You are on page 1of 120

ROGER ZELAZNY AMBER YILLIKLARI 4.

KTAP Oberon'un Eli

eviren: NRAN EL

ROGER ZELAZNY 1937 ylnda dodu. lk yks olan Passion Play 1962 ylnda Anazing Stories'de yaymland. Zelazny hzla nlenerek 1965 ylnda He W1JO Shapes ve The Doors of His Face, The Lamps of His Mouth ile Nebula dlleri kazand. Bunu 1966'da This Immortal isimli romanyla Hgo dl izledi. Ik Tanrs (Lord of Light) da 1968 ylnda Hugo dlne layk grld. 1976 ylnda Home is tbe Hangnan adl eseriyle hem Hugo hem Nebula, 1986'da TwentytyFor Views of Mount Fuji, 1982'de Unicom Variation ve 1987'de Pennafrost ile Hugo dlleri kazand. 1995 ylnda ld.

thaki Yaynlan - 179 Fantastik Kurgu - 39 Amber Yllklar - 4. Kitap Oberon'un Eli Roger Zelazny ISBN 975-8725-17-3 zgn Ad: TJe Cbronicles ofAmber-4 Ve Had o/Oberon ngilizceden eviren: Niran Eli Redaksiyon: Emre Yerlikhan, Gamze Sar 1. Bask stanbul, 2003 The Hand of Oberon1976, Roger Zelazny thaki Yaynlar, 2003 Yayncnn yazl izni olmakszn herhangi bir alnt yaplamaz. Bu eser, yazar ve ajans Ralph M. Vicinanza, Ltd. ile yaplan anlamaya dayanarak yaymlanmtr. Eserin telif haklar, Kesim Telif Haklar Ajans A.. araclyla alnmtr. Yayn Koordinatr: Fsun Ta Sanat Ynetmeni: Murat zgl Sayfa Dzeni ve Baskya Hazrlk: Yeim Ercan Kapak ve Bask: Kitap Matbaaclk Cilt: Fatih Mcellit thaki Yaynlar Mhrdar Cad. lter Ertzn Sok. 4/6 81300 Kadky stanbul Tel: 0216 330 93 08 - 348 36 97 Faks: 0216 4499834 ithaki@ithaki.com.tr www.ithaki.com.tr AMBER YILLIKLARI IV. KTAP Oberon'un Eli ROGER ZELAZNY AMBER YILLIKLARI'NDAN YAYIMLANAN KTAPLAR: 1. Kitap: Amber'de Dokuz Prens 2. Kitap: Avalon'un Tfekleri 3. Kitap: Tekboynuz'un areti

4.

Kitap: Oberon'un Eli

1 .; s O tuhaf gnee yaraan, parlak bir sezgi kvlcm... te oradayd... O n altnda serilmi, o ana kadar yalnzca karanln iinde, kendi kendini aydnlatrken grdm bir ey: Desen, garip bir gk-denizin altnda/stnde, oval bir dzle yaylm, Amber'in byk Desen'i. .. .Ve, belki de bizi birbirimize balayan her ne ise ona dayanarak biliyordum ki, bu asl Desen olmalyd. Bu da Amber'deki Desen'in onun birinci glgesinden baka bir ey olmad anlamna geliyordu. Bu daBu da Amber'in kendisinin bir glgeden ibaret olduu anlamna geliyordu, ama yine de zel bir glge, nk Desen Amber, Rebma ve Tir-na Nog'th diyarlarndan daha teye yansmyordu. Demek ki, ncelikler ve dzenleni yasasna gre, geldiimiz bu yer gerek Amber'di. Sakal ve vahi salar merhametsiz n iinde erimi, glmseyen Ganelon'a dndm. "Nasl bildin?" diye sordum ona. "ok iyi bir tahminci olduumu bilirsin, Convin," diye yant verdi, "ve Amber'de ilerin nasl yrd hakknda bana anlattn her eyi hatrlyorum: Amber'in glgesinin ve sizin mcadelelerinizin dnyalara nasl yansdn. Kara yolu ds ROGER ZELAZNY nurken, herhangi bir eyin Amber'e byle bir glge yanstm olup olamayacan sk sk merak ettim. Ve byle bir eyin son derece temel, gl ve gizli olmas gerekeceini dndm." nmzdeki sahneye iaret etti. "Bunun gibi." "Devam et," dedim. Yz ifadesi deiti, omuzlarn silkti. "Yani Amberinizden daha derin bir gereklik katman olmalyd," diye aklad, "kirli ilerin yapld bir yer. Haminiz olan hayvan bizi byle bir yermi gibi grnen buraya getirdi ve Desen'deki o leke de sz konusu kirli imi gibi grnyor. Bunu kabul etmitin." Bam salladm. "Beni bu kadar artan sonucun kendisinden ok senin kuvvetli sezgilerin oldu," dedim. "Laf azmdan aldn," diye itiraf etti Random, sa tarafmdan, "ama, zarife ifade etmek gerekirse, bu duygu barsaklarma kadar iledi. Bir ekilde, aadakinin dnyamzn temeli olduuna inanyorum." "Bazen bir yabanc, olaylar onlarn bir paras olanlardan daha rahat grr," dedi Ganelon. Random bana bir bak frlatt, sonra dikkatini manzaraya evirdi. "Sence," dedi, "eer daha yakndan bakmak iin aa inersek olaylar daha fazla deiir mi?" "Anlamann yalnzca tek yolu var," dedim. "Tek sra, o zaman," diye kabul etti Random. "Ben nden giderim." "Tamam."

Random atnn ban, bize duvarn bir yz boyunca zikzaklar izdiren uzun bir dizi dnemeci izleyerek saa, sola, saOBERON'UN ELI a evirdi. Tm gn koruduumuz srayla, onu ben takip ettim ve Ganelon en arkadan geldi. "imdilik yeterince istikrarl grnyor," diye arkaya seslendi Random. "imdilik," dedim. "Aadaki kayalarda bir tr aklk var." ne eildim. Sa tarafta, oval dzlkle ayn dzeyde bir maara az vard. yle bir konumdayd ki, biz daha yksekteyken grnmyordu. "Olduka yaknndan geiyoruz," dedim. "... hzla, ihtiyatla ve sessizce," diye ekledi Random, klcn ekerek. Grayswandir'i ektim, bir dneme yukarmdaki Ganelon da kendi silahn ekti. Akln nnden gemedik, oraya gelmeden bir kez daha sola dndk. Ama drt metre kadar yaknma gittik ve tanmlayamadm naho bir koku aldm. Atlar ya kokuyu daha iyi tanmlard ya da doalar gerei daha ktmserdiler, zira kulaklarn yatrdlar, burun deliklerini atlar ve dizginlere direnerek korku dolu sesler kardlar. Ama keyi dnp bir kez daha uzaklamaya balaynca sakinletiler. niimizin sonuna ulap, Desen'in zarar grm ksmna yaklamaya balayana kadar korkular nksetmedi. O noktada ise, daha fazla ilerlemeyi reddettiler. Random atndan indi. Desen'in kenarna ilerledi, durdu ve bakt. Bir sre sonra, arkasna dnmeden konutu. "Bildiklerimize dayanarak," dedi, "zararn bilinli olarak verildiini dnebiliriz." "yle grnyor," dedim. "Ayn zamanda, buraya getirilmemizin bir amac olduu 7 ROGER ZELAZNY ak." "Bence de yle." "O zaman, burada olma amacmzn Desen'in nasl zarar grdn ve onarmak iin ne yaplabileceini belirlemek olduu sonucuna varmak iin ok fazla hayal gc gerekmiyor." "Muhtemelen. Senin tehisin ne?" "Henz yok." eklin evresinde, lekenin balad sa tarafa doru ilerledi. Ben klcm knna soktum ve inmeye hazrlandm. Ganelon uzand, omzumu tuttu. "Kendim yapabilirim..." diye baladm. Ama, o benim szlerimi duymazdan gelerek, "Gonvin," dedi, "Desen'in ortasna doru kk bir dzensizlik var. Oraya ait bir eymi gibi grnmyor..." "Nerede?" aret etti ve gsterdii yere baktm. Merkezin yaknnda yabanc bir nesne vard. Bir sopa m? Ta m? Yolunu arm bir kat paras m?... Bu mesafeden karmak mmkn deildi. "Gryorum," dedim.

Atlarmzdan indik ve eklin' en sanda km, siyahl inceleyen Random'a doruyrdk. "Ganelon merkezin yaknnda bir ey grd," dedi. Random ban sallad. "Fark ettim," diye yant verdi. "Daha iyi bakmak iin yaklamann en iyi yoluna karar vermeye alyordum. Krk bir Desen'de yrme fikri ok ho gelmiyor. Dier yandan, siyahlam blgeye girmeye kalkrsam neyle kar karya kalacam merak ediyordum. Sen ne dnyorsun?" "Eer diren saraydakiyle aynysa," dedim, "Desen'den ar8 OBERON'UN ELI ta kalan yrmek zaman alacaktr. Ayn zamanda, Desen'den sapmann lm olduu retildi bize -ve mevcut durum, lekeye ulatmda beni Desen'i terk etmeye zorlayacaktr. Dier yandan, dediin gibi, siyah ksmda yryerek dmanlarmz uyandryor olabiliriz. Bu yzden..." "Bu yzden ikiniz de gitmiyorsunuz," diye araya girdi Ganelon. "Ben gidiyorum." Sonra, bir yant beklemeden siyah blgeye srad, merkeze doru kotu, kk bir nesne alacak kadar durdu, dnd ve geri geldi. Bir sre sonra, nmzde duruyordu. "Yaptn tehlikeli bir eydi," dedi Random. Ganelon ban evet anlamnda sallad. "Ama ben yapmasaydm siz ikiniz hl mnazara ediyor olacaktnz." Elini kaldrd, nesneyi uzatt. "imdi, bundan ne karyorsunuz?" Elinde bir haner vard. zerine dikdrtgen, renkli bir mukavva paras oturtulmutu. "Koz Kartna benziyor," dedi Random. "Evet." Kart kurtardm, yrtk ksmlarn dzledim. Karmdaki adam yar tandkt -elbette, bu ayn zamanda yar yabanc olduu anlamna geliyordu. Ak renk, dz salar, biraz keskin hatlar, hafif bir glmseme, biraz ince yapl. Bam salladm. "Onu tanmyomm," dedim. "Bir de ben bakaym." Random kart ald, kalarn atarak bakt. "Hayr," dedi bir sre sonra. "Ben de tanmyomm. Sanki tanmam gerekir gibi, ama... Hayr." 9 ROGER ZELAZNY O anda atlar ikayetlerini daha kuvvetle yinelediler. Ve rahatszlklarnn sebebini renmek iin biraz dnmemiz yeterli oldu, nk o ey maaradan kmak iin o n semiti. "Lanet olsun," dedi Random. Onunla ayn fikirdeydim. Ganelon boazn temizledi, klcn kard. "Ne olduunu bilen var m?" diye sordu sessizce. lk izlenimim, yaratn ylans olduuydu, hem hareketlerinden, hem de bir uzantdan ok ince bedeninin devam gibi grnen uzun, kaln kuyruu yznden. Ama drt adet iki eklemli bacan zerinde ilerliyordu; iri, ktcl grnl pen-

eleri vard. Dar kafas gagalyd ve yrrken bir o yana, bir bu yana sallanyor, bize bir solgun mavi gzn, sonra dierini gsteriyordu. Geni, mor ve derimsi kanatlan yanlarnda toplanmt. Ne kllar, ne de tyleri vard, ama gsnde, omuzlarnda, srtnda ve kuyruu boyunca pullu blgeler vard. Gaga-sngsnden kvrlan kuynkucuna kadar, yaklak metre grnyordu. Hareket ederken kk bir ngrt karyordu ve boaznda bir eyin parladm grdm. "Bildiim en yakn ey," dedi Random, "hanedan armamzdaki grifon.1 Ama bu kel ve mor." "Bizim ulusal kuumuz olmad kesin," diye ekledim, Grayswandir'i ekip ucunu yaratn ba ile ayn hizaya getirerek. Yaratk krmz, atal dilini frlatt. Kanatlarn birka santimetre kaldrd, sonra yine indirdi. Ba saa sallannca kuyruu sola sallanyordu, sonra sola ve saa, sonra saa ve sola -ilerledike neredeyse hipnotize edici, akc bir etki yaratyor1 Grifon: Bir kartaln ba, gs ve kanatlarna, bir aslann bedenine, arka bacaklarna ve kuyruuna sahip mitolojik hayvan. (.N.) 10 OBERON'UN EL du. Ama bizden ok atlarla ilgileniyor gibiydi, nk rotas bizim yanmzdan atlarmzn titreyerek, ayaklarn vurarak bekledikleri yere uzanyordu. Araya girmek zere hareket ettim. O anda, ahland. Kanatlarn at, kaldrd, aniden rzgar yakalam gevek yelkenler gibi yayld. Arka ayaklarnn zerinde dunyordu ve tepemize dikilmiti, daha nce kaplad alann drt katn kaplyormu gibi grnyordu. Ve sonra korkun bir lk att, kulaklarm nlatan bir av ya da meydan okuma l. Bununla beraber o kanatlarn vurdu ve srad, bir sre havada kald. Atlar frlayp katlar. Hayvan ulaamayacamz mesafedeydi. Ancak o zaman o parlak akmann ve ngrtnn ne anlama geldiini fark ettim. Hayvan maaraya uzanan uzun bir zincirle balanmt. Zincirinin kesin uzunluu o anda akademik bir meraktan daha acil bir sorun oluturuyordu. Hayvan tslayarak, kanat rparak ve derek temize geerken dndm. Ksa sren atlmasnda gerekten umasna yetecek kadar hz kazanamamt. Yldz ile Ateejderi'nin ovalin uzak ucuna gerilediklerini grdm. Dier yandan Random'n at Iago, Desen'e doru frlamt. Hayvan yine yere dokundu, Iago'yu kovalayacakm gibi dnd, bizi bir kez daha incelermi gibi grnd ve yerinde dondu. Bu sefer ok daha yaknd -drt metreden az. Ban edi, bize sa gzn gsterdi, sonra gagasn at ve yumuak bir gaklama kard. "imdi saldrmamza ne dersin?" dedi Random. "Hayr. Bekle. Davrannda tuhaf bir ey var." Hayvan biz konuurken kafasn emi, kanatlarn aaya I! ROGER ZELAZNY dom yaymt. Gagasyla kez yere vurdu ve yine ban kaldrd. Sonra kanatlarn ksmen bedenine toplad. Kuyruu

bir kez seirdi, sonra daha iddetle salland. Gagasn at ve gaklamay tekrarlad. O anda, dikkatimiz elindi. Iago, Desen'e girmiti, kararm alann iine. Be, alt metre ieride, g izgilerinin arasnda duruyordu, sinek kadna yapm bir bcek gibi, Perde noktalarndan birine yakalanmt. evresinde kvlcmlar ykselip yelesi dikilirken yksek sesle haykrd. O anda, tam tepesindeki gkyz kararmaya balad. Ama bu, younlamaya balayan su buhar bulutu deildi. Daha ok, merkezde krmz, kenarlara doru san, saat ynnde dnen mkemmel bir daireydi. Tek bir ann nlamas gibi bir ses, sonra boa kkremesi gibi bir grleme aniden kulaklarmza geldi. Iago abalamaya devam etti, nce sa n ayan kurtard, sonra sol ayan kurtarrken san yine kaptrd ve tm bu sre boyunca lgnca kinedi. O srada kvlcmlar omuzlarna kadar gelmiti; hayvan onlar bedeninden ve boynundan yamur damlalar gibi silkeledi, tm bedeni yumuak, tereyams bir parlt kazand. # Kkremenin iddeti artt ve tepemizdeki krmz eyin kalbinde kk imekler oynamaya balad. O anda dikkatimi bir ngrt ekti ve baklarm aa evirdiimde mor rifonun kvranarak getiini ve yksek sesli, krmz ey ile bizim aramza girdiini grdm. Yzn bizden evirdi, manzaray izleyerek heykel gibi dondu. Tam o srada Iago n ayaklarn kurtard ve ahland. Artk onda, parlaklyla, hatlarnn kvlcml belirsizliiyle, gerek12 OBERON'UN ELI d bireyler vard. O anda kinemi olabilirdi, ama tm dier sesler yukardan gelen kesintisiz kkremenin iinde bouluyordu. Grltl oluumdan iinden bir huni alald -Parlakt, yanp snyordu, feryat ediyordu ve muazzam bir hza sahipti. ahlanan ata dokundu, bir an atn d hatlar devasa boyutlara eriti ve bu etki ile doru orantl olarak daha da belirsizleti. Ksa bir an boyunca huni, mkemmel bir dengeye sahip bir kapak gibi sabit kald. Sonra ses azalmaya balad. Gvde yava yava, Desen'in zerinde ksa bir mesafeye -belki bir adam boyu- ykseldi. Sonra indii hzla trmand. Feryat kesildi. Kkreme dinmeye balad. emberin iindeki minyatr imekler soldu. Tm oluum solgunlamaya ve yavalamaya balad. Bir an sonra, bir para karanlktan baka bir ey kalmamt; bir sonraki an ise tamamen kaybolmutu. Grebildiim hibir yerde Iago'dan iz yoktu. "Bana sorma," dedim, Random bana dndnde. "Ben de bilmiyorum." Ban sallad, sonra dikkatini, o srada zincirini ngrdatmakta olan mor dostumuza evirdi. "Ya buradaki gerzek?" diye sordu, klcna dokunarak. "Bizi koruyormu izlenimine kapldm," dedim, ne bir adm atarak. "Beni koru. Bir ey denemek istiyorum." "Yeterince hzl hareket edebileceinden emin misin?" diye sordu. "Yan tarafn yle..." "Endielenme," dedim, gerektiinden biraz daha itenlikle

ve ilerlemeye devam ettim. Haner yarasnn hl ard ve hareketlerimi yavalatt sol yanm konusunda haklyd. Ama Grayswandir hl sa elimdeydi ve bu igdlerime gvenimin yksek olduu o du13 ROGER ZELAZNY rumlardan biriydi. Gemite bu duyguya gvendiim zamanlar iyi sonulanmt. Bu tr kumarlarn gerekli olduu zamanlar yaanr. Random ileri, saa doru yrd. Ben yan dndm ve sol elimi, yabanc bir kpekle tanrken yaptnz gibi yavaa uzattm. Hanedan armamzdaki dostumuz kt yerden kalkm, dnyordu. Bize bakt, sorumdaki Ganelon'u inceledi. Sonra elime bakt. Ban edi, yere vurma hareketini tekrarlad, yumuak sesle gaklad -kk, fokurtulu bir ses- ban kaldrd ve yavaa uzatt. Byk kuyruunu sallad, gagas ile parmaklarma dokundu, sonra btn bunlar tekrarlad. Elimi dikkatle bana koydum. Kuyruk sallamas artt; ba hareketsiz kald. Nazike ensesini kadm ve hayvan ban yavaa, sanki kamadan zevk alrmasna evirdi. Elimi ektim, bir adm geriledim. "Sanrm dost olduk," dedim yumuak sesle. "imdi sen dene, Random." "aka m yapyorsun?" "Hayr, gvenli olduundan eminim. Bir dene." "Ya yanlyorsan? Ne yapacaksn?" "zr dilerim." * "Harika." lerledi, elini uzatt. Hayvan dostane tavrn brakmad. "Tamam," dedi yaklak yarm dakika sonra, hl boynunu okayarak, "neyi kantladk?" "Bir beki kpei olduunu." "Neye bekilik ediyor?" "Grne gre Desen'e." "Bouna o zaman," dedi Random, gerileyerek, "kard 14 OBERON'UN ELI iin eksik olduunu syleyebilirim." Kararm blgeye iaret etti. "Yulaf yemeyen ve kinemeyen herkese kar bu kadar dostcanlsysa, bu anlalr bir ey." "Benim tahminim, bu konuda olduka seici. Ayn zamanda, zarar verildikten sonra, daha fazla naho eylem olmasn diye buraya konulmu olabilir." "Kim koymu onu?" "Bunu ben de bilmek isterdim. Grne gre, bizim tarafmzda olan birisi." "Ganelon'un yaklamasna izin vererek teorini snayabilirsin." Ganelon kprdamad. "Sizde aileye has bir koku olabilir," dedi sonunda, "ve belki yalnzca Amberlileri beeniyordun Bu yzden benden pas, teekkr ederim." "Tamam. O kadar da nemli deil. imdiye dek tahminlerin hep doru kt. Olaylar nasl yorumluyorsun?"

"Taht isteyen iki hizip arasnda," dedi, "Brand, Fiona ve Bleys'in Amber'in evresindeki gleri daha iyi bildiini sylemitin. Brand sana detay vermedi -anlatt baz olaylar unutmadysan- ama benim tahminim, Desen'deki bu zarar onlarn mttefiklerinin leminize girmesini salayan yntemi temsil ediyor. lerinden biri ya da birka bu zarar yaratt ve bu da karanlk yolu salad. Eer buradaki beki kpei aile kokusuna ya da hepinizin sahip olduu bir baka ayrt edici zellie tepki veriyorsa, o zaman muhtemelen batan beri burada olmas ve Desen'i bozanlara kar tepki vermemi olmas mmkn." "Muhtemelen," diye yorum yapt Random. "Bunun nasl baarld konusunda herhangi bir fikrin var m?" s ROGER ZELAZNY "Belki," diye yant verdi Ganelon. "Gnllysen, benim iin sen gstereceksin." "Ne gerekiyor?" "Bu tarafa gel," dedi. Dnd, Desen'in kenarna yneldi. Onu takip ettim. Random da yle yapt. Beki grifonu yanmda yrd. Ganelon dnd ve elini uzatt. "Corwin, bir zahmet aldm haneri uzatabilir misin?" "te," dedim, haneri kemerinden ekip uzatarak. "Tekrarlyorum, ne gerekiyor?" diye sordu Random. "Amber kan," diye yant verdi Ganelon. "Bu fikirden holandmdan pek emin deilim," dedi Random. "Tek yapman gereken hanerle parman delmek," dedi, haneri uzatarak, "ve Desen'in zerine bir damla kan dmesine izin vermek." "Ne olacak?" "Deneyelim ve grelim." Random bana bakt. "Ne diyorsun?" diye sordu. "Yap, grelim. Merak ettim."' Ban sallad. "Tamam." Ganelon'dan haneri ald, sol sere parmann ucunu deldi. Sonra, Desen'in zerinde parman skt. Minik, krmz bir boncuk belirdi, byd, titredi ve dt. Dt yerden hemen bir duman ykseldi, minik bir atrt ona elik etti. "Vay anasn!" dedi Random, grne gre bylenmiti. Minik bir leke olutu, yava yava yaylarak yaklak yarm 16 OBERON'UN EL dolar byklne eriti. "te," dedi Ganelon. "Byle yapld." Gerekten de leke samzdaki byk lekenin minyatr bir benzeriydi. Beki grifonu kk bir feryat kopard, geriledi, ban hzla birimizden dierimize evirdi. "Sakin ol, dostum. Sakin ol," dedim, uzanp sakinletirerek. "Ama bylesine byk bir lekeye ne sebep..." diye balad Random ve sonra yavaa ban sallad.

"Gerekten de, ne?" dedi Ganelon. "Atnn nerede yok olduunu gsteren hibir iz gremiyorum." "Amber kan," dedi Random. "Bugn sezgilerle dolusun, deil mi?" "Corwin'den sana Lorraine'i, uzun sre yaadm yeri anlatmasn iste," dedi Ganelon, "karanlk emberin byd yeri. Onlar yalnzca uzaktan tansam da, bu glerin etkilerinden haberim var. Sizden rendiim her yeni eyle bu konular benim iin daha ak bir hal alyor. Evet, bu iler konusunda daha fazla ey bildiime gre, anladm baz eyler var. Generalinin aklnn nasl ilediini Convin'e sor." "Convin," dedi Random, "bana delik Koz Kartn ver." Kart cebimden kardm ve dzelttim. Lekeler imdi daha da uursuz geliyordu. Bir ey daha dikkatimi ekti. Kart bilge, byc, ressam Dworkin'in, Oberon'un ocuklarnn eski rehberinin izdiine inanmyordum. O ana kadar bir bakasnn Koz Kart yapabilecei aklma gelmemiti. Bu kartn stili bir ekilde tandk gelse de, onun elinden kma deildi. Bu, ustannkinden daha az geliigzel, sanki her hareket kalem kada dokunmadan nce tamamen tasarlanm gibi ll izgileri nerede grmtm? Ve hatlarda doru olmayan bir ey daha vard -bizim kendi Koz Kartlarmzdan daha farkl bir 17 ROGER ZELAZNY idealletirme, ressamn yaayan bir obje ile deil, eski anlar, frlatt baklar ve tariflerle altn dndryordu. "Koz Kart, Corwin. zin verirsen," dedi Random. Bunu sylemesinde, tereddt etmeme sebep olan bir ey vard. nemli bir konuda benden bir adm ileride olduu duygusunu uyandrd, hi houma gitmeyen bir duygu. "Senin iin bu ihtiyar irkini okadm ve davamz umna kan dktm, Convin. imdi kart ver." Kart uzattm. Random kalarn atarak kart kaldrrken huzursuzluum artt. Neden aniden aramzdaki aptal ben olmutum? Tir-na Nog'th'ta geirilen bir gece entelektel yetileri yavalatyor muydu? Neden... Random, uzun askeri kariyerim boyunca karlatm her eyi aan bir dizi galiz kfr savurmaya balad. Sonra, "Ne oldu?" dedim. "Anlamyorum." "Amber kan," dedi sonunda. "Bunu yapan ilk nce Desen'i yrm, anlyor musun? Sonra merkezde durmular ve Koz Kartn kullanarak onunla iletiim kurmular. O yant verdikten ve salam bir iletiim salandktan sonra, onu hanerlemiler. Kan Desen'in zerine akm, benimkinin buray silmesi gibi o ksm'silmi." Birka derin nefes boyunca sessiz kald. "Bir ayin gibi grnyor," dedim. "Lanet olsun ayinlere!" dedi. "Hepsine lanet olsun! Birileri lecek, Convin. Onu ldreceim." "Ben hl anlamyoam." "Hemen anlamadm iin aptaln biriyim," dedi. "Bak! Daha yakndan bak!" Delik Koz Kartn bana uzatt. Baktm. Hl anlamyordum. "imdi bana bak!" dedi. "Beni gr!" 18

OBERON'UN EL Grdm. Sonra karta tekrar baktm. Ne demek istediini anladm. "Onun iin karanln iinde bir yaam fsltsndan baka bir ey olmadm hi. Ama bunun iin olumu kullandlar," dedi. "Bu Martin'in resmi olmal." 19 2 Orada, bozuk Desen'in kysnda dururken, Desen'in iindeki noktada bir haner yaras alarak lm ya da lmemi olabilecek, Random'm olu olabilecek ya da olmayabilecek adamn resmine bakarken, dndm, geriye doru dev bir adm attm ve zihnimde beni bu tuhaf aydnlanmaya getiren olaylar yeniden canlandrdm. Son zamanlarda o kadar ok ey renmitim ki, son birka yln olaylar onlar yaarkenkinden ok daha farkl bir hikaye oluturuyor gibi grnyordu. imdi bu yeni olaslk ve bunun iaret ettii bir takm eyler perspektifi yine deitirmiti. Kazadan sonra iki bo hafta geirdiim Greenwood'da, yukar New York'un dndaki o zel hastanede uyandm zaman ismimi bile bilmiyorcfum. Kazann erkek kardeim Bleys tarafndan, Albany'deki Porter Sanatorymu'ndan kamn hemen ardndan tezgahlandn daha yeni renmitim. Bu hikayeyi, sahte psikiyatrik kantlarla beni Porter'a yatran kardeim Brand'den dinlemitim. Porter'da gnlerce elektrook terapisi grmtm; sonulan belirsizdi, ama muhtemelen birka annn geri gelmesini salamt. Grne gre Bleys'i korkutan ve kamdan sonra, bir gln yukarsndaki dnemete tekerlerime ate ederek canma kastetmesine sebep 20 OBERON'UN ELI olan buydu. Brand Bleys'in bir adm arkasnda, sigorta yatrmn, yani beni korumaya hazr olmasayd bu benim lmmle sonulanacakt, kukusuz. Polislere haber ulatrdn, beni glden kardn ve yardm gelene kadar ilk yardm uyguladn sylemiti. Bundan ksa sre sonra, eski ortaklar -Bleys ve kz kardeimiz Fiona- tarafndan yakalanm, Glge'nin uzak bir kesinde, korunakl bir kuleye kapatlmt. Taht iin entrika ve kar entrika eviren iki grup vard. Birbirlerinin topuklarna basyor, enselerinden ayrlmyor, birbirlerine o srada uygun grnen her eyi yapyorlard. Kardeimiz Eric, kardelerimiz Julian ve Caine'in destei ile, babamz Oberon'un aklanamaz yokluu nedeniyle uzun zamandr bo kalan taht almaya hazrlanyordu. Yani, Eric, Julian ve Caine'e aklanmamt. Bleys, Fiona ve -bata- Brand'den oluan dier grup iin aklanmam deildi, nk sorumlusu onlard. Bleys'in tahta kmas iin mevcut koullar hazrlamlard. Ama Brand, taht iin oynadklar oyunda Caine'in yardmn almaya alrken bir taktik hatas yapmt. Caine Eric'in tarafn tutarak daha iyi bir anlama yapabileceine karar vermiti. Bu, Brand'in sk gzetim altnda tutulmasna sebep olmutu, ama ortaklarnn kimliini hemen ak etmemiti. Yaklak olarak ayn zamanlarda, Bleys ve Fiona Eric'e kar gizli mttefiklerini kullanmak istemilerdi. Brand, bu mttefiklerin gcnden korkarak buna itiraz etmiti ve sonu olarak

Bleys ve Fiona tarafndan reddedilmiti. O srada herkesin peinde olduu Brand, Eric'in beni yzyllar nce lmeye brakt glge Dnya'ya giderek g dengelerini tamamen bozmaya almt. Eric benim lmediimi, ama hafzam tamamen kaybettiimi daha sonra renmiti. Bu da neredeyse lmem kadar iyiydi, yine de srgnme gzkulak olmas iin Flora'y 21 ROGER ZELAZNY nbeti brakt ve bir daha bana bela olmayacam umdu. Brand daha sonra, Amber'e dnmeden nce hafzamn yerine gelmesi iin mitsizce bir aba gstererek, beni Porter'a teslim ettiini anlatt. Fiona ile Bleys Brand ile urarken, Eric Flora ile iletiime gemiti. Flora, beni polisin gtrd klinikten Greenwood'a nakletmi, uyuturulmam emretmi, bu srada Eric Amber'de ta giyme treni hazrlklarna balamt. Bundan ksa sre sonra kardeimiz Random'm Texorami'deki pastoral yaam, Brand'in ona normal aile kanallarnn -yani Koz Kartlarnn dndan mesaj gndermesi ve onu kurtarmasn istemesi ile bozulmutu. G mcadelesinde tarafsz kalmaktan memnun olan Random kendi iine bakarken ben, hafzam greceli olarak hl eksik halde Greenwood'dan kmay baarmtm. Greemvood'un korkmu yneticisinden Flora'nm adresini alm, onun Westchester'daki evine gitmi, baz dolambal blfler yapm ve konuk olarak evine yerlemitim. Bu arada Random Brand'i kurtarma abasnda baarsz olmutu. Kulenin ylans bekisini ldrm, o yrelerin tuhaf bir ekilde hareketli kayalarn kullanarak muhafzlardan kamt. Ama, pek de insans saylamayacak zorlu 'bir ete olan muhafzlar onu Glge boyunca takip etme} baarmt, normalde Amberli olmayanlar iin imkansz olan bir ey. Sonra Random, altnda bulunduum koullan aydnlatmaya alrken Flora'y anlalmazlm patikalarnda yrttm glge Dnya'ya kamt. Korumam altnda olduu teminat altnda ktay aan Random takipilerinin benim yaratklarm olduunu dnmeye balamt. Ben onun onlar yok etmesine yafclm edince armt, ama ben taht ele geirmek amal kendi kiisel manevramla megulken konuyu amak istememiti. Aslnda, kolayca al22 OBERON'UN EL danm ve beni Glge iinden geirip Amber'e gtrmeye raz olmutu. Bu teebbs baz alardan faydal, baz alardan daha az tatminkar olmutu. Ben sonunda gerek durumumu akladm zaman, Random ve yolda karlatmz kz kardeimiz Deirdre beni denizin iindeki, Amber'in ayna ehri Rebma'ya gtrmlerdi. Orada Desen'in imgesini yrdm ve sonu olarak anlarmn ou geri geldi -bylece gerek Convin mi, yoksa yalnzca glgelerinden biri mi olduum sorusu da akla kavumu oldu. Rebma'dan, Desen'in eve gitmemi salayan gcn kullanarak Amber'e ulatm. Eric ile sonusuz kalan bir dello yaptktan sonra, Koz Kartlarn kullanarak sevgili kardeim ve mstakbel katilim Bleys'in kollarna katm. Bleys'in Amber'e saldrsna katldm, kt ynetilmi bir iti, kaybettik. Son arpma srasnda Bleys, lmcl olacak gi-

bi grnen, ama bildiklerim arttka ve dndke belki de yle olmayan koullar altnda kayboldu. Bunun sonucunda Eric'rn tutsa ve ta giyme treninde gnlsz taraf oldum, sonra beni kr ettirdi ve hapse attrd. Amber'in zindanlarnda geen birka yl sonunda gzlerim yeniden olutu ve bununla doa orantl olarak akl salm bozuldu. Ancak babamn eski danmam, zihinsel durumu benden de kt olan Dworkin kazayla ortaya knca bir ka yolu buldum. Bundan sonra, iyileme iine koyuldum ve Eric'in peine bir daha dtmde tedbirli davranmaya karar verdim. Glge'ye, bir zamanlar hkm srdm eski bir lkeye -Avalon'a- gittim. Amberliler arasnda yalnzca benim bildiim, Amber'de ate alma yetisine sahip bir madde edinmeyi planlyordum. Yolda Lorraine lkesinden getim, orada srgne gnderdiim eski Avalonlu generalim Ganelon ya da ona ok 23 ROGER ZELAZNY benzeyen biri ile karlatm. Yaralanm bir valye, bir kz ve Amber'in evresinde olana ok benzeyen yerel bir tehdit yznden kaldm: dmanlarmzn yolculuk etmekte kulland kara yol -kr edildiim srada telaffuz ettiim bir lanet yznden ksmen kendimi sorumlu tuttuum bir ey- ile ilikili, gittike byyen siyah bir ember. Sava kazandm, kz kaybettim ve Ganelon ile birlikle Avalon'a gittim. Ulatmz Avalon'un kardeim Benedict'in korumas altnda olduunu abuk rendik. O da, kara ember/kara yol tehlikelerine benzer sorunlar yayordu Benedict son arpmada sa kolunu kaybetmiti, ama cehennem-kadnlar ile savandan muzaffer kmt. Beni Amber ve Eric konusundaki niyetlerimin saf olmas gerektii konusunda uyard ve sonra o birka gn daha sahada kalrken malikanesinin konukseverliini nerdi. Dara'yla burada tantm. Dara bana Benedict'in, varln Amber'den gizledii torununun ocuu olduunu syledi. Beni elinden geldiince Amber, Desen, Koz Kartlan ve Glpe'de yrme konularnda konuturdu. Son derece yetenekli bir eskrimciydi. Amber'e saldrrken ihtiya duyacam eylerin bedelini dememe yetecek kadar ham elmas edindiim cehennem srnden dnmde ylesine sevitik. Ertesi gn, Ganelon ve ben gerekli kimyasal maddeleri aldk ve benim istediim niteliklere gre imal edilmi otomatik silahlar ve cephane edinmek iin, srgnm srasnda yaadm glge Dnya'ya gitmek zere ayrldk. Yolda, etki alann Glge dnyalarda artrm gibi grnen kara yolda baz zorluklar yaadk. Ortaya kan sorunlarla baa kabiliyorduk, ama vahi bir cehennem sr ile beni takip eden Benedict ile yaptm delloda neredeyse lecektim. Tartamayacak kadar fkeli olan Benedict kk bir aalk 24 OBERON'UN ELI boyunca benimle savat -klcn sol eliyle kullanrken bile benden daha iyiydi. Onu ancak kara yolun, onun bilmedii bir zelliini kullanarak alt edebildim. Dara ile ilikim yznden kanm dkmek istediini sanyordum. Ama hayr. Aramzda geen birka cmlede byle birini tandn inkar etti. Hizmetkarlann ldrdm dnd iin takip etmiti. Ger-

ekten de, Ganelon Benedict'in yerindeki aalkta baz yeni cesetler bulmutu, ama kim olduklarn bilmediimizden ve durumu daha da karmaklatrmak istemediimizden onlar unutmaya karar vermitik. Benedict'i, Koz Kart sayesinde Amber'den ardm kardeim Gerard'n ellerine brakarak glge Dnya'ya doru yolumuza devam ettik, silahlandk, Glge'de bir saldr gc oluturduk ve Amber'e saldrmak zere yola koyulduk. Ama oraya vardmzda Amber'in kara yoldan gelen yaratklarn saldrsna uradn grdk. Yeni silahlarm durumu hzla Amber'in lehine evirdi ve kardeim Eric savata lerek bana sorunlarn, kt niyetini ve Hkm Mcevheri'ni brakt -Amber'e saldrdmzda Bleys ile bana kar kulland, hava durumunu kontrol eden bir silah. O noktada, Dara ortaya kt, hzla yanmzdan geti, Amber'e doru at srd, Desen'i buldu ve yrd -gerekten de akraba olduumuzu kantlayan geerli bir delil. Ama bu yry srasnda tuhaf fiziksel dnmler geirdi. Desen'i tamamladnda Amber'in yok edileceini duyurdu. Sonra da yok oldu. Yaklak bir hafta sonra, beni sulu gsterecek ekilde dzenlenmi koullar altnda Caine ldrld. Onun katilini ldrm olduum gerei masumluumu kantlayacak tatminkar bir delil olamyordu, nk adam doal olarak bu konu25 ROGER ZELAZNY da konuacak durumda deildi. Ama onun benzerini, Random' Flora'mn evine kadar takip eden kiiler arasnda daha nce grdm fark ederek, sonunda Random ile oturup, Brand'i kuleden kurtarmak iin yapt baarsz giriimin hikayesini dinledim. / Random yllar nce, Rebma'y terk edip Eric ile dello yapmak zere Amber'e yollanmamdan sonra Rebma'nn kraliesi Moire tarafndan, sarayndan bir kadn ile evlenmeye zorlanmt: Vialle: gzel, kr bir kz. Bu ksmen Random'a bir ceza olarak dnlmt, nk yllar nce Moire'nin merhum kz Morganthe'yi Martin'e, imdi Random'n ellerinde tuttuu yaral Koz Kartnn grnrdeki konusuna hamile iken terk etmiti. Random asndan tuhaftr ki, Vialle'ye k olmu grnyordu ve imdi Amber'de onunla yayordu. Random'n yanndan aynldktan sonra Hkm Mcevheri'ni aldm ve Desen odasna gtrdm. Orada, kendi kullanmma ayarlamak iin, daha nce aldm talimatlar uyguladm. Sre esnasnda srad duygular yaadm ve en bilinen ilevini kontrol etmeyi baardm: meteorolojik olaylan ynetebilme. Bundan sonra, srgnm konusunda Flora'y sorguladm. Hikayesi mantkl geldi ve benim bildiim gerekler ile uyuuyordu, ama kaza srasndaki olaylar konusunda bir eyi * anlatmyor gibi geldi. Ama Caine'in katilinin Random ile benim Westchester'daki evinde savatmz kiilerle ayn trden olduuna tanklk etmeye sz verdi ve peinde olduum herhangi bir ey konusunda destek olaca gvencesini verdi. Random'n hikayesini dinlediim srada, iki hizip ile dzenledikleri entrikalardan hl habersizdim. O zaman, Brand hl yayorsa, srf birisinin aklanmasn istemedii bir bilgi-

ye sahip olmas yznden bile olsa, kurtarlmasnn elzem ol20 OBERON'UN ELI duuna karar verdim. Bunu baarmak iin bir plan yaptm, ama bunu denemeyi, Caine'in cesedini Gerard ile birlikte Amber'e getirene kadar erteledim. Ama bu zamann bir ksm Gerard'm, bunu baarabileceini unutmu olmam ihtimaline kar, Amber'in mevcut aclarnn sebebi olduum ortaya karsa beni ldreceini bildirirken szlerine arlk kazandrmak iin beni baylana kadar dvmesi ne harcand. Bu bildiim en zel kapal devre kavgayd, Gerard'n Koz Kart aracl ile aile tarafndan izlendi -sulunun ben olmam ve tehdidi yznden ismini listeden silmeyi dnmem ihtimaline kar bir sigorta. Sonra Tekboynuz Koruluu'na gittik ve Caine'i mezardan kardk. O srada, Amber'in efsanevi tekboynuzunu ksa bir sre iin grdk. O akam Amber'deki sarayn ktphanesinde toplandk -Random, Gerard, Benedict, Julian, Deirdre, Fiona, Flora, Llewella ve ben. Orada Brand'i kurtarmak iin yaptm plan denedik. Dokuzumuz ayn anda, Koz Kartn kullanarak ona ulamaya altk. Ve baardk. Onunla iletiim kurduk ve baaryla Amber'e getirdik. Ama heyecann ortasnda, hepimiz onu tayan Gerard'n evresinde toplanmken, birisi Brand'in yan tarafna bir haner saplad. Gerard hemen kendini grevli doktor seti ve oday boalttrd. Kalanmz aa kattaki bir oturma odasna getik, orada birbirimizi ekitirdik ve olaylar tarttk. Bu srada Fiona beni, Hkm Mcevheri'nin uzun sre taklmas durumunda tehlike oluturabilecei konusunda uyard ve Eric'in lmnn sebebinin ald yaralardan ok bu ihtimal olabileceini belirtti. Ona gre ilk iaretlerden biri, zaman duygusundaki arplmayd -aslnda fizyolojik olaylarn hzlanmasn temsil eden, 27 ROGER ZELAZNY zamann aknda bir yavalama. Bu konuda daha ihtiyatl olmaya karar verdim, nk o, bir zamanlar Dworkin'in ileri seviyeli bir rencisi olduundan bu konularda geri kalanmzdan daha bilgiliydi. Ve belki de haklyd. Belki de o akamn ilerleyen saatlerinde, odama dndmde byle bir etki sz konusuydu. En azndan, beni ldrmeye kalkan kii benim o koullarda yapacamdan biraz daha yava hareket ediyordu. Bu yzden saldrs neredeyse baarl olacakt. Haner beni yan tarafmdan yakalad ve dnya kayp gitti. Canm damla damla akarken, uzun sre Cari Corey olarak yaadm glge dnyadaki eski evimde, eski yatamda uyandm. Oraya nasl dndm konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Danya, bir tipinin iine srndm. Bilincime tutunarak Hkm Mcevheri'ni eski yaprak ynma gmdm, nk gerekten dnya evremde yavalyor gibiydi. Sonra yola ulamay baardm, geen srcleri durdurmaya altm. Beni orada bulan ve en yakn klinie gtren dostum ve eski komum Bili Roth oldu. Orada, yllar nce, geirdiim kazadan sonra beni iyiletiren doktor tarafndan tedavi edildim.

Benim psikiyatrik bir vaka olduumdan kukuland, nk eski kaytlarm o sahte durumu yanstyordu. Ama sonra Bili ortaya kt ve baz eyleri yoluna soktu. Bir avukat olarak, ben yok olduumda meraklanm, baz aratrmalar yapmt. Sahte belgeleri ve ardndan gelen kalarm renmiti. Bu konularda ve kaza hakknda detaylar bile biliyordu. Hl bende tuhaf bireyler olduunu hissediyordu, ama bu onu o kadar da rahatsz etmiyordu. Daha sonra, Random Koz Kartm kullanarak benimle iletiim kurdu ve bana Brand'in kendine geldiini, beni sorduu28 OBERON'UN ELI nu bildirdi. Random'n yardm ile Amber'e dndm. Brand'i grmeye gittim. te o zaman evremde sren g mcadelesini ve itirakilerin kim olduunu rendim. Bill'in bana glge Dnya'da anlattklar ile birlikte Random'un hikayesi sonunda son birka yl boyunca olan bitenlere biraz mantk ve tutarllk getirdi. Bana ayn zamanda, kar karya olduumuz tehlikenin nitelii konusunda daha fazla ey anlatt. Ertesi gn hibir ey yapmadm, grnte kendimi Tir-na Nog'th'a yapacam ziyarete hazrlamak iin, ama aslnda yaramn iyilemesi iin fazladan zaman kazanmak iin. Ama bunu planlamtm ve uygulamalydm. O gece gkyzndeki ehire yolculuk ettim, belki de hibir anlam olmayan, kafa kartrc iaretler ve alametlerle karlatm ve bu srada, kardeim Benedict'in hayaletinden garip, mekanik bir kol aldm. Bu geziden neeli dndm, Random ve Ganelon ile birlikte kahvalt ettim, sonra eve dnmek iin Kolvir zerinden yola koyulduk. Yol yava yava, artc bir ekilde evremizde deimeye balad. Sanki Glge'de yryorduk, Amber'e bu kadar yaknken imkansza yakm bir ey. Bu karara vardmzda yol deitirmeye altk, ama ne Random ne de ben deien manzaray etkilemeyi baaramadk. O srada tekboynuz ortaya kt. Onu takip etmemizi ister gibiydi. Biz de yle yaptk. Bizi rengarenk bir dizi deiimden geirdi, ta ki sonunda kendi bamzn aresine bakmak zere brakt bu yere gelene kadar. imdi, kafamda dnp duran tm bu olay dizisi ile, zihnim evrelerde dolanyor, ne ilerliyor ve Random'n biraz nce syledii szlere dnyordu. Bir kez daha ondan bir adm ileride olduumu hissettim. inde bulunduumuz durumun ne kadar sreceini bilmiyordum, ama delik Koz 29 ROGER ZEIAZNY Kartn izen ele ait almalar daha nce nerede grdm hatrlamtm. Brand melankolik dnemlerine girerken sk sk resim yapard ve aydnlatt veya karartt tuvaller birbiri ardna aklma derken kulland favori teknikleri hatrladm. Buna yllarca Martin'i tanyan herkesten anlar ve tasvirler edinmeye almasn ekle. Random slubu tanmamt, ama Brand'in bilgi edinrpe abasnn muhtemel sonular konusunda benim yaptm gibi dnmeye balamadan nce ne kadar zaman geeceini merak ediyordum. Haneri kullanan onun eli olmasa bile, Brand arac salayarak eyleme ortak olmutu. Ran-

dom', sylediinde iten olduunu bilecek kadar tanyordum. Aradaki balanty grr grmez Brand'i ldrmeye alacakt. Bu rahatsz ediciden de te olacakt. Bunun, Brand'in muhtemelen hayatm kurtarm olduu gerei ile hibir ilgisi yoktu. Onu o lanet kuleden kurtararak hesaplar eitlediimizi dnyordum. Hayr. Random' yanl ynlendirmek ya da yavalatmak iin yollar aramaya balamama sebep olan ne borluluktu, ne de duygusallk. Bu, plak, souk, Brand'e ihtiyacm olduu gereiydi. Bunu o salamt. Onu kurtarma sebebim,' onun beni glden karma sebebinden daha fedakarca deildi. Onda imdi ihtiyacm olan bir ey vard: bilgi. Bunu hemen anlamt ve azar azar kullanyordu -hayatnn toplu bedeli gibi. "Benzerlii gryorum," dedim Random'a, "ve neler olduu konusunda hakl olabilirsin." "Elbette haklym." "Delinen kartt," dedim. "Bu ak. Benim kastettiim..." "Demek Koz Kart aracl ile getirilmemiti. Yani bunu ya30 OBERON'UN ELI pan kii iletiim kurdu, ama onu gelmeye ikna edemedi." "Ee? letiim yine de onu hanerlemesini salayacak salamla ve yaknla ulat. Hatta muhtemelen zihinsel bir kenetlenme salamay ve o kan kaybederken onu orada tutmay baard. Muhtemelen ocuun Koz Kartlar ile fazla deneyimi olmamt." "Belki evet, belki hayr," dedim. "Llewella ya da Moire bize Koz Kartlar hakknda ne kadar ey bildiini syleyebilir. Ama benim varmak istediim nokta, o lmeden iletiimin bozulmu olmas olasl. Eer senin yenilenme yeteneklerini aldysa, hayatta kalm olmas olas." "Olas m? Ben tahmin istemiyorum! Ben yant istiyorum!" Kafamda dengeleyici bir eylem balattm. Onun bilmedii bir eyi bildiime inanyordum, ama kaynam en iyisinden deildi. Ayn zamanda, bu olaslk konusunda sessiz kalmak istiyordum, nk henz Benedict ile konuma frsatm olmamt. Dier yandan, Martin Random'n oluydu ve dikkatini Brand'den uzaklatrmak istiyordum. "Random, elimde bir ey olabilir," dedim. "Ne?" "Brand hanerlendikten hemen sonra," dedim, "oturma odasnda konuurken, sohbetin Martin konusuna dnd zaman hatrlyor musun?" "Evet. Yeni bir ey konuulmad." "O srada ekleyebileceim bir ey vard, ama herkes orada olduu iin sustum. Ayn zamanda, bu konuyu ilgili taraf ile yalnzken amak iin." "Kim?" "Benedict." "Benedict mi? Benedict'in Martinle ne ilgisi var?" 31 ROGER ZELAZNY "Bilmiyorum. te bu yzden renene kadar sessiz kalmak istedim. Ve bilgi kaynam biraz hassast."

"Devam et." "Dara. Onun adn ne zaman telaffuz etsem Benedict lgna dnyor, ama bana syledii baz eyler imdiye kadar doru kt -Julian ile Gerard'n kara yoldaki yolculuklar, yaralanmalar, Avalon'da kalmalar. Benedict bunlarn olduunu kabul etti." "Martin hakknda ne dedi?" Gerekten de. Iklan Brand'in zerine evirmeden nasl sze dkmeli...? Dara Brand'in Benedict'i Avalon'da, birka yl iinde birka kez ziyaret ettiini sylemiti. Amber ile Avalon arasndaki zaman fark yledir ki, imdi dndm zaman, ziyaretlerin Brand'in aktif olarak Martin hakknda bilgi arad dneme denk gelmesi olas geliyordu. Onu devaml oraya ekenin ne olduunu merak etmitim, nk o ve Benedict hibir zaman fazla samimi olmamt. "Sadece Benedict'in Martin isimli bir konuunun olduunu ve Dara'nm onun Amber'den olduunu dndn," diye yalan syledim. "Ne zaman?" "Bir sre nce. Emin deilim." "Neden bunu bana daha nce sylemedin?" "Aslnda ok deil -ve dahas, Martinle zellikle ilgileniyor gibi grnmyordun hi." Random baklarn sa tarafmda diz km, guruldanan grifona evirdi, sonra ban sallad. "Artk ilgileniyorum," dedi. "Her ey deiir. Eer hl hayattaysa, onu tanmak isterim. Eer deilse..." "Tamam," dedim. "kisini de yapmann en iyi yolu eve 32 OBERON'UN ELI dnmenin bir yolunu bulmak. Grmemiz gerekeni grdmz dnyorum ve artk gitmek istiyorum." "Bu konuda dnyordum," dedi, "ve aklma Desen'i bu ama iin kullanabileceimiz geldi. Merkeze git ve geri dn." "Karanlk blgeden geerek mi?" diye sordum? "Neden olmasn? Ganelon oktan denedi ve sal yerinde." "Bir dakika," dedi Ganelon. "Kolay olduunu sylemedim ve atlar oradan geiremeyeceinizden eminim." "Ne demek istiyorsun?" diye sordum. "Avalon'dan kaarken kara yolu getiimiz yeri hatrlyor musun?" "Elbette." "Eh, kart ve haneri alrken yaadm duygular o zamanki huzursuzluumuzdan ok farkl deildi. O kadar hzl komamn sebeplerinden biri buydu. Bu noktann Amber ile benzer olduu teorisine dayanarak, ilk nce Koz Kartlarnn denenmesini tercih ederim." Bam salladm. "Tamam. Bunu elimizden geldiince kolaylatrmak daha iyi olabilir. lk nce atlar toparlayalm." Bunu yaptk ve bu srada grifonun zincirinin uzunluunu rendik. Maara azndan otuz metre kadard ve hemen szlanarak ikayet etmeye balad. Bu atlar sakinletirme iini kolaylatrmad, ama kendime saklamaya karar verdiim tuhaf bir fikir uyandrd.

Her eyi kontrol altna aldktan sonra Random Koz Kartlarn buldu ve ben de kendiminkileri kardm. "Benedict'i deneyelim," dedi. "Tamam. Dilediin zaman." 33 ROGER ZELAZNY Hemen kartlarn elime yine souk geldiini hissettim, iyi bir iaret. Benedict'iri kartn setim ve hazrlklara baladm. Yanmda, Random da aynsn yapyordu. letiim hemen geldi. "Sebep ne?" diye sordu Benedict, gzleri Random, Ganelon ve atlar zerinde dolap, yine benimkilere dikilerek. "Bizi alr msn?" dedim. "Atlar da m?" "Alayn." "Gelin, o zaman." Elini uzatt ve ona dokundum. Hepimiz ona doru ilerledik. Birka saniye sonra, yksek, kayalk bir yerde, souk bir rzgar giysilerimizi hrpalarken duruyorduk. Amber'in gnei bulutlarla dolu gkyznde, gnortasm gemiti. Benedict sert, deri bir ceket ve geyik derisi pantolon giymiti. Gmlei solgun bir sanyd. Portakal rengi bir pelerin sa kolunun kalan ksmn saklyordu. Uzun enesini skt ve bana bakt. "lgin bir yerden geliyorsunuz," dedi. "Arkada bireyler grdm." Bam evet anlamnda salladm. "Bu ykseklikten manzara da ilgin," dedim, kemerine asl drbn ve Eric'in onun ld, benim geri dndm gn sava ynettii kaya kntsnda durduumuzu ayn anda fark ederek. Garnath boyunca, ok aadr, ufka kadar uzanan karanlk eride bakmak iin ilerledim. "Evet," dedi. "Kara yolun snrlar ok noktada sabitlenmi gibi. Ama birka baka noktada hl geniliyor. Sanki bir tr -desene uyacak ekilde son hareketlerini yapyor gibi... imdi syle bana, hangi noktadan geldiniz?" "Dn geceyi Tir-na Nog'th'ta geirdim," dedim, "ve bu sa34 OBERON'UN ELI bal Kolvir'i geerken yolumuzu kaybettik." "Kolay bir ey deil," dedi. "Kendi danda kaybolmak. Douya gitmeye devam ediyorsun, biliyorsun. Gneimizin yoluna balad yn oras olarak bilinir." Yzmn kzardn hissettim. "Bir kaza oldu," dedim, baklarm kararak. "Bir at kaybettik." "Ne tr bir kaza?" "Ciddi bir kaza -at bakmndan." "Benedict," dedi Random, delik Koz Kart olduunu fark ettiim eyden aniden ban kaldrarak, "bana olum Martin hakknda ne anlatabilirsin?" Benedict konumadan nce onu uzun uzun szd. Sonra, "Bu ani ilgi neden?" diye sordu. "nk ldne inanmamz iin sebepler var," dedi. "Eer bu doruysa, intikamn almak istiyorum. Eer deilse -eh, bunun don olabilecei dncesi beni biraz rahatsz et-

ti. Eer hl hayattaysa, onunla tanmak ve grmek isterdim." "Neden lm olabileceini dndn?" Random bana bakt. Bam salladm. "Kahvaltdan bala," dedim. "O bunu yaparken, ben bize le yemei bulaym," dedi Ganelon, antalardan birini kartrarak. "Tekboynuz bize yolu gsterdi..." diye balad Random. 3S 3 Sessizlik iinde oturduk. Random konumay bitirmiti ve Benedict gkyzne, Garnath'n zerine bakyordu. Yz hibir ey belli etmiyordu. Uzun zaman nce sessizliine sayg gstermeyi renmitim. Sonunda ban bir kez, serte sallad ve dnp Random'a bakt. "Uzun zamandr buna benzer bir eyden pheleniyordum," dedi, "babamn ve Dworkin'in yllar iinde azlarndan kardklarndan. Ya bulduklar ya da yarattklar, glerinden faydalanmak iin Amber'i ondan bir glge teye yerletirdikleri bir birincil Desen olduu izlenimine kaplmtm. Ama oraya nasl gidilebilecei konusunda hibir fikrim yoktu." Garnath'a dnd, enesiyle iaret etti. "Ve bana diyorsun ki bu, orada yaplana tekabl ediyor, yle mi?" "yle grnyor," diye yant verdi Random. "... Martin'in kan dklerek yaratlm." "yle sanyorum." Benedict anlatm srasnda Random'm ona verdii Koz Kartn kaldrd. O srada Benedict hibir yorum yapmamt. "Evet," dedi bu sefer, "bu Martin. Rebma'dan ayrldktan sonra bana geldi. Uzun sre benimle kald." 36 OBERON'UN ELI "Neden sana geldi ki?" diye sordu Random. Benedict hafife glmsedi. "Bir yere gitmesi gerekiyordu, biliyorsun," dedi. "Rebma'daki konumundan bkmt, Amber'le ilgili kark dnceleri vard, genti, zgrd ve Desen'i kullanarak gc yeni kazanmt. Uzaklamak, yeni eyler grmek, Glge'de yolculuk etmek istiyordu -hepimizin yapt gibi. Henz kk bir ocukken onu Avalon'a gtrm, yaz vakti kuru toprak zerinde yrmesini salam, ona at binmesini retmi, ekinlerin hasat edilmesini gstermitim. Aniden diledii yere gitme yeteneini kazannca, seenekleri hl bildii pek az yerle snrlyd. Evet, o anda bir yer hayal edebilir ve oraya gidebilirdi -bir yandan yaratarak. Ama ayn zamanda, Glge'de gvenliini salamak iin hl renmesi gereken ok ey olduunun farkndayd. Bu yzden bana gelmeyi tercih etti ve benden onu eitmemi istedi. Ben de eittim. Bir yla yakn yanmda kald. Ona savamay rettim, Koz Kartlann ve Glge'yi kullanmay rettim, hayatta kalacaksa, bir Amberlinin bilmesi gereken eyleri rettim." "Neden btn bunlar yaptn?" diye sordu Random. "Birinin yapmas gerekiyordu. Bana geldi, bu yzden yapmak bana dyordu," diye yant verdi Benedict. "Ama o-

cuktan holanmadmdan da deil," diye ekledi. Random ban sallad. "Bir yla yakn sre seninle kaldn syledin. Ondan sonra ona ne oldu?" "Senin de benim kadar iyi bildiin o yolculuk tutkusu. Bir kez yeteneklerine gven kazannca, onlar kullanmak istedi. Ona ders verirken, onu Glge'de yolculuklara gtrm, deiik yerlerde tandklarmla tantrmtm. Ama kendi yolunu 37 ^1 ROGER ZELAZNY izmek istedii bir zaman geldi. Bir gn bana veda etti ve gitti." "O gnden sonra onu grdn m?" diye sordu Random. "Evet. Dzenli olarak geri dnd, benimle bir sre kald, bana maceralarn, keiflerini anlatt. Bunun yalnzca bir ziyaret olduu hep akt. Bir sre sonra huzursuz olur, yine giderdi." "Onu en son ne zaman grdn?" "Avalon zamanyla yllar nce, her zamanki artlar altnda. Bir sabah geldi, belki iki hafta kald, bana grd ve yapt eyleri anlatt, yapmak istedii pek ok eyden bahsetti. Daha sonra, yine gitti." "Ve sen sonra ondan hi haber almadn, yle mi?" "Tam tersine. Geerken ortak dostlarmza brakt mesajlar vard. Zaman zaman, benimle Koz Kartm aracl ile iletiim kuruyordu..." "Bir deste Koz Kart m vard?" diye araya girdim. "Evet, benim fazla destelerimden birini hediye ettim." "Onu tasvir eden bir Koz Kartn var myd?" Ban hayr anlamnda sallad. "Bunu grene kadar byle' bir ey olduunu bilmiyordum," dedi, kart kaldrp bakarak. Sonra yine Random'a uzatt. "Bir Koz Kart hazrlayacak yeteneim yok. Random, ona Koz Kartn kullanarak ulamay denedin mi?" "Evet, bunu bulduktan sonra birka kez. Aslnda, yalnzca birka dakika nce. Hibir ey kmad." "Bu hibir ey kantlamaz, elbette. Eer her ey senin tahmin ettiin gibi olduysa ve hayatta kaldysa, daha sonra gelecek her tr iletiim giriimini engellemeye karar vermi olabilir. Bunu yapmasn biliyor." 38 OBERON'UN EL "Tahmin ettiim gibi mi oldu? Bu konuda daha fazla bilgin var m?" "Bir fikrim var," dedi Benedict. "Birka yl nce Glge'de, bir dostun yerinde, yaral ortaya kt. Bir klcn sebep olduu bedensel bir yara. Onlara ok kt dunmda geldiini ve neler olduu konusunda detaylara girmediini sylediler. Birka gn kalm -tekrar yrmeye balayana kadar- ve tamamen iyilemeden ayrlm. Ondan bir daha haber alamamlar. Ben de yle." "Meraklanmadn m?"' diye sordu Random. "Onu aramaya gitmedin mi?" "Elbette meraklandm. Hl meraklanyorum. Ama bir

adam, ne kadar iyi niyetli olsalar da, akrabalar iine karmadan kendi hayatn yaama hakknda sahiptir. Krizden kurtuldu ve benimle iletiim kurmaya almad. Grne gre ne yapmak istediini biliyordu. Tecylere benim iin bir mesaj brakt, neler olduunu rendiim zaman endielenmememi, ne yapacan bildiini syleyen bir mesaj." "Tecyler mi?" dedim. "Evet. Glge'den dostlarm." Syleyebileceim eyleri sylemekten kandm. Bunlar Dara'nn hikayesinin bir baka paras olarak grmtm, nk baka konularda gerei ok arplmt. Tecylerden, sanki onlar tanyormu gibi bahsetmiti, sanki onlarla kalm gibi -Benedict'in bilgisi dahilinde. Ama ona dn gece Tir-na Nog'th'ta grdm hayalden ve kzla akrabaln ilgilendiren eylerden bahsetmek iin uygun bir zamanm gibi grnmyordu. Henz konu ve iaret ettikleri hakknda dnecek zamanm olmamt. Random yrd, kntnn yaknnda, srt bize dnk, 39 ROGER ZELAZNY parmaklan arkasnda kenetlenmi, durdu. Bir an sonra dnd ve uzun admlarla geri dnd. ,? "Tecylerle nasl iletiime geebiliriz?" diye sordu Bene. dict'e. "Gidip grmek dnda yolu yok," dedi Benedict. Random bana dnd. "Convin, bir ata ihtiyacm var. Yldz'n pek ok cehennem sr yaptn sylemitin..." "Youn bir sabah yaad." "O kadar da zorlu deildi. Korktu ve imdi iyi grnyor. Onu dn alabilir miyim?" Ben yant veremeden Benedict'e dnd. "Beni gtrrsn, deil mi?" dedi. Benedict tereddt etti. "renilecek baka ne var, bilmiyorum..." diye balad. "Herhangi bir ey! Hatrlayabilecekleri herhangi bir ey -belki zamannda nemli grnmeyen, imdi bildiklerimizin nda nemli olan bir ey." Benedict bana bakt. Bam salladm. "Eer onu gtrmeye gnllysen, Yldz' alabilir." "Tamam," dedi Benedict, ayaa kalkarak. "Atm getireyim." Dnd ve byk, izgili atn bal olduu saraya yneldi. "Teekkrler, Convin," dedi Random. "Karlnda bana bir iyilik yapman istiyorum." "Ne?" "Martin'in Koz Kartn dn ver." "Neden?" "Aklma bir fikir geldi. Eer hemen yola kmak istiyorsan, aklamak iin fazla karmak. Ama bir zarar dokunmaz." 40 OBERON'UN EL Dudan inedi. "Tamam. in bittii zaman geri istiyorum." "Elbette."

"Onu bulmaya yardmc olacak m?" "Belki." Kart bana uzatt. "imdi saraya m dnyorsun?" diye sordu. "Evet." "Vialle'ye neler olduunu ve nereye gittiimi anlatr msn? Endielenir." "Elbette. Anlatrm." "Yldz'a iyi bakacam." "Bunu biliyorum. yi anslar." "Teekkrler." Ateejderi'ni ben srdm. Ganelon yrd. O srar etmiti. Savan olduu gn Dara'y takip ettiimiz yoldan gittik. Yeni gelimelerin yansra, muhtemelen bana Dara'y dndren bu olmutu. Duygularmn tozunu aldm ve onlar dikkatle inceledim. Bana oynad oyunlara, kukusuz haberdar ya da ortak olduu lmlere ve alem hakkndaki planlarna ramen, meraktan baka bir ey yznden beni hl ektiini fark ettim. Bunu kefetmek beni aslnda artmamt. Duygusal klama ani bir denetim yaptm son seferde de her ey yaklak olarak byle grnyordu. O zaman, nceki geceki son hayalimde, Benedict'in soyundan olduunu bildirmesinde ne kadar gereklik olduunu merak ettim. Gerekten de aralarnda fiziksel bir benzerlik vard ve olduka ikna olmutum. Elbette o hayalet ehirde, Benedict'in glgesi de ayn eyi kabullenmi, yeni, tuhaf kolunu onu konmak iin 41 ROGER ZELAZNY parmaklar arkasnda kenetlenmi, durdu. Bir an sonra dnd ve uzun admlarla geri dnd. , "Tecylerle nasl iletiime geebiliriz?" diye sordu Benedict'e. "Gidip grmek dnda yolu yok," dedi Benedict. Random bana dnd. "Convin, bir ata ihtiyacm var. Yldz'n pek ok cehennem sr yaptn sylemitin..." "Youn bir sabah yaad." "O kadar da zorlu deildi. Korktu ve imdi iyi grnyor. Onu dn alabilir miyim?" Ben yant veremeden Benedict'e dnd. "Beni gtrrsn, deil mi?" dedi. Benedict tereddt etti. "renilecek baka ne var, bilmiyorum..." diye balad. "Herhangi bir ey! Hatrlayabilecekleri herhangi bir ey -belki zamannda nemli grnmeyen, imdi bildiklerimizin nda nemli olan bir ey." Benedict bana bakt. Bam salladm. "Eer onu gtrmeye gnllysen, Yldz' alabilir." "Tamam," dedi Benedict, ayaa kalkarak. "Atm getireyim." Dnd ve byk, izgili atn bal olduu saraya yneldi. "Teekkrler, Convin," dedi Random. "Karlnda bana bir iyilik yapman istiyorum." "Ne?" "Martin'in Koz Kartn dn ver." "Neden?"

"Aklma bir fikir geldi. Eer hemen yola kmak istiyorsan, aklamak iin fazla karmak. Ama bir zarar dokunmaz." 40 OBERON'UN ELI Dudan inedi. "Tamam. in bittii zaman geri istiyorum." "Elbette." "Onu bulmaya yardmc olacak m?" "Belki." Kart bana uzatt. "imdi saraya m dnyorsun?" diye sordu. "Evet." "Vialle'ye neler olduunu ve nereye gittiimi anlatr msn? Endielenir." "Elbette. Anlatrm." "Yldz'a iyi bakacam." "Bunu biliyorum. yi anslar." "Teekkrler." Ateejderi'ni ben srdm. Ganelon yrd. O srar etmiti. Savan olduu gn Dara'yi takip ettiimiz yoldan gittik. Yeni gelimelerin yansra, muhtemelen bana Dara'y dndren bu olmutu. Duygularmn tozunu aldm ve onlar dikkatle inceledim. Bana oynad oyunlara, kukusuz haberdar ya da ortak olduu lmlere ve alem hakkndaki planlarna ramen, meraktan baka bir ey yznden beni hl ektiini fark ettim. Bunu kefetmek beni aslnda artmamt. Duygusal klama ani bir denetim yaptm son seferde de her ey yaklak olarak byle grnyordu. O zaman, nceki geceki son hayalimde, Benedict'in soyundan olduunu bildirmesinde ne kadar gereklik olduunu merak ettim. Gerekten de aralarnda fiziksel bir benzerlik vard ve olduka ikna olmutum. Elbette o hayalet ehirde, Benedict'in glgesi de ayn eyi kabullenmi, yeni, tuhaf kolunu onu korumak iin 41 ROGER ZELAZNY kaldrmt... "Komik olan ne?" diye sordu Ganelon, solumda yrd yerden. "Kol," dedim, "bana Tir-na Nog'th'dan gelen -bunun gizli bir anlam olduundan, o gizem ve hayal dnyasndan bizim dnyamza gelmesi ilgili baz grnmeyen yazg glerinden endielenmitim. Ama bir gn bile dayanmad. Desen Iago'yu yok ettiinde geride hibir ey kalmad. Tm gecenin hayallerinin sonu boa kt." Ganelon boazn temizledi. "Eh, pek de dndn gibi deil," dedi. "Ne demek istiyorsun?" "O kol aleti Iago'nun heybesinde deildi. Random onu senin antana koymutu. Yiyecekler de oradayd ve biz yemeimizi yedikten sonra kap kaa kendi antasna koydu, ama kolu koymad. Yer yoktu." "Ah," dedim. "O zaman..." Ganelon ban sallad. "... Yani imdi yannda," diye bitirdi. "Kol ve Benedict birlikte. Lanet olsun! O eyden hi ho-

lanmyorum. Beni ldrmeye alt. Daha nce kimse Tir-na Nog'th'ta saldrya uramamt." "Ama Benedict sorun karmaz. u andajbaz anlamazlklarnz olsa bile, o senin yannda. Deil mi?" Ona yant vermedim. Uzand, Ateejderi'nin dizginlerini yakalad, at durdurdu. Sonra baklarn kaldrd, yzm inceledi. "Convin, orada gerekte ne oldu? Ne rendin?" Tereddt ettim. Gerekten de, gkyzndeki ehirde ne renmitim? Kimse Tir-na Nog'th'un hayallerinin arkasndaki 42 OBERON'UN ELI mekanizmadan emin deildi. Zaman zaman tahmin ettiimiz gibi, oras yalnzca bizim telaffuz etmediimiz korkulan ve arzular maddeletiren, belki onlar bilinaltmdaki tahminlerle kartran bir yer olabilir. Sonular ve manta dayal tahminleri paylamak bir ey. Bilinmeyen bir eyin dourduu phelere itimat etmektense, anlatmadan brakmak daha iyi. Yine de, o kol yeterince gvenilirdi... "Sana sylemitim," dedim, "o kolu Benedict'in hayaletinden kesip aldm. Ak ki, dvyorduk." "O zaman bunu sen ve Benedict'in zaman iinde anlamazla deceinin iareti olarak gryorsun, yle mi?" "Belki." "Bunun iin bir sebep grdn, deil mi?" "Tamam," dedim, denemeden bir i eki bularak. "Evet. Dara'nn gerekten de Benedict'le akrabal olduunu gsterdi -doru olabilecek bir ey. Ayn zamanda, bu doruysa, onun haberi olmamas da olas. Bu yzden bunun doruluunu ya da yanlln kantlayana kadar sessiz kalyoruz. Anlald m?" "Elbette. Ama byle bir ey nasl olabilir?" "Tpk Dara'nn syledii gibi." "Byk-bykbabas m?" Bam salladm. "Kimden?" "Yalnzca nn bildiimiz cehennem kadn Lintra, koluna malolan hanmefendi." "Ama o sava yeni olmad m?" "Zaman Glge'nin farkl alemlerinde farkl akar, Ganeln. Uzaklarda -Olduka mmkn olabilir." Ban sallad ve dizginleri gevetti. 43 ROGER ZELAZNY "Corwin, ben Benedict'in bunu bilmesi gerektiini dnyorum," dedi. "Eer domysa, aniden renmesindense kendini hazrlamas iin ona ans vermelisin. Sizler yle ksr bir topluluksunuz ki, babalk sizi bakalarndan daha fazla etkiliyor gibi. Random'a bak. Yllarca olunu tanmad ve imdi... Onun iin hayatn tehlikeye ataca fikrindeyim." "Ben de yle," dedim. "imdi ilk ksm unut ve ikinci ksm Benedict'in durumunda bir adm teye gtr." "Amber'e kar Dara'nm tarafn tutacan m dnyorsun?" "Byle bir seenein olduunu -eer varsa- renmesini

engelleyerek ona bu bir seenek vermekten kanmay tercih ederim." "Ona zarar verdiini dnyorum. O duygusal bir ocuk deil. Onu Koz Kartyla yakala ve phelerinden bahset. En azndan bu ekilde, hazrlksz kar karya gelmesi tehlikesinden kurtarp, dnmesini salarsn." "Bana inanmaz. Dara'dan bahsettiim zaman nasl olduunu grdn." "Bu da kendi iinde bir ey sylyor olabilir. Muhtemelen neler olduundan kukulanyor ve aksini tercih ettii iin hararetle inkar ediyor." "u anda kapatmaya altm bir uurumu daha da aabilir." . . "Ondan saklaman, rendii zaman tamamen kopmanza sebep olabilir." "Hayr. Kardeimi senden daha iyi tandm dnyorum." Dizginleri brakt. "Pekala," dedi. "Umarm haklsndr." 44 OBERON'UN ELI Yant vermedim, Ateejderi'ni tekrar harekete geirdim. Aramzda telaffuz edilmemi bir anlama vard. Ganelon bana diledii eyi sorabilirdi ve ben de nerebilecei her tr tavsiyeyi dinlerdim. Bu ksmen, konumunun benzersizlii yzndendi. Akrabalmz yoktu. O Amberli deildi. Amber'deki mcadeleler ve soanlar yalnzca o setii iin onundu. Uzun zaman nce dost ve dman olmutuk, sonunda da, daha sonra, benimsedii topraklarda yine dost ve mttefik olmutuk. Bu mesele kararlatrldktan sonra, benimle gelmeyi, benim ve Amber'in ilerinde bana yardm etmeyi teklif etmiti. Benim bak amla, artk bana hibir ey borlu deildi, ne de ben ona eer byle meselelerde skor tutuluyorsa. Bu yzden, bizi balayan tek ey dostluktu, gemi borlardan ve onur meselelerinden daha gl bir ey: baka bir deyile, bunun gibi konularda canm skma hakkn veren bir ey. Ve onun yerinde Random olsayd, kararm verdikten sonra cehenneme gitmesini sylerdim. Syledii her eyin iyiniyetlilikle nerildiini fark ettikten sonra, o kadar sinirlenmemem gerektiini fark ettim. Byk ihtimalle eski bir askeri duyguydu, kk en eski ilikimize kadar dayanan, ayn zamanda mevcut durumla da balantl olan bir ey: Kararlarmn ve emirlerimin sorgulanmasndan holanmam. Muhtemelen, diye karar verdim, son zamanlarda baz kurnazca tahminler yrttnden ve bunlara dayal baz olduka mantkl neriler yaptndan -benim yakalamam gerektiini dndm eyler. Kimse byle bir eye dayal kzgnln itiraf etmez. Yine de... hepsi bu muydu? Birka kiisel yetersizlik olay zerinde basit bir honutsuzluk izdm m? Kararlarmn kutsallna ilikin eski bir ordu refleksi mi? Yoksa beni rahatsz eden ok daha derin olan, daha yeni yeni yzeye vurmaya 45 ROGER ZELAZNY balayan bir ey miydi? "Convin," dedi Ganelon, "Dnyordum da..."

imi ektim. "Evet?" "... Random'n olu hakknda. Sizinkilerin nasl iyiletiini dnnce, bence sa ve hl ortalarda olmas olas." "Ben de byle olduunu dnmek isterim." "O kadar acele etme." "Ne demek istiyorsun?" "Rebma'da bydnden Amberle ve ailenin geri kalanyla pek az iletiimi olduunu anlyorum." "Ben de yle anladm." "Aslnda, Benedict dnda -ve Rebma'da Llewella dnda- iletiim kurduu baka tek kii onu hanerleyen kii olacak -Bleys, Brand veya Fiona. Aklma, aile hakknda olduka arpk bir bak edinmi olabilecei geldi." "arpk," dedim, "ama belki dayanaksz deil, eer neye vardn anlyorsam." "Sanrm anlyorsun. Aileden yalnzca korkmakla kalmayp, hepinize kin besliyor olmas anlalr geliyor." "Mmkn," dedim. "Dmanla birlik olmuj olabilir mi?" Bam hayr anlamnda salladm. "Eer onu ldrmeye alanlarn piyonlar olduklarn olduunu biliyorsa, hayr." "Ama yle mi? Acaba...? Brand'in korktuunu ve kara yol etesi ile yaptklan her ne anlama varsa, ekilmeye altn syledin. Eer o kadar gllerse, Fiona ya da Bleys'in de onlarn piyonlar olup olmayacaklarn merak ediyorum. Eer durum buysa, Martin'in onlara kar kendine stnlk veren OBERON'UN ELI bir eyi elde etmeye almasn anlayabilirim." "ok karmak bir tahmin biimi," dedim. "Dman senin hakknda ok ey biliyor gibi grnyor." "Evet, ama onlara ders verecek bir ift hain vard." "Onlara, Dara'nn bildiini sylediin her eyi verebilirler miydi?" "Bu iyi bir nokta," dedim, "ama bilmesi zor." Tecyler meselesi dnda, diye aklma geldi hemen. Ama o an iin bunu kendime saklamaya karar verdim, teet gemektense onun neye varmaya altn grmek iin. Bu yzden, "Martin onlara Amber hakknda fazla bir ey anlatacak konumda deildi," dedim. Ganelon bir an sessiz kald. Sonra, "O gece mezarnda sana sorduum konuyu aratrma frsat buldun mu?" dedi. "Hangi konu?" "Koz Kartlarnn dinlenip dinlenemeyecei," dedi. "Artk Martin'in bir destesi olduunu biliyoruz..." nmden tek sra halinde kk bir anlar ailesi, soldan yaklap, bana dillerini karrken sessiz kalma sras bana geldi. "Hayr," dedim sonra. "Frsatm olmad." Uzun bir mesafe atk, sonra konutu, "Convin, Brand'i geri getirdiin gece..." "Evet?" "Daha sonra, seni hanerleyenin kim olduunu karmaya alrken, herkesin konumunu aklayabildiini ve gereken zamanda bunu baarabilmelerinin zor olduunu syledin."

"Ah," dedim, "ve ah." Ban sallad. "imdi dnmen gereken bir akraban daha var. Srf gen 47 ROGER ZELAZNY ve deneyimsiz olduundan aile ustalna sahip olmam olabilir." Orada, zihnimde otururken, Amber ile o an arasndaki anlarn sessiz geit treninin yine balamas iin iaret ettim. 4 Kim o, diye sordu ve ben de syledim. "Bir dakika." Ayak sesleri duydum, sonra kap ieriye doru ald. Vialle bir elliden yalnzca biraz daha uzun ve ok zayftr. Esmer, narin hatl, ok usulca konuan biri. Krmzlara brnmt. Grmeyen gzleri iimden geip gitti, bana karanlk, ac dolu bir gemii anmsatt. "Random," dedim, "sana biraz gecikeceini iletmemi istedi, ama endielenecek bir ey yok." "Ltfen ieri gir," dedi, yana ekilip, kapy aarak. Girdim. stemiyordum, ama girdim. Random'n isteini -ona ne olduunu ve nereye gittiini sylemeyi- tam anlamyla gerekletirmeyi dnmemitim. Yalnzca sylediklerimi sylemeyi dnmtm, o kadar. Random'n talebinin ne olduunu ancak kendi yollarmza gittikten sonra tam olarak kavramtm: Benden, yarm dzineden fazla laf etmediim karsna, gayrmem olunu aramaya gittiini sylememi istemiti -annesi Morganthe intihar eden ocuk, Random'n Vialle ile evlenmeye zorlanarak cezalandrld ocuk. Evliliin her naslsa harika gitmesi gerei beni hl hayretlere dren bir eydi. Bir sr rahatszlk verici olay aktarmak istemiyordum 4') ve odaya girerken alt< jffle^ * Solumdaki duvard; /l'jksek bstnn yanndan gei w ,p. At "> im olduunu anlaya^, iada Odann karsnda tez konmu ''stnkov Baklarm odada ilm Uatr, f^H M W. ^ l. ^3n on-"Heykel yaptn "Evet." R5 "Olduka iyi," ded "Teekkr ederim. Byk, yksek, g( |a oturdum. O da bacaklarn altna ald rnekler grdm. "Teekkr ederim. '^ |*rma 1V

;-dJ L tua oturdum. O da a * jjjaafy ^ '"-i "Sana yiyecek ya fi^ece '^>"'edj "Hayr, teekkr M W. IWr%f Random, Ganelon ve l*'^ ge jN^ \ gecikmeden sonra bi^ ^ *,' ,e B( '"Ma au | IjMt, r**w*ki Random ve Benedict, ** ba), runda kald." 'M 1| "Ne kadar srecek) Vj ? tK'lV ^ ;W "Muhtemelen yar,,}%] alur ' M\^\ \>P daha uzun srerse ^H\f^4\Nyij^\l ^ arar ve biz de sana bP* feriz.^ Hakdb ^\, Yan tarafm zonkl;, Jya ^ \)\!^ hafife masaj yarjtm.jjMl T?***! Random bana se|W| ^''tV y ta J ^ "Yiyecek bir ey is i j ;.edi&,. Vrr" 1 ' "Sana hep a old 'V^'nu nj! v\a% L , ... \ Gldm. ^WwJ ty Vialismer, ijpt. ip dolu tedi, fegn ^rmy:^rirni

* # ^|

ROGER ZELAZNY ve deneyimsiz olduundan aile ustalna sahip olmam olabilir." Orada, zihnimde otururken, Amber ile o an arasndaki anlarn sessiz geit treninin yine balamas iin iaret ettim. 4 Kim o, diye sordu ve ben de syledim. "Bir dakika." Ayak sesleri duydum, sonra kap ieriye doru ald. Vialle bir elliden yalnzca biraz daha uzun ve ok zayftr. Esmer, narin hatl, ok usulca konuan biri. Krmzlara brnmt. Grmeyen gzleri iimden geip gitti, bana karanlk, ac dolu bir gemii anmsatt. "Random," dedim, "sana biraz gecikeceini iletmemi istedi, ama endielenecek bir ey yok." "Ltfen ieri gir," dedi, yana ekilip, kapy aarak. Girdim. stemiyordum, ama girdim. Random'n isteini -ona ne olduunu ve nereye gittiini sylemeyi- tam anlamyla gerekletirmeyi dnmemitim. Yalnzca sylediklerimi sylemeyi dnmtm, o kadar. Random'n talebinin ne olduunu ancak kendi yollarmza gittikten sonra tam olarak kavramtm: Benden, yarm dzineden fazla laf etmediim karsna, gayrmeru olunu aramaya gittiini sylememi istemi-

ti -annesi Morganthe intihar eden ocuk, Random'n Vialle ile evlenmeye zorlanarak cezalandrld ocuk. Evliliin her naslsa harika gitmesi gerei beni hl hayretlere dren bir eydi. Bir sr rahatszlk verici olay aktarmak istemiyordum 49 ROGER ZELAZNY ve odaya girerken alternatifler aradm. Solumdaki duvarda yksek bir rafa konmu, Random'n bir bstnn yanndan getim. Aslnda, bstn konusunun kardeim olduunu anlayana kadar yanndan geip gitmitim bile. Odann karsnda tezgah grdm. Dnp bst inceledim. "Heykel yaptn bilmiyordum," dedim. "Evet." Baklarm odada dolatrdmda, almalarndan baka rnekler grdm. "Olduka iyi," dedim. "Teekkr ederim. Oturmaz msn?" Byk, yksek, grndnden daha rahat kan bir koltua oturdum. O da sa tarafmda alak bir divana oturdu ve bacaklarn altna ald. "Sana yiyecek ya da iecek bir ey getirebilir miyim?" "Hayr, teekkr ederim. Ksa bir sre kalabilirim. Olan u, Random, Ganelon ve ben gelirken biraz yoldan saptk ve bu gecikmeden sonra bir sre Benedict'le grtk. Sonu olarak Random ve Benedict bir baka kk yolculua kmak zorunda kald." "Ne kadar srecek?" "Muhtemelen yarn ljulur. Belki biraz daha uzun. Eer ii daha uzun srerse muhtemelen birisinin Koz Kartndan bizi arar ve biz de sana bildiririz." Yan tarafm zonklamaya balad ve elimi zerine koyarak hafife masaj yaptm. "Random bana senin hakknda ok ey anlatt," dedi. Gldm. "Yiyecek bir ey istemediinden emin misin. Sorun olmaz." "Sana hep a olduumu mu anlatt?" 50 OBERON'UN ELI Gld. "Hayr. Ama eer anlattn kadar dolu bir gn yaamsanz, le yemei yiyecek zamannz olmadn talimin ederim." "Bu konuda yalnzca ksmen haklsn. Tamam. Eer bir yerlerde duran fazla bir para ekmein varsa, kemirmek bana iyi gelebilir." "Gzel. Biraz bekle." Ayaa kalkt ve yandaki odaya geti. Bu frsat, aniden ldresiye kanmaya balam olan yaramn evresini kamak iin kullandm. Kadnn konukseverliini ksmen bu yzden, ksmen gerekten de a olduumu fark ettiimden kabul etmitim. Biraz sonra aklma, yan tarafma nasl saldrdm gremeyecei geldi. Tereddtsz hareketleri, kendinden emin olmas krln unutturmutu. Gzel. Bunu bylesine rahat tayabilmesi houma gitmiti. Onun bir ezgi mrldandn duydum: "Suyu Aanlarn Tr-

ks," Amber'in ticaret filosunun arks. Amber sanayisi ile tannmaz ve tarm hi uzmanlk alanmz olmamtr. Ama gemilerimiz glgelerde yelken aar, her yerle her yer arasnda yolculuk eder, her eyin ticaretini yapar. Asil ya da deil, hemen her Amberii filoda bir sre hizmet verir. Kanmzdan olanlar uzun zaman nce dier gemilerin takip edecei iki dzine dnyadaki her kaptann kafasndaki denizlerde ticaret rotalarn amlardr. Gemi zamanlarda benim de yardmm olmutu ve Gerard ya da Caine kadar derin ilgim olmasa da, derinlerin gleri ve onu geen adamlarn ruhlar beni ok etkilemiti. Bir sre sonra, Vialle zerinde ekmek; et, peynir, meyve ve bir arap iesi olan ar bir tepsi ile dnd. Tepsiyi yakndas ROGER ZELAZNY ki bir masann zerine koydu. "Bir alay doyuracan m dnmtn?" diye sordum. "Emin olmak en iyisi." "Teekkrler. Bana katlmaz msn?" "Bir para meyve belki," dedi. Parmaklar bir an arand, bir elma buldu. Divana dnd. "Random o arky senin yazdn syledi," dedi. "Bu ok uzun zaman nceydi, Vialle." "Son zamanlarda yeni bir tane yazdn m?" Bam sallayacak oldum, kendime hkim oldum ve konutum, "Hayr. imdeki o ksm... dinleniyor." "Yazk. ok gzel bir ark." "Ailedeki asl mzisyen Random." "Evet, ok iyi. Ama icra ve besteleme farkl eylerdir." "Doru. Bir gn, her ey yoluna girdiinde... Syle bana, burada, Amber'de mutlu musun? Her ey istediin gibi mi? htiyacn olan bir ey var m?" Glmsedi. "Tek ihtiya duyduum Random. O iyi bir adam." Onun Random'dan bu ekilde bahsetttiini duymak beni garip bir ekilde etkilemiti. "O zaman senin adna mutluyum," dedim. Ve, "Random daha gen ve daha ufak tefektir... biz geri kalanlardan daha zorlu bir byme dnemi yaam olabilir," diye devam ettim. "Zaten bir sr prens varken yeni bir prens kadar gereksiz bir ey yoktur. Bleys ve ben bir seferinde onu iki gn boyunca burann gneyindeki bir adackta mahsur braktk..." "... Ve rendii zaman Gerard gidip onu getirdi," dedi. "Evet, bana anlatt. Bunca zamandan sonra hl hatrlyorsan, seni rahatsz etmi olmal." 52 OBERON'UN EL "Onun zerinde de iz brakm olmal." "Hayr, seni uzun sre nce affetmi. Bir aka olarak anlatt. Ayn zamanda, izmenin topuuna ivi yerletirmi -giydiinde ayan delmi." "Demek o Random'd! Belam bulaym! Bunun iin hep Julian' suladm." "O da Random' rahatsz ediyor." "zerinden ne ok zaman geti..." dedim.

Bam salladm ve yemeye devam ettim. Alk beni yakalamt ve ben onu altedene kadar Vialle bana dakikalarca sren sessizlik verdi. Bitirdiim zaman bir ey sylemek zorunda hissettim. "Bu daha iyi. ok daha iyi," diye baladm. "Gk-ehrinde tuhaf ve zorlu bir gece geirdim." "Faydal alametler buldun mu?" "Ne kadar faydalt olacaklarn bilemiyorum. Dier yandan, sanrm bulmamaktansa, bulmu olmay tercih ediyorum. Buralarda ilgin olaylar oldu mu?" "Bir hizmetkar kardeiniz Brand'in durumunun iyilemeye devam ettiini syledi. Bu sabah iyi yemi ve bu cesaret verici." "Doru," dedim. "Doru. Tehlikeden kurtulmu gibi grnyor." "Muhtemelen. Hepiniz korkun olaylar yaadnz. zgnm. Tir-na Nog'th'ta geirdiin gecede talihinin dneceine ilikin bir iaret bulacan umuyordum." "Farketmez," dedim. "Kymetinden o kadar emin deilim." "O zaman neden -Ah." Onu yenilenmi bir ilgi ile inceledim. Yz hibir ey belli etmiyordu, ama sa eli seirdi, divann kumana hafife S3 ROGER ZELAZNY vurdu, ekitirmeye balad. Sonra, bunun neler anlatabileceini aniden fark ederek durdu. Grne gre kendi sorusunu yantlayan ve imdi bunu sessizlik iinde yapm olmay dileyen biriydi. "Evet," dedim. "Oyalanyordum. Yaram biliyorsun." Ban sallad. "Sana syledii iin Random'a kzmyorum," dedim. "Yarg yetenei hep keskin ve savunmaya ayarl olmutur. Buna benim de gvenmemem iin bir sebep gremiyoram. Ama hem senin gvenliin, hem de benim i huzurum iin sana ne kadarn anlattn bilmeliyim. nk phelendiim, ama henz telaffuz etmediim eyler var." "Anlyorum. Bir eksiklii deerlendirmek g -anlatmad eyler, demek istiyorum- ama bana ou eyi anlatr. Senin ve dierlerinin ounun hikayesini biliyorum. Bana olaylar, kukularn, tahminlerini anlatr." "Teekkr ederim," dedim, bir yudum arap ierek. "O zaman konumay benim iin kolaylatryor. Sana kahvaltdan u ana kadar olan her eyi anlatacam..." yle yaptm. Ben konuurken zaman zaman glmsedi, ama szm kesmedi. Bitirdiim zamafi sordu, "Martin'den bahsetmenin beni rahatsz edeceini mi dndn?" "Muhtemel grnyordu," dedim ona. "Hayr," dedi. "Martin'i Rebma'da, henz kk bir ocukken tanyordum. Byrken oradaydm. Onu o zaman da seviyordum. Random'm olu olmasayd bile benim iin deerli olurdu. Random'm ilgisi beni ancak memnun eder ve umanm bu ikisi iin de faydal olacak bir zamanda gelmitir." Bam iki yana salladm. S4

OBERON'UN ELI "Senin gibilerle pek sk karlamyorum," dedim. "Sonunda tantmz iin memnunum." Gld ve yle dedi, "Uzun sre kr kaldn." "Evet." "Bu bir adam hayata kstrebilir ya da sahip olduu eyler iin daha byk bir sevin verebilir." Yaadm koullar hesaptan dsek bile, benim ilk trden biri olduumu bilmek iin o krlk gnlerindeki duygularm hatrlamam gerekmiyordu. Ama ben byleyim ite ve zgnm. "Doru," dedim. "Sen talihlisin." "Aslnda bu yalnzca bir dnme tarz -Glgenin Lordlan'ndan birinin kolayca anlayaca bir ey." Ayaa kalkt. "Hep nasl grndn merak ediyordum," dedi. "Random bana tasvir etti, ama o farkl. zin verir misin?" "Elbette." Yaklat ve parmakulann yzme koydu. Nazike yz hatlanm yoklad. "Evet," dedi, "dndm gibisin. Ve sendeki gerginlii hissediyorum. ok uzun zamandr orada, deil mi?" "yle ya da byle, sannm, Amber'e dndmden beri." "Merak ediyorum," dedi. "Acaba hafzan kazanmadan nce daha m mutluydun?" "Bu o imkansz sorulardan biri," dedim. "Kazanmasaydm lm de olabilirdim. Ama o ksm imdilik bir kenara brakrsak, o gnlerde hl beni zorlayan, her gn rahatsz eden bir ey vard. Devaml gerekte kim ve ne olduumu bulmann yollarn anyordum." "Ama imdi olduundan daha ok mu mutluydun, yoksa ss ROGER ZELAZNY daha az m?" "kisi de deil," dedim. "Her ey dengeleniyor. Senin dediin gibi, bir dnme tarz. Ve yle olmasayd bile, artk kim olduumu bildiime, artk Amber'i bulduuma gre, asla o baka yaama dnemezdim." "Neden olmasn?" "Neden bana bunlar soruyorsun?" "Seni anlamak istiyorum," dedi. "Rebma'da seni duyduumdan beri, Random bana hikayeler anlatmadan nce bile seni gdenin ne olduunu merak ediyordum. imdi frsatm olduuna gre -hakkm yok, elbette, srf frsat sras gelmese de, konumum hakl karmasa da, sormaya deeceini dndm." Yarm bir kahkahaya yakalandm. "Gzelce anlald," dedim. "Bakalm drst olabilecek miyim. lk bata beni gden nefret -kardeim Eric'e duyduum nefret- ve taht istememdi. Bana dnmde hangisinin daha gl olduunu sorsaydn, sana tahtn arsnn daha gl olduunu sylerdim. Ama imdi... imdi aslnda aksi olduunu itiraf etmek zorundaym. u ana kadar fark etmemitim, ama doru. Ama Eric ld ve zaman hissettiklerimden.eser kalmad. Taht yerinde dusuyor, ama imdi bu konudaki duygularmn kark olduunu anlyorum. Mevcut koullarda hi-

birimizin tahta kmaya hak sahibi olmad ihtimali var ve ailenin tm itirazlar yok olsa bile, u anda tahta oturmam. lk nce aleme istikrar gelmesini ve baz somlarn yantlanmasn beklerim." "Btn bu eyler aslnda tahta oturamayacan gsterecek olsa bile mi?" "Evet, yle." 6 OBERON'UN ELI "O zaman anlamaya balyorum." "Neyi? Anlayacak ne var ki?" "Lord Corwin, bu meselelerin felsefi temeli hakkndaki bilgim snrldr, ama Glge'de dilediin her eyi bulabileceini anlyomm. Bu beni uzun zaman dndrd ve Random'n aklamalarn hi tam olarak anlayamadm. Dileseniz, her biriniz Glge'de yryebilir ve kendinize bir baka Amber bulabilirsiniz, deil mi -her adan buradaki gibi, yalnz orada hkm sren siz olursunuz ya da dilediiniz herhangi bir konumun zevkini karrsnz." "Evet, byle yerler bulabiliriz," dedim. "O zaman neden mcadeleyi sona erdirmek iin bunu yapmyorsunuz?" "nk ayn grnen bir yer bulunabilir -ama o kadar. Biz bu Amber'in parasyz, o da bizim bir paramz. e yaramas iin Amber'in herhangi bir glgesine, bizim glgelerimiz yayor olur. Hazr bir aleme gitmeyi tercih edersek, kendilerimizin glgelerini bile kabullenebiliriz. Ama, glge halk tam olarak buradaki halk gibi olmayacaktr. Bir glge asla onu dren nesne gibi deildir. Kk farkllklar birikir. Bunlar aslnda byk farkllklardan daha ktdr. Yabanclardan oluan bir ulusa girmek gibidir. Aklma gelen en sradan karlatrma, tandn birine ok benzeyen biri ile karlamak. Onun tandn kii gibi davranmasn beklersin; daha da kts, ona dierine davrandn gibi davranmaya eilimli olursun. Yznde belirli bir maske ile yaklarsn ona ve onun tepkileri doru olmaz. Bu huzursuz edici bir duygudur. Bana bakalarn anmsatan kiilerle karlamay hi sevmem. Glge'yi kullanrken kontrol edemediimiz bir ey kiiliktir. Aslnda, bu birbirimizi glgelerimizden ayrt etmemizi salayan tek eydir. te S7 ROGER ZELAZNY bu yzden Flora, glge Dnya'da uzun sre boyunca benim hakkmda kararsz kald; yeni kiiliim buna yetecek kadar farklyd." "Anlamaya balyorum," dedi. "Sizin iin nemli olan yalnzca Amber deil. Mekan ile dier her ey." "Mekan ile dier her ey... Amber bu ite," diye kabul ettim, "Nefretinin Eric ile birlikte ldn, tahta kma arzunun ise rendiin yeni eylerle kreldiini syledin." "Evet, yle." "O zaman seni harekete geiren eyin ne olduunu anlyorum, sanrm." "stikrar arzusu harekete geiriyor beni," dedim, "biraz da merak -ve dmanlarmzdan intikam alma istei..."

"Grev duygusu," dedi. "Elbette." Bir homurtu kardm. "Buna byle bir klf uydurmak rahatlatc olurdu," dedim. "Ama u anda iki yzl olmayacam. Ben Amber'in ya da Oberon'un grev akyla yanan bir olu deilim." "Sesin byle saylmak istemediini aka ifade ediyor." Gzlerimi kapattm, karanlkta'ona katlmak, ksa bir sre iin k dalgalarndan bake mesajlarn ncelik kazand dnyay hatrlamak iin gzlerimi kapattm. O zaman sesim hakknda hakl olduunu anladm. Neden grev duygusu fikrini, nerildii anda iyice inemitim? Hak ettiimi bildiim zaman, hatta bazen hak etmediimi bildiim zaman, herkes gibi iyi, temiz, asil ve yce gnll saylmay severim. Amber'e kar grev fikrinde beni rahatsz eden neydi? Hibir ey. Bu neydi o zaman? Babam. S8 OBERON'UN ELI Artk ona hibir ey borlu deildim, zellikle de grev duygusu. Son tahlilde, mevcut durumdan o sorumluydu. Bizden bir sr yapmt, halef belirlememiti, hibirimizin annesine nazik davranmamt ve sonra bizden destek ve sadakat beklemiti. "Kim gzde" oynamt ve aslnda, bizi birbirimize kar kullanm gibi grnyordu. Sonra hkim olamad bir eyin iine ekilmi, krall kargaa iinde brakmt. Sigmund Freud uzun zaman nce beni, aile birimi iinde ie yarayacak normal, genel kzgnlk duygularna sahip olacak kadar tedavi etmiti. Bu zeminde hibir kavgam yok. Ama gerekler baka mesele. Babam srf bana onu sevmek iin hibir sebep vermedii iin sevmiyor deildim; aslnda, tam aksi ynde uram gibiydi. Beni grev fikrinde neyin rahatsz ettiini fark etmitim: hedefi. "Haklsn," dedim, gzlerimi ap ona bakarak, "ve bana bundan bahsettiin iin minnettanm." Ayaa kalktm. "Elini ver," dedim. Sa elini uzatt ve ben onu dudaklarma kaldrdm. "Teekkr ederim," dedim. "yi bir le yemei oldu." Dndm ve kapya yneldim. Geriye baktmda kzarm, glmsyordu. Eli hl biraz havadayd ve Random'daki deiimi anlamaya baladm. "Sana iyi anslar," dedi, ayak seslerim durduu an. "... Sana da," dedim ve hzla dar ktm. imdi Brand'i grmeyi planlyordum, ama bir trl ayam varmad. lk olarak, beynim yorgunluktan uyumuken onunla karlamak istemiyordum. Sonra, Vialle ile konumak bir sredir bama gelen ilk ho ey olmutu ve bu seferlik henz S9 ROGER ZELAZNY ben ndeyken brakacaktm. Merdivenleri ktm ve koridorda, kendi odama odama yrdm. Yeni anahtarm yeni kilidime sokarken, elbette hanerleme olaylarnn olduu geceyi dnyordum. Yatak odamda, akam na kar perdeleri ektim, soyundum ve yataa girdim. Stresten sonra dinlendiiniz ve sizi daha fazla

stresin bekledii baka durumlarda olduu gibi, bir sre uyku benden kat. Uzun sre dndm, kvrandm, gemi baz gnlerin, hatta baz daha eski gnlerin olaylarn tekrar yaadm. Sonunda uyuduumda, ryalarm ayn malzemeden oluuyordu, eski hcremde, kapy yontma nbetlerinden biri dahil. Uyandm zaman hava kararmt ve kendimi dinlenmi hissediyordum. imdeki gerginlik gitmiti, dncelerim daha huzurluydu. Aslnda, kafamn arkasnda minik, ho bir heyecan prlts dans ediyordu. Dilimin ucunda gibi bir eydi, gmlm bir fikir... Evet! Dorulup oturdum, giysilerime uzandm, giyinmeye baladm. Grayswandir'i taktm. Bir battaniye katladm ve kolumun altna tktrdm. Elbette... Zihnim berrak geliyordu ve yan tarafm zonklamay brakmt. Ne kadar uyuduum konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu ve o anda kontrol etmeme demezdi. Aratrmam gereken ok daha nemli bir ey vard, uzun zaman nce aklma gelmesi gereken bir ey -aslnda gelmiti de. Bir sefer tam yzne bakmtm, ama zaman ile olaylarn etkisi onu zihnimden karmt. imdiye dek. Arkamdan kapy kilitledim ve merdivenlere yneldim. Mumlar titreti, sa tarafmdaki, yzyllardr lmekte olan sol60 OBERON'UN ELI gun geyik, arkasna dnp, onu yaklak olarak ayn sre boyunca kovalamakta olan solgun kpeklere bakt. Bazen geyie sempati duyardm; ama genellikle, tamamen kpektim. Bir ara duvar halsn onartmak gerekiyordu. Merdivenler ve aas. Aadan gelen ses yok. Demek ge olmu. Gzel. Bir gn daha ve hl hayattayz. Hatta belki azck daha akll. Hl renmemiz gereken ok ey olduunu fark edecek kadar akll. Ama umut. Bu var. O lanet hcrede meldiim, ellerimi mahvolmu gzlerime bastrarak uluduum zamanlarda sahip olmadm bir ey. Vialle... keke o gnlerde seninle birka dakika konuabilseydim. Ama rendiklerimi irkin bir okulda rendim ve daha lml bir mfredat bile muhtemelen bana senin zarafetini veremezdi. Yine de... bilmek g. Hep geyikten ok kpek, kurbandan ok avc gibi hissettim kendimi. Bana kzgnlm krletirecek, nefretimi dizginleyecek bireyler retebilirdin. Ama en iyisi bu mu olurdu? Nefret hedefi ile birlikte ld ve kzgnlk da geti -ama geriye dnp baktmda, onlar olmadan hayatta kalp kalamayacam merak ediyorum. Tekrar tekrar beni hayata ve akl bandala eken irkin yoldalarm olmadan stajm canl tamamlayabileceimden emin deildim. Artk arada bir geyik gibi dnme lksn karlayabilirdim, ama o zaman lmcl olurdu. Gerekten de bilmiyorum, iyi yrekli kadn ve bir gn anlayacamdan pheliyim. kinci katta kprtszlk. Aada birka ses. yi uykular, iyi kadn. Dn, tekrar aa. Random'n nemli bir ey bulup bulamadn merak ettim. Muhtemelen hayr, aksi halde o ya da Benedict imdiye dek benimle iletiim kurarlard. Sorun kmamsa. Ama hayr. Endie aramak sama. Gerek zaman gelince kendini hissettirir ve benim de bana yetecek kadar

1,1 ROGER ZELAZNY vard. Zemin kat. "Will," dedim ve "Rolf." "Lord Convin." ki muhafz ayak seslerimi duyunca profesyonel durularn almlard. Yzleri bana her eyin yolunda olduunu anlatt, ama formalite icab, yine de sordum. "Sessiz, Lordum. Sessiz," diye yant verdi daha tecrbeli olan. "ok gzel," dedim ve devam ettim, mermer yemek salona girdim, oday atm. e yarayacakt, bundan emindim, eer zaman ve nem onu tamamen silmemise. Ve sonra... Tozlu duvarlarn iki yandan zerime zerime geldii uzun koridora girdim. Karanlk, glgeler, ayak seslerim... En sondaki kapya geldim, atm, platforma ktm. Sonra bir kez daha aa, o sarmallar izen yol, orada bir k, burada bir k, Kolvir'in maaralannn iine. Random haklyd, diye karar verdim o zaman. Eer, en alttaki zemine kadar her eyi oyup karsan, geri kalan ile, bu sabah ziyaret ettiimiz birincil Desen'in olduu yer arasnda ok yakn bir benzerlik bulursun. , ... Aaya devam. Kasvet iinde dnp durarak. Meale ve lamba ile aydnlanan muhafz yeri abartl bir biimde plakt. Zemine ulatm ve o tarafa yneldim. "yi geceler, Lord Convin," dedi zayf, ceset gibi ekil, bir rafa yaslanp, piposunu ekip, evresinden srtrken. "yi geceler, Roger. Aa dnyada her ey nasl?" "Bir san, bir yarasa, bir rmcek. Kprdanan baka bir ey yok. Huzurlu." 62 OBERON'UN ELI "Bu grev houna gidiyor mu?" Bayla evetledi. "Korku ve dehet eleri ieren felsefi bir ak roman yazyorum. Burada korkun ksmlar zerinde alyorum." "Yakr, yakr," dedim. "Bir lambaya ihtiyacm olacak." Raftan bir lamba ald, mumuyla yakt. "Sonu mutlu olacak m?" diye sordum. Omuzlarn silkti. "Ben mutlu olacam." "Demek istediim, iyi galip gelecek, erkek kahraman kadn kahraman yataa atacak m? Yoksa herkesi ldrecek misin?" "Bu hi adil deil," dedi. "Bover. Belki bir gn okurum." "Belki," dedi. Lambay aldm, dndm, uzun sredir gitmediim bir tarafa yneldim. Yanklar hl aklmda lebildiimi fark ettim. Fazla zaman gemeden duvara yaklatm, doru koridoru grdm, girdim. O zaman admlarm saymam yeterliydi. Ayaklarm yolu biliyordu. Eski hcremin kaps aralk duruyordu. Lambay yere koydum ve iki elimi kullanarak onu atm. Zorla, inleyerek ald.

Sonra lambay aldm, yksee kaldrdm, ieri girdim. Etim karncaland, midem iimde kasld. Titremeye baladm. Dnp kamamak iin kendimle mcadele etmek zorunda kaldm. Byle bir tepki beklememitim. Arkamdan arplarak kapanp kilitlenmesinden korktuumdan, o ar, pirinle tuttvmlmu kapdan uzaklamak istemiyordum. Kk, pis hcre bir anlna iimde safa yakn bir dehet uyandrmt. Kendimi zellikleri incelemeye zorladm -tuvaletim olan delik, son gn ate yaktm kararm yer. Sol elimi kapnn i tarafa 3 BKR ZELAZNY fnda gezdirdirr lirdim, ka* kazrken yaptm oyuklar aradm ve izledim. Bumu Bunun dan neler yaptn hatrladm. Durup oyuu inceledin cedim. Kan toplam kalnl ile karlatrldnda, o zaman gcoin griindiibdar derin deildi. zgrlk iin giritiim bu zayvio, zayf at atilerini ne kadar abarttm hatrladm. Yanndaa tpadan geaivar inceledim. Solgun. Tozzu.Toz ve tuh silmek iin almt. Ama hl, eski kak sapmn::!apmn Jsesi ile erevelenmi, Cabra fenerinin d hatlarn tlarn seofcrdum. By, sonunda beni zgrle gtren o"-;.::n o g davd. Onu armadan hissettim. Dndm vesin ve die a baktm. imdi incektscelediia :enerden ok daha kt durumdayd, ama zatefl i zaten scia kibritimin altnda, son derece byk bir teamr telalamkniti. Tm detaylar karamyordum bile, ama hafizaiafzam lifi olan birka eyi salad: Bu bir dinlenme odas sedas ya oiliiphaneydi, duvarlarda kitap raflar diziliydi, n pltk. planda t'alma masas, masann yannda bir kre. Onu silipoasilip tern/ae riskine girip girmemeyi dndm. Lambam yet: u yere fe dier duvardaki izime dndm. Battaniyemin balta bir koa:fenerin tabanna yakn bir yerdeki tozu sildim. is2; izgi dairgin oldu. Yine, biraz daha bastrarak sildim. Yazsi Yazk. ffta iki santim kadarn yok ettim. Bir adm geasa geriledE-'attaniyenin kenarndan daha geni bir erit yrtlmtm. Kaballayp yastk yaptm,ve zerine oturdum. Sonra yaa yava f| dikkatle fener zerinde almaya baladm. Dietpierin Bfflneye kalkmadan nce iin doas konusunda kesat kesin b ip edinmeliydim. Yarm saat ;aat sonraff kalktm, gerindim, eildim ve bacaklarm ovalaHiivaladm.jrien kalanlar temizlenmiti. Ne yazk ki, duvarn dokxu. dokusu adar bastrlmas gerektii konUSUn04 OBERON'UN ELI da bir his gelitirene kadar izimin yaklak yzde yirmisini yok etmitim. Bundan daha iyi olacandan kukuluydum. Lamba, hareket ettirirken czrdad. Battaniyeyi atm, silkeledim, yeni bir erit yrttm. Yeni bir yastk yaptm, dier izimin nnde diz ktm ve almaya baladm. Bir sre sonra, izimden kalan ortaya karmtm. Dikkatli bir sili bir kez daha ortaya karana kadar masann zerinde duran kafatasn unutmutum -ve uzak duvarn as ile yksek bir amdan... Geriledim. Daha fazla ovalamak riskli olurdu. Muhtemelen gereksiz de. Eskiden olduu kadar btn grnyordu. Lamba yine titreti. Gazya seviyesini kontrol etmedii

iin Roger'a kfrederek ayaa kalktm ve solumda, omuz seviyesinde tuttum. nmdeki sahneden baka her eyi aklmdan kardm. Ben bakarken biraz perspektif kazand. Bir an sonra tamamen boyutlu bir hal ald ve tm gr alanm kaplayacak kadar geniledi. O zaman ne bir adm attm ve lambay masann kenarna koydum. Gzlerimi odada dolatrdm. Drt duvarda kitap raflar vard. Pencere yoktu. Odann uzak ucunda, sada ve solda, birbirinin karsnda iki kap, biri kapal, biri aralk. Ak kapnn yannda kitaplar ve katlarla kapl uzun, alak bir masa vard. Tuhaf, ilgi ekici eyler raflar, garip nileri ve duvardaki girintileri doldurmutu -kemikler, talar, kap kaak, tablet yazmalar, lensler, ubuklar, ilevini bilmediim aletler. Kocaman hal bir Ardebil'e benziyordu. Odann o ucuna doru bir adm attm ve lamba yine czrdad. Dndm, ona uzandm. O anda snd. Hrlayarak bir kfr ettim ve elimi indirdim. Sonra yava6S ROGER ZELAZNY fnda gezdirdim, kamla kazrken yaptm oyuklar aradm ve izledim. Bunun ellerime neler yaptn hatrladm. Durup oyuu inceledim. Kapnn toplam kalnl ile karlatrldnda, o zaman grnd kadar derin deildi. zgrlk iin giritiim bu zayf abann etkilerini ne kadar abarttm hatrladm. Yanndan getim, duvar inceledim. Solgun. Toz ve nem onu silmek iin almt. Ama hl, eski kak sapmn drt darbesi ile erevelenmi, Cabra fenerinin d hatlarn seebiliyordum. By, sonunda beni zgrle gtren o g hl oradayd. Onu armadan hissettim. Dndm ve dier duvara baktm. imdi incelediim izim fenerden ok daha kt durumdayd, ama zaten son birka kibritimin altnda, son derece byk bir telala izilmiti. Tm detaylar karamyordum bile, ama hafzam bana gizli olan birka eyi salad: Bu bir dinlenme odas ya da ktphaneydi, duvarlarda kitap raflar diziliydi, n planda bir alma masas, masann yannda bir kre. Onu silip temizleme riskine girip girmemeyi dndm. Lambam yere koydum, dier duvardaki izime dndm. Battaniyemin bir kesi ile fenerin tabanna yakn bir yerdeki tozu sildim. izgi daha belirgin ld. Yine, biraz daha bastrarak sildim. Yazk. erevenizi iki santim kadarn yok ettim. Bir adm geriledim ve battaniyenin kenarndan daha geni bir erit yrttm. Kalan katlayp yastk yaptm ve zerine oturdum. Sonra yava yava, dikkatle fener zerinde almaya baladm. Dierini temizlemeye kalkmadan nce iin doas konusunda kesin bir duygu edinmeliydim. Yarm saat sonra ayaa kalktm, gerindim, eildim ve bacaklarm ovaladm. Fenerden kalanlar temizlenmiti. Ne yazk ki, duvarn dokusu ve ne kadar bastrlmas gerektii konusun64 OBERON'UN ELI da bir his gelitirene kadar izimin yaklak yzde yirmisini yok etmitim. Bundan daha iyi olacandan kukuluydum. Lamba, hareket ettirirken czrdad. Battaniyeyi atm, silke-

ledim, yeni bir erit yrttm. Yeni bir yastk yaptm, dier izimin nnde diz ktm ve almaya baladm. Bir sre sonra, izimden kalan ortaya karmtm. Dikkatli bir sili bir kez daha ortaya karana kadar masann zerinde duran kafatasm unutmutum -ve uzak duvarn as ile yksek bir amdan... Geriledim. Daha fazla ovalamak riskli olurdu. Muhtemelen gereksiz de. Eskiden olduu kadar btn grnyordu. Lamba yine titreti. Gazya seviyesini kontrol etmedii iin Roger'a kfrederek ayaa kalktm ve solumda, omuz seviyesinde tuttum. nmdeki sahneden baka her eyi aklmdan kardm. Ben bakarken biraz perspektif kazand. Bir an sonra tamamen boyutlu bir hal ald ve tm gr alanm kaplayacak kadar geniledi. O zaman ne bir adm attm ve lambay masann kenarna koydum. Gzlerimi odada dolatrdm. Drt duvarda kitap raflar vard. Pencere yoktu. Odann uzak ucunda, sada ve solda, birbirinin karsnda iki kap, biri kapal, biri aralk. Ak kapnn yannda kitaplar ve katlarla kapl uzun, alak bir masa vard. Tuhaf, ilgi ekici eyler raflar, garip nileri ve duvardaki girintileri doldurmutu -kemikler, talar, kap kaak, tablet yazmalar, lensler, ubuklar, ilevini bilmediim aletler. Kocaman hal bir Ardebil'e benziyordu. Odann o ucuna don bir adm attm ve lamba yine czrdad. Dndm, ona uzandm. O anda snd. Hrlayarak bir kfr ettim ve elimi indirdim. Sonra yava65 ROGER ZELAZNY a, baka bir k kayna aramak iin dndm. Odann karsnda mercan dalna benzer bir ey hafife parlyordu ve kapal kapnn dibinde solgun bir aydnlk izgisi olutu. Lambay braktm ve oday atm. Kapy elimden geldiince sessizce atm. Ald oda bo, kk, penceresiz, tek bir minede hl iin iin yanan kzlerin hafife aydnlatt bir yaam mekan idi. Odann duvarlar tatand ve zerimde kubbe oluturuyordu. Ocak sorumdaki duvarda, muhtemelen doal bir girinti idi. Uzak duvarda byk, zrhl bir kap vard ve kilidinde anahtar ksmen evrilmiti. Yakndaki masadan bir mum alarak ieri girdim ve mumu yakmak iin mineye gittim. Diz km, kzler arasnda alev ararken kapnn yaknlarnda yumuak ayak sesleri duydum. Dndm ve eiin hemen tesinde onu grdm. Yaklak bir elli boyunda, kambur. Salar ve sakal hatrladmdan da uzundu. Dworkin ayak bileklerine gelen bir gecelik giyiyordu. Elinde bir ya lambas, karanlk gzleri isli iesinden karya bakyordu. "Oberon," dedi, "artk zaman geldi mi?" "Ne zaman bu?" diye sordum yumuak sesle. Ks ks gld. "Ne zaman olacak? Dnyay yok etme zaman, elbette." 66 5

I yzmden uzak, sesimi alak tuttum. "Pek deil," dedim. "Pek deil." ini ekti. "Hl ikna olmadn." leriye bakt ve ban eerek beni szd. "Neden her eyi berbat etmek zorundasn?" dedi. "Ben hibir eyi berbat etmedim." Lambay indirdi. Yine bam evirdim, ama sonunda yzme iyi bir bak frlatt. Kalkaha att. "Komik. Komik, komik, komik," dedi. "Ailevi duygusallklarla beni etkileyeceini dnerek gen Lord Convin klnda geliyorsun. Neden Brand'i ya da Bleys'i semedin? Bize en ok hizmeti olan Clarissa'nnkiler oldu." Omuzlarm silktim ve durdum. "Evet ve hayr," dedim, kabullendii ve tepki verdii srece belirsiz cmleler sarfetmeye karar vererek. Deeri olan bir ey syleyebilirdi ve suyuna gitmek iin kolay bir yol gibi grnyordu. "Ya sen?" diye sordum. "Sen btn bunlara ne klf bulurdun?" "Eh, iyi niyetini kazanmak iin sana ayak uydururum," dedi ve sonra kahkahalar atmaya balad. 67 ROGER ZELAZNY Ban geriye att ve kahkahas evremde nlarken zerine bir deiim geldi. Boyu artar gibi oldu ve yz rzgara yakalanm yelken gibi gerildi. Srtndaki kambur, o dikilirken kld. Yz hatlar kendilerini dzenledi ve sakal karard. O zamana kadar, beden ktlesini yeniden datt iyice anlalr olmutu, nk daha nce ayak bileklerine gelen gecelik imdi incik kemiinin stndeydi. Derin bir nefes ald ve omuzlar geniledi. Kollar uzad, ikin karn darald, inceldi. nce omuzlarma ulat, sonra daha da ykseldi. Bana kendi gz hizamdan bakt. Gecelii imdi dizlerine geliyordu. Kambua tamamen yok olmutu. Yz son bir kez bkld, hatlar dzeldi ve sabitlendi. Kahkahas snd, kendinden honut bir srtma ile bitti. Kendimin biraz daha zayf bir versiyonuna baktm. "Yeterli mi?" diye sordu. "Hi fena deil," dedim. "Atee bir iki odun atana kadar bekle." "Sana yardm edeyim." "nemli deil." Sa taraftaki raftan biraz odun aldm. Herhangi bir oyalanma tarz iime geliyordu, bana zerinde allacak tepkiler kazandryordu. Ben alrken o oday ap bir sandalyeye oturdu. Ona baktmda, beni deil glgeleri izlediini grdm. Bir ey, herhangi bir ey syleyeceini umarak iime devam ettim. Biraz sonra syledi. "Byk plana ne oldu?" diye sordu. Desen'den mi, yoksa yalnzca onun bildii, babamn nemli bir planndan m bahsettiini bilmiyordum. Bu yzden, "Sen syle," dedim. Yine gld. 68 OBERON'UN EL

"Neden olmasn? Fikrini deitirdin, olan bu," dedi. "Eskiden neydi, imdi ne -senin baknla?" "Benimle alay etme. Senin bile benimle alay etmeye hakkn yok," dedi. "Hele senin, hi." Ayaa kalktm. "Seninle alay etmiyordum," dedim. Oday ap bir baka sandalye aldm ve atein yannda, Dworkin'in karsna koydum. Oturdum. "Beni nasl tandn?" diye sordum. "Nerede olduum herkesin bildii bir ey saylmaz." "Bu doru." "Amber'de ou kii benim ldm m sanyor?" "Evet, bakalar da senin Glge'ye yolculuk ettiini dnyor." "Anlyorum." "Kendini nasl -hissediyorsun?" Bana ktcl bir srt bahetti. "Hl deli olup olmadm m kastediyorsun?" "Szn benim yapacamdan daha az saknyorsun." "Zaman zaman soluyor, zaman zaman younlayor," dedi. "Gelip gidiyor. u an, neredeyse kendimdeyim... neredeyse, diyorum. Ziyaretinin oku belki... Beynimde bozuk bir ey var. Bunu biliyorsun. Ama aksi olamaz. Bunu da biliyorsun." "Sanrm biliyorum," dedim. "Neden batan itibaren anlatmyorsun? Srf konumak bile kendini daha iyi hissetmeni salayabilir ve bana kardm bir ey verebilir. Bana bir hikaye anlat." Bir baka kahkaha. "Nasl istersen. Tercihin var m? Kaos'tan, gece denizi iindeki bu kk, ani adaya kam m? Boluun iindeki d69 ROGER ZELAZNY ncelerim mi? Bir tekboynuzun boynuna asl bir mcevherin iindeki Desen'in kefi mi? Ate iiri beynimdeki o ilk yoldan akarken, bana yaratma iradesi bulatrrken beni armak iin ok ge kalm atalarmz akn bir fke iinde kprrken, benim Desen'i imek, kan ve lir ile izmem mi? ok ge! ok ge... Hastalktan doan irenliklere teslim olmu, yardm yeteneklerinin, glerinin tesinde, yeni benliimin tutsa olarak planladm ve ina ettim. Tekrar dinlemek istediin hikaye bu mu? Yoksa tedavisini anlatmam m tercih edersin?" Avu avu frlatt kavramlar kafamda dnyordu. Syledikleri gerek miydi, yoksa metafor muydu, yoksa yalnzca paranoyak yanlsamalann m paylayordu, anlayamyordum, ama dinlemek istediim, dinlemek zorunda olduum eyler o anda daha yakn eylerdi. Bu yzden, kadim bir sesin kt kendimin glgeli imgesini incelerken, "Bana tedavisinden bahset," dedim. Parmakularm bir araya getirdi ve aralarndan konutu. "Ben Desen'im," dedi, "ok gerek bir anlamda. imdi sahip olduu ekli kazanmak, Amber'in temelini oluturmak zere zihnimden geerken, benim onun zerinde iz braktm kadar o da benim zerimde iz brakt. Bir gn benim hem Desen, hem de kendim olduumu fark ettim ve o da kendi varolu srecinde Dworkin olmak zorunda kald. Bu yer ve bu zamann doumunda ortak deiiklikler oldu ve gcmz ka-

dar zayflmz da bunda yatyor. nk aklma, Desen'e zarar verilmesinin bana da zarar verilmesi olduu geldi ve bana verilecek bir zarar da Desen'e yansrd. Ama ben gerekten zarar gremem, nk Desen beni koruyor ve benden baka kim Desen'e zarar verebilir? Gzel bir kapal sistem gibi grnyordu, zayflklar gl taraflarnca tamamen konman." 70 OBERON'UN ELI Sustu. Atei dinledim. Onun neyi dinlediini bilmiyorum. Sonra, "Yanlmm," dedi. "Hem de bu kadar basit bir konuda... Onu izmek iin kullandm kanm, onu silebilir de. Ama kanmdan gelen kann da bunu yapabileceini anlamam yzyllarm ald. Onu kullanabilir, deitirebilirdin -evet, ta nc nesile kadar." Onun hepimizin atas olduunu renmek beni artmad. Her naslsa, batan beri biliyormuum gibi gelmiti. Biliyordum, ama hi telaffuz etmemitim. Yine de... bu yantladndan daha ok soru douruyordu. Kandan gelen bir nesil al. Kargaa yarat. Dworkin'in gerekte ne olduunu imdi ncekinden de az biliyordum. Buna onun bile kabullendii bir gerei ekle: Bunun deli bir adamn anlatt hikaye olduu gereini. "Ama onu onarmak iin...?" dedim. Srtt, kendi yzm nmde arpld. "Yaayan boluun lordu, kaosun kral olmak artk houna gitmiyor mu?" diye sordu. "Belki," dedim. "Annen Tekboynuz adna, iin buna geleceini biliyordum! Desen sende byk alem kadar gl. O zaman arzun nedir?" "Alemi korumak." Ban/bam sallad. "Her eyi yok edip batan balamay denemek daha kolay -sana daha nce de sk sk sylediim gibi." "Ama ben inatym. Bu yzden yine syle," dedim, babamn aksiliini taklit etmeye alarak. Omuzlarn silkti. "Desen'i yok edersen Amber'i yok edersin -ve onunla ayn kutupsal dizilite olan btn glgeleri. Desen'in ortasnda ROGER ZELAZNY kendimi yok etmeme izin verirsen, onu silebiliriz. zin ver ve sonra dzenimizin zn ieren Mcevher'i alacana, kaosun alaylar her taraftan dikkatini datmaya alrken kendi benliinin maddesini kullanarak onu yeni, parlak ve saf, lekesiz bir Desen yaratmak iin kullanacana sz ver. Bana bu sz ver ve brak sona erdireyim, nk bu sayrl halimle, dzen iin yaamaktansa dzen iin lmeyi yelerim. imdi ne diyorsun?" "alarn emeini yok etmektense elimizdekini onarmaya almak daha iyi olmaz myd?" "Korkak!" diye haykrd, ayaa frlayarak. "Yine bunu syleyeceini biliyordum!" "Eh, olmaz myd?" Oday admlamaya balad. "Ka kez konutuk bunu?" diye sordu. "Hibir ey deimedi! Denemeye korkuyorsun!"

"Belki," dedim. "Ama eer onu kurtarma olasl bile varsa, bunca eyini verdiin bir varln biraz aba -fazladan bir fedakarlk- hak ettiini hissetmiyor musun?" "Hl anlamyorsun," dedi. "Zarar grm bir eyin yok edilmesi -ve yerine yeni bir tane yaratlmas- gerektiinden baka bir ey dnemiyorum. Kiisel yaramn doas yle ki, onarmay hayal bile edemiyorum. Ben de ayn ekilde zarar grdm. Duygularm nceden belirlenmi." "Eer Mcevher yeni bir Desen yaratabiliyorsa, neden eskisinin onarlmas, dertlerimizin sona ermesi, senin nhunun iyilemesi iin kullanlmasn?" Yaklat, nmde durdu. "Hafzan nerede?" dedi. "Zarar onarmann batan balamaktan sonsuz kat daha zor olacan biliyorsun. Mcevher bi72 OBERON'UN ELI le onarmaktan daha kolay yok edebilir onu. Orada olmann nasl bir ey olduunu unuttun mu?" Arkasndaki duvara iaret etti. "Gidip yine bakmak ister misin?" "Evet" dedim. "Bunu isterim. Gidelim." Ayaa kalktm ve ona tepeden baktm. ekli zerindeki kontrol fkelendiinde biraz yok olmutu. oktan boyundan yedi-sekiz santim kaybetmiti, yzmn grn kendi ccemsi hatlarna dnyordu ve omuzlarnn arasnda dikkat ekici bir ikinlik olumutu, iaret ettii zaman bile fark ediliyordu. Gzleri irileti, yzm inceledi. "Bunu gerekten istiyorsun," dedi bir an sonra. "Tamam, o zaman. Gidelim." Dnd ve byk, metal kapya dom yrd. Onu takip ettim. Anahtar evirmek iin iki elini birden kulland. Sonra arln bindirdi. Ona yardm etmek iin ilerledim, ama srad bir gle beni yana sprdkten sonra kapy son bir kez ittirdi. Kap gcrdayarak ardna kadar ald. Tuhaf, ama bir ekilde tandk bir koku aldm. Dworkin kapdan geti ve durdu. Sa tarafnda, duvara dayanm duran, uzun bir asaya benzeyen bir ey ald. Yere birka defa vurdu ve asann yukar ucu parlamaya balad. Olduka iyi k veriyordu, Dworkin'in imdi ilerlemeye balad dar bir tneli aa kard. Onu takip ettim ve tnel fazla ilerlemeden geniledi, yle ki, onunla yan yana yryebiliyordum. Koku glendi, neredeyse tanyacaktm. Son zamanlarda olan bir ey... Yaklak seksen adm sonra sola ve yukar dndk. Sonra bir tr kntdan getik. Yere krk kemikler salmt ve yerden altm santim kadar yukardaki bir kayaya iri, metal bir 73 ROGER ZELAZNY halka gmlmt. Halkaya parlak bir zincir aslyd, zincir yere dyor, loluun iinde souyan eriyik damlalar gibi ileriye doru uzanyordu. Bundan sonra yolumuz yine darald ve Dworkin bir kez daha ne geti. Ksa bir sre sonra keskin bir keyi dnd. Mrldandn duyabiliyordum. Keyi dndm zaman neredeyse ona bindirecektim. Diz km, glgeli bir atlan

iini sol eli ile yokluyordu. Yumuak bir gaklama duyduum ve zincirin aklkta kaybolduunu grdm zaman sesin kaynann ne olduunu ve nerede olduumuzu anladm. "Uslu Wixer," dediini duydum. "Uzaa gitmeyeceim. Sorun yok, Uslu Wixer. Al sana ineyecek bir ey." Durduu yerden ald her neyse, hayvana frlatt. imdi yuvasnn iinde kprdandn grecek kadar ilerlediim mor grifon sunulan eyi kafasn sallayarak ve bir dizi atrt kararak kabul etti. Dvvorkin srtarak bana bakt. "ardm m?" diye sordu. "Neye?" "Ondan korktuumu sanyordun. Asla onunla dost olamayacam sandn. Onu buraya beni ieride -Desen'den uzakta tutmak iin koydun." * "Hi byle dedim mi?" "Demek zorunda deildin. Ben aptal deilim." "Sen nasl istersen," dedim. Gld, ayaa kalkt ve tnelde ilerlemeye devam etti. Onu takip ettim ve bir kez daha zemin dzleti. Tavan ykseldi, yol geniledi. Sonunda maara azna geldik. Dvvorkin bir aydnln nnde silueti grnr biimde, asasn nnde kaldrarak durdu. Dars geceydi ve temiz bir tuz kokusu bu74 OBERON'UN ELI nn deliklerimdeki pis kokuyu sprd. Bir an daha getikten sonra tekrar ilerlemeye balad, gk kandilleri ve mavi kadifeden bir dnyaya geti. Arkasndan gittiimde, aknlk verici manzara karsnda ksa bir an nefesim kesildi. Bunun nedeni sadece aysz, bulutsuz gkyzndeki yldzlarn doast parlakl ya da gkyz ile deniz arasndaki ayrmn bir kez daha tamamen silinmi olmas deildi. Desen'in o gk-denizin altnda neredeyse asetilen mavisi renkte parlamas ve yukardaki, yanlardaki ve aadaki tm yldzlarn geometrik bir hassasiyet ile dizilmi olmasyd. Her eyden fazla, Desen'in gerek merkez olduu, parlak dzenin geri kalannn bu varln, dizilimin, konumun kesin bir sonucu olduu kozmik bir an ortasnda aslymz izlenimi veren fantastik, oval bir kafes oluturuyordu. Dworkin Desen'e, kararm blgenin tam kenarna doru yoluna devam etti. Asasn tam o tarafa doru sallad ve ben yaklarken bakmak iin dnd. "te," diye bildirdi, "aklmdaki delik. Artk bunun iinden dnemiyorum, yalnzca evresinden dnebiliyorum. Artk sahip olmadm bir eyi onarmak iin ne yaplmas gerektiini bilmiyorum. Bunu yapabileceini dnyorsan, krk ksm amak iin Desen'i her terk ettiinde kendini ani yok olua ak brakmaya raz olmalsn. Karanlk ksmn seni yok etmesinden bahsetmiyorum. Devreyi krdn zaman Desen'in seni yok etmesinden bahsediyorum. Mcevher seni hayatta tutabilir de, tutmayabilir de. Bilmiyorum. Ama daha kolay olmayacak. Her devrede daha da gleecek ve tm bu sre boyunca gcn azalyor olacak. Son konutuumuzda korkmutun. O zamandan bu yana cesurlatm m sylemeye alyorsun?" 75

ROGER ZELAZNY "Belki," dedim. "Baka kar yol grmyor musun?" "Temiz bir sayfayla balayarak yapabileceini biliyorum, nk bir zamanlar ben byle yapmtm. Bunun tesinde, baka kar yol gremiyorum. Ne kadar beklersen, durum o kadar ktleecek. Neden Mcevher'i getirmiyor ve bana klcn dn vermiyorsun, olum? Ben daha iyi bir yol gremiyorum." "Hayr," dedim. "Daha fazlasn bilmeliyim. Bana zararn nasl olduunu yine anlat." "Hl bu noktada ocuklarndan hangisinin kanmz akttn bilmiyorum, eer kastettiin buysa. Yaplm ama. i burada brak. Onlarda bizim karanlk doalarmz daha ok ne kyor. inden doduumuz kaosa ok yakn olduklarndan, kaosu altetmek iin bizim tahamml ettiimiz deneyimleri yaamadan bydklerinden olmal. Desen'de yrme ayininin onlar iin yeterli olacan dnmtm. Daha gl bir ey dnemiyorum. Ama ie yaramad. Her eye saldryorlar. Desen'in kendisini yok etmeye alyorlar." "Eer taze bir balang yapmay baarrsak, btn bu olaylar kendilerini tekrarlamaz m?" "Bilmiyorum. Ama baarszlk ve kaosa dnten baka ne seeneimiz var ki?" "Eer yeni balang yapmay denersek onlara ne olacak?" Uzun sre sessiz kald. Sonra omuzlarn silkti. "Bilemem." "Yeni bir nesil nasl olurdu?" Gld. "Byle bir soru nasl yantlanabilir? Hibir fikrim yok." Delik Koz Kartn kardm ve ona uzattm. Asasnn altnda inceledi onu. 76 OBERON'UN ELI "Sanrm bu Random'n olu Martin," dedim. "Kan burada dklen. Hl hayatta olup olmad konusunda en ufak bir fikrim yok. O nasl biri olurdu sence?" Desen'e doru bakt yine. "Demek bununla sslenmi," dedi. "Nasl aldn?" "Alnd," dedim. "Senin iin deil demek?" "Elbette hayr. Olan hi grmedim. Ama bu senin sorunu yantlyor, deil mi? Eer yeni bir nesil olursa, senin ocuklarn onu yok edecek." "Tpk bizim onlar yok edeceimiz gibi mi?" Gzlerini gzlerime dikti ve bakt. "Aniden sevgi dolu bir baba m oldun?" diye sordu. "Eer o Koz Kartn sen hazrlamadysan, kim hazrlad?" Baklarn indirdi, karta trna ile vurdu. "En iyi rencim. Olun Brand. Bu onun stili. Birazck g edinir edinmez ne yaptklarn gryor musun? lerinden herhangi biri alemi kommak, Desen'i onarmak iin hayatn verir miydi?" "Muhtemelen," dedim. "Muhtemelen Benedict, Gerard, Random, Corwin..." "Benedict'in zerinde kyamet iareti var, Gerard iradeye salip ama zekadan yoksun, Random'n cesareti ve kararll

yok. Convin... O gzden rak, gnlden rak deil mi?" Dncelerim, hcremden Cabra'ya kamama yardm ettii son karlamamza dnd. Aklma, beni oraya gtren koullar bilmediinden o konuda farkl dnceleri olabilecei geldi. "Bu ekle brnmenin sebebi bu mu?" diye devam etti. "Bu bir tr paylama m? Yine beni snyor musun?" "Convin ne gzden, ne de gnlden rak," dedim, "ama ai77 ROGER ZELAZNY le iinde ve baka yerlerde dmanlar var. Alemi kommak iin her eyi yapar. ans var m sence?" "Uzun sredir uzakta deil miydi?" "Evet." "O zaman deimi olabilir. Bilmiyorum." "Deitiine inanyorum. Denemeye gnll olduunu biliyoam." Bana yine dik dik bakt, bakmaya devam etti. "Sen Oberon deilsin," dedi sonunda. "Hayr." "Sen nmde grdm kiisin." "Ne eksik, ne fazla." "Anlyorum... Buray bildiini bilmiyordum." "Son zamanlara kadar bilmiyordum. Buraya ilk defa, tekboynuzun rehberliinde geldim." Gzleri irileti. "Bu ok ilgin," dedi. "ok uzun zaman oldu..." "Ya sorum?" "H? Som mu? Hangi soru?" "ansm var m? Sence Desen'i onarabilir miyim?" Yava yava ilerledi ve uzanarak sa elini omzuma koydu. Bunu yaparken dier elindeki asa eildi; mavi yzmn otuz santim tesinde alevlendi, ama s hissetmedim. Gzlerime bakt. "Deimisin," dedi bir sre sonra. "i yapmama yetecek kadar m?" diye sordum. Baklarn kard. "Belki denemeye deer klacak kadar," dedi, "baarszla mahkum olsak da." "Bana yardm edecek misin?" 78 OBERON'UN ELI "Bu yapabileceimden emin deilim," dedi. "Ruh hallerim, dncelerim hakkndaki bu ey -gelip gidiyor. imdi bile, kontrolmn bir ksmnn kayp gittiini hissedebiliyorum. Heyecan, belki... eri girsek iyi olacak." Arkamda bir tngrt duydum. Dndm zaman, grifon oradayd, ba yavaa soldan saa, kuyruu sadan sola sallanyordu, dilini frlatp ekiyordu. evremizden dolanmaya balad, Dworkin ile Desen arasnda bir yerde durdu. "Biliyor," dedi Dworkin. "Deimeye baladmda hissedebiliyor. O zaman beni Desen'in yannda brakmyor... Uslu Wixer. Artk dnyoruz. Sorun yok... Gel, Corwin." Maara azna yneldik ve Wixer takip etti, her adm iin bir tnlama.

"Mcevher," dedim, "Hkm Mcevheri... Desen'in onarlmas iin gerekli olduunu mu sylyorsun?" "Evet," dedi. "Desen'de yrrken yol boyunca taklmal, krld yerlerde asl deseni yeniden izmeli. Ama bu ancak mcevheri kullanmak iin ayarlanm biri tarafndan yaplabilir." "Ben Mcevher'i kullanmay biliyorum," dedim. "Nasl?" diye sordu, durarak. Wixer arkamzda bir gdaklama kard ve yrmeye devam ettik. "Senin yazl talimatlann izledim -ve Eric'in szel talimatlarn," dedim. "Onu yanmda Desen'in merkezine gtrdm ve izdmm iine yansttm." "Anlyorum," dedi. "Nasl ele geirdin onu?" "Eric'ten, lm deinde." Maaraya girdik. "Yannda m?" "Onu Glge'de bir yere saklamak zonnda kaldm." 79 ROGER ZELAZNY "Onu bir an nce alman ve buraya ya da saraya getinneni neririm. Her eyin merkezine yakn tutulmas en iyisi." "O neden?" "Orada ok fazla kalrsa, glgeleri arptma etkisi var." "arptma m? Ne ekilde?" "nceden bilmenin yolu yok. Tamamen mekana bal." Bir keyi dndk, loluun iinde ilerlemeye devam ettik. "Mcevher'i takarken evrendeki her eyin yavalamas ne anlama geliyor? Fiona bana bunun tehlikeli olduunu syledi, ama neden olduu konusunda emin deildi." "Kendi varlnn snrlarna ulatn ve enerjilerinin ksa sre sonra tkenecei, hemen bir ey yapmazsan lecein anlamna geliyor." "Ne yapmak gerekiyor?" "Desen'in kendisinden g ekmeye bala Mcevher'in iindeki birincil Desen'den." "Bu nasl yaplyor?" "Ona teslim olmal, kendini salvermeli, kimliini yok etmeli, seni baka her eyden ayran snrlar silmelisin." "Sylemek yapmaktan daha kolay geliyor." "Ama yaplabilir ve tek yolu bu." Bam salladm. Devam,ettik, sonunda byk kapya geldik. Dworkin asasn sndrd ve duvara yaslad. eri girdik, Dworkin kapy kilitledi. Wixer darda pozisyon ald. "imdi gitmen gerek," dedi Dworkin. "Ama sana sormak ve anlatmak istediim daha ok ey var." "Dncelerim anlamszlamaya balyor ve szlerin boa gidecektir. Yarn gece ya da ondan sonrakinde ya da ondan sonrakinde. Acele et! Git!" 80 OBERON'UN EL "Bu acele niye?" "Deiim zerime kt zaman sana zarar verebilirim. imdi bile kendimi ancak irade gcyle alkoyabiliyorum. Git!" "Nasl gideceimi bilmiyorum. Buraya nasl gelineceini bi-

liyorum, ama..." "Yandaki odadaki masada her tr Koz Kart var. I al! Herhangi bir yere git! k buradan!" Onun elinden gelen hibir tr fiziksel iddetten korkmadm syleyerek itiraz etmeye hazrlanyordum ki, yz hatlar erimi mum gibi akmaya balad. Bir ekilde olduundan daha iri, daha uzun kol ve bacakl grnmeye balad. I kaparak odaya katm. Aniden iimi bir rperti basmt. ... Masaya. ekmeceyi koparrcasna atm ve iinde dank duran baz Koz Kartlarn kaptm. O zaman ayak sesleri duydum. Bir ey biraz nce ktm odadan, arkamdan odaya giriyordu. Bu bir adamn ayak seslerine benzemiyordu. Arkama bakmadm. Bunu yerine, kartlar nmde kaldrdm ve en sttekini inceledim. Tanmadm bir sahneydi, ama hemen zihnimi atm ve uzandm. Bir kayalk, tesinde belirsiz bir ey, tuhaf bir ekilde benek benek bir gkyz, solda salm yldzlar... Kart elime bir souk, bir scak geliyordu, ben bakarken iddetli bir rzgar iinde esmi, bir ekilde manzaray deitirmi gibi grnyordu. Sonra arkamdan, sadan, Dvvorkin'in son derece deimi, ama hl tannabilen sesi konutu.- "Aptal! Sonunun gelecei lkeyi setin!" Byk penemsi bir el -siyah, derimsi, boum boumkart kapacakm gibi omzumun zerinden uzand. Ama grnt hazr grnyordu ve ona don frladm ve katm anlar anlamaz kart evirdim. Sonra, duyularmn yeni mekana 81 ROGER ZELAZNY almasna izin vererek kprdamadan durdum. Anladm. Efsane paracklarndan, aile dedikodulanndan ve zerime ken genel duygudan, nereye geldiimi anladm. Bakmak iin gzlerimi kaldrdmda, burann neresi olduundan kesinlikle emindim. Kaos Saraylar. 6 Neresi? Duyular o kadar gvenilmez eylerdir ki! Ve imdi benimkiler snrlarnn tesinde zorlanyordu. zerinde durduum kaya... Eer baklarm ona dikmeye kalkarsam, scak bir akamstndeki kaldrm grn alyordu. Kayp dalgalanyor gibiydi, ama ayak bastm yer deimiyordu. Ve k tayfnn kendine ait, evi diyebilecei ksm konusunda da kararszd. Bir iguanann derisi gibi zonkluyor, akyordu. Yukarya baktmda, daha nce hi grmediim gibi bir gkyz buldum. O anda, ortadan ikiye ayrlmt -yars derin bir gece-karanl idi ve iinde yldzlar dans ediyordu. Dans etmek derken, titremekten bahsetmiyorum; sryorlar, byklkleri deiiyordu; frlyor, emberler iziyorlard; nova parlaklna eriiyor, sonra yok olana kadar soluyorlard. Korkutucu bir manzarayd ve derin bir akrofobi hissederken midem iimde kasld. Yine de, baklarm karmam durumu pek az dzeltti. Gkyznn dier yars, devaml sallanan renkli kumlardan bir ie gibiydi; portakal rengi, sar, krmz, mavi, kahverengi ve mor kuaklar dnyor, bklyordu; yeil, leylak rengi, gri ve l beyaz lekeler gelip gidiyor, bazen uzanarak kuaklayorlar, dier kvranan eylerle birleiyor ya da onlarn yerini alyorlard. Ve bunlar da ldayp dalgalanyor, im-

83 ROGER ZELAZNY kansz uzaklk ve yaknlk duygulan yaratyorlard. Zaman zaman, bazlar ya da hepsi, kelimenin tam anlamyla gkyz kadar yksek grnyor, sonra bir araya gelip, buharl, saydam sislerle, yar effaf eritler ya da kat renk dokunalar halinde nmdeki havay dolduruyorlard. Siyahl renklerden ayran izginin sa tarafmdan yaklap, soluma ekildiini anlayana kadar biraz zaman geti. Sanki tm semavi mandala tam tepemdeki bir noktann evresinde dnyor gibiydi. Parlak yarnn k kaynana gelince, belirlenemiyordu. Orada durap bata saysz renk patlamalar ile dolu bir vadi gibi grnen eye baktm; ama ilerleyen karanlk bu manzaray uzaklatrd zaman, yldzlar ykseklikleri kadar derinliklerinde de dans edip yand ve dipsiz bir uurum izlenimi brakt. Sanki dnyann, evrenin, her eyin sonunda duruyordum. Ama durduum yerden ok, ok uzakta, en derin karanlktan bir dan zerinde bir ey szlyordu -kendi iinde bir siyahlk, ama zar zor alglanabilen k akmalar ile evrelenmi, yumuam. Burada mesafe, derinlik ve perspektif olmadndan bykln tahmin edemiyordum. Tek bir yap m? Bir yap topluluu mu? Bir ehir mi? Yoksa yalnzca bir yer mi? D hatlar, retinama her dyle deiiyordu. imdi aramzda solgun, sisli tabakalar szlyor, sanki uzun gaz iplikikleri scak havayla uuuyormu gibi bklyordu. Mandala, kendini tam tersine evirdii anda dnmeyi brakt. Renkler imdi arkamdayd ve bam evirmediim srece algm dmdaydlar; yapmay hi istemediim bir eylem. Orada durup, her eyi douran ekilsizlii izlemek hotu... Bu ey, Desen'den nce bile vard. Bunu biliyordum, belirsizce ama kesin, bilincimin tam merkezinde. Bunu biliyordum, nk daha nce buraya geldiimden emindim. Henz babamn ocuu iken, uzak bir 84 OBERON'UN ELI gnde buraya getirilmiim gibi geliyordu -ya babam ya da Dworkin tarafndan, imdi hatrlayamyordum- ve burada ya da buna ok benzeyen bir yerde ayakta durmu veya kucakta tutulmu, ayn manzara olduuna emin olduum bir manzaraya bakmtm; benzer bir anlayamazlkla, benzer bir kavrayla. Aldm zevk endie dolu bir heyecanla lekelenmiti, bir yasaklanmtk duygusu, pheli bir beklenti hissi. Tuhaf bir ekilde, o anda iimde, glge Dnya'daki yaprak ynmda terk etmek zorunda kaldm Mcevher'i zledim, Dworkin'in ok ey yapmak iin kulland o eyi. imden bir para orada olan her ne varsa ona kar bir savunma ya da en azndan bir diren simgesi mi aryordu? Muhtemelen. Bylenmi bir biimde uuruma bakarken, sanki gzlerim alt ya da manzara belirsiz bir ekilde yine deiti. nk artk o yerde minik, hayalete benzer ekillerin, sisli bulutlarn iinde ar ekij meteorlar gibi hareket ettiini ayrt edebiliyordum. Onlara dikkatle bakarak bekledim, dalm olduklar eylemleri anlamaya altm. Sonunda, bulutlardan biri ok yakna szld. Ksa sre sonra aradm yant buldum. Bir hareket oldu. Hzla ilerleyen ekillerden biri irileti ve bana doru gelen kvrml yolu takip ettiini grdm. Yalnz-

ca birka saniye iinde, bir atlnn boyutlarna ulat. Yaklarken, nmde uzanan her eye yapm gibi grnen o hayaletimsi niteliini kaybetmeden katlk suretine brnd. Bir an sonra, tysz bir at ile zerinde plak bir src grdm, ikisi de l gibi solgundu ve hzla bana doru geliyordu. Src kemik beyaz klcn sallad; onun ve atm gzleri krmz krmz akt. Beni grp grmediini, ayn gereklik dzleminde olup olmadmz bilmiyordum, yz o kadar tuhaft ki. Yine de Grayswandir'i ektim ve o yaklarken bir adm ge85 ROGER ZELAZNY kansz uzaklk ve yaknlk duygulan yaratyorlard. Zaman zaman, bazlar ya da hepsi, kelimenin tam anlamyla gkyz kadar yksek grnyor, sonra bir araya gelip, buharl, saydam sislerle, yar effaf eritler ya da kat renk dokunalar halinde nmdeki havay dolduruyorlard. Siyahl renklerden ayran izginin sa tarafmdan yaklap, soluma ekildiini anlayana kadar biraz zaman geti. Sanki tm semavi mandala tam tepemdeki bir noktann evresinde dnyor gibiydi. Parlak yarnn k kaynana gelince, belirlenemiyordu. Orada durup bata saysz renk patlamalar ile dolu bir vadi gibi grnen eye baktm; ama ilerleyen karanlk bu manzaray uzaklatrd zaman, yldzlar ykseklikleri kadar derinliklerinde de dans edip yand ve dipsiz bir uurum izlenimi brakt. Sanki dnyann, evrenin, her eyin sonunda duruyordum. Ama durduum yerden ok, ok uzakta, en derin karanlktan bir dan zerinde bir ey szlyordu -kendi iinde bir siyahlk, ama zar zor alglanabilen k akmalar ile evrelenmi, yumuam. Burada mesafe, derinlik ve perspektif olmadndan bykln tahmin edemiyordum. Tek bir yap m? Bir yap topluluu mu? Bir ehir mi? Yoksa yalnzca bir yer mi? D hatlar, retinama her dyle deiiyordu. imdi aramzda solgun, sisli tabakalar szlyor, sanki uzun gaz iplikikleri scak havayla uuuyormu gibi bklyordu. Mandala, kendini tam tersine evirdii anda dnmeyi brakt. Renkler imdi arkamdayd ve bam evirmediim srece algm dndaydlar; yapmay hi istemediim bir eylem. Orada durup, her eyi douran ekilsizlii izlemek hoa... Bu ey, Desen'den nce bile vard. Bunu biliyordum, belirsizce ama kesin, bilincimin tam merkezinde. Bunu biliyordum, nk daha nce buraya geldiimden emindim. Henz babamn ocuu iken, uzak bir 84 OBERON'UN ELI gnde buraya getirilmiim gibi geliyordu -ya babam ya da f)workin tarafndan, imdi hatrlayamyordum- ve burada ya da buna ok benzeyen bir yerde ayakta durmu veya kucakta tutulmu, ayn manzara olduuna emin olduum bir manzaraya bakmtm; benzer bir anlayamazlkla, benzer bir kavrayla. Aldm zevk endie dolu bir heyecanla lekelenmiti, bir yasaklanmlk duygusu, pheli bir beklenti hissi. Tuhaf bir ekilde, o anda iimde, glge Dnya'daki yaprak ynmda terk etmek zorunda kaldm Mcevher'i zledim, Dworkin'in ok ey yapmak iin kulland o eyi. imden bir para orada olan her ne varsa ona kar bir savunma ya da en azndan bir diren simgesi mi aryordu? Muhtemelen.

Bylenmi bir biimde uuruma bakarken, sanki gzlerim alt ya da manzara belirsiz bir ekilde yine deiti. nk artk o yerde minik, hayalete benzer ekillerin, sisli bulutlarn iinde ar ekim meteorlar gibi hareket ettiini ayrt edebiliyordum. Onlara dikkatle bakarak bekledim, dalm olduklar eylemleri anlamaya altm. Sonunda, bulutlardan biri ok yakma szld. Ksa sre sonra aradm yant buldum. Bir hareket oldu. Hzla ilerleyen ekillerden biri irileti ve bana doru gelen kvrml yolu takip ettiini grdm. Yalnzca birka saniye iinde, bir atlnn boyutlarna ulat. Yaklarken, nmde uzanan her eye yapm gibi grnen o hayaletimsi niteliini kaybetmeden katlk suretine brnd. Bir an sonra, tysz bir at ile zerinde plak bir src grdm, ikisi de l gibi solgundu ve hzla bana doru geliyordu. Src kemik beyaz klcn sallad; onun ve atn gzleri krmz krmz akt. Beni grp grmediini, ayn gereklik dzleminde olup olmadmz bilmiyordum, yz o kadar tuhaft ki. Yine de Grayswandir'i ektim ve o yaklarken bir adm ge85 ROGER ZELAZNY riledim. Uzun, beyaz salar minik, kvlcml zerreler sat ve ban evirdii zaman benim iin geldiini biliyordum, zira baklarn bedenimin n yznde souk bir basn gibi hissettim. Yan dndm ve klcm kaldrdm. Devam etti ve hem binicinin, hem de atn byk, dndmden de byk olduunu fark ettim. Gelmeye devam ettiler. Bana en yakn noktaya ulatklarnda -yaklak on metre belki- binici onu durdururken at ahland. Sonra, hafife kabaran bir denizin zerindeki bir sal gibi salnarak bana baktlar. "smin!" dedi binici. "Buraya gelen, bana ismini syle!" Sesi kulaklarmda bir atrt kard. Hepsi tek bir ses dzeyindeydi, yksek ve tekdze. Bam iki yana salladm. "Ben istediim zaman ismimi sylerim, emredildii zaman deil," dedim. "Sen kimsin?" ksa havlama kard, bunlarn kahkaha olduu sonucuna vardm. "Seni yere indirip fena benzeteceim, o zaman sonsuza dek haykrrsn." Grayswandir'le gzlerineiaret ettim. "Laf bedava," dedim. "Viski ise parayla." O zaman, sanki birisi Koz Kartmla oynuyor, beni dnyormu gibi hafif bir serinlik hissettim. Ama solgun ve zayft, ve dikkatimi ona eviremezdim, nk src atna bir tr iaret vermi olmalydki at ahland. Aramzdaki mesafenin ok fazla olduuna karar verdim. Ama bu dnce bir baka glgeye aitti. Hayvan bana doru srad, takip ettii belirsiz yolu terk etti. 86 OBERON'UN ELI Sray onu fazla yakma getirmedi. Ama umduum gibi dp yok da olmad. Drtnala gitmeye devam etti ve ilerleyii eylemleri ile tam olarak orantl olmasa da, yaklak yar

hzla boluu amaya devam etti. Bu gerekleirken, atlnn geldii ynden bir baka eklin bana doru yneldiini grdm. Konumumu koruyup savamaktan ve bu saldrgan dieri yaklamadan altetmeyi ummaktan baka yapacak ey yoka. Binici yaklarken, krmz gzleriyle beni szd ve Grayswandir'i grnce durdu. Arkamdaki lgn aydnlk neye dnmse, klcmdaki karmak oymalar bir kez daha hayata dndrmt, yle ki, Desen'in klcn zerindeki paras uzunluu boyunca yzyor, kvlcmlanyordu. Atl o srada ok yaklamt, ama dizginleri ekti ve baklar yukanya srayarak benimkilerle karlat. Pis srt silindi. "Seni tanyorum!" dedi. "Sen Convin denilensin!" Ama ben ve mttefikim momentum onu yakalamtk. Atn n toynaklar kntnn zerine dt ve ben ne atldm. Hayvann refleksleri, dizginlere ramen arka ayaklarna da basacak yer aramasna sebep oldu. Ben yaklarken binici klc ile gard ald, ama ben apraz bir adm attm ve solundan saldrdm. Adam klcn evirirken, ben oktan atlmtm. Grayswandir solgun derisini yrtt, gs kemiinin altndan, barsaklarnn zerinden sapland. Klcm ekip kurtardm ve yarasndan kan gibi ate damlalar fkrd. Klc tutan eli sarkt, alazl sv ensesine dklrken at, slk gibi bir lk kopard. Binici ne ylrken ve imdi drt ayan basm olan hayvan tekmeleyerek bana doru atlrken geriledim. Dnmeden, kendimi savunmak iin yine klcm savurdum. Klcm sol n ayan entti ve o 87 ROGER ZELAZNY da yanmaya balad. Hayvan dnerken ve ikinci kez bana doru atlrken yine yana kaydm. O anda binici bir k stunu halinde patlad. Hayvan brd, dnd, frlayp gitti. Durmadan kenara atlad ve bolukta yok olarak, beni uzun zaman nce benimle konuan kedinin yanan kafasnn anlar ve ona elik eden rpertilerle ile babaa brakt. Nefes nefese, kayaya doru ekildim. Bulutsu yol daha yakna szlmt -kntdan belki metre teye. Soluma kramp girmiti. kinci atl hzla yaklayordu. lki gibi solgun deildi. Salar koyuydu ve yznde renk vard. At doru drst bir doru renge sahip ve yeleliydi. Elinde kumlmu bir arbalet tayordu. Arkama baktm, ama ka yolu yoktu, iine girebileceim bir atlak yoktu. Avucumu pantolonuma sildim ve Grayswandir'i kavradm. Hedefi mmkn olduunca kltmek iin yan dndm. Klc, kabzas kafamn hizasnda, ucu yere dnk, aramzda kaldrdm: Sahip olduum tek kalkan buydu. Binici karma geldi ve dumans yoldaki en yakn noktada durdu. Arbaleti yavaa, beni bir vuruta deviremezse klcm mzrak gibi frlatabileceimi bilerek kaldrd. Gz gze geldik. Sakalsz ve inceydi. Ksjj gzleri muhtemelen ak renkliydi. Atn iyi idare ediyordu, srf bacaklarnn yapt basn ile. Elleri iriydi ve titremiyordu. Becerikli. Ona bakarken iimden tuhaf bir duygu geti. An eylem noktasnn tesine uzand. Adam geriye kaykld, silah hafife indirdi, ama duruundaki gerginlik deimedi.

"Sen," diye seslendi. "O kl Grayswandir mi?" "Evet," diye yant verdim, "yle." Beni incelemeye devam etti, iimdeki bir ey giyinecek 88 OBERON'UN ELI szler arad, bulamad, gecenin iinde plak kat. "Burada ne yapmak istiyorsun?" diye sordu. "Gitmek," dedim. Bir ngrt geldi ve oku solumda, teye arpt. "Git o zaman," dedi. "Buras senin iin tehlikeli bir yer." Atn geldii yere evirdi. Grayswandir'i indirdim. "Seni unutmayacam," dedim. "Hayr," dedi. "Unutma." Sonra atn drtnala srp gitti, birka dakika sonra bulut da szlerek uzaklat. Grayswandir'i knna soktum ve ne bir adm attm. Dnya evremde yine dnmeye balamt, k sa tarafmdan yaklayor, karanlk solda ekiliyordu. Arkamdaki kaya kntsna trmanmann bir yolunu aradm. Yaklak dokuz, on metre yksekliinde grnyordu ve zirveden grlebilecek manzaray istiyordum. zerinde durduum knt hem sama, hem de soluma doru uzanyordu. Ama inceleyince, sa tarafmdaki yolun, uygun bir trmanma noktas sunmadan hzla daraldn grdm. Dndm ve sola ilerledim. Bir tan tesindeki dar yerde kaba bir nokta buldum. Baklarm gezdirince, trmanmak mmkn geldi. Geleneksel tehditlerin yaklamasna karlk arkam kontrol ettim. Hayalet yol uzaklara szlmt; yaklaan baka biniciler yoktu. Trmanmaya baladm. Trmanmak g deildi, ama ykseklik aada grndnden fazla kt. Bu yerde grdm her eyi etkileyen uzamsal arpkln bir belirtisiydi byk ihtimalle. Bir sre sonra, kendimi yukar ektim ve boluun te yann daha iyi gren bir noktada ayakta durdum. 89 ROGER ZELAZNY Bir kez daha, kaos dolu renkleri grdm. Samdan, karanlk onlar gdyordu. zerinde dans ettikleri topraklar kaya ve krater doluydu, zerinde yaam iareti yoktu. Ama ortasndan, uzak ufuktan sada, dalardaki bir noktaya, mrekkep gibi ve ylans, ancak siyah yol olabilecek ey geiyordu. Yeni bir on dakikalk trman ve manevralar sonunda kara yolun bitiini grebileceim bir noktada mevzilenmitim. Yol dalardaki geni bir geidi spryor, boluun tam kenarna kadar geliyordu. Orada, siyahl mekan dolduran karanlkla birleiyordu, aralarndaki fark ancak yolun karanlnda yldzlarn parlamamas ile ayrt edilebiliyordu. Onu lmek iin bu dlama yntemini kullandm ve sisli iplikiklerin evresinde szld karanlk tepenin zerinde devam ettii izlenimini edindim. Hangi grnmeyen gzler zerinde geziniyorsa, alak tepenin kontrn olabildiince az bozmak iin karnmn zerinde uzandm. Orada yatarken, bu yolun nasl aldn dndm. Desen'deki zarar Amber'i bu ekilde ulalmaya ak

klmt ve lanetimin itici unsur olduuna inanyordum. imdi ben olmadan da alabileceini hissediyordum, ama benim de kendi rolm oynadmdan emindim. Eskiden inandm gibi tamamen olmasa da, su hl ksmen benimdi. O zaman Eric'i, Kolvir'de uzanm lrken dndm. Benden ne kadar nefret etse de, lm lanetini Amber'in dmanlarna saklayacan sylemiti. Baka bir deyile buna ve bunlara. Talihin tuhaf bir cilvesi. Artk abalarm tamamen en az sevdiim kardeimin lm dileini gerekletirmeye ynelmiti. Benim lanetimi geersiz klacak onun laneti ve arac olarak ben. Ama belki de, daha geni bir adan, uygun. Aradm ve yolda ilerlemeye balayan ya da toplanan par90 OBERON'UN ELI lak binici topluluklar bulamaynca memnun oldum. Baka bir saldr topluluu oktan yola kmadysa, Amber geici olarak gvendeydi hl. Ama baz eyler beni endielendiriyordu. En nemlisi, eer zaman orada Dara'mn olas kkeninin iaret ettii gibi garip davranyorsa, neden baka bir saldr olmamt? Kendilerini toplayp yeni bir saldr hazrlamalarna yetecek kadar zamanlar olduu kesindi. Amber zamanna gre yaknlarda, stratejilerini deitirecek bir ey mi olmutu? Eer yleyse ne? Silahlarm m? Brand'in geri dnmesi mi? Yoksa baka bir ey mi? Ayn zamanda, Benedict'in ileri karakollarnn nereye kadar uzandn merak ediyordum. Kukusuz bu kadar uzaa deil, aksi halde bilgim olurdu. Buraya hi gelmi miydi? Dierlerinden herhangi biri, son zamanlarda benim durduum yerde durup, benim bilmediim bir ey bilerek Kaos Saraylar'na bakm myd? Geri dner dnmez Brand ile Benedict'i bu konuda sorgulamaya karar verdim. Tm bunlar beni, o anda zamann bana nasl davrandn merak etmeye itti. Burada gerektiinden daha fazla zaman harcamamak en iyisi, diye karar verdim. Dworkin'in masasndan aldm dier Koz Kartlarn taradm. Hepsi ilgi ekici grnyor olsa da, tasvir edilen manzaralarn hibirini tanmyordum. Bunun zerine kendi kutumu atm ve kartrarak Random'n Koz Kartn buldum. Belki daha nce benimle iletiim kurmaya alan oydu. Yava yava, grnt gzlerimin nnde yzd ve bulank, kaleydeskop imgelerine baktm, Random'm resmi de ortalarnda. Hareket ve bklen perspektifler... "Random," dedim. "Ben Convin." Zihnini hissettim, ama yant gelmedi. O zaman aklma bir cehennem srnn ortasnda olduu, tm konsantrasyonu91 ROGER ZELAZNY nun evresindeki Glge malzemesini bkme iine adand geldi. Kontroln kaybetmeden yant veremezdi. Elimde Koz Kartn kapadm ve iletiimi kestim. Gerard'n kartn buldum. Biraz sonra, iletiim saland. Ayaa kalktm. "Convin, neredesin?" diye sordu. "Dnyann sonunda," dedim. "Eve dnmek istiyorum." "Gel o zaman." Elini uzatt. Uzandm ve elini tuttum, ileriye bir adm attm.

Amber'deki sarayn zemin katnda, Brand'in geri dnd gece toplandmz oturma odasndaydm. Sabahn erken saatleri gibi grnyordu. mineden ate vard. Baka kimse yoktu. "Sana daha nce ulamaya altm," dedi. "Sanrm Brand de denedi. Ama emin olamyorum." "Ne kadardr yoktum?" "Sekiz gn," dedi. "Acele ettiime memnun oldum. Neler oluyor?" "Tatsz bir ey yok," dedi. "Brand'in ne istediini bilmiyorum. Seni sorup duruyordu ve ben sana ulaamadm. Sonunda ona bir deste verdim ve o daha iyi i karabilecek mi, bakmasn istedim. Grne gqre karamam." "Meguldm," dedim, "ve zaman-ak diferansiyeli fenayd." Ban sallad. "Durumu dzeldiinden beri ondan kanyorum. Yine o karanlk mh hallerinden birine girdi ve kendine bakabilecei konusunda srar ediyor. Bu konuda hakl ve bylesi daha iyi." "imdi nerede?" "Kendi odasnda. Yaklak bir saat nce oradayd -kara ka92 OBERON'UN ELI ra dnyordu." "Hi dar kt m?" "Birka ksa yry. Ama son gnlerde kmad." "Sanrm gidip onu grsem iyi olacak o zaman. Random'dan haber var m?" "Evet," dedi. "Birka gn nce Benedict dnd. Random'm olu ile ilgili baz ipular bulduklarn syledi. Bir iki tanesini kontrol etmesine yardm etmi. Bir tanesi daha teye gidiyormu, ama Benedict, her ey belirsiz olduu iin Amber'den fazla ayr kalmamasnn daha iyi olacan hissetmi. Bu yzden Random' arayn yalnz srdrmesi iin brakm. Ama maceras srasnda bir ey edinmi. Yapay bir kol takarak dnd -gzel bir para. Onunla, daha nce yapabildii her eyi yapabiliyor." "Gerekten mi?" dedim. "Tuhaf bir ekilde tandk geldi." Glmsedi, ban sallad. "Kolu onun iin Tir-na Nog'th'tan getirdiini syledi. Aslnda, en ksa srede seninle bunu konumak istiyor." "Eminim istiyordur," dedim. "imdi nerede?" "Kara yol boyunca kurduu ileri karakollardan birinde. Ona Koz Kartn kullanarak ulamak zorunda kalacaksn." "Teekkrler," dedim. "Julian ya da Fiona hakknda yeni bir ey?" Ban sallad. "Tamam," dedim, kapya dnerek. "Sanrm ilk nce gidip Brand'i greceim." "Ne istediini merak ediyorum," dedi. "Bunu hatrlayacam," dedim ona. Odadan ktm ve merdivenlere yneldim. 93 7 Brand'in kapsn aldm.

"eri gir, Convin," dedi. Girdim ve eii aarken gelenin ben olduumu nasl anladn sormamaya karar verdim. Odas kasvetli bir yerdi ve gndz olmasna ve drt penceresi olmasna ramen mumlar yanyordu. Pencerelerin ndeki kepenkler kapatlmt. Drdncs ksmen akt. Brand bu pencerenin yannda durmu, denize bakyordu. Batan aa siyah kadifelere brnmt, boynunda gm bir zincir aslyd. Kemeri de gmt -gzel, halkal bir ey. Kk bir hanerle oynuyordu ve ben ieri girerken bakmad. Hl solgundu, ama sakal dzgn bir ekilde krplmt, iyice temizlenmiti ve onu en son grdm zamandan biraz daha kiloluydu. "Daha iyi grnyorsun," dedim. "Nasl hissediyorsun?" Dnd ve ifadesiz bir yzle, gzleri yar kapal, beni szd. "Ne cehennemdeydin?" dedi. "Orada burada. Beni neden grmek istedin?" "Sana neredeydin, diye sordum." "Ben de seni duydum," dedim, arkamdaki kapy yine aarak. "imdi dar kacam ve tekrar ieri gireceim. Bu sol<)4 OBERON'UN EL bete batan balamaya ne dersin?" ini ekti. "Bir dakika. zr dilerim," dedi. "Neden hepimiz bu kadar alnganz? Bilmiyorum... Tamam. Batan balamamz daha iyi olabilir." Hanerini knna soktu ve oday ap siyah ahap ve deriden ar bir sandalyeye oturdu. "Konutuumuz her ey hakknda endielenmeye baladm," dedi, "konumadmz baz eyler hakknda da. Senin Tir-na Nog'th'taki iini tamamlayp geri dnmen iin uygun grnen bir sre bekledim. Sonra seni sordum ve henz dnmediin sylendi. Biraz daha bekledim. Bata sabrszdm, sonra da dmanlarn pususuna dm olmandan endielenmeye baladm. Daha sonra sorduumda, dndn, Random'm kars ile konuacak -harika bir sohbet olmal- ve biraz kestirecek kadar kaldn rendim. Sonra yine gitmisin. Beni olaylardan haberdar etmediin iin sinirlendim, ama biraz daha beklemeye karar verdim. Sonunda Gerard'dan sana Koz Kartn aracl ile ulamasn istedim. O baarsz olunca, hayli endielendim. O zaman kendim denedim ve sana defalarca dokundum gibi geldi, ama sana ulaamadm. Senin iin korktum ve imdi batan beri korkacak bir ey olmadn gryorum. Bu yzden, ters davrandm." "Anlyorum," dedim, onun sa tarafndaki bir sandalyeye oturarak. "Aslnda, zaman benim iin sizin iin olduundan daha hzl akyordu, bu yzden oturduum yerden kprdamamm bile saylabilir. Muhtemelen senin yaran benimkinden daha fazla iyilemitir." Hafife glmsedi ve ban sallad. "Bu da bir ey," dedi. "ektiim aclara karlk." 93 ROGER ZELAZNY "Ben de birka ac yaadm," dedi, "bu yzden bana daha

fazlasn yaatma. Beni bir ey iin grmek istiyordun. Neymi bakalm." "Seni rahatsz eden bir ey var," dedi. "Belki ilk nce onu konumalyz." "Tamam," dedim. "Konualm." Dndm ve kapnn yanndaki duvarn zerindeki resme baktm. Bir yalboya, Mirata'daki kuyunun olduka kasvetli bir tasviri, atlarnn yannda durmu konuan iki adam. "Kolayca ayrt edilir bir stilin var," dedim. "Her konuda," diye yant verdi. "Bir sonraki cmlemi aldn," dedim, Martin'in Koz Kartn karp ona uzatarak. Kart incelerken yz ifadesiz kald, bana ksa, yan bir bak frlatt ve ban sallad. "Kendi el iimi inkar edemem," dedi. "O el bu kart izmekten daha fazlasn yapt, deil mi?" Dilinin ucunu st dudanda gezdirdi. "Nerede buldun?" diye sordu. "Tam olarak braktn yerde, her eyin yreinde -gerek Amber'de." "Demek..." dedi, sandalyeden kalkp pencereye dnerek ve daha iyi k altnda incelemek iin kart kaldrarak. "Demek," diye tekrarlad, "tahmin ettiimden de fazlasn biliyorsun. Birincil Desen'i nasl rendin?" Bam olumsuz anlamda salladm. "lk nce sen sorumu yantla: Martin'i sen mi hanerledin?" Bir kez daha bana dnd, bir an bakt, sonra ban ksaca sallad. Gzleri yzm aramaya devam etti. "Neden?" diye sordum. 96 OBERON'UN ELI "Birisinin yapmas gerekiyordu," diye aklad, "ihtiya duyduumuz glerin yolunu amak iin. p ektik." "Ve sen kazandn." "Kazandm m? Kayp m ettim?" Omuzlarn silkti. "Btn bunlar neden imdi nemli olsun? Olaylar beklediimiz gibi gelimedi. Artk o zamankinden farkl biriyim." "Onu ldrdn m?" "Ne?" "Martin, Random'n olu. Verdiin yaradan dolay ld m?" Avularn yukar evirdi. "Bilmiyorum," dedi. "lmediyse, denemediimden deil. Daha fazla aramana gerek yok. Suluyu buldun. imdi ne yapacaksn?" Bam salladm. "Ben mi? Hibir ey. Tek bildiim, olann hl yayor olabilecei." "O zaman daha nemli konulara geelim. Gerek Desen'in varln ne zamandr biliyorsun?" "Yeterince uzun," dedim. "Kkeni, ilevleri, Amber kannn etkisi -yeterince uzun. Dworkin'e senin dndnden daha fazla dikkat ettim. Ama varln kumana zarar vermekte fayda grmedim. Bu yzden brak Rover daha uzun, ok uzun sre uyusun. Seninle konuana kadar kara yolun byle bir aptallkla ilgili olabilecei aklma bile gelmedi. Desen'i inceleme-

ye gittiimde Martin'in Koz Kartn buldum ve geri kalan rendim." "Martin'i tandn bilmiyordum." "Onu hi grmedim." "O zaman Koz Kartndaki resmin onun olduunu nasl an97 ROGER ZELAZNY ladin?" "Orada yalnz deildim." "Yannda kim vard?" Glmsedim. "Hayr, Brand. imdi senin sran. Son konutuumuzda bana Amber'in dmanlarnn ta Kaos Saraylar'ndan geldiini, sen, Bleys ve Fiona taht ele geirmenin en iyi yolu konusunda hemfikir iken yaptnz bir ey yznden kara yolu kullanarak aleme girebildiklerini sylemitin. Artk ne yaptnz biliyorum. Yine de Benedict kara yola gzkulak oluyor; ben de Kaos Saraylan'm yeni grdm. Toplanan gler yok, o yol zerinde bize doru herhangi bir hareket yok. Orada zamann farkl aktn biliyorum. Onlar tutann ne olduunu renmek istiyorum. Neden harekete gemediler? Ne bekliyorlar, Brand?" "Sahip olduumdan daha fazla bilgi atfediyorsun bana." "Sanmyoam. Burada, konu zerinde uzman olan yalnzca sen varsn. Onlarla anlama yaptn. O Koz Kart, konumadn baka konular olduunu kantlyor. Kvranma, konu." "Saraylar..." dedi. "Sen meguldn. Eric seni hemen ldrmedii iin aptaln biriydi -eer btn bunlar bildiinden haberi varsa." "Eric aptaln biriydi," diye kabullendim. "Ama sen deilsin. imdi konu." "Ama ben aptaln biriyim," dedi, "hem de duygusal bir aptal. Uzun zaman nce burada, Amber'de yaptmz son tartmay hatrlyor musun?" "Biraz." "Yatamn kenarnda oturuyordum. Sen yaz masamn yannda duruyordun. Sen dnp kapya yneldiinde, seni l98 OBERON'UN ELI drmeye karar verdim. Kurulmu bir arbalet bulunan yatamn altna uzandm. Elimi zerine koymu, kaldracaktm ki, beni durduran bir ey fark ettim." Durdu. "Neydi o?" diye sordum. "Kapnn yanma bak." Baktm. zel bir ey grmedim. Bam salladm, ama o, "Yerde," dedi. Sonra ne olduunu fark ettim -koyu krmz, zeytin rengi, kahverengi ve yeil, kk geometrik desenleri vard. Ban sallad. "En sevdiim halmn zerinde duruyordun. Kanla lekenmesini istemedim. Daha sonra fkem geti. Demek ben de duygularn ve koullarn kurbanym." "Harika bir hikaye..." diye baladm. "... ama artk gevezelii brakmam istiyorsun. Ama geve-

zelik etmiyordum. Bir ey anlatmaya alyordum. Hepimiz birbirimizin msamahas, yer yer de talihli kazalar sayesinde hayattayz. ok nemli iki olayda o msamahay askya almay ve kaza olasln karmay neriyorum. Ama ilk nce, soanu yantlamak iin, onlar neyin tuttuunu bilmesem de, ok iyi bir tahminde bulunabilirim. Bleys Amber'e saldrmak iin byk bir kuvvet toplad. Ama senin elik ettiin ordunun byklne denk bir ey olmayacak. Bu saldrya verilecek koullu tepki iin son saldrnn anlarna gveniyor olacak. Muhtemelen saldrdan nce Benedict'e ve sana suikast dzenlenecek. Ama btn bunlar yanltmaca olacak. Fiona'nn Kaos Saraylar ile iletiime getiini -belki imdi oradadr- ve onlar Bleys'in yanltmaca basknndan sonra her an beklenebilecek asl saldr iin hazrlandn tahmin ediyorum. Bu yzden..." 99 ROGER ZELAZNY "Bunun ok iyi bir tahmin olduunu syledin," diye szn kestim. "Ama Bleys'in hl hayatta olduunu kesin olarak bilmiyoruz bile." "Bleys hayatta," dedi. "Koz Kart aracl ile yaadn belirledim -hatta eylemlerinin ksa bir zetini aldm- ama varlm fark etti ve iletiimi kesti. Bu tr gzetlemelere kar ok hassastr. Onu Amber'e kar kullanmay planlad birliklerle sahada buldum." "Ya Fiona?" "Hayr," dedi. "Onun Koz Kart ile deney yapmaya kalkmadm ve senin de kalkmaman tavsiye ederim. O son derece tehlikelidir ve etkisine kendimi amak istemedim. Onun mevcut konumu hakkndaki tahminleri domdan bilgi yerine karmlara dayal. Ama buna gvenmeyi tercih ederim." "Anlyorum," dedim. "Bir planm var." "Syle." "Beni tutsaklktan kurtarma ekliniz, herkesin konsantrasyonunu sizin yaptnz gibi birletirmek olduka ilham vericiydi. Ayn prensip bir kez daha, farkl bir ama iin kullanlabilir. Byle bir g birinin savunmasn kolayca krabilir -hatta aba doru ynlendirilirse Fiona gibi birinin bile." "Yani, sen ynlendirirsen, yle mi?" "Elbette. Aileyi toplamamz ve her neredelerse, Bleys ve Fiona'yla zorla iletiime gemeyi, onlar bedensel olarak tamamen kilitlemeyi neriyorum. Bir dakika kadar. Benim saldrmama yetecek kadar." "Martin'e yaptn gibi mi?" "Daha iyi, umarm. Martin son anda kurtulmay baard. Sizin yardmnzla, bu sefer bu olmamal. ya da drt kii bi100 OBERON'UN ELI le muhtemelen yeterli olacaktr." "Bu kadar kolayca baarlabileceine gerekten inanyor musun?" "Denememizin iyi olacan biliyorum. Zaman daralyor. Amber'i aldklarnda idam edileceklerden biri sen olacaksn. Biri de ben. Ne diyorsun?" "Eer gerekli olduuna ikna olursam. O zaman sana uy-

maktan baka seeneim kalmaz." "Gerekli, inan bana. htiya duyacam dier bir ey Hkm Mcevheri." "Ne iin?" "Eer Fiona gerekten Kaos Saraylar'ndaysa, Koz Kart tek bana ona ulamak ve onu yakalamak iin yeterli olmaz -arkasnda hepimiz birden olsak bile. Bu dummda, enerjimizi odaklamak iin Mcevher'e ihtiyacm olur." "Sanrm bu ayarlanabilir." "O zaman ne kadar acele etsek o kadar iyi. Her eyi bu gece iin ayarlayabilir misin? Bana den ksmn halledebilecek kadar iyiletim." "Lanet olsun, hayr," dedim, ayaa kalkarak. "Ne demek istiyorsun?" Sandalyenin kollarn kavrayarak yar doruldu. "Neden olmasn?" "Sana, gerekli olduuna ikna olursam uyarm, dedim. Bunlarn ounun tahmin olduunu itiraf ettin. Yalnz bu bile beni ikna olmaktan alkoyuyor." "O zaman ikna olmay unut. Risk almaya raz msn? Bir sonraki saldr son saldrdan ok daha gl olacak, Corwin. Yeni silahlarn biliyorlar. Planlarnda bunu da hesaba katacaklar." "Sana katlsam bile, Brand, ldrmenin gerekli olduuna [01 ROGER ZELAZNY dierlerini ikna edemeyeceimden eminim." "Onlar ikna etmek mi? Syle, yeter! Hepsini grtlaklarndan yakaladn, Convin! imdi sen tepedesin. Orada kalmak istiyorsun, deil mi?" Glmsedim ve kapya dom yrdm. "Kalacam da," dedim, "her eyi kendi tarzmla yaparak. nerini kayda geeceim." "Senin tarzn lmne yok aacak. Dndnden daha abuk." "Yine halnn zerinde duruyorum," dedim. Kahkaha att. "ok iyi. Ama seni tehdit etmiyordum. Ne demek istediimi biliyorsun. Artk Amber'in tamamndan sorumlusun. Dom olan yapmalsn." "Sen de benim ne demek istediimi biliyorsun. Srf senin talminlerin yznden aramzdan iki kiiyi daha ldrmeyeceim. Bundan daha fazlasna ihtiyacm var." "Elde ettiim zaman, ok ge olacak." Omuzlarm silktim. "Greceiz." Kapya ulatm. "imdi ne yapacaksn?" Bam salladm "Herkese her bildiimi anlatmyorum, Brand. Bir tr sigorta bu." "Bunu takdir ederim. Yalnzca yeterince ok ey bildiini umuyorum." "Ya da belki ok fazla ey bildiimden korkuyorsundur," dedim. Bir an, gzlerinin altndaki kaslarda ihtiyatl bir bak dans 102

OBERON'UN ELI etti. Sonra glmsedi. "Senden korkmuyorum, kardeim," dedi. "Korkacak hibir eyinin olmamas iyi," dedim. Kapy atm. "Dur," dedi. "Evet?" "Martin'in Koz Kartn benim braktm yerde bulduunda yannda kim olduunu sylemedin." "Random'd," dedim. "Ah. Detaylardan haberdar m?" "Olunu senin hanerlediini bilip bilmediini kastediyorsan," dedim, "yant hayr, henz deil." "Anlyorum. Ya Benedict'in yeni kolu? Onun iin bir ekilde Tir-na Nog'th'tan aldn anlyorum. Bu konuda daha fazlasn renmek isterim." "imdi deil," dedim. "Bir sonraki bulumamza bireyler saklayalm. O kadar uzak olmayacak." Dar ktm ve halya sessiz teekkrlerimle kapy kapattm. 103 8 Mutfaa gidip, muazzam bir yemek derleyip mideye indirdikten sonra, ahrlara gittim ve bir Zamanlar Eric'e ait olan gzel, gen, al donlu bir at buldum. Eric'in olmasna ramen dost olduk ve ok gemeden bizi Glge glerimin kampna gtrecek, Kolvir'den aa dolanan yolda ilerliyorduk. At srer ve yediklerimi sindirirken, benim iin son birka saate karlk gelen srede yaadm olaylar ve yaptm keifleri dndm. Eer Amber gerekten de Dworkin'in Kaos Saraylan'na kar isyan hareketinden doduysa, o zaman hepimizin imdi bizi tehdit eden glerle akraba olmamz olasyd. Elbette, Dworkin'in sylediklerine ne kadar gvenilebileceini bilmek zordu. Yine de kara yol, grnte Brand'in ayininin -Dworkin'den rendii prtmsiplere dayandrd bir eydorudan sonucu olarak gerekten Kaos Saraylan'na kadar uzanyordu. Neyse ki, imdilik Dvvorkin'in anlatmnn en ok inan gerektiren ksmlar, acil ve pratik alardan, hali hazrda ok nemli grnmeyen eylerdi. Yine de, bir tekboynuzun soyundan olmak konusunda duygularm karkt"Convin!" Dizginleri ektim. Zihnimi mesaja atm ve Ganelon'un imgesi belirdi. 104 OBERON'UN ELI "Buradaym," dedim. "Nereden bir deste Koz Kart buldun? Ve onlar kullanmay nasl rendin?" "Bir sre nce ktphanedeki dolaptan bir deste aldm. Seninle acele iletiime gemek gerekirse bunun iyi bir fikir olacan dndm. Onlar kullanmaya gelince, sen ve dierlerinin yapyor grnd eyi yaptm -Koz Kartn incelemek, onu dnmek, kii ile iletiime gemek zerinde younlamak." "Uzun zaman nce sana bir deste vermeliydim," dedim.

"Benim atladm ve telafi ettiin iin memnun olduum bir nokta. imdi yalnzca kartlar snyor musun, yoksa bir ey mi oldu?" "Bir ey oldu," dedi. "Neredesin?" "Ne tesadftr ki, ben de seni grmeye geliyordum." "yi misin?" "Evet." "Gzel. Gel, o zaman. Seni, sizlerin yapt gibi, bu eyden getirmeye almasam daha iyi. O kadar da acil deil. Seni birazdan grrm." "Peki." letiimi kesti ve ben dizginleri silkeleyerek devam ettim. Bir an, benden bir deste istemedii iin sinirlenmitim. Sonra, Amber zaman ile bir haftadan fazla zamandr yok olduumu hatrladm. Muhtemelen endielenmi, dierlerine, birinin benimle iletiime gemesini isteyecek kadar gvenmemiti. Belki haklyd da. ni ve kampa giden yolculuun kalan hzl geti. At -ad Davul'du, bu arada- bir yerlere gitmekten memnun grnyordu ve en ufak bir bahanede ban alp gitmeye eilimliydi. Bir noktada, onu yormak iin dizginleri braktm ve uzun I 05 ROGER ZELAZNY zaman gemeden kamp grdm. O anda Yldz' zlediimi fark ettim. Kampn iinde ilerlerken baklarn ve selamlarn hedefi oldum. Beni bir sessizlik takip etti ve ben geerken tm eylemler durdu. Sava emri vermeye geldiime inanp inanmadklarn merak ettim. Ben attan inmeden Ganelon adrndan kt. "Hzl," diye yorum yapt, ben inerken elimi skarken. "Gzel bir at." "Evet," diye kabul ettim, dizginleri emir erine vererek. "Ne haberler var?" "Eh..." dedi. "Benedict'le konuuyordum..." "Kara yolda hareket mi var?" "Hayr, hayr. yle bir ey deil. Bahsettii dostlarnn -Tecylerin yanndan dndkten sonra, Random'n iyi olduunu, Martin'in nerede olduuna ilikin bir ipucunu takip ettiini sylemek iin beni grmeye geldi. Ondan sonra baka eyleri konumaya baladk ve sonunda benden Dara hakknda bildiim her eyi anlatmam istedi. Random onun Desen'i yrdn anlatm ve Benedict kendinden baka herkesin onun varlndan haberdar olduuna karar vermi." "Ona ne anlattn?" "Her eyi." "Tahminler ve speklasyonlar dahil mi -Tir-na Nog'th'tan sonra?" "yle." "Anlyorum. Nasl karlad?" "Heyecanl grnyordu. Mutlu, bile diyebilirim. Gel kendin konu onunla." Bam salladm ve adrna doru dnd. Kap kanadn 106 OBERON'UN ELI

arkaya itti ve yana ekildi. eri girdim. Benedict, zerinde bir harita serili olan kk bir sandn yanndaki alak bir tabureye oturmutu. Gkyzndeki ehirden getirdiim lmcl, gm kablolu, ate ivili mekanik kola monte edilmi parlak, iskelet elin uzun, metal parma ile harita zerinde bir eyi takip ediyordu. Alet imdi sa koluna, kahverengi gmleinin yeninin kesik olduu yerin biraz altna balanmt. Beni bir anlna rpererek durduran bir deiiklikti bu, karlatm hayalete o kadar benziyordu ki. Gzleri gzlerimle karlat ve selam vererek elini kaldrd, kaytsz, mkemmel bir hareketti ve yzn krtrdn grdm en geni glmseme ile glmsedi. "Convin!" dedi ve sonra ayaa kalkp o elini uzatt. Beni neredeyse ldren aleti tutmak zorunda kaldm. Ama Benedict bana kar, uzun zaman olmad kadar iyi niyetli grnyordu. Yeni eli sktm ve basnc mkemmeldi. Soukluunu, keli oluunu grmezden gelmeye altm ve bu kadar ksa sre iinde onu bu kadar iyi kontrol etmeyi renmesi karsndaki aknlm iinde neredeyse baarl oldum. "Sana bir zr borluyum," dedi. "Sana hakszlk ettim. ok zgnm." "Tamam," dedim. "Anlyorum." Bir anlna beni kucaklad ve aramzdaki her eyin dzeldiine ilikin inancm, ancak o hassas ve lmcl parmaklarn omzumu kavramas ile karard. Ganelon gld, bir baka tabure getirdi ve sandn dier tarafna koydu. Koullar ne olursa olsun bahsedilmesini istemediim bir konuyu am olmas karsnda hissettiim fke, etkilerini grnce yok olmutu: Benedict'i daha iyi bir ruh halinde grdm hatrlamyordum; Ganelon'un anlamazlkla107 ROGER ZELAZNY rmz zmeyi baarmaktan memnun olduu akt. Kendi kendime glmsedim, tabureyi kabul ettim, kl kemerimin tokasn zdm ve Grayswandir'i adr direine astm. Ganelon kadeh ile bir ie arap kard. Kadehleri nmze koyup doldururken yonm yapt, "Avalon'daki o gece adrnda bize gsterdiin konukseverliin karl olarak." Benedict kadehini pek az nlatarak kaldrd. "Bu adrda daha fazla rahatlk var," dedi. "yle deil mi, Corwin?" Bam salladm ve kadehimi kaldrdm. "Bu rahatla. Hep srmesi dileiyle." "Nicedir," dedi, "Random ile uzun uzun konumak iin ilk kez frsat buldum. Olduka deimi." "Evet," diye onayladm. "Artk ona eskiden olduundan daha fazla gveniyorum. Tecylerin yanndan ayrldktan sonra konumak iin zamanmz oldu." "Nereye gidiyordunuz?" "Martin'in ev sahibine syledii baz eyler Glge'de daha uzakta, benim bildiim bir yere gittiini iaret ediyor gibiydi -Heerat isimli byk ehire. Oraya gittik ve bunun don olduunu grdk. O taraftan gemi." "Heerat' bilmiyorum." "Bir kerpi ve ta ehri -pek ok yolun kesitii bir ticaret

merkezi. Orada, Random onu douya ve muhtemelen Glge'nin derinliklerine gtren haberler ald. Heerat'ta ayrldk, nk Amber'den fazla ayr kalmak istemiyordum. Ayn zamanda, peine dmek iin acele ettiim kiisel bir konu vard. Random bana sava gn Dara'nn Desen'i yrdn grdn anlatt." 108 OBERON'UN ELI "Bu doru," dedim. "Yrd. Ben de oradaydm." Ban sallad. "Dediim gibi, Random beni etkiledi. Doruyu sylediine inandm. Eer yleyse, o zaman muhtemelen sen de doruyu sylyordvm. Bunu kabul edince, kzn iddialarn aratrmam gerekiyordu. Sen yoktun, bu yzden Ganelon'a geldim -bu gnler nceydi- ve Dara hakknda bildii her eyi anlattrdm." Ganelon'a baktm, ban hafife emiti. "Demek yeni bir akraba kefettiine inanyorsun," dedim, "yalanc bir akraba, kukusuz ve byk ihtimalle bir dman -ama yine de bir akraba. Bir sonraki hareketin ne olacak?" Bir yudum arap ald. "Akrabala inanmak istiyorum," dedi. "Bu fikir her nedense beni memnun ediyor. Bu yzden bunun doruluunu ya da yanlln kesin olarak kantlamak istiyorum. Eer gerekten akraba olduumuz kantlanrsa, o zaman eylemlerinin arkasndaki itici gleri anlamak istiyorum. Ve neden varln dorudan bana bildirmediini renmek istiyorum." Kadehini indirdi, yeni elini kaldrd ve parmaklarn gerdi. "Bu yzden," diye devam etti, "Tir-na Nog'th'ta yaadn, Dara ve benimle ilgili eyleri renmekle balamak istiyorum. Bu eli de ok merak ediyorum. Sanki benim iin yaplm gibi davranyor. Gkyzndeki ehirde fiziksel bir nesne elde edildiini hi duymamtm." Yumruunu skt, at, bileini evirdi, kolunu uzatt, kaldrd, yavaa dizine indirdi. "Random olduka etkili bir operasyon yapt, sence de yle deil mi?" diye bitirdi. "ok," diye kabul ettim. "Ee, hikayeni anlatacak msn?" Bam salladm ve bir yudum arap aldm. 109 ROGER ZELAZNY "Gkyzndeki sarayda oldu," dedim. "Mekan mrekkep gibi, devaml kayan glgelerle doluydu. Kendimi taht odasn ziyaret etmek zorunda hissettim. Bunu yaptm ve glgeler yana kaydnda, seni bu kolu takm, tahtn sanda dururke grdm. Grnt biraz daha berraklanca, Dara'nn taht oturmu olduunu grdm. lerledim ve ona Grayswandir il dokundum. Bu beni onun iin grnr kld. Benim yzyllar nce ldm bildirdi ve mezarma dnmemi istedi. Soyunu sorduum zaman, senden ve cehennem kadn Lintra'nn soyundan geldiini syledi." Benedict derin bir nefes ald, ama hibir ey sylemedi. Devam ettim: "Zaman, dedi, doduu yerde o kadar farkl bir hzda akyormu ki, orada nesiller gemi. Normal insan zelliklerine sahip olan ilk oymu. Yine gitmemi istedi. Bu srada, sen

Grayswandir'i inceliyordun. Sonra onu tehlikeden kurtarmak iin bir hamle yaptn ve dvtk. Benim klcm sana, senin elin bana ulaabiliyordu. Hepsi bu. Bunu dnda, hayaletlerin karlamasyd. Gne domaya, ehir solmaya baladnda, o elle beni yakaladn. Grayswandir'i savurup onu koldan kesip ayrdm ve katm. Hl omzumu tutuyor olduu iin benimle geldi." , "Merak uyandrc," dedi Benedict. "O yerin sahte kehanetler verdiini bilirdim -ne olaca hakknda gerek bir resimden ok ziyaretinin korkularn ve gizli arzularn. Ama sk sk bilinmeyen gerekler gsterdii de oldu. Ve baka ok eyde olduu gibi, gerei sahteden ayrmak g. Sen nasl yorumluyorsun?" "Benedict," dedim. "Kkenine ilikin hikayeye inanmaya eilimliyim. Sen onu hi grmedin, ama ben grdm. Baz a o OBERON'UN ELI lardan sana benziyor. Kalanna gelince... kukusuz senin sylediin gibi -gerek ayklandktan sonra ne kalyorsa o." Yavaa ban evet anlamnda sallad. kna olmadn grebiliyordum, ama srar etmek istemedim. Geri kalann neye iaret ettiini o da benim kadar iyi biliyordu. Eer taht zerinde hak iddia ederse ve taht ele geirirse, bir gn tek varisi tahta gesin diye ekilmesi mmknd. "Ne yapacaksn?" diye sordum ona. "Yapmak m?" dedi. "Random Martin hakknda ne yapyor? Onu arayacam, bulacam, hikayeyi kendi dudaklarndan dinleyeceim ve sonra kendim karar vereceim. Ama bu, kara yol meselesi hallolana kadar beklemek zorunda kalacak. Bu, seninle konumak istediim bir baka konu." "Evet?" "Eer zaman onlarn kalesinde bu kadar farkl ilerliyorsa, yeni bir saldr hazrlamak iin gerektiinden de ok zamanlar oldu. Onlar sonucu belirsiz atmalar iin beklemeye devam etmek istemiyomm. Kara yolu kaynana kadar takip edip, onlara kendi topraklarnda saldrmay dnyorum. Senin de bu karara katlman istiyorum." "Benedict," dedim, "hi Kaos Saraylar'n grdn m?" Ban kaldrd ve adrn bo duvarna bakt. "Yzyllar nce, genken," dedi, "gidebildiim kadar, her eyin sonuna kadar cehennem sr yaptm. Orada, blnm gkyznn altnda, korkun bir boluk grdm. Orann hl var olup olmad ya da yolun o kadar uzaa gidip gitmedii hakknda bir fikrim yok, ama durum buysa o yolu tekrar gitmeye hazrlklym." "Durum bu," dedim. "Nasl emin olabilirsin?" II I ROGER ZELAZNY "O lkeden yeni dndm. inde karanlk bir kale szlyor. Yol oraya gidiyor." "Yol ne kadar zor?" "te," dedim, Koz Kartn karp ona uzatarak. "Bu Dworkin'e aitti. Eyalar arasnda buldum. Yeni denedim. Beni oraya gtrd. O noktada zaman hzl. Kartta grlmeyen trden,

szlen bir yolda, bir atlnn saldrsna uradm. Orada Koz Kart iletiimi g, belki zaman fark yznden. Beni Gerard geri getirdi." Kart inceledi. "O zaman grdm yere benziyor," dedi sonunda. "Bu lojistik sorunlarmz zyor. Koz Kart iletiiminin iki ucunda iki kii varken birlikleri, Kolvir'den Garnath'a naklettiimiz gibi nakledebiliriz." Bamla evetledim. "Sana gstermemin sebeplerinden biri bu. yi niyetimi kantlamak iin. Glerimizi bilinmeyen bir yere gtrmekten daha az risk ieren baka bir yol olabilir. Ben biraz daha keif yapana kadar bu giriimi ertelemeni istiyorum." "Oras hakknda bilgi edinene kadar, her durumda biraz erteleyeceim. Otomatik silahlarnn orada alp almayacan bilmiyoruz, deil mi?" , "Hayr, yanmda bir tane gtrmemitim." Dudaklarn bzd. "Gerekten de yanna bir tane alp, snamay dnmeliydin." "Buradan ayrldm koullar buna izin vermiyordu." "Koullar m?" "Baka zaman. imdi konumuzla ilgili deil. Kara yolu kaynana kadar takip etmekten bahsettin..." 112 OBERON'UN ELI "Evet?" "Gerek kayna oras deil. Asl kayna gerek Amber'de yatyor, birincil Desen'deki bir kusurda." "Evet, bunu anlyorum. Hem Random, hem de Ganelon gerek Desen'in olduu yere yaptnz yolculuu ve orada bulduunuz zarar anlatt. Paralellii gryomm, olas balanty..." "Avalon'dan katm, senin de beni takip ettiin zaman hatrlyor musun?" Yant olarak, yalnzca hafife glmsedi. "Kara yolu getiimiz bir nokta vard," dedim. "Hatrlyor musun?" Gzlerini kst. "Evet," dedi. "inde bir yol kestin. O noktada dnya normal haline dnmt. Unutmuum." "Desen'in etkisiydi," dedim, "sanrm daha byk lekte kullanlabilir." "Ne kadar byk?" "Tamamn silmek iin." Arkasna yasland, yzm inceledi. "O zaman neden yapmyorsun?" "Yapmam gereken baz hazrlklar var." "Ne kadar zaman alr?" "Fazla deil. Muhtemelen birka gn kadar. Belki birka hafta." "Neden bunu daha nce sylemedin?" "Yeni rendim." "Nasl yapyorsun?" "Temel olarak, Desen'i onarmak anlamna geliyor." "Tamam," dedi. "Diyelim ki, basardn. Dman hl orada

[13 ROGER ZELAZNY olacak." Garnath'a ve kara yola dom iaret etti. "Birisi onlara bir kez geit verdi." "Dman hep oradayd," dedim. "Ve bir daha geit verilmemesini salamak bize kalacak -bata geidi verenlere gereken muameleyi yaparak." "Bu konuda sana uyarm," dedi, "ama benim kastettiim bu deildi. Bir derse ihtiyalar var, Convin. Onlara Amber'e sayg gstermeyi retmek istiyorum, yle bir sayg olsun ki, yol yine alsa bile, onu kullanmaya korksunlar. Kastettiim buydu. Bu gerekli." "Orada savamann nasl bir ey olacan bilmiyorsun, Benedict. Bu, lafn tam anlamyla, tasvir edilemez." Glmsedi ve ban iki yana sallad. "O zaman sanrm gidip kendim grsem en iyisi olacak," dedi. "Senin iin sorun olmazsa bu kart imdilik alkoyacam." "Sorun olmaz." "Gzel. O zaman sen Desenle ilgili iine bak, Convin, ben de kendi iime bakaym. Bu benim de biraz zamanm alacak. Gidip komutanlara yokluumda ne yapacaklarna ilikin emirler vermeliyim. Birbirimizle konumadan nihai neme sahip bir ey yapmamak konusuada anlaalm." "Kabul," dedim. araplarmz bitirdik. "Ben de ksa sre sonra yola kacam," dedim. "Bu yzden, iyi anslar." "Sana da." Yine glmsedi. "Her ey daha iyi," dedi ve girie geerken omzumu kavrad. Onu takip ederek darya ktk. "Benedict'in atn getir," diye yakndaki bir aacn dibinde I 14 OBERON'UN ELI bekleyen emir erine emretti Ganelon; sonra dnerek, Benedict'e elini uzatt. "Ben de sana ans dilemek istiyorum." Benedict ban sallad ve elini skt. "Teekkr ederim, Ganelon. Pek ok ey iin." Benedict Koz Kartlarn kard. "Atm gelmeden nce Gerard'a gelimeleri aktarabilirim," dedi. Kartlar kartrd, bir tanesini ekti ve inceledi. "Desen'i nasl onaracaksn?" diye sordu Ganelon bana. "Hkm Mcevheri'ni yine almam gerekiyor," dedim. "Onunla zarar grm blgeyi yeniden izebilirim." "Bu tehlikeli mi?" "Evet." "Mcevher nerede?" "Glge Yeryz'nde, braktm yerde." "Neden braktn?" "Beni ldryor olmasndan korktum." Yz hatlarn, imkansz grnen bir yz buruturma ile arptt. "Bundan holanmadm, Convin. Baka bir yolu olmal." "Daha iyi bir yol bilseydim, onu tercih ederdim."

"Ya Benedict'in plann uygulasak ve saldrsak? Glge'de sonsuz ordular oluturabileceini kendin syledin. Ayn zamanda, sava meydannda en iyi adamn o olduunu da kendin syledin." "Ama Desen'deki zarar kalr ve baka bir ey gelir. Daima. u andaki dman bizim kendi zayflmzdan daha nemli deil. Eer zarar onarlmazsa, duvarlarmzn iinde hibir yabanc fatih olmasa bile batan yenilmi saylrz." Srtn dnd. 15 ROGER ZELAZNY "Seninle tartamam. Kendi alemini sen daha iyi bilirsin," dedi. "Ama sana ok ihtiya duyulduu bir zamanda kendini riske atarak ok ciddi bir hata yapyor olabileceini hissediyorum hl." Gldm, nk bu Vialle'nin kulland szckt ve o sylemiken bunu kendimin saymak istemiyordum. "Bu benim grevim," dedim ona. Yant vermedi. On adm uzaktaki Benedict anlalan Gerard'a ulamt, zira bireyler mrldanyor, sonra susup dinliyordu. Orada durup konumasn bitirmesini bekledik, bylece onu uurlayabilecektik. "... Evet, imdi burada," dediini duydum. "Hayr, bundan kukuluyum. Ama..." Benedict birka kez bana bakt ve ban sallad. "Hayr, sanmyomm," dedi. Sonra, "Tamam, gel." Yeni elini uzatt ve Gerard eli elinde, adm atarak belirdi. Ban evirdi, beni grd ve hemen bana doru geldi. Gzlerini aadan yukar, sadan sola tm bedenim boyunca, sanki bir ey ararm gibi gezdirdi. "Sorun ne?" dedim. "Brand," diye yant verdi "Odasnda deil. En azndan, ounluu orada deil. Geride biraz kan brakm. Ayn zamanda oda, bir dv olduunu belli edecek kadar krlp dklm." Gmleimin ve pantolonumun nne baktm. "Ve sen kan lekesi aryorsun, yle mi? Grdn gibi, bunlar daha nce de zerimde olan eyler. Kirli ve krk olabilirler, ama o kadar." "Bu hibir eyi kantlamaz," dedi. iK> OBERON'UN ELI "Bakmak senin fikrindi. Benim deil. Sana bunu dndren..." "Onu gren son kii sendin," dedi. "Dvt kii hari -eer gerekten yle olduysa." "Bununla ne demek istiyorsun?" "Mizacn, ruh hallerini bilirsin. Kk bir tartma yaadk. Ben ayrldktan sonra eyalar krp dkmeye balam olabilir, belki kendini yaralad, skld, manzara deiimi iin kp gitti -Bekle! Hals! Kapsnn nndeki kk, ssl halnn zerinde kan var myd?" "Emin deilim -hayr, sanmyorum. Neden?" "Kendi kann dktn gsteren ikinci dereceden kant.

O haly ok seviyordu. Onu kirletmekten kanyordu." "Buna inanmyorum," dedi Gerard, "ve Caine'in lm hl tuhaf grnyor -ve barut tozu istediini renmi olabilecek Benedict'in hizmetkarlar. imdi de Brand..." "Bu suu benim zerime ykmak iin baka bir giriim olabilir," dedim, "ve Benedict ile ben artk birbirimizi daha iyi anlyoruz." On adm uzakta, durduu yerden kprdamam olan, bizi ifadesiz bir yzle dinleyen Benedict'e dnd. "O lmleri aklad m?" diye sordu Gerard ona. "Dorudan deil," diye yant verdi Benedict, "ama hikayesinin kalan artk daha ak grnyor. Bu yzden tamamna inanmaya eilimliyim." Gerard ban sallad ve dik dik bana bakt yine. "Hl belirsiz," dedi. "Sen ve Brand ne hakknda tartyordunuz?" "Gerard," dedim, "bu bizi ilgilendirir, ta ki Brand ve ben aksine karar verene kadar." I 17 ROGER ZELAZNY "Onu hayata dndrdm ve ona baktm, Convin. Srf bir arbedede ldrlsn diye yapmadm bunu." "Beynini kullan," dedim ona. "Onu o ekilde aramak kimin fikriydi? Geri getirmek?" "Ondan bir ey istiyordun," dedi. "Sonunda elde ettin. Sonra senin iin engel olmaya balad." "Hayr. Ama durum bu olsa bile, sence byle aka m yapardm? Eer ldrldyse, o zaman Caine'inkiyle ayn sebeptendir -suu bana ykmak iin." "Caine'de de durumun fazlasyla bariz olduu bahanesini gsterdin. Bu bana ince bir plan gibi geliyor -senin iyi olduun bir ey." "Bunu daha nce konutuk, Gerard..." "... Ve o zaman sana ne sylediimi biliyorsun." "Unutmak zor olurdu." ne uzand ve sa omzumu yakalad. Hemen sol yumruumu karnna savurdum ve geriledim. O zaman aklma, belki de ona Brand ile ne konutuumu anlatmam gerektii geldi. Ama sorma tarzndan holanmamtm. Yine zerime geldi. Yana kaydm ve sa gznn yanna hafif bir sol salladm. Bundan sonra, daha ok ban uzak tutmak iin hzl yumruklar savdrmaya devam ettim. Onunla gerekten dvecek durumda deildim ve Grayswandir adrda kalmt. Yanmda baka silah yoktu. evresinde dnmeye devam ettim. Sol bacamla tekme attm zaman yan tarafm acyordu. Bir kez sa bacamla kalasn buldum, ama yavatm, dengesizdim ve devamn getiremezdim. Yumruklar savurmaya devam ettim. Sonunda, solumu bloke etti ve elini pazma indirmeyi baard. O zaman gerilemem gerekirdi, ama savunmas akt. i ta OBERON'UN ELI Tm gcmle midesine ar bir sa indirerek yaklatm. nleyerek ne eilmesine sebep oldu, ama kolumdaki kavray sklat. Soluyla aparktm engelledi, elinin taban ile ileri

hareketine devam etti ve gsme vurdu, ayn zamanda sol kolumu arkaya ve yana yle bir gle bkt ki, yere yuvarlandm. zerime gelirse, iim biterdi. Bir dizinin zerine kt ve boazma uzand. ] 19 ROGER ZELAZNY "Onu hayata dndrdm ve ona baktm, Convin. Srf bir arbedede ldrlsn diye yapmadm bunu." "Beynini kullan," dedim ona. "Onu o ekilde aramak kimin fikriydi? Geri getirmek?" "Ondan bir ey istiyordun," dedi. "Sonunda elde ettin. Sonra senin iin engel olmaya balad." "Hayr. Ama durum bu olsa bile, sence byle aka m yapardm? Eer ldrldyse, o zaman Caine'inkiyle ayn sebeptendir -suu bana ykmak iin." "Caine'de de durumun- fazlasyla bariz olduu bahanesini gsterdin. Bu bana ince bir plan gibi geliyor -senin iyi olduun bir ey." "Bunu daha nce konutuk, Gerard..." "... Ve o zaman sana ne sylediimi biliyorsun." "Unutmak zor olurdu." ne uzand ve sa omzumu yakalad. Hemen sol yumruumu karnna savurdum ve geriledim. O zaman aklma, belki de ona Brand ile ne konutuumu anlatmam gerektii geldi. Ama sorma tarzndan holanmamtm. Yine zerime geldi. Yana kaydm ve sa gznn yanma hafif bir sol salladm. Bundan sonra, daha ok ban uzak tutmak iin hzl yumruklar savurmaya devam ettim. Onunla gerekten dvecek dunmda deildim ve Grayswandir adrda kalmt. Yanmda baka silah yoktu. evresinde dnmeye devam ettim. Sol bacamla tekme attm zaman yan tarafm acyordu. Bir kez sa bacamla kalasn buldum, ama yavatm, dengesizdim ve devamn getiremezdim. Yumruklar savurmaya devam ettim. Sonunda, solumu bloke etti ve elini pazma indirmeyi baard. O zaman gerilemem gerekirdi, ama savunmas akt. 118 OBERON'UN ELI Tm gcmle midesine ar bir sa indirerek yaklatm. nleyerek ne eilmesine sebep oldu, ama kolumdaki kavray sklat. Soluyla aparktm engelledi, elinin taban ile ileri hareketine devam etti ve gsme vurdu, ayn zamanda sol kolumu arkaya ve yana yle bir gle bkt ki, yere yuvarlandm. zerime gelirse, iim biterdi. Bir dizinin zerine kt ve boazma uzand. 119 9 Elini bloke etmek iin harekete getim, ama yar yolda durdu. Bam evirdiimde, bir baka elin Gerard'n koluna uzandn, imdi onu tutmu, engellemekte olduunu grdm. Yuvarlanarak uzaklatm. Bam yine kaldrdmda onu Ganelon'un yakalam olduunu grdm. Gerard elini ne ekti, ama kurtaramad.

"Bu ie karma, Ganelon," dedi. "Yola k, Convin!" dedi Ganelon. "Mcevher! al!" O seslenirken Gerard dorulmaya balad. Ganelon sol koluyla uzand ve Gerard'n enesine yumruunu indirdi. Gerard ayaklarnn dibinde yaylp kald. Ganelon yaklat ve bbreine doru bir tekme sallad, ma Gerard ayan yakalayarak onu arkaya devirdi. Ben tek elime dayanarak doruldum. Gerard yerden kalkt, dorulmakta olan Ganelon'un zerine atld. Tam tepesindeyken Ganelon iki yumruunu birden Gerard'n karnna vurarak doruldu ve bu onu durdurdu. Ganelon'un yumruklan Gerard'n karnnda iki piston gibi alyordu. Gerard dakikalarca kendini savunamayacak kadar sersemlemi grnd. Sonunda eilip kollarn araya soktuunda, Ganelon enesine indirdii bir sa ile geriye sendelemesini 120 OBERON'UN ELI salad. Ganelon zaman geirmeden ileri atld, ona arparken kollarn Gerard'a dolad ve sa bacan Gerard'nkine takt. Gerard devrildi ve Ganelon stne dt. Sonra Gerard'n zerine bindi ve sa yumruunu enesine savurdu. Gerard'n kafas arkaya yuvarlandnda, Ganelon solunu indirdi. Benedict aniden araya girmek iin harekete geti, ama Ganelon ayaa kalkmak iin o an seti. Gerard bilinsiz, az ve burnu kan iinde, yatyordu. Titreyerek ayaa kalktm ve zerimdeki tozlar silkeledim. Ganelon bana srtt. "Buralarda oyalanma," dedi. "Rvanta neler yapabilirim, bilmiyorum. Git oyuncan bul." Benedict'e baktm, ban sallad. Graysvvandir'i almak iin adra dndm. ktmda, Gerard hl kprdamamt, ama Benedict nmde duruyordu. "Unutma," dedi, "sende benim, bende senin Koz Kartlanmz var. Konumadan nihai bir hareket yok." Bam salladm. Ona neden bana deil Gerard'a yardm etmeye gnll grndn soracak oldum. Ama baka dncelere kapldm ve taze dostluumuzu bozmamaya karar verdim. "Tamam." Atlara yneldim. Yaklatmda, Ganelon omzuma bir aplak att. "yi anslar," dedi. "Ben de seninle gelirdim, ama bana burada ihtiya var. zellikle de Benedict Koz Kartyla Kaos'a giderken." "yi gsteriydi," dedim. "Bana sorun olmaz. Endielenme." ayra gittim. Ksa sre sonra ata binmi, harekete gemitim. Ganelon geerken bana bir selam sallad ve yant verdim. 121 ROGER ZELAZNY Benedict Gerard'n yanna diz kmt. Arden'e giden en yakn yola yneldim. Deniz arkamda kalmt, Garnath ve kara yol solumda, Kolvir samdayd. Glge'nin malzemesi ile oynamaya balamadan nce biraz uzaklamalydm. Garnath gzden kaybolduktan sonra, pek ok tepe ve vadinin ardnda gneli bir gn vard. Yola koyuldum ve ormana girdim. Nemli glgeler ve uzak ku tleri aklma

eskiden bildiim uzun huzur dnemlerini ve tekboynuz anann ipek, parlak varln hatrlatt. Aclarm yolculuun temposu ile solup gitti ve bir kez daha arkamda braktm karlamay dndm. Gerard'n tavrn anlamak g deildi, nk bana kukulanndan zaten bahsetmi, beni uyarmt. Yine de, Brand'e her ne olduysa, yle kt bir zamanlamas vard ki, bunu beni yavalatmak ya da tamamen durdurmak iin yeni bir eylem olarak grmekten kendimi alamyordum. Ganelon'un yaknda, formda olmas ve yumruklarn uygun zamanda doru yere koyabilmesi iyi olmutu. Yalnzca mz olsaydk Benedict'in ne yapacan merak ettim. Bekleyeceini ve yalnzca Gerard'n beni ldrmesine engel olmak iin araya gireceini hissediyordum. Hl anlamamz konusunda mutlu deildim, ama ilikimizin eski durumu ile karlatrlnca by" gelime saylmas gerektii phesizdi. Btn bunlar yine Brand'in bana ne geldiini merak etmeme sebep oldu. Fiona ve Bleys sonunda onu ele mi geirmilerdi? nerdii suikaste yalnz bana teebbs etmi, kar saldn ile kar karya kalm, sonra kurbannn Koz Kartndan oraya m ekilmiti? Kaos Saraylar'ndan eski mttefikleri bir ekilde onu ele geirmeyi baarmlar myd? Kuledeki diken-elli muhafzlarndan biri sonunda ona ulam myd? Yok122 OBERON'UN ELI sa Gerard'a sylediim gibi mi olmutu -bir fke krizi srasnda kazayla kendisini yaralamas, ardndan baka yerde kara kara dnmek ve plan yapmak iin Amber'den kamas. Tek bir olaydan bu kadar ok som ktnda, yant nadiren saf mantkla elde edilebilir. Ama daha fazla gerek ortaya ktnda elimi atacak bir eyim olmas iin olaslklar elemek zorundaydm. Bu arada, bana syledii her eyi dikkatle dndm, imdi bildiim eylerin altnda iddialann deerlendirdim. Biri dnda, gereklerin oundan kuku duymuyordum. Yapsnn kolayca yklmasna izin vermeyecek kadar akllca ina etmiti -ama zaten, btn bunlar dnmek iin ok zaman olmutu. Hayr, olaylar sunma tarznda beni yanltmay hedefleyen bir ey gizliydi. En son nerisi bundan emin olmam salamt. Eski patika dnd, geniledi, tekrar darald, kuzeye ve aa, sklaan aala dnd. Orman pek az deimiti. Yzyllar nce gen bir adamn, srf keyfini yaamak iin, Glge'ye sapmasa bile ktann ounu kaplayan engin yeil alemi kefetmek iin at srd ayn patika gibi grnyordu. Srf bu sebepten aynsn yapmak yine gzel olacakt. Belki bir saat sonra ormanda epey ilerlemitim. Aalar dev, karanlk kulelerdi. Grebildiim gne nlar anka yuvalar gibi en yksek dallara taklyordu, daima nemli, alacakaranlk yumuakl aa gvdelerinin, dallarn, ktklerin ve yosunlu kayalarn d hatlarn yumuatyordu. Bir geyik, patikann sandaki alln mkemmel korumasna gvenmeyerek, srayp yoldan geti. evremde, asla yakn olmayan ku sesleri ykseldi. Zaman zaman baka atllarn izlerini kesiyordum. Bunlarn bazlar olduka tazeydi, ama patikada fazla kalmyorlard. Kolvir bir sredir grnrde deildi. 123

ROGER ZELAZNY Patika yine ykseldi ve ksa sre sonra kk bir srtn tepesine ulaacam, kayalarn arasndan geeceimi ve bir kez daha inmeye balayacam biliyordum. Trmanrken aalar biraz azald, ta ki nihayet gkyznden bir para grebilmeye balayana kadar. Devam ettike geniledi ve zirveye geldiimde bir av kuunun uzak haykrn duydum. Bam kaldrdmda, ok yukarda emberler izen byk, karanlk ekli grdm. Kayalarn yanndan getim ve yol alr almaz hz iin dizginleri salladm. leriye atldk, bir kez daha byk aalarn korumas altna girmek iin kotuk. Biz bunu yaparken ku haykrd, ama glgeye, lolua olaysz ulatk. Bundan sonra yavaladm ve dinlemeye devam ettim, ama havada tatsz sesler yoktu. Ormann bu ksm srtn te tarafnda braktmz ksmna ok benziyordu. Yalnz karlatmz ve bir sre paralel ilerlediimiz, sonunda s bir yerinden getiimiz kk bir ay vard. tede, patika geniledi, aalarn arasndan biraz k szmaya balad ve yarm fersah boyunca bizi takip etti. Beni eski srgn yerim, glge Dnya'ya gtrecek yola ulatracak kk Glge ayarlamalarna balamama yetecek kadar uzaklamtk. Yine de, burada balamak g, ileride balamak kolay olacakt. Daha iyi bir balang iin bekleyerek kendimi ve atm zorlanmaktan korumaya karar verdim. Aslnda tehdit edici bir ey olmamt. Ku vahi bir avc olabilirdi, muhtemelen yleydi de. At srerken yalnzca tek bir dnce beni rahatsz ediyordu. Julian... Arden Julian'n blgesiydi, korucular devriye geziyor, daima birliklerinin pek ok kampn barndryordu -doal saldrlara ve Glge'nin snrnda belirebilecek baka eylere kar 124 OBERON'UN ELI Amberin kara snr muhafzlar. Brand'in hanerlendii gece saraydan aniden ayrldnda Julian nereye gitmiti? Yalnzca saklanmak istemise, bundan daha uzaa kamasna gerek yoktu. Burada glyd, kendi adamlarnn destei vard, bizden ok daha iyi bildii bir alemdeydi. u anda ok uzakta olmamas olduka mmknd. Ayn zamanda, avlanmaktan holanyordu. Cehennem tazlar vard, kular vard... Sekiz yz metre, bir buuk kilometre... Tam o srada, en ok korktuum sesi duydum. Bir av borusunun notalar yeillii ve glgelii delip geti. Arkamdan, uzaktan geliyordu, sanrm yolun sandan. Atm drtnala kaldrdm ve her iki yanmdaki aalar bulank bir leke halinde akmaya balad. Burada yol dz ve dzgnd. Bundan faydalandk. Sonra arkadan bir kkreme duydum -derin bir gsten gelen, geni cierlerce desteklenen bir hrlama. Bu sesi neyin kardn bilmiyordum, ama kpek deildi. Bir cehennem tazs bile byle ses karmazd. Arkama baktm, ama beni kovalayan bir ey yoktu. Bu yzden eildim ve Davulla biraz konutum. Bir sre sonra, sa tarafmdaki aalkta bir atrt duydum,

ama kkreme o srada tekrarlanmad. Defalarca baktm, ama sorun yaratann ne olduunu karamadm. Bundan ksa sre sonra, boruyu yine, ok daha yaknda duydum ve bu sefer havlamalar ve ulumalar tarafndan yantland. Yanl anlamak imkanszd. Cehennem tazlar geliyordu -Julian'm bir glgede bulduu ve av iin eittii hzl, gl, vahi hayvanlar. Kaydrmaya balamann zamannn geldiine karar verdim. Amber evremde hl glyd, ama Glge'yi elimden geldi12 5 ROGER ZELAZNY ince kavradm ve harekete baladm. Patika sola kvrlmaya balad ve biz yol boyunca koarken iki yandaki aalar gittike kld ve geride kald. Bir baka dneme sonra yol bizi, belki iki yz metre uzunluunda bir akla gtrd. O zaman baklarm kaldrdm ve lanet kuun hl emberler izmekte olduunu grdm. imdi ok daha yaknd, benimle beraber Glge'ye srklenecek kadar yakn. Bu benin niyetlendiimden ok daha karmakt. Gerekirse atm evirip, klcm serbeste sallayabileceim ak bir alan istemitim. Ama byle bir yerin olumas konumumu, atlatmakta glk ektiim kua aka belli etmiti. Tamam. Alak bir tepeye geldik, trmandk, aaya inmeye baladk, bunu yaparken yalnz, yldrmla kavrulmu bir aacn yanndan getik. Bize en yakn dalnda gri, gm rengi ve siyah bir ahin oturuyordu. Geerken slk aldm, havaya srad, vahi bir sava l att. Devam ederken, artk kpeklerin seslerini ve at toynaklarnn gmlemelerini aka duyuyordum. Bunlara bir baka ses karmt, daha ok bir titreim, yerdeki bir rperti. Yine arkama baktm, ama peimdekile'rin hibiri tepeyi amamt. Zihnimi yola evirdim ve buktlar gnei rtt. Patika boyunca ahaf iekler belirdi -yeil, san ve mor- ve uzaktan gk grltsnn sesi geldi. Aklk geniledi, uzad. Tamamen dzleti. Bir kez daha boru sesi duydum. Yeniden bakmak iin dndm. O srada srayarak belirdi ve o anda avn hedefinin ben olmadm, atllarn, kpeklerin, kuun arkamdan koan eyi kovaladn fark ettim. Elbette, bu olduka speklasyona ak 126 OBERON'UN ELI bir ayrmd, nk ben nndeydim ve byk olaslkla onun avnn hedefiydim. ne eilerek Davul'a haykrdm ve dizlerimi brne sapladm. Bunu yaparken bile iren eyin bizden ok daha hzl ilerlediini fark ettim. Bu yalnzca paniin dourduu bir tepkiydi. Beni izleyen bir mantikor idi. Benzerini en son, Eric'in ld gn grmtm. Ben birliklerimi Kolvir'in yan eteklerinden kanrken belirmi, Rall isimli adam ikiye bimiti. Onu otomatik silahlarla ldrmtk. Yaratn boyu buuk metre kmt ve imdiki gibi bir aslann ba ve omuzlarnn zerinde bir adam yz tayordu; bunun da yanlarnda katlanm bir ift kartal kanad ve tepesinde, havada kvrlan uzun, sivri bir akrep kuyruu vard. Biz

savaa giderken aralarndan bazlar bir ekilde Glge'den admlarmz takip etmilerdi. Her birinin nerede olduunun bilindiine inanmak iin sebep yoktu, ama o zamandan sonra hi grlmemilerdi ve Amber'in yaknlarnda bulunduklarna dair herhangi bir kanta rastlanmamt. Grne gre bu Arden'e girmi, o zamandan beri ormanda yayordu. Son bir bak, eer durup direnmezsem saniyeler iinde yakalanacam gsterdi. Ayn zamanda, tepeden aa koan kpeklerden karanlk bir da gsterdi. Mantikorlarn zekasn ya da psikolojisini bilmiyordum. Kamakta olan ou hayvan, onlar rahatsz etmeyen bir eye saldrmak iin durmaz. Genellikle kendini korumak zihinlerinde en n sradadr. Dier yandan, mantikorun kovalandnn farknda olup olmadndan emin deildim. Benim izimi takip etmeye balam, ama sonra takip edilen olmu olabilirdi. Aklnda yalnzca tek ey olabilirdi. Durup tm olaslklar zerinde dnmenin zaman deildi. 127 ROGER ZELAZNY Grayswandir'i ektim ve atm sola evirdim. At dner dnmez dizginleri yine ektim. Davul kinedi ve arka bacaklarnn zerinde ahland. Arkaya kaydm hissettim, bu yzden yere atladm ve yana sradm. Ama bir anlna, frtna tazlarnn hzn unutmutum, Flora'nn Mercedes'inde giderken Random ile beni nasl yakaladklarn, araba kovalayan normal kpeklerin aksine arac parampara etmeye baladklarn unutmutum. Aniden, hepsi birden mantikorun zerine ulland, srayan ve sran bir dzine kpek. Hayvan ban arkaya att ve kpekler saldrrken bir haykr daha kopard. Korkun kuyruunu onlara doru sallad, birini havaya frlatt, iki tanesini sersemletti ve ldrd. Sonra alland, dnd ve inerken n ayaklar ile saldrd. Ama o bunu yaparken bile bir kpek n sol bacan yakalad, iki tanesi sarsna tutundu ve biri srtna trmanp omzunu ve boynunu srd. imdi dierleri evresinde dnyordu. Bir tanesine saldrd anda, dierleri atlp sracakt. Sonunda srtndaki kpei akrep inesi ile yakalad ve bacan kemireni silkeleyip att. Arha o srada iki dzine yaradan kan akyordu. ok geirmeden, bacann sorun yaratt anlald, hem saldr asndan, hem de dier bacaklarn savururken arln bindirmek asndan. Bu arada, bir baka kpek srtna km, boynunu paralyordu. Bu kpee ulamakta glk ekiyor gibiydi. Bir bakas sadan yaklat ve kulan paralad. ki tanesi daha sarlarna yapt ve yaratk yeniden ahlandnda, biri atlp karnn paralad. Kpeklerin havlamas ve hrlamalar kafasn kartryor gibiydi ve devaml hareket eden gri ekillere lgnca saldrmaya balad. 128 OBERON'UN ELI Davul'un gemini yakalam, onu zerine binip cehennem olup gitmeme yetecek kadar sakinletirmeye alyordum. Ama o ahlanmaya, ekitirmeye devam ediyordu ve onu yerinde tutmak iin bile byk ikna gc gerekiyordu.

Bu arada, mantikor ac bir feryat koparmt. Srtndaki kpee vahice saldrm, inesini kendi omzuna saplamt. Kpekler bundan faydalanarak, ak bulduklar her yana saldrm, srm, koparmlard. Kpeklerin yaratn iini bitirebileceklerinden emindim, ama o anda biniciler tepeyi at ve inmeye balad. Be kiiydiler, Julian da balarnda. zerinde pullu, beyaz zrh vard, av borusu boynunda aslyd. Dev at Morgenstern'i sryordu, benden hep nefret etmi bir hayvan. Tad uzun mzra kaldrd, bana doru bir selam verdi. Sonra indirdi ve kpeklere emirler verdi. Kpekler istemeye istemeye avlarn braktlar. Mantikomn srtndaki kpek bile kavrayn gevetti ve yere atlad. Julian nian alr ve Morgenstern'in brn mahmuzlarken hepsi geriledi. Hayvan ona dnd, son bir meydan okuma haykr kopard ve dilerini kararak ne atld. Bir araya geldiler ve bir an Morgenstern'in omzu grnty kapatt. Ama bir sonraki an, atn davranndan darbenin etkili olduunu anladm. At dnd zaman hayvann yerde yattn grdm. Gsnde, mzran sapndan fkran kanlar akyordu. Julian atndan indi. Dier binicilere, benim duymadm bireyler syledi. Adamlar atlarndan inmediler. Hl seiren mantikora bakt, sonra bana bakp glmsedi. lerledi, ayan hayvann zerine dayad, mzra tek eliyle ekti ve leten kurtard. Sonra mzra yere saplad ve Morgenstern'i sapna balad. Uzand, atn omzunu okad, bana bakt, dnd ve 129 ROGER ZELAZNY bana doru yneldi. Yanma geldii zaman, "Keke Bela'y ldrmeseydin," dedi. "Bela m?" diye tekrarladm. Gkyzne bakt. Baklarn takip ettim. ki ku da grnrlerde yoktu. "En sevdiklerimden biriydi." "zgnm," dedim. "Olan biteni yanl anladm." Ban sallad. "Tamam. Senin iin bir ey yaptm. imdi bana ben saraydan ayrldktan sonra ne olduunu anlatabilirsin. Brand kurtuldu mu?" "Evet," dedim, "ve sen o konuda yrttn. Onu Fiona'nn hanerlediini syledi. Ve o da sorgulanmay beklemedi. Geceleyin gitti. Birbirinize rastlamam olmanz tuhaf." Glmsedi. "Bu kadarn tahmin etmitim," dedi. "Neden bylesine kuku uyandrc koullar altnda katn?" diye sordum. "Durumun aleyhinde grnmesine sebep oldu." Omuzlarn silkti. "Benden yanl yere phe duyulduu, sulandm ilk sefer olmayacakt. Ve bu ynden, eer niyet hakl gsteriyorsa, ben de kk kz kardeimiz kadar suluyum. Elimden gelse ben yapacaktm. Aslnda, onu geri getirdiimiz gece benim de hazrda bir hanerim vard. Ama yana itildim." "Ama neden?" diye sordum. Gld. "Neden mi? Piten korkuyorum da ondan. Uzun sre, l-

m olduunu sandm ve umdum -sonunda anlama yapt karanlk gler tarafndan ele geirildiini dndm. Onun 130 OBERON'UN EL hakknda gerekte ne kadar ok ey biliyorsun, Convin?" "Uzun uzun sohbet ettik." "Ve...?" "O, Bleys ve Fiona'nn taht ele geirmek iin plan yaptklarn itiraf etti. Bleys'e ta giydireceklermi, ama gerek gc paylaacakm. Senin bahsettiin gleri babamn ortadan kaybolmasn salamak iin kullanmlar. Brand Caine'i de kendi taraflarna kazanmaya altn, ama Caine'in bunun yerine sen ve Eric'e geldiini syledi. Sonra nz, onlardan nce gc ele geirmek ve tahta Eric'i oturtmak iin benzer bir grup oluturmusunuz." Ban sallad. "Olaylarn sras doru, ama nedeni deil. Taht istemiyorduk, en azndan bu kadar abuk ya da o zamanda deil. Onlarn grubuna kar kmak iin grubumuzu kurduk, nk taht korumak iin kar kmak gerekiyordu. Bata, Eric'i en fazla koruyuculua ikna edebildik. Bu artlar altnda ta giyerse ksa srede kendini l bulmaktan korkuyordu. Sonra, son derece geerli talebin ile sen ortaya ktn. O srada srar etmene izin veremezdik, nk Brand'in grubu ak ak sava tehditleri savuruyordu. Tahtta oturan biri olursa bu hamleyi yapmaya daha az eilim duyacaklanm dndk. Tahta seni ourtamazdk, nk kukla olmay reddederdin; oyun oktan ilerlediinden ve sen ok konuda bilgisiz olduundan bu rol oynamak zorunda kalacaktn. Bu yzden Eric'i risk almaya ve ta giymeye ikna ettik. te byle oldu." "Demek ben geldiimde, srf elence olsun diye gzlerimi karttrd ve beni zindana attrd." Julian srtn dnd, l mantikora bakt. "Sen aptaln birisin," dedi sonunda. "Batan beri bir piyon13 1 ROGER ZELAZNY dun. Seni bizim elimizi zorlamak iin kullandlar ve her durumda kaybedecektin. Eer Bleys'in o aptalca saldrs bir ekilde baarl olsayd, derin bir nefes alacak kadar yaamayacaktn. Baarsz olsayd, ki oldu, Bleys ortadan kaybolacak, taht zorla ele geirme giriimi yznden hayatn kaybedecektin. Amacna hizmet etmitin ve lmeliydin. Bize bu konuda pek az seenek braktlar. Seni ldrmek hakkmzd -bunu biliyorsun." Dudam srdm. Syleyebileceim ok ey vard. Ama eer bana geree yakn bir ey anlatyorsa, mantkl geliyordu. Ve ben daha fazlasn dinlemek istiyordum. "Eric," dedi, "nasl iyiletiimiz dnlnce, gzlerinin zaman iinde onarlacan dnd. Son derece hassas bir durumdu. Babam dnse, Eric tahttan iner ve tm eylemlerini herkesi tatmin edecek ekilde aklayabilirdi -seni ldrmek dnda. Bu, o ann sorunlarnn tesinde, kendi hkmdarln srdrmek iin ak bir hareket olurdu. Ve sana drste sylemeliyim, o yalnzca seni zindana attrmak ve seni unutmak istiyordu."

"O zaman kr edilmem kimin fikriydi?" Uzun sre sessiz kald. Sonra yumuak sesle, neredeyse fsldayarak konutu. "Ltfen anlatacaklarmn tamamn dinle. Fikir benimdi ve hayatn kurtarm olabilir. Sana kar giriilen herhangi bir eylem lme bedel olmak zorundayd, aksi halde kar taraf seni gerekten ldrrd. Artk ilerine yaramyordun, ama canlyken gelecekte bir zaman tehlike oluturma potansiyeli tayordun. Seninle iletiim kurmak iin Koz Kartn kullanabilir, sonra seni ldrebilirlerdi. Ya da seni kurtarp, daha sonra Eric'e kar bir baka hamlede feda edebilirlerdi. Ama krken seni ldrmelerine gerek yoktu ve kafala132 OBERON'UN Eli rndaki herhangi bir ey iin faydan da yoktu. Seni bir sreliine manzaradan kararak hayatn kurtard ve bizi de bir gn hesabn vermemiz istenebilecek ok yanl bir eyleme girimekten kurtard. Bizim bak amzdan, baka seenek yoktu. Yapabileceimiz tek eydi. Yumuak davranmak da olmazd, aksi halde seni bizim kullanacamzdan phelenilirdi. Kymet kazandn an lrdn. Yapabileceimiz en iyi ey, Lord Rein seni teselli etmeye alt zamanlarda bamz te yana evirmekti. Yaplabilecek tek ey buydu." "Gryorum," dedim. "Evet," diye onaylad. "ok abuk grdn. Kimse bu kadar abuk iyileeceini ya da kaabileceini talimin etmiyordu. Nasl basardn?" "Macy'ninki Gimbel'nkine sylyor mu?" dedim. "Pardon?" "Dedim ki -bover. O zaman Brand'in tutsak edilmesi konusunda ne biliyorsun?" Beni bir kez daha szd. "Tek bildiim kendi ilerinde bir tr anlamazlk doduu. Detaylardan haberim yok. Bir sebepten, Bleys ve Fiona onu ldrmekten ya da serbest brakmaktan korkmular. Onu onlarn vard uzlamadan -tutsaklktan- kurtardmz zaman, Fiona'nn onun serbest kalmasndan daha fazla korktuu belliydi." "Ve sen de, onu ldrecek kadar korktuunu syledin. Bunca zamandan sonra, tm bunlar tarih olmuken ve g dengeleri yine deimiken, neden? Zayf ve hemen hemen savunmaszd. Artk ne zarar olurdu ki?" ini ekti. "Sahip olduu gc anlamyorum," dedi, "ama olduka b133 ROGER ZELAZNY yktr. Akln kullanarak Glge'de yolculuk yapabileceini, sandalyesinde oturup, Glge'de arad eyi bulabileceini ve sandalyesinden kprdamadan srf iradeyle onu kendine arabileceim biliyorum; benzer ekilde Glge'de yolculuk edebiliyor. Aklna ziyaret etmek istedii yeri getiriyor, bir tr zihinsel kap oluturuyor ve basite iinden geiyor. Bu ekilde, zaman zaman bakalarnn ne dndn bilebildiini dnyorum. Sanki kendisi de bir tr canl Koz Kart olmu gibi. Btn bunlar biliyomm, nk yaptklann grdm. Sona dom, onu sarayda gzetim altnda tuttuumuz zaman, bir

kez daha bizi bu ekilde atlatt. Bu, glge Dnya'ya gittii ve seni Bedlam'a yatrd zamand. Yakalandktan sonra, iimizden biri hep yannda kald. Ama henz Glge'den ne tr eyler arabileceim bilmiyorduk. Senin katn rendii zaman, Caine'e saldran, o zaman muhafz olan korkun yarat ard. Sonra bir kez daha peinden gitti. Grne baklrsa Bleys ve Fiona onu bundan ksa sre sonra, bizden nce yakalamlar. Onu geri getirdiimiz, ktphanedeki geceye kadar bir daha grmedim. Ondan korkuyorum, nk anlamadm lmcl gleri var." "Bu durumda,, onu nasl esir tuttuklarn merak ediyomm." "Fiona'nn da benzer gleri var, sanrm Bleys'in de. kisi bir arada Brand'in gcnn ounu yok edebiliyorlard. Etkisiz kalaca bir yer yarattlar." "Tamamen deil," dedim. "Random'a bir mesaj iletti. Aslnda, bir kez bana da zayfa ulaabildi." "Demek tamamen deil," dedi. "Ama yeterli olacak kadar. Biz savunma hatlarn aana kadar, tabii." "Benimle ilgili oyunlar hakknda ne biliyorsun -beni tutsak etmek, ldrmeye almak, kurtarmak." 134 OBERON'UN ELI "Anlamyorum," dedi, "kendi gruplarnn iindeki g mcadelesinin bir paras olmas dnda. Kendi aralarnda anlamazla dtler ve sen bir tarafn iine yaryordun. Bu yzden, doal olarak, bir taraf seni korumaya alrken dier taraf ldrmeye alyordu. Elbette, nihai olarak, dzenledii saldrda senden en ok yararlanan Bleys oldu." "Ama glge Dnya'da beni ldnneye alan oydu," dedim. "Tekerlerime ate eden oydu." "yle mi?" "Eh, Brand'in bana syledii bu, ama her tr ikincil kantla uyuuyor." Omuzlarn silkti. "Bu konuda sana yardmc olamam," dedi. "O sralarda aralarnda neler olup bittiini bilmiyorum." "Ama Fiona'nm Amber'de bulunmasna hogr gsteriyorsun," dedim. "Aslnda, ne zaman evrende olsa, olduka iyi davranyorsun." "Elbette," dedi glmseyerek. "Fiona'y hep ok sevmiimdir. Kesinlikle aramzdaki en gzel, en medeni kii. Babamn, senin de bildiin gibi, kardeler aras evlilik konusunda bu kadar inat olmas ok kt. Bunca uzun zaman dman olmamz beni rahatsz ediyordu. Ama Bleys'in lmnden, senin tutsak edilmenden ve Eric'in ta giymesinden sonra hemen hemen her ey normale dnd. Yenilgilerini zarafetle kabullendi. Brand'in geri dnmesi fikrinden benim kadar korktuu akt." "Brand her eyi farkl anlatt," dedim, "ama zaten, yle yapacakt elbette. Bleys'in hl hayatta olduunu, Koz Kart aracl ile onu bulduunu, Glge'de, Amber'e saldracak yeni bir ordu hazrladn iddia ediyor." 133 ROGER ZELAZNY "Sanrm bu mmkn," dedi Julian. "Ama biz de olduka

iyi hazrlklyz, deil mi?" "Dahas, saldrnn artmaca olacan iddia ediyor," diye devam ettim, "asl saldr dorudan kara yoldan, Kaos Saraylarndan gelecekmi. Fiona'nn u anda bunun iin yolu hazrladn sylyor." Kalarn att. "Umarm yalan sylyordur," dedi. "Gruplarnn yeniden canlandn ve karanlk taraftan yardm alarak zerimize saldrdm grmekten nefret ederim. Ve Fiona'nn ie karm olduunu grmekten de nefret ederim." "Brand gruptan ktn, yanln grdn syledi -bu tr tvbekar zevzeklikler ite." "Ha! Brand'in sylediklerine inanmaktansa biraz nce ldrdm yarata gvenirim. Umarm onu gzetim altnda tutacak saduyuyu gstermisindir -ama eski gleri geri geldiyse bunun pek faydas olmaz." "Ama imdi nasl bir oyun oynuyor olabilir ki?" "Ya eski ly canlandrmtr, ki bu dnceden hi holanmyorum ya da kendi bana yeni bir plan yapmtr. Ama szme mim koy, bir plan var. Hi yalnzca izleyici olmaktan tatmin olmamtr. Hep planlar yapar. Uykusunda bile entrika evirdiine yemin edebilirim." "Belki de haklsn," dedim. "Gryorsun, iyi mi, kt m, henz bilmiyorum, ama yeni bir gelime oldu. Biraz nce Gerard ile dvtm. Brand'e bir tr ktlk yaptm sanyor. Bu doru deil, ama masumluumu kantlayacak durumda deildim. Bugn sabah, Brand'i son gren bendim. Gerard ksa sre nce odasn ziyaret etti. Her eyin krlp dkldn, orada burada kan lekeleri olduunu, Brand'in de ortalarda g136 OBERON'UN ELI rnmediini sylyor. Bundan ne karmalym, bilmiyorum." "Ben de yle. Ama umarm birisi bu sefer ii doru dzgn yapmtr." "Tanrm," dedim, "karmakark. Keke btn bunlar daha nce biliyor olsaydm." "Sana sylemek iin uygun zaman hi olmad," dedi, "imdiye dek. Kesinlikle sen tutsakken ve hl eriilebilirken deil. Ondan sonra da uzun sre ortalarda yoktun. Birliklerin ve yeni silahlarn ile dndn zaman, niyetinden emin deildim. Sonra her ey ok abuk olup bitti ve Brand geri dnd. ok geti. Postu kurtarmak iin gitmek zorundaydm. Burada, Arden'de glym. Burada, zerime salabilecei her eyle baa karm. Devriyeyi savataym gibi srdryorum ve Brand'in lm haberini bekliyorum. Hl ortalarda olup olmadn sizden birine sormay dnyordum. Ama lmesi durumunda hl pheli saylacam dnerek, kime soracama karar veremiyordum. Ama haber alr almaz, hl hayattaysa, bir de kendim denemeye karar vermitim. imdi... bu koullar. .. imdi ne yapacaksn, Convin?" "Hkm Mcevheri'ni glgede sakladm yerden almaya gidiyorum. Kara yolu yok etmek iin kullanlmasnn bir yolu var." "Bu nasl yaplabilir?" "Bu ok uzun bir hikaye, nk aklma korkun bir dnce geldi."

"Nedir?" "Brand Mcevher'i istiyor. Bana soruyordu ve imdi -Glge'de nesneleri bulma ve alma gc. Ne kadar baarl?" Julian dnceli grnd. "Her eyi bildii sylenemez, kastettiin buysa. Bizim her 137 ROGER ZELAZNY zaman yaptmz gibi Glge'de her eyi bulabilirsin -yani yolculuk ederek. Fiona'ya baklrsa, o yalnzca ayak iinden kurtuluyor. Bu yzden ard herhangi bir nesne, zel bir nesne deil. Dahas, Eric'in bana anlattklarna baklrsa o Mcevher olduka garip bir ey. Sanrm Brand, nerede olduunu renirse, ahsen aramaya gitmek zorunda." "O zaman cehennem srme devam etmeliyim. Ondan nce davranmalym." "Davul'a bindiini gryorum," dedi Julian. "yi bir hayvandr, salamdr. ok cehennem sr yaamtr." "Bunu duyduuma memnun oldum," dedim. "Sen imdi ne yapacaksn?" "Amber'den birisi ile iletiime geeceim ve konuma frsat bulamadmz konularda gelimeleri reneceim -Benedict'le muhtemelen." "Faydas olmaz," dedim. "Ona ulaamazsn. Kaos Saraylar'na gitti. Gerard' dene ve hazr onunla konumuken benim drst bir adam olduuma ikna et." "Ailedeki yegane bycler kzl sallardr, ama denerim... Kaos Saraylar m dedin?" "Evet, ama yine, zaman artk ok deerli." "Elbette. Sen git. Daha sonra bo zamanmz olur -umarm." Uzand ve kolumu tuttu. Mantikora ve evresinde halka olmu oturan kpeklere baktm. "Teekkrler, Julian -anlamas zor birisin." "O kadar da deil. Sanrm benim nefret ettiim Convin yzyllar nce lm. Git artk, be adam! Eer Brand buraya gelecek olursa derisini bir aaca akacam!" Atna binerken kpeklere bararak bir emir verdi ve hep138 OBERON'UN EL si mantikorun leine kerek kann itiler, etini byk paralar ve eritler halinde kopardlar. Ben o yabanc, iri, adam suratnn yanndan geerken, gzlerinin hl ak, ama cam gibi olduunu grdm. Maviydiler ve lm onlar belli bir doast masumluktan mahrum klmamt. Ya bu, ya da o baklar lmn son armaanyd -ironiler datmann mantksz bir yolu. Davul'u patikaya evirdim ve cehennem srme baladm. i39 10 ' Yava bir tempoyla yolda ilerliyoruz, bulutlar gkyzn karartyor ve Davul hatrlayarak, beklenti iinde kiniyor... Sola bir dn, sonra yoku yukar... Yer kahverengi, sar, yine kahverengi... Aalar alalyor, seyrekleiyor... Aralarnda ot-

lar, ykselen serin esintiyle dalgalanyor... Gkyznde hzl bir ate... Gevek yamur damlalarn bir grlt sarsyor... imdi dik ve kayalk... Rzgar pelerinimi ekitiriyor... Yukar... Kayalarn gm izgilerle lekelendii ve aalarn sraland ykseklere trmanyoruz... Otlar, yeil ateler yamurda lyor... Yukar, entikli, kvlcml, yamurun ykad, bulutlarn hzla akt ve selin ykseldii zamanlardaki amurlu bir nehir gibi kaynad yksekliklere... Yamur sama gibi actyor ve rzgar ark sylemek iin boazn temizliyor... Trmanyomz, trmanyoruz ve boynuzlar ile yolu koruyan rkm bir boann ba gibi zirve meydana kyor... Ularnda imekler bklyor, aralarnda dans ediyor... Biz oraya yaklar ve hzla geerken ozon kokusu, yamur aniden duruyor, rzgar uzaklayor... Uzaktaki taraftan kyoruz... Yamur yok, hava durgun, gkyz przsz ve uygun, yldz dolu bir siyahlk ile kararm... Meteorlar gkyzn kesiyor ve yanyor, gkyzn 140 OBERON'UN ELI dalayarak iz brakyor, sonra soluyor, soluyor... Bir avu madeni para gibi salm aylar... parlak on sentlik, donuk bir eyreklik, bir ift peni, ilerinden biri kararm ve lekelenmi... Sonra o uzun, dolambal yoldan aa... Toynak sesleri gece havasnda berrak ve metalik... Bir yerlerde, kedi khlamas gibi bir ses.. Daha ufak bir ayn nden geen hrpani, hzl, karanlk bir ekil... Aa... Toprak her iki yanda alalyor... Aada karanlk... Son derece yksek, kvrml bir duvarn zerinde ilerleyen yolun kendisi ay ile aydnlanm... Yol kabaryor, katlanyor, saydamlayor... Ksa sre sonra srkleniyor, bulutsu, iplik iplik, aada ve yukarda yldzlar... Her iki yanda, aada yldzlar... Toprak yok... Yalnzca gece var, gece ve gelecekte kullanma ihtimaline kar zerinde at srmeyi denemek, nasl bir his verdiini renmek zorunda olduum saydam yol... imdi mutlak bir sessizlik var ve yavalk yanlsamas her harekete yapyor... Ksa sre sonra yol uzaklayor ve muazzam bir derinlikte yzyormuuz gibi hareket ediyoruz, yldzlar parlak balklarm gibi grnyor... Bu zgrlk, cehennem srnn coku veren gc, savata zerinize ken gzkarala hem benzeyen, hem benzemeyen bir ey, iyi renilmi, riskli bir becerinin cesareti, airin doru szc bulmas zerine iine dolan doruluk hissi... Bunlar ve manzarann kendisi, ileri, ileri, ileri, at zerinde belki hibir yerden hibir yere, boluun mineralleri ve ateleri iinde ve arasnda, toprak, hava ve sudan zgr... Byk bir meteorla yar ediyoruz ve gvdesine dokunuyoruz... ukurlu yzeyinde, aa, evresinde ve tekrar yukar hzlanyoruz... Uzanarak byk bir ova oluyor, aydnlanr ROGER ZELAZNY yor, sararyor... Bu kum, imdi hareketimizin altnda kum var... Karanlk zlerek sabah afana dnrken yldzlar soluyor... leride glgelik alanlar, ilerinde l aalan... Karanla at sr-

yorum... ine atlyorum...Parlak kanatlar fkryor, yaknyor, tekrar eski yerlerine yerleiyor... Sklaan aalarn arasnda... Yer daha karanlk, yol daha dar... Palmiye yapraklar klerek el kadar oluyor, kabuklar kararyor... Saa bir dn, yol geniliyor... Toynaklarmz deme talarndan kvlcmlar karyor... Sokak geniliyor, kenarlarna aalar dizilmi bir cadde oluyor... Minik sra sra evler yanlarndan geerken bir grnp bir kayboluyor... Ta deli kaldrmlarn tesinde parlak kepenkler, memer merdivenler, boyal paravanlar... Taze sebze ykl bir at arabas geiyor... nsan yayalar dnp bakyor... Sesler hafife vzldyor. .. Devam... Bir kprnn altndan geiyoruz... ay genileyerek dere olana, denize dklene kadar takip ediyoruz... Mavi bulutlarn srklendii limon rengi gkyznn altnda, kumsalda ilerliyomz... Tuz, dkntler, kabuklar, sularn srkledii aa dallarnn przsz ekilleri... Kire rengi denizden beyaz su serpintisi... Hzla, su mekannn bir taraada bittii yere... Trmanyoruz, her admmz arkada, aada ufalanyor, kkryor, kimliini kaybediyor, kyya arpan dalgalarn gmbrtsne karyor. .. Yukar, yukar, dz tepeli, aalkl ovaya, sonunda serap gibi ldayan, altndan bir ehir... ehir byyor, glgeli bir emsiyenin altnda kararyor, gri kuleleri yukarya uzanyor, cam ve metal kasvetin iine k aktryor... Kuleler sallanmaya balyor... 142 OBERONUN ELI Biz geerken ehir sessizce kendi zerine kyor... Kuleler devriliyor, toz kaynayarak ykseliyor, daha alaktan gelen bir parlt ile pembeleiyor... Hafif bir ses, flenip sndrlen bir mum gibi, szlp geiyor... Bir toz frtnas, hzla kyor, her yeri sise bouyor.... inden, otomobil klaksonlarnn sesi... Bir srklenme, ksa bir kalkma, gri-beyazda ksa bir kesinti, inci beyaz, kayyor... Toynak izlerimiz bir anayolun omzunda... Sada, kprtsz aralardan sonsuz bir sra... nci beyaz, gri-beyaz, yine srkleniyor. .. Ynsz haykrlar ve feryatlar... Ik geliigzel akyor... Bir kez daha ykseliyoruz... Sisler alalyor, ekiliyor... Otlar, otlar, otlar... imdi gkyz berrak, ince bir mavi... Gne batmaya kouyor... Kular... Otlakta gevi getiren, bakan, yine gevi getiren bir inek... Tahta bir itten atlayp krlarn arasnda, yolda ilerliyoruz... Tepenin tesinde ani bir souk... Otlar kum ve yerde kar var... Bir ykseltinin tepesinde teneke daml bir iftlik evi, zerinde kvnlarak ykselen duman... Devam... Tepeler ykseliyor, gne aa yuvarlanyor, arkasnda karanl srklyor... Bir yldz serpintisi... Burada, uzakta bir ev... Bir tane daha, yal aalarnn arasnda uzun bir araba yolu kvrlyor... Farlar... Yolun yanna ekiliyoruz... Dizginleri ekiyorum ve arabann gemesini bekliyorum... Alnm sildim, gmleimin nndeki ve kol yenlerimdeki tozlar silkeledim. Davul'un boynunu okadm. Gelen ara bana yaklarken yavalad ve srcnn gzlerini bana diktii-

ni grdm. Dizginleri hafife silkeledim ve Davul yrmeye balad. Araba fren yapp durdu, src arkamdan bir ey ses143 ROGER ZELAZNY lendi, ama ilerlemeye devam ettim. Biraz sonra, arabasn srp uzaklatn duydum. Bundan sonra bir sre yol krlarn iinde devam etti. Rahat bir tempoda, tandk nirengi noktalarnn yanndan geerek, baka zamanlar hatrlayarak ilerledim. Birka kilometre sonra bir baka yola rastladm, daha geni ve iyiydi. Oraya dndm, yolun sandaki ykseltide kaldm. Hava scakl dmeye devam etti, ama souk havann gzel, temiz bir tad vard. Solumdaki tepelerin zerinde bir dilim ay parlyordu. Tepemden geen birka kk bulut vard, ayn eyreine yumuak, tozlu bir kla dokunuyorlard. Hafif bir rzgar esiyordu; dallar zaman zaman kprdanyordu, o kadar. Bir sre sonra yolda, bana varmak zere olduumu anlatan bir dizi inie geldim. Bir dneme ve iki ini daha... Araba yolunun yanndaki ta grdm, zerindeki adresimi okudum. O zaman dizginleri ektim ve bam kaldrp tepeye baktm. Araba yolunda bir steyn, evin iinde k vard. Davul'u yoldan uzaklatrdm, otla arp bir grup aaca ynlendirdim. Onu yapran dkmeyen aalardan iki tanesinin arkasna baladm, boynunu okadm, birazdan geleceimi syledim. Yola dndm. Grnrde #raba yoktu. Yolu getim ve araba yolunun uzak ucuna yryp, steynn arkasndan getim. Evdeki tek k sadan, oturma odasndan geliyordu. Evin sol tarafndan arkaya dolandm. Verandaya ulatmda durdum, evreme bakndm. Yolunda olmayan bir ey vard. Arka avlu deimiti. Harap bir tavuk kmesine yaslanm ryen, atmaya zahmet etmediim bir ift bahe sandalyesi yok olmutu. Ayn sebepten, tavuk kmesi de. Bu yrelerden 144 OBERON'UN ELI getiim son seferde buradaydlar. Eskiden evreye salm duran l aa dallar ve uzun zaman nce odun yapmak iin ydm, rmekte olan bir dal kmesi de gitmiti. Yaprak yn yerinde yoktu. Eskiden durduu yere yrdm. Geriye kalan tek ey, yaklak olarak ynn eklinde olan ekilsiz, plak bir toprak parasyd. Ama Mcevher'i kullanmay renirken onun varln hissedebileceimi de renmitim. Bir an gzlerimi kapattm ve bunu yapmaya altm. Hibir ey. Yine baktm, dikkatle aradm, ama grnrlerde varlna iaret edecek bir prlt yoktu. Aslnda yaknda lissetmiyorken herhangi bir ey grmeyi beklediimden deil. Ikl odada perde yoktu. Evi imdi incelediimde, pencerelerin hibirinde perde, stor, kepenk ya da jaluzi olmadn grdm. Yani... Evin dier kesini dolandm. lk nce kl pencereye yaklaarak hzla ieri baktm. Yerin ou kumala kaplanm-

t. apkal ve tulumlu bir adam kar duvar boyuyordu. Elbette. BilPden evi satmasn istemitim. Eski evime nakledildiim zaman -muhtemelen Mcevherin bir eylemi sayesinde- hanerlendiim iin yerel klinikte yatarken gerekli belgeleri imzalamtm. Bu, Amber-glge Dnya arasndaki yaklak iki buuk zaman katsaysn kullanarak ve Amber'de, Kaos Saraylar'nda geirdiim sekiz gn hesaba katarak, yerel zaman ile haftalar nce olmalyd. Elbette, Bili talebimi yerine getirmek iin giriimde bulunmutu. Ama mekan, yllarca terk edilmi kaldndan ve harap edildiinden kt durumdayd... Yeni 145 ROGER ZELAZNY pencere camlarna, atnn onarlmasna, yeni yamur oluklarna, boyanmaya, zmparalanp parlatlmaya ihtiyac vard. Ve hem ieride, hem darda, tanacak bir sr p olacakt... Dndm ve yolun n yokuundan aa yrdm. Buradan getiim son seferi hatrladm, yar deli, ellerim ve dizlerim zerinde, yan tarafmdan kan kaybederek. O gece ok daha souktu, yerde ve havada kar vard. Oturup, bir yastk yzn bayrak yapp bir araba durdurmaya altm noktann yanndan getim. Anlarm hafife bulankt, ama durmadan geenleri hl hatrlyordum. Yolu getim, otla ap aalara gittim. Davul'u zp, bindim. "Biraz daha gitmemiz gerek," dedim ona. "Bu sefer fazla uzak deil." Yola dndk ve evimi geip yol boyunca yrmeye baladk. BiU'e evi satmasn sylemeseydim, yaprak yn hl orada ve Mcevher, hl ynn altnda olacakt. Krmz ta boynumda asl, ne yaplmas gerekiyorsa denemeye hazr, Amber'e dnyor olacaktm. imdi, zamann yine daralmaya balad hissiyle onu aramaya gitmek zorundaydm. En azndan, burada, Amber'e gre daha fazla zamanm vard. Davul'a dil aklattm ve dizginleri silktim. Yine de zaman boa harcamann anlam yoktu. Yarm saat sonra kasabaya girmi, bir konut blgesindeki sessiz caddede at sryordum. Her tarafmda evler vard. BiU'in evinde klar yankt. Araba yoluna dndm. Davul'u arka avluda braktm. Kapy Alice at, bir an bakakald, sonra, "Tanrm, Cari!" dedi. Dakikalar sonra, samdaki sehpada bir iki, Bili ile otur146 OBERON'UN ELI ma odasnda otumyordm. Alice mutfaktayd. Bana yiyecek herhangi bir ey isteyip istemediimi sorma hatasn yapmt. Bili piposunu yakarken beni inceledi. "Gelip gitme yntemlerin hl renkli," dedi. Glmsedim. "Elverililik, o kadar," dedim. "Klinikteki hemire... hikayesine hemen hemen hi kimse inanmad." "Hemen hemen mi?" "Sz konusu aznlk bendim, elbette."

"Ne hikaye anlatt?" "Odann ortasna yrdn, iki boyutlu olduunu ve sonra gkkua eliinde eski bir asker gibi solup gittiini syledi." "Gkkua semptomlarnn nedeni Glokam olabilir. Gzlerini kontrol ettirmeli." "Ettirdi," dedi. "Hibir ey kmad." "Ah. ok kt. Aklma gelen bir sonraki ey sinirsel olmas." "Hadi, Cari. Kadnn bir eyi yok. Bunu biliyorsun." Glmsedim ve ikimden bir yudum aldm. "Ve sen," dedi, "bir zamanlar zerinde yorum yaptm belli bir oyun kartna benziyorsun. Kl dahil. Neler oluyor, Cari?" "Hl karmak," dedim. "Hatta konutuumuz son seferden daha fazla." "Bu, henz bana aklama yapamayacan anlamna m geliyor?" Bam salladm. "Btn bunlar bittii zaman, lkeme tm harcamalar dahil 147 ROGER ZELAZNY bir tur kazandn," dedim, "eer o zaman hl bir lkem olursa. u anda, zaman korkun eyler yapyor." "Sana yardmc olmak iin ne yapabilirim?" "Bilgi, ltfen. Eski evim. Evi onaran adam kim?" "Ed Wellen. Yerel taeron. Onu tanyorsun, sanrm. Senin iin du monte etmek gibi bir ey yapmam myd?" "Evet, evet yapt... Hatrlyorum." "leri biraz byd. Baz ar ekipmanlar ald. imdi onun iin alan adamlar var. irketinin kurulmas iini ben hallettim." "Evimde kimin altn biliyor musun -u anda?" "Ezbere, hayr. Ama bir dakika iinde renebilirim." Elini sehpadaki telefonun zerine koydu. "Arayaym m?" "Evet," dedim, "ama bundan daha fazlas var. Aslnda yalnzca tek eyle ilgileniyomm. Arka bahede bir yaprak yn vard. Bu taraftan getiim son seferde yerindeydi. Gitmi. Ona ne olduunu renmem gerek." Ban saa edi ve piposu aznda srtt. "Ciddi misin?" dedi sonunda. "lm kadar," dedim. "Yanndan srnrken ve karlar kymetli beden svlarmla sslerkeh oraya bir ey saklamtm. imdi onu geri almam gerekfjjpr." "Neydi bu?" "Bir yakut kolye." "Paha biilmez, herhalde." "Haklsn." Yavaa ban sallad. "Senin yerinde bakas olsayd, eek akas yaptn dnrdm," dedi. "Yaprak ynnda bir hazine... Aile yadigar m?" 148 OBERON'UN EL "Evet. Krk, elli karat. Basit bir yuvas ve ar zinciri var."

Piposunu azndan kard, yumuak bir slk ald. "Neden oraya sakladn sorabilir miyim?" "Saklamasaydm imdi lmtm." "Olduka iyi bir sebep." Yine telefona uzand. "Evde oktan hareketlenme var," dedi. "ok iyi, zellikle de henz ilan vermemiken. Birisinden duyan birisinden duyan birisi. Onu bu sabah oraya gtrdm. Dnyor. Olduka hzl satlabilir." Numaray evirmeye balad. "Dur," dedim. "Bana o adamdan bahset." Ahizeyi yerine koydu, ban kaldrd. "Zayf biri," dedi. "Kzl sal. Sakal var. Ressam olduunu syledi. Krlarda bir ev istiyor." "Orospu ocuu!" dedim, tam Alice elinde bir tepsi ile odaya girerken. Ck ck yapt ve tepsiyi bana uzatrken glmsedi. "Yalnzca iki hamburger ve biraz akam yemeinden kalm salata," dedi. "Heyecan yaratacak bir ey deil." "Teekkr ederim. Atm yemeye hazrlanyordum. Ama sonra kendimi kt hissederdim." "Onun da fazla mutlu olacan sanmyorum. Afiyet olsun," dedi ve mutfaa dnd. "Adam oraya gtrdnde yaprak yn orada myd?" diye sordum. Gzlerini kapatt ve alnn krtrd. "Hayr," dedi bir an sonra. "Avlu temizlenmiti bile." "Bu da bir eydir," dedim ve yemeye baladm. Telefonunu etti ve birka dakika konutu. Konumann bu 149 ROGER ZELAZNY tarafn dinliyordum, ama o telefonu kapattktan sonra, ben yemeimi bitirir ve kadehimde kalan dikerken tamamn dinledim. "yi bir yaprak ynnn boa gitmesini istememi," dedi Bili. "Bu yzden kamyoneti ile yn alm ve iftliine gtrm. Ekmek istedii tarlann yanna dkm ve henz tarlaya yayacak zaman olmam. Mcevher fark etmediini syledi, ama kolayca gznden kam olabilir." Bamla evetledim. "Eer bana bir el feneri dn verebilirsen, yola ksam iyi olacak." "Elbette. Seni arabamla gtrrm," dedi. "Atmdan bu noktada aynlmak istemiyorum." "Eh, muhtemelen bir trmk ve bir krek ya da yabaya ihtiyacn olacak. Arabayla onlar gtrrm ve seninle orada buluuruz. Eer neresi olduunu biliyorsan." "Ed'in yerini biliyorum. Ama onun aletleri vardr." Bili omuzlarn silkti, glmsedi. "Tamam," dedim. "Tuvaletini kullanaym, sonra yola ksak iyi olur." "Mstakbel alcy tanyor gibiydin." Tepsiyi bir kenara koydum ve ayaa kalktm. "Onu en son Brandon Corey olarak duydun." "Kardein numaras yapan ve hastaneye yatran adam m?" " 'Numara yapmak' m? Lanet olsun! O benim kardeim.

Ama bu benim suum deildi. Affedersin." "Oradaym." "Nerede?" "Ed'in yerinde, bu akam. En azndan sakall bir kzl kafa oradaym." SO OBERON'UN EL "Ne yapyormu? "Ressam olduunu sylemi. Tarlalarn birinde sehpasn kurup resim yapmak iin izin istemi." "Ed izin vermi mi?" "Evet, elbette. Bunun harika bir fikir olduunu dnm. Bana bahsetmesinin sebebi bu. vnyordu." "Malzemeni getir. Seninle orada buluuruz." "Tamam." Tuvalette kardm ikinci ey Koz Kartlanmd. En ksa zamanda Amber'de birine ulamalydm, onu durduracak kadar gl birilerine. Ama kim? Benedict Kaos Saraylar'na gidiyordu, Random olunu anyordu, Gerard'dan pek de sevgi dolu artlarda aynlmamtm. Ganelon iin bir Koz Kart olmasn diledim. Gerard' denemem gerekeceine karar verelim. Kartn kardm, gerekli zihinsel manevralar yaptm. Biraz sonra iletiim saland. "Convin!" "nce dinle, Gerard! Senin iin teselli olacaksa, Brand hayatta. Bundan kesinlikle eminim. Bu nemli. lm kalm meselesi. Bir ey yapmalsn -hemen!" Ben konuurken yz ifadesi hzla deimiti -fke, aknlk, ilgi... "Syle," dedi. "Brand ok ksa sre sonra gelebilir. Aslnda, oktan Amber'e gelmi olabilir. Onu henz grmedin, d mi?" "Hayr." "Desen'i yrmekten alkonmas gerek." "Anlamyonm. Ama Desen odasnn dna nbeti koyabilirim." s ROGER ZELAZNY "eriye nbeti koy. Artk tuhaf gelip gitme yntemleri var. Desen'i yrrse korkun eyler olabilir." "O zaman bizzat ben nbet tutarm. Neler oluyor?" "imdi zaman yok. Bir sonraki ey u: Llewella Rebma'ya dnd m?" "Evet, dnd." "Koz Kartndan onu yakala. Moire'yi, Rebma'daki Desen'in de gzetim altnda tutulmas gerektii konusunda uyarmal." "Bu ne kadar ciddi, Convin?" "Her eyin sonu olabilir," dedim. "imdi gitmek zorundaym." letiimi kestim ve mutfaa, oradan arka kapya yneldim. Yalmzca Alice'e teekkr etmek ve iyi geceler dilemek iin durdum. Eer Brand Mcevher'i ele geirmi ve kendini ona ayarlamsa, ne yapacandan emin deildim, ama olduka gl bir nsezim vard.

Davul'a bindim ve ban yola evirdim. Bili oktan arabasn geri geri yola karyordu. 152 11 Bill'in yolu takip etmek zorunda kald ou yerde ben tarlalardan gittiim iin ok geride kalmadm. Ben yaklatm zaman, gneybatya iaret eden Ed ile konuuyordu. Ben inerken Ed Davul'u inceledi. "Gzel at," dedi. "Teekkrler." "Yoktun." "Evet." El sktk. "Seni yine grmek gzel. Bill'e o ressamn ne kadar kaldn bilmediimi sylyordum. Hava kararnca gideceini dndm ve fazla dikkat etmedim. imdi, eer gerekten sana ait bir ey aryorsa ve yaprak ynn biliyorsa, hl orada olabilir. stersen tfeimi alp seninle geleyim." "Hayr," dedim, "teekkrler. Kim olduunu bildiimi sanyoam. Tfee gerek olmayacak. Yalnzca gidip evreyi yoklanr." "Tamam," dedi. "Sizinle gelip yardm edeyim." "Bunu yapmak zorunda deilsin," dedim. "Ya atn? Ona su ve yiyecek bireyler versem, biraz temizlesem?" 153 ROGER ZELAZNY "Eminim minnettar olur. Ben olsam olurdum." "Ad ne?" "Davul." Davul'a yaklat ve onunla dostluk kurmaya alt. "Tamam," dedi. "Bir sre ahrda olacam. Bir eye ihtiyacnz olursa seslenin." "Teekkrler." BilPin arabasndaki aletleri aldm, o elektrikli feneri ald ve Ed'in biraz nce iaret ettii, gneybatdaki yere gtrd. Bir tarlay geerken, yn arayan Bill'in n takip ettim. Bir ynn kalntlan gibi grnen eyi grnce gayr ihtiyari derin bir nefes aldm. Nasl daldna baklrsa, birisi onu bulmutu. Bir kamyondan dkldnde byle dank grnmezdi. Yine de... birisinin aram olduu gerei arad eyi bulduu anlamna gelmiyordu. "Ne dnyorsun?" dedi Bili. "Bilmiyorum," dedim ona. Aletleri indirip grnrdeki en byk yna yaklatm. "Buraya biraz k ver." Yndan kalan taradm, sonra bir trpan aldm ve datmaya baladm. Her kesei krdm ve yere yaydm, trpann dilerinden geirdim. Bir sre sonra, Bili feneri iyi bir ayla koydu ve bana yardm etmeye geldi. "imde tuhaf bir duygu var..." dedi. "Benim de." "... ok ge kalm olabiliriz." Ufalamaya ve yaymaya, ufalamaya ve yaymaya devam et-

tik... Tandk bir varln karncalanmasn hissettim. Doruldum ve bekledim. Birka saniye sonra iletiim geldi. 154 OBERON'UN EL "Convin!" "Buradaym, Gerard." "Ne dedin?" dedi Bili, Elimi kaldrp onu susturdum ve dikkatimi Gerard'a verdim. Byk klcna yaslanm, Desen'in parlak balang noktasnda, glgede duruyordu. "Haklymsn," dedi. "Brand biraz nce burada ortaya kt. Nasl ieri girdiinden emin deilim. uradan, soldaki glgelerden kt." aret etti. "Bir an bana bakt, sonra dnd ve geriye yrd. Ona seslendiim zaman yant vermedi. Bu yzden feneri evirdim, ama grnrlerde yoktu. Yok oldu. imdi ne yapmam istiyorsun?" "Hkm Mcevheri'ni takm myd?" "Bilemiyorum. Onu bu kt kta, yalnzca bir anlna grdm." "Rebma'daki Desen'i gzetliyorlar m?" "Evet. Llewella onlar uyard." "Gzel. O zaman nbet tutmaya devam et. Yine iletiim kuracam." "Tamam. Convin -daha nce olanlar hakknda..." "Unut onu." "Teekkrler. O Ganelon sk bir adam." "yledir," dedim. "Uyank kal." Ben iletiimi gevetirken imgesi soldu, ama o srada tuhaf bir ey oldu. letiim duygusu, yol benimle kald, hedefsiz, ak, herhangi bir kanala ayarlanmam, ak bir radyo gibi. Bili bana tuhaf tuhaf bakyordu. "Cari, neler oluyor?" "Bilmiyorum. Biraz bekle." Aniden yine iletiim saland, ama Gerard'la deil. Benim 155 ROGER ZELAZNY dikkatim o tarafa younlamken bana ulamaya alyordu herhalde. "Convin, bu nemli..." "Syle, Fi." "Aradn orada bulamayacaksn. Brand alm." "Ben de bundan phelenmeye balamtm." "Onu durdurmalyz. Senin ne kadarn bildiini bilmiyorum..." "Artk ben de yle," dedim, "ama Amber'deki ye Rebma'daki Desen'leri izlettiriyorum. Gerard biraz nce Brand'in Amber'dekinde belirdiini, ama korkup katn syledi." Kk, narin yz hatlann sallad. Krmz bukleleri srad bir ekilde dankt. Yorgun grnyordu. "Bunun farkndaym," dedi. "Onu gzetim altnda tut. Ama baka bir olasl unuttun." "Hayr," dedim. "Hesaplanma gre, Tir-na Nog'th'a henz ulalamyor olmal..." "Benim bahsettiim o deildi. Birincil Desen'e gidiyor."

"Mcevher'e ayarlanmak iin mi?" "lk kez tamamen yapacak," dedi. "Yrmek iin, zarar grm ksmdan gemesi gerekecek. Anladm kadaryla bu olduka zor." "Demek biliyorsun," dedi. "Gzel. Bu zaman kazandrr. Karanlk blge onu, bizlerden birini edecei kadar rahatsz etmez. O karanlkla anlama yapt. Onu hemen durdurmalyz." "Oraya giden kestirme bir yol biliyor musun?" "Evet. Bana gel. Seni oraya gtreyim." "Bir dakika. Davul'u yanmda getirmek istiyorum." "Ne iin?" "Bilmek kolay deil. te bu yzden istiyorum." 156 OBERON'UN EL "Pekala. O zaman sen beni al. Oradan da kolayca yola kabiliriz." Elimi uzattm. Bir an sonra, onunkini tutuyordum. ne adm att. "Tanrm!" dedi Bili, gerileyerek. "Akl saln konusunda phelenmeye balamtm, Cari. Ama imdi benimkinden phe duyuyorum. O -o da kartlardan birindeydi, deil mi?" "Evet. Bili, bu kz kardeim Fiona. Fiona, bu Bili Roth, ok iyi bir dostum." Fi elini uzatt ve glmsedi. Ben Davul'u getirmeye giderken onlar orada braktm. Birka dakika sonra Davulla dndm. "Bili," dedim, "zamann harcadm iin zgnm. Aradmz eyi erkek kardeim alm. imdi peinden gideceiz. Yardm ettiin iin teekkrler." Elini sktm. "Convin," dedi. Glmsedim"Evet, adm bu." "Kz kardeinle konuuyorduk. Birka dakika iinde fazla bir ey renemedim, ama tehlikeli olduunu biliyorum. Bu yzden, iyi anslar. Yine de, bir gn tm hikayeyi dinlemek isterim." "Teekkrler," dedim. "Dinlemeni salamaya alacam." Ata bindim, eildim ve Fiona'y nme ektim. "yi geceler, Bay Roth," dedi. Sonra bana, "Yava yava, tarla boyunca srmeye bala." Dediini yaptm. "Brand onu hanerleyenin sen olduunu syledi," dedim, yalnz hissedecek kadar uzaklar uzaklamaz"Bu doru." "Neden?" 1S7 ROGER ZELAZNY dikkatim o tarafa younlamken bana ulamaya alyordu herhalde. "Convin, bu nemli..." "Syle, Fi." "Aradn orada bulamayacaksn. Brand alm." "Ben de bundan phelenmeye balamtm." "Onu durdurmalyz. Senin ne kadarn bildiini bilmiyorum..." "Artk ben de yle," dedim, "ama Amber'deki ve Reb-

ma'daki Desenleri izlettiriyomm. Gerard biraz nce Brand'in Amber'dekinde belirdiini, ama korkup katn syledi." Kk, narin yz hatlann sallad. Krmz bukleleri srad bir ekilde dankt. Yorgun grnyordu. "Bunun farkndaym," dedi. "Onu gzetim altnda ait. Ama baka bir olasl unuttun." "Hayr," dedim. "Hesaplanma gre, Tir-na Nog'th'a henz ulalamyor olmal. "Benim bahsettiim o deildi. Birincil Desen'e gidiyor." "Mcevher'e ayarlanmak iin mi?" "lk kez tamamen yapacak," dedi. "Yrmek iin, zarar grm ksmdan gemesi gerekecek. Anladm kadaryla bu olduka zor." "Demek biliyorsun," dedi. "Gzel. Bu zaman kazandrr. Karanlk blge onu, bizlerden birini edecei kadar rahatsz etmez. O karanlkla anlama yapt. Onu hemen durdurmalyz." "Oraya giden kestirme bir yol biliyor musun?" "Evet. Bana gel. Seni oraya gtreyim." "Bir dakika. Davul'u yanmda getirmek istiyorum." "Ne iin?" "Bilmek kolay deil. te bu yzden istiyorum." (96 OBERON'UN ELI "Pekala. O zaman sen beni al. Oradan da kolayca yola kabiliriz." Elimi uzattm. Bir an sonra, onunkini tutuyordum. ne adm att. "Tanrm!" dedi Bili, gerileyerek. "Akl saln konusunda phelenmeye balamtm, Cari. Ama imdi benimkinden phe duyuyorum. O -o da kartlardan birindeydi, deil mi?" "Evet. Bili, bu kz kardeim Fiona. Fiona, bu Bili Roth, ok iyi bir dostum." Fi elini uzatt ve glmsedi. Ben Davul'u getirmeye giderken onlar orada braktm. Birka dakika sonra Davulla dndm. "Bili," dedim, "zamann harcadm iin zgnm. Aradmz eyi erkek kardeim alm. imdi peinden gideceiz. Yardm ettiin iin teekkrler." Elini sktm. "Convin," dedi. Glmsedim. "Evet, adm bu." "Kz kardeinle konuuyorduk. Birka dakika iinde fazla bir ey renemedim, ama tehlikeli olduunu biliyorum. Bu yzden, iyi anslar. Yine de, bir gn tm hikayeyi dinlemek isterim." "Teekkrler," dedim. "Dinlemeni salamaya alacam." Ata bindim, eildim ve Fiona'y nme ektim. "yi geceler, Bay Roth," dedi. Sonra bana, "Yava yava, tarla boyunca srmeye bala." Dediini yaptm. "Brand onu hanerleyenin sen olduunu syledi," dedim, yalnz hissedecek kadar uzaklar uzaklamaz. "Bu doru." "Neden?" 157 ROGER ZELAZNY

"Btn bunlar engellemek iin." "Onunla uzun uzun sohbet ettik. Bata sen, Bleys ve onun gc ele geirmek iin birlikte plan yaptnz syledi." "Bu doru." "Bana, kendi tarafmza ekmek iin Caine'e yaklatn, ama Caine'in kabul etmediini ve Eric ile Julian'a haber verdiini anlatt. Bu da, sizin taht ele geirmenizi engellemek iin kendi gruplarn oluturmalar ile sonulanm." "Temel olarak doru. Caine'in kendi hrslar vard -uzun vadeli hrslar- ama yine de hrs. Ama onlarn peinden gidecek konumda deildi. Bu yzden, eer o kadar ykselemeyecekse, Bleys'tense Eric'e hizmet etmeyi tercih edeceine karar verdi. Bunu da anlayabiliyorum." "Ayn zamanda, nzn kara yolun sonundaki glerle, Kaos Saraylar ile bir anlamanz olduunu iddia etti." "Evet," dedi, "vard." "Gemi zaman kipi kullanyorsun." "Ben ve Bleys asndan, yle." "Brand yle anlatmyor." "Anlatmaz." "Sen ve Bleys'in o ittifak kullanmaya devam ettiinizi, ama onun fikir deitirdiini syledi. Bu yzden, ona kar ktnz ve onu o kuleye kapattnz iddia etti." "Neden ldrp kurtulmamz?" "Pes ediyorum. Sen anlat." "Serbest kalmasna izin verilmeyecek kadar tehlikeliydi, ama onu ldremezdik de, nk elinde bir ey vard, hayati neme sahip bir ey." "Ne?" "Dworkin yok olduundan, birincil Desen'e verdii zararn ISS OBERON'UN ELI nasl onarlacan bilen tek kii Brand'di." "Ondan bu bilgiyi almak iin ok zamannz oldu." "nanlmaz kaynaklar var." "O zaman neden onu hanerledin?" "Tekrarlyorum, btn bunlar engellemek iin. Eer seim zgr kalmas ile lm arasnda ise, lmesi daha iyiydi. Desen'in nasl onarlaca konusunda ansmza gvenmek zorunda kalacaktk." "Eer durum buysa, onu geri getirirken neden ibirlii yaptn?" "lk olarak, ibirlii yapmadm. Sizi engellemeye alyordum. Ama saynz ok fazlayd ve ok sk urayordunuz. Bana ramen ona ulatnz. kinci olarak, baarl olmanz durumunda onu ldrebilmek iin yaknda olmalydm. Olaylarn bu ekilde gelimesi ok kt." "Senin ve Bleys'in ittifak konusunda fikrini deitirdiini, ama Brand'in deitirmediini mi sylyorsun?" "Evet." "Fikrinizi deitirmeniz taht arzunuzu nasl etkiledi?" "Dardan yardm almadan baarabileceimizi dndk." "Anlyorum." "Bana inanyor musun?" "Korkarm inanmaya balyorum." "Buradan dn."

Bir yamataki yara girdik. Yol dar ve ok karanlkt, stmzde yalnzca dar bir yldz band vard. Biz konuurken Fiona Glge'yle oynuyor, bizi Ed'in tarlasndan aaya, sisli, engebeli bir araziye, sonra yine yukar, dalarn arasndaki ak ve kayalk bir yola gtryordu. imdi, karanlk yarn iinde ilerlerken, yine Glge'yle oynadn hissettim. Hava se159 ROGER ZELAZNY rindi, ama souk deildi. Solumuzdaki ve samzdaki siyahlk mutlakt, glgeye brnm, yakn kayalklardan ok muazzam derinlikler izlenimi veriyordu. Aniden, izlenimin Davul'un toynak seslerinin yank yaratmad gerei ile glendiini farkettim. "Gvenini kazanmak iin ne yapabilirim?" dedi. "ok ey istiyorsun." Gld. "Baka ekilde soraym. Anlattklarmn gerek olduu konusunda seni nasl ikna edebilirim?" "Bir somya yant ver, yeter." "Nedir?" "Tekerlerime kim ate etti?" Yine gld. "Anladn, deil mi?" "Belki. Syle." "Brand," dedi. "Hafzan yok etme teebbs baarsz oldu, bu yzden daha esasl bir i karmas gerektiine karar verdi." "Hikayenin benim dinlediim versiyonunda Bleys ate ediyor, beni glde brakyor ve Brand'tam zamannda geliyor, beni glden karyor ve hayatr kurtaryordu. Aslnda, polis raporu buna benzer bir eye iaret ediyordu." "Polisi kim aram?" diye sordu. "Kayna bilinmeyen bir arama olarak kaydetmiler, ama..." "Bleys arad onlar. Neler olduunu anladktan sonra, seni kurtarmak iin zamannda yetiemedi. Onlarn yetieceini umdu. Neyse ki, yetitiler." "Ne demek istiyorsun?" 150 OBERON'UN EL "Seni arabadan Brand karmad. Sen kendin ktn. ldnden emin olmak iin bekledi, sen su yzeyine ktn ve kendini kyya ektin. Yanna indi, seni kendi haline brakrsa lr msn, yoksa yine gle mi atmal, karar vermeye alyordu. Tam o srada polis geldi ve Brand kamak zorunda kald. Bundan ksa sre sonra ona yetitik, ele geirdik ve kulede tutsak ettik. Bunun iin ok uratk. Daha sonra, Eric ile iletiim kurdum ve ona neler olduunu anlattm. Bunun zerine Flora'nn seni o dier yere yerletirmesini ve ta giyene kadar orada tutulman salamasn emretti." "Uyuyor," dedim. "Teekkrler." "Neye uyuyor?" "Bundan daha iyi zamanlarda yalnzca kk kasaba pratisyeniydim ve psikiyatri vakalar ile fazla ilgim olmad. Ama hafzasn yerine getirmek iin birine elektrook tedavisi uygu-

lanmayacam biliyorum. Elektrook genellikle tam aksini yapar. Baz ksa vadeli anlar yok eder. Brand'in bana bunu yaptn rendiimde phelenmeye baladm. Bu yzden kendi hipotezimi oluturdum. Otomobil kazas hafzam yerine getirmemiti, elektrook da yle. Sonunda, kendiliinden gelmeye balamt, zel bir travmann sonucu olarak deil. Bunu belli edecek bir ey yapm ya da sylemi olmalym. Bir ekilde Brand haber ald ve bunun, o srada olmas iin iyi bir ey olmadna karar verdi. Bu yzden benim glgeme geldi, beni hastaneye yatrmay baard ve geri gelen hafzam yok edeceini umduu tedaviyi uygulatt. Bu ksmen baarl oldu, tek kalc etkisi, seanslar takip eden birka gn kafam kartrmak oldu. Kazann da katks olmu olmal. Ama Porter'dan kap, beni ldrme teebbsnden kurtulduktan, Greenwood'da bilincim yerine gelip katktan sonra iyileme sreci de161 ROGER ZELAZNY vam etti. Flora'nn yannda kalrken gittike daha fazla ey hatrladm. Random'n beni Rebma'ya gtrmesi ve Desen'i yrmem ile iyileme sreci hzland. Ama bu olmasayd da, sonunda hafzamn yerine geleceinden eminim artk. Biraz daha uzun srebilirdi, ama yrtntm ve hatrlamak devam eden bir sreti, sonuna doru da gittike hzland. Bu yzden Brand'in bana sabotaj dzenlemeye alt sonucuna vardm ve senin bana anlattn eyler bu dnceye uyuyor." Tepemizdeki yldz band darald ve sonunda yok oldu. Artk tamamen siyah bir tnele benzeyen yerde ilerliyorduk. leride, ok uzakta, belki minicik bir k prlts vard. "Evet," dedi nndeki karanlktan, "doru talimin etmisin. Brand senden korkuyordu. Bir gece Tir-na Nog'th'ta senin dndn ve tm planlarmz bozduunu grdn iddia etti. O srada sylediklerine nem vermedim, nk hl hayatta olduunu bile bilmiyordum. Ondan sonra seni bulmak iin yola km olmal. Nerede olduunu gizli glerle mi buldu, yoksa yalnzca Eric'in zihnini mi okudu, bilmiyorum. Muhtemelen ikincisi. Zaman zaman byle eyler yapmay baarabiliyor. Ama seni buldu, geri kalan biliyorsun." "Onu kukulandran ilk ey Flora'nn oradaki varl ve Eric ile tuhaf anlamas oldu. Ya da yle sylyor. Artk bir ey fark edeceinden deil. Onu ele geirirsek, ne yapmamz neriyorsun?" Gld. "Klcn yannda," dedi. "Brand bir sre nce, Bleys'in hayatta olduunu syledi. Bu doru mu?" "Evet." "O zaman neden Bleys deil de ben buradaym?" 162 OBERON'UN EL "Bleys Mcevher'e ayarl deil. Sen yakn mesafelerde onunla etkileim iinde oluyorsun ve tehlike iinde olursan hayatn kurtamaya alacaktr. Bu yzden, risk o kadar byk deil," dedi. Biraz sonra, "Ama buna gvenme. Hzl bir darbe yine de onun tepkisinden nce gelebilir. O yakndayken lebilirsin."

lerideki k byd, parlaklat, ama o ynden gelen esinti, ses ya da koku yoktu. lerlerken, dnmden bu yana edindiim aklamalar dndm. Her birinin kendi karmak itici gleri, ben uzaktayken olanlar iin, o zamandan bu yana olanlar ve imdi gerekleen eyler iin kendi mazeretleri vard. Grdm duygular, planlar, hisler, amalar, dier benliimin zerine yava yava dikmekte olduum mezarn zerindeki gerekler ehri iinde sel sular gibi dnyordu. Ve her ne kadar, en iyi Stein geleneine gre eylem eylem olsa da, zerimde patlayan her farkl yorum dalgas gvenle demirlendiini sandm bir ya da daha fazla eyin konumunu kaydryor ve bu ekilde btne bir deiim getiriyordu, yle ki tm yaam Amber'in evresinde, bazlar hi gerek olmayacak Glge'lerin daima deien bir oyunu gibi grnyordu. Yine de, imdi birka yl ncesine gre ok daha fazla ey bildiimi, olaylarn merkezine o zaman olduundan daha yakn olduumu, dnmden sonra yakalandm eylem selinin nihai bir sona doru akyor gibi grndn inkar edemezdim. Peki ne istiyordum? Doru olan bulma ve bunun zerine eyleme geme ans! Gldm. Brak ikincisini, ilki kime bahedilmitir ki? O zaman, geree yeterince yakn bir ey. Bu yeterli olurdu... Ve klcm birka kez doru ynde savurma ans: leden beri olan deiiklikler iin saat bir dnyasndan elde edebileceim en iyi telafi. Yine gldm ve klcmn Ib3 ROGER ZELAZNY knnda gevek durduundan emin oldum. "Brand Bleys'in yeni bir ordu oluturduunu syledi..." diye baladm. "Daha sonra," dedi, "daha sonra. Artk zaman kalmad." Ve haklyd. Ik bym, yuvarlak bir aklk olmutu. Sanki tnelin kendisi geriliyormu gibi, biz ilerledike k irilemiti. Benim maara az olarak grmeyi tercih ettiim yerden gn ieriye doluuyor gibiydi. "Tamam," dedim ve birka dakika sonra akla ulap onu getik. Dar karken gzlerimi krptrdm. Solumda, ayn rengi tayan gkyz ile karyormu gibi grnen deniz vard. zerinde/iinde yzen/asl duran altn gne her ynden parlak nlar sratyordu. Artk arkamda kayalardan baka bir ey yoktu. Bu yere gei yaptmz yer iz brakmadan kaybolmutu. Biraz aada ve nmde -belki otuz metre tede- birincil Desen uzanyordu. Bir ekil d yaylarndan birini amaya alyordu, dikkati bu eyleme o kadar younlamt ki, henz varlmz fark etmemiti. Bir keyi dnerken krmz bir akma: daha nce benim, Eric'in ve babamn boynunda asl olduu gibi boynunda asl duran Mcevher. Elbette, ekil Brand'di. Attan indim. Baklarm ufak tefek ve endieli Fiona'ya kaldrdm ve Davul'un dizginlerini eline verdim. "Arkasndan gitmek dnda bir tavsiyen var m?" diye fsldadm. Ban olumsuz anlamda sallad. O zaman dndm, Grayswandir'i ektim ve ileriye yrdm. "yi anslar," dedi yumuak sesle.

164 OBERON'UN EL Desen'e doru yrrken, maara azndan Wixer'n artk kprtsz yatan ekline uzanan zinciri grdm. Wixer'm ba bedeninden birka adm tede, solunda yatyordu. Beden ve batan talarn zerine normal renkli kan akyordu. Desen'in balangcna yaklatmda hzl bir hesap yaptm. Brand oktan desenin sarmallarnda epey dneme amt. Yaklak iki buuk tur ierideydi. Aramzda yalnzca bir sarmal kalsa, onunkiyle paralel konuma geldiimde klcmla ona ulaabilirdim. Ama desenin ilerine girdike ilerlemek gleirdi. Sonu olarak, Brand gittike azalan bir hzla ilerliyordu. Bu yzden yaklaabilirdim. Ona yetimem gerekmiyordu. Karsna geebilmek iin bir buuk tur yapmam yeterli olacakt. Ayam Desen'e koydum ve elimden geldiince ilerlemeye baladm. Ykselen dirence kar ilk dnemeci aarken ayaklarmn evresinde mavi kvlcmlar olutu. Kvlcmlar hzla byd. lk Perde'ye ulatmda salarm havaya dikilmeye balad; kvlcmlann trts artk rahata duyuluyordu. Perde'nin basncna ramen devam ettim, Brand'in beni fark edip etmediini merak ediyordum, ama o tarafa bakmak iin konsantrasyonumu bozmaya cesaret edemiyordum. Direnci daha fazla g harcayarak yantladm ve birka adm sonra Perde'yi am, bir kez daha kolayca ilerliyordum. Bam kaldrdm. Brand korkun kinci Perde'den kyordu, mavi kvlcmlar beline kadar geliyordu. Serbest kalp, ileriye bir adm attnda bir kararllk ve zafer srt ile gld. Sonra beni grd. Srtmas yok oldu ve tereddt etti, benim lehime bir puan. Elinizden geliyorsa, Desen'de asla durmazsnz. Dumrsanz, tekrar harekete gemek iin daha fazla enerji harcamak zorunda kalrsnz. 168 ROGER ZELAZNY "ok ge kaldn!" diye seslendi. Yant vermedim. lerlemeye devam ettim. Desen'in izgilerinin mavi alevleri Grayswandir'in zerine yansd. "Siyahl aamayacaksn," dedi. lerlemeye devam ettim. imdi karanlk alan tam nmdeydi. imdilik Desen'in daha zor ksmlarndan birinde olmad iin seviniyordum. Brand ilerledi ve yava yava Byk Kavis'e doru yrmeye balad. Onu orada yakalayabilirsem, mcadele edemezdi. Kendini savunacak gc ya da hz bulamazd. Ben Desen'in yaral ksmna yaklarken, Avalon'dan kaarken Ganelon ile birlikte kara yolu nasl atmz hatrladm. Geerken Desen'in imgesini aklmda tutarak yolun gcn krmay baarmtm. Elbette, imdi Desen'in kendisi her yanmdayd ve amam gereken mesafe o kadar fazla deildi. lk dncem Brand'in tehdidi ile beni sarsmaya almas olmutu, ama aklma karanlk blgenin gcnn burada, kaynanda ok daha byk olabilecei geldi. Yaklarken, Graysvvandir daha nceki parlakln aan bir gle alevlendi. gdyle, klcn ucunu Desen'in sona erdii yere, siyahln kenarna dokundurdum.

Graysvvandir siyahla yat ve kalkmad. lerlemeye devam ettim ve klcm zgn desene benzer bir hatta kayarak nmdeki alan kesti. Onu takip ettim. Karanlk zeminde yrrken gne kararm gibi grnyordu. Aniden yreimin atlarnn, alnmda oluan ter damlacklarnn ayrma vardm. Her eyin zerine grimsi bir glge dt. Dnya lolam, Desen solmu gibi grnyordu. Burada yanl adm atmak kolayd ve sonucun, Desen'in bozulmam ksmlarnda yanl adm atmakla ayn olup olmayacan merak ettim. Bunu OBERON'UN ELI renmek istemiyordum. Gzlerimi kaldrmadan, Grayswandir'in izdii hatt takip ettim. Klcn mavi atei artk dnyada kalan tek renkli eydi. Sa ayak, sol ayak... Sonra aniden siyahlktan ktm ve Grayswandir bir kez daha elimde serbest kald, tekrar aydnlanan manzara yznden mi, yoksa baka bir sebepten mi bilmiyorum, ama ateler ksmen azalm gibi grnd. evreme bakndmda, Brand'in Byk Kavis'e yaklatn grdm. Bana gelince, ben kinci Perde'ye doru ilerliyordum. kimiz de birka dakika boyunca gereken zorlu abalara dalm olacaktk. Ama Byk Kavis kinci Perde'den daha zorludur ve daha uzun srer. O kendi engelini amadan ben serbest kalacak, daha hzl ilerleyecektim. Sonra bir kez daha zarar grm ksm amam gerekecekti. O zamana kadar o da serbest kalabilirdi, ama ilerlemenin daha da zorlat bir blgede olduundan, benden daha yava hareket ediyor olacakt. Attm her admla statik elektrik artt ve tm bedenime bir karncalanma iledi. Yrrken kvlcmlar kalalarma kadar ykseldi. Elektrikten budaylardan bir tarlada yrr gibiydim. O zamana kadar salarm en azndan ksmen dikilmiti. Salarmn kprdandn hissedebiliyordum. Fiona'y grmek iin bir kez arkama baktm. Hl atn zerindeydi, kprdamadan izliyordu. kinci Perde'ye doru yrdm. Keler... ksa, keskin dnler... G bana kar ykseldike ykseliyordu, bu yzden tm dikkatimi, tm gcm ona kar mcadele etmek iin kullanyordum. Yine o tamdk zamanszlk hissi geldi, sanki imdiye kadar tek yaptm, bun167 ROGER ZELAZNY dan sonra hep yapacam ey buymu gibi. Ve irade... arzunun baka her eyi darda brakacak kadar odaklanmas... Brand, Fiona, Amber, kendi kimliim... Ben abalarken, dnerken, emek verirken, her adm bir ncekinden daha fazla g gerektirirken, kvlcmlar daha da ykseldi. lerledim. Yine siyah blgeye gelmitim. gdyle, bir kez daha Grayswandir'i aaya indirdim ve ne uzattm. Yine grilik, tek renkli sis klcmn mavilii ile blnerek nmde bir operatrn kestii deri gibi yol at. Normal a ktmda Brand'i aradm. Hl bat kanadndayd, Byk Kavis ile mcadele ediyordu ve te ikisini gemiti. Kendimi zorlarsam, onu tam oradan karken yakalayabilirdim. Tm gcm elimden geldiince hzl ilerlemeye

vakfettim. Desen'in kuzey ucuna ve geriye dnen kvrma ulatmda, aniden ne yapmaya kotuumu anladm. Desen'in zerine daha fazla kan dkmeye gidiyordum. Eer Desen'e daha fazla zarar vermek ile Brand'in onu tamamen yok etmesi arasnda seim yapmam gerekse, o zaman ne yapmam gerektiini biliyordum. Yine de, bir baka yolu olmas gerektiini hissediyordum. Evet... Hzm biraz azalttm. Bu z5manlamaya kalacakt. O srada onun geii benimkinden ok daha zorluydu, bu yzden o konuda stnlm vard. Yeni stratejim tamamen doru noktada karlamamza balyd. O srada Brand'in hals iin endielenmesini hatrladm. Ama buray temiz tutma sorunu ok daha ustalk istiyordu. Byk Kavis'in sonuna yaklayordu ve siyahla kalan mesafeyi hesaplayarak arkasndan yrdm. Zaten zarar grm blgede kan dkmesine karar vermitim. Sahip olduum tek 168 OBERON'UN ELI dezavantaj, Brand'in sanda olmam olacakt. Kl klca geldiimizde bunun ona salayaca fayday en aza indirmek iin biraz arkada kalmam gerekecekti. Brand abalad ve ar ar ilerledi. Ben de abaladm, ama onun kadar fazla deil. Tempomu korudum. Yrrken Mcevher'e ayarlanmamdan sonra paylatmz yaknl merak ettim. O anda Brand'in gsnde gremesem de varln solumda, ileride hissedebiliyordum. Brand yaklaan mcadelemizde stn kacak olursa gerekten o mesafeden beni kurtarmak iin eyleme geer miydi? Varln hissettiimde, geeceine inanr gibi oluyordum. Beni bir saldrgandan kurtarm, zihnimin iinde geleneksel bir gvenlik mekan bulmu -kendi yatam- ve beni oraya nakletmiti. imdi varln hissederken, onun aracl ile Brand'in nndeki yolu grrken, bir kez daha benim lehime harekete geecei gvencesini hissettim. Ama Fiona'nn szlerini hatrlaynca, buna gvenmemeye karar verdim. Yine de, dier ilevlerini dndm, ona dokunmadan dier ilevlerini kullanp kullanamayacam konusunda speklasyon yaptm... Brand Byk Kavis'i neredeyse tamamlamt. Benliimdeki bir dzeye uzandm ve Mcevher ile iletiim kurdum. rademi ona ynlendirerek Iago'yu yok edene benzer krmz bir kasrga ardm. Bu mekanda bir kasrgay kontrol edip edemeyeceimi bilmiyordum, ama yine de ardm ve Brand'e ynlendirdim. Hemen bir ey olmad, ama Mcevher'in bireyler yapmak iin altn hissediyordum. Brand sona geldi, son bir aba gsterdi ve Byk Kavis'i geti. Tam arkasndaydm. O da bir ekilde biliyordu. Basntan kurtulur kurtulmaz klcn ekti, yapabileceini dndmden daha hzl iki 169 ROGER ZELAZNY adm att, sol ayan nne koydu, dnd ve kllarmzn zerinden baklarm karlad. "Beceremediysen belam bulaym," dedi, klcmn ucuna kendisininkiyle dokunarak. "Ama atn zerindeki kaltak olma-

sayd buraya bu kadar abuk varamazdn." "Kz kardeinden ne gzel bahsediyorsun," dedim, artmaca yapp, hamlemi savuturmasn izleyerek. kimiz de snrlanmtk, ikimiz de Desen'den ayrlmadan ne hamle yapamyordu. Ben onun henz kan dkmesini istemediimden daha fazla kstlanmtm. Sol ayan desen boyunca arkaya kaydrarak darbesini durdurdum ve geriledim. O zaman san ekti, zerine bast ve gerekli hazrlklar yapmadan kafam kesmeye kalkt. Lanet olsun! Savuturdum ve sonra srf reflekslerimle karlk verdim, gsne savurduum darbenin hedefini bulmasn istememitim, ama Grayswandir'in ucu gs kemiinin hemen altnda bir yay izdi. stmzdeki havada bir mrlt duydum. Ama baklarm Brand'den ayrma riskini gz alamadm. O aaya bakt ve biraz daha geriledi. Gzel. imdi klcmn kestii yerde gmleinin nn krmz bir izgi sslyordu. imdiye dek, gmleinin kuma kan emiyor gibiydi. leriye bir adm attm, artmaca, hamle, savutunna, durdurma, kenetlenme, zlme -geri ekilmeye devam etmesi iin aklma gelen her ey. Benim daha ileriye uzanabilmemden ve bu avantajla benim daha ok eyi daha hzl yapabileceimi ikimiz de bildiimizden psikolojik stnlk bendeydi. Brand siyah blgeye yaklayordu. Birka adm daha... Tek bir an nlamas gibi bir ses duydum, arkasndan byk bir kkreme. zerimizde aniden, bir bulut gnei rtm gibi bir glge belirdi. Brand yukarya bakt. Sanrm onu o srada indirebilirdim, 171) OBERON'UN FXI ama hl hedef alandan biraz uzaktayd. Hemen kendine geldi ve dik dik bana bakt. "Lanet olsun sana, Corwin! Bu senin, deil mi?" diye haykrd ve sonra kalan ihtiyatn da bir kenara atarak saldrd. Ne yazk ki, kt bir konumdaydm, onu gerilemeye zorlamak iin yaklayordum. Gardm inmiti ve hafife dengesizdim. Hamlesini savutururken bunun yeterli olmayacan hissettim, dndm ve geriledim. Aa derken ayaklarm kprdatmaya altm. Sa dirseim ve sol elimin zerine dtm. Ac ok fazlayd, dirseim yana kayd ve sa omzumun zerine dtm. Kfrettim. Ama Brand'in hamlesi yanmdan geip gitmiti ve ayaklarm mavi hareler iinde hl izgiye dokunuyordu. Brand'in lm vuruu yapamayaca kadar uzaktaydm, ama yine de dizalt kirilerimi kesebilirdi Grayswandir hl elimde, sa kolumu ne uzattm. Dorulup oturacak oldum. Ben bunu yaparken, kenarlar sar, krmz oluumun imdi Brand'in tam zerinde dndn, kvlcmlarla ve kk imeklerle atrdadn grdm. Kkremesi feryata dnmt. Brand klcn ucundan tuttu ve bana dorultarak, mzrak gibi omzunun zerine kaldrd. Bunu savuturamayacam, yana kaamayacam biliyordum. Zihnimin iinde Mcevher'e ve gkyzndeki oluuma uzandm... Kk bir yldrm aa uzanp klcna dokunurken parlak bir akma oldu... Silah elinden dt ve eli azna gitti. Sol eli ile, ne yapt-

m kavram ve ta saklayarak engellemeye alrm gibi Hkm Mcevheri'ni kavrad. Parmaklarn emerek yukarya 171 ROGER ZELAZNY bakt, yzndeki tm fke gitti, yerine dehete yakn bir korku geldi. Koni inmeye balamt. O zaman dnp kararm glgeye adm att, gneye dnd, iki kolunu kaldrd ve feryadn zerinden duyamadm bireyler haykrd. Koni ona doru indi, ama o yaklarken Brand iki boyutlu bir hal alm gibi grnd. D hatlar dalgaland. Klmeye balad -ama bu boyutlarnn deimesinden deil, uzaklamasndan kaynaklanyor gibiydi. Kld, kld ve koni kaplad alana dokunmadan hemen nce yok oldu. Mcevher de onunla beraber gitmiti ve tepemdeki eyi kontrol edebilmemin yolu kalmamt. Yerde kalsam m daha iyi mi olurdu, yoksa Desen'de ayaa m kalkmalydm, bilmiyordum. kincisini yapmaya karar verdim, nk hortum normal d eyleri hedef alyor gibiydi. Oturdum ve izgiye doru ekildim. Sonra ne doru eildim, o srada koni ykselmeye balad. Feryat da onunla beraber geriledi. izmelerimin evresindeki mavi alevler tamamen yok olmutu. Dnp Fiona'ya baktm. Ayaa kalkp devam etmemi iaret etti. Yava yava ayaa kalktm, ben hareket ederken tepemdeki burgacn daldn grdm. Brand'in biraz nce durduu alana ilerledim ve bir kez olaha bana yol gstermesi iin Grayswandir'i kullandm. Brand'in klcnn arpk kalntlan lo blgenin uzak ucunda duruyordu. Desen'den kmann kolay bir yolu olmasn diledim. imdi onu tamamlamak anlamsz geliyordu. Ama Desen'e ayak bastktan sonra geri dn yoktu ve karanlk yolu denemekten ekmiyordum. Bu yzden Byk Kavis'e yneldim. Brand'in nereye gittiini merak ediyordum. Bilseydim, merkeze ulatmda Desen'in beni arkasndan gndermesini is172 OBERON'UN ELI teyebilirdim. Belki Fiona'mn bir fikri vardu. Yine de, muhtelemen mttefiklerinin olduu bir yere gidecekti. Onu yalnz bana kovalamak anlamsz olacakt. En azndan mcevhere ayarlanmasn engelledim, diye teselli ettim kendi kendimi. Sonra Byk Kavis'e girdim. Etrafmda kvlcmlar ykseldi. 173 12 Dada akamn ge saatleri: Batmakta olan gne sorumdaki talarn zerinde parlyor, sadakiler iin uzun glgeler biiyordu; mezarmn evresindeki bitkilerin iinde szlyor, Kolvir'in souk rzgarlarna kartlk oluturuyordu. Random'n elini braktm ve antmezarn nndeki bankta oturan adama bakmak iin dndm. Delik Koz Kartnn zerindeki gencin yzyd, artk azn evresine izgiler ekilmi, kalar daha gr, gz hareketlerinde genel bir ihtiyat ve enede kartta grlmeyen bir kararllk.

Bu yzden daha Random, "Bu benim olum, Martin," demeden anladm. Ben yaklarken Martin ayaa kalkt, elimi tuttu ve, "Convin Amca," dedi. Bunu sylerken yz ifadesi hafife deiti. Beni inceledi. Random'dan epey uzundu, ama ayn ince yapya sahipti. enesi ve elmack kemikleri benzerdi, salarnn yaps aynyd. Glmsedim. "Uzun zamandr buralarda yoktun," dedim. "Ben de yle." Ban sallad. "Ama zaten hi gerekten Amber'de olmadm," dedi. "RebOBERON'UN ELI ma'da bydm -ve baka yerlerde." "O zaman hogeldin, yeenim. lgin bir zamanda geldin. Random sana bahsetmi olmal." "Evet," dedi. "Bu yzden seninle orada deil de burada tanmak istedim." Random'a baktm. "Karlat son amca Brand'di," dedi Random, "ve ok irkin koullar altnda karlatlar. Onu sulayabilir misin?" "Hayr. Ben de biraz nce onunla karlatm. ok faydal bir grme olduu sylenemez." "Karlatn m?" dedi Random. "Anlamadm." "Amber'i terk etti ve Hkm Mcevheri yannda. Eer imdi bildiklerimi daha nce bilseydim, hl kulede olurdu. Adammz o ve ok tehlikeli." Random ban sallad. "Biliyorum," dedi. "Martin hanerleme hakknda tm phelerimizi onaylad -ve o Brand'mi. Ama Mcevher konusu nedir?" "Glge Yeryz'nde braktm yere benden nce ulat. Ama kullanmay renmek iin Desen'i yrmek ve kendini iine yanstmak zorunda. Bunu gerek Amber'deki birincil Desen'de yapmasn nledim. Ama kat. Gerard'la birlikte tepedeydim, geri dnp tekrar denemesini nlemek iin orada bekleyen Fiona'ya bir muhafz birlii gnderiyorduk. Bizim Desen'imiz ve Rebma'daki desen de onun yznden koruma altnda. "Neden ona ayarlanmay bu kadar ok istiyor? Birka frtna yaratabilmek iin mi? Lanet olsun, Glge'ye yryp istedii hava durumunu yaratabilir." "Mcevheri kullanmay bilen biri Desen'i silebilir." 175 ROGER ZELAZNY "Ah! O zaman ne olur?" "Bizim tandmz dnya yok olur." "Ah," dedi Random yine. "Sonra, "Sen nereden biliyorsun?" "Bu uzun bir hikaye ve zamanm yok, ama Dworkin'den rendim ve sylediklerinin ouna inanyorum." "Hl buralarda m?" "Daha sonra," dedim. ."Tamam. Ama byle bir ey yaptna gre Brand ldrm olmal." Bam evet anlamnda salladm.

"Sanrm daha sonra yeni bir Desen izebileceini sanyor. Asl idareci olarak evreni yeniden dzenlemek istiyor." "Bu yaplabilir mi?" "Teorik olarak, belki. Ama Dvvorkin bile bunun etkin bir ekilde tekrarlanabilecein den kukulu. Faktrlerin bileimi benzersiz... Evet, sanrm Brand biraz deli. Gemite kalan yllar dnnce, kiilik deiimlerini, ruh hallerinin deimesini hatrlaynca, burada izoid bir motifin sz konusu olduunu dnyorum. Onu te tarafa itenin dmanla yapt anlama olup olmadn bilmiyorum. Aslnda farketmez. Keke kulesinde kalsayd. Keke Gerard daha- kt bir doktor olsayd." "Onu hanerleyenin kim olduunu biliyor musun?" "Fiona. Ama hikayeyi ondan dinleyebilirsin." Kitabeme yasland ve ban sallad. "Brand," dedi. "Lanet olsun ona. Aramzdan herhangi biri onu ldrm olabilirdi -eski gnlerde. Ama seni ne zaman yeterince kzdrsa deiirdi. Bir sre sonra, aslnda o kadar da kt bir adam olmadn dnmeye balardn. imizden birini yanl zamanda fazla zorlamamas ne yazk..." "Bundan onun artk ak hedef olduunu mu anlyorum?" 176 OBERON'UN ELI dedi Martin. Ona baktm. enesindeki kaslar gerilmi, gzleri kslmt. Bir an yznde, aile kartlar kartrlm gibi her birimizin yzleri uutu. Tm benmerkezciliimiz, nefretimiz, kskanlmz, gururumuz bir an iinde geip gitmi gibi oldu -ve henz Anber'e ayak basmamt bile. imde bir ey koptu ve uzanp omuzlarn yakaladm. "Ondan nefret etmek iin iyi sebeplerin var," dedim, "ve sorunun yant, evet. Av sezonu ald. Onunla baa kmak iin, onu yok etmekten baka yol gremiyorum. Benden uzakken ondan ben de o kadar uzun sre nefret ettim ki! Ama -imdi- farkl. Evet, ldrlmeli. Ama ailemize katlrken nefretle vaftiz olma. Aramzda zaten ok fazla nefret var. Yzne bakyonm -bilmiyorum... zgnm, Martin. u anda ok ey olup bitiyor. Gensin. Ben daha ok grdm geirdim. Bazlar beni rahatsz ediyor -farkl bir ekilde. O kadar." Omuzlarn braktm ve geriledim. "Bana kendinden bahset," dedim. "Uzun sre Amber'den korktum," diye balad, "ve sanrm hl korkuyorum. Brand bana saldrdndan beri, beni tekrar yakalayp yakalayamayacan merak ediyorum. Yllarca arkama bakarak yaadm. Hepinizden korkuyordum, sanrm.-ounuzu kanlardaki resimler olarak tanyordum -kt bir n olan resimler. Random'a -babama- hepinizle ayn anda tanmak istemediimi syledim ve ilk nce seninle tanmam nerdi. O zaman ikimiz de bildiim belli eylerle ilgileneceini bilmiyorduk. Ama onlardan bahsettikten sonra, babam en ksa zamanda seni grmem gerektiini syledi. Olup bitenleri bana anlatt -bu konuda bireyler biliyorum." "Bileceini hissetmitim -ksa sre nce belli bir isim telaf177 ROGER ZELAZNY fuz edilince."

"Tecyler mi?" dedi Random. "Evet." "Nereden balamam gerektiine karar vermek zor..." dedi Martin. "Rebma'da bydn, Desen'i yrdn ve sonra gcn kullanarak Avalon'da Benedict'i ziyaret ettiini biliyorum," dedim. "Benedict sana Amber ve Glge hakknda daha fazla ey anlatt, Koz Kartlarn nasl kullanacan retti, silah kullanmay retti. Daha sonra, Glge'de yrmek iin yanndan ayrldn. Ve Brand'in sana ne yaptn biliyorum. Bildiim her ey bundan ibaret." Bayla evetledi, batya bakt. "Benedict'in yanndan ayrldktan sonraki yllarca Glge'd yolculuk yaptm," dedi. "Bildiim en mutlu zamanlard. Mac ra, heyecan, grecek, yapacak yeni eyler... Aklmn bir kesinde, daha akll ve zorlu olduumda -yani daha fazla deneyim kazandmda- Amber'e gelip dier akrabalarmla tanacam dnyordum. Sonra Brand beni buldu. Uzun bir srten sonra kk bir yamata kamp kurmu, le yemeimi yiyordum. Dostlarm Tecyleri ziyaret etmeye gidiyordum. Brand benimle o zaman iletiim kurdu. Benedict ile, bana Koz Kartlarn kullanmay retirken ve yolculuk ederken iletiim kurmutum. Hatta zaman zaman onlar kullanarak beni nakletmiti, bu yzden nasl bir his verdiini biliyordum, ne tr bir ey olduunu biliyordum. Bu da ayn hissi verdi ve bir an Benedict'in beni aradn dndm. Ama hayr. Brand'di -onu destedeki resminden tandm. Desen'e benzeyen bir eyin ortasnda duruyordu. Meraklanmtm. Bana nasl ulatn bilmiyordum. Bildiim kadaryla beni gsteren Koz Kart yoktu. [78 OBERONTIN ELI Bir dakika konutu -ne sylediini unuttum -ve her ey kat ve berrak iken o -o beni hanerledi. Onu ittirdim ve ekildim. Bir ekilde iletiimi korudu. Koparmak benim iin g oldu -ve sonunda baardmda, yine bana ulamaya alt. Ama onu engelledim. Bunu Benedict retmiti. Yine, defalarca denedi, ama engellemeye devam ettim. Sonunda durdu. Tecylere yakndm. Atma binmeyi ve onlarn evine gitmeyi baardm. leceimi dnyordum, nk daha nce hi bu kadar kt yaralanmamtm. Ama bir sre sonra iyilemeye baladm. Sonra yine korkmaya baladm, Brand'in beni bulmasndan ve balad ii bitirmesinden korkuyordum." "Neden Benedict ile iletiim kurmadn," diye sordum ona, "ve neler olduunu anlatmadn, korkularndan bahsetmedin?" "Bunu dndm," dedi, "ve Brand'in baarl olduuna, gerekten ldme inanmas olasln da dndm. Amber'de ne tr bir g mcadelesi olduunu bilmiyordum, ama hayatma kastedilmesinin byle bir ey olduuna karar verdim. Benedict bana aile hakknda yeterince ey anlatmt ve aklma gelen ilk bu oldu. Bu yzden belki de l kalmann daha iyi olacana karar verdim. Tecylerin yanndan tamamen iyilemeden aynldm ve izimi Glge'de kaybetmek iin gittim. "O zaman tuhaf bir eye rastladm," diye devam etti, "daha nce hi karlamadm bir ey, ama heryerde varm gibi grnyordu: Getiim neredeyse tm Glgeler'de, bir ya da baka ekilde bir kara yol vard. Anlamyordum, ama imdiye

dek rastladm, Glgeleri kesen tek ey gibi grndnden meraklandm. Onu takip etmeye ve onun hakknda daha fazla ey renmeye karar verdim. Tehlikeliydi. zerinde yrmemem gerektiini ok abuk rendim. Geceleyin zerinde tuhaf ekiller yolculuk ediyordu. zerine kan doal yaratk179 ROGER ZELAZNY lar hastalanyor ve lyordu. Bu yzden dikkatli davrandm. Onu gr alannda tutmak iin gerekenden daha fazla yaklamadm. Pek ok yere kadar takip ettim onu. Her nereye gidiyorsa yannda lm, ykm ve somn gtrdn ok abuk rendim. Bundan ne karmam gerektiini bilemedim. "Yaram yznden hl zayftm," diye devam etti, "ve kendimi zorlama, bir gnde ok uzaa, ok hzl gitme hatasn yapmtm. O akam hastalandm; o gece ve ertesi gnn ou boyunca titreyerek battaniyemin zerinde yattm. Bu srada kendimden getiim zamanlar oldu, bu yzden kzn tam olarak ne zaman belirdiini bilmiyonm. Ryamn paras gibi grnyordu. Gen bir kz. Gzel. Ben iyileirken bana bakt. Ad Dara'yd. Durmakszn konutuk. ok hotu. O ekilde konuacak birinin olmas... Ona tm hayatmn hikayesini anlatm olmalym. Sonra o kendisi hakknda bireyler anlatt. Yere ykldm yerin yerlisiydi. Oraya Glge'den geldiini syledi. Henz bizim gibi Glgeler arasnda yryemiyormu, ama Amber Soyu'ndan, Benedict'ten geldii iin renebileceini dnyordu. Aslnda, nasl yapldn renmeyi ok istiyordu. O anda yalnzca kara yolu kullanarak yolculuk yapabiliyordu. Yolun uzak ucunda yaayanlarla, Kaos Saraylar ile de akraba olduundan zehirli etkisine kar bakl olduunu syledi. Ama bizim adetlerimizi renmek istiyordu, 'bu yzden ona bildiim eyleri retmek iin elimden geleni yaptm. Ona Desen'den bahsettim, hatta onun iin bir emasn izdim. Ona Koz Kartlarm gsterdim -Benedict bana bir deste vermiti- ve dier akrabalarnn nasl grndn gsterdim. zellikle senin Koz Kartn ile ilgilendi." "Anlamaya balyorum," dedim. "Devam et." "Bana olanca yozluu ve kstahlyla, Amber'in kendisi ve 180 OBERON'UN ELI Kaos Saraylar arasnda metafizik bir dengeyi bozduunu syledi. imdi halk Amber'i ykarak bunu dzeltmeye alyordu. Onlarn kendi yeri Amber'in bir glgesi deildi, kendine zg kat bir varlkt. Bu arada, aradaki tm glgeler bu kara yol yznden ac ekiyordu. Amber hakkndaki bilgim bu kadar olduundan ancak dinleyebiliyordum. Bata, syledii her eyi Tiabul ettim. Bana gre Brand kesinlikle onun Amber hakkndaki kt anlatmna uyuyordu. Ama ondan bahsettiimde, hayr, dedi. Onun geldii yerde Brand bir tr kahramand. Detaylardan emin deildi, ama onu o kadar rahatsz etmiyordu. O zaman her ey konusunda kendinden ne kadar emin olduunu farkettim -konuurken sesinde bir fanatiklik havas vard. Neredeyse gnlszce, kendimi Amber'i savunurken buldum. Llewella ve Benedict'i dndm -ve birka kez rastladm Gerard'. Kzn Benedict hakknda daha fazla ey renmek istediini grdm. Zrhndaki yumuak nokta buydu. Bu konu-

da bilgime dayanarak konuabilirdim ve o da sylediim iyi eylere inanmakta gnllyd. Bu yzden, btn bu konumalarn nihai etkisini bilmiyorum, ama sonuna doru kendinden eskisi kadar emin grnmyordu..." "Sonuna m?" dedim. "Ne demek istiyorsun? Seninle ne kadar kald?" "Neredeyse bir hafta," diye yant verdi. "yileene kadar bana bakacan sylemiti ve bakt. Aslnda, fazladan birka gn kald. Emin olmak istedii iin kaldn syledi, ama sanrm aslnda konumalarmza devam etmek istemiti. Ama sonunda, yoluna devam etmesi gerektiini syledi. Ondan benimle kalmasn istedim, ama hayr, dedi. Onunla gitmeyi teklif ettim, ama buna da hayr, dedi. O zaman onu takip etmeyi planladm anlam olmal, nk geceleyin gizlice ayrld. Ben kara 181 ROGER ZELAZNY yol zerinde at sremiyordum ve Amber yolunda imdi hangi glgeye gittiini bilmiyordum. Sabah uyandmda ve gittiini farkettiimde, ben de bir sre Amber'i ziyaret etmeyi dndm. Ama hl korkuyordum. Belki syledii baz eyler korkularm glendirmiti. Her neyse, Glge'de kalmaya karar verdim. Ve bylece yolculuklarma devam ettim, deiik eyler grdm, deiik eyler renmeye altm - ta ki Random beni bulana ve eve gelmemi istediini syleyene kadar. Ama beni seninle tanmam iin ilk nce buraya getirdi, nk hikayemi dierlerinden nce dinlemeni istiyordu. Senin Dara'y tandn, onun hakknda daha fazla ey renmek istediini syledi. Umarm yardmm dokunmutur." "Evet," dedim. "Teekkr ederim." "Anladm kadaryla sonunda Desen'i yrm." "Evet,-bunu baard." "Sonra da kendini Amber'in dman ilan etmi." "Evet, bunu da yapt." "Umarm," dedi, "btn bunlardan zarar gmez. Bana kar iyiydi." "Kendine gzkulak olabilecek yetenekte grnyor," dedim. "Ama... evet, holanlacak bir kz. Onun gvenlii hakknda sana herhangi bir sz veremem, nk hl onun hakknda, olup biten her eydeki rol hakknda pek az ey biliyorum. Yine de, bana anlattklarnn yardm oldu. Onu, elimden geldiince, sulu olduuna karar vermeden nce etraflca dnme ayrcal tanyacam biri yapyor." Glmsedi. "Bunu duyduuma memnun oldum." Omuzlarm silktim. "imdi ne yapacaksn?" diye sordum. OBERON'UN ELI "Onu Vialle'yi grmeye gtryorum," dedi Random, "ve sonra, zaman ve frsatlar izin verirse, dierleri ile tanacak. Elbette, bana ihtiya duymana sebep olacak yeni bir gelime olmamsa." "Yeni gelimeler oldu," dedim, "ama aslnda sana imdi ihtiyacm yok. Ama olanlar anlatsam iyi olacak. Hl pek az zamanm var." Onun ayrlmasndan sonra olanlar Random'a anlatrken,

Martin'i dndm. Beni ilgilendirdii kadaryla hl bilinmeyen bir eydi. Hikayesi kesinlikle doru olabilirdi. Aslnda, yle olduunu hissediyordum. Dier yandan, hikayesinin tamam olmadn, bilinli olarak bireyleri eksik braktn hissediyordum. Belki zararsz bir ey. Ama belki de deil. Bizi sevmek iin sebebi yoktu. Tam tersine. Ve Random eve bir Truva At getirmi olabilirdi. Ama belki de byle bir ey deildi. Yalnzca, alternatifim varsa, birisine gvenmemeyi tercih ediyordum. Yine de, Random'a anlattm hibir ey bize kar kullanlamazd ve niyeti buysa bile, Martin'in bize fazla zarar verebileceinden kukuluydum. Hayr, byk olaslkla bizim kadar uyank davranyordu ve sebepleri de aa be yukar aynyd: korku ve kendini korama drts. Ani bir ilham ile sordum, "Bundan sonra Dara'yla tekrar karlatn m?" Kzard. "Hayr," dedi, ar telala. "Yalnz o sefer. O kadar." "Anlyorum," dedim ve Random bunu fark etmemi olmak iin fazla iyi bir poker oyuncusu idi; bu yzden bir babay uzun zaman nce kaybettii oluna kar biraz tetikte klmak bedeli karlnda bize bir para teminat salamtm. Hemen konuma konusunu Brand'e kaydrdm. Biz psikopatoloji konusundaki notlarmz karlatrrken minik bir ka183 ROGER ZELAZNY rmcalanma ve Koz Kart iletiimini haber veren mevcudiye duygusunu hissettim. Elimi kaldrdm ve yana dndm. Bir an sonra iletiim berraklat ve Ganelon ile ben birbiri mize baktk. "Convin," dedi, "seni kontrol etme zamannn geldiine ka rar verdim. imdiye dek ya sen Mcevher'i aldn, ya Brand M cevher'i ald ya da ikiniz de hl aryorsunuz. Hangisi?" "Brand Mcevher'i ald," dedim. "ok yazk," dedi. "Anlat." Anlattm. "Demek Gerard hikayenin dorusunu biliyor," dedi. "Sana btn bunlar anlatt m?" "Bu kadar detayl olarak deil," diye yant verdi Ganelon, "ve doru iittiimden emin olmak istedim. Onunla biraz nce konutum." Yukarya bir bak frlatt. "O zaman, ayn ykselmesi ile ilgili anlarm doruysa, yola ksan iyi olacak." Bam salladm. "Evet, ksa sre sonra merdivenlere doru yola kacam. Buradan o kadar da uzak deil." "Gzel. imdi, unlar yapmaya hazrlkl olmalsn..." "Ne yapmam gerektiini biliyorum," dedim. "Brand'den nce Tir-na Nog'th'a gitmeliyim ve Desen'e girmesini engellemeliyim. Bunu baaramazsam, onu yine takip etmeliyim." . "Bunu yapmann yolu bu deil," dedi. "Daha iyi bir fikrin mi var?" "Evet, var. Koz Kartlarn yannda m?" "Evet." "Gzel. lk nce, Desen'e girmesini engellemek iin zamannda orada olamazsn..." "Neden olmasn?" 184

OBERON'UN ELI "Senin trmanman, sonra saraya yrmen ve Desen'e inmen gerekiyor. Bu, Tir-na Nog'th'ta bile zaman gerektirir -zellikle de, zamann sana oyunlar oynad Tir-na Nog'th'ta. Seni yavalatan bir lm dilei olabilir. Bilmiyomm. Her ne ise, sen gidene kadar Desen'i yrmeye balayacaktr. Senin ona zamannda ulaman engelleyecek kadar ilerlemi olabi'ir." "Muhtemelen yorgundur. Bu onu biraz yavalatr." "Hayr. Kendini onun yerine koy. Sen Brand olsaydn, zamann farkl akt bir Glge'ye gitmez miydin? Bir akamst yerine, bu akamki aba iin gnlerce dinlenmi olabilir. yi durumda olacan varsaymak en iyisi." "Haklsn," dedim. "Buna gvenemem. Tamam. Dndm, ama elden geliyorsa denemeyeceim bir alternatif, onu uzaktan ldrmek olabilir. Yanma bir arbalet ya da tfeklerimizden birini alrm ve Desen'in ortasnda vurunm onu. Beni dndren, kanmzn Desen zerindeki etkisi. Bundan etkilenen yalnzca birincil Desen olabilir, ama bilmiyorum." "Bu doru. Bilmiyorsun," dedi. "Ayn zamanda, orada normal silahlara gvenmeni de istemiyorum. Oras tuhaf bir yer. Gkyznde szlen garip bir Glge paras gibi olduunu sen, kendin syledin. Sen Amber'de ate alacak tfek yapmay dnebildin, ama ayn kurallar orada geerli olmayabilir." "Bir risk," diye kabullendim. "Arbalete gelince -ya her frlattn ok ani bir esinti yznden yolundan aarsa?" "Korkarm anlamyorum." "Mcevher. Birincil Desen'de Mcevherle bir sre yrd ve o zamandan sonra deneyler yapacak zaman oldu. Sence kullanmay ksmen renmi olmas olaslk d m?" 185 ROGER ZELAZNY "Bilmiyorum. Srecin nasl iledii konusunda o kadar emin deilim." "Yalnzca iler beklediin gibi gitmezse, Mcevher'i kendini savunmak iin kullanabileceine iaret etmek istedim. Mcevher senin bilmediin baka zelliklere sahip olabilir. Bu yzden benim sylediim, onun uzaktan ldrlebileceine gvenemeyecein. Ve Mcevherle yaptn numaray yine yapabileceine de gvenmemelisin -eer zerinde bir miktar kontrol elde etmise." "Her eyi benim yapacamdan daha kasvetli bir kta sunuyorsun." "Ama muhtemelen daha gereki," dedi. "Kabul. Devam et. Bir plann olduunu sylemitin." "Bu doru. Benim dnceme gre, Brand'in Desen'e ulamasna bile izin verilmemeli. Desen'e adm atarsa, felaket ihtimali zvanadan kar." "Ve sen de oraya onu engellemek iin zamannda gidemeyeceimi dnyorsun." "Sen uzun uzun yrmek zorunda kalrken o kendini istedii anda istedii yere gtrebiliyorsa deil. ddiaya girerim ayn ykselmesini bekliyordur ve ehir ekillenir ekillenmez ieride, Desen'in hemen yannda belirecek." "Ne demek istediini anlyorum, ama zm anlamyo-

am." "zm u: Bu gece sen Tir-na Nog'th'a ayak basmayacaksn." "Bir dakika bekle!" "Beklemeye lanet olsun! Bir strateji ustas getirdiysen, syleyeceklerini dinlesen daha iyi olur." "Tamam, dinliyorum." 186 OBERON'UN ELI "Muhtemelen oraya zamannda varamayacan kabul ettin. Ama baka birisi ulaabilir." "Kim ve nasl?" "Tamam. Benedict ile iletiime getim. Geri dnd. u anda Amber'de, Desen odasnda. imdiye dek onu yrmeyi bitirmi, merkezde durmu bekliyor olmal. Sen gkyz ehrinin merdivenlerinin dibine gideceksin. Ayn ykselmesini bekleyeceksin. Tir-na Nog'th maddeleir maddelemez, Koz Kartn kullanarak Benedict ile iletiime geeceksin. Ona her eyin hazr olduunu syleceksin ve Amber'deki Desen'in gcn kullanarak kendini Tir-na Nog'th'taki Desen'e aktaracak. Brand ne kadar hzl yolculuk ederse etsin, bundan daha hzl gelemez." "Avantajlar gryorum," dedim. "Oraya birini karmann en hzl yolu bu, Benedict de kesinlikle iyi bir adam. Brand ile urarken sorun yaamamas gerekir." "Gerekten de Brand'in herhangi bir hazrlk yapmayacan m sanyorsun?" dedi Ganelon. "Adam hakknda duyduum eylere dayanarak, kak olsa da zeki biri olduunu syleyebilirim. Byle bir ey bekliyor olmal." "Muhtemelen. Ne yapabilecei hakknda fikrin var m?" Eliyle sprr gibi bir hareket yapt, ensesine bir aplak att ve glmsedi. "Bir bcek," dedi. "Affedersin. Ba belas eyler." "Sence hl..." "Bence orada, yukarda kald srece Benedict ile iletiim halinde olmalsn, ite benim fikrim bu. Brand onu altedecek olursa, hayatn kurtarmak iin Benedict'i oradan ekmen gerekebilir." "Elbette. Ama sonra..." 187 ROGER ZELAZNY "Ama sonra bir tur kaybetmi olumz. Kabul. Ama oyunu deil. Mcevhere tam anlamyla ayarlansa bile gerek zarar verebilmek iin birincil Desen'e gitmesi gerekir -ve orasn konma altnda tutuyorsun." "Evet," dedim. "Her eyi dnm gibisin. Bu kadar abuk hareket ederek beni arttn." "Son zamanlarda bol bol bo zamanm oldu. Dnmek iin kullanmazsan kt bir eydir bu. Ben de yle yaptm. imdi, hzl hareket etsen daha iyi olur, diye dnyoam. Sen durduka gndz uzamyor." "Kabul," dedim. "Tavsiyen iin teekkr ederim." "Sonucunu grene kadar teekkrn sakla," dedi ve sonra iletiimi leti. "Bu nemli gibiydi," dedi Random. "Ne oldu?"

"Uygun bir soru," diye yant verdim, "ama imdi hi zamanm yok. Hikayeyi dinlemek iin sabaha kadar beklemen gerekecek." "Yardmc olmak iin yapabileceim bir ey var m?" "Aslnda," dedim, "evet, eer ikiniz tek ata binerseniz ya da Amber'e Koz Kam ile giderseniz iyi olur. Yldz'a ihtiyacm var." "Tabii," dedi Random. "Sortm deil. O kadar m?" "Evet. Her ey acele.etmeye bal." Atlarn yanna gittik: Yldz' birka kez okadm, sonra srtna bindim. "Seninle Amber'de grrz," dedi Random. "yi anslar." "Amber'de," dedim. "Teekkrler." Dndm ve mezarmn douya doru uzayan glgelerine basarak merdivenlere yneldim. 188 13 Kolvir'in en yksek yamacnda basamaa benzeyen bir formasyon vardr. Bunlarn en dibindekine oturdum ve yukarda daha fazla eyin belirmesini bekledim. Bunun iin gece ve ay gerekir ki, koullarn yars gereklemiti. Batda ve kuzeydouda bulutlar vard. Bu bulutlardan ekmiyordum. Tm ay n kapatacak kadar younlarlarsa, Tir-na Nog'th solarak yok olurdu. Yukardaki ehirin yok olmas olaslna kar yerde bir adam bulundurmann nerilmesinin sebebi buydu. Ama gkyz berrakt ve tandk yldzlarla doluydu. Ay ykseldii ve zerinde oturduum taa dt zaman, gkyzne giden merdiven var olacak, ykseklere trmanacak, Tir-na Nog'th'a, Amber'in gece havasnda yzen imgesine bir yol aacakt. Bitkindim. ok ksa zamanda ok fazla ey olmutu. Aniden rahat olmak, izmelerimi karp ayaklarm ovmak, arkama yaslanp, taa olsa bile bam dayamak bir lks, saf hayvani bir zevk olup kmt. Gittike souyan havaya kar pelerinimi nmde topladm. Scak bir banyo, gzel bir yemek, bir yatak gzel eyler olurdu. Ama bunlar o artlar altnda hayaldi. Mevcut durumda oturmak, dncelerimin yavaa, bir 189 ROGER ZELAZNY gzlemci gibi o gn olan olaylar zerinde szlmesine izin vermek bile yeterinden oktu. Onca ey... ama imdi en azndan sorularmn bazlarn yantn biliyordum. Hepsinin deil, kukusuz. Ama o anln zihnimin susuzluunu gidermeye yetecek kadar... Artk be yokken neler olup bittii hakknda bir fikrim vard, yaplmas gereken, benim yapmam gereken baz eyler konusunda bil gim vard... Ve bir ekilde, bilinli olarak farketmekten ok bi liyordum ki, nmde gittike byyen resme uyacak parala zaten bende vard, onlar biraz kaydrsam, evirsem, uygun e kilde dndrsem. Son zamanlarda olan, zellikle de bugnn olaylar bir an bile dnmeme izin vennemiti. Ama imdi, paralarn bazlar tuhaf alarla dnyor gibiydi... Omzumun stndeki bir kprdanma, ykseklerdeki hava nn azck parlaklamas dikkatimi ekti. Dndm, sonra aya

a kalktm ve ufka baktm. Denizin zerinde, ayn ykselece i noktada bir parlt vard. Ben izlerken ufak bir k yay grnr oldu. Bulutlar da hafife kaymt, ama endie gerektirecek kadar deil. O zaman yukarya baktm, ama yukardaki oluum henz balamamt. Yine de Koz Kartlarm kardm, kartrdm ve Benedict'inkini ekfim. Yorgunluumu unutarak gzlerimi diktim, ayn suyun zerinde genilemesini, dalgalarn zerine bir k izi brakmasn izledim. Aniden ykseklerde, grnrlk snrnda solgun bir ekil szlmeye balad. Ik byrken, yer yer kvlcmlar akt. lk hatlar, rmcek a kadar solgun, kayalarn zerinde belirdi. Benedict'in kartn inceledim, iletiim iin uzandm... Souk imgesi canland. Onun Desen odasnda, tam merkezde durduunu grdm. Sol ayann yannda yank bir lamba vard. Varlm farketti. 190 OBERON'UN EL "Corsvin," dedi, "zaman geldi mi?" "Tam olarak deil," dedim ona. "Ay ykseliyor. ehir yeni yeni ekillenmeye balyor. Bu yzden biraz daha zaman alr. Yalnzca hazr olduundan emin olmak istedim." "Hazrm," dedi. "Geri dnmen iyi oldu. lgi ekici bir ey rendin mi?" "Beni Ganelon ard," dedi, "neler olduunu renir renmez. Plan iyi bir plan gibi grnyordu, burada olmamn sebebi bu. Kaos Saraylar'na gelince, evet. Sanrm birka ey rendim..." "Bir dakika," dedim. Ayn nlar daha somut bir grn kazanmt. Yukardaki ehrin d hatlar imdi akt. Merdivenin tamam grnr olmutu, ama baz yerleri dierlerinden daha solgun grnyordu. Elimi ikinci, nc basaman stne uzattm... Serin, yumuak, drdnc basamakla karlatm. Ama ittirince esner gibi oldu. "Az kald," dedim Benedict'e. "Basamaklar deneyeceim. Hazr ol." Ban evet anlamnda sallad. Ta basamaklar trmandm, bir, iki, . Sonra ayam kaldrdm ve drdnc, hayaletimsi basaman zerine koydum. Arlma teslim oldu. Dier ayam kaldrmaya korkuyordum, bu yzden ay izleyerek bekledim. Parlaklk artar, sulardaki yol genilerken serin havay soludum. Yukarya baktmda, Tir-na Nog'th'un saydamlnn biraznn kaybettiini grdm. Arkasndaki yldzlar solmutu. Bu olurken, basamak ayamn altnda katlat. Tm esneklii kayboldu. Arlmn tamamn tayabileceini hissettim. Gzlerimi merdiven zerinde kaydrnca tamamn grdm, orada yar effaf, burada ' ROGER ZELAZNY saydam, kvlcml, ama denizin zerinde szlen sessiz ehre kadar kesintisizdi. Dier ayam kaldrdm ve drdnc basaman zerinde durdum. Kararm bu olsayd, birka adm daha beni gksel merdivenden ryalarn gerek olduu o yere, yryen nevrozlara ve pheli kehanetlere, belirsiz tatminlerle dolu o ay ehrine, arpk zamana ve solgun gzellie

gtrrd. Geri adm attm ve imdi dnyann slak kenarnda dengelenmi olan aya baktm. Gm parlts altnda Benedict'in Koz Kartna baktm. "Merdiven kat, ay ykseldi," dedim. "Tamam. Gidiyorum." Onu orada, Desen'in merkezinde izledim. Lambay sol elinde kaldrd ve bir an kprdamadan durdu. Bir an sonra yok oldu, Desen de yle. Bir sonraki an, benzer bir odann iinde duruyordu, ama bu sefer Desen'in dnda, balad yerin yanndayd. Lambay kaldrd ve odada evresine baknd. Yalnzd. Dnd, duvara yrd, lambay dibine koydu. Glgesi Desen'e doru uzand, o topuklarnn zerinde dner ve balad yere giderken ekil deitirdi. Bu Desen'in Amber'dekinden daha solgun bir kla parladm farkettim -gmi beyaz, JDenim bildiim mavimsilik olmadan. ekli aynyd, ama hayalet ehir perspektifte tuhaf oyunlar oynamt. arpklklar vard -daralmalar, genilemeler- yzeyi boyunca sebepsizce kayyor gibiydiler, sanki tm tabloyu Benedict'in Koz Kartndan deil de kt bir mercekten bakyormuum gibi. Basamaklardan indim, bir kez daha en dipteki basamaa oturdum. zlemeye devam ettim. Benedict klcn knnda gevetti. 192 OBERON'UN ELI "Kann Desen zerindeki olas etkisini biliyor musun?" diye sordum. "Evet. Ganelon syledi." "Hi -btn bunlardan phelenmi miydin?" "Brand'e hi gvenmedim," dedi bana. "Ya Kaos Saraylar'na yaptn yolculuk? Ne rendin?" "Daha sonra, Convin. Her an gelebilir." "Umarm dikkatini ekecek grntler olumaz," dedim, Tir-na Nog'th'a benim yaptm yolculuu ve oradaki son maceramda onun oynad rol dnerek. Omuzlarn silkti. "Onlar nemseyerek g veriyorsun. Bu gece benim dikkatim tek eye younlaacak." Tam bir ember izerek odann her kesini inceledi, bitirdii zaman durdu. "Burada olduunu biliyor mu, acaba?" dedim. "Belki. Farketmez." Bam salladm. Brand gelmezse, bir gn kazanm olurduk. Muhafzlar dier Desenleri korurdu, Fiona Brand'i bizim iin bularak gizemli sanatlardaki becerisini tehir etme ans kazanrd. Sonra onu takip ederdik. Fiona ile Bleys onu daha nce bir kez durdurmutu. Fiona imdi bunu yalnz bana yapabilir miydi? Yoksa Bleys'i bulup, yardm etmeye ikna etmemiz mi gerekirdi? Brand Bleys'i bulmu muydu? Brand bylesi bir gc ne halt etmeye istiyordu ki zaten? Tahta kma arzusunu anlayabilirdim. Ama... Adam deliydi, bunu o noktada brakmak gerekirdi. ok kt, ama yleydi ite. Kaltm m, yoksa evre etkileri mi, diye merak ettim alayla. Her birimiz, bir dereceye kadar onun gibi deliydik. Drst olmak gerekirse, biraz daha fazlasn elde etmek iin, dierlerinden azck

193 ROGER ZELAZNY stn olmak iin bu kadar ok ve bu kadar iddetle aba gstermek bir tr delilikti. O bu eilimi arya karmt, o kadar. Hepimizde bulunan bu lgnln bir karikatr idi. Bu anlamda, hainin iimizden hangisi olduu gerekten nemli miydi? Evet, nemliydi. Eyleme geen oydu. Deli olsun olmasn, ok ileri gitmiti. Eric, Julian ya da benim yapmayacamz eyler yapmt. Bleys ve Fiona sonunda bu dolambal plandan ekilmilerdi. Gerard ve Benedict hepimizden biraz daha iyiydi -daha ahlakl, daha olgun, her neyse- nk toplamda sonu hie varacak bu iktidar oyununun dnda kalmlard. Random son yllarda olduka deimiti. Tekboynuzun ocuklarnn olgunlamas iin alar gerekmesi yznden olabilir miydi; yava yava hepimizin bana gelirken Brand'i es mi gemiti? Yoksa eylemleri sayesinde Brand bizlerin olgunlamasn m salamt? ou soru gibi, asl fayda sormaktayd, yantlamakta deil. Hepimiz Brand'e yeterince benzediimizden, baka hibir eyin yaratamayaca zel bir korku trn biliyordum. Ama evet, fark ederdi. Sebep ne olursa olsun, eyleme geen o olmutu. Ay imdi daha yksekti, grnts Desen odasnn iinin manzarasnn zerindeydi. Bulutlar kaymaya, ayn daha yaknnda kaynamaya devam ediyordu. Benedict'e sylemeyi dndm, ama dikkatini datmaktan baka ie yaramayacakt. Yukarda, Tir-na Nog'th gece denizlerinin zerinde bir tr doast yay gibi szlyordu. ... Ve aniden Brand belirdi. imden bir para daha batan onun gkyznn ykseklerindeki karanlk odada, Desen'in kar tarafnda durduunu fark etmi de olsa elim gayr ihtiyari Grayswandir'in kabzasna gitti. 194 OBERON'UN EL Elim aa dt. Benedict onun varln hemen fark etmi, onunla yzlemek iin dnmt. Silahna davranmad, yalnzca Desen'in kar tarafndaki kardeine bakt. lk korkum, Brand'in Benedict'in tam arkasnda belirmesi ve onu srtndan hanerlemesi olmutu. Ama ben olsam bunu denemezdim, nk lrken bile Benedict'in refleksleri saldrgan ldrmeye yeterdi. Grne gre, Brand de o kadar lgn deildi. Brand glmsedi. "Benedict," dedi. "Tuhaf... Sen... Burada." Hkm Mcevheri gsnde aslyd. "Brand," dedi Benedict, "deneme." Brand glmsemeye devam ederek kl kemerini zd ve silahnn yere dmesine izin verdi. Yanklar sndkten sonra konutu: "Ben aptal deilim, Benedict. Sana klla kar koyabilen adam domamtr." "Klca ihtiyacm yok, Brand." Brand yavaa Desen'in kenar boyunca yrmeye balad. "Yine de tahtn hizmetkar olarak takyorsun onu. Kral olabilecekken." "Hrslanmn listesinde bu hi yksek sralara gelmemitir."

"Bu doru." Desen'in kenarnda durdu. "Sadk, geri planda. Hi deimemisin. Babamn seni bu kadar iyi artlamas yazk. ok daha fazla ilerleyebilirdin." "stediim her eye sahibim," dedi Benedict. "... Bu kadar erken engellenmek, yolunun kesilmesi." "Konuarak da yanmdan geemezsin, Brand. Seni incitmeye zorlama beni." Brand, yzndeki glmseme silinmeden yine yavaa ilerlemeye balad. Ne yapmaya alyordu? Stratejisini anlayaI95 ROGER ZELAZNY my ordum. "Dierlerinin yapamad baz eyleri yapabildiimi biliyorsun," dedi Brand. "Eer istediin, ama elde edemeyeceini dndn herhangi bir ey varsa, sylemen ve ne kadar yanldn anlaman iin tam zaman. nanamayacan eyler rendim." Benedict o nadir glmsemelerinden birini glmsedi. "Yanl yolu setin," dedi. "Ben istediim her eye yryebilirim." "Glgeler!" Brand hhlad, yine durdu. "Dierlerinden herhangi biri de hayaletlere tutunabilir! Ben gereklikten bahsediyonm! Amber! G! Kaos! Maddelemi gndz dleri deil! Asl olandan baka bir ey deil!" "Sahip olduum eylerden daha fazlasn isteseydim, ne yapmam gerektiini biliyorum. Yapmadm." Brand kahkaha att, yine yrmeye balad. Desen'in evresindeki yolun eyreini amt. Mcevher daha parlak yanyordu. Sesi nlad. "Zincirlerini bile isteye taktn iin sen aptaln birisin! Ama eer nesnelere sahip olmak istemiyorsan, g de senin iin cazip deilse, bilgiye ne dersin? Dworkin'in ilminin tamamn biliyomm. O zamandan sonra almaya devam ettim ve evrenin nasl alt hakknda daha fazla bilgi edinmek iin karanlk bedeller dedim. Bunlara, bedelini demeden sahip olabilirsin." "Bir bedel olacaktr," dedi Benedict, "benim demeyeceim bir bedel." Brand ban sallad ve salarn arkaya att. O srada Desen'in imgesi, ayn nnden bir bulut iplikii gemi gibi, bir an dalgaland. Tir-na Nog'th hafife soldu, sonra normal haliI96 OBERON'UN EL ne geldi. "tensin, gerekten itensin," dedi Brand, grne gre solma ann farketmeden. "O zaman seni daha fazla snamayacam. Denemek zorundaydm." Yine durup bakt. "Sen Amber'deki ynda, parampara olduu ak olan bir eyi savunmaya alarak harcanmayacak kadar iyi bir adamsn. Kazanacam, Benedict. Amber'i silip batan yapacam. Eski Desen'i silip, kendiminkini izeceim. Sen de yanmda olabilirsin. Yanmda olman istiyorum. Mkemmel bir dnya ina edeceim, Glge ile arasnda birden fazla domdan balant olan bir dnya. Amber'i Kaos Saraylar ile birletireceim. Bu alemi tm Glge boyunca uzatacam. Sen alaylarmza komuta

edersin, bir araya getirilen en kudretli askeri gce. Sen..." "Eer yeni dnyan sylediin kadar mkemmel olacaksa, Brand, alaylara gerek yok. Dier yandan, eer yaratcsnn zihnini yanstacaksa, o zaman mevcut durumdan pek de stn olmayacan grebiliyorum. nerin iin teekkr ederim, ama ben mevcut Amber'in tarafnda kalacam." "Sen aptaln birisin, Benedict. yi niyetli bir aptal, ama yine de aptal." Kaytszca, yine ilerlemeye balad. Benedict'e on iki metre uzaktayd. Dokuz... lerlemeye devam etti. Sonunda alt metre uzakta durdu, baparmaklarn kemerine takt, bakarak durdu. Benedict baklarn karlad. Bulutlan yine kontrol ettim. Uzun bir bulut yn aya doru kaymaya devam ediyordu. Ama Benedict'i her an yanma ekebilirdim. u anda onu rahatsz etmeye demezdi. "O zaman neden gelip beni doramyorsun?" dedi Brand sonunda. "Silahszm, g olmasa gerek. Damarlarmzda ayn kann akmasnn bir nemi yok, deil mi? Ne bekliyorsun?" 197 ROGER ZEI.AZNY "Seni incitmek istemediimi zaten syledim," dedi Benedict. "Yine de, yanndan gemeye kalkarsam bunu yapmaya hazr, bekliyorsun." Benedict yalnzca ban evet anlamnda sallad. "Benden korktuunu itiraf et, Benedict. Hepiniz benden korkuyorsunuz. Sana bu ekilde silahsz yaklarken bile, bir ey mideni burkuyor olmal. Kendime gvenimi gryorsun ve anlamyorsun. Korkuyor olmalsn." Benedict yant vermedi. "... Ve eline kanmn bulamasndan korkuyorsun," diye devam etti Brand, "lm lanetimden korkuyorsun." "Sen eline bulaan Martin'in kanndan korkmu muydun?" diye sordu Benedict. "O pi enik mi!" dedi Brand. "O gerekten bizden biri deildi. O yalnzca bir arat." "Brand, kardelerimden birini ldrmek istemiyorum. Boynuna taktn ss bana ver ve benimle Amber'e dn. Her eyi yoluna koymak iin ok ge deil." Brand ban arkaya att ve gld. "Al, asil bir konuma! Asil bir konuma, Benedict! Alemin gerek bir lordu gibi! Ar erdeminle beni utandracaksn! Ve btn bunlarn ana fikri ne?" Uzand ve Hkm Mcevheri'ni okad. "Bu mu?" Yine gld ve ilerledi. "Bu oyuncak m? Onu teslim etmem bize bar, sevgi ve dzen getirecek mi? Hayatm kurtaracak m?" Bir kez daha durdu. imdi Benedict'ten metre uzaktayd. Mcevheri parmaklarnn arasnda kaldrd ve bakt. "Bu eyin tm gcn biliyor musun?" diye sordu. "Yeterince..." diye balad Benedict ve sesi boaznda at198 OBERON'UN EL lad. Brand telala bir adm att. Mcevher nnde parlakt. Benedict'in eli klcna ilerlemeye balamt, ama ona ulamad.

imdi kaskat, sanki aniden heykele dnm gibi duruyordu. O zaman anlamaya baladm, ama ok geti. Brand'in syledii hibir eyin aslnda nemi yoktu. Yalnzca kesintisiz bir gevezelikti, doru uzakla ulaana kadar Benedict'in dikkatini ekecek bir ey. Gerekten de Mcevher'i kullanmasn ksmen renmiti ve zerindeki snrl kontrol sonular elde etmesine yeterliydi, yaratacan bilmediim, ama onun batan beri bildii sonular. Brand dikkatle Benedict'e yaklam, Mcevher'i denemi, daha fazla yaklam, yine denemiti ve Benedict'in sinir sistemini etkileyecek noktay bulana kadar snamaya devam etmiti. "Benedict," dedim, "artk bana gelsen iyi olacak," ve irademi zorladm, ama ne kprdad, ne de yant verdi. Koz Kart hl alyordu, varln hissedebiliyordum, onun aracl ile olaylar izleyebiliyordum, ama ona ulaamyordum. Mcevher'in motor sinir sisteminden daha fazlasn etkiledii akt. Yine bulutlara baktm. Hl byyor, aya ulayorlard. Ksa sre sonra ay rtecek gibilerdi. Bu olduu zaman Benedict'i ekemezsem, k tamamen rtlr rtlmez ehir yok olur ve denize derdi. Brand! Eer fark ederse bulutlan datmak iin Mcevher'i kullanabilirdi. Ama bunu yapmak iin, muhtemelen Benedict'i serbest brakmas gerekirdi. Bunu yapacan sanmyordum. Yine de... Bulutlar imdi yavalyor gibiydi. Tm bu mantk yrtme gereksiz olabilirdi. Brand'in Koz Kartn setim ve bir kenara koydum. "Benedict, Benedict," dedi Brand glmseyerek, "klcn ekmek iin hareket edemiyorsa, yaayan en iyi kl ustasnn [99 ROGER ZELAZNY ne faydas var? Sana aptaln biri olduunu syledim. Bile isteye kendi katlime yryeceimi mi sandn? Hissettiin korkuya gvenmeliydin. Buraya savunmasz gelmeyeceimi bilmeliydin. Kazanacam sylerken bunu kastediyordum. Ama sen iyi bir seimdin, nk en iyisi sensin. Gerekten de nerimi kabul etmeni isterdim. Ama artk bunun nemi yok. Beni durdurmanz imkansz. Dierlerinden kimsenin ans yok ve seninle her ey daha kolay olabilirdi." Pelerininin altna uzand ve bir haner kard. "Beni oraya naklet, Benedict!" diye haykrdm, ama faydas yoktu. Yant yoktu, beni oraya gtrecek g yoktu. Brand'in Koz Kartn aldm. Eric ile Koz Kart savam hatrladm. Eer Koz Kart aracl ile Brand'e bir darbe indirebilirsem, konsantrasyonunu Benedict'i zgr klacak kadar bozabilirdim. Tm dikkatimi karta evirdim, muazzam bir zihinsel saldrya hazrlandm. Ama hibir ey. Yol donmutu, karanlkt. Elindeki ie younlamas yznden olmalyd, Mcevherle zihinsel ilikisi o kadar eksiksizdi ki, ona ulaamyordum. Her dndm yerde engellendim. Aniden, yukarda merdiven solgunlat. Aya hzl bir bak frlattm. imdi ayn yzn kmls bulutlarndan bir kol rtmt. Lanet olsun! Dikkatimi Benedict'in Koz Kartna evirdim. Yava gelmekle beraber iletiimi yeniledim, btn bunlarn iinde, bir yerlerde, Benedict'in bilincinin hl yerinde olduunu gsteriyordu bu. Brand bir adm yaklamt ve hl ona satayordu.

Ar zincirine asl Mcevher kullanlrken yanyordu. Artk, aralarndaki mesafe, belki, adma inmiti. Brand haneri ile oynuyordu. 200 OBERON'UN ELI "... Evet, Benedict," diyordu, "muhtemelen savata lmeyi tercih ederdin. Dier yandan, buna da bir tr onur olarak bakabilirsin -bir mjdenin onum. Bir adan, lmn yeni bir dzenin domasna izin verecek." Bir an arkalarndaki Desen soldu. Ama aya bakmak iin gzlerimi nmdeki manzaradan koparamyordum. Orada, glgelerin ve titreen n altnda, srt Desen'e dnk olan Brand bunu fark etmemi gibiydi. leriye bir adm att. "Ama bu kadar yeter," dedi. "Yaplmas gereken eyler var ve biz durduka gece beklemiyor." Daha yakna adm att ve haneri indirdi. "yi geceler, tatl Prens," dedi ve Benedict'e yaklat. O anda, Benedict'in bu tuhaf glge, gm ve ay mekanndan koparlp alnm tuhaf, mekanik kolu saldran bir ylann hzyla hareket etti. Bedenin geri kalan sabit, heykel gibi beklerken, bir mcevherin fasatlar gibi parlak, metalik dzlemlerden, gm kablolardan rlm harika bir bilekten olumu, alevden beneklerle ivilenmi, stilize, iskeletsi, svire oyunca, mekanik bcek, ilevsel, lmcl, kendince gzel nesne benim takip edemediim bir hzla frlad. Mekanik parmaklar Mcevher'in Brand'in boynundaki zincirini yakalad. Kol hemen yukar kalkt, Brand'i yerden yksee kaldrd. Brand hanerini brakt ve iki eliyle boazn kavrad. Arkasnda, Desen yine soldu. Daha da solgun parlamaya balad. Brand'in lamba ndaki yz korkun, arpk bir hayaletti. Benedict yerinde donmu kald, insandan bir daraac gibi kprdamadan, onu yksekte tuttu. Desen lolat. Tepemde, merdivenler yok olmaya balad. Ayn yars rtlmt. 201 ROGER ZELAZNY Brand kvranarak kollarn bann zerine kaldrd, zinciri bir arada tutan metal engelin iki yann yakalad. Her birimiz gibi, o da glyd. Kaslarnn toplandn, sertletiini grdm. O srada yz kararm, boynu gergin tellerden bir yn haline gelmiti. Dudan srd; zinciri ekerken sakalna kan szd. Zincir keskin bir aklama ve takip eden ngrt ile ayrld ve Brand nefes nefese yere dt. Boazn iki eliyle tutarak bir kez yuvarland. Benedict, yavaa, ok yavaa garip kolunu indirdi. Zincir ve Mcevher hl elindeydi. Dier kolunu gerdi. Derin bir nefes ald. Desen daha da soldu. Tepemde, Tir-na Nog'th saydamlat. Ay neredeyse tamamen yok olmutu. "Benedict!" diye haykrdm. "Beni duyabiliyor musun?" "Evet," dedi ok yumuak bir sesle ve yere batmaya balad. "ehir soluyor! Hemen bana gelmelisin!"

Elimi uzattm. "Brand..." dedi dnerek. Ama Brand de batyordu ve Benedict'in ona ulaamayacan grdm. Benedict'in sol elini tuttum ve ektim. kimiz, kaya kntsnn yannda yere dtk. Ayaa kalkmasna yardm ettim. Sonra tan zerine oturduk. Uzun sre hibir ey sylemedik. Yine baktmda Tir-na Nog'th yok olmutu. Olan biten her eyi dndm. O kadar hzl. O kadar aniden. imdi zerime byk bir bitkinlik kmt ve enerjimin tkendiini, en ksa zamanda uyumam gerektiini dndm. Doru dzgn dnemiyordum bile. Son zamanlarda yaam 202 OBERON'UN ELI ok kalabalk olmutu. Bam bir kez daha taa dayadm, bulutlara ve yldzlara baktm. Paralar... uygun ekilde dndrsem, evirsem uyacak gibi grnen paralar... imdi, kendiliklerinden dnyor, evriliyorlard... "Sence ld m?" diye sordu Benedict, beni beliren ekillerden oluan yar ryann iinden ekerek. "Muhtemelen," dedim. "Her ey yok olduunda kt durumdayd." "Aaya ok yol var. Geldii gibi kamann bir yolunu bulmu olabilir." "u anda farketmez aslnda," dedim. "Kpek dilerini ektin." Benedict homurdand. Mcevher hl elindeydi, son zamanlarda olduundan daha solgun bir krmz idi. "Doru," dedi sonunda. "Desen imdi gvende. Keke... keke uzun zaman nce bir gn, sylenen bir ey sylenmemi ya da yaplan bir ey yaplmam olsayd. Onun farkl bymesine sebep olan bir ey, yukarda grdmz fkeli, arpk eyden farkl bir adam olmasn salayacak bir ey. Bilebilseydik! Artk lm olmas en iyisi. Ama olabilecei bir eyin boa harcanmas demek bu." Yant vermedim. Syledii doru olabilirdi de, olmayabilirdi de. Brand, bu her ne demekse, psikozun snrnda olabilirdi, ama olmayabilirdi de. Her zaman bir sebep vardr. Ama ne zaman herhangi bir ey berbat edilmi olsa, ne zaman korkun bir ey olsa, bir sebebi bulunur. Ama yine de elinizde berbat, korkun bir durum vardr ve aklamak onu hi de hafifletmez. Eer birisi gerekten berbat bir ey yapmsa, bir sebebi vardr. Aldryorsan ren bu sebebi, neden adamn bir orospu ocuu olduunu ren. Ama gerek geride kalan ey203 ROGER ZELAZNY dir. Brand eyleme gemiti. Olayn ardndan psikoanaliz yapmak hibir eyi deitirmiyordu. Bakalar bizi eylemler ve bunlarn sonulan ile yarglar. Baka her ey, onun yerinde sen olsaydn nasl daha cici eyler yapacan dnerek tcuz bir ahlaki stnlk duygusu yaamaktan ibarettir. Geri kalana gelince, onu cennete brak. Ben o niteliklere sahip deilim. "Amber'e dnsek iyi olacak," dedi Benedict. "Yaplmas gereken ok ey var." "Bekle," dedim.

"Neden?" "Dnyordum." Ben aklamaynca, sonunda o konutu, "Eee...?" Koz Kartlarm yava yava kartrdm, onunkini ve Brand'inkini yerine yerletirdim. "Taktn yeni kolu hi merak etmedin mi?" diye sordum ona. "Elbette. "Onu srad koullar altnda Tir-na Nog'th'tan getirdin. zerime uyuyor. e yaryor. Bu gece kendini kantlad." "Kesinlikle. Bu sonuncusu, zayf olaslklara ok fazla nem vermek olmuyor nu? Yukarda, Mcevher'e kar sana bir ans veren tek silah oydu. Ve tesadfen senin bir parand -ve tesadfen yukarda olan ve onu kullanan kii sendin. Olaylar geriye sar ve sonra tekrar izle. ok srad -hayr, ok aklalmaz- bir tesadfler zinciri yok mu iin iinde?" "Sen bu ekilde ifade edince..." dedi. "Evet. Ve bundan fazlas olmas gerektiini sen de en az benim kadar anlyorsun." "Tamam. Syle. Ama nasl? Nasl yapld?" "Benim bir fikrim var," dedim, uzun, ok uzun zamandr 204 OBERON'UN ELI bakmadm bir kart ekerek, parmakulanmda soukluunu hissederek, "ama yntem nemli deil. Yanl soruyu sordun." "Ne sormalydm?" " 'Nasl?' deil. 'Kim?'" "Sence tm olay zincirini, Mcevher'in geri alnmasna kadar, bir insan m ayarlad?" "Bunu bilmiyorum. nsan nedir ki? Ama ikimizin de tand birinin geri dndn ve btn bunlarn arkasnda olduunu dnyorum." "Tamam. Kim?" Ona elimdeki Koz Kartn gsterdim. "Babam m? Bu sama! lm olmal. Uzun zaman oldu." "Onun yapm olabileceini biliyorsun. O kadar sinsidir. Glerinin tamamn hi anlamadk." Benedict ayaa kalkt. Gerindi. Ban sallad. "Bence sen fazla soukta kalmsn, Convin. Artk eve gidelim." "Tahminimi snamadan m? Hadi! Oyunbozanlk etme. Otur ve bana bir dakika ver. Koz Kartn deneyelim." "imdiye kadar birisi ile iletiime geerdi." "Sanmyorum. Aslnda -Hadi. Ayak uydur bana. Kaybedecek neyimiz var ki?" "Tamam. Neden olmasn?" Yanma oturdu. Koz Kartn ikimizin de grebilecei ekilde kaldrdm. Ona gzlerimizi diktik. Zihnimi gevettim, iletiim iin uzandm. Neredeyse hemen geldi. Bize bakarken glmsyordu. "yi geceler. yi i kardnz," dedi Ganelon. "Oyuncam geri getirmenize sevindim. Ksa sre sonra ona ihtiyacm olacak." 20S GMDKEN

Raymond E. Feist Krondor Krall'nda neredeyse bir yldr huzur hkm srmektedir. Ancak bir gn, Hrszlar Loncas'mn en gen ve yetenekli yelerinden Eliuzun Jimmy, bir atnn zerinde, Krondor Prensi'ni ldrmeyi amalayan bir lm Loncas yesine rastlar. Suikast giriiminden Jimmy' nin yardmyla kurtulan Arutha'y, daha zor gnler beklemektedir; dn gnlerinde Prenses Anita zehirli bir oka hedef olur. Arutha onu kurtarabilecek tek ey olan Gmdiken'i bulmak iin yollara der. Bu yolculukta Arutha ile sadk yoldalar, her admda byyen bir tehlikeyi gslemek zorundadrlar. Byc Pug ise Arutha'nn canna kasteden gc ararken, en derin korkularnn bile tesinde bir dmanla karlar... Krondor Dnyasndan... Gediksavalan Efsanesi'nin 3. Cildi YEDNC KAPI Margaret Weis-Tracy Hickman Yedinci Kap'da, Margaret Weis ve Tracy Hickman tm zamanlarn en byk fantazya destanlarndan birini gl ve unutulmaz bir sona eritiriyorlar... lmcl ekilde yaralanan Haplo kendisini, Lord Xar'n merhametine kalm, lmden de kt bir kaderle kar karya bulur. Xar, Haplo'yu diriltmeyi planlamaktadr -efsanevi Yedinci Kap'nn yerini sylemesi iin. Haplo'nun en karanlk saatinde, tek kurtulu midi Marit, Usta Hugh ve Alfred'dir. Ama bu kii korkun bir seime zorlanmaktadr: Haplo'yu kurtarmak iin yasak Yedinci Kap'ya girmeleri gereklidir. Ve eer bunu yaparlarsa, dnyalar zerinde korkun bir hkmdarlk kurmak iin Haplo'yu kullanmak isteyen Lord Xar'n onu bulmas tehlikesi artacaktr. Aniden yaamlarn -ve koparlm alemlerin kaderinibak srtnda bulurlar. yi ile kt arasndaki kyamet mcadelesinde son perde almak zeredir. LM KAPISI SERS'NN YEDNC ve SON CLD

YILLIKLARI D R D N C KTAP Sade Bir Gerek Dnya Var. Dierleri -Yaadmz Dnya da Dahil- Glgelerden baret... Tekboynuzu izleyerek gerek Amber'e gelen Corwin, Random ve Ganelon, asl Desen'le karlarlar. Desen'in iinde kara bir leke, lekenin iinde de Random'n olu Martin'e ait, ortasna haner sapl bir Koz Kart vardr. Desen'e sadece Amber soyundan birinin kan kullanlarak zarar verilebildiinden, Martin'in hanerlendiini anlarlar. Random olunun, Corwin ise gerein peine derken, Amber'i yok etmeye ynelik bir plan ortaya karrlar. Gemite taht hrs ve kiisel kan davalar yznden bir trl yldzlar barmayan Amber hanedan mensuplar, lemlerinin Kaos tarafndan yutulmas tehlikesine kar g birlii yapmak zorunda kalacaktr. Ancak dman kurnaz, birbirlerine gvenmek her zamanki gibi zordur. Corwin ise Amber'e kar grev duygusu snanrken, gemiteki srlarn rtsn aralamaya ve esrarengiz koullarda ortadan kaybolan babas Oberon'u tanmaya balayacaktr.

You might also like