You are on page 1of 236

Bahattin YILDIZ1963 Mardin dogumlu.

Ilk ve ortagrenim sreci; Elazig, Batman, Bursa ve Kayseri


illerinde geti. 1987 yilinda I..Hukuk Fakltesinden mezun oldu. Avukatlik stajini Mersinde yapti.
Askerlik sonrasi Adanaya yerlesti. 1990 yilindan beri serbest avukatlik meslegini Adana Barosu yesi
olarak srdrmektedir.

"Byktr, Duyana; KK SES!" adli yks; Trkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonunca seilen
ve her biri degisik yazarlara ait on yk ile birlikte, "Bakkal ykleri" isimli kitapta yayimlanmistir.

Bir elestiri yazisi; izedebiyat.com web sitesi yesi bazi yazarlarin rnleriyle birlikte, izlenim yayinevi
tarafindan ikarilmis bulunan 2003 e-debiyat yilligi isimli kitapta yayimlanmistir.

Yazar, hukuki.net adli web sitesinin yetkili yneticilerinden biridir.

Imgelem ocuklari adli aylik derginin sayisinda Srdrlebilir Roman Anlayisi baslikli deneme
yazilari yayimlanmistir.

Agustos 2003de Dansz Kivirmalari adli romaninin matbaa baskisini kendi yayini olarak ikarmistir.

Istakoz Bys, yazarin yayimladigi ikinci romanidir.

Bu romanda geen:

Kisi, kisilik, olay ile yer ve zamanlardan; gerek yasamda dogrulugu sabit olanlari disinda tmyle hayal
rndr.

Yapit Adi Istakoz Bys

Roman No 2

ISBN975-270-344-5

1.Basim Agustos 2004

Yazan Bahattin YILDIZ


Iletisim

Ofis Inn Parki Yani. zel Sancak Apt

Kat. 6 D. 23 01060 Seyhan/Adana

Telefon0322. 363 63 52 - 0552. 376 74 06

E-posta starbah@hotmail.com

Dzelti

Mehmet AK -Ilhan KEMAL-Bahattin AVCU-Zeki KARAASLAN

Kapak Resmi

Mahmut ADANIR

Kapak Tasarim

Furkan Ajans

Anadolu Reklam Ajansi

Baski ve Cilt

Furkan Ajans Reklam ve Matbaacilik Hizmetleri

Tepebag mah. 13 sk. N.44 Tlf : 3519684 Adana


GENEL DAGITIM

Yazarin tm yapitlarinin Genel Dagitim adreslerini iletisim kurarak ya dahttp://


dansoz_kivirmalari.tripod.comsitesinden grenebilirsiniz.

Animsatma

Bu kitabin Fikir ve Sanat Eserleri Yasasina gre, yayimlama da dahil tm haklari yazarina aittir.
Elektronik ortamda kaynak gsterilerek yayimi, okunmasi serbest ve cretsizdir. Elektronik ortam disinda
ise; tanitim ve elestiri gayesine uygun alintilar hari, yazarin yazili izni olmadan hi bir sekilde kopya
edilemez, ogaltilamaz ve yayimlanamaz.

ABDnin Psikolojik Savas Lejyonerleri

ABD, yurtdisinda da ikarlarina uygun sonulari elde edebilmek iin; her alandan hizmet alabilecegi bazi
kisi ve kisilikleri, zellikle bir kisim medya mensuplarini parayla, inceleme gezisi davetleriyle, egitsel amali
fonlarla, bazi ayricaliklarla, hediyelerle, cazip ve ikna edici tekliflerle kendine baglamaktadir.

Bu tr faaliyetleri, resmi olmayan bir sekilde yrtrken, 11 Eyll sonrasi salt medya alaninda bu
alismala-rina merkez olacak Stratejik Etkileme Brosunu resmen kurmustur.
New York Times, 19 Subat 2002 gnl sayisinda yayimladigi, "Pentagon yurtdisinda hassasiyetleri
etkilemeye hazirlaniyor!" baslikli haberle, "ABD kongresince, ynetime saglanan 10 Milyar dolarlik ek
bteyle Ortadogu, Asya ve Avrupa lkelerine ynelik, kisa adi OSI olan <Stratejik Etkileme
Brosunun> kuruldugunu" kamuoyuna duyurmustu.

Pentagon, OSIin alismalarina yardimci olmasi amaciyla, Irak ve Kuveyt konusunda CIAya
danismanlik yapan Rendon Group adli halkla iliskiler firmasiyla anlasma imzalamistir.

Bir Pentagon yetkilisinin New York Timese verdigi gizli bilgiye gre, Stratejik Etkileme Brosu,
yabanci lkelerdeki medya kuruluslarini, <Karanin karasi, beyazin beyazi> taktiklerle maniple etmeyi
amaliyor. Bu amaca ulasmak iin gerektiginde yalan haber retip bunu dolasima sokabilecek

Haberi veren New York Times Gazetesi, editr stunlarinda bu operasyonu elestirip, Ters tepebilecek
bir silah oldugunu belirtmis, Reuters, AFP gibi haber ajanslarinin bu faaliyetten etkilenebilecegi, yalan
haberlerin dnp, dolasip ABD basinina da girebilecegini hatirlatmisti.

Dnya apinda, internet ortami dahil yazili ve grsel basinda sansrleme, filtreleme, saptirma, 'karayi
ak-aki kara' gsterme gibi dezenformasyon faaliyetlerine girisen bu broya karsi lkemizin bir kisim
yazarlari, dikkatli olunmasi gerektigini esitli yazilariyla vurgulamislardir.

Pentagonun, Afganistandan sonraki ilk hedefinin Irak oldugu, bu operasyonda destegi istenen en nemli
lkenin Trkiye oldugu dsnldgnde, OSIin, lkemizde baglanti kurdugu kisi ve kisilerin kimler
oldugu bazi evrelerde merak konusu olmustur.

Byk bir btesi olan bu bronun baglanti kurdugu ve aslan payini alan gazeteler ile ogunlukla bir
medya kurulusunda bulunan bazi yazar ve haber-yorumcularinin adlari, byk illerde bulunan bazi
evrelerde dilden dile dolasmaya baslamistir.

Evet, varolan durum, yeni bir kavramda yeniden doguyor;

'ABD Sicak Savas Lejyonerligine' esdeger, 'ABD Psikolojik Savas Lejyonerligi'...

Insanligin Hainleri Pusu Kurmus adli elektronik gazeteden. (*)

(*) Romanda adi geen ve gerekte olmayan bir elektronik gazete.

ISTAKOZ BYS
1

Yorulan bacaklarina ragmen yagmurun islattigi kaldirimlari inadina adimliyordu.

Arada banklarda dinlenerek, gleden beri srdrdg bu eylemle, ayakkabilari estetik yapisini biraz daha
bozacak kadar kabarmisti.

Taksimi, Besiktasi dolastiktan sonra yeniden dnmst, Gece uyumaya ayrilmis gn dilimidir savini;
sakinlerine ve konuklarina geersiz kilan Beyoglu sokaklarina...

Gece; burada temsil etmezdi karanligi...

Eglence merkezlerine, barlara, restoranlara, ufak otellere ev sahipligi yapan cadde ve sokaklar, -bilinli
veya bilinsiz- gecenin abucak bitmemesi iin dua eden insanlari barindirirdi

Tek basina ya da birka arkadasiyla birlikte eglenenler...

Dertliyim yazisi okunabilecek kadar belirgin ve derin izgilerle kapli yzleriyle, kplerinde biriktirdikleri
zehirleri karsisindakilere akita-rak efkar dagitma abasi iinde olanlar...

Bedenlerini veya zulalarinda bulunan uyusturucuyu satarak para kazanmaya alisanlar...

Ve daha birok degisik gdlerle hareket eden insanlar...

Siniflandirmak zordu onlari...

Yorgunluk ve Aliktan olusan ifte acinin agir ykyle inadina yryen adami, anilan ya da anilmayan
genel siniflandirmalardan herhan-gi birine girdirmek olasi miydi?...

Bilinmiyordu
'zdal,' isimli gencin bu gece; barindigi evin disinda, Beyoglu'nda zaman geirmesini sira disi bir olgu
gerektirmisti...

Arkadasi Gazi'nin zel bir isi nedeniyle, onla birlikte kaldiklari daireye kusluk vaktine kadar geri dnmesi
yasakliydi.

Gazinin her hafta sonunda gpegndz birlikte oldugu kiz arkadasi, her nasilsa yatili kalmak istemisti bu
gece.

Geri bu durumu olagan karsilamisti. nk, bugn nisan ayinin on biriydi. Nisan ayi ve on bir sayisi
kendi iin hep ugursuzluklari temsil ediyordu...

Hafta sonlari kolay oluyordu onlari yalniz birakmak.

Gazide zorlanmazdi, mahcubiyet duymazdi kendisine karsi.

Ya bu gece?...

Sevgilisi gelmeden nce szckler nasilda yuvarlanmisti Gazinin agzinda.

Demek istedigini aiklikla sunamamanin verdigi gerginlikle nasilda terlemisti, soguga yakin ilik odada...

Evini kendine kullandiran, tm gereksinimlerini sigara parasi dahil- karinca kararinca karsilayan Gaziyi
zor durumda birakacak kadar anlayissiz degildi.

Barinabilecegi baska bir yer olmamasina karsin Bir arkadasinda kalabilecegini belirterek rahatlatmisti

Aksi durumda, bir geceligine de olsa soguk sokaklarda zaman geirmesine neden olmadan sizlayacak
vicdaniyla bas basa birakmis olacakti onu.

Iyi bir insandi Gazi.

Ama, iyiliginde bir siniri vardi. Yasaminin tm alanlarini kendine gre ayarlamasini beklemek olmazdi
ondan. Gazide tasabilirdi bir gn ve o bir gn geldiginde isin ucunda sadece evden degil, Istanbuldan da
olmak vardi.

O, annesi veya babasi degildi. Akrabasi da degildi. Sadece Basin-Yayin Fakltesinde ayni dnemleri ve
amfileri paylasmis iki arkadastilar.

Okuldayken de ok yararini grmst.

Ondan az mi kopya ekmisti?...

aliskan olanlarin bencilligini sergilemeyerek ve tm riskleri gz nne alarak sinav kagitlarini neredeyse
arsaf arsaf nne sermemis miydi?...
Aksam karanligindan, gece yarilarina kadar Lalelide atigi ve ogu msterilerinin Romen turistler oldugu
isporta tezgahinda, yzn gldren terlik satislari yapamadigi gnlerde, bu durumu somurtkan suratindan
anlayan Gazi, az mi teselli vermisti?...

Bazen ihtiyaci olmadigi halde alisveris yaptigi gibi, yurttaki grencilere satilmasinda aracilik yapmisti.
Verimli satislari olmustu. Sevilen biriydi ve sevenleri onu kirmiyordu.

Terlik satisini, bir zabita memuruna son yakalanisiyla noktalamisti.

Bikan ve biktiran kovalanmalardan iyice tiksinmisti. Zabita Blge Sorumlusu bir daha satis
yaptirmayacagina, 'namusu ve serefi zerine' yemin etmisti. Mimlenmisti. Bu olay isportaciligi birakma
isteginin tuzu ve biberi olmustu.

Isporta isini, son sinifin ikinci dneminde birakmisti.

Kaldigi grenci yurdundan ise, iki ay sonra ayrilmak zorunda kalacakti.

Basin-Yayin Fakltesinden mezun olup, ikis belgesi eline tutusturulduktan iki gn sonraydi. Devlet
yurdunda kalmasinin ynetmelige aykiri olduguna dair tekrarli anlatimlarla ikmasi istenmisti.

"Kalacak yerim yok!..."

"Parklarda mi yatayim?...

"Is buluncaya kadar idare etseniz?..."

yalvarmalarini dinleyen kulaklarin sahipleri anlamsiz gzlerle bakmislardi kendine...

Zorla atilmisti... Karsi koymak bu sonucu engelleyememisti.

Otelde bir gecelik kalacak kadar bile parasi yokken, imdadina yine Gazi yetismisti.

Beyoglunun arka sokaklarinin birinde bulunan derme atma drt katli bir binanin st dairesindeki evine
kabul etmekle, yardimini grmst bu kez

Gazi; ailesinin destegiyle kiralamisti burayi.

Yine, ailesinin destegiyle Krebe Medyasinda is bulmustu.

Krebe gazetesinde, alt dzeyde muhabirlik, kk apta sokak gsterilerinin haber ve yorumlarini
yapiyordu.

Yine ayni medyaya ait Krebe Televizyonunda begenilen haberleri kullaniliyordu.

Ykselebilecegine iyi bir yere gelebilecegine olan midini, srekli zdal'la da paylasiyordu.
Azimliydi, yetenekliydi, gzn budaktan sakinmayan dogal bir yapisi vardi. Onun mesleginde ykselmesi
ve ilerlemesi zdal iinde yararli olacakti.

"Lan!..." derdi, gzn kisarak Gazi. "Iyi bir yere geleyim, seni bizim holdinge aldirmazsam serefsizim!"

Istanbulda kalabilmesinin tek dayanagi Gazi olmustu.

Birakin ortak giderlere katki sunmayi, znel giderleri dahi Gazi tarafindan karsilanmaktaydi.

'Is buldugunda giderlere katkida bulunacagina' dair vaadinden bu yana, bes aya yakin bir sre gemisti...

Bu durumu daha ne kadar devam ettirebileceklerdi?...

Gazi, daha ne kadar sessiz kalacakti?...

Gazi'nin son zamanlarda merakin tesinde bir edayla, "Is bulamadin mi?..." sorusundaki slubu; kirmizi
isiktan nceki sari isik gibi geliyordu

"Insan istedigi isi bulamadiginda, buldugu bir isle idare etmeli..." eklemesi ise sari rengi olanca netligiyle
gsteriyordu.

Byle giderse bir gn kendisini idare etmeyi birakacak miydi?...

Onunla yol ayrimina gelecekler miydi?...

Kim bilir?...

Bu olasiligin gereklesmesi cehennemi bir yasamin baslangici olacakti.

ok sevdigi babasinin lmnn daha kirki dolmadan, annesinin ekonomik nedenle evlenmek zorunda
kaldigi magandayla ayni atiyi paylasmak zere Bursaya gitmekten baska are kalmayacakti.

Bir baska seenek daha vardi.

Parklarda yatmak!...

Soguk havaya hi dayanikli degildi.

Gazetelere geebilecek, "Basin-Yayin Fakltesi mezunu bir gen, parkta yatarken donarak ld!" sr
manseti gzlerinin nne geldi.
Bu haberi, l halinin dahi hazmedebilecegini sanmiyordu.

Bir omuz darbesi dsncelerinden siyrilmasina neden oldu.

Vuran taraf kendiymis gibi, "Pardon!..." dedi.

Vuran omuzun sahibi ukalaydi. " Pardon ikti ikali ayilar ogaldi!" diye bagirdi.

zdal, duymazliktan geldi ve adamdan iyice uzaklasincaya kadar adimlarini hizlandirdi.

evreyi gzlemeyi yeniden srdrmeye basladi

Restoranlarin, barlarin, meyhanelerin aik kapi ve pencerelerinden gelen degisik trde mzik sesleri ile
insan ve ara sesleri birbirine karisiyor, bira, raki, sarap kokulari bu karisima ikincil katkida bulunuyor,

yanip snen panolarin farkli isiklari, bana gelin vurgulamasi yapiyor-du

Hassas kulaklar, seici gzler ve iyi koku alan burunlar; bunlarin ikis kaynagini olusturan yerlerde
bulunan msterilerin beyin yapilari, kltr ve zevkleri, hatta giyim kusam tarzlari konusunda isabetli
yorumlarda bulunabiliyordu...

Tabi ki, ekonomik yetersizligi nedeniyle znel tercihini kullanamayacak konumda bulunan kisiler bu
yorumlarin hata payi olacakti.

Bu sokakta; eglenme, efkar dagitma, alkol alma, ask yapma, mzik dinleme ve daha birok ynden her
kesimden insanlari karsilayacak isyerleri mevcuttu.

zdal, kendi zevkine uygun bir mekani bulmakta acemilik ekmeyecek kadar iyi bilirdi bu sokaklari...

Ama, yeme ime hala paraliydi ve cebinde ise hi para yoktu.

Su anda bulundugu konuma o kadar ok kinlenmisti ki; zerinde bulunan pards, Gazinin emaneti
olmasaydi, oracikta ikarip, "Satilik Pards var!" diye bagiracak, msteri iktiginda ise satacakti.

Hi msteri ikmamasi durumunda bir sis kusbasi ile iki duble rakiya dahi takas edebilirdi

'Satsam!' ne kadar ok kizardi, Gazi...

Istanbulda kalabilmesinin tek dayanagi olan Gazininde, bir tahamml siniri olmaliydi.

Onu kizdirmamaliydi...
Buzdolabinda bulunan az salami yarim ekmekle gtrdg sabahin 9.30un dan beri agzina yiyecek
namina bir sey girmemisti.

Masa zerinde bulunan, Gaziye ait bir sigara paketinden aldigi drt adet sigarayi ise, yak-sndr
metoduyla ierek bir sre idare etmisti.

Param var! demisti, Gazinin Paran var mi? sorusuna.

nceki gn aldigi parayi, tutumlu harcayamadigi geregini saklaya-rak

Yemek istiyordu...

Sise suyu istiyordu...

Sigara istiyordu...

Raki istiyordu...

Eglenmek, efkar dagitmak istiyordu.

Grdg dekolte giyimli kadin bedenleri, cinsel drtlerini harekete geirmisti...

Birde seks yapmak istiyordu.

Istedigi ok sey vardi.

Ama birini dahi elde edebilecek parasi yoktu.

Gereksinimlerinin en azindan birinin karsilanmasiyla; gerginlesen bedeninin, sinir tellerinin, mide


gurultularinin, beyin agrimasinin ve feri snen gzbebeklerinin az da olsa normallesmesi saglanabilecekti.

ste vuran arzu, aligini bastirmakti. Beyoglunun arka ve n sokaklarindan yayilan her esit izgara
kokusu, kokore, sakatat, balik kokulari; burnundan beynine, beyninden midesine vuruyordu. Mide
asitlerinin asiri ve bosa alismasi hafife gbegini bile sisirmisti.

Grdg yiyecek trnden her sey, gzlerini yuvasindan ikaracak derecede eperlerini zorluyordu

niversite yillarinda edindigi toplumcu dsnceleri nksetti. Geldigi noktayi, bir kez de bu bakisla irdeledi
bir sre
Merhum babaannesinin, srekli tekrarladigi bir atasz kulaklarinda inladi.

"Biri yer biri bakar, kiyamet ondan kopar!"

Hznl bir glmseme yansidi yzne...

Kendisi 'A'ti!...

Lakin grdg herkes ve hatta sokak aralarinda basibos gezinen kediler ve kpekler dahi bir seyler
yemis, yiyor veya yemeye hazirlaniyor-lardi.

Hele, dislerinin arasinda kalan yemek artiklarini yeni icat olmus kalin krdanlarla temizleye alisanlar yok
mu; sayet atasz dogruysa kiyametin aik ve kesin tahrikileri olmaliydilar...

Ah Babaanne!!!...

Yzlerce kez kiyamet kopmaliydi, ama kopmuyordu. Alik kiyametini yasayan ise, grnrde sadece
kendisiydi.

Hassas burnu, yemek ve iki kokulari armonisine gizlenmis kenef kokusunu ayristirdi. isinin oldugunu
animsatmisti bu koku... Kasiklari-nin agrimasinin yorgunluk disinda bir nedeni de bu olmaliydi.

Ufak ve salas bir meyhaneye, omuzlarini kalkik tutarak, ggslerini diklestirerek msteri grnts verip
girdi.

WC yazili kapiyi bulmakta zorlanmadi.

Ihtiyacini giderdi. Elini yzn, kprttg sabunla yikadi. Bol suyla duruladi. Avucuna akittigi sudan,
-tadi hosuna gitmese de- kana kana iti.

Lavabonun bulundugu yerden dis kapiya ynelirken; boyca uzun, kiloca iri bir garson bos masalardan
birini isaret ederek buyur ettiginde, "Kontak anahtarini arabada unuttum," diyerek sivisti meyhaneden.

Zor anlarda agzindan dklen ani yalanlara bayilirdi. Bu da ayri bir yetenek olmali, diye geirdi iinden.

Basi dnyordu. Kokular, grgler ve duyumlar sarhos etmisti...

Civardakiler, yedikleri ve itiklerinden sarhos olurken, kendi bu eylemleri gereklestiremeden sarhos


olmus gibiydi.

Alik, nefes alisverislerini doyurucu kilmisti. Neyse ki, aldigi hava bedavaydi. Kimse hesap pusulasi
uzatmiyordu.

Kahkaha ve yksek oktavli insan sesleri igren ugultulardi, kulaklarinda.


Bulunmak istedigi bir koroda, korist olamayan bir sanatinin hznndeydi...

Kendine glyorlar gibi gelmisti bir an.

Aralarinda ilkgretimi bile tamamlamamis insanlar da olmaliydi...

Onlarin kendinden stnlg bir sekilde elde etmis olduklari maddiyatlariydi.

Kltr ve egitimdeki dzeyi, beyninin iyi alismasi, yogun bir bilgi birikimine sahip olmasina ragmen,
cebinde bir eyrek ekmeklik kokore veya midye alacak parasi dahi yoktu...

Egitim tek basina karin doyurmuyordu...

Bos bir bira sisesine ayakkabisinin ucuyla vurdu.

Bira sisesi, nde yryen bir kisinin ayakkabisinin terkine hafiften dokundu.

Geriye dnen adam, zdala kibarca bakip, mirildandi. "Bu sokagin sarhoslari bazen ekilmez
oluyorlar!" dedi ve yoluna devam etti.

zdal, bulundugu sokagin sonuna gelmisti. Yan sokaga sapti. Bu sokagin da kalabaligi ncekinden az
degildi.

Bireyler, kkl bykl gruplar yine zerine geliyordu sanki.

almakta olan mzik paralarina karisan bu insan selinden ikan sesler, aliktan kaynakli kulak
inlamasina ekleniyordu.

mr boyunca hibir sey yememisesine alik ekiyordu.

Karnini doyurma karsiliginda, kalan mrnn yarisini bile vermeye raziydi.

Dikkatini kalabaligi yararak, aralarindan siyrilarak, hizli adimlarla bulundugu yne dogru gelmekte olan
bir kadin ekti.

Siyah renkli bir pelerin ve blucin giymisti.

Kapsonluydu.

Gzlerini seememesine ragmen kendisine baktigi hissi uyanmisti.

Ortama uymayan bir yrys sergiliyordu.


Sanki yrmyor, kayarcasina ilerliyordu...

evresine gz gezdirdi.

Kendisi disinda ona dikkat eden yoktu.

Aralarindaki mesafe git gide kisaldi...

Kisaldi...

zdal!... zdal!... seslenisini duydu.

Arkasina bakti

Ayni adi tasiyan baska birine mi seslenilmisti acaba?

Basini yeniden kadina dndrd.

O, omuz hizasina yaklasmisti...

Onun, gel mimikli el isaretini grdgnde, beni takip et fisiltisini duydugunda dizlerinin bagi
zlmst.

Hemen toparlandi. Geri dnerek onu takibe basladi.

Davet eden kadin hizini azaltmamisti.

zdalda hizlandi.

Onun hizina ayak uydurmaya alisiyordu. Normal yrysyle aradaki mesafeyi kisaltamayacagini
anlayinca, kosar adim pozisyonuna geti.

Kalabalik gizleyiciydi...

Gzden kairmamaliydi...

Henz tanismamis, bir ift laf dahi edememislerdi. Adini, sanini, ikametgahini dahi bilmedigi bu bayani
gzden kairdiginda, bir daha gremeyebilirdi.

O kadar insanin iinde sadece kendisine gel demisti...

Bir oguna gre yakisikli oldugunu biliyordu.

Yine de kalabalikta fark edilmek oksayiciydi.

Baskalarina hi bakmamis, incelememis, gzlerini kendisine sabitle-yerek yaklasmisti...

Kendisini hedeflemisti... Bir baskasini degil...


Baskalariyla kendisini veya kendisini baskalariyla kiyaslamamisti... Hem buna zaman ve mekan da uygun
degildi...

O, ok hizli yaklasmisti...

Szsel ve mimiksel sinyalleri hizini kesmeden verip uzaklasmisti.

nceden tanisiyorlar miydi yoksa?...

yle olsa bile los aydinlikta ve kalabalikta nasil fark etmisti?...

Bulunduklari sokagin ksesinden dnsn alan kadinin pesisira kendi de dnd...

Kadin, kaldirimi bes adim arsinladiktan sonra, caddenin karsi kaldirimina geti.

Bir baska sokaga girdi.

zdalda ayni sokaga daldi.

Sokagin her iki yani, iki- katli evlerle siraliydi. Olabildigince sessizligi yasayan ve yasatan parke
taslariyla dseli sokaklardan biri...

Sokak lambalarindan yayilan snk ve yorgun isiklar kadina egzotik bir hava veriyordu.

Kadinin yrysnde narinlik izlenmese de, ekici bir bedeni sunuyordu dissal grnts...

Kadinin ayakkabi topuklarindan ikan "Tiik!.. Tik!... Tiik!..." seslerine;

zdalin sahte japon kselesi tabanli ayakkabilarindan ikan,

"Taak!... Takk!... Taak!.." sesleri yanit veriyordu.

Bir mzik parasinin iki enstrmani ya da iki ozanin asik atismasi gibiydi bu sesler.

Yolun bozuk kesimlerinde daha bir kalinlasan sesler...

Gecenin karanlik sokagi, bu sesleri zenle kucakliyor, iine aliyor, hazmediyor ve akordunu yapip, akis
veriyordu

Sokak, geis hakki tanidigi iki insanla konusmak, gecenin hznn paylasmak istiyor gibiydi.

Sokakta kimsecikler grnmyordu; takip edilmesini isteyen kadin ile takip edilmesi istenen (ve takip
eden) zdal disinda.
"Tiik!.. Tik!... Tiik!..."

"Taak!... Takk!... Taak!.." sesleri disinda, sessizlik hakimdi...

Kadinin daha da hizlandigi ayak seslerinden bile anlasiliyordu.

"TikTikTIk! TikTIkTik!..."

zdalda, ayak uydurdu bu hiza.

"TakTakTak! TakTakTak!...

"Tik Ik Tk!.."

"Tak Ak Tk!.."

zdalin solumalari da eklenmisti ayakkabilarindan ikan kalin seslere...

"TakHuh! TakHoh Tk Offf!.."

Bu hiz ve kosusturma nedendi?...

Artik sonlanmasi gerekmez miydi?...

zdala gre sonlanmasi gerekiyordu.

Takip etmekte oldugu kadini da uyarmaliydi.

Seslendi.

"Bekler misiniz!?..."

Kadin, yrysn sonlandirmadan, basini doksan derece evirdi.

Eliyle, "gel" isareti yapti


Kadinla ilk yzlesmesinden nce yrmeye dermani kalmamisken, kadinin daveti kendisine
azimsanmayacak bir enerji vermisti. Ama bu suni enerjide bitmisti. Burnundan ve arkasindan soluyordu.
Unuttugu aligi olanca siddetiyle yeniden geri dnmst hem.

Kadinin bulundugu taraftan esen yel, ten kokusuyla karisik parfm kokusunu burnuna fledi. Agir ama
ekici, cinselligi agristiran ve uyaran bir kokuydu. ekti... ekti... ekti... Ii bir hos olmustu. G
gelmisti. Artik aligini, acisiz hissediyordu. nne su an hangi yemegi koyarlarsa koysunlar ikinci planda
kalacakti. Kokuyu barindiran nesne ncelik kazanmisti...

Takip ettigi kadinla kapali bir mekani paylastiklarini hayal etti. iriliplak uzandiklarini...

Grnm, kokusu teninin bir zar kadar ince ve hassas oldugu duygusunu veriyordu. Byle bir yapiya
sahip olan kadinin kemikleri de ince ve yumusak olmaz miydi?...

Kadinin omzunu; kemigiyle temas edinceye degin, kanatircasina disledigini hayal etti. Kuru agzi
sulanmisti. Agiz suyunun aktigi hissiyle, elinin tersini dudak kenarlarina gtrd. Ama yaslik yoktu. Akinti
hissi kendi kuruntusuydu...

Kemik kemiren bir kpegin grnts canlaninca gzlerinde, zelestiri yapmaya basladi....

'Samalama!' dedi... Mide aligiyla, cinsel aligi birbirinden ayriydi. Alanlari birbiriyle karistirmamaliydi.
Gdleri alik merkezli; sama sapan salgi, duygu ve dsnce retiyordu.

Zihninden geen sama dsnceleri onaylamadika, benligi kabul etmedike bir zarari olmazdi. Lise
dnemindeki psikoloji hocasinin, srekli verdigi bir rnegi animsamisti.

<Yilanin aynadaki grnts isirmaz!>

Yinelemelerle kafasina kazinan bir szd. Gerekli olan bir zaman ve mekanda animsamisti yeniden...

<Bazi dsnce ve hayallerin asiri yinelenmesi; dsnsel saplantiyi, bu saplantinin srekliligi durumunda
-benlik istemese de, haz etmese de- eyleme dklmeye nclk yapabilir!...>

Bu teoriyi, bir kitaptan okumustu. Kitabin ismini ve yazarini animsamiyordu, nemlide degildi.

Felsefi tartismalarin zamani degildi. Yasamakta oldugu zaman ve mekana dnmeliydi...

Ya kadin, avucunu yala derse...?

yle yagma yoktu. Bu kadar yolu yorgun bacaklarla, a mideyle yrmsken, dili bir karis disaridayken
kpek muamelesine ugramayi kabul etmeyecekti...

Gel! davetinden, eli bos dnmenin agirligini tasiyabilecek kadar gc kalmamisti.


Soyunmazsa, zorla soyacakti...

Buna cesaret edebilir miydi?...

Yanitlamadi

Bu arada, kadin sokaktan sokaga geerken, sokaklari ardi ardina kovalarken, zdal; onu ve dolayisiyla
sokaklari kovaliyordu.

Getigi sokaklar ise zdali...

Ilk issiz sokaktan sonra getigi tm sokaklar birbirinin ayni gibiydiler.

Ardinda biraktigi sokaklar sanki srekli yineleniyor, ayni yerleri bir ok kez arsinlamis gibi geliyordu

Bir sokagin daha sonuna yaklasiyorlardi.

Kadinin, her sokagi dns aninda olusan; gzden kaybetme korkusu, kalbinin vurus ritimlerini
ykseltiyordu.

Bu endiseyi duymamak iin daha ok yaklasmaliydi.

Ne kadar ok yakinlasirsa ona; o kadar uzaklasacakti kalp arpintila-rindan...

Adimlarini biraz daha hizlandirdi.

Kseyi dndgnde kadinla arasindaki mesafenin -drt adimlik kadar kaldigini grd.

Kesik kesik duyulan soluklarini, onun ensesine hissettirmesine ramak kalmisti...

Yakin sokaklarin birinden gelen,

"Booozaaaaaaa!!!... Booozaaaaaaa!!!" bagirtisi kulaklarinda inla-di...

Lanet okudu, bozaciya ve ikardigi sese...

Aslinda bozacilari ok severdi; sattiklari bozadan dolayi.

Her animsadiginda eksimtirak tadini damaginda hissederdi

Bozaya olan bu nefreti, son zamanlarda altlara ittigi taze bir anisini agristirmasindan kaynaklaniyordu.
Bir haftaligina Bursaya ziyarete gitmisti. Annesinin, ikinci evliliginden sonraki bir zamandi. Her gece yarisi
vey babasinin; bozaciyi agirarak birka kadehi annesiyle birlikte devirmesi sonrasi, annesinin, zdal
duyacak!... Yeter!... Her gn her gn olur mu? yalvarmalarina karsin neredeyse zorla gereklestirdigi
cinsel birlesme esnasinda, soluksuz kalan astimli hastalar gibi ikardiklari sesler ile karyolanin pasli
yaylarindan ikan kulak tirmalayici gicirtilar, uyuyor grntsyle uyanik kaldigi yatak odasina kadar gelen
igren seslerdi...

"Booozaaaaaaa!!!... Booozaaaaaaa!!!" bagirtilari o igren sesleri de var etmisti kulaginda.

"Pooof! Pooof!!! Pooof!... Gicirt!... Gic!... Gici!..."

vey babasinin; annesine bir anlamda zorla tecavz esnasinda, onlardan ve bulunduklari karyoladan
ikan,

Pof! Hoh!... Huh!... Pooof!!! Puf!... Gicirt!... Gic!... Gici!!!.. sesleriyle, su an duydugu sesler;
kulaklarinda varolan karma, ilintisiz seslerle uyuma gemis, uyumlu notalara dklms gibiydi.

Kadinin ayakkabilarindan ikan; TikTikTIk!... lar...

zdalin ayakkabi ve solumalarin dan ikan, TakTakTak!.. TakHuh! TakHoh Tk Offf!... lar...

Bozacidan ikan "Booozaaaaaaa!!!... Booozaaaaaaa!!!..." lar

Bozuk sokak lambalarindan ikan Vijjjjjjj!!! sesleri...

Uzaktan gelen kpek havlamalari...

Sokak; artik ayakkabi seslerinden daha fazlasini barindiriyordu...

Tm yankilaniyordu zdalin ve kadinin kulaklarinda;

TikTikTIk!...

TakTakTak!..

TakHuh!

TakHoh! Tk Offf!...

Booozaaaaaaa!!!... Booozaaaaaaa!!!...

Pof! Pooof!!! Puf!...

Gicirt!... Gic!... Gici!!!..

Vijjjjjjj!!! Hav! Hav! Havvvv!!!..."

Sokak, sesleri tmyle aksettirmekte zorlaniyordu.


Kisaltmalara geti;

"Boza! Gicir! Off! Hav!

Tak! Pof! Huh! Tik! Poff!

Gic! Vijj! Gicirt!! Hav!...

Bozofav Gicirtak Huhvij

Pofhav Tikof !...

Botatik Havcir Favhav!.. "

Her seye ragmen cani ekmisti, bozayi...

Acaba takip ettigi kadinda boza sever miydi?...

Seviyorsa, sokakta birer kadeh ime teklifinde bulunmasina ne derdi?...

Teklifini kabul ederse, bozalarin parasini der miydi?...

Boza, cinsel istegi kamilayici zellik de barindiriyordu. Boza imelerinin bu ynden de yarari olacakti.
Arzu ettigi olasilik gereklesirse; gacir gucur ses ikaran bir karyola zerinde bile cinsel birlesmeye
raziydi. vey babasi ile annesinin cinsel birlesmeleri esnasinda karyoladan ikan ve kulagindan silinmemis
sesler rahatsizlik vermis olsa da, bu kez benzer seslere alisacak, belki de mzik sesi gibi algilayacakti...

"Bayan!... Boza sever misiniz?..." szckleri istem disi dkld agzindan...

Sokagin ortasinda yrmekte olan kadin, aniden durdu...

Geri dnd.

Isaret parmagini dudaklarina gtrerek, sus! isareti yapti.

zdalin gzleri faltasi gibi ailmisti. Kadin durmus ve kendisine dogru dnmst...

Bekliyordu...

Bekleyeni, bekletmemeliydi. Bir adim sonrasi onunla ggs ggse gelecekti. Saracakti eliyle onun elini
simsiki; saracakti onun eli, elini... zdal ismini, agzini doldura doldura, zdaall! olarak syleyecek,
onun ismini sylemesini heyecanla bekleyecekti... Tanisma sonrasi, Memnun oldum! diyecekti

Belki daha samimi bir tanisma olacakti...

Sarilma ve pmeyle baslayabilirdi rnegin. Hele umdugu isveli ve isterik glsle tepki verirse... En
azindan kadinin amaci konusunda kafasinda varolan acabalarin birogu eksilecekti.

Isveli ve isterik gls iyi bilirdi.

Ayni sinifi -bazen ayni yatagi paylastiklari- ve sonrada biak tasidigina ynelik buram buram feminizm
kokan bahanelerle, kendisini terk ederek zengin bir grenciyle ikmaya baslayan Seviciyi animsamisti.

O zel anlarda isveli ve isterik gler, gzleri isildardi.

Bu, Senle yatmak istiyorum! anlamina gelirdi.

Her isveli ve isterik glmsemesi sonrasi, Sevicinin kiz arkadasinin bekar evinde birbirlerini altli stl
bulurlar ve sabahlara kadar akitilan salgilarla ev sahibi kizcagizin arsafini kokuturlardi...

Iste ggs ggseydiler. Birbirlerini szyorlardi. zdal, agzini yayarak glmsedi. Kollarini, onu sarmak
ve pmek iin uzatti. Gzleri kendiliginden yumulmustu. Dogal bir eylemiydi. Onu daha iyi hissetmek
isteyen beden ve duygularinin refleksiydi.

Kollarini, kadini sarmalayacak biimde birbiriyle birlestirmis olmasina ragmen, kadinin bedeniyle temas
edememis olmasi garipti.

Yumuk gzlerinin eperini araladi.

Birbiriyle birlestirdigi kollari arasinda kadin yoktu.

Kadin karsisinda bile degildi...

Nasil olmusta kollarinin arasindan sessizce kaymis ve uzaklasmisti?...

Sinirden bir yay gibi gerindi.

Kosacak ve yakalayacakti...

Kirma ve incitme pahasina bileklerinden yakalayip sikacak sikacakti; derdi neydi greninceye kadar...

Gel! demisti. Gelmisti. Takip et!" demisti, etmisti. Glmsemisti kendisine, glmsemisti ona.
Beklemisti kendisini, bekletmemisti onu...
Ama gzlerini kapamasindan yararlanarak kaybolmustu bir anda...

Hatta, ayakkabilarindan, Tik! Tik! Tik seslerini ikartmayacak kadar sessiz bir sekilde...

Kosmak iin yapacagi ilk atagi, kulagina gelen bir ses engelledi.

"Abicigim!... Hele bi dakka dur!..."

Bir anda karsisinda beliren iki kisiden birinden gelmisti bu ses.

Sokak isiginin hafif aydinliginda; biri uzun boylu, digeri kisa boylu iki kisinin durus ve yzleri, Biz Tinerci
ocuklariz! etiketliydi.

"Si olun! Sizinle ugrasamam!..." diyerek onlardan uzaklasma girisimini, arkasindan uzanan kollariyla,
karninin zerinde ellerini kenetleyen kisa boylu tinerci gen engellemisti.

"Birak beni!" diye bagirdi zdal.

Kavrayan kollari, tm gcyle birbirinden ayirtmaya, amaya alisti...

Basarili olamamisti.

Bacaklarini yanlara aip, egildi

Iki bacaginin arasindan, her iki kolunu uzatarak, arkasinda kendisini simsiki kavramis tinerci gencin her
iki ayak bileklerini yakaladi. Kendine dogru ekti. Bu tesebbs basari hanesine yazilmaliydi.

Tinerci gencin ayaklarini yerden kesmisti.

Sirtini geri itmesi kenetlenen kollarin zlmesini saglamis, tinerciyi sirt st yere dsrmst.

Kisa boylu tinerciden, kafasinin kaldirim tasina degmesi esnasinda tok bir ses ikti

Uzun boylu gen, elini beline atti. Ucu sivri ve kavisli; sapina dogru genisleyen, kesici yz tirtilli bir biak
ikardi.

"Sen bittin lan olum!..."

Ilk hamlesini savurdu. "Sen ldn lan!" dedi, bu kez.

Yapilan hamleyi kendisini geriye atarak savusturdu zdal.

Kot pantolonunun arka cebinde bulunan gvdesi ve sapi ufak sustaliyi ikarip, dgmesine basti.
Simdi her ikisinin gvdesi ne egik, yzleri birbirine paralel, ellerinde tuttuklari biagi sagdan-sola,
soldan-saga az mesafeli rotalar izerek gezdirirlerken, her birinin aki kirmizilasan gzleri, yekdigerinin
gzlerine lmcl bakislardaydi.

Birbirleri etrafinda yarim ay izerek; birbirlerinin aigini yakalama-ya, birbirlerine aik vermemeye
alisiyorlardi.

Kisa boylu gen ise, hala baygindi. Basindan sizan kan, kaldirim tasini isitmaya alisiyordu...

Uzun boylu tinerci gen ise onunla ilgilenecek konumda degildi

Kavgayi izleme mesafesinde olan evlerden, ii aydinlikta olan besinin isiklari kapatilmaya baslanmisti.

Sregelen kavgayi izlediklerinin bilinmesi, resmi makamlarda 'tanik' olma riskini olusturabilirdi. Tanik
olmak, bos adam isiydi. Mahkemelerde yarim gnn, bazen tam gnn koridorda gemesi demekti...
Taniklik, ogu zaman bir tarafin sevgisini, diger tarafin dsmanligini kazanmak demekti. Yoktan dsman
kazanmanin ise bir alemi yoktu...

Genel olarak her evin kendisine gre dertleri vardi. Kendileriyle ilgisi olmayan bir olayda rol almak,
dertlerine bir yenisini eklemekti...

Yakin tarihli deneyimlerle olusan bir gelenekti bu.

Karanlik pencereler kendilerini saklayacakti. Izleyeceklerdi onlari, ama onlara grnmeyeceklerdi...

Bir evin erkegi gvenlikten emekliydi. Tanik olmanin bir vatan borcu oldugunu meslegi srecinde iyiden
iyiye hazmetmisti. Korkusu tanikliktan degildi. Kavga edenlerden birinin, evin isiginda parlayan yzne
bakarak kfr savurmasi, penceresinin taslanmasi ihtimaliydi... En azindan, "Ne bakiyon lan!... Medya
maymunu mu oynuyo?..." sorusuyla muhatap olmak istemiyordu. Biraz seyredecek, is uzadiginda 911i
arayacakti.

Pardon!... Yabanci dizi seyrede seyrede 155 polis imdat yerine bir yabanci lkedeki 911 imdat telefon
numarasi hafizasinin ucuna gelmisti...

Karanlik pencerelerin gizledigi diger karartilar, iki kisinin karsilikli hamlelerini, korkuyla karisik isterik bir
istahla izlemelerini srdryorlardi...

Karsilikli ataklar, izledikleri vurdulu-kirdili dizilerde geen benzer sahnelere tas ikartacak zellikteydi...

Kavganin taraflari, sanki birbirleriyle gizlice anlasmis gibilerdi. Hamleler sirasiyla gereklestiriliyordu;
Tinercinin hamlesinin pesi sira zdalin, zdalin pesi sira tinercinin hamlesi
Iki tarafin hamleleri sayisal esitlikteydi.

Bu esitlik; ellerinde tuttuklari biaklar -nami diger kesici ve delici aletler- iin geerli degildi. Tinercinin
biagi, sapi hari otuz bir santim uzunlugunda iken, zdalin ise olsa olsa on santim civarindaydi.

Kkte olsa yaninda bir biak bulundurmus olmasina binlerce skr ediyordu simdi.

Iyi ki, feminist arkadasi Sevicinin samaliklarini dinleyip biak tasimaktan vazgememisti.

Bir gn, giyinik vaziyette n sevismeler safhasinda, poposunu oksayan Sevici, kot pantolonun arka
cebinde bulunan biagi fark ederek, " Bu ne?!" diye sormustu, kendisine. "Neden tasiyorsun!?"

"Kendimi gvende hissediyorum," diye yanitlamisti.

Erkek delisi olan Sevicinin feminist dsnceleri nksetmisti birden...

Erkekler, karsi cinsten kendilerini stn grdklerinden, bunu animsatacak vurgulamayi, fermuarlarini
aarak uluorta gsteremediklerin-den, delici-kesici silahlarla bu boslugu doldurmaktadirlar..." trnden
garip yorumlara girmisti.

Sevici, Seninde diger erkeklerden bir farkin yok!... Cinsiyetinizle, kadinlardan stn oldugunuzu
saniyorsunuz. Erkek milleti degil misiniz?... Topunuzun..." diye baslayarak hakarete ve kfre varan
ailimlarla konusmasini srdrmst.

Ters tepki gsterdigi takdirde, onu kaybedebilecegi korkusuyla tm savlarini kabullenir grnms ve
onaylamisti

Sevici, tm teori ve yorumlarinin kabul grdg sanisiyla son bir soru ynlendirmisti kendine.

"Cinsel organini temsilen mi biak tasiyorsun?..."

"Cinsel organini temsilen biak tasimis olsaydi, organinin uzunluguna esdeger biak tasimasi gerektigini...
Tasidigi biagin sapi hari uzunlugunun onlarca kez grdg organinin yarisi kadar edemeyece-gi..."
ynnde biraz abartili anlatimi korktugu sonun gereklesmesini engelleyememisti.

Biak tasimasi Sevici'ye iyi bir ayrilma bahanesi yaratmisti

Bir daha grsmemek zere ayrilmisti Sevil

Tinercinin savurdugu bir biak darbesi gzelim pardsy siyirmisti.

Keske; Sevicinin erkeklik merkezli; Biak Teorisi'nden uzunluk ynndeki blm kabullenmis
olsaydi... Belki de erkeklik organi uzunlugunda biak tasiyacak ve su an karsisinda bulunan rakibine karsi
daha sansli olacakti.
Ya tinerci ocuk, Sevicinin bu teoreminden haberdar miydi?...

Sanmiyordu.

Ama, Sevici bilinaltindan da sz etmisti.

Ya tinerci ocugun bilinaltinda bu tr duygu ve dsnceler varsa?...

Sevicinin teoreminin gerek rneklerinden biriyse, elinde tasidigi biagin uzunlugu kadar erkeklik
organina sahip oldugunu kabullenmek gerekecekti.

Eger yleyse en absrd pornografik filmlerde dahi sahnelenmemis bir organa sahip olmaliydi tinerci
ocuk...

Elindeki, biaktan te yarim kili uzunlugundaydi. Bu uzunlukta bir organa sahip birinin cinsel sorunlari
olmaliydi.

Uzmanlar, 'byklk veya kklgn cinsel birlesmede nemli olmadigini' belirtmis olsalar da onunla
sevismeyi kabul edecek bir kadin, bu kadar byk bir organi iine almayi kabul eder miydi?...

Olmayacagi olabilir varsayarak byle bir byklg kabullenen kadinin Zevk alip almama
seeneklerini irdelemesinin tesinde; lmm mukadder mi, degil mi? sorusuna yanit aramasi
gerekecekti.

Bedenin uygun bir blmne yarisi dahi girdiginde, verecegi tahribat, lmm mukadder mi degil mi?...
sorusunu sorduracak kadar bile zaman tanimayacakti belki de...

Biak savurma sirasi kendindeydi. Sirasini savmamaliydi.

Savmadi...

Salladi...

Tinerci gen, geriye siradi.

Aralarindaki uzaklik bir ncekine gre artmisti.

Sokak lambasinin voltajinin ykselmesiyle birbirlerinin gzlerini daha net grmeye basladilar.

Tinerci gen, byle bir tepkiyle karsilasmasinin saskinligini hala yok edememisti.

Karsisinda duran gen adamin gzlerinde, baska gzlerden asina oldugu korkunun isiltilarini grmekte
kismet olmamisti. Normal bir yurdum insaniyla arpismiyor, iyice tiner ekmis biriyle kavga ediyor gibiydi.
Onun gzleri, burnunu ve agzini bol tinerli bir posette saatlerce tutmus bir insanin gzleri kadar korkusuz
ve vahsiydi.

Kendinden ve tiner eken arkadaslarindan biliyordu. Cigerlerine ektikleri tinerin etkisiyle hele birde
alarsa- karli daglarda av bulamamanin verdigi enerjiyle dolasan yirtici kurtlar gibi olurlardi.

O kurtlardan biri gibiyken, karsisindaki adamin kendinden eksik kalir yani yoktu...

Birinin veya her ikisinin etkisiz hale gelmesi anina kadar devam edecek iki a kurdun arpismasi
olgusuna, bu seeneklere uymayan nc bir seenegi katmislardi simdi...

Ara vermislerdi...

Fakat ara seans bosa gemiyordu.

Birbirlerini szyorlardi.

Tinerci gen hayiflandi.

Tinerler eski kalitesini kaybetmis olmaliydi...

Ya da yeteri kadar almamisti...

Gen adam burada bekler miydi; az ilerde bulunan barakada biraz daha tiner ekip geri dnnceye
kadar...

Bu mmkn myd?...

Hayir!... Ayrildigi takdirde tabana kuvvet kaacakti o... Emindi.

O, kendisinden bir sey istemiyordu. Beklemesi iin bir nedeni yoktu...

Kendisi ondan talepte bulunmaktaydi. Sokaktan geis parasi istemisti.

Kamasi, uzaklasmasi iin daha bir ok neden siralanabilirdi...

Inadina vermiyordu. Cani bahasina direniyordu...

Bogaz kprsnden gemek iin, gisede bulunan alisana cani istemese de para vermek zorunda degil
miydi?...

Elbette verecekti...

Vermedigi takdirde, bogazdan gememe cezasina arptirilacakti...

Sokak basti parasini deme yapmaya direnme suunun cezasi ise lmd. Sahis, parasi yerine hayatini
ortaya koyuyordu. Hem de kaybedecegi bir rvansta... Bu sokagin sahibiydi Ama, Bogaz
kprsndeki giseciyi taniyan zihniyet, kendisini tanimiyordu...

Orada dedigi paraya har, kendisine denmesi gereken paraya ise hara denirdi...

Har ile hara arasinda sadece bir a harfi farki vardi. Bir a harfi iin para isteyemeyecek miydi?... Bir
a harfi fazlaligi yerine, drt harfli lm geregini tercih ediyordu o...
Hem yolcuya iyilik yapmis, sadece cebindekileri istemisti. Buna bile direnen bu adam, aptal ve salak
olmaliydi... Grnts, okumus, hatta parmak ulari klavye grms birine benziyordu...

Gazete de okuyor olmaliydi...

Tiner etkisiyle kisilmis gzleriyle, gz gezdirdigi bir gazetede okumus oldugu tinercilerle ilgili bir yaziyi
animsadi.

Psikoloji alaninda uzman olan birinin, Tiner ekmis biri sizden bir istekte bulundugunda; kama imkaniniz
yoksa, ikiletmeden istegini karsilayin. Tinerci gencin suuru aik degildir. Kendinde degildir. Asiri g ve
cesaret hisseder. Karsi koymak yerine istedigini sinirlendirmeden vermek en mantikli yoldur... biimiyle
devam eden ve okuya okuya ezberine aldigi uzun yaziyi karsisindaki adam okumamis miydi?...

Kendine ve meslektaslarina yararli bu aiklamayi ieren gazeteyi alip saklamisti. Yaya, sokaktaki can
gvenligiyle ilgili bu yaziyi okumamisti belki de...

Belki de, okumus fakat unutmustu... Ya da kabullenmemisti

Bu yazinin aynisini para biriktirip ilan yoluyla tm gazetelerde yayinlatmak iin girisimde bulunacakti. Bu
yaziyla daha ok kamuoyu olusturacakti.

Olusan kamuoyu bireylerinden istemde bulunmak iin, eline biak almasina, kfr etmesine gerek
kalmayacakti. Daha kibar olacakti. Insani iliskilere girecekti. Belki de is sahibi beyaz gmleklilerin giydigi
kiyafetlerin benzerlerinden zerine uyduracakti.

Sokaktan geenlere usulca yaklasacak, Beyefendi! Bendeniz bu sokagin asiri tiner ekmis, bilinci
yerinde olmayan bir genciyim. Gazetelerde ikan ilanlardan da anlasilacagi zere nasil davranmaniz
gerektigini umarim biliyorsunuzdur. Cebinizde bulunan agirliklari rica edeyim.... diyecekti.

"Ben byle bir ilan okumadim! Haberim yoktu!" diyen bozguncularda ikacakti.

Onlara, yargilandigi mahkemelerden birinde grendigi bir sz, tek kelimesini degistirerek syleyecekti.

Yankesicilik suretiyle hirsizlik suundan yargilandigi bir durusmada, affedilmesi iin, "Yaptigi isin su
oldugunu bilmedigini," syleyince, mahkeme hakiminin, glmseyerek syledigi bir sz hala kulaklarinda
kpeydi.

"Yasayi bilmemek mazeret degildir! "

Bu sz kullanacakti; bir kelimesini degistirerek,

"Ilani bilmemek mazeret degildir!" diyecekti

Karsisindaki gen gibilerle yine karsilasabilir miydi?... Olabilirdi... O durumda kibar yzn, kaba yze
dnstrmeye iki saniye yeterli olacakti...
Yerde yatan arkadasinin seslenisini duydu.

"Vur onu Lann!!!... Onun a....nin a..na kooyy!..."

Koyacakti, tabi... Kolluyordu onun aigini...

Biagi, onun karnina dogru salladi, olanca hinciyla...

Degmisti galiba...

Iskalamamisti...

Geri ektigi biagin ucuna gz ucuyla bakti. Ince bir kirmizilik vardi.

zdal, kendi kendini kfrl uyardi...

Daha dikkatli ve evik olmaliydi.

Bir anlik gaflet ve dalaleti pahaliya mal olacakti. Tinerci gencin salladigi biak elinin sirtini izmisti. Isabet
almisti. Ama aci yoktu...

zdal, iinden gelen bir dsnceye glmemek iin kendini zor tuttu. Ya biak darbesi karnini desseydi?...
lseydi?...

Cinayet dedektifleri ve otopsiyi gereklestirecek doktor, -eger bulunursa- nbeti savci kursaginda
gtlms ve gtlmemis yemek artiklari bulunmamasina kesinlikle sasiracaklardi

Basin-Yayin Fakltesi mezunu oldugu anlasildiginda "Faili mehul biri ya da birileri tarafindan biak
darbesiyle ldrlen faklte mezunu bir gencin kursaginda, hibir gida maddesi bulunmadigi, tamamiyla a
iken hayata veda ettirildigi, otopsi incelemesiyle anlasilmistir..." diye basina beyanat verecekler miydi?...

Sanmiyordu...

lke yneticilerinin onuru, haysiyeti ve serefi vardi. Yurttaslar; onlarin ocuklariydi. Yneticiler;
yurttaslarin babasiydi.

Hi baba ocuklarini a birakir miydi?...

Ayip degil miydi?...

A biraksa dahi sylenecek bir husus muydu?...

Devlet; babaydi. <Hem dver hem sever> denildigi gibi, <Hem a hem tok birakabilirdi...> Ama bu
durum kendi aramizda kalmaliydi. Seslendirilmemeli, dillendirilmemeliydi!...
Degistirilemez, yok edilemez, degistirilmesi teklif dahi edilemez Anayasal, 'Sosyal Devlet Ilkesi' tadinda
birakilmaliydi.

Sonra elalem ne derdi?...

Hem o serefe bir leke kondurmak zerlerine vazife degildi.

Durumdan vazife ikarmak! kapsamina bu tr durumlar ise hi girmezdi. Ne yani birilerinin nndeki
yemek alinmis, a birakilmis diye grevli ve yetkili yneticiler, baska yneticiler tarafindan grevden mi
alinsindi?...

Sama dsnceler... Hi olmayacak zamanda aklina gelmesi ise daha bir samaydi... Dsncelerin,
duygularin da kendine gre bir mekan ve zamani vardi. Bulundugu mekan ve zaman ortami ise bu tr
dsnceler iin no-msaitti...

Tinerci gen yeniden bagirdi.

"Ulan olum! Alti st bir orba parasi verecen. Deger mi lan, Orispi Cocigi!..."

Kfrl uyari zdali biraz daha kizdirdi. Hamlesini daha bir sert gereklestirdi.

"A.... koydugumun ocugu!... orba parasi mi var lan bende?..."

"Lan Top!... Ilk basta neye sylemisin?..."

Tinerci gencin, zdalin parasi olmadigi aiklamasina inanasi geldi. Dogru syleme olasiligi yksekti...
Onun gzleri, ancak a insanlarda olusabilecek bir parlakligi tasiyordu...

Yasam ortamindan memnun olmayan rahatsiz bir kisilik ancak bu kadar mcadele edebilirdi.

Peki parasi yoksa bu mcadelesi ne iindi?... Ceplerinin ve varsa czdanin aranmasina izin verebilirdi.
Kanitlardi kendilerine parasi olmadigini... Parasi olmayan bu kisiyle bu kadar ugrasmaktan kurtulurlar-di...

Hem arkadasi kafasindan darbe almazdi... Hem, onun elini izmemis olurdu...

Galiba, bu da kendilerinden biriydi... Yani, hara istenmemesi gereken kisilerden...

Dedigi dogruysa, kavgayi devam ettirmek anlamsizdi...

Anlamsiz mi?...

Onunla kavgayi birakmak iin artik ok geti...

Gzleri aik vaziyette yerde uzanan tinerci arkadasi, bu olayin tanigi olacakti. Arkadasinin ne kadar
dedikoducu oldugunu iyi biliyordu. Onun agzina sakiz olmak, yedi dvelin agzina sakiz olmakla
esdegerdi... Duyanlar kendisiyle dalga gemeye baslayacaklardi. Hafife alacaklardi... Hatta cesarette
bulacaklardi Bu alemde zayif grnmek; daha fazla zayiflatilmanin yolunu amak, demekti.

Bu olasiligin gereklesmesine izin veremezdi...

"Lan! Paran yoksa satini ver!..."

"Saatim yok!..."

"Paltonu ver!"

"Veremem!"

Veremezdi, Gazinin emanetiydi...

Tinerci gen, bir seyler elde etmeden birakmayacakti...

Acaba, Gazinin pardssn vermekle ondan kurtulabilir miydi?... Emin degildi. Onun arkadasini
yaralamisti...

Artik, st ste gelen hamlelerden kurtulmakta zorlaniyordu. Iyiden iyiye tkenmisti. Bir trl hamle sirasi
kendisine gelmiyordu. Belki de sirasini saviyordu. Sadece saga, sola ve geriye ekilerek biak
darbelerinden korunabili-yordu. Tinerci gencin ise yorulacagi yoktu. En sonunda zafer onun olacak
gibiydi.

Alninda olusan terler sogumaya yz tutmustu

Kulaklari inliyordu.

Sanki lm anlari aliniyordu

lm! lm! lmm!...

lmek!... mek!...

lm; dirimden daha iyi olur, diye dsnd. l bedeni her trl aliga kapali olacakti. Tm
sikintilarindan kurtulacakti...

Bu dsnceyle keyiflendi. Varolan korkusunu alt edebilmisti. Tinerci genci bir lm melegi gibi grmeye
baslamisti simdi.

Tinerci gencin her kol kaldirisi, byk bir kusun kanat irpisi gibiydi.

Bu kanatlar; gkyzne uuracakti ruhunu.

Gerek yasamda umak kismet olmamisken, bu kismeti lm sonrasi elde edecekti.


Gzleri kaymaya, dikkati dagilmaya baslamisti... Buna karsin bedeni dogal reflekslerini sakinmiyor,
saldirilara boyun egmiyordu...

Uzun srmedi

Yere yikilmisti usulca... Elinde biak olup olmadigini hissedemiyor-du...

Kulaklari dis dnyayla iletisimini tmyle koparmisti

Grme duyusu da ayni sona ugradi...

Ne tinerci genci ne de baska bir varligi grebiliyordu...

Aniden evresi aydinlandi...

Kapali gzlerinin grdg karanlik aydinlanmisti.

Galiba birka darbe almis, ruhunu teslim etmis, astral bedeni br dnyaya gemisti...

Bir filmde izlemisti.

lmden sonraki dnyaya seyahatle ilgili fantastik bir yky ieriyordu...

Geis aninda basrol oyuncusu da byle beyaz bir parlakligi ve aydinligi gryordu ...

"Hey! Hey!... Kalk!... Kalk!..." seslenisini duydu.

Sorgulama basliyordu simdi...

Ilkgretim dneminde din hocasinin anlatimlarindan grendigi birok sorular sorulacakti...

Yanitini da biliyordu; sorulacak sorularin...

Ama, sorulara yanit verecek gc yoktu... Aligi feryat ediyordu.

"A-IM!... A-im!..." diye mirildanmaya basladi.

O kadar ati ki, geis yaptigi dnyada yenilmeye adanmis ne varsa yiyebilecek kadar gl hissediyordu
kendisini...

Burada yiyecek bir seyler bulunur muydu?...


Bulunuyorsa ikram edilir miydi?...

Her sey spheliydi... Zorunlu iskana tabi tutulacagi yeri dahi ngremiyor-du... Cennet mi?... Cehennem
mi?... Yoksa ikisi arasi miydi?...

"Bu dnyada yiyecek bir seyler var mi?..."

"Hadi be, kardesim!... ok agirsin. Tasiyamiyorum... Biraz yardimci ol!..."

Ses; az nce "Hey! Hey!... Kalk!... Kalk!..." diye seslenen sesin sahibiyle ayniydi.

Kirpiklerini birbirinden ayirdi.

Sol koltuk altini omzuyla desteklemis, elini beline dolamis biri, iki parlak beyaz isiga sahip bir nesneye
dogru srklercesine kendisini gtrmeye abaliyordu.

"Ben neredeyim?..." diye sormadan nce, bacaklarina g verdi zdal.

"Beyoglundasin," dedi kendisini tasiyan. Beyoglundasin, derken gevrek gevrekte glmst.

Iki parlak isik, artik gzlerini almiyordu.

Gemislerdi iki parlak isigi...

Bir arabanin aik kapisindan ieri sokulmak zereyken beynini toparlamaya alisiyordu...

Koltuga kurulduktan sonra, isigin gsterdigi sokaga bakti.

Iki kisi, birbiriyle sarmas dolas ve yavas adimlarla sokagin sonuna dogru ilerliyorlardi. Ilerinden biri,
arada geriye dnp kendilerinin bulundugu tarafa bakiyordu. Kisa sren sis perdesi dagilmisti. Az nce
olanlari Yere dsme anina kadar olanlari animsamaya baslamisti...

Ilerleyen iki gen, kendisine saldiran tinerciler olmaliydi...

Otomobilin srcs, koltuguna kurulmustu bile.

Tebessm ederek, "Simdi nasilsiniz?" diye sordu zdala.

zdal, minnettarligini hissettiren bir tonlamayla, "Siz olmasaydiniz ldreceklerdi beni!" dedi.

Src, gevrek gevrek gld. Belinden ikardigi tabancayi gstere-rek, "Ben degil! Bu kurtardi," dedi.
"Kullanmama bile gerek kalmadan..."

Otomobili hareket ettirirken, "Allahtan zamaninda yetistim.. Yoksa bol delikli bir bedenle
karsilasacaktim," diye ekledi.
"Tesekkr ederim," dedi zdal. Iinden ucuz kurtulduguna dualar ederken.

Birka kez derin soluk alip verdi.

Devam ettiremedi.

Otomobilin ggsnde bulunan ve kendine gz kirpan bir sigara paketi grmst...

Ii bir hos olmustu. Yillari cezaevinde gemis birinin, iplak bir kadinla temasi anindan birka saniye nce
duydugu hislerin benzeri olusmustu. Kalbi olanca siddetiyle vuruyordu ggsne, pompaliyordu kani olanca
hiziyla beynine...

Dayanamadi Syleyecekti iste

"Sigaranizdan alabilir miyim?..."

Src, yan gzle bakti. Iki kez basini salladi.

"Tabi! Tabi!... Ne demek!"

Srcnn yolu kontrol eden gzleri, arada saga kayarak zdali ve sigara iisini inceliyordu.

Sigarayi imiyor sanki yiyor, diye geirdi iinden.

"Seni hastaneye gtrmemi ister misin?"

nce, "Biseyim yok saol..." dedi. Sonra, "Elimdeki ufak bir izik disinda," diye ekledi.

"Karakola?..."

Bu soruya nce sasirmisti. "Karakola mi?"

"Belki sikayeti olmak istersin."

"Tinercileri sikayet etmek mi?.. Kalsin! Ben almayayim. Polisler bile onlarla karsilasmamak iin yollarini
degistirirken..."

Src, gzlerini yoldan ayirtmadan, sag elini kaldirarak, "Sen bilirsin!" dedi.

Src, "Nerede indirmemi istersin?" diye sordu bu kez.

Gerekli davranisi gstermis, yapabilecegi bir sey kalmamisti. Onu, arabayla gezdirmeye ya da gidecegi
yere kadar gtrmeye ise hi niyeti yoktu.
zdal, srcnn niyetini anlamisti. Kendisinden bir an nce kurtulmak istiyordu. Hakli olabilirdi. Ama
eve gitmemesi gerekiyordu. Sabaha kadar vakit geirebilecegi uygun bir yeri de yoktu. Yryecek mecali
de kalmamisti. Hafif aralik camdan gelen esinti, hava tahmininde bulunmasina gerek birakmiyordu. Hava
iyiden iyiye sogumus, bedeninde ki ter de ayni akibete ugramisti. Sicak bir yer bulmaliydi... Src, iyi
birine benziyordu. Riske girerek kendisini kurtarmis-ti. Ondan bir iyilik daha yapmasini isteyebilirdi.

Srcnn bekledigi yaniti vermedi. "Sahi! Beyefendi sizin yolculuk nereye?.."

Src, istem disi gld. Glmesi keyiften degildi. "Benim iin mesai devam ediyor. Eklembacaklilardans
Istakoz Lokantasina, istakoz gtryorum."

"Bu saatte lokantanin msterileri varsa isiniz bayagi iyi olmali."

"Bu gecenin zel bir nemi var. Krebe Medyasinin kurulusunun 50.yildnm nedeniyle kutlama yemegi
var. Tahminimizin zerinde tketim olunca, ana depodan istakoz almak zorunda kaldim."

zdal, otomobile bindiginden beri burnunda asik vaziyette duran, bir trl zemedigi kokunun kaynagini
grenmis olmanin rahatligina ermisti. Otomobilde istakoz kokusu vardi. Tanidik bir koku degildi, ama
hosuna gitmisti. Kokuyu sindire sindire birka kez daha ekti iine. Yutkundu...

"Hayatim boyunca hi istakoz yemedim."

Src, yan gzle kisa sreli bir bakis firlatti. Adam, ya saftirik, ya duymadi, ya da zellikle byle
davraniyor, diye dsnd.

"Kardes!... Seni nerede indirmemi istiyorsun?... Lokantaya az bir mesafe kaldi. Sagdan ikinci sokaga
dnecegim, haberin olsun."

Dsnmekte acele etmeliydi...

Bir seyler sylemede acele etmeliydi...

Ikna edici olmaliydi...

Gven verici olmaliydi...

Duygusal vuruslar yapmaliydi...

Acindirmaliydi kendisini...

Olmuyorsa yalvarmaliydi...

Trafik sinyalizasyon isigi, kirmizidaydi. Src, kendisinden yanit bekliyordu. Sert bakislar bunun apaik
ikinci bir kanitiydi.
"Fazla oldugumu dsneceksiniz, biliyorum... Iyilikten maraz dogar, diyeceksiniz..."

Src sinirlenmisti. "Syle be adam!... Bekleyenlerim var!..."

"Bu saatte benim evin yakinindan otobs gemez."

"Eeeee!!!"

"Taksi paramda yok."

"Eeee?..."

"Ve karnimda a!..."

Son cmlesini yeniden vurgulamaliydi. "Hemde ok acim!"

Src, bir kez daha inceledi, zdali.

"grenci misin?"

"Degilim."

"Ne is yapiyorsun?..."

Src, biraz ileride, dnecegi ksede tasiti park edip, drtlleri yakti...

"grencilik bitti. Basin-Yayin Fakltesi mezunuyum Ama Issizim."

"Madem paran yok! Bu saate kadar Beyoglunda ne isin vardi."

"Is ariyordum."

"Ne tr bir is ariyorsun?... Sana gre Beyoglunda ne is olabilir ki?..."

"Ne is olsa yaparim, inaninki... Bulasikilik bile..."

"Valla, geri bizim restorana bir bulasiki daha alinacakti... Ama... Patron seni ise alir mi bilmiyorum."

zdalin gzleri parlamisti. "Neden?..." diye sordu.

"Faklte mezunu almamaya yemin etti."

"niversite mezunlarina takintisi mi var?"

"Yok! yle degil. Kendide niversite mezunu. Senin Faklteden mezun... Bir defasinda aciyip almis,
sonra isten ikarmak zorunda kaldi... niversite mezunu alistirmak zoruna gidiyormus."

zdal, "Garip!" diyerek burun kivirdi. "Yine de bir grssek... Belki ikna edebilirim."

Src, telaslanmisti. "Hayir!... Hayir!... Bana ok kizar..."


Kisa bir sessizlik oldu.

Sessizlik kisaligiyla kaldi. "Dostum!... Inmeyecek misin?..."

Src, yine yanitsiz kalmisti.

zdal, otomobilden inmeye niyetli degildi.

Src, sinirlendigini belli etmemede zorlanmaya baslamisti. Zorlada indirebilirdi... zdali gz


kesiyordu. Ama, o asamaya gelmesini istemiyordu. Acimisti ona...

Yine de bu gibiler, hi istemedigi halde kt davranisi hak ediyordu

"Benden istedigin nedir?..."

"Sabaha kadar kalabilecegim bir yer... Azicikta as..."

Begenmedigi bir yanitta olsa gelmisti.

"Ya!..." diye baslayacakti, vazgeti. Basini saga, sola salladi. Ses vermedi.

alisir vaziyette bulunan otomobilini, hareket ettirdi.

Bu hareket, zdalin iinde tuttugu nefesi, seslice salivermesine neden olmustu.

***

Eklembacaklilardans Istakoz Lokantasi'na birka dakika sonra vardilar.

zdal, isminin Ustakoz oldugunu grendigi srcnn talimati zerine, tasitin yaninda beklemeye
basladi.

Ustakoz, gelen elemana, ufak pikabin arkasinda, ii canli istakoz ve suyla dolu akvaryuma benzer
kalin camla rl ufak kasalari indirmelerini emretti.
Restoranin arka kapisindan gereklestirilen tasima eylemine, zdal da katildi.

Tasima sonrasi Ustakozdan gerekli uyarilari aldi.

Mutfak kisminda kalacakti. Salona ikmayacakti. El altindan istakoz yeme ds bile kurmayacakti. Bir
kase istakoz orbasi ime hakki vardi. alisanlari mesgul etmeyecekti. Gsterilecek yerde ses
ikarmadan oturacak, hatta ksrmeyecekti bile...

Anlatilanlari anladigini ve kabul ettigini basiyla ve szle onaylamasiyla lokantanin mutfak kismina girmeye
hak kazanmisti.

Ilk kez bu kadar byk bir mutfak gryordu. Aslinda bazi filmlerde grmst. Fakat geregiyle ilk kez
yzlesiyor ve ierisinde bulunuyordu.

Mutfakta bos duran yoktu. Bulunanlarin tm byk bir gayretle alisiyorlardi. Kendisini fark etmediler
bile.

Ustakozun, alisanlara emir yagdirma slubu, onlarin st oldugunu kanitliyordu.

alisanlardan birine bir seyler sylemeye basladi. Dinleyenin gzleri kendisine dogru kaydi. Basini
sallayarak dinliyordu.

Ustakoz'un az nce konustugu sahis, bulundugu yne dogru yrmeye basladi.

Selam bile vermeden, kenarinda masa bulunan sandalyeyi isaret ederek, "Suraya oturabilirsiniz." dedi.

zdalin yorgun bedeni, bu istegi byk bir arzuyla yerine getirdi.

Sandalyeye yan oturarak bir kolunu masaya, diger kolunu ise sandalyenin arkaliginin zerine
dirseklerinden kivirarak koydu. Kollari kle gibiydi sanki. Bir yerlere dayanmasi rahatlatici gelmisti.

Ustakoz ve yer gsteren gzden kaybolmustu...

Metal kasik ve atal sesleri, tabak sesleriyle birbirine karisiyor, insan sesleri arada baskin geliyordu...

Domates, salatalik, maydanoz, sogan, nane, roka gibi sebze ve yesilliklerin kokusunu ayirt edebiliyordu.

Uzun ve genis bir tezgahin evresinde sirali kisinin grevi, salata hazirlama olmaliydi.

Biraz teden gelen garip koku, Ustakozun pikabinda tanistigi bir kokuydu.
Bu; istakoz kokusuydu...

Bir sesle irkildi.

Kulak tirmalayici bir sesti.

Sesin geldigi yne dogru basini evirdi.

Az ileride byk bir kazanin nnde duran iki alisanin, canli oldugu her halinden belli olan istakozlari,
ellerindeki tutacakla kazanin iine indirmelerini ve ikarmalarini izledi.

Ciyak ciyak bagirtilar geliyordu.

Aniden sicak suyla temas eden istakozlarin iindeki havanin disari ikmasi disinda, haslanmalarindan ve
acidan kaynakli ciyak ciyak, hos hos, cisli ses ve bagirtilardi bunlar.

Tuzlu ve sirkeli sicak suya canli canli sirtst yatili birakildiktan sonra sudan ikarilan istakozlar, biraz
sogutulduktan sonra, zel istakoz makasi ile kiskalari ve ayaklari gvdelerinden ayriliyor, bozulmamasina
zen gsterilerek kabuklarinin iinden istakozun etleri ikariliyordu.

Kiskalari da kirilarak etleri ayriliyordu.

Dzenle kesilmis etleri ise, bir diger alisan tarafindan uzun sayilabilecek bir servis tabagina
yerlestiriliyordu.

Kazanin iiyle daha temas etmemis istakozlar yakin geleceklerini sezmise-sine direniyorlardi. Lakin
direnmenin bosuna oldugu, onlardan ncekilerin hafif haslanmis cesetlerinden bile anlasiliyordu. Ayni
akibete ugrayacaklardi ve akibet malumdu...

Her bir istakoz, kazanin iiyle temaslari aninda kulak tirmalayici ince canhiras sesler ikariyordu. Canli
canli haslanmanin verdigi aciya suskun kalamiyorlardi. Feryatlari ile bedenlerinin kazanin sicak sivisiyla
temaslarindan ikan haslanma sesleri birbirini tamamliyordu.

Canli canli atilan istakozlarin ikardigi sesler ve kokular beynini dndrd. Ii rperiyordu. Servis
tabaklarina konan istakozlar, gzlerinin irilesmesine neden olmustu.

Bir gn istakoz yemek kismet olacak miydi?... Inanmiyordu.

Ustakozun dedigini animsamisti. "Bir servisi; bir asgari cretli isinin ayligindan daha oktur..."

Kendisinde ekmek parasi bile yoktu.

"Iste istakoz orbaniz geldi... Buyurun!" diyerek seslenen; az nce oturmasi iin kendisine yer gsteren
kisiydi.

Kasik ve ekmek de getirildi.


Masa ve sandalyeye daha bir siki kuruldu. A kurtlar gibi saldirmamaliydi. Reflekslerini kontrol etmeli,
dikkat ekmemeli, Ustakozuda mahcup etmemeliydi...

Kasiklanan orba ile katigi ekmek, tkenmekte gecikmedi.

Agzinin kenarinda kalan orba, dudak kenarlarini birbirine tutkal gibi yapistirmisti.

Diliyle yaladi...

Nefes nefese yemis, nefes nefese kalmisti. Yzne renk gelmisti. Sanki aldigi gida derhal gtlms, mide
ve bagirsaklarindan gemis, bir kismi kana, bir kismi ise gitmesi gereken baska yerlere ulasmisti. Kan
pompalayicisi; ogunlukla beyne gnderi yapmis ve olagelen tazyikten yz kizarmisti.

Kizarikligi utangaligindan degildi yani.

Servisi toplayan gen, boslari alirken, zdala espri ikraminda bulundu.

"Bulasikimiza yardimci olmussunuz!..."

Garson haksizda sayilmazdi. Kasiklanamayacak duruma gelen orba artigini bile, bir para somun
ekmekle tamamen silmis sprms, parlak ve temiz bir grnm kazandirmisti kaseye...

Gen eleman, bu durumu vurguluyordu, yzne olanca sempatik bir grnt vermeye alisarak.

Olusan ilik havadan yararlanmaliydi.

"Rica etsem!... Bir orba daha getirebilir misin?"

Gen eleman, dudak bkt. "Ustaya sorayim," diyerek ayrildi yanindan.

Az sonra gelen kase ve tepeleme ekmek sepeti, gen alisanin, ustasindan olumlu yanit aldiginin aik
kanitiydi.

zdal, gzlerini orbaya dikerek, tesekkr etti.

Gelen ikram, birincinin akibetine ugramisti.

Gen eleman iin bu durum, srmekte olan yorucu gecenin eglencesi idi.

Ahtapot salatasi hazirlarken sik sik zdalin orba iisini, ekmek yiyisini izlemisti, arada siritarak.
zdalin kasigi masaya birakmasiyla, yine basinda bitmisti.

"Istakozda ister misin?..."

Ses ve yz ifadesi alayciydi.

Bir ayligindan fazlasina bedel olacak istakozu yiyip yiyemedigi spheli olan bu gencin, izin
almaksizin kendiliginden ikramda bulunama-yacagina adi gibi emindi.

zdal, bozuntuya vermedi.

"Sahiden mi?... Neden olmasin."

Gen eleman, glmemek iin gerdigi yzn gevsetti. ok srmedi. Kesik kesik ikan ve elden
geldigince sessizlestirmeye abaladigi kahkahalarini tutamadi. Salivermisti.

Az ilerde bulunan bir sandalyeyi tek eliyle kaldirarak, zdalin bulundugu masaya kuruldu.

Kahkahalarinin bitimi sonrasi ciddilesmisti.

Mahzun bir grnt sarmis belki de sardirmis- yzyle "Onbir aydir bilfiil buradayim. Sadece bir kere
yemek kismet oldu bu byk bcegi..."

zdal'in yznde aci bir glmseme olustu.

"Ben yirmi sekiz yasindayim. Geregini ilk kez gryorum."

Gen eleman, hakimiyeti kendisinde olabilecek iyi bir konusma alani bulma sevincini, dudaklarini
diliyle yalayarak ifade etti.

"Istakoz hakkinda bilginde yoktur."

zdal, basiyla dogruladi.

"Bak dostum!... Istakoz sekiz ayagi iki kiskaci olan byk bir bcektir. Kiska ve kuyrugu etlidir.
Gvde kismi etli degilse bile kk bir torba disindaki btn kisimlari cigerleri dahil yenir."

zdalin ilgisini ekip ekmedigini grenmek iin "Devam etmemi ister misin?..." diye sordu.

"Sevinirim..."

"Istakozun gzleri, ari petegi gibi prizmatiktir. Yalniz altigen degil karedir. Grme duyusu isigin
kirilmasiyla degil, yansimasiyla alisir. Insanin grme duyusuyla bu ynden ayrilir. Bu nedenle grs alani
daha genistir. Amerikanin Nasa uzay ss onun bu yapisini taklit ederek uzayin daha genis alanini
gsteren teleskoplar retmistir.

Gzleri kapali halde baslangi noktalarindan kilometrelerce uzaklas-mis olsalar dahi ayni yeri
bulabiliyorlar. Vcutlarinda bir tr harita olusturuyorlar ve kalkis noktasindan itibaren elektronik radar gibi
alisiyorlar, koordinat takibi yapiyorlar.

Istakozun koku alma duyulari da ok geliskindir. Antenleriyle kokusunu almak istedikleri seye vururlar ve
yavasa ekerler. Tylerine sinen kokuyu alirlar..."

Bir arkadasinin seslenmesi zerine yarim birakti konusmasini.

"Bir bakip geleyim..." diyerek zdal'in yanindan ayrildi.

Gen elemanin anlatisi merakini uyandirmisti.

Istahla geri dnsnbekliyordu.

ok beklememisti

Gen eleman, yeniden masada bitmisti.

"Nerede kalmistik?..."

"Istakozdan sz ediyordunuz."

"Dostum sana Florida kiyilarindaki istakoz gnden sz etmesem patlayacagim." Dudaklarini


isladi. "Kosullarin degismesiyle daha gvenli ve sicak derinlerdeki suya g etmeye baslamalari ok
mthis bir grnt sunuyor. Kayaliklardan ikiyorlar... Denizin derinlerinde toplanmaya basliyorlar. Her
biri antenleriyle, bir digerinin arkasina tutunup tek sira olusturuyorlar. Olusturulan her sirada yaklasik elli
tane istakoz bulunuyor..."

Aiklamasini yarim birakti. Soru ynlendirdi. "Bu neden gerekli biliyor musun?..."

zdal, merak hissini olanca gayretiyle sesine ve gzlerine vererek, "Hayir!... Sahi neden?..." dedi.

"Suyun srkleme etkisini azaltmak iin. Daha az gle daha hizli hareket etmek iin. Birde
gelebilecek saldirilara karsi daha etkili bir koruma saglamis oluyorlar. Saldiriya ugradiklarinda sirayi
bozuyorlar... Saldiri bittiginde kiskalari disarida olacak sekilde yeni bir sira olusturuyorlar. Bir nevi
dzenli bir ordunun savunma taktigi gibi..."

Gen eleman, kitabi konusuyordu.

zdal, soramadan edemedi. "Bu kadar bilgiyi nasil edindin. Konunun uzmaniymissin gibi
anlatiyorsun."
"zmn ye bagini sorma... Ha sahi!... Istakozlarin sinirlerinin gevsek oldugunu sylemis
miydim?... Bu nedenle istakoza, yavsak bcek yakistirmasinda bulunanlarda..."

Mikrofonsuz; fakat mikrofonik bir ses, gen elemanin konusmasini yarida kesti.

Lafinin devamini yutmasina neden oldu... Yutkundu...

"Patron denetime geliyor!..." bagirtisi bir anda grev yerinde bitmesine neden olmustu...

zdalda olusan panikten payina dseni almisti.

Lokantanin patronu geliyordu...

Ama, buranin isisi degildi. Neden telaslaniyordu?...

Ustakoz, patronuna kendisinden sz etmis miydi?... Sanmiyordu.

Byle lks bir lokantanin mutfak kismina, ne idg belirsiz bir sahsin alinmis ve hele karnini doyurmus
olmasi bir patronun hosuna gider miydi?...

Gitmemesi bilinen kuraldi. Istisnasi olabilir miydi?...

zgemisi sanssizliklarla doluydu. Hayata ktmser bakmasina neden olan sansizliklarla dolu bir
gemis

nnde duran bos bir orba kasesi ve ekmek sepeti ile kullanildigi belli metal kasik, rahatsiz
ediciydi.

Oturmus oldugu sandalyeden kalkmak ya da kalkmamak eliskisine girdi. Askerlik anisi tazelenmisti.
Kisa dnem yaptigi zorunlu grevde mutfak sorumlusu oldugu gnlerde kontrole gelen st grevliye,
ayaga kalkip hazir ola geer, tekmil verirdi...

Ayaga kalkmaktan vazgeti. Burasi askeriye degildi. Hem ayaga kalkmasi daha bir dikkat ekici
olabilirdi. En iyisi hibir sey olmamis gibi nne; masaya bakmakti.

Gzleri, orba kasesinde kalmis bir ay kasigi kadar artiga odaklan-di. Yutkundu...

zerinde bir agirlik hissetti. Birinin kendine baktigini hissettigi anlarda olusurdu...

Basini kaldirip bakti. Olduka uzun boylu, sinekkaydi tirasli, takim elbiseli, beyaz gmlek ve kravatli
birinin, jleli siyah salarinin n pereminin altindan, iki yesil gzyle bakmakta oldugunu grd

Onun gzleri, sorgulayici bakiyordu.


"Kimsiniz?"

zdal, sandalyeden usulca kalkti. Glmsemeye alisarak, titremeye baslayan elini uzatti.

"Ben zdal!..."

Uzattigi eli, bir sre boslukta kaldi.

Boslukta belirsiz bir sre daha kalacagini anlayinca, nceki konumuna geri dndrd elini.

"Size kim izin verdi?..."

Mahcup bir sesle, "Ustakoz beyle gelmistim..." dedi.

Patron, bir adim gerisinde bulunan Ustabasina dnerek, Ustakozu agirmasini istedi.

Patron, bekleme zamani boslugunda mutfagi adimlamaya, yapilan isleri, alisan isileri, hibir
ayrintiyi kairmadan incelemeye basladi.

Ustakoz gelmekte gecikmemisti. Mutfaktaki grltden ve aralarindaki mesafeden Patron ile


Ustakozun konusmalarini duymuyordu. Bir ara kendisini isaret etmislerdi. Kendisinden sz ediliyordu.
Ustakozun zor durumda kaldigini duyumsuyordu...

zdal, kaamak bakislarla, lokantanin Patronu ile Ustakoz arasinda geen konusmalari, dudak
hareketleri ve mimiklerinden zmeye alisti...

Kisa srmst diyaloglari...

Yavas yavas kendisine dogru geliyorlardi.

Gecenin bu yarisinda lokantadan kovulacakti. Yorgun bacaklarla sokaklarda yrmek, soguk zeminli
banklarda oturmak zorunda kalacagi dsncesi rknt vericiydi. Ani sikinti, alninda ter tanecikleri
dogurdu.

Sandalyesinden ayaga kalkti. Onlara dogru birka adim atarak, Ustakoz ile Patronunun yakinlasma
amalarina yardimci oldu.

"zr diliyorum! Benim iin Ustakoza sinirlenmenize gerek yoktu! Hemen ikiyorum!"

zdal, lokantanin patronundan beklemedigi bir karsilik grd.

Az nce elini tutmayan el; bu kez uzanmisti...

"Ben Patrokoz,"

Uzanan eli, derhal kavradi ve sikti.


"Ben zdal, memnun oldum efendim!"

"Ustakoz, basinizdan geenleri bana anlatti." Basini nne egerek, konusmasina devam etti.
"Mutfagimizda yabanci kalamaz. Ama bu kurali sizin iin bir kereligine bozacagiz... Sabah aydinligina
kadar kalabilirsiniz."

zdalin gzleri minnetle doldu. Minnet duygusunu ses dzenegine de verip iki kez tesekkr etti.

Is aradigini syleyip sylememe kararsizliginin uzun srmesi halinde, lokanta sahibini karsisinda
bulamayabilirdi.

"Efendim! Ben ne is olsa yapabilirim... Karin tokluguna bile raziyim," diyebildi.

Bu szler, Patrokozu gldrmst.

Kisa srd. Aniden ciddilesti.

"niversite mezunlarina burada is yok!" dedi. Kisa bir duraksamadan sonra, "Hele ayni Faklteden
mezun oldugum birini hi alistirmam," diye ekledi.

zdal, Ustakozdan bu konuda bilgi edinmemis gibi davraniyordu.

"Sizde mi?..."

"Evet!... Bende Basin-Yayin Fakltesi mezunuyum. Hatta ilk mezunlarindan sayilirim."

"Yaptiginiz is farkli degil mi?..."

"nemli olan para kazanmak... Hem basindan o kadar da uzak degilim... Hatta i ie bile sayilabilirim..."

Patrokoz, fazla konusmanin verdigi pismanligi yzne yansitti...

"Her neyse, konuklarimla ilgilenmem gerekiyor," diyerek Ustakozla birlikte yanindan ayrilan Patrokozu
gzden kaybedinceye degin imrene-rek izledi zdal.

Sandalyeye yeniden kuruldu. Dirsekleriyle masaya dayanarak, iki avucunun arasina aldi yanaklarini.
Masa zerindeki bos orba kasesine dikti gzlerini...

Dnyayi yese doymayacagini sanirken ufacik iki kase orbasi, aligini nasil da bastirmisti?...

Ama, az sonra yeniden acikacakti. Ne kadar ok yerse, sonraki alik seansini azda olsa geciktirmis
olacakti... nc kase istakoz orbasi iin istihkaki var miydi?... Ne derlerdi?... Az biraz beklemeliydi.
evreyi koklamaliydi. Hatta samimi bir atmosfer yaratmaliydi. Istemeye dili varmaliydi. Istedigini
belirtecegi eleman, bu istegini kulak arkasi etmemeliydi...

ok gemeden, iki kez masasina orba servisi yapmis olan ve istakoz konusunda ansiklopedik bilgileri
olan gen eleman, yeniden basinda bitmisti. Bu kez, biraz saygili edalardaydi.

Iste yine basliyordu. Iyi bir baslangi, nc kase orba istemine olumlu yanit almasini saglayabilirdi.
Nereden baslamaliydi. En iyisi garsonun konusmasini beklemekti.

"Beyefendi!... Patron sizi istiyor."

Onun patronu, kendi patronu sayilirdi; bu mekanda geecek zaman diliminde. Kendisi buradaydi; burasi
ise patrona aitti. Kral oydu. Buyruk verme ve buyruguna uyulmasina isteme hakki vardi. Bir msteri
olmadigina gre emre uymak zorundaydi. Aksi halde geceyi burada geiremeyebilirdi. 'Emri basi
stneydi.'

Sandalyeden sorgular bakislarla, ama, Nedeni?... Niini?... kullanmadan kalkti. "Tabi!..." dedi,
sadece... "Tabi! "

Garson, takip edilmesini istedi. Mutfaktan iktilar. Ufak bir alani getiler. Kovboy filmlerindeki barlarin
kapisi gibi iki kanatli olan blmeyi sirayla ve bedenleriyle teleyerek yol atilar.

Grlt seviyesindeki sesleri; ugultulu konusmalari, piyano sesini, kasik atal gibi metallerin ikardigi
sesleri duyuyor, agir yiyecek ve alkoll iecek kokularini algiliyordu

Byk bir alana sahipti lokanta.

evreye ynelik gzlemi, adimlarini yavaslatmisti. Garsonun geri dnerek, koluna dokunup uyarmasi
zerine, gzlerini tekrar garsonun sirtina odaklayarak adimlarini siklastirdi.

Duvar kenarindan ilerliyorlardi. Salonun ksesinde ierisini gstermeyen camlarla kapli bir blmeye
kadar ilerlediler. Salonda L biiminde bir rota izerek varmislardi bu blmeye.

Garson, parmaklarini ortasindan kivirarak tiklatti kapiyi. Gir! davetini duymamisti zdal.

Garson duymus olmali ki, kapiyi sonuna kadar aarak, zdala girmesini isaret etti.

zdal, gzel dsenmis mini bir bro niteligindeki yere girdi.

Masa arkasindaki koltukta oturan Patrokozu tanimisti.

"Buyur, Otur!" demesi zerine masanin n kenarinda bulunan misafir koltuguna kuruldu.

Garson ikabilirsin isaretini almisti.

Ve simdi yalnizlardi.

Patrokoz niin agirmisti?... Merak iindeydi. Hareketli saatler iinde muhabbet etmek iin agirmis
olmasini uzak bir olasilik olarak degerlendiriyordu. Kim bilir belki de ise alacakti.
Buradaki isler iin deneyim ve tecrbesi yoktu. Ise alinmada diploma degil is bilirlik nemliydi. Deneyimli
olan ilkgretim mezunu biri bu anlamda kendisinden stnd. Bu lokantada olsa olsa bulasikilik
yapabilirdi Az mi bulasik yikamisti Gazinin evinde?... Hatta pratiklesmisti. Deterjanlarin isimlerini bile
biliyordu. Teflon tabaklarin, bulasik teliyle veya sert cisimlerle temizlenme-mesi gerektigi gibi teknik
bilgiler dahi edinmisti zamanla... Uygulamali bir sinavda basarili bir not alabileceginden, adinin zdal
oldugu kadar emindi.

Kendisini szmekte olan Patrokoz, nihayet sze girdi.

"Seni neden agirdigimi merak ediyorsun, degil mi?"

"Evet efendim!"

"Bu geceki konuklarimizin kimlerden olustugunu biliyor musun?"

"Evet efendim. Krebe Medyasinin st dzey alisanlari..."

"Aynen yle... Galiba sana bir is ayarlamak zereyim."

zdalin gzleri aydinlandi ve daha da aildi. Kulaklari duyacaklarini daha iyi algilamak iin sanki
diklesti.

"Krebe Medyasi Genel Mdryle konustum az nce. Sana uygun bir is verecek!"

"Olamaz!..." kelimesi; istem disi agzindan dklen bir sevin igligiydi.

Patrokoz, bir egitmen edasiyla, "Yazginin, insani nereye gtrecegi, karsisina ne srprizler ikaracagi
yasandika greniliyor..." dedi.

"Elinizi pebilir miyim?"

Koltugundan dogrulan zdalin El pme isteminin eyleme dnsmesini, masanin zerinde bulunan
ellerini ekerek engelledi Patrokoz.

"Seni ayakst tanistiracagim... Sakin bir hata yapma!... Ilk grnm ilk etkidir. Olumlu olmali..."

"Evet, efendim!"

Patrokoz nde, zdal pesi sira iktilar blmeden. Bu kez L biimli bir rota izmeden, salonun
ortasindan ilerliyordu.

Arada duraklayarak yanlarindan gemekte olduklari masalarda bulunanlara glckler dagitan, basiyla
yumusak selam veren Patrokoz; mutfakta ve blmesinde grdg kisi degildi sanki. Sertliginden eser
yoktu. Tam bir esnaf glmsemesiyle bakiyordu, lokantasinin agirladigi msterilerine.

Eliyle agzinin kenarlarini 'nolur nolmaz' gibisinden sildi. Kollarini yrysne uyumlu oranda
sallamaya basladi. Omuz ve ggslerini dikkat ekmeyecek kadar diklestirdi.
Gz eperlerini ayarladi. Diliyle; dislerinin aralarina ve damagina, birka kez kula attirdi.
Konusma esnasinda, agzinin iinde kalmis orba ve ekmek tanelerinden birkainin pirtlayip, ortami zehir
etmesi hos olmayacakti.

***

Anahtari tutan eli, zevkli titresimlerdeydi. nceleri kolaylikla aabildigi kapi kilidi, bu kez inati
zorlamalardaydi.

Yarim saat nce Eklembacaklilardans Istakoz Lokantasinda sabah orbasini imis, geri deyecegi
vaadiyle Ustakozdan apardigi az miktarda parayla, bir paket sigara ve akmak satin almis, bir bardak
salep imis ve daha kalabaliklasmamis cadde ve sokaklardan geerek Beyoglunun tenha sokaklarinin
birindeki drt katli binanin son katindaki dairenin kapisina varmisti.

Merdivenlerden ziplaya ziplaya ikmisti. Kapiya ulastiginda saat sabahin 6.20sini gsteriyordu.

Kapiyi aamamisti.

Olusmus nesesinin, kapi kilidinin zorlanmasiyla bozulmasina izin veremezdi.

Nese; zor kazanilan ve abuk yitirilen duygulardandi...

Sigarasindan bir yudum daha ekti.

Gazi anahtarini kilidin arka yznde birakmis olabilirdi

Elinin tm gcn isaret parmagina verip, zil dgmesine basti. st ste aldirdi...

Kapinin ardindan Gazinin uykulu sesi gelmekte gecikmedi.

"Kimo?..."

"Ben!... Ben!... "

"Lan oglum!... Sen miydin?... Patlama geliyorum. Bika dakka bekle!..."


Aradan yarim dakika gemisti.

Kapi ardina kadar aildi.

"Aferin, oglum!... Tam zamaninda geldin. Biraz nce gelseydin, seni bekletmek zorunda
kalacaktim."

zdal, giris vizesini almisti. Ieri szld.

Bir elini beline, diger elini ise duvara dayamis Gazinin, zerindeki bornozu ve islak sai, dusunu
henz almis ya da yarim birakmis oldugunun isaretleriydi.

Gazinin yatak odasinin kapisi usulca aildi. Bir kadin belirdi. Gazinin yeni aldigi bornozu giyinikti.

Aylardir szn ettigi ve arada birliktelik yasadigi sevgilisi bu olmaliydi...

Tanimadigi halde ortamini bozdugu iin iten ie nefret duydugu, buna ragmen grmek iin can attigi
kadin bu olmaliydi.

Onun hakkinda her seyi, yataktaki eylemlerine varincaya kadar, Gaziden dinlemisti.

vdg kadar gzeldi. Tanimlamalar, sai havlu altina gizlenmis olsa da su anda karsisinda bulunan
kadina tipatip uyuyordu.

Kadin, bornozun kusagini kontrol ettikten sonra elini uzatti zdala...

"Ben Imece...

"Ben zdal!.."

"Sizle karsilasmak bugne kismet oldu. Gazi'nin tanistiririm, demesinden aylar geti..."

zdal, glmsedi.

"Dediginiz gibi kismet bu gneymis. Nasilsiniz?..."

"Tesekkr ederim. Ya siz?"

"Eh... 'Iyi diyelim, iyi olalim,' cinsinden."

Ismi, I-me-cey-mis... Degisik bir isimdi. Ky kltrne ait kavramlardandi. Anlaminin Elbirligi,
emekbirligi, yardimlasma oldugunu biliyordu. Ama, ilk kez bir insan ismi olarak kullanildigina taniklik
ediyordu.
Imece, iktigi odaya girdi.

Diger ikisi ise, salon ve zdalin yatak odasi islevini gren blme getiler.

Gazi, zdali saskinlikla incelemesini srdryordu. Aylardir ilk kez byle neseli ve gzleri isiltili
gryordu onu.

Ya doyurucu bir cinsel birliktelik yasamisti, ya da otlanabilecegi bol esit ve iecek ieren bir
masada sabaha kadar zaman geirmisti...

Dudaklarini yalamasi, ayak ayak stne atmasi nemli bir anlati sunacaginin n isaretleriydi...
zdalin beden dilini zmleyebiliyordu. Onun beden dili, yabanci bir dil degildi kendi iin...

Bakalim ne yumurtlayacak, diye dsnd oturdugu yerden.

Kiz arkadasinin duyabilecegini animsatarak, varsa uygun olmayan bazi paralari atmasini; sansre
ugratmasini kulagina fisildamasina gerek var miydi?...

Bu kadar pervasiz olamazdi zdal... Tepkisinin byk olacagini dsnmesi gerekmez miydi?...

Imece, sessizce ieri girerek, Gazinin oturmakta oldugu kanepeye; yanina ilisti.

Imecenin hala bornozlu halde dolasmasina, zerini degistirmemis olmasina iin iin kizdi Gazi...

zdal, Gazinin emanet olarak verdigi pardsnn cebinden, lkenin en pahali ve ucu yeni aildigi
dolgunlugundan belli olan bir sigara paketi ikardi. Paketin iinden bir tane alip, sehpanin zerinden,
Gaziye yakin bir alana, kaydirarak teledi.

Gazi, gzn kirpistirarak uzandi pakete. nce yaninda oturan sevgilisi Imeceye uzatti.

akmak aramalarina gerek kalmadi nce Imecenin sonra Gazinin sigarasini yakan zdala
her ikisi de sirasiyla tesekkr ettiler.

akmak, isportada satilan cinsten degildi. Biraz daha pahalicaydi.

"akmakta konusuyor," dedi hafiften glmseyerek Gazi.

Gazinin iinden geirdiklerini anlamisasina, "Yrtmedim. Parayla aldim." dedi zdal.

Bir sre sustular. Kadinin bornoz altlarindan az biraz grnen bacaklarina kayan gzlerini almakta
gecikmedi zdal. Gazi bozulabilirdi. Imece her seyiyle ona aitti...

Kadin olduka gzeldi. Sabahin mahmurlugunda byle bir yze ve bacaga sahip olan kadin, bakimdan
getikten sonra kim bilir ne kadar gzel grnrd, seyreden gzlere...
"Neseni neye borluyuz, zdal!.."

zdal, cebini karistirip bir kart ikardi. Merakla bekleyen Gaziye uzatti.

Gazi, okunma ynnde ters duran karti dzeltti...

Imecede gz ucuyla kartvizite bakiyordu.

Gazi, oturdugu kanepeden heyecanla ayaga firladi.

"Kim verdi bu karti sana?..."

zdal, iste bu tepkiyi bekliyordu. Sakin grnmeye alisarak yumusak bir sesle, "Sahibi?" dedi.

"Bunun ne anlama geldigini biliyor musun?"

"Herhalde yani."

"Lan oglum! Anlat lan, meraktan ildiracagim. Benim bir kez bile konusamadigim Genel mdrmzle bir
gecede nasil oldu da tanisabildin?"

Gazinin merakini abucak gidermek istemiyordu. Tadini ikarmaliydi...

Glen gzlerle, zevkle izliyordu onu ve kaamak bakislarla Imeceyi.

Imece ise kalkmasi gerektigi yargisina varmisti.

Iyi bir jestte yapmis olacakti.

Erkek erkege konusmalarini saglayacakti.

Ne kadar anlayisli kadin, diye dsndrecekti hem Gaziyi hem de arkadasini.

"Ben uyumaya gidiyorum."

Gazi birden ciddilesti.

"Az sonra ise ikacagim... Eve birakmami ister misin?"

"Yo hayir! Eve gidinceye kadar uykum kaar. Bas agrisi ekmek istemiyorum. Birka saat uyuyup
giderim. Sen isine bak."

Kadin salinarak odadan iktiginda, aresiz kaldiginin itirafini kollarini iki yana aarak ifade etti Gazi.

"Yanlis anlama ama... O gidinceye kadar senin evde kalman yakisik almayabilir."
zdal, kaslarini atarak, "Ne demek istiyorsun?... Insan ev arkadasina gvenmez mi?... ik dersen
ikarim... Ama bir daha dnmemek zere."

Gazi, tikandi. Tikanikligini soluk alip vererek gidermeye abaladi. Yumusak bir grnt vererek, "Ya
yanlis anliyorsun, iste..." baslangili aiklamalar yapacakken, zdal, lafini agzina tikadi.

"Gece on dakika bile uyuyamadim. gleden sonra ikide randevum var. Dinlenerek, temizlenerek ikmam
gerekiyor. Yanlissa syle."

"Tamam!... Tamam!... Ne yaparsan yap. Ama benim kizdan uzak dur!"

"Aybediyorsun... Sevgilin benim yengem olur."

"Simdi anlat bakalim Cesi hanimin kartinin sende ne isi var?..."

zdal, sahte ksrklerle bogazini temizledi.

Mehul bir kadini takip ettigini, Beyoglunun arka sokaklarinin birinde tinercilerin saldirisina ugradigini,
Istakoz lokantasinin Ustabasi'si tarafindan kurtarildigini, Eklembacaklilardan's Istakoz lokantasina misafir
edildigini, lokantanin patronu kanaliyla Krebe Medyasinin Genel Mdr Cesi Hanimla tanistirildigini,
"Vay be!..." dedirtecek abartilarla anlatti.

Anlatimin son ayrintilarinda hi olmamis yamalarda vardi. Cesi hanimla birka kez kadeh dahi
tokusturmus, Tabagindaki istakozdan bir parasini kendisine uzatmis, somurarak emmisti iini(!)...

Duymak istemedigi bir yorum geldi Gaziden.

"Yine de sevinmekte acele etme. Ise alinmis sayilmazsin."

"Grecegiz."

Ise alinacagina olan inancina ragmen, altlara ittigi; iini kemiren kuskuyu ortaya ikarmisti Gazi. Kovdu
bu dsncesini Referansi glyd... Patrokoz ile Krebe Medyasinin Genel Mdr Cesi'nin arasinin
siki fiki oldugunu, hatta haftada en az bir kez ayni masayi paylastiklarini grenmisti, uzun geen gece
saatlerinde. Bir eleman daha alinmasiyla iflas mi edecekti koskoca medya?...

Gazi, yine de umutlanmisti... zdalin ise alinabilecegi ynnde bir umut isigi dogmustu en azindan.
Ihtimal gereklestiginde agir bir ykten kurtulacakti.

"Yanlis anladin. Ise alinman beni de en az senin kadar mutlu edecek."

"Bilmez miyim. En azindan maliyetlere katkim olacak."

"Isin gcn pislik yapmak, " dedi glerek Gazi.


Saatine bakti. Yediye geliyordu. Mesaiye az bir zaman kalmisti. Imeceye karsi saygili olmasi ynnde
zdal'a son kez uyarida bulunarak, evden ayrildi.

zdal mutfaga yneldi. Musluktan doldurdugu bir bardak suyu iti.

Ocagin yaninda yeni aildigi belli ufak kahve posetini grnce cani ekti.

Hazirladigi kahveyi fincana doldurdu. Yanina bir bardak su da alarak salona yneldi.

Gazinin oda kapisinin yanindan geerken Imecenin hafiften alip verdigi soluk seslerini duydu.

Kahvesini yudumlarken yeni yaktigi sigarasindan derin bir nefes ekti, havaya dagitimli fledi.

Bu gece, yasaminda yeni bir sayfa ailmisti... Faklte lisansina uygun bir is bulmustu. Hem de
lkenin en iyi medya guruplarindan birinde... Gazi ile ayni isyerinin kadrolusu olacakti...

Isel tartismalarinin hi bir anlami yoktu. Cesi, Krebe Medyasinin en st dzey insaniydi ve
kendisine Patrokozu kiramam. Ise alindin. Ayrintilari yarin saat 14.00 de insan kaynaklari mdiresiyle
grsrsn, dememis miydi?...

Demisti...

Eeeee?...

Cesinin fiziksel grnts yeniden canlandi gzlerinde. Tinercilere rastlayincaya kadar takip ettigi
ve aniden kaybolan o kadina ne kadar da ok benziyordu.

Cesiyi ilk grdgnde byk dilini yutacak kadar heyecanlanmisti. Neyse ki kendisine hakim
olmus, iglik atmamisti.

Lokantayi terk edecekleri esnada otoparka kadar ugurlayanlar arasinda kendide bulunmustu.

Cesinin lks arabasi ve zel sofr vardi.

Byle bir arabasi ve zel koruma grnts de veren sofre sahip olan nemli bir kadinin, her trl
tehlikeyi bagrinda tasiyan Beyoglunun sessiz sokaklarinda tek basina dolasmasi hayal bile edilemeyecek
kadar uzak bir olasilikti... Bir tesadf... Benzesme... Belki de karanlikta tam olarak gremedigi bir yz
ve silueti onda somutlastirma...

Gznde beyin gibi bazen yanlis algilama ve yorumlamalari olabilirdi.

Uzandigi kanepede gzleri iyiden iyiye kapaniyordu... Kirinde katkisiyla iyice kalinlasmis olan
battaniyesini zerine ekti...

Uyumustu...

***

Bir sesle irkildi... Dogruldu... Tuvalet kapisinin gicirtisini iyi bilirdi.

Imece isimli kadini animsayinca rahatladi.

Saatine bakti... Yaklasik bir saatlik uyku ekmisti.

Yeniden uzandi.

Ryasini animsadi.

Byk bir kazanin iine istakoz atiyor... Haslanmasina ragmen lmeyen istakozlari, yzn gremedigi
iplak bir kadinla, ayni masada ve karsilikli oturmalarina ragmen, tek basina canli canli yiyordu...

Rya etkilemisti

Inanmadigi halde masanin zerinde bulunan Gaziye ait Rya Yorumlari kitabini karistirdi.

Istakoz kelimesini buldu...

Ryada istakoz grmek, sikintilarin atilacagi, mutluluga kavusulacagi, anlamindadir. Istakoz canli ise,
elinize ok para geecek demektir. yaziliydi.

iplak kadin kavramina bakti.

Ryasinda iplak kadin gren, evli ise bosanacak, evli degil ve sevgilisi varsa ayrilacak, demektir.

Iki kavrami birbiriyle yogurdu. Zengin olacak, evlendigi kadinla veya sevgilisiyle ayrilacakti
Ryasi ve yorumu dogru iksa bile Istakoz yiyecek kadar zenginlestiginde birlikte oldugu bir kadindan
ayrilmasi sorun olmayacakti. Bir baskasini bulabilirdi Paranin gcn biliyordu Ryanin 'ayrilik'
kismini nemsemedi.

Bu ryaya inanmak geldi iinden... Hem simdiye kadar byle bir rya hi grmemisti... Ise alinma
arifesinde byle bir rya grmek anlamli olmaliydi.

Yeniden duydugu kapi sesiyle irkildi. Yine tuvaletin kapisiydi.

Bu kez, Imece tuvaletten ikiyor olmaliydi.

Ryayla ilgili znel yorumlarini, kapi sesinden sonra devam ettiremedi.

Imece, n plana ikmisti...

Imeceyi dsnmeye basladi.

Imece, Gazide ne bulmustu. Az yakisikli bile sayilmayacak kadar irkindi. Kisa boyluydu, hafif
gbekliydi. Zenginde degildi. Bu kizi kendisine nasil baglamisti?...

Kiz, mutlaka kendisinin ngrmedigi bir sey bulmustu onda. Belki de bir vaatte bulunarak ikna etmisti.
Nasil olmussa olmustu iste!..

Kendisini neden ilgilendiriyordu?... Alan memnun, veren memnundu. Kendisine ancak, 'Hiyar ayari
bozuk cacik imek' dserdi.

Yeniden susamisti. Lokantada itigi orbalardan olmaliydi... Mutfaga yneldi.

Holde Imece ile karsilastiginda bir seyler syleme gereksinimi duydu.

"Uyuyamadiniz mi?..."

"Uykum kati galiba."

"Kahve yapmami ister misiniz?..."

"Zahmet olacak..."

"Sevinirim..."

Cezveye iki kahve fincanini karsilayacak kadar su koyuverdi. Bir kez daha iecekti sabah
kahvesini... Onu kahve imede yalniz birakmamaliydi. Su an, 'ev sahibi' etiketi kendi alninda yaziliydi.

Tasmak zere olan kahvenin altini kapatirken, Imecenin sesini duydu.


"Yardim etmemi ister misiniz?..."

Basini geri evirdi. Imece, arkasindaydi.

"Tesekkr ederim. Iste sicak kahvemiz hazir," dedi.

Doldurdugu fincanlardan birine altlik ekleyerek, Imeceye sundu.

"Ay! Buram buram kahve kokuyor!... Kpkl de olmus," diyerek iltifat eden Imecenin szlerine
gld.

"Bende salep pisirdim saniyordum," diye karsilik verdi.

"Salep iin biraz esmer degil mi?"

Espriler karsiliklilik esasina gre yryordu. Her ikisi de pes etme niyetinde degildi.

En son agzinin ucuna gelen laflari geri aldi zdal. Isin suyunu ikarmamaliydi. Fazla ileri gitmemeliydi.

Her ikisi de dudak payi olmayan fincanlarindaki kahvenin dklmemesine zen gstererek, salona
dogru yrdler.

Karsilikli oturdular.

"Sigaranizdan alabilir miyim?"

zdal, "Ltfen!..." diyerek uzatti ve yakti.

Ilk dumandan sonra, "Havalar hala isinmadi," dedi Imece.

"Aynen yle... Hatta gecikti bile."

Havadan konusma sonlanmisti. Suyla' ilgili konusacaklari bir konu

ise bulamamislardi(!)

Sessizlik bozulmak iindi. Sessizligi bozma grevini zdal stlendi.

Gaziden duymamisasina, ilk tanismalarda sorulmasi gelenekselles-mis olanlari sirasiyla


ynlendirdi.

"Sahi bir yerde alisiyor musunuz?"

"Bir butikte tezgahtarim."


"Gaziyle nasil tanistiniz?"

"Butigimizin abonelerindendi. Aramizda olusan sicak iletisim... Yemege davet... Gerisi malum."
Eklemede yapti; "Gazi iyi ocuktur," diye.

zdal, onayladi. "Gazi iyidir ..."

Szlerine devam edemedi.

Kahve fincanini sehpaya koymak iin egilen Imecenin ggslerinin st profilini grmst... Kalbinin
titredigini hissetti.

Cinsel organi hafiften irkildi ve sertlesti.

Gzlerini; onun ggslerinden alip, pencere camina evirdi.

Yksek bir binanin stnde ufak bir parasi grnen gkyzne odaklandi.

Imecenin yumusak sesiyle, "Elinize saglik... Tesekkr ederim... " demesi zerine, gzlerini yeniden ona
evirdi.

Imece, saini geriye atarak, "Izninizle ben bir banyo yapip ikacagim," dedi.

"Pazar gnde mi alisiyorsunuz?"

"Yo! Hayir!... Annem merak edebilir. Eve gitmem gerekiyor."

Kadin bakislarinin anlamini hissetmis miydi?...

Ne de gzel konusuyordu!...

Yasi, yirmi bes-yirmi sekiz arasi olmaliydi. Patronu ondan memnun olmaliydi... Byle bir tezgahtarla
muhatap olan bir msterinin; -hele erkekse- alisveris yapmadan butigi terk etmesi ancak istisna olabilirdi...

Imece, banyoya girmisti. Kapi gicirtisindan anlamisti...

Gazi, ka kez kendisine, Kapi menteselerini yagla! demisti?

Yarin hallederim, diyerek srekli ertelemisti...

Iyi ki Gazinin bu istegini yerine getirmemisti

Kapi gicirtilari hosuna gidiyordu. Bir insanin bir yere girip ikmasi vurgulu olmaliydi. Sesli uyarilari
almadan evin herhangi bir blmne girip ikmanin kiymeti harbiyesi olur muydu? Bir yere giris ve ikis
grkemli olmaliydi. Ses vermeliydi...

Bu dsncelerine gld iinden.

Tuvalete gitme gereksinimi duydu.

Tuvaletde isini grrken, banyodan gelen su sesi ve ancak sampuanla yikanirken ikabilecek, Salap!..
Silap!... seslerini duyuyordu. Aklina, yabanci menseli bir sampuan reklaminda yikanan bir kadinin hayali
gelmisti.

Organi sertlesti...

Olabildigince ykselmisti.

Eliyle oksayacakken vazgeti...

Bosa harcama olacakti...

Tuvaletten ikti. Islak ellerini havluyla kuruladi.

Tuvaletin bitisiginde bulunan banyo kapisinin te birini olusturan buzlu camda belli belirsiz ve ayrintilari
grnmeyen silueti izledi bir sre.

Yetmemisti... Kapiya iyice yanasti. Egildi. Sol gzn kirparak, sag gzyle anahtar deliginden bakti.
Imece'yi, gbeginden dizlerine kadar olan kismiyla grebiliyordu...

Kalbi titriyordu. Beynine kan hcum ediyordu. Elleri, bacaklari titremeden kaynakli gszlk iindeydi.

Izlemeyi sonlandirmaliydi. Fazla dayanamayacakti. Iyice tahrik olmustu.

Bir hata yapabilirdi.

Dogrulmadan usulca birka adim geri ekildi

Salona geri dnd.

Iinde biraktigi oksijeni eksilmis havayi bosaltti.

Bolca soluk alip verdi...

Geen gecenin eksikligini yakalamisti. Tatmin olmayan tek sey cinsel aligiydi...

Bunda, takip ettigi bir kadinin kollari arasina aldigi bir anda kaybolmasindan olusan hayal kirikliginin
dogurdugu kinde vardi.

Cinsel birliktelige iyice yaklasmisken, sekteye ugratilmasindan kaynakli isel hasari tamir etmeliydi...

Iin iin kayniyordu.


Bos bir uval gibi yigildi kanepeye.

Gazinin gitmeden nce syledigi szler aklina gelmisti.

Gazi, gven istemisti...

Sphelenmesine bozuldugunu belirtmisti ona.

Verdigi gveni bosa ikarmasi kendisiyle elismesini saglayacakti.

Benligiyle barisik yasamaliydi.

Ama barisik yasamanin yolu, iinden geleni yapmasindangemiyor muydu?

Su an iinden gelen seslere karsi koymaya dayanabilir miydi?...

Aylardir karsi cinsten herhangi biriyle bir birliktelik yasamamisti...

Hem Gazinin birok kiz arkadasi olmustu. Ne kadar zel olabilirdi Imece, onun iin.

Ileride bundan da vazgeerdi.

Hem ismi 'Imece' degil miydi?...

Imece; 'yardimlasmayi, ortakligi' agristirmiyor muydu?...

Imeceden kendisine yardimci olmasini isteyecekti.

Kabul etmezse, aramizda kalsin, diyecekti.

Hem bu dsncenin olusmasinda, onun payi yok muydu?...

Gazinin israrina ragmen evine dnmemis, bornozunu ikarip kiyafetlerini giyinmemis, dus almis olmasina
ragmen, yeniden banyoya girmis, salap, silap seslerinin duyulabilecegine aldiris etmemisti

Ya, Gazi'ye duyurursa?... Bir sre daha bu evde kalmasi hayal olacakti...

Is bulmustu... okta zorlanmayacakti... Valizini alir, eker giderdi.

Bu sirada zerindeki gmlegin dgmelerini usulca zdgn fark etti. Kesin karar vermedigi bir olgu,
kendiliginden gereklesiyordu...

Hakimiyetini kaybetmisti!... Kendisine hkm kalmamisti...

Koyuvermisti kendini; arzularinin kucagina...


Simdi iriliplakti. Banyoya yneldi. Buzlu camdaki siluet izds-m, Imecenin banyo ugrasinin
sregeldigini gsteriyordu.

Kapinin kolunu asagi indirip, hafife teledi. Buna ragmen gicirti ikmasini engelleyememisti. Keske
Gazinin dedigini yapmis olsaydi... Yaglasaydi kapinin menteselerini...

"Ne oluyor?..."

Sampuan kpkl gzlerini aralayarak bakiyordu zdala...

zdal, kapiyi kapadi... Banyoda ve Imeceyle karsi karsiyaydi.

Dus telefonunu yzne dogru tutarak abucak durulayan Imece, "Ne anlama geliyor bu?..." diyerek
yeniden bagirdi.

zdal, iinden glyordu. Sorulacak soru muydu bu?... Soyunuk vaziyette banyoya girmis olan birinin
amacini bilemeyecek kadar yetiskin degil miydi Imece?...

Anlamsiz soruya anlamsiz bir yanit vermeliydi.

"Dus almaya geldim!"

Imece, kapinin arkasinda bulunan bornoza elini uzatarak, "Ben ikiyorum," dedi yapmacik bir
sinirle.

zdal, sirtini kapiya dayadi.

Imece ne kadar geri ekilse de, zdalla karsi karsiya kalma pozisyonunu banyonun darligindan
dolayi degistiremeyecekti.

"Ayip degil mi? Hi utanmiyor musun, arkadasinin sevgilisine sulanma-ya?.."

"Arkadasim bilmeyecek. Benden laf ikmaz."

"Bana el uzatirsan, avazim iktigi kadar bagiririm!..."

"Komsular, televizyondan ikan bir kadin sesi sanacaklar."

Imece, evresine gz atti. Hemen teslim olmamaliydi.

Sabunlugun zerinde kullanilip atilan cinsten bir tiras biagini grd.

Sag eliyle kapti... Jilet biagini sol bileginin zerine tuttu.

"Bir adim daha atarsan damarlarimi keserim!"

zdal, "Bu jiletle olmaz," diyerek onu sasirtmayi basardi.


Imece, jileti gzne dogru yaklastirip, "Neden olmasin?" dedigi anda, jilet el degistirmisti

Bir kazaya ugramadan jiletin elinden alinmasina sevindigini belli etmedi.

Evet, karsi koydugunun keskin mesajini vermisti. Bu kadari yeterliydi

zdal, kaptigi jileti, atigi banyo penceresinden, apartman ara bosluguna firlatti.

Avini egemenligi altina alan bir avci rahatligina ermisti simdi.

"Sende istiyorsun, biliyorum."

"Istemiyorum!"

"Istiyorsun!"

"Istemiyoruuum!!!"

"Istiyorsun iste!""

"Istemiyorum iste!"

"Istiyorsun!... Istiyorsun!..." ISTIYORSUN!..."

"Hite bile!... Hite bile!..."

"Gazide ne buluyorsun anlamiyorum."

"Onu seviyorum."

"Pisssttt! Ufak at da civcivlerde yesin!... Dogrusunu syle!"

"Sempatik buluyorum!"

"Baska?"

"Ne dememi bekliyorsun?"

"Dogrusunu..."

"Dogrusu ne?"

"Sen syle."

"Yok siz syleyin. Sylediklerim dogruydu."

"Ancak eksik dogru olabilir."

"Tam dogruyu siz syleyin o halde."


"Seni meshur edecegini sylemistir."

Imece, nn kapamada kullandigi her iki elini, farkinda olmadan

yanlara ati.

Saskinlik ifadesiydi bu.

"Gazi mi syledi?..."

"Hayir! Tahmin ediyorum... Ilk degilsin, son da olmayacaksin. Simdiye kadar shreti yakalattigi
birini grmek nasip olmadi. Havasi olsaydi simdiye kadar bana is bulurdu medyada."

Dogru sylyor olabilir miydi?... Olabilirdi. Gazi, her gn bir baska gn beklemesini sylyordu
srekli

Genel Mdrn isi ikti... Daha sonra...

Randevu ayarladim, hep birlikte yemek yiyecegiz...!

Ama bir sorun ikti... gibi umuda ya da ertelemeye ynelik birok szlerinden zaten spheleniyordu.

Gazi karsisinda duran arkadasiyla hi karsilasmamasi iin elinden geleni yapmamis miydi simdiye
kadar?...

Arkadasinin Bay Dogrucu rolyle, dogrulari kendisine aktarmasindan ekinmis olamaz miydi?...

Eger zdalin dedigi dogruysa aptal yerine konmustu. Kandirilmis ve kullanilmisti. Sevmedigi ve
mr boyunca da sevecegine inanmadigi biriyle, onlarca kez ayni yatagi paylasmis, onu etkilemek iin
zorlamali teknik yatak hareketleri sergilemisti bosu bosuna.

zdalin konusmasi zerine dsncelerinin devamini gelecege birakti.

"Gazinin alistigi medyanin en st yneticilerinden biriyle baglantiya getigimi sende duydun, zel
kartini sende grdn, degil mi?"

zdal, karsisinda duran iplak bedenin gevsedigini hissediyordu. Devam etti.

"Ben szmde dururum. Iki gzm nme aksin ki... Hedefinde ne var, ne olmak istiyorsun? Hadi
ekinme syle..."

Imece, abuk toparlanmisti. Yesilam filmlerindeki bir oyuncu gibi rol kesmeye basladi.

"Bedenime sahip olabilirsin, ama ruhuma asla."


Sesi; banyo ortamlarinda ikan bildik akustik zellikte yankilanmisti.

zdalin tiz kahkahalari bu akustik sesleri banyo ortamindan kovdu.

Ciddilesti aniden...

"Film sanatisi mi?... Ses sanatisi mi?... Ne olmak istiyorsun hadi syle?"

Dogal srmeli, evresi kk, genis gzleri kisildi.

Yksekligi dsk, eni genis burnu titredi. Aglamak istiyordu.

Karsisindaki adam, dpedz kendisiyle dalga geiyordu?...

Gazi, aylarca dalga gemisti...

Simdi onun arkadasi mi basliyordu?...

zdal, ani degisimler sergiliyordu. Imeceye yanasti. Gerektiginde uzayan ve kisalan bildik organ,
her titreyisinde hafiften dokunuyordu karsi cins tenine...

Kolundan hafife tuttu. "Ben lm melegi degilim, kizim! Ruhunu ne yapayim. l bedenini ne
yapayim. Bana halihazir dipdiri bedenin gerekli, bedenini arzuluyorum. Tamam mi? Birak bu Yesilam
sakizi ayaklarini!..."

"Bana zorla mi tecavz edeceksin?..."

Ses korkudan ziyade merak imaliydi.

"Ben filmlerde grdgn tecavzclerden degilim. Istemiyorsan birakirim, tamam mi?"

"Istemiyorum!..."

"Inandirici degil."

"Sylyorum ya."

"Yetmez!"

"Sizi ikna etmek iin ne yapmam gerekiyor?..."

"Iindeki sesi, seslendirmeni istiyorum."


zdal, bedeninin iyice rperdigini hissediyordu.

Bu kez, rperti arzularindan degil, iyice etkisini hissettigi banyo serinligindendi. Sicak su akisinin biraktigi
sicak etki ara zamanda yok olmustu.

Sofbenin bagli oldugu muslugu, egilip ati. Yere akan suyun sicakligi iplak ayagina ulasinca
kendini daha iyi hissetmeye basladi.

Imece, kendi kendini sorguluyordu.

Bu kadar inatlasma yetmez miydi?... Gaziden, Genel Mdr Cesi hanimin masa arkadasi oldugunu
birok kez dinlemisti. Bu sabah bunun yalan oldugunu zdalla konusurlarken anlamisti.

Cesi hanimin zel kartini tasiyan ve bugn iin randevu almis biri karsisindaydi ve iriliplakti. Arzu
doluydu. Bedenini istiyordu. Onun istegini, kendi istegiyle takas edebilirdi. Bir seyler vermek, bir seyler
alabilmenin yolunu aabilirdi Hem sz veriyordu...

Istedigi sey kendisinin kayip hanesine yazilmayacakti. Kendisinden kiyafet, para istemiyordu. Bedenini
geici olarak kullanmak istiyordu. Bedeni seker degildi. Erimeyecekti... Kullanilmadan dolayi miadini
doldurmayacakti. Yarar olasiligi yksekti... Hem aralarinda kalacakti... Gazinin duymasi halinde, ona
karsi koyduguna; hatta jiletle intihar tesebbsnde bulunduguna dair bir kozu dahi vardi elinde

"Odaya gidelim!" dedi, bedeniyle zdali hafife iterek.

"Acele etme!... nce senden bir ricam olacak."

'Ne gibi?' dercesine bakti Imece.

"Saini topuz yapmani istiyorum. Sirt kismin bana dnk ve dustan su akitarak bol sampuanla
vcudunu yikamani!..."

"Az nce yikanmistim..."

"Biliyorum..."

"Eeee?..."

"Hani televizyonda yabanci bir sampuan reklami var ya... Dusta bir kadin yikaniyor..."

"Eeeee!!!

"Hep ona dokunmak istemisimdir."

"Simdi bu reklamin ne ilgisi var?"

"Onun gibi grnmeni istiyorum."


Imece, anlamisti. O kadin gibi durus gstermesini istiyordu. Karsisindaki adamin takintilarindan biri
olmaliydi bu.

Reklami iyice ve ayrintilariyla hayalinde canlandirarak uygulayabi-lecegine kendisini inandirdi.

Ama nce, "Peki neden?" diye sormasi gerekiyordu.

Sordu.

zdal, kisa bir duraklama geirdi. Nasil ve nereden baslayacagini bilemiyordu. Fantezi ve erotizm
konularindan sz etmekle, belki dakikalarca srebilecek bir tartismanin kapisini aralamis olacakti. Bu
konulara girmeyecek kadar akilliydi.

"Kimbilir... Belki de reklam filmlerinde oynayabilip oynayamayaca-gini anlamak istiyorum," demek


en iyisiydi.

Imece, ya kendisine uyum saglamak iin harekete gemisti. Ya da gerekten reklam filmi
masalina inanmisti...

Uzun salarini; kivirarak dolayip, ensesinin stnde toplayarak, topuz sa biimine dnstrmst
bile.

Sirtini zdala dnd. Dusun altina girdi. Damla damla akacak kadar suyu ati. Basini ok hafif
saga evirdi. enesinin sag kismini, sag omzuna yasladi. Eline bolca aldigi sampuani omuzlarindan asagiya
dogru, oksarcasina yaymaya basladi.

zdalin sesi de bedeni gibi titremeye baslamisti.

"Evet! Evet! Iste byle... Byle istiyordum."

Usulca az aik dus muslugunu kapadi. Sampuanli bedene, bedenini degdirdi. Derinden
soluklaniyordu. Bedenini, arada ekerek, asagi yukari kaydirarak badana hareketleri yapmaya basladi.

Hani o tecavzden daha az cezasi olan su eyleminden...

Sampuandan kaynakli kayganlik, bedensel hareketlerine kolayliksagliyordu.

Imece, birden durdu. Ya Gazi gibi bu da kendisini oyalarsa?... Ekerse... Ekilirse?... Karsiligini
vermeksizin, yararlanirsa?... Gelecegi gremezdi... Ayni hataya ikinci kez dsmemeliydi. En iyisi pesinen
bir karsilik almakti... Hi olmazsa vaadine aykiri davransa dahi, ondan elde ettigiyle avunur, iinde
kandirilmisligin var edecegi boslugu doldururdu
Aklindan geeni syleyip sylememe teredddndeydi.

zdali hafife itekledi.

zdal, olumlu gelisimin aniden kesilmesine sinirlendigini belli etmemeye alisti.

"Ne oluyoruz?..."

Sylese miydi?... O, ekinmeden arkadasinin sevgilisine gz koyabiliyordu. Ondan utanmasina gerek


yoktu... Nasil anlarsa anlasindi...

Gidip baskalarina mi anlatacakti?... Anlatamazdi... Kendi anlatacaklari en az onunkiler kadar tehlikeliydi.

"Biraz konusabilir miyiz?..."

"Isimizi bitirdikten sonra konussak?..."

"Hayir!.. nce konusalim."

"Buyur konus o halde... Ama kisa olsun... Ortamimizi bozmasin..."

"Bilmem ki nereden baslasam?... Arkadasin Gazi benim hakkimda sana biseyler sylemis miydi?.."

"Nasil biseyler?..."

"Ne bileyim... Biseyler iste!"

"Senin hakkinda pek bir sey sylemedi. Sadece iyi anlastiginizi, iyi bir kiz oldugunuzu, birbirinize
sirilsiklam asik oldugunuzu filan sylemisti..."

Bekledigi yanit bu olmasina ragmen, hayret ifadesini yzne verdi.

"Hayret!..."

"E?..."

"Benim profesyonel oldugumu sylemedi mi?"

"Anlamadim?..."

"Ben profesyonelim, dedim!"

"Ne de profesyonelsin?..."

"Anla iste!..."
Imece, basini utanga bir edayla egmis, gzlerini kismisti.

zdalin ise beyninde simsekler akmaya ve cinsel organi ykselisten inise gemeye baslamisti.
ngremedigi bir durumla karsi karsiyaydi. Gazinin bana ok bagli, benden baska erkek eli
degmemistir, diye hakkinda verek konustugu kadin, karsisinda duran kadin miydi?...

Imecenin, Profesyonellikten kastinin; para karsiligi seks yaparim anlaminda oldugunu sezmisti.

Bu ortamda profesyonel kelimesini baska hangi anlamda kullanabilirdi ki?...

Buz gibi olmustu... Her trl tepkiye hazirken, aklinin ucuna bile gelmeyecek bir teklifle karsilasiyordu...

Cebinde parasi olsa ikarip verecekti. Degerdi onunla yatmaya

Olmayan parayi ise var edemezdi.

Sinirlendigini belli etmemeye alisarak, kendisini sogutan bu kadina hak ettigi dersi vermeliydi. Hatta yle
bir duruma getirmeliydi ki; birlikte olmak iin yalvartmaliydi kendine...

"Profesyonelligin anlamini bilmiyorum."

"Gerekten bilmiyor musun?"

"Bilsem sormazdim."

"Uzman oldugu bir alanda para karsiligi is yapmak..."

"E sen ne is yapacaksin..."

"Bana teklif ettigin isi."

"Hangi isi?... Reklam isini mi?..."

"Oh ne kadar safsin," dedi. Sikildigini belli ederek. "Senle yatmami istiyorsan nce para vermelisin."

"Senden bunu beklemezdim."

"Bu senin yorumun."

"Peki para vermezsem benimle yatmayacak misin?..."

"Herhalde yani..."

"Zorla sahip olabilirim."

"Kendimi yerden yere atarim."

"Peki peki anladim! How many?..."


"Efendim?"

"Ka para istiyorsun?..."

Imece, ne kadar para istemesinin uygun olacagina karar veremiyor-du

Bir anlik tereddd abuk kayboldu.

En iyisi yksekten baslamakti...

"100 dolar!"

zdal, kivama girmisti.

Hem de dolar istiyordu...

"Avustralya dolari mi? Kanada dolari mi? Amerikan dolari mi?..."

Imece, para karsiligi yatma teklifini ilk kez birine yapiyordu. Acemiligini belli etmemeli hemen
yanitlamaliydi.

Dviz kurlari konusunda pek bilgisi yoktu. Galiba, 'amerikan dolari' daha kiymetliydi...

Ahlaksiz teklif filminde kumarbaz kocaya, karisiyla seks yapma teklifi yapan yine kumarbaz
rolndeki basrol oyuncusu 'amerikan dolarini' telaffuz etmisti. Animsiyordu...

Bir an kisa bir utangalik daha yasadi. Olsun... Karsisindaki adam ncelikle 'ahlaksiz teklifte' bulunarak
bu teklifi hak etmisti.

zdal, sorusundaki seenekleri teke indirerek yenilemisti.

"Amerikan dolari mi?..."

"Evet!... Amerikan dolari olsun."

Bu yaniti alacagini bile bile sormustu.

"Biraz indirim yapsan," dedi, indirim yapilsa dahi deyecek parasi olmadigi halde.

"Senin iin 70 dolar olur."

"Daha in..."
"Kisa srerse, elli dolar... Daha fazla indiremem..."

"Borca olmaz mi?..."

"Pesin ve nakit!..."

Bu lafi alistigi butikte grenmisti... "Pesin ve nakit!..."

zdal, bir senaryo kurma abasindaydi. Onu sikistirabilecegi bir alana ekmeliydi. Haddini
bildirmeliydi. Bir yatma karsiligi istenen paraya bak!... Gaziye bedavayken, kendisinden para istiyordu.
Ukalaca hareketler ediyordu. Davranislari iticiydi.

Bir seyler sylemeliydi. Bir seyler yapmaliydi... Gz gre gre byle bir davranisin altinda
kalmamaliydi.

"Biliyor musun, yanlis adama attin..."

"Neden?..."

"Bende profesyonelim."

Sasirma sirasi Imecedeydi.

"Ne demek istiyorsun?..."

"Jigoloyum... Arzu eden kadinlarla para karsiligi yatiyorum."

"Aynanmiyorum. Hah, hahhahhah!..."

zdalin ciddiyetini korumasi zerine kahkahalarini kisa kesti.

"Gazi bu ynmden sana sz etmis olmaliydi."

Imece, denilenlere inanmak zereydi.

"Hi sz etmedi."

"Garip!... Benim geim kaynagim bu... Nasil geiniyorum, saniyor-sun?"

Imeceye mantikli gelmisti. Ailesinin durumunun iyi olmadigini, issiz oldugunu Gaziden grendigi bu
adam nasil geiniyordu?... Gazinin verdigi harliklarla geinmesi Istanbul gibi bir yerde olanaksizdi. Gazi
ne kadar da safti... Inaniyordu ki, Gazinin bundan haberi yoktu. Yoksa kisitli btesiyle bu adama neden
yardimci olsundu?...

"Profesyonelligin beni ilgilendirmiyor. Dedigim gibi; istedigim parayi vermezsen benle yatmayi unut!"

Kendini kutladi iinden, Imece. Gzel konusmustu. Konuyu noktalamisti.


"Sen en son elli dolar istemistin. Benim bir saatligim ise yzelli dolar."

"Beni ilgilendirmiyor."

"Benle yatmak istiyorsan yzeli dolar vermen gerekiyor. Hem de pesin ve nakit... "

"Senle yatmak isteyen kim?... Neyse ben ikiyorum. Anlasamayacagiz."

zdal, kapiya sirtini dayayarak engelledi onu.

"Daha konusmamiz bitmemisti. Bir hesap yapalim. Sen bana yz elli dolar ver. Bende sana elli
dolar vereyim. Isi bitirelim."

Basiyla teklifi olumsuzlayan Imeceye ikinci teklifi yapti.

"Takas yapalim. Sen benden elli dolar isteme, bende senden yz elli dolar almayayim."

"Bosversene... Kapidan ekilmezsen bu kez gerekten kiyameti koparacagim!"

zdalin yz kipkirmizi olmustu. Sesini sertlestirerek, "Borcunu de, ikmana izin vereyim." dedi.

"Ne borcu?..."

"Bir kahve hazirladim... Banyoda size dokundum. Biraz muhabbet ettik. Zamani mi aldin."

"Eeee???"

"Bu muameleler karsiliginda normalde 75 dolar aliyorum. Hadi sen elli dolar ver!"

"Vermezsem?..."

"Vermezsen, ikamazsin..."

"Yanimda o kadar para yok... Sonra versem?..."

"Pesin ve nakit alisiyorum."

Imece, iplak ayaklarini karoya birka kez vurdu.

"Of Off!... Of Of"

zdal, kollarini ggsnde bagdastirarak Imecenin tepkilerini zevkle izlemeye baslamisti.

"Hadi iyisin... Bugn iyi gnmdeyim. Senet versen de olur... "

Imece, senedin anlamini biliyordu. demedigi takdirde, annesiyle birlikte kaldigi eve, belki de
isyerine yazi gelecekti. Sonra da haciz gelecekti. Ne borcu? diye soruldugunda yanit vermekte
zorlanacakti...

Bir belaydi karsisindaki adam. Ondan kurtulmanin en kolay yolu onunla yatmakti...

"Bela misin sen?... Hadi istedigin gibi olsun... Yatalim..."

zdal, yeniden ve birka kez "nce para?..." derken samimi degildi.

Sarilan bedenin sicakligi kendisini yumusatmisti.

Arzu ettigi sonucu elde etmisti. Olusan gzel ortami bozmanin anlami yoktu. Sarilmaya karsilik verdi.

Gerisi bildik, altina kirmizi nokta konabilecek, on sekiz yasindan kklerin, altmis yasindan
byklerin, kalp rahatsizligi ekenlerin, muhafazakar kesimin, erotizmden hoslanmayanlarin seyretmemesi,
duymamasi, okumamasi gereken ve tahmin edilebilecek fiziksel eylemlerdi.

Tek yanli baslayan, iki yanli sren kaygansi eylemler, "Duhul" ile sonulanmisti.

"Biraz sdm. Yatak odasina gidelim," teklifi Imeceden geldi.

Imece birka saniyelik sabir gstermis olsaydi, zdalda ayni istemde bulunacakti.

Banyoda yapilabileceklerin tmn karinca kararinca gereklestir-mislerdi.

Birbirlerini bolca sampuanladilar. Bolca suyla duruladilar

Imece, bornoz giyindi.

zdal, byk havluyla kurulandi. Havluyu vcuduna saracakken vazgeti.

Nasil olsa bu isin birde yatak finali olacakti...

Gazinin yatagi ift kisilikti. Final iin uygundu. Imece yabancilikta ekmeyecekti. Geceyi geirdigi
bu yataga asina olmaliydi.

Gazinin yataginda, her ikisinin birlikte sahneledigi oyunun zeti bilinen cinstendi. Bazi ayrintilari vermek
bilineni pekistirmek olabilir miydi?... Yoruma bagliydi...

-Agizdan agiza salya alisverisi...

-Agizdan agiza az oksijenli bol karbonlu flemeler...

-Sampuan, ter ve salgidan olusan koku...


-Fiziksel srtnmelerin aiga ikardigi enerji...

-Olusan bedensel sicakligin, salarindaki nemin buharlasmasina katkisi...

(Ama salardaki nemin azalmasinda, kirli ve yumusak yastiklarin payini inkar etmek, yastiklara
yapilabilecek en byk haksizlik olacakti...)

-Cinsel islev bittiginde genelde olan olgu meydana gelecekti...

Ve geldi.

Ilerinden biri oyunbozanlik yapmaliydi...

Ve yapti.

Bu seref Imeceye ait olacakti...

Ve oldu.

"Ilk ve son olacak!..."

zdal, duymazliktan geldi.

"Sana bir sey sorabilir miyim?..."

"Sor..."

"Gerekten Profesyonel Orospu musun?..."

"deme yapsaydin ilk kez gereklestirmis olacaktim. Ya sen Jigolo musun?..."

"Degilim. Kandirdim seni..."

"Inandirmistin beni"

"Bir sey daha sorayim... Jileti elinden almasaydim bilegini kesecek miydin?..."

Imece, katila katila gld. Glmenin verdigi siddetle alni dahi kirismisti...

"Manyak miyim ben... Hayatimin baharinin daha birincisini bile yasayamadan..." Konuyu degistirmek iin
ekledi. "Senin bir jigolo kadar kabiliyetli oldugunu itiraf etmem gerekiyor."

zdal Iltifati tesekkrledi.

"Ama buna ragmen seninle arkadas olarak kalalim. Kesinlikle bir daha birliktelik yasamak
istemiyorum!..."

"Ya Gazi ile?..."


"Onunla arkadasligimi dahi devam ettirmeyecegim."

"Benimle neden srdrmeyi dsnmyorsun?"

"Etik bulmadim. Beni baskalariyla karistirmani istemiyorum. Ikimizde hata yaptik.


Tekrarlamayalim..."

"Ben ayni dsncede degilim."

"nemli olan benim dsncem..."

"Yazik!... Bende senin iin iyi seyler dsnyordum."

"Ne gibi?..."

"Ise basladigimda sana da iyi bir is ayarlayacaktim."

Son cmle sihirliydi. Etkiliydi. Etkileyiciydi... Etkisini gsterdi. Imecenin 'oturma' seklindeki pozisyonu,
'basi ne egik' pozisyona dnst.

Derhal yanit vererek basit edilgen bir yapi sunmamaliydi. Maymunun gz ailmisti, abucak
kabullenmemeliydi... Ama, Fazla naz asik usandirirdi. zdal kendisinden usanmamali, caymamaliydi.

Beyni ve bagirsaklari sikismisti...

Tuvalete gitmeliydi...

Tuvalet gereksinimini giderirken, dsncelerini toparlayacak ve nasil davranmasi gerektigine karar


verecekti.

Izin isteyerek tuvaletin yolunu tuttu.

***

5
Bes Yil Sonra

Taksim meydani, ayni gayeyle akin akin gelen insanlari konuk ediyordu bugn.

zerlerinde ve tasidiklari flama ve afislerde, sua konu olabilecek bir nesne ve ierik
bulundurmayanlar, alana alinmaya hak kazaniyordu.

Meydan, tencere ve kapaklari ellerinde bulunduran kadinli erkekli insanlarla dolusmustu.

Yoksul halk tarafindan dzenlenen miting, Alik ve Issizlik Iskencesini Protesto isim ve temaliydi.

Mikrofonda sylenen siirler, sylemler, sloganlar ile arada olan boslukta, kasetten ykselen ezgiler
hep alik temaliydi.

Tencerelere vurulan kapaklarin ikardigi metalik seslerde, "A-IZ!" notaliydi.

Bu seslerin ritmine uygun, fakat heceleme kuralina uyumsuz hep birlikte sylenen szckler de ayniydi;

"A-IM!" A-IZ! "A-LAR!"

Mikrofondaki gr ses, toplulugu heyecanlandirmaya, canli tutmaya ynlen-diren bir ses rengine sahipti.

"EY TOPLUM!... NASILSINIZ?..."

Kapaklariyla, tencerelerine vuran topluluk bireyleri yanitlamakta gecikmiyordu.

"A-IZ!" A-IZ! "A-IZ!"

"DUYAMADIM!!!"

"A-IZ!" A-IZ! "A-IZ!"

"TENCERELERINIZ NE DIYOR?!!!"

Bu soru geldiginde; sadece kapaklari, A-IZ! nlemini verecek notada iki kez tencerelerine
vuruyorlardi.

Toplulugun geneli kendi bagirlarindan ikan trk formatindaki ezgilerden hoslanmasina ragmen, metal
tencerelerden ikan birka hecelik metalik ezgiyle yanit veriyorlardi. Bu onlar iin okta nemli degildi.
A-IZ! kelimesinin yabanci ezgilerde karsiligi farkli olsa da, duygu ve dsnce anlami hep ayniydi. Ayni
zc imgeyi animsatan kaliplardi.
'Trkiye Genel Issizleri ve Asgari cretli Isilerinin Gayri Resmi

Konfederasyonunun' dzenledigi bir mitingdi bu...

A birakilmalarina, a kalmalarina... Istatistik Enstitsnn belirttigi kisi basina dsen 3000 Amerikan
dolari yillik gelirin alisanlarin ellerine gemedi-gini, issizlerin ise is bulamadiklarini ifade etmeye ynelik bir
mitingdi.

Yetersiz olmasina ragmen yine de ellerine gemeyen kisi basina dsen bu geliri; gelirlerine ekleyenleri,
eklenmesine neden olanlari, buna sessiz kalanlari uyarmak... Sorumlu olanlarin kulaklarina, kulak
tirmalayici mekanik, metalik seslerle mesaj verme ve merhamete getirme amaliydi...

Tencerelerin birogu ucuz cinsinden alminyumdu. Hafifti, tasinmasi kolaydi. Kapagiyla temasta ok ses
ikarticiydi.

Bu tencerelerin sahiplerinin birogunun evinde et yeme sorunu, zlmeden asilali uzun bir sre olmustu.
Bulgur pilavi pisirebilip, pisirememe konusunun asil gndemlerini isgal etmeleri ise azimsanmaya-cak bir
sreye tekabl ediyordu.

Topluluk; degisik dinlere, dillere, mezheplere, siyasi grslere, zevklere, irklara sahip ufak gruplari
barindiriyordu. Her grup, ait oldugu yapinin alt kismini teskil ediyordu. Alik sorununu belirsiz bir sreye
kadar yasayacak alt kesimi...

Kendi asli gruplarinda belli bir kesimi, kisi ve kisilikleri yukariya ikarmada aracilik yapmis, merdiven
olmus, duygu ve dsnceleri, emekleri smrlms insanlar...

Ihanete ugramis insanlar...

Ykselttiklerinin, yksekten baktigi sjeler olmus insanlar...

Ykselttikleri insanlar iin nceden yirtilan girtlaklar, ilk kez kendileri iin yirtiliyordu... Bu kez
bagirtilarinin bosu bosuna olmadiginin bilincindeydiler...

nderlik yoktu... Birileri iin bagirmak yoktu... Birilerinin sikintilarini zmek iin degildi... Kendileri
iindi bagirtilari...

Kendilerine ihanet ederler miydi?...

Sorun degildi. Kri ve zarari kendilerine ait olacakti...

Ilerindeki fkeyi ne kadar disavurumlasalar o kadar rahatlayacak-lardi.

Alardi...
Asiri fke yklenimi, sislik yapmisti...

Nefes almakta zorluk ekiyorlardi.

Kusmalari gerekiyordu.

Kusma ortamiydi bugn...

Her taraf kusmuk kusmuk olmaliydi...

Hatta mitingin ikinci adi, Kusmuk Mitingi olmaliydi.

Klasik tkrk tepkisi zamanasimina ugrayali yillar olmustu.

21. y.y.da tkrk yeterli degildi dinginlik iin...

evreciler, kusanlara ve kusmuklarina sinirlenirler miydi?...

Bir evreci mikrofondan verdigi sesle rahatlatmisti az nce...

"Toplumu ve evreyi kirletenlere karsi kusmak, dezenfekte islevi grr!" demisti.

Yeni sloganlara gereksinim vardi. Gereksinim, icat ediciydi. Topluluk yeni sloganlar buluyordu.

Mikrofondaki soruyordu. Ve yanitini aliyordu.

"A misiniz!?... Tok musunuz!?..."

"Aliga tokuz!... Tokluga Aiz!..."

"Ulusa sesleneyim mi?!"

"Hayiiiirrr!..."

"Neden?!"

"Kulagimiz tok!"

"Ulustan sesleneyim mi?!"

"Hayir!..."

"Neden!?..."

"Ulus biziz!"

"O Halde... Ne bekliyorsunuz?... Seslenin!"


Yine agizlardan ve tencerelerden ierigi aci grkemli sesler yksel-di...

"A-IZ!" A-IZ! "A-IZ!"

"DUYAMADIM!!!"

"A-IM!" A-IZ! "A-LAR!"

"Kim A?..."

"Ben a-im!"

"Kimler A?"

"Bizler!"

"Doymayanlar?..."

"Onlar!"

"TENCERELER NE DIYOR!!!"

"A-IM!" A-IZ! "A-LAR!"

"Ey halk!... Dete hazir misin?..."

Det, asik atismasi biimiyle gereklesecekti

"Haziriz!"

"Dininiz?..."

"Farkli!"

"Irkiniz?..."

"Farkli!"

"Mezhebiniz?!..."

"Farkli!..."

"Diliniz?"

"Farkli!"

"Ideolojiniz?..."

"Farkli!"
"Birlesik Noktaniz Vaa mi?..."

"Vaa dir!..."

"Birbirinizden kiz alip vermeniz mi?..."

"Degil!"

"Ya!..."

"Yandaslarimizca smrlmek!..."

"Baska?..."

"Ihanete ugramak!..."

"Baska?!..."

"Alik!..."

"A birakanlarla ayni gemide misiniz?..."

"Eveeettt!!!..."

"Gemi batarsa hepiniz bogulur musunuz?..."

"Hayir!..."

"Neden?..."

"Onlarin baska gemileri de var!..."

"Kusmaya hazir misiniz?"

"Eveeettt!!!"

"Baslayalim mi?..."

"Eveeetttt!!!"

"Biirr!!!... Iki... ..."

"Bggggg!!!!"

Topluluktakiler kusar gibi hareketler ve sesler ikarmisti.


Det bir sre bu minvalde srd.

Yorulan mikrofonbasi ile topluluk dinlenmeyi hak etmisti. Yeniden kolonlardan mzik ezgileri
yankilanmaya basladi.

"Sesli-sessiz gemideyiz!

Batiran onlar!

Batan biz!..."

...

"Birbirimizden kiz almis,

kiz vermisiz!...

Verdigimiz kizlar,

aldigimiz kizlar;

esleriyle ve ocuklariyla birlikte a!"

"Al dikerim, giyemem,

Bal yaparim, yiyemem,

Al satarlar, bal satarlar,

Emek para etmez alamam.

Ustam lse, ne fayda

Mirasisi olamam."

...

"Renk ayrik, ses ayrik!...

Ihanete ugramak
ile

alik ve issizlik;

vazgeilmez ortaklik!..."

"Ulusa seslenis!... Ulusa seslenis!...

A mideye, tok kulaga seslenis

Ulustan seslenis!... Ulustan seslenis!...

Tok mideye, mhrlenmis kulaga seslenis!.."

"alisan Biz

Tketen Onlar!

Kullanilan biz,

Kullanan onlar!...

Onlar Evlat!

Bizler vey evlat?.."

Daha birok slogansal yeni ezgiler, toplulugu olusturan bireylerin yreklerine tercmanlik yapiyordu.

Ezgilerde ki szler donuk sloganlar degildi.

Estetik miydi?... Tartisilabilirdi.

Bireylerin duygularina tercman olma ynnden zet imgeler iermesi ynyle estetikti...

Hem alt toplumun ve bireyin estetik anlayisi, yukaridakilerden farkliydi.


Yukaridakilerin Kfr edecekseniz de, estetize ederek syleyin, rahatsiz olmasin kulaklarimiz! kuralina
uymama bilincini olanca hasmetiyle srdryorlardi.

Biliyorlardi ki; onlarin ikardigi tm kurallarda oldugu gibi, estetik kurallari da onlarin yararlarinaydi

Uymak zorunda degillerdi.

Duygu ve dsncelerini kabuklara brndrmeyeceklerdi. Varolan degerlerinde de byle bir kural yoktu.

Gerek; iplak olmaliydi

Gereklik, tm iplakligiyla salina salina dolasmaliydi, sokaklarda ve meydanlarda

Mitingi izlemeye ve kamuoyuna izletmeye gelen medya gruplarinin muhabirleri, bos durmuyordu.

Yaninda bes yaslarinda bir kiz ocugu olan gen kadina, Krebe medyasinin muhabiri Gazi, soru
yneltiyordu.

Kamera ve mikrofon, ii su dolu plastik bir torbaya yapilan uvaldiz etkisi yaratmisti gen kadinda.

Istese de zapt edemeyecegini biliyordu, gzlerinden akan incecik yaslari... Silme ve sakinma geregi
duymuyordu. Aglamak ayip degildi... Ayipsa; bu ayip ncelikle aglatanlara aitti...

Gazi'nin sorusu, mitingin anlamina uygundu.

"Gerekten a misiniz?..."

Bu soruyu basiyla onayladi.

Ikinci soru gelmisti.

"alissaniz?..."

"Isi kim kaybetmis ki biz bulalim."

"Kocaniz da mi issiz?..."

"Bilgisayar teknikeri... Is buldugunda alisiyor..."

Derinden gelen hikiriklarla konusmasina devam edemedi.


Kisa srmst bu an...

Konusmasina devam etti

"Kocam alissa da alismasa da aiz... Bir gnlk creti, ocugumun bir gnlk gidasini bile
karsilayamiyor..."

"Basbakanin, Devlet hangi birinizi doyursun?... Her seyi Devletten beklemek olmaz!... szlerine ne
diyorsunuz?..."

Kadin, akmakta olan gzyaslarini elinin tersiyle kuruladi. Hafif egik belini dogrulttu. Ggsleri ve basi
dimdikti simdi. Gzleri alabildigince aildi. Alninda sinirli kirisiklar olustu. Burun delikleri, bedenine daha
fazla oksijen almaya alisan bir astimlinin ki gibi genisledi. Soluyordu... Solumalari mikrofona olanca
canliligiyla yansiyordu.

Gazi, kadinin yanitini sogukkanli grnmeye azami gayret gstere-rek bekliyordu.

Sabrinin meyvesini almaya baslamisti.

"Biz dilenci degiliz... Bize ait olani, bazi sirketlere, kisilere peskes eken soygunculardan hakkimizi
istiyoruz..."

Bir kisim bireyler az bir bosluk birakarak evrelerinde daire olusturmus, muhabir ile kadinin diyaloglarini
izliyor ve dinliyorlardi. Onlardan da benzer sesler ikmaya baslamisti. "Hakkimizi istiyoruz!...
Hakkimizi!..."

Toplumdan yayilan kitlesel enerji, kendi enerjisiyle reaksiyona girmis, fkesini iyice aiga ikarmisti
kadinin.

"Dev...in"

Gz, elini siki sikiya tuttugu ve ayni sikilikta elini tutan kizina kaymisti. ocugunun yaninda
sylenmemesi, hatta televizyondan bile ocuklarin duymamasi gereken szleri sarf etmemeliydi.

ocuklar Duymasin dizisini animsadi.

ocuklarinin isitip isitmemesinin nemli olmadigi konularda dahi asiri duyarlilik gstererek mutfaga geen
anne ve babayi... rnek alirdi o anneyi...

Dizide rnek aldigi kadinin gerek hayatta kocasi disinda biriyle arasinda geen dedikodulari; onu seven
dizi izleyicisi ocuklarin isitme duyularina ulasmamis miydi?...

ocuklar, medya kanaliyla bu haberleri duymamislar miydi?...

Hayir!... Hayir!... rnek almamaliydi onun dizideki halini ve gerek hayattaki roln...
ocuklar yeni nesildi... Nasil olsa duyurmadiklari birok konuyu bir sekilde evreden ve televizyondan
duyuyorlardi. Kizi Cuanda duymaliydi bazi gerekleri... Simdiye kadar sakladigi bazi gerekleri...
Yanitsiz birakmisti onu ogu kez...

Yaninda kola hediyeli Mc Donalds hamburgerinden alamayip, onun yerine drt kati ucuz olan tavuk
dneri neden almak zorunda kaldigini... Kola yerine, musluk suyunu tercih ettigini Iki ayi askin
zamandir tavuk dner dahi alamadiginin nedenini onunda bilmeye hakki vardi.

Kt rnek olmayacakti yani...

Konusacakti! ocugu dahil herkes duymaliydi

Hatta, Soyguncular Duymasin! dizisinde mi oynuyordu sanki?...

Onlar da duymaliydi.

Yksek sesle syledi; duyulmasini istedigi szleri

"Bedenimizi mi satalim?... Hayir satmayacagiz!... Cebimizi soyanlara, giysilerimizi ikarmayacagiz...


Onlarin cariyesi olmayacagiz... Onlarin masa mezesi olmayacagiz! Bizden aldiklarindan iade edecekleri
ufak kirintilar karsiliginda, bedenimizi onlara peskes ekmeyecegiz!... "

Gazi, "Sakin olun!" diyerek yatistirmaya alisti kadini... Iyi biliyordu ki onun bazi kelimeleri
biplenecekti, editrlerce...

Kadin, hizini alamamisti. fke, gk kubbeye tavan yapmisti!

"Pezevenkler, orospu yapamayacaklar bizi!!!"

Kadinin ses tonu ve gzleri, okumus biri oldugunu agristiriyordu...

Yayin iin gerekli degildi ama merakini gidermek istedi.

Mikrofonu kapatarak, "Ne mezunusunuz?..." diye sordu.

Bu soru sakinlestirmisti kadini

"Basin-Yayin Fakltesi... Neden sordunuz?..."

"Sadece merak ettim... Bizi kirmayip sorularimizi yanitladiginiz iin tesekkr ediyoruz."

Mikrofonu ati ve tekrar kameraya dnd Gazi... Edindigi etkiyi sesine de katarak sunusta bulunuyordu;
"Evet! Sayin seyirciler! Mitinge kk kiziyla katilan bir yurttasi dinlediniz... Insanlar, is istiyor!... Insanlar
as istiyor!...

Sagcisina, solcusuna, dinlisine, dinsizine, yezidisine, sryanisine, alevisine, snnisine, lazina, erkezine,
krdne varincaya kadar degisik renk ve seslere sahip insanlarin ekonomik anlamda alt kesimini teskil
eden bu byk topluluk, znel kimliklerini miting alaninin disinda birakarak, "Alik ve issizlik Iskencesi
baslikli ortak sorunlarini yneticilere duyurmak ve kamuoyunu bu ynde etkilemek iin dzenledikleri
bagimsiz ve baglantisiz znel amali miting hibir taskinliga meydan verilmeden devam ettirilmektedir...

Bir drami yasiyoruz. A insanlar sokaga ikmis geleneksel degerlerinden olan; A olsan da aligini
sylemen ayiptir! degerini yok sayarak ggslerini gere gere Biz aiz! geregini ifade ediyorlar..."

Konusmasina ara verdiginde, kameramana toplulugu ekmeye devam etmesini isaret etti. ekilmedik
hibir ayrinti kalmamaliydi...

Biliyordu; konusmalarin ve grntlerin birogu kesilecekti. Eklenti yapilacakti. Yer degistirecekti.


nemli degildi. zerine dseni yapiyordu. Medyanin en nemli ilkelerinden, kamuoyunun sesi ve gz
olma, bilgilendirme grevini bir kez daha yerine getiriyordu

Toplulugun duygu ve dsncelerini yansitan bir konusma yaparak en azindan kendisini rahatlatmisti

Biri seslendi kendisine: "Gazi!... Naber oglum?" diye.

Bu zdaldi...

"Iyilik nolucak. Ya senden?"

"Her sey iyi gidiyor, simdilik... Cebin niye kapali?.. Imece bir trl sana ulasamamis... Bozuk alip
duruyor."

"Imece ne yapacakmis beni?" diye sordu, sinirli bir sesle Gazi.

zdal, dudagini yaladi. Zevkli anlarina zel bir davranisiydi.

Imece nedeniyle, Gazi'yle ay sren kirgin gnlerinin zerinden yillar gemisti...

Ilk zamanlar, Imecenin kendiyle varolan iliskisini birdenbire sonlandirmasindan kuskulanmis, srekli
kendiyle birlikte ikmasi ise kuskusunu kesin kaniya dnstrmst, Gazi'nin

Asiri sikistirmasina en son dayanamamis geregi itiraf etmek zorunda kalmisti

Hala bir yaniyla kirgin ve kizgin oldugunu hissettiren Gaziyle bazi gelismelerle aralarindaki buzlar
zlmst. Bunda Imecenin Cesiyle gelistirdigi yakinlikla, kendiyle bir yildir ikmayi birakmasinin
byk payi olmustu.
Ortak paydalari vardi simdi.

Ihanete ugramak!...

Ortak sorunlar, sahiplerini birbirine yakinlastiriyor, aralarinda varolan dsmanliklari unutturuyordu...

Buna ragmen, Imecenin adinin getigi her cmleye, Gazinin asiri kizginligini gzlemlemek hosuna
gidiyordu.

Gazi'nin Imece ne yapacakmis beni?... sorusunu yanitladi.

"Sultanbeylide bir gsteri varmis... Senin oraya gitmeni emrediyor..."

"Emir mi?... S.. Ya sen?..."

"Benim ekime devam etmemi istedi."

'Lanet olsun!...' dedi iinden... Tatmin olmamisti. Bu kez sesli syledi:

"Lanet olsun! Hep sen basimiza bela ettin bu kadini... Son gnlerde iyice havalara girdi."

zdal, glerek, "O isini iyi biliyor... Dedikodulara gre bugnlerde Cesi hanim ile aralarindan su
sizmiyormus."

"Ilerde ikinci mdr olursa hi sasmam... Neyse ben gidiyorum... Hadi size kolay gelsin."

"Sana da..."

Gazinin ayrilmasiyla ekimlere, sunuslara kaldigi yerden devam etti zdal:

"lkemizin topragi ve suyu bol bir tarim lkesi oldugunu, varolan nfusun drt katini besleyebilecek
kapasitede oldugunu animsatarak, miting alanindan yayinimiza devam ediyoruz..."

Kucaginda kedi bulunduran bir kadini ekmesi iin, kameramani uyardi.

"Katilimcilar, mitingin havasini bozma, evreye zarar verme, itis kakis gibi taskinliklar yapmadan, belirli
bir disiplin iinde hareket etmeye devam ediyorlar. Taleplerini, demokratik yolla sunmaktadirlar...
Ekranda, kedisiyle birlikte aligi protesto mitingine katilmis bir hanfendiyi izlemektesi-niz...
Grldg gibi, ok sevimli, bakimli ve sisman olan bu kedi, evreyi korku dolu gzlerle izlemektedir..."

Mikrofonu kedili kadina uzatti.

"Kediniz bayagi besili... okta sevimli... Masrafli bir kediye benziyor..."

Yasli kadin, yan gzlerle zdali szd. "Oglum!... Krebe Medyasindan degil misin?... Baska ne
beklenir ki sizden" dedikten sonra kedinin karin tarafini iyice gstererek, "Biz ne yiyoruz ki o da yesin...
Siskinligi, hamileliginden..." diye ekledi.

zdal, kadinin szlerine devam etmesini beklemeden, "Tesekkr ederim," diyerek yanindan ayrildi.

Kameramana bu kez, evreyi tarayarak ekmesini, isaret parmagiyla daire izerek belirttikten sonra
yorumunu srdrd.

"Birok katilimci modasi gemis alminyum tencereler yerine kaliteli elik tencereler getirmisler...
Kapaklarin tencereyle temasindan ortaya ikan ortak ses, kalabaligin bagirtisina eslik etmektedir. Bir
miting alanindan ziyade panayir havasi sunan grntler, inaniyorum ki bizler kadar sizleri de
etkilemistir..."

Az ileride agzinda sigara bulunan bir adami gzne kestirdi. Filtresi, dklmek zere bekleyen kln
beyaz rengi, yabanci ve pahali sigaralar-dan oldugunu kanitliyordu.

Kameramana gerekli isareti verdi. Kameramana o adami ve sigarasini iyice zumlayarak bir sre ekim
yapmasini, kisik sesle belirtti.

Bu kez yorum gemedi.

Bir eliyle yanindaki kadinin etegine yapismis, diger eliyle pastasini aglayarak ve istahla yiyen bir ocugu
yakin ekimde aldirirken, mikrofonu simsiki tutarak, yorum yapmaya basladi zdal.

"Tarih kitaplarindan sanirim hatirlarsiniz; Ihtilal dnemi Fransasinda a olduklarini syleyen halka
Ekmek bulamiyorsaniz, pasta yiyin!" diyen Kralie Marie Antoinette nin szn...

O dnem gerekten ekmek bulamayanlarin pastayi hi bulamayacaklari dsnldgnde, ok komik


gelen bu sz, aiz mitingine katilimci bir kadinin yaninda bulunan ocugun istahla yedigi pasta nedeniyle
gnmzde sylenseydi pekte komik kamayacakti...

Grntdeki drt yaslarindaki ocuk, alanda neden bulundugunu, bulunanlarin neden bagirip agirdigini
sanki algilamaya alisip, basarili olamamanin verdigi hinla bir taraftan pastasini yerken, diger taraftan
aglamaktadir...

Elini simsiki tutan kadin ise, kalabaligin coskusuyla cosarak yaninda aglayan ocukla ilgilenmemektedir...
Konu; alik olunca bir baska yorumda daha bulunmak zorunlulugu duyuyorum. Alik, lkeden lkeye,
toplumdan topluma, hatta bireyden bireye degisen bir zellik tasimaktadir. Pasta degil, ekmek bile
bulamayan bir Afrika lkesindeki insan ile lkemizde <aim> diyen bir insanin aligi farklidir. Onlar
gidasizliktan bir deri bir kemik kalmakta ve bazen lmekteyken, lkemizde pahali gidalarin besin degerine
esdeger gidalar en azindan edinilebilmektedir. Bir kilogram kuru fasulyenin, bir kilo ete esdeger besin
degeri ierdigini uzmanlarimiz az mi sylediler... Bir rnek vermek gerekirse; bazi yurttaslarin arada
istakoz yiyememesi ynyle aligi sz konusu olabilir. Ama bu aliklarini ucuz olan pilile karsilayabilme
olanaklari mevcuttur...

Evet! Sayin izleyiciler sizlerde takdir edersiniz ki; Devletin herkesin tenceresine yemek, her kisiye is
bulma ykmllg yoktur. Devlet, insanlara taslarindaki bos tabagi doldurmalari iin ortam hazirlamakta,
alisma, is bulma, isyeri ama zgrlg sunmakta, nlerindeki engelleri kaldirmaktadir. aliskan bir
hamalin lkemizde holding kuracak kadar ykseldigini bilmeyenimiz var mi?... Devlet onun ykselmesini
engelledi mi?... Hayir!...

Affiniza siginarak, Insanlarimizin is bulma ve alisma konusunda biraz tembel olduklarini dsndgm
belirtmeden geemeyecegim...

Su anda miting alaninda bulunan bazi isilerin, isini gcn birakarak lke ekonomisine ne kadar zarar
verdigini, bunun zararini yine halkimizin ekecegini sylemek zor olmasa gerek..."

zdal, konusmaya doymuyordu. Bir sre daha devam etti. Cep telefonundan gelen uyari ile konusmasini
noktaladi.

Telefonda Imecenin sesi vardi. Haber mdrlg, mitingle ilgili kasetin bir an nce merkezlerine
yetistirilmesini istiyordu.

zdal, saatine gz ucuyla bakti. Saat aksamin besine geliyordu. Kameramana, 'baska bir yerde isi
oldugunu syleyerek, derhal Krebe Medyasi ana binasina hareket etmesini' syledikten sonra, cep
telefonunda bekleyen Imeceye geri dnd.

"Yavrum! Arkadasi gnderdim. Merak etme!" dedi.

Imecenin iglik dzeyindeki bagirtisi duyuldu. "Benimle resmi olmani ka kez syledim sana!..."

"Tamam yavrum!... Tamam yavrum..."

"...............!!!"

Imecenin bol kfrl sylemi bittiginde, onu daha ok kizdiracak bir sz syledi. "Bol sampuanli
gnlerimizin anisina sana yavrum deme hakkini buluyorum."

"O gnleri bir daha agzina almayacaksin... Ciddiyim... Aksi halde..."

"Eeee!!! Aksi halde..."

"Cesi hanima sylerim..."


"Bol sampuanli alemlerimizi mi?"

"Neyse uzatma... Bir daha laubali olursan benle... Inan ki isten bile attiririm..."

Tehdit ciddiydi, etkilemisti zdali... "Peki!... Peki!.." diyerek, olumsuza giden diyalogu sonlandirdi.

Rvansi kazanan Imecenin sesi duyulmaz olmustu cep telefonundan. zdalda kapadi.

Alandan disari ikmak iin kalabaligi yararak ilerlerken, Gaziye hak veremeden edemedi. Imeceyi
baslarina bela etmisti. Keske Krebe medyasi disinda bir is bulmus olsaydi ona... Rica minnetle Krebe
Medyasi Merkez Binasina zemin kati aycisi olarak aldirmisken, kendi abasiyla bir masa isi kapmis,
Cesi hanimi da etkileyerek Haber Mdrlgnde zel sekreter olmustu... Son terfisinde Hukuk
Fakltesini disaridan bitirmis olmasinin payini inkar etmek olmazdi

Birak mihnet duymayi, Gazi ile kendine karsi asiri sert davranislarda bile bulunuyordu

Bir yil ncesine kadar seyrekte olsa cinsel birliktelikler yasamislardi.

Imece'nin, Krebe Medyasinin Genel Mdr Cesiyle sevici bir

iliski gelistirmis olmasindan sonra, her ikisi de birbiriyle zel anlamda grsmeme ynnde gizli bir
szlesme imzalamis gibiydiler...

Onu, cinsel gereksinimi iin srekli elinin altinda bulundurmak iin santaj yapabilecegi yatak sahnelerini
ieren CDyi dahi kullanmamisti. Gerekte grmemisti. Ondan aldigi kadarini almisti. Yataktaki her trl
seks oyunlarini ezberlemisti... Her birliktelik, ncekilerinin tekrari olmaya baslamisti. Aliskanlik, zevk
vermemeye baslamisti.

Tm bunlara ragmen bazen onu zlyordu. Ondan daha gzel fizige sahip olan bayanlarla olan
birlikteliginde bile onun eksikligini hissediyor-du...

Artik, o kabul etse de eski iliskilerini yenilemek istemiyordu. Yerin kulagi, evrenin gzleri vardi. Krebe
medyasinda bu tr iliskiler her nasilsa hissedilir ve abuk yayilirdi. Cesi ile sorun da yasayabilirdi.

En nemlisi, bir yila yakin zamandir ise baslayan Fatma ile derinden gelisen arkadasligina glge
dsebilirdi...

Birka kez hafiften yeltendigi, fakat sonusuz kalmis yaklasimlarina, bir gn olumlu yanit alacagi
hlyasiyla seyrekte olsa birlikte yemek yedigi, muhabbet ettigi, sinemaya gittigi 'Fatma'yi kaybetmek
istemiyordu.

Ilk kez zorlu birine rastlamisti... Aslinda ilk kez degildi. Zorlu biriyle en ok iki hafta ugrasirdi. Sonu
alamadiginda ise vazgeerdi. mr kisaydi. Zamanini bosa harcayacak ve yoracak kadinlardan yz
evirme gibi bir prensibi olusmustu.
Ya Fatma?...

Fatma farkliydi...

Onda hala tespit edemedigi, kavrayamadigi bir cazibe vardi.

Adlandiramiyordu...

Asik miydi?...

Spheliydi...

O her aklina geldiginde, Ne zaman yataga atmayi basarabilecegini? dsnrd. Yatakta karsilikli mesai
yaparken dslerdi...

Banyoda, 'salarini topuz yapmis, sirti kendisine dnk, basi hafif saga evrik, sampuanli suyla sirtini
ovmaktayken, ona yaklastigini ve dokundugunu' hayalinde srekli canlandirmaktan gina gelmisti... Her gn
bu hayalinin, bu fantezisinin gereklesecegi inanciyla tek basina kaldigi evinden ikar, lakin hep eli bos
dnerdi...

Inanmak, basarmaktir! dsncesiyle iyice kosullandigi bir gnn aksami, yine eli bos dnmst evine.

Olusan gerilim ve karsilanmamis arzularinin bosalimi iin tanidigi kadinlardan birini agirmisti mekanina

Saatlerce sevismisti...

kez bosalmisti...

Cinsel doyum sonrasi, hala onu; Fatmayi arzulamasini anlayamamisti... Cinsellikse, sampuanli dus
fantezisi dahil gereklestirilmisti...

Bu ask miydi?...

Ask miydi bu?...

Degilse, neydi?...

Hayir!... Hayir!... Asik oldugu kanisinda degildi... Ask hanesinde cinsel arzularin byk bir yeri olsa da,
hatiri sayilir baska duygular da ierdigini de biliyordu.

Gzelligi vardi... Uzun siyah salari, kmr karasi gzleri, uzun kirpikleri, ince beli, ne sisman ne de zayif
uzun boylu bir fizigi vardi...

Sesi; duygu ykl ve dokunakli temadaydi...

Mimikleri dogaldi, i gidiklayiciydi...

Fiziksel zellikleri disinda, kendisini eken baska ne vardi?...


Dsnceleri mi?...

Genel duygulari mi?...

Hayata bakisi mi?...

Yorumlari mi?...

Aksine, onla uzlasamadigi nemli noktalardi bunlar. Hatta itici gelerdi...

Yine de katlaniyordu bu ynlerine. Fiziksel cazibesi bu eksilerini rtyordu.

Yine de ona haksizlik etmemeliydi

Anlayisla karsilamaliydi...

Olumsuzluklarla dolu bir gemisi vardi.

Fatma, gemisinin izlerini silebilecek kadar gl ikamamisti... Zor yillar geirmisti... Unutmasi iin
zaman gerekiyordu

1980 ncesinde lise grencisi agabeyinin faili mehul bir cinayete kurban gitmesi... ldren el
yokmusasina bulunamayan fail(ler)

Daha henz bes yasindayken, gretmen babasinin, siyasi dsncesinden ve bu dsncesine uygun yasal
ugraslarindan dolayi, 1980 askeri darbesi sonrasi tutuklanarak kapatildigi cezaevinde yapilan iskencelere
dayanamayarak lmesi...

lm raporuna, kalp krizinden ld kaydi dslse de, normal bir vatandasin iplak gzleriyle
grebilecegi iskence izlerini, annesi tarafindan dayisina gsterilmesi esnasinda tanik olmasi Bes
yasindan beri unutamamasi

Aci, birkaiyla kalmiyordu...

Katmerlesmesi iin daha fazla aci gerekiyordu...

Agabeyinin katli, babasinin iskence yapilarak ldrlmesi

Babasinin daha fazla konusmasi, hi olmazsa dzenledikleri ifade tutanaklarina imza atmasi iin; hakkinda
hibir sulama yokken, babasinin gzleri nnde ve tm aglamalarina, yalvarmalarina ragmen zorla
soyularak; cinsel tacizde bulunulan ve bu nedenle psikolojik travma geiren ablasi

Tm bunlara yregi dayanmayan annesinin hastalanmasi

Hasta annesinin, parasizlik nedeniyle saglik yardimi alamamasi ve yetersiz beslenmesi sonucu lmn
ise, dokuz yasindayken karsilamisti Fatma

Kendinden on yas byk ablasiyla birlikte, emekli maasiyla zar zor geinen halalarinin yanina siginmak
zorunda kalmislardi.
Aci; doymak bilmiyordu. yle-drdyle tatmin olmamisti. Orgazm oluncaya kadar devam edecekti

ldrmelere-lmlere, ugradigi taciz iskencesine, sefalete, aliga, yoksulluga, issizlige ve iinde var edilen
kin ve nefrete pes eden ablasi; evde kimsenin olmadigi bir zamanda uyku ilaci alip, sofbeni aip intihar
etmisti

Halasinin vefati; lise bitimine ve Basin-Yayin Fakltesini kazanmasina denk dsmst.

Gndzleri okuyarak, geceleri bir barda garson olarak alisarak kazandigi faklteyi bitirebilmisti...

yil, lisansina uygun is bulamadigindan bardaki garsonluk isine devam etmisti.

Krebe Medyasinin haber editrlg blmnn sekreter ihtiyacini karsilamak iin ailan mlakatli
sinavda; faklteyi birincilikle bitirmis olmasi, grnts, konusmasi ve yorumlari nedeniyle alinan
kisiden biri olmustu.

Fatmadan ayrintilariyla birok kez dinlemisti tm bunlari

Ilk grdgnde dikkatini ve istahini ekmisti zdalin... alistigi blme gide gele olusan samimiyet
sonrasi, salt aksam yemegi olacak! kaydiyla teklifini kabul eden Fatmayla, seyrekte olsa, bazi aksamlar
birlikte yemege ikmaya baslamislardi.

Onunda bakis ve davranislari sicak duygular tasidigini hissettirse de hala istedigi yakinlasmanin ok
uzagindaydi... Bu ynyle soguktu

Cesi bile onunla yakinlasmak iin ok aba gstermis, sonu alamayinca ugrasi birakmis, tekrar
Imecede yogunlasmisti.

Gazide, Cesi gibi bosa krek ektigini anlayinca vazgemisti.

Bugn sabahtan randevulasmislardi onunla...

Eklembacaklilardans Istakoz Lokantasinda, aksamin altisinda bulusacaklardi.

'Neden bu lokanta?...' diye sormustu ilk zamanlar...

Meslege ilk adimini bu lokantada attigini, bazi kisimlari atlayarak aiklamti. Ayrica istakoz yemeyi ok
sevdigini; haslanirken onlardan ikan aci igliklara bayildigini eklemeden belirtmisti.

Fatma, yanlarinda canli canli istakoz haslanmasindan hosnut olmadigini sylediginden bu yana, ancak
onsuz gittiginde bu zevki tadabiliyordu...

Patrokozla zerine ektikleri kokain ise zevk dalgalarini tavana vurduruyordu.

Fatma; servisi pahali olan istakozdan 'bir ayda bes-alti kez nasil yiyebildigine' dair ekonomik alanli bir
soru yneltmisti... Doyurucu bir yanit vermemisti ona. Dogru yanit hosuna gitmeyecekti... Kendisi
hakkinda olumsuz dsnebilirdi... "zmn ye!... Bagini sorma," ataszn dillendirerek konuyu
kapamisti.

Medyadaki grevinden dolayi tanistigi ve arasinin ok iyi oldugu zengin insanlardan bazilarini, Istakoz
lokantasina msteri olarak kazandirdigini, birok kez ilan yerine haber olarak buralari fotograflayip
vdgn, birka kse yazarina burayla ilgili kse yazisi yazdirmada etkili oldugunu, bu katkilarini
Patrokozun karsiliksiz birakmadigini sylememisti.

Miting alanindan gelen, "A-im!... A-im!..." bagirtilari uzaklastika siddetini azaltiyordu.

Istiklal caddesine ulasmisti.

Iyi bir haber yapmanin sevimli yorgunlugunu tasiyordu...

Genel Mdr Cesi ile Haber Mdr Hayret tarafindan da begenilecegine adi gibi emindi. Onlarin duygu
ve dsncelerini zmsemisti... Onlarin istedigi biimde nasil haber yapmasi gerektigini bilecek kadar
meslekte deneyim kazanmisti.

Onlarin kendisinden hosnut kalmasi; ykselmesi ve cebinin daha fazla isitilmasiyla, es anlamliydi...

Bos vermeliydi bunlari simdi Bugnk mesaiyi de yznn akiyla bitirmisti

Az sonra Eklembacaklilardan's Istakoz lokantasina varacak...

Istakozu; yaninda ahtapot salata ve bir sise beyaz sarapla; gzleri Fatmanin gzleriyle sevisirken,
halledecekti...

***

6
1 Yil, 11 Ay, 11 Gn Sonra

Fatma, iindeki sikintinin agir yk altindaydi.

Soluk almakta bile glk ekiyordu.

Sinirleri, bedeninin her noktasina ayni yogunlukta sert baskilar yapiyordu.

Oturmak, ayakta kalmak, uzanmak gibi kisa araliklarla st ste yaptigi eylemlerin hi birinin yararini
grememisti...

zdalla birok kez yapmis olduklari tartismalarla ierigi ayni olan, en son diyaloglarinin da bunda byk
etkisi vardi.

Amerikan merkezli koalisyon glerinin Iraka saldiri ncesi ve sonrasi dnemlerde Krebe Medyasinin
takindigi tavrin ve genel politikasinin en azindan insani degerlere aykiri oldugunu sylemisti

zdal ise bu szlerine her zaman oldugu gibi ok sinirlenmisti.

Profesyonel Medya Anlayisini ilke edinmis bir kurulus olduklarini, degisik grslere sahip birok
kalemin hamiligini yapan Krebe Medyasini hala neden zmseyemedigini anlamadigini, her yazarin grs
ve dsncelerini; bir su teskil etmedike, hibir talimat ve telkin altinda kalmadan zgrce yazabildigini,
ifade edebildigini aiklamisti

znel dsncesinin ise, koalisyon glerini desteklemek, oldugunu yinelemisti.

Fatmada esdeger dozda bir sinirle karsilik vermisti.

Tiraji artirmak, gya tarafsiz grnt vererek, gven saglayip ana politikalarini etkin kilmak iin birka zit
grste yazar bulundurduk-larini...

ok seyrek tarafsiz haber verildigi...


Genelde bilinaltini etkileyecek imgelerle okuyucu ve izleyiciyi ynlendirdiklerini

ABDnin iyi, ABDye karsi ikanlarin ise kt oldugu imgesini yaratmak iin en ufak firsatlarin dahi
degerlendirildigini;

'Bir kpek yarismasinda Alman kpeginin vahsiligini, Amerika adina yarismaya katilan kpegin ise
sempatik ve sevimliliginin zellikle sunulmasi,'

'ABD askerlerinin savas gemilerine ikmalari ncesinde, gzleri yasli yakinlari tarafindan ugurlanmasi
grntlerinin, romantik bir fon mzigiyle verilmesi,'

'Iraklilari sefalet iinde gsteren grntlerin, genelin hosuna gitmeyecek bir fon mzigiyle sunulmasi,'

rneklerini animsatmisti ona...

Bu ve daha bir ok bilinalti ynlendirme ierikli yayimlarini bilebilecek kadar Krebe Medyasini
tanidigini belirtmisti...

Aylardir az mi tartismislardi

Irak isgali ncesi ve sonrasi karsilikli tartismalarinin zet tmcelerini, daha dn sylenmis gibi
animsiyordu

Diger bir ok lke gibi Trkiyenin de her ynden ABDnin yaninda yer almasi gerektigine iliskindi,
zdalin aiklamalari...

Amerika ile lkemizin elli yillik sicak iliskilerinin bozulmamasi gerektigini...

Ekonomik dar bogazda olan lkemize hibe ve dsk faizli kredilerin verilecegini...

Irakta ikarlarimiz oldugunu...

Petrolden gelir elde etme olanagina sahip olunacagini...

Kasasi bos hazinenin doldurulabilecegini...

Is adamlarimizin yatirim yapma olanagi bulabilecegini...

Irakin gemiste Osmanli topraklarinin iinde oldugunu, tarihten dogan haklari oldugunu ve hatta orada
yabancilik ekilmeyecegini...

lke ve toplumlarin ikarlarinin nemli oldugunu...

Savasa bende karsiyim ama savas engellenemiyorsa simdiden gl tarafta yer alinmasi gerektigini...
Saddamin zalim oldugunu, halkina ve diger bazi lkelere ktlklerini, terr odaklarina yardimci
oldugunu, kimyasal ve biyolojik silahlari bulundurdugunu, yakin tehlike oldugunu, bir sekilde tasfiye
edilmesinin Dnyamizin, lkemizin, ve Irak halkinin ikarina olacagini...

Komsuda sregelen yangina seyirci kalinamayacagini...

PKK rgtnn tasfiyesi iin onlarla birlikte hareket etmek gerektigini...

Kresellesmenin ileri ncs Amerikanin yaninda yer almamanin, onun savasta verecegi pozisyonlara
uygun hareket etmemenin; karsilarinda oldugumuz biiminde algilanacagini, birlikte hareket etmezlerse
Trkiyeye karsi uzun dneme yayilacak bir bilenme ve intikam duygulari besleyebilecek-lerini...

Uluslararasi arenada yalniz kalinabilecegini...

Kresellesen dnyada sz sahibi olmanin onlarla birlikte hareket edilmekle esdeger oldugunu...

Duygusal olmamak gerektigini...

ABDnin, Irak ile diger Ortadogu lkelerine demokrasi ve insan haklarinin tesisi iin harekete getigini...

ABDnin, despot rejimlerini degistiremeyen halka yardimci olacagini...

ABDnin Trkiye eski Bykelisi Mark Parrisin, gerekli destek verilmedigi takdirde savas sonrasi iin,
Beyaz saray telefonlari hep mesgul alacak. Trkiye karar vermekte ok gecikiyor biimli szlerini de
animsatarak, iliskilerin bozulacagini...

Hem Iraka saldirinin Birlesmis Milletlerin 1.krfez savasinda verdigi yetkinin yorumuna, dolayisiyla
uluslararasi hukukun ruhuna uygun oldugunu...

Treni kairmamak gerektigini ve destek veren lkedeki yatirimcilara, isadamlarina, Irakin yeniden
yapilanmasina ynelik byk ihalelerde ncelik taninacagini, Irakin kaderinin oylandigi masada oturmak
iin ABDyle birlikte hareket etmek gerektigini...

Irkdas Trkmenlerin gvenliginin saglanacagini...

ABDnin Trkiye hkmetine gvenerek hazirliklar yapmaya basladiklarini, limanlarda bakim onarin
alismasi yaptiklari-ni, tezkere verilecek grnts yaratilmis olmasi nedeniyle, aksi durumda yapmis
olduklari masraflarini fazlasiyla geri isteyebileceklerini...

Hkmetin Tezkerenin Kabul Teklifini meclisten geirememesi halinde siyasi bunalim ortami
dogacagini...

Meclisin tezkereye hayir demesinin, Trk-Amerikan stratejik ortakliginin sonu oldugunu, Trkiyenin
dahil oldugu A Plani yerine, Trkiyesiz B Planina geilecegini, A planinin uygulanmamasindan kaynakli
tm faturanin nmze konacagini

Krt sorununun canlanacagini

Ekonomik gstergelerin bozulacagini

Saddami kurtaran lke grnts saglanacagini


Savasa karsi olmakla birlikte reel politik ikarlarimizin katilimi gerektirdigini

ABDnin intikamci bir lke oldugunu ve bunun lkeye zarar getirecegini, uzun uzadiya aiklamisti ona..."

Bu tmceler, Irakin isgali ncesi ve sonrasinda gereklesen tartismalarda zdala ait yorumlarin ana
fikirleriydi

Degisik zamanlarda, tek tek, birkaiyla dillendirdigi bu grslerinin hibirini kabul etmemisti.

Karsi grslerde bulunmustu Fatma

'Irak dahil Ortadogu lkelerindeki nceki rejimleri yerlestirenlerin ve simdiye kadar devamini
saglayanlarin yine sper gler oldugunu,

Kimyasal ve biyolojik silahlarda dahil, tm silahlarin, tm lkelerde yok edilmesi gerektigini,

Birlesmis Milletler denetleyicilerinin, Irakta kimyasal ve biyolojik silahlar

bulamadiklarini,

Gl olanin her zaman hakli olmadigini,

Mazlum halkin yaninda olmak gerektigini,

Seref ve haysiyetin parayla satilmamasi gerektigini,

Dnyadaki zulmlerin merkezinde ABD derin devleti oldugunu,

Her iki taraftan binlerce insanin ldg Iran-Irak savasinin azmettiricisinin sper gler oldugunu,

Saddamin Kuveyti isgalinde, ayni glerin azmettirici ve gven verici rol oynadigini,

Ortadogudaki terr rgtlerinin bazilarinin kurulmasinda, silahlanmasinda, hatta baska lkelere karsi
kullanilmasinda bas sorumlunun yine ayni gler olduklarini,

Yoktan terrizmi yaratip veya olusmasina ortam saglayarak Byk Ortadogu Isgalini saglamaya bahane
yaratacak zemin olusturuldugunu...

Gerekten demokrasi, insan haklari getirilecekse ncelikle Israile mdahale edilmesi gerektigini,

Siilerin ve Krtlerin bir kisminin kimyasal ve biyolojik silahla ldrlmelerinde sessiz kalindigini, fakat bu
olaylari kullandiklarini,

Hem Iran-Irak savasinda Iran askerlerine, hem Krtlere ve Siilere karsi Saddamin kullandigi kimyasal
ve biyolojik silahlarin menseinin batili gler oldugunu,

ABDnin amacinin demokrasi ihraci olmadigini, Petrol ve enerji kaynaklarini ele geirmek, smrmek ve
Ortadogu ile Asya lkelerini, genelde tm dnya lkelerini denetimi ve kontrol altina almak ve inandiklari
kutsal kitapta geen olaylari gereklestirme amaci tasidiklarini,

Irak isgalinde, ABDnin yaninda yer almayi savunmanin onursuzluk oldugunu,

Bu onursuzlugu paylasmayanlarin ise Saddami ve rejimini destekledikleri anlamina gelmeyecegini,

Amerikanca demokrasinin Iraktaki versiyonunun; <Zalim gretmen ABDnin zalim grencisi Saddam>'i
yerinden ederek baska grenciler yetistirmek ve grevlendirmek oldugunu...

Her durumda Saddam rejiminden zarar gren sivil halkin, bu kez dogrudan ABD'den zarar grecegi,
kimden gelirse gelsin zulme karsi oldugunu... Savasla ilgili her olasilikta toplumlarin ve bireylerin zarar
grdklerini...'

zdalin her bir savina karsi ayri ayri sundugu aiklamalarin ana tmceleriydi.

Bir yatistirici hap daha aldi. Bir bardak suyla midesine boca etti. Terliyordu... Terleyen sadece alni
degildi... Ellerinin ii, ayaklarinin alti ve hatta ayak parmaklarinin aralari...

Tarali ince telli siyah salari birbirine yapismis gibi karmasik grnyordu

Geceliginin kusagi, ince bedenini daha bir inceltmisti...

nc kahve fincani da dibe vurmustu.

Sert bir sekilde nndeki sehpaya birakti.

A karnina iiyordu...

Internet ortaminda bulunan Insanligin Hainleri Pusu Kurmus adli elektronik gazeteden aldigi bir iktiyi,
yeniden okumaya basladi.

Yazi;ABDnin Psikolojik Savas Lejyonerleribaslikliydi.

ABD, yurtdisinda da ikarlarina uygun sonulari elde edebilmek iin; her alandan hizmet alabilecegi
bazi kisi ve kisilikleri, zellikle bir kisim medya mensuplarini parayla, inceleme gezisi davetleriyle, egitsel
amali fonlarla, bazi ayricaliklarla, hediyelerle, cazip ve ikna edici tekliflerle kendine baglamaktadir.
Bu tr faaliyetleri, resmi olmayan bir sekilde yrtrken, 11 Eyll sonrasi salt medya alaninda bu
alismala-rina merkez olacak Stratejik Etkileme Brosunu resmen kurmustur.

New York Times, 19 Subat 2002 gnl sayisinda yayimladigi, "Pentagon yurtdisinda hassasiyetleri
etkilemeye hazirlaniyor!" baslikli haberle, "ABD kongresince, ynetime saglanan 10 Milyar dolarlik ek
bteyle Ortadogu, Asya ve Avrupa lkelerine ynelik, kisa adi OSI olan <Stratejik Etkileme
Brosunun> kuruldugunu" kamuoyuna duyurmustu.

Pentagon, OSIin alismalarina yardimci olmasi amaciyla, Irak ve Kuveyt konusunda CIAya
danismanlik yapan Rendon Group adli halkla iliskiler firmasiyla anlasma imzalamistir.

Bir Pentagon yetkilisinin New York Timese verdigi gizli bilgiye gre, Stratejik Etkileme Brosu,
yabanci lkelerdeki medya kuruluslarini, <Karanin karasi, beyazin beyazi> taktiklerle maniple etmeyi
amaliyor. Bu amaca ulasmak iin gerektiginde yalan haber retip bunu dolasima sokabilecek

Haberi veren New York Times Gazetesi, editr stunlarinda bu operasyonu elestirip, Ters tepebilecek
bir silah oldugunu belirtmis, Reuters, AFP gibi haber ajanslarinin bu faaliyetten etkilenebilecegi, yalan
haberlerin dnp, dolasip ABD basinina da girebilecegini hatirlatmisti.

Dnya apinda, internet ortami dahil yazili ve grsel basinda sansrleme, filtreleme, saptirma, 'karayi
ak-aki kara' gsterme gibi dezenformasyon faaliyetlerine girisen bu broya karsi lkemizin bir kisim
yazarlari, dikkatli olunmasi gerektigini esitli yazilariyla vurgulamislardir.

Pentagonun, Afganistandan sonraki ilk hedefinin Irak oldugu, bu operasyonda destegi istenen en nemli
lkenin Trkiye oldugu dsnldgnde, OSIin, lkemizde baglanti kurdugu kisi ve kisilerin kimler
oldugu bazi evrelerde merak konusu olmustur.

Byk bir btesi olan bu bronun baglanti kurdugu ve aslan payini alan gazeteler ile ogunlukla bir
medya kurulusunda bulunan bazi yazar ve haber-yorumcularinin adlari, byk illerde bulunan bazi
evrelerde dilden dile dolasmaya baslamistir.

Evet, varolan durum, yeni bir kavramda yeniden doguyor;

'ABD Sicak Savas Lejyonerligine' esdeger, 'ABD Psikolojik Savas Lejyonerligi'...

'Psikolojik Savas' kavramini kullanirken bile bazi endiseler tasidigimi parantez arasinda, sizlerle
paylasmak istiyorum.

Sper devletlerin teknolojik rn, yazilim, donanim gibi her trden var ettikleri olgularin daha stn elde
etmeden pazara ikarmadiklari bilinen bir gerektir.

Bu durum; politik olgularda da ayni mantikla srdrlmek-tedir.

Psikolojik Savasin tm ynleriyle kullanildigi bilinen Soguk Savas Dneminde; 'Psikolojik Savas'
kavraminin kullanil-mamis olmasini, bu olgunun, sicak savas disinda o dnemdeki en st politik kavram
oldugunu ve bu nedenle pazara ikarilma-digini dsnmekteyim.

Rakibi olmayan ABD Derin Devletinin, yakin zamanlarda bu kavrami pazara sunmasi...
Iste bu durum beni endiselendiriyor.

Daha etkin ve stn ne buldular ki, 'Psikolojik Savas' kavraminin, bir kisim yandaslari tarafindan dahi
serbest piyasada dolasimina ve dolastirilmasina izin vermeye basladi-lar?...

Bu sorunun yanitini bulmak iin yukarida belirttigim iki kriterden hareket ettim...

Daha st olacak!...

Daha etkin olacak!...

Savasin; Sicak savas disinda kalan, 'Psikolojik Savas' kavraminda ki, 'Psikoloji' biliminden daha st ve
daha etkin ne olabilir di?...

Hipnotizma mi?...

Zaten vardi ve alabildigince kullaniliyordu...

Aklima gelen seyi sylyorum.

Mspet bilimler anlaminda kaniti olmayan bir seyi;

BY!...

'By,' olmaliydi bu sey.

Teknolojik aletlerden de yararlanilarak, kendi politik-ekonomik yararlarina uygun ikarimlar elde etmek
iin by yapmaya baslamislardi...

Benim de yazimda geen, 'Psikolojik Savas' kavramini, 'Bycnn Savasi' olarak,

'Psikolojik Savas Lejyonerleri' kavramini ise;

'Bycnn Lejyonerleri,'

olarak algilamanizi rica ediyorum...

Bunu da belirttikten sonra ana konumuza geri dnebiliriz.

Her ne kadar sonradan ikan bir habere gre; 'gelen tepkiler zerine bu <Stratejik Etkileme Brosu>
nun kapatildigi' duyurulmussa da, bu haberin pratik anlamda ne kadar dogru oldugu tartismaya aiktir.

Resmi olarak kapatilmis oldugu dogrulansa bile, bu yapinin, ayni veya degisik adlarla yeniden yeraltina
inerek faaliyetini srdrecegi anlamina geldigini bilemeyecek kadar mantiktan yoksun olmadigimiz
asikardir...

Kalan blm okumadi.


Bugn tm yaziyi ka kez okumustu animsamiyordu...

Yaziyi sehpanin zerine birakti. Kaslari atilmis, genis gz yuvalari kisilmis, dogal srmeli kirpikleri daha
bir kararmisti.

Televizyondaki haber ve yorumlari yeniden izlemeye koyuldu...

Kanaldan kanala atliyordu. Ilgisini eken haber ve yorumlara geldiginde kanal degistirmeyi bir sre
erteliyordu.

Haberlerin tm, ABD ile Ingiltere agirlikli koalisyon gcnn, Iraki isgaline iliskin haber ve yorumlardi.

Az nce izledigi bir televizyon kanalinda, konuk edilen bir gretim yesinin yorumlari midesini
bulandirmisti.

Irak isgalinin gndemde oldugu anlardan beri kanal kanal ikarilan bu gretim yesinin yorumlarini;
Pentagona bagli bir televizyonda bile,

Amerikan vatandaslarindan, savasa karsi olanlari rencide edebileceginden- yapabilecegini sanmiyordu.

Iyi yikanmis ve stdyo isiklariyla iyice parildayan sasiz basini, dvs bir horoz gibi sallamasini,
otomatik makineli tfek gibi seri halde konusmasini, kah oturarak kah ayakta, ender kullandigi kfrleri
savurarak izlemisti.

Arada Isgal Glerinin hava saldirilari grntlerinin altinda verilen vesikalik boyutundaki grntsnde,
diliyle dudagini yalamasi, hayvanlar alemi belgesellerinde gsterilen,'bir akalin bir av lesi' zerindeki
davranislarini animsatmisti kendisine...

Hele, oval masada bulunan stratejik alanda uzman, emekli bir brokrat konugun tavirlari...

slubu...

Teorik bilgilerini laboratuarda deneyememenin verdigi hirinligi yansitan bir bilim adami heyulasi gibiydi...

Gzleri; korku filmlerinin birinde, en ok gerilime neden olan

karanlik bir insanin gzleri kadar parlak ve isiltiliydi...

Harita zerine deydirdigi sopasini sallamasi, haberlerin birinde izledigi bir tinercinin elinde bulunan kili
uzunlugunda bir biagi sallama-si gibiydi.

Sopayi tutan eli; mastrbasyon eyleminin doyumla sonlanacagi anlarda titreyen bir el gibiydi.

Isgal gc askerinin empatisyeni olma ynnden psikoloji hocalarinin grencilerine verebilecekleri en iyi
rneklerden biriydi.
Koalisyon glerinin asmakta olduklari l haritada gsterirken, l kumlarini yutan kendisiymisesine...

Bagdat halkina bomba atan uaktaki pilotmusasina...

Kana, gzyasina ve tecavz etmeye zlem duyan bir koalisyon askeri gibiydi.

Onlardan biriymis gibi empatik karakterler yansitiyordu...

Empati-wampirizim, empati-fasizim, empati-emperyalizm, empati-tecavzim, empati-barbarizm


foraydi...

Ynetimlerinden ve dis saldirilardan srekli magdur edilen, gz yasli sivil Irak toplumu ve bireyleri
merkezli empati ise onda yasakliydi...

Bu yapiyi sunan her kurumda ve her alanda bulunan bazi temsilcilerden biriydi...

Bir gazetenin bir ksesini isgal etmis orta yaslarda bir kadin yazara; sunucunun sordugu:

Bizim ocuklar ka gnde Bagdati ele geirir? sorusuna ve verilen yanita fkelenen Fatmanin yz al
al olmustu.

19.37e az saniyeler kalmisti. Krebe TVnin haberleri baslayacakti.

Tusa basti.

Biliyordu; az nce izledigi bazi televizyon kanallarinin haber ve yorumlarina duydugu fkeden daha
fazlasini edinecekti

Krebe TVnin ana haber gongu vurmustu. Yakinen tanidigi kadin sunucu, olanca gzelligiyle ekranda
belirdi...

Yabanci bir televizyonun canli yayinindan birebir aktarilan ve Trkelestirilerek sunulan savas grntleri
kapladi ekrani...

Bagdat semalarinda, l haydutlari gibi dolasan koalisyon glerine ait savas uaklarindan atilan
bombalardan kaynakli aydinlanma...

Yere dsen bombalarin etkisiyle olusan akisler...

Isik bombalarinin aydinlattigi Bagdatin bazi alanlari...

Duyulan siren sesleri...

Bagdatin cami hoparlrnden ykselen duygusal yogunluklu ortak


salavat ve dua sesini, vakti geldiginde okunan ezan seslerini bastirmaya alisan bombalar...

(Ezan sesi; bazilarina ynelik suikasti nleme de rol oynarken, mazlum Irak halkinda bu,
gereklesmiyordu simdilik)

Dini kitaplarda ayrintilari sunulan kiyamet sahnelerinin benzeri...

Titrek yangin alevlerine ait uzaktan ekimli grntlere uygun ritimde fon mzigi...

Yanan yerlerdeki alevler mi fon mzigine uyumlu hareketlerde bulunuyordu, yoksa atesin alevleri mi fon
mzigi besteliyordu? eliskisi...

Arada verilen borazan efektleri...

Filmlerde izlenen Vandallarin savas borazanlarindan ikan ses efektleri...

Kararini bir gn sonraya erteleyebilecek kadar tahamml kalmamisti

Szls ve alistigi Krebe Medyasinin savas editrlg blmnn baskani zdal ne diyecekti?...

zlecekti kesinlikle...

Bir iki ayda unutabilirdi belki...

Sevgisini de yitirebilirdi.

Yenilerden; gzellerden biriyle iliski gelistirmeye ynelirdi belki de...

Belki de uzun bir sre tasiyacakti, atamayacakti varolan sevgisini iinden...

Onun zlecek olmasini artik umursamiyordu.

Oda digerleri kadar hak ediyordu...

Tm anlatimlarina ve yorumlarina ve uyarilarina ragmen ufakta olsa etkileyememisti...

Profesyonel gazetecilik grevini, Cesinin ynlendirmeleriyle gereginden fazlasiyla yerine getirmeyi


srdryordu.

st dzey bir Amerikalinin, Ankara'yi resmi ziyaretinde sirtlarini dnp, ekim yapmayarak, Irak isgalini
protesto etmeleri nedeniyle isten atilan; ortak arkadaslari Gazinin bu durumuna ses ikarmayi birak,
'profesyonel gazetecilige yakismadigina' ynelik bir yaziyi zel ksesinde dahi yayimlamamis miydi
zdal?...

Geri zdal sayesinde ykselmisti... ok yardimini grmst.


"Ekmegini dsn!" derdi srekli kendine... "Bu kadar issizin, a insanin oldugu bir lkede 'gemisini
yrten kaptandir."

st dzey yneticilerin istedigi performansi gsterememis olmasina

karsin, kisa bir srede bu kadar ykselmesinin ana kaynaginin zdalin

kendine karsi duydugu ask oldugunu bilebilecek kadar gerekiydi.

Savasa karsi yorum ve dsncelerinin, analizlerinin hi biri simdiye kadar yayinlanmamisti. Hatta yaptigi
haber ve yorumlarin ne ikarildigi bir gn dahi animsamiyordu bile

Isine son verilmemesinin nedeni, bazi haber ve yorumlarin altina, zdalin elinden ikmis olmasina
ragmen, kendi adinin yazilmis olmasiy-di.

Kendi kendine kizardi bazen... Farkli grs ve dsncelere, duygulara sahip biriyle szlenmesine kizardi.
Onunla szl olmasindan bir kez daha utanmisti.

Cinsel yaklasimli gayretlerini bosa ikardigi zdalin, daha sonra kendisine karsi duygusal bir arzu da
duydugunu hissetmesi, yogunlasan duygularini daha fazla bastirmasini engellemisti.

Eklembacaklilardan's Istakoz Lokantasinda szlenmislerdi.

Davetlilere, gnn serefine ziyafette ektirmisti zdal

Dikkatini yeniden televizyon ekranina verdi. Irak Enformasyon Bakaninin, "Irak halki sonuna kadar
direnecektir!... Isgalci ser gleri Bagdatta boylarinin lsn alacaklar!" anlamli konusmasi yeni
bitmisti.

Bagdat sokaklarindan grntler yeniden verilmeye baslanmisti.

Siren sesleri; dehset ve soku olabildigince vermeye, tek basina bile yeterliydi.

Kkl bykl bireylerden olusan bir ailenin panik davranislarla dzayak evlerinden ikmalari ve az
tede bulunan bir barakaya dogru kosmalari kameranin saniye saniye ekmekte oldugu grntlerdendi.

Olusan panik ve korku, kameraman ve sunucudan ikan kesik kesik soluklardan da anlasiliyordu.

Onlarinda anlayisla karsilanmasi gerekiyordu. Grevlerini yaparken, isgalci glerin hismina


ugrayabilirlerdi.

Ilistirilmis gazeteci unvanini elinin tersiyle iten meslektaslarindan ikis,i bir gn nce koalisyon glerince
ldrlmemis miydi?...
Ailenin sigindigi barinaga kameraman ve sunucunun da girdigi anlasiliyordu.

Kameranin isigiyla, tek gz siginagin ii alabildigince aydinlanmisti.

Barinak, dimdik durulamayacak kadar alakti.

Biri yasli iki kadinla, biri yasli iki erkekle, ve bes-onbes yaslari arasi bes ocuktan olusan ve kendi
yurtlarinda siginmaci gibi, sirtlari duvara yasli, melmis ve kaval kemikleri zerinde iki ellerini birlestirmis
insanlar mutsuzlugun, acinin tablolari gibiydiler.

Haber stdyosunda bulunan sunucu, Irak Enformasyon Bakaninin "Irak halki onlari karsilamaya hazir!"
ierigi tasiyan konusmasini da animsatarak bu grntleri tahlil ediyordu?...

Arada isgalci glerin tanklari ve neseli tavirlari ekrana getirilip, yorumu izleyicilere birakma amali
yorumsuz bosluklar yaratiliyordu...

"Irak halki, bizim ocuklari... Eeeeeeeeee pardon!!!... Koalisyon glerini byle mi karsilayacak?..."

Isgalci glerin grkemli gcne, Direnecek!... denilen halki bu ailede minimize ederek...

Verilen mesaj, mesaji verenlerin istedigi gibi algilanmiyordu bazilarinca ve Fatmaca...

Yasli adam ile kadinin titreyen dizleri ve elleri, dehset ve fke dolu gzleri...

En ok aglayan bes yasindaki kizin gzyaslari; disaridan gelen siren seslerine, bomba seslerine, bagirtilara
verilen yanitlardi...

Yakin ekime alinan bes yasindaki kizin, zeytin karasi gzlerinden damla damla ve verimli akan yaslar
kamera isiklariyla parildamaktaydi.

'Aglama sesi' sessiz aglamalara dnsmst az sonra...

Yaninda kimse yokmusasina, kimse izlemiyormusasina, agliyor-du...

Olanca dogalligiyla dehseti, soku ve fkeyi barindiran masum gergin yz; bu etkiyi kendisinde var
edenlere lanet okuyan bir imgeyi de ieriyordu...

Dehset ve fkeyi birlikte ve ayni anda veren gzleri; kimil kimil burnu, titreyen dudaklari, gamzelesen
yanaklari...

Siyah glgesi, bedeninin asisi degildi...

Glgesi de bedeninin titrekligine olanca uyumluydu...

Fatmanin bogazi dgmlenmisti. Soluk alisveris dzenegi, dogalligini kaybetmisti...


Hareketsiz biimde oturdugu koltuktan bes yasindaki Irakli kizin, dehset ve nefret kokan gzlerine
odaklanmisti...

Sular gibi bakiyordu... Kendisini sular gibi bakiyordu o gzler...

Fatma gzlerini; alamiyordu o gzlerden...

Ayni nefreti, ayni fkeyi, ayni dehseti kendi gzleri de veriyordu.

Elinin parmaklariyla, boyun altindan baslayarak bogazini ovusturdu bir sre...

Soluk alisverisi hiriltiliydi.

Soluk borusu kasilmisti sanki...

Kendisini tutamiyordu...

Sakin olmaliydi... Bu aksam en ok gereksinim duydugu sey, sakin olmakti...

Sogukkanliligini korumaliydi...

Asiri duygusallik iinde tutsak kalmamaliydi...

Telkinleri bosunaydi...

Dayanamayacakti...

Televizyon ekranindan kaybolan aile ve zelde bes yasindaki kiz ocugunun grnts hala
gzlerindeydi...

Yani basindaydi...

Hayir!... Hayir!..

Iindeydi...

Beynindeydi...

Hafizasindaydi...

Kalbindeydi...

Yine Hayir!...

Aglayan bes yasindaki ocuk kendiydi...

Bir seddin arkasinda biriken nehir gibi olmustu...


Tutamadi kendini...

Birakti gzyaslarini...

Agladika soluk borusu gevsiyordu...

Soluk alisverisleri, bu kez aglamadan kaynakli ritimsel bozukluktay-di...

Kiz ocugunun zeytin karasi gzlerinden akan gzyaslari kadar berrak, onun kadar pariltiliydi

Sessiz aglamalardaydi...

Onun gibi melerek oturmustu farkinda olmadan...

Gzyaslari, burun kenarlarindan alta dogru, st dudak kenarindan enesine ve ggsne yol alarak bir
sre szld...

Eli kumandaya uzandi. Televizyonu kapadi.

Kk kizin grnts silinmemis, zihnine naksolmus, elinden tutarak gemisine, ocuklugundaki bazi
dnemlere gtrmst.

Bes yasindaki anina...

Ablasinin sorgu dnsndeki ilgin hallerine...

Babasinin lm haberini aldigi ana...

Agabeyine, babasina ve ablasina reva grlenlere olan tepkisini sid-le hisseden annesiyle birbirlerine
sarildiklari, birbirlerinin yanaklarina gzyaslarini akittiklari anlara.

Ekranda grdg aglayan ocuk grnts, gemisten kalma ve hala albmnde sakladigi bes
yasindayken ekilmis, 'gz yasli fotograftaki' grntsne ne kadar benziyordu.

Hayir, tipatip aynisiydi...

Irakli kizin grntsyle ayniyet arz ediyordu...

Zihni bulandi...

Basini iki tarafa sallayarak irkildi...

Lavaboya yneldi.. Elini yzn yikadi...

Bilgisayari amali, yarim biraktigi yaziyi tamamlayip sonlandirma-liydi...

Zaman kaybetmemeliydi...
Zaman daraliyordu...

Zamana; kendini bogdurmamaliydi

Zamanin iinde bogulmamaliydi...

***

Ertesi Gn

2003n Nisan ayinin bozuk havalarindan bir gn...

Cenaze merasimi; bazi haber ve filmlerde izlenen bildik dekorla ayni...

Yagmur eksikti sadece...

Hafif esintili hava, iyice yogunlasmis iri parali karabulutlar, yagmurun yagmak zere oldugunun
aik mesajiyken...

Bu mesaj, hala gereklesmemisti...

Esinti, dikey egrisini hafiften ykseltirken, uzaktaki parali bulutlarin birbiriyle birlesmesi iplak
gzle izlenebiliyordu.

Ikindiye yakin an; aksam vaktinin hafif karanligina, toprak; kirmizi aydinliga dnsmst.

Sevgilisini... Szlsn toprak altina birakmisti.

Mezarin topragina su dken, kendi olmustu...

Kara bulutlar, zerine atili toprak rts gibiydi.

zerindeki toprak daha nemlenmemisti bile


Terliyordu...

Kapali bir hcrede tutsak kalmis birinin ruh halini yasiyordu...

Okunan dualar sonrasi bir kez daha sarildi, sirasiyla; Cesiye, Imeceye, Gaziye, Fatmanin hem
arkadasi hem komsusu hem de oturdugu evin sahibinin kizi Sezere ve digerlerine... zelde; medya
alisanlarindan olan katilimcilara...

Az sayili katilim olmasina ragmen, ogunun medya alisani olmasiyla ses getirecek bir cenaze
merasimi olma zelligini barindiriyor-du

Akrabasiz, Krebe Medyasinda bulunan arkadaslarindan ve meslektaslarindan olusan grup...

Diger medya kuruluslarindan da st dzey temsilciler katilmisti; yanlarinda kameraman ve sunuculari


olmak zere...

Aglamak grevi tmne dsmst...

Bulunanlarin en sogukkanlisinin gzlerinde bile, damlamaya hazir nem vardi...

Edirnekapi mezarligi iin siradan, zdal iinse sira disi bir merasimdi bu...

Szlsn kaybetmisti...

Ama, gzlerinde nemin zerresi yoktu...

Hafiften esen yelin bile nemlendiremedigi gzler...

Hibir sey dsnemiyor...

Hibir sey hissedemiyordu...

Sadece kara bir gn yasadiginin farkindaydi...

Intihar etmisti Fatma...

Cesedi evinde bulunmustu...

'Uyusturucu ila alip, jiletle bileklerini keserek intihar ettigi' sabah dzenlenen Adli Tip kurumunun
raporunda yaziliydi...

Fatmanin ldgn biliyordu...

Toprak altina gmldgn

Topragin zerine su boca ettigini...

Karanfiller biraktigini...
Buna ragmen bir elin kendisine dogru uzanarak,

"zdal! Ne haber?... Ben Fatma'yim!... Yaniliyorsun, lmedim!..." diyecegini umuyordu.

Daha dn grsmslerdi. Evine birakmisti

Aradan ekilmek, bir daha grsmemek zere ayrilmak bu kadar ucuz olmamaliydi.

Gazi yeniden seslendi.. "Gidelim mi?"

Gazi, onu yalniz birakmak istemiyordu

Evine dnmek!...

Evde tek basina oturmak!...

Yalniz kalmak...

Su an kapali bir yerde, birka dakikaligina bile kalabilecek kadar gl hissetmiyordu...

Hele kendi evinde...

ay-kahve ime sresi kadar evinde misafir ettigi Fatmayi animsayacakti...

Bogulacakti...

Dayanamayacakti...

"Benim arabayi al!... Ben biraz yrmek istiyorum!..."

Kontak anahtarini, kabuln beklemeden uzatti Gaziye.

Gazi, gzlerini Cesi ile Imecenin gzlerinde dolastirdi.

Cenaze hatirina merhaba demek zorunda kaldigi her iki kadinda dedigini yap! anlaminda baslarini
salladilar.

Patika yoldan, ikisa kadar sessizce ilerlediler.

Cesi ile Imece ayni arabaya, Gazi, Sezer ile iki arkadasini alarak

zdalin arabasina bindiler...


zdal ise, agzina aldigi sigarayi yakip, caddenin karsi kaldirimina geti.

Edirnekapidan arabuk ayrilmak istemiyordu. Agir adimli yrysle bu ayrilisi geciktirecekti.

Yrrken karmasik dsncelerini toparlamaya alisacakti.

Fatmayi intihara srkleyen nedenleri tartisacakti...

Intiharinda bir payi var miydi?...

Ondan intihar edeceginin sinyallerini nasilda alamamisti?...

Fatmanin intihar edecegini neden ngrememisti.

Gl olan sezgilerine ne olmustu?...

Daha dn gibi animsiyordu yaklasik bir ay ncesini...

1 Mart 2003 Tarihinde Ankarada gereklestirilen Savasa Hayir! kitlesel gsteriye katilmisti.

Ayni gnl Meclise sunulmus bulunan,

"Trk Silahli Kuvvetleri'nin yabanci lkelere gnderilmesi ve yabanci silahli kuvvetlerin Trkiye'de
bulunmasi iin Hkmet'e yetki verilmesine iliskin Basbakanlik Tezkeresi"nin Genel Kurul'da yapilan gizli
grsmeler sonucuaz farkla da olsakabul edilmediginiduydugunda byk bir sevin gsterisinde
bulunmustu.

Ilk kez bu kadar neseli grmst onu...

'Tezkereye evet!' propagandasi yapan ve anonslarinda srekli, zgr ve Bagimsiz Haber, Cesur zgr
Dogru Haber, anak soru yok, Savasin Sesi, Haber Karargahi sloganlarini yineleyen televizyon
kanalinin 'Tezkere Reddine' karsi tepkisine Hele;

Manken, Islamci ve Solcu Koalisyondan etkilenen Ankara yanlis karar aldi!

Trkiyeyi yaniltan Manken, Islamci ve Solcu Koalisyona byk tepki var!,

seklinde geen alt yazilara ok glmst.

lkenin yzde doksan besinin salt, Manken, Islamci, Solcu olmadigini, halkin; Tezkereye Evet!
diyenlere karsi, meclis kanaliyla sundugu byk bir tepkinin kaniti oldugunu yorumlamisti...
"Fatma yapmayacaktin!" dedi seslice...

Birka adim tesinde yryen iki kadin, baslarini kendisine dogru evirdiler.

Cik!... Cik!..." edip yollarina devam ettiler.

Son aylarda gereklestirdikleri karsilikli tartismalarinda Fatma ok saygisiz ve hirin davranmaya


baslamisti. Krebe medyasinda alismaktan utan duydugunu dahi ifade etmisti birka kez kendisine.
Sulayan ifadelerde bulunmustu...

Onun bu dsncelerinin mantigindan degil, gemisinin olusturdugu duygusalliktan kaynaklandigini, iinde


sakladigi anilarinin bir kez daha bilin stne iktigini dsnmst.

Yakinlarinin ldrlmesi ve lmeleri, yasam biimi, a ve issiz geirdigi iskence dolu gnler...

Yasam gerekligiyle yzlesmesiyle duygusal bakis yerine, degisimi ve yeniligi onunda yakalayacagina
inaniyordu.

Zaman gerekliydi...

Kendi okul yillari hala hafizasindaydi. Sistemi ret etme, sermayeye karsi koyma, Savasa hayir!, Baris
hemen simdi!, Emegin smrsne hayir!, diyen kendi ve birok arkadasi is hayatina atildiginda
degisime ugramamis miydi?...

nceki dsnceleri ise iki masalarinin tatli birer nostaljik mezesi olarak kalmamis miydi?...

Fatma ise kurtulamamisti

Belki de, yasamsal gerekler ile gemisinin etkisi altindaki benligi ikileminin var ettigi asiri gerginlik
intiharina yol amisti.

Kolay degildi...

Gemisi acilar ve gzyaslariyla doluydu...

Baskalarinin lmne zlen, ablasinin intiharini dahi acizlik olarak niteleyen mcadeleci bir kadinin,
bunlar disinda kalan bas edemedigi daha byk bir sorunu olmaliydi

Baska olasiliklari irdelemeliydi...

Karsilik bulan asklariyla, dsnce farkliliklari eliskisinden kaynaklanmis olabilir miydi?...


Aski ve hayat grs eliskisinden bir ikis yolu bulamamanin ynlendirdigi bir sonu muydu?...

Her olasilik; sadece olasilikti...

Gerek olan ise, lms olduguydu...

Hibir dsnce ve bulgu onu geri getiremeyecekti.

Gencecik gzel bir kizin nedensiz intihari, tanimayanlari bile zmst.

Aglatmisti

Onu tanimayanlar, yakalarinda asili fotografina bakarak duygulan-mislardi.

Ya kendisi?...

Duygulari yok mu olmustu....

Yoksa disavurum yeteneklerini mi kaybetmisti?...

zgnd...

Hem de ok...

Onun lm, kendi lm gibi gelmisti ilk duydugunda...

Odasinda kendisini hazirlaya hazirlaya duyuran Cesi olmustu.

Duydugunda donmustu...

Kaskati kesilmisti koltugunda...

Ani soku atlatmak iin birka saate gereksinimi olmustu.

"Ah, Fatma!..."

Oysa, bugn iin planlari vardi... Onun hosuna giden Humus Lokantasinda ilk kez yer ayirtmisti... Srpriz
yapacakti... Srprizini sunma firsatini kendine tanimadan gzlerini kapamisti

Hala aglayamamisti...

Kamera karsisinda bulunan bir sanati, bir politikaci kadar da olamamisti...

nce glp, sonra aglayan insan figrleri gzlerinin nnden geti.

Hi yoktan, ortami olmamasina ragmen, duygulandigini mimiksel hareketlerle ifade edip, aglayan
medyatik toplum bireyi bile olamamisti...
Elverisli bir ortamda, Fatmanin en yakini olan kendinden gzyasi akmamisti.

Fatmanin, politik konularda kendi iin syledigi bir sylem aklina geldi

"Yoksa gerekten insani duygularimi trplenmisti?..."

Fatmanin lmne zlmesine ne demeliydi....

zgn olmak, duygusallikla tamamen esit degil miydi?...

Ama, elinden oyuncagi alinan bir ocukta zlebilirdi...

Geici olurdu bu...

Bir sre sonra unuturdu...

Derin bir askla seven kisi, sevgilisini yitirirse?...

lmne kadar hafizasindan ikmazdi...

Fatmayi unutabilecek miydi?...

Ya bir baskasi onun eksikligini ve acisini dindirmeye talip olursa?...

Yerini alir veya almasini saglarsa?...

Geri getirirse nceki dinginligini...

Boslugu kapatirsa...

mr boyu, onun lmnn verdigi aciyi srdrmenin mantik disi oldugunun bilincindeydi...

"len; sag kalanlari ldrmemeliydi... lenle; lnmemeliydi!..."

En iyisi, bir ka hafta izin almaliydi...

Bu srede sakinlesemezse bir o kadar daha almaliydi...

Insanin ykselisi ogu zaman zordu... Dss ise ok kolaydi...

Sevgilisini yitirmis olmaktan, 'Mecnun-i Leyla' saplantili, basi dumanli ve aresiz bir asigi kim alistirmak
isterdi ki?...

Aci haber sonrasi, iinde olusan biyolojik ya da psikolojik her ne ise yumruk kadar ktle iinde
duruyordu hala...

Kimyasi bozulmustu...

Iindeki ktle hala dagilmamisti...

Dagitamamisti...

Bir dizide geen hasta ile doktor diyalogunu animsamisti.

Hasta, yumruk yaptigi elinin iiyle ggsne vurup, "Aha!... Buramda Dohtor bey! Bir ktle var...
Gitmiyor... Bazen nefessiz birakiyor beni..." diyordu.

Dizideki hasta gibi olmamaliydi. Kendisini korkutan drt seyden biri, hasta olmakti...

Annesinin lmn duydugunda bile bu kadar zlmemisti

Hatta annesi adina, vey babasinin cinsel baskisindan kurtuldugu iin sevinmisti

Karagmrke varmisti...

Parali bulut kalmamisti gkyznde...

Birlesmislerdi

Gzn grebildigi yere kadar, gkyz bulutlarla kapliydi.

Kara ve yogun...

Hala yagmamisti yagmur...

Saganak yagmur yagacakti, belliydi.

Yayalarin birogu adimlarini hizlandirmislardi.

Durakta bekleyen taksilerin sofrleri, elleri direksiyonda msteriye hazirdilar... Yagmur yagdiginda
hareketlenecekti cepleri...

Kent insanlarinin bazilari; yagmurdan direk gelir elde eden iftiler gibiydi

Ah! Fatma!...

Gemisindeki sikintilari sonlanmis, Krebe medyasinda ykselmis, dolgun maasla masa isi yapmaya
baslamisken

Gelecegi olan biriyle; kendisiyle szlenmisken...

Aci dnemlerde intihar etmeyen Fatma...

Ne vardi?... Ne vardi da?..."

"Ucuz sampuan var! Ucuz ucuz sampuan var!"

Ses, kaldirimda sampuan satan isportaciya aitti.

Rengarenk sampuanlara bakti... Yutkundu...

Gk grledi... Uzaktan geliyordu... Simsek akti... rperdi...

Hala yorulmamisti... Istanbulun tm ilelerini dolasacak kadar yrme istegi ve enerjisi hissediyordu. Bir
yerlerde oturma, dinlenme gereksinimi duymuyordu.

Oturmanin, soluk alip vermesini iyice bozacagini dsnyordu. Sikintisini daha da katmerlestirecekti
oturmak... Ilk kez oturmayi yenilgiyle, bitmislikle zdes dsnyordu.

Iindeki ktle dagilmamisti... Hatta daha da yogunlasmisti...

Nefes alisverisi, sesli hale dnsmst... Hiriltiliydi...

Zorlukla aldigi nefesini, verirken de enerji harciyordu. Aldigi nefes iinde mahpus kaliyordu sanki. Onu
alip ikarmaya da ugras veriyordu.

Yznde hava kosullarina uymayan bir sicaklik vardi. Grmese de yznn kipkirmizi oldugunu tahmin
edebiliyordu.

Gerginligi hat safhadaydi.

Havanin kapali olmasinin bunda etkisi olabilirdi.

Hava durumunun, ani hava degisiminin insan zerindeki etkilerini okumustu.

Kasti olmadan hafife omzuna vurarak yanindan geen adam tepesini attirdi.

Basini evirerek, yaninda bir kadinla yrmeyi srdren adama bagirdi.

"Dikkat etsene lan!..."

Kendisine bagirilan adam, durdu.

zdala dnd. "Pardon!... zr diliyorum. Istemeden oldu." dedi.

"Pardon ikti ikali ayilar ogaldi," diyen zdalin durusu kavgaya hazir bir horozun davranislari gibiydi.
Salari diklesmisti.

Soluk alip verme esnasinda, burun kanatlari ailip kapaniyordu.

Kadin, yanindaki adami kolundan ekerek uzaklastirinca, zdalin hevesi kursaginda kalmisti.

Iindeki aciyi disa vurmak, atmak, ikarmak ve rahatlamak iin nne gelen firsati, o kadin elinden
almisti.

Kadina iinden kfretti.

Gk yeniden grledi...

Simsek akti...

Bu kez daha siddetliydi.

ikan isik izgisini daha uzun bir sre grebilmisti...

Yavas adimlarla yryen beyaz sakalli yasli bir adam, bastonuna agirligini vererek durdu...

Basini kaldirdi. Gzlerini gkyzne; bulutlara evirdi.

Olmayan gnes isiklari gzlerini aliyormusasina bir elini kasinin zerine siper ederek, "Yag be
mbarek!... Yag! Yagacaksin belli... Yagda!... Sokaklar ve insanlar tozdan, pislikten arinsin... Allahim
rahmetini esirgeme bizden!"

Yasli adamin duasina iinden amen dedi. Sonra amin olarak dzeltti.

Yagmurun yagmasi, gergin havanin gevsemesine neden olacakti...

Islanmak istiyordu. Yarari olacakti. Bedeninde olusan asiri sicaklik, normale dnsecekti...

Gkyz; doguma gebe bir kadin, gk grltleri ise; dogurmak zere olan bir kadinin canhiras feryatlari
gibiydi

ekim ve yildirim kivamindaydi.

Ama hala bulutlar, yagmuru dogurmamisti...

Yagmur; bulutlarin, bulutlar; gkyznn tutsaklariydilar

Azat etmiyordu bir trl, gkyz; bulutu, bulut; yagmuru...

Bir yagmur bombasi atilmasini ne kadar da ok isterdi simdi...


Gazeteden okumustu.

Bir lkede atilan yagmur bombasi sel felaketine neden olmustu.

Bu arzusunu geri aldi.

Toparlanmaliydi. Toparlamaliydi kendini... nemli bir srete, ihmale gelmeyecek ykmllkleri vardi
Hatta birka haftalik izin bile uzundu su anlar...

Koalisyon glerinin l gemek zere olduklari ve Iraki tamamiyla ele geirecekleri gnn arifesinde,
grev disinda kalmanin sancisini mr boyu ekebilirdi

Savas nedeniyle zel olarak ihdas edilen savas editrlgne getirilmis, nceki ayliginin bes katini ve
basarili haber analizlerinden hatiri sayilir primler almaya baslamisti.

Hem ABD gleriyle ilerleyen Krebe Medyasindan Ortadogu uzmani Mecurla zel olarak da
haberlesiyordu. Yayinlamadiklari bazi fotograf ve belgeleri biriktiriyorlardi.

Mecur, ilistirilmis gazeteci statsnn verdigi gvenle hareket ediyordu.

Yeri saglamdi... Gvenliydi... Gvenliginden Amerikalilar sorumluydu.

Her telefonunda, 'Benim iinde Istakoz ye!' derdi. Burada bulmak mmkn degil!' Istakozun verdigi
enerjiyi hibir gidadan alamadigini, yediklerinin kendisini asiri sismanlattigini da sylemisti birka kez

Geri dndgnde Irak Glleri' isimli bir kitapta ikaracaklardi.

Editr kendisi olacakti... Iyi bir tanitimla satis rekorlari kiracaklar-di...

Mecur'un bir haber-yorumunu elestiren bir yazarin yazisinda kullandigi, "Popo Yalayicisi Gazeteci" sz
aklina geldi. Bu sz Mecura naklettiginde ok bozulmustu o gazeteciye...

Her zaman yeni firsatlar ikmazdi.

nne gelen bu firsati yitirmek, yerinde sabitlenmekti.

Belki de geriye gidis olacakti.

Kendisine simdiye kadar kimse acimamisti.

Acilarla yasayarak, acinacak hale geri dnmemeliydi.

Olaganst durumlarda bazi yetenekler daha n plana ikardi

Savas dneminde, savas editrlgn bir baskasina kaptirabilirdi.


Bu geriye gidis olacakti

Geri gidisin ikisinda badanaj yapabilirdi.

Dsncelerinin ve olacak alismalarinin nnde ki en byk engeli, yani; Fatmayi gerilere atmaliydi.

Mutlaka agit yakmasi gerekiyorsa, bos zamanlarina ertelemeliydi

Bunu basarabilir miydi?...

Emin degildi.

Emin olmaliydi. Emin olduguna inandirmaliydi ncelikle...

Inanmak yari basarmakti.

Inanacak ve basaracakti.

Burnunun ucunun az yukarisinda bir yaslik hissetti.

Elini gtrd. Bir yagmur damlasiydi.

Devami gelmekte gecikmedi.

Yaya kaldiriminda yryenlerde bir hareketlilik baslamisti.

Yagmur damlalari seri atislara geti.

Damlalar, dolu etkisi yaratiyordu, isabet ettigi kafalarda.

zdal, yrys biimini degistirmedi. Ritmini koruyordu.

Her bir damla; sanki uyusan kafasini, beynini karincalandiriyor, uykudan uyanmakta olan bir insanin ruh
haline brnyordu...

Kalp atislarinin arttigini hissedebiliyordu.

Hiriltisi tamamiyla kesilmese de daha sik soluk alip veriyordu simdi.

Yagmur; Fatmasiyla birlikte geirdigi yagmurlu bir gn animsatmisti...

Daha dn gibiydi. Geen yilin Nisan aylariydi.

Eklembacaklilardans Istakoz lokantasina dogru birlikte yola ikmislardi. Yrmek istiyorlardi... Bu


yzden otomobilini almamisti.
Aniden yagmur bastirmisti.

Yagmur, Istakoz lokantasi yerine baska bir lokantaya gitmeye her zaman istekli Fatmaya, bahane
yaratmisti. "Daha yakinda tanidik bir lokanta var," demisti. Adini sormusasina devam etmisti. "Salas bir
yer... Humus Lokantasinin yemekleri ve servisi ok iyidir. " demisti.

Istakoz lokantasinda masa ayirttigini, Patrokoza karsi mahcup dsmek istemedigini belirttikten sonra,
getirdigi Yagmurda islanmak istemez misin? teklifine; kendisini kirmamak iin evet demisti, Fatma.

Istakoz Lokantasina yagmur altinda sirilsiklam varmislardi.

Fatma, yagmur islagi nedeniyle daha siyahlasan salarini dzeltirken, " Seni sevmemek iin birok
nedenim var," demisti yapmacik somurtkan bir yzle... "Ama tm bunlara ragmen seni ok seviyorum."
diye eklemisti olanca dogal glmsemesiyle...

Artik glmseyen, ikarsiz sevgi szckleri sunan Fatma yoktu.

Sisik gzlerinin kaslari gevsemisti.

Bir damla... Iki damla... damla daha...

Gzlerinden bardaktan bosanircasina yaslar szlmeye baslamisti.

Hcum eden yagmur damlaciklari, gzlerinden akan yaslari fark ettirmeyecekti...

Grenler, yagmurun damlalari sanacakti gzyaslarini...

Ilk kez gkyzn, bulutlari, yagmuru ve gk grltsn bu kadar yakin gryor ve zmsyordu...

Gkle birlikte agliyordu...

Yagmur, birok insani, tasitlari, yollari, kaldirimlari, binalari islatirken, gzleri ise sadece yznn belirli
bir kismini ve beyaz gmleginin n yakasini islatiyordu.

Beyninde ve bedeninde titrek bir tatlilik olusmustu.

Aglamaya doyamiyordu.

Daha fazlasi gerekiyordu.

Hikiriklara boguldu.

Hikiriklari gzyaslarinin daha yogun akisini sagladi.

Kendini daha iyi hissetmeye baslamisti. Dogayla, benligiyle ve evreyle btnlesmis gibiydi.

Yzlerce kez yagmurla karsilasmasina ragmen ilk kez byle algiliyordu...

Ii; mayhos rpermelerle fokurduyordu.


Kalbi rkek bir kusun kalbi gibiydi ve yerinden ikip kamak ister gibi irpiniyordu.

Oksijeni doyurucu aliyor, ayni doyumu yeniden elde etmek iin rahatlikla verebiliyordu... Iyi nefes almak;
iyi nefes vermekle paralel gidiyordu.

Zor dogumu gereklestirmis bir kadin kadar mutlu, sampuanla yikanmakta olan bir kadinla birlesmis
kadar doygun, itigi sifali bitkilerin etkisiyle kk suyunu rahatlikla yapabilmis bir prostat hastasi kadar
neseli, elektrik ykl bulutlarin, yagmura dnsm anindaki kadar zevkli devinimlerdeydi.

Gzyaslarini silmeye kiyamiyordu.

Gzyaslari, parayla alinamayan seylerdendi..

Yillanmis bir sarap kadar tatli bir sarhosluk vermisti...

Yanindan gemekte oldugu bir levha dikkatini ekti.

"Postmodern Mercimek orba Mekani" yaziliydi.

Ardindan bir seyler yemeden orba imeyeli yillar olmustu...

Ieri girdi...

"Hos geldiniz!" diyen, nlkl sisman adama bakmadi bile.

Camekana sifir masaya; yz disariya dnk olarak oturdu.

Kimsenin kendisini izlemesine firsat vermemeliydi.

Duygusal kosullanmisligini kimseler yok etmemeliydi...

"Beyim! orba getireyim mi?"

Basini sallayarak olumladi...

nne konan orbanin buhari, sicakligi ve kokusu burnunun ilerine kadar yol almaya baslamisti.

Ufak bir tabak ierisinde masaya konulmus sogana dokunmadi...

Aglamasi saf ve temiz olmaliydi.

Soganin, gzyaslarina olabilecek katkisina izin vermemeliydi.

Az ileriye teledi sogan tabagini...

Bir kasik orba...


Sonra bir kasik daha...

nc kasik gzyaslari eklentiliydi.

Gzlerinden direk orba kasesinin iine akmis -drt damla gzyasi iplak gzle ayirt edilebiliyordu.

Gzyaslarini barindiran orbayi artik birakmali miydi?...

Hayir!... Gzyaslari degerliydi...

Akitincaya kadar geirdigi sancilar, dogal olaylar, yrysler gibi daha bir ok sre ve emeklerle elde
edilmisti.

Bosa gitmemeliydi...

Imeye devam etmeliydi. Kasigin dibiyle temasindan metal sesleri ikincaya kadar...

Gerekte soguk olan, kendisine ilik gelen iki bardak suyu soluksuz boca etti

Yariladigi orbaya istahla bakmayi srdrerek kasikliyordu.

Cep telefonu aldi.

Telefonun ekraninda "Patrokoz" yaziyordu...

'Basin sagolsun,' dileklerini sunuyordu. 'zgn oldugunu, Fatma gibi mantikli bir kizdan byle bir eylemi
beklemedigini,' ifade ediyordu.

zdal, telefonla grsmesine devam ederken kalabalik bir grubun sloganlar atarak ilerlemekte olduklarini
camdan grd

Patrokozun dertlesiriz, istakoz yeriz, raki ieriz, birazda kokain ekeriz teklifini ret edemedi.
Gereksinimi vardi. Eve bu kafayla gitmek istemiyordu.

Istakozu animsayinca, orbanin geri kalanini bitirmek, klfet gelmis-ti.

Oldugu gibi birakti.

Hesap istedi.

nlkl sisman adam yanina gelerek, "Beyefendi orbayi yarim birakmissiniz. orbamizi
begenmeyenden para almiyoruz." dedi.

zdal, mahcup bir tavirla, "Hayir! Hayir! orbaniz ok gzel. Bir yere yemege davetli oldugumu
unutmustum" dedi.

Sisman adam glmsedi. "Gittiginiz yerde bu orba kadar degerli bir yemek bulamayabilirsiniz..."
zdal, 'Ne demek istiyorsun?' der gibi bakti.

Sisman adam ayni sakinlikle devam etti. "Gz yaslarinizin karistigi bu orbayi heba etmeyin! Gideceginiz
yer her neresi ise korkarim ki..."

zdal, ayaga kalkti.

"Kisaca, hesap almak istemiyor musunuz?... Tamam! Siz bilirsiniz," diyerek ayaga kalkti.

Esige adimini attiginda biraz beklemeye karar verdi.

Protesto yrysne katilanlar arasinda bulunmamaliydi.

Gzlemlemeye basladi. Gazeteci kimligi nksetmisti ister istemez.

Amerikanin Iraka mdahalesini ve Israilin Filistinlilere son saldirisina ynelik bir protesto yrys
oldugu anlasiliyordu.

Yryste bulunanlardan; grebildigi gzlerde kini, nefreti ve fkeyi okuyabiliyordu.

Girtlaklarini yirtarcasina haykiriyorlardi

Ellerinde tuttuklari az nce dinen yagmurdan islak afisleri okumaya basladi.

"Krebe Medyasi, Krebe Medyasi

Pentagon poposu yalayicilari"

"Irak biziz

Biz Irak"

"Ne A Plani Ne B plani

En iyi Plan;

Defol git C Plani"

"Satilmis Medya

Krebe Medya"

"Ordu Millet el ele"


"Krebe Medyasi, Krebe Medyasi

Duy sesimizi

Trk askeriyiz

ABD askeri olmayacagiz."

zdal zellikle Krebe Medyasi ile ilgili yazilara aci aci gld. Insanimiz hala eski kafa... Dsnce yetileri
dar... Dnyayi, yenilikleri, kresellesmeyi kavrayamiyorlar... lkenin ve kendilerinin yararlarini dahi
bilmekten uzaktalar... Gerekleri ve mantikli yorumlari sunan Krebeyi anlamamalarindan dolayi onlara
acidi. Onlar cahillerdi. Ileride dogrunun kendi gerekleri olmadiklarini anlayacaklardi. Onlardan nefret
etmemeliydi. Ama yinede nefretle bakmaktan kendisini alikoyamadi.

Hele "Ordu Millet el ele..." "Trk askeriyiz ABD askeri olmayacagiz..." sloganlariyla krebe medyasina
hakaret eden yazilarin birlikteligindeki eliskiyi dsnd. Ne demekti?...

Sanki; Krebe Medyasi orduya karsiymis gibi...

Ordu; Krebe Medyasinin da ordusuydu.

50 yillik gemisi olan Krebe Medyasi, orduyla ne zaman eliskiye dsmst?...

1960 askeri darbesinde oldugu gibi desteklememis miydi?...

Adnan Menderes ve arkadaslarinin idaminda orduya destek vererek, kamuoyundaki bazi kesimleri
teskin etmemis miydi?...

1971 askeri muhtirasinda...

1980 askeri darbesine hazirlikta ve sonrasinda...

28 Subat 1999 srecinde Bati alisma Grubuna olanca gleriyle destek vermemisler miydi?...

Evet!... A.B.D.nin, Iraka mdahalesinde orduyla ters dstkleri noktalari vardi Krebe medyasinin...

lkede ilk etapta 60.000 ABD askerinin konuslandirilmasina ynelik 'Hayir!'lanmis tezkereye ordunun
pek sicak baktigini sanmiyordu.

Ama, Trk Askerinin Kuzey Irakta bulunmasi gerektigi ynnde grsleri oldugu dedikodulari da vardi.

Konunun agirligi nedeniyle ve yasa geregi isi siyasilere, hkmete ve meclise havale etmislerdi.

Ki, ABD, Ortadoguya rnek olarak gsterecegi Trkiyede artik sivil hkmetle muhatap olmaya
baslamisti.
Islerini hkmetle zeceklerdi.

Simdilik demokrasi lazimdi(!)

Yagmur siddetli yagmis, ama kisa srmst.

Kalabalik grubun Sarahane Parkina dogru ilerlemesi srd.

Kalabaligin sonlanmasiyla, bos geen bir taksiyi durdurdu.

Beyogluna ek! dedi.

***

Banyodan gelen su sesine uyandi.

Gerindi... Gzlerini ovdu.

Yataktan, yana kaydi. Ayaga kalkti.

esmeyi aik mi unutmustu?...

Banyonun lambasi da yanikti...

Srekli aik biraktigi kapisi da rtkt...

Kapinin koluna hafife asildi. Banyoya girdi.

Dusakabinin caminda iplak bir kadin grnts vardi belli belir-siz...

Kalbi kt kt atmaya basladi....

Kimdi bu kadin?...
Ne ariyordu evinde?...

Dn gece ge saatlerde Patrokozun biraktigini animsiyordu.

Evine tek kisi girmisti; o kiside kendiydi.

Gzlerini kirpistirdi. Ryada olabilir miydi?...

Bazi ryalarinda geregi yasadigini sanirdi.

Bilegini imdikledi... Cani acimisti.

Iradesine uygun davranabiliyordu.

iplak kadin silueti, yabanci bir sampuan reklaminda ki oyuncu gibi sirti dnk, salari topuz ve ince
belliydi.

Korku ve cazibeyi birlikte aliyordu.

Derin bir nefes alip, birakti usulca...

Bes alti adim atti. Dusakabini ati.

Kadin, hala dnmemisti n kismini...

Sirti dnk halde bedenini sampuanlayip, omuzlarini ovaliyor ve durulu-yordu.

Enfes bir vcuttu. Dokunmamak iin kendini zor tuttu.

"Siz kimsiniz?... Evimde ne isiniz var?" sorularini hazirlamisti.

Hatta biraz serte sylemeliydi.

Kadin ondan nce davrandi.

"zdal! Uyandin mi?"

Sirti hala dnkt.

zdal uyandin mi? diye soruyordu.

Taniyordu...

Uykudan uyandigini, banyoya girdigini, gzledigini, dusa kabini atigini biliyordu...

"Siz kimsiniz? Evimde ne isiniz var?" ve benzeri sorulari ona yneltmemeliydi...

Istakozun enerjisi, rakinin verdigi sarhosluk ve kokainin etkisiyle geceyi hatirlamiyor olabilirdi.

Tanidigi kadinlardan hangisiydi?...


Kadin, yzn dnd.

zdalin gzleri patlayacak kadar genislemisti.

Tyleri diklesmis, bedeni titremeye ve gcn yitirmeye baslamisti.

Kaslari islevinin ok azini yerine getirebiliyor, dsmemek iin gayret sarf ediyordu.

"Olamaz!"

"Ne olamaz?"

Dsnceleri hizli bir devinim iindeydi.

Beyni tam kapasiteyle alismaya baslamisti.

Gemis yakin zaman, bir film seridi gibi hizla geiyordu hafizasin-dan.

"Neden yle saskin bakiyorsun?"

Bagirmamaliydi... Sogukkanli olmaliydi.

Bir uval inciri mahvetmemeliydi.

O, canli miydi?... Hayal miydi?...

Onun bedenine dokunmaliydi.

Elini uzatti.

Kadin, bulundugu mekanin izin verdigi lde geri ekilmisti.

"Sz vermistin! Unuttun mu? Dokunmayacaktin!..."

Fatmanin intihar ettigini duydugu ani, cenaze merasimini, sarahaneye kadar yrmesini dsnd. Hepsi
hayaldi... Dn gerekte hi yasamamisti... Az nce Uyanmadan nce grdg ryalardan olmaliydi.

Ya Fatmayi buraya nasil getirmisti?...

Fatma, nasil olmusta evinde gecelemeye razi olmustu?

Yan yana mi yatmislardi?...

Ayri odalarda mi?...

Ayni yatagi paylasmislarsa, aralarinda bedensel birliktelik gerekles miydi?...


Bunlari dsnecek an degildi. Fatma, karsilik bekliyordu.

"zr diliyorum! Bir an kendimi tutamadim!" dedi zdal.

"Gzlerini kapamalisin! "

Fatmayi kstrmemeliydi. Geriye ekilerek, gzlerini kapadi.

Fatmanin dustan ikarak kurulanmasi ve zerine bornoz giymesi iin gerekli sre gemisti.

Gzlerini amasi iin bir ses ve isaret bekledi...

Kulak zarlarini patlatacak ykseklikte bir ses duydu.

Gz kapaklarini hafife araladi.

Fatma, kanlar iindeydi.

Dus telefonundan su yerine kan akiyordu.

Fatma, dusla baglantili muslugu kapamaya alisiyordu...

zdalin varolan soku kisa srd. Yardim etmeliydi.

Fatmayi kvetten ikarmali, muslugu kapatarak, dus telefonundan kan akmasini bloke etmeliydi.

Iki ayri grnt uygulamaya gemesini engelledi.

Fatmanin 30-40 santim yakininda ve boslukta asili gibi duran hareketli iki garip cisimdi engelleyen...

Hayir!... Hayir!...

Istakozun kiskalarina benziyordu...

Ta kendisiydi.

Iki kiska, bir makasin kollari gibi ailip kapanarak, Fatmanin bedenine yaklasiyordu.

Fatma, onlardan korunmaya abaliyordu...

zdal, "Fatmayi rahat birakin!" diyerek ilk adimini yapti.

Sesi, akustik etki yaratmisti.

Birka kez yankilandi.

Dsncesini eylemlestiremedi.
Istakozun kiskalarindan rkmst.

Attigi adimi, geriye aldi.

Fatma soluk almakta glk ekiyordu.

Fatmanin aci dolu bagirtilari, yardim igliklari kulagini tirmaliyordu.

Kendinin zarar grebilecegiyle, Fatmanin zarar grmesi arasindaki eliskiyi yasiyordu

Fatma, byk bir g sarf ederek su szckleri ikarabildi:

"Kur-tar Be-ni Nolur! Kur-tar ben-i zdal"

'Fatmayi Kurtarmak!' gerekiyordu.

Kurtarmak!... Kurtarmak!.... Kurtarmaaaak!!!...

Istakoz kiskalarindan Fatmayi kurtarmak gerekiyordu.

Sampuan kokusuna karisan kan kokusu... Istakoz kokusu...

Istakozun grnts nceden kollarina verdigi enerjiyi alip gtrmst zdalin.

Bylenmis gibiydi

Gibisi fazlaydi. Bylenmisti...

Kiskalarin, Fatmanin ince bileklerini kestigini, kaninin fiskirarak aktigini, aglama seslerini, Kurtar beni
nolur igliklarini kare kare izliyor

ve dinliyordu...

Putlasmisti...

Fatma, can havliyle onlardan kurtulmaya alisiyordu.

Basarili olamamisti.

Fatmanin bileklerinden akan kan; bedenindeki kaninin tkenmesiyle durulmustu.

Feri snms, zdal'a sabitlenmis yasli ve acili gzlerle, sirtini duvara yaslayarak yere inisi hayal gibiydi...

Dssn tamamlamasiyla, her iki kiskacin gzden kaybolmasi ayni ana denk gelmisti.
zdalin bedeninde geici olarak kaybolan enerjisi, yeniden gelmisti.

Fatmanin bedenine yaklasti.

Fatmanin iplak bedenine damlayan Iki... ... drt... damla gzyaslari, yagmur tanecikleri gibiydi.

Fatmanin kapali gzleri aniden aildi.

Sulayici gzlerdi bunlar...

"Beni yalniz biraktin!!!" diye bagiriyordu. "Beni neden kurtarmadin!.."

zdal, hikira hikira agliyordu...

Akan gzyaslari, bedenini susuz birakmisti.

Asiri bir susuzluk hissediyordu.

Kas atimi hareketleri, birka dakika daha srd.

Simdi Fatmanin bedeni tamamen hareketsizdi.

zdal, yere dst.

Gzlerini ati...

Elleriyle uzuvlarini kontrol etti...

Bir zarar grmemisti.

Beynine kan hcum etmeye baslamisti.

Olamaz! diye bagirdi.

Kulagi duymustu. Sesli sylemisti.

Yatak odasindaydi. Banyoda degildi.

Banyoda degil, yataktan dsmst,...

Grdklerini yorumlamaliydi.

Yasadiklarini, yasamadiklarini ayirt etmeliydi.

Yasadiklarini gerek, yasamadiklarini ise rya olarak yorumlamaliydi.


Ama dn ve bu gece grdklerini gerekmis gibi animsiyordu.

Her ikisinin de gerek olmamasi iin iki aylik cretini primleriyle birlikte vermeye hazirdi.

Telefon aldi. Cesiydi.

"Gnaydin!"

"Gnaydin!"

"zdal bey! Merak ettim de.. Kendinizi biraz toparlayabildiniz mi?"

"Eh! aba sarfediyorum."

"Tm alisanlar olarak senin acini paylastigimizi ve en kisa zamanda aramizda grmek istedigimizi bilmeni
istedik. Bir ihtiyacin olursa ekinmeden ara."

"Tesekkr ederim efendim. ok sagolun."

Telefonu karsilikli kapadilar.

Banyoya yneldi.

Banyoda az nce grdklerini kanitlayacak hi bir iz yoktu.

Fatmayi mezara hapsettikleri hala aci bir gerekti.

Geregi kavramisti...

Varolan eliskisini gidermisti

***

9
Dehset ve sokla uyanmisti uykusundan...

Yine ayni ryayi grmst.

Bes gecedir grdg ryayi...

Fatmayi Dus alirken, dus telefonundan su yerine kan akmasini, istakoz kiskalarinin belirmesini,
onun bileklerini kesmesini, "Beni kurtar!..." demesini...

Gerek mi rya mi eliskisi...

Tuvalet gereksinimi... Lavobada el yz yikamalar...

Ryalarin geregi yansitmadigina olan inancini kaybetmemis olmasina ragmen, iinden bir ses farkli seyler
sylyordu kendine.

zemedigi bir yumagin iini kapladigini hissedebiliyordu.

Belirsizlikler, insanlarin aklina sama sapan dsnceler getiriyordu.

Bu dsncelerin egemenligi altina girmemeliydi...

Dsncelerini ve sezgilerini aiga ikarmamasi, tahlil etmemesi, eliskileri gidermemesi halinde, isel
karmasasini sndrmenin, yok etmenin mmkn olmadigini

Dikkate almayip da unutmanin, gerek unutma olmadigini

Aksine; bilin altinda bir yerlerde yuva yaparak dogumlar gereklestirecegini, doganlarin byyerek
ileriki gnlerde ansizin ortaya ikip, kendisine zarar verebilecegini bilecek kadar psikolojik ikarimlarda
bulunabiliyordu

Bos vermeliydi simdi bunlari

Evde kahvaltilik malzeme kalmamisti.

Kahvaltilik malzeme almaya iktigi sarkteriden Krebe Gazetesi dahil bir ka gazete daha aldi.

Gz atimi sonucu Gazinin son haftalarda ikarmak zereyiz dedigi hatta krebe medyasindan bir gn
ayrilirsa, yerinin devamli hazir oldugunu belirttigi "Ahtapotun Kollaris" dergisi dikkatini ekti.

Bir tanede ondan aldi.

Yardimcisi kadina yalniz kalmak istedigini belirterek, bir haftaligina cretsiz izin vermisti.

Evde kahvalti hazirlama isi, drt gndr oldugu gibi, yine basa dsmst.

Kahvalti yaparken bir seyler okumak hosuna giderdi. grencilikten kalma bir aliskanlikti.
Senelerdir devam ettirirdi.

Ahtapotun Kollaris" dergisinin kapagini evirdi.

Basyaziyi okumaya basladi.

"Dergimiz gidebildigi yere kadar gidecektir. Isim bulmakta ok glk ekmedik. Dergimiz ufku gren,
gelecegi sezinleyen yazarlar kadrosuna sahip... Yalan haberciligin, yanlis ve kasitli yorumun, satilmis
kalemlerin iini; istakozu yakalayip iligine kadar emen ahtapot gibi bosaltmak amaciyla ikarmis
oldugumuz bu dergiyi"

Devamini okumadi.

Ikinci yapraga geti. 'Editrn Sayfasi' st baslikliydi.

"Sivil Fatimanin yks... Sivil Fatimayi Kurtarmak!"alt baslikli yaziyi okumaya basladi.

"Krebe medyasinin gndr yayimladigi ve devam eden ABD Eri Jessicayi Kurtarmak! yazi
dizisinin beynimde yarattigi dehseti ve soku sizlerle paylasmak istiyorum.

zetle; Aslen Guatemali olup, Gney Amerikaya gms, bir aileden olma 19-20 yaslarindaki
Jessica'nin, otomobil tamir atlyesinde kazandigi parayla tatmin olmayinca, birka kat daha fazla cret
kazanabilecegi, Iraki isgale hazirlanan Amerikan ordusuna katilmasi...

Bagdat sokaklarinda birligini kaybetmis, serseri mayin gibi dolasirken, olusan panik ve korku nedeniyle
ayagini burkmasi, Irakli halktan ve dagilmis Irak ordusundan bir ka kisinin yardimiyla tedavisi iin
hastaneye kaldirilmasi...

Hastanede tedavisi yapilirken, Amerikanin gelenekselle-sen; asker moralini glendirmek, kisilik


blnmesini yapilandirmak, tek asker bile bizim iin nemlidir, bizden olan zarar grmez duygu ve
dsncesini var etme gibi medyatik propaganda yn agirlik basan kurallar alistirilmis ve operasyona
baslanmistir.

Amerikaya iltica etme karsiliginda bir Irakli avukat tarafindan gsterilen Er Jessicanin tedavi grdg
hastaneye, kameralarin tanikligi huzurunda, helikopterle, tankla, kalabalik bir timle yapilan operasyonda,
ngrdkleri gibi sadece saglik elemanla-rini karsilarinda bulacaklardi...

Er Jessica, tedavi grdg yatagindan alinarak helikopte-re bindirilmis, uakla ABDye gnderilmesi
saglanmistir.

Jessica kt muameleye tabi tutulmamis, tecavze ugramamisti...

Jessicanin tedavisinden sorumlu olan doktorlarda, bu ynde medyaya brifing vermis olmasina ragmen;
Trkiye sinirlari dahilinde neredeyse Pentagon grevlilerinden daha askin savas borazanligi yapan,
psikolojik savas eri gibi hareket eden Krebe Medyasinin, bu yazi dizisinden dolayi eseflerimizi belirterek
ilk dosyamizi aiyoruz.

nce, kisa bir ailim gereklestirmek istiyoruz:

Er Jessica kimdir?

Parali askerdir!... Isgalci ABDnin askeri...

Aksi olsa da hakli sayilmayacagi; a ve issizsizlik mazereti

dahi olmayan bir kadin asker...

Daha fazla para kazanmak iin isgal ordusuna katilmisti.

Kiralik katil statsnde bulunan bir kadinin gzelligini, ailesinin ekonomik zayifligini, ayaginin
burkulmasini, yzndeki neseyi, 'gneyden gneye g etme' ve 'gneyde yakalanmasindaki' gney
benzerligini, dahi gz ardi etmeden kisa yksn; zenerek, bezenerek, bir nakkas gibi ssleyerek,
kamuoyunda mazlum rol bimeye alisarak, ABD Ordusuna karsi halkta olusan nefret ve fke dalgasina
ufakta olsa onun sahsiyla baraj grevi yapip, bu nefreti buharlastirmaya alisan Krebe Medyasinin Er
Jessica yklerine karsi;

Yzlerce, binlerce, milyonlarca Fatimanin...

SIVIL FATIMALAR'in elden geldigince ykleri anlatilacak-tir.

Bu ykler; Kremizde bulunan tm degisik adlara, dinlere, irklara, mezheplere, grslere sahip olan
halklar da dahil, ABD etki ve ynlendirmeleriyle uyumlu uygulamalardan zarar gren insanlarin yks
olarak dnstrlebilecektir...

Evet soruyoruz;

Kiralik Katil Er Jessica kurtuldu!... Isbirliki yardimiyla!...


Sivil Fatimalari kim kurtaracak!...

Er Jessica yklestirildi, mitlestirildi, efsanelestiril-di...

Sivil Fatimalarin yklerini, varolan efsanelerini ve mitlerini kimler anlatacak?...

Kim anlatacak; magdur, mazlum, maktul Fatimalari!!!...

Fatimalarin analarini, babalarini, kardeslerini, ocuklarini ve arkadaslarini...

yks yazilacak mi; bes yasindaki Irakli Fatimanin zeytin karasi gzlerinden akan ve her damla yasin
iinde yansimasini bulan karartilmis dnyalari...

Ilk anlarda, Gz Temasina Gein! emrini dikte eden Amerikan askeri kurmaylarin; cesareti, fkeyi ve
nefret isiklarini veren mazlumlarin gzlerinden etkilenmeleri dolayisiyla, hala tam olarak yilanlasamamis
olduklari anlasilan askerlerine, bu kez Onlarin baslarina uval geirin! seklinde verdikleri emir sonrasi,
baslarina uval geirilen insanlara uygulanan muameleleri...

Ya Bazi Sekinler!...

Binlerce Fatimalarin ykleri dururken, hala, ask olup olmadigi belli dahi olmayan, varsa esiyle, yoksa
sevgilisiyle (kadin ve erkekler iin), o da yoksa 30-40.YTL ile bir kerhane evinin, bos bir odasinda, kusu
ten ya da mutluluk ubugu taktirmis herkesin (sadece erkekler iin), uygulamali olarak yasayabilecegi
cinsel birlesmeyi estetize ederek yazma disinda gerek aydin sorumlulugunuz nksederek, hi olmazsa bir
tane;

Fatimalardan birinin yksn yazmak zorunlulugu duymuyor musunuz?...

Bir baslangi olmasi dilegiyle Irakli Fatimalardan birinin kisa yksn asagida sunuyoruz;

Sivil Fatima; Irakin gneyinden, Bagdatin gneyine sinif gretmenligi yapma amaciyla g eden bir
anne ve babanin kizi...

Babasi; 'Saddamin, batili glerin izniyle ve destegiyle halka zulm ettigine' dair kahvede yaptigi bir
konusma zerine, gzaltina alindigi emniyette grdg iskence sonucu ldrlms...

Bir kardesi; Kuzey Irakta bulunan bir arkadasini ziyareti esnasinda, atilan kimyasal ve biyolojik gazdan
zehirlenerek ldrlms...

Annesi; bu acilara dayanamayarak hastalanmis, Birlesmis Milletlerin ambargosu nedeniyle, edinemedigi


ilatan, gidasizliktan ve bakimsizliktan lms...

Ablasi, bu etkilerle, Psikolojik travma geirmis, daha sonra intihar etmis...

Isgal esnasinda, Insanliga zgrlk adli bir yer alti gazetesi ikarmaya baslamis, yneticilerden
bazilarinin, isgal esnasinda dahi ABD ile isbirligi yapmayi srdrdklerine dair (isim listesi dahi ekli) yazisi
zerine, ABDnin Irak vatandasi ajanlarinca ldrlen, Fatimanin yks..."

zdal, yzn burusturdu. Devamini okumak istemedi. Tarafsizligi ilke edinmis bir medya hakkinda, 'Er
Jessica Drami' yazi dizisi nedeniyle bu tr haber ve yorumlarin yapilmasi midesini iyice bulandirmisti...
Mesaiye basladiginda ilk isi bu yaziyi karsilayacak bir kse yazisi yazmak olacakti

Gaziye iinden yzlerce kez esef etti. Krebe Medya'sindan atilmasina olan kini ve nefretiyle hareket
ediyor olmaliydi.

Eli durmadi. Sayfayi evirdi.

'Fatima isimli Irakli kadinin' yksnn anlatildigi yazinin kenarinda bulunan bir fotografi grnce,
bagirmamak iin kendisini zor tuttu.

Kuse kagida basili derginin bu sayfasinda Fatimanin ldrlmeden nce ekilmis bir fotografi vardi.

Fotograf hi yabanci gelmiyordu.

Tanidik birine aitti...

Ama bu mmkn degildi...

Gzleri aldaniyordu, aldatiyordu....

Hayal gryordu...

Belki beynine yanlis sinyaller geliyordu....

Belki kuse kagidi parlakliginin gzlerini almasiydi

Hayir!... Hayir!... hayir!...

BU!... Bu!... Bu Bu; 'Fatma' olamazdi.

Dergiyi yana atti...

Elini yzn yikamak iin lavaboya yneldi.

Aynada uzun uzadiya kendini seyretti....

Tanidigi bir yzd, biraz kms olsa da...

Gzleri ve dolayisiyla beyni kendi yzn oldugu gibi seebiliyor, algilaya-biliyordu.


Biraz daha iyiceydi simdi. Sakinlesmisti...

Havluyla yzn kuruladi... Salona girdi.

Masanin kenarina biraktigi dergiyi, yeniden eline aldi.

Fotografi algilamasinda hibir degisiklik olmamisti.

Az ncekinin aynisiydi...

Fatmaydi... Kiyafetler farkli olsa da bu; Fatmaydi...

Sa rengi, alin genisligi, gz, kas, burun, elmacik kemigi, dudak, kirpik, ten rengi, mahzun ve masum
bakislar...

Bu mmkn myd?...

Mmkn myd bu?...

Uykuda miydi?... Yani rya mi gryordu?...

Aksam ektigi kokain, etkisini hala srdryor muydu?....

Sanri miydi grdkleri?...

Fatimanin yksnn yarim kalan kisimlarini da bir solukta tamamladi.

Fatimanin anlatilan yks, Fatmaninkiyle ne kadar da rtsyor-du... Bir lm biimleri farkliydi...

Ahtapotun Kollaris dergisinin szn ettigi Er Jessicanin Drami yazi dizisini Krebe Gazetesinden
okumamisti. Drt gndr ilk kez gazete almisti.

Krebe Gazetesinin sayfalarina gz gezdirdi.

nc sayfanin tamami Er Jessicanin yks yazi dizisine ayrilmisti.

Bugn drdnc blmyd.

Yazilar uzundu. Gz ucuyla taradi.

Er Jessicanin sivil hayatta ekilmis fotograflari ile Irakta asker arkadaslariyla devriye gezerken ekilmis
glen yzl fotograflari, yazilarin kenarlarina sistematik bir sekilde serpistirilmisti.

Hep gler yzl ve sempati toplayabilecek fotograflardi.

Sivilde ekilmis boy resmine odaklandi...


Kendisini eken bir sey olmustu o resimde.

Bir sey yakalamisti...

Tanidik gelmisti...

Tanidik birine benzetmisti...

Askeri kiyafetle ekilmis fotografda, migfer altindaki yznde de bu benzerligi yakalamisti.

ildirmak isten bile degildi.

Tanimadigi birilerini, tanidigi birilerine benzetmeye baslamisti...

Drt-bes gnlk yalnizliginin sonulari miydi?...

Fatmanin lmnden duydugu elem ve keder miydi?...

Bu yeni yakalandigi bir esit hastalik miydi?...

Depresyonunun fiziksel yansimalari miydi?...

Algilamalari mi krelmisti?...

Nesneleri oldugu gibi degil de, beyninde olusan kaliplara gre mi algiliyor ve sekillendiriyordu?...

Er Jessicanin tutsak oldugu hastanenin yerini gsteren, onun kurtarilmasin-da byk yarari olan Irakli
avukati inceledi.

O da tanidik gelmisti.

Bu kez bir farkla... Benzerlik kurdugu kisi, bir kadindi... Kurtarmaya yardimci olan Irakli avukat ise,
erkekti.

ABDye iltica etme karsiliginda yardimci olmustu, Er Jessicaya.

ABDde, ziyaret etme istegini, Kendimi iyi hissetmiyorum diyerek ret etmisti Er Jessica...

Er Jessicayi Krebe Medyasinin Genel Mdr Cesiye, Avukati ise arada cinsiyet farki olsa da
Imeceye benzetmisti.

Tipatip her ikisi diger her ikisinin ikizleri gibiydiler...

"Insanlar ift yaratilmistir" szn animsadi.

Gemiste kalan bir anisi canlandi birden...


Bir gn, otomobiliyle seyir halinde iken, yanan kirmizi isikta bekleme esnasinda, yaya olarak arabasinin
nnden gemekte olan birinin kendine ne kadar benzedigini hayretle grmst.

'zdal!' diye bagiracak olmustu; zdalin kendisi oldugunu bile bile...

Kendini l sanmisti... Grdg sahsi ise uan astral bedeni...

Uyku haline girmisti...

Ancak, geride bekleyen aralarin korna sesleriyle kendine gelerek, otomobilini hareket ettirebilmisti.

Gazete ve dergide grdg ayri kisiyi, tanidigina benzetmesi sok ediciydi...

Hele 'Fatima'nin yasamiyla'; 'Fatma'nin yasaminin,' arada cografik, toplumsal, ynetsel farklar olmasina
ragmen asiri benzesmesi...

Psikolojik travma, beyinsel travmayi dogurmus olmaliydi

Krebe Medyasindaki alismasina ara vermemis olsaydi, 'Er Jessica'nin Drami' yazi dizisinin hazirlayicisi
ve editr kendisi olacakti.

Savasla ilgili tm dokmanlar, zel hayata iliskin olsa da kendisinden geerdi.

Yerini kapma abasinda olan Murtaza, hazirlamisti bu yazi dizisini...

Yoklugunu firsat bilmisti...

Neden beklememisti kendisini...

Bunun hesabini bir sekilde soracakti ona...

Yazilari, zellikle fotograflari yeniden inceledi.

Birakti.

Sirtini yasladi...

Yasamsal ve fiziki benzerlikler, dn telefonla arayanlardan Fatmanin evinin stnde oturan ve hem yakin
arkadasi hem de ev sahibinin kizi olan Sezerin imali konusmalarini animsatmisti...

Dilinin atindaki islak baklayi bir trl ikarmamisti...

Fatmanin intiharinin kendisine inandirici gelmedigini, belirtmisti.


Neden? diye sordugunda kuskulu bir sessizlikten sonra, yle saniyorum, yanitini almisti.

Fatmayla samimi bir dostluklari oldugunu biliyordu.

Birka kez, Fatmanin evinde karsilasmislardi onunla.

Siyasal Bilgileri bitirmis, akli basinda bir kizdi. Ama is bulamamisti.

Fatmadan puan almak iin, Krebe Medyasinda is bulabilecegini sylemisti bir ara ona.

"Krebe Medyasinda mi?... Hayir kalsin almayayim!" demisti.

Neden kabul etmedigini anlatmisti.

Krebe Medyasinin genel yayin politikasiyla, dsncelerinin uyusmadigini aiklamisti...

"Basin sagolsun!" diyenlerden biri de oydu, Edirnekapi mezarliginda...

'Bir yardimi olacaksa, her zaman hazir oldugunu,' belirtmisti.

Fatmanin lmne duydugu elemi, kendisiyle paylasmaya istekliydi...

Hatta, anilarini tazelemek isterse, her zaman iin Fatmanin evine gelebilecegini sylemisti.

Fatmaya iinde bulunan esyalarla birlikte kiraya verdikleri evi, her nedense kiraci ikmasina ragmen,
vermek istemediklerini belirtmisti.

Fatmaya olan zlemini birka saat evde geirerek gidermeye alistigini ifade etmisti telefon
grsmelerinde.

Daveti geri evirmisti.

Fatmasiz evin bir degeri yok! demisti.

Ya simdi...

O eve gitmek iin can atiyordu...

Sanki ev kendisini agiriyordu. Bir sey unuttugu hissiyle dolu olup, animsayamayan ve
animsayamamaktan rahatsizlik duyan biri gibiydi

Kahvaltisini kaldigi yerden zar zor tamamlayip, Sezeri arayacak, uygunsa gelecegini syleyecekti.

Istahi yoktu... Hem saat 14.00 de yapilan kahvaltiya baska bir ad bulmaliydi...

Gelen telefon zili zerine kahvaltisina ara verdi.

Diliyle, agzinin iindeki artiklari temizledi.


Telefon, Sezerdendi.

"Bende sizi arayacaktim. Ne tesadf," dedi zdal.

"zdal bey! Bana kadar gelebilir misiniz?... ok nemli bir hususu konusacaktim."

"nemli ne olabilir?..."

"Geldiginizde konussak!..."

"Peki, bir saate kalmaz orada olacagim..."

zerini degistirirken, Sezerin " 'ok nemli!' dedigi ne olabilir?..." diye dsnyordu.

Kt bir haber daha almak istemiyordu.

Geri Fatmanin lmnden sonra hibir haber kt sayilmazdi...

Hibir sey kendisini sasirtmayacakti!

Hibir sey Fatmayi geri getiremeyecekti.

Hibir sey Fatmaya olan sevgisini sndremeyecekti.

Ya bu titremeler?...

Heyecanlanmalar?...

Kaygilar?...

Gmleginin cebini kimildatacak siddette kalp arpintilari?...

Ayakkabi bagiyla olan ugrasi yznden, bir daha bagi olan ayakkabi almayacagina yemin etti.

***
10

Sislideki adrese varincaya kadar otomobili nasil kullandiginin bile farkina varamamisti.

Fatmanin yillarca kiraci olarak kaldigi ve intiharinin gereklestigi evde ve Sezerin karsisindaydi.

"Bir sey ier misiniz?" teklifine, olumsuz anlamda Tesekkr ederim, karsiligini vermisti.

Konusmasini bekliyordu...

Sabirsizligini gsteren el hareketleri ise, hala etkilememisti Sezeri.

Sezer, bunun farkindaydi. "Nerden baslayacagimi bilemiyorum," demisti.

Demek, o kadar ok anlatisi vardi. Bir tane degildi

Sezerin annesi, "Basin sagolsun, kizim Sezerden farki yoktu inanin..." demis ve st katta bulunan
evine dnmst.

Nihayet basliyordu.

"zdal bey! Size ne kadar gvenebilecegime hala karar verebilmis degilim. Ama, Fatmaya olan
sevginiz beni cesaretlendiriyor..."
"Bana gvenebilirsiniz!" diyerek, bu anlamdaki konusmanin kisa kesilme-sini sagladi.

"Fatmayi geen gece ryamda grdm!..."

"Banyoda miydi?..."

"Efendim?"

"Yok bi sey! Siz devam edin ltfen!"

"Fatma kanlar iinde su oturdugunuz koltuktaydi!.. Sen lmemis miydin? diye sordum. lym! diye
yanitladi. Seni kim ldrd? diye sorunca Beni iki istakoz ldrd, dedi."

Ne demek istedigini anlamaya alisirken dolapta bulunan ve zerinde Dansz Kivirmalari yazan kitabi
gstererek A! dedi. Tm sorularina yanit bulacaksin!

Bu yanitla uyandim.

Dolaptaki kitaplari taradim.

Gerekten de, Dansz Kivirmalari isimli bir kitap vardi.

Daha nce ismini bile duymadigim bir kitapti.

Kitabi atigimda, iinden bir CD ikti.

CDyi bilgisayara ykledim.

Iinde bulunan e-mailleri, yazismalari, dokmanlari okuyunca beynim allak bullak oldu..."

zdal, solugunu tutmus, Sezerin her cmlesinden, hatta hece vurgularindan bir anlam ikarmaya, onun
ryasiyla, srekli grdg ryasi arasinda bazi benzerlikler kurmaya alisiyordu...

Grdg ryada Fatmayi ldren; istakozun kiskalariydi

Sezerin aktardigi ryada Fatmanin kanlar iindeyken Beni ldren iki istakozdu! szleriyle paralellik
kurdu.

"CDde neler vardi?"

"Ben oldugu gibi bilgisayarima kaydettim. Size verebilirim," diyerek masa zerinde bulunan CDyi
zdala uzatti.
zdal, heyecanlanmisti. Fatmanin lmyle ilgili aklina takilan bazi sorularin yaniti, bu yuvarlak cisimde
sakli olabilirdi.

zdal, az nceki sorusunu yineledi.

"CDde neler var?"

Sezer aiklama getirdi.

"ABDnin, Iraki isgali ncesi ve sonrasinda kamuoyunu yanina ekmek iin bazi kuruluslara dagitilan
paranin byk bir kisminin Krebe Medyasindaki Cesiye ve yedi yazara, birka niversite grevlisine,
bazi brokratlara, bazi isadamlarina ve daha birok kisiye dagitildigini kanitlayan belgeler..."

"ok sama!... Krebeyi, Cesiyi tenzih ederim. Fatmanin yaklasimlarini biliyorum. Dsncesine uygun
asparagas haberlerden toplamistir."

"Pentagonun, Stratejik Etkileme Brosundan, Cesiye gnderilmis e-mailler, ogunlukta... Hatta para
para denen paralarin ellerine nasil getigi... Bir kisim paralarin ABD bykeliliginden emekli bir
kadinla, Eklembacaklilardans Istakoz Lokantasi sahibi Patrokoz, kanaliyla dagitildigi... Sz edilen
paralarin bir kisminin istakoz ithalatini gereklestiren tirlarda zula edilerek lke iine sokuldugu, bazilarina
Isvire bankasinda hesap aildigi gibi birok ayrinti...."

"Fatma kandirilmis... Bazi virs programlariyla, baskasinin e-mail adresi kullanilarak, mesaj
gnderilebildigini biliyorum. Dedigim gibi sahte e-maillerle kandirilmis..."

"Yazilimdan iyi anlarim. Sahte e-mail kullanilabilir, dogru... Ama alt kodlarindan, gerekte kimden ve
nereden geldigi anlasilabiliyor. Gnderenin gerek e-mailinin Pentagon oldugunu tespit ettim. Alt kodlar,
Fatmayi dogruluyor."

zdal, CDyi kapagina yerlestirdi. I cebine koydu.

"Evde bir bakarim..." diyerek dogrulmak zereyken, Sezerin "Bir sey daha var!..." demesi zerine
vazgeti.

Sezer, syleyip sylememek arasinda bocalayan bir tavirdaydi.

"Bu CD olmasaydi, bir yanlis anlasilma olabilecegi dsncesiyle, siz dahil kimseye anlatmayacaktim..."

"Evet?"

"Fatmanin cesedinin bulundugu sabahin ncesi aksami, Cesi ile Imece gelmisler-di..."

zdal, oturdugu koltuktan dogruldu. Sessizligini bozmadan, ne abanarak ellerini birbirlerine kenetledi.
Daha bir dikkatli dinlemeye baslamisti.
Sezer, devam ediyordu.

"O gece evin iinden srekli grltler geliyordu. Tartismali konusmalari, st kattan ugultu dzeyinde
duyuyorduk. Telefon atim. Bir sorun mu var? diye... Sorun yok! Arkadaslarla bir konuyu tartisiyoruz,
demisti Fatma."

Bir ka saat sonra sesler kesilmisti.

Dis kapinin, ailma-kapamadan kaynakli gicirtili seslerini duyunca, sokagi gzlemeye basladim.

Cesinin otomobile binene kadar, Imeceye yaslanarak tek ayak zerinde seke seke yrdgn
grdm

Intiharinda bu tartismanin payi olduguna inaniyordum. Ama bu CDden sonra Fatmanin intihar
etmedigini, Cesi ile Imece tarafindan ldrlp, intihar ss verildigine inaniyorum..."

"Bu kuyruklu bir iftira... Hem Cesi ile Imeceyi nerden taniyorsun?"

"Gazetede ikan fotograflarindan..."

"Intihar gecesinin aksami onlarin bu eve ugramasi Fatma'yi ldrdklerini kanitlamaz."

Sezer, sinirlerine hakim olmaya alisiyordu.

"Biraz daha yansiz baksaniz... Tm doneleri birlestirirseniz, sanirim benimle ayni sonuca varirsiniz."

zdal, beyin dumuru yasiyordu. Inanmak istemiyordu... Diger bilgiler neyse de, Cesi ile Imecenin,
birakin Fatmayi ldrmesini, evine gelmis olduklarina dahi inanmak istemiyordu. Intihar gecesinin
aksaminda buraya geldikleri gerekse, bu dikkat ekiciydi. Salim kafayla dsnmeliydi. Hatta Cesiyi
arayarak, o aksam eve gelip gelmediklerini sormaliydi...

Ahtapotun Kollari's Dergisinde okudugu cesi'ye benzettigi Jessica'nin da ayaginin burkulmus olmasi, her
nedense aklina geldi bir anda...

Bu dsnceyi kovdu

Sezer, "ok seyi kanitlar," diyerek yineledi "Fatma'yla son oturdugumuz bir aksamdi. Birlikte birka
saat geirmistik."

"E?..."

"Fatmayla, Krebe Medyasinin ABD yanlisi haber ve yazilarini konusuyorduk... Cesiye gelen
e-maillerinin kopyasinin kendisine ynlenmesini gereklestirdigini, bu e-maillerin Pentagon dahil birok
yerden geldigini anlatiyordu... Cep telefonuna bir mesaj gelmisti o an. Yanlis animsamiyorsam,
Konusmalariniz cep telefonundan dinleniyor-Fatima diye bir mesajdi. Fatmanin beti benzi sararmisti.
Cep telefonunun bataryasini ikararak, konusmasina devam etmisti. "

"Biri saka yapmistir," dedi araya girerek zdal.

Sezer, her anlati ve yorumunu bosa ikarmaya alisan zdala tepkisini, "Baska bir anlatacagim
kalmadi," diyerek belirtti.
Yapacak bir sey kalmamisti

zdal ayaga kalkti. Kartvizitini uzatarak, "Ben kalkiyorum. Saglam bir seyler bulursaniz beni cepten de
arayabilirsiniz," dedi.

Sezer, "Memnuniyetle," diyerek uzatilan karti aldi.

Masa zerindeki bir kagit parasina cep telefonunu yazarak uzatti.

"Cep telefonum... Bu konuda bir seyler paylasmak isterseniz her zaman arayabilirsiniz."

Evden ikmasini bir kez daha engelledi Sezer.

Bu kez ok heyecanliydi. "Bir sey yapmayi unuttum. CDyi birka dakikaligina alabilir miyim?..."

zdal, itiraz etmedi. Nedenini sordu sadece.

"Ryamda bana bir vasiyeti olmustu Fatmanin... Bogazini temizleyerek devam etti. "Hazirlamis oldugu
Kk Fat(i)manin Laneti ek dosyali bir e-maili belirli bir gnde 11 kisinin e-mail adresine gndermemi
istemisti."

"Eeee!!!... Bunda ne var?..."

"Bu e-mailin ailmamasi gerektigine dair bir uyari isareti vardi CD'de Bu yzden silmem
gerekiyor."

"Virsl m yoksa?..."

"Bilmiyorum..."

zdal, birka dakika sonra iade alacagi CDyi, uzatti...

***

11

zdal, parali dsncelerini birlestirmeye, ikarimlarda bulunmaya ve toparlamaya alisiyordu.


Hatta acil durumlar iin sakladigi kokainden, yeteri kadar ekmis, ama yararini grmemisti....

st ste grdg ryalar

Sezerin anlatimi...

Sezerden aldigi CDnin ierigi

CDnin iinde bulunan degisik tarihli, Pentagon Stratejik Etkileme Brosu nami diger Psikolojik Savas
Koordinasyon Kurulu merkezinden gnderilmis mesajlarin ierigiyle, animsayabildigi kadariyla Krebe
Medyasinda ikan grnt, yazi, belge, haber ve yorumlari karsilastirma-si

ABDnin Irak operasyonu ncesi ve sonrasinda kendisi dahil dokuz yazarin yazilari, Fatmaya karsi
savundugu bazi grslerinin, CDdeki e-maillerde geen ABD talimatlariyla benzesmesi...

Patrokoz ile Cesi araciligiyla dagitilan para meblaglari dahi yaziliydi...

Irak mdahalesi esnasinda srekli Krebe TVye ikarilan bazi niversite hocalarindan, emekli
brokratlardan, gazetecilerden, bir cemaat liderinden, isveren dernek baskanindan, edebiyatisindan, ses
sanatisindan, daha bir ok meslek gruplarindan... Onlari taniyordu... Konusmalari, tartismalari, e-mailde
geen talimatlara yzde yz uyuyordu...

Pentagonun psikolojik hamlelerini onaylamis, yararlarina hareket etmis gibiydiler...

Ya kendisi?...

Bu talimatlara bilmeden uymamis miydi?...

Savas editrlg grevinde talimatlara uygun hareket etmemis miydi?...

Idarenin haber-yorum karsiligi kendisine yksek primler demeye basladigini, maasina zam
yapildigini, Bodrumda yarisi bitmis bir yazligi satin aldigini sylemisti...

Acaba; Fatma kendisinden de sphelenmis miydi?...

Ama emirleri Pentagondan degil, Cesiden aliyordu...

Pisman degildi.

Profesyoneldi. Parasini veren; Krebe Medyasiydi. Parayi verenin talimatlarina uygun hareket etmesi
dogaldi. Hem talimatlar znel dsnceleriyle de uyusuyordu.

Inandigi degerlerle, ABDnin talimatlarinin benzesmesi; 'ABDnin Psikolojik Savas Askeri'


oldugunu kanitlamazdi.

Onlar bilerek hareket etmislerdi, kendisi bilmeyerek...

Aradaki fark; farkinda olup olmamakti...

Hem resmi sekilde para almisti


Irkildi...

Cesinin cmertliginin kaynagi Pentagon muydu yoksa?...

yle olsa bile paranin ana kaynagini bilmemisti

nemlide degildi

Sezerin iddiasi dogruysa, bu bilgileri edinen Fatmayi ldrmek iin yine de geerli bir neden
degildi...

evrede, "Satilmis Krebe Medyasi..." dedikodusu vardi.

Bir sorun olmuyordu.

Ama belgelerin olmasi onlari korkutmus olamaz miydi?..."

Dsncelerinin yogunlugundan basinda devinen kanin seri akisini, sicakligini olanca siddetiyle
hissediyordu.

Kafasi patlayacakti neredeyse...

Sakaklarindaki damar atimi, yznn tmn titretiyordu...

Cesiyi aramaliydi...

Hayir!... hayir!... Imeceyi aramaliydi...

"Imeceyi baglar misiniz?..."

"Kim ariyordu?..."

"Ben zdal!"

"zdal bey! Basiniz sagolsun, efendim. Hemen bagliyorum."

"zdal!..."

"zdal!..."

"Imece, merhaba!"
"Nasilsin?..."

"Eh iyi olmaya alisiyorum!"

"Buyur! Nasil yardimci olabilirim."

"Az nce Cesi hanimla konustum. Fatmanin intihar ettigi gecenin aksami onu ziyarete
gitmissiniz?..."

Imecenin panik havasi sesinden dahi belli oluyordu.

"Cesi mi? Sy-le-di?..."

"Evet!.."

"Ama ben!..."

"Evet! Senle... Neler oldugunu grendim."

"Benim bir suum yok yemin ederim ki!... Ben sadece Cesiye eslik etmek iin gitmistim! Byle
olacagini bilmiyordum."

Imecede olusan dehset ve sok havasindan olabildigince yararlanmaliydi.

Dsnmesine firsat vermemeliydi.

"Sen de en az Cesi kadar sulusun!"

"Hayir!... Hayir!... Ben byle olmasini istememistim... Fatma, elindeki belgeleri kamuoyuna
duyuracagini syleyince olan oldu."

"Imece! Bana orada neler oldugunu anlatmani istiyorum.."

Bu soruyu sormamasi gerektigine, sorduktan sonra karar vermisti.

Ge alinmis bir karardi.

Imecenin az nceki ruh haletinden eser kalmamisti...

"Seni az sonra ararim. Sahi su an neredesin..."

"Disaridan ariyorum... Cebim aik..."

Telefonu kapayip koltuga yigildi.

Basini geriye yaslayip, derin derin nefeslendi.

Bazi noktalari birlestirebiliyordu.


Kuskulari, Imecenin dolambali kabulleriyle yok olmustu.

Fatmanin elde ettigi bilgi ve belgelerden her nasilsa haberdar olmuslar, evine gitmisler, tartismislar,
ikna edemeyince, yok ederek, sorunu kendilerince kkten halletmisler ve intihar ss vererek
ayrilmislardi.

Mcadele esnasinda ayagi burkulan Cesiye ise Imece yardimci olmustu. Cenaze merasiminde, Neden
aksak yrdgn? sordugunda, topuklu ayakkabidan nefret etmesine ve hibir zaman giyinmemis
olmasina ragmen, Hala topuklu ayakkabi giymeye alisamadim," dememis miydi.

Grdg ryalar dogrulaniyordu...

Istakozun iki kiskacindan biri Cesiyi, digeri ise Imeceyi temsil ediyordu.

Cep telefonun almasiyla dsnce ve yorumlarini tiye birakti.

Ekranda; Cesinin aradigi yaziyordu.

"Efendim?..."

"zdal, sen ne samalamissin Imeceye... Neredesin simdi... Ben gelinceye kadar kimseyle
grsmeni istemiyorum... Tamam mi?..."

zdal, cep telefonunu kapadi.

Cesinin ilk kez bu kadar kendisine kizgin ve bagirtili konustuguna tanik oluyordu.

Baltayi tasa vurmustu. Acemice hareket etmisti. Can gvenligini riske etmisti.

Eli ayagi titremeye basladi.

Alninda bir anda olusan ter tanecikleri, yagmur tanecikleri kadar bykt.

Cesarete gereksinimi vardi.

Az daha kokain ekti.

Aksamin karanligina az bir zaman kalmisti.

Ev tekin degildi.

Yarin gecikmis bir gn olabilirdi.

Acele etmeliydi.
'Acele etmemek; ecele gitmekti!' su an.

Istanbul Emniyet Mdrlgnden tanidigi 111.Sinif Mdrn aradi.

Acil grsmesi gerektigini, belirtti.

Mdrlge gel, teklifine, baska bir yerde grsmelerinin uygun olacagini ve bu randevunun
gizlilik iinde kalmasi gerektigini, syledi..

Humus Lokantasinda, saat: 21.30a randevulastilar.

Randevu anina yaklasik saat vardi.

nceleri bulunmadigi yerlerden birinde oyalanmaliydi.

Evden, derhal ikmaliydi.

Cebindeki CDyi bir kez daha kontrol etti.

Yerindeydi

***

12

Kokainin etkisi ve itigi iki biradan ilk kez bu kadar sarhosluk...

Mide bulantisi...

Kafa agrisi...

eliskili dsncelerinin birbiriyle yakin temasi...

Dsnsel iftlesmeler...

iftlesme sonucu yeni dogumlar...


Dogmus dsncelerin ani gelisimi...

Gelismislerin birbiriyle ensest iliskileri...

Arada bu birlesmelerden dogan pi dsnceler...

Yani; nesebi gayri sahih ocuklar....

Beyin dogumhane...

Tp bebek...

ok bebek...

Yetimhaneler...

Kimsesiz dsnceler...

Ayrik dsnceler...

Yani;ISTISNALAR

Gelen garsonun "Bir bira daha ier misiniz?" seslenmesinin, alar saat islevi grmesi...

Bu salas meyhaneyi terk etme zamani gelmisti.

111.Sinif Emniyet Mdryle, randevusuna kirk dakika kaldigini saati sylyordu.

Saati; simdiye kadar hi yalan sylememisti. Pahali cinsindendi.

Bu aksam iin drstlgn niye bozsundu ki?...

Hesabi dedi...

Hafif sendelik hareketlerle -reklami olmasin diye markasi yazilmayan- yksek degerdeki otomobiline
bindi...

Ana caddeleri degil, ara sokaklari tercih edecekti.

Ana caddelerin trafigi bogucu olurdu.

Trafik polisine yakalanma riski de vardi.


Tenha olurdu arka sokaklar...

Zamani vardi... Yavas yavas ilerlerdi...

Hem dsncelerini toparlardi...

111.Sinif Emniyet Mdryle konusacaklarini son kez kafasinda toparlayacakti...

Bir sokagi daha bitirmisti.

Sikistirip duran arkasindaki araca, iyice saga yanasarak yol verdi...

Ii kinle doluydu... fkeyle... Baska sekilde halledilebilirdi.

Kendisine sylenmis olsaydi; kimsenin zarar grmemesini saglaya-rak Fatmayi ikna edebilirdi.

Sonu lmle bitecek tartismaya ne gerek vardi?...

Ah! Fatma!...

Toylugunun cezasini ekmisti... Kendisine de ektiriyordu. Profesyonelligin gerek anlaminin parayi


verenin istegine gre hareket etmek oldugunu anlayamadan gitmisti... Geri onunla bu tanimda da
uzlasamamislardi bir trl...

Basin-Yayin Fakltesi mezunu olmak yetmiyordu. Teorik egitimin bir de uygulamasi vardi. Bir daha... Bir
daha... Bir daha ders grmesi gereken Hayat Fakltesinden iyi bir not alamadan toprakla kucaklasmisti.

Bir sokagin drt yol agzinda, kirmizi yanan sinyalizasyon isaretini grnce durdu.

Tasit yoktu Grnrdeki birka yayanin karsidan karsiya gemesini bekledi. Onlar getiginde yesili
beklemeyecekti.

Pelerinli, basi kapsonlu bir bayanin, kendisine bakarak el isareti yaptigini grd. Takip etmesini
istiyordu. nemli bir isi olmasaydi, bu fizigi dzgn kadina olumlu yanit vermek iin bir saniye dahi
beklemeyecek, otomobile davet edecekti.

Kadin, soldaki sokagin kaldirimina ikarken, sagdaki sokaga sapmisti zdal.

On-on bes metre ilerlemisti ki, ayni kiyafette bir kadin daha grd.

On metre ileride dur isareti yapiyordu.

Otuz kilometreden yksek bir hizda seyrediyor olsaydi, fren pedalina basmak para etmeyecek, belki de
kadina arpacakti.

Agzini aip rast gele kfrler savuracakti ki; kadin bulundugu tarafa yanasarak, "Beni takip et!..." diye
seslendi.

"Kimsin?... Neden takip edeyim?..."

"Sus konusma!.." dedi. "Gercegi grenmek istiyorsan, gzel otomobilinden in ve beni takip et!..."

Pelerinli kadinin yzn seememisti.

Tatli bir sesi vardi. Trkeyi, bir Ingiliz gibi konusuyordu. Belki de bazi harfleri telaffuz etmede mazereti
vardi. Ne olursa olsun, ses ve slubu

i gidiklayici ve gven vericiydi...

Saatine bakti. Randevusuna yirmi bes dakikadan fazla zaman vardi.

"Uzun srecek mi?" diye sormasina firsat kalmamisti.

Kadin, kaldirimda yrmeye baslamisti bile.

Isveren sokak kadinlarina benzemiyordu. Kendisine 'gel! demisti. Adiyla hitap etmisti. nemli bir sirri
kendisiyle paylasmak isteyen bir slup kullanmisti.

zdal, meslegi icabi iyi koku alirdi...

nemli bir olayin zm kadinda sakli olabilirdi....

Arabayi sagda bulunan bir apartmanin aikta olan otoparkina park etti.

Kilitledi...

Kadin az ileride, sokak lambasi direginin altinda bekliyordu.

Hizli adimlarla yaklasti. Ona ulasmasina adim kalmisti.

"Beni takip et!" dedi kadin, yeniden...

zdaldan cevap beklemeden yrmeye basladi.

Sanki, ziplaya ziplaya yryordu.

Ayaklarinin yerle temasi grnr grnmez arasindaydi.

Kisa uzunlukta ki sokagin bitimi, yeni bir sokagin baslangici olmustu.

Aradaki yedi adimlik ara boslugu srekli koruyarak ilerliyordu. Kadin, yan yana yrmesini istememisti.
"Takip et!" demisti. Takip ettigini evrenin grenmesini istemedigini anlamak iin gazeteci olmak
gerekmiyordu.

Getikleri sokak, nc sokakti. Karistirmaya baslamisti sokaklari. Drdnc sokakta olabilirdi.


Sonraki her sokak, bir ncekinin benzeriydi.

Cep telefonu aldi. agri mzigi, sokakta yankilaniyordu. Okeyledi. 111.sinif Emniyet Mdryd. Bir
saat gecikecegini sylyordu. zdalin canina minnetti. Sevincini bastirarak, "Sorun degil!" dedi.

Aniden gelen bir dsnce iine endise doldurdu.

Bunu niye ilk anda dsnememisti. Kizdi kendisine...

Takipten vazgemeliydi.

Kadin, tekin olmayabilirdi.

Otomobilin nnden soldaki sokaga sapan kadin, nasil olmustu da dns aldigi sag sokagin on-on bes
metre tesinde bulunabilmisti?...

Kadin, ayni kadin miydi?...

Ayni kiyafetten giyinen iki kadin olabilir miydi?...

Simdiye kadar televizyonlarda bile izlemedigi bir kiyafetten giyinen iki kadin...

Ikisi de kendisiyle ilgilenmis, el isaretiyle gel demisti.

Fiziksel benzerlikleri de vardi.

"Zink!" diye durdu.

Endise yerini korkuya birakmisti.

Hi tanimadigi bir kadinin srekli gneye dogru, sokak sokak dolastirmasinin sonunu gremiyordu.

Arabasini park ettigi yerden de ok uzaklasmisti.

Otomobilini bulmakta zorluk ekebilirdi.

Sokaklar ok issizdi. Ayak sesleri ve direklerdeki ampullerden ikan cizirtilar disinda sessizlik hakimdi

zdalin durmasiyla, "Tak! Tak! Tak!" diye ses ikaran ayakkabilari da susmustu.

ndeki kadinin "Tik! Tik! Tik!..." notali ayak sesleri ise bir sre devam etti.

"Tik! Tiiiikkk!... Ti..." seslerinden sonra kesildi.

Kadinda durmustu.
Kulaklarinin ok hassas olmasi gerekmiyordu; zdalin ayak seslerinin sustugunu anlayabilmesi iin...

Geriye dnd.

"Ozdal bey! Az kalmisti!"

Seslendirme, korkularini azaltmisti. Byle gzel bir sese sahip olan bir kadindan zarar gelmezdi.

Sezgilerine gvenirdi. Simdiye kadar sezgilerinin sesine kulak vermekle, hi zarar etmemis, bilakis gemis
mr defterinde, srekli edindigi olumlu sonular kayitliydi...

Yeniden, "Tak! tak! Tak!" sesleri, "Tik! Tik! Tik!" seslerini takip etmeye baslamisti.

Beyoglunun arka sokaklarinda srmekte olan takip esnasinda ,ayakkabilardan ikan, "Tak! Tak! tak!
Tik! Tik! Tik! Tik! " sesleri pelerinli bir kadini takip ettigi gemisine; o geceye gtrmst...

O anlari o geceyi yeniden yasiyor gibiydi

A ve susuz, yorgun argin, issiz gsz, parasiz dolastigi o gn ve o geceyi...

Beyoglunda dolasirken, "Gel!" diyen kadini takibini...

Dokunacagi anda kaybedisini...

Iki tinerciyle olan bogusmasini...

Ustakozun kurtarmasini...

Patrokozla, ve onun kanaliyla; Krebe Medyasi Genel Mdr Cesi ile tanistirilmasini

Yanlis animsiyor olamazdi... Ayni bedendi.. Ayni kapsonlu pelerin

Sokaklarda ayniydi...

Seneler nce takip ettigi kadin, bu olabilir miydi?...

O kadini kairmisti elinden...

Ama takibin yarari olmustu.

O kadini takip etmeseydi mesleki ve ekonomik ynden gl oldugu bu gnlere gelebilir miydi?...

O esrarli kadin, hala aklinin bir ksesinde duruyordu...

Bu kez, bu kadini kairmamaliydi. Mutlaka grsmeliydi. Yillar nce takip ettigi kadinin bu olup
olmadiginin yanitini da almaliydi.
Asiri merak duygusu iini kaplamisti

Takibi srdrmeliydi.

Az sonra yorgunluktan aksayan bacaklarinin ritim bozuklugu, ayak seslerinin bozumunu da getirecekti.

"Taakk!... Taakkk!... TakTak Taaak!..."

Rasgele dsnceler beyninde dnmeye baslamisti yeniden...

Istem disi, daldan dala atlayan dsnceler...

Ryalara inanmazdi... Ryasi dogru ikmisti...

"Tak-Taki-Takitak!!!... Jaktak JisTaka cak Caka Jak"

Takip ettigi kadinin ayak sesleriyle, kendi ayakkabilarindan ikan sesler; anlasilir hecelemeli szcklere
dnsyordu.

"Tak! Tak! Taji!... Casi!!!... Jes!... Se!... Se!!!... Jessi... Ca!... Ca!... Jes-si-Ca!!!!... Ku!... Ku!!!...
rrrrRat-mak!...

Jes-Si-Ka-Yi!.... Kurt-Ar-Mak!...

JeS-SIK-KAY!!!... KAY!!! KAY!!! .... iiiiiIIIII ! YI!... KUR- TTT AR!... ARRRRRR!!!... MC!...
MAC!...

Errrrr!!!... Errrr!... Eeeeee!!!... Eeeerrr!!!... JesSikayi Kurt-ar-mak!!!...

Ce-Sik-ka!... CesSikKayi!!!... Ce-S...Iyi Kur-tar-tmak!!!.. Ce si yi kur tar mak!!!...

Er Jessica yi Kurtarmak!... Er Cesi-yi Kurtarmak!!!...

Si-cak sa-vas eeeeerrri Jes-si-cayi Kur-tar-mak!... Psi-ko-lo-jik Sa-vas er-i Ce-si-yi Kur-tar-mak!..."

Sokak, irkilmisti...

Kadinin ve zdal'in ayakkabilarindan ikan sesleri, yankilatmadi.


zerinde yryen iki insanin, ayakkabilarindan ikan sesleri begenmemisti.

Hosuna gitmemisti

Sokak, artik sessizligini bozmasi gerektigine karar vermisti.

Aksi halde, sokak ne dsnyor? diyerek gya kendine soru ynlendirmis gibi gsterilecek ve yanlis
tercme edilecekti dsnceleri

Sokak; "Sokakta <Er Jessicayi Kurtarmak!>dedi," dedirtmeyecekti.

Sokak, znel sesini verdi

znel sesine yanki da veriyordu.

"Jes-si-calari kurrrr-tarmak?... Ya Fa-ti-mala-ri Kur-tar-mak! makmak!... mak!!!"

Kadinin ayakkabilari,"Gzel yzl, gzel gzl, Gneyli 19 yasindaki gencecik kiz!..."diye ses verdi.

Sokak karsiladi."Lejyonerlik!!!... Yani; Kiralik katillik!!!... Yani; Bes yasindaki Fatimanin yasli
gzlerinden gzlenen irkinlik!!! Lik!!!... LIK!!!"

Kadinin ayakkabilari inati yinelemelerdeydi.

"Er Jessicayi Kurtarmak!!!"

Sokak, yankiyi farkli verdi. Dnsme ugratti.

"Er Jessica kurtarildi... Fatimayi kim kurtaracak!...

Er Jes(s)icalarin, Cesilerin elinden sivil Fat(i)malari kim kurtaracak...."

Kadinin ayak sesleri konu atladi.

"Son elli yil...

Derin mttefik iliskiler...

Dumura ugramamali!...
Gel Tezkere!... "

Sokak, ses verdi.

"50 adet Istakoz halkasindan olusma zincir...

Dissal destekli, isel smr...

Fat(i)malarin drami...

Gemisin yeni versiyonu!..."

"Demokrasi, insan haklari...

Demokrasi ihraci, terrizmle savas!..."

Bu szler, kadinin ayak seslerinden gelmisti..

Sokak grledi.. Gkyznde; uzaklarda simsek akti...

"Terrizmin gretmeni...

grencilerini demokratik yolla seecek!..."

Kadinin ayak sesleriyle, zdalin ayak sesleri det sunuyordu...

"Ilimlasma... Normallesme... Modernlesme... Kreselles-me...

Tek ulus... Tek devlet... Tek ekonomi... "

Sokak ses verdi.

"Ilimlasma, Normallesme, Modernlesme, Kresellesme; hosgr... Demokrasi... Insan haklari... Degisik


renk ve seslerin birlikteligi... Gzellemeler... Gzel seyler...

Amerikancasi; amerikan boyundurlugu... Kresel diktatrlk yolu... Tek merkezden oklu smr...
Fatmalarin... Fatimalarin aglatilmasi... Cesilerin, Jessicalarin aglatmasi... Siliklesme... Donma... Emir kulu
olma... Bir yanagina vurana diger yanagini evir dsturlu Hiristiyanlastirma...Tecavze ugrama...
Halklarda, ABD destekli iktidarlara olan patlamaya hazir tepkinin nlenmesi... Uydu iktidarlari
demokrasiyle makyajlama, kendisine zarar vermeyecek kadar ve gerektiginde kesintiye ugratabilecegi
kadar ,demokrasi sunma... Amerikanca demokrasi esittir: demoklesin kilici"

Bu szler, pandoranin kutusunun ailmasina yetmisti.

Kutunun iinden;

Amerikanca Demokrasi Uygulamali Ders gretisi Paket Programi ikmisti.

ABDnin uygulamali demokrasi dersleri baslamisti...

ABD, lkesi disindaki demokrasi anlayisini gerek yzyle, uygulamali gretilerdeydi...

Hava sahasindan ikan sesler Amerikan uaklarinin Iraka bomba atma amali utugunun habercileriydi.
iek atmaya degil... Bomba atmaya...

Hava sahasindan gelen haberler, bilinli bilinsiz yalan olmazdi.

Gkyz yalan sylemeyi hi mi hi sevmezdi. Bir kisim medya degildi...

Yillar nce emperyalizme karsi yre halkinin gsterdigi direnis nedeniyle adi 'Urfa' iken, gete olsa
'Sanliurfa' olarak ismi degistirilen kentin zerinden Amerikan uaklari geerken, her nasilsa kilari
gevsiyordu.

Bilinli bir gevsemeydi.

Gevseyen kilarindan, Sanliurfa cografyasinin kirsal bir blgesine, byk bir sesle ve yarik aarak, tehdit
kokulu osurukta birakarak dsen fzeler, zelde kk ocuklarin korkulu ryasi olmaya baslamisti...

Bir kara tasitinda bulunan birinin bes yasindaki bir ocukta olsa- ikolata ambalajini disariya atimini dahi
su olarak niteleyen, en azindan

tasit srcsn cezalandiran Hukuk; duymaz, konusmaz, grmez mi olmustu?...

Konu Hukuk alaniydi... Ehli hukukulardi... Ama birkai disinda suskun kalmislardi.

Geneli; sorulari yanitsiz birakmislardi...

Sorulari kim soruyordu simdi...

Kim diyordu bunlari?...


Sorulari, kimseler stlenmedi.

Varsa yanitlayan, o da duyulmuyordu.

Sokak, tahamml edemedi

Dsncelerini kamuoyuna sessizce ati. Konusmuyordu. Isteyen dsncelerini okuyabiliyordu.

En yumusak deyisle, bilinli veya bilinsiz taksir suu vardi. Her su sorusturulmaya mahkumdu lkede...

n sorusturmaya, suun islendigi yerin Cumhuriyet Bassavciligi yetkiliydi.

Savcilik nezaretinde, gerekiyorsa hazirun uzmanlarla kirsal veya kentsel yreye gre degisen Jandarma
ya da Polis kolluk gcnden yardim alinarak gereklesen n sorusturma kuralinin; bu kez istisnasi
olacakti...

ISTISNALARIok severdi lkemiz...

Istisnalar, genelde zel kurallar da gizlenirdi.

'zel yasa byle kardesim!' denirdi.

zel kural, genel kuraldan ncelikliydi.

Sokak, bilmiyor muydu?...

Belki de bilmezlikten geliyordu. Sokak, art niyetli olabilirdi...

Art niyetli de olsa dsnceleri okunmaya degerdi...

Hele Byk Amerika sz konusu oldugunda 'istisnalar' daha bir nem kazaniyordu...

Peki sorusturma, inceleme hi mi yapilmayacakti?...

Kiini tutamayan Amerikan uaklarindan dsen fzelerin cesetleri, Sanliurfa topraklarinda mi kalacakti?...

orbayla, bulgur pilaviyla, kuru fasulye ve benzeri hububat, bakliyatla beslenen kirsal kesimin ocuklari
tarafindan zerlerine, Byk
Abdest, Kk Abdest; modern deyimle, tuvalet gereksinimlerini gidermeyeceklerini ve hatta su
olmadigi takdirde yerden aldiklari tasla yaptiklari avret temizligini bu kez, fzeden kopmus veya
koparacaklari ufak paraciklarla yerine getirmeyeceklerini, kim garantileyebilirdi...

Hadi, hamburgerden ve koladan kaynakli diskilar olsa bir nebze...

Kuru fasulye... Bulgur pilavi... Mercimek orbasi...

Hele tarhana orbasi...

'Cik!... Cik!... Cik!'

Bir hurdacinin, metal aksami alarak, satip, para kazanip, ailesine ve yapilacak alisverislerle lke
ekonomisine katkida bulunmayacagini kim garantileyebilirdi?...

Bir akli evvelin aklina gelip, Hukuku konusturup,

Eylem sutur! Su konusu mallar devlet tarafindan msadere edilir! ilkesini yorumlayarak, ya Trkiye
Devleti'ne gemesini saglarsa?...

Amerikanin derin politik ilkelerine aykiri olmaz miydi?...

Bir lkenin ekonomisine ufak bir yardimda bulunmak iin karsiligini almak veya almayi garantilemek;
degistirilemez, kaldirilamaz, kaldirilmasi ve degistiril-mesi teklif dahi edilemez amerikanca ilkelerdendi...

Ilkelere uygun hareket edilmekte gecikilmedi.

Adananin, ABD Incirlik ssnde bulunan Amerikan askerleri olay mahalline ulasmisti.

Kadin askerlerden birinin agzinda sakiz vardi. Sokak, yanlis animsiyor olabilirim, dedi alt sesle...

O askerin her sakiz ignemesi, Jandarma kordonu ardinda bulunan kyllerce; beyinlerinin, cigerlerinin,
kalplerinin, onurlarinin kisaca; tm varliklarinin ignenmesi gibi gelmisti...

Onlar uzmandi. Uzmanlik grevini tek baslarina yerine getiriyorlardi...

ABD askerleri, heyecanlanmayan, donuk yze ve bakislara sahip, baslari ve ggsleri dik
Rambolu-Mambolu filmlerde boy gsteren basrol oyunculari gibi hareket edip, ciplerine bindiler.
ABD Askeri uzmanlari, No problem! diye sevinirlerken, bir televizyon izleyicisi gibi hareket eden yre
insanlari, donmusluktan kurtulmustu her nasilsa.

By bozulmustu

Izleyici olarak kalmak istememislerdi.

Var problem! demeye basladilar.

Cipleri tasladilar... Sloganlar attilar...

Savcilik bu kez sorusturmaya hazirdi.

Sanik sandalyesine, tabiiyeti ABD olanlar (hele fze birakan uaklarin pilotlari) degil, Trkiye
Cumhuriyeti vatandasi olan Sanliurfa kylleri oturtturulacakti

Kyllerin bu eylemleri hakkinda yorum yapmak, sokaginda cesaret sinirini asiyordu...

Oto sansr uyguladi....

lkeye; Avrupa Birligine girme endeksli demokrasi kokulu yasalar yeni yeni ithal edilmeye baslanmissa
da ileride bunlarin atilmayacagini kim garantileyebilirdi?...

lkede varolan degisik dil ve lehelerle yayin yapma patentli ithal etkiye karsi kisa sreli, sabahin
ayazinda, herkes uykudayken televizyonda yayinlamak gibi bir tepki gsteren demokrasi anlayisi, pek
gven vermiyordu kendine...

Hele!... Hele bir sylem azicik ucundan Amerikaya dokunuyorsa...

Dsnce ve dsnceye ifade zgrlg gibi demokrasinin olmazsa olmaz kosulu, ne kadar geer ake
olurdu, Amerikan merkezli kresellesen dnyada...

Amerikanca Kresellesme; fiziksel ve beyinsel anlamda kendi aleyhine alisan ve evreyi etkileyebilecek
kapasitede olanlari yakin tehlike olarak vasiflandirip, terrist damgasi vurup, o kisi ya da kisiliklerin kendi
lkesine veya kresel cezaevlerinden birine gnderilmesini isteyebilecek kadar yetkili ve donanimliydi.

Ya sokagi da misafir etmek isterse?...

Sokak gld

'Ondan byk Allah var!' dedi.

Hem Amerikanca Kresellesme Merkezinin yorulmasina gerek yoktu.


Mttefiklik ve stratejik ortaklik ne gne duruyordu.

Simdiye kadar onlar aleyhine yapilan hangi islem, eylem, dsnce cezasiz kalmisti ki?...

'Yok! Yok!... Darbeye de gerek kalmadan bu sorunlari zebilecek kadar demokratiklesmistik!...'

zel yasalarimiz vardi.

Ya zel yasa yoksa?...

ikarilirdi

'Yeni ikan ceza yasasinin gemisteki eylemlere ve eylemcilere aleyhlerineyse uygulanmayacagi' ilkesi?'

Tamam! Tamam!...

Hibir uygun yasa bulunamazsa, en azindan genellik ieren,

Yasanin su saydigi bir eylemi vmek sutur hkmne girdirilebilirdi...

Hele vaki eylemlerinden dolayi kyller bile sorusturmaya tabi tutulmusken ve yargilanirken oto sansre
devam etmeliydi...

Yoksa, Yasanin su saydigi bir eylemi vmek suu basi zerinde demoklesin kilici gibi dolasmaya
baslardi

Bu konuyu kapamaliydi...

Sokak, gezmeyi ve gezdirmeyi sevmisti.

Hevesini alamamisti. Tatmin olmamisti...

Mardine gitmek istedi. Mesafe uzun degildi. Sanliurfaya komsu bir ildi.

Mardinin cografik, tarihi, sosyal, siyasal ve benzeri zelliklerinin tanitimina girmedi. Yazili kitaplarda bu
hususlarda doyurucu bilgiler vardi.

Hem bunlar konu disiydi.

Irakin ve belki de ...........nin isgali iin kolaylik saglayacak ve kabul edilecegine kesin gzyle bakilan
tezkere ncesi konuslanmis nc Amerikan askerlerine, Mardin halkinin byk ogunlugu nefret ve
fkeyle bakarken, az sayida istisnai kisi ve kisilikler isiltili gzlerle bakiyorlardi...

Isyerlerini, konutlarini, arsa ve tarlalarini kiraya verenler, bu isiltili gzlerle bakanlarin ogunlugunu teskil
ediyordu.

Bu istisnai insanlarin iinde degisik siyasi grslere sahip st dzey yurdum insanlari da mevcuttu.

Tasinmazlarini, hatiri sayilir kiymette dolarla kiraya veriyorlardi.

Sokak, bir haberi okudu.

Haber; egildiginde kii veya ggsleri, agirdigi kameranin nnde tesadfen (!) ailan fiziksel gzellikte,
beyinsel aptallikta olan nl bir kadinla ilgili degildi.

Sama bir soruya, ehem! diye baslayarak, birok kesik szck kullanan ne kendisi ne de okuyucusu ne
de izleyicisine derdini anlatamayan ve bu ayibini gereksiz yere glerek, aynanmiyorum kelimesini olur
olmaz yerde kullanarak kapatmaya alisan, bir an gzlerini yana kaydirarak ciddilesen, sonra sunucuya
gzlerini dikerek daha dn diside bakimini yaptirdigi estetik dislerinin olanca isiltisiyla ortaya ikmasini
saglayarak kahkaha atan, kendi alaninda nl bazi yanar dner eylemli gzellerle de ilgili degildi.

'Yankesicilik suretiyle hirsizlik' magdurunun antasindan czdaninin nasil alindigina dair yinelemeli ve
uzunca sren bir haber yorum da degildi.

Sesin burada para etmez, ama aslen Trk vatandasisin Orada medyada etkin birini kafaya alirsan
shretin ve paranin canina okursun, doldurusuyla lkemize gnderilen, yabanci dili asgari dzeyde,
Trkeyi kirik konusan, apardigi yabanci ezgileri yeni dzenlemelerle kendine mal ederek ikarttirmis
oldugu albm zerine yorumda bulunan bir sanat hirsiziyla da ilgili degildi.

Peki, neydi bu haber?... Neyle ilgiliydi?...

Sokak, yanitladi. Mardinle ve prezervatifle ilgiliydi.

Sokak haberi okudu.

Mardinde bulunan ABD askerlerine bir milyon prezervatif gnderilecek!...

Emekli bir Amerikan askeri de, ayni haberi okumustu.

Hayiflanarak okumustu znts, sokaginkiyle ayni merkezli degildi.

II.Dnya Savasini animsamisti.


Normandiya ikarmasinda bulunmustu.

Hani o Er Ryani Kurtarmak filmiyle bilmeyenlere de gretilen;

Normandiya ikarmasinda

Neydi o gnler?... diye baslayarak bos hikayeler anlatmayacakti.

Milliyetilik duygulari kabarmisti.

Simdiki askerler, lke ekonomisinin dsmanlari! yargisina varmisti.

Ne demek prezervatif?...

Fransayi ve Ingiltereyi; Almanyanin elinden kurtarirken

Alman halkini Adolf Hitler baskomutanligindaki baskici iktidardan kurtarirken, prezervatif mi kullanilmisti.

Iinden bilen bir ses, O zamanlar prezervatif mi vardi? diyerek ukalalik yapti

O zamanlar prezervatif olup olmadigini, bilmiyordu.

Olsaydi dahi, bu masrafa girilmesine tepki duyacakti.

Tepkisi yerini bulmazsa, istifa edecekti.

Savas masraflari belliydi.

Dsmani ldrmeye, ABD askerini yasatmaya, rahat ettirmeye yaramayan hibir gideri kabul edemezdi.

Savas harcamalari; askerin silahi, cephanesi, gidasi, imesi, giyimi demekti. Asker, iyi gidalarla
beslenmeli, karni ve sirti pek tutulmali ve dlnn bol olmasi saglanmaliydi.

Prezervatif, diger adiyla kondom, cinsel birlesmelerde kullanilan bir nesneydi.

Tecavzn yan bir amaci olan; 'dsman tarafinin nesebinin bozuma ugratilmasi' ilkesine aykiri bir arati

Istihbarat birimindeyken nne gelen verilerden biliyordu. Hi prezervatif lafi gememisti.

Almanyanin elinden kurtardiklari; kendilerini sevin gzyaslariyla karsila-yan Fransa halkindan 3.620
kadin ve kiz ocuguna, Ingiltere halkindan ise 2.420 kadin ve kiz ocuguna, kurtarmanin minik bir faturasi
olarak tecavz edilirken, prezervatif kullanilmadi da ne oldu?...

Hem zevki eksiltici bir nesneydi.


Tecavz edilen organla, tecavz eden organ arasinda araci bulundurmanin ne anlami vardi?...

Fransa ve Ingilterede tecavz edenlerden biri olamamisti.

Korkmustu. Uygulamasi zor olsa da, bu lkelerde cinsel saldiriyi ABD tecavz saymaktaydi.

Sistemli tecavz olmadigi imaji vermek iin, ceza verilecek birka gnah keisinden biri olabilirdi.

Sansina gvenmemisti...

Ama bu istahini Almanyada korkusuzca karsilamisti.

Amerikan askeri hukukunda, Almanyada yapilacak tecavze verilecek ceza sadece Bir kadinla evli
olmadan yasadisi iliskiye girmekti.

Gnah keilerinin birkaindan biri olsa dahi kanitlanmasi zordu.

Kanitlansa dahi alacagi en st ceza miktari 1 yillik krek mahkumiyetiydi.

Bunu gze almaya da degerdi.

O anlari her animsadiginda kalbi yerinden ikacak gibi olurdu. esit olsun diye farkli yas ve tiplerdeki
kadin ve kizlara tecavz etmisti. Biri 14 yaslarinda sarisin, biri 17 yaslarinda esmerdi. Elli yaslarindaki bir
kadin, kendisini ok ugrastirmisti

Ayni blkteki bir arkadasinin, yasindaki bir kiza tecavz etmesine imrenmisti.

Ama yaslarindaki yegenini animsayinca, bu istegini gereklestirememisti.

Almanyada yapilan 11.040 tecavzn en az yirmisinin kendisine ait oldugunu glmseyerek animsardi

Sokak, emekli askeri dinlemeye daha fazla tahamml edememisti.

Sokak'ligindan utanmisti.

Sokak, ayni haberi bir kez daha okudu.

Mardinde bulunan ABD askerlerine bir milyon prezervatif gnderilecek!...

Pentagon, sanki emekli ettigi askeri gibi hesabini bilmiyor muydu?...

Ama askerlerini ve halkini dsnmek zorundaydi. Sonuta onlardan besleniyordu. Askerlerin cinsel
birlesme yoluyla bulasici bir hastalik kapma olasiligini yok etmeliydiler. Prezervatif, nleyici olacakti.
Prezervatif satan ve araci olan firmalar iin sevindirici bir haberdi.

Trilyonlara ulasabilecek bir pazar ailmisti.

Her Amerikan askerine, iki ay ya da bir yil yetecek kadar miydi?...

Hesap edilmeliydi.

lkede a insanlar okken, bir milyon dolara dahi muhtaken, prezervatif dagitimi da ne oluyordu?...

Sama bir soruydu. Prezervatifleri Amerikalilar satin alacakti.

Kendi askerlerine dagitacaklardi.

Trkiyenin cebinden bir sey ikmayacakti.

Yani bir sorun yoktu.

Yok muydu?...

Bir milyon prezervatif evrede sok etkisi yaratmisti.

Yerlerini Amerikan glerine kiraya verenlerden, hele st dzey olanlari, bundan rahatsizlik duymuslardi.

Toplumsal fke kendilerine ynelebilirdi...

Bir taraftan ceplerindeki dolarlari, yani; hesap czdanlarini oksarlarken, diger taraftan 1 Milyon
Prezervatif in kiraya verdikleri isyerlerinde depolanmamasi iin yresel dilleriyle, bazilari da resmi dilde
dua ediyorlardi.

Prezervatif retimi hizlanmisti.

Ama yine bir sorun vardi. Irak isgal edilene kadar prezervatifler ne ise yaracakti?...

Mardin'de srekli kalacak yedek g ne yapacakti?...

ABD askerleri, cinsel isteklerini nasil karsilayacaklardi?...

Bilindigi zere, cinsel birlesme en az iki kisi arasinda gereklesirdi.

Dogal olani birinin kadin, digerinin erkek olmasiydi.


Amerikan askerlerinde kadin sayisi azdi...

Hem kabul ederler miydi?...

Kabul edenler, o kadar erkekle bas edebilir miydi?...

Sama sorulardi

Geilmeliydi.

Bir aresi bulunacakti elbet.

Irak isgaline kadar Mardinde kalacak askerlerin bu yndeki sorunlarini zmek iin, bir yol bulunacakti
elbet

Ve bulundu

Amerikali uzmanlarin kendilerini yormalarina gerek kalmamisti.

lkenin yatirimci zekasi, vlen trdendi.

Yeter ki para gelsin, her trl teklifi kabul ederim! mantikli salt ekonomik gz, istisnada olsa mevcuttu.

Bir genelev isletmecisi de bu gzlere sahipti. Tipki ........... gibi...

Oto sansrledi. Nokta nokta koydu, sokak.

Kadin saticisi yatirimci (eski dilde; deyyus ya da pezevenk) byk paralar kazanacakti.

Kadin isileri de srmden kazanacaklardi.

Ya Istanbul Genelev'indeyken, ABD deniz piyadesine vermeyen o kadin gibileri ikarsa?...

'Kresel Hayat Kadini' kavramini zmseyemeyenler ikacakti elbet.

O tiplere, Ya ver, Ya Terk et! diyecekti.

Vermezse nce iskenceden geirecek, sonra kapi disari edecekti.

Huzursuzluk ve kargasa ikaran kadinlarin gznn yasina bakmayacakti.

Olusturacagi gven ortami ABD askerlerini daha fazla ekecekti yatirim ortamina
Araci olacak; komisyoncular, dmbkler, alt pezevenkler de para kazanacaklardi.

Mardinin ve genelde lkenin yitik ekonomisine canlilik gelecekti. ikmasina kesin gzyle bakilan
tezkerenin kabul sonrasi ncelikle 60.000. adet ABD askeri gelecekti. Gida maddelerini, ieceklerini,
kiyafetlerini memleketlerinden getireceklerdi ama, kadin getiremeyecek-lerdi.

Muhtatilar...

Dllerini akitacaklardi

Karsiliginda onlarin ceplerinden, kendi cebine dolar akacakti...

Akitmalar, akitmalari getirecek, yani akari fazlalasacakti

Hem bu sektr, baskaca sektrleri de canlandiracakti.

Mardin ve Mardinliler dolara bogulacakti...

Viva Dolar!

Pardon!...

Yasasin Amerika!... Yasasin Demokrasi!... Yasasin Insan haklari!... Yasasin zgrlk! bagirtilarini
simdiden duyar gibi oluyordu; eski dilde pezevenk, simdiki dilde yatirimci/isadami olan sahis

(Pezevenk olmayan yatirimci ve isadamlarini tenzih ederek Sokagin notu.)

Sokak, nakle devam ediyordu.

Elde ettigi paralarla baska is alanlarina da ynelebilecekti. Insaat, ihracat ve benzeri konulu sirket veya
sirketler kuracakti. Belki Irakin yeniden yapilanmasiyla ilgili ihalelere dahi girecekti.

En iyi kizlarindan birini, Amerikan generallerinden birine cretsiz olarak tahsis ettiginde, ihaleyi
kazanmasinda iyi bir referans edinmis olacakti.

Kazanacak ve parasina para katacakti...

Hem lke ve toplumda itibari daha fazla artacakti.

Belki bir okulda yaptirirdi. Hem nazardan saklardi, hem toplumun kendine sempatik bakmasini saglardi,
hem davete icabet ederse bakanlardan biriyle birlikte ailis sembol kurdeleyi ayni makasla keser,
medyaya poz verirdi

Kim bilir, belki de Manukyan gibi vergi rekortmeni olur, dl bile alirdi
Yatirimci, brokratik islemleri ieren dosyasiyla ve olanca sempatikligiyle Mardin Valiliginin
merdivenlerini asarken bunlari dsnyordu...

Mardin Valisi, hayal kirikligina ugratmisti...

Amerikanca karsiligi; Go Home!... anlamina gelebilecek bir muameleye tabi tutulmustu...

Kovulmustu...

Mardin Valisinin bu davranisi, yani ABD askerlerinin cinsel gereksinimlerini karsilama, ierikli teklife
'IZIN VERMEMESI' yatirimcinin yzn asarken, zelde Mardin, Diyarbakir, Sanliurfa, Batman ve
Gaziantep sakinlerinde, genelde lkenin tm sathinda onurlu bir glmseyis hasil etmisti...

Amerikan teorisyenleri ve bir kisim medya yeleri bu glmsemelere hayretle bakacaklardi.

Trk vatandasi olmakla birlikte yrede, Krte ve Arapa diline sahip, TRT diliyle; <kltrel
zenginliklerimiz> den ikisi ogunluktaydi.

Izin talebi reddine, neden seviniyorlardi?...

Hani blgelerine yatirim istiyorlardi?...

'Blgemizle ilgilenilmiyor, vey evlat muamelesi gryoruz,' diyorlardi...

Bu; yre halkinda varolan dsnceleri, degerleri ve duygulari algilayama-yanlarin hayretiydi...

Amerikanca demokrasi anlayisini savunanlar bu durumu algilayabilecek yeterlikte degillerdi

Sokak, tatmin olmamisti.

Gezmeyi srdrecekti. Bu kez, hedefte Iskenderun vardi.

Tezkere oylamasi ncesinde, belirli sayida Amerikan gemilerinin demir attigi Iskenderun Limanina...

Liman disiplinine uymayan birka Amerikan askerini yere yatiran bir Trk subayi, bilmeden Irakta 11
meslektasinin basina geirilen uvalin ve ............ hesabini nceden soruyordu, sanki...

O subaya ne olmustu?...

Sokak, uzun zamandir grmyordu onu


Sokak, diger sokaklara grldg yerde selamini sylemelerini salik verdi.

Sokak, zaman kavramini yitiriyordu...

Kara deligin iine girmisti sanki

Amerikan askerlerince, 11 Trk askerinin basina uval geirilmesi anini olmadan nce gryordu.

lke disinda gereklesen bir olaydi.

Irakin isgalcisi ve talancisi olan Amerikan askerlerince gereklestirilen utan verici, onur kirici bir
eylemdi...

50 yildir; mttefik, yakin bir zamandan beri stratejik ortak, kavramiyla aradaki dostluk derecesi
vasiflandirilan Amerikan glerince gereklesmisti.

lke disinda!!!....

Ya lke iinde olsaydi...

Tezkere kabul grp, 60.000-100.000 ABD askerinin lkemize konuslandirilmasindan sonra, lke
iinde gereklesseydi?...

Sokak, bu soruyu hemen yanitlamadi...

Hafizasini yokladi. Gemisi, simdiki ana getirdi...

Amerikan ve Ingiliz askeri ogunluklu eki gn, zelde lke iinde konuslandigi bir dneme
odaklandi;

lke sinirlari dahilinde kalan bir yreye...

Trkiye Cumhuriyeti Devletinin o yrede en byk temsilcisi olan bir kaymakama...

'Rtbesi var mi, yok mu?' okuyamadigi bir Ingiliz askerine...

Kaymakam ile rtbeli ya da rtbesiz Ingiliz askeri karsilikli bakislardaydilar...

Olmamasi gereken oldu.

Ingiliz askeri, Trkiyeyi o yrede en st dzeyde temsil eden Kaymakama bir tokat atti

Bu tokat Ingiliz tokadiydi.

O ok vlen Osmanli tokadi kadar gl myd?...

Bilmiyordu. Hem ok nemli degildi tokadin siddeti...


Kaymakama ne olmustu?...

Ingiliz askerinin eylemi, karsiliksiz mi kalmisti?...

Sokak, hafizasini yokladi...

Animsamiyordu... Yasliliktan dedi iinden...

Ama bildigi bir sey vardi; lke istisnalar cennetiydi...

Sokak, Kaymakamin suratina aksedilen tokadi yznde hissediyor-du

Ingiliz askerinin tokadindan ikan sesi kulaklarindan atmali, yznde izi kalan bes parmagin zerini
makyajlamaliydi

Sokak sikilmisti. Kendisini iyi hissetmiyordu.

I aici anlara gidip efkar dagitmaliydi.

Iste!... Iste bulmustu o ani!...

Yani; '1 MART 2003, ANKARA...' yi

O ani bir irpida yasamamaliydi... ncesine gz atmaliydi... Zevkli anlarin ncesi de zevkli olurdu...

Sokak, bagrina ince topuklariyla vura vura yrmekte olan, zdalin takip ettigi kadinin ayak seslerini
duydu.

"Ya A Plani! Ya B Plani!"

Sokak ters aksi verdi.

"Ne A Plani!... Ne B Plani!... Varsa Yoksa C Plani!"

"What C Plani?"
Sokak gld.

"C Plani= Si Plani= Yankee Go Home C Plani= Kibarcasi; Yankee evine dn, si plani..."

Sokagin, ndeki kadinin ayakkabilarindan ikan seslere karni toktu.

Gzlem ve gezmelerine kaldigi yerden devam etti.

O gne!... Kutlu gne... 50 yillik istakoz zincirinin son halkasinin gevsedigi ana;

01 MART 2003e

Demokrasiye ve insanliga armagan edilen gne...

Yer; ANKARA....

Belki tm Dnya halklarina Demokrasi ve Insanlik Bayrami Gn ilan etmelerini teklif edecegi, 1 Mart
2003 gn...

Tezkere gndemdeydi. Yani; ABD askerlerinin Iraki daha rahat isgali iin Trkiye topraklarini
kullanmasina iliskin hkmete verilecek Izin tezkeresi... Ikincil anlami; 'Trkiye toplumunun karinca
kararinca olan iktidarinin islevini yine ABD ikarlarina uygun olacak sekilde, ama bu kez tamamiyla
yitirmesi istemli' teklife...

Tm kltrleri ve grsleri (bir kismi yesil ve kirmizi) belki de ancak bir elin parmaklari kadar mankeni
barindiran topluluktan ikan, Tezkereye Hayir! sesleri TBMM Genel Kurulunda bile yankilaniyordu.

Sokagin yanki verdigi bu sesleri TBMM yelerinin yaridan biraz fazlasi duymus, tezkere kil payi ret
edilmisti...

Insanlik kazanmisti... Kaybedenler ise zgnd...

Tezkerenin gemesinin kendi znel fikirleri nedeniyle iyi olacagini dsnenleri hari tutarak, bir kisim
baskaca znel insanlar, ABD den aldiklari parayi hak etmemislerdi...
Pentagon bahaneleri sevmezdi...

Sonuca bakardi...

Sonu alinamamisti...

'Eller cebe. Pentagon dedigi paralari geri istiyor!...'

Sokak espri yapmisti...

Baska mesailerle hak edecekleri dsnlecekti...

Onlar ellerinden geleni fazlasiyla yapmislardi...

Sokak yorulmustu... Az da olsa dinlenmek istiyordu.

Bu arada zdalin ve ndeki kadinin dsncelerinden yayilan elektriksel dalgalar, sinir tellerinden
ayaklarina kadar ulasmaya, olan baskiyla, ayakkabilarinin vurus temposuna anlam kazandiran alt sesler
vermeye devam etmekteydi.

Sokak, dilinin ucuna gelen bir sz terennm etti

Esege gc yetmeyen, semerine vurur!...

Ama bu bir atasz degil miydi?...

Sokaginda kafasi bulanmisti

Bu esnada, Kadinin ayak sesleri, "Rap!... Rap!... Rap!..." dzenegini almis ve takip edenin
ayaklarini etkilemeye baslamisti.

zdalin ayak sesleri uyuma gemekte gecikmedi...

"Rap!... Rap!... Rap!..."

"Kk Amerika olacagiz... Olduk!... Olmaya devam edecegiz!..."

Bu ses nereden geliyordu?...

Yanit veren yoktu.

Yukarilardan, uzaklardan, okyanus tesinden, gndz mavi, simdi karanlik olan gkyznden, belki de
gaipten geliyordu bu sesler
"Bizimkiler!... Bizim ocuklar!!!... Bize ait olanlar!... Yarin!... Yarin!... Zamani geldi!!!!... Darbenin
zamani Geldi zamani!...."

Sokak sasirmisti... Yasanmakta olanlarla baglanti kuramiyordu.

Gelecek ise daha gelmemisti...

Gelecegi bu kez zifiri karanlik gryordu.

Gemis ise grnr aydinliktaydi

Bitisikteki sessiz bir sokagin, sessiz evlerindeki, sessiz sakinlerinin koro halindeki bagirtilari duyuldu.

Acili bagirtilardi...

"Rap! rap! Rap!" sesleri altinda kapilari tekmeleniyordu.

Bazi pencereler; sapan taslariyla degil, Teslim olun! megafonlu seslere baskin gelen silah sesleriyle
kiriliyordu.

Yani, sokagin camcisindan geldigi olasiligi hi mi hi irdelenmeme-liydi...

Evlerin bazilarinda; kitaplari, kasetleri ve dergileri nereye saklasak?...

Saklasak mi sarimsaklasak?... Sarimsaklasak mi saklasak? tekerlemeleri en ok gndemde olan


tekerlemelerdendi.

Dokmanlarin bir ogu Amerikan emperyalizmini olumsuz ynde elestiren geler ieriyordu.

Evlerin ilerinden seilen semerler -ay pardon- seilmisler, hizaya alinmaya baslanmisti.

Iste;ilimlilastirmabasliyordu

"Siranizi bekleyin!... Tabani cam kiriklariyla kapli havuzlarimiz hepinize yetecek genislikte... Sabredin...
Su kirmizilasmak, kanlanmak iin yeterli istaha sahip..."

"Soyunun!... Yere serili nohutlar yumusatilmayi bekliyor... Bedenlerinizle zerlerinde takla atarak
yumusatmazsaniz... Anam avradim olsun..."
"Memleketi satacaktiniz ha!... Memleket sizin mi lan!"

" 'Filistinlilere yapilan zulm protesto etmek su mu?' diyorsun... Sana yabanci gelmeyecek bir
hediyemiz var... Buyurun Filistin askisina..."

"Amerikaya, 'terrist lke' mi diyorsun?... USA menseli kola sisesi oturagin olacak... Iini yarisina
kadar kiindan akacak kanla doldurmazsan..."

"Hala zlmedi... Falakaya devam edin!... En az yz sopa vurun!..."

" 'Alik ve Issizlik Iskencesine son' mitinginde toplulugu galeyana getirenlerden biri de buydu...
Ona elektrik voltajini yksekten verin, megafonsuz bagirtisi gzel mi oluyor grecegiz!..."

" 'Amerikan emperyalizmine son!' ierikli yazilarini, ka kez yazmaman iin uyarildin?... Manyak
misin lan sen?... Pipisine kabloyu baglayin... Ha yumurtaliklarini da metodunca arada sikmayi
unutmayin..."

" 'Iskence yapamam!' ne demek lan!... Amire itaatsizligin cezasini bilmiyor musun?... Sikayet
edersem en az bir yil yatarsin ona gre..."

"Soyun onlari!... Hortumla sulayin... Biraz daha ssnler..."

"Copu makatina sokayim da gr gnn!"

"O.... ocuklari... Burasi bizim diskomuz... Taptiginiz bile giremez buraya lan... Buraya Ilahiniz
giremez!"

"Diskomuza yeni gelenler!... igliklari duyuyor musunuz?... Az sonra bu sesler sizlerden de


ikacak..."

"Anayasal dzeni yikabilir misin oglum?... Kim anayasal dzeni yikmaya tesebbs ederse su
arkadasina yaptigim gibi fel etmezsem serefsizim. "

"Yasi kk m?... Yasini bytn, yle asalim... Ayip olmasin!"

ASMAYALALIM DA BESLEYELIM MI?...

Kaynagi, yeri ve zamani belirli olmayan, gaiplerden gelen bu sesler kesintiye ugramisti.

zdalin ve Sokagin hafizasinda tanidiklari birinin babasiyla; Fatmanin babasiyla ilgili, grmedikleri
ama duyduklari bir anlati canlanmisti birden...

Tm iskencelere karsi direngen yapisini korumaktayken, byk kizinin karsisina ikarilmasiyla,


kisiligi dagilmisti.

"Soyun kizi!" demisti st yetkili, astina...

iriliplak soyulmustu... Bagli gzlerini zellikle amislardi babanin


Gzlerinin nnde kizinin cinsel organina ve ggslerine tacizde bulunulmasina daha fazla
dayanamamisti...

"Ne istiyorsaniz yapmaya hazirim!"

Kullandigi cmle, bylyd.

Kullandigi cmle, simdilik kizini kurtarmisti.

Kizina hediye edilen psikolojik travmanin, intiharina kadar yol aacagini ise hi gremeyecekti.

Iftira ve yalan isnatlarla dolu ifade tutanaklarini imzalamissa da, sonlanmayan iskencelere
dayanamayarak, ruhunu teslim etmisti.

Bu olay gemiste kalmisti.

Yarayi kasimak etrafi karistirmakti...

Daha fazla devam edilmemeliydi.

Zaman; kardeslik, baris ve huzur zamaniydi.

Zaman; Birlik ve btnlk zamaniydi...

Gemisi unutmak lazimdi...

Gemis, gemiste kalmisti...

Gelecek ise bizleri bekliyordu.

Gemisteki hatalar tekrar edilmeyecekti.

Iskence yapanlara geit vermeyecek yasalar yapiliyordu...

Gemiste yapilan ve kanitlanan iskencelerin fail ve azmettiricileri gerekli cezalara ugratilmisti...

No problemdi yani.

Simdi, gndemde kresel gcn, kresel cezaevleri olan Irak Ebu Garip Cezaevi, Guantanamo Cezaevi
ss, Afganistan Cezaevleri varken gemisi kasimanin bir anlami var miydi?...

Byk Amerika, byklgne uygun uygulamalarla karsimizday-di

Kk Amerikalara fark atiyordu.


Yzlerce tanik konusuyordu...

-Birbirimize tecavz etmeye zorlaniyorduk!...

-Zorla tecavz ettiler...

-Dediklerini yapmazsak tecavz edecekleri tehdidinde bulundular...

-Sprge sopasiyla, el feneriyle, copla hatta florasan ampulyle makatimiza tecavz ettiler...

-iplak kalmaya zorlandik...

-Kadin i amasiri giydirdiler...

-Yirtici kpekleri zerimize saldilar...

-15 yasinda tecavze ugrayan bir erkek ocugunun ikardigi aci sesler ve grntler gzlerimin
nnden silinmiyor...

-Bir kadin asker beni soydu... Boynuma kpek tasmasi takip kpek muamelesi yapti...

-70 lik kadina esek semeri vurup saat zerine bindiler...

-lenlerin zerine ikip glerek poz verdiler...

-Siz Mslmanlari Ilimlastiracagiz! diyerek Ramazan ayi boyunca oru tutan esirlerin basini
klozete sokarak , dklms yemekleri yedirdiler....

-Drt ayak zerinde kpekler gibi yrmeye zorladilar... Havlamamizi istediler. Havlamayinca
yzmze ve ggsmze vurdular.

-lmeyi isteyeceksiniz!... Fakat lemeyeceksiniz!...

lmeyi isteyeceksiniz!!!

LMEYI!...

Ebu Garip cezaevi, Saddam dneminde dahi bu kadar iskenceyi, iskencecileri, iskenceye ugrayanlari
grememisti.

Bu normaldi. Saddam grenciydi, gretmeni ise Amerikaydi.

Saddam ynetiminin iskence ve her tr zulmlerine fark atmaliydi.


Boynuz kulagi geemezdi... Aksi halde, ayip olurdu

Acaba; ABD tarafindan Ortadoguya demokrasi rnegi olarak gsterilen bir lkenin sanli tarihinde,
buna benzer sahneler gerekles miydi?...

O dnemleri bilen bilirdi. Bilenler, bilmeyenlere anlatmali, evresinde bilenleri bulamayanlar,


bilenlerin yazdiklarini okumaliydilar.

Sokak lafi yuvarladi.

Gemis srelerde yapilmis olumsuz eylemlerin hesabi sorulmadiginda, demokratik dnemde de etkisini
srdrmeye devam eder,dedi ve devam etti.

Uluslarasi Af rgtnn bu yilki raporunda yazili olan; Trkiyedeki bazi gz altilarda kadinlara
uygulanan cinsel tecavz ve siddeti nakletti;

Gz baglama, uyutmama, iriliplak soyma, tecavz tehdidinde bulunma, penisi magdurenin cinsel
organinda ve vcudunda gezdirme, cinsel organa elektrik verme, yksek volumda mzik dinletme, vcudu
elleme, oksama, sa ekme, kaba dayak, cinsellige ynelik kfr, cinsel organa su sikma, agza ve vcuda
iseme, arabada gezdirip vcudu elleme, zorla oral seks yaptirma, vajinal yoldan tecavz, isirma, dayak,
vcutta sigara sndrme

Bu kadar mi?... diye sordu komsu Sokak.

Geleneksel baska metotlarda olabilirdi

Ama, yeni metotlar grenilecekti

Byk Amerikanin yeni icatlari beklenecekti.

Byk Amerika, fazla bekletmedi.

Ebu Garip hapishanesinden grntl birka tyo verdi.

Sokak'ta, gsterilen fotograflari ve grntleri kardes sokaklarla birlikte izlemeye koyuldu.

Disi Sabrina Harman, erkek Charles Graner, yapmis olduklari iskencelere dayanamayarak len; lleri
oksuyorlardi

Fotograf, ABDnin bilin altinin fotografiydi


Bu L SEVICILIKTI!!!

L SEVICILIK!!!...

Lynndie England isimli bir kadin asker, iplak bir Iraklinin boynuna tasma takmis, dolastiriyordu

Ayni yerde grev yapan kocasindan hamileydi

Tecavzle hamile kalan Irakli kadinlarin arasinda, kocasindan hamile kalan bir ABD askeri olmanin derin
gururunu tasiyordu...

Meteor olmak istemisti aslinda

Peki meteor olsaydi sadist dsnce ve duygularini nasil karsilayacakti, doyuracakti?...

Dogayi mahvederek Yagmayan bulutlari bombalayarak

Yagmur bombasiyla, yagdirilan yagmurun olusturacagi selde, bogulan insanlari seyretmek tatmin eder
miydi?...

Bu kadar zevk alabilir miydi?...

Seyrederken agzina sigara alabilir miydi?

Sigara, yagmurdan islanmaz miydi?...

Kamuoyunda kendisini sempatik gstermek iin szn ettigi bu meslek zlemi, doga iin
antipatikti.

Bir de sempatik grnmek iin ok yorulmasina gerek yoktu

Ortadoguya demokrasi ynnden rnek gsterilen bir lkenin yazari kendisiyle grsp
kamuoyuna sempatik gsterecekti nasil olsa...

Insanlar bu drama aglarken, firsatilar baskaca iskencelerini srdryordu. Filistin de bulunan


Refah mlteci kampini Israil buldozerleri ve tanklari yikima ugratiyordu.

Filistinli Fatima haykiriyordu. "Diri diri gmlecektik!..."

Sokak, hafizasini zorluyordu.


Dogurmaya hazir, fakat doguramayan bir kadinin izdirabini tasiyordu.

Nihayet dogum gereklesmisti.

Bir soruydu sadece

Yeni dogan Soru, aglamakli bir sesle kendini seslendirdi.

Amerikanca demokrasi yerine, kesintisiz, srekli Iskencesiz ve Aliksiz gerek bir Demokrasi
uygulamasini, lkemizde grmek kismet olacak mi?...

'Soru', ortama seslenmisti.

Muhatabi belirsizdi

Sokak, muhatap olmayi, Durumdan Vazife ikararak! kabullendi.

Demokrasinin gerekten uygulanmaya baslandiginin en nemli lt;

Gemiste demokrasiyi hangi bahaneyle olursa olsun sekteye ugratanlari, ugratilmasina yardimci olanlari,
tarih kaydi olmaksizin n ve son sorusturmalardan geirip, fiillerine uyan cezalara arptirilmalari
saglanarak, ayni eylemi yapacaklara ya da tesebbste bulunacaklara caydirici bir rnek yaratmis bir
lkede, en azindan sifirin zerinde artili demokratik uygulamalara baslanmis oldugu kanitlanmis
demektir...

Uygulamali Gerek Demokrasinin llmesi kolaylasmisti.

ler cihaz bulunmustu.

Sokak, nedense bu 'Demokrasiler cihazi' ile Trkiye Demokrasisi-ni lmeye baslamamisti

Sokak sessizlesmisti

Beti benzi sararmisti

Kusmak zere olan bir sarhosu canlandiriyordu


Bu sirada, sokagin katlanmak zorunda oldugu iki kisinin; zdalin ve takip ettigi kadinin ayak seslerinden
bir sarki sz duyulmaya baslamisti.

Bodrum!... Bodrum!...

Sarki sz animsatici olmustu.

Nihayet yakin tarihli bir dokmani beyninden disariya pirtlatmis, etrafa samisti

Rahatlamisti Sokak

Nefes nefese kalmisti

<Kenan Evren hakkinda, " '12 Eyll 1980 tarihinde varolan Anayasal dzeni yikma, ihtilal yapma
nedeniyle TCK 146/1-2, 147 maddeleri uyarinca, idam istemiyle' iddianame hazirlayan ve bu nedenle
grevinden uzaklastirilan, Adana eski Cumhuriyet Savcilarindan Sacit KAYASUya, GREVINI
KTYE KULLANDIGI gerekesiyle 1 yillik mahkumiyet ikti... Idari sorusturmayla tedbiren
grevinden uzaklastirildi..." >

Sacit Kayasu, Savci olarak grevimi yaptim. Aksi halde isledigi su 20 yillik zamanasimina
ugrayacakti!... diyecekti...

Sacit KAYASU, ikinci ve en byk cezasini zelde hukukulardan olmak zere evresinden
toplumdan alacakti!!!...

Bu; 'YALNIZLASTIRILMA ' cezasiydi

Ceza miktari, Grevi Ktye Kullanmanin karsiligi olan 1 yildan ziyade

Yillar oldu

Sokak, topluma seslendi:

'Bu haksiz cezanin infazini sonlandirin!!!'

Diger sokaklara, 'Demokrasi havarisi' diye baslayarak grldg yerde selam verilmesini
syleyecekken vazgeti

'Yasanin su saydigi bir eylemi vmek Sutur!' kuralini animsamisti


Lafini yuttu

Ama birine selam vermeyi cezalandiran bir kural, daha icat edilmemisti

Herhangi bir nedenle birine selam verilebilir, selam gnderilebilirdi.

'Gemiste Adana'da Cumhuriyet Savciligi yapan SACIT KAYASU' ya tm sokaklar adina,


binlerce SELAM' denilmesi su olmayacakti

Ya olursa!... Birine selam gndermek susa bu kadarina da pes demek lazimdi.

Sokak gze almisti.

Hatta bazi sokaklarin Trke bilmediklerini dsnerek, onlarin dilinde konusarak, 'Sayin Sacit
KAYASU'ya grldg yerde, Selam verilmesini, Yalnizliginin paylasilmasini!...' rica etti.

Tanklarin paletlerinden ikan sesler duymaya basladi.

Hatta bu sesler;

Tanklari, o degil ben yrttm!

Ben yrttm o tanklari! tartismalarina fon mzigi olmustu

'Fon mzigiyle,' 'Tanklari ben yrttm' tartismasi kulaklarini rahatsiz etmisti sokagin

Kulaklarini dinlendirdi.

'Grevi ktye kullanma ve karsiligi 1 yil ceza...'

Bu suu ve ceza rakamini ne kadar ok duymaya baslamisti...

Sokak, Amerikanca Demokraside bu suun adini ve bu sua verilecek ceza sresini daha ok
duyacakti

Savasin petrol iin yapildigi iddiasiyla Iraktaki birligini terk eden ve kendisini vicdani reti olarak
tanimlayan bir Amerikan askeri, grevi ktye kullanmak suundan 1 yil hapis ve ordudan ihra cezasina
arptirildi. Askeri hakimin, verebilecegi en yksek cezaya arptirdigi belirtilirken, Amerikali asker, daha
nce yaptigi bir aiklamada, pisman olmadigini sylemisti.

Sokak, bu Amerikan askerini kutsadi, vaftiz babasi oldu

Baska yerlerden, baska sesler duyuldu.

"Kresel terristler hak ettikleri cezalara arptirilacaklar!...."

Salt Amerikanin ikarlarina aykiri hareket edenleri kapsayan ulusal dzeyde terrizm ve terristler
kavrami genislemisti.

Daha nceleri tabi olduklari devlet tarafindan cezalandirilan, o ulusun cezaevinde cezasi infaz edilen
sulular, kresellesme nedeniyle 'kresel terrist' olarak anilacak ve ABD gzetimlerindeki kresel
cezaevlerinde infazlari iskenceli gereklesecekti...

Cezalandirma yetkisi de dolaylidan dogrudanliga dnsyordu.

Kresellesme her anlamda kendini gsteriyordu...

"Yeteeeerrrrrrr!!!!"

Sesler Guantanamodaki Amerikan ssnden iskenceye maruz insanlardan geliyordu.

ABDnin, burnunun dibinde bulunan ve yillarca nasil bas edemedigi, reel bakisa sahip olanlarca hep
merak konusu edilen bir lkenin; Kbanin Guantanamosundan

Iskencecilerin avukatlari, ABDyi dnya halklarina karsi savunuyordu.

"Yerel terrizm kavrami bitmistir... Kresel terrizme karsi yek vcut olmak gerekiyor. ABD, Kresel
terristleri ilimlastirmak iin ugrasiyor..."

ABD lideri, Irak'ta... Ebu Garip cezaevinde vaki iskencelerin kamu-

oyunca duyulmasi (daha dogrusu duyurulmasi) zerine halkina, zgnm derken, Savunma Bakanini iyi
is ikardin diyerek tebrik ediyordu.
Iskence nedeniyle grevden alinan Ebu Garip Komutani, yaptigi savunmada, Savunma Bakanliginin emir
ve talimatiyla iskence yapilmistir, diyecekti.

Kadin general dogruyu sylyordu.

Astlar, hi bir zaman sistemli iskenceleri, stlerinin emir ve talimati olmaksizin yapamazlardi...

Byk Amerika'da bazen kk Amerika'da kullanilan bazi kavramlari rnek aliyordu sanki

Iskence Yapmayalim da Eglendirip Besleyelim mi?...

'Akil akildan stnd.'

znel degerler, kresel kullanima ailiyordu(!)

Dnyanin GTMi, nami diger ABD Derin Devletinin talimatlarina harfiyen uyan resmi baskani iyi
konusmustu

Ulusa Seslenmisti. zldm, demisti

Iyi is ikardin, demisti Savunma Bakanina

Terrizm kurallarina uyum sryordu.

Dnya basinina yansimis fotograflar, filmler ve sesler dnya insanlarina gerekli korkuyu ve panigi
vermisti.

Dillendirmeden, 'Ulusa Seslenis' vardi bu kez.

Salt ABD ulusuna degil; Tm Ulusa!...

Sessiz sesle Dnya Uluslarina (Amerikanca deyimle; Tek Ulusa) seslenis vardi;

"Kremizde geleneksel iyi veya kt kavrami lmstr!

Simdi; 'ABD ve yandaslarinin yaninda olmak ya da olmamak' vardir.

Yandas olan <iyi>,

Yandas olmayan, 'Karsida degilim!' dese de <Kt>' dr.

Yandasim olan; dnyanin neresinde olursa olsun, Er Ryan gibi, Er Jessica gibi kurtarilacak!...

Yandasim olmayan yani Kt olan; Dnyanin hangi yerinde olursa olsun cezalandirilacaktir.
Gcm yadsimayin

Okyanus tesinde olan herhangi bir lkenin herhangi bir insaninin ruhuna ve bedenine tecavz etme
gcm dahi vardir"

ABD'nin kendi lkesinde birok degisik ses ve renkleri bir arada tutmasinin temel dayanagi olan, sinema
ve edebiyat alani gibi birok alanla ve gerek hayattaki uygulamalariyla empoze ettigi,

'Baskalariyla veya kendiyle Korkutma duyusu var etme ve bu formlle, birligi ve btnlg saglama,
atlak sesleri pasifize etme, yandas kazanma'

'Tehlike yoksa, yaratmak Yarattigi tehlikeyi bertaraf ederek 'kurtarici' rol kapmak'

Terrn; korku-panik-g gsterisi-pasifize etme-yanina ekme kurallari

Ayrica; gerekli kargasa ortamini saglayarak, planlarini uygulamayi srdrme ve bu planlarinda hakli
oldugu konusunda kamuoyu olusturma

Mesaj gereklesmisti..

"Koynundaki karini bile aldiririm!..."

"Haracimizi verin sizi korumaya alalim Aksi halde" trnden bilinen Mafyamsi mesajlardi

Herkes bu mesaji onlarin istedigi gibi almayacakti.

Irakli Nur'da bunlardan biriydi. Terre boyun egmeyenlerden

lm gze alanlardan biri

A.B.D. liderinin iyi is diye vasiflandirdigi islerden birinin muhatabi olmustu...

Irakli Nur, 2004 yilinin Nisan Ayinin 10.gnnden sesleniyordu...

zdal ve takip ettigi kadin iin gelecek, sokak iin ise simdiki an olan bir zamandan...
"Halkima, Ramadinin, Halidiyenin ve Fellucenin insanlarina; erdem ve onurlarini kaybetmeyen tm
dnyadaki insanlara...

Bu size, Amerikan-Siyonist hapishanesi Ebu Garipten kardesiniz Nurun mektubudur.

Inanin buradaki asagilanmayi, sefaleti ve haysiyetsizligi size nasil anlatacagimi, kelimelere nasil
dkecegimi bilemiyorum.

Siz sicak evlerinizde karinlarinizi doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldigimiz
asagilanma ve ektigimiz aligi, sizler su ierken ektigimiz susuzlugu, sizler derin uykuda iken
Amerikalilarin bize yasattigi uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yasadigimiz iplakligi, bizi soyup
nlerinde siraya dizmelerini nasil anlatabilir, nasil kelimelere dkebilirim...

Ey kardeslerim; kamyonlarinizi ve arabalarinizi Amerikan mallari tasirken grdgmzde kalbimiz


sikisiyor. nk o aralar benim halkima ve lkeme ait.

Yregim kan aglayarak syle diyorum: Allahim! Benim insanlarim, haysiyetlerini ve sereflerini bir
avu amerikan dolarina satmis...

Yasadiklarimizi ve kirletilen onurumuzu dsndke gzlerimden yaslar bosaniyor.

Ey kardeslerim;

Amerikalilarin elinde ne izdiraplar ektigimizi ne acilar yasadigimizi, Allah askina nasil anlatip, nasil
kelimelere dkeyim.

Kardeslerim;

Allaha yemin ederim ki, yasadiklarimizi dile getirmekten acizim. Bundan ar duyuyorum. Ama yine
de kelimelere siginarak size olanlari anlatacagim. Amerikalilarin bizlere yaptigi haysiyetsizlikleri, ektirdigi
eziyetleri, iskenceyi ve asagilanmalari elimden geldigince anlatacagim!...

Hayvani zevklerine araci olmadigimizda, kendimizi sehvetlerine teslim etmedigimizde bizi nasil
ldresiye dvdklerini ifade etmeme izin verin...

Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!

Amerikalilarin bize reva grdg bu cinsel ve hayvani eziyetler karsisinda hala nasil oluyor da aik
alinla ortalarda grnebiliyorsunuz?....

Peygamber efendimizin en degerli hazineniz buyurdugu haysiyet ve serefinizi ignetmekle pek


sikilmis gibi grnmyorsunuz.

Bizi ve kendinizi birka dolar kirintisi karsiliginda pazarlardaki kleler gibi Amerikalilara ve
Siyonistlere sattiniz. Haysiyet ve serefinizi ne abuk kaybettiniz?

Allahin bizi sizlere emanet olarak verdigini ne abuk unuttunuz?

Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla ignetmeyecektiniz? Ne oldu size,


verdiginiz sze?

Amerikalilar, Ebu Garipte namusunuzu her gn ayaklar altina aliyor... Mektubumu okuyanlari,
Allah adina, Ebu Garip hapishanesindeki vahsiliklere dur demeye agiriyorum. Buradaki insanliga
sigmayan iskenceleri durdurmak iin sesinizi ykseltmeye davet ediyorum. Burada yapilanlar Siyonistlerin
hapishanelerde Filistinli genlere ve kadinlara yaptiklarindan daha berbat.

Orada fiziki iskence yapiyorlardi. Oysa burada her gn irzimiza geiyorlar. Vahsi, kana susamis
hayvanlar gibi bedenlerimize saldiriyorlar. Avazimiz iktigi kadar igliklar atiyoruz. Ama kimsenin bizi
duydugu yok!

Eger kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlik, haysiyet, onur ve seref varsa, birlesin ve bu
hapishaneye saldirin. Gelin ve kurtarin bizi!

Elinize geen btn silahlarla bu hapishaneye saldirin! Hem onlari hem de bizleri ldrn!!!

Biz oktan lme raziyiz.

Burayi yerle bir edin!

Hepimizin karninda onlarin pileri var! ogumuz hamileyiz! Biz dnden lme raziyiz!

Size yalvariyoruz; gelin ve kurtarin bizleri! Size, ailelerinize ve lkemize daha fazla utan vermemek
iin lmek istiyoruz! Bizi ldrn! Size yalvariyorum; Allah iin bizleri, Amerikalilari ve onlarin pilerini
ldrn! Allah rizasi iin! Size yalvariyoruz..."

Sokak'in beyni, Irakli Nur'un mektubuyla darmadagin olmustu

Nasil olurda sempati toplamak iin milyarlarca dolar para akitan ABD, bu kt reklamin olusmasina
sessiz kalmisti

"Karincayi s.. ama belini acitma!" trnden eski politikalarina ne olmustu

zerlerindeki net, kesin ve apaik ve herkes tarafindan grnen bu ve benzeri lekeleri nasil yok
edeceklerdi?...

Hele ilimlastirmaya alistiklari Mslman lkelerin halklarina, zelde demokratik anlamda rnek
gsterdigi ogunlugu Mslmanlardan olusan Trkiye toplumuna karsi

Milyarlarca dolari, birok medya kanalina akitsalar dahi olusan nefret ve kini zihinlerden ve kalplerden
silebilecekler miydi?...

Komsu sokak, "Derdi sana mi dst?..." diyerek istihza etti

Derdi, kendine dsmemisti

Sadece bir merakti Ailim saglamakti

Evet, tm dnya insanlarinin gnln yeniden kazanmayi birakarak, Mslman toplumlari nasil yeniden
kazanacaklardi?...

Sokagin aklina bir sey gelmiyordu. Mthis bir sey olmasi gerektigini seziyordu.

Dsnce hamlelerini devam ettirerek ve atlama yaparak bulacagina inaniyordu.

Biraz zaman tanimaliydi kendine Bu arada bos durmamaliydi

Sorularla; sorulari, yanitlarla; baska yanitlari ortaya ikarmaliydi

Devam ettirmeliydi

Ne zor bir soruydu?...

Baska bir leke olsa kolay halledeceklerdi

Simdi ise cemaat, grup, siyasi parti, dernek, sendika, medya yazarlari, televizyon editrlerinden bazi
yandas tanidiklariyla da olumlu sonucu elde etmeleri zor grnyordu.

Terrn mantigina da uymuyordu. Terr, baskalarini kaybetmeyle birlikte bazilarini kazanmakti

Kazanim yok muydu?... Tartisilirdi

Gncel imajlarina uygun bir hediye sunmaliydilar

Var ettikleri en gncel imajlari, 'Demokrasi ve zgrlk!' d.

Bu imajla Mslmanlara ynelik bir ikarimda bulunarak onlarin gnllerini fethetmeliydi.

Ama nasil?...

Dnya lkelerinde bulunan toplumlarin gnln almak hep kolay olmustu.

Istenildigi gibi evirilip evrilebiliyordu

Seimli demokrasinin isledigi lkelerde, hi begenmedigi halde sonraki seimde; seim propagandasinda
geen yalanlara kanarak nceden verdigi partiye oy verenlerin de bulundugu topluluklarda
ogunluktaydi

Yalanlara srekli mideleri ve beyinleri ati

Ortadogu'da uygulamaya koyacagi planlarini sekteye ugratmaya alisan bir iktidarin, acemice davranmasi
nedeniyle bir takim srelerle iktidardan dsrp, soygunlarin gereklesecegi bir ortak iktidarin
yapilanmasini kolaylikla gereklestirmis, nceki iktidara kan veren topluluktan ses bile ikmamisti

Ama bu kez durum farkliydi

Grnen ky kilavuz istemezdi

Bilinli olarak yayilan tecavz sahneleri, toplumun hassas duygularinda hasar meydana getirmisti
zellikle Mslman kesimde

Onlara birka zgrlk taninmaliydi

Sempati toplanmaliydi

Ama nasil?...

Ibadet etmeleri tm dnya lkelerinde serbestti

Kabe'ye; hacca gidebiliyorlardi.

Kelime-i sahadet getirebiliyorlardi

Sokak'in beyni aydinlandi

Amerikali uzmanlarda dsneceklerdi biliyordu

Onlarin uzmanlari, seytanin bile aklina gelemeyecek birok seyi dahi dsnrd

Dnd Aksama dogruydu

zerinde yryen iki gen kizin aglamalarina taniklik etmisti

'Kamusal alan' da trbanli dolasamadiklarindan, trbanlarini da dini inanlari geregi


ikarmadiklarindan dolayi, okuduklari faklteden kovulduklarini birbirlerine aglayarak anlatmislardi

Sokak, onlarin gzyaslarina ortak bile oldugunu, zldgn, egitim haklarinin iadesi iin; iinden
dua bile ettigini animsamisti

Evet!...

Bulmustu!

Nur'lara tecavz eden ABD'nin; tecavz unutturmak iin kullanabilecegi forml sezinlemisti.

Yillarca zlmesini istemedigi, laiklik adi altinda zme ulastirmayan kesimlerin de bilinsiz
destegiyle, bugnlere kadar gelen ve hatta bazi Avrupa lkelerinde bile gncel sorun olan 'Trban!'
sorununu zerek kalpleri fethedebilirdi.

Kenarda kiyida zlmesini istemedigi, beklettigi, kresel egemenligi altinda bulunan hemen hemen
tm dnya lkelerinde var ettigi veya var edilen sorunlari arada kullanmak ve zmek 'Kurtarici' payesi
almak, ne kadar da verimli sonular elde etmesini sagliyordu.

zecekti bu sorunu, kirik Mslman kalplerini tamir edecekti

Diyecekti sessiz bir sesle; '% 99'u Mslman olan lkelerdeki dini zgrlk sorunlarini dahi, %
99'u Mslman olmayan fakat demokrasi ve insan haklari merkezi bir lke olan ABD tarafindan
zlmstr!"

Buna; salt zgrlg 'Trban' olarak gren birok Mslman evre dayanabilir miydi?...

Teslim alamaz miydi, onlarin sevgisini?...

Sokagin dsncesini, onlarca kez zerinde gezinmekte olan kadinin durmasi bozmustu.

O Kadin, Sokagin izlettikleriyle, zelde Irakli Nurun mektubunun zdal zerinde biraktigi etkiyi
koklamaya alisiyordu...

zdalda durdu.

Bir ka saniye gemisti...

Kadin yeniden yrmeye basladi.

zdalda pesi sira.

Sokak, zdal hakkinda yorumlarda bulunmaya basladi.

zdal'a ierledi

Takip ettigi kadin, kendi zerinde onlarca kez git geller yasatmisti ona

Hala farkina varamamisti

Farkli sokaklar degil ayni sokak oldugunun hala ayirtina varamamisti

O kadar ok konular sailmasina ragmen, olumlu bir tepkide vermemisti

Hipnotize edilmis olmaliydi Kadinin etkisinden kurtulamiyordu

Sokak, zdal'a 'empati asisi' yapmaya karar verdi

zdal'in ayakkabisini sivri ulu ve ok ince bir metal parasiyla deldi

Asiyi verdi

zdal, fark etmemisti.

Bununla da zerindeki hipnozu bozmaya gc yetmezse, cehenneme kadar yolu vardi


Asi etkisini hemencecik gstermeye baslamisti

Karyola gicirtilarina benzer sesler duydu, zdal.

Tanklarin paletlerinden, savas uaklarindan ikan sesleri...

Katliama ugrattiklari "Apailerin" anisina ayni adi verdikleri ABD'ye ait helikopter seslerini...

Sesler, "War!... War!.. War!..." seslerine dnst.

Bu seslerin birka saniyelik ara tatilinde duyulan aglamalar, beddualar, kadin, ocuk ve erkek sesleri...

Kadinlardan ikan sesler, Fatmanin seslerine ne kadar da benziyordu.

"Iste buradalar!" diye yol gsteren rehberler Imecenin sesine ne kadar da benziyordu.

Fatmalarin, Fatimalarin feryatlari arasinda "Er Jessicanin Dramini" yanli anlatan meddahin sesini kendi
sesine benzetti.

Buna hayret etti.

Kendisi izindeyken yazilmisti. Ilgisi yoktu. Ses neden benziyordu.

Helikopter, hafif makineli silahlar, hamir cipleri, kahkaha sesleri, bomba sesleri, vikinglerin savas
borazanlarindan ikan sesler...

Fon mzigi, aglayan bir kiz...

Camlarin kirilma aninda ikardigi sesler...

Gk grlts, yildirim, simsek...

Topragin ikardigi kkreme sesleri...

Yilan tislamalari....

Istakoz haslanirken ikan kulak tirmalayici tiz sesler...


Kulaklari agrimaya baslamisti...

Beyninin ii bombardimana tutulmus gibiydi.

Kadin hala yryordu, sokak bitmiyordu.

Basi dolaniyordu. Yere usulca szld.

Bayilmisti...

Birka saniyelik bayginlik, saatler gibi gelmisti...

Dehset dolu seslerle uyanmisti

Dogruldugunda sesler azaldi...

Kalan ses; viking savas borusunun sesiydi.

Uzaktan gelen, "Bozaaa!!!" sesleri dumura ugradi. "Kan! Kaan!... Kaaaannn!!! Dem!" diye geliyordu
kulaklarina...

'Demin anlamini bilmiyordu.

Szlge bakma firsati olursa Arap dilinde, kanin karsiligi oldugunu grenebilecekti...

Ayaklari, bacaklari, tm vcudu titremeye basladi.

Yol, kadinla kendi arasinda kalan boslukta, yatay biimde ikiye ayrildi...

Az nceki seslere deprem sesi de eklenmisti.

zdal, yariga dsmemek iin durakladi.

Yariktan buharlar ykseliyor, boguk sesler geliyordu...

Mahseri yasiyordu.

Insan benzeri bir yaratik heyulasi yariktan ikarak, alnina dokundu

Ve seslendi
Zaman; zulme ve zalime tapan sahtekar demokratlar ile hakka, mazluma ve insani degerlere yandas
gerek demokratlari birbirinden ayristiracak bir ayna sunmaktadir.

Alninda bir agirlik hissediyordu.

Dokundu...

Yazi biimli bir kabartma oldugunu elleriyle hissetmisti.

Borazan sesi yeniden duyuldu. Boguktu... Uzaktan geliyordu.

Atilan bir bombayla bir evin yanmasi, giysilerinden ABDli olduklari belli askerlerin gruplar halinde
saldirisi, kucaginda bes yasinda bir kiz ocuguyla siginaktan panikle ikan bir kadinin kaisi ile kadinin
yz ve gzleri...

Kadin, Fatmaya ne kadar da benziyordu...

Kucaginda bulunan ocugu tasimakta glk ekiyordu.

Kama esnasinda hizini dsrmeden, kiz ocugunu ayaklari zerinde durabilecek sekilde yere indirdi.

El ele tutusmus, birlikte kosuyorlardi...

Ufacik kiz ocugu, her adimda bymeye, serpilmeye basladi.

Gen bir kiz olmustu.

evirdigi yzn grnce titredi zdal.

Bu da Fatmaydi...

Srek avi devam ediyordu.

ABD askerleri peslerindeydi

Ileriden gelmekte olan bir baska ABD askeri grubu ise onlarin nlerini kesecekti...

Ilerideki grupla yzlesme aniydi...

ne ikan iki amerikan askeri Stop!' diye bagirdi...


Her iki kadin bagirmaya basladi. Byk olani, "Medet Ya Allah!" diye bagirirken, daha gen olani,
"Imdat! Yok mu bizi kurtaracak!" diye bagiriyordu.

Her ikisinin sesleri birbirlerine karisirken, ABD askerleri beyinlerini hedefleyerek silahlarini ateslediler.

Her iki kadinda; anne ve kizda beyinlerinden vurulmustu.

Yere yikilislari iin ok sre gerekmemisti.

Vuran askerlerden birinin kahkahasi kulaginda inladi. Tanidik gelmisti. Yzn seebiliyordu. Yabancisi
degildi... Hayir!... diye bagirdi.

Hayiiiir!... hayiiiir!... Hayiriiirrrrr!...

Kafasini saga sola salladi.

Yere uzanip, kafasini sokagin taslarina vurmak, elbiselerini yirtmak geldi iinden.

ABD askerinin yz; kendi yzyd.

Kendi olamazdi.

Insanlar ift yaratilmisti.

Tesadfi bir benzesmeydi.

Sama bir grntyd.

Kokainin uyarisiyla beyninin var ettigi hayali kt sahnelerdi...

Benzeyen ABD askeri kendisine bakarken, ikide bir yerde yatan iki cesede ayaklariyla da
vuruyordu...

"Mr.zdal!" diye kendisine seslendi.

zdal, seslenene nasil hitap edecegini kestiremedi.

Agzindan, "Bizim ocuk!... Bizim!... ocuklar!... Benim ocugum!..." kelimeleri dkld.

"Allahim ildiriyor muyum?... Katil bir askere nasil oluyor da, Bizim ocuklar! diye hitap
ediyordum?..."
"My names Yankee zdal!"

Ismi... Ismi de... Ayniydi.

ABDde zdal ismi kesinlikle kullanilmazdi.

ABDyi okudugu kitaplar, yazinsal ve grsel basindan disinda, tm giderleri bir ABD medya sirketince
karsilanan bir davet zerine bir sre ABD'de kalarak ta taniyan biriydi...

Ama; zdal diye tanitiyordu...

Yankee!... Yankeee!... Yankeeeee!!!!... diye baslangi yapiyordu

Yankee zdal! Yankeee zdal!...

Olsa olsa devsirme bir askerdi...

Lejyonerdi...

lkede a insan oktu....

Parasi olmayan issiz gsz bir Trkiyeli, lejyoner olarak ABD ordusuna katilmis olamaz miydi?...

Kokaini bu kadar ekmeyecekti...

nceleri ufak tefek kokain kaynakli sanrilar grrd.

Ama ilk kez bu kadar karmasik, gerek izlenimi yaratan hayaller gryordu.

Alni darbe almis gibi de sizliyordu.

Hala bir agirlik hissediyordu alninda... Agri gememisti.

Sanki bir sey, agir bir sey yapisikti...

Bir ayna bulmaliydi... zerinde mr boyunca hi ayna tasimamisti...

Srekli girgira aldigi amelelerin, horozlu aynalarindan birini cebinde bulundurmadigina hayiflandi...

Sokakta park halinde bulunan bir arabanin sol aynasina yzn yaklastirdi.

Mhr biiminde bir kabartmayi andiriyordu.

Yaziyi okudu: Zalim yaziyordu. Zalim!... Zalim!... Zalim!...


Disiyle dudagini isirip kanatti...

Zalim degildi... Kimseye zulm etmemisti... Grevini yaparak ekmegini kazanmisti... Profesyonel
bir medya mensubuydu. Kimin tavuguna kist demisti... Kimi zorlamis, namusuna gz dikmis, tecavz
etmisti?.... Hirsizlikta yapmamis-ti... Alt elemanlarina daima iyi davranmisti... Eklembacaklilardans
Istakoz Lokantasindaki en alt seviyede alisan bir komi dahi kendisinden memnun degil miydi?... Her
grdklerinde gzleri isildamaz miydi?...

"Ben Zalim degilim!" diye bagirdi....

Sesini, 'Sokak' kismen yankilatti...

Zalim! zalim!... Zalim!...

Kabartmayi alninin ortasindan ikarmaya alisti.

Tirnagi ile kaziyordu...

aba sonu vermisti...

Tirnaklama sonucu alni kanamisti...

Hala, 'Zalim! Zalim!... Zalim!...' akisleri kulaklarinda inliyordu.

Zalim degildi... Fatmayi kendisi ldrmemisti...

Iraktaki Fatmaya benzeyenleri de kendisi ldrmemisti...

ABD askeri degildi... ABD askeriyle isim, yz, tip benzerligi vardi... Hem Fatmayi ldrenleri
yakalatmak iin 111.sinif Emniyet

Mdryle randevu ayarlayan kendisi degil miydi?...

Birden animsadi

Cep telefonuna sarildi, yrmesini srdrerek...

Yeniden yrmeye baslayan kadinin kuyruguna takilarak...

111.Sinif Emniyet Mdr, Lokantaya varmissa zr dileyecek bes-on dakika gecikecegini


syleyecekti...

"Alo!... Efendim!..."
Devamina firsat taninmamisti.

"zr dilerim, zdal bey!... Bir kundaklama olayi iin acilen merkezden agrildim. Yarin
grssek...."

"Krn istedigi bir gz..." ataszn sylemek ayip kaacakti...

Kafasini toparlamadan Emniyet grevlisiyle grsmesi olumsuz sonular dogurabilirdi...

ildirdigini dsnmesini istemezdi...

Ne anlatacagina nceden diri kafayla hazirlanmali ve akli basindayken konusmaliydi...

Yrmek sonsuzlukla alakaliydi. Yrmekle yollar asilmiyor, bitmiyordu...

Bu kadar uzak bir yer iin neden arabasina binmemisti nndeki kadin...

zdal, bunlari dsnrken, sokakta artik yalniz olmadiklarinin farkinda degildi...

zdal, kadini takip ederken, iki tinerci de belli etmemeye alisarak zdali takibe baslamislardi.

Biri uzun boylu, diger kisa boyluydu...

Uzun boylu kisik sesle, yanindakine:

"Yav Bu adam manyak midir, nedir?... Deli deli hareketler yapiyor..."

"Akilli olsa deli kariyi niye takip etsin!"

"nne ikalim mi?..."

"Az bekle! Su sokagi da dnsn!..."

Grdg; gerek yasama geisler yapan sanrilarin zarari olabilirdi... Hala alnindaki yaziyi yok
edememisti...

Kadinin srekli bir sey konusmadan yrmesi de canini sikmisti.

bes adim teden yrmekle, yan yana yrmek arasinda fazla bir farkta olmayacakti, bu issiz
sokaklarda...
zdal, saatine bakti...

Bir buuk saati askindir kadini takip ediyordu.

Sokaklar issizligi disinda korkuyu yeniden sarmisti iine...

nemli bir grevi vardi. Yarin ok ge olabilirdi... Cesi ile Imecenin glerini ve baglantilarini
biliyordu. Bu aksam 111.sinif Emniyet Mdryle grsme imkani olmayacakti. Ahtapotun Kollaris
dergisinin editr, ayni zamanda arkadasi olan Gazi ile grsmeli, CDnin bir kopyasini da ona vermeliydi.

Fatma Cinayetinin Sirrini baskalariyla paylasmak gvenlik supabi olacakti.

Ne idg belirsiz bir kadini takip etmek, zaman kaybiydi...

Vazgemeliydi...

Sokak, yankisini verdi. "Vazge! Vazge!"

"Sizi takipten vazgeiyorum!" diye bagirdi...

Kadin yzn dnmemis, seste vermemisti.

Bir yilan tislamasina benzer bir ses duydu..

Sokak'tan gelmiyordu.

Uzaklardan mi geliyordu?...

Hayali grnt ve seslerde degildi.

Galiba, nndeki kadindan geliyordu.

"Tas- ip es me li ssssiiinnnn! De vam etme lis sin!"

"Takip etme zorunlulugum mu var?"

"Was!... Waaasss!... Wasss!..."

"Lanet olsun!"

Lanet olsun, dua gibi gelmisti sanki. Yilan tislamali ses sona ermisti...

Kadin dnd.

evresi kapsonlu karanlik yzn grd...

Gzleri sarimtirak renkte ve isiltiliydi...


"Takip etmelisin?..."

Ses yumusaka ve gven vericiydi...

Etkileyiciydi, erotikti, ekiciydi... Uyariciydi... Damarlarindaki soguk kani isiticiydi...

Isinan kanin seri pompalamasi cinsel organina dahi baski yapmis, organi kimil kimil olmustu...

Organindan ikan hafif nemlenme, organinin klotla temasinda kayganlik bile saglamisti...

Beyninde gzel bir tat olusmustu; Amerikan ikolatasi yerken olusandan...

Iini sicak bir serinlik kaplamisti; tipki bir Amerikan kolasi iimi esnasinda elde ettigi serinlikten...

Sokak, "Fatma!... Fatma!... Fatma!..." diye kez tekrarladi...

Var edilen etki; Sokagin sayesinde, Fatmanin etkisine birakmisti yerini....

Fatmayi ldrenlerden hesap sorulmaliydi...

Hesap sormak iin yarin ge olabilirdi...

Fatmanin ldrlmesi sirrini baskalarina aktaracagini dsnerek, kendisine ynelebilirlerdi...

Acele etmeliydi

zdal, geri dnd. Kadini takipten vazgemisti.

Ters istikamette panik hareketlerini bastirmaya abalayarak hizli adimlarla yrmeye baslamisti.

Kadinin ayak seslerini beyninin iinde hissediyordu...

"Tis!... Tis!... Tis!..."

Kendisine ait, "Tak Tak Tak..." ayak sesleri dnsme ugradi.

"Fa-ti-ma!... Fat-ma... Fat i ma!"

Daha hizli adimlarla yrmeye basladi.

"Fat!... Fat!... Faaatttt!"

Bozacinin uzaktan sesi geldi. "Fatiiimaaaaaaaaa!"


Bozaci artik "Bozaaaaaaa!" bagirtisini birakmisti.

Iinde dayanilmaz bir istek olustu. Kadina, 'Defol!' diye bagirmak

istiyordu.

Zapt etti kendisini. Ses ikarmamaliydi... Daha hizli adimlarla bir an

nce islek caddelerden birine ikmali, bir ticari taksiye atlamali, arabasini bulundugu yerden alarak, ok
nceleri kaldigi ve hala yeri degismeyen Gazinin evine gitmeliydi.

Kadinin tislamali soluk seslerini ve ayak seslerini ensesinde hissediyordu.

Korkudan buz tutmus boynunu geriye evirdi.

Aralarinda belirli bir ara mesafe vardi. Endisesi yersizdi...

Ayak sesleri birbirini takip ediyordu

Kadinin ayak sesleri uzaklasmaya, kesilmeye basladi.

Basini geri evirdiginde kadini gremedi.

Havayi Oh lu ekip birakti.

Kadin, takipten vazgemisti.

Buna ragmen hizini kesmemeliydi.

Ana caddeye ikincaya kadar kendisini iyi hissetmeyecekti.

Birka adim teden kosar adimli sesler gelince durdu.

Irkildi.

Sesin geldigi yne bakmasina gerek kalmamisti...

Biri uzun boylu, digeri kisa boylu iki yetiskin insan karsisindaydi.

Uzun boylu olani, bir adim ne ikti. Digeri ise, sag tarafina geti...

zdalin gzleri saniyelik oynamalardaydi...

nnde duran adamla, sagina geen adam arasinda kisa gzsel mekikler dokuyordu...

Uzun boylu adam, takim kiyafetliydi... Kravati dahi vardi.


Sokak lambasi yakinlardaydi. Yzlerini seebiliyordu.

Onlarin gzleri gven vermiyordu.

"Beyefendi?..."

"Kusura bakmayin ama... Acil bir yere yetismem gerekiyor... Izninizle!..."

Sagdaki sahis, kolunu simsiki tuttu. Hareketsiz kalinca birakti.

Uzun boylu adam, kimildamadan konustu.

"Beyfendi!... Fazla zamaninizi almayacagiz... Bizimde zamanimiz sizinki kadar mhim..."

"Evet, buyurun!... Sizi dinliyorum..."

"Beyfendi!... Biz bu sokagin sorumlu tinercilerdeniz... Gazetelerde ikan yazilari okumus


olmalisiniz... Bir tinercinin ne demek oldugunu biliyorsunuz-dur..."

En az tiner kadar etkili uyusturuculardan olan, kokainden kullandigini syleyecekken vazgeti.

"Eeeee?...."

"Sokaktan geiyorsunuz..."

"Sokaklar kimseye ait degil ki..."

"Biz sokaga emek veriyoruz..."

"Ne emegi..."

"Sokagin gvenligini sagliyoruz..."

"Size bu grevi kim verdi?..."

"Halkimiz verdi, " diye yanitladi kisa boylusu....

"ocuklar samalamayin... Isim var... "

"Sokak asindirma vergisini de... Isine gidebilirsin."

"Ben vergimi ancak Devlete derim.... Vergimi de kurusu kurusuna dyo-rum."

"Bizde bu sokaklarin devletiyiz."

"Hah! Hah!... Hah!... Gldrmeyin beni..."

Kisa boylu adam da glmeye basladi. Ama, bozulma glmeleriydi.

O, bozani bozmayi ok severdi.


"Hadi devlet baba gelsin de, seni bizden kurtarsin! "

Kisa boylu tinercinin bu lafi, uzun boylusunun hosuna gitmisti.

Ekleme yapti. "He! Arkadasim dogru sylyor... 'Devlet' diye bagir bakalim, devlet seni elimizden
kurtarabilecek mi?..."

"Ne istiyorsunuz?..."

"Vergi!"

"Hara deyin anlayalim"

"Eskidendi o..."

zdal, onlarla dalasmanin yararsiz oldugunu dsnd.

"Ne kadar istiyorsunuz?..."

"Aganin eli tutulmaz!"

Kisa boylu, grntsnden zenginlik aktigini gzleyerek, "100 amerikan dolari olsun en az!" dedi.

"ocuklar zerimde dolar tasimiyorum."

"Yz amerikan dolari kadar Yeni Trk Lirasi olsun o zaman."

zdal, zaman kazanmak istedi.

"Ka lira ediyor."

Kisa boylusu, cebinden bir gazete parasi ikardi...

Anahtarliginin ucundaki ufak fenerle aydinlatarak bakti.

zdalin bakmasi iin de yaklastirdi.

"Tahtakale piyasasina gre alis bi buuk Yeni Trk Lirasi olmus o da yz elli Yeni Trk Lirasi
yapar... Inanmazsan bak!... Seni mi kandiracagiz..."

zdal, elini cebine atti.

Sonra ikardi. Yanina nakit para almadigini animsamisti.

evreyi, gzleriyle taradi. Istikameti belirledi.

Saginda duran sahsa dirsek vurdu. nndekini itekledi.

Kosmaya basladi.

zdal, tabana kuvvet kaiyordu.


Ayakkabilarinin seri ve sert sekilde sokak taslariyla temasindan makineli tfek atisina benzer sesler
ikiyordu.

"TakTakTakTak!!! TakTakTak!!!"

Sokaklar abuk bitiyordu.

Pesinden gelen ayak seslerinin uzaklasmasi, mesafenin lehine aildiginin belirtisiydi. Bu hayra
alametti. Tinercilerden kurtulmak zereydi. Biraz daha kosmasi gerekiyordu. Ta ki, tinercilerin ayak
sesleri iyice duyulmaz oluncaya kadar...

Su sokagi da dndgnde muhtemelen kurtulacakti.

Belki de islek caddelerden birine ailiyordu.

Dnd...

Ayagina takilan bir sey nce sendelemesine sonra yzst kapaklanmasina neden oldu.

Burnu kanamisti.

Yerde dns alarak ayagina takilan nesnenin ne oldugunu anlamaya alisti.

Basina dikilmis birini grnce bagirmamak iim kendisini zor tuttu.

Ki st gerisin geriye iki- adim srnd.

Ayaga kalkti.

Takibinden vazgetigi kadin karsisindaydi.

"Kimsin sen?" diye bagirdi.

Bagirtisi korkudandi. Cesaret toplama, korku verme amaliydi.

"Seni vay edenleye ihanet ettin!..."

Ses buz gibi ve korkuntu.

"Ne ihaneti?... Kimsin?... Kimsin?... Kimsin sen?..."

Kadin basindaki kapsonu ikardi.

Simdi seebiliyordu kadinin yzn ve gzlerini...

Dudaklarini kanatircasina isirdi.

Insanlar ift yaratilmistir! sz aklina geldi.

Dergideki Er Jessica ile Cesi benzerligini de animsadi.


Hayir! Hayir!... Insanlar ift degil z, drdz... oklu yaratilmislardi.

"Sen! Sen!... Mmkn degil..."

"Ne mmkn degil?..."

"Cesi! Cesi!" dedi birka kez, sayiklar gibi.

"Insanlay cift yaratilmistir dostum. Ben Devil!"

zdal, ne diyecegine ne yapacagina karar veremiyordu.

Kamaliydi

Ama ne tarafa?...

Izini kaybettirdigi tinercilerle bir kez daha karsilasmak istemiyordu.

"Izninizle ben gidiyorum."

Kadin, sag eliyle 'dur!' isareti yaparak

"O kaday cabuk degil" dedi. "Sende bizim icin nemli bir sey var. nce onu vermeli ve evine gidip
uyumalisin."

"Ne?..."

"Sezerden aldigin CD!"

"Siz!... Siz nasil grendiniz?..."

Kadin, suh bir kahkaha atti.

"Kuslar syledi."

"Kimsin sen?..."

"ok mu merak ediyosun?...

"Evet!"

"Iyi hatirla... Ac susuz dolastigin bir geceydi. Beni takip etmeni istemistim. Beni takip etmeseydin,
Eklembacakliardans Istakoz lokantasina gidemeyecek, Patrokozla dolayisiyla Krebe Medyasi Genel
Mdy Cesi hanimla tanisamayacaktin. Bugnk seviyeye gelmeni bana borclusun."

"Peki simdi ne istiyorsun benden..."

"Seni vay eden ben, varolusuna aykiri hareket etmen nedeniyle sana uyarici olarak geldim."

"Eeee?..."
"CDyi vey ve agzini siki tut!... nceden oldugu gibi isine devam et."

zdal, elini cebine gtrr gibi yapip, bir ok gibi kendisini geriye atarak, kosmaya, kamaya basladi.

mr boyunca bu kadar hizli kostugunu animsamiyordu.

Sokagin bitimine yaklastiginda iki tinerciyle ggs ggse arpismasina sadece drt adim kalmisti.

Geriye dnerek kosmaya basladi bu kez.

Iki erkek tinerciyi ezip gemek zordu.

Cesiye benzeyen kadini savusturmak daha kolaydi.

Kadinda, kendisine dogru kosar adim geliyordu.

zdal, hizini artirdi.

Ona bir adim kala ykselecek tekmeyle ggsne vuracak ve hi durmadan kamaya devam edecekti.

Ona, iki adim kala havaya zipladi

Sag ayagini kadinin ggsne isabet ettirmeyi basaramadi.

Kadin, yana ekilerek saldiriyi bosa ikarmis ve bir anda elinde varolan uzun biakla omzuna sert bir
darbe indirmisti.

Havada vurulan bir kus gibi yere yigilmisti...

Sag eliyle, sol omzunu tuttu.

Isabet alan kisim alabildigince kaniyordu.

Kesik; derin ve uzundu.

Kadin elindeki kilica benzer biagin kabzasini her iki eliyle kavrayarak basinin zerine kaldirdi.

zdal, gzlerini yumdu.

mrnn son anini gzlerini kapayarak geirecekti.

Ayak seslerini ve sonrasinda kadin ile tinercilerin karsilikli bagirtilarini duydu.

Gzlerini araladi.

Iki tinercinin yetismesi ve kadini yere yikmalariyla ikincil lmcl darbeden kurtulmustu.
"Lan! Amerikan oruspisi!... Iraka sitiniz, batirdiniz. Burasi mi kaldi lan!"

Diger tinerci, srnerek sirtini duvara vermis zdalin yanina vardi.

nce rkmst zdal.

"Yaran ok kt yav!" dedi kisa boylu tinerci... Doktora gitmen lazim."

Kadin, dsrldg yerden dogrulmus, uzun boylu tinerciyle pazarlik yapiyordu.

"Istediginiz kaday para veyeyim... Cekin gidin."

"Siktir!..."

"Bes yz dolay?..."

"Siktir git isine..."

"Bin dolay?...

"Yok yav!... Bir milyar dolarda versen bos... Senin paran gemez burada... ek git kafami
bozma..."

"Sizi de ldyym."

"Ulan!... Amerikan manyagi kari... Senin de, senin ananinda (.............!) Siktir git... Lan trke
anlamimisin?... Go hom! lan Go Hom!..."

"Benden gnah gitti." dedi kadin.

Elindeki uzun gvdeli biagi kaldirdi. Salladi.

Uzun boylu tinerci saldiriyi savdi. Karsi saldiriya geti

Uzun boylu tinercinin elindeki kesici ve delici alet, kadinin elindekinin ancak yarisi kadardi

Bir sre sonra kadin, uzun boylu tinerciye baskin gelecekti.

Uzun boylu tinerci basini evirmeden; zdalin cebinde buldugu mendille, omzuna tampon yaparak
kanamayi engellemeye alisan kisa boylu tinerciye, seslendi.

"Lan olum! Bu manyak kari zorluyor beni. Yardima gel!"

Kisa boylu tinerci, istemi emir telakki etmisti.


zdalin yanindan kalkarak, belinden uzun biagini ikardi. Arkadasinin yaninda yer aldi.

Kadin gzlerini, her ikisinin gzlerinde gezdirdi.

"Cocuklay! Yapmayin Size iki bin dolay veyeyim burayi teyk edin!"

Uzun boylu tinerci haykirdi.

"Senin dolarina siayim. Lan bu adamdan ne istiyorsun... Siktir git."

"Onda bize ait olan biy sey vay."

"Ne?..."

"Biy CD."

"Lan btn kavga bir CD iin mi?"

"Evet!"

Kavga yarim kalmisti.

Uzun boylu tinerci, kadina bir dakika izin ver isaretini, isaret parmagini gstererek verdikten sonra,
zdalin yanina vardi.

"Ya! Bu kadin ne CDsi istiyor?... Sarki trkyse verelim kurtulalim."

zdal, kan ter iindeydi. Agzi kurumustu. Yutkunmakta dahi zorluk ekiyordu. Kendini konusmaya
zorladi.

"Amerikadan al-dik-lari par-a karsi-ligin-da, Irak is-galini ven, yalan ha-ber yaz-an ba-zi
is-imler var..."

Uzun boylu tinerci anlamisti.

'Amerikanin adamlari ha!'

Hiddetlenmisti.

"Yedim seni lan avrat! Irakli gariplere nasil uval giydirmisseniz, seni uvallayip Beyoglunun arka
sokaklarinda dolastirmazsam serefsizim!..."

Kadin, yksek sesle bagirdi.

"Besbin ameyikan dolayi?...."

"Bizi satin alamazsin. Biz serefsiz miyiz lan! Biz pust muyuz?... Namussuz, orispi ocugumuyuz!...
Veledi zina miyiz lan!... a koydugumun kadini!..."
atisma yeniden baslamisti.

zdal, damarlarindaki kanin tmden bosaldigini, gcn yitirdigini ve gzlerinin kapanmak zere
oldugunu hissediyordu.

Uyusukluk hissediyordu. Gzlerinin kapanmasi, bir daha gzlerini aamama yolunu aacakti.
Gzlerini aik tutmali, uyumamaliydi.

Ya tinerciler, kadina yenilirse?...

Sira kendine gelecekti...

CDyi ele geirecekti...

En iyisi Sezeri aramaliydi. Sag eliyle cebindeki telefonu zar-zor ikardi.

Aradi. Uzun bir sre aldirdi.

Telefondan aglamakli bir ses geldi.

"Alo, buyurun!"

"Alo be en z dal"

"zdal bey buyurun ben Sezer. Sesin hi iyi gelmiyor. Bir sorun mu var?... Ne oldu?..."

"Sen in de ses in hi i yi gel mi yo"

"Haklisin! Basimiza bir felaket geldi. Biz yokken evimizi kundaklamislar"

zdal, ne diyecegini sasirdi.

"Ge mis ol sun siz e bi sey oldu mu?"

"Cana bir sey olmadi. Ama evimizin ii harap oldu... Her sey kl oldu."

"Peki C D?..."

"Sanirim oda yanmistir. Niye sordun?"

"Sal dir iya ug radim. C Dyi gerek li yer lere ulas tira maya bilirim..."

"Kim saldirdi? Polisi aradin mi?.. Simdi ne durumdasin?"

zdal, yanitlamadi. Konusmakla, kalan gcnn tkendigini hissediyordu.

"Benim yapmami istedigin bir sey var mi?... Istiyorsan yaniniza gelebili-rim."
"Yo yo ..."

"Ha CDyide merak etme.... Iindeki bilgileri her olasiliga karsi internet ortaminda dosya olarak
saklamistim."

"Gaz i ye Gazi ye ulas tir CDyi"

"Anladim. Sen merak etme! Sesiniz hi iyi gelmiyor. Orada neler oluyor?..."

zdal, yanitlayamadi. Elindeki cep telefonu yere dsmst

Civardaki evlerin birinde ikamet eden, emniyetten emekli bir polis, nihayet polislere haber vermisti.

Hatta 155de bulunan grevli, az nce ayni mahallede oturan birinden de ihbar aldiklarini ve olay yerine
polis ekibinin hareket ettigini belirtmisti.

zdal, gzlerindeki agirligi kaldiramiyordu.

Daha fazla engelleyemedi. Kapandi.

Kulaklari ise kapanmamisti.

Kadinla tinerciler arasinda sregelen kfrl kavgayi duyabiliyordu...

Bir sre sonra kulaklari da kapandi.

Simdi, genis bir banyodaydi.

Ka gecedir srekli grdg banyoda...

Fatmanin ayrintilari belirsiz iplak bedenini grebiliyordu.

Fatma dus aliyordu.

Sai topuz seklinde...

Sampuan reklamlarindaki kadin gibi gzel ve ekiciydi.

Fatma, kendisini fark etmisti. Alnini isaret ediyordu.

Karsida bulunan lavabo aynasina dnd yzn...

Alninda "Mazlum" yaziliydi "Zalim" yazisi silinmisti...

Nesesinden kahkaha atiyordu.

Sesi banyoda yankilaniyordu.


zdal, alninda hosluk hissediyordu.

Alnindan tm bedenine sicak duygular yayiliyordu.

Artik 'zalim' degildi... Alnindaki kara leke silinmisti.

Ses ve hayali grntler yok olmustu.

Fatma ile yalniz kalmislardi.

Fatma, zdal i yanina agirdi.

zdal, byk bir istekle agrisina uydu.

Sarildilar birbirlerine

Sarilmayla, ufak banyo penceresinden yukarilara, gkyzne umalari ayni anda gereklesti.

Asagilarda, Beyoglunun arka sokaklarinin birinde, kendi cesediyle ugrasan bir grevlinin, diger bir
grevliye;

"Dostum! Bunun iin yapacak bir sey kalmamis!" dedigini duyar gibi oldu...

***

13

Imece, kendileriyle ilgili yeni bir haber bulamayinca, internetteki haber srfn, Ahtapotun Kollaris
dergisinin internet sayfasinda sabitledi.

Dergi editr Gazinin haber-yorum ksesini bir kez daha okumaya basladi.

"Krebe Medyasinin savas editr zdalin, Beyoglunun arka sokaklarinin birinde, bir kadin tarafindan
biaklanarak ldrlmesi zerine, hala srmekte olan sorusturmada; simdiye kadar dinlenen taniklarin
ifadeleri ve elde edilen CD bile birok konunun aydinlanmasini saglamistir.

Krebe medyasinda alisirken, Genel Mdr Cesiye gelen e-maillerin birer kopyasinin kendi e-mail
kutusuna aktarilma-sini saglayarak, kuskularinda hakli oldugunu anlayan Fatmanin, elde ettigi bilgileri
kamuoyuna duyurmasindan ekinen Cesi ile yardimcisi ve ayni zamanda Krebe Medya grubunun hukuk
danismani olan Imece'nin birlikte hareket ederek Fatma'nin bileklerini keserek lmn gereklestirip,
intihar ss vermeleri iddiasi zerine, adi geen kisiler iin arama emri ikarildi.

ldrlen Fatmanin szls olan zdalin bir sekilde edindigi bu CDyi zorla almak isteyen bir kadin
tarafindan ldrldg, tinerci iki gencin ve kavgayi izleyen sokak sakinlerinin ifadelerinden
anlasilmaktadir.

Gerek tinerci genlerin, gerekse sokakta bulunan bazi yurttaslarin verdigi tanimlamalardan hareket
edilerek robot resmi izilen kadinin; ABDnin Istanbul Baskonsoloslugundan gen yasta emekli olduktan
sonra, lkesine dnmeyerek, cinayetin islendigi sokakta metruk bir evde kalmaya baslayan, Trk
vatandasligina da kabul edilen, ismi, Seytan anlamina gelen Devil iken, Sevil olarak degistiren kadin
oldugu anlasilmistir.

Sokak sakinleri; 'Devil' iin garip giysiler ierisinde geceleri srekli yryslere ikan, istakoz
maketlerine zel bir meraki olan ve tuhaf davranislari bulunan biri ifadesini kullanmislardir.

ABDnin Psikolojik Savas Merkezinden, Cesi dahil, (bir kisminin adi CD ieriginden aika ya da
yorumla anlasilan) bir kisim medya mensuplarina, isadamlarina, gretim yelerine, brokratlardan,
edebiyatilara ve daha birok kendi alaninda uzman ve popler olan bazi meslek sahiplerine verilmesi iin
gnderilen paranin, Eklembacaklilardans Istakoz Lokantasinin sahibi ve isleticisi olan ve dn siginma
hakki ABDnin Istanbul Baskonsoloslugunca kabul edilen Patrokoz disinda, Devil isimli emekli konsolos
memuresi tarafindan da dagitilmakta oldugu CDde bulunan dokmanlardan anlasilmakta-dir.

Devilin, lkesine katigi sanilmaktadir.

CDnin birer kopyasini; zdala, zdalin ldrlmesiyle 111.Sinif Emniyet Mdr kanaliyla Istanbul
Emniyet Mdrlgne, Istanbul C.Bassavciligina, dergimiz adina sahsima veren maktul Fatmanin
arkadasi Sezerin evinin elektrik kontagindan ikan bir arizayla yanmis olmadigi, yine ayni karanlik
glerin emriyle kundaklandigi sanilmaktadir.

Sezerin can gvenliginin olmamasi nedeniyle Tanik Koruma Programina alindigi aiklandi.

CD ierisinde bulunan dokmanlarda ABD yararina sundukla-ri ve sunacaklari hizmet karsiligi para
aldigi yazili olan kisilerin, malvarliklarindaki artislarda gzetilerek sorustu-rulmalariyla, daha birok ismin
ve komplonun ortaya ikarila-bilecegi umudunu tasiyoruz.

Cesi ile Imecenin ABDye katiklarina dair kaynagi belli olmayan bir istihbarat zerine, arastirmaya
girisen dergimizin fahri muhabiri Catchistakoz bir sonu elde edemeyince, Krebe Medyasinin meshur
Washington muhabiri Effectiveistakoz ile bir grsme saglamistir.

Muhabirimizin Cesi ve Imece hakkinda ailan sorusturma ile aleyhlerindeki sylentiler hakkinda ne
dsndg sorusuna;

Cesinin lkemizden kamadigini, saglik sorunlari nedeniyle ABDye gelmek zorunda kaldigini,
Imecenin refakati olarak yaninda bulundugunu,

Cesinin; <bu iftira kampanyalarini baslatanlarin gzel Trkiyemizi baskalarina peskes ekmek isteyen
Vatan hainleri, Cumhuriyet dsmanlari, Laiklik dsmani gericiler, Komnistler, Blcler ve Kresel
terristlerden olustugunu, Krebe Medyasinin devlesmesinden, tarafsiz haberciliginden korkanla-rin isi
oldugunu, tedavisi biter bitmez geri dndgnde, lkeyi onlara dar edecegini,> belirttigini, nakletmistir.

Muhabirimizin Trkiyedeki bazi medya grevlilerine, ABD tarafindan para dagitildiginin


Genelkurmayin st dzey bir yetkilisi tarafindan dahi aiklandigi haberine karsi yorum istemesine ise;

Bu bir iddiadir. Iddia sahibi iddiasini kanitlamali Hem bana niye soruyorsunuz?... Para alani
biliyorlarsa isimlerini aiklasinlar. Bu isimlerin hibirinde krebe medyasi alisanlarindan birinin dahi adinin
gemeyecegine eminim seklinde yanit vermistir.

Evet, kendi znel dsnceleri nedeniyle ABDnin dnya politikasini benimseyen medya alisanlarinin bu
dsncelerini elestiri dzeyinde karsilarken, para veya baska ikarlar karsiliginda; kalemini, beynini,
dsncesini ve duygusunu ABDye veya baskaca glere kiralatan bir kisim medya mensuplarinin
zerindeki maskelerin ve uvallarin dsrlmesi gerekmektedir.

Basin grevinin bir kamu hizmeti oldugu dsnldgnde, bir takim glerden edindikleri ikar
karsiliginda onlarin yararina, halkin zararina bilinli yalan haber retme, insanlarin iradesini amali olarak
bir yerlere ynlendirme olgusu, hazmedilmesi olasi olmayan bir durumdur.

Yasaya, insanliga ve ahlaka aykiri yollardan elde edilen paralarin kara para, kamu hizmetini; amacina ve
niteligine aykiri, halkin zararina bireysel yarari iin kullanmanin; Grevi Ktye Kullanma oldugu, baska
devletin gizli emellerine gre, onlarin direktifiyle alismanin Ajanlik oldugu ve daha birok ynleriyle
degerlendirildiginde, bu sekilde meslegini srdren medya mensuplarina meslekten el ektirmek, kamu
hizmetinden yasakli duruma getirmek iin yetkililerin hala neyi ve neden beklediklerini, anlayabilmis
degilim

Imece, yaziyi okumaya devam edecekken, Devilin kendine seslenmesiyle gzlerini monitrden aldi.

"Habeylerde yeni bisey vay mi?"

"Yo!..."

Imece, iini ekti.

"Fatmayi, zdali yok etmenin bir yarari olmadi."

Cesi, sinirle basini evirdi

"Bu konuyu konusmustuk, ama!... En azindan el yazimi ieren bazi belgeleri yok ettim. Ellerindeki
bilgilerle bize bisey yapamazlar. Bir de hukuku olacaksin. Birka soyut iddiayla, birka e-mail bilgisiyle
ieri atabilirler mi?... Hem dostlarimiz geregini yapiyor. Ortam elverisli hale geldiginde havaalaninda
karsilanmamiz ok grkemli olacak. Merak etme!..."

"Sana gveniyorum!" dedi Imece umutla.

Makyajini yeni tamamlamis Devil araya girdi.

"Cocuklay ben CIA Trkiye sefiyle grsmeye gidiyoyum. Benim icin uykusuz kalmayin. Anahtari
aldim. Gecikiysem merak etmeyin" dedi. "Ha! Biy soyun oluysa cebimi arayin," diye ekledi.

Salondan ikmadan nce, alayci bir glmsemeyle gz kirpti.

"Yoklugumdan olabildigince yayaylaniysiniz !... Seytaniniz bol olsun"

Bu szler Cesinin asik suratinin gevsemesine neden olmustu...

Kahkahayi basti.

Imece, duymazliktan geldi.

Devilin yoklugundan yararlanarak bir ok kez beraberlik yasamislardi. Bir dahasina dayanamazdi. Hi
istemedigi bir iliskiye ses ikaramamanin var ettigi bunalimdaydi. Cesinin hayir dan anlamadigini iyi
biliyordu. Trkiyede iken, farkli semtlerde oturmanin verdigi rahatlikla haftada iki kez olan iliski, ayni
dairede kalmanin getirisiyle gnlk iki-e ikmisti.

Cesi, yanina gelerek, elini omzuna atti.

"Bosver bunlari... Stresimizi dagitalim birazcik. Mum yakalim mi?"

"Mum?..."

"Evet mum!.. Bugn bir filmde izledim. Basrol oyunculari ne de gzel mum isiginda sevisiyorlardi.
Mum isigi altinda hi sevismedigimizi dsndm"

Cesi, yaniti beklemeden yemek masasinin zerindeki samdani aldi.

Yatak odasina ynelirken, "Canim bekletme beni!" diye seslendi


Imece, burnundan soluyordu.

'Yine basliyordu!...'

Cinsel iliskide, ok irkin bir erkegi; ok gzel bir kadina tercih ederdi.

Lezbiyen iliskileri oldum olasi sevmezdi.

Ama el mahkumdu. Yatak odasina yneldi.

Cesi, klot ve sutyeni hari ne de abuk soyunmustu...

Cesi, eliyle gel isareti yapip, "Soyun ve yanima uzan!" dedi.

Heyecani sesinden bile anlasiliyordu.

glen gereklesen birlesme, yillar ncesi gereklesmisesine eskimisti sanki...

Cesi, az sonra gereklestirecekleri cinsel mcadeleyi; dokunmalari, dudaktan dudaga sevismeleri


daha simdiden yasiyor gibiydi.

Nemlenmisti orasi...

Orasinin nemlenmesini anlardi da, gzlerinin nemlenmesini anlayamazdi.

Gzleri neden nemlenirdi?...

Yoksa gzleri de malum organi gibi haz mi aliyordu.

Imece'yle gereklestirdigi her birlesmeden nce gzlerinden yas gelir, bu arada apis arasida hafiften
nemlenirdi

Soyunmakta olan Imeceyi izlemeye basladi.

Mum isigi aydinliginda, yanan bir kor parasi gibi grnd gzlerine...

Dogal kilsiz bedeni, bir miknatis gibi ekiyordu

Sarimtirak tyleri diklesti.

Iinde daha sik seri akislar hissediyordu simdi.

Birlesme esnasinda ortama uygun ses ikaran, bedensel kivrak hareketler yapan Imecede, yine de eksik
bir seylerin oldugunu hissediyordu.

rpermeyen beden...

Sisip inmeyen damarlar

Islanmayan vajina

Diklesmeyen ggs ulari

Kisilmayan gzler

Ritmini artirmayan kalp...

Egrisini ykseltmeyen bedensel sicaklik...

Internetten aldigi kt mesajlar, gazetelerden ve televizyonlardan takip ettigi kendine ynelik


elestiriler, sulamalar, tehditler, gelecek endisesi ve daha bir ok sorun umurunda degildi su an.

Su an; her seyi bir sey iin feda edebilirdi.

Bu; Imeceye simsiki sarilmak, onu sevmek ve oksamak istegiydi.

Irkildi.

'Ben neler dsnyor ve neler hissediyorum...'

Sanki bir bynn etkisindeydi.

Yanina sere serpe uzanan Imece'ye dokundu.

Sag bacagini, onun sol bacaginin zerine usulca koydu.

Sag elini de, sol ggsne...

Imece, kimildamamisti. Bacagini, hafife onun bacaklarina srtmeye basladi.

Sanki iki bacak arasinda tek yanli bir elektriksel alan olusmustu.

Imece olumlu veya olumsuz hi bir tepki vermiyordu. Gzleri kapaliydi.

Cesi ona iyice sokuldu.

Bedeninin yarisini onun bedenine gmd.

Sol ggs ularini oksamaya basladi.

Imecenin kalp vurmalarini yeterince hissedemiyordu.


Sik sik ve derinden, ses ikarmamaya gayret ederek alip verdigi soluklardan inip sisen ggsleri,
sutyeninin kopasini koparmak istercesine zorluyordu

Dogrulmadan zerinde kalanlari; sutyen ve klotunu ikardi.

Kaldigi yerden eylemlerine devam etmeye basladi.

Yzler, yzlere; bacaklar bacaklara karisti.

Her ikisinin kollari, yekdigerinin bedenini sarmaladi.

Imece, yapmacik gld. "Kudurmussun sen!"

Cesi, Imecenin zerine uzanarak kendi bedeniyle onun bedenini tamamen rtt.

Cesi'nin kalp atisi, ritmini srekli artiran bir orkestra dzenegindeydi.

Iki beden altli stlyd.

Titreyen mum alevi, iki bedeni glgeler halinde duvara yansitiyordu.

Glgeler, siyah renkteydi.

Ayrintilari tam yansitamasa da sevisen iki bedenin, iki sanal izdsm oldugu asikardi.

Iki bedenin hareketli, hararetli eylemlerinden kaynakli kesik ikan soluklar ve iniltililer ile arada
duyulan saplak benzeri sesler odada az nce varolan sessizligin dsmanlariydilar.

Imece, sesleri aik kulagiyla dinliyor, grnty ise genis aralikli gzleriyle, yan duvardaki glgelerden
izliyordu.

Glgeler; kaynagi bedenlerin yzlerini gstermiyordu

Kisa sali kisi Cesiydi. Digeri ise, kendisi olmaliydi...

Yzsz yze, yz bulmak kendi hakimiyeti alanindaydi...

Hatta Cesi disinda birinin yzn de var edebilirdi.

Bunun iin bazen altinda bazen stnde varligini hissettiren Cesi'nin yzn grmemeye gayret
gstererek, sadece onun glgelerini seyretmek yeterli olacakti.
Glgelerden uzun sali, yeniden kisa salinin zerindeydi. Salarinin her hareketi usta bir ressamin
tuval da olusturdugu estetik kalin izgiler gibi yukariya uzaniyor ve tekrar nceki halini aliyordu.

Glgeler, erotik hareketlerine daha bir hiz kazandirmislardi. Glgeler, birbirleriyle sregelen
bedensel temas ve ayrisma yenilemelerine daha az ara vermeye baslamislardi. Baslarin devinimi, arada
beliren kollar daha seri yansimalar sunuyordu

Iinde anlik olusan ve bastirmaya alistigi duygularini daha fazla frenleyememisti.

Glgeleri zevkle seyretmeye, sesleri; zelde Cesinin ikardigi dogal sesleri ruhani bir ezgiymis gibi
algilamaya baslamisti.

Yz grnmeyen kisa saliyi, sevdigi amerikan artistlerinden Sylvester Stolleneye mi, Bruce
Wills'e mi benzetseydi?...

Her ikisinden de hoslanirdi.

Oyunculuklarindan ziyade onlari; bedenlerini ve bedensel hareketlerini, izlemek iin gitmisti bir ok kez
filmlerine.

Bruce Willsin sai daha kisaydi. En iyisi ona benzetmekti

zerinde bulunan Cesi degildi

Bruce Wills'ti

Kulaga gelen sesler, glgesel figrlerin ritimlerine uyumluydu.

Glgelerin yaydigi bedensel sicakligi, kendi bedeninde hissediyordu Imece.

Bu sicakligin glgelerden mi, yoksa bedenlerinden mi kaynaklandigi ynnde ikileme dst. nk;
glgelerin bulundugu yerden bu dissal sicakligi algiliyordu.

Burnuna gelen kokuyu; karma kokuyu ayristirmaya alisti.

Iyice tanisik oldugu Cesiden kaynakli kokuyu seyreltip, ayristirarak duyusu disina atti.

Geriye kalan ve kendisine ait olmayan kokuyu noksansiz iine ekti.

Koku da, glgelerden mi geliyordu?...

Cesi'ye ve kendine ait olmayan koku, Bruce Wills'in kokusu olmaliydi

Bu ekimle beyni dolaniyor, gzleri kararak, yanlara kayiyordu.

Titreyen beden...
Sisip inen damarlar

Olabildigince diklesen ggs ulari

Vurus ritmi ykselen kalp...

Imece, bu izlem, algilama, duyumsamalarla iyiden iyiye isel ve bedensel rpertiler yasamaya
basladi.

Apis aralarindan akan salgidan; sikildiginda su damlaciklari ikaracak kadar islanmisti arsaf.

Artik iki ayri glge yoktu.

Cinsel sreci belirsiz bir gne kadar erteleyecek, oyuncularini sirt sirta yatmaya zorlayacak bir baslangica
kapi aacak son patlamanin gereklesecegi anlarda, iki glge; tek glge olmustu.

ikarilan sesler, ilerde biriktirilmis soluklarin disari ikartilmasi ynnde yorucu ugraslar verildigini ihsas
ettiriyordu.

Git gide siddetini azaltan soluk sesleri en sonunda duyulmaz oldular.

Glgeler birbirinden ayrildilar. Izledigi glgelerden Bruce Wills'e ait olani grnmez olmustu.

Grnen tek glge ise, kendi glgesiydi.

Diger glge, kendi glgesinin arkasina saklanmisti.

O glgeler grnmez dinginlik yasarlarken, kendi glgesinde negatif karanliklar yasiyordu.

Hi bitmesini istemedigi bir filmin sonlanmasina bozulan bir sinema izleyicisine ait duyguyu
yasiyordu.

Ilk kez gereklesen bu doygunlugu Bruce Willsi, Cesinin glgesinde somutlastirmakla elde etmisti.

Ama Willsin cinsel organini; somutlastirdigi glgede yaratmissa da, kendi gerek organinin iinde
hissedememisti...

Elleri, yamyas olmus apis arasinda gezinirken, kisa sali glge kendinden nce doyuma ulasmisti sanki...

Cesi'nin psikolojik baskisiyla gereklesen ve biyolojik devinimsizli-giyle sonulanan sayisini


animsayamadigi bir ok birlikteliklerinde duvara yansiyan glgelere simdiye kadar neden bakmadigina
hayiflaniyor-du.

Glgeler, belki de sadece mum isiginda olusuyordu...

Neden mum isiginda sevismeler gereklestirmemislerdi?...

Byklerin dilinde sakiz olan ve is hayatinda da siklikla kullanilan, "Madem tecavz ediliyorsun, zevk
almaya bak!" zdeyisindeki "Zevk almaya bak!" tavsiyesine rahatlikla uygun hareket etmis olacakti.

Salt mum isiginda sevismekle mi bu sonucu almisti?...

ABD'de bulunmanin katkisi olmamis miydi?...

ABD'nin Irak'i isgale hazirlandigi bir dnemde, Adana'nin Incirlik Hava ssne, askerlerin moralini
ykseltmek iin gelen Bruce Wills'le grstrmesi iin yardimcisini saatlerce beklemis sonu alamamisti...

Ama, onun lkesinde; ABD'de bulunmakla grsms kadar olmustu.

'Ah Amerika!... zgr dsncenin, zgr ryalarin, zgr glgelerin cenneti!...' diyerek i
geirdi

ok nemli gnler geiriyorlardi.

Tarihi gnlerdi

Amerikan ryasini, Amerika'da yasayarak gryordu.

Aslinda gnlk tutmaliydi.

Ileride bir gn kitaplastirmaliydi.

Hatta, Ingilizce yazmaliydi.

Daha sonra Trke evirisini gereklestirmeliydi

Amerika'da okur kitlesi bulamayacagini biliyordu.

Ama, Ingilizce basiminin skse yaratacagini ve bu nedenle, Trke tercmesinin daha ok ragbet
grecegini, ayni sekilde hareket etmis birka yazardan biliyordu.

Bati'dan zellikle Amerika'dan gelsin yeter ki

Hele Devil sayesinde birka nl Amerika'li yazara olumlu elestiri yazisi yayimlatabilirse, kitabin
baski sayisi tavan yapardi

Trk elestirmenleri ve birok okur ynelecekti kitabina ve kendisine

Acaba, Bruce Wills'le sanal olarak gereklestirdigi az nceki seks seansini yazmak uygun dser
miydi?...

Sanal olmasi itibarini zedeleyebilirdi.

Amerika'da nasil yasadigini, ne yaptigini kim nereden bilebilir di?...

Sanal demezdi. Gerek hayatta yasamis gibi anlatirdi

Hollywood'un nl bir ok oyuncusunun evresinde pervane oldugunu, onlara yz vermedigini,


Bruce Wills'in teklifini ise o bilinen duygusal aglamasina dayanamayarak, 'Bir kez olmasi kaydiyla' birlikte
olmayi kabul ettigini yazabilirdi

Belki de, bazi okurlar orgazm olurlardi.

Televizyonda sunulacak kitap sylesilerinde, o blm anlatilirken, giptayla ve hasetle bakacakti bazilari

Bilgisayardan Mesaj Geldi anlamina gelen sesli uyariyla, her ikisi de irkildi.

Cesi, dogrulma gsteriminde bulunmayinca, Imece, "Bakma mi ister misin?" diye sordu.

"Sevinirim!" dedi Cesi. "Gelirken bir bardak da su getir!..."

Imece, bilgisayarin bulundugu alisma odasina yneldi.

Isigi yakti.

Monitre yaklasti.

Ani ikan bagirtilarla sendeledi

Bagirtilar, bilgisayarin hoparlrnden geliyordu.

Sesler, tyler rperticiydi...

Kadin, erkek ve ocuk sesleri karmasiydi.

Arada gelen hayvan sesleri...

Srekli degisen ses renkleri, esitli dillerdeki canhiras feryatlar Imeceye korku salmisti.

Cesi'nin 'Neler oluyor? Bu sesler de ne?' seslenisine, 'Merak etme! Bir sey yok' diye karsilik verdi.

Aik olan e-posta kutusundan "MESAJINIZ VAR!" yaziliydi.

Ya bu dehset mzik...

Ve bu mzigin esligindeki igliklar, feryatlar!...

Hoparlrn sesini kapadi.

Mesaji tiklayarak ailmasini sagladi.

Gndericinin adi hanesinde," Fat(i)ma" yaziliydi.

Konu kisminda ise; "Hesaplasma Zamani!" yaziliydi.


Asagilara, yazi alanina indi.

'Psikolojik Savas Lejyonerlerine' baslikliydi.

Imece, Bu mesaj ne samaliyor diye dsnd.

Ek dosyasi da vardi; Kk Fat(i)manin Laneti.doc ismiyle

Cesinin sesi duyuldu. "Imece nerede kaldin?..."

"Geliyorum... Sama bir e-mail gelmis. Ona bakiyordum."

Ek dosyanin ailmasi iin tikladi.

Kapali hoparlrden ses geldi. "Ciyaaaaakkkkk!!!"

Imece geriye siradi.

Bir kazanin iine canli canli atilan istakozdan ikan seslere benzetti.

Kapali hoparlrden nasil ses geliyordu. Hoparlrn volumunu tamamiyla kapamamis miydi?...

Hoparlrden klik sesi ikincaya kadar evirdi.

Kapatmisti.

Sesler kesilmisti.

Ek dosya ailmis, grntler belirmeye baslamisti.

Grntler, monitr ekranini tamamiyla kapladi.

Genis bir ovada kk bir kiz ocugunu gryordu. 5-6 yaslarindaydi. Bir tasin zerinde oturmus basi
ne egik, siyah salarinin zlflerinden gzleri grnmyordu. evrede kimseler yoktu. Aga yoktu. Dz
ovada ufak bir tepe dahi yoktu. orak bir araziydi. Toprak kizildi. Alabildigince uzaniyordu. Gkyz
toprakla birlesmis gibi; yer ile gk ayrimi yoktu.

"Imece! Gelsene canim!"

Gzlerini alamiyordu ... Cesinin seslenmesine yanit veremedi.

Beyni, verdigi komutlari bedenine uygulatamiyordu...


"Imece!... Imeceee!!!... Neler oluyor orada... Neden ses vermiyorsun?..."

Cesi, yani basina gelmisti...

Imeceye, sesleniyordu.

Imecenin hibir tepki vermemesine sinirleniyordu.

Monitrn karsisinda, hafif egik vaziyette ylece hareketsiz kalan Imecenin, omuzlarindan tutarak sarsti.

Imecenin durusunda degisiklik olmamisti...

Gzleri, hala ekrana sabitlenmis haldeydi.

Ekrana bakti Cesi...

"Kk Fat(i)manin laneti!" baslikli bir dosya adi altinda ufak kiz ocugu-nu grd.

Hareketsiz duran bir ocuga bu kadar hipnotizma olmus gibi bakmasini ilknce anlayamamisti.

Birden Devilin, Imecesiz bir ortamda anlattiklarini animsadi.

Bu; Oydu

Harekete gemisti

Ama, bilgisayardan gelecegini beklemiyorlardi

Gzlerini kapayarak uzaklasti

Devilin uzun yillar nce kendisine hediye ettigi istakoz maketini, antasindan ikardi.

Simdi monitrn karsisindaydi.

Istakoz maketini, alninin ortasinda sabitleyerek gzlerini kk kiza dikti.

Hareketsizlik uzun srmedi.

Hoparlrden yeniden sesler gelmeye baslamisti.

Bu kez; alak dzeyde gelen inleme sesleriydi.

Kk kiz grntsnde hareketlenme basladi.

Egik basi kimildiyordu.


Imece ve Cesi, onu heyecanla izliyorlardi...

Basi egik kizin, yznn tamamiyla grlmesine ramak kalmisti...

Cesi, daha bir siki kavradi, istakoz maketini

Ikisi de ayni anda, ayni igligi atti.

"Fatma!!!..."

Kk kiza uygun bir yz degildi. Yasliydi ve Fatmanin yzn barindiri-yordu.

Hoparlrden gelen aglama sesi kesilmis, degisik dillerde sylenen,

Ben Fat(i)ma! sesleri duyulmaya baslanmisti.

"Ben Fat(i)ma!

Ene Fat(i)ma!

Ez Fat(i)ma!

I'm Fat(i)ma!

....!"

Tanitim uzun srmedi.

Monitrdeki Fatma yzl kk kiz grntsnn, gzleri nemlenmeye baslamisti.

Gzleri, git gide byd. Ekrani kapladi.

Simdi ekranda sadece bir ift gz vardi.

Gzbebeklerinin akini, hafif kirmizi bir karanlik kapladi...

Grnts olmayan silahlardan sesler duyulmaya baslamisti...

Uak sesleri...

Helikopter sesleri...
Aglayan kadin, erkek ve ocuk sesleri...

Kahkaha sesleri...

Hisirtilar...

Tecavze ugrayan insanlardan ikan sesler...

Ambulans sesleri...

Su sesleri...

Yangin alevlerinden ikan hisirtilar...

Borazan sesleri...

Tanklarin paletlerinden ikan sesler...

Gzler, klmeye basladi. Ekranda ilk andaki grnt olustu yeniden.

Fatma yzl kk kiz ocugunun gzlerinden sicim gibi yaslar akiyordu.

Ama hala basi omuzlarindan ok yukarida degildi.

Topraga bakiyordu.

Basini ani bir hareketle kaldirdi...

Akan gzyaslariyla sulanmis her iki gzn Cesi ile Imecenin gzlerine dikti.

Cesi ve Imece ile ayni anda gz temasina gemisti

Cesi ve Imece, aglayan fakat aglamaya uygun bakislarda bulunmayan bu gzlerden etkilenmislerdi.

Her ikisi de gzlerini, onun gzlerinden almak istedi.

Basaramamislardi. Bakislarini ondan alamiyorlardi.

Beyinlerinin verdigi emre gzleri uymuyordu.

Istakoz maketi bu kez ise yaramamisti.

'Bakan gzlerin sahibini bir-ka dakikada etkisi altina alir,' diyen Devil bu kez yanilmisti.

Istakoz maketinden asiri bir sicaklik geliyordu. Elinde ve alninda yanma hissediyordu. Acisindan
bagirmak istiyor, bagiramiyordu.

Istakoz maketi sivilasma ve buharlasma sonucu yok olmustu.


Istakoz maketinden bosalan elini indirmek istediginde basaramadi.

Onun grntsn yok etmek iin klavyeye uzanma istegine, elleri uymadi.

Bedenleri kendilerine ihanet ediyordu.

Ihanetin acisini ilerinde hissediyorlardi.

Ilk kez byle bir durumla karsilasiyorlardi.

Hipnotizma olmuslardi.

Garip bir ezgi alinmaya basladi.

Bati mzigi degildi. Dogu mzigi de degildi.

Ykselen ve alalan, derinden gelen, enstrmantal garip bir mzik parasiydi...

Kulaklarina vurus yapan ezgi ile Fatma yzl kizin gzlerinden akan gzyaslari iradeleri disi
kendilerini etkilemeye baslamisti.

Her ikisinin gzleri nedensiz nemlenmeye baslamisti.

Gzyaslari akmak istiyordu.

Onlar ise akitmamak iin zel aba harciyorlardi.

Daha fazla direnemediler...

Birer damla gzyasi szld...

Her ikisinin de gzleri alabildigince ailmis, kipirdamadan hareketsiz haldeyken, gzyaslari akiyordu

Gzlerinden akan yaslar burunlarinin kenarlarindan, dudaklarinin kenarina, oradan enelerine ve klavyeye
szlyordu.

Fatma yzl kizin gzleri buz etkisi yaratmisti.

Imece ve Cesi, zerlerinde derin bir sogukluk hissediyorlardi.

Ayak parmaklarina kadar buz gibi rperirken, sakaklarina ter hcum etmeye baslamisti.

Dehseti ve soku hissediyorlardi.

Dehset ve Sok dalgalari hcrelerine kadar inmisti.

Tiril tiril titremeye baslamislardi...

Titremeden kaynakli salinislarla arada iplak bedenleri birbirlerine hafiften vuruslar yapiyordu.
"Tanrim! Bu ne?..." diye dsnd.

Dsncelerini disariya veremiyorlardi.

Ilk kez konusmak istediklerinde, konusamiyorlardi.

Bu gece bir ilki yasiyorlardi.

Degisikliklerden haz duyan Cesi, ilk kez bir ilke bu kadar nefret duyuyordu.

Mzik sesi kesildi...

Sessizlik hakim oldu...

Derin sessizlik alisma odasinin geici haliydi.

Sagir kulaklari dahi patlatacak bir ses, az nce kapatilmis hoparlrden geldi.

"Mazlumlarin gzyaslari, zalimlerin gzyaslari olacaktir!"

Bagirdilar...

"Imdaaattt!!!... Yok mu kurtaracak?!!!..."

Onlardan ikan bu bagirtiyi yekdigeri dahi duymamisti...

Gzyaslarinin akmasi agriliydi...

Yanma hissi uyandiriyordu...

Gzyaslarinin her damlasi, sanki asit etkisi yaratiyordu; akan kanalda ve szldg yerlerde...

Fatma yzl grntde ise aglama vakurdu. Yz ve beden aglamayla uyumlu degildi. Bir merhameti,
acindirmayi, yenilmisligi, aresizligi agristiran aglamalardan degildi.

Sanki onlarin gzyaslarini akitmak iin yaptigi illzyonist bir eylemdi.

Cesi ile Imecenin gzyaslari bitmez tkenmez bir kaynaktan akan pinarlar gibiydi.

Bu kadar gzyasinin bir insandan ikmasi doga disiydi.


Bedenin, gzyaslarina ayirdigi su haznesi bitmis, beden hcrelerin-deki sivilar gelmeye baslamisti...

Susuzlugu ve aligi hissediyorlardi.

Agizlari bogazlari kurumus, midelerinde kuru bir aci hissediyorlardi.

Gelen gzyaslarinin rengi de degismisti.

Hafif kan rengindeki gzyaslari, bu kez iltihapli ve sidik sarisi bir renge dnsmst.

Vcudun te ikisinden fazla oranda olan sivi tkenmek zereydi

Bedenlerinde nem kalmamisti... Kan dahil sivilarinin tmn yitirmislerdi.

Ciltleri kurumus, yer yer kararmaya baslamisti...

zerlerinde hos olmayan bir hafiflik hissediyorlardi. Vcut agirliklari dsmst.

Dillerini agiz boslugunda oynatamiyorlardi.

Soluk alip vermede de iyice zorlanmaya baslamislardi.

Gzyaslari dus etkisi yaratmis bedenlerinin n yz, ayaklarina kadar degisik renkte sivilarla islanmisti.

Her ikisi de can ekisiyordu.

ok srmedi

Iki beden; artik iki l ruh tasiyicisiydi...

Yere yikilmak durumundaydilar...

Ama onlari engelleyen bir sey vardi....

Devilin igligini duyamadilar...

"Burada neler oluyoy?... Cesiiii!!!... Imeceee!..."

Devilin, onlara dokunmasiyla yere dsmeleri bir oldu.

Sirasiyla her ikisinin sah damarlarini kontrol etti. lmslerdi...

Monitrdeki Fatma yzl kiz grnts olanlari aikliyordu...

Avazi iktigi kadar bagirdi.


"Bedenini onlar kaldiymisti! Ruhunu da ben yok edecegim!"

Sinirli, panik, nefret ve fkeyi barindiran bir kadin nasil soyunursa yle soyundu.

Ailmayan elbisesinin fermuarini yirtti...

Cesi ile Imecenin kuru cesetlerini yerde srkleyerek bilgisayar masasindan uzaklastirdi.

Yer amisti kendine

Simdi iriliplak monitr ekraninin karsisindaydi.

Gzlerini, Fatma yzl kk kiza evirdi.

"Ruhunun enerji kaynagi katigim olacak!" diye haykirdi.

Fatma yzl kk kizin akan gzyaslari durulmustu.

Oturmakta oldugu tastan usulca ayaga kalkti.

Gzlerinde nefret ve fke okunuyordu.

Gzleri olabildigince genislemis ve Devile sabitlenmisti.

Devil, yeniden bagirdi.

"Basina uval geirdigimde o gzlerin beni degil karanligi seyredecek!"

Fatma yzl kk kiz, "Klelerinin akibetine ugrayacaksin pis Iblis!!!" diye karsilik verdi.

"Iblis mi?... Biliyorsun 'Sevil' oldum!"

" 'D' yerine 'S' harfi kullanimiyla, <Seytan> insan olamaz! Geldigin yere gnderecegim... Cehennem seni
ok beklemeyecek!"

Fatma yzl kk kizdan ikan sesler, ton ve ierik olarak yetiskin bir insandan ikabilecek renkteydi.

Devil, isaret parmaginin ularinin birini sag, digerini sol sakagina koydu.

Gzlerini kk kiza sabitlemis halde bir sre bekledi.

Bir seyler mirildanarak, transa geiyordu.


Agzindan ikan ufak, sariya alan isik kmesi monitr ekranina ulasti.

Ekrandan ieriye, grnt alanina szlmekte zorlanmadi.

Isik kmesi, kk kizin evresinde dnmeye basladi.

Devilin bedeni ise monitr karsisinda ve hala durusunu bozmamisti.

Kk kiz degisime ugruyordu.

Bedeni byyordu.

Bedeni bydke, byyen bedenine uyar biimde kk elbisesi de byyor, dolayisiyla yirtilma
olmuyordu...

Belirli bir seviyeye kadar byyen beden; Fatmanin lmeden nceki yapisiydi

zerindeki elbiseler ise sekil ve desen degistiriyordu.

Kh Irakli Fatima, kh Trkiyeli Fatmanin kiyafet biimlerine dnsyordu...

evresinde dnen Devilden kaynakli isik kmesi bymeye baslamisti.

Yogunlasarak byyordu.

Havada dnen isik yerle temas ettiginde, dev bir istakoz grnts halini almisti.

Byk istakoz ile Fat(i)ma karsi karsiya gelmis ve az sonra lmne kavga edecek Roma Savas
Arenasindaki iki gladyatr gibi birbirlerini szyorlardi.

Istakozun konusmasi derinden gelen, kulagi tirmalayan tiz bir sesti.

"Benim icin zevkli olacak...."

Ilk hamleyi yapti. Kiskalarindan biri Fat(i)manin bileklerinden birini kesti.

Kaniyordu

Saskinliktan yararlanmaliydi...

Ikinci hamlesiyle diger bilegi kesti...


Devil, bu kadar kolay olabilecegini sanmiyordu. nc hamleyi zevkini ikara ikara yapmaliydi.
Sogumaliydi. Cesi ile Imecenin intikamini zevkli almaliydi. Kendine biat etmis iki insanin gvenligini
saglayamamadan kaynakli hirinligini yavas yavas yok etmeliydi.

Tatmin olmaliydi

Amerikanin en gvenli blgesinde ve evinde bulunan konuklarinin ldrlmelerinden olusan onur


zedelenmesini tamir etmeliydi.

'Er Ryan' gibi alt dzey bir eri kurtarmak iin birok maliyeti ve insan kaybini gz nne alarak
Normandiya'ya ikan bir ulusun torunu olarak, lke onurunu kurtarmaliydi...

Onlarda Birer Er Ryandi... Onlarda birer Er Jessica ydi...

Irak'a konuslanan ve lkelerine komsu olan ABD gc nedeniyle, kendilerini daha da gvende ve
emniyette hissederek hareket eden ve degerli hizmetler reten Cesi ile Imece, gvendikleri ulusun sinirlari
ierisinde ldrlmslerdi...

Fat(i)manin kiska darbesinden olusan acidan yz kirismisti.

Her iki bilegini, topraga srerek nceki haline getirdi.

'Byle olmayacak,' diye dsnd.

Karsisinda ruhunu ldrmeye abalayan dsman; Istakozdu...

Istakoz'un en byk dsmani biimine yani, 'Ahtapot'a dnsmeliydi

Degismeliydi. Ahtapotlasmaliydi...

Fat(i)ma kararini uygulamaya soktu. Sekil degistiriyordu.

Devil, Ahtapotun, ne tehlikeli bir yaratik oldugunu biliyordu.

'Karar vermede acele etmeliyim,' diye dsnd.

Fat(i)ma, ona dsnme payi verecek kadar bosluk tanimayabilirdi

Fat(i)ma sekiz kollu bir ahtapot haline abucak dnsmst.

Ahtapot, gvdesi ve kollariyla kimil kimildi.

Hareketsiz kalan tek organi; gzleriydi.

Sabitlemis, istakoza bakiyordu...


Boyutuna gre olanca iri iki gznn aklari kirmiziydi.

Ahtapot, bir sivi iinde kayiyormusasina kollarini oynatiyor, basini

salliyordu.

Agzini araladi. Sinirli, kizgin animasyon rnegi gibiydi...

Agzi gitgide ailiyordu. Sonu gelmeyecek bir ailmaydi sanki...

Kollarindan biri, istakoza dogru atakta bulundu.

Istakoz, kiskalariyla kolu koparmak iin uzandi.

Ahtapot'un kolu, her iki tarafi keskin biak etkisi yaratmisti.

Uzanan kiskaci gvdesinden ayirdi.

Istakoz'un kulak tirmalayici sesi aciliydi.

Monitrn karsisinda bulunan Devilin gerek bedenindeki kollarindan biri de kopmustu.

Yere dsen sag kolu, son yasam belirtilerini sunuyordu.

Ahtapot konusmaya basladi. Alayci bir slup kullaniyordu.

"Bu vurus; Amerikalilardan Savasa Hayir! diyenlerde dahil tm dnya insanlari adinaydi."

Ahtapot bir baska kolunu kaldirdi, yumusaka.

Yukari kalktika sertlesiyordu.

"Bu; Saddam iktidari dahil, tm Ortadogu da kendi yarariniza halkin zararina tayin ettirdiginiz
diktatrlerin zulm altinda inleyen insanlarin adina olacaktir!"

Ikinci kol darbesi de, istakozun diger kiskacini gvdesinden, Devilin ise sol kolunu yerinden etmeye
yetmisti.

"Yeter!... Yeter!... Pes ediyorum!" diye bagiriyordu Istakoz, monitr disinda ise Devil...

Ahtapot boguk konusuyordu.

"Mazlum insanlarin seslerini duyuyor musun?... Duyamazsin!... Ben duyuyorum. 'Yetmez!' diyorlar...
'Iblisin tvbesi kabul olmaz!' diyorlar... 'Iblisin szne gvenilmez!' diyorlar. Daha bir sr sey
sylyorlar... Zamanim daraliyor... Senle zamanimi bosa harcayamam"
Baska bir kolunu kaldirdi Ahtapot bu kez...

Tm kollar kendi zerlerine dsen grevlerini sirasiyla yerine getiriyorlardi.

Aniden bir sey oldu.

Istakoz, doguruyordu.

50 tane istakoz dogurmustu ayni anda...

Sert topraga ve birbiri arkasina tutunarak, dairesel bir biimde ilerliyorlardi Ahtapot'a karsi...

Ahtapot'un tm kollariyla hcumunda, siralarini bozdular...

Dagildilar...

Saldirinin gemesiyle yeniden birbirlerine yaklastilar.

Bu kez kare biiminde ve yine birbirlerine tutunarak dizildiler.

Ikinci saldiriyla, siralarini yeniden bozdular.

Bu kez yildiz biiminde siralandilar

Ahtapot, onlarla ugrasmaktan sikilmisti...

Byk istakozu yok etmenin onlari yok etmeyi de saglayacagini biliyordu.

"Diktatrlk kurup gerektiginde sekteye ugratmada, istedigini getirip, istedigini yerinden etmede
kullandigin en nemli gcn olan; Amerika disindaki Amerikanca demokrasinin dalkavuklugunu yapan,
toplumu psikolojik ynlendirmeyle saflariniza katmaya alisan bir kisim satilmis, kiralanmis bazi medya
mensuplari kanaliyla, beyinlerini darmadagin ettigin insanlar adina..."

Ahtapot anlatiyi yeterli bulmamisti.

Sloganlastirmak istedi.

"Senin sahsinda, tm satin aldiginiz, kiraladiginiz Psikolojik, Byc erlerin bedenine ve ruhuna...

Mazlumlarin laneti adina!...

Senin Ahlaksizca tekliflerini ahlaksizca savunanlara...

Senin yararina uygun ortam hazirlayanlara!...

zelde Afrikadaki ve diger lkelerdeki smryle a kalan insanlar adina...


Yoktan dsman var etmene, var ettigin dsmaninla savasma bahanesiyle dnyayi kresel bir cehenneme
dnstrme taktigine..."

Devil, uzun konusma boslugundan yararlanarak, yilan biimine, yani; asil grntsne dnsmeye
abaliyordu...

Yilanlasacak!... cakcakcak!!!...

Gz temasina geecek!... cekcekcek!!!...

Gzleriyle Ahtapot'u byleyecekti!!!... cekticekticekti!!!

B-Y-LE-YE-BI-LE-CEK miydi?...

Ahtapot, farkina varmakta gecikmedi.

Kollarinin tmyle, Istakozun bedenini, hibir aiklik birakmayacak sekilde sardi.

Yilanlasamayan Istakozun ikardigi sesler ile monitr karsisinda sabit duran Devilin ikardigi
sesler, villanin bahesinden caddeye kadar ulasmisti...

pleri karistiran sarhos bir amerikan vatandasi, "Alemin keyfi yerinde!" cmlesini kendi dilinde syledi.

Ahtapot, kollari kanaliyla Istakozun iligini emiyordu.

Kuyrugundakini... Gvdesindekini...

Emme isi; emilecek bir sey kalmayincaya kadar srd.

Istakoz, ii bosaltilmis ve bir kabuk kalmisti.

Deniz rnleri aksesuari bulundurma hobisine sahip olan insanlara yarar bir hale getirilmisti.

Byk istakoz, sert kabuklu ama ii bos bir bcekti artik...

Dogurdugu elli tane istakoz da ayni akibete kendiliginden ugramis-ti...

Ahtapot, degisime ugramaya basladi.

Bu kez ters ynde ve asil grnts olan; 'Fat(i)ma yzl kk kiz' grntsne dogru bir degisimdi.

Fat(i)ma Yzl Kk Kiz, byk istakozu ve 50 tane yavrusunu topraktan yapilma ve zerinde C
plani yazili uvallara doldurarak monitrden disariya atti...

uval, Devil ile Imece ve Cesi'nin bir resim grntsne benzer cesetleri-nin ayak ularina dst...

Karsi caddede, isigi aik bir dairede bulunanlar bu diyalog ve mcadeleden ikan seslerin hibirini
duymamislardi...

Fasilasiz, kesintisiz 50 yildir evlilik birliktelikleri sren bir kari kocanin ve onlarin grltlerine kulak
misafiri olan kirk yasindaki ocuklarinin duymamasi gayet dogaldi.

Kari-Kocanin banyoda srdrdkleri tartisma yksek perdedendi

Sampuan ve kalip sabun imalat atlyesi olan koca, kus kaldiran haplarindan yeteri kadar almis,
karisinin bundan sonraki iliskilerinde, -bu gecede dahil- kendi imalati olan ve hatta patent hakkini dahi
aldigi,

Global&Servant _Democracy

isimli bir sampuanla yikanmasina zorluyordu.

81 yasindaki kadin, inatla karsi koymaya alisiyordu.

Inadi, yikanmaktan nefret etmesinden kaynaklanmiyordu.

Hi zevk almadigi, istemedigi halde, evin varolan dzeninin bozulmamasi, tek ocuklarinin huzursuz
olmamasi iin ses ikarmadigi ve sik sik gereklesen, yine kocasi tarafindan az sonra gereklestirilecek
olan bir anlamda 'tecavz' eylemine karsi duydugu tepkiden de kaynaklanmiyordu.

Iyi kt kocasiydi. Evin gereksinimlerini karsiliyordu. Ses ikarmak olmazdi

Peki, inadi ve karsi koymasi nedendi?...

Ne diye laf uzatiliyor, ayrintilar veriliyordu?...

Yasli derisi, elli yildir kullandigi ve yine kocasinin imalati olan Spaced&Small_Democracy isimli
sampuana alismisti.

Yeni bir sampuan alerji yapabilirdi

Hem sampuana ne gerek vardi Istedigi anda gicirtili karyolanin zerine iriliplak uzanmaya hazir degil
miydi?...

ok tartismalardi Sampuansiz yapamam demisti hep

Yalan sylyordu Yakalamisti bir kez bu yalanini


Komsulardan dul bir kadinla sregelen iliskisini grendikten sonra yakalamisti yalanini

Kiyameti koparmisti

Kiyameti koparmasinin aldatilmakla ilgisi yoktu

Dul kadini sorgulamisti

Kocasinin, iliski ncesi, yine kendi imalati olan NonDemocracy adli kalip sabunu srekli yikanmada
kullanmasini dul kadina dikte ettigini ve uygulattigini grenmisti.

Sampuansizda iliskiye girebildigini, kendine srekli bu ynde yalan attigini bagirarak sylediginde, kocasi
Sakin ol, karicigim! demisti. Onun bedeni ok yagli Ancak o sabunla zlebiliyor Seninki yle
mi?... Senin bedenini ancak sampuan kivaminda tutabiliyor demisti.

Kim bilir belki de kocasi dogruyu sylyordu.

Her bedenin farkli deri yapisi vardi.

Kendi bedeninden hoslanmasi ve iliskiye girebilmesi iin tavsiye ettigi sampuani kullanmayi simdiye kadar
srdrmst.

Ya yeni sampuani kullanmasi israrina ne demeliydi.

Yok efendim. Yeni sampuan prsms bedenimi daha diri tutarmis!...

Hem yatirimci hem de bir gazetenin ekonomi sayfasinda kse yazarligi yapan Pimper isimli oglunun sesini
duydu. Banyo kapisinin hemen arkasindan geliyordu.

"Bu grlt ne anne!..." diye bagirdi.

Kadin, ses verdi.

"Oglum, baban rahat durmuyor... Benden ne istiyor?..."

"Ne istiyorsun annemden baba?..."

"Oglum anlarsin iste!... Istedigim gibi vermiyor..."

Ogul hiddetlendi. Komsularinin dahi duyabilecegi bir ses yksekliginde bagirdi.

"Anne utanmiyor musun?... 50 yillik birlikteliginiz oldu... Arani babamla neye bozuyorsun?... Ver
gitsin... Seker misin eriyesin!... 50 yildir verdin de bir sey mi oldu ?..."
Ogul kendi aisindan hakliydi. Annesi; babasini rahatlatmazsa, babasindan dolayli veya dogrudan aldigi
maddi ikarlardan olabilirdi...

Bu tr olumsuz durumlarin vukuu ertesinde Babasindan destek istediginde, 'annen bana versin, ben de
sana vereyim' tmcesini yine diyecekti, emindi.

O evde olanlar o evde kalmaliydi Gzetlemek ayipti Hele nakletmek mahremiyeti ihlaldi

Devil'in evinde gereklesen olaylari ise bir kismiyla dnya alem duyacakti.

Ertesi gnk yazili ve grsel basinda suyu ekilmis, i organlari bitirilmis, sadece kuru bir deri
kalmis bedeninin ekilmis fotograflari ve grntleri, 'ocuklar etkilenmesin, basin etigine aykiri
olmasin,' kurallarindan dolayi puslandirilmis grntler halinde sayfa sayfa boy boy gsterilecekti...

Eylem, su olarak vasiflandirilacakti. Su; failsiz olmazdi Faili mehul su kavrami Trkiye'de yaygindi.
Burasi Amerika'ydi. Faili mehul su kavrami ancak, gerektiginde istisna olabilirdi.

Amerikan yetkilileri bu istisnaya yer vermeyeceklerdi. Ulusal Gvenlik Anlayisi bu kez byle emretmisti.
Islerine de gelecekti

Fail bulmak zor is degildi

Iinde bulundurduklari ajanlarinca, 'Bulundugumuz rgtn isi degil!' istihbaratina ragmen, Islamci ya da
Marksist (Yesil ya da Kizil) terristlerin isi denebilirdi.

El Kaide rgt denebilirdi...

Saddamin eski askerleri denebilirdi

ABD Derin Devleti, yararlarina en uygun olan bir karari alip bildirecekti

Terrizmin ktlkleri tartisilacakti yine...

Terrn kaynagi, basi ve erleri gizlenerek...

Fat(i)ma ise bunlarin hi birine kulak asmayacakti...

Psiko-Bysel Savas Lejyon Erlerine ynelik av mevsimi devam ediyordu.

Hedefte Amerikanin asli ynetimini elinde bulunduran ve resmi ynetimlerle srekli maskelenen ABD
Derin Devletinin hizmetinde alismakta devam eden baska zalimler vardi

zerlerinde ki Istakoz Bysn bozarak, mahpus olan gzyaslarini akitarak, Devil'lerinden


kurtulup zgrlesenleri hari kilacak,

Digerlerinden ise, zorla akittiracagi gzyaslari kanaliyla Devil'lerini benliklerinden, bedenlerinden


atmalarini saglayacakti.

Insan kiligina girmis Devil'leri ise;


Cansiz Seytan biriktiren koleksiyonculara yarayacak hale getirecekti.

Bilgisayar hoparlrnden bir ses geldi.

Mekanik ve metalik bir sesti.

Alminyum tencereye, kapagiyla vurmaktan ikan mekanik metalik bir ses tonuna benziyordu.

Sanki aiklamalari dinlememis veya tatmin olmamis birinden geliyordu

'Fiziksel ve Beyinsel Tecavz Merkezli karanligin sicak ve psikolojik dehset&sok saldirilarina maruz
korunmasiz insanligin ve insanlarin gzlerinden szlen her yas damlasinin yansitmakta oldugu karartilmis
dnyalari kim(ler) aydinlatacak?..

Karanliga ynelik nefret ve fkesini kim(ler) dindirecek?...

Masumlarin, mazlumlarin, magdurlarin ve mehul mezarlarinda mahseri bekleyen maktullerin gzyaslari;


sevin gzyaslarina dnstrlebilecek mi?...

Yani;

Istakoz Bys Bozulabilecek mi?...

You might also like