You are on page 1of 174

Oteki KULrtiR

MIHAIL BAKUNIN

Yaprm OTEKi MANS

Kapak Tasanm KORA Y ARIKAN

DEVLET VE ANAR~i

Redaktor KEMALKUTU

Birinci Basrm EYLUL 1998

Baskl ve Cilt OTEKi MATBAASI

Turkcesi

MuratUYURKULAK
YONETiM VERi Mediha Eidem Sokak 52!' 06420 KlZIlay!ANKARA Tel: 312435 38 33 Fax: 31243396 09

ISBN

975·584-064-8

SUNU
Stk sik belirtildigi gibi, I. Nikola'nm saltanat donerni tuhaf bir paradoks barmdrrmaktadtr: Bu, bir yandan carhk Rusyasmm en baskici d6nemlerinden biriyken, ote yandan dikkat cekici bir entelektiiel ve ku lturel yaraucihk hukum surmektedir. 1830 ve 40'Jarda, 3. subenin (Nikola'rnn siyasi polisi) bumunun dibinde Banlilasmacrlar, Slavofiller, liberaller ve hatta sosyalistler, fikirlerini tarusryorlar ve gelistiriyorlardi. Rus edebiyattnm en biiyiik klasiklerinden bazilan da bu d6nemde yazihp yaymlandi. Mihail Bakunin'in, doruk noktasma I 873'te yazdigi son biiyiik eseri Devlet ve Allar~j'de ulasacak olan entelektiiel seruveni, kaynagrm i§te bu kuvvetli atmosferden almaktaydi,
Bakunin, Rus anarsizminin teorisyenlerinden pek coguyla birlikte ardih olan Peter Kropotkin gibi, Rus Imparatorlugu'nun en ayncahkh smifi sayilan toprak sahibi asillerin cocuklanndandi. Bu hususta ikisi de istisna degillerdi, 9iinkii 1860'Jara kadar Rus muhalif ve devrimcilerinin hemen hepsi asildiler, Otokratik Rusya'da bireylerin siyasi haklan, sivil ozgurluk ve ozgur 5

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$I

ifade giiveneeleri yoktu ve ekonomik faaliyetleri disrnda, as iller de bu baskidan pay lanna duseni ahyorl ardi. 1861'e dek buyuk cogunlugu serflik sisternine tabi olan Rus nufusunun ve ulkesinin, bir butun olarak, Ban Avrupa'yla karsrlastmldigmda sosyal ve ekonomik geriligi, sadeee asillere egitim ve Ban dusuncesine acilma sansi taruyordu. Bau'yla etkilesmeleri onlara, varolan kosullan ideolojik terimlerle elestirme ve daha ozgiirlukcii ve adaletli bir diizen fikrini dile getirme yetenegi kazandirdr, BoyIeee, ozellikle 19. yy.da, bu elestiri leri di1lendiren Rus entelijansiyasi yogunlukla asillerin cocuklarmdan meydana geldi. Bakunin, onlann aykm olmasa da hayli Ut;bir ornegidir. , Soz konusu entelijansiyayi doguran aykm sosyal, politik ve psikolojik kosullar Bakunin'i erken yaslardan itibaren etkiledi. Mihail Aleksandrovic Bakunin, Rus takvimine gore 18 Mayrs, on iki gun iIeriden giden Ball takvimine goreyse 30 Mayrs 1814'te, kuzeyban Moskova'mn Tver bolgesinde, Premukhino'daki aile malikanesinde dunyaya geldi. Babasi Aleksandr, okumasi icin dokuz yasmda Italya'ya gonderilrnis ve Padua Oniversitesi'nden felsefe doktoru dereeesiyle mezun olana dek italya'da egitim gormustu, Sonra da diplomat olarak yine Italya'da cahsu. Kirk yasmda emekli oldu. VoW ve genis Muravev ailesinin kendisinden on sekiz yas biiyuk krzlan Varvara Muraveva'yla evlendi. llerlemis yaslanna ragmen on cocuk sahibi 01dular. Mihail aralannda ucunctt cocuk, ilk oglandi. Bakuninler hali vakti yerinde ve hayti dtizenli bir orta simf ailesiydi fakat ne zengin, ne de unlu sayrhrlardi. 500 kadar "canlan", yani erkek serfleri vardi, aneak gelirleri, onea cocugun egitimi ve t;cyizi soz konusu oldugunda hit; de cok degildi. Mihail'in genclik yillanna ait ailevi yazismalan gecim sikmtismdan dem vuran ifadelerle doludur.

siyetlerin ilkelerine gore verdi. Premukhino'nun pastoral atmosferinin, entelektuel uyanm, dogal ve sanatsal iklim ve ruhsal yucelme hususlannda zengin olmakla beraber, Rusya'mn gunliik hayattyla pek bir ilgisi oldugu soylenemezdi. Olumunden kisa bir sure once kaleme aldlgl otobiyografik bir anlansinda Bakunin, kendisinin ve kardeslerinin bir Rus ruhundan cok bir Banh ruhuyla yetistirildiklerini belirtir. "Biz, tamamen Rusya kosullanndan hihaber, rabiri caizse duygu ve fantezi yuklu gercekdisr bir dunyada yasi yorduk." Kendi kusagmdan bircok egitimli Rus gibi, yasli Bakunin bu aykm kosullann pek farkrnda degildi, Kiz ve ogullannm bilint; ve kisilik gelisimlerini saglarms, iizerine duseni yaprms bir baba olarak, on lard an ailelerine, srruflarma ve carlarma karsr geleneksel gorevlerini yerine getinnelerini bekliyordu. Bu, ogullann subay veya toprak efendisi, kizlann da subay veya efendi kansi olmalan anlarnma geliyordu. Bilinc ve yasanan gerceklik, 90k gecmeden Mihail'in ve bir yere kadar kiz kardeslerinin hayatinda keskin bir gerilim olarak yerini aldr, 1828'de, 14 yasmdaki Bakunin, Topcu Okulu'nun giris srnavlanna hazrrlanmasi icin S1. Petersburg'a gonderildi. Gerek Bakunin, gerek Rus Ordusu adma hit; de hayrrh bir tamsma 01madi bu. Okul komisyonundan onay ahp smavi gecmesine ragmen, 1834'te disiplinsizlik nedeniyle okuldan atildt ve tasra garnizonlanndan birinde gorevlendirildi. Bakunin askeri hayattan tiksiniyordu. 0 donemde yazdigr mektuplar bu hayata dair nefret ifadeleriyle dolup tasiyordu. Subaylann kabahklanru ve insanhk dl§1 tavirlanm her firsatta asagihyordu. Premukhino'da aldig; kulturle ve korunakh yetisrne donemiyle tahan tabana Zit Dian askeri hizmet, simrlamalan ve sert disipliniyle katlamlmaz geliyordu ona. Nihayet 1835'te askerligi, babasmm israrlanna kulak asmayarak tarnamen brrakn.
7

Yash Bakunin cocuklannm egitimini evde ve fikirlerini derinlemesine icsellestirdigi Rousseau ve diger Aydmlanmaci §8h6

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR:j{

Ordunun zincirlerinden kurtulan Bakunin, bu defa ktz kar-

deslerini, onlara uygun bulmadigt evliliklerinden kurtarrna 9a~ basma giristi. Ailenin en biiyiik oglu vasfiyla Mihail, Bakunin evlat toplulugunun Iideri haline gelmisti, Bu ugurda kiz kardeslerine karst tahakkumcu ve zaman zaman despotca tavirlar sergilemekten geri kalmadi, Fakat arnaci, onlan evlenmekten alrkoymak degildi: tam tersine, onlarla kimi Moskovah arkadasian arasmda 90p9atanhk yapmayl bile denedi. 0, ana babasmm dusledigi turden geleneksel orta srnrf kocalara karsiydr ve ona gore bu utr evliliklerde ne ask ne de entelekniel bir uyum soz konusu olabilirdi, Duyarhhklan en az onun kadar gelisrnis olan kiz kardesleri, kaygilanm paylasmakla beraber, yine de daha kararsiz ve kansrkduygular icindeydiler. (Sonucta Bakunin, ktz kardeslerinin evlilik hayatlanm duzenlemek konusunda oldukca mutevazi bir basan kazandi.) Mihail Bakunin, bireysel otonomi ve kisisel askmhk hakkindaki gorusleri nedeniyle babasina karsi kesin olarak isyan bayragmr acu, Sonralan, 0 denli sevip guvendigi babasuu, kelimenin tam anlanuyla bir zorba olarak nitelemekten gekinmeyecekti. Bakunin'in Premukhino yrllan onda kahci izler birakn. Dort kiz kardesten, az bucuk kafa dengi birkac arkadastan ve kendinden menkul, birbirine siki sikrya bagh bir aile cernberinin merkezindeydi. Bu kapah, steak ve epey srkici kucuk kurumun beslendigi kaynak, 1830'larm egitimli Ruslan arasmda pek moda olan Alman romantik nesri, siiri ve felsefesiydi. Bakunin ve Premukhino cevresinln diger uyelerinin mektuplan, daha 90k geleneksel dini duygularla kansik gorkemli felsefi kavramlarla doludur. Retorik epey soyuttur ve 90k9a romantize edilrnektedir; donernin genclerinde tipik sayilabilecek benmerkezci bir i't muhasebeye dayarur, Aneak Prernukhino'daki genclerin, kendilenni gerceklestirme yonundeki arayislanm, icinde yasadiklan geieneksel partiarkal diinyayla uzlasurmakta zorlandiklan acik8

ca goruluyor. Bakunin'in ~oziimii buna bir aItematif yaratmakn: Askm ve ruhsal uyumun ideal dunyasr, 0 diinyanm romantik
edebiyat ve felsefece kutsallastmlan, duygusuz yashlarla savasarak ~ogatan mahremiyeti ve kardesce iliskileri ... Premukhino cemberini ~oyle ifade eder Bakunin: "Kutsal birligimiz", "bu kutsal kardeslik", "kutsal askla birbirine bagh mutevazi cevremiz", llerki yillarda Bakunin'in ortak yasam birlikleri, kiicuk, ortaklasmaci anarsist topluluklar gibi goruslerinin tohumlan muhtemelen boyle attlrmsur. Olanea sicaklrgma ve duygulu yanlarma karsm Premukhino'daki dtinya, Bakunin'in ruhundaki frrtmalan dindirmekten 90k uzakti. Moskova'ya gitmek, bir yandan ozel matematik dersleri verip bir yandan da felsefe ogrenimi gormek istedigini ifade ederek babasrru bir kez daha kahirlara sevk etmis oldu. Dogrusu Bakunin Moskova'da ozel dersler vermek konusunda 90k cahskan davranmadi. Cogunlukla babasmm gonderdigi harchkla ve arkadaslannm yardirmyla hayaum idame ettirdi; ama felsefenin derinliklerine dahp gitmekten de geri kalmadi. Moskova'da, donernin felsefi akimlanna tutulmus gene entelektueller cevresinin bir parcasi haline geldi. Bu cevrenin ba~Int, zorlu ki~iJigiyle digerlerini golgede birakan ve kisa ornrune ragmen essiz bir edebi elestiri yapiu olan Vissarion Belinsky'yi yazan Nikola Stankevic cekiyordu, Bakunin Moskova'da, gelecegin onemli aydin sahsiyetleriyle de yakmhk kurdu. Bunlardan, gocmenler arasmda muhalif birer gazeteci olarak un salmayi basarrms Aleksander Herzen ve Nikola Ogarev, Bakunin'le ornur boyu arkadas kalacaklardi, 0 malar Moskova entelektiielled, Rusya'nm Bati'da uygulamp basanya ulasmrs politik ve sosyal kalkmma modelinin genel rotasmr izlemesi gerektigini dusunen "Banhlasmacilar" ile en 90k yozlasmanus k6yliiliigiin banndirdigr yerel ktiltiir ve geleneklere dayanarak ilerleyebile9

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSi

Ordunun zincirlerinden kurtulan Bakunin, bu defa krz kardeslerini, onlara uygun bulmadrgi evliliklerinden kurtarma 9abasma giristi, Ailenin en buyuk oglu vasfryla Mihail, Bakunin evlat toplulugunun Jideri haline gelrnisti. Bu ugurda kIZ kardeslerine karst tahakkumcu ve zaman zaman despotca tavrrlar sergilernekten geri kalmadi. Fakat arnaci, onlan evlenmekten ahkoymak degildi: tam tersine, onlarla kimi Moskovah arkadaslan arasmda ~opo;alanhk yapmayi bile denedi. 0, ana babasmm dusledigi tiirden geleneksel orta smif kocalara karsrydi ve ona gore bu tur evliliklerde ne ask ne de entelektuel bir uyum soz konusu olabilirdi. Duyarlihklan en az onun kadar gelisrnis olan kiz kardesleri, kaygdanm paylasrnakla beraber, yine de daha kararsiz ve kansikduygular icindeydiler, (Sonucta Bakunin, kiz kardeslerinin evlilik hayatlanm duzenlemek konusunda oldukca mutevazi bir basarr kazandr.) Mihail Bakunin, bireysel otonomi ve kisisel askmhk hakkmdaki gorusleri nedeniyle babasma kaf§l kesin olarak isyan bayragnu a911.Sonralan, 0 denli sevip guvendigi babasuu, kelimenin tam anlarmyla bir zorba olarak nitelemekten cekinmeyecekti. Bakunin'in Premukhino yillan onda kahct izler brraktr, Dart krz kardesten, az bU9Ukkafa dengi birkac arkadastan ve kendinden menkul, birbirine sikr sikiya bagh bir aile cemberinin merkezindeydi. Bu kapah, steak ve epey stktci kucuk kurumun beslendigi kaynak, 1830'larm egitimli Ruslan arasmda pek moda olan Alman rornantik nesri, siiri ve felsefesiydi, Bakunin ve Premukhino cevresinin diger uyelerinin mektuplan, daha 90k geleneksel dini duygularla kansik gorkemli felsefi kavramlarla doludur. Retorik epey soyuttur ve cokca romantize edilmektedir; donernin genclerinde tipik sayilabilecek benmerkezci bir io; muhasebeye dayarur. Ancak Premukhino'daki genclerin, kendilerini gerceklestirme yonundeki arayislanm, icinde yasadiklan geleneksel partiarkal dtinyayla uzlasnrmakta zorlandiklan acrk8

S(agoruhiyor. Bakunin'in S(oztimiibuna bir alternatif yaratmakti: ideal dunyasi, 0 dunyanm rornantik edebiyat ve felsefece kutsallasunlan, duygusuz yaslilarla savasarak <;ogalan mahremiyeti ve kardesce iliskileri.; Premukhino cemberini soyle ifade eder Bakunin: "Kutsal birligimiz'', "bu kutsal kardeslik", "kutsal askla birbirine bagh rnutevazr cevremiz", llerki yillarda Bakunin'in ortak yasarn birlikleri, kucuk, ortaklasmaci anarsist topluluklar gibi goriislerinin tohumlan muhtemelen boyle anlrnrsnr.
Askm ve ruhsal uyumun

Olanca sicakhgma ve duygulu yanlanna karsm Premukhino'daki diinya, Bakunin'in ruhundaki frrtmalan dindirmekten 90k uzakn, Moskova'ya gitmek, bir yandan ozel rnatematik dersleri verip bir yandan da felsefe ogrenimi gormek istedigini ifade ederek babasim bir kez dana kalurlara sevk etmis oldu, Dogrusu Bakunin Moskova'da ozel dersler vermek konusunda 90k cahskan davranmadi. Cogunlukla babasuun gonderdigi harchkla ve arkadaslanmn yardirmyla hayanm idame ettirdi; ama felsefenin deriniiklerine dahp gitmekten de geri kalmadi, Moskova'da, donemin felsefi akrmlanna tutulmus gene entelektiieller cevresinin bir parcasi haline geldi. Bu cevrenin basim, zorlu ki§iligiyle digerlerini golgede birakan ve kisa omrune ragmen essiz bir edebi elestiri yaprtr olan Vissarion Belinsky'yi yazan Nikola Stankevic cekiyordu. Bakunin Moskova'da, gelecegin onemli aydm sahsiyetleriyle de yakmhk kurdu. Bunlardan, gocmenler arasmda muhalif birer gazeteci olarak tin salmaY' basarrms Aleksander Herzen ve Nikola Ogarev, Bakunin'le ornur boyu arkadas kalacaklardi. 0 siralar Moskova entelektuelleri, Rusya'nm Ban'da uygulamp basanya ulasrms politik ve sosyal kalkmma modelinin genet rotasim izlemesi gerektigini dusunen "Batihlasmacilar" iie en 90k yozlasmarrus koyltiltigun banndirdigi yerel kiilttir ve geleneklere day anarak ilerleyebile9

M1HA1L BAKUNIN

DEVLET

VE ANARSf

cegini savunan "Slavofiller" arasmda iki kampa bolunmeye basIarmsn, Soz konusu kampiann farkh kivamlarda birer kansnm halinde gelisen bircok 19. yUzY11Rus aydrm gibi, iki grup da gelecekteki fikirleri bakimmdan Bakunin uzerinde onemli etkilerde bulundu. Bakunin Bati'nm en ileri sosyalist prensiplerini hayata gecirmek icin gozunu "gecmise", ama bu kez, en basta bozulmamis Rus koylulerine ve genei anlamda Slavlara dikecekti. Moskova yillanrnn biiyiik bolurnunu, ad. artik Fichte'nin yerine arulan Hegel iizerinde cahsarak gecirdi, Bakunin akla acrlan kapmm anahtanm Hegel'de anyordu. "Devlet ve Anar~i"de, "0 vakitler Hegel felsefesinin iyerdigi tutkuyu anlayacak birileri olmaliydi" derken, acikca otobiyografik bir gondermede bulunmaktadtr. Bakunin Hegel'in doktrinleri uzerine epey aynntilt ve ciddi bir c;alt~ma yapn ve ilk ozgun eseri, Moskow Observer dergisinde yaymlandi, Bu, Hegel'in bes bolurnluk Ders Notlart'nm ikisine yapngr ceviriye yazdigi bir onsozdu. (Daha once de Fichte'nin Bilgin'in Gorevleri Uterine adh notlanm cevirip yaymlarmsu, ) Hegel'in gene Rus okurlan iizerindeki etkisi iki kat fazla ve hayli aykm oldu. Bazilart Hegel'in sozlerinden "gercek olan her sey mantikh, mantikh olan her ~y gercektir" biciminde tutucu, statiikonun felsefi olarak dogrulanmasi anlarmna gelen bir sonuca vanyoriardt. Digerleri icin tam tersi demekti Hegel; eger mantikh olan her ~ey gercekse, gunliik hayann baski ya da geri kalrmshk gibi kesinlikle mantrksiz unsurlan gercekdrsiydi ve tarih diyalektiginin durdurulamaz ilerleyisi tarafmdan supuriilup yok edilecekti. Herzen'in unlii tabiriyle, Hegel felsefesinde bu ikinci kesim "devrimin marematigini buluyordu. AngloAmerikan siyasi geleneginin perspektifinden ise HegeJci felsefe, kurulu duzenin koktenci bir elestirisine varmakta fazlasiyla

soyut ve dolayh bir yol olarak gorunuyordu, Fakat hatirlanmahdir ki, 1 Nikola'mn kau otokratik yonetirni altmda Rusya'da, baglmslz politik hayat alanlanna izin verilmemekte ve bu dogrultuda herhangi bir caba bozgunculuk olarak kabul edilmekteydi. Politik faaliyet ve hatta politik ifade frrsatmm yoklugunda, diizeni sorgulamak isteyenler baska bir yol, dolayh bir yol bulmak zorundaydilar. i§te Hegelcilik ve genelde idealist felsefe, akla ve bilinee oncelik tarumasiyla, dii~uneelerinden baska gucleri olmayan gunun gene entelektuelleri icin, butun soyutluguna ragmen, en doyurucu secenegi olusturdu. Boylece, suphesiz yarancrsmi da hayrete dusiirebilecek bicimde, Hegelci felsefe, muhalefeti iireten, en azmdan cazip ktlan bir kapasiteye eristi. Hegelciligin Rusya'da gii~ kazanrnasi, Marx'm da icinde bulundugu Gene ve Sol Hegelcilerin yukselmeye ba§Jadlgt AImanya ile genel anlamda benzerlik gostermekteydi. Uzunea bir sure, Bakunin'in 1840'da Berlin'e gelip Sol Hege1ci cevrelerle iliskiye gectikten sonra "radikalize" oldugundan dem vurulmustor. Buna gore, Bakunin Rusya'dan aynltrken Mia politik baksmdan tutucu, en azmdan apolitiktir. Fakat 1838'de yazdlgl Onsozde Bakunin "gercekle bansrna" cagnsmda bulunrnustu, Soz konusu makalesi ve 0 donemdeki diger yazilan daha yakmdan incelendiginde bu yaklasmun tarnsmah oldugu ve bilgiyle somut gerceklik, felsefeyle toplumsal hareket arasmdaki kopruyu kurmak hususunda Bakunin'in Hegelcilige zaten bulasngi yonunde kamtlar bulunacakur. Aneak boylelikle sonraki devrimci durusunun, Rusya'dan aynlmadan once baslayan bir felsefi gelisimin rnannksal sonueu oldugu kavranabilir; aksi takdirde Alman topraklanna ayak bastigmda gecirdigi degisirn, yoktan var ve acrklanarnaz gorunecektir, Felsefeye dair gene yaslardaki ilgisine her zaman kii9umseyerek baknus olan Bakunin, birkac yrl sonra Alman felsefesini su sekilde karakterize ediyordu: "Harekete susarms ve hareketsizlige mahkum olanlann ruhsal
11

10

MlHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

uyusukiugu". Bu da gosteriyor ki Bakunin gibi enerjik gene adamlar, devrime giden yolu her seye ragmen arayip buluyorlardi. Nikola'nm Rusya'sinda, soyut fikirlere ilgi duymamn neden zaman zaman eezalandmlabilir bir sue olusturdugunu anlamak gii~ olmasa gerek.

H~yatmm sonraki donemlerinde Bakunin'i yonlendiren iste

bu rmsyon duygusu oldu. ~akat baslangicta belirli bir icerige veya hedefe sahip degildi, Ornegin erken donem mektuplannda
ya da yazilannda, serflik sisternine yakindan tamk olmasma ragmen, Rus koylulerine dair herhangi bir dusunce yoktur. Zamamn bircok egitimli Rus'u gibi 0 da koylulerle yan yana, ancak onlardan apayn bir diinyada yasarmsnr. Rusya'dan aynlrrken Bakunin'in yamnda gotiirdiigii, daha cok kisisel ve entelektiiel bir iskeletti; 0 iskeletin somut politik ve toplumsal ide allerIe ete kemige biiriinmesi Ban A vrupa'daki yasantisr sonucunda mumkun oldu. Birkac yil sonra I. Nikola'ya yazdigi unlu "itirafname"sinde Bakunin hayan boyu baglanacagi inancm kusursuz ~ir formi.iliinii veriyordu: "~utlulugumu _Q~~'!!I!.Q!Hf!.J!l.!!!1\:1_lugunda, bireysel zenginligirni 9~vr~!lldeki .. erkesin zenginligind~ h aranm; ozgiirliigumii de diger .insanlann ozgiirillgiillde: .. Benimbiitiin inancim, hayattmm buntn amacr i~t,eJ?l.ldur_,_': Bu"itirailla-' me"ye ~aglda tekrar donecegiz. Biitiin omrunce Bakunin kendisini ve baskalanm rnaddi, dissal simrlamalann tiimiinden anndirmaya cahsacaku; upki kendisini, krz kardeslerini ve arkadaslanm ailenin ve kastm dar kahplanndan, kisilik gelisimleri iizerinde yiiIiittiigu baskidan kurtarmaya ~all§ttgl gibi. Bakunin'in sonraki yillarm sayrsiz deneyimi ve dusuncesiyle bicim ve yon kazanan bu cabasi, doruguna anarsist ideolojisinde ulasacakn. Berlin'e, gelecegin roman yazan Ivan Turgenyev'le paylastrkata yerlestikten kisa zaman sonra felsefe cahsmalanm bir kenara birakti ve Sol Hegelei cevrelere daldr, Kasun 1842'de solcu faaliyetleri ilk meyvesini verdi. Bu, Sol HegeJcilerin dergisi Deutsche Jahrbucher for Wissenschaft und Kunst'ta yaymlanan ':Almanya'da. gericilik: Bir Fransizdan bir Fragman" bashklt bir makaleydi ve makaleyi, uyaruk Rus diplomatlannm dikkatini cekmernek icin Jules Elysard mahlasiyla imzaladr. Ya-

I 840'da, uzunca bir cabarun ardmdan Bakunin, babasim Berlin'de bir donem okumasim saglayacak parayi gondermeye ikna etti. Alman Felsefesini kaynagmda adamakrlh ogrendikten sonra Rusya'ya donup iiniversitede bir profesorluk icin ugrasmayi planhyordu. Babasi oglunun durulup adam olmak ve akademik hayatm gerekliliklerini yerine getirmek hususlannda yeteneginden ~tiphe duyuyorsa da, fazla bir secenegi olmadrgi sonucuna yard. ve isteklerini kabul etti. Ailesi gecinmesi icin yeterli miktarda para gondermeyi kestikten sonra Bakunin zengin ve eli acrk biri olan Herzen'den yardim istemeye karar verdi. Zaten Moskova'da da baskalannm yardmuyla gecinrneye ahsrmsn ve dikkat edilirse aym ilerde rakibi olaeak olan Marx gibi, bu ahskanhgiru omur boyu siirdurdii. Herhalde kurulu duzenin rnezanm kazmaya yeminli bir dusmarun, para dertleri gibi onemsiz burjuva titizliklerine dikkat etmesi pek uygun dtismezdi. Ancak tatsiz ve arada strada cirkin sonuclar doguran bir ah§kanhku bu. Hayatmm geri kalamnda Bakunin, borclanru hicbir zaman odernedigi alacakhlar tarafmdan surekli takip edildi, (Herzen'in onlara dahil olmadrgi ve Bakunin'e daima cornertce yardim ettig! vurgulanmahdir.) Bununla beraber Bakunin kesinlikle konfor dli§kiinli degildi, her zaman kit kanaat gecinebilecegi kadanm istedi ve yeri geldiginde daha aziyla da idare ermesini bildi. Fakat bu sadeee masumea bir beceriksizlik olarak dii§iiniilmemeli; tersine, yine aym Marx gibi, Bakunin kendisine cizdigi yolda ve tasidiguu du~undugti misyonda boyle bir giiveni gerekli bulmus ve hayaum baskalanna dayanarak siirdtirmek hususuna pek kafayi takmarms gibi gorunuyor,
12

g~bir

13

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

zmm buyuk bolurnu Hegelci diyalektigin soyut terminolojisiyle kurulrnustu, fakat konusu gericilik ve devrirn arasmda suren guncel mucadeleydi. Sondaki birkac sayfaysa Ozgurluk, Esitlik ve Kardeslik gibi kavramlara ve "devrim ruhuna" yapilan vurgularla acikca politik bir nitelik tasiyordu. "Rusya'da bile" diye iddia ediyordu "kara bulutlar toplamyor ve frrtmayi haber veriyor." Makale, Bakunin'in gelecekteki kariyerine damgasuu vuran su ifadelerle sona eriyordu: "Bu yuzden yikan ve yok eden olumsuz ruba guvenelim, Cunku yalmz 0, hayann anlasilamaz ve sonsuzca yaranci kaynagidrr, Yikma tutkusu aym zamanda yarauci bir tutkudur." Bu makalede Bakunin kisaca yoksullann haklarma isaret etmekteydi ve gorunen 0 ki artrk toplumsal sorunlan yoklamaya baslarmsti. Almanya'dan lsvicre'ye, oradan da Paris'e tasmdi. 0 siralar Avrupa'da giderek gUy kazanan ye§itli sosyalist akrmlarla iliski kurdu. 1840'larda Avrupa'mn devrimci ve sosyalist gevrelerinde heniiz herhangi biri sayihrken hemen hemen herkesle tamsnusn. Fakat Paris'te kar§lla~t1gt iki adam ve onlann gorusleri, Bakunin'i iki farklr yonden derinlemesine etkiledi, tiki. Bakunin'in 1844'te tOOl~ugl Karl Marx't r, Ilerleyen ydlarda tatsiz kisisel iliskileri olrnakla beraber Bakunin Marx'm zekasina biiyuk bir hayranhk duydu ve kapitalizm elestirilerinin pek cogunu benimsedi. Gercekte Bakunin icin Marx'm fikirleriyle yakinlasrrus ilk Rus'tur denebilir, Digeriyse sikr dost olacaklan Pierre-Joseph Proudhon'du. Proudhon kapitalizm elestirisiyle anarsizrnin devlet karsrthgrm bir araya getiren ilk teorisyendi, Bakunin sonralan her ne kadar Proudhon'un programmm btiytik boltirminii reddetmis olsa da, onun temel duruslarmdan kendi ideolojisine cok sey katn, Bu arada Rus hukiimeti Avrupah muhaIiflerle siki frki oldugunu ogrenmi§ti; Bakunin'e geri donmesi emredildi, Bakunin donrneyi reddedince asil statusunu kaybetti ve giyabmda Sibirya'da kurek cezasina carptmldr. 1844'le hera14

ber Bakunin, ailesiyle iletisimini surdurmesine ya'yJa arasmdaki rum kopnileri atu.

ragmen. Rus-

Bakunin'in tizerinde yogunlasmaya ba§ladlgl diger bir konu Slavlarm, ozellikle Polonyahlarm ozgurlesmesi sorunuydu. 1847'de, 1830-31 Polonya ayaklanmasmm on yedinci yrldonumunu anmak iyin Paris'te duzenlenen bir toplannda, PolonyahI~I v~ R~slan, ?~ ~u§ma~larI I. Nikola despotizrnine karsi birlesik bir devrimci guc hahnde uzlasmaya kiskntan atesli bir konusrna yapti. 1848 devrimleri patlak verdiginde Bakunin'in b?~dan bOyl~ da~anacagt sosyal ve ulusal saptamalar gti~1ti bir bicimde yerli yenne oturuyordu. Kesin tanrmlan ve aralanndaki iliskiler ilerleyen yillarda daha da rafine olacak olan sosyal ve ulusal sorunlar Bakunin'in devrimci durusunun ana eksenlerini olusturmayi siirdurduler. Polonya Rus htikiimeti icin oldukca hassas bir noktaydi ve bu yuzden Bakunin Rus elciliginin baskistyla Fransa'dan kovuldu. ~ubat devrimi patladiginda Brdksel'deydi, fakat LouisPhilippe'in dusmesi ve .gecici hukumetin kurulmasiyla hemen Paris'e dondu. 1848-49 kabanslart Bakunin'e nihayet hareket firsau vermisti, hirsla Avrupa'nm dort bir ko~sindeki devrimlerin pesine du§tu. Paris'te radikal cevrelere kansti: Aradtgt devrimei atmosferi Paris'te bulmustu, "itirafname"sinde de tammladlgt gibi "basi ve sonu olmayan bir senlik'fi bu. Gecici hukumetin mali destegi ve verdigi pasaportlarla donanrms olarak Poznan Dukahgi'na dogru yola koyuldu. Polonya'nm Prusya egemenligindeki bu kismmda Polonyahlan ayaklandirmayt ~may~~o~du, fakat oraya ulasmasi engellendi, Haziran'da Cek hderhgmm Frankfurt'taki Alman Ulusal Kongresi'ne tepki olarak ve Slavlann cikarlanm Almanya'ya ve buyuyen Macaristan'a karst korumak adma Prag'da duzenledigi Slav Kongresi'ne kattldt. Ktiytik bir rolde de olsa kongreyi sona erdiren ayaklanmada yer aid i,
15

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSI

1848 Arahk'mda, simrsiz, birlesik bir Avrupa fikrini ilk kez dillendirdigi "Slavlara <;agn"YI yaymladt. Slav Kongresi'nde, yeniden yapilan bir Avusturya lmparatorlugu'nun boyundurugunda ulusal haklara ulasmayi hedefleyen Cek liderliginden farkh olarak, Prusya'daki, Tttrkiye'deki, Avusturya ve Rusya'daki despotik rejirnlerl ala§agl etmek ve yerine Slav halklanmn ozgur federasyonunu ve hatta Avrupa Curnhurlyetieri Federasyonu'nu kurrnak cagnsmda bulundu. "Butiin kurtulusumuz devrimdedir, baska hicbir yerde degil" diye yaziyordu Bakunin. Leipzig'de, Almanca ve Lehce versiyonlanyla bastian brosur, Cekce ve Fransizcaya da cevrildi ve yaygm olarak okunup tarnsildi. Bakunin'in bu donemdeki butun hedefi, Slavlann, MacarlarIO ve Almanlann demokratik guclerini, Orta ve Dogu Avrupa'nm her yerinde, kurulu duzene karsi planh bir saldin icin bir araya getirmekti. Cekler arasmda kahci i1i§kiler kurmus olarak Prag'dan aynldr ve Almanya'ya geri dondii. Dresden'de yasarken, Saksonya kralma karst 1849 Mayis'mda baslayan ayaklanmaya katildr. Bested Richard Wagner, Dresden'de Bakunin'le yakm ili§kiye gecmistir, Izlenimleri butunuyle guvenilir olmamakla beraber Wagner otobiyografisinde hayat dolu, coskulu bir Bakunin portresi cizer. Kendisiyle iliski kuran bircok insan gibi Bakunin, Wagner'i de oldukca etkilernis, onu adeta bir rmknatis gibi kendisine cekmistir.
Onun essiz ve rnUkemmel ki~iligi beni hem en ~arpml~l1. Otuzla kirk yas arasmda gostermesine ragmen insanoglunun bUIUngenqligi onda toplanrmsu sanki. Onunla alakah olan her ~y bir irilik tasiyordu; ilkel bir coskuyla ve gucle doluydu ... Sokrat yontemiyle tartrsirdi. Once sakin gorunur, koltukta ~oyle bir kaykihr ve oturdugu yerden herkese laf yeristirirdi. Devrimin sorunlan iizerine bir yrgm degi~ik tiirden adamJa mOthi§ bir hrzla ve bir konudan digertne atlayarak tartisabilirdi. Boyle durumlarda tarnsirken kaydettigi basanya diyecek yoktu. Biiyiik bir inancla ifade ettigi dU~iincelerini "iirUtmek olanaksrzdi: konunun butun yonlerlne dalar, fikirlerini radikalizmin en uq smmna dek vardmrdi,

Wagner'e gore Bakunin yanhs yolda ve verimsiz bulup onayIamasa da bir ayaklanrna patlamayagorsun, kendini buninuyle ona adtyor ve "kusursuz bir sogukkanhhkla" hareket ediyordu. Wagner onun, askerlerin saldmlan yogunlasngmda ihtilalcilerin rum barut stoklanm belediye binasma YIglp binayi havaya ucurmaya niyetlendigini an Iatmaktad ir. (Bakunin bu hikayeyi "itirafname"sinde dogrular, Sehri bastanbasa atese vermekten kacmmayacak oldugundan, bazrlannm nasil olup da insanlar yerine tastan binalar adma kaygilanabildigini anlamadigmdan bah setmektedir.) Umutsuz bir durumda bulunmasma karsm kacmayi gururuna yediremedi ve ayaklanmamn diger onderleriyle birlikte tutuklandi, Saxon yetkilileri Bakunin'i yargrlayip olum cezasma carpnrdrlar. Fakat sonra ceza bozuldu ve Bakunin Avusturyahlara teslim edildi, Bakunin'i bu defa Avusturyahlar Prag'daki ayaklanmaya katildigr icin yargrladilar ve bir kez de onlar olume mahkum ettiler. Ancak ceza yine kaldinldi ve Bakunin Rusya'ya iade edi Idi. 1851 Mayis'mda zincire vurularak Rusya'ya gotunildu ve siyasi suclulann kapanldrgi bashca hapishane olan Peter-Paul Kalesi'nde tek basina hapsedildi, Birkac ay sonra Bakunin, en tartismah eserlerinden biri olan I. Nikola'ya "itirafname"sini yazdr, Bakunin'e, I. Nikola'mn ondan, "manevi bir oguldan manevi bir babaya yazrhyormuscasina" sU.9larmlO bi~ dokumunu yapmasim istedigi soylenmisti. Bakunin kabul etu ve doksan aUI sayfa uzunlugunda bir "mektop" kaleme aldr, Ekim Devriminden sonra bu beige carhk arsivlerinde bulunmus ve yaymlanrmstir. Kimileri bu belgeyi iki YII suren bir hapisligin zor kosullanyla "cozulen" bir adanun asagihk itiraflan bicirninde yorumladi, Ancak "itirafname" daha yakmdan incelenirse soz konusu yaklasimm a91k1aYICl lmadrgi o anlasrlacakur. Nikola, Bakunin'den iki §ey istemis gorunuyor: Pismanhk getinnesi ve Bakunin'in devrimci sue ortaklan, bilhassa Polanyahlar hakkmda bilgi. Bakunin Nikola'yr her iki ba17

16

MIHAIL BAKUNIN

DEV1£T VE ANAR~i

kundan da hayal kinkhgma ugratrmsur. Yaptrklannm Nikola'run bakis acisma gore sue sayrlabilecegini kabul ederken ve mektubu "pisrnan bir gunahkar" seklinde imzalarken bile Bakunin inanclanrun hicbirini inkar etmiyordu. Aynca baskalanru ele vermeyi acikca reddetti ve sadece Nikola'mn diger kaynaklardan edindigine emin oldugu bilgileri aciklarnaya ozen gosterdi, halde Bakunin Ban A vrupa'ya ayak basmasmdan tutuklanana dek geyen siiredeki dusuncelerinin ve faaliyetlerinin boylesine uzun ye aynnuh bir dokiimunu yaprnayi neden kabul etrnistir? Onun durumundaki birinin ruh halini anlayabilmek hayIi guc olmakla beraber, bir rniktar kendi icine donrnek, hayanyla ve hedefledikleriyle hesaplasmak arzusu duydugu soylenebilir. "ltirafname", Bakunin'in Nikola kadar kendi kendiyle de soylestigi bir dizi hesaplasma icermektedir. Bunun yam srra Bakunin'in kendisini Nikola'yi egitrnek gibi bir fikre kapurdrgi goruliiyor. Rus lmparatoru'nun hakiki bir devrimci inaner, iistelik birincil bir kaynaktan ogrenme sansma her zaman sahip olmadrgmt dii~i.inmii~olmah. Bakunin belki de biraz Nikola'yi fikirlenne kazanrnayi duslemisti -gerci Bakunin de dahil olmak uzere bircok Rus'un icinde "tepeden devrim" fikrinin inatla etkisini surdiirdugu gozden kacmlrnamahdrr. Ashnda Bakunin, gayet iyi niyetli bir bicimde, Nikola'yi 0 gunun Avrupa'smda durmadan gel isen giiclerin gercek yuztl husu sunda aydm 1atmak istemisti, Bu nedenlerle bir pismanhk mektubu gorunumu altmda Bakunin'in radikalizrne evrilme surecinin ve Avrupa'run dort bir yamndaki htikdmetleri yikrna cabalanna kauhsmm ayrtntih bir
dokumunu okumaktayiz.

ti-Almancihk tavnyla beraber one cikan Slavlann birligi meselesi bunlardan biridir, Goze yarpan hususlardan biri de antiparlamentarizm tavndrr, Bircok baska Avrupah radikal gibi Bakunin de, 1848-49 olaylannda "burjuva dernokrasisinin" ve anayasacihgrn gercek yiiziinii gorup derin bir hayal kmkhgma ugranusn. Hayti uzun bir analizini Devlet ve Anar~i'de yapngi, demokratik Alman devriminin yenilgisine dair duydugu uzunnt, anon anti-Alman duyarhhglOi daha da guclendirmistir. Sonralan Marx'a mal edecegi kesin bir sucu yansurr gibi goriindiigii garip bir bolurnde Nikola'ya, ozellikle Rusya icin, gorevi insanlan bir diktatorlugf gereksiz kilacak noktaya dek egitmek alan gii~Iii bir diktatorliik idaresini tercih ettiginden soz etmektedir. (Boyle bir diktatorlugun basmda kimin bulunmasi gerektigini belirtmernistir, fakat bu, kariyerinin gelisiminde defalarca bahis konusu olacaktir.) Aym zamanda da 1842'deki makalesinin tinIii ciimlesini anarak, "yikma tutkusu" tasidrgmr kabul etmistir, Sonne olarak "itirafname", yazildrgr donernin kosullanru dogru bir bicimde anlatmakla kalmayrp Bakunin'in hayatrndaki cok onemli bir donemin aynnnh ve acrklayicr bir dokiimumi vermektedir. Mektup cezasuu hafifletmedi, surpriz sayrlmazdi bu Bakunin icin, (l854'te, Kmm Savasi sirasmda hukumet, guya S1. Petersburg'a yapilacak muhtemel bir saldindan korktugu icin Bakunin'i daha uzak bir yere, Schlusselburg Kalesi'ne nakletti.) 1855'te tahta Nikola'mn oglu II. Aleksander cikn, Bakunin mektubunu bir kez de onun okumasmi rica etti. Bunun uzerine Aleksander mektubu okudu ve "itirafname"nin herhangi bir pismanhk tasimadrgmr soyledi. Herhalde onun da Nikola'dan pek farkh bir kafa yaprsi yoktu, Ama haklrydrlar, Bakunin'in siyasi diisuncelerinde hapse girdiginden bu yana en ufak bir degisiklik olmarmsn. Bu, hapishane sansuninden kacmp el altmdan ailes ine gonderdigi 1854 tarihli bir mektuptan da acikca anlasilmaktadir. Mektupta, bes yrllik bir yalnizhga ye fiziksel yipran19

Hikayenin esasma goz anldrgmda Bakunin'in di.i~iincesinde bundan boyle 0 veya bu bicimde kahci bir yer tutacak olan bircok konunun belirginlesmeye ba~ladlgl fark edilecektir. Mektupta, yogunlukla A vustu rya imparatorlugu 'na yonelmis bir an18

MIHAIL BAKUNfN

DEVLET \IE ANARSr

maya ragmen, hapisligin inanclanru degistirmeyi basaramadrgim, hatta onlan "daha atesli, daha kesin ve kayitstz sartsiz" krldi-

gnu ifade ediyordu.


1857'de Bakunin beden saghgml ve akli dengesini yitinnek korkusuyla bir kez daha pismanhgnu belirtti ve affedilmesini diledi. Bu defa ricalan ve ailesinin cabalan sonuc vermisti. II. Aleksander Bakunin'in hapisten cikmasma karar verdi ve onu Sibirya'ya, ornur boyu surgune gonderdi, Bakunin ailesine kisa bir ziyarette bulunduktan sonra Tomsk'a gitti. Insanlarla yasamaya ahsik ve tiikenmez bir enerjiye sahip olan Bakunin gibi bir adama, tek basma hapsedilmek katlamlmaz gelmis olmalr. Kaybettigi zamam her iki bakrrndan da telafi etmeye giristi. 1858'de 18 yasmda Polonya asrlh zarif bir gene krz olan Antonia Kwiatkowska ile tarnsu ve evlendi. Antonia'nm babasi Tomsk'ta ozel bir alttn madeni sirketinde cahsryordu, Bu bir dizi nedenden oldukca tuhaf bir evlilikti, Bir kere Bakunin Antonia'dan yaklasik yirmialn ya§ buyuktu ve dogrusu Antonia onun siyasi faaliyetleri hakkmda pek fazla bilgi ve ilgi sahibi degildi. Sonra fiziksel olarak da hayli uygunsuz bir gorunumleri vardr; ufak tefek olan Antonia, Bakunin'in heybetli govdesinin yamnda daha da ufahyordu. Bir tarudrklan ikisini bir sirkte yan yana yuruyen bir fille bir midilliye benzetiyordu. Antonia ilerleyen yillarda iiy cocuk dogurdu, Antonia, kocasmm olumunden soma onun italyan arkadasi Carlo Gambuzzi ile evlenecek ve cocuklara Gambuzzi babahk edecekti. Bununla beraber Bakunin kansun ve cocuklanm cok sevdi ve ornur boyu suren evliliginde onlara hep sefkatle davrandi. Bakunin icin siyasi faaliyetlerden uzakhk sorunu, Sibirya'dan gozupek bir bicimde firar etmesiyle butunuyle cozumlendi. (peter Kropotkin 1876'da St. Petersburg askeri hastanesinden cok daha curetli bir kacrs gerceklestirecekti.) Bakunin 20

carlik hukumetini, ticari bir kariyer elde etmek bahanesiyle Sibirya dahilinde serbest dolasrm izni venneye ikna ettikten sonra Pasifik kiyrlannda bir Rus gemisine bindi, ardmdan onu Yokohama'ya goturecek olan bir Amerikan teknesine gecti, Yokohama'da da San Francisco'ya giden baska bir Amerikan gemisine atladi ve Panama Kanah'ndan gecip Amerika'ya ulasn, Bir sure New York'ta kaldiktan ve Boston ile Cambridge'e (burada Longfellow ile aksam yemegine cikrmsn) ugradrktan soma ingiltere'ye dogru yola r;lktl. 1861 'in son giinlerinde A1eksander Herzen'in Londra'daki evinin kaprsrru r;ahyordu. Bakunin, Herzen ve Ogarev'le birlikte bir iir;1ii olusturmayi tasarlanus gibi gorunuyor. 0 malar Herzen'le Ogarev'in Londra'da basrlan ve Rusya'ya gizlice sokulan gazeteleri The Bell, degisim yanlilanrun etkili sesi haline gelrnisti. Fakat sonralan Bakunin'in fikirlerinin arkadaslanna gore oldukca radikal oldugu ve onlann gazetecilik faaliyetlerinin kaldiramayacagi kadar yogun bir siyasi faaliyet arzusu ta~ldlgl anlasrlacaku. Ocak 1863'te yeni bir Polonya ayaklanrnasi bas gosrerdiginde Bakunin, hararetle destekledigi bu davaya kisisel bir karki yapmayi gerekli gordu ve Baltik'a silahh bir Polonya lejyonu crkartmak arnaciyla Litvanya kryilanna dogru Don Kisotca bir yolculuga giristi. Fakat ne Bakunin ne de bindigi gemi Isvec'ten oteye gidemedi. Herhalde turn bu maceramn en mernnunluk verici tarafi, Mayis'ta, cetin bir yo1culuktan sonra Stockholm'e ulasan Antonia'ya kavusmasi oldu. Bakunin simdi de ltalya'ya yerlesmeye karar vermisti. 1864'iln baslannda Italya'ya gitti ve 1867'ye dek, once Floransa'da ve sonra da Napoli'de yasadi, ltalya, Bakunin'in hedeflerine en yakin ve uygun gordugti iilkeJerden biriydi ve fikirleri ltalya'mn yeni yeni filizlenen sosyalist hareketi iizerinde gU91ii bir etki yapti. 1866'da Napoli'de Uluslararasi Kardeslik Orgu-

21

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSi

to'no kurdu (daha once F1oransa'da baslattigr bir girisimdi bu.) Bu, anarsizrn yillanna damgasim vuran uzun ve karmasik bir gizli devrimci orgutler silsilesinin ilk omegiydi. Fikirlerinin tam tamma ne zaman olgun bir anarsizrn biciminde kristalize oldugunu saptamak gil~. En ge~ 1866 Ternmuz'unda anarsist ideolojisinin kalbini olusturan devletin kategorik reddini dillendiriyordu, Agusros I 867'de de bir italyan gazetesi icin yazdigt bir dizi makalede fikirlerini acikca "anarsist" kavrarmyla karakterize ediyordu. Bakunin 1867'nin son aylannda ltalya'dan aynldi ve hayannm geri kalanmi, faaliyetlerini daha guvenli bir sekilde yuruttugii Isvicre'de gecirdi, Bans ve Ozgurluk Ligasi'na kanldi; bu, I 867'de kurulan ve merkezi Cenevre'de bulunan liberal bir ortasiruf orgutuydu, Merkez Komitesi'nde gorev aldr ve Liga'yi "radikalize" edip devlet karsrti sosyalist fikirlerine kazanmaya ~ahsn. Bu cabarun bir parcasi mahiyetinde, anarsist ilkelerinin ilk biitunl uklu ifadesini bu Idugu Federalizm, Sosyalizm ve AntiTeolojitm adlt tamamlanmayan eseri kaleme aldi. Yanma cekmeyi basararnaymca taraftarlanyla beraber Liga'dan aynldi ve Sosyal Demokrasinin Uluslararasi Dayarusmasi'm kurdu. 1867-74 arasi Bakunin'in hayatmdaki en akrif ve iiretken donern oldu; buyuk anarsist eserlerinin hepsini btl donernde yazdr. Bu donerndeki faaliyetinin unsurlarmdan birisi de, Sergey Necayev'le isbirligi yaparak memleketi Rusya'daki devrimci cevreleri etkileme cabastydi,

yev'in bu giiveni hie de hak etrnedigi acikhk kazandi. Belirsiz bir gecmisten gelen Necayev varolan diizene derin bir nefret duyar gorunuyordu fakat hayli carpik ve ahlaksrzca bir dusrnanhku soz konusu olan ve bu dusmanhgr, sirasmda hasimlanna oldugu kadar arkadaslanna da yoneltmekten cekinmiyordu. Mesela Bakunin Kapital'i Rusca'ya cevirmek icin bir yaymcidan avans almisn. Necayev Bakunin'in bilgisi dismda yaymciya tahditkar bir mektup gonderip alacagindan feragat etmesini istedi. (Marx bu olayi Entemasyonal icinde Bakunin'e karsr yiirlittiigii kampanyada kullanacakti.) Necayev Herzen'in kizim entrikalanna katrlmasi icin ayartmaya da kalkn ve Bakunin'le bozusup aynlmalanndan sonra onun bazi belgelerini santaj amaciyla caldi, Ama en kotiisu Necayev'in kucttk bir devrimci cevre olusturdugu Moskova'da gerceklesti, Necayev grubun uyelerini, ihbarcihkla sucladigt bir uyeyi oldiirmesi icin kendisine yardimda bulunmaya ikna etmisti, Bu isten dolayr, beynelminel bir suclu vasfiyla lsvicre'den Rusya'ya iade edildi ve hayaurun geri kalarum sefil kosullarda hapiste gecirdi. Bakunin'in Necayev'le bir yildan fazla suren iliskisi, hayanmn en 90k incelenen taraflanndan biri olmustur. En buyuk tartisma, §U adt dillerde dolasan iinlii "Devrimci'nin EI Kitabi'run" yazannm kim oldugu konusunda 9Ikm1:}tlr. Necayev olaymm en bilinen yazih urunu olan bu kitap, devrimcinin gerici diizeni yikrnak icin biitiin insani bag Ian ve duygulan sogukkanhlrkla bir kenara birakmasi gerektigini vazeden korkutucu bir amentudiir. "El Kitabi" Rus polisince bulunrnus ve Necavistleri tespit etmek amaciyla basilrmsur. Bakunin'in, tamarmyla olmasa bile, kitabm hazirlanmasmda rol oynadigi uzun zaman kabul edildi. Sonradan bulunan kamtlar, kitabrn yazartrun muhtemelen Necayev oldugunu, fakat Bakunin'in de yazuruna yardim ettigini gosterdi,

iddiasiyla lsvicre'de

1869'da, Rusya'da genis bir orgutiin basi oldugu ortaya cikn ve Bakunin uzerinde buyuk bir etki biraktr. Bakunin onun Rusya'da dolasima sokmak icin bir dizi propaganda brosuru yazrnasina yardim etti, faaliyetleri icin finans bulmaya cahsn ve genel olarak girisirnlerinde admi kullanmasma izin vererek Necayev'e kefil oldu. Zamanla Neca-

Necayev

22

23

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARsr

Bu durum, Bakunin'in boyle vicdansiz ve ugursuz biriyle i§birligi yapmasmdan kaynaklanan sorumlulugunu affedilmez kilsa da, onu Necayev'e cekenin neler oldugunu anlamak gii~ degildir: Necayev gencti, enerjikti ve Rusya'mn yiikselen gene neslinin gercek temsilcisi ve devrimci hareketle dogrudan bagIan oldugunu iddia ediyordu. Bakunin onun iddialanna cok cabuk kandi, onlarm boslugunu ve Necayev'in gercek yuzunu fark etrnekte de oldukca yavas davrandr. llginc bir sekilde Bakunin, Necayev'le i§birligini Entemasyonal'in icinde ve drsmda yiiriittiigu diger orgutsel faaliyetlerin dismda tutrnustur. SOl. konusu faaliyetler karmakarrsik bir yumak halindeydi; bir kisrm hem acik hem de gizli cahsan, iy ve dl§ cevreleri ust iiste yrgilan orgutler, Rus halk sanatmdaki ic ice gecen tahta bebeklere benzeyen bir gorunum arz ediyorlardi. Bakunin baslarda aktif bir uye olmamakla beraber, Enternasyonal'e I864'te kanldi. 1868 yazmdaysa Enternasyonal'in Cenevre Merkel. Seksiyonu'nun uyelerinden biri durumuna geldi. Ayrn yihn Eyli.il aymda, esasen 1866'daki Uluslararasi Kardeslik Orgiitii'niin devarm olan Sosyal Demokrasinin Uluslararasi Dayamsmasi'm kurdu ve Enternasyonal'e kabul edilmeleri icin basvurdu, Entemasyonal, orgutu ayn bir yapt olarak icine almayi reddedince Uluslararasi Dayamsma -en azmdan resmi mahiyette- kendisini feshetti ve 1869'da Enternasyonal'in Cenevre Seksiyonu kabul edildi, (Daha da kansikhk doguran bit konu, Cenevre'de bir Rus Seksiyonu'nun da varlrgrru surdurrnesidir. Bu seksiyonun iiyeleri Bakunin'e karst Marx'i destekliyordu.) Bakunin Eyliil 1872'de bir grup ltalyan ve lspanyol yandasiyla birlikte, Sosyal Dernokrasinin Uluslararasi Dayarusmasi'nm ardih say dan Sosyal Devrirnci Dayarusma Orgutu'nu kurdu. Birkac ay once de, kendisini ve Zurih'teki bit avuc Rus ogrenciyi iceten bir Rus Kardesligi Orgutu olusturmustu. Sonra bir rniktar insam daha katarak 1872 Haziran'inda, Entemasyonal'in Hukuk
24

Federasyonu'yla yakm iliskiler icinde bulunacak olan Zurih Slav Seksiyonunu yaratu. Biiyiik olasihkla baska devrimci orgiitler de vardi ve faaliyet yurutuyorlardi. Bu orgutleri simflamak, tarihcileri bir yuzyildir cileden cikaran bir caba olagelmistir. Cogu halde bunlar aslmda, kafa dengi birkac arkadasrn olusturdugu kii9iik cevrelerden ole bir sey degildiler. Ama goriinen o ki Bakunin bu kucuk cevreleri aynnuh bir sekilde organize etmekten ve onlar icin hedefler belirlemekten oldukca zevk ahyordu.

Ayrn zamanda Bakunin bol miktarda yazlp ciziyordu. Inanrlmaz bir mektup yazanydi: 1870'de, son u9 gunde "yirmi u9
buyuk mektup" yazdiguu soyluyordu mesela. Dev boyutlarda, dogrudan ve cogu zaman oldukca aciklayici mekruplardi bunlar. Diger taraftan teorik yazilan, tamamlanmarms kisa bolumlerden olusuyordu. Zaten 0 hayattayken pek azt basilabilmistir. Marx'la aralanndaki mizac farkhhgrnt herhalde onun bu karmakansik yazih kiilliyatmdan daha iyi hicbir sey aciklayamaz. Bu duruma guzel bir ornek, 1870-71 ytllannda kaleme aldlgl Kamrill Alman lmparatorlugu ve Sosyal Devrim adh eseridir. Cogu calismasmda oldugu gibi bu kitap da yaraticrsmm kontroliinden ylkml§ ve hayanyla i~ ice gecmis gozukmektedir. Ogarev'e soyIe yaziyordu Bakunin: "Anlayacagm kisa bir brosur olarak ba§ladim, §imdi koskoca bir kitap olarak bitiriyorum. Manyakhk yahu ..." Ve gercekten anormal bir seydi, hicbir zaman tamamlanamayan, sabnn suurlarmi zorlayan kisa kisa bolurnler, bir YIgm varyantlar, sunumlar vesairelerden menkul biiyiik ve darmadagm bir kiitleydi kitap, 0 giinlerde yalmzca bir kisrm basildi. Geri kalaruysa Bakunin'in olumunden soma Tanrt ve Devlet adiyla yaymlandi ve en bilinen eserlerinden biri olarak en az on aln dile cevrildi, 1870'de Fransa-Prusya savasmm baslamasi ve onu izleyen gelisrneler Bakunin'de giiylii bir tepki uyandirdi. Bu konudaki

25

MfHAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$!

temel eseri Bir Fransiza Varolan Kriz Uzerine Mektuplar, daha kapsamh bir !fah§manm ozeti olarak 1870 Eyltil'tinde basildi. Bu eser Lenin'in L Dunya Savasmdaki "emperyalist savasi ic savasa cevirmek" politikasimri carpici bir onctlludur, Bakunin Fransizlar'a, Almanya'ya karst yururtukleri savunma savasim bir halk devrimine donusrurmelerini ve kendi kendilerini yok etmek ve tum varhklanm yitirmek pahasma da olsa FcanSIZ devletini ortadan kaldmp yerine otonom komunler federasyonunu kurmalanm oneriyordu, Louis Napoleon'un yenilmesinden birkac giin sonra, Lyon'da sosyalist bir ayaklanmanm planlandigrm ogrenir ogrenmez "yasli kerniklerini oraya tasimaya ve son rolunii oynarnaya" karar verdi. Bu, 1849'dan beri gercek bir ayaklanmaya katilmak icin eline gecen ilk frrsatn. Lyon'a geldiginde Bakunin'in etkisi kendini hemen gosterdi; devrirnci komite tarafmdan bastian bir afiste "devletin idari mekanizmasmi irnha etrnek" 9agnsl yapihyordu. Ama cok gecrneden ayaklanmamn kendisi imha oldu. Bakunin cesaretle direndi ve kisa bir sure icin tutuklandi. Ancak btl defa kacmayi becerdi ve krhk degi~tirerek lsvicre'ye dondu, Bakunin, Almanya'nm Fransa'ya karsi kazandrgi sasrrtici zaferle Marksistlerin "doktriner sosyalizmi" arasmda simdiden bir baglann kurmaya baslamrsu. Hayatmm bir sonraki onemli olayi, kafasindaki bu baglannyi daha da guclendiren, Entemasyonal icindeki 1872 hiziplesmesi oldu. Marx ve Bakunin arasmdaki iliskiler hicbir zaman SICak olmanusur, ancak buna ragmen sadece 1860'lann sonunda aleni bir mucadeleye girisrnislerdir. lkisi 1844'te Paris'te karsiiasnklarmda Bakunin Marx'm kisiligine degil bilgisine hayranhk duyrnustu. Sonralan Temmuz 1848'de Marx, Koln'de crkan ve genel yaym yonetmenligini yapngr Neue Rheinische Zeitung gazetesinde rornanci George Sand'in elinde Bakunin'in Rus hukurnetinin ajam oldugunu gosteren kamtlar oldugunu iddia eden bir rapor yaymlayacakn -bu
26

dedikodu Bakunin'in pesini bir sure brrakmadr. Gazetenin daha sonra Sand'in hikayeyi yalanlayan bir yazrsim ve yam sua Bakunin'in protestosunu yayinlamast, Marx ile Bakunin'in arasinr diizeltmek bir yana gelecekteki ilisikilerinin tiimden bozulmasina yoJ acacakti. (Bir kez de I 864'te Londra'da karsilasnlar. Yumusak fakat hayli mesafeli bir goriismeydi bu.) Aynca Ruslara karst tepkili ve ~upheci davranagelrnis Marx'a gore Bakunin bir Alman ve Yahudi dusmarnydi. Bagrmsrzlik mucadelesini ikisinin de destekledigi Polonya meselesi bile onlan birlestirmekten cok ayirrnaya yararrusti. Cunkn Marx'a bakrhrsa, Polonya OZgurlugune ancak, Avrupa gericiliginin en saglarn kalelerinden biri olan Rusya'ya karst savasarak ulasabilirdi. Halbuki Bakunin icin Polonya'nm bagirnsrzhgr, Rusya'mn da ozgurlesmesi adma bir baslangic noktasi olusturuyordu, Sonucta oldukca §a~1rtICI olan, uluslararasi bir orgutlenmenin dahi, btl birbirine karst duran ve epey hakim iki karakteri bir arada tasiyacak kadar genis ve yetenekli davranarnamasrdrr. Yine de aralanndaki kisisel karsuhk mutlak bir neden olarak gorulmemelidir -ikisi icin de soz konusu gerilim olmazsa olmaz bulduklan ilke farkhhklarmdan kaynaklamyordu. Yrllardir beklenen firtma en nihayet Eyliil I872'de, Enternasyonal'in Lahey'de duzenlenen kongresinde patladt. Marx tek bir ikna edici karnt gostermeden Bakunin'in Entemasyonal icinde gizli bir ittifak kurdugunu ve amaclara aykm faaliyetler yurutnlgiinil iddia etti ve Bakunin'i Enternasyonal'den azlettirmeyi basardi. (Bakunin kongreye gelememisti.) Ek olarak onu, Kapitafin cevirisinde sahtekarhk yapmakJa sucladr, Iktidan Bakunincilerin elinden almak icin (0 stra Bakuninciler Entemasyonal'de cogunluktular) Lahey Kongresi'ni, Genel Merkez'i Londra'dan New York'a tasunaya ikna etti. 0 gunun i~9i hareketi acismdan bu tasinma bir Sibirya surgununden farksizdr ve Marx'm da cok iyi bildigi gibi eski Enternasyonal'in olumu anlamma geliyordu.
27

MlHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSJ

Bakunin Devlet ve Anar§i'yi bir YII sonra, 1870'lerin basindaki karmasik gelismelere duydugu tepkiyi ozetleyen bir eser olarak kaleme aldi, Bu onun son buyuk yazrh eseriydi. Simdi arttk hayahnda bir tutarhhk, ailesi icinse guvenli bir ortam icin ugrasmanm zarnam gelrnisti. Kisisel servet sahibi bir italyan taraftan Lokamo yakinlannda, Baronata adh bir arazi satin aldr. Amac burayi komsu Italya'dan ve baska yerlerden kacan devrimeiler icin bir ulr sigmak, Bakuninler icin de bir ev haline getirrnekti. Aynea arazinin resmi mulkiyetinin Bakunin adrna kaydedilmesi ona lsvicre vatandashgina gecme guvencesi saglayacaku. Bakunin'in hayatmdaki parayla ilgili talihsizlik geleneg! bu hususta da surdii ve girisirn feci sekilde sonuclandr. Aksilikler dizisi Italyan taraftann iflasi ve ardmdan Bakunin'le birbirlerini cirkince dava etmeleriyle basladi. Bakunin ve vefakar kansi araziyi terk etrnek zorunda kaldilar ve bu yuzden Bakunin'in itiban hayli zedelendi, Bakunin bu fiyaskoyu unutmak istegiyle Agustos 1874'te yeni bir ayaklanma plamna katilmak icin Polonya'ya dogru yola cikn. Fakat plan daha ayaklanrna baslamadan suya dii~tli ve Bakunin ne kendisine ne de kurulu diizene zarar vermeden Isvicre'ye dondu, Bu onun son ayaklanrna girisimi oldu. Kalan gunlerini bobrek ve mesane rahatsrzhklannm artan rsnrabiyla gecirdi ve I Temmuz 1876'da tedavi 01mak icin gittig! Bem'de oldii, Bakunin'in hayan ve dusunceleri siki sikiya birbirine bagh~iinkii 0 fikirlerini okuduklanndan oldugu kadar -ki hayli iyr bir okuyucudur- tecriibelerinden ve kisisel mucadelelerinden devsirmektedir. Birbirinden koparrldrgi takdirde ne hayau ne de dii§iin~eleri anlasilabilir; ne de biri digerini biitiiniiyle aciklayabilir, Ornegin, Bakunin halkrn ozbilincine ve kendini y6netme yetenegine duydugu inancta fazlasiyla samimi olmasma ragmen, devrimci bir "diktatorluk" fikri onu daima cezbetmistir. Sonra YlklCillgl kutsamasi sadece Hegelci felsefenin onda birak~l~,

tlgl soyut bir etki degildir; soz konusu dustur kendini gerek yazih gerek somut bicimleriyle aylga vurmus, gercek hayatta karsihk bulmustur, Fakat bireysel iliskilerinde Bakunin'den daha yumusak bash ve daha siddet karsm bir ikinci insan bulmak zordur. Bakunin'deki muammamn ne hazrr bir aciklamasi ne de an bir diyalektik cozumlemesi vardir, Ki~iliginde ve fikirleriode banndtrdrgi bu karsithklar ve tutarsrzhklar, tarihcileri ve biyografi yazarlanm cilgma dondurmustur. Artik Bakunin'i kendi haline birakmayi yeglemi§ gorunuyorlar. Devlet ve Anarsi teknik olarak tamamlanmarms da olsa, guclu baglannlarla bir butun olusturmasi bakimmdan Bakunin'in eserlerinin pek cogundan daha basanhdir. Gercekten de eser oldukca ustaca kurgulanrrusnr. Esas olarak ti9 ana ternayi bir arada islemektedir. ilki, Fransa-Prusya Savasi'nm ve Alman lmparatorlugu'nun yukselisinin Avrupa capmdaki etkileri; ikincisi, Entemasyonal'deki hiziplesrnenin pesi sira Marksizme yonelttigi elestiriler ve tiytineusii de temel anarsist goruslerinin ozIii bir ifadesidir. Sayilanlardan sonuneusu, cahsmaya anarsist ilkelerin ortaya konulmasi bakunmdan ozellik katan taraf olmakla beraber asil onemli olan, Bakunin'in daha soyut eserlerinde bulunmayan bicirnde, soz konusu ilkelerin diger iki tema kapsanunda somut ve hatta programatik birer karakter kazanmasrdir. Devlet ve Anar~i'nin 6nemli bir kisrm Bismarck'm iktidara gelmesinin ve Almanya'mn Fransa'ya karsi kazandigi zaferin pesi srra Avrupa'mn durumu uzerine ineelemelerden olusmaktadir, Bircok Avrupah radikal gibi Bakunin de, Fransa'nm devrimci ve sosyalist gelenegiyle birlikte birdenbire cokmesinin ve Almanya tarafrndan hiikmedilen bir Avrupa tablosunun sokunu yasiyordu. Avrupa genelindeki gericiligin ve "devletci" guclerin, Almanya'run yukselisiyle beraber olculernez bir guc kazannus olmasmdan ve halkin toplumsal ve ekonomik ozgurluk yanIlSI guclerinin zayiflamasmdan korkuyordu. 29

28

MIHA./L BAKUNIN

DEVLET VE ANARSi

Ne yazik ki Bakunin'in bu tema uzerindeki aynnuh incelernesine kotiicul bir Almanofobi eslik etmektedir, Bu durum bir parca, burokratik Rus devletini Almanya'dan ithal edilrnis goren Siavofil akmumn etkisiyle aciklanabilir. Ancak Almanofobi Bakunin'in beynine esasen 1848 doneminde gecirdigi deneyimlerIe kazinrmsnr: Avusturyah Slavlann davasiru benimsemesi, Alman liberalizminden kaynakh hayal kmkhgr ve Dresden ayaklanmasi sonrasi Sakson ve Avusturyah yetkililerin el inden gektikleri ... Soz konusu fobi Bakunin'de, onun Alrnanya'nm askeri ve politik gticune dair tehlike uyanlanna Marx'a ka111cogalan dusrnanhgmm eslik ettigi bir donernde, Prusya-Fransa Sava~l'nm ardt sira butttnuyle olgunlasrms oldu. Bakunin'in anti-Alman duyarhhgi, onu Almanya'rnn yukselisinden birtakim talihsiz sonuclar cikarmaya sevk etmistir. AImanlann doyurulmanus milliyetci arzulan, otoriteye boyun egme yatkinhklan ve militarize egilimleri hakkmdaki uyanlan, ttpki Rus yayilrnacihgmm olast sonuclan hususunda oldugu gibi kesin bir kehanet niteligi tasnnaktadrr, Bununla beraber objektif analizlerin otesine ge9mi~ ve Almanlann onursuzluguna ve itaatkfirhgma dair etligi hakaretler bir tiir lrk~lhgm e~igine dek dayanrrusnr.
Ayru derecede itici olan, Devlet ve Anar§i'de diger eserlerine

bu ilkelere tutkuyla baglanan birinin, kaba etnik onyargilarla malul olabilecegi bir olasihk mahiyetinde tartisrlabilir. Bakunin icin en fazla soylenebilecek olan, bu yaklasumnda yalmz olmadigtdrr. Ornegin Fransa'da en azmdan Dreyfus olayma dek, sosyalist ve anarsist yazarlar, kapitalist veya banker Yahudi imajrm one cikararak srk srk basmakahp anti-Semitik vurgularda bulunuyorlar, "burjuva" ile Yahudiyi kaba bir anlamdashk icinde kullaruyorlardr, ~u da belirtilmelidir ki, Bakunin'in Polonyahlan savunmak ve desteklemekteki tutarhhgi (elestirelligi de elden btrakrnadan) ilkelere baghhgmm dikkat cekici bir omegidir oysa bireok liberal Rus icin ahlaki hir kara lekeydi bu. Devlet ve Anar§i'nin ikinci ana temasi Marksizm elestirisidir. Marksistlere gore proletaryanm ayn ayn tilkelerde politik hayata kanhrnlan, smif mucadelesini yurutrnenin ve nihai anIamda proletarya egernenligini saglayip devleti bertaraf etmenin en etkili yollanndan birisiydi. Anarsistierse "burjuva politikasina" herhangi bir katihrnm dogasi geregi yozlasnncr oldugunu dusunuyorlardr. Onlara gore ya dusmana karst savasirdmtz, ya da ana katihrdmrz: ikisini bir arada yapmamz mnmkun degildi. Politik bagimsrzhgt zedeleyecek politik yontemlerden medet urnmak tehlikeli bir tutum olurdu. Buna bagh olarak 90k9a tarnsilan konulardan biri de bizzat Entemasyonal'in yaptss ve orgutlenmesiydi. Enternasyonal bilesenleri eger gtincel politikayla mesgul olacaksa, orgutun, bilgi ve destek toplamak, yam sua koordinasyon saglamak bakirmndan kati suretle merkezilesmesi, sonucta en azmdan Genel Konsey'in yetkilerini cogaltmasi gerekecekti. Anarsistlere goreyse Enternasyonal yeni toplum icin dogrudan bir model gibi, gelecekteki ozgur duzenin bir minyattirii gibi i§ gormeliydi. Bu yuzden Enternasyonal'i, yerel seksiyonlann mumkun olan en ileri diizeyde otonomiye sahip oldugu gercek bir federasyon bici31

gore daha az vurgulu olsa da, Bakunin'de anti-Almancilrgmm manuksal bir sonucu olarak srk sik gorulen anti-Semitizrndir (Yahudi karsithgr). Marx'la mucadelesinde bunu zaman zarnan bir silah olarak kullandr. Aym zamanda Alman olan Marx elbette Entemasyonal'deki tek Yahudi degildi, fakat Yahudilerden bir kisrru Bakunin'e karst yiiriittugu kampanyada ona destek veriyorlardi. Bakunin'in anti-Semitizrni Marx'la causrnalarmdan 90k onceye dayamr. Bu egilimlerin, tatsiz da olsa, Bakunin'in anarsist ilkelerini gecersizlestirmeyecegi soylenebilir. Yam srra 30

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$I

minde tasarladtlar. Nitekim Genel Konsey'in (ve yam sira Konsey'i yonlendiren Marx'm) yetkileri iizerindeki tartisma, gercekte Entemasyonal'in strateji ve hedeflerini belirleyen temel konular uzerindeki tarnsrnalardandi. Bakunin Marksistlerin, devlete gore politika yaptiklan takdirde kendi sonlanm da hazrrlayacaklanm iddia ediyordu. Bu politika tam olsa olsa iki sonuca varabiJirdi: Marksistler ya parlamenter sistemin icine suruklenecekler ve burjuva partilerinden hicbir farklan kalmayacaktt ya da eger bir vakit iktidara gelirlerse kitleler iizerinde yeni bir hukmedici ziimre olusturacaklardr, Yani 20. yuzyihn kavramlanyla bakarsak, varacaklan yer ya Ban Avrupa Sosyal Demokrasisi ya da Leninizm-Stalinizmdi. Bakunin ikinci olasrhgi, Marksist bir "proletarya diktatorlugii"niin neye benzeyebilecegini, Devlet ve Anarii'nin en carpicr bolumlerinden birinde aynntilanyla betimlemektedir. Gerceginden neredeyse altrms yil once, Stalin Rusyasi'nm birkac kelimede urpertici bir resmini cizer ve Milovan Djilas kavrarm iinlendirmeden cok once "yeni smtf'lm yukselisine dair kehanette bulunur. I§in ilginc tarafi, Rusya'nm ekonomik yaprsmi incelemek icin Rusca ogrenen Marx Devlet ve Anary-i'yi dikkatle okumustur. 1874-7 5'lerde bir vakit bu kitaba gomuldu ve uzun uzun notlar ve ozetler cikardr. Devlet ve Anarsi iizerine yapngi yorumlar az olmakla beraber aciklayrcidrr. Bakunin'e yonelttigi bashca elesriri, onun devrimin ekonomik onkosullanrn yeterince dikkate almarnasiydr. "Sosyal devrim dedigi seyin temeli niyet, ekonomik kosullar degil", diye yakrrnyordu Marx. Bu yargr uzerine soylenebilecek cok sey var. Marx'm acrkhkla goremedigi sey, tersinden bir elestirinin kesinlikle kendisine yoneltilebilir olmasiydr. Bakunin'in uyanianna verdigi yegane karsrhk suydu: Sosyalizm yeni bir hiikmedici ziimre yaratabilirdi, her32

halde yaratacaku da, fakat bir kez ekonomik kosuilar degisip simf tahakkumu sona erdiginden, devlet ve ona bagh butun iliskiler zaman icinde sonurnlenip gidecektir. Politik hukrnediciligin sadece ekonomik kosullarm degil bir niyetin de iiriinti oldugunu, ekonomik kosullar donusntkten sonra bile hukmedenlerin baki kalabilecegini aklma getirmiyordu Marx. Devlet ve Anary-i'deki anlansal ustahk kendini Marx'a yonelttigi saldmlarda gosterir, Marx ve goruslerinin tartrsilmasr kitabm sadece son tir; bOliimiinii kapsar. Zaman zaman Bakunin Marx'a katilmasma ragmen, Almanlarla "devletciligi" bir tuttugundan olsa gerek, Marx'm politik gorunumunu biitiiniiyle fesat ve koni bir tipoloji icinde ele ahr. Devlet ve AnarJtnin yazrldig; kosullar icinde Marx, bir anlamda pan-Alman egernenligine cahsan sosyalist bir Bismarck'a donii~tir. Boyle bir tarifin guzelligi veya inceligi, Bakunin'in nadiren itibar ettigi bir anlatisal beceri urunudur, (Balcunin'in, Marx, Lassalle ve yeni Alman Sosyal Demokrat Partisi'ni, gercekte iir;tintin de bircok konuda farkh gorii~leri oJsa da, bir arada degerlendirdigi unutulmamahdir.) Devletcilik ve Marksizm'in ikisine de karst Bakunin, bugun kullandigmuz anarsizrn terirnleriyle, "anarsi" ilkelerinin ve gelecekteki anarsist toplumun genis bir taslagmi ortaya koymaktadir, En genel anJamda sunu soylemek mumkun: 19. yuzyilm rekabet halindeki iic;:politik ideolojisinden (Iiberalizm, sosyalizm ve anarsizm) her biri, Fransiz devriminin tinlO iir;lemesindeki kavramlardan (ozgurluk, esitlik ve kardeslik) birinin uzerinde ytikseliyordu. Anarsizm, 19. yuzyil parlamentarizrnini reddetmek ve "burjuva demokrasisini" ekonomik esitsizlik devam ettigi surece yalmz ayncaltkh suuflar tarafmdan kullamlabilecek darhkta bir ozgurltikler toplarru olarak gormek noktasmda sosyalizmden cok da farkh sayilmazdr. Anarsistlerin liberalizm 33

MIHAIL BAKUNlN

DEVLET VE ANAR$1

elestirisi, sosyalistlerinkine pek az sey katmaktaydr; Devlet ve Anarji'nin bu elestirileri iceren bohlrnleri, herhalde en az ozgtln ve ileriyi gorebilmek hususunda en az basanli boltimlerdir. Anarsizmin ozgtinHik tasiyan elestirileri Marksizme karst, Marksizmin, iddialannm aksine gercek bir ekonomik e§itligi kurabilecek yetenekten yoksun oldugu yonunde geli§tirdigi elestirilerdir, Bakunin, Marksistlerin iktidar olduklannda kapitalistlerin yerine gececeklerini ve i~i1erin icinde bulundugu kosullarda esasen degi§iklik olmayacagmr di11endiren ilk teorisyendi ve ondan sonra bu uyanlar, anarsist dusuncenin temel bilesenlerinden biri haline geldi,

lumsal gorii~icin, yasal, idari ve polisiye kurumlanyl.a birlikte devletin yoklugunda, toplulugu bir arada tutmak da hie zor 01-

mayacakur.
Ve nihayet Devlet ve Anar~i'nin A ekinde Bakunin, birey uzerinde uyguladlgl gelenekci baskidan dolayi Rus koylu ~omtinlerini kryasiya elestirir. Daha onceki ytllarda daha da ~Iddedi ifade ettigi bir elestiridir bu. Rus koylu komunlerini goklere cikaran, onlann sosyalist bir potansiyel ta§ldlgma inanan .0 donemdeki bircok Rus devrimcisinin arasmda ahsilmadik blr yaklasrmdir Bakunin'inki. Bakunin kornunal oto~omi ve birey arasmdaki olasi c;at1§maYI sezmis goriinmektedlf. Bu husus, anarsizmin ideallerinin merkezinde yer alan kucuk, yuz yuze komunler bakirrundan bir butun olarak hayati bir onern tasimaktadrr. Ne yaztk ki Bakunin, bu sorunu daha ileri boyutta aynntrlandirmayr basaramadi. Bakunin'in Devlet ve Anar~fde ozellikli bir yer tutan toplumsal hedefleri, onun "sosyal devrim" kavramuu da tammlar, sirasmda kavrama yon verir. Devrimin birincil gorevi devleti ve ona bagh her seyi ortadan kaldlrmaktl; bu nedenle ~u i§i yapmaya en uygun toplumsal gOC;,nufusun kurulu duzenin en dismda duran, onun Ylkllmasmdan ~Ikan en az zedelenecek olan kesimleriydi. Bakunin stk sik, kismen "burjuvala§ml§" ve orta simf degerleriyle yozlasrms saydrgi, guclil, "slmf. bilincli" sehir proletaryasmdan kusku duydugunu dile getInTIl§t1r. O~sa Marx'm butun umudunu baglruiIgl kesimdi bu. Onlann yenne Bakunin, Marksistlerin Lumpen proletarya olarak adlandlracagl koylulere, yan-sehirli i~~ilere ve zanaatkarlara, yani toplumun en yoksul ve umitsiz unsurlanna gozunu dikti. B~zl. zamanlar coskulu hayal gtlcu, onun haydutlar ve eskiyalar gibi unsurlan rornantize etrnesine, onlan birer toplumsal sucludan cok toplumsal asi olarak kabul etmeyi yeglemesine neden oldu. Diger

Aym zamanda anarsizm, gercek ozgiirliige ve esitlige giden yolun, devrimci tiylemenin ii9iincii teriminden gectigini ileri suruyordu: Kardeslik. Kardeslik kelirnesi Bakunin'in yazilannda defalarca kullarnhr, kurdugu devrimci orgutlerin bircogunun adIarmda da stk srk yer ahr. Diger anarsistler gibi Bakunin de toplumsal dayarusmamn, koku derinlere uzanan ortaklasmaci bir durtu, insan dogasma ickin bir ozellik olduguna inamyordu. Bu diirttintin 9agda~ toplumda kendini ifade etmeyi basaramarnasr, sadece devletin hilekar yapismca basunlmrs veya tahrif edilmis olmasmdan kaynaklanryordu. Daha iyi bir toplurn yaratmak icin insanlann yeniden egitilmesine veya dogalanmn degi§tirilmesine gerek yoktu; onlann hapsedilmis dogal diirtiiJerini ve topIumsal enerjilerini a~lga crkartmak ve bunlann onunde engel olusturan kurumJan ortadan kaldirmak yeterJiydi. Bununla beraber Devlet ve Anarji'de miitemadiyen tekrarlanan nakarat, kuyUk gonullu birliklerden olusan, daha buyuk hedefler icin daha buyuk bilesimler yaratan "<l§3gldanyukanya" orgutlenmis yeni bir toplum cagnsid«. Devletin "yukandan a~aglya" orgutlenrnis hiyerarsik govdesinin yerini alacak olan yapr budur. Insan dogasindaki sabit bir dogrulugun tizerine insa edilmis boyle bir top34

35

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$I

yazrlannda oldugu gibi Devlet ve Ana rli'de de 17. ve 18. yuzyil Rusyasi'nda biiyiik halk ayaklanmalanna onderlik eden Razin ve Pugacev'i kutsuyor ve hatta 1848 devrimlerinin onlarla karstlastmldigmda sokak yaramazhklan olduklanm ima ediyordu. Fakat soz konusu unsurlan devrimin kiskrrtrcrlan ve esinleyicileri olarak goruyordu Bakunin; yoksa sosyal devrimi biitiiniiyle onlara dayandrrdigr yoktu. Bakunin'in sosyaJ devrim icin onemli saydlgl diger gii'f, "entelektiiel proletarya" adim verdigi, srrnf kokenlerine sm 'fevirmis egitimli bireylerdi. Bunlar tek baslanna orgutler kurabilir, propaganda yapabilir ve dagmik, mazlum kitleleri cesaretlendirebilirierdi. Buna karsm kitleleri yonlendirmeye veya onlara kendi fikirlerini dayatmaya kalkrsmamah, kendilerini teorik ve orgutsel gorevlerle smrrlandirmahydilar. Fakat boyle adannus ve kararh bireylerin kitleleri yonlendirrnekten veya kitlelere hukmetmekten nasil uzak kalabilecekleri a'flk degildir, Gordugiimiiz kadanyla bizzat Bakunin, kendisinden sonra gelen biryok devrimci gibi, ilkelerini hayata gecirmek hususunda olduk'fa tahammulsuz ve tahakkiimciiydii. Sosyal devrim teorisiyle Bakunin, 1840'lardan beri izini surdtigii sosyal ve ulusal "hatlan" sonunda bir araya getirmisti, Bakunin'e gore "devletci" duzeni hakkiyla yikmaya ve "asagrdan yukanya" yeni bir toplum yaratmaya en hazir halk giicleri Latin ve Slav iilkelerinde bulunuyordu. lspanya, Italya ve Dogu A vrupa iilkeleri en genis yoksul koylu kitlesini, yan-koylu kentsel i§giiciinii ve yozlasmanus entelijansiya karakteristigini banndiran, bugiin bizim azgelismis iilkeler olarak adlandrrdigmuz 01kelerdi, Dahasi buralarda koyluler ve sehirlerdeki emekci smiflar, geleneksel orgutlenme karakterlerini ve yapilanm ve de vlete karst mesafeli duruslanru koruyorlardi, Oysa Almanya ve Ingiltere gibi ulkelerde tam tersi soz konusuydu: Ust duzeyde 36

kentsel gelisimin ve yurttashk bilincinin etkisiyle i~¥iler giderek artan oranda kurulu duzenin parcasi haline geliyorlardi. Boylece Bakunin, anarsist devrimi baslatmak icin yuzunu Avrupa'nm guney ve dogu kenarlanna ~evirdi. Ve bu bolgelerde, ozellikle ispanya, halya ve memleketi Rusya'da fikirleri buyuk bir etki yaratu ve anarsizm hahn sayihr bir ideolojik gii~ haline geldi. Bakunin'in toplumsal gO¥lere ve politik kosullara iliskin dikkat cekici dogru teshisleriyle birlikte gelisen devrim teorisi, 20. yiizydm en onernli devrimlerinden bazilanm uretmeyi basaracakti. Devlet ve Anarsi ozellikle Rus okurlan hedeflemekteydi ve Bakunin'in anarsist doneminde Fransizca yerine Rusca yazdlgl tek kitapti. Eser 1873 yazmda tamamlandi ve lsvicre'de 1200 adet basildr, hemen hepsi Rusya icin aynldi. (Kitap imzasiz olarak basrlrmsu ama icerigine bir goz anldigmda yazann kim olabilecegi kolayca anlasihyordu.) Devrimci gocrnenler bu sakmcah kitabi Rus smmndan gecirmek icin hemen etkili bir sebeke olusturdular. Kitaplarm cogu guvenlik icinde S1. Petersburg'a nakledildi ve devrimci cevreler arasmda elden ele dolasrnaya baljladl. Nitekim Devlet ve Anarsi hedefledigi okurlara, soz konusu okurlarm kitabrn mesajim almaya en hazir olduklan zamanda -1874'teki "halka donus" hareketinin arifesinde- ulasmayi basardr. Digerleri arasinda Bakunin, egitimli genclig] "halka gitme" yonunde uzun zamandir zorluyordu ve 1874'iio "eilgm (SICak) yazmda" binlercesinin yapmaya kalkl~tJgl tam da bu oldu. Rus halkryla dogrudan iliskiler kunnak adma evlermi, okullanm ve universiteterini terk edip kirsalm dort bir tarafina dagrldrlar. Planlanrrus bir hareket degildi bu, 0 gunden beri bilinen adlanyla "Populistler", orgtitsel bir rnerkeze veya idareye tabi degildiler. Bazilan esas olarak, konforlanm, ayncahklanm reddedip,
37

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET

VE ANARSf

hayatlannr daha anlamh kilmak arayrsi icindeydiler. Digerleri, Peter Lavrov'un izinden gidenler, misyonlanm bir cesit egitim cahsmasi, koylulere sosyalizrni anlatmak ve bugiin kullandrgrnuz tabirle onlann "bilinclerini yiikseltmek" olarak goruyorlardi. Bu prograrru elestiren Bakunin'i hakh bulan bir grup gene ise koyluleri, Razin ve Pugacev isyanlanm omek alarak, bir ayaklanmaya tesvik ve tahrik etmeye cahstrlar, Onlar icin sonuc beklenebilecegi iizere epey kotu oldu ve daha sonra yuzlercesi carhk polisince yakalandr. Devlet ve Anar~i'nin, "halka doniif hareketi iizerindeki etkisi bir dizi 9agda§ Rus aktivistince ifade edildi, Bu etki, bizzat adalet bakamnca, ozel olarak Bakunin'in yazilan ve yandaslan iizerinde duran, hareketle ilgili bir muhnra yoluyla da teyit edildi -herhalde bir Rus devrirncisi icin bundan daha biiyiik bir odiil dusuniilemezdi- Kitabm ne denli yabuk ve genis bir alanda yaygmhk kazandrgi, gecmisre carhk arsivlerinden gun 1§lgma cikan §U tuhaf ornekten de anlasilabilir: Haziran 1874'te, kuzeydogu Moskova'nm, Yaroslav yoresinde toprak sahibi olan A.I. Ivanehin-Pisarev adh biri, polis tarafmdan arasunhr ve arasnrmamn sonucunda Ivanchin-Pisarev'in, diger kuskulu faaliyetlerinin yam stra Bakunin'in Devlet ve Anar~i'sini de iceren yikici bir kiilliyau elden ele dolasnrdrgi ortaya cikar, Gerci devlet-karsin duyarhhk, Devlet ve Anar~i'nin ortaya

lerine karsi uygulayip gelistirmeye cahsarak sol icinde bir tur vicdan gorevi gorduler, Bu rol, 1917'de Rus devleti Marksistlerin eline ge9tiginde onemli ve yam sira tehlikeli bir yukumluluge donii~tii. Sovyet Rusya'mn kosullanna yaklasirken, ayncahkh bir sosyalist ziimrenin yukselisine dair yapuklan bildik uyanlarla Bolsevik diktatorlugun ilk elestiricileri ve tabii ki ilk kurbanlan arasmda yer aldilar. Daha genis bir perspektiften bakihrsa. anarsizmin modem politik dii~tinceye bashca katkisi herhalde elestirel tutumu 01rnustur. Anarsizrn bundan baska neyi temsil ediyor olursa olsun, onun belirleyici ozellig] devleti ve politik iliskileri reddetmesidir. Sonucta anarsistler, politikanm kutsanmasma, insan hayauom politikaya tabi kihnmasma karst yararh ve kiskrrncr bir niyede meydan okudular. Anarsizm §u bash fakat keskin soruyu sordu: lnsan dogustan itibaren bir sehirde yasamaya yazgih rmdir? Buna anarsizmin kendisinin verdigi cevaba kanlsak da kaulmasak da, denilebilir ki anarsizm soz konusu soruyu inarla ve israrla yukselterek politik di.i§ilncenin vicdam gorevini iistlenmistir.

Bakunin'in Hayatmdaki Oneruli Olaylar:


Rusya'da gerceklesen olaylar eski sistem Rus takvimine gore, Rusya dismda gcrl1ekle§en olaylarsa on iki gun ileriden giden Batt takvimine gore tarihlendirilmistir. 1814,18 Mayis 1828 1835 : Tver yoresindeki Premukhino'da dogduo ToP9u okulu giris smavlanna hazirlanmak icin St. Petersburg'a gitti. Askeri hizmetten aynldi, 39

cikrsmm cok oncesinden bu yana Rus devrimci dusuncesinin


belirgin ozelliklerindendi, Eser, Rus anarsist hareketinin devrimci akimlar arasmda ayn bir akim olarak yerlesmesine yardimcr oldu. Bati'da oldugu gibi Rusya'da da anarsistler radikaller arasmda azmhk halinde kaldilar; ideallerini pratige dokme firsatr bularnadrlar ve en onemli tarihsel islevleri sayica daha fazla ve daha iyi orgutlenmis olan Marksistleri elestirmek oldu. Bakunin'in anlayisnu devrimci entelektiiellerin otoriter egilim38

MfHAlL BAKUNIN

DEVLET V£ ANAR$i

1836 1838, Mart 1840. Haziran 1842, Ekim 1843 1844, $ubat

: Moskova'ya tasindr, : Hegel'in Ders Notlan'na yazdlgl

soz yaymlandi,

On-

1851, Mayis 1851. Haziran-Agustos 1854, Mart 1855, 18 Subat 1857, Mart 1858,5 Ekim 1861, Temmuz 1861, Kasim-Arahk 1861, 27 Arahk 1862

St. Petersburg'daki

Peter-Paul Kale-

si'nde hapsedildi.
"ltirafname'yi I. Nikola oldu, Hapisten crkanldi, Sibirya'ya siiriildii. Antonia Kwiatkowska ile Tornsk'ta evlendi, Sibirya'dan kacip Japonya uzerinden San Francisco'ya gitti, New York, Boston, Cambridge'i ziyaret etti. Londra'ya, Herzen ve Ogarev'in yanma geldi, Rus, Polonyalt ve diger Slav arkadaslara ve lnsanlsk Davast: Romanov mu, Pugacev mi yoksa Pestel mi? yaymlandi, Rusya'ya kar§1 Polonya ayaklanmasi
basladi,

Berlin'de felsefe okumak icin Rusya'dan aynldi. "Almanya'da Gericilik"i yaymladt. Zurih'e tasindi, Wilhelm Weitiing'le

yazdr.

Schliisselburg kalesine nakledildi.

tamsu.

Rus hukumetince geri donmesi emredildi, Paris'e yerlesti, Marx ve Proudhon'la tamstr, Rus Senatosu asil statiisiinii kaldirdr, gtyabtnda Sibirya'da kurek cezasma carptmldr. Paris'teki Polonya toplantismda konusma yapn. Fransa'dan srmrdist edildi, Briiksel'e tasmdi,

1844, Arahk

1847, 29 Kasim 1847, Arahk 1848, Subat 1848, Mart 1848. Haziran 1848.Arahk 1849, Mayis 1849-1851

du.

Suber devriminden sonra Paris'e don1863.0eak 1863, Subat

Almanya'ya gitti. Slav Kongresi'ne ve Prag'taki ayaklanmaya kanldi, Slavlara r;agdYI yaymladi, Dresden ayaklanmasma katildr. Saksonya'da yargtlandi, ohim cezasina ~arptlflldl, sonra Avusturya'ya iade edildi, Avusturya'da da yargrlandi ve yine olum cezasma carptmldr, bu defa Rusya'ya iade edildi.
40

Litvanya kiyrlanna ~lklP Polonya ayaklanmasma kanlmak icin Londra'dan aynldi, Stokholm'da Polonya devrimi yanhsi konusmalar yapu, yazilar yazdr; kansryla bir araya geldi. Italya'ya gitti, Garibaldi'yi ziyaret etti, Floransa'ya yerlesti. 41

1863. Nisan-Ekim

1864,Ocak

MlHAlL BAKUNIN

DEVLEf

VE ANAR$i

1864, Eyltil-Kaslm

1865 1866 1867, Eylul 1867 1868 1868

Stockholm ve Londra'ya gitti, tekrar Marx'la karsrlasn ve Enternasyonal'e katildr. Napoli'ye tasmdi.

1871 1872, EylUI 1873 1874, Temmuz-Agustos 1874 1876, I Temmuz

Matzini'nin Politik Teolojisi ve Enternasyonal yayinlandi. Lahey Kongresi'nde nal'den atrldr, Enternasyo-

Uluslararasi
kurdu.

Kardeslik

Orgutu'nu

Devlet ve Anar§i'yi yaymladi. : Basansizhkla sonuclanan ayaklanmaya katilmak icin Polonya'ya gitti. Lugano'ya tasindr. Bem'de oldu,

lsvicre'ye tasmdr, Bans ve Kardeslik Ligasi'na katildr. Federalism, Sosyalizm ve AntiTeolojizm'i yazdi. Entemasyonal'in Cenevre Seksiyonu'na kanldr. Baris ve Ozgurluk Ligasi'ndan aynldi, Sosyal Demokrasinin Dayamsmasi'm olusturdu. Necayev'Ie isbirligine basladi. Enternasyonal'in Bazel Kongresi'ne katildi. Lokarno'ya yerlesti, Necayev'le iliskisini kopardi. Prusya Sedan'da Fransa'yr yendi. Bir Fransir'a Mektuplar yaymlandi. Ayaklanmaya katilmak icin Lyon'a gitti. Olumiinden sonra Tanrt ve Devlet adiyla basilan bolumleri iceren Kamfill Alman Imparatorlugu'ms yazdr, Paris Komunu, Paris Komunu ve Devletin Dii§iincestni yazdr,
42

1869, Mart 1869, Eyliil 1869 1870, Haziran 1870,2 EylUI 1870 1870, 15 Eyliil 1870-71

1871, Mart-Mayis 1871

43

ULUSLARARASI tsct BiRLiGi'NDE iKi PARTiNtN MOCADELESi

45

Dokuz yrl once guclukle kurulan Uluslararasi i~i Birligi, Avrupa capmda ekonomik, sosyal ve politik hususlardaki guneel gelisrneler iizerinde oyle bir etki dogurdu ki, bugun arnk hicbir politika yorumcusu veya devlet adami onu ciddi ve endiseli bir dikkatle gozleyip hesaba katmaktan kacmarmyor, Yoksul emekcilerin resmi, yan-resrni, keyifleri yerinde somuruculerio yani butiin bir burjuva dtmyasr Enternasyonal'i baHl esrarengiz, anlasilmaz ama oldukca da korkutucu bir tehlike oJarak goriiyor; iclermden bir ses onlara kBtii giinlerin yakmda oldugunu frsrldiyor. Onlara gore Entemasyonal, Avrupa'run turn ulkelerinde etkili ve eszamanh bir dizi onlem ahnarak hizh ilerleyisine son verilmezse butun bir sosyal, ekonomik sistemi ve devlet duzenini yutmaya bazir bir canavardir. Bildigimiz kadanyla, Fransiz devletinin tarihsel tistiinWgune son verip yerine daha tehlikeli bir egemenligin, devlet destekli pan-Alman egemenliginin gecmesine neden olan gecen sa-

47

M1HAlL BAKUNIN DEVLET VE ANAR$i

vasm sonunda, Entemasyonal'e karst almacak onlemler huku~ellerarast gorusmelerin gozde giindemlerinden biri haline geldt. Bu cok ama cok dogaldir, Dogalan geregi karsrhkh cansma halinde ve kesinlikle uzlastmlamaz olan bu devletlerden, varhklannm nedenini ve ternelini olusturan, kitlelerin sisternatik olarak kolelestirilmesi isinden baska bir sebeple ortak hareket etmeleri zaten beklenemezdi. Bu laze Kutsal Ittifak'm arkasmda bas kiskirncrsr ve esin kaynagi olarak tabii ki Prens Bismarck du~~tadtr,. ~aha da duracaknr, Fakal ittifak onerisini yapan 0 degtldt. Bu ism akhevveli olma serefini, daha kisa sure once bozguna ugratmrs oldugu Fransa'nin rezil hiikiimetine devretti. . S~te ulusal ~iikiimetin disisleri bakaru, cumhuriyetin has hamlenn~en, e~tnka duzeninin vefakar dostu ve koruyucusu, Tannya mamp insanhgi asagrlayan ve karsrhgmda insanhk dav~slm.n .butiin durust savunuculannca asagihk sayilan, avukat milletinin prototipi olma serefini olsa olsa Gambetta'ya birakan, adr cikrrus geveze jules Favre, iftiraci ve muhbir roliinii zevkle iistiendi. Ulusal sozde-savunma hiikiimetinin uyeleri arasmda ~avre, ulusa.l ,~avunmanm silahslz~andl~hp gucten dusurulmesinde ve Pans to arsiz ve acirnasiz isgalciye ayan beyan bir ihanetle teslim edilisinde kuskusuz en buyuk katkrsi olanlardandlr.1 Peens Bismarck onu alenen kullamp enayi yerine koydu.
lmparator III. Napo!eon'un 2 EylUi I870'de Sedan'da yenilmesi ve muzaffer Prusyah~ara teslim olmasryla birlikte Paris'teki Yasama Orgaru (Ikinci lmparal?rlu&l:'-n parl~enfosu~ gecici bir Ulusal Savunma HilkOmeli aladi, Yen~ hukumettek] mer~~~1 figur, sava.~ bakanhgmm yam srra i"i~leri bakanhgl gjj~evlru de yuruten cumhuriyetci avukat Leon Gambeua (1~38-l882) I~l.. Savasi sOrdOrme cabalari, Fransa icmde toplumsal bir ":,ucadeleye dtinO§m_7yebaslamadan, boyle bir tehdidin gUndeme gelmeslyl~ b~~a~S1Z~lg~Ugradl. 1871 .~ubat'tnda yeni secilen oldukca rnuhafazakar blle~l.mli bir UI~sal Meclis, Gambetta'nm polmkasuu bir bans anIasmasi lehme r~~tl. ~an~ drsmda Versailles'da Adolf Thiers'm (17971.8?7) basirn f~k~lg1 yem bir hukumet kuruldu. Versailles hukumeti Pan~ I..kusatu ve iki ay Ic!nde Kornnnu vahsice bastirdi. 10.000'den fazla, buyuk olasihkla 20.000 e yakm komilnar OIdil, binlercesi yaralandi veya

Ve nihayet Favre bu katmerli utancla, kendisiyle ve ihanet edip sathgl Fransa'siyla iftihar ediyormuscasma muzaffer Alman lmparatorlugu'yla uzlasma yoluna gitti. Sonra bir de tuttu, biiyiik Alman sansolyesinin gonlu hos olsun diye ve genelde proletaryaya, ozelde de Paris i~~ilerine duydugu kinle, uyeleri Fransiz emekcilerinin onderleri olan Entemasyonal'i resmen ihbar etti, Favre bununla yetinir mi hie? Hem Alman istilacilara, hem de Fransa dahilindeki sornurtlctllere, hainlere, duzenbazlara karst girisilen ayaklanmayi provoke etmeye cahsn. Ayaklanmak haliyle affedilmez bir suctu resmi makamlar icin ve Fransa, halkm Fransa'sim tez cezalandirmahydr, hem de ibret verici bir sertlikte. Boylece namussuzca yenilgisinin ertesi gunu Fransiz de vletinin agzmdan dokulen ilk kelime, asagihk bir gericiligin dilinden olmus oldu. Favre'm donek bir cumhuriyetcinin bunakca sayiklamalanmn cahilane unintinden baska bir ~y olmayan kaba saba yalanlanm, 0 unutulmaz genelgesini okumamis olamazsiruz.! Bash basma kisisel degildir, yeryuzundeki her seyi yiyip bitirmis, nihai ttikeni§inin klYlstnda can cekisip duran biitiin bir burjuva
Yeni Kaledonya'ya suruldu, Ardmdan 5 milyar frankhk tazminat ve Alsace-Lorraine'in bilyOk bir bolumuntm ilhaki da dahil, Prusya'mn bans sartIan kabul edildi ve Ucuncu Cumhuriyet orgutlendi. Enternasyonal'in Paris Kornunu'yle fiilen hie alakasi olmamasma karsm, gerek Marx. gerek Bakurun kendilerine air oldugunu iddia ederek Komun'u sahiplendiler, Marx Fransa'da i~ SavlI,f'I. Bakunin Paris Komiinu ve Devlet DiiJiincesi'ni bu konuya hasretti. Bi r avukat, politikaci ve meshur bir hatip olan Jules Favre (1814-96) Ulusal Savunma Hnkumeti'nde dl~i~[eri bakanhg: yapn ve Thiers'in hukumelinde 1871 Agustos'una dek bu konumunu surdurdu. 6 Haziran 1871'de A vrupa capmdaki Fransiz diplomatlara gonderilen bir genelge veya talimatnamede Favre. Entemasyonal'i "genis bir Hurmasonluk topluluguna" benzetti ve Entemasyonal'e kar~l kan onlemler almak hususunda tiim Avrupa hiikiimetlerini Fransa'yla ortak hareket etmeye cagird!.

48

49

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

uygarhgma ait umutsuz bir feryatnr bu genelge. Burjuvazi kacirulrnaz yokolusunun e§iginde oldugunu sezdiginden, urnutsuzluktan deliye donmus bir halde, lanetli ornrunu uzatabilecek her §eye tutunmaya cahsmaktadrr. Vaktiyle bizzat reddettig: gecmise ait biitiin idollerden; Tanndan, kiliseden, papadan, patrikal adaletten ve hepsinden ziyade eo sadrk korumalan olan polis baskismdan ve askeri dikratorlukten medet ummakradir. lster Prusyah, ister suralr burah olsun, yeter ki "diiriist insanlan" sosyal devrim kabusundan korusun ... .. Favre'l~ genelgesi nerede yanki buldu dersiniz? lspanya'da! Omrii krsa Ispanya krah Amadeo'nun, ornrti krsa bakam Sagasta da anlasrlan Prens Bismarck'i memnun edip adtrn ohlmsiizlestirmeye niyetlendil ve Entemasyonal'e karst savas acmakta gecikmedi. Kendi niyetlerini tatrnin etmek soyle dursun, zayif ve nafile onlernleriyle Ispanyol proletaryasmm alayh kahkahalanna mazhar olan sacmasapan bir diplornatik genelge de 0 yazdr, Prens Bismarck'm ve cornezi Favre'm tesvikiyle hayli gozu kara davrandr sayihr ama karsrhgmda ne aldr? Biiyiik Britanya'nm daha ihtiyath ve gorece az fiitursuz hiikiimetince bir guzel hasland! ve birkac ay gecmeden dusuruluverdi. Bununla beraber Sagasta'nrn genelgesi ispanya adina zrrvahyor olsa da, bahtsrz Amadeo'nun bahu pek acrk babasi, anasrnm gozu Kral Victor Emmanuel'in dogrudan denetiminde, kelimesi kelimesine yazilmamrssa bile, 1talya'da tasarlanrmsa benzero
1869 Eylul'undc bas gosteren bir devrim lspanya Kralicesi II. Isabelle'nin dtize~siz .sallanatma son verdi. 187?'de, 1869'da ilan edilen bir anayasanin yaptlgl duzenlemeyle ltalya krah Victor Emmanuel 'in oglu Amadeo of Savoy !spanya tahnna cikn. Praxedes Mateo Sagasta (1827-1903) I. Amadeo'n~n kl~ sure~ sal~~atHun bir boliimUnde icislcri bakanhgi yapu, 1873 $ubat mda onemh politik kargasalann ardmdan, kisa ornurlu bir cumhuriyet, tacuu tahnrn terk eden Amadeo'nun yerini aldi. Sagasta bu cumhuriye. tin hukumetinde kabine bakanlig: da yaptr. Bkz. sf. 85. dipnot I.

ltalya'da Entemasyonal'e ii'S ayn cepheden baski uygulandi. Ilk olarak, Entemasyonal, beklenebilecegi iizere bizzat Papa tarafrndan lanetlendi. Dogrusu Papa bu isi pek mustesna bir tarzda kotardr: Enternasyonal'in biitiin uyelerini, Hiirmasonl ar, Jakobenler, Rasyonalistler, Deistler ve Liberal Katoliklerle ' beraher toptan aforoz ediverdi. Kutsal Baba'nm soyledigine gore, kim ki onun ilahi buyruklanna koru korune itaat etmez, 0 vakit bu lanetliler topluluguna dahil demektir. Yirmi aln yrl once Prusyah bir general de komiinizmi a~ag) yukan bu sekilde tarif ermisti: "Komunist olmak nedir bilir misiniz?" demisti askerlerine; yamu yine kendisi vermisti: "Komiinist olmak demek, Kral Hazretleri'nin iradesine ve fikirlerine aykm dusunmek ve de davranmak demektir." Enternasyonal'i Ianetlemeye heves eden sadece Roma'nm Katolik Papas! degildi, Unlu devrimci Guiseppe Mazzini bir metafizikci, deist ve yeni bir ltalyan kilisesinin kurucusundan ziyade bir italyan yurtsever, suikastci ve ajitator vasfryla bilinir bizim Rusya'da. Iste bu Mazzini, 1871'de Paris Komiinii yenilir yenilmez gaddar Versailles binlerce silahsiz komiinann katledilmesini buyurdugunda, guya devrimci ve yurtsever ama esasen burjuvaca, dahasr ilahi iftiralanrn Papa'nm aforozuna ve Versailles'in polisiye zulmiine eklemeyi pek gerekli ve onemli addetti.I Soylediklerinin ltalya'da Paris Komunu'ne duyulan
I Papa IX. Pius'un 1864 Arahk'inda yaymlanan Hatalann Ozeti'ne b!r refcrans. Hatalann Ozeti, Iiberalizm, sosyalizrn ve komunizm de dahil, modern dusuncelerin ve inanclann sekiz hatasiru mahkiim eder. Guiseppe Mazzini (1805-1872) ltalya'run birlesrnesini savunan atesli bir ltalyan milliyetcisiydi, Bakunin Mazzini'yle 1860'lann basmda, Alexander Herzen'in Londra'daki evinde tamsrmsn. Mazzini'nin Italya'mn dl~ tahakkUmden kurtulusuna yapngi katkilan degerlt bulmakla beraber, onun dinsel-mistik milliyetciligine, demokratik ve curnhuriyetci politik ilkele: rinc durmaksizm saldirdr. Paris Kornunu'nun pesi srra yaymlanan bir dizi makalede Mazzini, Komunun kendisini, hem de Enternasyonal'i, Komun'den sorumlu tuttugu materyalist doktrinlerinden dolayi elestirdi, Ba-

50

51

DEVLET VE ANARSf M1HAlL BAKUNIN

lnyor. Burjuva

dtinyasmdan

da mtittefikler

buluyor.

Bunlar

var

sempatiyi yok edecegini ve daha yeni kurulmus Entemasyonal seksiyonlarmm gelismesini engelleyecegini umut etti. Tam tersi oldu: Bu sempatinin cogalmasun ve Entemasyonal seksiyonlarmm buyumesini onun yaygaraci ve tumturakli itiraflarmdan daha cok hicbir §ey beslemedi. ama daha cok Mazzini'ye dusmanhk besleyen Italyan hukumeti de uyumuyordu. t~in basmda, yalruz sehirlerde degil koylerde de hizla yayilan Enternasyonal'in ifade ettigi tehlikeyi kavrayamadi, Bu gens; biriigin olsa olsa Mazzini'nin cumhuriyetci burjuva propagandasim kirmaya yarayacagrm ve bu haJiyle zarardan cok yarar getirdigini sandr. Fakat yok gecrneden akh basma geldi; sosyal devrim ilkelerinin propagandasi, son derece yoksul ve hukumet baskisindan yilrrus olan kitleler arasmda heyecan yaranyordu ve bu Mazzini'nin politik ajitasyonundan ve vaatlerinden yok daha tehlikeliydi. Paris Kornunu'nun ve Enternasyonal'in ardmdan kizgm kizgm soylenrneyi hep stirdtiren Mazzini'nin olumu, ltalyan hukumetinin kafasim, Mazzini'nin partisi bakimmdan rahatlatmisa benzer. Liderinden yoksun kalan parti bundan boyle hukumet icin en kucuk bir tehlike arz etmeyecektir. Zaten parti simdilerde gozle gorulur bicimde dagilmrstrr ve ilkeleri, hedefleri ve uye bilesimi burjuvala~t1gmdan bu yana acrkca duskunluk belirtileri gostermektedir, Bu durum hevesli burjuvalann topunu kederlendiriyor olsa gerek. Italya'da Enternasyonal'in propaganda ve orgiitlenmesinin sonuclan bir baska seyir izliyor. Enternasyonal kendisini Avrupa'run diger ulkelerinde oldugu gibi Italya'da da, dogrudan dogruya ernekcilerin birlesik cephesi olarak tarurnhyor; icinde hayatm giiciinti ve yagda~ toplumun gelecegini banndtrdtgrm soykunin Mazzini'ye Maz;inj'nin Politik Teolojisi ve Entemasyonal

Papa'ya,

olan diizene ictenlikle nefret duyan, ait olduklan snufa ytiz ~evirrnis ve kendilerini insanlik davasma adamis idealistlerdir. Bu insanlar 90k azdirlar ve soylernek bile fazla, burjuva egili~ler~ den tiksinip iylerindeki son bireyci hrrs kahntrlanm yok ettikleri takdirde de gercekten degerlidirler. Halk onlara hayat ve gti9 saglar, saglam bir zemin kazandinr. Karsihgmda da onla~ h.alka pratik bilgi, soyutlama ve analiz yapma ah§kanhgl ve bl~hkl~r iirgiitleme yetenegi tasirlar ve bunlar omuz omuza zaferin bi-

lincli savasci gucunu yaratirlar.


Rusya'da oldugu gibi Italya'da da diger ulkelere omnia 01dukca fazla sayida amlan turden gene insan ortaya ciku. Ku§k~suz 90k daha onernli olam, italya'nm yiiksek duzeyde yerel bilince sahip, buyuk oeanda da cahil ve busbutun yoksul olan devasa proletaryasidir. 20 milyon topraksiz koylunun yam sira §ehir fabrikalannda cahsan i§Yilerin ve sehirlerde yasayan kucuk esnafm sayisi 2-3 milyonu bulmaktadir. Daha onceleri de belirtugim gibi kralm -0 kral ki ltalyan topraklannm kurtancrsi ve de koruyucusudur-' liberal saltanatma slgmml§ egemen slm.fl~l~ zulurnkar ve soyguncu hukumeti, kendisine karst ozel bir ilgi besleyen ve kendisini savunan sayisiz yoksul insam cok gUy ve vahirn kosullara mahkfim ettiginin farkmdadir. Su anki hukumet, bu yolda daha fazla ilerlemenin olanaksiz oldugunu kabul ediyor ve gerek parlamentoda, gerek resmi yaym organlannda yiiksek sesJe sunu ifade ediyor: Bu insanlar icin acilen bir seyler yapilmahdrr, yoksa her an yikici bir ofkeye kapilabilirler.
Bakunin'in Rus okurlan, Kuzey Rusya'yi Moskova yoneli.mi al.tl.n~a.,?irle-

bir eserle yarut verdi.

baslrkh

~ik bir devlet halinde birlestiren ve "Rus topraklanmn blrle§unclsl. ol~rak. tanman BUyUk Moskova Prensi III. Ivan'a (1492-1505) yapugi ironik referansi yakalayacaklardlr. Paralel bir tarzda, Sardunya (ltalyan anakarasindaki Pidmont'u ve Sardunya adasnu kapsar) Kralhgt'mn Victor Emanuel'i de 186l'de birlesmis ltalya'run ilk krah haline geldi,

S3
52

M1HAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSI

Gercekten, herhalde baska hicbir yerde sosyal devrim italya'da oldugundan daha yakm degil, ispanya'da bile. Cunku ispanya'da, Italya'da her sey sakin gibi goriinurken tepeden, resrni bir devrim soz konusu. italya'da halk bir butun olarak sosyal devrirn umudu icinde ve bunun icin her gun bilincle cabahyor, ltalyan proletaryasuun Enternasyonal'in progranum ne denli acik, sarnimi ve aresli bir bicimde karsiladrgrm tahmin etmek gti9 olmasa gerek, Italya'da, Avrupa'mn bircok iilkesinden farkh olarak, bir parca egitimli oldugu icin fazla ucret alan ve bu yuzden daha ayncalikh: yanr srra burjuva ilkelerinden, beklentilerinden ve gosterisinden sadece kosullan bakurundan farkh, dusunsel anlamda burjuvalasnus bir j~~i tabakasi rnevcut degil, Bilhassa Almanya ve lsvicre'de boyle bircok i§~i var, italya'daysa tam tersi: Bunlar kalabahgm arasmda g6tiinmeyecek ve hicbir etki yaratrnayacak kadar azlar, Marx, Engels ve yandaslanrnn, yani butun bir Alman Sosyal Demokrat Ekol'un horgoruyle baktlgl yoksul ltalyan proletaryasmm ta§ldlgl ustunliik budur, Marx, Engels ve surekas: tamamen yanhs bir i§ yapiyorlar; cunku burada, yalmz burada gelecek sosyal devrimin yetenegi, akh ve dii~iincesi bulunabilir, burjuva i~i tabakalarmda degil,

larmyor, fakat cakurmadan tam bir polis devleti gibi davramyor; aciklamasrz, uyansiz buyuk bir bask! uyguluyor. Yasalara muhalefet bahanesiyle -ki bu herhangi bir yasarun herhangi bir maddesi olabilir, hi~ fark etmez- i~r.;i orgutlerini bir bir kapanyor, Boylece kanm prenslerini; hukumetin bakanlarmi, polis seflerini ve diger mustesna ve guvenilir zatlan, toplumun serefli iiyeleri vasfryla korumus oluyor. Oysa geri kalanlan actmasizca eziyor, birliklerin belgelerini, fonJanm zapt edip uyelerini yar~J!amakslZin, hatta ilk sorusturmalanm dahi yapmaksizm kimi zaman ayJarca berbat zindanlara kapatiyor. Kuskusuz ltalyan htikumeti 0 kadar akrlh degildir. Boyle hareket etmesi icin ona akil verenler var. ltalya npki gecmiste III. Napoleon'un kuyruguna takrldig: gibi simdi de Almanya'nm buyuk ~ansolyesinin tavsiye ve talimatlanru uyguluyor. ltalyan dcvleti kendini tuhaf bir durumda hissetrnektedir: Kalabalrk nuI'IISU ve genis yiizolyumii geregi ashnda biiyuk guclerden biri 'i"yrlabilir, ama mali bakimdan 90ktiigi.i, namussuzca orgutlendiii,i, biitiin kaynaklan beceriksizce disipline edildigi ve ustelik Milk yoksul kitleler, hatta kii~iik burjuvazi tarafmdan nefretle "nddlgl icin ikincil bir go): konurnunda duruyor, Bu yiizden ltalya'run disandan bir patrona, bir efendiye ihtiyaci var, ve III. N'lpoleon'un dii§u§uyle Prens Bismarck'm, Mazzini ve Garibaldi'nin yurtsever gucleri ve somuruculerince cevrilen Piedmont ('ntrikasmm iiriinli olan bu monarsinin "zorunlu mtittefiki" vaslIyla yerini alrnasi son derece dogal gortt niiy or. I Sirndilerde pan-Alman Imparatorlugu'nun yuce sansolyesiuiu eli kcndisini yalrnz italya'da degil, Avrupa'nrn dort bir kose(;lIiscPJ;~-G.1rihaldi ( ] 805·1872) bi r ltalyan milli yercisi ve devri mci siydi. t K(,(J'da larafturlanmlan 01usan, KlZI] Gomlekli ler ad] I ki.ir;i.ik bi r orduyla SiriJya'YI vc guncy halya'yi isgal etmesi ltalya'run birlesrnesinde kilit bir .ulundr. Hakunin Garibaldi'nm kahramanhklanru daha Sibirya'dayken 1~IWll~li, I XM Ocak'mda ltnlya'ya gclir gclrnez onunla tamsrnak ir;in ace,
1('('lli.

Bunun uzerinde uzun uzadiya duracagrz. ~imdilik kendirnizi su sonucu belirlernekle smrrlayahm: Italya'da yoksul proletaryamn su goturmez ustiin niteliklerinden dolayi Uluslararasi i§~i Birligi'nin propaganda ve orgutlenmesi kesinlikle en atesli ve popiiler karakterini kazandi. Sonne olarak Enternasyonal'in etkisi §ehirlerle kalrnayip dogrudan dogruya krrsal nufusu da kucaklad r.
bu hareketin tehlikesini simdi ~ok iyi anhyor ve biitiin gucuyle onu bastirmaya cahsryor, ancak kar etrniyor, Yaygarayi basrmyor, abaruh diplomatik genelgeler yayin54

1talyan hukurneti

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$!

sinde hissettiriyor. Bu durumun clast istisnalan, yukselen Alman gucune pek de rhmhhkla bakmayan Ingiltere ve en azmdan §imdilik cografi konumuyla beraber gecirdig! radikal donusum nedeniyle Almanya'mn gerici etkisinden uzak kalabilrnis olan Ispanya'dir. Yeni Imparatorlugun etkisi Fransa'ya karst elde ettigi sasrrnci zaferle acikhk kazandi. Herkes sunu iyi bilmelidir ki Almanya, ele gecirdig] muazzam kaynaklar ve kusursuz ic orgurlenmesinden dolayr su an icin buyuk Avrupah gucler arasmda basi cekmekre ve bu guclerin her birine ustunlugunu duyumsatir bir konumda bulunmaktadrr. Bu etkinin onemli olcude gerici olacagindan supheniz olmasin. Almanya bu konuma Prens Bisrnarck'm goz alrci ve yurtseverce duzenbazlrgmm= etrafmda birleserek geldi. Bismarck bir yandan, yeryuzundeki her seyi ezip gecmek iizere hazirlanrms, akla gelebilecek biiti.in gaddarhk cesitlerini ulke icinde ve dismda uygulamaya §artlanml§ ve kral-irnparatoruna da kayrtsiz sartSIZb~gh ordusunun ornek orgi.itlenmesine ve disiplinine guveniyor. Ote yandan Almanya'yi olusturan tebaalann yurtseverligine; koku antik r;aglara dek giden SIDlrSIZ ulusal hrrslanna ve esit derecede SlmrSIZolan otoriteye tapmma ve itaat ahskanhklarma dayamyor. Alman asilzadeleri, Alman burjuvazisi, Alman burokrasisi, Alman Kilisesi, yani butun bir Alman egemenler Ioncasi ve ne yazik ki onlann ortak basmci altinda Alman halki da bir biitiin halinde bugune ilerledi. Diyorum ki ben, Almanya, otokratlannm ve imparatorunun despotik-biinyeli gucunden rnemnun. Ve bu da cagdas sosyal ve politik kalkmrnanm iki kutbundan birini acikca gosteriyor, somutluyor: Devletcilik, devlet, gericilik kutbudur bu.
*
bazlrk Ylglthk anlamuia geliyor.

Almanya, aym XIV. Louis ve I. Napoleon donemlerindeki I'ransa gibi, hep oyle olagelmis Prusya gibi miikemmele yakm hir devlettir. II. Frederick Prusya devletinin yaraulmasi siirecini rumamladrgmdan bu yana soru, kimin kimi yutacagi olrnustur, Almanya rru Prusya'yi yutacak, yoksa Prusya Alrnanya'yi rm? Prusya gucsuz dii§tiigi.ini.igorur gormez Alrnanya'yi yutuverdi. Bu yiizden, Almanya sirndi gtir;lti bir devlettir ve sahte-liberal, anayasal, demokratik ve hatta sosyal demokrat, hangi bicirn alnuda olursa olsun, Avrupa'da ortaya crkacak her tiirden despotizrnin sabit kaynagi ve kusursuz temsiicisi haline gelecektir. Gercekten de, modem devlet kavrarmmn tam olarak sekillcndigi 16. yiizyrl ortasmdan bu yana Almanya (biiyiik orand a Alman olan Avusturya lmparatorlugu dahil), acik fikirli ulu tackafa II. Frederick Voltaire'le mektuplasirken bile, Avrupa'daki tum gerici hareketlerin as" merkezi olagelmistir, Akilh bir devlet adami, Machivelli'nin ogrencisi ve Bismarck'm ogretmeni vasfiyla II. Frederick herkese, Tannya, insana ve tabii ki mektuplastigr filizoflara da kufredip durdu. Her zamanki gibi "taburlanmn Tannsal gucune' ("Tann daima giiclu taburlann yanmdadir" der dururdu) ve yam sira ekonomisine, mukernrnellestirilmis (ve tabii mekanik ve despotik) ic idari aygitma guvenerek yalmzca kendi "devletinin crkarlarma" inamyordu, Ona gore (dogrusu bize gore de), devletin gercek oziinii olusturan sey buydu. Geri kalan her §ey, act gerceklerle yuzlesrnekten aciz insanlann hassas duygularuu comaklayan palavralardan ibaretti. II. Frederick babasmdan ve biiyiikbabasmdan miras kalan devlet makinesini, atalarmm ar;tJgt yoldan giderek kusursuzlasnrdi ve yetkinlestirdi, Pek degerli halefi Prens Bismarck'm ellerinde de bu makine, Avrupa'nm fethi ve potansiyel PrussoAlmanlasnnlmasi icin bir araea donustu.
57

G(jrtine~~? ~i biiyiik sermaye j~in oldugu kadar, politika i9in de duzen-

56

MIHAlL BAKUNfN

DEVLET VE ANAR:)i

. Soyledigi~iz gibi, .R_eform'dan bu yana ilerleyen Almanya, daima Avrupa'daki genci hareketlerin esas kaynaglydl. 16. yuzYII In ortal~nnd~. J 815'7 dek soz konusu harekeuerm onderligi Avusturya ya grtn. 1815 ten I 866'ya kadar bu onderlik A vusturya ve Prusya arasmda paylasildr. Avusrurya'mn hakimiyeti daha cok, yash Prens Mettemich tarafmdan yonetildigi donernde, 1848~e dek surdu. Bizim Kamcih Tatar-Alman Rusya imparatorlug.umuz, tarnamen Alman gericiligine tahsis edilrnis bu Kuts~1 tttlfaka 1815'te, aktif bir kanlnnc rdan cok kend ini kapilanus bir yalaka olarak kauldr. Kutsal ttti~ak'~~ i~ledigi anca gunahm sorumlulugundan yakayi sryrrmak istegiyle Alrnanlar, kendilerini ve baskalanm, bas kl~klrtJcmm Rusya oldugu yonunde ikna etrneyi deniyorlar. Biz R~sya'YI buna k~r? savunrnayrz. Hatta Rus halkrm 90k sevdigimlz. ve onun gelisip ozgurle~mesini arzuladrgrmiz i9in bu a~aglIrk Imparatorluk'tan, bir Alman'dan cok nefret ederiz, Rus sosyaJ devrimcileri olarak bizler, programmm bashca hedefi bir pan-Alman devleti yaratmak olan Alman sosyal demokratlan, run aksine, her seyden once kendi devletimizi tamamtyla yikmaya cahsiyoruz. Cunku biz bir devletin, her ne sekilde olursa olsun d.a~andlgl ilkenin, halki kolelc§tirip yoksulluga mahkiim e~~ek rem baski uygulamak oldugunu cok iyi biliyoruz, Bu yuzden Petersburg kabinesinin politikalanm savunmak gibi bir arzum~~ yok, her zaman ve her yerde ise yarar olan gercegin a~kma bizim Almanlara verdigimiz cevap budur. Dogrusu Rusya, iki tackafahnm, J. Aleksander ve I. Nikola'run sahsmda, I A vrupa'mn ic iliskilerine cok aktif sekilde kan~lyormu~ goriintusii verdi. Aleksander A vrupa'yi bir bastan bir
I LAlcksan~cr ~80l'den 1825'e dek Rusya impararoruvdu. Onun yerini hi<;~k,_karde? Nlkola .al~:h.ve 0 182S'tcn 1855'e kadar tahua kakh, Bakumn III a~ag!da belirttigi gibi 1849'da, Macar devrimini basnrmaya yardim etmelen H;m Rus ordulanm Avusturya'ya gonderen Nikola'dir.

basa dolasti, bir YIgm yaygara ve gurultu kopardi: Nikola da tehditler savurdu, gozdaglan verdi. Ama iste bu kadar. Hicbir ~cy yapmadilar, yapmak istemediklerinden degil, dupediiz yapamadrlar; sevgili arkadaslanndan, Avusturya ve Prusya AImanlanndan izin crkmadi 9unkii, Bu tackafalara sadece serefli birer gulyabani rolu bahsedildi, Bir zamanlar Avusturya, Prusya ve en nihayet onlann denetimleri altinda ve icazetiyle Franstz Bourbonlarmm (Ispanya'ya karst) oynadigi gibi, Rus Imparatorlugu sadece bir kez, I 849'da kendi simrlannm drsma crkn, amaci Macar ayaklanmasmm srkinnsrm yasayan Avusturya Imparatorluguna yardim etmekti. Bu yuzyrlda Rusya Polonya devrimini iki defa basnrdi ve iki defasmda da, bu ise en az Rusya kadar istekli olan Prusya'run yardmuru aldi. Soylemek bile fazla Polonya'yi ezen lmparator'un Rusya'sidrr. Halka ait bir Rusya Polonya'nm ozgiirliigii ve bagimstzhgmdan ayn dusunulemcz.! Rusya tabiati geregi, Avrupa'da yalruzca zararh ve ozgurluk kar~ltl bit elk! yaratrnayi umabilir; devlet vahseunin ve baskrsiI Polonya on sekizi nci yuzyilda fii Ii anarsi kosullannm icine dii~tti. 1772, 1793 ve 1795'te il<; kez parcalam p payl asilarak Rus ya, Prus ya ve A vusturya tarafmdan Avrupa haritasmdan, bagrmsiz bir devtet mahiyetinde silindi, (Polonya'nm bagrrnsizhgtru yeniden elde ctmesi ancak I. Dunya Savasi'ndan sonra miimkUn olahildi) Rusya genellikJc Polonya'mn, Beyaz Ruslarm, Litvanvalrlann ve Ukraynahlann ya~adlgl dogu bolgelerini ilhak etti: Prusya 'orta ve bat! kisrmlan aldi; Avusturya ise Polonyahlann yam stra Rutenyah lann da (Ukraynah lara A vusmrya lmparatorlugu'nda verilen isim) ya~adlgl Galicya eyalerini aldi. 1815 Viyana Kongresi'nin hukumleri alnnda Rusya, Napolyon'un Prusya'mn Polonya somurgelerinden kopardsgr, Polonya hakimiyetinde olan BUyiik Varsova Dukahgi topraklanrun buyuk bolumunu aldi. Bu topraklar baskent Varsova'rnn yam srra Polonya merkezinin cogunu kapsiyordu. Ad! PoJonya Kralhgi olarak degi~tirildi (Kongre Kralhgi olarak da aruhr) ve Rus lmparatorlugu icindc bir anayasaya ve ozerk bir srauiye sahip krlmdi. Bu diizenleme 1831'c dek surdu. 1830-3 l'de ve 1863'te Polonyahlar Rus yonetimine karsi isyan cttiler. Sonuc olarak Rus Polonyasi ozerk statusunu kaybetti, imparatorlugun aynlmaz bir parcasi ilan edildi ve vah~i ir kulturel ve di Isel Ruslasurrna politikasina tabi rutuldu. b

58

59

MlHAlL BAKUNIN

nm her yeni uygulamasmr, halk ayaklanmalanmn kanla bastmldlgl her canh ornegi, hangi iilkede olursa olsun en samimi hisleriyle, biiyiik bir sempatiyle selarnlayacaknr, bundan kimsenin ku~.k~s~olabilir rni? Fakat mesele bu degi). Mesele onun gercek ~~klsmm ne boyutta olabilecegi: Akhyla, gucuyle ve zenginligiyle Avrupa'da belirleyici bir ses, baskin bir unsur olabilir mi
olarnaz rru?

DEVLET VE ANARSf

Ha~lr cevabr vermek icin Tatar-Alman Imparatorlugumuzun. tabiatma :e.son altrrus yilhk tarihine dikkatle bakmamiz yeterh. Rusya, bizim Kvass* yurtseverlerimizin pek bir muhabbetIe ha~al e~tiklerinden, ban ve guneydogu pan-Slavcilarm r;ocukr;a dtislerinde ~~~thklarmdan ve kendilerini icte veya drsta, proletarya tehhkesmden korudugu surece herhangi bir askeri diktatorl ligUn onunde egi I meye hazi r serefsiz Avrupah Iiberallerin bun.ak ~e kork~?a kuruntulanndan farkh olarak cok daha zayrf bir guce sahiptir. Petersburg tmparatorlugu'nun bugiinkii gercek durumuna, umuda veya korkuya kapilrnadan nesnel bakan biri: o~~n buyuk bir Banh giir; tarafmdan durtulmedikce ve y~km bir ittifaka ~agnlmadlk~a kihru klplrdatmayacagml, Batl ~~ :eya Batr'ya kar~l herhangi bir yiikiimliiliik altma girmeyeceguu ve z~ten bunu beceremeyecegini cok iyi bilir. Rusya'run ezelden ben biitiin politikasi, yabanci bir girisime 0 veya bu yolla yamanmaktan ibareltir: Ve Polonya'nm acgozlu paylasirmndan bu yana da (herkesin bildigi gibi bu i~i II. Frederick tezgahlaml~tl~ a~n~ n. Catherine'i ayarup onunla Isvec'i ayru y.ol.lapayla~tlgl gibi), Prusya, Rusya'ya miitemadiyen kirli islenm havale etmektedir. Avrupa'daki devrimci hareketin gozunde Rusya, Prusyahlann saldlrgan ve gerici girisimlerin! akrlhca gizledikleri bir per-

~vass. genellikle

eY,!erd~ ekrnekten ya~.II~n yumusak bir Rus i~kisidir. K vass. yurtseverleri tenrm, yuzeysel du~unen Rus sovenistlerinl tarumlamak rem kullaruhyor. (c.n.)

de islevi gormektedir. Prusso-Alman ordusu Fransa'mn uzerinden silindir gibi gectigine, bununla beraber Fransiz egemenligi Avrupa'da kesinlikle sona erdigine gore artik boyle bir perdeye ihtiyac kalmarrustrr; yeni imparatorluk, Alman yurtseverliginin en aziz hayallerini gerceklestirmenin gururuy!a, saldirgan gucunii ve sistematik gericiligini acikca sergilemekten cekinmemektedir. Evet, Berlin, Avrupa'daki butun dine ve etkili gericiligin arnk tarnsmasiz onderi ve baskenti, Prens Bismarck da onun bas rehberi ve basbakam haline gelmistir. Dikkat edin, dine ve etki!i diyorum, yorgun ve demode degil. Demode, ihtiyar gericilik esas olarak Roma'da ve Katoliktir; 0 MIa, fesat fakat bunak bir hayalet olarak Roma'da, Versailles'da, bir yere kadar da Viyana ve Bruksel'de dolasiyor. Bunun diger bir cesidi de kamcihPetersburg gericiligidir; 0 herhalde bir hayalet degil, felc olrnus ve geleceksiz olmasma ragmen kendi simrlan dahilinde zuliim yapmaktan geri durmuyor, belki de boyle avunuyor. Bundan boyle dine, akrlli, gercekten guclu gericilik Berlin'de toplanrrusttr ve Prens Bisrnarck'in devletci (ve tamamiyla halk dusmaru) dehasi aracihgiyla Avrupa'ya buradan yaytlmaktadir. Bu gericilik modem devletin, hedefi bir avuc sermayedann crkanna ernekci kitlelerin azami somurulmesini orgutlemek olan halk dusmam zihniyetinin butunuyle gercek karsrhguu bulmasmdan baska bir sey degildir. Bu devlet, Yid'lerin* ve bir bankacilar cetesinin mali, burokratik politikalara ve polis rejimine dayah saltanatim ifade etmektedir ve esas itibariyle askeri guce guvenir. Tabii biz onu sahte-anayasalligm parlamentarizm oyununda izleriz. En ileri boyutta gelisim saglamak icin modem kapitalist iiretim ve banka spekulasyonu, tek basma milyonlarca emekciyi

60

Yid'ler: Bakunin, metnin baska yerlerinde de oldugu gibi, Yahudiler kucUltUcii bir Rus terirni olan -zhid- kellmesini kullaruyor. (c.n.)

icin

61

M fHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

somurusune tabi kilmaya muktedir asin merkezilestirilmis devletlere ihtiyac duyar. i.~~i birliklerinin, gruplanrun, komunlerinin, mahallelerinin ve nihayet eyaletlerinin ve uluslanrun a§agldan yukanya federal orgutlenmesi -ki bu hayali ozgiirliigiin karsismda gercek ozgiirlligiin biricik kosuludur- bu devletlerin ozlerine, ekonomik otonominin herhangi bir cesidi kadar aykindrr. Oysa sozde-temsili demokrasileriyle gayet guzel idare edip gitmektedirler. Yalanci halk temsilcileriyle dolu sahte halk meclislerine ve diizrnece bir halk egernenligine dayanan devletin bu en ileri bicirni, basansi icin vazgecilrnez olan iki temel kosulu bir araya getirir: Devletin rnerkezilesrnesi ve miimkun olan en fazla sayida insarun, yoneten, guya ternsil eden ve ote yandan da somuren bir entelektuel azinhga fiilen boyun egmesi, Marksistlerin, Lassallecilann I ve genel olarak Alman sosyal dernokratlann sosyal ve ekonomik programlanndan soz ederken bu olgusaJ gercegi daha yakmdan incelerne ve arastirma frrsanrmz olacak, Simdi dikkatimizi meselenin bir baska tarafina yoneltelim. Halkm emeginin somurulmesi, sahte halk egernenliginin ve ozgurlugunun hangi pol itik bicim leri y Ie olursa 01sun a§agll ay lei bir durumdur. Bunu susleyip puslernek de yetmez. 0 yiizden yaprsrnda uysal, otoriteye itaat etmeye ahskm bir yan olsa da, hicbir halk sornuruye gonullu olarak boyun egmeyecektir. Ve
1 Bakunin'in daha sonra bu kitapta uzun uzadiya lartl~acagl Ferdinand Lassalle (1825-1864), Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin parcast haline gelerek sona eren Gene1 Alman lWileri Birligi'nin kurucusuydu, Parlak bir sahsiyet olan Lassalle bir dlielloda olduruldu. Bakunin, Lassalle ve Marx': bir tutmaya cahsmasina karsin, bu ikisinin devlet uzerine gorusleri butunuyle farkhydi. Lassalle, Marx'm aksine, sosyalizmin varolan devlet sistemi icerisinde hayata gecirilebilecegine inaruyordu, Devletle i~bjrligi yapma niyetindeydi ve Bisrnarck'la defalarca goru ~tti.

yine bu yiizden surekli baski ve zor gerekiidir, lis denetimi ve askeri giiyttir.

Bunun adr da po-

Modem devlet ozu ve hedefleri baktrrundan Isler istemez askeri bir devlettir ve askeri bir devlet zorunlu olarak saldrrgan bir devlet haline gelir. Ferhetmezse fethedilir. Su basit nedenden: Sir yerde guc varsa, kesinlikle sergilenmeli ya da faaliyete ge~irilrnelidir. Mantrk dizgesini siirduriirsek, modem devlet mutlak surette gti~lii ve buyuk olmalrdir; bu onun kendisini korumasi icin olmazsa olmaz kosuldur.
uretimi

Modem devlet kapitalist iiretim ve (nihai anlamda kapitalist bile yutmaya rnnktedir olan) banka spekulasyonuyla benzerlik gosterir. lflas korkusuyla banka spekiilasyonu, kii~uk olcekli uretimi ve spekiilasyonu yutmak pahasina da 015a, surekli olarak faaliyet alarum genisletrnek zorundadir; kapitalist uretimle beraber tek, evrensel ve dunya capinda olmak cabasi gostermelidir. Aym ~ekilde zorunlu olarak askeri bir devlet kirnligiyle modem devlet, diinya capmda bir devlet olma arzusundadir. Dunya capmda bir devlet de her halukarda yegane de viet olacagmdan ve yan yana iki de vIet bu durumu rnanuksal olarak imkansizlasnracagmdan, boyle bir arzunun gerceklesebilme ihtimali yokrur. Her devletin kalbinde yatan bu karsrhksiz askm tek makul, gerceklesebilir bicimi hegemonyadir. Fakat hegemonya icin de, en azmdan cevredeki turn devletlerin gorece zayif olmasi ve boyun egmi§ligi gerekir. Fransa'nm hegemonyasi, hukmunu surdiirdiigii donernde, Ispanya, ltalya ve Almanya'run zayrfhgr kosuluna dayamyordu. Bugiin Fransiz devlet adamlan -tabii ki en basta Thiers- herhalde III. Napoleon'u ltalya ve Almanya'nm ulusal birliklerini saglayip toparlanmalanna izin verdigi icin hie affetmiyorlardu. 63

62

M1HAIL BAKUNfN

DEVLET VE ANAR$I

Simdi arnk Fransa bu konumunu kaybetti ve yerine, bize gore Avrupa'mn tek gercek devleti alan Almanya gecti, $Ophesiz Fransiz halkt bugunden sonra da tarihte buyiik bir rol oynayacak, fakat Fransa'nm kariyeri bir devlet olarak sana ermistir. Fransa'nm karakteri hakkrnda bir fikri alan herhangi biri, iistiin bir giice yeniden kavustugu takdirde onun, ikinci 51mf, hatta digerlerine esit bir devlet olarak kalmaya tahammiil ederneyecegini cok iyi bilir. Gambetta, Thiers ve hatta Orlando dukleri, hangisi tarafmdan yonetilirse yonetilsin bu asagrlrk du~.mla bir devlet olara.k ~an§lk kalamayacakttr. Yeni bir savas l'fm hazrrhk yapacak, intikam kollayacak ve kaybettigi ustunlugO tekrar ele gecirmeye cahsacakur. Basanr rm? Kesinlikle hayir. Bunun icin bir dizi neden var; biz iki ana nedeni belirtelim: Son olaylar gosterdi ki, en yuksek devlet fazileti, devlet gucunun yilregi alan yurtseverlik Fransa'da kalmanustir. Egemen smiflarda kendisini artik ulusal bir boburlenrne seklinde gosteriyor. Fakat bu bile hayli zayrfladi; butun buyuk idealleri pratik gerekliliklere kurban eden burjuva politikalan ve ihtiraslannca a denli yrpranldi ki, son savas sirasmda esnaflardan, tuccarlardan, stokculardan, subaylardan, borsacilardan, generailerden, biirokrat lard an, kapital istlerden, toprak sahiplerinden ve Cizvit egitirnli asillerden bir tek fedakar kahrarnan crkmadi: oysa adettendir, burjuvalar her savasta aralannda boyle birkac tip bulundururlardr, Topu odlekler gibi, hainler gibi davrandi, mal miilk derdine dustuler ve hatta Fran~a.'nm basma gelen telaketi Fransa'ya karsi entrikalar cevirmek 19m ftrsat bildiler. Oyle utanrnazlasnlar, oyle yuzsuzlestiler ki, Fransa'rnn kaderini belirleyen acrmasiz ve burnu buyuk isgalcilerin iltifatlarma mazhar olmak icin ugrasip durdular. Hepsi aman dilediler, her ne pahasma olursa olsun bans dilendiler ... Sirndi butun bu satllml§ gevezeler tekrar milliyetci oldular ve
64

bununla ovunrneye .giristiler. Fakat bu ucuz kahramanlarm asagrhk yaygaralanm kim dinler; onlann daha diinkii alcakhklanru kim unutturabilir?

Cok daha onemli olan bir gercek var: Fransa'nm kirsal nufusunda dahi bir damla yurtseverlik kalrnadi. Genel beklentilerin
aksine Fransiz koylusu miilk sahibi olup yiikii tutturdugundan bu yana yurtseverligi bir kenara birakmisnr. Oysa 0 Fransiz koylusu Jan D'arc zamamnda Fransa'yr tek basma sirtmda tasrnusu. 1792'de ve sonrasmda biitiin Avrupa'mn askeri koalisyonuna karsi Fransa'yi 0 koyluler savunmustu. Fakat 0 zamanlar isin rengi baskaydi: Koyluler kilise ve asil topraklanmn ucuz mezatiyla daha once kole olarak cahsnklan topraklann sahipleri haline geldiler ve dogal sekilde, bir yenilgi durumunda surgunde olan asillerin Alman askerlerinin pesine takihp geri donecegmden ve daha yeni elde ettikleri topraklan geri alacagmdan korktular. Simdi ise arnk boyle bir korkulan kalrnanusnr ve sevgili anavatanlanrun utanc verici yenilgisi umurlarmda bile degildir, Bu koyluler butun orta Fransa'da, yurtlanru savunrnak icin silahlanan Fransiz ve yabanci gonulluleri kovdular; gonulliilerin istedigi her seyi geri cevlrdikleri gibi, ore yandan Almanlan buyuk bir konukseverlikle karsilarlarken, bir yandan onlan kendi elleriyle Prusyahlara teslim ettiler. Bir bolge drsmda: Almanlann oteden beri kendi topraklan olarak gordiigti Alsace-Lorrainne bolgesi, Almanlara kotu bir saka yaparcasma yurtseverligin en guzel orneklerini sergiledi, Yurtseverlige sadece kent proletaryasuun soylernek yanhs olmaz. sahip cikugnn

Fransa'mn biitun diger sehirlerinde ve bolgelerinde oldugu gibi Paris'te de bir tek proletarya ulusal silahlanmayi ve olumune savasmayi dile getirdi, talep etti. Ve tuhaf bir durum ortaya ';:Iktt: "Kucuk kardeslerin" (Gambetta'mn ifadesi, yani proletar65

MIHA/L BAKUNIN

DHLET

VE ANARS;

ya) ortaya koydugu bu yurtseverce baghhk ve daha erdernli tavir abilerini pek krzdrrdr, burjuvazi sanki kendisine saldirmrscasma proletaryaya karst nefret duydu. beraber miilk sahibi siruflar belli bir yere kadar hakliydrlar. Onlara gore kent proletaryasrm harekete geciren, kelimenin eski ve tam anlarruyla an yurtseverlik degildi, Gercek yurtseverlik elbette ki son derece §erefli ama bir 0 kadar da dar, kapah, insanlrk dJ~I, 90gu zaman da vahsi bir duyguydu. Bu sadrk yurtsever ki§iligi anavatarum ve ona baglt olan ne varsa hepsini tutkuyla seviyor ama ote yandan da yabanci saydrgr her ~eyden tutkuyla nefret ediyordu; aym bizim pan-Slavcrlanmrz l gibi, Oysa Fransiz kent proletaryasmm arasinda boyle bir nefretin zerresi bile olmarmsnr. Tam tersine, son on yillarda -diyelim ki 1848'den, hatta daha onceki zamanlardan beri- sosyalist propagandanm etkisi alnnda butun ulkelerin proletaryalanna karst kesinlikle kardesce bir tavir gelistirrnistir, Fransa'nm sozde §ansohreti edebiyaundan ayrn kesinlikle uzak durmustur, Fransiz iscileri son Napoleon'un giri~tigj savasa karst crktilar ve savasm arifesinde Enternasyonal'in Paris iiyeJerince imzalanan bir rnanifestoyla, Alman iscilerine karst kardesce tuturnlanrn ictenlikle ve ytiksek sesle Han ettiler. Alman askerleri Fransa'ya girdikleSlavofiller I840'larda ve bundan sonra da yukselen kulturel rnilliyercilerdi. Rusya'rnn Bauh degerleri ve kurumlan benimsemesini elestirdiler ve yerli gelenekler temclinde farkh bir ulusal gelisme yolu aradtlar, Slavofilizrn pan-Slavizmle kanstinlmamahdrr. Slavofiller yerli Rus killturunu, dinini ve adetlerini kutsadrlar. Hukurneti Buyuk Petro devrinden ben Bah pratigmi (bilhassa Alman pratigini) benimsemekle ve hatta burokratik bask. nedeniyle elestiriyorlardi. Pan-Slavizm ise ~ok daha politik ve saldirgandr: diger Slav uluslannm "kurtulusunun" Rus Imparatorlugu'nun dolaysiz veya dolaylr himayesi altmda gerceklesmesini bekliyorduo Pan-Slavizm hi~bir zaman Rus hukurnetinin resrni polirikasi olmadi ve gercekte sik sik Rus dl~ politikasiyla kar~1 karstya geldi. Fakat hukumet, amaclanna uygun buldugunda pan-Slav duygulardan faydalanmayi ihmal ermiyordu.

rinde

onlann

I -ransiz

sanldigt silahlar Alman halkma karst degildi, proletaryasi Alman askeri despotizmine karst savasn, Uluslararast

Savas,

t~r;i Birligi'nin

kurulusundan

tam aln

Bununla

yil, Cenevre'deki ilk kongresinden de dort yil soma basladi, Bu kisacrk surede Entemasyonal'in propagandast sadeee Franstz
proletaryasi icinde degil butun tilkelerin iscileri arasmda yepyeni ve olaganustu bir dusunce ve duyarhltk dunyasrrnn kapilanm acmayi basardi. 0 denli ozgur du§unceli bir propagandaydl ki bu, ozellikle Latin ulkelerinde, hernen hernen butun onyargrlan ve yurtseverce veya cemaatsel alt~kanltklan silip ortak bir uluslararast tutkuyu atesledi, Bu yeni bakis acisi en rafine ifadesini 1868'deki bir halk rnibuldu, Bilin bakahm nerede? Avusturya'nin Viyana'smda. Guney Almanya ve Avusturya burjuva demokratlannm ortaklasa Viyana iscilerine goturdukleri ve tek ve bolunmez bir pan-Alman vatanmm resmen kabulu ve Ham anlamma gelen bir dizi poJitik ve yurtseverce oneriye verilen bir tepkiydi bu. Oneriyi goturen burjuva demokratlar dehset icinde §u yamtt aldtlar: "Alman anavatam da ne demek? Bizim yegane vatarurmz i~r;ilerin uluslararasi cephesidir; siz somuruculerin dunyasiysa dusrnan bir iilkeden baska bir sey degildir bizim icin, Butun dunyanm ezilen ve sornunilen proletaryasi bizim kardesimizdir ve bizi surekli aldatan sizlerin, bize bir anavatandan soz etmeye hie mi hie hakktnlZ yok." Ve soylediklerinin ictenligini gostermek adma Viyanalt i~9iler hemen su ithafla bir kutlama mesaji gonderdiler: "Dunya i~cilerinin ozgurluk miicadelesinin onculeri Parisli kardeslerimi-

tinginde

ze.;."
Biitun politik dti§lincelerin otesinde Viyana i~ilerinin dogredan dogruya halkm i'fgiidUlerinin derinliklerinden gelen bu cevabi Alrnanya'da buyuk bir kansikhga neden oldu. Partinin

66

67

MIHA/L BAKUNIN

DEVIET VE ANAR$I

kidemli lideri Dr. Johann Jacoby! de dahil olmak tizere butun burjuva demokratlar panige kapildrlar ve nazik yurtsever duygulan zedelendi. Bu panikten devletci duruslanyla Marx ve Lassalle ekolu de payina duseni aldi. Muhtemelen Marx'm tavsiyesiyle Liebknecht, ki §u siralar Alman sosyal demokratlannm lideri sayilmasma ragmen aslmda Mia burjuva demokrat bir partinin (feshedilen Halkci Parti) uyesidir, "politik kabaliklan" skandallar koparan Viyana iscileriyle gorii§iip anlasmak iizere apar topar Leipzig'den Viyana'ya gonderildi.I Hakkuu verrnek gerekir: Gorevinde oyle basanh oldu ki bir kac ay sonra, Agustos 1868'de Alman iscilerinin Nuremberg Kongresi'nde, Avusturya proletaryasrmn biitiin temsilcileri Sosyal Demokrat Parti'nin dar yurtsever prograrmm kuzu kuzu imzaladilar.J . Fak.at.bu s~dece, az ya da cok egitirnli ve burjuva olan parti liderlerinin politik yonelimleriyls Alman veya en azindan Avustur~a proletaryasinm banndrrdrgi devrimci icgudu arasmdaki ~enn aynml ortaya koymus oldu. Dogru, Almanya'da ve Avus1
Koninsbergli bir ~oktor ve siyasi ~ahsiyet olan Johann Jacoby (18051877). 1848 ~e 49da Frankfurt Parlamentosu'nun uyesi, soma da Prusya Parlamentosu nun uyesi olarak gorev yapll. Saygideger bir demokrat ve ~nayasac,lydl, sonunda Sosyal Demokrat Parti'ye kauldi. Bakunin, Jacoby lie .1848?e Frankfurt'ta tamsrmsn. Bakunin'in gondermede bulundugu part1,. burjuva demokratlardan ve Prusya karsnr cumhuriyetcilerden olu~a~ bir guney Alman grubu olan Alman Halk Partisi'dir. Wilhelm Llebknec.h~,{~826-l900), I 869'da kurulan lscitenn Alman Sosyal Demokr~t Partl~1 run kuruculanndandl. Onceleri radikal-demokrat ve eme~ yoneh~h bIT parti ol~ Saksonya Halk Partisi'ni kurmustu. 1.~60la~da Liebknecht ve diger sosyalistler, Alman Halk PartiSI n?e,~llerle benzer ~eki1.de orta suuf liberallerle i~birligi yapnlar. Bakunin III burada yaptlgl imalann tersine, Marx gercekte bu politikayi reddetu. AI~an_J~~ileri Topluluklan'mn 1868 Eylill'ijnde Nilremberg'de toplanan Besinci Kongresi, sl~asl demokr~tikle~menin iKi srrufrmn toplumsal ve ekonomik kurtulusu icm vazgeeilrnez bir kosul oldugunu Han etti Bu Alm~n Sosyal Demokrar Partisi'nin I 869'daki kurulusunda da kabui edi: Jen bir durustu, Bkz. sf. 282, dipnot 3.

turya'da, sosyal devrimcilikten cok duzen ici politik hesaplar yapan bir partin in propagandasryla halkm devrimci icgudusu bastmldi ve gercek hedefinden surekli olarak saptmldi; I 868'den bu yana da cok az ilerleme kaydetti ve bilinclerde yer edemedi. Buna karsihk, soz konusu boyunduruktan ve sistematik yozlasmadan etkilenmeyen Latin ulkelerinde, Belcika, lspanya, ltalya ve ozellikle Fransa'da ozgurce buyuk bir gelisrne sagladi ve sehirlerdeki fabrika proletaryasmm gercek devrimci bilinci haline geldi. * Daha once de belirttigimiz gibi, Fransiz proletaryasi, ornegin Ingiliz iscilerinden farkh oiarak, sosyal devrimin evrensel bir bilinc karakteri ta§ldlgml ve butun ulkelerin proletaryalannm dayarusmasi anlarruna geldigini coktandrr biliyordu. Bunu daha t 790'lardaki mucadelelerinde fark etrnislerdi; kendi esitlikleri ve ozgurlukleri icin savasirken ashnda insanoglunun tumiinti ozgurlestirdiklerinin aynrmndaydilar. insan soyunun ozgiirliigu, e~itligi ve kardesligi ... Bugiin arnk bu buyuk sozler, stk sik bos nakaratlar olarak kullamhyor. Oysa ilk kez dile getirilirlerken insanlann yureklerini kabartiyor, iclerini rsrtiyorlardi; 0 gunun butun devrimci §arkllannda dilden dile dolasiyorlardr, lste bu sozler Fransiz iscilerinin yureklerine yeni bir toplum inaner ve sosyal-devrimci bir tutku olarak kazmrmsnr, tabiri caizse dogalan haline gelrnistir ve hatta bilincsizce de olsa dusuncelerinin, taieplerinin ve de hareketlerinin yonunu cizmistir. Siradan bir Franstz iscisi bile devrimin kendisi ir;in oldugu kadar, biitiin diinya icin de olduguna, hatta *
Ingiliz iwileri sadece kendi kurtuluslan ve kosullanmn dilzeltilmesi ir;in milcadele etrnislerse de kuskusuz bu cabalan butun insanhgm cikannaydi. Fakat lngilizler bunun da farkmda degiller, arayislan bu degil. Oysa Fransizlar bu bilince vakiflar, araysslan bu yonde ve bu yiizden olumlu bir farkhhk tasiyorlar, devrimci mucadeleleri gercekten evrensel bir anlam ve nitelik kazaruyor.

68

69

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

kendisinden fazla dunyanin gelecegi icin olduguna inamr, Pratik politikacilar veya Gambetta tiiriinden radikaJ cumhuriyetciler, Fransiz proletaryasmi bu kozmopolit yonelimden ayirmaya cahsryorlar, Onlan bos yere §ll sozlere ikna etmeye cabahyorlar: Butun dunyarun, butun insanhgin kurtulusunu dusleyeceginize once kendi 6zglirlligiinuzti ve refahnuzt dti~unijn. Bunun icin gelin, siz de devlerin bir parcasi olun ve bizirn gibi siz de Fransa'mn san §ohreti. politik ustOnlUgti icin ugrasm ve ulusal cikarlara baglanm ... Cok anlasihr bir dert bu burjuvalar icin ama nafile. Cunkii bu du~ Fransrz proletaryasmin dogal bir parcasidrr, onlar devletci yurtseverligin son kalmrtlanru da imgelernlerinden ve kalplerinden kovdular, Ve dogayi yeniden yaratamazsrruz!

rem nefret ediyorlardi. Thiers'in Paris Komunu'nu bastmnak icin kullandrgi askerler safkan Fransizdrlar ama birkac gun icinde, Alman ordusunun yaptigt kiyun ve gaddarhktan daha fazlasuu yapular. $u andan itibaren, proletarya icin yerli veya yabanCI, biittin askerler dusmandrrlar ve Fransrz iscilen bunun farkmdadir. Bu yuzden de rnilisleri hicbir sekilde yurtsever olmayacaklardrr. Sehri kusatrna altmda tutan Alman kuvvetlerinin gozu onunde Paris Komunu'nun Versailles halk kongresine ve anavatanm kurtancrsi sifath Thiers'e karst baslattigi ayaklanma, Fransrz proletaryasun bugtin motive eden yegane tutkunun ne oldugunu gayet guzel ifade etmektedir. Bundan boyle proletaryamn, sosyal devrimden baska bir davasi, baska bir savasi olrnayacak, olarnaz! Ote yandan yenilen komunarlara karsi Versailles temsilcilerinin uyguladrgi akilalmaz gaddarlrk, onlann iclerinde tasidrklan azgm siddeti ve koliihigii acikca gostermistir. Devlet yurtseverliginin durdugu yerden bakrldrgmda, Paris iscileri ayaklanarak korkunc bir sue islediler: Fransa'yi bozguna ugratan, onun ulusal gucunu ve samm yerle bir eden Alman ordusunun gozunun onunde isciler, kendilerini vahsi, kozrnopolit bir sosyal devrimci tutkuya kapurarak Fransiz devletini ternelden yrkmaya, devletin bolunrnez butunluguni! parcalayrp yerine ozerk kornunleri gecirmeye kalktilar ve boylece Fransa'mn serefini bes parahk ettiler. Almanlar hie olmazsa Fransa'mn srmrlanru geriletip politik gucunu azaltmakla kahyorlardt. Oysa i~iler onu butunuyle ortadan kaldirmaya niyetJendiler ve bir de bu haince gayeleriyle iftihar eder gibi tuttular. Fransa'nm rnazide kalnus ihtisamimn gor~e_lltli ti:l-.mgl Vend?me sutununu devirip cope arular, I
I Paris'in Vendorne alarunda bulunan bu amt, Julius Sezar'm heykelini tasryan bir sutundur. III. Napoleon tarafmdan, onceleri I. Napoleonun bizzat uiklirdigi hcykelinin bulundugu yere konulmustu. Sutun imparatorluk !!,)rkcminin sembolu sayrkhgmdan Paris Komunu'nun talimau uterine bir hulk tiircniylc yikrldi. arna daha sonra tekrar ycrine dikildi, 71

1870- 71 olaylan az once soylenenleri butunuyle kamtlarms oldu. Fransa'nm butun §ehirlerinde prolerarya seferberlik i,Cagnsl yapti ve Almanlara karsi bir rnilis gucu olusturulmasi talebinde bulundu. Bir yandan proletaryarun eline silah vermektense Prusyalilara boyun egmeyi bin kez yegleyen burjuvazinin If 0gunlugunun alcakhgr ve ihaneti, bir yandan da Paris'teki Ulusal Savunrna Hukumeti'nin sistematik olarak uyguladrgi gerici karsr-hareker ve diktator Gambetta'rnn eyaletlerdeki aym olcude geriei halk dusmant muhalefeti tarafmdan felce ugranlmasrydi prolerarya kuskusuz amacladrklanm gerceklestirmis olacakti. Biitun olumsuzluklara ragmen Alman isgalcilere karst kosullann elverdigi olcude silahlanan Fransrz i~~ileri, kendi haklan ve ozgurlukleri icin oldugu kadar Alman proletaryasmm da haklan ve ozgurlukleri icin savasnklan inaner icindeydiler. Fransrz devletinin sam ~6hreli umurlannda bile degildi, onlann butun derdi, burjuvazinin bir kolelestirme araci olarak kullandtgl nefret edilesi askeri guce karsi kesin bir zafer kazanmakti. Alman askerlerinden Alman olduklarr icin degil, asker olduklan
7f1

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$l

Politik ve yurtseverce bir yerden bakan biri icin bu benzeri gorulmemis saygisrzhktan daha aglr bir sus: olabilir mi? Aglflasnnci birtakim nedenler olmasa belki... Fransrz proletaryasi bu SUl;U, demagoglann telkinleriyle veya her ulus gibi Fransa'run tarihinde de sik sik gorulen ulusal doldurus anlanndan birinde tesadufen islememistir. lsin icinde taammud vardir. Bu sefer Paris iscileri gayet sogukkanli ve bilincli bir sekilde hareket ettiler. Devlet yurtseverligini tutkuyla reddettiler, gecici degil derinlemesine, dahasi dikkatle bakildrgmda halkm kendi bilincine donusen bir tutkuydu bu. Soz konusu tutku, butun kururnlan, konforu, ayncahklanyla kurulu duzenin yararugi uygarhgi turnden yutmaya hazir bir hortum gibi, korkulu gozlerle kendisine bakan dtinyanm onune pervasrzca, birden cikrverdi ... Bu olaylar bir ~ey gosterdi; berrak oldugu kadar da korkunc olan bir gercek var aruk ortada: Bundan boyle sosyal devrimci tutkuya kapilrms, bastan a~agl dogruluk, adalet, o zgurluk , esitlik ve kardeslik gibi insani ilkelerle (saygrdeger yoneticilerimiz icin bu ilkeler, resmi torenlerde aulan nutuklarda zararsiz birer cumle ogesi olarak ho~ gorulebilir) donanrrus, yepyeni bir dunya yaratmak cabasmdaki as: ve yabani proletaryayla, somurtl duzenlerini koruma telasr icinde son bir umutla devlete, yasalara, metafizige, teolojiye, ordu ve polis kuvvetine sanlan semiz ve cukmldim egemenlerin dunyasi arasmda bir uzlasrna kesinlikle mumkun olmayacaknr. Bu iki dunya, kaba saba i~s:ilerin dunyasiyla, kibar ve egitimli sosyete -hepirnizin bildigi gibi guzellik ve erdem namma ne varsa bunlar ternsil ederler- birbirinden ebediyen aynlrmsur, Sadece Fransa'da degil, Avrupa'mn dort bir kosesinde olumune bir savas hukiim surmektedir ve bu savas ancak taraflardan birinin kesin zaferi, digerinin de kesin yenilgisiyle sona erebilir! 72

tki ihtimal var: Ya burjuvazi emekci kitleleri eskiden oldugu gibi sungu, krrbac veya sopa zoruyla (Tannnm ilahi buyrukIan ve bilimin akrlci onerileri dogrultusunda tabii ki) cahstirmak icin hosnutsuz halki baski altrnda tutmaya ve emegini kolelestirmeye devarn etmek ve bunu ~u an icin olanakh krlan, devletin askeri diktatOrltik veya imparatorluk bicirninde restorasyonu yoluna gitmek zorundadir, ya da isciler yuzyrllardrr suren bu nefret edilesi boyundurugu eninde sonunda firlatip atacaklar ve onun temelini teskil eden burjuva uygarhgmi toptan yrkip gececeklerdir; bu da sosyal devrimin zaferi ve devlet egemenligine dayah hilton bir sistemin yok olmasi demektir. Devlet bir yanda, sosyal devrim diger yanda ... Bugun bunlar, Fransa'da diger ulkelere oranla daha belirgin olmakla beraber, Avrupa'nin her yerinde gunluk toplum hayatmm oziinii olusturan karsithgm iki kutbudur. Butun burjuvaziyi ve elbette burjuvalasmis asilleri de kapsayan devlet, adak noktasiru, en guvenli srgrnagun ve de nihai savunusunu Versailles'da buldu, Sosyal devrim Paris'te esash bir yenilgiye ugrarrus olsa da kesinlikle tukenmis degildir: simdilerde sehirlerdeki fabrika proletaryasiru bir uctan bir uca kucaklarnakla kalnuyor, gtmey Fransa'da buyuk alanlara yayilan rsrarh propagandasiyla kirsal nufusu da kendisine cekiyor. lste bu iki dunyanm, ezenlerin ve ezilenlerin, ozellikle Fransa'da dusmanhk noktasma varan uzlasmaz karsithklart, Fransa'run tekrar ustun ve hakim bir devlet haline gelerneyecek olmasuun ikinci temel nedenidir.
Fransiz toplumunun butiin ayncahkh tabakalan, Fransa'run eski gorkemli gunlerine donrnesinden kuskusuz buyuk mutluluk duyacaklardir. Ama yalnizca proletaryanm hayatim ve ozgurlugunu feda etmesi kosuluyla ... Yoksa para kazanma hrrsryla gozleri donmus olan bu benciller toplulugu soz konusu i§ icin ayncaliklanndan, mal mulklerinden en ufak bir fedakarhkta bulun-

73

MfHAlL BAKUNfN

DEVLET

VE AN.4.R$f

mazlar, hele proletaryayla esit hak ve kosullara mahkOm olmaktansa yabanci bir iilkenin boyundurugunu tercih ederler. Su anda gozlerimizin onunde olup bitenler soylediklerimizi bire bir dogruluyor. Thiers'in hukumeti, Berlin kabinesiyle yaptiklan anlasma dogrultusunda Alman askerlerinin isgali alundaki Fransrz sehirlerinin Eyliil aymda bosatilmalan gerekrigini Versailles kongresine resmen bildirdiginde, egemen srruflarm koalisyonundan baska bir sey olmayan bu kongrenin cogunlugundan tek bir ses bile <;lkmadI, anlasma hukrnune kuzu kuzu boyun egdiler. Cunku onlar icin hayati oneme sahip hisse senetleri dibe vurmustu ve ne olursa olsun istikrar gerekiyordu, Boylelikle burjuvazi Alman ordusunun varhguun kendisi icin kurtulu.'j ve rahathk dernek oldugunu, Almanlann Fransa'yi terk etmesinin idarn hiikmiinden farksiz oldugunu anlayrverdi. Yani Fransiz burjuvazisinin hikmeti harbiyesi kendinden menkul yurtseverligi, kurtulusu utanc icinde boyun egrnis bir Fransa'da buluyor. Eger bu konuda htUa kuskusu olanlar varsa, muhafazakar bir Fransiz gazetesi alrp okumahdirlar. Gerici partinin butun fraksiyonlanrun -Bonapartistler, lejitimistier ve Orleanistler-, Barodet Paris'ten rnilletvekili secildiginde ne denli korktuklan, altust olduklan ve ofkelendikleri gayer iyi bilinir. Peki yahu kimdir bu Barodet?' Bu zat, konumu, icguduleri ve egilimleri mahiyetinde muhafazakar, fakat sozlerine bakihrsa demokratik ve cumhuriyetci ve fakat gerici politikalann yurutiilmesini onlernek bir yana, yurutulmesine yardrrn eden, dev-

rimle arasmda en ufak bir bag bulunmayan ve zaten hi9 bulunmanus olan ve l870-71 yillannda Lyon'da burjuva duzenini hararetle savunan bir adamdir; Gambetta'mn partisinde bol rniktarda bulunan adilerden biridir yani. Simdilerde bir yrgm burjuva yurtseveri gibi 0 da devrimcilikle hicbir alakasi olmayan Gambetta'nm kurallanna gore cahsrnayr pek faydah buluyor. Oysa Paris onu cumhurbaskaru Thiers'e ve Versailles'daki monarsist sahte halk kongresine inat olsun diye secmisti ve bu srradan hcrifin secilrnesi bile muhafazakar partinin topunu ayaga kaldirmaya yetrnisti. Muhafazakarlann bashca ~ikayeti neydi biliyor musunuz? Almanlar! Hangi gazeteyi acarsaruz acm, burjuvazinin FranS1Z proletaryasrm Prens Bismarck'm ve onun irnparatorlugunun kendine hak gibi gordiigu gaddarhgiyla nasil tehdit ettigine tamk olacaksimz -ne yurtseverlik amal Ashnda butun dertleri Fransa'daki sosyaJ devrim tehdidine karsi Almanlardan yardun dilenmek. Oyle salakca bir korku icindeler ki, zararsiz Barodet'yi dahi devrimci bir sosyalist olarak goruyorlar, Yurtseverligi coktan bir kenara birakrrus olan Fransiz burjuvazisinin icinde bulundugu bu duygu durumuyla Fransa eski giiciine ve ustunlugune kavusmak icin ufacik bir umut besleyebilirmi?

----------------I Desire Barodet (1823·1906),

1872 ve 73 ytllannda Lyon belediye baskanhgl gorevini yuruuu, Belediye yetkililerinin devrirnci tavirlanna sinirlenen Ulusal Meclis, Lyon'un belediyeligini kaldtrdr; bunun uzerine sol bir protesto mahiyetinde Barodet, Thiers hukumcunin rcsmi adayim gecerek Paris'teki bos bir parlamento uyeligine secildi. Bakunin 1870 Eylul'unde Lyon'da anarsist bir isyan baslatmaya r;all~tlgl srrada, bir curnhuriyetci olan Barodet, belediye encumenliginin ve Louis Napoleon'un ('!llimli uzerine sehrin yonerirnini devralan Kamu Guvenligi Komitesi'nin uyesiydi.

Fransiz proletaryastnm yurtseverligine gelince, onun da pek umut verici oldugu soylenemez. Onlann anavatanlannm smirlan artik biitun diinya proletaryasim kapsayacak kadar genislemistir. Bu konuda Paris Komtinii'niin tavn kesindir ve yam sira Fransiz iscilerinin coktandrr lspanyol devrimine karst acikca ifade ettigi sempati, egemen smrflar icin oldugu kadar Fransiz proletaryasi icin de devlet yurtseverligi bahsinin kapandrgrm gostermektedir. Bu durum bilhassa Guney Fransa'da oldukca belirginlik kazanmaktadir; burada Franstz proletaryasr acikca, 75

74

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

Ispanyol proletaryasiyla Him ulusal farklann ve smirlann otesinde kardesce bir birlik ve dahasr ozgur emege ve kolektif mtilkiyete dayah bir halk federasyonu olusturmak yonundeki arzusunu belirtmistir, Sutfin toplumsal tabakalannda boyle bir yuttseverlik eksikligi varken, ustelik aralannda halihazirda aleni ve acirnasrz bir savas hukum surerken Fransa nasil yeniden gii~1iibir devlet haline ge lebilir? Yash cumhurbaskarun m (Thiers) iistiin devlet adanu meziyetleri de, yaptigr onca zuliim de (on binlerce Paris komunanmn kadin cocuk demeden katledilmesi, binlercesinin Yeni Kaledonya'ya gonderilrnesi.i.) bosunadrr, eski Fransa geri gelmeyecek 1 Thiers'm istikrar ve itibar icin gosterdigi onca cabaya yazrk: Fransa bir daha ne eski duzenine donebilir, ne de askeri gucune kavusabilir. Proletarya ve burjuvazi arasmdaki mucadele butun kurumlan temelinden sarsiyor, devletin govdesi canrdryor, parcalarnyor; devlet her an yikilrna tehlikesiyle karst karsiya. Bu derece elden ayaktan dii~mii§ bir devlet nasil olur da gene ve giir;lii Alman devletiyle rekabet edebilir? Bir kez daha soyluyorum, ustun bir giir; olarak Fransa'nm isi bitrnis, politik hakimiyet devriyse bir daha baslarnamak uzere kapanrmstir; ayrn edebiyatmdaki klasisizm ya da siyaset tarihindeki monarsi ve cumhuriyet devirleri gibi.; Devletin yash temelleri biitiiniiyle r;iiriimii§tiir ve Thiers onlann uzerine muhafazakar cumhuriyetin -cumhuriyet makyajryla monarsist bir devlet elbette ki- bina etmek icin bosa ugrasiyor. ~u anda Radikal Parti'nin lideri, acikca Thiers'in r;omezi olan Gambetta ise yeni temeller iizerine yeni bir devlet, guya gereekten cumhuriyetci ve demokratik bir devlet kurma vaatleri savuruyor: 0 yeni temelleri ara ki bulasin ...
76

Zamarunuzda akh basmda ve guclu bir devletin yegane saglam terneli askeri ve biirokratik merkezilesme olabilir. Monarsi ile tam anlanuyla demokratik bir curnhuriyet arasmda tek bir esash fark vardir: Ilkinde devlet yetkilileri egemen smiflann r;1karma halki ezip soyarlar, bir yandan da cepJerini doldururlarken hiikiirndar askma cahsmaktadirlar: digerindeyse bu askm adt halk iradesidir, Cumhuriyet sisteminde hayali bir halk, soztim ona devletin temsil ettigi "yasal halk", yasayan, gercek halkr bogazlar. Ancak halk adma bogazma sanlan ellerin kendi elleri oldugunu 0 halka anlatmak herhalde hayli giir; olacaknrl Sosyal devrim tutkusu artrk Fransiz proletaryasim tamamen fethetrnistir, Bu tutku ya doyurulacak, ya da bastmlacak, baska yolu yok. Ancak baskicr devlet gucu, burjuvazinin bu son kalesi yikihrsa bu tutku doyurulabilir. Cunku en demokratiginden en baskicisma kadar hicbir devlet halka ihtiyaci olan §eyi veremez: Bu ~ey halkm asagrdan yukanya dogru, her turlu miidahale ve vekaletten bagrmsrz oz orgutlenmesidir. Marx'in sahte halk devleti tasansi da dahil biitiin devletci sistemler halkm, halk adma dusunen, halka ragmen davranan bir grup egitimli ve ayncahkh azmhk tarafmdan yonetilmesinden baska bir sey degildir, Bu sebeplerden dolayi mulk sahibi egemen smiflann halkrn tutkulanm ve taleplerini karsilamasi kesinlikle irnkansizdir. Geriye tek bir goruntu kahyor: Devlet baskrsi; gerektiginde aleni, gerektigindeyse gayri resmi tahakkiim demek olan, bir kelime mahiyetinde bile bash basma baski anlamma gelen devlet... Gambetta da en az Thiers kadar burjuva cikarlannm ternsilcisidir; 0 da giiclii bir devlet ve orta sirufm, bir de belki Fransiz proletaryasmm cok kucuk bir bolumunu temsil eden burjuvalasnus i§~i tabakasuun kosulsuz tahakkiimtinti istiyor. Thiers'le aralanndaki fark butunuyle sundan ibarettir: Eski zamanm egilimleri ve onyargilanrun etkisinde olan Thiers, sadece cok zen77

MlHAfL BAKUNfN

DEVLET VE ANAR$i

gin burjuvazinin valann

destegine ve icazetine dayamyor, ki.h;iik burjuve burjuvalasmis i§~ilerin yeni bir hukumet kurulmasi

onundeki israrh taleplerineyse kuskuyla bakiyor. Egemen strnflann rekmeyi vurdugu Gambetta ise politik giictinii, cumhuriyetci-demokratik diktatorliigiinu, simdiye kadar devlet yonetiminin avantalanndan ve onurundan yoksun brrakilan, bastan a§agl burjuva bir ~ogunluga dayandtrmaya calrsiyor.
Gambetta, (bizce de) gayet hakh olarak, soz konusu cogunlugun destegiyle iktidan ele gecirirse, bankacilann, buyuk toprak sahiplerinin, tuccarlarm ve sanayicilerin, krsacasi halkm emeginin en azth ve zengin sorniiriiciilerinin kendine doneceklerini, onu kabul edeceklerini ve onunla ittifak ve dostluk frrsau kollayacaklanru dusunuyor. Gambetta elbette ki onlara tekme vurmayacak, cunku 0 adma yarasrr bir devlet adarru olarak, egemen suuflann desteginin ve dostlugunun gti~lti bir devlet icin vazgecilrnez oldugunu pek iyi bilir, kadar yalanci ve baskrci bir gorunum sergileyeceginden zenginlere ve acgozlu azmhga halkm ernegini daha pervasizca somurmeleri i'r in el verisl i ve guveni lir bir zeBu da Gambetta'nm en az oncekiler

cumhuriyetin iskence tezgahma yatacak olursa, FranSIZ devletini eski samna ve ustunlugune kavusturmayi kuskusuz basaracakur, Fakat sayfalardrr acrklamaya cahsngnnrz mesele de zaten bu: Basaramaz. Bugtin dtinya tizerinde hicbir kuvvet, hicbir siyasi veya dini arac yoktur ki herhangi bir iilkenin ve ozellikle Fransa proletaryasmm ekonomik ozgiirlesme ve toplumsal esitIik arzusunu bogabilsin. Gambetta ne yaparsa yapsm, ister sunguyle tehdit etsin, isterse gonul oksayrci sozler soylesin, bu arzunun la§ldlgl herkulumsu gU91e basa crkamayacak, emekci kitleleri devletin ihtisarnh arabasma at gibi kosmayi basaramayacakttr. Proletaryayla burjuvazinin arasmi bulmaya ve aralanndaki amansiz mucadeleyi sona erdirmeye tath dili de yetmeyecekti r. 0stel ik proleraryay Ia burju vazin in savasi Fransiz de v letinin kaynaklanmn ve gucunun tamamma mal olacagmdan, Fransa'nm A vrupa devletleri iizerinde yeni bir hakirniyet olusturrnaya takati kalmayacaktrr, Bismarck'rn imparatorluguyla nasrl boy 61~ii§ebilecegini varm siz dusunun! Fransrz devletinin sozde-yurtseverlerinin iddiasi ne olursa olsun, onlar ne kadar §i§inirse §i§insin Fransa'mn Avrupa trenindeki yeri bundan boyle ikinci mevkidir. Aynca npki ltalyan devletinin 1870'den once Fransa lmparatorlugu'nun politikalanna tabi olusu gibi, Fransa da Alman lrnparatorlugu'nun liderligine ve dostane emirlerine tabi olacaktir. Bu, diinya pazannda islerini ukir nktr yuruten Fransiz spekiilatorler adma hayli avantajh bir konum olsa gerek: ama ulusal gururlan dusunulurse Fransa'nm devletci yurtseverleri icin aym seyleri soylemek herhalde miimkiin degildir, cunku hie de kiskamlacak bir durum arz etmiyor Fransa'nmki. Gercekten de, 1870'den once olsaydi Fransa'mn Almanya'ya yenilmesi ve boyun egrnesi burjuvazinin en sadik ve inatci savunuculanm bile

mokratik

olacagi anlamma geliyor. Ve daha demokratik

min hazirlayacakttr. Modem okulun piyasaya surdugtl bir devlet adarm olarak Gambetta, en genis demokratik uygulamalardan ya da genel oy hakkrndan en ufak bir korku duymamaktadir. 0, bunlarm halk icin ne denli az, somurucu srruflar icinse ne denli 90k gtivence sagladiguu herkesten daha iyi biliyor ve bu yolla halk iradesinin hayali temsiline dayah idari despotizmin hie olmadrgi kadar siddetli ve gti9lti olacagmm farkmda. Bundan dolayi Gambetta, eger Fransrz proletaryasi bu ihtirash avukatm vaatlerine kanacak ve ttim asiligine ragmen de78

79

MIHAIL BAKUNIN

sosyal bir devrime goturecek kadar utandirabilir, onlarm gururIanni zedeleyebilirdi. Ama proletaryanm ve sosyal devrimin ne oldugunu anladiklan 1870'den bu yana, Almanlara utanc icinde boyun egmek dururken tutup da proletarya tarafmdan alasagr edilrne riskine girmeyeeekierini cumle alem biliyor. Fransrz devletinin eski gucune bir daha asia kavusamayacagl yeterince acik degil mi? Ancak bu kesinlikle Fransa'nm evrensel ve ilerici islevinin de sona ermesi anlamma gelmiyor. Bir de viet olarak §anlm yitirmis olan Fransa'ya taptaze bir sosyal devrim san olacakur, II

Fakat eger Fransa havlu attrysa, geriye kalan Avrupa devletlerinden hangisi yeni Alman lrnparatorlugu'yla basa cikabilir? KesinJikle Buyuk Britanya olamaz bu devlet. Cunku her seyden once lngiltere, hicbir zaman kelimenin tam ve modem anlarruyla bir devlet; askeri, polisiye ve biirokratik merkezilesme anlammda klasik bir devlet olmarmsur. lngiltere daha ziyade, toprak mulkiyetine dayah geleneksel bir aristokrasiyle yeni bir mali aristokrasiden menkul bir crkarlar federasyonunun egemenligi altmda olan kendine ozgu bir toplumdur. Fakat burada da proletarya, aZ-90k farkh ozellikler gosteriyor olsa da, upki Fransa'daki gibi ekonomik esitlik ve siyasi haklar adma acik ve tehditkar bir miicadele vermekten geri kalmamaktadrr. Elbette lngiltere'nin kita Avrupa'smm siyasi olaylan iizerindeki etkisi daima biiyiik oldu. Fakat bu etki askeri gucunden 90k ekonomik gtieiine dayamyordu. Herkesin bildigi gibi bugiin 80 81

M lHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

soz konusu etki de onemli ol~iide a~mml~tlr. Cok degil otuz Yll once lngiltere, Almanlann Reo eyaletlerini isgal etmesine ya da Rusya'nm Karadeniz'deki ilstlinltigunti yeniden yaprlandrrmasina ve Khiva seferine kesinlikle rnusamaha gostermezdi.! Giderek siireklilik kazanan bu uysal tavrr, lngiltere'nin gunbegun belirginlesen siyasi iflasrm ortaya koymaktadir. Bunun da nedeni proletarya ve burjuvazi arasmdaki derin celiskilerdir. lngiltere'de sosyal devrim samldigrndan cok daha yakm, Ustelik oldukca sert ve iyi orgutlenmis bir direnmeyle karsilasacagmdan diger ulkelerden cok daha siddetli olacaktrr.

samaz bir devlet haline geldi. Ardmdan gelen Bourbonlann ahmakca idaresiyle de itiban dibe vurdu. Ta ki l. Napoleon'un yagmaci ordusu lspanya'yi i~gal edip iki yuzyilhk uykusundan uyandirana kadar ...

Italya ve Ispanya'dan

soz etmeye bile gerek yok. Cunku bu

Boylece Ispanya'run haH yasiyor oldugu anlasildi. Cahil ve silahsiz kitlelerin guclu bir tutkuyla birleserek hareket ettikleri surece dUnyanm en iyi ordulanna karst durabileeekierini karntlayan dort basi mamur bir haIk ayaklanmasryla esaretten kurtulduo Dahasi lspanya, haIkm ozgurluk tutkusunun yozlasmamasi adma cehaletin, burjuva uygarhgina yeg tutulabilecegini gostermis oldu.
Almanlar 1812-13 ulusal ayaklanmalanyla (ulusal ayaklanmalar, halkci degil) bosuna bobiirlenip duruyorIar. Ustelik bir de lspanya'yla kiyashyorlar. Alrnanlarmkinin lspanya ayaklanmalanyla karsilasnnlabilir hicbir tarafi yoktur, ispanyollar 0 gune dek yeni\gi yuzu gormemis bir isgalciye karst ayaklandilar, oysa Almanlar, aneak Napoleon Rusya karstsmda kesin bir yenilgiyle belasuu bulduktan soma ayaga kalktrlar. 0 zarnan a dek Fransiz orduIarma karst direnise cesaret edebilen tek bir Alman k6yu ve kasabasi yoktu. Goriinen 0 ki Almanlar itaate, yuce devlet erdemlerine hayli ahskm olduklanndan, dahili otoritenin yerine isgalcilerin otoritesi gecer gecmez onu da kutsal sayrverdiler, Prusyah generaller kalelerini, istihkamlanrn ve sehirleri birbiri ardi sua teslim ederlerken kendi kendilerine, 0 zamanki Berlin kumandarumn unutulmaz vecizesini tekrarlryorlardr: "Duzen yurttasm birinci

ulkeler hicbir zaman tehditkar ve gii~lti devlet1er haline gelemeyeceklerdir. Nedeni maddi kaynaklardan yoksun olmalan degil, aS11 neden ha1klannm yapisal ozelliklerinin onlan tamamiyla farkh hedeflere, farkh mecralara suruklemis olrnasidir. Katolik fanatizm ve V. Charles ile II. Philip'in despotizmiyIe normal gelisim seyrinden sapan Ispanya, 16. ve 17. yuzyillarda halkirun ernegi yerine Arnerika'dan apardrgi altin ve gumusle zenginleserek dunya capinda bir monarsi kurdu. Havadan gelen bu zenginligin aptalea gururu Ispanya'ya pahahya mal oldu. Entelektiiel, ahlaki yozlasrna ve maddi bir yoksullasma bas gosrermekte gecikmedi. Ispanya'nm, butun Avrupa'run korkup hmc duyrnasma, hatta Avrupa toplumlarmdaki ilerlemenin bir an icin duraksamasma neden olan bu kisa ve dogaUsta gelisirni aniden durdu, giieii ~kend0e Ispanya asm miskin, zayif ve umurI Kinm Savasr'm sona erdiren 1856 Paris Anlasmasi'run sartlan gereg] Karadeniz tarafsrzlastmldi ve Rusya'nm burada bir donanma bulundurmast yasaklandi. I 870'de Rusya. Fransa-Prusya Savasi'mn Almanya'mn zaferiyle sonuclanmasuun yarattlgl kansrkhkran faydalanarak Paris Anlasmasi'run hOk.i.irnlerinireddetti. 1860 ve 70'Jerde Rus lmparatorlugu tarafmdan ilhak edilen veya Rusya'ya iabi kihnan birkac Orta Asya topragmdan biri olan Khiva Hanhgt 1873'[jn baslannda Rus askerlerince fethedildi.

gorevidir!"
Napoleon yalmzca Tirol'de gercek bir halk direnisiyle karsilandi. Bilindigi gibi Tirol Almanya'mn en geri kalrrus, en egitimsiz kosesidir. Oysa Almanya'nm egjtim diizeyi yuksek eyaletlerinin bir tekinin bile gozti direnmeyi kesmedi. 83

82

DEVLET VE ANAR$i MIHAlL BAKUNIN

Dogasi geregi kaba, kargasah ve acunasiz olan I bir halk ayaklanmasi daima buyuk kayrplan, insan hayatmm ve maddi degerlerinin fedasrm ongerektirir, Kitleler her zaman fedakarhga hazir, kahramanca davranmaya ve ulasilmaz gibi gorunen kaleleri fethetmeye muktedirdirler. Cunku olmayan mulkiyetlerini kaybetme korkusuyJa yozlasmazlar, Hatta savunrna veya saldm gerektirdiginde kendi koylerini, kasabalanm yakip yikrnaktan cekinmezler ve bu isi genellikle keyifle, gercek bir yrkma tutkusuyla yaparlar. Ciinku mal mulk cogunlukla kendilerine degil baskalanna aittir.! Fakat devrimin nihai hedefleri soz konusu oldugunda bu yikma tutkusu tek basrna yeterli 01maktan uzaknr. Yine de onsuz bir devrim dusunulemez; savasr ayakta tutan yikrna tutkusudur ve yeni bir dunya bu yarauci tutkudan dogacak ve onun uzerinde yukselecektir. Bu tur bir tutku burjuva akhna, burjuva uygarhgma uymaz, cunku butun bir burjuva uygarligi miilkiyete fanatikce tapimr. Esraftan biri veya bir burjuva mulkunden vazgecmektense hayaum, ozgurlugumi ve serefini kolayca gozden crkarabilir. Onlara gore, her ne amacla olursa olsun miilkiyete el uzataru, rmilkiyeti yikmaya cahsam Allah carpar. Bu yiizden zorunlu hallerde dahi evlerinin veya sehirlerinin yrkilmasrm kabul etmezler. 1870'de Fransiz burju vazisi, 1813 'te Alman esrafi isgalcilere bosuna 0 denli kolay boyun egmediler. Miilkiyetin ne kadar yozlastincr bir etken oldugunu, son yurtseverlik kmntilan da
Bakunin'in Rus okurlan, Aleksander Puskin'in unlu "bir Rus isyaru, duygusuz ve aClma.~I':" tamrruna dair yapilan imayi ~uphesiz taruyacaklardrr, Bu tamrn, Puskin'in Pugarev ayaklanmasiyla ilgili Yuzba;>mln Klzi romammn biti~ sanrlarmda yer aile. Bu belki de Bakunin'in yazdig: en unhl ve Bakunin'i en iyi tamrnlayan cumlenin yinelenmesidir. 1842'de, siyasi kariyerinin en basmda, Deutsche Iahrbucher fur Wissenschajt und Kunst dergisinde Jules Elysard mahlasiyla Almanca yayiulanan "Almanya'da Gericilik' adh makalesinin son cumlesi suydu: "Yikma tutkusu, aym zarnanda yaranci bir tutkudur."

kaybolup giden Fransiz koyltiliigu orneginde de gormustuk hanrlarsaruz. Almanya'run Napoleon'a karst sozde-ulusal ayaklanmasi icin son bir seyler soylemeden once onun ancak, darmadagm 01mus Alman kuvvetleri Rusya'ya srgmmca ve heniiz kisa bir sure once Napoleon ordusunun bir parcasi olan Prusya ve Alman kolordulan Rusya'nm tarafma gecince baslarrus oldugunu tekrarlayahm. Dogrusunu soylernek gerekirse 0 zaman bile bu, evrensel bir halk ayaklanmasi karakteri kazanmadi. Kasaba ve koylerde hicbir hareket yokken sadece genclerden, ozellikle ogrencilerden meydana gelen gonulHi miifrezeler bir halk ayaklanrnasi ruhu tasirnak bir yana, derhal diizenli orduya katrldilar. Kisacasi, 0 siralar Almanya'da bir pan-Alman devleti yaratrna fikri tekrar canlandrgi icin gencler, felsefecilerin hararetli soylevleri ve ozanlann coskulu §iirleriyle krskiran bazt sadtk unsurlar, Alman devletini savunmak icin silaha sanldilar. Oysa ispanyol halki vatamrnn ozgurlugunu, ulusal bagmisizhgiru savunmak adma tek bir vucut halinde isyan ediyordu. zamandan bu yana Ispanya bir daha hie uslanmadi ve yeni bir toplumsal yapiya yonelik altrms yilhk arayismda buyuk acilara katlandi. tki kez onanlan mutlak monarsiden Kralice Isabella'mn anayasasma, Espartero'dan Narvaez'e, Narvaez'den Prim'e ve Prim'den kral Amadeo, Sagasta ve Zorilla'ya, zavalh ispanya'mn denemedigi yol kalmadi.! Ve anayasal monarsinin
I Bakunin'in belirttigi gibi, 19. yliZYII, Ispanya tarihinde firtmah bir do· nemdi. Napoleon i~galinden sonra 1814'le yeniden tahta cikan (ve I 823'teki devrimin ardindan Fransrz ordusunca bir kez daha tahta oturtuIan) VII. Ferdinand'in yerine 183Tte krzi ll. Isabella gecti. II, Isabclla'nm tahta t;lkmasma Ferdinand'm kardesi Don carlos ve yandaslanyla, asm gerici ve mutlakiyeti savunan Carlistler k~1 <;lktllar. Carlist savas bittiginde dahi lsabella'mn saltanan bitrnek bilmez ayaklanmalarla sarsildr durdu ve nihayet I S68'de tahuan inmek durumunda kaldi. Baldomero Espartero, Ramon Maria Narvarez ve Juan Prim bu donerndeki olaylarda rol

85

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR:;i

her kosulda baskici ve tahakkumcu,

Ispanya icin aruk kesinlikle

olanaksrz oldugu anlasildr. Bugiin de muhafazakar bir curnhuriyetin; spekularorlerin, zengin miilk sahiplerinin ve bankerlerin cumhuriyetinin olanaksizhgr ortaya cikryor, lspanya, lsvicre tipi
bir kucuk-burjuva federasyonu arayisma girerse, SIZ oldugunu anlamakta gecikmeyecektir. Devrimci onunda
~lkl~-

birlestiriyor, orgutluyor; darmadagin olan devletin ve burjuva uygarhgimn yikmulan uzerinde ozgur i~~ilerin dunyasuu kurmaya haztrlaruyor.

sosyalizm canavan Ispanya'yr pencesine alrmsur, Duydugumuz kadanyla Endiiliis ve Estremadura koyluleri kimseyi takmadan topraklan paylasiyorlarrms. Basmi Barcelona'mn -;ektigi Katalonya bagunsizhgmr actkca ilan etti. Madrit halkiysa federal bir cumhuriyet kurdugunu duyuruyor ve Kurucu Meclis'in politikalanna tabi olmayacagrrn acrkhyor. Kuzeydeki bolgelerin Carlist gericiliginin etkisinde oldugu dusunulurken onlar ayan beyan sosyal hir devrirn gerceklestiriyorlar, bolge ve komunlerin bagllllSlzhgml ve Fueros= Han ediyorlar, adli ve idari belgelerin hepsini yakryorlar. Askerler halka yakmlasiyor, iistlerine karst baskaldmyorlar ... Kisacrst tahribat ve kesin bir parcalanma var lspanya'da: tilke icin icin ciiniyor, dagilma halinde kendiliginden bir ~6kti~ soz konusu. Maliye yok, ordu yok, mahkemeler yok, polis yak; yani devlet yok. Bir tek sosyal devrimci tutkuya kapilmis olan halk var, giil;1ti ve ayakta. Enternasyonal'in ve Sosyal Devrimci _~~y_an~_I'rl~~_~~_~0_:~~ifliderligi alunda lspanya

ltalya sosyal devrime en az ispanya kadar yakin. Anayasal monarsistlerin tum gayretlerine, Mazzini ve Garibaldi gibi iki btiytik liderin kahramanca ama nafile cabalanna ragmen Italyan halki devleti kabul etmiyor, etmeyecek de.
lspanya gibi ltalya da, antik Roma'nm merkezci ve otokratik geleneklerini uzun zaman once, bir daha edinmemek iizere yitirdi. Sirndilerde bu gelenekler halkm belleginde degil Dante ve Machivelli'nin kitaplannda ve modem politik edebiyatta ya~Iyor. Aynca ltalya'da halihazirda yasar durumda olan an bir otonomi gelenegi var ve bu bir eyalet otonomisi degil, diipediiz komun otonomisidir. Halkm vakrf oldugu, arasmda varhguu surduren yegane politik kavrarn da bu. Buna bir de birbirlerini anlamayacak kadar farkh lehceler konusan eyaletlerin tarihsel ve etnografik farkhhklan eklenirse Italya'nrn modem devletin birlik idealini gerceklestirmekten ne denli uzak oldugu kavranabilir. Ama kansrk bir toplum da degildir italya; lehceler, orf ve Metler ne kadar farkh olursa olsun belli bir Italyan tipolojisi vardir. Guneyli bir Italyamn bile Italyan oldugunu tipinden, karakterinden derhal crkartabilirsiniz. Dahasi, maddi crkarlann gercek ortakhgr, ahlaki ve entelektuel hedeflerdeki sasiruci benzerlik Italyan eyaletlerini birlestiriyor, onlan birbirlerine oldukca yakm kihyor. Bununla beraber, butun bu hedeflerin baski aracihgiyla politik birlik saglarna ~abalanna karsit bir yerde durmast ve toplumsal bir birlik kurulmasr dogrultusunda caba gostermesi aynca onernsenrnesi gereken bir nokta. Italya'mn politik veya idari birliginin baski yoluyla saglanmaya cahsilmasmm toplumsal dagrlmayla sonuclandrgim ve buna bagh olarak gonullu bir toplumsal birlige an-

halki guclerini

alan ilnlti askeri ve siyasi sahsiyetlerdi. Manuel Ruiz Zorilla (veya sadece ZorilJa (1834,1895)). Sagasta'run hasrmydi ve Kral Amadeo saltanatuun bir donemindebasbakanlik gorevinde bulundu. Amadeo'nuntahuan inmesl.nm ardmdan gelcn 1873-74 cumhuriyeti ne, bi r haska Carlist savas, IOrlU bolgcsel v~ yerel aynhkct hareketler ve devletin alaca~b rnustakbel bicimler hakkmd,akl e.:ash tartl~rn<llllr ~amgasml vurdu. Klsa Z<HTIaIl onra monarsi s Isabella run oglu XII. Alfonso nun ~ahsmda yen iden yapilandr. Fueros ortacag lspanyol krallunnca bahsedilen ycrel ozgurluk beratlanydr. (0;.11.) 1872 Eylul'unde Bakunin, Zurih'tc J868'deki Sosyul Dernokrat Dayarnsma'mn ardrh mahiyctindc Sosyal Devrirnci Dayarusma'yi kurdu. Bu, Italyan ve lspanyol taraftarlardan olusan kucuk bit grupinn ibaretti.

86

87

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

cak ~agda1Jitalyan devletinin yikilmasiyla vanlabilecegini soyleyebilir, Italya'daki gilnliik hayattan buna dair sayisrz kanrt devsirebiliriz, Butun bu soylenenlerin gerceklesmesi elbette yanhz kitlelere baghdir. Cunku diger ulkelerde oldugu gibi italyan burjuvazisinin ust tabakalannda da devlet birligine, §u an gelisrne ve genisleme halinde olan bir birlik, halkin ernegini somuren ayncahkh bir suufm toplumsal birligi rehberlik ermektedir, bu simf Consorteria 1 terimiyle adlandmhyor. Con so rteria, biitun bir yoneticiler ve egemenler toplulugunu ifade ediyor: burokrasi ve ordu, polis ve mahkemeler, buyuk mulk sahipJeri, sanayiciler, tuccarlar, bankacilar ... Yam sua Consorteria, sag kanadi §u an hukurnet olmamn avantalanyla keyif catan, sol kanadiysa bu keyfe agzmm suyu akarak bakan butun bir parlamentoyla birlikte yazarlan ve resmi, yan-resmi avukatlan da kapsiyor. Yani italya'da da durum dunyarun geri kalamndan farklt degil. Devletin yararlan adma iilkeyi iligine dek somuren, halki korkunc bir sefalete ve urnutsuzluga mahkfim eden yekpare bir yagrnact-politikaci cetesi burada da isbasmda, Fakat milyonlarca proletaryayr pencesinde krvrandirsa bile, en korkunc sefalet de devrimini garantilemeye yetmez. Doga insanogluna oyle sasirnci, cogu zaman olumiine bir sabir vermistir ki, onun ne zaman yeter diyecegini seytan bilir, Esi benzeri olmayan bir yoksulluga mahkum olsa da, achktan ve sefaletten azar azar oluyor olsa da, kahredici bir duyarsizhk ve bilincsizlikle vakanndan odun vermez, itaat etmekten vazgecmez. Bilhassa Dogu Hindistan ve Almanya'da hayli belirgin bir ozellikConsorteria (Entrika) ashnda ltalyan Parlamentosu'nda sag guclerin olusturdugu bir gruplU. Piedmont karsin

tir bu. Boyle bir insan hicbir zaman cesur olmayacak, olse bile isyan etmeyecektir. Ancak bir duygu var ki, insam cileden crkanp isyan ettirebilir, en azmdan isyan etme olasrhgrru arttirabilir: Umutsuzluk. Keskin, tutkulu bir duygudur bu. lnsam agu, acrh uykusundan cekip ahr, ona, en ufak bir ulasma umudu olmasa bile, daha guzel bir diinyanm varolabilecegini hanrlatir. Kimse uzun zaman umutsuzluk icinde yasayamaz. Umutsuzluk insam eninde sonunda ya o Iiime, ya da eyleme gotiiriir, Ne tur bir eylemdir varacagi? Su: Kurtulusu icin, daha iyi hayar kosullanna sahip olmak icin dise di~ goze goz savasacakur, acik acik yapacaktir bunu. Umutsuzluk bir Almam dahi manugmdan, dengesinden koparabilir: ama herhalde 0 Almanm bu duruma gelebilmesi icin epey bir hakarete ugramasi, hayli dayamlmaz baskilara, acilara, haksizliklara maruz kalrnasi gerekecektiro Sefalet ve umutsuzluk; bu ikisi bile sosyal devrimi patlatmak icin yeterli degildir, Bireysel ya da olsa olsa yerel isyanlar dogurabilirler; halki topyekun ayaga kaldirmaya yetmezler. Sosyal devrim, ayirt edici olaylar, aCI ve siddetli deneyimler silsilesiyle aydmlanan halkm icgudulerinin, surekli gelisen ve sinrrlanm genisleten bir ideale donusmesine ihtiyac duyar; bireyin haklanyJa ilgili genel bir bilince sahip olmasi, haklanru elde etmek icin derin, tutkulu ve deyim yerindeyse dinsel bir inanca kaprlmasi gerekir. Halk, boyle bir ideal ve bu tur bir inaner umutsuzluk dolu bir sefaietle bir araya getirdigi zaman, sosyal devrim kacirulmaz ve cok yakm olacak, onu engelleyebilecek hicbir kuvvet kalmayacakur.
rt

italya'da

Italyan halkmm durumu tam da bu. Sefaletieri ve yasadiklaaCI dayamlmaz boyutlarda. Bu hususta Rus halkmdan a§agl
89

88

MIHAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

kahr taraflan yok. Ama italyan proletaryasi, Rus proletaryasmdan cok daha acik ve giderek guclenen bir devrimci tutku ve biline; gelisimi icinde. Dogalan geregi zeki ve tutkulu olan italyan proletaryasi nihayet ihtiyac duydugu seyin ne oldugunu, kurtulusu icin ne yapmasi gerektigini kavramaya basladr. Bu bakundan Enternasyonal'in propagandasi, sadece iki yrldir aktif ve yaygrn bicimde yurutulmesine ragmen, Italyan proletaryasina epey yarar sagladr. lcgudunun halk ayaklanrnasi icin vazgecilmez niteligini, ne denli aCI cekmis olurlarsa olsunlar bu icguduye ve onun bicimlendirdigi ideale sanlmalan gerektigini ogretti, daha da dogrusu iclerinde bu ideali uyandrrdi" ve onlara varmaIan gereken hedefi, 0 hedefe varmalan icin guclerini nasil orgutlemeleri gerektigini gosterdi. Kuskusuz bu ideal, halk icin en basta yoksulluga ve sefalete bir son verilmesi, esit ve zorunlu kolektif ernek yoluyla turn maddi ihtiyaclann herkes adina karsilanmasi anlarruna gelmektedir. Ardmdan srra, efendilerin her turlu tahakkumunii ortadan kaldirrnaya, butun devlet sisternlerinin aksine, halkrn esas ihtiyac duydugu ozgur bir toplumsal yaprnm, hayatm asagrdan yukan orgutlenrnesinin yaranlmasma ve pariamento, hiikiimet gibi kurumiann tarihin c;oplUgiine atilmasma gelecektir. Tanm ve fabrika iscilerinin birliklerinin, komtinlerin, eyaletlerin ve uluslann gonullu dayamsrnasr; ve nihayet biraz daha uzak bir gelecekte, bir diinya devletin yrkmulan iizerinde zaferle, onurla yukselen insanoglunun evrensel kardesligi ... 1talya'da da ispanya gibi, Marx'm devletci kornunizm programi hicbir basan kaydedemedi; bu dikkat cekicidir. Yaygm ve tutkulu bir bicirnde benirnsenen ise, tahakkume ve otoriteye karst olumune savas ilan etmis olan Sosyal Devrirnci Dayarusma'mn (Liga'nm) progranudrr.

Bir ulus kendisini ancak bu kosullarda bireysel ve toplumsal ozgurlukler temelinde orgutleyebilir ve baska uluslar icin tehdit unsuru olmaktan crkarabilir. Iste bu yuzden Ispanya ve italya'dan, saldirganhk politikasi yuriitmesi degil, artik ancak sosyal devrimler beklenebilir. lsvicre, Belcika, Hollanda, Danimarka ve Isvec gibi kucuk ii1keler benzer nedenlerle, fakat esasen siyasi arenada tuttuklan onemsiz yerleri nedeniyle birilerini tehdit etrnek bir yana, yeni Alman lmparatorlugu tarafindan ilhak edilmekten korkmaktadrrlar. Geriye Avusturya, Rusya ve Prusya Almanyasi kahyor. Avusturya'nm gozu topraga bakan devasiz bir hastadan farksiz oldugunu soyledik durduk. Hanedanhk iliskilerinin ve askeri giidin yaratngi bu imparatorluk, aralannda kiir;uk bir sevgi kinnusi dahi bulunmayan, birbirleriyle catisma halinde dort ayn irktan menkuldur. Hakim durumda olansa, diger ucunun beraberce nefret besledigi ve niifusun topu topu dortte birini olusturan Alman rrkidir. Yakm zamanda Macar ve Alman Slavlan olarak ikiye bolunen ozerklik yanhsi Slavlar bu imparatorlugun y ansidi rlar ii stel ik ,I Boy Ie bi r imparatorlugun birl igin i korumak icin askeri ve polisiye despotizmden baska caresi yoktur. Zaten son yirmi bes yil zarfmda aldrgi iir; oldiiriicu darbeyle yarahdrr, ilk darbe, eski rejimi ve Prens Metternich hukumetini temize havale eden 1848 devriminden geldi, 0 zamandan beri de vahsi onlernler ve kuvvet macunlan alarak zar zor ayakta duruyor.
1--]867 Uzlasmasi (Ausgleich) Avusturya lrnparatorlugu'nu AvusturyaMacarislan lmparatortugu'na veya Monarsiye dijnti~ttirmti~ oldu, Macar-egernen Transleithan (Leith nehrinin dogusu) kesirn ve Almanegemen Cisleithan (Leith nehrinin bausr) kesirn Kendi anayasalanna, parlamentolanna ve yonetimlerine sahiptiler, A vusturya lmparatoru ve M acaristan Krall vasrflanyla saltanat suren bir lek Habsburg hukumdaruun altmda birlesmekteydiler.

tuu

..

Ek A'ya bakimz.

90

91

MIHAIL BAKUNIN

DEVL£T VE ANARSf

1849'da, imparator Nikola'nm imdadma yeti§tigi imparatorluk, bumu havalarda bir oligarkm Prens Schwarzenberg'in ve Roma'yla anlasrna yapmayi tasarlayan Slaver bir Cizvit'in, Kont Thun'un yonetimi altmda selameti, gerici dinsel politikalar uygulamakta ve ulusal farklrhklan duzleyip rum eyaletleri kat! bir merkezilik altmda toplamakta bu ldu.! Fakat 1859'da II. Napoleon gelip ikinci darbeyi vurunca askeri ve burokratik merkezilesmenin de kill"etmeyecegini anlamis oldu. 1859 yenilgisinden sonra Avusturya liberalizme merak sardt. Irnparatorluk, Prens Bismarck'm (henuz konttu 0 vakitler) beceriksiz rakibi Baron Beust'u Saksonya'dan caguup egemenligi altmdaki hal klan birer birer azat etmeye b3§ladl.2 Niyeti bu sayede devlet birligini saglama baglamakti -yani ~6ziilmesi olanaksiz bir problemi cozmek icin bosa kurek salhyordu. Sadece dogalan, dilleri, karakterleri ve kiiltiirel duzeyleri farkh olmakla kalmayip birbirleriyle durmadan dalasan ve bu nedenle ancak idari baski araclanyla bir arada tutulabilen bu dort temel ulusun-Slavlann, Almanlann, Macarlann ve Romenlerin*gonlunu aym anda hos etmesi gerekiyordu Avusturya'rnn.
I Prens Felix Schwarzenberg (1800-1852), 1848'de A vusturya basbakam oldu ve 1848 Devrimi'nin ardmdan merkezilestirilmis rnurlakiyetcihgi yeniden yaprlnndiran hukumete baskanhk yapu, Kant Le Thun (18111888), I 848'den sonraki donemde egili m bakanhginda bulundu. Papahkla 1855'te, Avusturya'daki Katolik Kilisesi'nin bagrmsizhgiru ve bilhassa egitim uzerindeki etkisini guclendiren bir anlasma yapilmasma aracrhk etti. Thun Alman Bohemya asillerinin mensubu olmasma ragmen, Ceklerin dilsel ve kulrurel hak taleplerini destekledi, Baron ve daha soma Kont Friedrich Beusr (1809-1886) 1866'da Avusturya DI~i~leri Bakam, ardmdan basbakan ve sansolye oldu, Macarlarla 1867 Uzlasmasi rnuzakerelerini yiiri.iItU. I 866'ya dek Saksonya basbakam ve daha soma Avusturya'daki gorevi sirasinda Bismarck politikalanmn muhalifi olarak tammyordu, SOz konusu uluslar 36 milyonluk nufus icinde ~u sekilde dagllml~lardl: yaklasi k 16.500.()(X) Slav (5.000.000 Polonyah ve Rutenyah; 7. 250.(X)O diger kuzey Slavlan, Cekler, Moravyahlar, Slovaklar: 4.250.000 de guney Slavl). yaklasik 5.500.000 Macar, 2.900.000 Romen, 600.000 italyan, 9.000.000 A I man ve Yahudi ve \.500.000 diger uluslar,

Yahudilerle birlikte nufusun ancak dortte birini olusturan ve A vusturya rnonarsisi icinde siyasi egemenligin hala kendi hakIan oldugunu marla iddia eden Almanlann da aynca rnemnun edilmesi lazimdr. lsin ilginc tarafi, liberal-dernokratik bir anayasanm borazanhgim yapan da aym Almanlann cogunluguydu. Butun bu cetrefil sosyal problemlerin en kestirme .-;oziimiinun evrensel bir devrimde oldugunu bosuna tekerleyip durmuyoruz. Bizim derdimizin dogruluguna ve bir devletin en liberal veya demokratik bicimler altmda da olsa baskici, despotik tabianna (gizli oldugu orand a tehlikeli) bundan daha iyi karut bulunabilir mi?
OJ,

Yaradihstan devletci ve burokrat olan Almanlarm iddialantarihsel birtakim haklara (antikite ve fetih haklan elbette) ve ote yandan da hayal iiriinii kulturel iistunhiklerine dayandirdikIan soylenebilir. Onsozumuzun sonunda Alrnanlann bu iddialannda ne denli ileri gittiklerini gosterme frrsau bulacagiz. Genel olarak Almanlardan pek farkh iddialan olmasa da simdilik sadece Avusturya Almanlan uzerinden gidelim. Pek niyetleri yoktu ama Avusturya Almanlan su an icin Macarlar iizerindeki egemenliklerinden vazgectiler ve Macarlann bagimsizhgmi tarndilar. Avusturya lrnparatorlugu icinde Macarlar, Almanlardan sonra en devletci ulustur. 1850'den 1859'a dek imparatorlugun siddetli baskisma, sert onlernlerine inatla ayak dirediler ve bagnnsizhk davalanndan odiin vermediler. Ostelik bir de, toplam nufusun ancak ti~te biri olmalanna ragmen diger uluslar iizerinde siyasi egemenlik haklan oldugunu iddia ettiler. Macarlara sorarsaruz, onlar icin de tarihsel bir haku bu.*
Macarisran Kralhgl'nm toplam niifusu I 5.500.000'dir. 5.500.000 Slav, 2.700.000 Romen, 1.800.000 Yahudi 500.000 Ce§it1i baska uluslar vardrr, Bunun icinde ve Alman ve

....

92

93

M IHAIL BAK UNIN

DEVLET VE ANAR$1

Boylece Avusturya Imparatorlugu, gucleri a~agl yukan esit ve fakat tek bir egemenlige tabi olan iki devlete aynldi: 20.500.000 nufuslu (7.2 milyon Alman ve Yahudi, 11.5 milyon Slav ve 1.8 milyon 1talyan ve diger unsurlar. ..) Cisleithan (veya Slav-Alman devleti) ve Transleithan (yani Macaristan ya da Macar-Slav-Romen-Alrnan devleti) ... Isin dikkat cekici yam bu devletlerin, ne bugun ne de geleeekte, iy istikrar saglarnak hususunda hicbir umut vermemeleridir. Macar Kralhgt icinde de, liberal anayasasma ve idarecilerinin tarnsrlmaz yeteneklerine ragmen irksal dalasrnalar, A vusturya monarsisinin bu kronik hastahgi hie eksik olmadr, Macarlann egernenligi altmdaki nufusun buyuk cogunlugu Macarlardan nefret etmektedir ve onlann boyundurugu alnnda olmak hicbir zaman iclerine sinrneyecektir. Bunun sonucu, Slavlann Turk Slavlanrn, Romenlerin de Eflak, Bogdan, Besarabya ve Bukovina'daki kardeslerini arkalanna alip girisecekleri amansiz bir mucadele olacakur. Ucte birlik Macarlar kacrrulmaz olarak Viyana'dan destek talep edecekler. Oysa Maearlann aynlmasrna bozulan irnparatorluk Viyana'si, biitiin r;uriimu§ ve cokmeye yuz tutmus hanedanlrklar gibi, sinsice, dagrlan iktidanm toparlayacak bir mueize beklentisi icindedir, Bu yuzden Macaristan Kralhgi'nm istikrar saglamasuu engelleyen ir; kansikhklardan hayli memnundur ve el altmdan Slavlan ve Romenleri durtuklemeyi de ihmal etmemektedir. Macar yonetimi bunun farkmda, onlar da Avusturya'ya karst isbitirici bir imha savasmm yolunu gozleyen ve bu nedenle Maearlara prim veren Bismarck'la gizli gizli flort halindeler. Transleithan'm hali pur meali bu. Cisleithan'm durumu da pek ir; acrct sayilmaz, Alman-Slav devletinde, (Yahudiler dahil) 7.2 milyon Alman, 11.5 milyon Slavi yonetme derdinde,
94

Bunun garip bir dert oldugunu soylemeye gerek var nu? Goninen 0 ki Alrnanlann antik caglardan bu yana kendilerine bictikleri misyon, Slav topraklanru isgal etrnek, Slavlan yok etmek veya uygarlasurmaktrr (yani Alrnanlasurmak, diger bir deyisle kucilk burjuvalasurmak). Bu yuzden Almanlann ve Slavlann aralan hicbir zaman iyi olmamrsnr, ikisi de kendi kadrince birbirinden nefret eder durur. Yenilse de uzlasmayan ve boyun egrneyen butun halklar i§gale ilerden nefret ederler; S la vlar da Alman 1 ardan nefret ediyorlar. Ote yandan efendiler de kolelerinin kendilerinden nefret ettigin i nefretle bi 1irler; on lann ozgiirluk hayallerinden duydukIan korkuyla icin icin kivramrlar, Almanlar Slavlardan nefret etmekle kalrmyorlar, Slavlar AImanlasmarnakta (yani uygarlasrnamakta) israr ettikleri icin onIan asagrhk bir ulus olarak da goniyorlar. Prusya Almanlannm, Slavlan Almanlastiramadiklan icin Avusturya Almanlanna nasrl act act sitem ettiklerini, hatta onlan nasrl ihanetle sucladtklanru hatirlarsmiz. Onlara gore Alman yurtseverligine ve cikarlanna, yani pan-Almancrhk fikrine karsi hundan daha agu bir sur; islenemez. Peki dort bir yandan sikrstmlan, yine de tamamen kmlamayan Avusturya Slavlan (Polonyalrlar haric) pan-Alman tehdidine neyle karsihk veriyorlar dersiniz? Baska bir sacmahkla: halkm ozgurluk mucadelesine bir break gibi saplanan bir baska igrenclikle: Pan-Slavizrn. >I:

'"

Biz pan-Almanctltgm oldugu kadar pan-Slavizmin de can dusmanlanyiz ve ilerde kltaplanrruzdan birinde son derece onemli olan bu konuya ozel bir rnakaleyle egilrneyi amachyoruz. Simdilik, Rus devrimci gencliginin en kutsal ve vazgecilmez gorevinin burnn gucuyle pan-Slavist propagandaya karsi mucadele etmek oldugunu vurgulamakla yetinelim, Bu propaganda Rusya'da ve ozellikle diger Slav topraklannda, hukurnetlere bagh veya kendinden menkul Slavofiller ya da resmi Rus ajanlan tarafmdan

9S

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET V£ ANARSI

Ger~i A vusturya Slavlannm hepsi (Polonyahlar dismda kalanlar, ~tinkU onlann zaten alakalan yok bu meseleyle) bu tehlikeli ideale tapiyor falan degiller, Ornegin TUrk Slavlan panSlavizrne, etraflannda dolasan onea Rus ajanma karsm pek az yi.iz veriyo rlar. Fakat yine de Petersburg'u bir kurtanct olarak gormek, Avusturya Slavlan arasinda epey yaygm bir egilim, Almanya'ya karsi derin (ve dogrusu butunuyle hakh) bir nefret duyuyorlar, bu tamam; ama Moskova ve Petersburg despotizrninin Litvanya, Polonya, Ukrayna* ve hatta Rusya halklannt inim inim inlettigi vakitleri ne cabuk unuttular da kamcih cardan gelecek kurtulusun yolunu gozler oldular? Budalahktan baska bir ~ey degildir bu. Ama Slavlann bu tur gulunc beklentilere kapilmasi sasrrncr degildir. Tarihi bilmiyorlar, Rusya icinde olup bitenlerden ise zerre kadar haberleri yok. Butun mesele kulaklanna calman kotil bir sakadan ibaret: Guya Almanlarm dizlerini titreten buyuk bir Slav lmparatorlugu kurulmustur ve bundan olsa olsa memnunluk duyulur; onlan titretebilen bir imparatorlugu sevmek de elzem olur. Dogal, hepsi cok dogal. Ama ya A vusturya lmparatorlugU'ndaki egitirnli Slavlar arasmda pan-Slavizmi (ya da en azindan bazilan acrsindan Rus Imparatorlugunun kurtanci mudahalesini veya Rus cannm egernenligi altmda buyuk bir Slav lmparatorlugu'nun kurulmasml) acikca savunan onca zeki, bilgili, tecriibeli
yurutuluyor. Slav kardeslerine karsi babacan bir sevgiyle dolu olan Petersburg'daki Slav ,>arm, onun, halkmt ezen, halki tarafrndan nefret edilen, Ukrayna ve Polonya'ya zulrneden ve dahasi Polonya'mn bir krsmim Almanlara satan aleak Irnparatorlugu'nun, bedbaht Slavlan Alman boyundurugundan kurtarabilecegi yonunde propaganda yapiyorlar. Ostelik Petersburg kabinesi Dogu'da yardim gorme vaadine karsihk Bismarck'a Bohemya ve Moravya'yi alenen satarken yapihyor bu. Bakunin, metin boyunca Ukrayna yerine Kucuk Rusya terimini kullamyor. Ukrayna adr, ancak 19. yuzyihn sonlannda kullarulrnaya basiandr. (c.n.)

insan olmasma, ustelik bir de parti kurup yonetmelerine ne demeli? Garip, uzuntu veriei ve dahasi affedilmeyecek bir tavir bu. Lanetli Alman uygarhgmm Slav yurtseverlerin bile ruhuna ne dereee sizdigma dikkatinizi cekmek isteriz. Slav yurtseverleri Almanlasunlnus bir burjuva toplumunun icinde dogdular, AImanlann iiniversitelerinde, okullannda okudular, Almanea du~iinmeye, hissetmeye ve arzulamaya ahsarak bi.iyiidiiler. Alman dusmam bir miicadele geleneginden gelmernis olsalar kusursuz birer Alman olup crkacaklardr. Slav kalabildiler ama simdi halklanrn Alman boyundurugundan kurtarmak icin Almanea yontemler kullaruyorlar; onlerine birlesik ve gucltl bir Slav devleti yaratmak dogruJtusunda biitiinuyle Almanea bir hedef koyuyorlar. Burokratik, poIisiye ve askeri bakrrndan merkezilesmis modem devlet (ornegin Alman ve Rus lmparatorluklan) dogrudan dogruya Alman patentlidir; iste size Slavlann ruhuna sizrms olan Alman. (Burada bir noktayi belirtmek yerinde olur: Rusya'da, devletin harcmda Tatar unsurlar da vardir. Fakat Almanya'da, Tatarlann nezaketi" sayesinde boyle bir durum soz konusu degil.) Slavlann dogalannda ve varoluslannda politik, yani devletci bir yan hie yoktur. Cekler Biiyiik Moravya imparatorlugu'nu, Srrplarsa Dusan lmparatorlugu'nu bosu bosuna yad edip duruyorlar.! Bunlar gecici fenomenler, antik mitlerdir. Simdiye dek tek bir Slav ulusu kendi iradesiyle devlet kurmadi,

Tatarlar Rusya'dan sonra Alrnanya'yi fethetmeye yonelmediler, Nezaket dedigi bu. (c.n.) . Ceklerin yerlesik oldugu Moravya 9. yuzyilda Polonya ve Macaristan'm yam sira bugunku Cek Cumhuriyeti ve Slovakya'yi da kapsayan ve kisa sure ayakta kalan bir imparatorlugun ceklrdegi haline gelrnisti. Cekler Hiristiyanhg: bu donemde kabul ettiler. .. ., Stefan Dusan (1311-1355 arasmda yonetimdeydi) ortacag Sirbistan'iru gliclinlin doruguna ,>1kardlve 1346'da kendisini imparator ilan em. Anc.~ kurdugu devlet olumunden sonra dagikh ve Balkanlar'in gen kalam gibi Sirbistan da kisa zaman soma Osrnanh Turklerinin idaresine tabi oldu.

96

97

M JHAlL

ss« UNIN

DEVLET VE ANAR~i

Polonya'nm rnonarsist cumhuriyeti Alrnancrhk ve Latincilig-in ~ift tarafh basmci altmda dog-duo Koyluler (chtopyler) toptan yenildiler, orta suufin (Polonyah tarihcilere ve yazarlara -ozellikle Mickiewicz'e l- bakrhrsa Slav kokenlidir bunlar) koleIeri haline geldiler ve i§ bitti. ve Cek KrallJgl2 meselesi var. BunJar Almanlann dogrudan basmcryla birlestiler. Biraz dikkatli bakildigmda Almanlann birer kopyasi olduklan gorulecektir. Zaten cok gecrneden Bohemya, Alman Irnparatorlugu'nun organik ve aynlmaz bir parcasi haline geliverdi, Sonra su Bohemya Rus Imparatorluguna gelince, onun nasil olustugunu bilrneyen yoktur: Tatar kamcrsi, arti. Bizans inayeti ve arti, Alrnanlann burokratik, askeri, polisiye akrl hocalrgt.. Zavalh Buyuk Rus halkt ve ilhak edilen diger halklar -Ukraynahlar, Litvanyahlar, Polonyalilar- bu olusuma ancak sirtlanyla kaulabildiler, Slavlar hicbir zaman kendi inisiyatifleriyle bir devlet kurmarmslardrr, 0 kadar, Cunku hicbir zaman fetihci bir ulus olmadilar. Oysa devletleri sadece fetihci halklar kurarlar, sonra da boyun egdirdikleri halklart bir giizel yerler. Slavlar yalmzca bansci degil, son derece de tanrncr insanlardtr, Alman kabileleri savascr ruhlanyla oradan oraya kosup devletci ozlernlerini doyurmaya ugrasirlarken Slavlar devlet fikrinin uzagmda bagimsiz koylu komiinleri halinde yasayip gidiyorlardi, Toprak esit paylasihp ekiliyor, komiinil secimle belir-

lenen yashlar, patriarkal adetlere gore yonetiyorlardi, Bu yttzden Slavlar soyluluk nedir bilrnezlerdi, bir rahip kastlan bile yok ttl. Patriarkal aderlerden kaynakh cksik Iiklerle de olsa, e~itlikci ve kardesce bir hayat suruyorlardr. Kornunler arasmda sureklilik arz eden politik iliskiler yoktu. Ancak yabanci bir kabile saldrnst gibi ciddi bir tehdit soz konusu oldugunda savunma ittifaklan kuruyorlardr, fakat tehlike gecer gecmez bu birlikten eser kalmtyordu. Bu yuzden bir devlet haline gelmekten 90k, aralarmda kardesce iliskiler kurmakla yetindiler. Slavlann bu bicimde orgutlenmesi onlan, ozellikle AlmanJar gibi savasci kabilelerin saldmlart karsrsmda savunmasrz brrakti. Bir kismi yok edilirken btiyiik ~ogunlugu Turk, Tatar, Macar ve bilhassa Alman kabilelerinin boyundurugu altma girdiler. Onuncu yuzyrlm ikinci yansmdan itibaren Slavlann esaret tarihi baslar. Bu acih oldugu kadar kahramanca bir tarihtir de. Yuzyillar boyunca isgalcilere karst inatla savastilar, iilkelerinin ozgtirltigti adma otuk oluk kan akitttlar. On birinci yiizyilda iki onernli olay cikar karsmuza: Oder, Elbe irmaklan ve Baltik denizi arasmda yasayan Paganist Slavlar, Alman sovalyeierine ve rahiplerine karst giristikleri genel ayaklanrna ve Polonyah koylulerin orta suuf yonetimine karst baslatnklari isyan, Bu iki kalkrsmanm etkileri, ban Slavlanrun Almanlara, guney Slavlanrun Turklere ve kuzeydogu Slavlanrun da Tatarlara karst yurutttikleri mtitevazi fakat surekli mucadelelerin icinde 15. yuzyila kadar hissedildi . bir halk ayaklanmasi karakteri tasiyan ve seytanm bacagmi kinp basanya ula§an biiyiik devrim~ cikar.! Dinsel goruslerini bir kenara
1
Hussitler Constance Konseyi'nin emriyle 141S'te yakilan Cek di n reformcusu' Jean Hus'un yandaslanydrlar. Gorusleri bircok bakimdan 16. yuzyil Reforrnu'nu onceden haber veriyordu, lean Hus'un oltlmtlnti izle-

. _--------_.

Adam Mickiewicz (1798-1855). 19. yuzyrhn biiyiik Polonyah sairiydi: Milli yetci ve rornantikti. Bakunin onunla I 840'larda Paris'tc taru sn. M ickiewicz Paris'te College de France'da Slav edebiyau kursusunun basindaydi ve Polonyahlarm ve Slavlann kaderi hakkmda mistik fikirler one suruyordu. Cek Bohemyasi 10. yuzyslda Moravya'dan aynldi ve Kutsal Roma Imparatorlugu'nun parcasi haline geldi. 12_ yuzyihn sonunda Bohemya imparatorluk icmde bagunstz bir kralhk oldu ve Prag 14. yuzyilda bir sure bizzat imparatorlugun baskentligini

15. yuzyilda karsirmza

Cek Hussitlerinin

butunuyle

yapti,

98

99

DEVUT VEANAR~i
MIHAlL BAK UNIN

brrakirsak (yine de soylemeden gecmeyelim, esitlik ve ozgurluk ilkelerine Katoliklerden ve Protestanlardan cok daha yakmdrr bu gorusler), bu devrimin sasirnci bir devlet karsin toplumsal niteligi vardrr. Slav komiiniiniin Alman devletine isyamdir bu. Hussitler, 17. yuzyilda ancak Prag'm yan-Almanlasmis kiicuk burjuvazisinin bir dizi ihaneti sonucunda tamamen yenilebildiler. Cek niifusunun neredeyse yansi katledildi ve topraklan Alman kolonicilere verildi. Savasi Alrnanlar ve Yahudiler kazannusu ve yenilen Batt Slavlan iki yuzyildan fazla bir sure sessizlige gomulerek Katolik kilisesinin ve Almanlann boyundurugu altmda yasadilar. Aym yrllarda giiney Slavlan da Macar ve Turk egernenligine tabiydiler. Ancak kuzeydoguda bu durumu telafi etrnek istercesine, ticari ve toplumsal gerekceli bir Slav isyaru patlamakta gecikmedi. Tarih icinde, kattksiz halk hareketleri alan, devlete karsi hep aym nefreti tasiyan, ozgur komunlerden menkul bir k6ylii diinyasi yaratmayi arzulayan Slav isyanlan saymakla bitmez: 16. yuzyilda biiyiik Novgorod, Pskov ve diger bazi bolgelerin Moskovit carlara karst verdikleri umutsuz savas, 17. yuzyihn basmda Polonya krahna, Cizvitlere, Moskova boyarlanna karst miicadele eden birlesik Rus milisleri, Ukrayna ve Litvanya halkmm Polonya orta smifrna karsi unutulmaz isyanlan, Stepan Razin'in onderliginde Volga k6yliilerinin kararh ayaklanrnasi ve nihayet bir yuzyrl soma gorkernli Pugacev! isyaru ...
yen Hu.ss!t saya~Jan Katolik ve Alman Kutsal Roma lrnparatorlugu'na kar§1 milliyetci blr C;ek ayaklanmast olmakla birlikte, dinsel bir ayaklanmaydi da; yrrrm YII boyunca bu savaslar orta ve dogu A vru pa'yi harabeye r;e,virdi. Hussitler ve genel anlamda Protestanhk Cek topraklannda 17. yuzyilda, otuz ytl savaslan sirasmda Habsburglarca kesin vc vahsi bit bicimde ezildi. Bakunin, ~usya ta,rihinin b~ tamamen farid 1 hadiselerini bir arada grupluyor, "Unku her biri merkezi huktlrnete karsi yerel ozerklik, inisiyatif veya isyan girisimi olarak yorurnlanabilirdi. Ortacagda Novgorod ve Pskov,

Ve boylece Slav ulusunun topyekun uyams r;agl olarak adIandinlabilecek alan 19. yuzyila gelindi. Polonya hakkmda bir sey soylemeye gerek yok. 0, hicbir zaman uyumadi, ozgurlugiiniin gasp edilmesine ve iir; yagmaci giir; arasmda paylasilmasma karst miicadele etmeyi bir an bile brrakmadr. Ve Polonya, Muravevler! ve Bismarcklar ne yaparlarsa yapsmlar isyamm surdurecektir, ta ki ozgurlugunu geri alana dek. Bu noktada itirazlan duyar gibiyiz, Dogru, halkm degil orta simfm ve devletin ozgiirliigudiir soz konusu olan. Ne yazrk ki Polonya'da esas itibariyle orta smrf kokenli olan partiler devlet merkezli programlanndan vazgecme niyetinde degiller, Polonya'run sosyal devrimle kurtulusunu ve yeniden yapilanmasim gozetmek yerine eski geleneklere boyun egiyorlar, ~u ya da bu Napoleon'un himayesi altmda, Cizvitlerle veya feodal Avusturya Jordlanyla slrt sirta verip devletci hedef1erin pesine diiBalnk uzerinden Bau'yla stki ticari baglan olan baglms1z Rus sehir devletleriydiler. 15. yozyllm sonunda ve 16. yuzyrhn baslannda Rusya tarafrndan ilhak edildiler. 17. yuzyihn basinda bir sosyal kargasa, siyasi yrkim ve yabanci miidahaIe donemi olan Bunahm Zamanlan sirasmda bir Polonya ordusu Rusya'yi istila ve Moskova'yi da i~gal erti, Boyar-egemen hukumet felc olunca Moskova'mn dogusunda bulunan Volga Nehri bolgcsinde kendiliginden ortaya cikan halk desrekli milis gucu Polonyahlan surdu ve 1613'tc yeni Romanov hanedamrn kurdu. 17. yuzyihn ortasinda Polonya denetimindeki Ukrayna'daki Ortodoks koylUliik, bolgenin Polonyah (ve Katolik) toprak sahiplerine karst Cossoack onderliginde bir isyana giristi ve bu isyan Rusya'rnn Kiev'le birlikte sol-kryi Ukrayna'yi (Dinyeper Nehri'nin dogusu) ilhak etmesine yol acts. Stepan (Stenka) Razin ve Emelian Pugacev srrasryla 1670 ve 1770'lerde Rusya tarihindeki en kitlesel koylO isyanJanna onderlik ettiler. Bakunin bu koylU isyanlanru btl kitabin A Ekinde tekrar ele almaktadir. General (daha sonra da Kont) Mihail Muravev (1796-1866) 1863 Mart'mda Vilna Genel Valiligi'ne atandi ve Polonya isyanmm basunlmaSI ve Prusya'mn elinde tuttugu Polonya topraklanrun kontroluyle gorevlendirildi. Idamlann ve suurdrsi etmelerin yam srra Muravev iki Yl1 suren gorevi sirasmda bolgenin acimasrzca Ruslasnnlmasma yonelik bir politikayi kurumlasnrdr. Bu cabalan yuzunden Bakunin'in sonralan srk sik kullanacagi Cellat Muravev adiyla arulmaya basladt.

101

100

MIHAIL BAKUNIN

D£VLt.7

1'£ ANARSf

suyorlar. Arna Polonyahlarrn bunea rsrarh yaramazhklanmn kendi capmda bir onemi var. Yuzyrlumzda
rmdan uyandilar. Bohemya

da

ban ve guney Slavlan da silkindiler, uykulamesela. ii~ yuzyrllrk uykunun ardrndan, Almanlann onca politik ve polisiye basktsma, asimilasyon cabasma ragmen, hastan a§agl Slav kirnligiyle cesaretini topladr ve batidaki butun Slav hareketlerinin odagt haline geldi, Guney SJavlan icindeyse Bohemya'ntn rolunu TUrk Srrbistan'i tistlendi. Ancak bu uyarus oldukca hayati ve tarihsel onernde bir soruyu da beraberinde getirdi: Slav uyamsi nasil sonuclanacak? Eski tas eski hamam misali devlet tahakkumu mu, yoksa butun bir A vrupa proletaryasiyla birlikte devlet boyundurugundan kurtulus mu? Slavlar kitleleri Alman esaretinden kurtanp btl defa Slav rnarkah yeni bir esarete mi mahkCim krlacaklar, yoksa butun A vrupa proletaryastyla birlikte sosyal devrirn icin mi cabalayacaklar? Slavlann gelecegi bu iki yoldan hangisini sececeklerine baghdir. Acaba hangi yolu tutmalrlar? Bu sorunun, yaruum da icinde ta§tdlgllli dusunuyoruz. Hazreti Suleyrnan'rn rnesellerine kulak asrnayrn siz, gecrnis geri gelmez. Modem devlet, gecmisten bu yana suregelen tahakkumun kusursuz uygulamsmdan baska bir sey degildir (tipki teolojik inarnslann ve dinsel koleligin son seklini Hrristiyanlikta bulmaSl gibi). Ve yaradihsmdan gelen bir itkiyle, cevresindeki butun canli varhklan bog maya kosullanrms, buroknuik ve askeri anlamda merkezilesmis bu polis devleti (doruk noktasi pan-Alman Imparatorlugu'dur) artrk miadiru doldurdu. Butiin halklar onun bir an once yok olmasmi ve ozgurluklerine kavusrnayi bekliyorlar, Slavlann, tarihin simdiden mahkum ettigi, halklann nefret duydugu bir tavn sergilemekten cikarlan ne olabilir? Boyle davrarurlarsa serefli degil lanetli olacaklardir, gelecek kusaklara karsi sue islemektir bu, utancur, Slavlar Almanlar kadar nefret 102

edilesi olmaya rru ozenecekler? Evrensel bir Tann rolii oynamaya rru niyet edecekler? Eger yuzlerce yrlhk kolelik, iskence ve suskunluk seruvenlerine ragmen Slavlar insanhgi yeni bir esarete mahkum ederlerse, ruhlanru ve ordulanru dupeduz seytana satrms olacaklardir! Su buyuk Slav devleti hayaline gelince, bu Slav halkmrn toptan kolelestirilmesinden baska bir ise yararnaz. Ciinku emekci kitleler icin bir devlet ne kadar buyukse zincirleri 0 kadar aglr, zindan duvarlan 0 kadar kahn demektir, birkac bin sorniirucunun sefahati demektir. Hemen itiraz edecekler Slavcilann cogu: "Ama biz buyuk bir Slav devleti istemiyoruz ki" diyecekler, "Slav halklannm bagunsizhk garantisi mahiyetinde soyle orta boy birkac devlet..." Mannksizhga bakar rmsuuz? BagimSIZ olmak istcyen her devlet, oyle kornsularnun lutfuyla falan da degi], dogrudan dogruya askeri gucune dayanarak yapar bunu! Ostelik orta halli bir gucle yetinmeye kalkisrrsa buyuk bir devlet tarafmdan yutulmasi an rneselesi olur. Bu yiizden hem buyuk olmak, hem de askeri gucunu surekli gcli~tirmek zorundadir, saldrrrnak zorundadir (hanrlayrn: askcri bir devlct, saldirgan bir dcvlettir): bu denli buyuk bir askeri orgtillenmcnin oldugu yerde de elveda ozgurluk! Hem soma pan-Alman lmparatorlugu'nun devasa gucuyle baska turlu nasil boy olcusebilir? Uzun lafrn krsasi, bu isin varacagi yer ya srfrr adet Slav devleti, ya da hepsini yutan kamcrh ve pan-Slavist bir Petersburg Imparatorlugu'dur, Aym Slavcilar yine itiraz edecekier, diyecekler ki, "Orta boy Slav devletleri bir araya gelir, yetmezse baska ulkelerle ittifak kurar, Alrnanya'nm tozunu atar. .." Fakat birbirlerine cikarlan bakrrmndan bagh bir dizi miistakil devletin ortak eylernliligi gti.venilir olmaktan cok uzakur. Bu ortakhk dusrnanla esit gucte, hatta ondan daha guchi olsa bile zaytf kalacaktir. Ostelik ortak103

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

Ilk kuran devletlerin yoneticileri, biitiin faniler gibi, 0 anm ~tkarlanm gozetirler, karh ~tkrna tutkusuyla bir yrgm Ierne I zorunlulugu gormezden gelirler. Oysa dusman gucu homojendir, tek bir iradeye ve amaca tabidir: bu yiizden orgutlenmesi basit ve sorunsuzdur. 1863'te Rusya'ya karst Polonya'mn yanmda yer almak Fransa, ingiltere, lsvicre ve hatta Avusturya'mn dogrudan crkannaydr, fakat hicbiri yerinden krprrdamadi. 1864'te PrusyaAvusturya, bilhassa Prusya-Alman saldmsi tehdidi altmdaki Danimarka'dan yana olmak Ingiltere, Fran sa, Isvec ve Rusya'run cikarlanna cok daha dogrudan bir bicimde uygundu, kilIanru krpirdatmadrlar. Nihayet 1870'de Paris'e ve neredeyse guneye dek ilerleyen Prusya-Alman kuvvetlerine karst Fransa'yla dayamsrnak, kucuk kuzey devletlerini bir yana biraksak bile, en azmdan ingiltere, Rusya ve Avusturya'nm isine gelirdi ama bu defa da yaprak krmrldarnadi. Ne zaman ki yeni Alman iktidan010 yayilmacr guctinun boyutlan anlasrldi, hepsinin akillan baslanna geldi; mudahale etmediklerine bin pisrnan oldular. Bu nedenlerden dolayi Slavlar devletlerarasi bir ittifaka veya komsu devletlerin yardimma bel baglayamazlar: hicbir Slav devleti de kendi basma pan-Alman basmcma dayanarnaz. Peki ya Kuzey Amerika ya da lsvicre tipinde federatifbir Slav birligi olusturu lursa? .. Gecini z! Cunku her seyden once, boyle bir birligin olusrnasi Rusya lmparatorlugu'nun dagilmasma baglrdrr. Orta veya kucuk boyutlu Slav devletleri bu kadar buyuk bir imparatorlukla ozgiirluklerini koruyarak federal bir iliski surdurernezler, onun icin Rusya lmparatorlugu, birbirioe yalmz federatif baglarla bagh bir dizi bagrmsiz devlete bolunmek zorundadrr, Bir an icin Petersburg

ristan gibi devletlerle birlikte buyuk bir Slav federasyonu ol~~mrdugunu farz edelim. Bu bile yeterli olmayacaktir, cunku hiebir zaman Almanya kadar gUr;lti bir merkezilik tasimayacakttr. Zateo bir devletler federasyonu, bir yere kadar burjuva ozgtirltigunU garanti edebilse bile, hicbir sekilde ustun bir devlet giicti, bir asked gii~ yaratamaz; ~iinkti gti~ her zaman .daha merkezi olanm yanmdadir. Bize lsvicre ve ABD orneklerinden dem vuracaklara da iki ~ift lafirmz val': lsvicre devletioi ve ordusunu gtir;lendirrnek icin oteden beri rnerkezilesme dogrul.tusunda hareket etmektedir; Kuzey Amerika ise gU~lu merkezi devletlerle ugrasmak zorunda degildir, Amerika k!tasmda Rusya, ~Im~ya ve Fraosa gibi gUr;lu komsulan otmadigmdan rahati yerindedir. Dolayrsiyla pan-Almanclilkia basa cikrnak icin Slavlar~ tek bir yol kaliyor: Merkezi bir pan-Slavist devlet kurmak. Yam ~asa pa~a Rus boyundurugu altma girmek. Hi~ olm~sa Alman Iktidanm ala§agl edip onun girtlagma basahm derdinde olanlann

yuzunu gtildtirur mu bu yontern?


Hayir. Guldtirmemekle kalmaz, yarl yoldan geri dondurur. Avrupa'da 50.500.000 Alman val' (9.000.000 Avusturya Almaru da dahil buna). Alman dU§unun gerr;ek oldugunu, Almanya'run Belcika'nin Flaman kismun, Holtanda'yr, Alman tsvir;re'sini ve butun Danimarka'YI, ustune ustluk lsvec ve Norvec'i de imparatorluguna katugim varsayahm. Bunlann hepsinin 15 mil~onun biraz uzerinde olan nufusunu da eklersek, topu topu 66 milyonluk bir Almanya elde ederiz, Oysa Slavlann nufusu neredeyse 90 milyondur. Peki ne anlarna gelir bu? Slavlar bir bucuk kan olduklan Almanlara diz r;okturebilirler mi? Hayir, hicbir anlanu yok bunun; pan-Slav devleti Alrnanlarm askeri gucune, Alman devletinin giiciine asia eri~emezler. ytinkii Almanlann geleneksel bir devletci yapilan vardir; disipline yatkmdirlar, otoriteye tutkuyla itaat ederler. Oysa eksikligi bir yana, bu niteliklerin

bagrmsiz parcalara

bolundugunu

lrnparatorlugu'nun ve Polooya, 104

oyle ya da boyle Srrbistan, Bulga-

105

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

tam tersi soz konusudur Slavlar icin. Onlan disipline etrnek icin sopa gerekir, Almanlar icinse ozgurluk, duzen ve disiplin demektir; ozgurlukleri icin gerekirse sopa yemekten yakrnmazlar. Yam sira Almanlar cok ciddi, cok cahskan insanlardrr. Egitimli, tutumlu, tedbirli ve titizdirler ama gerektiginde (yani baslanndakiler ernrettiginde) olumune savasrnaktan da geri kalmazlar. Olaganustu savascilar olduklanru son savasta fazlasiyla karutladrlar. Aynca bu meziyetlerini bol bol sergileyip gelistirebilecekleri, askeri ve idari orgutlenrnesi miikemmel bir devlete sahiptirler. Zavalh Slavlar bu adamlarla nasrl basa ({lksmlar? Almanlar hayatJanm ve ozgiirluklerini devlette anyorlar, Slavlar icinse devlet bir tabuttan baska bir ~ey degildir, Slavlar ozgurliiklerini devletin drsmda aramalrdirlar; yalruz Alman devletine karsi savasarak da degil, biitiin uluslann biitiin devletlerc karst isyanmda, sosyal devrimdc .. , Slavlann yapmasi gereken Almanlan boyunduruk altma ahp kolelestirrnek degil, onlan evrensel kardeslik ve ozgurluk davasma davet etmektir. Slavlann kurtulusu, Alman devletinin yrkthsi ancak boyle mumkun olacaktir. Ancak cok uluslu, cok irklr. diinya caprnda bir devrim yrkrci olandrr, yoksa devletler kendi kendilerine yikrlmazlar. Slav rrkuun ozgurlugunu ictenlikle arzulayan birinin gore vi, devri m i9 in halk m gucleri n i orgutlernekti r. B u ilerici insan lar sunu 90k iyi bilmelidirler: Gecmiste Slav halkrmn devletlesemernesinde yeteneksizlik gibi gorunen ne varsa, bugiln gelecege dair bir umut l~lgl, halklann miicadelesine anlam katan birer unsur haline gelrnistir, ~agda~ devletlerin artik sacmalik derecesine varrms olan buyuk gelisimleri, olsa olsa onlann sonunun yaklastigmm kamndrr. Emekci kitlelerin kolektif uretici emek ternelinde, butun simrlann ve ulusal farkhhklann otesinde, go106

nullu toplumlar

halinde asagidan yukan orgtitlendigi

bir hayaun

kiyrsmda duruyoruz.

tleriei Slavlar safdil aldatrnacalardan, halkci ozlemlerin sozde temsilcisi oldugunu iddia eden ulusculuk oyunlanndan bir an once annmahdirlar. Ulusculuk evrensel degil yerel bir olgu, genel kabul goren biitun digerleri gibi tarihsel ve zararsiz bir olgudUL Her ulus kendine ait bir karakter tasir; bu onun ozii, tarihsel varolus kosullanrun bir urunudur. Her birey gibi her ulusun da kendine ozgu degerlere sahip cikarak kendi olmak, kendini gerceklestirmek hakki vardir. Ulusal hak denen §ey de zaten budur. Fakat tum bunlar, yine aym bir birey gibi, bir ulusun niteliklerini bulunmaz krlrnasiru, soz konusu haklardan cikar saglamasmi ve surekli olarak bu haklarla mesgul olmasrm gerektirmez. Tersine, bir ulus evrensel insan degerlerine sahip 91kllgl olcude ulusal degerleri diger uluslann degerleriyle beraber anlam kazarur, yucelir, durumu lam da budur. Evrcnsel insanhk davabencilce dar ve soyut Slavcihgm pesine dustukleri surece yozlasacaklar ve onemsizlesecekler, sahip ciktrklan orand a da uluslann ozgurluk tarihinde onurlu bir yer edineceklerdir.
stna kayitsrz kaldrklan,

i~le Slavlann

Tarihin her donerninde cemaatsel ve dar ulusal ilgilere tistiin tutulan evrensel bir insanhk ideali olmnstur. lclerinde bu ideallere dair bir misyon duygusu banndirrms olan uluslar, tarihin yapimmda en biiyiik pay sahibi olan uluslardir. Hakim olan ideal!er donernden doneme farkhhk gosterrnislerdir. Ornegin cok da eski sayilarnayacak bir tarihte bu idealin ismi, ozgurluk kar~ltl kutsal bir inane, saldirgan Katolizmin inanciydr. 0 siralar bu ideale sahip cikan uluslar Almanlar, Fransrzlar, tspanyollar, bir olcude Polonyahlar- kendi caplannda usrun alan uluslardi.
107

MIHAIL BAKUNIN DEVLET VE ANAR$!

Ardindan entelektiiel can Ian rna ve dinsel baskaldin donemi geldi, Evrensel insanhk idealinin bayragi bu defa Ronesans'm eline gecti ve Ronesans once Italyanlan, sonra Fransizlan ve daha ikincil bir duzeyde Ingilizleri, Hollandahlan ve Alrnanlan one cikardi, Daha once giiney Fransa'yr ayaga kaldiran dinsel isyan ise bizim Hussitlerimizi on besinci yiizyrlda gelip buldu. Aym Fransiz Albigensianlar gibi Hussitler de uzun sureli kahramanca direnislerinin kmlmasiyla ezildiler. Ve sira Reform donemindeydi; Reform da Alman, Fransiz, lngiliz, Hollanda, isvicre ve lskandinav halklanm harekete gecirdi. Almanya'daki hareket ayaklanma niteligini kisa zamanda kaybederek sisternatik devlet despotizminin terneli haline geldi ve banscil bir devlet reformuna donustu. Fransa'da, ozgurlukcu fikirlerin serpilmesine aracihk eden uzun ve kanh bir rnucadelenin ardmdan Katolisizmce bastinldt. Yalmzca Hollanda, lngiltere ve daha soma Birlesik Devletler reformdan oz itibariyle devlet karsiu ancak ekonomik bakimdan burjuva ve liberal bir uygarhkla ciknus oIdular. 16. yuzyilda neredeyse turn Avrupa'yi kasip kavuran bu dinsel reform hareketi iki temel yonelirn yaratn: itki Ingiltere ve Amerika'nm basuu yektigi burjuva liberal yonelirndi. Digeriyse temelde burjuva ve Protestan (Katolik soyluluk unsuruyla birlesmis bir haJde) ama butunuyle devlet gudumundeki despotik bir yonelimdi ki bashca temsilcileri once Fransa ve Almanya, ardindan da A vusturya ve Prusya'ydr, On sekizinci yuzyrhn sonuna damgasmi vuran buyuk FranSIZ devrimi, Fransa'yi tekrar lider gii¥ konumuna getirdi. Bu buyuk devrim yeni bir idealin, insanlrgm mutlak ozgtirltigu idealinin yarattctsi oldu, ancak sadece politik diizlemde. Soz konusu ideal bu haliyle giderilemez bir celiski banndrnyordu ve gerceklestirilmesi imkansizdi. Ciinkii ekonomik esitlik ternelinden 108

yoksundu. Boyle olunca salt politik bir ozgurlukten, devletle simrlandinlrrus bir ozgurlukten, yani bir paJavradan ibaret kaldi. Boylelikle Fransiz Devrimi de iki ternel yonelim dogurmus oldu. Surekli miicadele ve yatl~kl halindeki bu iki yonelimin ashnda tek bir arnaci vardr: Sayisal anlamda surekli azalan, bir yandan da durmaksrzin zenginlesen miilk sahibi bir azinhgm ylkanna proletaryanm sisternatik somurusu ... zarnandan bu yana iki yonelimin farki sudur: Bir taraf demokratik bir cumhuriyet yoiuyla somurmek derdindedir: diger tarafsa somuruyu anayasal bicimlerle kamufle euigi rnonarsist bir devlet despotizmi, burokratik olarak merkezilesmis bir devlet baskisi yoiuyla kotanr. Birincinin !ideri Gambetta sirndilerde Fransa'da iktidan ele gecirmeye ugrasiyor. Prens Bismarck ikincinin onderi olarak Prusya Almanyasi'nda iktidanru coktan saglama alnus durumda. Hangisinin halk acismdan daha hayrrh 01dugunu, daha dogrusu daha az kotuluk yapacagmi kestirmek zor. Ama her ikisi de 1789 ve 1793 burjuva devrimlerinin urunu olan cumhuriyetci ve neo-rnonarsist baskrci devlet uygulamalaTIna karsi proletarya da nihayet kendi yolunu buluyor. Once Fransa ve Avusturya'da ve ardmdan diger Avrupa iilkelerinde ortaya !ftkan proletarya hareketleri, biirokratik ve yasal baskilann, smiflarm ve bunlann anasi olan devletin ortadan kaldmlmasma dogru yuruyor. Iste bu sosyal devrirn prograrmdir. Gunumuzde uygar dunya bir butun olarak tek bir evrensel soruyla karst karsiya ve tek bir ideali paylasiyor: Proletaryamn sornuruden ve devlet baskismdan btitiinsel ve kesin kurtulusu. Bu sorunun yarun siddetli ve kanh bir mucadeleyle verilecektir. Uluslann kaderiyse bu miicadeleye kanhm oranlanna baghdir. Ve tabii Slavlann da.

109

MfHAIL BAKUNIN

D£VLET

VE ANARSf

Uluslann mustakil mucadelesi onernlidir fakat sosyal devrim tek basma bir ulusun devrirni olarak kalamaz. Sosyal devrim dogasi geregi uluslararasi bir devrimdir. Bu yuzden Slavlar ozgurluk mucadelelerini, ulusal guclerini ve orgutlenmelerini diger ulkelerin guclerine katmak zorundadir: Slav proletaryasi topyekiin Uluslararasr i~9i Birligi'ne katilrnahdrr. Daha once A vusturyah ve Schwabian yurtseverlerin israrlarma kanrnayrp pan-Almancihgt reddeden Viyanah iscilenn 1868'deki gorkemli uluslararasi kardeslik ilanmdan soz ennistik. Onlar butun diinya iscilennin kardes olduklanru. uluslararast proleter dayanrsmadan baska kamp tanrmadrklanru haykmyorlardi, Dahasi hicbir ulusal miicadeleyi kabul etmediklerini, cunku Avusturya proletaryasmm cok farkh uluslardan menkul oldugunu yerindelikle savundular. Bu nedenle Viyana i~r;ilerinden, problemlerinin pratik cozumunu ulusal devlet cenderesinin dismda aramalan beklenirdi. Bu dogrultuda birkac adun daha ileri gitrnek A vusturya proletaryasma kurtulusun, biitun devletleri yikrnakla ve diinya i:}9ilerinin, Uluslararasi t~9i Birligi'nde ifadesini bulan, basta ekonornik temelli birlesik eylemliligiyle mumkun oldugunu gosterebilirdi. Ve Avusturya'daki Alman isciler bir kez bunu anlasalardi, yalmz kendi kurtuluslanm degil, Slavlar da dahi! imparatorluga tabi Alman olmayan kitlelerin kurtulusunu da baslatabilirlerdi. Ve de Slavlan halklann hapishanesi olan bir devletin yrkrlrnasi ve tam esitlik ve ozgurliik ilkesine dayah yeni bir diinya kurulmasi dogrultusunda Alman iscilerle dayanrsmaya yonlendirecekler ilk biz olurduk. Fakat Avusturyah i*¥iier bu adimlan atmadilar, yunku 1868'de Liebknecht ve onunla birlikte Viyana'ya gelen diger sosyal demokratlann propagandasiyla birden durdular. Sosyal dernokratlarm arnact Avusturya iscilerinin toplumsal kabansla-

nru uluslararasi devrim


devlet (onlar bu devleti mufte ederler) kanahna sosyal demokratca, rnakn. Sosyal demokrat

kanahndan pan-Almanci birlesik bir bir Ylgm halkcr terimle susleyerek kaakitmak, kisacasi Bismarck'in idealine

sozde-yasal halkci ajitasyon yoluyla


propagandayi reddetmek sadece

ulas-

Slavlann

degi], Alman i~~ilerinin de gorevidir. ~unkti en demokratik

krh-

ga da burunse, on kez halktan yana oldugunu da soy lese devlet devlettir, yani proletaryanin hapishanesidir. Zaten Slavlann bu yolu izleme ihtimali hayJi azdir, cunku Alman boyundurugundan baska yere cikmayacak ve bu da Slavlan derinden yaralayacaktrr. Bu nedenle bizim yapacagtrmz ilk ve esas i~Slav kardesleri mizi arkalarma Bebel 'i I, Liebknec ht'i ve bi rkac Y ahudiy i alarak diktatorce yetkilerle donannus olan Marx ve Engels'in SosyaJ Demokrat Partisi'nden uzak tutmak olacaktir. Onlan, yonelimi, hedefleri, yontemleri butunuyle burjuva olan bu sahtehalkci partiyie, basran a~agl Alman olan bu partiyle oliirncul bir ittifaktan vazgecirmeye cahsacagiz. Slav proletaryasi bu partiyle (elbette ona bagl: olan iscilerden degil, tepeden urnaga burjuvaca orgtnlenrnesinden ve bilhassa liderliginden soz ediyoruz) degil dayamsmak, uzlasmamahdir bile; onlann yeri Uluslararasi i~9i Birligi'dir ve sosyal demokratlann Alman partisiyle Enternasyonal birbirine kansunlmamahdrr. Bu partin in programmm Enternasyonal'in prograrmyla hicbir ortak yam yoktur, hatta ona tamamen karsidir. Lahey Kongresi'nde Marksistler programlanm EnternasyonaJ'e hileyJe kabul ettirrneyi denediler. Fakat bu deneme ltalya, Ispanya, Fransa, Belcika, Hotlanda, lngiltere ve kismen lsvicre ve

---~-----1

Hakiki bir i~r;i sunft mensubu olan August Bebel (l84()"1913), Alman SosyaJ Demokral Partisi'nin kurucuiarmdan ve onemli onderlerinden biriydi,

llO

III

DEVLET VE ANARSI M1HAlL BAKUNIN

Birlesik Devletler'den gelen delegelerce cok buyuk bir protestoyla karsrlandi ve Alman programmi Almanlardan baska kimsenin istemedigini btitun diinya gormus oldu.! Alman proletaryasinm da, diger iilke proletaryalanyla ortak. ~lkarlanOin farkma vanp kendisine ait olmayan bu programatik yonelimi, Sosyal Demokrat Parti'nin burjuva liderlerini, Fiihrer1erini cok gecmeden frrlatip atacagmdan kuskunuz olmasm. ~unu bir kez daha yineliyoruz: Slav proletaryasi esaretten kurtulmak icin, bir butun halinde Entemasyonal'e katilmah, fabrika, esnaf ve tanm seksiyonian olusturmah ve bunlan yeret federasyonJarda -hatta gerekirse genel bir Slav federasyonundabirlestirrnelidir. Slav i§9i1er Alman i§9ilerle, kendi bagimsizhklaruu yitirmeden ancak biitiin i~ileri ulusal kaygilardan anndiran Entemasyonal icinde yan yana durabilirler, durmahdir; baska esaslarda bir ittifak. kesinlikle olanaksrzdir. Slavlann ozgurlesmesinin yegane yolu bu. Fakat gorunen 0 ki, batt ve guney Slavlanmn gene kesiminin buyuk 90gunlugu, saygrdeger ve de fosillesmis yurtseverlerin liderligi altmda tam ters yonde kiirek salhyor. Devlet yoludur bu, kitleleri mahvedecek bir yot.

yundurugundan kurtulmak. icin onca can feda eden Sup nalki daha yeni ozgiirWgiine kavusmustu ki bu defa en az Turklerinki kadar korkunc olan yeni bir esarete, Sup Prensligi'nin esaretine tabi kihndr. Halkin kahramanca mucadelesini atesleyen ve zaferi getiren canhhk kaybolur kaybolmaz Sup topraklannm bu boliimii yasalan ve kurumlanyla hernen bir devlet orgutlenmesine kalkisti. Egitimsiz ve son derece yoksul olmasma ragmen 01dukca diri, ozgilrliigilne duskun bir ulus boylelikle burokratik despotizme ve yagmacihga kurban giden bir koyun surusune

donusturuldu .
Turk Sirbistan'mda ne soylular sunfi, ne buyuk toprak sahipleri, ne sanayiciler ne de 90k zengin tuccarlar var, Bu durum, genellikle Odessa, Moskova, Petersburg, Viyana, Almanya, isvicre ve Paris gibi yerlerde devlet bursuyla egitim gormus genelerden menkul yeni bir burokratik aristokrasinin olusmasma neden oldu. Gencken ve devlet yetkileriyle bozulmanusken bu gene bireyler cogunlukla atesli bir yurtseverlik, insan sevgisi, icten bir liberalizm ve hatta demokrasi ve sosyalizme baglihk tasimalanyla ayirt ediliyorlardi. Ancak devlet gorevlerinin kan rnanugmm, devlete iliskin hiyerarsik ve ayncahkh konumlanmalartrnn etkisiyle, belki birer yurtsever ve liberal olmayr surdiirurler ama, kusursuz birer biirokrat olup ciknlar, Liberal bir burokratm, basil ve klasik bir burokrattan ne kadar tehlikeli 01dugunu da herkes bilir.
kiye arasmda imzalanan \829 tarih\i Edime Anlasmasi uyannca statusu tanmdi ve Rusya himayesi alnna girdi. 1856 Paris Anlasmasi buyuk gUr;lerin hepsinin himayesi altmda Sirbisran'm bU{OnlUgilnO garanti aluna aid]. 1878'de de egemenlik sahibi bir kralhk haline geldi. Karadag daghk bir bolge olmasi nedeniyle, Sirbistan Irnparatorlugu'nun 14. ve 15. yuzyrl TUrk fetihlcnnden soma bagirnsiz kalabilen yegfute kesirniydi. 19. yuzyilda bagrrnsiz bir krallik olusturdu ve 1918'de ayru Strbistan Kralhgi gibi yeni Yugoslavya ulusunun bir parcasi oldu.

Meseta Slavlann az 90k baglmstzhibm kazandigi Turk Strbistan'mi ve ozellikle, Karadag haric, Rusya disinda kalan tek nokta olan Slrp Prensligi'ni goziinilztin ontine getirin.2 Tiirk boEntemasyonal'in 1872 Eylul'unde Lahey'de toplanan besinci kongresi Marx ve Bakunin taraftarlan arasmda nihai bir bolunmeye sahne oldu. Bakunin, Entemasyonal'in kurallan arasma, proletaryarun kendisini "ayn bir siyasi parti" seklinde orgutlernesini ve "siyasi iktidan fethetmesin!" buyuk bir gorev olarak onune koymasim da sokrnak yonunde kongrenin r;ogunlugunun oyladigi karara gondermede bulunuyor. Kongrenin aldlgl kararlar daha sonra Enternasyonal'm ulusal federasyonlanrun r;ogu tarafmdan reddedildi. Turk idaresine karst 1804'te baslayan iki isyandan sonra Sirbistan, Osmanit lmparatorlugu i..inde ozerk bir prenslik haline geldi. Rusya ve TUr-

112

113

MIHAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

Belli bir konumun gereklilikleri, daima duygulardan, ideallerden veya iyi niyetlerden daha gii9li.idtir. Yurtdismda okuyan Sup genclerinin burokrarlasmaktan baska sanslan yoktu; e;iinkii egitimli olan onlardi, kendilerini hukumete karst borclu hissediyorlardr ve zaten baska gecim yollan da yoktu. Ulkedeki tek ayncaltkh tabaka olan burokratlar srmfrmn birer uyesi olur olmaz halka dusman kesildiler. Vaktin birinde halkuun kurtulusunu isremis olsa da, halj, istiyor olsa da bir biirokratm ternel gorevi 0 halki bastirmak ve soymaktir. Boyle bir konuma liberal veya demokratik bazi doktriner palavralarla uyurn saglarnak en fazla iki-uc yilhk bir istir ve zamarurruz bu ttir palavralar tiretmek bakmundan hayti zengindir. Bir kez bu kan zorunlulugun gerekleriyle bansir hale geldiklerinde de, istedikleri kadar liberal ve demokratik nutuklar atsmlar, artik adryla saruyla tehlikeli birer halk dusmamdrrlar. Soma da gene burokratlanmizm arasmdan daha becerikli ve kumaz birkaci cikar, bu minik prensligin minik htiktirnetinde etkili bir mevki kapar ve gelene gecene iilkeyi peskes cekmeye baslar. Bu bir prens, tahta hak iddia eden bid (Ssrbistan'da devrim dedikleri, bir prensin devrilip yerine yenisinin gecirilrnesidir) ya da Rusya, Avusturya, Turkiye ve simdilerde (Fransa'yi doguda da yerinden eden) Almanya'nm guclu hukumetlerinden biri veya hepsi birden olabilir, bu birkac acikgoz icin hi9 fark etmez, Boyle bir devlete tabi olan bir halkm ne denli ozgtir ve mutlu olacagnu vann siz dusunun, Ne de olsa SklipstiIlO*'YI halk secer ve Strbistan da anayasal bir devlettir ... ! Fakat bazi Srrplar icin avuntu mu yok? Onlara gore bu durum gecicidir. Hele mini prenslik smirlanm bir genisletsin, bu-

yiik Srrp topraklanm ele gecirsin (bazilan isi biitun guney Slav topraklanna dek vardmyor) ve Dusan lmparatorlugu'nu dort ba-

o zaman

~I

mamur bir ~ekilde yeniden kursun, elbet her ~ey degisecektir. da artik degmeyin halkm keyfine; buyiik bir ozgurlukEver, tam dti§tindtigtintiz gibi; Sirplar arasinda buna inana-

ler ve frrsatlar donerni baslayacakur. cak kadar

saf insanlar Mia var!

Devletin, srmrlanru genisletip tebaasmi iki, ii9 on katma 91kardrginda daha gu<;lti bir halk devleti olacagma ve halkm <;1karlarma, taleplerine daha uygun bir hiikumet yaratacagma eiddi ciddi inananlar az degil, Bu umudun, bu beklentinin altmda yatan nedir? Teori mi? Bos versenize; teorik olarak bir devlet ne kadar genis, orgutlenrnesi ne kadar karmasik olursa halka 0 kadar yabanci demektir. Bunun sonueu da kitlelerin crkarlanna, halkm denetimine ve ozyonetimine fersah fersah uzak bir devlettir. Baska ulkelerin yasadrg: deneyirnlerden mi feyz ahyorlar acaba? Bu soruyu cevaplamak icin Rusya, A vusturya, genislemis Prusya, Fransa, ingiitere, ltalya ve hatta Birlesik Devletler deneyimlerine bir goz atsak yeter. Hepsinde de ernekci kitleler bir monarsik devlette olabilecegi kadar sefil bir hayat surdiiriirken, onlan yonetmek burjuva siyaset agalanmn veya dogrudan burjuvazinin isidir. Belki de birtaktrn iyi egitimli Sirplar crkacaklar ve bize kitlelerin bu rnevzuyla alakalan olmadiguu soyleyeceklerdir, bu yetenekte olanlar vardrr aralannda. Onlara gore kitlelerin gorevi kaba kol emekleriyle vatanm uygarhgirn gelistirmek ve ulusun gercek temsilcilerini besleyip, giydirip desteklemektir; bu boyle gelrnis boyle gidecektir, Yani mevzu egitimli, kannca karannca mulk sahibi ve ayncahkh

Skupstina: Sirp parlamentosu. (c.n.)

smiflann
115

cikanndan ibarettir.

114

M tnsu. BAK UNIN

lste problem tam da bu zaten: Vaktiyle Avrupa'nm ilerici uygarligmm giilii alan, gelismenin on saflannda yer alan btl sozde-egitimli simflar (soylular, burjuvalar) sernirdikce semirdiler, kutlestiler, korkaklastilar ve bugun aruk hicbir ilerici taraflan kalmadi. Bugiin aruk ternsil ettikleri, insan dogasma en zararh, en alcakca niteliklerdir. Bakm Fransa'ya, egitim duzeyi a denli yuksek olan bu ulkede Almanlara karsi bagrmsrzhgi savumnaktan bile acizler. Almanya'ya bakm, sadece vefakar \Ie de kopeklesmis birer dalkavukturlar, Son olarak Tiirk Sirbistan'mda btl srmflann dahi varolrnadigun, sadece burokratik bir tabakarun soz konusu oldugunu belirtelim. Sup devleti, bu burokratlarm daha da seminneleri icin Srrp halkrm ezecektir, dumdiiz edecektir. Sup Prensligi'nin bu yapismdan derinden nefret etmelerine karsm onu haJii Turk veya Avusturya boyundurugundan kurtulmak icin zorunlu bir arac olarak gorenler de az degil. Prensligin, Slavlann genel ayaklanmasi icin hie olmazsa bir basamak olabileceginden dem vuruyorlar. Slavlann kurtulusu icin silinmesi gereken bir sefil yarulsarna daha ... Bu yamlsama, Italya'yi kurtardrgi ve birlestirdigi dusunulen Piedmonte Kralhgi orneginin yanlrs degerlendirilmesinden kaynaklamyor. italya kurtulusa, yanm yuzyilhk kahramanca bir rmicade ley Ie, genet igi atesleyen, on Ian teh Iikel i yurtseverl ik davasma seferber eden buyuk yurttas Guiseppe Mazzini'nin kirk yilh k arah ksiz ve bastirilamay an cahsmalan yla eristi, Mazzini'nin cabalan meyvesini J849'da verdi. Bu kez asi Italyan halkt butiin Avrupa'yi devrim senligine cagmyordu. ltalya'nm kuzey ucundan guney ucuna dek butiin kasabalannda bir avuc cesur gene isyan bayragrm acn ve italyan burjuvazisinin tamammi pe~ine taktt. Avusturya yonetirni alnnda olan Lombardiya-Venedik Kralhgi'nda halk topyekfin ayaklandi ve Avusturya alaylanm
116

DEVLET VE ANAR$i

askeri bir yardim olmaksrzrn, kendi cabasryla Milano ve Venedik drsma surdu. Peki Kraliyet Piedmontu, Victor Ernrnanuel'in babasi Kral Charles Albert 1821 'de heniiz veliahtken, (Italya'nm ozgiirliigii icin kend isiy Ie birl ikte <;arp!~an Ian A vusturya ve Piedmont eellatlanna teslim etmisti) ne yapn? 1848'de tek derdi vaatler ve entrikalarla italyan devrimini felce ugratmakti, cunku devrimi gunaht kadar sevmiyor. devrimden korkuyordu. Boylece onun tarafrndan giicti kmlan istim uzerindeki ltalyan halkrrnn Avusturya kuvvetlerince basunlmast hie;de zor olrnadi, Charles'm oglu Victor Emmanuel italya'nm kurtancrsi ve birlestiricisi olarak amhr. Ne sefil bir yalan! Italya'nm kurtancrSl alan biri varsa 0 da Fransa imparatoru Louis Napoleon'dur. Saka bir yana, Italya Victor Emmanuel'e ve Ill. Napoleon'un iradesine ragmen birlesti ve ozgurlugunu kazandi. I860'da Sicilya iizerine 0 unlii yuruyus icin Garibaldi tam Cenova'dan aynhrkenl, Victor Emrnanuel'in bakani Kant Cavour Napoli hiikiimetini yolda olan saldmya karst uyardr. Ve Garibaldi Sicilya'yi ve biitun Napoli Krallrgi'ru ozgurlugune kavusturunca Victor ikisini de gonulsuzce kabul etmek zorunda kaldr. Ve on ii<;yrldrr bu hukumet ltalya'yi yagrnahyor, yakip yl!.:.:lyor. Halk kovulan Bourbonlarm despotizmini arar oldu. Krallann ve devletlerin uluslanm kurtarma bicimi iste buduro 0 yuzden ltalya'nm yakm tarihini aynnnlanyla ve dogru olarak ogrenmenin herkesten 90k Srrplara yaran vardrr,
Kont Camillo di Cavour (1810-1861 ), Sardunya Kral hg1'mn basbakaruyd •. Parlak bir devlet adarru olan di Cavour, ltalya'run birlesmesini de \ekip ceviren adarndi. Hedefine ancak, oliimOnden iki ay once, Victor Emmanuel birlesik ltalya'nm krali iJan edildiginde ulasabildi,

117

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

Srrp huktimetinin gene yurtseverlerin atesini dusurrne yontemlerinden biri gelecek baharda -ya da hasat mevsimi olan sonbaharda- Turkiye'ye savas ilan edilecegine dair periyodik vaatlerde bulunrnaktir. Bu vaatlerle heyecanlanan gencler her kl~ ve her yaz savas hazirhklanna girisiyorlar ama soma he sapta olmayan bazi engeller ve buyuk guclerden gelen telkinlerle savas bir baska bahara kahyor. Boylece Srrp yurtseverleri hicbir zaman baslamayacak bir savasm yolunu gozleyerek eziyet icinde omur tuketiyorlar, Strp Prensligi giiney Slavlanru, Sirplan ya da Sirp olmayanIan kurtarmak bir yana, entrikalar yoluyla onlan fiilen bolup parcahyor, zayrflatiyor. Mesela Bulgarlar Strplan kardes gibi bagirlanna basmaya hazrrlar ama ~u anda Dusan Imparatorlugu'na dair tek kelime duymak istemiyorlar. Ayrn tepkisellik Hirvatlar, Karadaghlar ve Bosna Sirplan icin de gecerli, Biitiin bu saydigirmz ulkeler icin tek kurtulus ve birlesme yolu, Rusya veya A vusturya'ya boyun egrnek ya da buyuk olasrhkla ikisi arasmda b6liinmelerine neden olabilecek bir devlet savasi degil, sosyal devrimdir. Neyse ki Cek Bohemyasi Wenceslas saltanatrm.eski sam ve ihtisarmyla yeniden ku ramad 1. I Viyana'daki merkezi hukiimet Bohemya'ya, Galicya imtiyazlanm dahi kullanamayan bir tasra eyaleti gozuyle bakryor, halbuki Bohemya'da herhangi bir Slav devletindeki kadar siyasi parti var, Fakat Almanya'nm lanet devletcilik ve siyasi entrika ruhu Cek gencliginin icine oyle bir islemis ki, kendi halklanrn anlama yetenegini tiimden kay betmek uzereler.
"St. Wenceslas Tacl ,(HOkl!md<lrhg~)", Boh~mya, Moravya ve Silezya'dan olu~n. ve Habsburg idaresi aluna giren eski Bohernya Kralhgi'rnn toprakIan tern kullamlan terimdir, Benzer sekilde Macaristan Kralhgi da "S1. Stephen Hukumdarhgr' olarak aruhyordu. 118

Cek koyluleri Slav tipinin en mukernmel ornekleridirler. Damarlannda Hussit kam, Taboritlerin atesli karu dolasiyor; Ziska'nm amsi Mia yureklerinde yasiyor.! Deneyimlerimizden ve 1848 olaylanndan cikardigmuz kadanyla-, Cek ogrencilerin en gtpta edilecek taraflan, Cek koyluleriyle kurduklan siki, kardesce baglardir. Cek kent proletaryasmm da enerjileri ve atesli baghlrklanyla koylulerden a~agl kahr yam yoktur, 1848'de bunu fazlasiyla kamtladilar, Bugiine dek proletarya ve koyluler ogrencileri sevdiler, onlara guvendiler. Fakat gene Cek yurtseverleri bu giivene sirtlanru dayayrp yan gelip yatmarnahdirlar. lclerinde bu guveni hak edecek adalet, esitlik, ozgurhik ve halk sevgisi gibi degerleri \0galtmazlarsa kendilerine duyulan guven haliyle zayiflayacak ve nihayet bitecektir, Hele hele butiin ulkelerin proletaryalanyla aym amac icinde olan Cek halkr (halk terimiyle kastettigimiz, her seferinde bilhassa proletaryadir), Bohernya'mn Slav proletaryasi ekonomik ozgurlesme ve sosyal devrim ad ina bu denli dogal ve basa cikrlmaz bir sekilde miicadele ederken ... Zaten giiniimilzde bir ulusun, dunya uzerindeki tek esash, hayati meseleye kayttsiz kalrnasi icin, dogal gelisimden zerre kadar nasibini almamis, tarihin aglThgl altinda ezilmis, acik soylemek gerekirse, avanak ve olu bir ulus olmasi gerekir. Cek gencligi halkiru boyle degerlendirmemelidir, Cek halki bunu hak etmiyor. Batl Slav proletaryasmin toplumsal meselelerle ic1 Jan Zizka (1353-1424) Taborn mezhebinin askeri lideriydi, Daha ziyade Cek koyIUlii~j:U kokenli olan Taboritler, 15. yuzyrldaki dinsel ve ulusal Hussit ayaklanrnasmin en radikal unsurlanndandrlar. Parlak ve yenilikci bir asker olan Zilla egitimsiz kuvvetleri icin geleneksel sayilmayacak teknikler tasarlarrusn, Baska bir yerde Bakunin, Razin ve Pugacev icin kullandrgi ovgti dolu kelimeleri onun icin de kullanrrus, onu devrimci bir kahraman olarak ytlceltmistir, Bakunin'in kongre strasinda patlak veren ve Windsichgratz tarafrndan bastmlan halk isyarunm yam SITa, 1848 Haziran'mda Prag'da toplanan Slav Kongresi'ne de kal11dlg1 haurlanacaknr. 119

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR~i

Ii dl§h olduguna dair tartrsrlmaz bir suru kamt var. Sozgelimi Slav ve Almanlann kansrk bir niifus olusturdugu butun Avusturya kasabalannda Slav i§9i1eri, proletaryamn genel cikrslannda en aktif davranan kesimdir. Fakat bu kasabalardaki iscilerin hemen hepsi Alman sosyal demokratlannm prograrmm benimsemektedir. Bu yuzden pratikte sosyal devrimci icgudulerle hareket eden Slav i§9i1eri, hedefi acrkca pan-Alrnancr bir devlet, yani buyuk bir Almanya hapishanesi kurmak olan bir partide toplanrms oluyorlar. Bu iiziintii verici ama ote yandan da cok dogatdrr. Slav i§9ilerinin iki secenegi var: Ya toplurnsal statu, achk, yoksulluk ve baskt gormek bakrmrndan ortaklasnklan Alman i§9i kardeslerinin cazibesine kaprhp, Alman iscilere bir devlet vaadinde bulunan partiye (Alman olan fakat kapitalisrlerin zaranna hilla bir halk partisi vasfi tastyan) katilacaklar, ya da saygideger liderlerinin ve aresli ama yoziimleme yeteneginden yoksun genclerinin propagandasina kaprhp her zamanki sornuruculer ve zulilmkarlarla (burjuvazi, fabrika sahipleri, tuccarlar, spekulatorler, Cizvit rahipleri, miras veya zor yoluyla buyuk topraklara konmus olan feodal lordlar ...) aym partinin saflarmda yer tutacaklar, Ikincisi, birincisinden daha tutarh bir bicimde, i~9ilere ulusal bir hapishane, bir Slav devleti vaat etmektedir. Yani Wenceslas saltanatmm eski ihtisanuyla yeniden kurulmasi; Cek i§9ilerine ne faydasi olacaksa ... Slav i.'j9ilerinin bu iki partiden baska seceneklen olmasaydr onlara birincisine kaulmalannr onerirdik, Yanhs manlrs ama hie olmazsa mucadele, gelenek ve hayat itibariyle Alman veya Alman olmayan karde§leriyle aym kaderi paylasrrus olurlardi. Onlara cellatlan, kan emicileri kardes saymalanndansa, Slavlann kurtulusu adrna korkunc bir esarete mahkiim olmalanndansa, yani satrlmaktansa kendilerini kandirmalan ehvendir diyecektik.
120

Oysa dogrudan dogruya kurtulusa giden bir ucuncu yol var: Enternasyonal prograrm temelinde tanm ve fabrika i.'j9i birliklerinin yaprlandrnlmasi ve dayarnsmasi. Elbette Alman Sosyal Demokratlan'nm Entemasyonal program! adi altmda dayattiklan programdan soz etmiyoruz. Uluslararasr t~i Birligi'nin butun ozgur federasyonlart, Italya, lspanya, Jura, Fransa, Belcika, lngiltere ve bir yamyla Amerika iscilerince tanman, bir tek AImanlann kabul etmedigi prograrndir bu. * Almanlardan veya baska yerden gelen her tiir baskidan annmak istiyorlarsa, Cekler ve diger butun Slavlar icin yegane secenegin bu olduguna inaruyoruz, Geriye kalan seceneklerin hepsi, alcak ve ihtirash parti liderlerini gonendirrnek, ceplerini doldunnak ve emekci kitleleri kolelestirmekten baska bir ise yaramaz. Cek gencliginin ve genelde egitirnli Slav gencliginin karst karsiya oldugu soru artrk 90k belli: Halklanru somurmek, bu sayede zenginlesmek ve alcakca hirslanm doyurmak niyetindeler mi? 0 zaman onlara bunarms Slaver partilerle, Palacky'lerle, Rieger'lerle, Brauner'lerle ve surekalanyla birlik olmalanm oneririz.l Ancak bunlara baglanan gencler arasmda korlestirilmis, aldanlnus, butiin iyi niyetlerine karsm onlann masasi olarak halki
;---Ziirih'te Jura Federasyonu'nun parcasi haline gelen bir Slav Seksiyonu kuruldu. Bu seksiyonun Ek B'de bulunan prograrmm okurnalanm biittin Slavlara hararetle tavsiye ediyoruz, Frantisek Palacky (1798-1876), bir <;ek tarihcisi ve yazdlgl amtsal Cek tarihi Cek ulusal gururunu fiseklemis olan politik bir liderdir. Polink bakimdan islah edilen ve federal bicimde yaprlanan (ama parcalanmayan) bir A vusturya devlennin bir tarafta Rusya'ya, diger tarafta AI manya'ya kar§l Slavlar adma en iyi korunma yolu oldugunu dli~iine~ A vusturyaSlavizminin ileri gelen sozculerindendi. Palac~y'nm gazetecl. ol.an damadi Framisek Ladislav Rieger (1818-1903) ve bir avukat .v.e iktisatcr .olan Frantisek August Brauner (1810-1880) de i1eri gelen t?hllk Cek sahsiyetlerdi. Bir sure U<;ii de A vusturya Parlameniosu uyeliginde bulundular ve Bohemya Hukumdarhgi'mn topraklanmn o~rk olmasun savunan muhafazakar Cek milliyetci programmt desteklediler.

121

M lHAIL BAKUNlN

DEVLEr VE ANAR$i

kandirmaya sevk edilmis gencler her zaman var olacaktir, yapuklan her seye ragmen pek hayirh bir i§ olmasa da ... Kitlelerin nihai kurtulusunu ictenlikle isteyenlerin yeri ancak bizirn yarumiz, sosyal devrimin safidir; ozgiirlukler dunyasim fethetmenin baska yolu yoktur. Simdiye kadar ban Slav ulkelerinde, eski bir politika tam, devletciligin bu en dar bicimi hakim olrnustur. Bir Alman komedisidir sergilenen, Cekce tercumesiyle ve ustelik iki perdelik bir komedi: t§te size Cek ve Polonya omekleri, Bohemya ve Galicya devlet adamlannm durmadan sekil degistiren ittifaklanrun, kopuslanrnn acikh tarihini, Avusturya Reichsrat'mda bazen birlikte, bazen de ayn ayn verdikleri beyanatlan bilmeyen var midir? iyice eselerseniz en altmda feodal Cizvit entrikasim bulursunuz. Iste bu beyefendiler boyle acmasi ve alcakca yontemlerle vatandaslanm kurtarmayi umuyorlar! Yahu ne tuhaf devlet adamlandir bunlar; onlann siyasi ayak oyunlanm izlerken kiclanmn dibindeki kornsu Bismarck kimbilir ne kadar egleniyordur! Ne zaman ki Galicyah miittefiklerinin sayrsiz ihanetiyle Viyana'da 0 meshur yenilgiyi yasadilar, Cek siyaset triosu -Palacky, Rieger ve Brauner- babayigitce bir gosteri sahnelemeye karar verdiler. Bu vesileyle I 867'de Moskova'da acilan Slav etnografi sergisinde boy gosrerip "Beyaz <;ar"a*, Polonyah Slavlann eelladma sadakat yemini etmek icin peslerine bir yigm bat! ve guney Slavmi da takip Moskova yollanna dustuler.! Varsovada

konakladiklannda Rus generalleri, subaylan ve soylu Rus hammefendilerince agirlandilar; dislerini sikrms susan Polonyahlann gozu onunde bu ozgurluk havarisi Slavlar, kardes katilleriyIe opustuler, koklastilar. Hep beraber kafalan cekip "Yasasm Slav kardesligi!" diye naralar attilar. Ardmdan Moskova ve Petersburg'da ne cesit soylevler cektiklerini de ciirnle alem biliyor. Uzun lafm krsasi, saym liberallerin, dernokratlann, halk savunuculanrun, aCImaS1Zbir rejime bundan daha utanmazca saygi gosterdikleri, Slav kardesligine, ozgurluge bundan daha biiyuk bir ihanette bulunduklan baska bir omek yoktur. Sonra bu beyefendiler sukranlanyla birlikte gayet sakin bir bicirnde Prag'a donduler ve tek bir Tannnm kulu da 91klP onlara yapnklanrun ne kadar alcakca, ustelik ne kadar salakca oldugunu soylernedi. Gereksiz bir salakhkti bu, 9iinkii yapuklannm onlara Viyana'daki meseleleri hal yoluna koymak hususunda en ufak bir yaran olmadr, Surasi artik cok acik: Wenceslas saltanauru diriltemernekle kalmadrlar, ayaklannm altindaki politik zemini kaydiran yeni bir parlamenter reforma da caresiz, seyirci kaldilar. ltalya'daki yenilgisinin ardmdan Macar Kralhgi'na ozgurluk tammak zorunda kalan Avustu rya hiikiimeti, Cis leithan dey letini nasil yaptlandiracagim uzun sure olcup bicti, lcguduleri ve
dr. Detegeler St. Petersburg'da II. Aleksander tarafmdan kabul edildiler,
Rus olmayan Slav kanldi. Cekler en onemli delegasyonn olusturuyorlarAralannda Polonya delegesi yoktu, ancak Rieger Moskova'dayken Polonyah lar adt na kuvvetli bir destek beyanmda bulunmustu bile. Rusya'ya yapilan bu yolculuk, Avusturya Slavlan Kadar Ceklerin de 1867 Uzlasmasi'nm sonucunda yasadiklan Habsburg monarsisinden kaynakh dU~ kinkhgmm karuuydi. "Dualizm' monarsinm her iki kisrrunda da imparatortuk idaresini Almanlar ve Macarlar arasmda Slavlann aleyhine boJmU~tli. lmparatorluk dahilindeki Slav azmliklar arasmda sadece Galicya Polonyahlan yeni duzenlernelerden fayda gormuslerdi: hukumete A vusturya parlamentosunda verdikleri destegin karsilrgmda onlara daha fazJa yerel ozerklik verilmisti.

16. yuzyilda Doguda egemenlik alttnda tutulan kabilelerin Moskova hukumdan icin kullandiklan tarum. (".n.) 1867'de Moskova'da bir Slav etnografik sergisiyle bir arada bir Slav Kongresi toplandr, Kongre Rusya'da pan-Slav cevreler, bilhassa da guney Slavlanna insani yardnn gonderrnek icin kurulmus olan Moskova Slav Yardrm Komitesi'nce desteklenen, ozel olarak orgutlenmis bir olaydi. Kongreye cogu Avusturya lmparatorlugu'ndan gelen seksenin iizerinde

122

123

MIHAlL BAKUNIN

Alman liberal ve demokratlannm talepleri onu merkezilesmeye yoneltiyordu, aneak feodal-kiliseci bir partiye bagh olan Slavlarm, ozellikle Bohemya ve Galicya'nm istekleri acikca bir federasyon dogrultusundaydr. Hukumetin bu iki ZIt talepten kaynakh tereddtidi.i btl yila dek siirdii. Ve nihayet btl Y11, SJavlan debsete diisuren, Alman liberal ve demokratlanm da sevince bogan bir karara vardi: Cisleithan devletini olusturan uluslann hepsine birden geleneksel Alman biirokrasinin kiyafetini giydirmek.! Avusturya boyle yaparak guclenmis mi oldu? Ne gezer? En basta toparlayici olmaktan YlktJ. Bundan boyle imparatorluk dahilindeki butun Alrnanlar ve Yahudiler Berlin'e yakinlasacaklardir, Slavlann bazilan yuzlerini Rusya'ya donuyorlar; daha saglam bir icgudunun rehberliginde olan digerleriyse bir halk federasyonu kurarak kurtulma derdindeler, Yani artrk kimse Viyana'dan bir §ey beklerniyor. Avusturya lmparatorlugu tamamen tukenrnistir; hen-liz ayakta gibi gortmuyorsa bu yalmzca onu bolusurken asian payiru kapma hesaplanyla tereddiit icinde olan Rusya ve Prusya'mn sabn yuzundendir: cok acik degil mi bu? da Prusya-Alman lmparatorlugu'yla basa crkamayacagi gun gibi ortada. Simdi biraz da Rusya'ya bakahm, bakahm 0 basa cikabilecek durumda rm?

III

Sirndilerde mutluluk icinde saJtanat suren II. Aleksander tahta crkugmdan beri Rusya her bakimdan ne kadar benzersiz bir ilerleme kaydetti oyle degil mi sevgili okuyucu?' Son yirmi yrl zarfmda Rusya'nm kaydettigi ilerlemeyi anlamak icin, sozgelimi 1859'da her alanda Avrupa ile arasinda varolan farkla, simdiki farki karsilastrrahm: Sasnuci bir ilerleme soz konusu gercekten de. Bakmaym siz, Rusya'nm oyle ileri gittigi falan yok. Batt Avrupa resmi, yan-resmi ve biirokratik burjuva kurumlanyla beraber oyle bir curume yasadi ki, Rusya'yla arasmdaki mesafe epeyce kapanrrus oldu, Mescla artik Almanlar, Almanya'run
I, Ni~ola'~m oglu II, Aleksander 1855'te tahta ,<Ikll ve 1881'de duzenlencn bir suikastta olduruldu. 186 I 'de serfleri ozgur birakti (Baknnin'in a~a~da ~onderIT!ede bulundugu "koylu reformu") ve Rusya'run kururnlanru. ask en guclerini ve ekonornisini modernlestirmek icin planlanan bir dizi dcgi~iklige giristi.

Bu yuzden

Avusturya'nm

1871'd~ lrnparator Franz Joseph Bohemya'yi Macaristan'la ayru duruma yerlestirerek Cekleri ulusal olarak tammayi dii~Ondti, Teklif gerek AImanya'dan, gerek Macaristan'dan gelen basm~ ytiztimlen reddedildi, fakat rnuhafazakar Cek rnilliyetcilennin pozisyonunu ciddi bicimde zayiflatn.

125

124

M1HAIL BAKUNIN

DEVLET l'E ANAR$i

1807'de Fransa'da veya Fransrzlar, Fransa'nm 1871 'de Paris'te sergiledigi gaddarhktan sonra Rusya'yi barbarhkla suclayabilirler mi? Onea pislikleri ortaya dokiildukten, Fransiz burokrasisinin ve siyasetinin cenazesini kaldirdiktan sonra Fransrzlar, Rus memurlannm ve devlet adamlannm ahlaksizlrklanndan, rusvetciliklerinden dem vurabilirler mi? Elbette hayrr. Rusya'daki §erefsizlerin, hirsrzlann, canilerin Fransizlardan veya Almanlardan utanmalan icin hicbir sebep kalmad r. Ciinkii ahlaksizhk Avrupa'da da alnus basmr gidiyor. Politik gtir; meselesine gelince, 0 biraz farkh. Ama en azmdan Fransiz devletiyle karsilastmldrgmda Kvass yurtseverlerirniz Rusya'yla iftihar edebilirler, cunku Rusyarmz siyasi bagimsizlrk hususunda Fransa'dan tarnsmasiz daha ustiindiir. Baksaruza, yenik Fransa Bismarck'a kur yaparken, Bismarck bizim Rusya'ya kur yapiyor. Sorun, Rus Imparatorlugu'nun gucunun, en azmdan Avrupa kitasmda kesin bir ustunluk kurmus olan panAlman Imparatorlugu'nun gucuyle iliskisi cercevesinde ne boyutta oldugudur, Biz Ruslar, her birimiz iilke dahilindeki hayat soz konusu oldugunda sevgili Rusya lmparatorlugumuzun neye benzedigini pek iyi biliriz. Imparatorun merkezinde oldugu birkac bin dalkavuk icin, bu en muhterem cemaat icin bitimsiz zevklerle dolu bir cennettir. (Ahlak sahibi birkac entelektuel haric.) Yasal ve oldukca karh hrrsizhk isleriyle mesgul olan daha genis, genis dedigimiz de topu topu on-yirmi bin kisilik bir azmligm (askeri, sivil veya dini hizmetlerde cahsan yuksek memurlar, zengin toprak sahipleri, kapitalistler, asalaklar ... ) musfik koruyucusudur. Halka nazaran cuz'i miktardaki kucuk memurlar siirusii icin kuru memeli bir sutannedir. Ve milyonlarca i§9i icinse cadi bir uvey anne, aCImaS1Z bir haydut ve oldtirmeye ahskm bir iskencecidir.

Koylu reformundan onceki imparatorluk buydu, hala budur ve daima bu olacak. Karuta ne hacet, her yetiskin Rus bilir bunu. Bizirn Rus toplumundaki okuryazar takmu fir; smifa aynhr, bu rezaleti bilenler ama adam sende diyenler, onaylamasa da grkuu crkannayanlar ve hicbir §ey yapmadan boyuna gevezelik edenler. Sayilan cok az da olsa, konusmakla kalrnayip kendilerini samimiyetle halk davasma adayanlardan menku! bir dorduncu grup da var. Herhalde olan bitenlerden zerre kadar anlamayan, en ufak bir sey gormeyen azimsanmayacak miktarda insan da yok degildir. Ama onlardan soz etmenin hicbir anlarm yok. Biraz akrl, biraz da vicdan sahibi her Rus, Imparatorlugumuzun halkla kurdugu iliski tarzuu degi§tirme yeteneginden yoksun oldugunu kavrar. Bu imparatorluk dog-as I geregi halki diimduz etmek ve karum emmek zorundadir. Butiin govdesi ve iktidan halkm sefaleti uzerine kurulrnustur, bu yiizden baskistz varolamaz. Saldirganhk gerektiren harici hedefleri bir yana, ir;teki duzeni, zora dayah birligi ve disa karst gucunu korumak icin bfiyiik bir orduya ve polis teskilatma, sayisiz burokrata, devletin himayesinde dinsel bir tabakaya ... yani kisacasr (hirsizligmdan vazgectik) yalmz giinliik ihtiyaclanmn karsilanmasi bile halkin sirtmda dey bir kambur gibi duran, kocaman bir resmi yapiya gereksinimi vardir, En liberali ve dernokratigi olsa bile, herhangi bir anayasarun devletin halkla surdurdugu bu iliskiyi olumlu yonde degi§tirebilecegini dusunmesi icin bir insanm ya aptal, ya cahil, ya da deli olrnasi lazrmdir. Bu iliski olsa olsa daha kotii yonde degisebilir, ancak daha ezici olabilir; artrk bundan daha kotiisii nast! olabilirse? Bir devletin halki ozgurlestirebilecegini ve halkm kosullarim iyilestirebilecegini dusunrnek dupeduz sacmahktir! imparatorluk dunya durdukca halki soyacaktir, bu yuzden halkm yararma olan tek anayasa onun yikilmasrdir. 127

126

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$!

Rusya'run dahili kosullanndan soz etmeyecegiz, daha kotusil olamaz ~ilnkii. Bari Rusya kendi varhgr adma onem verdigi (elbette insaniyet nanuna degil, siyaseten bir onem) drs hedeflerine ulasabilecek durumda mi, halkrn katlandrgi onca fedakarlikla (gonulsuz fedakarhklar ve bu yuzden daha da kahredici zaten) yeni Alman Impararorlugu'yla boy 61~ii§ebilecek bir askeri gil~ yaratabildi mi? ~imdi buna bakahm: Yukanda dile getirdigirniz sorular, Rusya'nm su anda yuz yuze bulundugu politik meselenin ozetidir: Icte sosyal devrim, drsta Almanya ... Berlin ve Petersburg'daki imparatorluk saraylarmda oturan amca-yegen §u anda bitbirlerine bol bol ovgu yagdmyorlar, karsthkh andlar iciyorlar, opticukler yolluyorlar, ayrn dertlerle kederlenip birlikte gozyast dokuyorlar. Politikada bes kurusluk degeri yoktur bunlann, herkes bilir. Ortaya koydugumuz sorun, aniden cok guchi bir devlet haline gelen Alrnanya'nrn edindigi yeni konumlanmadan kaynaklt sorundur. Esit guclerde iki devlet bir arada bulunamaz, bunu tarih de, mantik da dogruluyor. Ustun bir gu~ olmaya kosullanrms bunyelerine terstir, ustunluk esitlik kabul etmez. Esit guclerden biri zorunlu olarak parcalanacak ve digerine tabi olacakur.
Kaldi ki Almanya icin hayati bir mesele bu. Uzun ytllar siyasetten asagrlandi, asagtlandi ve simdi birden Avrupa kitasmm en gu~W iktidan haline geldi, Sizce ona asagilanmanm ardmdan burnunun dibinde henuz alt edemedigi bagimsrz bir gucun, kendisine esit bir muhatap olarak bakmaya cesaret edebilen bir gucun varligina taharnmul edebilir mi? Hele bu gu~ zerre kadar sevmedigi, can dusmam saydig. Rusya ise!

si Rusya'yi giinaht kadar sevmez. Oziintii verici olan, burjuvazinin etkisi altmda kalan Alman halkmm da bu nefreti paylasmaSt. Almanlar Fransizlardan da nefret ederler ama Rusya'ya duyduklan nefretle kryaslanamaz, ~iinkii bu Almanlann tarihten gelen ulusal ihtiraslannm bir parcasrdir. Butun Almanya'yi kapsayan bu nefret nasil olustu? Aslmda kaynaklan hayli kabul edilebilir gerekcelere dayamyor: Bizim Tatarlann barbarlrgma karsi, onunla karsilastmldrgmda (Alman da olsa) cok daha insani bir uygarhgrn protestosuydu soz konusu olan. 1820'lerde daha ozgul bir karakter kazandi, politik liberalizmin politik despotizme karst ~lkI§1 haline geldi. Bilirsiniz, Almanlar 1820'lerde kendilerini liberal olarak tarurnhyor, liberalizme ictenlikle inaruyor ve Rusya'dan despotizmin temsilcisi vasfiyla nefret ediyorlardr. Dogrusu yapmaJan gereken, bu nefreti Rusya, Prusya ve Avusturya arasmda pay etmek olmahydr, ama yurtseverlikleri buna izin vermiyordu. Kutsal lttifak politikalanmn biitiin sorumlulugunu Rusya'ya yiikleyivermeleri de
bundandrr.

1830'I3On basmda, Rusya, Almanya capmda biiyiik bir sempatiyle karsilanan Polonya devrirnini kanla bastmnca, Alman liberallerinin Rusya'ya karst ofkesi daha da buyudu, Dogal ve hakh bir tepkiydi bu ama Polonyahlann igrenc bir bicimde ezilmesinde Rusya'nm acrkca sue ortagi olan Prusya'mn da hakkaniyet geregi bu tepkiden nasibini almasi gerekirdi. Prusya sue ortakhgnu iyi niyetinden degil, dogrudan cikarlan oyle gerektirdigi icin yaprmsn, C;iinkii Polonya Kralhgi'nm ve Litvanya'nm kurtulusu, Prusya Polonyasr'nin da ayaklanmasiyla sonuclanacaku ve bu da Prusya monarsisinin yeni yeni sekillenen iktidannm sonu anlamma gelecekti. 1830'lann ikinci yansmda Almanya'mn Rusya'ya nefreti yeni bir gerekce buldu ve liberal olmaktan crkrp politik ve ulusal 129

Almanlann Rusya'dan ne denli nefret ettiklerini bilmeyen pek az Rus vardir. Almanlarm hepsi, bilhassa Alman burjuvazi128

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

bir karakter kazandi: Slav sorunu bas gostermisti ve Avusturya ve TUrk Slavlan arasmda Rusya'dan yardrm gormeyi uman bir parti olusmustu, 1820'lerde Pestel, Muravev-Apostol ve Bestuzhev-Riumin onderligindeki gizli bir demokratlar grubu, ozellikIe bu grubun guney kanadi, ilk olarak Slavlarm ozgur federasyonu fikrini dillendirmisti.l Imparator Nikola'nm carnna minnetti, hemen bu fikrin uzerine atladi ve onu kendi cikarlan dogrultusunda yeniden bicimlendirdi, Ve Nikola'run kafasmda ozgur Slav federasyonu dusuncesi, (elbette ki demir yurnrugunun golgesi altmda olan) otokratik ve tek bir pan-Slav devletine donu§mu§ oldu. 1830 ve 40'larda bazilan resmen gorevli, bazilan da gonullu olan bir Ylgm Rus ajam Petersburg ve Moskova'dan yola dii§erek Slav topraklanna dagrldilar. Gonullu olanlar, Slavofillerin pek de gizli sayilmayan Moskova cevresindendiler. Boylece ball ve guney Slavlan arasmda bir pan-Slavist propagandadir basladr, Kimi Almanca yaztlrnis, kimi de Almancaya terciime edilmis bir dizi brosur yaymlandi ve bu brosurler pan-Alman kamuoyu arasmda ciddi bir korku yaratti, Almanlar yaygarayi basnlar. Almanya'nm tam gobeginde eski bir irnparatorluk topragi olan Bohemya'nm kopabilecegi ve bagimsiz bir Slav ulkesi, ya
1 Baku~i~.' I. Aleksan?er'm olurnu uzerine 1825 Arahk'inda basansiz bir isyan yuruten ve bu yuzden Arahkcilar olarak adlandinlan bir grup Rus Ofd~ rnensubuna gondermede bulunuyor, Gorunurdeki arnaclan I. Nikola~m ~hta crkmasina engel. olmaktl.ama daha genis bir bicimde Rusradakl kurumlan liberallestirmek istiyorlardt. Suikasteilar iki gizli bagimsiz grup olusturdular: SI. Petersburg'daki kuzey grubu. Kiev'deki guney grubuydu. Pavel Pestel (1793-1826), Sergey Muravev-Apostol (1796- I826) ve Mihail Bestuzhev-Riurnin (1803-1826) daha radikal olan Guney Grubu'nun liderleriydil.er, I. Nikola tarafindan asrlan bes Dekabnst arasm<;,a onlar da vardi. yme Ukr~yna'da yerlcsmis subaylardan olusan Birlesik Sl avlar Toplulugu ayn bir yeraltl grubu mahi yerinde ortaya r;lkt~~.F,,!,:atisyandan krsa sure once Giiney Grubu'yla birlesti, Prograrmn l"engl tum Slav halklanrun federal bir cumhuriyet dahilinde bir araya gelmeieriydi.

da Tann esirgesin, bir Rus eyaleti haline gelebilecegi dusuncesiyle Almanlann gozune uyku girmez, bogazlanndan tek lokrna gecmez oldu. Butun Almanya bir ofke nobetine kapildi ve Rusya'ya karst nefreti bu zamandan itibaren biiyudukce buyudu. Almanlann Rusya'ya karst duyduklan nefret simdilerde kendini 90k genis bir diizlemde gosteriyor. Ama diger taraftan Ruslar da Almanlara pek iyi gozlerle bakrmyorlar, Boylesine gerilimli bir iliski goz onune almdrginda, bu iki komsu irnparatorlugun uzun zaman bans icinde yasayabilme ihtirnalleri var

rmdir? Barrs halinin bugunlere dek devam etmesinin gerekceleri vardi, Mila da var: Gerekcelerin ilki Polonyadir. Polonyayi u9
ulke eskiyalar gibi aralannda bolusrnuslerdi: Avusturya, Rusya ve Prusya. Gerek bolusme sirasmda, gerek Polonya sorununun giindeme geldigi her defa A vusturya i.i9 ulke arasmda en az hirsIt davranan ulkeydi. Hatta Avusturya ilk basta bu paylasrrna karst 9lktl. Imparatorice Maria Theresa'mn ise Buyuk Frederick ve Buyuk Katerina'nm israrlan iizerine payma duseni almayi kabul ettig] biliniyor. Yani lmparatorice Polonya icin aglaya aglaya payim aldi.! Nasil almasin? Mademki kafasuun uzerinde bir tar; tasiyordu. 0 halde gasp etmeliydi, lmparatorlar icin nerede yazih olursa olsun yasa diye bir §ey ve oburluklannm da ucu bucagi yoktur. Frederick hanrannda, Polonya'nin yagmalanrnasinda yer almaya karar verir vermez Avusturya hukurnetinin, payma dusenden fazla topragr askeri gur; yoluyla almak icin nasil telasa kaprldrgim gtizel giizel anlatir. Vine de §u vurgulanmah: Rusya ve Prusya pervasizca, gule oynaya e§klyahk yaparJarken Avusturya buruk bir bicimde yagI

srrmyla ilgili olarak Mana Theresa'dan su sekilde soz ediyordu: "Hem agladl, hem de aldi."

Stk stk ~m!~n bir cumlesinde Buyuk Frederick Polonya'mn birinci payla-

130

131

M IHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

maya kanldi, (Tam 0 srrada Katerina ve Frederick Fransiz filozoflarla gayet zarif, gayet insanca yazismalar yapiyorlardr.) Aynca surasi da dikkat cekici: Bugiine dek Rusya ve Prusya sarayIan, talihsiz Polonya kendini kurtarmak ve yeniden yapilandirmak icin ne vakit umutsuz bir caba icine girse, ofkeyle kendilerinden gecerler ve Polonya'yi basnrmak icin acikca veya gizlice guclerini birlestirmeye yonelirler. Oysa A vusturya onlann eylemlerine kanlmayr reddetmekle kalmadi, her yeni ayaklanmada Polonyahlara yardim etmeye niyetlendi, hatta bir yere kadar yardnn da etti, 1831 'de, ozellikle daha belirgin olarak 1862'de, Bismarck Rusya'ya acikca polis rolii yiiklediginde durumlar lam da bu minvaldeydi. Avusturyalilar ise tam tersine, Polonyahlarm Polonya'ya gizlice silah sokmalanna goz yumuyorlardi. Ortada Avusturya bakimmdan belirgin bir tavir farkhhgi var, aciklarnasi ne olabilir bunun? Avusturya'mn asaleti, hayirseverligi veya adalet duygusu mu? Degil, cok basitce, A vusturya'nm cikarlan ... Maria Theresa'nm gozY%1 dokmek icin iyi bir nedeni vardt. Digerleriyle birlikte Polonya'mn siyasi varhgina tecavuz ettigi takdirde Avusturya lrnparatorlugu'nun da kuyusunu kazrrus olacagim seziyordu. Maria Theresa icin kuzeydogu smrrmda Polonya gibi orta snuf bunyeli bir devletin (tabii ki akilsiz, ayru zamanda rnuhafazakar ve biitiiniiyle zararsiz bir devlet) varolmasmdan daha avantajh ne olabilirdi ki? Polonya yaramazhklanyla Rusya'yi mesgul ediyor, Prusya'nm basma bela kesiliyor ve boylece Avusturya'yr her ikisinden de korumus oluyordu, Durumun bu oldugunu ancak itlah olmaz aptallar, Maria Theresa'mn rusvetci bakanlanrun serefsizliginden a§agl kalmayanlar, yash Metternich'in (onun Petersburg ve Berlin saraylanrun emrinde oldugunu bilmeyen yoktur) ketumluguna ve gerici inadma sahip olanlar ve pihsmr pirnsuu toplayip tarih sahnesinden cekilmesi gerekenler anlayamadilar, 132

Rus lrnparatorlugu ve Prusya Kralligi karsrhkh crkarlanmn ne oldugunun cok iyi farkmdaydilar. Polonya'yi paylasmak Rusya'yi buyuk Avrupah gucler smifma soktu, Prusya ise bugiinlere dek gelen iistiin gelisim siirecine basladi, Polonya'mn kana bu lanmis bi r parcasm I da A vusturya'm n onune firlatnlar ki, aygozliili.igiiyle kendi sonunu hazrrlayan A vusturya'yi ezip gecmek icin bir gerekceleri olsun. Birbirlerinden olumune nefret etseler bile, Avusturya'yi paylasma hrrslanru giderene dek, Rusya ve Prusya dost birer miittefik olarak kalacaklardir, kalmak zorundalar. Elbette Avusturya'yi fiilen paylasirken birbirlerine girecekler, fakat 0 giine dek bozusmalan icin bir neden yok ortada. Bozusmak islerine gelmez. Prusya-Alman Imparatorlugu'nun A vrupa capmda Rusya, diinya capmdaysa Birlesik Devletler'den baska tek bir muttefiki yok. Yrkrlmasi herkesi sevindirecektir, cunku herkes ondan korkuyor, nefret ediyor; bu denli basktCl ve yagrnaci bir gucten nasrl nefret edilmez? Ostelik panAlman Imparatorlugu idealini hakkiyla hayata gecirrnek icin halii bir dizi isgale gereksinimi var. Lorraine'in geri kalarnm da ele gecirrneli; Belcika, Hollanda, lsvicre, Danimarka ve biitiin Iskandinavya Yanrnadasi'ru isgal etrneli; Baluk eyaletlerini alip Baltik Denizi'ne hakim olrnah. Yani krsacasi, Macar Kralhgr'm Macarlara, Avusturya Bukovinasr ve Galicya'yi Rusya'ya birakttktan sonra, Bohemya dahil biitiin Avusturya'yi zapt etmek zorunda. Trieste ve Petersburg kabineleri boyle bir seyi tarnsrnaya bile cesaret edemezler. Petersburg ve Berlin saraylanmn Avusturya'nm paylasmunt gizli gorusmeler yoluyla tarustiklanndan kuskurnuz yok; tabii ki buyuk gucler arasmdaki dostca iliskilerin geregi olarak birbirlerini kaziklama cabalanru da ihmal etmeden, Her seye ragmen Prusya-Alman Imparatorlugu yalruz bastna Avrupa'run geri kalamrnn iradesine karst gelerek biiyiik isler

133

MfHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

kotaracak kadar da babayigit degildir, Bu nedenle Rusya'yla itti~ fak hayati bir meseledir onun icin ve gorunen 0 ki bu ittifak uzun sure devam edecek. Peki Rusya icin bu denli hayatiyet tasiyor mu Almanya'yla ittifak? Once lmparatorlugumuzun herkesten fazla ve esash bir bicimde askeri bir devlet karakteri tasrdtgmt belirtelim. Bu sadece kuruldugu zamandan bu yana halkm tum olanaklanru buyuk bir askeri guc olusturmak icin seferber etmesinden kaynaklanrmyor. Tek bir hedefin pesinde 0: Fetih; askeri bir devlet olarak kendisine bictigi yegane misyon budur. Zaten bu hedef olmaksizm imparatorluk kocaman bir hicten baska nedir ki? Fetihcilik onun karakteridir, Soru, Imparatorlugun saldrrganhgina nasil bir yon tayin edecegi? Biri batiya, digeri doguya giden iki yol var oniinde. Bah yolu Almanya'ya cikar. Ingiltere ve Birlesik Devletler buyuk olasrlrkla rarafsiz kalacaklar: Prusya Almanya'si ve Avusturya'nm birlesik gucune karst Pransa'yla ittifaka gidilecek. Adiyla saruyla pan-Slavist yoldur bu. Dogu yolu dogrudan dogruya Hindistan, iran ve istanbul'a Yam. Bu yolda Avusturya, lngiltere ve bir ihtimal Fransa dusman, Prusya Almanya'si ve Birlesik Devletler de muttefik olacaklardir. Hangi yolu tutacak bizimki? Duydugumuz kadanyla veliahtl tutkulu bir pan-Slavisttir ve Almanlardan nefret edip Fransrzlara derin bir dostluk besledigi icin birinei yoldan, imparator ise Alrnanya'run dostu, yani amcasimn sevgili yegeni oldugundan ikinei yoldan gitmek istiyor, Fakat bu zatlarm duygulanna bagh degil tutulaeak yol; imparatorluk basaracagma gozii kesI 188l'de tahta Ill. Aleksander olarak crkan ve 1894'e dek tahtta kalan Aleksander Aleksandrovic; II. Aleksander'in oglu. 134

tig], kendini yok etme riski tasimadigma inandrgi yoldan gidecektir. Birinci yoldan giderse Fransa'yla ittifak yapmak durumunda kalacaktir, fakat Fransa uc-dort yrl onceki giiciinde degil ve bu yiizden hie de avantajh bir miittefik vasfi tasirmyor. Fransa'nm ulusal birligi bir daha kurulmamak uzere parcalanrmsnr. Birlesik gibi gorunen Fransa'da birbirine karsrt uc, hatta dort Fransa yasiyor: Aristokrat-dinsel Fransa, burjuva Fransa, proleter Fransa ve k6yIU Fransa ... Giineyde simdiden ipuclanm verdigi haliyle uzlasabilecek olan son ikisi dismda Fransa'daki bu kesimlerin, iilke savunmasmda bile aym fikirde olmalan ihtirnali kalmarmstir. Buna hemen ertesi giin tarnk olduk. Almanlar hala Fransa'dalar, son milyar franklanru cebe indirmeyi bekleyerek Belfort'u isgal altmda tutuyorlar. En fazla uc-dort hafta soma Fransa'dan ~ekilecekler. Fakat lejitimistlerin, Orleanistlerin, Bonapartistlerin Versailles Meclisi bu kadar bile sabretmek niyetinde degil, Thiers'i alasagi edip yerine Fransa'daki ahlak duzenini sungu ucuyla tekrar kuracaguu bagiran Marshall MacMahon'u getirdiler ...1 Devletci Fransa akhn ve erdemli duygulann topragr degil arnk. Yozlastr, alcakhgm, adiligin, rusvetin, ihanetin, iflah olmaz salakhgm cenneti haline geldi. Cehalet saltanat siiriiyor. Fransa kendisini papanm, rahiplerin, engizisyonun, Cizvitlerin, Meryem'in ve manastirlann kollarllla teslim etmistir. Din iilkeyi bastan basa etkisi altma ahyor, maglup proletaryanm protestolanm, yakinmalanm ilahiler bastmyor. Milletvekilleri, bakanlar, polis sefleri, generaller, ogretI Alsace'daki biiyiik Belfon Kalesi, Almanya'ya 5 milyar frank tazminati tam olarak odedikten sonra Fransa'ya geri verildi. 1871 basmdan itibaren iktidarda bulunan ve ayrn yihn Agustos aymda yeni U"iincii Cumhuriyet'e baskan secilen Thiers, 24 Mayrs I873"te bu gorevden alindt. Ulusal Meclis'teki rnonarsik cogunluk Thiers'in yerini almast icin Marshal Marie Edme Patrice Maurice de Mac Mahon'u (1808l893) secti. 135

MIHAfL BAKUNlN

DEVLET VE ANAR$f

menler, yargiclar utanmadan, yureklerinde zerre kadar inane olmadan, "halkm inanca ihtiyaci oldugu icin" ellerinde mumlar, alaylar halinde yuniyorlar. Fransa'nm halkin uretici emeginden kaynakh ulusal zenginligi borsa spekulatorleri, diizenbazlar, zengin mulk sahipleri, kapitalistier tarafmdan yagrnalaruyor; butun devlet adamlan, hukiimet uyeleri, milletvekilleri, her ce~il sivil ve askeri gorevli, avukatlar ve bilhassa u9kaglt91 Cizvitler, yani bir serefsizler ve vicdansizlar ordusu kuplerini dolduruyor ve bu esnada Fransa bir rahipler hukumetinin kucagma oturuyor, Bu dini cere egitim sistemini, biitun universiteleri, liseleri ve halk okullanm avcunun icine ahyor. Bu papazlar ve ruhbanlar guruhu, 90k gecmeden savasma yetenegini butunuyle yitirip kendi halkmm can dusmam haline gelecek olan Fransiz ordusunun da giinah ctkartmasma yardim ediyor,

gmhga adarmstrr, Kendini lursizlara ve rahiplere kurban etrnistir. Bir miktar askeri takan kalrmssa onu da proletaryayi basurmak icin kullanacaknr, Bu kosullarda Fransa'dan miittefik olur

rnu?
Fakat tepesinde ister II., ister III.. isterse IV. Aleksander 01sun, Rusya'rnn ban yolunu, pan-Slavist fetih yolunu tutmasnu olanaksiz krlacak 90k daha onernli bir neden var: Bu neden, cesitli uluslann, en basta Slavlarm iktidardaki hiikiimdarlara (Avusturya ve Prusya-Alman) karst dogrudan ayaklanrnasma yol acacagmdan devrimci bir anlam tasir ve Prens Paskevic tarafmdan vaktiyle Irnparator Nikola'ya tavsiye edilmistir.! 0 vakitler Nikola'run durumu sallanndaydi, cunku en gii91il iktidarlardan ikisini karsisma alrrusti (Ingiltere ve Fransa). Eski dost Avusturya tehditkar davranryordu. Geriye guvenebilecegi guo;:olarak sadece, bir zamanlar savasugr Prusya kalmisu. Ama 0 da diger ti9iintin basmcryla tereddut etmeye bashyor ve Avusturya hukumetiyle aglz birligi edip Rusya'ya karst tedirgin edici ifadeler kullamyordu.I Samru yurutenin esas itibariyle 0 unlil boyun egmezligi olduguna inanan Nikola ya bo1 Maresal Ivan Paskevic 0782-1856), I. Nikola'ru n en gu vendigi askeri yetkililerdendi. 1828-29 TUrk Savasi'nm kahramanlarmdan olan Paskevic daha sonra 1831'de Polonya ayaklanmasuu (bu nedenle Varsova Prensi tayin edildi ve Gene] Vali olarak Polonya Kralhgt'mn asli yoneticisi haline geldi) ve 1849'da A vusturya'ya kar~1 bas gosteren Macar isyarum basnrdi. Bakunin, 1854-56 Kmm Savasi'nda Rusya'run yahnlmasma gondermede bulunuyor. Rusya, lngiltere, Fransa ve Sardunya Kralligr'ndan olusan bir koalisyon tarafmdan Kendi topraklannda yenilgiye ugrarrusn, Bakunm'in dalga gecerek belirttigi gibi, A vusturya 1849 Macar isyanmda aldlgl yardima karsslrk Nikola'ya "minnettarhgrru" Rusya dusmaru bir pozisyona gecerek gosrerdi, Prusya, Nikola'run Almanya'nm Prusya tarafmdan birlestirilmesine karsi gosterdigi rnuhalefenen dolayr "danlrmsn". Nikola 1850 Olmutz Kongresi'nde, Ptusya'yi Prusya liderligindeki bir Alman Birligi'nden vazgecmeye zorlamasi hususunda Avusturya'ya koltuk "Ikrrusn, Kmrn Savas: sirasmda Prusya muglak bir tarafsrzhk gosterdi, Nikola, Rusya yenilgiye dogru ilerlerken 1855'le oldU.

Iste size devletci Fransa'nm gercek hali! Krsa bir sure sonra Schwarzenberg'in 1849 Avusturya'suu da geride birakacaklar. Avusturya'run akibetinin ne oldugunu bilirsiniz: lspanya'da yenildi, Bohemya'da yenildi ve 90kii§ surecine girdi.
Fransa son savasta yenilmis olsa da, 5 milyar frank odeyerek Almanya adma mtitevazi bir ekonomik cikar saglansa da Almanya'dan halihazirda 90k daha zengindir, Bakm Fransiz halkma, krsa surede yeniden toparlamyor, dUzenli bir orgutlenisin ipuclanm veriyor, Fakat bu zenginligin sagladigr butun avantajlara karsm Fransa curumustur. Bunu anlarnak icin 90k derinlere gitmeye gerek yok, sahte panlnlar sacan devlet kabugunu kaldinp bakmak yeterli: Orada ruhu coktan ucup gitrnis, pis pis kokan kocaman bir les bulacaksmiz. Devletci Fransa bitti, geri de gelmeyecek, Bu yuzden onun muttefikligine guvenen kim olursa aldanacaktir, Fransa tablosunun icinde acizlikten ve odleklikten baska bir §ey bulamayacakur. Fran sa kendini papaya, Isa'ya, Meryem'e, ilahi akla, yani ctl136

137

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

yun egecek ya da olecekti. ilkini yaparsa yerin dibine gecmis olacaku ama dogrusu olmek de pek hos bir durum degildi. Nikola boyle muskul bir durumdayken Paskevic kalku, Niko\a'ya pan-Slavizrn bayragmi acmasmi ve irnparatorluk taciru cikanp kafasina Frigya migferi" gecirmesini ve sadece Slavlara degil, Macari ara , Rornenlere ve 1talyanlara** da ayaklanma ~agnsl yaprnasim onerdi, Nikola bu oneriyi hesaba kath ama dogrusu ~ok da kararsizhk gostermedi. Herhalde bu yastan sonra despotlugu brrakip devrimcilige soyunacak hali yoktu. Olmeyi tercih etti, Gayet hakhydi Nikola. Bir insan hem disanda devrimi kJ~krrtip hem icerdeki despotizmiyle gurur duyamazdi. Bilhassa Nikola icin imkansizdi bu, ~linkti i:}e baslar baslamaz Pelonya'yla yuzlesecekti. Bir yandan Polonya'yi inletirken Slavlara ve diger uluslara nasrl bir ayaklanrna cagnsmda bulunabilirdi ki? 0 halde Polonya rneselesini ne yapmahydi? Polonyalrlan serbest rni brrakmahydi? Tabii ki hayir. Bu hem Nikola'mn icgiidtilerine, hem de Rus devletinin yapisal rnantrgma tersti, Polonya sorunu yuzyrllardir iki devlet biciminin rnucadelesine sahne olmustur ve ortada duran soru hep aymdtr: Polonya orta smifuun ozgurltik davasi rru, Rus canmn kamcrsi rm galip gelecek? (Devlet binasmm dilsiz tuglalan olarak isinde gucunde cile ceken halktan soz eden kim") Basta Polonyahlar kazanacaga benziyordu. Egitimliydiler, askeri anlamda becerikliydiler ve cesaretleri vardr. Ostelik orta simftan menkul ordulanndaki askerler ozgiir bireyler olarak savasiyorlardr. Oysa Rus askerleri birer koleden farksrzdi. Her sey Polonyahlann lehine gorunuyordu ve uzun bir slire de her carpisrnadan galip ciknlar. Rus

eyaletlerini durnduz ettiler, hatta bir keresinde Moskova'ya c;oktiiriip cann tahtma kendi krallanm crkardrlar.

diz

Polonyahlan Moskova'dan atan goC; carm veya aristokratlann degil, yine halkm gucu oldu. Rus kitleleri savasa kaulana dek sans Polonya'dan yanaydi, 1612'de Bohdan Khmelytsky I onderliginde Ukrayna ve Litvanya koyluleri birleserek ayaklanmca Polonya'nm isi tamamen bitti ve 0 andan baslayarak PoIonya orta suufuun ozgur devleti, yok olmaya dek giden bir zayrflarna ve cokus surecine girdi. Ve Rus kamcisr halk sayesinde zafere ulastr, Devlet, minnettarligmm bir ifadesi olarak, kendisine usakhk eden toprak sahibi asillere koleler armagan edince halk zaferin ne demek oldugunu anladi. Simdilerde saltanat siiren II. Aleksander koylulere ozgiirliigii veren adam olarak amhyor. Bunun da ne menem bir ozgurluk oldugunu bilen bilir. Boylece kamcrh Rus lmparatorlugu Polonya devletinin

YI-

kmtrlan uzerinde kurulmus oldu. Zaten onun altindan bu yikmu zeminini cekin, 1772'ye dek Polonya'nm parcasi olan eyalet\eri
cikarnn, ortada Rus Imparatorlugu diye bir ~ey kalmayacaktir. Kalmayacaktir, cunku bu eyaletler, zenginlikleri ve nufuslanyla Rusya'mn gucunun yansidir (zaten ne kadar ki. ..) Sonra SIra Baluk topraklannin kaybma gelecektir. Bir Polonya devietinin, kaglt uzerinde degil de gercekten kuruldugunu ve yeniden etkili bir eylernlilige giri§tigini farz edersek, kisa sure icinde Ukrayna da kaybedilecektir. Ve bu kayipla birlikte Rusya Karadeniz kiyisnu yitirecek, Avrupa'yla bag-Ian tarnamen kopacak ve gerisin geriye Asya'ya donecektir.
Ukrayna Hetmam Bohdan Khmelnitsk]
ya'ya

**

Frigya rnigferi; Fransiz devriminde ozgurlugu ifade eden simgcdir. (c.n.} Resmi gorevli Rus ajanlan Londra'da Mazzini'yle bulusup, tam bu donernde ona tekliflerde bulunmuslar; bizzat Mazzini'den duydugumuz bu.

Kiev'i ilhak errnesiyle sonuclandi.

karst

ayaklanmaya

sevk erti,

Bu, Rusya'nm sol-kryi Ukrayna'yi

(1595-[657),

Cossack'.

Polonve

138

139

MIHAlL BAKUNfN

DEVLET VE ANARSf

Baztlan lmparatorlugun, Polonya'ya hi~ degilse Litvanya'yi geri verebilecegine inaruyorlar. Aym nedenlerle veremez. Cunkii Litvanya ve Polonya'rnn birlesmesi demek, Polonya yurtseverlerinin Ukrayna'yi ve Baluk eyaletierini fethetmeye girismek icin \ok elverisli bir hareket noktasi bulmalan demektir. Polonya Kralhgi'm azat etmek bile yeter: Podolia ve Volhynia bir yana, Varsova anmda Vilna, Grodno, Minsk ve belki Kiev'le birlesecektir.! Polonyahlar oyle zapt edilmez bir halkur ki, bir tek serbest bolge birakrnaya gelmez, hemen suikastlara, ey lemlere baslayacaklar, kaybetmis olduklan eyaletlerle gizli baglar kurmaya giriseceklerdir, Ornegin 1841'de serbest birakrldigmda Krakov, hemen butun Polonya devrimci faaliyetinin merkezi haline gelmi~ti.2 Rus lmparatorlugu varhgmi ancak Muravev sisterni dogrultusunda Polonya'yi bogarak siirdurebilir, bu yeterince acik degil mi? Ve ozlernleri, crkarlan butunuyle Zit yonde olan Rus halkmdan degil imparatorluktan soz ettigimizi yinelememize gerek var rm? lmparatorluk yrkihp Buyuk Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya ve diger halklar ozgurluklerine kavustuklannda, Polonya devlet yurtseverlerinin ihtirash planlan onlar icin bir tehlike arz etmeyecektir; bu planlar yalrnz Rus lmparatorlugu icin oldurucudiir. Bu yiizden akhm kaybetrnedigi ve buyuk bir mecburiyet durumunda kalmadlgl surece Rus lmparatoru Polonya'mn bir avuc
1 2 Ban Ukrayna'daki Podolia ve Volhynia eyaletlerinin yam sira, Litvanya'daki Vilna ve Grodno, Beyaz Rusya'daki Minsk sehirleri de, Rusya'run Polonya paylasihrken ele ge~irdigi bolgelerdi. 1851 Viyana Kongresi Krakov'u, Polonya'yi payiasan 00; gucun rnulkiyeti dismda sayarak Uzgtir sehir ilan etti. 1846'da Krakov Avusturya tarafindan ilhak edildi, 1841 yrhrun ifade euigi onem pek anlasihr degil; belki de Bakunin Rus yonetimine karst girisilen isyan sonucunda Polonya Kralhgi'mn ozerkligini kaybettigi 1831 yihndan SOl. etmek istiyordu.

topragim dahi serbest birakmayacaknr, Boyle bir durumda Slavlara nasil bir ayaklanma cagnsr yapacagim kestirebilen var ml? Nikola'run pan-Slav ayakJanma bayraguu dalgalandrrmasmi olanaksiz kilan nedenler bugiin de butunuyle gecerli, Tek bir farkla: Eger bu yola Nikola doneminde girilseydi cok daha karh crkrlabilirdi. Rala, vaktiyle Avusturya boyundurugu altmda ezilmis olan Macarlarm ve ltalyanlann ayaklanacagma guvenenler crkabilir. Artik Italya kesinlikle tarafsiz kalacaknr, cunku Avusturya, kurtulusu icin e1inde kalan birkac parca halyan toprag 10 1 da buyuk olasihkla gozden crkaracaknr. Macarlara gelince, Rusya'ya karst Almanya'dan yana olacaklar, cunku onlar da Slavlan egemenlik altma alma derdindeler. Yani Rus imparatoru Slavlan Almanya'ya karst krskirtmaya kalkarsa arkasinda yine sadece Slavlan bulacakttr. Onlarm da Avusturya ayagma guvenebilir. Cunku eger Tiirk Slavlanru kiskirnrsa karsrsmda Osmanh Devleti'nin kiskanc koruyucusu ingiltere'yi bulacaktir. Avusturya Slavlan dediginiz de topu topu 17 milyonluk bir kitledir. Polonya tarafmdan ayarnlacagi kesin olan Galicya'daki 5 milyon Rutenyahyr crkarnrsanrz geriye 12 milyon kahr ki aralannda komutanlann sozunden cikmayacak olan Avusturya ordusu askerleri de vardir. Aynca bu 12 milyon Slavin bir arada olmadiguu, Avusturya lrnparatorlugu'nun dart bir yanma dagliml§ olduklanru, butunuyle farkh lehcelerle konustuklanru ve Alman, Macar, Romen ve ltalyan topluluklanyIa i\ ice girdiklerini eklemeliyiz. Krsacasi Avusturya hukurnetini ve genelde Almanlan siirekli tedirgin edecek kadar cok olsalar da, Rus ordusuna Prusya Almanyasi ve Avusturya'nm birlesik gucu karsismda esash bir destek olamayacak kadar azlar. Rus hukumeti bu durumu cok iyi biliyor, her zaman da farkmdaydi. Bu yiizden Avusturya ve Almanya'ya karst boyutlana-

141

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET

VE ANAR$f

bilecek bir pan-Slavist savas acrnak niyeti tasrmadi, hicbir zaman da tasimayacakur. Peki sevgili hukumetirnizin Avusturya somurgelerinde pan-Slav propaganda yuruten ajanlan neyin nesi? Daha once de belirttik, cok basit bir nedeni var bunun: Rus htikiimeti Avusturya eyaletlerinde kalabahk, atesli ve aptal olmasa da kor bir taraftar giiruhuna sahip olmayi faydah goruyor. Ciinku boy lece Avusturya hukumeti nin elin i kolunu baglarms oluyor, onu tedirgin ediyor ve kendi basmcmi Avusturya iizerinden Almanya'ya da hissettiriyor. Rus Imparatorlugu eninde sonunda yine Macarlann ve Almanlann ellerine teslim edecegini bile bile Avusturya Slavlanru Macarlara ve Almanlara karsi kiskutiyor. Bu ancak bir devlete yakisan, alcakca bir duzenbazhktir. Diyecegimiz 0 ki, Rusya Almanlara karst pan-Slav bir savas sirasmda batrdan cok az rnuttefik ve destek bulacaktir. Ama ote yandan, en basta Prusya ve Avusturya Almanlanna soma Macarlara, sonra da Polonyahlara karsi savasmak zorunda kalacakttr. Polonyahlan, hatta Macarlan bir kenara ayirahm ve Rusya'mn Prusya ve Avusturya'mn ortak kuvvetlerine, hatta sadece Prusya'ya karsi bir saldm savasi yurutebilecek durumda olup 01madigma bakahm. Saldm savasi diyoruz, ytinkti Rusya'dan beklenen, aS11 niyeti Avusturya Slavlanm ilhak etmek olsa da, sava:;;1 onlan kurtarrna bahanesiyle baslatmasrdir. Her seyden once surasi tarusilmaz: Rusya'da hicbir saldm savasi ulusal bir savas olmayacaktrr. Bu neredeyse genel bir kuraldrr; uluslar hukumetlerinin iilke dismda giri§tigi savaslara nadiren aktif bicimde katilrrlar. Bu tur savaslar, devrimci veya dinsel bir hedef tasrmadrklan siirece tamamen siyasi savaslardrr. Fransizlar icin 18. yuzyil sonlanndaki savaslar devrimci bir anlam tasiyordu; reform yanhlan ve Katolikler arasmdaki 16. yuzyil savaslan da Almanlar, Fransizlar, Hollandahlar, Ingilizler ve hatta Isvecliler icin benzer nitelikteydi. Yakm tarihte kit142

lelerin devlet smrrlanru genisletmek veya baska politik nedenlerle hukiimetlerinin ytirutttigti siyasi savaslara sempatiyle kanldiklan sadece iki istisna vardir. ilki, I. Napoleon'un pesine takilan Fransiz halkrdir. Ama yeterince tammlayrci bir ornek degil bu, yunkii Fransiz halki imparatorluk ordulanm devrimci hedeflerle kurulan ordunun bir devarm olarak gormekteydi. Cok daha tanunlayicr olan ikincisidir, Alman halki bir biitun olarak, yeni Prusya-Alman devletinin ikinci Fransa Imparatorlugu'na karst giri§tigi buyuk savasta atesli bir bicimde adeta kendinden gecti. Bu tarihsel donemecte, belki bir avuc i~i drsmda biitun Alman ulusu, Alman toplumunun butun katmanlan pan-Alman devletinin snurlanru genisletrnek gibi tamamen siyasi bir arnacla harekete gecirildi. Bu amac haJa.da hangi siruftan olursa olsun biitun Almanlann yureginde ve beyninde hukmunti siirdiirrnektedir, Almanya'nm bugiin sahip oldugu ozel gucu yaratan iste bu ruh halidir, Rusya hakkmda herhangi bir fikri olan, Rusya'yi biraz olsun anlarrus birisi, htikiimetin baslatacagi bir saldm savasmm ulusal karakterde olamayacagrru cok iyi bilir. En basta, bizim halkirruz, siyasi hesaplann uzagmda olmak bir yana, onlara icgudtisel olarak karsidir. Bir hapishaneyi daha guvenli hale getirmenin mahkfimlara ne faydasi dokunabilir ki? lkincisi htikiirnetle halk arasmda ne bir bag, ne de bir cikar ortakhgi vardir, birbirlerini anlama ihtimalleriyse hie yoktur, Hukumetin beyaz dedigine halk kara der, halk ozgurluk derse, hiikumet elveda hayat der. Belki Puskin'in agzmdan soyle bir soru sormak yerinde olacaktJr: "Yoksa artlk Rus canrnn sozunde iktidar yok mu?"!
I Puski n'in 1831'de, Rusya'mn Polonya ayaklanmasim basttrrnasma dair ytineltilen Fransrz elestirilerine (General Lafayette'i de iceren) cevaben yazdig: yurtsever ~iir "Rusya'ya Iftira Edenlere"den bir dire.

143

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

Evet, halktan sahipleri,

halk icin berbat olan ~ey istediginde

Rus can

iktidarsizdir, Fakat cann ~unu soyledigini dusunun: "Tez toprak mernurlar, tuccarlar yakalanip oldurulsun, mallan paylasilsm." Ertesi gun Rusya'da tek bir tuccar, memur ya da toprak sahibi bulamazsmrz, halk sevkle uyar bu emre. Ama car halka vergi vermesini, askerlik yapmasim, toprak sahiplerinin ve tuccarlann cikartan icin calisrnasuu emrettigindeyse halk sirndi yapngr gibi kirbac zoruyla, istemeye istemeye boyun egeeek ve firsaum bulur bulmaz yan cizecek, emri geri cevirecektir. Peki 9ann sozunun rabilecek tIgl zaman basansizhga yegane cemaat mueizevi Yunan etkisi nerede kaldi? ve Slav dindaslanrmza dinsel bir fanatizm dini inane yapiBu car halkin yuregine ne soyleyebilir? imparator ugradi. Ian saldmlan ve aklma hitap eden, halki can landisavas acduygulan

urlaym, insanlar birbirlerine "Fransizlar bizim ozgur birakrlmarmzi istiyorlarrms" diye frsrldiyorlardr. Rusya'da halk milisleri vardi ama herkesin bildigi gibi buniarm buyuk yogunlugu cann talimatlanyla, otoritelerin komutasmda orgutlenmislerdi, Degisik ve 0 doneme ozgii bir askere alma bicimiydi bu. Bircok bolgede koylulere, savas sona erdiginde ozgur birakilacaklan vaat
ediliyordu, Koylulerirnizin siyasete duyduklan ilgi iste bundan ibarettir! Orta smif arasmda bayagi benzersiz yurtseverlik gosterileri sahnelendi: Ozellikle icki alemlerinde aptalca nutuklar, cara baghltk bildirileri.; Fakat para verme ve koylulerin basmda savasa gitme vakti gelip yathgmda hepsi cil yavrusu gibi dagildr, herkes i~i baskalanna yikmaya cahsn. Milisler de onca yaygara koparmalanna ragmen hicbir ise yararnadilar. Ve Kmm Savasi bir saldmdan 90k savunma savasi seyri izledi. Bu nedenle ulusal bir savas karakteri kazanabilirdi, kazanrnahydi da. Ama bizim list suuflanrmz tepeden nrnaga curumus ve asagihknrlar; halk ise devletin dogal dusmarudrr. Kazanamadi. Rus halkmi Slav sorunuyla ayaga kaldirmayi umut edebiliyor\ar Mia! Slavofillerimiz arasmda Rus halkuun "Slav kardeslerinin" yarduruna kosmak icin sabrrsizlandrgrm ciddi eiddi dii§unen bazi saflar var, Oysa Rus halkr 0 kardeslerden haberdar bile degildir ve zaten kendisine Rus halkinm bir Slav ulusu 01dugunu soyleyen biri olursa onun yuzune saskmlrkla bakacaktir, Duchinski ve onun Polonyah ve Fransiz rnuritleri tarihsel ve etnografik gercekleri tumden yadsiyrp Buyuk Rusya halkmm damarlannda dol~mn Slav kam olmadigrm soyluyorlar tabii.! FaPolonya gocmeni bir yazar ve bilim adarm olan Franctszek Duchinski (1817-1893), Buyuk RusJann Slav degil~ "Turanlr" ya da "~ry~n:: ve Avrupah Slavlardan farkli olarak Asyatik bir halk olduklanm lien suren Turanci sozde teorisini yorumladi.

bahane edip IS28'de Osmanli Devleti'ne Nikola, Rusya'da halkta atesli bildiriler okutmustu.

uyandrrmak icin kiliselerde

Ama buyuk bir

tasiyan
kilisesine

Eski lnananlar'dir! kendisini

ve zaten onlar da ne devleti Resmi ortodoks tembelligiyle tam bir ruhsuzluk Rusya'ya savas

ne de imparatorun

takarIar.

gelince, biktmci dinsel ayinleri, abidesidir, Ingiltere remedi.


I

ve Fransa, Kmm seferine Nikola aym politikaya

baslayan basvurdu

ilan ettiklerinde

ve yine bece-

Bu sava§ sirasmda

Eski lnananlar reformu uzerine kopan bir tarusmayla resmi Ortodoks Kilisesinden kopan Rus niifusunun bi.iytik bir kesimiydiler. lmparatorlugun smrr bolgelerine cekilerek ve kendi kendine yeten topluluklar i\;inde yasayarak kurumlasrrus kilisenin ve onu savunan Car'rn mesruiyetini tarurnadilar, Bazi Rus devrirncileri Eski lnananlar'in var alan duzenden uzaklasmalanm devnrn adrna potansiyel bir gi.io;olarak gordlller, Bakunin de belli bir noktaya kadar dahiJdi bunlara. Fakat sonradan Eski lnananlar'm derdinin poJitika degi! sadece din oldugunu anladilar.

halk arasmda yayilan soylentiyi haveya hizipciler, 17. yuzyrhn ortasmda kilise torenlerinin

144

145

MIHAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

kat halkmuzi bu kadar az tamyan Duchinski bile herhalde onun Slav olup olmadigiyla zerre kadar ilgilenrnediginden kusku duyrnuyordu. Giiya Slav, aslmda Tatar-Alman bir Imparatorlugun iligini somiirdugu, inim inim inlettigi bir halk kokeninin ne oldugunu ogrenip de ne yapsm? Slavlan kandrramayiz. Slavlara Rus halkinm Slav sorununa kafa yordugunu soyleyen insan ya kendini had safhada kandinyordur ya da namussuzca hesaplar adma yalan soyluyordur. Rus sosyalistleri, devrirncileri olarak bizler, Slav proletaryasrna ve gencligine ortak bir dava qagnsmda bulunurken, az ya da cok Slav kokenli olmarruzi ortak payda krlmamahyiz, Bizi bir araya getirmesi gereken, yoklugunda bir tekimizin ulusu icin kurtulus umudunun olamayacagi sosyal devrimdir. Slav halklannm karakter veya yazgi benzerlikleri, gecmisteki ve giini.imiizdeki ozlemlerinin t~ldlgl ortak ozellikler, Almanlann devletci ihtiraslanna karsi ortak sekilde tavrr alrnalan da, sosyal devrim temelinde kardesce bir araya gelen Slavlann cimenrosu olacaknr. Hedefirniz birlesik bir devlet kurmak degil butun devletleri yikmak olrnahdrr; kendimizi yahtmamah, aksine Almanya'mn saldrrganhk politikasmm tehdidi altmda olan Latin uluslanyla yakm bir ittifak kunnakla i§e baslayip diinya genelinde bir etki alam yaratmahyiz. Hatta ittifak bu haliyle kalmayacak, Almanlar sahte halk devletlerinin gercek yuzunu gorup devlet esaretini kirdrklannda ve devletci tutkulanndan ebediyen vazgecriklerinde, Avrupa'mn bashca ii~ ulusu -Latinler, Slavlar, Germenler- kardesce el ele verecekler, ozgurce dayamsacaklardir. Ancak 0 zamana kadar Slav ve Latin uluslan, kendilerini tehdit eden Alman saldrrganltgma karst, tatsiz da olsa ittifak halinde olmak zorundadirlar. Almanlann garip bir islevi var! Ortak bir nefret ve tehlike hissiyau yaratarak uluslan birlestiriyorlar. Mesela Slavlan boy146

Ie bir araya getirdiler; Slavlann iclerinde giderek kok salan Alman nefreti olmasaydi pan-Slavist propaganda ne Moskova ve Petersburg ajanlannm nutuklanyla, ne de aym ajanlann entrikalanyla bu denli basan kazanabilirdi. Simdilerde aym nefret Slav ve Latinlerin ittifakma zemin hazirhyor. Almanlan sevmemek soz konusu oldugunda Ruslar da tepeden nrnaga bir Slav halktdtr. Fakat kendimizi de kandrrmayalim, kendi kendine bir savas doguracak kadar uzun boylu degildir bu sevgisizlik. Almanlar Rusya'yi isgal edecekler, Rusya'da kendi iktidarlanm kurmaya yeltenecekler ki Rus halki isyan etsin. Yoksa halkuruzm Alrnanya'ya karsi bir saldm savasma katilacagma giivenenler fena yamhrlar. Bu da Rus hiikiimetinin boyle bir savasa kalkissa bile halkm yardmn olmaksizm, sadece devletin mali ve askeri kaynaklanna dayanmasi anlamma gelir. Peki soz konusu kaynaklar Almanya'ya karsi basanh bir saldm savasrm kaldirabilecek durumda ml? Askeri kaynaklanrmz, sozde-sanh ve tukenmez ordumuz Almanya'run ordusuyla kiyaslandigmda bir hictir, Bunu gormemek icin hayal aleminde gezen bir avanak veya kor bir Kvass yurtseveri olmak gerekir. Rus askeri cesurdur ama Alman askerleri de korkak degiller, bunu art arda ii~ savasta fazlasryla kamtladilar. Kaldi ki, Rus askerleri sadece komutanlanrun ernirlerine uymak adma, rakip sahada bikkm ve rnoralsiz bir savas ytiniturlerken Alman kuvvetleri hem kendi fanatikce yurtseverlikleriyle, hem de biitun srruflanmn, biitiin nufusunun yurtseverce -ve bu defa gercekten genel- ayaklanmasiyla desteklenecek ve kendi sahasmda diri bir ruhla savasacakttr. Rus ve Alman subaylan arasmda tarafsiz, butunuyle insani bir bakis acismdan bir karsilasnrma yaparsak, Rus subaylanmn
147

MIHAIL BAKUN1N

DEVLFT VE ANARSf

Almanlardan insaniyet namma daha ustun olduklanru soyleyebiliriz. Savas bakamrmz Miliutin! cok ugrasu ama subaylann buyuk cogunlugu eskiden nasildrlarsa, aym oyle kaldtlar: kaba, cahil ve iflah olmaz derecede beyinsiz. Asked talim, icki alemleri, kumar, sarhosluk ve boluk, alay, hatta batarya komutanlanndan baslayarak, karh oldugu oranda sistematik ve neredeyse tamamiyla yasallasrms htrsizhk ... Bunlar Rus subaylanrun gtinltik hayatlanrnn aynlmaz parcalandir. Aralannda kibar bir Fransizcayla konusurlar, tamamen anlamsiz ve uygarhktan uzak bir bicimde yasar giderler. Fakat her seye ragmen, bu kaba ve budalaca ortamda bile, insani bir duruslan, insanlan sevmeye ve anlamaya hazrr bir potansiyelleri vardir; bu dogrultuda olumlu bir etkiye maruz kaldiklannda halkm bilincli dostlan 01rna yetenegi gosterebilirler. Alman subaylanndaysa bicimcilik, kuralcrhk ve subaylara mahsus 0 igrenc kibirden baska bir sey bulamazsuuz, Kibirleri iki unsura dayarur: Hiyerarsik olarak ustun olanlara karst kolece itaat etmek, a~agl olanlanyla -sadece asked anlamda a~agl olanlar degil, tiniforma giymeyen herkes, soylular ve yuksek sivil memurlar haric butun bir halkur bu- kustahca asagilarnak. Alman subayi hukumdar saydrgr herkese -bir duk, bir kral, veya simdi tiim-Alman Imparatoru olabilir bu, fark etrnez- kendisini tutkuyla adarrus bir koledir, Onun her zaman, her kosulda en korkunc gaddarhklan yapmasi, onlarca, yiizlerce koyhi ve kasabayi yerle bir etmesi, kihctan gecirmesi icin hiikiimdarmm bir isareti yeter de artar bile.
Kont Oi mitri Mi Iiutin (1816-1912). 1861'den I 881'e dek II. Aleksander'm sava~ bakanhgsm yapu, Bakanhk yapttgt sure icinde, subay egitiminde iyilesrirrneler. genel zorunlu askerlik ve yedek sisteminin gelistirilmesi basta olmak uzere Rus askeri kuvvetlerinde kapsarnh bir modernleslime gerceklestirdi,

Alman subayi halki kiicumsemekle kalrnaz, ondan nefret eder; cunku halk, ona gore daima ayaklanmaya hazirdrr. Fakat ~imdilerde bu kaygryi biinin ayricalrkh srmflarla paylasiyor. Zaten Alman subayi (aslmda herhangi bir diizenli ordunun herhangi bir subayi) ayncahkh srrnflann ayncahkh bekci kopeginden baska bir ~ey de degildir, Almanya'da ve biitiin diinyada somuruciiler halklanna korku ve guvensizlikle bakryorlar; bu korku, nerelerde gercek karsihklar bulup bulmadigt bir yana, kitlelerin somuru diinyasuu yikrnak adina giderek daha da guclenen bir bilinc gelisimi icinde olduklanm acikca kamthyor. Bu yuzden halk yigmlan akhna geldiginde Alman subayrmn tuyleri, aym iyi cins bir bekci kopegi gibi diken diken olur. Bu zatm halkin haklan ve odevlerine dair oldukca patriarkal goriisleri vardir. Buna gore halk efendileri iyi beslensinler diye cahsmah ve vergi odernelidir; sosyal yukumluluklerini if a etmeli ve srrasi geldiginde askere gidip subaym cizmelenni parlatmah, atim getirmeli, 0 emrettiginde kim olduguna bakmaksizm vurmalt, krrmalr, oldurmelidir: yani ernredildiginde duraksamadan Kaiser ve Vater/and icin olume gitmelidir. Savas bitince gazi olan lar sadakay Ia yeti nmel i; tek parca kalabi lenlerse derhal g idip yedeklere yazrlmah, otoritelerin kullan olarak, ustleri onunde egilip bukulerek, istendiginde olmeye hazrr, rnezara dek orada oylece hizmet vennelidirler. Halk arasinda bu ideal durumla celisen herhangi bir tavnn gelismesi Alman subayrm ofkeden kopurtmek icin yeterlidir. Hele devrimciler soz konusu oldugunda Alman subaymm ne gibi bir hissiyat icinde bulunacagrru varm siz dusunun. Dahasi ona gore devrimci kavramma biittin demokratlar, hatta liberaller, herhangi bir bicirnde Majesteleri'nin, butun Almanya'mn Yiice Hiikiimdan'nm fikirlerine ve iradesine aykm bir eylem, istek veya dusunce sergilemeye cesare! edebilen herkes dahildir. 149

148

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

Bu adarrun bilhassa iilkesinin devrimci sosyalistlerine, hatta sosyal demokratlanna karst besledigi kini tahmin etrnek zor 01masa gerek. Onlan diisundukce cilgma doner, onlardan soz ederken agzindan kopukler sacmadan yapamaz. Onun pencesine dusenin Tann yardnncrsi olsun; ne yazik ki yakm zamanda bircok Alman sosyal dernokrat onun tezgahmdan gecti. Ama yine de bu adam devrirncileri parcalara ayirmak, vurup oldurmek icin yasalara dayanmak zorundadir; bu onu bir kat daha cileden cikanr ve kinini ifade etrnek icin en asagrhk kufurleri savurur, en vahsi tacizlerde bulunur. Izin verilmeyegorsun, coskuyla ve en cok da kibirle iskencecilik, cellathk, kasaphk hunerlerini sergilemekten bir an olsun geri kalamayacaknr. Oysa bu yontulrnus hayvana, sadrk kopege, vahsi cellada bakngimzda, hele gene biriyse, bir canavardan cok raze yuzu, sansm ayva tuylu yanaklan, alcakgonullu, kibar hatta utangac tavirlanyla duygusal bir delikanh gorursunuz (onun kibiri kendini boyle a91g-a vurur). Schiller ve Goethe'yi ezbere bilir, on sekizinci yuzyrl humanist edebiyatuu hatmetrnistir. (Tek bir insani fikir kmnnsi ya da tek bir duygu golgesinden nasibini almadan elbette ... ) Bu durum ortaya cozulmez bir celiski cikarrmsnr. Eg-itimle barbarhgi, bilincle koleligi bagdastrrmak; iste bu AlmanJann, ozellikle Alman memurlarmm ve subaylanmn bas meselesi olagelmistir. Toplumsal hayatta iki yonlu ve aym zamanda da 01dukca gulunc bir kisilik yaratrlrmsur: Kitlelerle iliskilerde sistematik ve acimasiz caniler, devlet hizmetinde ise paha bicilmez bireyler. .. Alman esraf bu ikili ruhu pek iyi bilir, onda az bucuk da kendini bulur. Imparatorlugun bu ayncahkh kopeklerinin canlan sikrldikca kendilerine satasmalanna ses ylkarmaz; ne de olsa pan-Alman devletinin guvenceleridir onlar, hakaretlerine katlanrnak yurtseverliktir.

Dogrusu duzenli bir ordu adma bir Alman subaymdan daha yararh olan bir ikinci §ey dusunmek gU9. 0 egitimi budalahkla, budalahgi cesare tie, emirlere tam uyumu inisiyatif koyma yetenegiyle, disiplini fiitursuz vahsetle, vahseti kendine ozgu bir diirustlukle ve belirgin bir heyecam (her ne kadar tek tarafh ve sert olsa da) otoritelerin iradesine sasirnci bir itaatle birlestirilebilen adamdir. Komutanlannm kuciik bir isaretiyle onlarca, yuzlerce, binlerce insam iskenceden veya kiyrmdan gecirmeye daima hazir ve naZIT, ustlerine karsi dairna kibar, alcakgonullu, uysal ve dikkatli, erlere karsiysa daima kibirli, asagrlayicr, mesafeli ve yeri geldiginde zalimdir. lste size ordu ve devlet icin yeri doldurulamayacak bir adam.

lyi bir ordunun orgutlenmesinde esas teskil eden askeri egilim, Alman ordusunda hayli sistematiktir; son derece iyi planIanrms, deneyler yoluyJa kusursuzlastmlrmstrr. Fransa seferinden bu yana lsvicre cevresinde kurt suruleri gibi dolasan bircok Prusyah, Saksonyah, Bavyerah ve diger Alman subaylannm (ilerde lazim olur diye araziyi inceleyip haritalar ciziyorlar) dillerine doladiklan §u vecize, disiplinlerinin temel prensibini ifade etmektedir: "Askerin ruhuna hiikmetmek icin once bedenine hiikmetmek gerekir."
Ya askerin bedenine nasil htikmedilir? Sonu gelmeyen talimlerle elbette ki. Alman subaylan talirni kucumsernek bir yana, onu kol ve bacaklan guclendirmenin, askerin bedenine soz gecirmenin en iyi yolu olarak gorurler. Ardmdan tufek talimi, silah bakirm, iiniforma temizligi gelir. Askerin sabahtan aksarna kadar basim kasiyacak vakti olmarnahdir, kornutammn sert ve soguk bakrsiru her an iizerinde hissetmelidir. Vaktin daha smirh oldugu kl§ rnevsiminde askerler okullara gonderilirler, okuma, yazma ve aritmetik ogrenirler. Ama en once ogrenmek zorunda olduklan, imparatora tapmrnak ve halki ezmekten ibaret olan

150

151

MIHAlL BAKUNIN

DEVLEr

VE ANARSi

askeri kurallardir, Zaten bir askerin ahlaki ve politik egitiminin ozii. silaluru imparator ad rna halka dogrultrnaktrr. Boyle bir cangrlm icinde uc-bes yil geciren bir asker. oradan ancak bir canavar olarak 'rlkabilir. Bunun benzeri, bir baska bicimde subay icin de gecerlidir. Askeri bilincsiz bir silaha donusturmek niyet edilir; fakat subaydan bilincli olmast beklenir, inane, fikir, merak ve tutku dolu bir silah olrnahdrr o. Dunyast subay toplulugundan ibarettir, bir adun disma cikrnaz ve butun topJuluk, yukanda tammladrgmnz ruhla kosullanmis bir halde, iiyelerinin her birini korur, kollar, izler. Tecrubesizlikten veya bazi insani duygularla diger cevrelerle arkadasca iliski kunnaya kalkisanm Tann yardnncrst olsun. Eger bu yakmlasma politik anlamda zararsizsa, ona yalruzca giiliineeektir. Fakat subay surusunden farkh bir politik egilimi varsa, sozgelimi liberal veya demokratikse (sosyal devrimciligi hesaba katmaym bile) Yay onun haline. Cevresindeki turn subaylar onu ihbar etmek icin yansacaklardir. Genelde daha yuksek otoriteler subaylardan azami baghlik beklerler ve bu yiizden askerler gibi onlan da kii9i.ik bir bos zamanlan kalrnarnacasma mesgul ederler. Askerlere talim yapnrmak ve onlan denetlemek bir subaym goniintin dortte ti9tinii ahr; geriye kalan dortte birde de askeri ilimlerle ilgilenmesi istenir. Mesela binbasrlrk rutbesine yukselmek isteyen bir subay yrgmla smavdan gecrnek zorundadir. Yarn sira subaylara turlu konularda miitemadiyen donem odevleri verilir ve terfileri bu 6devlere gore belirlenir. Yani upki Fransiz ordusu gibi Alman ordusu da halk dii~manhgl hususunda hayli guvenilir, kendi kendine yeten, kapah bir dunyadir. Fakat Alman ordusu Fransrz ordusundan, ashnda diger butun Avrupa ordulanndan 90k daha biiyiik bir avantaja sahiptir: Alman subaylan bilgilerinin geni~ligi ve bilimsel kalitesi, askeri

konulan teorik ve pratik olarak kavrayrslan, askerlik meslegindeki gayretli ve kismen iiiimce tutumlan, dayarukhhklan, inatcihklan, adanrmshklan ve aynea 0 gorece durustlukleri soz konusu oldugunda diger tum ordulann subaylanndan ustiindurler. Butun bu vasiflann sonueu olarak, Alman kuvvetleri, orgutlenis ve silahlanma bakmundan, III. Napoleon Fransa'si ve neredeyse her zamanki Rusya gibi Ugtt tlzerinde kalrmyor, dogrudan bir gercek olarak karsnrnza cikiyor, Bu avantajlann otesinde Almanya'da idari, kamusai, ozellikle askeri hesap kontrolleri buyuk caph dolandmcrliklan engelleyecek titizlikle yapihyor. Oysa Rusya'da tam tersine, "hrrsiz hirsrzdan hesap sormayacagl" icin gercegi a9lga crkarrnak hemen hemen imkansiz hale gelir. Bunlann hepsini akhrnzda tutun ve kendinize Rus ordusunun Almanya'ya karsi bir saldm savasmdan basanyla cikma sansi olup olmadrgim sorun. Diyeceksiniz ki, ama Rusya bir milyon askere ulasabilir. Muhtemelen iyi orgutlenrnis ve iyi silahlanmis olmayaeaksa da Rusya'nm bir milyon askere ulastigrru farz edelim. Bunlann yansr, kendi halinde mutlu mutlu yasayip giden halki gozetlemek adma imparatorlugun dort bir yamna dagilacak ve eger srkr denetlenmezlerse gunluk hayatin rahathgma kaprhp hamlasacaklardir. Sadece Ukrayna, Litvanya ve Polonya icin kac asker gerekecegini bir dusunun! Cok. Bu yiizden Almanya uzerine 500.000 kisilik bir ordu gondermeyi de cok beklersiniz; Rusya'nm tarihinde boyle bir ordu topladigi vaki midir? Ama Almanya'da gercekten bir milyonluk bir orduyla, gutlenisi, egitimi, ruh hali ve silahlanyla dunyarun en biiyiik dusuyla yuz yuze geleceginizden emin olabilirsiniz. Ostelik kasmda, ge!fen sava~ta galip gelen Prusyah Fritz" degil de ororarIII.

..

Fritz, IV. Frederick William'dir. Daha «ok Fritz ismiyle bilinirdi. (c.n.)

152

153

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

Napoleon olsaydi buyuk ihtimalle yerlerinden kiprrdarnayacak olan ama simdi artik bir Rus istilasma karst tek vucut halinde ayaklanmaya hazrr devasa bir mitis gucu bulunacak. Ve diyeceksiniz ki ihriyac halinde Rusya (yani Rus lmparatorlugu) bir milyon asker daha toplayabilecek guctedir. Elbette, kfiglt uzerinde kaldrgi surece neden olmasm? Yeni bir seferberlik kararnamesi yayinlar ve meseleyi halledersiniz. Fakat bu bir milyon asker nasil toplarur? Kim toplar? Yedekte tutugunuz generalleriniz mi, subaylanmz rru, gamizonlanmz rnr, valileriniz mi, biirokratlanmz rm? Bir milyon askeri toplamak icin on binlerce, hatta yiiz binlerce insan aclrkran olur yahu! Onca adarru topladimz diyelim, onlan orgutleyecek kadar cok subay. onlan donatabilecek kadar cok silah nerden bulunur? Ellerine sopa rru vereceksiniz? Bizim bir milyonu adamakrlh silahlandrracak pararmz yok, siz bir milyondan daha soz ediyorsunuz. Size bore verecek kadar enayi bankacilar diinya iizerinde yoktur; tutun ki verdiler, bir milyon adama techizat duzmek yrllannrzi ahr. Yoksuilugumuzu ve gucsuzlugumuzu Almanlann zenginligi ve gucuyle karsilasnrahm. Almanya Fransa'dan 5 milyar frank aldi. 3 milyanmn ttirhi masraflar icin kullamldrgjm farz edelim: prenslere, devlet adamlanna, generallere ve albaylara avantalan dagtnlmisur (askerler elbette avucunu yalamisnr), i~ ve dl~ gezilerin giderleri karsilanrmsur. Geriye yeni kaleler dikmek ya da eski kaleleri onarmak, yeni toplar, tufekler siparis etmek vb. icin iki milyar kahr. Zaten ~u haliyle bile Almanya'nm, her tarafl uka basa silahla dolu muazzam bir cephanelikten farki yoktUL Ve siz gelisiguzel egitirniniz ve silahlanmamzla Almanya'yi alt etmekten dem vuruyorsunuz. Bumunuzu Alman topraklanna sokar sokmaz oyle siddetli bir darbe yiyeceksiniz ki, saldm savasmrz daha atugnuz ilk
154

adimda savunma savasma donusuverecek ve Alman askerleri Rus Imparatorlugunun smirlanm gececekler. Hi9 olmazsa bu defa Rus halkim genel bir ayaklanma icin provoke etmis olmayacaklar rru? Rus sehirlerine girerierse ve sozgelimi Moskova'ya dogru harekete gecerlerse evet. Fakat AImanlar 0 kadar aptal degillerdir, Onun yerine Balnk sehirlerini katederek Petersburg yonunde kuzeye ilerleyecekler ve yalmz kucuk burjuvaziden, Protestan Papazlardan ve Yahudilerden degil, tedirgin Alman baronlanndan, onlann cocuklanndan, 6grenci lerden ve bun lar aracilrgry la Petersburg'daki bir y Igm B alIlk generalinden, subaymdan, yuksek veya alt duzey memurlardan dostlar edinmek bakimmdan hilt sikmn cekrneyeceklerdir. Polonya'yi ve Ukrayna'yi Rus lmparatorlugu'na karst kiskrrtmaktan da geri kalmayacaklardir. Paylasildrgi zaman dan btl yana gelisen surec, Polonya'nm en inatcr, en tehlikeli dusmanmm Prusya oldugunu ortaya koyduo Rusya da az barbarhk sergilemedi ama binlerce insam 61durmesine, idam etmesine, iskenceden gecirrnesine, Sibirya'ya surmesine, yani tam anlamiyla bir vahset uygularnasma, ustelik Muravev'in yontemlerini arkasma almasma ragmen Polonya'nrn kendi payma dusen kisrmm bugune dek Ruslasnrmayi bir tiirlu basararnadi. Avusturya Galicya'yi Almanlasnrmak icin parmagmt bile oynatmadi. Prusya ise Alman ruhunun ve diger ulkeleri zor yoluyla, sunni bir bicimde Almanlastirmak misyonunun gercek ternsilcisi olarak, evve1ce ele gecirdigi Koninsberg bir yana, Danzig eyaletini ve Poznan Dukahgi'ru ne pahasma olursa olsun Almanlasnrmaya koyuldu. Prusya'run asimilasyon surecinde uyguladrgi yonternlerin hepsini saymak uzun surer. Bu yontemler icinde en onernli olaru, Polonya topraklannm yaygm bir kolonizasyonla Alman keylulerine acilmasidir. Top rag 1 miilk edinme hakki tanman ve
155

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

ahmlarda her cesit yardirn yoluyla desteklenen koyluler, 1807'de tam olarak ozgurlestiler ve bu uygulamalan hayata geciren Prusya hukurneti, Polonya koyluleri arasmda bile 90k buyuk bir prestij kazandr. Ardmdan kay okullan kuruldu ve bu okuIIar aracrhgiyla Almanca ogretilmeye cahsildi. 1848'e gelindiginde butun bu onlemler sayesinde Poznan Dukahgi'nm ti9te birinden fazlasi Almanlastmlmrsti. Kasabalardan soz etmeye gerek yok; buralarda Alman esrafrmn, zanaatkarlannm ve hayli iyi gecindikleri Yahudilerin coklugu nedeniyle Polonya tarihinin 90k eski donernlerinden bu yana zaten Almanca konusuluyordu. Hem sonra herkes 90k iyi bilir ki, Polonya'mn bu kesimindeki kasabalann btiytik 90gun1ugu antik caglardan beri Magdeburg sozde-yasasma bagh olarak idare edilmislerdir.! Prusya Polonya'da, bans donernlerinde hedefine dogru bu sekilde ilerliyor, fakat Polonya yurtseverligi bir halk hareketi yaratngi veya yaratmaya kalkrsugmda da en vahs] onlemleri almaktan geri kalnuyor. Yarusrra, daha once de belirttigimiz gibi Polonya Kralhgi'nda bas gosteren ayaklanmalan bastrrrnak hususunda Rus hukiimetine daima sadakatle ve hararetle yardim ediyordu. Prusya po1isi, saygideger Prusyali subaylar, kendi tilkelerinde saklanan Polonyalilan yakalarnak icin bilhassa caba gosteriyorlar ve onlan, "insallah sizi asarlar'' demeyi de ihmal etmeden, pis bir keyifle Rus polisine teslim ediyorlardt, Fakat bu bakimdan Prens Bismarck'm yanmda Muravev celladmm lafl bile edilmez! Bismarck bakan olana kadar Prusya bu isleri daima gizliden gizliye ve mahcup bir bicimde kotarnusu ve eylemlerini her firsatta yadstml§tt. Maskeyi frrlatip atan Bismarck oldu, Bis1 Magdeburg Ya~as~ kasabalara biiyi.ik ozerklik taniyan belediyesel bir ozyoneum sistemiydi. 13. yuzyilda Magdeburg sehrinin beran olarak ortaya "lkJ!lI~. ~onradan yalmzca Alrnanya icin degil, Dogu Avrupa'run onemli kesimlerinde de yiizlerce ortacag kenti icin bir model haline gelmisti.

marck'm onderligindeki Prusya hukiimeti, Polonya'yi kanh tinlemlerle basttrmakla tereddiit etmemesi hususunda Rusya'yi ikna etmeye calrstr ve bu arnacla Rus hiiktimeti iizerindeki biittin nufuzunu kullandr. Dahasi Prusya'nm bu i§ icin en aktif yardimda bulunmaya hazir oldugunu Rusya parlamentosu ve Avrupah diplomatlar 6ntinde acik acik ve alay derecesine beyan etti ve iistelik bununla boburlendi. Son olarak, yakm bir zamanda Bismarck, parlamentoda hukumetinin ~u an Prusya-Alman egemenliginde bulunan Polonya eyaietlerinde Polonya ulusunun kalmnlanru toptan ortadan kaldtrmakta kararh oldugunu acikca Han etti, Ne yazik ki Galicya Polonyahlanndan sonra simdi de Poznan Polonyahlan, ulusal davayla papahk iktidannin guclenmesi meselesi arasmda her zamankinden daha yakm bir iliski kuruyorlar. Bu tavra sahip <;1kanlar Cizvitler, ultramontanlar*, manastir tarikatlan ve psikoposlardir. S6z konusu yakmlasrna ve ittifak bu zatlara, ayrn 17. yuzyilda oldugu gibi, hayli yarar saglayacaktir. Ama neyse, bu Polonyahlann sorunu, bizirn degil, Biitiin bunlardan Polonya'nm en tehlikeli ve zalim dusmamnm Bismarck oldugunu gostermek icin soz ettik. Polonyalilan yeryuzunden silmek isi Bismarck'm hayanrun anlanu olmusa benzer. Ama Almanya'nm cikarlan gerektirdiginde Polonyahlan Rusya'ya karst isyana kiskirtmaktan da geri kalmayacakur. Ve Polonyahlar Almanlan zerre kadar hazzetmemeleri bir yana, Bismarck ve Prusya'dan nefret ettikleri halde, biitiin Slav halkIan gibi Almanya'ya karst tarihsel bir kinle dolu olduklan halde, daha dtine kadar Prusya Almanlarrrun pencesinde aciyla inledikleri halde, Bismarck'," cagnsryla kesinlikle ayaklanacak-

lardir.
Ultrarnontanlar: KatoJik kilisesi tarihinde papanin iiStllnlUgHnii ve kilisenin merkezilestirilmesini savunan gorii~ yanhlan, (c.n.)

156

157

MIHAlL BAKUNIN

DEVL£T VE ANAR$i

Almanya'da ve bizzat Prusya'da cokrandrr, bir arada parlamentonun buyuk cogunlugunu, toplumunsa daha biiyiik cogunlugunu olusturan ii9 genis ve ciddi siyasi parti var: Liberalilerici parti, demokrat parti ve sosyal demokrat parti.! Almanya'nm Rusya'yla yapacagi bir savasi ongoren, bir yere dek arzulayan ve gerekli bulan bu partiler, Polonya'nrn isyan etmesinin ve belirli suurlar icinde yeniden kurulmasmm soz konusu savasm zorunlu kosulu oldugunu anlarms bulunuyorlar. Ne Bismarck'm, ne de bu partiierin bir tekinin Prusya'mn gasp ettigi tum eyaletleri Polonya'ya geri vermeyi kabul etmeyeceklerini soylernek bile fazla. Koninsberg bir yana, Danzig'den veya Ban Prusya'mn bir kansmdan dahi vazgecmezler, Artik butiinuyle Almanlasngrru iddia ederek Poznan Dukahgl'nm buyuk bolumunu de kendilerine saklayacaklardir. Yani Prusya'ya dusen Polonya paymdan Polonyahlara 90k az yer vereceklerdir. Bunu kitabina uydurmak icin de Lvov ve Krakov da dahil butun bir Galicya'yi ve Polonya'yi elinde tutabilme gucu gosterirse Rusya'mn iclerine dek gani gani topragi sunmaktan kacmmayacaklardir, Yam srra onlara gerek duyduklan turn mali yarduru, silahlan ve askeri destegi de saglayacaklardrr (elbette bunu Polonyahlara duyduklan bir borcu ifa etrnek seklinde garanti edeceklerdir). Polonyahlann bu teklifin uzerine atJayacaklarmdan kusku duyulabilir mi? Daha azma bile razi olacak kadar umutsuz durumdalar cunku, Polonya'nm paylasilmasmdan bu yana bir yuzyrl gecti. Polonyah yurtseverlerin binlerce §ehit verdikleri arahksiz bir miicadeleyle, umutsuz isyanlarJa dolu koca bir yuzyrl! Boyle bir kahramanhk gosterebilmis kac ulus vardir?
I ,Bu iio; parti, Ulusal Liberaller, sol-liberal llericiler ve Sosyal Demokratlar
IdL

Polonyahlar neler neler denemediler ki? Orta srruf suikastlan, kucuk burjuvazinin entrikalan, silahlt ceteler, ulusal isyanlar, her tiirden diplomatik oyunlar ve kilisenin yardrrnlan ... Denemedikleri kalmadr, en ufak bir umuda sanldrlar ve her seferinde ihanete ugradilar. Simdi, can dusmaru Almanya'dan geliyor olsa da, boyle bir teklifi nasil geri cevirebilir?

Bazi Slavofiller onlan muhtemelen ihanetle suclayacaklardrr, Neyin ihaneti yahu? Slav davasrna ve dayamsmasina ihanet mi? Peki nedir bu dava, icinde ne var, kendini nasrl ortaya koyuyor? Bu dava pan-Slav sergisi icin PaJacky'in ve Rieger'in Moskova'ya yapnklan yolculuk ve 9ara baghhk bildirgeleri midir? Slavlar Polonyaltlara ne zaman kardesce davrandilar: sempatilerini ne zaman, nasil ifade ettiler? Palacky, Rieger ve rnaiyetlerindeki ban ve giiney Slavlan, ellerindeki kan henuz kurumus alan kardes katili Rus generalleriyle opusup, car celladinm ~erefine kadeh kaldmrken mi? Polonyahlar kahraman insanlardir, 90k sehit verdiler ve serefli bir gecmisleri var. Slavlarsa hftlft cocukturlar ve onemleri gelecekte yapacaklanna bagh. Slav sorunu bir gerceklik degil, sadece sosyal devrimle hayata gecebilecek olan bir umuttur. Ancak simdiye kadar Polonyahlar da -yani daha cok egitirnli orta simftan menkul olan Polonya yurtseverleriboyle bir devrim icin pek hevesli davranrnadilar. Varolmayan bir Slav dunyasiyla miadiru az 90k doldurmus Polonyalt yurtseverler arasmda ne gibi bir ortakhk soz konusu olabilir? Ashnda Slav sorunu, onu Polonya'ya tasimaya cahsan birkac kisi dismda Polonyahlann umrunda bile degildir. Macarlarla daha iyi anlasir Polonyahlar, onlan kendilerine daha yakm bulurlar. Ciinkii bazr benzer taraflan var, bir dizi tarihsel amyl paylasiyorlar. Ustelik Polonyahlar, guney ve ban Slavlanndan, ozellikle Polonya'mn can dusmaru Rusya'ya duydugu sempati-

158

159

MIHAIL BAKUNJN

DEVLFT VE ANAR~;

den dolayi ban Slavlanndan aynhrlar.

(hatta denebilir

ki kategorik

olarak)

Diger iilkelerde oldugu gibi Polonya'da ve Polonyah gO\!menier arasmda da siyaset zemini bir dizi partiye boliinmu§tii. Aristokratik bir parti, dinsel bir parti ve anayasal rnonarsist bir parti vardi: yam sua askeri diktatorluk yanhsi bir parti, Birlesik Devletler hayram ihmh bir cumhuriyetci parti, Fransa cizgisinde ilerleyen bir krzil cumhuriyetciler partisi ve nihayet hatta sosyal demokratiann kuciik bir partisi bile vardi, Mistiksekt partilerinden soz etmeye gerek yok. Fakat biraz dikkatli bakildigmda hepsinin esasen ayrn arnaca sahip oldugu goruluyordu: Polonya devletini 1772 suurlanyla yeniden kurmak dogrultusunda hepsi tutkulu bir arzu duyuyordu, Liderlerinin karsilrkh anlasmazhklan bir yana brrakihrsa, bu partilerin bashca aynhk noktalan, 1772 idealine ancak kendi yonternleriyle ulasilabilecegine inanmalanydi. 1850'ye dek Polonyah gocmenlerin cok buyuk cogunlugu devrimciydi; Ifiinkil bagimsiz bir Polonya'nm yeniden insasmm Avrupa capmdaki muzaffer bir devrimin kacimlmaz sonucu 01dugundan emindiler. 1848 Avrupa'smda Polonyalrlann katilmadlgl bir tek hareketlilik yoktur; hatta genellikle liderligi ustlenirlerdi, Saksonyah bir Alman saskmhgrm soyle ifade ediyordu: "Bir yerde btiyiik bir kansikhk nu var, Polonyahlar mutlaka oradadirlar, " 1850'de devrim dort bir kosede yenilgiye ugraymca devrime duyulan inane da azaldi, Napoleon'un ytldrzi parladi ve bircok Polonyah gocmen atesli ve gozupek Bonapartistler haline geldiler. III. Napoleon'un yardmurn alarak bir Ylgm meseleyi halletmeyi hayal ettiler. Napoleon'un 1862-63'teki rezil ihaneti bile ona duyduklan guveni yikrnaya yetrnedi.l Ta ki Sedan'a kadar.
1 Bakunin III. Napoleon'un. Rusya'mn Polonya isyarum basnrmasina yonelik diplomatik protesto!ardan baska bir sey yaprnamasma gonoermede bu-

Bu du§ kinkhguun ardindan Polonyahlar icin geriye sigmabilecekleri bir tek Cizvitler ve ultramontanlar kaldi, Avusturyah ve diger Polonyah yurtseverlerin 90£0 umutsuzluk icinde telasla Galicya'ya yoneldiler, Simdi dusunun ki Almanya'mn icinde bulundugu durumun zorlamasiyla can dusrnan Bismarck Polonyahlan Rusya'ya karsi isyan etmeye r;agmTIl§ ve ustelik on lara bos vaatler yerine para ve silah vermis, askeri destekte bulunmus, Reddetmek mumkun mil? Polonyahlann bu yardim karsihgmda ~imdi Prusya'ya ait olan topraklann buytik bolumunden, aCI r;ekerek de olsa resmen vazgecmek zorunda kalacaklan dogrudur. Fakat kosullarm zorlamasiyla ve Rusya karsismda zafere ulasacak olmanm guveniyle ayaklanacaklar ve 0 topraklan Polonya'yi yeniden kurduktan sonra elbet bir gun geri alacaklanm dusunerek avunacaklarduo Ve de dogrusu, kendi bakis acilanndan pek de haksiz sayilrnayacaklardir. Alman askeri yardmuyla ve Prens Bisrnarck'm himayesinde kurulacak olan bir Polonya elbet garip bir Polonya olacaknr. Ama hie yoktan iyidir ve zaten Polonya Bismarck'm himayesinden kendini kurtanna planlan yapmaya derhal baslayacakur. Uzun lafm krsasi Polonyalilar bu teklifi her §eyiyle kabul edecekler ve Polonya ayaklanacak, Litvanya ayaklanacak ve kisa sure sonra Ukrayna da ayaklanacak. Polonya yurtseverleri birer sosyalist olarak hicbir ise yaramazlar, ulkelerinde devrimci sosyalist propaganda falan yapmayacaklardir. Kaldi ki hamileri Bismarck izin venneyecektir buna, \!unkil Polonya Almanya'ya cok yakindir ve belli olur boyle bir propaganda Prusya Polonya'sina da yayihverir. Fakat Polonya'ya uygun olmayan bu is, Rusya'da kotanlabilir. Gerek Almanlar, gerek Polonyahlar icin Rusya'da bir koylu isyarum kiskutmak hayli yararh olacaknr: Rusya'run her yarnna dagilrms ne 90k Polonyah ve Alman oldu-

lunuyor,

160

161

MIHA/L BAKUNIN

DEVLET

VE ANARSf

hie de zor olmayacaktir bu i~ onlar icin. En azmdan ~ogu Bismarck'm ve Polonyahlann dogal muttefikleri olacaklardrr. Mizanseni gozunuzun online getirin bir: Kafalanna dip~igi yernis askerlerimiz kacacak, onlann pesi sira Almanlar kuzeyden Petersburg'a, Polonyahlar baudan ve giineyden Slomensk ve Ukrayna'ya ilerleyecek, tam 0 esnada da Rusya ve Ukrayna'da sahneye gene! ve muzaffer bir koylii isyam cikacak... gunu bir dusunun,
Bu yuzdeu delirmedigi surece hicbir Rus hukumeti panSiavizm bayragrna sanlrnayacak ve Almanya'ya savas acmaya-

niz ve Akdeniz'in yesil kiyrlanna (kisaca soylemek gerekirse Petersburg'dan istanbul'a) rasimamn daha iyi olup olmayacagmi

tarusryorlar.
Elbette Petersburg ve Baluk Denizi'ndeki merkezi ve egemenligi sabit tutup istanbul'u almaya niyetlenecek kadar acgozIU yurtseverler de var Rusya'da, Ama oyle olanaksiz bir niyet ki bu, Rus lmparatorlugu'nun gucune duyduklan mutlak inanca karsm basanlabilecegine onlar da pek inanrmyorlar, Dah~sJ gecen yillarda bu zatlarm gozunu a~ml~ olmasl. gereken bir ~I~y gerceklesti: Prusya Kralhgi Holstein, Schleswig ve Hanover I ilhak edip dogrudan dogruya bir Kuzey Denizi gucu olup crkn, Denizlere hahn sayihr uzunlukta bY1Sl bulunmayan bir devletin dunyayla dogrudan iletisim kurarnayacagr, dolayisiyla dunyanm gerek ekonornik, gerek sosyal ve kulturel gelisimine uzak kalacagi, yani birinci derece bir gu;; sayilamayacagi kabul edilir. Apacik bir gercektir bu. En guclu, egitimli ve mutlu (bir devlet diizeninde ne kadar mutluluk olabilirse artrk) devlet dahi dunyadan yahuldrgr takdirde elli yrl icinde veya iki kusakhk bir sure gecrneden felc olacaktir, gucu azalacak, aptallasacak ve mutlulugu kabak tadi verecektir. Bakm Cin'e, akh basinda ve kendi caprnda mutlu gorunuyordu. Peki simdi neden Avrupa deniz kuvvetlerinin en mutevaZl cabalan, onlan Avrupa'nm egernenligine degilse bile aklma ve iradesine tabi kilabiliyor? Cin'in bu denli zayiflarms olmasrnm nedeni ncdir? Ciinkii Cin yuzyrllardir, bir yaruyla dahili kurumlannm bunahmmdan, fakat onemli olcude dunyadan uzun zaman yahulrrus olmasmdan kaynakh bir duraklama yasiyor, Devlet cercevesi icinde bir ulusun dunya capmdaki ilerlemeve kaulabilmesi icin bir dizi farkh kosul gerekir: Mantik, enerji, egitim, iiretici emek kapasitesi ve en genis dahili ozgur-

cakur.
Yeni Alman lrnparatorlugu once Avusturya'yi, sonra da Fransa'yi ezip gecti ve onlan ikinci simf guc durumuna dii~tirdu, Sadece bu iki dcvleti degil. kendi iyilig] icin Avrupa'dan yahttlgl Rusya'yi da er ge9 sornurgesi krlacaktrr, (Kuskusuz halk bu ablukayi dagnrnak isterse kendi yolunu acacaktir. Biz Rus j rnparatorlugu 'ndan bahscdi yoru z.) Rus lmparatorlugu tar Prell.'. Bismarck'm icin Avrupa kapisi artrk kapandi. Anahcebinde ve ne olursa olsun onu Prens

Gorchakov'a vermeyecek.'
Fakat Tann bir kaptyi kapaursa bir kapryi acar derler. Eger kuzeybuu kapilan ebediycn kapanrmssa, hie bu denli gtivenli ve genis bicimde actlmarnrs olan guney ve guneydogu kaprlan; Buhara, Iran, Afganistan, Hindistan srmr boy Ian ve nihayet imparatorlugun tutkuyla son hedef belledigi Istanbul ne gune duruyor? Sevgili lrnparatorlugumuzun san-sohretinin atesli savuouculan, Rus politikacilan uzun zamandrr irnparatorlugun ba~kentini ve onunla beraber agirhkh gu;; merkezini, yani kendisini kuzeyden guneye, Balnk Denizi'nin kurak ktyilanndan Karade-I --"Prcns Aleks:md-~~()rchakov (1798-1883). 1856-18X2 yillan arasmda Rus lrnparatorlugu'nun ~ansOlycligini (yani disisleri bakanhgnu) yUriittil.

162

163

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

luk (kitleler icin degil elbette). Fakat bu kosullarm yeterince i~levli olabilmesi icin denizcilik ve deniz ticaretini kapsamasi gerekir. Ciinkii deniz ulasirm gorece ucuz, hizh ve serbesttir (denizlerin sahibi yoktur), Bu bakimlardan demiryolu da dahil biitun ulasim bicirnlerinden iistiindur. Belki de giiniin birinde denizin yerini hava rasunacrhgi alacak ve ulkelerin kosullanru, gelisimlerini esit kilmakta onernli bir rol oynayacaktir. Ama §u an icin ciddi bir alternatif degildir ve denizcilik uluslar icin en uygun ulasim yonternidir. Devletlerin tamamen ortadan kalktiklan gilnler de gelecek. A vrupa'daki sosyal devrimci hareketin biitiin hedefi bunu hayata gecirmek olacaknr. Siyasi devletlerin yikinnlan uzerinde, gercek ozgurlukle a~agldan yukanya orgutlenerek gonullu iiretici birliklerinin, komiinlerin, eyalet federasyonlannm, aynm yapmaksizm biitiin uluslan kucaklayan birlesik bir diinyanm yaranlacagi gunler uzakta degil. 0 zaman herkes, kiyi sakinleri dogrudan dogruya, uzaktakiler her cesit vergiden, denetimden, gumriikten, yonetrnelikten, izinden, basvurudan kurtulrnus olarak demiryoluyla denize varabileceklerdir. Bu durumda bile kiy! insanlan sadece maddi degil, bir dizi entelektiiel ve ahlaki dogal avantaja sahip olacaklardir. Diinya pazanyla, diinya capmdaki ilerlemey Ie dogrudan iliski kurma olanaklan ne kadar muazzam bir gelisim seyri izlerse izlesin, denizden uzak olanlar kiyrdakilerden daha yavas geliseceklerdir, Havacihgm epey onern kazanacak olmasi bundandtr. Atmosfer yekpare bir okyanustur, kiyilan her yerdir, boylece kus u¥maz kervan gecrnez yerlerde yasayanlar bile bu olanaktan esit ~ekilde yararlanabileceklerdir. Fakat atmosfer denizin yerine gecene kadar kiyt insanlan her bakrmdan daha ileri konumda olacaklar ve insan rrki icinde bir tur aristokrasi meydana getireceklerdir.

Butun bir tarih, bilhassa tarihte ilerleme narruna ne varsa 90gu, bYI insanlannca yapilrmsur. Uygarhgm yaraticrsi olan Yunanhlann ulkesi bastan basa denizin kiyismdaydi. Eski Roma'nm gUylil bir dilnya devleti haline gelmesi ancak denizlere acildigmda mumkun oldu. Modern tarihte siyasal ozgurluklerin, toplumsal hayaun, ticaretin, sanann, bilimin ilerlemesini -tek kelimeyle insanhgm Ronesansuu- ayru Yunan_istan gibi neredeyse tamamen bir kryi seridinden ibaret olan Italya'ya borcluyuz. Italya'dan sonra diinya capmdaki ilerlernenin liderleri olan uluslar da hie farkh degildir: Hollanda, Ingiltere, Fransa ve nihayet Arnerika. Ote yandan Almanya'ya bir goz atahm. Halkimn marifetleri saymakla bitmez: ender bulunur bir cahskanhk, bilimsel ve dusunsel kapasite, rahminden buyuk sanatcrlann ve sairlerin dogdugu estetik duyarhhk, buyuk felsefeciler ureten cok boyutlu bir beseri ilgi ... Halkmm bu yetenekleri ve geliskinligiyle herkese fark atan burokratik, askeri vc polisiye de vlet diizenine karsm Almanya neden bircok bakundan Fransa ve Ingiltere'nin gerisindedir? Sozgelimi ticarette Hollanda'yr, sanayideyse Belcika'yi nedcn hftlft gecmemistir? Denecek ki Almanya hicbir zaman bir ozgurluk tutkusuna ve talebine sahip olmadi. Bu bir yere kadar dogru ama isin sadece bir yam. Aym derecede onem tasiyan bir baska neden var: Almanya'nm uzun bir kryi seridi yoktur. 13. yuzyilda Hansetik Liga olusturuldugunda Almanya'nm hie olmazsa banda kiytlan vardi, Hollanda ve Belcika henuz Almanya'mn elindeydi ve Alman ticareti hayli buyuk bir gelisim vaat ediyordu. Fakat on dorduncii yiizytlda cesur bir ruhla ve ozgurluk talebiyle ayaga kalkan Benelux ulkeleri Atmanya'dan kopmaya basladrlar, Kopus 16. yuzyilda tamamlandi ve Roma lmparatorlugu'nun hantal varisi olan bu biiyuk imparatorluk neredeyse tam amen bir

164

165

M fHAlL BAK UNIN

DEVI_ET

VI:: ANAR$i

kara devleti haline geldi. Elinde sadece Hollanda ve Danimarka arasmda, Almanya gibi genis bir iilkenin rahat nefes almasi icin son derece yetersiz olan dar bir kiyi penceresi kaldi. Boylece Cin'e benzer bir uyusukluk hali Almanya'yi da sardr. Bu tarihten itibaren Almanya'da giir;1ii bir devletin olusumunu sag-lay an biitun ilerici politikalann merkezinde Brandenburg Elektorlugu * yer aid I. B randen bu rg elektorleri Balti k k Iyilanrun denetimini ele gecirmek yonundeki tutarh cabalanyla Almanya adma 90k 6nemli bir i~ yaptilar. Once Koninsberg'i, soma Polonya'nin ilk paylasmunda Danzig'i ele gecirerek Alrnanya'nm simdiki buyuklugunun temel ini atnlar. Prusya da alkrslar arasmda Kiel'i, yam srra Him Schleswig ve Holstein'; alarak buyuk Almanya tablosunu tamamlarrus oldu, 1848'den sonra hepirniz, ayn ayn butun Vaterland devletlerinin; ulkenin kuzeyindeki, guneyindeki, dogusundaki, barismdaki, ortasindaki Almanlann Schleswig-Holstein sorununun gelisimini nasil tutkulu bir merakla izlediklerine tamk olduk. Almanlann bu merakun Danimarka despotizmi alunda ezilen soydaslanna duyduklan sempari biciminde aciklayanlar 90k yaruhyorlardi, Tarnamen farkh bir ilgi, politik, pan-Alman bir ilgi, deniz yollanm ve ktyrlanru fethetrnek ve guclti bir Alman donanrnasi yaratmak dogrultusunda gelisen bir ilgiydi soz konusu olan,
Almanya'da donanma sorunu kendisini

Almanlar akh basmda bir halknr. Denizlersiz guclii bir devletin varolmayacagmi iyi biliyorlar. Bu yuzden tarihsel, emografik ve cografi gercekleri hice sayarak israrla Trieste'nin bir Alman sehri, btitiin Tuna'mn da bir Alman nehri oldugunu iddia ediyorlar. Ciinku bunlar deniz demek. Ve sosyal devrim AlmanJan durdurmazsa yinni veya on yrl icinde, belki de daha kisa bir zaman sonra (~u malar her sey 0 denli hizh ilerliyor ki) Alman Danimarka'srru, Alman Hollanda'srru ve Alman Belcika'snu da geri alacaklar. Dogruyu soylernek gerekirse Almanlann politik duruslanrun ve icgudusel arzulanmn dogal rnanugmda bunlar yer almaktadir. Bu yolda ilerlemeye ler bile. basladilar, yolun bir bolumunu katetti-

coktan ortaya koyrnustu. Herwegh'in nin Almanya'da nasil bir heyecanla gO, degil.!
Branden~ur.g Elektorieri;

1840 veya 41 'Jerde "Alman donanmasi" ~iirikarsilandrgim arumsamak

Kutsal Rouia Cermen lmparatorlugu'nda. imparator secmunc katilma hakkina sahip prenslerc elektor denirdi. 1272'de oriaya 0;1 kan bir kuru m olarak. 1806'ua i mparatorluk la birlikte sona erdi. Ye~j_ elektorluk vardr. Brandenburg bunl ardan bi ridir. (<,:. n.) Politi k bi '. A Iman ~aj r olan Georg Herwegh (1817 -I 875 J. AI manya'ya demokratik ,lIke1en uyarl.amaya o;a.h~an bir hareket olan "Gene Alrnanya" hareketinin ternstlcitcrindendi, 'Ole Deutsche Flotte" adli .)i iri 184 l'de

Bugun Almanya'mn ~Stnda cisimlestigi, onun akh ve elleri olan Prusya, Baluk ve Kuzey Denizi'ndeki konumunu guclendirmistir, Bremen, Hamburg, Lubeck, Mecklenburg ve Oldenburg'un ozerklikleri masum gibi gorunen bir sakadan ibarettir. Holstein. Schleswig vc Hanover'le birlikte hepsi Prusya'mn parcalan haline geldiler, Ve ~imdi Fransiz parasiyla eksikliklerini gideren Prusya bin Balnk Denizi'nde, digeri Kuzey Denizi'nde, iki gu~1ii donanrna olusturmaya koyuldu.Iki denizi birlestirmek icin kazuru suren nakliye kanahyla bu iki donanma pek yakinda tek bir donanma olacak ve su haliyle bile Danimarka ve lsvec donanmalanndan gii<;lii ohm bu iki donanma, yrllar gecmesine hi~ gerek kalmadan Rus Baluk donanrnasun da geride btrakacak. lste 0 vakit Balnktaki Rus egemenligi, ayrn bir sav~ gemisi gibi Baltik sulanna gomulecek. Yani elveda Riga. hoscakal Revel, gule giile Finlandiya ve yenilmez Kronstad'iyla beraber g6rii~urtiz Petersburg.'
yayml andi. Bak uni n. 1842'de Dresden'de
kurdu,

Herwegh

iIe yakin arkadasl

Riga ve Revel ('Talin'in Rusca ismi), sirastyla Lctonya ve Estonya'daki Baluk limanlandrr. 51. Petersburg'un cok yakrrundaki bir adada bulunan bir deniz OS50 olan Kronstad, Rusya'mn Balnk donanmastrun durdugu yerdi,

166

167

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

Rusya'nm guctinu abartmaya ahsrrus olan K vass yurtseverlerimiz bunun bir sacmahktan, bir seytan masalmdan ibaret 01dugunu dusuneceklerdir. Ama hayata gecmis olgulardan kaynakh, butunuyle dogru bir crkarsamadrr bu. Mali kaynaklardan yonetsel kadrolann niteliklerine, bilimsel bilgi diizeyinden halkin karakter yapisma ve yeteneklerine kadar Almanya'ya Rusya iizerinde kesin bir iistiinliik saglayan gercek veriler uzerinde temellenrnistir. Ama tabii, gercekler acrdir. Alman devletinin faaliyetleri itici, nahos ve igren9 olsa da. her seye ragmen pratik ve ciddi sonuclar iiretmektedir. Oysa Rus devletinin faaliyetleri oyle rui? Iticilik, nahosluk, igrenclik hususlannda bir santim a§agl kalmaz ama butun faaliyetleri daha ilkel ve tistelik yararsiz sonuclar uretir, Bir ornek verelim: Alman ve Rus hiikiimetlerine bir i§ icin, sozgelirni bir gemi yapuru icin esit miktarda para verildigini -diyelim ki bir milyon- farz edin. Sizce Almanya'da bu para i9 edilebilir mi? 018a olsa yiiz bini, bilemediniz iki yiiz bini calmabilecekrir. Gerisi dogrudan dogruya i§ icin kullarulacak, iinlii Alman verirni ve yetenegiyle degerlendirilip karsmuza pull pinl bir gemi olarak cikacakur, Ya Rusya'da? Her seyden once yansi zimmete gecirilecek, dortte biri ihmalkarhk ve cehalet sebebiyle carcur edilecek, geri kalan dortte biriyle aln kaval iistii sishane. toplarna bir gemi iiretilecektir. Boyle bir durumda Alman donanmasma karst Rus donanmast nasil direnebilir, demir degil neredeyse altm gulleler frrlatabilecek kadar guclu olan Alman bombardiman gticu karsrsmda Kronstad benzeri Rus kiyi istihkamlan nasrl ayakta kalabilir? Ve iste size bir elvedalar silsilesi daha: Baltik Denizi'ndeki hakimiyete, Buyuk Petro'nun Finlandiya batakhklan iizerinde yukselttigi kuzey baskentinin siyasi yasanuna elveda! Eger bit-

yuk ve saygideger sansolyemiz Prens Gorchakov'un giiciiniin hal§, hiikmii olsaydi, miittefikimiz Prusya'mn, en az onun kadar miittefik saydigrrmz Danimarka'yi cezalandinrcasma talan etmesine nza gostermeden once kendi kendine bunlan soylemis olmasi, Prusya'mn kanatlan altmda olusan yeni Alman imparatorlugu kita Avrupa'smm en gii91ti iilkesi haline geldigi ve Balnk icin tehdit edici bir konuma eri§tigi zaman Rusya'nm Baltik Denizi'ndeki hakimiyetinin sona erdigini anlarrus olmasi gerekirdi. Guneyde, kuzeydeki serbest deniz yolunun kaybmt gideren yeni bir yoi acilrnasaydr simdi Petro'nun buyuk politik eserinin ve onunla beraber Rus devletinin yerinde yeller esiyor olacakti. Almanlar Balnk'a giderek agrrhk koyacaklar, bu aruk belli.

Balnk

kaprsimn

anahtanmn

Danimarka'da

oldugu

dogrudur

ama sunu gorrnemek icin kor olrnak laznn: Bu zavalh devlet once Almanya'yla gonullu bir federasyonlasmaya gidecek ve ardindan merkezi pan-Alman devletince biitiiniiyle yutulacak: bu surece razi olrnaktan baska sansi yok. Boylelikle 90k kisa bir zaman zarfmda Balnk tam amen bir Alman denizi haline geleeek ve Petersburg'un politik onerni buyuk oranda sona erecektir. Gorchakov Prusya'nm Danimarka Kralhgi'm parcalamasmi ve Holstein ve Schleswig'i ilhak etmesini kabul ederken herhalde butun bunlan biliyordu. Mannk iki durumu gerektirir: Gorehakov ya Rusya'ya ihanet etti, ya da Rus devletinin kuzeybati egemenligini feda etmek karsihgmda Bismarck'tan guneydogu politikasma yardrm etmesi yoniinde resmi bir taahhiit kopardi. Paris Bansr'mn hemen ardmdan veya en azmdan 1863 Poionya ayaklanmasi sirasmda, Prusya dismda bUttin Avrupali gucler Fransa ve Ingiltere'yi ornek alarak Rus barbarhgim protesto ettiklerinde, Rusya ve Prusya arasinda savunma ve saldinya yonelik bir ittifak anlasmasi yapildigmdan ve bunun resmi,

168

169

MIHAIL BAKUNIN

DEVU_T VE ANAR,\'I

karsihkh baglayicr bir anlasrna oldugundan hie kuskumuz yok. Cunku Bismarck'm, Fransa'nm rmidahale etrne tehlikesine ragmen gule oynaya Avusturya'ya ve Almanya'nm buyuk bir kesimine karsr savasa girmesinin ve sonra Fransa'ya karsr daha kararh bir savas acmasunn acrklamasi ancak boyle bir anlasrnanm varhgiyla rnumkiin, Rusya kucuk bir dusmanhk gosterisi mahiyetinde kuvvetlerini Prusya srrnrma dogru hareketlendirseydi, Prusya ordusunun iki cephede ilerleyisini, ozellikle Fransa cephesinde durdurabilirdi. Sunu haurlaym: Gecen savasm sonunda biitun Alman, bilhassa kuzey kesimi askerden armdinlmrs, Rusya'nm Avusturya kuvvetleri harekete gecerse kendi ordusunu da harekete geci recegi tehdid i sonucunda A vustury a Fransa leh inde mudahalede bulunamarms, Italya ve lngiltere de salt Rusya istemedigi icin mudahale edemernisti. lste Rusya bir rnuttefik olarak bu kadar kararh davranmasaydi Almanlar Paris'i hayatta
alamazlardi.

Bismarck'in Rusya'nm kendisine kazik atrnayacagindan emin oldugu belli. Bu guvenin terneli ne olabilir? iki imparatorlugun akrabahk bag-Ian veya kisisel dostluklan rm? Bismarck politikada duygulara bel baglamayacak kadar akilh ve deneyimli bir heriftir. Yumusak kapliligi ve sulu gozlUWgi.i herkes tarafmdan bilinen imparatorumuzun ise, icki partilerinde sik srk ifade ettigi bicimde, boyle bir dostluk ve htsunhk duyarhhgiyla hareket ettigini varsaysak bile, cevresindeki kalabalik (hukumetin tamarm, saray efradi, Alman dusrnam bir veliaht ve nihayet pek saygrdeger yurtseverimiz Prens Gorchakov) kamuoyunu ve kosullann gucunu arkasma alarak ona devletlerin duygulara degil crkarlara gore idare edildigini hanrlatacaklardrr, Dahasi Bismarck Rusya ve Prusya'run cikarlarnun benzerligine de guvenemez. Boyle bir benzerlik yoktur, olamaz da. Tek bir husus baric: Polonya sorunu. Ama bu mesele uzun sure once 170

~ozlildti. Simdi arnk Rus devletinin crkarlan bakimmdan gtichi bir Alman lmparatorlugu'yla kapt kornsusu olmaktan daha sakmcah bir sey yoktur. tki hacimli imparatorlugun yan yana durmasirun varabilecegi tek yer var: Birinden birini yikacak olan bir sava~. Savas kacmilmaz, fakat bu iki imparatorluk bir olum kahrn savasmi baslatacak derecede i9 istikrar ve gii9 saglayamadrklarmt dusundukleri surece ertelenecektir. Bu sirada birbirlerinden nefret etseler bile karsrhkh destekler vermeyi surdurecekler, bu gonulsiiz ittifakr gelecekteki kactmlmaz carpisma adma gli'r kazanmak ve kaynak yaratmak icin avantaja cevirmeye cahsacaklardrr, Gerek Prusya-Almanya'si, gerek Rusya baknmndan durum tam da budur. Alman lmparatorlugu gucunu icte ve drsta henuz sag-lama alamarmsnr. lcte, yok olmaya yazgrn olmalarma ragmen, a91k9a onernini yitirmeye baslayan ozerkliklerini ne pahasma olursa 01sun korumaya cahsan irili ufakh bir yrgm devletcikten menkul garip bir bilesimdir, Drstaysa burnu surtiilen ama butunuyle ezilemernis bir A vusturya ve yenilmis olsa da uzlasilarnamrs bir Fransa Almanya'ya sinir sinir bakryorlar, Yam srra neo-Alman lmparatorlugu'nun hedefledigi simrlara haJft tam olarak ulasrlrms degil, Almanya yeni fetihler, yeni savaslar tasarhyor, Alman toplumunu basran a§agl saran yurtseverlik furyasmm etkisiyle Ortacag Alman lrnparatorlugu'nu ilk srrurlanyla yeniden kurmayi hedefliyor. Bu dogrultuda. belki Bohemya degil ama Trieste'yi de kapsayarak. Macaristan haric biiti.in A vusturya'yi, bliti.in Alman Isvicre'sini, Belcika'nm bir boliimunu ve denizlere acrlmak bakirmndan biiyiik onem tasiyan Hollanda ve Danimarka'mn tamarmm ilhak etme hayalleri kuruyor. Ban ve Giiney Avrupa'yi ayaga kaldiracak ve Almanya'mn karsisma dikecek kadar devasa planlar bunlar ve bu yuzden bir Rus iuifaki olrnadan kategorik olarak imkansiz planlar. 171

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

Kendi cikarlan geregi Rus lmparatorlugu da bu ittifaka yanasmak zorundadir. Kuzeybanda yayrlmak artik suya dil~tiigil icin guneydoguya yonelecek ve Baltik yerine Karadeniz'de egemenlik kurmak isteyecektir, aksi takdirde Avrupa'dan kopacakur. Fakat Karadeniz'deki egernenligin bir ise yaramasi icin istanbul'u ele gecirmesi gerekiyor. Cunku Istanbul olmadan yalruzca Akdeniz'e inmesi her an engellenebilir olmakla kalmayacak, dusman donanmalanmn ve ordulannm Kmrn seferindeki gibi, Karadeniz'e girmeleri daima kolay olacaktrr. Dolayrsiyla devletimizin yayrlrnaci politikasinm hedefi, simdi daha da israrh bicirnde Istanbul'dur, BlI hedef Fransa da dahil butun gtiney Avrupa'nm cikarlanna terstir elbette. Yalnrzca onlann degil, Karadeniz'deki sinrrsiz Rus egemenligi Tuna boylanmn dogrudan dogruya Rusya'ya baglanmasi demek oldugundan lngiltere ve Almanya'nm crkarlarma da aykindrr. Fakat her ~eye ragmen, Prusya batidaki fetih planlanm hayata gecirmek icin Rusya'ya guneydogu politikasmda resmen yardim etmek durumunda. Prusya'mn ilk firsatta soziinden doneceginden de kuskunuz olmasm, Su an anlasma uygulamasmm basi, herhangi bir anlasma ihlali beklenemez. Prusya-Alman lrnparatorlugu'nun Paris Anlasmasi'yla getirilen krsitlamalann feshedilmesi hususunda Rusya'yi nasil canla basla savundugunu gorduk, Khiva'da da aym gayretli destegi surdurecegine kusku yok. Zaten Rusya ne kadar doguya cekilirse Almanlann 0 kadar isine gelir. Peki Rus hilktimetini Khiva seferine zorlayan neydi? Bu seferin Rus ticaretinin ve tiiccarlannm cikarlanm savunmaya yonelik oldugunu dusunmek miimkiin degil. Eger oyle olsaydi hukumetin Rusya icinde bizzat kendisine karst, sozgelimi Moskova valisine karst, herkesce bilindigi gibi Rus ticaretini ve tuccarlanm her firsatta soyan, baJtalayan eyalete ve sehir valilerine karst da niye sefere crkmadigmi sormak gerekirdi.

Colleri fethetmenin devletimize ne faydasi dokunur? lhtimal, bazilannm dilinin ucuna ~oyle bir yanrt geliyordur: Rusya yuce misyonunu ifa ediyor, Ban uygarhguu Dogu'ya tasiyor. Bu tam akademik veya resmi agtzlara ya da doktriner kitaplara, brosurlere, gazetelere yarasir bir yamtnr, Soz konusu agtzlann sacmalarnakta iizerine yoktur, dahasi daima gercekte olan bitenin tam tersini soylerler. Bu da bize gelmez. Petersburg hiikiimeti Rusya'mn uygarlastmci misyonuna gore hareket ediyor ha? Bu adamlar insam giilmekten oldunir yahu! Kimse urnuda kapilrnasm, Hindistan'a dogru yeni ticaret yollan acmaya da kalkisrnayacagrz. Ticaret politikasi Ingilizlerin isidir, Rusya hicbir zarnan bir ticaret politikasina sahip 01madr. Rus devleti esas itibariyle (yani yalruzca) askeri bir devlettir. i~i gucu baskict iktidarlann cikarlanm gozetrnektir. Hiikumdar ve devlet icin onemli olan bunlardir. Geri kalam -halk, hatta sirufsal cikarlar, sanayi gelisimi, ticaret ve §u uygarltk denen nane- bu yegane amacin araclanndan baska bir §ey ifade etmezler. Oysa belli bir uygarlasma, sanayi ve ticaret gelisimi 01maksizm devlet, bilhassa modem devlet ayakta kalamaz; 9iinkti gucu ulusal zenginlikten (ayncahkh siruflann zenginligi tabii) gelir. Fakat Rusya'da devlet bu zenginligi afiyetle mideye indirir ve ardrndan devasa bir askeri, sivil ve dinsel memurlar ordusunu doyurur. Genel yolsuzluk, kamu fonlanrn zimmete gecirmek ve halkt soyup sogana cevirmek ... i§te size Rus devletinin uygarhgimn gercek yuzu, Rusya'yi Khiva seferine yoneltenlerin arasmda daha onernli nedenlerin yant sira §u sozde ticari nedenlerin de olmasi sizi ~asirtmasm. Oyle ya, sayilan durrnaksrzm artan memur surusu icin (tuccarlanrmz da aralannda olmak uzere) yeni isler yaratrlmalr, yagmalayabilecekleri taze sehirler bulunmahdir. Tabii ki bu durumda devletin Ile zenginliginde, ne de giiciinde bir arns
173

172

MTHAIL BAKUNIN

DEVTET VE ANARSf

soz konusu olacakur, tam aksine bu isin astan yuzunden pahaliya cikacaknr. Niye Khiva'ya yuruyoruz madem? Orduya i§ ciksm diye mi? Askerler on yillardan beri Kafkasya'ya talirn ediyordu, §imdi Kafkasya yaustigina gore yeni bir talim alam bulunmasi gerekiyordu ve iste Khiva seferi. .. Bu sefer niyetini Rus hiikurnetinin basiretsizligine ve ahrnakhgma yorsak bile acik bir taraf yine kahyor. Askerlerimizin Khiva colunde kazandrklan tecrubenin Bau'ya karsr savasirkcn ne denli faydah olacagim dusunebilivor rnusunuz? Hicbir ise yaramayacak bir tecrube icin onca masraf, onca tantana ... Rus hukurneti Hindistan'i fethetmeyi ciddi ciddi dusunrnus olabilir mi sizce? Petersburg'daki yoneticilerin bilgeligine pek guven duymuyoruz ama dogrusu bu kadar avanakhk da olmaz. Hindistan'i fethetmek! Kimin icin, neden, nasil? Bu, Rus nufusunun yansmm olmasa bile dortte birinin doguya tasmmast demektir. Ustelik Afganistan'm yigmla savasct kabilesini alt ederek Hindistan'i fethetmenin ne cazip yam olabilir? Kismen lngilizlere egitilmis olan silahh Afgan kabilelerini yenrnek, Khiva'yi yenmekten en az ti9 dart defa zor olacaknr, Eger ortada bir fetih derdi varsa ise neden Cin'le baslanrnaSill? Cin oldukca zengin ve bizim icin Hindistan'dan 90k daha ulasrlabilir bir ulke. Cunkii Rusya'yla arasmda tek bir ulke yok. Gozumiz kesiyorsa gidin ve ahn. Dahast Cin, bir ti.irlii kurtularnadigt ic kansrklrk ve i~ savas benzeri illetlerinden faydalarnlarak 90k iclerine dek fethedilebilir. Rus hukurneti bu dogrultuda curetli bir girisirn dusuntiyor gibi. Mogolistan ve Mancurya'yi ayirrnak icin acikca calistyor. Belki de gunun birinde Rus ordusunun Cin'in bah snunru gectigini duyacagiz, Bu, eski Romahlann Germen halklanna karsi
174

kazandrgi

i.inlii zaferlere benzeyen hayli riskli bir istir, (Bu zaferler vahsi Germen kabilelerinin Roma Imparatorlugu'nu once defetmesi, sonra da fethetmesiyle sonuclanrmsn)
0

Bazr tahminlere bakihrsa sadece Cin'de 400 milyon insan yasryor. Bazilanna gore ise 600 milyon gibi inamlrnaz bir rakam soz konusu. Kitle1er halinde engellenemez bir goc hareketi var Cin'de, 009 edenlerden bir krsrru A vusturya'ya, bir krsmiysa Pasifik'i asarak Kaliforniya'ya akryor. Ya bir krsirn Cinli de kuzeye ve kuzeydoguya g09 etmeyi kafasma koyarsa? Goz acip kapayana dek Sibirya. Urallardan Tatar Bogazr'na kadar turn bolgenin ve Hazar Denizi'nin Rusluk bir taraf kalmaz. Fransa'mn yinni kat! buyukliigundeki (528.000 km21 12.220.000 km2) bu genis bolgede topu topu 6 milyon kisi yasrvor (bunun da sadece 2.6 milyonu Rus, geri kalam Tatar veya Fin kokenli yerlilerdir). Ustelik bu bolgeyi bekleyen cok az sayrda asker var. Orta Asya'daki yeni sornurgelerirniz de dahil, Sibirya'yi bastan basa doldurmakla yetinmeyip ilk frrsatra Urallar uzerinden Volga Nehri'ne akacak DIan Cin kitlelerini durdurma sansi var rm? Doguda yuz yuze kalacagirruz ka9"11111maztehlike budur. Cin kitlelerini kucumsernek buyuk bir hata olur. Nufuslan bile bash basma bir tehlike arz etmektedir, cunku ilerde asrn nufus artrsi yiizlinden Cin'e sigamayacaklardrr. Ayrrca Cinliler Avrupahlann Sangay, Kanton veya Maimacin'de ahsveris yaptrklan Cinli tuccarlara benzernezler.! Cin'de, (in uygarlrgmm hemen hemen hie yoziastiramadrgr hayli enerjik, savassever ve yiiz binlerce insarun hayauna mal olan bitmek bilmez i9 savaslarda pi§mi~ kitleler vardir. Ustelik son zamanlarda modern silahlan kullanmayi ogreniyorlar, Avrupa askeri talimine ahsiyorlar
-I -Maimachin (veya Maimachen), bugiin Mogolistan'daki clan, buyuk bir Rus-Cin ticareii merkeziydi. adl Alran Bulak

175

MIHAIL BAKUNIN

DEVLEf

VE ANARSi

(Avrupa devlet uygarhgirun urunu ve son resmi numarasrdir bu tal imler). Bu talimleri, yeni silahlarla ve taktiklerle hasir nesir olmalanm Cin kitlelerinin barbarhgiyla, ozgurluk icgudusunden yoksun dogalanyla ve kolece itaat ahskanhklanyla birlestirin, iizerine bir de 91kl~ yolu bulmak zorunda olan 0 de vasa nufusu ekleyin, Dogu'da ne buyuk bir tehditle kars: karaya oldugunuzu anlarsuuz. (Ustelik simdilerde, 1860'daki son Fransiz-Ingiliz seferinden sonra Cin'e dolusan bir yrgm Amerikah ve A vrupah asker kokenli maeeraperestin etkisi altmda bir araya getiriliyorlar) Rus htikiirnetinin bir cocuk saflrgiyla auldrg: tehlike iste bu. Rusya 2.100.000 km2'lik (Fransa'run neredeyse dort kan) bir alana sahip bulunan, iizerinde 65.000 kisinin yasadigr ISSIZ Amur bolgesine bugune dek niifus aktaramayacak kadar yoksul ve aciz dururndayken bir de tutuyor, simrlanm genisletrne hesaplan yapiyor.! Isyan etmekten baska caresi kalmayan Rus halkimn icine du§iirtildtigii sefalet de cabasi. Kucucuk bir basan ihtimali 015a da olmasa da, Rusya'nm bu yonde biraz daha ilerlemesi, sirtmi banya tamarnen donmesi anlamma gelmekle kalmayaeak (zaten Bisrnarck'm istedigi de bu), askeri gucunun topunu Sibirya ve Orta Asya'ya yigrnak. Timurlenk misali butun ulusla birlikte Dogu'nun fethine kalkismak zorunda kalacak. Fakat Timurlenk'in halki onu izlemisti: Rus halki Rus htikiimetinin bir rnilim bile pesinden gitmeyecektir, Yine Hindistan'a donelim, Rus hukiirneti ne denli budala 01sa da, Hindistan'r fethedip iizerinde egemenlik kurmayi ruyasmda bile goremez. ingiltere Hindistan'i en basta ticaret sirketleriyIe fethetrnisti; bizim boyle sirketlerimiz yok, olanlar da kucuk, paravan §irketler. ingiltere Hindistan'la somiirii iliskisini deniz
1 1860 Pekin Anlasmasi'yla Cin, Pasifik kryilanndaki genis bir bolgeyi kapsayan topraklan, Amur Nehri ve Ussuri Nehri bolgelerini Rusya'ya birakti.

yoluyla, biiyiik tieari ve askeri filolar yoluyla ytiriitiiyor. Bizim boyle filolanmiz olmadrgi gibi Hindistan'la ararmzda u9sUZ buCakSIZ 9611er uzamyor. Yani bu Hindistan'm fethi meselesini ann bir kenara, olanaksiz. Eger Hindistan'i fethedemiyorsak onu yok edebilir ya da en azmdan yerli asileri krskirnp onlara yardim ederek, hatta gerekirse askeri bir rniidahaleyle destekleyerek lngiltere'nin egemenligini onemli olcude zayiflatabiliriz, Evet, bunu yapabiliriz, tabii kaybedilecek 0 kadar 90k adarna ve paraya gunun birinde sahip olabilirsek. Niye bu kadar kaybi goze alalim ki? Bunun bize zerre kadar yaran yok (hatta bu fiilen yikilmanuz demek), olsa olsa Ingiltere'ye karst dalavera cevirmenin budalaca doyumunu yasanz. Geciniz bunlan, ingiitere bizi engelliyor, olan bitemeyenin nedeni bu. Ingiltere'nin kozu ne? Istanbul. Ingiltere gucunu kordugu surece Istanbul'un Rus Imparatorlugu'nun, bir Slav veya Dogu Imparatorlugu'nun yeni baskenti olmasiru engelleyecektir. Rus hukiimeti Khiva'da savasa giristi, 9unku eskiden beri Hindistan'a yaklasmaya ugrasiyor. ingiltere icin zararh olabileeek bir acik anyor ve baskasim bulamadtgi icin Hindistan'i tehdit ediyor. Bu yolla ingilizlere Istanbul'un Rusya tarafindan fethini kabul ettirmeyi, onlan, her zamankinden hayati bir onem tasryan bu fetih icin zorlamayi umUYOL Rusya Balnk'taki ustunlugunu kaybetti, bir daha da kazanamaz. Rusya'run yukselen Alman Imparatorlugu'nun korkutucu ve kusursuzca orgutlenrnis gucuyle boy olcusmesi, gucu sadece kaglt tizerinde gorulen, ancak mazlumlara karst savasabilen (0 zaman bile korkakca) ordusu bakmundan olanaksiz. Hele Rusya'nm halklar hapishanesinin gardiyam vasfryla tiksinilen, ahlaki bakrrndan cokrnus, §3§lfITll§, despotizmine ickin ahrnakhgr ve 177

176

MIHAl!. BAKUN!N

DEVLf.T VE ANAR$t

hirsizhgiyla yagmacr kesilrnis olan devletinin kapasitesini dusuounce ... Rusya Balnk Denizi'nden vazgecrnek ve pasa pasa BalIlk Denizi'nin Alman eyaleti olacagi gi.inleri beklemek zorundadrr, Sadece bir halk devrimi btl carkt tikayabilir. Fakat devleti adrna boyle bir devrim O!Umdemek olacagmdan hiikiimetimiz kurtulusunu orada aramayacakur, Kurtulusunu arayacagi yer olarak geriye kalan bellidir: AIrnanya'yla ittifak. Baluk'i Almanlara btrakrnak zorunda kalan Rus devleti bundan boyle salt politik varhgrrn ve saygmhgim korumak icin dahi Karadeniz'e yonelmek, orada yeni bir egemenlik kurmak zorunda, Tabii ki Almanlann izni ve yardrrru olursa, Almanlar yardim etmeye soz verdiler. Gerci Bismarck ile Gorchakov'un buna dair resmi bir anlasma irnzaladiklanndan eminiz. Fakat Almanlann yardim etmeyeceginden de ayrn oranda erniniz. Etmeyecekler cunku Tuna boy Ianni ve ticaretini hiebir zaman Rusya'run nuztkcihgma birakmazlar. Aynca Rusya'yi guclendirmek, Avrupa'nm guneyinde buyuk bir pan-Slav Imparatorlugu'nun yukselisine sebep olmak islerine gelmez. Bu panAlman lmparatorlugu icin bir tur Intihar anlanuna gelir, Ama' ya Istanbul'a kestirrneden ulasrnak bahanesiyle Rusya'yi Orta Asya'ya, Khiva'ya dogru askerlerini surmesi icin tesvik etmek? i~te bu baska bir ~ey. Pek saygideger devlet yurtseverimiz ve de diplomatmnz Prens Gorchakov ve onun imparator patronu Il. Aleksander'm bu dokunakh meseledeki aptallrklan dayaruhr gibi degil. Anlasilan meshur Alman yurtseveri ve devlet dolandrncisi Prens Bismarck bu ikisini III. Napoleon'dan daha hunerli bir bicimde kandrrdi. Fakat bir kez adim atildr, geri donmek ne miimkun? Tum heybeti, tehditkarhgi ve curnle aleme gosterdigi alayci guler yu178

ztiyle yepyeni bir Alman Imparatorlugu ortaya cikti. Rusya'run zayif kuvvetleri ona islemez, ancak bir devrim Alrnanya'yi ala§agl edebilir, Devrim Rusya veya Avrupa'da muzaffer olmadigt surece Alman devleti zafer dizisine devam edecek, herkes uzerinde egemenlik kuracak ve Rusya, Avrupa krtasmm diger devletleri gibi onun icazeti ve keyfi oldukca varhgim surdurebilecektir, Kuskusuz bu durum Rus devlet yurtseverlerinin topunu birden derin acilara sevk etrnektedir. Ama dedigimiz gibi, gercekler acrdir, tehlikeli gercekler daha da acidir. Alrnanlar artrk bayag: bayagi basuruza efendi kesildiler ve Rusya'daki Almanlann Fransa zaferini yurekten kutladrklanna, tum Petersburg Almanlannm yeni pan-Alman lrnpararorlugu'nu coskuyla selamladrklanna suphe yok.

179

DEVLET VI; ANAR~;

pa'mn geri kalan ordulanndan birkac gomlek ustun olmasindan da kaynaklanrmyor. Alman toplumu cogunlukla egitimli, caliskan ve itaatkar insanlardan olusmustur ama tek basma bu da bir neden degil. Ya da Alman yonetimi ve biirokrasisinin, diger devletlerin y6netim ve burokrasilerinin

varmak icin bosuna ug-

rastigt bir ideali gerceklestirrnis

olmast da degil ...

IV

Turn bu avantajlar yeni pan-Alman devletinin carpici basansrm olabileceginden daha ileri tasidi, tasiyor, Fakat bu yikrci guctin temel nedeni bunlar degil, Hatta Alman toplumsal hayatrrun temelinde yatan daha derin, daha genel bir nedenin etkisi soz konusu oldugunda bunlann birer hie oldugu bile soylenebilie. Alman halkmm ozellikli karakteristigini bicirnlendiren 505yal icgiidiidiir asil neden. S6z konusu ir;giidii goruntiste birbirine karsit ama dairna aynlmaz olan iki unsura dayamr: Her kosulda sozde-yasal otoriteye gozu kapah itaat, guclu olan karsismda teslimiyetci bir kole icgudusu, zayif olana karsiysa sistematik tahakkum ve baskr, bu dogrultuda egemenlik kurrna ve fetih icgudusu. Bu iki icgiidu de, elbette en azindan ikincisinin onunde engelleyici bir konumlanma ihtirnali arz eden proletarya dismda neredeyse butun Almanlarda hahn sayihr bir olgunluk diizeyine erismistir, Iste birbirinden hicbir zaman kopanlamayacak olan, birbirini daima butunleyen ve aciklayan bu iki icgudu, yurtsever Alman toplumunun tam temelinde yatmaktadrr. Burun bir Alman tarihi snufsal kokeni, egitirn diizeyi ne olursa olsun, her Almanm otoriteye itaat etrne ozelligini karntlayan bir dizi surecten ibarettir: teslimiyetin ve sabnn yarattigi basaruun tarihidir bu. Yuzyillardrr Almanlann benliginde devlet iktidanna tapmma, gitgide burokratik bir teori ve pratigi yaratan bir tapmma gelisti, Alman bilginlerinin onca cabalannm 181

Butiin A vrupa krtasmda bugiin, gercekten egemenlik sahibi olan tek bir devlet kaldi: Almanya. Dahasi, krta uzerindeki birinci smif devletlerden (elbette ki sadece buyuk gucleri goz onune ahyoruz. Cunkti digerleri, orta veya kucuk boyutlu devletler, once kesin olarak bagunh hale gelmeye, krsa sure zarfmda da yok olmaya yazgihdirlar) sadece Alman Irnparatorlugu tam bagimsrzhgm tum kosullanna sahiptir, geri kalanlarsa ona bagunh duruma gelrnislerdir. Neden, son yrllarda Danimarka, Avusturya ve Fransa'ya karst parlak zaferler elde etmis olmasi, Fransa'mn biitun silahlanm ve askeri kaynaklanrn yagmalarna51, onu kendisine 5 milyar frank odemeye mecbur brrakmasi ve Fransa'ya karst Alsace-Lorraine'yi ilhak ederek hem savunma hem de saldm bakirmndan kusursuz bir konum kazanmasi degil sadece, Bu, sadece Alman Genelkurmayi'mn iistiin niteliklerinden, subaylanndan erlerine kadar biitun ordusunun niceligi, silah gucu, disiplini, orgutlenrnesi, etkinligi ve bilgisinin Avru180

MIHAIL BAKUNIN

DE'v"HT VE ANAR~i

ardrndan ~imdilerde Alman iiniversitelerinde ilmine kaynakhk eden de budur.

okutulan

siyaset

Ayru bicimde tarih, Alman hach sovalyeleri ve Ortacag baronlanndan, modem zamanlarm cahil esrafrna dek, Alman ulusunun saldrrgan ve tiranca arzulanna tarukltk etmistir. Bu arzulardan nasibini Slavlar kadar act bir sekilde alan bir baska ulus yoktur, Denebilir ki Alrnanlann, en aztndan kuzeyde ve doguda tum rarihsel misyonlan, Slavlan silmek, kolelestirmek ve zor yoluyla Almanlastrrmaya cahsmak (a§agl yukan bugun de durum budur) olmustur. Hatirasi Mia Slavlann la icinde yasayan bu uzun ve acih hikaye, sosyal devrim once davrarnp onlan bansurmadrgi takdirde, Slavlann Almanlara karsi girisecegi nihai ve kacmihnaz savasi suphesiz cok daha sert krlacaknr. Alman toplumunun bir butun olarak, saldrrgan arzulanrn dogru duzgun degerlendirmek icin, Alman yurtseverliginin I SI5'ten bu yana gel isimine ki saca bi r goz atmak yeterl i olacaknr: Koy hi isyammn kan la bastmkngr 1525 'ten 18. yuzyil m ikinci yansmdaki edebi Ronesansa dek Almanya, arada bir top sesleriyle, cogu zaman hem cellat hem de kurban rolii oynadigr korkunc savas sahneleriyle kesintiye ugramis olsa da derin bir uykuya dalrmsu. S()Z konusu kesinti donernlerinde dehsetle uyamyor, soyle bir yekiniyor ama bir sure soma Lutherci tel kinlerle uyusrnus bir halde tekrar uykuya gomuluyordu, Alrnanya'nm, neredeyse iki yuz elli YII suren bu uyku doneminde Lutherci telkinlerle smanan itaati ve sabn had safhada gelisip dogrusu bir nevi kahramanhk duzeyine eristi, Otoriteyi kutsayan, kayrtsrz sartsrz itaate dayah bir diizen OIU§hl ve bu, biitiin Alrnanlann hayauna, etine, kanrna isledi. Kendine has bir 182

yam sua sistematik bir bilinc ve insanhkdrsi bir pratik gelisti. Tum Alman rnemurlari, sozgelimi en sevdigi oglunun bedenini devletin sunagma yatmp break yerine kalemle deserek kurban etrneye hazir birer devlet papazlOa donustuler. Diger taraftan askerlikten ve dolandmcihktan baska i§ bilmeyen asillerse birer saray soytansi ve diplomat olup cikryor ve satihk krhclanm, omurgasiz sirtlanm parayi basn ran Avrupa saraylannm hizmetine sunuyorlardi. $u olumune itaatkar olan Alman esrafrna gelince, onlar her srkmuya katlandilar, cahsrp cabaladrlar, aglr vergileri yakmmaksrzin odediler. sefalet icinde yasadilar ve kendilerini ruhlannm olumsuzluge varacak olmasryla avuttular. Almanya SlOlrSIZ iktidar sahibi bir dizi prens arasmda paylasilmrsn. Profesorler birbirlerinin yuzlerine tukuruyor, soma da gidip birbirlerini iktidara ihbar ediyorlardi. Beyinlerini ezbere bilgilerle, midelerini fl<;1 fret birayla dolduran ogrencileri de dogrusu tam onlara goreydi. Emekci halki zerre kadar umursayan, onunla ilgili konusan ve ona bilinc tasiyan bir Tann kulu yoktu ortada. biirokratik 18. yuzyilm ikinci yansmda Alrnanya'run hali pur meali hill bu minvaldeyken, bu bok cukurunun icinden birdenbire bir mucize gibi, Lessing rarafmdan bicimlendirilen, doruk noktasrna Schiller, Kant, Fichte ve Hegel'le ulasan gorkernli bir edebiyat yukseliverdi. Bu edebiyat basta, 17. ve 18. yuzyil Fransiz edebiyatmm, ilkin klasik, sonra de felscfi kulliyannm dogrudan etkisiyle sekil kazannusn. Fakat en bastan bu yana, babasi Lessing'in eserlerinde de goriildiigu gibi, Alman dusunce yaptsrnm derinliklerinden gelen butiiniiyle ozgun bir karakter, icerik ve bicim tU§ldlgl soylenebilir.

idari anlayis,

Bizce modem Almanya'mn insanhga en bi.iyi.ik ve zaten yegane katkrsi soz konusu edebiyat olmustur. Cesareti ve ufkunun genisligiyle insan zekasmm gelisimine buyuk bir fayda sag183

MIHA/L BAKUNIN

DEVLET VE ANAR~I

ladi ve yepyeni dusunce kanallan acu, 18. yuzyrl Avrupa edebiyaumn ta~ldlgl genet karaktere 0 da sahipti: Bir yamyla tamamen ulusal, aym zamanda hayli humanist ve evrenseldi. Fakat Fransiz edebiyatmm, ornegin Voltaire, Rousseau, Diderot ve diger ansiklopedistlerin ortaya koydugu eserlerde butun bir insanhgm sorunlan teorik zeminden pratige aktanlmaya 9ah~lhrken Alman edebiyatt tutucu bir bicimde teorik ve buyuk oranda kamutannsal (panteistik") karakterini korudu. Bu donem Alman Edebiyatmm sadik izleyicileri gundelik hayata tepeden, kucumseyerek bakiyorlar (hayatm Alrnanya'daki kaba saba ve tiksinti verici yaptst SOZ konusu oldugunda dogrusu hie de haksiz sayilrnazlardr), soyut bir siirsellik icinde, metafizik bir humanizmin edebiyatmi uretiyorlardi. Boylelikle Alman dusuncesi birbirini iten, ayru zamanda da biiti.inleyen iki alana aynldr. Soyut hiimanizmin ucsuz bucaksiz yucelikler dunyasi bir yanda, sefil bir itaatkarhgrn ve kabahgrn dunyasi diger yanda. Fransrz Devrimi Almanya'yi iste bu ikili durumda yakaladi. Bildiginiz gibi Franstz Devrimi, Alman okuryazar takumnm hemen hepsince buyuk bir sempatiyle karsilandr, onaylandi. Goethe hafiften kaslanm caup bu beklenmedik gelismelerin guriiltii paurnsmdan rahatsrz oldugunu, olan bitenlerin bilimsel ve sanatsal cahsmalanyla siirsel yogunlugu arasindaki bagt kopardrgiru ifade ederek yakimp durduysa da edebiyatm, metafizigin ve fenni bilimlerin son temsi\ci ve yandaslanmn cogu, ideallerini gercege donusturecegi beklentisiyle devrimi sevincle karsiladilar. On sekizinci yuzyilm sonlanna dogru, henuz belirleyici bir role sahip olan ve Avrupa'nm butiin ulkelerindeki kirni ileriPanteistik; (panteizm) bir butun olarak kavranan evrenin Tann ile oz.de§ oldugu ve evrende apga r;lkan bileslk toz, gucler ve yasalar dismda Tarin olmadrg. dusuncesi, (c.n.)

ci unsurlan soyut ama epeyce de icten bir kardeslikle birlestiren hilrmasonlar, Fransiz devrimcileriyle Almanya'nm hayalperest asilleri arasmda canh bir iliski sagladilar. Cumhuriyetci kuvvetler Brunswick'i 1 kahramanca puskurtup perisan ettikleri ve ilk defa Ren'in otesine gectikleri zaman Almanlar tarafindan kurtancilar gibi karsilandrlar. Ama Almanlann Fransizlara gosterdikleri yakinhk pek uzun surmedi. Fransrz askerleri btitiin Fransizlar gibi oldukca kibardilar ve dogrusu birer cumhuriyetci oIarak sempatiyi de hak ediyorlardi, Fakat her ~eye ragmen asker askerdir; yani onIar da gucun acunasiz temsilcileri ve usaklanydilar. Cok gecmeden boyle kurtancrlann varhgi Almanlarm gururuna dokunmaya basladi ve onlara karst besledikleri steak duygulann yerini mesafeli bir tavrr aldr, Aynca bizzat devrim oyle hizlr ve atesli bir karakter kazanrmsti ki artik Almanlann soyut fikirleriyle, duygusuz ve durgun bunyeleriyle uyusabilecek bir tarafi kalmamistr. Heine-, Eyliil katliamlanna, XVI. Louis ve Marie Antoinette'in idamlanna ve Robespierre terorune ragmen3 Fransiz Devrimi'ne turn Almanya'da bir tek Koninsbergli filozof Kant'm sempati duymaya devam ettigini anlanr, Sonra cumhuriyetin yerini once Direktuvar, ardmdan Konsulluk ve nihayet lmparatorluk aldi. Ve cumhuriyetci ordu uzun bir zaman gozu kapah bir bicirnde Napoleon'un del ice ihtiraslaI 2 Brunswick Duku, devrirnci Pransa'yi i§gal eden ve 1792 Eylul'unde Valmy carpismasmda yenilgiye ugraulan Prusya ordusunun komutamydi, Heinrich Heine (1797-1856), Almanya'nm en hOyOk lirik sairlerindendl. 1831'de Paris'e yerlesti ve Almanya'da demokratik ve ilerici Fransrz fikirlerini yaymaya r;ah~an Gene Alman edehiyal hareketinin basuu ceken sahsiyet haline geldi. EyHlI Katliamlan (2-7 EylOI 1792), karsi-devrimcilik suclamasiyla Fransa hapishanelerinde tutuklu bulunan kisilerin avam taktrru tarafmdan line edilrneleriydi. Bu katliamlar, 1793 Ocak'mda Krahn idam edilmesine (ardmdan ayrn YII ir;inde kralice de idam edildi) ve Maximillien Robespierre ve Kamu Guvenligi Komitesi'ndeki arkadaslanmn liderliginde 179394'deki teror doneminin baslamasma yol acn,

184

185

MIHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$f

nnm araci haline geldi. 1806'nm sonlannda, ardmdan Almanya bastan basa esir almdi.

Jena carprsmasmm

du ve cesaretili

bir ravirla Prusya'daki

eski diizeni yrkip yeni bir

diizen insa etrnek icin kollan sivadr.


11k i§ olarak kay luleri serflikten kurtanp bireysel toprak rnulkiyetini sadece bir hak olmaktan cikardi ve gerceklesebilir bir olasihk haline getirdi, lkinci olarak asillerin ayncahklanrn kaldirdr, askeri ve sivil hizmetler bakrrmndan butiin simflan yasalar oniinde esit krldi. Yaptigr ucuncu i§ secimle isbasma gelen eyalet ve belediye yonetimleri olusturmak oldu. Ama esash i§i orduyu islah etmek, daha dogrusu Prusya ulusunun hepsini ti9 kategoriye bolunmus bir orduya donusturmekti: Aktif ordu, Landwehr ve Sturmwehr" ... Ve nihayet Stein'in son i~i Almanya'daki butun zeki, coskulu ve canh unsurlara Prusya universitelerinin kap dan m acmak, uni vers ite leri onlar icin birer bannak haline getirmek oldu. Weimar Diiku (Goethe'nin arkadasi ve hamisi) tarafmdan ateizmi savundugu icin Jena'dan anlan iinlii Fichte'yi Berlin Universitesi'ne aldr. Fichte derslerine, esas itibariyle Alman gencligine yonelik olan, fakat soma Alman Ulusuna Soylevler' adiyla yaymlanan hararetli bir konusmayla basladi, Konusrnasmda Almanya'nm gelecekteki siyasi ustiinliigiinii gayet basanh ve acik bir bicimde ongoruyor, Alman ulusunun insan irkmm en yuce temsileisi olmak icin secilmis bir ulus oldugu yonundeki inane III I ifade ediyordu. Bu hayale vaktiyle, iistelik Almanlardan 90k daha somut gerekcelerle kaprlrms uluslar yok degildi (eski Yunanlrlar, Romahlar, modem cagda Fransizlar), ancak soz konusu hayal biltun Almanlann bilincinde derinlemesine koklesti ve bugiinku kaba ve grolesk** boyutlanna ulasn. Oysa Fichte bu hayali ifa~* Grotesk: Gercekdrsi ve eski zamana air veya kabasaba anlarmnda. (c.n.)
Fichte'nin 1807-1808 yillannda man milliyetciliginin duygulanm Yani, bolgescl yedekler ve muhafizlar. (".n.)

Ve 1807'de Almanya icin yeni bir hayat basladt, Prusya ve onun sirtmda bunln Almanya'nm htzla parlayan yrldrzmm carpici hikayesini hepiniz bilirsiniz. 1806'da Bayuk Frederick, onun babasi ve buyukbabasmca yaraulan devlet iktidan koca bir yikintrdan ibaretti. Buyuk komutan Frederick'in egitip orgutledigi ordu yok edilmisti, Koninsberg'in snur otesindeki topraklan disinda Almanya ve Prusya'nm tumu Fransiz askerlerince zapt edilmisti ve tamamen Fransiz valiler taratmdan yonetiliyordu. Prusya Krallrgi'nm siyasi varhgrysa Rus lmpara-

Kralhgi'run

toru I. Aleksander'in

ricalanyla krlpayt kurtulmustu,

kritik durumda bir grup atesli insan, bir avuc Prusyah ve Alman yurtsever meydana ciku. Bu akilh, cesaretli ve kararh insanlar Fransrz Devrimi orneginden feyz alarak Prusya ve Almanya'yi liberal reformlar yoluyla kurtarma fikrini gelistirdiler. Bir baska vakitte, sozgelimi Jena Savasi'ndan once ya da belki 1815 'ten sonra, as ilIerin gerici ligi ve burokratik gerici Iik kendini topladigmda boyle reformlan dusunmeye dahi cesare! edemezlerdi. Agrzlanndan bu hususta crkacak tek kelimeyle saray ve askeri parti onlan dumduz eder, gozu kendi sirursrz kutsal yetkisinden baska bir §ey gormeyen pek sanh ve pek aptal krallan III. Frederick Wilhelm tarafmdan Spandau Hapishanesi'ne yollamverirlerdi. Oysa 1807'de durum tamamen farkhydi, Askeri, burokratik ve aristokratik parti dagtlrmsn ve tek kelirne edemeyecek kadar utanc icindeydiler. Kral ise bir avanagm bile akhru krsa bir sure de olsa basma getirebilecek iyi biT ders alrmsu. Baron Stein! basbakan 01-

lste bu

.--~~.I

Baron Heinrich Friederich Karl von und zum Stein (1757-1831), 18071808 yillannda Prusya basbakanhgi yapu. Krsa gorev suresi icinde geti rilen, serfligin kaldmlmasim da kapsayan genis sosyal, askeri ve idari reforrnlar program I Prusya'yi canlandirdi ve modernlestirdi. Napoleon'un israrlanyla gorevinden almdi ve Rusya'ya sOrgOne gonderildi.

verdigi A/man Ulusuna Soylevler'i A 1kabartn ve Almanya'mn liberal bir ulusal egium sistemiyle yeniden dogusunu cabuklastirdr.

186

187

MIHAlL BAKlININ

DEVLET VE ANAR$i

de ederken, en azmdan kahramanca bir karakterden dem vuruyordu Fransiz trampetleri cahrurken soylenmis sozlerdi bunJar. Dahasi Fichte'nin, bu idealist filozofun yurtsever Alman gururuna kazandrrdrgi bakrs acisr gercekten hiimanizmin, 18, yuzyil buyuk Alman edebiyanru belirleyen genis anlamda kamutannsal (panteistik) bir hiimanizmin izlerini tasryordu. Fakat gtintimuzdeki Almanlar yurtsever-filozoflanrun gorkemli iddialanru stirdururken, humanizmini bir kenara frrlaup attrlar, Aruk Fichte'yi anlamaktan cok uzaklar, hatta soyut, uygulanabilir olmayan bir fikrin yozlasrms iiriinii saydrklan Fichte'yle dalga geemeye hazirlar. Bir Bismarck'," veya bir Marx'm yurtseverligi daha makul geliyor onlara, Almanlann nastl, ancak Napoleon Rusya'da kesin olarak ezildikten ve ordusundan arta kalanlarla birlikte Rusya'dan kacuktan soma ayaga kalkttklanm herkes bilir, daha once belirtmistik. Elbette bu ayaklanmadan dolayi kendilerini yere goge srgdrrarmyorlar, ama nafile. Almanya'da tam anlamiyla ozgurliik~ii bir halk ayaklanmasi hicbir zaman olmadi. Napoleon yenilip sungusu dusunce, ilkin Polonyahlar, ardmdan da A vusturyahlar silahlanrn Napoleon'a cevirdiler ve Rus ordusuna kanhp Fransizlan kovalamaya giristiler. 0 ana kadar yasal anlamda tahtta oturan ama sanst bir turlu yaver gitrnemis olan Prusya krah III. Frederick Wilhelm kurtancisi Rus lmparatoru'nu Berlin'de gozyaslan icinde kucaklayip ona sukranlarnu sundu ve tebaasuu, gucten dii§mii§ olan Napoleon'a karsi ayaklanmaya caglran bir bildiri yaymladi. Alman (esas olarak Prusya) gencligi krallannm bu cagnsina uydu ve daha sonra diizenli orduya kanlacak olan lejyonlar olusturdu, Ayru zamanda meshur bir ajan ve resmi bir muhbir olan bir Prusyah ozel meclis uyesi, 1815'te him yurtseverlerin simseklerini iizerine ceken bir brosur yaymladt. 0 brosurde a§agldaki cumleyi yazarken halkm kurtulus ha-

reketinde bagrrnsiz bir rolu olabilmesi fikrini biitiiniiyle yadsiyOf ve dogrusu cok da isabetli bir laklrdl ediyordu: "Prusya vatandaslan sadece krallan emrettigi zaman silaha sanhrlar. Ve bunda kahramanca veya olaganustu bir durum yoktur. Krahn tebaasi gorevini if a etmektedir
0 kadar."!

Oyle boyle Almanya Fransiz hoyundurugundan kurtuldu ve savas biter bitmez Avusturya ve Prusya onderliginde dahili reform meselesi ele almdi. Girisilen ilk i§. yigmla kucuk prensligi birbirine baglamakh, Boylece bu prenslikler bagimsiz devletlerden, unvan sahibi kilman ve (Fransrzlann milyar franklanyla) zararlan giderilen bagh unsurlara donusturulmus oldular, AImanya'da geriye toplam otuz dokuz devlet ve hiikiimdar kaldr,

Sirndi sira prenslerle

tebaalarmm

iliskilerini kurmaktaydi.

Napoleon kihcmm herkesin tepesinde sallandrgi ve kucugi.inden bi.iyiigune tiim prenslerin halkin baghhgma ihtiyac duy~ dugu savas doneminde bir dizi soz verilmisti, Prusya hukumeti ve ardmdan butun diger prenslikler bir anayasa sozu verrnislerdi. Fakat bela savusturulunca hepsi birden anayasamn pek de oyle yararh bir sey olmadigma hiikmettiler. Prens Metternich idaresindeki A vusturya hukumeti patriarkal diizene donmekte kararh oldugunu alenen ilan etti. Viyana esrafr arasmda hayli itibarh olan iyi imparator Francis, Leibach Lyceum profesorlerini huzuruna kabul ettiginde sarnimiyetle §unu beyan ediyordu: "Giiniimiizde yeni fikirlere ragbet ediliyor. Ben bunu onaylayarnam, onayfamayacagim da, Eski fikirlerde rsrar ediniz, atalannuz bu fikirlerle muvaffak oldular, biz neden olmayalrm? Hem sonra benim akhevvellere degil diinist ve sadik yurttaslara ihtiBakunin, hukuk profesoru ve Napoleon sonrasi Prusya gericiliginin bashca savunuculanndan ohm Teodor Scrnalz'a (1760-1831) gondermede bulunuyor. Scmalz'in yazol[!.l brosur, Bakunin'in a~aglda bahsettigi Wartburg Festivali'nde yakrlan brosurlerden biriydi.

188

189

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET \1£ ANAR~i

yacim vaL Sizin goreviniz onlan egitmektir, Bana hizmet etmek demek benim buyruklanmt ogretmek demektir. Boyle yapacaklar kalsm, gerisi defolup gitsin ... 1" Francis* sozunu tuuu. Avusturya'da 1848'e dek dizginsiz bir keyfiyet hiikum surdu, Bilyilk bir titizlikle, esas amaci tebaasmi uyusturmak, onlan avanaklar siiriisii haline getirmek olan bir yonetim sistemi uygulandr. Universiteler bile, canh bilgi ve fikirler yerine ezberei bir egitimle miskinlesti, uyustu. Her biri skandal derecesinde kaba rornanlar, berbat siirler drsmda edebiyat namma bir sey kalrnadt, Doga bilimleri A vrupa'nm elli Yl1 gerisine dustii. Siyasi hayat diye bir sey kalmadi. Tanrn, sanayi ve ticaret alanlarmda Cin'den a~agl kalmayan bir durgunluk soz konusuydu. Halk, ernekci kitleler tam bir esaret altindaydtlar. 1talya'nm ve bir yere kadar Macaristan'm A vusturya tebaasmm mutlu uykusunu arada bir fitne fieurla bozmasi dismda denebilir ki butun bir lmparatorluk ucsuz bucaksiz bir mezarhktan farksrzdr.

ya'run ve Polonya'nm paylasrlmasi, Baron Stein Scharnhorst I ve yandaslannm yeniden yapilanrna sirasinda sergiledikleri cesur liberalizm sayesinde bu gene devlet 18. yuzyil sonunda buyuk guclerden bin haline gelmis: boylece Almanya'rnn ozgurlesrnesinde onder durumuna ulasrmsn. Kosullann, olaylarm, tecriibelerin, basanlann, zaferlerin ve cikarlarm zorlamasiyla Prusya hukumeti ilerde bayagi hayrrh oldugu gorulecek olan bir yolda ilerliyordu, Zaten Metternich'i korkutan da buydu ve hie de hakSIZ

sayrlmazdr.

Metternich bu kosullara day anarak OlUZ ii~ yll boyunca Avrupa'run geri kalamru da aym duruma dusurmeye ugrasn. A vrupa gericiliginin kose tasi, esin kaynagi ve onderi oldu. Elbette aS11 derdi Almanya'daki baska bir sey degildi, herhangi bir liberal tepkiyi bogmaktan

Almanya'nrn geri kalam entelektuel ve ahlaki bakrrndan akilalrnaz bir yozlasma icindeyken, arsiz ve bunak hukumetlerin, ~tiltimu~ ve duzenbaz bir saraym kurbam olurken Prusya, Biiyiik Frederick devrinden itibaren akh basmda, diirust ve mumkiin oldugunca adaletli bir yonetim idealini hayata gecirmisti. Prusya'run basmda tek bir despot vardi ve devlet anlayisi herkesin ve her seyin onun manugi onunde egilmesine, turn haklann devlet crkarlarma feda edilmesine dayanryordu, Diger taraftan Prusya'da diger Alman devletlerine gore daha az keyfi idare, daha az yozlasrrnshk soz konusuydu. Almanya'mn geri kalarunda oldugu gibi kral saraym, kanlanrun veya gozdelerinin oyuncagi degildi, aksine burun tebaa Prusya hiikiirndannrn sahsmda eisimlesen devletin kolesiydi, Bu yiizden Almanya'rnn turnu Prusya'ya be1irli bir saygiyla bakryordu, Bu saygi 1807'den sonra buyudukce buyudii ve Prusya'ya dair bir sempatiye donustu. Bu donernde gucu neredeyse tamamen tiikenmek uzere olan Prusya devleti kendisinin ve Almanya'rnn kurtulusunu liberal reformlarda aramaya giristi ve bir dizi yerinde yeni orgutlenmenin ardmdan Prusya krah kendi haIl Bir Prusya generali olan -Gerhard Johann David von Scharnhorst (17751~13), gene! zorunlu ~skerligi yii~iirlii~e .koyarak ve Bakunin'in yukanda gondermed~ bu~undugu yedek sisterrum tasarlayarak Prusya'mn askeri kuvvetlerini yeniden duzenledi.

Bu surecte Metternich'i en fazla kaygilandiran Prusya oldu. Biiyiik Frederick'in dehasr, (Avusturya'dan ahnrrus olan) SilezBakunin'in bu ahnu icin ve Devlet ve Anarsi'nin bu bOli.irni.inde Alman larihi uzerine bilgi devsirmek i<;in yararlandtgi kaynak, a§aglda gonderrnede bulundugu, Wilhelm Muller'in yapin gibi gorunuyor. Bakunin nrnak i<;ine aldtgt ifadeler konusunda pek titiz sayrlmazdi ve yorurnu dogrudan almnyla pervasizca kanstmyordu. Bakunin'in kullandlgJ bu ve baska almulann Almanca metni icin bakiruz: Lehning, ed., Archives Bakounine,. III, ss. 427ff. Ceviriyi yaparken orjinalden ziyade Bakunin'i takip eUlm. Francis Joseph'ten soz ediyor, I 848'de tahta cikmisu (c.n.)
tOO

191

MIHAfL BAKUNIN

DEVLET VE ANARSf

kiyla beraber biitiin Almanya'yi Fransiz isgalciye karst isyan etmeye ~aglrdL Bu arada liberal bir anayasa sozu vermeyi de ihmal etmedi. Bunun icin bir tarih bile saptandi: 1 EyUiI 1815. Kraliyetin bu resmi sozu Napoleon Elbe Adasi'ndan dondiikten sonra, Waterloo Savasi 'ndan once 22 May Is 1815 'te yaym landr, Bu Napoleon'un (cikarrna) yaptigi haberinin yaratngr panikle Viyana Kongresi'nde bir araya gelen Avrupah liderlerin verdigi ortak sozun yinelenmesinden baska bir ~ey degiJdi. Boylece verilen bu soz, yeni olusturulan Alman Konfederasyonu yasalanrun icerdigi esaslardan biri olmus oldu.! Orta ve giiney Almanya'daki kimi ufak prenslikler sozlerini durust bir bicimde tuttular. Fakat askeri, burokratik ve asil unsurlann kesin bir hakimiyet surdurdugu kuzey Almanya'da eski aristokratik duzen, Avusturya'run dogrudan ve beli rleyici koruyuculugu altmda hicbir degisiklige ugramadi, Almanya'nm turnu 1815'ten J 819 Mayis'tna dek Avusturya'ya ragmen, Prusya'nin guclu kanatlan altmda liberal reformlara dair ortak arzulannm giderilecegini umut ediyordu. Kosullar ve aleni cikarlan Prusya hiikiimetini bu yonde davranmaya itecek gibiydi. IlL Frederick Wilhelm'in Mayis ISI5'teki resmi sozu bir yana, Prusya'nm 1807'den bed icine dii~tiigii onca Slkmtmm ve en basta Prusya hiikiimetinin Iiberalizme borclu 01dugu sasirncr yenilenmenin soz konusu egilimi guclendirrnis 01mast gerekirdi. Ve son olarak, Prusya hukumetini liberal reformlarm kararh hamisi olmaya zorlayan daha belirleyici bir husus vardi: Prusya Monarsisi ile yasl: Avusturya Imparatorlugu arasmdaki tarihi rekabet,
I 1815 Viyana Kongresi'nde kurulan Alman Konfcderasyonu, butun Alman devletlerinin gevsek bir federasyonundan ibaretti. Buna Prusya ve Avusturya'run Alman olmayan bolgeleri dahil degildi, Konrederasyon Frankfurt'ta A vusturya baskanhgmda toplanan bir Kurultay duzenledi, Alman Konfederasyonu l866'daki Avusturya-Prusya Savasi'na dek varhgm1 devam ettirdi, daha sonra yerini A vusturya'yi dl~layan Kuzey Alman Konfederasyonu'na brraku.

Almanya'nm basma kim gececekti, Avusturya rrn Prusya rru? Gecmiste olup bitenlerin ve ayn ayn ikisinin konumsal manngmm getirip birakngr soru buydu. Almanya esarete ahsnus bir kole misali ozgur yasamanm ne oldugunu bilmiyordu ve fakat kole gibi yasamak da istemiyordu. Kendisini birlesik bir devlet haline getirecek, kendisine Avrupa'run biiyiik gucleri arasmda seckin bir yer acacak, her seyiyle tabi olacagi kudretli bir efendi, yuce bir onder anyordu. Efendi namzetleri Avusturya lmpararoru veya Prusya Krah'ydi ama ikisi birbirlerine celme takmadan, gucsuzlestirmeden bu i~ibir arada kotaracak durumda degillerdi. Avusturya Almanya'yt tabiatiyla geri cekmeyi deneyecekti. Baska sekilde davranarnazdi. Elden ayaktan dusmus, bunamis, yorulmus bir Avusturya icin hareket olum demekti ve kurrulusu adma sadece Almanya'ya degil biitun Avrupa'ya hareketsizligi dayatmak zorundaydi. Her ulusal canlanma, Avrupa kitasuun herhangi bir yerindeki her ilerici auhm Avusturya icin saldin ve tehdit anlamma geliyordu. Geberip gidiyordu ve herkesi yarunda suruklemek istiyordu. Politika hayatm diger alanlanndan farkh degildir, yerinde saymak veya geriye gitmek olum demektir. Bundan dolayi Avusturya'mn halihazirda korkutucu 01mayt surduren son maddi gucnnu genelde Avrupa'daki, ozellikIe de Almanya'daki tiim ilerici hareketleri acimasizca bastirmak icin kullanmis olmasnu anlamak pek gUy degildir, Madem Avusturya'nm politikasi kacmilmaz olarak bu yondeydi, Prusya tam ters yone kiirek sallamahydi, Napoleon savaslanndan, Saksonya aleyhine topraklanm genislettigi Viyana Kongresi'nden, bilhassa, Blucher komutasmdaki ordusunun Willinghton komutasmdaki tngiliz ordusuyla dayamsarak kazandig; tarihi Waterloo Savasi'ndan ve Paris'e ikinci kez zaferle girisinden sonra Prusya, artik gucht Avrupahlar ailesinin besin193

192

M IHAIL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$i

ci iiyesiydi. Fakat gucunun gercek kar~lhgt bakmundan (devlet zenginligi, nufus, hatta cografi konum) htUii onlarla rekabet edebilecek durumda degildi, Stettin, Danzing ve Baltik'taki Koninsberg, kuvvetli bir donanma bir yana, hatm sayihr bir deniz ticareti olusturrnak icin bile yeterli degildi, Prusya sanssrz bir yayrlrna hatu izlernisti: heniiz ele gecirmis oldugu Rhineland eyaletiyle arasmda diger devletlerin somiirgeleri vardi ve bu yiizden askeri bakrmdan hayli elverissiz smirlara sahipti; guney Almanya, Hanover, Hollanda, Belcika ve Fransa yonlerinden kolayca saldmya maruz kalabilir, kendini zorlukla savunabilirdi. Ve nihayet nufusu I815'te topu topu 15 milyondu. kendi saltanat devrinde daha da vahim bir durum arz eden bu cografi gucsuzluge karsm yonetsel ve askeri dehasiyla Prusya'nm siyasi onernini ve askeri gucunu artnrip oturtmayi basarrmsu. Fakat Napoleon onun bu basanh eserini un ufak ediverdi, Prusya oyle sasirnci bir gelisim sergiledi ki, buyuk gucler arasinda cabucak sonlardan basa dogru yol almaya basladi, Her seye ragmen daha kararh ve sureklilik arz eden bir caba icine girmeksizin, siyasi gucunu ve moral basmcim guclendirmeksizin Prusya'run durdugu yeri korumasi, suurlanm genisletrnesi ve tamamlamasi miimkiin gorunrnuyordu. Soz konusu hedeflere ulasmak icin Prusya'nm onunde iki farklt yol uzamyordu: 11ki en azmdan gortinuste daha halkci, digeriyse bastan a~agt devletci ve askeri yollardi bunlar. 11k yolu tercih ettigi takdirde Prusya'nm kararh bir ~ekilde Alrnanya'daki anayasaci hareketin basrm cekmesi gerekiyordu. III. Frederick Wilhelm. Oranje'nin meshur Wilhelm'inin 1688 ornegini izleyerek sancagma sunu yazmahydi: "Protestanhk inaner ve Almanya'mn ozgiirliigii icin." Boy Ieee Katol ik ve despot A vusturya'yi a~tk~a dusman ilan ennis olacakti. Bu yuzden kraliyet sozunden resmen dondu, liberal reformlan bir kenara bteaktt ve ikinci yo194

la sapu, Bundan boyle biitun iJgi ve cabasmr, muhtemel fetihleri goz onune alarak, dahili yonetimi ve orduyu gelistirmek ttzerinde yogunlastrracak, alenen Almanya'daki gericiligin safinda yer tutacaktt. Gerci bir ii9iincii yol da yok degildi; uzun zaman once Rorna lmpararorlugu Augustus ve halefleri tarafindan tutulan fakat sonra birakrlan, yaktn zamanlarda III. Napoleon'ca tekrar kesfedilen ve ogrencisi Bismarck'm genisletip duzenledigi, en acik ve zararsiz bicimde halk temsiliyetiyle kamufle edilen, suslenip puslenen askeri ve politik devlet despotizmi yoluydu bu. Fakat I815'de soz konusu yol heniiz hie bilinrniyordu, 0 vakitler herkes, bugun en salak despotun bile farkmda oldugu, sabre anayasal ternsiliyet sisteminin askeri, politik ve ekonomik devlet despotizmini engellernedigi gerceginden bihaberdi, Engeilemek bir yana bu sistem despotizme mesruiyet kazandinyor, ana sahte bir halk idaresi gorunumu veriyor, despotizmin dahili gucunu ve enerjisini arttinyordu. i~te kimse bu i~i bilmiyordu, aslrnda bilernezdi de. Cunkii somuruculerle somurulenler arasmdaki ucurum, ne burjuvazi ne de proletarya tarafindan bugiinkii acrkhgiyla gorulebiliyordu, Hukurnetlerin tamarm ve bizzat burjuvazi, halkm burjuvazinin arkasrnda olduguna inamyor, burjuvazinin bir isaretiyle yonetime karst ayaga kalkacagrm dii§uniiyordu. Ama artik kazm ayagr oyle degil: Avrupa burjuvazisinin tarnanu sosyal devrimden hicbir seyden korkmadigi kadar korkuyor; devrim tehdidini ortadan kaldiracak tek carenin devlet sopasi oldugunu biliyor, Bu yuzden talebi, miimkun mertebe giiflii bir devlet; yani basirce soylersek askeri diktatorluk. Serde de erkeklik oldugundan ve kitleleri daha rahat aldatmak gerektiginden askeri diktatorhigu halk temsiliyetiyle boyamak istiyor. Tek derdi var: Halki halk

II. Frederick.

adtna sornurrnek,
195

MIHAlL BAKUNIN

DEVLET VE ANAR$!

1815'te bu korku ve kumazhk Avrupa devletlerinin hicbirinde yoktu. Aksine burjuvazi Avrupa'nm her kosesinde samimi ve saf bir bicirnde liberaldi. HaIa cabalanmn topium adma olduguna inamyor ve bu yuzden halktan, halki hiikumete karst kiskutmakran korkmuyordu. Bunun karsihgmda da rum hukumetler ellerinden geldigi kadar asillere dayamyor, devrimci bir suuf olarak gordukleri burjuvaziye dis biliyorlardi, 1815 'te, ya da cok sonralan bile Prus ya en ufak bir liberal acihm saglamis, Prusya krait tebaasma bir burjuva anayasasma dair kucucuk bir umut l~lgt yaknus olsaydi kusku yok ki AImanya onu Iideri olarak kabul edecekti. Prusyah olmayan AImanlar heni.iz Prusya'ya karst kuvvetli bir antipati beslemiyorlardi; bu antipati cok sonralan, bilhassa 1848 'de gelisti. Hatta tam aksine 0 donemde bUOOn Alman ulkeleri Prusya'ya umutla, bir kurtanci gozuyle bakiyorlardr. Prusya hiikumeti §u siralar Avusturyahlar dismda rum Almanlara comertce ihsan eyledigi liberal ve temsili kurumlart (tabii ki despotik gucune halel getirmeden) yansmi 0 vakitler yururluge soksaydi, Avusturyah 01mayan Aimanlann hepsi Prusya'run hegemonyasmi seve seve kabul edeceklerdi. Avusturya bu ihtimalden mtithi§ korkuyordu, <;iinktiperisan olmasi icin bugune dek beklemesine gerek kalmayacakti. Alman Konfederasyonu'ndaki ustunlugumt kaybetmesi Avusturya'yi bir Alman iktidan konumundan uzaklasnracakn. Daha once de belirttigimiz gibi, Almanlar Avusturya Imparatorlugu'nun ceyregm! teskil etmektedirler. Avusturya'mn Slav sehirlerinin yam sira Bohemya, Moravya, Silezya ve Sty ria gibi Alman §ehirlerinin bir arada Alman Konfederasyonu'nun uyesi oldugu hesaba katihrsa Avusturya Almanlanrun Almanya'nm pek cok saki nine dayanarak imparatorluklanm bir dereceye kadar bir Alman lmparatorlugu olarak gormeleri isten bile degildi. Fakat 196

simdi oldugu gibi imparatorluk Alman Konfederasyonu'ndan bir kez koptugunda 9 milyon Almanm (su malar daha bile az) tarihsel tistiinluk iddiasmda bulunmak icin hayli zayif oldugu meydana cikacakn. Boylece Avusturya Almanlannm Habsburg Hanedanhgi'yla baglanm koparmaktan ve Almanya'nm geri kalamyla birlesmekten baska careleri kalmayacaktr, Simdilerde Avusturya Almanlanmn yapmaya calrstiklan tam da budur ve bu suretle bilerek ya da bilmeyerek Avusturya lmparatorlugu'nu kacmilmaz bir sona siiniklemektedirler. Bir kez Prusya hegernonyasi Almanya icinde saglamlasngmda A vusturya hukurneti kendine ait Alman ey aletlerin i Konfederasyon kapsarnmdan cikarmaya rnecbur kalacakti. Bu eyaletleri Konfederasyon'a birakmak, en basta onlan (ve yam stra Avusturya hukumetini de) Prusya krahnm hakimiyetine terk etmek anlamma gelecekti. Diger yandan bu durum Avusturya imparatorlugu'nu Prusya hegemonyasim kabul edenler ve etmeyenler olarak iki parcaya bolecek ve bu da Imparatorlugun sonu olacakti. Prens Schwarzenberg'in 1850'de denemeye niyetlendigi ama basanli olamadigi (zaten olamazdi da) baska bir yontern daha oldugu dogrudur+: Macaristan, Transilvanya ve tiim Slav ve Italyan eyaletleriyle beraber butun bir Avusturya Imparatorlugu'nu Alman Konfederasyonu'na katrnak. Basan sansi sifir olan bir istekti bu, cunku 1850'de oldugu gibi Prusya'yi ve AImanya'nm geri kalamru, basta Rusya ve Fransa olmak uzere diger tum buyuk gUyleri dogrudan karsismda bulacaku. Ve nihayet Avusturya nufusunun Almanlasmarun dusuncesine bile katlanamayan dortte uyii (Slavlar, Macarlar, Romenler ve ltalyanlar) ofkeyle ayaga frrlayacaklardi.
Schwarzenberg'in piam \849·da gundeme getirildi ve Frankfurt Parlamentosu'nca reddedildi.

197

You might also like