Trevanian - Kar Kaplanı

KELEBEK YAYINLARI Her ey isvire'de bir Amerikan ajannn ldrlmesiyle balad. Jonathan Hemlock CII adna alyordu.
Grevi yabanc ajanlar bulup ldrmekti. in ilgin yn o dmanlarnn kim olduunu bilmedii halde dman ajanlar onu tanyordu... lkemizde de byk n yapan ve kitaplar ok satan John Trevanian'n Trkiye'de ilk kez yaynlanan ilgin bir yapt.
KELEBEK YAYINEV STANBUL ankara cad, bobtail han. no: 99 tel. 526 84 40 "The Eger Sanction" adl ngilizce basksndan dilimize eviren Gnl SUVEREN kitab hazrlayan : Yldran Bozkurt kapak resmi : ahin Karako kapak dzeni : Blent Engez kapak film : Gven Rprodksiyon kapak bask : etin ofset
Trevanian
Kar Kaplan
Montreal: 16 Mays Gecenin ilk saatlerinde St. Laurent Bulvar'na yaan yamur oktan dinmiti. Ancak biimsiz kaldrmlarda hl su birikintileri vard. Hava CII ajan Wormwood'un koyu bej, ince yamurluunu giymesine neden olacak kadar serindi. Aslnda adam klasik trenkotlar tercih ediyordu, ama onlar giyme cesaretini de gsteremiyordu. Ajan arkadalarnn kendisiyle alay edeceklerini biliyordu. Bu nedenle de yamurluunun yakasn kaldrp, ellerini ceplerine sokarak idare ediyordu. imdi ellerinden birinin aveunda St. Justine Hastanesinin kasvetli bahesinde pis kokulu bir cceden ald bir iklet paras vard. Cce birdenbire aaklarn arasndan karak Wormwood'un neredeyse dn patlatmt. Ajan da irkildiini belli etmemek iin sanki Dou'ya zg bir savunma oyunu gsteriyormu gibi bir hareket yapmt. Geri geri giderken bir glfidanna arpmasayd belki de bu kedi gibi uyank hareketi daha da etkili olacakt. Wormwood yryordu. tenhalamaya iyice balayan sokakta hzl hzl Morali dzelmiti. stnlk duygusundan
deildi bu tabii. Onu mutlu eden bir yeterlilik duygusuydu. Hi olmazsa bu sefer ii berbat etmemiti. Wormwood'un glgesi de karanlk bir maazann vitrin camna vurarak onunla birlikte dalgalana dalgalana ilerledi. Gvenli baklar, kararl admlar, dk omuzlarn ve kabak kafasn gizlemeye yetiyor da artyordu bile, Wormwood kamburunu dzeltmek iin avularn ne doru evirdi. Bir zamanlar biri ona erkeke bir duru kazanmann en iyi yolunun avular ileriye doru uzatarak yrmek olduunu sylemiti.
NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.
Trevanian
Kar Kaplan
Rahatsz bir yryt bu. Wormwood bu yzden biraz da penguen gibi ilerliyordu, ama bu yntemi her aklna geliinde de uyguluyordu. Wormwood duyduu can acsyla biraz nce glfidanna ta klm olduunu hatrlad, ama pantolonunun dikiini ba ve iaret parmaklaryla tutarak kuma kaba etlerinden ektii zaman can acsnn getiini de fark etti. Zaman zaman gelip geenlerin bavurdu. Memnundu gvenle ilgili Wormwood. olmal Kendi kendisine, "Bu ii "bu kendime sanrm," dedi. baaracam merakl baklarna aldrmayarak bu areye
biliyordum. Baardm da." Ajan, bir uursuzlukla karlaacan dnd zamanlar buna kendisinin byle dnmesinin yol atna inanyordu. Son bir ka grevi de bu dnceyi dorulam gibiydi. Genellikle kuraml bir Wormwood iin pek geerli deildi. Ajan, kabak kalma tehlikesine, karyd. Salarn ksa kesersen, uzun sre dklmezler," ilkesini uygulamt. Salarn her zaman asker gibi ksack kestirmiti. Bu yzden olduundan daha az grnmt salar ancak yine de dklmt. Bir sre salarn erken dklmesinin olaanst bir erkekliin belirtisi olduu kuramna sk sk sarlmt, ama kiisel deneyimleri sonucu bu fikirden de vazgemek zorunda kalmt. "Bu sefer ii baardm. Bir terslik de olmad. Yarn sabah altda Amerika'da olacam." ikleti parmaklaryla daha da skca kavrad. Bir baarszlkla daha karlamas olacak gibi deildi. Merkezdekiler ondan "Tek Kiilik Domuz Krfezi Harekat" diye sz etmeye balamlard.
Trevanian
Kar Kaplan
Sola
Lessage
Yoluna
sapt.
Sokak
ssz
ve
sessizdi.
Wormwood do fark etti bunu. St. Dominique'de tekrar gneye doru dndnde skntl, karanlk tula binalarn cephelerine arparak yalanlanan ayak sesleri Wormwood 'a birer darbe gibi geldi. Sessizlik ajan rahatsz etmiyordu. Islk almasnn tek nedeni ise bunu sevmesiydi. Bir delikanl tavrlaryla, "byle olumlu dnmek gerekten etkili," diye mrldand. "Kazananlar her zaman kazanyor! Bu gerek!" Sonra kaybedenlerin de her zaman kaybettiklerinin bir gerek olup olmadn kendi kendisine sorarken bir ocuunkini andran yuvarlak yznn kaslar bzld. niversitedeki mantk derslerini hatrlamaya alt. Sonunda da. "hayr," diye kararn verdi. "yle olmas art deil. Kaybedenler her zaman kaybetmiyorlar ki, ama kazananlar her zaman kazanyor!" Bu konuyu zmledii in kendisini daha iyi hissetti. nc snf oteline erimesine yalnzca bir blok kalmt. Yolun ilerisindeki krmz neonla diklemesine yazlm bozuk yazy grebiliyordu. "OTEL" "Yaklatm, saylr." Wormwood, CII Eitim Merkezinde verilen talimat hatrlad. "Gideceiniz yere her zaman sokan kar tarafndan yaklan." Wormwood da bu nedenle kar kaldrma geti. Bu kuraln nedenini hibir zaman doru drst anlayamamt. Tabii bu sinsice bir eydi, ama bunu nedenini sormak da, bu kurala uymamak da Wormword'un aklndan bile geemezdi. St. Dominique' in dkme demir lambalar henz kenti irkinletirme akmna kurban olmamlard. Bunlarn yerine insanlarn dudaklarn kapkara gsteren o cva lambalar
Trevanian
Kar Kaplan
geirilmemiti. Bu yzden Wormwood glgesini seyrederek elenebiliyordu. Glgesi ayaklarnn altnda kayarak nnde iyice uzuyordu. Sonraki lambann aydnl arttka glge yice ksalyor ve arkasnda kalyordu. Ajan omzunun zerinden hayran hayran bu olay seyrederken birdenbire bir fener direine arpt. Kendisini topladktan sonra fkeyle yolun aasna, yukarsna bakt. Sanki iin iin birine meydan okuyordu. Aslnda biri bu olay grmt, ama Wormwood bunun farknda deildi. Bu yzden fkeyle 'terbiyesizlik eden' lamba direine baktktan sonra avularn ne doru uzatarak omuzlarn dikletirdi. Karya geerek oteline girdi. Hole, o berbat otellere zg, kf, Lizol ve idrar kokusu sinmiti. Bu da insann iini rahatlatyordu. Daha sonraki raporlarda Wormword'un oteline 11.5511.57 arasnda girdii belirtilecekti. Kesin zaman ne olursa olsun Wormwood saatine bir gz att. Saatin ltl kadran olduu gibi houna gitti. Ajan saat kadranlarnda kullanlan fosforlu maddenin cilt kanserine neden olduunu duymutu birinden, ama sigara imeyerek bu tehlikeyi dengelediini dnyordu. Wormwood yine de karanlk bir yerden geerken kesinlikle saatine bakyordu. Yoksa ltl bir kadran olan bir saatin baka ne yarar vard ki? Herhalde ajann bu noktay lekeli dnmesi bir halnn o 11.55'le 11.57 lo arasndaki farka yol amt. Wormwood nemli, serili olduu merdivenden karken kendi kendisine 'kazananlarn daima kazandklarn hatrlatt, ama yanndaki odadan gelen ksrk seslerini duyunca btn keyfi kat. Btn gece aralklarla
Trevanian
Kar Kaplan
devam eden sarsc, rtc, hastalk kokan bir ksrkt bu. Wormwood yan odada kalan yal adam hi grmemiti, ama uykusunu karan bu ksrkten de nefret ediyordu. Ajan oda kapsnn nnde durarak ikleti cebinden kard, dikkatle inceledi. "Her halde iinde mikrofilm var. Bu katla iklet arasnda olmal. O acayip nesneler hep oraya konulur." Anahtar gevek kilitte dnd. Wormwood kapy arkasndan kapatrken rahat bir nefes ald. "Bu kanlmayacak bir kural," diye kendi kendisine itiraf etti. "Kazananlar." Ama bu dncesi yarda kesiliverdi. Odada yalnz deildi. Wormwood, Eitim Merkezinin vgyle karlayaca bir tepki gsterdi, ve ikleti zerindeki kadyla birlikte abucak azna att. Kafasnn arkas ezen darbeyi yerken sakz da yut tu. Acs korkuntu, ama ses daha da korkuntu. Bu ellerinizle kulaklarnz kapayarak bir salatalk srmaya benziyordu, ama daha yaknda sanki beyninin iindeymi gibi duruyordu. Wormwood ikinci darbenin grltsn de iyice duydu. Sv sesiyle kark bir trdyd, ama iin garibi bir vuru cann yakmamt. Ancak baka bir ey Wormwood 'a ac veriyordu, gremiyor du, ama grtlan keserek atklarnn farkndayd. Bu sahne gzlerinin nnde canlandnda titredi. "Kusmayacam umarm," diye geirdi iinden. Sonra sra midesine geldi. Souk bir ey midesine girip kt. Yan odadaki ihtiyar adam ksrd ve rd. Wormwood kafasnda ilk korku srasnda yarda kesilen dnceyi tamamlad. Ajan, "kazananlar daima kazanrlar," diye dnd ve sonra da ld.
Trevanian
Kar Kaplan
New York : 2 Haziran "...Hi olmazsa bu smestr size sanatla toplum arasnda yle anlaml bir iliki olmadn retti. Tabii bilgi alanlar dndaki nemli savlarda kavramlar konularla karlatklarnda o da kt sonular karmak 'sanat' Bu zorunda kalan kitle psikologlar ve kitle kltrcleri yle hrsl bulunuyorlar bile baka. 'Toplum' ve birbirine yabanc hatta dmancadr.
bakmdan kurallar ve snrlar..." Sanat Profesr Dr. Jonathan Hemlock snftaki yln son konumasn yapyordu. Hemlock 'Sanat ve Toplum' derslerinden nefret ediyordu, ama bunlar blm iin nemliydi. Hemlock'un ders verme yntemi alayl hatta hakaret doluydu, ama renciler profesre baylyorlard. Her biri de yanlarndaki srada oturan arkadalarnn iin Dr. iin Hemlock'un ukalaca aalamalar karsnda kvrandn sanyorlard.
Profesrn o souk ve krc szlerini duygusuz bir burjuva dnyaya duyduu an olarak yorumluyorlard. Bu. melodram merakls renciler iin 'Weltschmerz' in enfes bir rneiydi. rencilerin Hemlock'tan holanmalarnn birbirleriyle ilikisi olmayan birka nedeni vard. Bir kere otuz yedisinde olan Hemlock, Sanat Blmndeki en gen profesrd. Bu yzden renciler onun bir liberal olduunu dnyorlard. Ancak Hemlock tutucu, muhafazakar, ayrlk, liberal de deildi. ki yasa dman, lml bir sosyalist olmad gibi. Hemlock'u yalnzca sanat ilgilendiriyordu. Siyaset, renci zgrl, yoksullukla mcadele. siyahlarn sorunlar, Hindiini'ndeki sava ve ekoloji gibi eyler onu ilgilendirmiyor, hatta skyordu. Ama
Trevanian
Kar Kaplan
'rencilerin Profesr' diye ad kmt ve bundan kurtulmas da olanakszd. rnein renci boykotlar nedeniyle ara verilen derslere tekrar balandnda nemsiz bir gsteriyi bastracak cesareti ve gc olmad iin ynetimle ak ak alay etmiti. renciler bunu, kurulu dzenin eletirisi olarak alm ve ona daha da byk bir hayranlk duymulard. "Sonuta yalnzca sanat var. Bir de sanat olmayan eyler. Kara Sanat, Toplumsal, Sanat. Gen Sanat. Pop Sanat, Kitle Sanat diye bir ey yok. Bunlar yeteneksiz boyaclarn berbat resimlerini isimlerdir..." Hemlock'un bir dac olarak uluslararas bir ne sahip olduunu bilen ve yaptklarn gazetelerde okuyan erkek renciler bu 'bilgin atlet' kavramndan etkileniyordu. Oysa Hemlock birka yldan beri hibir trman yapmamt. Gen kzlar ise onun buz gibi souk ve ciddi tavrlar etkiliyordu. Hepsi de bu tavrlarn arzu dolu ve esrarl bir tabiat gizlediini sanyorlard, ama aslnda Hemlock grn bakmndan hi de romantik bir tip saylmazd. Orta boylu ve ince yaplyd. Kesin ve evik hareketleri ifadeleri anlalmayan yeilimsi gri gzleri kzlarn cinsel hayaller kurmalarna neden oluyordu. Tahmin edilebilecei gibi Hemlock'a duyulan bu hayranl dier retim yeleri paylamyordu. Hepsi de onun akademik nne, komitelere katlmaya yanamayna, sunulan proje ve nerilere ilgi gstermeyiine ve o nl rencileri byleme yeteneine kzyordu. zellikle bundan drst bir bilim adamna yakmayacak bir eymi gibi sz ediyorlard. Bu insanlarn kt niyetli fkelerine kar Hemlock'u en ok zenginlii ve Long
snflandrarak
onurlandrmak
iin
uydurduklar
Trevanian
Kar Kaplan
Island'da bir malikanede yaad sylentileri koruyordu. Tipik akademik liberaller olan retim yeleri bu servet, hatta hayali servet yznden aryor ve beceriksizleiyorlard. Bu sylentileri dorulama ya da yalanlamalar da olanakszd. nk Dr. Hemlock hibirini evine armyordu. araca da yoktu... "...Sanat takdir etme renilecek bir ey deildir. Bunun iin zel yetenekler gereklidir. Tabii sizde de bu yeteneklerin bulunduunu dnyorsunuz. nk insanlarn eit olarak yaratldklar birbirinize deilsiniz..." Hemlock, byle ezberden konuurken bir taraftan da anfinin n srasndaki rencileri inceliyorlard. Bu sra yine her zamanki gibi balarn sallayarak glmseyen kafasz kzlarla doluydu. Eteklerini yukar ekmi, farkna varmadan dizlerini ayrmlard. Hemlock, onlarn, glerken yukar kvrlan dudaklar ve bo bakl yuvarlak gzleriyle kz birer harfine hibir ve benzediklerini zaman iliki yanma dnd. Hemlock rencilerle bakireler fikriyle eit bytlmsnz. anlamna Bunun geldiinin yalnzca farknda olduunuz
kurmamt.
renciler,
sarholar
yaklatrmazd. Eline hol frsat geiyordu aslnda. Erkeklik gc de yerindeydi, ama o bir sporcuydu ve bu gzleri kamam budalalarla iliki kurmay geyikleri hileyle tuzaa drmek ya da barajdaki balklar dinamitle avlamakla bir tutuyordu. Her zaman olduu gibi Hemlock son szlerini syledii srada zil de ald. Profesr de konumasn rencilerine yaratc dncelerin kirletmedii sakin bir yaz geirmeleri dileiyle sona
Trevanian
Kar Kaplan
erdirdi. renciler de bu son gnde her zaman yaptklar gibi onu alkladlar. Hemlock snftan abucak kt. Profesr koridordaki keyi dnerken mini etekli, uzun siyah sal, gzlerini bir balerin gibi boyam bir kz renciyle karlat. Kz, heyecanla sk sk nefesini tutarak Hemlock'a derslerinden byk bir zevk aldn ve kendisini sanata eskisinden ok daha yakn hissettiini aklad. "ok gzel." "Benim sorunum u, Dr. Hemlock: notlarmn ortalama B olmas gerekiyor. Yoksa bursumu kaybedeceim." Hemlock ceplerini kartrarak brosunun anahtarn buldu. "Korkarm sizin son snavnzda da pek baarl olamayacam. Yani... Sanat konusunda duygularm iyice geliti, ama insan duygularn her zaman kada dkemiyor ki." Kz, ban kaldrarak profesre bakt. Btn cesaretini toplayarak onu anlaml anlaml szmeye alt. "Daha iyi not almamn bir yolu varsa... Yani ben her eyi yapmaya hazrm... Gerekten..." Hemlock ciddi bir tavrla, "Bu nerinin ne anlama geldiinin farknda msn?" diye sordu. Kz ban sallayarak yutkundu. Gzleri umutla parlyordu. Hemlock sesini bir sr verecekmi gibi alaltt "Bu gece iin bir plann var m?" Kz ksrerek boazn temizledi. "Hayr. Yok." Hemlock kafasn sallad. "Yalnz m oturuyorsun?" "Oda arkadam bu hafta yok." "yi. O halde kitaplarn kar ve iyice al. yi not almann en emin yolu budur." "Ama..."
Trevanian
10
Kar Kaplan
" Evet!" Kzn neesi snverdi. "Teekkr ederim." "nemli deil." Hemlock odasna girerken kz koridorda ar ar uzaklat. Profesr kendi kendisine bir ark mrldanyordu, ama neesi ok srmedi. Yaz masasnda kendisinin yazd baz notlar vard. Yaknda ya da oktan denmesi gereken faturalar hatrlamak iin almt bunlar. niversitede bir serveti olduu konusunda dolaan dedikodular aslszd. Aslnda Hemlock her yl retmenlik kitap yazarl ve tablo deerlendirmeden ald parann katn harcyordu. Ylda kazand yaklak krk bin dolarn ounu baka iler yaparak elde ediyordu. Jonathan Hemlock CII'nin "Aratrma ve Onaylama" Blm'nde alyordu. Bir katildi o... Telefon almaya balad. Hemlock yanan dmeye basarak alcy kaldrd. Alo?" " konuabilecek bayardmcs durumda Clement msn?" Pope'du. O "Hemlock? Rahatlkla Konuan gergin Bay ve Dragon'un hafif sesi
tanmamak olanakszd. Pope 'casusluk' oynamaya baylyordu." "Senin iin ne yapabilirim. Pope?* "Bay Dragon seni grmek istiyor." "Bunu anlamtm zaten." " "Yirmi dakika sonra burada olabilir misin?" "Hayr." Aslnda Hemlock Blme yirmi dakikada rahatlkla eriebilirdi, ama 'Aratrma ve Onaylama' Blm'ndeki personelden nefret ediyordu. "Yarna ne dersin?" "Ama bu i ok nemli. Bay Dragon seni imdi grmek istiyor."
Trevanian
11
Kar Kaplan
"O halde bir saat sonra." "Buraya bak, ahbap, ben senin yerinde olsaydm hemen popomu yerinden kaldrr ve buraya..." Ama Jonathan Hemlock telefonu kapatt. Jonathan ondan sonraki yarm saat odasnda oyaland. Dragon'un brosuna syledii bir saatten daha da sonra gitmeyi dnerek bir taksi ard ve kampus ten ayrld. Eski ve kirli asansr Jonathan'! nc Cadde'deki dikkati ekmeyen bir i hannn nc katna karrken adam tandk ayrntlarla ilgileniyordu. Duvardaki soyulmaya balam kuruni boya... Birbiri zerine gelii gzel yaptrlm yllk kontrol katlar... Yalanan makinelere duyulan sayg yznden silinmi ve azaltlm olan yk kapasitesini belirleyen kat... Jonathan ondan sonraki bir saat ierisinde grecei her eyi imdiden tahmin ediyordu. Bu da onu endielendiriyordu. Asansr durdu. Kap akrdayarak alrken de iki yana yalpalad. Jonathan brolarn bulunduu st kata gelmiti. Asansrden karak sola dnd. Bir merdivene alan ve zerinde 'Girilmez' yazl olan ar yangn kapsn itti. Islak beton basamaklardan birinde tulumlu, dev gibi bir zenci oturuyordu. Alet edevat antas da yanndayd. Jonathan ona bayla selam verdi ve yanndan geerek basamaklardan kt. Bir kat yukarda merdiven sona erdi. Jonathan baka bir yangn kapsn iterek tavan arasna girdi CII buraya bir takm odalar yaptrtmt. Koridora Jonathan'n ok iyi hatrlad o hastane kokusu yaylmt. iman bir temizliki kadn ayn yeri silip duruyordu. Kapsnda 'Yurasis Dragon' yazl kapnn yanndaki srada iman bir adam oturuyordu. Arkasnda bir i adamna
Trevanian
12
Kar Kaplan
yakacak bir elbise vard. antasn da kucana koymutu. Adam ayaa kalkarak Jonathan'n karsna dikildi. Profesr ise bu bu insanlarn iadam kendisine CII engel olmalarna Alet ok kzyordu. ve evrak Karlatklarnn hepsi de yani zenci tamirci, gndeliki kadn ve nbetileriydiler. edevat antalarnda ve sprgenin sapnda da silahlar gizliydi. Jonathan bacaklarn at ve ellerini duvara dayayarak durdu. Sklmt. Ve skld iin de kendi kendisine kzyordu. adam ise tam bir profesyonele yakacak bir ustalkla zerini aryordu. adam Jonathan'n cebinden bir dolmakalem ald. "Bu yeni. Genellikle yannda Fransz bir dolmakalemi tardn. Altn kaplama yeil bir ey." "Onu kaybettim." "Anlyorum. Bunun iinde mrekkep var m?" "Bir dolmakalem o." "ok zgnm. Kalem ya sen dar kncaya kadar bende kalacak ya da ben bunu incelettireceim. ncelettirdiim zaman mrekkebi boaltacaklar." "Kalem ben dar kncaya kadar sende kalsn." adam yana ekildi ve Jonathan'n broya girmesine izin verdi. Profesr kapy arkasndan kapar kapamaz Bayan Cerburus onu, On sekiz dakika ge kaldnz. Hemlock," diye sulad. "Evet, yle bir ey..." Jonathan'a prl prl eyal d brodaki hastane kokusu boucu geldi. Kolal bir hemire niformas giymi olan Bayan Cerburus tknaz ve kasl vcutlu olan bir kadnd. Sk kr salarn ksa kestirmiti. Souk bakl kk gzlen ya kvrmlar arasnda
Trevanian
13
Kar Kaplan
yar kaybolmu gibiydi. Zmpara kadna benzeyen cildini galiba her gn soda ve kaayla temizliyordu. nce st dudann yukarsnda bir byn glgesi grlyordu. "Bugn Cerburus." Kadn dilerini gstererek homurdand. "Bay Dragon bekletilmekten holanmaz." "Kim bekletilmekten holanr ki?" "Salnz yerinde mi?" Kadn bunu Jonathan'la pek yakndan ilgilendii iin sormamt. "Olduka." " Souk algnlnz yok ya? Bulac hastal olan biriyle karlatnz m?" "Ah. Her zamanki hastalklar: fil hastal, frengi." Kadn Jonathan'a fkeyle bakt. "Pekala. eri girebilirsin. Arkasndaki kapnn almasn salayan dmeye bast. Sonra da tekrar katlarn zerine eildi. Artk Jonathan'la ilgilenmiyordu. Profesr ara blmeye girdi. Kap arkasndan grltyle kapand. Bu ara blmeyi hafif, krmz bir k yar aydnlatyordu. Bay Dragon, d bronun prltl beyazlndan kendi kapkaranlk odasna geilirken ara yere bu krmz koydurtmutu. Jonathan gzlerini kapattnda karanla daha abuk alacan biliyordu. Profesr bunu yaparken dier taraftan da yavaa ceketini kard. Ara blme ve Bay Dragon'un odasnda s her zaman otuz dereceydi. Hafif bir souk algnl ya da gripli biriyle bir anlk karlama adamn beni drt gzle bekler bir haliniz var Bayan
Trevanian
14
Kar Kaplan
aylarca
hasta
yatmasna
neden
oluyordu.
Bay
Dragon'un
hastalklara kar doal direnci yoktu Jonathan blmeye girerken ieri dolan serin havann ss otuz dereceye ykseldiinde Bay Dragon'un brosunun kaps otomatik olarak ald. lerideki karanln arasndan Bay Dragon'un sesi ykseldi. "Gel, Hemlock." Jonathan el yordamyla Bay Dragon'un masasnn karsnda olduunu bildii byk deri koltua doru gitti. "Biraz saa kay. Hemlock." Jonathan koltua otururken adamn beyaz gmleinin manetini grr gibi oldu. Gzleri karanla ar ar alyordu. "Tamam... E. son aylarda nasldn?" "Cevabn bildiimiz bir soru bu!" Dragon her zaman yapt gibi kuru ve kesin bir sesle defa "Ha!" diyerek gld. "Doru. Seni korumak iin gz hapsinde tutuyorduk tabii. Duyduuma gre karaborsa satlan bir tablo ilgini uyandrm." "Evet. Bir Pisarro." "Ve bu yzden de paraya ihtiyacn var. Bana yanl syleme dilerse on bin dolara... Kiisel zevkler iin fazla para bu." "O tabloya paha biilemez." "Her eyin bir deeri vardr. Hemlock. Hibir ey iin paha biilmez olduu sylenemez. Bu tablonun bedeli Montreal'deki bir adamn hayatna eit saylr. Dorusu tuval ve yalboyann seni neden bu kadar ektiini hibir zaman anlayamadm. leride bir gn bana bu konuda bilgi vermelisin." "Bu renilecek bir ey deildir."
Trevanian
15
Kar Kaplan
"Yani bu nitelik insanda ya doutan olur, ya da hi olmaz. yle mi?" "Evet. Bu insanda ya vardr, ya da yoktur." Dragon iini ekti. "Evet. nsann doutan byle olmas gerektii anlalyor." Dragon'un yabanc bir lkede domu olduunu aksan deil de diksiyonundaki kusursuzluk ortaya koyuyordu. "Ama resim koleksiyonculuu yapma konusundaki is teklerinde alay etmemeliyim. Bu olmasayd, paraya sk sk ihtiya duymazdn. O zaman da senin hizmetlerinden karanla alp yararlanamazdk." Jonathan'n gzbebekleri
genilerken Bav Dragon da ar ar karanlklarn arasnda belirmeye balad. Tpk banyo edilen bir fotoraf gibi... Profesr her zaman gelen tiksinti duygusunu bekleyerek "fazla zamannz almayaym. Bay Dragon," dedi. "Yani konuya girelim, demek istiyorsun." Dragon'un sesinde hayal krkl vard. Nedense Jonathan'dan holanyordu. O kstl uluslararas suikastlar dnyasnn dndan gelen biriyle konumak ona zevk veriyordu. "Pekala. Adamlarmzdan biri Mont Real'de ldrld. Kot ad: Wormwood ki katilin saldrsna urad. Aratrma Blm onlardan birinin izini buldu. Sen bu adam 'onaylayacaksn.'" Jonathan CII'ye zg bu st kapal szlere gld. 'En alt rtbeye geliyordu. indirmek' ldrerek eilim' ortadan antaj, kaldrma 'slak i' anlamna katletmek. 'Biyografik
'onaylamak'la da karlk olarak ldrmek kastediliyordu. Gzleri karanla alan Jonathan, Dragon'un yzn hayal meyal grd. Adamn salar beyazd ve kuzu yn gibi kvrckt. Karanlklarn arasnda yzyormu gibi bir izlenim brakan
Trevanian
16
Kar Kaplan
suratyla kupkuru mermeri andryordu. Dragon doada ender grlen insan tiplerinden biriydi. Tam bir aknd1 o. Bu yzden a kar ok duyarlyd. Gzlerinde ve gzkapaklarnda koruyucu pigment yoktu. Ayrca vcudu doduundan beri yeteri kadar akyuvar retemiyordu. Bu yzden de hastalk tayabilecek kimselerden uzak kalmas gerekiyordu. Alt ayda bir kan tamamyla deitiriliyordu. Adam elli ylk mrn karanlkta, yalnz bana geirmi ve bakalarnn kanlaryla yaamt. Tabii bu yaam, kiiliini ele etkilemiti. Jonathan Dragon'un yzne bakarak en tiksinti uyandran ayrntnn belirginlemesini bekledi. "Aratrma 'hedeflerden' yalnzca birini mi bulabildi?" "imdi ikinci katili de bulmaya alyorlar. Bu ii sen Montreal'e varncaya kadar halledeceklerini umuyorum." "kisiyle birden ilgilenemem. Bunu siz de biliyorsunuz." Jonathan. CII iin yalnzca paraya ihtiyac olduu zamanlarda almaya karar vermiti. Dier zamanlarda ona 'onaylama' ileri verilmemesi iin daima dikkatli davranyordu. "ki ii birden yapman gerekebilir. Hemlock." "Bunu unutun." Jonathan, koltuun iki yann skca kavram olduunu fark etti. Dragon'un gzleri yava yava grlr hale geliyorlard. Tamamyla renksiz olan bu gzlerin iris tabakas bir tavannki gibi pembe, gzbebekleriyse kan krmzsyd. Jonathan istememesine ramen duyduu tiksinti yznden baklarm Dragon'dan kard. Profesrn cevab Dragon'un houna gitmemiti. "kinci 'onaylama'y zaman gelince konuuruz." "Bunu unutun. Ayrca size kt bir haberim var."
Trevanian
17
Kar Kaplan
Dragon hafife glmsedi. "Bana iyi haber getirenler pek azdr. " "Bu 'onaylama' size yirmi bin dolara mal olacak." Yani her zamanki cretinin iki katn m istiyorsun? Yapma, Hemlock!" "Pisarro iin on bin dolar gerekiyor. Evim iin de on bin." "zel hesaplarn beni ilgilendirmez. Senin yirmi bin dolara ihtiyacn var. Biz genellikle sana bir 'onaylama' iin on bin veriyoruz. Bu ite de iki 'onaylama' var. Her ey uygun." "Size iki ii birden yapmak niyetinde olmadm syledim. Bir tek onaylama iin yirmi bin istiyorum." "Ben de sana o iin yirmi bin dolar etmeyeceini anlatmaya alyorum." "O halde baka birini gnderin!" Jonathan'n sakin sesi bir an deimiti. Dragon endielendi. 'Onaylama' personeli, ileri ve karlatklar tehlikeler nedeniyle her zaman psikolojik bask altn dayd. Dragon da 'gerginlik etkisi' diye tanmlad bu belirtiyi fark edebilmek iin her zaman tetikte bekliyordu. Geen yl Jonathan'da da baz belirtiler grmt. "Mantkl ol. Hemlock u ara kullanabileceimiz baka kimse yok." Jonathan glmsedi. "Anlyorum." Ksa bir sessizlikten sonra ekledi. "Baka kimse yoksa istediimi yapmak zorundasnz. Yirmi bin dolar vereceksiniz." "Senin hi vicdann yok mu Hemlock? Ama biz de bunu biliyorduk." Dragon. Hemlock'un Kore Sava srasnda Ordu stihbarat Servisi'nde alt gnlerde yaplan psikoloji testlerinin sonularn kastediyordu. Ba Psikolog ei Menendi
Trevanian
18
Kar Kaplan
grlmemi cevaplarnn doru olup olmadn anlamak iin yeniden testler yaptktan sonra bulgularn bilimsel terimlere bavurmadan zetlemitiler. "ocukluu mthi bir yoksulluk ve iddet iinde gemi. ocukluunda defa saldrganl yznden mahkm edilmi Bu kavgalara olaanst zekasn ve retmenlerinin vglerini ekemeyen dier ocuklar neden olmu. Annesinin lmnden sonra akrabalarnn yannda kalm onlarn ilgisizlii nedeniyle de trl gurur krc durumlarla karlam. Babasnn kim olduu bilinmiyor. Btn bunlar gz nne alndnda topluma kar dmanca tavrlar, sinir bozacak kadar stnlk taslamas normal karlanabilir." Bir zellik ok belirgin. H.'in arkadalk konusunda ok kat fikirleri var. Ona gre sadakatten daha byk bir meziyet, ihanetten de daha byk bir gnah yok. Dostluunu stismar eden birinden intikam almak iin hibir cezay yeterli bulmuyor Bakalarnn da onun bu kiisel ilkesine uymalar gerektiini dnyor. Anne ve babas tarafndan terk edildii duygusuna kaplm olduu iin hislerini dengelemek amacyla byle dnyor olabilir. "Kiiliinde meslek yaantmz boyunca hi rastlamadmz bir arpklk var. Bu konuda btn meslektalarmz ayn fikirdeler. Bu yzden H.'dan sorumlu olan kimseleri uyarmamz gerektiini dnyoruz. Bu insanda normal su duygusu yok. Tamamyla vicdansz diye tanmlanabilecek bir tip o. Gnah, cinayet, seks ya da iddete kar hibir olumsuz tepki gstermiyor. Bu szlerle onun dengesiz olduunu kastetmek
Trevanian
19
Kar Kaplan
istemiyoruz. Tersine o normalden' fazla dengeli. Fazla kontroll. Anormal derecede hem de... "Belki H. bu yzden ideal bir ajan saylabilir, ama bizce bu adamn kiilii tam gelimemi ve toplum iin ok tehlikeli." "Demek iki kii birden kabul etmek istemiyorsun. Hemlock? Ve sadece bir tek 'onay' iin yirmi bin dolar istiyorsun?" "yle." Dragon bir kalemi avularnn arasnda yuvarlayarak pembe krmz gzleriyle Jonathan' bir an szd. Sonra da yine kuru ve kesin bir sesle defa. "Ha." diyerek gld. "Pekala, imdilik sen kazandn." Jonathan ayaa kalkt. "Herhalde Montreal'de Aratrma Brosuyla balant kuracam." "Evet. Aratrma Blm'nn banda Bayan Felicity Arce adnda biri var. O sana gereken talimat verecek. Jonathan ceketini giydi. "O ikinci katile gelince. Hemlock. Aratrma onun izini bulduunda..." "Alt ay paraya ihtiyacm olmayacak." "Ya bizim sana ihtiyacmz olursa?" Jonathan cevap vermedi. Ara blmenin kapsn at. Dragon o hafif krmz k yznden suratn buruturdu. Jonathan parlak kl n odaya eritii zaman Bayan Cerburus'tan Aratrma Brosu'nun adresini istedi. "ste." Kadn kk beyaz bir kart Jonathan'a doru uzatt. Adresi ezberlemesi iin yalnzca be saniyesi vard. Sonra kart tekrar dosyasna koydu. "Bayan Felicity Arce'le balant kuracaksn."
Trevanian
20
Kar Kaplan
Long Island : 2 Haziran Jonathan paray CII deyeceinden Dragon'un brosundan Long Island'n kuzey kysndaki evine kadar taksiyle gitti. Meeden yaplm kaln sokak kapsn arkasndan kapatrken derin bir huzur ve gven duydu. Profesr, bu kk kiliseyi' ev haline soktuunda kapy deitirtmemiti. Hemlock, Gotik kemerli dner merdivenden eskiden koroya ait olan tavan arasna kt. Buras byk bir yatak odas ve on metrekare geniliinde bir banyo haline sokulmutu. Banyonun ortasnda derin bir Roma havuzu vard. Hemlock bunu kvet olarak kullanyordu. doldururken Drt musluk da banyoya soyundu. grltyle Elbisesini scak su Hemlock dikkatle
fralayarak katlad. Montreal'e yapaca yolculuk iin bavulunu yerletirdi. Sonra da ok scak suya ar ar dikkatle girdi. Suyun yznde srt st yatarak Montreal'i dnmemeye alt. Vicdansz biri diye nitelendiriliyordu, ama tamamyla korkusuz da saylamazd. bir Bu 'onaylama' tehlikeli ilerini dalara baaryla yapt sonulandrrken zamanlar
trmanlar gibi sinirleri iyice geriliyordu. Bir 'onaylama' dan ald btn paray yatrd bu ahane Roma banyosu yalnzca yoksulluk iinde geen ocukluuna gsterdii bir tepki, bir zevk ve lks dknl deildi. Bu Hemlock'un olaanst meslei iin gerekli bir eydi. Profesr arkasna bir Japon kimonosu giyerek merdivenden indi. Kaln, ift kanatl bir kapdan girdi. Kilise klasik hac biiminde yaplmt. Hemlock da btn salonu oturma odas olarak kullanyordu. Han kollarndan birini bir serabahe durumuna getirmiti. Buradaki vitraylarn yerine saydam cam
Trevanian
21
Kar Kaplan
geirilmiti. Ortadaki fskiye, ta deli havuzun etrafnda tropik iklime zg bitkiler vard. Han dier koluysa ktphane grevi gryordu. Btn duvarlara raflar taklmt. Hemlock, plak ayaklaryla tavan kubbe biimi olan oturma odasnda ilerledi. Tavandaki pencerelerden szlen k Hemlock gibi ok geni, snrlar belli olmayan, lo ve serin yerler den holanan bir nsan iin yeterliydi. Gece bir dme evrilerek vitray dardan aydnlatlyor ve bylece duvarlarda renk oyunlar oluuyordu. Profesr zellikle yamur yadnda renkli klarn duvarlarda dalgalanarak dans etmelerini izlemekten holanyordu. Hemlock, bir baheninkine benzeyen kk bir kapy at ve iki basamak karak Amerikan bara eriti. Kendisi iin bir martini hazrlad. Dirseklerini bara dayayarak mutlu bir gururla evini seyrederken ikisini zevkle yudumlad. Profesr bir sre sonra resimlerini grmek iin iinde byk bir arzu duydu. Dner ta merdivenden indi. Koleksiyonunun durduu duvarlar tatan yaplm odaya geti. Hemlock bu odada tam alt ay hemen her akam almt. Zemine ta demi, duvarlara talya'da Rnesans anda yaplm bir saraydan getirtilmi olan panolar takmt, Profesr kapy arkasndan kitleyerek klar yakt. Duvarlardan Monet, Cezanne, Utlillo, Van Gogh. Manet, Seurat, Degas. Renoir ve Cassatt'a zg renkler sanki fkryordu. Hemlock odada ar ar dolaarak sevgili Empresyonistlerini teker teker selamlad. Herbirini kendisine zg sevimlilik ve gc yznden seviyordu. Her tabloyu elde etmek iin karlat zorluk ve hatta tehlikeleri hatrlyordu.
Trevanian
22
Kar Kaplan
Odada byklne gre pek az eya vard. Belirli bir stilden olmayan rahat bir divan, Jonathan'n bir u, bir bu tablonun nnde oturmak iin ektii sapl deri bir puf, n ak bir soba ve bunun yannda duran sedir ktkleriyle dolu talyan sand Profesrn onard ve iyi bir teknikle, ama ruhsuzca ald bir Bartolomeo Cristofore piyano. Yere 1914'de yaplm bir Kasen hals serilmiti. Dou'ya zg gerekten kusursuz olan tek ey de buydu. Sobann yaknndaki kede bir yaz masas duruyordu. Hemlock ou zaman orada alyordu. Masann yukarsna on iki kadar fotoraf gelii gzel aslmt ve bunlar dekora hi uymuyordu. Daclkla ilgiliydiler. Fotoraf makinesi, daclar beceriksizce tavrlar ya da ocuka muzip ifadelerle yakalamt. Fotoraf makinesi karsnda utan duyan ve bunu gln davranlarla saklamaya alan cesur insanlard onlar. Fotoraflarn ounda Jonathan ve mr boyu birlikte dalara trmand arkada Koca Ben Bowman vard. Koca Ben, kaza geirmeden nce dnyann en tannm tepelerine trmanmt. Ben, bu yksekliklere hayvanca gc ve yenilmez azmiyle boyun edirmiti. Profesrle o, tuhaf ama etkili bir tim'diler. Kurnaz taktiki Jonathan ve da ykan hayvan Koca Ben Fotoraflardan yalnzca birinin daclkla ilikisi yoktu.
Jonathan uluslararas casusluk grubunun yelerinden biriyle olan dostluuna duyduu sayg nedeniyle onun fotorafn duvara asmt. Arkada Henri Baq fotorafta alayc bir tavrla glyordu. Ve Jonathan ileride bir gn arkadann ldrlmesini intikamn da alacakt.
Trevanian
23
Kar Kaplan
Profesr yaz masasnn bana geerek martinisini bitirdi. Sonra ekmeceden kk bir paket alarak ssl bir nargileyi hazrlad. Bunu Cassatt tablosunun nne yere koydu. Kendisi de deri pufa yerleerek nargilesini tttrmeye balad. Bir taraftan da baklaryla tabloyu sanki okuyordu. Sonra zaman zaman olduu gibi birdenbire btn yaam biimini evini, sanat eserlerini, retmenliini zavall Bayan Ophel'e borlu olduunu dnd. Zavall Bayan Ophel. Sska, kupkuru, zayf nahif, telal ihtiyar bir kzd. Bayan Ophel kendisini grmeye geldiinde ekingen ve kalbi minnet dolu bir ocuk roln oynamt. Bayan Ophel, Albany'nin hemen dnda, Victoria ann zevksizliine dikilmi bir anta benzeyen bir kkte yalnz yayordu. Servetini Erie Kanalndan geirilerek getirtilen gbreye borlu bir ailenin son yesiydi, ama artk Opheller olmayacakt. Kadn zaten pek az olan annelik duygularn i bayltc adlar olan kedi ve kpek yavrularna ve kulara harcamt. Sonra bir gn aklna hayr ilerinin hem elenceli ve hem de yararl olabilecei gelmiti, ama idrar kokan yoksul mahallelerine gidecek, salar sirkeli ocuklarn balarn okayacak tipte bir kadn deildi. Bu yzden avukatndan muhta bir ocuk bulduunda kendilerine haber vermesini istemiti. Avukat da Jonathan' bulmutu ona. Jonathan o srada tutukevindeydi. Kendisiyle alay eden rlandal iki ocuu ortadan kaldrarak Kuzey nci Sokann nfusunu azaltmaya alt iin oraya dmt. ocuklar Jonathan retmenini hzla alan kafas ve bilgisiyle arttndan onun ince ruhlu bir insan, bir homo olduuna karar vermilerdi. Jonathan, iki rlandaldan daha ufak tefekti,
Trevanian
24
Kar Kaplan
ama dierleri daha, yle mi?" derken saldrmt. Ayrca arka sokakta yerde durduunu grd krk be santim boyundaki kurun borunun balistik stnln de hesaplamt. evredekiler ie kararak rlandal ocuklar kurtarmlard. Onlar belki yine ununla bununla alay edeceklerdi, ama hibir zaman yakkl birer erkek olamayacaklard. Bayan Ophel Jonathan' grmeye geldiinde onun uysal, terbiyeli, bilgili, ince yz ve yumuak baklaryla tuhaf bir biimde ekici bir ocuk olduunu dnmt: Jonathan'n yardm etmeye deer bir insan olduunu da. Hele Jonathan'n da kpek yavrular ve kular kadar evsiz barksz olduunu rendiinde kesin kararn vermiti. Jonathan, on drdne bastktan ksa bir iire sonra Ophel kkne yerlemiti. Bayan Ophel, bir dizi zeka ve beceri testinden sonra ona sryle retmen hazrlanmt. Bayan Ophel, En Jonathan'n nemlisi dil konusundaki Alp yeteneini ve kefettiinde ufuklarnn genilemesi iin onu her yaz Avrupa'ya gtrmt. Jonathan'n dalarna trmanmaya bayldn anlamt kadn... Jonathan'n on alt yama bast gnn akam Bayan Ophel ikisi iin kk bir parti verdi. ampanya itiler ve ufak pastalar yediler. Bayan Ophel biraz sarho oldu ve bombo geen hayat yznden bir iki damla gzya dkt. Jonathan'a ise gitgide artan bir sevgi gsteriyordu. ocua sarlarak onu kupkuru dudaklaryla pt. Sonra Jonathan'a daha sk sarld ... tutmutu. Bylece Jonathan niversiteye
Trevanian
25
Kar Kaplan
Kadn ertesi sabaha kadar Jonathan'la aralarnda geenlere irin mi irin bir isim de takt. Ondan sonra da hemen her akam Jonathan'dan cilveli cilveli ayn eyi istemeye balad... Delikanl ertesi yl bir sr snavdan sonra Harvard niversitesi'ne girdi. Henz on yedisindeydi. On dokuzun da niversiteden mezun olaca srada Bayan Ophel uykusunda sakn sakin ld. Mal ve paras alacak kadar azalmt. Jonathan bununla eitimini tamamlad, yazlar svire'ye gitti ve orada bir dac olarak isim yapmaya balad. Jonathan niversitenin dil blmnden mezun oldu. Mantk yn kuvvetliydi ve dil konusundaki doal yeteneklerinden de yararlanyordu. Belki bu alanda almalarn da srdrecekti, ama yaptmz btn planlara ramen hayatmza ekil veren o raslantlardan biri Jonathan' da etkiledi. Jonathan o yaz laf olsun diye ie girdi. Bir sanat profesrne savatan sonra el konulan Nazi hazinelerinden geri kalan baz yaptlarn listelerinin karlmas iinde yardm ediyordu. Bu yeni hrszlklar sonucu elde edilen eserlerin en nemlileri Amerika'daki bir basn kralnca alnmt. Artklar ise ulusal vicdan yattrmak iin niversiteye armaan edilmiti. Aslnda salam bir vicdand bu. Hiroshima saldrsndan da bir yara almamt. Listenin yaplrken Jonathan kk bir yalboya tablo iin 'ressam bilinmiyor' diye yazd. Oysa ambalajndaki belgede bunun nemsiz bir talyan Rnesans ressamna ait olduu kaytlyd, profesr bu hata yznden Jonathan'a takld, ama delikanl hata yapmadn iddia etti.
Trevanian
26
Kar Kaplan
Bu
cevap
pek
houna
giden
profesr,
"nasl
emin
olabiliyorsun?'" diye sordu. Bu soru Jonathan' artt. ok genti ve retmenlerin kendi konularyla ilgili her eyi bildiklerini sanyordu. "Bu belli deil mi? Geen hafta bu adamn baka bir tablosunu grdk. Bu resmi yapan ayn el deil. una bir bakn!" Profesr skld. "Bunu nereden kardn?" "una baksanza! Tabii dierine yanl etiket yaptrm olabilirler. Bunu bilemem." Bir aratrma yapld ve Jonathan'n hakl olduu ortaya kt. Resimlerden birini nemsiz ustann bir rencisi yapmt. Bu kaytlara da gemiti ve yz yldan beri biliyordu, ama bu bilgi Sanat Tarihinin szgece benzeyen hafzasndan kayp gitmiti. Profesr nemsiz saylacak bir yapt yapan ressamdan ok Jonathan'n bunu sezmedeki olaanst yetenei ilgilendirmiti. Jonathan da bir ressamn yaptlarn inceledikten sonra ayn elden km dier tablolar hemen nasl tanyverdiini bilmiyordu. Sezgileri onu hemen sonuca gtryordu, ama gvenli bir biimde Jonathan her zaman Rubens ve resim 'fabrikas' yznden sknt ekecek, Van Gogh'u ise iki ayr kii gibi grmek zorunda kalacakt. Sinir krizi geirmeden ve St. Remy' de kalmadan nceki ve sonraki Van Gogh diye. Genellikle kararlar mzelerin rtlecek ve ciddi gibi deildi. ok gemeden fikrini nemli almadan koleksiyoncularn
yapamadklar bir uzman durumuna geldi. Jonathan okuldan sonra New York'ta retmenlie balad. Bir taraftan da yazlar yazyor, makaleleri birbirini izliyordu.
Trevanian
27
Kar Kaplan
Jonathan'n on ikinci sokak'taki evine gelen kadnlar da yle. Aylar geiyordu. Jonathan'n hayat ho, ama amaszd. Sonra gen adamn ilk kitab yaynlandnda dostlar ve yurttalar onun Kore'deki savaa katlmak iin uygun bir aday olduuna karar verdiler. Aslnda o savata Jonathan cephede deildi. Ona doru gelen birka kuruna yurttalar dier Amerikallar oktan hedef olmutu bile. Jonathan zeki ve gen olduundan onu casusluk Servisine aldlar, Sfenk Blm'ne. Jonathan bu ite tam drt yl alt. i gerei yolculuklar yapyordu. Dalara trmanarak, akademik nn makalelerin yardmyla prl prl tutmak iin bilgi toplayarak hkmetin zamann ve parasn alklanacak bir biimde msrife harcad. Savatan sonra Jonathan eski iine kald yerden balad. Hayat ho, ama amaszd yine. retmenlik ona kolay geliyor. Bunu sanki bir makine gibi yapyordu. Makaleleri iin ender olarak bir taslak yazmak zorunda kalyordu. Toplum hayat apartmannda tembel tembel oturmak ve tant kadnlarla sevimekten ibaretti. Tabii bu kadnlar fazla abalamadan batan kara bilmesi kouluyla ve genellikle de byle oluyordu, ama Jonathan'n tablo koleksiyonunu yapma hrs yava yava bu rahat yaam temelinden sarsmaya balad. Avrupa'da almt. Bu dnemde eline alnm alt Empresyonist tablo gemiti. Bu ilk eserler gen adamn iinde koleksiyonculara zg o sndrlmesi olanaksz yangnn balamasna neden olmutu. Bakmak ve takdir etmek yeterli deildi. Jonathan'n tablolara sahip olmas da gerekiyordu. Balantlar yardmyla karaborsaya den yada el altndan satlan eserleri alabiliyordu.
Trevanian
28
Kar Kaplan
O esiz gzleri de onun kandrlmasn engelliyordu, ama Jonathan'n geliri isteklerini karlamak iin hi de yeterli deildi. Jonathan'n hayatnda ilk defa para o yllarda nem kazand. Ayn zamanda para bulmak iin ikinci nemli bir neden de ortaya kt. Jonathan Long Islanda'da terk edilmi ahane bir kilise buldu. Burasnn kendisi ve tablolar iin ideal bir yuva olacan hemen anlad. Paraya ok ihtiyac olmas, sava srasnda grd eitim, sululuk duygusu duymasn engelleyen psikolojisi yznden Bay Dragon'un eline dmesi kolay oldu. Jonathan bir sre sessizce oturdu. Montreal onaylamasndan eline geecek parayla alaca Pisarro'yu nereye asacan dnyordu. temizleyerek Sonra kaldrd. Tembelce Piyanonun ayaa bana kalkt. geerek Nargileyi bir sre
Handel'den paralar ald. Sonunda da yatmaya gitti. Montreal : 5 Haziran Byk apartman bloku orta tabakaya zg mimarinin tipik bir rneiydi. Katlarn hepsi de La Fontaine Park'na bakyordu, ama kiraclardan hibirinin park iyice grmesi olanakszd. Hele bazlarnn bunu baarabilmek iin kck balkonlarda bir akrobat gibi trl biimlere girmeleri gerekiyordu. n kap kaln camdan yaplm, lobiye duvardan duvara krmz bir hal denmiti. aslmt. Jonathan biimsiz koridorda durarak zilini ald kapnn almasn bekledi. Koridora lks bir hava vermek iin duvara
Kukonmazlar
plastiktendi.
Asansrn
ii
kapitoneydi. ama asansrc yoktu. Duvarlara anlamsz armalar
Trevanian
29
Kar Kaplan
aslm olan svire yapm bir Cezanne rprodksiyonuna tiksintiyle bakyordu. Kap alnca Profesr de dnd. Kadn fizik bakmndan yeterli, hatta olgundu, ama bir gzel denemezdi. Tvid tayyryle daha ok sradan bir kadna benziyordu. Gr sar salar bir kahkl halinde alnna dyordu. Elmack kemikleri kk, dudaklar dolgundu. Gs ceketinin kstlamasna inceliini kar koyuyor gibiydi. Karn dz, belirince, ayak kalalar biimli, bacaklar uzundu. Ayakkablar bileklerinin ortaya kartyordu. Jonathan, "herhalde parmaklar da yeterli." diye dnd. "Bayan..." Kadna adn syletmek iin kalarn kaldrd. nk Dragon'un telaffuzuyla duyduu ismin doruluuna gvenemiyordu. Kadn dosta bir tavrla elini uzatt. "Ben Felicity Arce'm. ieri girin. Sizinle tanmay ok istiyordum. Hemlock. Bu meslekte ok takdir ediliyorsunuz." Yana ekildi. Jonathan ieri girdi. Kat da apartmana uyuyordu. Pahal bir zevksizlik. El sktklarnda Jonathan Felicity'nin kollarndaki yumuak altn rengi tylerin prldadklarn fark etmiti. Gen kadn, Sherry" diye sordu. "Gecenin bu saatinde Sherry imem." "Viski?" "Ltfen." "Sko mu. Burbon mu?" "Laphroaig var m?" "Korkarm yok." "O halde nemli deil."
Trevanian
30
Kar Kaplan
"Ben iki koyarken siz de otursanza." Gen kadn Amerikan bara gitti. Buna bir antika havas verilmiti, ama beyaz boyann altnda am tahtas olduu anlalyordu. Felicity'nin hare ketleri uyumluydu, beli de yeteri kadar kvrak saylrd. Jonathan. divann bir ucuna oturarak dier tarafa doru dnd. Artk Felicity'nin baka bir yere oturmas terbiyesizlik olacakt." Jonathan, "biliyor musunuz, bu apartman son derecede irkin." diye fikrini aklad. "Ama sizin yle olmadnz sanyorum." Kadn bardaa bol viski doldururken omzunun zerinden, "ok iyi mi?" diye sordu. "Yani sevitiimiz zaman. Viskiye biraz daha su katn ltfen." "Bu kadar yeterli mi?" "Eh. iyi saylr." Felicity elinde ikiyle yaklarken glerek ban sallad. "Aktan baka yapacak ilerimiz var. Hemlock." Ama adamn el iaretine uyarak divana oturdu. Profesr ikisini yudumlad. "kisi iin de zamanmz var, ama tabii bu size kalm bir ey. Bu konuyu bir sre dnn fakat o arada bana bu 'onaylama1 konusunda bilmem gereken her eyi anlatn." Felicity Arce tavana toparlad. bakt. Bir an gzlerini adamn kapayarak kot ad dncelerini "ldrdkleri
Wormwood'du. Onun hakknda fazla bilgi yok." "Kanada'da ne ii vard?" "Bu konuda hibir fikrim yok. CII Merkezi iin bir i yapyordu, ama aslnda bu bizi ilgilendirmiyor."
Trevanian
31
Kar Kaplan
"Evet, herhalde." Jonathan elini uzatt. Kadn bu eli tutarak adamn parmaklarn hafife skt. Jonathan ekledi. "Devam edin." "Wormwood'u bilir misiniz?" "Hayr." Jonathan kadnn bileinin iini okamasn srdrd. "Neyseki CII Merkezinden bir ajan Wormwood'u izliyordu. Ajan yandaki odadayd ve Wormwood'un ldrldn de iitti. ki katil oradan ayrlr ayrlmaz Wormwood'un odasna girdi ve cesedi bilinen biimde soydu. Sonra hemen Aratrma ve Onaylamayla ilikiye geti. Bay Dragon da grevi bana verdi." Jonathan gen kadn usulca pt. "Yani o ajan yan odada oturdu ve Wormwood'un ldrlmesine de gz m yumdu?" "Bir viski daha ister misin?" "Hayr, teekkr ederim." Jonathan ayaa kalkt. Feaicty'yi de ekerek kaldrd. "Nereden? u kapdan m?" "Yatakodas m? Evet." Felictiy, Jonathan'n peinden gitti. "Onlarn nasl altklarn bilmen gerekir, Hemlock. kinci ajann grevi gzlem yapmak ve rapor vermekti. e karmak deil. Her neyse... Merkezin yeni bir yntemi denedii anlalyor." "Ya? Nasl bir yntem bu? Affedersin, hayatm. Bu kk kopeler her zaman aklm kartrr." "Dur ben aaym... Yardmc ajan yandaki odada beklerken hareketlerini ve kard sesleri gizlemekte her zaman zorluk ekiyorlard, ama imdi adamn sessiz oturmas yerine onun grlt yapmasna karar verdiler..." "Tanrm! Bu araflar buzdolabnda m saklyorsun?"
Casgra'in
caddesinde
kk
bir
otelde
kstrdlar... Hmmm... Bu houma gitti ite... Kentin o tarafn
Trevanian
32
Kar Kaplan
"pek
araflar
byledir.
Bu
sefer
bir
teyple
deneme
yapmlar. Bunda yal bir adam ksryormu. Teyp gece gndz alm ve yan odada birinin olduunu da herkes renmi, uma kimsenin ajan olduundan phelenemeyecei birinin. Ah! Oralarm hassastr. imdi gdklanyorum, ama daha sonra ge er... Ne kurnazca bir oyun deil mi?" "ksren yal adam oyunu mu? Evet. kurnazca." Neyse. Bay Dragon bana B3611 formunu gnderir gndermez ben de almaya baladm. Her ey kolay oldu... Omuzlarmn okanmas houma gider." "Evet. Bunun farkndaym." Wormwood'un anlalyor. katilleri nk otelden ok beceriksiz bir adam yaralam. olmad kinci da ajan katillerden karken birini
grm.
Pencereden,
uzaktan
bakmasna ramen yine de adamlardan birinin topalladn fark etmi. Dieri... yaral olmayan katil panie kaplm sanrm. Komaya balam... Aaah, bu cok ho! Adam otelin karsndaki fenere arpm. Dengesini bulmak iin durakladnda ikinci ajan onu tanm. Gerisi... Ah! Ah!... gerisi kolay oldu." "Hedefin ismi nedir?" "Kruger. Garcia Kruger. Pek kt bir tip." "Byle isim olmaz! aka ediyorsun galiba." "simler konusunda aka yapmam. Aaahh .. aaah!" "Ne demek 'pek kt bir tip'?" "Wormwood'u ldrme biimine bakyorum da. O... Ah, Tanrm! O... o..." " Ayaklarn yere bas!"
Trevanian
33
Kar Kaplan
"Peki. Wormwood tad bir eyi yutmu. Kruger onu almak iin ban kullanm. Wormwood'un grtlan ve karnn yarm. Ahh! Ah. evot... evet... evet..." "Joyce'un eserlerini ok mu? okudun." Boaz kaslar skm olan Felicity'nin grtlandan tuhaf sesler ykseliyor, ene kaslar gerilmi olan kadn zorlukla konuuyordu. "Hayr. Ah! Neden sordun?" "nemli deil. Ya dier adam?" "Topallayan m? Onun kim olduunu henz bilmiyoruz, ama profesyonel olmadndan eminiz." "Profesyonel olmadn nereden kardnz?" "Kruger, Wormwood'un grtlayla karnn yararken onun midesi bulanm. Yerlere kusmu. Ahhhh!" Gen kadn vcudunu geriye doru bkt. Bir sre birbirlerini usulca okadlar... "Biliyor musun. Hemlock..." Felicity'nin sesi rahat, yumuak ve biraz nceki abalar yznden do hafife bouktu. "Gzlerin gerekten ahane. Traji, komik gzler bunlar." Hemlock da bu szleri bekliyordu. Aktan sonra btn kadnlar muhakkak gzlerinden sz ederlerdi. Hemlock bir sre sonra kvetin kenarna iliti. Elindeki lastik keseye su doldurmaya alyordu. Sevimliliinin bir nedeni de byle basit eylerle ilgilenmesiydi. "Tabancan dnyordum, Hemlock." "Ne olmu tabancama?" "Bay Dragon'un gnderdii habere gre sen byk apl tabanca kulanyormusun."
Trevanian
34
Kar Kaplan
"Doru. Buna zorunluyum. nk iyi bir nianc deilim. Hazr msn?" "Evet." Giyindiler ve biimsiz oturma odasnda birer viski daha itiler. Felicity Arce, Garcia Kruger'n alkanlklarm ve gnlk programn ayrntlaryla anlatt. Jonathan'n sorduu sorular cevaplad. Szlerini, "btn topladmz bilgi bu zarfta." diye tamamlad. "u katlar incele ve sonra da yak. te tabancan da burada." Adama sar kada sarl byk bir paket verdi. "Seni tekrar grecek miyim?" "Bu akllca bir ey olur mu?" "Herhalde olmaz. Sana bir ey syleyebilir miyim? Tam o... o ak annda aklma ne geldi biliyor musun?" "Hayr." "Senin bir katil olduun." "Bu seni rahatsz rn etti?" "Al, hayr! Tersine. Ne garip deil mi?" "Aslnda olaan bir ey bu. "Jonathan zarfla tabanca paketini alarak kapya gitti. Felicity onu izledi. Adamn kendisini son bir defa peceini sanyordu. Jonathan'n sevimeden sonra buz gibi olduunun farknda deildi. Kadn usulca, "teekkr ederim." diye mrldand. "Yani ayaklarm yere dayamam konusundaki nerin iin. Bunun yarar oldu." "nsanlarn beni tandklarnda deneyim bakmndan daha zenginlemi olmalarn isterim." Felicty elini uzatt. Jonathan bu eli tuttu. "Gzlerin gerek ten ahane, Hemlock. Geldiin iin ok memnunum."
Trevanian
35
Kar Kaplan
"Bana gsterdiin yaknlk iin teekkr ederim." Jonathan koridorda asansr beklerken bu akam yznden memnunluk duyuyordu. Basit, karmak olmayan, geici olarak doyum salayan bir eydi bu. Tpk tuvalete gitmek gibi ve Jonathan sevimenin byle olmasn istiyordu. Genellikle cinsel hayat sradan bir bekarn hayallerinden daha kahramanca deildi, ama 'onaylama' ileri srasnda romantik etkinlikleri artyordu. Bir kere yle zamanlarda eline ok fr sat geiyordu. Sonra karlaaca tehlike seks arzusunu artryordu. Jonathan Belki de savalar gerekten srasnda ok iyiydi. doum Bunun orannn nedeni artmasnn nedeni de buydu. yatakta dayankl. gl ve deneyimli olmasyd. Ancak Jonathan bir kadnla seviirken hibir ey hissetmiyordu. Ak yapmasnn nedeni de zevk duymak deil yalnzca rahatlamakt. te bu nedenle Jonathan'a o ustal yznden zlem deil, merhamet duymak da gerekiyordu.
Montreal :9 Haziran Jonathan sigarasn bitirdi. Sonra tablay tuvalete dkerek sifonu ekti. Soyunmadan yatan zerinde oturarak sakinletirici bir egzersiz yapt. Dzgnce derin derin nefes alarak vcudundaki her kas gevetti. Parmaklarn hafife birbirine dayamt. Btn dikkatini aprazlamasna st ste koyduu ba parmaklarna vermiti. Yar kapal jaluzilerden
Trevanian
36
Kar Kaplan
szlen gne otel odasnn loluunu yaryor, nlarn iinde toz tanecikleri uuuyordu. Jonathan btn sabah Garcia Kruger'in gnlk programn son defa inceleyerek geirmi sonra da Aratrma Blm'niin verdii zarf ve iindekileri yakmt, iki sanat galerisine gitmi, zellikle ar ar dolaarak yapaca grev iin metabolizma hzn drmeye almt. Jonathan, kafas ve vcudu hazr olduunda karyoladan ar ar kalkt. Bir konsolun st ekmecesini aarak az katlanm bir kesekadtm ald. Bu tpk ok kimsenin sandvilerini tadklar kesekatlarna benziyordu, ama iinde Felicity Arce' in verdii susturucu takl revolver vard. Jonathan, dierine benzer bo bir kesekadn katlayarak ceketinin cebine soktu. Sonra da odadan kt. Kruger'n brosu Bonaventura Yk stasyonu yaknnda, St. Jacgues Caddesi'nden saplan pis ve dar bir sokaktayd. Kapda 'Kba thalat ve hracat irketi, Garcia Kruger' yazlyd. Mal alp satmayan bir irket iin pek gsterili bir isimdi bu. Gelip geici bir Alman tayfasyla bir Latin kadnnn olu iin ise gln bir isim. Binann hemen nnde ocuklar kovalamaca oynuyorlard. Bir arkadandan kamaya alan a ifadeli, yelken kulakl, yrtk prtk elbisel' bir sokak ocuu Jonathan'a arpt. Adam dmemesi iin k tuttu. ocuk hem ard, hem de utand. Skntsn belli etmemek iin de kaslarn iyice att. Jonathan Franszca, "korkarm ban dertte, yumurcak," dedi. "Bir Protestan vatandaa arpmak bir terr bereketi saylr. smin ne bakaym?"
Trevanian
37
Kar Kaplan
Gocuk Jonathan'n yalandan sertleen sesinden onun aka ettiini anlad ve bu oyuna uydu. Kanadallarn aka ederken yaptklar gibi 'a' harfini yayarak. "Jacques." dedi. Jonathan sanki aveunda bir not defteri varm ve buna bir eyler yazyormu gibi yapt. " Jacques. Tamam! Bunu bir daha yaparsan seni ngilizlere veririm." ocuk bir an kararszca durdu sonrada Jonathan'a glmsedi. Oyuna devam etmek iin koarak uzaklat. Garcia Kruger binann ikinci katn bir dii vo bir dans retmeniyle paylayordu. Pencerelerin alt yarlarna yal boyayla reklamlar yazlmt. Jonathan, kapnn hemen iinde Felicity'ye brakmasn syledii mukavva kutuyu buldu. Bunu alarak eski tahta basamaklardan kt. Bunlarn zerindeki aprazlama konulmu gevek maden eritler ayaklarnn altnda gcrdyorlard. Koridor ok grltl ve kl sokaktan sonra Jonathan'a serin ve sessiz geldi. Dii de dans retmeni de brolarm biliyordu. Kapya vurdu. eriden fkeli bir ses. "kim o?" diye bard. Jonathan bir satcnn neeli, ama aptalca sesini baaryla taklit etti. "Dr. Fouchet'i aryorum." Kap biraz araland ve Kruger, iteki zincirin zerinden bakt. Uzun boylu, kadavraya benzeyen, salar dklmeye balam bir adamd. O sabah tra olmamt ve gz pnarlarnda beyaz bir sv toplanmt. Beyaz, mavi izgili gmlei buruuktu. Koltuk altlarnda terden ay biimi slak lekeler belirmiti. Alnnda kapatarak evlerine gitmilerdi ama Jonathan kendisine verilen zetten Kruger'n hala irkette olacan
Trevanian
38
Kar Kaplan
kabuk balam bir yara vard. Buna lamba direine arpmasnn neden olduu anlalyordu. Jonathan mukavva kutuyu kucana alm, keseka'dn da bunun zerine koymutu. Kesekadn enesiyle yerinde tutmaya alyordu. Beceriksiz bir hali vard. "Merhaba! Ben Fd Ben son'um. Arlington irketin'den..." Kruger ona diinin evine gitmi olduunusyleyerek kapy kapamaya yeltendi, ama Jonathan abucak. "Dr. Fouchet'e yeni mumlu ipliimizden getireceime sz vermitim," diye aklad. "Ama geciktim..." Gz krparak ekledi. "Ama i yznden deil" Kruger durumu anlam gibi apknca gld. Dilerinin bir 'Merhaba's olduu durumundan diiyle yalnzca
anlalyordu, ama sesi hi de nazik deildi. "Sana diinin burada olmadn syledim." Jonathan omzunu silkti. "Madem yok. ne yapalm?" Yar dnd, sonra da aklna bir ey gelmi gibi, "ah!" diye ekledi. "Eantiyonu size brakabilirim! Siz de kutuyu sabaha Dr. Fouchet'ye kurtulurum." Kruger istemeye istemeye, "peki." dedi. Jonathan kutuyu adama verecekmi gibi yapt, ama kapnn arkasndaki zincir buna engel oldu. Kruger kapy fkeyle kapatt. Zinciri kard ve kapy tekrar at. Jonathan ieri girerken sokan ok scak olduundan sz edip duruyor, ama insan mahveden scak deil, rutubet." verirsiniz." En etkileyici ve sevimli glyle Kruger'e bakt. "Bylece de bamn derde girmesinden de
Trevanian
39
Kar Kaplan
Kruger homurdanarak dnd ve pencereden dar bakt. Jonathan'n kutuyu karmakark broda bir yer bulup oraya brakmasn bekliyordu. Dan! Bu. bir kesekadnn iinden ate edilen susturuculu otuz sekizlik tabancann kard sesti. Kruger, kurunun hzyla dnd ve zerinde, tersten 'Kba thalat' yazl iki pencerenin arasndaki keye arpt. Mthi bir hayretle Jonathan'a bakyordu. Jonathan da gzlerini ksm, Kruger'i szyor, adamn kendisine doru bir hareket yapmasn bekliyordu. Kruger yrekler acs bir tavrla avularn at. "Neden?" Jonathan tekrar ate etmeyi dnd. Kruger iki mthi uzun saniye boyunca orada, sanki duvara ivilenmi gibi durdu. Jonathan rahatsz olmaya balad. "Aman, haydi!" Ve Kruger lm gzlerini bulanklatrr ve baklarn sonsuza dikmesine neden olurken ar ar aaya kayd. Gz pnarlarndaki tiksinti verici beyaz birikintiler hala gzkyordu. Jonathan Kruger'le o giine kadar hi karlamamt, ortada belirgin bir cinayet nedeni de yoktu. Ajan bu yzden tannmaktan korkmuyordu. Delinmi olan kesekadn katlad. Bunu ve tabancay yannda getirdii dier kesekadnn iine koydu. Kimsenin aklna kesekadnda tabanca tanaca gelmezdi. Darda, aydnlk sokakta ocuklar hala kaplarn nnde oynuyorlard. Kk Jacques Jonathan'n Kruger'in binasndan ktn grd ve yolun kar tarafndan elini sallad. Jonathan iaret parman tabanca gibi uzatt. ocuu vurur gibi yapt.
Trevanian
40
Kar Kaplan
Jacques de sanki ok azap ekiyormu gibi bir tavrla kendisini kaldrma att. kisi de gldler.
Montreal/New York Long Island : 10 Haziran Jonathan, uan alanda ilerleyerek havalanmasn beklerken antasyla katlarn yanndaki koltua koydu. oktan beri yazmas gereken Toulouse Lautrec: Toplum Vicdan" adl makale iin notlar almaya balad. Bu yazy bir dergiye sz vermiti. Olduu yere rahatlkla yaylabilirdi. Bkn masraflar CII tarafndan dendiinde uaklar da yanyana iki yer ayrtmak adetindeydi. Bylece istemedii kimselerle konumak zorunda kalmyordu, ama bu seferki msriflii gereksizdi. nk birinci mevki hemen hemen botu. Pilotun sradan, babaca sesiyle dnceleri yarda kesildi. Pilot ona nereye gideceklerini ve hangi ykseklikten uacaklarn aklyordu. Jonathan'n Toulous Lautrec'le hakkndaki yazya duyduu ilgi yeterli lde youn olmadndan bunu frsat bilip eletirmeye sz verdii bir kitab incelemeye balad. Aslnda yazar tanyordu. Yaptn yer yer fazla tumturakl, yer yer de i bayltacak kadar irin olacan biliyordu, ama yine de kendi kuramna uyarak kitab vecekti. nk Jonathan bir alanda en tepede kalmann en gvenli yolunun daha az yetenekli insanlar tevik etmek ve desteklemek olduuna inanyordu. Jonathan'n burnuna bir esans kokusu geldi. Bu baharatl, ama hafif kokuyu bu gn bile birdenbire, en istemedii bir anda hatrlayveriyor... Kz. "bu iki yer de sizin mi?" diye sordu.
Trevanian
41
Kar Kaplan
Jonathan, gzlerini kitaptan ayrmadan ban sallad. Ne yazk ki gz kuyruuyla kzn arkasnda bir niforma olduunu grm ve hayal krklna uramt. Jonathan hosteslerden de hemirelerden de holanmazd. "Veblen'in byle bir cmlesi var." Kzn sesi yumuak ve lkt. Onun bu bilgisi karsnda aran Jonathan kitab kapayarak kucana brakt. Hostesin sakin ve neeli gzlerine bakt. Tatl bir kahverengi olan bu gzlerde sar benekcikler vard. "Bu szck son sahnede Mimi iin de kullanlabilir." Kz hafif bir kahkaha att. Dileri bembeyaz ve salam, dudaklar sanki somurtmu gibi dolgundu. Sonra elindeki defterde Jonathan'n adna bakt ve dier yolcularla ilgilenmek iin uzaklat. Adam kzn tipik Afrika biimi gergin kalasn hi sklmadan merakla inceledi. Sonra iini ekerek ban sallad. Kitabna dnd, ama artk gzleri sayfalarda bouna dolayor, beyni okuduklarn kavrayamyordu. Daha sonra ald ve nihayet uyuklamaya balad. "Berbat m?" Kzn dudaklar Jonathan'n kulana ok yaknd. Jonathan uyand ve kza bakmak iin ban dndrd. "Efendim?" imdi hostesin gsleri burnuna ok yaknd, ama adam gzlerini kzn yznde ayrmad. Hostes gld ve koltuun dirsek dayanlacak yerine iliti. Kahverengi gzlerindeki altn benekikler ok belirgindi. Jonathan, "konumaya 'berbat' diyerek baladnz deil mi?" diye sordu. Hayr. Bunu sylemedim. Yalnzca sordum." "Bu da kahve, ay ve st gibi ikram edilen bir ey mi?"
Trevanian
42
Kar Kaplan
"Yalnzca
rakiplerimizin
hatlarnda
yledir.
Omzundan
yazdklarnza gz attm. Bir yere berbat yazm, yanna da iki nlem iareti birden koymutunuz. Bu yzden sordum." "Ah... Bu incelediim kitap hakkndaki fikrim. Bu karanlk bir mantk ve karmak bir slubun glgeledii yetersiz bir inceleme sonucu yazlm bir yapt." Kz gld. "Karanlk manta dayanabilirim, ama karmak uslup canm ok skar." Jonathan, kzn Doulularnki gibi ekik gzlerinde beliren hafif, alayl ifadeden holand. "Siz gerekten hostes misiniz?" "Hayr. Ben klk deitirmi bir haydutum. Bu ua karacam." "Buna sevindim. sminiz nedir?" "Jemima." "Yapmayn canm!" "Doru syledim. smim gerekten bu. Jemima Brown. Annem etnik folklora ok dknd." "yle olsun. Byle bir adn siyah bir kz iin fazla olduunu ikimiz de kabul ettiimiz srece sorun yok." "Bilmem ki... sminiz Jemima olunca insanlar sizi kolay kolay unutamyorlar." Koltuun dirsek yerine daha iyi yerleti ve etei biraz yukar syrld. Jonathan bunu fark etmi gibi yapt. "Adnz Fred olsayd er kekler sizi yine de kolay kolay unutmazlard sanrm." "Dr. Hemlock! Yoksa siz hosteslerden randevu almaya al an yolculardan msnz?" "Aslnda byle bir ey pek yapmam, ama imdi bu konuya girmeye alyorum. smimi nereden biliyorsunuz?"
Trevanian
43
Kar Kaplan
Jemima
ciddi
bir
tavrla
sr
verecekmi
gibi,
"Esinler
konusunda mistik baz duygularm var." dedi. "Buna bir tr yetenek de denilebilir. Bir insana dikkatle bakar ve sonra da dncelerimi onun zerinde younlatrrm. Sonra yolcu listesine bakarm. ve o anda onun ismini anlarm!" "Pekala. Etnik folklora merakl olmayanlar sizi ne diye arrlar?" "Jem diye." Kz. hafif bir gonk sesi duyarak ban kaldrd. "Alana inmek zereyiz. Kemerinizi balayn." Sonra Jonathan kadar ilgin olmayan yolcularla ilgilenmek iin kuyruk tarafna doru gitti. Kz yemee armak Jonathan'n houna gidecekti, ama uygun an gemiti ve byle konularda yanl zamanlama kadar kt bir ey olamazd. Bu yzden Jonathan iini ekerek pencerenin dnda uzanan New York'a bakt. Jonathan Jemima'y havaalannda da bir an grd. Bir taksi ard srada kz yannda iki hostesle birlikte geti. admlarn birbirlerine uydurmu hzla yryorlard, Jonathan genellikle hosteslerden hi holanmadn hatrlad. Evine giderken o uzun yolculuk srasnda Jemima'y unuttuu pek sylenemezdi. onu hafzasnn bir kesine sktrvermiti. Kzn var olduunu bilmek ona garip bir rahatlk veriyordu. Bu tpk sobann zerinde scak bir orbann beklediini bilmeye benziyordu. Jonathan. Roma banyosuna doldurduu dumanlar tten suda yatyor, son birka gnn gerginlii yava yava kayboluyor du. Boyun ve ene kalar ar ar. istemeye istemeye geviyordu.
Trevanian
44
Kar Kaplan
Barnda bir martini hazrlad. Bodrumdaki resim galerisinde pipo iti. Ve sonra kendisini mutfakta buldu. Yiyecek bir eyler bulmak iin ekmeceleri kartryordu. Sonunda Danimarka biskvileri, yerfst ya, kk bir kutu konserve ve ampanya ald. Bu karmak yemei sera haline getirdii blme gtrd. krdayan havuzun yanna oturdu. Suyun rlts ve scak gne uykusunu getirdi.* Uyuklamaya balarken srtnda kk ter tanecikleri belirdi. Evin o derin sessizlii etrafn sarmt. Sonra birdenbire irkilerek uyand. Dnde pnarlarna beyaz bir sv birikmi hayret dolu iki gz grmt. Jonathan'n midesi bulanmaya balad. "Bu i iin ok yalandm artk," diye yaknd. "Bu belay bama nasl sardm?". Jonathan Hemlock, terk edilmi kiliseyi kefettikten ve bylece para ihtiyac da daha arttktan hafta sonra Brksel'e gitmiti. Bir toplantya katlyor ve Ford Vakfnn paralarn harcyordu. Frtnal, yamurlu bir gece ge vakit bir CII ajan onun otelde ki odasna geldi. Laf aznda bir sre geveledikten sonra Jonathan'dan vatan iin bir hizmette bulunmasn "istedi. Jonathan uzun uzun gld; sonra da ajana sorunu daha etraflca anlatmasn syledi. Grev casusluk eitimi grm bir adam iin olduka kolayd. Jonathan'dan toplantya katlan bir talyan delegenin antasna bir zarf koyuvermesini istiyorlard. Aslnda Jonathan'n bu ii neden kabul ettiini sylemek zordu... Evet. ii sklyordu, para kazanma olasl tam ilk Monet'sini bulduu srada ortaya kmt, ayrca talyan Jonathan'a
Trevanian
45
Kar Kaplan
Empresyonistler konusunda hemen hemen onun kadar bilgili olduunu sylemek kstahlnda da bulunmutu." Her ne hal ise... Jonathan istenileni yapt. Zarfn iinde ne olduunu hibir zaman renemedi, ama daha sonra talyan kendi hkmetinin ajanlarnn tutukladn ve onu bir komploya katld iin hapse attklarn duydu. Jonathan New York'a dndnde kendisini bir zari bekliyordu. Bunun iinde iki bin dolar vard. Ekli notta ise. 'masraflar iin'." diye yazlyd. Jonathan ondan sonraki aylarda CII iin benzer ilere yapt ve ayn bol creti ald. Bylece bir yalboya tablo birka eksizi satn almay baard, ama kiliseyi almas hala olanakszd. Profesr evini bakasnn almasndan korkuyordu, aray iyice benimsemiti, geri byle bir tehlike pek yoktu. Jonathan daha sonra kendisine verilen ilerin birer deneme olduunu renecekti. Bu durum Paris'te en nemli noktasna eriti. Jonathan Noel tatilini kentte geiriyor ve Texas'daki bir mzeye satn alnacak yaptlar konusunda fikir veriyordu. zellikle onlar kk yaptlarn da bykleri kadar deerli olduuna iknaya alyordu. CII o srada Jonathan'a bir grev daha verdi. Bir Fransz brokratnn not defterlerine onun iin zararl olabilecek baz eklemeler yapacakt, ama Jonathan tam i zerinde alt srada brokrat ieri girdi. Ondan sonraki bouma nce kt gitti, nk dvrken Jonathan'n tm dikkati zarif bir masada duran ender bulunur bir Limoges oban kzndayd. Bunun yere yuvarlanp krlmasn engellemeye alyordu. ki defa yuvarlanmak zere olan bibloyu yakalamak iin Fransz brakt. ki seferinde do brokrat bu frsattan
Trevanian
46
Kar Kaplan
yararlanarak Jonathan'n srtna ve omuzlaryla bastonuyla vurdu. Dv birka dakika devam etli. Sonra Fransz birdenbire bibloyu kapt gibi Jonathan'a frlatt. Gzel bir eyin byle anlamszca mahvedilmesine ok hayret eden ve fkelenen Jonathan oban kz heykelciinin mermer mineye arparak paralanmasn seyretti. Sonra da fkeyle kkreyerek Franszn kaburgalarna, tam kalbinin altna vurdu. Adam hemen ld. Jonathan o gece ge vakit St. Georges alannda bir kahvede Oturmu yaau kar ve hzla yryen yayalar seyrediyordu. Bu olay konusunda rkler ve bereler dnda tek duygusunun znt ve pimanlk olduunu fark ederek ard, Limoges oban kz paraland iin zlyordu. Profesr kesin kararn vermiti. Bir daha CII iin almayacakt. kinci smestrin balarnda bir gn brosunda alrken Clement Pope geldi. Jonathan bu ukala uaktan hemen orackta nefret etti ve bu nefreti hibir zaman da snmedi. Pope kapy ihtiyatla kapatt. Jonathan'n asistanlarna ayrlm olan blmeyi kontrol etti. Pencereden karlar iindeki kam pse bakt. Ve ancak ondan sonra anlaml, "Ben CII'denim, dedi "AO Blmnden." Jonathan kafasn katlarndan kaldrmad bile. "ok zgnm. Bay Pope, ama sizler iin almak artk beni elendirmiyor." "AO 'Aratrma ve Onaylama' anlamna geliyor. Bizden sz edildiini duydun mu?" "Hayr." Pope memnun oldu. "Gvenlik nlemlerimiz ok skdr. te bu yzden kimse bizden sz edildiini duymaz."
Trevanian
47
Kar Kaplan
"Bu ne layk olduunuzdan eminim. imdi Tlm var." "O Fransz iin hi endielenme, ahbap. Paris'teki ajanlarmz o sorunu hallettiler." Pope masann kenarna ilierek bulduu katlar kartrmaya balad. Jonathan'n mide kaslar bzlverdi. "Ltfen kp gidin." Pope kahkaha tat. "Gerekten kp gideceimi sanyor musun ahbap?" Jonathan baklaryla aralarndaki uzakl lt. "Ya kapdan karsnz ya da pencereden, ve bu oda drdnc katta." Farkna varmadan yznde o etkileyici tatl tebessm belirmiti. "Dinle, ahbap." Masamdan da kalkn!" "Buraya bak, dostum." "Bana 'ahbap' ya da "dostum' demeyin." "Ah, eer bana emir verilmemi olsayd..." Pope omuz kaslarm gererek bir an durumu dnd. Sonra da masadan kalkt. "Bay Dragon seninle konumak istiyor." Sonra durumu kurtarmak iin ekledi. "Hemen, imdi!" Jonathan odann kesine giderek oradaki ibrikten fincanna kahve doldurdu. "Bay Dragon da kim?" "Amirim." "Bu fazla bir bilgi saylmaz." " seninle konumak istiyor." "Evet. demin sylediniz." Jonathan fincan masaya koydu. "Pekala. Ona bir randevu vereceim." "Buraya gelmesi iin mi? te bu ok komik." "yle mi?"
Trevanian
48
Kar Kaplan
"Evet." Pope kalarn att ve sonra kararn verdi. "Al. unu oku. ahbap." Cebinden kard bir zarf Jonathan'a uzatt. "Azizim Bay Hemlock. "Bu pusulay okuduunuza gre adamn kiilik gcyle sizi ikna edemedi demektir. Buna am da deilim. Tabii sizi kendim gelip grmek isterdim, ama etrafta pek dolaamyorum, ve zamanm da ok az. "Size bir neride bulunacam. Bunun iin fazla zaman harcamayacaksnz ve her yl otuz bin dolardan fazla bir para da kazanabileceksiniz. hatta yasal Vergisiz tabii. Byle bir cretin yeni Long Island'daki o ok istediiniz kiliseyi almanz salayacan ve yollardan ve topladnz srlarnz resimlere bildiimi ilaveler sizi yapmanz salayabileceini de sanyorum. "Tabii hayatnz aklayarak etkilemeye altmn farkndasnz. Bu bakmdan baarl olduumu umarm. "Teklifim sizi ilgilendiriyorsa ltfen Bay Pope'la broma gelin. Orada tanrz. Hizmetinizdeyim Yurasis Dragon." Jonathan mektubu bitirdi ve buru dnceli dnceli zarfna koydu. Pope, "E?" dedi. "Ne diyorsun, ahbap?" Jonathan yerinden kalkarak adama doru giderken glmsedi. Pope da tam buna karlk verirken suratna yedii tokat yznden dengesini kaybetti. "Sana beni 'ahbap' diye armaman syledim. Bay Hemlock ok uygun."
Trevanian
49
Kar Kaplan
Pope'un gzleri fke ve can acsndan yaard. Ama adam yine de kendisine hakim oldu. "Benimle gelecek misin?" Jonathan mektubu masaya att. "Evet. yle sanrm." Brodan kmadan nce Pope mektubu alarak cebine soktu. "Bay Dragon'un ismi Amerika'da hibir gazetede grlmez." diye aklad. "Aslnda onun imdiye kadar birine mektup yazdn da hi grmedim." " Yani?" Bunun seni etkilemesi gerekir. "Aslnda Benim Bay Dragon'u etkilediim anlalyor." Jonathan inleyerek uyand. Gne batm, seraya, hi de gzel olmayan kuruni bir k dolmutu. Jonathan ayaa kalkarak srtndaki sertlii geirmek iin gerindi. Akam, okyanustan gri bulutlan getiriyordu. iddetle yamur gelecei anlalyordu. Jonathan plak ayaklaryla mutfaa gitti. Yamura baylrd. Sama karlamak iin hazrlk yapt. Birka dakika sonra yamur baladnda koskocaman bir koltukta oturuyordu. Dizlerinin zerinde kaln bir kitap, yanndaki masada da kakao dolu bir ibrik vard. Kitabn okuduu k glc dnda duvarlarda sar, yeil, krmz biimler beliriyordu. Buna vitraylarn zerinden akan yamur neden oluyordu. Jonathan nc Cadde'deki i hannn eski asansrne ilk kez o gn bindi. Dragon'un brosunun dndaki klk deitirmi habercilerle ilk defa karlat. irkin ve mikropsuz Bayan Cerburus'la da yle. O snk krmz ilk kez grd. Ara blmenin scakln da ilk kez hissetti.
Trevanian
50
Kar Kaplan
Gz bebekleri ar ar alrken silik ekilleri fark etti. Dragon'un kan krmzs gzlerini grerek ok geirdi ve midesi buland. Dragon ahenksiz ve madeni sesiyle, "grnm sizi rahatsz ediyor mu. Hemlock?" diye sordu. "Ben artk buna altm. Bu pek ender grlen bir rahatszlk. Bu cins genetik hastalklar insann atalaryla ilgili zel bir durum olduunu ortaya koyuyor. Her halde Habsburglar da hemofilileri yznden benim gibi gururlanrlard." Dragon glmserken gzlerinin etrafndaki kuru deri krt. Adam o ifadesiz sesiyle defa "Ha!" diyerek gld. O kupkuru madeni ses. tuhaf oda ve yzne dikili krmz gzler Jonathan'n konumasnn sona ermesini istemesine neden oluyordu. "Konuya girebilir miyiz?" "Bu konumay gereksiz yere uzatmak istemiyorum, ama elime zeki insanlarla konuma frsat o kadar az geiyor ki." "Evet. Sizin Bay Pope'la tantm." "O sadk ve itaatli bir adamdr." "Baka ne olabilirdi ki?" Dragon bir an bir ey sylemedi. Sonra, "neyse." dedi. "imize bakalm. Long Island'da terk edilmi bir Gotik kilise iin para nerdik. Hangi kiliseyi kastettiimizi biliyorsunuz. O kiliseyi yktracak ve yerine personelimizi eitmek iin bir merkez yaptracaz. Ne dersiniz. Hemlock?" "Devam edin." "Bize katlrsanz, kiliseyi almaktan vazgeeceiz. Siz de yeteri kadar avans alacaksnz. Kilise iin ilk demeyi yapabileceksiniz. ama szlerime devam etmeden nce bir ey
Trevanian
51
Kar Kaplan
sormak istiyorum. Bibloyu kran Fransz ldrdnz zaman neler hissettiniz.?" Aslnda Jonathan o olay ertesi sabahtan sonra bir daha dnmemiti. Bunu Dragon'a da syledi. "Gzel. ok gzel. Bu da rgt'n sizinle ilgili psikoloji raporunu destekliyor. Hibir sululuk duygusu duymuyorsunuz! Dorusu haset edilecek bir insansnz." "O biblo meselesini nereden biliyorsunuz?" "Yakndaki binann tepesinden telefoto film ektik." "Sizin kameraman rastlant olarak m oraya kmt?" Dragon yine kuru bir sesle defa, "Ha!" diyerek gld. "Franszn ieri rastlantyla girdiini sanmyorsunuz ya?" "Ama o beni ldrebilirdi." "Doru. Bu zlecek bir ey olurdu. Ama size bu gzel neriyi yapmadan nce bask altnda nasl davrandnz renmemiz gerekiyordu." "Benden ne yapmam istiyorsunuz?" "Biz bunu 'Onaylama' diye tanmlyoruz." "Bakalar nasl tanmlyorlar?" "Temizlemek diye." Jonathan'n bu aklamay sakin sakin karlamas Dragon'u hayal krklna uratt. "Aslnda bu deneyimiz bir kimsenin sanaca kadar zalimce bir ey deil, Hemlock. Biz yalnzca grevlerini yapmaya alan CII ajanlarn ldren kimseleri temizliyoruz. Bizim intikammz o zavalllarn ek savunma yntemi. Bize katlmak iin kararnz verirken size organizasyonumuz hakknda birka sz syleyeceim. Aratrma ve Onaylama..."
Trevanian
52
Kar Kaplan
CII. kinci Dnya savandan sonra kuruldu. Bylece o sava srasnda muhbirlik ve casuslukla uraan birok bro. ajans, blm ve hcre bir araya toplanm oldu. Basn ve yayn organlar CII'den 'Central nteligence institute' diye sz ediyorlard. Aslnda bu yanlt. CII bir numarayd. 102 anlamna gelen bir Latin rakam. Aslnda Merkez 102 kk blmden olumutu. CII iki yl ilerinde siyaset asndan korkulacak bir biimde geliti. Kollar memleketin her tarafna ve darya uzanyordu. Drt yl ierisinde ise casusluk sistemini Avrupa'nn alay etlii bir konu haline getirdi. Kontrolden km bir tmre benzeyen organizasyon g ve personel birdenbire bakmndan bu gelime gelimesini yavalad srdrd, ve sonunda ama sonra CII durdu.
kompter leri eflere ilgin bir gerei aklad : memlekette hrsla yeni personel alnrken, ruar da hemen hemen ayn sayda ajan ortadan kayboluyordu. Bunlardan yzde otuz biri cinayetlere kurban gidiyorlard. Cinayet yznden ajan kayb ok zel bir sorundu. CII efleri, bu sorunu zmlemesi iin yeni bir blmn kurulmasna karar verdiler. Bunun bana geirilecek adamn bulunmas iini de yine kompterlere braktlar. Son ayrmda geride kalan kartta bir tek isim vard: Yurasis Dragon, Bay Dragon'u Amerika Birleik Devletlerine getirmek iin Sava Sulular de Mahkemesinde gerekti. yaplan baz sulamalardan vazgeilmesi Dragon'un
katliamlara katld iddia ediliyordu, ama CII adamn her trl zveriye deeceine inanyordu.
Trevanian
53
Kar Kaplan
Yeni blme "Aratrma ve Onaylama" ad verildi. Ya da AO ismi. Aratrma Ksm ve CII ajann ldren katillerin bulunmasndan sorumluydu. Onaylama ksm ise bu katilleri lmle cezalandryordu. " Dramatik eylere merakl olan Dragon Onaylama blmnn ajanlarna zehirlerle ilgili adlar verdi. Kurbanlarn btn
ldrmeden once onlarla sevien gzel bir melez kadnn kot ad" 'Belladen'du. Dragon. Jonathan'a hibir zaman bir kot ad vermedi. nk profesrn soyad tam bilim adamna yakacak gibiydi. "Hemlock' baldran otu anlamna geliyordu. Ve Sokrat da baldran otu imiti..." Dragon, AO Blmn Jonathan'a anlattktan sonra, "bizimle beraber misiniz. Hemlock?" diye sordu. "Ya red edersem?" "Buna ihtimal verseydim sizi buraya getirtmezdim. nerimi red ederseniz almay ok istediiniz o kilise yklacak. Ve zgrlnz de tehlikeye girecek." "Nasl?" "Topladnz tablolardan haberimiz var. Tabii bunu ilgililere bildirmek de grevimiz, ama bu yzden gvendiimiz, yararl bir i arkadamz kaybedeceksek o zaman bundan vazgeeriz." Dragon. pamua benzeyen nne kalarnn derken glgeledii birdenbire krmz uyand. bir gzlerini krptrd. "Bizimle alacak msnz?" Jonathan'n Jonathan kesilmiti. kafas nefesini Ayaa tutarak kalkarak gzlerini okuma krptrd. lambasn Kitabn
kelimesini bile hatrlamad sayfasna bakt. Frtna ve yamur sndrd.
Trevanian
54
Kar Kaplan
Karanlkta emin adm" lorla yatak odasna gitti. On altnc yzyldan kalma geni yatanda bir sre uyumadan yatt." Montreal'deki sinir gerginlii imdi midesinde bir yumruk halini almt. Adam tam uykuya dalaca srada birdenbire korkuyla uyand ve dorulup oturdu. Kurbannn gz pnarlarnda birikmi olan beyaz svy hatrlamamak iin baka bir eyi dnmeye alt. Birdenbire scak bakl, altn benekli kahverengi gzleri grr gibi oldu. Uykusu iyice ald. Midesi bulanyordu. Btn gn bu duygularla savamt, ama artk bunu yapamayacakt. yice kustuktan sonra banyosunun zeminine deli souk fayanslarn zerinde bir saatten fazla bir sre yatt. Kendisini toplamaya alyordu. Sonra yatana ve benekli gzlerin hayaline geri dnd. Long Island : 11 Haziran Jonathan, birdenbire uyanamad, bir sre rahatszlkla savatktan sonra kendisine geldi. D paracklar kendisini uyandran gereklere karyordu. Kas da gdklanyordu. Jonathan gzlerini yar aralayarak etrafna baknd. "Ah. olamaz." diye inledi. "Burada ne iin var, Chrey'e" Gen kz neeyle, "gnaydn, Jonathan." dedi. "Gdklandn m?" Jonathan inleyerek yzkoyun dnd. Sadece tenis ortu giymi olan Cherry arafn altna szlerek dudaklarn adamn kulana dokundurdu. "Dilerim, dilerim, dilerim." diye mrldand ve yle de yapt.
Trevanian
55
Kar Kaplan
Yz yasta gml olan Jonathan bouk bir sesle, "git bamdan." dedi. "Beni yalnz brakmazsan ben de" Uygun bir ceza aklna gelmedii iin yine inledi. Kz neeyle sordu. "Ne yaparsn? Bana saldrr msn? Biliyor musun son zamanlarda bu konuyu ok dnyorum. Asln da bu saldr iyi bir ey deil. nk kadnla erkek insanca bir konuma yapma frsatn bulamyorlar, ama hi olmazsa insan yalnz olmuyor. Ne demek istediimi anlyorsun deil mi? Bana saldrmak niyetindeysen. ben de buna katlanmak zorundaym." "Aman. Cherry! Seni pataklamak lazm!" Kz hemen dirseinin zerinde dorularak ciddi ve endieli bir tavrla, "bir sadist olduun iin aklma gelmezdi, Jonathan. " dedi "Ama erkeinin cinsel zelliklerine karlk vermek de ak bir kadnn grevi sanrm." "Sen ak deilsin. Yalnzca azmn. Pekala! Sen kazandn! Hemen kalkacam. Neden aaya inip bana kahve yapmyorsun?" "Kahve hemen yannda, benim ateli am. Kahveyi yukar kmadan yaptm." Karyolann yanndaki komodinin stnde bir tepsi duruyordu. Bunda kahve ibrii ve iki fincan vard. Jonathan dorulup otururken Cherry de yastklar dzeltti. "Bir fincana kahve doldurarak bunu adama verdi. Sonra da tekrar yataa girerek Jonathan'n yanna oturdu. Adam Cherry'nin seks oyununa bir sre iin ara vermi olduunu anlad, ama belinden yukars hala plakt, kzn. Cildi gnete bakr gibi yanmt. Bu yzden gsleri daha beyaz duruyordu. Kz kahve fincannn dibine bakarak, ciddi ciddi. "Jonathan," dedi. "Sana bir ey sorabilir miyim? Seni ole geirebilmem iin
Trevanian
56
Kar Kaplan
en uygun zaman sabahn erken saatleri deil mi? Erkekler genellikle sabahlar heyecanl uyanrlarm..." Adam fincannn iine doru, "bu onlarn tuvalete gitmeleri gerektiini gsterir." diye homurdand. Cherry bu aklamay sessizce dinledi. "Tabiat ok ziyan kar." Sonra yine keyfi yerine geldi. "Ama neyse... Seni er ge gafil avlayacam. Sonra gm!" "Gm m?" Pek de ahenkli bir szck deil bu." "yle sanrm." Kz bir sre dnd. Sonra da Jonathan'a dnerek, "holanmadn ben deilim sanrm," dedi. "Yani bakire olmasay dim benimle ak yapardn deil mi?" Jonathan parmaklarn bann arkasnda birbirine kenetleyerek ayaklarna kadar gerindi. "Tabii. Hemen. Gm." Cherry konumasn srdrd. "Neticede ben baya gzelim. Son derecede zenginim. Vcudum de fena saylmaz." Jonat han'n kompliman yapmasn bekledi. Sonra da ekledi. "Hey! Vcudumdan sz ediyorduk." Yine duraklad. "Hi olmazsa gslerim gzel. yle deil mi?" Jonathan ona bakmad. "Tabii. ahane." "O halde neden kendini brakmyor ve benimle sevimiyor sun?" "nk mahsus pek irin tavrlar taknyorsun. Bir bakiresin. Daha olgunlaacan dnerek o zoraki irinliini ho grebilirim. Ama bekarti asla! Haydi, artk bluzunu giy." "Hayr. Giymeyeceim. Kim bilir belki iinden bir eyler gelir. Sonra tararam."
Trevanian
57
Kar Kaplan
"Tararam m?" "Bu gm'den daha iyi." Chery, Jonathan'n fincanna tekrar kahve doldurdu. Kendi fincann alarak ilerledi. Parmakla dayanarak dnceli dnceli aaya salona bakt. Cherry. Jonathan'n en yakn komusuydu. Yoldan drt yz metre aadaki byk malikanede hizmetkarlaryla birlikte oturuyordu. Profesrle kz topraklarn birletiren yapay kumsaln bakm masrafn blyorlard. Cherry'nin babas lmnden ksa bir sre nce malikaneyi satn almt. Cherry evi idaresinden ok holanyordu. Jonathan, yolculua karken faturalarn denmesi ve evin bakm ilerini kza brakmak zorunda kalyordu. Bu yzden Chrery'de kilisenin anahtar vard. Sk sk eve giriyor, profesrn ktphanesinden yararlanyor, parti vereceinde adamn ampanyalarn dn alyordu. Jonathan o partilere hi katlmyordu. Tabii Cherry adamn yalnzca retmen ve sanat eletirmeni olduunu biliyor ve ayrca geliri olduunu da sanyordu. Jonathan onu hibir zaman bodrumdaki resim galerisine indirmemiti. Zamanla bu seks oyununa almlard. Cherry, Jonathan'n kendisini her zaman reddetmesini bekliyordu, adam bundan vazgeseydi her halde kz da ne yapacan arrd. Chrerry, uzun bir sessizlikten sonra Jonathan'a dnmeden. "Long Island'da yirmi drt yandaki tek bakirenin ben olduumu biliyor musun?" diye sordu. "Tabii baz felliler ve rahibeler dnda. Ve btn su sende. Benimle sevimelisin. nsanla olan bir borcun bu."
Trevanian
58
Kar Kaplan
Jonathan yataktan kalkt. "Bakirelerden kamak benim iin yalnzca ahlakla ilgili bir sorun deil. Bunun dier bir yn de var. Bakire olgun erkekleri yorarlar." "Pekala, Kendi kendini cezalandr bakalm. Kendini bu zevkten mahrum et. Bak aldryor muyum!" Cherry. Jonathan'n peinden banyoya gitti. Roma banyosuna dolan suyun grlts arasnda sesini duyurmak iin barmak zorunda kald. "Aslnda bu sorun beni endielendiriyor. Neticede birinin bana doru yolu gstermesi gerekiyor." Jonathan gerideki tuvaletten seslendi. "Birinin de pleri almas gerekiyor, ama bu ii ben yapacak deilim." Szlerini glendirmek ister gibi sifonu ekti. "Ne gzel bir benzetme!" Jonathan banyoya dnerek kendisini ar ar scak suya brakt. "Giyinip bize kahvalt hazrlasana." Ben senin sevgilin olmak istiyorum, karn deil." Ama Cherry istemeye istemeye yatak odasna dnd Jonathan kzn arkasndan bard. Aaya inmeden nce bluzunu da giy. Aada Bay Monk'la karlaabilirsin." Monk, bahvand. Acaba bu utan verici bekaret konusunda o bana yardm eder mi?" Jonathan kendi kendisine mrldand. "Oua verdiim paray dnrsek buna raz olmaz..." Kz aaya inerken, "her halde yumurtalarn iy yiyeceksin." diye homurdand. Kahvaltdan sonra Cherry serada dolarken Jonathan da sabah gelen mektuplar alarak ktphanesine gitti. Biraz
Trevanian
59
Kar Kaplan
almak
niyetindeydi.
CII'nin
iinde
para
bulunan
zarfm
gremeyince hem ard, hem de endielendi. Aslnda bir 'onaylama'dan dndnde mavi zarf gece biri posta kutusuna atard. Jonathan ama parann gelmeyiinin da dalgnlk ya da unutkanlkla ilgisi olmadndan emindi. Dragon bir eyler planlyordu, Jonathan'n beklemekten baka yapabilecei bir ey yoktu. Bu yzden hesaplarn incelemeye balad. Yeni Pissarro'yu on bin dolara aldktan ve bahvana da yazlk cretini nceden dedikten sonra geriye fazla paras kalmayacakt. Bu mevsim lks bir hayat sremeyecekti. ama yine de idare edebileceinden emindi. Jonathan'n tek endiesi Brooklyn'deki resim karaborsacsyd. Adama paray o gn vereceini sylemiti. Jonathan adama telefon ederek ondan resmi bir gn daha tutmasn istemeye karar verdi. Yakndoulu satc sesli harflerle basa basa. "E. resmi ne zaman alacaksn. Jonathan?" diye sordu. "Yarn sanrm. Ya da br gn." "br gn olsun. Yarn bizimkileri plaja gtreceim. Kararlatrdmz gibi yirmi bin dolar getireceksin deil mi?" "Kararlatrdmz gibi on bin dolar getireceim." Satc zntyle. "Yalnzca on bin miydi?" dedi. Yalnzca on bindi." "Jonathan, ben ne yapyorum? Seninle olan dostluumun ocuklarmn geleceini tehlikeye drmesine izin veriyorum. Ama anlama anlamasdr. Ben bir filozofum. Kayplarm nezaketle karlarm, ama paray leden nce getirmelisin. O 'eyi' burada fazla tutmak benim iin tehlikeli. Ayrca bir mterim daha var."
Trevanian
60
Kar Kaplan
"Yalan sylyorsun." "Ben yalan sylemem. Yalnzca alarm. Bir mteri daha var. O on iki bin dolar veriyor. Benimle bu gn temasa geti. Tabloyu elden karmak istemiyorsan abuk davran. Anlyor musun?" "Anlyorum." "yi. E, ailen nasl?" "Ben evli deilim. Her sefer, bana ailemi soruyorsun. Ben de her seferinde sana evli olmadm hatrlatyorum." "Ben unutkan bir adamm. Tablo iin yalnzca on bin dolara anlam olduumuzu da unuttum ya, ama aslnda bir ailen olmal. Urunda alacak ocuklarn yoksa hayat no ie yarar? Bana cevap ver.".." "ki gn sonra grrz." "O an iple ekiyorum. Tam zamannda gel, Jonathan. Bir mteri daha var." "Evet, bunu syledin." Jonathan telefonu kapattktan sonra birka dakika skntl bir tavrla masasnda oturdu. Pissarro'yu kaybetme korkusundan btn keyfi kamt. Dragon'un o karmak kafasndan neler getiini endieyle dnyordu. Cherry serdan seslendi. Biraz raket sallamaya var msn?" Skntl skntl oturmakla Jonathan'n eline bir ey gemeyecekti. Bu yzden kzn nerisini kabul etti. Frtna gkyzn prl pru yapmt. Gne l ld. Jonathan'la Cherry bir saat tenis oynadlar. Kz, Sonra ampanya ieden ierek ierek susuzluklarn giderdiler. ampanyay
Jonathan'" taklit etti. Denizde ksa bir sre yzerek serinlediler.
Trevanian
61
Kar Kaplan
Cherry tenis klyla denize girdi. Sudan kt zaman ortu hemen hemen saydamla mt. Bu haline bakarak, "bir talyan yldz adayna benziyorum." dedi. "Ben de yle." Jonathan scak kumlarn zerine uzand. Bir sre havadan sudan sz ettiler. Cherry avu avu kum alarak bunlar parmaklarnn arasndan Jonathan'n zerine dkt. Sonra serin bir rzgar esmeye balad. Akam olmadan tekrar yamur yaaca anlalyordu. Cherry, Jonathan'a kendisini scak yatana gtrmesini nerdi, ama pek mitli de deildi. Sonra evine gitti. Jonathan kiliseye dnerken bahvan Bay Monk'u uzaktan grd. Bir an adamla karlamak iin geri dnmeyi dnd. Sonra yannda alan birinden byle ekindii iin utand, ve cesaretle yoluna devam etti. Bay Monk, lsland'n en iyi bahvanyd. ama kendisinden yararlanmak isteyen pek yoktu. Adam tam bir paronayakt. imler, iekler ve aaklarn dmanlar olduklarna ve onu tuzaa drmek iin karmak ve iblise yollara bavurduklarna inanyordu. Otlar sadiste bir sevinle ve intikam alrcasna yoluyor, imleri kesiyor ve aaklar bu duyordu. O arada btn bitkilere kfredip duruyordu. Baheler de sanki ona inat olsun diye geliip gzelleiyorlard. Monk bunu nceden planlanm bir hakaret sayyor ve nefreti daha da artyordu. Jonathan saygyla yaklarken Monk da bir tarhn snrlarn bir krekle cezalandryor ve kendi kendisine de homurdan yordu. Jonathan usulca, "durum nasl. Bay Monk?" diye sordu.
Trevanian
62
Kar Kaplan
"Ne? Al, siz misiniz. Dr. Hemlock? Berbat! Durum ite byle. Su aalk iekler sudan baka bir ey istemiyorlar! Su. su. su! Sahi u komu hanm ne biim mayo giymiti yle? i d gzkyordu. u kree bir bakn. Ortadan bkld. Son zamanlarda her eyi byle yapyorlar. Be para etmez bunlar. Bir zamanlar krekler." Jonathan, zr diler gibi her eyin pek gzel olduuna dair bir eyler mrldand ve evine doru gitti. Adan kendisine gven veren serin ve byk salona girdiinde ackm olduunu fark etti. Ceviz, Polonya sucuu, bir elma ve biraz ampanyadan oluan bir yemek hazrlad. Sonra bir pipo ierek gevemeye alt. Telefonun almasn beklemiyor, ona aldrmyormu gibi davranyordu. Dragon hazr olduunda onu arayacakt nasl olsa. En iyisi beklemekdi. Jonathan oyalanmak iin galerisine inerek bir sre resimle riylc ilgilendi. Sonra masasnn bana geerek Lautrec'le ilgili makaleyi yazmaya alt ama bouna. Sk sk aklna Dragon ve tehlikede olan Pissarro geliyordu. Jonathan, bir sreden beri artk CII iin almayacan dnyordu. inden soumasyla vicdannn bir ilikisi yoktu tabii. O iren casusluk dnyasndan birini ldrd zaman hissettii tek ey fkeydj. O adamlarla karlat iin kzyordu. Belki de bu iten bkmt artk, ya da sinirleri fazla gerilmiti. Dragon. Pope, Mellough gibi insanlarla birlikte almadan istedii gibi yaayabilseydi. Kilise ve tablolaryla ilgili masraflarn karlayabilseydi... Miles Mellough. Jonathan bu ad hatrladnda ene kaslar gerildi. ki yldan beri kaderin Miles'in icabna bakmas iin bir
Trevanian
63
Kar Kaplan
frsat vermesini bekliyordu. Bu hesab demeden CII dan ayrlmas doru olmayacakt. Jonathan, pek az insann o souk ve ciddi tavrlardan olu an zrhn delmesine izin veriyordu. Bu izin verdii kimselere de son derecede sadkt.Ve dostlarnn da arkadalk ve sada katle ilgili sk ilkelerine uymalarn istiyordu, ama hayat boyunca yalnzca drt kii Jonathan'a sokulabilmiti. Bylece onun dostluuna layk olmu ama ayn zamanda Jonathan'n fkesiyle karlamak tehlikesini de gze almlard. yldan beri gr medii koca Ben Bowman bu arkadalarndan biriydi. Jonathan onunla dalara trmanm ve bira imiti. Sonra Fransz ajan Henri Saq'in karnn yarmlard, ve Baq'in lmnden Miles Mellough sorumluydu. stelik o Jonathan'la Henri'nin de en samimi arkadayd. Jonathan'n drdnc arkada ise Rum'du. Ve o da bir 'onaylama' ii srasnda Jonathan'a kallelik etmiti. Jonathan ancak ans yardm ettii ve gece aresizce yzerek on iki kilometrelik bir uzakl aabildii iin kurtulmutu. Tabii Jonathan'n Kbrsl bir Ruma inanan birinin Truvallarn akbetine uramay hak ettiini bilmesi gerekirdi. Jonathan sabrla frsat kollad ve sonunda Rum'la karlat. Rum. Jonathan'n kendisini kimin ele verdiini bilmediini sanyordu, ya da olay oktan unutmutu. Bu yzden profesrn armaan ettii raky hi ekinmeden ald. Oysa ikinin iine zehir kartrlmt. Rum imdi bir akl hastanesindeydi. Oradan bir daha da kamayacakt. Bir kede oturarak ne arkaya sallanyor vo hep ayn tek notal sesi karyordu.
Trevanian
64
Kar Kaplan
Jonathan. Rum'la hesaplamt. imdi geriye yalnzca Miles MCIIough'un hesabnn grlmesi kalyordu. Jonathan ileride bir gn Miles'la karlaacandan emindi. Telefonun crlak zili Jonathan' dald bu maraz armlardan ve dncelerden uyandrd. "Hemlock? Montreal'den rapor geldi. yi i grmsn, ahbap." Clement Jonathan'n Pope'un bir satcnnkini yetti. andran bu baya sabah sesi posta aksilemesine "Param
kutusunda yoktu, Pope." "u ie bak sen!" Jonathan fkelenmemek iin derin bir nefes ald. "Dragon' la konuacam." ."Benimle konu. Ben bu ii hallederim." "Bir uakla konuarak zaman kaybedecek deilim. Dragon' la onunla konuacam syle." "Oraya geldiim ve seninle babaa konutuumuz da..." Pope mahsus Jonathan'n damarna basyordu. Adamn kendisiyle birlikte grlmeyi istemeyeceini biliyordu. Dragon, sokaa kamyordu. Bu yzden de Pope, AO. Blmnn resmi ehresi halini almt. Pope'la grlmek arabanza 'CII'y destekliyorum" yazl bir etiket yaptrmaktan farksz olurdu. "Ahbap, paran istiyorsan bizimle i birlii yapmalsn. Dragon seninle telefonda konumayacak, ama seni grmek istiyor." "Ne zaman?" "Hemen, imdi. lk trene binmeni istiyor." "Pekala, ama ona o paray istediimi hatrlat."
Trevanian
65
Kar Kaplan
"Bay Dragon'un bunu bildiinden eminim, ahbap." Pope, telefonu kapatt. Jonathan kendi kendisine sz verdi. leride bir gn bu kpekle bir odada on dakika yalnz kalacam." Dnd ve sonra sreyi be dakikaya indirdi
New York : 11 Haziran "Bu gn her zamankinden de ekicisiniz Bayan Cerberus." Kadn basn kaldrmak zahmetine katlanmad, "ellerini u muslukta frala: O yeil sabunu kullan." Bu da yeni kt." Jonathan, hastane lavabosuna doru gitti. Burada evlerde grlen musluklardan deil de operatrlerin dirsekleriyle kullandklar o kollardan vard. Bayon Cerberus derisi kadar kuru bir sesle, o asansr ok pis," dedi. "Bay Dragon bitkin halde. Bir devrenin sonuna geldi." Bu, Dragon'a her alt ayda bir yapld gibi yeniden kan verilecei anlamna geliyordu. Adamn btn kan deitirilecekti. Jonathan ellerini duvardan fkran scak havayla kuruttu. "Kan banda bulunacak msn?" "Kan grubumuz uymuyor." "Sesinde pimanlk m var?" Kadn gururla. "Bay Dragon'un kan grubu ok nder bulunan bir grup," diye aklad. "Ender bulunduu belli! eri girebilir miyim?"
Trevanian
66
Kar Kaplan
Bayan
Cerberus
Jonathan'a
onun
hastalklarn
tehise
alyormu gibi bakt. "Souk aldn m? Gribin var m? Mide bozukluun?" "Yalnzca kaba etlerim szlyor. Bu da biraz nce balad." Bayan Cerberus masasndaki bir zile bast ve baka bir ey sylemeden Jonathan'a ara blmeye girebileceini iaret etti. Blmede her zaman ki gibi o snk krmz k yanmyordu, ama scaklk boucuydu. Dragon'un bro kaps ald. "Gir, Hemlock." Dragon'un madeni sesi bitkinceydi ve titriyordu. "Krmz k olmad iin zr dilerim. Her zamankinden daha savunmasz durumdaym. Ve o snk k bile bana azap veriyor." Jonathan el yordamyla deri koltuun arkaln buldu. "Param nerede?" "te benim Hemlock'um. Hemen konuya giriyor. Gerekli nazik szleri sylemiyor. O kenar mahallelerin izi kalm." " O paraya ihtiyacm var." "Doru. Ha, aklma O para olmazsa Tabloya evinle bir ilgili masraflar km. deyemeyeceksin. ok istediin o Pissarro'yu da alamayacaksn. gelmiken. mteri daha Pissarro'yu karrsan yazk olur." "Paray vermeyecek misiniz?" "Sana akademik bir soru sormama izin ver. Hemlock. Paran vermezsem ne yaparsn?" "Bunlar yakarm." Jonathan elini gmleinin cebine soktu. "Cebinde biliyordu.
ne
var?"
Dragon'un
sesinde
endie
yoktu.
Adamlarnn ieri giren herkesi tepeden trnaa aradklarn
Trevanian
67
Kar Kaplan
"Bir kutu kibrit. Onlar teker teker aktm zaman ne byk bir ac duyacanzn farknda msnz?" Dragon, sska parmaklarn hemen gzlerine gtrd, ama renksiz derisinin kendisini pek koruyamayacan da biliyordu. Zoraki bir cesaretle, hakl "pekala. Hemlock," kantladn. dedi. Bundan "Sana sonra gvenmekte olduumu
adamlarm buraya gelenlerin ceplerinde kibrit olup olmadna da bakacaklar." "cretim?" "urada! Masann zerinde. Aslnda sana paray verecektim. Paray buraya gelip nerimi dinlemen iin zellikle gnderdim." Kuru sesiyle defa, "Ha," diyerek gld. "O kibrit oyunun gzeldi." Gl hafif, hrltl bir ksrk halini ald. Ve Dragon bir sre konuamad. Sonra "afedersin." dedi. "Aslnda hi de iyi deilim." Jonathan para dolu ikin zarf ceketinin cebine koydu. "inizin rahat etmesi iin syleyeceim. Cebimde kibrit yok. Ben yalnzca evde pipo ierim." " Doru ya! Bunu unuttum!" Dragon Jonathan' itenlikle vd. "Oyunun gerekten ok gzeldi." "Fazla saldrganca davrandysam zr dilerim. u ara hastaym. Bu da beni huysuzlatryor." Jonathan, Dragon'u bu son kelimeyi telaffuz etmesi yznden glmsedi. Dragon'un yabanc olduu ancak byle anlarda ortaya kyordu. "Ne oluyor. Dragon?" "Yapman istediim bir i var."
Trevanian
68
Kar Kaplan
"Bu konuyu konutuumuzu sanyordum. Paraya ihtiyacm olmadka bir grevi kabul etmediimi biliyorsunuz. Neden dier 'Onaylayc'larmzdan birini kullanmyorsunuz?" Dragon'un pembekrmz gzeri karanlklarn arasnda belirdi. "Mmkn olsayd kullanrdm. steksizliin i skc bir ey. ama bu i iin tecrbeli bir dac gerekiyor. Blmmzde bu yetenei olan sryle adam bulunmadn da tahmin edebilirsin." "Ben yldan daha uzun bir sredir daclk yapmyorum." "Bunu biz de dndk. Seni eski durumuna getirecek ka dar zamanmz var." "Neden bir dac gerekiyor?" "Ayrntlar, ancak grevi kabul edersen aklayabilirim." "yleyse bunlar unutun." "Seni ikna iin bir kozum daha var. Hemlock." "Ya?" "Bu ie eski ajanlarmzdan biri de kart. Senin eski dostlarndan biri." Dragon szlerinin etkisini artrmak iin bir an durdu. "Miles Mellough'den sz ediyorum." Jonathan ksa bir sessizlikten sonra. "Miles sorunu sizi ilgilendirmez." dedi. "Ben onunla kendimce hesaplaacam." "ok kat bir insansn. Hemlock. Ezilmek zorunda kaldn zaman krlvermeyeceini umarm." "Nasl eilmek zorunda kalacam?" "Ah. elbet aklma bir ey gelir." Dragon'un sesi iyice titriyordu artk. Adam kalp arsn geirmek iin elini gsne bastrd. "karken ederim."
Bayan.
Cerburus'u
buraya
yollarmsn
Teekkr
Trevanian
69
Kar Kaplan
Jonathan. Dragon'un brosunun bulunduu i hannn derin olmayan kap iinde bzld. Kaldrtma arparak bir sis halini alan tombul damlalardan korunmaya alyordu. Bo bir taksi sokaktan ar ar karken Jonathan da barp ararak yalvaran bir gruba katlmak iin frlad, ama taksi yoluna devam etti. ofr memnun memnun slk alyordu. Jonathan kendisini pek de korumayan o kap iine dnd ve skntyla darya bakt. Frtna yznden hava karard iin akam olduunu sanan otomatik aygtlar sokak lambalarnn yanmasn neden oldu. Bir taksi daha gzkt. Jonathan pek umut olmadn bilmesine ramen yine de kaldrmn kenarna doru gitti. ofrn ilki gibi zengin olmadn ve biraz para kazanmak isteyeceini umuyordu. Sonra taksinin iinde bir mteri olduunu fark etti. Tam dnerken ofr korna ald. Jonathan duraklad. armt ve yamurdan da iyice slanyordu. ofr eliyle onu ard. Jonathan, "bon mi?" der gibi kendisini iaret etti. Yznde aptalca bir ifade belirmiti. Taksinin arka kaps ald ve Jemima seslendi. "Binecek misin? Yoksa oras houna m gidiyor?" Jonathan hemen taksiye atlad. Araba trafie kart. Jonathan, "zerine sularn damlamasn istemiyorum." dedi. "Ama ok gzelsin. Nereden ktn byle? ok gzel olduunu syledim mi? Kz grd iin ocuka bir sevin duyuyordu. Artk Jemima'y sk sk dnm gibi geliyordu ona. ama sonra, "belki de dnmedim." diye karar verdi. "Neden dneyim?" Kz, "senin handan ktn grdm," diye aklad. "yle komik bir halin vard ki sana acdm."
Trevanian
70
Kar Kaplan
"Ah, sen ok eski bir oyuna kandn. Yamurda boulurken her zaman komik bir tavr taknmaya alrm. Belli olmaz, belki oradan geen bir hostesin acyaca tutar." ofr, trafie aldrmadan dnerek arkaya bakt. "Bu ift tarife saylr, ahbap." Jonathan buna bir itiraz olmadn syledi." "nk yamurda byle iki mteri almamz gerekiyor." Jonathan bu ii halledeceini syledi. "ifte tarife uygulamazsak kentte herkes ne kadar ahbab varsa arabaya alr." Jonathan de ne doru Sonra eilerek Jemima'ya altn dikiz aynasndan "Alktan scak ofre lmek glmsedi. "Neden i blm yapmyoruz? Sen arabay sr. biz konualm." "Ben a sordu. benekli zereyken nasl bu kadar sakin ve gzel olabiliyorsun?" mym?" Kzn kahverengi gzlerinde neeli bir prlt belirdi. "Tabii. Bunu fark etmemi olman alacak bir ey." "Galiba beni yemee davet ediyorsun." "Evet. yle." Jemima akac bir tavrla adama bakt. "Seni yamurda taksiye aldm, oma bu aramzda baz eyler olaca anlamna da gelmez. Bunu biliyorsun deil mi?" "Aman, Tanrm! Birbirimizi doru drst tanmyoruz bile. Nelerden sz ediyorsun sen? Yemek yemee ne dersin?" Kz bir an dnd. Bu yemek davetini beendii anlalyordu. ama sonra "olmaz," dedi. "Olmaz demeseydin neler isterdin?" "Biftek, krmz arap ve kk bir porsiyon salata."
Trevanian
71
Kar Kaplan
"Oldu." syledi
Jonathan
ne
doru
eilerek
fere
gneye
dnmelerini ve On drdnc sokakta bir adrese gitmelerini "Kesin kararn versene, ahbap." "Sen dediimi yap." Taksi lokantann nnde durduunda Jemima Jonathan'n koluna dokundu. "Seni yamurda erimekten kurtardm. Sen de bana yemek ikram edeceksin. Hepsi bu kadar, yle deil mi? Yemekten sonra herkes evine gidecek, ikimiz de kendi evlerimize. Tamam m?" Jonathan kzn elini tutarak onun gzlerinin iine bakt. "Jem, insanlara pek az gveniyorsun." Jemima'nn elini skt. "Syle, seni bylesine yaralayan adam kimdi?" Kz gld. ofr ise inip inmeyeceklerini sorup duruyordu. Jemima koarak lokantaya girerken Jonathan ofre parasn verdi. Lokanta sade eyalarla denmi pahal bir yerdi. Buras yalnz yemek yemek iin almt. Jonathan hem keyifli olduu ve hem de Jemima'y etkilemek istedii iin bir ie Lafite istedi. arap garsonu bu konudaki bilgisinin kusursuz olduuna inanyordu. "1959 yln nerebilir miyim?" Gzlerini Jemima'dan ayrmayan Jonathan, "biz Fransz deiliz." dedi. Garson yar krgn kalarn kaldrd. "Efendim?" "Biz Fransz deiliz. Olgunlamam araplar bizi ilgilendirmiyor. Bize 1953 getir. O yoksa 1955." Garson uzaklarken Jemima. "Bu Lafite zel bir ey mi?" diye sordu.
Trevanian
72
Kar Kaplan
""Bilmiyor musun?. "Hayr." Jonathan garsona dnmesini iaret etti. "Lafite'i brak. Bize onun yerine bir HautBrion getir." Jonathan'n ikinin fiyatn dndn sanan garson defterinden Lafite'i uzun uzun sildi ve yerine HautBrion'u yazd. Jemima sordu. "Bunu neden yaptn?" "Hesab dndmden, Bayan Brown. Lafite ziyan edilemeyecek kadar pahaldr." "Nereden biliyorsun? Belki arap houma giderdi." "Tabii houna giderdi, ama arab takdir edemezdin." Jemima gzlerini ksarak adam szd. "Biliyor musun, bana hi de ho bir insanmsn gibi gelmiyor." "Holuk fazla nemsenen bir niteliktir. Bir erkek sert dav ranacak kadar cesur ve zeki olmadndan ho bir insanm gibi tavrlar taknr." "Bu szlerini baka bir yerde tekrarlayabilir miyim?" "Nasl olsa tekrarlayacaksn." "Ho bir erkek olmadn sylerken haklymm." "Baka yollardan bunu telafi etmeye alacam. Ya zekice nkteler yapacam, ya da iirler okuyacam. Hatta seninle ok ilgileniyormu gibi bir tavr taknacam. Aslnda da ilgileniyorum." Jonathan'n gzlerinde hnzrca bir prlt vard. "Benimle alay ediyorsun." "Bunu itiraf ediyorum. Bunlarn hepsi gstermelik. Son derecede duygulu ve savunmasz olduum iin ok nazik bir erkek tavrlar taknyor ve kendimi korumaya alyorum." "Bu daha kt bir alay..."
Trevanian
73
Kar Kaplan
Jonathan gld. Jemima iini ekerek ban sallad. "Ne kadar gevezesin! Ben konuma srasnda mantk dizisinde atlamalar yaparak karmdakinin ban dndrrm, ama bu senin 'klas'nda bir ey saylmaz deil mi?" "Bundan 'klas' diye sz edilebilir mi bilmem. Neticede bu bir oyun. Bir tek takm ve bir tek oyuncu var." "te yine baladn." "Konumayp da yemeimizi yesek. " Salata taze, biftekler byk ve kusursuzdu. Lokmalarn yutmak iin HautBrion iiyor, nemsiz eylerden sz ediyorlard. Masalar pencerenin nndeydi. Yamur kah duruyor, kah yeniden balyordu. kisinin de olaylara alayl bir adan bakma yetenekleri vard. Kendilerini de. sanat ve siyaset alanndaki byk isimleride ciddiye almyorlard. Jonathan farknda deildi, ama Jem'e sanki o bir erkek arkadaym gibi davranyordu. Jem bir ara hayretle, "Demek sen niversite profesrsn," dedi. "Buna inanamam Jonathan. Benim tiplerle ilgili dncelerimi altst ediyorsun." "Ya senin hostes olmana ne demeli? Nasl oldu bu i?" "Ah, bilmem ki. niversitede her yl faklte deitirdim. Ondan sonra tam bir Rnesans Kadn olarak i bulmaya altm, ama i ilanlarnda byle bir eyden sz edilmiyordu. Dnyay dolamak fena olmayacakm gibi geldi bana. irketin ilk siyah hostesi olma fikri de houma gitti. Halkla likiler Blmnn ne kavuturduu Zenci Hostesim Ben" Bu szleri alayla sylemiti. "Ya sen? Sen nasl niversite profesr oldun?"
Trevanian
74
Kar Kaplan
"Ah, ben de niversiteden mezun olduumda bir Rnesans erkei gibi i bulmaya altm, ama." "Pekala, pekala, vazgetim." Jonathan konumalar srasnda Jemima'nn New York'ta gn kalacan rendi. Bu da houna gitti. Onun hafife glmsediini fark eden Jemima, "komik olan nedir?" diye sordu. Jonathan konumalar srasnda Jemima'nn New York'ta "Bu iki kelimenin anlam ayn m?" "Ben yalnzca" Jonathan masann zerinden kza usulca glmsedi. "sana zekice davranmaya almadm Jark ettim. Genellikle zekice szler sylemeye dikkat ederim. Bunu karmdaki kadnn gzlerini kamatrmak iin yaparm, ama senin gzlerini kamatrmay istediimi sanmyorum." Jemima ban sallad ve darda su birikintilerine den yamur damlacklarnn hafif k oyunlarn seyre koyuldu. Bir sre sonra da "bu ok gzel." dedi. Jonathan kzn neyi kastettiini anlad, "Evet, ok gzel. Ama biraz da sarsc." Tekrar gevezelie baladlar. Sz evlerden ald. Jonathan heyecanla kilisesini anlatmaya balad. Yarm saat evini tarif etti. Kilisenin Jemima'nn gzlerinin nnde canlanmasn sala maya alyordu. Kz onu dikkatle dinliyor, bann ve gzlerinin hafif hareketleriyle adam anladn, duygularn paylatn belirtiyordu. Jonathan birdenbire sustu. Durmadan konutuunu hatta belki de kabalk ettiini dnyordu. Jemima, "bir insann evi konusunda byle duygular beslemesi ok ho." dedi. "Tabii gvenli de."
Trevanian
75
Kar Kaplan
"Gvenli mi?" "Bir ev sana duygularn asndan bask yapamaz. Sevgine karlk vererek bu sorumluluu omuzlarna ykleyemez. Ne demek istediimi anlyorsun deil mi?" Jonathan anlyordu. Kzn duygular byle kolaylkla sezmesi yznden hafif bir endie duydu. Sonra da Jemima'nn evine gelmesinin Jemima, houna "bu ok gideceini elenceli dnd. olurdu," Oturur, dedi. gevezelik imdi ederlerdi. Bunu kza da syledi. "Ama gidemeyiz. Bu iyi olmaz. Seni taksiyle alyorum. Yemek yiyoruz ve sonra da koa koa evine gidiyoruz. Teknik adan bu 'ipak' ilikilere girer ve bence bu bize gre bir ey deil." Jonathan da bunun onlara gre bir ey olmadn kabul ediyordu. "Bir anlama yapabiliriz. Biriki gn ak yapmadan bekleyebiliriz sanrm." "Sen hile yaparsn." "Her halde." "Sen yapmazsan, ben yaparm." "Bunu duyduuma sevindim." Lokanta kapanmak zereydi. Garsonlar nazik nazik birka kez konumalarn yarda kesmiti bile. Jonathan, adama gerekenden fazla bahi verdi. Servisten ok geirdii enfes saatler iin. Servisin nasl olduunun farknda bile deil. Jemima'nn oteli uzak olmadndan oraya kadar yryerek gitmeye karar verdiler, ayrca yamurdan sonra sokaklar tenha ve serin olduu iin de yanyana yrmeye baladlar. Bazen konuuyor, bazen da uzun, ama dosta bir sessizlie girmiti. brnyorlard. Jemima. Jonathan'n koluna
Trevanian
76
Kar Kaplan
Parmaklarn usulca skarak adama fark ettii kk eyleri gsteriyordu. Jonathan da onun elini skarak karlk veriyordu. Kendilerini pek abuk otelin nnde buldular. Lobide el sktlar. Sonra Jemima, "yarn sabah trenle gelebilir miyim?" diye sordu. "Beni istasyonda karlarsn. Senin u kiliseye bir bakarz." "Bence bu ok iyi olur." "yi geceler, Jonathan." "yi geceler." Jonathan yryerek istasyona gitti. Kentin her zamankinden daha az irkin durduunun farkndayd. Her halde yamur yzndendi bu...
Long Island : 12 Haziran Jonathan, plak ayaklaryla tavan arasndaki yatak odasnda ilerledi. Dikkatini kahve fincanna vermiti, ama kahve yine de tabaa dkld. Adam trabzana dayanarak sabah gneinin dar al nlarnn aydnlatt salonuna zevk ve gururla bakt. Ancak evi etrafn bir zrh gibi sard zaman huzur duyuyordu. Adam kah zevkli bir bekleyile Jemima'ya kah skntl bir endieyle Dragon'la yapt son konumay dnyordu. Daha sonra galeriye inerek btn gcn toplamaya ve Lautrec'le ilgili yazy yazmaya alt. Kurunkalemle birka not ald. Sonra kalemin ucu krld. Jonathan da kararn verdi. Kader byle istiyordu. Kalemin ucu krldysa su kendisinde deildi. Dragon'un mavi zarf masadayd. indeki yzlk banknotlar yznden zarf iyice ikin duruyordu. Jonathan bunu alarak
Trevanian
77
Kar Kaplan
saklamak iin gvenli bir yer arad, ama bulamad. Zarf tekrar masaya brakt. Jonathan para kazanmak iin ok ey yapyordu, ama aslnda pinti de deildi. Para onu ekmiyordu, ama eyalar, rahat, mallan konusu bakayd. Ertesi gn leden sonra Pissarro'nun tablosunun kendisinin olacan bilmek onu sevindiriyordu. Duvarlara bakarak resmi nereye asacana karar verdi. Sonra gzleri Henri Baq'in doum gn hediyesi olarak Budapete'de onun iin ald Cezarna'a takld. Gzlerinin nnde Henri canland. Arkadann Bakalara zg ve tuhaf arpk nkte anlay. Birbirlerine lmn eiine geldiklerini anlatrken katla katla glmeleri. Arles'da zil zurna sarho olmalar ve grltl trafikte ceketlerini sallayarak boa greisi gibi davranma ar, Jonathan. Henri'nin ld gn hatrlad. Arkada basaklarnn dar kmamas iin ellerini karnna bastrmt. Son nefesinde nkteli bir sz bulup sylemeye alm, ama bunu baaramamt. Jonathan kafasna en bu hayalleri kovmak iin ban sallad, ama bunun bir yarar olmad. Piyanonun bana geerek parmaklarn tularda, amasz dolatrd. Bir timdi onlar. Jonathan, Henri ve Miles Mellough. Miles, 'Aratrma' Jonathan 'Onaylama' ve Henri de CII'nn Fransz kart iin alyordu. Grevlerini ustalkla ve abucak yapyorlard. Her zaman barlarda oturarak sanattan, cinsellikten ya da baka konulardan sz etmek iin zaman buluyorlard... Sonra Miles, Henri'nin tuzaa drlmesini salamt. Jonathan Handel'den bir para almaya balad. Dragon, ona zorla kabul ettirmeye alt Onaylama iiyle Miles'in ilgisi
Trevanian
78
Kar Kaplan
olduunu sylemiti. Jonathan hemen hemen iki yldan beri Miles'la tekrar karlaaca gn bekliyordu. "Bunlar dnme... Jemima gelecek..." Jonathan galeriden karak kapy kitledi. Jemima gelinceye kadar ar ar geen dakikalar sresince oyalanmak iin baheye kt. Rzgar serindi. Bahe yolunu iki yanndaki nar aalarnn yapraklar gnete ldyordu. Yukarda gkyz masmaviydi, ama kuzey ufkunda, suyun yukarsnda bulutlar vard. Bundan da o gece frtna kaca anlalyordu. Frtnalara baylyordu Jonathan. Adam resmi haval ngiliz bahesine girdi. Karmak labirenti oluturan imir itler yeni budanmt. Labirentin derinliklerinden Monk'un makasnn fkeli krts geliyordu. "Hah, al ite!" k k! "Bu akln bana getirecek seni geri zekal aak!" k k! "Pekala, ukala dal! yle uzan! Ben de seni keseyim! te byle." k! Jonathan, Bay Monk'la karlamamak iin sesin labirentin ne tarafndan geldiini anlamaya alt. Sonra usulca bir yoldan ilerledi. Fazla ses karmamaya alyordu. "Dier dallara dmanln m var?" Monk'un sesi bal kadar tatlyd. "Ah. demek onlarla beraber olmak houna gitmiyor. Anlyorum. Sen yalnzlktan holanyorsun." Sonra birdenbire kkredi. "Kibir! Senin derdin bu! Ve ben kibiri geirmesini bilirim." k! "te!" Jonathan imirlerden oluan itin nnde meldi. Monk'un sesinin ne taraftan geldiini kesinlikle bilemedii iin hareket etmeye cesareti yoktu. Uzun bir sessizlik oldu. Sonra Jonathan
Trevanian
79
Kar Kaplan
kendi halini dnd. Bahvanyla karlamamak iin bzlp kalmt. Glmsedi. Ban sallad ve ayaa kalkt. "Ne yapyorsunuz. Dr. Hemlock?" Monk, adamn hemen ar kasndayd. "Ah. ey. Merhaba." Jonathan kalarn atarak ayakkabsnn burnunu imlerin arasna batrd. "Bu ey imler, Bay Monk. Onlar inceliyordum. Bana garip gzktler. Sen de ayn fikirde deil misin?" Monk durumu fark etmemiti, ama bitkiler hakknda sylenilecek her kt sze inanmaya hazrd. "Nasl garip. Bay Hemlock?" "ey onlar her zamankinden daha yeiller. Gerekenden daha yeil. Ne demek istediimi anlyorsun sanrm." Monk gsterilen yeri inceledi. Sonra da otlar yakndaki dier imlerle kyaslad. "yle mi?" fkeyle yuvarlaklam gzlerle Jonathan'n szn ettii imlere bakt. Jonathan yoldan kaytszca bir tavrla ilerledi ve ilk keyi dnd. Eve doru daha hzla yrrken Monk'un labirentten gelen sesini duydu. "Sizi ahmak otlar! Her zaman bir sorun karrsnz! Ya kuru kahverengine dnersiniz, ya da haddinden fazla yeil olursunuz. Ama ben icabnza bakacam!" k! Jonathan arabasyla aalkl yoldan istasyona gitti. Tren Long Island trelerine uygun bir biimde yine gecikecekti her halde, ama adam Jemima'y bekletme tehlikesini gze alamamt. Arabas eski, gzel bir Avanti'ydi. Bu Jonathan'n lks hayatna uyan bir tatt. Araba kt durumdayd. nk Jonathan otomobili fazla kullanyor ve onunla ilgilenmiyordu,
Trevanian
80
Kar Kaplan
ama Avanti' nin hatlar ve zariflii houna gidiyordu. Araba iyice bozulduunda onu n baheye yerletirerek iine iekler dikecekti. Jonathan arabay peronun hemen yanna park etti. amurluk havann etkisiyle gm rengine dnm tahta bir zemine kokunun srnyordu. Scak gne tahtalardan
ykselmesine neden oluyordu. Pazar gn olduu iin peron ve park yeri botu. Jonathan kanapede arkasna yaslanarak uykulu uykulu beklemeye balad. Bir treni hibir zaman peronda ayakta durarak beklemeyecekti. nk... ...Henri Bac, Gar'nn St. Lazare'n beton peronunda ldrlmt. Jonathan sk sk o byk, elik kubbeli, dumanl, grltl gar dnyordu, ve glen o dev palyaoyu da... Henri gafil avlanmt. Verilen grevi yeni bitirmiti. lk defa yannda kars ve ocuklar olmadan tatile kacakt. Jonathan onu geireceine sz vermiti. Ama L'Erope meydannda trafiin tkanmas yznden gecikmiti. Garda Henri'yi uzaktan grd. ki arkada kalabaln balarnn zerinden birbirlerine el salladlar. Ve galiba ayn anda katil ban Henri'nin karnna saplad. Buharn hrts ve bagaj arabalarnn takrts arasnda oparlrlerden bir memurun anlalmaz szleri ykseliyordu. Jonathan kalabal yararak arkadann yanna eritiinde Henri. K Sirki'nin dev bir afiine yaslanmt. Jonathan. Qu'astu?" diye sordu. Henri'nin ekik bakl gzleri son derece kederliydi. Bir eliyle ceketinin nn tutturmu, dier yumruunu karnna bastrmt. Aptal aptal glerek ban sallad "kim yapt?"
Trevanian
81
Kar Kaplan
Yznde onlarla inanamyormu gibi hayret dolu bir ifade vard. Sonra tebessm arplarak strap dolu bir srt halini ald. Kayarak yere oturdu. Bacaklarn bir ocuk gibi ne doru uzatmt. Jonathan. Henri'nin boynundaki damarn atp atmadna bakt. Dorulurken gzleri afiteki palyaonun delice tebessmne takld. Marie Baq olay rendii zaman alamad. Jonathan'a gelip olanlar kendisine akladna teekkr etti. Sonra da ocuklaryla konumak iin onlar baka bir oday toplad. ocuklar geri dndklerinde gzleri kzarp imiti, ama artk hibiri de alamyorlard. Henri'nin ayn ad tayan byk olu babasnn roln stlenerek Jonathan'a bir iki alp almayacan sordu. Adam bu neriyi kabul etti. Daha sonra da onlar akam yemei iin kardaki lokantaya gtrd. Ne olduunu pek de kavrayamam olan en kk ocuk yemekleri byk bir itahla yedi, ama dierleri yemeklere pek ellerini srmediler. Henri'nin byk kz bir ara burnundan tulaf bir ses kard. Kendisini tutamayacan anlaynca da koarak kadnlar tuvaletine gitti. Jonathan o gece Marie'yle oturarak kahve iti. Mutfakta muamba serili masann bana geerek pratik eylerden ve para ilerinde sz ettiler. Hayallere dalan ocuklar muambadan yer yer plastik paralar koparmlard. Sonra Jonathan'la Marie uzun bir sre sessiz sedasz oturdular. afak zamanna doru kadn iniltiye benzeyen bir sesle iini ekti. Ayaa kalkarak, "insann yaamas gerekiyor. Jonathan." dedi. "ocuklar iin. Gel. Gel benimle yat."
Trevanian
82
Kar Kaplan
nsan hibir ey sevimek kadar hayata balayamaz. ntihar edecek kimseler pek ak yapmazlar. Jonathan, iki hafta Balarn evinde oturdu. Ve Marie her gece ondan bir ilam gibi yararland. Ve bir akam sakin sakin, "artk gitmelisin. Jonathan," dedi. "Sana ihtiyacm olduunu sanmyorum. Sana ihtiyacm olmad halde bu ilikiyi srdrrsek durum deiir." Jonathan ban sallad. Henri'nin en kk olu Jonathan'n gideceini rendiinde ok zld. Adamdan kendisini K Sirki'ne gtrmesini istemeyi dnmt. Jonathan, birka hafta sonra Henri'yi Miles Mellough'un tuzaa drtm olduunu rendi, ama Miles tam o srada 011' dan ayrlm olduundan adam 'onaylama'y hangi tarafn emrettiinden hibir zaman kesinlikle emin olamad. "Treni ok gii2el karladn." Jemima, arabann dier yann dak pencereden ieri bakyordu. Jonathan irkildi. "Afedersin. Trenin geldiini fark etmedim." Bunun pek de iyi bir mazeret olmadn dnd. Peron bombotu. Jonathan'n evine doru giderlerken Jemima elini pencereden kararak, ocuklarn yapt gibi aveunu havayla doldurmaya alt. Dik mandarin yakal beyaz keten elbisesiyle k ve tazeydi. Kanepeye iyice yerlemiti. Ya ok rahatt ya da kaytsz. Jonathan ban kza doru evirdi ama gzlerini yoldan ayrmad. "Arkadakinden baka elbise getirmedin mi?" Evet, tabii. Geceliimi durum anlalmasn diye kesaka na koyacam sanyordun deil mi?"
Trevanian
83
Kar Kaplan
"Baka bir kat da olabilirdi. Bu nemli deil." Jonathan fren yaparak bir yan yola sapt. Arabay evirdi. "Bir ey mi unuttun?" "Hayr. Kye dnyoruz. Sana giyii almak iin." "Arkamdaki houna gitmedi mi?" "ok gzel o. ama almak iin uygun deil." "almak m?" "Tabii. Burada tatil yapacan m sandn?" Jemima ihtiyatla sordu. "Ne i yapacam?" "Bir tekneyi boyamama yardm etmenin houna gideceini dndm." "Tuzaa dtm." Jonathan dnceli dnceli ban sallad. Kyde pazar gnleri ak olan tek dkkann nnde durdular. Cod Burnu tarz, uydurma bir eydi bu. Dkkan hafta sonu kentten gelen turistleri memnun etmek iin balk alar ve cam toplarla sslenmiti, ama dkkann sahibi fazla konumayan bir Codlu deildi. Krk be krk alt yalarnda, biraz tombul, heyecanl bir adamd. Arkasnda Kral Edward tarz dar bir takm giymi ve uuk gri, enli bir Ascot kravat takmt Konuurken alt dudan sarktyor ve hmhm bir sesle, hecelerin zerine basyordu. Jemima, ort, gmlek ve bez ayakkab semek iin dkkann dibine gitti. Jonathan ise baka eyler ald. Dkkan sahibinin l konusundaki tahminlerinden yararlanyordu. Adam ons hi de nazik olmayan bir tavrla yardm ediyordu. Sessiz huysuz cayd.
Trevanian
84
Kar Kaplan
"Ah. on numara sanrm." Dkkan sahibi dudaklarn bzerek gzlerini kard. "Tabii birka ocuk dourduktan sonra bu ller de deiecek. Bu tipler hep byledir." Kah bir kan, kah dierini kaldryordu. Jonathan'la Jem arabayla bir sre ilerledikten sonra kz, "lk defa byle nedenlere dayal bir pein yargyla karlyorum," diye aklad. Jonathan baaryla dkkan sahibinin taklitini yapt. dostlarmdan bazlar kadndr..." "Ama erkek kardeinin bir kadnla evlenmesini de istemezsin..." "Bildiin gibi bir sokaa bir kadn yerletii zaman emlak fiyatlar hemen der..." Yolda aalarla gne, k ve glge oyunlar yapyorlard. Jemima paketlerden birini skt. "Hey. bu da nedir?" "ok zgnm, ama adamda kesekad yoktu." Jemima bir an duraklad. "Anlyorum..." Jonathan bahe yoluna sapt. Kiliseyi gzlerden gizleyen nar aalarnn yanndan dndler. Jonathan otomobilin kapsn at ve Jemima nden eve girdi. Salonun ortasnda durarak etrafa dikkatle bakt. "Buras bir ev deil. Jonathan. Bir film seti." Jonathan. Jemima'nn ne durumda olduunu anlamak iin teknenin dier tarafna geti. Kzn burnu tahtaya iyice yaknd. Dilini dilerinin arasna sktrm, btn dikkatini isine vermiti. Otuz santimtere karelik bir yerle urap duruyordu. Baka bir taraf da boyamamt. Ben bir ok kadnla tantm ve onlara hayranlk duydum. En iyi
Trevanian
85
Kar Kaplan
Jonathan, "uygun noktay bulmusun." dedi. "Ama tekneyi gzden karmsn." "Sus. Gidip kendi tarafn boya." Jemima dudak bkt. "iirme i yapmsndr." "Bu ii ks bastrmadan bitirebilecek misin?" "Sen benim iin endielenme. Ben kendisini tamamiyla iine veren insanlardanm. Bu ii tamamlayncaya kadar uraacam. Hibir ey drste almann salad zevki elimden alamaz." "le yemei yiyelim, diyecektim." "yle sylesene." Jemima fray tiner tenekesine atarak ellerini bir paavraya sildi. Banyo yapp giyindikten sonra bir martini imek iin Amerikan barda bulutular. "Banyon ahane." "Benim de ok houma gidiyor." le yemei iin adann dier tarafna gittiler. Deniz rnleri ve ampanya getirttiler. Lokanta hemen hemen botu. Glgeli ve serindi. ocukluklarndan. Chicago ve San Francisco tarz cazdan sz ettiler... Scak kumlarn zerine yanyana yattlar. Gkyz artk masmavi deildi. Puslanmaya balamt. Kuzeyden amanszca gelen byk kuruni bulutlarn habercisiydi bu. elbiselerini giymiler. ama teknenin yanma gitmemilerdi. Sonundu Jemima, "bana bu kadar gne ve kum yeter, efendim," diyerek dorulup oturdu. "Frtnaya yakalanmak da houma gitmeyecek. Evi dolamak istiyorum. Olur mu ?" Jonathan uykulu uykulu, "olur." diye mrldand.
Trevanian
86
Kar Kaplan
"Telefon edebilir miyim? Havayollarna nerede olduumu bildirmem gerekiyor. Jonathan uykusunun dalmamas iin gzlerini amad. Dudaklarn fazla kmldatmadan, " dakikadan fazla konuma." dedi Kz onu gevek dudaklarndan hafife pt. Jonathan. olmasn." Jonathan eve dndnde akam yaklamt ve gkyz bulutlarla kaplyd artk. Adam Jemima'y ktphanede buldu. Kz. bir dosyadaki Hokosailere bakyordu. Jonathan Jemima'nn omzunun zerinden bir sre resimleri inceledi. Sonra da bara gitti "Hava souyor, shery ister misin?" Sesi salonda yankland. "sterim, ama barndan holanmadm." "Ya?" Kz. mihrabn nndeki parmakla kadar geldi. "Bu nanik yapmaya benziyor. Ne demek istediimi anlyorsun deil mi?" "Bu. 'artk bysene.' gibi bir ey mi?" "Evet. yle." Jemima adamn uzatt arap dolu kupay ald. Parmakln zerine ilierek ikiyi yudumlamaya balad. Jonathan onu sanki kendi malym gibi zevkle seyrediyordu. "Ah. aklma gelmiken." Jemima birdenbire iki imekten vazgeti. Bahede bir deli olduundan haberin var m?" "yle mi?" "Evet. Onunla buraya gelirken karlatm. fkeyle sylenerek bir mezara ok benzeyen bir ukur kazyordu." Jonathan kalarn att. "Kim olabilir o?" "Ve kendi kendine de syleniyordu."
"Pekala."
dedi.
"Ama
drt
dakikadan
fazla
Trevanian
87
Kar Kaplan
"'yle mi?" "Evet. Kfr de ediyordu." Jonathan ban sallad. "Bu konuyu aratracam." Jonathan biftekleri kzartrken Jemima da salata yapt. Meyveler soutulmutu bile. Yamur yamas ihtimali olmasna ramen sofray bahedeki dvme demir masaya kurdular. Jonathan bir ie kaliteli eski arapt." Gece bastrrken masadaki lambalarnn titrek nda yemek yediler. Jonathan, daha sonra u2un sre Jemima'nn dudaklarna gtrd sigarasnn bir meteor gibi iz braktn hatrlayacakt. Adam uzunca bir sessizlikten sonra, "benimle gel." dedi. "Sana bir ey gstermek istiyorum." Jemima, adamn peinde eve girdi. Jonathan mutfaktaki ekmenin dibinden anahtar alarak kz dnemeli ta merdivenlerden indirdi. Jemima, "biraz korkutucu bir ey bu," dedi. "Zindana m iniyoruz? Her halde aada kire dolu bir ukur da var. Hakknda ne biliyorum ki? Belki yere ekmek ufaklar atmam doru olur. Bylece dnte yolumu bulurum." Jonathan klar yakarak yana ekildi. Jemima onun yanndan geti. Duvarlarda adeta ldayan tablolar ekmiti onu. "Ah, Tanrm! Ah. Jonathan!" Jonathan yaz masasnn bana geerek tablodan tabloya giden kz seyretti. Jemima yalnz bana kahvalt eden kk bir ocuun yapt gibi zevk ve hayranlkla benzer sesler karyordu. Sonra oymal piyano bankna oturarak gzlerini yerdeki Kasan halsna dikti "ok garip bir adamsn. Jonathan Hemlock."
Trevanian
88
Kar Kaplan
Jonathan ban sallad. "tsunlarn hepsi de yalnzca senin. Bu bir megalomanyaa yakacak ve... Bunlar..." Elleriyle etraf iaret etti. Baklaryla da. "Btn bunlar kendine saklyorsun." "Ben ok bencil bir adamm. ampanya ister misin?" "Hayr." Jemima nne bakarak kederle ban sallad. "Btn bunlar senin iin ok nemli. Bay Dragon'un sylediinden daha da nemli." "Evet nemli ama..." Birka dakika hi konumadlar. Jemima ban kaldrmad. Jonathan ise kza geirdii okun etkisiyle bir gz attktan sonra resimlerle ilgilenmeye balad. Bylece aknlk ve fkesinden kurtulmaya alyordu. Sonunda adam iini ekerek ayaa kalkt. "Eh. seni artk istasyona gtreyim. Kente giden son tren." Sesi hafifledi. Kz itaatle Jonathan'n peinden ta basamaklardan kt. Onlar galerideyken frtna balam, ama ikisi de grlty duymamlard. imdi yamur damlalarnn camlara arptn, rzgarn uuldadn uzaklarda gk grlediini iitiyorlard. Mutfakta Jemima, "ikram etmek istediin ampanyay iecek kadar zamanmz var m?" diye sordu. Jonathan krgnln buz gibi bir nezaketle rtmeye alt. "Tabii Ktphaneye geelim mi?" Kzn zldn biliyor, ama sevimliliini sanki bir silah gibi kullanyordu. Long Island'n bu kesinde tatlarn az olduundan. yamurun durumu daha da ktletirdiinden sz ediyordu. Deri kapl byk koltuklarda karlkl oturuyorlard. Yamur vitraylara yanlamasna vuruyor ve duvarlarla yerde
Trevanian
89
Kar Kaplan
krmz, yeil ve mavi dalgalar beliriyordu. Jemima adamn nazik konumasn yarda kesti. "Bu konuyu yle birdenbire amamam gerekirdi sanrn. Jonathan." "Ya? Nasl amalydn, Jemima?" "Byle devam etmesine izin veremezdim... Yani sen gerei bilmeden bu dostluk byle sremezdi. Sana her eyi daha uygun biimde aklamann yolunu bulamadm." "Bama bir tulayla vurabilirdin." Jonathan birdenbire gld. "Her halde gzlerim kamamt. Sen gerekten insann ban dndryorsun. Dragon'un yapacaktn, Bu kadar fazla rastlant geiverdin. kvranmam olamayacan Bu ii nasl bilmeliydim. Montrealden bindiim uakta sen vardn. Taksiyle brosunun Jemima? nnden Arzuyla salayacak,
Dragon'un istedii onaylamay yapmadm takdirde benim olmayacan m syleyecektin? Yoksa sevimenin verdii o mutluluk yznden pek savunmasz olduum bir anda kulama fsldayarak beni ikna m edecektin?" "yle eyler yapmayacaktm. Bana son iinden aldn creti almam sylediler." "Ksa bir yol bu gerekten." "Zarfn aada, yaz masann zerinde durduunu grdm. Bay Dragon o paraya ok ihtiyacn olduunu syledi." "Hakl.. Ama neden sen? Dragon dier uaklarndan birini niin yollamad?" "Sana abucak sokulabileceimi dnd." "Anlyorum. Ne zamandan beri Dragon iin alyorsun?"
Trevanian
90
Kar Kaplan
"Aslnda Dragon iin almyorum. CII'denim tabii. Ama Aratrma ve Onaylama Blm'nden deilim. Kukulanmaman iin Blm dndan birini setiler." "ok mantklca davranmlar. Sen ne i yapyorsun?" "Kuryeyim. Hostes rol bu i iin ok uygun." Jonathan ban sallad. "Sana byle bir grev sk sk verildi mi? Birine sokulmak iin vcudundan yararlandn m?" Jemima kolay bir yalan syleyecekti ama sonra bundan vazgeti. Bir iki kez..." Jonathan bir an sesini karmad. Sonra da gld. "Ne ahane bir iftiz deil mi? Bencil bir katille, yurtsever bir fahie! ocuumuzun nasl bir ey olacan grmek iin seninle yatmalyz. Benim bencil fahielerle bir alp vermeyeceim yok. ama vatansever katillerden nefret ederim." "Jonathan!" Birdenbire fkelenen Jemima ne doru eildi. Dragon'un kabul etmeni istedii bu grevin ne kadar nemli olduunu biliyor musun?" Adam kza nazik bir sessizlikle bakt. Hibir eyi kolaylatrmak niyetinde deildi. "Bay Dragon'un sana ayrntlar aklamadn biliyorum. i kabul edeceinden emin olmadka bunu yapamazd, ama durumun ne kadar kritik olduunu bilseydin. onunla ibirlii yapardn." "Hi sanmyorum." "Sana her eyi aklayabilirdim, ama bana verilen talimat." "Anlyorum." Jemima ksa bir sessizlikten sonra, "bu grevden vaz gemek istedim." diye aklad.
Trevanian
91
Kar Kaplan
"Ya! yle mi?" "Bu gn, leden sonra kumsalda yatarken bunun ok irkin bir ey olacan dndm. Sonuta biz..." Jonathan souk bir merakla kalarn kaldrd. "Biz ne?" Jemima irkilmedi ama gzlerinde ac bir ifade belirip kayboldu. "Her ne hal ise. Senin yanndan ayrlp buraya geldim. Dragon'a telefon edecek, ondan bu grevi benden almasn isteyecektim." "Her halde Dragon buna raz olmad." "Benimle konuamad. Galiba ona kan veriyorlard, ya da byle bir ey. ama adam onunla konumann olanaksz olduu nu syledi. Ad neydi onun?" "Pope." Jonathan ampanyasn bitirerek kadehini kesin bir tavrla masaya koydu. "Bu szlerine inanmak benim iin biraz zor. Bu grevi sana oktan verdiler. Montreal'dan beri. Yeni grevi kabul etmem gerektiine de inandn anlalyor." "Kabul etmelisin, Jonathan!" "...ve sen btn bunlara ramen gzel bir gn leden sonra fikrini deitiriverdiine inanmam bekliyorsun. Bana bir profesyoneli tuzaa drmeye alyormusun gibi geliyor." "Ben fikrimi deitirmedim. Yalnzca bu ii kendim yapmay istemedim, ve bunun yalnzca gzel bir gn olmadn ok iyi biliyorsun." Jonathan Jemima'nn gzlerinin iine bakt. Sonra da ban sallad. "Evet. Gzel bir gnden daha fazla bir eydi bu." "Benim iin her ey bu gn balamad. Gnlerce senin dosyan inceledim. O dosya utanlacak kadar tam. Nasl bir ocukluk geirmi olduunu biliyorum. CIInin seni nasl ele
Trevanian
92
Kar Kaplan
geirdiini de Fransada televizyondaki derslerde seyrettim." Jemima gld. "O ukalaca ve kstaha tavrlarnla sanat hakknda konferans veriyordun. Ah. daha seninle tanmadan ilgimi ektin. Yzde doksan sana ak oldum. Sonra aadaki galeride beni oraya indirdiin iin ok sevindim. Bu yzden dilimi tutamadm. Dosyandan senin hi kimseyi resim galerine sokmadn renmitim. Galeride orada mutlu mutlu oturuyordun. Btn o gzel resimler iinde para olan o mavi zarf... o zaman sana gerei aklamam gerektiini dndm. Hepsi bu kadar." "Baka syleyecek bir eyin var m?" "Hayr." "Havadan sudan da sz etmek stemiyor musun?" "Hayr." "O halde" Jonathan Jemima'ya yaklat. Onu ellerinden tutarak ayaa kaldrd, "merdivenden yukarya yaralm." Yamurun prldatt bir n Jemima'nn gzlerine geliyor, en olmayacak anda o altn benekciklerin belirginlemesine neden oluyordu. Jonathan ban eerek, alnn kznkine dayad. Gzlerini kapayarak memnunluk ve doyumla bouk bouk bir eyler mrldand. Sonra da Jemima'ya daha iyi bakabilmek iin biraz geriledi. "Sana bir ey syleyeceim, ama glmemelisin." "Syle." "Dnyann en gzel gzleri senin." Jemima o kadnlara zg sakin tavrlarla Jonathan'a bakt. "ok tatlsn. Buna neden gleyim."
Trevanian
93
Kar Kaplan
"Bunun nedenini ileride sana anlatrm." Jonathan kz usulca pt. "Ama belki de anlatmam, ama glmek konusundaki uyarm hala geerli." "Neden?" "nk gldn takdirde beni kaybedersin." Bu fikir kz elendirdi. Bu yzden gld ve bylece adam da kaybetmi oldu. "Seni uyardm. yle deil mi? Ama aslnda bu da nemli deil. Pek ie yaramadm sanrm." "Bundan sz etmeyelim." Bu sefer de Jonathan gld. "imdi sana ok aacan bir ey syleyeceim. Yalan Aslnda en byk zelliim en dayankl beenilen olmamdr. uydurmuyorum. Gerekten
tarafm budur. imdi buna glecek misin?" "Zamanmz ok. Hi olmazsa hemen bir sigara yakmadn." Jonathan arkas st uzanarak yukarlarndaki karanla doru. "her ey gz nne alnacak olursa." dedi. "Doann kaprisli bir ilii kpek olduu da anlalr. Beraber olduum kadnlara pek nem vermezdim. Genellikle fazla bir ey hissetmem zaten. Bu yzden de kendimi ok iyi kontrol edebilirim, ama seninle olunca... Benim iin nemlisin. Bu yzden de benim iin her ey birdenbire hzland. Dedim ya. doa dii bir kpek." Jem adama dnd. "Ne oluyor? Sanki her ey sona ermi gibi konuuyorsun. Oysa ben iki sevime arasnda olduumuzu umuyordum." Jonathan yataktan kalkt. "Haklsn! Perde aras bu. Sen bekle. Ben imdi o hayat verici ampanyadan getireceim."
Trevanian
94
Kar Kaplan
"Dur. dur." Jemima yatakta dorulup oturdu. Gmms k enfes vcudunu aydnlatt. "Buraya gel. Seninle konumak istiyorum." Jonathan yatan ayak ucuna uzanarak yanan kzn tabanlarna dayad. "Son derece ciddi bir halin var." "Gerekten ciddiyim. Bay Dragon'un istedii u i." "Jem. ltfen." "Hayr, hayr. Bir saniye sus. Bunun kar tarafn zerinde alt biyolojik bir aygtla ilgisi var. Pek irkin bir ey bu. Onlar aygt bizden nce gelitirdilerse... Bu ok feci olabilir. Jonathan." Adam kzn ayaklarna sarld. "Jem. bombann milini kimin ekecei nemli deil." "O mili ekecek biz deiliz. Bu nemli." "Jem gerek u mil Dragon gibi adamlarn elinde. Hatta daha da kts bomba yer altndaki bir kompterin ksa devre yapmas yznden patlayabilir." "Ama Jonathan.." "O ii kabul etmeyeceim, Jem. Bana yetecek kadar param olduunda, 'onaylama' ii kesinlikle yapmam, ve artk bundan sz etmek istemiyorum. Tamam m?" Kz sesini karmad. Sonra da kararn verdi "Pekala." Jonathan Jemina'nn ayaklarn perek ayaa kalkt. "imdi ampanyaya ne dersin?" Adam merdivenin sahanlna eritii srada Jemima seslendii iin duraklad. "Jonathan?" "Madam?" "lk iliki kurduun siyah kadn ben miyim?"
Trevanian
95
Kar Kaplan
Adam geri dnd. "Bu nemli m i ? " "Tabii nemli. Senin tablo koleksiyonu yaptn biliyorum. Bu yzden de." Jonathan yatan kenarna iliti. "Sen dayak istiyorsun." " Afedersin." "Hala ampanya istiyor musun?" Kz kolarn aarak adama parmayla yaklamasn iaret etti. "Daha sonra..."
Long Island : 13 Haziran Jonathan gzlerini at ve uykusu hemen dald. Sakin ve mutluydu. Yllardan beri ilk defa uykuyla uyanklk arasnda o bulank sersemlii hissetmiyordu. Btn kaslar esnekleinceye kadar uzun uzun gerindi. inden barmak, grlt etmek geliyordu. Jemima yatakta deildi, ama yatt yer hala scakt. Sr d esansn hafif kokusu yasta sinmiti. Jonathan yataktan kalkt ve kenardaki parmakln zerinden eildi. Jemima'ya seslendi. Sesi kemerlerde yankland. Jemima mutfan kapsnda belirdi. "Siz mi kkrediniz, efendim?" "Gnaydn." "Gnaydn." Jemima'nn arkasnda oraya gelirken giydii elbise vard. Glgelerin arasnda beyaz bir k gibiydi. "Sen banyo yapncaya kadar kahve hazr olur. Gzden kayboldu. Jonathan, Roma banyosunda sular krdatarak yksek ama biraz ahenksiz sesle ark syledi. "Bu gn ne yapacaz? Kente mi gideceiz? Yoksa burada tembel tembel oturacak myz? Ama
Trevanian
96
Kar Kaplan
bu nemli deil." Havluyla kurulanarak bir bornoz giydi. Yllardan beri bu kadar ge kalkmamt. Her halde saat "Tanrm! Pissarro! Adama resmi leye alacama sz verdim!" Jonathan yatan kenarna oturarak kar tarafn telefonu amasn sabrszlkla bekledi. "Alo? Evet?" Satc yapma bir ilgiyle sormutu bu sorular. "Ben Jonathan Hemlock." "Al, evet. Neredesin? Niin telefon ediyorsun?" "Evimdeyim." "Anlayamyorum, Jonathan. Ou biri geti. leye nasl burada olabilirsin?" "Olamam tabii. Dinle. Resmi benim iin bir ka saat daha eilnde tutman istiyorum. Ben imdi yola kyorum." "Aceleye gerek yok. Resmi tutamam. Sana bir mterim daha olduunu syledim. O u anda yanmda. ok ac, ama seni uyardm, buraya zamannda gelmeni syledim. Anlama anlamadr." "Bana bir saat daha ver." "Bunu yapamam." "Dier mterinin on iki bin dolar teklif ettiini syledim. Ben de ayn paray vereceim." "Keke tabloyu sana satabilsem, dostum, ama bir anlama." "Bir fiyat syle." "ok zgnm, Jonathan, ama dier mterim nerecein her fiyatn daha fazlasn vereceini syliyor. Fakat madem on be b;n, diyorsun bunu ona soracam." Bir mrlt oldu. Sonra satc, "O on alt bin diyor, Jonathan," diye ekledi. "Ben ne yapabilirim?"
Trevanian
97
Kar Kaplan
"Kim bu mteri?" "Jonathan!" Satcnn sesi dehet doluydu." "Bunu renmek iin bin dolar daha veririm." "Bunu sana nasl aklarm, Jonathan? Ahlak kurallarm beni balyor. Ayrca o u anda bu odada, yanmda." "Anlyorum. Pekala, sana birini tarif edeceim. Eer bu adama uyuyorsa yalnzca, 'evet,' de yeter. Ve bir 'evet' ya da 'hayrma bin dolar vereceim." "Adam sarn, salar ok ksa kesilmi. Tknaz. Gzleri ufack ve birbirine yakn. Surat toplu ve yass. Herhalde arkasnda spor bir ceket var. oraplar ve kravat birer zevksizlik rnei. Evinde olmasna ramen apkas da herhalde hala banda..." "ok iyi bildin. Jonathan. Sen bin yaa emil" Satcnn yanndaki Clement Pope'du. Jonathan. "O adam tanyorum." dedi. "Herhalde ona en fazla ne kadar teklif edebilecei sylendi. Patronu ona fazla para vermez. Ona gvenemez. Ben tablo iin on sekiz bin veriyorum." Satcnn sesinde derin bir sayg vard "Yannda o kadar ok para var m. Jonathan?" "Var ya." Yine uzun ve fkeli mrltlar duyuldu. Sonra satc. "Jonathan," diye bard. "Sana enfes bir haberim var. Bu mteri nerinden daha fazla verebileceini sylyor, ama yannda o kadar para yokmu. O paray ancak birka saat sonra getirebilecekmi. Onun iin. aziz dostum, saat birde yannda on dokuz bin dolarla burada olursan, tabloyu sana memnunlukla veririm." "On dokuz bin dolar m?"
Trevanian
98
Kar Kaplan
"Verdiim bilgi iin nerdiin paray unuttun mu?" Jonathan btn parasn tabloya yatracakt. Borlarm ve Monk'un cretini demek iin bir yol bulmas gerekecektir, ama hi olmazsa Pissarro onun olacakt ya. "Pekala, birde orada olacam." "ahane! Karm sana ay hazrlayacak, Jonathan. imdi bana nasl olduunu syle. Ya ocuklar nasl?" Jonathan bir hata olmamas iin anlamann koullarn tekrarlad ve telefonu kapatt. Birka dakika zlcri ileride bir noktaya dikili yle oturdu. Dragon ve Pope'a kar duyduu nefret yakc bir hal almt. Sonra burnuna kahve kokusu geldi ve o zaman Jemima'y hatrlad. Jemima gitmiti. indeki yz dolarlk banknotlar yznden iyice kabark duran mavi zarf da yle. Jonathan hi olmazsa tabloyu kurtarabilmek iin abucak birka yere telefon etti. ama yeni kan verilmi olan Dragon onunla konuamayacak kadar bitkindi. Satc ise anlay gstermekle beraber, resmi Pope'a adam paray getirir getirmez satacan aklad. Jonathan'n ailesinin saln sormay da unutmad. Jonathan galeride koltuuna oturarak Pissarro'yu asmay dnd yere bakt. Masada elini srmedii stl kahve duruyordu. Onun yanna ise Jemima'un pusulas konulmutu. "Jonathan, Sana dn gece o grevin no kadar nemli olduunu anlatmaya altm, "Hayatm, byle olmamas iin ok eyimi verirdim.
Trevanian
99
Kar Kaplan
Dim gndz ve geco benim iin sana anlatamayacam kadar nemli ama baz eyler. Tahminde bulunmak zorunda kaldm. Kahveni ekerli itiini umarm. Sevgiler (Gerekten) Jemima." Kz paradan baka hibir ey almamt. Jonathan ald eyalar mutfak masasnda bulmutu. Jemima bunlar zenle katlamt. Hatta kz geceki bulaklar bile ykayp tabaklar kaldrmt. Jonathan, galerideki koltuunda kmldamadan oturdu. Saatler geti. Yukarda, salonda renkli klar ve glgeler birbirlerini izlediler ve akam sessizce geldi. Jonathan en ok kendi kendisine kzyor, yakc bir fke duyuyordu. O kadar safdilce davrand iin utanyordu. Jemima' nn scakl, neesi onu krletirmiti. Jonathan dostluunu kendisine kar bir silah olarak kullananlarn hayali listesine. Milas Mellough'un adnn altna Jemima'nnkini yazd. "Kmldayan parmak yazyor," diye dnd. "Yazdktan sonra da davranlaryla kantlyor." Galerinin kapsn kapayarak dardan kitledi. Bunu o yaz son kez yapyordu.
New York : 14 Haziran "...tenimin getirdii skntlar, Hemlock?" Dragon'un bitkin sesi titriyordu. Siyah ipek araflarn altnda sska vcudu duruyordu. Sanki hi arl yoktu. ncecik kemikli kafas,
Trevanian
100
Kar Kaplan
beyaz,
nemli
salarnn
yayld
siyah
yast
ukurlatramyordu. bile" Jonathan adamn bembeyaz elleriyle yar alm olan araf ekitirmesini seyretti. Dragon'un tbbi ihtiyalarn karlayan kimselerin etraflarn grebilmeleri iin az da olsa k gerekliydi. Dragon'un bu k yznden azap ekmesini nlemek zere adamn gzlerine kaln, siyah bir maske takmlard. Bayan Cerburus, Dragon'un zerine eilmiti. Adamn kalasna batrm olduu iri ineyi ekerken derisi pul pul olan yznde endieli bir ifade vard. Dragon yzn buruturdu, ama hemen sonra yerini hafif bir tebessm ald. Jonathan. Dragon'un brosunun arkasndaki yatak odasna ilk defa giriyordu. Oda kkt ve her ey simsiyaht. Hastane kokusu insan boacak gibiydi. Jonathan, karyolann yanndaki tahta bir iskemlede hi kmldamadan oturuyordu. "Her kan veriliinden sonra beni damardan besliyorlar. ekerli ve tuzlu serum veriyorlar. Geri iyi bir yemek listesi deil..." Dragon, siyah maskeli suratn Jonathan'a doru evirdi. "Buz gibi sessiz duruundan metanetimin ve cesurca neemin seni etkilemediini anlyorum." Jonathan cevap bile vermedi. Dragon elini bitkince sallayarak Bayan Cerburus'a kmasn iaret etti. Kadn kolal niformasn hrdatarak Jonathan'n nnden geti. "Genellikle seninle konumalarmz houma gidiyor. Hemlock. Bana olan nefretin bu konumalara ayr bir tat katyor. "Dragon, sk sk soluyarak kesik kesik konuuyordu. "Ama bu durumda
Trevanian
101
Kar Kaplan
sana uygun bir rakip deilim. Bu yzden hemen konuya gireceim... Bayan Brown nerede?" "Ah? smi gerekten Brown m?" "yle. Nerede o?" "Bana bunu bilmediinizi mi sylyorsunuz?" "Bayan Brown dn paray Bay Pope'a teslim etmi. Ondan sonra da ortadan kaybolmu. Senden kukulandm iin beni bala." "Onun nerede olduunu bilmiyorum, ama o kz beni ilgilendiriyor. Nerede olduunu rendiiniz zaman ltfen bunu bana da bildirin." "Anlyorum. Kzn bizden biri olduunu unutma, Hemlock. Sen bizimkilere zarar verenlerin balarna neler geldiini ok iyi biliyorsun." "u iten sz edelim." "Bayan Brown'in bana bir ey gelmemeli. Hemlock." "ten sz edelim." Pekala." Dragon iini ekerken btn vcudu sarsld. Ama "sportmenliinin kaybolmu olmas beni zd. O Amerikallarn sz nasld? Birkan kazanrsn, birkan..." "Herhalde o 'onaylama' ii Montreal'deki ikinci adamla ilgili. u sizin ajanla bouurken yaralanan katille." "Ajan Wormwood'la. Evet. Biz seni Montreal'e yolladmz srada Aratrma'nn bu ikinci adam konusunda hemen hi bilgisi yoktu, ama o gnden beri bilgi krntcklarn birletiriyorlar. Sylentiler, aklamalar. not defterlerinde alnm salayan kalm btn o izler, muhbirlerin suun Tabii banda telefon konumalar... paracklar.
belirginletirilmesini
Trevanian
102
Kar Kaplan
elimizde yine de her zamankinden az bilgi var. ama o adamn 'onaylanmas'da art. Hem de abucak." "Neden? Adamlarnz ilk defa baarszlkla karlamyorlar ki. Bu adam niin bu kadar nemli? Dragon dnrken fosforluya benzeyen aln kr kr oldu. "Pekala. Sana her eyi anlatacam. Belki o zaman neden sana o kadar sert davrandmz da anlarsn ve belki bu adam yznden duyduumuz endieyi de bizimle paylarsn. "Bir an durarak sze nasl balayacan dnd. "Syle Hemlock. Sen Haber almada altn. deal bir biyolojik silah nasl tanmlarsn?" "Gevezelik mi ediyoruz?" "Bunun konuyla ok ilgisi var." Jonathan bu konuyu ezberlemi gibi konumaya balad. "Hastaln insan ldrmesi gerekir, ama abucak deil. Bu illete yakalanann hastaneye kaldrlmas ve bakma alnmas arttr. Bylece da her olayda yalnz kurban deil, olur. bir iki hastabakc etkinlik dnda braklm Hastaln
dokunmayla gemesi iyi olur. Bulac olmal ve saldr alannda etrafa yaylmaldr. Bylece panie yol amaldr. Ve bu kendi glerimizi koruyabileceimiz bir hastalk da olmaldr." "Tabii. Ksacas. Hemlock, baz iddetli veba trleri ok uygundur. imdi, kar taraf yllardan beri vebayla ilgili bir biyolojk silah gelitirmeye alyor. Bu bakmdan bir hayli ilerlediler de. deal nitelikleri olan bir virs ayrmay baardlar. Hastal yayma aracn gelitirdiler. Kendi glerine baklk kazandracak alar da hazrladlar." "O halde onlarn nasrna basmamalyz."
Trevanian
103
Kar Kaplan
Drgor bu szler karsnda yzn buruturdu. "Ah. yoksul mahallelerinin etkisi! Bunlar fazla derinlerde gml deil sanrm... Neyse ki bizimkiler de bo oturmadlar. Biz de ayn ynde nemli admlar attk." "Savunma olarak" "Bir misilleme silah bu." "Tabii. Neticede biz beyaz apka giyiyoruz." "Korkarm ne demek istediini anlayamadm." "Amerikanca bir tabir bu." "Anlyorum. imdi iki taraf da bir kmaza girdi. Biz adamlarmza bu virse kar baklk kazandracak ilac bulamadk. Kar taraf ise virsn, roketle atld nemli s farklarna ve oka dayanmasn salayacak kltr malzemesini gelitiremedi. Biz onlarn baklk yntemi zerinde alyoruz. Onlar da bizim kltr malzemesini renmeyi ok istiyorlar." "Dei toku yapn." "Hastalmn neden olduu sknty datmak iin kk akalar yapmak zorunda deilsin. Hemlock." "Btn bu ok ilgi ekici ayrntlarn benimle ne ilgisi var? "CII'ye kar tarafn ilerlemesini engelleme grevi verildi." "Bu grev CII'ye mi verildi? Kba karmasna kalkan CII' ye? Gaza olayna sebep olan CII'ye? Casus Gemileri kullanan CII'ye? Bizim hkmetin bir otomatikle Rus ruleti oynamaktan holand anlalyor." Dragon sert bir sesle, "aslnda onlarn btn biyolojik sava programlarn etkili bir biimde etkisiz klma konusunda ok nemli admlar attk. Dr. Hemlock." dedi. " "Bu harika, nasl baarld?"
Trevanian
104
Kar Kaplan
Onlarn kltr formlmz ele geirmelerine izin verilerek." Dragon'un sesinde gurur vard. " Jonathan tahmin etti. "Ama bu gerek "kltrn'n forml "Deildi." "Ve onlar bunu anlayamayacak kadar aptallar." "Bunun aptallkla ilgisi yok Forml her trl laboratuvar testinden geirildiinde olumlu sonu alnyor. Bizimkiler bunu rastlantsal olarak bulunduklarnda..." "Evet. bizimkiler ancak yle bulmulardr." "... Bizimkiler bu malzemeyi bulduklarnda virs her koulda yaatabileceklerini dndler. Uzun uzadya denendi. Bunu sava koullarnda denemeye kalkmasaydk. kusurlu yann hibir zaman fark edemeyecektik." "Sava koullarnda m?" "Bu seni ilgilendirmez." Dragon'un sesinden o szleri azndan kard iin kendi kendisine kzd anlalyordu. "Bu da o beyaz apkalarla ilgili." Dragon hi kmldamad, ama bitkinlikle ylp kalm gibi bir hali vard. Sanki vcudu iin iin kmt. Yz daha sska lam. gs daralm gibiydi. Kesik kesik nefes ald. Nefes verirken de her sonra, seferinde "te yanaklarn iirerek diye gevek ekledi. dudaklarnn arasndan slk gibi bir ses kard. Kendisini topladktan byle, Hemlock," "Telamz nlyorsun sanrm." "Akas anlamyorum. Maden bu yarmada bu kadar ileriyiz..." Jonathan omzunu silkti." deildi."
Trevanian
105
Kar Kaplan
"Son
gnlerde
kt
bir
ey
oldu.
En
nemli
bilim
adamlarmzdan geen ay ld." "Cinayete mi kurban gittiler?" "Haayr." Dragon'un skld belliydi. "Sana etkili bir baklk yntemi gelitiremediimizi syledim. Ve... Hemlock, glnecek bir ey deil bu!" "Afedersiniz." glmeye balad. "Her eye glebiliyorsun." Dragon'un sesi buz gibiydi. "Devam edebilir miyim?" Jonathan elini sallayarak yine gld. "Kltr'n dmann eline gemesini gerekten ok zekice saylabilecek bir yntemle saladk. Onu Montreal'deki ajanlarmzdan birine... Wormwood'a yolladk." "Ve malzemenin gnderildiini kar tarafa szdrdnz." "Ah", bundan daha incelikle davrandk. Hamlock. Onlarn malzemeyi ele geirmelerini engellemek iin elimizden gelen her eyi yaptk. Bir tek ey dnda. Bu ite beceriksiz bir ajanmz kullanmtk." "Yani o eeyi trafie srdnz ve arabalarn onu inemelerine izin verdiniz." "Wormwood tehlikeli saylacak kadar yeteneksiz bir adam d. Er ge..." Dragon, ajann lmnn kanlmaz olduunu bir iaretle belirtti. "Oyunun bu noktasnda senin ie karman gerekiyor. Oyunumuzun baarl olmas iin Wormwood'un intikamnn alnmas gerekiyor. Sanki onu kaybetmek bizi ok sarsm gibi. Bilginin nemini gz nne alrsan, kar tarafn
Jonathan
gzlerinden
akan
yalar
silerek
kendisini toplamaya alt. "Ama adaletin byle..." Tekrar
Trevanian
106
Kar Kaplan
katili her zamankinden daha iddetli 'onaylama'mz beklediini de anlarsn. Biz de onlar hayal krklna uratmamalyz. CII, Wormwood'un ldrlmesi olayna karan iki katilin de ldrlmesinin memleketin savunmas bakmndan ok nemli olduuna inanyor. Ve... baz nedenlerle... bu ikinci 'onaylama'y baarabilecek tek insan da sensin. "Dragon sustu. O matematiki kafasyla nemli bir noktay atlayp atlamadn kontrol ediyordu. "Artk neden sana olaanst bask yaptmz anladn m?" "Neden bu 'onaylama'y baarabilecek tek insan benim?" "nce unu syle: grevi kabul ediyor musun?" "Ediyorum." Dragon, pamua benzeyen kalarn hafife kaldrd. "Byle kolayca m? Baka bir kar koymada bulunmadan m?" "Bakalm, greceiz. Bana hedefi anlatn." Dragon gcn toplamak iin durdu. "Sze Wormwood'un ldrlmesi olaynn ayrntlaryla balamama izin ver. Wormwood'u iki kii ldrd Artk aramzda olmayan Gargica Gruger bu olayda etken bir rol oynad. Herhalde ilk darbe ondan geldi. Wormwood'un yuttuu ikleti karmak iin onun grtlan ve midesini akyla yarann da Kruger olduu hemen hemen kesin. kinci adamn bu kadar iddetli bir saldrya hazrlkl olmad anlalyordu. Olanlar yznden midesi buland ve yerlere kus u. Bunu sana ne biim bir insanla karlaacan anlaman iin sylyorum. Aratrna, adamn odadaki ve daha sonraki hareketlerinden onun bir profesyonel olmad sonucunu kard. Onun bu ise sr para yznden karm olmas olasl gl. Herhalde bu nedeni anlayla karlayabilirsin."
Trevanian
107
Kar Kaplan
"Hedefin ad ne?" " Bilmiyoruz." "imdi nerede?" "Bilmiyoruz." Jonathan gitgide artan bir kukuyla sordu. "Sizde onun tarifi var deii mi?" "Korkarn pek belirgin olmayan bir tarih Hedef, erkek. Kanada vatanda deil, usta bir dac. Adamn otelinden ayrlmalndan birka gn sonra oraya gnderilen bir mektuptan bu sonular kardk." "Ah. ok gzel! Kanadal olmak sansna erimemi her dacy ldrmemi mi istiyorsunuz?" "Pek de deil. Bizim hedef bu yaz Alplere trmanacak." "Bylece liste daralyor ve elimizde drt bin dac kalm oluyor." "Kukulularn says daha da az. Hemlock. Hedefin hangi daa trmanacan biliyoruz." "Ece?" "Eiger." Dragon bu aklamasnn Jonathan' iyice etkilemesi iin bekledi. Jonathan, daclk yapt gnlerin en dehet verici anla rnn doldurduu bir sessizlikten sonra kadere boyun emiee sine sordu. "Dan Kuzey yzne deil mi?" "yle." Jonathan'n sesindeki endie Dragon'u pek memnun etmiti. Profesrn o korkun yamaca iki defa trmanmaya altn ve her seferinde de lmden kl pay kurtulduunu biliyordu.
Trevanian
108
Kar Kaplan
"Bu adam Eigerwand'a trmanmay dnyorsa da benim iimi halledecek demektir." Jonathan tanmad hedefe kar hayranlk duyuyordu. "Ben Panteist deilim. Hemlock. Tanrnn bizim tarafmzdan olduu kesin, ama doa konusunda o kadar emin deiliz. Neticede sen de o yamaca iki defa trmanmaya altn ve hala yayorsun." Bunu adama hatrlatmak Dragon'un pek houna gitti. "Tabii iki sefer de de baarl olamadn." "lci sefer de de canm kurtardm. Egerwand iin bu da bir baar saylr." Jonathan konuya dnd. "Kuzey yamacna trmanmak iin u anda ka ekip hazrlk yapyor?" "ki. Biri bir talyan ekibi..." "Onlar unutun. 1957'deki olaydan sonra akl banda hibir insan bir talyan ekibiyle daa trmanmaz." " "Aratrmaclarn da bana yle sylediler. Dier ek;p ise alt hafta sonra daa trmanacak. Uluslararas Alp Dernei bir iyi niyet 'trman' yaplmasna karar verdi. Almanya. Avusturya, Fransa ve Birleik Devletlerden temsilciler buna katlacak." "Evet. bunu gazetelerde okudum." "?Amerika'y Bay Lawrence Scott adnda biri temsil edecekti." Jonathan gld. "Scotty'i iyi tanrm. Onunla birlikte birka daa trmandk. Eer Scotty'nin Montreal olayyla bir ilikisi olduunu sanyorsanz aklnz oynatmsnz demektir." "Ben aklm oynatmadm. 'Biz de senin gibi Bay Scott'm susuz olduuna inanyoruz. Demin onun iin 'temsil edecekti' dediimi hatrlyorsun deil mi? Ne yazk ki Bay Scott dn bir araba kazas geirdi. Artk uzun yllar daclk yapamayacak. Belki de bu spordan tamamen vazgeecek."
Trevanian
109
Kar Kaplan
Jonathan, Scotty'nin baleyle kark matematiksel trmanma tekniini hatrlad. "Gerekten ok adisiniz." "Belki... Amerikan Alp Doruu Bay Scott'un yerini alman iin sana bavuracak. Uluslararas kurul da buna itiraz etmeyecek. Bir dac olarak nn senden nde gidiyor." "Doruk biliyorlar." "Ama sana yine de bavuracaklar. Dileri onlara biraz bask yapt. Hemlock..." Dragon grmeyi sona erdireceini belirten bir tavrla konuuyordu arlk, "...hedefin ya Fransz, ya Alman ya da Avusturyal. Trmanma balamadan nce hedefinin hang!si olduunu anlamak iin bir yol da bulduk, ama ajanmz olduundan kukulanmamalar iin sanki daa trmanacakm gibi davranacaksn. Tabii 'onaylama'y dan yamacnda yapman da gerekebilir. Ha, aklma gelmiken. Eski bir arkadan da svire' de yannda olacak. Bay Ben jamin Bowman." " Koca Ben mi?" Bu durumda bile Koca Ben'le bira erek akalama fikri Jonathan' sevindirdi. "Ama Ben o yamaca trma namaz. Eiger iin artk ok yal saylr. Aslnda ben de yleyim ya... " "Alp Dernei onu trmanc olarak semedi. Bay Bowman ekibin davar." "Yeradam." "Pekala, 'Yeradam'. Bay Bowman'in bizim iin altn bildiini umuyoruz. Biliyor mu?"
bana
bavuramaz.
Yllardan
beri
hibir
daa da
trmanmadm.
Eiger'a
trmanacak
durumda
olmadm
trmanma
takmlaryla,
ilgilenecek,
grubun
oraya
gtrlmesini salayacak. Gerekli ileri yapacak. Bu iin bir ad
Trevanian
110
Kar Kaplan
"Ne mnasebet!" "Yazk. Trman balamadan nce hedefinin kim olduunu anlayamazsak sana yardmc ok ie yarar. Belki Bay Bowman'a alman aklca bir ey olur." Jonathan bu neriyi kabul etmedi. Koca Ben'in ahlak prensipleri basit, ama glyd. Para iin insan ldrmeyi tie akl almazd. nsann spor uruna hayatn tehlikeye atmas bakayd. Koca Ben bunu normal karlard. Dragon'un eski bir arkadandan sz etmesi Jonathan'n Miles Mellough'yu hatrlamasna neden olmutu. Dragon'un daha nceki konuma srasnda ondan sz ettiini de unutmamt. "Mellogh'nun bu isle ne ilgisi var?" "Bunu soracan tahmin ediyordum. Akas bundan pek emin deiliz. Miles Mellough. Wormwood'un ldrlmesinden iki gn nce Montreal'e gitti ve olaydan bir gn sonra da oradan ayrld. kimiz de Bay Mellough'yu bunun bir rastlant olduuna inanamayacak kadar iyi tanyoruz. Ben Bay Mellough'nm "kltr" 1er konusunda kuryelik yaptna inanyorum. Tabii o istenilen bilgiyi yerine teslim edinceye kadar iine karmadk, ama bu gerekleti artk imdi Bay Mellough'nm kurban olmasna bir itirazm yok. u Rum gibi. Hatta Bay Mellough'yu sana ek bir cret olarak veriyoruz." Jonathan dnyordu. " Alt hafta Kondisyona girmek iin ok sk almam gerekecek." "Bu senin bilecein bir ey." Koca Ben'in Arizona'da bir daclk okulu var. Orada bir ay kalmak istiyorum." "Nasl istersen."
Trevanian
111
Kar Kaplan
"Masraflar siz deyeceksiniz." "Tabii. Hemlock." Dragon'un sesi ok alaycyd. Ajanlar para konusunda kurnazca davrandklar zaman hep byle konuurdu. Adam Bayan Cerburus'u armak iin ar ar yukardaki zile uzand. Dragon'a gre artk konuma sona ermiti. Jonathan ona yardma almadan Dragon'un zile uzanma abasn seyretti. "Artk btiin ayrntlar biliyorsun, Hemlock. Neden sana ihtiyacmz olduunu da rendin. Sen. yalnzca sen, bu 'onaylama'y baarabilirsin. Son dalara trmanrdn. Ve nedense tandn ok kimsenin bu ie kart da anlalyor. Kaderin ana taklmsn." Bayan Jonathan'n iskemlesine Cerburus nnden arpt. niformasn geerken bu o Jonathan hrdatarak iri iren iftin ieri ak girdi. adamn yapp kalasyla
yapmadklarn dnd. Dragon baka kiminle iliki kurabilirdi? Adamla kadna bakt ve ocuklar olduunda ressam Hieronymus Bosch'a modellik edebileceine karar verdi. Dragon, Jonathan'n gitmesi iin, "gerekli bulduum eyleri sana bildireceim." dedi. "cret sorununa hi deinmediimizin farknda deil misiniz?" "Ah, tabii ya. Bu olayda zellikle cmerte davranacaz. Sonuta zor bir grev bu. Kk irade savamz yznden duygusal skntlarn da oldu. 'Onaylama'nn tamamlanmasndan sonra otuz bin dolar alacaksn. Tabii senden alnan yirmi bin dolar evine gnderildi, bile. Pissarro'ya gelince. Bayan Brown geen gn telefonda tabloyu sana armaan edeceime sz vermezsek grevini yerine getirmeyeceini ak ak syledi. Biz de sz verdik. Btn bunlar beklediinden ok fazla deil mi?"
Trevanian
112
Kar Kaplan
"Akas nereceinizi dndklerinden daha fazla, ama alacamdan da daha az." "Ya?" Dragon'un tansiyonunun kmasndan korkan Bayan Cerburus, elini endieyle adamn koluna koydu. "Evet." Jonathan sakin bir tavrla konumasn srdrd. "Pissarro'yu bana imdi vereceksiniz. i tamamladm zaman da yz bin dolar alacam. Tabii masraflar da deyeceksiniz." "Rezalet bu! Herhalde bunun farkndasn." "Evet. ama bu paraya emeklilik ikramiyesi gzyle bakacam. Bu sizin iin yapacam son i olacak." "Karar senin. Biz kar taraftakiler gibi artk bize sevgisi kalmayan kimselerden yararlanmaya almayz, ama sana hayatnn sonuna kadar bakmak niyetinde de deiliz." "Yz bin dolar bana ancak drt yl yeter." "Ondan sonra?" "Elbet bir eyler dnrm." "Bundan hi kukum yok, ama sana yz bin dolar vermemiz olanaksz." "Hi de deil. Bana bu 'onaylama'nn ne kadar nemli olduunu anlatrken sizi sabrla dinledim. i ancak benim baarabileceimi, baka kimse olmadn sylediniz. Onun iin de bana istediimi vermekten baka areniz yok." Dragon dnd. "Bizi Bayan Brown yznden cezalandryorsun, yle mi?" Jonathan fkeyle kzard. "O paray verin." "Bir sreden beri bizim organizasyondan ayrlman bekliyordum. Hemlock. Bu ihtimali daha bu sabah Bay Pope'la konuuyorduk."
Trevanian
113
Kar Kaplan
"Bir ey daha! Pope'un sa kalmasn istiyorsanz karma kmasn engelleyin." "fkenden saa sola saldryorsun, deil mi?" Dragon bir an dnd. "Kafandan baka eyler de geiyor olmal, sana cret konusunda sz verir sonra da buna uymayabalirim, ya da paray bir yolunu bulup senden geri alrm." Jonathan souk souk, "bu bir daha olmayacak." dedi. "Paray imdi alacam. Bankama bir ek gndereceksiniz. Parann yedi hafta sonra ben bankaya uradm ya da siz yeni talimat gnderdiinizde deneceini bildireceksiniz. 'Onaylama'y yapamazsam, bu lm olduumu gsterir. ek de bozdurulmaz. i baarrsam paray alr ve CII'den de ayrlrm. Baaramazsam bankaya imdiden lmm kantland takdirde paray size demesi iin talimat verebilirsiniz." Dragon gzndeki kaln maskeye parmaklarn bastrd. Jonathan'n plannn zayf bir taraf olup olmadn aratryordu. Sonra elini siyah arafn zerine indirerek, "Ha, ha. ha!" diye gld. "Biliyor musun? Hemlock? Bizi fena kstrdn sanrm." Sesinde hem hayret hem de hayranlk vard. "eki istediin gibi bankana gndereceiz. Eve dndn zaman tabloyu orada bulacaksn." "yi." "Herhalde seni son defa grmek zevkine eriiyorum. Seni zleyeceim, Hemlock." "Bayan Cerburus her zaman yannzda ya." Dragon'un cevab kederliydi. "Doru."
Trevanian
114
Kar Kaplan
"Jonathan gitmek iin ayaa kalkt, ama Dragon'un son sorusu yznden duraklad, "Bayan Brown'in ortadan kaybolmasyla bir ilikin olmadndan emin misin?" "Tabii eminim, ama onun er ge ortaya kacan da biliyorum." Long Island : O akam Gne batarken gkyz mor ve kuruniye brnd. Hafif dalgal deniz grileti. Jonathan kentten dndkten sonra saatlerce kumsal'da otur du. Kendisini arlam gibi hissediyordu, yorgundu. Homurdanarak ayaa kalkt ve pantolonundaki kumlar sprd. Evine henz gitmemiti. Tam kapda kararszca duraklam, sonra evrede dolamaya karar vermiti. Jonathan antrede san kada sarlm ve sicimle balanm byk, dikdrtgen biimi bir paket buldu. Herhalde Pissarro vard bunun iinde, ama Jonathan paketi incelemedi. Hatta buna dokunmak zahmetine bile girmedi. Basamaklardan karak bara gitti. Bir kupaya yarm bardak Laphroig doldurarak bana dikti. Sonra yeniden iki koyarak dnd. Gznn ucuyla atebceine benzeyen bir eyi lark etti. Bir sigarann ateinin izdii kavisti bu. "Jem?" Jonathan lo serada oturan ve hayal meyal gzken kadna doru hzla gitti. "Burada ne iin var?" Cherry, "her zamanki gibi iini kolaylatrmaya alyorum," diye cevap verdi. "O benim mi?" Viskiyi iaret etti. "Hayr. Evine git haydi." Jonathan kzn karsndaki hasr koltua oturdu. Aslnda Cherry geldii iin grnd kadar fkelenmemiti, ama mthi bir hayal krklna da uramt.
Trevanian
115
Kar Kaplan
"Bilmiyorum seninle ne yapacam. Dr. Hemjock." Cherry, kendisine iki almak iin ayaa kalkt. "Bana her zaman fazla iltifat ediyorsun." Bara doru giderken omzunun zerinden. 'Hayr. Evine git haydi!' gibi tatl szlerle neyi elde etmeye altnn da farkndaym. Benimle ak yapmak istiyorsun. Belki de senden kurtulmann tek yolu sonun da ba emek." Susarak adamn cevap vermesini bekledi, ama Jonathan sesini karmad. Freudca kt. bir Cherry, sz krgnln bu deil gizlemek iin konumasn yine bir ey ne srdrd. "Evet. evet, an *cak yle huzura kavuabilirim. Ah. mi?" Jonathan filmleri sylemeyince elinde ikisiyle dnd ve somurtarak koltuuna "Pekala. Marcel Etleri Carne'nin hakknda kzart dnyorsun? Teflon'da yapmadan maum
avantajlarnn uzay program masraflarn hakl karldn dnyorsun? talyanlarla Araplar arasnda sava ktnda kitle savunmas taktikleri konusunda fikrin nedir?" Duraklad... Jem de kim?" "Eve git." "Bundan da onun bir kadn olduu anlalyor. Demin bardan buraya ne byk bir hzla geldiini dnrsek onun baka zellikleri olduu da anlalyor." Jonathan babaca bir tavrla, "buraya bak, hayatm," dedi. "Bu akam akalaacak halde deilim." "Sana bir iki daha getireyim mi?" " Ltfen." Ki2 bara giderken, "eve dnmemi gerekten istemiyorsun," diye mrldand. "Kendini kt hissediyor ve bu konudan sz etmek ihtiyacn duyuyorsun."
Trevanian
116
Kar Kaplan
"Yanlyorsun. " "Kendini kt hissettiin konusunda m?" "Bundan sz etmek ihtiyacn duyduum konusunda." "Jem denilen o yaratk seni fazla etkilemi. Onu tanmyorum. ama kendisinden fena halde nefret ediyorum. Al bakalm." Kupay Jonathan'a uzatt. "Seni iyice iireceim. Mutsuz akn yznden aveuma deceksin." Bir cad gibi kahkahalar atmaya alt. Jonathan fkelendi ve bu yzden de utand. "Allah akna. Cherry! Mutsuz bir ak deilim Ben" "Yalanc! Yalanc! Yalanc!" "Haydi, evine git artk." "Jem yatakta iyi miydi?" Jonathan'n sesi buz gibi oldu. "Eve gitmen gerekten ok iyi olacak." Cherry sindi. "Afedersin, Jonathan. Budalaca bir szd bu, ama hu durumun bir kzn gururunu nasl etkilediini de dnmelisin. Birka defa ahbap. Seni yzylardan aklatmaya beri alt, elde ama etmeye bunu alyorum ve sonra bir kz bu ii bir anda baaryor. Byle." parmaklarn beceremedi. "Bunu hibir zaman yapamam zaten." Jonathan istememesine ramen gld. "Beni dinle, hayatm. Varn buradan ayrlacam." "Ne kadar zaman iin?" "Yazn nemli bir ksmn darda geireceim." "O kz yznden mi?" "Ne mnasebet! Biraz daclk yapacam." "Buna o kzla tantktan hemen sonra karar verdin, deilmi?"
Trevanian
117
Kar Kaplan
"Onun bu konuyla hibir ilikisi yok." "Bundan kukum var... Pekala, ne zaman gideceksin." "afakta sanrm." "Ah, harika! nmzde upuzun bir gece var. Ne dersin, ahbap? Ha? Ha? Ne dersin? Gitmeden nce beni kurtaracak msn7 Unutma, bu biz bakireler iin uzun bir yaz olacak!" "Ben yokken evime gz kulak olur musun?" "Memnuniyetle. imdi buna karlk yapacaklarndan sz edelim." "kini iip git. Uyumam gerekiyor." Cherry bkkn bir tavrla ban sallad. "Pekala. O kz seni gerekten etkilemi olmal. Ondan nefret ediyorum." Jonathan usulca, "ben de yle." dedi. "Haydi oradan1 Neyse... Artk gitmem doru olacak sanrm." Jonathan kz kapya geirerek onu alnndan pt. Dndmde grrz." "Ah. nsan bir dacya ne der? Aktrlere sahneye kacaklar zaman uurlu gelmesi iin. 'umarm bacan krarsn.' denir. Ama bir dac iin tehlikeli bir sz bu." "Bir dacya da. 'kolaylkla trmanacan umarm.' dersin." "Kolaylkla trmanacan umarm." "Teekkr ederim. yi geceler." "Ah. ahane! Bu 'iyi geceler' sz iin ok teekkr ederim. Btn gece bu szlerini dneceim."
Trevanian
118
Kar Kaplan
Arizona: 15 Haziran Jonathan, basit havaalannn im kapl snrnda, bavullarnn arasnda durmu, biraz nce indii CII'nin jetinin dnerek ilerlemesini seyrediyordu. Karda, satan yaplm iki hangarn arasndan yeni, ama sa solu ezilmi bir cip frlad. Saa doru sert bir dn yaparken homurdanan teknisyenlerin zerine toprak pskrtt. Sonra da olanca hzyla Jonathan'a doru geldi. Ancak en son anda fren gcrtlar arasnda hafife yana kayarak durdu. amurluu Jonathan'n dizinden ancak birka santim tedeydi. Koca Ben Bowman, cip'in sarsnts gemeden aa atlad. "Jon! Allah kahretsin! Naslsn?" Bir bavulu Jonathan'n elinden kaparcasna ald. indekilerin durumuna aldrmadan bunu tatn arkasna frlatverdi." Sana bir ey syleyeceim, eski dostum. Sen buradan ayrlmadan bol bol bira ieceiz. Hey!" ri kll elleriyle Jonathan'n kollarn tuttu ve biraz da beceriksiz bir tavrla onu kucaklad. Jonathan'n kemikleri krlyordu neredeyse. Sonra Ben adam biraz iterek ona yle bir bakt. "Seni iyi grdm. eski dost. Belki biraz antrenmanszsn ama ite o kadar. Ah seni grmek harika! Benim yeri grnceye kadar bekle. Oras..." Havalanmaya hazrlanan CII jetinin la benzer grlts Koca Ben'in sesini bodu, ama o buna aldrmayarak kaytszca konumasn srdrd. Jonathan'n ikinci bavulunu da cip'e att. Arkadayla adeta greerek onu tata bindirdi. Kendisi de ieri atlad. Cip kayarak geni bir dn yapt. Jonathan sol taraftan homurdanarak zerlerine gelen CII jetini grnce yana tutunarak bard. Koca Ben gld
Trevanian
119
Kar Kaplan
ve abucak saa dnd. Bir an jetle yan yana. onun kanadnn glgesi altnda ilerlediler. Sen o grltde, "olanaksz! diye haykrarak sola sapt. Jetin arkasndan yle yakndan geti ki Jonathan motordan fkran scak havay hissetti. " Ben Allah akna! " "Elimde deil! Bir jeti geemezsin!" Koca Ben grltl kah kabalar atarak gaza bast. Yollara hi aldrmadan binalarn arasndan geti. Anayolda kaldrma kt Fren gcrtlar ve fkeli kornalar arasnda sert bir dn yapt. Ben kzgn ofrlere o bilinen iareti yapt. Kentten ktktan sonra bir buuk kilometre kadar tede bir toprak yola saptlar. Koca Ben, "bu yolun biraz ilerisinde, eski dostum." diye bard. "Hatrlyor musun?" "Otuz kilometre kadar tede deil mi?" "Evet hemen hemen. Acelem olmadnda o yolu on sekiz dakikada ayorum." Jonathan yandaki ubuu skca kavrad, mmkn olduu kaytsz bir tavrla, "acele etmek iin bir neden gremiyorum, Ren." dedi. "Benim yeri tan yamayacaksn." "Oray grme frsatn bulacam umarm." "Ne?" "Hi. hi." ukurlarla dolu yolda srayarak hzla ilerlerken Ben de yapt deiikliklerden bazlarn anlatt. Daclk okulunun iyice deiip bir tatil iftlii halini ald anlalyordu. Koca Ben konuurken Jonathan'a bakyor, yalnzca tekerlekler yandaki
Trevanian
120
Kar Kaplan
yumuak topraa geldiinde direksiyon krmak iin yola bir gz atyordu, Jonathan Ben'in yangna yetiecekmi gibi araba srdn unutmutu. Sarlacak rk kayalardan baka bir ey olmayan dimdik bir da yamacnda yannda Ben'den bakasnn olmasn istemezdi, ama u direksiyona getiinde... "Ah. ah! Sk tutun!" Birdenbire karlarna bir dneme kmt. Dnemeyecek kadar hzl gidiyorlard. Cip yandaki tmsei at. Jonathan'n tarafndaki tekerlekle yumuak kuma gmld. Sonsuz bir an o tekerleklerin zerinde dengede durdular. Sonra Ben direksiyonu hzla saa evirdi. Dier tekerlekler kumun zerine indiler ve tat kaymaya balad Ben gaza basarak kaymay kontrol altna ald ve dnerek tekrar yola ktlar. "Allah kahretsin! Her seferinde o dnemeci unutuyorum." Ben, yrrsem daha iyi olacak." "Pekala, pekala." Koca Ben gld ve bir sre iin de arabay yavalatt, ama sonra yava yava hz yine artt. Sonunda Jonathan kadere ubuu boyun skca edi. kavrad. Kaslarn Dncelerini geveterek bir hibir nokta ey zerinde younlatrarak cip'i ynetemeyeceini bildii iin dnmemeye alt." Koca Ben gld. Jonathan, "ne var?" diye sordu. "Aconcagua'y dnyordum. O ihtiyar cadya ne yaptm hatrlyor musun?" "Hatrlyorum." Jonathan'la Koca Ben Alplerde karlamlard. Karakter bakmndan taban tabana zt olduklar iin iyi bir tim
Trevanian
121
Kar Kaplan
oluturamayacaklar balayacaklarnda Btn
sanlabilirdi. arkadalar ramen sonra
ok
istedikleri
trmana yola karar
gelmediinden birlikte ar ar,
birlikte
kmak zorunda kalmlard. kisi de bundan holanmamlard. kukularna ama olan trmanmaya istemeye gl vermilerdi. Birbirlerine dostluun yerini alan o nezaketle davranmlard, birbirlerine zt istemeye bir tim karakterleri sayesinde
oluturduklarn anlamlard. Jonathan bir daa bu sanki bir matematik problemi gibi bakyor, yollar seiyor, malzeme ve zaman lye vuruyordu. Koca Ben ise olaanst gc ve yenilmez iradesiyle yamaca boyun ediriyordu. Hayali geni daclar onlara 'Kl ve Topuz' adn taktlar. Bu. onlarn baarlar konusunda Daclk dergilerine yazlar hazrlayan yazarlarn houna gitti. Kamp kurduklarnda da kiiliklerindeki farklar yznden o dar ve bazen de tehlikeli yerlerde ou zaman grlen srt meler olmuyordu. Koca Ben, Jonathan'dan on ya bykt. Konukan. neeli, grltc bir adamd. Geldikleri evreler ve deer dnceleri yle farklyd ki hibir zaman birbirleriyle yarmyorlard. Hatta bir zaferden sonra otele dndklerinde bunu deiik biimlerde, deiik kimselerle kutluyorlard. O gece do deiik tipte kadnlar seerek kendilerini dllendiriyorlard. Jonathan'la Koca Ben tam alt yl daclk mevsimini birlikte geirdiler ve tepeleri fethettiler: Walker. Dru. Kanoda Rocky dalar. O srada uluslararas ne de kavutular. Hatta Jonathan' in daclk dergilerine yazd makaleler bunu daha da artrd. te bu yzden iki Alman genci Bat yarm kresindeki en yksek tepe olan Aconcagua'ya trmanmaya karar verdiklerinde
Trevanian
122
Kar Kaplan
Jonathan'la en'e bavurdular. Bu neri zellikle Koca Ben'in pek houna gitti. Bu tam ona gre bir trmant. Taktie pek gerek yoktu. Yalnzca dayankllk ve bol malzeme gerekiyordu. Jonathan o kadar heyecanlanmad. Plan Almanlar yaptklar iin kendileri 'saldr timi'ni oluturacaklard. Jonathan'la Ben onlar destekleyecek, ancak Almanlarn bana beklenmedik bir ey gelirse tepeye kacaklard. Dorusu da buydu, ama Jonathan'a gre bir ey deildi bu. Koca Ben trmann her admna baylyordu. Jonathan ise zafer iin trmanyordu dalara. Bu iin fazla masrafl olmas da Jonathan'n keyfini karyordu. Ayrca byle bir trmanta onun zel yetenekleri ikinci planda kalacakt. Ama Koca Ben Aconcagua'ya trmanmay aklna koymutu bir kere. Paray, hayatn kazand kk iftliini satarak salad. Jonathan'la yapt uzun telefon konumas srasnda, "yam dn," diyerek arkadan ikna etti. "Herhalde bu benim son nemli trmanm olacak." Bu bakmdan haklyd. Denizden bakldnda Acuncagua, Valparasio'nun hemen arkasndan ykselen dzgn ve trmanmas zor olmayan bir koni gibi gzkr, ama ilk korkun glklerle oraya erimeye alr ken karlarsnz. Aconcagua'nn etei daha alak dalarn arasndadr. Tim de bu yzden bir hafta alp didindi. Bataklk orman ve tozlu uurumlar at Bu dnyada o rm kaya ve buzdan oluan dev tepeye trmanmak kadar moral bozucu bir sey daha olamazd nsanlar mahvederdi o. ama Eigerwand ya da Manga. Parbat gibi soylu bir kar durula deil. Aconcagua insann sinirlerini ve
Trevanian
123
Kar Kaplan
vcudunu
eritirdi.
Sonunda
onun
sendeleyen,
inleyen
bir
manyak halini almasna neden olurdu Daclar gnlerce sivri kayalara trmanrlar. ama kendilerini yine de bir ey baarm gibi hissetmezlerdi. Frtna ve yldrmlarda sporcularn uzun srelerle bir yere taklp kalmalarna neden olurdu. Dorua dokuz yz metre kala Almanlardan biri trmanmaktan vazgeti. Dac hastal ve iliklerine kadar ileyen souk yznden btn cesareti krlmt. "Ne yarar var?" diye sordu. "Bu aslnda hi nemli deil." Hepsi de onun ne demek istediini biliyorlard Ama hibir grkemli tepe Koca Ben'i durduramazd! Tabii Jonathan da arkadann tek bana trmanmasna izin vermezdi. Sonunda Almanlarn olduklar yerde kalmalarna ve kamp daha iyi bir hale sokmalarna karar verdiler. Yeni 'doruk timi,' sendeleyerek Ben'le geri dndnde ondan btn olduklar onlarn drt rahat yz etmelerini metreyi Bir ara yarsn salayacaklard." Jonathan iin gibi sonraki bir iin de elli trmanabilmek yuvarlanacak drdler. Ertesi gn frtna yznden yerlerinden kmldayamadlar. Buz baltalarnn ucundan kvlcmlar fkryordu. Yanlarndaki branda bezini uyumu parmaklaryla skca tutmaya alyorlar di. Onlar rzgara kar koruyan tek ey bu bezdi. Kuma havayla doluyor, Gece sarslyor olurken ve tabanca da sesine benzeyen Branda atrdlar bezini karyordu. frtna durdu. gevetemedikleri parmaklarnn arasndan tekmeleye tekmeleye
gn
uratlar. yiyeceklerinin
Trevanian
124
Kar Kaplan
kardlar Jonathan artk bkmt. Koca Ben'e ertesi sabah geri dnmelerini syledi. Ben dilerini skmt. Akan fkeli gzyalar uzamaya balayan sakalna taklarak donuyorlard. Koca Ben "Allah kahretsin!" diye hkrd. "Allah bu aalk dan belasn versin!" Sonra birdenbire tepesi at. Buz baltasyla yamaca vurmaya, kaya paralar koparmaya balad. Sonunda yorgunluk ve oksijeni az hava yznden soluk solua karlarn arasna yld. Jonathan, Ben'in kalkmasna yardm ederek onu pek de korunmaya elverili olmayan eski yerlerine gtrd. Karanlk bastrdnda oraya iyice yerlemilerdi. Rzgar inleyerek esiyordu, ama neyse ki frtna kmad. ki arkada da bylece biraz dinlenme frsat bulabildiler. Koca Ben karanlkta, "sorunun ne olduunu biliyorsun, deil mi. eski dost?" diye sordu. Yine sakinlemiti, ama dileri souktan birbirine vuruyordu. "Yalanyorum. Jon. Bu benim son tepem olmal ve bu ihtiyar cadnn beni yenmesine boyun eersem kahrolaym! Ne demek istediimi anlyorsun, deil mi?" Jonathan karanlkta uzanarak arkadann elini tuttu. Ben on be dakika kadar sonra tekrar konumaya baladnda sesi sakin ve ifadesizdi. "Varn ansmz deneriz. Olur mu?" Jonathan, sanmyordu. afak birlikte kt havay da getirdi. Jonathan'n dorua eriecekleri konusundaki son clz midi de snd. imdi tek dncesi sa salim aaya inebilmckti.
"olur."
dedi.
ama
baarya
erieceklerini
hi
Trevanian
125
Kar Kaplan
leye doru hava dzelirken iki arkada da yar gml olduklar yerden ktlar. Jonathan aaya neden inmeleri gerekliini aklayamadan Ben azimli bir tavrla yukarya trmanmaya balad. Artk Jonahan'n onu izlemekten baka yapabilecei hibir ey yoktu. Alt saat sonra doruktaydlar. Jonathan o srede olanlar doru drst hatrlayamyordu bile. Krlemesine, sendeleyerek, kayarak adm adm trmanmlard. Ve imdi doruktaydlar. Savrularak yaan karlar yznden biraz ilerisini bile gremiyorlard. Ben "manzara yok." diye ikayet etti. Sonra plastik d pantolonunu indirdi. Ynl kayak pantolonunun nn at. Ve Aconcagua'yu duyduu kzgnl pek eski. ama anlaml bir biimde aklad. Tekrar aaya inmeye baladlar. Hem hzla hareket etmeyi isliyor hem de a sebep olmaktan korkuyorlard. Jonathan Ben'in beceriksiz admlar atn ve ayakta sallandn fark etti. "Nen var?" "Ayaklarm hissetmiyorum, dostum." "Onlar en son ne zaman hissettin?" "Birka saat nce sanrm." Jonathan karda fazla derin olmayan bir ukur kazarak Ben'in botlarn kard. Arkadann ayak parmaklar bembeyaz ve fildii kadar da sertti. Jonathan bu donmu ayaklar ceketinin iine sokarak plak gsne dayad ve on be dakika byle tuttu. Bir ayann uyuukluu geerken Ben de can acsyla avaz avaz bararak kfretti, ama dier aya hala kaskat ve bembeyazd. Jonathan ilk yardma devam etmenin bir yarar
Trevanian
126
Kar Kaplan
olmayacan anlamt. stelik yeni bir frtna onlar bu aklk yerde yakalayabilirdi. nmeye devam ettiler. Almanlar ok yardmc oldular. ki arkada sendeleyerek kampa geldiklerinde Ben'i Jonathan'dan aldlar. Onu hemen hemen aralarnda aaya tadlar. Zorlukla nefes alan ve kardan var krlemi olan Jonathan onlar zorlukla izleyebildi. Ben Valparasio'daki hastanede yastklara dayanm otururken pek skntlyd. Ayrca, oraya da hi yaklamyordu. Jonathan onu zellikle hasta taklidi yapmakla sulad. Bylece her gece bir hemireye sokulduunu syledi. "Onlara elimi bile srmem, dostum. Bir insana haber vermeden ayak parmaklarn gtren insanlar daha baka eyler de almaya kalkabilirler." Ben ameliyatla kesilen ayak parmaklarndan son defa byle sz etti. kisi de Koca Ben'in artk nemli bir daa trmanamayacan biliyorlard. Da, bindikleri geminin gerisinde denizde kaybolurken iki arkada ne sevindiler, ne de bir zafer hissi duydular. Dorua trmandklar bir eydi ite. Amerika'ya dndkten sonra Ben birok doal engebenin bulunduu vard Arizona'run da bir kesinde bu kk ii okulunu at. nasl Daclk konusunda antreman yapmak isteyen pek az insan Jonathan arkadann batmadan yrtebildiini dnyordu. Tabii o ve yirmi kadar usta dac Ben'in okuluna gitmeyi gelenek haline getirmilerdi, ama bu da bir tr ltuftu.
iin
gururlanmyorlard.
Almanlar
da
bu
ii
baaramadklar iin utan hissetmiyorlard. O fosil yn byle
Trevanian
127
Kar Kaplan
Ben'e oda yiyecek ve alma karl para verebilmek u onunla tekrar tekrar boumak Jonathan' ok utandryordu. Sonunda oraya gitmekten vazgeti, bundan ksa bir sre sonra dacl da bir tarafa brakt. nk yeni evi ve resim koleksiyonu onu daha ok ilgilendiriyordu. Ben "evet," diye bard. "O ihtiyar cadnn hesabn gr diim deil mi?" Ya baka taraflarn da donsayd? Bunu hi dndn m?" Ben gld. "Al, ah, ah! Kzlderililer kylerinde barrlar, kzlar da bol bol gzya dkerlerdi, dostum." Kk bir tepeyi aarak Ben'in vadisine doru inmeye baladlar. Arkalarnda koskocaman bir toz bulutu brakyorlard. Jonathan Ben'in iftliine baktnda ard. Buras gerekten deimiti. Mutfak binasnn evresindeki o mtevaz kulbecikler ortadan kalkmt. Zmrt yeili byk bir yzme havuzu l l parlyordu. Bunun u taraln Kzlderili tarz uydurma bir bina evreliyordu. Verandada mayolu insanlar oturuyorlard. Hibirinde de dac hali yoktu. Bu iftlikte Jonathan'n hatrlad o sade daclk okulu arasnda hibir iliki yoktu. Dik yoldan inerlerken Jonathan, "btn bunlar ne zaman yaptrln?" diye sordu. "ki yl kadar nce. Beendin mi?" "ok etkileyici." akl deli park yerinde hzla ilerlediler ve sonra bir kte arparak sarsla sarsla durdular. Jonathan cip'ten ar ar indi. Kemiklerinin eski yerlerini almalarn salamaya alyormu
Trevanian
128
Kar Kaplan
gibi uzun uzun gerindi. Ayaklarnn altndaki hi kmldamayan toprak ona zevk veriyordu. Jonathan, ierlerken ancak glgeli ve serin barda oturmu bira arkadan inceleyecek zaman bulabildi. Ben'in
yznden g ve canllk fkryordu. Gr gm salarn ksa kestirmiti. Geni yz gneten iyice yanm, derisi meine dnmt. Yanaklarnda derin iki izgi, gz altlarnda da krklar vard. lk biralarn bitirdikten sonra Ben, Kzlderili etti. barmene Jonathan, bardaklarm hatrlyordu. Profesr etrafna baknarak. "ok lks," diye fikrini aklad. "Evet. Galiba bu k kolaylkla karabileceim." Bar, o civardaki bulunan talardan yaplm alak bir duvarla salondan ayrlyordu. Yapay bir dere kvrla bkle masalarn arasndan akyordu. Bunlardan her biri kendisine zg kk bir adacktayd. Hepsini de kemerli ta bir kpr ortadaki yola balyordu. karyor, yzenler yanm, Spor giysili birka ift buzlu ikilerini ierek de aralarnda konuuyorlard. Havalandrma sisteminin zevkini gizli hoparlrlerden ykselen tatsz mzie beyaz ve aldrmyorlard. Salonun dip duvar camdand. Buradan havuz ve grlyordu. zengin Havuzun etrafndaki demir borsa masalarda ya da parlak renkli ezlonglarda ciltleri gneten grnl adamlar Gbekleri oturuyorlar dizlerinin haberlerini okuyorlard. arasndan tekrar doldurmas iin iaret
daclarn Ben'in bira dknlnden hayranlkla sz ettiklerini
sarkyordu.Bazlarysa havuzun yannda amaszca, rdek gibi yalpalayarak dolayorlard.

Trevanian
129
Kar Kaplan
Gen kadnlar plaj iskemlelerinde umutla oturuyorlard. ou bir tek dizlerini kaldrm, bacaklarnn iini hafife gsteriyordu. Gne gzlkleri dergilere doruydu, ama baklaryla etraf aratryorlard. Ben Jonathan' bir an szd. Gzlerinin etrafnda krklar belirdi. Koca Ben, "evet." diye bam sallad. "Seni tekrar grmek ok ho, eski dost. Bu sahte kibar mterilerden bktm. "Sen naslsn? Yine dnyadan uzak m yayorsun? "yle.." "Senin u kilise ne alemde?" "Yamurda slanmam engelliyor." "yi." Ben bir ar dnd. "Ne oluyor. Jon? Bana bir feigrat geldi. Bunda seni dacla hazrlamam ve sana antreman yaptrmam bildiriliyordu. Btn masraflar onlar deyeceklerdi. Bu ne anlama geliyor, eski dost? 'Btn masraflar'a ok ey girer. Bu insanlar senin dostlarn m? Onlara zel bir fiyat yapaym m?" "Ne mnasebeti Onlar dostlarm deiller. Hepsini de iyice kazkla. Beni en gzel odana yerletir. Yemeklerini ve ikilerini benim hesabma geir." "Vay vay vay! Ne gzel! Hey, Tanrm! Onlarn hesabna iyi eleneceiz! la, daclk dedim de aklma geldi. Beni Feiger'e trmanmay planlayan bir grup iin 'yeradam' olmaya ardlar. Ne dersin buna?" "Harika!" Jonathan ondan sonra syleyeceklerinin Ben'de tepki uyandracan biliyordu. Bu yzden kaytszca bir tavrla konumaya alt. "Aslnda ben de buraya denemek iin hazrlanmaya geldim." Arkadann tepkisini bekledi.
Trevanian
130
Kar Kaplan
Ben'in tebessm snd. Adam bir an Jonathan'a bakakal d. "aka ediyorsun." "Hayr." "Scotty'ye ne oldu?" "Bir araba kazas geirdi." "Zavall! Eiger'e trmanaca gn heyecanla bekliyordu. Koca Ben, birasndan bir yudum iti. "Neden seni setiler?" "Bilmiyorum. Herhalde pek dikkati ekmeyen timin klas bir hal almasn salamaya altlar." "Haydi, haydi, palavray brak, eski dost." "Beni neden setiklerini gerekten bilmiyorum." "Ama Eiger'e trmanacaksn." "yle." Ufack bir bikini giymi bir kz Jouathan'nkinden bir te deki iskemleye otururken slak mayosu plastie srnerek tu hnf bu ses kard. Kz Jonathan'a selam verir gibi glmsedi, ama adam buna aldrmad. Ben kzn arkasna vurdu. ek araban, Buns." Kz kkr kkr glerek havuzun yanna dnd. Jonthan sordu. "Sk sk trmanyor musun?" "Al, baz kk tepelere trmanyorum. olsun diye Aslnda o i oktan sona erdi. Grdn gibi mterilerimin ou buraya trmanmaya deil, avlanmaya geliyorlar." Barn zerinden uzanarak bir ie bira ald. "Haydi, Jon. Gel, gidip konualm." Salonda ilerlediler. Bir kpry aarak en dipteki masaya gittiler. Ben, garsona eliyle gitmesini iaret etti. Birasn ar ar ierek dncelerini toplamaya alt. "Sonra da eliyle masann
Trevanian
131
Kar Kaplan
stn siler gibi yapt. "Sen imdi... ka yandasn? Otuz be mi?" "Otuz yedi." "Evet." Ben, ne demek istediini aklam bir adam tavryla havuza doru bakt. "Ne dndn biliyorum. Ben, ama o daa trmanmam gerekiyor." "Eiger'e daha nce de trmanmaya altn. Yanlmyorsam iki defa." "yle." "O halde durumu biliyorsun..." "Evet." Ben, bkkn bkkn iini ekti. Sonra da bir arkadaa yakacak bir tavrla konumaya balad. "Pekala. Karar senin. Eiger'e alt" hafta sonra trmanlacak. Pratik yapmak iin daha nce isvire'ye gitmen gerekecek. Seninle buradaki iim bittiinde dinlenmek zorunda kalacaksn. Burada ka hafta almak niyetin desin?" "drt hafta." Ben ban sallad. yere "Neyseki kadar yjlanmamsn, uzanyorlar. ama ok abalayacaksn. eski dost. Bacaklarn ne alemde?" "Kasklarmdan Bacaklarm konusunda yalnzca bunu syleyebilirim." "Ah... Hi olmazsa u birann zevkini kar. Jon. Bir hafta baka bira iemeyeceksin." Jonathan birasn ar ar bitirdi.
Trevanian
132
Kar Kaplan
Arizona : 16-27 Haziran Kapdaki zilin vzlts Jonathan'n dne kart. Sonra da adamn o derin uykusundan uyanmasna neden oklu. Jonathan sendeleyerek kapya gitti. Kapy adeta trmalayarak at O srada tek gz hala kapalyd. Ban eerek kapnn yanna dayand. Kzlderili garson ocuk neeyle. "Gnaydn" dedi. "Bay Bowman. Dr. Hemlock'u uyandr diye tembih etti." "Saat... ka?" "Efendim?" Saat... ka?" " buuk, efendim." Jonathan dnd ve kendi kendine homurdanarak yataa yld. "Olamaz..." Tam dalaca srada telefon almaya balad. Adam alcya uzanmadan, "beni rahat brak..." diye mrldand, ama telefon hala amanszca alyordu. Jonathan telefonu yataya ekti. Gzleri kapal etraf aratrd ve sonunda alcy buldu. "Haydi, kalk bakalm, eski dost." "Ben.. ohh..." Jonathan ksrd. "Bana bunu neden yapyorsun?" "Kahvalt on dakika sonra. " "Olmaz." "Birini buzlu su dolu bir kovayla oraya gndermemi ister misin?" "Ortadan kalkmasn istediin birini gnder." Ben gld ve telefonu kapatt. Jonathan, yatakta dnd ve ayaa kalkt, grmeden evrede dolat ve ans yardm ettiinden banyoyu bulabildi. Souk du akln bana
Trevanian
133
Kar Kaplan
toplamasn salad. Artk dme tehlikesinin pek olmadn dnyordu. Koca Ben Jonathan'n tabana iki yumurta daha koydu. "Onlar ye, eski dost. Su biftei de bitir." Iltl elik eyalarla dolu mutfakta yalnzdlar. Sesleri hapishane hcrelerindeki gibi yanklanyordu. Jonathan yumurtalara bakt ve midesi bulandnda boaz kaslar bzlverdi. "Ben sana imdiye kadar hi yalan sylemedim. yle deil mi? Bana inan, lmek zereyim ve ben her zaman yatamda lmeyi istedim." "Arkana yaslan ve o yemei ye." Koca Ben, arkadann kendisine nefretle bakmasna aldrmayarak gevezelie balad. "Gece yansna kadar oturdum ve Eiger trmanyla ilgili ayrntlar dndm. Tim iin gerekli olan ar malzemeyi satn alacak ve svireye gtreceim. Senin trmanma ara ve gerelerini dedi dierlerinkilerle smarlayacam. Burada ilk birka gn bluejean ve yumuak ayakkablarla idare edersin. nce zor eyler yapacak deiliz. Haydi! u st!" Ben birasn bitirerek bir ie daha at. Jonathan kahvaltda iilen bu biraya dayanamayacakt artk. Ben ekledi. "Do ayakkablarn hala spanyada m? Jonathan, 'evet,,' der gibi ban sallad. Sonra kafasn emek ok houna gittii iin yle kald ve uyumaya alt. "Pekala. Bana onlarn adlarn ve hesap numaralarn ver. Bunn bir telgraf ekeyim. Haydi zaman geiyor! Ye unlar!" afaktan nceki o zifiri karanlkla Cip'le, yaplan iki dakika sren, bir buuk kilometrelik yolculuk Jonathan'n uykusunun iyice almasn salad.
Trevanian
134
Kar Kaplan
Ben'in
iftliinin
bulunduu
dzln
etrafndaki
dik
yamalardan birine hi dinlenmeden saat trmandlar. Sabah olduunda onlar hala yukarya kyorlard, ama etrafn krmzya boyanmas Jonathan'a hi zevk vermedi. Keiyolu geniliinde Koca Ben de arkadann yannda yryerek gevezelik ediyordu. Kesilen parmaklar yznden belli belirsiz topallyordu. Yalnzca arln daha ok br ayana veriyordu. Jonathan fazla konumuyordu. Oflaya puflaya derliyor ve baldrlaryla kala larndaki szlar dnyordu. Arkasnda on sekiz kiloluk antre man antasn tayordu. Ben onun arlksz trmanmaya almasn istemiyordu. Eiger'da eyalar olduka ar olacakt. Sekize doru Ben patikann yukarsna bakarak elini sallad. Orada biri bir kayann glgesinde oturuyordu. Onlar bekledii belliydi. "Eh, ben arlk dnyorum, eski dost." "Aman, ok kr," "Hayr, sen dnmeyeceksin. alman gerekiyor. George Harfort seni bekliyor. O yukar trmanmana yardm edecek." Onlar bekleyen yaklayordu. Jonathan itiraz etti. "Ama o kz!" "Ah. evet. bunu ok kii fark ediyor." Koca Ben yanlarna gelmi olan Kzlderili kza dnd. "George, bu eski daclk arkadam Jonathan Hemlock. Jon, seni Geo.ge Hotfort'la tantraym. imdi dinle George. Bir ka saat yukar trmann. Sonra onu le yemei iin aaya indir." Kz ban sallad ve sonra da Jonathan' aa gryormu gibi adama bakt. Tavrlar ukalacayd.
Trevanian
135
Kar Kaplan
"Grrz, eski dost." Ben dnerek keiyolundan inmeye balad. Jonathan gerek bir nefretle arkadann arkasndan bakt. Sonra da George'a dnd. "Onun her sylediini yapmak zorunda deilsin. te beyaz adamdan intikam almak iin gzel bir frsat." Kzn Doulularnkine benzeyen, elmack kemikleri kk yz ifadesizdi. Jonathan. "Georgette?" dedi. Kz bayla sert bir iaret yaparak yamac trmanmaya balad. sallyordu. "Georgiana'ya peinden gitti. George iyice uzaklatnda durup Jonathan' bekliyordu. Bir kayaya yaslanyor ama ve Jonathan'n kzn kadar abalarn bez sakin da sakin tekrar seyrediyordu. gslerini adam gmleini kz dolduran ne dersin?" Jonathan soluk solua kzn Uzun bacaklaryla rahata yryor, kalalarn
seyredceek
yaklatnda
yrmeye balyordu. Dik yokularda bilo topuklar yine de yere deiyordu. nk bilekleri Alp rehberlerininki gibi gayet esnekti. Jonathan ise daha ok ayak parmaklarnn ularnda yryor ve her admda zorlanyordu. Yoku daha da dikleti. Jonathan'n bacaklar da titremeye balad. Bu yzden zaman zaman aya kayyordu. Byle zamanlarda ban kaldrdnda George'un ona fkeyle baktn gryordu. Jonathan'n salarndan akan terler gzlerine doluyor, odam, nabz atlarn kulaklarnda duyuyordu. Srt antasnn a biimi
Trevanian
136
Kar Kaplan
saplar
omzunu
actyordu.
Artk
azndan
nefes
almaya
balamt. Dudaklar kabuk tutmutu. Jonthan gzne dolan terleri silerek kzn arkasndan hakti. George hemen nndeki dokuz metre yksekliindeki dik tepecie kmt. Dorukta durmu ona bakyordu. Jonathan kesin bir tavrla ban sallayarak yola oturdu. "Ah, hayr. Olmaz. Olmaz! Olmaz! Birka dakikalk bir sessizlikten sonra Jonathan dnp bakt. Kz hala tepede duruyor ve sakin sakin ona bakyordu. Yerinden kmldamamt. Cildi dzgnd, hi terlememiti. Jonathan bu yzden kzdan nefret etti. "Pekala. George. Sen kazandn." Jonathan her taraf szlayarak dimdik tepeye trmand. Dorua eritiinde George'a glmsedi. Onun kendisini vmesini bekliyordu, ama kz bunun yerine adama sokulmadan onun evresinde dolat. Sonra da iftlie dnmek iin keiyolundan inmeye balad. "Sen vahinin birisin, George Hotfort. Topraklarn elinden aldmz iin seviniyorum." Jonathan otele dndkten sonra salonda zengin bir yemek yedi. Du yapp giysilerini deitirmiti. Biraz rahatlamt, ama bacaklar ve omuzlar hala szm szm szlyordu. Koca Beu karsnda iiyordu. oturuyordu. Jonathan o tahla bira yemeini yznden yiyor ve birasn zlem arkadana
duyuyordu. George otelin yaknnda tek kelime sylemeden adamdan ayrlm ve tekrar keiyolundan kmt. Koca Ben azn peetesiylo sildi. "George hakknda ne dnyorsun?"
Trevanian
137
Kar Kaplan
"Ho bir kz. Dost canls ve insancl. Ve ok da gzel konuuyor." "Evet, ama tepelere iyi trmanyor deil mi?" Ben babaca bir gururla konumutu. Jonathan, "oras yle." dedi. "Buraya hala birka kii antreman iin geliyor. lk altrmalar George'a brakyorum." "Tevekkeli mterilerin azalmam. Sahi. kzn asl ad ne?" "Asl ad George." "Nasl olmu bu?" "Ona annesinin adn vermiler." "Anlyorum." Koca Ben arkadann yzn inceledi. Jonathan'n suratnda Eiger'a trmanmaktan vazgetiini beiirtecek umutsuzca bir ifade aryordu. "Biraz yoruldun sanrm?" "Biraz. Bugnk almay lnceye kadar hatrlayacam, ama yarn sabah almaya hazr olcam." "Ne yarn sabah? Bu sabahki yalnzca erezdi. Bir saat sonra tekrar trmanacaksn." Jonathan itiraza kalkt. "Sus ve eski dostunu dinle." Koca Ben ciddi bir tavrla gzlerini kst. "Jon, sen artk ocuk deilsin. Eiger ise dnyann en tehlikeli dadr. Aslnda oraya trmanma fikrinden vazgemeni isterdim." Bunu yapamam." Neden?" "yle ite."
Trevanian
138
Kar Kaplan
"Pekala.
Aslnda
kardn
dnyorum,
ama
madem
kararlsn o zaman tam formunda olman iin elimden geleni yapacam. nkii formunda olmazsan Eiger'in yamacnda bir ya lekesi olarak kalrsn. Bu ii yalnz senin iin yapmayacam. Ben timin 'yeradam'ym. Gruptakilerin hepsinden de ben sorumluyum. Trmana hazr olmayan inat bir ihtiyarn onlar aaya srklemesine de izin veremem." Ben kendisi iin pek uzun saylacak bu konumay birasn ierek noktalad. "imdi sen u havuzda biraz yz. Sonra gnete yatarak etraftaki gzelleri seyret. Vakit gelince seni artrm." Jonathan arkadann sylediini yapt. Tam havuzun etrafn daki kzlar seyretmekten zevk almaya balad srada bir garson yaklaarak ona dinlenme sresinin sona erdiini haber verdi. Yine Koca Ben onu yolun yukarlarna kadar kard, ve sonra Jonathan' George'a teslim etti. Kz sabahkinden daha hzl yamaca trmanmaya balad. Jonathan George'la birka defa konumaya alt. Ama konumak syle dursun kzn yzndeki ifade bie deimedi. George. Jonathan' karanlk basarken yine otelin yannda brakt. Adam topalayarak dairesine gitti. Du alarak yatayna kt. Mthi uykusu vard, ama Ben ieri girerek ona engel oldu. "Yama yok. eski dost. Bol bol yemek yemen gerekiyor " Sofrada Jonathan'n ba sk sk gsne dt, ama adam yine de koskocaman bir biftekle salata yemei baard. O gece uyumak iin Lautrec'le ilgili yazy dnmesine de gerek kalmad
Trevanian
139
Kar Kaplan
Ertesi sabah ftabii gecenin buuu sabah saylabilirse) Jonathan'n szlayan eklemleri iyice tutulmutur, ama Koca Ben' le clrt buukta yine bir keiyoluna trmanyorlard. Fakat bu seferki yol dalia dikti. Ben yine yar yolda Jonathan' George Hot fort'a teslim etti. Kz yine evike yamaca trmanrken Jonathan da szlayan, kaslarna scaa, titreyen bacaklarna ve btn Kzl derilelere kfretti durdu. Her durularnda George alayc bir tavrla onu szyordu. Jonathan otelde yemek yedi ve havuzda yzd. Akamzeri yeniden daa trmand. Ertesi gn de. Ondan sonraki gnlerde de. Ve Jonathan umduundan daha abuk o eski ustalna kavutu. Ben'in itiraf etmeyi istemeyecei kadar hzl oldu bu. Jonathan altnc gn antremandan zevk almaya balad. Artk George'la birlikte trmanabiliyor, geride kalmyordu. Her gi'n daha dik bir yamaca ve daha yukarlara trmanyorlard. Belirli bir srede eskisinden daha da fazla yol alyorlard. Artk bazen Jonathan nden gidiyor ve George onu izliyordu. Adam yedinci gn bir akl ynna trmanrlarken geriye baktnda George'un altnda ter tanelerinin belirmi olduunu grd. Bu ok houna gitti! Kz Jonathan'a yetitiinde yere kerek dinlendi. Kesik kesik soluyordu. Jonathan, "haydi. George." dedi. "mrmzn sonuna kadar burada oturamayz. Yukar kmalyz. Yukar. Haydi, poponu kaldr." Kz hi sesini karmad iin Jonathan da onunla sanki hibir eyi kolaylkla anlyamyormu gibi konumaya almt Adam ban kaldrarak yukardaki kntl kayaya bakt.
Trevanian
140
Kar Kaplan
George ilk defa o zaman adama glmsedi ve yamatan inmeye bald. George o zamana kadar Jonathan'la otele hi gelmemiti, ama bu sefer adam du yaparken, kzla Ben de uzun uzun konutular. O akam garson sofraya gm bir ampanya kovas getirdi. Bunun iindeki buzda alt ie bira yatyordu. Ben Jonathan'a antremann ilk devresinin sona ermi olduunu aklad. Yumuak ayakkabyla yapt almalar bitmiti. Jonathan iin gerekli her ey hazrlanmt. Ertesi gn ta yzeyler zerinde alacaklard. Ben'in odasnda alt ie bir daha itiler. Adam o srada birka gnlk programdan sz etti. nce zor olmayan yamalara trmanacaklard. Jonathan da bylece kayalara alacakt. ki arkada planlarn yaptktan sonra bir saat kadar geve zelik ederek biralarn yudumladlar. Jonathan bir sreden beri forma girmeye balayan vcudu nun ak yapma istei duyduunun farkndayd. Bu yzden Koca Ben'e kaytszca bir tavrla. "George'la bir ilikin var m?" diye sordu. "Ne? Ah. hayr." Ben kzard. "Allahakna. Jon! Ben kzdan yirmi be ya bym. Neden sordun?" "O kk deil. stedii kimseyle iliki kurabilir." "Ama bu konuda da bir zorluk var. George'un benimle pek yakndan ilgilendiini syleyemem." "Ah. o senden holanyor. Bunu senden sz ederken taknd tavrlardan anlyorum." ""George senden baka kimseyle konuuyor mu?"
Trevanian
141
Kar Kaplan
"Konumuyor sanrm." Ben ieyi basna dikerek bir ikincisini at. "Garip bu..." "Garip olan nedir?" "George'u istemen. Kz seni iyice sordu. Bu yzden ondan nefret edeceini sanyordum." "Bilinaltnn ne karmak biimde altn kim bilebilir? Belki de kzdan byle intikam almak istiyorum." Koca Ben Jonathan' szd. "Biliyor musun, eski dost, aslnda gerekten ok kt bir insan olabilirsin. Seninle yanmzda az bir yiyecekle ssz bir adaya dmeyi istemezdim." "Endielenme. Sen dostumsun." "Hi dmann var m?" "Birka tane." "lerinden hala hayatta olan var m ac3ba?" "Biri var." Jonathan dnd. "Hayr ikisi." Bir hayli bira imi olan Jonathan abucak uykuya dald. Ve her zamanki gibi dnde Jemima'y grd. lk karlatklar gn. Sonra olanlar... Jonathan Jemima'y yakalamak iin uzand ve eli kzn karnna geldi. Adam birdenbire uyand. Dorulup oturamadan George onu kendisine ekti. Gl kollaryla adama skca sarld. Jonathan beten sonra uyand. Daha erken kalkmaya alm olduu iin kendisini sulu hissetti nce. ama sonra o gn kayalk yzeylere trmanacan hatrlad. Bu alma da etraf aydnlanmadan yaplamazd. George yannda deildi. Kz geldii gibi sessizce gitmiti. Jonathan duta George'la sk sk ak yapmamaya karar verdi. Yoksa bu kz insan on be gn ierisinde hastanelik edebilirdi.
Trevanian
142
Kar Kaplan
Yzme gibi daclk teknikleri de hibir zaman unutulmaz, ama Jonathan u birka yln ve yasnn ustalk ve cesaretini ne dereceye kadar etkilediini imdi renecekti. Koca Ben, ii garantiye almak iin ok sayda 'piton' kullanmalarnda srar etti. Bu yzden kayalk yama sanki oraya Al manlar ya da kadn daclar trmanm gibi bir grnm kazand, ama ksa bir sre sonra iki arkada AngelaSaksonlar gibi az 'piton' kullanmaya baladlar. Ancak bir sorun hain sryordu ve Jonathan'n kendi kendisine kzmasna neden oluyordu. Adam ustalkla trmanrken birdenbire kayaya yapma istei duyuyordu. Bu normal, ama ayn zamanda ldrc bir istekti. Bir dac yamaca iyice sokulduu takdirde bir korku balard. Adam hayvanca bir korku yznden kayaya yaprd. O zaman ayana verdii g azalr, stelik kayada tutunabilecei atlaklar da gremezdi. ve bu gerek tehlike de o ilk korkuvu daha arttrrd. Jonathan bir seferinde bu amatrce istei yendiini sand srada birdenbire o korkuya yakalanverdi. Ayaklar kntdan kayd ve adam ipin ucunda sallanmaya balad. Neyseki bunun bal olduu 'piton' salamd. Ben yukardan bard. "Hey! Ne yapyorsun, Allahn belas?" "Pitondan sallanyorum, ukala budala! Sen ne yapyorsun." "Arln ellerimde tayor ve ipin ucunda sallanman seyrediyorum. Gerekten pek zarif bir halin var. Biraz ahmaka arna zarif bir halin..." Jonathan fkeyle kayay tekmeledi. pin ucunda darya doru ykseldi, sonra geldi, ama kayay yakalayamad.
Trevanian
143
Kar Kaplan
"Allah akna dur eski dost! Sakn bir ey yapma! Orada bir dakika dur." pin ucunda sallanan Jonathan kendisini pek gln buldu. "imdi olay dn." Ben bir dakika bekledi. "Sence ne oldu?" Bunu anladn m?" "Evet." Jonathan hem kendisine, hem de Ben'in onu aa grrmcesine konumasna kzyordu. "Syle." Jonathan ezbere bildii eyi ark syler gibi tekrarlad. "Kayaya fazla yaklatm." "Tamam. imdi kayaya yakla ve aaya inelim." Jonathan derin bir nefes alarak kendisini toplad. Kayaya tekme att. salland ve yzeye tutundu. Aaya inerken de ustalkla ve hzla hareket etli. ki arkada vadiye indiklerinde bir ta ynnn zerine oturdular. Jonathan, ipi sararken Ben de bir kayann glgesine saklad biray iti. Etrafndaki tepeler onlar cceletiriyordu. O gn de bunlardan birine trmanmlard. Bu yerden dev bir aacn gvdesi gibi ykselen kat kat krmz tatan olumu bir stundu. Ben "yarn Koca Ben'e trmanmaya ne dersin?" diye sordu. O stunlardan en ykseini kastediyordu. Yzyirmi metre boyundayd bu. Yzyllar boyunca eser rzgar, dibini daha ok andrarak tepesini geni geni brakmt. Koca Ben de okulunu amak iin bu vadiyi bu stun tepeler nedeniyle semiti. Bunlardan en ykseine de hemen kendi adn vermiti. Jonathan gzlerini ksarak stuna bakt. Tehlikeli noktalar oktu bunda. "Buna hazr mym dersin?"
Trevanian
144
Kar Kaplan
"Hazr olmaz olur musun? Aslnda bence sorunun bu. Sen ok hzl altn. Sinirlerin gerildi." Jonathan, stunu adm adm inceledi. Ve yirmi dakika sren bu incelemeden sonra arkadana, "bu zor bir ie benziyor, Een." dedi. "zellikle u tepe." "Bunun veranda stunu olduu sylenemez." Koca Ben ya a kalkt "Ben de geleceim." Jonathan elinde olmadan arkadann ayana bakt. "Trmanmay gerekten istiyor musun?" "Bu pek zor bir ey saylmaz. Vaktiyle de trmandm. Ne dersin, eski dost?" "Yarn sabah trmanalm." " Yaa! Artk bu gn izinlisin, eski dost." Otele dnerlerken Jonathan keyiflendi. Ertesi gn iple ekiyordu. Eskiden daclktan holanmasnn nedeni de buydu. Btn dikkatini kayalara, yiyor, ilkel taktie ml ve gcne uyuyor, birka veriyordu. canla hafta bala sonra Dragonlar ve Jemimalaryla d dnya kafasn kartramyordu. Gzel yemekler Bu ml alyor, bol bol bira iiyor ve zaman zaman* da George'la buluuyordu. yaant dayanlamayacak kadar iini skacakt, ama adam imdiki halde bundan memnundu. " Jonathan lobide Cherry "den gelmi olan neeli bir kart okuyordu. Kzn yazs nlemler ve parantezlerle doluydu. Kz bir sre kelimenin altn da izmiti. Kimsenin Jonathan'n evini yakmad anlalyordu. Bay Monk her zamanki gibi fkeliydi ve kfr edip duruyordu."
Trevanian
145
Kar Kaplan
Jonathan ayana bir eyin srdn fark ederek nne bakt. Tasmas, tal, sinirli bir Pomeranya kpei etraf koklu yordu. Jonathan finoya aldrmayarak posta kartn okumasn srdrd. ama kpek bu sefer onun bacana trmanmaya kalkt. Jonathan finoyu yana itti, ama hayvan bunu cilve sanarak yeniden yaklat. "Dr. Hemlock'u rahatsz etme, Homo. ok zgnm, Jonathan. ama Homo, cinsi sapk olmayanlar bir trl ayrt etmeyi renemedi. Davet bekleyemeyecek kadar da sabrsz. Kimin konutuunu anlamak iin ban kaldrmasna gerek yoktu. Adam Miles Mellogh'nun pek tatl bariton sesini tanmt.
Arizona : 27 Haziran Jonathan Miles'in dantelli manetinin evreledii elini uzatarak kpei yerden aln seyretti. Baklar finoyu izleyerek Miles'in yzne kadar kt. Eski ajan her zamanki kadar yakklyd. Yz gneten yanmt. Adam uzun siyah kirpiklerinin glgeledii iri mavi gzleriyle bakyordu. izglsiz, dmdz alnna den salar hafif dalgalyd, Miles'in berberi doal bir biimde yanlara doru kvrlan bu salarla ok vnrd. Kpek, Miles'in yanana dokundu. Adam buna izin verdi, ama gzleri hala Jonathan'n yzne dikiliydi. "Naslsn, Jonathan?" Miles'in gzlerinde hafif, neeli bir prlt vard, ama adamn bir saldrya kar tetikte olduu da belliydi. "Miles." Bu bir selam deil, yalnzca sestir, Jonathan posta karlamtk. O ispanya iini yeni bitirmitik. Sen. ben ve " Aradan ne kadar zaman geti?" Miles yere bakarak ban
Trevanian
146
Kar Kaplan
sallad: "ok uzun... Dnyorum da seninle en son Arles'da karlamtk. O ispanya iini yeni bitirmitik. Sn. ben ve Henri." Jonathan. Henri Baq'in ismini duyunca gzlerini krptrd. "Hayr, Jonathan." Miles elini adamn koluna koydu. "Bir pot krdm sanma. Seninle Henri hakknda konumak istiyo*rum. Bir dakikan var m?" Jonathan'n kaslarnn gerildiini fark eden Miles adamn koluna vurdu, sonra da elini ekti. "?Bir olanaksz tek bir olaslk olabilir konucamz. ama Miles. Tedavisi ldrecek hastala tutuldun, kendini
cesaretin yok." Miles glmsedi. "ok gzel, ama yanlyorsun. Jonathan. Bir iki ielim mi?" "Pekala." "Tpk eski gnlerdeki gibi." "Eski gnler gibi olamaz." Miles, Jonathan'n nnden kemerli bir kpry aarak uzaktaki bir masaya gidreken salondaki gen kadnlar baklaryla onu izledi. Miles'n olaanst yakkll, bir dansr gibi yry, g ve zerafet son moda kl sradan bir erkei glgede brakrd. Kzlarn arasndan ar ar geiyor ve tatl tatl glmsyordu. Kzlara gerekten acyordu, nk hibirinin onu elde edebilmesi olanakszd. skemlelere oturur oturmaz Miles titreyen kpeini brakt. Hayvan telala dnerek daireler izerken trnaklar talarn zerinde sesler karyordu. Sonra en yakndaki masaya kotu. Bikinili kz inler gibi sesler karan hayvan yakaladlar. Bu nedenle rastladklar bu ok yakkl adamla tanacaklar iin
Trevanian
147
Kar Kaplan
seviniyorlard. Kzlardan biri titreyen ve pene atan hayvan kucana alarak Miles'la Jonathan'n masasna yaklat. Miles tembel tembel kzn gslerine bakt. Kz sinirli sinirli gld. "smi ne?" "Homo, hayatm." "Ah. ne irin! Ona neden bu ad taktnz?" "nk bu ad kendisine yakyor." Kz Miles'n ne demek istediini anlamamt. "Pek irin." Miles kza eliyle yanna gelmesini iaret etti. Elini onun kalasna koyarak, "bana bir iyilik yapar msn, hayatm?" diye sordu. Onun bu beklenmedik dokunuu nedeniyle kz kkr kkr gld. "Tabii. Memnunlukla." "Homo'yu alp gtr ve onunla bir sre oyna." Kz, "peki." dedi. Sonra da ekledi. "Teekkr ederim." "Aferin sana." Miles kza gitmesi gerektiini belirtmek iin poposuna vurdu. Kz peinde arkadalaryla salondan kt. Dier iki kz neler olduunu renmek iin sabrszlanyorlard. "Pek irin eyler, deil mi. Jonathan? Bazen ie yaramyor da deiller. Bal, arlar eker." Jonathan ekledi. "Erkek arlar da." Masann yannda Kzlderili gen bir garson belirdi. Miles, garsonun gzlerinin iine srarla bakarak, "arkada rm iin duble Laphroaig." dedi. "Bana da konyakl Alexander." Garson, ortadaki yoldan giderken Miles baklaryla onu izledi. "Yakkl bir ocuk." Sonra da dikkatini Jonathan'a verdi. Ellerini birletirerek baparmaklarn enesinin altna dayad. aret
Trevanian
148
Kar Kaplan
parmaklarn da dudaklarna. Parmak ularnn zerinden, souk bir neeyle Jonathan'a bakyordu. Jonathan, bu acmasz adamn ho grnne ramen ne kadar tehlikeli olduunu dnd. Bir dakika kadar ikisi de konumadlar. Sonra Miles tatl bir kahkaha att. "Ah, Jonathan. Kimse souk sessizlik oyununda seni alt edemez. Buna kalkmamalydm. Leplroaig deif mi? Hafzam beni yanltmad." "Yanltmad." "Ne kadar naziksin." Jonathan, Miles'in zaman gelince konuya gireceini biliyordu. Adama yardm etmek niyetinde de deildi. kiler gelinceye kadar Miles havuzun kenarndaki kadnlarla erkekleri inceledi. Siyah kadife elbisesiyle rahat rahat oturuyordu. Yksek yakali ketcu bir gmlek giymi ve siyah kadife bir papyon takmt. Ayanda ince. pahal talyan botlar vard. lerinin yolunda olduu anlalyordu. Mellaugh'nun ClA'den ayrldktan sonra San Francisco'ya yerletii ve orada trl eyler zellikle de uyuturucu alp satt syleniyordu. Miles aslnda pek deimemiti. Uzun boylu, yakkl ve zekiydi. Homosekseldi, ama yle davranyordu ki herkes bunu fark ediyordu. Anlayanlarsa bu duruma aldrmyorlard. Kzlar ona baylyorlard. Miles da onlara Nebraska'daki akrabalarn ziyaret eden Parisli ok k bir hala gibi neeli bir hogryle davranyordu. Jonathan. ClA'de birlikte altklar srada Miles'n birok tehlikeyle karlatn grmt, ama adamn kl bile kprdamam, ne salar karm, ne de manetleri bu
Trevanian
149
Kar Kaplan
rumutu. Henri sk sk "buz gibi fiziksel cesaret konusunda kimse Mlles'la ba edemez." diyordu. Jonathan fia, Henri de arkadalarnn cinsel ilikileri iin bir ey sylemiyorlard. Hatta bazan Miles'n etrafn saran kadnlardan yararlandklar da oluyordu. Garson ikileri masaya brakrken Miles ona. "sen ok ekici bir delikanlsn." dedi. "Bu Tanrnn sana bir armaan. Bu yzden minnet duymalsn. Duyduunu umarm. Haydi imdi git ve ilerinle ilgilen." Garson glmseyerek uzaklat. Miles da iini ekerek. "Onu elde edebilirim herhalde." diye mrldand. "Ne dersin?" "Zamann varsa..." Miles glerek kadehini kaldrd. "erefe." Kpkl karm dnceli dnceli yudumlad. "Biliyor muun, Jonathan, aka ya da sekse yaklammz birbirine ok benziyor. Gvenli bir davran setiimiz kimseleri, cinsel bakmdan bizim gibi stn olmayan insanlarn tavlamak iin kullandklar romantik davranlardan daha ok etkiliyor. Aslnda onlar balarnn dndrldn iddia ederek su duygusundan kurtulmay istiyorlar. Ktle giden yolun nezaketle kayganlatrlmas da holarna gidiyor. Benimle ayn fikirde deil misin?" "Herhalde u anda seni koruyan biri var?" "Tabii." "Nerede o?" "Arkanda, Barda." Jonathan dnerek bardakileri szd, ve sonunda gorile benzeyen sarn adam grdii. Her halde goril yz on kilo kadar vard. Yakasna kadar inen uzun salarn sarya boyamt. Gne lambasyla iyine yanm ve cildi morumsu bir bronza
Trevanian
150
Kar Kaplan
dnmt. ama Jonathan btn bunlara ramen gorilin krk drtkrk be yalarnda olduunu tahmin etti. Miles'in ne olur ne olmaz diye yar ak. yar muhafz olarak yannda tad eski grei ya da cankurtaranlardand o da. Jonathan ikisine dnd. "Hepsi bu kadar m?" "Dewayne ok gldr. Jonathan. Eski bir dnya ampiyonu o." ? Hepsi de yle deiller miydi?" "Seni endielendiriyorsa Dewayne'i gnderebilirim." "Pek tehlikeli gzkmyor." "Yanlyorsun. Ona iyi cret veriyorum. Bana ok bal." Miles bir film yldz gibi glmserken kusursuz dileri ortaya kt. Sonra zemin yoklarm gibi usulca ekledi. "Seni byle arayp bulmam belkide garibine gitti. Onun yerine gnn birinde bana sokulman ve beni yaam denilen bu ykten kurtarman bekleyebilirdim." "Bu szlerinle sorabileceim baz sorular da cevapladn." "Evet. Her seferinde sana benzeyen bir adam grdmde midemin buz gibi donmasndan bktm." Miles glmsedi. "Bunun soukkanllm ne kt biimde etkilediini bilemezsin." "Yaknda her ey sona erecek." "u ya da bu ekilde. Ve ben pazarlk yapacak durumda olduu mu sanyorum." "Bover." "Merak bile etmiyorsun yle mi?" "Bir tek eyi merak ediyorum. Burada olduumu nasl rendin?"
Trevanian
151
Kar Kaplan
"Al. eskiden sylediimiz o sz her halde hatrlyorsundur. ClA'nn srlaryla sradan haberler arasnda bir tek fark vardr. Sradan haberleri." "...daha zor duyarsn. Evet. hatrlyorum." Miles yumuak bakl iri gzlerini Jonathan'a dikti. "Aslnda Henri'yi ben ldrmedim." "Ama tuza sen hazrladn. Sen onun arkadaydn ve ldrlmesine yardm ettin." "Ama ba ben kullanmadm." "Her halde sen ldrldnde ba ben kullanmayacam." "Tatula verdiin Rum'a dnmektense lmeyi yelerim." Jonathan usulca, nazik nazik glmsedi. Savaa hazrlanrken hep byle yapard. "Tatula'y ben hazrlamadm. Bu ii yapmas iin birine para verdim." Miles iini ekerek nne bakt. Uzun kirpikleri gzlerini gizliyordu. "Ne demek istediini anlyorum." Ban kaldrarak yeni bir yolu denedi. "Henri'nin iki tarafl alan bir ajan olduunu biliyor muydun?" Jonathan bunu Henri'nin lmnden birka ay sonra anlamt. ama nemli deildi. "O senin arkadand. Benim de." "Allah akna, Jonathan! Bu artk yalnzca bir zamanlama sorunuydu. istiyordu." "Sen onun arkadaydn " Miles fkeyle, "kiralk bir katilin durmadan ahlaktan dem vurmas bence fazla iddial bir ey," dedi. "Henri ld srada onun yanndaydm." ki taraf da Henri'nin ortadan kaldrlmasn
Trevanian
152
Kar Kaplan
Miles'in sesi hemen yumuad. "Biliyorum, bu adan da gerekten ok zgnm." "Henri, her zaman, lrken zekice bir nkte yapacan soy leycrek aka ederdi. Bunu hatrlyorsun deil mi? Ama son dakikada aklna hibir sey gelmedi. Son nefesini verirken kendisini pek gln hisseti." Jonathan'n soukkanll kaybolmaya balyordu. "ok zgnm. Jonathan." "Ah. ok gze!! ok ok zgnsn! Ve bylece her ey halledilmi oluyor." Ben elimden geleni yaptm! Marie ve ocuklar iin az da olsa. bir gelir saladm. Ya sen ne yaptn? Kadnlarla her gece yattn!" Jonathan elini hzla kaldrd. Elinin tersi Miles'in yzne inerken adam iskemlesinde yana kayd. Ayn anda sarn grei bar iskemlesinden atlayarak onlara doru geldi. Miles, Jonathan'a durdu. nefretle bakt. Gzleri kederle yaarmt. glmsedi. Ve Kendisini goriline zorlayarak sakinleti ve elini kaldrd. Grei de birdenbire Miles, Jonathan'a gitmesini iaret etti. Kurbann kard iin fkelenen grei bir an ate saan gzlerle bakt, sonra da bara dnd. Jonathan o zaman ilk olarak sarn gorilin icabna bakmas gerektiini anlad. "Galiba su bende, Jonathan. Senin damarna basmamalydm. Her halde yanam kzarp irkinleti." Jonathan da Miles'in damarna basmasna izin verdii ve bu nedenle zamansz harekete getii iin kendi kendisine kzyordu. Laphroaig'i bitirerek garsona iaret etti.
Trevanian
153
Kar Kaplan
Garson masadan uzaklancaya kadar Jonathan da. Miles da konumadlar. Hatta fkeleri geinceye kadar birbirlerine bakmadlar bile. Miles Kzlderili garsonun kzaran yanan grmemesi iin ban evirmiti. Sonra Jonathan'a bakarak onu baladn belirten bir tavrla glmsedi, ama gzyalarn zelikle silmemiti. Onlarn yardm olacan umuyordu. Sana ilk dostluk iareti olarak bir eyi aklayacam." Jonathan sesini karmad. "Henri'nin ldrlmesi iin bana para veren adam Clemens Pope'du. Dragon'un yardmcs." "Bunu rendiime sevindim." "Jonathan, syle. Henri benim ldrlmemi salasayd..." "O bir arkadana byle bir ey yapmazd." "Ya yapsayd? Benim peime takldn gibi onun peine de taklr miydin?" "Evet." Miles ban sallad. "Bunu biliyordum." Bitkince glmsedi. "Bu yzden kendimi savunmam zorlayor, ama yine de lmek niyetinde deilim. Kendimi senin dostluk geleneklerine olan saygna kurban etmeyeceim. Beni ne br dnya, ne de yeniden dou ilgilendiriyor. Biri i skc, dieri ise istenmeyecek bir ey. Bu yzden bu ksack hayatm elimden geldiince koruyacam. Hatta seni ldrmek pahasna bile olsa. sevgili Jonathan." "Baka ne seenein var ki?" "Pazarlk edecek durumda olmasaydm buraya gelmezdim."
Trevanian
154
Kar Kaplan
KOCA Ben salona girdi. Her zamanki gibi glmseyerek Jonathan'a doru geldi. Sonra Miles' fark etti. Bu yzden de bara gitti. skemleye otururken sarn greiye kmseyerek bakt. "Hi olmazsa beni dinle, Jonathan." "Bir arkadam ieri girdi de." "O bu dostluun bedelinin farknda m?" "Zamanm bouna harcyorsun. Miles." "Belki de hayatn kurtaryorum. . " .Jonathan yine usulca glmsedi. CIA'den ayrldktan sonra San Francisco'da i hayatna atldm, Jonathan. Tamaclk yapyorum. Baz mallar bir yerden bir yere gtryor ve datyorum. Trl mal. alacak kadar kazanl bir i bu, ama her glgenin arasnda senin hayalini grdm iin pek de rahat deilim." "ok zc." "Sonra bu ayn balarnda bana bir i verildi. Bir eyi Montreal'den baka bir yere gtrecektim. O bilgiyi elde edebilmek iin bir ajann ldrlmesi gerekti. Bu cinayete katlmadm, nk senin gibi yrtc bir yaratk deilim." Miles. Jonathan'n tepkisini grmek iin ona bakt, fakat adam ok sakindi. "Ama cinayeti kimin ilediini biliyorum. Sen ksa bir sre sonra katillerden birini ldrdn. imdi ikicinsinin peindesin. Dragon sana 'onaylama' zaman gelinceye kadar katilin kimliini reneceini de syledi. Belki renecek. Belki de renemeyecek, ama ben onun kim olduunu biliyorum, Jonathan, ve sen bunu reninceye kadar da byk bir tehlikeyle kar karya olacaksn."
Trevanian
155
Kar Kaplan
" Neden?" "O kimseye senin kim ve ne olduunu sylediim an, ave. halini alr." "Ama o adam bana satmaya hazrsn, yle mi?" "Peimi brakmaya sz vermen artyla. Bu frsat karma." Jonathan, pencereden darya, havuzun kenarnda barp glerek kpekle oynayan kzlara bakt. Sonra da bardaki sarn greiye bir gz att. Goril baklarn ondan ayrmyordu. "Bu nerini dneceim, Miles." Miles sabrla, bitkin bitkin glmsedi. "Ltfen benimle bir amatrmm gibi oynama. Sen bunu 'dnrken' savunmasz ve hareketsiz bekleyemem. Bana 'tereciye tere satmamam' ilk syleyen sendin sanrm." "Sana kararm be dakika sonra aklayacam. Buna ne dersin?" Jonathan'n sesi yumuad. "Ne olursa olsun, Miles seninle bir zamanlar dosttuk. Onun iin" Elini uzatt. Miles ard, ama memnun da oldu. Jonathan'la kesin bir tavrla el sktlar. Sonra Jonathan, yalnzca Ben'lc sarn gorilin oturduu bara gitti. Grei srtn bara dayam Jonathan' aa gryormuasna szyordu. Jonathan saygl bir tavrla. zr diliyormu gibi gorile yaklat. akn bir tavrla, hafife glmseyerek, "grdn gibi Miles'la bartk." dedi. "Artk sana bir iki ikram edebilir miyim?" Grei bir ey sylemeden kulan kad. Sonra da Bay Mellough'ya tokat atma cretini gsteren bu "hi'ten iyice uzaklamak iin geriye doru eildi."
Trevanian
156
Kar Kaplan
Jonathan onun bu tavrlarna aldrmad. "Bu iin byle hallolmasna ok sevindim. Benim boynuma bir insan senin gibi biriyle boumak istemez." Grei anlayl bir tavrla ban sallayarak gs kaslarn iirdi. Jonathan ekledi. "te. artk durumu biliyorsun." Sanki gidecekmi gibi dnd ve ayn anda greinin iskemlesini bir tekmede devirdi. Goril kafasn nce barn kenarna, sonra da bunun yanndaki pirin ubua vurdu. aalad. Can fena halde yanyordu, salar da gzlerini rtmt. Bu yzden dorulacak zaman bulamad. Jonathan gorilin yzne basarak topuunu evirdi. Greinin burnu topuunun altnda krlarak yassld. kan atrt Jonathan'n midesinin bulanmasna neden oldu. ama byle bir durumda ne yaplmas gerektiini ok iyi biliyordu. Byle insanlar can acsn hatrlamalydlar. Jonathan, gorilin zerine eildi. Adamn salarn yakalayarak ban iyice kaldrd. "Beni dinle, resimde dolamam, benigzhcpsine alman istemiyorum. Korkutulmak da houma gitmiyor. Simdi iyi dinle. Bir daha bana yaklarsan, lrsn. Dinle! Ben konuurken de baylmaya kalkma." Gorilin gzleri aknlk ve can acsndan bulanklamt. Bir ey sylemedi. Jonathan adamn daha da skca tutarak ban sallad. Birka tel kknden kt. "Ne dediimi anladn m?" "Evet." Gorilin sesi pek hafifti. "Aferin sana." Jonathan adamn kafasn usulca yere brakt. Ayaa kalkarak Ben'e dnd. Arkada btn bu sahneyi hi kmldamadan seyretmiti. "Onunla ilgilenir misin, Ben?"
Trevanian
157
Kar Kaplan
"Peki. eski dost. Ama ne olduunu hi anlamadm." "Bundan daha sonra sz ederiz." Jonathan salonun kapsna giderken Kzlderili iki komi oflaya puflaya baygn devi odasna gtrdler. Jonathan kapda durarak Miles'a bakt. Mterilerin arasnda yalnzca o, olay fark etmiti. ki eski arkada bir an gz gze geldiler. kisinin de baklar ayn derecede souktu. Sonra Miles ar ar ban sallad. almt. Arizona : O akam yaptrd, Miles' ama Jonathan, srtn yasta dayam, yatakta sonra sigaray yakmay unuttu. Gitgide Miles' oturuyordu. Kendisine ikinci bir sigara sard, kad yalayarak karanlklaan odada gzlerini ilerideki bir noktaya dikmiti. nasl ortadan kaldracan dnyordu. 'onaylama' hedefini uyarmadan nce ldrmesi olanakszd, isvire'de her ey Aratrma'nn ikinci katilin kimliini abucak renmesine bal olacakt. Kapnn dndan gelen hafif, madeni krty duyan Jonathan btn dikkatini oraya verdi. Yataktan usulca kalkt. Kapya hafif vuruldu. Herhalde dardaki uykuda olduu takdirde onu uyandrmay istemiyordu. Jonathan, Miles'n bu kadar abuk saldrya geeceini sanmyordu. Tabancas olmad iin zld. Yine kapya vuruldu ve o krt duyuldu. Jonathan usulca menteelerin bulunduu tarafta duvara yapt. Kilitte bir anahtar dnd ve kap araland. Bir k oday ikiye bld. Sonra kap iyice ald ve darda biri bir eyler fsldad. Halya iki glge dt. Bir erkein ve kafasnn yukarsnda dev bir disk
Gzlerini
Jonathan'dan
kararak
kadife
ceketinin
kolundaki bir toz taneciini zarif bir tavrla sprd. Cevab
Trevanian
158
Kar Kaplan
tutan tuhaf bir yaratn glgeleri Glgeler yaklarken Jonathan bir tekmede kapy kapatt. Sonra olanca gcyle kanada dayand. Darda bir angrt koptu. Madenler krdyor, camlar angrdyordu. Jonathan hemen ne olduunu anlad. Mahcup bir tavrla kapy aarak dar bakt. Koca Ben koridorda kar duvara dayanmt Kzlderili bir garson ise yerde sersem sersem oturuyordu. Etrafna krk tabaklar ve gm takmlar salmt. Beyaz ceketi yemek lekeleri iindeydi. "Belki bana inanmayacaksn, eski dost, ama baz kimseler a olmadklarnda bunu sylerler." "Seni bakas sandm." "Evet. yle olduunu umarm." "eri girsene." "Bu sefer ne yapacaksn? Konsolla kafama m vuracaksn?" Koca Ben koridorun temizlenmesini ve yeniden yemek getirilmesini istedi. Sonra da Jonathan'n odasna girdi, ama zellikle eikten hzla atlad. Bana bir ey gelmesinden korkuyormu gibi klar abucak yakt. Jonathan ciddi bir tavr taknd. Bunun bir nedeni karanlkta otururken yapt plan uygulamay istemesiydi. Dier bir hedefi ise krd potu unutturmay arzu etmesi. "Ben, Eiger'e birlikte trmanacam o dac baknda ne biliyorsun?" "Fazla bir ey bilmiyorum. Birbirimize birka mektup yazdk. Hepsi de trmanla ilgiliydi." "O mektuplar okuyabilir miyim?" "Tabii."
Trevanian
159
Kar Kaplan
v', Bir ey daha var. Bu blgenin ayrntl bir haritasn bulabilir misin?" "Tabii. Bende harita var." " Onu bana verir misin?" "Tabii." "Batda ne var?" "Hibir ey yok.*: "Yukardan da yle gzkyor. Nasl 'hibir ey' bu?" ""Oras gerekten berbat. Jon. Kaya ve kum, hepsi o kadar. Sonsuza kadar yle. O yerin yannda lm Vadisi bir vahaya benziyor. O tarafa gitmeyi isteyeceini sanmyorum, eski dost. Bir insan o lde iki gnde lr. Yln bu mevsiminde s glgede altm be dereceye ykseliyor. Ve orada glge bir yer de kolay kolay bulunmaz." Ben, aaya telefon ederek haritay ve mektuplar istedi Alt ise bira getirilmesini de istedi. .Sonra tablay boaltmak iin banyoya gemi olan Jonathan'a seslendi. "Burada neler olduunu bir trl anlayamyorum' Tabii istemiyorsan bana bir ey sylemek zorunda deilsin." Jonathan da yle yapmaya kararlyd. "Tabii. Bana bir ey anlatmak zorunda deilsin. Ne olmu yani? Salonda birilerini tokatlyorsun. Barda baka birilerinin kafalarn yaryorsun. Tabaklarm kryorsun, ama bunlarn hibirinin nedenini bilmem gerekli deil." Jonathan odaya girdi. "Birka tabancan vardr sanrm. Ben" "01, oh, oh..." "iften var m?" Bir dakika, eski dost, bir dakika..."
Trevanian
160
Kar Kaplan
Jonathan Koca Ben'in karsndaki koltua oturdu. "Zor durumdaym. Yardma ihtiyacm var." Sesinin tonu bu yardm bir dosttan beklediini aklyordu. Sana elimden geldiince yardm edeceimi biliyorsun, Jon, ama burada birileri lecekse neler olduunu bilmemin yarar dokunur sanrm." Kapya vuruldu. Ben kalkp kapy at. Bir garson biralar, dosyay ve haritay getirmiti. Kapnn evresinde dikkatle bakndktan sonra ieri girdi. Elindekileri brakr brakmaz da hemen kp gitti. Koca Ben "bira ister misin?" diye sordu. Bir ieyi ayordu. "Hayr. Teekkr ederim." "ok iyi. Zaten alt ie var." "u Miles Mellough hakknda ne biliyorsun. Sen?" "Aada konutuun adam hakknda m? Fazla bir ey bilmiyorum. katya benziyor. Btn bildiim bu Otele bu sabah geldi. Onu defetmemi ister misin?" "Ah. hayr. Burada kalmasn istiyorum." Ben gld. "Birok kzn dikkatini ektii kesin. Adamn etrafn sarveriyorlar. George'un bile onu dikkatle szdn grdm." "Hayal krklna urar." "Evet, bunu anlamtm." "Ya dieri? u iri yar, sarn adam?" "O da Mellough'la ayn zamanda geldi. Odalar yanyana. Kentten doktor ardm. Sarn adamn burnunu tedavi etti, ama onunla anlaabileceini pek sanmyorum, Jon." Ben dnceli bir tavrla bir bira daha at. "Biliyor musun, o dv
Trevanian
161
Kar Kaplan
beni bir hayli endielendirdi. Saldrn yalanmaya balayan bir niversite profesrne gre ok ustacayd." "Formuma girmemi saladn ya " "Evet, evet. Hayr, hepsi bu kadar deil. Sarn adama sanki byle eylere alkmsn gibi saldrdn. Adam o kadar sarsld ki sana kar koyamad. Seninle az bir yiyecekle. ssz adada yalnz kalmay istemeyeceimi syledim. Hatrlyor musun? te kasdettiim byle eylerdi. O iri yar adamn burnunu ezmek gibi. Oysa onu devirerek ne demek istediini aklamtn. Acma sz bir tarafn olduunu anladm..." Ben'e bir iki ey anlatmak gerekiyordu. "Ben o adamlar bir arkadam ldrdler." "Ya?" Koca Ben bu aklamay dnd. "Polisin bundan haberi var m?" "Polisin yapabilecei hibir ey yok." "Nasl olur?" Jonathan ban sallad. Daha fazla bir aklama yapmak niyetinde deildi. "Hey, bir dakika! Birdenbire aklma korkun bir ey geldi! Btn bunlar Eiger trmanyla ilgiliymi gibi bir duyguya kapldm. Yoksa senin burada olduunu nereden bilebilirdik?" "Bu ie karma. Ben" "imdi beni dinle. O dala zaten ban derde girecek. Daha fazlasna hi ihtiyacn yok. Sana bundan sz etmedim ama bunu yapmam daha iyi olacak. yi altn ve hala usta bir dacsn, ama seni ok yakndan izledim. Jon. Eiger konusunda en fazla yzde elli ansn var. Tabii birilerini ldrmeye almaman ya da bakalarnn seni temizlemeye kalkmamalar kouluyla.
Trevanian
162
Kar Kaplan
Kendine olan gvenini sarsmak istemiyorum, eski dost. ama btn bunlar bilmen gerekiyor." "Teekkrler. Ben" Kapya vuruldu ve bir garson iki kiilik 'antreman yemei' getirdi. ki arkada yemeklerini sessizce yediler. Jonathan o arada haritay inceledi. Ben de bira iti Yemek sona erdiinde Jonathan da haritay katlayarak cebine soktu. Ben'e. birlikte daa trmanaca sporcular hakknda sorular sormaya balad. "Onlarla mektuplarken neler yazdn?" "zel bir ey yazmadm. Her zamanki eylerden sz ettim. Yani otel, yiyecekler, ipler, 'pitonlar,' gazetecilerle nasl konuulaca. Byle eyler ite... En ok o Alman mektup yazyor. Zaten, bu ie nayak olan o. Bir lider gibi davranyor. Ha. sahi. svire'ye birlikte mi uacaz?" "Sanmyorum. Seninle orada buluuruz. Dinle, Ben Onlardan biri... Yani hepsinin sal yerinde mi?" "Seninki kadar." "lerinden biri son zamanlarda bir kaza geirdi mi? Ya da yaraland m?" "Yaraland m? lerinden biri... Alman bu ayn balarnda yuvarlandn yazd, ama kaza nemli deilmi." "Nasl yuvarlanm?" "Bilmiyorum. Galiba bacan zedelemi." "Topallayacak kadar m?" "Bunu adamn mektubundan anlamak mmkn deil. Buraya bak. bu sama sapan sorular bana neden soruyorsun?"
Trevanian
163
Kar Kaplan
"Bover... Mektuplarn bulunduu dosyay bana brakr msn? Mektuplar okumak istiyorum... O adamlar daha iyi tanyabilmek iin." "Sen bilirsin." Koca Ben doymu bir ay gibi gerinecek homurdand. "Yarn sabah stuna trmanmay dnyor musun hala?" "Tabii Neden dnmeyeyim?" "Kolunda bir ifteyle trmanmak biraz zor olur da." Jonathan gld. "Sen hi endielenme." "O halde biraz uyumamz iyi olur. O stun adr direi deil." "Veranda stunu deil demek istiyorsun sanrm." "kisi de deil." Koca Ben gittikten sonra Jonathan yatana girerek srtn yastklara dayad ve dier daclarn mektuplarn okumaya balad. Alman bunlardan birinde alak bir yerden dtn ve bacann incindiini yazyordu, ama Eiger'a trmanncaya kadar baca da iyileecekti. Mektuplara dalm olan Jonathan birderbire kapya usulca trmalanr gibi vurulduunu fark etti. George Hotfort ieri girmek istiyordu. Jonathan, Miles'l karlamasndan sonra ihtiyatl davranmaya karar vermiti. Kapy amadan nce baucundaki lambay sndrd. George karanlk odaya ekine ekine girdi. Jonathan kapy kitleyerek kz yataa gtrd. Georgc'dan sinir gerginliinden yararlanacakt. Bir sre sonra Jonthon uykuya dalarken kz da tek kelime sylemeden kp gitti. kurtulmak iin bir seks aspirini gibi
Trevanian
164
Kar Kaplan
"Arizona ; 28 Haziran" Jonathan o gn ok baarl olacan hissediyordu. Uyanr uyanmaz Koca Ben stuna trmanmak iin sabrszlk duydu. Daclkla ilgilendii gnlerde zaferin kokusunu bir iki kez daha byle nceden almt. Grand Teton'a trmanarak zaman rekoru krmadan nce, Dru'ya trmanmak iin yeni bir yol bulduunda. Jonathan dutan sonra ne tra oldu. ne de salarn tarad. Kayaya meydan okurken ona aldrmadn gstermek istiyordu. Koca Ben kapya vurduu sradii Jonathan da botlarnn backlarn balyordu. "Gryorum hazrsn!" Koca Ben yeni yataktan kalkmt. Arkasnda "Kendimi yenilecek." " "Ah, her ey sona ermeden stun seni biraz yola sokarsa buna hi amam. Hemen hemen yz yirmi metre yksekliinde ve dimdik." "Alarna le yemeinde burada olacamz syle." "Hi sanmyorum. stelik yal bir ihtiyar da srklemek zorunda kalacaksn. Haydi odama gel. ben de giyineyim." Jonathan. Ben'in pei sra koridordan ilerleyerek arkadann odasna gitti. Ben'in bira ikramn kabul etmedi. O, trman iin gerekli eyalarn teker teker bulup ar ar giyinirken Jonathan da koltukta oturarak afa seyretti. Koca Ben eyalarn kolaylkla bulamyordu. ekmece dolusu eyay yere atarak, pijamasyla formda robdambr vard. Ben Kr o salar stun karmakarkt ve elinde gnn ilk bira iesini tutuyordu. hissediyorum. Senin
Trevanian
165
Kar Kaplan
kutular yatann zerine boaltarak homurdanyor ve kfr ediyordu. "Seni peimden srkleyeceimi nasl sylersin. Ben? Senin nden kacan dnyordum. Yok sen biliyorsun. Daha nce de trmanmsn." "yle. ama elenceyi tekelime almaktan holanmam. Allah kahretsin! orabn tekini bulamyorum. E olmayan oraplara hi gelemem. Byle eyler dengemi bozar. Hey! Belki sakat ayama daha ince bir orap giyerek parmaklarmn yokluunu dengeleyebilirim, ama o zaman da belki topallamann tersi bir ey olur. Belki yerden be santim ykselirim. Bu da durumu alt st eder. Haydi, kmlda biraz. Da kazam bulmama yardm et. u eski yeil seteri." "Kazak arkanda ya." "Ah. evet. yle ya. Ama... buraya bak... bunun altnda gmlek yok." "Su bende deil." "Ama bana fazla bir yardmn da dokunmuyor." "Odann ortasna doru gidersen bu karklkta beni bir daha bulamayacaklarndan korkuyorum." "Ah. George, biri btn bu eyalar toplarken seni de bulur " "Odan George mi temizliyor?" "Benim yanmda alyor o. Ald paray hak etmek iin seninle fingirdemesi de yeterli deil." "Pek hosun, Ben" "yle mi? Neyse, neyse... Allah kahretsin! Botlarm bulamyorum. En iyisi seninkileri giyeyim." "Ben plak ayakla m trmanacam?"
Trevanian
166
Kar Kaplan
"Kendini pek pek iyi hissettiine gre bunu fark etmezsin." Jonathan koltuunda arkasna yasland. "Kendimi gerekten ok iyi hissediyorum, Ben Uzun sreden beri byle hissetmemitim." Ben'in o her zemanki sert tavrlar bir an yumuad. "Bu ok iyi. Buna sevindim." "Dacl ok zlyor musun. Ben?" Koca Ben karyolasnn kenarna iliti. "Biri cinsel organn alp kasayd onu aramaz miydin? Tabii zlyorum. Dacla on sekiz yanda baladm. Parmaklarm kaybettikten sonra bir sre ne yapacam bilemedim ama soma..." Dizlerine vurarak ayaa kalkt. "Sonra buray atm. Artk iyi durumdaym, ama yine de..." Gardroba 'gitti. "Ah. ite botlarm buradaym! Allah kahretmesin!" "Botlar nerede buldun?" "Ayakkablarmn durduu yerde. Herhalde George botlar oraya koydu! Allah kahretsin!" Lokantann prl prl ho mutfanda kahvalt ederlerken Jonathan Ben'e Miles Mellough'nun ilgi ekecek bir ey yapp yapmadn sordu. "Seni endielendiriyor mu. Jon' " "Su anda beni endielendiren tek ey o trman, ama dndkten sonra Miles'la hesaplamam gerekecek." "Tabii nce o seninle hesaplamaya kalkmazsa." "Dilinin altndaki baklay kar, Ben" "Yardmclarmdan biri Mellough'yla arkadann odalarnda kavga ettiklerini duymu."
Trevanian
167
Kar Kaplan
"Yardmclarn
zamanlarnn
ounu
kulaklarn
kaplara
dayayarak m geiriyorlar?" "Genellikle yle bir ey yapmazlar, ama o adamlar gz hapsine almam isteyeceini dndm. Her ne hal ise... O ssl adam dierine ok kzm. Kendisini dvmene izin verdii iin tabii. ri yar sarn adam da durumun bir daha ki kez yle olmayacam sylemi. Daha sonra da kentten kiralk bir araba istemiler. imdi otelin nnde duruyor." "Belki evrede dolamak istiyorlar." "Bizim konuk arabalarmzn nesi var? Hayr, bence onlar alelacele bir yere gidecekler. Tabii kt bir ey yaptktan sonra. Birini ldrmek gibi..." "Birini ldreceklerini nereden kardn?" Ben, arkadan etkilemek iin bir an durdu. "Garson bana iri yar adamn tabancas olduunu syledi." Jonathan kahvesini yudumlad ve Ben'in bekledii tepkiyi de gstermedi. Arkada bir bira daha at. "Adamn tabanca tamasna pek aldrmyor gibisin." "Onun tabancas olduunu biliyordum, Ben Ceketinin iinde grdm. "Ve te de bu yzden burnunu kt krdm. bir evreyi iyi grememesi iin. Uzaklamak iin zamana ihtiyacm vard." ben tutmu senin eyinin olduunu dnyordum. Oysa sen gerekeni yapmsn." "Kendinden utanmalsn." "Senin hakknda kt eyler syleyen bu dili kesebilirim, eski dost." "Ben yalnzca lmemeye alyordum." "ifteyi onun iin mi istiyorsun?"
Trevanian
168
Kar Kaplan
"Hayr. Kendimi korumak iin deil. O ifte bana saldr iin gerekli. Haydi! Stun bizi bekliyor." Jonathan kaya stununun dibindeki talan atrdatarak ilerledi. Sabahn bu erken saatinde kayann kuzey yz hala karanlkt. Jonathan'n belindeki a kemerden sarkan bir kaya delici, bir ekip, sekiz kilo arlndaki 'pitonlar,' halkalar ve uzatma srgleri krdyorlard. Jonathan bir gn nce fark ettii dikey atlan yerini tahmine alyordu. "uras olmal. Sen buradan m ktn. Ben?" Koca Ben kaytszca, "Bu da bir yol..." dedi. pleri atlar. Jonathan. "Bana yardm etmek niyetinde deilsin sanrm," diyerek gevek kangal arkadana uzatt. "Benim almaya ihtiyacm yok. Ben elenmeye geldim." Jonathan, Ben'in alma srasnda tamasnda srar ettii hafif antann asklarn dzeltti. "Haydi, kalm bakalm." ki arkada atlaktan yukarya abucak, kt bir ey olmadan trmandlar. Birlikte uyumlu bir biimde hareket ediyorlard. atlak sona erdiinde yavalamak zorunda kaldlar, ama daha yukarda olan Jonathan hala kendisini ok gl ve yenilmez hissediyordu. Ancak bir sre sonra yorulmaya balad. antas ona ar geliyor, ipin basksn iyice hissediyordu, ama elleri hala glyd ve kendisini de ok iyi hissediyordu. zellikle gnein stt kayaya dokunmak ok houna gidiyordu, fakat saat sonra. Ben dinlenmelerini sylediinde itiraz etmedi. Trmann te ikisini tamamlamlard.
Trevanian
169
Kar Kaplan
Ancak on be dakika sonra kayada topuklarm dayayabilecek leri bir knt buldular. Jonathan kayaya birka 'piton' daha akt. Ondun sonra yanyana ipten sallandlar. Ben, Alp geleneklerine uyarak antasnda tad ekmekle kelle peyniri kard. Bunlar ar ar, yemeye baladlar. O arada kayann aasna toplanm olan kk bir grup heyecan meraklsna baktlar. Kendini nasl hissediyorsun, eski dost?" "ok... harika. Ben!" "ok iyi trmanyorsun. imdiye kadar grdm trmanlarnn en iyisi bu." "Evet. yle olduunu biliyorum." Jonathan, kendi kendisine duyduu hayranl saklamyordu. "Tabii bu bir ras3nt olabilir. Antreman ve rahatln bir sonucu, ama u anda Eigerwand da olsaydm..." Ben, eski konuya girdi. "Oraya neden trmanyorsun. Jon? Neyi kantlamaya alyorsun? Bu nefis bir trmanma oldu. i burada kes gitsin." Jonathan gld. "Eiger'e gerekten dmansn." "Bana yle geliyor ki, o sana gre bir da deil. Eiger seni daha nce iki kez yendi. Tanrm! Sama bir ey bu! Aadaki o htrf seni vurmak iin bekliyor. Ya da sen onu vurmak iin. Her ne hal ise. Sonra birlikte trmanacan adamlar hakknda bilgi toplamaya alman. Ne olduunu bilmiyorum. Gaiba bilmeyi de istemiyorum, ama kafan biitn bu konularla megulken Eiger'e trmanmaya kalkarsan bana o 'cad' seni kayalara arparm gibi de geliyor. Ve bunun cann biraz yakacan da herhalde biliyor sundur."
Trevanian
170
Kar Kaplan
Jonathan bu konudan sz edilmesini istemiyordu. ne doru oildi. "u aadakilere bak, Ben Kck..." "Pek ufak duruyorlar deil mi? Birimizden biri aaya yuvarlandnda bir hayli elenirler. Birka saat konuacaklar bir konu bulmu olurlar." Ben, elini sallad. "Merhaba, kpekler!" Aadakiler onun ne dediini duymadlar, ama glerek el salladlar. "Bir biraya ne dersin eski dost?" "Bu ok houma gider. Neden aaya barp garson armyorsun. Tabii ocua bol bahi vermen de gerekir." "Biramz var." "aka ediyorsun!" "Asla! Ben ak, hayat, nfus patlamas ve atom bombalar konusunda aka yapabilirim, ama bira konusunda asla." Jonathan arkadana kulaklarna inanamyormu gibi bakt. "Bu kayann tepesine bira m tadn? Sen delisin." "Belki deliyim, ama aptal deilim. Biray senin antana koydum." Jonathan eilip antasndan iinde alt teneke birann bulunduu karton kutuyu kard. "Tanrm! Seni aadaki o merakllarn zerlerine atacam!" "Biram bitirinceye kadar bekle." Jonathan, bir kutuyu aarak kpkleri emdi. "Scak bu." "ok zgnm, ama buzu tamaya yanamayacan dndm." Sessizce biralarn iip peynir ekmeklerini yediler. Jonathan bazen aaya bakarken mide kaslar bzlveriyordu. Bunca yl daclk yapm, ama bu duygudan hibir zaman kurtulamamt.
Trevanian
171
Kar Kaplan
" Ne kadar yksekteyiz dersin. Ben?" "Yolun te ikisini atk. Zamann da yars geti." Jonathan da ayn fikirde olduunu belirtmek iin ban sallad. Birgn nce iin en g tarafnn stunun mantara benzeyen tepesine trmanmak olacana karar vermilerdi. Jonathan bir an nce oraya erimeyi istiyordu. "Haydi bakalm." Ben gerek bir fkeyle, "daha biram bitirmedim." dedi. "ki tane itin ya." "Ben ncden sz ediyordum." Ben teneke kutunun azn aarak hemen bana dikti. Birann biraz aznn kenarlarndan akt. Ondan trmandlar. sonraki saat iin o eitli anda taktikler dnyada uygulayarak bu kayayla Jonathan
kendisinden baka hibir ey yoktu. Dme tehlikesine karlk tam bir zgrl satn almt. Kanatsz bir hayvan iin tek uma yolu da buydu. Son bir buuk metre de bir hayli zorluk ektiler. Kaya rmt. ufalanyordu. Jonathan evreyi iyice incelemesine ramen piton'lar akabilecek bir yor bulamad. Ben, biraz aadan, "ne oluyor?" diye seslendi. ""Yol bulamadm. Sen tepeye nasl trmandn?" "Ah. cesaret, ustalk, yetenek ve azim sayesinde. Byle eyler ite." "Haydi oradan." "Hey, eski dost, acele etme. O 'piton' pek salama benzemiyor. "Ben yuvarlanrsam senin biralar da gider." "Ah. Tanrm!"
Trevanian
172
Kar Kaplan
Jonathan Karlatklar bard.
kayaya sorunu
skca dnp
tutunarak
usulca Sonra
kfretti. aklna
duruyordu.
olmayacak bir ey geldi. Aaya, "ipi biraz gevet," diye "Delice bir ey yapma. Jon. Buraya kadar gzel bir trman oldu." Jonathan yukardaki raf gibi kntnn altna ellerini dayad. Sonra usulca kaydrarak kenarn skca kavrad. kntnn ne kadar salam olduunu anlamas olanakszd. Ayaklarnn yerden kesildii an yuvarlanmas olasl olduunu da biliyordu, ama artk karar verecek durumda deildi. Ne geri dnebilir ne de durumunu deitirebilirdi. Gc kesilmek zereydi. knty skca tuttu. Sonra vcudunu yukar ekti. Srt antasnn arl onu neredeyse aa yuvarlyordu. Jonathan incelie de teknie de aldrmadan kendisini kayann zerine att. Karn st kayd. Nefes nefese kalmt. Az iyice almt, kalbi sanki kulaklarnda arpyordu. Avular derisine saplanm olan kck ta paralar yznden szlyordu. Hafif bir rzgar terden slanarak bana yapan salarn havalandrd. Jonathan kendisine geldikten sonra kalkp oturdu. Etn bu abalarn hedefi olan dmdz kayaya bakt, ama kendisini harika hissediyordu. Jonathan zafer duygularyla dolu kendi kendisine glmsedi. "Hey! Jon?" Ben'in sesi kntnn altndan geliyordu. "Ken dine duyduun hayranlk sona erdiinde yukar kmama herhalde yardm edersin." Jonathan, kayann zerinden ipi sarktt ve Ben'in yukar kmasna yardm etti.
Trevanian
173
Kar Kaplan
On dakika kadar hi konumadlar. Trman nedeniyle ok yorulmulard ve evredeki manzara da onlarda bir rahatlk uyandryordu. Vadinin en yksek noktasmdaydlar. Oturduklar yerden Ben'in iftlii kck gzkyordu. Son iki biray da atlar. "Seni kutlarm, eski dost. Buraya da ilk kez sen trmandn." "Ne demek istiyorsun?" Jonathan lk biray minneti? iti. "Bu kayaya kimsenin trmanamayacan sanyordum." "Ama sen buraya kmsn ya." "Bunu da kim syledi sana?" "Sen syledin." "Tannm yalanclara byle inanrsan hayatta fazla ilerleyemezsin." Jonathan bir sre konumad. "Pekala. Anlat bakalm. Ben" "Bir plan yapmtm, ama sonu ters oldu. Olduka iyi daclar bu kaya stununun tepesine kmaya altlar, ama bunu baaramadlar. u son mantar biimli tepe mi onlar engelledi. Buraya kmann bir hayli etin olduunu sen de kabul edersin sanrm. Aslnda akl banda hi kimse buraya kmaya kalkmad. balyken." "ok zgnm, Ben Bunu hi dnmedim." ."Dnecek bir tip deilsin zaten. Her neyse... Senin, benim trmandm sandn bir yere kamadn takdirde Eiger konusundaki kararn deitireceini dndm." "Yani gitmemi bu kadar istemiyorsun, yle mi?" "Evet. yle. Ben o dadan korkuyorum, eski dost." Ben iini ekerek bira tenekesini ezdi. "Ama dediim gibi planm altst
zellikle
iplerden
birinin
ucuna
bir
dostlar
Trevanian
174
Kar Kaplan
oldu. Buraya trmandn. Herhalde artk hibir kuvvet seni Eiger'e trmanmaktan alkoyamaz." "Bu konuda seeneim yok. Ben Her ey o trmana bal. Evim. Tablolarm..." "ller evlerin de. tablolarn da zevkini karamazlar." "Dinle. Belki iin rahat eder. Her ey yolunda giderse Eiger'e trmanmama da gerek kalmaz. imi trman balamadan bitirme olasl da var." Ben ban sallad. "Hibir ey anlamyorum. Btn bunlar benim iin ok kark." Jonathan cannn yanp yanmayacan anlamak iin avularn birbirine bastrd. Yaralardan akan sv phtlamt, ama adamn can acmyordu. ki arkada 'piton'lar ileride trmanacak sporcular iin braktlar ve krk dakikada aaya indiler. evrelerini hemen merakllar sard. Onlar kutluyor, srtlarna vuruyor, iki ikram etmek istiyorlard. Ben kollarn iki g zel kzn omuzlarna atarak kalabal otele gtrd. Birdenbire gc kesilmi olan Jonathan ise ar ar grubu izledi. Miles Mellough'nun onlar karlayan grubun biraz anda durduunu grdnde armt. Ucuk mavi has ipekten bir takm giymi olan eski ajan sakin ve souktu. yice taranm olan Pomeranya kpei kucanda kmldanp iriliyordu. Miles admlarn Jonat han'nkilere uydurdu. "ok etkileyici bir gsteriydi bu. Biliyor musun, Jonathan. seninle dost olduumuz o gnlerde daa trmanman bir kez bile gremedim. ok zarif bir eymi bu. Jonathan cevap vermeden yrmeye devam etti.
Trevanian
175
Kar Kaplan
"O son ksm zellikle heyecan vericiydi. Tylerim diken diken oldu. ama sonunda yine de tepeye eritin. Ne var? Bitkin gibisin." "Buna gvenme." "Ah. seni hibir zaman nemsemezlik edemem." Miles, sinirli kpei bir kolundan dierine geirdi. Jonathan, hayvann boynuna adamn mavi ipek elbisesinden bir parann balanm olduunu fark etti. Miles ekledi. "Asl sen beni nemsememekte srar ediyorsun." "Senin goril nerede?" "Odasnda, Herhalde somurtmu oturuyor ve bundan sonraki karlamanz sabrszlkla bekliyor." "kinci bir karlama olmas daha iyi. Bir daha karma karsa onu kymaya eviririm. Kpek mamasna!" Miles burnunu Homo'nun tylerinin arasna sokarak kedi mrltsn! andran bir sesle, "sakn alnma, bebeim" dedi. "Dr. Hemlock senden sz etmiyordu. Mesleine zg o adi szlerinden biriydi bu." Kpek inledi ve sonra da heyecanla Miles'in burnunu yalad. "nerini yeniden dndn tmarm, Jonathan." Miles kuru bir sesle tam bir profesyonel gibi konuuyordu. Kpeiyle konuurken ki kedi mrlts gibi sesten ok farklyd. Jonathan, "acaba ka kii Miles'in kadnca grnne kand iin korkun bir lmle karlat?" diye dnd. Sonra da durarak Miles'a dnd. "Seninle konuacak bir eyimiz olduunu sanmyorum." Mlles, elbisesinin daha gzel durmas iin arln bir ayana verdi. Dierinin burnunu da bale dansr gibi darya
Trevanian
176
Kar Kaplan
doru evirdi. "Jonathan, bir dac olarak nsezilerin iyice glenmi. imdi bana, benimle barmaktansa bilmediin bir hedefle karlamay tercih edeceini sylyorsun. Pekala izin ver de bedeli arttraym, ya hedefle temasa geer ve ona seni haber verirsem, o zaman hedef glgede kalr, sen aydnla km olursun. Bu houna gider mi? Normal durum tersine dnm olur yle deil mi?" Jonathan da bu skc olasl dnmt. "Sandn gibi gl deilsin, Miles. Aratrma o adamn peinde." Mellough bir kahkaha att. Sesi Homo'yu artt. "ste bu ok gzel, Jonathan! Demek hayatn CII'nn becerikliliine balayacaksn? Berberine kendini ameliyat ettiriyor musun?" "Hedefle daha nce konumadn nereden bilebilirim?" "Yani bylece son kozumu ziyan ettiimi mi sanyorsun? Aman. Jonathan!" Miles, burnunu akac bir tavrla Homo'nun tylerinin arasna soktu. Jonathan otele doru gitti. Miles arkasndan seslendi. "Bana seme hakk brakmyorsun. Jonathan!" Homo'nun kulan pt. "Babacnn fazla seenei yok. deil mi. hayatm? Hedefe Dr. Hemlock'u haber vermekten baka aresi kalmad." Uzaklaan ajann arkasndan bakt. "Ya da onu ldrmekten..." Ben, yemek boyunca fazla konumad. Aksilii stndeydi, ama bol bol yemek yiyip bira iti. Jonathan da onunla konumaya almad. Bazen dalp dalp gidiyordu. Sonra, "santraldeki kz bir ey rendi mi?" diye sordu.
Trevanian
177
Kar Kaplan
Ben ban sallad. "kisi de hibir yere telefon etmediler. renmek istediin bu muydu? Telgraf da ekmediler." Jonathan, "iyi." diye mrldand. "Ne olursa olsun. Ben onlarn daryla balant kurmalarna izin verme." "Burada neler olduunu renebilmek iin cehennemdeki yerimden memnunlukla vazgeerdim." Jonathan uzun bir an arkadan szd. Sonra da, yarn cip' ini dn alabilir miyim?" dedi. "Tabii. Nereye gideceksin?" Jonathan bu soruyu duymamazla geldi. Bana bir iyilik eder misin? Senin ocuklar depoyu doldursunlar. Arkaya da iki teneke benzin ve bir ie de su koysunlar." "Bu o Mellough denilen adamla m ilgili?" "Evet." Ben, skntl bir sessizlie brnd. "Pekala, Jon. Ne istersen yaparm." "Teekkr ederim." "Ban belaya sokmana yardm ettiim iin teekkre gerek yok." "Dn szn ettiimiz o ifte... Onu da doldur ve cip'e koy durt." "Sen nasl istersen." Ben'in sesi haindi. O gece uykusu iyice kaan Jonathan skntyla Lautrec'le ilgili yaz zerinde alt, ama George kapya trmalarcasna vurunca bu ii brakmak iin bahane de bulmu oldu. Kzn arkasnda yine mavi bez bir gmlek ve blucin vard. Gsleri, stlen dmesi ak gmlein kuman iyice geriyordu. "Bu akam naslsn, George?"
Trevanian
178
Kar Kaplan
Kz yatan kenarna ilierek iri siyah gzleriyle Jonathan'a sakin sakin bakt. Ben'le bugn kaya stununa trmanmamz seyrettin mi?" Jonathan bir an durdu ve sonra kzn yerine cevap verdi, "evet, enfes bir eydi O!" George ayakkablarn kard. Sonra da ayaa kalkarak ii olan bir insan tavrlaryla blucininin fermuarn at. "Galiba yarn ya da br gn gitmem gerekecek. Bir bakma seni arayacam, George." Kz blucini kard. "Kimse ilikimizi yapkanca duygular ya da gereksiz gevezeliklerle berbat ettiimizi syleyemez." George sakin bakl gzlerini Jonathan'n yznden ayrma dan gmleinin dmelerini amaya balad. "Aklma bir ey geldi, George. Neden bu tatsz konumay burada kesip ak yapmyoruz..." Jonathan yzkoyun yatyordu. Btn kaslar gevemiti. Georgo parmaklarn belinden ensesine kadar kararak onu gdklyordu. Jonathan'n uykusu iyice gelmiti. George onu okamak tan vazgeti. Adam neredeyse dalp gidecekti. "Ay!" Jonathan'n omzunu sanki ar sokmutu. George yataktan frlayarak odann en karanlk kesine sindi. Jonathan yakarak etrafna baknd. Hala plak olan George, keye bzlmt ve elinde bir enjektr vard. "Seni adi kpek!" Jonathan kzn zerine yrd. Gzlerinde korku ve nefret vard. George ineyle adama saldrd, ama Jonathan elinin tersiyle ona vurdu. Kz kar keye arpt. Keye kstrlm bir kaplan gibi oraya bzld.
Trevanian
179
Kar Kaplan
Burnundan ve aznn kenarndan kan akyordu. Dudaklar gerilmi, alt dileri ortaya kmt. Jonathan kz iyice cezalandrmak iin birka adm atarak ona yaklat, ama sonra kulaklar uuldamaya, midesi bulanmaya balad. Sendeledi. Kapya doru dnd, ama oras da dalgalanyordu imdi. Jonathan Karyolann kapya hibir gitti. masa zaman Dizleri eriemeyeceini bklerek yere ampul anlad. kt. Yalpalayarak telefona
yanndaki
devrildiinde
grltyle
patlad. Oda karanla gmld. Jonathan'n kulaklar zonkluyor, gzlerinin nnde sanki havai fiekleri patlyordu. Yerden, ykseldi. krk camlarn arasndan ince. skntl bir ses Resepsiyon." Jonathan etraf aratrarak alcy
bulmaya alt. "Resepsiyon." Srtnn orasna burasna sanclar saplanyordu. Jonathan o zaman George adl kk kpein kendisini korku ve fkeyle tekmelediini anlad. "Resepsiyon." Ses sabrszlk doluydu. Jonathan'n o tekmelerden kurtulmas olanakszd. Yere. alcnn yanna yatt. Dudaklarn buna yaklatrarak bir tek kelime sylemeye alt. Sonunda titrek bir fsltyla. "Ben.." diyebildi. Sonra sanki kapkara. lk bir su evresini sard. Arizona : 29 Haziran Kapkara suda bir k titreti. Sanki vcudunu kaybetmi olan Jonathan kilometrelerce uzaklktan bu a doru gitti. Onu yakalad. Ik byd, byd ve sonunda bir pencere halini ald. Jaluzisinden parlak gne szan bir pencere. Jonathan odasndayd. Bann yukarsnda kocaman, et rengi bir kre vard.
Trevanian
180
Kar Kaplan
"Naslsn, eski dost?" Dorulup oturmak istedi, ama bana bir ar sapland. "Kmldama. Doktor iyileeceini syledi. Birka gn tuvalete gittiinde cann yanabilirmi. George bbreklerinin stne bir hayli tekme atm." "Bana iecek bir ey ver." " Bira ister misin?" "Ne olursa olsun." Jonathan, gitgide artan baarsna aldr mamaya alarak ar ar dorulup oturdu. Ben, beceriksizce biray ona iirmeye alt. Jonathan bunun te biri zerine dklnce ieyi ondan kapt. Susuzluunu giderdikten sonra, "o kz nerede?" diye sordu. "Onu kitledim. Kapnn nne de yardmclarmdan ikisini diktim. Kente telefon edip erifi araym m?" "Hayr, hemen deil. Syle, Ben.." "Hayr, gitmedi. u Mellough denilen adamn otelden ayrlp ayrlmadn soracaktn sanrm. Buna kalkrsa resepsiyondaki memur bana haber verecek." "Demek yle syledi." "Pekala, Miles'n ekecei var. Beni dua gtr." "Ama doktor..." Jonathan kfr etti. Ben arkadan banyoya tad. Jonathan souk bir du yapt. Bylece kafasndaki o bulanklk da geti. "Ben, aslnda o kadar kt halde deilim." Koca Ben duun grlts arasnda sesini duyurmak iin bard. "Bu dnyann en eski nedeni, dostum." "Ak m?" "Para."
Trevanian
181
Kar Kaplan
Souk suyun yarar olmutu, ama Jonathan'n ba tekrar armaya, bbrekleri de sancmaya balamt. "Bana aspirin versene. Kzn yapt inede ne varm?" "Al." Ben perdenin arasndan iri elini uzatarak Jonathan'a aspirini verdi. "Doktor onun morfinin yakn bir akrabas olduunu syledi. Adn da aklad, ama sana ldrc doz da vermemi." "yle gzkyor." Jonathan aspirinleri azna att ve duun suyunu azna doldurarak onlar yuttu. "Morfin demek? Tabii ya. Miles uyuturucu iinde." "yle mi? Ama madem Mellough bu kadar ileri gitti o halde seni neden ldrmedi? George, Mellough'un, 'ona ciddi bir ey olmayacak,' dediini aklad." "Kzn bu lgisi insann iine dokunuyor." "Belki kz cinayet suundan dam edilmeyi istemedi." " Evet, bak bu akla yakn." Jonathan suyu kapatt. Havluyu alarak kurulanmaya balad, ama fazla hzl hareket edemiyordu, nk her sert hareket beyninin zonklamasna neden oluyordu. "Bana kalrsa Miles, George beni baylttktan sonra odama gelecekti. O ilatan bolca verecekti. Bylece herkes fazla dozda morfinden ldm sanacakt. Tam Miles'a gre bir ey bu. Tehlikesiz ve karmak." "O gerekten aalk bir yaratk. Ona ne yapacaksn?" "Korkun bir ey." Jonathan giyindikten sonra Ben'le, George'u kapattklar odaya girdi. Adam kzn gzn rtm ve dudan da yarm olduunu grdnde bir an pimanlk duydu, ama sonra kzn onun morfinle ldrlme planna nasl katkda bulunduunu
Trevanian
182
Kar Kaplan
hatrlad. Kz Kzlderiliye her zamankinden ok benziyordu. Bir battaniyeye sarnmt. Bunun altnda Ben, Jonathan' kurtarmak iin kapy krd sradaki gibi rlplakt. Jonathan, "o sana ka para verdi, George?" diye sordu. Kz tkrr gibi cevap verdi." Allah belan versin, aalk kpekl" Jonathan bylece ilk defa kzn konutuunu duydu. Jonathan'n odasna dnerlerken Koca Ben dayanamayarak gld. "Beni iyi dinlemi sanrm." "Bu szleri senden rendiini sanmyorum, Ben Neyse... imdi yatp birka saat uyuyacam. Resepsiyondakilere syle hesabm karsnlar." "Hemen gidecek misin?" "Yaknda. Cip hazr m?" "Evet." "Ya ifte?" "Cip'in iinde, yerde olacak. Herhalde Mellough'nun otelden ayrldm bilmesini istemiyorsun." "Tersine, ama bu konuda bir ey yapmana da gerek yok. O nasl olsa gittiimi renir. Miles bilgi edinme konusunda uzmandr." Jonathan saat sonra uyandnda kendisini ok iyi hissetti. Morfinin etkisi kaybolmu, baars da gemiti, ama bbrekleri hala hafife szlyordu. Jonathan iyi elbiselerinden birini se: erek dikkatle giyindi. Bavullarn toplad. Aaya telefon ederek eyalarn cip'e tamalarn istedi. Jonathan salona girdiinde sarn goril barda oturuyordu. Burnuna enli bir flaster yaptrlmt.
Trevanian
183
Kar Kaplan
"Gnaydn. Dewaync." Jonathan gorilin nefretle bakmasna aldrmayarak salonda ilerledi. Doruca Miles'n oturduu masaya gitti. Adam altn lameden kusursuz bir elbise giymiti. "Bana katlr msn. Jonathan?" "Sana bir iki borcum var." "yle ve biz senin eski borlarn konusunda ne kadar titiz olduunu biliriz. Pek ksn. Terzin iyi, ama tabii bir sanat da saylmaz." "Kendimi yi hissetmiyorum. Kt bir gece geirdim. "Ya7 Buna zldm." Onlara ilk gn servis yapan Kzlderili gen garson masaya yaklat. Tatl tatl Miles'a bakyordu. Jonathan iki syiedi. Ik adam ikiler gelinceye kadar havuzun evresindekileri seyrettiler. "erefine, Jonathan." Jonathan Laphroaig'i bana dikti ve sonra barda masaya koydu. "Seni imdilik unutmaya karar verdim. Miles." "yle mi? Byle karar veriverdin demek?" "Burada birka hafta daha kalacak ve alacam. Seni dnrsem kendimi trmanma iine veremem ve yaknda nemli"bir trman yapacam." Jonathan, Miles'in onun otelden ayrlmaya hazrlandn rendiinden emindi. Miles'in katm sanmas iin byle ok belirgin bir yalan sylemiti ve adam byle bir frsattan yararlanacak bir tipti." "Sorununu listenden anlyorum, Jonathan. Gerekten, Miles aciz ama bir beni tamamyla silmiyorsan..." kederle
omuzlarn kaldrd.
Trevanian
184
Kar Kaplan
"yle de yapabilirim. Bu gece birlikte yemek yiyip bu konuyu konualm." "Gzel bir fikir bu." Jonathan Miles'in kendisine hakim olmasna hayranlk duydu. "Akama grrz." Ayaa kalkt. "O an iple ekeceim." Miles kadehini Jonathan' selamlar m gibi havaya kaldrd. Cip, otelin nndeki ykleme yerindeydi. Jonathan tata binerken Ben'in dnceli davranarak iftenin yanna bir armaan brakm olduunu grd. Alt biralk bir kutuydu bu. Jonathan biralardan birini at. Kucandaki haritaya bakarken ikiyi yudumlad. Daha nce haritada le doru uzanan bir toprak yol olduunu grmt. Jonathan setii ksm iyice ezberledi. Sonra haritay katlad ve dnemeli yolda ar ar ilerledi. Bir viraj alrken arkasna bir gz att. Miles'in arabas peine taklmt bile. Jonathan gaza bast. Kucanda Jonathan'n Homo'yla birdenbire Dewayne'in hzlandn yannda fark oturan etti. Miles, "Peinde
olduumuzu anlad. Haydi onu yakala, Dewayne. te gzme tekrar girmek iin bir frsat." Araba hzlanrken Homo'nun kulann arkasn sevgiyle kad. nce iki araba arasndaki uzaklk azalmad, ama oeye erimeden nceki yz metrelik yerde Miles cip'e iyice yaklat. Dewayne, koltuunun altndaki mahfazadan tabancasn ekti. Miles, "yapma," diye emretti. "osede cip'in yanna sokuluruz. O zaman sonutan daha emin olabiliriz." Miles, cip'in kente giden yedi kilometrelik dzgn yolda onlar geride brakamayacan biliyordu.
Trevanian
185
Kar Kaplan
Jonathan beklenmedik hareket Milcs' bir an endielendirdi. Sonra da Jonathan'n dzgn osede yarmann mitsiz olduunu anladn, cip'in stnlk kazanmasn salayacak bir arka yol aradna karar verdi. Onu yakalamann tam zaman, Dewayne." Araba lastik iniltileri arasnda viraj ald. Jonathan gaza basmt, ama Miles'n arabas ona gitgide yaklayordu. Adam dmann dikiz aynasndan iyice grebiliyordu artk. Bir dakika sonra rahata hizasna ate geleceklerdi. edebilmesi tam Jonathan. Miles'n pencereyi Dewayne'in arkasna zereyken gren iin aarak
yaslandn fark etti. Arkadaki Jonathan araba amurluuna Stop srnmek farlar yakt. lambalarnn yandn
Dewayne, Jonathan'n fren yaptn sand. Bu yzden olanca gcyle frene bast. nleyen tekerleklerden dumanlar karken cip olanca hzyla uzaklat. Dewayne tekrar gaza basncaya kadar Jonathan da elli metre ilerlemi ve akl dkl yola da erimiti. Miles usulca kfretti. Bu k oyununu ikisine de Henri anlatmt.* akl yolda Miles biraz yaklaacak gibi olduunda Jonathan direksiyonu oldu. hafife saa sola evirerek dmann arabaya zikzaklar fazla izdirdi. Kaldrd tozlar Miles'la adamnn gerilemelerine neden Bylece Jonathan kendisine yaklatrmadan ln ortalarna doru giden o toprak yola geldi. Delik deikti bu yol. Bu yzden Miles'n arabasnn alt sk sk yere vuruyordu. Jonathan rahatlkla gidebiliyordu. Hatta bir bira daha amay bile baard.
Trevanian
186
Kar Kaplan
"Onu
gzden
karma,
Dewayne."
Miles
toprak
yolda
dnemeteki iareti grmt. Bundan yolun kmaz olduu anlalyordu. Jonathan er ge geri dnmek zorunda kalacakt. ri kumkayalarnn arasndan kvrla bkle ilerleyen yol iki arabann geecei kadar geni deildi Miles, Jonathan'" kstrdna inanyordu. ki araba tam bir saat yart. Jonathan ter iindeydi. Adam birdenbire ilerideki yksek kayay fark etti. Yol bunun evresinde S biimi bir dn yapyordu. Jonathan'n tam istedii gibi bir eydi bu. Ayan gaz pedalndan usul usul kaldrd. Peindekilerin kendisine yz metre kadar yaklamalarna izin verdi. lk dnemete frene bast ve yerden boucu bir toz bulutu ykseldi. Jonathan ifteyi kapt gibi arabadan atlad. Kayaya doru kotu. Kayann etrafn dolaarak nlerine kmak iin birka saniyesi olduunu biliyordu. Dewayne ilk dnemeci alrken toz bulutu nedeniyle adeta krleti. Cip birdenbire nnde belirdi. Goril frene bast. Miles, daha araba durmadan kapy aarak kendisini dar att. Jonathan telala kayann etrafn dolarken emniyeti at. O beyaz toz bulutu arasnda Dewayne'in yzn grd. Sarn goril pencereyi amaya alyordu. Dewayne, pencereyi amaya abalarken bir taraftan da aresizce tabancasn ekti. Jonathan iftenin namlusunu yar ak camdan ieri sokarak tetii ekti. iftenin namlular Dewayne'in sol akana dayanmt. Patlama korkun oldu. Ama Dewayne grlty hibir zaman duyamad.
Trevanian
187
Kar Kaplan
Sarn
goril
bana
balyozla
vurulmu
bir
boa
gibi
burnundan tuhaf bir ses kard. Kanapcde kayarak dier taraftaki ak kapdan dar sarkt. Sinirleri onun ldn fark edinceye kadar btiin vcudu sarsld durdu. Jonathan arabaya yaklat ve gorilin dar sarkm olan elindeki otomatii ald. Kandan yapkanlaan parmaklarn Dewayne'in arabadan biraz tede bulduu ceketinin parasna sildi. Miles, yatmak zere olan tozlarn arasnda duruyordu. Manetlerini dzeltiyor, altn lame elbisesini spryordu. Pomeran ya kpei bacaklarnn etrafnda kouup duruyordu. "Jonathan, yani! Bu elbiseye yz dolar verdim. Daha da nemlisi tam be prova yapld." "Arabama bin." Miles kpeini ald, Jonathan'n nnden ilerleyerek cip'e bindi. Son olaylar yznden bir dansr gibi yryemiyordu artk. Batya, ln ierilerine doru ilerlediler. Jonathan Miles'n saldrya kalkmasn nlemek iin tabancay sol elinde tutuyordu. Tam bir buuk saat scaktan titreen havada, lde yollarna devam ettiler. Jonathan, farkndayd. Miles'n Bu tabancay kucandaki almaya ellerinin hafife hazrlandnn
parmaklarnn bklme sinden ve omuz kaslarnn
bzlmesinden anlalyordu. Miles atld srada Jonathan fren yapt. Miles yzn direksiyona arpt. Jonathan el frenini ekti ve yere atlad. Miles' yakasndan tutarak dar ekti. Onu yere brakarak tekrar cip'e atlad. Miles ayaa kalktnda Jonathan da tat evirmiti bile, Miles'n burnundan akan kanlar tozlara karyordu. Adam arabann yolunun zerinde duruyordu.
Trevanian
188
Kar Kaplan
"Beni
burada
brakamazsn!"
Miles.
Jonathan'n
plann
anlam ve dehete kaplmt. Beynine sklacak bir kursun bile onu bu kadar korkutamazd. Jonathan, Miles'n yanndan gemeye alt, ama adam motor kapana atlad. Bunun zerine yatarak yzn n cama dayad. Avaz avaz, "Allah akna, Jonathan!" diye haykrd. "Beni vur!" Jonathan gaza bast, sonra da fren yapt. Miles yere yuvarland. Jonathan adamn yanndan geerek hzla uzaklat. Daha sonra dikiz aynasndan geriye baktnda Miles ayaa kalkmt. O her zamanki sakin tavrlaryla duruyordu. Kpeini kucana alm arabann arkasndan bakyordu. Jonathan, Miles' son grd an hi unutmad. Adamn altn lame elbisesi gnete prldyordu. Miles kpeini yere brakarak cebinden bir tarak kard. Salarn tarayarak yanlarn dzeltti. Kleine Scheidegg : 5 Temmuz Jonathan. Kleine Scheidegg Otcli'nin verandasnda yuvarlak, maden masann banda oturuyor ve Vaudois iiyordu. Meyilli yayladan Eiger'in kasvetli kuzey yamacna bakyordu. Bu yzeyi g ue gnde bir kez ok az bir zaman iin aydnlatyordu. Karanlk, i bkey yama kinle Jonathan'n tepesine dikilmi gibiydi. Sanki bir dev bu yzeyi krekle oyuvermti. Hafif bir rzgar eserken Jonathan farkna varmadan titredi. Daha nce iki kez bu yamaca trmanmaya almt, ve iki seferinde de kuzeyden esen o korkun frtnalar yznden yenilmiti. Bu fkeli kar frtnalar o kadar sk grlyordu ki
Trevanian
189
Kar Kaplan
aksi suratl Bernli rehberler bunlardan ."Eiger Havas." diye sz ediyorlard. Jonathan 'Beyaz rmcek' denilen buzlu alandan inmek iin tam dokuz saat uram ve bir daha bu daa trmanmamaya da karar vermiti. Ama... Aslnda bu da yenmek gerekten zevkli olurdu. Jonathan gne gzln dzelterek o korkun ve stn Eiger'e bakt. Jonathan bu dadan korkuyordu, ama ayn zamanda elleri Eiger'in Bu souk kayalarna dokunmak fikri iin onu sabrszlanyordu. vahiye yeniden trmanma
heyecanlandryordu. "Ne yazk ki 'onaylama' yaplacak hedefi trmantan nce bildirecekler... Ama belki o ii hallettikten sonra..." Uzun bacakl, dada yanm bir sarn masalarn arasndan geti. Kalasyla Jonathan'a usulca arparak adamn arabnn biraz dklmesine neden oldu. "Afedersiniz..." Kadn bu kaza nedeniyle dostluk etmeye hazrd. Jonathan sert bir tavrla ban sallad. Kadn da Jonathan'n hemen nndeki parayla alan teleskopa gitti. Oysa alt teleskop daha vard. Kadn teleskopun zerine eildi. Jonathan o zaman kadnn ayandaki o ortla yanm olduunu fark etti. ngiliz aksanyla konumutu. Ata binmeyi merakl o tiplere benziyordu. Jonathan'n baklar tekrar Eiger'a kayd. Eiger. Uygun bir isimdi bu. lk Hristiyanlar bu yaylaya geldiklerinde dizideki daha yksek iki daa gzel isimler vermilerdi : Jungfrau Bakire, Monch Kei ama bu kt tepenin ad Eiger'di. Yani "nsan Yiyen Dev."
Trevanian
190
Kar Kaplan
Yirminci
yzyla
kadar
Eiger'in
btn
yamalarna
trmanlmt. Biri dnda. Kuzey yamac Eigerwand'di bu. Yani nsan Yiyen Dev'in Duvar. Tecrbeli daclar onu trmanlmas olanaksz yamalar" listesine almlard. ok kii denemiti tepeye trmanmay. Bin dokuz yz otuzlardan Nazilerin da ve bulut merak" yznden gen Alman ocuklar grup grup buraya gelmilerdi. Eiger'i yenmek istiyorlard, Hitler de bunu ilk baaracak sporcuya altn bir madalya verecekti. Ve sar sal romantik ocuklar bu yzden lp gitmilerdi. Tepeye de kimse eriememiti. Jonathan Eiger'e bakyor ve kurbanlarnn saysn hatrlamaya alyordu. Teleskopla bakan ngiliz kadn, "bir ey mi var?" diye sordu. Jonathan onu unutmutu. "Neden bana yle bakyorsunuz?" Kadn Jonathan'n cevab tahmin ederek glmsedi, "Ben size deil, daha ileriye bakyordum," "Ah, hayal krklna uradm. Size katlabilir miyim?" Kadn adamn sessizliini bir davet olarak yorumlad." O da daa yle bakyordunuz ki ilgimi ektiniz. Eiger'e trmanmay dnmediinizi umarm." "Ah, hayr, bunu bir daha yapmayacam." "Yani daha nce bu daa trmandnz m?" "Bunu denedim." "Yama korkun mu?" "ok korkun." "Benim daclar hakknda bir kuramm var. Ha, adm Randie. Randie Nickers."
Trevanian
191
Kar Kaplan
"Jonathan Hemlock. Kuramnz nedir, Randie?" "ey... arap iebilir miyim? Zarar yok, sizin kadehinizi kullanabilirim. Tabi bir sakncas yoksa, kuramna gelince : bence erkekler baz hayal baz krklklar duygularn yznden da bask dalara altnda trmanyorlar. tutuyorlar." "Cinsel duygularn tabii." Randie ban sallayarak araptan bir yudum ald. "Her halde. Bu arap yar kpkl deil mi?" Jonathan ayaklarn bo bir iskemleye dayayarak yzn gnee doru kaldrd. "arapta svireli kzlarn kahkahalar gizli. Yanaklar kzarm, ama ky delikanllarn gsterdikleri ilgiden de memnunlar. Ancak bu nee Oberland kylsnn hainliini de gizlemiyor." Randie sanrm." "Tabi taklyorum, Randie. Herkes genellikle byle yapmyor mu?" "Erkekler deil. Onlar benimle her zaman ak yapmak iin konuuyorlar." "Baarl oluyorlar m? Bu yntemle!" "Aslnda son zamanlarda ok baarl oluyorlar. svireye bir trl tatil yapmak iin geldim.. Sonra eve dnerek ve dzgn bir evlilik hayat sreceim." "Ve daha zaman varken vcudunuzla evrenizdekileri mutlu etmeye alyorsunuz." "Evet. yle bir ey. Tabii Rodney'i sevmiyor deilim. Aslnda ok iyi bir insan o, ama yine de Rodney ite."
Bylece
bir
sre
sesini
karmad.
"Bana
taklyorsunuz
Trevanian
192
Kar Kaplan
"Ve zengin." "Ah. yle sanrm." Randie bir an kalarn att. "yle olduunu sanrm. Ah. tabii zengin. Beni fena halde korkuttunuz, ama bence onun en ho taraf ismi." "Smith. Rodney Smith." "Onun en ho taraf bu. yle mi?" "Smith yle gzel bir isim deil. Hatta ok grlen bir isim ama bylece kendi ismimden kurtulacam. Hayatm boyunca ismim yznden ok ektim." "Randie Nickers hi de fena bir isim deil." "Amerikal olduunuz iin size yle geliyor. Konumanzdan Amerikal olduunuzu anladm, ama ngiliz klot kelimesinin argosu 'knickers'dr. Ve bataki harfi de sylenmez. Kzlarn okulda ismim nedeniyle bana neler sylediklerini tahmin edebilirsiniz." "Anlyorum." Jonathan kadehini alarak kendisi iin arap doldurdu. soruyordu. "Ne demek istediimi anlyorsunuz deil mi?" Rande, konumadn. yalnzca dndn unutmutu. "Pek deil." "Ben yabanclarn hemen kendilerini en ok ilgilendiren konular atklarn dnrm, ve imdi oturmu klotlardan sz ediyoruz. Bu hakkmzda ok eyi aklyor, deil mi?" Jonathan, "siz ata biniyorsunuz, deil mi?" diye sordu. "Evet. Amcam adna gsterilere katlyorum. Bunu nasl anladnz?" Kendi kendisine bu kaklar neden ektiini
Trevanian
193
Kar Kaplan
"Kesin olarak bilmiyordum, ama yle olduunu umuyordum. Gl hayvanlara binmekten holanan kadnlar konusunda da kuramnz var m?" Randie kalarn att. "Bunu dnmedim, ama haklsnz sanrm. Bu daa trmanmak gibi bir ey deil mi? nsanlarn ortak yanlar olmas ok ho bir ey." Gzlerini ksarak Jonathan'a bakt. "Ben sizi bir yerden tanmyor muyum? sminiz hi yabanc gelmiyor." Dnd. "Jonathan Hemlock... Hahl Siz bir yazar deil misiniz?" "yle saylr." "Tamam, imdi hatrladm! Siz sanat konularnda filan kitaplar yazyorsunuz. Slade'de sizi ok vyorlar." "Evet, oras iyi bir okuldur... Ne yapmamz istersiniz. Randie? Kyde dolaalm m? Yoksa hemen yataa nu koalm?" "Kyde dolamak ho olur. Hatta romantik de saylabilir. Sevieceimiz iin seviniyorum. Ak yapmak konusunda da bir kuramm var. nsanlar bu nedenle birbirleriyle ahbap olabilirler. Bir erkekle sevitikten sonra bir de bakarsnz el ele tutumuunuz. ve birbirinizi kk isimlerinizle aryorsunuz. Ben insanlarn birbirlerini kk isimleriyle armalarn tercih ederim. Belki de bunun nedeni soyadm. Size 'knicket'n ngiltere'de ne anlama geldiini syledim mi?" " Evet." "O halde isimlere kar olan tavrlarmda anlyorsunuz. Benim tavrlar konusunda bir kuramm vardr..." Jonathan, Randie'nin ertesi sabah Londra'ya dneceini rendii zaman hi zlmedi.
Trevanian
194
Kar Kaplan
Kleine Scheidegg : 27 Temmuz O sabah iki kez giyinmek zorunda kaldlar. Bu yzden az kalsn treni karacaklard. Tren hareket ettiinde Randie kompart mann penceresini aarak. "Jonathan," diye bard. "Gzlerin gerekten ok gzel." Sonra evine dnen kayaknn yanna otu "arak ona kuramlarn anlatamaya balad. Jonathan usulca glmsedi ve kyle oteli birbirine balayan ta deli dik yoldan kmaya balad. Yerel bir rehbehle Eiger'n bat yamacna trmanacakt. Tabii bu Kuzey yzeyiyle boy lemezdi, ama yine de sayg uyandracak kadar can almt. Jonathan'n yapmak amac yalnzca daa de almak ve antreman olduunca deildi. Adam otelden mmkn
uzaklamak istiyordu. Her zaman olduu gibi alnan btn nlemlere ramen otel ynetimi Eigerwand'a trmanma planlar yapldn sezmiti. evreye usulca telgraflar gnderilmiti. En gzel daireler zengin 'Eiger Kular' iin bo tutuluyordu. Hepsi de yaknda otele eceklerdi. Jonathan da btn daclar gibi bu heyecan a jet sosyetesi yelerine kzyor, onlardan nefret ediyordu. Sinirleri nasrlam bu adamlar bakalarnn yaamlarn tehlikeye atmalarn seyrederek heyecanlanmaya alyorlard. Jonathan Koca Ben'le grubun dier yeleri henz gelmedikleri iin memnundu, nk onlarn geliiyle akrabalar da otele doluacaklard. Jonathan yokuun ortasnda bir bardak Vaudois imek iin bir kahveye girdi. Hafif da gneinin yanaklarn okamas houna gidiyordu. "Barlarda karlatn kzlara iki ikram eder misin?"
Trevanian
195
Kar Kaplan
Jemima arkadan, kahvenin karanl iinden yaklamt. Sesi Jonathan' bir kurun gibi sarst. Adam dnmedi. Kendisine hakim olarak uzand ve kzn oturmas iin bir iskemleyi ekti. Jemima iskemleye oturarak bir sre sessizce adama bakt. Baklarnda keder vard. Garson, masaya yaklat. steklerini sordu .Onlar getirdikten sonra uzaklat. Jemima bardan masadaki kk bir su birikintisinde ne arkaya kaydrmaya balad. Jonathan'n souk ve sakin ifadeli gzlerine deil, ikisine bakmay tercih ediyordu. "Bir konuma hazrlamtm. Gzel bir eydi bu. Sen szm kesmeden ya da uzaklamadan abucak tekrarlayacaktm." "Nasl bir eydi bu konuma?" Jemima Jonathan' bakt, sonra da gzlerini ondan kard. "Unuttum." "Haydi, haydi. Syle bakalm. Bildiin gibi ben kolaylkla kanarm." Jemima ban sallayarak hafife glmsedi. "Teslim oluyorum. Seninle byle baa kamam. Burada oturup sakn ve olgun insanlara yakacak szler syleyemem." Ben Ban kaldrd. nsan duygularnn yannda szlerin ne kadar yoksul kaldn dnyordu. "ok zgnm. Gerekten." "Bunu neden yaptm?" Jonathan yumuayacak deildi. "Adil olmaya al, Jonathan. Bunu. grevi kabul etmen gerektiine inandm iin yaptm. Hala da inanyorum." "Grevi kabul ettim. Jemima! Her ey harika!" "Sus! Kar taraf bizden nce nemli bir biyolojik silahlar gelitirdiinde neler olur. bir dn." "Ah. evet! Bu ok nemli!"
Trevanian
196
Kar Kaplan
Kz nne bakt. "Bunun nemli olduuna inanmadn biliyorum. Bundan o gece de sz ettik. Hatrlyor musun?" "Hatrlyor muyum? Kallee dvmesini iyi biliyorsun. Jemima arabn yudumlad. "Bana hi olmazsa tablonu kaybetmeyeceini sylediler. Sz verdiler." "Szlerini tuttular. Artk vicdan azab ekmene gerek yok." "Evet." Kz iini ekti. "Ama hala bir sorun var." "Neymi o?" Jemima kaytszca, "seni seviyorum." dedi. Bir sessizlik oldu. Sonra Jonathan byk altndan glerek ban sallad. "Hata ettim. Sen kallee dvmesini ok iyi biliyorsun." Sessizlik younlat. Jemima da byle konumaktan vazgemesi gerektiini anlad. Yoksa Jonathan kalkp gidecekti. "Dn hi de tipin olmayan biriyle gezdiini grdm. Sarn bir ngiliz... yi miydi o?" "Yeteri kadar." "Benden." "Hayr." "Buna sevindim." Jonathan kzn ak szll nedeniyle dayanamayarak gld. "Burada olduumu nereden rendin?" "Bay Dragon'un brosunda senin dosyan incelediimi unuttun mu? Bu grev de dosyada vard." "Anlyorum." Jonathan, "demek Dragon bu ii alacamdan ok emindi," diye dnd. "Bu nedenle bu grevi de dosyama koydular." Ne yapacann nceden kestirilmesine ok kzard.
Trevanian
197
Kar Kaplan
"Seni bu gece grecek miyim, Jonathan?" Kz cesaretle konumutu. Yaralanmaya razyd. "Bu gn daa trmanacam. Geceyi orada geireceiz." "Sonra?." "Ltfen git artk. Seni cezalandrmak niyetinde deilim. Senden nefret etmeyi de, seni sevmeyi de istemiyorum. Yalnzca gitmeni istiyorum." Kz kucandaki eldivenlerini katlad. Kararn vermiti. "O dadan indiinde burada olacan." Jonathan ayaa kalkarak masaya para brakt. "Ltfen yapma bunu." Jemima'nn gzleri birdenbire doldu. "Bunu neden yapyorsun. Jonathan? Bunun tek tarafl bir ey olmadn biliyorum. Senin de beni sevdiinden eminim." "Bu dertten de kurtulurum." Jonathan kahveden karak evik admlarla otele gitti. svireli rehber meslektalarnn yapt gibi homurdand, afan ilk klaryla yola kmalar gerektiini syleyerek yaknd. 'imdi bu yzden geceyi dada geireceiz." Jonathan adama kondisyon iin geceyi dada geirmeyi zaten istediini syledi. Rehber nce gibi Jonathan'n bir tavr ne demek Sonra istediini bu iten anlayamyormu taknd.
vazgetiini aklad. ama Jonathan iki misli cret nerince hem onun ne dediini kavrayverdi, hem de geceyi dada geirme fikrinin harika olduuna karar verdi. Jonathan svirelilerin paragz aksi. dindar, bamsz iyi organizasyoncu, insanlar olduklarn dnyordu. Bern Oberlandh bu adamlar daclkta ustayd. Bir dan yamacnda
Trevanian
198
Kar Kaplan
kalakalm bir sporcuyu kurtarmak iin her trl tehlikeyi de gze ahlard, ama sonra kurtardklar adama, o lmse yaknlarna ayrntl bir fatura gndermeyi de unutmazlard. Trman yorucu oldu, ama bir tehlikeyle de karlamadlar. Baka zaman olsayd Jonathan rehberin durmadan souktan ikayet etmesine de sinirlenirdi, ama imdi bu nedenle Jemima'y dnmekten kurtulmu oluyordu. Jonathan'a ertesi gn otelde rehberin faturasn verdiler. ift crete ramen denmesi gereken baka eyler olduu da anlalyordu. Bunlarn arasnda kulanmadklar ilalar, kendi yemeini getirmi olan Jonathan'n elini srmedii yiyecekler vard. Bir de "Bir ift botun drtte biri"nin bedeli. Jonathan bu sonuncuyu grnce tepesi att. Rehberi odasna artarak onu sorguya ekti. Rehber sabrl bir tavr taknd. "Botlar eskiyor. Bunu inkar edemezsiniz sanrm. Genlikle Matterhorn iin bir ift botun yar parasn isterim. Eiger aslnda Matterhorn'dan daha yksek, ama ben sizden botlarn parasnn drtte birini istiyorum. Bunu siz iyi bir arkada olduunuz iin yaptm." "p eskidii iin benden para istememene atm." Rehber kalarn kaldrd. "Ah?" Faturay alarak dikkatle inceledi. "ok haklsnz, efendim. Bunu atlamm." Cebinden bir kurun kalem kararak ucunu slatt. Unuttuu ipi de yazarak, toplam dzeltti. "Size baka nasl yardm edebilirim?" Jonathan kapy iaret etti. Rehber sert bir tavrla eilerek onu selamlad ve odadan kt. Jonathan'n duyduu o gerilim ve heyecan, svire'de bulunmann neden olduu i sknts artryordu. Adam o enfes
Trevanian
199
Kar Kaplan
Alp lerin bu ruhsuz lkede olmasn doann kt kaprislerinden biri sayyordu. Jontahan, odasnda skntyla bir aa bir yukar dolamaya balad. Koca Ben ertesi gn gelecekti. Jonathan ise o gn, otele gelmeyen balayan Eiger kular arasnda geirmek istemiyordu. Telefon almaya balad. Jonathan alcy kaldrarak, fkeyle, "Ne var?" diye homurdand. Jemima sordu. "Arayann ben olduumu nasl anladn?" "Bu gece ne yapmay dnyorsun?" Kz duraklamadan cevaplad. "Seninle sevimeyi." "nce senin kahvede yemek yiyelim mi?" "ok iyi olur. Bu artk bartmz anlamna m geliyor?" "Hayr." Jemima'nn byle sanmas Jonathan' artmt. "Ya..." Kz bir an bir ey sylemedi. "Yirmi dakika sonra grrz." "On be." Kahvenin verandasnn evresi lotu. Dalarda akam abuk olurdu. Jonathan'la Jemima son konyaklarn sessizce yudumladlar. Kz, Long sland'da beraber geirdikleri saatlerden sz etmemeye alyordu. Jonathan ise dncelere dalmt. Eiger' den aaya doru esen souk rzgarn farknda deildi. Jonathan?" Ha?" Beni affettin mi?" Adam ar ar ban sallad. "Sorun bu deil. Sana bir daha gvenemeyeceim." "Ve bunu isteyecek misin?"
Trevanian
200
Kar Kaplan
Tabii." "O halde, 'bu deerli bir iliki olabilirdi,' diyorsun." "Evet, olabilirdi. Bundan eminim." "Artk mit yok mu? Hi mit yok mu?" Jonathan cevap vermedi. "Sen duygular arplm bir adamsn. Bir eyin farknda msn acaba? Beni hala pmedin." Jonathan bu hatasn Jemima dzeltti. iini Birbirlerinden "Dorusu sivri ar ar uzaklarlarken Son sar ekti. dudaklarn ardnda
kendilerine zg bir hafzalar olduunu bilmiyordum." klarn evrelerindeki tepelerin kaybolmasn seyrettiler. "Jonathan? Senin evindeki o olay..." "Ondan sz etmek istemiyorum." "Aslnda seni yaralayan paran almam deildi sanrm. Birlikte... o kadar iyiydik ki. Yani... btn gn. Bir eyi renmek ister misin?" "Syle." Jemima kendi kendisiyle alay etti. Paran aldktan sonra"yanna dnp seninle tekrar sevimemek iin kendimi zor tuttum. Bunu yapsaydm, herhalde durumu anladnda o kadar kzmazdn" "Evet. Gerekten." Ha. sahi o deli nasl?" "Bay Monk mu? Bilmem. Evden epey zamandan beri uza m." "Ya?" Jemima bunun kendisi iin iyi olmayacan sezdi.
Trevanian
201
Kar Kaplan
"yle." Jonathan ayaa kalkt. "Herhalde odanda bir yatan var." "Var ama ok dar." "^Bir aresini buluruz." Jemima o gece eski gnlerden sz etmemeye zen gsterdi. Kleine Scheidegg : 8 Temmuz Jonathan otelin salonunda ge vakit yemek yedi. Dolu masalardan uzakta bir yere oturmaya zellikle dikkat etti. Kendi kendisine kzyordu. Jemima konusunda uygun biimde davranamamt. Erken kalkn ve krlarda gezmilerdi. Yine kahvede oturmu. gevezelik etmilerdi. Sonra el skmlar ve Jonathan da oteline dnmt. Her ey Jonathan'a bir bakaym gibi geliyordu. likilerinin hala duygusal yanlar vard. Jemima kydeydi ve bekliyordu. Jonathanda kzla ilikisini tamamyla kesmedii iin kendi kendisine fkeleniyordu. Artk kza ihaneti yznden cezalandrmayacan biliyordu, ama Jemima'y hibir zaman balayamayacann da farkndayd. Jonathan o zamana kadar kimseyi baladn hatrlamyordu. Mterilerden birka yemek iin giyinmilerdi. Erken gelen 'Eiger kularydlar bunlar. Jonathan, verandadaki teleskoplardan yarsnn evresine ipler gerilmi olduunu grdii. Bunlar yalnzca otelin uygun grd mteriler kullanacak ve ok da para vereceklerdi. tah olmayan Jonathan tabandaki yemei saa sola itip duruyordu. Kafasnda birok dnce birbirlerini kovalyordu. Jemima, 'onaylama' ii. Mellougu'nun hedefi uyarm olmas olasl. Aa grd 'Eiger kular'. Jonathan iki defa smokinli
Trevanian
202
Kar Kaplan
adamlarn kendisini yanlarndaki gen, gzel, ama kafasz kzlara iaret ettiklerini grd. Orta yal irkin bir kadn da ona peetesini sallad. Jonathan, o tandk sesin Lobide yanklandn duyunca rahatlad. "Allah kahretsin! Bylesini de hi duymadm! Otelde bana yer nasl olmazm?" Jonathan kahvesiyle konyan brakarak salondan lobiye kt. svireli, ufak tefek, terbiyeli Otel Mdr, Koca Ben'i yattrmaya alyordu. "Bay. Bowman..." "Bay eek! u deftere tekrar bak ve bana ayrlan oday bul!" Jonathan, Ben'in iri elini skt. "Ne oldu?" "Bu solucan, rezervasyonlar kartrm. Benim telgrafm bulamyor. Haline bakyorum da, yannda alt rehberle tuvaletin yolunu bile bulamaz o!" Jonathan ne olduunu hemen anlad. "'Eiger kular' buraya meye baladlar." diye aklad. "Ah. anlyorum..." "Dostumuz bo odalar bulmaya ve onlar pahal para deyen bakalarna vermeye alyor." Jonathan bu szleri dinleyen mdre dnd. "yle deil mi?" "Bu bayn arkadanz olduunu bilmiyordum. Dr. Hemlock." "Trman o ynetecek." Mdr pek saf bir tavrla, "ya, yle mi?" diye sordu. "Biri bizim daa m trmanacak?" "Yeter."
Trevanian
203
Kar Kaplan
"Belki
Bay
Bowman
kyde
bir
yer
bulabilir.
Oradaki
kahvelerde..." "O burada kalacak." "Korkarm bu olanaksz. Doktor." Mdr dudaklarn bzd. "Pekala." Jonathan czdann kard. "Hesabm hazrlayn." "Ama siz giderseniz..." "Kimse daa trmanmaz. Byle diyecektiniz deil mi? Tabii ya. Ve gelen mteriler de fena halde fkelenirler." Mdr kararszlk iinde kvranyordu. Jonathan, "biliyor musunuz aklma ne geldi?" dedi. "Katiplerinizden birinin i odada bir deste telgraf sraya dizdiini grdm. Bay Bowman'in telgraf da onlarn arasnda olmal. Neden gidip onlara bakmyorsunuz?" Mdr durumu kurtarmak iin hemen bu frsattan yararland. Bayla hafife selam vererek uzaklat. Ben, rakip bir otel bulunduunu hatrlayarak lobide saklaya madii bir tiksintiyle etrafna baknd. Dierleriyle tantn m?" "Daha gelmediler." "Sahi mi? O halde yarn burada olurlar. Akas biraz dinlenmek houma gidecek. Birka gnden beri ayam beni rahatsz ediyor. Sen yanmdayken fazla zorladm." "George Hotfort nasl?" "Sesi kmyor." "Kendisini polise vermediim iin minnet duyuyor mu?" "Herhalde. Bunu aklayacak bir tip deil o." Mdr geri dnd. Hem arm ve hem de pek sevinmi gibi bir tavr taknmt. Ben'in telgrafn bulmu ve her ey dzelmiti.
Trevanian
204
Kar Kaplan
niformal
komiler
Benin
bavullarn
alrken
Jonathan
arkadana, "hemen odadan m kacaksn?" diye sordu." Hayr. Beni bara gtrp bira ikram edebilirsin." ki arkada gece ge saatlere konutular. Daha ok Eeiger wand'la ilgili teknik sorunlardan sz ettiler. Koca Ben iki defa Mellough konusunu at. Jonathan da her seferinde, "bundan daha sonra sz ederiz," dedi. "Belki de daa trmandktan sonra." svireye geleli beri Eiger'a trmanabileceine gitgide daha fazla inanmaya balamt. Bazen asl grevini bile unutuyordu, ama bu adam iin tehlikeli bir lkst. Bu yzden odasna kmadan nce Ben'den tekrar gruptakilerden gelen mektuplar istedi. Daclar ertesi sabah otelde olacaklard. Jonathan, yatakta oturuyordu. Mektuplar battaniyenin zerinde desteye ayrmt. Her dacnn mektuplarn ayr koymutu. Lephroaig'ini yudumlayarak adamlarn nasl insanlar olduklarn tahmin etmeye alt. Jean-Paul Bidet. Krk iki yanda, zengin bir retici. Babasnn brakt dkkan alp abalayarak gelitirmi. Aeresol kutular yapyor. Ge evlenmi. Alplerde balaym geirirken dacln zevkli bir spor olduunu kefetmi. Avrupa dnda baka bir yerde daclk yapmam, ama Alplerdeki zaferleri etkileyici nemli trmanlarn, bir i yannda adamna nl zg ve pahal rehberlerle yazd yapm. Bu nedenle onu tepeleri 'satn almakla' sulayabilirler. Bidet'nin Ingilizceyle mektuplardan onun dost canls, enerjik ve biraz kaba saba bir insan olduu anlalyordu. Jonathan adamn o en zalim daa trmandn seyretmesi iin karsn da birlikte getirmek niyetinde olmasna at.
Trevanian
205
Kar Kaplan
Karl Freytag. Yirmi alt yanda. Freytag sanayi kompleksinin tek varisi. Ailesi ticari kimyasal maddeler, zellikle bcek ve yabani ot zehirleri retiyor. Karl. dacla niversite tatilleri srasnda balam. Daha yirmisine basmadan Almanya'da bir daclk rgt kurmu ve bunun bana gemi. ayda bir sayg gcu bir daclk dergisi yaynlyor. Derginin yaz ileri mdr de yine Karl." Karl, mektuplarn ciddi ve kusursuz bir ngilizceyle yazmt. Bunlardan dzenleyen Kar! Freytag'n Bay Bowman'la yapmaya ve hazr trman olduu Komite'yle ibirlii
anlalyordu, ama trman ilk o dnmt. Daa karken de gruba o liderlik etmeliydi. Anderl Meyer. Yirmi be yanda. Viyana'da tp eitimini tamamlamak iin paras yetimemi. Babasnn yanna dnm. Onunla birlikte marangozluk yapyor. Daclk mevsiminde memleketi olan Tiroller Alplerinde kafilelere rehberlik ediyor. Yani gruptaki tek profesyonel o saylr. Meyer, Tp fakltesinden ayrlmak zorunda kalr kalmaz daclk onda bir saplant halini alm. Para biriktirmekten, yalvarmaya kadar her yola bavurarak son yl en nemli trmanlara katlm. Alpler, Yeni Zelanda, Himalayalar, Gney Amerika ve en son da Atlas Dalar'nda trmanlar yapt biliniyor. Her makalede Meyer'in ustalk ve gc vlyor. ama bazlar kendisi onun onun kadar iin grupla iyi alamadm onlara sylyor. Geri Timdeki dnmek yetenekli en
olmayan daclarn ilerlemesini engellediklerini dnyor ve kzyormu. dnyann utanlacak eyi. Bu yzden yamata fiziksel ve psikolojik adan
Trevanian
206
Kar Kaplan
daha az gelimi insanlar iin intihar saylabilecek eyler yapyor. Tabii eski gnlerde John'u da ayn eylerle sularlard. Jonathan, Meyer'in mektuplarndan gen adamn kiilii konusunda belirgin bir fikir edinememiti. ngilizcesi bozuktu. Baz kelimelerin ngilizcesine lugattan bakt da anlalyordu. Bu yzden gln yanllklar da yapmt, ama bu laf karmaasnda yine de belli olan bir ey vard, gizli bir ekingenlik. Jonathan mektup destelerine bakarak viskisini iti. Bidet. Freytag, Meyer. Ve hedef kimse. Mellough onu uyard bile." Kleine Scheidegg : 9 Temmuz Jonathan sabah ge kalkt. Giyinip tra olduu srada gne de iyice ykselmiti. Jonathan lobide genlerden oluan bir grubun yanndan geti. Serin hava yzlerinin gerilmesine, gzlerinin yaylyordu. Otel mdr bir sr veriyormucasna Jonathan'n yanna geldi. "Geldiler, Doktor Bey," dedi. "Sizi bekliyorlar." Jonathan ban sallayarak yemek salonunun kapsna doru gitti. Salona bakar bakmaz da onlar grd. Yerden tavana kadar ykselen ve daa bakan pencerenin nnde oturuyorlard. Masalarn parlak gne aydnlatyordu. Kalabalk olmayan lo salonda renkli kazaklar hemen dikkati ekiyordu. Ben'in tecrbesi ve ya nedeniyle toplanty ynettii anlalyordu. Jonathan yaklarken erkekler ayaa kalktlar. Ben sporcular tantrd. "Jonathan Hemlock, iste bu Jean-Paul Bidet."
parlaklamasna Kaln
neden
olmutu. etrafa hala
Tepelerde serinlik
dolamlard.
kazaklarndan
Trevanian
207
Kar Kaplan
Jonathan elini uzatt. "Msy Bidet." "Sizinle tanmak iin sabrszlanyordum. Msy Hemlock." Bidet, kyllerinkine benzeyen ekik gzleriyle Jonathan' ak ak inceledi. Bu Karl Freytag." Freytag'n elini iddetle skmas Jonathan' ok elendirdi. O da Alman taklit etti. "Herr Freytag?" "Herr Doktor?" Alman sert bir tavrla selam vererek yerine oturdu. "Bu da Anderl Meyer." Jonathan. Moyer'in alayc mavi gzlerine profesyonelco bir takdirle bakarak glmsedi. Almanca, Senin hakknda baz eyler okudum. Anderl," dedi. Anderl Meyer o yumuak Avusturya aksanyla, "Ben de senin hakknda." dedi. Jonathan, "yani ikimiz de birbirimiz hakknda baz eyler okumuuz," diye mrldand. "Bu hanmda Madam Bidet." Bu skc toplumsal grevini tamamlad iin rahatlayan Ben yerine oturdu. Jonathan kadnn uzatt elini skarken grnts onun gne gzlnn siyah camlarna vurdu. "Madam Bidet?" Kadn ban hafife edi. Bu bir selam. Madam Bidet olduu iin omuz silkme ve Jonathan'a duyulan takdir anlamna geliyordu. Tam bir Parisliye yakacak bir hareketti. Jonathan garsona tekrar taze kahve getirmesini syledi. Koca Ben, "burada havadan sudan sz ediyor ve daa bakyorduk." diye aklad.
Trevanian
208
Kar Kaplan
Madam Bidet, "Jean-Paul'un bir yldan beri szn ettii dan bu denli gzel olduunu bilmiyordum," dedi. Siyah gzln kararak sakin sakin Jonathan'a bakt. Bidet atld. "Bence gzel deil. Belki grkemli, ama gzel deil." Freytag kesin bir tavrla aklama getirdi. "Gzel olan sava ve zafer olasl." Anderl da szerek omzunu silkti. Onun bir dan gzel ya da irkin olduunu hi dnmedii belliydi. Gen adam dalar zor ya da kolay diye ayryordu. Jonathan'n kahvesi geldiinde Karl Freytag, "Kahvaltnz yalnzca bu mu, Herr Doktor?" diye sordu. "Evet." Freytag onu takdir eder gibi. "besin, kondsyon konusunda nemli bir rol oynar," dedi. "Bunu hatrlayacam." " Meyer de sizin gibi. Olmayacak eyler yiyor." "yle mi?... Tantnz bilmiyordum." Alman, "Ah. evet," diye cevap verdi. "Bu trman organize ettikten ksa bir sre sonra Meyor'le temasa getim. Onun ritmime alabilmesi iin birka ksa trman da yaptk." "Herhalde siz de onun ritmine altnz." Bidet, bu konumann soukluuna tepki gstererek dosta bir tavr taknd. "Birbirimizi kk isimlerimizle arsak daha iyi olmaz m?" Jonathan, "korkarm karnzn kk adn bilmiyorum," dedi. Kadn glmsedi. "Anna."
Trevanian
209
Kar Kaplan
Karl Freytag resmi bir tavrla Ben'e dnd. "Hava raporlar nasl?" "Pek de iyi deil. Bugn hava ak. Belki yarn da yle olacak, ama bir cephe sistemi bize doru geliyor. Bu da ktleece ini gsteriyor." Karl, "o halde tamam," dedi. Jonathan kahvesini yudumlarken, "tamam olan nedir?" diye sordu. "Daa hemen kmalyz." "Kahvemi iecek zamanm var m?" "Yani daa mmkn olduunca abuk trmanmalyz." Koca Ben Karl'a hayretle bakt. " gn sonra frtna kmas olaslna ramen mi?" Karl kendisini savunurcasna fkeyle, "daa iki gnde trmananlar olmu," diye hatrlatt. "Ya bu ii iki gnde baaramazsanz? Ya kt havada yamata bir yere taklp kalrsanz?" Jean-Paul sze kart. "Benjamin hakl. ocuka tehlikelere atlmamalyz." Bu 'ocuka' sz Karl' sinirlendirdi. "nsan tehlikeyi gze almadka daa trmanamaz ki. Belki de genler byle tehlikeleri daha kolaylkla karlyorlar." Jonathan bir daa bakt, bir Koca Ben'e. Arkada dudaklarn bkerek gzlerini yumdu. Ban skntyla sallad. Anderl bu tartmaya karmad. Dikkatini verandadaki gen ve gzel kzlardan oluan bir gruba vermiti. Jonathan, Avusturyalya iki gnde trmanma zorunluluu konusunda fikrini sordu. Anderl alt dudan sarktarak omzunu silkti. yi ya da
Trevanian
210
Kar Kaplan
kt havada trmanmalar onun iin birdi. kisi de ilgin olurdu. "Ama bu gn ya da yarn trmanmayacaksak. baka eylerle ilgilenmek houma gider." Jonathan. Anderl'den holanmt. Karl. "ikiye iki." dedi. "ki kii daa kmak istiyor, iki kii de istemiyor. te demokrata yntemin neden olduu zorluk. imdi nasl uzlaacaz?" Almanlara zg bir tavrla nkte yapmaya alyordu. Jonathan dzeltti. "Aleyhte oy veren kii. Ben'in de oy hakk var." "Ama o bizimle trmanmayacak ki." "O bizim 'yeradammz'. Biz trmanmaya balayncaya kadar btn kontrol onda olacak. Bu oydan da nemli." "Ya? Buna karar verildi mi?" Anderl gzlerini verandadaki kzlardan ayrmadan, "bu her zaman byledir," dedi. Sesi otoriterdi. "imdi son sz yeradam syler. Trmanma balaynca da lider." Karl tartmay kaybedeceini anlaynca konuyu ksa kesti. "Pekala. imdi baka bir konuya gelelim. Lider kim olacak?" Etrafna baknd. Gerekirse itirazlara karlk verecek ve liderliini savunacakt. Jonathan fincanna tekrar kahve doldurdu sonra da ibrii iaret eti. Karl. bu kahve nerisini ban serte sallayarak red etti. Jean-Paul eliyle fincann kapatt. Anna parmaklarn oynatt. Anderl ise Jonathan'n ikramn fark etmedi bile. Bira bardann dibinde hala iki olan Ben ise yzn buruturdu. Jonathan usulca, "senin liderlik etmene karar verildiini sanyordum. Karl." dedi.
Trevanian
211
Kar Kaplan
"Gerekten
de
yleydi,
ama
bu
karar
timin
Amerikal
temsilcisi talihsiz bir kaza geirmeden nce verilmiti. imdi onun yerini uluslararas ne sahip baka bir dac ald. Hi olmazsa birka yl ncesine kadar byleydi." Jonathan dayanamayarak gld. Karl konumasn srdrd. "Kesin karar vermeliyiz. Lider konusunda herkesin ayn fikirde olmas gerekir." Jean-Paul, "nemli bir noktaya deindin," dedi. "Jonathan daa daha nce iki defa trmanm." Bu Franszlara zg manta Almanca bir kesinlikle cevap verildi. "zninle bir dzeltme yapacam. Bizim doktor daa iki defa trmanmaya alt, ama bunu baaramad. Seni krmak istemiyorum. Doktor, ama unu da sylemek zorundaym. ki defa baarszla uraman sana liderlik etme hakkn vermez." "Krldm yok. Liderlik tmen senin iin bu kadar nemli mi?" "Grubumuz iin nemli. Aylarca uraarak yeni bir yol planladm. Bu klasik trmanma yolundan ok farkl. Bunu size akladm zaman hepiniz de plann iyi yaplm ve akla yakn olduunu kabul edeceksiniz. Daa yeni bir yoldan trmanmamz rekorlar kitabna girmemizi de salar." "Ve bu da senin iin nemli. yle mi?" Karl hayretle Jonathan'a bakt. "Tabii." Anderl iskemlesini biraz iterek masadan uzaklamt. imdi bu g kavgasn gneten yanm, ince yznde alayl bir ifadeyle dinliyordu.
Trevanian
212
Kar Kaplan
Anna, i skntsndan kurtulmak iin baklarn Jonathan' dan KarPa kaydrd. kisi de grubun doal liderleriydiler. Jonathan kadnn bir seim yaptn sezdi. Jean-Paul araya girdi. "yle yapalm m? leden sonra senin planladn yolu inceleriz. Karl. Bu yntemi beenirsek lider sen olursun, ama trmanncaya kadar kararlar Benjamin verecek." Karl bu neriyi kabul etti. Yeni yolun onlar ikna edeceinden emindi. Ben skntyla Almana bakarak, "evet," der gibi ban sallad. Jonathan da neriyi kabul etti. Anderl'in ise byle eylere zaten aldrd yoktu. "Tamam!" Jean-Paul pek tatsz bulduu bu tartmann sona erdiini belirtmek "ah." iin dedi. ellerini "Ben birbirine Karl'la vurdu. "imdi kahvelerimizi ier ve birbirimizi daha iyi tanmaya alrz." Jonathan, sanyordum." Jean-Paul glmseyerek sordu. "Nasl?" "i alannda sanrm. Sizin irket aeresol kutular yapyor. Onunki ise bcek zehiri. Onun iin..." Jonathan omzunu silkti. Bcek ilacndan sz edildiini duyan Karl'n kalar atld. Jean-Paul, "ah, anlyorum," dedi." Evet. Aslnda Karl'la ilk kez burada karlatk. alma alanlarmzn birbirine yakn olmas yalnzca bir rastlant." Anna pencereden dar bakarak kendi kendisine konuur gibi mrldand. "Ben Avrupadaki btn sv reticilerinin evimi ze uradklarn sanyordum." Jean-Paul glerek Jonathan'a gz krpt. " arkadalarmdan bazlarn i skc buluyor."
zaten
tantnz
Trevanian
213
Kar Kaplan
Ondan sonra havadan sudan sz etmeye baladlar. Ben, on be dakika kadar konumalar dinledi. Sonra ayaa kalkarak izin istedi. Ara ve gerelere bakacan syledi. Anderl ona yardma karar verdi. kisi uzaklatlar. Jonathan, Ben'in arkasndan bakt. Arkada topalln telafi etmek iin her zaman yapt gibi scrarcasna yryordu. Jonathan'n aklna bir sey geldi. Almana dnerek kaytszca, "geen ay yaralandm duydum." dedi. "F.vet. Yuvarlandm, ama nemli deildi." "Galiba bacandan yaralanmsn." "Evet. Bacam kayaya arptm, ama emin ol bu daa trmanmam hibir bakmdan engcleyemeyecek." yi.. Karl'la Jean-Paul trmandklar dalardan sz etmeye baladlar. Jonathan da elinde kahve fincan arkasna yaslanarak onlar inceledi. Timdekilerin hibiri de onun kim olduunu, oraya asl neden geldiini biliyorlarm gibi davranmyordu. Anna ise dncelere dalmt. Uzun kirpikleri zeka dolu gzlerini rtyordu. Jonathan kadn szd. Tam bir Parisliydi o. Hem alml, hem cilveli. Jonathan'n kendisini incelediini fark eden Anna dald dncelerden uyand. Adamn baklarna ak ak karlk vererek gld. Usulca, "ilgi ekici bir karm bu." dedi. "Ne?" "Sanat eletirmeni, bilim adam ve dac. Daha baka zellikleriniz olduundan da eminim." "Peki, btn bunlardan ne gibi bir sonu kartyorsunuz?"
Trevanian
214
Kar Kaplan
"Hi..." Jonathan ban sallayarak JeavPaul'a dnd. Adamn, karsnn dnyasyla ilikisi olmad belliydi. Yani zengindi o. Serveti de yeni elbiseleri gibi ona pek uyuyordu. nemli bir trman iin ya gemi saylrd, ama gl vcudu yalanmamt. Bir gznn kapa zavall bir palyaonun ki gibi yar inik burnu uzun ve eri, az da arpkt, ama zeki ve neeli bir adamd. Jonathan Fransz takdir etti. Tartmadan holanmamas, mantkl bir biimde araya girmesi daclar arasnda ok grlen dinamik ve saldrgan tipleri gzelce yattrabileceinin kantyd. Ne yazk ki 'boynuzlunun biri'ydi Jean-Paul. Anna'nn durumu bunu gsteriyordu. Jonathan imdi Karl Freytag' inceliyordu. Alman, Jean-Paul' un bir mevsim nce Dru'ya trmanrken izledii yolun dikkatsizce seilmi olduunu kantlamakla meguld. Jean-Paul glerek, "orasn bilmem, o yoldan tepeye ktm ve indim." dediinde Karl da omzunu silkti. Bu konuyu bu kadar hafife alan bir adamla tartmay srdrmek istemiyordu. Karl'n yz geni, hatlar dzgnd, ama ifadesi fazla deimedii iin insana ilgin gelmiyordu. Yakklyd, ama ekici deildi. Sarn daha dorusu renksiz salarnn telleri ok ince ve canszd. Salarn zeki ve saldrgan bir insan olduunu aklayan geni alnndan geriye doru hafife kabartarak taramt. Gruptaki erkeklerin hepsinden boyluydu. Vcudunu ok iyi altrmt. Dimdik oturuyor, ama bu oturuu gln durmuyordu.
Trevanian
215
Kar Kaplan
Jean-Paul
Jonathan'la
Anna'ya
dnd.
"E?
kiniz
hi
konumuyorsunuz?" Jonathan, "Sessizliklerimizi kyaslyoruz," diye cevap verdi. "Sonra onunkinin benimkinden daha ilgin olduu anlald." Jean-Paul karsna gururla bakt. "O olaanst bir kadndr." "Buna inanrm." "Bu anssz evlilii yapmadan nce balerindi." Jean-Paul, kendisini korumak iin kimsenin bu evliliin bir soyluyla sradan bir insann birlemesi olduunu dnmesine izin vermeden bu gerei aklayveriyordu. Sonuta o yalnzca bir fabrikatrd. stelik fabrikalarnda gln bir ey de retiliyordu. Anna noktasna usulca gld. "Jean-Paul, beni sanat hayatmn sahneden doruk eritiim srada kapverdiini
dnmekten holanr. Aslnda yan ve hayranlarmn azalmas beni ayn noktaya srklyordu." Jean-Paul. "sama!" diye bard. "Kimse yan tahmin edemez. Anna ka yanda dersin. Jonathan?" Jonathan ikisi adna da utand. "Kocam ak szllkten holanr. Doktor Hemlock. O nezaket ve inceliin bir tr sinsilik olduunu dnr." "Haydi, Jonathan. Sence Anna ka yanda?" Jonathan aciz bir tavrla ellerini at. "ey..." Masada nemli bir ey konuulmayacan anlayan Karl ayaa kalkarak izin istedi. Jean-Paul iskemlesini masaya daha da yaklatrd. Dalgn dalgn Eiger'a bakarak, "gerekten harika." diye mrldand. "Trmanacam son da olmaya da layk." "Son da m?"
Trevanian
216
Kar Kaplan
"Artk gen deilim. Jonathan. Dn! Krk iki yandaym. Daa trmananlarn en yals ben olacam. O iki gen mthi yetenekliler. Sen ve ben bir hayli uraacaz. Afedersin ama sen... sen..." "Otuz yedi yandaym." "Ah! Tam karmn yandasn!" Anna gzlerini yumdu sonra da yorgun yorgun at. Jonathan konuyu deitirmeye alt. "Daclkla ilgileniyor musunuz, Anna?" "Pek ilgilenmiyorum." "Ama dndm zaman benimle gurur duyacak. yle deil mi. hayatm?" "ok gururlanacam." Jean-Paul gerindi sonra da kollarn karsnn omuzlarna dolad. "Kendimi imdiye kadar hi byle iyi hissetmedim. Bu yaa gre ok formumdaym. u son alt ay her gece karmak bir beden eitimi program uyguladm. Bir tek gn bile tembellik etmedim. Ge vakitlere kadar didindim. Yatmaya gittiim de zavall karm oktan uyumu oluyordu." Glerek Anna'y okad. Kadn kocasna bakt. Sonra da baklar yamur damlalarnn hafife arpt pencereye kayd. Jean-Paul alkanlkla hava kapad iin kfretti. Aslnda Bern Alpleri hakknda deneyimliydi. Bu yamurun deil, daha nceki gneli havann olaanst bir ey olduunu biliyordu. Kaytszca, "bu dan yukarlarna tekrar kar yaaca anlamna geliyor," diye aklad.
Trevanian
217
Kar Kaplan
Jonathan
ban
sallad.
"Evet.
yle."
Kahve
fincann
doldurdu. Sonra izin isteyerek verandaya kt. Saan altnda durarak yamurun taze kokusunun zevkini kard. "Soukkanl ilerinden biri. insanlar," diye dnyordu. hedefi "Hi olmazsa kimselerle 'Onaylama'nn olabilecek
tantm ve kurbanm bir hareketi ya da bakyla hibir biimde bana en ufak bir ipucu bile vermedi. Aratrma hedefin kimliini aklayncaya kadar bam dertte." Jonathan Ben'in odasna karken koridorda AnderPin yanndan geti. Birbirlerine balaryla selam verdiler. Jonathan bu karmakark siyah sal, ksa boylu, gl kuvvetli genten hemen holanmt. Anderl'in uzun, gl parmaklar kayadaki en ufak bir ukuru bularak ona yapmak iin yaratlmt sanki. 'Onaylama'nn hedefi Anderl olursa Jonathan zlecekti. Adam Ben'in oda kapsna vurdu. Arkada ieriden. "defol!" diye kkredi. Jonathan kapy aralayarak ieriye ban uzatt. "Ah sen miydin, eski dost? Gir, gir. Kapy da arkandan kilitle." Jonathan, ikinci karyolann zerindeki ip kangalm kaldrarak oraya uzand. "Neden bu fke?" Koca Ben drt srt antasna daa trmanmak iin gereken eyleri yerletiriyordu. "Ah. senin o gazetecilerden biri olduunu sandm." Bir antann kayn skca balarken kendi kendine bir eyler homurdand. "Be dakikada bir gelip kapma vuruyorlar. Haber filmleri eken bir grup bile gelmi. Bundan haberin var myd?"
Trevanian
218
Kar Kaplan
"Hayr, toplandlar
ama artk.
buna Otel
amadm. doldu. Geri
'Eiger
Kular'
buraya ve
kalanlar
Alpiglon
Grindelwald'a kadar yayldlar." "Aalk hortlaklar!" "Ama en zenginleri burada, bu oteldeler." Ben bir antay daha balad. "Kim rnein?" Jonathan bir Yunan tcearyla yeni evlendii Amerika sosyetesinden karsndan sz etti. Otel onlarn kullanmalar iin verandadaki teleskoplardan birinin yanna bir adr kurmutu. adrn iine ipekler aslm, bir elektrik sobasyla kk bir buzdolab da konulmutu. Teleskop da onlara ayrlmt. Tabii nce bu iyice dezenfekte de edilmiti. Adamla karsn daha nemsiz 'Eiger Kular'ndan ayr tutmak iin her nlem alnmt, ama Yunanlnn msriflii ve baya akalar basnn hemen dikkatini ekmiti. Jonathan odann bir kesinde gl, pirin bir teleskopun durduunu grd. "Onu sen mi getirdin?" "Tabii. Yamac seyretmek iin cebimde bozuk parayla bekleyeceimi sanmyorsun ya?" "Korkarm gazetecilerle dost olmak zorundasn." "Nedenmi o?" "Biz yamaca trmanmaya baladktan sonra onlara bilgi vermen iyi olur. Yalnzca temel bilgiler aklarsn: ne kadar yksekteyiz. hava, izleyeceimiz yol. Byle eyler ite." "Ben gazetecilere hibir aklama yaplmamas gerektiine inanrm. Canlar cehenneme!" "Hayr. Bence onlarla biraz ibirlii yapmalsn. Aksi takdirde kendilerinden bir eyler uydurup yazarlar."
Trevanian
219
Kar Kaplan
Ben, sonuncu srt antasnn da kaylarn balad. Tuvalet masasndaki biralardan birini alarak at. "ff! Ayan popoya vurma yarmasna girmi tek bacakl bir adam kadar yoruldum! Ama artk her ey hazr. Grup bir dakika iinde yola kabilir. Yksek basn merkezinin yaklatn haber verdiler. O iren da havann ancak iki gn ak kalmasna izin verir." Yatann stndeki buz 'piton'larn bir kenara atarak uzand. Jonathan ona dier daclar hakkndaki fikrini sordu. Ben, yzn buruturdu. "Bilmem ki. Pek karmak bir grup bu. O Alman delikanl fazla kstah." "Ama bana iyi bir dacym gibi geliyor." "Olabilir, ama ak havada gecelediiniz de neeli tavrlar taknacan da hi sanmyorum. Ukalann teki. O kundaktayken bizim en nemli dalara trmandmz dnemiyor, ama o Avusturyal ocuk..." "Anderl..." "Evet. Anderl. te ona dac derim. Grn uygun. Senin eski halini hatrlatyor." Ben bir dirseinin zerinde dorularak anlaml anlaml ekledi. "On yl nceki halini." "Pekala, pekala." "Hey, eski (Jost. u zavall sakat arkadana bir bira daha at bakaym." Jonathan homurdanarak Koca Ben'in bu isteini yerine getirdi ve ilk kez o zaman arkadann Amerikan biras itiini fark etti. svirede msriflik saylrd bu, ama Ben de btn Amerikan bira merakllar gibi daha youn olan Alman tipinden holanmyordu. Jonathan pencereye yaslanarak yamuru seyretmeye balad.
Trevanian
220
Kar Kaplan
Anderl yannda bir kzla otele dnyordu. Avusturyal gen kolunu kzn beline atm, ceketiyle de onun ban rtmt. "Jean-Paul hakknda ne dnyorsun, Ben?" "Durumu pek de iyi deil. Sen bu tr oyunlar iin ya snrnn birazck ierisindesin. Jean-Paul ise dnda." Jonathan ayn fikirde deildi. "Bana o bir hayli dayankl ve glym gibi geldi. O da snrn iinde." "Sen yle dnyorsan yledir, eski dost." Ben doruldu. Ayaklarn karyolann yanndan sarktarak oturdu. Sesinin tonu birdenbire deiti. Sonunda konuya giren bir adam hali vard onda. "Benim iftlikteyken belki de Eiger'a trmanmayacan syledin. Durum hala yle mi?" Jonathan pencerenin kenarna iliti. "Bilmiyorum. Burada yapmam gereken bir i var. Trman ikinci planda kalyor aslnda." "kinci planda kalyor, ama ciddi bir sorun yine de." "Doru." "Yapacan nasl bir i?" Jonathan. Ben'in glmenin sebep olduu izgilerle dolu yzne bakt. Durumu arkadana aklamas olanakszd. Laf olsun diye, "herhalde havaya kfredip duruyorlar," dedi. Ben srar etti. "Nasl bir i? Bunun o Mellough denilen adamla bir ilgisi var m?" "Dolayl bir biimde yalnzca. Unut bunu, Ben" "Unutmak biraz zor. Sen ayrldktan sonra benim iftlikte kyamet koptu. Hkmetin adamlar otele dolutular. Pek sert konuuyorlard. l aratrmaya kalktlar. Yollarn kaybettiler. Devriye gruplar kurdular. Helikopterlerle dolatlar."
Trevanian
221
Kar Kaplan
Jonathan CII'nn bu tr operasyonlarn dnerek byk altndan gld. "Buna gizli grev deniliyor. Ben" "yle mi deniliyor? Orada ne oldu, Jon? ifteyi geri getirdiin de onunla ate edilmi olduunu anladm. Mellough'la erkek arkadan da bir daha gren olmad." "O olaydan sz etmek istemiyorum. Ben yapmam gereken eyi yapacam. Ben Bunu yapmadm takdirde evimi de, yllar boyunca topladm eserleri de kaybederim." "Ya? Demek evini kaybedeceksin? Ama yine retmenlik edebilirsin. retmenlik houna gidiyor deil mi?" Jonathan Ben'e bakt. O zamana kadar retmenlikten holanp holanmadn pek dnmemiti. "Hayr, sanmyorum. Kafam ve zevkimi takdir eden zeki insanlarla olmak houma gidiyor, ama yalnzca ders vermek. Hayr. Benim iin yalnzca bir i bu." Ben bir sre sesini karmad. Birasn bitirerek kesin bir tavrla, "o trmantan vazge," dedi. "Dierlerine senin hasta olduunu syleriz. Ya da basurun olduunu." "Zayf namuslu bir adam olduumu mu? Olmaz. Ben Unut bunu. Jonathan buulanan cam silerek sisler iindeki daa bakt. "in en tuhaf yan nedir biliyor musun. Ben?" "Sensin." "Hayr. in garip yan aslnda o daa trmanmay gerek ten istemem. Bunu ok istiyorum. Bu duygumu anlyor musun?" Ben bir sre bir naylon ip kangalyla oynad. "Tabii anlyorum," Grup le yemeinde daha ok havadan sz etti. Yamur iddetlenmiti. Zaman zaman bir rzgar camlar sarsyordu.
Trevanian
222
Kar Kaplan
Hepsi de nc Buz Alanna ve daha yukarya Beyaz rmcee yeniden kar yaacan biliyorlard. Ben Jonathan'n iki gn nce almak iin bat yamacna trmandnda Kuzey Yzn de incelediini biliyordu. "Bir eyler grebildin mi?> "Evet. Hava akt." Karl. "E?" diye sordu. "Eger'a gre yzey hi de fena deildi. Kar eskiden kalmayd. olduka sertlemiti. Btn Kuzey her zamankinden daha kuruydu." Jonathan, Kuzey Duvarnn son otuz ylda aklanamayacak bir biimde kurumasndan sz ediyordu. "yi bir ey var Hnterstoisser geidinde hemen hemen hi buz kalmam." Karl, "bunun bizimle bir ilgisi yok." diye aklad. "izdiim yol Hinterstoisser'den gemiyor." Bu szler derin bir sessizlie neden oldu. Kakao fincann dudaklarna gtrm olan Jonathan bir an duraklad, ama sonra kendisini toplayarak kakaoyu iti. Bir ey de sylemedi. Karl'n kendisini sarstn dnerek sevinmesini istemiyordu. Da yolunda len gen bir Almann o zamana kadar ismini verdii Geil, daa baaryla trmanmann anahtaryd, bu geidi nemsemeyen hibir tim tepeye erimemiti. Buna kalkan gruplardan sadece bir teki geri dnmeyi baarabilmiti. Karl skntl sessizlii bozdu. "izdiim yolun ayrntlarn yemekten sonra aklayacam." Jonathan, dncelerini gizleyen uysalca bir tebessmle fincann zerinden Karl'a bakt bir an. Sonra da dikkatini yaylaya ve onun gerisinden ykselen daa verdi.
Trevanian
223
Kar Kaplan
Grup, yaylaya bakan bir masa ayrtmt. Daclarn hepsi de salona arkalarn dnm oturuyor, artk otele dolumu olan 'Eiger Kular'n grmemeye alyorlard. Her yemekte garsonlar daha zengin ya da saldrgan Eiger Kular'ndan pusulalar getiriyordu. Daclar ya akam yemei ne ya da elenceye aryorlard. Grup yeleri bu davetleri kabul ettikleri takdirde 'Eiger Kular'da dier mterilerin gznde nem kazanacaklard. Bu pusulalar her zaman Ben'e veriyorlard. O da katlar bunlar gnderen, glmseyip peete sallayan adamlarn gzlerinin iine baka baka hi okumadan yrtyordu. Otelde 'Eiger Kular'nn dnda film yldzlar, gazeteciler ve gen daclar da vard. Timdekiler yalnzca bu gen merakllarla konuuyorlard. Bu merakllar daclk dergilerinde Jonathan ve Auderl'le ilgili yazlar okumulard. ekine ekine yaklaarak onlarn ellerini skyorlard. Bu da Karl'n hi houna gitmiyordu. Anderl yemek boyunca yksek sesle konuan, tccara benzer bir adamla gelmi olan iki gen kzla bakarak elendi. Tccar bu durumdan hi holanmadn hissettirdi. Bu da Anderl'i daha elendirdi. Ben gzlerinde babaca bir prltyla Anderl'e takld. "Dikkatli ol, olum. O daa trmanmak iin gcne ihtiyacn olacak." Anderl gzlerini kzlardan ayrmadan cevap verdi. "Ben dalara yalnzca ellerim ve ayaklarmla trmanrm." Jonathan kakaosunu bitirerek kalkt. Dierlerine daha son ra onlarla Ben'in odasnda buluacana sz verdi. Karl'n izdii yolu inceleyeceklerdi. Anna da kalkt. Daclarn planlarn dinleyerek sklmak niyetinde deildi. Jonathan'la birlikte lobiye
Trevanian
224
Kar Kaplan
gittiler. Adam kendisine gelmi olan mektuplar ald. Zarflardan birinde ne pul vard ne de damga. Jonathan once bunu aarak iinden kan pusulaya bir gz att. Zengin Yunanlyla Amerikal kars onu babaa akam yemei yemee davet ediyorlard. Kadn ayrca son zamanlarda birok tablo aldklarn yazmt. Jonathan'n onlar deerlendirmesi kendisini ok sevindirecekti. Jonathan, resepsiyona giderek alelacele bir cevap yazd. Tablolar: incelemek onun iin bir elence deil, profesyonelce bir iti. Yemee gelmesi de olanakszd. nk trman iin hazrlanmas gerekiyordu. Jonathan, pusulann sonuna, "zaten eytan trna yznden bitkin haldeyim," diye ekledi. Anna asansrde Jonathan'a alayl bir tavrla bakt. "Herhalde o cevap size zevk verdi?" "Yazdklarm omzumun zerinde mi okudunuz?" "Tabii. Biliyor musunuz, kocama ok benziyorsunuz." "O da bu insanlarn davetini ret mi ederdi?" "Hibir zaman! O hayalindeki Jean-Paul'u dnr ve daveti kabul ederdi." " O halde kocanza nasl benziyorum." "Sizin de seeneiniz yoktu. Hayalinizdeki Dr. Hemlock yznden dairelerinin misiniz?" "Hayr, teekkr ederim." Anna omzunu silkti. "Siz bilirsiniz. Bugn reddetmek iin elinize bol frsat geiyor." "Eer yanlmyorsam aslnda setiiniz ben deilim." Kadn kalarn kaldrd, ama sesini karmad.
daveti
reddetmek nnde
zorunda durdu.
kaldnz." gelmek
Anna, ister
kapsnn
"Biraz
Trevanian
225
Kar Kaplan
Jonathan ekledi. "Setiiniz Karl sanrm." Bu sizin zerinize vazife deil." "Kocanz ve de Karl'la daa trmanacam. htiyatl olun." "Deerlendirmelerinize Jonathan pencerenin karlk nndeki genellikle koltukta para aldnz 3ir sanyordum." Anna daireye girerek kapy kapatt. oturuyordu. sigara imi ve iyice gevemiti. Kucanda birka zarf vard. zerlerindeki damgalardan pei sra oradan oraya gnderilmi olduklar anlalyordu. Jonathan skntyla zarflar at. Blm Bakan ona aylnn artrlacan bildiriyordu. Dier bir mektupta onu bir Komiteye setiklerini aklyorlard. Dergi Lautrec' le ilgili yazy hemen gndermesini istiyordu. Son zarf Bern'deki Amerikan Elilii'nden gnderilmiti. Bunun iinde Dragon'un yollad ifreli mesajn bir fotokopisi vard. "Mesaj yle balyor: Hemlock... Aratrma hedefini tanmlamay baaramad... Ayrntlar Clement Pope aklayacak... Yarn plan senin iin berraklaacak... Basn ve Yaynn yapacan trmana duyduu ilginin azaltlmas iin bir ey yaplabilir mi?... Bayan Brown'un nerede olduunu hala bilmiyoruz... Jonathan, tamam btn mektuplar kat sepetine att. "Jemi konusunda kesin bir eyler yapmalym." "Her ey stste geldi..." Jonathan bir sigara sard. "Dragon, hedefi tanmlama iini neden Pope'a verdi? Pope, ikinci snf filmlerdeki zel detektifler gibi davranyor. Aratrmada hibir zaman fazla baar gsteremedi. Sonra Dragon onu AO Blmnn ikinci gl adam durumuna getirdi."
Trevanian
226
Kar Kaplan
Pope'un byle birdenbire ie karmas Jonathan' rahatsz etmiti, ama CII'de gizliliin yerini alan o kontrol, ifte kontrol, kuku ve igzarln oluturduu karmak yuma zmek olanakszd. Jonathan da bu yzden o ara bu sorunu dnme meye karar verdi. Sigara gevemesini salarken koltuunda arkasna yaslanarak gzlerini yumdu. Dier daclarla tanaldan beri ilk kez byle yalnz kalyordu. Bu frsattan yararlanarak hepsinin de nasl tepki gsterdiklerini hatrlamaya alt. Gruptakiler ne korkmu, ne de kukulanmlard. Bu da iyiye iaretti. Miles Mellough'nun ldeki olaydan nce hedefle temasa geememi olduu anlalyordu. Jonathan uyand. Nereden telefon ettiimi bil bakalm." "Bilemem, Jem." Jonathan, sesinin ne kadar yorgun ktn fark ederek ard. "Bern'den. Buna ne dersin?" "Bern'de ne iin var?" Adam hem rahatlam, hem de tuhaf bir biimde zlmt. "Aslnda Bern'de deilim. Sorun da bu ya. Kahvedeyim. Otelinden karak gzel bir yry yaparsan on be dakika sonra burada olursun. stiyorsan bunu bir davet sayabilirsin." Jonathan kzn bir aklama yapacan dnerek bekledi. "Sana telefon ediyorum ya. Bunu Bern yoluyla yapyorum. Ne tuhaf deil mi?" telefonun crlak ziliyle dald dncelerden
Trevanian
227
Kar Kaplan
"Pek de deil." Jonathan'n svire telefonlar konusunda bilgisi vard. "Onlar iki nokta arasndaki en ksa yolun bir kp olduunu dnyorlar." "Ben bunu ok garip buldum." Jonathan, Jemima'nn kendisine telefon etmek iin gerekte bir nedeni olmadn sezdi. Kzn sesinde aciz bir utan var m gibiydi. "Seni yarn grmeye alrm. Jem." "Peki. ama bu gece beni grmek iin nne geilemeyecek bir istek duyarsan ben de programm deitirmeye alrm..." Jemima byle konumaktan vazgeerek sustu. Sonra usulca ekledi. "Seni seviyorum, Jonathan." Bu aklamay izleyen sessizlik sanki yalvar doluydu, ama adam bir ey sylemeyince Jemima da glmeye alt. "Seni zorlamak istemiyorum..." "Biliyorum." Jemima yapma bir neeyle cevap verdi. Pekala. Yarn grrz." " "Yarn grrz." Jonathan, telefonu kzn kapatmasn bekledi. Jemima bunu yapmaynca sanki konumann sonunu yumuatmaya alyormu gibi bir tavrla alcy yerine brakt." ki saat sonra be adam Ben'in odasndaki masann evresinde oturuyorlard. Eigerwand'n byk fotoraflarnn zerine eilmilerdi. Karl, parlak yzeye izdii beyaz bir izgiyi parmayla gsterdi. Jonathan bir bakta Alman'n klasik yolla Sedlmayer Mehsinger trmannn bir karmasn yapm olduunu anlad. Karl, daa adeta dz bir izgi zerinden trmanmamasn istiyordu. Tepeden decek bir kaya paras hemen hemen bu yolu izlerdi.
Trevanian
228
Kar Kaplan
Karl
bir
noktay
iaret
etti.
"Trmanmaya
buradan
balayacaz. Doruca Eigerwand istasyonuna kacaz. Yama ok dik, ama oraya yine de trmanlabilir." Ben itiraz etti. "lk iki yz metre tamamen savunmasz olacaksnz." Bu doruydu. Daclarn, her sabah aaya yuvarlanan kaya ve buz paralarndan korunmalar olanakszd. Gne sabahlar bu paralar daa yaptrm olan buz tabakasn eritiyordu. Karl, "bunu biliyorum." diye cevap verdi. "Ben btn tehlikeleri tarttm. lk trman sabahn erken saatlerinde yanmamz art." Jean-Paul srarla, "Devam et." dedi. Daa dimdik bir yoldan trmanacak timde olmak houna gitmiti. "Her ey yolunda gittii takdirde ilk kampmz urada kuracaz." Karl, Eigervland stasyonunun hemen yukarsndaki karl bir noktaya dokundu. Jungfrau demiryolu tneli ald srada uzun bir galeri de yaplmt. Havalandrma ve ana tneldeki topraklarn atlmas iin almt bu. Turistler buraya uramaktan ok holanyorlard. Korunmal kenara kadar gidiyor ve aadaki nefes kesici uuruma bakyorlard. Hatta ilk gn lm Kamp'na kadar kabiliriz." Karl parmayla bir buz ve kaya karmn gsterdi. "Ondan sonra klasik yolu izleriz." Freytag dierlerinin itirazlarn bekledi. Anderl bytlm fotorafn zerine eilerek birka dakika dikkatle Eigerwand'm altndaki dar ve eri izgiye bakt. Sonra da ar ar ban sallad. "Olabilir, ama buzdan kanmamz gerekir. Mmkn olduu kadar kayadan trmanmalyz. Bu bir
Trevanian
229
Kar Kaplan
oluk. Karl. Btn gn sularn iinden hzla aktndan eminim. Bir iin de ok uygun, doal bir yatak homurdanarak yaklarken orada trafik polisi gibi durmay istemem." Herkes bu szlerle kahkahalarla gld. Sonra glmeler kesildi. Jonathan dnerek pencerenin dnda uzanan sisli yaylaya bakt. Ben, ar ar konumaya balad. "imdiye kadar o ksma hi kimse trmanmad. Yzeyin nasl olduu konusunda hibir fikrimiz yok. Ya kaya ok sertse? Ya o olua girmek zorunda kalrsanz?" "Ben intihar etmek istemiyorum. Bay Bowman. Kayalar 'piton' kabul etmezlerse o zaman geri dner ve Sedlmayer Mehsrin ger yolunu izleriz." Ben "Sedlmayer'le Mehringer'i 'lm Kamp'na gtren yol o." diye hatrlatt. "Onlarn lmne kt hava yol at. Bay Bowman. Bu yol deil!" "Hava konusunda Tanrya bir anlama m yaptn. Karl?" Jean-Paul araya girdi. "Ltfen, ltfen. Karl, Benjamin setiin yolu incelerken sana saldrmyor. Ben kendi hesabma, yolu ilgin buluyorum." Pencerede duran Jonathan'a dnd. "Sen. hala bir ey sylemedin, Jonathan. Ne diyorsun?" Yzeydeki sisler kalkmt. Jonathan sanki dala konuuyormu gibi. "bir iki eyi kesinlikle renmek istiyorum. Kral," dedi. "Planladn gibi nc Buz Alanna eritiimizi dnelim. Ondan sonra klasik yoldan kacaz. yle mi? Rampadan yukarya, Tanrlar Geidinden yana ve rmcekle. k atlaklarn dan Doruk Buz Alanna?"
Trevanian
230
Kar Kaplan
"Evet, yle." Jonathan ban sallayarak yamataki nemli noktalara tek tek bakt. Sonra da gzleri Karl'n aprazlama yatana kayd. "Yukarda yolumuz kesilirse gerileyenleyiz. Bunu herhalde farkndasn. Setiin yol buna uygun deil." "Gerileyeceini dnerek plan yapmak insan yenilgiye uratr." "Bu olasl gz nne almamak budalalktr." "Budallk m?" Karl kendisine hakim olmaya alyordu. Sonra aksi bir tavrla omzunu silkti. "Pekala. Gerileme yolunu planlamay Doktor Hemlock'a brakyorum. Neticede o geri dnme konusunda benden ok daha tecrbeli." Ben, Jonathan'a bir gz att. Arkadann bu szleri hafif bir tebessmle geitirmesi onu artt. Karl sordu, "planm kabul ediyorsunuz sanrm?" Jonathan ban sallad. "Havann amas ve yeni yaan karlar dondurmas artyla. Bu olmazsa hibir yoldan trmanlamaz." Bu anlama Jean-Paul'u memnun etmiti. Yolu Karl'la adm adm incelemeye balad. Jonathan ise Anderl'i kenara ekerek trman konusundaki fikrini sordu Anderl yalnzca. "0 apraz yata denemek ho olacak," dedi. Seilen yolun Ben'in hi houna gitmedii belliydi. Zaten Timden de, trmanma fikrinden de holanmyordu. Jonathan arkadana yaklat. "Sana bira ikram edeyim mi?" "Teekkr ederim, istemem." "Ne?"
Trevanian
231
Kar Kaplan
"Canm bira filan istemiyor. Btn istediim her eyi brakp kamak." "Sana ihtiyacmz var." "Bu i houma gitmiyor." "Hava raporlar nasl?" Ben istemeye istemeye gnlk tahminin ok iyi olduunu aklad. Hava aacak ve s da decekti. Jonathan bu mjdeyi dierleriyle paylat. Toplant gvenli bir havayla sona erdi. Hep birlikte akam yemei yemei kararlatrdlar. Akam yemeine kadar yaylada s iyice dt ve hava da at. Ay karlar aydnlatyordu. Yldzlar saylacak gibiydi. Yemein balarnda bu gzel deiiklik ve listedeki baz imla hatalarndan sz ettiler, ama daha sonra alt kiilik grup drde ayrld. Jean-Paul Karl. Franszca konumaya baladlar. Trman ve bununla ilgili sonulardan sz ediyorlard. Karl, zevkle her ayrnty incelemi olduunu belirtiyordu. Jean-Paul da onu yine zevkle dinliyordu. Arna ise btn dikkatini Anderl'e verdi. Deneyimli bir kadn olduu iin gen adamn alayla kark neesinin mthi bir nkte gc halini almasn salad, Jonathan, Anna'nn Karl'la olan ilikisini kamufle etmek iin Anderl'den yararlandn anlad. ama fazla konukan olmayan Avusturyalnn sebep ne olursa olsun byle hoa vakit geirmesine sevindi. Ben'in korku iinde olduu belliydi. tah yoktu. Tabandaki yemekle ilgisizce oynuyordu. Artk daclk ruhu kalmamt. Timden deildi o, ama grevlerini dikkatle de yerine getirecekti.
Trevanian
232
Kar Kaplan
Jonathan bir sre kah bu taraftakilerin. kah u taraftakilerin konumalarna katld, ama sonra kabuuna ekilmeyi baard. Dragon'un hedefin mesaj onu endielendirmiti. bildirmemiti. bildirirlerse? bunu Aratrma "Ya Bu tam ii henz daa trman adn kesinlikle srada
trmanacamz
srasnda baarabilir miyim?" Ve ilerinden hangisi hedefim? En zoru Anderl'i ldrmek olur. En kolay ise Karl' ldrmek, ama bu da pek kolay saylmaz. Bundan nceki 'Onaylama'lar Aratrma dosyasnda kuru bir dille aklanan bir iim bir program ve alkanlklar listesinden ibaretti." "Sizi hi mi ilgilendirmiyor?" Anna, gzlerinde alayl bir prltyla ona bir eyler sylyordu. "Efendim?" Jonathan dald dncelerden uyand. "Btn gece belki yirmi kelime bile sylemediniz. Bu grup sizi hi mi ilgilendirmiyor?" "Ne mnasebet! Ama nemli ya da nkteli bir sz bulamadm herhalde." "Ve bu da konuman engelledi, yle mi?" Karl neeyle gld. "Pek de Amerikal davran deil bu." Jonathan istiyorlard. Ben ayaa kalkarak zr dilercesine bir eyler mrldand. "Yirmi dokuz saat sonra daa trmanacaksnz. Tabii hava uygun olursa. Bunu kesinlikle yarn reneceiz, ama hepiniz de mmkn olduu kadar uyumal ve ara gerelerinizi son defa Almana glmsedi, ama onun kandn dnyordu. Almanlara zg bir nitelikti bu. Hepsi de dayak
Trevanian
233
Kar Kaplan
kontrol
etmelisiniz."
Birdenbire
masadan
uzaklat.
Lobide
kendisiyle konumaya kalkan gazetecilere de sert kfretti. Karl ayaa kalkt. "Bay Bowman hakl. Hava byle giderse br gn sabaha kar te yola kacaz." ""Demek bu son gecemiz?" Anna Almana sakin sakin bakt. Sonra da dierlerini de teker teker szd. Jonathan, "son gecemiz olmas art deil." diye hatrlatt. "Dadan sa salim inebiliriz." Karl fikrini aklad. "Tatsz bir aka bu." Jonathan, masadan kalkm olan dierlerine, "iyi geceler." dedi. Sonra da kahve ve konyan yalnz bana imek iin tekrar yerine olurdu, ve yine karanlk dncelere dald. Dragon'un hedefi bildirmesi iin yirmi drt saat vard. Da ya hedef ve Jemima. Btn bunlarn gerisinde de evi ve tablolar. nemli olanlar da onlard. Jonathan sinirlerinin gerildiini fark etti. Gevemek iin vcudunun her tarafna emirler verdi, ama omuzlar hala kaskatyd. Kaslarnn atlmasn nlemek iin btn kas gcn kullanmak zorunda kald. "Sana katlabilir miyim?" Bu bir soruydu aslnda, ama Karl'nin ses tonu buna hi uygun deildi. Alman genci Jonathan'n cevap vermesini beklemeden oturdu. Ksa bir sessizlik oldu. Jonathan konyan bitirdi. Freytag hi rahat deildi. Her zaman dimdik olan vcudu bu kez kaskat kesilmi gibiydi. "Seninle konumak istedim." "Evet biliyorum." "Teekkr etmek istiyorum.* "Teekkr etmek mi?"
Trevanian
234
Kar Kaplan
"Setiim yola. liderliime itiraz edeceini sanyordum. Bunu yapsaydn dierleri de sana katlrlard. Sonuta Bowman senin arkadan. Bidet ise rzgara gre hareket ediyor." Karl kmldamadan gzlerini yere dikti. "Bu benim iin ok nemli. Yani gruba liderlik etmek benim iin nemli." "yle gzkyor." Feytag masadan bir ka ald. Sonra da bunu dikkatle eski yerine koydu. Ban kaldrmadan. "Doktor," dedi. Benden pek holanmyorsun deil mi?" "yle. Pek holandm syleyemem." Karl ban sallad. "Bunu anlamtm. Beni pek ho bulmuyorsun sanrm." Karl Jonathan'a bakt. Cesaretle glmsyordu hala. "Evet ho bir insan deilsin. Toplum ierisinde beceriksizsin, ve kendine de hi gvenemiyorsun." Karl bouk bouk gld. "Ben mi? Ben mi kendime gvenemiyorum?" "Evet. Tipik bir Alman gibi sende de aalk duygusu var, ve bunu dengelemek iin fazla abalyorsun." "Sence her insan 'tipik u', 'tipik bu' mudur?" "Sadece tipikler yledir." "Hayat senin iin ok basit olmal." "Hayr, hayat hi de basit deildir, ama karlatm kimseler yle." Freytag iaret parmayla masadaki kan yerini hatife dzeltti. "Benimle ak ak konumak nezaketini gsterdin. Doktor. Simdi ben de seninle ak ak konuacam.. Bu
Trevanian
235
Kar Kaplan
trmanta liderlik etmemin benim iin neden bu kadar nemli olduunu reneceksin." "Buna gerek yok." "Babam. " "Karl ltfen Bu beni ilgilendirmiyor." "Babam, daclk merakm anlayla karlamyor. Ben ailenin son yesiyim. Babam da onun iini srdrmemi istiyor. Bizim irketin ne yaptn biliyor musun?" Jonathan cevap vermedi. Karl'n sesindeki zavalllk onu artm ve rahatsz etmiti. Bu delikanlnn dertlerini dinlemek istemiyordu. "Bizim aile bcek zehiri retiyor." Karl pencereden darya, ay nda fosforlu gibi parlayan karlara bakt. "Sava srasnda neler rettiimizi dnecek olursan bu biraz gln. O srada bizbiz. Karl. st dudan srd ve gzlerini krptrarak yalarn akmasn engelledi. "Sava sona erdii srada sen be yandaydn sanrn, Karl." "Yani su bende deil mi demek istiyorsun?" "Yani oynamaktan zevk aldn bu yapma trajedinin seninle bir ilikisi yok. Rol yapmaya hakkn olmad gibi." Karl ac ac adama bakt, sonra da ban evirdi. "Babam benim yeteneksiz ve beceriksiz bir insan olduum dnyor. Sorumluluklarm yklenecek kadar ciddi olmadma inanyor, ama yaknda bana hayranlk duymak zorunda kalarak. Benim hoa gidecek bir insan olmadm, beceriksizce davrandm syledin. imdi sana bir eyi aklamama izin ver. Elde etmek istediim eye erimek iin nazik ve sevimli olmama hi gerek yok. Ben ok usta bir dacym. Buna hem yeteneim var. hem
Trevanian
236
Kar Kaplan
de iyi altm. Senden daha iyiyim. Anderl'den de. Aamda, ipin ucunda, beklerken bunu daha iyi anlayacaksn." Baklar heyecanlyd. "leride bir gn herkes ok iyi bir dac olduumu syleyecek. Evet." Sert sert ban sallad. "Evet. Babam da i arkadalarna benden sz ederek vnecek." Jonathan, delikanlya fena halde kzd. Hedefi kim olursa olsun 'onaylama' iyice zorlaacakt. "Bana aklamak istediin bu muydu. Karl?" "Evet." "O halde artk gitsen iyi olur. Her halde Madam Bidet seni bekliyor." "Bunu sana o mu syledi." "Hayr." Jonathan dnerek yldzl gkyzne kara bir glge gibi ykselen daa bakt. Bir dakika sonra gen adamn kalkarak salondan ktn duydu.
Kleine Scheidegg: 10 Temmuz Jonathan ge uyand. Gne odasna doluyor ve battaniyenin zerinde scak k glckleri oluturuyordu. Gne balamak iin acele etmiyordu adam. Ge saatlere kadar yemek salonunda oturmu, karanlk artk gzkmeyen bakmt. Eiger'n gerisinde ykseldii ve pencereye Trman, 'onaylama'y
Jemima'y dnmt. Sonunda kendisini zorlayarak kalkmt. Odasna karken koridorda Anna'yla karlamt. Kadn Karl'n
Trevanian
237
Kar Kaplan
oda
kapsn
kapatyordu.
Anna'nn
san
bir
teli
bile
bozulmamt. Elbisesinde on ufak bir krk bile yoktu. Jonathan odasnn kapsn aarak, "size bir iki ikram edebilir miyim?" diye sormutu. "Bu houma gider." Kadn adamn nnden odaya girmiti. Laphroaig'i sessizce imilerdi. Aralarnda tuhaf bir dostluk vard. Belki de birbirleri iin bir tehlike oluturmadklarn bildikleri iin byle dnyorlard. Birbirleriyle hibir zaman ak yapmayacaklard. Duygusal olarak fazla cmert olmadklar ve insanlar da istismar ettikleri iin birbirleriyle iliki kurmalar olanakszd. Anna dnceli dnceli mrldand. "Uysallar Tanr kut sasn. nk onlar bizim." Jonathan ayn fikride olduunu belirtmek iin glmserken birdenbire duraklad. Uzaklardaki grlty dinlemeye balad. Anna, "gk m grlyor?" diye sordu. Jonathan ban sallad. "Hayr. bu." Grlt iyice ykseldi, sonra da kesildi. Jonathan viskisini bitirdi. Anna, nsan daa trmanrken ok korkun bir tehlike oluturuyor sanrm," dedi. "yle." "Jean-Paul'un o yata daa trmanmakta neden srar ettiini anlayamyorum." Sahi mi?" Kadn Jonathan'a kararszca bakt. "Bunu benim iin mi yapyor?" Bunu pekala biliyorsunuz."
Trevanian
238
Kar Kaplan
Anna viski kadehine bakarken sk ve uzun kirpikleri gzlerini rtt. Belki..." Sesi hafifti. Kahvaltda gruptakilerin duygularnda deiiklik olduunu anladlar. Ben'in korkusu gemi, bunun yerini o her zamanki neesi almt. Kuzeyden gelen gl yksek basn merkezi ve souk hava trmann baarl geecei umutlarn arttrmt. Yukar buz alanlarna yaan kar donarak yapmamt henz, ama hava byle devam ettii srece tehlikesi de olmayacakt. Karl skntl skntl, "tabii bir fn yaklaabilir," dedi. Daclarn hepsi de bu olasl dnm, ama bundan sz etmekle ellerine bir ey gemeyeceine karar vermilerdi. Bern Oberland'a zaman zaman kayan bu scak hava akmlarn nceden tahmin etmek zordu. nsann kendisini bunlara kars korumas da olanakszd. Bir fn yamata frtnann balamasna yol aard. Scak hava karlarn yumuamasna ve lara neden olabilirdi. Karl'n tavrlar da bir gece ncekinden farklyd. marka somurtkanlnn yerini o tipik sinirlilik ve saldrganlk almt. Jonathan, "bunun bir nedeni bana alm olmas sanrm." diye dnd. 'Duygularnn durduu p tenekesini ayaklarmn dibine boaltverdii iin piman. kinci bir neden de Anna'yla sevimesi. Gnaha ok nem veren Protestan ahlak kurallar yznden ertesi sabah kadnn kocasyla karlkl otururken rahatszlk duyuyor." Jean-Paul o sabah ok keyifsizdi. Sinirleri gerilmiti, fkeliydi. Hiddetini hibir zaman bir zeka ve ustalk rnei saylmayacak bir tip olan garsondan kard. Jonathan. Jean-Paul'un artk
Trevanian
239
Kar Kaplan
trmanma zaman yaklat iin ya ve yetenekleri konusundaki kukularyla boutuundan emindi. Uysalca glmseyen Andrei hemen hemen bir Yogi kadar sakindi. Gzleri dalm, bir eyler dnyordu. Jonathan gen adamn kendisini on sekiz saat sonra balayacak trmana hazrlamaya altn sezdi. Btn bu nedenlerle Anna'yla Jonathan havadan sudan sz etmek zorunda kaldlar. Bir ara kac'n birdenbire susarak, "aman Tanrm." dedi. Gz salonun kapsndaki bir eye ilimiti. Elini Jonathan'n koluna koydu. Adam dnd. Kapda bir gn ence 'Eiger Kular'na katlmaya gelmi olan nl ift duruyordu. Kar koca nl film yldzlarydlar. Bir garson telala yanlarna koarak onlar bir masaya gtrd. Orta yal aktr ikiden imi, iek, bozuu yzne hi uymayan bir Nehru stili ceket giymi ve boncuklar takmt. Berberi salarna ustalkla sanki rzgardan karm gibi bir hal vermiti. Tombullam olan karsnn arkasnda ise Dou desenli kumatan yaplm bzgl bir bluzla pek bol bir pantolon vard. Gslerinin arasnda baya denilecek kadar iri bir prlanta ldyordu, ama gzleri hala gzeldi. Kadn iskemleye yerletikten sonra adam Jonathan'n masasna geldi. Bir elini Anderl'nin dierini de Ben'in omzuna dayayarak eildi. Byk bir itenlikle, ama kelimeleri ahenkle sylemeye dikkat ederek. "Baarl olmanz dilerim," dedi. "ansnz ak olsun. Birok bakmdan size haset ediyorum." Berrak mavi gzleri aklanmayan kiisel bir kederle bulanklat. "Bir zamanlar ben de byle eyler yapabilirdim." Sonra cesaretle glmsedi. "Ah, neyse..." Ben'le Avusturyalnn omuzlarn skt.
Trevanian
240
Kar Kaplan
"ansnz ak olsun." Azlna takt sigarasn sallayan karsnn yanna dnd. Yldz, sigarasn yakan kocasna teekkr bile etmedi. Ben hafif bir sesle dierlerine "Ne oldu?" diye sordu. Jonathan, "galiba kutsandk," dedi. Karl atld. "Her ne hal ise... Hi olmazsa gazeteciler bir sre peimizi brakrlar." Jean-Paul aksi aksi. "garson nerede kald?" diye sylendi. "Getirdii kahve souk!" Karl dierlerine gz krpt. Anderl. Ban ek ve garsonu tehdit et. O zaman koarak gelir." Anderl kzararak ban evirdi. Jonathan, nkte yapmaya kalkan Freytag'n istenmeyen bir konuyu am olduunu anlad. Karl. krd bu pot yznden masada buz gibi bir hava estii iin utand. Tam bir Almandan beklenecek bir biimde potu tamire alrken olay daha da bytt. "Haberin yok muydu. Doktor? Meyer her zaman yannda bak tayor. u anda da ban i cebinde olduundan emnim. Onu gstersene. Anderl." Avusturyal gen ban sallayarak gzlerini kard. JeanPaul. Freytag'n kabaln yumuatmak iin Jonathan'la Bene abucak. "Aslnda Anderl dnyann hemen her blgesinde dalara trmanyor." diye aklad. "Genellikle yalnz oluyor. Hamal olarak kulland yerlilere her zaman gvenilemiyor. zellikle Gney Amerika'da. Herhalde siz de ayn eylerle karlatnz. Neyse... Geen yl zavall Anderl And dalarnda yalnz bana trman yapmaya kalkt. Ve yiyecekleri alan hamalla arasnda bir olay geti. Her ne hal ise hamal ld."
Trevanian
241
Kar Kaplan
Ben bir ey sylemi olmak iin. "kendini savunmak cinayet saylmaz." dedi. Anderl itiraf etti. "Adam bana saldrmad. Yiyecek ald." Freytag tekrar konumaya kart. "Sence hrszlar lmle mi cezalandrlmal?" Ander! Trmana ona saf bir alt aknlkla gn bakt. " Anlamyorsun. yukarya balayal olmutu. Yiyeceksiz
kmay baaramazdm. Olay hi de ho deildi. Hatta o yzden hasta oldum, ama aksi takdirde daa trmanmam yarm kalacakt." Jonathan kendi kendine, "Anderl yoksul." dedi. "Eiger'e trmanmak iin gerekli paray nereden buldu?" Jean-Paul konuyu deitirmek iin olacak, "E. Jonathan, iyi bir gece geirdin mi?" diye sordu. "ok iyi uyudum, teekkr ederim. Ya sen?" "Ben hi rahat uyuyamadm." "Buna zldm. Belki bu gn leden sonra biraz dinlenmen doru olur. Ben de uyku haplar var. Belki onlardan istersin." Bidet sert sert, "ben uyku ilac hi imem," dedi. Karl sordu. "Kampta uyumak iin hap m alyorsun. Doktor?" "genellikle." "Neden? Rahatsz olduun iin mi? Yoksa korktuun iin mi?" "kisi de." Karl gld, "ilgin bir taktik bu. Sakin sakin korktuunu itiraf ediyorsun. O zaman herkes ok akll ve cesur bir insan olduunu dnyor. Bu taktii unutmamalym." "Neden? Buna ihtiyacn olacak m?"
Trevanian
242
Kar Kaplan
"Sanmyorum.
Aslnda
ben
de
kampta
doru
drst
uyuyamam. Ama korktuum iin deil. Trmann verdii o mthi heyecan yznden. Fakat Anderl'i aln. alacak bir insan. Kendisini dimdik bir yamaca balyor ve sanki evde, kuty yatakta yatyormu gibi uyuyor." Anderl, "neden uyumayaym?" diye sordu. "En kt olasl dnelim. Derken uyank olmann ne yarar var? Son defa manzaraya m bakacaz?" Jean-Paul bard. "Hah! Garsonumuz dolu program arasn da bize ayracak zaman bulabildi." Ama garson aslnda gm bir tepsiye koyduu notu Jonathan'a getiriyordu. "Bunu uradaki bey yollad, elendim." Jonathan adamn iaret ettii tarafa bakt ve geirdii sok yznden mide kaslar bzlverdi. Pusulay Clement Pope yollamt. Adam yakndaki bir masada oturuyordu. Kareli spor bir ceket giymi, sar bir Ascot kravat takmt. Jonathan'n kimliinin ortaya kmasna neden olduunun farkndayd. Ona kstaha bir tavrla el sallad. Jonathan, midesinin bzlmesini kontrol altna alrken Pope'a o tatl tebessmyle bakt. Sonra gruptakilere bir gz att. Yzlerinde hafif de olsa bir endie olup olmadn anlamaya alyordu, ama dierleri sakin sakin oturuyorlard, Jonathan pusulay aarak buna gz gezdirdi. Sonra ban sallayarak garsona teekkr etti. "Bu arada Bay Bidet'ye taze kahve de getir." Jean-Paul "hayr, hayr, istemez." diye atld. "Artk canm kahve istemiyor. Odama kp biraz dinleneceim. zninizle." fkeli bir tavrla hzla yryerek salondan kt.
Trevanian
243
Kar Kaplan
Jonathan Anna'ya usulca "nesi var?" diye sordu. Kadnn o srada kocasnn bu haline pek aldrd yoktu. Omzunu silkti. Sonra da, o pusulay gnderen adam tanyor musunuz?" dedi. "Onunla bir yerde karlam olabilirim, ama kendisini tanmyorum. Neden sordunuz?" "Kendisini bir daha grrseniz kl konusunda bir iki imada bulunuverin. Tabii onu bir Amerikal ya da mzikhol arkcs sanmalarn istiyorsa o baka." "Bunu yaparm. Tabii onu bir daha grrsem." Anderl'in gz bir gn nce uzaktan bakt iki gen kza takld. Pencerenin nnden geen kzlar gen adama el salladlar. Anderl kadere boyun eiyormu gibi omzunu silkerek masadakilerden izin istedi. Kzlara katlmak iin dar kt. Karl hemen onun arkasndan Anna'ya kye kadar yrmelerini nerdi. Pope'un ortaya kmasndan dakika sonra masada yalnzca Jonathan'la Ben kald, iki arkada bir sre lk kahvelerini sessizce itiler. Jonathan sonra kaytszca etrafna bakndnda Pope'un gitmi olduunu grd. "Hey, eski dost? Jean-Paul'un nesi var?" "Herhalde sinirleri gergin." "Bir dacnn sinirlerinin gergin olmas iyi bir eydir, ama onunki yalnzca sinirlilik deil. Adam bir eye fkelenmi. Karsyla m fingirdedin?" Jonathan bu ak soru karsnda dayanamayarak gld. "Hayr, Ben yle bir ey yapmadm." "Emin misin?"
Trevanian
244
Kar Kaplan
"Tabii." "Evet. herhalde. Sizin grupta bu tr dmanlklar ok tehlikeli olur. Yamata birbirinize buz baltalaryla vurduunuzu grr gibi oluyorum." Jonathan'n da gzlerinin nnde canlanm olan bir sahneydi bu. Koca Ben, bir sre dnd. "O daa trmanyor olsaydm, iple Anderl'e bal olmay tercih ederdim. Sen dnda tabii." "Mantkl bu, ama o arada apknlktan da kanman gerekir." yle mi? Hele hele. Daa trmanmaya balasn o zaman gr! "yle." Jonathan ayaa kalkt. "Ben odama kyorum. Akam yemeinde grrz." "Ya le yemei." "Hayr. Ben o srada kyde olacam." "Orada seni bekleyen biri mi var?" "Evet." Jonathan odasnda pencerenin nnde oturuyor, daa doru bakarak dncelerini toplamaya alyordu. Pope'un ortaya kmas onu armt. Bir an armt Jonathan. Dragon'un kimliini byle herkese aklamasnn nedenlerini dnmek iin zaman bulamamt. Dragon New York'taki karanlk ve anti septik hcresinden kamyordu. Bu yzden de herkes AO Blm' nn efi olarak Clement Pope'u tanyordu. Pope'un kendisiyle byle ak ak balant kurmasnn bir tek nedeni olabilirdi. fkelendi. Bekledii gibi kapya vuruldu. Jonathan kalkp kapy at. Jonathan bunu dnr dnmez fena halde
Trevanian
245
Kar Kaplan
Pope bir iadam tavryla iri elini uzatt. "Ne haber. Hemlock?" Jonathan bu harekete aldrmadan kapy kapatt. Pope, hafife homurdanarak Jonathan'n biraz nce kalkt koltua yerleti. " Odan pek gzel. Bana iki ikram edecek misin?" "Haydi, ne syleyeceksen syle, Pope." Pope neesizce gld. "Pekala, ahbap, madem bu oyunu oynamak istiyorsun, yle olsun. Formaliteleri bir tarafa brakp konuya girelim, yle mi?" Pope ceketinin i cebinden bir deste kart kartrken Jonathan adamn yalanmaya balam olduunu fark etti. Okul gnlerinde bir atlet olan Pope hala glyd, ama ar hareket ediyordu artk. Jonathan onu kolaylkla rotadan kaldrabileceini dnd, ve bunu da yapacakt, ama Pope'dan btn istediklerini rendikten sonra... "nce havuzdaki kk balklar temizleyelim. Hemlock. Bylece byk balklara yer kalsn." Jonathan kollarn kavuturarak kapnn yannda, duvara dayand. "stediin kadar benzetme yapabilirsin." Pope ilk karta bir gz att. "Aktif ajan 365/55'in yani Jemima Brown'in nerede olduunu bilmiyorsun deil mi?" "Hayr, bilmiyorum." "Olanlar olduu gibi anlatman daha doru olur. ahbap. Bay Dragon kza zarar verdiini renince fena kzar. O bizim emirlerimizi yerine getirmeye alyordu, ve imdi de ortadan kayboldu." " Jonathan'n Jemima'nn kyde olduunu ve bir saat sonra kzla buluacan dnd. "Kz hibir zaman bulamayacaksnz sanrm."
Trevanian
246
Kar Kaplan
"it de inanma, bebek. AO Blm'nn kolu ok uzundur." "Ondan sonraki karta yazl olan oku." Pope, elindeki kart destenin en altna soktu. Yeni karta bir gz att. "Ah. evet. Bamz iyice derde soktun, bebek." Jonathan glmsedi. Baklar sakindi. "Bana iki seferdir 'bebek' diyorsun." "Bu da sinirine dokunuyor, deil mi?" Jonathan sakin bir drstlkle, "evet, dokunuyor," diye itiraf etti. "ansna ks. ahbap. Sana nem verdiimiz o gnler ok gerilerde kald." Jonathan kendisine hakim olmak iin derin bir nefes ald. "Banzn derde girdiinden sz ediyordun..." "Evet. le bir sr tim yollayarak neler olduunu renmeye altk." "renebildiniz mi bari?" "kinci gn o arabayla, vurduun adam bulduk." "Ya dieri?" "Miles Arizonadan geldi." "Her halde lmt." "Scak, alk, susuzluk. Mellough'un hangi nedenle ldn anlayamadlar, "Garip mi?" Her halde. Sonlara doru ok ackmt."
Mellough ayrlmak
mu?
Bizimkiler kaldm,
onu
bulmadan New
nce
zorunda
ama
York'tan
ayrlmadan nce alimlerimizden birinin onu bulduu haberi
ama
nallar
dikmiti.
Mellough'yu
le
gmdler." Pope pis pis gld. "ok garip..."
Trevanian
247
Kar Kaplan
"Ya?" "Evet. Onu bir kpei yedii anlald." Jonathan yere bakt. Pope konumasn srdrd. "Bunun bize neye mal olduunu biliyor musun? O aratrmann? Her eyi rt bas etmenin?" "Bilmiyorum, ama her halde bunu sen bana aklayacaksn." "Hayr, aklamayacam. Gizli bilgi bu. ama siz serbest ajanlarn su gibi harcamalarndan da bkmaya baladk." "Bu seni her zaman kzdrd deil mi. Pope? Benim gibi bir adamn bir tek i iin senin yllk aylnn toplamn alvermesi." Pope Jonathan' aa grrmesine bakt. Yz bu ifadeye gerekten uygundu. Jonathan, "siz AO'clarn Onaylamay kendilerinin yapmalar daha ekonomik olur." dedi. "Bunu bor de itiraf ediyorum, ama bu i iin ustalk ve biraz da cesaret ister, bu nitelikler de sizlerde bulunmuyor." "Bu iten alacan para iin sinirlendiim yok. nk bu sefer bu naray hak etmek iin ok abalayacaksn." "Artk bu konuya geleceini umuyordum." "Her halde tahmin ediyorsun. Senin gibi nemli bir profesr byle eyleri anlayverir hemen." "Ama senin anlatman tercih ederim." "ini ne gcklyorsa onu yaparz. Herkesin zevki farkl." Pope, sonraki kart ald. "Aratrma senin hedefin kim olduunu renemedi. Onun burada olduunu biliyoruz. O da seninle birlikte daa trmanacak, ama daclardan hangisinin hedefin olduum." kesinlikle bilmiyoruz."
Trevanian
248
Kar Kaplan
"Miles Mellough bunu biliyordu." "Bunu sana aklad m?" "Aklamay nerdi, ama fiyat fazla yksekti." "Mellough ne istiyordu?" "Yaamay." Pope karttan ban kaldrd. Ciddi ve anlayl bir tavrla ban sallarken soukkanl bir profesyonel gibi davranmaya abalad, ama kartlar dizlerinden dt. Pope onlar yerden toplamak zorunda kald. Jonathan onu tiksintiyle seyrediyordu. "Hedefin kendisini belli etmesi iin kim olduunu usulca aklamaya karar verdi niz. yle deil mi?" "Baka are yoktu, ahbap. Hedefin beni grr grmez tanyacan dnd, ve tabii artk o senin de 'Onaylama' ajan olduunu biliyor. Sen onu ldrmeden hedef sana saldrmak zorunda. O saldrya getii an ben de kim olduunu reneceim." "Hedef beni ldre 'onaylama'y kim yapacak?" Jonathan Pope'u ar ar szd. "Sen mi?" "Bu ii baaramayacam m sanyorsun?" Jonathan gld. "Belki bu ii kilitli bir dolapta baarabilir sin. Tabii el bombasyla." "O kadar emin olma, ahbap. Aslnda bu isi yapmas iin baka bir 'Onaylama' ajan getireceiz." "Bu senin fikrindi sanrm." "Dragon plan onaylad, ama fikir benimdi."
Trevanian
249
Kar Kaplan
Jonathan'n yznde o uysal sava tebessm belirdi. "Kim olduumun ortaya kmas da nemli deil. nk bundan sonra Dragon iin almamaya karar verdim. yle deil mi? "Tam tamna yle. "Pope zafer annn zevkini karyor, yllarca kendisini aa grdn hi saklamayan Jonathan'dan intikam alyordu. "Ya kalkp gider ve artk bu ile ilgilenmezsem?" "Yama yok, ahbap. Yz bin dolarn alamazsn. Evini kaybedersin. Tablolarna el koyarz. Hatta belki de onlar lkeye gizlice soktuun iin kaaklk suuyla da bir sre hapis yatarsn. Keye kstrlmak nasl bir ey. ahbap?" Jonathan masaya giderek bir bardaa Laphroaig doldurdu. "Baarl oldun, Pope. ok baarl. Bir ikiye ne dersin?" Pope bu ani nezakete nasl karlk vereceini bilemedi. "ok kibarsn. Hemlock." Barda alrken gld. "Sana 'kibarsn' dedim. Her halde Jemima Brown hibir zaman byle bir ey sylemedi. yle deil mi?" Jonathan bir melek gibi glmsedi. "yle. Bana hibir zaman yle bir ey sylemedi." "Sahi anlatsana! Zenci kadnlar nasl oluyor? yi oluyorlar deil mi?" Jonathan ikisinin yarsn ierek Pope'un karsna oturdu. Bir sr verecekmi gibi adama doru eilerek, "biliyor musun. Pope, nceden sana cann biraz yakmak niyetinde olduumu sylemem gerekiyor," dedi. akac bir tavrla gz krpt. "Byle bir durumda bunu anlayla karlarsn sanrm." "Canm m yakacaksn? Ne demek istiyorsun?"
Trevanian
250
Kar Kaplan
"Ah bu Bat Yakas argosu. Dinle. Herhalde Dragon *onay lama'y benim yapmam tercih eder. Evet. bundan eminim. Onun iin biraz bilgiye ihtiyacm var. u Montreal olayn benimle birlikte tekrarla. Bu ie iki kii kart deil mi? u ajan ldrdler. Neydi onun ad?" "Ad Wormwood'du. yi bir adamd o. Daimi ajanlarmzdan di." Pope katlar abucak kartrd. Bunlardan birini seerek hzla okudu. "Evet, doru. ki adam." "Bundan emin misin? Bir erkekle bir kadn olmasn?" "Burada iki erkek yazl." "Pekala. emin misin?" "Raporda yle yazlyd. Adamlardan birinin otelden ayrlrken topalladndan sz ediliyordu. "Ama onun yaral olduundan emin misin? Belki o daha nce bir kaza geirmiti. Belki daa trmanrken dmt?" "Raporda onun topalladndan sz ediliyordu. Neden soru yorsun? Senin gruptakilerden biri bir kaza m geirmi?" "Karl Freytag geen ay nemsiz bir dme yznden yaralandn syledi." "O halde Freytag aradn adam olabilir." "Evet. belki. Aratrma hedef hakknda baka ne rendi?" "Kemen hibir ey. Adam bir profesyonel olamaz. Profesyonel olsayd imdiye kadar kimliini oktan renirdik." "Wormwood'un grtlan ve karnn yaran o olabilir mi?" "Olabilir. Biz her zaman bu ii Kruger'in yaptn dndk. O byle eylere meraklyd, ama bu ii br adamda yapm ola bilir. Neden sordun?"
Wormwood'un
adamlardan
birini
yaraladndan
Trevanian
251
Kar Kaplan
"Daclardan biri bir insan baklayp ldrecek tipte. Bu nu ok az insan yapabilir." "Belki de aradn o. Adam kimse midesi ok zayfm." "Yere kustuu iin mi?" "Evet." "Tabii bunu bir kadn da yapm olabilir." "Bu ie bir kadn m kart?" "Bidet'nin kars. Kadn erkek klna girmi olabilir. Onun topallamasna gelince, belki de kadn merdivenden inerken aya burkuldu." "Bu pek kark bir i. bebek." Jonathan son iki gece akln kartran bu dnceleri Po pe'a aklamaktan tuhaf bir zevk alyordu. "Ah, bu i sandndan daha da kark. Btn bu olayn nedeni mikrop sava iin hazrlanm olan bir forml ve daclardan birinin de aeresol yapan bir fabrikas var." "Hangisi bu?" "Bidet." Pope ne doru eildi. Konuyu dnrken gzlerini iyice ksmt. "Evet hakl olabilirsin." Jonathan byk altndan gld. "Evet, olabilir, ama daclardan bir dierinin ailesi de bcek ilac retiyor. Onlarn sava srasnda daha da kt eyler yaptklarn da sanyorum." "Hedef o ikisinden biri. yle deil mi? Sen byle dnmyor musun?" birden!" Pope birdenbire ban kaldrd. Gzlerinin parlamasndan aklna bir ey geldii anlalyordu. "Belki de ikisi
Trevanian
252
Kar Kaplan
"Bu da mmkn Pope. ama... neden? kisinin de paraya ihtiyac yok. O ii yapmas iin bir katil kiralayabilirlerdi. Sonra... nc dac. Anderl Meyer. O yoksul ve Eiger'a trmanmak iin de paraya ihtiyac vard." Pope anlaml anlaml ban sallad. "Hedefin Meyer olabilir. Sonra Jonathan'n gzlerinin iine bakt ve adamn kendisiyle alay ettiini anlayarak fkeyle kpkrmz kesildi. kisini bana dtki. "Hedefi ne zaman temizleyeceksin?" "Hedefimin hangisi olduunu anlayncaya kadar beklemeyi dnyordum." "Sen bu ii bitirinceye kadar ben burada, otelde bekleyeceim." "Ah. hayr. Sen hemen Amerika'ya dneceksin." Olanaksz, ahbap." "Bakalm, grrz. Ha, sen gitmeden bir ey daha syleyeceim. Mellough bana Henri Baq'n onaylanmas iin paray senin verdiini syledi. Doru mu bu?" "Onun kar tarafa da hizmet ettiini renmitik..." "Ama onun ldrlmesini sen istedin." "Bu benim iim. ahbap." Jonathan gzlerinde dalgn bir ifadeyle ban sallad. "Neyse. hepsi bu kadar sanrm." Pope'u kapya kadar gtrmek iin ayaa kalkt. "Kendi kendini kutlamalsn. Beni keye kstrdn, ama yine de beni tuzaa drmendeki ustalna hayranlk duyuyorum." Popo odann ortasnda duraklayarak Jonathan'a hakti. Gzlerini ksm, adamn yine kendisiyle alay edip etmediini
Trevanian
253
Kar Kaplan
anlamaya alyordu "Biliyor musun, ahbap. Birbirimize bir frsat tanrsak belki de dost olabiliriz." "Kim bilir. Pope?" "Ah. u tabanca meselesi. Resepsiyona senin iin bir tabanca brakld. Bir CII standart silah bu. Seri numaras yok. Susturucusu var. Bir eker kutusuna konularak, hediye paketi gibi sarld." Jonathan Pope'un kmas iin kapy at. Adam dar kt sonra da dnd. Kapnn iki yanna tutunarak arln ellerine verdi. "Demin canm yakacan sylerken neyi kastediyordun?" Jonathan Pope'un kvrd parmaklarnn kapyla erevenin arasna girdiini fark etti. Pope'un can gerekten yanacakt. "Bunu renmeyi gerekten istiyor musun?" Onun yine kendisiyle alay ettiini sezen Pope en sert ifadesini taknd, "unu kafana iyice sok, bebek. Bence siz serbest ajanlar kat mendiller kadar nemsizsiniz. Kolaylkla pe atlabilirsiniz." "Doru." Jonathan kapy Pope'un elinin zerine kaparken adamn iki parma krld. Kapy tekrar atnda adamn baklarndan haykrmak zere olduu anlalyordu, ama bu lk grtlana kadar ykselemedi. adamn akt. nk kasnn Jonathan, Jonathan Pope'un kemerinden Pope yakalad ve adama bir diz vurdu. ansl bir vuru oldu bu. Jonathan enesine yumuakln adam hissetti. burnundan tuhaf bir ses kararak iki bklm oldu. Smkleri ceketinin yakasndan yakalayarak odaya ekti, kafasn duvara vurdu. Pope'un dizleri bkld, ama Jonathan onu ayaa kaldrd. Adam kendisinden
Trevanian
254
Kar Kaplan
gemeden
onun
kareli
ceketinin
kollarndan
tuttu.
Pope
yzkoyun yataa devrildi. Jonathan Pope'un kaburgalarnn hemen altndaki noktaya bakarken baparmaklar da kaskat kesildi. Baparmaklarn oraya batrd an Pope'un bbrekleri de mahvolacakt. Ama bunu yapmad. akn akn duraklad. Sanki birdenbire ii boalvermi ti. Pope'u brakacakt. Bunu biliyordu ama inanamyordu. Henri Baq'n lmn Pope planlamt. Jonathan' hedefi bulmak iin yem gibi kullanmaya kalkmt. Hatta Jemima hakknda da bir eyler sylemiti. Ve o Pope'u brakacakt. Baygn adama, o gln spor cekete gevek bacaklarna bakt, ama savarken kendisine yardmc olan o souk nefreti duymuyordu artk. inde ki bir ey kaybolmutu. Jonathan. Pope'u evirerek banyoya gitti. Bir havluyu klozetteki suya batrd. Sonra odaya dnerek bir ucundan tuttuu havluyu Pope'un yzne att. Baygn adam souk su yznden bir an sarsld. Sonra Jonathan bir bardaa iki parmak Laphroaig koydu. Tekrar koltua oturarak Pope'un kendisine gelmesini bekledi. Pope bir erkee yakmayacak kadar bouk iniltilerle ayl d. ki defa dorulup oturmaya alt. Ancak nc giriiminde baarl olabildi. Azap iindeydi. Parmaklan, ka, ba ylesine aryordu ki ceketini bile dzeltemedi. Yataktan yere kayarak orada akn akn oturdu. Jonathan sakin sakin, "iyileeceksin. Pope." dedi. "Belki bir ka gn tuhaf bir biimde yryeceksin, ama iyi bir doktor
Trevanian
255
Kar Kaplan
ardn takdirde hibir eyciin kalmayacak. Ancak artk burada bir ie yaramayacaksn. Onun iin mmkn olduu kadar abucak Amerika'ya dneceksin. Beni anlyor musun?" Pope, yuvarlarndan uram patlak gzleriyle ona saskn akn bakt. Bana ne geldiini hala anlayamyordu. Jonathan kelimeleri ar ar syledi. "Amerika'ya geri dneceksin. Hemen ve bir daha da bana gzkmeyeceksin. Anl yorsun deil mi? Dediimi yapacaksn." Pope ar ar ban sallad. Jonathan adam yerden kaldrd. Pope'u adeta kapya kadar tad. Adam dmemek iin ereveye tutundu. Jonathan ders verir gibi, "Bat Yakasnda can actmak bu anlama gelir, bebek," dedi. Pope sendeleyerek dar kt. Jonathan da kapy kapatt. Portatif yaz makinesinin arkasn aarak, sigara sarmak iin gereken eyleri ald. Koltua oturarak sigaray iti. Henri Bag onun arkadayd ve Pope'un gitmesine izin vermiti. Jemima, lo kahvede Jonathan'n karsnda oturuyordu. On be dakikadan beri hi konumuyordu kz. Jonathan'n yzn, suratndaki o souk ve karmak ifadeyi inceliyordu. Sonunda, "beni skan sessizlik deil." diye aklad. "Bu nezaketin." Jonathan kendisini zorlayarak o ana dnd. "Afedersin." Kz kederle glmsedi. "te ben de bunu kasdettim." Jonathan derin bir nefes alarak dikaktini Jemima'ya verdi. "Afedersin. Aklm yarnda."
Trevanian
256
Kar Kaplan
"Byle eyler syleyip duruyorsun. Afedersin. ok zgnm, ltfen tuzluu verir misin ve beni en ok endielendiren nedir biliyor musun?" "Ne?" "Aslnda tuzluun bende olmamas." Jonathan gld. "Olaanst bir insansnz, madam." "Evet. ama bu sayede elime ne geiyor? zr dilemeler. "Pardon'lar. 'zgnm'ler." Adam glmsedi. "Haklsn. skc bir arkadam. Ben.." "Yine zr dilersen ayak bileine tekmeyi yersin." Jonathan Jemima'nn parmaklarna dokundu. Kzn o akac hali hemen kayboldu. Masann altnda Jonathan'n ayan kendi sininkilerin arasna sktrd, "beni ne yapacaksn, Jonathan?" "Ne demek istiyorsun?" "Ben seninim, be adam! Beni pebilirsin, elimi skabilirsin, ya da benimle seviirsin veya evlenirsin. Benimle konuursun ya da beni dversin... Ama ban 'hayr' der gibi iki yana sallyorsun. Bu da beni dvmek ya da benimle sevimek niyetinde olmadn gsteriyor. yle deil mi?" "Amerika'ya dnmeni istiyorum, Jem." Kz adama bakakald. Gzlerinde hem krgnlk hem de gurur vard. "Allah belan versin, Jonathan Hemlock! Sen Tanr filan msn? Bir takm kurallar koymusun. Biri seni krd m ya d3 aldatt m, kaderin silahymsn gibi onun zerine saldryorsun." stememesine ramen gzleri dolduu iin fkelendi. Elinin tersiyle yalar sildi. "Miles Mellough'la benim gibi biri arasnda hibir fark grmyorsun. Seni seven biri arasnda." Sesini ykseltmemiti, ama hiddetle konuuyordu.
Trevanian
257
Kar Kaplan
Jonathan da ayn sert sesle karlk verdi. "Haydi, haydi! Param almasaydn imdi bu ie karmazdm. Seni evime gtrdm. Sana tablolarm gsterdim. Ksa bir sre iin sana ak oldum. Ve sen ne yaptn? Dragon'a bu grevi kabul etmemi salamas iin bir silah verdin. stelik bu iten sa kmam olasl da ok az! Haydi, bana aktan sz et bakaym!" "Ama o grevi kabul ettiim srada seninle henz tanmamtm." "Param o sabah aldn. Aktan sonra." Jemima'nn sessizlii bu sulamann doru olduunu aklyordu. Kz bir sre sonra aklamaya alt, ama bir iki kelime syledikten sonra bundan vazgeti. Garson bir ibrik kahve getirdii zaman ikisi de skntl bir sesizlie hrndler. Garson duygularna glmsedi. "Bir daha 'zgnm' dersen ayak bileine tekmeyi yersin." Artk didimeyeceklerdi. Jemima kahvesini yudumlad. "Bu i kt m gidiyor? Dadaki u grev?" "O i ya." Jemima titredi. "O szckten her zaman nefret ettim. 'Ya i'. Benim yapabileceim bir ey var m?" "Hibir ey yok. Jemima. Sen bu ie karma. Amerika'ya dn." Kz tekrar konumaya balad zaman sesi ifadesizdi. Sorunu uzaktan, tarafszca inceliyordu. "Korkarm her eyi mahvede
gittikten hakim
sonra oldu.
Jemima "ok
derin
bir
nefes
alarak diye
zgnm,
Jonathan."
Trevanian
258
Kar Kaplan
ceiz, Jonathan. Bizim gibi insanlar ender ak olurlar. Bizim gibi kimselerin ak olduklarn dnmek bile tuhaf, ama DU oldu! Birbirimize ak olduk. ok yazk... Bir daha byle bir ey olamaz. Yani..." Omzunu silkerek nne bakt. "Jem. bana bir eyler oluyor. Bu gn Pope'un gitmesine izin verdim." Jonathan bu aklamay yaparken baya utan duydu. "Bunun nedenini bilmiyorum. Yalnzca birdenbire hibir eyin nemi kalmad." "Ne demek istiyorsun? Pope'un gitmesine izin verdim, ne demek?" "Ayrntlar nemli deil, ama tuhaf... rahatszlk verici... bir eyler oluyor. Belki birka yl sonra..." "Olmaz!" Kzn bu ani tepkisi Jonathan' artt. Olmaz, Jonathan. Ben olgun, istek uyandran bir kadnm. Oturup senin gelip kapma vuracak kadar olgunlaman ya da yorulman bekleyemem." Jonathan cevap vermeden nce bu szleri dnd. "Mantklca bir sz bu. Jem." Konumadan kahvelerini itiler. Sonra Jemima, Jonathan'a bakt. Altn benekli gzlerinden durumu gitgide daha iyi kavrad anlalyordu. akn akn, "aman Tanrm..." diye fsldad. "Bu gerekten olacak... Ayrlacaz... Vedalaacaz. Ve her ey bylece sona erecek." Jemima dikkatini dizlerinin zerindeki peeteye vermiti. Bunu avularyla bastrp duruyordu. "Bilmiyorum... Herhalde..." Jonathan ayaa kalkt. Kzn yanan okad. Sonra da kahveden kt.
Trevanian
259
Kar Kaplan
Daclarn birlikte yedikleri son yemek skntl geti. Anderl dnda kimse fazla bir ey yemedi. Avusturyal endieli bir tip deildi. Ben'in de itah yerinde saylrd. Sonuta o, daa trmanmayacakt. Jonathan, gruptakileri Clement Pope'un geliine nasl bir tepki gsterdiklerini anlamak iin teker teker inceledi. Tabii hepsi endieliydiler,, ama bunun nedeni yaklaan trmanma olabilirdi. Nedenleri ayrt etmek olanakszd. Bidet'in sabahki aksilii souk bir resmiyet halini almt. Anna o alayc ve sakin tavrlarn taknarak savunmaya ekilmiti. Karl. kendi setii sorumluluklarn havadan sudan sz edemeyecek kadar ciddiye alyordu. Yunanl tcearn masaya yollad ampanyaya ramen masaya sk sk skntl bir sessizlik kyordu. Salona 'Eiger Kular' dolumulard, ama onlar da eskisi kadar neeli deillerdi. Daa ne zaman trmanlacakt. ki gnden beri bekliyorlard. Yaplacak iler, katlacak baka elenceler vard. Bu daclar hangi ykseklikte dme tehlikesiyle karlaacaklard? Tabii kimse byle bir ey] temenni etmezdi ama... Aktr ve rengarenk bir kla brnm kars her zamanki gibi salona ge indiler. Daclara neeyle el salladlar. Bylece herkesin gruptakilerle sk fk dost olduklarn sanmalarn salamaya altlar. Yemek ciddi bir biimde sona erdi. Karl. hi gerei olmamasna ramen herkesin mmkn olduu kadar abucak yatp uyumasn tembih etti. "afaa iki saat kala odalarnz dolaacam ve sizi uyandracam. Bylece gazetecilerle mteriler daha ne olduunu anlamadan otelden ayrlacaz."
Trevanian
260
Kar Kaplan
Jonathan
odasnn
klarn
sndrmt.
Pencerenin
dndaki karlardan yansyan ay yatan kolal araflarnn fos foslu gibi parlamasna neden oluyordu. Jonathan karanlkta oturuyordu. Pope'un onun iin brakt tabanca dizindeydi. Susturucu takl tabanca ar ve hantald Jonathan eker kutusunu dierine resepsiyondan byle bir aldnda memur bir erkein bir armaan vermesi nedeniyle kaslarn
kaldrmt. Jonathan o arada Pope'un gya banyoda kayp dt iin tedavi olduunu ve ondan sonra da Amerika'ya hareket ettiini renmiti. Jonathan'n daa trmanmadan nce uyumas artt, ama ila almaya da cesaret edemiyordu. Bu gece hedefin bir kar saldrya gemek iin son ansyd. Tabii adam yamaca trmanncaya kadar beklemeye karar vermi olabilirdi. Ancak o korkun dada birini ldrmek btn ipe bal olanlar tehlikeye sokard, ama geride bir kant da kalmazd. Jonathan, "hedef ne kadar aresiz acaba?" diye dnd. "Ve ne kadar zeki?" Ama orada oturup endielenmesi de yersizdi! Koltuklan kalkarak uyku k tulumunu yznden Jonathan kapnn ieri uyku karsna, girmeye yere kalkan yayd. birini sonra Koridordaki grebilecekti.
tulumuna
girdikten
tabancann emniyetini at. horozu atee hazr hale getirdi. Bylece daha sonra bu iki krt duyulmayacakt. O srada sessizlik ok nemli olabilirdi. Jonathan tabancay yere yanna koyarak uyumaya alt. Aslnda byle hazrlklara pek gvenmezdi. 'Onaylama' hedefleri her zaman byle nlemler almlard ve bu ilerine yaramamt. Jonathan, hazrlklarna gvenememekte haklyd.
Trevanian
261
Kar Kaplan
nk uyuyabilmek iin dnerken tabancann zerine kt. Artk silah kolaylkla almas da olanakszd. Galiba uykuya da dald, nk gzlerini amadan birdenbire k ve hareketin farkna vard. Jonathan gzlerini aralad. Kap alyordu ve sar kl dik drtgende bir adam belirmiti. Bidet'ydi bu. Kapy usulca arkasndan kaparken elindeki tabanca gmms bir kla parlad. Jonathan hi kmldamad. Tabancasnn sanki srtna dayandn hissediyordu. Bu nedenle kadere kfretti. Bidet bir glge gibi karyolaya yaklat. Jonathan usulca konutu, ama sesi sanki btn oday doldurdu. "Kmldama Jean-Paul." Sesin geldii yn yznden aran Bidet donmu gibi kalakald. Jonathan bu oyunu nasl oynamas gerektiini anlad. Yumuak. ama otoriter bir tavrla konumalyd. "Seni ok iyi gryorum. Jean-Paul. Biraz kmldadn takdirde de seni ldreceim. Anlyor musun?" "Evet." Bidet'in sesi korkusundan ve bir sre konumadndan bouklamt. "Tam sanda, komodin zerinde bir lamba var. Ona uzan. ama ben sylemedike yakma." Bir hrt oldu, sonra Bidet, "ona dokunuyorum," dedi. Jonathan Fransz adeta ipnotize eden o monoton sesle konumasn srdrd, ama blfnn baarl olamayacan da seziyordu. "I yak. ama bana dnme. Gzlerini lambaya dik." Jonathan tabancasn almak iin kollarm uyku tulumundan
Trevanian
262
Kar Kaplan
karmak ve yan dnmek zorundayd. Bu kadar fazla hareket etmeye de cesareti yoktu. "Anlyor musun. Jean-Paul?" "Evet." "O halde bu ii ar ar yap. imdi." Ama Jonathan baarl olamayacan anlad. Haklyd da. Bidet yakt, ama ar ar deil. Oda aydnlanr aydnlanmaz Fransz da hzla Jonathan'a doru dnd. Ve tabancasyla gln bir biimde kaz ty dolu uyku tulumunda yatan adam nian ald, ama ate etmedi. Jonathan'a hem korku ve hem de fkeyle bakyordu. Jonathan tulumun iinde elini ar ar kaldrd ve iaret parman Bidet'ye doru evirdi. Onun tabancasn karnna doru evirdiini sanan Fransz yutkundu. ki adam da birka saniye kmldamadlar. Ama Jonathan, altndaki srtna bakan tabanca yznden fena halde fkeliydi. "lkemde buna Meksika eitlii denilir. lk nce hangimiz ate ederse etsin, ikimiz de leceiz." "lkende bol sorun nasl zmlenir?" Jonathan Bidet'in soukkanlna hayran oldu. "Geleneklere gre iki odam da silahlarn bir tarafa brakr ve sorunu konuurlar. Bylece birok uyku tulumu delinmekten kurtulmutu." Fransz gld. "Seni vurmak niyetinde deilim, Jonathan." "Herhalde tabancan aklm kartrd, Jean-Paul." "Ben yalnzca seni etkilemek istedim. Belki de biraz korkutmak. Bilmem ki... Budalaca bir davrant bu. Tabancam dolu bile deil." "O halde tabancan yataa atmaya bir itirazn olamaz."
Trevanian
263
Kar Kaplan
Bidet bir an hi kmldamad. Sonra omuzlar dt ve tabancay yalaa brakt. Jonathan, ar ar bir dirseinin zerinde doruldu. Parman hala Fransza doru tutuyordu. Dier elini uyku tulumunun altna sokarak tabancasn ald. Bidet, silahn su geirmez tulumun altndan ktn grdnde Franszlara zg o kalenderce tavrlarna omzunu silkti. "ok cesursun, Jonathan." "Baka arem yoktu." "Ama ne olursa olsun ok beceriklisin, fakat buna gerek de yoktu. Dediim gibi tabancamda kurun yok." Jonathan uyku tulumundan kt ve gidip koltua oturdu. Tabancann namlusunu Bidet'ye doru evirmiti. "Ate etmemeye karar vermen iyi oldu. Ba parmam oynatarak. 'Bum. bum, bum; derken kendimi pek gln hissedecektim." "O Meksika bilmem nesinden sonra iki erkek de tabancasn brakmyor muydu?" "Bir 'gringo'ya hibir zaman gvenilmez. Meksikallar yabanclar byle tanmlarlar." Jonathan rahat ve gvenliydi. Bidet'nin amatr olduunu kesinlikle anlamt. "Buraya bir nedenle geldin sanrm." Fransz aveuna bakt. Dier elinin parmaklarm aveundaki izgilere srd. "Sence bir sakncas yoksa artk odama dneceim. Kendimi senin nnde glne duruma drdm zaten bu izlenimi artrmakla elime bir ey gemez." "Ama olay bana aklaman gerekir, bu benim hakkm. Odama girmen... tuhaf deil miydi?" Bidet yataa kt. Vcudu gevemiti. Jonathan'a bakamyordu. Yenilgiyi kabul etmi gibi bir hali vard. Jonathan.
Trevanian
264
Kar Kaplan
Franszn
tabancasna
kolaylkla
eriebileceini
bilmesine
ramen hi endielenmedi. Bidet, "bu dnyada fkeli bir boynuzlu kocadan daha gln bir ey olamaz, Jonathan." dedi. Kederle glms yordu. "Gnn birinde bu role kacam hi aklma gelmezdi." Jonathan, duygusal adan zayf olan ve zellikle ak hayatlarn kontrol altna alamayanlara hem acr. hem de onlardan tik sinirdi. imdi de ayn duygular hissediyordu. Bidet konumasn srdrd. "Ama senin karnda daha gln bir duruma demem artk. Herhalde fiziki eksikliklerimi biliyorsun. gsterirler." "Beni susuz olduumu sylemeye zorluyorsun. Byle eyler de beni skar." Bidet Jonathan'a tiksintiyle bakt. "Zahmet etme." "Hayr. Bu zahmete katlanacam. Seninle birlikte daa trmanaca?. Sana her eyi ksaca aklayacam: Anna'yla yatmadm." "Ama dn gece..." "Dn gece ne olmu?" "O buradayd." "Nereden biliyorsun?" "Anna'y bulamadm. Onu aradm... Kapn dinledim." Bidet baklarn Jonathan'dan kard. "Bu ok iren bir davran deil mi?" "Evet. yle. Anna dn gece buradayd. Onunla holde karlatm. ki ikram etmek istedim. Onunla ak yapmadm."
Anna
genellikle
bunu
yeni
bulduu
aygrlarna
aklar. Nedense bunu duyan adamlar daha byk bir aba
Trevanian
265
Kar Kaplan
Fransz tabancay alarak bununla dalgn dalgn oynamaya balad. Jonathan kendisini tehlikede hissetmiyordu. Bidet'nin birini ldremcyeceini anlamt. Fransz, "hayr," dedi. "Karm dn gece biriyle ak yapmt. Daha sonra ona dokundum. Ve durumu anladm..." "Bunu dinlemek istemiyorum. Tbbi bir merak duymuyorum. Buras gnah karma hcresi de deil." Bidet hala kk talyan tabancasyla oynuyordu. "Buraya gelmemeliydim. Bayaca davrandm. Anna'dan daha kt bir biimde. O ahlakszlk etti. Bu davranm yarnki trmann neden olduu sinir gerginliine balyacam. O trman yznden ok umutlandm. Anna'nn pek az insana sokulma cesaretini gsterdii bir daa trmandm grd takdirde... belki... ne bileyim... Aslnda mantkszca bir umuttu bu." Yenilgiyi kabul etmi gibi bir tavrla Jonathan'a bakt. "Beni aa m gryorsun?" "Sana olan hayranlmn artk yeni snrlar var." "Kelime semesini iyi biliyorsun, ama tabii duygusuz bir adamsn. Bu da sana kafaca bir stnlk salyor." "Anna konusunda bana inanyor musun?" Bidet kederle glmsedi. "Hayr, Jonathan. Sana inanmyorum. Boynuzlu bir kocaym, ama aptal deilim. Madem benden korkman iin bir neden yoktu o halde neden yerde yatyor ve intikam almak iin gelmemi bekliyordun?" Jonathan bunun nedenini anlatamazd. Buna kalkmad bile. Fransz iini ekti. "Kimse utancm grmeden odama dneceim. Sen de beni aa grmek ve bana acmak grevinden kurtulacaksn." Dramatik bir tavrla otomatii at.
Trevanian
266
Kar Kaplan
Bir kurun tabancadan frlayarak duvara arpt. Ve halnn zerine dt. ki adam da bu ltl eye hayretle baktlar. Bidet neesizce gld. "Galiba ben sandmdan daha da kolay kanyorum. Tabancann bo olduuna yemin edebilirdim." "yi geceler." demeden odadan kt. Jonathan bir sigara iti ve yatmadan nce bir uyku ilac da ald. Bu sefer yatana girdi. O gece ikinci bir saldrya uramayacana inanyordu.
Eiger : 11 Temmuz Tek sra halinde dan eteine doru giderlerken yalnzca ayak sesleri ve tozluklaryla botlarna srnen Alpiglen otlarnn hrts duyuluyordu. Otlar slakt ve zerlerinde i taneleri ldyordu. En arkada olan Jonathan ban kaldrarak dan yukarsndaki yldzlara bakt. afan yaklam olmasna ramen yldzlar souk bir kla parldyorlard. Daclar anta, ip ve 'piton' tamadklar iin rahata yryorlard. Ben ve yaylada kamp kurmu olan gen dac gruptan nce yola km ve ar ara: ve gereleri talk yamacn aasna kadar gtrmlerdi. Timdekiler sessizlie, erken saate ve amalarnn nemine bir tr karlk veriyorlard. nemli bir trmantan nce hop byle olur ve insan kendisini dte gibi hisseder, duygusal olarak da dengesi bozulurdu. Jonathan, her trmantan nce yapt gibi kendisini canlandracak her eye nem veriyordu. Vcudu bekleyi ve heyecanla gerilmiti. Dik yamalara trmanmaya alm olan bacaklar dz yerde hzla ilerlemesini salyorlard.
Trevanian
267
Kar Kaplan
afak ncesi esen serin rzgar, otlarn kokusu, btn bunlar Jonathan' in ilgisini ekiyordu. Bidet sinirlendi. "Jonathan, dn gece..." "Unut onu." "Sen unutabilecek misin?" "Tabii." Hi sanmyorum." Jonathan, admlarn sklatrarak Fransz geride brakt. Grup, atebceklerine benzeyen klara doru gitti. Ben ve gnll yardmclar cep fenerlerinin yardmyla eyalar karyor ve kontrol ediyorlard. Tim. abucak hazrlanrken Karl da lider olduunu hatrlatmak iin gereksiz birka emir verdi. Koca Ben souktan ve daha ok erken olmasndan yaknd, ama aslnda ses sizlikle savamak iin konuuyordu. Kendisini bombo ve yararsz hissediyordu adam. Artk dalara trmanamayacakt. imdi bu trmanta da grevi sona ermiti. Otele dnerek gazeteci lerle konuacak ve yanndaki teleskopla daclarn trmanmalar n izleyecekti, ancak bir kaza olduu ve Ben de bir kurtarma grubu toplamak zorunda kald zaman yine etkin olabilecekti. Ben Jonathan'n yannda durmu karanlklarn arasnda daha da koyu gzken daa bakyordu. ri burnunu ekitirerek, "imdi beni dinle, eski dost." dedi. "O dadan tek para halinde in. Yoksa tekmeyi yersin." "?Sen fazla duygulusun. Ben"
yavalayarak olan
Jonathan'
bekledi.
Profesr
basit
duygularyla
kutsal
balantsnn
byle
kesilmesine
Trevanian
268
Kar Kaplan
"Ah. evet, herhalde." Ben uzaklat. Ve gen yardmclarna sert sert artk otele dneceklerini aklad. Eski gnlerde olsalard belki dramatike bir tavrla Jonathan'la ol skrd. Daclar karanlkta ilerlediler ve dan eteindeki ta ynlarn atlar. Eiger'in yzeyine dokunduklar srada lk klar o kara ktleyi biimlendirmeye balamt. O snk kta kaya ve karl alanlar kirli bir griye dntler. Aslnda Eiger kuruni renkliydi. Siyah ve beyazn karmasndan oluan amur gibi bir grilikte deildi. Aslnda kar da bembeyazd. imdi pis olan kt ve aydnlatt her eyi kirletiyordu. plere balandlar. Yamacn alt ksmna iki paralel hat zerinden kacaklard. Freytag'la Bidet bir ipi paylayorlard. Karl. 'piton'lardan ounu kemerine asmt. Daima nden kmak niyetindeydi. Bidet'ye de tekrar kullanlacak baz demirleri yerinden karma grevi decekti. Jonathan'la Anderl 'piton'larn paylaacaklard. nk sessiz bir anlamayla yol bulma ve liderlik etme grevlerini srayla paylamaya karar vermilerdi. Tabii bu yzden dier ikiliden daha hzl trmanmaya baladlar. Sabahn dokuzu olmutu. Gne Eigerwand'in ibkey yzn aydnlatyordu. Gne gnde iki defa bu yamac yalayp geiyordu. Oteldeki yemek salonunda 'Eiger Kular' daha ok Yunanl tcearn bir gece nceki partide yapt akadan sz ediyorlard. Adam btn tuvalet katlarn suyla slatmt. Amerikan sosyetesinden olan kars bu akay pek zevksizce bulmutu. Ayrca kadn bo yere para ziyan ettii iin de adama kzmt.
Trevanian
269
Kar Kaplan
Ben, kahvalt ederken verandada biri bard ve sonra 'Eiger Kular' teleskoplara kotular. Daclar nnde garsonlar belirdi. Tabii Yunanl tcearn pek pahalya kiralad teleskopun dnda. niformal adamlar teleskoplarla daa bakmak isteyenlere bilet satmaya baladlar. Her alet yalnzca uzun dakika kuyruklar kullanlabilecekti. olumaya balad. Ben, bu gevezelik eden lm kokusu alm le kargalarn grdnde mthi fkelendi, ama daclar grld iin rahatlamt da. Artk kendi teleskopunu otelden uzaa, krn ortasna kurabilir ve byle time gz kulak olurdu. Tam kahvesini ierek kalkt srada alt gazeteci heyecanl kalabal yararak yemek salonuna girdiler. Koca Ben'in etrafn sardlar. Trman ve daclar hakknda sorular sorup duruyorlard. Ben daha nceki karara uyarak onlara her dacnn daktiloda yazlm ksa zgemiini datt. Bylece gazeteciler sporcularn hayatlarn yazarken o fazla renkli hayal glerinden yararlanamayacaklard, ama bu ksa biyografiler okuyucularn ilgisini ekecek eyler arayan muhabirler iin yeterli deildi. O yzden saldrganca tavrlarla Ben'i sorguya ektiler. Ben, elinde sabah biras, dilerini skarak hain bir sessizlikle onlarn arasndan geti, ama Amerikal bir gazeteci adam kolundan yakalad. Koca Ben "bu elini kaybetmek istemiyorsan, dclol" diye bard. Muhabir adamn kolunu hemen brakt. Koca Ben lobiden srarcasna, hzla geerken muhabirler onun peini brakmadlar. Adam asansre binemeden bir ngiliz kadn gazeteci onun karsna dikildi. Bu kadna benzemeyen,
Teleskoplarn
nnde
Trevanian
270
Kar Kaplan
sert ve hain grnl yaratk o kibar ngilizcesiyle soru sorma ya kalkt. "Syleyin. Bay Bowman, bu adamlar erkekliklerini kantlamak gereini duyduklar iin mi daa trmanyorlar? Yoksa aalk duygularn gidermeye mi alyorlar?" Kalemini skca tutmu. Ben'in cevabn yazmaya hazrlanyordu. Koca Ben "neden bir adam bulup yatmyorsun?" dedi "Bunun sana yarar olur." Kadn ilk kelimeleri yazarken birdenbire duraklad. Ben de kendisini asansre att. Jonathan'la Anderl. Karl'n yeni yolun anahtar sayd o 'oluk' ya da 'baca'nn aznn yaknnda hafif bir knt buldular. Oraya bir 'piton' akarak baladlar. Karl'la Jean-Paul'un gelmesini beklediler. Yukarlarndaki rafa benzer kntdan buz gibi bir su akp duruyordu, ama hi olmazsa bu son yarm saat ilerini zorlatran o yuvarlanan talardan ikisini de koruyordu. Jonathan'la Anderl slanmamak iin ip kangallarn altlarna yerletirdikleri srada tepeden kopan kaya ve buz paralar hzla aaya dt. ki dacnn hemen nnden vzldayarak getiler. Aadaki kayalklara arparak paralanrken kan silah sesine benzer grltler etrafta yankland. Jonathan'la Anderl'in oturduklar yer yle dard ki ayaklarn uuruma doru sallandrmak zorunda kalmlard. Hzl, ahane bir trman yapmlard. Manzara ise nefes kesecek kadar gzeldi. Anderl cebinden kard ikolatann yarsn Jonathan'a verdi. Sessizce bunu yerken mutluluk ve sevinle etraflarna baktlar.
Trevanian
271
Kar Kaplan
Jonathan
etraflarn
saran
grlty
iitmezlikten
gelemeyeceklerini biliyordu. Son saat boyunca, oluun azna yaklatklar srada akan suyun uultusu gitgide artmt. Adam oturduu yerden oluun iini gremiyordu, ama eriyen kar sularnn oradan aaya aktndan emindi. O zamana kadar byle alayanlardan yukarya trmanmt, ama bu tehlikeye olan saygsn azaltmamt. Anderl'in de bu bakmdan kendisi gibi endieli olup olmadn anlamak iin ona bakt, ama Avusturyal mutlu mutlu hatta aptalca bir tavrla glmsyordu. Hayatndan pek memnun olduu belliydi. Jonathan Anderl gibi kaytsz deildi. Trman srasnda btn dnyas daralm ip, kaya. 'piton' ve ritmden oluan bir alem halini almt, ama imdi gvenli bir yerde oturuyordu ve dnecek zaman vard. Bu yzden de aadaki dertlerini hatrlamaya balamt. rnein, hedefi Anderl olabilirdi. Hedef ve ave. Anderl'in son saat ierisinde eline belki on frsat gemiti. pi kesip hafife ekivermesi yeterli olacakt. Jonathan onun iin bir tehlike olmaktan kacakt o zaman. Anderl bunu yapmamt, ama bu gen adamn hedef olmadn da gstermezdi. Neticede dan eteine ok yakndlar. Ceride kant kalacakt. Kesilmi bir iple kopmu arasnda da byk bir fark vard. Ayrca herhalde imdi durmadan onlar izliyorlard. Bulunduklar yerden pek kck gzken otelin terasndan on iki gz teleskoplarla onlara dikilmilerdi. Jonathan endielenmesine gerek olmadna karar verdi. Anderl harekete geecekse bile bunu daha birer yukarlarda nokta gibi yapacakt. Uzaklk yznden orada
Trevanian
272
Kar Kaplan
gzkeceklerdi. En gl teleskoplarla bile onlar zorlukla seebileceklerdi. Belki de Anderl onu bulutlar ve sis etraflarn sardnda ldrmeye kalkacakt. Orada bir ceset ve kesik ip aylarca ve hatta yllarca bulunamazd. Anderl. "neden kalarn attn?" diye sordu. Jonathan gld. "Aklma tuhaf eyler geldi. Dmeyle ilgili bunlar." "Ben dnmeyi aklma bile getirmem. Bunun ne yarar olur? Deceksem, bu ben dnmeden de olur. Her zaman trmanmay dnrm. te dnlmesi gereken konu budur!" Bu basit felsefesini glendirmek ister gibi son ikolata parasn azna att. Anderl'in yapt en uzun konumayd bu. Gen adamn ancak daa trmanrken iyice canland anlalyordu. Aadaki kntl kayann yukarsnda nce Karl'n eli sonra da kafas belirdi. Sonra Alman hemen aalarnda ayakta durdu. Jean-Paul'a bal olan ipi toplamaya balad. Sonunda Fransz da kayaya kt. Yz kzarmt, ama gzleri zaferle parlyordu. Karl bard. "Setiim yol hakknda imdi ne dnyorsun. Doktor?" "Buraya kadar olan ksm iyi." Jonathan yukardan homurdanarak akan sular dnyordu. "yle olacan biliyordum!" Jean-Paul matarasndan kana kana su iti. Sonra da 'piton'a bir halkayla balanm olan ipe yasland. "kinizin yamac koarak trmanmak niyetinde olduunuzu bilmiyordum. Yam
Trevanian
273
Kar Kaplan
dnn
ve
bana
acyn."
Ciddi
olduunu
sanmalarndan
korkarak telala gld. Karl, ."artk dinlenebilirsin," dedi. "Burada en aa bir saat kalacaz." "Bir saat mi?" Jean-Paul itiraz etti. "Burada bir saat bekleyecek miyiz?" "Dinlenecek ve biraz kahvalt edeceiz. Oluktan trmanmak iin henz erken." Jonathan da Karl'la ayn fikirdeydi. Eiger' trmanacak bir dac yuvarlanan talar ve buzlara hedef olacam bilirdi, sabahn ilerlemi saatlerinde bu bombardman iyice sklard. Buna katlanmaya da hi gerek yoktu. Karl. "oluktan trmanmaya balamadan nce dan btn plerini atmasn bekleyeceiz," diye aklad. "O arada manzarann zevkini karalm ve bir eyler yiyelim." Jonathan, Kral'n sahte neesinden onun da oluktan akan sularn grltsnden etkilendiini anlad, ama Almann tenkit ya da t dinlemeyecei de belliydi. Ama Jonathan yine de, "bir hayli slanacamz anlalyor. Karl," dedi. "Sabah du almaya herhalde bir itirazn yok, Doktor." "Yukar trmanabiliriz, ama bu bizden ok eyi de alp gtrr. " "Evet. Daclk zor bir spordur." "Ukala." .Ne7" "Hi."
Trevanian
274
Kar Kaplan
Jean-Paul tekrar su iti. Sonra da plastik mataray Karl'a uzatt, ama Alman su imek istemedi. Bidet, mataray antasna yerletirdikten sonra yaylaya bakt "ok gzel deil mi? Herhalde Anna u anda teleskopla bizi seyrediyor." Jonathan buna pek olaslk vermiyordu, ama yine de, "Herhalde." dedi. Karl elini kaldrd. "Oluu drtl olarak kacaz. Ben nden gideceim. Anderl de en arkadan gelecek." Anderl gld. "K beklememizi ister misin?" Koca Ben, penceresinin altnda verandada merakllarn heyecanl heyecanl konutuklarn duyuyordu. Sonra Teksasl olduu anlalan biri herkesin ikayetini zetledi. "Tanrm! u ie bak. Onlarn kayann stnde harcadm. oturmalarn seyretmek iin btn biletlerimi
Zamanm dolar dolmaz onlar da harekete getiler. Hey. Floyd? O teleskop iin ka dolar vermi olduk?" Ben odasndan frlad. Biraz sonra otelden km krda ilerliyordu. Adama otelden ve 'Eiger Kular'ndan uzakta bir yer seti. Teleskopunu on dakikada kurdu. Daha balangtan beri Karl'nn setii o oluk Ben'i endielendiriyordu. Almann izdii yolun ayrntlar arasnda onu en korkutan buydu. Koca Ben teleskopla oluun dibine bakt. Sonra yukarya doru kt. Oluun aadaki ucundan fkran sulardan durumu anlamt. Herhalde erimi sulardan oluan bir nehir akyordu oluun iinden. Ben daclarn onlar aaya iten sularla bouarak yukar trmanmak zorunda olduklarn biliyordu. O arada bu doal bacadan takrdayarak den kayalar da ayr bir tehlike yaratacaklard. Ben en aadaki dacy bulabildii srada
Trevanian
275
Kar Kaplan
avular da terden yap yap olmutu. "Sar ceket... Bu Anderl... Buradan incecik grnyor ip. Ve Anderl'in yukarsnda beyaz ceket: Jean-Paul. Onun yukarsnda uuk mavi parkasyla Jonathan." Karl bir kayann arkasnda kald iin gzkmyordu. Grup biimsizce ve ar ar trmanyor, du. Ben kendi kendine, "akan sular ve buz paralar korkun olmal." dedi. "Neden o yoldan vazgemiyorlar?" Sonra gruptakilerin geri dnemeyeceklerini anlad. O olua girmilerdi. Akan sularn vcutlarn arlatrmasna ramen yollarna devam etmek zorundaydlar. Hafife durakladklar an sularn da onlar aaya srklemesi tehlikesi de artacakt. Hi olmazsa ar ar yukar kyorlard. Bu da bir eydi. Gruptakiler tek tek trmanyorlard. Dierleri o srada savunmas durumda olan adam korumak iin kayalara mmkn olduu kadar skca tutunmaya alyorlard. Beri, "Karl' gremiyorum, " diye dnd. "Belki o salam bir yer buldu." Birdenbire dan yzeyindeki o renkli noktacklar durakladlar. Artk hareket etmiyorlard. Tecrbeleri Ben'e bir ey olduunu fsldad. Koca Ben dan yamacn daha iyi gremedii iin kendi kendisine kfretti. Teleskopu sabrszlkla hafife oynatt ve grnty bsbtn kaybetti. fkeyle homurdand. Teleskopu ayar tad. Anderl'in yukarsnda ip gevemiti. Buradan beyaz ceketli biri... yani Bidet tepesi st sarkyordu. Yuvarlanmt adam. Onun yukarsndaki ip gergindi ve mavi parkaya doru kyordu Jonathan'a doru. Jonathan kayann zerinde kol ve bacaklarn am duruyordu. Bundan da sarsntyla dengesini
Trevanian
276
Kar Kaplan
kaybettii imdi hem kendi arln ve hem de Bidet'ninkini elleriyle dengeledii anlalyordu. Ben, "Karl denilen herif nerede?" diye haykrd. "Allah belasn versin!" Jonathan dilerini skarak btn dikkatini yukardaki atla kavrayan parmaklarna verdi. Solundan akan sularn grlts insan sar edecek gibiydi. Ayrca ince bir dere durmadan ko lundan ieriye akyor, koltuk altlarn ve gsn dondurup uyuturuyordu. tketmiyordu. Jonathan Anderl'in bararak bo yere her nefes eyi aada elinden gelen
yapacan biliyordu. Yukarda olan grmedii Karln 'piton' akacak bir atlak bulduunu umuyordu. Belki de Alman u anda onlar skca tutuyordu. Beline bal olan ipin ucundan sarkar Jean-Paul'un arl Jonathan'n nefesinin kesilmesine neden oluyordu. Bu durumda ne kadar dayanabileceini de bilmiyordu. Bir ara omzunun zerinden abucak bir gz att. Anderl, uuldayan sularn iinden savunmaszca Bidet'ye doru kyordu. Fransz Jonathan'n kulann dibinden vzldayarak geen kaya paras omzuna arpt ve onu devirdii andan beri hi kmldamamt. Jean-Paul selin ortasnda ba aa yatyordu. Jonathan bir an, daa trmanrken suda boularak lmek ok gln olur," diye dnd. Artk elleri szlamyordu. Parmaklar uyumutu. Jonathan atla skca tutup tutmadn bile bilemiyordu. Bu nedenle parmaklarn skt skt ve sonunda kol kaslar zonklamaya balad. "Su ya da kayalar Anderl'i de devirdii takdirde ikisini birden katiyen tutamam! u Allahn cezas Karl ne yapyor?"
Trevanian
277
Kar Kaplan
Sonra birdenbire Jonathan'n beline bal ip gevedi. Basknn yerini gitgide artan bir can acs ald. Anderl, Jean-Paul'a erimiti. Olua yanlamasna skarak Bidet'yi kucana alm ve Jonathan'n kendisini toplamasn salamak iin ipi gevetmiti. Jonathan, kollar yorgunluktan titremeye balayncaya kadar yukar yatrmand. Ona sonsuz kadar uzun gelen saniyelerden sonra ayan sokabilecek bir girinti buldu. Ve arln ellerine vermekten de kurtuldu. Elleri izilmiti, ama yaralar derin deildi. Akan buz gibi su onlarn zonklamalarn engelliyordu. Jonathan mmkn olduu kadar abucak ipi biraz boaltt. Yukar trmand ve bir kayann arkasnda Karl' buldu. "Bana yardm et." "Ne oldu?" Karl, bir girinti bulmutu. Aadaki daclarn trmanmalar iin btn vcudunu germiti. Olanlardan hi haberi yoktu. Jonathan. "ek!" diye haykrd. ki adam Bidet'yi olua skm olan Anderl'den uzaklatrarak olanca gleriyle yukarektiler. Tam zamannda davranmlard. Bidet'nin arl yznden Avusturyalnn gl bacaklar titremeye balamt. Anderl. Jcan Paul'un hareketsiz vcudunun yanndan geerek biraz nce Jonathan'n durduu yere trmand. Bidet artk gvendeydi. Jonathan da. Karl da aada neler olduunu gremiyorlard, ama Anderl daha sonra onlara Franszn yznde aylarak kendisini tepe st buz gibi suda bulduunda pek komik, a kn bir ifade belirdiini anlatt. Aslnda den kaya Jean-Paul'a bir zarar vermemiti, ama adam yuvarland srada ban yze ye iddetle vurmutu. Fransz, btn
Trevanian
278
Kar Kaplan
daclarn yapt gibi ba dnmesine aldrmayarak yukarya trmanmaya balad. Ksa bir sre sonra drd de Kampn kk, ama gvenli girintisine snmlard. Drdnc ceket de kayann arkasnda kaybolurken Ben de teleskoptan bam kaldrd ve on dakikadan beri ilk defa uzun, rahat bir nefes ald. Etrafna baknd. Yksek otlara doru giderek kustu. Biraz geride endieli ve aciz tavrlarla duran iki gen dac hemen arkalarn dndler. Utanla birbirlerine gldler. Karl tehisini koydu. "Islandk ve dk, ama durumumuz iyi. in en zor taraf da geride kald. O kadar sklmana gerek yok. Doktor." Jonathan kesin bir tavrla, "artk o oluktan yukar kamayz." dedi. "Neyseki buna gerek yok." "Geri gidilecekse..." "Sende "Maginot kafas' var, doktor. Gerilemeyeceiz. Sadece yolumuzu biraz deitireceiz." Jonathan Karl'n cesurluk taslamas yznden yakc bir fke duydu, ama baka bir ey sylemeyerek yannda, kntda oturan ve titreyen Anderl'e dnd. "Teekkr ederim. Anderl. ok iyiydin." Anderl ban sallad. Bencilce deil de davrannn doru ve kesin olduunu belirtmek iin. Kendisi davrann dnm ve yaptklarn beenmiti. Avusturyal sonra ban kaldrarak Karl'a bakt. "Bamzn dertte olduunu bilmiyor muydun?" "Hayr." "Bunu ipin gerginliinden de anlamadn m?"
Trevanian
279
Kar Kaplan
" Hayr." "te bu bi de iyi deil." Anderl'in bu basit deerlendirmesi Karl' fena sarst. Avusturyal kendisine atsayd bu kadar sinirlenmezdi. Jonathan, Anderl'in soukkanllna haset etti. Orada kayann kntsnda oturuyor, sakin sakin uuruma bakyordu. Jonathan onun kadar sakin deildi. yice slanmt ve yor titreyip duruyordu. O ani heyecan yznden midesi hala bulanyordu. Jonathan'n yannda oturan Bidet usul usul bann yanndaki ie dokunuyordu. Sonra birdenbire bir kahkaha att. "Ne garip deil mi? Kayaya arptktan sonra olanlar hi hatrlamyorum. Heyecanl bir olayd sanrm. Ne yazk ki olay boyunca baygndm." Karl, "ite byle davranlmal." dedi. Jean-Paul'la Jonathan' in tutumlar arasndaki fark belirtmek iin ilk kelimenin zerine basmt. "imdi burada bir dakika dinlenecek ve kendimizi toplayacaz. Ondan sonra tekrar trmanmaya balayacaz. Yolu inceledim. Bundan sonraki drt yz metre ocuk oyunca!" Ben'in vcudunun her hcresi yorulmutu, szlyordu. Adam uzaktan daclara yardma alrken gerilen sinirleri yznden bitkin dmt. Yorgunluktan gzleri yanyordu. Endieli yznn izgileri derinlemi, kaslar kabarmt. imdi Karl'a kar istemeye islemeye hayranlk duyuyordu. Alman, oluk geride kaldktan sonra gruptakileri hzla, dzgnce yukarlara karmt. Eigerwan stasyonu'nun pencerelerinin yanndan, kar ve buz dolu bir yardan gemilerdi. Sonunda Birinci ve ikinci Buz Alanlarn birbirinden ayran stuna benzer kayaya erimilerdi.
Trevanian
280
Kar Kaplan
O stunun epesine ancak iki saat aresizce uratktan sonra kabilmilerdi. Karl baarsz iki giriimden sonra srt antasn karm ve stuna bir akrobat gibi trmanmt. Bunun tepesine eritiinde otelin verandasndakiler gen adam alklamlard. Dier daclar Karl yukardan yardm ettii iin stunun tepesine daha kolaylkla kmlard. Akamzeri, her zaman olduu gibi Eiger'in etrafn bulutlar sard. Daclar iki saat btn gzlerden gizledi. Ben, o srede skan srt kaslarn gevetmeye alt. Israrc muhabirlere de homurtular ve kfrlerle karlk verdi. O saatlerde daclar seyrelmek iin para vermi olan 'Eiger Kular' ac ac ikayet ettiler, ama Otel mdriyeti alnan parann geri verilemeyeceini hatrlatt. Beklenmedik bir alak gnlllkle, "Tanrnn ilerine karamayz." dedi. Tim, gnn geri kalan saatlerinden mmkn olduunca yararlanabilmek iin siste yukarya trmand. kinci ve nc Buz Alann aan donmu yardan geti. Bulutlar dald zaman Ben grubun 'st'nn solunda ve 'lm Kamp'nn aasnda gvenli, ama rahatsz bir yerde mola verdiklerini grd. Artk o gn iin trmann sona erdiini dnerek kendisini daclara balayan grnmez ipi kesmeye karar verdi. lk gnk almalardan memnundu. Grup, yzeyin yarsndan fazlasn amt. stelik kim senin izlemedii bir yoldan kmlard. Bundan sonra klasik yolu izleyeceklerdi. Ben de artk onlarn baarya erieceklerini dnyordu. Tabii havann bozmamas artyla. Ben teleskopunu kapatarak ilerledi. Verandadan ar ar geti. Hem bitkin haldeydi, hem de midesi asit kard iin
Trevanian
281
Kar Kaplan
biraz rahatszd. Kahvaltdan bu yana hibir ey yememiti, ama alt Alman biras ierek gcn korumaya almt. Koca Ben teleskoplarn bandaki 'Eiger Kular'na bakmad bile. Kular da artk daclarla pek ilgilenmiyorlard. Onlarn bu gn baka tehlikeleri gze almayacaklar, seyircileri heyecanlandrmayacaklar anlalyordu. yice boyanm yal bir kadn jigolosuna, "ne harika deil mi?" dedi. talyan genci de onun elini usulca skt. Kadn heyecanla ekledi. "u kk kk bulutlar. Gnn son nda pespembe ve yaldzl gibi duruyorlar. ok ok gzeller." Ben ban kaldrd ve donmu gibi kalakald. Gneyden dalga dalga beyaz bulutlar yaklayordu. Bir fn balamt. Ben, kolay almayan svire telefonuna saldrd. Almanca bilmedii iin bir hayli uratktan Fn. Bern sonra meteoroloji doru istasyonuyla konuabildi. Oberland'na
birdenbire gelmiti. Gece de devam edecekti. Eiger'in yzeyinde iddetli frtnalar kacak ve o tuhaf, basnl hava buz ve karlarn ounu eritecekti, ama uzmanlar "kuzeyden yksek cephe sistemi yaklayor." diye Ben'i teselliye altlar. "leye doru fn' srkleyip gtrecek, ama s rekor derecede decek." Ben telefonu kapayarak bo gzlerle telefon kulbesinin duvarndaki yazlara bakt. Bir frtna ve erime. Ve sonra rekor dzeyde souk. Btn yzey buzla kaplanacakt. Aaya Grubun yukarya ok trmanmas zorlaacakt. olanakszlaacakt. inmesiyse
Hinterstoisser Geidi buz tuttuu takdirde bu da mmkn olmayacakt. Ben, "o tehlikeli yerde geceyi geiren daclar
Trevanian
282
Kar Kaplan
Eiger Havas'nn onlara nasl bir kallelik yaptn biliyorlar m acaba?" diye dnd. Hafife kntl iki kaya geceyi geirmek iin pek uygun deildi, ama gnn son yarm saatinde trman srdrmeyi istememilerdi. Gece bastrd srada hala snacak bir yer aryor olabilirlerdi. Grup yeleri ipteki sralarna gre seilen yere adeta tnediler. Karl'la Jonathan daha yukardaki kntnn ze tindeydiler. Anderl'le Jean-Paul ise daha aadaki, biraz genie kayada. Kendilerini mmkn olduu kadar korumaya alyorlard. Setikleri kayalara yerletikleri srada ilk cretli yldzlar yldzlar kararmaya balayan Drt gkyznde dac belirdi. Karanlk fn'in abucak bastrd. imdi gkyznde parlak, souk ve kaytsz ldyorlard. gneydoudan yaklatndan habersizdiler. Jean-Paul'la arasndaki yere portatif bir ispirto oca koymu olan Anderl ay yapt, ama suyun kaynamasn bekleyemedii iin ay biraz lk oldu. Fincanlar birbirlerine verecek kadar yakndlar. Ve aylarn sessiz bir zevkle itiler. Her biri de birka lokma yiyecek yutmaya alt. Azlar iyice kuruduu iin yiye ekleri pek tatsz buldular. Susuzluklarn gideren? biraz snmalarn salayan yine bu ay oldu. Ocak bir saat kadar yand. Zaman zaman aydanln yerine et suyu dolu bir kab geiriyor lard. Jonathan zorlukla kaz ty dolu uyku tulumuna szld. Kas larn gevemeye zorladnda dilerinin birbirlerine vurmasnn durduunu fark etmiti. Oluktaki souk su yznden srsklam olmulard. Trmand zamanlarda bu yzden zaman zaman titremi, bu nedenle bouna enerji tketmi, sinirleri de
Trevanian
283
Kar Kaplan
bozulmutu. kntl kaya o kadar dard ki yzeye kendisini zorlamadan tutunabilmek iin hemen hemen dimdik oturuyordu. Asksn ayr iki iple 'piton'lara balamt. Uyuklad srada Karl'n ipini kesmesi olasln dnerek bu nlemi almt, ama aslnda olduka gvende olduunu dnyordu. Aadaki adamlar ona kolaylkla eriemezlerdi. Jonathan tam onlarn yukarsndayd. Karl onu yuvarlad ya da ipini kestii takdirde Jonathan dier iki dacy da birlikte srkleyecekti. Adam Almann dan yamacnda yalnz kalmay isteyeceini de pek sanmyordu. Jonathan kendi gveninden sonra en ok Jean-Paul iin endieleniyordu. Fransz rahat etmek iin fazla bir hazrlk yapmamt. imdi de "piton'a bal gergin ipe dayanm, kapkaranlk yaylaya bakyordu. Kendisine uzatlan ay dolu fincanlar da sessizce alyordu. Jonathan ciddi bir sorun olduundan emindi." Bir dada iki adam birbirine balayan naylon ip yalnzca bir korunma arac deildir. Bu o iki dacnn duygularn, durumlarn ileten bir sinir gibidir ayn zamanda. Jonathan, kendisinden yukarda olan Karl'n enerji ve aresiz azmini hissetmiti btn gn. Aasnda olan Jean-Paul'un tedirgin, dzensiz hareket ettiini de sezmiti. Fransz bazen adeta delice bir gle trmanyor, bazen de akn akn duraklyordu. Hem gece olduu hem de hareket etmedikleri iin souu daha fazla hissetmeye baladlar. Anderl. Jean-Paul'u sarsarak onu dalgnlndan kurtarmaya alt. Franszn uyku tulumuna girmesine yardm etti. Jonathan Avusturyalnn bu ilgisinden,
Trevanian
284
Kar Kaplan
onun da ip yoluyla Jean-Paul'da bir tuhaflk olduunu sezdiini anlad. Jonathan aaya bararak sessizlii bozdu. "Nasl gidiyor, Jean-Paul?" Jean-Paul asksnn iinde dnerek yukar bakt. yimser glmsyordu. belliydi. "Kendimi harika hissediyorum, Jonathan! Ama durum tuhaf deil mi? Kaya bana arptktan sonra olanlar hatrlamyorum. Olay herhalde ok ilginti. Ne yazk ki o srada baygndm. Jonathan'la Karl baktlar. Alman tam bir ey syleyecei srada Anderl bard. "Bakn, bakn! Yldzlara bakn!" Yldzlarla onlarn arasnda tl gibi bulutlar uuuyorlard. Bazen yldzlarn ltsn gizliyorlard. Sonra birdenbire btn yldzlar kayboldu. Hi rzgar olmamas Eiger'in bu tuhaf sahneyi ok daha da korkunlatrd. evresinde hava durgundu. Burnundan ve kulaklarndan kan akyordu. Gzbebekleri klmt. iddetli bir beyin sarsnts geirdii
Jonathan'n bildii kadaryla ilk defa byle bir ey oluyordu. Daha da kts hava snyordu. Kimse konuarak sessizlii bozmad. Boucu gece Jonathan'a Gney in Denizi'ndeki tayfunlar hatrlatt. " Sonra bir dinamonun uultusuna benzeyen hafif bir ses duyuldu. Bu gitgide ykseldi. Sanki bu kayann derinliklerinden geliyordu. Etrafa ozonun o acms tatl kokusu yayld ve Jonathan kendisinden altm santim kadar tedeki buz baltasnn bana bakakald. Bunun etrafn yeilimsi bir k sarmt. Bu
Trevanian
285
Kar Kaplan
titreyerek, snkleip parlaklaarak bir sre devam etti. Sonra atrda yarak bir kavis izdi ve kayann iinde kayboldu." Karl, btn Almanlar gibi aklamalar yapmaya meraklyd. Tam, "Fn!" dedii srada kayalar sarsan gkgrlts sesini bodu.
Eiger : 12 Temmuz Ben boulmak zere olan bir adam gibi soluk solua uyand. larn uzaklardan gelen gmbrts karmak uykusuyla. geree benzemeyen parlak kl lobi arasnda bir kpr oluturdu. Koca Ben gzlerini krptrarak etrafna baknd. Yeri ve zaman anlamaya alyordu. Gecenin olmutu: Elbiseleri burumu iki muhabir (otuklarda uyuyorlard. Ben'in srt ve kaba etleri terden koltuun plastik yzne yapmt. Adam ar ar kalkt. Lobi olduka serindi. Ben dlerinin etkisiyle terlemiti. Koca Ben gerinerek srtnn arsn geirmeye alt. Uzaklarda gk grledi. Grlty n gmbrts daha da artrd. Ben lobide ilerleyerek kapya gitti ve bo verandaya bakt. Yaylada artk yamur yamyordu. Btn frtna Eigerwand'dan ibkey yznde toplanmt. Kuzeyden gelen souk hava yaklarken frtna orada eski gcn kaybediyordu. afakta hava iyice aacak ve dan yamac da grlecekti. Tabii orada grlecek bir ey kalm ise. Asansrn kaplar takrdayarak ald. Ben dnerek bakt. Anna ona doru geliyordu. Kadn otuz saatten beri makyajn tazelememiti. Tavrlar da yzne uyuyordu.
Trevanian
286
Kar Kaplan
Kadn, Ben'in ok yaknnda durarak dar bakt. Adam selamlamamt. "Hava biraz ayor galiba." "Evet." Ben konumak istemiyordu. "Jean-Paul'un kaza geirdiini imdi duydum." "imdi mi duydun?" Kadn, Koca Ben'e doru dnerek tuhaf, fkeli bir heyecanla konumaya balad. "Evet imdi duydum. Beraber olduum gen bir adamdan. Bu seni sarsyor mu?" Ac duyarak titriyor ve kendi kendisini cezalandrmaya alyordu. Ben hl bo gzlerle geceye bakyordu. "Kiminle yatarsan yat! Bu beni ilgilendirmiyor." Kadn uzun kirpikli gzlerini yar kapayarak yorgun yorgun iini ekti. "Jean-Paul'un yaras ar m?" Ben farkna varmadan bir an durdu. "Hayr." Anna adamn krklarla dolu iri ehresine bakt. "Yalan sylyorsun tabii." Dadan daha hafif bir gk grlts geldi. Ben ensesine vurarak dnd. Lobide ilerledi. Anna da onun peinden gitti. Koca Ben resepsiyondaki gece katibine kendisine iki ie bira bulup bulamayacan sordu. Adam uzun uzun zr diledi, ama o saatte byle eyler yasakt. Anna atld. "Odamda konyak var." "Teekkr ederim, istemem." Ben ban yana eerek kadn szd. "Pekala. Gidelim." Anna asansrde. "Yafan uydurduunu sylediim zaman cevap vermedin." diye hatrlatt. "Bu, Jean-Paul'un yuvarlanmasnn nemli olduu anlamna m geliyor?"
Trevanian
287
Kar Kaplan
O uzun nbet yznden Ben'in btn vcudu gitgide daha bitkinleiyordu. Adam, "bilmiyorum." diye itiraf etti. "Je3nPaul yuvarlandktan sonra tuhaf bir biimde hareket etmeye balad. Kemikleri krlm gibi deil! Ama... acayip bir biimde. Bana ona bir ey olmu gibi geldi." Anna odasnn kapsn aarak nden girdi. Iklar yakt. Ben bir an kapda durdu. "Girin, Bay Bowman. Ne var?" Kadn alayla gld. "Ah, anlyorum. Galiba szn ettiim genle karlaacan sanyordun." Bir kadehe bolca konyak koyarak adama doru gitti. "Hayr. Bay Bowman. Kocamla paylatm yataa kimseyi almam." "Snr en olmayacak yerlere iziyorsun. Teekkr ederim." Ben, ikiyi bana dikti. "Jean-Paul'u seviyorum." "Ah. tabii..." "Ona fiziki bakmdan sadk olduumu ddia etmedim. Kocam sevdiimi syledim. Baz kadnlarn kocalarnn kapasitelerinin tesinde ihtiyalar vardr. Onlara acmak gerekir. Tpk alkoliklere acnd gibi." "ok yorgunum." "Seni batan karmaya altm m sanyorsun?" "Ben de erkeim. Baka bir art gerekmedii de anlalyor." Anna gld. Sonra da birdenbire ciddileti. "Onlar sa salim aaya inecekler deil mi?" Konyak Ben'in vcudunu abucak etkiledi. Adam gevememek iin abalad. "Bilmiyorum. Belki inerler... Belki
Trevanian
288
Kar Kaplan
de..." Kadehi masaya brakt. "Teekkr ederim. Daha sonra grrz." Kapya doru gitti. Kadn adamn cmlesini byk bir sknetle tamamlad. "Belki de oktan ldler." "Bu da mmkn." Anna. Ben gittikten sonra tuvalet masasnn bana geti. Bir parfm iesinin kristal tapasyla oynamaya balad. Kadn en az krk yandayd. Drt adam yzeyine sokulduklar da kadar hareketsizdiler. Tpk yzeyindeki donmu yamur ve kar sular yznden prldayan da gibi buz tutmu elbiseleri kaskatyd. afak henz skmemiti Jonathan zerindeki ama su ince douda buzlar hava aydnlanmaya yaplm balyordu. Adam geirmez kumatan hayal pantolonunun
meyal
grebiliyordu.
saatlerden beri bzlm oturuyor ve bo gzlerle kucana bakyordu. Frtna gzlerini amasn engellemeyecek kadar hafifledii andan beri byle bekliyordu. Frtnadan sonraki o iliklerine ileyen soua ramen bir tek kan bile oynatmamt. Jonathan, doann gleri karsnda kk bir hedef oluturabilmek iin iyice bzlmt. Fn balad an bu durumu almt. Her ey birdenbire olmutu. Frtnann ne kadar srdn tahmin etmek de olanakszd. Dehet ve karmaadan oluan sensiz bir an yaamlard sanki. iddetli yamur ve dolu, onlar krbalayan, kayayla aralarma girerek aa yuvarlamaya alan bir rzgar. Gz kamatrc imekler ve karanlk. Kayaya tutunmann verdii ac ve uyuukluk ve en nemlisi grlt.
Trevanian
289
Kar Kaplan
Yakndaki gk grlts, rzgarn srarl lklar, iki yandan yuvarlanan larn uultusu. imdi evre sessizdi. Frtna sona ermiti. Birbirini izleyen bir sr duygu Jonathan'n kafasnn boalmasna neden olmutu. imdi dnceler ar ar, pek ilkel bir biimde beliriyorlard. Jonathan kendi kendine basit kelimelerle, "pantolonuma bakyorum." dedi. "stlerindeki buz paralar." Ac veren eyi souk olarak yorumlad. Ve sonunda da hayretle, ama sevinmeden yaadna karar verdi. Jonathan kolunu oynatt. Bir ngrt oldu. Bu hareket yznden kolunu kaplayan ince buz tabakas paralanp etrafa salmt. koyulam Jonathan kann yumruklarn tabanna ve el skp skca skp at. Ayak zorlad. parmaklarn botlarnn dayad. yaylmaya Bylece
ayaklarna
Uyuukluun yerini bir karncalanma sonra da zonklama ald. ama btn bunlar onun yaadn kantlyordu. Ortalk hafife aydnland iin artk biraz ileride Karl'n hi kmldamadan oturduunu dnmedi bile. Btn dikkatini iindeki eylerin yeniden hayat bulmalarna vermiti. Aadan bir ses geldi. Jonathan bouk bouk "Anderl?" dedi. Avusturyal ar ar kmldad. stn kaplayan buzlar ngrdayarak krld. Uurumdan aa dtler. "Gece frtna vard." Audrel'in sesi sert ama yine de neeliydi.. "Herhalde bunu fark ettin." afak yaklarken rzgar da kt. Israrl, kuru ve ok souk bir rzgar. Andrei gzlerini ksarak bileindeki altimetreye bakt. Kaytszca, "krk metre dk." diye aklad. Jonathan ban
Trevanian
290
Kar Kaplan
sallad. Krk metre dk... Bu barometrik basncn normalden iki derece yksek olduu anlamna geliyordu. Gl bir souk merkezinin etkisindeydiler. Bunun ne kadar srecei de belli deildi. Jonathan, Andrel'in rafms yerde hi kmldamam olan Jean-Paul bakmak iin usul usul ilerlediini grd. Biraz sonra Avusturyal ay yapmaya balad. Portatif oca dmemesi iin Bidet'in bacana dayamt. Jonathan etrafna baknd. Fn'n scakl yznden yzeydeki karlar erimi, ama sonra souk cephenin etkisiyle yeniden donmulard. Karn stnde imdi iki buuk santim kalnlnda buzdan bir tabaka vard. ok kaygand bu ve bir insann arln tayacak kadar salam da deildi. Akan sular da donarak kayalarn zerinde bir tabaka oluturmulard. Artk kayalara tutunmak da olanakszd. Buz tabakas zel 'piton'lar tutmayacak kadar inceydi. Jonathan hava gitgide aydnlatrken yzeyin durumunu inceledi. Koullarn hepsi kt yani. tehlike de kesindi. Karl kmldand. Uyumamt. Jonathan ve Anderl gibi o da yar baygn halde oturmutu. Kendini toplayarak bal olduu 'piton'lar ustalkla ve dikkatle kontrol etti. Kan dolamn hzlandrmak iin beden hareketleri yapt. Sonra da antasndan yiyecek kard donmu et ve ikolata. Btn bu srede hi konumad. Gece olanlar nedeniyle ok sarsld ve burnunun krld anlalyordu. Artk liderlik taslamyordu. Anderl kendisini yerinde tutan ipe dayanarak dndii ve Jonathan'a lk ay dolu marapay uzatt. "Jean-Paul..."
Trevanian
291
Kar Kaplan
Jonathan, ay byk bir agzllkle bir solukta iti. "Nc olmu ona?" Maden marapay Avusturyalya geri verdi. Kabn dudaklarna yaparak derisini syrd yeri yalad. "O lm." Anderl fincan doldurarak Karl'a uzatt. Sonra da usulca ekledi. "Her halde frtna srasnda son nefesini verdi." Karl fincan avularnn arasnda tutarak buz tutmu bir yna benzeyen Bidet'ye bakt. Jonathan emretti. " o ay!" Ama Kar! kmldamad. Burnundan kesik kesik nefes alyordu. Verdii nefesle aydan ykselen buharlar birbirlerine karyorlard. Sonra Karl anormal denilecek kadar yksek ve monoton bir sesle. "Onun ldn nereden biliyorsun?" diye sordu. Anderl kk aydanla buz paracklarn doldururken, "baktm." dedi. "Ve lm olduunu grdn! Sonra da ay yapmaya baladn!" Anderl omzunu silkti. inden ban kaldrp Karl'a bakmak zahmetine de katlanmad. Jonathan tekrarlad. " ve o ay. Ya da bana ver. Soumadan ben ieyim." Karl ona tiksintiyle bakt, ama ay da iti. Anderl. "Jean-Paul'un beyin sarsnts geirmiti." diye aklad. "O frtnaya dayanamad. teki insan dtaki insann lmesini engelleyemedi." soukla savamak beden hareketleri yaparak, ondan sonraki saati zorla birka lokma yiyecek yutarak, sonsuz susuzluklarn gidermek iin ay ve et suyu ierek geirdiler. Susuzluklarn gidermeleri olanakszd, ama sonunda harekete geme zaman geldi. Anderl de erittii son
Trevanian
292
Kar Kaplan
buzlarn
suyunu
iti.
aydanlkla
portatif
oca
antasna
yerletirdi. Jonathan plann akladnda lider deiikliine de kar gelmedi. Karar verme isteini kaybetmiti. Sk sk dikkati dalyor ve gzleri aadaki lye doru kayyordu. Onun da tecrbeleri arasnda lm yoktu. Jonathan durumu birka szle zetledi. Hem kayalar, hem de karn zerinde bir buz tabakas vard. Yukar trmanmalar olanakszd. gerekiyordu. Karl'n oluundan inemezlerdi. Herhalde oras da buz tutmutu. Jonathan Eigerwand stasyonunun yukarsndaki bir noktaya inmelerini nerdi. Oradaki kntya ramen belki iple aaya inebilirlerdi. Aada bekleyen ve onlar izleyen Ben amalarn anlar ve yardmclarla o noktaya gelirdi. Jonathan konuurken Anderl'in yzndeki ifadeden gen adamn bu inie pek inanmadn anlad, ama Avusturyal itiraz da etmedi. nk hi olmazsa moralleri iin harekete gemeleri gerektiini biliyordu. Burada kalp donarak lme tehlikesini gze alamazlard. Sedlmayer ve Mehringer de yllar nce biraz yukar da donarak lmlerdi. Jonathan, ip meselesini de dzene soktu. Kendisi nden inecek, donmu karda geni basamaklar oyacakt. Karl onun peinden gelecekti. kinci bir iple Jean-Paulun arln tamasna gerek kalmadan Jonathan'a yardm edecekti. En glleri olan Anderl arkadan inecekti. Avusturyal her zaman basacak ve dayanacak salam bir yer arayacakt. nk bir
Bu
mthi
souk
gnlerce,
hatta
haftalarca
srebilirdi. Olduklar yerde bekleyemezlerdi. Geri dnmeleri
Trevanian
293
Kar Kaplan
kayma yznden iki dacyla lnn arln tamak zorunda kalabilirdi. Jean-Paul'u da birlikte gtrmeleri nedeniyle ini tehlikeli olacakt, ama kimse Fransz geride daha brakmay
dnmedi. ly birlikte getirmek, bir daclk geleneiydi. Ayrca kimse yamata korkun bir an brakarak 'Eiger Kular'n sevindirmek istemiyordu. Bu akrabalar bir kurtarma ekibi cesedi indi* rinceye kadar haftalarca ve hatta aylarca teleskopla daa bakacak ve zevkle titreyeceklerdi. Jean-Paul'u bir kzak grevi yapacak olan uyku tulumuna sokarak balarlarken Karl da isteksizce dorua kmalarn engelleyen ansszlktan yaknd. Anderl, geri dnlecei iin zlmyordu. Bu koullarda aaya inmek de trmanmak kadar tehlikeliydi. Avusturyal iinde nemli olan dala savamakt. ki gen adamn hazrlk yapmalarn seyreden Jonathan 'onaylama' hedefi kimse ondan korkmasna gerek olmadn anlad. Aaya sa salim inebilmek iin canla bala i birlii yapmak zorundaydlar. Ustalklarn ve glerini birletireceklerdi. Bu sorun, yere inebildikleri takdirde, orada halledilecekti. nileri ok ar oldu. Karn yzeyindeki buz tabakasna kramponlar batmyordu, ama sonra birdenbire insann aya yumuak kara saplanveriyordu. Tabii byle anlarda da denge bozuluyordu. Jonathan, ok geni basamaklar oyabilmek iin kenardan iyice eilip sarkmak zorunda kalyordu. Bu i zordu ve insann byk enerji harcamasna da neden oluyordu. Jonathan tek bana iniyordu. Daha yukarda olan Karl onun ipini tutuyordu. Anderl de Almannkini. Geni basamaa
Trevanian
294
Kar Kaplan
Jean-Paul'un cesedini ar ar indiriyorlard. Bu kayd an hepsini birden uuruma srklemesi iten bile deildi. saatte ancak iki yz elli metre inebildiler. Jonathan yorgunluktan kesik kesik soluyor, souk hava cierlerini sanki kavuruyordu. Adam Jean-Paul'un cesedini almak ve dierlerini beklemek iin durduunda bir ikencenin yerini bir dieri alyordu. Her duruunda buz gibi rzgar ona adeta saldryor, terini dondurarak titremesine neden oluyordu. Jonat han souk ve yorgunluktan alyor, gzyalar km sakallarna taklarak donuyordu. Eigerwand stasyonunun yukarsndaki tepeler yle uzakt ki onlara bakmak insann btn cesaretini kryordu. Bu yzden Jonathan dikkatini yapabilecei eylere veriyordu. Baltas. Oyduu bir basamak. Fazla ilerleyemiyorlard artk. Dinlenmeleri artt. Jonathan, vcudunu kandrarak onu harekete zorluyordu. "Bir basamak daha. ondan sonra dinlenebilirsin. Tamam. Tamam. Bir basamak daha." Jonathan yaplm eilirken sivri buzlar su geirmez kumatan kayak pantolonunu deliyordu. Bunun iindeki
pantolonunu da. Buzlarn ular adamn etine batyordu, ama souk can acsn hafifletiyordu. "Bir basamak daha. Ondan sonra dinleneceksin." Ben, afak skerken yayladayd. Teleskopla dan yamacn taryordu. Kurtarma ii iin gnll olarak bavuran gen daclar onun evresindeydiler. Hepsinin de yz hatlar endieyle gerilmiti. Hibiri imdiye kadar bu mevsimde havann
Trevanian
295
Kar Kaplan
bylesine Ben
souduunu
grmemiti. kendisini
Aralarnda yamata
alak hibir
sesle ey
yzeydeki durum hakknda konuuyorlard. psikolojik adan bulmamaya altrmt. Sakin sakn otele dnecek ve trman organize eden Daclk kulplerine telgraflar ekecekti. Sonra da odasna kapanarak belki de gnlerce havann yumuamasn bekleyecekti. Cesetlerin indirilmesi iin bir tim oluturacakt, ama bu felaketin acsn birinden karmak iin de kendi kendisine sz vermiti. Birini yumruklayacakt. Bir muhabiri. Daha da iyisi bir 'Eiger Kuu'nu. Yamata hibir hareket yoktu! Otelin verandasnda 'Eiger Kular' teleskoplarn arkasnda sraya girmilerdi bile, snmak iin ayaklarn yere vuruyor, kouan iiyorlard. Yunanl tcearla Amerikal kars gzktler. Kendilerine yol aan kalabaln arasndan iki tarafa selamlar vererek getiler. Basavelar rolndeydiler. Dierleri de. "bu durum zellikle sizi ok zm olmal," diye mrldandlar. Btn gece adrlarnda iki portatif gaz sobas yaklmt, ama kar koca yine de kahvalt sofrasndan kalkarak srayla zel teleskoplarna gittikleri zaman souk rzgara katlanmak zorunda kaldlar. Ben, yaylada durmu gen daclardan birinin eline sktrd teneke kaptan kahve iiyordu. Verandadan bir mrlt sonra da neeli lklar ykseldi. Biri bir hareket grmt. Ben kab otlarn zerine atarak hemen teleskopa eildi. imdi yamataki dacy gryordu. Ar ar iniyorlard. kii... ve bir ey daha. Bohaya benzer bir ey. Daclar karlarn
garsonlarn
getirdikleri
buharlar
tten
kahveleri
Trevanian
296
Kar Kaplan
arasndan ktklar zaman Koca Ben de parkalarnn renklerini seebildi. Mavili yani Jonathan hastayd. Ar ar iniyor, zaman ve enerji harcamasna neden olan basamak oynuyordu. Bir sre son ra krmz parkal Karl yeilimsi gri. bohaya benzeyen eyi aaya sarktt. Sonra Alman olduka hzl hareket ederek Jonathan'n yanna indi. En sonraki sar ceketli Anderl daha ar ar hareket etti. Orta yere kadar inerek orada salamca durdu. Anderl'in yukarsnda baka kimse yoktu. O boha gibi ey Jean-Paul Bidet olacakt. Fransz ya yaralyd... ya da lmt. Ben, her eyi eriten fn ve dondurucu souktan sonra yzeyin ne halde olduunu tahmin edebiliyordu. Her an bir buz tabakas insann ayan altndan hafife kayabilirdi. Ben yirmi dakika teleskopun bandan ayrlmad. Btn kaslar gerilmiti, bir eyler yapabilmek iin rpnyordu, ama daclarn amalarn da anlayamyordu. Sonunda kendisini zorlayarak doruldu. Tahminlerde bulunarak, umutlara kaplarak kendi kendisine ikence etmeyecekti artk. Grup ok ar hareket ediyordu. Ben ancak saatler sonra onlarn aaya inme planlarn kavrayabilirdi. Adam odasnda beklemeye karar verdi. Hi olmazsa bylece nasl korktuunu kimse grmeyecekti. "Gnaydn! Teleskopunuzu kullanacak msnz?" Ben dnd. Aktr karsnda durmu ona ocuka bir tavrla glmsyordu. Yzn iyice boyam olan aktris kars da yanndayd. Kadn boynundaki krklklarn belli olmamas iin parlak renkli bir earp takmt. Kendisini daha uzun boylu ve ince gsterecek biimde hazrlanm olan k gri elbisesinin iinde titriyordu.
Trevanian
297
Kar Kaplan
Aktr o ahenkli sesiyle, "bizim ki hibir ey grmeden eve gitmeyi istemiyor," diye aklad. "Ama tabii onun dier insanlarla birlikte sraya girmesini de bekleyemeyiz. Bunu herhalde anlyorsunuz." Ben kulaklarna inanmyormu gibi sordu. "Yani benim teleskopumu mu kullanmay dnyorsunuz?" Kadn atld. "Ona parasn vereceimizi syle, hayatm." Sonra o gzel gzleriyle gen daclara bakt. Aktr glmsedi ve en tatl sesiyle, "parasn tabii vereceiz." dedi. Daha sonraki gazetelerde kan haberlerin tersine Ben adam tokatlamad. Elini kaldrrken aktr alacak bir eviklikle geriledi, ama o srada dengesini kaybederek donmu zemine srt st devrildi. Kars hemen haykrarak onun zerine kapand. Kocasn baka zalimliklere kar koruyacakt. Ben kadn salarndan yakalayarak ban kaldrd. Kar kocann zerine eilerek alak sesle, "odama gidiyorum." diye aklad. "Bu teleskopu burada brakacam. Siz, kan emici vampirler, ona dokunmayacaksnz! Yoksa o teleskopu karmak iin uzun bir ameliyat yapmak zorunda kalr." Ben uzaklarken gen daclar gldler. Aktris ise fkeyle kfretti. Szlerinden cinsi sapklkla ilgili pek ok ey bildii anlalyordu. Ben verandadan srarcasna yryerek hzla geti. arpt 'Eiger Kular'nn arp sersemlemeleri de ona kinci bir zevk verdi. Adam bo bara giderek ie bira ve sandvi istedi. Bunlarn getirilmesini beklerken Anna kalabalktan syrlarak ona
Trevanian
298
Kar Kaplan
yaklat. Ben kadnla konumak istemiyordu, ama barmen de ok yavat. Kadn ona yaklarken. "Jean-Paul iyi mi?" diye sordu. "Hayr, deil!" Ben, barmenin getirdii bira ve sandvileri kapt. Hemen odasna kt. Yatann kenarna ilierek skntyla sandviini yedi, ikisini iti. Sonra da yataa uzanarak, ellerini ensesinde kenetle d, gzlerini de tavana dikti. Sonra da kalkarak odada dolamaya balad. Her seferinde de bir an pencerenin nnde duruyordu. Tekrar uzand. Bir sre sonra yine kalkt, iki saat ar ar geti ve Ben de dinlenemeyeceini anlad. Yayladaki teleskopun bana tekrar getiinde daclarn stasyon'un yukarsndaki tepelere doru gittiklerinden hemen hemen emin oldu. Grup. buz alann pencerenin yukarsndaki kntl ksmdan ayran ince geitteydi. Onlarla gven arasndaki uzaklk teleskopla bakld zaman ancak bir santim kadard, ama Ben daclarn saatlerce abalamalar ve tehlikeye gs germeleri gerekeceini de biliyordu. Gne de alalmaya balamt. Koca Ben yardm ekibini gtrmesi iin zel bir tren salamt. Ekiple uygun zamanda istasyona gidecek ve daclar indirmek iin yerlerini alacaklard. Ben, teleskopun zerine eilmi, daa doru bir dostluk ve enerji akm gnderiyordu. Anderl'in kaydn grdnde btn vcudu sarsld. Bir atrd oldu ve Anderl yzeyin ayaklarnn altnda oynadn fark etti. Kocaman bir kar paras yzeyden kopmu kayyordu. Anderl, aa yuvarlanacak olan bu parann tam ortasn dayd. 'Piton' akmas bir ie yaramayacakt. Bu
Trevanian
299
Kar Kaplan
yuvarlanan bir kayaya sarlmaktan farksz olacakt. Avusturyal kaymayan bir yer bulabilmek iin yukar doru uzand. Sonra yana doru yuvarland. Bu ldrc yuvarlana engel olmak iin kollarn bacaklarn aarak baltay yzeye saplad. Kendisi de bunun zerine yatt, ama hl yana, aaya doru kayyordu. Jonathan, yeni oyduu basamakta Karl ve lyle birlikteydi. Gzlerini nndeki karlara dikmi titriyordu. Karl'n haykrmas zerine titremesi birdenbire durdu. Yorgunluktan camlam gzlerle budalaca bir sakinlikle karlarn kendisine doru kaymalarn seyretti. Karl Jonathan' uyku tulumundaki cesedin zerine itti. Kendisi de onlarn stne atld. Yere saplam olduu buz baltasn skca tutuyordu. zerlerinden grleyerek geti. Bir an kulaklarn sar etti, nefeslerini kesti. Onlar basamaktan srklemeye alt. Alt taraflarna yld. Sonra ani bir sessizlik oldu. Jonathan, karlar kazarak Karl'n gevek vcudunun yanndan uzand. Basamaktaki taze karlar sprd. Sonra Karl ayaa kalkt. Kesik kesik soluyordu. Elleri kan iinde kalm, derileri buz baltasnn sapna yapp kopmutu. Jean-Paul'un zeri karla rtlmt ama o hl yerindeydi. "Kmldayamyorum." Ses yaknlarndan gelmiti. Anderl, kollarn bacaklarn am karn zerinde yalyordu. Ayaklar uurumun kenarndan metre kadar gerideydi. Kayan karlar onu aaya srklemi, sonra da dierlerinin zerinden geirerek yana doru gtrmt. Dn yavalatm olan balta hl altndayd. Yaralanmamt ama her harekete
Trevanian
300
Kar Kaplan
alnda birka santim kayyordu. Avusturyal bunu bir iki defa denedi sonra da hareketsiz kalmak akllln gsterdi. Jonathan'la Karl'n ona erimeleri olanakszd. Karn stnde ilerlemeleri de yle... Anderl birka santim aaya kavd. Bu sefer kmldamaya da kalkmamt. Jonathan'la Karl, Anderl'e bal olan karlara gmlm ipi aresizce ekitirdiler. Btn glerini kullanmak istemiyorlard. p birdenbire kurtulduu takdirde aaya yuvarlanabilirlerdi. Anderl seslendi. "Kendimi ok gln buluyorum." Ve yine kayd. Jonathan bouk bouk, "Sus," dedi. Buz 'piton'unu akabilecekleri bir yer yoktu. Adam telala kendi baltasn ve Karl'n kini yumuak karn derinliklerine batrd. Sonra Anderl'in gevek ipinin bir ksmn bunlarn saplarna sard. "unlarn zerine yat," diye emretti. Karl sessizce bu istei yerine getirdi. Jonathan, ipini zd. Anderl'in yar gml ipini tuttu. Bunu kardan kara kara ilerledi. Bu gevedike. Karl ipi baltalara saryordu. Adam tam Avusturyalya yaklat srada ip karn iinden usulca kaymaya balad. Jonathan Anderl'in zerine yuvarland. kisi birden yava yava kayarak Karl'n bulunduu basaman altna indiler. Sonra basamaa kolaylkla trmandlar. Jonathan kendisini basamaa atar atmaz gevedi. Jean-Paul' un lsnn yannda meldi. Titreyip duruyordu. Yorgunluktan bitkin haldeydi." Anderl neeliydi ve konuup duruyordu. Karl ise pek uysald. ki gen basama daha genilettiler. Anderl ay yapt. Jonathan'a ilk fincanla birlikte iki krnz hap da verdi. Kalbi canlandran ilalard bunlar.
Trevanian
301
Kar Kaplan
Anderl, "kendimi orada pek gln hissettim." dedi. "Glmek istedim, ama o zaman bsbtn kayacam biliyordum. Bu yzden dudam srdm. Beni gelip almak gerekten mthiti, Jonathan, ama bundan sonra ben sanki bir kzakmm gibi davranma. Ne yaptn biliyorum. Otelin verandasndakilere gsterie kalktm, yle deil mi?" Gevezelik ediyor, bir taraftan da ay veriyordu. la ve ay Jonathan'n yorgunluunu giderir gibi oldu... Adam pantolonundaki yrtklarn etrafna bulam olan koyu krmz kanlara bakarak titremesini kontrol altna almaya alt. Akta bir gece daha geirmeye dayanamayacan biliyordu. Harekete gemeliydiler. Jonathan nefes verirken iniltiye benzer sesler karyordu. Yorgunluunun son safhasna gelmiti. Artk buz baltasn ne kadar sre kullanabileceini de bilmiyordu. Kol kaslar bzlm ve katlamlard. Yumruunu iyice skabiliyor, parmaklarn aabiliyordu, ama ikisi aras hareketleri yapamyordu. O durumda liderlikten vaz gemesi gerektiini de ok iyi biliyordu, ama bu grevi iki gence vermeye de cesaret edemiyordu. Sinirleri bozulmu olan Karl bir robottan farkszd. Anderl'in neeli gevezelii bir sinir krizini gizliyormu gibiydi. Harekete gemek iin toparlandlar. Anderl. Jonathan'dan maden fincan alrken onun grimsi yeil gzlerine sanki adam ilk defa gryormu gibi bakt. "Biliyor musun, Jonathan, harika bir dacsn! Seninle trmanmak bana byk zevk verdi." Jonathan kendisini zorlayarak glmsedi. "Aaya inmeyi baaracaz." Anderl glerek ban sallad. "Hayr, hi sanmyorum, ama yolumuza cesaretle devam edelim."
Trevanian
302
Kar Kaplan
Yamatan ift iple hzla indiler. Aadaki 'Eiger Kular'n pek cretlice bulduklar bu hareket aslnda o kadar zor deildi. Akam oluyordu. Anderl'in ipini alarak zaman kaybetmediler. Aylar sonra bakldnda yar rm ip hl grlyordu. Bir karl alan daha atktan sonra ini noktasnn yukarsna erieceklerdi. Gne ufka yaklat iin souk mthi artmt. Jonathan dilerini skarak kafasndaki btn dnceleri att. Yine basamaklar oymaya balad. Baltay her vuruunda ac, szlayan kolundan ensesine kadar kyordu. Dakikalar azap verecek kadar uzundu. Saatler ise dayanlamayacak kadar uzundu. Zaman Ben iin de ok ar geti. Harekete getii takdirde belki biraz rahatlayacakt, ama daclarn nereden ineceklerini kesinlikle anlamadan bir ey yapmak istemiyordu. Son dacnn da kayadan dar kar alanna indiini grdnde teleskoptan ban kaldrd. Usulca, "haydi." dedi. "Gidelim." Kurtarma ekibi otele yaklamadan istasyona doru gitti. Muhabirlerin ve 'Eiger Kular'nn merakn uyandrmak istemiyorlard. ama reklam merakls birka demiryolu yneticisi durumu baz gazetecilere haber vermilerdi. Muhabirler peronda bekliyorlard. Ben onlarla uramaktan bkmt. Bu yzden gazetecilerle tartmaya girimedi, ama ayak altnda dolatklar takdirde neler olacan da ak ak syledi. Daha nce yaplan anlamalara ramen svireli yneticilere trman hazrlayan kurumlarn zel trenin, masraflarn deyeceini tekrar tekrar sylemek gerekti. ama sonunda yola ktlar. Tren sarslarak
Trevanian
303
Kar Kaplan
yalpalayarak
tnele
girdi.
Otuz
dakika
sonra
yukardaki
istasyondaydlar. Ekip fazla konumadan hemen almaya balad. Galerinin ucundaki tahta blmeler buz baltalaryla skld. lk gen dar karak bir dizi 'pitonu' akt. Yzlerine arpar o mthi souk hava hepsinin de alakgnlllkle davranmasna neden oldu. Artk bu souun yzeydeki adamlarn glerini nasl tkettiini biliyorlard. Ben kurtarma ekibine liderlik etmek iin ok eyini vermeye hazrd, ama tecrbeli bir adamd ve ayak parmaklar yerinde olan bu gl genlerin ii kendisinden daha iyi baaracaklarn da biliyordu. Gen lider, yzeyi aratrdktan sonra galeriye geri dnd. Verdii haber hi de i ac deildi. Kayann zeri bir santim kalnlnda bir buz tabakasyla kaplyd. Bu buz pitonlar aklmayacak kadar ince kayadaki uygun atlaklar gizleyecek kadar da kalnd. Her 'ipon' iin buzu krmalar gerekecekti. Bu da almalarn arlatracakt Ama iin en kts yardm ekibi yukarya, daclara doru ancak on metre kadar kabilecekti. Daha yukarda kaya almas olanaksz iki bir knt doru yapyordu. gidebilirlerdi Usta ama daclar yukar pencerelerin kmalar... Gen adam bunlar aklarken kan dolamn hzlandrmak iin ellerini dizlerine vurup duruyordu. Oysa darda yalnzca yirmi dakika kalmt. Ama souk yznden parmaklar katlap uyumutu. Gne batt iin galeri de iyice souklamt artk...
yanna
Trevanian
304
Kar Kaplan
Birka
dakikada
bir
genlerden
biri
darya
uzanarak,
yukarya doru baryordu, ama cevap veren yoktu. Ben galeride bir aa bir yukar dolayordu. Gazeteciler de onun karsna kmamak iin duvarlara yapm bekliyorlard. Ben bir keresinde dar uzanarak eski kaytszln hatrlatan bir tavrla adeta meydan okudu "Haydi, Jon! u poponu kaldr da aaya in!" Ama yine cevap veren olmad. Fakat bir ey Ben'in tuhafna gitti. Sesi yanklanmt. Eiger da rzgar esmiyordu. evre ok sessizdi. Ben dnerek genlerin arasna oturdu. O hayat verici ay fincanlar elden ele dolamaya balad. Galerinin ucundan gzken gkyz koyu mavi bir renk alrken s da daha dt. Genlerden biri yukarya seslendi. Durdu. Tekrar bard. Ve yukardan cevap geldi bu kez! Bir gazeteci saatine bir gz atarak not defterine bir eyler karalad. Ben daclarla temas kurmalar iin seilmi olan genle birlikte dar kt. Yine sesler duyuldu, ama yukarda kilerin ne kadar yksekten cevap verdikleri belli deildi. Bir gen yine bard. Sonra Anderl'in sesi duyuldu. "Ne oluyor? Yarma m yapyoruz?" Kurtarma ekibindeki gen bir Avusturyal glerek arkadan drtt. Anderl Meyer'den byle bir ey beklenirdi ite. ama Ben Anderl'in sesleniinin, bitkin haldeki gururlu bir adamn son abas olduunu sezmiti. Elini kaldrd. Yanndakiler sustular. Yukarda, soldan bir grlt geldi. Ben krtlardan onun uydurma bir askyla aaya inmeye altn anlad
Trevanian
305
Kar Kaplan
Sonra dacnn botlar gzkt. Ve Jonathan ar ar aaya kayd. pin ucunda dnyordu. Yzeyde metre kadar tedeydi. kurtarc ar ar ona doru gitmeye baladlar. Kalle buzlar kryor ve 'pitonlar' akyorlard. Ben raf gibi bir kntda duruyor ve onlar ynetiyordu. Yardm etmeyi ok isteyen dier genlere yer yoktu. Ben, Jonathan'a seslenerek ona cesaret verici szler sylemeye kalkmad. Arkadann gevek vcudundan onun btn gcnn tkenmek zere olduunu anlamt. Konumak iin nefes tketecek halde deildi. Kurtarma ekibinin yesi hzla ilerleyemiyorlard. Tecrbeli daclar olmasalard, hi kmldayamayacaklard. Jonathan ban kaldrarak yukar bakt, ama kayann knts nedeniyle bir ey gremedi. Ben seslendi. "Yukarda ne oldu?" "p...!" Anderl'in sesinden dilerini iyice skm olduu anlalyordu. "...Takld!" "Kurtaramyor musun?" "Hayr. Jonathan kayaya tutunarak ipi gevetemez mi?" "Olanaksz." Jonathan'n kendisini kurtarmak iin yapabilecei hibir ey yoktu Uurumun yz seksen metre yukarsnda ipin ucunda dnyordu. Ve her eyden ok uyumay istiyordu. Ben, iyice aada olmasna ramen souk havada Karl'la Anderl'in seslerini iyice duyuyordu. Szlerini anlayamyordu ama iki gencin fkeli fkeli konutuklar belliydi.
Trevanian
306
Kar Kaplan
Kurtarma ekibinin yesi hl ilerliyorlard. Jonathan'la aralarndaki uzakln yarsn amlard. Artk hzlanmak iin tehlikeyi gze alyor, kayaya daha az 'piton' akyorlard. Anderl aaya seslendi. "Pekala! Elimden geleni yapacam." Karl haykrd. "Hayr, olmaz! Kmldama!" "Sen beni tut." "Olanaksz." Karl'n sesi iniltiye benziyordu. "Anderl, bunu yapmam olanaksz." Ben nce yukardan yuvarlanan karlar grd. Sonra da kar ve buz paralarnn yar rtt iki kiiyi. Onlardan biri ban pencerenin kenarna arpt. irkin bir ses kt. Sonra ikisi de gzden kayboldular. Kar hl hrdayarak dklyordu. Sonra kesildi. Dan yzeyi sessizleti. kurtarc gvendeydiler, ama grdkleri sahne yznden donup kalmlard. Ben, "devam edin." diye grledi. Genler duygularn bask altnda tutmaya alarak bu emre uydular. Bir ey Jonathan'n ipin ucunda sarslmasna neden oldu. Profesr tepe st geldi. iddetle sallanyor, ba dnyordu. Kendinden gemek zereydi. O ey adama tekrar arpt. Jonathan'n burnundan kanlar fkrd. Adam uyumay ve o eyin de kendisine bir daha arpmamasn istiyordu. Hayattan istedii yalnzca buydu, ama o cisim adama tekrar arpt ve ipleri birbirlerine doland. Jonathan farkna varmadan o nesneyi tuttu. Jean-Paul'du lye skca bu. Fransz, uyku tulumu, kefeninden Karl'n yar sarkmt. lm ve souk yznden kaskatyd, ama Jonathan sarld. Adam Anderl'le peinden
Trevanian
307
Kar Kaplan
yuvarlanmaktan koruyan da yine Jean-Paul'un cesediydi. dacy birbirine balayan ipe kart bir arlk gibi taklp kalmt. imdi lyle Jonathan sessiz soukta yanyana sallanyorlard. "Dik otur!" Jonathan'a Koca Ben uzaklardan baryormu gibi geldi. Bu yumuak sesin gereklerle bir ilikisi olamazd. "Dik otur!" Jonathan'n tepe st sallanmaya bir itiraz yoktu. Sonu gelmiti artk. Her eyden vaz gemiti. "Brak da uyuyaym. Neden dik oturaym?" "Allah kahretsin! Dorulsana! " "stediklerini yapmadm takdirde yakam brakmayacaklar. Ne nemi var?" Jonathan. ama Jean-Paul'un parmaklarn ipine tutunarak Elleri dorulmaya alt, bkemedi.
uyumutu "Bunun ne nemi var?" "Jon! Allah akna!" Jonathan, "yakam brak," diye mrldand. "Git bamdan." Aada yayla karanlkt. Jonathan artk souu da hissetmiyordu. Hibir ey hissetmiyordu zaten. Ml ml uyuyacakt. Hayr, bu uyku deil. Baka bir ey. Pekala, dorulmaya alacam. Belki o zaman yakam brakrlar. Nefes alamyorum. Burnuma kan dolmu. Uykum var." Jonathan, yeniden ipi tutmay denedi, ama ikin parmaklan zonkluyor ve bir ie de yaramyorlard. Adam daha yukarlara uzanarak ipi koluna sard. Yar doruldu, ama kolu kaymaya balyordu. Jean-Paul'u deli gibi tekmeledi. Sonra bacaklaryla
Trevanian
308
Kar Kaplan
ly kavrad. Kendi ipi alnna arpncaya kadar dorulmay baard. ste. Dimdik oturuyorum. Artk yakam brakn. Budalaca bir oyunu bu. nemli deil." "unu yakalamaya al!" Jonathan evreyi daha iyice grebilmek iu gzlerini yumdu. Sonra da tekrar bakt. kii vard, yzeyde. Ona da yakndlar. Kayaya yapmlard. "imdi ne istiyorlar? Neden beni yalnz brakmyorlar?" "Bunu yakala ve bandan beline geir." Jonathan, "gidin bamdan," diye mrldand. Ben'in uzaklarda kkrediini duydu. "Allah kahretsin! Yakala unu!" "Ben'i kzdrmamalym. fkelendii zaman ok kt olur." Jonathan sersem sersem ilmii bandan geirerek beline kadar indirdi. te yaptm. Artk baka bir ey istemeyin. Brakn da uyuyaym. pi sktka nefesim daralyor." Jonathan gevek deil." "Jon?" Ben'in sesi fkeli deildi. Sanki bir ocuu kandrmaya alyordu o. "Jon, baltan hl belinde." "Ne olmu yani?" "Bann yukarsndaki ipi kes." "Ben ldrm. Uyumas gerekiyor sanrm." "O ipi kes, eski dost. Hafife deceksin. Seni tutuyoruz." "Haydi, u ii de yapaym. Yoksa yakam brakmayacaklar." Jonathan, baltayla krcesine naylon ipe vurdu. Tekrar tekrar.
gen
adamlarn
Ben'e
endieyle,
"onu
ekemiyoruz." diye seslendiklerini duydu. "p yeteri kadar
Trevanian
309
Kar Kaplan
Sonra uyuuk kafasnda bir dnce belirdi. Jonathan da duraklad. Ben, kurtarclara, "ne sylyor?" diye sordu. "pi kestii takdirde Jean-Paul'un deceini..." "Jon. beni dinle! Bunun zarar yok! Jean-Paul ld!" "ld m?. Ah imdi hatrladm. O burada ve l. Anderl nerede? Ya Karl? Onlar baka bir yerdeler nk Jean-Paul gibi lmediler. yle deil mi? Anlayamyorum... Ama bu nemli de deil. Ben ne yapyordum? Ah evet, u lanet olasca ipi kesiyordum." pe baltayla tekrar tekrar vurdu. p birdenbire koptu. Bir an iki adam birlikte yuvarlandlar. Sonra Jean-Paul yalnz bana dmeye devam etti. Jonathan ise ilmek skrken krlan kaburgalarnn acs yznden bayld. Bu da iyi oldu. Hi olmazsa bylece kayaya arptn fark etmedi.
Zrih : 6 Austos Jonathan, Zrih'in bir labirente benzeyen modern hastanesinde sterlize edilmi bir hcrede, yatanda yatyordu. "On yedi. on sekiz, on dokuz...Bir, iki, , drt..." Adam sabrla tavandaki fayanslardaki delikleri sayyordu. ok sklyordu, ama bazen de korku, ac ve yaad iin de derin bir minnet duyuyordu. Galeri giriinden yaylaya indirilirken bir ara kendisine gelir gibi olmutu. Trenin grlts ve hareketi
Trevanian
310
Kar Kaplan
nedeniyle akl karmt. Bir an Ben'in yzn grm ve bouk bir sesle, "belimden aa hibir ey hissetmiyorum," diye ikayet etmiti. Kendisine tekrar geldiinde hastanedeydi. Botlarnn backlarn kesmiler, pantolonunu karyorlard. Bir hemire anlay ve heyecanla, "belki de kesilmeleri gerekecek," demiti. Jonathan. "olmaz," diye dnmt, ama lmeyi tercih edeceini syleyemeden tekrar baylmt. Sonunda doktorlar sz konusu ba parma kurtarmlard, ama oksijen adrna alnan Jonathan bir hayli azap ektikten sonra. Jonathan pek ok yara almt. Bunlarn ou nemli deildi. Donma dnda Jean-Paul'un cesedine arptnda burnu krlmt. ilmie sktnda da iki kaburgas Kayaya arptnda hafif bir beyin sarsnts geirmiti. Bunlarn arasnda Jonathan' en uzun sre krk burnu rahatsz etti. Oksijen adrndan ktktan ve kaburgalarndaki krklar da kaynadktan sonra burun kkne yaptrlm flaster Jonathan'a ok sknt verdi. Adam bu yzden kitap bile okuyamyor, buna kalktnda" flaster nedeniyle alayordu." Ama en ok ikayet ettii i skntsyd. Ziyareti kabul etmesi yasakt. Ben, onunla Zrih'e kadar gelmemiti. Otelde kalarak hesaplar demi, llerin bulunarak lkelerine gnderilmeleri ileriyle ilgilenmiti. Anna da hl oteldeydi. Hatta Ben'le birka defa ak da yapmlard. Jonathan'n can sonunda ylesine skld ki adam Lautrec yazsn bitirmekten baka are bulamad, ama bunu ertesi
Trevanian
311
Kar Kaplan
sabah okuduunda fkeyle homurdand ve katlar yanndaki sepete att. Trman sona ermiti. 'Eiger Kular' yeteri kadar zevk ve heyecan duyduklar iin gneye, lks yuvalarna dndler. Gazeteciler birka gn daha kaldlar, ama Jonathan'n yaayacan anlaynca onlar da kentten ayrldlar. Tpk le yerken rktlen akbabalar gibi. Hatta sonunda Eiger olay haber olmaktan kmt. Basn imdi baka bir heyecanl olayn peindeydi. Jonathan'a yalnzca Cherry'den bir kart geldi. Bu Long Island'dan Arizona'ya gnderilmi. sonra Zrih'e kadar gelmiti. Cherry. "Sana ahane bir haberim var;" diye yazyordu. "Uzun yllardan beri tadm o ykten kurtuldum... hh hh! Sevgilim ahane! Sakin, sessiz, efkatli, zeki! Ve bana ak. Birdenbire oldu bu. Onunla tantk. Sevitik ve evlendik. Sen o muhteem frsat kardn. Hngr hngr alayacan biliyorum. Tanrm, kocam gerekten harika bir erkek. Benim evde oturuyoruz. Evine dndnde gelip bizi grmelisin. Ha. aklma gelmiken. Arada srada senin kiliseye uruyorum. Sana kt bir haberim de var. Bay Monk ii brakt. Milli Parklar Dairesinde hir i bulmu. Arizona nasl? Evet. kurtuldum. Dndn zaman sana her eyi anlatrm." Ziyareti yasann kalkt ilk gn Amerikan Konsolosluundan bir adam Jonathan' grmeye geldi. Ksa boylu, tombul biriydi bu. Uzun salarn kabak kafasna dikkatle yaptrmt. elik kenarl gzln glgeledii kk gzlerini krptrp duruyordu. CII'nin casusa benzemedikleri iin zellikle servise ald silik tiplerdendi, ama CII hep bu tiplerden
Trevanian
312
Kar Kaplan
yararland iin artk yabanc bir ajan bu adamlar kalabaln arasnda bile seebiliyordu. Adam. Jonathan'a CII'nin yeni yaptrtt bir teyp brakt. Bu band alarken bir taraftan da siliyordu. Jonathan yalnz kalr kalmaz teybi at. Bunun kapann iine bir zarf yaptrlmt. Zarfta banka hesabna yz bin do'.ar yatrldn aklayan bir belge vard. aran Jonathan teybin dmesine bast ve Dragon'un sesi duyuldu. Kk hoparlr nedeniyle adamn sesi daha tiz ve madeni kyordu. Jonathan'n karanlklarn arasndan beliren fildii gibi yzii, pamuk kadar beyaz kalarn ok glgeledii kolayd. pembe iin gzleri gzlerini hayalinde yummas canlandrmas yeterliydi. "Azizim Hemlock... Herhalde artk zarf atn ve msrifliklerin yznden ziyan olan paralar toplamdan deceimiz tehditlerini savurmamza ramen cretini tam olarak dediimizi rendin. Bunun seni hem arttn ve hem de sevindirdiini umarm... Bence bu paray hak ettin. Yaralandn iin hem ac ektin, hem de masrafa girin... 'Onaylama' hedefinin kendisini ele vermesini salayamadn anlalyor. Bu yzden kesin, ama pek de ekonomik olmayan o haince yolu setiini yani mata m birden 'onayladn' anladm... Ama tabii sen her zaman msriftin... Msy Bidet'yi herhalde dada geirdiiniz ilk gece, Karanlktan yararlanarak ldrdn. Dier iki adam uuruma, lme yuvarlamay nasl baardn pek anlayamadk, ama aslnda bu bizi pek ilgilendirmiyor... Bildiin gibi bizi yntemlerden ok, sonular ilgilendirir. Bunun
Trevanian
313
Kar Kaplan
"imdi, Hemlock, Clemens Pope'u bize berbat halde iade ettiin biimde iin seni azarlamam gerekiyor... Ama bunu Pope'u yapmayacam. nk ben de bandan beri Pope'u uygun bir cezalandrmay planlyordum. Senin cezalandrman pekala uygundu. Pope'a hedefini bulma grevi verilmiti, ama o hedefin kim olduunu renemedi... Son anda aklna seni yem olarak kullanmak geldi. Tabii bu fikir ikinci snf bir kafann rnyd. Korkuya kaplm, beceriksiz bir adamn plan, ama baka seeneimiz de yoktu. O tehlikeli durumdan kurtulacana inanyordum. Bu bakmdan yanlmadm da anlalyor. Pope, AO Blm'nden alnd. imdi ona daha kolay olan bir grev verildi. Artk Bakan Yardmclarnn nutuklarn yazacak. yaramazd. Senden yi bir yedii av dayaktan kpeinde sonra "tfek zaten iimize diye korkusu"
tanmlanacak bir derdi var. "Dosyan istemeye istemeye 'etkin olmayan ajanlar' dolabna kaldryorum, ama akas Bayan Cerburus benim kadar zlmyor. Sana dorusunu syleyeyim, bana ok gemeden yine birlikte alacakmz gibi de geliyor. Zevklerini dnecek olursak, bu parann sana ancak drt yl yetecei de anlalr. Ondan sonra neler olacan kim syleyebilir? "Sorunu pek zekice bir biimde zmlediin iin seni kutlann. Long Island'daki kendin iin hazrladn o trbede ansl gnler geirmeni dilerim." Jonathan teybi kapatarak bir kenara brakt. Ban ar ar sallayarak aciz bir tavrla, ah, Tanrm..." dedi. "Neyse. imdi tavanda bir srada ka fayans vard? Krk ,ki. Dier kenarda ise... bir, iki, , drt..."
Trevanian
314
Kar Kaplan
Ben kapdan girmekte zorluk ekti. Kollarnda o selofana sarl, meyve dolu koskocaman bir sepet vard. Kfrederek fkeyle kapya bir tekme att. Sonra sert sert, "Al," diyerek ykn Jonathan'a uzatt. Profesr, Ben kapdan dalaldan beri deli gibi glp duruyordu. Sonra kahkahalar arasnda, "bana getirdiin bu ey de nesi?" diye sordu. "Bilmem. Meyve filan. Bunlar aada, lobide satyorlar. Komik olan nedir?" "Hi..." Jonathan glmekten bitkinlemiti. "Bu bana getirilen armaanlarn en tatls, Ben" "Haydi oradan!" Jonathan tekrar glmeye balarken karyola sarsld. Ben iri ellerinin arasnda kurdeleli bir sepetle gerekten pek komik gzkmt gzne, ama kahkahalar i sknts ve atein neden olduu bir sinir krizini de gizliyormu gibiydi. Ben sepeti yere brakarak, karyolann yanndaki bir iskemleye kt. Kollarn kavuturarak honutsuzca bir sabrla bekledi. Seni byle neelendirebildiim iin ok seviniyorum. "" Afedersin. Artk kendimi topladm." Jonathan son defa sessiz bir kahkaha atarak burnunu ekti. "Gnderdiin kart aldm. Sen ve Anna, ha?" Ben elini sallad. Bu dnyada tuhaf eyler oluyor." Jonathan ban sallad. "ey... onlar..." "Evet, onlar dan eteinde bulduk. Anderl'in babas olunun yaylaya gmlmesini istedi. Dan grlebilecei bir yere." "yi." "Evet. yi."
Trevanian
315
Kar Kaplan
Ve syleyecek baka bir ey kalmad. Ben hastaneye. Jonathan' grmeye ilk defa geliyordu, ama Profesr durumu anlyordu. nsan bir hastaya fazla bir ey syleyemezdi. Ksa bir sessizlikten sonra Ben Jonathan'a ona hastanede iyi bakp bakmadklarn sordu. Jonathan, "evet." dedi. Koca Ben, de. "iyi." Sonra iri yar adam yerinden kalkarak odada dolat. Pencereden dar bakt. "Hemireler nasl?" "ok sert." "Ya?" Ben, tekrar oturdu ve bir sre pantolonundaki kk toz taneciklerini sprd. Sonra da. "akamzeri uakla Amerika'ya dneceim," diye aklad. "Yarn sabah Arizona'da olurum." "George'a sevgilerimi ilet." "Olur. bunu yaparm." Ben iini ekti. Uzun uzun gerindikten sonra gitmek iin ayaa kalkt. "Kendine iyi bak." Meyve sepetini alarak yatan yaknna koyduunda Jonathan tekrar glmeye balad. Ben buna katland. Bu gl o uzun sessizliklerden daha iyiydi, adam bir sre sonra kendisini pek gln hissetmeye balad. Bu yzden sepeti tekrar yere brakarak kapya doru gitti. "Ah. Ben?" "Efendim?" Jonathan glmekten yaaran gzlerini sildi. "O Montreal olayna nasl kartn. Ben?" Ben dakikalardan beri alnn pencerenin camna dayam yle duruyordu. ki tarafna fidan dikilmi yolda ar ar ilerleyen
Trevanian
316
Kar Kaplan
arabalara bakyordu. Tekrar konumaya baladnda sesi hafif ve bouktu. "Beni gerekten gafil avladn." Burada yatm tavandaki delikleri sayarken byle davranmay planladm." "Plann etkili oldu. eski dost. Bunu ne zaman rendin?" "Yalnzca birka gn oldu. nce elimde baz kk ipular ve paralar nnde vard. Montreal'deki topallayan adam gzlerimin daa canlandrmaya alyordum, ama birlikte
trmandm adamlardan hibiri o hayale uymuyordu. Eiger'e trmanma ii iin gelecek olanlardan biri de sendin. Sonra btn paralar birleiverdi. Mellough'la senin otelinde karlamam gibi bir raslant... George Horfort'un bana yarm doz vermesi. Miles byle bir ey yapmazd. Ona cevabm vermitim. Ayrca George Miles'a neden yardm etmiti? Bildiim kadaryla kz ilgilendiren bir tek ey vard. Miles da bunu ona salayamazd, ama George byle bir eyi senin iin yapard. Sen de kzn bana ine yapmasn isteyebilirdin. nk Miles'in, bana Montreal'deki adamn kim olduunu syleyemeden ortadan kalkmas iine gelecekti." Ben kadere boyun een bir adam tavryla ban sallad. "Uykudan ter iinde uyanyor, Miles'in sana her eyi sylediini dnyordum. lde yani. Senin benimle kedifare oyununa girimi olduunu sanyordum." "Miles'a vermedim." Uzun bir sessizlik oldu. Bu sessizlii Jonathan bozdu. "Miles'a nereden bulatn?" bana bir ey syleme frsatn hibir zaman
Trevanian
317
Kar Kaplan
Ben baarl
hl olmas
pencereden iin ok
trafie uratm,
bakyordu. ama okul
"Daclk kazan
yapamayacam anladmda atm o kk okul... Onun salamyordu. ok kimse gelmiyordu. Gelenler de... senin gibi... eski daclk arkadalarmd. Onlardan para almak da houma gitmiyordu. Gazetelerin kk ilanlar ksmnda da topal eski daclara gre ilerden pek sz edilmiyordu. Tabii belki bir yerde sabah dokuzdan bee kadar alabilirdim, ama bu da bana gre bir ey deildi. Ne demek istediimi anlyorsun sanrm. Para kazanmak iin ne yaptn dnecek olursak..." "Artk o ii yapmyorum. Grevi braktm." Ben ciddi bir tavrla Jonathan'a bakt. "te bu iyi Jon " Sonra tekrar ar ar ilerleyen trafii seyre devam etti. Konumaya baladnda sesi ifadesizdi. "Sonra bir gn o Miles Mellough denilen adam ortaya kt. Bana bir nerisi olduunu syledi. Lks bir otel amama yardm edecekti. Bunun yan sra kk bir daclk okulum da olacakt. Benden btn istenen Mellough'nun adamlarnn otelime gelip gitmelerine izin vermem ve bir soru sormamamd. Tabii bunun yasalara aykr bir ile ilgili olduunu anladm. Zaten Mellough da baka trl olduunu hibir zaman iddia etmedi. Bense grtlama kadar bor iindeydim.. " Sesi hafifledi. Jonathan, sepetin stndeki ttn rengi selofan yrtarak bir elma ald. "Miles, uyuturucu satyordu. Herhalde otelini dou bat trafii iin bir depo olarak kullanyordu. Toptan sat yapan adamlarn da dinlenmeleri iin yine sana yolluyordu.
Trevanian
318
Kar Kaplan
"Hepsi bu kadar ...Bu birka yl srd. O srada Miles'la senin birbirinize dman olduunuzdan haberim yoktu. Hatta birbirinizi tandnz bile bilmiyordum." "Pekala. Mellough'la olan ilikini anladk, ama bu Montreal'e neden gittiini aklamyor." "Bundan sz etmek houma gitmiyor." "Bana her eyi aklamak zorundasn. Durumu bana daha nce anlatsaydn ben de daa trmanmaya kalkmazdm." Ben burun kvrd. "Tabii ya! Beni ldrr ve paran alrdn." "Sanmyorum." "Yani evinden, tablolarndan, her eyinden vazgeerdin, yle mi?" Jonathan sesini karmad. "Emin deilsin sanrm, Jon." "Evet, emin deilim." "Drstlk yeterli deil, Jon. Zaten seni o daa trmanmaktan vazgeirmeye de altm. lmek istemiyordum, ama senin benim yzmden o dada lmen de houma gitmeyecekti." Jonathan, konudan sapmay istemiyordu. "Bana Montreal'e neden gittiini anlat." Koca Ben grltl grltl iini ekti. "Ah, ben pek budalaca eyler yaptm, eski dost. Senin gibi tecrbeli birinin hibir zaman yapamayaca eyler. Gelen baz mallar teslim alarak belgeleri imzaladm. Byle eyler ite. Sonra... "Gzlerini kapayarak ba ve iaret parmaklarn bunlarn zerine bastrd." Sonra kzm uyuturucuya alt... Mellough kzmla ilgilendi. Onu
Trevanian
319
Kar Kaplan
bir yere gtrd. Ve kzm o alkanlktan kurtuldu. Ondan sonra Mellogh'nun her istediini yapardm. Ona borcum vard." Jonathan kalarn att. "Kzn m. Ben?" Koca Ben'in gzlerinde buz gibi bir ifade belirdi. "Evet. te bilmediin bir ey, Doktor! George Hotfort benim kzm." Jonathan kzla sevimesini, sonra da onu dvmesini hatrlad. Gzlerini elindeki elmaya dikti. "Haklsn. Bundan haberim yoktu." Ben, George konusunu uzatmak istemedi. Tabii Mellough bandan beri senin arkadan olduumu biliyordu. Bam derde sokmay planlyordu. Beni kurtarmak iin onu listenden silecektin. Mellough da sonunda rahatlayacakt." "Bu ona gre bir oyun. Sinsice ilerden holanrd." "O Montreal ii bam belaya sokacakt. Bana kendisiyle birlikte Kanada'ya gitmem gerektiini syledi. Kruger adl bir kpekle birlikte bir kad alacaktk. Ya da byle bir eyi. Cinayet ileneceinden yapamazdm." "Herhalde cinayetle bir ilikin yoktu." "Bunu da pek syleyemem! O adamn ldrlmesine engel olmadm. yle deil mi? Orada durdum ve cinayeti seyrettim." Ben'in ac sesinden kendisinden tiksindii anlalyordu." "Kruger adamn grtlan yararken..." "Sen de kustun." "Evet, yle. Ben katil tipi deilim sanrm." Ben pencereye dnd. "Sana benzemiyorum. eski dost." haberim yoktu. Olsayd yine de bir ey
Trevanian
320
Kar Kaplan
"Bover bu laflara! Fikir olarak cinayete bir itirazn yok. Mellough'yu senin iin ldrmeme de dnden razydn. Yalnzca bu ii kendin yapamyorsun." "Herhalde." Jonathan, elmay Ben'in hediye sepetine geri att. Syle. Ben Neden gelip beni yamatan kurtardn? Ben de dierleriyle birlikte lseydim, sen de kurtulmu olurdun." Ben glmseyerek ban sallad. "Bunu dnmediimi sanma. eski dost." "Ama sen katil tipi deilsin..." "yle, bir de sana borcum vard. Beni Aconcaqua'dan aa ya indirdiim iin." Ben Jonathan'a dnd. "imdi ne olacak?" "Hibir ey olmayacak." "Eski bir dostu kandrmaya kalkmazsn deil mi?" "CII'dekiler istedikleri adamn ortadan kalkm olduuna inanyorlar. Onlar bu fikirlerinden vazgeirmem iin bir neden yok. Neticede param da verdiler." "Ya sen? Sana ihanet eden arkadalarn konusundaki dncelerini biliyorum." "Benim, bana ihanet eden arkadalarm yok!" Ben, bu szleri dnd. "Anlyorum. Syle, eski dost, senin hi arkadan var m?" "Beni dnmen ok dokunakl. Ben Uan ne zaman kalkyor?" "Artk gitmem gerekiyor." "yi." Ben kapda durdu. "Kendine iyi bak, eski dost." "Meyve iin teekkrler."
Trevanian
321
Kar Kaplan
Jonathan bir sre Ben'in arkasndan kapanan kapya bakt. Ona sanki ii iyice boalm gibi geliyordu. Birka gnden beri artk dalara trmanamayacan biliyordu. O eski cesareti kalmamt ve Ben de gitmiti. Jemima da yle. Tavandaki delikleri saymaktan da bkmt. Jonathan sndrd. Gzlerini kapayarak uyumaya alt. "Allah kahretsin! Onlar ihtiyacm yok! Hibirine, hibir eye! Amerika'ya dndmde o lanet olasca kiliseyi satacam." "Ama tablolarm deil!"
BTT

Trevanian - Kar Kaplanı

Uploaded by

Document Information

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Trevanian - Kar Kaplanı

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

KELEBEK YAYINLARI Her ey isvire'de bir Amerikan ajannn ldrlmesiyle balad. Jonathan Hemlock CII adna alyordu.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

kapitoneydi. ama asansrc yoktu. Duvarlara anlamsz armalar

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

kstrdlar... Hmmm... Bu houma gitti ite... Kentin o tarafn

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

kelimesini bile hatrlamad sayfasna bakt. Frtna ve yamur sndrd.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

Jonathan'" taklit etti. Denizde ksa bir sre yzerek serinlediler.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

Adamlarnn ieri giren herkesi tepeden trnaa aradklarn

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

kendisini toplamaya alt. "Ama adaletin byle..." Tekrar

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

gtrlmesini salayacak. Gerekli ileri yapacak. Bu iin bir ad

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

NymphE'nin taramasndan AtlB tarafndan dzenlenmitir.

oluturamayacaklar balayacaklarnda Btn

sanlabilirdi. arkadalar ramen sonra

trmana yola karar