You are on page 1of 31

DESCARTES

YNTEM ZERNE KONUMA

Franszca'dan eviren ve aklamalar yazanlar:


Afar Timuin - Yksel Timuin

YNTEM ZERNE KONUMA

YNTEM ZERNE KONUMA


VE DESCARTES ZERNE BRKA SZ

Yntem zerine konuma, Descartes'n birinci dnem yaptlarndandr. 1618'den 1637'ye kadar s
n bu birinci dneminde, Descartes bir filozoftan ok bir bilim adamdr; dnya zerine, insa
n zerine, insann evrendeki yeri zerine evrensel bir bilim gelitirmeye ynelir. 1637'de
n sonrann Descartes' bir bilim adam olmaktan ok bir filozoftur ya da bir metafizikidi
r. Asl ad Discours de la mthode, pour bien conduire la raison et chercher la vrit dan
s les sciences, plus la dioptrique, les mtors et la gomtrie qui sont les essais de c
ette mthode (Usu iyi ynetmek ve bilimlerde doruyu aramak iin yntem zerine konuma ve bu
yntemin denemeleri olan dioptrik, meteorlar ve geometri) olan bu kitabn bugn yalnzca
alt blmlk Yntem zerine konuma blm ilgi eker. Kitab olduka kalnlatran br b
tarihi uzmanlarnn ilgisini ekebilir.
Yukarda yaptmz ayrm, bilim adam ve filozof ayrmn, Descartes iin derinletirmemek
artes bilimlerin felsefeden kopmaya balad o dnemlerde almalarn srdren bilim adaml
bilimi her zaman felsefi bir bak as iinde btnletirmeye zen gstermitir. Descartes
gin bir biimde, ann bilim adamlarnn yalnzca teknik sorunlar erevesinde snrland
tuu yoldan daha deiik bir yol tutacaktr. Gene de 1618-1637 arasnda Descartes zellikle
bilimsel konulara eilir. Onun bu konularda, zellikle fizyoloji alannda ortaya koymu
olduu bilgilerin bugnk bilgilerimiz karsnda pek bir anlam kalmadn syleyebiliriz.
aa boyunca l kesmeyi yasaklayan kilise evreleri insan bedeninin yapsn ve ilevlerini
k iin aba gsterenlerin gzn korkutmutu. Flaman anatomi uzman Vesalius'un (1514-1564) b
elenler bu basknn en belirgin tandr.
Hegel'in gerek bir deerbilirlikle "modern felsefenin kurucusu" dedii Descartes 31 M
art 1596'da La Haye'de (Touraine) dodu. Rennes parlamentosunda danmanlk yapm olan baba
s Joachim Descartes olduka zengin bir kiiydi. Annesi Jeanne Brochard onu dourduktan
bir yl sonra bu dnyaya gzlerini kapayvermiti. On yanda Cizvitlerin Collge Royale de l
lche okuluna giren Descartes on sekiz yanda bu okuldan ayrld, iki yl sonra yani 1616'd
a Poitiers'de hukuk renimini tamamlad. Askerlik mesleini seerek 1618'de Moritz von Na
ssau'nun, 1619'da Bavyera seicisinin, 1621'de Bocquoy kontunun ordularna girdi; byl
ece Almanya'y, svire'yi, talya'y, Hollanda'y, Macaristan', Polonya'y dolat. 1627'de
chelle kuatmasna katld. 1628'de Hollanda'ya ekildi ve kendini felsefeye adad. Hollanda
'nn Francher, Amsterdam, Deventer, Utrecht, Leiden, Endegeest, Egmond ve zellikle
Alkmaar gibi kentlerinde dingin bir yaam srd. Bu arada kez Fransa'ya gitti. 1649'da s
ve kraliesi Kristina onu yanna ard. Sarayda byk ilgi gren, bu arada bir de bale yaz
zofun gsz bedeni sve'in souklarna dayanamad. Descartes 1650'de Stockholm'de zatrreed
Descartes'n dnce yaamnda en ok etkili olmu olan kii nl bilim adam Isaac Beeckman'
1618'de karlatlar. Descartes kendisinden sekiz ya byk olan bu kiiye byk bir saygyl
saac Beeckman, Caen niversitesi'nden nl bir tp doktoruydu; matematikle ilgileniyor,
matematik-fizik alannda nemli almalar yapyordu. Descartes ilk incelemesi Compendium mu
sicae'yi (Mzik zeti) Isaac Beeckman iin yazmtr. "Mziin konusu sestir, amac hoa gitm
izde eitli tutkular uyandrmaktr" diye balayan bu incelemenin bugn iin byk bir nemi
Ancak Descartes'n Beeckman'la dostluu Beeckman'n lmne (1637) kadar srmtr. Descarte
kman'a yazd mektuplar her satrnda sarslmaz bir dostluun inceliklerini yanstr. rnei
es 26 Ocak 1619 tarihli mektubunda yle der: "Mektubunuzu aldm, bekliyordum zaten. O
na gz atar atmaz mzikle ilgili notlar grnce iim sevinle doldu: beni unutmadnz dah
cektiniz? Bir ey daha bekliyordum, o benim iin daha nemliydi: ne yaptnz, ne yapyorsunu
z, salnz nasl? nann bana, yalnzca bilimi dnyor deilim, sizi de dnyorum; yal
iniz ok nemli ama, btn bir insan olarak sizi dnyorum."
Descartes, ulusal dillerin Avrupa'da yeni yeni kendini bulduu bir yzylda baz yaptlarn
atince, baz yaptlarn Franszca yazmtr. lk incelemeleri Compendium musicae (1618) ve R
e ad directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) (1631) adlarndan da anlalaca gibi
Latince yazlmtr. Discorus de la mthode (Yntem zerine konuma) Franszca yazlmtr ve
e Leyden'de Jean Maire yayn olarak kmtr, filozofun baslan ilk yaptdr. Kitabn Lati
1644'te yaymland, eviriyi Descartes baslmadan nce gzden geirdi (yaymcs L. Elzevier)
erine konuma btnsel bir yap ortaya koymaz, her blm ayr bir konuyu iler. Blmler aras
t bulunmad gibi, baz dnce tutarszlklar da grlr. rnein birinci blmde neredey
felsefesi nc blmde benimsenir. Kitap ayr ayr makalelerden olumu gibidir, belki de
leler ok deiik zamanlarda yazlmtr. Bu paral kitabn en nemli yan Descartes'n d
ilgili tarihsel izgiyi ortaya koyuyor olmasdr.
Descartes'n bir baka nemli kitab Meditationes ilk olarak 1641 ve 1642'de Latince yaym
land. 1641'de yaplan birinci bask Paris'te Michel Soly yaynevinin basksdr: Renati Desc
rtes, Meditationes de prima philosophia (Ren Descartes, lk felsefe zerine dnceler). Ki
taba alt blmlk eletiriler toplam ve bu eletirilere Descartes'n verdii yantlar eklen
42 basks Amsterdam'da L.Elzevier Yaynevince yaymland, bu baskya yalnzca birinci eleti
eklenmiti. Kitabn Franszca evirisi 1647'de Paris'te Veuve Jean Camusat ve Pierre le
Petit'de Mditations mtaphysique de Ren Descartes (Ren Descartes'n metafizik dnceleri)
iriyi Luynes Dk yapmt ve birinci, ikinci, nc, drdnc, altnc eletirilerin eviri
nmiti. eviriyi Descartes batan sona gzden geirmitir. Beinci eletirinin yerine Descart
bir aklamas konulmutur.
Les Principes de la philosophie (Felsefenin ilkeleri) ilkin L. Elzevier'de 1644'
te yaymland, Latince olarak kt: Renati Descartes, Principia philosophiae (Ren Descarte
s, Felsefenin lkeleri). Yaptn Franszca evirisini rahip Picot yapmtr, eviriyi Descart
en geirmitir. Yapt 1647'de Paris'de Henri Le Gras'da kt. Felsefenin lkeleri Descartes'
daha nceki felsefe almalarnn geni bir zeti gibidir ya da daha nceki almalaryla i
li bir aklamadr. 1649'da Les Passions de l'me (Ruhun Tutkular) Hollanda'da basld. Yap
e kraliesi Kristina'ya yollanmt. Descartes bu kitabnda tutkular ad altnda insan ruhsa
i olgularn incelemitir. Ruhun Tutkular bir ruhbilim aratrmasdr, ayn zamanda ahlak ko
la pek ilgilenmeyen Descartes'n insan ruhsallndan giderek gelitirdii bir ahlak aratrm
Filozofun salnda baslm olan yaptlar bunlardr.
imdi filozofun lmnden sonra baslm olan yaptlarn grelim. Daha nce adn andmz
'de Amsterdam'da kt. 1662'de Leiden'de Trait de l'homme'un (nsan ncelemesi) Latince bi
r evirisi yaymland. 1664'te Jacques Le Gras Le Monde de M.Descartes ou le trait de l
a lumire'i (Bay Descartes'n dnyas ya da k incelemesi) yaymlad. 1657'de Charles Angot
res de M. Descartes' (Bay Descartes'n mektuplar) kard. 1659'da mektuplardan bir cilt d
aha kt. 1664'de L'Homme de Ren Descartes (Ren Descartes'n nsan), bir de Trait de le
tion de foetus (Ceninin oluumu zerine inceleme) kt. Descartes'n daha nce adn andm
bitmemi yapt Regulae ad directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) gn na km
arada elyazmalar yitip gitmiti. 1648'de yaplan Flamanca baslan bir kopyadan yararla
nlmtr. Regulae'nin Latince basks 1701'de kt. Bu kitapta yntemle ilgili pek ok soru
ancak yalnzca yntemin uygulamal yanyla ilgilenilir, kkl bir yntem aratrmasna gidil
tapta on ikier kural ieren blm olacaktr. Ne var ki filozof ilk on sekiz kural incel
nlar izleyen kural bildirmi ama incelememi, kalanna hi dokunmamtr.
Descartes felsefesi skolastik felsefeye kkten bir kartl ierir, bir tr kar-skolastik
acon (1561-1626) ve Descartes bize yeni dncenin temellerini sunarlar. Bu yzden Leibn
iz, skolastiklere Descartes kadar kat bakmasa da Descartes' u szlerle yceltir, onun y
eni dnce iin nemini u szlerle belirtir: "Hep sylerim, Descartes' dnce doru bilg
bu yerden gemeden doru bilgiye varmak zordur." Leibniz skolastikleri u szlerle savun
ur: "Ama onlar bizim yeni filozoflar topluluunun sand gibi ne ylesine dorularn uzand
, ne de ylesine gln durumdadrlar." Leibniz'e gre skolastiin kllerini kartrrsak de
erlerde nice deerli maden bulabiliriz.
Descartes felsefesinin temelindeki sorun felsefenin en eski sorunudur: deienle, akp
gidenle deimez olann kartldr. Buna gre ruhsal olanla maddesel olan birbirinden ay
ir. Ruhsal olan ya da tanrsal olan kalcy, mekanik bir dzende varolan maddesel eyler de
geiciyi belirler. Descartes'n yzyl bir mekanikilik yzyldr, ancak bu arada Tanr'n
karmamak gerekir. Bu yzyl ayn zamanda matematiin ne kt bir yzyldr. Descartes
bilim adam olarak bu dnyay, metafiziki olarak da akn dnyay ve akn dnyayla bu dnya
le alr. Galileo Galilei (1564-1642) iki ayr bilimi yani fizikle matematii evlendirm
i ya da matematik-fizii kurmu, bylece ada bilim kavraynn olumasnda ilk byk ad
greli ve lmeci bilim kavraynn temellerini atmt. Descartes da mekaniki fizyolojinin
lojik ruhbilimin kurucusu oldu, bu arada biyoloji alannda belirlenimci bir bak gelit
irdi, cebir iaretlerini basitletirdi ve analitik geometriyi temellendirdi.
Metafiziki ya da filozof Descartes, felsefesini bir ngryle birden bire kurmak gibi b
ir yol tutmay dnmeden, ilkelerini araya araya, yava yava belirledi ve bu araynn yk
geri durmad. Saduyu diye de adlandrd usun, dnyann en iyi paylatrlm eyi olduun
n felsefesinin bak asyla tersleiyordu. rnein Aziz Augustinus, zihnimizde kukuyu gere
eyecek biimde hazr bulduumuz tanrsal kaynakl bilginin hepimizde eit olamayacan benim
du. Descartes bu dinci grn karsna yle kar: "Doru yarglama ve doruyu yanltan a
s diye adlandrlan g, doal olarak btn insanlarda eittir." Kiinin dnce yolunda veri
alamamasnn tek nedeni usunu iyi kullanamyor olmaktan baka bir ey olamazd.
Yava ilerlemek, kukuyu elden brakmamak Descartes yntemin temelini oluturur. Baz eski
ozoflarn, zellikle Pyrrhon'un (M.. 365-275) doru bilginin varln yadsyan olumsuz kuk
acon'da ve Descartes'da olumlu kukuya dnecektir. Olumsuz kukucu, bilginin evrenselliin
i yadsyarak ie balar. Yenian kukucular yle dnecektir: ancak kukuyla yola kars
iliriz, kesinliklerden yola kmak yanlmay gze almak demektir. Descartes'da doru bilgini
n balca kayna apaklktr. Filozofun yntemi kukuculuk temeline dayanr, onun kukusu y
r: doruyu elde etmek iin kukulanmak bir zorunluluktur. Her eyden kukulanabilirim, anc
ak kukulanamayacam bir ey vardr, o da kukulanan ben'in kendisidir. Aziz Augustinus kuk
yu ortadan kaldrmak iin "kukulanyorsam varm" demiti. Descartes da her eyden kukulana
lana "cogito ergo sum"a yani "dnyorum yleyse varm"a ular.
Descartes felsefesi ncelikle bir yntem felsefesidir. Eski filozoflar yntemli olma y
a da en azndan tutarl dnme abas iinde yntem sorununu enine boyuna tartmamlard.
tartlmas Bacon ve Descartes'la balar. Bacon Aristoteles'in Organon'unu dnerek Novum o
num'u yazmt. Descartes pekok almasnda yntem sorununa arlk verir. Yntem sorunu n
ilozoflarn sandnn tersine salt ussallkla her sorunu zmemiz olas deildir, usu ussal
le donatmak gerekir, ussal etkinlik her zaman yntemle desteklenmelidir. Yani mantk
yntem deildir ya da yntemi vermez, Descartes yntemin temel kural apak olmayan hibi
u diye almamaktadr. Bir baka kural btnn iinde temel olan ya da en basit olan bulmak,
n basit olandan bileie doru ilerlemektir. Bu bak as filozofun matematie olan ar b
. Descartes'n yntemi matematik yntemdir demek gene de doru olmaz, ancak onun yntemind
e matematiksel kavrayn byk bir yer tuttuunu syleyebiliriz.
Descartes cogito deneyinde ortaya koyduu ben kavrayndan giderek metafiziini temellend
irir; bu bak elbette hristiyanc bak asna ters der. Hristiyanc bak as Tanr
n baa yerletirir ve Tanr'dan bene ular. Oysa Descartes Tanr'y bende bulmutur. Tanr'y
den giderek ulamtr. Burjuva dnce dizgesinin egemen olmaya balad ve ben kavramnn
cartes'n beni baa koymas elbette bugn bizim iin yadrgatc deildir ama o zaman iin o
. Bylece Descartes, benden giderek, dnyay zgrce yaratan Tanr fikrine ular ve ondan, o
varlndan maddesel dnyay tretir. Bylece balangta belirttiimiz kartlk, ruhsal t
artl bir uzlatrmayla, iki tzn yanyana ya da altl stl koyulmasyla alm olur. B
a yer kaplamayan tzden devingen ve uzaml tze az ok yumuak bir gei yaplm olur (daha
ir gei Leibniz'de olduu gibi heptanrcla yakn bir bak ya da Spinoza'da olduu gibi
a heptanrc bir bak gerektirecektir).
Descartes maddede tam bir mekaniklik bulur, maddesel olgularn tmn devinimle aklar. Dev
ingen olan uzamda olandr, yer kaplayandr. Dnceyle ruh ayn eydir ve "nsan ruhu tanrsa
eylere sahiptir." nsanda ruh ya da dnsel olan, bedenle birlemitir. Bu birleme kozala
ez'de gerekleir. Aristotelesi bir anlayla skolastikler ruhu beden iin bir "biim" saym
Descartes ruhla maddeyi ya da bedeni iki ayr tz olarak belirlemi, her ikisini insa
n varlnda kesinlikle birbirinden ayrmtr. Ancak, Descartes'a gre hibir ey, "ruhun z
unla ilikili olan beden kadar etkide bulunamaz." Ruhta tutku ya da edilim olan ey
bedende edimdir. Descartes, Ruhun tutkular'nda "Ruh bedenin tm paralaryla ayrlmaz bir
biimde birlemitir" der. Demek ki tutkular ruhta gerekleirler ama onlarn kayna bedend
bedendedir. "yelerin scakl ve devinimi bedenden, dnceler ruhtan gelirler."
Her felsefe gibi Descartes felsefesi de ann bilincini belli bir adan iselletirir. Ond
VII. yzyl bilim ve felsefe dnyasnn temel kavraylar belirginleir. Descartes, skolasti
aratrmadan bildiren dnrler olarak belirlerken birok belirlemelerini salt gzlem ve us
karm zerine kurarak pek ok yanlgya dmtr. Bu onun zayfl deil, felsefenin ve
ilimde ve felsefede her eyi son aklamalarna gtrebilecek kadar ngrl deildir; bilim
e yapmak yanla dmek zgrln kullanabilmekle olasdr. Bilim adam Descartes havada do
a atomlar yerine alabiliyor, fizyolojik aklamalarnda temelsiz yarglar ne srebiliyordu,
daha neler neler... Dncenin kanlmaz yazgsdr bu, filozof araylarnda yrekli olmak
pler yldzlarn arkasna onlar yrngesinde gtren bir melek yerletiriyor, gelgit olayn
arn erdemi'yle aklyordu. Galilei 'boluun gc' kavrayn koruyor, sonusal nedenlerin
Descartes bu metafizik kavramlar bilimden kesinlikle uzaklatrmt. O, byk bir yreklili
tm doa olgularn yalnzca mekaniin ve geometrinin aydnlk yasalaryla aklamaya alt
metafizikten kesinlikle ayrmyordu, nk metafizikte tmden gelimin k noktasn buluyor
metafizii koyarken zellikle bilimin nesnel deerini korumaya alyordu." (L. Debricon).
Elinizdeki eviri Yntem zerine konuma'nn ilk evirisi deil. Descartes'n br kitaplarn
bu kitabn da daha nce Mehmet Karasan evirmiti. Bizim elimizde evirinin 1962 tarihli i
kinci basks var. Karasan evirisi dil asndan olduka eskidir, yalnzca szckler deil a
ugnk dilimize uzak dmektedir. Buna gre bu eviriyi eski szcklerin yerine yenilerini ko
ak anlamak da pek kolay deildir. Bu sylediklerimiz elbette toplumsal dnmlerle gelen di
l deiiklikleriyle ilgilidir, yoksa Karasan evirisinin uyarl bir eviri olduu tartma g
Bir kitap daha nce evrilmise, o eviriden yararlanmak yeni eviriciler iin bir zorunlul
uktur. Biz de Karasan evirisinden yeterince yararlandk, diyebilirim ki bu eviri olm
asayd baz eyleri yanl anlayabilirdik. Bu sylediklerimizden batan sona Karasan evirisi
izlediimiz gibi bir anlam karlmas yanl olur. eviriyi yaparken Karasan'la uyumadm
u. Bu da eviri denilen iin nasl g bir i olduunu gsteriyor.
Bu tr temel kitaplarn bir ya da iki evirisinin deil birok evirisinin olmas gerekir. He
eviri zgn yapta ayr bir yaklam olacaktr. O koullarda deiik metinlerden giderek z
aha kolaydr. Ancak dnce dnyamzn koullar byle bir zenginlii yazk ki olas klmyor
larn elimizde bir ya da iki evirisi varsa bu da az ey deil. nk bu tr kitaplar ancak u
nnn evirmesi gereken kitaplardr. Bir filozofu yakndan tanmyorsanz onun terimlerini ya
tarabilirsiniz. Asl glk Descartes'n anlatmndan ya da dilinden geliyordu, bu da XVII. y
da Franszca'nn henz bugnk yapsna kavumam olmasyla ilgilidir. Avrupa'da ulusal dill
r bir yzyldr olumaya balad bir dnemin yazar olarak Descartes elbette bugnk Frans
uzak bir Franszca'yla yazacakt. XVIII. yzyln felsefe kitaplar bile bize bu anlamda by
er karr. Bugnk anlatm, Franszcada ancak XIX. yzylda olumaya balamtr.
Descartes'n anlatm biimi, zellikle noktal virgllerle balanan cmleciklerin oluturduu
leleri okuyucuya zaman zaman glk karabilecektir. Ancak bu gln Descartes dncesiyl
dn, Descartes dncesinin bir zellii olmadn rahata syleyebiliriz. Descartes "Zor
olduuna inanmak lmllerin ortak yanldr" diyecek kadar, "Yntemden kesin ve kolay kural
lyorum" basitten, yalndan, apaktan yana bir filozoftur, o her zaman yazdklarnn bir ro
an gibi kolay anlalmasn istemitir. Dil zorluu dnda Descartes dncesinin herhangi b
ktur. Yntem zerine konuma Descartes dncesinin tarihsel geliimini ortaya koyan bir kita
olmakla bir tr romandr zaten, bu arada bir arayn belgesidir: Descartes felsefesinin
oluumu o zamanlar henz tamamlanmamtr. Ancak bu yaptta Descartes felsefesinin gelecekte
ki gelimeleri birer taslak olarak yer almaktadr. En nemlisi de kitabn bize nerdii ynte
kavraynn henz ok taze oluudur: yzyldr bizler zellikle yntem asndan Descart
. Nasl Descartes'dan gemeden ada dnceyi kavramak olas deilse, Yntem zerine konum
e Descartes' kavramak olas deildir.
Afar Timuin
stanbul, Eyll 1998

YNTEM ZERNE KONUMA

USUNU Y KULLANMAK VE BLMLERDE DORUYU ARATIRMAK N

Bu konuma tm bir defada okunmak iin ok uzun grlrse alt blme ayrlabilir. Birincide
ilgili eitli belirlemeler, ikincide yazarn arad yntemin balca kurallar, ncde b
kurallarndan bazlar, drdncde metafiziinin temellerini oluturan Tanr'nn ve insan ru
arln kantlamasn salayan nedenler, beincide fizikle ilgili olarak aratrd sorunla
le yrein deviniminin ve hekimlikle ilgili baz baka glklerin aklamas, sonra da ruhum
yvanlarn ruhu arasndaki ayrm ve sonuncuda doann aratrlmasnda imdikinden daha ileri
iin gerekli olduuna inand eyler ve bu konumay hangi nedenlerle yazd bulunacaktr.

BRNC BLM
Saduyu dnyann en iyi paylalm eyidir: nk her kii ondan ok iyi pay alm olduunu
anlar bile kendilerinde bulunan saduyudan daha ounu istemeye alk deildirler. Bu konuda
herkesin yanlmas olas deildir: ama bu daha ok aslnda saduyu ya da us denilen iyi yarg
a ve doruyla yanl ayrt edebilme gcnn doal olarak tm insanlarda eit olduuna tankl
grlerimizdeki eitlilik kimilerinin brlerinden daha ussal olmasndan gelmez, dncemiz
lardan gtryor ve ayn eyleri dnmyor olmamzdan gelir. nk iyi bir zihne sahip olmak
olan onu iyi kullanmaktr. En byk ruhlar en byk erdemlere olduu kadar en byk ktlkl
lar; ancak ok yava yryenler her zaman doru yolu izliyorlarsa koanlardan ve doru yoldan
uzaklaanlardan daha ok ilerleyebilirler.
Kendi payma ben zihnimin bakalarnn zihninden daha yetkin olabileceini dnmedim, hatta
aman dncem bakalarnnki kadar keskin, imgelemim bakalarnnki kadar ak ve seik, bell
kadar geni ve aydnlk olsun istedim. Zihnin yetkinliini salayan daha baka nitelikler b
ilmiyorum; nk usun ya da saduyunun bizi insan klan ve hayvanlardan ayran tek ey olduu
dar onun tmyle her kiide varolduuna inanmak ve bu yolda ayn tr'n bireylerinin biim'le
ya da doalar arasnda deil, ancak raslant'lar (2) arasnda okluk ve azlk bulunduunu s
ilozoflarn ortak grn izlemek istiyorum.
Ama genliimden beri beni bir takm belirlemelere ve kurallara ulatran baz yollar zerind
bulunmu olmakla ok ansl olduumu dndm sylemekten ekinmeyeceim; bu belirlemeler
n giderek bir yntem oluturdum ve onunla bilgimin dzeyini artrmann ve onu, zihnimin sra
danlnn ve yaammn ksalnn ulamama elverdii en yksek noktaya, yava yava ykselt
. nk bu yntemin meyvelerini oktan topladm, yle ki kendi zerime verdiim yarglarda ke
en dorultusunda olmaktan ok gvensizlikten yana olmaya almama karn, tm insanlarn e
erine ve giriimlerine filozof gzyle baktmda bana bo ve yararsz grnmeyen hemen hemen
grmedim; dorunun aratrlmasnda yapm olduumu dndm ilerlemeden son derece honut
k iin bu gibi umutlar beslemekten geri kalmyorum, yle ki insan adna yarar insanlarn (
uralar arasnda tam tamna iyi ve nemli olann benim setiim ey olduuna inanmaktan ek
Bununla birlikte yanlm olabilirim, altn ve elmas diye aldm belki de yalnzca biraz bak
camdr. Bizi ilgilendiren eylerde yanlmaya ne kadar yatkn olduumuzu ve dostlarmzn yar
bizden yana olduunda da bu yarglarn ne kadar kuku gtrr olmas gerektiini biliyorum. A
konumada her kii yarglayabilsin diye hangi yollar izlediimi ve yaamm bir tablo gibi
rmekten ve bylece ortak sylentilerden benimle ilgili edinilen grleri renmekten honut
cam; bu, kendimi renmemin yeni bir arac olacak, onu da yararlanma alkanlnda olduum
kleyeceim.
Bylece amacm burada her kiinin usunu iyi kullanmas iin izlemesi gereken yntemi retmek
l, ama yalnzca benimkini hangi biimde kullanmaya altm gstermektir. tler vermeye
e kalktklar kiilerden daha usta olduklarn sanyor olmallar; en kk baarszlklarnd
onlardr. Ama iinde yknlebilecek birka rnek, belki de izlememekte hakl olacaklar baz
ler bulacaklar bu yazy, yalnzca bir yk gibi ya da dilerseniz masal gibi sunmakla, kims
eye zararl olmakszn kimilerine yararl olacan ve herkesin ak yrekliliime teekkr e
ocukluumdan beri bilimlerle beslenmitim; onlarla, yaama yararl olan tmyle aydnlk ve
k bir bilginin kazanlabileceine inandrldm iin, onlar renmeye son derece istekliydi
dersleri tamamlayp alld zere bilginler arasna alnnca tmyle gr deitirdim.
gyla sarlm buluyordum ki renmeye abalamaktan kazancm ancak giderek bilgisizliimi ort
or olmamd gibi grnyordu bana. Bununla birlikte Avrupa'nn en nl okullarndan birindeydi
dnyann herhangi bir yerinde bilgin insanlar varsa o insanlarn burada olduunu dnyordum
rada bakalarnn rendii her eyi renmitim; yine de bize retilen bilimler bana yeterl
en ilgin ve en az bulunur bilimleri (4) inceleyen tm kitaplar elime getike okumutum.
Bununla birlikte bakalarnn benimle ilgili yarglarn biliyordum ve okul arkadalarmdan b
r hocalarmzn yerini doldurmak iin ngrlm olsalar da beni onlardan aa deerlendird
m. Sonunda yzylmz bana nceki yzyllarda olduu kadar verimli ve iyi zihinlerle dolu gr
Bu da tm br yzyllar yarglama ve dnyada bana nceden umut ettirildii gibi hibir r
yordu.
Bununla birlikte okullarda yaplan uygulamalar beenmekten geri kalmyordum. Orada retile
n dillerin eski kitaplarn kavranlmas iin gerekli olduklarn, masallardaki inceliin zihi
leri atn, tarihin anlmaya deer eylemlerinin zihni gelitirdiini ve istekle okunduklar
rgnn olumasna yardmc olduklarn, tm iyi kitaplarn okunmasnn onlarn yazarlar olan
urlu insanlaryla bir konuma, dncelerinin en iyilerini ortaya koyduklar dzenlenmi bir
uma gibi olduunu, gzel konumann esiz gleri ve gzellikleri bulunduunu, iirin ok e
eri ve holuklar olduunu, matematiklerin ok ince bulular olduunu ve bunlarn merakllar
etmekte olduu kadar tm sanatlar kolaylatrmakta ve insanlarn emeini azaltmakta da ok y
rl olabildiini, grenekleri inceleyen yazlarn erdem iin ok yararl olan birok bilgi ve
esin ierdiini, dinbilimin cennete gitmeyi rettiini, felsefenin her eyden sz edebilme
rac olduunu ve daha az bilenlerde hayranlk yaratmay saladn, hukukun, hekimliin ve
rin onlarla uraanlara onurlar ve zenginlikler getirdiini ve sonunda tmn hatta en bo ve
en karlksz olanlarn gerek deerleriyle tanmak ve onlarn bizi yanltmalarndan kanm
gerektiini biliyordum.
Ama dillere, hatta eski kitaplar okumaya, onlarn tarihlerine ve masallarna yeterinc
e zaman ayrm olduuma inanyordum. nk br yzyllarn yazarlaryla konumak hemen heme
la ayn eydir. Greneklerimizi daha salkl yarglayabilmemiz iin ve hibir ey grmemi o
geldii gibi bizim alkanlklarmza ters den her eyin gln ve usd olduunu dnmem
leriyle ilgili bir eyler bilmek iyidir. Ama yolculukta ok zaman harcadmzda kendi lkemi
e yabanc deriz, gemi yzyllarda olup biten eylere ok ilgi duyduumuzda doal olarak b
up biten eyleri iyi bilemeyiz. stelik masallar hi de yle olmayan birok olay olas gibi
en doru tarihler bile okunmaya daha deer klmak iin olgularn deerini deitirmeseler ya
artrmasalar da hemen her zaman en azndan onlarn en sradan ve en az bilinir olanlarn d
rlar: bu yzden geriye kalanlar olduu gibi grnmez ve onlardan kardklar rneklerle gre
ni dzenleyenler romanlarmzn kahramanlarnn garipliklerine derler ve glerini aan ama
koyarlar.
Gzel konumay ok nemsiyordum ve iire tutkundum; ama her ikisinin de aratrmann meyvala
ktan ok ruhun armaanlar olduklarn dnyordum. Usavurmalar en gl olanlar ve dnce
y kavranlr klmak iin en iyi dzenleyenler yalnzca kaba Breton dilini konusalar da, gze
onumay hi renmemi olsalar da nerdikleri eyi her zaman en iyi biimde kantlayabilirle
o bulular ortaya koyanlar, bu bulular en ssl ve en tatl bir biimde anlatmay bilenle
anatndan hi haberli olmasalar da en iyi airler olacaklardr.
Nedenlerinin kesinlii ve apakl yznden zellikle matematiklere hayrandm; ama henz on
larak ne ie yaradn bilmiyordum, ancak mekanik sanatlara yararl olduklarn dnerek (5
r kesin ve salam temeller zerinde daha yksek bir yap kurulmam olmasna ayordum. yle
ine, grenekleri inceleyen eski pagan yazlarn yalnzca kum ve amur zerine kurulmu ok i
e ok grkemli saraylarla karlatryordum. Onlar erdemleri ok yceltirler ve dnyadaki he
rinde deerli gsterirler ama onlar tantmak iin yeterli retim yapmazlar ve ok defa bu k
r ok gzel andklar ey bir duyarszlktan, bir gururdan, bir umutsuzluktan, bir anababa l
kten baka bir ey deildir. (6)
Dinbilimimize sayg, gsteriyordum ve herhangi biri kadar cennete gitme hakkn istiyord
um; ama ok gvenli eyler renmi olarak, yolun daha bilgisiz olanlara daha bilgili olanla
rdan daha az ak olmadn ve bizi oraya gtren tanrsal kaynakl dorularn kavraymz
alarmn zayflna brakmaya cesaret edemezdim; dnyordum ki onlar incelemeye girimek
k iin Tanr'nn olaanst baz yardmlarna sahip olmak ve insandan daha ok bir ey olmak
du.
Yzyllardr yaam olan en stn zihinlerce ilenmi olmasna karn felsefede hemen hemen
bu nedenle kuku gtrr olmayan hibir eyin bulunmadn ve bakalarndan daha iyi eyler
iin yeterli zgvene sahip olmadm grerek felsefe iin hibir ey sylemeyeceim; bylec
gin insanlarca savunulan, birden ounun doru olmamas gereken eitli grlerin varolduun
olas olmaktan teye gemeyen her eyi yanl diye belirliyordum.
Sonra br bilimlere gelince, onlar ilkelerini felsefeden aldklarndan, ok kesin olmayan
temeller zerine salam olan hibir eyin kurulmu olamayaca yargsna varyordum. Onlarn
nur da kazan da onlar renmeye ynelmem iin yeterli deildi; nk Tanr'ya kr, yazgm
i bilimden bir meslek edinmeye zorlayacak koullarda duymuyordum kendimi; her ne k
adar kinikler gibi n hor grmeyi meslek durumuna getirmediysem de, sahte unvanlarla
elde edebilmeyi umacam onura da nem vermiyordum. Sonunda kt retilere gelince, ne bir s
myacnn verdii szlerle, ne bir astroloun kehanetleriyle, ne bir bycnn aldatmacalaryl
e bildiinden ounu bilmeyi meslek edinenlerden birinin dzenleriyle ya da vnmeleriyle al
danmayacak kadar onlarn deerini yeterince bildiimi dnyordum. (7)
Bu nedenle, yam retmenlerime bamllktan kmama elverir olunca bilimsel aratrmalar
dimde ya da dnyann koca kitabnda bulunabilecek olandan daha baka bir bilim aramamaya
karar vererek genliimin geri kalann yolculuk yaparak, saraylar ve ordular grerek, e
miza ve koullarda insanlarla grerek, eitli deneyimler kazanarak, yazgnn bana sunduu
tlarda kendi kendimi snayarak ve her yerde kendini sunan eyler zerine onlardan baz ya
rarl sonular karabilmek iin dnerek geirdim. nk bana yle geliyordu ki her kiinin
lendiren ve kii yanl yarg verdiinde sonucun hemen onu cezalandraca ilerle ilgili ola
rtaya koyaca usavurmalarda, odasnda alarak hibir sonu getirmeyen kurgulamalar yapan v
lece dncesini doru gstermek iin kulland zek ve ustalk lsnde kendisine olsa ols
lmann bo vncn salayacak olan bir bilim adamnn ortaya koyduu usavurmalardakinden dah
yla karlaabilirdim. Her zaman eylemlerimi apak grebilmek ve bu yaamda gvenle yryebi
doruyu yanltan ayrt edebilmeyi renmeye ar bir istek duyuyordum. (8)
Gerekten, br insanlarn greneklerini incelerken, onlarda bana gven verecek hibir ey bu
ordum ve daha nce filozoflarn grleri arasnda bulduum kadar deiiklik gzlemliyordum.
undan kardm en byk yarar uydu: bize ok garip ve gln gelen birok eyin genellikle
enimsenmekten ve onaylanmaktan geri kalmadklarn grerek, ancak rneklemeyle ve alkyla i
drlm olduum hibir eye tam tamna inanmamay reniyordum ve bylece doal mz ka
lamaya daha az yatkn klabilen pek ok yanltan kendimi yava yava kurtaryordum. Ama dny
tabnda byle incelemelerle ve birka deney kazanmaya uramakla birka yl geirdikten sonra
ir gn kendi kendimi de incelemeye ve zihnimin tm glerini izlemem gereken yolu semek ii
n kullanmaya karar verdim. Bence bu benim iin lkeme ve kitaplarma kapanp kalmaktan o
k daha yararl oldu.

KNC BLM

Henz bitmemi olan savalar (9) nedeniyle Almanya'da bulunuyordum; impatorun (10) ta g
iyme treninden dnyor, orduya katlmaya gidiyordum; kn bastrmasyla bir yerde konaklad
a beni oyalayacak herhangi bir konuma ve beni tedirgin edecek yaknlklar ve tutkular
olmadndan btn gn soba banda (11) yalnz kapanp kalyor, tm vaktimi dncelerimle
u dnceler arasnda gzden geirmeyi ilk dndklerimden biri u oldu: birok paradan olu
arn elinden km yaptlarda genellikle yalnzca bir kiinin oluturduu yaptlardaki kadar
k yoktu. Bylece tek bir mimarn balad ve bitirdii yaplarn birok mimarn baka amala
uvarlar kullanarak onarmaya urat yaplardan daha gzel ve daha dzgn olduu grlr. B
r kyken byk kentlere dnm olan bu eski kentler genellikle bir mhendisin kendi kafasn
anlad dzgn yeni kentler yannda o kadar dank kalyor ki bunlardaki yaplar ayr ayr
de her birinde baka kentlerin yaplarnda bulunduu kadar hatta daha ok sanat bulunsa da
onlardan kiminin byk kiminin kk yaplm oluuna, yollarnn eri br oluuna bakarak
sanlardan ok raslantnn dzenlemi olduuna inanas geliyor. Bununla birlikte, tek tek kii
in yaplarnn kentlerin gzelliine uygun olmasn salamakla grevli baz memurlarn varold
bakalarnn yaptlar zerinde ok iyi sonular alnamayaca apaktr. Bylece dndm k
yava uygarlaarak ancak sularn ve ekimelerin uyarszlyla zorlandklar lde yasalar
toplum olarak yaamaya baladklar andan sonra birka ngrl yasa koyucunun yapt yasal
anan halklar kadar iyi uygarlam olamadlar. Dzenlemelerini yalnzca Tanr'nn yapt ger
br dinlerden ok daha iyi dzenlenmi olduu kesindir. nsani eylerden sz edersek, eskid
arta ok baarl olduysa bu onlarn yasalarndan her birinin zellikle iyi olmasndan deil,
indii gibi bu yasalarn ou pek garipti ve hatta iyi trelere tersti) ama tek kiinin (12)
yapt yasalar olmakla tmnn ayn amaca yneliyor almasndand diye dnyorum. Bylece
mlerin, en azndan nedenleri olas olmaktan teye gemeyen ve hibir gstermede bulunmayan,
tli kiilerin grleriyle yava yava oluturulmu ve iirilmi olan bilimlerin, kendini or
n eyler zerine saduyulu bir insann doal olarak yapabildii basit usavurmalardan doruya
aha yakn olmadn dndm. unu da dndm: byk adam olmadan nceki ocukluk dnemimiz
birine kart olan ve belki de ne biri ne br bize her zaman en iyiyi gsterebilen istekle
rce ve eitmenlerce ynetildik, bu yzden yarglarmzn doumumuzdan bu yana tm usumuzu kul
k ve ancak onunla ynetilmi olmak durumunda vereceimiz yarglar kadar ar ve salam olmas
emen hemen olanakszd.
Gerekten, bir kentin tm evlerini onlar baka biimde yeniden yapmak ve yollar daha gzel
mak amacyla yerle bir ettiklerini grmyoruz; ama baz kimselerin kendi evlerini yenide
n yapmak iin, hatta bazen temelleri ok salam olmad ve bu yzden yklma tehlikesinde ol
man, onu ykmak zorunda kaldklar grlr. Bunu rnek alarak tek bir kiinin bir devleti yen
n biimleme tasarlar yaparak onda her eyi temelden deitirmek ve onu yeniden kurmak iin
evirmesi ussal deildir diye dnyordum; bilimleri ya da onlar reten okullardaki kurulu
i yeniden biimlemenin de ussal olmadn dnyordum; ama bugne kadar doru olduuna inan
a yerine daha iyilerini ya da onlar us dzeyinde doruladm zaman aynlarn koymak iin,
e yok saymaya girimekten daha iyi bir ey yapamazdm diye dnyordum. Bu yolla yaamm, y
ski temeller zerine kurmaktan ve genliimde doru olup olmadn incelemeden kendimi inanm
braktm ilkelere dayanmaktan ok daha iyi ynetmeyi baaracama kesinlikle inandm. nk
er grm olsam da bunlar aresi bulunmayacak glkler deillerdi, halk ilgilendiren en k
eniden dzenlenmesinde raslanlacak glklere benzer glkler de deillerdi. Bu iri gvdele
ilince kaldrmak ya da sarsldnda tutmak ok gtr, dleri de pek iddetli olabilir. S
i ayrlkla, biroklarnda grlen eksiklikleri zaman iinde kullanllar olduka yumuatm
aknklkla aresini bulmaktan daha iyi gidermi ve dzene koymutur. Sonunda bu eksiklikler
e hemen hemen her zaman olacak olan deiimlerinden daha kolay katlanlr eylerdir: tpk da
rda dolanan byk yollarn kullanla kullanla, yava yava dzgn ve uygun duruma gelmesi gi
nlar izlemek en doru yolda gitmek iin kayalara trmanmaktan ya da uurumlarn dibine inme
kten ok daha iyidir.
Bu yzden, doutan ya da konumlar gerei kamu ilerinin yrtlmesine yneltilmedikleri hal
zaman kafalarnda bu konuda yeni dzenlemeler yapmaktan geri kalmayan kartrc ve tedirgin
mizallar hibir zaman onaylamayacam. Bu yazda bende bu deliliin bulunduu konusunda ku
atabilecek en kk bir eyin varolduunu dnseydim onun yaymlanm olmasndan znt duya
di dncelerimi dzenlemeye abalamaktan ve tmyle benim olan bir temel zerine kurmaktan d
teye gitmez. Ben olduka beendiimden size burada yaptmn bir rneini gsteriyorum, anc
yaparken kimseye ona yknmeyi neriyor deilim. Tanr'nn yardmlarndan daha iyi pay alm
rn daha yksek amalar olacaktr; ama birounun benimkini ok atlgan bulacaklarndan kork
iden doru sayd tm grlerden kopma karar herkesin benimseyebilecei bir rnek deildir
da hemen hemen bu ie hi yatkn olmayan iki eit insan vardr. Birinciler kendilerini oldu
klarndan daha usta sanarak acele yarglar ortaya koymaktan ekinmeyen, tm dncelerini bir
dzen iinde srdrme konusunda yeterince sabr gsteremeyen kimselerdir: bu yzden edindikle
i ilkelerden bir kere kukulanmaya ve herkesin tuttuu yoldan ayrlmaya yneldiler mi bi
r daha doru yola karan patikay bulamazlar ve tm yaamlarnda doru yoldan ayrlm kalr
re gelince, onlar doruyu yanltan ayrt etme konusunda kendilerini yetitirenlerden daha
az becerikli olduklar yargsna varacak kadar akll ya da alakgnll olduklarndan daha
kendileri aramaktansa bakalarnn grlerini izlemekle yetinirler.
Bana gelince, tek bir hocam olsayd ya da en bilgililerin grleri arasnda her zaman sreg
elmi ayrlklar bilmeseydim kukusuz ben de bu sonuncular arasnda olurdum. Ama ok garip v
pek de inanlr olmayan eylerin bile baz filozoflarca sylendiini daha kolej sralarnda
im; o zamandan beri yolculuk yaparken duygular duygularmza olduka ters den kimselerin
byle olmakla barbar ya da vahi olmadklarn, ama pek oklarnn uslarn bizim kadar hatta
daha iyi kullandklarn grdm; sonra, Franszlar ya da Almanlar arasnda yetien bir kiin
yn ruhu tayarak, tm yaamn inliler ya da yamyamlar arasnda geirmi olsayd, imdiki
kadar ayr durumda olacan dndm; sonra da giysilerimizin biimine kadar, on yl nce b
e belki on yl sonra da beeneceimiz eyin bugn bize ne kadar garip ve ne kadar gln geld
grdm ve u sonuca vardm: bizi inandran ey, herhangi bir kesin bilgiden ok alk ve r
ununla birlikte grlerin okluu ortaya karlmas biraz g dorular iin hi de deerli
ir toplumdan ok, tek bir adamn onlar ortaya karmas ok daha olasdr; bylece grleri
en stn tutulabilecek tek bir kimse gremiyordum, bu durumda kendi yolumu kendim bulm
ak durumunda kaldm.
Ama yalnz ve karanlkta yryen bir adam gibi ok yava gitmeye ve her eyde ok saknk dav
karar verdim, yle ki ok yava ilerlersem en azndan kendimi dmekten koruyacaktm. Ayrca
azacam kitabn tasarsn yapmaya ve zihnimin yatkn olabilecei her eyin bilgisine ulama
u yntemi aratrmaya zaman ayrmadan nce, daha nceleri usun szgecinden geirmeden doru o
inandm grlerin tmn yanl diye bir yana atmak istemedim.
Genken felsefenin blmlerinden mant, matematiklerden geometricilerin ayrtrmasn ve c
az olsun incelemitim, bunlar tasarma baz katklar olacak gibi grnen sanat ya da bili
(13) Ama onlar incelerken grdm ki mantk szkonusu olduunda onun tasmlar ve br bilgil
bakalarna yeni bir ey retmekten ok bilinen eyleri aklamaya yaryordu (14), bilinmey
zerine yargya varmadan konumaktan baka ie yaramayan Lullus (15) sanat gibi. Gerekten,
mantk ok doru ve ok iyi pek ok kural iermesine karn, onda araya karm o kadar ok
ksiz baka kural vardr ki onlar ayklamak hemen hemen henz yontulmam bir mermer kitlesin
en bir Diana ya da bir Minerva karmak kadar gtr. Sonra, eskilerin ayrtrmasna ve yeni
cebirine gelince, ok soyut konularla ilgilenmeleri ve hibir ie yaramaz grnmeleri dnd
birincisi her zaman biimlerin belirlenmesiyle snrlanmtr ve imgelemi yormadan anl al
inciye gelince, baz kurallara ve baz rakamlara o kadar bamldr ki zihni gelitiren bir b
lim olmak yerine zihni engelleyen kark ve karanlk bir sanat olur. Bu, her nn yararlar
n ve yanllarn dlayan baka bir yntem aramak gerektiini dnmeme neden oldu. Yasalar
ktlklere zrler salar, oysa az sayda olan ama insanlarn sk skya uyduu yasalara s
devlet daha iyi rgtlenmitir; bunun gibi mant oluturan ok sayda kural yerine drt ku
a yeteceine inandm, yeter ki onlara uymaktan bir kere bile geri kalmamak konusunda
salam ve deimez bir karar alm olaym.
Birincisi, doruluunu apak bilmediim bir eyi doru diye almamak, yani acelecilikten ve
rgdan zenle kanmak, yarglarmda zihnime ak ve seik bir biimde gelen ve hibir biimd
amadm eylerin dnda herhangi bir eyi tanmamak.
kincisi, inceleyeceim glklerden her birini olabildiince paralara ayrmak ve onlar en
nebilecek duruma getirmek.
ncs, dncelerimi en basit ve tannmas en kolay olan nesnelerden balayarak ve yava y
derece ilerleyerek en karmak bilgilere kadar gtrmek ve doal olarak birbiri ardndan gel
meyen eyler arasnda da bir dzen varsaymak.(16)
Sonuncusu, her yerde btnsel saymalar ve en genel gzden geirmeler yaparak hibir eyi dt
akmadmdan gvenli olmak.(17)
Geometricilerin en g gstermelere ulamak iin kullanma alkanlnda olduklar tmyle ba
olan bu uzun nedenler zinciri, insanlarn bilgisine ulaabildikleri her eyin ayn biimde
birbirine balandn ve doru olmayan bir eyi doru diye almamak ve birinin brnden k
uyla bunlardan eriilmeyecek kadar uzak ve bulunamayacak kadar gizli bir eyin kalma
yacan dnme olana salamt bana. Bylece hangi eylerle balamak gerektiini aramakt
it ve tannmas en kolay eylerle balamak gerektiini zaten biliyordum; bilimlerde nceden
doruyu aratrm olanlar arasnda yalnzca matematikilerin baz gstermeler yani baz kesi
edenler bulabildiini gz nnde tutarak, onlarn inceledikleri ayn eylerden balamam gerek
den kukuya dmyordum; bundan beklediim tek yarar zihnimi dorularla beslenmeye ve bo ned
nlerle yetinmemeye altrmakt. Ama bunun iin genellikle matematikler (18) denilen tm zel
bilimleri renmeye almay ama edinmedim, bu bilimlerin konularnn deiik olmasna kar
r ya da oranlardan baka bir eyi incelememek konusunda birbirlerine uymaktan geri d
urmadklarn grerek, bu oranlar, onlarn bana bilgiyi daha kolay salayacak eylerde bulun
larn varsayarak ve daha sonra uygun gelecekleri tm eylere daha iyi uygulanabilmeleri
iin onlar hibir biimde zorlamayarak, genel olarak yalnzca bu oranlar incelememin daha
iyi olacan dndm. Sonra onlar bilmek iin bazen herbirini zellikle ele almak ve baze
lar yalnzca anmsamak ya da birounu birlikte anlamak gereksinimi duyacam gz nnde tu
i, onlar ayrca incelemem iin izgiler olarak tasarlamam gerekiyordu; nk onlardan ne dah
basit bir ey bulabiliyor, ne de imgelemim ve duyularmla onlardan daha seik olarak
kurgulayabileceim herhangi bir ey grebiliyordum; ne var ki onlar anmsamak ya da biroun
bir arada kavramak iin onlar olabildiince ksa baz iaretlerle aklamam gerekiyordu; b
geometrik ayrtrmann ve cebirin en iyi yanlarn alyor ve birinin yanln bryle dz
Gerekten, semi olduum bu pek az ilkeye tam tamna uymak bana genel olanlardan balayarak
bu iki bilimin kapsad tm sorunlar zme kolayln verdi, yle ki en basit ve en genel
balayarak onlar incelemeye iki aym verdim, bulduum her doru sonra bakalarn bilme
cak bir kural oldu, bylece eskiden bana ok g gelen pek ok sorunun da stesinden geldim,
ama sonuna doru bilmediklerimin de hangi yolla ve nereye kadar zlebileceini belirley
ebildiimi de sanyorum. Her eyin bir dorusu olduunu, o doruya ulaan herhangi bir kiini
eyi bilinebilecei lde bildiini, rnein aritmetik renmi bir ocuun kurallara uyara
yaptnda ele ald toplam konusunda insan zihninin bulabilecei her eyi bulduundan gve
uunu bilirseniz sylediklerimin pek de bo eyler olmadn greceksiniz. nk, sonunda, d
eyi ve aranlan eyin tm koullarnn tam tamna saymn yapmay reten yntem, aritmetii
lii veren her eyi ierir.
Ama bu yntemde beni en ok honut eden ey onunla her konuda usumu yetkin olarak deilse
bile en azndan gcmn yettiince en iyi biimde kullanmaktan gvenli olmamd; ayrca, bu y
ygularken zihnimin konularn yava yava daha ak ve daha seik bir biimde kavramaya alt
m ve bu yntemi zel herhangi bir konuya baml klmadan cebirin glklerinde yaptm gibi
erin glklerine de yararl bir biimde uygulamay tasarlyordum. Bunun iin kendini ortaya
an her eyi hemen incelemeye girimem doru olmazd; nk, bu, yntemimin belirledii dzene
di. Ancak onlarn ilkelerinin tmyle felsefeden alndn ve felsefede u gne kadar doru
ulmadm gz nnde tutarak, her eyden nce felsefede doru ilkeler yerletirmeye almam
da dnyann en nemli eyiydi ve ben aceleciliin ve nyarglln en ok korkulas olduu
i yirmi yamdan daha olgun bir yaa ermeden, o zamandan nce edinmi olduum tm yanl g
ak olduu kadar, daha sonra usavurmalarma konu olacak pek ok deney toplamak ve benim
semi olduum yntemde giderek daha gl olmak iin bir takm altrmalar yaparak kendimi h
, onda en u noktaya varmaya kalkmamalydm. (20)
NC BLM

Sonunda, nasl oturduumuz evi yeniden yapmaya balamadan nce onu ykmak, gere salam
k ve mimar bulmak ya da kendimiz mimarlk yapmak, bu arada zenle plan izmek yetmezse
, ayn zamanda bu i srerken rahata oturulacak bir baka ev bulmak gerekirse, ite tam bun
un gibi usum beni yarglarmda kararsz olmaya zorlarken eylemlerimde kararsz kalmayaym
(21) ve elimden geldiince mutlu yaamay bundan byle elden brakmayaym diye kendime, sizi
nle paylamak istediim ya da drt kuraldan oluan, geici bir ahlak anlay gelitirdim.
Birincisi, Tanr'nn ocukluumdan beri yetimem iin bana balad dine sk skya bal
ve alkanlklarna uymak ve tm br konularda birlikte yaayacam en saduyulu kimselerin
da hep birlikte benimsedii en lml ve arlktan en uzak grleri izleyerek kendimi yne
ndi grlerimin tmn yeniden incelemeyi istediimden onlar yok saymaya balar balamaz en
u kimselerin grlerini izlemekten daha iyi bir ey yapamayacama gveniyordum. ranllar y
nliler arasnda bizim aramzda olanlar kadar saduyulu kimseler olabilse de, bana birl
ikte yaayacaklarmn grlerini kendime rnek almak daha yararl grnyordu; grlerinin
nu bilmek iin, yalnzca greneklerimizin bozulmuluundan inand her eyi syleyecek pek a
bulunduundan deil, ama birounun kendilerinin de bunu bilmemesinden tr sylediklerinde
yaptklarna bakmam gerekiyordu; nk insann bir eye inanmasn salayan dnce eylemiyl
e inandn bilmesini salayan dnce eylemi birbirinden ayrdr, genellikle onlardan biri
oktur. Ayn yaygnlkta benimsenen birok gr arasndan ben en lmllarn seiyordum: n
her zaman en uygun olanlard ve tm arlklar kt sayldndan byk bir olaslkla en iy
ar noktalardan birini semisem, yanldmda doru yoldan iyice ayrlmamam iin, br a
erekecekti. zellikle insann zgrln kstlayan tm ykmllkleri arlklar arasna k
erimden iyi bir amala zayf ruhlarn kararszln gidermek iin ya da hatta dind bir am
arasndaki ticari ilikilerin gvenlii iin tutarl olmay gerektiren yeminlerin ya da szl
erin dayand yasalar doru bulmadm sonucu karlmasn ama, dnyada her zaman ayn duru
ngi bir ey grmediim iin ve kendi payma yarglarm giderek yetkinletirmeye ve onlar da
maya karar verdiim iin, onayladm baz eyler artk iyi olmadklarnda ya da artk onlar
irmediimde bu eyleri iyi diye almaya kendimi zorlayacak olursam, saduyuya kar byk bir
anl yapm olacam dnrdm.
kinci kuralm, eylemlerimde elimden geldiince tutarl ve kararl olmak ve en kuku gtrr
bile bir kere ok gvenli olduklarna karar verdiim zaman onlar direnle izlemek olacakt.
u konuda, ormanda yolunu arm yolcular rnek alacaktm, ormanda yolunu arm yolcular
ir bu yana fr dnerek dolamamallar, bir yerde durup kalmamallar da, ama olabildiince ay
n yne doru hep dosdoru yrmeliler ve balangta o yolu semeye belki yalnz raslantyla
i olsalar da sradan nedenlerle yollarn deitirmemeliler: nk bu yolla tam istedikleri
gidemeseler de hi deilse sonunda byk bir olaslkla bir ormann ortasnda olmaktan daha i
bir yere varacaklardr. Bylece yaamn eylemleri insana sre tanmadndan, ok kesin bir d
, o da en doru grleri belirleyecek durumda olmadmz zaman en olas grleri izlemek z
muzdur; ayrca grlerden hangisinin hangisinden daha olas olduunu belirleyemediimiz zama
bunlarn bazlar zerinde karar klmamz ve sonra bunlarn uygulamayla ilgili olduklarn g
utarak bunlar kuku gtrr grler olarak deil de doru ve kesin grler olarak deerlen
r, nk bizi buna iten bir neden vardr. Bu, rasgele iyi diye uyguladklar eyleri sonra k
ye yarglayan zayf ve kararsz insanlarn vicdanlarn kartran tm pimanlklardan ve aza
en kurtulmam salad.
nc kuralm (22), her zaman yazgdan ok kendimi yenmeye, dnyann dzenini deitirmekten
eitirmeye almak ve genellikle dncemizin dnda herhangi bir eye tmyle egemen olam
lerle ilgili olarak elimizden geleni yaptktan sonra bizi baarmaktan alkoyan her eyin
bizim amzdan mutlak olarak olanaksz olduuna inanmaya almaktr. Bu beni elimde olmayan
r gelecekle ilgili isteklere kaplmaktan ve bylece kendimi honut etmekten engellemek
konusunda yeterli grnyordu. nk istemimiz doal olarak yalnzca anlmzn ona herhang
las gsterdii eyleri arzulamaya yneldiinden, elbette bizim dmzda olan tm iyi eyler
a gcmz aan eyler diye belirlersek, douumuza bal grnen yoksunluklar kendi yanlm
n ya da Meksika krallklarna sahip olmadmza zlmeyiz; hep denildii gibi zorunluluklar
sayarak, hastaysak salkl olmay ya da hapisteysek zgr olmay, elmaslardan daha direnli
delerden yaplm bedenlere ya da kular gibi umak iin kanatlara sahip olmay istemeyeceiz
ma her eye bu adan bakmaya almak iin uzun bir abaya ve hep kendi stne den bir d
m olduunu sylyorum; ve eskiden yazgnn egemenliinden kendini kurtaran, aclara ve yoksul
ua karn mutlulukta tanrlaryla yaran bu filozoflarn (Stoaclar) gizi zellikle buna da
. nk hep doann kendileri iin izdii snrlar belirlemeye alarak dncelerinden ba
ayacaklarna, bunun onlar baka eyler iin herhangi bir heyecan duymaktan alkoyacana iyi
inanyorlard; dncelerini ylesine mutlak bir biimde kullanyorlard ki, doann ve yazg
edii ama bu felsefeye bal olmadklar iin her istediklerini kullanamayan insanlardan ken
dilerini daha zengin, daha gl, daha zgr, daha mutlu saymakta bir bakma haklydlar.
Sonunda, bu ahlak anlayna sonu olarak, bu yaamda insanlarn en iyiyi semeye almak i
r eitli ileri gzden geirmeyi dndm (23); bakalarnn ilerinden sz etmek istemeden
ulunduum yerden, yani tm yaamm usumu gelitirmeye ve kendimi ykml kldm yntemi iz
geldiince dorunun bilgisinde ilerlemeye adamay srdrmekten daha iyisini yapamayacam d
. Bu yntemi kullanmaya balayal ylesine byk sevinler yaamtm ki, bu yaamda ondan da
a masum bir sevin olabileceini sanmyordum; her gn bu yntemle bana olduka nemli grnen
enellikle baka insanlarn bilmedii baz dorular ortaya koyarak ruhumu ylesine sevinle do
duruyordum ki bunun tesinde hibir ey beni ilgilendirmiyordu. Ayrca nceki kural yalnz
kendimi yetitirmeyi srdrmem amacna ynelikti: Tanr doruyla yanl ayrt etmemiz iin h
bir k vermi olduundan zaman gelince onlar incelemek iin kendi yarg gcm kullanmay
an bile bakalarnn grleriyle yetinmek zorunda olduuma inanmazdm ve bakalarnn gr
k, varsa daha iyilerini bulmak iin hibir frsat karmadma inanabilseydim tedirginlikte
tulmazdm. Sonunda, gcmn yettiince tm bilgileri edinmemi salayacan dnerek bir yol
ve ayn yolla elimde olan tm gerek iyilikleri de edinmeyi dnmeseydim, ne arzularm sn
ilir ne de mutlu olabilirdim, yle ki istemimiz ancak anlmzn ona iyi ya da kt gsterdi
herhangi bir eyi istemeye ya da yadsmaya yneldiinden iyi yapmak iin iyi yarglamak yet
erlidir ve en iyiyi yapabilmek iin de yani tm erdemleri elde edebilmek ve onunla b
irlikte elde edilebilecek tm iyilikleri elde edebilmek iin olabildiince iyi yarglama
k yeterlidir, bu kesin olduu zaman mutlu olmamak olas deildir.
Bylece bu kurallar koyduktan ve onlar inancmda her zaman birinci yeri alan inan dorula
ryla birlikte bir yana ayrdktan sonra geri kalan tm grlerimden zgrce kurtulmaya giri
eim yargsna vardm. yle ki, bunu bu dnceleri elde ettiim soba banda daha uzun sre
ktan ok insanlarla konuarak daha iyi baaracam umuyordum, k daha bitmeden yola koyuldu
Sonra, dokuz yl boyunca dnyada orada burada dolamaktan baka bir ey yapmadm; dnyada oyn
nan tm komedilerde oyuncu olmaktan ok izleyici olmaya alarak kuku gtrebilecek ve bizi
nltabilecek her konu zerinde zellikle dnerek, zihnimden, ona daha nce szm olabilece
llar temizliyordum. Bunun iin, kukulanmak iin kukulanan ve her zaman zmsz olmay i
ar rnek alyor deildim: nk, tersine, tm amacm kesin olarak gvenli olmaya ve kayay y
bulmak iin kaygan topra ve kumu atmaya ynelmekti. Sanrm bu da benim olduka baarl o
rdu, yle ki incelediim nermelerin yanlln ya da kesinliksizliini zayf sanlarla de
usavurmalarla ortaya karmaya alrken, onlarda ok kuku gtrr eylerle karlamadm,
ikleri zaman bile onlardan her zaman olduka kesin baz sonular karyordum. Eski bir evi
ykarken onun ykntlarn doal olarak yenisini yapmakta kullanmak iin sakladmz gibi,
rilmi diye dndm grlerimin tmn ykarken eitli gzlemler yapyordum ve birok de
zamandan beri daha kesin grleri oluturmakta bana yardmc oldular. Ayrca, kendim iin or
a koyduum yntemi kullanmay srdryordum; nk genel olarak tm dncelerimi onun kurall
rmenin tesinde, zaman zaman kendime birka saat ayrp onu zel olarak matematiin glkler
a da bu kitapta aklanm olan birounda greceiniz gibi, br bilimlerin yeterince salam
lkelerinden ayr tutarak matematiklerdeki glklerle az ok benzer kldm baka glklere
. Bylece, grnte tatl ve masum bir yaam geirmekten baka bir ii olmadndan hazlar
uraan ve bo vakitlerinde sklmamak iin yarar olan tm elencelerden yararlanan biri g
lki kitap okumaktan ya da bilim adamlaryla grmekten daha ok amacm srdrmeyi ve dorun
isinden yararlanmay elden brakmyordum.
Bununla birlikte, bilginler arasnda tartlagelen glklerle ilgili seimimi yapmadan, ge
felsefeden daha kesin hibir felsefenin temellerini aratrmaya balamadan, bu dokuz yl g
elip geti. Daha nce ayn amalar olsa da baaramadn sandm birok stn insan rnei
zlarnn baardm sylentisini yaydn grmeseydim, belki de o an bu ie girimeye cesar
gr neye dayandrdklarn syleyemiyorum; konumalarmn buna baz katklar olduysa, bu
rn yapma alkanlnda olmad gibi, bilmediim eyi en itenlikle dosdoru syleyerek ve
iyle vnmeden daha ok bakalarnn kesin sayd pek ok eyden kukulanyor oluumun neden
lmu olmaldr. Ama kendini olduundan baka biri gibi almak istemeyecek kadar onurlu olduu
m iin, bana verilen ne yarar olmaya tm aralar kullanarak almam gerektiini dnyo
nce bu arzuyla tandklarmn bulunabilecei her yerden uzaklamaya ve buraya (24) ekilmey
arar verdim, bu lkede uzun sren sava (25) yle bir dzen kurmutur ki orada bulunan ordul
ar ancak barn meyvalarndan olabildiince gvenli bir biimde yararlanmay salasn diye o
u gibidir; bylece ok etkin ve bakalarnn ilerine merakl olmaktan ok, kendi ilerinde
olan byk bir insan kalabalnn arasnda, en kalabalk kentlerde, hibir kolaylktan yoksu
dan en uzak llerdeki kadar yalnz ve kopmu yaayabildim.

DRDNC BLM

Orada zerinde durduum ilk dncelerden sz etmeli miyim bilmem; nk onlar ylesine metaf
6) ve ylesine herkesi ilgilendirmeyen dncelerdir ki onlar belki de herkesin beenisine
uygun dmeyecektir. Bununla birlikte edindiim temellerin olduka salam olduklar yargsn
arlabilmesi iin, ondan bir biimde sz etmek zorundaym. Yukarda sylendii gibi, grenekl
onusu olduunda, olduka kesinliksiz olduu bilinen grlerin bazen kuku gtrmez grler
erektiini oktandr belirtmitim; ama o srada yalnzca doruyu aratrmakla uramak istedi
tersini yapmam ve kendilerinden en kk bir kuku duyabileceim her eyi bundan sonra inan
cmda tmyle kuku gtrmez baz eylerin kalm olup olmadn grmek iin mutlak olarak y
iini dnyordum. Bylece duyularmz bazen iyi aldatt iin, onlarn bize dndrd b
madn varsaymak istedim. nk geometrinin en basit konularyla ilgili olarak bile usavurm
r yaparken yanlan ve mantk yanllar yapan insanlar olduu iin, benim de bakalar kadar
ileceim yargsna vararak, daha nce gstermeler iin aldm tm nedenleri yanl diye aty
a uyankken zihnimde bulunan baz dncelerin, hibiri doru olmamakla birlikte, uyurken de
klma gelebildiini grerek, o zamana kadar zihnime girmi olan tm eylerin dlerimdeki yan
alar kadar doru olabileceini varsaymaya karar verdim (27). Ama hemen sonra, bylece
her eyin yanl olduunu dnmek istediim srada, bunu dnen "ben"in zorunlu olarak herh
olmas gerektiini grdm. Dnyorum yleyse varm dorusunun kukucularn tm ar varsay
ar salam ve gvenli olduunu belirlerken, bu doruyu, aratrdm felsefenin ilk ilkesi ola
ibir kukuya dmeden alabileceime karar verdim.
Sonra, ne olduumu dikkatle inceleyerek, hibir bedenim olmadn, bulunabileceim hibir d
hibir yer olmadn varsayabileceimi, ama buna gre varolmadn varsayamayacam, tersi
oruluundan kukulanmay dnyor oluumdan varolduum sonucunun apak ve kesin bir biimd
dnmeyi braksaydm tasarladm tm baka eyler doru olsalar bile varolduuma inanmam i
neden bulunmadn grerek, tm z ya da doas dnmekten baka bir ey olmayan ve varolm
r yere gereksinimi olmayan, herhangi maddesel bir eye baml olamayan bir tz olduumu anl
adm. yle ki bu ben yani kendisiyle neysem o olduum ruh, bedenden tmyle ayrdr, hatta be
enden daha kolay tannr ve beden olmadnda bile o kendisi olmaktan kmaz.
Bundan sonra genellikle bir nermenin doru ve kesin olmas iin gereken eyi inceleyecekt
im; nk byle olduunu bildiim bir nerme bulduuma gre, bu kesinliin neye dayandn d
iini dndm. O dnyorum yleyse varm'da dnmek iin varolmak gerektiini ok ak g
iime gvenmemi salayan hibir eyin olmadn grerek, ok ak ve ok seik kavradm e
a yalnzca seik olarak kavradmz eylerin neler olduunu iyi belirlemekte baz glkler
enel kural olarak alabileceim yargsna vardm.
Bundan sonra, kukulandm ey zerine ve buna gre varlmn tmyle yetkin olmay zeri
anmaktan daha byk bir yetkinlik olduunu aka grp, olduumdan daha yetkin herhangi bir
i nereden rendiimi aratrmay tasarladm; bunu daha yetkin herhangi bir varlktan renmi
ceimi apak anladm. Benim dmda gk, yer, k, scaklk ve daha baka birok eyin d
reden geldiini bilmekte o kadar zorluk ekmiyordum, nk onlarda onlar benden stn klaca
i grnen hibir ey belirlemediimden, doruysalar bu baz yetkinlikleri olan doama bal o
and; doru deilseler onlar hilikten getirdiime yani bende bir eksiklik bulunmasndan t
e olduklarna inanabilirdim. Ama bu benim varlmdan daha yetkin bir varlk fikri iin ayn
lamazd: nk onu hilikten getirmek aka olanakszd; daha yetkinin daha az yetkinden gel
ona baml olmas bir eyin hilikten gelmesinden daha az aykr olmad iin onu kendimde
mezdim. Bylece yetkinlik fikrinin gerekten benim olmadm kadar yetkin olan ve bende he
rhangi bir fikri bulunabilen tm yetkinlikleri kendinde tayan bir doa tarafndan yani b
ir szckle aklamam gerekirse Tanr tarafndan bana konmu olmas gerekiyordu (28). Ayrca,
e hi bulunmayan baz yetkinlikler tanyorsam varolan tek varlk ben deildim (burada izni
nizle Okul'un szcklerini zgrce kullanacam), ama kendisine baml olduum, bende olan h
endisinden aldm daha yetkin baka herhangi bir varln bulunmas zorunlu olarak gerekiyor
nk yalnz ve bakasndan tmyle bamsz olsaydm, yle ki yetkin varlktan pay aldm
enden gelseydi, ayn nedenle kendim bende eksik olduunu bildiim her eyi kendimin klabi
lirdim, bylece kendim sonsuz, lmsz, deimez, tam bilen, tam gl ve sonunda Tanr'da va
belirleyebildiim tm yetkinlikleri olan bir varlk olurdum. nk Tanr'nn doasn tanma
vurmalar izleyerek benim doamn gc lsnde ancak kendimde herhangi bir fikrini bulduum
sahip olmann yetkinlik olup olmadn gzden geiriyordum ve herhangi bir yetersizlik gst
n eylerden hibirinin onda bulunmadna ama tm brlerinin onda bulunduuna gveniyordum.
enlik, hzn ve benzeri eylerin, onda bulunamayacan gryordum, ben de onlardan uzak olsa
honut olurdum. Sonra, bundan baka bende duyulur ve cisimsel birok eyin fikri vard: nk
dm ve grdm ya da imgelediim her eyin yanl olduunu varsaysam da gerekte dncem
varolduunu yadsyamazdm; ama daha nceden kendimde ok ak olarak ruhsal doann cisimsel
n ayr olduunu bildiimden her bileimin bamll gsterdiini, bamlln da aka bi
k buradan bu iki doadan olumu olan Tanr'da bir yetkinlik varolamayaca, buna gre Tanr'
le olmad yargsna vardm; ama dnyada baz cisimler ya da hi de tam yetkin olmayan baz
ya da baka varlklar varsa onlarn varl onun gcne baml olmalyd, yle ki bir an bil
arolmay srdremezlerdi. (29)
Bundan sonra baka dorular aratrmak ve geometricilerin konusunu ele almak istedim, bu
konuyu uzunluk, genilik ve ykseklik ya da derinlik asndan srekli bir cisim ya da snrs
arak yaygn bir uzam olarak dnyordum; eitli paralara blnebilen, eitli biimleri ve
her trl devinime ve yer deitirmeye yatkn bir uzam; nk geometreciler btn bu eyleri
onular iinde olduunu dnrler. Herkesin ona ulad bu byk kesinliin ancak az nce s
erek apak kavradklar ey zerine kurulmu olduunu gz nnde tutarak, onun konularnn v
ayan onda hibir ey olmadn da grdm. nk rnein bir gen tasarlayarak onun as
ni pek gzel gryordum; ama bunun iin beni dnyada herhangi bir gen bulunduuna inandrac
ir ey gremiyordum. Oysa yetkin bir varlktan edindiim fikri inceleyerek tpk bir genden
indiim fikirde onun asnn iki dik aya eit olmasnn ya da bir kre fikrinde onun he
inden eit uzaklkta olmasnn bulunmas gibi, hatta daha da apak olarak varoluun onda bul
uunu gryordum; sonu olarak, yetkin varlk olan Tanr'nn olduu ya da varolduu, geometri
erhangi bir gstermesinden daha az kesin deildir.
Ama onu tanmann hatta onun ruhunun ne olduunu tanmann glne inanan pekok kiinin bu
ni, onlarn zihinlerini duyulur eylerin tesine ykseltememeleridir; onlar maddi eyler ii
n zel bir dnme biimi olan her eyi ancak imgeleyerek belirleme biimine oka alk old
mgelenebilir olmayan herhangi bir ey onlara kavranlabilir grnmyor. Okullarda filozofl
arn temel kural olarak aldklar eyde apak grnr olan, duyularda bulunmayan eyin anlk
mayacadr (30); bununla birlikte Tanr'nn ve ruhun fikirlerinin duyularda olamayaca da k
sindir. Bana yle geliyor ki onlar anlamak iin imgelemlerini kullanmak isteyenler, tmy
le sesleri iitmek ya da kokular almak iin gzlerini kullanmak isteyenler gibidirler:
ancak u ayrmla ki grme duyusu grd nesnelerin doruluu konusunda bizi koklama ya da i
yularndan daha gvenli klmaz; oysa anlmz ie karmazsa ne imgelemimiz, ne duyularmz
gi bir eyden gvenli klabilecektir.
Sonunda Tanr'nn ve kendi ruhlarnn varlna yeterince inanmayan insanlar varsa onlar belk
daha gvenli diye dndkleri bir bedeni olmak, yldzlarn, bir yer'in ve benzer eylerin
gibi tm baka eylerin gsterdiim nedenlerle daha az kesin olduunu bilsinler isterim. nk
ylerle ilgili ahlki bir gvence bulunsa da yle grnyor ki, garip olmadka ondan kukuya
, metafizik bir kesinlik szkonusu olduunda tpk uykuda olduu gibi gerekte hi de yle ol
lde bir baka bedenimiz olduunu, baka yldzlar ve baka bir dnyay grdmz dleyebi
lerin varlna gvenmemek iin yeterli neden olmadndan bunu mantkszla dmeden yadsy
dte yaadmz, hi de daha az canl ve daha az kesin olmayan dncelerin brlerinden da
en biliniyor? En iyi zeklar bunu istedikleri kadar incelesinler, onlarn Tanr'nn varln
den varsayamazlarsa bu kukuyu gidermek iin yeterli olan herhangi bir neden gstereme
yeceklerini sanyorum. nk, ilk olarak, biraz nce kural olarak alm olduum ey, yani ok
k olarak kavradmz eylerin tm dorudur kural, Tanr'nn oluuyla ve varoluuyla ve yet
oluuyla ve bizde bulunan her eyin ondan geliyor oluuyla belirgindir. Buradan, gerek e
yler olan, ak ve seik olduklar her eyde Tanr'dan gelen fikirlerimizin ya da kavramlarm
ancak doru olabilecei kar. yle ki genellikle yanllk ieren fikirlerimiz ya da kavraml
rsa hilikten pay aldklar iin onlarda kark ve bulank baz eyler olabilir, yani onlar
iz tam yetkin olmadmz iin karktrlar. Yanlln ya da yetkin olmayn Tanr'dan ge
kinliin hilikten gelmesinde olduundan daha az aykrlk olmad apaktr. Ama bizde ger
nn yetkin ve sonsuz bir varlktan geldiini bilmeseydik, fikirlerimiz ne kadar ak ve sei
k olsalar da, onlarn doru olma yetkinliine ulam olmalarn salayan herhangi bir nedeni
lmayacakt.
Oysa Tanr'nn ve ruhun bilgisi bizi bylece bu kuraln kesinliine ulatrdktan sonra, uyur
grdmz dlerin, uyankken sahip olduumuz dncelerin doruluundan bizi hibir biimd
mek kolaydr. nk uyurken de ok seik herhangi bir fikir usumuza gelse, rnein bir geomet
i uykusunda herhangi bir yeni gsterme ortaya koysa, uykusu bu gstermenin doru olmasn
engellemeyecektir. Dlerimizin en sradan yanlgsna gelince, bu yanlg dlerimizin eit
i tpk d duyularmzn sunduu gibi sunmasndan gelir, bu yanlg bize bylesi fikirlerin
ukuya dme frsatn vermek asndan nemli deildir, nk bu fikirler uykuda olmasak da
ler: sarlk olanlarn tm renkleri sar grmesi ya da yldzlarn ve ok uzak baka cisimler
lduundan kk grnmesi gibi. nk sonunda, ister uyank olalm ister uyuyor olalm, ancak
paklyla kendimizi inanmaya brakmalyz. mgelemimiz ya da duyularmz deil de usumuz d
t edilsin. yle ki, gnei ok ak olarak grmemiz onun grdmz byklkte olduu yargs
ir kei bedeni zerine konulmu bir aslan ban seik olarak pek gzel tasarlayabiliriz, bun
iin dnyada byle bir yaratk olduu sonucunu karmak gerekmez: nk us bize byle grd
iz eyin doru olmas gerektiini bildirmez. Ama bize tm fikirlerimizin ya da kavramlarmz
erhangi bir doruluk temeline sahip olmas gerektiini bildirir; nk ok yetkin ve ok dor
n Tanr'nn onlar bize bir doruluk temeli olmadan koymu olmas olas deildir. Bazen imgel
klerimiz uykuda uyankkenki kadar ya da daha canl ve kesin olsa da, usavurmalarmz uyk
uda uyankken olduundan daha apak ve daha btnlkl olamaz; bundan tr usumuz bize, biz
in olmadmz iin, dncelerimizin tmyle doru olamayacan, bu nedenle doruluk ieren
elde ettiimiz dncelerden ok, uyankken elde ettiimiz dncelerde bulunabileceini bild
BENC BLM

Bu ilk dorulardan kardm br dorular zincirinin tmn izlemekten ve burada gstermekt


am. Ama bu amala bozumak istemediim bilginler arasnda tartmal olan pek ok sorundan
tmem gerekecekti, be nedenle bu konuda ekimser kalmamn ve insanlarn zel olarak bilgi
lendirilmesinin daha yararl olup olmayacan daha bilge olanlarn yargsna brakmak iin,
a genel olarak onlarn neler olduunu sylememin daha iyi olacan sanrm. Her zaman Tanr'
ruhun varln gstermek iin kullandm ilkeden baka hibir ilke tasarlamamak ve bana dah
etricilerin yapt gstermelerden daha ak ve daha kesin grnmeyen hibir eyi doru diye
onusunda aldm karara bal kaldm. Bununla birlikte diyebilirim ki yalnzca felsefede ince
enmesine allm tm genel glklerle ilgili olarak ksa zamanda beni honut edecek arac
lmadm, ama baz yasalar da ortaya koydum; Tanr bu yasalar doada ylesine geerli klm v
dan ruhlarmza ylesine kavramlar ilemitir ki onlar zerine yeterince kafa yorduktan sonr
a, onlarn dnyada olan ya da oluan her eyde tam olarak gzlemlenebileceinden kukuya de
. Sonra, bu yasalarn srasn inceleyerek daha nce renmi olduum ya da hatta renmeyi u
ararl ve en nemli pek ok doruyu ortaya karm olduumu sanyorum. (31)
Bu dorularn balcalarn, baz nedenlerin beni yaymlamaktan alkoyduu bir incelemede (32
a altm; burada onun ieriini ksaca anlatmaktan daha iyi bir i yapamayacam sanyorum
azmadan nce maddi eylerin doasyla ilgili olarak bildiimi dndm her eyi onun kapsam
cndaydm. Ama nasl ressamlar dz bir tabloda kat bir cismin eitli yzlerini tmyle ayn
i gsteremediklerinden, onlardan yalnzca a kar koyduklar balcalarndan birini seer
glgelendirerek onlar ancak birinciye gre grlebildikleri lde gsterirlerse, ben de b
mde varolan her eyi konumama koyamayacamdan korkarak, orada yalnzca ktan ne anladm
aklamaya giritim; sonra, ktan yola karak, n hemen tmyle kendilerinden kt
iin gklerden, yansttklar iin gezegenlerden, kuyrukluyldzlardan ve dnyadan, ze
da saydam ya da ltl olduklar iin yerde olan tm cisimlerden ve sonunda bunlarn izleyi
olduu iin insandan baz eyler katmaya giritim. Hatta tm bu eyleri biraz glgelemek iin
ilginler arasnda benimsenmi grleri izlemek ya da yadsmak zorunda kalmadan, onlarla ilg
ili yargm daha zgrce syleyebilmek adna, tm bu dnyay burada onlarn tartmalarna b
Tanr'nn herhangi bir yerde, dsel uzaylarda, yeter maddeyle yarataca, bu maddenin eitl
aralarn da eitli biimlerde ve dzen dnda devindirerek, ancak airlerin tasarlayabile
kark bir kaos oluturaca, sonra da doay her zamanki yardmn gstererek ortaya koydu
devinmeye brakaca yeni bir dnyada olup biteceklerden sz etmeye karar verdim. Bylece,
ilk olarak bu maddeyi tantladm ve dnyada ondan az nce Tanr'yla ve ruhla ilgili olarak
sylediim ey dnda, bence daha ak ve daha anlalr hibir ey bulunmadn gstermey
tlan bu biimlerden ya da niteliklerden hibirinin kesinlikle onda olmadn, bilmezden g
meyecek lde genellikle bilgisi ruhlarmzda doal olarak bulunmayan hibir eyin onda bulu
dn tasarladm. Ayrca, doa yasalarnn neler olduunu gsterdim; nedenlerimi Tanr'nn s
iklerinden baka hibir ilkeye dayandrmadan, kukuya dlebilen tm nedenleri gstermeye ve
birok dnya yaratsayd bile onlarn her birinde bu nedenlerin gzlemlenmi olmaktan geri ka
lmayacan gstermeye altm. Bundan sonra, bu kaosun maddesinin en byk blmnn bu yas
ndisini gklerimize benzer klar biimde hazrlanmas ve dzenlenmesi gerektiini gsterdim;
unla birlikte, onun paralarndan bazlarnn nasl bir dnyay ve bazlarnn gezegenleri ve
yldzlar ve bazlarnn da bir gnei ve sabit yldzlar oluturmas gerektiini gsterdi
genileterek gnete ve yldzlarda bulunmas gereken n ne olduunu uzun uzadya akla
bir anda gklerin usuz bucaksz uzayndan nasl getiini ve onun nasl gezegenlerden ve ku
klu yldzlardan yere doru yansdn akladm. Ona tzle, durumla, devinimlerle, gklerin
li nitelikleriyle ilgili pekok eyi de ekledim; yle ki bu dnyada bulunan eylerde, tantl
adm dnyada olanlara tmyle benzemeyen ya da en azndan benzemez grnen hibir ey grn
ak iin yeterince konutuumu dnyordum. Bundan sonra zellikle tasarlamama karn, onun t
tmyle merkeze doru nasl yneldiini; yzeyindeki suyun ve havann nasl bulunduunu, gk
yldzlarn zellikle ayn konumunun her ynyle denizlerimizde grlene benzer biimde gelgi
neden olmas gerektiini; bundan baka dnenceler arasnda da grld gibi doudan batya
kn, su aknn olduu kadar hava aknn nasl olutuunu; orada dalarn, denizlerin, p
larak nasl oluabildiini ve madenlerin ocaklara nasl girdiini ve tarlalarda bitkilerin
nasl yetitiini ve genellikle kark ya da bileik denilen tm cisimlerin orada nasl olu
terdim. Yldzlardan sonra dnyada baka eyler arasnda yalnzca ate k rettiinden ate
her eyin nasl olutuunu, atein nasl beslendiini; bazen onun nasl k vermeden scak
azen de scak olmadan k verdiini; eitli cisimlerde nasl eitli renkler ve eitli ba
oluturduunu; bazlarn nasl erittiini ve bazlarn da nasl sertletirdiini; hemen he
bildiini ya da onlar kle ve dumana dntrebildiini; sonunda eylemin iddetiyle nasl bu
n cam oluturduunu ok ak anlatmaya altm; kllerin cama dnmesi bana doada olabilec
i biri kadar ekici grnd iin onu tantlamaktan zellikle haz duydum.
Bununla birlikte, tm bu eylerden bu dnyann nerdiim biimde yaratlm olduu sonucunu
iyordum; nk Tanr'nn balangtan beri dnyay olmas gerektii gibi yaratm olmas ger
Tanr'nn imdi dnyay korumakta kulland eylemin dnyay yaratrken kulland eylemle ta
kesindir ve bu tanrbilimciler arasnda ortak olarak benimsenmi bir grtr; balangta Ta
aosunkinden daha baka bir biim vermemi olsa da doa yasalarn kurarak ona her zamanki gi
bi devinebilmesi iin gereken yardm yapt, buna gre yaratl mucizesini zedelemeden tmy
i olan eylerin zamanla imdi olduunu grdmz gibi olabileceine inanlabilir. Onlarn do
, onlar yava yava doarken grld zaman anlamak, tmyle olutuklar zaman anlamaktan o
.
Cansz cisimlerin ve bitkilerin tantlamasndan hayvanlarn, zellikle insanlarn tantlamas
getim. Ama bunlar zerine tekilerle ilgili olarak konutuum biimde konumak iin, etkiler
edenlerle gstererek doann onlar retmek zere hangi tohumlar ne biimde kullandn gs
k iin yeterli bilgiye ulam olmadmdan, organlarn d biimiyle olduu kadar i biimiy
lerimizden birine benzeyen ve Tanr'nn tantlam olduum maddeden daha baka bir maddeyle o
uturmad, balangta kendisine hibir ussal ruh, bitki ya da hayvan ruhu yerine geecek h
koymad, yalnzca yreinde daha nce anlatm olduum, kurumadan nce kapatlan otu sta
braklan yeni arab kaynatan atee benzer ksz atelerden birini yakti bir insan bede
u varsaymakla yetindim. nk bundan sonra bedende olabilecek ilevleri gzden geirdiimde,
rada dncenin dnda, dolaysyla ruhun yani yukarda doas yalnzca dnmek olan diye b
denden ayr olan blmn hibir katks olmadan bizde bulunabilecek ve hepsi birbirinin ayn
n ilevleri gryordum; bu adan usu olmayan hayvanlarn bize benzedii sylenilebilir: bunu
n onda dnceye bal olmakla insan olmamzdan tr bize zg olan ilevlerin hibirini bul
nr'nn kutsal bir ruh yaratm ve tantladm biimde onu bu bedenle birletirmi olduunu
onda bu ilevlerin hepsini buluyordum.
Ama orada bu konuyu hangi biimde incelediimin grlebilmesi iin buraya yrein ve atardama
larn deviniminin aklamasn koymak istiyorum, bu devinim hayvanlarda gzlemlenen ilk ve e
n genel devimin olduundan ona gre tm br devinimlerle ilgili olarak ne dnmek gerektii
e kolayca yargya varlacaktr. Onunla ilgili syleyeceklerimi anlamakta oka glk ekilme
, anatomiyle ilgili olmayanlarn bunu okumadan nce, akcierleri olan herhangi iri bir
hayvann her ynde insannkine olduka benzeyen yreini kestirerek orada bulunan iki oday
a da boluu grebilme zahmetine katlanmalarn isterdim. lkin, yrein sa yannda bulunan
geni iki boru balanr, bunlardan biri kann balca toplaycs olan anatoplardamardr, be
br toplardamarlar bir aa gvdesini andran bu anatoplardamarn dallar gibidirler; br
ardamardr, bylece yanl adlandrlmtr, gerekte kaynan yrekten alan, yrekten kt
er yanna yaylarak birok dallara ayrlan bir atardamardr. Sonra, yrein sol yannda olan
dan ayn biimde iki boru kar, bunlar birinciler kadar ya da daha genitirler, bunlardan
biri toplayan atardamardr, bu da yanl adlandrlmtr, nk akcierlerden gelen bir top
baka bir ey deildir, akcierlerde atan toplardamarn dallaryla ve solunumla gelen havan
girdii boaz denilen yolun dallaryla birbirine gemitir; br yrekten karak dallarn
ren anatoplardamardr. Bu iki bolukta bulunan drt az aan ve kapayan, tpk kk kapla
n iki kk deriyi de zenle grmelerini isterdim: bunlarn anatoplardamarn giriine yl
ilerdir ki anatoplardamardaki kann hibir biimde yrein sa boluuna akmasn engellemez
nla birlikte kann oradan kabilmesine kesinlikle engel olurlar; atan toplardamarn gir
iinde bulunan , tmyle tersine konumlanm olarak, bu bolukta olan kann akcierlere ge
nak verirler ama akcierlerde olann oradan dnmesine olanak vermezler; bunun gibi, to
playan atardamarn giriinde bulunan br ikisi kan akcierlerden yrein sol boluuna akma
ar ama dnmesine kar dururlar; anaatardamarn giriinde bulunan de kann yrekten kma
erirler ama oraya dnmesine engel olurlar. Toplayan atardamarn az bulunduu yer dolaysyl
oval olduundan kolayca iki deriyle kapanabilir, oysa brlerinin azlar yuvarlak oldukla
rndan deriyle daha iyi kapanabilirler, bu yzden bu derilerin says iin baka neden ara
gerekmez. Ayrca unlarn grlmesini de isterdim: anaatardamar ve atan toplardamar topla
yan atardamardan ve anatoplardamardan ok daha sert ve salam yapdadr; bu sonuncular yr
ee girmeden nce geniler ve orada yreinkine benzer bir etten olumu ve kulaklar diye adl
ndrlan iki kese yapar; yrekte her zaman bedenin herhangi bir blgesinde olduundan daha
ok scaklk bulunur, sonunda genellikle herhangi ok scak bir boruya damla damla dklen t
svlarda olduu gibi yrein boluklarna herhangi bir kan damlas girince bu scaklkla ab
geniler.
nk bundan sonra yrein devinimini aklamak iin baka bir ey sylemeye gereksinim duymu
n boluklar kanla dolu olmad zaman zorunlu olarak kan anatoplardamardan sa bolua ve to
yan atardamardan sol bolua akar; yle ki bu iki damar her zaman kanla doludur, onlarn
yree alan azlar o srada kapal olamazlar; ama bylece yree gelen iki damla kann y
na birer damlas girer girmez, girdikleri azlar ok geni ve geldikleri damarlar kanla ok
dolu olduundan ok byk olabilen bu damlalar orada bulunan scaklk nedeniyle younluklar
altrlar ve genilerler, bylece tm yrei iirerek geldikleri iki damarn giriindeki be
r ve kapatrlar, bylece yree daha ok kann gelmesini engellerler; yava yava younluklar
may srdrerek ktklar iki damarn giriindeki br alt kk kapy iterler ve aarlar,
marn tm dallarn yrekle hemen ayn anda iirirler; hemen sonra yree giren kann souma
tardamarlarda olduu gibi, yrein ilii iner, onlarn alt kk kaps kapanr, anatoplar
an atardamarn be kk kapa yeniden alr ve baka iki kan damlasna geit verir ve ayn
unlar yrei ve atardamarlar kanla iirirler. Bylece yree giren kan yrein kulaklar de
keseden getii iin onlarn devinimi yrein deviniminin tersidir ve yrek itii zaman on
. zetle, matematik gstermelerin gcn bilmeyenler ve doru nedenleri doruya benzerlerden
yrt etmeye alk olmayanlar bunu incelemeden yadsma yanlgsna dmesinler diye onlar u
gilendirmek isterim: akladm bu devinim, zorunlu olarak yrekte gzle grlebilen organla
konumundan ve orada parmaklarla duyumsanabilen scaklktan ve deneyle tannabilen kann
doasndan kar, tpk bir saatin devinimi nasl dengeleme arlklarnn ve arklarnn g
iiminden oluursa.
Ama toplardamarlardan yree byle srekli akan kann nasl hi tkenmedii ve yrekten geen
aya vard halde atardamarlarn nasl kanla iyiden iyiye dolmad sorulursa buna ngiltere'
ir hekimin (33) yazm olduundan baka bir yantm yok; bu konuda buzlar krd ve atardam
da birok geit bulunduunu, atardamarlarn yrekten aldklar kann buradan toplardamarlarn
arna girdiini, oradan da hemen yree dndn, buna gre kann aknn srekli bir dola
ilk kii olduu iin onu vmek gerekir. Bu cerrahlarn sradan deneyleriyle ok iyi kantlan
lar toplardamar atklar yerin stnde kolu pek skmadan balayarak oradan kan balamadkl
nden daha bol aktrlar. Kolu aadan, atklar yerle el arasnda balarlarsa ya da yukard
rlarsa tam tersi olacaktr. nk, besbelli, az sklm ba kolda olan kann toplardamarlarl
esini engelleyebilir, toplardamarlarn altnda bulunduklar ve derileri daha kat olduund
an daha g skldklar iin kann atardamarlarla her zaman yeniden kola gelmesini engelleye
, ayn zamanda atardamarlarla ele ulamak iin oradan toplardamarlarla yree dnmek zere ha
cayaca gten daha byk bir g harcar. Bu kan toplardamarlarn birinde bulunan aklktan
ardamarlardan toplardamarlara geebilmesi iin ban altnda baz geitlerin bulunmas gereki
Harvey kann akyla ilgili olarak syledii eyi de pek gzel kantlyor, buna gre toplard
oyunca eitli yerlere yerlemi baz kk deriler vardr, bunlar kann bedenin ortasndan u
emesine hi olanak vermezler ama yalnzca ulardan yree dnmesine olanak verirler; ayrca
vey yree pek yakn bir yerde skca balanm olsa da, tek bir atardamar yrekle ba arasn
ii zaman bu atardamardan ok ksa srede bedende olan tm kann kabildiini gsterdii den
u ak pek gzel kantlyor, yle ki oradan kacak kann baka bir yerden gelmi olmasn d
yoktur.
Ama kann bu deviniminin gerek nedeninin sylediim neden olduunu gsteren pek ok baka e
dr (34). lkin, toplardamarlardan kan kanla atardamarlardan kan kan arasnda belirtilen
yrmn nedeni udur: yrekten geerken younluunu azaltm ve szlm olan kan, yrekten
ani atardamarlarda, yree girmeden az nce olduundan, yani toplardamarlarda olduundan d
aha ince, daha canl, daha scaktr. Dikkat edilirse bu ayrm yrein yaknlarnda iyi grl
en en uzak yerlerde o kadar iyi grlmez. Sonra, atan toplardamar ve anaatardamar olutu
ran derilerin sertlii kann onlara kar toplardamarlara kar olduundan daha gl vurduu
nce gsterir. Niin yrein sol boluu ve anatoplardamar yrein sa boluundan, anatoplard
orudan doruya gelen kandan daha incedir, daha gl bir biimde ve daha kolayca younluunu
altr. Hekimler kann doasn deitirmesine gre yrein scaklyla ncekinden az ya da
biimde younluunu azaltabileceini bilmeselerdi nabz yoklayarak ne bulabilirlerdi? Bu sc
akln br yelere nasl getii incelenirse, yrekten geerken snan kann araclyla y
emek gerekmez mi? Herhangi bir blmn kan atlrsa, ayn yolla scakln atlmas da burad
ek kzgn demir kadar scak olsa da, oraya srekli kan gndermezse ayaklar ve elleri stmak
yeterli olmayacaktr. Sonra da buradan solunumun gerek ilevinin yrein sa boluundan yo
u azaltm ve buuya dnm olarak akcierlere gelen kan orada sol bolua dklmeden nce
den kana dntrmek iin akcierlere yeterli taze hava salamak olduu bilinir, bu olmadan k
yrekteki atei beslemeye yarayan zellii olamazd. Akcierleri olmayan hayvanlarda yrekte
ncak tek bir boluk olduunun grlmesini dorulayan budur, ocuklar annelerinin karnndayken
akcierlerini kullanamadklar iin onlarda yrein sol boluunda anatoplardamarla kann akt
az vardr ve oradan bir yol, atan toplardamardan ana atardamara akcierden gemeden gel
ir. Sonra, yrek atardamarlarla scakl ve onunla birlikte midede bulunan yiyecekleri er
itmeye yardm eden kann en akc blmnden bir parasn mideye gndermese, midede sindirim
Kann yrekten ardarda belki yz belki iki yzden ok geerek szld gz nnde tutulursa
n zsuyunu kana dntren eylemi tanmak kolay olmaz m? Beslenmeyi ve bedende bulunan eit
den svlarnn oluumunu aklamak iin, yrekten atardamarlarn ularna doru younluunu
gcyle bu kann paralarndan bazlarnn bulunduklar yelerin paralar arasnda durdukla
duklar baka paralarn yerine getiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var m; e
lerde delinmi olan ve eitli tohumlar birbirinden ayrmaya yarayan eitli kalburlarda gr
, kann bu paralarnn karlatklar deliklerin durumuna, biimine ya da kklne gre
daha ok belli yerlere gittiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var m? Sonunda
tm bu eylerde en belirgin olan ey ok ince bir rzgr gibi ya da daha ok pek ar ve pek c
bir alev gibi byk bir bollukla yrekten beyne ykselen, oradan sinirlerle kaslara ulaan
ve tm yelere devinimi veren can ruhlarnn oluumudur; kann bu ruhlar oluturan en uygun
n devingen ve en giriken blmlerinin baka yerlerden daha ok beyne gitmelerine bir baka
neden dnlemez; yle ki bu ruhlar beyne tayan atardamarlar yrekten gelen tm atardamar
doru izgide gelenleridir, doa yasalaryla ayn olan mekaniin kurallarna gre tm iin y
r bulunmayan birok ey ayn yne doru devinmeye yneldiinde olduu gibi, yrein sol bolu
n paralar beyne yneldiinde onlarn en zayf ve en az devingen olanlar en gllerce sapt
rndan bu yolla beyne yalnzca en gller ular.
Btn bu eyleri daha nce yaymlamay amaladm incelemede olduka ayrntl biimde akl
az sonra hl devindikleri ve artk canl olmamakla birlikte topra kemirdikleri grlen ba
a olduu gibi insan bedenindeki sinirlerin ve kaslarn ne gibi bir yapya sahip olmas g
erektiini; beyinde uyankl, uykuyu ve dleri salamak iin hangi deiimlerin olmas ger
rin, kokularn, tatlarn, scakln ve tm br d nesnelerin niteliklerinin beyinde duyula
sl eitli fikirler oluturabildiini; aln, susuzluun ve br i tutkularn beyne kendi
sl gnderebildiklerini; bu fikirleri edinen ortak duyunun; onlar saklayan bellein; on
lar eitli biimlerde deitirebilen ve onlarn yenilerini oluturabilen ve bylece can ruh
slara datarak bedenin yelerini, duyulara kendilerini sunan nesnelerin ve kendinde b
ulunan tutkularn etkisiyle, tpk yelerimizin istem kendilerini ynetmeden devinebilmele
ri gibi eitli biimlerde devindiren imgelemin ne olmas gerektiini gstermitim. Bu durum
er hayvan bedeninde bulunan kemiklerin, kaslarn, sinirlerin, atardamarlarn, toplar
damarlarn ve tm br paralarn byk okluuyla karlatrldnda insan ustalnn ok
neleri pek az para kullanarak oluturduunu bilip bedeni bir makine gibi grecek olanla
ra hi de alas gelmeyecektir; oysa Tanr'nn elleriyle yaplm olduundan o brleriyle
adar iyi dzenlenmitir ve insanlarn tasarlad makinelerin hibirinde bulunmayacak biimde
ndi kendine esiz devinimler yapmaktadr.
Burada u nokta zerinde zellikle durmutum: maymunun ya da usu olmayan bir baka hayvann
organlarna ve yzne benzer bu tr makineler olsayd, bu hayvanlarla her adan ayn yapda
acaklarn benimsemek iin hibir nedenimiz olmayacakt; oysa bedenlerimize benzeyen ve ah
lak asndan eylemlerimize olabilecei kadar yknen makineler olsayd, onlarn gerek insan
lamayacan bilmek iin ok kesin iki nedenimiz olacakt.Bu nedenlerden birincisi: onlar hi
ir zaman bizim dncelerimizi bakalarna bildirmek iin yaptmz gibi, szleri ve br i
rerek kullanamayacaklardr. nk szleri yksek sesle syleyen, hatta organlarnda baz dei
e neden olan bedensel eylemler konusunda baz szler syleyebilen, herhangi bir yerine
dokunulduunda ne sylememi istiyorsunuz diye soran, bir baka yerine dokunulduunda ca
nnn acdn ve benzer eyleri syleyebilen byle bir makinenin yaplmas tasarlanabilse d
e en akn insanlarn bile yapabildii gibi karsndakini yantlamak iin syleyecei eyle
tli biimlerde dzenleyemez. kincisi: onlar baz eyleri ok iyi yapsalar da, hatta belki d
e bizlerden birinden daha iyi yapabilseler de baz eyleri kesinlikle eksik brakacakl
ardr, bununla bilinli olarak devinmedikleri ama yalnzca organlarnn konumuyla devindik
leri grlecektir. nk her tr koulda yararl olabilen us evrensel bir ara olduu halde,
ganlarnn her zel eylem iin baz zel konumlara gereksinimi vardr; yaamn tm koullarn
bizi devindirdii biimde onu devindirmek iin bir makinede yeterince eitli aralar bulun
masnn uygulamada olanakszl buradan gelir.
Bu iki ayn arala insanlarla hayvanlar arasndaki ayrm da tannabilir. nk ok akn ve
er de, bu arada deliler de iinde, kendi dncelerini anlatmak iin eitli szlerden bir b
urmaya ve onlardan bir sylev kurmaya yatkn olmayan herhangi bir insann olmamas, buna
karlk ne kadar yetkin ve olanakl domu olursa olsun bu gibi eyleri yapabilecek insanda
baka bir hayvann da bulunmamas olduka belirleyicidir. Bu durum hayvanlardaki organl
arn eksikli olmasndan gelmez, nk saksaanlarn ve papaanlarn szleri bizim gibi syley
rini, bununla birlikte bizim gibi konuamadklarn yani sylediklerini dnmediklerini gr
oysa bakalarna sz sylemeye yarayan organlardan hayvanlar kadar ya da onlardan daha y
oksun olan sar ve dilsiz domu insanlar kendi kendilerine iaretler uydurup kendi dille
rini renecek vakti olan kiilere dndklerini bu iaretlerle anlatrlar. Bu da hayvanlar
lardan yalnzca daha az ussal olduklarn deil, ama hi ussal olmadklarn gsterir. nk
iin ok az us gerektii grlr; insanlar arasnda olduu gibi ayn trden hayvanlar arasnd
zlik grlyor olsa da ve kimilerini eitmek kimilerini eitmekten daha kolay olsa da, trn
n yetkini olan bir maymunun ya da bir papaann bu konuda ruhu bizimkinden tmyle ayr bi
r doadan olmasayd onun en aptal bir ocua ya da beyni bozulmu bir ocua eit olamayaca
amazd. Tutkular gsteren ve hayvanlar kadar makinelerin da yknebildii doal devinimleri
lerle kartrmamak gerekir; baz eskilerin yapt gibi, biz dillerini anlayamasak da, hayva
larn konutuklarn da dnmemek gerekir: nk bu doru olsayd birok organlar bizimkine
enzerlerine anlattklarn bize de anlatabileceklerdi. Yine ok belirgin bir ey de pek ok
hayvann eylemlerinin bazlarnda bizden daha ok ustalk gstermelerine karn, ayn hayvanl
k ok baka eyde hi ustalk gstermediidir; yle ki onlarn baz eyleri bizden iyi yapl
nu gstermez; nk yle olsayd herhangi birimizden daha zeki olmalar ve her eyi daha iyi
malar gerekirdi; ancak bu daha ok onlarn zekalarnn olmadn, doann onlar organlarn
devindirdiini gsterir: arklardan ve yaylardan oluan, tm zenimize karn saatleri bizden
ha doru belirleyen, zaman bizden daha doru len saatler gibi.
Bundan sonra, ussal ruhu tantlamtm, onun hibir biimde sylediim br eyler gibi madde
rlm olamayacan ama kesinlikle yaratlm olmas gerektiini ve onun insan bedeninde, ge
ir kaptan gibi yelerini devindirmek iin yerlemi olmasnn nasl yetmeyeceini, ama bundan
a bizimkilere benzer duygulara ve isteklere sahip olmak ve bylece gerek bir insan
oluturmak iin bedenle ok sk balanm ve birlemi olmasna gereksinim olduunu gstermi
ada en nemli konulardan biri olduundan, ruh konusu zerinde biraz genie durdum; nk Tan
adsyanlarn yeterince rttm dndm yanlgsndan sonra, hayvanlarn ruhlarnn biz
arak bu yaamdan sonra sineklerden ve karncalardan daha ok korkacak ya da umutlanaca
k hibir eyimiz olmadnn dnlmesi kadar hibir ey, zayf ruhlar erdemin doru yolund
a bu ruhlarn ne kadar deiik olduu bilindii zaman bizimkinin bedenden tmyle bamsz ve
a lmeye ykml olmayan bir doadan olduunu kantlayan nedenler ok daha iyi anlalr; son
zu yok edecek baka nedenler grlmediinden buradan doal olarak ruhun lmsz olduu yargs
ALTINCI BLM

Tm bu eyleri ieren incelememin sonuna geleli yl oldu ve onu bir basmcnn ellerine b
iin gzden geirmeye baladmda, sayg duyduum ve usum dncelerimi nasl belirlerse yet
lerimi yle belirleyen kiilerin daha nce baka birinin (35) yaymlad fizikle ilgili bir
n bulmadklarn rendim; o grte olduumu sylemek istemiyorum ama onlarn denetiminden
da devlete zararl olacan dnebileceim dolaysyla usum beni inandrsayd, beni yazmak
k herhangi bir ey grmemi olsam da, ok kesin gstermeler olmadan inancma yenilerini katm
aya, birinin zararna dnebilecek herhangi bir eyi yazmamaya ok zen gstermeme karn, bu
glardan herhangi birinin grlerim arasnda bulunabilecei dncesi beni korkuttu. Bu beni
r yaymlamak iin aldm karar deitirmek zorunda brakmaya yeterli oldu. nk daha nce
iin ok gl nedenler olmasna karn beni her zaman kitap yazma mesleinden nefret ettiren
im bana bundan balanmak iin hemen yeterli baka nedenler buldurdu. u ya da bu ynden yl
ne eitli nedenler vardr ki onlar benim yalnzca burada sylememde deil, belki halkn onl
ilmesinde de yarar vardr.
Ben hibir zaman dncemden gelen eylere ok gvenmedim ve kullandm yntemde kuramsal bi
alanna giren baz glkler konusunda honut etmekten ya da bu yntemin bana rettii neden
kendi greneklerimi dzenlemeye almaktan baka meyveler topladm srece onlarla ilgili
i bir eyi yazmaya zorunlu olduuma inanmadm. nk greneklerle ilgili olan ey iin herkes
i grne yle ok inanmtr ki eer Tanr halklarnn bana ynetici olarak ya da peygamb
kayrayla ve byk abayla donatt kiilerden bakalarna bu alanda bir ey deitirmeye gir
nak verseydi, ne kadar ba varsa o kadar dzenlemeci bulunacakt; kurgularm beni ok honut
etse de, bakalarnn da onlar belki daha ok honut edecek kurgular olduuna inandm. Ama
kle ilgili baz genel kavramlar edinir edinmez ve onlar eitli zel glklerde denemeye ba
a, bu kavramlarn bizi nerelere kadar ynlendirebileceini ve bugne kadar yararlanlan il
kelerden ne lde ayrldklarn grdm, gcmz yettiince tm insanlarn ortak iyiliini s
klan yasaya oka kar olmadan, onlar sakl tutamayacama inandm. nk onlar bana yaa
bilgilere varlabileceini ve okullarda retilen kurgusal felsefe yerine onun iin bir u
ygulama bulunabileceini, onunla atein, suyun, havann, yldzlarn, gklerin ve bizi evrel
n tm br cisimlerin gcn ve eylemlerini sanatlarmzn eitli mesleklerini tandmz
nyarak onlar uyarl olduklar tm ilerde ayn biimde kullanabileceimizi ve bylece kendi
nn efendileri ve sahipleri klabileceimizi gstermiti. Bu yalnzca dnyann meyvelerinden
onda bulunan tm kolaylklardan hibir gle uramadan yararlanmay salayacak saysz maki
deil, ama zelilkle yaamn kukusuz ilk iyilii ve tm br iyiliklerinin temeli olan sal
iin de istenir bir eydir; nk ruh bile mizaca ve bedenin organlarnn konumuna o kadar ba
ki insanlar hep birlikte imdiye kadar olduklarndan daha bilge, daha usta klacak bir
ara bulma olana olsa, bunun ancak hekimlikte aranlabileceine inanyorum. Bugn hekimlikt
geerli olan bilgiler arasnda yarar iyice belirgin pek az ey olduu dorudur; ama onu k
e amacm olmasa da, hekimlik mesleinde bilinenlerin bilinmesi gerekenler yannda hibir
ey olduunu ve hastalklarn nedenleriyle ve doann bize verdii ilalarn tmyle ilgili
ilgimiz olsayd, bedenin olduu kadar ruhun da saysz hastalklarndan, hatta belki de yal
kurtulunabileceini kabul etmeyecek meslekten kiiler de iinde, kimsenin olmayacana ina
yorum. Oysa tm yaamm ok gerekli bir bilimin aratrmasnda kullanmak amacyla ve yaamn
eney eksiklii yznden engellenmi olmadka, onu izlersem kesin bir biimde bu bilimi bulac
andm bir yola raslam olarak bu iki engele kar en iyi arenin bulacaklarmn pek azn
atle iletmek olacana ve gl zekalar, her birini eilimine ve gcne gre yaplmas gerek
e yardm ederek ve renecekleri tm eyleri halka da ileterek daha teye gemeye armak ol
vardm; bylece sonuncular ncekilerin ulat yerden balayarak biroklarnn yaamlarn
e balayarak hep birlikte her birimizin tek bana yapabileceinden ok daha uzaa gidebilec
ektik (36).
Ayn zamanda, deneylerle ilgili olarak bilgide ilerlendii lde deneylerin gerekli olduun
u grdm. nk balangta ancak duyularmza kendi kendilerini sunan ve zerinde biraz d
deneylerden yararlanmak daha az bulunur ve zor elde edilir deneyleri aratrmaktan d
aha iyidir: bunun nedeni, bu daha az bulunur deneylerin en genel nedenleri bilin
medii zaman ve bal olduklar koullar hemen her zaman gzden kaacak kadar ok zel ve ok
arndan, genellikle bizi yanltyor olmalardr. Ama benim burada izlediim dzen uydu. lki
el olarak dnyada olan ya da olabilecek olan her eyin ilkelerini ya da ilk nedenler
ini bulmaya altm, bu amala ne dnyay yaratan Tanr'dan baka bir eyi gz nne aldm,
ri ruhumuzda doutan bulunan baz doruluk tohumlarndan baka bir eyden kardm. Bundan s
nedenlerden kabilecek ilk ve en sradan sonularn neler olduunu inceledim ve bylece gk
i, yldzlar, dnyay ve hatta yeryznde suyu, havay, atei, madenleri ve her eyde en ort
basit, dolaysyla tannmas en kolay olan benzer baz baka eyleri buldum sanrm. Sonra da
olan eylere inmek istediimde, onlar bana o kadar eitli grnd ki yeryznde bulunan cis
in biimlerini ve trlerini, Tanr isteminin yaratabilecei orada bulunabilecek saysz baka
ylerden ayrabilmenin insan zihni iin olas olmadna inandm, buna gre sonulardan nedenl
lerlemeden ve birok zel deneyden yararlanmadan onlar kendimiz iin kullanmamzn olas olm
dn da dndm. Bundan sonra da, zihnimi duyularma sunulmu olan tm nesnelere her ynel
olduum ilkelerle kolayca aklayamayacam herhangi bir eyi belirlemediimi ekinmeden syl
lirim. Ama doann gcnn ok byk ve pek geni ve bu ilkelerin ok basit ve ok genel oldu
kelerden pek ok eitli biimde karlm olabilecek hemen hemen balangta tanmadm hi
diimi, benim en byk glmn genelde bu sonularn bu ilkelere hangi biimlerde baland
lemem de gerekir. Bu konuda dndm tek are, bu biimlerden biriyle aklandklar zaman
sonucun brleriyle aklandklar zaman verecekleri sonula ayn olmad baz deneylere yen
ti. zetle, imdi bu sonuca yarayabilecek deneylerin ounu yapmaya balamaya gereken ynn n
olduunu olduka iyi grdm sandm bir yerdeydim; ama bu deneylerin neler olduunu da v
ve gelirim bin kere daha ok olsa bile tmne yetmeyecei kadar ok sayda olduklarn da g
m; yle ki bundan byle, az ya da ok deney yapma kolaylm olacana gre, doann bilgisin
da ok ilerleyebileceim. Yazdm incelemede bunu anlatmaya ve halkn ondan salayabilecei
ar ok ak olarak gstermeye ve genellikle insanlarn iyiliini isteyen herkesi yani grn
yalnzca grlerinde deil gerekten erdemli olan herkesi yapm olduklarn benimle payla
aplacak deneylerin aratrmasnda bana yardm etmeleri iin zorlamaya karar verdim.
Ama o zamandan beri baka nedenler grm deitirdi ve doruyu bulduum lde nemli oldu
i yazmay srdrmenin gerekten gerektiini ve onlar yaymlatmak istediim zaman gsterdiim
ynsn gstermeyi dndm: bylece onlar iyi incelemek iin daha ok frsatm olacakt, ku
kiinin greceine inand eylere yalnzca kendi iin olanlardan ok zaman daha yakndan ba
kla onlar kavramaya baladmda bana doru grnen eyler onlar kda dkmek istediim za
verdiince halka yararl olmak iin hibir frsat karmayacaktm, yazlarmn bir deeri va
sonra okuyanlar onlardan gerektii gibi yararlanabileceklerdi ama ben yaarken yaymla
nmasna hibir zaman evet dememeliydim, nk belki de kar klara ve tartmalara konu o
bylece bana kazandrabilecei n kendimi yetitirmeye kullanmak amacnda olduum zaman yiti
mden baka bir ey getirmeyecekti. nk her kiinin kendisinin olduu kadar bakalarnn iyi
salamak zorunda olduu ve kimseye yararl olmamann tam olarak hibir ey anlamna geldii
olsa da; emeklerimizin imdiki zamandan daha uzak zamanlara ulamas gerektii de, toru
nlarmza daha ok yarar getiren baka eyler yapmak amacnda olunduunda belki yaayanlara b
ararlar getirecek eyleri unutmann iyi olduu da dorudur. Gerekten, unun bilinmesini ok
sterdim; bugne kadar rendiim ok az ey, bilmediim, renmekten de umudumu yitirmediim
karlatrldnda, hemen hibir eydir; nk bilimlerde doruyu yava yava bulanlarn du
da ok emekle az kazanrken zengin olmaya balaynca daha az emekle daha ok kazan salayanl
rn durumuyla hemen hemen ayndr. Ya da onlar, gc zaferleriyle orantl olarak artan ve b
rpmay kaybedince durumu koruyabilmek iin arpmay kazandktan sonra kentleri ve eyaletl
le geirmek yolunda varolandan daha byk ustala gereksinimi olan ordu komutanlarna benze
tebiliriz. nk dorunun bilgisine ulamamz engelleyen tm glklerin ve yanllarn ste
gerekten sava vermektir, biraz genel ve nemli bir konuyla ilgili baz yanl grler edi
bir sava kaybetmektir; sonra, nceki duruma yeniden dnmek iin gvenilir ilkelere sahip
olunduunda, byk ilerlemeler yapmak adna, gerekenden daha ok ustalk gerekir. Kendi paym
, daha nce bilimlerde baz dorular bulmusam (bu kitabn ierdii eylerin baz dorular bu
m yargsna vardracan umarm), bunun ancak atm be ya da alt temel gln sonular
ynmden onlar ansl olduum savalar saydm syleyebilirim. Hatta amalarm tmyle g
ara benzer iki ya da sava daha kazanmaya gereksinimim olduunu, yam pek ilerlemi olma
doann olaan akna gre bu sonu iin henz yeterli zamanm olabileceini dndm sy
lan zamanm iyi kullanma gcnden umutlu olduum kadar tutumlu kullanmaya zorunlu olduuma
inanyorum; fiziimin temellerini yaymlarsam kukusuz zamanm yitirmek iin birok frsat b
nk bu temellerin hemen tm onlar benimsemek iin yalnzca dinlemek gerekecek kadar apa
da, aralarnda gstermelerle ortaya koyacak gte olmadm dndm bir tane bile bulunm
aka insanlarn eitli grlerine uymas tmyle olas olmadndan dourucaklar kartlk
oyacan imdiden gryorum.
Bu kar klarn bana yanllarm tantmak asndan olduu kadar, baz iyi eyler yapm
iyi anlamalarn salamak asndan da yararl olaca ve birok kii tek bir kiiden daha i
iin onlarn imdiden bu temelleri kullanmaya balayarak bulularyla bana yardm edecekleri
de sylenebilir. Ama kendimi yanlglara son derece ak biri olarak grsem de, usuma gelen
ilk dncelere hemen hibir zaman gvenmediimi bilsem de, bana yneltilen kar klardan
y onlardan herhangi bir yarar ummam engelliyor: nk dost saydm kimselerden olduu kadar
nimle bir ilgisi olmadn dndm kimselerden de ve hatta bana besledikleri sevgi yznd
gremedii eyleri ktlkleriyle ve kskanlklaryla ortaya karmaya alacan bildiim
defa tank olmutum; ama onlarn benim ngrmediim bir ey zerine bana kar ktklar pe
ey olmusa o da benim konumdan ok uzak olmutur; yle ki grlerimin benden daha az kat,
en daha az hakbilir herhangi bir eletiricisiyle hemen hemen hi karlamadm. Okullarda uy
gulanan tartmalarla nceden bilinen herhangi bir dorunun ortaya karldn hibir zaman
r biri kazanmaya alrken nedenleri olumlu ve olumsuz ynde tartmaktan ok gerek gibi gr
deerlendirmeye alr; uzun sre iyi avukat olmu olan kiiler bu yzden daha sonra iyi yar
zlar.
Dncelerimin iletilmesinden bakalarnn edinecei yarara gelince, bu yarar ok byk olama
r henz ileri gtrm deildim ve uygulamaya gemeden nce onlara pek ok eyin eklenmesine
im vard. Bunu yapabilecek biri varsa o herkesten ok ben olmalym, bunu vnmeden syleyebi
irim: elbette dnyada zeks benimkiyle llemeyecek kadar iyi pek ok kimse yok deildir am
nsan bakasndan rendii bir eyi kendi bulduu bir ey kadar iyi kavrayp kendinin klamaz
nuda ok doru olan udur: ok zeki kimselere grlerimden bazlarn akladmda genellik
e anlatrken onlar ok seik olarak anlar grnseler de, onlar yinelediklerinde hemen her z
man onlar bunlar benimdir diyemeyeceim kadar deitirmi olduklarn grdm. Bu nedenle, be
ildirmediim bir eyi birileri benimmi gibi gsterdikleri zaman, torunlarmzn buna inanmam
larn dilemekle kendimi mutlu duyuyorum. Yazlar elimizde olmayan tm eski filozoflara (
37) ykletilen garipliklere hibir zaman amadm ve bunun iin, zamanlarnda en iyi zeklar
uklarn ama yalnzca bize kt iletilmi olduklarn grerek dncelerinin oka usd old
onlarn mezlerinden hibirinin hemen hibir zaman onlar at olmamtr; imdi Aristote
si olanlarn en tutkulular doann bilgisine onun kadar ulaabilmi olsalard, hatta daha o
hibir zaman elde edememek kouluyla da olsa kendilerini mutlu sayacaklard. Onlar tut
unduklar aatan daha yksee kmaya ynelmeyen ve hatta genellikle tepeye kadar ilerledikt
sonra yeni batan aaya inen sarmaklar gibidirler; nk bence oradan yeniden aaya ine
aynaklarnda anlalr biimde aklanm her eyi bilmekten honut olmayanlar, bunun tesind
sylemedikleri ve belki hibir zaman dnmedikleri pek ok gln zmn bulmak isteyen
ekten kanrlar, bylece bir biimde kendilerini daha bilgisiz klarlar. Bununla birlikte,
onlarn felsefe yapma biimleri ancak zihinleri ok sradan kiilere uygun der; nk kulla
lirlemelerin ve ilkelerin karanl, onlarn her ey zerine bilirmi gibi korkmadan konuabi
lerinin ve en ince ve en usta olanlara kar onlar inandracak aralar olmakszn, syledik
her eyi savunabilmelerinin nedenidir. Bu konuda onlar bana, gz gren bir kiiyle zorlua
dmeden dvmek iin onu ok karanlk bir mahzenin dibine indirmek isteyen bir kre benzer
diyebilirim ki kullandm felsefenin ilkelerini yaymlamaktan vazgeiimde bu gibilerin ya
rarlar vardr, nk bu ilkeler ok basit ve apak olduklarndan ben bu ilkeleri yaymlarsa
yapm ve onlara birka pencere am olacam, bylece dvmek iin indikleri mahzene k
Ama en iyi zeklar bile onlar bilmek isteyecek durumda deildir: nk her eyden sz etmek
bilgin olma nn kazanmak istediklerinde, bana, baz eylerde azar azar ortaya kan ve ba
ylerden sz etmek gerekince insana itenlikle ben bunu bilmiyorum dedirten doruyu aratr
maktan ok, her alanda byk bir zahmete girmeden bulunabilecek varsaymla yetinerek dah
a kolay ulaacaklardr (38). Bilmedii hibir ey olmamak gururu yerine elbette daha benim
senir olan eyi yani ok az dorunun bilgisine ulam olmay seerlerse ve benim izlediim y
enzer bir yol izlemek isterlerse, onlara bu konumada sylediimden daha ok bir ey syleme
m gerekmez. nk benim yaptmdan ok daha teye gitmeye yatknsalar bulmu olduum, dnd
de nasl olsa bulacaklardr. Her eyi her zaman ancak srasyla izlediime gre, hl ortaya
am gereken eylerin daha nce bulduum eylerden daha g ve daha gizli olduu kesindir ve on
ar bu eyleri benden ok kendilerinden renmekten honut olacaklardr; ayrca, ncelikle kol
yleri aratrarak ve yava yava, adm adm daha g eylere geerek kazanacaklar alkanlk
aklamalarmdan daha yararl olacaktr. yle ki kendi payma ben genliimden beri gsterme
n balayarak aratrdm tm dorular bana retmi olsalard, onlar renmek iin hibir
aman baka dorular bilmeyecektim ve en azndan onlar aratrmaya altm lde her zam
bulmay dnmenin alkanln ve kolayln kazanamayacaktm. zetle, dnyada balayann
ok iyi sonulandramayaca bir yapt varsa, o da benim altm yapttr.
Gerekten, bu konuda yararl olabilecek deneyleri bir insan tmyle tek bana yapmakta yete
rli olamaz, ama kendi ellerinden bakasn da bu ite yararl biimde kullanamaz; bunu yapsa
yapsa zanaatlarn elleri ya da para vererek altraca kimselerin elleri yapabilir, n
bir ara olan kazanma umudu onun gsterecei her eyi onlara yaptrabilir. nk merakla ya
nme arzusuyla belki ona yardm etmeyi isteyecek gnlllere gelince, genellikle verdikle
ri sz yaptklar iten daha oktur ve onlar yalnzca hibir zaman baarlamayan gzel neril
nurlar, bunun baz glklerin aklanmasyla ya da en azndan bu i iin yitirecei zamandan
zamana demeyen birka vgyle ve birka yararsz szle denmesini kesinlikle isterler. Baka
aha nce yapm olduu deneylere gelince, bunlar ona iletmek istediklerinde bile bunlara
giz diyenler bunu hibir zaman yapmazlar, bu deneylerin ou ylesine yzeysel koullarla ya
da bileenlerle karmtr ki onlarn iinden doruyu bilip karmak son derece g olacakt
eyleri yapanlarn onlar ilkelerine uygun gstermeye abalam olmalar nedeniyle o bunlar h
n tmyle ok kt hatta ok yanl aklanm bulacaktr; aralarnda ona yarayan birka tane
iin kullanmas gereken zamanda o deneyler yeniden yaplabilirdi. yle ki dnyada en byk e
ri ve halka en yararl eyleri bulmaya yatkn olduu kesin olarak bilinen bir kimse olsa
, bu nedenle br insanlar onun amalarna ulamasna tm aralaryla yardma abalasalar, on
eksinimi olan deneylerin giderlerini karlamaktan ve kimsenin uyarsz davranlaryla onun
zamann elinden almasn engellemekten baka bir ey yapabileceklerini dnmyorum. Ama ola
sz vermeyi isteyecek kadar kendime gvenli olmadm gibi, devletin amalarmla ok ilgilen
i gerektiini dleyecek kadar bo dnceler de beslemediim gibi, hak etmediime inanlacak
gi bir iyilii kabul etmeyi isteyecek kadar s ruhlu da deilim.
Birbirine eklenen btn bu dnceler yl nce elimde bulunan incelemeyi tantmak istememe
ta yaadm srece bylesine genel ve fiziimin temellerini aklayabilecek baka hibir kit
ye gstermeme karar almama neden oldu. Ama ondan sonra beni baz zel denemeleri buraya
almak ve eylemlerimin ve amalarmn hesabn halka vermek zorunda brakan baka iki neden o
taya kt. Birincisi, bunu yapmazsam, daha nce baz yazlarm yaymlamak istediimi bilen
vazgememin, yle olmasa da benim zararma olabilecek nedenleri olduunu dnebilirlerdi.
vmesem de, hatta onun her eyin zerinde saydm dinginlie aykr olduunu dndm iin
sylesem de, eylemlerimi su gibi gizlemeye de, tannmam olmak iin birok nlem almaya da
ir zaman almadm; bylece kendime hakszlk ettiime inandm kadar bunun aradm eksiks
ni yeniden bozacak baz kayglar verebileceine de inandm. Her zaman tannmaya da tannmama
ya da ilgisiz kaldm iin, baz nler elde etmemi engelleyemedim, en azndan kt n edinme
ndimi korumak iin elimden geleni yapmam gerektiini dndm. Beni bunu yazmaya zorlayan b
eden udur: gereksinimim olan ve bakasnn yardm olmadan tek bama yapamayacam birok d
, devletin ilerime byk ilgi gstereceini ummak gibi bir de kaplmamakla birlikte, kendi
yetitirmek konusundaki tasarmn her gn gecikmeye uradn grerek, benden sonra gelecekl
sarlarm gerekletirmekte bana ne adan yardmlar dokunabileceini anlatmay geciktirmi
nlara yaptmdan ok daha iyilerini brakabilirdim dncesini verip bir gn beni sulamalar
akla kendime ktlk etmek istemem.
Bilimlerde neyi yapabileceimi ve neyi yapamayacam ok ak olarak gstermeyi elden brakm
ok tartma konusu olmayan, ilkelerimle ilgili olarak istediimden daha ounu sylemeye be
i zorlamayan baz konular sememin benim iin kolay olacan dndm. Bu konuda baarl o
, yazlarmdan kendim sz ederek kimsenin yarglarn etkilemek de istemem; ama yazlarm in
elerinden ok honut olacam ve daha ok frsatlar olmas iin kar kmay isteyen herkes
yollama zahmetini gze almalarn rica ediyorum, onun araclyla onlarn bilgisine ulanca
anda yantlarmn oraya ulamasna alacam; bu yolla okuyucular birini ve brn birlikt
rgsna ok daha kolaylkla varacaklardr. nk onlara uzun yantlar vermeyi asla sz vermiy
ncak yanllarm bilirsem onlar itenlikle bildirmeye ya da onlar gremezsem durmadan bir
udan bir konuya gememek iin yeni hibir konunun aklamasn eklemeden yalnzca yazdm e
nmas iin gerekli olduuna inandm eyleri sylemeye szveriyorum.
Diyoptrik'in ve Meteorlar'n balangcnda sylediim eylerin bazlar, ilkin onlar varsay
ak adlandrdmdan ve onlar kantlamak amacnda deilmiim gibi grndmden aknlk yar
sabrn gsterirlerse onda aradklarn bulacaklarn umarm. nk bana yle geliyor ki ora
ralarnda birbirini yle bir biimde izliyor ki sonuncular onlarn nedeni olan birincile
rle kantlanyorlar, buna karlk birinciler de onlarn sonular olan sonuncularla kantlan
. Burada mantklarn dng diye adlandrdklar yanla dtm dnlmemelidir; nk de
r karsadm nedenler onlar kantlamaya deil, aklamaya yararlar; ama tam tersine bu ne
nularla kantlanrlar. (39) Onlar varsaymlar diye adlandrmn nedeni onlar yukarda a
ardan karabilmeyi dndmn bilinmesi iindir, ama kendilerine iki szck sylenildi
dndn hemen bir gnde rendiini sanan, yanlmaya oka eilimli ve doruya yatknl
az zekalarn bundan benim ilkelerim diye dndkleri ey zerine sama bir felsefe kurmak f
lmamalarn ve onda yanl bana yklemelerini engellemek iin zellikle bu karsamay yapma
tm benim olan grlere gelince, yeni olduklar iin onlar hogryor deilim, yle ki ned
gzden geirilirse ok basit ve saduyuya ok uygun bulunacaklarna ve ayn konularda elde ed
lebilecek baka tm grlerden daha az olaand ve daha az yabanc grneceklerine inanyo
hibirinin ilk bulucusu olmakla vnmediim gibi onlar bakalar syledi ya da sylemedi di
l, yalnzca us beni onlara inandrd iin benimsedim.
Zanaatlar Diyoptrik'te aklanm olan buluu hemen uygulayamazlarsa bunun iin onun yanl
n sylenilebileceine inanmyorum: nk onda tasarladm makineleri hibir koulunu eksik b
apmak ve uyarlamak iin ustalk ve alkanlk gerektiine gre, ilk seferde baarya ulam
beni kendisine iyi bir nota kitab verilen herhangi birinin yalnzca bununla bir gnde
esiz biimde lavta almay renebildiini grmekten daha az artmazd. nclerimin dili
e deil de lkemin dili olan Franszca'yla yazmn nedeni, grlerimi ancak yalnzca kendi
larn kullanan kiilerin eski kitaplara inananlardan daha iyi yarglayacaklarn ummamdandr
Saduyuyu renimle birletirenlerin, ki yalnzca onlar benim yarglarm olsun isterim, ned
erimi halkn diliyle akladm iin onlar dinlemekten kanacak kadar Latince yanda olma
nanyorum.
zetle, burada bilimlerde gelecekte yapmay umduum ilerlemelerden zellikle sz etmek ve
halk karsnda yerine getireceime gvenmediim herhangi bir szle ykml olmak istemiyorum
alnzca unu syleyeceim, yaamak iin bana kalan zaman hekimlik iin bugne kadar olanlard
ha gvenli kurallarn karlabilecei doann baz bilgilerini edinmeye almaktan baka bi
maya karar verdim (40) ve eilimim beni baka her eit tasardan, zellikle birilerine yara
rl olmad gibi brlerine de zararl olmayan tasarlardan ylesine uzaklatrd ki baz f
lar kullanmak zorunda braksayd bu ite baarl olamazdm sanyorum. Burada, dnyada bana
azandrmaya yaramayacan bildiim bir eyi aklyorum, bu saygnl elde etmeyi de hibir
engellenmeden bo zamanlarmdan yararlanmam salayan kiilere, bana dnyann en onurlu grev
ini veren kiilerden ok daha bal olacam.
AIKLAMALAR

1. Deiik zamanlarda yazlm olan bu denemeler toplamnn temel zellii her bir blmn ya
denemenin ayr kayglarla, ayr amalarla yazlm olmasdr, bu yzden paralar arasnda be
aramak bounadr.Her para ayr konuyu iler: birinci blm tarihsel bir aratrmadr, ikinci
la ilgilidir, nc blm ahlak sorunlarn ele alr, drdnc blm metafiziin sorunlarna
imsel bir aratrmadr, altnc blm filozofun genel kavrayn zetler. Blmler arasnda
ein birinci blmde eletirilen Stoaclk nc blmde benimsenir.
2. Platon'cu bir filozof olan, daha dorusu Aristoteles felsefesinin Platoncu yoru
muna ynelen Porphyrios (234-305) bir soyut kavramn bir zneye balanma biimini u be evre
sele gre belirlemiti: Cins, tr, zgl ayrm, zg, raslant. Porphyrios'un bu belirlemesi
lastiklerce benimsenmitir. Cins ve tr snf belirler: tr, cins'in kapsamna girer. zgl
ir tr bir trden ayran zellikleri belirler (insan dnen hayvandr). zg yalnzca bir t
ir: glmek insana zgdr. Trn bireylerinin her birinde brlerine uymayan zellikler vard
ant bireyin znde bulunmayan, geici olarak bireyde olandr. Descartes skolastiin bu teri
mlerini kullanarak insann ussal bir varlk olduunu belirlemeye yneliyor. Skolastik fe
lsefeye tam anlamnda kart bir tutum alan Descartes bu felsefenin iinde yetimi bir kii
larak ondan tam olarak kendini kurtaramaz.
3. Descartes "insan adna yarar insanlar"dan sz ederken insanlar sekin ya da sradan, n
i ya da nemsiz diye ikiye ayrmay elbette dnmyor. Burada adamz Heidegger'in "gere
ve "gerek olmayan varolu"u gibi bir ayrm yaptn sylemek elbette yanl olur. Descarte
lirlemeyi yaparken, Ferdinand Alquie'nin deyiiyle, "Bilgiyi yalnzca usun yla arayanlar
anm dorulara dayanarak tam tamna Hristiyanc bir erdem diye temellendirenlerin ya da r
nlerin karsna koyar." Yoksa Descartes uaklarndan birine "kardeim" diye seslenecek kada
r alak gnlldr. Filozof, Guez de Balzac'a yollad 5 Mays 1631 tarihli mektupta unlar
Ben her gn bir halk kalabalnn ortasnda dolayorum, sizin gezilerinizde olduu gibi zg
nginlik iinde. Rasladm insanlar bana ormanlarmzdaki aalarn ve krlarmzdaki srler
u veriyor. Satclarn grlts kulama bir rman grlts gibi geliyor, dlerim bozulm
arn davranlar zerine dndm zaman haz bile duyuyorum. Tarlalarmz eken kylleri b
rum, tm abalar oturduumuz yerleri gzelletirmek iindir, tm abalar hibir eyimiz eks
iyedir."
4. "lgin ve az bulunur bilimler" sz o zamanlar baz kiilerin urat ve ok az kiinin
deeri verdii baz bilgi alanlaryla ilgilidir. Bu bilgi alanlar daha ok Ortaa'n yaam
llarna bal olarak gelimitir, o dnemin doastne her anlamda eilimli tutumlarn ortay
onusu bilimlerin balcalar unlardr: yasal gkbilgisi (astrologie), elfal (chiromance), t
prakfal (gomance), cincilik (cabale), byclk (magie). Descartes bu bilgilerle ilgilenmi
ama hibirini ciddiye almamtr, her alanla ilgili bilgi edinmek isterken o alanlar da dt
tutmak istememitir.
5. Cizvitlerin La Flche okulunda Descartes daha ok uygulamal matematik almalar yapmt
lastiklerin matematikten anlad ey plan yapmak adna, "mstahkem mevki" kurmak adna, topr
k adna aritmetii ve geometriyi kullanmaktr. Descartes matematik gibi kesinlikli bir
bilimin bu kadar basit ilerde kullanlp baka ie yaratlamamasndan son derece kaygldr
rtes'n bu belirlemesini yanl anlarsak onun kurgusal bilgiyi ne alp uygulamal bilgiye y
ukardan bakt gibi bir izlenime kaplabiliriz.
6. "Duyarszlk", "gurur", "umutsuzluk" gibi terimler bizi zellikle Eskia'n balca ahlak
laylarndan olan ve dnce dnyasn bugne kadar derinden etkilemi bulunan Stoa dnces
ilozoflar doaya uygun yaam formlne uygun olarak kat ussal belirlenimcilik anlay iin
uklar ahlak grlerinde bireyi yalnzca kendinden deil bu arada btn bir insanlktan soru
ayyorlar, en uygun yaam tutturabilmek tasars iinde gerektiinde intihar kanlmaz gr
artes'n burada belirledii "duyarszlk" onlarn kat usuluuyla, "gurur" ona bal olarak
en duygusuyla, "umutsuzluk" da intiharn bir yaam biimi olarak benimseniiyle ilgili o
lmaldr. mparatorluk Stoasnn nl filozofu mparator Marcus Aurelius yle diyordu: "lm
teminden baka bir ey deildir, doann isteminden korkan da ocuktur." mparatorluk Stoasn
filozofu azatl kle Epiktetos da yle diyordu: "Biliyorum, doan her ey lmek zorunda, bu
ir doa yasas. yleyse ben de lmeliyim. Ben lmszlk deilim. Ben bir insanm, btnn bi
nasl gnn bir parasysa. Saat gelir ve geer. Ben gelir ve geerim. Gei biimi nemli de
a da suyla. Hepsi bu." Descartes'n Stoaclar karsndaki grleri deikendir ve genel ahl
ynda onlarn izinden gider. O, kendi deyiiyle, dnya malndan kaan, a ve acl da olsa
anrlarda arayan bu filozoflar nemsiyor, onlarn hep kendi stne dnen, kendini aratran,
nmeyi bilen insanlar olduunu sylyordu. Stoa filozoflar, Descartes'a gre, yalnzca kendi
lerine yani dncelerine egemen olduklar zaman mutlu olacaklarna inanan insanlardr. Luka
cs yle der: "Onlarn istedii ey o adaki yaamn gerek seenekleri deildi, insanlk ev
leriydi, bu da genel olarak ok yeni zamanlara kadar, Fransz Devrimi'ne ve daha son
rasna kadar Stoac fikirlerin etkin olarak kalnn nedenini aklar". Descartes'n "duyars
gurur", "umutsuzluk" yannda kulland "ana-baba ldrme" Brutus'un Sezar' ldrmesini an
.
7. Kuku Descartes yntemin zn oluturur. Kukuyla aratrmak, kukuyla ilerlemek Descar
dnen insann temel tutumu olacaktr. Filozof cogito ergo sum gereine de kukuyla ya da
dan giderek varr. Ancak onun burada izdii tablo, kukunun yalnzca bir yntem sorunu orta
ya koymadn duyuruyor, onun yaamnn geliim koullarn da gzler nne seriyor. Belli k
iinden beri dncesini kukuyla, her eyi ince ince tartarak kurmutur.
8. "Yaamda gvenle yryebilmek" Descartes'n baka metinlerinde de grdmz temel bir kay
. Burada filozofun kuramda snrlanp kalmaya eilimli olmayan bak as ortaya kar.Derca
uram yalnzca yaam iin vardr diyebiliriz. Bu da ilgisini doastnden doaya yneltmi bir
derece olaandr.
9. Filozofun burada szn ettii savalar Otuz Yl Savalar'dr. 1618-1648 arasnda Avrupa
kle Kutsal mparatorluk topraklarn kana bulam olan bu savalar din savalar grnmndey
kle Habsburglarla Burbonlar kar karya getiriyordu, yani siyasal bir anlamazla dayany
Fransa'yla spanya arasnda 1659'a kadar uzayan Otuz Yl Savalar Kutsal mparatorluk'un p
aralanmasna yol at.
10. Bohemya (1617) ve Macaristan (1618) kral Ferdinand imparatorluk tacn giyerek Fe
rdinand II von Habsburg adn ald. Karl von Habsburg'un olu ve Maximilian II'nin yeeniy
di.1578'de Graz'da domu, 1637'de Viyana'da lmtr.
11. Biz "soba banda" diye evirdik ama Descartes dans un pole yani "sobada" diyor ve
elbette "sobayla stlm odada" demek istiyor.
12. Descartes mitolojide Sparta'nn kurucusu olarak ad geen Lykurgos'dan sz ediyor. Byk
bir gezgin olduu, Sparta yasalarn hazrladktan sonra kp gittii ve bir daha dnmedii
13. Descartes burada zellikle eski bir tartmay belirtir: mantk bir sanat m, yoksa bir
bilim midir? Filozof, Aziz Tommaso'ya dayanan bir zm benimsemi gibidir: mantk hem bir
bilimdir, hem de baka bilimlerin kurulmasn salayan bir sanattr.
14. Her zaman skolastie yneltilen balca eletiri budur: tasarm ynteminde sonu ya da va
orudan doruya ncllerden karlr, bir baka deyile karmla elde edilen bilgi ncller
, dolaysyla bu erevede tmdengelim yapmak yeni bir ey sylemek deil, yalnzca bilineni
emektir. "Btn insanlar lmldr / Sokrates insandr / Sokrates de lmldr" dediimde Sok
luunu dorudan doruya insann lml olmasndan karyorum. Bu biimsel ynteme kar Desc
l tmdengelimi nerecektir.
15. zgn metinde ad "Lulle" olarak geen kiinin asl ad Lulio'dur (latincesi Lullus). Rai
ondo Lulio (Katalancas Ramon Llull) 1233'te Parma'da domu, 1315'te Bugia'da lm bir spa
yol dinbilimcisidir ve Mslmanlara, zellikle bni Rd'e ve yandalarna dmanlyla bili
vini barkn brakan ve yollara den Lulio 1265'te kei oldu ve Mslmanlkla savama gire
rapa rendi. Byk sanat diye adlandrd bir mantk yntemi bulmutu, bu yntem szde en
ramlardan oluan bir tr cebirle ortaya koyuyordu. Ona gre us her eyi, inancn gizlerini
bile ortaya koyabilirdi. Descartes dostu Beeckman'a yazd 29 Nisan 1619 tarihli mek
tupta yle diyor: " gn nce Dordrecht'de bir handa bilgin bir kiiyle karlatm, onunla
n Ars parva's zerine syletik. vnyordu: bu sanatn kurallarn yle bir ustalkla kulla
ndi sylemesine gre, hangi konuda olursa olsun bir saat konuabiliyormu, sonra ayn konu
zerinde bir saat daha konumas istenirse, ncekilerden tmyle ayr szler bulmas istenir
rmi saat bile konuabiliyormu. Buna inanabiliyorsanz onu kendiniz de grebilirsiniz. B
u adam biraz geveze bir yalyd ve onun kitaptan edinilmi bilgileri beyninde olmaktan o
k dudaklarnn ucundayd."
16. Birinci ve ikinci kural Descartes daha nce Usun ynetimi iin kurallar'da tek bir
kural olarak vermiti, buna gre yntemin z basitten bileie ve bileikten basite ilerleme
dayanyordu. Bu iki ynl ilerlemede basite ulamak bir tr ayrtrmayla, basitten bileie
e gitmek de bir tr biletirmeyle gerekleiyordu. Usun ynetimi iin kurallar'n V. kuralnd
escartes yle der: "Tm yntem baz dorular ortaya koyabilmek iin zihnimizin gzlerini ke
rine doru evirmek durumunda olduumuz nesnelerin dzeninde ve konumunda yatar. En karm
ak ve karanlk nermeleri derece derece en basit nermelere indirgiyorsak, sonra da tm ne
melerin en basitlerinin sezgisinden gene derece derece tm brlerinin bilgisine ykselm
eye alyorsak bu yntemi geree uygun biimde izliyoruz demektir."
17. Sayma yntemi bir btnde tm eleri gzden geirmek, onlardan hibirini dta brakmad
ilmek iin onlar yeniden yeniden saymak anlamna gelir. Daha ok tmdengelime arlk veren
cartes -onun bilgi kuram da bunu gerektirmektedir- tmevarm daha ok bir sayma ilemi ola
rak grr, bu noktada Bacon'n yntem anlayndan iyiden iyiye ayrlr. Descartes Kurallar'
cisinde "Bu sayma ya da tmevarm, nerilen bir soruya bal olan her eyin yeniden gzden ge
ilmesidir" diye bir aklamada bulunur. Yedinci kural yledir: "Bilimi yetkin klmak iin k
onumuzu ilgilendiren her eyi dncenin srekli ve tam anlamnda kesiksiz bir devinimiyle b
iinde ve teker teker gzden geirmek ve onlar yeterli ve dzenli bir saymada bir araya g
etirmek gerekir."
18. Skolastikler gkbilim, mzik, optik gibi bilimleri "matematikler" diye adlandrrlar
d. Descartes da bu terimi ok sk kullanr.
19. Descartes burada bize cebir iaretlerinde yapt yenilii anmsatyor. Onun amac ayr a
nlar teker teker incelemek deil, btn bu alanlar kucaklayacak ve aklayacak evrensel bir
bilim kurmaktr, bir baka deyile evrensel matematii gerekletirmektir. O aritmetik ve ge
ometri ikilemini ortadan kaldrmak iin saylar "izgiler"le (srekli nicelikler) aklyor.
20. Felsefe tm br bilimleri nceler, nk onlarn ilkelerini kendinde barndrr. Metafiz
endirme en nemli temellendirme olarak daha sonraya braklmaldr. Bu yzden Descartes dn
eminde bir bilim adam olarak grnrken daha sonra metafizie ynelecektir.
21. Kuramda zlmemi sorun bizi askda brakr, glklere iter. Eylemde zlmemi sorun y
uramda olduu kadar eylemde de tedirgin eder filozofu. Eylem alannda kararszl gidermek
iin baz davran kurallarn benimsemek gerekmektedir.
22. nc kural tmyle Stoac bir kavray ierir. Bu erevede bu kural tmyle kendine s
kendine egemen olma dncesine dayanr. Descartes, Stoa filozoflarnda yetkin bilgin tipi
ni bulur.
23. Burada drdnc bir kural karmza kyor. Zaten Descartes nc blmn balarnda "
emiti. Filozof, yntemini ortaya koyarken yapt gibi, burada da kendisi iin benimsenebil
ir bir forml ortaya koyuyor. lk kural herkes iin geerli olabilirken, bu rtl drdnc
cartes'n kiisel seimleriyle ilgilidir.
24. Descartes "buraya" derken "Hollanda'ya" demek istemektedir. Hollanda Descart
es iin tm dncesini gelitirmesine olanak verecek dingin bir ortamdr. Siyasal karklk
i Fransa byle bir geliim iin elverili deildir. M. Leroy'nn dedii gibi, Descartes "Fran
a'dan, kralndan ve ailesinden kamtr". Leroy'ya gre "Yaam bir tehlikeden aralksz ka
likeyi aka ortaya koymaz. Ancak bu tehlike mektuplarnda ve gezi notlarnda sezilir".
25. Hollandallarn spanyollarla sava. 1572'de balayan bu sava 1648'e kadar srd. XVII.
ollandas bugnk Hollanda'dan ok bykt, bugnk Belika, Lksemburg, bir blm Fransa top
topraklar uzun sre Kutsal Roma Germen mparatorluu'na bal kald. mparatorluun paralan
spanyollarn denetimine giren lkede gelimekte olan ulusallk bilinci halk toplum sorunl
ar karsnda duyarl klyordu. 1566 ve 1572 ayaklanmalar, ardndan 1576 ayaklanmas span
kanl bir biimde bastrlmt.
26. Descartes "metafizik" szcn soyut anlamnda kullanmaktadr. Yoksa Descartes'n bu er
tm araylar metafizik araylardr.
27. Descartes burada kukuyu dnyann varlndan kukulanma noktasna kadar gtrr.
28. Tanr fikri doutandr, bununla birlikte br doutan fikirlerden ayr olarak, dorudan
kendini vareden tanrsal gcn belirtisini tar, "bana konmu" sz de dorudan doruya bunu
tergesidir. Descartes'da doutan fikirler, imgelemimizin oluturduu fikirlerden de, du
yu organlarmz araclyla elde ettiimiz fikirlerden de daha belirleyicidir. Yapay fikirle
ve edinilmi fikirler doutan fikirlerce belirlenmelidirler.
29. Descartes burada "srekli yaratma" fikrini ortaya koyuyor. Yaratc g yaratcs zerin
alksz etkindir yani her an etkindir. Her varlk bu yaratc etkinlik iinde olmaktan bir a
n bile uzaklaamaz.
30. u forml ya da temel ilke skolastikler iin ok nemlidir: nihil est in intellectu qu
od prius non fuerit in sensu (zihinde hibir ey yoktur ki daha nce duyularda olmu olm
asn). Bu Aristotelesi anlamda bir gerekilik bildirisidir.
31. nce dnceyle ortaya konulabilecek evrensel yasalar sz konusudur. Bunlar matematiin
ve mantn yasalardr. Bu doutan dorular ruhumuzdadr, onlarn kayna da doal olarak t
asalar dnce dnyamz belirlemekle kalmazlar, tm dnyay ynetirler, tm dnyann oluum
koullarn belirlerler. Descartes onlarn belirleyiciliinde dnyann ya da fiziksel varl
arn ele alr.
32. Descartes ksaca Le Monde (Dnya) diye bilinen Trait du monde et de la lumire'den
sz etmektedir. Descartes bu yaptn yaymlamaktan kanmtr. Bunun nedeni onun din ve siy
eleri karsndaki tedirginliidir. O yalnzca Cizvitlerden deil, Protestanlardan da korkma
ktadr; yalnzca bilim evreleri deil, siyaset evreleri de ona rknt verir. Galileo Galil
mahkum edildiinde (1633) Descartes otuz iki yandadr, Dnya incelemesini yeni bitirmitir
, bu yaptnda Galilei gibi yeni grler nce srmektedir. Descartes Galilei'nin bana gele
duyunca incelemeyi ekmecenin altna atverir. Bu inceleme Descartes'n lmnden on drt y
ra yaymlanabilmitir. Descartes, Galilei'nin ada bilimci bak asna bir metafiziki ol
Mersenne'e yazd 11 Ekim 1638 tarihli mektupta Galilei iin unlar yazar: "Doann ilk ned
erini gz nnde tutmadan baz zel durumlarn nedenlerini aratrd ve bylece temelsiz bir
u." Filozof, 1633'te Mersenne'e yazd bir mektupta yle diyordu: "yle ardm ki neredey
zdklarm yakmaya ya da hi deilse onlar kimseye gstermemeye karar verdim. Aka syleye
dnd doru deilse benim felsefemin dayanaklar da yanl."
33. ngiliz hekimi William Harvey (1578-1657) kandolamn buldu, byk ve kk kandolam
gsterdi. Harvey, Cambridge'de renim grrken o zamanlar tp alannda byk atlmlar yapm
a niversitesi'ne gitti, renimini drt yl iinde orada tamamlad. ngiltere'ye dnnce ken
ce pek ok hekimin ilgisini ekmi olan kandolam sorununu ele ald. Gerekte kan damarlar
birlerine bal olduu Hippokrates zamanndan beri biliniyordu. Hippokrates yle der: "Tm b
dene yaylm olan damarlar bedeni ruhla, zsuyuyla ve devinimle doldurmakla zgn tek bir d
amarn kollarndan baka bir ey deildirler." Hippokrates yle srdrr: "Bir damarn nered
rede bittiinin bilinmediini biliyorum, nk bir dairede ne balang ne de biti vardr" (
er, Histoire de la mdecine'e baknz, Marabout, Verviers 1962, s. 130-131). "Kandolam" t
erimini kullanan ilk kii Harvey oldu. Daha nce Vesalius damar dizgesini gzlemlemi, b
ir organ beslemekle ykml her ana atardamarn belli bir toplardamarla ilintili olduunu g
termiti. Kandolam konusunda kesin bilgiler ortaya koyma baarsn Harvey gsterdi, kan d
minin dolaml olduunu, bir ini kla gereklemediini bildirdi.
34. Buraya kadar Harvey'i kan dolamn bulduu iin ven Descartes bu noktada ondan ayrlr
nu eletirir. Harvey'e gre kan atardamarlara gnderen yrein kaslmasdr. Descartes'a gr
an genletiren yrek ss onun devinimini salamaktadr.
35. Descartes burada Galileo Galilei'den sz ediyor.
36. Descartes burada bilimsel ilerlemeler iin ortak almann neminden sz ediyor. Onda bu
tr grlere pek raslanmaz. O daha ok kendi deneyimlerinden ve kendi amalarndan szeder.
zaman yalnz yaamay yeleyen Descartes'da birileriyle birlikte alma istei pek yoktur.
37. Sokrates'den nceki filozoflar.
38. Descartes burada gene ynteminin zn duyurur bize: hibir olas bilgiyi bilgi diye alm
amak, onu tmyle bilgi alannn dna karmak, yalnzca ve yalnzca kesin olan benimsemek
emeyle Descartes Aristoteles'le ve ardllaryla yani skolastiklerle olan ayrln bir kere
aha ortaya koymu olur.
39. Ferdinand Alqui'nin de belirttii gibi, burada Descartes deneysel yntemden sz etm
ektedir. Filozof olgular "sonular" diye alyor. Onlarn kantlanmas olas deildir, nk
a sonu kantlanamaz, onlarn varl ancak deneysel olarak saptanabilir. Ancak onlar akla
erekir. "Onlar ancak karsandklar ilkelere balandklarnda aklanm olurlar. te yandan
kendilerini varsaymlar olarak, sanlar olarak ortaya koyarlar. Onlardan kalklarak d
eneye ulalabildiinde onlar olgularla aklanm olurlar. Kesin olan, metinde de belirtildi
gibi, herhangi bir dngnn olmaddr. Bir baka kesinlik de, byle bir yntemin bizi kesin
yeceidir, ancak olasla gtrebileceidir, buna gre Descartes'n ikinci blmde belirtti
pek uymaddr" (F. Alqui).
40. Gerekte Descartes bilimsel abalarn burada bitirir, bundan sonra metafizie ynelecek
tir. Onun bundan byle vaktini hekimlie ayracan sylemesi anlalr gibi deildir.

You might also like