yard›mc›
olunuyor.
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, dünyan›n dört bir yan›n-
daki kriz bölgelerinde sosyal ve kültürel projelerin
yürütülmesine destek vermeye devam ediyor.
F A A L ‹ Y E T L E R : ENDONEZYA’DA YARDIM ÇALIfiMALARI DEVAM ED‹YOR • 53
insani
YARDIM

a’da yard›m
Endonezyr› devam ediyorAAL‹YETLER • EZYA

çal›flmala
ENDON
F

2
004 y›l›n›n Aral›k ay›nda yaflanan deprem ve ard›n-
dan oluflan tsunami nedeniyle ma¤dur olan Açe
halk›, tsunaminin ilk gününden itibaren ‹HH ‹nsani
Yard›m Vakf› taraf›ndan destekleniyor. Geçti¤imiz
fiubat bafl›nda meydana gelen, 50 kiflinin ölümü ve
350 bin kiflinin evsiz kalmas› ile sonuçlanan fliddet-
li ya¤›fllar sonras›nda da, bölge insan›n›n yan›nda
‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› vard›. ‹HH ‹nsani Yard›m
Vakf›, bölgede binlerce insana t›bbi malzeme, kur-
tarma botu ve çad›r ulaflt›rd›.
Açe’de geçti¤imiz yaz infla edilen ‹stanbul Yetim
Kompleksi’ne 25 Aral›k 2006’dan itibaren yetimler
yerlefltirilmeye baflland›. fiu an itibariyle tsunami
ma¤duru Açeli yetimlerin bar›nma, sa¤l›k ve e¤itim
gibi ihtiyaçlar› merkezde karfl›lanmaktad›r.
insani F A A L ‹ Y E T L E R : ‹HH GÖNÜLLÜLER‹ ÇEÇEN‹STAN’I UNUTMADI • 54
YARDIM

ön üllüleri
‹HH g an’› unutmad›FAAL‹YETLER • ‹STAN

Çeçenist
ÇEÇEN


Çeçenistan ile ilgili gerçekleflen faaliyetleri iki alanda
toplamak mümkün: Çeçenistan’da yaflanan katliamla-
r›n, adam kaç›rma ve fliddet olaylar›n›n, iflkence, mül-
tecilik ve bununla gelen bar›nma, sa¤l›k, e¤itim vb.
sorunlar›n konufluldu¤u, bilgilenme ve çözüm aray›fl›-
na dair toplant›lar, faaliyetlerin bir aya¤›n› oluflturur-
HH ‹nsani Yard›m Vakf› gönüllüleri, Çeçenlerin ken; yard›m etkinlikleri de di¤er bir aya¤›n› oluflturdu.
uzun y›llard›r süren ba¤›ms›zl›k mücadeleleri boyun- Bu kapsamda salon toplant›lar›, foto¤raf sergileri,
ca maruz kald›klar› zulümlere kay›ts›z kalmayarak kahvalt› organizasyonlar› ve sinevizyon gösterim
bu kez de Çeçenistan için tek yürek oldular. günleri düzenleyen, çeflitli bölgelere stantlar açan
Çeçenlerin ba¤›ms›zl›k için verdikleri zorlu mücade- ‹HH gönüllüleri, iyili¤i ve hayr› kuflanmada yine bir-
le sonucunda geride kalan binlerce yetim ve yetim birleriyle yar›flt›lar.
annesine destek olmak amac›yla “Çeçenistan Da- Geride b›rakt›¤›m›z faaliyetlerin yan› s›ra, halen birçok
yan›flma Günleri” etkinlikleri düzenlendi. Bu etkin- bölgede gönüllülerimizce gerçeklefltirilecek organi-
liklerle, 300 binin üzerindeki can kayb› ile soyk›r›ma zasyonlar›n haz›rl›klar› devam ediyor. Türkiye’de bir-
tabi tutulan Çeçen halk› için “Yaln›z de¤ilsiniz!” çok flehirde ve ‹stanbul’un birçok semtinde gerçekle-
mesajlar› yinelendi. flen programlar halk›m›z›n büyük ilgisi ile karfl›lan›yor.
F A A L ‹ Y E T L E R : YURT ÇAPINDA YARDIM FAAL‹YETLER‹ • 55
insani
YARDIM

t çap›nd a
Yur aliyetleri FAAL‹YETLER • TÜRK‹Y
E

yard›m fa

G
eride b›rakt›¤›m›z üç ayl›k dönem içerisinde, ‹HH ‹n-
sani Yard›m Vakf›, Türkiye’deki ihtiyaç sahiplerini
de yaln›z b›rakmad›. Deprem ve sel gibi do¤al afet-
ler nedeniyle ailelerini kaybetmifl yetimlere maddi
yard›mda bulundu. Kurban Bayram› vesilesi ile ihti-
yaç sahibi ailelere kurban eti da¤›tt›. Do¤u ve gü-
neydo¤u illerinde zor flartlar alt›nda yaflayan ailele-
re giysi, g›da ve temizlik malzemesi yard›m›nda bu-
lundu. Özürlü ve kimsesizlere de ayni ve nakdi yar-
d›mda bulunan ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›, g›da ve
e¤itim gibi temel alanlarda yard›mda bulundu. K›fl
aylar›nda, yakacak ve battaniye yard›mlar› da ihtiyaç
sahibi ailelere düzenli olarak ulaflt›r›ld›.
‹HH gönüllülerinin hay›r ya
GEÇT‹⁄‹M‹Z ÜÇ AYLIK DÖNEMDE DE TÜRK‹YE’N‹N DÖRT B‹R YANINDAK‹ ‹HH GÖNÜLLÜLE
TAR‹H FAAL‹YET BÖLGES‹ GERÇEKLEfiT‹R‹LEN FAAL‹YETLER

01.11.2006 Ankara Konferans-‹HH tan›t›m›


10.11.2006 Manisa Filistin konulu kermes
14.11.2006 ‹zmir (Menderes) Çeçenistan konulu tan›t›m
14.11.2006 ‹stanbul (Avc›lar, Kurban proje tan›t›m›
Ka¤›thane, Yenikap›)
16-18.11.2006 Adana, Antalya, Filistin-Afrika proje tan›t›m›
Kocaeli (Gebze)
22.11.2006 ‹stanbul (Eyüp) Eyüp ‹.H.L’de Filistin konulu kermes ve
foto¤raf sergisi
22.11.2006 ‹stanbul (Fatih) Çeçenistan yarar›na g›da kermesi
24.11.2006 ‹stanbul Çeçenistan-Filistin proje tan›t›m›
30.11.2006 ‹stanbul Devran Koleji ö¤rencilerinin ‹HH ziyareti
01.12.2006 Samsun (Erzurum) ‹HH projeleri hakk›nda bilgilendirme
04.12.2006 Malatya, Çank›r›, Gaziantep Kurban proje tan›t›m›
04.12.2006 ‹stanbul (Ümraniye) Çeçenistan konulu tan›t›m
04-08.12.2006 Kocaeli, Düzce Çeçenistan konulu konferans ve
foto¤raf sergisi
05.12.2006 Kahramanmarafl Kurban proje tan›t›m›
06.12.2006 Samsun, Kocaeli, ‹HH projeleri hakk›nda bilgilendirme
Sakarya, Zonguldak
06.12.2006 ‹stanbul (Sultanbeyli) Çeçenistan konulu foto¤raf sergisi ve
konferans
06.12.2006 Uflak, Bursa, Kocaeli, Çeçenistan-Afrika proje tan›t›m›
Yalova, Mu¤la
07.12.2006 ‹stanbul (Çengelköy) Çeçenistan konulu tan›t›m ve
sinevizyon gösterimi
07.12.2006 ‹stanbul Kurban proje tan›t›m›
07.12.2006 ‹stanbul (Fatih) Çeçenistan yarar›na kahvalt› organizasyonu
07.12.2006 ‹stanbul (Erenköy, Kad›köy) Çeçenistan konulu tan›t›m
08.12.2006 ‹stanbul (Ba¤c›lar) Çeçenistan konulu foto¤raf sergisi ve
g›da kermesi
08.12.2006 Yozgat Kurban proje tan›t›m›
09.12.2006 ‹stanbul (Kartal) Çeçenistan konulu foto¤raf sergisi ve
g›da kermesi
09.12.2006 ‹stanbul (Fatih) Türkiyeli çocuklardan Çeçen çocuklara
destek gösterisi
F A A L ‹ Y E T L E R : ‹HH GÖNÜLLÜLER‹N‹N HAYIR YARIfiI DEVAM ED‹YOR • 56-57
insani
YARDIM

r›fl› devam ediyor


R‹ ‹SLAM CO⁄RAFYASININ UNUTULAN TOPRAKLARINDAK‹ KARDEfiLER‹ ‹Ç‹N ÇALIfiTILAR
TAR‹H FAAL‹YET BÖLGES‹ GERÇEKLEfiT‹R‹LEN FAAL‹YETLER

11.12.2006 Urfa, Van Filistin-Afrika proje tan›t›m›


11.12.2006 Ad›yaman, ‹zmir, Antalya Afrika-Filistin proje tan›t›m›
11.12.2006 ‹stanbul (Üsküdar) Çeçenistan ve Filistin konulu foto¤raf sergisi
11.12.2006 Çorum, Kocaeli, Giresun, Kurban proje tan›t›m›
Adana, Osmaniye
12.12.2006 ‹stanbul (Kad›köy) Çocuklarda yard›mlaflma bilinci faaliyeti
12.12.2006 Bingöl, Yozgat, Afrika–Kurban proje tan›t›m›
Adapazar›, Kocaeli
14.12.2006 ‹stanbul (Güngören) Kurban proje tan›t›m›
14.12.2006 ‹stanbul (Güngören) Çeçenistan konulu tan›t›m
14.12.2006 Mardin, Manisa, Çeçenistan-Filistin proje tan›t›m›
‹stanbul (Ümraniye)
14-25.12.2006 Kayseri Çeçenistan konulu konferans ve foto¤raf sergisi
15.12.2006 Sakarya Çeçenistan konulu konferans ve foto¤raf sergisi
15-17.12.2006 ‹stanbul (Baflakflehir) Çeçenistan konulu konferans, kermes ve
foto¤raf sergisi
16.12.2006 Samsun Çeçenistan konulu konferans ve foto¤raf sergisi
16.12.2006 Erzurum Kermes, konferans ve ‹HH genel tan›t›m›
17.12.20O6 ‹stanbul (Eyüp) Kurban proje tan›t›m›
18.12.2006 Kocaeli, Kilis Filistin-Afrika proje tan›t›m›
20.12.2006 Batman, Kocaeli (Gebze) Kurban proje tan›t›m›
21.12.2006 Rize Filistin konulu tan›t›m
22.12.2006 Mersin (Anamur) Konferans ve ‹HH genel tan›t›m›
22.12.2006 ‹zmir Kurban proje tan›t›m›
23.12.2006 Mufl (Varto), ‹stanbul ‹HH projeleri hakk›nda bilgilendirme
(Ümraniye, Üsküdar)
23.12.2006 Antalya, Alanya Konferans ve ‹HH genel tan›t›m›
23.12.2006 Elaz›¤, Sivas (Sark›flla), Filistin-Çeçenistan konulu tan›t›m
‹stanbul (Kartal)
23.12.2006 Erzurum Filistin ve Çeçenistan konulu kermes
25.12.2006 Adana (Seyhan), ‹HH projeleri hakk›nda bilgilendirme
‹stanbul (Üsküdar)
25.12.2006 Manisa (Alaflehir) Kurban konulu tan›t›m
25.12.2006 Malatya Filistin ve Çeçenistan konulu kermes
25.12.2006 Karaman Afrika konulu tan›t›m
27.12.2006 ‹stanbul (Taksim) Gönüllüler taraf›ndan ‹HH yarar›na foto¤raf sergisi
‹slam dünyas›nda cami:
“Cami Müslümanlar›n
ir be
kalesidir!”
lde d e
en büyük semb
‹slam’›n en yap›d›r. All
r
olü ve
ah’›n
i göste
KÜLTÜR
Cami b ›n halin ›d›r.
lüm anlar
luflm a noktas
M üs in bu
üminler de ‹slam’›n en büyük sembolü ve Müslümanlar›n
evi ve m m. ali
bolat
halini gösteren yap›d›r. Allah’›n evi ve müminlerin
buluflma noktas›d›r.

“C
Cami Müslümanlar›n kalesidir. Kale, içinde olmas›
gerekenleri bar›nd›ran ve d›fl›nda olmas› gereken-
leri de d›flar›da b›rakan muhkem yap›d›r. Cami ise
Müminin iman› ve ihlas› için gerekli olanlar› bünye-
sinde bar›nd›ran, ayn› zamanda zararl› ne varsa d›-
em" toplama, toplanma; "cami" ise cem eden, topla- flar›da b›rakan kaledir cami. ‹hlas› korur, birli¤i ve
yan, toplay›c›, kaplayan anlam›na geliyor. Toplanma beraberli¤i korur, ümmeti korur, adaleti korur. On-
evi, ama ne için? Maneviyat için, yani Allah (c.c.) r›za- da ne tekebbür bar›nabilir ne de dünyan›n geçici
s› için toplanman›n ad›d›r cami. ‹çinde dünya ve ahiret hevesleri. Onda itikafa girilir, onda ilim ö¤renilir,
hayat›n›n dengesi kurulmufl bir mekand›r. Camide onda istiflare yap›l›r; onsuz olmaz. Camisiz cema-
ilim, sohbet, hatta nefes almak bile ibadet say›l›r. Ca- at düflünülemedi¤i gibi cemaatsiz cami de düflü-
miler hayat›m›z›n bir parças›, daha do¤rusu hayat›m›- nülemez.
z›n ta kendisidir. Cennete giden yolda enerji almak için Osmanl› flehir sisteminde yerleflim biriminin mer-
s›k s›k durmam›z gereken bir istasyon, yola devam kezi, yani kalbi camidir. Merkezde cami; etraf›nda
edebilmemiz için mecburi bir durakt›r. Cami bir belde- ilk halkada medrese, flad›rvan, han, hamam, kü-
K Ü L T Ü R : ‹SLAM DÜNYASINDA CAM‹: “CAM‹ MÜSLÜMANLARIN KALES‹D‹R!” • 58-59
insani
YARDIM

tüphane, hastane, mezarl›k ve mey-


dan yer al›r. Bunlar›n etraf›nda ikinci
halkada çarfl› ve pazar, yani ticaret-
haneler bulunur. En d›flta evler ve
onlar› da çevreleyen s›n›r, kale, sur
bulunur. S›n›r›n d›fl›nda da arazi, top-
rak, yayla, vs. yer al›r. ‹nsanlar evle-
rinden camiye giderken her fleyi gö-
rür ve dönerken de tüm ihtiyaçlar›n›
giderir. Yani yaflamak, camiye gidip
gelmek üzerine kurulmufltur; ölüm
de öyle. Mezarl›k flehrin d›fl›nda de¤il
caminin yan› bafl›ndad›r ve ölüm ile
yaflam iç içedir. flaata bafllamak için hayat›nda zina etmemifl, adam
Yaz›m›z›n devam›nda ‹slam Dünya- öldürmemifl, h›rs›zl›k yapmam›fl ve bunun gibi büyük
s›’nda camilerle alakal› birkaç hususu günahlar› ifllememifl, hatta küçük günahlara da bu-
dile getirece¤iz. Yolculu¤umuza Çad laflmam›fl birisini bulmak gerekmektedir. Çünkü
ile bafll›yoruz. Müslümanlar›n k›tas› Müslümanlar Allah’›n evinin inflas›n›n en do¤ru, en
olan Afrika’n›n tam ortas›nda yer alan dürüst ve en temiz bir flekilde bafllamas› gerekti¤ine
Çad’daki kardefllerimiz caminin temeli- inan›rlar. Hatta cami temelini atan kiflinin küçük dahi
ni atarken çok hassas davran›rlar. Ca- olsa bir günah› varsa, o caminin y›k›laca¤›na inanan-
minin temelini atan kiflinin hiç günah lar›n say›s› çoktur.
ifllememifl olmas›na dikkat ederler. ‹n- Yenilmez savaflç›lar ülkesi ve Kafkasya’n›n mücade-
le zirvesi Çeçenistan’da önemli duyurular camide ya-
p›l›r. Ola¤anüstü hallerde karar almak ve köylüler ara-
s›nda ç›kan herhangi bir anlaflmazl›k durumunu dü-
zeltmek için yats› namaz›ndan sonra yafll›lar ve kö-
yün ileri gelenleri camide toplan›r. Meselenin halli
cami avlusunda toplananlar taraf›ndan ortaya konur.
Allah’›n huzurunda yap›lan bu adil meclisin mekan›
camidir. Camiler uzaktan bile görünsün diye yüksek
tepelere ve toplulu¤un yaflad›¤› alanlara yap›l›r.
Bizim çöl sand›¤›m›z ama Allah’›n verdi¤i say›s›z ni-
metler yüzünden yüzy›llard›r Bat›l›larca sömürülen
Afrika’n›n, yüz ölçümü bak›m›ndan en büyük ülkesi
Sudan’da nikahlar camide k›y›l›r. Nikah merasimleri-
ni camide yapmayanlar› toplum evlenmifl saymaz.
Bütün önemli kararlar camide al›n›r. Camiye gelme-
yenlere hiç kimse sayg› duymaz. Köylerde ve semt-
lerde camiler yönetim merkezidir. Camilerin temizli-
¤i her cuma gençler taraf›ndan yap›l›r.
‹slam co¤rafyas›n›n birçok ülkesinde oldu¤u gibi, bir
Afrika ülkesi olan Kenya’da da cami yerine mescit ta-
biri kullan›l›r. Cuma namazlar›n›n k›l›nd›¤› büyük mes-
citlerin yan› s›ra sürekli aç›k olan küçük mescitler de
vard›r. Tek odal› ve minaresiz olan küçük mescitler-
de vakit namazlar›, cenaze namazlar›, teravihler ve
teheccüdler eda edilir. Hepsi tamam da bu tehec-
cüdler nas›l mescitte eda ediliyor diye bir soru beli-
rebilir zihinlerde. Köy köy gezen tebli¤ gruplar› mes- Tacikistan’da cami genifl olup birinci saf›n uzunlu¤u
citlerde kal›r ve geceleri de teheccüd namazlar›n› ce- çok önem tafl›r. Birinci safta namaz k›lmak daha se-
maatle eda ederler. vap say›l›r. ‹lk saf ne kadar uzun olursa o kadar çok
Yan› bafl›m›zda yer alan Bat› Trakya’da camiler, na- sevap kazan›l›r düflüncesiyle, camiler yatay olarak
maz d›fl›nda baflka faaliyetler için de kullan›l›r. Mevlit geniflletilmifltir. Dolay›s›yla camiler mimari olarak
merasimlerinin, vaazlar›n vazgeçilmez mekan›; ilko- dikdörtgene benzer bir flekil alm›fllard›r. Tacikistan
kul çocuklar›n›n Kur’an dersleri için bir e¤itim merke- camilerinde imam›n namaz k›ld›¤› yer olan mihrap,
zi; vaaz mekan›; halk› ilgilendiren hususlar›n ilan zemin olarak cemaatin namaz k›ld›¤› yerle ayn› sevi-
merkezi; ve ramazanlarda toplu iftar yemekleri için yededir. Bunun ne önemi var demeyin, hemen aç›k-
her akflam toplan›lan bir mekand›r camiler. Ço¤u ca- lama getirirler. Dinleyelim: "Hanefi f›kh›nda imam›n
milere bitiflik bulunan cami odalar›, gençlerle yafll›la- yerinin cemaatin yerinden daha yüksek olmas› caiz
r›n toplanma ve sohbet merkezidir. Burada belki de¤ildir. Zira yüksek olmas› bir nevi H›ristiyanlar›n
önemle vurgulanmas› gereken; cami avlular›nda bu- mimarisine benzemektir. Onlarda peder, Tanr›’n›n
lunan ve hem gölgesinden hem de meyvesinden is- temsilcisi olmas› itibariyle herkesten üstte, yani yük-
tifade edilen meyve a¤açlar›, badem-ceviz a¤açlar› sekte durmak zorundad›r. ‹slam’da ise böyle bir fley
ve cami avlusunun süsleri olan çiçeklerdir. Yani ca- olmaz. Allah kat›nda üstünlük sadece takvadad›r ve
mi, tabiatla iç içedir. bunu da Allah bilir. ‹nsanlar birbirine üstünlük tasla-
Orta Asya ülkelerinden Tacikistan’da da cami yerine yamazlar, tekebbür gösteremezler, hele de mescitte
mescit tabiri kullan›lmaktad›r. Cuma namaz› için infla bu hiç olamaz."
edilen ibadethaneye Mescid-i Cumahani denilir. Camiye ve özgürlü¤e susam›fl insanlar›n diyar› Do¤u
Türkçeye çevirdi¤imizde, "cuma namaz› k›l›nan mes- Türkistan’da ö¤rencinin, ö¤retmenin, di¤er devlet
cit" anlam›na gelir. "Han" kelimesi Farsçada "okumak" memurlar›n›n ve iflçilerin camiye girmesi yasakt›r.
anlam›na gelir. Farsçada "Namaz k›ld›m." yerine "Na- Bu kifliler sadece cenaze namaz›na kat›labilirler. Yal-
maz okudum." denir. Onun için bu ülkede Mescidi n›zca yafll›lar, çiftçiler, tüccarlar ve iflsizler camilere
Cumahani tabiri kullan›l›r. Yani Cuma namaz› okunan gidebilir. Tarihi camiler ya Çinli yöneticiler taraf›ndan
mescit. Cuma namaz› k›l›nmayan ibadethaneye ise y›kt›r›lm›fl ya da bak›ms›zl›¤a terk edilip viran olmufl-
sadece mescit denilir. tur. Do¤u Türkistanl›lar, yüz binlerin bayram namaz›-
K Ü L T Ü R : ‹SLAM DÜNYASINDA CAM‹: “CAM‹ MÜSLÜMANLARIN KALES‹D‹R!” • 60-61
insani
YARDIM

n› Kaflgar Hiyitgah Camii’nde omuz omuza k›ld›¤› o


eski günleri özlemektedir. Karahanl›lar›n adil yöneti-
mini ve ‹slam’› seçen o kutlu hükümdar Satuk Bu¤-
ra Han’› hay›rla yad etmektedir. Camiler aç›k olacak-
lar› günü; cemaatle dolup taflacaklar›, kubbelerinde
ruhlara iflleyen sedalar› duyacaklar› an› özlemle bek-
lemektedir.
fiam-› fierif’in Suriye’sinde cami, ibadethanenin ya-
n›nda fakirlere yard›m merkezi, kaynaflma ve daya-
n›flma yeridir. Yaz aylar›n›n kavurucu s›ca¤›nda so-
¤uk sular da¤›t›l›r camilerde. Yaz Kur’an Kurslar› dev-
let karar›yla yap›l›r ve bu kurslar için hiçbir yafl s›n›r›
yoktur. Bunun yan›nda camilerde baz› hocalar›n özel
ders halkalar› vard›r. Gönüllü cami komisyonlar› te-
flekkül etmifltir. ‹mam›n da içinde bulundu¤u bu ko-
misyonlar, camiyle alakal› her türlü iflleri yapar.
Uzun y›llar komünist sistemin bask›s›yla yaflayan Ar-
navutluk’ta iki tür cami göze çarpar: Birincisi komü-
nistlerin elinden nadiren kurtulabilen, baflkent Ti-
ran’›n en merkezi meydan›n› süsleyen Ethem Bey
Camii gibi Osmanl› camileridir. ‹kincisi ise son dö-
nemde yap›lan modern camilerdir. Osmanl› camileri-
nin güzelli¤i malum. ‹kinci gurup camilerin ise kendi-
ne has bir güzelli¤i vard›r. Ama caminin de¤eri cema- ümüzle
ü yü ¤ ü m ü zle küçü¤ ar
izi b her ne kad
atiyle anlafl›l›r. Arnavutluk’ta camiler her geçen gün
Camilerim m ile rim iz
dolmakta ve bunlar›n say›lar› da artmaktad›r. Müslü- eliyiz. Ca rkezinde d
e olsa,
man Arnavutlar, komünist dönemin a盤›n› kapatma- flenlendirm e h rin m e nra
a fl ad›ktan so
ya çal›fl›yorlar. Allah yard›mc›lar› olsun. Camilerde il- köyün vey z in de olm
kalbimizin
merke ecektir.
mi çal›flmalar›n yan›nda dikifl-nak›fl ve terzilik kurslar› a nla m ifade etmey
pek bir
gibi faaliyetler de yap›lmaktad›r. bu durum
Güney Asya’n›n sellerle bo¤uflan fakir Müslüman ül-
kesi Bangladefl’te camiler, insanlar›n hayat›nda luyor. Ülkemizde ve dünyan›n ço¤u yerinde camiler,
önemli bir yere sahiptir. Halk›n büyük ço¤unlu¤u ca- sadece namaz k›l›nan yerlere indirgenmeye çal›fl›l›-
milerde ibadetlerini yerine getirmeye çal›fl›r. Al›flve- yor. Oysa örnek verdi¤imiz ülkelerde de görüldü¤ü
rifl, genelde cuma namaz›n›n ard›ndan ve cami etra- üzere camiler, çok daha çeflitli fonksiyonlar› yerine
f›na konufllanm›fl seyyar sat›c›lardan yap›l›r. Camiler getiren yerlerdir. Bunlar›n daha da fazlas›n› biz de
merkez oldu¤u için di¤er ifl yerleri de cami etraf›nda kendi camilerimizde yapmal›y›z. Camilerimizi büyü-
yer al›r. Büyük ve çok kubbeli camilerin yer ald›¤› ¤ümüzle küçü¤ümüzle flenlendirmeliyiz. Camileri-
Bangladefl’in güney bölgesinde bulunan Bagerhat miz her ne kadar köyün ve flehrin merkezinde de ol-
adl› flehirde 60 kubbeli bir cami vard›r. sa, kalbimizin merkezinde olmad›ktan sonra bu du-
Farkl› bir co¤rafyada, Latin Amerika’da ise ilk cami rum pek bir anlam ifade etmeyecektir.
Brezilya’n›n Sao Paulo flehrinde 20. yüzy›l›n baflla- Nice gösteriflli camilerimiz var ki içi bombofl; kimi
r›nda aç›lm›flt›r. Burada, hutbelerin simultane olarak derme çatma mescitlerimiz var ki içi ihlasl› ve ibade-
tercüme edildi¤i, bayram merasimlerinde girifllerine ti seven müminlerle dolu. Cami fleklindeki camisizlik
k›rm›z› hal›lar›n serildi¤i ve mihrab›n tüllerle süslen- ne kötü bir durumdur. Ad› "toplanma yeri" anlam›na
di¤i cami örne¤i farkl› bir mozai¤i gözler önüne ser- gelen camilerde insanlar›n toplanamamas› ne ac›.
mektedir. Ad›n› gerçeklefltiremeyen, cami (toplay›c›) olamayan
Çad’la bafllayan yolculu¤umuz Sao Paulo ile son bu cami ne yaps›n; gelmesi gerekenler gelmeyince!
insani M ‹ N ‹ K K A L P L E R D E N G E L E N L E R • 62
YARDIM

Müslüman kardeflim ‹HH, be- yorum. Size elimden gelen lay› da çok özledim. Ayfle
nim ad›m Huzeyfe fiehid. Si- her yard›m› yapmaya çal›fl›- abla art›k bir e-mailim var.
ze gönlümden kopan bir yorum. Her gün okulda oldu¤um
miktar para ve kalpten bir fieymanur (8) için çok s›k internete girmi-
selam gönderiyorum. Sizi yorum. Ama her pazar inter-
Bülent Amca,
tüm kalbimle seviyorum. nete girmeye çal›flaca¤›m.
Ben ‹HH’n›n bütün çocukla-
Çünkü, fakir insanlara yar- Ayfle abla flu an 16 yafl›nda
r›na harçl›klar›mla çikolata
d›m ediyorsunuz, onlarla oldum. 9 Ocak do¤um gü-
alaca¤›m. Evimi onlarla pay-
gönlünüzü paylafl›yorsunuz. nümdü. fiu an lise ikinci s›-
laflaca¤›m. Onlara resim
Büyüyünce bana da aran›zda n›ftay›m. Ayfle abla, tekrar
yer ay›r›n. Afrika’da belediye yapt›raca¤›m. Onlar da be- Türkiye’ye gelmek istiyo-
baflkan› olarak orada binler- nim için resim yaps›nlar. rum. Türkiye nas›l? Hümey-
ce su kuyusu açmay› düflü- Ama baz›lar›n›n elleri yok. ra ablaya selam söyle. Tu-
nüyorum. Eli olmayanlara ben resim ba’ya Elif ablaya, Sedanur’a
Bütün kardefllerime selam yapar›m. Bir de onlara elbi- da… Ve e¤er tekrar karfl›la-
gönderiyorum. selerimden bir tane verece- fl›rsan Çocuk Buluflmas›’na
Huzeyfe fiehid (11) ¤im. Ama yeni bir elbise. gelen tüm kardefllere de se-
Onlarla parka inip oynaya- lam söyle. Ayfle abla e¤er ad-
Sevgili ‹HH, sizi çok seviyorum. ca¤›m. Birlikte sallanaca¤›z. resleri sende varsa lütfen
Siz benim en sevdi¤im arka- Kayd›raktan kayaca¤›z. Her tüm di¤er ülkelerdeki arka-
dafl›ms›n›z. Sünnet dü¤ü- fleyi yapaca¤›z. Elbiselerimi, dafllara e-mailimi yolla.
nümde bana verilen paralar› masam›, kalemlerimi payla- Ayfle abla, Açe’deki tüm ar-
memnuniyetle size gönderi- flaca¤›m. kadafllar›m sana selam söy-
yorum. Bu paralarla susuz in- Bir de onlara su verelim, su- lüyor. Onlar da seni tan›mak
sanlara su kuyular› aç›n. Bir yumuzu paylaflal›m. istiyor. Seninle karfl›laflma-
de hasta çocuklara ilaç al›n. Senanur (4) m›fl olsalar bile onlar seni
Büyüyünce ‹HH’da çal›flaca-
Ben Samet. Annem sizin babas› çok seviyor. Onlar tüm Tür-
¤›m. Afrika’daki çocuklar›
olmayan çocuklara yard›m kiye’yi seviyorlar.
evimde büyütece¤im. Çün-
etti¤inizi söyledi. Çok sevin- Ayfle abla umar›m beni
kü onlar›n evi çad›r. Hasta
dim. Babas› olmayan çocuk- unutmazs›n. Seni sonsuza
olurlar. Çocuklar üflür. On-
lara çok üzülüyorum. Allah kadar hat›rlayaca¤›m inflal-
lara kendi paramla bir fley
lah. Çünkü seni Allah için
al›r›m. K›fl›n giyilecek fleyler sizden raz› olsun.
seviyorum. Ayfle abla,
al›r›m. O zaman d›flar›da oy- Samet (7)
‹HH’daki anneye ve ablaya
namaya ç›kabilirler.
Selamun Aleykum, selam söyle. Seni tan›d›¤›ma
Ben de büyüyünce abim gi-
Merhaba Ayfle Abla, Nas›l- çok memnun oldum. ‹nflal-
bi, Afrika’ya binlerce su ku-
s›n? Umar›m iyisindir. Seni lah biz sonsuza kadar kardefl
yusu açmak istiyorum.
çok özledim. Keflke seni bir kal›r›z.
Yusuf Can (6)
kez daha görebilsem. Ailene Görüflmek üzere
Yard›msever ‹HH, size harçl›¤›- selam söyle. Hümeyra ablaya Sevgiler
m› ve selamlar›m› gönderi- da selam söyle. Hümeyra ab- Yusnidar, AÇE
Y A Y I N L A R I M I Z : DÜfiÜNCE GÜNDEM - ‹HH WEB S‹TES‹ • 63
insani
YARDIM

DÜfiÜNCE GÜNDEM
004 y›l›n›n Aral›k ay›nda yay›n hayat›na bafllayan Dü-
2 flünce Gündem, insan haklar› ihlallerinden yola ç›karak
‹slam co¤rafyas›nda ve dünyada yaflanan geliflmeleri oku-
yucuya aktarmakta, yaflanan hak ihlallerini kamuoyuna de-
flifre ederek ihlallerin giderilmesi konusunda teflvik edici
olmaktad›r. Düflünce Gündem, kanaat liderleri aras›nda
kamuoyu oluflturma ad›na ilim, siyaset ve sivil toplum
dünyas›n›n ileri gelenlerine gönderilmektedir. Düflünce
Gündem, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n süreli yay›nlar›ndan
olup ayda bir yay›mlanmaktad›r.
Düflünce Gündem dergisini www.dusuncegundem.com
adresinden de takip edebilirsiniz.

‹HH ‹NSAN‹ YARDIM


VAKFI WEB S‹TES‹
HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n kurumsal web sitesi, zengin
‹ bir içerik ve görsel malzeme ile vakf›n çal›flmalar›n› ka-
muoyuyla paylafl›yor. Vak›f faaliyetlerinin ilan edildi¤i, dün-
ya üzerinde gerçekleflen insan haklar› ihlâlleri ve insani du-
rum ile ilgili haberlerin ve özel dosyalar›n sunuldu¤u, ‹HH
seyyahlar›n›n seyahatnamelerinin okuyucuyla paylafl›ld›¤›
site üzerinden, ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf›’n›n kitap yay›nlar›
ve süreli yay›nlar› için haz›rlanan müstakil sitelere ulaflmak
da mümkün. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› web sitesinin en
önemli özelliklerinden birisi de, sitenin ziyaretçilerini vak-
f›n aktif kampanyalar› ile ilgili müstakil sitelere yönlendir-
mesi. Yak›n zamanda Arapça ve ‹ngilizce olarak da yay›n
yapmaya bafllayacak olan sitede, online ba¤›fl yapmak da
mümkün. ‹HH ‹nsani Yard›m Vakf› web sitesini
www.ihh.org.tr adresinde ziyaret edebilirsiniz.
insani B A S I N D A ‹ H H • 64
YARDIM

You might also like