You are on page 1of 16

Ücra 37

Ýki Aylýk Þiir Dergisi


Eylül - Ekim 2010

ISSN: 1309-145X

BELLEKSÝZ SÖZCÜK
BÝN KONUTLAR
1.
yeni bir açýlmýþ eski Nâda füsunlarda efsunlandýðým aðdalý kirecin
bir ayrýntýyý çünkü tam Geçiþli geçiþsiz yaktým yüklemi solgun dudaklarýmda
Sürdüremediðim süresiz rauntlarda rec-lamelleri
yeni kimi hani
yalnýz var Muhtaç sokak beton yýðýlý evlerin gölgesine
bir çeþit çýlgýn:
Revan caddesinin yetenekleri kader çizgisinden geçmemiþ
ama gördüklerini zor. Bini kýrk yerinden yersiz geçtiðim konut duraðý
2. Esrareti çekilmez avuç avuç serserileri sere serpe
yeniler giderek anlatýr Kopmak iki vinç elinde lincim gelene kadar aðzýmdan
sözcüklerin anýmsamýþ neyse ki
bakarak sevin
Prologamyanýn delta sefilliði projektörüne salt iþler
biri öyle Larvalaþmaktan kaçýnmamýþ keþþþþþþþþehir görüntülü
kendi yaþadýðýn bundan önce Çatýnýn çat çatan þematizmasýyla zengin sefirin iletiþimi
en güzellerinden biri Matematiðin bile paskalýyken n'in r'lisi
birdenbire coþkuyla ve de güzel
pek çok kadýn zorla ayna:
sevgisini düzenleyen aðýr yük Umut AYDIN
deniz ýrmak þelale aþk!

Mehmet SARSMAZ kendime bi'hal


Az görülmüþ beden taþýdým
Lonesomebeard'ýn hüznü üzerine bir balad rüyada olsam da bilirim
ölü geçmiþ su baþlarýnda
Saçlarý serin kiler gibi kokuyor dul kadýnlarýn izleri
ömrüne ömrünüz geçiyor hanfendi. ve
Günün hesabý yok, izmir körfezinde donmuþ nehir yataklarý
konaklýyor
olabilir bu ölüm dediðiniz terk ettim onu ikindi üzeri
deðneðiniz. eþdeðerini çaðýrmak
aramak benzeþtiðini girmek için
Ne yazsak ne çizsek siz kapýdan içeri
ve deðneðiniz þaþkýn bulduðum ikizim
siniz. Yani böyle beyfendi
bitiveriyoruz ver du izpanyoldiniz ben ve bendim dipsiz karanlýk
deðneðiniz ölüm sýçan sonsuz fýrtýna babamýz
transþeksüel bir kedi. uyansam
ölü geçmiþ beden
Enternasyonal algý gýdýðý yörece
ve Maho'nun pijlerinin türk
keþlerin keþlerinden ayrýlmadýðý sürece yalancýçay
birileri karþýyaka'dan ev alabilir, mazý ile payam
düþünür olurlar. aðaçlarýnda aðlak oðlan izleri
Evlerine cumhuriyet girerse yazar
þair. herkes kendi suyuna

Denge ESENTÜRK Mitat ÇELÝK


ÞÝÝRDE GERÝLÝM, ÞÝÝRLE GEVÞEME
(kabz makamýndan bast makamýna geçiþ) Ömer AKSAY

ikinci yeni'de kimseler þuurunu kaybetmedi. kimseler saçmalamadý [hatta edip cansever bile].“gerçek þaraptadýr”
diyen haydar ergülen gibi, yetmiþlere kadar kimse saçmalamadý. bunlarýn [dýþýnda olduðum, olmak zorunda
olduðum bu kuþaðýn] bulduðu bütün “gerçek” buydu iþte: maalesef þarap, maalesef barýþ, maalesef uzlaþma,
liberalizm, ve sâir ölüm.

durum tespiti yapmak zorlaþtý, zorlaþýr hep. neden? þundan: bir otelin yanmasýyla bir þairin kalitesini konuþmak
ayný þeyler deðildir. anadolu'da onüçüncü. yy'da çok oteller, hankâhlar, zaviyeler, iþ yerleri, mescitler yakýldý; kim
hesap sordu? kim kârlý çýktý, kim kayba uðradý? [bakýnýz: mikail bayram.] yani demem o ki, metin altýok'un þiirinin
güzelliðini, kalitesini mi konuþalým, ölümünün güzelliðini, kalitesini mi? ya da tam tersini. kör ölünce ba[ð]dem
gözlü olmasýn yani. maðdem. olmadý, konuþulamadý. konuþan adamýn ne dediðini bile anlama kapasitesi
bulamadýlar. konuþan adam ismet özel'di. faþist dediler, gerici dediler, þu bu… yani saçma sapan ideolojik
saldýrganlýklar. þiir nerede? kimsenin umurunda deðil, ece ayhan dediydi ki: [mealen]: bu topraklarda þiire
kapalýlýk vardýr. iþte o, budur. þiirin yerine her þey geçebilmekte burada, bugün. mezhepcilik þiirden daha ulvîyse
yani yuh olsun o þiirin ikliminden beslenenlere. ideologi þiirden öndeyse yuh olsun o þaire. sevdiði tek kadýn için
þiir yazýp da, bütün öbür kadýnlarý unutuyorsa yuh olsun o þaire yani. kendi intellect'inin pençesinde kývranýrken,
bütün idrakleri idraksizlikle itham ediyorsa yuh…

udî hrant da ikinci yeni'ye dahil midir? edip cansever orda oturuyordu siyah kalýn gözlüklü, masasý kalabalýk raký
bardaklarýyla. ben hrant'ýn uduyla ilgileniyordum, edip [cansever]'in þiiriyle ilgilendiðim gibi sadece.
bindokuzyüzyetmiþdokuz'un eylül'ü, neyzen'in neyi neyse, hrant'ýn udu da oydu. hiç de uysal olmayan bir marijinal
anti-kemalistti [cumhuriyet'ten sonra ud çalan bir yerli bulmak hayli zordu çünkü.] týpký sait faik gibi tersten baðnaz,
gayri muaf ve marjinal bir kýyýda: burgaz.

hayalet oðuz'u da bir kere görmüþtüm, ödüm patlamadýysa da hemen kaçtým. elhamra sinemasýnda [soðuk pasaj]
soðuk masaj iyi geldi [kýþ]; yanýmda selâmi vardý, paþakapýsý lisesinden arkadaþým, selâmi'yle gençlik kitabevinin
ilk yerinde [muvakkithane caddesi'nde, baylan'dan ilerde] metin eloðlu'na kitap imzalatmýþtýk birlikte iri iri açmýþtý
gözlerini eloðlu, çünkü ben defterimi uzatmýþtým, kendi þiirleriyle süslediðim defteri. o da imzalamýþtý sakin ve
vakur, iliklerine kadar alkollü. bense içmiyordum, içim almýyordu, içmekle ilgili bir kaygýsal yüklem taþýmýyordum.
benim içmemem yüklemimdi. lâkin içen adamlarýn içini [þiirini] de okumam lâzýmdý: yüklem.

ikinci yeni ve musikî üzerinde durmakta fayda var; alaturka deðil, türk musikîsi: atonal müzik, ece ayhan, ilhan
usmanbaþ, dede efendi, nota karþýtý tamburî cemil bey akordeon fikret; hava cýva deðil bütün bunlar. okul dýþý, akýl
dýþý bir devlet anlayýþýnda olduklarýndan ikinci yeni'dekilerin hiçbiri tevfik fikret'i de sevmezler elbette. bugünse, bir
tevfik fikret'tir gidiyor! hayret. bu iyi bir alamet deðil. bu þiirin ethos azýðý yok, çýktýðý seferden [lüfere çýkýyor akþam
sularýnda] izmaritle bile dönse kâr; bunlarýn tümü þarapla mehtabý keþfediyor daha, boðaziçi üniversitesinden
edindiði meþreple. bu meþrep baþýmýzý belaya soktu. bu meþrep [efendiler!] new york state'den, kanada mc
gill'den elde edilemiyor. maalesef sadece buradan, istanbul'dan boðaziçi'nden, ankara'dan odtü'den elde ediliyor.

ikinci yeni, somut kavramlarla islâmî [bunu yusuf kaplan'ýn anlayacaðýný sanmam] ve soyut kavramlarla da
sosyalist düþünceye katký saðladý. cemal süreya'yý sözgelimi okuyup anlamakla uzun uzun meþgûl oldular;
kimler: islâmî duyargalarla nefes almaya çalýþanlar. ismet özel'i anlamak için bu kadar çabayý bile göstermediler
maalesef. sezai karakoç onlar için salt mona rosa'dan ibarettir. ötesine geçecek takat, irade, basiret, intellect
donanýmlarý yoktur. garaudy'yi, guénon'u ondan [karakoç'tan] öðrendiler; ama onun anladýðý gibi deðil. iþte bu
ikinci yeni'nin bulunduðu 'yer'dir. türkiye bu 'yer'i kaybetti. türkiye'nin þiirsel iki duruþu oldu, olmuþtur. birincisi:
süleyman nazif-mehmed âkif duruþu. çok önemli bir duruþtur. oldukça geniþ bir kesim anladý. ikincisi sezai
karakoç-cemal süreya-ece ayhan duruþudur. [turgut uyar-edip cansever-ilhan berk'inki duruþ deðil 'durum'dur.]
bunu oldukça sýð bir kesim anladý. sorun burada. gelinen noktada geniþ kesim yok. þiir boðaza týkanýyor.

türk þiir ikliminde, cumhuriyet sonrasý kültürel devinimi ikinci yeni'nin baþlattýðý nedense [k]ayýp bir yorumdur.
[cumhuriyet'in ciddî, olgun, tartýþýlýr bir kültürel devinimi olamamýþtýr.]
2
meselâ orhan veli'de hiçbir düþünsel kýpýrtý yoktu. hoþ, cumhuriyet'in madrid büyük elçisi yahya kemal'de de
yoktu. salt imaj, salt duygu [pathos], kavram yok, taným yok, mefhum yok.

ikinci yeni fehm etmeye kalkýþmadýr; yeniden, yepyeni bir fehmle. tartýþmaya açýk bir fehmin þiiridir, ama
tartýþýlacak yerde herkes suspus. bir asým bezirci, bir memet fuat, bir attila ilhan, bir de muzaffer ilhan, ee, bunlar
mý? bu kadar mý? güldürmeyin adamý! sosyalist sosyalisti anlamýyor; alevî alevîyi; kürt kürdü; mümin mümini;
ateist ateisti! hayret! bu ne biçim iklimdir ki, herkes kendini marjinal sanýyor, herkes absürt, herkes alýngan..
meselâ ahmet oktay'ýn sorunu ne? ahmet oktay'ýn sorununu kim anlayabilir? yani sezai karakoç'u tercih ederek,
ismet özel'i pis yedili gibi görmek nedir? cahit zarifoðlu'na neden ilhan berk'ten baþkasý gerektiði gibi
deðinmemiþtir? bilmediðimiz bir durum yok! her þey ortada. hilmi yavuz'la ahmet oktay ayný sorunda buluþuyor;
ayný hesabý tutuyorlar. bu bir toplum mühendisliðidir. geniþ kesimi ahmak olarak niteleyen özdemir ince gibi, hilmi
bey de bu cenahtan ahmaklýk seviyesini yükseltiyor. ziya osman saba'nýn mehmed âkif'ten daha müslüman bir
þair olduðuna dair iddianýn altýnda belli bir þiir dayatmasý var. bu, bir kültürel derin devletçiliktir. provokasyondur.

ikinci yeni'de bir dýþa vurum, ifrazat hali tespit etmek çok kolay, ama bu kronik bir hal deðildir. ikinci yeni içindeki
safrayý boþaltmak için darphaneyi, maliyeyi, dpt'yi, taksim meydanýný boþuna seçmedi. bu safrayla bize anlatmak
istediði bir þey vardý. önce bast olarak çýktý. içine çekildi. kabz oldu. sonra tekrar bast oldu. sosyolojik kýpýrdanma
dp'nin çok fazla oy almasýyla aþikar oldu. [1948-49-50]. yirmi yedi senelik suskunluk bu kýpýrdanýþla bitti. ikinci yeni
bu kýpýrdanýþýn kültürel bir sonucudur. çok yönlü ve çok karmaþýktýr. homojen deðildir. yirmi yedi mayýs 1961'den
sonra farklý bir devinim evresine geçmiþtir. oniki mart'tan sonra daha farklý bir ikinci yeni. ama 1954-61 çok çok
önemli. bir tarafta alevî-sosyalist asým bezirci, öbür tarafta alevî-zaza-kürt-sosyalist-islâmcý ittifaký! bir tarafta
sosyalist-marksist attila ilhan, öbür tarafta onun kadar sosyalist bir muzaffer ilhan! Bir tarafta sosyalist [geçinen]
melih cevdet, öbür tarafta melih cevdet'i hiç sevmeyen ece ayhan! bir de voleybol hakemi: memet fuat! önüne
gelene servis veriyor. bunlar çok ilginç iþlerdir, içler dýþlar çarpýmýdýr. bu çarpýmlardan bir þey çýkaramayanlar da
var elbette, yusuf kaplan ve [týpký] anna masala gibi. özdemir ince ve [týpký] hilmi yavuz gibi.

ikinci yeni'yle baþlayan þiir atýlýmýnda dil uzlaþýmcý bir yapý sergilemez; daha çok keyfîlik yönü aðýr basar,
direþkenlik gösteren bir dile sahiptir. þair (edip cansever, ilhan berk) caný öyle istediði için, içinden geldiði gibi
söyleþir baþkalarýyla. ne ki, bu baþkalarý dediðimiz belirsiz zümre, söyleþiyi sanýldýðý gibi kolaylýkla kabullenmez.
ikinci yeni'de bu 'kabullenilmeyen' dil olgusu önemli bir temel, açýklayýcý unsur oluþturur. ne iktidarla, ne bir zümre
ya da toplulukla uzlaþým saðlama derdinde deðildi ikinci yeni. [karþý çýkanlarsa hep uzlaþým içindedir.]

“þiir için türkiye'de, ikinci yeni'den sonra belirlenen yeni [postmodern] amaçlar[ýn], þairi müþâhededen
uzaklaþtýrdý[ðýný]” söylüyor ismet özel. bu, yaþanan karmaþýklýðýn içinde nasýl isabetli bir teþhistir! bu yaman
teþhis, ne hilmi yavuz'un, ne ahmet oktay'ýn iþine geldi. onlar ismet özel'in yerine sessiz bir edilginliði tercih
edeceklerdir. oylarýný sezai karakoç'tan yana kullandýlar. yani hiç de farkýnda olmadan ikinci yeni'nin islamî
yöndeki etkinliðinden yana. yani ziya osman'da bir islâmî tavýr olduðunu ve bu tavrýn mehmed âkif'in tavrýna göre
daha deðerli olduðunu birilerine satmaya, yutturmaya çalýþan birisi, nasýl olur da sezai karakoç'un tutumunu
kendince bir yere [olumsuz bir yere] çekmeye çalýþýr. ve nasýl olur da, sezai karakoç bu duruma ses çýkarmaz,
tepki göstermez? demek ki herkes memnun. hayret ki hayret!

“ikinci yeni þiiri içinde kemal özer, [bu ismin ikinci yeni'yle irtibatý, týpký oktay rifat'ýn irtibatý kadar geçersizdir] belli
bir dille þiirlerini oluþtururken önemli sayýldý da, dilini deðiþtirip sol jargondan edindiði kavramlarla þiir yazmaya
çalýþtýðý zaman pek önemsenmedi” der ismet özel. patron, bi'dakka, ikinci yeni'nin jargonu neydi? sað jargondan
mý bahsediyorsun yoksa; pardon patron?

3
Tam Kadro Katýlmalýyýz, gülmekten.

Sýk bulunduðum yerlerdir böyle kalan arkadaþlarla bir araya sýkýþtýrýldýðýmýz


Ve üzülmeyin Ben bu ve benzeri durumlarda öyle bir böyle taklidi yapar ki,
bilemez asla kimse gerçekte beni.

Þimdi demokritik bir seçimin saçýlýþýný ortaya sermek üzre


denetlemeci tükürmecilerin ismigibigüzel hanýmýný saphaneye et ediyoruz;
Am am am am ama, sen o bunu þöyle düþlüyor diye, elini karþý kaldýrýyorsun,
dekoltekrisinin raylarýna dýþta duran bir eylem kümesi içinde, o zaman
sen teröristsin, neden tel örgülerle ördüðümü anlarsýn etrafýna öylece
kaldýr elini, kaldýr rengini, kaldýr þeklini ki dokumama gayretin görünsün her biri,
nasýl iþgüzar, nasýl bizden deðilsen, biz ayný içlerine oturtulduðumuz büyüklükler gibi
seni bile kabul ettiðimiz, seni bile sahiplendiðimiz senin içine koyduðumuz
bu varýmýz yoðumuz ardýmýzda kalmayan önümüz… bu saçýlýþ oluþmasýnýn en dokunmatik
yüzeylerinde birbirimizi kesebiliriz bu demokritik düzlemde birilerine ne idüðü belli olsun için
gösterdikleri hayvan isimleri, t-þört baskýlarý, kadýn suretleri, estetik olarak ne güzel bu deyiþleri
çýldýrýyorum bu çýlgýn tel örgü devrimini, her sene ayný kalan imaj seçimlerini, jürileri çeþitli tasarým
orjileri, þimdi bu sýçýþ ordusu halka bir önemli gösteri hediye edilecek hesabý dürülmüþ diri geceler
boyunca uyuyakaldýklarý, gündüzlerde b/ilimsel denklemler eþliðine onlar biliyor her bir þeyi, her biri,
mutlak biri nerdeyse; mesela iþletme doktorlarýnýn verdiði resim derslerinden yüksek derecelerde
müdür yardýmcýlýklarý biçimlerine dahil olan sosyologlarýn pratik yavþaklýklarýyla ünleniyor oportasý
düttülen sitem.

ben kendi hesabýma sürdürüyorum devletle olan mücadelemi bilhassa part-time


ve geceleri, ve kimi cismiorjinal haným ve beylerin çeþitli ritüelleri tekerrür ettikleri mal pazarlarýnda
sonralarý ellerinden yediðim alkol komalarý katip arkadaþlarýmýn cýlýz hayalleri,
þimdiyse adlarýyla çaðrýlmaktan korkan bomboþ çocuklarýmýz var gibi, bu çocuklar
büyülenecek, bu çocuklar büyülenecek efecan berk aðabey;
onlarý taþ gibi bulunmaya dair telkinlerde öðüteceðiz;
hareket alanlarýný hazýr söz kalýplarýyla daralttýklarýnda takdirler edeceðiz,
Tut ki bu çocuklar büyüyüverdi, tut ki bu çocuklar nostaljik dönüþümlerde ele geçiverdi
Ah bu çocuklar büyüleyerek içlerine büyüttüðümüz büyüleri kapýverdi,
Bir bu çocuk bir müdür oluverdi;
Bu bir çocuk müdür biri giyiverdi;
iþte an an an anladýnýz neden geleceðimizi tek çatý altýnda bölüþtürebilecek hezeyanlara karþý saygýsýz
sevgisiz bir yarýþmada bu öðütücü hayvan koþusu sanki deðilmiþ gibi gülüverdiðimizi.

Yani ki yana oturmuþ boz bulanýk bir türkçede mecalsizliðimi dilegidiþimi,


Seviyorum ben kainatý çeperine broþ yerleþtiren titrek seslerin geliþigüzel devinimlerini,
Mesela hala sabahlarý kalkýp iþe gelip akþamlarý barlarý içiþim,
dünler gibi diðer günleri de
günler gibi gelecek süreçleri
tel örgü devþirmeleri, birbiri ile uyumlu renkleri,
çok olmuþ kýrmýzýlarý, koç burcu tasarýmcýlarý
gün düþükleri, arkasý destekli iþsizlikleri,
herkese bir baþka görünen saðlam kiþilikleri;
ev ev ev evet anlayacaðýnýz mecalsiz kaldýðým bu uzunlara gelen dilimle
yana yana oturmuþ bir kavalye yardýmý ile meramsýzlýðýmý kayýt ediyorum,

Belki bir gün ben de müdür olurum


Ama üzüyor beni hiçbir zaman Japon olamayacaðým gerçeði.

her þey çok açýk ve net deðil mi?!

Þakir ÖZÜDOÐRU

4
karanlýkta ay lekeleri
“Bir kere daha kafalara dank etmelidir ki
bir Medeniyetler Ýttifaký ya da Dinler Arasý Diyalog yok.”
Sezai Karakoç [Ýkinci Yeni]

hep çeyrek yüzyýlý çeyrek saatla karýþtýran öfkesiz


disiplinli, orta burcuva sabrýmýz, insaflý tevekkülümüz
kumun içinde sert nefesten sönmüþ külümüz
kanýmý kurutan budur iþte
kanýmdan bin parça kumda
bir trilyon dolarlýk silah pazarýnýn olduðu bir dünyada sabah ezanýyla
kafa karýþýklýðý bir anda daðýlan halkýn
çürümüþ köklerden yetiþen gövdesidir elbet
düþük faizli krediyi kabul eden birisi þiirden bir þey anlamaz.

kemalistlerin neþesizliðinden nietzsche'ye


dar bir geçitten geçilmesi güzeldir
mareþal fevzi çakmak'ýn kurduðu millet partisi'nin anlamsýzlýk
alanýnda soyutlanmak demek kemikleri yeni kaynaþan kavramlarla
saldýrganlýðý aþýnmakta çürüyen ordularýn
ertelenmiþ düþlerden ibaret namazlarýn bile kayda geçilmesi.

okunulmazlýða bürünmüþ bütün yollar, bütün þoseler


baþtanbaþa çabuk, akýþkan bir ýssýzlýkla kaleme alýnmýþ
yol kenarlarý durgunluk verici, kaldýrýmlarsa ýsrarla milis
ne yazýk ki kamyonlar içgüdüleriyle gecenin ortasýndadýr
lâcivert bir bozkýrdan geçerken kaþanma yeridir her yer ilginç.

barýþtan söz açmakta insanlar


son damlasýna kadar kanýn aktýðý yerde, hangi derde deva
bütün bunlar ne iþe yararsa, hangi barýþtan kim daha sað çýka?

lânet olsun, sözüm geçmiyor, bir geçse, bir geçse sözüm


boðazýmdan bir yudum su geçmediðine nasýl inandýrsam seni
oysa tehlike geçmedi daha, hiç baþlamadýðýmýz fetihlerden
savaþlara benzemeyen bu aþaðýlanmalardan sonra
kime, hangi þifayý, hangi rýzký verebilir o kelime, kime miskin
baðrýþarak üstüme geliþi bana benzemeyen bakýþlarýn
karþýsýnda nasýl savunabilirim kendimi?

iþte biz feodal bir romantizmle dicle'nin þiirini yazdýk


kendimizce ahmet haþim'le, haþim'i yerli kýlan duygudan
yahya kemal'in aidiyetsizliðini çýkardýk
bir aritmetik ortalamasý olmalýydý bu þiirin
biri boðazdaki mehtabý seyrederken dertsiz
öteki dicle'nin üstünde kamerle dertleþmekte
yani dýþa açýlýrken fatih kapanmýþtýr bir sýfatla fenâya
kapanmýþtýr yüzükoyun tarih
tarihin dýþýna çýkarýlmýþtýr atlar, atlar hep dýþarýda kalýr zaten.

sivil bir þayia yayýlmýþ sanki, cuntayla iþmar eden


türk þiirinin en büyük boðuntusunda ecevit'e karþýn saðanak yaðmur
menekþelerden özet çýkarmakla meþgûl bulvarlarýn ortasýnda
üç gün sýrf bu ürkek çocuk menekþelerini özetledi bize
onun için menekþeler bu kadar saf ve tek heceli.

Ömer AKSAY

5
kamburella

boðazýn fiber optik kablolarýný selamla!


biraz turunç biraz soðuk ve eðri onlar ki
ege taraflarýndan budaklanan birtakým zeytin dalý

kirpiklerin dökülüyor
deðil sonbahar yapraðý, egzozdan damla damla asfalta serpilen makine yaðý bu
kirpiklerin kýrýk, kirpiklerin seyrek ilik bazlý bir kimyanýn þaheseri
istanbulun biyokimyasý diyorlar, bu bir siluet;istanbulin biyokimya!
koþuyolu köprüsünden atlayan on beþinci kaburga.

bilmem kaç bin yýlýndan kalma


saltanat seramik çini oyma kakma vesaire…
yokuþlardan akan çamaþýr suyu mazgallardan salya sümük,
köpüðü ki gökkuþaðýna üþüþür
kimyanýn kazara mucizesinin intiharvari sonuçlarý;
bebek gýrtlaðý yiyen tuz ruhu diyoruz biz buna
ben bir e-5 üstü mahallesindenim bu arada

her erittiðimiz kir, yanýk olarak u dönüþü yapýyor iskeletimize


o iskeletler ki on beþinden sonra salacakta katrana bulanýyor

kauçuk bir kundurasý bile yok boðazýn


yýrtýk bir kundurasý bile,kundura bile,kondursak bile altýn tozu
buhurlu bir portresi yok o arýðýn
tuvale kolonya sürsek bile,yok
kolonyalar salý deðildir bu arada

ikircikli bir su kütlesi kendisi


üstü arduaz tül; müstahdemler ki e-5'in üst kýsmýnda olduðundan ötürü göremezler buralarý
açýortay yoktur istanbulda,büyük dilimli cüce istanbulinler dolaþýr,ciðerli bir kýyýda

metan gazýyla doymuþ tabaðý ince borulu göbekli bir baba tasviri þiþer þiþer
geometrik solungaçlarla dolu bu baðalar, yeryüzünün ucube bireyleri tarafýndan yenilir.

bir çarþafýn tasviriymiþ gibi yapan kýrýþýk suratlý,


vapur kremiyle sürünür nemlerini sterilliðini
litresi yan yana iki çember olan o kadim.

yama sterildir, bizim çimento fabrikasýný battaniyeyle örter.

bütün bu tuzlu yaþlar ki tuzlu kirpikler tuzlu kaburgalar tuzlu köprüler;


fiber optik göz pýnarýndan ötürü.

Ozan YILDIZ

6
KÝBRÝTÜSTÜ

K'ader*
Damlayan týð / tarih / atonal
Eskir pasajlar diri uçurum

-direniþten devam edersek eðer [otomatismé; (b)iç(im)sel bir hata bu milletin


ortalama 40 çöp-tür otobüslerde uyumasýna izin
ceh(d)ennemin muþtusu vermemek lazým apolitik sözcüðü baþ-
ka anlamlara geliyor Dikkat!-nedir
burada temel olarak bahsedilen?]

sürek atlasýna yazdýrmýþtýr yoksa


tanrý;
errrare humanum est
Kükürtsüzdür

*Ader: Farsça'da ateþ. Nisan 2010

Ulaþ KARADAÐ

Dýþarýsý Hiç Aklýmdan Çýkmayacak


Eðer Açýkken Çaldýnsa Kapýmý
Ateþe verdiðim magma göðsümde patlayýnca
Aðzý çörek otu kokan bir denize açýlýrdým
Sorardým ya, çocuktum aslýnda, kelam indinde tabiatsýz
Çocuk kalmýþtý yükte zaimler ehline aklým
Önceleri yüklem yerlerinden yýrtýlan yüzümle
Sorardým: cümbüþü ucuz oteller kadar çekmiþi var mýdýr aþktan?
Nemli, ýslak vücutlarda etamin uykusunu?
Ah, iki söðüt birden olsam sevdanýn gövdesiz tenine
Dumrul inadýyla köprülerden kendi derdime asýlsaydým

Asýlsaydým, bilirdim ki, ey derd'im, bu mevsimde


Hiç aklýmdan çýkmayacak bir dýþarýsýn sen bana artýk
Açýkken bir kez çaldýnsa eðer kapýmý
Geldinse aþk hümasý, sarmaþýk dallar kýlýðýnda
Bütün bir yaz Zerrin Özer þarkýlarýný anýmsadým
Bahþiþinde uzun kaldým, yýllarýn hesabý var bakýþýn yekûnunda
Dokununca bir yezidi öfkesi biriken dudaðýnda ansýzýn
Deðiþtin iþte öylece deðiþtirdi evler ve hayat seni
Ömür çölde bir zamanmýþ sisler içinde demek için

Umardým ki, bu kederler yaylýsý, bu maça kýzlýsý hünerler her gece


Alsa beni de bir deste iskambil kâðýdýna karsa tesadüfler
Ýþte öyle söylene söylene alýþmaya çalýþtýðým bir kendimle
Devrik cümlelerle bir sözlüye kalkmýþ gibi hazýrlýksýz
Aksardým düz çýkýnca yolu kendi zihnimin kelimelerinde

Aksardým ya, ey kalbim, adýna yaþamak derdim


Günlük sevinciyle bir kelebek arafa uyandýðýnda
Feveransýz bir gramere dayadýðýmda aðzýmý
Öyle derdim kýrkýmdan sonra da aslýna bakarsan
Aþk iki kiþilikse, yitikse, þimdi herkes
Aðýr kalýr birbirine doðru yürümekte

Hüseyin KÖSE

7
DADAKÖY
oRDA BÝR KÖY VAR UZAMDA 3

doð- bir ev kurmak

a a (hiperarþ(il(k) kopmalar baþladýðýndan beri yeni kapitone


noktalarý kurulmaya baþlamýþtý yazýnla ekoloji
arasýnda. ekoloji bin sekiz yüzlerin sonunda
tanýmlanmaya baþlasa da, “her þey diðer her
þeyle baðlantýlýdýr.” önceliði ile disiplinler
arasý bir yapý oluþturuyordu. Yunanca oikostan
çýkýlan yolda, belki de …
Eve dönüþ...
dönüþtüðü o köyde, boþluða kurulan her saban için
bir buðdayýn kök sap ayrýmý isteniyordu, olgunlaþan üzümlerin koruyucusuydu bu ayrým,
baðbozumunda elde ettiklerini bu sökümden elde edilenler saklýyordu.
saklananlar da ezilmek için gözetleniyordu, ayrýlmýþ sarý þeyler aracýlýðýyla da, gözetlenmeliydi,
göz etlenmeliydi, saklanmalýydý; birilerinin belirleyeceði, bir zaman sonra sývýsýný akýtmasý
için, her bir taneden sývýlarýn süzülmesi için derinin altýndan. Sonra iþlevsellik girmeliydi devreye
kaçak olmamasý için, kologaritmalardan geçirilmeliydi her tane, en romantik sözcüklerin yanýnda
içilebilir hale gelmesi için, ilan-ý kologaritma dedi bir buðday hýþýrtýlar içinde. diðeri, hep diðeri
olmalýydý. ironinin de temsil kabiliyeti yok dedi kendisine. Kabiliyet esasýna göre mi yaþýyoruz lan dedi bir
Ayrýlan daha. Sus dedik, insanlar duyacak.

O ambarda, o köyde,
dadanýn içinde
aranan
bir yol olmuyordu,
belki yeni bir dehliz,
yeni bir söylem alaný
oluþturmak için deðil, ol deyince oluyordu yoksa, hiçbir þey için.
Hiçbir þey için bir þey olabileceði için belki, belki de bunu ispatlamak için, tanrýlaþmaya gerek yok.

Öl- meyi bilmekten baþla. ekoloji ile yazýnýn


ekotonunda
oluþan ekoeleþtirinin bir kuram olmadýðýný söyleyerek devam
edebiliriz; ancak bir yaklaþým bu.
Dominant doktrini olmayan bir yaklaþým.
Ekoton sýnýr kapýsý sökümüne bile gerek duymayan doðanýn farklý popülasyonlara ait
yaþam alanlarýnýn bittiði/baþladýðý yerler… dualiteden deðil farklýlýktan doðan bu alanlar sanýldýðý gibi
kurak, siyah çizgili alanlar deðil, bitek.
Doðada hiçbir þey bitip baþlamýyor,
sadece farklýlýklar karþýlaþýyor, birbirine geçiyor, her þey (diðer) her þeyle
baðlantýlý kalýyor ve çeþitlilik fýþkýrýyor - bu yaklaþýmda patlama,

fýþkýrma gibi sarsýcý ifadeler modernliðin eril yanýna býrakýlmayacak kadar dengeli farklýlýklarýn
karþýlaþtýklarý mecraya sýnýr dersek eðer, bu bölgede artan çeþitlilik için de bir sýnýr etkisinden
söz etmemiz gerekir, ekotonlarýn karþýlaþmasýnda yaþanan çoklu geçiþler, doða için önemli bir verim
8
kaynaðýdýr. aritmetik kurallarýn geçerli olmadýðý sýnýr etkisinde farklýlýklarýn toplamýndan daha

Can ARP
yüksektir çeþitlilik.

Karþýlaþmalardan, karþýtlýðýn doðmasý zorunluluðu olmadýðýný gösteren doða kurduðu sistemde

kapalýlýða pek de yer vermez. Belki bundan dolayý ikiliklerin sürekliliði


tartýþmalýdýr. Ýkilikler üzerinde yükselen hiyerarþik sistemlere karþý ekoeleþtiri ciddi bir düzen
eleþtirisi

getirebilmektedir. Bu eleþtiride de ikiliklerden kaçýnarak otorite olarak belirlenenin


pozisyonundan çok, farklýlýklarýn arasýndaki iliþkinliðine dikkati çekmektedir. Bu, otoriteyi öldürmek
olarak algýlanabilir mi bilmiyorum, ancak bunun için bir giriþim olarak kabul edilebilir.

Geleneksel doða þiiri burada anlatýlanlardan tam burada ayrýlýr. geleneksel doða þiirlerinin pek çoðu
insan merkezlidir. Halbuki bu, doðanýn çoðulcu özüne uygun deðildir. Ýnsan merkezli bu þiirlerde
doða sadece metafor olarak yer alabilmiþ, insan öznesinin yaþamýnda bir nesne olarak
tanýmlanmýþtýr. Burada dualist görüþün kültür doða ayrýmýndan söz etmeye gerek var mý bilmiyorum
ama, geleneksel doða þiirlerinde insan doðayý kontrolü altýna almaya hakký olan üst benlik olarak
yerini her zaman korumuþtur. Oysa ekolojik yazýn anlayýþýnda bu ayrým kabul edilmemektedir,
kültürün ekosistem içinde etkileþimden doðduðu öne sürülmektedir

Doðadaki çeþitliliðin zenginliðinde,


otorite belirlemek mümkün deðildir.
ancak otonomiden söz edilebilir.
Karþýtlýklarýn olmadýðý bir otonomi.
Ýliþkinlik üzerine odaklanan
ekoeleþtirinin kendisi de bir
etkileþimden doðmuþtur. Bir tür
çevrim içinde yer alan ekoeleþtiride
þiir de bu çevrimin bir unsuru olarak
ortaya çýkar. Ekoeleþtirmenlere
göre doðadaki enerjinin yüklü
olduðu dil, hayatýn devamlýlýðýný
þiirin de önemli bir parçasý olduðu
enerji kanallarýyla saðlar. Doða dil
tarafýndan yaratýlmamýþtýr, ancak dil
tarafýndan çoðaltýlmaktadýr. Þairin
bu etkileþimden doðan þiiri okurla
buluþtuðunda da bu enerji
dönüþümü saðlanmýþ olur, çünkü
insan da doðaya dahildir. Hem bir ev kurmak
okurla birlikte yeniden yeniden üretilmektedir
þiir, hem de doðadan alýnan enerji yine doðaya
aktarýlmaktadýr. Burada ekolojistlerin bütüncül felsefesinden hareketle ortaya çýkan, ekoloji
kapsamýnýn sadece canlý organizmalardan oluþmadýðý, ayný zamanda biyotik olmayan nesneleri de
içine aldýðý görüþü mevcuttur. Kuþlar nasýl ekolojinin parçasýysa, buldozerler de parçasý olabilir.
Böylece öne çýkan þehir/teknoloji ve doða/doðal arasýnda da bir dikotominin kurulmasý önlenerek,
bu ikisinin de baðlantýlý olduðu öne sürülmektedir. Çünkü doða ve teknoloji birbirini etkilemektedir,
Can ARP
etkileþim içindedirler.

. Belki ayný bütüncül felsefeden dolayý, ekopoesis eko ve poesis'i ayýrmadan da bir ev kurmak
olarak algýlanabilir olmuþtur. Bir ev… Sayýsýz kendine ait odadan oluþan bir ev, her odanýn evin
kendisi olduðu, duvarlarý olmayan kendine ait bir dünya kurmak… içinde her þey olan bir ev.

Ev
Kabuk ayrýlmamýþtý deðirmene ilerlerken, öðütülmeden sonra ekim nöbeti baþlayacak baþaklanacak
ve bir sonraki bozuma kadar herþey bitecek.

Bir ev kurmak

En zoruydu.
- bundan beklememiþtim her þeyin bitmesini -

9 9
BIYIKALTI MEYHANESÝ PALUZE

iyi de oldu; Örgülü baðlarýndan kurtulduðu tuzla çözülmüþ geniz


mort alfabesi kelim geldi yerine. Buz birikmiþ lirik kiriþ topraðýyla arasý çalký su
Nefret üfleyen zaman süzgeçleri
hiç yoktan,
Mabeyinde elektrik kesintileri.
nekes uzatalým mý bu filmi.
Rica bedesteninde doðurulan, doðrulan iðneden ipliðe
iyi ki gaga müziði gençliðim bile yokmuþ
Morgla mezarý ayýran ahu revire
yoksa burda;
Sýfýrdanan zarif yarýyollarýný devire devire,
görecekti beni býyýkaltý meyhanesi!..
Ruhu ozonla seyrelen sirenden suskunluða
iyi ki taklitmiþ:
bakýrýn etrafsýz dudaðýna altýnsesli Mermere marmara törpüsü
yavuklusu tunç sözler kadayýfýný kýzartýrken Bir kulak akýntýsýnda iç geçiriþi
þalgam mürekkebi akþamlar eve dönemeyenler Dönemlik sesleri çalkanýþýndan eski
adýna imtiyazlý ýslýk zýplatýp zýplatýp Þeytandan bulaþýcý
zurna kornasý yavaþlý bir kamyon dolusu karýnca misali Dembeste
simge yükçü ve damýna þýk kamaþýk ýsý yani karasalkým Kalýbýma göre yer altý bir tutam
tanyerine karþý aksak üfleyen bir hýrhane boþboþçunun Adýmla soðrulanlar korkulu odakta
kurduðu, durul orta týknefes yaðmurlardan yine de yeniydi; Kendi indisindeki alaþýmý… palaska tutulmasý
Gölgesinde sürüngen süngü,intihar býçaðýndan dilim
delilik ilmiyle þiir yazanlar derneði.
Arsýz yara kabuðuna çekilmiþ kendi içinde yaralanan
Þekerlenen yüzeyindeki titreþimleri mat;kaþýklý kulaçlarýn
iyi ki yokmuþ
Takvim sayýlarýndan sýð günler
can yücel sokaðýnda býyýkaltý meyhanesi
Güneþten sýða alan…
iyi ki abim deðilmiþ,
(ersun çayýný çýplak içerken taþmekan’da...) Yüzükten geçen kurþun saçýlanýyla
Suyu midede mayalayan dert
(...) Damýtýlan benliðe geçer tam saadetten!!!

iyi ki Cuma duymaz’ýn boynu þiirden ince...

Osman ERKAN Hasan KARAYEL

DOUBLE RECOMMANDÉ 3.
Bombadýr sanma bambudur bumba sanma þeytan görsün senin o iðrenç yüzünü bombadýr bumba
Elastikiyetine tükürdüðümün uþaðý patladýktan sonra en aptalýmýz dahi anlar yani bombadýr bumba rumbadan cumba!
Kahve telvene dökülen izmaritin küllerini sen gondollarla al da vatanýnmýþ gibi her daim kolla
Yok B planýymýþta uçuyormuþ o acemilerle sabahýn körlerinde sen yanýndakine bakma öndekini solla!
Çýkar kamaný kira zamaný bir moleskin cinayeti iþleyeceðin zamaný iyi iþaretleyip kapýcýyý ekmeðe aniden yolla
Þaþýrsýn kelaynak kuþlarý hani bahçemize tünenler ölmesin papyonlu papaz ama ölsün içimizdeki o hain molla!
Delirsin delirsin delirsin kapý komþusu al da biletleri vazodan papirüs balýklarýna çiçekleri korkma lo yol la
Hiç kimseden zerre adedince bir samimiyet bekliyorsam cehennemde ebedi kalayým ki bu iþ ne sað ile ne de sol la!
Düzgün bas sakin ol bak akþam sahneye çýkacaksýn yav sen bu iþi baþaracaksýn önce fa sonra re sonra da sol la
Kaç kere dediðim halde sakalým yok ki sözüm geçsin sana bak hiç oturmuþ mu bu pantolon bol la!
Alýþkanlýk haline getirdiðin Miryokefalon savaþýndan kalma bir hatýrayla keyfin gýcýr ne de olsa para bol la
Yav kaç kere söyledim ne trigonometrisi ne sinüsü tanjantý o iþlemi çözeceksin parabolla!
Ýþine yarayacaðýný sanýyorsan benchmarkingin daha maaþlarý ödeyemiyorlar bu asýrda yara bol la
Gel gidip Pisa kulesi addedip Rumeli hisarýnda bir Ýspanyol kahvesi içelim hep beraber diyelim la ol ol la!

Murat SOLGUN

10
semente

þimdiki aklým gündeminde býçaklar aðzýmda bilediðim:


saçlarýmý alabilmek geri havuz için slip mayo araya kaçanlardan
iplerimizden insanlaþmaya çekiþtiren köpekler canlarým
dutlarýn olmamýþlýðý yanýndan seyirtip hayatýma yeni mopaklar
bodrumdan ýðdýra kalkan fanzinlerde öpülecek yer býrakmak
fanzinler: underground does not go under ground in izmir
bir türlü gramer: cenaze nevi lehçe o diliniz: sokak
çýkýyorum biraz göt göreceðim yerel süreli günlük dergi
ð: abece'nin kart-kurt sesi hiçbir kelimenin besmelesi deðil
n'alaka fethullahçý devrimci ülkücü feminist alakasýzlar (Ýng.) kampusta

fonksiyon tanýmlayalým: tünelin en karanlýk aný : ''


void yerdegis (a,b)
int *a , *b; /* formal degiskenler isaretci tipte */
{ int g ;
g = *a ; /* a'nin isaret ettigi yerdeki deger g'ye atanir */
*a = *b ;
*b = *g ; }

baþtan iþ-teknik derslerinde balici olmaktan kurtaran sistem dosyalarý


baðýr saydým tarzanca ahulanahlarý midyatlý midyedolmacýlar kafa tasýmda biriken kurþun
bir sigara daha otobüsün geleceðine dudak tiryakisi hiç dudak tadý bilmeden

{ bacaklarýn
ve yýrtmaç ve ökçe ve ayna ve alkýþýn
kökeninde çaldýklarýný geri satan
tüy diken kaskat ören ve bayan
nanometreler mertebesinde yýllar patinaj
tek yön zýmbýr týklýmlar:
bababanklarý memnun etmeye sabahlamak
sýçtým mavileri anabanklarý
memelilerin birbirini çekememesi
þehsuvar'a yazdýðýmýz senaryoyu çekemedikmek
kirli kürdanlar ve derasyonda geciken kürtajýlým
insan neden tuvalette biraz (daha) fazla düþünürse
mutlu bir dülger her sefasýnda yarý iletken bir balýk
ellerimi tutmak bütün tanýdýklarýmýz ölsün
gaz su katý ters elle yazabilir solaklar salaklar siz denemeyin

yani. onu. islamýn bütün nuru yüzüne sinmiþ. bilirdim }

-iki yýl sonra- otobüslerdeki yerlerimizi aldýk yitirdik pimimizi


yine: sözcük çimse aklýma solcular edebiyat laçkalaþtýk izmirde argolarý italyan

teka (kalabalýk, ekmek) m u s t a f a a r a b a c ý o ð l u : 600 + 5500

nerde bir parça kalabalýk görsem bir türlü kendimi gülmekten alamýyorum
..
yeter þimdi beni iyi dinle :

Münir YENÝGÜL

11
CÝ DEVRÝM CÝ adanýn kuzeyine ulaþýyorsun
o hareketlerini tekrarlayarak
11. ona vekalet ediyor
inançlarýmdan ayrýlmayý savundum özel iþletmelerde çalýþtýrýlýyoruz
toprak birimi nazariyeni açýkladýn bazý bitkileri topraða gömüyorsunuz
kýþ uykusu uzadý iþkence þarkýlarýný açýklamýyorlar
tedavi edici üstün nitelikler taþýdýk
toprak kaymalarý meydana getirdiniz rivayet edileceðim
harp gemileri çaðýnýn sonuna kadar barýþ simgesi sayýlacaksýn
en baþarýlý harp gemisini kullandýlar o yabani merkezinde de yok sayýlacak
bolþevik devriminden sonra
set görevimi yaptýðým için ilk uzun filmimizi çekeceðiz
birçok efsaneye konu oluyorum uranyum çubuk kýlýflarýnýn
çeþitli zamanlarda tamir ediliyorsun yapýmýnda kullanýlacaksýnýz
o yeni yönetimden memnun olmuyor imtiyaz sözleþmeleriyle yabancý teþebbüslere
kusurumuz oranýnda üzülüyoruz kamu hizmeti gördürecekler
akarsu üzerindeki ince buz tehlikesini
bilhassa küçümsüyorsunuz 14.
bu eserle efsaneyi tarihten ayýrmýþ oluyorlar ýrmaðýmýn bir kolu oldum
teori alanýnda kusursuz oldun
suyun kütlesini kaybetmemiþ eski para birimi oldu
mohr terazisiyle sohbet edeceðim dua parçalarýyla nezredildik
barýþ müzakerelerine giriþeceksin þiddetli sancý yapaný sevmediniz
o hayli farklý olacak gezegen yörüngelerinin
zehirli þeyleri kilitli bir yerde saklamayacaðýz deðiþimlerine konu oldular
halý yapýmcýlarýnca model olaral kullanýlacaksýnýz
geometrik þeklin tepesinden tabanýna
devrim edebiyatýnýn klasik
indirilen dikmenin uzunluðunu sikecekler
metinlerinden birini yazýyorum
12. halk hakimiyeti temasýný
deðerli bir halk þairinin oðluydum nazari bir açýdan iþliyorsun
fakat köle olarak öldün o sadece avuç içlerine
bir karþýt denklemde iki yandan ayný bakarak teþhis koyabiliyor
uzaklýkta bulunan terimler buldu tüm kapaklarýmýzý açýyoruz
derris eliptica ile yetiþtirildik dili de bu öbeðe baðlýyorsunuz
orkestramýzda keman çaldýnýz önemli tedbirler alýyorlar
bu kesin ahlakla birlikte saldýrdýlar
zümre dýþýnda kalmak isteyeceðim
harekete geçiyorum yerli temsilciler arasýnda bölüþüleceksin
araþtýrma alanýný geniþletiyorsun o þehrin çýkarlarýný ustaca korumayý bilecek
o hiçbir üretim aracýna sahip olamýyor bin metreden yukarýya kadar devam edeceðiz
kapalý bir devreye akýyoruz ileri sürüleceksiniz
jüra tabakalarýnda bulunan hücum sýrasýnda vurulacaklar
kolsuayaklýlar arasýnda baþta geliyorsunuz
yelkeni sarmak için gönder kullanýyorlar 15.
dikroizmin terini silmedim
h için tek iþaretle yetineceðim seçilen maddenin þýrýnga edilmesiyle
purona yüzük saracaksýn kabaca meydana geldin
o türk alfabesinin her harfini dinamit lokumuydu
zorba takýmýndan ayýracak kuvvetlerin baðýmsýzlýðýydýk
zayýf ahlaklý hastalýða yakalanmayacaðýz katlarýn baðlanmasýnda çýkýþ impedansý olarak
sengin sengin gezmek isteyeceksiniz ohm dirençleri kullanan yükselteçtiniz
yoþimitsu tarafýndan korunacaklar çalgý müziði de bestelediler

13. bir iþi gayretle yapýyorum


makam kuralý anlatýmýma uymadým beþ bölümlük büyük bir roman yazýyorsun
baðýmsýzlýða hazýrlanmak amacýyla o ebced hesabýnda yanýlýyor
büyük devletlerden birine verildin bunu ebcede söylemiyoruz
cezalarý tayin olunan suçlar iþledi musandýracýbaþý iken
milli menfaatlere zarar verecek faaliyetlerde terfi edip ortanca oluyorsunuz
bulunan vatandaþlardan olmuþtuk özellik taþýmayan makamlarýn
daha önceleri neredeydiniz bir zenginlik unsuru olduðunu ileri sürüyorlar
iskele gibi kullanýldýðý söylenen taþý sakladýlar
sol alyuvar lehine olan bu asimetriyle
kanuna aykýrý faaliyetlerde bulunmak arkeolojik keþiflerde bulunacaðým
istediðim kanaatine varýyorum bir konu üzerinde konuþacaksýn

12
o gözlerine sürme çekecek o güzel gözlü sayýlabiliyor
yýlýn ilk aylarýnda parayý kýzýlay'a inmeyi sevmiyoruz
geriletecek önlemler almaya çalýþacaðýz þehri büyük bir özenle yeniden kuruyorsunuz
eylemlerin ülke çapýnda yayýlma tehlikesini orospular
görünce kan akýtacaksýnýz
dayanacaklar fakat sonra sürekli acý çekecekler harfleri satýr durumuna getireceðim
simgesi ku olan çatýþmayý yatýþtýracaksýn
16. o fayans tabaklar alacak
eyalet meclisi kalemine memur oldum yazýlmamýþ bir þiir kitabýný yazacaðýz
müller-lyer yanýlsamasýný incelemeyi baþardýn daha sonra daha güçlü biçimlere varacaksýnýz
madeni parmaðý sýrayla temas etti öldürülecekler
diþli profillerimiz bulunurdu
bir fedai tarafýndan öldürüldünüz 19.
baskýlara dayanan sonsuz vida çarklarýyla kavkým köþeliydi fakat örnek tip deðildim
sonsuz vidayý bir yay boyunca sararlardý donatmak eylemine konu oldun
yumurtacýðý etkiledi
kendimi yapayalnýz hissediyorum cinsel münasebet dýþýnda kadýn cinsel
baðlýlýðýný ispatlýyorsun organýna spermanýn sokulmasýydýk
o düzgün bir yüzey elde ediveriyor dönencelerarasýydýnýz
sinyalin sýnýrlý yayýlma hýzýndan doðuyoruz yüksek varlýklarý çok sevdiler
yüksek dað kütlelerini kapsýyorsunuz
yulaftan viski yapýyorlar iktidarý birdenbire yýkýyorum
hazinenin açýðýný kapatmak için
çok iyi bakacaðým zenginlerin gümüþ sofra
doðru olmayacaksýn takýmlarýný eritiyorsun
o topraktan bir model yapacak o yeni dünya savaþýnda
siyasetin çekirdeði sayýlacaðýz tekrar hasar görüyor
ayný türden hiçbir þeye benzemeyeceksiniz kölelik meselesine dokunduruyoruz
aðýr bir þekilde baþlayacaklar cemiyetle birleþiyorsunuz
idealist filozoflar
17. bazý þeyleri bilemiyorlar
düþük seviyede tutulmamdaki amaçtým
su ve zamk karýþýmý boya ile resim yaptýn bugüne kalacaðým
daha hýzlý çalýþan makineler de yaptý açýða vurmaya çalýþacaksýn
yayla kesimlerinde daha serin geçerdik açýk karþý koyacak
tarifeye uygun nakdi yardýmlarý karþý karþýya kalacaðýz
özel bir jakar sistemi ile hareketlendirdiniz memelilerin sütünde de bulunan
nakdi mübadele mekanizmasýna dayandýlar bir sahile vuracaksýnýz
onlarý yiyerek beslenecekler
ammon boynuzlarýný birleþtiriyorum
sikke ýslahýndan on yýl sonra basýlýyorsun 20.
okoyungözünükokluyor göz lekelerini hafiflettim
ýþýk izlerinin kalýcýlýðýna dayanýyoruz altýný yaprak haline getirdin
ýrak'a giriyorsunuz küçük donlardan zarar gördü
felsefi terimleri açýklýða kavuþturmuyorlar hesap makineleri yaygýnlaþýnca
eski önemimizi kaybettik
sosyalistleþtirme sürecine hollanda sömürgesi surinam idiniz
zaman zaman ara vereceðim þaþýrtýcý yönleri vardý
motifin bir yan kasasý olacaksýn kovuþturmaya uðradýlar
o yeni bir çekim sayýlacak
burnu yaðlanmýþ mesire yeri olacaðýz kant ile ortaya çýkmýyorum
öldürmek isteyeceksiniz yýkým gücü saðlýyorsun
esirgenmek isteyecekler o ölsem de o rahatlasa diyor
düzen deðiþikliðinin varlýðýný açýklýyoruz
18. eserimi kýsmen çözüyorsunuz
ticari muamelelerin dok kelimesiyle ilgisiydim bu yenilgiyle baþlýyorlar
tacirlerin faaliyetlerini tekelleþtiriyordun
sertleþerek kuru çekim uyguladý devrim yapacaðým
aralarýnda yedi nota ve sekiz basit aðlayacaksýn
aralýk bulunan iki notayý ayýrýrdýk devlet bizi soðutacak
muhalif baronlar koalisyonu tarafýndan sürüldünüz üstümüze sýcak þurup dökecek
doðrudan doðruya estetik akýmdan geldiler dayanma süremizi belirteceðiz
paranýzý muhafaza edeceksiniz
düzensiz giriþimlerimle baþarýsýzlýða uðruyorum eziyet edecekler
meclisin yardýmýyla taahhütlerinden sýyrýlýyorsun
Nazmi Cihan BEKEN
13
13
OKU OKU OKU

Bülent KEÇELÝ

Vural Kaya/ akranýmdýr þiirsel analizci! Þair aþýk atma benle diyerek moderne dâhil insanýn aþýk
atma paradigmasýna dâhil olamayacaðýný düþünerek
Vural kaya renga þiirinde (ebabil yay./nisan 2007/syf.21) aslýnda geleneksel baðlamda karþý bir ötekileþtirmeye
öncelikle bir dýþ dünya algýsý sunmak isteyerek öteki giriþtiði düþünülse de güç ve iktidar gelenekte deðil de
kavramýný barizleþtirip modern dünya eleþtirisine bir modernde olduðundan bu düþünce eksik kalýr. Nitekim
þiirsel analiz de eklemek istiyor. Burada bir muhatap bir sonraki dizede þairin aslýnda bunu bir meydan okuma
arayýþý isteði hissedilse de ben böyle bir arzunun þairde tavrý içinde kullandýðý anlaþýlýyor. 'fakat toz kalksýn iþte
olmadýðýný düþünüyorum. Buna kuvvetli bir þekilde vahþi yine de kalksýn bu bir renga' dizeleriyle moderne
kapitalizmin hayatýmýza etkisini imgeleþtirerek günümüz modernin silahýyla kafa tutuyor, devamýndaki dizelerde
eleþtirisini yeterli ve hatta zaman zaman aþmýþ bir de 'gel baþa dönelim' diyerek geleneðe de olumlu bir
þekilde yapýyor. Muhatap aramayýþý 'zinhar sevmedi atýfta bulunuyor.
beni dünya// fakat sevmemeliydi yine de' dizelerinde
olduðu gibi oldukça cesur bir hale de bürünebiliyor. Daha sonraki dizelerde sayarak rengaya bir muhatap
aramadan bir analize giriþerek (yine) memleketin halinin
Þair renga kavramýnýn tanýmýndan yola çýkarak modern rengaya uygunluðunu (olumsuzluk anlamýnda)
ideolojinin insaný muhatapsýz kýlmasýný modern bir kanýtlamaya çalýþýyor þair. Mesela þu dizeler þiir içi
taným kullanarak yapmak istiyor. Modern tanýmý Türk analize çok uygun bir örnektir: 'bir þehrin uykusunu
halk geleneðindeki aþýk atma tanýmýyla karþýlaþtýrarak ayartanlar için// aðalar beyler celepler hainler için' bu
renga kavramýný bir modern soyutlamaya tabi tutmak dizelerdeki hainler kelimesi analizin kilit kelimesidir.
istiyor. 'gel baþa dönelim// senle atalým bu aþýðý'
dizelerinde yapýlmak istenen budur. Þair aþýk atma Þiirin son bölümünde þair 'lehçemi deðiþtirdim fakat
tanýmýný ortaya atarak modern epik biçimle yakýn fiyasko' dizesinde aþýk atma ve renga arasýndaki
iliþkisini gösterme ihtiyacý da hissediyor. Vural Kaya karþýlaþtýrmayý aþýk atma yönünde kullanarak moderne
sanýrým modern epik þiire bir analizci edasýyla ait dilin kendisine ait olmadýðýný belirtiyor. 'bir
yaklaþarak farklý bir þair profilini de hissettiriyor. Analizci destansýzlýk var bunda evet var' diyerek modern epik
yaný kuvvetli þairler karþýlarýna muhatap olarak tavra baðlýlýðýný da gösteriyor. Bu iki tavýr þairin
ideolojileri, düþünceleri vb.lerini alýrlar. Modern epik gelenekten yana ideolojik baðýmlýlýðýný göstermiyor yine
þiirin eleþtirel yaný da yedeklerinde olduðundan iþleri bir þiir içi analize giriþerek modern tavrýn dünyaya
dekolaylaþýr diyebiliriz. yetmediðini ve sömürdüðünü göstermek için bu dize
kullanýlýyor.
Þair kendisi için bir muhatap aramasa da modern
dünyanýn mahkûm ettiði insana muhataplar sayýyor. Finalde ise renga bitti aþýk atabiliriz denilerek renganýn
'kollarý korniþlere asýlý kalmýþ erkekler için renga// silik taným olarak eksikliðine dair gönderme de barizleþiyor.
yüzlerine biraz kan gelmiþler için' dizelerinde olduðu gibi Eksiklik þu þekilde daha iyi anlaþýlabilir, renga iki veya
þair hassasiyetini de ekleyerek modern dünya eleþtirisini daha çok þairin bir araya gelerek ve de her birinin sýrayla
ve analitik yorumunu da þiirin bu bölümüne ekliyor. Bu bir dize oluþturarak meydana getirdiði þiir olarak
dizelerde modernlik yüzünden atýl kalmýþ insana da söylenebilir. Aþýk atma ise iki ozanýn birbirleriyle
deðiniyor. çatýþarak oluþturduklarý bir þiir türüdür denilebilir; iþte
þiirin ana ekseni burada meydan çýkýyor. 'renga bitti' ve
Analizci yaný kuvvetli olduðunu belirttiðimiz þair imgesel ardýndan gelen 'öteki þair hiç söylemedi' dizeleri þairin
analizleri þiire ekliyor. 'avro dünyasýndan çýkmýþ balýk de bu moderne olumsuz anlamda dahil olacaðýný
þeyler// semirme seanslarý// mütedeyyin karantina// göstereceði gibi dizedeki öteki kelimesiyle þairin
renga' dizeleri buna dair bir örnek olarak þiirde yer alýyor. modernin yok saydýðý bir yerde olduðunun da
Buna benzer örnekler þiirin içinde oldukça fazla yer göstergesidir. Oysa aþýk atma geleneðinde iki þairin de
alýyor. Þair bu örneklerden yola çýkarak modern önem derecesi deðiþmez. Bu analizi modern eleþtirisinin
dünyanýn kendisi ve toplum için örtülen ve kapatýlan nihai sonucu olarak ta okuyabiliriz. Renga'da ise bir çeþit
noktalarýný çözme ihtiyacý içine giriyor. Analizcilik burada çok seslilik halinden bahsedilebilir, eleþtiri sýrasý modern
daha ön plana çýkýyor. duruma gelemeyebilir.

14
somutlaþtýrmamýþtýk. O herkes için deðiþebilen, çok farklý
boyutlara gidebilen bir yapý. Fakat on yýl içinde gördük ki o
Bülent KEÇELÝ dilsel kýrýlma ve oyunlarýn maksadý aþýlarak iþlevselliði ön
Murat ÜSTÜBAL plana geçirildi. Bizim de zamanýnda yaptýðýmýz dilsel
kýrýlma ve oyunlarýn kliþeleþmesinin nedeni dilsel
M.Ü.: Þiirin içine yararcýlýk ve fýrsatçýlýk giriyorsa kapitalist kýrýlmalarýn ve þiir içi teknik argumanlarýn yeterince
ve emperyalist düþüncelerin artefaktý, artýðýdýr bunlar. tartýþýlmadan içselleþtirilmeye çalýþýlmasýnýn anlamýn
Elbette iþin içine tüketim giriyor yararcýlýk girince. üzerini örtmesidir. Böylelikle imgede ya da dilsel
Fýrsatçýlýk girince metalaþma giriyor. Dolayýsýyla þiire kýrýlmalarda anlamýn örtülmesi onlarý toplumsal iþleve
biçilen rol, solcu bir kimlikle de islamcý bir kimlikle de mahkûm etti. Bu da giderek bir anlamda dilsel kýrýlmalarýn
liberal de olsa her zaman metaya ait bir roldür o zaman. Bir ideolojik olarak kullanýlma niyetiyle çakýþtý, eninde
þiir modern meta halinde modernist burjuvanýn dayattýðý sonunda kliþeleþiyor bu da. Kalýcý þiire buradan
bir þey haline geliyor. Þiire mal olarak bakan zihniyetin ulaþmamýz zor görünüyor. Bu þekilde ancak moda ve
rehberliðinde gidiliyor demektir bu. Dikkat edersen metalaþmýþ þiire ulaþabiliriz.
imgenin ölümünde en büyük sorun imgenin iþlevinin B.K.: Burada da sorun yine kapitalizm. Anlamý iþlevsellikle
tükenmesi. Ýþlevinin tükenmesini yararcýlýkla baðdaþtý- örten kapitalizm yani. Toplumun her alanýnda görüyoruz
rýyorlar aslýnda. Yapýlmaya çalýþýlan bu oluyor. kelime oyunlarý ve dilsel kýrýlmalarý. Ýþlevsel düzlemde
B.K.: Damar aslýnda burasý. Ýmge bir þekilde kamuya kullanýlýyor zaten. Ama bu ne Ücra'nýn ne de bizim
yönelik iþlevsel kýlýnmak isteniyor. Yani imge öyle bir hale suçumuz. Biz bunu Ücra'da gayet üsturuplu bir þekilde
gelecek ki mesela þurada bir trafik kazasý olsa o trafik yaptýk. Davranýþýmýzýn köþe baþlarýný da gösterebiliriz
kazasýný çözecek olan kiþi imgeden bahsedemez. Ýþte aslýnda. Biz grameri ve dil yapýsýný çok iyi çözümlemiþ,
burada reklam kültürünün ve þairlerin vebali de çok büyük. özümsemiþ insanlarýz sonuçta. Bunlarýn yapýsýna sadýk
Þairler buradaki vebalin hesabýný vermek zorundadýr. kalarak ve bilerek bazý yapýbozum hareketlerine giriþtik.
Reklam kültürüyle þiir kapitalizmin hizmetine sunularak Yapýbozum hareketlerine giriþerek oradaki yapýnýn
imgenin iþlevselliði icat edildi. Yani anlamýný yok ettik içeriðine dalmak istedik bilindiði gibi. Ýçeriðine niye dalmak
imgenin. istiyorsun? Ýþlevsiz kýlýnan kavram ve imgeyi harekete
geçirmek için. Anlam yönündeki o sekmeyi ortaya
çýkarmak için. Þiirdeki anlam bu yapýdan ve modern
Ýmge bir þekilde kamuya yönelik iþlevsel komplikasyonlardan dolayý neden sýkýntýya giriyor diye
kýlýnmak isteniyor. Yani imge öyle bir hale düþündük. Buradan Türk þiirine fayda olabilecek
gelecek ki mesela þurada bir trafik kazasý argumanlarý ele geçirebilir miyiz derdindeydik. Zaten her
olsa o trafik kazasýný çözecek olan kiþi zihinselliðe ulaþabilirsin buradan, önce dili çözmek
imgeden bahsedemez. Ýþte burada reklam gerekiyor. Önce dili oluþturmak gerekiyor, kimse dil
kültürünün ve þairlerin vebali de çok oluþturma derdinde deðil.
M.Ü.: Dilsel kýrýlmalarýn içinde bir çok yapý var, aslýnda
büyük. orada herkesin hakký var! Elimizde kalýp olarak duran
topluma mal olmuþ dilsel yapýda herkesin hakký var. O
M.Ü.: Ne zamanki iþlev anlamýn önüne geçti orada kliþeler herkesin içindeki özneler ne ya da kim? Gerçekleþtirilen
oluþmaya baþladý. Kliþe iþlevin anlamý örtmesidir aslýnda. dilsel kýrýlmalar oradaki global anlamýn içindeki özneleri
Ve bunu tamamen kapitalist zihnin yararcýlýk ilkesiyle ortaya çýkardý. Bu bir hakkâniyet. Buradan kendimize ait
baðdaþtýrmak gerekir. Bizim imgeyi iþlevsiz bulmamýz olaný da ortaya çýkarmaya çalýþtýk. Farklý bir büyük-
onun anlamsýz olduðu anlamýna gelmiyor. Ýmgedeki anlam'a ulaþmaya çalýþtýk. Bunun ne kadar anlaþýldýðý
anlamý ne zaman o iþlevin önünde bir þey olarak belirsiz. Anlaþýlsaydý böyle bir tekrara baþvurmazdý
tartýþmaya baþlarýz iþte ancak o zaman imgenin ölüp þairler.
ölmediðine karar veririz.
B.K.: Yararcýlýk kavramýnýn dýþýnda tuttuðumuzda, kendi
gerçekliðinde kullanmaya baþladýðýmýz anda imgenin de Bizim imgeyi iþlevsiz bulmamýz onun
gerçek anlamlarýný bulmaya baþladýðýný göreceðiz. anlamsýz olduðu anlamýna gelmiyor.
Kapitalizmin bir evresi içindeyiz zaten, o evre içinde bunun Ýmgedeki anlamý ne zaman o iþlevin önünde
da oraya evrilmesi çok doðal. Þiir içinden buraya bir þey olarak tartýþmaya baþlarýz iþte
kaydýrýlarak meta haline getirilmeye çalýþýlmasý, iþ üretici ancak o zaman imgenin ölüp ölmediðine
ve tasarýmcý yapý haline modern anlamda getirilmesi,
mesleklerin içeriðine katýlmasý modern kapitalist karar veririz.
dönemlerle alakalýdýr. Þiirin gücünün ne kadar saðlam
olduðunu görüyoruz ama reklam kültürüyle bu da etkisiz B.K.: Aslýnda deneysel olmadýðý da ortaya çýkýyor.
kýlýnmaya çalýþýlýyor. Þiirden yararlanýlmak istenmesi bile Deneysel derken deneyin aþamalarýndan geçerek bir
þiirin gücünü gösterir. þeye karar kýlmak. Bu arayýþýn sonu yok, biliyoruz bunu.
M.Ü.: Aslýnda þiirden yararlanmýyorlar þiirin iþlevsel- Ama biz sonu aramýyoruz. Biz arýyoruz. Aramak deneysel
liðinden yararlanýyorlar. Ýmgeyi çok konuþtuk zamanýnda þair olmayý gerektirmez, bugün herkes arýyor. Kimisi geniþ
belki, dilsel oyunlara ve kýrýlmalara geldiðimizde de dikkat bir spektrumda arýyor kimisi ise dar spektrumda. Biz dar
edersen dilsel kýrýlmalarý belli bir anlam dönüþümü için olaný tercih etmedik. Kendimize sýnýr koymadýk yapýmýz
kullanmýþtýk. Oysa o anlamdan beklediðimiz yararý gereði.

15
M.Ü.: Yani akýþkanlýk sýnýr tanýmayacaksa eðer bizim de nereden buluyor? Belli bir psikolojiden buluyor. Bu
kendimize sýnýr koymamamýz gerekiyor bu anlamda. psikoloji iktidarý savuþturma psikolojisi olabilir. Demek ki
Yaptýðýmýz tüm reddiyelerin kendi üzerimizde de böyle bir güç var. Demek ki iktidar psiþik durumlarýmýzý
tahakküm kurmasýna izin vermememiz gerekiyor. esir almak için bazý yapýlar kullanýyor. Bu yapýlar içinde en
Kendine dönen bir akýþkanlýða da gerek yok. Herkes bir önemlilerinden biri dildir. Özne kendisiyle iletiþime
tür anlamsýzlýða doðru kaçtýðýmýzý söylemeye çalýþýyordu geçmek isteyen dille karþý karþýya kalmamak ve irtibata
ama biz tam tersine anlamsýzlýða deðil de deðiþen geçmemek için kendi iletiþimsizlik dilini yaratabilir. O dile
anlamlarý yakalama hassasiyetine sahiptik. Bu da karþý koymanýn ve reddetmenin bir tavrý olarak bu
deneyselci gibi bir kýlýfý kabullenmememiz için yeterli bir iletiþimsizlik dilini yaratabilir. Bu da þiirin dili olabilir.
sebep. Mesele hiçbir zaman toplumsal ya da tekil özneler olmadý.
Ama öznelerden hep tekil ve toplumsal olma arasýnda bir
On yýl içinde gördük ki o dilsel kýrýlma ve seçime gitmeleri istendi. Tekil oldukça kendilerine
toplumsal özne dayatýlacaktý, toplumsal oldukça da
oyunlarýn maksadý aþýlarak iþlevselliði ön slogan diliyle yönlendirileceklerdi. Ýkisinde de bir
plana geçirildi. Bizim de zamanýnda maniplasyon var. Biz tekil ile toplumsal arasýnda sýnýr
yaptýðýmýz dilsel kýrýlma ve oyunlarýn koymayarak ikisi arasýndaki gidiþ geliþlerimize de bir had
kliþeleþmesinin nedeni dilsel kýrýlmalarýn ve koymamýþ olduk.
þiir içi teknik argumanlarýn yeterince B.K.: Ýktidarýn yaratmak istediði bir özne þekli senin
tartýþýlmadan içselleþtirilmeye bahsettiðin. Ýktidar kendi öznesini yaratmak istiyor tabii ki.
Bunu þiire de dayatacak elbette. Burada savunmayý
çalýþýlmasýnýn anlamýn üzerini örtmesidir. oluþturmak lazým, gücünü göstermek lazým. Ama bunu
göstermeyip ben de politika yapacaðým diyorsun! Ben de
B.K.: Üzerinde çok durmak istemiyorum, deneyselci böyle bir özne olmak istiyorum diyorsun! Bu özne olmak
demeleri de çok önemli deðil. Üzerimize almadýktan sonra istedikçe þair özneliðinden uzaklaþýyorsun. Þair öznesi
anlamsýz. Ama bunun ýsrarla söylenmesi asýl rahatsýzlýk daha farklý. Orada iþte hegemonik dili çözebilirsin. Bunun
verici olan. Bunu defalarca belirtmemize raðmen. estetik kaygýlarý dýþýndaki faydalarýný da düþünmek lazým.
Deneyselcilik kabul edilebilecek bir þey de deðil. Hatta Bunu çözebildiðimiz anlamda, Ücra'nýn akli tarafýna da
örnek de verdim, bir ülkede kýrk sene deneysel þiir yazan geçiyoruz. Ücra'nýn akýþkanlýðý içinde tuttuðu bilinçli yolu
þair olamaz. Toplumsal þiir yazýyor demelerine bile da gösteriyoruz asýl. Bu akli yolu da çözmelisin. Ýþte
razýyým! Bunun ne anlama geldiði belli, bu burada polemiðe dahil olmak, þiirin dilini polemik dili haline
ötekileþtirmektir! Bir arkadaþýn sözü çok manidar: þiirin getirmek (sokak dili ya da beat generation da deðil) onu
yan yollarýndan biridir deneysel demiþti. Þiirin yan tamamen iktidarýn gücünün bir argümaný yapmak! Ýþte
yollarýndan birine dahil olabilir mi insan? Þairim ben ve bundan da kurtulmamýz gerekiyor. Modern zamanlarýn
yan yollardan ana yola çýkmaya mý çalýþmalýyým? Anayolu isteði bu deðil mi? Þiirin gücü farklý. Þiir, o derinlerdeki
da sen mi belirleyeceksin? Ýlginç yani. yapýyý göstererek, okuma kabiliyetini geliþtirerek aslýnda
M.Ü.: Bu anayol tespiti tamamen merkezin tespiti. Merkez gerçekleri de görmemize neden olur. Ýkinci Yeni'nin en
tarafýndan devþirilmiþ þair zihninin sembolü. Kusura büyük anlamý buydu. Ýkinci Yeni sadece biçimde bir devrim
bakmasýnlar hepsi arkadaþýmýz ama nasýl bir etki altýnda deðildi. O biçimdeki devrimi yaparken anlamdaki devrimi
kaldýklarýný görmeleri açýsýndan söylüyoruz bunlarý. de gerçekleþtirmenin adýydý. Ýþte bunun üzerinden
Aslýnda dikkat edersen, iktidarýn kiþiler üzerindeki gidelim. Biçimin üzerine gitmenin anlamý budur. Biçimci,
psikolojik etkileri yeterince araþtýrýlmamýþ. Yani, yeni, farklý gibi kavramlarý kullanmak yoksa çok kolay.
ötekileþtirmenin mekanizmasý araþtýrýlmamýþ. Þiirin
burada da çok önemli bir iþlevi var. Yapbozyap sürecindeki Yapýbozum hareketlerine giriþerek oradaki
'yap' bir anlamda bu psikolojiye direniyor. Ýktidarýn özne yapýnýn içeriðine dalmak istedik bilindiði
üzerindeki hükmetme psikolojisini çözümlemeye gibi. Ýçeriðine niye dalmak istiyorsun?
çalýþýyor. Þiir burada devreye giriyor özneden baþlayan bir Ýþlevsiz kýlýnan kavram ve imgeyi harekete
þey olarak. Belki kendi özneliðini bile iktidar karþýsýnda
iþlemek için öznesizliðe doðru kaçmaya çalýþýyor ama, bu
geçirmek için. Anlam yönündeki o sekmeyi
öznesizliðe doðru kaçmak kendini deðilleme ihtiyacýný ortaya çýkarmak için.
No: 12 - Tel: 0.332.342 07 95 KONYA
Sayý: 37 Eylül - Ekim 2010

Yeni Matbaacýlar Sitesi 1. Blok


Office Dizgi & Grafik

Erdoðdu Ofset

You might also like