You are on page 1of 281

IPLAK MAYMUN

Desmond Morris
ngilizceden eviren: Nuran Yavuz

zgn Ad: The Naked Ape


1985, nklap Kitabevi
ISBN: 978-975-10-2850-1
Desmond Morris
1928 ylnda Wiltshire'da dnyaya gelmitir. Birmingham
niversitesinde zooloji renimi grdkten sonra, Oxford niversites-
inde doktora yapmtr. 1959 ylnda Londra Hayvanat Bahesi
mdr olarak almaya balayan Morris, bu grevini sekiz yl
srdrmtr. Pek ok dile evrilen ve tm dnyada milyonlarca satan
plak Maymun adl kitabn bitirinceye dek birok kitap ve bilimsel
almaya imza atmtr. Desmond Morris, insan ve hayvan davran
modellerini inceleyen birok televizyon program ve filmin yapm-
cln stlenmitir. Ayn zamanda son derece baarl bir sanat olan
Morris'in almalarnda srrealizm akmnn etkileri grlr. lk
kiisel sergisini 1948'de aan Desmond Morris, daha sonra 1957'de
Londra'daki ada Sanatlar Enstits'nde empanze Congo'nun da
dahil olduu bir grup empanzenin resim ve izim almalarnn
kratrln yapmtr.

Nuran Yavuz
1944'te stanbul'da dnyaya gelmitir. Arnavutky Amerikan Kz
Koleji'nden mezun olduktan sonra, ABD'de Fairleigh Dickinson
niversitesinde sosyoloji eitimi alm, Boazii niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits'nde eitimini tamamlamtr. 1972-1983 yllar
arasnda Sander Yaynlarn ynetmitir. 1992- 2006 yllar arasnda
Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi ehircilik Blm'nde sosy-
oloji ve antropoloji dersleri vermitir. ngilizceden evirdii yirmiye
yakn kitap arasnda Jn Trkler (E.E. Ramsuar), Sevgiliye Mektuplar
(Rosa Luxemburg), Kamyonet (Per Wahioo), Artemio Cruz'un lm
(Carlos Fuentes), Desmond Morris'in lemesi plak Maymun,
4/281

nsanat Bahesi, Sevmek Dokunmaktr, Tristram Shandy (Laurence


Sterne) ile slam Sanatnn Oluumu (Oleg Grabar) ve ttihat ve
Terakki (Feroz Ahmad) saylabilir.
TEEKKR

BU KTABIN ok kii tarafndan, rahatlkla okunmasn is-


tedim. Bu yzden metin arasnda, boyuna kaynak gstererek yaznn
akn kesmekten kandm. Oysa, kitabm hazrlarken birok orijin-
al rapor ve yayndan yararlanmtm, ki bunlarn yazarlarna,
deerli yardmlarndan dolay teekkr etmeden gemeyi doru bul-
muyorum. Onun iin kitabn sonuna, her blmde ele aldm konu-
lara gre kendilerinden yararlandm belli bal yazarlarn adlarn
ekledim. Bu ekin arkasna da daha ayrntl bilgi verecek bir bib-
liyografya koydum.
Bu arada, tartma, yazma ya da baka bir yolla dorudan ya
da dolayl olarak bana yardmlar dokunan saysz dost ve
meslektaa da teekkr etmek isterim. zellikle aada ad geen-
lere: Dr. Anthony Ambrose, Mr. David Attenboro-ugh, Dr. David
Blest, Dr. N G. Blurton Jones, Dr. John Bovolby, Dr. Hilda Bruce, Dr.
Richard Coss, Dr. Richard Davenport, Dr. Alistair Fraser, Profesr
J.H. Fremlin, Profesr Robin Fox, Barones Jane van Lawick-Goodell,
Dr. Fae Hail, Profesr Sir Alister Hardy, Profesr Harry Harlow,
Mrs. Mary Haynes, Dr. Jan van Hooff, Sir Julian Huxley, Miss Devra
Kleiman, Dr. Paul Leyhausen, Dr. Levis Lipsitt, Mrs. Caroline
6/281

Loizos, Profesr Konrad Lorenz, Dr. Malcolm Lyall Watson, Dr. Gil-
bert Manley, Dr. Isaac Marks, Mr. Tom Mascher, Dr. L. Harrison
Matthews, Mrs. Ramona Morris, Dr John Napier, Mrs. Caroline
Nicolson, Dr. Kenneth Oakley, Dr. Frances Reynolds, Dr. Vemon
Reynolds, Sayn Miriam Rothschild, Mrs. Claire Russell, Dr. W.M. S.
Russell, Dr. George Schaller Dr. John Sparks, Dr. Lional Tiger, Pro-
fesr Niko Tinbergen, Mr. Ronald Webster, Dr. Wolf-gang Wickler ve
Profesr John Yudkin.
unu da hemen ekleyeyim ki bir kimsenin bu listede ad bulun-
mas, kitapta ileri srdm fikirlerin tmn benimle paylat
anlamna gelmemelidir.
GR

BUGN dnyada yaayan yz seksen maymun ve goril tr


vardr ki, bunlardan yz seksen ikisinin vcudu, klla kapldr. Tek
istisna, kendisine Homo Sapiens adn vermi olan plak bir may-
mundur. Parlak bir baarya ulam olan bu tr, zamannn byk bir
blmn davranlarnn soylu nedenlerini incelemekle ve en az o
kadar bir zamann da (inatla) temel nedenlerini grmezlikten gel-
mekle geirir. plak maymun, primatlar arasnda en byk beyne
sahip olmakla vnr, ama en byk cinsel organa da sahip olduunu
gizlemeye alr ve bu erefi, gl goril hazretlerine brakmay tercih
eder. Yalan. plak maymun, ses olanaklarn son haddine kadar kul-
lanan, byk bir aratrma duyusuna sahip, kalabalk bir toplum
iinde yaayan bir maymundur: Bu maymunun davranlarnn
temelindeki nedenleri incelemenin zaman gelmitir artk.
Ben bir hayvan bilginiyim. plak maymun da bir hayvandan
baka bir ey deildir. u halde, onun zerine bir eyler yazmaya
kendimde hak gryor ve plak maymunun tutumlarndan bazs
hayli karmak ve etkileyici imi diye, bu konuda daha fazla susmay
kabul etmiyorum. Dayanam da u: Homo Sapiens, bilgisini ne kadar
oaltm olursa olsun yine de plak maymun olarak kalm;
8/281

davranlarn ne kadar soylu nedenlere dayarsa dayasn, yine de ilk


bataki o pek soylu olmayan gdlerden vazgememitir. Bundan
biraz utan duyduunu biliyoruz, ama bataki igdlerinin milyon-
larca yldan beri onu etkilediini, yenilerinin ise sadece birka bin
yllk bir gemie dayandn unutmamalyz. Bu yzden, btn
geliimi boyunca biriktirmi olduu genetik miras bir omuz silkmekle
srtndan atabilmesi kolay deildir. Bu gerei kafasna iyice yerletire-
bildii anda plak maymun belki daha rahatlayacak, daha eksiksiz bir
hayvan olacaktr. Bir hayvan bilgininin ona yapabilecei en byk
yardm da budur belki.
plak maymunun davranlarn konu edinen incelemelerin en
alas yn, ounlukla gze apak grnen eyleri atlayp gemi
olmalardr. lk antropologlar, doal yapmzn gerek kklerini ortaya
karabilmek iin dnyann drt bucana seirtmilerdi. Oysa, bu
uzak kltr kaynaklar hemen hemen snm durumdadr. Bilginler,
gezilerinden bu kabilelerin sevime grenekleri, garip akrabalk sis-
temleri ve esrarl ayinleri zerine artc gzlemler edinerek dn-
mler ve bu malzemeyi sanki btn insan trnn davranlarn
aklamak yolunda, byk bir nem tayormu gibi kullanmaya kalk-
mlardr. Bu aratrclarn almalarnn ok ilgin olduuna
phemiz yok ve muhakkak ki, bir plak maymun topluluunun
kltrel bir kmaza srklenmesi sonucu neler olabilecei konusunda
edindiimiz btn deerli bilgileri onlara borluyuz. Bu almalar,
davran biimlerimizin topyekn toplumsal kntye yol amak-
szn, normalden ne kadar saptrlabileceini ortaya karmtr. Ama,
bunlar tipik bir plak maymunun tipik davranlar zerinde bize
9/281

hibir ey retmi deiller. Bu sonuca ulamann tek yolu, stn


kltrlerin ounluunu temsil eden gelimi rneklerin dav-
ranlarn gzlemektir. Biyolojik adan benimsenebilecek tek doru
yol da budur zaten. Eski okul antropologlar, ilkel bir teknolojiye sahip
bu kabile topluluklarnn, ileri uygarlklara oranla konuya daha yakn
olduunu ileri sreceklerdir. Ben de onlarn bu dncesine kar di-
yeceim ki, bugn yaamakta olan bu gibi topluluklar, ilkel deil, sa-
dece aptallam gruplardr. Gerek ilkel kabileler, binlerce yl var ki,
silinip gitmitir. plak maymun tr, byk bir aratrclk niteliine
sahiptir. Dolaysyla, gelimeyi baaramam bir toplum, bir anlamda
hayrsz km saylabilir. Onu byle dizginleyen bir ey olmu de-
mek ki; trn, evresini aratrmak ynndeki doal eilimini engel-
leyen bir ey. lk antropologlarn bu kabileler zerindeki almalar
belki de, sadece grubun kendine zg geliimi iinde snrlanp
kalmtr. Onun iin bu bilgileri trmzn davrannn genel iz-
gisine temel olarak almak tehlikeli olabilir.
Psikiyatrlarla psikanalizcilere gelince, onlar bu kadar uzaa git-
memi ve incelemelerini esas daldan aldklar rnekler zerinde
younlatrmlardr. Ne var ki, balangtaki incelemelerin byk bir
blm, antropologlarn dt yanl kadar olmasa bile, yine de
pein yarglarla snrlandrlmtr. Ruhbilimcilerin almalarna konu
olanlar, genellikle ya bir anormallii ya da bir eksik yan olan
kiilerdir.
Salkl, baarl, dolaysyla tipik bireyler olsalard, psikiyatrlarn
yardmna muhta olmazlar ve psikiyatri bilimine bir katkda bulun-
mazlard. Bu bilginler bize, davranlarmzn ana izgisinin nasl
10/281

bozulabilecei konusunda ok nemli toplu bir bak getirmilerdir.


Ancak trmz bir btn olarak ele alp da biyolojik niteliini
tartmaya kalktmz zaman, sadece antropologlarla psikiyatrlarn ilk
bulgularna dayanmann yersiz olaca kansndaym.
Bu kitapta uygulamay tasarladm yntem, ana kaynaa
dayanmaktadr.
1- Gemiimiz zerinde paleontologlarn bize saladklar bilgiler
ki, bunlar, uzak atalarmzn fosillerinin ve daha baka kalntlarnn
incelenmesinden elde edilmitir.
2- Hayvanlarn davranlarn kyaslamal olarak inceleyen bil-
ginlerin (paleontologlarn), zellikle en yakn akrabamz olan maymun
ve goriller zerine topladklar bilgiler.
3- plak maymun trnn en gelimi yeleri zerinde
kolaylkla yaplabilecek gzlemlerin salad bilgiler ki bunlar da
temel davranlarmzn ana izgisini belirleyecek niteliktedir.
Giritiimiz aba, ok byk olduu iin bunu elimden geldii
kadar sadeletirmek zorundaym. zellikle, yaaymzn baka trler-
inde de birer karl olan grnleri zerinde duracam: Yani, be-
slenme, temizlik, uyku, dvme, iftleme ve ocuk bakm gibi konu-
lar zerinde. plak maymun, bu temel sorunlarla kar karya kald
vakit, tepkileri ne olur? Bu tepkiler dier maymunlarnkiyle nasl ky-
aslanabilir? Hangi noktada onlardan ayrlmakta ve bu zellikleri,
trne zg verimsel geliimle nasl badamaktadr?
Bu sorunlar tartma konusu yaparken, birtakm kimselerle
atmaya gireceimi de bilmiyor deilim. Bazlar, kendilerinin
hayvan yann ne bilmek, ne de grmek isteyeceklerdir. Bunlar,
11/281

trmzn niteliklerinden, kaba saba bir biimde, "hayvan"ca sz et-


memi, insanla kar kltc bir tutum olarak niteleyecekler.
Bazlar da bir "hayvanc"nn kendi alanlarn inemeye kalk-
masndan pek holanmayacaklar. Ama ben, sorunu bu ekilde ele al-
mann ok yararl olduuna inanyor ve uyguladm yntemin, pek
mkemmel olmasa bile, olaanst bir durum gsteren plak may-
mun trnn karmak nitelii zerine yeni ve (baz bakmlardan)
beklenmedik bir k tutacan sanyorum.
BRNC BLM
-
KKLER
HAYVANAT bahesinde bir kafes, zerinde yle bir yaz: "Bu
hayvan, bilim iin yenidir." Kafesin iinde kk bir sincap var. Ayak-
lar siyah renkte bir sincap; Afrika'dan gelme. imdiye kadar bu ktada
kara ayakl bir sincaba rastlanm deildi. Bu sincap zerinde kimse
bir ey bilmemektedir, ad da yoktur.
Ani bir meydan okuma demektir bu bir zoolog iin. Bu sincabn
yaaynda ne olmu da, onu byle bakalarna benzemez bir yaratk
haline getirmi? Nedir onu daha nceden bilinen, tanmlanm teki
yz altm alt sincap trnden ayran? Nasl olmusa olmu, sincap
familyasnn geliimi srasnda belirli bir noktada bu hayvann atalar,
soydalarndan ayrlarak bamsz bir toplum kurmu ve kendi
aralarnda remilerdir. Acaba evrelerinde ne vard ki, onlarn byle
bir kenara ekilip yeni bir hayat ekli gelitirmelerine yol at? Bu
eilim balangta mtevaz bir biimde kendini gstermi olmalyd.
Herhangi bir blgedeki bir sincap topluluu kk birtakm deiiklik-
lere urar ve belirli bir yerin koullarnn kendisine daha uygun
geldiini grr. Bu aamada daha yaknlarndaki akrabalaryla
iftlemek olanana sahiptirler. Bu yeni tip sincaplar, yaadklar
blge ierisinde ufak bir stnlk kazanm, ama yine de her zaman
asl gvdeye balanabilecek bir dal olarak kalmlardr. Ne var ki, za-
man getike bu yeni sincaplar, evrelerinin koullarna daha ok
uyarlarsa bir an gelecek ki, yaknlaryla bulumaktan kanmak,
kendileri iin daha yararl olmaya balayacaktr. Bu aamada cinsel ve
toplumsal davranlar, birtakm zel deiikliklere uram olabilir.
yle ki, teki sincap soylaryla iftlemeleri, nce ihtimal dna kar,
sonunda da imknsz hale gelir. Belki de balangta anatomilerinde
meydana gelen bir deiiklik, yalnz o blgede bulunabilen birtakm
14/281

yiyeceklerden, daha kolayca yararlanmak imkn salamtr. Ama


arkadan, iftleme arlarnn ve hareketlerinin de yalnz kendi
cinslerinden arkadalar ekecek biimde deimi olaca, akla yakn
gelebilir. Bylece bir kenarda sessizce yeni bir tr, yeni bir hayat ekli
gelimi ve yz altm yedinci sincap tr ortaya kmtr.
Bu kimlii bilinmeyen sincaba bakarken, ortaya ancak birtakm
varsaymlar atabiliriz. Elimizdeki biricik kesin veri, kara ayaklarndan
dolay yeni bir cinsin sz konusu olduudur ama bu, basit bir belirti
olmaktan teye geemez. Tpk vcuttaki kzartlarn, bir hastaln
varln belirtmekten teye geemeyecei gibi. Bu belirtiler, yeni
trn ne olduunu anlayabilmemiz iin sadece bir k noktasdr,
ite, en mtevaz yoldan, hayvana ak ve seik bir ad takmakla balay-
acaz, Kara Ayakl Afrika Sincab diyeceiz ona. Arkadan teki sinca-
plardan nerelerde ayrldn anlayabilmek iin yapsnn ve dav-
ranlarnn btn grnlerini not etmemiz gerekecek. Bylece,
yava yava onun gemiini ortaya karabiliriz.
Byle bir hayvan incelerken, elimizdeki en nemli koz, kendim-
izin kara ayakl bir sincap olmaydr. Bu tutum, her kendini bilen
aratrcda bulunmas gereken alakgnlllkten ayrlmamamz
salar. Yazk ki, insan denilen hayvan incelemeye kalknca, bu tutu-
mumuza bal kalamayz. kz kz diye adlandrmaya alm ol-
mas gereken zoologlar bile, bu konuda iten gelen bir eit stnlk
duygusundan kurtulmakta glk ekerler. Bu engeli aabilmenin tek
yolu, insanoluna bile sanki bizimle ilgisi olmayan bir trdenmi gibi
bakmaktr. imdi insan, terih masasna upuzun uzanm, incelen-
meyi bekliyor varsayalm. Bakalm nereden balayacaz?
15/281

Sincap iin yaptmz gibi, ilknce insan sk iliki halinde


olduu grlen, teki trlerle kyaslamakla ie giriebiliriz. Dilerine,
ellerine, gzlerine ve daha baka anatomik niteliklerine bakarsak,
bunun besbelli stn bir memeli hayvan, bir primat olduu anlalr,
ama olduka acayip bir primat. Bu acayiplii yle aklayabiliriz:
Dnyada yaayan yz doksan iki cins maymunun postlarn yzp
uzun bir sra halinde yan yana dizdiimizi, bu koleksiyonun arasna da
bir insan derisi sokmay denediimizi farz edelim. Bunu nereye koyar-
sak koyalm, yerini bulmu olmayacaktr. En sonunda srann ta
ucuna, empanze ve goril gibi byk, kuyruksuz maymunlarn yanna
koymak zorunda kalacaz. Ama orada da farkll hemen gzmze
arpar. Bacaklar fazla uzun, kollar fazla ksa, ayaklar olduka ilgi
ekicidir. Bu primat tr kendine zg yle bir yrme biimi bulmu
olmaldr ki, bunun sonucunda ayaklar bylesine bir deiiklie
uram olsun. Gzmze ok batan baka bir nitelik de bu derinin he-
men hemen tamamen plak olmasdr. Banda, koltuk altnda ve cin-
sel organnn evresindeki birka tutamdan baka, derinin zerinde kl
namna bir ey yoktur. teki primat eitleriyle yaptmz ky-
aslamalarda, onlardan alacak kadar ayrldn grrz. Baz may-
mun ve goril trlerinde klar, gsleri ya da yzleri yer yer klsz
olanlara rastlanr. Ama bu yz doksan iki trden hibirinde, insann
fizik grnyle bir yaknlk bulunamaz. Bu durumda, aratrmamz
daha derinletirmeden nce, bu yeni tre "plak Maymun" demek
doru olur. Bu, sade olduu kadar, niteleyici bir addr. Ayn zamanda
herhangi bir zel varsaymn etkisinde kalmadan taklm bir ad. Bu,
16/281

belki bizim belirli bir ly elden brakmamamz ve tarafszlktan


ayrlmamamz salayacaktr.
Bundan sonra zooloji bilgininin, birtakm kyaslamalar yapmas
gerecektir. Bylesine plak baka yaratklar da var mdr? Dnya
yznde yaayan btn memeli hayvanlar yelpazesini gz nne ge-
tirdiimiz zaman grrz ki hepsi de koruyucu krklerine smsk
sarlmlardr. Bugn sayabildiimiz 4237 eit arasnda, bu krk
srtlarndan atm olanlar parmakla saylacak kadar azdr. Gerekten
bu kaln, kll mantonun, scaklk kaybn nleme konusunda nemli
bir rol vardr. Ayrca, iddetli gne altnda vcudun fazla snmasn
ve derinin gne nlarnn etkisiyle yanmasn da nler. Demek ki, bu
kllarn yok olmas iin ok nemli nedenler gerekmektedir. Birka
istisna dnda, memeli hayvanlarn byle bir fedakrla ancak bs-
btn deiik bir ortama girdikleri zaman katlandklarn grrz.
Yarasa gibi uan memeli hayvanlar, kanatlarndaki kllar atmak
zorunda kalm olsalar bile, vcutlarnn st ksmndaki tyleri
muhafaza etmilerdir. Bunlar plak olarak snflandrmaya imkn
yoktur. Balina, yunus, domuz bal, suaygr gibi suda yaayan memeli
hayvanlarsa daha keskin bir profil elde edebilmek iin tylerini dk-
mlerdir. Lkin, karada yaayan ve asl tr temsil eden btn
memeliler, ister yerde zplayan, ister aalara trmanan cinsten olsun,
genel olarak sk tyl hayvanlardr. Ama, kendilerine zg birtakm
snma ve souma sorunlar olan, olaanst arlktaki fil ve gergedan
gibi devler bir yana braklrsa, plak maymun, karada yaayan btn
teki tyl, kll ve krkl hayvanlara kyasla bambaka bir yaratk
olarak gzkr.
17/281

Zoolog, bundan u sonucu karacaktr: plak maymunun to-


prak altnda ya da suda yaayan bir memeli olmas gerekir. Meer ki,
geliimi srasnda eine az rastlanr, hatta hi rastlanmaz bir olay mey-
dana gelmi olsun. Demek bunu ortaya karmak iin gemiini
demek, en yakn atalarn byk bir dikkatle incelemek gerekecektir.
Ailesinden kopup ayrlan bu yeni tr primat hakknda, aydnla
kavuabilmek iin belki de fosilleri ve baka kalntlar gzden
geirmemiz, yakn akrabalarn incelememiz gerekecek. Ama yzyl-
lardan beri byk almalar sonucu biriktirilmi olan kantlar burada
yeniden sralamak ok uzun srer. Bunun iin sadece paleontologlarla
etnologlarn vermi olduklar sonular zetlemekle yetineceiz. plak
maymunun mensup olduu primat grubu, aslnda bir bcek yiyiciler
ailesinden gelmitir. Bu ilk memeliler, srngenlerin hayvanlar alemi
zerinde egemenliklerini srdrdkleri dnemde, ormanlarn kuytu-
luklarnda yaayan, telala oraya buraya kouan nemsiz yaratklard.
Ya seksen ya da elli milyon yl kadar nce, byk srngenler trnn
knden sonra bu kk bcek yiyiciler yeni birtakm alanlara
yaylmaya baladlar. Burada dalarak eitli garip biimlere girdiler.
Bir takm ot yiyicilikte karar klp gvenlik nedeniyle toprak altna
gmld. Dier bir takm dmanlarndan kaabilmek iin uzun ba-
caklar edindi; daha bakalar uzun dili, sivri trnakl ldrc hayvan
niteliine brndler. Dev srngenlerin ortadan ekilmesine ra-
men, ak arazi yine bir sava alanna dnt.
Yine de orman ilerinde birtakm hayvancklar, hl orman
bitkilerinin gvenliine snm, yaamlarn srdrmekteydiler.
Burada da baz gelimeler grlmekteydi. lk bcek yiyiciler beslenme
18/281

alanlarn geniletiyor ve bnyelerini, yemekten pek holandklar


yemi, ceviz, brtlen, tomurcuk ve yapraklar sindirmeye altryor-
lard. Primatlarn en alt basamana doru ykseldike grleri daha
kesinleiyor; gzleri yzlerinin ortasna doru yaklayor, elleri yiye-
cei kavrayacak biimde geliiyordu. boyutlu bir gre, kullanl
el ve ayaklara, yava da olsa geliim gsteren bir beyne kavutuka,
aalkl ortamlarna egemen olmaya baladlar.
Bundan yirmi be ya da otuz be milyon yl nceyse, bu maymun
ncesi hayvanlar gerek maymunlara dnmeye balamlard bile.
Kuyruklar yava yava denge salamaya yardmc olacak biimde
uzuyor, boylar byyordu. Bazlar yalnz yaprak yiyerek besleniyor,
ama ou karnlarn her eit yiyecekle doyuruyordu. Zaman
ilerledike, bu maymun benzeri yaratklardan bazlar daha bymeye,
arlamaya balad. Artk yerde srayp zplayacak yerde, bir o eller-
ini, bir br ellerini kullanarak dallarda sallanyorlard. Kuyruklar bir
ie yaramaz olmutu artk. Uzun boylu olmalar, aalar arasnda
eviklikle hareket etmelerini engellemekteydi, ama ak araziye doru
klar yapmalarn kolaylatryordu.
Bu dnemde (maymunluk dneminde), yiyecek bulma ve ra-
hatlk bakmndan cenneti andran bu ormanlardan kp rahat yaam
elde etmek iin milyonlarca yl harcamlard. imdi kendi alanlarnn
dna karlarsa, dzlklerde yaayan gelimi ot yiyici, yrtc hayvan-
larla egemenlik kavgasna girimeleri gerekecekti. Onun iin olduklar
yerde kalp rahat rahat yemilerini gevelemeye ve keyiflerine bakmaya
devam ettiler.
19/281

Bu arada unu da belirtelim ki, bu byme eilimi, yalnz dou


yarmkresinin maymunlarna zgdr. Maymun tr, her iki
yarmkrede de aalk yerlerde yaayan ileri primat trleri olarak or-
taya kmtr. Ancak Amerikan maymunlar hibir zaman
irilememilerdir. Buna karlk, eski dnyada byk maymunlarn
atalar, Afrika'nn batsndan Asya'nn gneydousuna kadar uzanan
geni bir ormanlk blgede gelimekteydiler. Bugn de Afrika'daki
empanzelerle gorillerde ve Asya'daki orangutanlarla, gibonlarda
(uzun kollu kk maymunlar) bu gelimenin izlerini grebiliriz.
Dnya zerinde, bu iki u arasnda baka kll maymun trne rastlan-
maz. Eski zengin ormanlar kaybolup gitmitir artk.
Bu ilk byk maymunlarn bana ne gelmi olabilir? Bundan
aa yukar on be milyon yl nce iklimin, onlarn aleyhine
dndn biliyoruz. Bu yzden, iine sndklar ormanlar adam-
akll azalmt. lk maymunlar u sorunla kar karya kalm bu-
lunuyorlard demek: Ya eski ormanlarndan geriye ne kaldysa ona
yapp durmak ya da cennet bahesinden kovulmay gze almak.
empanzeler, goriller, orangutanlarn ve gibonlarn atalar, olduklar
yerde kalm ve bu yzden saylar da giderek azalmaya yz tutmutur.
Bunlar dnda kalan tek maymun trnn, plak maymunun, atalar
ise orman brakp gitmilerdir. Bunu yaparken, dzlkte yaayan ve
kendilerini burann koullarna uydurmu olan teki hayvanlarla
atmay da gze almlardr. Bu, tehlikeli bir maceraya atlmak de-
mekti. Ama gelimelerindeki baary gz nne alacak olursak,
sonunda kazanl ktklarn kabul ederiz.
20/281

Sonras, herkesin bildii bir eydir, ama biz yine de ksaca z-


etleyelim. Zira, gemilerini bilmek, trlerin bugnk davranlarn
daha kolay anlamamza yardmc olur.
Atalarmz, bu yeni ortamda, pek cesaret verici bir durumla
karlam deillerdir. Oralara daha nceden yerlemi, alm olan
et yiyicilerden daha yrtc, ot yiyicilerden daha iyi otlayc olmalar
gerekiyordu. Bugn biliyoruz ki, her iki alanda da byk ilerleme kay-
detmilerdir. Ne var ki, tarmn ancak birka bin yllk bir gemii
vardr; oysa biz milyonlarca yl ncesinden sz ediyoruz. Dzlkler-
deki bitkisel hayattan yararlanlmas o gn iin atalarmzn
yetenekleri dnda kalmaktayd; ada dnyann ileri teknikleri
geliinceye kadar da kalacakt. imenli arazide bulunan yiyeceklerin
dolaysz olarak ele geirilmesi iin, gerekli sindirim sistemi daha
gelimemiti. Ormann kuruyemi ve meyve rejimi, toprak yzeyinde
bir kk ve iek soan rejimine dntrlebilirdi belki ama, imkn-
lar ok snrlyd. Ormandayken olgun bir meyveyi, elini uzatnca ra-
hata koparabilen maymun; imdi bir sebze kk iin kat topra ee-
leyip kazmak, ihtiyac olan yiyecei bulup karmak zorunda kalmt.
Yine de bundan nceki yiyecei, sadece kuruyemi ve meyveden
ibaret deildi. phesiz hayvansal proteinlerin de maymun iin byk
bir nemi olmutu. Biliyoruz ki ok ok geride kalan atalar bcek yiyi-
ciler cinsindendi; sonra yaadklar ormanlarda da bol bol ve eitli
bcekler vard. Austosbcekleri, yumurtalar, yavru kular, ufak kur-
baalar, kk srngenler yedii eyler arasndayd. stelik bu yiye-
cek rejimi buna olduka alm olan sindirim sistemini de rahatsz et-
miyordu. Dzle ktktan sonra da bu eit yiyecekleri bol bol
21/281

bulabilecek ve besin rejimini bu yolda daha da gelitirebilecekti.


Balarda, avlanma konusunda ustalam olan et yiyici hayvanlarla
yaracak gte deildi. Kedi cinsinden byk hayvanlar bir yana, irice
fareler bile bu ii ondan daha iyi beceriyordu. Ama, ya kendini savun-
amayacak kadar gsz ya da hasta kk hayvancklar bulabilmek-
teydi. Bu yzden, et yiyicilik yolundaki ilk admlar pek glk
ekmeden atabildi. Oysa gerekten deerli yiyeceklerin uzun uzun ba-
caklar vard ve en kk bir tehlike iareti aldklarnda olaanst bir
hzla koup kamaktaydlar. Protein ykl drt ayakllara henz el
uzatamyordu.
Bylelikle, plak maymunun atalarnn tarihinin son yllarna
(yani bundan bir milyon yl kadar ncesine) ve hayli ypratc ve dram-
atik birtakm gelimelere varm bulunuyoruz. nemli olan, eitli
geliimlerin bir arada cereyan etmi olmasdr. ou kez bir hikye an-
latrken, nemli gelimeler birbiri ardna dizilir: Sanki biri biterken
dieri balam gibi. Bu, yanl yorumlara yol aabilecek bir sluptur.
Genellikle sanlann aksine, toprak stnde yaayan ilk maymunlarn
beyinleri daha o zamanlar hayli gelimiti. Gzleri kuvvetliydi, tut-
tuunu koparabilen ellere sahiptiler. leri bir hayvan tr olduk-
larndan, toplumsal saylabilecek bir dzenleri de vard. Koullar, on-
lar et yiyicilik yeteneklerini gelitirmeye zorlaynca birtakm hayati
deiikliklere uramakta gecikmediler. Daha dikey, dolaysyla daha
hzl ve iyi koucular durumuna getiler. Elleri, artk yrmeyi salay-
an bir organ olmaktan kp serbest kalnca, etkili ve gl silahlar
tar oldular. Beyinleri daha da geliti; yava yava daha akllandlar,
daha abuk karar vermeye baladlar. Btn bu olaylar birbirini
22/281

izleyen bir dizi eklinde olmuyor, hepsi bir arada geliiyordu. nce bir
alanda, sonra bir dierinde beli belirsiz birtakm ilerlemeler kendini
gsteriyor, her biri tekinin gelimesini zorunlu klyordu. Avc ve
ldrc bir maymun trnn hazrlklar yaplmaktayd.
Evrimin bylesine zor bir ie kalkaca yerde, kedi ya da kpek
benzeri bir ldrc hayvan gelitirme yoluna gidebilecei, dileri siv-
rilip, trnaklar peneye dntrmekle bir eit kedi-maymun ya da
kpek-maymun gelitirecei iddia edilebilir. Ne var ki, byle bir
geliim toprak yznde yaayan maymunu, zaten uzmanlam olan
kedi ya da kpek ailesinden ldrc hayvanlarla dorudan doruya
rekabete girmeye zorlayacakt. Onlarla kendi alanlarnda yarmaya
girmek zorunda kalacak ve sonu da herhalde szn ettiimiz prim-
atlarn lehine olmayacakt (Belki de byle bir deneme gerekten
yaplm ve ylesine kt bir sonu alnmtr ki, bugn izine bile
rastlanmamaktadr). Bunun yerine, yepyeni bir yol seilmi, doal sil-
ahlara kar, yapma silahlar kullanlm ve ok baarl bir sonu elde
edilmitir.
Bundan sonraki aama, gereci kullanmaktan gere yapmaya
gemek biiminde olmu ve bu geliim yalnzca silah alannda deil,
toplumsal ibirlii alannda da avlanma tekniinin ilerlemesiyle
birlikte yrmtr. Avc maymunlar sr halinde avlanrlard ve
ldrme teknikleri gelitike, toplumsal rgtlenme metotlar da
gelimekteydi. Sr halindeki tilkiler yaylarak avlanrlar; oysa
tilkiden ok daha gelimi bir beyne sahip olan avc maymun, grup ii
haberleme ve ibirlikilik gibi sorunlar zmleme yolundayd.
23/281

Gittike daha karmak manevralar uygulamakta, bu arada beyinleri


de gelimeye devam etmekteydi.
Avc gruplar genellikle erkeklerden kurulu olurdu. Kadnlar
ocuk bytmekle uratklar iin av peinde komakta, yakalamakta
nemli bir rol oynamazlard. Avlanma daha karmak bir hale gelip,
aknlar uzun srmeye balaynca avc maymunun atalarnn gebe
yaayndan vazgemesi gerekti. Ama bir ss, yakalad av getire-
cei belirli bir konak yeri olmalyd. Kadnlarla ocuklar orada
erkeklerini bekleyecekler, yiyecei paylaacaklard. Dahas ilerdeki
blmlerde greceimiz gibi, bu durum, amzdaki en aydn plak
maymunlarn bile davranlarn derinden etkilemitir. Bylece, avc
maymun, yeri yurdu belli maymuna dnt. Bu durum onun cinsel,
toplumsal ve aile ii davranlarnn tmn etkilemeye balad. O
eski, macera dolu, meyve toplamakla geirilen avare gnler, arkada
kalmt. Birtakm sorumluluklar vard artk. Tarih ncesi zamanlarda
amar makinesiyle buzdolabnn karl neyse, onlarla ilgilenmeye
koyuldu. Konforlu bir yuva iin gerekli eyleri salamaya balad.
Yakacak, yiyecek stoku, kendi yapt barnaklar gibi. Ama biz kltr
alanna girecek bu konular brakp yine biyolojiye dnelim.
leriye doru atlan bu admlarn biyolojik temeli, byk ve
karmak bir beynin geliimine baldr ama, bu ilerlemelerin aldklar
biimler, artk zel genetik denetimin dna kmtr. Orman may-
munundan dzlk maymununa, dzlk maymunundan avc may-
muna, avc maymundan topraa bal maymuna, topraa bal may-
mundan kltr sahibi maymuna dnmtr. imdi burada durup
bir soluk alalm.
24/281

unu bir kere daha belirtelim ki, bu kitapta biz bugnk plak
maymunun, o kadar vnd byk kltr aamalaryla (yarm mily-
on yl gibi ksack bir sre iinde onu, ate retiminden uzay arac re-
timine kadar getirmi olan gz kamatrc ilerlemesiyle) ilgilenecek
deiliz. Bunun ok srkleyici bir hikye olduunu biliyoruz. Ama, -
plak maymunun bu baardan ba dnp, dndaki parlak cilann
altnda sadece stn bir hayvan yattn unutmasndan korkulur. Bir
uzay maymunu bile sknca iemek zorundadr. Evrimsel tarihimizi
burada izilen anahatlar iinde kabul edecek olursak unu ak olarak
grrz; ortaya karken gsterdiimiz balca nitelik, et yiyici bir
primat oluumuzdur. Bu niteliimizden tr, bugn yaayan may-
munlarla goriller arasnda zel bir yerimiz olmutur. Ama baka
hayvan gruplarnda da benzer zelliklere rastlanmam deildir. Him-
alaya ormanlarnda yaayan dev pandalar, bu deiiklii tam ters
ynde geirmi bir grubun gzel bir rneidir. Biz nasl et yiyiciye
dnm ot yiyiciysek, panda da sonradan ot yiyici olmu bir et yiyi-
cidir ve tpk bizim gibi birok bakmdan olaanst, hatta esiz bir
yaratktr. unu da syleyelim ki bu kadar nemli bir deiim, ifte
kiilii olan bir hayvann tremesine yol aar. Bir durumdan teki
duruma geer gemez, yeni rolne ylesine bir evrimsel gle atlr ki
eski niteliklerinin de birounu beraberinde srkler. Yeni nitelikler-
ini abucak srtlad srada henz eski niteliklerinden syrlacak za-
man gemi deildir. Eskiden balklar, kuru topraa yaylmaya
baladklar zaman toprak st yaama zg birtakm zellikleri hzla
geliirken, su hayvan zelliklerini bsbtn atamamlard. Tepeden
trnaa yeni bir hayvan modelinin ortaya kabilmesi milyonlarca yla
25/281

bal bir itir. Bunun ncleri, genellikle tuhaf bir karm olarak
grnrler. plak maymunun durumu da byledir. Vcudu ve
yaama biimi orman koullarna uyarlanmken, birdenbire (evrimsel
deyimle birdenbire) ylesine bir dnyaya atlm oluyor ki, bu ortamda
yaamn srdrebilmesi, adeta kurnaz ve eli silahl bir kurt gibi
yaamay becermesine bal. imdi kaderin bu cilvesinin onun
yapsn, daha nemlisi, davranlarn ne oranda etkilemi olduunu
kesin olarak aratrmaya alalm, bu deiikliin etkilerini bugn
bile duymaktayz.
Bunu en iyi "safkan" bir meyve yiyici primatla, yine "safkan" bir
et yiyici primatn yaplarn, yaay dzenlerini kyaslayarak anlay-
acaz. Bu iki grubun birbirinin kart olan beslenme biimlerindeki
temel farklar kesin izgilerle belirttikten sonra, plak maymunun bu
karmdan nasl yararlandn ele alacaz.
Et yiyiciler leminin en parlak yldzlar, bir yanda byk kurtlar
ve kpekler, te yanda da kedi trnden byk hayvanlardr; aslan,
kaplan, pars gibi. Bunlar ileri bir mkemmellie erimi duyu organ-
larna sahip hayvanlardr. itme duyular gayet keskindir, da dnk
kulaklar en hafif uultuyu ya da solumay alglayacak gtedir. Gz-
leri, renkleri ve ayrntlar pek seemese de en ufak bir hareketi bile
karmazlar. Koku alma duyular ise, aklmzn eremeyecei kadar
gelimitir. nlerinde yaylm geni bir koku alann girdisi kts ile
tarayabilecek gtedir. Yalnz belirli bir kokuyu yanlmaz bir kesinlikle
tanmakla kalmaz, karmak bir kokunun iindeki eitli kokular da
birbirinden ayrabilirler. 1953'te kpekler zerinde yaplan deneyler,
koku alma hislerinin bizimkinin bir milyonla bir milyar kat daha
26/281

keskin olduunu gstermitir. Daha sonralar bu artc sonular


tartma konusu olmu ama, yine de en ihtiyatl bir deerlendirmeyle
kpein koku alma duyusunun bizimkinden hi olmazsa yz kat daha
yksek olduu kabul edilmitir. Kurtlarla byk kedilerin bu stn
duyumsal nitelikleri yan sra, olaanst bir fizik yaplar da vardr.
Kedigiller imek kadar hzl ksa mesafe koucular, kpekler ise
mthi dayankl maratonculardr. Yakaladklarn ldrecekleri za-
man gl eneleri, sivri ve salam dileri derhal harekete geer.
Byk kediler ise bu i iin ayrca haner gibi sivri peneli adaleler-
inden, kuvvetli n ayaklarndan yararlanrlar.
Bu eit hayvanlar iin ldrmek bal bana bir ama, kiilikler-
ini ortaya koymaya yarayan bir megaleye dnmtr. Geri hi
phesiz, bo yere ldrdklerine pek rastlanmaz. Ama rnein kafese
kapatlm bir et yiyiciyi canl hayvan deil de, kesilmi etle beslersek
onun avlanma ihtiyacn gidermi olmayz. Yine bir av kpei, sahib-
iyle darda dolarken frlatlan bir sopay yakalayp geri getirdii
vakit, bu onun iindeki avlanma zlemini, nne srlen yemekten
ok daha fazla giderecektir. En besili ev kedisi bile geceleyin darda
yle bir dolanmak, bana gelecekten habersiz bir kuun zerine atla-
mak imknna sahip olmak ister.
Et yiyicilerin mideleri, olduka uzun bir zaman a durup ar-
kasndan tka basa doyuncaya kadar yemeye elverilidir. rnein, bir
kurt bir oturuta kendi arlnn bete biri kadar yemek yiyebilir. Bu
hesapla, normal bir insann on be yirmi kilo eti bir oturuta
attrmas gerekirdi. Yediklerinin besleme deeri yksek olduu iin
firesi de azdr. Buna karlk, dklar pis ve kokuludur, dklama, zel
27/281

davran biimleri iinde yaplr. Bazlar dklarn, byk bir


dikkatle topraa gmerler; dierleri, rnein kurtlar, yaadklar yer-
den ok uzaklarda barsaklarn boaltrlar. Kurt yavrular ini kirlete-
cek olurlarsa analar onlarn pisliklerini yiyerek, evin temiz durmasn
salar.
Yiyeceklerin, basit bir ekilde stok edildii de grlr. rnein
kediler ve kpekler, ldrdkleri av ya da bir parasn topraa
gmerler; leoparlar ise aa kovuklarnda saklarlar.
Et yiyiciler, srasnda son derece hareketli, srasnda gayet tembel
ve gevek olurlar. Ama "toplumsal" ilikilerinde, en ufak bir atma
halinde, o korkun doal silahlarn ortaya karmakta gecikmezler, iki
kurt ya da aslan birbirleri ile kavga edecek olsalar, ikisi de gl sil-
ahlara sahip olduklar iin, bu kavgann bir iki saniye gemeden ya
sakatlk ya da lmle sonulanaca muhakkaktr. Byle bir ey,
giderek, trlerinin tkenmesine yol aaca iin, et yiyiciler sava
ynlerini gelitirdike, aralarnda birtakm yasaklamalar zorunlu
olmu ve bylece silahlarn kendi trlerinden olan hayvanlara kar
kullanmalar nlenmitir. Bu yasaklamalar genetik kkenlidir: Son-
radan renilemez. Gl durumdaki hayvan otomatik olarak
yattrmak ve saldrsn nlemek iin birtakm zel "boyun eme"
durular gelimitir. Bu iaretler "safkan" et yiyicilerin hayat biimleri
iinde hayati nem tarlar. Avlanma usulleri her tre gre baka
bakadr. Leoparlar tek balarna bir yerde gizlenip av bekler ve son
anda stne srarlar. italar ise, avlarn bulmak iin uzun zaman
dolar ve grnce son hzla zerine atlrlar. Aslanlar, genellikle toplu
halde avlanrlar, ilerinden biri av kovalayp, saklanm olan teki
28/281

aslanlara doru srer. Kurt srleri bazen bir kuatma manevrasna


bavururlar, arkasndan da av birlikte paralarlar. Afrika'da yaayan
yaban kpekleri amansz bir yara koarlar avlarn. Her kpek, yor-
ulan kpein yerini alarak yar srdrr, ta ki avlar kan kaybndan
gsz dp kalana kadar... Son zamanlarda Afrika'da yaplan
aratrmalar, benekli srtlanlarn da sanld gibi le yiyici deil, sr
halinde avlanan avclar olduklarn ortaya karmtr. Bu yanln
nedeni, srtlanlarn sadece geceleri sr halinde dolamalar ve
gndzleri tek tk de olsa le yiyici faaliyetlerde bulunmalardr. Avc
gruplardaki srtlan saysnn otuzu bulduu vardr. Geceleri, gndzn
kotuklar hzla yol almaktan ekinen zebralara ve ceylanlara
kolaylkla yetiebilmektedirler. Srtlanlar avlarna yetitiklerinde,
derhal bacaklarna saldrmakta ve bu saldry, hayvan gten dp,
kamakta olan srsnden geride kalana kadar tekrarlamaktadrlar.
Hayvan trlerinin ounda, yiyecek paylama detinin olduunu
biliyoruz. Geni apta, verimli bir avlanma sonunda ortada herkese
yetecek kadar et olduu iin fazla hrlama olmaz, ama baz durum-
larda "paylama"nn daha da ileri vard grlr. rnein, Afrika'daki
yaban kpekleri av sonunda yediklerini kusup birbirlerine yedirirler.
Bu uygulama baz durumlarda o kadar ileri gitmitir ki, "ortak mide"
diye bir deyim ortaya kmtr.
ocuklu et yiyiciler, onlara yiyecek salamak iin byk abalara
giriirler. Dii aslan, yakalad av ya inine kadar tar ya da byk
paralar halinde yutar ve ine dndnde kusarak yavrularn besler.
Erkek aslanlarn da bu i iin diilerine yardm ettikleri grlmtr.
Yalnz bu pek o kadar yaygn bir ey deildir. Buna karlk, erkek
29/281

kurtlarn, diileri ile yavrularna yiyecek bulmak iin yirmi be kilo-


metre yol katettikleri bilinmektedir. Uzmanlam et yiyicilerin
avlanma konusundaki niteliklerinden birka bunlardr. imdi bu nite-
likleri, yemi yiyici olan maymun ve gorillerinkilerle karlatralm.
stn kademedeki primatlarda grme duyusu, koku alma duy-
usundan ok daha ileridir. Aalk bir ormanda iyi koku almaktansa,
iyi grebilmenin daha byk bir nemi vardr. Bu yzden, yzn sivri
ksm, gzlere daha geni bir gr alan salamak iin klmtr.
Meyvelerin bulunmas iin en deerli belirti, renklerdir. Bu nedenle,
primatlar renk ayrm konusunda et yiyicilerden ok daha gelimiler-
dir. Gzleri, ayrca hareketsiz ayrntlar skmeye de daha yatkndr;
yiyecekleri hareketsiz olduundandr bu da. Kk hareketleri sezinle-
mektense, belli belirsiz biim ve doku ayrntlarn grmeleri onlar iin
daha nemlidir, iitme duyusu da nemlidir, ama yine de avlanmak
zorunda olan et yiyiciler kadar deil. Primatlarn d kulaklar bu
nedenle hem daha kk, hem de et yiyicilerinkinden daha az
oynaktr. Tat alma duyusu daha ince, yemek rejimi daha eitli ve daha
zengindir. zellikle, ekerli yiyeceklere eilimleri vardr.
Primatlarn fizik yaps ykseklere kmaya, trmanmaya elver-
ilidir, ama dzlkte hzl komaya ya da uzun ve yorucu yrylere
dayanmaz. Vcudu salam yapl bir atletten ok, evik bir cam-
baznkini andrr. Elleri, vurmak ya da paralamak iin deil, tutmak
iin yaratlmtr. enelerinin ve dilerinin gc orta derecededir; et
yiyicilerin kerpeten gibi sktrc ve tc korkun eneleriyle ilgisi
yoktur. Arada srada nemsiz kk hayvanlar avlamak byk bir
30/281

aba istemez. ldrmek iin ldrmenin primatlarn hayatnda


nemli bir yeri yoktur.
Karn doyurma, btn gn boyunca uzayp giden bir itir. May-
munlarla goriller, uzun sre a durup, sonra tka basa yemek yerine,
durmadan az oynatrlar, mrleri hep bir eyler gevelemekle geer.
Arada srada, rnein gn ortasnda ve geceleyin, durduklar olur, ama
yine de aradaki fark gzden kaacak gibi deildir. Yiyecekleri her za-
man yan balarnda, koparlp yenmeye hazr durumdadr. Beslenme
konusunda btn yaptklar, ya zevkleri deitii ya da u veya bu
meyvenin mevsimi geldii zaman yer deitirmekten ibarettir. Baz
maymunlarn ksa bir sre iin avurtlarna yemi saklamalar dnda
yiyecek stoku yaptklar grlm deildir.
Primatlarn dklar, et yiyicilerinkinden daha az fena kokar.
Aalardan yere, kendilerinden uzaa dkladklar iin bunlar or-
tadan kaldrmakla ilgili herhangi bir zel davran edinmi deillerdir.
Boyuna yer deitirdiklerinden, yle belirli bir yeri pis pis kokutup bu-
latrmazlar. Gecelerini aa stnde geiren byk maymunlar bile
her gece baka bir yatakta uyuduklar iin, bu geici snaklarnn
temizliine pek aldrmazlar (Yine de Afrika'nn bir blgesinde, gor-
illerin brakp gittikleri yuvalarn yzde doksan dokuzunun pislik
iinde olduu ve bu hayvanlardan yzde yetmi nn bu pisliin
zerinde yatp uyumu olduu kefedilmitir ki, bu da olduka ala-
cak bir eydir. Hastalk ihtimalini hayli artran bu rnek, primatlarn
dklarna kar herhangi bir ilgi gstermediklerini ak olarak ortaya
koymaktadr).
31/281

Yiyeceklerinin bolluu ve "durucu" nitelii dolaysyla, herhangi


bir primat topluluu, yiyecek aramak iin dalmak zorunda deildir.
Yer deitirseler, kasalar, dinlenseler ya da uyusalar da btn bunlar
birbirlerine iyice yakn olarak yapabilirler, ilerinden her biri btn
tekilerin ne yaptn, ne ettiini grebilir. Bu da et yiyicilerinkinden
ok baka olan bir yaama dzenidir. Arada bir kk gruplara bln-
en primatlarda bile, bu birliklerin bir tek kiiye kadar indii grlm
deildir. Tek kalm bir maymun ya da goril, savunmasz bir yaratktr.
Et yiyicilerin doal, gl silahlarna sahip olmad iin, evresinde
dolaan yrtc hayvanlar karsnda kolay bir av durumuna dverir.
Kurtlar rneinde sr halinde avlanan hayvanlarda grlen
ibirlii ruhuna, primatlarda o kadar rastlanmaz. Onlarn uyduklar
balca kural, yarma ve bakalarndan stn olma duygusudur.
Toplum hiyerarisinde st basamaklara kma istei, maymunlarda
olduu gibi kurtlarda da vardr. Ama ibirlii eyleminin bu konuda
maymunlar zerindeki etkisi daha zayf kalr. Bu yzden, yiyecek bul-
mak iin dzenli ve karmak manevralara bavurmak ihtiyacn
duymazlar. Primat, yalnzca yaad gn, yaad an dnr.
Maymunun yiyecekleri hemen yaknnda ve koparlmaya hazr
olduundan, uzun mesafeler amak zorunda deildir. Yaayan primat-
larn en irisi olan yaban gorillerinin davranlar yakndan incelenmi,
yer deitirmeleri izlenmitir. Bylece, gnde en ok be yz metreden
biraz fazla yol aldklarn renmi bulunuyoruz. Bunun otuz krk
metreye indii de olur. Buna karlk, et yiyiciler bir tek av seferinde
kilometrelerce gitmek zorundadrlar. ou kez, seksen kilometreden
daha telerde avlandklar ve slerine gnlerden sonra dnebildikleri
32/281

grlmtr. Bu, belirli bir sse geri dnme durumu, maymunlarda


daha az rastlanan bir eydir. Primat topluluunun olduka belirli bir
evrede yaad gerekse de, akam karanlk bast zaman, gndzk
dolamalardan sonra nereye varmlarsa orada geceledikleri de olur.
Bylece, yaadklar blge zerinde bilgileri de artar, zira orasnda
burasnda dolarken, neresini nasl kullanabileceklerini de renmeye
balamlardr. Ayrca, iki grup arasndaki ilikiler de, et yiyicilere or-
anla, daha az dmancadr. Belirli bir topraa yerlemi bir grup, oray
savunmak, bakalarn sokmamak zorunda kalr. Oysa, primatlarn
zelliklerinden biri de, belirli bir toprakta yaayan bir hayvan
olmamalardr.
nemsiz grnen, ama yine de burada belirtmemiz gereken bir
nokta da, et yiyicilerin zerinde pire bulunmas, primatlarda ise
olmamasdr. Maymunlarn zerinde kanlarn emen bitler ve daha bir
sr parazit bulunur, ama herkesin sandnn aksine, pire bulunmaz.
Bunun nedenini anlamak iin pirelerin nasl doup nasl yaadklarn
incelememiz gerekir. Bu bcek, yaad vcudun zerine deil de,
onun yatt yerdeki pler zerine yumurtlar. Bu yumurtalar gn
iinde alarak darya kk kurtlar brakr. Bu kurtuklarsa kanla
deil, ama yuvann veya inin iinde birikmi olan artklarla beslenir.
ki hafta geince, bir koza rerler ve krizalitler oluur. Bunlar da bu
uyuklama halinde daha iki hafta kalrlar; sonra nlerine ilk rastlayan
vcuda sramaya hazr, kozadan karlar. Demek ki, hayatnn ilk
aynda, pire hibir yere bal olmadan yaamaktadr. Bylece, may-
munlar gibi gebe memeli hayvanlara, pirelerin neden satamad
da anlalm oluyor. Rasgele birka pire bir maymunun vcuduna
33/281

yerlemi ve orada iftlemi olsa bile, primat topluluu yer deitird-


ii vakit, yumurtalar olduu yerde kalacak ve kk kurtlar, bcek
haline geldikleri zaman evrelerinde ilikilerini srdrebilecekleri bir
ev sahibi bulamayacaklardr. Bu durumda, pirelerin et yiyiciler gibi be-
lirli sleri olan hayvanlara zg bir parazit olduunu syleyebiliriz.
Bunun ne kadar nemli olduu ileride grlecektir.
Et yiyicilerle primatlarn yaama dzenlerini karlatrrken, bir
yanda dzlkte avlananlar, dier yanda da aata yetien meyveleri
toplayarak yaayanlar ele aldk. Hi phesiz, her iki grupta da, kural
d ufak tefek istisnalar grlr. Ama, biz bunlarn arasnda en nem-
lisini inceleyeceiz: plak maymunu. Bu hayvan nereye kadar yapsn
deitirebilmi; soydan gelen meyve yiyicilikle, sonradan elde ettii et
yiyicilik niteliini hangi lde badatrabilmi; bu birleim onu ne
eit bir hayvana dntrmtr?
lk nce, ak arazide yaamak iin gerekli duyu donanmna
sahip olmadn, gz nne alalm. Koku alma duyusu ok zayf
olduktan baka, iitme duyusu da pek keskin deildi. Vcut yaps ne
dayankllk yarlarna, ne de imek gibi frlamalara uygun dy-
ordu. Soy bakmndan ibirlikiden ok rekabeti olduktan baka, plan
yapmak, bir ey stnde uzun boylu dnmek yeteneinden de yok-
sundu. Neyse ki, rakibi olan et yiyicilere kyasla, genel zek
bakmndan onlardan ok daha stn olan ilgin bir beyne sahip bu-
lunuyordu. Vcudunu dikey duruma getirip, ellerini baka, ayaklarn
baka trl biimlendirebilirse, kafasn da gelitirip olanca gcyle
altrmay baarabilirse, hayatta kalma ansn elde edebilirdi belki.
Sava adale kuvvetinden ok kafayla kazanlacandan, beynin gcn
34/281

byk lde artrmak iin kkl bir geliim yoluna bavurmak


gerekiyordu. Bundan, ortaya ok ilgin bir olay kt: Avc maymun,
ocuksu bir maymun durumuna dnt. Evrimin bu hileye
bavurduu birok baka rneklere rastlanr. Bu ocukluk ve ergenlie
zg birtakm niteliklerin, olgunlatktan sonra da srdrlmesi an-
lamna gelen ve neoteni olarak adlandrlan bir sretir (Bunun en
bilinen rnei, btn mrnde bir kurbaa yavrusu niteliinde kalan
ve bu halde de reyebilen aksolotl adl bir cins kentenkeledir).
Domak zere olan tipik bir maymun yavrusunu gz nne ala-
cak olursak, bu neoteni srecinin bir primatn beynini gelitirmesine
ne ekilde yardmc olduunu daha iyi anlarz. Maymunun beyni, daha
ana rahmindeyken, yani doutan nce hzla geliir. Hayvan dnyaya
geldii vakit, beyni, yetikin adaki boyutlarnn yzde yetmiine
varmtr bile. Ve ilk alt ay iinde bymesi tamamlanr, biter. Oysa,
bizim beynimiz, douta, bydmz zaman varacann yzde
yirmi beini ancak bulur. Doutan sonraki alt yl iinde hzl bir
byme grrz, ama gelime ancak yirmi yana doru
tamamlanr.
Demek ki, sizin beyniniz, benim beynim; cinsel olgunluktan
sonra on yl kadar gelimeye devam eder; oysa empanze beyninin
gelimesi, hayvann retici duruma geliinden alt yedi yl nce dur-
mutur. te, ocuksu bir maymun olmuuz denildii zaman, bundan
ne anladmz bylece aklanm oluyor. Yine de, bu kavram biraz
daha belirlemek gerekecek. Biz (daha dorusu, atalarmz olan avc
maymunlar) bir bakma ocuklamzdr, ama tmyle deil. eitli
niteliklerimizin kendilerine zg gelime oranlar uyumlu deildir:
35/281

retim sistemimizin hzla yol almasna karlk, beynimiz yava


gelimitir. Yapmzda buna benzer baka durumlar da grlmekte,
gelimemizin baz ynleri tekilerden daha ar yrmektedir. Bir
baka deyimle, eitli bir ocuksuluktur bu. Bir kere bu yola girildi mi,
doal ayklanma kurallar ie el koyacak ve hayvann yabanc ve yeni
ortamda yaamn srdrmesinde yardmc olacak yapsal unsurlarn
geliimini yavalatacaktr. Vcudumuzun bu eit bir etki altnda
kalan paras yalnz beynimiz deildir; vcudun duruu da buna ben-
zer bir etki grmtr. Herhangi bir memeli hayvanda, dnyaya
gelmeden nce, kafa ekseni vcuduna dikeydir. Bu biimde doacak
olsa, drt ayak stnde yrd zaman, kafas yere dnk kahrd.
Ama, domadan nce, ba arkaya doru kalkmakta, kafa ekseniyle
vcut ekseni ayn izgiye gelmektedir. Bylece, doduktan ve
yrmeye baladktan sonra, kafas gerektii gibi ileriye dnk olur.
Bu eit bir hayvan, dikey olarak art ayaklar zerinde yrmeye
balasa, kafas havaya ynelecekti. Demek ki, avc maymun gibi dikey
bir hayvan iin, kafann ana rahmindeki asn, vcutla bir dik a
meydana getirecek duruunu muhafaza etmenin nemi vardr. Olan
da budur zaten ve bu da bir dier neoteni rneidir. Doum ncesi bir
nitelik, doum sonrasnda ve yetikinlik anda varln
srdrmtr.
Avc maymuna zg olan daha birok fizik nitelikleri, bu yoldan
aklamak mmkn. Boynun uzun ve ince, yzn bask oluu, dilerin
ufakl ve ge k, kaslarn kaln olmay, ayak baparmann her
yne dnmeyii gibi. Bylece, embriyonda bulunan birok niteliin,
avc maymuna yeni rolnde yardmc olmas sayesinde, gelimek iin
36/281

muhta olduu ans kendisine tannmtr. Diyebiliriz ki, bir neoteni


oyunuyla, bir yandan kendisine gerekli beyni, bir yandan da ona bal
gelien vcudu kazanm oluyordu. Hem dikey olarak komay ve
ellerini silah tutacak ekilde serbest duruma geirmeyi becermi, hem
de bu silahlar yaratacak bir beyne sahip olmutu. Daha gzeli, yalnz
eyay evirip evirmekle kalmam, ana-babann ve teki yetikinlerin
bilgilerinden yararlanmak iin gerekli zaman da ocukluk dneminin
uzamas yznden bulabilmitir. Yavru maymunlarla kk empan-
zeler de oyuncu, merakl ve yaratcdrlar, ama bu dnemleri pek uzun
srmez. plak maymunun ocukluu ise, bu bakmdan, cinsel olgun-
lua eritii aa kadar uzar. Bylece, kendinden nceki kuaklarn
bulup uyguladklar teknikleri taklit etmeye, renmeye bol bol vakit
bulur. Avclktaki zayfl; zeks ve taklitilii sayesinde fazlasyla
giderilmi olur. plak maymun, byklerinin derslerinden yarar-
lanabilecek durumdadr; oysa baka hayvanlarn byle bir imkn
yoktur.
Ama, retim yalnz bana yeterli olamazd. Ayrca genetik bir
yardm da gerekiyordu. Avc maymunun yapsn meydana getiren
kkl biyolojik deiiklikler de bu srece yoldalk edeceklerdi. Tipik
bir yemi yiyici orman primatn alp byk bir beyin ve avc bir
vcutla donatmak, dier baz deiiklikler yaplmad takdirde onu
baarl bir avc maymuna dntrmeye yeterli olmayacaktr. Temel
davran biimleri aykr decektir her eyden nce. Akllca dne-
bilip, planlar yapabilmektedir belki, ama temel igdsel drtleri
onu yanl yola sevkedecektir. rendii, doal eilimlerinin
karsnda yer alacaktr. Ve bu yalnz beslenme konusunda deil,
37/281

cinsel, toplumsal konularda, saldrganlk konusunda, ksacas primat-


lara zg btn davran biimlerinde byle olacaktr. Eer genetik
denetim altnda bu alanlarda da birtakm deiiklikler yaplmazsa,
gen avc maymunun yeni renimi sarpa saracaktr. Kltrel eitimle
ok eyler baarlr ama, beynin gelimi merkezleri ne kadar iyi
alrsa alsn, daha basit merkezlerce desteklenmedike sonu
alnamaz.
imdi "safkan" et yiyiciyle "safkan" primat arasndaki farklar ele
alarak bu geliimi izleyeceiz. Gelimi et yiyicilerde yiyecek arama
(avlanma ve ldrme) faaliyetleri yemek yeme faaliyetlerinden
ayrlmtr. Bunlar birbirine ksmen dayanan iki ayr sisteme
dnmtr. Bunun nedeni, bu karakter dizisinin ok uzun ve yorucu
olmasdr. Beslenme meselesi o kadar uzun bir sre sonra halledile-
cektir ki, ldrmenin kendi bana bir dl olmas gerekmektedir.
Kedilerle yaplan aratrmalar, bu faaliyet dizisinin daha da
blndn gstermektedir. Avn yakalanmas, ldrlmesi, hazr-
lanmas (yolunmas) ve yenmesi faaliyetlerinin her biri yar bamsz
birer gdc sisteme dnmtr. Bunlardan birinin tatmin
edilmesi, dierlerinin de otomatik olarak tatmin edilmesine yol amaz.
Meyve toplayc primat iinse durum bambakadr. Her yemek
dzeni basit bir yiyecek arama ve bunu hemen izleyen yemek yeme
faaliyetlerinden meydana gelmektedir. Avc maymun ldrc bir
hayvan olduktan baka, yemek zamanlarnda da deiiklik yapmak
zorunda kald. Artk yle rasgele bir eyler attramyor, aralar
olduka uzun zamanlarda karnn iyice doyurmas gerekiyordu.
38/281

Yiyeceklerini "depolama"ya balamt. Belirli bir sse dnmek


eilimi de davran sistemi iinde yer almaya balad. Yn bulma duy-
usunun gelitirilmesi gerekti. Dklamann mekn ynnn dzenlen-
mesi zorunlu oldu. Primatlardaki gibi komnal bir faaliyet olmaktan
kp, et yiyicilerdeki gibi zel bir faaliyete dnt.
Yukarda, deimez bir sse yerlemenin sonularndan birinin
de pirelerin saldrsna uramak olduundan sz etmitik. Et yiyiciler-
in pireli, primatlarn piresiz olduklarn da eklemitik. Eer plak
maymun deimez bir sse sahip olan tek primatsa, kendisinde pire
bulunaca akla gelir ki gerekten de bu byledir. Bugn pirelerin
vcutlarmzda yaayabilen bir parazit olduunu ve bizimle beraber
gelimi, insana zg bir pire tr bulunduunu biliyoruz. Byle bir
trn gelimesi iin binler ve binlerce yl istediine gre, pirelerin
daha ilk avc maymunlara musallat olduuna inanmamz gerekir.
Avc maymun, toplumsal alanda da benzerleriyle anlamak ve
ibirlii yapmak zorunda kald. Yz ve ses ifadeleri daha karmak bir
biim alyordu. Kullanmaya balad yeni silahlarla, kendi topluluu
iinde saldrlar nleyecek etkili tedbirlere bavurmas gerekecekti.
te yandan, belirli bir ss savunmak zorunda kald iin rakip
gruplara kar da daha saldrgan bir tavr benimseyecekti.
Topluluktan hibir zaman ayrlmamak, primatlara zg gl bir
igd olduu halde, yeni hayat biimi gerei bundan da vazgemek
zorunda kalmtr.
Bceklerin nerede, ne zaman bulunaca belli olmad ve toplu-
luk iinde yeni yeni bir ibirliki anlay belirmeye balad iin, ye-
meini ister istemez bakalaryla paylamak zorunda kalmtr. Erkek
39/281

avc maymunlar, yukarda szn ettiimiz kurtlar gibi, yiyeceklerini


sse tamaya ve analk grevindeki diileriyle ar ar byyen
ocuklarn bunlarla beslemeye balamlardr. Byle babaca bir dav-
ran, primatlarn yaaylarnda bir dier deiiklik belirtisidir; zira
bu trde besleyicilik rol, genellikle yalnz anneye dmekteydi (Prim-
atlar arasnda babasnn besledii tek tr, bu gelimi avc maymun
trdr).
ocuklar, ok uzun zaman byklere muhta olduu ve srekli
bakm istedii iin dii maymun sten ayrlamaz olmutu. Avc may-
munun yeni yaama dzeninde bu bakmdan da, teki "safkan" et yiyi-
cilerde rastlamadmz yeni bir sorun kt ortaya: Her iki cinsin
rolleri birbirinden belirli olarak ayrld. "Safkan" et yiyicilerin aksine,
avc gruplar sadece erkeklerden kuruluyordu. Oysa bu, primatlarn
karakterine hi de uymayan bir eydi. Hibir erkek primat ava gider-
ken ocuklarn, diisini yalnz ve koruyucusuz brakp gelip geen
baka erkeklerin saldrsna uramalarna raz olmazd. "Kafas" ne
kadar gelimi olursa olsun, kabul etmezdi bunu. Onun iin, toplumsal
davran kknden deitirmek gerekiyordu.
Bu sorunun zm yolu, kadn erkek iftini kurmakla bulundu.
Dii ve erkek avc maymunlar k olacak ve birbirlerine bal kalacak-
lard. Bu eilim, baka hayvan gruplarnda rastlanan, ama primatlarda
pek az grlen bir eydir. Bylece sorun birden zlm oluyordu.
Bir; dii, erkee balanyor ve erkek avda da olsa bu balln
srdryordu, iki, erkekler arasndaki cinsel rekabet azalyor, bu da
ibirlikiliin gelimesini salyordu. Bir arada avlanan her erkein,
zayf ya da gl, bir grevi olacak ve baka birok primatlarda
40/281

grld gibi, zayflar toplumdna srlmeyecekti. Bundan baka,


erkek avc maymun, yeni ve korkun yapma silahlarn kullanarak,
kabile iindeki btn anlamazlklar bastrabilecek gteydi.
ncs, bir erkek ve bir diiden kurulu bir retim nitesinin
gelimesi, doan ocuklarn da yararna oluyordu. Yava gelien bir
yavruyu bytp yetitirmek gibi ar bir aba, ailenin birbirine bal
olmasn gerektiriyordu da, bu i ana-babadan birinin yalnz bana
stesinden gelemeyecei kadar ar olduu durumlarda, reme
mevsimi boyunca, aralarnda ikisini birletiren gl bir balant kur-
ulduu grlr. Avc maymunlarda da byle olmutur.
Bylece, diiler erkein desteine gveniyor ve kendilerini analk
grevine verebiliyorlard. Erkekler diilerinin drstlnden phe
etmiyor ve onlar yalnz brakp ava gitmekten ekinmiyorlard. ste-
lik, yavrular en iyi ekilde baklyor, besleniyordu. ok gzel bir zm
yoluydu bu. Yalnz, gzelliine gzeldi ama, primatlarn sosyo-cinsel
yaaylarn kknden altst etmi olmasa. Nitekim, ileride bu sre-
cin hibir zaman gerektii gibi gelitirilmediini greceiz.
Trmzn bugnk davranlarn gz nnde tutarsak, bu akmn
ancak bir yere kadar gereklemi olduunu ve primat dnemimize
zg eski igdlerimizin, biraz rtl biimde de olsa, bugn bile su
yzne kmakta devam ettiini grrz.
Avc maymunun, tehlikeli bir et yiyici rolne girmesi ve primat
huylarn silip atmas ite byle oldu. Dikkat edilirse yalnz birtakm
kltrel deiikliklerin deil, derin genetik deiimlerin sz konusu
olduu ve yeni trn huy bakmndan bakalat anlalr. Ama siz,
bunun bir varsaymdan ileri gitmediini syleyebilir, deimelerin
41/281

eitim ve yeni greneklerin gelitirilmesi yoluyla da kolayca elde edile-


bileceini ileri srebilirsiniz. Zira, kltr yoluyla her eyin yaplabile-
cei doktrini iimize kkl olarak yerlemitir. Ben buna pek inan-
myorum. Byle olmadn grmek iin de trmzn bugnk dav-
ranlarna bakmak yetecektir. Kltrel geliim, hepsi birbirinden
daha artc teknolojik ilerlemelere yol am, ama bu ilerlemelerin
biyolojik karakterimizle att her yerde, iddetli bir tepkinin do-
duu grlmtr. Daha, avc bir maymundan baka bir ey ol-
madmz uzak gemiimizden kalma davran biimleri, bugn en
soylu ilerimizde bile varln hissettirir. Beslenme, korku, saldrgan-
lk, cinsel ve ana-babaca davranlarmz gibi dnyevi faaliyetlerimiz
sadece kltrel yollardan rgtlenmi olsayd, muhakkak ki bugn ok
daha kolay denetlenebilir ve teknolojik ilerlemelerin gittike artan
isteklerine gre eilip bklebilirdi. Ama durum byle deildir. Tekrar
tekrar hayvan yapmz nnde ba emi ve iimizde uyanan karmak
hayvann varln, sessizce kabul etmek zorunda kalmzdr. Ak
konualm, bu huyu deitirmek iin milyonlarca yl ayn tabiat
kanununun, doal ayklanma srecinin yeniden yaanmas gerekecek-
tir. Ama o zamana kadar, uygarlklarmzn gelimesi de ancak
hayvanca isteklerimize kar kmamaya ve onlar yok etmeye
almamaya bal olacaktr. Ne var ki, ok kere "dnen" beynimizle
"duyan" beynimiz bir uyumazlk iindedirler. Tarihimiz, nerelerde
yanl yola sapldn ve insan toplumlarnn nasl ktn ya da
aptallatn gsteren rneklerle doludur. Bunun nasl olutuunu
ilerideki blmlerde greceiz. Ancak her eyden nce cevap-
landrmamz gereken bir soru var: Bu blmn bandaki soru. Bu
42/281

acayip trle ilk karlatmz zaman, ayrc bir nitelii olduunu he-
men grmtk: Derisi. Bu yarat "plak maymun" diye ad-
landrmamzn nedeni de buydu. Ona olduka uygun baka adlar vere-
bileceimizi de grdk: Dikey maymun, gere yapc maymun, dn-
en maymun, topraa bal maymun gibi. Ama bunlardan hibiri ilk
bakta gze arpan nitelikler deildi. Bu yarata bir zooloji mzes-
inde, teki rnekler arasnda rastlayacak olsak, bizi ilk artan ey, -
plakl olacakt. Biz de hi olmazsa teki zooloji incelemelerinin genel
izgisine uydurmak dncesiyle, onu bylece adlandracaz, iyi ama,
bu garip niteliin anlam nedir, avc maymun ne yzden byle plak
maymun olup kmtr acaba?
Fosillerin, ne yazk ki, bu noktada bize hibir yardm olmamakta
ve bu nemli "ty dkme" olaynn hangi dnemde meydana geldii
bilinememektedir. Ama yaklak olarak atalarmzn orman terk
etmeleriyle baladn syleyebiliriz. Ancak bu plaklama nasl
balayp ilerlemi ve ormanndan km olan maymunun yaayn
srdrebilmesinde ne gibi bir yardm olmutur?
Bu sorun, uzmanlar uzun sre ilgilendirmitir. Bu olayn neoteni
srecine bal olduu varsaymna, olduka bel balanmtr. Yeni
domu bir empanze yavrusuna bakacak olursak, bann byk bir
ksmnn kllarla kapl, ama vcudunun hemen hemen tmyle plak
olduunu grrz. Bu hal, neoteni yoluyla hayvann ergenlik ana
kadar srp gidecek olsa, byk bir empanzenin derisi de tpk bizim
derimize benzerdi.
Bizim trmzde klllamann byle bir neotenik yolla nlen-
mesinin tam anlamyla gereklememesi de ilgi ekicidir, ana
43/281

rahmindeki fets de, altnc ve sekizinci aylar arasnda, krkl memeli


hayvanlar gibi, tepeden trnaa ince bir ty tabakasyla kapldr.
Doumdan ok az nce yok olan bu tyl mantoya "lanugo" denir.
Erken domu ocuklar bazen bu lanugo ile doar ve ana-babalarn
korkuya drrler. Ama, birka istisna dnda, tyler sonradan
dp gider. Bildiimiz kadaryla, bydkleri halde tylerini dk-
meyip, btn vcutlar bir krkle kapl kalan vakalar otuzu
gememektedir.
Aslnda, vcudumuz ergenlik anda, yakn akrabamz empan-
zelere kyasla daha klldr, ancak bu kllar ok ince olduundan gzk-
mez (Bu durumun btn rklarda ayn olmadn da sylemeden
gemeyelim. Zenciler, kllarn bsbtn kaybetmilerdir). Bu nedenle,
birtakm anatomi uzmanlar, tysz ya da plak bir tr olmadmz
ileri srmlerse de bu iddia salam bir manta dayanmaktan uzaktr.
Bir krn iki gz olmas, onun kr olmamas demek deildir. Vcut
grevi asndan, rlplak olduumuz ve derimizin d etkilere
apak bulunduu phe gtrmez. Mesele, ancak mercekle grlebi-
len minicik kllar hesaba katmaktansa, bu durumun bir aklamasn
yapabilmektedir.
Neoteni yoluyla aklama, bize yalnz plakln ortaya k
biimine dair bir ipucu vermekte, bu plakln plak maymunun
tehlikelerle dolu yeni bir ortamda yaamasn srdrmesine ne lde
yardmc olduu konusunda hibir ey sylememektedir. Denebilir ki,
kllarn dklmesi, ok daha nemli bir neotenik deiimin (beyin
gelimesi gibi) yan rndr, bal bana bir anlam ya da deer
tamaz. Ama daha nce de grdmz gibi, neoteni geliimle ilgili
44/281

srelerde farkllklar gstermektedir. Bazlar, dierlerine kyasla ok


daha yavalamakta, byme hzlar arasnda bir uyumluluk sz ko-
nusu olmamaktadr. Bu nedenle, plaklk gibi ok tehlikeli bir
ocuksu niteliin, srf yavalamakta olan dierlerine ayak uydursun di-
ye devam ettirilecei dnlemez. Yeni tr iin zellikle yararl ol-
mayacaksa, doal ayklanma dediimiz tabiat kanunu, bunun derhal
aresine bakard.
Peki yleyse, nedir plak derimizin yaam srdrme abamza
katks? Bir aklamaya gre avc maymun, gebelikten vazgeip be-
lirli yuvalar edindiinde oturduu inler yle bir bit, pire, gve
saldrsna uramt ki, yaamak ona haram olmutu. Srtndaki krk-
ten kurtulmakla, bunlardan da byk bir lde kurtulmu olacakt.
Bu aklamada bir doruluk pay bulunabilir, ama ite o kadar.
Yuvalarda, inlerde yaayan daha yzlerce memeli hayvan tr vard ki,
hibiri bu yola bavurmu deildir. Ama yine de, plak bir deri zer-
inde bu parazitleri yakalamann daha kolay olduunu kabul etmek
gerekir. Bugn kll primatlar, bitlerini ayklamaya byk zaman
harcarlar.
Ayn izgide bir mantk yrtp diyebiliriz ki, avc maymunun
yemek yiyiinin ok kaba oluu, tylerinin pislenmesine, tozlanmasna
yol ayor ve onu hastalk tehlikesiyle kar karya brakyordu. Bu ko-
nuda, kafalarn, boyunlarn kanl lelere sokan akbabalarn ba ve
boyun tylerini dktkleri ve benzeri bir geliimin, avc maymunun
btn vcuduna yaylabilecei ileri srlmektedir. Ama, avn yakala-
maya ve derisini yzmeye yarayan gereleri kullanmasn bilen bir yar-
atn kendi kllarn temizleyecek bir yol bulmamas da akla yakn bir
45/281

yol deildir. empanzelerin bile, dar ktktan sonra temizlenmek


iin gerekirse, yapraklar tuvalet kd gibi kullandklarn biliyoruz.
Atein bulunmasnn, krkn ortadan kalkmasna yol at da
ileri srlmtr. Avc maymunun yalnz geceleri souktan etki-
lendii, ama atei yaktktan ve karsna geip snmak olanan elde
ettikten sonra, srtndaki krke artk ihtiya duymad sylenir.
Bylece, artk gndzn scaklna daha kolay dayanabilecekti.
Daha parlak bir teoriye gre de maymun ilk balarda, avcla
atlmadan nce, uzun sre suda yaayan bir yaratk dneminden
gemitir. Scak denizlerin kylarnda dolaarak yiyecek aradn gz
nne getirin. Buralarda, ovadaki yiyeceklerden daha bol miktarda ka-
buklu deniz hayvanlar, bcekleri bulabiliyordu. Yava yava daha der-
in sularda yzmeye ve yiyecek aramak iin deniz dibine dalmaya gir-
iecektir, iddiaya gre bu dnemde, birtakm baka memeli deniz
hayvanlar gibi kllarn dkm olacaktr. Yalnz, sudan darda kalan
kafas, gne nlarndan korunmak iin kll kalmtr. Daha son-
ralar, (balarda deniz kabuklarn amak iin bulup kulland)
gereler gelitike, kylardan uzaklam ve ak dzlklerde avlan-
mak iin ierlere girmeyi gze almtr.
Bu teorinin, bugn kendimizi suda neden rahat hissettiimizi de
aklad sylenir. Gerekten de en yakn akrabamz empanzeler,
suya girince ylesine arrlar ki abucak boulup giderler. Vcudu-
muzun kayks biimini, hatta dikey duruumuzu da aklamaya yarar
bu teori. Bu dikey duruun, gittike daha derin sulara dalmasn
rendiimiz sralarda elde edildii ne srlr. Ve giderek vcudu-
muzdaki kll blgelerde grlen garip bir nitelik de bu yoldan
46/281

aklanmaktadr. Dikkatle baklacak olursa, srtmz rten klklarn


teki maymunlarnkinden bambaka bir ynde gelitii grlr. Bu
kllar, srt kemiimizin iki yannda apraz ynde biimlenmitir:
Yzerken vcuttan akp giden suyun ynnde... Demek ki, tylerimiz
bsbtn dklmeden nce, yzme srasnda direnci azaltmak zere
bir deiiklie uramtr. Primatlar arasnda deri altnda kaln bir ya
tabakas bulunmasnn yalnz bizde rastlanan bir ey olduuna ayrca
iaret edilir. Birtakm bilginler, bu ya tabakasnn, balinalarda ya da
foklarda grld gibi, koruyucu ve ayrc bir grevi olduunu ileri
srerler. nsan anatomisinin bu zellii imdiye kadar aklanabilmi
deildir. Bu bilginler, su iinde yaama teorisine destek olarak ellerim-
izin hassasln da gstermektedirler. Henz ilkel olan bir el, ta ya da
sopa tutabilir, ama su iinde yiyecek bulabilmek iin ince ve ok has-
saslam bir ele ihtiya vardr. Belki de karada yaayan maymun,
balarda bylece "sper-el" sahibi olmu ve sonra da bu eli hazr dur-
umda avc maymuna devretmitir. Yine bu sudan geme teorisi, gele-
neksel fosil arayclarn kkrtmakta, gemiimizin zincirinde eksik
olan halkann hl bulunamam olduunu hatrlatarak, Afrika
kylarnda bir kaz yapmak zahmetine katlanacak olurlarsa belki de il-
gin ipularna rastlayacaklar umudunu uyandrmaktadr.
Ne yazk ki, bu kazlar henz yaplm deildir. Bu teori de onu
dolayl olarak destekleyen birtakm belirtilere ramen, salam bir
temele oturtulmu olmaktan uzaktr. Birtakm zel nitelikleri, akllca
bir zme balamakta, ama buna karlk elimizde hibir izi bulun-
mayan bir "suda yaama dnemi"ni varsaymamz gerektirmektedir.
Aslnda, bu teori doru olsa bile, kara maymununun avc maymuna
47/281

dnmesinin genel tablosuna aykr dmeyecektir. Teorinin tek is-


patlayaca ey, kara maymununun kendisi iin yararl sonular
verecek bir vaftiz treni geirmi olmasndan ibarettir. Bambaka bir
hareket noktasndan kalkan bir dier iddiaya gre de kllarmzn yok
olmas, doal evreye bir tepkiden ok, sosyal bir nitelik tamaktadr.
Daha dorusu, mekanik bir zm yolu deil, bir eit iaret olarak or-
taya kmtr. Baz primatlarn derisi de yer yer plaktr. Bu plak
deri birbirlerini tanmaya yarayan bir iarettir. Bir maymun bu
iaretlere bakarak, baka bir maymunun kendi ailesinden mi, yoksa
baka bir aileden mi olduunu kestirir. Byle dnrsek, avc may-
munun tylerini dkmesi de bir eit kimlik belgesi gibi oluyor. Haydi,
bunun birbirini tanmay kolaylatrdn kabul edelim. Peki, vcudu
d etkilerden koruyan bylesine deerli bir krk feda etmekten daha
baka bir yol bulunamaz myd bu i iin?
Buna benzer baka bir varsaym da, tyszlemeyi cinsel
iaretlemenin bir geliimi olarak grmektedir. Erkek memeli hayvan-
larn genellikle diilerden daha akll olduunu ve bu fark
gelitirmekle, plak maymunun diisinin kendini erkei iin daha
ekici klmay baard syleniyor. Kldan arnma eilimi erkekte de
kendini gstermekteydi, ama daha az bir lde. te yandan, vcudun
baz yerleri de teki ksmlarn tersine, kll kalyordu: Byk, sakal,
gibi. Bu varsaym, klllk klszlk bakmndan, cinsler aras farkll
belki aklamaktadr ama, burada da, yine kendini daha ekici bir
biime sokabilmek iin koruyucu bir krk gzden karmak pek
kazanl bir alverie benzemiyor; derialt yalarnn bu koruyuculuk
grevinin bir ksmn yklendiini hesaba katsak bile. Bu fikrin baka
48/281

bir biimi de udur: Cinsel bakmdan nemli olan d grn deil,


dokunmaya kar hassaslktr. Gerekten, cinsel karlamalar
srasnda plak derilerini birbirine srten dii ve erkek daha fazla
heyecan duymaktadr. ift kurma gibi bir yaama eilimine ynelen
bir trde, bu durum cinsel faaliyetleri daha glendiriyor ve iftle-
menin tadn artrmak yoluyla iftler arasndaki ba pekitirmi
oluyordu.
Bu "tyszleme"yi aklayan iddialar iinde en ok benimseneni,
tyszlemenin bir soutucu ara olmasdr. Avc maymun, glgelik
ormanlardan kt srada, alk olduundan ok daha yksek bir s-
caklkla karlam ve scaktan bunalmamak iin tylerini dkmek
zorunda kalmtr. Pek derinine inmezsek, olduka akla yakn bir ak-
lama. Biz bile, yakc yaz gnlerinde ceketimizi karmaz myz? Yalnz,
bu aklama dikkatli bir incelemeye tutulduunda ak vermeye baly-
or. Her eyden nce, dz ovada yaayan ve (aa yukar bizimle ayn
boyda olan) hayvanlardan hibiri byle bir geliim gstermi deildir.
Mesele bu kadar basit olsayd, aslanlarla akallarn da rlplak hale
gelmesi gerekirdi. Oysa, bu hayvanlarn ksa da olsa, sert ve sk tyleri
vardr. Derinin havayla plak olarak temasa gemesinin scaklk kay-
bna yol at dorudur, ama te yandan snmay da artrr. Gne
nlarnn vcutta sebep olduu yaralar yazn gne banyosu yapan-
lar pek iyi bilirler. lde yaplan deneyler, ince elbiselerin suyun
buharlamasn nleyerek scaklk kaybn azalttn, ama dardan
alnan scakl da, tam plakla kyasla yzde elli bee kadar indird-
iini gstermitir. Isnmann daha yksek olduu durumlarda, Arap
lkelerinde giyilen daha kaln ve bol elbiseler en iyi koruyucudur.
49/281

Bunlar hem scan etkisini azaltr, hem de havann vcut evresinde


dolamn salar. Terin bylece buhar haline gelmesi de vcudu serin-
letmeyi salar. Nereden bakarsak bakalm, durum sanld kadar basit
grnmemektedir.
Bunda, evrenin kesin gerek s dzeyi kadar, gne nlarnn
dorudan doruya vcut stndeki etkisinin de byk rol vardr, ik-
limin tylerin dklmesine uygun, yani orta scaklkta, olduunu ka-
bul etsek bile, bu iin btn et yiyiciler arasnda, niin sadece plak
maymunun bana geldiini aklamakta glk ekeriz.
imdiye kadar bu soruya bulunan en iyi cevap, avc maymunun
fizik bakmndan ne avnn zerine atlamaya, ne de onu uzun uzun
kovalamaya uygun olduu nedenine dayanr. Sadece daha gelimi bir
beyne sahip olduu iin bu durumu kabul edip baarya ulaabilmitir.
Akllca manevralara girimeyi, ldrc silahlar kullanmay
baarmtr, ama bu onu fiziksel olarak ypratmtr. Av peine dp
kovalamann, avc maymun iin ok byk bir nemi vard, bu yzden
vcudunun byk lde snmasn gze almak zorunda kalyordu.
Doal ayklanma kural, bu snmay azaltmak yolunda byk bir bask
yapm ve bu ynde her ilerleme, baka alanlarda birtakm kayplara
yol aacak nitelikte bile olsa, uygun karlanmtr. Nedeni de plak
maymunun hayatta kalabilmesinin buna bal olmasdr. Bize kalrsa,
kll maymunun plak maymuna dnmesinde rol oynayan en belli
bal faktr, bu olmutur. Srtndaki ar postu atan plak maymunun
bir yandan da vcudundaki ter bezlerinin says artm, -her zaman
deilse de byk bir gerilim altnda olduu durumlarda- vcut
50/281

yzeyinde bir ter tabakas olumu ve buharlama sonucu, havayla


temas eden uzuvlar, rahatlatc bir serinlie kavumutur.
Bu deiiklik, ancak ne ok scak, ne de ok souk olan bir ortam-
da baarl olabilirdi. Bundan dolay, bu geliimin yan sra deri altnda
da bir ya tabakas olumaya balad.
Bu da vcut scaklnn, gerektiinde, belirli bir derecede tutul-
masn zorunlu klyordu. Byle bir ya tabakas edinmekle, dklen
kllarn yerine baka bir ey getirilmi gibi gzkrse de deri alt
yalarnn soukta vcudu korumakla beraber, ne terin umasn, ne
de snmay engelledii unutulmamaldr. Avlanmann, ilk atalarmzn
yaaynda ne byk bir nemi olduu dnlrse, tylerin azal-
masnn yan sra ter bezlerinin oalmasnn ve derialt bir ya
tabakas remesinin, tam kendilerine gerekli olan nitelii kazandrm
bulunduu grlr.
te; dikey durulu, avc, silah kullanr, dzlkte yaar, neotenik,
dnr, doutan primat, sonradan et yiyici plak maymunumuz
dnyay fethe hazrdr artk. Ama, bu maymun, geliim sreci iinde
yepyeni bir olay, bir prototiptir. Yeni modellerse ounlukla her yan-
laryla eksiksiz olamazlar. plak maymunun karlaaca belli bal
glkler de kltrel alandaki artc ilerlemeleriyle bunlarn
yannda ok ar kalan genetik geliimi arasndaki aykrlktan doa-
caktr, Katlmsa] nitelikleri peini brakmayacak ve evresini yeni
batan biimlendirmek iin ne yaparsa yapsn, yine de bir plak may-
mundan baka bir ey olmad, boyuna bana kaklacaktr.
Artk plak maymunun gemiini kartrmaktan vazgeip
bugnk durumunu ele alabiliriz. amzdaki plak maymunun
51/281

davran nasldr acaba? Binlerce yllk beslenme, dvme ve


iftleme sorunlarn nasl bir zme balamtr? Elektronik hesap
makinesi misali beyni, memeli hayvan igdlerini ne lde dzene
sokabilmitir? Sakn, itiraf etmek istediinden daha ok dn vermek
zorunda kalm olmasn? te incelememizin konusu...
KNC BLM
-
CNSELLK
CNSEL bakmdan plak maymunun bugn iinde bulunduu
durum biraz kark grnmektedir. Primat gemii onu bir yana, son-
radan katld et yiyiciler kategorisi baka yana eker, uygar bir
toplumun yesi bulunmas ise bsbtn ayr bir yana.
Her eyden nce, plak maymunun belli bal cinsel niteliklerini,
ormanda yaayan yemi yiyici atalarna borlu olduunu belirtelim. Bu
niteliklerin, sonralar dzlklerde avlanarak srdrd hayat
biimine uyabilmek iin byk deiiklik geirmesi gerekmitir. Ve
sanki bu yeterince sarsc olmam gibi, kltrn etkisiyle gittike
daha karmak bir biim alan bir toplumsal yapnn hzl geliimine
ayak uydurmak zorunda kalmtr.
Bu deiikliklerden birincisi, yani yemi toplayc maymunun
avc maymuna dnm srasnda cinsel niteliklerinin getirdii
deiiklikler, olduka uzun bir zaman iinde, baaryla gereklemitir.
Oysa, ikinci deiimin ayn derecede baarl olduunu syleyemeye-
ceiz. Ksa zamanda olumas ve doal ayklanma kuralna dayanan
biyolojik deimelerden ok, zek ve renilmi basklarn uygulan-
mas yoluyla gerekletirilmesi, baary kstlamtr. Diyebiliriz ki uy-
garln geliimi, ada cinsel davranlarmza biim verecek yerde,
cinsel davranlarmz, uygarlmz biimlendirmektedir. Bu iddia
biraz aceleci bir genelleme gibi gelebilir birden, ama izin verin, ben
grm aklayaym; blm sonunda tartmalar yeniden ele alrz.
En bata bugnk plak maymunun kendini cinsel faaliyetlere
kaptrdnda nasl davrandn kesinlikle belirtmek gerekecek. Bu
pek kolay olmayacak, zira cinsel faaliyetler gerek toplum iinde,
gerekse toplumlar arasnda byk farkllklar gsterirler. En uygun
yntem, en baarl toplumlar temsil eden eitli rneklerle yaplan
54/281

aratrma sonularnn ortalamasn almaktr. Geri kalm, baarsz


kk toplumlar rahatlkla hesap d brakabiliriz. Bunlarn birtakm
garip ve gz alc cinsel grenekleri olabilir, ama biyolojik anlamda ev-
rimin temel akmn temsil edecek nitelikleri kalmamtr artk. Da-
has, cinsel davranlardaki bu gariplik, bir sosyal grup olarak biyolojik
geri kalmlklarnn balca nedeni olabilir.
Elimizdeki ayrntl bilgilerden ou son yllarda Amerika'da
yaplm olan ve genellikle bu lkenin kltrn esas alan birtakm
ciddi incelemelere dayanmaktadr, tyi bir rastlant sonucu biyolojik
anlamda ok baarl olmu, byk bir ounluu kapsayan bu
kltrn ada plak maymunu tam olarak temsil ettiini, herhangi
bir biim bozukluu korkusuna kaplmadan syleyebiliriz.
Trmzde cinsel davrann karakteristik dnemi vardr:
iftin kuruluu, iftleme ncesi faaliyet ve iftleme. Yalnz bu sra
hep ayn dzende olmayabilir. Dii-erkek iftinin kuruluu, yani genel
olarak kur yapma olarak adlandrlan dnem, dier hayvanlara kyasla
daha uzun srer, haftalarca, aylarca uzad olur. Dier hayvan trler-
inde olduu gibi, bu dnemin balca nitelii korku ve saldrganlk
duygularyla cinsel ekiciliin atma halinde olmas sonucu ekim-
ser, yersiz birtakm davranlar kapsamasdr. ki kii arasndaki
karlkl cinsel ar iaretleri glendii oranda bu sinirlilik ve
kararszlk hali de yava yava azalr. Bu iaretler birtakm karmak
yz ifadeleri, sesli iaretler ve vcut hareketlerinden meydana gelir.
Uzmanlama sonucu elde edilmi ve sembolik anlam tayan sesli
iaretlerin en az ierii kadar nemli olan dier nitelii de kar cin-
sten kii nnde kullanlan zel ses tonudur. Birbirlerine kur yapan
55/281

bir ift iin ou kez, "Kular gibi cvldayorlar" deriz. Bu deyim de


ses tonunun, sylenen szlerin anlamndan daha nemli olduunu
aka ortaya koymaktadr.
Balangtaki grsel ve sesli iaretlerden sonra sra basit tem-
aslara gelir. Bu temaslar genellikle yrme srasnda olur ki, artk ift
bir araya geldiinde sk sk birlikte yrmektedir. El ele, kol kola tem-
aslar, dudaktan yze ve dudaktan dudaa temaslar izler. Yrme
srasnda olduu kadar, dururken de ift artk kucaklamaya
balamtr. Ani koma, kovalama, zplama ve dans etme gibi
hareketler grlebilir, ocuka oyunlara bavurulduu da olur.
ift kurma dnemi faaliyetlerinin byk bir ksm, herkesin gz
nnde cereyan eder. Ama, iftleme ncesi dnemine gelince, ift yal-
nz kalmann yollarn arar ve aada aklayacamz davranlar
mmkn olduu kadar bakalarnn gznden uzakta uygulamaya
alr. iftleme ncesi dneminde yatay bir pozisyona geme eilimi,
gittike daha ok kendini gsterir. Vcut vcuda temasn hem iddeti
artm, hem de sresi uzamtr. Yan yana hareketsiz durularn yerini
yz yze, daha iddetli temaslar alr. Bu pozisyonda bazen dakikalarca,
hatta saatlerce kalnr. Bu srada, sesli ve grsel iaretler gittike
nemini yitirir ve yerlerini dokunusal iaretlere brakr. Bu iaretler
birtakm kk hareketler ve vcudun eitli kesimleri zerindeki
basnlarla kendini gsterir. Bu kesimlerin bata gelenleri parmaklar,
eller, dudaklar ve dildir. Elbiseler ya ksmen ya da bsbtn karlr
ve derinin deriye demesiyle uyarma, elde olduu kadar byk bir
yzeye yaylr.
56/281

Az aza olan temaslar, bu dnemde sklk ve sreklilik


bakmndan en yksek noktaya eriir. Dudaklar yoluyla yaplan basn
en hafifinden en iddetlisine kadar deiik deerlerde olur. iddet ok
arttnda dudaklar alr, dil ein azna sokulur ve az iindeki has-
sas zar uyarmak iin hareket ettirilir. Dudaklar ve dil, ein baka
yerlerinde, zellikle kulak memelerinde, boynunda ve cinsel organnda
da gezdirilir. Erkek, diinin gslerine ve meme balarna zel bir
nem verir ve dil ve dudak temaslar daha zenli bir yalama ve emme
eklini alr. Temas bir kere kurulduktan sonra ein cinsel organlar da
bu eit srekli hareketlere hedef olur. Bu duruma gelinince, erkek
hareketlerini daha ok klitoris zerinde, kadn da penis zerinde
younlatrrlar. Bu arada her ikisi de baka blgelere el atmaktan geri
kalmazlar.
Az; pme, yalama ve emme dnda vcudun eitli yerler-
inde deiik iddetlerde srmalar iin de kullanlr. Bu srmalar,
genellikle deriyi hafife dilemekten ileri gemezse de arada iddetli ve
can yakc olabilir.
Ei uyarmak iin az yoluyla giriilen bu saldrlarn yan sra
ou kez eller de deriyi ellemek ve okamakta kullanlr. Parmaklar ve
eller vcudun her tarafnda gezdirilir, zellikle yzde ve faaliyet
younlatnda kaba etlerle cinsel organlar zerinde srarla durulur.
Erkek, aza yaplan temaslarda olduu gibi, bunda da kadnn
gslerine ve meme ularna byk nem verir. Parmaklar durmak-
szn okar, sktrr. Arada bir byk bir gle deriyi kavrar, trnaklar
ete geer. Dii, erkein cinsel organn avucuna alp, onu iftleme
temposunu andran ritmik hareketlerle okar. Erkekse, ayn ekilde
57/281

kadnn cinsel organn ve zellikle klitorisi gene ritmik hareketlerle


uyarmaya alr.
iftleme ncesi faaliyet younlatnda, bu el ve vcut tem-
aslarnn yan sra cinsel organlar ein vcuduna ritmik olarak srt-
mek eilimi de grlr. Yine kol ve bacaklarn birbirine skca
sarld, adalelerin zaman zaman iddetle kasld da olur. Bylece,
vcutta sarlma srasnda kaslma ve bunu izleyen geveme hareketler-
ine tank oluruz.
te, iftleme ncesinde uygulanan ve iftlemenin ger-
eklemesi iin ei yeterince uyarmaya yarayan cinsel temaslar
bunlardan ibarettir. iftleme, erkein cinsel organnn kadnn diilik
organna sokulmasyla balar. Bu ilem genellikle bir ift yz yze,
erkek kadnn stnde, ikisi de uzanm ve bacaklarn ayrm durum-
da iken olur. Daha sonra da greceimiz gibi bu pozisyonun birok
deiik biimleri de vardr, ama en basit ve tipik olan budur. Erkek
bundan sonra kalasn ritmik olarak ileri geri oynatmaya balar. Bu
gidi gelilerin gc ve hz deiik olabilir, ama herhangi bir engelle
karlamamsa, genel olarak, olduka hzl ve derindir. iftleme
faaliyeti ilerledii oranda, az ve eller yoluyla olan temasn azalma
eilimini gsterdii ya da hi olmazsa, artk bataki kadar ince ve
ustalkl olmad grlr. Yine de artk ilk nemini yitirmi olan bu
karlkl uyarlarn bir lde srdrld durumlar da az deildir.
iftleme dnemi genellikle, iftleme ncesi dnemden ok
daha ksa srer. Erkek, isteyerek geciktirmek taktiine
bavurmamsa, birka dakika iinde tohumlarn fkrtr. Dier prim-
atlarda, diinin cinsel temas sonunda, orgazm haline geldii
58/281

sanlmamaktadr. Ama, plak maymun bu bakmdan da bir deiiklik


gsterir. Erkek, iftlemeyi daha uzun srdrebilirse, kadn da ayn so-
nuca varabilecektir. Bu, tpk erkeinki gibi gl ve kurtarc bir or-
gazm duygusudur ve biyolojik adan -tohum fkrtma dnda-
erkeinkinden hibir fark yoktur. Baz diiler bu noktaya ok abuk
varr, bazlar ise hi varamazlar. Ama ortalama olarak iftlemenin
balangcndan on ya da yirmi dakika sonra elde edildii sylenebilir.
Orgazma ve boalma haline varmak iin gereken zaman ko-
nusunda, kadnla erkek arasnda byle bir farkllk bulunmas olduka
gariptir. Bu sorunu ileride, eitli biimdeki cinsel faaliyetlerin,
ilevsel anlamlarn incelediimiz zaman daha enine boyuna
tartacaz. imdilik, erkein "zaman unsuru"na hkim olabileceini
sylemekle yetinelim. Bunun da eitli yollar vardr: iftleme ncesi
faaliyetlerin sresini uzatmak ve iddetini arttrmak. Bylelikle, dii,
henz erkek uzvunun hazneye (dl yolu) giriinden nce kuvvetle
uyarlm olur. iftleme srasnda orgazmn geciktirmek iin kendini
dizginlemesi. Fkrmadan hemen sonra, ereksiyon henz sona er-
meden, iftleme hareketini srdrmek. Ksa bir sre dinlenip, ikinci
kez iftlemeye gemek. Bu son durumda, erkein isteinin azalmas,
otomatik olarak orgazma daha ge varmasn salayacak ve bu hal de
kadna, orgazma erimek iin gerekli zaman brakacaktr.
Eler orgazma vardktan sonra normal olarak derin bir yorgun-
luk, geveme, rahatlk duyar ve ou kez uyurlar.
Cinsel uyarlardan sonra, cinsel tepkileri ele alalm. Vcudumuz
bu iddetli uyarlar karsnda ne gibi bir tepki gstermektedir? Her iki
cinste de nabz atlarnn, kan basncnn ve solunum temposunun
59/281

belli oranda arttm grmekteyiz. iftleme ncesinde belirmeye


balayan bu deiiklikler, orgazm srasnda dorua eriir. Normal
olarak dakikada 70-80 atan nabz, cinsel uyarnn balamasyla
birlikte 100'e kar, iddetlenmesiyle 130'a ykselir ve orgazm annda
150'yi bulur. Kan basnc 120'den 200'e, hatta 250'ye kabilir.
Solunum, uyar younlat oranda daha derin, daha hzl olur ve or-
gazm yaklatka bunun yan sra ritmik inlemeler ve hrltlar da
grlr. Orgazm annda yzn kasld, azn ald, burun kanat-
larnn geniledii de vakidir: Tpk, gcnn son damlasn harca-
makta olan bir atlette ya da nefes alamayan bir insanda olduu gibi.
Cinsel uyar srasnda kendini gsteren baka bir nemli deiik-
lik de kan dalmnn vcudun derinliklerinden yzeyine kmasdr.
Deri tabakalarna doru pskrtlen kann artmas, ok ilgin
sonular dourur. Yalnz vcut daha snmakla -cinsel bir atele yanp
tutumakla- kalmaz, ayrca birtakm belirli blgelerde zel deiiklik-
lere de yol aar. Uyar iddetlendiinde, vcutta karakteristik bir cinsel
kzart grlr. Bu kzart, kadnlarda genellikle ilk nce, mide ve karn
st blgelerde balar, arkadan gslerin st ksmnda, gvdenin
yukarsnda, sonra brlerde ve gslerin ortasnda, en sonra da
memelerin ait yznde belirir. Kzartnn yze ve boyna yayld da
olur. Daha iddetli tepki gsteren kadnlarda karnn alt ksmn,
omuzlar, dirsekleri kaplar ve orgazmla birlikte butlara, kaba etlere ve
srta da yaylr. Baz hallerde, hemen hemen btn vcudu sard da
olur. Bu kzart, kzamk benzeri bir dknt olarak tarif edilir ve bir
eit grsel cinsel iarettir. Ayn hal, daha hafif olarak, erkeklerde de
grlmektedir. Onlarda da karnn st ksmndan balayarak gse
60/281

doru yaylr, sonra boyna ve yze doru uzanr. Omuzlar, n kollar


ve butlar da kaplar. Orgazma vardktan sonra ise, bu cinsel kzart
abucak ve balad sray tersinden izleyerek silinip gider.
Bu genel cinsel kzartnn ve damar genilemesinin yan sra,
ime yetenei olan organlarda kan toplanmas grlr. Bunun
nedeni, atardamarlarn bu organlara, toplardamarlarn ekebile-
ceinden daha ok kan pompalamasdr. Bu halin olduka uzun
srmesi de mmkndr. Zira, bu organlardaki kan damarlarnn
boulmas, kann akmak istedii toplardamarlarn tkanklna
yardm eder. Bu durum, dudaklarda, burunda, kulak memelerinde,
meme balarnda, elerin cinsel organlarnda ve kadnn gslerinde
kendini gsterir. Dudaklar ier, kzarr ve daha belirginleir. Burnun
yumuak ksmlar ier, burun kanatlar geniler. Kulak memeleri de
kalnlap ier. Meme balar, kadnda daha ok olmak zere,
byyp sertleir (Bu yalnz kann toplanmasnda deil, meme
kaslarnn gerilmesine de baldr). Kadnda meme bann boyu, baz
durumlarda bir santim, ap ise yarm santim kadar byr. Meme
bann evresindeki koyu renkli ksm da daha ikinleir ve rengi
erkekte deil ama, kadnda daha koyular. Kadnn gs hissedilir
derecede byr. Orgazma varld anda, kadnn memesi, ou kez,
normal boyunun yzde 25'i kadar daha bym, daha sert, yuvarlak
ve kabark bir ekil almtr.
Uyarlma sresi uzadka, her iki cinsin cinsel organlarnda
nemli deiiklikler grlr. Kadnda, hazne kenarlar kuvvetli bir kan
akmna urar ve hazne, kaygan bir sv ile kaplanr. Baz durumlarda,
bu olay iftleme ncesi faaliyetin balangcndan hemen birka saniye
61/281

sonra ortaya kar. Ayn zamanda, haznenin rahme yakn ksmnn


te ikisinde uzama ve gerilme de grlr ki, cinsel uyarnn en yksek
noktasnda hazne, toplam olarak on santim kadar uzamtr. Orgazm
yaklatka, hazne kanalnn, d te birinin itii ve tam orgazm an-
nda buradaki adalelerin iki ile drt saniye sreyle kasld, bundan
sonra bir saniyenin onda sekizi kadar aralklarla ritmik olarak kaslp
gevedii grlr. Her orgazmda le on be arasnda ritmik kaslma-
geveme hareketi olur.
Uyar sresince, kadnn d cinsel organlar nemli derecede
kabarr ve ier. Byk dudaklar alr, ier ve baz hallerde normal
llerinin iki ya da katma varan bir byme gsterirler. Kk
dudaklar da normal aplarnn iki katna varncaya kadar gerilir ve
hazne kanalnn toplam uzunluunu bir santim kadar daha uzatacak
ekilde, byk dudaklarn koruyucu perdesinden dar taarlar. Uyar
arttka, kk dudaklarda, nemli bir deiiklik daha grlr. Kan
toplanmasndan dolay daha belirgin bir biim aldktan baka, renkleri
de deimi ve kpkrmz olmutur.
Erkein penisinin kadndaki karl olan klitoris de, cinsel uyar
balar balamaz daha genileyip kabarr. Ama, uyar younlatka
dudaklarn ikinlii bu deiiklii rtmeye balar ve klitoris, kor-
uyucu baln altna ekilir. Bu durumda erkein penisinin klitorisi
dorudan doruya uyarmasna imkn yoktur. Ancak, klitorisin iinde
bulunduu kan birikmesi ve duyarllk hali, erkein bu blge zerinde
gidip gelerek yapt ritmik baskdan dolayl olarak etkilenmesini
salar.
62/281

Cinsel uyar artt oranda, erkein penisi gze arpan bir


gelime gsterir. Normal halde gevek ve yumuak olan penis ier,
sertleir ve iddetli bir kan toplanmas sonucu dikilme durumuna
gelir. Aa yukar dokuz santim uzunluunda iken, yedi sekiz santim
daha byr. ap da nemli bir lde geniler. Primatlar arasnda en
byk penisin plak maymunda bulunduu bylece anlalr.
Erkekte orgazm annda penisin kaslar ok gl ekilde kaslr
ve hazne kanalna tohum tayan svy fkrtr. Bu kaslmalardan en
kuvvetlisi batakilerdir. Saniyenin onda sekizi kadar aralkl, yani or-
gazm srasnda, kadnn haznesinde (dl yolunda) grlen kaslmalara
eit bir ritim iinde geliirler.
Uyar srasnda, erbezi zar gerilir ve erbezlerinin oynakl azalr.
Soukta, korku ya da kzgnlk zamanlarnda olduu gibi, spermatik
kordon kaslr ve erbezlerini vcuda yaptrr. Bu blgede de kan to-
planmas olduundan, erbezlerinin boyu, aa yukar, yzde 50 ile
100 arasnda byr.
Cinsel faaliyet srasnda kadnn ve erkein vcutlarnda grlen
tepkilerin balcalar bunlardr. Orgazma varldktan sonra btn bu
saydmz deiiklikler ortadan kaybolur ve iftlemeden sonra dur-
ulan eler ksa srede normal fizyolojik duruma dnerler. Ancak, or-
gazm sonrasnda olagelen son bir tepkiye de deinmeden geemeyiz.
Orgazmdan hemen sonra kadnda olsun, erkekte olsun, byk bir ter-
leme grlr, bu olayn cinsel faaliyet srasnda harcanan fiziki
abann az ya da ok olmasyla ilgisi yoktur; orgazmn iddet dereces-
ine baldr. Ter tabakas srtta, butlarda ve gvdenin st kesiminde
kendini gsterir. Ter, bazen koltuk altlarndan akar. iddetli
63/281

vakalarda, omuzdan butlara kadar btn gvdenin ter iinde kald


olur. Avu ileri ile ayak tabanlar da terler. Yzde cinsel kzartlarn
belirdii durumlarda, alnn ve st dudan terledii de grlr.
Buraya kadar, trmzdeki cinsel uyarlarla sebep olduklar tep-
kileri ksaca zetlemi olduk. imdi buna dayanarak cinsel dav-
ranmzn kkenlerimiz ve genel yaaymz asndan ne anlam
tadn tartabiliriz. Yalnz unu syleyelim ki, sz konusu btn
uyar ve tepkiler her zaman ayn olaanlkla kendini gstermemek-
tedir. Bu olaylardan birtakm, bir erkekle bir diinin cinsel faaliyette
bulunmak amacyla kar karya geldikleri her durumda ortaya k-
makta, birtakm ise, ancak baz koullar altnda grlebilmektedir.
Yine de olaanlk dereceleri olduka yksek olduu iin bunlara
"trmze zg nitelikler" gzyle bakmamzda bir saknca yoktur.
Vcudun tepkilerini gz nne alrsak, cinsel kzartnn kadnlarda
yzde 75, erkeklerde aa yukar yzde 25 orannda gelitiini
grrz. Meme balarnn diklemesi her kadnda grlen, erkeklerde
ise sadece yzde 60 orannda rastlanan bir eydir. Orgazmdan sonra
ar terleme, gerek kadnlarn, gerekse erkeklerin yzde 33'nde
grlr. Bu birka zel durum dnda, saydmz dier btn tep-
kiler, sre ve iddetleri yer yer deiik olmakla beraber, her zaman
ayn ekilde beliren hallerdir.
Bu cinsel faaliyetlerin, kiinin hayatna nasl dald da ayrca
belirtilmesi gereken bir noktadr. Doduktan sonraki ilk on yl iinde
ne kzlarda, ne de olgunlarda herhangi bir cinsel faaliyete rastlanr.
Kk ocuklarda "seks oyunu" denilebilecek birtakm davranlar
grld doru ise de, fonksiyonel seks hayatnn, kzlarda
64/281

yumurtlama ve olanlarda fkrtma dneminden nce gelitiini sy-


leyemeyiz. Bir ksm kzlarda det kanamalarnn on yanda balad
olur; on drt yalarnda gen diilerin yzde 80'i, normal olarak det
grrler. On dokuz yana varnca det grmeyen kz kalmaz. Diilik
organ evresinin kllanmas, kalalarn bymesi, gslerin imesi
de bunun yan sra, hatta biraz daha nce, ortaya kan hallerdir.
Vcudun genel geliimi ise, daha yava bir ekilde srp gider ve yirmi
iki yana varnca durur.
Olanlarda da ilk fkrtma, genellikle on bir yandan nce ol-
maz. Demek ki, cinsel anlamda ie kzlardan daha ge balamaktadr-
lar (En erken, sekiz yanda bir olan ocukta fkrtma olayna
rastlanmsa da bu ok az grlen bir durumdur. Olanlarn yzde
25*i on iki, yzde 80'i ise on drt yanda fkrtmay grmlerdir
(Demek ki, bu dnemde kzlarla aray kapatm oluyorlar). lk
fkrtma iin ya ortalamas on yl on aydr. Olanlarda da
kzlardaki gibi bu olayn yan sra birtakm deiiklikler ortaya kar.
Vcutta, zellikle ap arasnda ve yzde kllanma balar. Bu kllanma,
genellikle u sray izler: Ap aras, koltuk altlar, st dudak, yanaklar,
ene. Arkadan da gs ve vcudun dier yerleri. Olanlarda kala
deil, omuzlar geniler ve ses, daha kaim, daha bouk kar. Bu sonun-
cu deimeye, ok daha belirsiz olarak, kzlarda da rastlanr. Her iki
cinste de asl cinsel organn hzla gelitii grlr.
Orgazm skln, bir cinsel tepki ls olarak alrsak, erkeklerin
en yksek noktaya kzlardan daha erken ulamalar ilgintir. Erkekler,
ergenlik ama kzlardan bir yl sonra girmelerine ramen, daha yirmi
yana varmadan en yksek orgazm noktasna eriirler, kzlarda ise, bu
65/281

ancak yirmi be yalarnda, hatta baz defa da otuzunu getikten sonra


olur. Aslnda, trmzn diileri, on be yandaki bir erkein orgazm
saysna ancak yirmi dokuz yanda eriebilmektedirler. On be
yandaki diilerden sadece yzde 23' orgazm tatmlardr; yirmi
yanda bu say, yzde 53'e ykselir ve ancak otuz be yanda yzde
90' bulur.
Yetikin bir erkek ortalama olarak, haftada orgazm elde eder.
Erkeklerin yzde yedisi her gn ya da gnde birka defa orgazma var-
maktadr. Erkeklerde orgazmn en sk olduu dnem, on bele otuz
ya rasdr; otuzdan sonra ihtiyarlna kadar gittike der. st ste
fkrtma olana azald gibi, penisin dikleme as da klr. On
sekiz, yirmi yalarna doru penis, ortalama olarak bir saat dik
tutulabilir, ama yetmi yanda bu drt dakikadan ileri geemez. Yine
de, erkeklerin yzde 70'i, cinsel faaliyetlerini yetmi yama kadar
srdrebilirler. Ya ilerledike cinsel faaliyetin azalmas olaynn ben-
zeri bir duruma diilerde de rastlanr. lmz geni tutarsak, kadn-
larda elli yalarna doru meydana gelen detten kesilme olaynn, cin-
sel tepkiyi fazla etkilemediini grrz. Yine de bu olayn cinsel dav-
ran zerindeki etkisi kiiden kiiye deiir.
Szn ettiimiz iftleme faaliyetlerinin byk bir ksm, iki kii
bir ift kuracak ekilde bir araya geldikleri zaman yaplr. Bu birleme
resmen tescil edilmi bir evlenme ya da herhangi bir balant bii-
minde olabilir. Evlenme d birlemelerin var olmas, yan yana gelen
her erkekle diinin iftlemeye hazr olduu anlamna gelmez. Bu eit
balantlar pek uzun srmese bile, yine belirli bir kur dneminden ve
ift kurma hazrlndan gemesi gerekir. Bat lkelerinde, halkn aa
66/281

yukar yzde 90' resmen evlidir. Ama, kadnlarn yzde 50'si,


erkeklerin ise yzde 84' evlilikten nce cinsel iliki kurmulardr.
Krk yanda, evli kadnlarn yzde 26's, erkeklerin de yzde 50'si ev-
lilik d iftlemeyi denemi bulunmaktadrlar. Birok hallerde, resmi
evliliklerin bozulduu ve iftlerin ayrld da olur (rnein,
Amerika'da 1965'te bu, yzde 0.9 orannda olmutur). Trmzde, ift
kurma mekanizmas, ok gl olsa bile tam baarya ulam olmak-
tan uzaktr.
imdi btn bu grdklerimizden sonra, kendi kendimize bir-
takm sorular sormaya balayabiliriz. Cinsel alandaki davranmzn,
yaammz srdrmeye ne gibi bir yardm olmaktadr? Niye bu
ekilde deil de u ekilde davranmaktayz? Bu sorularn cevap-
landrlmas, ortaya baka bir soru atmakla belki daha kolaylam ola-
caktr: Bizim cinsel davranmzla, teki primatlarn davranlarn
nasl kyaslayabiliriz?
Her eyden nce, trmzde cinsel faaliyetlerin, bize en yakn
olanlar da dahil, dier primatlara kyasla ok daha youn olduunu
grrz. teki primatlarda yle uzun boylu kur yapma dnemi yoktur.
Maymunlar arasnda uzun sren kar kocalk durumuna rastlanmaz.
iftleme ncesi gsteriler ok ksa srer ve birka yz ve ses ifadesiyle
snrl kalr. iftlemenin kendisi de ok ksa srer (rnein, e-
beklerde, erkein diiye binmesiyle fkrtma arasndaki zaman ancak
yedi, sekiz saniyedir. Ritmik kala hareketleri ise, on be kadar, bazen
de daha az olur). Diinin orgazma vardn gsteren hibir belirti yok-
tur. Byle bir ey duyuyorsa bile, bunun trmzn diilerine kyasla,
pek belli belirsiz bir tepki olmas gerekir.
67/281

Dii maymunun "cinsel alclk" sresi de daha snrldr. Bir aylk


det dnemi iinde ancak bir hafta kadar. Aa kademelerdeki
memeli hayvanlarda, bu srenin sadece gerek yumurtlama dnemiyle
snrl olduuna baklrsa, maymunlarn bu konuda yine de ileride
olduu grlr. Ama, primatlarn daha uzun bir alclk dnemine
eilimi, trmzde yle ileri bir noktaya varmtr ki, diinin her an
alc durumda olduunu syleyebiliriz. Dii maymun gebe kald anda
ya da yavrusunu emzirdii srece her trl cinsel faaliyetten kesilir.
Oysa trmzn cinsel faaliyeti bu dnemlere de uzanmaktadr. yle
ki, iftlemenin gerekten snrl olduu biricik dnem, o da pek ksa
olarak, yalnz doum ncesiyle doum sonrasndan ibarettir.
Besbelli, plak maymun, yaayan btn primatlar arasnda cin-
sel yaants en youn olandr. Bunun nedenlerini bulmak iin, kk-
lerine inmemiz gerekir. Ne olmutur acaba? lk nce, yaayabilmek
iin avlanmak zorunda kalmtr, kincisi, avclktaki zayf yanlarn
rtebilmek iin beynini daha gelitirmesi gerekmitir. ncs,
beynini ve eitimini gelitirebilmesi iin daha uzun bir ocukluk
dnemine ihtiyac olmutur. Drdncs, erkekler ava giderken
diiler, ocuklarna bakmak iin yerlerinden ayrlmamak zorunda
kalmlardr. Beincisi, erkeklerin av srasnda ibirlii etmeleri gerek-
mitir. Altncs da, avdan eli bo dnmemek iin art ayaklar stnde
durmak ve silah kullanmak zorunluluunu duymulardr. Btn bu
deiiklikler bu sray izleyerek olmutur demek istemiyorum. Tersine,
hi phe yok ki, bir deiiklik bir bakasnn domasna yardm etmi
ve bunlar ar ar ve atba gelimilerdir. Ben sadece, avc may-
munun geliimi srasnda ortaya kan, alt kkl deiiklii
68/281

incelemekle yetineceim. Bana kalrsa, bu deiiklikler, bugnk cin-


sel davranlarmzdaki karmakl akla kavuturacak olan btn
unsurlar kapsamaktadr.
En bata, erkeklerin ava giderken geride braktklar diilerin
kendilerine sadk kalacaklarndan emin olmalar gerekiyordu. Bunun
iin diilerde, ift halinde yaama yatknlnn olumas gerekti.
Arkadan, daha zayf erkeklerin de ava katlmas isteniyorsa onlara
daha fazla cinsel avantaj tanmak gerekti. Diileri daha iyi paylamak,
daha demokrata, daha hogrl bir cinsel rgtlenme gerekti. Her
erkein bir dii ile birleik bir ift kurmak eilimini duymas artt.
stelik, erkeklerin elinde bulunan ldrc silahlar cinsel rekabeti
daha tehlikeli bir hale sokabilirdi: Bu da bir erkein bir dii ile yetin-
mesi iin ayr bir nedendi. Btn bunlardan baka, bir de ana-baba
iin, ar gelien ocuklarn bakmnn dourduu ykler vard. Babaca
davranmay renmek ve ana-babann grevleri paylamas zorun-
luydu: Salam bir ift kurmaya yardmc olacak bir neden daha.
Bu durumu balang noktas olarak alrsak, arkasn kartabilir-
iz. plak maymun k olmak, cinsel bakmdan bir tek ee balanmak
ve salam bir ift kurmak zelliklerini kazanm olacakt. Bu nasl
olmu, ona kim, ne yardm etmiti? Henz primat dnemindeyken
birka saat, bazen de birka gn sren beraberlikler kurmaya yatkn-
l vard. Ama bunlar daha da younlatrmas, uzatmas gerekecekti.
Ona bu konuda yardmc olan bir unsur, uzun sren ocukluu idi.
Bymenin srp gittii uzun yllarda ana-babasyla kkl kiisel
balar kurabilecekti ki, bu balar yavru bir maymununkinden ok
daha gl ve srekliydi. Byynce ve bu aile ba kopup, serbest
69/281

kalnca bir eit "iliki boluu" kyordu ortaya. Bu boluu doldur-


mak lazmd. Demek ki, bu kaybolan ilikilerin yerini dolduracak gte
yeni balar kurmaya hazr duruma gelmiti.
Bu, ift kurmas iin yeterli bir neden olabilirdi ama, iftin bir
arada kalmasn salamak iin baka bir yardmc unsur gerekiyordu.
ift uzun sre beraberliini srdrmeliydi ki, aile oluturmak gibi za-
man isteyen bir ii baarabilsin. plak maymun, k olmakla yetin-
meyip, bu ak krklemek, sndrmemek zorundayd. lk koulun
yerine getirilmesi, uzun ve uyarc bir kur dnemi sayesinde kolay
oluyor, ama ikinci koul iin daha baka bir ey gerekiyordu. Bunun da
en basit ve dolaysz yolu, iftin bir arada yaptklar ii daha karmak
ve daha zevkli bir duruma getirmekti. Yani, yasak meyvenin daha tatl
olmas.
Bu nasl saland? Cevap, olsa olsa, "her areye bavurarak"tr.
Bugnk plak maymunun davranlarndan bu emann nasl iz-
ildiini kartabiliriz. Kadnn "alclnn" bu derece oalmasnn
nedeni sadece doum orann artrmak olamaz. Evet, dii plak may-
munun daha ocuunu emzirirken bile, iftlemeye hazr olmas
doum orann ykseltecektir. Zaten, ocuk yetitirme dneminin
uzunluu gz nnde tutularsa grlr ki aksi halde soyumuz kolayca
tkenirdi. Ama, bu da diinin aylk dnemlerinin her birinde erkei
kabul etmeye ve cinsel anlamda uyarlmaya neden hazr bulunduunu
aklamaya yetmemektedir. Dii, bu dnemin sadece belirli bir nok-
tasnda yumurta sald iin, bunun dndaki iftlemelerin hibir
"retici" nitelii olmad da ortadadr. Trmzn gsterdii geni
cinsel faaliyetin amac, belli ki, nesil retmek deil, iki tarafn birbirine
70/281

salad hazlar yoluyla iftler arasndaki balar daha da salamlatr-


maktr. Demek ki, iftler arasnda cinsel ilikinin sk sk tekrarlanmas,
ada uygarln dourduu bir eit yapmack deil, trmzn
gelimesi bakmndan ok hakl ve salam biyolojik nedenlere dayanan
kkl bir eilimdir.
Dii detten kesildii -yani gebe kald- zamanlarda bile erkee
kar ilgisini srdrr. Bunun da byk bir nemi vardr. Zira, "bir
erkee bir dii" sistemi ile, erkei hakk olan eylerden uzun sre yok-
sun brakmak doru olmazd. Byle bir durum, iftin birliini teh-
likeye atabilirdi.
Bir yanda, cinsel faaliyetlerin uygulanabilecei sre artarken, te
yandan, bu faaliyetler daha karmak bir ekil kazanmtr. Derimizin
plaklamasna ve ellerimizin daha da hassaslamasna yol aan
avclk, bedensel temas halinde daha byk bir cinsel duyarlk elde et-
memizi salamtr. Derinin ve ellerin, iftleme ncesi dneminde
nemli bir rol oynadn grdk. plak maymun, btn teki primat-
lardan fazla koklamakta, srtmekte, okamakta, sktrmaktadr.
Bundan baka dudaklar, kulak memeleri, meme balar, gsler ve
cinsel organlar; dokunma yoluyla yaplan cinsel uyarlar karsnda
ok duyarl sinir ularyla bezenmitir.
Kulak memeleri sadece bu i iin ortaya kma benzer. Anatomi
bilginleri burada ok defa hibir nedene dayanmayan bir ek para ya
da "hibir yarar olmayan, fazladan bir ya bymesi" diye nitelerler.
Kulak memelerinin varl, genellikle, eskiden sahip olduumuz byk
kulaklarn bir kalnts olarak aklanr. Oysa, teki primat trlerine
bakld zaman, onlarda byle etli bir kulak memesinin varlna
71/281

rastlanmamaktadr. Kulak memesi, bir kalnt olmak yle dursun,


cinsel uyarma etkisiyle kzard, itii ve ar derecede hassaslat
gz nne alnrsa, sadece yeni bir ehvet merkezi yaratmak amacyla
gelimi gibi grnmektedir (Bu kk et parasnn oynad roln
imdiye kadar bu adan pek nemsenmemi olmas alacak bir ey-
dir. Oysa, kadn olsun, erkek olsun ok kiinin sadece kulak memesin-
in uyarlmas sonucu orgazma vardklarn unutmamalyz). te
yandan, anatomi bilginlerinin trmze zg olan o garip, kk ve etli
burnun srrn zememi olmalar da olduka ilgintir. Bir anatomi
bilgini, insan burnunun "herhangi bir fonksiyonel anlam olmayan ba-
sit bir knt" olduunu syler. Bir primat trnde, bu kadar ak ve
belirli bir "uzant"nn hibir grevi olmadan gelitiine inanmak
zordur. Burnun yan duvarlarnn iinde bulunan, sngere benzer,
byyebilir dokunun cinsel uyarma annda kan damarlarnn gen-
ilemesi sonucu, burun delii kanallarnn genilemesine yol atn
rendikten sonra, sanrm aklmza birtakm sorular gelecektir.
Dokunma repertuvarnn bylece genilemesinin yan sra, sa-
dece bizim trmze zg birtakm grsel gelimelere de tamik
oluyoruz. Karmak yz ifadeleri, baka durumlarda sadece karlkl
anlamaya yardmc bir faktr olduklar halde, bu konuda zel nem
tar. Yz adalelerimizin yaps, btn teki primatlardan daha
karmak ve gelimi durumdadr. Daha dorusu, yzmzn ifadesi
btn canl hayvanlarnkinden daha ince, daha anlamldr. Az, bur-
un, gzler, kalar ve aln evresindeki etleri belli belirsiz hareket et-
tirmek ve bu hareketleri eitli ekillerde bir arada kullanmak yoluyla,
iinde bulunduumuz karmak ruh hallerini yanstmay
72/281

baarmaktayz. Bu ifadelerin nemi, cinsel karlamalarda, zellikle


kur dneminin balangcnda, daha da artar (Bu ifadelerin aldklar
ekilleri ileride ayrntl olarak inceleyeceiz). Cinsel uyar srasnda
gzbebeinin de byd grlr. Bu, ufak bir deiikliktir, ama
belki de farkna vardmzdan byk bir tepki gsteririz. Ayrca, gz
yzeyi de parlamaya balar.
Kulak memelerimiz ve kk burnumuz gibi, dudaklarmzn
biimi de, baka primatlarda rastlanmayacak derecede deiiktir.
Btn primatlarn dudaklar vardr kukusuz. Ama, hibirininki bizi-
mkiler gibi da dnk deildir. empanzelerin somurtma ifadesi,
dudaklarn ileri uzatp da dndrmektir. Bylece, normal olarak
azn iinde kalan dudak zarn gstermi olurlar. Ama, bu durumda
dudaklar ancak ksa bir sre iin ortaya kar, surat, ksa zamanda
"kapal dudakl" normal ifadesini alr. Buna karlk, bizim dudak-
larmz srekli olarak devrik ve darya dnktr. empanzeler
srekli surat astmz dnrler herhalde. Sizi seven bir empan-
zenin boynunuza kondurduu pck hi phesiz dudaklaryla dok-
usal bir iaret verebilme yeteneine sahip olduunu gsterir. empan-
ze iin bu pck cinsel olmaktan ok, bir selam iaretidir. Oysa, in-
sanlar pmeyi, her iki anlamda da kullanrlar. zellikle, iftleme
ncesi dnemde pck daha sk ve daha uzun olur. Bu durumda, az
evresindeki adalelerin boyuna gergin halde kalmamalar iin, hassas
zarn her zaman darda olmas daha uygun derdi. Ama, dahas var.
Szn ettiim mukoza kapl dudaklarn kesin izgili, karakteristik bir
biimleri vardr. evrelerindeki yz derisinden keskin, belirli bir kenar
izgisi ile ayrlm olduklarndan, nemli bir grsel iaret niteliini
73/281

kazanmlardr. Cinsel uyarnn dudaklarn krmzlamasna ve


imesine yol atn grmtk. Dudak blgesinin kesin bir izgiyle
ayrlm olmas, oluan belli belirsiz deiikliklerin bile, kolayca al-
glanmasn salamaktr. Aslnda, byle bir uyar olmad zaman bile
dudaklarn yzn baka taraflarndan daha krmz olmas, dikkati
zerlerine ekmekte ve onlar da bylece, fizyolojik bir deiiklik be-
lirtisi gstermeseler bile, srf bu nitelikleri yznden, orada bir cinsel
dokunma alan olduunu ilan eder gibi durmaktadr.
Anatomi bilginleri, bakalarna benzemeyen bu da dnk
mukoza kapl dudaklar incelerken, nasl gelitiklerinin "henz tam
olarak anlalmadn" belirtmiler ve bunun st emen bir bebein
srekli emme ihtiyacndan ileri gelebilecei ihtimali zerinde dur-
mulardr. Oysa, empanze yavrusu da uzun uzun meme emmekte ve
adaleli dudaklar, bu yapma hareketi iin daha elverili grnmek-
tedir. stelik bu, dudaklarla yz derisi arasndaki kesin ayrl ak-
layabilecek bir neden de deildir. Ayrca, ak ve koyu renkli rklarn
dudaklar arasndaki farkll da bu yolla izah edemeyiz. Ama, eer
dudaklarn, grsel iaretleme aralar olduklarn kabul edersek, bu
farkllk daha kolay anlalacaktr. klim artlar daha koyu bir deri
gerektiriyorsa, bu durum dudaklarn renk kartln azaltarak gzle
grnr bir iaret olmak niteliklerini nleyecektir. Eer dudaklar ger-
ekten nemli grsel bir iaretleme aracysalar, o zaman bu eksiklii
kapatacak bir gelime beklenir. Bu eit bir gelime ortaya kmtr.
Zencilerin dudaklar daha byk ve daha belirgin bir biim almakla,
gze batc niteliklerini korumu, bylece renk alanndaki kayplarn
boy ve biim yoluyla kapatmlardr. Bundan baka, zencilerin bu
74/281

nitelikleri bir ilkellik olarak deil, tersine, dudakla ilgili uzmanla-


mann att olumlu bir adm olarak grlebilir.
Grsel cinsel iaretler, bu kadarla kalmaz. Daha nce de
sylediim gibi, ergenlik anda tam verimli bir retici durumuna
gei, zellikle cinsel organlar evresiyle koltuk altlarnda ve erkekler-
in yznde grlen kllarla ortaya kar. Diilerde, gsn hzla
gelitii grlr. Vcudun biimi de deiir. Erkein omuzlar, kadnn
kalalar geniler. Bu deiiklikler, cinsel olgunlua ermi bir kiiyi
henz bu olgunlua ermemi birisinden ayrmakla kalmaz. ou, ol-
gun bir erkekle olgun bir kadn birbirinden ayrt etmeye de yarar.
Bunlar, sadece cinsel sistemin iler hale gelmi olduunu aa karan
iaretler deil, ayn zamanda diilik ya da erkeklik belirtileridir.
Genellikle, kadnlarn gslerinin bymesinin cinsel olmaktan
ok, analkla ilgili bir gelime olduu ileri srlr, ama ortada bunu is-
patlamaya yeterli kant yoktur. Daha baka primat trleri, ocuklarn
beslemeye bol bol yetecek kadar st verdikleri halde, gsleri, yle
belirli ve yuvarlak biimde gelimi deildir. Trmzn diisi, bu
bakmdan, teki primatlardan kesin olarak ayrlr. Memelerin byles-
ine belirli bir biimde dar frlam olmas, yine bir cinsel iaretleme
rneinden baka bir ey deildir. Bunu mmkn klan ve kolay-
latran da, derimizin plakl olmutur. Vcudu klla kapl bir
hayvann memeleri byk de olsa, gze arpmaz ama, kllar yok edile-
cek olursa, aka ortaya kar. Memeler, ilgi ekici biimlerinden ayr
olarak, gzlerin dikkatini meme balar zerinde de toplar. Bylelikle,
cinsel uyar srasnda, meme balarnn diklemesi, derhal gze arpar.
75/281

Meme balarn evreleyen ve cinsel uyar anlarnda daha koyulaan


renkli doku da bu konuda yardmc olmaktadr.
Derinin plak oluu, renk deitirerek iaret verme olanan da
kolaylatrr. Renk deitirerek iaret vermeye, derileri ksmen plak
olan hayvanlarda da rastlanr. Ama bizim trmzde olduu kadar
nemli deildir. Cinsel davrann ilk aamalarnda (kur aamasnda)
deri, gze batacak ekilde kzarr, hele bundan sonraki daha iddetli
uyarma aamalarnda bu kzarklk, pene pene vcudu kaplar (Bu
da, cinsel iaretlemenin baka bir biimidir. Koyu derili rklar, iklim
koullar dolaysyla bundan yoksun kalmlardr. Ama, bu rklarn da
ayn deiiklikleri gsterdiklerini biliyoruz. Zira, renkteki deiiklik,
gzle grlecek kadar belli olmasa bile, dikkatle baklnca, deri dok-
usunun nemli deimelere urad grlmektedir).
Grsel cinsel iaretlerle ilgili bu konuyu kapamadan nce,
olaand evrimsel niteliklerine de bir gz atmamz gerekir. Bunun
iin de aa kademelerdeki baz maymun kuzenlerimizin vcutlarnda
grlen, birtakm garip gelimeleri ksaca inceleyeceiz. Alman bilgin-
lerinin son aratrmalar, baz trlerin kendi kendilerini taklit ettikler-
ini ortaya karmtr. Bu olaya en ok, mandrilla'larla gelada'larda
rastlanmaktadr. Erkek mandrilla'da penis kpkrmz ve iki yanndaki
erbezi torbalar da mavidir. Bu renk dzeni, olduu gibi, suratnda da
tekrarlanmtr: Burnu krmz, tysz yanaklar koyu mavidir, sanki
hayvann yz, cinsel organlaryla ayn grntsel iaretleri vererek
arda bulunmaktadr. Erkek mandrilla, baka bir hayvana yaklat
zaman, vcudunun duruu dolaysyla cinsel organlar grnmeyecek
bile olsa, o yine suratndaki "tenasli" grn yoluyla, gerekli mesaj
76/281

yollayabilecektir. Dii gelada da buna benzer bir kendi kendini taklit


usul kullanr. Cinsel organlarnn evresinde krmz bir deri ile kapl
kenar beyaz ptrklerle evrili bir blge vardr. Bu blgenin or-
tasnda bulunan dudaklar ok daha koyu krmz renktedir. Bu renk
kompozisyonu, gs blgesinde de aynen tekrar edilmitir. Gsteki
plak ve krmz deri parasnn evresi de beyaz ptrklerle donan-
mtr. Tam ortadaki krmz memecikler birbirine ylesine yakn otur-
tulmulardr ki, tpk cinsel organn dudaklarn andrr (Gerekten de
o kadar yakndrlar ki, maymunun yavrusu iki memeyi birden emer).
Gsteki bu lekede de, tpk diilik organnn kendisinde olduu gibi
aylk cinsel dnemin eitli dnemlerine uygun olarak rengin koyu-
lat ya da ald grlr.
Bunun tek aklamas, mandrilla ile gelada'nn bir nedenle, cin-
sel organyla verdikleri iaretleri nden grlecek bir duruma getirdik-
leridir. Mandrilla'larn doal yaaylar zerinde fazla bilgimiz ol-
mad iin, bu garip olayn neden zellikle bu trde ortaya kt ko-
nusunda varsaymlar ne srecek durumda deiliz. Ama, buna
karlk, yabani gelada'larn teki maymun trlerinin aksine, ou za-
man dikey biimde oturduklarn biliyoruz. Eer, gelada'lar sk sk
byle oturuyorlarsa, gslerindeki bu cinsel iaretleri dier grup
yelerine daha kolay ulatrabiliyorlar demektir; yalnzca vcutlarnn
alt ksm ile iaretlemeleri ok daha g olurdu. Primat trlerinin
ounda, byle i renkli cinsel organlara rastlanr, ama nden
grnecek ekilde "kendi kendini taklit" olaylar olduka az grlr bir
eydir.
77/281

Bizim trmz de, asl duru biimini temelinden deitirmitir.


Biz de, gelada'lar gibi, zamanmzn byk bir ksmn dikey durumda
oturarak geiririz. Toplumsal temaslarmz genellikle ayakta ve yz
yze bakarak yaparz. Acaba biz de byle birtakm "kendi kendini tak-
lit" oyunlarna m bavurmaktayz? Bizim dikey durumumuz da acaba
cinsel iaretlerimizi etkilemi midir? Soruyu bu ekilde sorarsak cev-
ab kukusuz "evet" olur. Primatlarn tipik iftleme biimi, erkein
diiye arkadan yaklamas eklindedir. Dii, kn kaldrr ve erkee
domalr. Diilik organ, erkee arkadan grnyle arzedilmitir,
erkek bunu grr, yaklar ve diiye arkadan biner. iftleme
srasnda, yz yze bir temas yoktur. Erkein cinsel organlar, diinin
arka ksmna dayanmtr. Trmzde ise, durum bambakadr.
iftleme ncesi faaliyetin, uzun sre yz yze olmas bir yana, iftle-
menin kendisi de, genellikle yz yze yaplan bir itir.
Bu son nokta epeyce tartlmtr. Yz yze iftlemenin
trmz iin tek doal pozisyon olduu teden beri ileri srlen bir
fikirdir. Bundan kan anlam, btn dier pozisyonlarn yapmack, uy-
durma, zenti olduklardr. Son almalar bu kan zerinde
tartmalara yol am ve baz aratrclar, trmz iin temel pozisy-
on diye bir eyin var olmadn ileri srmlerdir. Bunlara gre, iki
vcudun, ne ekilde olursa olsun, bir araya gelii, cinsel deirmeni
dndrmeye balatacak gtedir ve yeni bululara merakl bir tr
olduumuzdan houmuza giden her pozisyonu denememiz de doal
saylmaldr. Bunlar ne kadar ok olursa o kadar iyidir, zira durularn
eitlilii cinsel ilemin karmakln, tadn artrr ve uzun sredir
birlikte bulunan iftlerin birbirinden bkmasn nler. Bu
78/281

aratrclarn ileri srdkleri fikir, sunulu biimi iinde doru


grnse de, grlerini kabul ettirmek iin biraz fazla ileri gitmiler-
dir. Aslnda bunlar, temel pozisyon dndaki btn durularn gnah
olduu dncesine kar kyorlard. Bu nyargyla savamak iin de
hakl olarak deiik pozisyonlarn deerini ortaya koymulardr. Bir
iftin her iki yesi de duyduklar cinsel hazlar artt oranda birbirler-
ine daha ok balanacaklardr. u halde, bu deiik pozisyonlar,
trmz iin hi de zararl bir ey olmamal. Ancak aratrmaclar, bu
gr savunurken trmz iin her eye ramen normal ve doal bir
pozisyonun, yz yze duruun, varln unutmu gibidirler. Gerek-
ten, btn cinsel iaretler, ehvet kayna blgeler, vcudun n
tarafnda yer almtr: Yz ifadeleri, dudaklar, sakallar, diinin
gsleri, (meme ular ve bunlar evreleyen renkli haleler) ap aras
kllar, belli bal cinsel kzarma blgeleri ve nihayet cinsel organlarn
kendileri. Ama, yle de dnlebilir: Bu iaretler, iki tarafn yz
yze bulunduu balang aamasnda ok ie yarayabilirler ama, sra
iftlemeye gelince, yani erkek de, dii de nden grdkleriyle iyice
uyarldktan sonra, erkein diiye arkadan yanamas ya da diledii
herhangi bir pozisyonu semesi pekl kabildir. Byle bir ey, iftle-
menin biimini yenilemesi bakmndan mmkn ve dorudur, ama
birtakm sakncalar vardr, ilk nce, bizim gibi ift kurmaya dnk
trlerde, cinsel ilikide bulunulan kiinin kimlii byk rol oynar. Bir-
birine nden yaklama, cinsel arlarla cinsel dllerin kimlik be-
lirten iaretlerle skca bal olduu anlamna gelir. Kar karya
sevime "kiiletirilmi sevime"dir. Ayrca, cinsel uyarya cevap veren
blgelerin, vcudun n tarafnda toplanm olmalar, iftleme yz
79/281

yze olduu zaman bu blgelerde duyulan dokunsal hazzn iftleme


srasnda da srdrlmesine imkn verecektir. Baka pozisyonlarda,
bu hazlardan birou kaybolabilir. Dahas, nden yaklama halinde,
erkein ritmik kala hareketiyle diinin klitorisini uyarmas daha kolay
olacaktr. Erkein kadna nazaran duruu ne olursa olsun, klitorisin bu
hareketler srasnda ekilerek, pasif ekilde etkilendii dorudur. Ama,
yz yze sevimede, erkein cinsel organlarnn, klitoris zerinde
dorudan doruya yapaca basn, bu uyary ok daha glendirecek-
tir. Ve son olarak, diinin dl yolu anatomisini de gz nne almak
gerekir. Baka memelilerle kyaslannca, bu kanaln ne doru eildii
grlmektedir. Dikey duran bir tre dnmemiz sonucu denilemeye-
cek kadar fazla ne gelmitir deta. Hi kukusuz, trmzn diisi
iin cinsel organlarnn erkein arkadan binmesine yarayacak ekilde
olmas bir nem tasayd, doal ayklanma kural bu eilimi tevik
eder ve bugn diilerin dlyolu ok daha belirgin ekilde geriye
ynelmi olurdu.
Bu durumda, trmz iin yz yze iftlemenin esas olduunu
dnmek daha doru geliyor. Tabii, yz yze pozisyonun birtakm
eitleri de yok deildir: Erkein ya da diinin stte olmas, yan dn-
m, melmi ya da ayakta bulunmalar gibi. Ama, en geerli ve yay-
gn pozisyon, her ikisinin de yatar durumda ve erkein, kadnn
stnde bulunduu pozisyondur. Amerika'da yaplan aratrmalar, bu
lkede halkn yzde 70'inin bu pozisyonu kullandn ortaya
koymutur. Birtakm deiikliklere bavuranlar bile, temel pozisyonu
kullanmaya devam etmektedirler. Arkadan binmeyi deneyenlerin or-
an yzde 10'un altndadr. Dnya yznde iki yze yakn deiik
80/281

toplum zerinde yaplan incelemeler, bunlardan hibirinde erkein


kadna arkadan yaklamasnn temel pozisyon haline gelmediini or-
taya karmtr.
Bu durumu bylece kabul edersek, yeniden asl konumuza, cinsel
anlamda kendi kendini taklit konusuna dnebiliriz. Trmz diisin-
in, erkein ilgisini n tarafna ekmeyi baarmas gerekseydi, evrim de
bu blgeyi daha ekici klmak iin yardmc olurdu, kukusuz. Uzun
gemiimizde, erkein diiye arkadan yaklat bir dnem olmu ol-
mal. Diyelim ki dii, erkei ekmek iin o yuvarlak ve dolgun kalalar
(byle bir eyin teki primatlarda olmadn da belirtelim) ve kp-
krmz "dudaklarmla arkadan birtakm cinsel iaretler gnderecek
duruma gelmitir. Evrimin bu dneminde, trn gittike daha dikey
bir duruma getiini ve toplumsal temaslarn yz yze yapmaya
yneldiini de gz nnde tutalm. Bu duruma gre, gelada'larda
grdmz gibi, bir eit "nden kendi kendini taklit" olaynn
douunu bekleyebilirdik. Trmz diilerinin yzden grnen blgel-
erini incelersek, yuvarlak kaba etlerin ve dudaklarn grntsn tak-
lit eden bir yap biimine rastlar myz? Bu sorunun cevab, diinin
memeleri kadar ak olarak gze arpmaktadr. Kadn gsnn bu
yarm yuvarlak kntlar, hi kukusuz kaba etlerin bir kopyasdr.
Az evreleyen kesin izgili dudaklarn, dlyolu dudaklarnn kopyas
olmas gibi (iddetli bir cinsel uyar srasnda gerek az, gerek cinsel
organ dudaklarnn itiini ve daha koyu bir renk aldn hatrlatmak
yerinde olur. yle ki, bunlar sadece birbirine benzemekle kalmamakta,
cinsel uyarma srasnda benzer deiikliklere uramaktadrlar).
Trmzn erkei, bu iaretler arkadan grnd zaman onlara
81/281

cinsel tepki gstermeyi renmi idiyse, ayn iaretler diinin n


yznde grndkleri zaman da iinde ayn duygular uyanacaktr.
Gerekten de n tarafnda yedek bir ift kala ile "dudak" tayan
kadnn karsnda erkein tepkisi budur (Bu srada akla hemen dudak
boyas ve styen geliyor; ama bu ayrntlara daha sonra, ada uy-
garla zg cinsel teknikleri incelediimiz zaman deineceiz).
Birtakm nemli grsel iaretlerin yan sra, baz kokular da cin-
sel bir rol oynar. Koku alma duyumuz, evrim boyunca hayli zayflam
olsa bile, yeterince faaldir ve cinsel davranlarmz sanldndan
daha ok etkiler. Vcut kokular bakmndan iki cins arasnda baz
farklar olduu ve ift kurma -yani, k olma- srecinin kar tarafn
kiisel ve zel ten kokusundan etkilenme ile bir arada yrd bilin-
mektedir. Buna, artc bir buluu da eklememiz gerekir: Ergenlik
ama gelince, sevdiimiz kokularda belirli bir deiiklik olmaktadr.
Ergenlik ncesinde tatl ve meyve kkenli kokulardan holandmz
halde, cinsel ergenlikten sonra bu tepki kaybolmakta ve ieksel, yal,
miski andrr kokular tercih etmeye balamaktayz. Bu olay her iki
cins iin de geerli olmakla beraber, misk kokusuna kar olumlu tepki
gstermek, diiden ok erkekte grlr. Yetikin yalarda, havada sek-
iz milyonda bir orannda bile olsa, misk kokusunu alabildiimiz ileri
srlmektedir. Birok memeli hayvann zel koku bezlerinden retilen
bu madde, bu hayvanlarn koku ile iaretleme sistemlerinde nemli
bir rol oynar. Bizim koku yapan byk salg bezlerimiz yoktur ama,
yine de bu ii gren birtakm kk bezlerimiz vardr. Bunlar,
bildiimiz ter karan bezlerle ayn cinstendirler, ancak salglarndaki
kat cisim oran daha yksektir. Vcudumuzun her tarafna yaylmakla
82/281

beraber, en ok koltuk altlarnda ve cinsel organlar civarnda youn-


lamlardr. Bu blgelerdeki kllar, phesiz, nemli koku tuzak-
lardr. Cinsel uyarlma srasnda, bu blgelerde daha byk bir koku
retimi olduu ileri srlmse de, bu olay henz ayrntl olarak in-
celenmi deildir. Yine de, trmzn diisinde bu salg bezlerinin
erkee oranla yzde 75 daha fazla bulunduunu biliyoruz. Bu arada,
aa kademelerdeki memeli hayvanlarn cinsel karlamalarnda
daha ok, erkein diiyi koklad da hatrlamamz gereken ilgin bir
olaydr.
zellikle koku retmekle grevli blgelerin vcuda dal biimi
de cinsel yaklamalarn yz yze yaplmas yolunda atlm yeni bir
adm gibi grnr. Cinsel organlar blgesinde bir koku merkezi bulun-
mas, dier memelilerle paylatmz bir niteliktir. Ama, koltuk alt-
larnda bu denli youn olmalar artc bir eydir. Bu, trmzdeki,
vcudun n tarafnda yeni birtakm cinsel uyar merkezleri yaratma
eilimini kantlamaktadr deta. Zira, bylece iftleme ncesinde ya
da srasnda, elerin her ikisinin de burnu birbirlerinin nemli bir
koku merkezinin hemen yaknnda bulunabilecektir.
Buraya kadar, trmzde cinsel istekle ilgili davranlarn nasl
gelitiini inceledik ve bunun sonucu olarak elerin temaslarnda git-
tike daha memnunluk duyduklarn, aralarndaki ban gittike daha
glenip salamlatn grdk. Ancak, istek, sonunda doyurucu bir
harekete yol aacandan bu konuda da baz dzeltmeler gerekecekti.
Bir an iin primatlarn eski sistemini gz nne getirelim. Yetikin
erkekler, fkrmay izleyen dnem dnda hemen her zaman cinsel
faaliyet halindedirler. Tek bir doyurucu orgazmla yetinebilirler, zira
83/281

cinsel gerilimleri giderilmitir ve tohum depolamak zere bir sre


sakin kalabilirler. Diilere gelince, bunlar ancak yumurtlama
dnemleri civarnda belirli bir sre iinde cinsel faaliyet gsterirler. Bu
sre iinde herhangi bir erkei kabule hazr bulunurlar. Dl verme
anslar, ne kadar ok iftleirlerse o kadar oalr. Bu diiler, cinsel
ihtiyalarn yattracak orgazm tanmadklar iin cinsel doymuluk
nedir bilmezler. Kztlar m bir kere, kaybedecek zamanlar yoktur
artk, durmadan i grmeleri arttr. Eer iddetli bir orgazm tatm
olsalar, iftleme zevki uruna kymetli bir zaman kaybederlerdi.
iftleme sona erdiinde, yani erkek iini grp ekilince, dii may-
mun hibir heyecan belirtisi gstermez ve genellikle, sanki hibir ey
olmam gibi, alr ban gider.
Ancak, bizimki gibi ift kurma eilimi gsteren bir trde durum
bambakadr. En bata, her dii iin tek bir erkek sz konusu olduuna
gre erkein cinsel anlamda tkendii an, diinin cinsel tepki gster-
meye devam etmesi bir avantaj salamaz. Demek oluyor ki, diinin or-
gazma varmasna bir engel yoktur. Bunu destekleyen iki unsur da
vardr ayrca: Birincisi, orgazmn, seilmi olan bir ele giriilen cinsel
ibirliine katt byk bir honutluk duygusu. Cinsiyet alanndaki
dier btn olumlu geliimler gibi bu da bir ift arasndaki balar
glendirecek ve aile birliini koruyacaktr, kincisi de, orgazmn, dl-
lenme ansn geni lde artrmasdr. Bunu daha iyi anlamak iin
yine primat kuzenlerimize geri dnmek gerekecek. Dii maymun, bir
erkek tarafndan dllendikten sonra rahata ekip gidebilir. Dl to-
hum svs, dl yolunun derinliklerinde yerletii iin onu kaybetmek
korkusu yoktur. Drt ayak stnde yrdnden, dl yolunun as
84/281

aa yukar yatay yndedir. Bizim trmzden bir dii, iftleme


sonunda, hemen kalkp iine gcne bakacak kadar az etkilenmi bile
olsa durum yine de deiik olacaktr. Zira, iki ayak zerinde hareket
etmekte ve yrd zaman dl yolunun as hemen hemen dikey
durumda bulunmaktadr. Sadece yerekiminin etkisiyle tohum svs
dlyolundan dar szacak ve byk bir ksm kaybolup gidecektir.
Erkek, fkrtmasn yapp da iftleme son bulduktan sonra kadm
yatay vaziyette brakan bir tepkinin ne kadar ilgin olduu, bylece an-
lalr. Diiyi doymuluk ve cinsel bitkinlik durumuna sokan iddetli
orgazm, bu sonucu dourmas bakmndan, ayrca ilgi ekicidir.
Trmzn diilerinde grlen orgazm halinin baka primat-
larda olmamas ve hemen hemen erkeinkini andrr bir izgi izlemesi,
bunun evrim asndan "erkeksi" bir tepki olmas ihtimalini akla getir-
iyor. Gerek diilerin, gerek erkeklerin yaplarnda, kar cinse ait bir-
takm gizli elemanlar bulunmaktadr. Baka hayvan gruplar zerinde
yaplan incelemelerden reniyoruz ki, evrim, gerekirse, bu gizli nite-
liklerden birini uyandrmakta ve (bir anlamda "yanl" cinste) yeniden
n plana geirmektedir. Trmzn diisinin, klitorisin cinsel anlam-
da uyarlmasndan zellikle etkilendiini biliyoruz. Bu organn, erkek
penisinin bir benzeri ya da karl olduu hatrlanrsa u sonuca
varlabilir: Kadndaki orgazm hali, hi olmazsa balangta, erkekten
"dn" alnmtr.
Erkein neden btn teki primatlardan daha byk bir penise
sahip olduu da bylece aklanabilir. Tam kalkma halinde ok
uzamas bir yana, baka trlerinki ile kyasland zaman ok da kaln
olduu grlr (rnein, empanzenin penisi bizimkine kyasla
85/281

krdan gibi kahr). Penisin bu denli bymesi, kadnn d cinsel or-


ganlarnn erkein ritmik kala hareketleri srasnda daha fazla ekilip
itilmesine yol aacaktr. Penisin her ileri hareketiyle, klitoris blgesi
aaya doru ekilmekte, sonra her geri ekilite ksmen yukar doru
kmaktadr. Buna bir de yz yze pozisyonda erkek cinsel blgesinin
klitoris blgesi zerine yapt basnc eklerseniz, klitorisin sanki
erkekte olduu gibi, bir eit mastrbasyon hareketine urad mey-
dana kar.
zet olarak yle diyebiliriz: Gerek istek, gerek doyum alannda
plak maymunun cinselliini artrmak ve bu memeli hayvan
grubunda, tekilerde bulunmayan bir eyi, yani ift kurma srecini
salamak amacyla elde ne varsa yaplmtr. Ama, bu yeni eilimi yer-
letirmek iin uranan zorluklar geitirilmi deildir henz. Be-
raberce yaamay, birlikte ocuk bytmeyi baaryla srdren bir -
plak maymun iftini ele alrsak, her ey yolunda gibi grnr. Ama,
ocuklar bymektedirler, yaknda ergenlik ama geleceklerdir... O
zaman ne olacak? Primatlarn eski emas hl geerli olsayd, yetikin
erkek, gen erkekleri kovmakta ve gen diilerle iftlemekte ge-
cikmezdi. Onlar da bylece annelerinin yannda ek diiler olarak aile
birliine katlrlar ve balang noktasna dnlm olurdu. Bundan
baka, kovulan gen erkekler toplumd bir duruma derlerse -ki
birok primat topluluklarnda byle olmaktadr- o zaman erkeklerden
kurulu avc gruplarn ibirliki yaps zedelenmi olurdu.
Demek ki reme sisteminde bir deiiklik yapmak, bir aile d
evlilik (egzogami) mekanizmas kurmak gerekecekti. Birlik halinde bir
iftin devamll iin oullarn ve kzlarn kendilerine birer e bulmas
86/281

lazmdr. ift halinde yaayan trler iin olaanst bir ey deildir


bu. Nitekim, aa memelilerde bunun rneini grmek mmkndr.
Ama, ou primatlarn toplumsal nitelikleri ii gletirmektedir. ift
kuran trlerin ounda ocuklar byynce aile de dalir. plak
maymun, ibirliine dayanan toplumsal karakterinden dolay bu dal-
maya izin vermez. u halde, soruna baka bir zm bulunmas gerek-
mektedir. O da yle olur: ift halinde yaayan btn hayvanlar gibi,
ana-baba birbirini "kendi mal" olarak grmektedirler. Baba cinsel an-
lamda anann "mal"dr, ana da babann. ocuklar ergenlik ama
gelip, kendileri de cinsel iaretler vermeye baladklar zaman birer
cinsel rakip kesilirler. Kz anann, olan babann rakibi olur. Artk on-
lar batan savmann zaman gelmitir. ocuklar da kendilerine zg
bir "yer"e sahip olmak ihtiyacn duymaya balarlar. Kendilerine bir
yuva kurmu olduklarna gre ana-baba da ayn ihtiyac duymulard
demek. Ayn sre, tekrarlanacaktr. Genler slerini -anne ve babann
egemenliindeki aile ocan- kendileri iin yeterli grmeyeceklerdir.
Gerek bu yer, gerek iinde yaayanlar; onlarn gznde ana-babaya
balayc birtakm iaretlerle ykldr. Ergenlik andaki ocuk
bunlar otomatik olarak reddedecek ve gidip kendine yeni bir reme
ss arayacaktr. Topraa bal (slenmi) gen et yiyiciler genellikle
byle davranrlar. Ama, primatlarn davran farkldr. plak may-
mun da temel davrannda gerekli olan bu deiiklii kabul etmek
zorunda kalacaktr.
Bu "aile-d birleme" (egzogami) olaynn "aile-ii zina"y nle-
mek zere konulmu bir yasak (tabu) gibi gsterilmesi, belki de kt
olmutur. Zira, byle bir gr bu olayn nispeten yeni ve kltrel bir
87/281

kstlama olduu sansn uyandrr. Oysa, aslnda ok daha eskiden


biyolojik olarak gelimitir. Byle olmasa, plak maymun trnn
reme sistemi primatlarnkinden kopamaz, ayn biimde srp
giderdi.
Yalnz trmze zg gibi grnen baka bir nitelik de diide
kzlk zarnn sregelmi olmasdr. Bu zara, aa memelilerde em-
briyon aamasnda, sidik ve dlyollarnn geliiminde rastlanr. Ancak
plak maymunda, neoteni sonucu kalmtr. Bu zarn varl, diinin
ilk iftlemesinde birtakm glklerle karlaaca anlamna gelmek-
tedir. Evrimin ilk bakta diiyi cinsel bakmdan alabildiine duyarl
klmaya bu kadar urat halde, te yandan onu deta iftlemeyi n-
leyici bir sistemle donatm olmas insana garip gelebilir. Ama durum,
grnd kadar eliik deildir. Bekret zar, ilk iftleme denemes-
ini zor, hatta strapl klmakla bu iin hafife alnmasn nlemektedir.
Nasl olsa dii, ergenlik anda, kendine uygun bir e bulmak iin bir-
takm cilve oyunlarna giriecektir. Gen erkeklerin bu oyunlar
iftlemeye kadar srdrmek isteyecekleri de besbellidir. Ne var ki on-
lar, bu iin sonunda bir aile kurulamamsa, kendilerini hibir ekilde
bal hissetmeyecek ve uygun bir e buluncaya kadar daha baka
denemelere girieceklerdir. Ama, gen diiler aile kurmadan nce ii
bu kadar ileri gtrrlerse, kendilerine elik edecek birisini bula-
madan ocuk sahibi olma durumuna derler. Kzlk zar diide bu
eilimi bir para olsun frenlemekle, onun bataki bu fizik rahatszla
aldrmayacak kadar gl bir ballk duymasna imkn hazrlam
olur.
88/281

Burada monogami (tekelilik) ve poligami (okelilik) konularna


biraz deinmemiz gerekir. Bu trde ift kurma olaynn gelimesi,
monogamiyi hi phesiz tevik eder, ama zorunlu klmaz. etin bir
avclk yaam erkek saysnn kadn saysna oranla azalmasna yol
aarsa, hayatta kalan yetikin erkekler birden fazla kadnla yaamak
eilimini duyacaklardr. Bu tutum, ortada "fazla" dii brakmadan ve
tehlikeli gerilimlere de yol amadan, reme orann ykseltecektir. ift
kurma sreci, byle bir olay yasaklayacak kadar tekelci olsa, etkin-
likten de uzaklard. Yine de diilerin "sahip olma" nitelikleri ve cinsel
rekabet dolaysyla byle bir geliim pek kolay olmaz. Poligamiyi
gletiren baka bir faktr de daha kalabalk bir aileye ve oalan
ocuklara bakmann ekonomik zorluudur. Demek ki poligami, kk
bir lde var olabilse bile, snrl kalmaktadr. Bugn birka nemsiz
kltr iinde varln srdrmekteyse de dnya nfusunun oun-
luunu tekil eden btn byk toplumlarn monogam olduunu
gryoruz. Poligami bunu ho gren toplumlarda bile, ancak kk bir
erkek aznlnca uygulanmaktadr. Byk kltr gruplarnda po-
ligamiye yer verilmemi olmasnn, bunlarn bugn ulam olduklar
baarda rol oynayp oynamad da merak edilecek bir sorudur. Sonu
olarak unu syleyebiliriz: Bugn baz geri kalm kabilesel topluluklar
dnda, trmzn byk ounluu ift halinde yaamak eilimini
en ar biimde, yani uzun sreli monogam birlemeler eklinde or-
taya koymaktadr.
Demek, plak maymunu btn erotik karmakl iinde yle
tanmlayabiliriz: ift halinde yaayan, nemli cinsel gce sahip, baka
hibir yerde rastlanmayan bir sr karakteristikleri olan bir tr;
89/281

primat gemili, et yiyiciye dnmenin izlerini tayan karmak bir


bileim. Bunlara, nc ve sonuncu unsur olan ada uygarl da
eklememiz gerekir. Orman maymununun ibirliki avc maymuna
dnmesinin yan sra byyen beyni, birtakm teknik gelimelerle
uramaya koyulmutur. Kabilelerin kk yerleim alanlar, kylere
ve ehirlere dnmtr. Yontma ta devri giderek uzay an dour-
mutur. Ama bu parlak baarlarn, bu gsterili ilerlemelerin trn
cinsel sistemine ne katks olmutur acaba? Grne baklrsa, pek
az. Btn bunlar, temel bir biyolojik ilerlemenin ortaya kmasna
imkn vermeyecek kadar ksa zamanda olup bitmitir. Dardan
baklnca, byle bir ilerleme olmu gibi grnrse de, aslnda bu, ald-
atc bir grnten ibarettir. Modern bir ehir hayatnn dekoru ar-
kasnda yaayan, bildiimiz plak maymunun ta kendisidir. simler
deimitir sadece: "Avlanmak" yerine "almak", "av alan" yerine
"iyeri, "in" yerine "ev", "ift kurma" yerine "evlenme", "e" yerine
"zevce" demek gerekmektedir. O kadar. Yukarda da sylediim gibi,
Amerika'da ada cinsel detler zerinde yaplan incelemeler,
trmzn fizyolojik ve anatomik donanmnn bugn de tmyle kul-
lanldn ortaya koymutur. Et yiyiciler ve teki primatlarla ilgili ky-
aslamad verilere eklenen tarih ncesi kalntlar, plak maymunun
ok eski gemite cinsel donanmn ne ekilde kullandn ve ak hay-
atn nasl dzenlediini bize gstermektedir. Bugn elde edilen veriler
de hemen hemen ayn tabloyu canlandrr gzmzde; ahlak kaygs
ile svanm koyu cila zerinden kaznnca. Bu blmn banda da
sylediim gibi, uygarln toplumsal yapsna ekil veren, hayvann
90/281

biyolojik nitelii olmutur. Yoksa, toplumsal yap hayvann biyolojisini


belirlemi deildir.
Yine de temelde cinsel sistem, olduka ilkel ekliyle korunmu
olsa bile (topluluklarn bymesiyle beraber, seksin ortaklatrlmas
gibi bir gelimeye rastlanmamaktadr) kk apta bir sr denetim
ve kstlamalar kmtr ortaya.
Evrimimiz srasnda bizde meydana gelen cinsel tepki glen-
mesi nedeniyle, anatomik ve fizyolojik cinsel iaretleme sisteminin
bymesi nedeniyle buna ihtiya grlmtr. Bu kontroller bir kabile
rgs iinde geerli olarak dnlmt, byk bir ehir halk iin
deil. Byk ehirde, her an yzlerce uyarc ya da uyarlabilecek
yabancyla kar karya gelmekteyiz. Yeni nlemler gerektiren yeni bir
olaydr bu.
Aslna bakarsak, kltrel alandaki kstlamalar ok daha erken,
henz ortada yabanclar yokken balam olmaldr. En kk kabile
topluluklarnda bile, bir iftin her iki yesi iin de bakalarnn nnde
cinsel iaretlemeyi biraz olsun azaltmak gerekli olmutur. iftin
birliini srdrmek iin cinsel gcn artrmak gerekmitir ama, buna
karlk eler beraber olmad srece, nc kiiler zerinde fazla bir
uyarya yol amamak iin azaltc birtakm nlemlere bavurulmutur.
Bir arada ve ift halinde yaayan baka trlerde bu, zellikle saldrgan
davranlar yoluyla salanr. Ama bizimki gibi ibirliki bir toplumda
daha az sava yntemler yelenmitir. Gelimi beynimizin burada
bize yardm dokunur. Birok sosyal ilikide olduu gibi, bu konuda da
dndn szle aklayabilmenin nemli bir rol vardr muhakkak
91/281

("Kocam bundan holanmaz" gibi) ama bunun yan sra daha kesin
birtakm nlemler de gereklidir.
Bunlarn en basit rnei o nl kutsal asma yapradr. plak
maymun, dikey duruu yznden, kendi trnden baka birisine yak-
lat vakit, ister istemez cinsel organlarn gstermek zorundadr.
Drt ayak zerinde yryen teki primatlar iin byle bir sorun yok-
tur. Bize gelince, biz her an, ne yaparsak yapalm, hep bu sorunla kar
karya kalrz. Kltrmzn ilk gelimelerinden biri, muhakkak, cin-
sel organlarmz bir ekilde saklamak olmutur. Giysilerin soua
kar koruyucu olarak kullanlmasnn kkeni de buradadr sanrm.
Ama bu, ok daha sonralar, trmz daha elverisiz iklimlere doru
uzand sralarda olmutur.
Kltr koullarnn eitlenmesi ile, cinsellik kart giysiler de
deiik bir geliim gstermitir. Bazen gsler, dudaklar gibi ikinci
derecede cinsel iaretlerin rtlmesine, gizlenmesine kadar
yaylmtr. Baz ar hallerde, diilerin cinsel organlar sadece gizlen-
mekle kalmam, eriilmez duruma da sokulmutur. Bunun en nemli
rnei de bekret kemeridir ki, bu kemer, cinsel organlar ve ans
kapatr, yalnz dk ve salglarn dar kabilecei gibi delikleri
olurdu. Gen kzlarn evlenmeden nce cinsel organlarnn dikildii,
dudaklarn madeni halka ya da maalarla kilitlendii de grlmtr.
Daha yakn zamanlarda, bir erkein karsnn dudaklarnda delik at
ve her iftlemeden sonra cinsel organn kilitledii de bilinmektedir.
Bu gibi ar nlemlere pek az rastlanmakla birlikte, cinsel organlarn
rtlp bir elbise altnda gizlenmesi, zamanmzda hemen hemen
evrensellemitir.
92/281

Cinsel faaliyetler konusunda gizlilik kavramnn ortaya kmas


da nemli bir gelimedir. Cinsel organlar sadece gizli bir blge olmakla
kalmam, bunlar gizlilik iinde kullanmak da gerekmitir. Bylece,
iftleme ile uyku arasnda belirli bir yaklaklk domu, birisiyle yat-
mak, onunla iftlemekle ayn anlama gelir olmutur. Sonu olarak,
cinsel faaliyetlerin byk ounluu, zamanmzda, gn boyunca
yaylacak yerde, belirli bir zamana, gece vaktine sdrlmtr.
Vcutlarn birbirine demesi, nce de grdmz gibi cinsel
davranlarda ylesine nemli bir rol oynar ki bunlarn da gndzki
normal yaay srasnda azaltlmas gerekir, iinde yaadmz dar ve
kalabalk yerlerde yabanclarla fizik temas nlemek lazm gelir. nsan-
lar kaza ile bir yabancyla srtecek olurlarsa hemen birbirlerinden
zr dilerler. Bu zrn younluu, vcudun dokunulan ksmnn cin-
sellik derecesiyle orantldr. Bir sokakta ya da byk bir binann
iinde yryen kalabaln hzl bir filmini ekecek olursanz, insan-
larn birbirinin vcuduna dememek iin ne inanlmaz manevralara
bavurduklarn aka grebilirsiniz.
Yabanclarla olan temasn bylece snrlanmas ancak olaanst
skklklarda, bir de toplumdan "dokunma izni" alm berber, terzi,
doktor gibi meslek adamlar sz konusu olduu hallerde ortadan
kalkar. Yakn dostlar ve akrabalarla olan temaslar daha az yasaa tabi
tutulmutur. Bunlarn toplumsal rol aslnda cinsellik d olarak be-
lirlendiinden, tehlike o kadar byk saylmaz. Buna ramen,
selamlama merasimi de iyice biimselletirilmitir. El skmann,
gnmzde, kesinlikle belirlenmi bir dzeni vardr, insanlarn
birbirleriyle "merhaba" anlamna pmesi de bir ayin biimine
93/281

sokulmutur. Dudak dudaa olan cinsel pmeden ayrlmas iin


dudaklar sadece yanaa dedirilir. Vcut pozisyonlar da baz bakm-
lardan, cinsellikten uzaklatrlmtr. Kadn, cinsel ar anlamna
gelmesin diye, bacaklarn aarak oturmaktan kesin olarak kanr.
Oturduu zaman bacaklar ya birbirine skca yapm ya da birbiri
stne atlmtr.
Eer az, cinsel bir tepkiyi andracak bir mimik yapmak zorunda
kalmsa, elle kapatlr. Baz gller ve yz ifadeleri vardr ki kur
aamasnn niteliklerini tayabilir; bu durumlarda da el hemen kalkar
ve az blgesini gizler.
Birok toplumlarda erkekler sakallarn ve (ya da) byklarn tra
ederek dtan grlebilen ikinci derecede cinsel karakterlerini yok
ederler. Kadnlarsa, koltuk altlarn kazrlar. Giysileri bu blgeyi akta
brakacak biimde ise, birer koku tuza olan buradaki kllarn yok
edilmesi lazmdr. Cinsel organlar blgesindeki kllar her zaman iyice
rtl olduu iin bunlara ayn ilemin uygulanmas gerekmez. Ama,
plaklklarnn cinsellik tamamas gereken ressam modellerinin
ou kez buradaki kllarn tra etmeleri de olduka ilgin bir eydir.
Ayrca, btn vcudu kokudan artmaya da bavurulur. Vcut,
normal salk kurallarnn gerektirdiinden ok daha fazla ykanr,
temizlenir. Vcut kokular toplumsal olarak bask altnda tutul-
duundan, bir sr koku giderici kimyasal madde kmtr piyasaya.
Bu kontrollerin ounu srdrebilmek iin itiraz kabul etmeyen
basit bir taktik uygulanr: Yasaklanmas gereken durumlar hakknda
bunlarn "iyi olmad", "yakksz olduu" ya da "terbiyeye aykr"
olduu sylenir. Bu yasaklarn cinsellik kart nitelii pek az aza
94/281

alnmakta, hatta ounlukla akla bile getirilmemektedir. Daha kesin


denetleme, cinsel yasalar ya da ahlak kurallar araclyla yaplr. Bun-
lar her topluma gre deiik olmakla beraber, hepsinin temelinde u
tasa yatar: Yabanclardan gelecek cinsel uyary nlemek ve ift
dnda karlkl cinsel uyary asgariye indirmek. En dindar topluluk-
larn bile uygulamakta glk ektikleri bu ilemi kolaylatrmak iin
birtakm "arndrc" usullere bavurulmutur. Okullarda rencileri
spora ve daha baka vcut almalarna yneltmekle cinsel ihtiy-
alarn azaltlabilecei sanlr. Bu dnceyi ve uygulann in-
celediimiz zaman genellikle umut krc bir baarszlkla
sonulandklarn grrz. Sporcularn cinsel faaliyeti, bakalarndan
ne eksiktir, ne de fazla. Yorulmakla kaybettiklerini, fizik kondisyonla
kazanr. Az ok olumlu sonu veren tek yntem, yine bildiimiz eski
ceza-dl sistemidir. Cinsel arzuya kapldn m ceza, kendini tuttun
mu dl. Ve tabii, bu sistem de cinsel igdnn azaltlmas deil,
bastrlmas sonucunu dourur.
Gnmzde anormal ekilde bym olan ehirlerimizde bir
arada yaamaktan doan ve cinsel faaliyetlerin ift erevesi dnda
tehlikeli ekilde oalmasna yol aabilecek olan temaslar nlemek
iin birtakm nlemlere bavurulmas doaldr. Ama, plak may-
munun evrim sonucu cinsel gc hayli arttndan, byle bir kst-
lamaya ancak bir yere kadar boyun eebilir. Biyolojik yaps her an isy-
an halindedir. Herhangi bir yapay denetlemeye kar, bunun etkisini
azaltacak bir are bulmakta ve sonunda ok kez gln denecek kadar
eliik birtakm durumlar ortaya kmaktadr.
95/281

Dii, gsn rter, ama memelerinin biimini daha ok ortaya


karmak iin styen takar. Bu cinsel iaret aracnn ii ya iirilmitir
ya da gs daha dik gsterecek biimdedir. yle ki, gizlenmi olan
memeleri yeniden ortaya karmakla kalmaz, cinsel uyar srasndaki
biimlerini taklit edercesine daha da ikin gsterir. Baz durumlarda,
dk memeli kadnlar estetik ameliyata bile bavurur, deri altna par-
afin enjeksiyonu yaptrarak, gslerini srekli olarak dik tutmaya
alrlar.
Cinsel iirme, vcudun baka taraflarnda da uygulanr:
Erkeklerin omuzlarna koyduklar vatkalar, pantolonlarnn nndeki
pilileri, kadnlarn butlarn dar karan korseleri gz nne getirin.
Gnmzde, baz kltrlerde clz kadnlarn "yalanc k" iini gren
yastklar kullandn biliyoruz. Yksek kelere gelince bunlar, nor-
mal yryn biimini deitirerek, vcudun alt ksmnn alkalan-
masn salamaktadr.
Kalalarn yastklarla iirilmesi de kadnlarn eitli dnemlerde
uyguladklar bir eydir; beli skan kemerler kalann ve gsn yuvar-
lakln meydana karr. Bu yzden kadnlarn ince belli olmas her
zaman tercih edilmi ve beli skan korseler kullanlmtr. Bu merak,
bundan elli yl nce "eek ars beli" ad altnda doruuna erimiti. Bu
dnemde kadnlar, bellerini daha ince gstermek iin alt kaburga
kemiklerinden birkan aldrtmaktan bile kanmamlardr.
Dudak boyas, makyaj ve parfmlerin de dudak, yz kzarmas ve
vcut kokusu gibi eyleri daha belirginletirecek ekilde yaygn olarak
kullanlmas, baka bir elime rneidir. Vcudunun normal biyolojik
kokusunu gidermek iin sk sk ykanan dii, bunun yerine piyasada
96/281

satlan "sexy" parfmleri kullanr. Bu parfmler, bizimle hi ilgisi ol-


mayan, baka memeli hayvan trlerinin benzerlerinden kan kokul-
ardan baka bir ey deildir.
Btn bu cinsel snrlandrmalara ve bunlara kar alnan n-
lemlere baknca, insann akima u soru gelir: Sfrdan balamak daha
doru olmaz myd sanki? Arkadan ate yakarak stacak olduktan
sonra ne diye bir oday buz gibi soutmal? Daha nce sylediim gibi,
bu kstlamalarn amac olduka aktr: iftin birliini tehlikeye soka-
cak yersiz bir uyarnn nn almaktan ibarettir mesele. Peki,
yabanclar nnde topyekn bir kstlamaya niye bavurulmuyor
acaba? Doal ya da yapay cinsel gsterilerin, yalnzca bir iftin ba
baa bulunduklar zamana sdrlmas neden dnlmyor? Bu sor-
uya, ksmen de olsa, yle cevap verebiliriz: Cinselliimizin ok yksek
dozda olmas, boyuna bir da vurmay ve aa karmay gerek-
tirmektedir. iftin beraberliini salamak iin ngrlm olan bu
ar cinsel g, gnmzn karmak toplumunun uyarc ortamnda,
sadece ifte zg olmayan durumlarda da boyuna ortaya dklmek-
tedir. Ama bu, cevabn ancak bir parasdr. Cinsellik, baka primat
trlerinde de grld gibi, bir eit korunma arac olarak da kul-
lanlabilir. Dii bir maymun, dman bir erkee cinsel olmayan bir
amala yaklamak isterse, ona kar birtakm cinsel gsterilerde bu-
lunabilir. Bunu da iftlemek istedii iin deil, fakat onda dmanlk
duygularn yenmeye yetecek kadar, cinsel arzu uyandrmak istedii
iin yapar. Bu eit davranlara "yeni ama yaratmak" diyoruz. Dii,
erkekle yeni bir ruh hali yaratmak, onu cinsel olarak uyarmak yoluna
gider. Buna, iftlemek istediinden deil, erkekteki saldrganl
97/281

bastrmak iin bavurmaktadr. Trmz de bu gibi metotlar kullan-


maktadr. Yapay cinsel iaretlerden yararlanmann amac da genellikle
budur. Kiiler, kar cinsten olanlara kar ekici grnmek yoluyla,
iinde yaadklar toplumun baka yelerindeki dmanlk duygusunu
etkili bir ekilde azaltabilirler.
phe yok ki bu strateji, yaamn iftin birlik ve beraberliine
dayam bir tr iin tehlikelidir. Cinsel uyary pek ileri gtrmemek
gerekir. Kltrn gelitirdii temel cinsel kstlamalara uyarak bir
yandan "Ben sizinle yatacak kadnlardan deilim" anlamna birtakm
kesin iaretler vermek, bir yandan da "Ama yine de ok sexy'yimdir"
demek kabildir. Bu son iaretler, aradaki dmanl azaltacak, birin-
ciler ise ipin ucunun bsbtn elden kamasn nleyecektir. Bylece,
pastay hem yiyebilir, hem de saklayabiliriz.
Aslnda bu i kolaylkla yaplabilmeliydi, ama ne yazk ki, bunu
engelleyen birtakm etkenler vardr. ift kurma mekanizmas o kadar
mkemmel ilemez. Bu mekanizma, primatlarn eski sistemi stne
alanmtr ve eskisi, altndan hl srtmaktadr. Bir iftin duru-
munda herhangi bir aksaklk olduu zaman, primatlara zg eski
igdler yeniden su yzne kar. plak maymunun evriminin
nemli aamalarndan birinin de, aratrma ve merakn, ocukluktan
yetikinlie kadar uzanmas olduunu dnrsek, tehlikenin
bykln daha iyi anlarz.
Szn ettiimiz sistem, besbelli, diinin dnyaya birok yavru
getirdii ve erkein de teki erkeklerle bir arada avland bir durum
iin ngrlmt. Bu durum, aslnda olduu gibi kalmsa da bir-
takm deiikliklere uramtr. imdi, yavrularn says yapay olarak
98/281

kstlanmaktadr. Bu nedenle analk grevi, eskiden olduu gibi diinin


btn zamann almamakta ve kadn, erkei yannda bulunmad
srede cinsel faaliyete daha "elverili" olmaktadr. Diilerin ounda,
avc topluluuna katlma eilimi de grlmektedir. Bugn avlanmann
yerini "i" almtr ve her gn iyerlerine giden erkekler, srf erkekler-
den kurulu eski avc srleri yerine, her iki cinsin karmndan mey-
dana gelen gruplar iinde bulmaktadr kendilerini. Bu da, bir iftin her
iki yesinin de ciddi bir snav karsnda kalmas demektir. ok kere
ift, bu baskya dayanamayp ker (Hatrlanaca gibi, Amerikan is-
tatistikleri krk yandaki evli erkeklerden yzde ellisinin, kadnlardan
ise yzde yirmi altsnn evlilik d ilikiler kurduklarn gsteriyordu).
Ama ounlukla asl ift, bu gibi d ilikilerden kendini koruyacak ya
da bunlar sona erdii zaman eski salamln yeniden kazanacak
kadar gl kmaktadr. Bir iftin birbirinden tam ve kesin olarak
ayrlmas, ok daha az rastlanan bir olaydr.
Ancak, bununla yetinmek, iftin salamln fazlaca abartmak
olur. ift, ou zaman cinsel merak yenecek durumda olsa da bunu
bsbtn nleyecek kadar gl deildir. iftin her iki yesi cinsel an-
lamda birbirlerini yakndan tanm, alm olmalarndan tr bal
kalsalar da, ift-d cinsel faaliyetlere duyduklar ilgi bsbtn
kaybolmaz. ift-d faaliyetler iftin beraberliini zedeleyecek gibi bir
atmaya yol ayorsa, o zaman bunlara daha az zararl bir "yedek"
bulmak gerekir. Bunun zm, en geni anlamyla "rntgencilikle bu-
lunmutur ki bu btn dnyada byk lde uygulanan bir olaydr.
Dar anlamda "rntgencilik", bakalarnn iftlemesini seyretmekten
duyulan cinsel hazza denir. Ama bunu daha genileterek herhangi bir
99/281

cinsel faaliyete kar, itirak etmeksizin duyulan ilgiyi de bu arada say-


abiliriz. Gerekte, hepimiz "rntgenci"yizdir. Bakar, okur, dinleriz.
Televizyon, radyo, sinema, tiyatro ve romanlardan meydana gelen
koca yn bu istei karlamaya yarar. Resimli dergilerin, gazetelerin
ve konumalarn da genellikle byk bir pay vardr bunda. Rntgenci-
lik isteini karlamak iin byk bir endstri yaratlmtr. Cinsel g-
zlemci, kendisi, bu gsterinin hibir annda hibir harekette bulun-
maz. Her ey, onun yerine baka birisi tarafndan yaplr. Bu istek
zamanla ylesine glenmitir ki, bunun iin aktrler ve aktristlerden
kurulu zel bir icraclar snf yaratmak gerekmi ve bunlar kendilerini
gzleyebilmemiz iin szde sevime sahneleri oynamakla grevlendir-
ilmilerdir. Bunlar birbirleriyle seviir, evlenirler, sonra baka bir gn
baka rollere kp yine seviir, evlenirler. Bu usul sayesinde "rnt-
genci"nin stoku da nemli lde oalm olur.
eitli hayvan trlerini yle bir gzden geirecek olursak,
trmzdeki bu rntgencilik faaliyetinin biyolojik adan anormal
olduu sonucuna varrz. Oysa, aslnda zararsz bir eydir ve bir
bakma trmze yardm bile dokunur. Zira, cinsel merakmzn
srekli isteklerini, ifti tehlikeye sokacak yeni iftleme olanaklarna
yol amadan, bir lde tatmin edebilmektedir.
Fuhu da aa yukar ayn prensipler iinde oluur. Bu durumda
itirak vardr, kukusuz. Ama, en tipik durumu ele alrsak, bunun olsa
olsa iftleme aamasnda kaldn grrz. Kur dnemi, hatta
iftleme ncesi faaliyetler, asgariye indirilmitir. Aslnda bunlar, ift-
in kurulmaya balad dnemlerdir ki, fuhuta kesinlikle
bastrlmtr. Bir erkek, cinsel yenilik ihtiyacn bir fahieyle yatarak
100/281

gidermeye kalkt vakit, iftin birliine zarar verecek bir ey yapma-


maktadr. Ama kendini, iftlemenin sz konusu olmad bir ak ma-
cerasna kaptracak olsa, tehlike daha byk olurdu.
ncelenmesi gereken baka bir cinsel faaliyet tr de, homosek-
sel balantlardr. Cinsel davrann en bata gelen fonksiyonu, trn
remesini salamaktr. Oysa, ayn cinsten kiilerin kurduklar iftlerle
bunu yapmaya imkn yoktur tabii. Burada ince bir ayrm yapmamz
gerekiyor. Homoseksel bir szde iftlemenin, biyolojik anlamda
hibir anormal yan yoktur. Bu ekilde davranan birok hayvan tr
biliyoruz. Lkin, homoseksel bir iftin kuruluu, ocuk yetitirmekle
sonulanamayaca ve iki yetikin insann retme glerini bou
bouna harcamalarna yol aaca iin, retim asndan sakat bir dav-
rantr. Bunun nasl ortaya kabildiini anlamak iin teki trlere bir
gz atmamzda fayda var.
Diinin, dman bir erkekte "yeni ama yaratmak" iin nasl cin-
sel iaretlere bavurduunu daha nce aklamtm. Bu dii, erkei
cinsel anlamda uyararak dmanln giderir ve saldrdan kendini
kurtarr. Zayf bir erkek de bunun gibi bir hileye bavurabilir. Gen
erkek maymunlar ok kere diiye zg cinsel ar pozisyonlarna girer
ve byle yapmasa kendilerine saldracak olan gl maymunlar da on-
lara binerler. Gl diiler de ayn ekilde kendilerine boyun een
diilere binmektedirler. Cinsel olmayan durumlarda byle cinsel bir
tutum benimsenmesi, primat toplumlarnda ok rastlanan bir olay
haline gelmi ve topluluk iinde uyumluluun ve rgtlenmenin
korunmasna byk lde yardmc olmutur. Sk balarla balan-
m iftler kurmay bilmeyen bu primat trleri iin, uzun sreli
101/281

homoseksel iftlerin kurulmas gibi bir toplumsal karklk sz ko-


nusu deildir. Sadece o anki stnlk sorunu zmlenmi, ortaya
uzun sreli bir cinsel iliki sorunu kmamtr.
Homoseksel davrana, evrede "ideal cinsel nesne" (yani kar
cinsten birisi) bulunmad zamanlarda da rastlanr. Birok hayvan
gruplarnda grlen bir eydir bu: Ayn cinsten biri, cinsel faaliyet ko-
nusunda geici yedek gibi kullanlr. Bsbtn yalnz kalan hayvanlar
daha ar arelere bavururlar. Ya cansz cisimlerle iftlemeye ya da
kendi kendilerini tatmin yoluna giderler. Kafese kapatlan baz yrtc
hayvanlarn yemek kaplar ile iftlemeye kalktklar grlmtr.
Maymunlarn sk sk bavurduklar, kendi kendilerini tatmin faaliyet-
ine aslanlarda bile rastlanr. Yabanc trden bir hayvanla, ayn yere
konulmu hayvanlarn, bunlarla iftlemeyi denedikleri de olur. Ama
bu faaliyetler, biyolojik anlamda uygun olan -kendi trnn kar cin-
sinden- bir e ortaya kt anda kesinlikle ortadan kalkar.
Bu gibi durumlara trmzde de sk sk rastlanr ve hemen he-
men ayn tepkiyi dourur. Herhangi bir nedenle kar cinsten bir ele
bir araya gelemeyen diileri ya da erkekleri ele alalm: Baka ekilde
bir cinsel boalma yeri bulacaklardr kendilerine. Ya kendi cinsler-
inden, hatta baka trden birini kullanacaklar ya da mastrbasyonu
deneyeceklerdir. Amerikallarn cinsel davranlar zerine yaplan in-
celemeler, bu lkede krk be yandaki erkeklerden yzde 37'sinin,
kadnlardan da yzde 13'nn orgazma kadar varan homoseksel
ilikileri bulunduunu ortaya koymutur. teki hayvan trleriyle cin-
sel temas, daha az rastlanan bir eydir (Bunun nedeni, kukusuz, uy-
gun bir cinsel uyarma salayacak nitelikten yoksun olmalardr. Bu tr
102/281

ilikilerin oran kadnlarda yzde 3.6, erkeklerde yzde 8'dir).


Mastrbasyona gelince, "e tarafndan uyarlma" imknn salama-
makla beraber, uygulanmas ok kolay olduundan daha sk bavur-
ulan bir yoldur. Tahminlere gre, diilerin yzde 58'i, erkeklerinse
yzde 92'si, hayatlarnn herhangi bir dneminde cinsel isteklerini,
mastrbasyon yoluyla gidermilerdir.
retim bakmndan bir israftan baka bir ey olmayan bu eit
faaliyetler, uzun hesapta ilgili kiilerin retim glerini azaltmayacak
nitelikte olduklar srece, zararsz saylabilir. Aslnda, biyolojik anlam-
da yararl olduklarn bile syleyebiliriz. Zira, eitli biimlerde
toplumsal bir uyumsuzlua varabilecek olan cinsel tedirginlii nle-
meye yararlar. Ne var ki, bu faaliyetler, cinsel saplant haline
dnt takdirde sorun yaratrlar. Daha nce grdmz gibi,
gnmzde cinsel ilgimizi eken kiiyle salam balar kurmak -k
olmak- eilimi olduka gldr. Bu birbirini cinsel adan etkileme
eylemi, ana-baba iin ok gerekli olan uzun sreli beraberlie imkn
salar. Arada ciddi cinsel ilikiler kurulduktan sonra, ortaya kan bu
karlkl etkilenme, alma, bilinen sonulara kadar gider. Cinsel
dikkatimizi zerinde toplayan en eski nesne, giderek cinsel ekicilii
olan biricik nesne haline gelecektir. Bu etkilenme, bir armlar
dizisini beraberinde getirir. Cinsel haz duygusuyla birlikte var olan
birtakm temel uyarlar, bu duyguyla sk sk bal duruma gelir ve az
sonra, bu uyarlar olmadan cinsel davrann olumas imknszlar.
Toplumsal basklarla, ilk cinsel hazlarmz homoseksellik ya da mas-
trbasyon yoluyla tatmaya zorlanmsak, bu durumlara zg baz un-
surlarn gl ve srekli bir cinsel anlam kazanmas gibi bir tehlike
103/281

kar ortaya (Anormal, ar fetiizm biimleri de ayn ekilde ortaya


kar).
Bu sapmalarn ok zc durumlara yol aaca akla gelebilirse
de ounlukla iki unsur sayesinde nleri alnmtr. Bunlardan birin-
cisi, kar cinsin gsterdii belirli cinsel tepkilere kar igdmzle
cevap vermeye hazr olmamzdr ki bu, benzeri iaretlerden yoksun
olan bir nesneye kur yapmamz nler. kincisi ise, ilk cinsel tem-
aslarmzn tamamen deneysel nitelikte olmasdr. Balangta, gn-
lmz ok abuk kaptrr, ok abuk bkarz. Birbirini karlkl
olarak tam etkileme srecinin teki cinsel geliimlerden ok daha
yava yol aldn syleyebiliriz. Bu "arama" dnemi srasnda genel-
likle bir sr kk "damgalanma"larn etkisinde kalrz. Bunlardan
her biri, ondan sonra gelen tarafndan silinir; ta ki en gl ekilde
"damgalanma"ya hazr bir olgunlua varncaya kadar. O zamana dek,
genellikle cinsel uyarnn her eidini yeterince denemiizdir. Bu
bakmdan, biyolojik anlamda bize en uygun geleni seebilecek durum-
dayzdr. iftleme, bylece, normal bir "kar cinsle giriilen faaliyet"
emas iinde geliir.
Bu mekanizmay, baka trlerde grlen durumlarla kyaslaya-
cak olursak, daha kolay kavrayabiliriz. rnein, ift halinde yaayan
scak iklim kular reyebilecekleri yerlere ger ve orada yuvalarn
kurarlar. O zamana kadar ift halinde yaamayan ve yetikin olarak ilk
uularn yapan gen kular, tpk bykleri gibi kendilerine reyecek
bir yer bulmak zorundadrlar. Bir yere konaklaynca yaptklar ilk i de
bu olur. Gen kular, elerini cinsel iaretlerine gre seerler. Bu
iaretlere kar gsterdikleri tepki, doutan gelmedir. Birine yaknlk
104/281

gsterdikten sonra, artk bakasna bakmazlar. Karlkl cinsel etkile-


menin sonucudur bu. iftin kuruluundan nceki kur dnemi balar
balamaz, igdsel cinsel ipular (ki bunlar bir trn bir cinsinden
olan btn hayvanlar iin ayndr) bireye zg birtakm iaretlerle
birleir ve bylece, her kuun yalnz kendi ei tarafndan etkilenmesi
salanm olur. Sevime mevsimi snrl olduundan, btn bunlarn
ok ksa zamanda olumas gereklidir. Bu dnemin banda bir deneye
bavurulacak ve ayn cinsten olan btn kular topluluktan ekilip
alnacak olsa, ihtimal, kular umutsuzlukla kendilerine uygun her-
hangi bir e bulmaya kalkar ve bylece ortaya bir sr homoseksel
ift kard.
Trmzde bu sre ok daha yava oluyor. Sevime mevsimi
sona ermeden bir eyler yapmak zorunda deiliz. Bu da bize aramak
iin zaman salar. Uzun ergenlik yllarmzda kar cinsten kimselerle
bir araya gelmek olanandan uzak kalsak bile, bu durum otomatik
olarak, srekli homoseksel iftler kurmaya srkleyemez bizi.
Yukarda szn ettiimiz kular gibi olsaydk, rnein yatl bir ok-
ulda (ya da sadece ayn cinsten kiilerin bir arada bulunduu herhangi
bir evrede) yaayan bir gen, kar cinsten biriyle ift kurma umu-
dunu tmyle yitirmi olurdu. Bugnk haliyle, bu gibi durumlarn
ok zararl olduklarn syleyemeyiz! ounlukla, zerimizde kalan iz
pek derin olmaz ve sonradan gelen gl etkilerle kolayca silinebilir.
Yalnz, pek az da olsa, baz hallerde zarar daha kalc olmaktadr.
Birtakm unsurlar gl armlarla cinsel ifadenin ayrlmaz bir
paras haline gelir ve ilerde ift kurma durumlar sz konusu
olduunda, aranlan gerekli nitelikler biimini alrlar. Ayn cinsten bir
105/281

ein gnderdii cinsel iaretler ok zayf bile olsa, eski


damgalanmadan dolay, yine bir arma yol aar. Bir toplumun bu
gibi tehlikeleri ne diye gze ald sorusu, hakl olarak, akla gelebilir.
Bunun cevab, olsa olsa, gnmzde kltrn gittike artan teknolojik
isteklerini karlamak zere eitim dneminin uzatlmas zorunluluu-
dur. Gen erkek ve diiler, biyolojik olanaa sahip olur olmaz ift kur-
maya kalksalard, eitim iin gerekli zamann byk bir ksm ziyan
olup gidecekti. Genleri bundan alkoymak iin byk bir bask uygu-
lanagelmektedir. Ne var ki, cinsel sistemin geliimi, en sk nlemlerle
bile felce uratlamamakta ve normal yolunu izlemesini engellediimiz
anda, baka bir yol bulmaktadr.
Homoseksel eilimleri tevik edecek, olduka nemli bir faktr
daha vardr. Aile iinde anne, anormal ekilde egemen ve erkeksi;
baba da anormal ekilde zayf ve kadns olursa, bu durum byk bir
karklk karabilir ocuun karsna. Davrana bal izgiler bir
ynde, anatomiye bal izgiler baka ynde geliir. Erkek ocuklar
cinsel olgunlua eritikleri zaman, anatomik bakmndan deil de,
davran bakmndan annelerine benzeyen bir e aramaya baladk-
larnda, dii yerine erkeklere ynelmeleri ihtimali ortaya kar. Buna
benzer bir tehlike, ters ynde olarak, kzlar iin de mevcuttur. Bu eit
cinsel sorunlarn en kt yan, ocuun ana-babaya muhta olduu
dnemin uzunluu yznden, kuaktan kuaa aktarlmas ve srp
gitmesidir... Hi phe yok ki, yukarda szn ettiimiz kadns baba
da vaktiyle kendi ana-babasnda anormal cinsel ilikilere tank
olmutur. Ondan ncekiler de yle. Bu tr sorunlar uzun sre
106/281

kuaktan kuaa yansyp gider, ya ortadan silininceye ya da retimi


bsbtn engelleyecek kadar iddetli bir hal alncaya kadar.
Ben zoolog olduum iin, bu cinsel "zellikler"i ahlak asndan
tartacak deilim. i, olsa olsa, nfusun baars ya da baarszl
asndan, yani biyolojik ahlak asndan ele alabilirim. Eer birtakm
cinsel davranlar retimin baarsna engel oluyorsa, o zaman bunlar
biyolojik anlamda "salksz" sayabiliriz. Papazlar, rahibeler, evde
kalm kzlar ve mzmin bekrlarla homosekseller retim asndan
bir "sapklar topluluundan baka bir ey deildir. Toplum onlar yk-
seklere karm, ama onlar asansr aaya gndermeyi unut-
mulardr. Aslnda aktif bir homoseksel, retim asndan, bir Katolik
papazndan daha sapk saylamaz.
Bundan baka, herhangi bir cinsel faaliyet biimini, retimin
baarsna engel olmad srece, biyolojik bakmdan iren ya da uy-
gunsuz diye eletirmek de doru deildir. Cinsel eylem birtakm garip
ve ar inceliklerle uygulanm olabilir. Ama bu, bir iftin yelerinde
dllenmeyi salamaya ya da aralarndaki ba glendirmeye yardmc
olmusa, o zaman retim asndan roln laykyla oynam olur ve
biyolojik anlamda herhangi bir "uygun" cinsel davran kadar kabule
deer saylr.
Bunu byle belirttikten sonra, kuraln bir istisnas olduunu da
sylemeden geemeyeceim. Yukarda szn ettiim "biyolojik ah-
lak" ilkesi, nfus fazla oald takdirde geerli olmaktan kar. Nfus
fazlalat zaman, kurallarn tersini uygulamak gerekir. Baka trler
zerinde yaplan deneysel incelemelerden, nfusun ar derecede
oalmasnn toplumun temelini sarsacak baz sonulara yol atn
107/281

renmi bulunuyoruz. Hayvanlar hastala tutulmakta, ocuklarn


ldrmekte, birbirlerini sakatlamaktadr. Btn davranlar anormal
ekilde gelimektedir. Salam hibir ey kalmamaktadr ortada. En
sonda l saysnn okluu, nfus younluunu azaltacak dereceye
varr ve o zaman, retime yeniden girimek olana doar. Ama, i
iten getikten sonra. Eer nfusun ar derecede artt batan fark
edilip, bir doum kontrol mekanizmas kurabilmi olsa, bu kargaalk
nlenebilir. Bu gibi koullarda (yani, nfus art ar dereceyi bul-
duu ve ortada bunu hemen nleyecek bir nlem grlemedii
hallerde) retici olmayan cinsel ilikileri de deiik bir adan deer-
lendirmek gerekir kukusuz.
Trmz de bugn byle bir duruma doru hzla yol almaktadr.
yle bir noktaya gelmi bulunuyoruz ki omuz silkip gemeye hakkmz
yok artk. Bir tek zm yolu var karmzda: Doum orann mevcut
sosyal yapy bozmayacak gibi drmek, nitelik bakmndan art en-
gellemeden, nicelik bakmndan art durdurmak zorundayz. Dou-
mu nleyici yntemlere bavurmamz gerekmektedir kukusuz. Ama
bunun, ailenin temel yapsn zadeleyecek ekilde de olmamas lazm-
dr. Dorusunu isterseniz, bu tehlike de o kadar byk saylmaz.
Doumu nleyici ilalarn ar lde kullanlmasnn rasgele cinsel
ilikileri artraca ileri srlmtr. Ama, biz buna da pek ihtimal
vermiyoruz. Trmzdeki ift kurma eilimi, buna kar koyacak
kadar gldr. Yalnz, ok sayda ift, bu ilalan bir daha ocuk
yapamayacak kadar ok kullanacak olursa, ortaya baka bir sorun
kabilir. Bu gibi iftler, aralarndaki ba gerginletirecek birtakm
durumlara der ve giderek normal ocuk yetitirmek isteyen baka
108/281

iftlerin bana bela kesilebilirler. Ama, doumun byle an derecede


azaltlmasna da gerek yoktur. Her aile sadece iki ocuk yapacak olsa,
her ana-baba kendi saysna eit olarak reyecek ve nfus da bylece
oalmayacaktr. Hatta, erken lmleri ve kazalar da hesaba katacak
olursak, ortalama saynn biraz daha yksek olmasn bile kabul edebi-
liriz. Bu ekilde, btn tr iin bir felaket halini alabilecek bir nfus
oalmasna yol almam olur.
Mekanik ya da kimyasal yollarla doum kontrolnn cinsel
adan gsterdii tehlike, ok yeni olmas ve birka kuak sonra
toplumun temel cinsel yaps zerinde ne gibi etkiler douracann,
ne gibi yeni gelenekler yaratacann bilinememesidir. Doum
kontrol, toplumsal-cinsel sistemimizde, nceden hesaplanamayacak
bozukluklar, daha tesi kesiklikler yaratabilir. Bunu ancak zaman
gsterecektir.
Ama, ne olursa olsun, insanlarn remesi snrlandrlmayacak
olursa, ok daha korkun durumlarla karlamamz mmkndr.
Bu ar kalabalklama sorununu dikkate aldmz srece, re-
tim orann drme zorunluunun papazlar, rahibeler, ihtiyar kzlar,
mzmin bekrlar ve homosekseller gibi gruplara kar yneltilen
eletirileri boa kardn dnebiliriz. Bu, meseleye sadece retim
asndan bakldnda, doru bir dncedir. Oysa, birer aznlk yesi
olarak karlatklar birtakm baka toplumsal sorunlar da gz nne
almak gerekir. Yine de bu kimselerin, retim hari, toplumun normal
birer yesi olarak kaldklar srece, nfus patlamasn nlemeye
alanlara byk lde yardmc olduklarn kabul etmeliyiz.
109/281

imdi, cinsel tabloyu btnyle gz nne alacak olursak,


trmzn, temel biyolojik igdlerine sanldndan ok daha bal
kalm olduunu grrz. Et yiyicilik niteliklerinin eklenmesiyle
deien primat cinsel sistemi, teknolojik gelimelere ramen
zamanmza kadar eriebilmitir. Bir kentin d mahallerinde yaayan
yirmi aileyi alp da, erkeklerin yiyecek salamak iin avlanmak
zorunda kalacaklar yabani bir yere tayacak olsak, bu yeni kabilenin
cinsel yapsnda, hi denecek kadar az bir deiiklik olacaktr. Aslnda,
byk ehirlerde de byle olmutur. Orada oturanlar, avlanma
(alma) tekniklerinde uzmanlam, ama toplumsal cinsel sistemler-
ini, aa yukar bataki ekliyle korumulard. Bilimkurgu roman-
larnn bize yanstt ocuk iftlikleri, ortaklaa sevime, ayklayarak
ksrlatrma, retim grevlerinde devlet kontrol altnda i blm
yaplmas gibi eyler, gereklemi deildir. plak uzay maymunu,
aya doru yol alrken, hl karsnn ve yavrularnn resimlerini ce-
binde tamaktadr. ada uygarln, eski cinsel sistemimize kar
giritii tek saldr, doumu genel olarak snrlandrma alannda
olmutur. Doktorluk, operatrlk ve salk bilgileri sayesinde, ocuk
bytme konusunda inanlmayacak baarlara erimi bulunuyoruz.
lmn kontrol altna alnmasn saladktan sonra, bunu dengele-
mek iin doum kontrolne el atmak zorundayz. nmzdeki yzyl
iinde cinsel alkanlklarmzda, nihayet bir deiiklik yapmak zorun-
luluu doacak gibi grnmektedir. Ama bu alkanlklarn
baarszla uram olmasndan deil de aksine, fazlasyla baarl ol-
masndan dolay yapacaz bunu.
NC BLM
-
YAVRU YETTRME
OCUK bakm, ana-baba plak maymunlar iin dier hibir
trle kyaslanamayacak kadar byk bir yktr. tekilerde, ana-
babalk grevleri ayn younlukta bile olsa, hibir zaman bu denli yay-
gn bir alan kapsamaz. Bu sorunun zelliini ele almadan nce, birka
temel unsura gz atalm.
Diinin alanmas ve rahmin iinde bir embriyonun bymeye
balamasyla birlikte diide baz deiiklikler grlr. detten kesilir,
sabahlar midesi bulanr, tansiyonu der, hafif kanszlk ba gstere-
bilir. Zamanla gsleri byr ve acmaya balar, itah artar, zerine
halim-selim bir hal gelir.
Yaklak olarak, 266 gnlk bir gebelik sresinden sonra, rahim-
de ritmik ve kuvvetli kaslmalar balar. Cenini evreleyen zar yrtlr ve
ceninin iinde yzd su dar akar. Devam eden iddetli kasl-
malarla ocuk dlyolundan dar kar, yani dnyaya gelir. Yeniden
balayan kaslmalar, plasentay da dar atar, sonra plasentay ocua
balayan kordon kesilir. Dier memeli hayvanlarda, kordon, anne
tarafndan srlarak koparlr. Atalarmz da ayn ekilde yaparlard
kukusuz. Oysa bugn, kordon dikkatle dmlendikten sonra
makasla kesilmektedir. ocuun gbeinde bal kalan kordon paras
ise kurur ve doumdan birka gn sonra der.
Bugn hemen her toplumda, dii, dier yetikinlerin yardmyla
doum yapar. Byk bir ihtimalle, bu ok eski bir usuldr, insan-
olunun ayaa kalkmasyla, diinin karlaaca zorluklar pek hesaba
alnmam gibi grnmektedir: Evrimsel bir ilerleme olan bu admn
bedelini dii, saatler sren doum sanclaryla der. Avc maymunun,
ormanda yaayan atalarndan ayrld evrimsel dnemde bile, bireyler
aras yardmlamann var olmas, kuvvetle muhtemeldir. Bereket,
112/281

trn ibirliki nitelii de avclk igdsyle ayn zamanda gelimek-


teydi; bylece glklerin nedeni bir yandan da zm yollarnn
kayna olabiliyordu.
Ana empanze, yavrusunu plasentaya balayan kordonu srp
koparmakla kalmaz, plasentay yer, suyu yalar, doan yavruyu ykar,
temizler ve barna basar. Bizim trmzde ise, doumdan bitkin
den ana, btn bu ileri (ya da gnmzdeki karlklarn) yapabil-
mek iin bakalarnn yardmna muhtatr.
Doumdan ancak bir iki gn sonra, annenin st gelir ve iki yl
kadar ocuunu st ile besler. u var ki ortalama emzirme sresi
daha ksadr; modern usule gre ocuk alt ile dokuz ay emzirilir.
ocuk emzirildii srece, kadn det grmez. Doum sonras ilk det,
normal olarak, ocuk memeden kesildikten sonra grlr. Eer ocuk
ok erken mamaya balatlr ya da ie ile emzirilirse, kadn daha
erken det grmeye balayacaktr. Oysa, ilkel sistemi benimseyip iki
yl boyunca ocuunu emzirirse, yaklak olarak ylda bir doum
yapabilecektir (Emzirme bazen isteyerek, gebe kalmay nlemek iin
uzatlr). Yaklak olarak otuz yllk retici hayat olduuna gre
kadnn doal retim gc on ocuktur. ieyle st verme ya da erken
stten kesmeyle bu sayy, teorik olarak otuza kartmak mmkndr.
Emzirme ilemi, insan trnn diisi iin dier maymunlara ky-
asla hayli byk bir sorundur. nsan yavrusu ylesine cizdir ki,
anann ocuu memede tutmak ve ona yol gstermek gibi aktif bir rol
oynamas gerekir. Baz anneler, yavrularna gerektii gibi meme em-
meyi retmekte zorluk ekerler. Bunun nedeni, meme ucunun
ocuun aznn iine yeterince girmemesidir. ocuun yalnz meme
113/281

ucunu aznn iine almas yeterli deildir. Memenin ucu, damakla


dilin st dzeyi arasna gelecek biimde ocuun aznn iine sokul-
maldr. Meme, ancak bu ekilde doru olarak yerletirildiinde, ene,
dil ve yanaklar gerekli emme hareketine geeceklerdir. Bunu salamak
iinse, meme ucunun hemen arkasndaki ksmnn yumuak ve
kolaylkla eilir olmas lazmdr. Bu yumuak dokuya "aslabilme"
srecidir emme ileminin nemli yan. Eer ocuk, ana style besle-
necekse, emzirme doumdan drt be gn sonra kusursuz olarak
yaplmaya balanm olmaldr. lk hafta ierisinde baarszlk oran
fazla olursa, ocuk hibir zaman gereken gayreti gstermeyecektir.
Daha kolaylkla sonu elde ettii yolu seecek, emzie artlanacaktr.
kinci bir emzirme zorluu da baz ocuklarda grlen ve
"memeyle savama" olarak adlandrlan davrantr. Bu durumda
anne, genellikle ocuun st emmek istemedii kansna varr. Oysa,
gerekte ocuk, var gcyle emmeye almakta, ancak boulacak gibi
olduundan memeyi brakmak zorunda kalmaktadr. ocuun
bann, biraz olsun yanl tutulmas, memenin burun deliklerini
kapamasna sebep olur ve bylelikle, az dolu ocuun nefes almasn
engeller. Memeyle savamas, emmek istemediinden deil, havas-
zlktandr. Yeni doum yapm annenin, bu gibi daha birok dertleri
vardr phesiz. Bu ikisini sememin nedeni, kadn gsnn bir st
makinesi olmaktan ok, bir cinsel ar arac olduunu destekledikler-
indendir. Her iki zorluk da, gslerin kat ve yuvarlak olmalarndan
doar. Oysa, meme ucunun nasl olmas gerektiini anlamak iin
ocuklar iin hazrlanm st ielerinin emziklerine bir gz atmak
yeter. Emzikler ok daha uzundur, ocuun azn, burnunu tkayacak
114/281

bir yarm kreye de bal deillerdir. Daha ok, dii empanzenin


memelerini andrrlar. empanzenin memeleri de st verme dne-
minde byk, ama en dolu zamannda bile, insan diisinin memeler-
ine kyasla "tahta" gibidirler. te yandan, meme ular ok daha uzun
ve kktr, dolaysyla yavru empanze, emmeye balamakta hemen
hi zorluk ekmez. Hem insan diisinin srtndaki emzirme yk hayli
ar olduundan, hem de gslerin ayn zamanda yavruyu beslemek
grevini tamalarndan, gslerin yuvarlak ve kk biimlerini
tamamen analkla ilgili olarak kabul etmiizdir. Oysa, imdi imdi fark
edilmektedir ki, bu varsaym yanltr ve insan trnde gs biimin-
in balca fonksiyonu ana olmaktan ok, cinseldir.
Beslenme sorununu burada brakp biraz da anann dier zaman-
larda yavrusuna nasl davrandn bir gzden geirelim. Bildik sevme,
okama, temizleme faaliyetleri zel bir aklama getirmese de, anann
ocuunu kucanda tutu biimi hayli aydnlatcdr. Amerikallarn
titizlikle yaptklar deneyler, analarn yzde 80'inin ocuklarn sol
kollarnda tayp, vcutlarnn sol tarafna yasladklarn ortaya
karmtr. Neden byle bir tercih yapld sorusuna verilen genel
cevap, ok kiinin sa elini kolaylkla hareket ettirebilecei olmutur.
Sa ellerini kullanan annelerle solak anneler arasnda bir fark olmakla
birlikte, bu fark yukardaki aklamay kantlamaya yeterli deildir.
Sonular, sa ellerini kullanan annelerin yzde 83'nn, buna karlk
solak annelerin yzde 78'inin ocuklarn sol kollarnda tadklarn
gstermitir. Bir baka deyimle, solak annelerin sadece yzde 22'si
ocuklarn sol kollar serbest kalacak biimde tamaktadrlar. Bu da,
115/281

daha derinlerde bir baka aklamann aranmas gerektiine iaret


eder.
Tek bir ipucu kalmaktadr ki o da annenin kalbinin vcudun sol
tarafnda olmasdr. Kalp atlar sesinin nemli bir unsur olmas
mmkn mdr? yleyse, nemi ne olabilir? Bu dnce izgisinden
yola kldnda ortaya atlan bir iddia belki de, ceninin daha ana rah-
mindeyken kalp at sesine koulland (bu sesin iine iledii)dr.
Eer bu doruysa, doumdan sonra bu bildik sesi yeniden "bulmak",
yabanc ve rktc bir dnyaya frlatlp atlan ocuun zerinde ra-
hatlatc bir etki yapacaktr. Bundan tr, anne ya igdsyle ya da
bilinsiz olarak uygulad eleme metodu sonucu, ocuun sol tarafta,
kalbe yakn tutulduu zaman, sa tarafta tutulduundan daha rahat
ettiini fark edecektir.
Bu iddia, ilk bakta biraz uzak bir ihtimal gibi grnse de en
doru aklama olduu deneylerle kantlanmtr. Hastanelerdeki be-
bek odalarnda yaplan deneylerde, grup halindeki bebeklere uzun bir
sre normal kalp atnn (dakikada 72) banda alnm sesi verilmitir.
Her grup, dokuz bebekten meydana gelmekte ve hepsinde, en az bir
bebek, zamannn yzde 60'n alayarak geirmekteydi. Kalp at
band altrldnda bu oran, yzde 38'e dmtr. Bu sesi dinley-
en gruplarda, verilen besinin ayn olmasna ramen, bebeklerin daha
ok kilo aldklar da grlmtr. Bunun aklamas da kalp at sesi
dinletilmeyen bebeklerin, ar alamalar sonucu daha fazla enerji
kaybettikleridir.
Daha byk bebeklerde, uyku zamanlarnda yaplan bir dier
deneyde ise, baz gruplarda oda sessiz tutulmu, dierlerinde banda
116/281

alnm ninniler alnmtr. nc bir grupta, dakikada 72 vuru


temposuyla alan bir metronom kullanlmtr. Bir dier grupta ise,
odaya normal kalp atnn banda alnm sesi verilmitir. Sonra bu
gruplardan hangisinin daha nce uyuduu saptanm ve kalp sesini
dinleyen grubun, dier gruplarn uyumasna gerekli zamann yarsnda
derin bir uykuya dald grlmtr. Bu deney, yalnzca kalp atnn
yattrc bir etkisi olduunu gstermekle kalmyor; sonu almak iin
kalp atnn bir benzerinin deil, kendisinin nemine iaret ediyor.
Metronomla taklit edilen ses, hi olmazsa bebekler iin, geerli
olmamaktadr.
Bylece annenin, ocuunu neden sol kolunda tad aklan-
m oluyor. Yzyllar boyunca izilmi olan 466 Meryem ve sa
tablosu, bu amala incelendiinde, bunlardan 373'nde Meryem'in
sa'y gsnn sol tarafnda tuttuu grlmtr. Burada da oran
ayndr, yani yzde 80. Bu izlenimler, kadnlarn paket tarken hangi
ellerini kullandklar konusundaki izlenimlerle karlatrlnca, ortaya
kan sonu hayli ilgintir: Kadnlarn yzde 50'si paketlerini sol, dier
yzde 50'si ise sa ellerinde tamaktadrlar.
Bu kalp at artlanmas, baka ne gibi sonular dourabilir?
rnein, sevgiyi kafamzda deil, kalbimizde duyduumuzda srar et-
memizin nedeni bu olamaz m? Bize yz vermeyenlere "Kalpsiz!" de-
mez miyiz? Ayrca, annelerin ocuklarn sallayarak uyutmalar da
buna bal olamaz m? ocuk, hemen hemen kalp at temposunda
sallanr ve bu ona ana rahmindeyken duyduu o ritmik atlar
"hatrlatr."
117/281

bununla da bitmez. Ana kalbinin at temposu, yetikin hay-


atmzda da etkisini srdrr. Beklerken sallanrz. Bir gerilim altnda,
durduumuz yerde bir ileri bir geri sallanrz. Bundan sonra,
konuurken sallanan bir konferans ile karlatnzda, sallam
hznn normal kalp atna yakn olup olmadn kontrol etmeyi unut-
mayn. Bir dinleyici kitlesi karsna kmaktan duyduu rahatszl,
iinde bulunduu koullar imkn verdii nispette karlamak iin
bavuraca "msekkin", ana rahminde dinledii bildik tempoya sn-
mak olacaktr.
Gvensizliin var olduu her yerde, kalp atnn yattrc rit-
mine u ya da bu biimde rastlamak mmkn. Folk ya da dans mz-
iinde ritmin zayftan kuvvetliye balanmas bir rastlantdan ibaret
deildir. Burada da sesler ve hareketler bunlar yapanlar rahmin
iindeki gven dolu dnyaya geri gtrmeye yararlar. Ergenlik a
mziinin "sallanma" (rock) mzii olarak adlandrlmas da bir
rastlant deildir. Son zamanlarda daha da aklayc bir ad almtr bu
mzik: "At" (beat) mzii denilmektedir artk bu tre. Ya syledik-
leri arklara ne dersiniz: "Kalbim krk", "Kalbini bakasna verdin" ya
da "Kalbim enindir."
Bu konu, her ne kadar ekiciyse de asl konumuz olan ana-baba
davranlarndan fazla ayrlmamamz doru olur. Buraya kadar,
anann ocuuna kar davranlarn gzden geirdik. Nasl doum
yaptn, ocuu nasl emzirdiini, nasl kucanda tuttuunu,
yattrdn grdk, imdi de ocuu ele alalm.
Normal bir ocuk buuk kilo doar. Yani, normal bir
yetikinin yaklak olarak yirmide biri kadar. lk iki yl iinde hzla
118/281

byr, bunu izleyen drt yl boyunca da byme hemen hemen ayn


hzda olur. Alt yana geldikten sonra gzle grlecek kadar arlar.
Bu ar byme, kz ocuklarnda on, erkek ocuklarda on bir yana
kadar srer. Sonra ergenlik anda yeniden hz kazanr. Kzlarda on
on be, erkeklerde on bir on yedi yalar arasnda byme yine hzlan-
mtr. Ergenlik a, kzlarda daha erken baladndan, on bir on
drt yalar arasnda kzlar erkekleri geseler de bu aray ksa zamanda
kapayan erkeklerin geliimini, bundan sonra kzlar daha geriden iz-
lerler. Fizik geliim kzlarda on dokuz, erkeklerde yirmi be sralarnda
durur. lk diler; ocuk alt, yedi aylkken kmaya balar ve ikisini
bitirdiinde ya da buuk yana doru st dilerinin hepsi km
olur. Kalc diler alt yanda kmaya balarsa da son az dileri (akl
dileri) on dokuz yanda kar.
Yeni domu bebekler, zamanlarnn ounu uyuyarak geirirler.
Bebeklerin hayatlarnn ilk haftalarnda gnde sadece iki saat kadar
uyank kaldklar iddia edilir ama, bu doru deildir. Uykuludurlar
belki, ama uyumazlar. Yaplan deneyler, yeni domu ocuun, ilk
gnnn yirmi drt saatinden 16.6 saatini uyuyarak geirdiini ortaya
koymutur. Ancak, bebekten bebee byk farklar olduu da tespit
edilmi, 23 saat uyuyan bebeklerin yan sra 10.5 saat uyuyanlara da
rastlanmtr. Uyku-uyanklk oran, ocukluk boyunca gittike
uyanklk lehine artar. Yetikin insanda, bebekken uykuda geirilen on
alt saat yarya inmitir. Yine de bu ortalama sekiz saatlik uyku sresi,
kiiden kiiye farkllklar gsterir. Be saatle yetinenler olduu gibi, on
saat uyumak ihtiyacn duyanlar da vardr. Bu arada, yetikin diilerin
119/281

erkeklere kyasla ortalama olarak daha uzun bir uykuya ihtiyalar


olduunu belirtelim.
Doumdan hemen sonraki dnemde, on alt saatlik uykuyu bir
seferde uyumaz bebek. Uyku, ksa dnemler halinde yirmi drt saate
dalmtr. Gene de doumdan hemen sonra bile geceleri daha fazla
uyumak eilimi vardr. Zamanla bu uykulardan biri (gece uykusu)
dierlerine kyasla uzar. Artk bebek gndzleri kestirmekte, ancak
gece uzun ve srekli uyumaktadr. Bu deiiklikle birlikte (altnc
ayda), gndelik uyku, on drt saate iner. Daha sonraki aylarda da
gndz uykular biri sabah, dieri leden sonra olmak zere ikiye in-
ecektir, ikinci yln ierisinde sabah uykusu da kalkar ve ocuk, on
saat uyumakla yetinir. Beinci ylda leden sonra da uyumamaya
balayan ocuun uykusu, artk on iki saate inmitir. Ergenlik ama
kadar, gndelik uyku, saat daha azalr ve on yandaki ocuklar,
dokuz saat uyurlar. Ergenlik andan itibaren de, yetikinler gibi sek-
iz saat uykuyla yetinirler. Son uyku biiminin, fizik olgunluktan ok,
cinsel olgunlukla denk dt bylece grlmektedir.
Baka bir ilgin nokta da, okul ncesi dnemde zeki ocuklarn
aptallara kyasla daha az uyumalardr. Yedi yandan sonra bu oran
tersine dner ve daha zeki okul ocuklar daha ok uyurlar. Bu dnem-
de, daha uzun sre daha fazla ey renmek yerine, daha fazla ey
renmek iin ar enerji harcayanlarn gn sonunda yorgun dtk-
leri sonucu kmaktadr. Yetikinler arasnda ise, uyku ile zek
arasnda bir iliki bulunamamtr.
Shhatli yetikin diilerle erkekler, yattktan yirmi dakika kadar
sonra uykuya dalarlar. Uyanma ise ani olmaldr. Uyanabilmek iin
120/281

yapay arelere ihtiya duymak, bu kiilerin uykularn alamadklarna,


dolaysyla uyank kaldklar sre boyunca atik dayanamayacaklarna
iaret eder.
Yeni domu bebek, uyank olduu zamanlar az hareket eder.
Dier maymunlara kyasla adale sistemi gelimemitir. Maymun
yavrusu, doar domaz anasna sarlabilir. Doum srasnda bile ana-
snn postuna asld olur. Bizim trmzde ise, bunun aksine, yeni
domu bebek ok cizdir, kol ve bacaklaryla ancak kk, elimsiz
hareketler yapabilir. Bir aylk olmadan, yzkoyun yatrldnda
yardmsz, ban enesi yere demeyecek kadar kaldramaz. Gs
yere demeyecek ekilde dirsekleri zerine kalkabilmesi iin iki aylk
olmasn beklemek gerekecektir. aylkken bann zerine aslan
nesnelere doru uzanr. Drt aylk olunca annesinin yardmyla otur-
abilir. Be aylkken annesinin kucanda oturup, eline verilen nesnel-
eri avulayabilir. Alt aylk olduktan sonra iskemlesinde oturup, sal-
lanan nesneleri yakalayabilir. Yedi aylkken yardma ihtiya olmadan
oturabilir. Sekiz aylk olduktan sonra annesinin yardmyla ayaa
kalkar. Dokuz aylkken eyalara tutunarak ayaa kalkabilir. On aylk
bebek, elleri ve dizleri zerinde emeklemektedir. On bir aylkken ana-
baba elinden tutarsa yryebilir. On iki aylk olduunda evresindeki
nesnelere tutunarak ayaa kalkar. On aylk merdiven kabilir. On
drt aylk hibir eye tutunmakszn ayaa kalkabilir. On be aylk
olduunda artk o nemli gn gelmitir: Bakasnn yardmna ihtiyac
olmadan yryebilir (Bu dnemler ortalama olmakla birlikte, bizim
trmzn oturma ve yrme geliim hzn aa yukar
belirtmektedir).
121/281

ocuk, desteksiz yrmeye balad gnlerde, tek tk


konumaya da balar ve nceleri, birka basit kelimeden ibaret olan
szl, ksa zamanda grlmedik bir hzla geliir: ki yandaki ocuk
300 kadar kelime kullanr konuurken yanda szl kat
bymtr. Drt yanda 1600, be yanda 2100 kelime kullanr,
bizim trmze zgdr ve kukusuz en nemli baarlarmzdan
biridir. Birinci blmde grdmz gibi, bu yeteneinin bu denli
gelimesi, avlanma faaliyetlerindeki ibirlii iin gerekli olan kesin ve
aklayc haberleme ihtiyacndan domaktadr. Bu yetenei uzaktan
andran bir yetenee, en yakn maymun akrabalarmzda bile rastlan-
mamaktadr. empanzeler, bizler gibi ellerini kullanmay gerektiren
ilemleri hemen taklit edebilseler de, duyduklar sesleri taklit etme
hnerinden yoksundurlar. Gen bir empanzeye konumay retmek
iin ciddi ve yorucu bir deney yaplmsa da alnan sonu, baarl
denemeyecek kadar snrl olmutur. Hayvan, bizim trmzden bir
bebein iinde yaad artlara uygun bir evde bytlm, basit ke-
limeler sylemek zere dudaklarn oynatmas iin eitli yiyeceklerle
dllendirilmitir. ki buuk yanda "anne", "baba" ve "tas" demeyi
renmi ve zamanla bu kelimeleri yerlerinde kullanmay, su imek is-
tediinde "tas" demeyi de baarmtr. Deneye byk bir gayretle
devam edilmise de alt yana vardnda, maymunun szl ancak
yedi kelimeden ibaret kalmtr (Bizim szlmz 2000 kelimeyi aar
bu yata).
Bu farkllk sesle deil, beyinle ilgilidir. empanzenin ses mekan-
izmas, eitli tonlarda sesler karmas iin elverilidir. Bu
122/281

beceriksizlii, ses karma yeteneklerine balamamz iin hibir sebep


yok. Beceriksizlik kafatasnn iindedir.
empanzelerin aksine, baz kularda artc bir ses taklit etme
yetenei vardr. Papaanlar, muhabbet kular, kargalar ve daha
birok ku trleri, bir rpda tam bir cmleyi tekrar edebilirler. Ama,
ne yazk ki, bu yeteneklerinden yararlanamayacak kadar ku beyin-
lidirler. Sadece retilen karmak bir ses dzenini taklit edip, onu
ayn sra iinde, kard seslerle evre arasnda hibir iliki kurmak-
szn tekrarlarlar. Gene de empanze ve maymunlarn bu konuda,
ylesine beceriksiz olmalar gerekten gariptir. Birka basit kelime
bile, yaadklar doal ortamda o kadar yararl olabilirdi ki, byle bir
evrimsel geliim gstermemi olmalarnn nedenini anlamak gtr.
Biz, yine trmze dnelim. Konuma alanndaki bu parlak
baarmz, dier primat gruplaryla paylatmz, temel igdsel
homurtu, inilti, lk gibi sesleri yitirmemize yol amamtr. Bu doal
sesli iaretlerimiz olduu gibi kalm; stelik, nemlerinden de bir ey
kaybetmemitir. Kelimelerden yaptmz gkdelenin ilk temeli olmak-
tan tedir bu sesler. Balangtaki fonksiyonlarn, yani tre zg
haberleme arac olmaylarn da srdrmlerdir. Konuma
trnden iaretlerin aksine, eitim gerektirmeksizin ortaya karlar ve
her kltrde eanlamldrlar. lk, kahkaha atma, hkrma, glme,
inleme ve ritmik alama her yerde herkese ayn mesaj iletir. Dier
hayvanlarn kardklar sesler gibi, temel duygusal ruh hallerim dile
getirdiklerinden, sesi karann durum, maksat ya da isteini be-
lirtirler. Ayn ekilde, glmseme, srtma, ka atma, donuk bak,
"korkmu yz", "kzgn yz" gibi ifadelerimizi de srdrmzdr.
123/281

Bunlar da btn toplumlar iin ayn anlam tarlar ve eitli kltrel


ifade biimlerinin benimsenmesine ramen, anlam ve nemlerini
yitirmemilerdir.
Gelimemizin ilk zamanlarnda, trmze zg sesleriyle birlikte
yz ifadelerinin nasl ortaya kt da ilgin bir inceleme konusudur.
Ritmik alama (hepimizin ok iyi bildii gibi) doumla balar.
Glmseme ilk kez biraz daha sonra, be haftalk olduumuzda
grlr. Glme ve huysuzluk nbetlerine drt, be aylktan nce pek
rastlanmaz. Aada bu ifade biimlerini ayrntl olarak ele alacaz.
Alama, yalnz bir ruh hali bildirimi iareti deildir, ayn zaman-
da sesli iaretlerimizin balcasdr. Glmseme ve glmenin,
trmze zg zel iaretler olmalarna karlk, alamay binlerce
hayvan tryle paylarz. Kular bir yana, btn memeliler korktuk-
lar ya da ac duyduklar zaman tiz seslerle barr, arr, cyaklar,
haykrr, feryat ederler. st kademedeki memeliler, yz ifadelerini de
grsel haberleme arac olarak kullandklarndan, bu alarm mesa-
jlarnn yan sra, hayvan trne zg "korku-yz"n de taknrlar.
Gerek gen, gerekse yetikin hayvanlar, bu ifadeleri gerekten kt bir
durum var olduunda kullanrlar. Yavru hayvan ana-babasn, yetikin
hayvansa toplumsal grubunun dier yelerini uyarmak iin bu ifadel-
eri taknr.
Bebeklik anda, deiik nedenlerle alarz. Ac duyarsak, ackr-
sak, yalnz kalrsak, yabanc bir kimse ya da durumla karlarsak, fiz-
ik desteimizi birden kaybedersek, ksa vadeli amacmza erimemiz
engellenirse alarz. Btn bunlar iki temel nedene balamak
mmkn: Ac ve gvensizlik duymak. Her iki durumda da iaret
124/281

verildiinde, ana-babadan gelecek ya da gelmesi beklenen karlk,


koruyucu bir davranta bulunmasdr, iaret verildiinde ocuk, ana-
babadan ayrysa, kendisine yaklalmas, kucaa alnmas, sallanmas,
okanmas iin bir ardr bu. Eer ocuk, anayla temas halindeyse ya
da alamas temasa ramen devam ediyorsa, o zaman acya neden
olabilecek bir durum olup olmadn anlamak amacyla vcudu incel-
enir. Anann iarete verdii karlk, alama kesilene kadar devam
eder (ki, alama ile glmseme ve glme arasndaki temel fark da
buradadr).
Alama srasnda ba kzarr, gzler sulanr, az alr, dudaklar
geri ekilir, hzl hzl nefes alnr ve tabii bir de tiz perdeden kesik
kesik sesler karlr. Alama eylemi, btn bunlarla bir arada oluan
bir adale kaslmasdr. Daha byk ocuklarda bunlarn yan sra, bir
de anann yanma koup ona aslma grlr.
ok iyi bildiimiz bu ifade biimini, bylesine ayrntl olarak ele
almamzn nedeni, trmze zg dier iki sesli ifadenin, glmseme
ve glmenin, alamadan evrilmi olmalardr. "Alayncaya kadar gl-
mek" bu ilikiyi belirten bir deyimdir. Ancak, evrimsel adan bak-
tmzda, bu ilikinin tam ters ynde gelimi olduunu yani gln-
ceye kadar aladmz grrz. Nasl olmutur bu? lk nce ifade
biimleri olarak alama ve glmenin birbirlerine ok benzediklerini
anlamamz gerek. Birbirinin kart iki ruh halini ilettiklerinden
aralarndaki benzerlikler ounlukla gzden kaar. Alamada olduu
gibi, glmede de adale kaslr, az alr ve soluklar hzlanr. Ar
hallerde yz kzarr ve gzler yaarr. Ancak, karlan sesler o kadar
iddetli olmayp daha alak perdedendir. En nemlisi, bu sesler daha
125/281

ksa srelidir ve birbirlerini daha yakndan izlerler. Sanki bebein


uzun yaygaras kk paralara blnm ve ayn zamanda daha bir
olgunlaarak dzgn ve alak perdeden sesler haline dnmtr.
Glme tepkisinin alama tepkisinden ikinci bir iaret biimi
olarak evrilmesini yle aklayabiliriz: Daha nce de belirttiimiz gibi,
alamak doumda bile mevcutken, glmek ilk olarak nc, hatta
drdnc ayda, yani bebein anasn tanmaya balad gnlerde or-
taya kar. Akll bir ocuk, belki babasn tanr, ama glen ocuk, ana-
sn tanyan ocuktur. Annesinin yzn tanmadan, onu dier
yetikinlerden ayrt edemez; ocuk sevin sesleri kartr, ama glmez.
Kendi annesinin yzn ayrt etmesiyle birlikte, ondan baka yzler-
den, yabanc yetikinlerden de korkmaya balar. ki aylkken herhangi
bir yz, her dost yetikin makbuldr. Ama, artk evresinden korkma
duygusu olgunlamakta, bilinmedik her ey, ocuun rkp
alamasna yol amaktadr (ocuk sonralar dier baz yetikinlerin de
yararl olduunu anlayp onlardan korkmamay renecektir. Ancak
bunu kiisel tanmaya dayanan bir seim sonucu yapacaktr).
Anasn tanma srecinin sonucu, ocuk kendisini garip bir
amazda bulur. Eer anne ona rktc bir iaret yaparsa ocua, iki
mesaj birden iletilmi olur. Biri, "Ben annenim, zel koruyucun.
Korkulacak bir ey yok" derken, kincisi, "Dikkat et, burada bir tehlike
var" demektedir. ocuk, anasn birey olarak tanmazdan nce, byle
bir amaza dmez, nk ana, rktc bir ey yaptnda, tehlike
iareti veren bir kaynaktan baka bir anlam tamamaktadr henz.
Oysa, imdi "Tehlike var ama tehlike yok" gibi bir ifte iaret vermek-
tedir. Ya da bir baka deyimle, "Tehlike var gibi grnebilir ama, iaret
126/281

benden geldiine gre ciddiye alman gerekmez" demektedir. Bunun da


sonucu, ocuun alamakla, anay tanmann getirdii sevin aras bir
tepki vermesidir. Bu sihirli bileim glmeyi dourur (Daha dorusu,
dourmutur, evrimin bir dneminde. O zamandan bu yana deimez,
iyice gelimi, kendi bana bir tepki haline gelmitir).
Glmek, "Tehlikenin gerek olmadn fark ettim" demektir ve
ocuk glmekle, bu mesaj anneye iletmi olur. Artk anne, bebekle,
onun alamasna sebep olmakszn, oyun oynayabilir. Bebekleri
gldren ilk oyunlar, ana-babayla oynanan "ce" (saklanma), el rpma,
ritmik diz vurma ve havalara kaldrma oyunlardr. Altnc aydan sonra
gdklama nemli rol oynamaya balar. Btn bu oyunlar, ok tepkisi
yaratr ama, "gvenilen" koruyucuyla oynamaktadrlar. ocuklar ksa
zamanda bu oyunlar balatmann yollarn renirler. rnein, bu-
lunup o "ok"u yaamak iin saklanr ya da yakalanmak iin kaarlar.
Giderek, glme, bir oyun ars, ana ile ocuk arasndaki dram-
atik karlkl davranlarn devam edip geliebileceinin bir iareti
olur. Oyun ok rktc ya da ac verici hale gelirse alamaya yol aar
ve derhal annenin koruyucu davrana gemesi iin gerekli iaret veri-
lir. Bu sistem, ocuun bedensel yeteneklerini ve evresinin fiziksel
niteliklerini aratrma alann gelitirmesine yardm eder.
Dier hayvanlarda da oyun ars iaretler grlr, ancak bizi-
mkilere kyasla hayli etkisizdirler. rnein, empanzenin trne zg
bir "oyun yz" vardr ve beraberinde bizim glmze kout bir yu-
muak oyun homurtusu kartr. Aslnda bu iaretler de ayn ekici-
itici ikilemini tarlar. Gen empanzenin selam ifadesi, dudaklarn
ileri doru uzatarak bzmektir. Korktuunda ise, dudaklarn toplar,
127/281

azn aar ve dilerini gsterir. "Oyun yz", hem dosta selamlama,


hem de korku duygularnn bileimidir. Gene, korku ifadesinde olduu
gibi iyice alr, dudaklar dileri rtecek gibi ne uzatlr. kartlan
hafif homurtular, selamlama sesi olan "u-u-u" ile korku lnn
karmdr. Eer oyun hoyratlarsa, dudaklar geri ekilir ve homurtu,
ksa, tiz lklara dnr. Eer fazla sakin bir havaya girerse, dudak-
lar empanzelerin selamlama biimi olan "somurtkan" ifadeyi alr.
Yani, aslnda alama-glme ilikisi empanzelerde de bizim trdeki
dorultudadr; yalnzca hafif oyun homurtular bizim "yrekten"
kahkahalarmzn yannda ok daha zayf bir ar, bir iaret kalmak-
tadr. Ayrca, empanzeler bydke bu oyun iaretinin nemini
yitirmesine karlk, bizlerde, yetikin amzda gndelik hayatta
nemli bir yer tutacak gibi gelimitir.
plak maymun, yetikin anda bile oyuncu bir maymundur.
Her eyi sonuna kadar zorlamakta, cann actmakszn kendini rkt-
mekte, korkutmakta byk hner gsterir; sonra da rahatladn,
evresini de etkileyen kahkahalarla ifade eder.
Birinin haline glmek de gerek byk ocuklarn, gerekse
yetikinlerin sk sk bavurduklar toplumsal bir silahtr. Birisine gl-
mekle, ona yaplan hakaret iki kat artar: nk altnda yatan anlam, o
kiinin hem rktc olacak kadar garip, hem de adam yerine konul-
mayacak kadar nemsiz olduudur. Profesyonel komikler, bilinli
olarak bu toplumsal rol taknrlar ve byk dinleyici kitleleri bu yap-
mack "anormallii" kendi toplumsal "normallikleri" ile karlatrp
evreyle uyumluluklarn kantlamak iin avu dolusu para harcar.
128/281

Bu arada yeni yetmelerin "taptklar" sanatlar karsndaki dav-


ranlardan da sz etmek yerinde olacak. Bir dinleyici kitlesi olarak,
elenmeleri kahkaha deil lk atarak rmak ekliyle ortaya kar.
stelik, lk atmakla da kalmayp, kendilerinin ya da bakalarnn
vcutlarna sarlrlar, kvranrlar, inlerler, elleriyle yzlerini kapar,
salarn ekitirirler. Btn bunlar ar korku ya da ac duymann
klasik gsterileri olmakla birlikte, burada bilinli, biimsel bir nitelikte
mevcutturlar. ar olma nitelikleri yapay olarak azaltlmtr. Yardm
isteme haykrlar deildir artk. Dinleyiciler birbirlerine, cinsel sem-
boller tarafndan dayanlmaz bir gle uyarldklarn, bunu duyum-
sama yeteneine sahip olduklarn ve her ar uyarma karsnda gs-
terilen tepki gibi, bunun da katksz ac duyma istei yarattn gster-
mektedirler. Eer bir yeniyetme kz, kendini birdenbire "taptk-
larndan" biriyle ba baa bulsayd, lk atmaya balayacam hi
sanmam. lklar ona deil, dinleyiciler arasndaki dier kzlara
yneltilmi iaretlerdir. Gen kzlar, bu davranlaryla birbirlerinin
gelimekte olan duygusal tepki gsterme yeteneklerini
kantlamaktadrlar.
Gzyalar ve kahkahalar konusunu kapatmadan nce, aklana-
cak bir ey daha kalyor. Baz anneler, doumdan sonraki ilk ay
iinde durmakszn alayan bebekleri karsnda, eli kolu bal kalrlar.
Ana-baba ne yapsa fayda etmez. Onlar da ocuklarnn temelde fizik
bir rahatszl olduu kansna varp ona gre davranmaya balarlar.
Doru dnmektedirler aslnda. Gerekten de fizik bir rahatszlklar
vardr bebeklerin, ancak bu rahatszlk alamann nedeni olmaktan
ok, sonucudur. Elimizdeki en nemli ipucu, "gaz sancs" alamas
129/281

olarak adlandrlan bu srekli alamann nc ya da drdnc ayda,


sihirli bir ekilde bakla kesitmiesine ortadan kalkmasdr. Bu da
bebein anasn dier yetikinlerden ayrt etmeye balad dnemdir.
ocuklar alayan annelerle ocuklar daha sakin olan annelerin dav-
ranlarna bir gz atmak, sorunu aydnlatmaya yetecek. ok alayan
bebeklerin anneleri onlara kar daha kararsz, sinirli, endieli dav-
ranrlar. Oysa, sakin bebeklerin anneleri kararl, rahat ve serin kadn-
lardr. Bu yata bile insan yavrusu, anasnn temasndaki "gvenlik" ve
"emniyet" ya da "gvensizlik" ve "tehlike" duygusunu ayrt edebilir ve
bundan etkilenebilir. Tedirgin bir anne, kanlmaz olarak yeni
domu ocuuna bir tedirginlik iareti verecektir. ocuk da buna,
normal tepkiyi gsterecek, iareti aldn belirtip annesinden, kend-
isini bu tedirginlik kaynana kar korumasn isteyecek, yani alaya-
caktr. Ancak, ocuun verdii kar iaret, annenin zntsn daha
da artracandan, ocuun alamas da artacaktr. Giderek zavall
ocuk, alaya alaya bitkin decek, ektii fizik aclar da bunun
stne binince, yeterince berbat olan durum, daha da ktleecektir.
Bu ksr dngy ykmann tek yolu, annenin durumu bylece kabul
edip kendini yattrmaya bakmasdr. Eer bunu baaramazsa (ki, bu
konuda bebei aldatmak, hemen hemen imknszdr), daha nce de
belirttiimiz gibi, sorun kendi kendine zmlenecek, bebek -drt
aylk olduunda annesini tanyacak ve igdsel olarak onu zel "kor-
uyucusu" olarak grmeye balayacaktr. Ana artk srekli tedirginlik
iaretleri veren bir kaynak deil, bildik bir yzdr ocuk iin. Tedirgin
edici iaretler vermeye devam etse bile, artk dost bilinen tandk bir
kaynaktan gelen bu iaretler, ocuk iin rktc olmaz. Giderek
130/281

ocuun annesine bu trl balanmas anneyi de yattracak, tedir-


ginlii ortadan kaldracaktr. Ve "gaz sanclar" da bylece kesilmi
olur.
Buraya kadar glmseme sorununu, zellikle konu d
brakmamn sebebi, glmeden de te bir "zelleme" sorunu ol-
masdr. Nasl glme, alamadan domusa, glmseme de glmeden
tremitir. lk bakta glmseme, glmenin daha hafifi gibi
grnrse de bu basit ve yersiz bir aklama olur. Hafif bir glle
glmseme arasnda pek fark yoktur ve byk bir ihtimalle
glmseme, bu yoldan ortaya kmtr. Ancak, evrim sreci iinde
glmseme, glmeden tamamen ayrlm ve bal bana bir ifade
biimi niteliini kazanmtr. Ar bir glmseme (dileri meydana
karacak gibi srtma, parlak bir glmseyi) yklendii grev
asndan ar glmeden ok farkldr. Zamanla, tre zg bir
selamlama iaretine dnmtr. Birini glmseyerek selamlamak,
onu dost bildiimizin ifadesidir.
Oysa, glerek selamladmz kii, hakl olarak dostluumuzdan
phe edebilir. Btn toplumsal ilikilerde, ok hafif de olsa, korku
uyandrc bir nitelik vardr. Karmzdaki kiinin, karlamamzn
herhangi bir annda nasl davranaca bilinmeyen bir unsurdur. Gerek
glmseme, gerekse glme bu korkunun varln kantlar. Her ikisi de
korku, ekicilik ve onaylama duygularnn bileimi sonucu ortaya k-
maktadrlar. Ancak, glme gittike artmaktaysa, ilikinin daha
"rktc" olabileceine, bu "gvenlik iinde tehlike" durumunun
daha da ileri gidebileceine iaret eder. te yandan, eer hafif bir
gle benzeyen glmseme, baka bir yne (geni bir srtmaya)
131/281

dnrse karlamann o ynde gelimeyecei iaret edilmi olur.


Ksaca, balangtaki ruh halinin kendi kendine son bulduu
anlatlmaktadr.
"Karlkl glmseme, her iki tarafn da hafife tedirgin olduk-
larnn, ancak yine karlkl olarak birbirlerini ekici bulduklarnn
ifadesidir. Biraz korkmak saldrgan olmamak; saldrgan olmamak dost
olmak demektir ve bylece glmseme, dosta ekicilie sahip bir ara
olarak evrilmitir. Eer bizim iin byle bir iaret gerekli olmusa,
nasl olmu da dier maymunlar bu ihtiyac duymamlardr? Evet,
onlarn da eitli dostluk ifadeleri vardr, ama bizim iin glmseme
dier dostluk ifadelerine ek olarak gelimi ve gerek ocuk, gerekse
yetikin olarak gnlk hayatmzda nemli bir yer kazanmtr. Bizim
varolu biimimizin nasl bir zellii vardr ki, glmseme bu yere
gelmitir? Cevap galiba o nl plak derimizde yatyor. Yavru may-
mun doduunda, anasnn postuna skca yapr ve saatlerce, gn-
lerce yle kalr. Haftalarca anasnn scak koynunun koruyuculuuna
snr. Sonralar, anasndan ilk ayrldnda, en kk bir tehlikede
hemen geri koup yeniden sarlr anasna. Kendi kendine fizik temas
gerekletirmek olanana sahiptir. Ana bu temas istemese bile (yavru
byd ve arlat zaman) buna engel olmak iin hayli aba har-
camas gerekecektir. Anasz bir empanze yavrusu bytm olan
herkes, bunu bilir. Ama ya biz? Doduumuzda ylesine gszzdr
ki, anamza yapmay beceremeyiimiz bir yana, yapabileceimiz bir
ey de yoktur stelik. Analarmza yaklamamz salayacak mekanik
aralardan yoksun olduumuzdan, geriye bir tek "ana kalbini"
harekete getirecek iaretler kalmaktadr. Analarmzn dikkatini
132/281

ekmek iin lk la barmak yeterli olmayacak, dikkati zerim-


ize ektikten sonra onu orada tutmak iin de bir eyler yapmamz
gerekecektir. empanze yavrusu da tpk bizim gibi bararak arr
anasn. Ana koarak gider ve onu kucaklar. Yavru hemen anasna
yapr. te tam bu noktada, bizler bu anaya aslmann karl bir
ey, anneyi dllendirip onun bizimle kalmasn salayacak bir iaret
yapmak zorundayzdr. Bu iaret, glmsemedir.
Glmseme, bebein hayatnn ilk haftalarnda ortaya karsa da,
balangta belirli bir eye yneltilmemitir. Bebek be haftalk
olduunda glmseme de yava yava belirli etkilere gsterilen bir
tepkiye dnr. Artk baklar, nesneler zerinde durabilmektedir.
Bebein en kolay gzlerini dikip bakabildii nesneyse, kendisine
bakan bir ift gzdr. Bir kt zerine izilmi iki siyah nokta bile
yeter. Birka hafta sonra az da nem kazanr. Artk iki siyah nok-
tann altnda bir az izgisi de varsa, bebein dikkati daha kolay eki-
lir. Biraz sonra da azn genilemesi n plana geer: Gzler balang-
taki nemlerini kaybederler. Bu dnemde, yani ocuk , drt
aylkken, gsterdii tepki daha da zellemitir. Herhangi bir yze
deil, anasnn yzne tepki gstermeye balar bebek. "Ana tarafndan
damgalanma" diye adlandrlan olay ortaya kmaktadr.
Bu tepkinin ilgin yn, bebein dikdrtgen, gen gibi kesin iz-
gili geometrik biimleri ayrt etmekten ciz olduu bir dnemde byle
bir geliim gsterebilmesidir. Anlalan, baz biimleri (insan hat-
laryla ilgili biimleri) tanma yetenei, dier grntsel yeteneklere
kyasla ok daha hzl bir gelime gstermektedir. Bylelikle ocuun
gr doru nesneler zerine ynelmekte, evresindeki cansz bir
133/281

nesneye balanmas engellenmektedir. ocuk yedi aylk olduunda


artk tamamen annesi tarafndan "damgalanm" olur. Anne bundan
byle ne yaparsa yapsn, ocuunun gznde "anne timsali" olarak
hayat boyu kalacaktr. Bu, rdek yavrularnda anneyi takip etmek,
maymunlarda anneye aslmak eklinde grlr. Bizler ise, hayat boyu
srecek bu ba, glmseme araclyla kurar ve gelitiririz.
Glmsemenin temel grsel nitelii, az ularnn yukarya
doru kvrlmasdr. Az biraz alr, dudaklar korku ifadesinde
olduu gibi gerilir, ancak ularnn yukar dnmesiyle ifadenin karak-
teri tamamen deitirilmi olur. Bu geliim beraberinde bir dier ifad-
enin, kart bir ifadenin domasna imkn hazrlamtn Dudaklarn
aa sarkmas (somurtma). Glmsemenin tam tersi olan bir az
biimiyle verilen bu iaretin anlam da "glmseme-kart"dr.
Alamann glmeyi, glmenin glmsemeyi dourduu gibi, dostluk
ifadesi olan glmseme de dost olmayan bir ifadeyi dourmakta,
bylelikle tam bir daire izilmektedir.
Ancak glmsemede azn ildii biimden baka eyler de
vardr. Yetikinler dudaklarna verdikleri biimle, iinde bulunduklar
ruh halini kolaylkla karlarndakine iletebilseler de, bebek ok daha
fazla aba harcar glmsediini kantlamak iin. Bebekler glm-
serken bir yandan da tepinir, kollarn sallar, ellerini glmsemelerin-
in kaynana doru uzatr, "bebeke" sesler karrlar: Balarn geriye
atp, enelerini uzatrlar, gvdelerini ne ya da yana dndrrler,
nefes alverileri hzlanr. Gzler daha parlak ve hafife yumuktur;
gzlerin altlarnda ve yanlarnda, bazen burun kemiinin zerinde
krklar oluur. Burun ve az evresindeki deri, daha kesin izgiler
134/281

alr, bazen dil dar kar. Btn bu gsterilerden vcudun hareket et-
mesiyle ilgili olanlar, bebein anneyle temasa gemek iin harcad
abalardr. Elverisiz fizik imknlaryla yapt bu beceriksiz
hareketler, belki de maymun atalarnn analarna yapma tepkiler-
inden geriye kalandr.
Bebein glmsemesi zerinde durmaktayz ama, glmseme
hi phesiz karlkl bir iarettir. Bebek anasna glmsediinde ana
da bu iarete benzer bir iaretle cevap verir, iki taraf birbirini dl-
lendirmekte, bylelikle, aradaki ba, her ikisi iin de pekitirilmek-
tedir. Bu cmle ilk bakta ok iyi bildiimiz bir eyin tekrar gibi
grnebilir, ama nemli bir eyi aklamaktadr. Baz anneler, tedir-
ginlik, heyecan ya da kzgnlk duyduklar zamanlar bu ruh hallerini
bir glmsemeyle gizlemeye alrlar. Byle davranmakla, ocuu
tedirgin etmemeyi ummaktadrlar. Oysa, bunun iyilikten ok,
ktl dokunur. ocuu, anann ruh hali konusunda aldatmann
imknsz olduuna daha nce de deinmitik. Hayatmzn ilk yl-
larnda anann endie ya da dinginliini belirten iaretleri, olaanst
bir duyarlkla kaydettiimiz muhakkaktr. Konuma ncesi dnemde,
sembolik, kltrel haberlemenin o korkun mekanizmas altnda ez-
ilmeden nce, yaadmz hayatta, kk hareketler, duru deiiklik-
leri ve ses tonlarnn ayrntlar; drt elle sarldmz ipulardrlar.
Dier trlerde de buna ok rastlanr. Say saymay bilen atlardan sz
edildiini duymusunuzdur. Byle bir atn da bu alacak yetenei,
eiticisinin kck hareketlerine tepki gstermekten baka bir ey
deildir. rnein, "Akll Hans" adl bir at, kendisinden bir toplama
yapmas istendiinde ayayla toplam says kadar yere vurur, sonra
135/281

dururdu. Eer eiticisi deil de, bir bakas olsa, Hans yine doru
cevap vermekteydi, nk Hans istenilen toplamn son saysn ay-
ayla yere vurduu anda, karsndaki, vcudunun hafif de olsa ger-
ilmesini nleyememekteydi. Hepimiz bu yetenee sahibiz (Nitekim,
falclar da doru yolda olup olmadklarn anlamak iin sk sk bu met-
oda bavururlar). Ancak konuma ncesi dnemde ocukta bu yetenek
ok daha gl olur. Eer anne tedirgin ve sinirli hareketler yapyorsa,
bunlar istedii kadar gizlemeye urasn, ocuunun bu iareti al-
masn engelleyemez. Eer bir yandan da var gcyle glmsyorsa,
bu, ocuun aklm iyiden iyiye kartrmaktan baka bir ie yaramaya-
caktr. Kart iki mesaj birden iletilmektedir bu durumda. Eer bu sk
sk tekrarlanrsa, zarar daha da derine ileyecek ve ocuun, sonralar
toplumsal ilikiler kurarken ciddi glklerle karlamasna yol
aacaktr.
Glmseme konusunu burada brakp ok daha deiik bir
sorunu ele alacaz. Aylar getike, ocukta yeni bir davran biimi
kendini gstermeye balar: Saldrganlk yava yava ortaya kmak-
tadr. Huysuzluk nbetleri ve kzgn alamalar, balangtaki o her an-
lama gelen alamadan ayrlr. ocuk, saldrganln daha kesik ve
dzensiz lklarla ve byk bir hrsla tepinerek gsterir. Kk
nesnelere atlr, bykleri sarsar, tkrr, kusar, srmaya alr, eline
geirdii her eyi izer ya da yere alar. nceleri btn bunlar, ara sra
ve dzensiz olarak yaplan hareketlerdir. Alama, korkunun hl
mevcut olduuna iaret eder. Saldrganlk henz katksz saldr olacak
kadar olgunlamamtr: Bunun iin ocuun kendinden emin ve fizik
yeteneklerinin iyice farknda olmas gerekir. Ve er ge bu aamaya
136/281

vardnda, ocukta, bu ruh haline zg yz iaretleri de olumaya


balar. Bu ifade, azn skca kapanp gzlerin sabit bir bak kazan-
masdr. Dudaklar sert bir izgiye dnr, az kenarlar gerilmekten
ok, ileri doru toplanr. Gzler, donuk bir ifadeyle rakibinin gzlerine
dikilir, kalar atlr. Yumruklar sklmtr: ocuk kiiliini ispat etme
yolundadr.
ocuu koruma, besleme, temizleme ve onunla oynamann yan
sra ana-babann nemli bir dier grevi de eitimdir. Dier hayvan
trlerinde de olduu gibi eitim, bir "ceza-dl" sistemine dayanr. Bu
sistem zamanla ocuun, doruyu deneme yoluyla bularak renimini
gelitirmesini dzenleyecektir. Ancak ocuk bunun yan sra bir baka
yoldan, taklit ederek de renmektedir. Bu renim biimi dier
memelilere kyasla bizim trmzde olaanst bir geliim gstererek
ince bir sanat haline gelmitir. Dier hayvanlarn kendi balarna,
byk abalar harcayarak rendikleri birok eyi bizler, nmzdeki
rnee, ana-babalarmza bakarak ksa zamanda kaparz. plak may-
mun retmeye merakl bir maymundur (Bu renim metoduna yles-
ine almzdr ki, dier hayvan trlerinin de ayn yoldan rendikler-
ini sanrz. Bu yzden, dier hayvanlarn hayatnda renimin oyn-
ad rol fazlasyla abartmzdr).
Yetikin olarak yaptmz hemen her ey temelde ocukluk
amzda taklit ederek rendiklerimize dayanr. ou zaman belirli
bir davranmzn nedenini, baz soyut ahlak kurallarna balarz ka-
famzda. Oysa, aslnda tamamen taklit yoluyla edinilmi, oktan "un-
uttuumuz" derinlerde yatan birtakm izlenimlere boyun emekten
baka bir ey deildir bu davranmz. Bu izlenimlere (ve bir de zenle
137/281

gizlediimiz igdsel drtlere) bylesine kr krne boyun


ememiz yznden, toplumlarn geleneklerini ve "inanlarn"
deitirmeleri bu kadar zorlamaktadr.
Aklmz objektif olarak kullanmay temel alan, rasyonel,
kamlayc gzellikte, prl prl yeni fikir alkmlar karsnda bile
toplum, baba ocanda grd alkanlklarna ve nyarglarna
sarlacaktr. Bizden nceki kuaklarn toplam tecrbelerini arabuk
kknden silip atma dnemini, yeniyetmeliin o nemli "grdn
kapma"' dnemini, selametle atlatabilmek iin bu yk srtmzda ta-
mak zorundayz. Kymetli gereklerin yan sra, taraf tutan fikirleri de
kabullenmeye mecburuz.
Bereket, bu zayf ynmz karlayacak gte panzehir, taklit
ederek renme sreci iinde kendiliinden oluur. Eilimlerimizden
hangisinin daha iyi sonu verdiini aratrmak iin byk bir merak,
gl bir istek duyarz ve bunun sonucu olarak da gayet baarl bir
denge kurarz. Bir kltr ancak taklit tekrarlamalarnn tutsa olup
katlatnda ya da ok cesur ve aceleci bir aratrc nitelik
kazandnda yklr. Bu iki itilim arasndaki dengeyi srdrmeyi
baaranlar ise, yollarna devam ederler. Bugn dnya yznde
katlam ya da aceleci kltrlerin birok rnei mevcut. Yasak-
lamalar ve ad gelenekler altnda ezilen, kk, geri kalm
toplumlar birinci tre dahildirler. Ayn toplumlar, ileri toplumlarn
"yardmyla" deitiklerinde, ksa zamanda ikinci trn btn nitelik-
lerini kazanrlar. Yksek dozda birdenbire verilen toplumsal yenilik ve
aratrma heyecan atalar taklit etmekten gelen dengeleyici unsurlara
baskn kacak ve denge bu kez de br ynde ar basacaktr. Sonu,
138/281

kltrel kargaalk ve uyumazlk olur bu durumlarda. Ne mutlu tak-


litle merak arasnda, bilinsiz kopya ile ilerici rasyonel deneylere gir-
ime arasnda aamal bir denge kurmay beceren topluma!
DRDNC BLM
-
ARATIRICILIK
BTN memeli hayvanlar, aratrmaya, kefetmeye kuvvetli bir
igd ile itilirler; ancak bu, bazlar iin ok daha kesin bir nem
tar. Bu, o hayvan trnn evrimi srasndaki uzmanlama derecesi
ile ilgilidir. Eer btn evrimsel abalar yaamlarn srdrmek iin
gerekli tek bir taktii gelitirmeye ynelmise, evrelerindeki karmak
dzenle fazla ilgilenmeleri gerekmez. Karncayiyen karnca, koala ays
da zamk aac yapra bulduu srece, keyifleri yerinde demektir,
baka tasalar da yoktur. Oysa, uzmanlamam olanlar (hayvanlar
dnyasnn maceraperestleri) hi de yle kolay kolay rahat edemezler.
Yarnki yemeklerini nerede bulacaklarn bilmezler; her kovuk, her
yark bilinmeli, her imkn denenmeli, btn rastlantlar deerlendiril-
melidir. Aratrmalar, durup dinlenmeksizin gerekmektedir. Tecrbe
dozunu her zaman yksek tutmak zorundadrlar.
Yalnz beslenme sorunu deildir sz konusu olan. Kendilerini
savunmak iin de gereklidir bu. Kirpiler, kokarcalar, dmanlarna
aldrmakszn, istedikleri gibi grlt ederek dolaabilirler, ama ben-
zer silahlardan yoksun bir memeli hayvan her zaman tetikte olmak
zorundadr. Tehlike iaretlerini alglayabilmesi, ka yollarn bilmesi
gereklidir. Yaamn srdrebilmek iin yuvasnn evresini en ufak
ayrntsna kadar ezbere bilmelidir.
Bu adan bakldnda, uzmanlamam olmak bir yetersizlik
olarak gzkebilir. yleyse, maceraperest ya da frsat birtakm
memeli hayvanlarn var olmalarnn nedeni ne olabilir? Bu sorunun
cevab uzmanlamann, nemli bir engeli de beraberinde getirdiidir.
Yaam srdrme taktiini gereince iledii srece, uzmanlam
hayvann ileri yolunda gider ama, ortamda nemli bir deiiklik
olduu anda app kalr. Rakiplerini gemek amacyla birtakm ar
141/281

abalar gstermise, genetik yapsnda nemli deiiklikler yapm de-


mektir, imdi durum deiince bu ani deiiklie birdenbire ayak uy-
duramayacaktr. Zamk aac ormanlar ortadan kalkt anda, koala
aysnn nesli de tkenecektir. Kirpiye gelince, onun da silah, ka-
buunu ineyebilecek demir azl bir dman karsnda, elinden
almm olacaktr. Macerac hayvann gndelik hayat ok daha zor olsa
da ortamn ani deiikliklerine uyabilme yeteneine sahiptir. Hindis-
tan gelinciinin (Firavun faresinin) elinden fareleri ve sanlar aln;
hemen yumurtalara ve smklbceklere ynelecektir. Maymunun
meyvelerini ve kuru yemilerini aln; kkleri ve filizleri yemeye
balayacaktr.
Uzmanlamamlar arasnda, en maceraperestleri, maymunlardr
belki de. Takm halinde uzmanlamamak konusunda uzman-
lamlardr. Ve maymunlar arasnda en byk macerac da plak
maymundur. Bu onun neotenik evriminin bir dier yndr. Her eye
burnunu sokmak huyu, btn gen maymunlarda vardr, ama bu nite-
liklerinin nemi zamanla azalr. Oysa bizlerde, ocukluk ann
merakll olgunlatka g kazanmakta ve yaygnlamaktadr.
Aratrmaktan hibir zaman vazgeemeyiz. Yaammz srdrecek
olanaklara sahip olduumuzu bilmek yeterli deildir. Her soruya ver-
diimiz cevap ayn anda bir ikinci soruyu dourur. te insan trnn
yaamn srdrme taktiklerinin en nemlisi de budur.
Yeni eyleri ekici bulmaya yatknlk, neophilia "yeni sevgisi"
olarak adlandrlmtr. Kart da, "yeni korkusu" (neophobia)'dur.
Bilinmeyen her ey, tehlike ihtimalini de beraberinde tar.
Dolaysyla, dikkatle yaklalmaldr. Kurcalanmamas daha m doru
142/281

olur acaba? Ama kurcalamazsak, ne olduunu nasl renebiliriz?


gdsel yeni sevgisi, bilinmeyenle, bilinen haline gelene kadar ilgi-
lenmemizi salar, ta onu gzmzden decek kadar iyi tanyp, yeter-
ince deneyinceye ve bu bilgileri gerektii zaman ve yerde kullanmak
zere bir kenara koyuncaya kadar. ocuklar her zaman bunu yaparlar.
gdleri o denli gldr ki, ana-babalar tarafndan dizginlenmesi
gerekli olur. Ancak, ana-baba, merakll ynlendirmekte baarl olsa
da, hibir zaman bask altnda tutamaz. ocuklar bydke,
aratrma meraklar ylesine iddetli ve korkun bir hal alr ki, byk-
ler, "vahi hayvan srs gibi davranan genlerden sz ederler sk sk.
Oysa, gerekte doru deildir bu. Eer yetikin insanlar, olgun vahi
hayvanlarn davranlarn inceleme zahmetine katlansalard, aslnda
kendilerinin vahi hayvanlar gibi davrandklarn anlarlard.
Aratrmay snrlamaya alan ve insanalt bir tutucu yaantnn ge-
tirdii rahatl bozmak istemeyen, kendileridir. Neyse ki, ocuka
merakllklarndan ve buluculuklarndan bir ey kaybetmemi yeter-
ince yetikin vardr da, insan tr yaamn ve ilerleyiini
srdrebilmektedir.
empanze yavrularnn oynaylarn izlediimizde, insan
yavrusuyla aralarndaki davran benzerliklerini hemen fark etme-
memiz imknszdr. Her ikisi de yeni "oyuncaklara" baylrlar. Hemen
zerlerine atlayp kaldrrlar, yere atarlar, kvrrlar, bkerler, vururlar,
didik didik ederler. Her ikisi de basit oyunlar icat ederler. empanzel-
erin yeni eylerle ilgilenme oranlan bizlerde olduu kadar yksektir;
hatta, ilk yllarda kas yaplar daha abuk gelitiinden, daha da
fazladr diyebiliriz. Ancak bir zaman sonra bu geliim yavalamaya,
143/281

bize kyasla daha geride kalmaya balar. Beyinleri, bu iyi balangc


daha olumlu bir ekilde gelitirmek iin gerekli karmak yapya sahip
deildir. Dikkatlerini tek bir ey zerinde toplama yetenekleri zayftr
ve vcutlarnn geliimiyle ayn oranda artmaz. Hepsinden nemlisi,
bulduklar icat tekniklerini ana-babalaryla tartmak iin gerekli
haberleme olanaklarndan yoksundurlar.
Bu fark daha iyi aklamak iin belirli bir rnei ele alalm.
rnein resim yapmay ya da grafik aratrmay. Bir davran biimi
olarak, binlerce yldr insan tr iin ok nemli bir yeri vardr grafik
aratrcln. Bunun en iyi ispat Altamira ve Lascaux'daki tari-
hncesi kalntlardr.
Olanak ve gereler salandnda, empanze yavrusu da bo bir
sayfa zerine ekiller izmenin grsel olanaklarn aratrmaya bizim
kadar merakldr.
lk defa bir kalem ve bir ktla kar karya kalan ocuun dur-
umu hi de parlak deildir. En iyisinden kalemi kda vurmaktr
aklna gelecek ey. O zaman da beklenmedik bir srprizle karlar.
Kalem vurulunca sadece ses kmakla kalmam, grsel bir olay da or-
taya kmtr. Kalemin ucunda bir ey olmu ve kt zerinde bir iz
brakmtr. Bir izgi izilmitir.
Grafik buluun ilk annda gerek empanze, gerekse insan
yavrusunu izlemek gerekten ok etkileyicidir. izgiye, hareketinin
yaratt bu beklenmedik dle aknlk iinde bakar. Bir an sonucu
izledikten sonra deneyi tekrarlar. Hayret, ikinci kez de ayn sonucu
elde etmitir. Sonra devam eder; sayfa karalamalarla doluncaya kadar
tekrar tekrar izer. Zaman getike, bu oyun daha da bir canllk
144/281

kazanr. Birbiri ardna izilen basit deneysel izgiler yerlerini ileri-geri


iziktirmelere brakr. Eer olanak varsa, renkli kalemler, tebeir ve
boya, kurun kalemin yerini alr. Bylelikle kdn zerindeki
hareketlere daha cesur bir akclk gelir, daha etkili bir grsel sonu
salanr.
Grafik aratrmayla ilgilenme, gerek insan, gerekse empanze
yavrularnda bir buuk ya sralarnda balar. Oysa, cesur, kendinden
emin ve zincirleme karalamann gerek bir akclk kazanmas, ancak
ikinci ya gnnden sonra grlr. yandaki ocuk ise, yeni bir
grafik dneme girer. Artk karmak karalamalarn sadeletirmeye
balamtr. Karalamann heyecan verici karklndan basit temel
biimler karma dnemidir bu. nce birbirini kesen izgiler, sonra
daireler, kareler ve genler kar ortaya. Babo braklm izgiler,
sayfann zerinde dnp dolatktan sonra iki ular bir boluu iine
alacak biimde birletirir. izgi, kontura dnmtr.
Bu dnemi izleyen aylarda, bu basit biimler, birbirleriyle
birleip soyut ekiller meydana getirilir. Bir apraz, daireyi keser ya da
karenin keleri diyagonal izgilerle birletirilir. lk temsili resmin iz-
ilmesinden hemen nceki nemli gei dnemidir bu. Bu aamaya
ocuk, iki buuk ile yalar arasnda ya da drdnc yan
balangcnda varr.
empanze ise hibir zaman. empanze yavrusu, yelpaze gibi
alan biimler, kesien izgiler, daireler, giderek bir dairenin iine
baz ekiller bile izebilir, ama orada durur. Hemen her ocuun
yapt ilk temsili resmin, ayn, ii iaretlenmi daire motifi olmas ok
ilgintir. ocuk, anahatlarn izdii bir dairenin iine rastgele izgiler
145/281

ve noktalar yerletirir. Sonra, birdenbire sanki kda sihirli bir


denekle dokunulmuasna, kttaki insan yz, yaratcnn gzler-
ine diker gzlerini. ocuk birden tanr onu. Soyut denemeler, biim
aratrma dnemi kapanmtr artk. Yeni bir ama vardr imdi. Tem-
sili resmin en mkemmel biimine ulamak. Yeni suratlar izilir, daha
doru, gzleri, az yerli yerinde suratlar. Salar, kulaklar, burun,
kollar, bacaklar gibi ayrntlara inilir. Yeni grntlere geilir.
iekler, evler, hayvanlar, gemiler, arabalar izilir. Bu, bildiimiz
kadaryla empanze yavrusunun eriemeyecei bir dzeydir. empan-
ze, son aamadan, daireyi izip iini noktaladktan sonra, bymeye
devam eder, ama resimleri orada kalr. Gnn birinde belki dhi bir
empanze bulunacaktr; ama bu, pek uzak bir olaslk gibi geliyor
bana.
ocuk iin grafik aratrmann temsili dnemi artk balamtr,
ancak zellikle be ile sekiz yalan arasnda, balangtaki soyut
biimlerin etkisi hl kendini gsterir. Bu yalarda, hayli etkileyici,
ekici resimler yapar ocuk. Bunun da nedeni, soyut biimler
dneminin artk salam bir temele dayanmasdr. Temsili grntler
arasnda daha ok ilkel bir eitleme grlr. Bunlar rahat izgili soyut
ekillerle birleerek ilgin btnler meydana getirirler.
Noktalanm dairenin, doru izilmi tam bir insan yz haline
gelii hayli zaman alan kark bir sretir. Kdn zerindeki eklin,
bir surat olduunun kefedilmesi, bir gn iinde bunu en mkemmel
biime getirme olanan beraberinde getirmez. Ama bu olsa da, ger-
ekletirilmesi hayli zaman alr: On yl kadar. lk nce balca elerin
derlenip toparlanmas gerekir. Gzler iin daireler, az iin yatay
146/281

kuvvetli bir izgi, burun iin iki nokta ya da ortalanm bir daire daha.
Salarn dairenin dna kmalar gerekecektir. Sonra da biraz durup
dnmek lazmdr. Surat, annenin, hi olmazsa grsel dzlemde, en
ekici, en etkileyici yandr. Ama geliim, bu duraksamadan sonra
devam eder gene de. Salardan bazlarn dierlerine kyasla biraz
daha uzatmakla, kollar ve bacaklar da izilmi olur bu "surat
adam"n. Bu uzantlarn atallatrlmas el ve ayak sorununu halleder.
Bu noktada, temel biim, temsili resim ncesi dnemin dairesine day-
anmaktadr. Bu eski dost hl ortalklardadr. Surat haline gelmi,
imdi de suratla vcut birlemitir. Kol ve bacaklarn, ba temsil eden
daireden kmalar, ocuu rahatsz etmez henz. Ancak, dairenin
sonuna dek olduu gibi kalmas da beklenemez. Tpk bir hcre gibi,
blnmesi, daha altnda ikinci bir daire yaratmas gerekecektir. Ya da
bacaklarn suratn altnda, ama ayaklardan daha yukarlarda bir yerde
birleip tek izgi haline gelmeleri gerekecektir. Bu iki yoldan birini
seer ocuk ve bylelikle vcut ortaya km olur. Her iki halde de
kollar ban iki kenarndan karlp braklmtr. Uzunca bir sre de
kalrlar orada: Gnn birinde ocuk onlar doru yerine, vcudun st
ksmndan iki yana doru kartmaya karar verene dek.
Kefetme srecinin yorgunluk tanmaz yolculuu boyunca yava
yava atlan bu admlar birbiri ardna izlemek, byleyici bir olaydr.
Giderek, daha baka biimler, bileimlere kalkr, daha aprak
ekiller, renkler, dokular dener. Zamanla d dnyann tam benzerini
taklit eder ve nesneleri doru olarak kt zerine geirir. Ancak bu
dnemde, artk resimle haberleme istei basksn iyice artrmtr ve
dolaysyla faaliyetin balangtaki aratrc nitelii, gittike artan bu
147/281

bask altnda nemini yitirmektedir. Balangta gerek insan, gerekse


empanze yavrusunun iziktirme ve karalamalarnn haberleme
eylemiyle hibir ilintisi yoktur. Yalnzca bir aratrma, kefetme, grafik
eitlemeler zerinde denemeler yapmaktan ibarettir. Bir ar arac
olarak deil, bir eylem olarak balamt. Belirli bir dl iin de
yaplmyordu, dln beraberinde getiriyordu, oyun iin oyundu
ksacas. Oysa, ocuk oyunlarnn hemen hepsinde olduu gibi, giderek
yetikinlerin amalarndan biri haline dnecektir o da. Toplumsal
haberleme burada grafik deneylerin balangtaki bulucu niteliine
baskn kacak, balangtaki kefedici unsur nemini yitirecek, "bir
izgiyi elinden tutup gezmeye gtrme"nin o katksz zevki, artk duy-
ulamaz olacaktr. Yetikinler bu kefetme niteliinin yeniden ortaya
kmasna ancak konuurken ya da dnrken yaptklar karala-
malarda izin verirler (yetikinlerin bulucu nitelikleri tamamen yok
olmutur anlamna gelmez bu; sadece, buluculuk daha aprak, daha
teknolojik alanlara kaymtr).
Aratrc izme ve boyama sanat iin sevinilecek bir ey varsa, o
da, gnmzde evredeki grntlerin kopya edilmesi iin ok daha
verimli teknik metotlarn gelitirilmi olmasdr. Fotoraf ve dallar
"bilgi verici resim" sanatn gereksiz klmtr. Bylelikle yetikin sanat
dnyasnn srtnda bir yk gibi tad sorumluluk zincirleri de
krlabilmitir. Resim yapmak artk yeniden bir aratrma alan olarak
nmze alm ve bu kez yetikinlere de dileklerince aratrma
olana tannm olmaktadr. Resim sanatnn, bugn bu ynde
gelitiini biliyoruz.
148/281

Aratrc davrana rnek olarak zellikle bu konuyu sememin


nedeni, biz insanlarla en yakn akrabalarmz olan empanzeler
arasndaki fark, en ak seik ortaya koymasdr. Dier alanlarda da
benzer karlatrmalar yapmak mmkndr. Bunlardan birkana
ksaca deinmekte yarar olduu kansndaym. Ses dnyasnn
aratrlmas da her iki tr iin sz konusudur. Ses konusunda bulucu-
luk, her ne sebeptense, empanzelerde rastlanmayan bir nitelik olsa
da, "vurarak ses karmak" hayatlarnda nemli bir yer tutar. empan-
ze yavrular, ayaklarn yere , vurmak, ellerindekileri bir yere vurmak,
el rpmak gibi eylemlerin ses karma nitelikleri zerinde uzun uzun
deneyler yaparlar. Yetikinler ise bu yatknlklarn toplumsal "vurarak
ses karma oturumlar"na dntrmlerdir. Bu hayvanlar birbiri
arkasndan ayaklarn yere vururlar, lk atarak dallar, yapraklar
paralarlar, aa gvdelerini ve ii bo kabuklar davul gibi dverler.
Bu komnal gsteri yarm saat, bazen daha da uzun srer. Bu gster-
inin ne maksatla yapld kesin olarak bilinmemekle beraber, grup
yelerinin birbirlerini karlkl olarak "aka getirmelerine" yaradn
syleyebiliriz. nsan tr iin de vurmak (davul dvmek) en yaygn
mzikal ifade tarzdr, insan yavrusunda da, empanzede olduu gibi,
ses aratrmalar ok erken bir ada, ocuklarn evrelerindeki
nesnelerin vurulduklar zamanki niteliklerini aratrdklar bebeklik
anda balar. Ancak, yetikin empanzelerin ritmik bir vurutan
teye gidememesine karlk, biz bu deneyleri karmak, ok ritimli bir
biime doru gelitirmi, sesin titreimi, alalp ykselmesi gibi ei-
tlemelere gitmiizdir. Bu seslere, ayrca, bo borular flemek ve metal
paralarn birbirine srtmek ya da kazmakla karttmz sesler de
149/281

eklenmitir. empanzelerin barmalar ve lklar ise, bizlerde


ark biimini almtr. Karmak mzikal gsterilerimize gelince,
kk toplumsal gruplar iin empanzelerin davul alma ve rma
"oturumlar"yla ayn rol oynadklarn, yani karlkl grup
"uyarmas", "aka getirme" nitelii tadklarn gryoruz. Resim yap-
maktan ayrlan yn ise, bir eylem biimi olarak balayp sonradan
yerini daha geni planda bir ayrntl bilgi aktarma isteine brakm
olmamasdr. Baz kltrlerde, davul alarak haber iletme eylemleri
istisnalardr; mzik genel olarak komnal bir "yeleri ayn havaya
sokma" ve "uyum yaratmak" iin yaplagelmitir. te yandan,
aratrc ve "temsili" grevlerinden arnarak, soyut estetik deney ko-
nusu haline gelmitir (Resme gelince, daha nceleri yklendii haber-
lemeyle ilgili grevler yznden, mzikle ayn izgiye yerlemeye an-
cak yeni yeni balamtr).
Dans da, mzik ve arklarn izgisini izlemitir. empanzeler
davul vurma ayinlerinde, belirli baz sallanma ve zplama hareketleri
yaparlar ki, bunlarn da tpk bizler iin olduu gibi "yeleri ayn
havaya sokmak" amacna katks vardr. Daha sonra insan, mzik gibi,
dans da estetik gsteriler biiminde gelitirmitir.
Dansla birlikte gelien bir dier konu da jimnastiktir. Ritmik fizik
gsteriler gerek empanze, gerekse insan yavrularnn oyunlarnda
nemli yer tutar. Bu hareketler hemen stilize edilseler de yapsal snr-
lar ierisinde hayli geni bir eitleme olanan beraberlerinde tar-
lar. empanzelerin fiziksel oyunlar geliip olgunlamak yerine, yava
yava ortadan silinir. Oysa bizler yetikinlik anda bu hareketleri
eitli jimnastik ve spor dallarnda gelitirip daha karmak biimlere
150/281

getiririz. Bu hareketler de komnal "ayak uydurma" aralardr, ama


temelde fizik olanaklarmz aratrmamz srdrmeye ve gelitirmeye
araclk ederler.
Resim yapmann biimsel bir uzants olan yaz yazma ve
konuarak haberleme, bilgi alveriinde kullandmz balca ara
olmakla kalmaz, ayn zamanda byk apta bir estetik aratrma arac
olarak da i grr. Atalarmzn kardklar bouk sesleri ve lklar
karmak bir sembolik konuma haline getirmekle, oturup dnceler-
imizle "oynama" ve (aslnda retici olan) szck dizilerini baz yeni
amalar yolunda, estetik, deneysel oyuncaklar olarak kullanmaya
balamzdr.
zet olarak, btn bu alanlardaki (resim, mzik, heykel, ark,
dans, jimnastik, spor, yaz ve konuma) karmak deneme ve
aratrmalar, gnlmzn diledii gibi ve mr boyu srdrmek
elimizdedir. Ayrntl eitimimiz sonucu bu konularn bize salad
aratrma olanana gerek oyuncu, gerekse seyirci olarak tepki gsteri-
riz. Eer bu eylemlerin para kazanmak, mevki sahibi olmak gibi ikinci
derecedeki ama ya da maksatlarn bir yana brakrsak, hepsinin biy-
olojik adan, ya ocukluk andaki oyun biimlerinin yetikinlerin
hayatna uzants ya da yetikinlerin bilgi alverii, haberleme sis-
temleri zerine "oyun kurallarnn uygulanmas olduklar ortaya kar.
Bu kurallar yle sralayabiliriz: 1) Bilinmeyeni bilinen olana dek
inceleyeceksin. 2) Bilineni belirli bir ritim ierisinde tekrarlayacaksn.
3) Bu tekrarlamay, olanaklarn elverdii btn eitlerde deneye-
ceksin. 4) Bu eitler arasnda en doyurucu olanlar seecek ve
dierlerini bunlar daha da gelitirmek urunda harcayacaksn. 5) Bu
151/281

eitlemeleri birbirleriyle tekrar tekrar birletireceksin. 6) Btn


bunlar, yapm olmak iin, yani herhangi bir ama uruna deil,
kendisi bir ama olduu iin yapacaksn.
Bu kurallar bir utan dierine, kumla oynayan ocuktan, senfoni
hazrlayan kompozitre kadar hepimiz iin geerlidir.
Son kural zellikle nemlidir. Aratrc davran, beslenme,
savama, iftleme ve dier yaam srdrme biimleri zerinde de rol
oynar. Ama burada, bu eylemlerin balang dnemleriyle snrl ve
zel koullarna bal kalr. Hayvanlarn ou iin de bundan ileri git-
mez aratrma. Aratrmak iin aratrmak sz konusu deildir onlar
iin. Oysa, memeli hayvanlarn st kesiminde ve zellikle bizlerde
dier gdlerden ayr ve kendine zg bir nitelik kazanmtr. Ama,
evremizdeki dnya ve bu dnya ile olan ilikimiz hakknda karmak
ve ince bir bilinlenmeyi hazrlamaktr. Bu bilinlenme basit yaam
srdrme amalarnn zel kavramlar ierisinde deil, daha geni bir
anlamda geliir. Bu konuda edindiklerimizi herhangi bir zaman, her-
hangi bir yerde ve herhangi bir konuyla ilgili olarak uygulayabiliriz.
Bilimsel ve teknolojik gelimeyi bilhassa bu konunun iine al-
madm. nk, bu geliim, daha ok temel yaam srdrme
amalarnn, savama (silahlar), beslenme (tarm), yuva yapma (mi-
marlk) ve konfor (tp) gibi yaam srdrme amalarnn zel metot-
laryla ilgilidir. Ancak, unu da belirtelim ki teknik geliimler zamanla
daha i ie, ayrlmaz bir btn haline geldike, saf aratrclk bilimsel
alana da yaylmaktadr. Bilimsel aratrma (burada kullanlan
aratrma kelimesi bile "oyun"un niteliini ortaya karmaktadr)
yukarda szn ettiimiz oyun kurallarna uygun olarak srdrlr.
152/281

"Saf aratrma sz konusu olduunda, aratrmac da tpk sanat gibi


hayal gcn kullanmak zorundadr. "Gerekli" deil de, "gzel" bir
aratrmadan sz eder rnein. Sanat gibi, aratrmak iin aratr-
maktr onu ilgilendiren. Eer almalarnn sonucu, belirli bir yaam
srdrme amacna hizmet ediyorsa, daha da sevinir, ama bu ikinci
planda kalr.
ster sanat, ister bilim alannda olsun, aratrc davranlar var
olduka, "yeni sevgisi" ile "yeni korkusu" arasndaki bitmez tkenmez
sava da srecektir. Bunlardan birincisi bizi yeni denemelere iter, or-
taya bir yenilik atmak iin kvrandrr. kincisi ise dizginler, bilinene
snp onunla yetinmeye zorlar. Hayat boyu heyecan verici yeni
drtlerle dost bildiimiz eskiler arasnda abalayp dururuz. "Yeni
sevgisi"ni kaybettiimiz anda ksr kalrz. "Yeni korkusu"nu yitird-
iimizde felaketin iine tepe st dalmamz an meselesi haline gelir.
Bu atma ve abalama, yalnzca modada, giyimde, sa biimlerinde,
mobilya ve otomobillerde kendini gstermekle kalmaz, kltrel gelii-
mimizin temelinde yatar. Aratrr, sonra kstlar; inceler, sonra
dengeyi buluruz. Ve gerek kendimizi, gerekse evremizdeki dnyay
tanmaya, anlamaya adm adm devam ederiz.
Bu konuyu, aratrc davranla ilgili zel bir ynmze dein-
meden kapamamz doru olmaz kansndaym. Sz konusu olan,
ocukluk ann toplumsal oyunla ilgili o kritik dnemidir. ocuk ok
kkken, toplumsal oyunu ana-babaya dnktr, bydke kendi
yatlaryla oynamaya balar. Ve kklere zg bir "oyun grubuna"
dahil olur. Geliiminin nemli bir dnemidir bu. Aratrc bir eylem
olarak etkisi, kiinin hayat boyunca devam eder. Bu ada, ocuun
153/281

btn aratrmalarnn hayat boyu etkisi olaca phesizdir. rnein,


mzik ve resim konularn aratrmam bir ocuk, bir yetikin olarak
bu konulara eilmekte glk ekecektir. Ama dier bir ocukla oyn-
ad oyunun, kiilii zerindeki etkisi muhakkak ki en nemlisidir.
ocukluunda mzik alannda aratrma yapmam bir yetikin, bu
konuyla ilk karlatnda glk ekebilir, ama mzii ilk kez
yetikin olarak aratrmas hibir zaman olanak d deildir. Oysa, bir
oyun grubuna dahil olmas engellenmi bir ocuk, yetikin olarak
toplumsal ilikilerinde byk sknt ekecektir. Maymunlarla yaplan
deneylere gre, ocukluk anda toplumsal ilikiden yoksun braklan
maymun, yalnzca iednk bir birey olmakla kalmamakta, ayn
zamanda cinsel ilikilere ve ana-ocuk ilikisine kar tavr almaktadr.
Yalnz bytlen maymunlar, ocukluklarnn daha ileri dnemlerinde
oyun gruplarna dahil edilseler bile, kaynaamyor, ortalkta zplayp,
baran dier maymunlara hibir zaman katlamyorlar. Oyun
odasnn bir kesine ekilip oturmay, ounluk bacaklarn kollar
arasna almay ya da gzlerini kapamay tercih ediyorlar. Olgunlatk-
larnda ise, fizik gelimeleri normal olmasna ramen, dier cinsten
elere hibir ilgi gstermiyorlar. Zorla iftletirilmeleri halinde, dii
normal bir doum yapyor, ancak yavrularna kar vcutlarna tr-
manan kocaman parazitlermi gibi davranyorlar. Onlar ya kovalyor,
ya dvyor, ya ldryor ya da yok sayyorlar.
Yavru empanzelerle yaplan benzeri deneylerde, uzun bir tedavi
sonucu ve zel ilgi gsterildii takdirde, bu davran hatasn bir yere
kadar dzeltmek mmkn olmutur. Ancak, ar ilgi grm btn
ocuklarn yetikinler dnyasnda iliki kurmakta byk glkler
154/281

ektiklerini unutmayalm. Bu zellikle tek evlat durumundaki ocuklar


iin nemlidir. Kardelerinin olmamas daha balangta byle bir
davran sapmasna yol aacaktr. Kklklerinde ocuklarn bara
ara bir arada oynadklar oyunlarn toplumsal etkisini hisset-
memilerse, hayat boyu utanga ve ie dnk kalacak, cinsel ift kur-
mada zorluk ekecek ya da hibir zaman kuramayacaklar, eer kurabi-
lirlerse, bu kez de kt birer ana ya da baba olacaklardr.
Bundan da anlalaca gibi, yetitirme srecini ikiye ayryoruz:
nceki iednk dnem ve sonraki dadnk dnem. Her ikisi de
ayn derecede nemlidir. Bu konuda maymunlar zerinde yaplan
deneyler, davranlar zerinde, bize hayli bilgi verir. Balangta
ocuk, anne tarafndan sevilmekte, dllendirilmekte, korunmaktadr.
Bylelikle gvenliin ne olduunu renir. kinci aamada ise,
dadnk olmaya tevik edilir, dier ocuklarla toplumsal iliki kur-
maya itilir. Anann balangtaki sevgisi azalm ve koruyuculuunu
sadece ciddi panik hallerinde, btn topluluun tehlikeyle karlat
zamanlarda gstermeye balamtr. Gerek bir tehlike olmad
zamanlar kll eteklerinin ucundan ayrlmamakta direnen ocuunu
cezalandrmaktadr artk. Bylelikle ocuk da gittike artan bam-
szln renmeye ve kabul etmeye balar.
Bu durumun insan tr iin de ayn ekilde geerli olmas
gerekir. Bu iki dnemden herhangi birinde ana-baba bir yanllk
yaparsa, ocuk gelecekte ciddi zorluklarla karlaacaktr. Eer
balangta yeterince gven duymam, ama da dnk hayatnda
baarl davranlarda bulunmusa, hayli kolaylkla yeni toplumsal
ilikilere girebilecek, ancak bunlar devam ettirmekte ya da
155/281

derinlemesine bir iliki kurmakta zorluk ekecektir. Eer ilk aamada


gvenlik iinde bym, sonralar da ar derecede korunmusa,
yetikin olarak yeni ilikiler kurmas zor olacak, srarla eski ilikilerini
srdrmek isteyecektir.
Toplumsal ilikiden kama belirtileri gsteren baz ar vakalar
ele alrsak, aratrc davrana da en ar ve karakteristik biimde
kar olduklarn grrz. Ar derecede iednk kiiler, toplumsal
eylemin dnda kalabilirler ama bu, fizik eylemde de geri kaldklar
anlamna gelmez. ounlukla dalgnlk iinde tekrar tekrar ayn eyi
yapan kiilerdir bunlar. Saatlerce vcutlarn ya da kafalarn sallar,
kvranr, kollaryla vcutlarn sarar, sonra vaziyet deitirip yine ayn
eyi yaparlar. Parmaklarn ya da vcutlarnn bir baka tarafn
emerler, kendi kendilerini imdiklerler, garip yz ifadeleri taknp
bunlar tekrarlarlar ya da kk nesneleri ritmik hareketlerle bir yere
vurur ya da yuvarlarlar. Hepimizin zaman zaman ortaya kan bu eit
tiklerimiz vardr, ancak ar vakalarda bu tikler esasl ve uzun sreli
fizik ifade tarzna dnmtr. Nedeni de, bu kiilerin evrelerini ok
tehlikeli, toplumsal iliki kurmay rktc hatta olanaksz grmeleri
ve bildik bir davranla kaynap ona snmalardr. Bir eylemi ritmik
olarak tekrarlamak, onun iyice bilinmesine yol amakta, dolaysyla
"gvenilir", "zararsz" olduunu kantlamaktadr. ednk kii,
birbiriyle ilgili olmayan eitli hareketler yapmaktansa, en iyi bildii
birka hareketle yetinir. Bu ihtiyatllk ve riskten kanma hali
"Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olma" trnden atasz-
leriyle ifade edilir.
156/281

Kalp atlarnn ritmindeki rahatlatc ve ocukluk ama dn


olana salayan nitelikten, nceki blmlerde sz etmitik. Ayn
gr, bu duruma da uygulayabiliriz. Tekrarlanan hareketlerin ou,
kalp atma yakn bir hzla yaplmakta, yle olmsa bile, allagelmii
tekrar etmek, o harekete yeterince rahatlatc bir nitelik kazandrmak-
tadr. Toplumsal geri zekllk gsteren kiilerin, yabanc bir odaya
konulduklarnda, tekrar ettikleri stereotip hareketleri daha da
artrdklar bilinmektedir. Bu, yukarda ne srdklerimize uygun
der. evrenin daha da yeni olmas "yeni korkusu"nu artrmakta ve
rahatlatc aralar, bu artan korkuyu yenebilecek oranda oaltmak
zorunlu olmaktadr.
Bir stereotip hareket ne kadar ok tekrarlanrsa, yapay bir ana
kalbi atnn ritmine o kadar yaklar. "Dost" nitelii gittike artar ve
sonunda vazgeilmez hale gelir. Ona snmay gerektiren o ar "yeni
korkusu"na sebep olan durum ortadan kalksa bile, kii ayn hareketi
yapmaya devam edecektir.
Toplumsal denge kurmu kiilerde de arada srada byle tiklere
rastlanr. ou zaman bir gerginlikle birlikte ortaya karlar ve burada
da rahatlatc olarak kullanlrlar: nemli bir telefon bekleyen i
adamnn parmaklar masann zerinde trampet alar; doktorun
bekleme odasndaki kadn, kucandaki antay didikler; kars
doumhaneye alnm baba, kapnn nnde bir aa bir yukar
dolar; renci snavda kalemini yer; tedirgin subay byn svazlar.
Bir noktaya kadar, aratrc davrann karsnda yer alan btn bu
aralar yararldr. Ancak arya kalrsa her zaman iin bir tutku,
157/281

vazgeilmez bir ey haline dnmeleri ve gerekli olmad zaman-


larda bile sregitmeleri tehlikesi sz konusu olur.
Byle stereotip hareketlerin, ar can sknts hallerinde de or-
taya ktklar bilinmektedir. Bu, insanlar arasnda olduu kadar,
hayvanat bahesindeki kafeslerde de rastlanan bir davrantr. Bu
hayvanlarda bazen rktc derecede artt da grlr. Tutsak
hayvanlar, kabil olsa, toplumsal iliki kuracaklardr, ama buna koul-
lar olanak vermez. Durum, ar iednklk vakalarndakinin ayndr.
Kafesler, tutsak hayvanlarn dierleriyle iliki kurmalarn nlemekte
ve onlar da zorla bir iednkle itilmektedir. Parmaklklar,
iednk bireyin nne dikilen psikolojik engellerin elle tutulur,
maddi karlklardr. Aratrmay engelleyici bu unsur, hayvana tek
bir olaslk, tek bir ifade yolu brakmtr ki, bu da stereotip hareketler-
ini ritmik olarak tekrarlamaktr. Hepimizin bildii, kafeste bir aa
bir yukar dolamak, hayvanat bahesindeki hayvanlarn benimsedik-
leri stereotip hareketlerden sadece bir tanesidir. Stilize mastrbasyon
bir dieridir. Bazen bu, erkeklik organnn ellenmesini gerektirmez.
Hayvan (ou zaman maymun) sadece el ve kolunu ileri geri hareket
ettirir, organna dokunmaz. Baz dii maymunlar kendi gslerini,
yavrular ayaklarn emerler. empanzeler kulaklarna al rp sokar-
lar. Filler durmakszn balarn sallarlar. Dier hayvanlar arasnda
kendilerini ritmik olarak sranlara, kllarn yolanlara rastlanr.
Kendilerini ciddi ekilde yaralayanlar olur. Bu hareketlerden bazlar
bir gerilim karsnda ortaya ksa da ou sadece can skntsna kar
gsterilen tepkilerdir. evrede hibir deiiklik olmad zaman
aratrc igd yozlamaya balar.
158/281

Hemcinslerinden ayr dm ve byle bir davran benimsemi


bir hayvanda, bu stereotip hareketlere neyin sebep olduunu sadece
dtan bakarak anlamak olanakszdr. Can sknts da olabilir bu, ger-
ilim de. Eer gerilimden douyorsa, o andaki evresel durum buna se-
bep olabilecei gibi, daha uzun sreli bir geliim, anormal artlar
altnda yetimenin getirdii bir durum da sz konusu olabilir. Birka
basit deneyle bunu cevaplandrmamz mmkn. Eer kafese bilin-
medik bir nesne konulursa ve eer hayvan tekrarlad hareketten
vazgeip, bunu incelemeye, aratrmaya balarsa, strereotip
hareketlere can skntsn gidermek iin bavurduunu syleyebiliriz.
te yandan, bilinmedik nesnenin karsnda hayvann bu hareketleri
artarsa, ortada bir gerilim var demektir. Eer kafesin iine ayn trden
baka hayvanlar konur ve normal bir sosyal atmosfer yaratlrsa ve
eer hayvan, tekrarlad hareketlerden gene de vazgemezse, o zaman
anormal bir yalnzlk iinde geirilmi bir ocukluk a sz konusu
olur.
Hayvanat bahesine zg btn bu zellikler, insan tr iin de
geerlidir (Belki de, hayvanat bahelerini kurarken kendi ehirlerimizi
rnek almamz buna balayabiliriz). Bu bize ders olmal ve "yeni sev-
gisi" ile "yeni korkusu" arasnda salam bir denge kurmann ok, ama
pek ok nemli olduunu hatrlatmaldr. Sinir sistemimiz elden
geldii kadar bize yararl olmaya alsa bile, sonu hibir zaman ger-
ek davran yeteneimizin klk deitirmi bir kopyasndan ileri
geemeyecektir.
BENC BLM
-
SAVAMA
BZ saldrgan davranlara ynelten igdlerimizi anlayabil-
mek iin, nce arka planda yatan kkenlerimizi, yani hayvan yanmz
ele almak gerekecektir. Gnmzde kitle eliyle kitleleri yok etme
yolundaki iddet hareketlerine ylesine nem vermekteyiz ki, bu
konuya objektif olarak eilmek olanamz hemen hemen yok olmu
gibi. En "serin kafal" aydnlarn bile, saldrganl nlemenin acil bir
ihtiya olduundan sz ederken nasl saldrgan bir iddetle bardk-
larn biliriz. Buna amamak gerek. Bugn iinde bulunduumuz dur-
um, en iyimser deyimle berbattr ve yirmi birinci yzyl son bulmadan
kendi kendimizi yok etmemiz byk bir olaslktr. O zaman da tek
tesellimiz, tr olarak zerimize den devi ilgin bir sona ulatrdk
demek olacaktr. Dier hayvanlara kyasla uzun olmamakla birlikte,
olaylarla dolu bir dnem olmutur bu. Ama, trmzn dehet verici
bir mkemmeliyete ulaan saldr ve savunma taktiklerini in-
celemeden nce, mzraksz, tfeksiz, bombasz hayvanlar dnyasnda
iddetin temel niteliklerini bir gzden geirelim.
Hayvanlarn kendi aralarnda dvmeleri, makul iki sebepten
birine dayanr. Ya toplumsal hiyerari iinde stnlk kazanmak ya da
belirli bir toprak paras zerinde hak sahibi olmak. Baz hayvan
trleri iin hiyerari nemlidir, belirli bir toprak sorunu sz konusu
deildir; dierleri toprak zerinde dururlar, hiyerari sorunlar yoktur.
Bir nc grup ise, sahip olduu topraklar zerinde hiyerari sorun-
larn zmlemek zorundadr. Bu yzden, onlar iin saldrganl
gerekli klan her iki neden de mevcuttur. Bizler bu son gruba dahiliz.
Daha maymunken hiyerarik sistem btn ayrntlaryla iimize
ilemitir. Maymun hayatnn temel biimidir bu. Grup durmakszn
yol alr, hibir yerde belirli bir toprak parasna balanacak kadar
161/281

kalmaz. Ara sra grup yeleri arasnda anlamazlklar ba gsterse de


bunlar, rgtlenmi, nceden tasarlanm hareketler deildir ve
sradan bir maymunun hayatmda nemli bir yer tutmaz. te yandan,
"gagalama dzeni" (ilk defa tavuklarla ilgili olarak kullanldndan bu
deyim benimsenmitir) maymunlarn gndelik, giderek dakikalk hay-
atlarnda byk nem tar. Maymun trlerinin ounda lider bir
erkek maymun ve onun ynetimi altnda bir sosyal hiyerari dzeni
grlr. Lider maymun ok yalandnda ya da gten dtnde
salam yapl bir gen maymun tarafndan devrilir ve "babuluk kaf-
tann" ona devretmek zorunda kalr (Bazen gen lider, kelimenin tam
anlamyla "babuluk kaftanna" sahip kar: Tylerini dker ve par-
lak, uzun tyl yeni bir "kaftana" brnr). Koloni her zaman bir
arada bulunduundan tiran, her an i banda olmak zorundadr. Buna
ramen, lider maymun topluluun en k, en bakml ve en fazla cinsel
ekicilii olandr.
Ama byle sk bir diktatorya dzenine btn maymun trlerinde
rastlanmaz. Aa yukar her topluluk tiranlar tarafndan ynetilse de,
aralarnda mfik ve hogr sahibi olanlar da vardr; gorillerde
olduu gibi. Lider goril diilerini alt kademedeki erkeklerle payla-
makta bir saknca grmez, yemek konusunda cmert davranr; ancak,
paylalmayacak bir ey karsnda ya da topluluk yeleri arasnda kur-
ald dvme ya da isyan belirtileri ba gsterdiinde stnln
ortaya koyar.
plak maymunun evi belli, ibirliki bir avc olmasyla bu sis-
temin de deitirilmesi gerekti. Cinsel davran ile birlikte,
162/281

karakteristik primat sistemi de yeni benimsedii "et yiyicilik"le uyua-


cak biimde deitirilecekti.
Topluluun topraa balanmas art olmutu. Belirli bir yerleme
blgesini savunmak zorundayd bundan byle. Avclk ibirliine day-
andndan, savunma da bireysel deil, toplumsal dzeyde yaplacakt.
Maymun kolonisinin zelliini tekil eden, bir tiran ynetimindeki hi-
yerari sistemi, avlanma srasnda alt kademedekilerden ibirlii
salamaya yarayacak biimde deitirilecekti. Ama bunu btnyle
ortadan kaldrmak sz konusu olamazd. Ciddi kararlar alabilmek ve
bunlar uygulamak iin gl yelerden ve bir liderden kurulu, daha
lml bir hiyerarik sistem gene de kalacakt: Bu liderin karar alrken
alt kademedekilerin hislerini, ormanda oturan kll atalarna kyasla
ok daha fazla dikkate almas gerekse bile.
Topran toplum olarak savunulmas ve hiyerarik rgtlenmen-
in yan sra, ocuklarn uzun sre ana-baba tarafndan baklmalar
gerei, iftlerden kurulu aile dzeninin benimsenmesinden dolay bir
dier "otorite" sorunu karmtr karmza. Her erkek bir aile reisi
olarak koloninin genel yerleim blgesini savunmaktan baka, kendi
yuvasn savunmay da yklenmitir. Bylelikle, bilinen bir ya da iki
yerine bizler iin saldrganlk gerekesi sz konusu olmaktadr.
Saldrganlk nedir? Hangi davran biimleriyle kendini gsterir?
Birbirimizi sindirmeyi nasl baarrz? Bir kez daha dier hayvanlar
gzden geirelim. Memeli bir hayvann "saldrganlk hisleri
kabardnda" vcudunda baz fizyolojik deiiklikler grlr. Btn
mekanizmann, otonom sinir sistemi araclyla, harekete gemeye
hazrlanmas gerekecektir. Bu sistem birbirini dengeleyen iki kart
163/281

alt-sistemden meydana gelir: Sempatik ve parasempatik sinir sis-


temleri. Bunlardan birincisi, vcudu iddet hareketine hazrlar. kin-
cisi, vcudun "stoklarn" koruma ve yeniden "stoklama" ile grevlidir.
Birincisi "harekete hazrsn, frla" derken, kincisi "yava ol, geve
biraz, gcn birden yitirme" demektir. Normal koullar altnda vcut
her iki sesi de dinler ve mutlu bir denge iinde yaamn srdrr.
Ama, gl bir saldrganlk hissi uyandnda yalnzca sempatik sis-
temi dinler. Sempatik sistem harekete getiinde, kanda adrenalin
birikir, btn dolam sistemi etkilenir, kalp hzl hzl atmaya balar;
kan, deri ve i organlardan kaslar ve beyne aktarlr. Tansiyon ykselir.
Kandaki alyuvarlarn yapm faaliyetinde nemli bir art grlr. Kan
phtlamas mekanizmas da hzlanr. Sindirim ve besin stoklama
faaliyetleri durmutur. Salya karma frenlenir. Midenin hareketleri,
mide sularnn kartlmas ve barsaklarn peristaltik faaliyeti kstlan-
mtr. Gerek sidik torbas, gerekse kaln barsak, normal zamanlarda
olduu kadar kolay boalmazlar. Karacierde stoklanm karbon-
hidratlar, kana kararak eker orann artrrlar. Solunum faaliyetinde
nemli bir art gze arpar. Nefes alp verme sklam ve derin-
lemitir. Is dengeleme mekanizmalar almaya balanmtr. Ter-
leme artm, kllar dimdik olmutur.
Btn bu deiiklikler, hayvann dve hazrlanmasna yardm-
c olmak iindir. Sanki sihirli bir denek dokunmu, hayvann yorgun-
luunu silip sprm ve yaamn srdrmek iin vermesi gereken
bu savata kullanmas iin tm enerji emrine verilmitir. Kan en fazla
ihtiya duyulan yerlere -daha abuk dnmeyi salamak iin beyne,
daha iddetle savaabilmek iin kaslara- pompalanmaktadr.
164/281

Kanda ekerin artmas, kaslarn verimliliini artrmak iindir.


Kan phtlamas hayvan yaraland takdirde, kann abuk phtlap,
kan kaybnn nlenmesi amacyla hzlanmtr. Dalak, alyuvar
yapmn artrmtr, nk beraberinde kan dolamnn da hzlan-
masyla solunum sisteminin oksijen alm/karbondioksit atm mekan-
izmasna yardmc olmaktadr. Kllarn diklemesiyle daha byk bir
deri alan havayla temas edebilmekte, bylelikle vcut soutulmak-
tadr. Terleme de ayn amaca hizmet eder. Ar faaliyetin douraca
fazla snma durumu da bylece karlanm olur.
Btn hayati sistemler harekete gemi, hayvan saldrya hazr
duruma getirilmitir. Ancak bir engel vardr ortada. Aktan aa
dvmek deerli bir galibiyet salayabilir ama galibe ciddi bir zarar
gelmesi de her zaman iin sz konusudur. Dman, saldrganlk hissi
kadar, korku da uyandrmaktadr. Saldrma istei hayvan ileri it-
mekte, korku frenlemektedir. Bu nemli bir i atma dourur ve
sonu olarak da dvme hisleri kabarm hayvan hemen aktan aa
saldrmaz dmanna. Saldrma tehditleriyle balar ie. indeki
atma devam etmektedir. Vcuta savaa hazrdr ama, ilk hamleyi
yapmaya hazr deildir. Eer bu noktada rakibini sindirebilecek bir
grne sahipse, rakibi geriler. Tercih edilen yol da budur zaten.
Zafer, kan dkmeden kazanlmtr. Bylece sz konusu hayvan tr,
yeleri arasnda bo yere kayp vermeden sorunu halledebilecek ve
bundan da byk kazanc olacaktr.
Daha yksek kademelerdeki hayvanlar arasnda bu eilime,
"ayinletirilmi dv" eilimine, ok rastlanr. Gzda ve kar-
gzda gerek fizik dvn yerini alm gibidir.
165/281

Can pahasna giriilen dvlere gene de rastlansa bile, bunlara


daha ok son are olarak, saldr ve kar-saldr iaretleri an-
lamazln zmlenmesini salamad durumlarda bavurulmak-
tadr. Yukarda ayrntl olarak incelediimiz fizyolojik deiimlerin d
grnleri, saldrgan hayvann erimi olduu iddet derecesini d-
mana anlatmaya yeterli olmaktadr genellikle.
Ancak davran ynnden ok iyi sonu veren bu durum fizy-
olojik bir sorun yaratmaktadr. Vcut byk bir boalm iin btn
varlyla hazrlanm, ama beklenilen faaliyet gereklememitir. Ne
yapar otonom sinir sistemi bu durumda? Btn askerlerini n safa
dizmi, vur emri beklemektedir, oysa onlar sadece boy gstermekle
sava kazanmlardr. Peki ama imdi ne olacaktr? Eer fizik sava,
sempatik sinir sisteminin harekete gemesinden sonra doal izgiyi
izlemi olsayd, btn hazrlklar bir ie yarayacakt. Enerji yaklacak
ve zamanla parasempatik sistem grevi devralarak yava yava fizy-
olojik bir durgunluk getirecekti vcuda. Ne var ki, saldrganlk ile
korkunun yaratt gergin atma durumunda hareket engellenmitir.
Parasempatik sistem var gcyle direnmi ve otonom rakkas, bir ileri
bir geri sallanmaya balamtr. Gzda ve kar-gzda verilmekte,
sempatik sistemin basksn belirten iaretlere ramen zaman gemek-
tedir. Yava yava bu iaretlerin yan sra parasempatik sistemin de
var gcyle altn belirten imekler akmaya balar. Azn kuru-
mas, ar salya karmaya dnmektedir. Kaln barsaklarn kasl-
mas birden geveyebilir, hayvan dk dahi karabilir. Sidik torbas
zerindeki bask kaybolduundan, iemesi de mmkndr hayvann.
Deriden ekilen kan geri gelir ve yzde ate basma, kzarma
166/281

grlebilir. Derin ve sk solumalar, yerlerini derin i ekilere, nefes


tutmalara brakabilirler. Parasempatik sistemin, sempatik sistemin
arlklarn frenleme abalardr btn bunlar. Normal durumda
vcut bir ynde bu denli ar tepkiler gsterirken, tam kart ynde
ayn arlkta tepki gstermesi olacak ey deildir, ama gzda verme
sresi boyunca her ey altst olmaktadr (Byk bir ok geirildiinde
grlen baylma hali bu yoldan aklanabilir. Byle durumlarda ani
olarak beyne km olan kan ayn iddetle geri ekilince, birden
kendini kaybetme ba gstermektedir). te yandan, gzda iaretleri
sistemi asndan bu fizyolojik kargaalk bir nimettir. Bu kargaalk,
verilen iaretler iin ok zengin bir kaynak salamaktadr. Evrim
sreci iinde belirli bir ruh halini ileten bu iaretler hem sayca artm,
hem de gelimilerdir. rnein, dk boaltmak ve iemek birok
memeli hayvan tr iin toprakla ilgili koku brakma ve aralar haline
gelmilerdir. Bunun en sk rastlanan rnei evcillemi kpeklerin
kendi yerleme blgeleri iindeki belli noktalara siymeleri ve rakip
kpeklerle karlatklarnda bu faaliyetlerinin artmasdr (ehirlerim-
izin sokaklar bu faaliyet iin ok kkrtc olmaktadr, nk blgeler-
in snrlar birbirlerini amakta, eitli ve karmak bir rekabet dzeni
ortaya kmaktadr. Bu yzden, kpek bu iaret noktalarna rakiplerin-
in kokusunu bastracak gibi siymeye abalar). Baz trlerin evrimi ise,
"sper-dklama" teknikleri kazandrmtr bu trlere. Su aygrnn
zel olarak yasslam kuyruu, dklama srasnda hzl hzl sallanr.
Bu "yelpaze" araclyla kazand dk serpme yetenei sayesinde
dklarn geni bir alana yayabilir hayvan. Dier birok trde ise,
167/281

ans civarnda oluan zel salg bezleri dkya, hayvana zg kuvvetli


kokular ekler.
Yzn ar kzarmasna ya da solmasna yol aan dolam
bozukluklar birok hayvann yznde ve knda kllarn dklerek
deriyi plak brakmas sonucu, kolaylkla fark edilebilir hale gelmi ve
zamanla belirli bir gzda iaretine dnmlerdir. Nefes tutma ve
tslama gibi solunum bozukluklar hrlt, kkreme ve dier eitli
saldrganlk belirten seslere dnmlerdir. Bir iddiaya gre, sesli
iaretlerle haberleme sisteminin kkeni de budur. Solunum
bozukluklarndan treyen bir dier eilim de iinme gsterilerinin ev-
rimidir. Birok hayvan, tehdit karsnda iinir ve zel olarak gelimi
hava torbacklarn ya da cepleri kullanr bu gsteride (Bu, zellikle
solunum sistemlerinin temeli zaten eitli hava torbacklarndan mey-
dana gelen kularda rastlanan bir gsteridir).
Saldrganlkla ilgili olarak tylerin diklemesi, ibik, yele ve per-
em gibi zel blgelerin ortaya kmasna yol amtr. Bunlar ve dier
baz belirli ty paralar gze arpacak niteliktedir. Kllar uzun ya da
serttir. Renkleri, evredeki krkle tezat tekil eder. Saldrganl
uyanan hayvann tylerinin dimdik olmas, onun daha iri gzkmes-
ine, renkli krk paracklar ise, daha byk ve parlak bir grn
kazanmasna yol aar. Saldrganlk halinde terleme, koku iaretlerinin
bir dier kayna haline gelmitir. Birok trde bu konuda da dierler-
inde olduu gibi bu olanaktan yararlanmak iin evrimsel eilimler
grlmektedir. Baz ter bezleri zel, karmak koku bezlerine
dnm, bunlar yz, ayak, kuyruk ve dier vcut ksmlarna
dalmlardr.
168/281

Btn bu geliimler, hayvanlarn haberleme sistemini zengin-


letirmi, ruh hali bildiriminde kullandklar dili gelitirmeye yara-
mtr. Ksacas, saldrya hazr hayvann tehditkr davranlarm
"yznden okunur" hale getirmilerdir.
Bu, daha hikyenin yars. imdiye kadar yalnzca otonom sis-
temle ilgili iaretlerden sz ettik. Bunlarn yan sra bir de gzda ver-
en hayvann gerilim altndaki kaslarnn hareketinden ve duruundan
doan bir iaretler serisi de vardr. Otonom sistemin btn yapt,
vcudu, kaslar harekete geirebilecek gibi hazrlamaktr. Ama ya
kaslar? Onlar ne yapar? Saldrya gemek zere kaslmlar, ama
saldr gereklememitir. Bunun sonucu bir sre "saldrgan niyetli"
hareketler, ekimser hareketler ve kararsz pozisyonlar grlr kas
yapsnda. Saldrma ve kama arasnda kalan vcut, debelenmektedir.
"Saldr" emri ar basar bazmaz, hemen bir kar emir gelir: "Ka".
Oysa, her ka eilimi, bir saldr eilimiyle etkisiz klnacaktr. Evrim
sreci iinde bu genel tedirginlik hali zel gzda verme ve sindirme
pozisyonlarna dnmtr. Kama ya da saldrma niyeti belirten
hareketler, biimsel bir nitelik kazanm, kararsz debelenmeler ritmik
kvranma ve titremelerle belirlenmi ve giderek yepyeni bir "saldrgan-
lk iaretleri repertuvar" olumu ve gelimitir.
Bunun sonucu olarak da birok hayvan trnn ayrntl gzda
ayinleri ve sava "danslar" ortaya kmtr. Rakipler tre zg
abartlm bir "kaslma" iinde, vcutlar dimdik ve gerilmi olarak
birbirlerinin evresinde dolarlar. Eilip kalkarlar, kafa sallarlar,
titrerler, vcutlarn ritmik hareketlerle saa sola sallarlar, ksa, biim-
sel koma hareketlerini tekrarlarlar. Topra eelerler, srtlarn
169/281

kabartr ya da balarn yere yaklatrrlar. Btn bu niyet gsterileri


nemli haberleme iaretleri olup, otonom sinir sisteminden kaynak-
lanan iaretlerle birlemeleri sonucu hem duyulan saldrganln, hem
de saldrmayla kama istekleri arasnda kalan hayvann elikisini ok
iyi yanstrlar.
Dahas da var. Bir dier zel iaretler kayna da, "oyalayc faali-
yetler" olarak adlandrlan davran kategorisidir. Ar bir i at-
mann yan etkilerinden biri de hayvann garip ve yersiz baz dav-
ranlarda bulunmasdr. Sanki, yapmak istedii her iki eyi de
yapamayan hayvancaz, birikmi enerjisini bambaka, sorunun tama-
men dnda bir faaliyetle boaltmaya almaktadr. Kama istei,
saldrmasn, saldrma istei de kamasn engellemekte, hayvan da
duygularn bambaka bir eye yneltmektedir. Birbirlerine gzda
vermekte olan iki rakibin birdenbire byk bir kasnt iinde, balanan
fakat yarm braklan bir yemek yeme faaliyetine getikleri, sonra yine
aniden geri dnp tehditkr tavrlarn takndklar bilinmektedir. Ya
da kanp temizlendikleri, sonra tipik gzda hareketlerine devam et-
tikleri olur. Baz trlerde bu "oyalayc faaliyetler" yuva yapma
biimini alr. Yerde grdkleri veya yuva yapmnda kullanabilecekleri
bir malzemeyi alp, hayali bir yuvaya brakrlar. Dierleri "saniyelik bir
uyku"ya dalmak zere esneyip gerinerek uyku pozisyonuna geerler.
Bu "oyalayc faaliyetler" hayli tartmal bir konudur. Bir iddiaya
gre bu hareketleri "yersiz" olarak adlandrmay dorulayacak hibir
nesnel kant yoktur. Hayvan yemek yiyorsa ackt iindir, kanyorsa
kanma ihtiyac duyduundandr. Bir hayvann gzda verirken "oy-
alayc faaliyet" olarak nitelenen yemek yemesinin alktan ileri
170/281

gelmediini kantlamann olanaksz olduu ne srlmektedir. Ancak


btn bunlar masa ba eletirileri olmaktan ileri gidemez. eitli
hayvan trlerinde saldrgan niyetli karlamalar izlemi ve incelemi
olan herkes bu iddiay "sama" olarak niteleyecektir.
Bu karlamalarda ylesine bir ciddiyet ve dram hali vardr ki,
bir an iin bile olsa rakiplerden birinin, her eyden vazgeip srf yemek
iin yemek yemesi ya da uyumu olmak iin uyumas dnlemez.
"Oyalayc faaliyetlerin ortaya k nedenleriyle ilgili akademik
tartmalar devam ededursun, bu konuda kesin olarak bilinen bir ey
varsa, o da ilevlilik asndan bu hareketlerin bir dier tehdit
iaretleri kayna olduudur. Birok hayvan trnde bu hareketler he-
men gze arpmalar iin ve gsteri yapmak amacyla olaanst
abartlmtr.
yleyse btn bu faaliyetler, yani otonom sinir sistemine bal
iaretler, "niyet" hareketleri, yersiz pozisyonlar ve "oyalayc faali-
yetler", ayinletirilmi ve hep birlikte hayvanlarn kolayca anlaab-
ilmelerine yarayan bir iaretleme repertuvar meydana getirmilerdir.
ou karlamalarda bu iaretler, rakiplerin sorunu sa saa ba baa
girimeden zmleyebilmeleri iin yeterli olmaktadr. Ancak bu sis-
temin almad durumlarda, rnein kalabalkta, gerek dv yer
almakta ve iaretler yerini fizik saldrnn amansz mekanizmasna
brakmaktadr. O zaman diler, srmak, koparmak; kafa ve boynuzlar,
toslamak, ilemek; vcut, vurmak, itmek; bacaklar, trmalamak,
tekmelemek; eller, tutmak, skmak ve kuyruk da dvmek iin kul-
lanlr. Gene de bir rakibin dierini ldrmesi ok ender rastlanan
olaylardandr. Avlar iin zel ldrme teknikleri gelitirmi trler
171/281

bunlar kendi trlerinden biriyle dvrken hemen hibir zaman uy-


gulamazlar (Bu konuda ciddi yanllara dlmtr. Bunun nedeni
de genellikle ava saldrmayla rakibe saldrma davranlar arasnda bir
benzerlik ne sren yanl bir varsaymdan yola klm olmasdr.
Oysa, bu iki davrann ne ama, ne de uygulanma bakmndan hibir
ilgisi yoktur). Dman yeterince bastrldnda, bir tehdit olmaktan
kar ve koyverilir. Artk onun iin fazla enerji tketmenin anlam yok-
tur ve (daha fazla dvlmeden ve ldrlmeden) gitmesine izin verilir.
Btn bu kavgac faaliyetlerin bizim trmzdeki biimlerini ele
almadan nce, hayvanlarda saldrganlkla ilgili bir dier konuya eil-
mek gerekecek. Bu da yenilmekte olann davrandr. Taraflardan biri
dvn kendi aleyhine gelimekte olduunu sezer sezmez, bir an
nce savumann yollarn aramaya balar doal olarak. Ama, bunu
her zaman, kolaylkla yapmas mmkn olmaz. Ka yolu engellenmi
olabilir ya da birbirine skca bal bir topluluun yesi ise, kazan-
makta olann etki alan dna kmas nlenir. Her iki durumda da
galip gelmekte olana, artk tehdit edici niteliini yitirdiini, daha fazla
dvmeye niyeti olmadn gstermeli, yani bunu belirten bir iaret
vermelidir. Eer iaret vermeyi ciddi bir yara alana ya da iyice bitkin
dene kadar geciktirirse, galip zaten grnnden bunu anlayacak,
onu rahat brakp gidecektir. Ama, eer durumu bu kadar
ktlemeden yenilgiyi kabul ettiini belirten bir iaret verirse, daha
fazla cezalandrlmaktan kurtulacaktr. Bu iaret, trlere zg pes et-
me gsterisiyle verilir. Bu gsteriler saldrgan yattrr ve sratle
saldrmaktan vazgemesini salayp anlamazln bir an nce zm-
lenmesine nayak olur. eitli ekillerde ortaya kan bu gsterileri
172/281

temelde ikiye ayrmak mmkndr: Saldrganlk uyandrc iaretlerin


artk verilmemesi ya da saldrgan olmayan iaretlerin verilmeye
balanmas. Bunlardan birincisi, kazanmakta olan yattrmaya yarar;
kincisi ise, galibin iinde bulunduu ruh halini baka bir eye
dntrmek amacn gder. Pes etmenin en kaba ekilde ifadesi kesin
bir hareketsizliktir. Saldrganlk iddetli bir hareket serisine yol
atndan, durgunluk, rakibin artk saldrgan olmadnn en kesin
belirtisidir. ou kez durgunlukla beraber diz kme ya da melme
grlr. Saldrganlk halinde vcudu olabildiince byk gstermek
sz konusu olduundan, bunun kart olan melmekle galip
yattrlmaya allr. Rakipten yz evirmek de yzden saldrnn
tam tersi olmas bakmndan yararl olabilecek bir dier iarettir. Te-
hditkr olmayan daha birok davran benimsenir. Ba alaltmak tre
zg bir gzda verme biimi ise, ba yukar kaldrmak nemli bir
yattrc unsur olabilir. Saldrgann tyleri diklemise, tylerini in-
dirmesi de yardmc olabilir. ok sk rastlanmamakla birlikte, baz
durumlarda kaybetmekte olann pes ettiini belirtmek iin vcudunun
kolaylkla yaralanabilecek bir ksmn saldrgana teslim ettii grlr.
rnein, bir empanze boyun ediini belirtmek iin rakibine,
kolaylkla srabilecei elini uzatr. Bu yalvar ifadesi, saldrgan bir
empanzenin hibir zaman byle bir davranta bulunmayacan bilen
galip empanzeyi yattrmay mmkn klar.
Yattrma iaretlerinin ikinci kategorisi yeni bir ruh hali yarat-
maya araclk eden iaretlerdir. Boyun een hayvan, rakibine, saldr-
gan olmayan bir harekete davet edici iaretler gndermekte, saldrgan
hayvan bu iaretleri algladka da dv srdrmek iin duyduu
173/281

istek azalmaktadr. Bu, ana yoldan salanr. En sk bavurulan yeni


bir ruh hali yaratma iareti, ocuka bir yemek dilenme pozisyonu
benimsemektir. Zayf hayvan kendi trnn yavrularna zg pozisy-
onda melip, galipten yiyecek dilenir. Bu, zellikle erkekle dven
diilerin bavurduklar bir taktiktir.
ou zaman ok iyi sonu verir ve erkek, kursandakileri boal-
tarak diiye yemek salar. Dii de bunu yiyerek bu yemek dilenme ay-
inini tamamlar. Bylece erkek, bir byk, bir koruyucu davran ben-
imsemi olur, saldrganlktan vazgeer ve ift barr. Bu kur yapma
dnemi besleme faaliyetlerinin temelini tekil eder ve zellikle ift
kurma srasnda erkein hayli saldrgan olduu kularda grlr. Bir
dier yeni ruh hali yaratma faaliyeti de yenik dmekte olan hayvann
trnn diisine zg iftleme pozisyonuna gemesidir. Yenik
dmekte olan hayvan cinsiyeti ve cinsel durumu ne olursa olsun,
birden diiye zg domalma pozunu alr. Birdenbire byle bir gster-
ide bulunmas, saldrganda cinsel duygular uyandrdndan, saldr-
ganl durulur. Bu durumlarda kazanmakta olan erkek (ya da dii),
boyun een erkek (ya da diiye) biner ve iftleme benzeri hareketler
yapar.
Yeni ruh hali yaratmann nc biimi, tmar etmeye ya da
edilmeye ardr. Hayvan dnyasnda toplumsal ya da karlkl tem-
asn nemli bir yeri vardr ve bu faaliyet, toplum hayatnn sakin, bar
halinde bulunduu dnemlere zgdr. Zayf hayvan da galibi kend-
isini tmar etmeye arr ya da onu tmar etmek iin izin istediini be-
lirten iaretler yapar. Bu yola sk sk bavuran maymunlar bu iaretler-
in yan sra, zel bir yz ifadesi de taknrlar: Hzl hareketlerle az
174/281

aprdatrlar. Bu ifade normal tmar treninin bir aamasnn ayin-


letirilmi eklidir. Bir maymun dierini tmar ederken, azyla onun
vcudundaki deri paralarn, er-p ve pislii ayklar ve bunu
yaparken de dudaklarn aklatr. Bu az aprdatma hareketlerini
abartp hzlandrmakla, zayf hayvan bu grevi yapmaya hazr
olduunu iaret etmektedir ve ou kez saldrcy yattrp onu tmar-
lanmaya raz etmeyi baarr. Bir sre sonra galip hayvan, bu tmar
edilme faaliyetiyle ylesine uyuur ki, malup hayvan savuup kaar.
te hayvanlarn saldrganlk dzenini meydana getiren tren ve
aralar bunlardr. "ldresiye dvme" deyimi aslnda et yiyicilerin
amansz avlanma taktiklerini niteler. Oysa, zamanla btn hayvan
dvlerini kapsayan bir genellemeye dnmtr. Bu, tamamen
yanl bir dncedir. Bir tr, yaamn srdrmeye niyetliyse, kendi
cinsinden hayvanlan ldrmesi kadar ters bir tutum olamaz. Tr ii
saldrganlklarn kstlanmas ve denetlenmesi zorunludur. Trn
avlanma silahlar ne kadar kuvvetli ve amanszsa, tr ii atmalar
nleyici tedbirlerin de o kadar sk ve salam tutulmas gerekir. Hiyer-
arik ve topraa ilikin atmalarn "orman kanunu" budur. Bu
kanuna uymayan trler oktan ortadan silinmilerdir.
Ya bizim trmzn bu konuda durumu ne oluyor? Bize zg
gzda ve yattrma iaretleri nelerdir? Dv yntemlerimiz neler-
dir? Nasl denetleriz bu yntemleri?
Saldrganln uyanmas ile btn hayvanlarda grlen fizyolojik
kargaa ve kas sistemindeki gerilim bizde de ba gsterir. Dier birok
tr gibi, biz de "oyalayc faaliyetlerde bavururuz. Baz alardan dier
trlere kyasla bu belli bal ifadeleri gl iaretler olacak gibi
175/281

gelitirememiizdir. rnein, rakibimizi sindirmek iin tylerimizi


dimdik etme yeteneine sahip deilizdir. Byk bir ok geirdiimizde
bunu yapabilsek de, (tylerim diken diken oldu), bir iaret olarak fazla
nem tamaz. Dier alardan ise hayli baarl olduumuzu syleye-
biliriz. "Diken diken" olmamz engelleyen plaklmz, etkili kzarma
ve sararma iaretleri vermemizi saladndan bir bakma yararl ol-
maktadr. "Sinirden bembeyaz", "kzgnlktan kpkrmz", "korkudan
sapsar" oluruz. Burada dikkat edilmesi gereken beyazlktr: Vcutta
bir faaliyetin var olduuna iaret eder. Beraberinde saldrganlk be-
lirten dier hareketler de grlyorsa, nemli bir tehlike iaretidir.
Korku yaratan iaretlerle birletiinde panik uyandrr kar tarafta.
Hatrlanaca gibi "beyaz", sempatik sinir sisteminin, "vur" emrini ver-
en sistemin iaretidir ve hafife alnmaya hi gelemez. te yandan, kz-
arma daha nemsizdir. Parasempatik sistemin var gcyle kar-
saldrya getii ve sempatik sistemin basksnn azaldnn iaretidir.
Kzgnlktan yz kzarm rakibimizin, beti benzi atm, enesi kene-
tlenmi rakibimize kyasla, saldrya geme olasl daha azdr.
Krmz surat dizginlenmitir ama beyaz surat atlamaya hazrdr. Her
ikisi de tehlikelidir tabii, ama beyaz suratn derhal yattrlmad ya
da kar-gzda verilmedii takdirde saldrmas ok daha olasdr.
Ayn izgide, sk sk ve derin solumak da bir tehlike iaretidir
ama, dzensiz hrltlara dntnde, etkisi azalr.
Az kurumu bir saldrganla salyalar akan bir saldrgan
arasndaki fark da birincisinin hemen saldrya hazr olmas, kincisin-
in saldrsnn ise dizginlenmi bulunmasdr. eme, dklama ve
176/281

baylma daha ge, byk bir gerilimi izleyen ok dalgasnn uyan-


masyla ortaya kar.
Saldrma ve kama istekleri ayn anda, ayn iddetle ortaya k-
tnda, trmze zg baz "niyet" hareketleri yapar, "yersiz" dav-
ranlarda bulunuruz. Bunlarn en bilineni, yumruumuzu skp
havaya kaldrmaktr. Bu hareket iki ayr biimde ayinletirilmitir.
Rakipten hayli uzakta, ona vuramayacak kadar uzakta iken skarz
yumruumuzu. Dolaysyla ilevi mekanik olmaktan km, grsel bir
iarete dnmtr (Giderek kolun bklp yana doru uzatl-
masyla komnist rejimlerin benimsedii bir meydan okuma iareti
olmutur). Kolun dirsekten aa blmn vuracakm gibi ileri geri
sallamakla daha da "ayinletirilen" bu hareketin bir dier uzants da
yumruk sallamaktr. Mekanik olmaktan kp, grsel bir grev yklen-
mitir bu rakipten yeterince uzakta yaplan "vurma" hareketleri.
Bunlarla birlikte btn vcutta kesik kesik yaklama niyeti be-
lirten ileri atlmalar grlr, ancak bunlar da fazla yaklamay nle-
mek zere denetlenmektedir. Ayaklar hrsla yere vurulur, havaya
kalkan yumruun yakndaki bir nesne zerine inmesi mmkndr.
Dier hayvanlarda sk sk rastlanan bu son hareket, "yn deitirme
faaliyeti" olarak adlandrlr. Saldrganlk uyandran nesne, yani rakip,
dorudan saldrlamayacak kadar rktc olduundan saldrganlk
hareketleri bir baka nesneye, rktc olmayan bir nesneye, rnein,
zararsz bir seyirciye (hepimizin bana gelmitir bylesi), hatta cansz
bir nesneye yneltilmektedir. Bu yollardan ikincisi seildiinde nesne,
genellikle yumruun iddeti altnda ezilir, paralanr.
177/281

Kar koca kavgalarnda kadnn yere atp krd vazo, aslnda


krk bir vazo deil, kocann parampara edilip datlan kafasdr.
empanze ve gorillerde benzeri bir gsteri, evrelerindeki dallar,
yapraklar krp koparmak, etraf tahrip etmek eklini alr. Bu da
nemli etkisi olan bir harekettir.
Btn bu saldrganlk gsterilerinin beraberinde getirdii ve uz-
manlamayla ulalan nemli bir unsur, gzda vermek iin taknlan
yz ifadeleridir. Bu ifadeler, konuma biiminde gelien sesli iaretler-
imizle birlikte iinde bulunduumuz saldrganca ruh halini
karmzdakine kesinlikle iletme metodumuzdur. Geen blmde be-
lirttiimiz gibi, glmsemenin trmze zg bir ifade biimi ol-
masna karlk, saldrganlk belirten yz ifadelerimizi, gelitirilmi
olsalar da dier maymunlarla paylarz (kzgn ya da korkmu may-
munun iinde bulunduu ruh halini bir bakta anlayabiliriz ama
dostluk ifadesini ancak zamanla renebiliriz). Kurallar basittir:
Saldrma istei, kama isteine baskn ktka yz hatlar ne doru
toplanr. Bunun aksi sz konusu olduunda, yani korku ar
bastnda, yz hatlar geriye ekilir. Saldr yz, kalarn atlmas,
alnn dzgn olmas, az kelerinin de ne doru toplanmas ve
dudaklarn skca bzlmesiyle ifade edilir. Korkunun hkim olmaya
balamasyla da korku-tehdit yz ortaya kar. Kalar yukar kalkm,
aln krm, az kenarlar geriye ekilmi ve dudaklar alarak diler
ortaya karlmtr. Bu ifadeyle birlikte ar saldrganlk bildirdii
kansn uyandran baz jestler yaplr. Bu nedenle aln krtrmak, di
gcrdatmak "rktc" iaretler olarak alglanagelmitir. Oysa, as-
lnda korku iaretleridirler. Vcudun karsndakini sindirmek iin
178/281

giritii hareketler devam etmekteyken, yz daha erken davranp


korkunun da tabloya girmekte olduunu yanstmaya balamtr.
Yzdeki ifade hl tehditkrdr kukusuz ve hafife alnmamaldr. Eer
korku tamamen hkim olmu olsa, yzdeki gerilme kaybolur ve bunu
gren rakip de kavgay brakr, eker giderdi.
Btn bu yz ifadelerini, dier maymunlarla paylarz. Bu, zel-
likle byk bir ebekle karlatnz takdirde unutmamanz gereken
yararl bir bilgidir. Kltrel geliimle icat ettiimiz dil karma, yanak
iirme, nanik yapma, yz hatlarn abartlm bir ekilde bzp bur-
mak gibi baz ifadeler, tehdit repertuvarmza sonradan eklenmitir.
Birok kltrde vcudun dier uzuvlarn da iine alan gzda
ya da hakaret iaretleri grlr. Saldrganlk niyeti belirten hareketler
(kzgnlktan ter ter tepinmek) biimsellemi ve ortaya eitli sava
danslar kmtr. Burada grevleri, dmana gsteri yapmaktan ziy-
ade, toplumda dmana kar gl ve ortak saldrganlk hisleri
uyandrmaktr.
ldrc yapay silahlarn gelitirilmesi sonucu, ok tehlikeli bir
tr haline geldiimizden, bunu dengeleyecek ok sayda yattrc
iaretler de gelitirmi olmamz doaldr. Dier maymunlar gibi
melerek ve feryat ederek boyun ediimizi belirtiriz. Bunlarn yan
sra daha birok itaat gsterisi benimsemiizdir. melme, galibin ay-
ana kapanma, secdeye gelme eklinde gelimitir. Daha lml ifadel-
eri diz kmek, ba emek, diz krmak (reverans yapmak)tr. Bu iaret-
in temel unsuru, vcudun hkim kiiye kyasla daha alaltlmasdr.
Oysa, gzda vermek istediimizde, olabildiince uzun ve byk
grnmek iin kabarrz. Dolaysyla itaatkr davran, bunun tam
179/281

tersiyle, klerek ve kslarak ifade edilir. Bu davran rasgele yap-


mak yerine, her biri zel anlam tayan belirli hareketleri belli bir
biimde sralamlardr. Selamlama hareketini ele alalm: Selamlama,
zellikle kltrel iaretlerimizin kalplama sonucu balangta
tadklar anlamdan ne kadar uzaklaabileceklerini gstermesi
bakmndan ilgintir. Asker selamn ilk bakta saldrgan bir harekete
benzetmek mmkndr. Vurmak zere kol kaldrmann bir iarete
dnm biimini andrr. Aradaki fark, elin yumruk biimini
almam ve bataki kaskete ya da apkaya ynelmi olmasdr. Ve bu
da apka karma hareketinden (ki vcudu alaltma gsterisinin bir
blmdr) gelitirilmi bir davrantr.
Balangtaki kaba maymunca melmenin, ba eme gibi daha
ince bir hareket yolunda gelimesi de ilgintir. Buradaki ana unsur
gzlerin aa indirilmesidir. Gzleri rakibin gzlerine dikmek, aktan
aa saldrganlk belirten tipik bir harekettir. En korkutucu yz
ifadeleri arasndadr ve genellikle kavgac bir tavrla birlikte uygulanr
(ocuklarn oynadklar "kim gzn daha ge krpacak" oyununun ve
basit bir merakla bir yabancya bakan ocua "dikme gzn, ayptr"
denilmesinin nedeni de budur). Ba eme hareketi artk eskisi kadar
belirgin olmasa bile, yzn eilmesi her zaman var olan bir unsurdur.
rnein, bir hkmdarn maiyetindeki erkekler, bu hareketi sk sk
tekrarladklarndan vcudu belden krarak emek yerine, boyundan
krarak, hkmdar sadece balaryla selamlamak yoluna gitmilerdir.
Gene de yz (yani gzler) eilmektedir.
Resmiyet gerektiren karlamalarda ise, "gz dikme"nin kart
davran, baklarmz o kiiden baka bir eye evirmek eklinde
180/281

uygulanr. Ancak gerekten saldrganlk besleyen birisi gzlerini gz-


lerinize dikip ayrmadan bakar. Gndelik yz yze konumalarnzda,
konumakta olduumuz kiinin yzne ancak cmle ya da "paragraf"
sonunda bir gz atarz. Sylediklerimize gsterdii tepkiyi anlamak
iindir o da. Profesyonel bir konumacnn, gzlerini krsden,
salonun duvarlarndan ve boluktan ayrp dorudan doruya dinleyi-
cilerine bakmay renebilmesi hayli zaman alr. Hkim durumda ol-
masna ramen -koltuklarnn gvenliine gmlp- ona gzlerini
dikenler sayca o kadar oktur ki elinde olmakszn ilkel bir korku du-
yar. Ancak uzun tercbelerden sonra bu korkuyu yenebilecektir.
Sahneye kan oyuncunun korku ile kark heyecan da
karsndakilerin saldrganlk anlamna gelen bir ifadeyle, gzlerini
dikip ona bakmalarndandr. Verdii oyunun nitelii ve nasl deer-
lendirilecei, oyuncuyu elbette ki endielendirmektedir. Ama, kitle
halinde tehditkr bir gz dikile karlamak daha zordur (Burada da,
merak ifadesi tayan bir bak, bilin altnda, tehdit tayan bir bakla
karmtr). Gzlkler (gne gzlkleri de dahil) bak maksatl ol-
masa da yapay olarak byttnden yze saldrgan bir grnm
verirler. Gzlkl birine bakarken, etkisi artm baklar altnda ezil-
iriz. Yumuak huylu kiilerin ince ereveli ya da erevesiz gzlkleri
tercih ettikleri grlr. Bylelikle bilinsiz de olsa, karlarndakini
baklaryla rktmeksizin daha iyi grebilme olana kazanr ve kar-
saldrganlk uyandrmamaya alrlar. Dik bakmann tam kart dav-
ran, gzleri ellerle kapamak ya da ba, kolun dirsekten krlmasyla
yaplan yuvaya yerletirmektir. Gzlerini, karsndakinin gzlerine
dikmemek iin bavurulan bir dier yol da gzleri kapamaktr. Baz
181/281

kiilerin yabanclarla konuurken, sk sk ve zorla gzlerini kapadklar


grlr. Sanki normal gz krpma reflekslerinin sresini, baklarn
gizlemek istermiesine uzatmlardr. Oysa, yakn dostlarmzla rahat
bir konuma srdrrken bu davrantan vazgeeriz. Bu davran,
kendi bakmzdaki "tehditkr"l rtt iin mi, yoksa yabancnn
dik bakndan kanmak iin mi (belki de her iki sebepten) ben-
imsediimiz kesin olarak bilinmemektedir.
Rakibi sindirmeye yarayan dik bak, birok trde evrimsel bir
geliimle savunma mekanizmalar olan "bak-noktalar"nn ortaya
kmasna yol amtr. Baz bceklerin kanatlarnda rktc sabit
baklarla bakan "gzler" vardr. Bunlar yalnz dmanlar saldrd
zaman ortaya karlar. Kanatlar alr ve "gzler" dmann gzlerine
dikilir. Yaplan deneylerle bu "gzler"in olaanst rktc bir etkisi
olduu ve dmann ou kez hayvan rahat brakt saptanmtr.
Birok balk ve ku trleri de bu teknii benimsemilerdir. Bizim
trmzde ise ticari amala (bilinli ya da bilinsiz olarak) bu yola
bavurulduu grlr. Otomobillerde farlar bu biimde kullanlr; mo-
tor kapann n izgisi atk bir ka andrr. Dahas "gzler"in arama
bir seri "metal di" yerletirilir ou kez. Yollar kalabalklatka ve
otomobil kullanmak bir kavgaya dntke otomobillerin bu te-
hditkr yzleri daha da gelitirilmi ve ofrlerine daha bir saldrgan
grn salamlardr. Bu rnee kyasla etkisi daha nemsiz ol-
makla birlikte, baz mallara tehditkr ifadeli isimler verilmektedir:
OXO, OMO, OZO, OVO gibi. Yapmclarn byle bir armla mteri
kaybetmemelerinin nedeni, isimlerin (tehdit yoluyla da olsa) mter-
inin bakn zerine ekmeye yaramas ve ektikten sonra da zararsz
182/281

bir karton paras olmalarndan tr saldrgan olmadklarnn an-


lalmasdr. Burada, dikkati rakip kutuya deil de, o kutuya ekmek-
ten ibaret olan ama elde edilmitir.
Yukarda zayf empanzelerin glye ellerini uzattklarndan sz
etmitik. Biz de dilendiimiz, yalvardmz zaman yle yaparz.
Ayrca, bizlerde bu hareket el skmak biimini alan bir dostluk
ifadesine dnmtr. Dostluk belirten davranlar, ounlukla boy-
un eme ifadelerinden kmtr. Bu konuyu daha nce, glmseme ve
glmeyle ilgili olarak ele almtk (Sz almken bu iki davran
biiminin de ekingen glmseme ve sinirli kkrdama biiminde
yattrc aralar olarak kullanldklarna iaret edelim). El skmak,
aa yukar ayn toplumsal snftan kiiler tarafndan karlkl uygu-
lanan bir trendir. Kiiler arasnda nemli bir toplumsal farkllk
olduunda eilerek el pmeye dnmtr (Cinsler ve eitli snflar
arasndaki "eitlik" arttka bu jest ortadan kalkmaya balamsa da
kalplam, hiyerarik hkimiyetin geerli olduu zel durumlarda,
rnein din kurumunda uygulanmaya devam edilir). El skmann
kendi kendine sallanma ya da bel bkme biimini ald da grlr.
Baz kltrlerde bu bir yattrc selamlama biimini alrken, dierler-
inde "acndrmak" amacn gder.
Teslim olma, boyun eme davranlar eitli zellikler gsterir:
Boksta havlu atmak, savata beyaz bayrak ekmek gibi. Ancak bunlar
burada ayrntl olarak ele almayacaz. Sadece dier trlere zg dav-
ranlara benzemeleri asndan ilgin bulduumuz birka basit "yeni
ruh hali yaratma" aracn gzden geireceiz.
183/281

Hatrlanaca gibi, saldrgan ya da saldrgan olmas muhtemel


olan hayvanlarda saldrgan olmayan duygular yaratmak metodu
olarak hayvanlarn ocuksu, cinsel ya da tmarla ilgili davranlar ben-
imsediklerinden sz etmitik. Bizim trmzde ocuksu davranlarn
itaatkr yetikinlerce benimsenmesine en ok kur yapma dneminde
raslanr. Birbirine kur yapan iftlerin "bebeke" konutuklar grlr.
Bu, ana-baba olmak yolunda olduklar iin deil, iftin birbirlerinde
yumuak, koruyucu "anaca", "babaca" duygular uyandrma, dolaysyla
saldrgan duygular (yani, rktc duygular) bastrmaya
almalarndandr. Kularda grlen kur dnemi besleme rneiyle,
bizim trmzde sevienlerin birbirini beslemelerinin dier
dnemlere kyasla olaanst artmas arasnda da byk bir benzerlik
grlyor. Hayatmzda baka hibir zaman birbirimizin azna lezz-
etli lokmalar vermek ya da durmadan ikolata, eker ikram etmek iin
bylesine aba harcamayz.
Yeni bir ruh hali yaratmann cinsel bir yn almasna gelince,
buna, saldrganlk sz konusu olduunda erkek ya da dii "zayf"m,
erkek ya da dii "gl" karsnda genel bir "diilik" tavr taknmas
biiminde rastlanr. Bu yattrma yntemine sk sk bavurulsa da,
diinin "domalma"s, evrim sonucu bu cinsel pozisyondan
vazgeilmesiyle birlikte ortadan kalkmtr. Artk hkim erkein ritmik
kala hareketlerini okul ocuklarnn cezalandrlmasnda kullanlan
denein hareketleri sembolize etmektedir. retmenler bu dav-
rann gerek anlamn kavrayp, maymun atalarna zg bir iftleme
ayinini rencileriyle tekrarladklarnn bilincine varsalard, bu cezay
uygulamaya devam etmezlerdi, sanrm. Kurbanlarna ac vermek iin
184/281

onlar eilerek itaatkr dii pozuna gemeye zorlamak art deildir


(Kz rencilerin hemen hibir zaman bu pozisyonda dvlmemeleri
ilgintir. Aksi halde, hareketin cinsel kkeni ok aka ortaya kard).
Bu konuda, hayal gc geni bir bilginin iddiasna gre, dvmeye
hazrlanrken erkek rencilere pantolonlarn indirtmek, onlara daha
fazla ac vermekten ok, cezay uygulayann (hkim erkein) ocuun
dvldke kzaran kn, cinsel istekle kzaran dii maymunlarn
klarn hatrlatt iin grmek istemesindendir. Bu iddiay bir yana
braksak da kesinlikle bilinen bir ey vardr: Bu olaanst ayin, yeni
bir ruh hali yaratc, yattrc bir ara olmak grevini yerine ge-
tirmekten ok uzaktr. Zavall erkek renci, hkim erkekte alttan alta
cinsel istekler uyandrdka, ayin daha da uzayacak ve denein vur-
uu sembolik dzeyde, ritmik kala hareketlerine dntnden,
ocuk kendini balad yerde bulacaktr. Saldrya cinsel bir yn ver-
erek ondan kurtulmu, ancak cinsel saldrnn sembolik bir biim al-
mas bu sefer yeni bir saldrya yol amtr.
nc yeni ruh hali yaratma arac, tmarlama, bizim trmzde
kk, ama nemli bir yer tutar. Tedirgin olduunu sezdiimiz kiiyi
okayarak yattrmaya alrz. Toplumun hkim tabaka yesi
kiileri, itaatkrlar tarafndan baklp sslenmek, tmar edilmek iin
bol bol zaman harcarlar. Bu konuyu ilerideki bir blmde yeniden ele
alacaz.
"Oyalayc faaliyetlere saldrganln sz konusu olduu
karlamalarda, hemen her gerilim ve atma halinde rastlanr. Dier
hayvanlardan bu konuda ayrldmz yn, onlar gibi tre zg snrl
"oyalama" rneklerine bal kalmamzdr. Bir amazda kaldmzda,
185/281

elimizin altndaki ufak tefei dzenler, bir sigara yakar, gzlklerimizi


temizler, saatimize bakar, bir yudum bir ey ier ya da azmza bir
lokma yiyecek atarz. Bu hareketlerin her biri normal fonksiyonlardr,
ancak "oyalayc" bir faaliyete dntklerinde bu grevlerini yitirirler.
Dzenlediimiz ufak tefek zaten daha nceki durumlarnda yeterince
dzenlidir. Karklk iinde olmalar gerekmez; baz hallerde kar-
makark bir ekle sokulduklar da grlr. Gerginlik altnda yaklan
sigara hibir kusuru olmayan ve bir an nce sinirli bir hareketle
sndrdmz bir sigarann hemen ardndan yaklyor olabilir. Bu
durumlarda iilen sigara miktaryla fizyolojik alkanlktan tr
vcudun nikotin ihtiyacnn bir gerilim altnda artmas gibi bir iliki
sz konusu deildir. Dikkatle parlatlan gzlkler zaten yeterince tem-
izdir. Hrsla kurduumuz saat zaten kuruludur ya da saate gz atsak
bile ka olduunu kaydetmez beynimiz. tiimiz ikinin susamakla il-
gisi yoktur. Azmza yiyecek atmak da acktmzdan deildir. Btn
bu davranlar gndelik yararllklarndan tr deil, gerilimi aza-
ltma abasyla giriilen faaliyetlerdir. Toplumsal karlamalarn
balangcnda gizli korku ve saldrganlk duygularnn su yzne k-
maya balad sralarda bu faaliyetlere sk sk bavurulur. Bir yemek
davetinde ya da herhangi bir kk toplulukta el sklp, glmsenip,
taraflar karlkl olarak birbirlerini yattrdktan sonra derhal "oy-
alama" sigaralarnn, "oyalama" ikilerinin, mezelerin ikramna geilir.
Sinema, tiyatro gibi kalabalk elentilerde bile ara verilip seyirciye en
sevdii "oyalama" faaliyetini uygulamas iin zaman tannr.
Daha iddetli saldrganlk duygularnn gerilimi altnda ise, dier
maymun trlerinde rastlanan "oyalama" hareketlerini benimsemeye
186/281

balarz, enerji boaltma yollar daha ilkelleir. Bu durumlarda em-


panzelerin sinirli ve seri hareketlerle kandklar grlr ki bu dav-
ranlar normal kanma biimlerinden farkldr. ounlukla ka-
falarn, bazen kollarn karlar. Hareketler biimseldir. Bizde de ben-
zeri "oyalayc" sslenme (temizleme) hareketleri grlr. Kafamz
karz; trnak yeriz; yzmz ellerimizle "ykarz"; varsa, sakalmz,
bymz ekitiririz; samz dzeltiriz; burnumuzu kar, kartrr,
eker ya da smkrrz; kulak mememizle oynarz; kulamz
kartrrz, enemizi svazlarz; dudaklarmz yalarz; ellerimizi dur-
uluyormu gibi ovutururuz. Byk bir i atmas sz konusu
olduunda giritiimiz bu hareketleri, dikkatle bir uzva yneltmi ger-
ek temizleme faaliyetlerinden ayr, ayinletirilmi bir biimde
yaparz. "Oyalayc" kafa kama hareketi kiiden kiiye deise de
herkesin kendine zg, deimeyen bir kafa kama biimi vardr. Ger-
ek temizlenme sz konusu olmadndan dikkati belirli bir blgeye
yneltmek gerekli deildir. Herhangi bir toplumsal karlamada
kendilerini tekilerden zayf gren yeleri ayrt etmek kolaydr: Bunlar
"oyalayc" nitelikteki kendini temizleme faaliyetlerine sk sk bavur-
urlar. Hkim durumdaki kiide bu davranlara hemen hi rastlanmaz.
Grne gre, topluluun lideri olmas gereken kii sk sk "oyalayc"
faaliyetlerde bulunuyorsa, bu onun mevkiinin orada bulunan baka
kimseler tarafndan tehdit edilmekte olduunu iaret eder.
Btn bu saldrganlk ve boyun eme belirten davran biimler-
ini ele alrken, kiilerin "doruyu syledikleri" varsaymndan yola k-
tk. Oysa, yalan da sylemeleri mmkndr. Yalan, en ok, kelimel-
erle sylediimiz dorudur. Ancak bu, "davran yalanlarmzn"
187/281

nemsiz olduu anlamna gelmez. Ele aldmz davran biimleriyle


"yalan sylemek" zordur ama, olanaksz deildir. Daha nce de
deindiimiz gibi, ana-babann kk ocuklarnn karsnda byle
bir yola bavurduklar ve tahminlerinden te bir baarszla uradk-
lar bir gerektir. Ancak bykler arasndaki haberlemede "sz"e
daha ok nem verildii iin "davran" yoluyla sylenen yalan daha
baarl sonu verebilir. Davranlaryla yalan syleyenin ansszl,
bu yolda ancak iaretleme sisteminin belirli baz unsurlarn kul-
lanabilmesidir. Ama geri kalan unsurlar onu ele verecektir. Davran
yoluyla yalan sylemekte en baarl olanlar, belirli iaretler zerinde
oynamak yerine, kendilerini yanstmak istedikleri ruh hali iine sokup
ayrntlar oluruna brakanlardr. Bu metot byk bir baaryla pro-
fesyonel yalanclar, rnein aktrler tarafndan kullanlr. alma
hayatlar srekli olarak davran yalanlan sylemekle geen oyuncular,
zel hayatlarnda bazen bunun byk zararlarn grrler.
Politikaclarla diplomatlar da olaanst oranda davran yalanlar
sylemek zorundadrlar, ancak oyuncular gibi toplum tarafndan
kendilerine "yalan syleme izni" verilmediinden, duyduklar sululuk
hissi sk sk baarszla yol aar. Ayrca, yine oyunculardan farkl
olarak bu konuda uzun boylu eitim grmemilerdir.
Profesyonel eitim grmeksizin de biraz aba sarfetmek ve bu
kitaptaki bilgileri deerlendirmek, istenilen etkiyi yaratmak iin yeterli
olacaktr. Bunu, kendimde birka kere, polisle olan karlamalarmda
denemiimdir ve bir yere kadar da olsa baarl olduumu syleyebi-
lirim. Boyun eici davranlarla yattrlmak iin gl bir biyolojik
yatknla sahip olduumuz kansna vardktan sonra, bu eilimi,
188/281

yerinde kullanlan iaretlerle "smrmenin" mmkn olabileceini


dndm. Kk bir trafik hatas yznden polis tarafndan evrilen
hemen her ofr, ya susuzluunu savunmaya ya da davran iin
mazeretler ne srmeye balar. Bunu yaparken kendi topraklarn
(otomobili) savunmakta ve toprak konusunda bir rakip olarak ortaya
kmaktadr. Bylesi, en yaplmamas gereken eydir. Bylelikle, polisi
kar saldrya gemeye armaktadrlar. Oysa bunun yerine zavall
bir boyun eme gsterisi benimsense, memurun, iinde uyanan
yattrc duyguya kar koymas zorlaacaktr. Aalk ve aptalca bir
ekilde suu olduu gibi kabullenme, polisi birdenbire hkim duruma
geirecek ve dolaysyla saldrmas ok gleecektir. Sizi durdur-
masndaki beceriklilikten, verdii bu isabetli karardan tr hayran-
lnz ve mteekkir olduunuzu belirtmelisiniz. Ama, kelimeler
yeterli deildir. Beraberinde uygun bir tavr taknmaldr. Gerek vcu-
dun duruu, gerekse yz ifadesi, duyulmas gereken itaat ve korkuyu
yanstmaldr. Hepsinden nemlisi, derhal arabadan klmal ve polise
yaklalmaldr. Onun sizin yannza gelmesini beklemeyin, aksi halde
kendisini yolundan evirmi, dolaysyla tehdit etmi olursunuz.
Ayrca, arabann iinde kalrsanz kendi yerleme blgenizi
brakmam olursunuz. Oysa, arabadan uzaklamak sizin toprak zer-
indeki iddianz ve dolaysyla sizi zayflatacaktr. Bunlardan baka, ar-
abann iinde oturmak, pozisyon olarak hkimiyet ifade eder. Oturma
pozisyonunun gc bizim davranlarmzda ok nemli yeri olan bir
unsurdur. "Kral" ayaktayken kimse oturamaz; kral ayaa kalktnda
herkes kalkar. Bu, boyun ksalmasyla itaat, saldrganlkla dikey
189/281

durma arasndaki ilikiyi belirten genel kurala zel bir istisna tekil
eder.
Bylelikle, otomobilden kmakla hem yerleme blgeniz zer-
indeki haklardan, hem de hkimiyet ifade eden oturma pozisyonundan
vazgemi, dolaysyla da durumunuzu; itaat belirten hareketleri
geerli klacak gibi zayflatm olursunuz. Ancak, ayaa kalktnzda
da dimdik durmamak, hafif kamburlaarak ba biraz ne emek yer-
inde olur. Ses tonu, kullanlan kelimeler kadar nemlidir. Yzde en-
die belirtileriyle gz gze gelmeme abalarnn da byk faydas
vardr; buna birka "oyalayc" tmarlama hareketi eklemek yerinde
olur.
Ne var ki, direksiyon banda bulunmak, ofrde yerleme bl-
gesini savunucu, saldrgan bir ruh hali yaratacandan, bu durumda
"yalan sylemek" ok zordur. Kiinin konuma d davran iaretleri
konusunda olaanst pratik bilgi ya da hayli tecrbe sahibi olmas
gerekir. Gndelik hayatnzda kendinize hkim olamayacak bir
yaradlta iseniz, byle bir oyun, nceden hazrlkl olsanz bile, fiy-
asko verebilir. Bu durumda cezay demek yoluna gitmeyi tercih edin.
Bu blmn dv davranlar konu almasna ramen, imdi-
ye dek sadece fizik dvten kanma metotlarn inceledik. Durum
iyice ktleyip, fizik dv kanlmaz bir hal alnca, plak maymun
(elinde silah yoksa) dier maymunlardan farkl bir davran benimser.
Dier maymunlarn en nemli doal silahlar dileriyken bizimkisi
ellerimizdir. Onlarn tutup srdklarn bizler tutup skar ya da yum-
ruklarz. Silahsz dvte srmann nemli olduu tek dnem,
ocukluk adr. Bunun nedeni de ocuklarn kol ve el kaslarnn
190/281

yeterince gelimi olmamasdr. Yetikinler-aras silahsz dv bugn


birok biimsel deimelerden gemi olarak karmza kmakta:
Gre, judo, boks gibi. Ancak balangtaki anlam ve nitelikte silahsz
dv yok denecek kadar az. Dv geree dntnde derhal u
veya bu biim bir yapma silah kar ortaya. Bu silahlarn en ilkel olan-
lar ya atmak iin kullanlan ya da vuru gcn ve menzilini artrmak
iin kolun uzants eklinde olanlardr. zel durumlarda empanzeler-
in de saldrlarn bu noktaya kadar gelitirdikleri grlmtr. Yar
zgr durumdaki empanzelerin yerden aldklar bir dal, ii saman
dolu bir leopara var gleriyle vurduklar ya da ta toplayp bir su
birikintisinin kar tarafndaki yoldan geenlere frlattklar
grlmtr. Ancak bu metotlar doal ortamlarnda kullanp kullan-
madklarn kesinlikle bilemiyoruz. Kendi cinslerine kar kullandklar
konusunda ise elimizde hibir delil yoktur. Gene de bu bilgiler bizlerin
silah kullanmaya nasl baladmz konusunda aydnlatc olmaktadr.
Yapma silahlar nceleri dier trlere kar kendini korumak ya da
avlanmak amacyla gelitirilmitir. Tr ii atmalarda kullanlmalar,
ikinci derecede bir eilim olarak belirmitir. Ama, gene de silahlar bir
kere ortaya ktktan sonra, herhangi bir acil durumda, fazla dnl-
meksizin el atlan bir ara haline gelmilerdir.
En basit yapma silah, kat, sert, biimi deitirilmemi doal bir
nesnedir, bir ta ya da tahta paras gibi. Bu nesnelerin basite gelitir-
ilmeleriyle, atmak ve vurmak gibi; kaba saldr hareketleri de mzrak-
lamak, krbalamak, baklamak gibi bir geliim gstermitir.
Davran eilimin ikinci nemli unsuru, saldrgan ile dmann
arasndaki mesafenin uzatlmasdr ki, bu konudaki baarmz
191/281

sayesinde topyekn ortadan kalkmamza pek az bir ey kalmtr.


Mzraklar bir mesafe katetseler de menzilleri bir hayli snrldr. Ok
daha iyi olmakla birlikte, burada da hedefe isabet oran dktr.
Ateli silahlarn ortaya kmasyla dramatik bir baar salanm, ama
gene de durulmam, uaklardan atlan bombalarla menzil iyiden iyiye
genilemi, giderek arazi roketleriyle saldrcnn "yumruu"
olaanst uzakla ulaabilmitir. Bunun sonucu olarak da ama
rakiplerin yenilmesi olmaktan kp ayrt etmeksizin yok edilmesine
dnmtr. Daha nce de akladmz gibi, biyolojik dzeydeki tr
ii saldrganlklarn amac dman ldrmek deil, sindirmektir.
Yenik den, hayatna son verecek darbeleri atlatr, nk ya dize
gelmi ya da kamtr. Her iki halde de saldrganlk sona erer; sorun
zmlenir. Ama, kazanmakta olan tarafn, yenilen tarafn yattrc
iaretlerini gremeyecek kadar uzakta olduu durumda saldr, olanca
iddetiyle devam eder. Dve son vermek iin ya dmann nmze
diz kn ya da kap gidiini gzlerimizle grmemiz gerekir. Oysa,
ada saldrganln eriilmez uzaklnda bunlar grmek imkn-
szdr ve bu yzden de hibir hayvan trnde rastlanmayan bir topy-
ekn katliam srp gitmektedir.
Ne gariptir ki, "kendi kendini mahvetmek" olarak niteleyebile-
ceimiz bu davran destekleyip yardm eden de trmze zg bir
evrimden geen "ibirliki" niteliimiz olmutur. Bu nemli zelliim-
iz, av peinde kotuumuz dnemde ok yararl olmusa da imdi bize
kar cephe almtr. Karlkl dayanmaya olan eilimimiz tr ii
saldrganlklarda kitleyi ayaklandrmak iin kullanlmaya balan-
mtr. Av srasndaki ballk, dvte balla dnm ve sava
192/281

domutur. Yine de gariptir ki, kendi cinsimizden olanlara yardm et-


me gdsnn geirdii evrim, savan yaratt btn facialarn k
noktasdr. ldrc eteleri, kitleleri, ordular douran da bu day-
anma isteidir. Karlkl yardmlama olmadnda btn bu toplu-
luklar beraberliklerini yitirecekler ve saldrganlk gene balangtaki
"kiisel" niteliine dnecektir.
Geirdiimiz uzmanlam av-ldrc evrim sonucu otomatik
olarak rakip-ldrc bir nitelik kazandmz, doal bir igdyle
rakiplerimizi ldrdmz ne srlmtr. Oysa, yukarda da ak-
ladmz gibi, veriler bunun aksini kantlamaktadr. Hayvan,
ldrmek deil, yenmek ister. Saldrganln amac yok etmek deil,
hkim olmaktr ve bu konuda dier trlerden temel bir farkllk gster-
diimiz sylenemez. Deiik bir izgide gelimemiz iin de bir sebep
yoktur. Olan udur: Saldrnn uzaktan yaplmas ve gruptaki dayan-
mann haince birleimi sonucu dve katlan kiilerin gznde
balangtaki ama, seilemeyecek gibi bulanklamtr. Artk d-
mana hkim olmaktan ok, yoldalarna yardm etmek iin saldrl-
makta ve doutan var olan yattrlma yatknlklarna, ortaya k-
malar iin hemen hi olanak tannmamaktadr. Bu bahtsz geliim,
bugn deilse bile, yakn bir gelecekte trn yok olmasna sebep
olabilecek niteliktedir.
Bu ikilemin "oyalayc" kafa kama faaliyetini hayli artrmas
doaldr. Sk sk ne srlen are byk lde karlkl silahszlan-
madr. Ancak, bunun baarl olabilmesi, gelecekte, savalarn
yakndan ve teke tek yaplmasna ve otomatik, dolaysz yattrc
iaretlerin yeniden deer kazanmasna baldr ki, bu ok uzak bir
193/281

olaslktr. Dier bir zm yolu ise eitli toplumsal gruplarn yeler-


ini "vatanseverlik" duygularndan arndrmaktr. Ama bu, trmzn
temel biyolojik niteliine ters der ve toplumsal yapmzn atlayp
zlmesine yol aar.
nc zm yolu zararsz sembolik, sava benzeri faaliyetler
yaratmak ve srdrmektir. Ancak bunlar gerekten zararsz olduklar
srece asl sorunu zmeye katklar da o denli yetersiz olacaktr.
Ayrca, unutmayalm ki bu sorun, biyolojik dzeyde grubun yerleim
blgesini savunmasyla ve trmzn ar kalabalklama eilimini
gz nne alrsak, grubun yerleim blgesini geniletmesiyle ilgilidir.
Uluslararas futbol karlamalarnn amatasyla baarlabilecek bir
sorun deildir ksacas.
Drdnc zm yolu, saldrganl akl yoluyla denetlemektir.
Bizi bu bataa sokan aklmz olduuna gre kurtaracak olann da gene
aklmz olduu iddia edilmektedir. Ne yazk ki yerleim blgesinin
savunulmas gibi temel sorunlarn sz konusu olduu durumlarda
beynimizin gelimi merkezleri, her zaman iin daha basit merkezlerin
etkisi altnda kalrlar. Aklla denetim bir yere kadar yardmc olabil-
mektedir. Son are olarak aklmza gvenmek pek doru deildir; bir
tek dncesiz, duygusal hareket her eyi bir anda mahvedebilir.
Bu ikileme bulunan tek salam biyolojik zm yolu, byk apta
bir nfusu azaltma faaliyetine girimek ya da trn ksa zamanda
dier gezegenlere yaylmasn salamaktr. Bu arada mmkn olursa
yukarda sraladmz yollardan birinin yardmna da bavurulabilir.
ok iyi bilmekteyiz ki eer nfusumuz imdiki rktc hzyla art-
maya devam ederse, denetlenemeyecek saldrganlk oran da
194/281

beraberinde ykselecektir. Bu, laboratuvar almalar sonucu kesin-


likle kantlanm bir gerektir. Ar kalabalklama toplumsal gergin-
lii artracak, bizleri alktan ldrmeden ok daha nce toplumsal
kurulularmz kertecektir. Akl yoluyla denetim alanndaki iler-
lemeleri kstekleyecek ve duygusal patlama ihtimallerini kamlaya-
caktr. Byle bir geliim, ancak dourganlk hznn byk oranda
drlmesiyle nlenebilir. Ne var ki burada da karmza iki engel
kmaktadr. Daha nce de akladmz gibi aile nitesi (btn toplu-
luklarn temelini tekil eden nite) bir ocuk yetitirme aracdr. Gele-
cek kuaklarn retilip korunmasn, gelitirilmesini salayan bir sis-
tem olarak bugnk ileri ve karmak durumuna erimitir. Eer bu
grevi byk bir kstlamaya uratlr ya da geici olarak durdurulursa,
ift-kurma sistemi amaza decek, bu da baka bir toplumsal kar-
gaaya yol aacaktr.
te yandan, dourganln ayklayc yolla yavalatlmas, yani
baz iftlerin remelerine izin verilip dierlerinin bu haklarnn eller-
inden alnmas, toplumun temel ibirliki anlayna aykr decektir.
Ksacas, sayyla aklamak gerekirse, nfusun btn yetikinleri
iftler kurup redii takdirde, toplumun ayn dzeyde tutulabilmesi
iin her iftin iki ocuk sahibi olmas gerekecektir. Bylece herkes
kendi yerine birini brakabilecektir. Nfusun kk bir yzdesinin
iftleme ve reme olanandan yoksun olduunu ve kazaen ya da
baka nedenlerle meydana gelen ocuk lmleri gz nne alnrsa,
ailelerin ortalama olarak biraz daha bymesi mmkn olabilir.
ocuk yknn hafiflemesi, iftlerin balarnn baka ynlerde daha
195/281

sk tutulmasn gerekli klacaktr. Ancak bu, son hesapta boucu bir


kalabalklamadan daha zararsz bir yol olacaktr.
zet olarak dnya barn srdrmenin en olumlu zm yolu,
krtaj ve doum kontroln geni apta uygulamaya koymaktr.
Krtaj her zaman son are olarak dnlmeli, beraberinde getirecei
duygusal bozukluklarn nemi unutulmamaldr. Dahas, alanma so-
nucu ortaya kan her dllenmi yumurtann toplumun yeni bir ferdini
oluturduu dnlrse, bu ferdin yok edilmesi de bir saldrganlk
saylr. Oysa, bizim amacmz saldrganl kontrol altna almaktr.
Doum kontrol hi kukusuz tercih edilecek yoldur ve buna kar
kan her trl dinsel ya da "ahlaki" kurulu, byle bir tavr benimse-
mekle tehlikeli bir sava taraftarl yaptn unutmamaldr.
Din sorununu ele aldmza gre, trmze zg saldrganca
faaliyetlerin daha baka ynlerine deinmeden nce, bu garip hayvan
davranna bir gz atmak yerinde olacak. Ele alnmas kolay bir sorun
deildir bu. Ama, bir zoolog olarak, ne olmas gerektii konusunda
sylenenleri dinlemekten ziyade, ne olduunu grmeye alacaz.
Byle bir tutumla soruna baktmzda, davran asndan, dinsel
faaliyetlerin byk gruplarn bir araya gelip, hkim kiiyi yattrmak
iin tekrar tekrar ve uzun boylu itaat gsterilerinde bulunmalar
olduunu greceiz. Sz konusu hkim kii kltrden kltre ok
farkl biimler alr, ortak yn byk bir "kuvvet ve kudret" ifade
etmesidir.
Bazen baka bir trden bir hayvan ya da onun "idealletirilmi"
biimidir bu. Bazen de kendi trmzn yal ve bilge bir kiisi olarak
resmedilir. Bazen soyutlatrlp ksaca, rnein "devlet" olarak
196/281

adlandrlr, itaat gsterileri ise, gzleri kapamak, ba ne emek,


elleri yalvar ifade eden bir biimde birletirmek, diz kmek, yeri p-
mek, giderek inleme ve arklarla kark bir secdeye geli gibi biimler
alr. Bu itaat gsterileri baarl olduu takdirde, hkim kii yatr.
Gc ylesine byktr ki, bu yattrma trenlerinin belirli aralarla
sk sk tekrarlanmas gerekir. Aksi halde kzgnl yeniden ba gster-
ecektir. Hkim kii, her zaman deilse bile, ounlukla tanr olarak
adlandrlr.
Tanrlarn hibiri elle tutulur varlklar olmadklarna gre, icat
edilmeleri neden gerekmitir? Bu sorunun cevabn atalarmza dnk
bir kkende aramamz gerekecek. Bizi ibirliki avclara dntren
evrimi geirmeden nce, bizlerin de dier maymun trlerinin bugn
sahip olduklar toplum biimine benzer sosyal gruplar iinde yaam
olmaklmz gerekir. Bu ortamda her grubun ynetimi tek bir erkein
hkimiyeti altndadr. Patron, hami odur ve grubun dier yelerinin
onu yattrmas gerekir, aksi halde cezalandrlrlar. Lider maymun
ayn zamanda topluluu d tehlikelerden korumak ve i atmalar
zmlememle grevlidir. Topluluk yelerinden her birinin hayat,
lider hayvann evresinde biimlenir. Gc, ona tanr benzeri bir nite-
lik kazandrmtr. imdi daha yakn atalarmza dnelim. Baarl bir
toplu avlanma faaliyeti iin art olan ibirliki tutumun gelimesiyle
liderin otoritesinin (eer grup yelerinin pasif deil, aktif sadakatini
devam ettirmek istiyorsa) nemli ekilde kstlanmas gerekecektir.
Onlarn kendisinden korkmas deil, ona yardm etmek istemeleri art
olmu ve efin de "grup yelerinden biri" olmas gerekmitir. Eski
biim tiran maymun, yerini hogr sahibi, ibirliki maymun lidere
197/281

brakyordu bylece. Bu aama, gelimekte olan yeni "karlkl


yardmlama" rgt iin kanlmazd, ancak beraberinde yeni bir
sorun getirmekteydi. Topluluun "1 numaral yesi"nin kesin hkimi-
yeti yerini "snrl" bir hkimiyete brakacak; sorgusuz sualsiz bir itaat
beklemekten vazgeilecekti. Yeni sosyal sistemin art kotuu bu
dzen deiiklii, eski sistemde bir boluk brakmt. Atalarmzdan
kalma, grubu denetim altnda tutan bir gl kii gereksinimi hl
duyuluyordu ve bu boluun icat edilen bir tanryla doldurulmas
zorunluluu kmt ortaya. Bylelikle, icat edilen "tann"nn nfuzu,
grup liderinin artk snrlanm olan nfuzunu desteklemi olacakt.
Dinin bu denli baar kazanmas ilk bakta hayret verici grnse
de bu ar g sadece trmzn temel biyolojik eilimlerinden ileri
gelmektedir. Din, gcn maymun atalarmzdan bize miras kalan
"her eye kadir" lidere boyun eme eiliminden almaktadr. Bu
nedenle din, toplumsal birlii salamakta yararl bir ara olmutur.
Giderek, diyebiliriz ki evrimsel kkenlerimizin allm d geliim
izgisi gz nne alnrsa, din olmasa, trmzn bugnk yerine
ulamas mmkn olamazd. Bu arada baz garip yan rnler de ver-
miti; tanr ile karlaacamz bir "br dnya" inanc gibi. Tan-
rlarla, yukarda da akladmz gibi, bugnk hayatta birlememiz
mmkn olmayacaktr, ancak bu eksikliin, "br dnya"da giderile-
cei ne srlmtr. Bunu kolaylatrmak iin de ldkten sonra
vcudumuzun akbetiyle ilgili birbirinden garip eitli metotlara
bavurulur. Bize hkmeden stlerimizle bir araya gelmek iin
hazrlkl olmamz gerekmektedir. Gmme trenlerine o kadar itina
gsterilmesinin nedeni de budur.
198/281

te yandan, din birtakm gereksiz aclara, yoksulluklara da sebep


olmutur. Buna ya uygulamada ar biimsellie kalmas ya da pro-
fesyonel "tanr yardmclarnn", onun engin gcnden biraz bor alp
kullanmann ekiciliine kar koyamamalar sebep olmaktadr. Ancak
din, lekeli tarihine ramen, toplumsal hayatn ok nemli bir unsuru-
dur, onsuz edemeyiz. Kabul edilemeyecek hale geldiince, sessizce,
bazen de iddetle inkr edilir, ama gz ap kapayncaya kadar yepyeni
bir biimde yine karmza kar, hem gizlenmi de olsa, temel eleman-
larndan hibirini kaybetmeksizin. Ksacas, her zaman "bir eye inan-
mak" zorundayzdr. Beraberliimizi salayacak, srdrecek ve bizleri
denetleyecek tek ey, ortak bir inantr. Bu szn arkasndan hemen
gl olan herhangi bir inancn yeterli olabilecei iddia edilebilir. Bu
doru deildir. Yaradlmzdaki "komnal" eilim ayrntl toplu
ayinlerin yaplmasn ve bunlara katlmay gerektirmektedir.
Bu gsterilerden "tantana ve atafatn" kaldrlmas yle byk
bir kltrel boluk yaratacak ki, "inanma"nn o ok nemli derin ve
duygusal dzeyde ilemesi imkanszlaacaktr. Ayrca, baz inanlar
dierlerine kyasla ok daha tketici ve sersemleticidir ve bu yzden
topluluun nitelik bakmndan geliimini engelleyecek baz kat dav-
ran biimlerine saptrlabilir. Tr olarak akll ve aratrc bir hayvan
olduumuzdan, bu iki nitelii gz nne alan ve kamlayan bir inan
biimi kukusuz en yararls olacaktr. renmenin gereklilii,
dnyamzn bilimsel adan tannmas, eitli biimlerde estetik olgu-
larn yaratlmas ve deerlendirilmesi, gndelik yaantnn ayrnt boy-
utlarnn genilemesine ve derinlemesine zorlanmas gnmzn
"din"i haline gelmekte. "Tecrbe" ve "kavray" soyut birer tanr
199/281

biimine brnmekte ve cahilliklerimiz ve aptallklarmzla bu tan-


rlar kzdrmaktan korkmaktayz. Okullarmz, niversitelerimiz, din-
sel eitim merkezleri; ktphane, mze, sanat galerileri, tiyatro, kon-
ser, spor salonlar da "komnal" tapnaklarmz olmutur.
Evde ise kitap, gazete, dergi, radyo ve televizyonlarmzla tapn-
maktayz. Bir anlamda "br dnya"ya olan inancmz da yitirmi
saylmayz. Yarattmz yaptlardan aldmz dln hi olmazsa bir
paras da, lsek bile onlar sayesinde "yaamaya devam edeceimiz"
kansdr. Btn dinler gibi, bu dinin de sakncalar vardr ama, eer
muhakkak bir din gerekiyorsa, trmzn zel biyolojik nitelikleri gz
nne alndnda, grnrdekilerin en iyisi olduu phesizdir.
Dnya nfusunun gittike aratan bir yzdesi tarafndan kabul edilmesi
ise, daha nce trn yaamn srdrebilmesi konusundaki karamsar
tutumumuzu biraz olsun dengeleyecek bir iyimserlik belirtisidir.
Din zerine vaaz vermeye balamadan nce, bizim trmzde
saldrganln rgtlenmi biimlerinden sadece birini, yerleme bl-
gesinin toplu halde savunulmasn, incelemekteydik. Ancak bu
blmn banda da akladmz gibi, plak maymunda saldrganlk
ayn sosyal biimde grlr. Biz de geri kalan ikisini ele alalm
imdi.
Bunlar byk topluluk nitesi iindeki aile nitelerinin kendi
yerleim blgelerini savunmalar ile bireylerin hiyerari iindeki
kiisel mevkilerini srdrme abalardr. Aile nitesinin "ev" evresin-
in mekn olarak savunulmas, btn mimari geliimlerimiz boyunca
yerini korumutur. En byk binalar bile, konut olarak yapldklarnda
usanlmadan her aileye kadar tekrar blnr. Mimari "i blm"
200/281

yoktur ya da yok denecek kadar azdr. Lokanta ve meyhane gibi


"komnal" yeme ime binalarnn yaplmas bile, aile nitesi blmeler-
indeki yemek odasndan vazgeilmesine sebep olmamtr. Kaydet-
tiimiz btn ilerlemelere ramen, ehir ve kasabalarmzn plan-
larna, o eski plak maymun ihtiyacmz, topluluu kk aile yer-
leim blgelerine ayrma eilimimiz hkimdir. Kat kat ta bloklarn
henz ykselmeye balamad yerlerde, savunulan blge, tel rg, it
ya da duvarlarla, dikkatle rlp komulardan ayrlmtr. Ve bu snr-
lara, topraa bal dier hayvan trlerinde grlen sayg gsterilir.
Aile toprann nemli bir zellii de dierlerinden ayrt edile-
bilecek bir nitelii olmasdr. Bal bana ve snrlanm olmas ayrt
edilmesine yardmc olsa da bu yeterli deildir. Biimi ve genel
grnm ile kolayca tannabilir olmas, dolaysyla orada oturan ai-
lenin "kiisel" mal olduu belirtilmelidir.
Bu kural her ne kadar aikr grnse de ou kez ya ekonomik
nedenler ya da mimarlarn biyolojik etkenlerin farknda olmamalar
yznden unutulmu, nemsenmemitir. Dnyann birok ehir ve
kasabas tekdze, birbirinin ei evlerden kurulu sonsuz sokaklarla
doludur. Apartmanlardaki durum daha da ktdr. Mimarlar,
mteahhitler, planclar tarafndan byle evlerde oturmaya zorlanan
ailelerin yerleim blgeleriyle olan ilikilerine inen psikolojik darbe
hesaplanmayacak kadar ar olmutur. Bereket, bu aileler yerleim
blgelerine kendilerine zg bir ayrcalk getirmek iin baka yollara
bavururlar. Evler deiik renklere boyanr. Eer varsa, baheleri bi-
reysel bir ekilde dzenlenir, ekilir. Evlerin ileri eitli ss eyalar,
vr zvr ve kiisel eya ile doldurulup sslenir. Bu davran ou kez o
201/281

yeri "gzel gsterme" abas olarak yorumlansa da aslnda dier to-


praa bal trlerin inlerinin civarnda kendilerine zg bir koku
brakma eiliminin paralelindedir.
Kapya adnz yazmann ya da duvara bir resim asmann
kpekesi ya da kurtas, bacanz kaldrp oraya siymek, yani kiisel
damgamz vurmaktr. Tutku halinde belirli nesnelerin koleksiyoncu-
luunu yapmak, u ya da bu nedenle, evlerinin evresini snrlama
ihtiyac duyanlarda grlr.
Bu adan bakldnda, otomobillerine maskot ya da benzeri
kiisel semboller asmak ya da yeni yazhanesine ilk admn atan
iadamnn hemen en sevdii kalem hokkasn, kt tutacan ya da
karsnn resmini yaz masasnn stne yerletirmesi de baka bir
nitelik kazanyor. Otomobil de, i yeri de ikinci derecede yerleim
blgeleri, evlerin bir uzantsdr. Bacan kaldrp buralara da siy-
mekle kii bir i rahatl duymakta, bu meknlara sahip kmaktadr.
Son olarak, toplumsal hkimiyet hiyerarisiyle ilgili saldrganlk
sorununu ele alacaz. inde bulunduu yerlerden ayr olarak, bir de
kiinin kendisinin savunulmas gereklidir. Kiinin sosyal mevkiini
srdrmesi, mmknse daha iyisini salamas lazmdr ve bu,
dikkatle, toplumsal ibirlii anlayn bozmadan yaplmaldr.
Daha nce aklanan karmak saldrganlk ve itaat ifade eden
iaretler sistemi burada byk rol oynar. Topluluun ibirliki tutu-
mu, gerek davran, gerekse giyinite byk bir uyumluluk emreder ve
salar. Ancak, bu uyumluluk snrlar iinde bile hiyerarik rekabete
bol bol yer vardr. Btn bu atan istekler yznden de rekabet akl
almaz bir ustalk iinde yrtlr. Bir kravatn balan, cepteki
202/281

mendilin ne biimde ve ne kadar dar sarktlaca, konuurken vur-


gulamadaki kk farkllklar ve benzeri daha birok nemsiz grnen
ayrntnn, bireyin toplum iindeki yerini tayin etmekte byk nemi
vardr. Toplumun tecrbe sahibi bir yesi bir bakta karsndakinin
yerini anlar. Ayn ye kendini birden Yeni Gine kabilelerinin ortasnda
bulsayd herhalde iyice aalard, ama kendi kltr iinde ksa
zamanda uzmanlamak zorundadr. Giyim ve greneklerdeki bu kk
ayrntlar bal bana hibir anlam tamaz ama, toplumsal hiyer-
aride belirli bir yer kapmak ve bu yeri korumak konusunda byk
nemleri vardr.
Evrimsel geliimimiz, binlerce kiinin bir araya toplanarak
yaamasn ngrmemiti kukusuz. Davranlarmz ye says yz
rakamnn ok altnda kk kabilelere gre ayarlanmtr. Bu koullar
altnda kabilenin btn yeleri birbirini iyi tanr; bugn dier may-
mun topluluklarnda olduu gibi. Bu eit sosyal rgtlenmede hkim-
iyet hiyerarisinin kolayca biimlenip, dengelenmesi mmkndr; an-
cak yeler ok yalandklar ya da ldkleri zaman ufak tefek deiik-
likler sz konusu olacaktr. Oysa, byk ehir topluluu iin durum
ok daha zordur. ehirli her gn saysz yabancyla ani olarak yz yze
gelme olaslyla kar karyadr. Bunun benzeri bir durum baka bir
maymun trnde grlmez. Bu yabanclarn her biriyle kiisel hiyer-
ari ilikisine girmek mmkn deildir, oysa doal eilimimizin bizi
bu yola itmesi gerekirdi. Onlara hkmetmeden ve hkmedilmeden
geip gitme hakk tannr. Toplumsal temas nlemede yardmc olacak
baz "dokunmama" davranlar gelimitir. Daha nce, bundan bir
cinsin dierine kaza sonucu dokunmas dolaysyla sz etmitik. Ancak
203/281

bu sadece cinsel davranlara zg deildir; hemen her toplumsal


ilikinin balangcnda grlr. Gzlerimizi karmzdakinin gzlerine
dikmemeye zellikle dikkat etmek, herhangi bir iaretlemeden ya da
vcut temasndan kanmakla, aksi halde dayanlmas g bir
kkrtcl olan, bu toplumsal ortamda yaammz srdrebilmek-
teyiz. Eer "dokunmama" kural inenirse, hemen zr dileyip,
bunun bir kazadan ibaret olduunu szle belirtiriz.
Temas etmeme davran sayesindedir ki, ilikilerimizin saysn
trmz iin geerli olan dzeyde tutabilmekteyiz. Bunu da byk bir
sreklilik ve uyumluluk iinde srdrrz. Bunun ispat kolaydr. Bir
ehirdeki ayr ayr yz kiinin adres ya da telefon defterlerindeki
kiisel tandklarnn saysna bakn; greceksiniz ki, hemen hepsi
aa yukar ayn sayda tanda sahiptirler ve bu say da aa yukar
kk bir kabile topluluunun saysna eittir. Baka bir deyimle,
toplumsal ilikilerimizde bile atalarmzn temel biyolojik kurallarna
kar kamyoruz.
Tabiidir ki, bu kuraln istisnalar vardr; rnein, ok sayda
kiisel iliki kurmakla profesyonel olarak ilgilenenler, anormal dere-
cede utangalk ya da yalnzlk duyduklarndan davran bozukluklar
gsterenler ya da psikolojik nedenlerle dostlarndan bekledikleri sosy-
al ilgiyi bulamayan ve bu a kapatmak iin her ynde ar "sosyetik"
faaliyetlere girienler gibi. Ancak bu tipler ehir ve kasaba nfusunun
ok kk bir dilimini meydana getirirler. Geri kalanlar, kaynayan bir
insan yn gibi grnr ama, aslnda, akl almaz bir karmak yap
iindeki eitli kabilesel gruplarn girift dzeninden baka bir ey ol-
mayan dnyalarnda mutluluk iinde yaamlarn srdrrler. Ne az,
204/281

ne kadar az deitirmitir plak maymun o balangtaki ilkel gnler-


inden bu yana.
ALTINCI BLM
-
BESLENME
BESLENME, ilk bakta plak maymunun davranlar arasnda
ok deiken, frsatla ve kltre bal bir faaliyet olarak grlebilir.
Oysa, burada da eitli temel biyolojik kurallar rol oynamaktadr.
Balangtaki meyve toplama faaliyetinin sonradan nasl ibirliki
avlanma faaliyetine dntn daha nce aklamtk. Bu geliim,
plak maymunun beslenme dzeninde baz nemli deiikliklere se-
bep olmutur. Yiyecek aramann daha ayrntl ve rgtlenmi bir
biim almas, av ldrme gdsnn, yeme gdsnden ksmen
olsun ayrlmas gerekmitir. Yiyecekler, yenmek zere belirli bir yer-
leim blgesine tanmaya balamtr. Uzun boylu yemek hazrlama
faaliyetlerine giriilmi, bir oturuta yenen yemek miktarca bym,
iki yemek aras zaman uzamtr. Yiyecekler arasnda etin oran
olaanst artmtr. Yiyecek depolama ve yiyecek paylama
balamtr. Aile biriminin yiyeceini salamak erkeklere dmtr.
Dklama faaliyetlerinin denetlenmesi ve deitirilmesi gerekmitir.
Btn bu deiiklikler ok uzun bir zaman iinde yava yava
olmutur. Son zamanlardaki byk teknolojik ilerlemelere ramen
yerlerini korumaya devam etmeleri de ilgintir. Bugnk dav-
ranlarmz gz nne alarak diyebiliriz ki beslenme faaliyetleri hi
olmazsa bir yere kadar, trmzn kkl biyolojik karakteristikleri
haline gelmitir.
Daha nce de belirttiimiz gibi modern tarmn gelitirilmi yiye-
cek toplama teknikleri, toplumun yetikin erkeklerinin ounun
elinden avclk roln almtr. Onlar da bu a "ie" giderek kapa-
maktadrlar. , avlanmann yerini alm, ancak avlanmaya zg
birok nitelik de bylelikle i hayatna girmitir, ie gitmek, "avlanma"
alanna gitmek iin olduu gibi, sten ayrlmay gerektirir. zellikle,
207/281

erkeklere zg bir faaliyettir ve erkek erkee iliki kurup topluca bir


almaya yol aar. Bu da belirli riskleri gze almay, stratejik planlar
yapmay gerektirir. Gnmzn szde avcs "piyasay avcunun iine
almaktan" sz eder. Pazarlklarnda "kyc"dr. "Eve et getirdiinden"
sz edilir.
Szde avc bo zamanlarn, kadnlarn girmedii "erkek"
kulplerinde geirir. Gen erkekler aralarnda eteler kurarlar, bunlar
ounlukla "yrtc" niteliktedir. Bilim cemiyetleri, sosyal kulpler,
ocaklar, sendikalar, spor kulpleri, mason cemiyetleri ve gizli
derneklerden, ergenlik andaki erkek ocuklarn kurduu etelere
kadar, btn bu rgtlere gl bir erkeke "beraberlik" duygusu
hkimdir. Grup ii sadakat byk nem tar. Rozetler, niformalar ve
dier alametler kullanlr, grubun ayrcaln belirlemek iin. Yeni
yelerin rgte girmeleri iin ayin niteliinde ayrntl bir "kabul
snav"ndan gemeleri gerekir. Bu gruplarn ayn cinse mensup kiiler-
den kurulu olmalar homoseksellik ile kartrlmamaldr. Cinsel bir
nitelik tamazlar. Eski ibirliki avc grubunun erkek erkee beraber-
liidir srdrlen. Yetikin erkeklerin hayatlarnda oynad rol,
atalarmzdan kalma temel biyolojik gdlerin yitirilmediini gsterir.
Eer yle olmasayd, bu topluluklarn faaliyetleri byle bir cins
ayrmn ve ayinsel nitelii gerektirmez ve genellikle aile birimi er-
evesinde yaplrd. Diiler ou kez erkeklerin "arkadalaryla gitmes-
ine" itiraz eder, bunu aileye kar bir eit sadakatsizlik olarak grrler
ki, yanltr. Bu davran, kkl bir erkek erkee avlanma eiliminin
ada ifadesinden baka bir ey deildir. plak maymun iin erkek
dii beraberlii kadar nemlidir; zaten bu iki eilimin evrimsel
208/281

geliimi de birlikte olmutur ve yrmtr. Yapmzda yepyeni ve


byk bir genetik deiiklik olmad takdirde de byle srp
gidecektir.
Bugn, alma "avlanma"nn yerini almsa da bu temel
gdnn ilkel ifade biimleri tamamen ortadan kalkm deildir.
Avlanmak iin ekonomik nedenler sz konusu olmasa bile, bu faaliyet
eitli biimlerde srdrlr. Byk hayvan av, geyik av, tilki av,
kpekle avlanma, ahinle avlanma, balk av ve ocuklarn av oyunlar
aslnda eski avlanma gdlerinin ada ifade biimleridir.
Bugn srdrlen bu faaliyetlerin amacnn, av vurmaktan ok,
rakipleri yenmek olduu, kstrlm hayvann kendi trmzde en ok
nefret ettiimiz, kstrp zavall hale drmek istediimiz kiiyi temsil
ettii iddia edilir. Bu iddiada phesiz doru bir taraf vardr, ama bu
faaliyet biimlerini tmyle aklamaya yeterli olmamaktadr. Av
sporunun temelinde av hayvanna ka hakk tanmak yatar (Eer bu
hayvan, nefret ettiimiz kiinin sembolnden baka bir ey deilse,
ona neye bu ans tannsn?). "Sporuna avlanma", avcnn bile bile
kendini kstlamas, kendi kendini engellemesi zerine kurulmutur.
Makineli tfek ya da benzeri ldrc, byk silahlar kullanabilirler
pekl, ama o zaman oyunun kurallar, avlanma oyununun kurallar
inenmi olacaktr. nemli olan, meydan okuyutur: Kovalamann
alabildiine karmak bir dzen iinde yrtlmesi, dln zor
yoldan, ince manevralar sonucu kazanlmasdr.
Avlanmann balca zelliklerinden biri de byk bir kumar ol-
masdr. Bu adan ele alrsak eitli kumar oyunlarna olan dkn-
lmze amamak gerek, tikel avlanma ve avlanma sporu gibi
209/281

kumar da bir erkek iidir ve yine onlar gibi dikkatle izlenen toplumsal
kural ve ayinlerle erevelenmitir.
Snfsal yapmza bir gz atarsak, gerek avlanma sporunun,
gerekse kumar oynamann orta snflardan ok, st ve alt tabakalarca
benimsendiini grrz. Bu faaliyetlerin temel bir avlanma
gdsnden gelitiini kabul edersek, bu snflar tarafndan benim-
senmesinin nedeni kolayca anlalr. almann ilkel avlanmann yer-
ine geen balca meguliyet olmas en ok orta snflarn iine yara-
mtr. Alt tabakaya mensup ortalama erkein yapmak zorunda olduu
i, yapsndan tr avlanma gdsn doyuracak nitelikte deildir.
Bu snflarn alma alanlar tekdze ve sonucu belli ilerle snrlan-
mtr. Meydan okuma, ans, risk gibi, avc erkein ihtiya duyduu
unsurlardan yoksundur. Bu nedenle, alt tabaka erkekleri, (almak
zorunda olmayan) st tabaka erkekleriyle ayn avlanma gdlerini
doyurmak ihtiyacn paylarlar. Oysa orta snflar, ilerinin doas
gerei, avlanmann brakt boluu doldurabildiklerinden, bu denli
bir boluk duymazlar hayatlarnda.
Avlanma konusunu burada brakp, genel beslenme dzeninin
ikinci aamasn, avm ldrlmesi iini ele alalm biraz da. Bu unsur,
i, avclk sporu ve kumar gibi avlanmann yerini tutan faaliyetlerde,
belli bir oranda ve deimi olarak ortaya kar. Avclk sporunda avn
ldrlmesi ilkel avlanmada olduu gibidir; ama ite ve kumarda fizik
hareketin iddetine sahip olmayan sembolik bir zafer biimine
dnmtr. Dolaysyla, yakalanan av ldrmenin gnmzde hayli
deiiklie uradn syleyebiliriz. Erkek ocuklarn oyunlarnda (ve
bazen de pek oyun saylmayacak davranlarnda) rktc bir inatla
210/281

ortaya kar; yetikinler dnyasnda ise, kltr araclyla bask


altnda tutulmas iin byk aba gsterilir.
Bu basknn biraz olsun gevedii iki istisna vardr. Bunlar
yukarda szn ettiimiz avclk sporuyla boa greidir. Her gn
yzbinlerce evcil hayvan kesilse de bu katliam normal olarak insan-
larn gz nnde yaplmaz. Boa greinde ise, bunun tam kart uy-
gulanr: Byk kalabalklar, avn, veklet verdikleri profesyonel avc
taralndan vahice ldrln seyretmek, bu ann heyecann yaa-
mak iin toplanrlar.
Bu kanl sporlara, belirli snrlar iinde izin verilmekle beraber,
buna kar kanlarn says hayli kalabalktr. Bu alanlar dnda
hayvanlara eziyet etme kesinlikle yasaklanmtr; kural bozanlar ceza-
landrlr. Bu eskiden beri benimsenen bir tutum deildir. "Av"!,
ikence ederek ldrmek birka yz yl nceye kadar birok lkede sk
sk tekrarlanan toplu bir elence biimiydi. Bu tr iddet gsterilerine
katlanlarn kan dkcle kar vurdumduymazlaacakt
gerekesiyle kstlanmalar uygun grlmtr. Kan dklmesine kar
bu eit bir vurdumduymazlk, bizler gibi toprak ve hkimiyet kst-
lamalarnn ileri dereceye vard karmak ve kalabalk toplumlarda
biriken saldrganln anormal bir vahete dnmesi ihtimalinden
tr, ok tehlikelidir.
Buraya kadar beslenme dzeninin ilk aamalarn ve bu
aamalarn baz uzantlarn ele aldk. Avlanma ve ldrme ilemler-
inden sonra sra yemeye gelir. Tipik bir primat olarak durmakszn bir
eyler attrmamz gerekirken, et yiyici evrimimiz sonucu btn sis-
tem deimitir. Tipik et yiyiciler uzun aral byk yemeklerle
211/281

karnlarn doyururlar. Bizim beslenme modelimiz de bu gruba


dahildir. Balangta avlanma basksnn zorunlu kld bu eilim,
bask oktan ortadan kalkt halde devam etmektedir. Bugn istesek
eski primat beslenme biimimize rahatlkla dnebiliriz. Oysa, sanki
faal olarak av peinde kouyormuuz gibi belirli yemek saatlerine
amaz bir sadakatle balyzdr. Bugn yaayan milyonlarca plak
maymundan hemen hibiri dier primatlarn dzensiz ve srekli be-
slenme metodunu benimsemi deildir. Yiyecein ok bol olduu
hallerde bile gnde , en fazla drt n yemek yeriz. ounluk ise
gnde bir ya da iki kez yemekle yetinir. Bunun kltrel bir kolaylk
olduu ne srlebilirse de iddiay kantlamak iin elimizde yeterince
veri yoktur. Bugn sahip olduumuz karmak yiyecek salama rgt
sayesinde, gnn eitli saatlerine ksa aralarla datlm
"attrmalardan kurulu mkemmel bir beslenme sistemi pekl
gelitirilebilir. Yemekleri gn boyu bylesine datmak, kltrel yap
bocalama dnemini atlatp bu yeni sisteme ayak uydurduktan sonra,
rahatlkla ve verim drlmeksizin yrtlebilir. Giderek, bugnk
"yemek molalar"mn ortadan kalkmasyla, dier faaliyetlerin bln-
mesi de nlenmi olur. Ne var ki, yrtc gemiimiz, bu sistemin temel
biyolojik ihtiyalarmz karlamasna izin vermeyecektir.
zerinde durulmaya deer bir baka sorun da, yiyeceklerimizi
neden sttmz ve scak yediimizdir. Bu konuyla ilgili olarak ayr
aklama yaplmakta. Bunlardan birincisine gre "av eti scakl"n
taklit etme ihtiyacndan byle davranmaktayz. Artk yeni kesilmi
hayvan eti yemesek de, dier et yiyicilerle ayn scaklkta yemekteyiz
eti. Onlarnki henz soumad, bizimki ise yeniden stld iin
212/281

scak. kinci aklamaya greyse, dilerimiz yeterince gl ol-


madndan eti piirerek yumuatmak zorunda kalmaktayz. Ancak bu
aklama, yemei neden scak yediimiz ya da "yumuatlmas" gerek-
meyen yiyecekleri neden piirdiimiz sorusuna cevap vermiyor.
ncs, yiyecein stlmasnn lezzeti artrmak amacn gt-
tdr. Belli bal yiyeceklere eitli tat verici maddelerin katl-
masyla bu "lezzetlendirme" ilemi daha da ileri gtrlmektedir. Bu
tutum yine eskiye, sonradan benimsediimiz et yiyicilikten nceki
primat gemiimize kadar uzanr. Primatlarn yiyecekleri, et yiyicilere
kyasla ok daha eitli lezzetlerdedir. Bir et yiyici avn yakalayp
ldrdkten ve yemeini hazrladktan sonra basit ve kaba
hareketlerle yer, bitirir. Azna tkt kocaman lokmalar, fazla oy-
alanmadan ard ardna yutar. Oysa, maymunlar, yedikleri lokmalarn
aralarndaki farkl lezzetler zerinde byk titizlik gsterirler. Her
birinin tadn kararak ve eitli lezzette lokmalar deneyerek yerler
yemeklerini. Yemeklerimizi stp onlara tat verici maddeler eklerken,
bizler de ayn ata miras mklpesentliin etkisi altnda kalmaktayz.
Belki de bizleri "safkan" et yiyici olmaktan alkoyan nedenlerden biri
de budur.
Sz tattan almken, bu iaretleri alglaymzla ilgili bir yan-
ll aklamadan gemek doru olmayacak. Bu da tattmz nesnen-
in tadn nasl aldmzdr. Dilin yzeyi dz deildir, "papil" ad veri-
len ve iinde "tat alc bezeler bulunan kk prtklerle rtldr.
Herkes, yaklak olarak 10.000 tat bezine sahiptir, ancak yalandka
bunlar sayca azalr ve eski duyarlklarn yitirirler. Boazna dkn-
lerin yalandklarnda "artk damaklarnda tat kalmadndan" sz
213/281

etmeleri de bu yzdendir, iin garip taraf, sadece drt tada tepki gs-
teririz: Eki, tuzlu, ac ve tatl. Dilimiz zerine koyduumuz lokmann,
bu drt nitelii hangi oranda tadklarn kaydederiz ki, bu oran da
yemein temel tadn tayin etmemize yarar. Dilin ucu zellikle tuzlu ve
tatly, yanlar ekiyi, arkas ise acy alglar. Ayrca, dil btn olarak yi-
yecein dokusunu ve ssn da alr. Ancak burada durur. Daha ince ve
ayrntl lezzetleri aslnda tat olarak deil, koklayarak ayrt edebiliriz.
Yemein kokusu, koku cidarnn bulunduu burun boluuna dolar.
Bir yemein ok "lezzetli" olduunu sylediimizde, o yemein tadn
ve kokusunu "lezzetli" bulduumuzu belirtiyoruzdur. Ar nezle
olduumuzda ise, yemekleri "tatsz" buluruz. Aslnda tat alma mekan-
izmas normal almaktadr, bizi rahatsz eden koku alamaymzdr.
Bu aklamay da yaptktan sonra, tad alma zelliimizin zel bir
niteliine, ekerli yiyeceklere olan inkr edilmez eilimimize bir gz
atalm. Et yiyicilerde hi grlmeyen bu eilim primatlara zgdr.
Primatlarn doal yiyecekleri, olgunlap daha "yenilebilir" hale
geldike tatllk oranlar da ykselmektedir. Maymunlar iin bu tatllk
ok ekicidir. Bizler de dier primatlar gibi "tatl"ya dayanamayz. Et
yiyici olmamza ramen, maymun gemiimiz zel olarak
"tatllatrlm" yiyecekler peinde komaya zorlar bizi. eker tadn
dier tatlara tercih ederiz. "Tatlc" dkknlar vardr ama, "ekici"
dkknna pek rastlanmaz. eitli lezzetlerde yiyeceklerden meydana
gelen bir yemein sonunu "tatlya balamakla" azmzda en sevdiim-
iz tadn uzun sre kalmasn salamaya alrz. Daha da ileri gidip,
iki yemek aras attrmalarmzda (burada da primatlara zg
214/281

beslenme dzeni bir yere kadar etkisini hissettirmekte) zellikle tatl


yiyecekleri tercih ederiz; eker, ikolata, dondurma, tatl iecekler gibi.
Bu yatknlk o kadar gldr ki bizi zor duruma drd bile
olur. Bir yiyecein ekici olmas iki nedene baldr: Beslenme deeri
ve damakta brakt tat. Doada bu iki nitelik bir arada yrr. Oysa,
yapma yiyeceklerde bu nitelikleri ayrmak mmkndr ve bu da teh-
likeli olur. Beslenme deeri olmayan yiyeceklere bol miktarda yapay
tatlandrc maddeler katmakla ekicilii artrlabilir. "Sper tatl" yi-
yecekler karsnda, maymunca zaafmz kendini gstereceinden,
baka bir ey yiyemeyecek kadar doyana dek, bunlar tka basa yeriz.
Dolaysyla yemek rejimimiz altst olur. Bu, zellikle bymekte olan
ocuklar iin sz konusudur. nceki bir blmde ergenlik anda tatl
kokularn ve meyve kokularnn birden gzden dp, yerlerini yal
kokulara, iek kokularna ve misk benzeri kokulara braktndan sz
etmitik. Byklerin, ocuklarn bu tatlya kar olan zayflklarn bol
bol smrdklerini de biliyoruz.
Yetikinleri ise daha baka bir tehlike bekler. Yemekleri ylesine
lezzetli, tatl, doal haldeki yiyeceklere kyasla ylesine gzeldir ki,
ihtiyatan fazla miktarlarda yemek yemeye balarlar. Sonu ou kez
sala zararl olacak kadar ar kilo almaktr. Bunu nlemek iin
birbirinden garip perhizler, rejimler yaplr. "Hastalara" sadece u ya
da bu yiyecekleri yemeleri, baz yiyeceklerden vazgemeleri, eitli eg-
zersizler yapmalar salk verilir. Oysa, aslnda tek bir zm yolu
vardr; o da az yemek yemektir. Az yemek tlsm gibi iyi gelir bu
hastala. Ne var ki evredeki sper lezzetli yiyeceklerin ekicilii
karsnda fazla dayanmak pek kolay deildir. Ar imanlarn ikinci
215/281

bir derdi de daha nce szn etiimiz "oyalanma faaliyetleri", gerilim


altnda bavurulan "yersiz" davranlardr. Daha nce de grdmz
gibi, "oyalanma faaliyetlerimden en sk bavurulan "yiyecekle oy-
alanma"dr. Tedirgin olduumuz zamanlar azmza kk lokmalar
atar, ihtiya duymadmz halde, bir yudum bir ey ieriz. Gerilimi
azaltmaya yardmc olan bu faaliyetler ayn zamanda imanlamamza
da yol aar. "Yiyecekle oyalanma"nn zellikle iki yemek aras
"attrma" niteliinde olmas, dolaysyla, tatl yiyecekleri tercih et-
memiz, kilo almamz daha da kolaylatrr. Eer uzun sre devaml
olarak "oyalayc" attrmalara kendimizi kaptrrsak, "imanlama
korkusu" diye adlandrlan durum ortaya kar ve yava yava sulu-
lukla kark gvensizliin yuvarlak hatlar evrelemeye balar vcudu-
muzu. Bu tr kiiler iin zayflama metotlarnn sonu vermesi ancak
balangtaki gerilimi azaltacak davransal deiiklikler eliinde uy-
gulanmalaryla mmkn olur. Burada iklet ineme alkanlna da
ksaca deinmek yerinde olacak. iklet denen nesne, zel bir "oyalayc
faaliyet" arac olarak imal edilmitir. Gerekli gerilim azaltc "meguli-
yet" salanmakta, buna karlk, genel diyeti bozacak arlkta bir
"attrma"y engellemektedir.
imdi de bugnk plak maymunun gndelik yiyecek listesini
ele alalm. Bu yiyecekler olaanst bir eitlilik gsterir. Genellikle
primat gruplan et yiyicilere kyasla daha eitli yiyeceklerle beslenirler.
Et yiyicilerin yiyecek konusunda snrl olmalarna karlk, maymun-
lar bu konuda her olanaa yer verecek ekilde davranrlar. Japon may-
munlar zerinde yaplan incelemelerden, bu hayvanlarn tomurcuk,
filiz, yaprak, meyve, kk ve kabuklardan meydana gelen 119 bitki
216/281

trn kapsayan bir mnye sahip olduklarn renmi bulunuyoruz.


Bunlardan baka, eitli rmcek, austos bcei, kelebek, karnca ve
bunlarn yumurtalarn yediklerini de biliyoruz. Oysa, tipik bir et yiyi-
cinin yemek rejimi daha besleyici, ama buna karlk ok daha
monotondur.
Bizlerse, avc toplayc dneme getiimizde her iki dnyann da
iyi taraflarndan yararlanma yoluna gitmiiz. Bir yandan beslenme
deeri ok yksek olan eti, yemek rejimimize eklerken, te yandan
hem et, hem ot yiyici maymunluumuzu da yitirmemiizdir. Son
zamanlarda (yani, son birka bin yl iinde) yiyecek salama teknikleri
olaanst gelimi, ama temelde byk bir deiiklik olmamtr.
Bildiimiz kadaryla en ilkel tarm sistemi kabaca "karma iftilik"
olarak adlandrlabilir. Hayvanlarn ve bitkilerin evcilletirilmesi bir
arada yrmekteydi bu dnemde. Bugn bile, zoolojik ve botanik
evremiz zerindeki kesin hkimiyetimize ramen, ikisini bir arada
yrtme eilimi gstermekteyiz. Birini ya da brn daha fazla
gelitirmemizi engelleyen ne olmutur acaba? Bu sorunun cevab, n-
fus younluunun srekli olarak artmas sonucu sadece etten ibaret
bir beslenmenin miktar bakmndan glk yarataca, te yandan
yalnzca bitkilerle beslenmenin kalite bakmndan bir tehlike dour-
aca olmaldr.
Maymun atalarmzn yemek rejimindeki et oran, bizimkine ky-
asla ok daha dk olduuna gre, bizler de etsiz yapabiliriz gibi bir
iddia atlabilir ortaya. Et yiyici olmamz ortamn koullar hazr-
ladna ve oysa artk ortam denetleme gcne sahip olduumuza ve
de giderek eitli nitelik ve miktarda ekin salama metotlar var
217/281

olduuna gre maymun atalarmzn beslenme biimine dnebile-


ceimiz ne srlebilir. Aslnda vejeteryanlarn (sebze ya da meyveyle
beslenenlerin) inanc da budur ama, fazla baar saladklar sylene-
mez. Et yeme istei yle kolaylkla sklp atlamayacak kadar
kkldr. Et yeme imknna sahip olduumuz srece bundan pek
vazgeemeyiz. Bu arada, sebze yiyiciler yediklerinin dier yiyecekler-
den daha lezzetli olduu gibi bir iddia ne srmezler. Aksine, dav-
ranlarn tbbi yallklar ve felsefi tutarszlklarla dolu aprak ak-
lamalarla dorulama yoluna giderler.
Kendi istekleriyle sebze yiyici olmu kiiler, tipik primatlar gibi,
eitli bitkilerden meydana gelen dengeli bir rejim benimsemilerdir.
Ancak baz plak maymun topluluklar iin etsiz bir rejim, bir aznlk
tercihi olmaktan ok, pratik bir zorunluluktur. Ekin yetitirme teknik-
lerinin gelitirilmesi ve blgeye zg birka tahln youn olarak
retilmesiyle yetinmek eilimi, baz toplumlarda verimi drc
olmutur. Byk apta tarm faaliyetleri nfusun bu blgelerde youn-
lamasna yol am, ancak bu nfusun yemek rejiminin birka tahlla
snrlanmas tehlikeli bir kt beslenme sorunu dourmutur. Bu
topluluklarda dourganlk orannn ykselmesine karlk, yelerinin
fizik nitelikleri elverisiz olmaktadr. Var olma izgisi zerinde
srdrmektedirler yaamlarn. u ya da bu toplumun gelitirdii sil-
ahlarn ktye kullanlmas nasl felaketle sonulanacak saldrganlk-
lara yol aarsa, u ya da bu beslenme tekniinde arya kalmas da
beslenme alannda felaketlere yol aacaktr. Temel yiyecek dengesi
bozulmu bu gibi toplumlar yaamlarn srdrebilirler ama niteliksel
geliim iin protein, maden ve vitamin yetersizliklerinin giderilmesi
218/281

arttr. Bugn en salam ve atlmc toplumlar et-bitki rejimini


dengelemeyi baaranlardr ve beslenme deeri olan yiyeceklerin re-
tim metotlarnn son zamanlarda geirdii byk deiikliklere ra-
men, bugnk plak maymunun beslenme biimi avc atalarndan
pek farkl deildir. Bir kere daha syleyelim: Deiim, gerek olmak-
tan ok uzaktr; yzeyde kalmtr.
YEDNC BLM
-
KONFOR
HAYVANIN evreyle dorudan doruya temas eden ksm -vcu-
dunun yzeyi- hayat boyunca olduka kt muameleye maruz kalr.
Btn bu anp eskimeye dayanabilmesi alacak bir olaydr. Bu day-
anklln, o harikulade doku yenileme sistemine ve biraz da hayvan-
larn, vcudun temizlii ve rahatl yolunda birtakm zel hareketler
edinmi olmalarna borludur. Bu temizleme faaliyetlerini, beslenme,
dvme ya da iftleme faaliyetlerine kyasla daha nemsiz sayarz.
Oysa, vcudun grevini gerektii gibi yapabilmesi iin bu faaliyetler
arttr. Baz yaratklar, rnein kk kular iin tyleri temiz tutmak
bir lm kalm sorunudur. Tyleri yap yap bir ku, dmanlarnn
elinden kamak iin kolayca havalanmak yeteneini kaybedecek,
souk havada vcut ssn yeterince yksek bir derecede tutamayacak-
tr. Kular; ykanmak, bitlerden arnmak, yalanmak ve kanmak iin
saatler harcarlar; bu gsteriler uzun ve karmak bir dzen iinde
srdrlr. Memelilerin temizlenme faaliyetleri, kulara kyasla daha
basit olmakla birlikte, tmarlanma sk sk tekrarlanr. Tyler gibi, kl-
larn da temiz tutulmas gerekir sahibini stabilmesi iin. Yap yap
ve kirli bir post, hastalk olasln artrr. Deri parazitlerinin ayklan-
mas ve mmkn olduunca azaltlmas gerekir. Primatlar da dier
memeliler gibi bu kurala uymak zorundadr.
Doal koullar iinde, maymunlarn kendilerini sk sk tmar et-
tikleri, sistematik olarak kllarn kartrp kurumu deri paralarn
ya da yabanc cisimleri aykladklar grlr. Bu paracklar genellikle
yenmek, hi olmazsa tadna baklmak zere aza atlr. Tmarlanma
hareketleri dakikalar srer ve grne gre hayvan btn dikkatini
bu ie vermitir. Bu faaliyet srasnda huylandrc bir eye rastladk-
larnda ani kanma, dileme hareketleri de yaparlar. Memelilerin
221/281

ounun art ayaklaryla kanmalarna karlk, maymunlar hem n,


hem art ayaklarn kullanrlar. n ayaklar temizleme faaliyetleri iin
mkemmel gelimitir. Becerikli parmaklar kllar arasnda dolap ra-
hatszlk veren noktalar byk bir isabetle bulur, temizler. Pene ve
trnaklara kyasla primatlarn elleri ideal bir "temizleyici"dir. ki el bir
elden stndr ama, sorun gene de zmlenmi saylmaz. Maymun,
bacaklarn, vcudunun yan ve n ksmlarn temizlemek iin rahata
iki elini birden kullanabilse de, sra srta ve kollara gelince i atallar.
Ayrca, aynas olmad iin ban temizlemesi de pek kolay deildir,
iki elini birden kullanabilmektedir ama, el yordamyla alr.
Dolaysyla ba, srt ve kollar, vcudun nne, yanlarna ve bacaklara
kyasla daha kt temizlenmi olacaktr, zel bir zm yolu bulun-
mad takdirde.
Bu zm yolu toplumsal tmarlanma, bir karlkl yardmlama
sisteminin gelitirilmesi olmutur. Gerek kular, gerekse memeli
hayvanlarda rastlanan bu faaliyet st kademelerdeki primatlarda ok
nemli bir ifade biimine dnmtr. Ortaya zel tuvalet arlar ve
toplu "gzellik bakm" seanslar kmtr. Tmarlayacak maymun t-
marlamak istedii maymuna yaklarken bu niyetini belirten zel bir
yz ifadesi taknr. Dudaklarn hzl hzl aprdatr ve arada dilini
kartr. Tmarlamak istedii maymun ise, bu teklifi kabul ettiini ra-
hat bir pozisyona geerek ve bazen vcudunun temizlenmesini istedii
ksmn, yaklamakta olana evirerek belirtir. Daha nceki bir blm-
de de belirttiimiz gibi, dudak aprdatma, tadna bakma blmnden
zel bir ayin olarak gelimitir. Bu hareketlerin hzl hzl, abartlm
222/281

ve ritmik olarak tekrarlanmas kolayca alglanabilecek bir iaret haline


gelmelerini salamaktadr.
Karlkl temizlenmenin, ibirliki, saldrgan olmayan
niteliinden tr az aprdatma da bir dostluk iareti anlamn
kazanmtr. ki hayvan, dostluklarn pekitirmek istediklerinde, bunu
tekrar tekrar birbirlerini tmarlayarak belirtirler; postlar bu kadar
temizlik gerektirmese bile. Gerekten de bugn artk postun kirliliiyle
karlkl tmarlama faaliyetleri balangtaki amatan ayr, bamsz
bir faaliyete dnmtr. Postu temiz tutma gene de balca grev ol-
makla birlikte, asl nedeni estetik olmaktan ok, toplumsal gibi grn-
mektedir. ki hayvann saldrgan olmayan, ibirliki bir ruh hali iinde
birbirlerine yaklaabilmesini salamakta, dolaysyla koloni ya da
topluluun yeleri arasndaki balar pekitirmektedir bu faaliyetler.
Bu arkadaa iaretleme sistemi, iki "yeni ruh hali yaratma"
mekanizmasnn gelimesine yol amtr. Bunlardan biri yattrma,
kincisi gven vermeyle ilgilidir. Zayf hayvan, karsndaki gl
hayvandan rktnde, onu yattrmak iin az aprdatarak arda
bulunur, sonra da tmarlamaya balar. Bu, hkim hayvandaki saldr-
ganlk duygularn yattrp zayf "kabul etmesine" yardmc olacaktr.
"Orada durmasna" izin verilmesinin nedeni, hkime hizmet etmekte
olmasdr. te yandan, hkim hayvan, zayfn korkusunu gidermek
isterse, o da ayn yola bavuracaktr. Saldrmak niyetinde olmadn
belirtmek iin dudaklarn aprdatacaktr. Bu hareketiyle hkim dur-
umda olmasna ramen, karsndakine zarar vermeyeceini belirt-
mektedir. Bu davran (gven verme gsterisi), yattrma gsterisine
kyasla daha seyrek grlr. Zira, primatlarn toplumsal hayatnda
223/281

byle bir gsteriye daha az ihtiya vardr. Zayf hayvann, hkim


hayvann sahip olmak isteyecei ve saldrarak elde edemeyecei he-
men hibir eyi yoktur. Bir istisna, hkim durumda ocuksuz bir diin-
in topluluk yelerinden birinin ocuunu kucana alp sevmek
istemesidir. Yavru maymun doal olarak, yaklaan yabancdan korkup
kaacaktr. Bu durumda kocaman dii kck yavruda gven duy-
gusu uyandrmak amacyla azn aprdatmaya balar. Eer bu,
yavrunun korkusunu giderirse, dii onu kucana alp sevmeye balay-
acak ve yeniden korkmasn nlemek iin efkatle tmarlamaya
koyulacaktr.
Kendi trmz ele alrsak, primatlara zg bu tmarlama
eiliminin yalnzca bir temizleme biiminde deil, ayn zamanda
toplumsal bir anlamda da ortaya ktn grrz. Aradaki fark artk
temiz tutulmas gereken lks bir krk mantoya sahip olmaymzdr.
Bu nedenle iki plak maymun karlat ve dostluklarn
glendirmek istedikleri zaman toplumsal tmarlamann yerini tuta-
cak bir faaliyetin yaratlmas zorunlu olmutur. teki primat
gruplarnda karlkl tmarlamaya giriilen durumlarn benzerlerini
kendi trmzde izlersek hayli ilgin davranlara tank oluruz.
Bir kere dudak aprdatma yerini glmsemeye brakmtr.
Glmsemenin kkenini daha nce incelemi ve analarna yapma
olanana sahip olmayan bebeklerin anann dikkatini zerlerine
ekme abalaryla ortaya ktn grmtk. Yetikinlerin hayatnda
ise, "tmarlamaya davet" yerine geer. Peki, dosta bir temas bylece
elde edilir, ama sonra? Dudak aprdatmaktan sonra tmarlamaya
geilir, ya glmsemeden sonra? Evet, glmsemeyi uzatmak ve
224/281

tekrarlamak mmkndr, ancak tmarlamann yerini tutacak bir


harekette bulunmak zorunluluu vardr. Biraz dikkat edilince bu
kaynan konuma olduu grlr.
Bir davran biimi olarak konuma, ibirliki bilgi alverii
ihtiyacnn artmas sonucu gelimitir. Hayvanlar aras szsz ruh hali
bildirimlerinden gelimi bir davrantr. Tipik, doutan, memeli
hayvanlara zg lk ve hrltlar repertuvarndan renilerek
gelitirilen sesli iaretlerden kurulu karmak bir sistemdir konuma.
Bu sesli iaretler, onlarn bilemeleri ve yeniden, baka biimde
bilemeleri "haberleme konumas" olarak adlandrdmz trn
temelini meydana getirirler. Bu yeni haberleme metodunun ilkel, sz-
sz ruh hali bildirim iaretlerinden ayrld nokta, atalarmza evrel-
erindeki nesneleri adlandrabilme, bugnn yan sra, gemi ve gele-
cekten de sz edebilme olana salamasdr. Gnmze dek haber-
leme konumas, trmzn szl iaretleme sisteminde en nemli
yeri tutmutur. Ancak bir evrimin baladktan sonra durmas beklene-
meyeceine gre baz grevler yklenmeye balamtr. Bunlardan biri
"ruh hali bildirim konumasdr. Bu gereksiz bir gelimeydi, nk
szsz ruh hali bildirim iaretlerini yitirmi deildik. Hl da iinde
bulunduumuz ruh hallerini, primatlarla paylatmz lk ve
hrltlarla karmzdakine iletebiliriz ve iletmekteyiz de. Konumak,
duygularmz szle dorulamaya yarar. Bir ac lnn hemen ar-
dndan "Canm yand" deriz. Bir kzgnlk bartsn "ok kzdm" sz-
leri izler. Bazen szsz bir iaretin balangtaki ekli bozulup belirli
bir ses tonuyla ifade edildii olur. "Canm yand" bir inleme ya da ac
bir lk gibi kar. "ok kzdm" szleri kkremeyi andran bir ses
225/281

tonuyla sylenir. Bu durumlarda ses tonu memeli hayvanlarn szsz


iaretleme sisteminden o kadar az ayrlmtr ki, kendi trmzden
deiik rkta bir yabancnn anlamas bir yana, kpek bile anlar ruh
halimizi. Byle durumlarda kullanlan kelimeler tamamen gereksizdir
(Kpeinize azarlar gibi "aferin" demeyi ya da sevecen bir ses tonuyla
"pis hayvan" demeyi deneyin, ne demek istediimi anlarsnz). Ruh
hali bildirim konumas, en basit ve gerek dzeyde, zaten iletilmi bir
mesajn szl iaretlerle "barda tarmasndan" baka bir ey
deildir. Deeri, daha ince ve hassas bir ruh hali bildirim iareti
olabilmesindedir.
nc konuma biimi, "aratrc konuma"dr. Bu, konumak
iin konumak, estetik konumak ya da isterseniz, konuma oyunu oy-
namaktr. Bir dier haberleme-iletme biimi olan resim yapma gibi
konuma da estetik aratrmada kullanlan bir ara grevini yklen-
mitir. air, ressamla ayn izgidedir. Bizi bu blmde ilgilendiren
konuma biimi ise, drdncs, yani "tmarlama konumasdr. Bu,
toplumsal toplantlarn anlamsz, terbiyeli ene alma konumas,
"Hava ne gzel deil mi?", "yi bir kitap okudunuz mu son zaman-
larda?" cinsinden konumadr. nemli bir fikir ya da bilgi alverii
deildir sz konusu olan; ne konuann gerek ruh halini yanstr, ne
de estetik bir doyuruculuu vardr. Grevi, selamlama glmsemesini
pekitirmek, toplumsal beraberliin srdrlmesini salamaktr. Biz-
im trmzde toplumsal tmarlamann yerini tutar. Saldrgan olmay-
an, toplumsal bir zihni ura salayarak hayli uzun sre toplu halde
bulunmamza, deerli grup ilikilerinin ve dostluklarn geliip glen-
mesine yardmc olur.
226/281

Bir topluluun "tmarlama konumasn" bu adan izleyip deer-


lendirmek hayli elenceli bir oyundur. En nemli dnem, glm-
seyerek selamlamadan hemen sonrakidir. Daha sonra hayli gever,
ama grubun dalmasndan nce yeniden canlanr. Grup sadece
birlikte olmak iin toplanmsa, tmarlama konumas da beraberlik
boyunca, bilgi alverii, ruh bildirimi ve aratrc konumalara hi yer
vermeksizin srp gidecektir. Kokteyl partiler buna en iyi rnektir. Bu
gibi partilerde uzun konumalar kesip karlkl tmar faaliyetini dor-
uunda tutmak iin tmarclar bir gruptan dierine gtren ev sahibi
ya da sahibesi, "ciddi" konumalar engellemek iin elinden geleni
yapar. Bylelikle, toplantda bulunan herkes tekrar tekrar "ilk temas"a,
tmarlayc konumann en nemli dnemine itilirler. Bu srekli t-
marlama seanslarnn baarl olmas iin tanma merasimlerinin
partinin sonuna kadar srdrlebilmesi, yani yeterince kalabalk bir
davetli topluluunun hazr bulunmas gereklidir. Bu da bu cins to-
plantlarn en az ka kiiyle yaplabileceine dair tartmalarn esrarn
aydnlatmaktadr. Kk, gayriresmi yemeklerde ise durum biraz
deiir. Burada tmarlama konumalarnn vakit ilerledike nemini
yitirdii ve ciddi bilgi alveriinin n plana getii grlr. Ancak
topluluk dalmadan hemen nce tmarlama konumas yine nem
kazanr ve vedalama ayini uygulanr. Glmseme, burada da tekrar
ortaya kar ve bylece toplumsal balarn bir ikinci karlamaya
kadar ayn yerde tutulaca vaat edilir. Daha resmi i karlamalarna
gelince... Balca amacn haberleme konumas yapmak olduu bu
durumlarda, tmarlama konumas tamamen ortadan kalkmamsa da
nemini hayli yitirmitir. Sadece grmenin banda ve sonunda
227/281

kullanlr. Ve akam yemeklerinde olduunun tersine yava yava azal-


mak yerine, karlkl birka kibar szden sonra ani olarak kesilir.
Grmenin bittiini belirten herhangi bir iaret verildikten sonra,
yine ayn ksa ve kesin biiminde bir kere daha grnr ve kaybolur.
Tmarlama konumasna gemek iin duyulan istein hayli youn ol-
masndan tr, i grmeleri yapmak zere toplanan gruplar, bu
istei bastrmak iin, toplantlara belirli bir resmiyet havas getirmek
zorunda kalmlardr. Sadece i toplantlarnda uygulanan ve resmi-
yetin baka hibir zel sosyal toplantda rastlanmad kadar ileri
gtrld "usul"n kkeni budur.
Tmarlama konumas, trmzde toplumsal tmarlamann yer-
ini tutan ve en nemli davran biimidir, ama bu ihtiyacmz giderm-
enin tek yolu deildir. plak derimizden tr tmarlamaya arma
iaretlerimiz pek ekici olmayabilir, ama benzeri baz yzeyler bu i
iin elverilidir; tyl, yumuak giyecekler, hal, eya gibi. Evcil
hayvanlar daha da davetkrdr ve baz plak maymunlar, bir kedinin
krkn okamak ya da kpein kulak arkasna kamaktan kendiler-
ini alkoymazlar. Hayvann bu toplumsal tmarlama faaliyetinden
holanmas, tmarlaycnn yapt hareketten umduu dln sadece
bir ksmdr. Okanan yzeyin, duyduumuz primata tmarlama
isteine bir boalma olana vermesi, daha nemlidir.
Kendi vcudumuza gelince, yzeyin hemen hemen tamamen -
plak olmasna ramen, bamzdaki uzun ve gr salar tmarlanmaya
elverili bir yzey tekil eder. Salarmz berber ve kuafr gibi tmar-
lama uzmanlarnn elinde -salk gerekesiyle aklanmayacak kadar
ar- dikkatle tmarlanr. Karlkl sa taramann aile evresinde
228/281

oluan gndelik topluluklarda niin benimsenmedii ilk bakta an-


lalamayabilir. rnein, neden tmarlama konumas primatlara zg
toplumsal tmarlama faaliyetlerinin yerini almtr da bunun yerine
karlkl tmarlama gsterilerini bamzdaki salarda yapmyoruz-
dur? Bunu, san tad cinsel zellikle aklayabiliriz, sanrm.
Bugnk haliyle bataki salarn dzenlenmesi konusunda iki cins
arasnda byk farkllk gze arpar. Sa giderek, ikinci derecede cin-
sel bir karakteristie dnmtr. Cinsiyetle arasndaki badan tr
kanlmaz olarak cinsel davran biimlerinde bir yer kazanmtr.
San okanmas ara sra basit bir dostluk gsterisi ifade etse de,
genellikle erotik bir anlam tar. Bu nedenle, tandklar aras
"komnal" toplantlarda yaplmas yasaklanm olduundan, boal-
mak iin baka yollar aramak zorundayz. Bir kedi ya da koltuu t-
marlamak, tmar etme ihtiyacn bir yere kadar doyurabilir ama, tmar
edilme ihtiyac bu yolla karlanm olmamaktadr. Buna da kuafr
salonlar cevap verir. Bu yerlerde mteri dilediince ve herhangi bir
cinsel anlam tamamasnn rahatl iinde, kendini tmar ettirebilir.
Profesyonel tmarclar "kabilese!" tanklklarn dnda ayr bir snf
haline getirmekle, tehlikeler ortadan kaldrlmaktadr. Kadnlara kadn
tmarclarn, erkeklere de erkek tmarclarn hizmet etmesiyle, daha da
azaltlm olur. Aksi durumlarda ise, tmarcnn cinsiyeti bir ekilde
nemsiz klnr. Bir diiyi tmar eden erkek berber, cinsel kiilii ne
olursa olsun, "kadnca" bir davran benimser. Erkekler ise hemen her
zaman erkek berberler tarafndan tmar edilirler, ancak bazen dii bir
masajc sz konusu olabilir: Bu kadnlar genellikle "erkeksi" bir yapya
sahiptirler. San tmar edilmesi bir davran biimi olarak ayr
229/281

grev tar. San temizlenmesi ve toplumsal tmar edilme ihtiyacnn


karlanmasndan baka, tmar edilenin sslenmesi de sz konusudur.
plak maymunun vcudunun cinsel, saldrganca ya da dier
amalarla sslenmesi olaan bir faaliyettir. Daha nceki blmlerde
bunlardan sz etmitik. Konforla ilgili davranlar inceleyen bu
blmde pek yeri olmamakla birlikte, ou kez bir eit tmarlama
faaliyeti olarak ortaya kmas nedeniyle yine ele alacaz. Dvme
yaptrma, sa-sakal tra ya da tylerin alnmas, manikr, kulak del-
mek ve daha ilkel hacamat biimlerinin hepsinin temelinde basit tmar
edilme istekleri yatar. Ancak, tmarlama konumasnn gerek tmar-
lamann yerine gemek iin kullanlmasna karlk, burada aksi ol-
makta ve gerek tmarlama hareketlerinden baka amalara hizmet et-
mek iin yararlanlmaktadr. Burada derinin bakmyla ilgili birtakm
hareketler bir gsteri grevi yklendiklerinden, giderek derinin
zedelenmesine yol amlardr. Bu eilime hayvanat bahelerindeki
tutsak hayvanlarda da rastlanr. Kendilerini tmarlama ve yalama
hareketlerine ylesine anormal bir g ve hzla giriirler ki, ya
kendilerinin ya da tmar ettiklerinin vcutlarnda kullarn ksmen
dklmesine ya da kk yaralara sebep olurlar. Bu gibi ar tmar et-
me/edilmeye can sknts ve i atmalar sebep olmaktadr. Benzeri
durumlar bizim trmzden olanlarn da vcut yzeylerini yarala-
malarna yol amaktadr. Derinin plak olmas bu ilemi daha da
kolalatrr. Ancak bizlerde doutan var olan macera-severlik, teh-
likeli ve zararl olabilecek nitelikteki bu eilimi ssleyici bir gsterie
dntrmemizi salamtr.
230/281

Cilt bakmnn yol at nemli bir dier eilim de tbbi bakm-


dr. Dier trlerin bu ynde hemen hibir ilerleme kaydetmemelerine
karlk, plak maymunun toplumsal tmarlama davranlarndan
trettii tbbi bakm, trmzn geliiminde ok nemli bir etken
olmutur. En yakn akrabalarmz olan empanzeler, bu eilimin ilk
aamasnda kalmlardr. Karlkl tmarlamann bir blm olan
genel deri bakmnn yan sra bir empanzenin bir dierine kk fizik
rahatszlklarda yardmc olmaya alt grlmtr. Kk yara ya
da vuruklar incelendikten sonra yalanarak temizlenir. Kymklar der-
inin iki parmak arasnda sklmasyla kartlr. Gzne p kam bir
diinin, bir sknts olduunu belirten sesler kartarak erkee yak-
lat grlmtr. Erkek oturarak, gz dikkatle incelemi, sonra da
her iki elinin birer parmann ucuyla ve byk bir dikkatle p
karmtr. Bu muhakkak ki, basit bir tmarlamadan te bir dav-
rantr. Gerek ibirliki, tbbi bakmn ilk admdr. Ancak empan-
zeler iin szn ettiimiz davran bir balang deil, ifadenin en
ar noktaya varm eklidir. Kendi trmze gelince, akln ve
ibirliki anlayn kyaslanamayacak oranda gelimesiyle, bu biim
uzmanlam tmarlama, karlkl fizik yardmlama teknolojisinin
balang noktas olmaktadr. Bugn tp dnyas yle karmak bir
dzene erimitir ki toplumsal adan hayvansal rahatlk dav-
ranmzn balca ifade biimi haline gelmitir. Kk rahatszlk-
larn tedavisiyle balayan tbbi bakm, nemli hastalklarda ve vcu-
dun byk lde hasara urad durumlarda yardmmza komak-
tadr. Biyolojik bir olay olarak baarlar ok nemlidir, ancak aklc bir
tutum benimsemesi, beraberinde tad akld unsurlarn yeterince
231/281

nemsenmemesine yol amtr. Bunu anlamak iin her eyden nce


ciddi "rahatszlklar" ile nemsiz "rahatszlk halleri" arasnda bir
ayrm yapmalyz. Baka trlerde de olduu gibi, bir plak maymunun
bacan krmas ya da bulac ve mikrobik bir hastala yakalanmas
her an mmkndr. Ama nemsiz hastalklar sz konusu olduunda
durum deiir. Kk iltihaplar ve hastalklar genellikle aklc yoldan,
sanki daha ciddi hastalklarn hafif bir biimiymi gibi tedavi edilir.
Oysa, bu rahatszlklara aslnda ilkel "tmarlama istekleri"nin sebep
olduunu gsteren kuvvetli kantlar vardr. Tbbi belirtiler, gerek bir
davran bozukluunu yanstr.
"Tmar edilme ars rahatszlklarnn balcalar ksrk,
nezle, grip, ba ars, bel ars, karn ars, deri bozukluklar, boaz
ars, safra bozukluu, bademcik, grtlak iltihabdr (farenjit).
Hastann durumu ciddi olmamakla birlikte, evresindeki dostlardan
daha fazla ilgi beklemeyi hakl gsterecek kadar salksz bir grn
olur. Belirtiler, tmarlama ars iaretlerle ayn dzeydedir. Doktor,
hastabakc, eczac, akraba ve dostlardan rahatlatc davranlar
beklenir. Tmar edilen, dosta bir sempati ve ilgi uyandrr; aslnda sa-
dece bu, onu iyiletirmeye yeterli olacaktr. Hastaya ila verilmesi,
baklmas eski tmarlama hareketlerinin yerini tuttuundan ve bir
"ura" ayinine zemin hazrladndan tmar edenle edilen arasndaki
toplumsal ilikiyi belirler, snrlar. Hastaya verilen ilalarn ne olduu
aslnda hemen hi nem tamaz ve bu balamda modern tpla
byc-doktor arasnda hemen hibir fark yoktur. Kk rahatszlk-
larn bu ekilde yorumlanmasna kar kanlarn itirazlarnn temeli,
bu hastalklara gerek virs ya da bakterilerin sebep olduu izlenimine
232/281

dayanr. Eer bu bakteri ve virsler vcutta bulunuyorsa ve eer nezle


ya da karn arsnn tbbi sebebiyseler, davran asndan bir yorum
yapmann ne gerei var, demektedirler. yle cevap vereceiz: Her-
hangi byk bir ehirde her zaman iin bu eit virs ve bakterilerle
temas halinde olmamza ramen, sadece baz durumlarda hastal ka-
parz. Toplumun baarl ya da toplumsal adan "dengeli" yelerinde
"tmarlama ars hastalklara pek rastlanmaz. Zaman zaman ya da
uzun sre toplumsal sorunlar olan kiilerse bunun aksine, sk sk
hastalanrlar. Bu rahatszlklarn en ilgin yn de kiinin zel ihtiy-
alarn karlayacak gibi, deta "smarlama" olmalardr. rnein,
toplumsal bir gerginlikten, bir atmadan bunalan bir kadn oyun-
cuyu ele alalm. Sesi kslr, larenjit olur, dolaysyla ii brakmak, bir
sre dinlenmek zorundadr. Kendisine baklr, rahat etmesi salanr.
Gerilim ortadan kalkmtr (Hi olmazsa bir sre iin). Oysa, vcu-
dunda bir dknt sz konusu olsayd, sahnede giydii kostm ve
makyajla bunu kapatabilir ve almasn srdrebilirdi. Bu durumda
gerilim devam edecekti. imdi bu oyuncuyu bir greiyle kyaslay-
alm. Greinin "tmarlama ars hastal" ses kskl olamaz
ama, vcudunda dknt olmas hayli iine yarayabilir. Doktorlarn,
pehlivanlarda en sk rastlad ikyet de vcutlarndaki dkntler-
dir. Bu arada, evirdii plak sahnelerle n yapm bir film oyun-
cusunun, zora dtnde, larenjit deil, vcudundaki dkntlerden
rahatsz olup hastalandn da belirtelim. nk, onun iin de
greilerde olduu gibi derinin gsterilmesi nemlidir, dolaysyla
dier sahne oyuncularnn sk sk yakaland hastalk kategorisine
girmez.
233/281

Rahatlatlma ihtiyac ne kadar fazlaysa, hastalk da o kadar ar


seyreder. Hayat boyu en ok ilgi grdmz ve korunduumuz
dnem, beikte geen zamandr. Bu nedenle, bizi yataa drecek
gte bir hastalk, beraberinde gven dolu bebeklik ann ilgisini de
getirecektir. Yksek dozda ila aldmz iin iyiletiimizi sanrsak da,
asl zlemini duyduumuz ve bizi iyiletirecek olan, yksek dozda
gvenliktir (Bu, hastalk numaras yapmak deildir. Numara yapmak
gerekmez. Belirtiler yeterince gerektir. Sonu deil, sebeptir dav-
rana ilikin olan).
Hepimiz gerek tmar edilen, gerekse tmar eden kiiler olarak bir
yere kadar psiik bozukluklarmz yanstrz. Bir hastaya bakmann
salad doyum, hastaln nedeni kadar temel bir unsurudur.
Bazlarmz iin bakalarn "iyiletirmek" ylesine gl bir ihtiyatr
ki tmarlama isteklerimizi sonuna dek doyurabilmek uruna dos-
tumuzun hastaln ilerletmek ve uzatmak iin elimizden geleni
yaparz. Bu bir ksrdngye yol aacak, tmar edenle edilenin duru-
mu, olaanst boyutlarda abartlacak, sonunda kronik bir yatalan
durmakszn ilgi bekledii (ve grd) bir durum ortaya kacaktr.
Bu eit bir "karlkl tmar ifti"ne, tutumlarnn altnda yatan dav-
ransal gerekten sz edildiinde, bunu derhal ve byk bir hrsla
inkr edeceklerdir. Gene de byle durumlarda, tmar edenle edilenin
(hastayla bakcsnn), ortamda nemli ve ani bir toplumsal deiiklik
yaratldnda mucizevi bir hzla iyiletikleri, bu iki tarafl hastaln
tedavi edildii grlmtr. Telkin yoluyla tedavi edenler sk sk bu
yola bavurmu ve baarl sonular elde etmilerdir. Ne var ki
karlarna kan vakalarn ounda hastaln yalnz sonucu deil,
234/281

sebepleri de fizikseldir. Bu eit tedavinin karsna kan bir ikinci en-


gel de davransal kkenli "tmarlama ars rahatszlklar"n fizik
grnmleri, eer uzun sre ve gl olarak srdrlrse, kolaylkla,
onarlmas imkansz bedensel zararlara dnebilmesidir. Bu aa-
madan sonra ciddi ve aklc tbbi bakm art olur.
Buraya kadar trmzdeki rahatlama davrannn toplumsal
ynlerini ele aldk. Daha nce de grdmz gibi, bu konuda nemli
geliimler olmu, ancak btn bunlar basit kiisel temizlenme ve kon-
for biimlerinin ortadan kalkmasna sebep olmamtr. Dier primat-
lar gibi bizler de kanr, gzlerimizi ovuturur, kabuk tutmu
yaralarmz kopartr, kesilen bir yerimizi yalarz. Ayrca, gne
banyosu yapmak eilimini de dier primatlarla paylarz. Bunun yan
sra uzmanlama sonucu edindiimiz baz kltrel davran biimler-
ine sahibizdir. Bunlarn en yaygn olan suyla ykanmaktr. Suyla
ykanmak baz trlerde ara sra grlmekle birlikte, primatlarda ender
rastlanan bir davrantr. Oysa, bizlerde hemen her toplumda en
nemli vcut temizleme biimi olarak benimsenmitir.
Suyla sk sk temizlemenin salad eitli yararlarn yan sra
bir de sakncas vardr: Su, deri bezlerinin kard, antiseptik, kor-
uyucu yalarn ve tuzlarn ykanp gitmesine yol aar, bu da giderek
vcut yzeyinin hastalklara kar duyarln artrr. Bu sakncaya ra-
men, geerli bir temizlik biimi olmasnn nedeni, suyun doal yalar
ve tuzlarla birlikte deri hastalklarnn balca sebebi olan kiri de
ykayp gtrmesidir.
Rahatlama davran, temizlik sorunlarnn yan sra bir de
vcudu belirli bir sda tutmakla ilgili faaliyetleri kapsar. Btn
235/281

memeli hayvanlar ve kular gibi bizlerde de fizyolojik verim, sahip


olduumuz sabit ve yksek vcut ss sayesinde ok artmtr. Salkl
olduumuz zamanlar dardaki s ne olursa olsun, vcut smzda en
ok 1.6 derece kadar bir deiiklik olur. Vcudumuzun i ss gndelik
bir ritimle deiir; akamst en yksek, sabah saat drt sularnda en
dktr. Dardaki hava ok snr ya da ok soursa, derhal ve id-
detle rahatsz oluruz. Duyduumuz rahatszlk, i organlarn mes-
ini ya da gereinden fazla snmasn nlemek iin harekete gemeye
aran bir alarm sisteminin ilk iaretlerindendir. Akl ve bilinle al-
man nlemlerin yan sra, sy sabit bir dzeyde tutmak iin vcutta
baz otomatik tepkiler de grlr. Eer evre ok snmsa kan damar-
lar geniler. Bylelikle, vcudun yzeyi snr ve fazla s deri yoluyla
dar atlr. Ayrca, ar terlemeye balarz. Vcudumuzda yaklak
olarak iki milyon ter bezi vardr. Bu bezler ar scakta saatte bir litre
kadar ter karabilecek gtedir. Bu svnn deri yzeyinde buhar-
lamas, bir dier s kaybetme yoludur. ok scak bir evrenin havas-
na alma dneminde, terleme mekanizmamzn faaliyeti byk bir
oranda artar. Bu, hayati nem tayan bir noktadr; en scak iklimlerde
bile, hangi rktan olursak olalm, i organlarmz en fazla 0.2 derece
bir s artna dayanabilirler.
evremiz ok souduunda ise, vcut bu deiiklie kan damar-
larnn bzlmesi ve titremeyle cevap verir. Damarlarn bzlmesi,
vcut ssn korumamza yardmc olur, titreme ise, s retim mekan-
izmasndaki faaliyetin, normal zamana kyasla kat kadar hzlan-
masn salar. Eer deri uzun sre ar soukla temas ederse, damar-
larn bzlmesi donmaya yol aabilir. Eller nemli bir donmay
236/281

nleyici mekanizmaya sahiptirler. Ar soukta ellerde derhal damar


bymesi hali grlr, ancak be dakika kadar sonra bunun tam tersi
cereyan eder, damarlar geniler, el kzarr ve ier (Kartopu oynam
herkes bunu bilir). Ellerdeki bzlme ve genileme hareketleri souk
boyunca devam eder ye bylece bzlme s kaybn, genileme de
donmay nlemi olur. Souk iklimlerde yaayan kimselerin vcut-
larnda iklime almay salayan birok deiiklikler oluur; bunlardan
biri de bazal metabolizma hznn artmasdr. Trmzn dnya
yzeyine yaylmasyla birlikte, bu biyolojik s denetim mekanizmalar
baz kltrel ayarlamalarla desteklenmitir. Ate, giyim, evlerin
izolasyonu, s kaybna; havalandrc ve soutucular da ar sya kar
gelitirilmi nlemlerdir. Bu ilerlemeler ok etkileyici ve nemlidirler
kukusuz, ama vcudumuzun i ssn herhangi bir ekilde
deitirmemilerdir. Sadece d sy denetim altna almamza,
dolaysyla evredeki hava artlar ne olursa olsun, ilkel primat s
dzeyimizi srdrerek rahat etmemize yardmc olmulardr. Son
zamanlardaki iddialara ramen, zel tekniklerle dondurulan canllarn
daha sonra yeniden hayata dndrlmesiyle ilgili olarak srdrlen
deneyler henz bilimkurgu romanlar erevesini am deildir.
Isya gsterdiimiz tepkiler konusunu bitirmeden nce, terle-
meyle ilgili olarak yaplan ayrntl almalar, bu tepkinin grnd
kadar basit olmadn ortaya karmtr. Vcudun birok yeri ar s-
cakta terlemeye balar. Ter bezleri sisteminin balangtaki temel
grevi de kukusuz buydu. Ancak vcudumuzun baz ksmlar baka
etkiler altnda da terler ve bunun d syla bir ilgisi yoktur. rnein,
ok baharl yemekler yzde zel bir terleme biimine yol aar.
237/281

Duygusal gerilim, avularn ve tabanlarn, koltuk altlarnn ve bazen


de alnn terlemesine sebep olur; ama vcudun baka hibir yerinde
terleme grlmez. Duygusal nedenlerle terleyen ksmlar arasnda da
bir farkllk vardr. Avularla tabanlar, koltuk altlaryla alndan ayr bir
zellie sahiptir, tik ikisinin yalnz duygusal etkilerle terlemesine
karlk, son ikisi hem duygusal nedenlerle, hem de s farkndan tr
terler. Bundan da anlalmaktadr ki eller ve ayaklar terlemeyi s kon-
trol sisteminden "dn" almakta ve bambaka koullar altnda gre-
vlendirmektedirler. Avularn ve tabanlarn gerilim altnda terlemesi,
tehlike karsnda vcudun gsterdii "hazr ol" tepkisinin bir unsuru
haline gelmitir. Baltay ele almadan avulara tkrmek, bir anlamda
bu tepkinin fizyolojik olmayan paralelidir.
Avu terlemesi o kadar yaygndr ki bir topluluun, hatta milletin
gvenlii tehlikeye dtnde btn yelerde bu tepkinin olaanst
artt grlr. Son zamanlarda, nkleer savan balamas ihtimalinin
geici olarak artt bir politik buhran srasnda, bir aratrma en-
stitsnde avu terlemesi zerine yaplmakta olan deneylerin durdur-
ulmas gerekmitir. Sebep: tepkinin, lmeye temel alnan ortalama
seviyesi ylesine ykselmiti ki, deneyler anlamszlamaya balamt.
El falna baktrmakla gelecek hakknda pek bir ey renemeyiz ama,
bir fizyolog, gelecek hakkndaki korkularmz, avularmza bakarak
pekl okuyabilir.
SEKZNC BLM
-
HAYVANLAR
BURAYA kadar plak maymunun kendi kendisine ve kendi
trnden olanlara kar nasl davrandn ele aldk, yani tr-ii dav-
ranlarn. imdi de dier hayvanlarla olan ilikilerini, trler aras
davranlarn inceleyelim.
st kademedeki btn hayvanlar evrelerini paylatklar dier
trleri tanrlar. Onlar be gruba ayrarak snflandrmlardr: Av, or-
tak, rakip, parazit ve saldrgan. Bizim trmzde ise bu be kategori
"ekonomik" olarak deerlendirilip tek bir snf halinde birletirilir ve
buna estetik, bilimsel ve sembolik deerlerine gre kategorilere
ayrlm hayvanlar eklenir. Bu ok ynl deerlendirmeden de an-
lalaca gibi, eitli karlar sz konusu olduundan bizler iin trler
aras ilikilerin zel bir durumu vardr. Bu ilikileri zp kavrayabil-
mek iin teker teker ele almamz gerekecek.
Aratrc ve macerac yapsndan tr plak maymunun yemek
listesinde yer alan trlerin says hayli kabarktr. Deiik zamanlarda,
deiik yerlerde bilinen hemen her hayvan trn ldrp yemitir.
Tarih ncesi kalntlar zerine yaplan bir aratrma, yarm milyon yl
kadar nce, tek bir yerleim blgesinde, bizon, at, gergedan, ceylan,
ay, koyun, mamut, deve, devekuu, manda, yabandomuzu ve srtlan
yemi olduunu gstermitir. Daha yakn alar iin bir "av trleri ye-
mek listesi" yapmann anlam yok; ancak yrtc hayvan dav-
ranlarmzdan bir tanesi, av hayvan kategorisine giren baz trleri
evcilletirme eilimimiz, zerinde durmaya deer. Bylece, gereince
yenilebilir hemen her eyi yediimiz halde, beslenmemizin temelini
tekil eden besin eidini, birka ana hayvan tryle snrlamzdr.
Av denetim altnda tutmay ve ayklayarak retmeyi de kapsayan
evcilletirme ileminin en az on bin yllk, baz durumlarda daha da
240/281

eski bir gemii olduunu biliyoruz. Kei, koyun ve rengeyiklerinin bu


kadere boyun emek zorunda kalan ilk trler olduklar sanlmaktadr.
Daha sonralar, yerleik tarmc toplumlarn gelimesiyle, domuz ve
sr -Asya mandas ve yak (tyl Tibet sr) da dahil- bu listeye
eklendiler. Drt bin yl nce, eitli sr cinsleri retiminin iyice
gelimi olduu bilinmekte. Kei, koyun ve rengeyiklerinin dorudan
doruya av hayvanndan av srsne dntrlmelerine karlk,
domuz ve srn bizim trmzle yakn bir ilikiye gemelerine "ekin
hrszl" yapmalarnn sebep olduu tahmin edilmektedir. Ekinler ol-
gunlap yenilir hale geldiklerinde, bu zengin ve yeni besinden pay-
larn almaya koan bu hayvanlarn ilk iftilerin eline getikleri ve ev-
cilletirildikleri sanlr.
Uzun bir evcilleme dneminden geen, biricik memeli kk
hayvan tr tavandr. Ve bu yeni saylabilecek kadar ge kalm bir
geliimdir. Kular arasnda, binlerce yl nce evcilletirilmi nemli av
hayvan trlerinin banda tavuk, kaz, rdek gelir. Daha sonralar
bunlara sln, Afrika-hindisi, bldrcn ve hindi eklenmitir. Ev-
cilletirilmi av balklarnn en eskileriyse, ylan, sazan ve mercan
balklardr. Balklarn evcilletirilmesi son iki bin yl iinde gelimi ve
rgtlenmitir. Et yiyiciliimizin genel tablosu iinde nemli bir yer
tutmaz.
Trler aras ilikiler listemizin ikinci kategorisini ortaklar mey-
dana getiriyor. Ortaklk burada iki ayr trn karlkl karlar olduu
iin birlemeleri anlamna gelmektedir. Hayvanlar dnyasnda bunun
birok rnei vardr ve en nlleri de kene yiyen kularla, gergedan,
zrafa ve sr gibi byk hayvanlar arasndaki ortaklktr. Kular, bu
241/281

hayvanlarn derilerindeki parazitleri temizleyerek, salkl ve temiz


kalmalarna olanak hazrlarken, byk hayvanlar da kular iin deerli
bir gda kayna salarlar.
Bizler iin trler aras ortakln sz konusu olduu durumlarda
hemen her zaman bizim karmz, ortamza kyasla daha byk olsa
da bu iliki, av-avc ilikilerinden ayr, bal bana bir kategoriye
dahildir. Her eyden nce, dier trden hayvann ldrlmesi sz ko-
nusu deildir. Onlar smrrz kukusuz, ama karlk olarak da be-
sler, bakarz. Tarafgir bir ortaklktr bu, nk bizler denetleme
yeteneine sahibizdir; oysa, ortamzn seim hakk yoktur.
Eski ortamz kpektir. Atalarmzn bu deerli hayvan ne za-
man evcilletirmeye baladn bilmesek de, bu ortakln en az on bin
yllk bir gemii olmaldr. Hikyesi de ok ilgintir stelik. Evcil
kpein vahi, kurt-benzeri atalar, avc atalarmzn ciddi rakipleriy-
diler herhalde. Her ikisi de ibirliki ve sr halinde byk avlar
peinde koan trler olduklarna gre, balangta birbirlerine pek
sevimli gelmi olmasalar gerek. Ama bu vahi kpekler, bizim
avclarda bulunmayan baz inceliklere sahiptirler. Avlanma manev-
ralarnda avlarn sktrp, srmeyi ok iyi baarmakta ve bunu byk
bir hzla yapmaktaydlar. Koku alma ve iitme duyular da ok
gelimiti. Eer bu nitelikler, avdan bir pay vermek karl smrle-
bilirse, pazarlkta uyuabilirdik pekl. Bir ekilde -ne ekilde pek
bilmiyoruz- bu ortaklk gerekletirildi ve iki tr arasnda bir anlama
yapld. Belki de kk kpek yavrular atalarmz tarafndan sse ge-
tirilmi, besin olmak zere semirtilmeye balanmt. Bu yaratklarn
beki olarak olaanst uyank davranmalar, daha balangta iyi bir
242/281

not almalarna yol am olabilir. Bylelikle, yaamalarna ve ava kan


erkeklere elik etmelerine izin verilen bu evcil hayvanlar, avn bulun-
mas konusunda da ne denli yararl olabileceklerini gstermilerdir.
Bu kpekler, kendilerini ellerinde bydkleri plak maymun
srsnn bir yesi olarak grmeye balayacaklarndan, igdsel
olarak grubun liderine kar ibirliki bir tavr benimseyeceklerdi.
Seilerek retilmeleri birka kuak iinde, belallarn savuturul-
masna ve gittike daha uysal ve itaatkr bir evcil av kpei cinsinin
ortaya kmasna yol aacakt.
Drt ayakl bykba hayvanlar evcilletirmemize kpeklerle
olan bu ilikimizin nayak olduu ileri srlr. Kei, koyun ve
rengeyikleri gerek toplumsal dnemden nce, bir dereceye kadar da
olsa, denetimimiz altna girmi bulunuyorlard. Bu hayvanlarn sr
haline getirilmesinde evcil kpein byk yardm dokunmu ol-
maldr. Bugnk oban kpekleriyle yabani kurtlarn "gdc" dav-
ranlar zerine yaplan incelemeler, aralarnda byk teknik benzer-
likler bulunduunu gstermektedir ki, bu da yukardaki aklamann
doruluunu kantlar.
Daha yakn zamanlarda seerek retme faaliyetlerinin daha da
artmasyla, uzmanlam ortak-kpek cinsleri ortaya kmtr. lkel,
her ie yarayan av kpeinin btn faaliyetlerde yardmc olmasna
karlk, daha sonraki kuaklar, bu davranlar dizisini meydana ge-
tiren aamalardan sadece birine hizmet etmek zere yetitirilmeye
baland. Yetenekleri belirli bir konuda gelimi kpekleri, sadece bu
ynde uzmanlatrma yoluna gidildi. Daha nce de grdmz gibi,
manevra yetenei yksek olan kpekler, evcilletirilen av
243/281

hayvanlarnn sr halinde gdlmesinde kullanld (oban kpekleri).


Koku alma duyular olaanst gelimi olanlar, av koklayarak izle-
mek zere yetitirildi. Atletik bir yapya sahip olan tazlar, av grdk-
ten sonra srp yakalamaya kouldular. Bir dier grubun, av grnce
"donup kalma" niteliklerinden yararlanld ve "av bulucu" olarak kul-
lanldlar (setterler, puanterler). Bir dierinin ise, vurulmu av bulup
getirme yetenekleri gelitirildi. Teriye gibi kk cinsler haarat
ldrmek zere yetitirildi. lkel beki kpeklerinin genetik bir ayk-
lama sonucu bu nitelikleri daha da gelitirildi.
Bu eitli yararlanma biimlerinin yan sra, allmn dnda
grevler yklenen cinsler de retilmitir. Bunlarn en garip rnei,
Amerika'daki Kzlderililerin tysz kpekleridir. Derilerinin ss
anormal derecede yksek olan bu plak cins, yataklar stan birer
ilkel scak su torbas vazifesi grrd. Daha yakn alarda ortak-
kpek, tayc olarak da grevlendirilmeye balanmtr. Kzak ve iki
tekerlekli yk arabalar ekmekte, sava srasnda haberci ya da maden
dedektrleri taycs olarak, kurtarma faaliyetlerinde, kar altnda
kalm daclar aramak zere, sulular bulmak ve yakalamak zere
polis kpei olarak, krlere elik eden izci kpekler olarak kul-
lanlmlar ve nihayet astronotlarn yerine uzaya yollanmlardr.
Dier ortaklarmz arasnda, kpek kadar eitli ve karmak hiz-
metler yklenen hibir tr yoktur. Bugn bile, btn teknolojik iler-
lemelere ramen, kpek btn bu rollerinde aktif olarak grevine
devam etmektedir. Yzlerce cinsin birou sadece ss kpei
niteliindeyse de ciddi grev sahibi kpein ii daha bitmemitir ve
daha uzun sre bitecee de benzemez.
244/281

Kpek, av arkada olarak ylesine baar gstermitir ki, dier


trden hayvanlarla da benzer bir ortakla girmek iin teebbslerde
bulunulmutur. ahin, doan, atmaca gibi birka av kuu ile ta
dnda ayklayarak retme bir yana, retimi denetlemek bile mmkn
olmam, teker teker eitilmeleri gerekmitir. Asya'ya zg bir ku
olan karabatak, dalc niteliinden tr balk avnda plak maymuna
yardmc olmutur. Karabataklarn yumurtalar alnarak evcil tavuklar
bunlarn zerinde kulukaya oturtulur. Yumurtalardan kan bu yavru,
deniz kular ile beslenerek bytlr ve oltann ucundaki bal
yakalamak zere eitilir. Sonra balklar sandala alnr ve kularn
azndan kurtarlr. Eitim sresince karabataklarn boyunlarna,
yakaladklar balklar yutmalarn engelleyecek gibi tasmalar taklr.
Ama bu rnekte de cinsi ayklayarak retme yoluna gidilmemitir.
Hayvanlardan yararlanma metotlarnn ok eskilerinden biri de
kk et yiyicilerin bitkilere dadanan kemiricileri yok etmekte kul-
lanlmasdr. Bu akm, tarmsal dneme geiimizden sonra nem
kazanmtr. Byk apta ekin depolarnn sz konusu olmasyla,
kemirciler nemli bir sorun haline gelmi ve kemiricilerin ldrlmesi
tevik edilmeye balanmtr. Kedi, da gelincii ve firavun faresi bu
alanda yardmmza komular ve bunlardan ilk iki tr tamamen ev-
cilletirilip ayklanarak retilmeye balanmtr.
En nemli ortaklk biiminin bykba hayvanlarn tayc
olarak kullanlmalar olduunu syleyebiliriz. Atlar, Asya yaban
eekleri, Afrika yaban eekleri, katrlar, su mandas ve yak (tyl Tibet
sr) da dahil olmak zere srlar, rengeyii, deve, lama ve fillerden
bu alanda nemli lde yararlanlmtr. ou yabani hayvan titiz bir
245/281

ayklanmaya tabi tutularak retilmi ve "gelitirilmitir"; filler ve Asya


yaban eekleri bu kuraln dnda kalr. Asya yaban eei, drt bin yl
kadar nce Smerler tarafndan yk hayvan olarak kullanlmaktayd,
ancak ok daha kolay denetlenebilen bir tr olan attan yararlanlmaya
balannca gzden dt. Fil, hl ie koulmasna ramen, reticiler-
in karsna her zaman zorluklar karm, ayklayarak retme abalar
karsnda direnmitir.
rn almak zere evcilletirilen trler de baka bir kategori
tekil eder. Bu hayvanlar ldrlmediklerinden, bu rollerinden tr
av hayvanlar kategorisine girmezler. Sadece rnlerinden yarar-
lanlr: inek ve keilerin stnden; koyun ve alpakann ynnden;
tavuk ve rdeklerin yumurtasndan; arlarn balndan; ipekbceinin
ipeinden.
Av arkada, kemiricileri yok edici, yk hayvan ve rn kayna
kategorilerinden baka, baz hayvanlar bizim trmzde daha zel ve
garip ortaklklara da girimilerdir. Gvercin, haberci olarak yarar-
lanlmak amacyla evcilletirilir. Bu kuun yn bulmadaki olaanst
yeteneinden, binlerce yldr faydalanmaktayz. Bu iliki, sava
sralarnda yle bir deer kazanmaktadr ki son alarda bir kar-or-
taklk kurulmu, haberci gvercinleri yakalamak zere atmacalar
eitilmeye balanmtr. Bambaka bir alanda, Siyaml dv balk-
larla dv horozlar, uzun sren bir ayklayc retim sonucu kumar
aralar olarak kullanlrlar. Tp alannda ise Hint horozu ve beyaz
fareye laboratuvar deneylerinde "canl deney malzemesi" grevi
yklenmitir.
246/281

te bizim trmzle ortaklk kurmaya zorlanan hayvanlardan


belli ballar bunlardr. Onlarn bu ortaklktaki kar, artk d-
manmz olmaylardr. Sayca byk bir art gsterirler. Dnya n-
fuslarna kyasla ok baarl olduklarn syleyebiliriz. Ancak bu artl
bir baardr. Karln, evrimsel zgrlklerinden vazgemekle
demilerdir. Genetik bamszlklarn kaybetmi; iyi beslenip bakl-
malarna karlk, kaprislerimize boyun emek, dileimizce remeye
raz olmak zorunda kalmlardr.
Hayvanlarla olan ilikilerimizde av ve ortaklktan sonra gelen
nc kategori rakiplerdir. Bizim trmzle besin kayna ya da
mekn konusunda rekabete giren ya da hayatmzn dilediimiz ynde
akn engelleyen her hayvan trne kar amansz bir sava ap yok
ederiz. Bu trlerin bir listesini yapmak gereini duymuyorum. Eti yen-
meyen ve bir ortakla gitmekte yarar grmediimiz bir hayvana
saldrr, kkn kuruturuz. Bu ilem bugn bile dnyann her yannda
srdrlmektedir. Kk rakiplerimizin sonu biraz da talihlerine
baldr, ama ciddi rakiplere pek ans tannmaz. Gemite en zorlu
rakiplerimiz, en yakn primat akrabalarmz olmutur ve bugn ailem-
iz iinde yaamn srdren biricik tr olmamz elbette ki, bir rastlant
sonucu deildir. Byk et yiyiciler ikinci ciddi rakiplerimizdi ve onlar
da nfus younluunun belli bir dzeyi at her yerde yok edilmiler-
dir. rnein, Avrupa'da bugn, plak maymun kalabal dnda he-
men hibir hayvan kalmamtr.
Bundan sonraki kategoriyi meydana getiren parazitlerin istikbali
ise hi mi hi parlak grnmemektedir. Bu alandaki sava gn getike
iddetlenmektedir ve sevimli bir boaz dmanmz kaybettiimizde
247/281

bir iki damla ya dksek bile nesli tkenen bir sinein arkasndan
alayan olmayacaktr.
Tp ilerledike, parazitlerin yaama alan daralmaktadr. Bu
geliimin son hesapta dier trlere de zarar dokunabilir, zira,
parazitlerin yok olmas ve dolaysyla salmzn daha da salama
balanmas, nfusumuzun bugnknden de te bir hzla artmasna,
giderek, ikinci derecedeki rakipleri ortadan kaldrmaya balay-
acamza iaret etmektedir.
Beinci kategoriyi meydana getiren yrtc hayvanlarn da
nesilleri tkenmektedir. Bildiimiz kadaryla tarihin hibir dneminde
yrtc hayvanlar, trmze musallat olup sayca azaltmam ve plak
maymun belirli bir trn av listesinde ba yemek yerini almamtr.
Ancak byk kediler ve yaban kpekleri gibi byk et yiyiciler, timsah
ailesinin bykleri, kpek balklar ve byk av kular ara sra
tadmza bakmlardr, ama gnleri sayldr bu trlerin. Garip olan,
parazitler hari, en ok plak maymun ldrme rekorunu elinde
tutan, bu deerli besini yiyemeyecek bir trdr. Bu can dmanmz
zehirli ylandr ve ileride greceimiz gibi, st kademedeki hayvanlarn
en ok nefret ettii yaratktr.
Bu be kategori -av, ortak, rakip, parazit ve saldrgan hayvanlar-
iki hayvan tr arasnda var olabilecek btn ilikileri iine alr. Bu
bakmdan, bizim trmzn zel bir durumu yoktur. Dier trlere
kyasla bu ilikileri biraz daha ileri gtrmsek de temelde pek fark
bulunmaz. Daha nce de belirttiimiz gibi bei tek bir grup halinde,
hayvanlarn ekonomik adan deerlendirilii olarak birletirilebilir.
248/281

Bunlarn yan sra bize zg birtakm zel deerlendirme biimleri


vardr: Bunlar biimsel, estetik ve sembolik olarak gruba ayrlr.
Bilimsel ve estetik deerler, aratrc niteliimizin uzantlardr.
Merakmz, doay her ynyle aratrp incelemeye iter bizi ve
hayvanlar lemine kar byk ilgi duyarz tabii. Bir zoolog iin her
hayvan ayn derecede ilgintir ya da olmaldr, iyi ya da kt trler di-
ye bir ayrm yapamaz. Her tr inceler ve almasn o tr tanmak,
renmek amacyla srdrr. Hayvanlarn estetik adan deerlendir-
ilmeleri de ayn aratrc temele dayanr, ancak arada bir fark vardr:
Hayvanlarn biim, renk, doku ve hareket eitlilii, incelenecek bir
sistem olarak deil de bir gzellik unsuru olarak deerlendirilir.
Sembolik deer ise, tamamen farkldr. Burada ne ekonomik, ne
de aratrc nitelikler rol oynar. Hayvanlar, kavramlara nesnel bir
biim vermek iin kullanlr. rktc bir grne sahip olan tr
sava sembol olur, beceriksiz sokulgan trler ocuu temsil ederler.
Gerekten rktc ya da sokulgan olup olmamalar nemli deildir.
Gerek kiilii aratrlmaz, nk bu, bilimsel bir deerlendirme
deildir. Sokulgan hayvann bak gibi keskin dileri olabilir, belki de
saldrgan bir yaratktr. Ancak grn sokulgansa ve gerek nitelik-
lerini yanstmyorsa, ocuk sembol olmasnda hibir saknca grl-
mez. Sembolik hayvann seiminde hak aranmaz, seimin hakl grn-
mesi yeterlidir.
Hayvanlar sembolik olarak deerlendirme, balangta "antrop-
oidomorfik" (insan andrr) yaklam kolarak adlandrlmtr.
Bereket, bu etrefil deyim biraz olsun deitirilmitir. Bugn, "antro-
pomorfik" deerlendirme olarak bilinir. Bilim adamlar iin bu deyim
249/281

kmseyici bir anlam tar ve bu tutumu hor grmekte kendi


alarndan hakldrlar. Hayvanlar leminde anlaml bir aratrma yap-
abilmek iin her ne pahasna olursa olsun objektif kalmaya
mecburdurlar. Bu, grnd kadar kolay olmasa bile.
Hayvan ekillerinin bilinli olarak "idol" (put), tanr ve arma
olarak kullanlmalar dnda onlar kendimizin birer karikatr gibi
grmeye zorlayan baz gizli etkenler de vardr. En aydn bilim
adamnn bile kpeini "Merhaba, ahbap!" diye selamlamas
mmkndr. Hayvann bu szlerden bir ey anlamayacan bildii
halde, elinde deildir, dayanamaz, syler. Bu antropomorfik basklarn
kkeni nedir, onlara kar koymakta niye glk ekeriz? Niye baz
hayvanlardan holanr, dierlerinden ireniriz? Bu nemsiz bir sorun
deildir. Kendi kltrmzle teki hayvan trleri arasndaki ilikide
byk rol oynar. Baz hayvanlar delice sever, bazlarna kar gl bir
nefret duyarz. Bu duygular ekonomik ya da aratrc niteliimizle il-
gili nedenlere balamak olanakszdr. Besbelli, baz iaretleri al-
gladmzda kesin, basit, gl birtakm duygular uyanmaktadr
iimizde. Hayvana hayvanca tepki gsterdiimizi syleyerek kendimizi
aldatmaya alrz. ok irin, ekici ya da iren bulduumuzu syler-
iz. Ama niye yledir bu hayvanlar?
Bu soruya cevap verebilmek iin nce baz gereklere bir gz at-
mak zorundayz. Kltrmzde sevilen ve nefret edilen hayvanlar
hangileridir ve bunlar yaa ve cinsiyete gre nasl deiir? Bu konuda
gvenilebilir bir yargya varmak iin byk bir tarama sonucu elde
edilmi belgelere ihtiyacmz olacak. Bu belgeler drt ile on drt
yalar arasnda 80.000 ngiliz ocuuyla yaplan bir aratrmayla
250/281

salanmtr. Hayvanat bahesini konu alan bir televizyon pro-


gramnda u basit sorular soruldu: "En ok hangi hayvan seversiniz?"
ve "En ok hangi hayvandan nefret edersiniz?" Gelen 80.000 cevaptan
rasgele 12.000 tanesi ayrlarak incelendi.
nce trler aras "sevgi"leri ele alalm... Bu konuda hayvanlar
nasl deerlendirilmilerdi? Btn ocuklarn % 97.15'inin en sevdii
hayvan bir memeli hayvand. Geri kalanlardan % 1.6's kular, % l'i
srngenleri, % 0.1'i balklar, % 0.1'i vertebraszlar (omurgaszlar),
% 0.05'i amfibyalar (hem karada, hem de suda yaayanlar) seviy-
ordu. Memeli hayvanlarn bir zellii olduu besbelliydi.
(Bir noktay aklayalm. Cevaplar szl deil, yazlyd. Bu
nedenle ve zellikle kk ocuklar sz konusu olduundan hayvan-
lar, onlara verilen adlara gre snflandrmak biraz zor bir iti. Tpet,
kebelek, manyun, kuju, ian ve ekiyi skmek kolayd ama,
pprkanatlar, zpzp bcekler, tekerlenkeler ve gazoz hayvanlarnn
hangi trden olduklar hakknda kesin karara varmak imkanszd. Bu
ilgin yaratklar hakknda ocuklarn besledikleri duygular
aratrmaya dahil edilmemitir).
imdi, gr asn biraz daha daraltp "en sevilen on hayvan"
listesine bir gz atalm: 1. empanze (% 13.5), 2. Maymun (% 13), 3. At
(% 9), 4. Galago (% 8), 5. Panda (%7,5), 6. Ay (% 7), 7. Fil (% 6), 8.
Arslan (% 5), 9. Kpek (%4), 10. Zrafa (% 2.5).
Bu tercihlerin ekonomik ya da estetik etkilenme sonucu yapl-
mad ortadadr. Ekonomik karlar asndan en yararl on hayvann
bir listesi yaplsa, ok baka olurdu. te yandan, ocuklarn setikleri
hayvanlar zellikle canl renklere sahip ya da zarif hayvanlar deildir.
251/281

Aksine, sakar, kocaman, donuk renkli hayvanlardr ou. Ancak, bir-


takm antropomorfik (insan andrr) nitelikleri vardr ve ocuklarn
seimini etkileyen de bu nitelikleri olmutur. Bu, bilinli bir seim
deildir. Listedeki btn trler bizim trmze zg baz karakter-
istikleri yanstrlar ve bunlara, farknda olmakszn, neden ekici bul-
duumuzu bilmeksizin, tepki gsteririz. lk on hayvann en nemli an-
tropomorfik karakteristiklerini yle sralayabiliriz.
1. Hepsi klldrlar (tyl ya da pullu deildirler).
2. Yuvarlak hatlar vardr (empanze, maymun, galago, panda,
ay, fil).
3. Dz (yass bask) yzldrler (empanze, maymun, galago, ay,
panda arslan).
4. Yz ifadeleri vardr (empanze, maymun at, arslan, kpek).
5. Kk nesneleri evirip evirebilirler (empanze, maymun,
galago, panda, fil).
6. Durular bazen, bir anlamda, dikeye yakndr, (empanze,
maymun, galago, panda, ay, zrafa).
Hayvan bu karakteristiklerden ne kadar ouna sahipse ilk on
arasnda o kadar ykselmektedir. Memeli olmayan hayvanlarda bu
karakteristikler bulunmadndan ya da zayf olduundan listeye
girememektedirler. Kular arasnda en sevilenler, penguen (% 0.8) ve
papaan (% 0.2) olmutur. Penguenin en sevilen ku olmas, kular
arasnda en dikey pozisyona sahip olmasndan geliyor. Papaan da
dier kulara kyasla tneinde hayli dik durur ve bunun yan sra
baka zellikleri de vardr. Gagasnn biiminden tr yz bir ku
iin hayli yassdr. Yemek yeme biimi de gariptir, ban emek
252/281

yerine, yiyeceini ayayla azna gtrr. Ve tabii bir de bizim


kardmz sesleri taklit etme yeteneine sahiptir. Bir tek kusuru,
yrrken vcudunun yatay bir pozisyona gemesidir ki, bu nedenle
dikey yryen penguene puan kaptrmtr.
En sevilen memelilerin zellikleri zerinde duralm biraz da.
rnein, byk kediler arasnda neden yalnzca arslan listeye gire-
bilmitir? Bunun cevab, erkek arslanlarn yegne yeleli hayvanlar ol-
masyla ilgilidir, kanmzca. Yele, yze bask bir grn kazandr-
makta (bu, zellikle ocuklarn yapt resimlerde belli oluyor) ve bu
adan tr olarak arslan yksek puan almaktadr.
Yz ifadeleri de daha nceki blmlerde grdmz gibi
trmzn grsel haberleme biimleriyle ilgili olduklarndan, nem-
lidir. Bu ifadelerin evrimsel geliim sonucu karmak bir biim
kazandklar, ancak birka memeli hayvan trnde -st kademelerdeki
primatlarda, atlarda, kedilerde ve kpeklerde- grlr. En sevilen on
hayvan listesine dahil be trn bu zellie sahip olmas bir
rastlantdan ibaret deildir. Yz ifadelerindeki deiikliklerle eitli
ruh halleri bildirilir ve bu da hayvanla aramzda sk bir ba kurul-
masna yol aar: fadenin gerek anlamn her zaman doru yorum-
lamasak bile.
Evirip evirme yeteneine gelince, bu zellik sadece pandayla file
zgdr. Panda evrimsel geliimi sonucu sahip olduu uzun bilek
kemii sayesinde, besin maddesi olan ince bambu saplarn avula-
yarak azna gtrr. Bu biim bir yapsal geliime hayvanlar leminin
baka hibir yerinde rastlanmaz. Bylelikle, dztaban panda, dikey
olarak oturup eliyle tuttuu kk nesneleri azna gtrme olanana
253/281

sahip olmutur. Antropomorfik adan bakldnda, bu yeteneinin


neden onu en sevilen on hayvandan biri haline getirdiini hemen
grrz. Fil ise, hortumu sayesinde (ki bu da yalnz filin sahip olduu
yapsal bir zelliktir) kk nesneleri "evirip evirmek" ve azna
gtrmek olanan kazanmtr.
Trmzn en nemli zelliklerinden olan dikey pozisyon, bu
pozisyona geme yeteneine sahip her hayvana derhal antropomorfik
bir avantaj salar. En sevilen on hayvan listesindeki primatlarla, ay ve
panda sk sk dikey otururlar. Bazen daha da ileri gider, dikey pozisy-
onda ayaa kalkar, hatta birka sarsak adm bile atarlar. Zrafa, vcu-
dunun allmadk orantlarndan tr zaten hep dikey oturuyormu
gibi grnr. Toplumsal davranlarndan tr antropomorfik deeri
hayli yksek olan kpek, oldum olas pozisyon bakmndan bizi hayal
krklna uratmtr. Onarlmaz bir yatayl vardr kpein. Bu ko-
nuda yenilgiyi kabul etmemekte direnmi ve kpee art ayaklar zer-
ine kalkp dilenmeyi retmiizdir. Hayvancazn antropomorfik
deerinin daha da artmas iin burada da durmam, kendimiz kuyr-
uksuz yaratklar olduumuzdan, soyunu denetim altna aldmz
kpein kuyruunu da yava yava krpmaya koyulmuuzdur. Hatta
daha da ileri gidip, yzne bize benzer bir basklk vermek iin son
ayklayarak rettiimiz kpek cinslerinde burun kntsn meydana
getiren kemik yapsn deitirmeye almzdr. Bunun sonucu,
bugn birok kpek cinsi anormal bask suratl olmutur. Antropo-
morfik isteklerimiz o denli gldr ki, hayvanlarn ene ve di
yapsn bozmak pahasna da olsa, tatmin edilmesi gerekir. Ancak
unu da unutmayalm ki hayvanlar bu adan ele almak, bencillikten
254/281

baka bir ey deildir. Onlar hayvan olarak deil, kendimizin


yansmalar olarak grmekteyiz. Aynadaki grnt ok aykrysa, onu
da dzeltir ya da kaldrp atarz. Buraya kadar, drt ile on drt yalar
arasndaki ocuklarn hayvan sevgisini ele aldk. imdi, en sevilen
hayvanlar ya gruplarna gre ayrrsak, nemli farkllamalar gre-
ceiz. ocuklarn ya bydke baz hayvanlara kar besledikleri
duygular da deimektedir. Bazlar daha fazla sevilmekte, buna
karlk dierleri gzden dmektedir.
ocuklarn ya gruplarna ayrlmalar, ya ile hayvanlarn belirli
bir zellii ve boyutlar arasnda beklenmedik bir iliki olduunu or-
taya karmtr: Kk ocuklar byk, byk ocuklarsa kk
hayvanlar daha ok sevmektedirler. Bu noktay aklamak iin en
sevilen on hayvan listesinde yer alan en byk iki hayvanla (fil ve
zrafa) en kk iki hayvan (galago ve kpek) ele alalm. Sonulara
gre, ortalama olarak ocuklarn %6's tarafndan sevilen fil, drt
yandaki ocuklarn %15'inin, buna karlk, on drt yandaki ocuk-
larn sadece %3'nn sevgilisiydi. Zrafaya olan rabet de ayn ekilde
%10'dan %1'e dmektedir. Ote yandan galago, drt yamdakilerin
%4.5'unun kalbini almay baarabilmitir, ama on drt yandakiler
iin bu oran %11'e kadar ykselir. Kpee olan sevgi de %0.5'ten
%6.5'a kmtr. Listedeki orta boy hayvanlarla ocuklarn ya
arasnda byle bir iliki grlmemektedir.
Buraya kadar elde edilen bulgular, u iki temel kuralla zetleye-
biliriz. Hayvansal ekiciliin birinci kural udur, "Bir hayvann
sevilmesi, sahip olduu antropomorfik zelliklerin saysyla doru
255/281

Orantldr." Hayvansal ekiciliin ikinci kuralysa yle der: "ocuun


yayla en sevdii hayvann boyutlar ters orantldr."
Bu ikinci kural nasl aklayabiliriz? Tercihin sembolik bir ei-
tleme zerine kurulduunu gz nne alrsak, en basit aklama,
hayvanlarn, kk ocuklarn gznde ana-babann, byk ocuk-
larn gznde de kendi ocuklarnn yerini tuttuudur. Hayvann biz-
im trmz hatrlatan bir nitelii olmas yeterli deildir, trmzn
zel bir kategorisini de akla getirmelidir. ocuk ok kkken ana-
baba en nemli koruyucu kiilerdir. ocuun evresindekileri fark et-
mesinde, bilinlenmesinde nemli rol oynarlar. Byk, dost hayvan-
lardrlar ve bu nedenle byk dost hayvanlar kk ocuklarda ana-
babayla ilgili armlar yapar. ocuk bydke kendi kiiliini ispat
etmeye alacak, ana-babasyla rekabete giriecektir. Kendini duruma
hkim grmektedir, ama bir fil ya da zrafaya hkim olmak kolay ol-
mayacaktr. Bu nedenle, en sevilen hayvann boyutlarnn da ele gele-
cek gibi klmesi gerekecektir. ocuk garip bir erken gelime gster-
erek, kendini ana (ya da baba) olarak grmeye balar. Hayvan kendi
ocuunu sembolize eder. Gerek ocuk, gerek bir ana (ya da baba)
olamayacak kadar kktr, sembolik bir ana (ya da baba) olmakla
yetinecektir imdilik. Bir hayvan sahibi olmak nem kazanmaya
balar; evde hayvan beslemek "ocuksu ana-babalk" oyununun bir
biimidir. Galago adyla bilinen ve egzotik bir evcil hayvan olarak
rabeti gittike artan maymunun, son zamanlarda orman bebei
(bushbaby) olarak adlandrlmas bir rastlantdan ibaret deildir (Ana
babalar evde hayvan beslemek isteinin ocuklarda hayli ge ortaya
ktn unutmamaldrlar. Evdeki hayvanlara, ii alp aratrlacak
256/281

bir nesne ya da ba belas gzyle bakan ok kk ocuklara evcil


hayvan sevgisi alamaya kalkmak byk bir yanltr).
Hayvan ekiciliinin ikinci kuralnn tek bir istisnas vardr ki, o
da atla ilgilidir. Bu hayvana gsterilen tepki iki bakmdan allmn
dndadr. ocuklarn yalar bydke at karsndaki tepkilerinin
grafii nceleri yumuak bir k ve bir noktadan sonra da yumuak
bir ini izmektedir. Doruk noktas ergenliin balangcna rastlar.
ocuklarn cinsiyetleriyle karlatrldnda ise, kzlarda at sevgisinin
erkeklerden kat daha fazla olduu meydana kmtr. Baka hibir
hayvanda bu denli byk bir cinsiyete dayanan tercih farkll grl-
memitir. Demek ki, ata kar gsterilen tepkinin, zerinde durulmaya
deer zel bir durumu vardr.
Yukardaki ereve iinde atn zellii, binilen ve gdlen bir
nesne oluudur. Dier en sevilen on hayvann hibiri bu nitelie sahip
deildir. Bu izlenime en ok ergenlik a balangcnda sevildiini ve
ekiciliinin cinsiyete gre deitiini de eklersek, ata gsterilen tep-
kinin gl bir cinsel unsura bal olduu sonucuna varrz. Eer ata
binmekle, cinsel anlamda "binmek" arasnda bir benzerlik kurulmak-
taysa, bu hayvann, kzlar iin daha ekici olmas ilk bakta artc
gelebilir. Ancak atn gl yapl ve hkim bir hayvan olduunu,
dolaysyla erkek rolne daha yaktn unutmayalm. Objektif olarak
bakarsak, ata binmek eylemi bacaklarn almas ve hayvann vcu-
duyla yakn temas halindeyken seri ritmik hareketlerin yaplmasndan
meydana gelir. Kzlar iin daha ekici olmas da, "erkeke"
grnyle, srlndayken yaplan hareketlerin ve alman pozisyonun
bir bileimine bal gzkmektedir (Burada, ocuk nfusunun bir
257/281

btn olarak ele alndna bir daha dikkati ekelim. Sonular her on
bir ocuktan birinin en sevdii hayvann at olduunu gstermektedir.
Bunlar arasnda gerekten bir midilli ya da bir ata sahip olanlarn
yzdesi ok kktr. Sahip olanlar ise, ksa zamanda ata binmekten
baka zevkler bulunduunu fark ederler. Bu yetenekleri sonuca at bin-
meyi bir tutku haline getirmi olmalarn, cinsel bir anlama balamak
doru olmaz).
imdi sra, ergenlikten sonra at sevgisinin azalmasn aklamaya
geldi. Normal olarak cinsel geliimle birlikte bu sevgisinin azalmas
deil, artmas beklenirdi. Bunun cevab, at sevgisi grafiiyle ocuklarn
"seks oyunu" grafiini karlatrdmzda ortaya kyor. Bu iki eri
hemen hemen birbirinin ayndr. Anlalan, cinsel bilinlenmenin ve
ergenlik ncesi cinsel duygularn balca karakteristii olan yalnzlk
arama ihtiyacnn artmasyla, ata olan sevgi de ocuksu seks oyunlar
ve iti-kak ihtiyacyla birlikte gzden dyor. Ayn dnemde may-
munlara olan sevgide de benzer bir d grldne iaret edelim.
Maymunlarn ou, zellikle belirgin cinsel organlara, byk pembe
cinsel kntlara sahiptirler. Kk ocuklar iin bunlar bir anlam
tamaz, dolaysyla maymunun dier antropomorfik karakteristikler-
inin etkilerini azaltmaz. Oysa, daha byk ocuklar iin bylesine be-
lirgin cinsel organlar bir utan kayna olduundan, bu hayvanlar da
gzden dmeye balarlar.
ocuklarda hayvan sevgisi ite byle bir grn arz ediyor.
Byklere gelince, tepkiler ok daha eitli nitelikler ve incelik kazan-
mtr, ama temel antropomorfik etkiler ayn izgide ilemektedir.
258/281

Madalyonun br yzne -nefret edilen hayvanlara- gz


atmadan nce bir eletiriye cevap verelim. Yukarda sz edilen
sonularn tamamen kltrel bir nitelik tadklar, trmz iin genel
olarak hibir anlamlar olmad iddia edilebilir. Aratrma, hayvan-
larn gerek kimlikleriyle ilgili olsayd, bu iddia doru olurdu. Bir
pandaya kar tepki gstermek iin her eyden nce varlndan hab-
erdar olmak, renmek gerekir. Doutan bilinmez pandaya gsterile-
cek tepki. Ama bizim sorunumuz bu deil. Pandann tercih edilmesi
kltre bal olabilir, ancak bu tercihin nedenleri daha derinlerde
yatan biyolojik bir temele dayanr. Eer bu aratrma baka bir
kltrde tekrarlansayd, en sevilen hayvan trleri baka olacakt
kukusuz, ama gene de bu seim temel sembolik ihtiyalarmza day-
anacakt. Hayvan ekiciliinin birinci ve ikinci kural gene geerli
olacakt.
imdi, nefret edilen hayvanlar ele alp, sonular yukardakine
benzer bir deerlendirmeden geirelim. En nefret edilen on hayvan
yle sralanmtr: 1. Ylan (%27), 2. rmcek (% 9.5), 3. Timsah (%
4.5), 4. Arslan (%4.5), 5. San (% 4), 6. Kokarca (% 3), 7. Goril (% 3),
8. Gergedan (% 3), 9. Suaygr (% 2.5), 10. Kaplan (% 2.5).
Bu hayvanlarn en nemli ortak nitelikleri tehlikeli olmalardr.
Timsah, arslan ve kaplan ldrc et yiyicilerdir. Goril, gergedan ve
suaygr, en kk bir kkrtmayla karlarndakini kolayca ldrebi-
lirler. Kokarca amansz bir kimyasal sava amaya her zaman hazrdr.
San, hastalk tayan bir beladr. Ylanlar ve rmcekler arasnda ze-
hirli olanlar vardr.
259/281

Bu yaratklarn ounun ikinci bir ortak zellii de en sevilen on


hayvanda bulunan antropomorfik niteliklerden yoksun olmalardr.
Arslan ve goril bunun dnda kalrlar. Arslan her iki listeye giren tek
hayvandr. Bu hayvann her iki ar uta da tepki grmesini trne
zg bir nitelie, kimliinin hem antropomorfik karakteristikler, hem
de yrtc davranlarla belirlenmesine balyoruz. Goril ise, etkili an-
tropomorfik karakteristiklere sahip olmasna ramen, ne yazk ki
yznn yapsndan tr, srekli olarak saldrgan ve rktc bir
ifadeyle dolar. Bu, kemik yapsna bal, tamamen rastlantsal bir
geliimdir ve gerek (olduka yumuak) kiiliiyle bir ilikisi yoktur.
Ancak sahip olduu fizik g de bu ifadeye eklenince vahi bir saldr-
ganlk sembol olmaktan kurtulamaz.
En nefret edilen on hayvan listesinin en ilgin yn, ylan ve
rmcee gsterilen byk tepkidir. Bunun sadece tehlikeli hayvan
trleri olmalarna balamamz yeterli bir aklama olmayacak. Bir-
takm baka etkenler de sz konusu olmaldr. Bu hayvanlardan nefret
etme nedenleriyle ilgili cevaplar, ylanlarn "kaygan ve pis", rm-
ceklerin de "kll ve rpertici" olduklar iin sevilmediklerini gster-
mitir. Bu da demek oluyor ki, ya bu hayvanlarn gl sembolik bir
zellikleri vardr ya da onlardan uzak durmak iin doutan bir tepki-
ye sahibizdir.
Ylann eskiden beri, erkeklik organnn sembol olduu
dnlr. Hele zehirli bir erkeklik organ ho karlanmayacak bir
cinsellii simgeleyeceine gre, bu sevimsizliini ksmen aklar ama
burada bitmez. Drt-on drt ya arasndaki ocuklarn ylandan nefret
derecelerini incelersek grrz ki bu nefret hayli erken, ergenlikten
260/281

ok nce dorua varmaktadr. Drt yandakilerde bile hayli yksektir


-%30 kadar- ve biraz daha artarak alt ya civarnda en yksek nok-
tasna varr. Bundan sonra da yumuak bir inile on drt yanda %
20'ye kadar der. Cinsiyet nemli bir fark yaratmamakla birlikte,
kzlarn tepkisi olanlara oranla biraz daha iddetlidir. Ergenlik ana
girilmesinin her iki cinsin ylana gsterdii tepkiye bir etkisi
olmamaktadr.
Bu verilere dayanarak ylann sadece nemli bir cinsel sembol
olduunu sylemek pek mmkn deildir. Bizim trmzde ylan
benzeri biimlere kar doutan itici bir tepkinin var olduunu
sylemek daha yerinde olacak. Bylelikle, yalnz tepkinin neden bu
kadar erken gelitiini deil, dier hayvan trlerine duyulan sevgi ya
da nefrete kyasla neden bu derece iddetli olduunu da aklam
oluyoruz. Bu aklama bugn dnyadaki en yakn akrabalarmz olan
empanze, goril ve orangutanlar hakknda bildiklerimizle de uyumak-
tadr. Bu hayvanlar da ylandan ok korkarlar ve bu korku ok gen
yata kendini belli eder. ok kk maymunlarda grlmese de annel-
erinin koruyucu kucandan ksa sre ayrlma cesareti gstermeye
balayan maymun yavrularnda kesinlikle ortaya kar. tici tepki
gstermek bu hayvanlar iin hayati deer tar ki, bizim atalarmz iin
de ayn ey sz konusuydu kukusuz. Buna ramen, ylana kar gs-
terilen tepkinin doutan deil, bireysel renim sonucu sonradan
kazanlm kltrel bir oluum olduu iddia edilmektedir. Tecrit
edilerek doad koullar altnda yetitirilen gen empanzelerin
ylanla ilk karlatklarnda korku tepkisi gstermedikleri ileri
srlr. Ancak bu deneyler inandrc olmaktan uzaktr. Baz
261/281

deneylerde kullanlan empanzeler daha ok kk yataydlar. Birka


yl sonra ayn hayvanlarla ikinci bir deney yaplsa, beklenen tepki or-
taya km olabilirdi. te yandan, ylesine yalnz bytlmlerdi ki
bu gen hayvanlar, kelimenin tam anlamyla geri zeklydlar. Bu gibi
deneyler doutan sahip olunan tepkiler hakknda yanl bir gre
dayanlarak yrtlmektedir. Bu tepkiler, sanld gibi, evre koul-
larndan etkilenmeyen bir kutu iinde olgunlamazlar, doutan sahip
olduumuz eilimler olarak dnlmeleri daha doru olur. Ylana
gsterilen tepki rneinde de, empanze yavrusunun ya da ocuun
daha nceleri eitli korkutucu nesnelerle karlap bunlara olumsuz
tepki gstermeyi renmesi gerekebilir. Ancak bundan sonra ylan
rneindeki "doutan" unsur ortaya kacak ve tekilere kyasla ok
daha iddetli bir tepki gsterilmesine yol aacaktr. Ylan korkusu
dier korkulardan ok daha fazla olacak ve aradaki orantszlk da
"doutan" olmaklyla aklanacaktr. Normal gen empanzelerin
ylan grdklerinde kapldklar dehetin ve bizim trmzdeki id-
detli ylan nefretinin baka bir yoldan aklanabileceini sanmyorum.
ocuklarn rmcek karsnda gsterdikleri tepki ise bambaka
bir izgide gelimitir. Burada cinsiyet byk bir farklla sebep ol-
maktadr. Erkek ocuklarda drt yatan on drt yaa doru rmcee
duyulan nefret yava yava artmaktadr. Kz ocuklar da ayn art iz-
gisini izlerler, ancak ergenlik dneminde byk bir deiiklik gsteri-
rler, yle ki, on drt yandaki kzlarn duyduu nefret ayn yataki
olanlarnkinin iki katna kar. Burada nemli bir sembolik unsurun
rol oynamas byk bir olaslktr. Evrimsel adan, zehirli rmcekler
erkekler iin de diiler iin olduu kadar tehlikelidirler. Her iki cins de
262/281

bu yaratklara kar doutan bir tepkiye sahip olabilir ya da olmayabi-


lirler, ama bu, diinin ergenlik dnemindeki ani tepki artn ak-
lamaya yeterli deildir. Elimizdeki tek ipucu, diilerin tekrar tekrar
rmcekleri, kt kll eyler olarak nitelemeleridir. Bilindii gibi, er-
genlik dneminde gerek kz, gerekse olanlarda vcudun belirli yrel-
eri kllanmaya balar. ocuklar asndan kllanma erkeklikle ilgili bir
karakteristik niteliinde olmaldr. Bu nedenle vcudunda kllarn k-
maya balamas, bir gen kz iin bilinsiz de olsa, olanlara kyasla
ok daha tedirgin edici bir nem tar. rmcein uzun bacaklar,
sinek gibi dier kk yaratklara kyasla daha klldr. Ve bunun so-
nucu olarak da ideal bir sembol nitelii kazanmtr.
Dier hayvan trlerine duyduumuz sevgi ve nefret ile ilgili
olarak syleyeceklerimiz bundan ibaret. Bu duygular ekonomik, bilim-
sel ve estetik karlarmzla birletiklerinde karmak nitelikteki trler
aras ilikiler' dzenine katkda bulunmakta ve yalandka deimek-
tedir. zet olarak trler aras tepkileri "yedi a"a ayrabiliriz. Bun-
lardan ilki olan bebeklik a'nda tamamen ana-babamza balyzdr
ve ana-baba sembol olarak grdmz ok byk hayvanlara id-
detli tepki gsteririz. kincisi, bebek ana-babalk a 'dr. Bu
dnemde, ana-babamzla yarmaya, ocuk yerini tutan kk hayvan-
lara ilgi gstermeye balarz. Hayvan besleme adr bu. ncs
objektif yetikinlik-ncesi a, gerek estetik, gerekse bilimsel aratrc
ilgilerin uyanmaya balad ve sembolik ilgilere ar bast dnemdir.
Bcek avcl, mikroskop, kelebek koleksiyonculuu ve akvaryumlar
hayatmza hkim olur. Drdncs olan gen yetikinlik a'nda en
nemli hayvanlar kendi trmzdeki kar cinse mensup olanlardr.
263/281

Ticari ve ekonomik nedenler dnda, dier trlerden hibiriyle ilgilen-


meyiz. Beincisi, yetikin ana-babalk a'dr. Burada sembolik
hayvanlar yeniden hayatmza girerler, ancak bu kez ocuklarmzn
besledikleri hayvanlar olarak. Altncs, ana-babalk sonras a,
ocuklarmz kaybettiimiz ve bir kez daha ocuklarn yerini tutmalar
midiyle hayvanlara dndmz adr (ocuksuz yetikinlerde,
hayvanlara kendi ocuu gibi davranma eilimi daha erken balar). Ve
nihayet yedinci aa yallk a ha varrz. Bu dnemde, hayvan
nesillerinin korunmas ve srdrlmesine duyduumuz ilgi
olaanst artar. Dikkatimiz zellikle yok olma tehlikesiyle kar
karya olan trler zerinde toplanmtr. Dier alardan ekici ya da
itici, yararl ya da yararsz olup olmamalar bir nem tamaz; mhim
olan, sayca gittike azalmakta olmalardr. rnein soylar tken-
mekte olan, ocuklarn nefret ettikleri goril ve gergedan, bu dnemim-
izde bizden byk ilgi grrler. "Kurtarlmalar" arttr. Buradaki
eleme ak olarak grlmektedir. Yalanm kiinin kendisi yok ol-
mak zeredir ve soyu tkenmekte olan hayvanlar, yaklamakta olan
kendi sonunu temsil etmektedirler. Onlar yok olmaktan kurtarmakla
bu denli ilgilenmesi kendi yaamn srdrmek isteinin bir yansma
biimidir.
Son yllarda hayvan trlerini yaatmaya duyulan ilgi daha gen
yatakilere kadar yaylmtr. Bunun nedenini ldrc nkleer sil-
ahlarn gelitirilmesine balamak doru olur. Bu silahlarn ldrc
gleri karsnda, yamz ne olursa olsun, korku duymakta,
trmzn bir anda kendi kendini yok etmesinden rkmekteyiz. Ve bu
264/281

yzden de soyun tkenmesini sembolize eden hayvanlara duygusal bir


ilgi gstermekteyiz.
Bu izlenim, yaban hayvanlarnn korunmasyla ilgilenmenin tek
nedeni budur eklinde yorumlanmamaldr. Baarsz trlere yardmc
olmamz iin daha birok geerli bilimsel ve estetik neden vardr. Eer
hayvan dnyasnn zengin eitliliinden yararlanmaya ve yaban
hayvanlarn estetik ve bilimsel aratrmalarmzda kullanmaya devam
etmek niyetindeysek, onlara yardm elimizi uzatmamz gerekecektir.
Eer yok olmalarna gz yumarsak, evremizi en bahtsz biimde
basitletirmi olacaz. Olaanst bir aratrc nitelii olan trmz
bylesine deerli bir malzeme kaynan kaybetmeyi gze alamaz.
Hayvan trlerinin korunmas sorunuyla ilgili tartmalarda bazen
ekonomik faktrlerden sz edildii de olur. Yaban hayvanlarnn
akllca korunmasnn ve denetim altnda kesiminin, dnyann eitli
blgelerinde protein eksiklii eken topluluklara et salamak
bakmndan yararl olacana iaret edilmitir. Bu neri, ksa vadeli
olarak, ok yerinde gibi grnse de, uzun hesapta grn pek i ac
olmamaktadr. Eer trmzn sayca art bugnk rktc hzla
devam ederse, sorun zamanla bizler ya da onlar arasnda bir seim
yaplmasn gerektirecektir.
Sembolik, bilimsel ya da estetik adan ne kadar deerli olurlarsa
olsunlar, ekonomik gereksinimler ar basacaktr. Gerek, btn -
plaklyla ortada: Bizim trmz belirli bir nfus younluu dzeyine
eritikten sonra baka hayvanlara yer kalmayacaktr yeryznde.
Temel bir yiyecek kayna olduklar iddias da pek o kadar ciddiye al-
namaz. Zira, bitkileri hayvan etine dntrdkten sonra, hayvanlar
265/281

kesip yemektense, dorudan doruya bitkileri yemek, daha kestirme


bir yoldur. Yaama alanna olan ihtiya oaldka, giderek daha kesin
nlemlere bavurmak, yiyeceklerimizi kimyasal bileimler haline ge-
tirmek zorunda kalacaz. Dier gezegenleri byk apta ko-
loniletirme faaliyetine giriip yk paylatrmadmz ya da herhangi
bir ekilde nfus artn nleyemediimiz takdirde, ok uzak olmayan
bir gelecekte dnya yzndeki btn dier canllar yok etmemiz
gerekecektir.
Bu szler, ilk azda size biraz melodramatik gelebilir. Ancak
sayya vurulunca hi de byle olmad grlecektir. XVII. yzyl
sonunda, dnya plak maymun nfusu sadece 500 milyondu. Bu say
bugn milyar bulmutur. Ve her 24 saatte 150.000 plak maymun
eklenmektedir bu sayya (Gezegenler aras gmen brolarn yldra-
cak bir art orandr bu). 260 yl sonra, eer bu oran ayn kalrsa (ki
mmkn grnmemektedir, daha da artmas beklenir), dnya yzn
400 milyarlk bir plak maymun kalabal kaplayacaktr. Bylece, var
olan kara paralarnn her kilometrekaresine 28.500 kii decektir.
Bir baka adan bakarsak, dnya yznn en cra keleri bile belli
bal ehirlerin bugn olduu kadar kalabalklaacaktr. Bunun her
eit yabani hayat iin ne gibi sonular douraca aktr. Bu duru-
mun trmz zerindeki etkisi de herhalde daha i ac olmayacak.
Bu kbus zerinde daha fazla durmann lemi yok: Bir gerek
haline gelmesi hayli uzak bir olaslk. Bu kitap boyunca sk sk belirt-
tiim gibi, btn byk teknolojik ilerlemeler bir yana, aslnda basit
biyolojik bir olaydr var oluumuz. Dhiyane fikirlerimize, ar
kendini beenmiliimize ramen, hayvansal davran kurallar iinde
266/281

hareket eden basit hayvanlarz biz. Nfusumuz, yukarda ne srlen


dzeylere varmadan, biyolojik yapmz yneten kurallardan birouna
aykr hareket etmemiz, yznden, egemen tr olmak niteliimizi ok-
tan yitirmi olacaz. Garip bir tutkuyla byle bir eyin olmayacana,
bizlerin ok zel bir durumu olduuna, her naslsa biyolojik denetimin
tesinde olduumuza inanrz. Ama, gerek bu deildir. Gemite
birok ilgi ekici tr yok olmutur; bizim istisna tekil etmemize sebep
yoktur. Yakn ya da uzak bir gelecekte ekilip gideceiz ve yerimizi
bakalarna brakacaz. Eer bu yakn deil de uzak bir gelecekte ola-
caksa, kendimizi birer biyolojik rnek olarak uzun uzun tartp bimek
ve snrllklarmz anlamak zorundayz. Bu kitab yazmamn ve biz-
lere, burnumuzu yere srtmemiz iin bile bile, plak maymun adn
vermemin nedeni de budur. Yoksa, altmz dier adlardan herhangi
birini rahatlkla kullanabilirdim. Bu adlandrmann soruna daha "ky-
aslamak" bir adan bakmamza, yzeysel hayatmzn altnda var olan
temel ak gz nne almamza yardmc olacan dndm.
Heyecanm, belki de gr am abartmama yol at. vgler yazp,
trkler armam, duyulmadk baarlar dile getirmem de
mmknd. Bu yola bavurmamakla kanlmaz olarak sorunu tek
tarafl anlattm. Olaanst bir tre mensubuz kukusuz; bu gerei
ne inkr etmek, ne de kmsemek niyetindeyim. Ama btn bunlar o
kadar ok sylendi ki atlan paralarn hep tura dtn grp
madalyonun bir de tersini evirmek zaman geldi diye dndm.
Dier hayvanlara kyasla o denli gl, o denli baarlyz ki geriye,
alakgnll kkenlerimize gz atmaktan utan duyuyoruz adeta. Bu
nedenle, yaptm ie karlk teekkr beklemiyorum. Baa gememiz,
267/281

tam bir sonradan grme zengin hikyesine benzer ve btn sonradan


grmeler gibi biz de gemiimiz konusunda duyarlyzdr. Ayrca,
srekli olarak gemiimize ihanet etme tehlikesi sz konusudur.
Evrim sonucu, yksek bir zek dzeyine eritiimiz ve gl bir
icat ve yaratclk gds kazandmza inananlar olduka iyimser-
dirler bu konuda: Herhangi bir durumu kendi lehimize evirebile-
ceimize; olaanst esnekliimizin, hayatmz, gittike ykselmekte
olan "trler aras statmzn" btn yeni gereklerine uyacak biime
sokmakta bize yardmc olacana; nfus art sonucu kiisel dokunul-
mazln ve hareket zgrlnn yok olmas sorunlarna zaman
gelince bir zm bulabileceimize; davran biimlerimizi yeni bir
ekilde yourup dev karncalar gibi yaayabileceimize; saldrganlk ve
mlkiyet duygularmz, cinsel gdlerimizi, ana-babalk eilimlerim-
izi denetleyebileceimize; gerekirse kuluka makinesinden kma
civciv-maymunlara dnebileceimize; gl zekmzn temel biy-
olojik gdlerimizi egemenlii altna alabileceine inanrlar. Bana
kalrsa btn bunlar fasa fisodan ibarettir. Kaba hayvan yapmz hibir
zaman byle bir eye izin vermeyecektir. Yeni durumlara kendimizi
uydurduumuz dorudur. Davran asndan, frsatlar kolladmz
ve onlardan yararlandmz da dorudur; ancak, bu frsatlarn da
belirli bir snr vardr elbette.
Bu kitapta, biyolojik niteliklerimiz zerinde durmakla bu
snrllklar gstermeye altm. Bunlar bilmek ve bunlara boyun
emek bize yaammz srdrme olana salayacaktr. tikel bir
"doaya dn" deildir nerilen. Ksaca, atlmlarmz, temel dav-
ran gereklerine uydurmak zorunluluu zerinde durmaktaym. Bir
268/281

yolunu bulup nicelik deil, nitelik alannda bir atlm yapmak


zorundayz. Eer bunu baarrsak evrimsel mirasmz inkr etmeden,
teknolojik adanda heyecan verici admlar atmaya devam edebiliriz.
Eer beceremezsek, bask altnda tuttuumuz biyolojik igdler
birikecek, birikecek, sonunda baraj atlayacak ve oymad, kalkmal
varlmz sel alp gtrecektir.
KAYNAKLAR

IPLAK MAYMUN'u yazarken yararlandm btn almalar


buraya smayacak kadar ok. Ancak, en nemlilerini aada,
blmlere ve konulara gre ayrlm olarak bulacaksnz. Bu yayn
zerine ayrntl bilgi, bibliyografya blmnde verilmitir.

BRNC BLM: KKLER


Primatlarn snflandrlmas: Morris, 1965. Napier ve Napier,
1967.
Primatlarn evrimi: Dart ve Craig, 1959. Eimerl ve De Vore,
1965. Hooton, 1957, Le Gros Clark, 1959. Morris ve Morris, 1966.
Napier ve Napier, 1967. Oakley, 1961. Read, 1925. Washburn, 1962 ve
1964. Tax, 1960.
Et yiyicilerin davran biimleri: Guggisberg, 1961. Kleiman,
1966. Kruuk, 1966. Leyhausen, 1956. Lorenz, 1954. Moulton, Ashton
ve Eayrs, 1960. Neuhaus, 1953. Young ve Goldman, 1944.
Primatlarn davran biimleri: Morris, 1967. Morris ve Morris,
1966. Schalier, 1963. Southwick, 1963. Yerkes ve Yerkes, 1929. Zucker-
man, 1932.
270/281

KNC BLM: CNSELLK


Hayvanlarda kur yapma: Morris, 1956.
Cinsel tepkiler: Masters ve Johnson, 1966.
Cinsel biim frekanslar: Kinsey ve dierleri, 1948 ve 1953.
Kendi kendini taklit: Wickler, 1963 ve 1967.
iftleme pozisyonlar: Ford ve Beach, 1952.
Koku tercihleri: Monicreff, 1965.
Bekretle ilgili ara ve gereler: Gould ve Pyle, 1896. Homosek-
sellik: Morris, 1955.

NC BLM: YAVRU YETTRME


Emzirme: Gunther, 1955, Lipsitt, 1966.
Kalp atna gsterilen tepki: Saik, 1966.
Gelime oranlar: Harrison, Weiner, Tanner ve Barnicatt, 1964.
Uyku: Kleitman. 1963.
Geliim dnemleri: Shirley, 1933.
Kelime reniminin geliimi: Smith, 1926.
empanzelerde sesli taklitilik: Hayes, 1952.
Alama, glmseme ve glme: Ambrose, 1960.
Primatlarda yz ifadeleri: Van Hoff, 1962.
ocuklarda grup younluu: Hutt ve Vaizey, 1966.

DRDNC BLM: ARATIRICILIK


Yeni korkusu ve yeni sevgisi: Morris, 1964.
Maymunlarda resim yapma yetenei: Morris, 1962.
ocuklarda resim yapma yetenei: Kellogg, 1955.
271/281

empanzelerde aratrc davranlar: Morris ve Morris, 1966.


Bebeklik anda tecrit: Harlow, 1958.
Stereotip davranlar: Morris, 1964 ve 1966.

BENC BLM: SAVAMA


Primatlarda saldrganlk: Morris ve Morris, 1966.
Otonomik deiimler: Cannon, 1929.
iaretlerin kkeni: Morris, 1956 ve 1957.
Yer deitirmi faaliyetler: Tinbergen, 1951.
Yz ifadeleri: Van Hoof, 1962.
Gz-benzeri iaretler: Coss, 1965.
K kzarmas: Comfort, 1966.
Saldrganln ynlendirilmesi: Bastocak, Morris ve Moynihan,
1953.
Hayvanlarda fazla kalabalklama: Calhouh, 1962.

ALTINCI BLM: BESLENME


Erkekler aras gruplamalar: Tiger, 1967.
Koku ve tat alma organlar: Wyburn, Pickford ve Hirst, 1964.
Tahl diyetleri: Harrison, Weiner, Tanner ve Barnicott, 1964.

YEDNC BLM: KONFOR


Toplumsal tmarlanma: Van Hoof, 1962. Sparks, 1963.
Deri bezleri: Montagna, 1956.
Is tepkileri: Harrison, Weiner, Tanner ve Barnicott, 1964.
empanzelerde "tbbi" mdahale: Miles, 1963.
272/281

SEKZNC BLM: HAYVANLAR


Evcilletirme: Zauner, 1963.
Hayvan sevgisi: Morris ve Morris, 1966.
Hayvan nefreti: Morris ve Morris, 1965.
Hayvan korkusu: Marks, 1966.
Nfus younluunun artmas: Fremlin, 1965.
BBLYOGRAFYA

AMBROSE, J. A, "The smiling response in early human infancy"


("Yeni domu bebeklerde glmseme tepkisi"). Doktora tezi, Londra
niversitesi, 1960, s. 1-660.
BASTOCK, M. MORRIS ve M. MOYNIHAN, "Some comments on
conflict and thwarting in animals" ("Hayvanlarda atma ve kar
koyma zerine"). Behaviour, say 6 (1953), s. 66-84.
BEACH, P. A (editr), Sex and Behaviour (Cinsellik ve Dav-
ran). Wiley, New York, 1965.
BERELSON, B. ve G. A. STEINER, Human Behaviour (nsan-
larda Davran). Harcaurt, Brace and World, New York, 1964.
CALHOUN, J. B., Roots of Behaviour (Davranlarn Kkleri).
Harper and Brothers, New York, 1962, s. 295-315.
CANNON, W. B., Bodiiy Changes in Pain, Hunger, Fear and
Rage (Ac, Alk, Korku ve Kzgnlk Hallerinde Vcutta Meydana
Gelen Deiiklikler). Appleton - Century, New-York, 1929).
CLARK, W. E. LE GROS, The Antecedents of Man (nsann
Atalar). Edinbourgh University Press, 1959.
COLBERT, E. H-, Evolution of Vertebrates (Omurgallann Ev-
rimi). Wiley, New York, 1955.
274/281

COSS, R. G., Mood Provoking Visual Stimuli (Ruh Hali Yaratan


Grsel Etkenler), Universty of Califomia, 1965.
DART, R. A. ve D. CRAIG, Advances with the Missing Link
(Kayp Halkayla ilgili Gelimeler). Hamish Hamilton, 1959.
EIMERL, S. ve I. DEVORE, The Primates (Primatlar). Time Life,
New York, 1965.
FORD, C. S. ve F. A. BEACH, Patterns of Sexual Behaviour (Cin-
sel Davran Biimleri). Eyre ve Spottiwoode, 1952.
GOULD, G. M. ve W. L. PYLE, Anomalies and Curiosities of
Medicine (lalarn Sebep Olduu Anormal ve Garip Durumlar).
Saunders, Philadelphia, 1896.
GUGGISBERG, C. A. W., Simba: The Life ofthe Lion (Simba:
Aslanm Hayat). Bailey Bros and Swinfen, 1961.
FREMLIN, J. H., "How many people can the vorld support"
("Dnya daha ka kii tayabilir"). New Scientist, say 24 (1965), s.
285-7.
GUNTHER, M., "Instinct and the nursing couple" (igds ve
emzirme dneminde iftler"). Lancet (1955), s. 575-8.
HARDY, A. C, "Was man more aquatic in the past" (nsann
gemite suyla daha yakn bir ilikisi var myd?"). Ne w Scientist; say
7 (1960), s. 642-5.
HARLOW, H. P., "The nature of love" ("Akn tabiat") (Amer.
Psychol). say 13, (1958), s. 673-85.
HARRISON, G. A., J. S. WEINER, J. M. TANNER ve N. A.
BARNCOTT, Human Biology (nsann Biyolojisi), Oxford University
Press, 1964.
275/281

HAYES, C., The Ape in Our House (Evimizdeki Maymun), Gol-


lanez, 1952.
HOOTON, E. A., Up from the Ape (Maymundan Yukars),
Macmillan, New-York, 1947.
HOWELS, W., Mankind on the Making (nsanolunun Yapl).
Secker and VVarburg, 1960.
HUTT, C, ve M. J. VAIZEY, "Differential effects of group density
on social behaviour" ("Grup younluunun toplumsal davranlar
zerindeki farkl etkileri") Nature, say 209 (1966), s. 1371-2.
KELLOGG, R., What Children Scribble and Why (ocuklar Ne
Karalar ve Niin). Kendi yayn, San Francisco, 1955.
KINSEY, A. C, W. B. POMEROY, C. E. MARTIN ve P. H.
GEBHARD, Sexual Behaviour in the Human Female (nsan Diisinin
Cinsel Davranlar). Saunders, Philadelphia, 1953.
KLEIMAN, D., "Scent Marking in the Canidae" ("Cani d us'lar d
a Koku ile iaret Brakma"). Symp. Zooi Soc. say 18 (1966), s. 167-77.
KLEITMAN, N., Sleep and Wakefulness (Uyku ve Uyanklk).
Chicago University Press. 1963.
KRUUK H., "Clan-system and feeding habits of Spotted Hyenas"
"Benekli akallarn klan sistemleri ve beslenme alkanlklar").
Nature, say 209 (1966). s. 1257-8.
LEYHAUSEN, P., Verhaltemsstudien an Katzen (Kedilerin dav-
ranlar zerinde inceleme) Paul Parey, Berlin, 1956.
LIPSITT, L., "Learning processes of human newborns" ("Yeni
domu insan yavrularnda renim sreleri"). Merril-Palmer Quart.
Behau. Devei, say 12(1966), s. 45-71.
276/281

LORENZ, K., King Salomon's Ring (Kral Salomon'un Yz).


Methuen, 1952.
LORENZ K., Man Meets, Dog (nsanolu Kpekle Tany-
or).Methuen, 1954.
MARKS, I. M. ve M. G. GELDER, "Different onset ages in variet-
ies of phobias" ("eitli korkularn balang yalar"). Amer, J. Psy-
chiat. Temmuz 1966.
MASTERS, W. H. ve V. E. JOHNSON, Human Sexual Response
(nsanlarda Cinsel Tepki). Churchill, 1966.
MILES, W. R., "Chimpanzee behaviour: Removal of foreign body
from companion's eye" ("empanzelerde davran: Arkadan
gzndeki pn karlmas"), Proc, Nat. Acad Sci. say 49 (1963), s.
840-3.
MONICREFF, R. W., "Changes in olfactory preferences vvith
age" ("Tercih edilen kokularn yala deimesi") Rev. Laryngol,
(1965), s. 895-904.
MONTAGNA, W., The Structure and Function of Skin (Derinin
Dokusu ve Grevleri). Academic Press, Londra, 1956.
MORRIS, D., "The causation of pseudoemaJe and pseudomale
behaviour" ("Dii-benzeri ve erkek-benzeri davranlarn nedenleri").
Behaviour, say 8 (1955), s. 46-56.
MORRIS D., "The function an causation of courtship ceremon-
ies" ("Kur yapma trenlerinin grev ve nedenleri"). Fondation Singer
Potignac Colloque Intemat: surL'Instinct, Haziran, 1954 (1956), s.
261-86.
277/281

MORRIS D., "The feather postures of birds and the problem of


the origin of social signals" ("Kularda ty pozisyonlar ve toplumsal
iaretlerin kkeni sorunu"). Behaviour, say 9 (1956), s. 75-113.
MORRIS D., "Typical Intensity and its relation to the problem of
ritualization" ("Tipik younluk* ve ayinletirme sorunu ile likisi").
Behaviour, say 11 (1957), s. 1-12.
MORRIS D., The Biology of Art (Sanatn Biyolojisi). Methuen,
1962.
MORRIS D., "The response of animals to a restricted environ-
ment" ("Hayvanlarn snrl bir ortama kar gsterdikleri tepki").
Symp. Zool. Soc Lond. say 13 (1964), s. 99-118
MORRIS D., The Mammals: a Guide to the Living Species
(Memeliler: Yaayan Trler Rehberi). Hodderand Stoughton, 1965.
MORRIS D., (editr), Primate Ethology (Primatlarda Davran
Kuradan). Weidenfeld and Nicolson, 1967.
MORRIS, R. ve D. MORRIS, Men and Snakes (nsanlar ve
Ylanlar). Hutchinson, 1965.
MORRIS, R. ve D. MORRIS, Men and Apes (nsanlar ve May-
munlar). Hutchinson, 1966.
MORRIS, R. ve D. MORRIS, Men and Pandas (nsanlar ve Pan-
dalar). Hutchinson, 1966.
MOULTON, D. G., E. H. ASHTON ve J. T. EAYRS, "Studies in ol-
factory acuity. Relative detectability of n-Aliphatic acids by dogs"
("Koku alma duyusunun keskinlii zerine incelemeler. "Kpeklerin n-
ya asitlerini sezme yetenekleri"). Anim. Behav. say 8 (1960), s.
117-28.
278/281

NAPIER, J. ve P. NAPIER, Primate Biology (Primatlarn Biy-


olojisi). Academic Press, 1967.
NEUHAUS, W., "ber die Riechshaerfe der Hunden fr Fett-
sauren" Kpeklerin yal asitlerin kokusunu almas zerine). Z. vergi.
Psysiol. say 35 (1953), s. 527-52.
OAKLEY, K. P., Man the Toolmaker (Gere Yapcs nsan), Brit
Mus (Doal Bilimler), 1961.
READ, C, The Origin of Man (nsann Kkeni). Cambridge
University Press, 1925.
ROMER, A. S., The Vertebrate Story (Omurgallarn Hikyesi).
Chicago University Press, 1958.
RUSSELL, C. ve W. M. S. RUSSELL, Human Behaviour (nsan
Davran). Andre Deutsch, 1961.
SALK, L. "Thoughts on the concept of imprinting and its place on
early human development" ("Damgalanma zerine dnceler ve
erken insan geliimindeki yeri"). Cand. Psychiat. Assoc. say 11 (1966),
s. 295-305.
SCHALLER, G., The Mountain Gorilla (Da Gorili). Chicago
Universty Press, 1963.
SHIRLEY, M. M., "The first two years, a study of twenty-five ba-
bies" vol. 2. Intellectual development. nst. Ghild Welf. Mongr. Serial
No. 8 ("ilk iki yl, yirmi be bebek zerinde yaplan bir aratrma. Cilt
2. Zeka geliimi. ocuk Sal Enstits, 8 no.lu yaz dizisi).
University of Minnesota Press, Minneapolis, 1933.
SMITH, Mi E., "An investigation of the development of the sen-
tence and the extent of the vocabulary in young children". Univ. Iowa
279/281

Stud. Child Welf ("Kk ocuklarda cmlenin geliimi ve renilen


kelime says"). lowa niversitesi ocuk Sal Aratrmalar, Cilt 3,
say 5 (1926).
SPARKS, J., "Social grooming in animals" ("Hayvanlarda
toplumsal tmarlama"). Nete Scientist, Say 19 (1963), s. 235-7.
SOUTHWICK, C. H (editr), Primate Social Behaviour (Primat-
larda Toplumsal Davran), Van Nostrand, Princeton, 1963.
TAX, S (editr), The Evolution of Man (nsann Evrimi), Chicago
University Press, 1960.
TIGER, L., "Research Report: Pattems of male association"
("Aratrma raporu: Erkekler aras kurulular"). Current Anthropo-
logy. Cilt VIII, say 3, Haziran 1967.
TINBERGEN, N. The Study of Instinct (gdler zerine
alma). Oxford Universty Press, 1960.
VAN HOOFF, J., "Pacial expression in higher primates" ("st ka-
demedeki primatlarda yz ifadeleri"). Symp. Zooi Soc. Lond say 8
(1962), s. 97-125.
WASHBURN, S. L (editr), Classification and Human Evolution
(Snflandrma ve nsann Evrimi). Methuen, 1964.
WASHBURN, S. L (editr) Social Life of Early Man (lkel n-
sann Toplumsal Hayat), Methuen, 1962.
WICKLER, W., "Die biologische Bedeutung auffallend farbiger,
nackter Hautstellen und innerartliche Mimikry der Primat en" (Prim-
atlarda plak, renkli deri paralarnn ve kendi kendini taklit srecin-
in biyolojik anlam) Die Natmvissenschaften 50 (1963), s. 481-2.
280/281

WICKLER, W., "Socisexua! signals and their intraspecific imita-


tion among primates" ("Primatlarda toplumsal-cinsel iaretler ve
trler aras taklit edilmeleri"). Primate Ethology (Primatlarda Dav-
ran Kurallar) adl kitaptan, Weidenfeld and Nicolson. 1967, s.
68-147.
WYBURN, G. M., R. W. PICKFORD ve R. J. HIRST. Human
Senses and Perception (nsan Duyulan ve Alglama). Oliver and
Boyd, 1964.
YERKES, R. M. ve A. W. YERKES, The Great Apes (Byk May-
munlar), Yale
University Press, 1929.
YOUNG, P ve E. A. GOLDMAN, The Wolves of North America
(Kuzey Amerika Kurtlan). Constable, 1944.
ZEUNER, F. E., A. History of Domesticated Animals (Evcilletir-
ilmi Hayvanlan n Tarihesi). Hutchinson, 1963.
ZUCKERMAN, S., The Social Life of Monkeys and Apes (May-
munlarda Toplumsal Hayat). Kegan Paul, 1932.
@Created by PDF to ePub

You might also like