You are on page 1of 4

Esnek Dnebilmek

ok zeki insanlar vardr ki dnmesini pek beceremezler. Zira salkl dnmek, "vukuf" ve "idrak" melekeleriyle, tefekkr kabiliyetinin gelitirilmesine baldr. Zekann yeterli olduu gr, eitim sistemimizdeki handikaplardan biridir. Zeki olanlara yardm etmeye gerek duymayan, onlara nasl dnlmesi gerektiini retmeyen, hereyin kendi kendine olup biteceine inanan insanlar, "parlak" olmayan rencilere de hibir ey retilemeyecei pein hkmyle onlar da "dnme kabiliyeti"nden mahrum etmilerdir. Halbuki dnmesini bilen fakat "parlak" gzkmeyen bir renci, deh derecesinde zekaya sahip olan fakat dnme kabiliyeti gelimemi bir renciden, "hayatta" ok daha baarl olabilir. Zira hayat, bilenlerden ok anlayan ve anladn fiiliyata dken insanlara glmser. Demek ki baar iin "bilme" nin yannda "i yapma" kabiliyeti de arttr. Peki bu "aksiyon istidatlar" veya "faaliyet melekeleri" nelerdir? Bunlar u ekilde tasnif etmek mmkndr: 1. Muhtemel bir davran veya teebbsn neticelerini tahmin etmek. 2. Ele alnan meseleye ait alternatif uygulamalar etraflca dnmek. 3. Uygulamada ncelii olan unsurlar farketmek. 4. Dier insanlarn tecrbe ve tavsiyelerine dikkat etmek. 5. Mevcut artlar en iyi ekilde deerlendirmek. 6. nisiyatif sahibi olmak. te bu tr husslarda "dnme" kabiliyetleri gelimemi insanlarn i yapma istidatlar da gdk kalmakta, tahsil hayatlar alklarla dolu olsa da hayatta bocalamaktadrlar. O halde meseleleri bilmek ve tahlil etmek gereklidir, fakat yeterli deildir. Neticeye ve aksiyona gtrc bir dizayn da dnmek arttr. Dnmenin yaplyor olmas, onun salkl bir ekilde retilmi olduunu gstermez. Bilhassa zeki talebelerin ftr enaniyetlerini krmak iin nasl dnlmesi gerektiine ait kurslar ok faydal olabilir. nk bu sayede talebeler, eksikliklerinin farkna varp asl meziyetin zeki olmak deil, dnmesini bilmek olduunu anlayacaktr. Gerekten de, mevcut eitim sistemlerinin ounda, tahlil ve problem zme kabiliyetlerini gelitirmek biricik hedeftir. Bu anlay, zellikle bat kaynakl sosyal bilimler ve ekonomik teebbslere hakimdir. Mesel batllar bir mamln kalitesini artrmak iin nce ondaki hatalar, problemleri aratrr, sonra bunlara zm bulmaya alrlar. Tabi ki bir problem grlemezse, gelime de olmaz. Hereyde problem aramak, "bundaki hata nerede? Haydi bulup zelim" demek; nazarmz, dikkatimizi ve idrakimizi snrlar. Japonlar bu noktada batllardan ayrlr. Bir eyin hangi durumda olursa olsun daha iyi bir duruma getirilebileceine inanrlar, srekli yenilikler peinde koarlar.

Demek ki inkiaf, sadece problemleri zmekle gereklemez. Ortada hatal birey olmad halde inisiyatifli dnme, mteebbis olma, inkiaf dncesi tama sayesinde keif ve icadlara ulalr. Zaten dhiliin kstaslar da bunlardr. Fakat genellikle insanlar, meseleleri analiz etme kolaylna kaarak idrak sistemlerini, zihn modellerini ve dimalarndaki mevcut paradigmalar deitirme, yeni modeller tasarlama zahmetine katlanmamaktadr. Maharet, mevcudu bilmekte deil, yeniliklere ak bir ruh tamaktadr. nsanlar paradigmalar yardmyla dnrler. Paradigmayla kastettiimiz ey, zihnimizdeki kavramlar ereveler halinde dzenleyen zihn bir modeldir. Bu modeller veya kavram erevelerine "mini-inanlar" da denilebilir. Zira kklmzden bu yana edindiimiz bilgi ve tecrbelerle birok mini-inanca sahip oluruz. Mesel sobaya dokunduumuzda "atein yaktn" anlar ve daha sonra bu inanc test etmeye cesaret edemeyiz. nanlar dnyay idrak eklimizi belirler ve bizleri kendilerini sorgulamaktan alkoyar. Bazen o kadar gl inanlar oluur ki sahibi bu uurda hayatn bile feda etmekten kanmaz. nanlar ancak paradigmalarn deimesiyle deiebilir. Paradigmalar da bir i tecrbe (keif) ile yeni bir kimlie brnr. Yani yle bir an gelir ki her gn grdmz eyleri farkl grmeye balarz. Yeni fikirler, paradigmalara uymazsa reddedilirler. Eer yeni fikirler reddedilemeyecek ekilde baskn karsa paradigmalar da tekrar ekillenmeye balar. Kur'an hakikatlerin, insanlarn hidayetlerine vesile olmas, bir bakma bu ekilde gerekleir. nkar edilemeyen ve phe gtrmeyen yakin deliller, daha dorusu brhanlar, rm kavram erevelerini darmadan ederek yepyeni zihn modeller ina ederler. Tabi btn bunlarn tahakkuk etmesi, Cenab- Hakk'n "iman" ihsan etmesine, bu da insann iradesini doru yolda kullanmasna baldr. Peki paradigmalar nasl deiir? ncelikle insanlarn "yeni fikirlere" hazr olmas gereklidir. Zira bizler sadece grmeye hazr olduumuz eyleri grebiliriz. u anda oumuz farkl fikirler ve mefhumlar tamaktayz. imizden birisi kp yeni bir fikir ne srecek olsa, biroumuz bunu ya "samalk" deyip kabul etmeyecek veya zihinlerindeki mevcut fikirlere bakp "falan fikrin ayns ite" damgasn vuracak, yani bilmedii bir eyi, bildiinin ayn zannetme hatasna decektir. Bu pein hkmden kaan, mlhaza dairesini ak tutarak esnek dnmesini becerebilenlerin says gerekten ok az. Yeni bir fikirle eski fikirler arasndaki benzerlik ok az da olsa "ayns ite" damgasn vurmamz ftr bir meyil adeta. Zaten bu yzden yeniliklere gereken dikkat ve tecesss gsterilmiyor. Halbuki ifrat ve tefritten kaarak, soukkanllkla yeni fikirleri deerlendirmek, zihindeki ta gibi paradigmalar biraz ufalamak daha mantkl deil mi? u anda idrak edemediimiz eyleri idrak edebilmemiz iin yeni kelimelere ihtiyacmz var. Mevcut kavramlarla anlatlamayan hakikatleri yeni bir slupla aktarmak iin de yeni tabirler gerekli. nkiaf iin, paradigmalarn deimesi iin ve bir "i keif" demek olan tesirli dnme iin kavramlarn elden geirilmesi lazm. Tartma (mnazara) yoluyla paradigmalar, inanlar deimez. Zira taraflarn mihenk talar, kalk noktalar ve kavram ereveleri farkldr. Normal bir camdan dar bakan bir insan, pembe bir camdan dnyay seyreden dier bir insan, hereyin toz-pembe olmad konusunda ikna edemez. Mnakaa suretiyle mtabakata ulamak mmkn deildir. Bir de enaniyetler kabarrsa, yaplan ey ancak "ilzam" olur "irad" deil. Bu yzden iman meselelerin mnazara eklinde bahsi caiz deildir.

Eski bilgilere yeni bir nazarla bakmak, yeni eyler kefetmek demektir. u an elimizdeki malumat ancak mevcut zihn modellerimize gre deerlendirebiliyoruz. Demek, yeni modeller kurduka, eski malumat tekrar deerlendirmek, yeni kavramlar retmek ve yeni fikirlere ak olmak ok makuldur. Zira kime, ne zaman, neyin ilham edilecei bilinmez. u anda hayal bile edemediimiz alternatiflerin mevcut olabilecei akldan karlmamaldr. Mevcut delillere bakarak aceleci bir hkm vermektense, mlhaza dairesini ak tutmakta fayda vardr. Zaten ou hadise ilk nazarda insan aldatabilir. Mesel yolda kvranan bir kazazedeye arabasndan inmi yardm eden bir insan, daha sonra olay yerine gelen birisi sulu olarak grebilir. Halbuki asl sulunun oradan oktan uzaklam olmas da muhtemeldir. Demek ki grne aldanmamal, zahire gre hkm verilmemelidir. artlar, maksat, makam, niyet bilinmeden karar verilemez. Hatta baz durumlarda gzmzle grdmz halde perdeyi yrtmamamz tavsiye edilmitir. Cemiyetin selameti iin su-i zandan kamak, itimat etmesek bile hsn-i zan gstermek gereklidir. Evet, soukkanl dnmek tam bir "irade" meselesidir. Klasik mantk anlaynn tesirinde olan insanlarn zihinlerindeki paradigmalar ta gibidir. Zaman, zemin ve artlar ne olursa olsun deimez. Halbuki esnek dnmesini bilen insanlarn zihn modelleri su gibi akcdr. Girdii kabn eklini alr. artlara gre, zeminin durumuna gre bir yne akar. Klasik mantn tesiriyle insanlar baz hkmlerdeki hikmetleri idrak edemezler. Mesel Bedizzaman Hazretleri bir tartma ktnda haksz tarafa destek olunmasn tavsiye etmektedir. Geleneksel zihn modeller bu tavsiyeyi bir trl kabul edemezler. Oysa mevcut artlar nazara alnarak, o anki topluluun selameti asndan haksza yardm etmek daha faydaldr. Zira tartmann devam etmesi umuma zarar getirebilir. Mnakaann sona ermesi iin ise hakl tarafa arka kmak tesirli olmaz. Zira hakl olan, hakkaniyet sahibidir. lzam edilse de sesini karmaz. Enaniyet sahibi olan ise haksz olandr, susmas iin yardma ihtiyac vardr. te bu klasik mantk anlay yznden ou mesele hl tartmaldr. ehzadelerin katledilmesi, kadn ve erkein mirastaki ve mahkemedeki durumu gibi meseleler hep mevcut artlar, psikolojik ve sosyolojik faktrleri ve hereyden nemlisi din nasslar gz ard etmek yznden yanl anlalmakta, hatta ou zaman anlalamamaktadr. Burada u hussu aydnlatmakta fayda var. Esnek dnmek, su gibi akc bir manta sahip olmak "ciddiyetsizlik", "phecilik" ve "tarafszlk" demek deildir. Su yukar doru akmaz. Esnek dnen insanlarn da phe gtrmez inanlar vardr. Bu tr yakin bilgilerde, iman mevzlarda tarafsz olunmaz. Zaten bizim kastettiimiz esnek dnme iman esaslaryla deil, ferd ve itim muamele ve teebbslerle alkaldr. Esnek ve salkl dnmesini becerebilmek, nce dnmeyi dnmekle balar. Bu da taklitten kurtulmann, uura ermenin ve tahkike ulamann ilk admdr. Kaynak: I am Right, You Are Wrong, Edward de Bono, London: Viking, 1990.

Yusuf Alan, Son Deiiklik Tarihi: 29.09.1997 Grleriniz iin: alan@nil.com.tr

You might also like