You are on page 1of 16

Ücra

Ýki Aylýk Þiir Dergisi


Kasým-Aralýk 2009
Sayý: 32
ISSN: 1309-145X

!blac onsekizinci levha


!blac
k ince alaþýmlý bir felasife yamasýdýr belki de
agains ruhun þambriyeline musallat olan bu kývamsýz loþluk…
t
dýþlanmýþlarýn dýþladýðý dýþlanmýþlar tarafýndan dýþlanmýþlýðýn dahi
(whi) kendi çok-iç'li girdâbýnda dýþladýðý boþluk ve bizzatihi boþluk fikriyatýnýn
te sky aks-i dâvasý olarak KARA ETÝKA bizde ve ROYAL AKLIN hüküm sürdüðü çoðu yerde
?t “sýçtýðý yere kadar” kovalanmýþ zatlar tarafýndan “sýçtýðý yere kadar” kovalanmýþtýr.
rees whic
h fr Ece'm Ayhan da bunu örmüþtür elbet
en deli özleriyle hem de yellim yepelek tarihin.
om droppe
o tarih ki cafcaflý bir RÝYA PAÞA resmî geçidi olarak
d âdetten yeni kesilmiþ gibileyin daðýnýk saçlý ve hýrçýn
,
le ve de vajinasý zibil gibi mayýnlý bir tetkik sahasýdýr…
af
a:;go tekbirsiz ve tedbirsiz girmeye gelmez beyler!
e
s wh
IrlI
n Ramazan MACÝT
.g
TEKZÝP
!siya Hayýr yaþayabilirim çünkü aþkýn ve elektrikçilerin karþýsýnda öðrendim korkudur çenemi
attýran benim ben iskeletimin galebe çalmadýðýný dik durmaya karþý hem olduramadýðým
!siya
h ne varsa onlarýn hem de karanlýk bir þeyin altýnda kaldýðýmý ve bunun benim yaþamaktan
karþý serazat ölümden bakir kalmadýðýmýn ibresi kýrýldýðýnda bile mýzmýz sonra nasýl da
t
mýymýntý ve yokuþ yukarý týrýs vah çekilmiþ kabuðuna öfkeli o salyangoz dedim diye
(be) kýralým dediler kýralým kýr gitsin ne bu böyle výcýk výcýk dedim korkuuu yankýlandý cürrret
yaz göðe halbuki hayat oysa hayat iþte hayat eninde sonunda hayat bir balta deðilse bile küçük
?a keskin bir býçak bu hükmüne boynumu eðdiðim utanýlacak bir þeydi fakat beni sarsan
ðaçlar öyl
e ner silkeleyen çimdikleyen leyen leyen leyen bir baþka bir þey bu sanki sonsuz bir nekahet o
den düþt halde sil baþtan yaz lütfen diyeceðim tanrýya nefreti ben tanrýya cesedimi lütfen sevdir
ü onlara diyeceðim ve sevin ve yýkayýn ve omuzlayýn durun gömmeyin ben bi'dakka bu
,
yap yükseklikten her þeyi açýklayabilirim diyeceðim daha açýklayacak ne kaldý ulan ne kaldý
rak ha senin derdin ne ne ne ne dediler bana söyle imdi nedir bu þiir miir al þunlarý siktir git
bir:;gid denildi sonra kalma burada ve ne zaman nerede ne dedilerse artýk benim çýngar çýktý
i beynimde derken dedim ben de toparlayýp kendimi bir çeki düzen verip kendime dedim
p yv ki onlarýn þahitliðinde ona dedim bunu ve iþte raspala bir aðýz pas tutmuþ kasýklarým
rlnr
k dedim çünkü ey þakak damarlarýmý patlatan aþk fokurdayan kanýmdýr benim artýk
.n öldürülmekten yontulma bir adam olarak yaþayabilirim.
Ekim, 2008
e.e.cummings
Çev: Denge ESENTÜRK Ceyhun TUNA
ÞÝÝR DÝLÝNÝN BÝLEÞENLERÝ
Ýsmail Mert BAÞAT

Þiir diline dair düþünmeler çevreninin biraz daha Devinim


geniþletilmesini öneriyorum. Modern þiirin kendi iþini
görebilmek için, tüm kurallarý dahil gidimli dil ile çatýþarak Devinim, hayat ile özdeþtir. Devinmeyen, var olmayandýr.
kendi uzamýný yaratma olgusu, þiir dilinin özgün bir etkinlik Varlýklar dünyasýnda bitimsizce devinim, mýrýltý ve kýmýltý
olarak beliriþini anlatsa da o dilin kurucu ögelerini olduðu içindir ki, bir þeyi baþka bir þey üzerinden ifade
yeterince aydýnlatmýyor. Özsel olarak þiir dilinin bileþenleri etmek olanaklý hale gelir. Kendi içsel derûniliðimiz dahil
nelerdir ve hangi özellikleri nedeniyledir ki þiir dili ancak hayatla iç içeliðimizin özel bir ifadesi olan þiir, hayatý
gidimli dilden baðýmsýzlaþarak kendi var oluþ hatlarýný tümüyle kucakladýðýnda da, ayrýntýdaki bir parçasýndan
ortaya koyabilmektedir? Bana göre bu konuda yeniden yola çýktýðýnda da hem hayat ile hem de imgelem ile
düþünmelerimize sunulmasý gereken ilk elden beþ bileþen örtüþebilen dilini, devingenlikte bulabilecektir. Ýmgelem ile
bulunmaktadýr: de, diyorum çünkü imgelem fotoðraf kareleri gibi bir görsel
dile deðil, þimþek hýzýyla akan hem yoðun, hem sýçramalý,
1. Görsellik, hem de çatallanmalarla yol alan bir dile sahiptir.
2. Devinim, Anlaþýlacaðý üzere de görsellik ve devinim ögeleri
3. Zaman-öte'lik, birbirlerini besler ve desteklerler. Þiir ve devinim
4. Ritim, konusunda pek çok örnek verilebilir kuþkusuz; ben yine
5. Boþluk (hiçlik ve susku). de, daha önce kullandýðým bir örneði yineleyeceðim.
Eisenstein'ýn verdiði örnek þöyle:
Görüþ ve deðerlendirmelerin bu alt baþlýklarda “Puþkin, Ruslan ile Ludmila'da, Peçeneklere karþý savaþta
sürdürülebilmesi için, her alt baþlýk için çok kýsa birer ölenleri anlatýrken der ki: 'Biri okla vuruldu, öbürü topuzla
girizgâhta bulunmayý deneyeceðim. tepelendi, üçüncüsü bir atýn ayaklarý altýnda ezildi.'
Ok, topuz, at'tan oluþan bir ayrým, doðrudan bir
Görsellik kreþendoya karþýlýk düþebilir. (Oysa) Puþkin buna deðiþik
bir sýralama vermektedir. Puþkin vuruþun 'aðýrlýðýný', yalýn
Görsellik, zihinsel görü, zihinde canlandýrma anlamýnda bir yükselme çizgisine yerleþtirmez de, zincirin orta
kullanýlmaktadýr. Ýnsan beyni dediðimiz ve bedeni de halkasýndaki bir 'gerileme' ile ortaya koyar: (yani) ok-
imlemeleri itibariyle kendinde taþýyan diyalektik bütünlük, topuz-at þeklinde deðil, þöyle: topuz-ok-at
zihinsel dilini görsellik temelinde çalýþtýrýr. Zihinselliðimizi
oluþturan çeliþkili birliðin geriliminde bir yok-yer olan, Biri topuzun vuruþuyla yuvarlandý,
zihinsel etkinliklerin hem kurucu ögesi, hem de türevi olan Öbürüne uzaktan bir ok gelip saplandý,
imgelem ise yalnýzca görsel dili kullanýr. Acý, elem, kaygý, Beriki devrilip kendi kalkanýnýn altýnda,
cinsellik, hatta koku, renk gibi duygulaným imgeleri* bile, Ezildi parlamýþ bir atýn ayaklarýnda.**
rasyonel akýlda deðilse de imgelemde hýzla ve puslu da
olsa görselliðe kayarak belirir. Rasyonel düþüncenin Böylece, (sinemada) gözün, ( þiirde ise zihinsel gözün)
henüz belirli bir geliþkinliðe ulaþmadýðý ilksel dünyada ayrým boyunca soldan saða doðru bu ayrý ayrý devinimleri,
konuþma dilinin þiirsel-dil olmasý, zihinsel / görsel dil ile 'tüm ruhuyla' saðdaki bir yerlere doðru yönelirken, solda
olan rahimsel ikizlenmeleri nedeniyledir. Sanat dallarýnýn bir þeyler olduðu duygusuna katýlmaktadýr.” Kuþkusuz, bir
çoðu gibi ama özellikle þiir, imgelemden doðar ve sonra olacaklar için yaratýlan beklenti duygusu da devinimi
imgeleme oynar. Bir bakýma, bugün de ilksel dünyanýn beslemektedir. Þiir dilinin içerdiði devinimin ise, þiirsel
dilini konuþmayý sürdürür. Bu noktada birkaç belirlemede gerilimi destekleyebileceðini de ekleyebiliriz. Bir örnek
bulunabiliriz: de, Eski Mýsýr þiirinden:
- Görsellik, imgeyi de içine alýr ama imgeden çok daha
fazlasýdýr. Bu nedenle þiir dilinin temel bileþenlerinden ilki .....
“imge” deðil, onu da kapsamak üzere, görselliktir. Ayaklarý yanýyor kumda, gövdesi bitkin ölesiye,
Ölüm korkusuyla saðrýsý çatladý çatlayacak
- Gidimli dil, kendini tonlama ve kývrýmlandýrmalarla iki Avcýlar kovalýyor,
boyutlu olmaya zorlaya ama özünde tek boyutlu ve ardýþýk tazýlarýn tutmasýna kýl payý kalýyor
dizilimli dildir. Görsel dil ise üç boyutlu, uzamsal bir dildir. Ansýzýn tozda kayboluyor…
Þiir tam da bu birbirine uyumsuz iki yapýlanmanýn .....
doðurduðu gerilimde yer alýr. Ýmgelem adýna, onun
alabildiðine zengin dilini en az kayýpla þiirin görsellik Nazým Hikmet'in pek çok þiirinde de devinim belirgindir ve
temelindeki diline taþýtmayý vaat eder. iç müziðin omurgasýný oluþturan ritim de devinimi ayrýca
destekler.
- Has þiir dilinin “anlatmak” yerine “göstermek” yeðlemesi
baþkaca nedenlerin yaný sýra, bu teknik nedenden Zaman-öte'lik
kaynaklanýr.
Þiir dili zaman kiplerini sevmez. Zaman-dýþý deðil ama
(…..) zaman-öte nitelik taþýr. Bunun þiirin kendisinde görülebilir
nedeni, tikel ile geneli, öznel ile evrenseli, geçmiþ ve
gelecek ile þimdiyi buluþturabilmesinde çökelmiþtir. ilgilendiren, þiir dili ve ritim iliþkisidir. Bu iliþkini
Günlük yaþamda nesnelerle sayýsýz karþýlaþmalar ve bu kaynaklarýna yönelindiðinde ise, bir yandan ilksel
deneyimlerden yükselen bilgiler zihinselliði ve doðaldýr ki dünyadaki dilin þiirsel-dil oluþu ile karþýlaþýrýz. Þiirsel-dil
þiiri zenginleþtirerek geliþtirirken, üç temel itki dediðimiz fizyolojik-beyinsel geliþmenin baþlangýç aþamasýnda
beslenme, savunma ve üreme ile, bunlarýn çevresindeki bulunuþuyla ilgilidir ve baþlangýçta “ünlü” sesler
türevsel olgular, algýsal olarak zaman-öte'lik ve “ebedilik” çýkartýlabilmektedir. Seslem (hece) ise iki seslinin bir ses
taþýrlar ve þiir de, ayrýntýlardan yola çýktýðýnda bile, kalýcý halinde kaynaþmasý (diftong) ile kurulmaktadýr. Vico
olana oynar. Açýk ya da örtük, temalar genellikle “Ýnsan sesini yükselt(ebildiði)tiði zaman diftonglar ve
varoluþsal üç temel-itki ve çevresindeki olgulardan þarkýlar oluþturur.” diye kaydeder ki, e, a, u, ü, i, o.. gibi
köklenirler. seslilerin kurduðu ikili kombinasyonlar (iki seslinin
kaynaþtýrýlmasýndan doðan tek sesler), iki ses arasý
Zaman-öte'liðin imgelemde aranabilir nedeni ise, zorunlu boþluklar (suskular) nedeniyle kaçýnýlmaz biçimde
nesnelerle karþýlaþmalarýmýzdan doðan im'lerin ve iz'lerin ses yinelemelerinin kurduðu ritmi taþýr. Diðer yandan ilksel
zamansallýkla çerçevelenmiþ “aný”lardan farklý olarak insanýn avlanmak, bir taþ kütlesini hareket ettirmek,
bellekte hiyerarþisiz ve kronoloji-dýþý mevcudiyetleridir: yontmak, vbg eylemler dahil, “iþ” yaparken sergilediði
gülün kokusu zaman-ötedir, alevin yakýcýlýðý zaman- devinim, karþýsýndaki nesnenin özellikleri kadar, bedensel
ötedir, vbg. Bu materyal ile, bu parçacýklar ile imgenin olanaklarýnýn nitelikleri ile de ilgilidir. Ýþ yapmak, çalýþma
oluþumu ya da zihinsel-kurmaca imge'nin kuruluþu, ritminin, varlýksal ritim ile uyumlandýrýlmasýna gereksinir.
zaman baðlamýnýn ötesinde gerçekleþir. Ýmge (ve has þiir Ernst Fischer de “Ritmik hareketler çalýþmaya yardým
dili) uzamsaldýr ve bir baþlangýç noktasý, bildik geliþim eder, çabayý düzenleþtirir ve bireyle topluluk arasýnda bað
çizgisi ve bitim noktasý içermez. Þiir dilinin geçmiþi, kurar.” diye iþaretler ve biraz da spekülatif bir eklemede
þimdiyi, geleceði eþ-ânlý olarak buluþturmasý, zaman- bulunur: “Ritmik bir ezgi yoluyla çalýþma sürecini
öteliði sayesindedir. Bunun temelini kuran ise ân'ýn düzenleþtiren, böylece insanýn toplu iþgücünü artýran ilk
zaman-öte bir kavram oluþu kadar, “þimdi”nin örgütleyici de bir sanat yalvacýydý (yalvacý olmalýydý).” Ýlk
namevcudiyetidir. Bunu felsefi olarak söylemek gerekirse, ritmik iþ þarkýsýnýn örgütleyicisi bir yalvaç mýydý,
Jean-Paul Sartre'ýn anlatýmýyla, “An bölünmez olan ve bilemiyoruz. Ama þiirsel dil / koþuk dili ile iþ þarkýlarýnýn
zamana baðlý olmayandýr; çünkü zaman ardýþýklýktýr; ama ritmik bir dil içinde örgülendiklerini belirtebiliriz. Bugünkü
dünya sonsuz bir ardýþýklýk tozaný halinde çöker.” Baþka þiir dili, varlýksal kökleri olan bu ritim duygusunu hâlâ
bir ifadeyle ân'lar ardýþýk deðildir; kurulur-daðýlýr-yeniden taþýyor ve ses yinelemeleriyle, ritim kesintileriyle, ritim
kurulurlar. Sartre'ý biraz daha izleyelim: “…þimdiki zaman atlamalarýyla þiirin iç müziðini kurmakta ondan destek
var deðildir. (…) Hatalý biçimde þimdiki zaman diye alýyor ve þiirsel devinimi de ritim yoluyla besliyor.
adlandýrýlan þey, þimdiki zamanýn kendisine mevcut (…..)
olduðu varlýktýr. Þimdiki zamaný an formunda kavramak
mümkün deðildir, çünkü o takdirde an, þimdinin olduðu an Boþluk
olurdu. Oysa þimdiki zaman yoktur, kendisini kaçma formu
altýnda þimdileþtirir.” Þiir dilinin bir bileþeni olarak “boþluk” konusuna girizgâhý,
susku ve hiç'lik gibi ögeleri de katarak, bir sonraki metinde
Þiir dilinin varlýklara dair heryerdelik niteliði, ona zamaný ele alacaðým.
aþýrtýr.
(…..) *

Ritim Alain Badiou “Felsefe ve Þiir” baþlýklý metninde, “Yani


felsefe þunlarý yapacaktýr” derken, þiir dilinin
Ritim, makro-kozmosun ve tüm mikro-kozmoslarýn varlýk bileþenlerinden ikisine, en büyük katsayýyý verir: “…þiiri,
belirtisidir. Devinimin sesi ve kanýtýdýr. Ýnsanlardaki ritim ve imgenin içine konmuþ hissedilir mevcudiyetin
döngüsel, çizgisel ya da geri dönüþlü ve sýçramalý zaman hakikati olarak ama bu ritim ve imgenin bedensel
kavrayýþlarý zihinseldir ve “zaman”, insan tarafýndan cazibesine düþmeksizin- tahayyül etmek.”
kültürel bir formasyonun içinden nesnelleþtirilir. Reel olan,
enerji ve onun kendini var ettiði devinimdir. Ritim, enerji /
devinim yayýlýmlarýnýn ve dönüþümlerinin asal bir (*) : Adlandýrma Sartre'a aittir.
enstrümanýdýr. Ýlkel insan günün ve mevsimlerin döngüsel (**) : Nijat Özön çevirisi
(***) : T. S. Halman çevirisi
ritmini ve doðadaki kimi biçim özelliklerinin yineleniþlerini
kavrýyor, nabýz atýþlarýndaki ve nefes alýþ-veriþlerindeki
ritmi duyuyor, iþ yaparken kurduðu ritmik devinimleri Kaynakça
yaþýyordu. Bu noktada, bazý bilgileri anýmsayabiliriz.
Bilimsel verilere göre insan beyninin üç temel geliþim Alain Badiou; Sonsuz Düþünce; ç. Iþýk Ergüden-Tuncay Birkan; Metis Y.;
aþamasý olmuþtur. Ýlk aþamadaki beyin, canlýnýn yalnýzca 2006 Ýstanbul.
Ernst Fischer; Sanatýn Gerekliliði; ç. Cevat Çapan; de Y.; 1968 Ýstanbul.
“otomatik, ritmik hareketlerini” kapsar. Üçüncü aþamadaki Giambattista Vico; Yeni Bilim; ç. Semra Önal; Doðubatý Y.; 2007 Ankara.
bugünkü insan beyninde de beyin kabuðunun uzantýsý Ýsmail Mert Baþat; “Þiirin Köklerine Yolculuklar”; Akatalpa; sayý 111 (Mart
halindeki amigdal bölge, en eski beynin iþlevini 2009) sayý 115 (Temmuz 2009) ve Sayý 116 (Aðustos 2009)
yüklenmiþtir ve insanlardaki ritmik hareketleri Jean-Paul Sartre; Varlýk ve Hiçlik; ç. Turhan Ilgaz-Gaye Çankaya Eksen;
Ýthaki Y.; 2009 Ýstanbul.
koþullamaktadýr ki, hücrelerin bile ritmik hareketleri vardýr. Sergey M. Eisenstein; Film Duyumu; ç. Nijat Özön; Payel Y.; 1984
Ýtilim ve geri itilim, uyarým ve bastýrma, ritmi birlikte kurarlar Ýstanbul.
ve enerjiyi iþlevselleþtirirler. Elbette bizi burada Talât Sait Halman; Eski Mýsýr'dan Þiirler; YKY; 1994 Ýstanbul.
ÝMAJ
kuþ
Papyon takma günü bugün ava çýkma günü
kusuzluk
Ellerin titremeden müþteri vurma günü bugün
Bugün terk ediþinin kaçýncýyýldönümüolan gün
özürlüdür etraflýca toplanýlan
Trafiðe takýldýðýmýz mezuniyete yetiþemediðimiz
þer düþünmediðim
Günlerdir mýsra bile yazamadýðým
Veresiye kuyruðuna umutla girdiðimiz anlaþýlan deðil kanaat da deðil kapalý falý çok reel
Boynuzlarýmýzla yabandan bahis açmayalým av günü dolmadan
Telaþlý günlerimizin en telaþlýsý þiiri balkona çýkardýðýmýz fakat olmasýn
Abaküs kýrdýðýmýz rakibi yuhaladýðýmýz daðlara çýktýðýmýz faal (ve) taraf olmasýn köpek olmayan
Sinemada kollarýmý omzundan attýðým sýnavda sýfýr çektiðim imge arkasýný býrakmasýn
Kýrýþýk gömleklerle ezan dinlediðim þiirden büsbütün koptuðum ben bir de her yerde kendisini anlayan
Hafta altý gün olsa ne çýkar dediðim
im'di belki çoktan bildirilir belki parçadan
Eve dönme çamaþýrcýya uðrama kapýyý bir kere çal
biçok yerine zulüm edilmiþ belki selbes
Gözlerin kararmasýn bileklerin çatýrdayýp kýrýlmasýn
imdi kullanýlmýþ fakat antika cilalý
Cenaze namazýna katýl saðcýlara solculara sövmeden gel
imdi yarýlmýþ þimdi elindeki hazlarýndan kurtulurmuþ
Tabela oku yaðmura yakalan þemsiyeni açma ama
Kapkaççýya karþý çýk fikrini savun bir koþu eþyaya deðiþilmiþ olsun görmek istediðin olmasýn
Ev sahibini selamlamadan alnýn açýk omuzlarýn dik
Fener bugün avrupa sahalarýnda alýþýlmýþýn ve kolayýn peþinden mi gidersin
Elbet bir gün avrupa sahalarýnda ghidersin ghiderr
Ýstediðimiz olur kuponlarý biriktirir þansýmýzý deneriz zo r oyunu bo razan eder
bu yolu takip et
Caným bu melankoliden çýkmak istiyor parmak ýsýrtmak nenasýl bir iþaret ne nasýl bi'þaret nen asýl
Kâðýt helva istemiyor istemiyor pencereyi delmek bu yolu takip et
Ne de pencereyi delen karanfil olmak
tekamül ve tahammül eyleyesin
Göðe bakmak reklâm dergisi okumak
Adam vurmak istiyor caným çete kurmak
sen sokaktan çýkt dedimdi yani keþke çýksan
Kill Bill çekmek çünkü
her keþmekeþte sen ve ben böyle inansak
Charles Chaplin günleri çok geride
Gözyaþlarýn demin kuruda daha içimize yetiþir miyiz sokakta kal(ýt)sak
Bugün ordudan attýlar bizi ýslak ve yarým her iki halde
Bir otobüs yoldan çýktý kupa evinde kaldý zor dediðim bu olsa gerek
Canavar gibi þiirler yazdý bazý adamlar ýslanacaksam eþit ve bir ýslanmalýyým
Pusulanýn göstereceði son yere de ateþ açtýlar
Sloganla geçti boðaz köprüsünü yahudi otomobilleri þimdidir ispatsýz söyleyebilirim ilm'siz
Unuttum o þakrak türkülerle geçen günleri yere basmasýz ama uçmasýz
gecikmiþ bir arada travmalý
Bu çalýmlý koridorlara çok fazlasýn bu müziksel göklere
kuþkusuz kuþkusuz kuþkusuz
Bu malihulya bu kolera mutsuz susuz
asýl varsa bu yolu takip et
Bu ilginç týlsýmlý kasýtlý parýltýsýz sýzýlý gözlerinden okunuyor
Senin Türkiye'ni vurdular gaste tirajlarý avrupa imajlarý için
Þimdi bir Cemil Meriç ne Ýsmet Özel zorrrroyunubooozarrr
Hepsinin kafiyelerini konuþuyoruz birlkteynamayalým
Odada yahut denize karþý çay içerek derler
Bugün eskisi kadar inat deðiliz

Evren KUÇLU Bülent KEÇELÝ


ÝÞKEMBE OKULU
diriyarý körel dönme
epikriz kapanýna
gizli gökler çarpan
parçalý uyarý girintisi:

gidiþ at dolmalýk kenar al aval biçimsiz çekilme eþkali


esna oturunca dön elin gübrek dönme devrilhanesine baþotu
tavaniye hýsým yetiþe zan töhmet kalkmanýn hýzýný soku
kesin besin yetke uyrukçu masaj klozet kulaklý bir kamunun
çifte kanlýlýk kamp kampüsü dinç ölüleri kazandýrma meclisi

izli okþanak
darp demo raks silik aidiyet
tok on iki eylülin düþünce özgürlüðü
üstüne üstlük
asliye bulaþýk inkar Derya VURAL

vekil oyun ihale beþlik uluk butik namusiye piknik


neo koþuma lama þanlý lastik anarya kulpu lenger ekip ÝKÝ ÞÝÝR Mitat ÇELÝK
þanlý bilimsel þanslý kültürkýyým kemikler yaladý
cunta kadimliðin iþkembe okullarý

örtülü hilali kanca ticareti kýrký


gayrý reddiye kavmin
darbekeþ ben bulurum sakla yýldýzlarý
Iþkence okulu: cevizin yerinde asýlý duran
isme bak
bir sermaye hayvaný olarak ücret (çýplak disiplin)
bir sermaye kýlý olarak para- (paralý askerlik) kýrpmadan iç dolamý
bir sermaye kurgusu olarak pahalý oyuncaklar (flim icabý)
bir sermaye uydusu olarak demokratlar (prim icabý) iki teyelli pýrnaldan doldu
iki meme uçundan girdi
(özne tuzu, þekeri, çapý, gölgesi sinsimetresine göredir. kulpsuz testi
aðýz eðrilikleri nasihaten ispiyon katre þeklinde,
bozuk nefesleri düzeniçi hazým renklilikten bukalemun annenin olan
icabý halkýn acýsýna seyirgen, gözetlenmenin boðaz
rejimine taparlar. baþkasýnýn haklarýndan korkukeþtirler,
tehlikelidirler. çünkü;
ilenç
demokratlar demokratik titremez)
durdum yol üstünde
anlayamadým?
yýllar sonra düþünüyorum bunu
“annem beni yetiþtirdi
kayaönünde nar
bu vatana yolladý”
tepsi dalýndan deve
marþ-dizesinden etkilenme sonucu
yukarýdakiler aþaðýdakiler yazýlmýþtýr. anladým… denklerdik

masummiyet icabý: durdum yol üstünde


yýllar sonra düþünüyorum bunu
(oyuncaklar) çöpkutusunda ve kayaönünde nar
sahipsiz çocuklarýn ellerinde ancak; tepsi dalýndan deve
oyuncaklar demokratik titrer ve kendine döner denklerdik

baldýran yaným ceviz aðaçlarý


Osman ERKAN
POETRY DERGÝSÝ VE GÖRSEL ÞÝÝR
Ayþegül TÖZEREN

2008 yýlýnýn sonlarýnda Amerika'da 1912 yýlýndan beri iliþkilerini incelediðimizde ise, vortisist BLAST dergisinde
yayýnlanan Poetry Dergisi'nde görsel þiire özel bir yer önemli bir yeri olduðunu, ideogramlar üzerine ilgisinin
ayrýldý. Bu özel dosyanýn editörlüðünü, görsel þiirleri ve görsel þiiri etkilediðini görürüz. Bu sýrada pek çok Japon
görsel þiir üzerine yazýlarýyla tanýnan Geof Huth yaptý. þairle iletiþime geçmiþ, Japon VOU þiir grubunun
kurucusu plastik þiir manifestosu ile tanýnan Kitasono
Poetry Dergisi'ndeki özel dosya ile ilgili yaklaþýk yedi aydýr Katue ile de kapsamlý bir baðlantý kurmuþtur. Hatta
bir yazý çýkmasýný bekledim, ancak editöre gönderilmiþ Pound'un XX. Kantosunun ardýndan kendilerini
birkaç okur mektubu dýþýnda, farklý bir yaklaþým içeren "Noigandres" olarak adlandýran Brezilya somut þiir
deðerlendirme yazýsý yayýnlanmadý. Hatta son aylarda hareketi ile Katue'yu bir araya getirme giriþiminde
ben de dosya ile ilgili bir deðerlendirme yapmaktan bulunduðu da belirtilmektedir.
vazgeçmiþtim, tâ ki akademik veritabanlarýnda "görsel
þiir" ile ilgili tarama yapmaya kalkana kadar. Tümünde ilk Görüldüðü üzere Poetry Dergisi'nin görsel þiirle güçlü bir
sýrada Poetry Dergisi'nin bu özel dosyasýndaki yazý ve baðlantýsý mevcuttur, bu açýdan derginin görsel þiire zarif
þiirler çýkýyordu. Muhtemelen bu deðerlendirme, o bir þekilde özel bir yer ayýrmasý þaþýrtýcý deðildir. Þaþýrtýcý
veritabanlarýnda yer almayacak ve görsel þiir ile ilgili bilgi olan ise bu özel sayýda bu baðlantýlarla ilgili herhangi bir
edinmek isteyen akademisyenler, ilk olarak Huth'ýn deðini veya þiir bulunmamasýdýr.
yazýsýyla karþýlaþacaktýr.
Huth'ýn yazýsýyla devam edersek, "Görsel Þiir Bugün"
Öncelikle, Poetry Dergisi'nden söz etmek gerekiyor. isimli yazýnýn giriþi kýsa bir tanýmlama ve tarihçe ile
Poetry Dergisi, görsel þiirle baðlantýsý açýsýndan ana akým baþlamaktadýr. Ýlk cümlede görsel þiir, "þiirin ve görsel
dergilerini düþündüðümüzde ne Varlýk Dergisi'ne, ne de sanatlarýn çocuðu" olarak ifade edilmekte, bu ifadenin
Türk Dili Dergisi’ne benziyor. Ancak bu özel dosyayý tarihsel anlatýmdaki devamlýlýðý Yunan desen þiirine
deðerlendirirken, Türkiye'de Türk Dili Dergisi'nde görsel kökenini dayandýrýlarak, sürmektedir. Oysa görsel þiiri iki
þiirle ilgili bir dosya yapýlacak olsa, bu þekilde bir yazý ile mi birbirine yabancý öðenin çocuðu olarak görmek yerine,
giriþ yapýlýrdý sorusunu aklýmýzda tutabiliriz. monolit olarak ayný ekosistemin parçalarýnýn birbirleriyle
etkileþimi olarak görmek, yazýda bahsedilmeyen doðudaki
Poetry Dergisi'nin görsel þiire ilgisine geri dönersek, 1912- kökeni için de uygun bir tanýmlama olacaktýr.
1915 yýllarý arasýný hatýrlamamýz gerekir. 1912 yýlýnda
dergiyi kurarken, Harriet Monroe'nin aklýnda ressamlarýn Huth'ýn, görsel þiirin doðuya yaslanan kökeninden
ve heykeltýraþlarýn yeni yüzyýlýn iddiasýna cevap bahsetmemiþ olmasýnýn nedeni bu konudaki bilgilerini
verebildiklerini, ancak Amerikan þiirinin bu anlamda Dick Higgins'in görsel þiir kökeni ile ilgili kitabýna
ondokuzuncu yüzyýlýn alacakaranlýðýnda "çýkmazda" dayandýrmasýndan ileri gelmektedir. Görsel þiiri sadece
kaldýðý vardý. Elli iki yaþýndaki Monroe Chicago Halk desen þiire indirgemek, yazý sistemlerine yol açan
Kütüphanesi'nde haftalar geçirerek, yeni dergi için olasý dünyanýn çeþitli yerlerinde bulunan kaya resimlerini,
katýlýmcýlarýn listesini hazýrladý. Bu listedeki isimlerden ilk kaligrafiyi bu alandan dýþlamak olur ki bu pek hakkaniyetli
cevap, yirminci yüzyýl þiirinin en önemli aktörlerinden bir bir yaklaþým deðildir. Ayrýca tarihsel geliþimden
tanesinden geldi: bahsederken, 1970'lerden 1990'lara uzanan uluslararasý
görsel þiir örneklerini yayýnlayan ofset dergilerden, daha
Ezra Pound önemlisi postada sanat yaklaþýmýndan bahsedilmemek-
tedir. Belki bunlar bir derece detay olarak kabul edilse de,
Pound, cevabýnda derginin Amerikan þiiri için rönesans
"duvarlarýn dili" olarak kabul edilen, küresel anlamda bir
getireceðini söylüyor ve açýlýþ için iki þiirini yolluyordu.
hareket olan graffiti'den hiç söz etmemesi pek kabul
Bundan sonra Monroe ve Pound, Amerikalý okurlara
edilebilir deðildir.
Modernist þiiri tanýtmakla sorumluydular. Bu yýllarda
Pound, yirmi sekiz yaþýnda genç bir þairin de ilk þiirini Bu yazýnýn ve ardýndan gelen þiirlerin, kaç okuru görsel
yayýnladý: þiirle ilgilenmeye ittiðini bilemem ancak Poetry Dergisi'nde
yayýnlanan dosya ile ilgili az sayýdaki mektup, bu sayýnýn
T.S. Eliot'un.
fazla olmadýðýný göstermektedir.
Ezra Pound'un Poetry Dergisi'nin varlýðýný kanýtlamasý
Yazýda, Poetry Dergisi'nin tarihçe bölümünden ve Karl
adýna ne kadar önemli bir yerde olduðunu daha fazla
Kempton'la yaptýðýmýz uzun sohbetlerden yararlanýlmýþtýr.
anlatmaya gerek yok. Dergi için bu kadar özel bir figürün
minör muhteva mat baðlarda dolaþtým / bihaber niteliðinde ajanslara

zeyl-- kazýndýðý kadar var mýþýl mý ýþýl, korku aðlarý bekler akýllý
kalýp galip geldiðince ipucu bulunamaz bey
namaz oldukça niyaz edene menfi olgu dolamaz denir
dil melduð s. nehiy
hattat þiir: dendikçe denenecek baský þeyler var daha
mürekkep tutamam akrep var demimde, gün de mim de
beni uzattýðýna piþman küð deðiþmez sanýlýr mahluk tezlerle demiurgos cinnisi boþ küme
erbain,

meydan geniþleten felek mat baðlarda gezdim toplamaya derlitoplumu, coplantýya mealen!
kablonun geniþliði belki, gemi azýya alýnca çoðaldý tayfa, günah kelam sahi iplerine
remil boyunca telef, halef sahibine boyu devril esince
postniþin hali her matbuda baþka bir buda ki budaya budaya devrildi
çokraðan gurubî:
kiþi ilikleri, linkleri baðrýna basan selef canlý uçurtma-k!
Tahini býçakla sürün
Tahin kan yapar motivasyonunu boðarak daðýlýyorum söz geliþi,
suçüstü yaptýydým ya yarým yamalak katý ýlýmcýya
bangladeþ'te lama öksürüðü
ayrý tutulmayan hayvan, dilimi dayadým damaðýna takma diþin takým takva latif
sýzýntýya mübarek bir kapý koydum yordam salyasýyla sývalý
kendi ile müstesna giyotin mevcudiyetimin diyetini ödeyen benim udi hayretine halli
ide, lümen, þýrlaðan.. mevzu aidiyetimin ödünç olmasý deðil mi deðil
cibre.
deðinilmiþin belleði kaç kilo bayt'la sürmene olur bilen var
ben deniz, diliyordum dökülmeyi kýzýl ötesi hun harca!

II- akþam küð'ü takibe alýnmýþtýr gömleðin ütüsü, üstün ýrk sanki!
akabinde sarýlmýþtýr etrafý, akabe sanki!
aðrý bekleyen atlara vurdu
kýr düþü sinilerde kargýþý kiriþ kiriþ bina edilmiþtir þüphe karýþlanýp
kasýlmaya yol açan dizüstü aletimde illet san ki:
ucma skolastik uyku az daha dýþarýdaydý baþarý, köklüydü körüðü beterin
beteri terli betona alttan yanaþan doðal haz borusu!
batan
güzelavratotunun hezen kýblesi
haþarýlýða gelinmiþti, ne denmiþti? butonlara basarým haaa
gürültü duyuran maðara analiz bahanesiyle batý ekseninde beta virüsü çýkmýþtý linklerden
hayret mertebesi: enjekte dile edile ediylebüdüyü kendi eliyle büyüttü sýrayla
askerliðini yapmamýþ bardak buzluðun bir gözünde edip dik yerinde büyüdü ser inliklerden
ormaný yalnýz kesiyor sýraca dip frizli çýktý eti budu diðerinde haz hormonlu kelamdan, ha?

-o t u … dileyen baz istasyonunda konuþlanabilir, teknik mecelle


dileyense, dimaðýna takabilir anteni, nasýl taktik aklilik!?
ikilemimi çözdün, rahatla, adýmla, eeee þimdi?
gurubî -sýfýrbir an týðýna göre bitmedi görev, iþbu belgeyi belleyemezsin
-istifra eylemsizliðimi kullandým imza sirkülerinde
gövdemi durdurdum ve taþýn
ortodonti dûþ -yapayanlýþ anlaþýlmanýn altýna koydum lekemi mürekkep kere

mücavir örümcek deli mi ne, daha konduramadým kendimi kendime, dilimime


deli mi, kat kat tabakalarýmýn arasýnda sýkýþan hal de ne?
iki sayý arasýndaki roman
-dene istersen soyup soðaný çevirmeyi söz çeperinde yakýcý
çokraðan..
-ar soyan sayaç yapýlandýrýlsa aidiyetimi hal edecektir haliyle
küpenin kestiði ses:
ýþkýrlak usturlap tini bütün mat baðlarda dolaþtým, çöktüm mü, çoktum…

Sinan ULAKCI Murat ÜSTÜBAL


MÜLKÝYE ÜTOPYASI 3.

Þeklini ortaya attý


Karl Marx'a ve Nâzým Hikmet'e bir dereceye kadar güzel sayýlabilen
ayný zamanda yerini yeni
1. baðlantýlara býrakmaya karar verdi
yaprak çýkarma iþlerinde kullanýlmasý güçleþti
sabit fiyatlarla artan ortalama andýran beyaz çiçekleri dallarýn ucunda bulunurdu
mesela baþkasýnýn okulu sanarak yollandý fakat ona saldýrmayý göze alamadý
kendi okuluyla münasebette bulunan onu alýncaya kadar beklediði süre
devletin yararýný her þeyin üstünde tutan siyasi alandaki baþarýsýzlýklarýndan
kunduz bataklýk kunduzu misk sýçaný bu þart yerine getirilmedikçe
merdiven boþluðunun duvarý boyunca çekilmeyeceðini belirtti
tutturulmuþ merdiven kiriþine dayanan böylece eski dinlerin kuklasý
baþkalarýnýn ilerlemesine ayak uydurmalýydý olaylarý bildirmek için harekete geçti
organizmanýn dengeli büyümesi erkek organ ve boyuncuk ve iç kabuðu
için muhakkak gerekliydi baðýmsýz bölümler veya
mezarlara yanaþýlabilirdi mezarlara oturulamazdý katlar meydana getirilmeliydi
yem olarak geniþ ölçüde kullanýlýrdý ülkenin durumunu gösterdi
baðdaþ kurmuþ katip bilinmeliydi buna karþýlýk son bulma sebebi anlaþýlamadý
tarlalarý geniþletmek yasaklanmýþtý bu suretle o ezgi ortaya çýktý
çiðnenen yer ayak altýna alýnan yer beyazlýktý berraklýktý güzellikti
bir düzlemin bir eðrinin bir noktadaki sapma merkezi bölge ormanlarýnda yetiþen
gün geçtikçe ecza isteyenlerin sayýsý çoðaldý yapraksýz týrtýlsý çiçekli bir aðaçtý
cezalandýrma iþlemini yerine o neyse o deðildi o olmadý
getirmek için izin gerekmezdi
çok büyük enerjili çekirdek içi etkileþmeler
oyun sýrasýnda meydana gelemezdi 4.
vakit geçirmek için oynarken evet
çekirdeði çömlekle þehirde bulundururdu
yepyeni apayrý bir ölçüyle iþlenmiþti
2.
ayný maddenin sahibi ölüm üzerine susmuþtu
yanýnda geometriyi ve aksiyomu görünüþten
bu tür vergi iki þekilde alýnýrdý
ibaret zanneden bir zan ebesi bulunmaktaydý
mukataa deyimi kullanýlýyordu
ayný yýl musahhihliðe getirildi okul musahhihliðine
küçük bir kapýyla soðukluða geçilirdi
eylül itibariyle kýþ düzenine dönülürdü
zenginlikleri hakkýnda fazla bilgi yoktu
gece konusunu yalnýz duygu
noktasýz harflerle yazýlmýþ þiirler vardý
yönünden ele almaktaydý
çeþitli iktisadi sektörler arasýndaki
bedenler açýsýndan en önemli olay
münasebeti açýklýða kavuþturmuyordu
üreme fonksiyonunun ortaya çýkmasýydý
olumsuzluk eki kaybolan belirsiz
artýk taç giyme töreni yapýlmamaktaydý
dýþ ticarete çoktan açýlmýþtý
odysseus kýyýda uzanmýþ yatarken
hayýr hangi kýyýda orada kýyý yoktu
Nazmi Cihan BEKEN
çýðlýklarýyla uyanýlabilecek arkadaþlar vardý
mezbahalarda yaygýn rastlanan böceðe
orada da rastlanýlýrdý
serbest ve çoðu zaman hareketsiz
öte yandan birimsiz bir bütünün
gösterilmesi sevinçle karþýlanýyordu
geçidi aþarak vadiye vardý
ovaya hakim bir tepede sýnýfý kurdu
telaþa kapýlarak yaklaþtý devlet
batý düþüncesinin normlarýna baðlý kalmakla beraber
Ýkinci Yeni þiirlerinde hala bir bütünlük hissi var.
DOKUNAKLAR Öyle ki, Ece Ayhan atonal ritimleri
(daha doðru bir ifadeyle on iki ton ritimleri) þiiri için
baþat görüyordu mesela. Oysa, on iki ton müziðin
Murat ÜSTÜBAL kendisi bile anlatýlan her þeyi açýkta býrakýr der Webern.
On iki ton müziði esas notadan kopar sadece.
Eksik Etek Böylece, on iki ton müziðindeki sýralar(diziler)
bütünlük iþlevini görmeye baþlar.( Derin bütünlük)
Sanat yapýtýnýn yönünü ve yükünü
belirleyen özellik eksik olmasýdýr. Þiirde bütünlük her anlamda kýrýlmalýdýr;
Yönünü diyorum çünkü yapýtýn tonalitesinde bile. O yapý içinde,
popülerliðini de ele geçirilmezliðini de yeni bir bütünlük anlayýþý sezdirilene kadar
eksik olmasý belirler. bütünlük yok demektir bu.

Yapýt deðiþen güncel söyleme Ek Ders


doðru evrilecekse eksikliðe ve eksiklik
yaratan duyguya ihtiyacý var. A.Schönberg, Beste yaparken en önemli þey silgidir
diye tahtaya yazdý; A.Webern göz kýrparak
Yine, derin yapý ve yarýklarýn arasýnda 'Gerçekte bütün bunlar esas notayý korumak,
sessizce gezineceðim diyorsa, tonaliteyi geniþletmek için - tonalitenin bozulmasýný
ele avuca gelmez bir eksiklik önlemek için yapýlýyordu, ne var ki tonalitenin
fenomeninin varlýðý kaçýnýlmaz. boynunu kýran da kesinlikle bu oldu.' dediðinde
takvimler 4 Þubat 1933'ü gösteriyordu.
Sarsýntýda kiriþlerde durmayýn!
Andaç
Eksiklik hatta parçalýlýk hali artýk
sanatýn sonu deðil mi. On iki ton müziðini oluþturan yarým notalarýn
Bize sanat diye sunulanýn. Klasik Türk Sanat Müziði'nde Batý’dan
çok daha önce kullanýldýðýný anýmsamak
Oysa bunlarýn ötesinde sanatýn bizi rahatlatmýyor mu?
kiriþlerini oynatan yaþamýn sonsuzluðuna
sanatýn sonuyla ulaþmak deðil mi. Rahatlatmalý. Çünkü kulak alýþýr, göz kamaþmaz.
Bizde anlam çoðulluðunu imleyen parçalarýn varlýðý
Ve de susmaya inat. daha yaþamsaldýr. Þiir de bu yaþamsallýða dahildir,
unutulmasýn!
Hayýr! Mümkünatý yok…
Eskiler alýrým
Bizim hamlemiz, þiirin uçsuz bucaksýzlýðýnýn
keþfedilmesidir. Yeni olan eskiciye düþene kadar eskir,
sonra durur bu eskime.
O yüzden, þiirin yalnýzca yapýlan bir þey olduðu
yönündeki görüþe katýlmamýz mümkün deðil. Edebi akýmlarýn yol göstericiliði deðiþebilir, eskiyebilir.
Böyle bir yaklaþým þiirin icat edilen bir þey Doðaldýr bu!
olduðu sonucuna varmamýza hizmet eder ki bu Ýkinci Yeni eskiciye düþene dek eskiyebilir sadece.
operasyonel olarak bizi þiirin bakir yaratýcý Bir kavramýn ya da mefhumun aþýlmasý onun
alanlarýndan uzaklaþtýrmaya niyet edenlerin indirgendiði anlamýna gelmez.Tam tersine,
iþine gelir. daha fazla yýpranamayacaðý anlamýna gelir.

Tonlarca þiir O yüzden, Ýkinci Yeni aþýlýrken deðeri korunur,


tarihe mal olur.
Bazýlarý sorabilir; Ýkinci Yeni'yi Ama Ýkinci Yeni'ye uymayan yamalar dikmek
aþýrýlaþtýrdýðýný nasýl düþünebilirsin/düþünebildin diye. bizim iþimiz deðil!
Gördüðüm bir þeyi kimse görmüyor mu:
ÞÝÝRDE YENÝ VEYA ÖTEKÝ
Bülent KEÇELÝ

Modern þiir tanýmlamalarý veya alt açýlýmlarý tam bir Öteki ile epik þiir arasýnda anlamlý bir iliþki kurmaksa
muamma halini almýþken, kendi baþýna kalmýþken yeniyi imgenin tam yamacýndan geçiyor. Öteki aslýnda bir
öngörmek veya buna öteki gaybýnda bir taným getirmek, yanýyla kahramaný da tanýmlayandýr. Olay dýþý kabul eden
baþlý baþýna bir uðraþ alaný olarak önümüzde duruyor. Bu bir anlayýþla ötekine bakmadýðýmýzda ötekinin deðiþimci
durumda, olana bakarak, þiir hangi dinamiklerle kendini ve ilerici yaný daha güçlüdür. Daha doðrusu kahraman
var ediyor, çözümlemek gerekiyor. Bunun yanýnda imge kelimesi mesela bir imgedir en baþta, böyle olunca bir
ve þiir baðlantýsý, imgeci þiir veya rüya denilerek olay dýþý idealle iþin özüne geçilmek istendiðinde imgenin
gösteriliyor. Ýmge, þiire yakýþmayan þey olarak þiir kullanýrlýðý kadar inebilirsin kahramanýn þiirdeki iþlevine.
tanýmýndan uzaklaþtýrýlmak isteniyor. Oysa þiir toplum Kahraman imgesi her yönüyle þiiri içine alan bir yapý
dinamiðinde sözü edilemeyecek bazý ifadeleri legal ya da deðildir. Bir yanýyla þiiri dýþarý alýr onu politikayla, toplumla
illegal olsun imge yoluyla içine alan bir dinamiktir. Bunun haþýr neþir kýlar. Bir dil yaratma peþinde deðildir. Bir insan
için imge en kapsamlý araçlardan birisidir. Ýmgenin bir þiir peþindedir. Daha doðrusu politikayý dýþlaþtýran, sunan bir
içinde çeþitli plaseleri olabilir, fakat imge þiirden ayrýksý dil peþindedir. Kahraman politikasý nedeniyle anlaþýlmasý
düþünülemez. þiirin bazý yeni dinamiklere kapýsýný açmasý beklenilen kiþi deðildir, uyulmasý düþünülen kurallarýn
için imge revizyonu olabilir, Ýmgenin kendisine de dilsel, yarattýðý kiþidir. Kurallarý vardýr yazýlý olmayan ve bunlara
zihinsel bir revizyon gerekebilir fakat imge þiirden tamamý itaat beklenir kamu-toplum tarafýndan. Bireyin es geçildiði
ile yani atýlma düþüncesi ile atýlamaz, yani istenirse ve bireyin yaratýlarýna izin verilmeyen bir toplum yapýsý
kovulamaz. Bunun politik taktikleri günlük politikalarýn öngörür. Kahraman bir yönetici deðildir elbette kamuyu
içeriðinden, hayhuyundan, gidim geliminden farklý baþkasý yönetir ve kahramaný bir piyon gibi kullanýr. Belki
olmalýdýr. Ýmgedeki revizyonlar, yenilikler öteki olmaya de esas kahramanlar bu baþkasý dediðimiz kimselerdir.
açýlacak kapýlar da olabilir. Ýmgenin þiirin çözülemeyecek Þiirde ise hayat kahramana þiirin ölçülerinde izin bulur.
en küçük parçasý olmasý bir þiir özelliðidir. Bu da modern Kahraman kiþiliði þiirde kahramanlýk kiþiliðini tam olarak
þiir açýlýmlarýna ,tanýmlamalarýna en yerinde cevaplarý gerçekleþtiremez. Modern anlamda kahramana böyle
hazýrlayan dinamiktir. bakabiliriz.

Böylece yazýmýzýn ana malzemesinin imge ve þiir iliþkisi


dolayýmýnda yeni veya öteki olmasýný isteyebiliriz. Öteki
üzerinden bir þiir tanýmlamasýna giderek imgeden öteki Þair Hakan Þarkdemir Kahramanýn Dönüþü (ebabil
varlýðýna bir yol açabiliriz.. Öteki dediðimizi modernin yayýnlarý, 2008) adlý eserinde kahramanýn günümüzdeki
içinde o diye adlandýrýrýz veya çaðýrýrýz veya bahsederiz. dönüþümünü kabul ederek bu vakýa kahramanýn þiir içi
Böyle olunca öteki olan fakat olunmak istenmeyen þey yansýmalarýndan yeni bir tür diye bahseder. Kahramaný bir
olarak yaný baþýmýzda durur. Öylece tuttuðumuz, artýk tür modern yapý içine nakleder hatta modernin de ötesine.
öykünmediðimiz kötü bazlý iþaretimizdir. Mesela Modernin içinde yeni bir oluþumdaki yapý. Bu yapý çokta
deneysel diyerek o an topluluk kurallarýna veya þiir içi bir yapýya ait deðildir. Nedeni ise modernliðin projesi
dinamiklerine ters, uymayan bir þeyden bahsederiz. Yeni içinde kalmýþ bir neo klasik kahraman imgesiyle karþý
olduðu için yalnýz, modernin içinde bir yapboz olarak karþýya kalmamýzdandýr. Malum modernizm hep
adlandýrýr bir o kadar marj býrakýrýz ve hiçbir politik yapýya projelerin modernizmidir. Klasik epikte kahraman bir
uy(durul)maz bir nesne, oysa deneysel kelimesi bir iþtir þiir kurtarýcý pozundayken günümüzde dönüþen kahraman
için ve mesajýný böyle verir. Þiir içindeki iþlerden herhangi neredeyse asil tanýmýndan sýyrýlmýþtýr. Modernliðin
biri. Deneysel þiir efektif deðildir iþ olduðu halde, yoktur, içindeki bir kurtarýcý derinlikli bir yapýdýr, evrilen þey de
þiir varlýðýnýn içine sokulmak istenmez. Oysa bizim artýk bir kahraman deðildir bu anlamda. Þiirin içindeyse bir
gerçekçi þiir tanýmýndan bulduðumuz sadece yazdýðýmýz kahraman imgesi aramak zordur. Baþkalaþan ve topluma
þeyin þiir olacaðý deðildi. Baktýðýmýz þey, gördüðümüz þey yabancýlaþan birey olgusu yerinde olsa da bu bir
yazmadan da çizmeden de þiir olabilir. Gözden kahramanlýk derecesine ulaþamamýþtýr. Ulaþmasý da zor
vazgeçmesek de bu böyledir. Þiir için ya okursun ya da görünmektedir. Kahraman bütün gözlerin kendisine
okursun neyi görüyorsan. Görmek sadece gözlere baðlý çevrildiði kiþidir.
bir olgu deðildir; gördüðünün içine girebilmek söz olsun
yazý olsun görüntü olsun bir maharettir. Görsel þiir de Kahramanýn aslýnda ne toplumda ne de þiir içindeki var
böylece bir imge yaratýr. Fakat görsel kelimesi þiir içi ayný oluþunda bir özgürlük yoktur. Tamamen kendi olan ve
yazýlý metin gibi sadece araçlarý fazlalaþtýrýr. Þiirin bunu sunan bir kahramandan söz edemeyiz. Ne yazýk ki
imgelerinden sadece birinden bahsetmiþ oluruz böylece. modern dünya kahramaný kendi imgesine dönüþtür-
Ýþ okumaktýr bir bakýma. Okumayý bilmektir. müþtür. Artýk bir kahraman aranacaksa analitik yönlü yani
edilgen olmayan etkin bir kahraman aramalýyýz sadece

10
aktivist veya eylemci anlamýnda deðil daha yaratýcý
ve olgulaþtýrýcý bir kahraman. Bir düþüncenin
peþinden koþan bir kahraman.

Kahramanýn ötekiden farkýný tanýmlamaya


çalýþýrken ötekinin kahraman olamayacaðýný,
olmadýðýný da anlatmaya çalýþtýk fakat modern
zamanlar bir aþýrýlaþtýrmayla ötekiyi gitgide bir
kahraman haline getiriyor, yavaþ yavaþ evrilen ve
gözler önün(d)e düþmeye baþlayan bu durum þiirin
modern sonrasý için bir takým öngörüler sunmamýzý
gerektiriyor. Þair artýk klasik kimliðinden sýyrýlmýþtýr.
Deðiþen zihinsel þartlar deðiþik düþünce biçimleri
þairin þiiri baþka imkanlarla yazmaya çalýþmasý
(görsel vb.) zihinsel bir farklýlýkta saðlamýþtýr.
Buradan bir þekilde çýkýþ var mýdýr, çýkýþ olmasý
gerekir mi bilmiyoruz. Bildiðimiz öteki olmanýn
gitgide çoðaldýðýdýr. Bu kahramanlýk mýdýr, bir
kahramanlýk ruhu taþýmakta mýdýr, bu, zaman
içerisinde cevaplanmaya çalýþýlacaktýr.

Þiir ne biçimci bir þiir algýsýnýn içinde olabilir ne öz nostaljin


dayatmasýnýn derinsizliðine aktarýlabilir, yapýlmak Derya VURAL
istenen anlamýn iðdiþliðinin önüne geçmek tabiri
caizse öteki anlamý bulmaya çalýþmak yani
ertelenen, üstü kapatýlarak, örtülerek baþka bir
bahara kalan anlamý yenilemektir. Biçimse üzerinde µ ZÝG ZAG µ
en çok konuþulmasý gereken þeylerden olmasý
gerekirken zira biçim katalizör görevi taþýr- hep Diþlerin arasýnda sürtünen düþ
dýþlanan ve aslýnda Türkiye'de þiirin asli Dillerde kilere atýlmýþ tozlanmýþ kilimler sanki kelimeler
unsurlarýndan biri sayýlmasý gerekirken hep göz Desenleri cansýzlaþmýþ
ardý edilen anlamýn içinin boþaltýlmasýný saðlayan
Salya madalya takýyor dalya derken…
biçimsizliðin de adýdýr. Anlam olgusallýktan çýkar
Kulak zarýmý döven tokmak sesler besler öfkemi
kliþeye dönüþürse yani bir formu olmadan elimizde
durur veya elimize ulaþýrsa biçimin de önemi Kemik teslimiyeti teskin ve keskin neþterin önünde nekes testere…
ortadan kalkar. nakýs mýknatýsla dahi çekingen gözleri
kokunun oku kýkýrdaktan sokuluyor hýnca hýnç ruha
Þiirde yeni veya ötekiyi sunmak deneysel þair silik iliklerine ilk dokunan þehvet
olmayý gerektirmiyor, deneysel þiir yazmayý da duadan þua,duvardan duvara resimlerinde keza rua
gerektirmiyor. Yeniyi sunmak baþlý baþýna bir uðraþ dizlerindeki hasýr izleri asýrlarýn ýsýrganlaþtýðý yakýcý duygularýnda
alaný olarak dururken yeni bir þiirin veya bir þairin ön þeffaf beyazlarýyla acizliðine teslim olmuþ…
sýfatý olmayý hiç gerektirmiyor. Buna deneysel
küvez üvey ayýrt etmez
demek bu tanýmlamalarýn kaçýþ yolu. Deneysel
Salaþ telaþ salýverir damarlarýndaki buruþuk uykuya kendini.
diyerek ötekileþtiriyor ve uzaklaþtýrýyoruz ama
paradigma sistemsel aygýtlarýný burada da boþu Klaketin vurduðu son bölüm unutturur kitinleþmiþ kini
boþuna tutmuyor. Bu aygýtlarla bu yapýlarý Sakin fikir hakir görüldükçe hariçten çoðalýyor içindeki buðuzla
(deneyselcileri, biçimcileri ) kontrol etmeye Uz giden hikaye üstün kavillerle baðlanýyor!!!
çalýþýyor. Deneysel þiir yazdýðý söylenenler ya da Zigzaglar tesadüfün küfünde mi yetiþtirir
deðiþik bir anlayýþla biçimciler bir öteki olmanýn Ýnsanlýðýmýn düþmanýný…
pratiðini yaþayarak kahramanýn þiirdeki klasik Günündeyken kelebekler ne bekler bebekler
imgesini yok ediyorlar. Buna rüya dense de. Biri bir günde diðeri sayýnýp soyunduðu ecelinde
Sülfür küfürle üfürür sýrf kýlýfýnda korunan hücreyi ÜCRADAN
Mecraya tecelli, korkudan maþa giyinip kuþanmýþ besbelli……..
Giz gaz

Hasan KARAYEL
kitabý vermek ama geri gelmesi Liman MEHMETCÝHAT

Rey’e, Niþabur’a, Merv’e

Yarý at yarý hayvan çýkar yok kuþlarý ötük en


Vardýr böyle kuþlar kent demezler de kant derler. Klüp brüj çekerek öteki rujlarýyla.
Kaza yerinden erken davranmat gerekebilir boya gitsin
Tüm zavallarýn en iyi hav sesi iþte o köpek iþte de attan yozma yokuþ çukur teb'e atlak dalýk gitmesi

Fakat o kamyonun vizesible yok çok üzülüyorum. Bugün de kargo olmak.


Andýr layn bi orta vehpi ot geliyor maraþ'tan
Öz türkçesi dururkel orda ben tüyüyorum yavaþtan
Zamanlar hazret-i muaviyeyi gece reyonda gördüðüm

Yemin olsun musluklar da akýyor mecazý mürseli yok bu isin


Rabbim;
Bendeki açký bilmeyen bazý insanlar parodi marodi diyecekler Xenon'lara inanma
Muavine söyledim beni kaza yerinde indirekt T.C. ama bunun için
g elen
a
Karþýdan kamyonun kasasýndan t
t
t
ý
r
a
bilirim
Logos

Ýlhan Berk
YAPI KREDÝ
YAYINLARI
"Þiir duvarcýnýn elinden düþürdüðü tuðlanýn yere düþmesinde deðildir/ havada asýlý kalmasýndadýr."
"Ýyileþmez" bir þiir ustasýnýn, þiire bakýþ ve onu tanýmlama denemeleri.
(Arka Kapak)
%25 indirimli
Liste Fiyatý: 6,00 TL. Kitapyurdu Fiyatý:
4,49 TL.

Tedarik süresi: SATIÞ YOK (TÜKENMÝÞ) Kazanacaðýnýz puan: 8


Ýþte Rabbim; bu kitap o Kitab. Bu kazayý da çok çok bir aðaç dökülmesinden
hatýrlarým. Asfaltlarýma elektrik gelen bir devle okulu fakat. Ýsmini okumadýðým orta
çaðkentlerini, allahýn tan bulmanýn bir yol usu üs üstte gelmek o yol. Ve kazandýðým
o sekiz puanla gruptan çýkarým. Yayýn Yýlý: 2009
Ýthal Kaðýt
Foto aklý bir tamgüneþ açtýðýnda görme aðýrlýklý. Araplar arpadan vurduðu kimden 68 sayfa
kablo çeksin atýn öldüðü. Kazânýn olduðuna inanýyorsun da ?
13,5x21 cm
Bir süreç en atýn baþý kesir benz. Hit kimse odur arasýndaki kula varýnda fark. Benim Karton Kapak
de bir akülü aram olmuþtu. Kolonyayý kibarca reddeden kadýnlardan. Ýþte süreç ISBN:9753635907
insaný alýp kötü rtüðü at bozukluðu. Dili: TÜRKÇE

Limancm kitabni çntana koydum. Kent Kart. Fotoðraf Makinesi. Kýþ Bilgisi. Ücra 31.
Ege Kitap Günleri 4. Gidiyorum Bu. Sonat 3. MP3 Player. Rey-Niþabur-Merv. Hata
Devam Ediyor. Dil Hapishanesi Yapýsalcýlýðýn ve Rus Biçimciliðinin Eleþtirel Öyküsü.
Dada Korkut. Defter. Çakmak. Usb Bellek. Logos. Lüzumsuz Adam. Pilot Kalem. ÝLGÝLÝ
Lodos Denizcisi. Þ þiir dergi 1. Defter. Maximum Kart'ýn Var mý. Güzel Boþluk. Keçeli KONULAR:
Kalem. Bridging Cultures Through Education. Selpak. Hertz 2. Ege Sigarayý
Edebiyat > Deneme
Býrakýyor.
(yerli)
En çok da Cuma vakitleri görüþelim rabbim. Dâr-ül harp'te yaþamanýn getirdiði eve
ekmek.
ÜCRA HAKKINDA HER ÞEY

2. dönemin en ayýrt edici farkýysa þiir meselesinde;


Söylem Kurmak
Üstübal ve Keçeli'nin yaný sýra Evren Kuçlu, Yavuz
Altýnýþýk, Enes Özel gibi þairlere yer vermesi Ücra'nýn
Osman ÖZBAHÇE
daha kuþatýcý, daha geniþ bir perspektifle yayýn
Ben, söylem kýrmaya deðil, söylem kurmaya yatkýným. yapacaðýný gösteriyor. Fakat en temel fark, þiir üzerinden
Yaptýðým iþlerde, doðrudan ya da dolaylý, temel hareket giderek en temel fark; artýk bu dergiyi, þiirini belirli bir yola
noktam budur. Modern þiirimiz esas alýndýðýnda da sokmuþ, Gen Tecrübeleri ve Huyname'yi çýkarmýþ iki þairin
söylem kuran en önemli þairimiz Sezai Karakoç'tur. çýkarýyor olmasýdýr. Ýlk dönem bu iki þairi kurdu, inþa etti,
Karakoç'un yapýcý, kurucu ve hayatýn bütünlüðünü esas þimdi verimlerini göreceðiz. Dolayýsýyla 2. dönem daha zor
alan kuþatýcý söylemi içinde þiir sadece bir unsurdur. bir dönem olacak. Hem ilk dönemleri, hem yeni dönemin
Kuruculuk vasfý itibariyle Karakoç benzersiz bir adamdýr. ilk sayýsý bu zorluðun üstesinden geleceklerinin kanýtý.
Benim Düþmanlýk'taki, “Bir Kurtuluþ Savaþý” baþlýklý þiirin
“gerçek adý” “Bir Kuruluþ Savaþý”dýr. Bu þiir Yedi Ýklim'de Yataðýný bulmuþsa niye akmasýn þiir
benim için son derece sürpriz bir isimle yayýmlandý: “Bir
Kurtuluþ Savaþý.” Haydaaa dedim, haydaa. Galiba þiirin Vural KAYA
baþlýðýný tashih ettiler veya þiirime katkýda bulunmak
istediler. Bu þiiri kitaba dergide yayýmlanan baþlýkla aldým. Ücra'nýn edebiyat dünyasýnýn aklýna kazýnmýþ, kazýnmaya
Hem þiirde yeterince kuruluþ savaþý geçtiði için, hem devam edecek en büyük özelliði arka sayfa konuþmalarý
okuyucuyla bu baþlýkta buluþtuðu için, hem de sonradan bana göre. Bülent Keçeli ile Murat Üstübal'ýn içerikli,
deðiþtirmiþ durumlarýndan elimden geldiðince kaçýnmak saðlam okumalardan damýtýlmýþ þiir düþüncelerinin yeri
için. Oysa (söylem) kýrýcý ve kurucu kelimeleri, kurtuluþ ve “ücra'ça” olmuþtur. Türk edebiyatýnda az rastlanan bir þeyi
kuruluþ kelimeleri birbirlerinden ne kadar da farklýdýr. Sizi denedi iki þair. Karþýlýklý “renga” yaptýlar yani þiir üzerine.
bambaþka bir söylemin içine yerleþtirirler. Ben o þiirde bir Söyleþi - manifesto tarzý bir þey gibi görünse de bu bir
ülkeyi kurtarmaktan deðil, kurmaktan söz ettim ve þiir “renga” sonuçta. Rahat, kasýntýsýz bir þiir mutfaðý iþi. Ama
doðrudan kuruluþu mesele edinen bir þiirdir. hýzla tüketilemez bir þey ayrýca. Popüler anlayýþlardan,
Modern þiiri, söylem kýrmaktan ibaret gören anlayýþlar, algýlayýþ biçimlerinden beri. Kimi zaman þiir üzerine
bence modern þiirin en kolay ele geçirilen yönü olan düþünmenin verdiði hazla kavramsallaþtýrmalar denediler.
eleþtirellikle iþi sýnýrlayan anlayýþlardýr. Eleþtiri getirerek Her þeyi þiir yörüngesinde algýlayarak þiire ram olmak
ilerlemek ayný zamanda en kolay ilerleme biçimidir. onlar için galiba hayatlarýndaki en vazgeçilmez þey.
Bunun için kuruculuk, ki Karakoç'un en önemli, en temel
vasfýdýr, sadece yýkarak deðil, ayný zamanda kurarak Ücra þiirlerine gelince. Dize kýrmalar Ücra þiirlerinin en
ilerlemeyi esas alýr. görünen, ayrýksý yönü. Bazý þiirlerde bu dize kýrmalarý
Ben Ücra'nýn 1. döneminde, bu döneme karakterini veren biraz zoraki görmüþümdür. Bazý þairler Ücra'nýn bu
söylem kýrmanýn içinde iþleyen bir kuruculuk görüyorum. hususiliðini abartýlý biçimde dikkate alarak ürün
Söylem kýrmak çabasý 1. dönemde öteki uðraþlarý gönderiyorlar sanki diye düþündüðüm olmuþtur mesela.
öteleyen asýl uðraþ olduðu için bu çabanýn içinde taþýnan Yapý söküm uç beyidir Ücra þiirlerinin. Yenilerek,
kuruculuk vasfý silik kaldý. Tekâmüle ve etkileþime açýðýz yenilenerek þiire soyunmak gerektiði tezi, algýsý çok
vurgusuyla baþlayan 2. döneminde bu özelliklerin yüksek dergide. Buna Türk þiirinin her zaman ihtiyacý var.
kuruculuk vasfýný daha çok besleyeceðine inanýyorum. Duraðan, zorlamacý dergi anlayýþýný kýrmýþtýr bu yönüyle.
Ýlk dönem Üstübal ve Keçeli çok iyi anlaþan bir ikili
oluþturdular. Birinin adý ötekini çaðýracak derecede. Bu Farklý isimler farklý kuþaklar buluþtu bir de Ücra'da. Zor
dönemde de bu ikili derginin baþýnda. Aslýnda ilk dönem zanaat farklýlýklarla geçinmek, onlarla uðraþmak. Emek
sadece bu iki þairden ibaret; oysa 2. dönemde daha geniþ harcamak ya da. Ama Üstübal ve Keçeli bu zorluðu da
bir kadro yapýsý var. Derginin ilk döneminde günümüz sevdiler. Þimdilerde Ücra için Mütekamiliyetçi þiir var zor
þiirinin meselelerine yaklaþýmda çok önemli yazýlar gitmeyen bir tek. Bülent Keçeli diliyle, onun deyiþleriyle
yayýmlandý. 2. dönemin ilk sayýsýndaki Celâl Soycan dillendirdim Mütekamiliyet'i. Murat bey galiba bunu
imzalý “Þiir Dilinin Yapýsal Özellikleri ve Anlam” baþlýklý dillendirmiyor. Bir de þu var. Birbiriyle bu kadar uzun süreli
yazý, bu yazýlarýn ilk dönemdeki gibi sadece Üstübal'la iyi geçinen baþka bir ikili yoktur sanýrým þairler
sýnýrlý kalmayacaðýný gösteriyor. Son yapraðýn Keçeli ve dünyasýnda. Dostluklarýnda da bir “renga” var yani. Yeni
Üstübal arasýndaki muhavereye ayrýlmasý derginin tipik yüzüyle Ücra daha büyük. Bu haliyle birkaç 30 sayý daha
özelliði. Bu konuþmalar, þiirimiz hakkýnda iyi bir yazýya çýkar bence. Ücra'ya þunu sormalý: Yataðýný bulmuþsa
doymak kadar kýymetli, iyi çalýþýlmýþ metinler. niye akmasýn þiir.
Rehabilitasyon Saba KIRER
KESÝTLER
2
Annem tedavi faydalý, sürdürülsün demiþmiþ, heyetteki doktorlar evet evet demiþ. Beyaz bir gelinlik
üzerimde, doktor duvaðýmý açýyor, alnýmdan öpüyor, kocam da deðilmiþ. Daha evvelinden tanýþmýyormuþuz hiç.
Gönülsüz,
ameliyata hiç girmemiþ, bir cesede el sürmemiþ, kadavra üzerinde çalýþmamýþ, bir morgu teneffüs etmemiþ,
herhangi bir yaraya dikiþ atmamýþ, müþahede altýnda bir hastayý gözaltýnda tutmamýþ, nöbet odasýnda
uyumamýþ, uyanmamýþ, bir hemþireye usulca hiç sokulmamýþ. Gömleðinde bir kýrýþýklýk, kolunda bir kat izi olsa!
Gözbebeði. Lehim. Kaynak makinesiyle yuvasýna sabitlenmiþçesine. Lehim. Bir çift göz. Lehim. Bir yabancý!
Lehim. Tedaviye, tedavime baþlayacakmýþ. Lehim. Bir lehim!
Bu kolye sizin için. …bu bizim niþanýmýz. Ýlk ve son armaðaným. Ellerimle, kendim takmak isterim, izin verir
misiniz?
Tabi tabi doktor, ben de sizi bekliyordum, siz saygýdeðer eþimi, beni rehabilite edebilecek yegâne sevgili
eþimi.

Rehabilitasyon
3
Onunla ben, aramýzda bir levha, hep beraber toplanýp resim sergisine gidiyoruz bir akþam, yol boyu çim,
devasa spotlar, çift kanatlý ceviz kapýdan sonra karanlýk bir dehliz, salona açýlan koridor, içerideyse aydýnlatma
yerden yapýlmýþ, aðzýmýz açýk tablonun önünde, susmuþuz: Sessiz bir gecede soluðu kesen bir baskýnýn
þiddetiyle, daralan göðüs! Þamdanlarýn ýþýðýnda, üzerine beyaz poplinin gerildiði bir masa, masada yüzü poplin
kadar beyaz bir hasta, barok dönemden bir býçak, ölümü hatýrla! Yutkunma güçlüðü, boðazda kuruma, býçaktan
ince bir yansýyýþ, bulutsu, dil ucunu hafifçe yalayan, yaladýðý anda hastanýn kalbi, kalbi, o anda kalbini yarmasý.
Elif, lam, mim!
Bir yastýk istiyorum yardýmcýmdan, fildiþi renginden koton, koton deðil bir ipek! Sanki hiç insan eli deðmemiþ,
dokuma kumaþ deðil, yaratýlanlardan. Göz aldatýcý yumuþaklýkta, kaygan, aplikelerinde su motifi, biz verdik sana
hakikatte Kevser! gelgit, iç okþayýcý, bir pudra þekerinin uçuculuðunda tatlý, arkama yaslanýyorum.
Doðruluyorum. Gelinlik! Allý pullu deðil, telli duvaklý deðil, bornozmuþ, ayak bileðime kadar inen sarýmsý bornoz,
ayaklarým bu kadar büyük müydü, ilk defa fark ediþim, kemikleri bir bir saysam, yalýnayak oluþum?
Doktor, elimi tutun!
Ýsteðim onu hiç þaþýrtmýyor, yerine getirmeye alýþkýn olduðu sýradan bir istekmiþçesine elini elime hafifçe
vurup geri çekiyor. Doktorun ellerini benden, hastasýndan sakýnmasý. Elleriyle perdelediði, utanç. Her sakýným
kendi gerçeðini açýða çýkarmaz mý aslýnda?
Oysa ben,
elleri ne yumuþak sanki bu dünyadan deðil, þeffaf bir beyazlýk, giderek ýþýk saçýyor, parmaklarý birdenbire o
ziyada yitiyor, boynumu doðrultuyor, kafamý kaldýrýyorum, doktor gitmiþ, þimdi buradaydý diyorum içimden, o sýra
terapist geliyor, süre dolmak üzere diyor, tensler bað yerinden kaymýþ, düzeltiyor, elektrotlar… Ýçimden meradaki
koyunlarý sayýyorum, meralara da mera denemez ya - O gün ki insanlar çýrpýnýp yayýlan pervaneler gibi olacak.-
kupkuru býrakýlan ova!
Rehabilitasyon
4
Hasta kabini, n'lerden oluþan bir dizi. Elektrotlarýn baðlantý yerlerinden sabun köpüðüymüþ irili ufaklý,
rengârenk uçuþuyor o an. Diðer hastalarý rahatsýz edecek bu baloncuklar kaygý deðil içimde sevinç.
Savrula savrula esen rüzgâra köpükten baloncuklar uçuþturan apartman penceresindeki o kýz çocuðuyum
sanki. Ýçindeki her bir boþluðu baloncuklarla savuþturan küçük kýz. Öðretmeni ev ödevi vermezse aslýnda caný hiç
sýkýlmayacakmýþ, annesi Ziraat Bankasý'nda mesaide, bazý geceler hiç gelmezmiþ, uzak tarlalara
görevlendirildiðinde ya da seralarý kontrole çýktýðýnda.
Rabbiniz size niþanlý beþ bin melekle yardým edecektir!
Belki diðer hastalar da bu baloncuklarý görünce mutlu olur, belki benim kýzým gibidir çocuklarý, beni anlarlar.
Ama annem Elif'i benden uzaklaþtýrdý, neden ama neden Elif'i benden uzaklaþtýrdý, nedenini bilsem,
düþünebilsem belki bulacaðým, bir çýkarsam, hatýrlamýyorum þimdi? Terapist biraz elektrik, biraz radyoaktif daha
zerk ediyor. Elif, gitmiþ!
-Yemin olsun o k ý z g ý n a t e þ i çaresiz göreceksiniz!-
Anne, anneciðim soframýzda ne var?
Annem: Hem inci, inciçiçeði de soframýzda, ekose soframýzda, parfümeride kullanýlan, iþtahýnýzý açacak
kokusuyla hiç doymak bilmez çocuklarýma, parfüm sanayinin iþtahýný kabartan siz çocuklarýma, nefis!
-Sonra kasem olsun, o gün o nimetten muhakkak sorulacaksýnýz!-
çeliþki var, hangi imgeyi öldürüyorsunuz? Kullanýlmýþ
imgeyi mi yoksa hala zihnimizde barýnan ortaya çýkmayý
Bülent KEÇELÝ bekleyen imgeyi mi? Ýkinci imge türünü öldürmek
Murat ÜSTÜBAL tehlikeli. Þiiri bir kýsýrlaþtýrmaya götürecek, o anlamda da
M.Ü.: Ýþte bir yandan dizenin, sözcüðün parçalanýþýný belki bazý epik anlayýþlarýn, Beat Generation tarzý þiir
öngören görsel þiir örneði var önümüzde. Görsel þiir de yazanlarýn istediði noktaya getirecek þiiri.
farklý bir yerden görüntü gibi görünse de aslýnda zihinsel B.K.: Ama Beat de olsa epik de olsa somut yapýda da
algýnýn tarafýndan bakarak bu parçalanmayý olsa bunlarýn içinde de imgeden baðýmsýz bir þiir
betimlemeye çalýþýyor. Ücra'nýn görsel þiiri göremeyiz. Sonuçta, bir yerde imgeden
önemsemesinin altýnda bu yatýyor aslýnda, bir tür baðýmsýzlaþtýrmaya çalýþtýðýn þey aslýnda imgenin
zihinsel algý dönemini yaþayan görsel þiir var; bir yandan hareketlenmesidir. Yani senin bahsettiðin ikinci yapýdaki
da harfin tüm daðýlma refleksine raðmen yeni kelimeleri imgedir. Ýmgenin bu hale gelmesine yol açan yapýlardan
öngören bir ücra var. Bunlarýn ikisi birden bu yeni süreçte biri de ideolojidir. Yani, imge, belirli ideolojik kalýplamalar
dilin yeniden metaforlaþmasýna yardýmcý oluyorlar. Tabii ve yerleþtirmeler yüzünden bir türlü kendi dünyasýný
þu var, açýkçasý burada gelenekten kopan bir þiir var. Bu açamýyor. Ýki binlerden sonra bu yapý artýk deðiþti.
þiir her ne kadar kendini bile deðillemek zorundaysa da M.Ü.: Kapitalizmle beraber þöyle bir tehlike geliþti,
bir anlamda yine de bir þeylerin devamý. Aslýnda yine de imgeyi biz iþe yararlýk ve köklülük üzerinden tartýþmaya
kendi geleneðimizin devamýyýz hala. Bunu dilsel baþladýk. Meta arayýþlarý imgeyi tüketmeye yönelik
süreçler koparmaya ayný anda da yan yana tutmaya hamlelerdir.
çalýþacak. Buradan doðan gerilim bir travmadýr.
B.K.: Dilin dinamikliði bunu saðlayacak. Sonuçta, bu dili Yani, imge, belirli ideolojik kalýplamalar
bir tek biz kullanmýyoruz, toplumun tüm kesimleri ve yerleþtirmeler yüzünden bir türlü
kullanýyor. Bu dil dinamik olmak zorunda. Þair de bu dili, kendi dünyasýný açamýyor. Ýki binlerden
her gördüðü yerde alýp, o örneklemelere göre götürmek sonra bu yapý artýk deðiþti.
zorundadýr. Bugün dilin kullanýlýþ alanlarýnýn sýfýr
olduðunu düþünüyorum. Her tarafta bunu görebilirsin. B.K.: Aynen dediðin gibi. Kapitalizm ve reklam kültürü.
Çok farklý, yerel olsun raconik olsun bunlarýn hepsini Bugün aslýnda þiirde kullanýlabilecek en etkin imgeler
görebilirsin. Þimdi görsel þiir baðlamýnda ise görsel þiiri reklama ve kapitalizme hediye edilmiþtir. Bu yapý eðer
dilden münezzeh göremeyiz. Görsel þiir tam da dilin kapitalizmin etkinlik alanýndan kurtulsaydý ve imge þiire
içindedir. Görmek demek dili aradan kaldýrmak veya dair bir þey olsaydý daha büyük bir oranda, o zaman bu
þiirin en son anlarýný aradan kaldýrmak demek deðil. dinamik yapýsýný da kaybetmeyebilirdi. Çünkü biz ikinci
Dilden ve okumadan münezzeh göremeyiz. Bir þekilde yeni'nin imgeye nasýl sahip çýktýðýný biliyoruz. Ýmgeyle
bir bahþ var, bahþetme var. Bu bahþetmenin içinde yaþar nasýl zenginleþtiðini de gördük. Tekrar böyle bir yapý
hepsi. Görsel þiirdeki imgeyi tartýþabiliriz bu anlamda. ortaya çýkabilir. Bunun da araþtýrmasý bir þekilde
Görsel þiirdeki imgenin yazýlý kültürdeki yapýyla Ücra'nýn bu ikinci dönemi.
arasýndaki fark nedir, ben bir fark görmüyorum. Ýmge M.Ü.: Ýmgenin ölümü Batý'da oldu belki ama Batý'nýn
ayný imgedir. Bu sefer onun görselliðini kullanýyorsun. þiirinin ne hale geldiðini de görüyoruz. Ayný tuzaða
Bununla ilgili bir tartýþma doðaldýr. Görsel þiir mantýðýnýn düþmemiz mümkün deðil. Böyle bir imge anlayýþý da
bildik þiir mantýðýndan çok farklý olduðunu düþünerek ister istemez kapitalizmin iþine geliyor. Eðer gerçekten
hareket etmiyorum. imgenin sabitlendiðini, bittiðini ve yok edilmesi
gerektiðini düþünüyorsak ve bu da imgenin metalaþmasý
hangi imgeyi öldürüyorsunuz? yoluyla olacaksa bu tabii ki kapitalizmin iþine yarar.
Kullanýlmýþ imgeyi mi yoksa hala B.K.: Ýmge metalaþtýðý anda zaten onun ölümünü de
zihnimizde barýnan ortaya çýkmayý kabul etmiþ oluyoruz. Þimdi, metalaþmayacak yeri onu o
bekleyen imgeyi mi? Ýkinci imge türünü nesnel durumdan kurtarmanýn yolu, hareketli diye
nitelediðimiz dinamik yapýyý ortaya çýkaran imge
öldürmek tehlikeli.
anlayýþýdýr. Ýkinci Yeni örneðini bu yüzden veriyorum; o
dönemin sýkýþmýþlýðýný bir düþünün, hem Türkiye'nin
M.Ü.: Þu an var olan yapýya tepki bile, var olamayan
yapýsý açýsýndan hem de dünya açýsýndan bir sýkýþmýþlýk
yapýyý muhatap aldýðý için ister istemez onun bir yan kolu
durumu vardý. Bu sýkýþmýþlýðýn karþýlýðýna tüm þairleri
ya da oradan farklýlaþan bir yapý olarak yerini alacaktýr
yönünden bakabiliriz Ýkinci Yeni'nin. Ece Ayhan'a da
Türk þiir tarihinde. Görsel þiir de oraya dahil olacaktýr. bakabiliriz Sezai Karakoç'a da… Ýmgeyle bu sýkýþmýþlýðý
Ýmge kavramý biraz da imgenin ölümüyle beraber de aþabilmiþlerdir. Bize kalabilen Ýki bin sonrasý þairlere- en
abartýldý; yani imgeyi öldürenler tarafýndan da. Orada bir büyük miraslardan biri Ýkinci Yeni'dir. Ýkinci Yeni
üzerinden bir þiir dinamizmi ortaya çýkabilirdi ki biz bunu M.Ü.: Ýmgesiz þiir bile bir imge oluþturabilir, zihnimizde
gösterdik. Açýkça söyleyelim yetmiþlerin seksenlerin o oluþtuðu hazýr bir þey olmadýðý için.
boþ küveti bir þey vermedi. B.K.: Ýmgesiz þiir demek bile bir imgedir.
M.Ü.: Ýmgeyi hareketi üzerinden dönüþtürürken imgenin
davranma biçiminin de farklý olduðunu söylüyoruz. Yani
Meþruluk üzerinden þiir arayýþý varsa
imgeyle ilgili senin de söylediðin gibi Beat Generation
veya epik þiirde imge olmadýðýný söyleyemeyiz. Ýmge
burada bir iktidar talebi vardýr. Ücra hiçbir
farklý þekil ve baðlamlara giriyor, o baðlamlarla imge döneminde iktidar talebi içinde deðildi,
oluyor. Kimi zaman bir eylem gibi ortaya çýkýyor, kimi meþruluk diye bir derdi yoktu.
zaman bir lirik bir yapý gibi ortaya çýkýyor, kimi zaman da Durduðumuz yer belli.
hakikaten yabancýlaþmýþ ya da mistik bir þey gibi ortaya
çýkýyor. Bir de söylediðim gibi az önce, bir baðlamdan M.Ü.: Böyle bir durumda dilin bizi gönderdiði boyutu
ortaya çýkýyor. Bir baðýntýdan, metonimik bir durumdan algýlamaya çalýþmak en iyisi. Dille beraber dolayýsýyla
ortaya çýkýyor. O baðýntýnýn sonucunda zihnimizde yaþamla beraber hareket etmek! Þöyle bir eleþtiri varsa
oluþan þey sonuçta bir imge. Biçimci diyenler aslýnda kabul ediyorum: yaþamdan kopuk olduðumuz mesela!
biçimin tuzaðýna düþüyorlar. Ýmgeyi çok biçimsel ve Ama bunu da tayin eden þimdi oluyor. Yarýn nasýl bir þiir
algýsal bir þey olarak algýlayýp, tam da karþý olduklarý olacaðýný, yarýnýn ne ifade edeceðinin hesabýný
biçimin tuzaðýna deðil sadece, meta ve kapitalizmin veremeyiz. Bugüne bakarak saptamalarýmýzý yaparken
tuzaðýna da düþüyorlar. Epik olduðu iddiasýndaki saptamalarýmýzýn geleceði baðlamadýðýný da belirtmek
anlayýþlarda bunu görebiliyoruz açýkçasý. Veya yazarýn zorundayýz. Ücra þiirinin anlaþýlmadýðý, okunamadýðý
öldüðünü, þiirin öldüðünü söyleyenlerde… söyleniyor ya -okunamazlýk abidesi, rüya þiiri, kapalý gibi
tanýmlamalarý hesaba katarak- þu anda ve kendiliðimiz
Ücra þiirinin anlaþýlmadýðý, okunamadýðý içinde buna karar veremeyiz, bunlarýn gelecekte nereye
söyleniyor ya -okunamazlýk abidesi, rüya oturacaðý, neye karþýlýk geleceði konusunda kimse
þiiri, kapalý gibi tanýmlamalarý hesaba hüküm veremez. Soyut resim geçmiþte nereye
katarak- þu anda ve kendiliðimiz içinde oturduysa bu þiirler de bir þekilde bazý gerçekliklere
buna karar veremeyiz. karþýlýk gelecektir. Eðer illa meþruluk üzerinden bir þey
aranýyorsa þiir zaten meþruluða karþý durur.
B.K.: Bu þunun da göstergesi aslýnda, þiir içi çalýþmanýn
eksikliðinin de bir göstergesi. Ýmgenin öldüðünü B.K.: Doðru bir tespit. Meþruluk üzerinden þiir arayýþý
söylemek için ilk önce aþýrý bir þekilde þiir okumuþ ve varsa burada bir iktidar talebi vardýr. Ücra hiçbir
yazmýþ olman gerekiyor. Böyle bir durum yok! Yani ne döneminde iktidar talebi içinde deðildi, meþruluk diye bir
Beat'de ne epikte ne de somut þiirde bunu görebiliyoruz. derdi yoktu. Durduðumuz yer belli. Biz hala Konya'dayýz
Biçim üzerinden gitmeyenler oradaki iç devinimin þükür ki. Ýktidar olmamanýn hesabýný ve anlamýný biz
farkýnda olmayabilirler. Ýç devinimin farkýnda olmak için gayet rahat veririz.
bunun içine girip çalýþmasýnýn yapýlmasý lazým. Biz bu M.Ü.: Merkez-taþra ikiliðinden Ücra'ya geçiþimizdeki
çalýþmayý ilk Ücra'yla yaptýk. Bu konudaki ýsrarýmýz iþin mânâ da ortaya çýkýyor böylece. Bazý çevrelerin merkez-
dibine kadar inmeye yönelik! Þimdi bu iþin bir yön taþra arasýnda nasýl gidip geldiklerini gördükçe, Ücra,
kazanmasý gerekiyor, sadece bizim için deðil belki bir çýkmaz sokakta belki bir sýfýr noktasýnda
Türkiye'deki þiirin geleceði açýsýndan da böyle olmak kalmanýn ne kadar deðerli olduðunu ve iþe yaramazlýk
zorunda. Dil kendi çözümlemesini yaþarken kendi noktasýnda iþe yarar olduðunu ortaya koyuyor.
yönünü de tayin etmek zorunda. Yönden de münezzeh Düþünsene, þiiri bu anlamda merkez-taþra arasýndaki o
görülemez dil bir yöne akmak zorunda. Her þeyin aktýðý çift yolda son sürat koþturanlar bir anlamda o yolda heba
gibi, imge ve þiir nasýl akýyorsa… oluyorlar.
Sayý: 32 Kasým-Aralýk 2009

Office Dizgi&Grafik

You might also like