You are on page 1of 88

Table

of Contents

Bizim Byk aresizliimiz


1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
Arka Kapak
Bizim Byk aresizliimiz
Bar Bak
BARI BIAKI 1966'da Adana'da dodu. Hseyin Kyar ve Yavuz Sanalolu ile birlikte, Ocak 1994
ve Ekim 1997 tarihlerinde iki iir kitab yaymlad. letiim Yaynlar'nca yaymlanan dier kitaplar:
Herkes Herkesle Dostmu Gibi (2000) Veciz Szler (2002), Bizim Byk aresizliimiz (2004), Baharda
Yine Geliriz (2006) ve Bir Sre Yere Paralel Gittikten Sonra (2008).
1
Her eyin geip gittiine, yaadklarmzn gemite kaldna kim inandrabilir bizi? Anlarmz avu
dolusu su gibi her sabah yzmze arpmann ie yaramayacana kim inandrabilir?
Tanklarla, kantlarla, uygun adm yrmek iin ikide bir ayak deitirme imkn veren gereklerle ne
kadar stmze gelseler, bouna! nanmayz. "Geen bir ey yok!" diye barrz. "Her ey tam imdi
yaanyor!"
Tam imdi, bir yaz lesi, Nihal hallarn kaldrdmz salonun parkesinde plak ayaklaryla
geziniyor...
Odamda, pencere pervazna dayal masamda oturuyorum. Okuduum kitaptan bam kaldrp salonun
uzun duvar boyunca gidip gelen Nihal'e kulak kabartyorum. Ayaklarnn bir canllk belirtisi olarak bir
an iin parkeye yaptn, sonra hafif bir aprtyla ayrldn duyuyorum. Ayak sesleri uzaklarken,
odamn duvarndaki saatin ayn sesi, ayn hafif aprty taklit etmeye baladn fark ediyorum. "Zaman
sensin zaman kadndr" diyorum iimden. Sen etin, gnlk hayatn iirle yapt bu alverile ilgili
deilsin. Her zamanki gibi yere yanlamasna yatm, elini halnn desenleri zerinde gezdiriyor, Nihal'in,
bizim kk mucizemizin, otuz alt numara ayaklarn dnyorsun. Baparmaklar nemden kzarmayan
(Kzarm baparmaklardan nefret edersin, nefret ettii eyler bile gln olan sevgili dostum!),
ayakkablarn biimini bozmayan o taraksz ayaklar, salondaki kitaplk boyunca gidip geliyorlar,
yaknlap uzaklayorlar. Ama sen, huyun kurusun, dikkatini bu kk geit trenine daha fazla
veremiyorsun. Srtn masama yaslayp kulanla oynamaya balyorsun. Kulann i ksmndaki bir kl
iri parmaklarnla, bir hayli uratktan sonra, tutup koparyorsun. Smsk bastrdn parmaklarnn
arasndaki kln siyah, kaln ve hafif sarmal oluuna seviniyorsun. Heyecanla, vnle bana gsteriyorsun.
(Nasl hatrlamam! Bir pansiyonun ak penceresinden grd plak kadn benim de grmem iin
koarak haber vermeye gelen Erden etin'i, imdi nasl hatrlamam!)
Senin bu baarma glmseyerek karlk veriyorum. Sonra kahkahalarla glmeye balyoruz. Yirmi yldr
gldmz gibi, dnyann kldan tyden eylerin etrafnda dndn bilerek, glyoruz.
Bir yaz lesi, Nihal hallarn kaldrdmz salonun parkesinde plak ayaklaryla geziniyor ite...
2
Ankara Hastanesinin acil servisinin doramalar turkuaz renkli otomatik kaps srtnme sesleri ve
gcrtlarla nmzde aldnda etin, sa tarafta duvara bitiik duran bo sedyeyi, zerindeki kan
birikintisini ikimiz de hemen fark etmitik. Kan, kahverengi deri kaplamas yer yer yrtlm, metal
ayaklar paslanm sedyenin eskiliine kirliliine aykr bir canllktayd; tavandaki floresanlarn
karmak n yanstyordu. Sedyenin yannda duvar boyunca dizilmi bekleyenler, acnn belli bir
annda donmu bekleyenler, bu kk kan gln kanksam gibiydi. Dier acil servislerde grdmz
insanlara benziyorlard: Ayn zgn burunlar, ayn korkan gzler, ayn soran eller, ayaklar, llerin
yarallarn peinden komular, yetiememiler...
Oras Fikret'i grdkten sonra baktmz nc hastaneydi, ne yapmamz gerektiini iyi biliyorduk.
Danmadaki grevlilere birka saattir kafamzn iinde yanklanan isimleri syleyecektik, onlar da
nlerindeki listede tkenmez kalemle (tuhaft dorusu, hastanede de krmz tkenmez kalem
kullanyorlard) yazlm isimleri iaret parmaklaryla okayacak, listenin sonuna ulatklarnda ayn
souk tavsiyede bulunacaklard: "Bir de morga bakn!"
Bir de morga bakalm etin! Gslerinin zerine drd slak salarn gnete tarayan plak kadna
baktk nasl olsa, gel bir de morga bakalm!
O hastanenin de morgu alt kattayd, orann da giriinde, kenarlarnda alminyumdan yivli erit olan zeri
soluk mavi, metal gvdeli resmi daire masas vard. Masann zerinde kimlikler. Kimliklere eilmi
bakan birka polis, birka grevli.
Tam orada dnp bana bakmtn etin. Artk nc morgda dayanamam dnp bana bakmtn.
Sekiz yandaydn. Ak kahverengi bir Anadol'un arka koltuunda, annenin kucandaydn. Annen susam
kokuyordu. Kzlcahamam'a piknie gidiyordunuz. Nevzat Amcalarla. Aabeyin yoktu, yaz tatili iin
teyzenizin yanma gitmiti. Sen otomobildeki tek ocuktun. Seninle oynuyor akalayorlard. Yoldan aa
yuvarlanrken Nevzat Amca direksiyonu tutmak iin uzanmt. Be el vard direksiyonda, babann iki eli,
Nevzat Amca'nn iki eli ve gren grr, lmn eli... Sen balon gibi snyordun. Mbeccel Teyze
baryordu. Annenin sesi kmyordu, smsk bastrmt seni kendine. Aaca vurunca byk bir atrt.
O atrtnn enenden ktn dnmtn hastanede yatarken. Bir ay boyunca kamla itiin orbalar,
g bela iine ektiin bulamalar, ban okayan akrabalar, doktorlar, hemireler... Sonunda enene
taktklar o eyi kardklarnda, atrty tekrar duymutun ve aabeyinle yapayalnz kaldnz evinizde
birbirinize sarlp alarken diin eksikti.
Bana baktnda sormay dndn ama soramadn soru: Annenle babann kimlikleri de byle bir
masada m durmutu, yirmi alt yl nce?
Bildiim en iyi yant: Elimi omzuna koymak, sana bakp iki gzm birden krpmak.
Yirmi alt yl ncesinden o gne dnp masadaki kimlikleri incelemeye balamtk. Grmtk.
Oradaydlar. Niyazi Amca, Melahat Teyze. Birer isim olarak. Birer fotoraf olarak; bakml, glmseyen,
az nce bir fotorafnn i bitirici eli dedii iin eneleri hafife yukarda, yzleri biraz yana dnk.
Arkalarnda ayn koyu mavi perde.
"ocuklar msnz?" diye sormutu polislerden biri alak sesle.
Sense, "Mulal msn?" diye karlk vermek istemitin etin; bir sr gln hikye, ifade, ive ve kfr
renip dnmtn yllarn geirdiin antiyelerden.
"Hayr," demitim ben, bu "hayr"la zerimizden hibir eyi atm olmuyordum, "ama akraba kadar
yakndk."
"Banz sa olsun. ocuklar yok muydu?" diye sormutu Mulal polis.
Fikret ve Nihal.
Fikretlerin evinde sen, ben, Fikret, Franszca alyoruz. Melahat Teyze ieriden sesleniyor: "Fikret
abuk baban ara!" Nihal o gece douyor. Yllar sonra mz ayn odada be sekiz oynarken sokak
kaps alyor, odann kapsndan Nihal ban uzatyor, sa ban karp bileine takm, odaya ilkokul
kokusu doluyor, "Arkadalarn m var aabey?"
"Yine de bir tehis etseniz," demiti Mulal, "bazen kimlikler karyor."
Ortasnda yuvarlak penceresi olan, metalden ar bir kapy amlard. Bir kasap buzdolabnn kapana
benziyor, diye dnmemeye almtn sen de etin. Ama sonra dnsem ne olur, diye dnmtn,
hani kancalar, hani etler!
Aradan drt yl getikten sonra syleyebiliyorum: O gece morgdan karken bana bakmadn, benimle
konumadn iin sana nasl mteekkirim bilemezsin! Baksaydn ya da konumaya kalksaydn, o ana
dek olmaya altm Ender olmayacaktm artk. Farkl biri, tanmadm biri olacaktm.
Merdivenlerden karken ikimiz de srarla basamaklara bakyorduk. etin sen de kt mydn? Benim
bam dnyor, kulaklarm uulduyordu. "etin Aabey, Ender Aabey!" diye aran o ses belki biraz
gerekd gelmiti bu yzden.
Nihal turkuaz sralarn birinin kenarnda ayakta duruyordu. Dier insanlarn arasnda baka bir ey olarak
duruyordu. Rengrenk bir akvaryum. Doumuna tank olduumuz, Fikret Amerika'ya gittikten sonra ylda
bir iki kez anne babasn ziyarete gittiimizde karlatmz Nihal, ok gzel grnyordu, ok gzeldi
ve nasl anlalr byle eyler, duruundan, yznn ifadesinden annesinin ve babasnn ldn henz
bilmedii belli oluyordu. Bekleyiin, arayn, bulamayn gerginlii vard. lmn ezginlii deil.
O gerginlikle ellerini durmadan hareket ettirerek, dzgn durduu halde san dzelterek, vcudunun
arln verdii bacan srekli deitirerek konumutu: Fikret Aabeyi telefon ettiinde ok korkmu
hemen Hacettepe'nin acil servisine komutu. Fikret iyiydi, yani birka kaburgas krkt, boynu
zedelenmiti ama ciddi bir eyi yoktu. Amerika'dan geldiinin haftasnda byle bir ey yaamas ne
ktyd. Aabeyi, anne babalarnn nerede nasl olduklarn bilmiyordu, nk kaza srasnda birbirlerini
kaybetmilerdi. Nihal'den evredeki hastanelere bakmasn istemiti; yarallar evredeki hastanelere
datmlard. Nihal de bni Sina ile buraya bakmt, ama hastaneye getirilenler listesinde anne babasnn
ismini grememiti.
Ah etin, ne kadar zordu deil mi bu konumay dinlemek! Nasl syleyecektik ona! Ben hl bilmiyorum
etin, bir lm haberi nasl verilir? Neyi gzetmeli insan? Haberi alacak kiinin daha az sarslmasn m?
Byle bir ey mmkn m? Olabildiince ge renmesini mi? Geen srede lenler dinlemeyeceine
gre! lm korkun bir ey olmaktan karmaya, anlalr, kabul edilebilir bir ey olarak gstermeye mi
almal?
"Azrail'in piyangosu annenle babana vurdu Nihal!"
"u merdivenlerden inip sola dnnce morg var, annenle baban kar koca buz gibi yatyorlar orada."
Bunlar imdi yazabiliyorum etin, oysa o srada yine kapkaranlk, korkun bir ey dnyordum: Eski
mahallemizin kasabna olunun lm haberinin veriliini. Sen de biliyorsun, anlatmtm. Akam
saatleriydi, kt. Kahvede her zamanki gibi babam ve Reit Bey ile oturuyordum. Arkadalar gelip
kasab sormulard, olunun bana gelenleri anlatmlard. Drt yanda ocuk... Bir kuyuya dm
lmt, kuyu derindi. Birden herkes susmutu, kasap girmiti nk ieri. Glyordu, neeliydi, belli
imiti. Glerken kara byklar yanaklarn ap kulaklarna deecek gibi oluyordu. Bir iki gzel sz
syleyerek, akalar yaparak arkadalanna yaklamt. Arkadalar onu kollarndan tuttu, omuzlarndan
tuttu. Haberi alnca kasabn kollar omuzlarndan kopup decekti. Ba omuzlarnn zerinden yuvarlanp
gidecekti. Kasap arm, ne olduunu anlamaya alyordu. Onu o akn haliyle dan kardlar.
Kahvenin nndeki yar karanlkta sylediler. Biz, kahvedekiler, tam bakamyorduk onlara. Bordo masa
rtlerine bakyorduk, rtlerin zerindeki sigara yanklarna, ki her birinin biimi bahse girerim
hepimize mthi anlaml geliyordu. Masalann zerindeki metal kl tablalarn dndryorduk. ayc da
boalan ay bardaklarna saldryordu. Birbirine deen camn, metalin, porselenin grlts hepimizi
biraz koruyor, saklyordu.
3
Neden bir rya grrz? Her ey olup bittikten sonra neden bir de rya grrz? Karmaann, kemekein,
hayatn yorucu zenginliinin iinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanmas
gerekir? Ryamzda, birbiriyle ilgisiz gibi grnen ayrntlar bilincimiz nden grltl bir lokomotif
gibi ekip bir yere, rnein bir anlama m gtrr? Yoksa o ayrntlar bilincimizin balonuna batan ineler
midir?
etin, ryalarn hatrlayan ansl-anssz insanlardan olsaydn, apartmandan lklarn geldii o gece,
korkuyla uyanmadan nce grdn ryay da mutlaka hatrlayacak, bana anlatacaktn: Annen ve baban
sizin On Birinci Sokak'taki evinizde, koridorda ayakta duruyorlar. Bitkin gibiler. Koridordaki san lamba
karpuzundan szlen kta her ey olduundan biraz daha hastalkl grnyor. Sen etin, annenle babana
bakyorsun, onlarn bir ey sylemesini bekliyorsun. Bir an aklndan lm olduklar geiyor, ama kk
bir ayrnt bu, zerinde durmaya demez. te koridordalar ve sana bir ey syleyecekler. Annen
konuuyor, anlamyorsun. Babann tok sesi annenin sylediklerini tekrarlyor: "Battaniyenin nerede
olduunu biliyor musun?" Annen yantn beklemeden gzel bir glmsemeyle koridor boyunca uzanan
gmme dolab gsteriyor. O glmsemeden anlayveriyorsun: Henz kk bir ocuksun, ayn anda idrar
keseni zorlayan basnc gidermek, iini brakvermek istei duyuyorsun. Annen dolabn alevden kararm
kapaklarndan birini ayor. (te ufak bir ayrnt daha! Dolabn kapaklarnda kara lekeler brakan o kk
yangn annen baban ldkten ok sonra olmutu.) Sana yorganlarn zerinde duran battaniyeyi gsteriyor.
"etin yavrum rsen bunu alabilirsin." zerinde sar bir kaplan postu deseni olan kahverengi, parlak
tyl battaniye. Annen battaniyeyi almak iin dolaba doru dndnde srtnda kocaman bir bcek
olduunu gryorsun. Ak kahverengi bir bcek. nsan gibi iki kolu iki baca var. Kollaryla
bacaklaryla annenin srtna yapm, btn srtn kaplam. Kemikli bir bcek, uzun kaln antenleri
annenin kumral salarnn arasna karm. Annen yz sana dnk dururken bu antenleri neden fark
edemediini soruyorsun kendi kendine. Sonra babann srtnda da ayn bcein olduunu gryorsun.
Bcekler sana doru pis bir srtla bakyorlar. Ardndan kahkahalar atyorlar. Annenle babann neden
bitkin grndn anlayveriyorsun. Neden o kadar aresiz olduklarn... nk o bceklere teslim
olduklarn, teslim olduklarn... lk gibi kahkahalar atarken bcekler...
Srayarak uyanmtn etin. Sen hep yzst yatarsn, bu yzden yanan salyanla slanmt. "Bcekler
vard," demitin, neredeyse tamamen yanl harflerle. Ben odann kapsnda duruyordum; "etin!" diye
seslendiimde, dorulup, dilini aznn iinde yerli yerinde tutmaya alarak, "Bcekler vard," demitin
yine. "Apartmandaki sesleri duyuyor musun?" diye sormutum, bceklere alkndm.
Apartmandan lklar, alama sesleri geliyordu. Biri, bir kadn, alayna bir makam bulmutu, ama
daha yrtc lklar bu alay bastryordu.
Elinle pijamann nn ovuturup szlanarak kalkmtn yataktan. Bir sre ayakta birbirimize bakarak,
lklar dinleyerek ylece durmutuk. Neden sonra, "Biri ld herhalde," demitin. Hi konumadan
salondan geip kapya doru gitmitik, ben nde sen arkada. Sokan karsndaki beyaz eya maazasnn
salonu glgelerle doldurmutu, ayn k mutfan penceresinden de giriyor, koridoru hafife
aydnlatyordu. Kapnn nnde durmu gzetleme deliinden darya bakan Nihal'i grdk. Grr
grmez ikimiz birden irkilmi, birka adm geriye gitmitik. Hemen fark ettik ki Nihal gzetleme
deliinden bakmyordu. Btn bedeniyle kapya yaslanm, avularn bann hizasnda kapya dayam,
yzn de iyice yaptrmt. ylece duruyor, dardaki barlar, haykrlar arasnda duyulur
duyulmaz bir biimde inliyordu. Sonra ar ar kvranmaya balad.
Acdan besleniyordu sanki. nk ne yapsa ondan kurtulamyordu, iyice geiriyordu trnaklarn. (Kim
trnaklarn kime geiriyor? Bouna urama etin, bu sorunun yant yok.) Bana gelen eyleri o kadar
sessiz sakin karlamas tuhaft zaten. Demek iinde olan oluyordu. Onun kapnn nndeki o haline bakp,
bakalarnn acsn kendi acsna dntrdn dnmtm. Btn lmleri tek bir lme
dntryordu, en yaknnn en sevdiinin lmne.
4
Senin kendine tuvalete g bela atabildiin ve iemenin gzelliine methiyeler dzdn o geceden birka
hafta sonra, Nihal gece ge saatte, arkadalarnn kollarnda, zilzurna gelmiti eve. Ne byk aresizlikti
etin, ne byk aresizlik! Akam saatlerinde Nihal'in yine gecikeceini dnp seninle yemek
hazrlna girimitik. Yllar iinde renmitik, almtk; yemek yaparken birimiz nden gider,
dierimiz soan dorayarak, maydanoz ykayarak, salay, ya hazrlayarak, ortal toparlayarak onu
takip ederdi. taat esast. O akam nden giden sendin, kymal yumurta ve zeytinyal prasa yapyordun.
Sebzeleri doradn kesme tahtasn, bulak sngerini yeil sabunla kprtp ykamaya kalknca,
kyamet kopmutu! Tartmtk. (Seninle tartmalarmz ok seviyorum etin. Bizi zindeletirdiini
hissediyorum. Titreyen sesinin, senin iin fazla "ciddi" kaan szcklerinin, tek atmlk saldrganlnn
karsnda soukkanllm korumaya almak, gizliden gizliye mutlu ediyor beni. Bu da oyunlarmzdan
biri ve anlyorum, zerimde senden baka herhangi birinin etkisine dayanamyorsun. yle ki o akam,
beni zmemek iin ismini azna almamaya zen gsterdiin Sevgi'yi bile getirip sava alanmzn
ortasna koymutun. Sana kalrsa, makineye koymaya demeyecek ufak tefek bulaklar sabunla ykamam,
kirlerle ba yapabilen sabun molekllerinin onlar bulaklardan akan su yardmyla ayrdn syleyen
kimyann deil, dorudan Sevgi'nin aklma soktuu bir eydi. Ben hl onun etkisi altndaydm, kiiliksiz
bir k gibi onu taklit ediyordum. Baksana, aya kokulu ay kartrlmasn istemiyordum,
sinirlendiimde papatya ay iiyordum, sokaktan geen stden st alp yourt yapacaz diye
tutturuyordum ve 1 Mays mitinglerine, cezaevlerindeki durumu protesto gsterilerine katlyordum.
Okuduum kitaplar yznden duygudalk hastalna yakalanmasaydm etin, ben de sana kzabilirdim.
Neden yllarca Murat Aabey'in kanatlan altnda, stanbul'da yaadn sorabilirdim. Neden kadnlarla
ilikinde ngilizce arklar syleyen bir bukalemuna dntn sorabilirdim. Ya da neden zamane
burjuvalar gibi kasaplara "Etin var m?" manavlara "Elman var m?" diye sorduunu... Ama niye
birbirimize tpatp benzeyelim ki! Sadece unu bil: Tartmalarmz gerekten seviyorum. Bir bakas
gibi olmaya altm veya bir "imaj" yaratmaya altm dndnde atn yaylm ateini
seviyorum. Sevgi'ye gelince... O konuya nasl olsa sen ya da ben geri dneceiz. imdi Nihal'in
kendisine, bize ve belirsiz geleceindeki belirsiz erkeklere meydan okuduu o geceyi hatrlayalm.)
O akam yemeini, tartmamz hep olduu gibi kucaklamayla bittiinde, mutfaktaki masada yan yana
yemitik. Birbirimizi dirsekleyerek... Bana iki lokmamda bir yemein gzel olup olmadn soruyordun.
Her zamanki gibi Seninle ben etin, gcmz, gzelliimizi, canllmz kk yaantlar sabrla
tekrar etmekten alyoruz. Ne kadar ok eyi tekrar ettiimizin, bundan nasl bir haz aldmzn farknda
msn? Yirmi yldr, lisedeyken sizin memleketten gelen kavurmaya ilk krdn yumurtadan bu yana,
yaptn yemeklerin nasl olduunu, o yemei yerken, hazmederken, son bir kez de tuvalete giderken
defalarca sorarsn. (Tuvaletten ktktan sonra da, "nasl getiini" ayrntl bir biimde sorarsn ama
imdi buna girmeyelim.) stanbul'da sizde kaldmda yere serdiin yatakta rahat uyuyup uyumadm,
balklama atladktan sonra atlarken bacaklarm krp krmadn, sevgilini beenip beenmediimi
onlarca kez sorarsn. Yantlarmla da yetinmez, "Gerekten mi?" dersin, "Ciddi misin?" ya da "Yemin et!"
Bir kez daha onaylatmak istersin. Sana btn sorularn iin tek bir yant vermeye kalkmak, "Syledim
ya!" diye kestirip atmak ne kaba ve aptalca bir davran olurdu! Tekrarn ve hayatn gzelliini reddetmek
olurdu. Hayat tekrardan ibarettir nk. Hayatn gc tekrarn gcdr. Gnlerin, aylarn, mevsimlerin
gc Tabii bir de iirin iirlerin tekrar eden dizelerinin gc... Dinlere ne demeli? Hindu'nun
mantrasn tekrar etmesi, Mslman'n tespih ekmesi ve senin "Yemek gzel olmu mu?" diye sorman...
Yine uzaklatk konudan deil mi etin!
Evet yemek ok gzel olmutu. Kymay iyice kavurup iine kimyon ve karabiber koyman byk incelikti.
Prasalar kk kk doraynca, haklsn, yemein yalnzca grnts deil tad da deiiyordu,
gzelleiyordu.
Biz daha masadayken kap aldnda, "Nihal'dir!" deyiinden, birbirimize belli etmeden onu
beklediimizi, aklmzn onda olduunu anlamtm. Ama gelen kapcmz htiyar'd, aidatlar topluyordu.
Bizim ilk kmzd, bilgimiz olsun diye sylyordu, nmzdeki drt ay iki kat aidat verecektik, malum
yakt giderleri, ayrca bodrumun giriine yaplacak demir kap ve yenilenmesi gereken posta kutular iin
de para toplanacakt.
O gece, Hlya Koyiit'in faytoncu kz oynad filmi, aklmz bir hayli geciken Nihal'de olduu iin,
yarm yamalak seyretmitik; ekirdek ilemeyi daha ciddiye alyor gibiydik. Tank Akan baka biriyle
evlenince, faytoncu kzn bir mektup brakp kayalklardan atlayarak intihar etmesi, tedirgin etmiti bizi. O
gnlerin karanl iinde tuhaf iliyordu aklmz: Gen kz, intihar, Nihal. te tamam, kurduk geni.
Delii bulmaya alan anahtarn sesini duyduumuzda, ikimiz birden kapya ynelmitik. Duyduumuz
seslerde yabanc bir ey vard. Baarsz bir iki hamle, sonra anahtar deliine doru gsz bir iti.
Nihal iki arkadann kolundayd. Ban, arl yznden kaldramyormu gibi, iki yana sallaya sallaya
kaldrm, "Sakn bana iyi davranmayn!" demiti.
imdi olsa romantik-komik bir karlk bulabilirdik, oysa o gece "Nihal ne bu halin!" diyebilmitik.
Perian grnyordu deil mi etin? Gndz evden karken grmemitim, ama sslenip pslendii belli
oluyordu. Makyaj bile yapmt. Fakat her ne olduysa st ba dalm, makyaj iyice akmt. Etei kr
krt, ayakkabsnn teki elindeydi.
kimiz birlikte, bir paketi teslim alr gibi Nihal'i arkadalarnn kolundan almtk. Arkadalar, iki sarho
kz, hemen gitmeye yeltenmilerdi. Bizse olan biteni renmek istiyorduk. Kzlar alelacele bir eyler
anlatmt: Bir arkadalarnn evinde toplanmlard, ok imilerdi, Nihal alamt, ksmt, hayr
anne ve babasndan hi sz etmemiti. (Sorunun sahibi sendin sevgili dostum, insan psikolojisinin
dolambasz yollarda yrdn, en kestirmeyi setiini dnyordun!) Sonra iki kz birden bir olann
ismini geveleyip, kapnn dna braktklar antalarn srtlayp gitmilerdi.
Nihal aramzda duruyor, bayla birlikte vcudunun st ksm da bir ember iziyordu. (etinciim, hep
sarhomu gibi davranan lisedeki matematik retmenimiz olsayd, "Anlatlmaya allan hareket aslnda
bir koni tanmlar." diye bizi uyarrd, deil mi?) Sen bir kolundan ben bir kolundan tutup onu odasna
gtrmtk. te ilk kez o zaman gerekten anlamtm, Murat Aabey'in henz on sekizinde bir
delikanlyken sekiz yandaki senin sorumluluunu stlenmesinin nasl ar bir ey olduunu.
Nihal'in giysileri sigara kokuyor, soluundan da rahatsz edici bir koku yaylyordu. Midede tek bana
kalan zsuyun aza doru kt yakc yolculuk. "Aada bir ey kalmad, tamtakr kuru bakrn dile
gelii. Sen byle anlatmlardan holanrsn etin.
Yatana oturtur oturtmaz Nihal kendini srt st brakmt. Ayakta durup ona baktmz ksa sre iinde
o da bize bakm, "Bana iyi davranmayn!" demiti, sarholarn engebeli telaffuzuyla. Pembe gmleinin
n slakt. Ularna doru hafife kvrmlaan salarndan ban suyun altna soktuu anlalyordu.
"Bana iyi davranmayn!" diye bard tekrar.
Ben ne yapacam bilmiyordum etin, alamaya balamasndan korkuyordum. Sense bir dizini yataa
dayam Nihal'in gmleinin dmelerini zmeye balamtn bile. Sen hep bylesindir ite: Kurdun
beceremediini becerir gerek bir bykanne olursun.
Gmleini kardktan sonra Nihal'i saa sola evirip eteinin kopasn aramtn. Kopa etein
arkasndayd, Nihal yzstyd. Ten rengi bir styenin asklaryla drde blnen srt ve ocuksu omuzlar
beni tedirgin etmiti. Kendimi pis bir rntgenci gibi hissetmi, senin karmaya altn etei uzanp bir
ucundan da ben ekitirmitim. Nihal yz yasta gml, ten rengi klotlu orabyla kalmt; kard
iniltiye benzer sesi ikimiz de kendi dilimize evirmitik: Bundan sonra ona iyi davranmayacaktk. etin
biliyor musun, tam o anda her ey bana mthi kederli gelmiti. Ten rengi klotlu orabn iinden grnen
iek desenli ak mavi klot, orab kardmzda beyaz karn enlemesine geen pembemsi lastik izi,
yorgann altna zor bela giren, girer girmez salya aktarak szan Nihal, lmlerden arta kalan, bir fidan,
bir fidan ve baka hibir ey...
5
Olanlar pek de i ac deildi.
Batan balayalm: Liseden arkadamz Fikret, haftalk tatilini geirmek zere, on yldr yaad ve
bizim hi holanmadmz bir biimde "asl vatanm" diye nitelendirdii Amerika Birleik
Devletleri'nden Trkiye'ye gelmiti. Geldiinin nc gn, babas ve vey annesi ile birlikte
Bodrum'daki yazlklarna gitmek zere otobsle yola kmlard. Otobs Ankara'dan ktktan az sonra,
Temelli yaknlarnda kaza yapmt. Kazada Niyazi Amca ve Melahat Teyze lm, Fikret birka krkla
atlatmt. Sonradan gazetelerden ve televizyondan rendiimize gre, on alt kiinin ld, yirmi iki
kiinin yaraland bu kazann nedeni, arkasna rmork bal bir traktrn yola kmasyd; hasat
zamanyd, bu da Melahat Teyze'nin salarna, Niyazi Amca'nn stne bana karan buday baaklarn
aklyordu. Fikret bize kaldrld hastaneden telefon etmiti. Hastaneye gittiimizde, Fikret'le
konuurken ikimiz de anlamtk, zavall arkadamz babasnn ve vey annesinin ldn gzleriyle
grmt ama bunu syleyemiyordu. Sylese, onlar kendisi ldrm olacakt sanki; byle bir korku
hissediliyordu tavrlarnda, baklarnda. Aptalca bir umutla onlar aramamz, baka hastanelere
bakmamz bile istemiti. Ayn eyi bizden hemen sonra gelen Nihal'den de isteyecekti. Niyazi Amca ile
Melahat Teyze'yi Ankara Hastanesi'nin morgunda bulmutuk. Orada her eyden habersiz Nihal'i
grmtk; bylece sessiz alamalar, zorunlu telefonlar, uzak akrabalarn ziyaretleri, mezar yaptrma ii
ve lmlerin resmi makamlara bildirilmesiyle kabarp alalan bir ak balamt. Melahat Teyze'nin
tezgh beyaz fayansl mutfanda ay demlemek, acl kardelere ve gelen gidene ufak tefek bir eyler
hazrlamak ikimize dm, bu da aslnda bize iyi gelmiti: Hareket etmezsen ac zerinde birikir.
Fikret'in Amerika'ya dnmesi gerekiyordu. Bir gn bize oradaki hayatnn zorluklarndan, tutunmak iin
gze ald eylerden sz etmi, Nihal'in niversiteyi bitirene kadar bizimle kalp kalamayacan
sormutu. Ankara'da yakn akrabalar yoktu, on yl ayr kald bu ehirde bizden baka dostu da
kalmamt.
Fikretlerin evine lisedeyken kendi evimiz gibi girip kardk, Melahat Teyze'nin yemeklerinden az
yememitik. Biz seninle kendimizi hep ikili gibi hissederdik ama Fikretsiz de yapamazdk. Sen stanbul'a
gittikten sonra biz Fikret'le daha da sk grmeye balamtk. Fikret benim iin senin yokluun olmutu.
Ona bakarken seni zlemitim, hayatmn en uar, en kaps penceresi ak dnemini zlemitim.
niversitenin sonlarna doru Fikret ile grmelerimiz seyreklemi, onun askerlii ve sonunda kapa
Amerika'ya ataca i maceras srasnda uzaklamtk. Ardndan on yl. Bir iki mektup Trkiye'ye
geldiinde birka saatlik grmeler... Onun hayalleri bizimkilerden farklyd Evet, etin, bu konuya
girmeyeceiz.
Fikret'in isteini kabul etmitik. Aksi, Niyazi Amca ile Melahat Teyze'nin ansna saygszlk olurdu. Biz
bu dnyann en ok ihtiyarlarn sevdik deil mi etin? htiyarlara yarar bir vefa duygusunun peinden
kotuk.
Oysa lisedeyken ayn evde yaamann tad damamzda kalmt, yllarca bunun hayalini kurmutuk.
Hayalimize kavual ay bile olmadan evimize bir misafir gelecekti, stelik iki yllna. Yutkunarak
kabul etmitik, senin demelman birka kez yukar kp inmiti. i bo bavulun, zpkn ve olta
takmlarnn, alet edevatn, amarln, eski bir monitrn, dizlerini glendirmek iin aldn pedall
tuhaf bir egzersiz aletinin ve karton kutular iinde genliimizin en deerli hazinesi olan seks dergilerinin
durduu mutfan yanndaki oday boaltp temizlemi, Fikret yola kmadan iki gn nce Nihal'in
yatan, masasn ve kk bir giysi dolabn bu odaya yerletirmitik. Aferin bize!
Nihal donuktu, suskundu. Neeli eylere, herkesin her an karlaabilecei kk, gzel srprizlere pek
tahamml yoktu.
Sen, yurtdnda ve stanbul'da geen onca yldan sonra, niversiteden arkadalarnn inaat irketinde
almaya balamtn. ocukluunun ehrine dnmekten, birlikte yaamaktan ok honuttun ama kabul et
stanbul'dan, Murat Aabeyden ayr olmak iin iin huzursuz ediyordu seni.
Bense, okulu bitirdiimden bu yana ksa kesintiler dnda yaptm gibi evde kitap eviriyordum,
Sevgi'yle iki yl kadar sren ilikimin penelerini etimden skmeye alyordum.
kimiz de, yine lisedeyken hayal ettiimiz bir eyi yllar sonra yaayacamz, ayn kza, stelik de daha
annesinin karnndayken tandmz bir kza k olacamz, kafamzn fena halde karacan,
bilmiyorduk.
6
Nihal bize kaba davranyor, onunla ilgilenme, onu neelendirme abalarmza ifadesiz bir yzle karlk
veriyordu. Akam yemeklerinde bir arada olma giriimlerimizi ya eve ge gelerek ya da a olmadn
syleyerek savuturuyordu. Ne yapacamz armtk. Durumu kabul etmekten baka aremiz yoktu.
Korkuyorduk. Onu korumamz, hangi klklara brndn bilmediimiz ktlklere kar yannda
olmamz gerekiyordu. Genlik sanclarnn hayat anlamsz klan ani lmlerle birletiinde neler
olabileceini ikimiz de seziyorduk. Fikret'e bir mektup yazmay dnp sonra vazgemitik. Boynunda
bir boyunlukla ve yzst yatmasna engel olan kaburga krklaryla gittii Amerika'da, kardeinin perian
olduunu bilmesinin ne yarar olabilirdi! Nihal'le bizim ilgilenmemiz gerekiyordu.
O k zorlu gemiti etin. Saaklardan sarkan buzlar ve hafife eriyip bulgursu bir hal alan karn iyice
kayganlatrd dkkn nlerindeki metal kapaklar... Bunlar baya tehlikeliydi! Nihal hep aynyd,
varlndan phe duymadmz bir uurumun kysnda kollarn iki yana am, sessiz... Kz ocuk
sahibi gergin babalar gibiydik. Her sivilceyi ayn skntyla aklyorduk. Kzmz, bir retmenevinin
havasz salonunda, yl sonu msameresinde, parlak pembe giysiler iinde bale yaparken grmek iin can
atyorduk. Bir yandan da garsonlar kollamak gerekecekti, nk herifioullar byk olaslkla bizim
masay pek ciddiye almayacak, ara scaklar eksik gelecekti. kinci biradan sonraki biralar iin aldklar
fahi para da cabas.
Denizciler Caddesi'ndeki lokantaya gittiimiz cumartesini hatrlyorsun deil mi? Sonradan, o gnn tam
da, "Her ey karl bir cumartesi gn balad," trnden cmleler kuran milat merakls gazetecilere gre
bir gn olduunu dndm.
le saatleriydi, paltolarmz giyerken birden bana bakm, Nihal'in odasn elinle iaret etmitin, onu da
aralm m, der gibi. Bilmiyordum. Bir sre sessiz hareketsiz kalmtk. Sonra sen "Nihal biz
kyoruz," diye seslenmitin. (Bize nasl davranmamz gerektiini tebli ettii o geceden sonra ikimiz de
onunla konuurken biraz sert bir tavr taknyorduk.)
Kzmz bizi kuru bir "gle gle"ye altrmt, oysa o gn "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Odasndan
kmadan. Yryeceimizi sonra da bir eyler yiyeceimizi syleyince, reddetme olana tanmayan bir
sesle sormutu: "Ben de gelebilir miyim?"
Evden Denizciler Caddesi'ne kadar yrdmz o gn, hem gzel hem zordu. Aylardr orasndan
burasndan ekitirerek hayata karmaya, yaama sevinci vereceine inandmz eyler yapmaya
zorladmz Nihal kendiliinden katlmt bize. ok ey konumak istiyor, konuamyorduk. Lokantaya
girene dek ben yalnzca saaklardan sarkan buzlarn ne kadar tehlikeli olduundan sz etmi, sense
zerinde hafif erimi kar bulunan metal kapaklara dikkat etmemizi sylemitin! O kadar. Sessizce
yrmtk. Aramzdaki tek yaknlk, sen kayp decek gibi olduunda, Nihal'le benim ayn anda koluna
yapmamz olmutu.
Antkabir'in bahesindeki aalar pamuktand. Tandoan'da yoldaki kar kahverengiye dnmt. Garn
peronlarnda yine gvercinler dolayordu. Kale, beyazla gri aras bir fonda iyice belirginlemi,
yaknlamt.
Lokantann kaldrmdan birka basamak aasndaki kapsnn nnde, ayaklarmz yere vururken, Nihal
camekndaki ekmekkadayf tepsisine bakp "ok severim ben!" demiti. Dudaklarn birbirine bastrp
ban sallayarak yutkunmutu.
Allahm ne kadar mutluyduk! Birbirimizden yle grdmz iin sanrm, pisboaz olmayan insanlara
ikimiz de pek snamyorduk, pisboazlk bizce nemli bir meziyetti.
Nihal'in beyaz bir kontrplak tabakasndan mark bir ocua dnmesi, yemeklerin byk tencereler ve
tepsiler iinde sergilendii mutfak cameknnn nnde, avularn birbirine yaptrp dizlerini hafife
krmasyla tamamlanmt. Lokantann grm geirmi alar utanga bir glmsemeyle mutfan buhar
iinden Nihal'i selamlamlard.
"Turu da ister misin?" diye sormutuk.
"Turu da istiyorum, soan da!" demiti. Mercimek orbasna da spanaa da soan yakrd. Ekmei
nasl bu kadar ince dorayabiliyorlard? ki garsonun masalardan birine oturup pirin ayklamas ne
hotu. Duvarda fotoraf olan adam lokantann sahibi miydi? Pul biber yok muydu acaba? Biraz da peete;
souktan scaa geince akmaya balayan burnu iin.
Peki ekmek kadayfn yiyiini hatrlyor musun? Ne mthi bir gsteriydi o! Kadayfn kaymakla birlikte
aznn iinde dil di damak dolamasn, sonra yemek borusundan aaya kayn, midesine giriini,
btn vcudu saydamm gibi grebiliyorduk sanki. Oysa grdmz gzlerini ksm, ahenkle hareket
ettirdii enesini biraz yukar kaldrm Nihal'di.
"Bu yemein zerine ay iyi gider," deyince, Nihal'in o gn mark bir kz olarak kendini bize brakmaya
karar verdiini anlamtk.
Genlik Park'na Opera kapsndan girmitik. Karmza kan suyu donmu havuz Nihal'i
heyecanlandrmt: "stnde yryelim mi?"
Yrmtk. Menevilenen buzun zerinde admlarmz dikkatli dikkatli atarken gzel grndmz
dnmtm: Buzun krlganln btn eklemlerinde hisseden kii. Solda nikh dairesi, onun yannda
kenara ekilmi su bisikletleri, kayklar; daha geride dnme dolap ve birka aletin soluk renkli
grntleri; havuzun kenar boyunca sralanm kuru dallarnn zeri karl aalar; tam karmzda klar
yanmayan yarm daire biimli kpr; hafife samzda ulamaya altmz ay bahesinin seray
andran kapal yeri. Her ey khne ama anat. Kt ite.
Camlar buulanm ayhaneye girdiimizde, ortada grl grl yanan soba ve ayn yne (televizyona
doru) dnm oturan nargileli ihtiyarlar, Nihal'in turistik bir aknlk l atmasna neden olmutu.
Sobann evresinde yan yan att admlarla dnen Nihal'e bakarken, annemin sk sk syledii, sarmsa
gelin etmiler krk gn kokusu kmam, szn hatrlamtm. Bize yz vermedii o aylar boyunca Nihal
olduundan olgun grnmt gzme. Soba ile snma dnda bir iliki kurmaya uramasna, bunu da
ayhanedekilerin kendisini seyrettiinden emin bir biimde yapmasna sinirlenmitim. ehrin gzde
semtlerinde alan nargilecilerden sz etmesi de sinir bozucuydu. etin seninse hibir ey umurunda
deildi, kiilik semaver sylemitin bordo nlkl garsona. Kaim parmaklarnn Gven veren
. Bizim mz. Nargile kokusu, semaverin buhar, televizyonun sesi, kap alnca ieri giren souk
hava, hepimiz olduumuzdan daha ihtiyardk.
Sonra sinemaya gitmitik. Nihal daclkla ilgileniyordu, sen macera filmlerinden holanrdn, benimse
yzlemekten haz duyduum ykseklik korkum vard. Dolaysyla zirve delisi daclarn dp kalktklar,
inip ktklar o filme gidebilirdik. Ama etin nereden bilebilirdik, kahramanlarmzn aabey kz karde
iki dac olduunu, anne babalarnn ackl bir biimde ldn. stelik babann lm sahnesi, Niyazi
Amca'nn kafamzda canlandrdmz ve Nihal'in de bir biimde aklna getirdiini dndmz
lmyle basit bir benzerlik tayordu. Niyazi Amca otobsten frlayp metrelerce uzaa dmt. Byk
olaslkla, yere dtnde filmde den babada olduu gibi, bir toz bulutu ykselmiti... etin biz seninle
iki baykuuz, baka bir ey deil!
Ara verildiinde ok gergindik. Oysa Nihal filmin ne kadar srkleyici olduundan sz etmi, daclkla
ilgili bir iki bilgi vermiti, trman teknikleri, dmler, iviler filan. Biz uzaktan kuruyorduk etin,
olanlar zerine deil olabilecekler zerine dnyorduk. Nihal ise zaten ne yaadysa yaamt. Yine
yaayacakt, tekrar yaayacakt. Buna engel olamazdk ki! u ark olayn hatrlasana! Kimin aklna
gelirdi, senin tra olurken sylediin arkyla Niyazi Amca'nn syledii ark aynym! Bunu, evde
birbirimize altmz, Nihal'in aramzdan prl prl bir su gibi akt o gnlerde, senin atletle ortalkta
dolap banyonun kaps ak tra olduun bir pazar akam anlamtk. Aynaya doru eilmi bir elinde
tra ba dier elinle yzn gerdirirken "Sevemez Kimse Seni"yi sylyordun, Nihal alaya alaya
salondan odasna gidiyordu.
7
Gazeteciler haklyd, Her ey karl bir cumartesi gn balamt.
Artk birlikte daha fazla zaman geiriyorduk. Hafta sonu kahvalt ederken televizyonda seyredecek bir
Trk filmi muhakkak oluyordu. Siz sonra birka gazetenin bulmacalarn zmeye giriiyordunuz. Kahveyi
Nihal ile ben orta ekerli iiyorduk, sen sade iiyordun. Lisedeyken yaptmz gibi salonda, pencerenin
nnde oturup soka seyrederken mzik dinliyorduk.
Akam yemeklerinde de ounlukla birlikteydik. Haftada bir, senin eve gelirken Sakarya Caddesi'ne
urayp aldn, zerinde isminin yazl olduu kesekatlar iindeki balklar piiriyorduk. Ben
eviriden skldmda basit yemekler yapyordum. Nihal de bazen zorlu yemeklere kalkyordu, kadnca
bir becerisi vard, Melahat Teyze ile mutfakta zaman geirdikleri anlalyordu.
O gnleri dndmde, Nihal'le evde yalnz kaldmz hafta ii gndzlerini pek hatrlayamyorum.
Daha dorusu byle bir eyin olduuna imdi inanamyorum.
Dncesi bile heyecanlandryor. Nihal odasnda, salonda ya da mutfaktayken ben odamda uslu uslu
oturup eviri mi yapyordum! Aradm szc unutarak, rastladm szcklerin peinden mi
gidiyordum! Aslna bakarsan etin, Nihal, biz ona k olduumuzda varlk kazand, fiziksel zellikleri
belirginleti, daha bir gzelleti, ekicileti; hatrlanr oldu. nce ak vardr. Hatrlamak da, ac ekmek
de, sevgilimize vereceimiz iein fotosentezi de ondan sonra balar.
Henz akn kenar izgileriyle belirginlememi gnlerden hatrladklarm:
Nihal banyonun kapsn hafife aralayp sesleniyor. "Ender Aabey ofbene bakabilir misin? Su souk
akyor." Bakmtm. Pilot konumundayd. Banyoya doru gidip suyu bir sre kapatmasn sylemitim.
Dmeyi ak konumuna getirince banyo kapsna yaklap tekrar seslenmitim. "imdi a Nihal!" Bunu
niye hatrlyorum biliyor musun? ok gergindim de ondan. Banyo kapsnn buzlu camndan Nihal'in
plakln fark etmitim. Bir glgeden daha fazlas Parlak n altnda turuncu bir scaklk Gaz
lambas alevi Girintili kntl gaz lambas alevi
Niyazi Amca'dan Nihal'e balanan maala ilgili iler iin Emekli Sand'na gidiyoruz. Birlikte gitmeyi
nermesiyle bir yaknlk, daha dorusu bir ortaklk balyor, kendisini sanki bana brakyor. Grevlilerin
sylediklerini benim anladm umarak evresine bakmyor. Halbuki bu tr ileri hi sevmem, zaten
beceremem de. Her eyi benim de tekrar tekrar sormam, katlar bo yere birka kez inip kmam gerekir.
Ama o gn Nihal'in bana ihtiyac olduunu aka belli ediiyle atak biri oluvermitim. "Hanmefendi biz
dilekemizi evraktan zaten geirmitik!"
Bir akam Nihal eve hediyelerle geliyor. Sana bir ngiliz anahtar (birka gn nce evdekinin dilerinin
artk tutmadndan yaknmtn), bana alrken belime koyacam kk bir yastk (oturmaktan belim
aryor, diye yaknmtm). "Bu senin, bu da senin!" diyor. aknlkla fark ediyoruz, bize yalnzca
isimlerimizle sesleniyor. Sonradan dnmtm, nasl birdenbire aabey olmaktan ktk!
Bir pazar leden sonra ksr yapmaya giriiyorsun. Nihal de sana yardm ediyor. kiniz gnlk ilerde iyi
bir ekip oluyorsunuz. Ben oturmu sizi seyrediyorum. Nihal'den taze soanlar ykamasn istiyorsun.
Ykyor ve sen sylemediin halde doramaya balyor. Hem de senin hi sevmediin biimde, bir hayli
kaim. Ona kzmyorsun, ho akalarla taklyorsun. Oysa Serap'a bu yzden kzdn ok iyi hatrlyorum;
alayarak, bir k gn toplandmz renci evinin en souk odasna kapatmt kendisini.
u senin muhteem patatesli sarmsakl omletini yaptn kahvaltlardan birinde, Nihal uzanp tra
gelmi enendeki ekmek parasn alyor. Sol gzmn hemen altnda bir seirme... Hkim olmaya
alyorum.
Hafta ii bir leden sonra, Nihal odamn yar ak kapsn yavaa iterek, "Girebilir miyim Ender?"
diye soruyor. Biraz zaman geirmek iin gelmi gibi, kitapln nnde duruyor, kitaplara bakyor. Bir an
o aptalca soruyu soracak korkusuna kaplyorum. Hayr, okumas iin bir kitap nermemi istiyor. (etin, o
gn masamdan kalkp, kutsal kitabm diyebileceim, sayfalarn meyve lekeleriyle doldurduum bir kitap
vermitim Nihal'e. Ama keke vermeseydim! Beni zayf dren, alglarm arptan bir iliki bylece
balamt. Benden okumak iin kitap nermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanyordum, hl
yle!)
Nihal bir cuma akam "oraya" gitmek istediini sylyor. Cumartesi sabah kahvaltdan sonra eski
evlerine gidiyoruz mz. Hava kapal olduu iin mi, evin btn klarn yakyorsun etin. Bir iki
pencere ayorsun. Nihal'in bir eyler alacan sanyoruz. O ise mutfan tezghna yaslanm kollarn
kavuturmu duruyor. Duruyor. Biz seninle evi yle bir dolayoruz. Btn o eyalar! Kapcya verilen
iekler dnda olduu gibi duruyorlar. lmden sonra bir hayat var ve onu sanki eyalar yayor. lk
gnlerin can acsyla ne yaplmsa yaplm, sonra oradan hzla uzaklam herkes. Ama ite katn
yerdesin yine! Nihal, bu dnyann aclarnn da tpk dnya gibi yuvarlak olduunu kantlyor. Evden
hibir ey almadan, klar, pencereleri kendi eliyle birer birer kapatarak kyor. kyoruz.
Yine bir leden sonra Nihal elinde kalbimle odama geliyor. ok beendiini, daha nce okumad iin
hayflandn sylyor. Gnlerdir, kitaptan hi sz etmemesini beenmemesine yoran, bu yzden de
karnna arlar giren, zgvenini yitiren ben Ender, sevincimi saklamaya alyorum.
Birlikte temizlik yapyoruz. Elektrikli sprgeyle koridoru sprrken elinde toz beziyle yannda bir
eyler syleyen Nihal'i duymayp neden sonra fark edince, lk atp sryorsun. mz birden glmeye
balyoruz.
Evde yalnz olduum gndz saatlerinde bir ey iimi kemirmeye balyor. Aklm iime veremiyorum.
Birka kez Nihal'in odasna giriyorum. ocukluumdan hatrladm bir rpertiyle eyalarna bakyorum.
Bir gn masasndaki kitaplarn arasnda kk bir kt gryorum, kk bir liste: "al, tyler, el kremi,
kuafr".
Nihal'in erken uyuduu gecelerden birinde, senin odanda "buluup" tuvalet alkanlklarmz zerine
konuuyoruz. Ortak kararmz: Artk banyodaki klozete ayakta iemek yok! Otura indirip oturarak
ieyeceiz. Nihal'in klozetin kenarndaki i lekelerini grmesinin ho olmadn dnyoruz.
Fikret ile telefonda konuurken, onu yalnz brakmak iin salondan kmamza el kol hareketleriyle engel
oluyor.
Aabeyine bizi vyor. "Ne kadar iyi arkadalarn var aabey, ok anslsn!"
Yz ifadeleri, glleri, evin iindeki halleri gitgide belirginleiyor.
Televizyon seyrederken ounlukla iki bacan birden altna alyor. Uzun dz salarn arkadan iki eliyle
tutup sa omzundan aryor ve nne brakyor. ki yumruunu birden yanaklarna bastrp dudaklarn
tavan duda yapyor, bolukta bir yere uzun uzun bakyor. Bazen trnaklarn yer gibi yapyor ama
yemiyor. Geceleri dilerini gcrdatyor. (Bunu, su imek iin mutfaa giderken odasnn nnden
getiimiz gecelerde, ikimiz de ayr ayr kefetmi, birbirimize syleyince epey glmtk.) Sabahlar
sesi ksk oluyor. Glerken sa elinin parmak ularn burnuna gtryor. Gz gze geldiimizde gzlerini
karmyor. Sessizlik, zerinde onu eksilten deil tamamlayan bir ey olarak duruyor.
te milattan sonra ilk yzylda Nihal! Daha sonra m? Sonra onun her eyini ezberledim ben! Aramzda
bildiimiz btn dillerde geen bir konuma balad. O konumay kesmek, en azndan benim iin mmkn
deildi.
8
Kadnlara Neden ve Nasl k Oluyorum? Psikoloji Dnem devi. Hazrlayan: 3603 Ender Eik.
Tamam etin, tamam nce seninkini yapyoruz, her zamanki gibi! Benim eli kalem tutmayan dostum!
Hazrlayan: 413 etin Aras.
Bu soruya soyut yantlar vermektense, tek tek yaantlardan, hayatma giren kadnlardan yola karak bir
eyler sylemek daha anlaml gibi grnyor. Gzlerimin iine bakarak konuan her kza k olduum
lise gnlerini deerlendirme d brakyorum. Yllar iinde deitiim iin deil, ortaya uzun bir liste
kaca iin. Serap'tan balamak istiyorum. Altndan bir sr araf kaydrdm Serap. (Byle zel
eylerden sz etmek zorunda msn, diye soruyor etin. retmen benim yazdm anlamasn diye byle
ayrntlar vermek zorundaym, diyor Ender.) Serap'la niversiteyi okumak iin gittiim stanbul'da
tanmtk. Ankara'da yakn arkadam Ender ve Fikret dnda pek kimseyle grmyordum, kar
cinsle ilikilerim hayallerin glgesinde kalyordu. Erkeklerin arasndayken kendimi daha gvende
hissediyordum. Annesiz babasz geirdiim ocukluum, aabeyimin seferber ettii arkadalar (ou
erkekti) sayesinde sevgisiz geti diyemem. Hatta baya martlmtm, hibir iliki iin emek harcamam
gerekmemiti. (Sadede gel, diye uyaryor etin Ender'i. Kadnlarla ilikini belirleyen arka plan
iziyorum, diye akademik bir aklamada bulunuyor Ender.) stanbul'da, kzl erkekli kalabalk bir
arkada grubum olmutu. Pek oumuz deiik ehirlerden geliyorduk. Ayn blmdeydik; dersler,
devler, snavlara almalar derken her gn grmeye balamtk. Serap da bu grubun iindeydi. O
stanbulluydu. Yine ayn gruptan zmirli bir ocukla birlikteydi. Ben bunu umursamadan Serap'a
yaklamaya altm. nk bana yaramaz bir ocuk gibi olduumu sylyor, efkat gsteriyordu.
Sevgilisini hie sayarak kararl bir biimde onunla ilgilenmemden etkilendi ve o da bana doru adm att.
O tysz ocuktan ayrld; ocuk da grubumuzdan ayrld. lk kez gerek bir iliki yaamann
sarholuuyla gnm gecelerimi Serap'la geirmeye baladm. Gndzleri dersleri asp bizim eve
geliyor, geceleri ders alma bahanesiyle toplandmz renci evlerinde bir an nce bir odaya
ekilmek iin can atyorduk. Bu arada, birlikte olma imkn verdii iin, renci derneinin toplantlarna
katlyor, baz gnler grubumuzdan arkadalarla bir masann etrafnda bir araya gelip kitap okuyorduk.
Gruptaki kzlardan birinin sevgilisi st snflardan, okulu uzatm biriydi. Adam 1980 ncesini grdn,
yaadn syleyen bir ktyd. (etin kusura bakma ama o adam ben de tandm iin byle
yazmakta bir saknca grmyorum. Anlatt kan verme hikyesini hatrlasana! Civarda bir yerde atma
olduunu radyodan duyup bir arkadayla birlikte hastaneye gidiyorlar, yarallara kan vermek iin;
gittikleri hastanedekilerin sac olduunu renince kan vermekten vazgeiyorlar. Bu uyduruk hikyeyi
anlatmt solculuk diye! Ayrca, yine toplu olarak kitap okuduunuz bir akam, adamn baparmayla
nce kulan sonra diini en sonunda da burnunu kartrdn sen gzlerinle grm, bunu iinde en ufak
bir aalama ifadesi olmadan bir eit paylam arayyla, hep beraber glmek iin masadakilere
syleyince, ar eletirilere maruz kalmtn. Oysa ne vard sanki bunda! nsana ilikin hibir ey sana da
yabanc deildi ite! Tamam konumuza dnyorum.) Serap'la duygularmz eskitecek kadar uzun bir sre
birlikte olduk. Onun baz tavrlar ilk ne zaman sinirlendirdi beni? Akamlar evine gidene kadar onunla
birlikte olmak iin bindiim belediye otobsleri tam olarak ne zaman bir ikenceye dnt? Bilmiyorum.
likimizin bittiini hissediyordum. Ama Serap staj iin gittii yabanc bir lkede bir bakasna k
olduunu sylediinde lgna dndm. Yeniden birlikte olmak iin yapmadm brakmadm.
zntmden neredeyse on kilo verdim. (Bu kadar da fazla, diye itiraz ediyor etin. Dnem devlerinde
nesnellik btn retmenlerin arad bir eydir, diye kandryor onu Ender.) Ayrlp birlemelerle dolu
yorucu bir dnem balad. Lise fizik kitabmzn kapandaki bilye gibi, biz de yere her arptmzda
daha az ykseliyorduk. Sonunda, bir sre yerle bir gidip durduk. Ayrldk.
Ayrln hemen ardndan yurtdnda antiyelerde almaya baladm. Bol bol iki iiyordum,
barakalarda cirit atan farelerin burnumu ya da kulam kemirmesine izin vermemek iin k ak gzm
ak uyuyordum. (etin, retmen buna inanmayacak ama ben biliyorum sen gzn ak uyuyabiliyorsun!)
Oralarda kadnlarla ilikim bir dnem devinin gerektirdii tutuculuktan bir hayli uzakt. Yedi yl byle
geti, ikinin iteklemesiyle doru drst konuamadm, anlaamadm kadnlarla sevierek, seviirken
bile bir fare bir yerlerimi kemirecek diye korkarak.
Trkiye'ye dndmde arkada toplantlarnda, tandklarn nianlarnda, dnlerinde gzm okayan
kadnlardan ilgimi karlksz brakmayanlarla birlikte oldum. Hibirine k deildim. Onlara
seviilecek gzel canllar, doa harikalar olarak bakyor, bu kat gerekilii aacak romantizmi
kendimde bulamyordum. Arkadam Enderle bile kadnlarla olduumdan daha romantiktim. (Ah u kr
olas nesnellik!)
Sonu olarak, ben Serap dnda kimseye k olmadm. Ona k olmamn nedeni de, bana gemiimdeki
sevme sevilme biimini tekrar etme olana salamasyd.
Yararlanlan kaynaklar: Yurt Ansiklopedisi, Kemirgenlerle Mcadele El Kitab, Belirli Gnler ve
Haftalar.
Evet etin... Sonu cmlesi biraz zayf ama olsun, bu devle on zerinden sekiz kaparsn bence. imdi
benimkine geelim.
Kadnlara Neden ve Nasl k Oluyorum? Psikoloji Dnem devi. Hazrlayan: 3603 Ender Eik.
Bende ve hatta baka kimsede olmayan bir eye sahip olduunu sezdiim kadna hemen k olurum.
(Biraz daha ak olamaz msn, diyor etin. Neye sahip olmak? Marmara Denizi'ndeki ipuralar iin
donatlm bir olta takmna m rnein? Yoksa ucu Hazreti Ali'nin klc gibi atall, keskin ksm trtkl,
en taze ekmei bile kabuklarn etrafa samadan kesebilen bir ekmek bana m? Glnleme etin,
diyor Ender; baka trl anlatabilseydim, anlatrdm.) Yararlanlan kaynaklar: Olgun n Klavuzu: On
Altn Sekiz Gm t. (Nasl yani, bu kadarck m, diye soruyor etin aknlkla. Evet, diyor Ender,
bazen edebiyat hayattan daha aklaycdr.)
9
Nihal artk ska odama geliyordu. yle ki younlamam gletiinden eviriyi iyice bolamtm. Sen
sevgili dostum, iyerinde kt bardaklarda ay zerine ay ierken ya da bir ihale iin bir devlet
dairesinde kotururken, biz Nihal ile ho zamanlar geiriyorduk. Senin de ona k olduunu anlayana
kadar bir sululuk duymamtm.
Nihal'in hangi gnler hangi saatlerde okulda olduunu renmitim. Pazartesi gn boyu okuldayd, senden
hemen nce geliyordu, yorgun oluyordu. Sal sabahlar birlikte kahvalt yapyorduk, evden leyin
kyordu. aramba yine btn gn dersi vard. Perembe ve cuma gnleri leden sonra hep aralk
duran kapdan odama bir serinlik doluyordu, bana kendimi, giysilerimi sevdiren bir serinlik.
Ne konuuyorduk? Ben ne konuuyordum? nk Nihal birka sorudan sonra geri ekiliyor, dinliyordu.
Bense, nnde ekil verebilecei gz alc bir mermer paras duran heykelcinin itahna sahiptim.
Kitaplardan konuuyorduk. Bir zamanlar Murat Aabey'in benim iin oynad rol imdi ben Nihal iin
oynuyordum. Nihal bir kitab bitirir bitirmez yenisini istiyordu. Evet kitaplardan konuuyorduk;
sinemadan ve mzikten. Kendimi kaybederim bu konularda konuurken. Beendiim eyleri hibir
snrlama duymadan verim. Her beenen ukaladr, olmaldr. Hele etrafta sen yoksan nasl da ukalaca
konuurum! Dostluumuzu venler, gemiimizi anlatanlar dnda gzel, iddial cmleler kurmam seni
hep rahatsz etmitir, deil mi etin? En gzel kfrlerini de ben byle konuurken edersin.
Ama Nihal, gzlerini dikmi dinliyordu. Btn ini klarda bana elik ediyor, gzlerim dolarsa onun da
gzleri doluyor, akalarma glyordu. Hangi heykelci yaratt heykele bir de tutup k olmaz!
Karaya vurduumuz gnlerden birinde sen de sylemitin, beni hep artan bundan sonra da artacak
olan kavraynla: "Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim!" Bu iki ksa cmlede vurgulanmas
gereken szckleri de vurgulamtn. Her ey olup bittikten sonra konuuyorduk. Bir gzel oturmutu iime
sylediklerin. Yllar nce istanbul'da, btn tavrlarmda, konumalarmda hep "en duygusal, en krlgan
benim" havas olduunu, bu yzden yaknlarm bask akma aldm sylemitin. Brmde tek hamlede
sapma kadar soktuun banla balkona ktmda, istanbul'un berbat, nemli havasn g bela iime
ektiimde, doru sylediini biliyordum.
"Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim!"
Benim iin akn mmkn olmadn dnmtm birdenbire. Benliim ylesine irilemiti ki, onu ap
bir bakasna, Nihal'e ulamak mmkn olmuyordu. Ama iimdeki titreme, ikide bir elimle kalarm
yukar doru itmeme neden olan heyecan, bir yere, Nihal'in kalbine varabilirmiim gibi hissettiriyordu.
Kalpten kalbe bir yol yok mu diyeceksin etin! Sen sylemezsen ben syleyeceim, her eyi darmadan
brakarak, dzenleyerek deil datarak, allak bullak ederek hatrlamaya, yazmaya devam edeceim.
Murat Aabey'in bir iki sofrasndan kalkarken sofray toplamaya alan ikimize syledii gibi,
"Brakalm dank kalsn."
yle sylenebilir mi: Zaaflarmn zerine abanarak seviyordum Nihal'i. Tamam m? Oldu mu byle?
imdi devam edelim, iki yl sonra esip grlemiiz, ok mu?
Szn ksas koullar benim Nihal'le daha fazla zaman geirmemi salamt. Akamlan ve hafta sonlar
mz birlikte olduumuzda yaadklarmz senin mesafeyi kapatmana yetmiyordu. stelik de konuarak
kat edilmi bir mesafeydi bu, yine konuarak kapatlabilirdi. Al ite bir kere daha dostluumuzun
tarihinden bir yaprak kopup dveriyor bu satrlarn zerine: "Kitap okuduka benden uzaklayorsun,"
demitin, lise sondaydk, ben bir hastala kaplm gibi Murat Aabey'in kitaplarn okuyordum. Sen o
zamandan anlamtn, konumak, okumak, yazmak sana gre deildi.
Siz Nihal'le pek az ba baa kalabiliyordunuz. Gnlk hayatn gereklerini yerine getirirken bir ikili
oluyor, sonra ayrlyordunuz. Bizse iki kiilik trenler yaamaya balamtk bile. Nihal odama geldiinde
konumalarmza mzik elik ediyor, ounlukla ay iiyor, gne nlarnn Nihal'in siyah kadife
terliklerine vurmasn izliyorduk. Kla bahar aras gnlerin gnei, akamlan batda upuzun koyu gri
bulutlarn altnda sandan turuncuya geerken, bir yandan da Nihal'in ayak bileklerinden dizlerine doru
trmanyordu. Sen gelmeden Nihal odasna ders almaya gidiyor, ben yemek hazrlyordum. O zamanlar
pek zerinde durmamtm ama ortada yle bir gerek vard: Nihal mutfakta yemek yaparken, bulak
ykarken sana yardm ediyor, bana bunu teklif bile etmiyordu. Yalnzca tek bir gn, havu salatas
yaparken havular o trtklam, ben rendelemitim. nemli bir ayrnt deil mi etin? O da anlamt
herhalde ikimizden bir adam olacan, benimle konuulacan seninle yaanacan.
Martn sonlarnda bir akam, odasna gitme zaman geldiinde yine sessizce koltuundan kalkm, "Biraz
yryelim mi?" diye sormutu. Tindersticks'in "Let's Pretend"i alyordu. nerisine sevinmitim ama
gzelim arky dinlemeden kalkt iin de sinirlenmitim. arknn bitmesini beklemi, sana bir not
yazmtm: "Bu kz kemanlar duymuyor! Yemee girime, lahmacun alyoruz!"
Giyinip ktk. Ayakkablarm balamamtm. Apartmann giriindeki basamaklara oturup balyordum
ki bir baktm o da yanma oturmu botlarn balyor. Yan yanaydk etin. Yzn perdeleyen salarn
kulann arkasna sktrd, burnu ve dudaklaryla bana doru dnd. Dudaklarnn bitimindeki o
kvrm... Dudaklarmz birbirine dokunsun istedim etin. Gerekten yalnzca bunu istedim, yoksa, onu
pmek istedim, diye yazardm. Dudaklarmz birbirine doru uzansn ve birbirine dokunsun istedim. O
srada htiyar elinde sprgeyle apartmann kapsndan girdi. Basamaklarda ne yaptmz anlamad,
akn akn bakt. Ona konuma frsat vermeden, iyi akamlar dileyip kalktm, pantolonumun arkasn
rpar gibi yaptm.
Parka doru yrmeye baladk. stediim eyin iddetiyle sarslm tek kelime etmiyordum. Beni sarsan
yalnzca ilk kez bu kadar ak bir biimde hissettiim ekim deildi. etin biliyorsun, gemi
yaantlarm arkama alp bambaka pmeler isteyebilirdim; oysa vcudumdaki elektrii topraa
aktarmak iin plak ayakla dolamak gibi bir eydi istediim. Ona bir ey vermek, ondan bir ey almak
istemitim. Tek ve kk bir ey Ah bunu anlatamam! Beni hl nasl sarsyor... stein ocuksuluu,
basitlii... Btn deneyimlerimi birden silivermesi... Galiba tam o zaman anlamtm Nihal'e k
olduumu. Basit eyler isteyince, basit eylerden zevk almaya balaynca, anlyorum ki k olmuum.
Gnein batysa gnein bat! Dolunaysa dolunay! Koarak bir kumsala giderim, ate yakarm,
gitarmla "Boat on the River" sylerim ya da sevdiim kzn gzlerinin iine bakarak derim ki: "Sarma
dola kollarmda olman bekleyemem!"
Yine o gnlerde, yandaki apartmann en st katndaki liseli kzn, orgla herkesin dilindeki bir ak arksn
alp sylediini duymutum. Onlarn penceresi de bizim pencere de le gneinin verdii cesaretle
akt. Beyaz tl hafife sallanyordu. Taze, temiz hava geliyordu. Kzn sesi detoneydi, yanl notalar
basyordu ama bu bir ak arksyd, mutlulukla mutsuzluu ayn tepside sunuyordu.
10
Her ey zorlamt. Karmaklamt. Kalp vcuda kan pompalyordu deil mi etin? Geceleri
uyuyorduk deil mi? Btn gn odamda oturup "Psikolojinin Karanlk Yz" isimli yz ksur sayfalk
kitab eviriyor, Nihal'i beklemiyordum deil mi etin?
Hi beklemediim halde Nihal bir leden sonra geldi, kitapln nndeki koltuuna (artk onun
koltuuydu) oturdu ve sordu: "etinle nasl tantnz?"
altn yerden soru gelmesi diye ben buna derim! Anlattm.
Ortaokuldan baladm, henz arkada olmadmz, hatta kavga ettiimiz o tarihncesi dnemi anlattm.
"Kavga m etmitiniz?" diye sordu Nihal glerek. Nasl balamt hatrlamyorum ama benim son
darbem, tebeir tozuna bulanm karatahta silgisini ceketine srmek olmutu. Lacivert ceketten tebeir
tozu ok zor kyordu. Sen de karlk olarak kavalkemiime bir tekme sallamtn, gzmden ya
gelmiti. Gld Nihal. "Kavga da ederlermi!" dedi kk ocuklara sylendii gibi.
etin ortaokulda seninle ilgili pek ok sylenti vard. Anneni ve baban ilkokuldayken bir trafik kazasnda
kaybettiini hepimiz biliyorduk. Aabeyinle birlikte yaadn da. lkokulda seninle ayn snfta olanlar
sorunlu biri olduunu sylyorlard; tabii bu iyeri Trkesini kullandklarn sanmyorum. Dorudan deli
demilerdir belki ya da aklndan zorun olduunu sylemilerdir. Dostum, diyeceim, yle pek normal biri
gibi grlmezdin sen ortaokulda. Fen retmeni kaltm konusunu anlatrken seni kaldrp, "rnein bakn
arkadanzn kulaklarna..." diyerek senin st taraf kafana yapk kulaklarn gsterdiinde, "Annenin ve
babann kulaklar nasl?" diye sorduunda btn snf gerilmitik. Sense yalnzca glmseyerek retmene
bakmtn. Bir ey sylememitin. Franszca derslerinde girdiin glme krizlerine ne demeli? Siyah
ereveli gzl, smsk bal salan ve fularyla bir izgi roman kahraman gibi grnen retmen seni
dar yollard byle zamanlarda. Zavall kadn arkandan psikolojik sorunlarn olduunu, bizim sana
yardmc olmamz gerektiini sylerdi. Bylece hepimiz biraz daha gerilir, senden ekinirdik. Oysa
yaanan, Franszca kitabmzn ilk sayfalarndaki bir karlkl konumann hayata gemesinden baka bir
ey deildi. "O est etin?" diye sorard bir izgiocuk, parmayla uzakta tek bana duran etin'i
gstererek yantlard dieri: "II est l-bas!"
Nihal kendini kaptrm dinliyordu. (Sen anlatrsn da dinlemez mi, dediini duyar gibiyim etin,
ikimizden sz ediyorum ya, artk pohpohlarsn beni!) Ona lise birinci snfta birka arkadamla birlikte
kardmz duvar gazetesini anlattm. Sonra bir sabah snfa geldiimizde senin ve Fikret'in hazrlad,
bayazsnda (!) amacnzn rekabet deil birlikte daha iyiye ulamak olduu belirtilen duvar gazetesini
grdmz... Nihal burada kkrdamt, "Benim aabeyim Fikret mi?" diye sormutu. Bunu
bilmemesine armt. "Sen o zaman daha domamtn ki!" dedim, buna ok gldk. Dnsene etin,
sizin Fikret'le o gazeteyi karmanz nisan sonu, iki gazeteyi birletirmemiz mays ba. Yani bizim
arkadalmzn balangc. Nihal ise o yln ekiminde domutu, Melahat Teyze'nin Fikret'e seslenii
hl kulaklarmda.
Nihal ikimizi aabeyiyle kt oynarken hatrladn syledi. Senin yurtdndaki antiyelerden birinden
tatile geldiin, Fikret'in Amerika ncesi, benim her zamanki gibi hibir eyin ncesi sonras olmayan
gnlerim...
Duvar gazetemizi sizin evde hazrlamaya baladmz, haftada en az bir kez okul knda sizde
toplandmz anlattm. Hatrlamaktan bkmadmz, nmze kan herkese anlatmaya bayldmz
eyler... Nihal de ilgiyle dinliyordu. Youn yaanan bir iliki anlalan herkesin ilgisini ekiyordu.
"Peki," dedi Nihal, bilimsel bir aratrma yapyormu gibi, ciddiyetle, "Neden ikiniz yaknlatnz
gazeteciler iinde?"
Kim bilebilir ki bunu? Kalemi eline alp iki insan birbirine gtren yolu bulmaya alan biri, tek bir
izgi izmeyi beklerken karalamay andran bir resim izer. ki insan birbirine gtren saysz yol vardr.
Ama gel biz burada, ikimiz iin ayr ayr nedenlerden kaynaklanan "erken aile kurma isteinin" hafif
kvrml yolundan geelim.
Gazeteyi cuma leden sonralar hazrlyorduk. Okuldan sonra herkes nce evine gidip yemek yiyor,
zerini deitiriyor, sonra size geliyordu. Seninse her cuma nce pazara urayp alveri yapman
gerekiyordu. Bir gn bana birlikte pazara gitmeyi, sonra da sizin evde yemek yapmay nermitin. Pazar
cvl cvld. Domates ve salatalk km, tezghlarn ou erik ve ala yeiline brnmt. Arada
ileklerin krmzs gz alyordu... O gn belki de bir yetikin gibi hissetmitim kendimi. En azndan
annemin yannda hibir eyle ilgilenmeden dolap durduum, bir an nce kurtulmay istediim bir yer
gibi deildi pazaryeri. Bir oyun oynar gibiydik. Bana snfta holandm bir kz olup olmadn
sormutun. Nihal koltuunda dorulup srtn dikletirmi, ben grtlamdan tuhaf temizleme sesleri
karmtm, senin bu patavatsz sorun karsnda. Ona nce Nur'dan sonra da Zhal'den sz ettim.
simlerdeki tesadf yzm kzartt etin. Galiba lene kadar byle aptalca eyler yznden yzm
kzaracak benim. unu biliyorum: Birine k olunca, mrn boyunca onu aramsn da sonunda bulmusun
gibi, gemiini tekrar kurgularsn. Basit tesadfler akn ilahi gcnn iaretleri olur kar. imdi buraya
yaznca bak ne kadar gln olacak: Lise sonda k olduum kzn ismi Zhal'di; yirmi yl sonra, Nihal,
demek ki, tabii ya, byk bir ak bu, akn ilahi adaleti sonunda bizi buluturdu vesaire...
Bu yz kzartc tesadf atlattktan sonra, sizin evde yediimiz ilk yemek: Memleketten gelen kavurmaya
krlm yumurta, yannda yourt ve bir kiloya yakn canerii.
Artk neredeyse her okul knda birlikte sizin eve gidiyorduk. Uyduruk yemekleri neeyle yapyorduk.
rnein u frnda patates yemei... Yine yapalm, hep yapalm. Halka halka doranm patatesler ve
soanlar tepsiye, bir sra patates bir sra soan olacak biimde dizilir, zerlerine tuz, kimyon, karabiber,
kekik ve krmzbiber katlm salal su dklr, ince tereya dilimleri yerletirilir ve firma verilir.
Piince afiyetle yenir, bitirilemezse, arzuya gre, Fikret aranr, ona "Gel sana yemek ayrdk Fikret,"
denir! Nihal akacktan kzd bize. "Galiba aabeyimi pek sevmiyordunuz!" dedi. Bense aksine onu
ikimizin de ok sevdiini, ama bizimkinin bir tr ak olduunu syledim. Yine dorulup srtn dikletirdi
Nihal.
Okulun tatile girmesiyle birlikte sabahtan akama kadar birlikte olmaya balamtk. Evden pek kmyor,
yapacak bir ey mutlaka buluyorduk: Yoldan geenlere rk sebze meyve ya da ii su dolu naylon
torbalar atmak, evin iinde baharat sava, su sava yapmak, hi yoktan kederlenip pencerenin nndeki
koltuklarda oturup radyo dinlemek. Saat on yedi on iki "Sizler in". Saat on sekiz sfr sfr "Stdyo FM".
Nihal bilmiyor tabii.
Sokan aasnda bir evin bahesindeki kiraza dalyoruz. Sen yeni pantolonunu, lekelenir diye, karp
mayoyla kalyorsun, aacn stnde mayoylayken "dalmak" fiilini hakkyla yerine getirmi oluyorsun.
Nihal sormutu, ben de soraym: "Pantolonun altnda mayo ne aryordu?" O akam ikimiz de ishal
oluyoruz, tuvaletten kamyoruz. Nihal yine kkrdyor.
Bir gn paramzla alabileceimiz kadar helva alp yarmar ekmein iine koyuyoruz, yedikten sonra da
gzlerimiz kararyor, baylacak gibi oluyoruz. Baka bir gn salondaki masann zerine gazete seriyoruz:
zeytin ekmek ve ay. Mutfaktaki lavaboya eilip kavun karpuz yiyoruz, sulan bileklerimizden
dirseklerimize akyor. "Ne kadar oburmusunuz!" diyor Nihal. Gururla glmsyorum.
Yan apartmanda yaayan gzel kadn balkona knca, senin odann penceresinin nnde yere yatp
eteinin altnda grebildiimiz kadar ok ey grmeye alyoruz. Evin kitapln sabrla aratryoruz;
hangi kitabn hangi sayfasnda sevime, plak kadn anlatm olduunu avucumuzun ii gibi biliyoruz.
Salondaki kanepeye oturup bir kzla yaknlamann yollan zerine btnyle kurgusal konumalar
yapyoruz. Nihal'in yz kzaryor.
Lise ikinci snfta ayn srada oturmaya balyoruz. zerinde kalem koyma oluu olan masamz kendimize
doru iyice ekince iki kiilik dnyamz kuruluyor. Oraya retmenler giremez, yabanclar giremez.
Dersler, snavlar artk baka bir ey, artk biz baka bir eyiz. Bir yl sonra, lise yllnda yer almamaya
karar veriyoruz. "Onlara birbirimizden neden sz edelim ki!" diyorsun sen. "Bizim tarihimiz baka trl
yazlsn!" diyorum ben. Fotoraflarmz vermezsek diplomalarmz "alamayabileceimizi" sylyor snf
retmeni. Sonunda fotoraflarmzn yannda yalnzca isimlerimiz ve numaralarmz yer alyor.
Diplomalarmz almak iin bu kez de o yllklar satn almak zorunda kalyoruz. Nihal'e sol omzunun
hemen arkasnda duran yll gsteriyorum. Kucana alp sayfalarn eviriyor. Arka arkaya soruyor.
"Nur hangisi? Zhal bu mu? Aabeyimin yazsn kim yazmt?"
Yll yerine koyarken Nihal "Her ey gerekten o kadar gzel miydi Ender, yoksa sen mi gzel
anlatyorsun?" diye sormutu.
Gerekten gzeldi, deil mi etin! Hayatmzn en gzel gnleriydi. Daha on be yamzda ayn evde
yayor gibiydik. Murat Aabey askerdeyken ve banka onu ngiltere'ye gnderdiinde, aabeyinin nbeti
brakt arkadayla birlikte ben de sizde kalmaya balamtm. Nihal, ailemin buna nasl izin verdiini
sorunca, tek ve erkek ocuk olmann stnlklerinden, anne babamn beni pek ok konuda zgr
braktklarndan sz ettim ama izin vermeseler de sizde kalrdm, biliyorum. "Murat Aabey peki, o
rahatsz olmuyor muydu?" Onun da beni sevdiini, derslerinde sana yardmc olduum iin
arkadalmzdan rahatszlk duymadn syledim; birlikte ders altmz, kopya ektiimizi filan
anlattm ama ikimizin liseyi nasl bitirebildiini, niversiteye nasl girebildiini ben bile hl
bilmiyorum. Aklmz o kadar baka bir yerdeydi ki!
Sonra Murat Aabey'in ii nedeniyle stanbul'a gitmesi, senin de niversite snavnda yalnzca
stanbul'daki okullar yazman... Gnlerce gecelerce ayrlk trenleri dzenleyiimiz. Eylln banda bir
leden sonra evin nne gelen kamyon... Eyalar yklediimiz o kamyonla birlikte stanbul'a gittikten
sonra bana yazdn ilk mektup: "ofr yolda uyumasn diye adama soru sorup durdum. Yedi slalesini
anlattrdm. Soracak soru kalmaynca stiklal Mar'n tersten okumasn istedim!" Her zamanki etin, saf
bir nee iinde kinci mektubunu dersteyken yazmtn: "Darda yamur yayor, hoca ksmi trevi
anlatyor ve ben seni dnyorum." Baka bir mektubun yle bitiyordu: "Burada havalar soudu.
Sanrm tm Trkiye'de byle!"
Telefon konumalarmz. lk renci kredinle aldn gitar... Yaptn besteyi telefonda dinletiin: "Tmbr
tmbr dostluktur bizim anlaymz tmbr tmbr onunla varz yaarz tmbr tmbr ortam artlar ne olursa
olsun trm trm sevgidir aramzdaki."
Nihal'e yle syledim: "etin stanbul'a gittikten sonra tantm yaknlatm erkek ya da kadn
herkeste onu aradm."
"Kadnlarda da m?" diye sordu Nihal, iki eliyle koltuun sa kolunu tutmu, sol taraf tamamen bo
brakmt. Onun bu yan duruuna ben de yan yan bakarak karlk verdim: "Evet, evet. Kadnlarda ve
hatta caneriklerinde!"
Seni aramtm etin, nk sen ilktin. Biz ilktik.
Bazen dnrm, yllarca ayr kalmasaydk bu kadar sk dost olur muyduk? Hep zlemeseydik... Ayr
ehirlerdeyken de gryorduk ama bu bize yetmiyordu. Aklmz hep birlikte geirdiimiz o lise
gnlerindeydi.
Sen Ankara'ya geliyor benim yeni arkadalarmla sevgilimle tanyordun, ben stanbul'da senin hayatna
giren insanlarla tanyordum. Sen Damla'y sevememitin, ben Serap'. Daha dorusu ikimiz de
birbirimizin "k" halinden pek holanmamtk. Senin koparlm yarn Serap'n azndayd, benimki
Damla'nn. Yine de birbirimizi zmemeye alyorduk. Murat Aabey'in stanbul'da olmad bir hafta
sonu Serap, sen, ben mz sizin evde geirdiimiz gece yatmaya hazrlanrken, Serap'a "Yere yatak
serelim Ender de burada bizimle kalsn, yoksa zlr!" demitin, kzcaz da gelip aknlk ve kzgnlkla
bunu bana anlatmt. odas, kocaman bir salonu olan bir evde, mz senin darack odanda
kalacaktk! Geceyi ayn yatakta ba baa geirme frsatn beni zmemek iin tepmen Serap'a ok tuhaf
gelmiti. Muhtemelen "sapk" olduumuzu dnmt. Sevgili dostum benim, sevgili dostum Lennie!
"Gerekten yapt m bunu?" diye sordu Nihal biraz rkm gibi, "Lennie kim?" Byle bir eyi Serap'a
gerekten nerdiini syledim, ktphaneden "Farelere ve nsanlara Dair"i alp ona uzattm.
Sonra sustum. ok konuunca olan ey: Konumak, anlatmak, anlamsz gelmiti birdenbire. Belki de,
katlanp kaldrlmas gereken eyleri buruturmutum. Nihal bana bakt, gsn iirerek, gzlerini
kocaman aarak, derin bir nefes alp brakt. Uzun bir sre konumadan oturduk. Gitmesin istiyordum.
Orada otursun, baklaryla beni dinlendirsin, anlattm eylerin onun iin ok deerli olduunu belli
etsin istiyordum. Bunu belli etmezse krlp dkleceimi anlasn istiyordum.
Ba nnde yavaa kalkt koltuktan, odadan kt. Masaya doru dnp iki dirseimi masann zerine
koydum, ktlarn krmasna aldrmadm. Mzii o zaman fark ettim: Bryan Ferry "Your Painted
Smile" sylyordu. Burnum szlad. Kalkp yataa uzandm. Hatrlamann zihnimin nnde at byk
boluu hissettim. Ne yne gidecektim? Gemi ve gelecek birbirleriyle ncelik sonralk ilikisi iinde
miydi? Biri geride dieri ileride miydi? Btn o anlattklarm biz mi yaamtk, yzmz ileriye dnk?
Senin iten bir an nce dnmeni, kendini gstermeni, var olduunu gstermeni, omuzlarna masaj yapmam
iin srar etmeni tam o anda ok istemitim etin. Gelecek, senin az sonra kapy anahtarnla aacan, her
zamanki Demirel taklidinle "Nazmiye ben geldim!" diyecein bilgisinden baka bir ey deildi.
11
O uzun konumadan, hatrlamadan sonra stme birdenbire ken karanlk, kendimden duyduum
honutsuzluk uzun srmt. Nihal evdeyken evde olmamaya alyordum. Gelmesine yakn saatlerde
odamn kapsn sonuna kadar ak brakyor, kyordum. Onu, beni ieride sanp kapy yavaa iterek
aarken, varln ve daha baka eyleri sol ayandan balayarak odama tarken kafamda canlandrmak
istemiyordum.
Canm skknd. Bir kere anlatrken kendimi, seni, dostluumuzu Nihal'e beendirmek kaygs duyduumu,
bu yzden baz eyleri abarttm, olaylar yeniden kurguladm biliyordum, biliyordum. Bu ok
skyordu canm. Bir de byle k zevzek konuurken senin ne yaadn bilmemek dokunuyordu.
O gnlerde bunlar konuamazdk. Sana Nihal'e kapldm syleyemezdim. Sevgi'yle yaadklarmn
aklad ama yanl aklad bir karmaann kurban gibi grnmek istemiyordum. Biliyorsun etin,
duygusal hayatmz, ihtiyalarn gidermek ve acdan kamak dnda baka bir faaliyeti olmayan bir
bebein hayat olarak grmeye eilimliyizdir. "Sevgi'nin beni itmesiyle Nihal'e doru gittim,
tkezlemiken ona ttndm... Sevgi canm yakt, Nihal bir serinlik alnmda." Senin Nihal'e olan ilgimi
byle grmeni istemiyordum.
Ne zamandr Nihal'e gre yaadmdan bizimkileri biraz ihmal etmitim. Birka gn le yemeini
annemle yedim, ondan ein dostun derdini sevincini, babamn tatl huysuzluklarn dinledim. Her
seferinde "Yavelerimle seni skmadm ya Ender?" diye soran annemi ptm, kucakladm. Sonra babamla
Reit Bey'in zamanlarn tavla oynayarak, sohbet ederek geirdikleri kahveye gittim. O kahveye seni de
birka kez gtrmtm, ben ok severim. Sandalyeleri tahta, aylar karbonatsz. Bizimkilerle yaarken,
eviriden bunalnca urar, babamla Reit Bey'in bol kfrl tavla karlamalarn seyrederdim. Kapnn
tam karsndaki duvarda, Atatrk'n, neredeyse btn duvar kaplayan, kahve ierken bir resmi var ya, o
resimde kendimce bir huzur, sakinlik bulurdum: Ata'nn huzurunda ay, kahve iiyoruz.
Annemi babam her grdmde onlarla daha fazla zaman geirmeyi istiyorum, ama olmuyor ite etin!
Bir eyin, hzl hareket eden bir eyin peine taklm kotura kotura yayorum.
Reit Bey'le babam, senle ben gibi. kimizin ihtiyarln gryorum onlarda. Azlar bizden de bozuk,
biliyorsun. Babam biraz ekiniyor sanki benim yanmda ama Reit Bey ne ho kfrler hediye etmitir
daarcmza! Kahvenin nnden gzelce bir kadn gemeye grsn, balyor hemen: "imdi bu kadn
yatakta kocasna..." Uzanamad zmden pekmez yapyor.
Nihal'den, kendimden uzaklamak istediim o gnlerde iki ihtiyar bana iyi gelmiti, ilk gn hemen seni
sormulard. Reit Bey, senin iin, "Kerata o gn nasl da glyordu!" demiti. Seninle son gitmemizde
bizi glmekten yerlere y j kan atlarn iftleme hikyeleri... Hatrlattmda, "imdi yeni bir fikrim var!"
dedi kalarn indirip yoldan geen iki gen kza bakarak. "Erefi Mahrukat" isminde bir roman yazmay
istiyormu. Alt bal da olacakm: "Btn Tatlar Eki Btn Kokular Kesif." Babam da ben de
glmekten nefesimiz kesilerek dinlemitik. Ben bir yandan da, kydan uzaklamann cokusuyla iki
kulata bir dnp arkasna bakan ocuklar gibiydim, bu gln kitap fikrini dinlerken Nihal'in
kayalklarndan uzaklayordum.
"Erefi Mahlukat"n kahraman Eref Bey aslnda tam bizim kahramanmzd. Krkl yalarnn sonunda
ama hl validesiyle birlikte yaayan, biraz irkince, bu yzden de ekinik, takntl bir adam. Validesi de
sakar bir kadn. Erefin kahverengi ceketinin skn rnein, beyaz iplikle dikiyor ya da iyi dikemiyor;
giysileri bulaklar iyi ykayamyor. Olaylar ellili yllarda geiyor; o yllarda ehirli insanlar bakml
olmann, Batl olmann, gzel grnmenin nemini biraz abarttklarndan, Eref alt dairede gln
durumlara dyor, alay konusu oluyor. nsanlarla kolay yaknlaamyor. Yaknlatnda bana gelen
kalmyor. Sindirim ve boaltm sistemlerinin egemenliinde bir soytarya dnyor. Reit Bey'i
kahraman Eref Bey'in bana gelen gln durumlar bir bir sralarken grmeliydin etin! Allahm nasl
da ciddiydi ve bu beni ne kadar gldrd... Eref Bey le yemei sonras bir yaz imzalatmak iin daire
bakannn odasna giriyor, yle biraz eilip imza dosyasn adama doru uzatrken yzne kar
geiriveriyor. Dairede bir ara kimsenin olmamasndan istifade ederek ayaa kalkyor, katlanm
durumdaki erkekliini dzeltmek iin ya da kanmak iin elini pantolonunun iine soktuunda kap
alyor, kii birden dalyor odaya. Otobsten inip daireye doru yrrken knn arasna kaan
donunu elini kullanmadan (Bir kez dili yanm!) karmak iin bacaklarn bir tuhaf atarak kn
sallayarak yryor, grenler krtarak yryen zavall Eref Bey'e tuhaf tuhaf bakyorlar. Burnunu
kartrrken alma arkadalarna yakalanyor, yemek saati ncesi midesi herkesin duyaca ekilde
gurulduyor, daha bir sr ey. Reit Bey bu sorunlara bir hayli kafa yormua benziyordu. "Alaturka
veyahut alafranga tuvalette makattan kan ilk kazurat parasnn delie dmesiyle srayan su meselesi"
zerine bile dnmt, tabii ki Eref Bey'in bana bu berbat durum da sk sk geliyordu.
Yalnz etin, bu gln roman kahramannn sonu hi de iyi deildi. Eref Bey insan olmann nne
kard ukurlara dmeden yaamn srdrmeye alrken, dairede yeni ie balayan gen bir hanma
tutuluyordu. Gen hanm da, yeni bir ortama uyum salamann zorluklaryla ba etmeye alrken,
krlgan, hassas yapl, grm geirmi tavrlar olan Eref Bey'e yaknlk duyuyor. Eref Bey annesine
iinde her renk ipliin olduu bir diki kutusu alyor, Kore Sava'na gidip dnm bir uzak akrabann
tedarik ettii kenarlar lastikli klotlardan giyiyor, her sabah gen hanm grecek, onun sama sorularna,
dairenin btn tarihini anlatarak cevap verecek diye ii iine smyor. Bir sabah dairenin penceresinin
nnde, henz mesaiye kimsenin gelmemesini frsat bilip, barsaklarndaki gaz bir gzel salyor. Bir
nceki akam validesinin yapt nohutlu kapuskadan bolca yediinden etraf feci ekilde kokuyor. Tam bu
srada kapdan "Gnaydn Eref Bey iim, bakn size ne gstereceim!" diyerek Eref Bey'in tutulduu
gen hanm giriyor. Kahramanmz (Her centilmen erkek gibi, diyor Reit Bey) olas utanc yaamaktansa
kendisini pencereden atyor ve lyor. Zavall Eref Bey ta binalarn evreledii avluda, bulakhane
arabalarnn yannda cansz yatarken Reit Bey son darbesini indiriyor: "Eref Bey'in mesanesi patlam,
etrafa kesif bir mayi yaylmt."
Reit Bey bu son cmleyi tam bir biti cmlesi gibi tiyatroluk bir vurguyla sylemiti. Artk glecek bir
ey yoktu.
Ertesi gn babama Reit Bey'in dalga geip gemediini sormutum. Bu roman fikrinde ciddi miydi?
Yoksa atlarn iftlemesiyle ilgili o hikyeler gibi elenmek elendirmek amacyla m anlatmt? Babam
Reit Bey'in bu ile gerekten uratn, hatta hayatnn fikri olarak grdn sylemiti. zellikle
yakn zamanda len bir arkadann cesedi ykanrken grd eylerden ok etkilendiini, "imizin
dmzla bir olmas durumunda insanln kendini pek de iyi hissetmeyeceini," sylediini anlatmt.
Babama gre, dklen diler, seyrelen salar, ryen i organlarla ihtiyarlar kendilerini bu dnyann
artklar, istenmeyen, utanlan, ayp bir eyi olarak gryorlard. zlerek onun da byle dnp
dnmediimi sorduumda, "Hayr ama, Reit'i de ok iyi anlyorum," demiti. "htiyarlardan uzak
dursan iyi olur," diye devam etmiti, akac bir sesle, "Biz ihtiyarlar, genleri istilac bir kskanlkla
kovalarz!"
Byklerimizin bize aktarmad, aslnda hibir neslin kendinden sonraki nesle aktarmad bir hayat
bilgisi var, deil mi etin? Reit Bey, ii biraz gen ve zinde insanlarn dnyasna kan davas gtmeye
dntrse de, bu bilginin peine dm gibi gelmiti bana.
Nihal'den uzak durmak iin ihtiyarlarn dnyasna iyice daldm o gnlerden yalnzca Eref Bey'in
hikyesiyle deil, babamn Eref Bey'in dairesindeki kadna duyduu akn hatrlatmasyla anlatt baka,
bu kez gerek bir hikyeyle de dndm. Hikye yle: Babamn arkada (Gel ona bir isim bulalm,
Vehmi diyelim, sen de etin bir zahmet gidip bir szle bak!), Vehmi Bey, otuz yllk ei Refika Hanm
(isim babamz yine szlk) ile emeklilik gnlerini bir ky kasabasnda satn aldklar evde geirmektedir.
Ev ilerine yardmc olsun diye kasabadan bir kz bulurlar. Kz bir tandklarnn torunudur, on alt
yandadr. Yreye has kmr karas salar, dolma dudaklar, kocaman ela gzleri vardr. Vehmi Bey
kza tutulur. Hem ne tutulma! Yalnzca kendisine evliliinin ilk yllarndaki hizmeti hrmeti anmsatan kle
kadn kztrmas deildir sz konusu olan. Ev iinde eilip kalkarken ya da masum bir dalgnlkla
dirseklerini balkon demirine koyup dar seyrederken, basma elbisesinin altndan belirginleen
vcuduyla on alt yandaki taze, Vehmi Bey'in akln iyice bir kartrr. Babacan tavrlarnn arkasna
saklamaya alt arzusu kabarp iplere asldnda, adamcazn btn uzuvlar oynar. Eklem yerleri
gevemi bir kuklaya dnr. Grm geirmi bir adam olan Vehmi Bey, iki ocuunu, biricik torununu,
eini, yllarca tatile geldikten sonra yerletii kasabadaki erefini ve kk kzn geleceini dnerek
durur, durduu yerde kahrolur. Baharda bir gn kzla birlikte papatya toplamak iin tepelerde gezinen
Vehmi Bey, saduyusuyla gururlanrken kz elindeki papatyalarla Vehmi Bey'in koltuk altna sokulur ve i
geirerek, iinden kim bilir neler geirerek, "Ah ne gzel kokuyor terin!" der. Burnunu yzn srer. Btn
vcuduyla srtnr. Alnn Vehmi Bey'in alnna dayar. Sonras dolu dizgin bir ak. Refika Hanm'a
sezdirmeden, kyda kede. Refika Hanm bir yl kadar sonra, sahneden ekilir gibi lnce, biraz yas,
yalnz bana kalan yal bir adamn bakma ihtiya duymasnn merulatrd evlilik, mutlu son, saman
tad.
Hikyenin banda babamn olanaksz bir ak anlatacan sanmtm. "Ak eitler arasnda yaanr,"
demitim iimden. Kt sonun, kavuamamann verecei rahatl, i huzurunu beklerken, hikyeyi
bildiini ban sallayarak, kahramanlarmz tepeye papatya toplamaya karken glmseyerek belli eden
Reit Bey'i seyretmitim. Gz kapaklan neredeyse kapal gibiydi, elleri buruuk ve lekeliydi. Sere
parmamda mor tal bir yzk vard. Kz Vehmi Bey'in koltukaltna sokulduunda aknlkla babama
bakmtm: karp masaya koyduu gzl ardnda burnun iki yanna yaylm bir beyazlk, bir peltelik
brakmt; babamn gzleri dolu doluydu.
Aklm bir gzel karmt. Ben kimdim? Nihal'in karsnda kimdim? Eref Bey miydim yoksa tensel
Vehmi Bey mi? k olmak byle bir ey miydi? Dinlediin hikyelerin kahramanlaryla zdelemek
miydi?
Sana zeniyorum etin! Byle eyleri dnmezsin sen. iinde bir ate mi yand? Tamam az sonra kann
kaynamaya balar, yerinde duramazsn, ve eylem ve eylem. te bu kadar. Bir buhar makinesi gibi. ok
salam. Tek sorun kannn kaynama derecesi olabilir; bu deerin bizim gibi insanlar iin bir hayli dk
kacan sanyorum.
Peki etin, biz seninle "istilac ihtiyarlar" gibi mi davranmtk Nihal'e?
12
Murat Aabey tam zamannda kageldi. Bize iki kk ocuk olduumuzu hatrlatt. Bunu bu dnyada en
iyi o baarabilir...
Lisedeyken ve niversitenin ilk yllarnda ona ne kadar kzardk! Bizim iin kural koyucuydu o, senin
hayatn yaanmaz hale getiren bir bekiydi. Yllarca "siz" diye seslendik ona, korktuk ondan, yalanlar
syledik. Bana fazla kzamayaca iin salondaki avizeyi ben krdm, teybi Kmil Aabey bozdu,
sinemaya gitmedik bir arkadamza ders almaya gittik...
Baz eyler ancak ya aldka anlalabiliyor. Biz de Murat Aabey'i ancak yirmili yalarmzn sonunda
anlamaya baladk. On sekiz yandayken sekiz yanda bir kardein sorumluluunu almt, annesi babas
olan bir ocuk kadar sevgiye doymu hatta marm bir ocuk yetitirmiti, biraz korkutarak ama olsun.
Sen yle yaramaz bir ocuktun ki baka bir yolu da yoktu Murat Aabey'in. Dnsene, biz on sekiz
yamzda kendi dertlerimizden baka bir ey grmyorduk! O ise niversitede okuyor sonra bir bankada
alyor, veli toplantlarnda kardeinin ald dk notlar senin sinir bozucu bir zenle hazrladn
izelgelere iliyor, senden yaknan retmenlere ne diyeceini dnyordu. Okul dndaki durum da
farkl deildi. Eve geldiinde zr dilenmesi gereken birileri, paras denmesi gereken bir krk cam
mutlaka olurdu. Byle bir hayatn brakt etki bugn aka grlebiliyor: Murat Aabey, ancak sen
kendi hayatn kurduktan sonra evlendi ama ocuk sahibi olmak istemedi, erken yorulmutu.
Murat Aabey'in geleceini Nihal'e haber verdiimizde Nihal'in hazrlanmamz gerektiini sylemesi
ikimizin de houna gitmiti. Misafirimizin nerede kalacan bile dnmt, istersek "onlarn
evlerindeki" katlanr yata getirebilirdik, yorgan araf filan var myd, Nihal artk bizden biriydi. Bu
arada benim gnlerdir evde olmamamla ilgili hibir ey sormamt...
Gzel bir rak sofras olmutu, mezelerin ounu Nihal yapmt. Murat Aabey, ceketini kravatn
karm, kollarn svam, gnn yorgunluunu ve bankacln kirini stnden atm, beyaz salar beyaz
byklaryla ne gzel glyordu ite. Onun gln oldum olas ok sevmiimdir. Ondan ekindiim,
korktuum zamanlarda bile severdim, hatta iinde baka, daha yumuak, daha sevecen bir Murat Aabey
olduuna dair kant sayardm bu ltl gl.
Raksn yudumluyor, Nihal'in limon yerine nar ekisi koyduu rokal salatay yiyor, bizi inceliyordu.
mz. Aramzda bir ba olutuunu sezinlemiti. Birka telefon konumasnda ona anlattmz, senin
bir hafta sonu stanbul'a gittiinde sz ettiin durumun szcklerin ierdiinden daha karmak olduunu
anlam gibiydi. kimize baklarnda, "Sizinle sonra konualm!" daveti vard. Biz ok gergindik etin,
ok gergindik. ki de kr etmemiti. Nihal'in bizi grd insanlar olmaktan vazgemeye niyetimiz yoktu.
Aramzdaki ya farknn salad rahatl brakmaya gnlszdk. Ama Murat Aabey'in konumalar,
tavr, bize gidip onun kanatlarnn altna snmaktan baka bir yol brakmyordu. Bylece yemek
bitmeden gerek halimize dndk. Gerek halimiz! Buna inanyorum. Nihal'e bandan beri olduumuzdan
farkl grndk. Byle gerekmiti. Koruyucu, kollayc, soukkanl, ne yapmas gerektiini bilen, Nihal
dzgn yrsn, niversiteyi uzatmadan bitirsin, yaad felaketten makul admlarla uzaklasn diye asfalt
deyen iki orta yal, deneyimli erkek. Biri gbekli dieri kel.
Nihal de sevmiti Murat Aabey'i. Taban deitirmi, nndeki buz ksesini, buzlar suyun iinde
saydam adacklar biiminde yzerken alp buzla doldurmu, Amasya elmasn soyarken ortasndaki
ekirdek yldz Murat Aabey'e gstermiti; memleketi ne de olsa.
Biz mz, bir araya geldiimizde konumaktan tat aldmz eyleri konuuyorduk yine. Ortak
gemiimizin kabartmalar. Abartarak kabartyoruz. Senin kapcnn dairesine kimse yokken gizlice girip
buzdolabna kedi koyma hikyen; her birimiz hikyenin bir ksmn anlatyor, kediyi neden koyduunu hep
olduu gibi sen sylyorsun: "Buzdolabndaki stlac yemitim, yeri bo kalmasn diye koydum."
mzn ezamanl kahkahas, akn Nihal'in yznde titrek glmseme, alak sesle sorduu "Kedi
beyaz myd?" sorusuyla umutsuzca mantk aray, bouna, bouna, ne yapacan bilemiyor, yardm
istiyor sanki. i zor! Srada avizenin krlma hikyesi ve bunu Murat Aabey'e syleyiimiz var.
Ardndan teybin bozulmas, senin tamir edeceim diye btn paralarn skmen, uyduruk bir biimde
toplaman, aabeyin ngiltere'deyken sana gz kulak olmas iin sizin evde kalan her eyden habersiz
Kmil Aabey'in bir dmeye dokunmasyla frlayan dmeler, yaylar, yine kahkahalar. Kmil Aabey
demiken, onun mutfak lavabosunda ban ykamas, horlamas, bir gece baucundaki komodine
lahmacun istifleyerek uykuya dalmas, birka gece st ste ryasnda grm de, kahkahalar, kahkahalar.
Lisedeki ders durumumuz, benim iyi senin kt notlarn, veli toplantlarnda Murat Aabey'in dt o
zaman sinir bozucu, imdi gln durumlar. niversitedeyken bir bayram tatilinde Murat Aabey sana
ders alman tembihleyerek gneyde bir yere gidince, benim gizlice stanbul'a geliim, bir dostluk
gsterisi olarak tutup birbirimizin san sfra vurmamz, arkamzda bu kaak grmenin kantn
brakmamz...
Nihal elleri masann altnda, ba iyice daraltt omuzlarnn arasnda hafife eik, btn bu gln ve
gzel hikyeleri dinlerken birka kez bana bakmt, u btn kitaplarda geen "der gibi bakt"
baklaryla.
Bakmasayd zlrdm, krlrdm etin. O masada anlattmz eylerin bir ksmn ona daha nce
anlatmtm nk, biliyordu.
Drt kiilik yemek masasnda komu kenarlarda oturan iki kii byle birka saniye baknca ne olur? u
olur: Bu iki kii kendilerini dierlerinden yaltr. Canlln ilk ve temel aamasnn, bir "i" ve "d"
yaratan, bylece kendisini evreden yaltan hcrenin ortaya k olduunu biyoloji sylyor; her trl
scak insan ilikisinin aa yukar ayn eyi yaptn da ben sylyorum. Birbirine dnersin! ki insan
birbirine dner! Bu baklarla olur ya da ayn yerde susmayla rnein, en basit biimde. Sonra, yle
birbirine dnk, kendi dilini yaratrsn. Esnaflar ve zanaatkrlar da byledir etin. Seyirciye srtlarn
dnerek alan Beboplar da. Seninle biz de byleyiz. Kimsenin anlayamayaca bir dilimiz var. El kol
hareketlerimizle, yz ifadelerimizle, nihayet szcklerle rlen bir dil. Bir tr argo. Kendi meslek
srrmz korumak iin. Aznlk kltrmz korumak iin. Btn sk ilikiler bir aznlktr nk.
Srtlarn "darya" bir gzel dnm iki insann oluturduu aznlk. Dnsene etin, imdi uraya
"Milliyet Sanat dergilerine bavurmamz lazm!" diye yazsam, bu dnyada seninle benim dnda kim ne
anlar Allah akna!
Nihal'in bana bak da byle bir eydi ite. "Senin odanda, masayla kitaplk arasnda, leyle akam
arasnda ve hatrlamakla unutmak arasnda, bizi birbirimiz iin var eden cmlelerinle anlatmtn bana
bunlar," der gibi bakmt. Ender ile Nihal'i, etin ve Murat Aabey'den yaltmt.
O akam tabii Murat Aabey ile yine sana tatl tatl takldk. Biz glerken sen her zamanki teslim masum
halini sergilemiyordun; kabuklan ayrlmam bir antepfstn dilerinin arasnda krmaya alrken,
ikimize kzgn bakyordun. nk masada Nihal de vard deil mi? lk o zaman sezmitim, dostluumuzun
duvarna kimse grmeden yazmtm: "etin Nihal'i seviyor."
Nihal bir iki para bula ykadktan sonra yatmak iin odasna ekilince, Murat Aabey alak sesle
konumutu: "Yaknlarn kaybetmek trnden felaketlerin etkilerini hemen orackta ararz, ama ok uzakta
bir yerde de olabilir, ancak zaman geldiinde ortaya kar. Nihal imdi normal grnyor, kolay atlatm
gibi grnyor. Ama bu yanltc olabilir, ona gz kulak olun." Buna benzer eyler sylemiti, beni bir
hayli tedirgin etmiti. Nihal'i karnnn zerinde penelerini ne zaman etine geirecei belli olmayan yrtc
bir hayvanla dolayor gibi dnmtm. Bizim gevezeliimiz karsnda aylardr sergiledii suskunluu
iyice rktc gelmiti.
Murat Aabey'in yatmadan nce, bayla Nihal'in odasn gstererek bize verdii nasihat: "Kendinize
mukayyet olun!" ikimiz de boazmza bir ey taklm gibi hrlamayla ksrme aras sesler karmtk.
Benim yzm de kzarm olabilir.
Aabeyinin koruyucu halleri... Aslnda sen de onu korursun. Biz henz niversitedeyken mz ile'ye
gitmitik, hatrlyor musun? Denizde Murat Aabey ikimizi birden suya batrp karmt. Yllar sonra
yine bir deniz kysnda bunu Murat Aabey'e hatrlatmay, bizimle suda greip gremeyeceini sormay
dnrken sen engel olmutun: Belinde ciddi bir sorun vard, greemezdi, bunu hatrlamak onu
zlebilirdi... Daha ne syleyeyim etin! ki kiilik ailenizin yalanmayla, lmle mcadelesi... Siz
kazandnz!
13
Hayr etin, konudan uzaklatm falan yok! Grmyor musun her ey birbiriyle nasl balantl? Ben tam
kendimi Nihal'e, onunla birlikte evin her yerine yaylan kane eylere kaptrmken, babamla Reit
Bey'in btn tatlarn eki btn kokularn kesif olduu dnyasna giriyorum; orada kafam kartran
hikyeler dinliyorum. Kahramanlarla zdeleiyorum. Tabii hemen Nihal'e bakmda bir krlma,
acabalarla kirletilmi saflk... Her eye ramen kendimi aka brakmam syleyen crcrbcei... Sonra
Murat Aabey geliyor, crcrbceini bir an iin susturuyor, her zamanki arballyla bize
sorumluluumuzu hatrlatyor.
Bu balantlar benim kurduumun farkndaym. Ama biliyor musun ki bu dnyada hibir zaman ortada,
hazr bir balant yoktur. Balantlar biz kurarz.
etin sen imdi dnme bunlar, bo ver, bak nc gong da ald! Hadi yerimize oturalm. Birazdan
salonun klan snecek, fsldamalar devam ederken perde alacak. Bir sre karanlk kalan ekran,
rahvan giden elikilerin nnde "Rose Room"un ilk notalarn alan klarnetle birlikte, yava yava
aydnlanacak, siyah beyaz grntlerle mzn evdeki hayatndan arka arkaya pek ok sahne gelecek:
Ender ile etin ellerinde torbalarla pazardan geliyorlar, kapy Nihal ayor. birlikte televizyon
seyrediyor. Ender, Nihal'in odasnda bir sandalyeye km, ampul deitiriyor, Nihal eli k dmesinde
bekliyor. etin klozete amar suyu dkerken Nihal lavaboyu temizliyor. Nihal etin'in yakt sigaradan
bir nefes alr almaz ksrmeye balyor. salondaki masaya oturmu oyun oynuyor, ay iiyorlar.
Ender masasnda elindeki kttan bir eyler okuyor, Nihal koltukta, etin yere yanlamasna uzanm onu
dinliyor. Bu sahne srasnda mzik yava yava azalacak, grntlere elik eden d ses konumaya
balayacak: "Ender Nihal'e ekil vermeye alyor, etin ise onunla oyunlar oynuyor, onu martyordu.
Salk sorunlaryla ilgileniyor, paraya ihtiyac olup olmadn soruyordu. nn evde kendi odalarnda
olduu bir akam, etin gzkapaklarn ters evirerek Nihal'in odasna dald. Zavall kz ok korkmutu.
Yast kapt gibi etin'i evin iinde kovalamaya balad. Ender salonun kapsnda durmu glerek
onlar seyrediyordu. ki arkada yllardr Nihal'i bekliyor gibiydi. Nihal de onlann dnyasna abucak
uyum salamt..."
Evet etin, tpk "Jules ve Jim" deil mi! Senin sonlarna doru uyuyakaldn, kahramanlarn
savrulularna kahkahalarla glen mnasebetsiz seyircilerin grltsne uyandn o filmi ok severim.
Nihal'le geen gnlerimize de pek uygun der bence! Ortada iki erkek ve bir kadn varsa, edebiyat ve
sinema bamza ta yadrr, kolla kendini!
D sesin dediince abuk olmasa da, Nihal bizim dnyamza gerekten uyum salamt; gnler sonra
hibir ey olmam gibi, elinde "Farelere ve nsanlara Dair" ile odama geldiinde, ondan uzaklama
abalarmn ne kadar ie yaramaz olduunu bama kakmt. Lennie'nin, Curley'nin karsnn san
okamasyla ilgili bir eyler syledi. Biraz utanga bir edayla konuuyordu, tutuktu. Hep olduumuz,
durduumuz alandan baka bir alana girmenin tutukluu. Bir de tabii, sa okama eyleminin ne o ne bu
olmasnn ve seni Lennie'ye benzetmemin kafasn kartrd anlalyordu.
Ben o gn, iimden kendime kfrler yadrarak anlattklarmla, daha da kartrdm kafasn...
Sa okamaktan balayp, nasl geldiysem, birlikte gittiimiz seks filmlerine (Bir gn, "Amarcord"u
gsteren sinemann giesinden dnm, her frsatta soyunup dev bir ylanla sarma dola olan melez
kadnl bir filme gitmitik. Balasn bizi sinema sanat!) ve lise ikinci snfta dolgun, kadns vcuduyla
hayallerimizi ssleyen Mehtap'a geldim. Sonra senin bir iki "iliki" duranda durdum, Serap'tan yle bir
sz ettim ve nihayet Sevgi... Nihal'in karsnda ak krgn bir adam olmak iin can atyordum.
Tantmzda Sevgi'nin evli olduunu syleyince, Nihal yine bilmedii bir alana girmenin
tedirginliiyle, koltuun ahap kollarn kavrad. "Bu arada," dedim yarattm etkiden honut, "kendi
meakkatli ak maceram anlatmadan nce, senin anlatacan maceralar varsa, dinlemek isterim." Hibir
ey sylemeden ban iki yana sallamt. "Kimse yok!" demiti, kendi kendine konuur gibi. Yz
kzarmt. Hatrlyor musun, sana bunu anlattktan sonra, bir yerlerden bildiim o kalp davran
sergilemeye balamtk: mzn her kalabala karmasnda seninle ikimiz yakkl gen erkekler
aryor, yz kpkrmz Nihal'e, gya apknca ka gz iaretleri yaparak gsteriyorduk. etin ile Ender'in
ikiyzl davranlar.
"Demek evliydi," demiti kendisini bir eye altrmaya alr gibi, "Arkadann filan m karsyd?"
"Hayr!" dedim, onu meraklandrmak houma gidiyordu.
"Peki kimdi," dedi sabrszlanarak "senin iin mi boand?"
"Boanmad ki!" dedim.
etin imdi bunlar yazarken Sevgi'yle yaadklarm hl tuhaf geliyor, sanki ben yaamamm gibi
geliyor. Yaarken vicdan muharebeleriyle geiyordu gnler.
"Boanmad m?" diye sordu, kabul edilebilir olanla edilemez olan arasnda yalnzca insann kendisinin
olduunu, bir adm atmayla her eyin karacan bilmeyen bizim kk Nihalimiz.
"Sevgi'yle tantmda Murat, ei, hapisteydi."
Yine yerinde kprdayan Nihal, bacak bacak stne atp vazgeen Nihal, akn Nihal.
"Sevgi'yle, ska gittiim bir birahane var, orada tantm. Ortak arkadalarmz sayesinde. O gnlerde
annem ve babamla yayordum. Yine byle gn boyu eviri yapyor, baz akamlar o birahaneye
gidiyordum. Nisann sonlaryd. yl nce. Gzel bir hava vard, nihayet baharn geldii gkyznden
anlalabiliyordu. Ufka doru hafife alan yekpare mavilik, gn boyu 'Altma gel altma gel!' deyip
durmutu; sanki insan deil gkyzyd ksnyen. (Bu cmleden bir ey anlamadn Nihal baklaryla
belli etmiti!) Akama doru kp birahaneye gittim. Sokaa karlm masalardan birine, bir akasyann
altna oturdum. Bira iiyordum, sokaktan gelip geenleri seyrediyordum. kinci biramn bitmesine az kala
onlar geldiler, okuldan tandm sonradan evlenen bir ift ve Sevgi. Oturdular. Biram bitirince kalkmay
dnyordum ama devam ettim. Pek insan iine kmadmdan, tanmadm ya da yakn olmadm
insanlarla konuurken zorlanrm. Ama o akam cokuluydum, rahattm. ok itim ok konutum.
Arkadalarm da konuuyordu ama Sevgi ara sra birasndan kk yudumlar alyor, patates kzartmas
yiyor, yalnzca seyrediyordu.
Seyreden, dinleyen kadnlara baylrm. (Byle iddial bir cmlenin bir bakma onun iin de sylendiini
anlam myd Nihal? Hayr anlamamt, gndermelerle uraamayacak kadar kendini kaptrm
dinliyordu, ben baylyordum.) Siyah dalgal salar, mayal hamurdan yaplma benzeyen bir burnu ve
seyrek kirpiklerinin spremedii koyu baklar vard. O an bu baklar hep zerimde hissetmek, o koyu
kahverengi gzleri her zaman grmek istedim. klar byledir ite Nihalciim, ksack bir an btn
mrlerine yaymak isterler."
Nihal bu cmleden ok ey anladn yutkunur gibi ban indirip kaldrarak belli etti.
Konuma ak zerine syleve dnmt. Ak yledir, ak byledir, ak syletir. Ah, Nihal'in ekil
verilecek mermer gibi halleri nasl da kendimden geirirdi beni!
Nihal'in beni dinleyiinde o zaman da fark ettiim ancak imdi anlamlandrabildiim deiik bir ey
vard. Sevgi'yle ilikimize ve genel anlamda aka ilikin sorular, kard dersin notlarn arkadandan
eken birinin sabrszlnn izlerini tayordu. Anlattklarm, evet dinliyordu, ama daha ok yaamadan
deneyim kazanmaya alyor gibiydi. Bunu hissettiim halde Sevgi'yle yaadm ortak hayat ve vicdan
azabn anlattm. Sanrm karma kan herkese de anlatacam. Yasak bir ak "yasallatrmann" baka
bir yolunu bilmiyorum nk.
Gelelim Nihal'e... Nihal yirmi yandayd ve bir erkek arkada yoktu! Zamane genlerinin daha
ortaokuldayken birbirleriyle sarma dola olduklarn dnrsek, tuhaf deil miydi bu?
Ben bunu Nihal'in iliki biimini rnek alaca bir baba kz ilikisi yaamamasna balyordum. Niyazi
Amca kendi halindeydi, yokluuyla varl birdi, hadi arkasndan konualm, ruhsuzdu, skcyd.
Hayatndaki en cokulu eylem ilk kars ldkten on bir yl sonra ikinci kez evlenmesi olmutu. Yaklat
zaman kk kznn kalbinin hzl hzl atmasna yol aacak needen, oyunculuktan, scaklktan yoksundu.
Nihal minicik tatl m tatl bir kzken, babas eve geldiinde sevinerek sonra da utanarak glp yzn
elleriyle kapamamt ve daha da kkken altn hi babas deitirmemiti; alt alnrken babasnn
yannda yumuk plak bacaklarn, serinliin erinciyle, kanat gibi rpmam, lklar atmamt. Bu
enlikten ikisi de mahrum kalmt. Sonuta da ortaya erkeklerle ilikilerde kopya ekebilecek bir baba
kz ilikisi kmamt. te yandan Fikret'in Nihal'le ilikisi de veylikten tr gdkt, bir model
olmaktan ok uzakt.
"Freud tansayd severdi beni." Sense bana bo bo bakm, mutfak tezghnn yanl eimi yznden ocak
tarafnda, su stcsnn arkasnda biriken suyu, sngerle almaya devam etmitin.
14
O yl bahar bize eksik yanlarmz, hi tamamlanmayacak eyleri hatrlatarak gelmiti. Yarm yamalak
bulutlar, sahanda yumurta gnei, neremizi stt belli olmayan bir scaklk. Burnumuzu mu, kalbimizi mi
yoksa kasklarmz m?
Ulus'taki Belediye ars'ndan fesleen fideleri aldk, annemden iki farkl sardunya (biri krmz dieri
beyaz) yapra getirip su dolu ay bardaklarna koyduk. Balkonu dzenledik, hortumla bir gzel akttk.
Perembe akamlar hal saha malarna baladk, srekli bir kalecimizin olmas ve ta kuralnn
uygulanmas ne gzeldi! Gidip gelip, Genlik Park'nn havuzunun haftalar sren doluunu izledik.
Mezarla ksa bir ziyaret yapp orada da bahvanlk maharetlerimizi sergiledik. K boyu salon
penceresinin nndeki sdn kuru dallarnda yaygara koparan, pencere nne koyduumuz krntlar
hoplaya zplaya yiyen serelerin birdenbire nereye kaybolduklarn merak ettik ve baz hafta sonlar Ik
Da'na piknie gittik. Piknie giderken otomobilimizin bagajna, izlenimci bir ressam dnda her eyi
dolduruyorduk: Alr kapanr alak bir piknik masas, alr kapanr oturak, birka minder, uzunca bir
kilim (Sevgili dostum zerinde ban sa eline dayayp yanlamasna uzanacak.), semaver, porselen
demlik, mangal, kese kdnn iinde bir gazya iesi, bir tomar eski gazete, kk bir radyo, kk sar
lastik bir top, mavi zerine siyah izgili byk plastik bir top, olta takm antas (Sevgili dostum grd
her su birikintisine olta sallayacak.), pullan deri bir torbaya koyulmu tavla, termos ve iinde bir sr
mutfak vr zvr olan tutulacak yerleri metal branda bezinden eski bir pazar antas.
Pikniin bilinen kouturmalar ve oburluklar arasnda nasl sakin nasl gzel geerdi zaman! Ayn
prltl melodide srar eden birka ku, derenin altmz rlts, kknarlarn, dibudaklarn ve
ykseklere doru sklaan amlarn yeillii, her yerden fkran iekler... Nihal elinde fotoraf
makinesiyle bir unutmabeni beinin nnde diz kyor, belden yukarsn ne arkaya oynatyor, durup
parmann ucuyla deklanre dokunuyor, ii bitince dizlerini iyice bkp topuklarnn zerine oturuyor,
fotoraf makinesini karnna dayam, ylece bir sre duruyor. Sonra kalkp yamatan inen koyun srsne
yneliyor, beline kadar gelen oban kpeine koklamas iin elini uzatyor, boynuna ast radyosuyla
dolaan obana glmsyor, sr Nihal'in tam nnde yrtmal uzun bir elbise gibi ikiye ayrlyor. Nihal
dnp yama boyunca ilerleyen srnn arkasndan giden kpee bakyor, sonra dere kenarna inip
ayakkablarn oraplarn karyor. Paalarn svyor, derede biraz yryor. Yosun tutmu bir kayann
fotorafn ekiyor. Sazlklardan szlp gelen n iine giriyor, birden bize doru dnp, aramzdaki
aacn yapraklan arasndan, "Burada bir kaplumbaa var!" diyor fsldayp bararak, ite naslsa yle!
Biz seninle hibir ey sylemiyoruz, yerimizden kprdamyoruz etin. Bu bir resim nk, bir gsteri,
seyrediyoruz. Nihal aalarn sklat yere doru trmanyor, oralar biraz kolaan ettikten sonra
sesleniyor: "Bakmayn bana!" Bir alln arkasnda kayboluyor. O zaman seninle her eyi
konuamyoruz sevgili dostum ama, eminim aklndan, otlarn, dikenlerin, melmi Nihal'in stbeyaz
kalalarn dalayaca geiyor!
Bir ara "kendimizi o kadar da teslim etmedik Nihal'e" tavlas oynuyoruz seninle. Onun houna gideceini
dndmz ekilde, kahvehane argosuyla konuuyoruz, bize ay koymasn istiyoruz. Sonra biraz top
oynuyoruz, topun peinden dereye doru koan Nihal'e bakyoruz hayran hayran.
Birka kez kendimi tutamayp bir kayann zerine km, mz birden sardna inandm byl
havaya dair byk laflar etmitim; siz ikiniz oturduunuz yerden banz kaldrm bana bakyordunuz. Bir
btnlk hissediyordum, bizde ve doada. Bu beni coturuyordu. yle bir an geliyordu ki, dere
kenarndaki talarn yuvarlak biimlerinin aka syledii o ar deiimi, hibir ey deimiyormu
hissi veren o yava bakalam "gzmle" gryordum. Biz de orada kendi bana deien doann bir
parasydk. Kklerimiz topran biraz daha derinine iniyor, dallarmz hkm sren rzgrn ynne gre
eiliyor, dere kenarndaki bir kayann dibinde bir su birikintisi gibi kalakalyordu gzyalarmz...
Srtmz verdiimiz kk tepeden, neden bilinmez, kk bir ta yuvarlanyordu ve ben ayn nedensizlii
iimde duyuyor, mrmn sonuna geldiimi dnyordum etin. ok mutluydum nk. Nihal'in bizi
futbol oynarken ilk kez seyrettikten sonra dedii gibi: Umaya alyor gibiydim. (Hemen hatrlyoruz
tabii, stanbul'da ok itiimiz bir gece Beikta'n st tarafndaki bir parkta "gerekten" umaya
kalktm zaman attn tokad, fkeyle ve sevgiyle.)
O bahar bize eksik yanlarmz, hi tamamlanmayacak eyleri hatrlatarak gelmiti; apka takmadan
gittiimiz pikniklerden ikimiz de burnumuz kpkrmz dnyorduk.
15
Hi dnm mydn etin, ilk drt ay eve neredeyse yatmadan yatmaya gelen Nihal, birden evden
ayrlmaz olmutu! O zamanlar ne yapyordu? Neredeydi bu kzn arkadalar? Sarho geldii gece kapda
bekleyenler? Sonra yldr gittii okulda hi mi arkada yoktu birlikte vakit geirecei? Dac
arkadalar neredeydi? Dersler biter bitmez eve dnmesine ierleyen, birlikte sinemaya gitmeyi, gezip
tozmay neren kimse yok muydu? Hem sonra gen bir kzn okul dnda kalan btn zamann iki orta
yal erkekle geirmesi, stelik bundan mutlu olduunu aka belli etmesi de tuhaf deil miydi? Tamam,
genler kendilerine kahraman ararlar, benzeyecek, peinden gidecek biri. Ama Nihal'in cinsiyeti
dnldnde bu kahramann, birbirini ok seven, biri knn ve gbeinin zerine kaak kat km,
dieri kel kafas kta parlayan iki adamdan mteekkil bir adam olmas, rahatlkla sylenebilir,
akldyd. Acaba evresindekiler bizim tatl, kk Nihalimize bir ucube gzyle mi bakyorlard; artk
aralarna almaktan ekiniyorlar myd?
Biz de seninle o gnlerde arkadalarmza tuhaf grnmzdr herhalde! Sen iten knca "evli ocuklu
bir erkek gibi" dorudan eve geliyor, gecikecein zaman telefonla mutlaka haber veriyordun.
arkadalarnla hal saha malar dnda pek bir ey yapmyordun. Ben btn gn evdeydim. ki haftada
bir annemle babam grmeye gidiyordum. Seyrek de olsa arkadalarmla bulumaya giderken,
portmantonun aynasna not brakyordum: "Ge ve sarho gelirsem beni yine sever misiniz?" Sabahlar
gazete almak iin ktmda bazen iki numaradaki emekli gvenlik grevlisiyle karlayordum, "Sen
btn gn evdesin!" diyordu her grdnde, gizli kapakl bir i eviriyormuum gibi bakyordu.
mz de gnmz, sonunda bir araya geleceimizi bilerek geiriyorduk. Nihal'le ikimiz leden sonra
odamda sohbet edecek, akamlar mz yemek yiyecek, televizyonda mptelas olduumuz programlan
seyredecektik. ay demleyecek, ekirdek ileyecektik. Odalarmzda kendi dnyalarmza daldmz o
uyku ncesi saatleri ne gzeldi! Her birimizin kendi , kendi grlts... Sonra iimizden birinin ortaya
syledii bir ey, bir eit davet. "Ne gzel ark bu byle!" "Ackannz var m?" "Hibir ey
anlamyorum okuduklarmdan!" Odana gelip arky dinliyoruz. nde ben arkada ikiniz mutfaa giriyoruz.
Senle ben Nihal'in odasnn kapsnda durup, yatanda bada kurmu ders alan kzmz teselli
ediyoruz.
Evet ders alyordu Nihal, ikinci vizelerden hemen sonra finallerin balayacandan, ok skacandan
yakmyordu. Odama gelilerinde teneffse kan renci havas vard. Ak pencereden giren gne zihni
yorgun Nihal'i dinlendiriyordu sanki; gzlerini kapatp yzn gnee veriyordu. Onu kuzeye bakan odaya
yerletirdiimiz iin sululuk duyuyordum.
Yine byle bir leden sonra, yznde gnein aydnl koltuunda otururken, "Kalk bakaym oradan
sen!" dedim, kaldrp kendi koltuuma oturttum. "Bugn sen konuacaksn, ben dinleyeceim."
etin, gndelik eyler dnda Nihal o kadar az konuuyor, ben onun her odama geliinde konuacak o
kadar ok ey buluyordum ki, artk konumaktan duyduum skntlar, pimanlklar gsm artmaya
balamt. O konusun istiyordum. lmlerle alan uurumdan bir ses ksn. O konusun. Ben
bkmtm konukanlm hor grmekten, bunun da bir hastalk olduuna dair kurgulardan. Eit olalm
istiyordum, dert orta olalm.
"Bugn Nihal konuacak!"
Baklarn kararak gld. Biraz skld, utand; bunu elleriyle yapt. Benim hayatm zorlatryormu,
bana ktlk yapyormu gibi, zgn ve efkat dolu bir havaya brnd sonra. Bunu da gzleriyle yapt.
Biraz sland iin daha da parlam gzleriyle...
Onu zorlamak istemiyordum. Dorudan soru sormak, yant beklemek kabalk olacakt. Ayak tabanlarndan
g alarak koltukla birlikte saa sola dnyor, masamdaki ktlara bakyor, annemle babamn Dou
Avrupa gezisinden getirdikleri ince gmten kitap ayracn masann zerinde evirip duruyordu. Ayra,
ku biimi verilmi ucu beni gsterecek biimde durduunda, "Hi buradan bakmamtm odana," dedi ve
kitapla kapl duvarlara bakt. "Ortaokuldaki bir eyi hatrlyorum hep." Nefesimi tuttum. Peki "hep" ne
demekti? Bu odaya her geliinde mi? Konumay her dndnde mi? Ortaokuldaki o ey, her neyse,
onu yaadktan sonra srekli mi? Ne? Nihal, iimden sorduum sorulan duymuyordu etin, ne mthi bir
gerek deil mi?
"Ortaokuldayken baheye bir kitap sergisi almt," diye devam etti.
Konumay keser korkusuyla sert hareketler yapmaktan kanyordum. Merakm yzmden belli olacak bu
da onu skntya sokacak diye ekiniyordum. Nihal ise dner koltukta kendince bir dans tutturmutu, bazen
bana, arkamdaki kitaplara, bazen de yatamn krkyama rtsne bakyordu.
Ayak parmak ularn terliklerinin arkasna koyup topuklarn kaldrd, pantolonunun cebinden ikiye
katlanm bir kt mendil karp sessizce burnunu sildi, birka kez diliyle dudaklarn slatt, yaadn
gsterecek baka bir dolu ey yaparak, sonunu hi getiremeyecekmi gibi bana u hikyeyi anlatt:
Ortaokul teyken, okulun bahesine bir kitap sergisi alyor. Bahar aylarnda gzel, gneli bir gn.
(Ak pencereyi gsterip "Byle bir gnd," demiti, bam sallamtm, "byle gnleri" iyi bilirdim.)
Her ders saatinde bir snf sergiyi geziyor, retmen eliinde. Nihailerin snf ilk derste kyor
baheye. Sabah gnei. retmen herkesin bir kitab incelemesini istiyor. Sergideki niversite rencisi
"aabeylerden" biri Nihal'e bir kitap uzatyor. Bizim kz beenip alyor kitab. Nihal sonraki birka
teneffste de sergiye gidiyor, kitaplara bakyor. O aabey, Nihal'le ilgileniyor. Birka kitap daha neriyor,
Nihal'e sorular soruyor. etin dnsene, bizim tatl kzmz beyaz gmlek gri forma lacivert hrka iinde,
stelik san balayp bann oval biimini ortaya karm, gzel ela gzleriyle kitaplara bakarken,
niversiteli bir ocuun ilgisini ekiyor. Ama ocuk da Nihal'in ilgisini ekiyor. "Elleri ok gzeldi.
Kitaplar yle deiik tutuyordu ki! Uzun, kvrck salar vard. Balamt salarn. Fakat herkesin
beenecei bir tip deildi." Nihal herkesin beenmeyecei "tiplerden" holanyormu. O ocuktan da
holanm. Yakndan bakldnda gzleri de ok gzelmi. Bir ara dirseklerini kitaplara dayayp iyice
ne, Nihal'e doru yaklam. O zaman grm.
Gri gibiymi. Ne konutuklarn hatrlamyor Nihal. Ama derslerde teneffs saati gelsin diye beklediini
hatrlyor. Son teneffs zili aldnda iinde ksack on dakikaya smayacak kadar ok eyle baheye
komu. Ama o yokmu. Sergiyi toplayp gitmiler. Yalnzca zerinde kitaplarn sergilendii iki pingpong
masas ve iki bo sandalye. Atatrk bstnn hemen yannda, terk edilmi. Yerde bir iki kitap ayrac,
buruturulup atlm kk ktlar. "Kendimi terk edilmi gibi hissetmitim. O beni terk etmiti." Snfa
dnm. Gizli gizli alam. Neyse ki mzik dersi. Ders boyunca nndeki gnleri hatta yllan o ocuu
tekrar grme ve grememe olaslklanna gre dnm, hayal etmi. Karar vermi: Bekleyerek ve ac
ekerek yaayacakm. "Tabii sonradan unuttum. O duygular, dnceler silindi. Ama yamn insan olma
ansm kaybetmitim ben sanki. O gn."
etin biz ikimiz sence, yle herkesin beenecei "tipler" miyiz? Deiliz deil mi? Sonra, sen de Nihal'in
szn ettii ans yitirdii anda, tam o anda, orackta, onun yannda olmay istedin mi? Peki, k olduun
insanda, bakasnda olsa dayanamayacan eyleri ho grr msn?
Ben ho gryorum.
"Tip" szcnden, daha dorusu Nihal'in kulland biimde kullanlmasndan nefret ederim.
Nihal'in kitap sergisinden ald, hl ok sevdiini syledii o kitaptan da nefret ederim. Hamile
olmayanlarn ama "iinde bir ocuk tayanlarn" birbirlerine gz szerek tavsiye ettikleri, simgelerle
dolu, retici samalklardan geilmeyen, aptalca bir kitap. Nihal'in verdiim kitaplan hzla okuyup
bitirmesi de ok sinirlendiriyordu aslnda beni. Kitaplar ve yazarlar hakknda syledikleri de! Baz
yerleri ok karamsard, u yazar ecinsel miydi, bu yazar fotoraf ektirmek istemiyor muydu, kahraman
yazarn kendisi miydi, kadnlarla bir sorunu olduu belliydi...
Genlik Park'nda ay itiimiz gn hatrlyorsun, deil mi? Sobaya gsterdii o turistik ilgi, o tketici
taknl, mteri memnuniyeti... Telefonda Fikret'le konuurken taknd tavr, aabeyini ana bir ilgiyle
kollayan kz karde. Futbol malarmzda birimizden biri dtnde ayaa kalkp, mrnn en kt eyini
yayormu gibi bir yz ifadesiyle ellerini tellere geirmesi.
Ve sonuncusu ama en nemlisi: Nihal kahvaltlarda peynirin zerine reel koyup yiyor! Sizin taraftan
etin, sizin taraftan!
16
Masaj istiyorum!" dersin. Emredici, kstah bir edayla. "Masaj istiyorum!" Direnebildiim kadar
direnirim. Ben direndike, sen emirden yalvarmaya btn ara edalar deneyerek hi usanmadan
tekrarlarsn: "Masaj istiyorum, masaj istiyorum..." Sonunda pes ederim, omuzlarna, srtna masaj
yapmaya balarm. Bu kez masajn uzun srmesi iin trl hinliklere bavurursun. rnein benim
konumaktan holandm bildiin konularla ilgili sorular sorarsn. Baka zamanlarda aklna gelmeyen
sorular. Ka kez yuttum bu numaray! Sorularna yant verirken kendimi kaptrp ne uzun masajlar yaptm
sana, alak adam!
imdi ben de aa yukar buna benzer bir hinlik yapp, yazdklarm atlamadan, kendini vererek okuman
iin araya senden, ikimizden sz eden, dostluumuzu enlikli bir biimde anlatan paralar koyuyorum. Bu
blm de onlardan biri. Okumay bitirince, blmn sonunda, " film birden" gsteren sinemann
salonuna aniden dalp, "Para bitti, ayran poaa!" diye baran sinema bfecisinin tiz sesi yanklanacak
kulaklarnda!
Yirmi bir yl nce Naklet (kimiz de bunu "lanet" szcn okur gibi okumutuk, Lanet!) irketine bal
kamyonun nnde kucaklap ayrldktan sonra sen, be yl boyunca skdar'dan Beikta'a vapurla
getin, Beikta'tan Saryer minibslerine bindin ve ayn yoldan geri dndn. Sonraki bir yl Kartal'daki
iyerine Kadky'den minibsle gittin, eve banliy treniyle dndn. Ardndan yedi yl kuzey yarmkrenin
30. ve 60. paralelleri arasnda dolatn; kayalkl bir deniz kysnda plak ayaklarnn dibinde zpknla
vurduun bir orkinosla ve karl bir gnde yakalar krkl paltonla Nazm'n mezarnda ekilmi
fotoraflarn var. Bu arada Burdur'da iki ay askerlik yaptn. stanbul'a dndkten sonra yl boyunca
otomobilinle Gebze Organize Sanayi Blgesi'ne gittin geldin. Sonra yaklak bir yl stanbul'da aylak
aylak gezindin. Sonunda otomobilinin bagajnn ve koltuklarnn alabildii kadar eyayla Ankara'ya
geldin. Ben hep Ankara'daydm.
Ayr geen on yedi ylmza yukardan bakp yer deitirmelerimizi bir haritaya ileseydik, ortaya senin
gze hi de ho grnmeyen, geni alar ok geni dar alan ok dar genlerin, benim noktam ve
ikimizin stanbul Ankara arasndaki kaln izgisi kard. Ne ok bulutuk, ne ok ayrldk...
Kahramanlarndan birinin, otoparktan bir trl kamayan bir otomobilin iindeyken, arkadana "imdi
kular bizi nasl gryordur dersin Al?" diye sorduu, ikimizin de ba tac ettii filmi, "Ecinselliin
snrnda dolaan bir dostluun hikyesi" biiminde yorumlayan sinema eletirmeni beyefendi, ikimizin
sonunda, en sonunda, haritada bir nokta olduumuzu grse ne derdi acaba? Bizim bu k hallerimize, on
yedi yl boyunca hayatmz birbirimizi daha fazla grecek biimde dzenleyiimize ne derdi?
Ecinselliin kordon boyunda dolatmz m sylerdi? O gzel filme ilikin berbat tanmlamann canm
skan taraf u: Snr var m? likiler iin gerekten bir snr var m? Varsa da ikinci snf sinema
eletirmenlerinin gremeyecei bir snr bu. nsan severken basit snflandrmalarn snrlarn deil kendi
snrlarn grr, kendi snrlarnda dolar, kendi snrlarna deer. Benim bildiim tek snr bu.
Eyalarla, on yedi yln geirdiin evinizin eyalaryla dolu kamyon, eyll gneinin altnda sizin sokak
boyunca homurdanarak ilerleyip yumurtacnn oradan Fevzi akmak Caddesi'ne doru dndnde,
yoksun kaldm yalnzca yznde yaptrma bir glmsemeyle el sallayan lise arkadam etin deildi.
Btn belirsizliine karn sezebildiim, varlna inandm, inanmam gereken snrlarmdan da yoksun
kalmtm. O akam trenle yola kacak Murat Aabey ile sokan ortasnda gzlerimiz yal birbirimize
sarlrken, sokaa seni uurlamaya kanlarla gzel szler eliinde vedalap eve dnerken, hissettiim
buydu. Ne yapacam bilmiyordum. O gn, ertesi gn, daha ertesi gn, nmdeki haftalar aylar yllar
boyunca ne yapacam bilmiyordum! Kim olduumu, neye benzediimi de bilmiyordum, hangi snrlarda
dolaacam da...
Ayrldktan sonra uzunca bir sre ortak gemiimizi dnmekten baka bir ey yapmamtm. Sana o
dnemde yazdm mektuplarda sayp dktm yaantlarn bolluu, birlikte geirdiimiz gnleri
hatrlamaktan nasl bir tat aldm aka ortaya koyar aslnda. niversitenin ilk yllar, yeni insanlar
yeni eyler beni pek heyecanlandrmamt. Sadece sana benzeyen insanlar heyecanlandryordu. Yzleri,
salar, el hareketleri, glleri, seninle yaadklarmz onlarla tekrar yaama olasl...
"Tam imdi etin ne yapyordur?" sorusunu soruyordum. Durmadan bunu soruyor, kendi kendime
yantlyordum. Yantlarm ne kadar ayrntl olursa o kadar mutlu oluyordum. Enderlii brakp etin
oluyordum.
Enderlii brakp etin olmak... stanbul'da neresinden ne yaralar aldn hi bilmeyen, anlamayan etin
olmak. Yapacak bir eyi olmadnda, hayatn korkun bir amaszlk olarak boynuna ensesine
saldrdn duyan etin olmak. Bu saldry savuturmak iin fermuarn indirip erkekliini eline alan
etin olmak. kntl ukurlu bir yolda denetimsiz admlarla, ama yine de tkezlemeden yryen etin
olmak. Radyoda alnmasn istedii ama ismini bilmedii bir arky ("Late in the Evening" olabilir mi
acaba, demiti akn program yapmcs) telefonda slkla alan etin olmak. Zaman durduran etin
olmak.
Bu sonuncu etin, kk bir odasnda erkeklerin iki iip parmaklaryla byklarn sildikleri bir dn
salonundayd. Iklar snnce, mumla dolu kocaman bir tepsiyi elleriyle bann zerine kaldrm,
masalarn arasndan salonun ortasna doru, bir halayn ban eker gibi, kvrak ve kesik kesik dans
ederek gelmiti. Arkasnda el rparak yryen onlarca insan vard. Mum alevleri bann zerinde
titreirken admlarn yle ahenkle atyor, btn vcudunu yle ho bir ekilde dalgalandryordu ki, bu
dans onu olgunlatryordu.
Ve ite salona dalveriyor sinemann bfecisi...
17
Yaza mutlu girmitik. Balkondaki fesleenler yusyuvarlak olmutu. Bir ocuun ban okar gibi
okuyorduk onlar. Sardunyalar sakslarn sevmiti. Akamlar dar uzun balkonumuz boyunca sralanp
gne batarken renkten renge giren gkyzn seyrediyor, gecenin kadifemsi maviliini ay ierek
karlyorduk. Nihal, ders almas gerektii iin, aydan hemen sonra odasna geiyordu. Balkona bakan
penceresinden ona meyve, dondurma uzatmak, yeniden ay demlememizi isteyip istemediini sormak...
Mutluyduk.
Seninle ba baayken Nihal'le ilgili konumuyorduk artk. kimiz de ondan herhangi birinden sz eder gibi
sz etmek pikinliini gsteremiyorduk.
O mutlu mesut gnlerimizde bize huzursuzluk veren tek ey Nihal'in yaz tatilini aabeyinin yannda,
Amerika'da geirecek olmasyd. ki ay... Oysa birbirimize iyice almtk. Sabahlan, o hl yataktayken
uyandrmak iin odasna dalyorduk, i amarlarn bizimkilerle birlikte ykyor, balkona onunkiler i
tarafa gelecek ekilde asyorduk, onun hemen arkasndan tuvalete giriyor, burnumuzu tutup yzmz
ekiterek kzmz utandryorduk. niversitede veli toplants olsa, giderdik. kimizde de bir Murat
Aabey havas vard. Sorumluluk duyuyorduk, bu bize haz veriyordu, ona yakn olduumuzu
hissediyorduk. Nihal'in snav sonular birer birer belli olurken biz de bir i huzuru duyuyorduk. "Bak
grdn m?" diyorduk bizim de katkmz olmu gibi, "bir de kt geti diye zlyordun!"
Nihal belki de bizi anne babas gibi grmeye balamt.
Bir sabah gazete almaya giderken karma kan bir ihtiyar bu aile havasna kendimi nasl kaptrdm
grmemi salad. Bastonunu koltuunun altna alm zerine basamadm ayam gstererek "Gemi
olsun, ne oldu byle?" diye sormutu. nemli bir eyim olmadn yalnzca bileimin burkulduunu
syledim. htiyar dudaklarnn arasnda kpkl bir tkr dolatrarak anlatmaya balad: "Bak imdi
ne yapacaksn biliyor musun, nce..." Birden durdu, baklarn ayamdan yzme kaldrd, "Evli misin?"
diye sordu. Dnmeden, ama bilerek, derindeki bir eyi bilerek "Evet!" dedim ona etin. "O zaman
yengemiz burkulan yeri zeytinyayla bir gzel ovsun nce, sonra da..." diye devam etti, akama bir
eyciim kalmayacakt. Ucuna siyah lastik takl bastonuyla ar ar uzaklaan ihtiyarn arkasndan
bakarken, evli olduumu sylediimde aklma hanginizin geldiini gerekten bilmiyordum. Geriden sa
ayann iiyle sa izgi boyunca bana dzgn paslar atan seninle mi evliydim, yoksa bir korner srasnda
kar takmdan birinin ayana basarak bileimi burktuumda kale arkasna, yanma koan Nihal'le mi?
O gnlerin benim iin tam bir duygusal karmaa iinde getiini ok iyi hatrlyorum. Anlalabilecek
toplumsal koullanmalarn etkisiyle Nihal'e k olmadm, aramzda birbirini ok seven bir aabey kz
karde ilikisi, baba kz ilikisi benzeri bir ey olduunu dnmeye alyordum. Birden gece oluyordu,
iki azgn kpek ssz bir parkn iinde beni kovalyor, kovalyordu. Durup kpeklere doru dndmde
onlar da duruyor, sinir bozucu bir biimde hrlyor, ben komaya balaynca tekrar kovalyorlard.
Kpeklerden her naslsa kurtulduumda karma sarho mu tinerci mi olduunu anlayamadm biri
kyor, rktc zayflkta biri, benden bir ey istiyordu, srarla istiyordu, sigara, para, ate, ne, ne
istiyordu, anlayamyordum bir trl...
Tamam, ben Nihal'e ktm! Ama bunu ona syleyemezdim. Sana elbet syleyecektim ama ona
syleyemezdim. nk ak eitler arasnda yaanr, Vehmi Bey bir istisnadr! Eit deilseler bir taraf
dierinin esiri olur, dieri de ona eserim diye bakar. Falan filan... etin ite byle beni biraz olsun
rahatlatacak genellemelere ihtiyacm vard. Durumumun genel bir duruma uymas iyi gelecekti sanki bana.
Ama Nihal odamdan ieri girdiinde genel diye bir ey kalmyordu!
Sen dostum, sen hibir ey belli etmiyordun. Bilirim, ulaamamak seni altst etmez, sen ulatn eyi
kaybedersen dalrsn. Tam imdi ksa sreli ilikilerinden birini hatrlyorum, u di hekimini. Hekim
hanm, sevimek ve sinemaya gitmekten ibaret ilikinizi bitirmek isteyince, azdiindeki dolgulardan
birini skmek iin elinden geleni yapmtn. Murat Aabey bana bunu anlatnca kplere binmitim.
Kadnlar, nasl beceriyorlarsa, seni ortadan kaldryorlard, kiiliksizletiriyorlard. Sert
tartmalarmzdan birinin sonunda bunu sen de kabul etmi, cinselliin senin iin ne kadar nemli
olduundan sz etmitin. Batan kyordun, evet tam anlamyla batan kyordun! Aslnda bu "kadnlar
seven adam" hali sana yakyordu. Azn pmekten rdek az gibi olmu, gzaltlarnda karaltlar,
baklarnda anne mi sevgili mi aradn senin bile bilmediini gsteren saf ehvet...
Nihal konusunda canm skan baka bir ey de yaantlarn beni daha kararl, iradeli hale getirmediini
fark etmemdi. Sevgi, kendi hayatnn btn kmazlarna, zorluklarna ramen beni sevmiti, byle bir
sevgiyi tattm iin artk srtmn yere gelmeyeceini dnmtm. Kocas hapiste olan bir kadnn k
olduu adam olmak... Sevgi benim ismimi yle gzel syler, cismimi, sesimi, kokumu yle ok severdi ki,
baka insanlarn karsna, isimsiz cisimsiz kmak beni hi rahatsz etmezdi. Hatta bylesini tercih
ederdim. Bu bana bir hayli de edebi gelirdi: Grnmez adamm, beni bu dnyada bir tek Sevgi gryor,
hem de nasl gryor!
Oysa Sevgi'yle ilikimizin bitmesinden yalnzca bir yl sonra, Nihal'in karsna hibir kadn tarafndan
sevilmemi biri gibi kmtm. Reit Bey'in kitabnn alt bal deimeli: Btn Tatlar Eki Btn
Kokular Kesif Btn Hisler Fani.
Nihal snfn gemi, sekiz aydr yaynevinde bekleyen evirim nihayet yaymlanmt. kisini birlikte
kutladk. Ak havada bir akam yemei. Sen her zamanki gibi sevimli ve itahlydn. Taban nnden
almaya alan garsonun eline vurduun aplak... Ayana bastn fark etmeyen Nihal'e, sana gizli bir ey
syleyeceini sanarak gzlerini dikip bakman, sonra da dayanamayp "Ne syleyeceksen syle Nihal!"
diye patlaman... Hesabn kabarkl karsnda, kk kzmzn varln unutarak ettiin kfr yar yolda
yutmaya alman... Her zamanki sen. Dostum benim, do sesim! Yemekten sonra canl mzik alman bir
bara gitmitik. Byle toplu elence yerleri beni rahatsz eder bilirsin. Ama unu fark ettim etin, seninle
birlikte olduumuzda hibir ey endielendirmiyor beni.
Her yere girip kabilirmiiz gibi geliyor. Byk alveri merkezlerine ve oradaki sinemalara bile. Byle
yerlerde dolamann doal sonucu olarak vcudumuzda biriken statik elektrii atr utur birbirimize
aktarmak da pek elenceli dorusu!
Epey imitik seninle, epey de dans etmitik. Senin dolu bira bardan iki elinle tutarak yaptn dans
mthiti. Arka arkaya aldklar reggae'lerde ikimiz birden dktrmtk! Nihal bizi aknlkla
seyrediyordu. Neremizden ne karacamz belli deildi. Biz dizlerimizi kra kra dans ederken masada
yalnz bana oturan Nihal'i dansa kaldran ocua ne demeli! Ne acayip ey, ilgilenmiyormu gibi yaptk
ama bir yandan da mutaassp aile bykleri gibi bakyorduk, ocuun eli Nihal'in neresinde, vcutlar
birbirine ne kadar yakn, ah hayat bize byle ne yaptn!
Yolculuk gn gelip attnda Nihal, daha nce ailecek iki kez gittikleri Amerika'ya, elenmek gezip
tozmak iin deil, aabeyini yalnz brakmamak iin gittiini syleyerek bizi teselli etti! Anne babasnn
lm yldnmnde burada olamayaca iin bizden mezarlarn ziyaret etmemizi rica etti. Hangi iei
brakacamz bile syledi. Bylece biz de, Nihal'in bizimle konumad baz eyleri kendi iinde
bilmediimiz kiilerle konutuunu anladk.
Bir cumartesi leden sonra kzmzn antalarn ve bizim Fikret'e yolladmz birka para eyi
otomobile koyduk, havaalannn yolunu tuttuk. Ben baya zgndm. Sen olmasan etin, seninle olmann
gzellii olmasa...
Nihal'in senin yanma oturmasn istemitim. Ben arkada ikinizi seyrediyordum; uak yolculuklarndan sz
ediyordunuz, hava boluklarndan, yaplan anonslardan, onu gldryordun sevgili dostum. Arada bir
dikiz aynasndan bana bakmay ihmal etmiyordun. Suskunluum seni tedirgin etmiti sanki...
Varnca ona tembihlediimiz gibi telefon etti. Ama o deilmi Fikret'mi. Telefonu sen amtn, klotun
ve atletinle kanepeye yaslanm bacan kayor, sesini duyurmak iin baryordun. Bense salonun
kapsnda durmu, sana ve sabah gneinin hallarn kaldrdmz salonun parkesinde masna
bakyordum.
18
Seninle en ili konumalarmz hep ayrlmadan az nce, Ankara Gar'nda ya da Haydarpaa Gar'nda
yapardk etin. Oyunla elenceyle, yiyip imekle geen gnlerin ardndan, Anadolu Ekspresi'nin
kalkmasn beklerken ikimiz de ayrlacamz, uzun bir sre gremeyeceimizi anlayverir,
duygusallardk. Masatenisi ve bilardoda sen yenerdin, langrtta ben, ayrlk ikimizin birden canna
okurdu. O ayrlk ncesi konumalarnn i burkucu taraf: Birbirimizi ne kadar ok sevdiimizi, ne kadar
ok zleyeceimizi szcklere dkerken, "lmeyeceksin, yaayacaksn!" diye kandrlan hastalara
benziyorduk.
Artk szckleri koca kar ilac gibi kullanmamz gerekmiyor. Anlaml, aklda kalc, etkileyici
konumalar yapmak zorunda deiliz, nk iyiletik! nk birlikte yayoruz! Nihal gittikten bir hafta
sonra da biz tatile kmtk. Gne doarken yola koyulmutuk. Neeliydik. Yllar nce birlikte
bestelediimiz "tin Olaym Kaptan Abi" arksn sylyorduk. Senin pes sesinle "Muavin, muavin!" diye
araya girilerin tam kvamndayd. Biz tam kvammzdaydk.
kimiz de konuacamz, hem de Nihal hakknda konuacamz biliyorduk.
Mola yerlerimiz, arada srada haritaya baklarmz, kilometre saat hesaplarmz, tabelalarn tandk
dikdrtgenleri, yol boyunca yaptmz oburluklar, dinlediimiz mzikler...
Szer Otel. Otel Panorama. Yasemin Apart. Gelengl Pansiyon. Huzur Pansiyon. leden sonra bir
pansiyondaydk. Resepsiyondaki kz yzmzn bembeyaz olduunu sylemi, iyi olup olmadmz
sormutu. Bir eyimiz yoktu, biraz sersemlemitik sadece. Odaya kp yerletik, soyunup mayolarmz
giyerken vcutlarmzn ne kadar beyaz, salksz, irkin ve yal grndne ardk, zldk.
plaklmzdan utanarak kyya indik. Deniz. Gzeldi, beendik, oyunlarmz iin uygundu. Yunus
yapabilirdik, ekek de, suyun iinde amuda da kalkabilirdik.
Birbirimize gne kremi srerken, dardan birine nasl grndmz dndm. Kll, gbekli iki koca
adam. Bizim olduumuzu hissettiimizden farkl, ok farkl grnyor olmalydk. Bu ackl gelmiti bana.
Denizde biraz kaldktan sonra odamza kp uyuduk. Uyandmzda kanmz damarlarmzdan ekilmi
gibiydi, neyi tutsak drecektik. kp biraz yrdk: Zeytin aalar, ta evler, ta sokaklar, yma tatan
bir kemerin altnda gzel bir bakkal, yksek tavanl bir kahvehane, her yerde gzel gzl kediler. Kyya
inen sakin sokaklardan birindeki bir lokantaya oturduk. Hava yeni kararmt.
Gzel akamd deil mi etin? Lokantann uzanda, lokantaya deil de sokaa ait gibi duran masamzn
etrafnda, saymtn, on dokuz kedi vard. Sen onlara balk ve ekmek paralar attka, hrltlar kararak
birbirlerine karyor, sonra burunlar yerde yine masamza yaklayorlard. zerimizde otuz sekiz gz.
Yldzlar da gkyznde, bir sarho tarafndan yere indirilmeyi bekliyordu. Yldzlar ayamza
dolanyordu etin!
O ta sokakta, gzel kokular iinde uuyorduk.
Sandalyelerimizi hafife yan evirip, bir yoku olarak tepeye doru devam eden sokan karanlnn
gkyzyle birletii yeri seyrederken sormutun: "Acaba Nihal ne yapyordur imdi?" Baklarmz
birden sokan karanlk ucundan gerisin geri yuvarlanm, kedileri rktm, masaya dnmt. kimizin
de eli kadehe gitmiti. Tam o anda rak imenin ve ak acs ekmenin birbirine ok yaktn
hissetmitim. Ama zaten iki ierken hep yle olmaz m etin! Her ey olmas gerektii gibidir, her ey
ok renkli ve mkemmel bir uyum iindedir. Nariei krmzs, fstk yeili.
Senin o basit sorun... Soruyu sorarken sesindeki bir ey... Kendi sorunu aslnda nemsemiyormusun,
birden aklna gelmi de ylesine soruvermisin izlenimi vermeye alman...
Benim kar sorum: "Ne dnyorsun Nihal hakknda?"
Sonra birden lise gnlerine dn. Ah dostum, bunun iin seviyorum ite seni, ikimiz de hayatmzn ayn
yerinde kalakaldk diye!
"Ben ona k oldum etin," demiti liseli Ender sorusuna yant beklemeden.
"Ben de!" diye rahatlkla karlk vermiti etin, okul k Cuma Pazar'nda ellerinde filelerle
dolarken.
Bir sre hi konumamtk. Sen, byle durumlarda yol yordam bilenimiz, nce kadehini bana doru
uzatm, bu ey her neyse onun erefine itikten sonra, lokantann nnde mangaln banda duran adama
dnp bir ufak daha istemitin.
Odun ateinde pimi ekmek, zeytinyana yatrlm kei peyniri, brlce, yeil biber ve rak. Dilerim
kamayordu etin. imden Oktay Rfat'n bir dizesini tekrarlayp duruyordum: "raknn ldrtan bulutu
avucunda".
Birbirimize Nihal'i anlatyorduk. Yaptmz eyin ne kadar aptalca olduunun farknda deildik. Sonunda
ondan, iimizden geldii gibi sz etmenin tad. Senin sustuun yerden ben balyordum. Nihalimizin
resmi.
O gece ortaya kan Nihal: Bana kestane, sana dpedz ela bakan gzler. efkatle veya hayranlkla.
Trmanma istei (sana), kayp dme heyecan (bana) duyuran dz kumral salar. O salarn iki yana
alm perde gibi durduu hafif tmsek bir aln. Gnein yksekliini lmeye alan ilkan
gkbilimcileri iin kesikli bir ufuk izgisi ilevi gren seyrek kalar. (Artk ok sarhouz etin!) Bir
burun. Evet, yalnzca bir burun; etin iin srmalk, Ender iin skmalk. Havada salnarak den bir
yapran belli bir anndaki biimini taklit eden az. Burada hemfikiriz, ikimiz de pmek istiyoruz. Yine
etin'in sraca, Ender'in baparmayla iaretparma arasnda skaca ene. (Bunu senin enende
gsterdiimde, boalan tabaklan almaya gelen kz kkrdamt.) ki yatay izgiyle iaretli solgun boyun.
Gslerinin arasna dek inen hafif illi blge. (kimiz de grmtk ite!) Sar dilsizlerden oluan on
be yirmi kiilik bir futbol takm kafilesi, deplasman mandan dnerken gece yans bir yol st
lokantasnda orba imek iin durduunda, kafiledekilerin birbirleriyle iaret diliyle konuurken
sergiledikleri btn marifetleri sergileyen bir ift el. (Bu uzun ve fiyakal benzetmeyi, sa elini parmak
ularn birletirip sallayarak takdir eden etin.)
Resmimizi tamamlaynca masadan kalkm kyya inmitik. Dondurma yemitik. Mutluyduk. Lisede, henz
yanmzda yaknmzda tek bir kz yokken ayn kza k olma hayali kurduumuzu hatrlyor musun?
(Seninle konumann zel grameri: Hemen hemen her cmle "hatrlyor musun" sorusuyla biter, ortak
gemiimizin g'si byk yazlr, eylemlerimizin kipi daima gzel gemi zamandr ve etin ile Ender'i
birbirine balayan balalar saymakla bitmez.) Bu ocuka hayalin krkmza yaklarken gereklemesi
erefine dondurmalarmz yalayalm...
Ertesi gn Nihal'le ilgili pek konumadk, gecenin ok gzel getiini, yediklerimizin ok gzel olduunu
syleyip durduk. Gnn sonunda ikimiz de barbunya gibi kzarmtk. Sonraki gnler, sabahn krnde
kalkp kiraladmz sandalla bala karak ya da sivrisinekler kudurtana, bamzn zerinde deli deli
uan yarasalar korkutana kadar ssz bir koydan olta sallayarak, denizde trl oyunlar oynayarak, glerek,
elenerek geti.
Son akam yine bir rak sofrasndaydk. Kalamar pahalyd ama mrmzde bylesini yememitik, deniz
brlcesinin tuzu biraz fazla gibiydi, salata ve balk gzeldi, hesap tahmini yapmak elenceliydi.
Pansiyona dnerken bu kez ben sormutum: "Onu zlyor musun, dnyor musun?" Onu zlemitik,
dnmtk. Senin biraz daha cesur sorun: "Onunla ba baa tatile kmay ister miydin?"
Yataklarmza yatp kapattmzda huzursuzduk. Odalardan birinden bir sevimenin belli belirsiz
sesleri geliyordu, bununla ilgili aka yapacak durumda deildik, benim iim kararyordu. Konumaya
baladnda sen deil de Murat Aabey konuuyor sandm. "Olum" diye balayan cmleler kuruyordun.
Fikret'in ismini ilk kez bana "zavall" sfatn getirerek sylemitin. O gece pek uyuyamamtk, neyse ki
sevienler uyumutu.
Dn yolunda suskunduk. nce pansiyonumuzun penceresinden grnen da yolunu, gnei bir nmze
bir arkamza alarak ktk. Yol kenarna ktklerin istiflendii ormanlk arazilerden getik. st ste duran
kayalarn, akla ocuka eylerle uraan yapayalnz bir Tanry getiren o gz alc manzarasn geni
kvrmlarla yol alarak seyrettik. am aalaryla kapl tepeleri indik ktk. Yol pamuk tarlalar arasnda
dmdz uzanrken temmuzun kzgn gnei tam tepemizdeydi. nmzdeki otomobilin lastiklerinden
dumanlar ktn ve savrularak durduunu grdk.
Yolun neredeyse ortasnda yanlamasna duran otomobile arpmamak iin sen de fren yapmtn etin. Ben
teybi kapatmtm, ne anlam varsa! Geerken grmtk: ofr erkekti. Elleri direksiyonda,
kprdamadan nne bakyordu. Yanndaki kadn eliyle burnunu tutmu alyor gibiydi. Otomobilin nnde
bir eye arptklarn gsterecek herhangi bir iaret yoktu. Durdun, "Geri dnp bir sorun olup olmadn
soralm," dedin. Sorduk. Bir eyleri olmadn syledi adam. Gen bir iftti. Anlamtk, kavga
etmilerdi, o ani fren bu yzdendi. Canmz sklmt. Yola devam ettik, ar havay datmak iin bir
yerde durduk. Be on kilometre sonra yine o otomobili grdk. Bu kez yolun kenarndayd. Adamla kadn
balarn birbirine yaklatrm, hayr, birbirlerine baryorlard. ki insan hayat birbirine zehir
ediyordu. Geerken grdk.
Birka saat sonra yol kenarnda bir cce. Ayan bir taa koymu, bir eli dizinde, dier elinde naylon bir
torba; armuttu sanki iindeki. Heykel gibi duruyordu armut satcs. Biraz ilerde bir sakat, iki bklm,
koltuk deneine dayanm, elinde armut torbas, o da heykel gibi.
Samzda, tarlalarn arasndan bir kye doru giden yolun banda bir polis otomobili ve trafik polisi.
aret etti, durduk, ihtiyar bir kylnn fenalatn, ambulans beklediklerini syledi. Eliyle gsterdii
yere baktk. Aalarn altnda yatan beyaz gmlekli gri pantolonlu adam grdk. Gen bir adam ihtiyarn
ban hafife yukar kaldrmt. Ambulans yolun ucunda grnd, nmzden dnp aalarn altnda
durdu. Polis gememizi iaret ettiinde, ambulanstan inen iki beyaz nlkl ihtiyara doru eilmiti.
Herkes, her ey lyordu.
Geni dzlklerde otlayan, aalarn altnda serinleyen atlar vard, biimleri doay bir yerinden
tamamlyordu, ama onlar da lecekti.
Yollardaki l hayvanlar: Yerle bir olmu kediler. organlar dar frlam tilkiler. Kenara gitmeyi
baarm ya da birileri tarafndan kenara tanm, orada yan yatm, dilerini skm kokan kpekler.
Tyleri otomobillerin rzgryla uuan tavan leleri. Kabuklar krlp paralanm kaplumbaalar.
Artk yol zerinde bir lekeden baka bir ey olmayan kurbaalar. yice bzlp yle lm kular.
Yol kenarndaki bir hendekte cansz yatan spasnn banda kim bilir ka gndr bekleyen eek...
Btn bu grdklerimizin bir ucu naslsa Nihal'e balanyordu etin: Onu daha fazla seviyorduk, daha
fazla ac ekiyorduk.
19
Mezarln bir sr kaps var. nce sizinkileri ziyaret ettik. Yirmi yedi yllk mezar ta zerinde
silikleen harfler, rakamlar... Sonra Niyazi Amca ile Melahat Teyze, gnmzn mermeri. Farkl doum
tarihleri ayn lm tarihleri. akan ve arpan. Bir yl nce.
Mezar talarnn kuzeydeki tepelere doru yayl. Bir ylda ne ok insan lm, gmlm. Mezardaki
iekleri sulamak iin ellerinde plastik ielerle evremizde dolanan ocuklar, drt bir yana
yerletirilmi hoparlrlerden yaylan Kuran ayetleri sonra Trke anlamlar, austos sca ile
kiiliksizlemi gkyz ve yeryz. Nihal'in orada bizimle birlikte olmamasna sevinmitim. Senin,
annenle babann mezarlarn aklna estike ziyaret etmene, Murat Aabey ile birlikte kolayca
yakalanabileceiniz mezar sevicilie yakalanmamanza sevinmitim. Orada sana bakmtm etin, seni
seyretmitim. Su satan ocuklar para verip yollarken, mezara iekleri koyarken, otomobilin bagajndan
kardn bidonla mezarn toprana su dkerken, mermerin kenarlarnda biriken suyu elinin ayasyla
sprp yere aktrken... Sende her ey hayatla ilgiliydi. Erken gelen lmlerin sana sunduu armaan:
adet protez di ve yayor olmann bilinci, erinci... te bu nedenle en basit eylemleri bile bir enlie
dntryorsun.
Mezarlk ziyareti, sen de biliyorsun etin, bizim iin binlerce kilometre tedeki Nihal ile bir eit
temast. Onun isteini yerine getirmitik. Dndnde ona anlatacaktk, gururla, hem de iin iine
erkeklere zg bir gizem katarak. Bizden istenilenden daha fazlasn yapm ama bunu sylemeyi uygun
bulmuyormu havas vererek, bolukta bir yerlere bakarak, sklarak konuacaktk. Erkeklerin gizem
silah!
Mezarl akn te-duyumsal kuruntularna mekn olarak seen bir tek senle ben varzdr herhalde.
Sevgilim, u u ada u u parseldeyim seni dnyorum, delice zlyorum... Hissedebiliyor musun?
Mezarlk knda durup bir karpuz sergisinden karpuz almamz da (yedi ksur kiloluk dev bir eydi) tam
bize greydi. Seninle balarmz birbirimizin omzuna dayayp alayacamz dnemiyorum hi. Bunu
yapsak bile, daha dakikasnda ikimizden biri dierinin brn drter, kulana fler, baka soytarlklar
bulur. Kt olduumuzda en fazla susarz biz, birbirimize bakmayz. Karpuz yeriz.
Bir cumartesi akam Fikret'i aradk. Tabii ki onunla deil Nihal'le konumak iin. Evde yoklard. Bylesi
sanki daha iyiydi. Konuurken yapay olmaktan korkuyordum. Senin de bir eylerden korktuun yznden
anlalyordu.
Tatilin ilk akam taze klar gibi azmzn suyu akarak, son akam da sorumluluklarn ve ahlak
kurallarnn kuruttuu boazlarmzla kesik kesik konutuumuz eyleri tekrar konumamz gerekiyordu.
Nihal'in dn yaknd, nasl davranacaktk, ne yapacaktk!
Mutfak masasnda yan yana oturuyorduk. Pazar gnyd, akama doru. Masada plastik bir kabn iinde
duran taze fasulyelerin ularn elimle kryor sana veriyordum. Bakla boydan boya ikiye blyordun
sen de.
Az sonra, soanlar tencereye atm, zeytinyanda hrtlar kararak kavrulmalarn seyrediyorduk.
Gzel bir koku kaplamt mutfa. Aklmza Reit Bey'in hayat bilgisi derslerinden biri gelmi, epey
glmtk. Seven kadna kocasnn osuruu kavrulan soan kokusu gibi gelir demiti bizim arsz ihtiyar.
Hey Allahm bizi bu durumlara drme!
Tahta kakla tencereyi kartrrken omzunun zerinden, yan apartmann akam gneiyle turunculam
pencereleri grnyordu. Mutfan balkon kaps akt, balkona karken benim burnumu senin alnn
gdklayan tl perde hafif bir rzgrla dans ediyor, darda ocuklarn topluca bir oyuna kalktklar
seslerinden anlalyordu. Kap kovalama lklar, alklar, arka arkaya barlarak sralanan isimler...
Yllar nce, senin birka dersten btnlemeye kaldn lise ikinin yaznda... O zaman da byle bir ey
hissetmitim. Evde oturup ders almak zorundaydk, gne almayan yan karanlk odandaydk. Senin,
stnde birka raf altnda da kapakl kk bir dolap olan alma masanda oturuyorduk. Yine dardan
ocuk sesleri geliyordu, bizim odamz karanlk, iimiz karanlk; sana II. Mahmut'un askeri ve idari
reformlarn ezberletmeye alyorduk...
Fasulyeleri tencereye koyarken, iinde bulunduumuz durumun pek de i ac olmadn sylemitin.
Domates rendeliyordum. Aya domatesleri, arkalarnda ince kabuklar brakarak, krmz hafif kpkl bir
yma dnyordu. Birka cumartesidir Aya'a gidiyorduk. Yaz bitmeden be kilo alp, rendeleyip
derin dondurucuya atalm, diyorduk. Ne demitin, durumumuz kt m?
Evet, durum gerekten ktyd etin. "Neticede" iki orta yal adamdk. Apartmandakilerin,
sokaktakilerin baklarndan, konumalarndan anlald zere, biraz acayiptik. ki admlk yerlere,
rnein bakkala bile birlikte gidiyorduk. (Eski huyumuz. Serap'n bunu kskandn hatrlyor musun?) Ev
ilerini, cam silmeyi filan ulu orta yapyorduk. Apartmann nndeki kmen bahenin otopark
yaplmasna, ev sahipleri arasnda, otomobilimiz olduu halde bir tek biz kar kyorduk. Yneticinin
ilgili ilgisiz her frsatta kapmza gelmesi, sulayc bir merakla ban ieri uzatmas, "Bu kitaplar ne
iin?" diye sormas bouna deildi. Gn boyu simli bir yorgann altna bada kurup uvaldzyla
pembelere ak mavilere dalp kan yorganc bizi dkkanndaki mterilere bouna gstermiyordu.
Bu "acayiplikler" yetmiyormu gibi, evimize neredeyse yar yamzda bir kz renci alm ve yorganc
duymasn, ikimiz birden ona k olmutuk. stelik de bu kz, lise arkadamz Fikret'in baba bir anne ayr
kardeiydi. Birbirimize avaz avaz barmtk: Bu ikimizin arasnda kalacak, Nihal bilmeyecek,
bilmeyecek!
etin, konusu buna benzeyen filmleri ok severiz. Yasak ak gizli ak. imiz bir ho olur seyrederken.
Sen bir kou mutfaa gidip meyve getirirsin, apr upur yeriz. Sonra tuzu dudaklarmz yakt iin
braktmz ay ekirdeine bir bakmz tekrar balamz. Ama o film etin, orada kamera filan var!
Rendelediim domatesi fasulyenin zerine koydum. Sen biraz kartrp tencerenin kapan kapadn.
Yemei hi su katmadan piirmenin nemi zerine bir iki byk sz syledik birbirimize. Sigaralarmz
yakp balkona ktk. Dirseklerimizi balkon demirine dayadk, ayaklarmzdan birinin ucunu dierinin d
tarafna koyduk.
"Zaten ona sylesek ne olacak ki!" diye sormutun etin. Bizimkiyle yanmzdaki apartman arasnda boy
vermi aylandz, koyu yeil yapraklan ve krmzya alan tohumlaryla yava yava sallanyordu arkanda:
"Vah vah! Koca adamlar! Vah vah!"
Sylesek ne olacak? Bilmiyorduk! Ama bu sorunun akla kavuturduu baka eyler vard. kimiz de
Nihal'in birimizden birini semesi gibi bir olasl hi dnmemitik. Sanki ikimizi birden sevecekti, bu
tek seenekti. Byle bir eyin yaanabilir olup olmad konusunu ise Fransz sinemaclara brakyorduk.
Ayrca ikimiz de Nihal'in dierimizi daha fazla sevdiinden emindik. Nihal sana nasl k olmaz etin!
Seni bir ey tamir ederken, iki elin de dolu aznda sigarayla grse, sigarann dumann kendinden uzak
tutmak iin dudaklarn yana kaydrn, dumandan yanan gzlerini ksman, krptrman grse...
Askerdeyken ektirdiin o fotoraf grse rnein... Grd m o fotoraf? niformanla ayakta durmu
glmsyorsun, ellerini nnde kavuturmu, kaln parmakl, gven veren ellerini. Yumurta krn grd
m? "Ciddi" szcn ayn Murat Aabey gibi sylediini duydu mu?
Fasulyeye tuz, fesleen ve eker koymak iin mutfaa girdik. Bir fasulyeyi dilerinin arasnda evirip
evirerek, azna hava ekerek dedin ki: "Piimek zere!"
Mutfak iyice karanlk olmutu. Ocan alevi tencerenin altndan mavi beyaz, solgun bir k yayyordu.
Sokaktan hl ocuk sesleri geliyordu. Ayakta hareketsiz duruyorduk. Her ey ok ocuka ve ok keder
vericiydi. Aklma sevdiim bir romandan bir cmle gelmiti. Kederin bizi barole tad, ikimiz dnda
her eyi clz bir manzaraya dntrd o anda, cmleyi kendimce yeniden kurdum: Bizim byk
aresizliimiz Nihal'e k olmamz deil, sesimizin dardaki ocuk seslerinin arasnda olmayyd.
Asl aresizlik buydu.
20
Balkondaki masada, geni emaye kabn iinde duran, yaz gneinin altnda iyice kurumu, rengi alm,
dilerimiz ve dillerimiz tarafndan iyice temizlenmi kays ekirdeklerine bakt ve "Seni ok zledim,"
dedi Nihal. O yokken gnlerimizi kays yiyerek geirmi gibiydik.
"Biz de seni ok zledik," dedim etin. yi yaptm deil mi? Sonra devam ettim, "Almz sana." i kan
alayan palyao gsterisini srdrmek isteseydi, "Biz bir aile saylrz artk," gibi eyler de syleyecekti.
Sylemedim. Sustum. O da sustu. Biraz sonra da beni balkonda yalnz brakt, odasna gitti. Elimi daldrp
bir avu dolusu kays ekirdei aldm. Birka tanesini aylandza doru frlattm. Dtkleri yerde aa
karsa ac olacakt meyveleri.
Sana da ayn eyi sylemiti. "etin seni ok zledim!" Peki sen ne demitin ona? "Biz de seni zledik
Nihal." Aferin etin, aferin bize. Btn "yanl anlalmalar" def etmitik bylece. Ahlakl insanlardk
biz. Havaalannda onun bize doru koarcasna geliini, boynumuza atln kaskat bir biimde
karlayacak kadar ahlaklydk. O toydu, duygularn anlamakta, denetlemekte glk ekebilirdi. Bize
k olduu yanlgsna dm olabilirdi. Ne de olsa biz ikimiz otuz ksur yllk birikimimizi onun iin
seferber etmi, yaad felaketin zerine yapmamas iin elimizden geleni yapm, dostluumuzun doal
cokusunu onunla paylamtk. Bylece de yamzn kanlmaz sonucu olan kimi fiziksel
sevimsizliklerimizi rtmtk. Nihal sahiden gzel kzd, onun yannda sen gbeinin zerinde hareket
eden bir fok, bense kel kafasn kayan bir maymun olabilirdim. O halde bu kk, gzel niversiteli
kzn zayflndan (Unutmayalm annesini ve babasn kaybetmiti, bunu hi unutmayalm!) istifade
etmek...
Yeter, skldm etin! iki yl sonra bunlar yazmak, yaadklarmz, bizi akl banda, her eye hkim ve
iyi niyetli insanlar olarak gsterecek bir dille anlatmaya almak bilsen ne ackl! Kederden
kederiyorum! Nihal'in klotlu orabnn altndan grnen iek desenli klotu... Bunu da imdi
yazabiliyorum: Hi aklmdan kmayan o grnt, erkeklerin bana musallat olan ezeli ve ebedi bir
meseleyi bir rpda kurup nmze koymutu. "Bilin bakalm!" diye sormutu bize, "Ben iinizi
gcklayan, ehvetinizi kabartan bir taze miyim, yoksa efkatinize muhta kk bir kz mym?" Bu ok
byk bir hakszlk, bu soru ok byk bir hakszlk, diye baralm m etin? Arkamzda da el rpp
vokal yapan on be yirmi kiilik bir topluluk. Mahalleden delikanllar.
Nihal Amerika'dan bize hediye getirmiti. Bana, bir tan zerinde oturmu dnen ve zerine kar yaan,
cam bir fanus iinde bir palyao. Sana, zerinde irili ufakl bir sr silindir olan elektrikli bir masaj aleti,
ki bu da bana bir hediyedir kanmca! Hediyeleri bize verii, paketleri aarken yzmze bak... Cam
fanusu sallayp karlarn palyaonun zerine yan seyrederken bana "Masanda alrken sana
arkadalk eder!" deyii. O utanga glmseme. Alnm kayordum durmadan, glmsemesi alnm
kandryordu. aka deil bu. Onun baz baklar da gzmn seirmesine yol ayordu. Uzamzdaki
her ey biraz olaanstdr, olduundan biraz daha fazladr. Yaz bunlar bir yere etin, boa gitmesin!
Biz seninle pek konumuyor, rolmz oynuyorduk. Seni bilmiyordum ama ben makyajm silip yataa her
girdiimde, Nihal'in samimi ve kararl bir hamleyle bu oyunu bizim yerimize bitireceini hayal
ediyordum. "Ne yapyorsunuz siz!" diye azarlayacakt bizi kk kzmz, "Anlamyor musunuz,
atmosferde etin ve Ender gitgide azalyor, yaknda nefes alamayacam, grmyor musunuz?" Biz de bu
oyuna bir son veriyoruz, normal halimize dnp o yaamsal bileii tekrar oluturuyoruz:
etinikisalakenderdrt.
Elimde deildi, bir yandan da Sevgi'yle yaadklarmz geliyordu aklma. Onunla ilikimde de bir tercih
yapmam gerekmiti. Karma bir yol ayrm kmt. "Kocas hapiste bir kadna k m oldun? Evet
oldun! O zaman u taraftan git, arkana da bakma!" En byk ahlakszlk, demitim kendi kendime, bir ak
yaamamaktr. Hayat mmkn olan en geni haliyle yaamak gerekir, demitim.
Bir arkadam anlatmt: buuk yandaki olunun genzinde bir sorun olduu ortaya km. Geniz eti
galiba. ocukcaz bu yzden burnundan nefes almyor, daha kolay geldii iin azndan alyormu.
Doktor sorunun ok nemli olmadn, ancak ocuun az ve burun yapsnda kalc bir bozulma
olmamas iin burnundan nefes almaya almas gerektiini sylemi. Arkadam ocuuna konuyu bir
soruyla amay uygun bulmu: "Olum neden azndan nefes alyorsun?" ocuk da kendinden emin,
babasn kmser bir tavrla, "Baba," demi, "baka trl nefes alnmaz ki!"
Gryorsun deil mi etin, buuk yandaki ocuk bile kendi deneyiminden bir yasa karyor! Baka
trl nefes alnmaz. Baka trl yaanmaz. Baka trl ak olmaz. Yaptklarmz olumlayan yasalar
buluyoruz; sanrm aklmz byle iliyor: Buyurgan i huzurumuzun boynu bkk klesi olarak. (etin,
buray anlamadysan ltfen enme, bir kere daha oku!)
Evet, Nihal'e kar aile by rolmz oynuyorduk. Ben ok ktydm etin, ok ktydm. Hele
mzn birlikte Aya'a gidip domates, salatalk, biber, acur, kelek, mrdmerii aldmz, sonra da
birlikte turu kurduumuz, reel yaptmz hafta sonu leceimi sanmtm. Sen beni hep gl, iradeli
biri olarak grrsn deil mi? ilk gnlerimizden bu yana byledir: Sen sefih ben kei. O gnlerdeki zorlu
irade snavn baaryla getiysem, ilikimizin bu basit rol dalm sayesindedir. Evcimen hafta
sonumuzda Nihal mkemmel bir kadn gibi grnmt bana. Yakas derin oyulmu tek para elbisesinin
iinde (buraya bir yutkunma virgl), kadnd. Turuluklar ykarken, sarmsaklar soyarken, kavanozlara
tuzlu su dkp salatalklar acurlar elleriyle bastrrken vcudunun havaya izdii yumuak harfler,
yanaklarndaki krmzlk, kulaklarnn tokasndan kurtulup o krmzl glgeleyen salar... Onu
etkilemek iin her eyi, en alaka eyleri bile yapabilir, en ssl cmlelerle akln kartrabilirdim.
Kavanozlarn kapan kapatr gibi bir doallkla gelip beni pmesi, azm kapamas iin. Beni sevmesi
iin...
Nihal yapt ilere kendini kaptrm gibiydi. Gldmzde akn akn bize bakyor, aka yaptmz
anlaynca, zr dileyerek tekrarlatyor, masann altnda bacann bacama demesine aldrmyor
grnyordu. Onun yaknnda olmak, bir ey alp verirken ellerine dokunmak, mutfak dolabnn kapan
aarken kapak ona arpmasn diye omuzlarndan tutup ya da elimi srtna koyup onu hafife hareket
etmeye zorlamak, hi gerei yokken gmleimin kollarn svamasn istemek...
p stnde yrmenin tehlikesi ve hazz. Tahin ile pekmez gibi etin, karnca gzel oluyordu. Ac
ekiyordum ama ac ektiim iin mutluydum, nk Nihal vard, yanmzdayd. niversitedeki son yl
olmas, bitirince aabeyinin ayarlayaca bir yksek lisans program iin Amerika'ya gidecek olmas
iimi burkuyordu ama daha aylar vard. stelik Gne de bir gn patlayp Dnya'y yutacakm, buna ne
buyrulur!
21
Tuvalete kalktm gecelerden birinde, koridorun n yakp banyoya doru giderken, salonun
kapsndan koridora giren Nihal'le karlatm. O da tuvalete kalkmt. Kendi grntm bilmiyorum,
ama o pijamalarnn iinde ve uykunun yznn btn unsurlarn silen fras altnda pek sarsak pek
aresiz grnyordu. Birbirimizi grdmz halde banyoya doru birka adm daha attk, omuz omuza
geldik. Durup ikimiz birden kkrdadk. Sonra ben ona sarldm etin. Sanki uykunun ortasnda ie
kalkmak Nihal ile bana ait bir eymi ve birbirimizi bu insani faaliyet ncesinde desteklememiz,
yreklendirmemiz gerekiyormu gibi sarldm. O da kolunu belime dolad. Penyenin altnda yumuakln
hissediyordum, salarnn kokusunu duyuyordum. Yine kkrdadk. Ellerimi omuzlarna koyup banyoya
doru ittim. Ben kullanmay pek sevmediim alaturka tuvalete gittim. Sonra Nihal banyodan kmadan
hemen odama dndm. Onunla sarldmz zaman deil, odamda yatama yattmda ok
heyecanlanmtm. Ortada yalnzca Erefi Mahlukat romanna konu olabilecek bir olay vard ama buna
tepki veren tek organm hzla atan kalbimdi! Uzun bir zaman uyuyamamtm. Bir sigara yakp karanlkta
oturmutum. Sokak lambasnn hafife aralk perdeden geip kitapla vuruyordu, kitaplar ypranm,
irkin bir duvar kd gibi grnyordu.
Ben o gnlerde baka bir "yaramazlk" daha yapmtm etin! Nihal'e okumas iin saat ayarl bir kitap
vermitim. nl bir yazarmzn ocukluunun getii ehre yllar sonra geri dn, canlanan hatralar,
deien dnya... O kitab okuduum zaman yazarln nndeki en byk engelin yazarn kendisi olduunu
dnmtm. Btn yazarlar byklk tutkunu mu olmak zorunda! Peki yazarn olumsuz bir kahraman gibi
grnd bu an kitabn niye Nihal'e vermitim? Bir cmle iin. Kitabn bir yerinde yazar, klarn
birbirlerinin gemilerine de sahip kmak istediini sylyordu. imdi, benim saat ayarl planm uydu:
Nihal kitab okurken bu cmleye geldiinde, onun ocukluk fotoraflarna bakarken benim sylediim bir
eyi hatrlayacakt. Nihal'in ilkokul retmeninin kolunun altnda, akrabalarnn arasnda, bir doum
gnnde zeri pasta ve merubat dolu bir masann arkasnda, bir kr gezisinde banda hasr apka bir
katrn zerinde ve bir tandn ekerci dkknnda, kocaman bir fstkl helva kalbnn yan banda,
eker kavanozlarnn arasnda (Ait olduu yerde, kesinlikle ait olduu yerde!) ekilmi fotoraflarna
bakarken, "Aptalca bir ey ama, bu fotoraflarda kendimi de aryorum, bulamaynca da kederleniyorum."
demitim.
Nihal akll kzd! Ama imalarn yolu ok nceden atallanmt, artk bir anlama deil yine bir imaya
kyordu.
Senin u niversite servisinde, yannda oturan kzn ayaklarnn arasna bir ayan sokman, sonra da
aknlkla (Kendi yaptklarna sen de arrsn nk!) eilip "Ayam ayaklarnzn arasnda deil mi?"
deyiin! Acaba byle bir ey mi deneseydim ben de!
Bir sabah Nihal okula gitmeden seslendi: "leden sonra alman gerekiyor mu?" buukta Genlik
Park'ndaki metro istasyonunda bulumaya karar verdik.
Genlik Park'na giderken minibste yanmda oturan adam, hi anlayamadm bir rahatlkla bacaklarn
am, beni cama doru sktrmt. Bir ey sylememi, ama sinirden dilerimi skmtm. Bu beni ok
huzursuz etmiti. Evde almak, gnlk hayata pek karmamak belki fazla sorunlu biri yapmt beni; her
eyden rahatszlk duyan ama bu rahatszlklarn da dile getiremeyen kuruntulu, korkak biri olmutum
belki de.
stasyonun giriinde durdum, etraf seyretmeye baladm. Dilerim ve enem aryordu. Belli belirsiz toz
bulutu her yeri kaplamt, bask, bunaltc bir hava vard. Sanrm tm Trkiye'de byleydi!
Heyecanlydm etin. Nihal aslnda, yrdmz akam saymazsam, ilk kez birlikte bir ey yapmay
nermi, nerede buluacamz bile kendisi belirlemiti. Genlik Park'n semesi... stasyondan kan
insanlara bakyordum, bekledike heyecanm artyordu. Gen bir ocuk fark ettim. Uzun boylu, zayfa
idi. Salan belli jleliydi, parlyordu. Siyah takm elbise giymi, beyaz gmleinin yakalarn ceketinin
zerine karmt. Ona dikkat etmemin nedeni, istasyonun merdivenlerinden inerken birden durup kararl
admlarla geri dnmesiydi. Yan yana sralanm deiik boylardaki basket potalarna doru ilerlemi, ksa
sal ksa boylu birine bir eyler sylemiti. Biraz ileride iki kz durmu ekinerek ikisine bakyordu.
"Yakma benim askerliimi!" dedi ksa boylu olan. Baryordu, "Yakma benim askerliimi!" Uzun boylu
ocuk hi acele etmeden nce ceketini sonra da beyaz gmleini karp en alak potann emberine ast,
yakas bollam beyaz fanilasyla kald. Yumruklarn skp dmanna yaklatnda her ey ackl bir hz
kazand. Ksa boylu olan belinden kemerini ekip kard, bir palaskayd bu. Savurdu palaskay,
yumruklar skl durumda nnde bekleyen bizim uzun boylunun kafasna indirdi. Bizimki nce kafasnda
bir nlama duymutur herhalde. Sonra ksa bir serinlik ardndan yanma ve akan kann verdii haz.
Palaska tam kafasnda patlad anda o da bir yumruk savurmutu, yumruunun ksa boylunun iman
tahtasna isabet etmesinden biraz utand gibi gelmiti bana, isabet ettirememi, vurulacak en uygun yeri
bulamam gibi skl yumruklarn hemen indirmiti. Sonra palaska yine vnlad. Bu kez omzuna indi,
tokas kemiine gelmi olacakt ki acyla hrlayp kucaklad dmann ve sanyorum zerine sinmi erat
kouu kokusunu ald. ikisi birlikte yere yuvarlandlar. Bouuyorlard, biz evredekiler, sessizce onlar
izliyorduk. O iki kz arkalarna baka baka uzaklamt. niformal biri, parkn gvenlik grevlilerinden
biri sanrm, ayrd ikisini. Ksa boylu hemen kalkt, stn ban silkeledi, yerden palaskasn ald,
havuz tarafna doru yrd gitti. Bizimkinin eli kafasndayd, akandan yanana kan akyordu. Bir
kahraman gibiydi, yle davranyordu, ceketini gmleini emberden alrken ok ar davrand. Yzn
ykamas, yarasna pansuman yaplmas iin onu istasyona doru gtren gvenlik grevlisinin yannda
salna salna yryordu, hepimiz ona bakyorduk. Nihal antas srtnda merdivenlerden karken kanlar
iindeki ocuu grd. Yznn birden nasl deitiini anlatamam etin. Yz kt bir hatraya gitti
geldi. Kolundan tuttum. Bu sama sapan dnyada bizim Nihal ile kurduumuz iliki, ona ilikin
duyarllklarmz yle masum, yle yumuakt ki...
Ne olduunu sormutu Nihal. zinli bir askerin tanmad iki kzn peinden yryp onlarla konumaya
altnm, kafas kanayan ocuun da kzlar tanmad halde, pelerindeki ocuu uzaklatrmay,
azarlamay kendisine grev bildiini, bu yzden iki ocuun kavga ettiini anlattm. "Sanki," dedi
"insanlardan deil de yabani hayvanlardan sz ediyorsun." armtm.
O gn havuzun kenarnda ay ierken kadnlardan ve erkeklerden konutuk. Nihal soru sormakla
kalmam, konumutu da. Sonradan anlayacaktm Nihaideki deiimi. lk kez ondan "Siz erkekler..." diye
balayan cmleler duyuyordum, aslnda hissediyordum evet, bu "siz erkekler"in iine Niyazi Amca'nn,
Fikret'in, senin, benim ve ayann tozuyla birinin daha girdiini...
Erkek olmak ve kadn olmak zerine bir dolu gevezelik ettim. Nihal bunlar anlamaktan ok uzakt.
Biliyordum ama konuuyordum, nk Ender'in yine ykldn, onu iddial cmlelerle yeniden kurmam
gerektiini hissediyordum. Nihal'in "sanki yabani hayvanlardan sz ediyorsun" kyla suya sabuna
dokunmayan, "yumuak ve insancl" kiiliini iddetle imtihan etmemi, minibste sktrlmaya ses
edemeyen, kavgay hibir ey yapmadan uzaktan seyreden bir muhallebi ocuu oluvermitim.
Muhallebi ocuu...
Sizin evi basan, Murat Aabey'i dven, bir sr kitabnz yrtp, ne kadar paranz varsa alan, senin
gitarn kran faistlerden birini iki yl sonra, bir kahvede grmtn. lkemizde t kmyordu, yeni bir
anayasa hazrlanyor, gemii unutmak gerektii syleniyordu. Gemii unutmak m? Senle benim o herifi
sktrp dersini vermek iin bir plan yapmamz gerekiyordu! Alet kutusunu karm i grr bir
tornavida arayan seni "entelektel" planma ikna etmem kolay olmamt... Adam bir gece kahve k
eve dnerken pazaryerinin kesinde sktrmtk. Ben ellerimi kollarndan geirip ensesinde
kenetleyerek adam arkasndan tutmu, sen yzne tkrm, Fikret de bu sahnenin fotorafn ekmiti.
Tkrn sol bileime isabet etmi, Fikret heyecandan makineyi titretmi, doal olarak netlik ayan da
yapamamt. Yine de o fotoraf yllarca senin odann duvarnda duracak, ne fotoraf olduunu soran
Murat Aabey'e Fikret'in ektii bir "sanat fotoraf" olduunu syleyecek, gerei ancak niversiteyi
bitirdikten sonra aklayacaktn. Fikret yle bir fotoraf ekmiti ki, hayvan klna girmi bir Aztek
savas (sen) dev bir kaktsn (adamla ben) etrafnda dans ediyordu, en geride de konuyla ilgisiz bir
kedinin flala parlayan krmz gzleri seiliyordu.
Bu aptalca plan, benim lise ikinci snf entelektelliimin falan deil, dpedz muhallebi ocuu olmamn
eseriydi. iddetle hesaplamam olmamn eseriydi. "Eylemimiz" sona erdiinde, herif dahil hepimiz
akn tavuklar gibi kamtk. Herifin yznde senin tkrnden tek bir damla bile olmadn,
hepsinin bileimden dirseime doru aktn sylediimde, komay brakm katla katla glmeye
balamtk.
22
Nihal, aralk duran kapy serte itip, "Ender benim iin iir yazar msn?" diye sorduunda, kitapln
nnde melmi ansiklopediye bakyordum. in yazsnn ilk biimi olan guwen ile ilgili bir eyler
renmek iin elime aldm ciltte rastlant eseri evimize dadanan bcein fotorafn grm, isminin
gmn olduunu renmi, tatl bir hafiyelik heyecanyla arada srada fotoraf inceleyerek, bcein
kitap ciltleri, duvar kd gibi malzemelerdeki niasta ile beslendiini okuyordum. Yine de Nihal'in
odaya giriindeki ve sesindeki kararll fark etmitim.
Bam ansiklopediden kaldrp ona baktm. Ben sylemeden koltua oturdu. Kendine duymaya balad
gvenin ak iareti olarak hemen bacak bacak stne att, "Yaadm aclan ve belirsizlii anlatan bir
iir," diye ekledi. Elimde ansiklopediyle masama oturdum, onu reddettim. Hem de gsterili cmleler
kurarak. "Okumak kimilerine yazmay retir, banaysa yazmamay retti. Edebiyat ve ibadet dahil, bir tr
vecd hali yaratan btn faaliyetlerin nihai amac o faaliyeti yapmamay retmek olmal. stelik,
edebiyatlarn, zellikle de airlerin, gzellikle ilikilerinin sorunlu olduunu dnyorum. Ya ona itaat
etmek ya da hkmetmek istiyorlar. Gzellikle birlikte uslu uslu yaayamyorlar vesaire vesaire."
ok konumutum, Nihal zgn bir ifadeyle hibir ey sylemeden dinlemiti. Dudaklarn bzm,
yanaklarn ierden srp durmutu. Odadan karken tavana bakyordu, sersemlemi ti sanki. Bense
dilimle birka gn nce ektirdiim azdiimin boluunu yokluyordum, kitaplktaki btn kitaplan indirip
oday ilalamak gerektiini dnyordum.
Bu zamana dek karma, bir eyler yazmam isteyen iki kii kt. Biri sen, dieri Nihal! lgin aslnda,
ikiniz de, gzel yzm dergi kapaklarna tayacak edebi gizilgcmn aa kmas iin deil, kendiniz
iin istemitiniz yazmam. Senin edebiyata "ihtiyacn vard", bu ihtiyac kendi bana gideremeyecein
lisedeki kompozisyonlarndan apak belliydi. ("iirin Gc" baln tayan kompozisyonunu
unutamam! Edebiyat retmenimizin konusunu vererek bir ders saati sresinde yazmamz istedii bu
kompozisyon bence trnn en gzel rneklerinden biridir. Bana yazdn mektuplarla birlikte deri bir
antada sakladm bu aheseri buraya kelimesi kelimesine aktaryorum: "Yalnz aklyla hareket eden bir
insan gerek bir insan deildir. Byle bir insan hi yaamasn daha iyi! nsan duygularyla insandr.
Duygular en gzel iirle ifade edilir. iir iimizdeki hisleri baka insanlara ifade etmemizi salar.
rnein insanlar doay seviyorsak bunlar bir iirle ifade edebiliriz. iir yazan kiiler evresindeki
insanlar tarafndan sevilir ve saylrlar. Bu kiiler hislerini ifade etmenin huzuru iinde olurlar. Biz de
iimizdeki hisleri iirlerle ifade etmeli ve herkes tarafndan sevilmeli saylmalyz." Tabii etin, lise
kompozisyonlar bir lt olamaz, ben de biliyorum! Benimki de senin yazdklarndan pek farkl
saylmazd. Yalnzca "ifade etmek" fiilini senden daha az kullanmtm ve her iki cmlede bir paragraf
ba yapmak gibi numaralara kalkmamtm.) Liseden sonra da okumakla yazmakla aran pek olmamt.
ocukluu kitapla dolu bir evde gemi biri iin artc bir ey, ama seninle ilgili artc ve gln
olmayan pek az ey var zaten. (Yurtdndan dnnce satn aldn stanbul'daki evinde btn kitaplarn
giriteki portmantonun bir rafnda duruyordu: Benim evirdiim birka tarih kitab, zgveni gelitirmek
iin yollar neren bir kiisel geliim kitab, Rilke'nin "Gen airlere Mektuplar" ve en ie yaran, Gnl
Canda'm artk klasiklemi yemek kitab "Bereketli Olsun"un sar kapakl ilk basks.) altn
iyerlerinde vecein, azarlayacan ya da kar kacan insanlara sylenecek etkili szler bulmak
istein bir yana, zellikle kadnlarla ilikinde edebiyata ihtiya duymutun. Liseden kalma bir alkanlkla
benden senin yerine yazmam, konumam, gzel ifadeler bulmam istemitin, ki bu durumun kendisi de
bal bana edebidir! Benim durumumsa biraz karkt. Evde eski iir kitaplar dnda neredeyse hi
edebiyat kitab yoktu, sadece tarih, felsefe ve sosyoloji kitaplan... Bu nedenle seninle tanana ve Murat
Aabey'in kitaplarna dadanana kadar okumann tadna pek varmamtm. Babam genliinde iir yazm,
yazdklarn dnemin dergilerinde yaymlatm biriydi. Ama sonra otuz yanda iir yazmay birdenbire
brakm, edebiyattan uzaklam, altmlarn hareketli gnlerinde (annemin ifadesi) siyasetle ilgilenmeye
balamt. Onunla birka kez iir yazd gnlerden konumak istediimde, iir yazmann kendi harc
olmadn, baaramadn sylemi, Tanpnar'n ok sevdii cmlesini tekrarlamt: "Zaten iir,
fakirinizde eserden ziyade air budalal eklinde tecelli etmitir." Babamdaki bu vazgei beni de
etkilemiti. Yazmak, baaramamak, vazgemek... En iyisi hi balamamakt. Sen bu etrefilli durumdan
habersizdin. Sana yazdm mektuplarda Serap'a sylenecek cmleler aryor, buluyor, hatta sipari
ediyordun: "Mektuplarnda Serap'a syleyeceim trden eyler yazarsan sevinirim." Onun yurtdnda
olduu ve baka birine k olduu dnemde daha da ileri gitmitik. Kimisi on sayfaya ulaan tam yedi
mektup. Grtmzde (bazen de gece yanlar telefon edip) cann yakan eylerden sz ediyordun, ben
de onlar kda dkyordum. Ardndan Serap'la iki telefon konumas. Serap'n konumasn dinliyor,
senin syleyecein eyleri bir kda yazp sana veriyordum. Sonu ok baarlyd. Serap "Tpk Ender
gibi konuuyorsun!" demiti. Bir ara gitarla bestelemek iin sz yazmam da istemitin. Yazmtm. Ah
sevgili dostum, tam sana gre bir salaklkla (Murat Aabey sende gizli salaklk olduunu syler!)
yazdklarm yanl okuyarak yaptn besteler ne de hotu! (Bu yanllklardan biri baya verimli bir
sonu vermi, ortaya "iir gibi" bir anlatm kmt: "Kk teknelerimizle alrdk denize" senin
aznda "Kk teknelerimizle aklardk denizi" olmutu.) Aslnda btn bu yazp izme ilerinde bizi
ilgilendiren elde ettiimiz sonutan ok, mitolojimize yeni bir yk eklemekti. Birlikte yaptmz her
eyde biraz byle bir haz vard, hl var. Sonradan hatrlayacamz ve birbirimize anlatacamz
(Dorusu benim hatrlayacam ve sana anlatacam, nk sende gizli salaklk var biliyorsun, sen hemen
unutursun!) eyler yayorduk. Byle olunca her ey deerliydi: musluk tamir etmek, teke tek basket ma
yapmak, Ege kasabalarndaki kk zeytinya imalathanelerini dolap her birinden be litre
zeytinya almak, yerli yersiz "pas encore" demek, balkonda rak sofras kurmak, giysi dolabnn
anahtaryla harakiri yapmaya kalkmak... Hatrlarken, gemiimizden konuurken yle mutlu olurduk ki!
Senin koca bir kediye dntn, kh bana sr tnp kh yerlerde yuvarlandn ka kez grdm kim
bilir. Oysa Nihal'in istei farklyd...
etin, kadnlar kendileri iin iir yazlmasn neden ister? Kendilerini feda etmeyi, yok olmay, hi
olmay arzuladklar ve onlara adanm bir iirle bu arzu arasnda, biz erkeklerin gremeyecei k bir
ba grdkleri iin mi? yle mi?
Bir ykde geiyordu: Kahramanmz kitabi bir gzellii olan niversite rencisi bir gen kz. Bir de
yakkl sevgilisi var. Gnn birinde sevgilisine lise arkadandan bir mektup geliyor. Bu lise arkada
air, mektuba son yazd iiri de ilitirmi. Gen kzmz bir kadn iin yazlm bu iiri okuyor.
Saplantl bir dnceye kaplyor: "Benim iin de bir iir yazmal!" Sevgilisinin hi tanmad
arkadana mektup yazyor, tanmak iin. Yant geliyor. ki taraf da tanmad biriyle mektuplamann
bysne kaplyor, mektuplar birbirini kovalyor. (yknn tek gzel ksm da burasyd, karlkl
mektuplardan alntlar, baarlyd.) Birka ay sren bu gizli mektuplamann ardndan birbirlerine delice
k oluyorlar. Kahramanmz kalkp gen airin yanma gidiyor. Aylarca sren lgn bir ak yayorlar.
Ama ortada hi iir yok, gen air sevgilisi iin iir yazmyor. Takntl kahramanmz gnn birinde
dayanamayp bunun nedenini sorduunda, zavall air, onunla iiri unutacak kadar dolu dolu yaadklarn
sylyor ve dakikasnda terk ediliyor. Bu baarsz yk de, "Gen air tekrar kalemine sarld."
cmlesiyle sona eriyor.
Nihal neden iir yazmam istemiti? Onunki de bir taknt myd? Kendisini nemli biri gibi mi hissetmek
istiyordu? Hayatnn karlm bir frsat olmadn m hissetmek istiyordu? Kendini biraz iyi hisseden
birinin san ban dzeltip bir fotoraf stdyosunda fotoraf ektirmeye gitmesi gibi bir ey miydi
yoksa? Hasr bir koltua oturup kollarn kavutur ve glmse, bu senin hayatn!
Ona olan ilgimi belgelemek de istemi olabilirdi! Sevildiini belgelemek... Ama yle olsayd, senden de
bir ey isterdi. Ayak tabanlarn yerden kaldrmadan ne doru eilip avularn yere koyman ve
bacaklarnn arasndan srtarak geriye, kendisine bakman isterdi rnein. (Kzma bana etin! Bunu ben
uydurmadm, Serap tarafndan bir kumsalda ekilmi tam byle bir fotorafn var, stelik mayolusun,
biliyorsun...)
Nihal'de de o kadnlara zg yok olma istei mi vard?
Nedeni ne olursa olsun, yazmayacaktm.
Yazmayacaktm.
23
NHAL VE BAKA HBR EY
Uzaktakini aryordu en uzaktakini.
Mevsimlerin tekrar edemedii bir eyi aryordu, gelmesi mmkn olmayan.
Ve bir adm ne kyordu mays.

Derindekini aryordu, frtnay, tekneyi, yokluu fark edilmeyeni.
yilii aryordu ccelerdeki, kamburlardaki,
kendi iine kvrlan aryordu
gkadalarn, ieklerin her eyi iine alan sarmaln.

Parmann ucuyla aka dokunuyordu
bir yldzn ucuna dokunur gibi yanp snen.
Yryordu sonra, birbirine alan sokaklarn,
meydanlarn, pazaryerlerinin ezberini bozuyordu:

Darmadank bir arkyd, ars.
Yryordu kouyordu kreendo toz duman
ne kadar elik etse de keman, dile gelmiyordu acs.
24
Evet yazdm etin! nmde duran frn stlaca kam daldrdm. Beni kkrtan iki ey, iki ayr eydi.
Bir kere, Nihal'in iir yazmam isteyiinde, ok sevdiim bir yazarn enfes bir yksn hatrlatan bir
eyler vard. O ykde de kk bir kz, yazar kahramanmzdan kendisi iin bir yk yazmasn istiyordu.
Ayn krlgan ama cesur isteyi, ayn ocuksuluk. (lgilenmeyeceini bildiimden yazarn ve yknn
ismini yazmyorum, senin o durgun akln bulandrmayalm deil mi etin!) Sevdiim bir yk gelip
kendisini, bir parodi olarak bile olsa yaamam nerirse, nasl reddederim?
kincisi bu iir ikide bir tuzla buz olan imgemi (Bu krlgan ve lanet eyi hayatn boyunca tamak zorunda
olmak ne kt!) salamlatrma olana verecekti. Ayrca u da var: Bu istei yerine getirerek, onun iin
iir yazmakta hibir saknca grmeyecek kadar rahat ve doal bir ilikimiz olduunu gstermi olacaktm,
en bata kendime. etin, her eyin bu kadar ince hesap ii olmas berbat deil mi? imdi dnnce, arzu
ahlakla atma eilimi gsterirse, ilikinin de hesap ii olmas zorunluluktur, derim. Ssleme sanat!
iirle ne kadar uratm, bilemezsin! Maltepe Pazar'ndan aldm tek ortal defterlerden birini bitirdim.
Yaz boz, yaz boz... Sonunda nasl souk bir ey kt, takr tukur bir ey! Nihal'in ayaklarna kapanmak ile
yama konumuma uygun mesafeyi korumak arasnda bocaladm. u mays ile ilgili dize rnein... nce
"Yan yana geldiinizde kendini gstermek iin bir adm ne kar mays" gibi bir eydi. iir sanatnn
trl taklalarn attrarak o dizeyi son haline getirdim. Bu arada, cce sensin, kambur da ben. te
eretileme denizinden bizim paymza den! iirin ismini, gzel bir Fransz filminin isminden
esinlenerek koydum. Gkadalarla ieklerin sarmal nereden kt, ben de bilmiyorum. Parmak ucuyla
dokunulan ak da gya Nihal'in ortaokuldayken yaad ey, hani kitap sergisindeki niversite
rencisiyle... "Ac" szcn ne yapp edip kullandm ama "belirsizlik"...
Nihal kendisi iin yazlan bu iirde kendisi gibi deil de, demirden dklm bir heykelcik gibi duruyor,
stelik dkm apaklan alnmam.
Gnlerce (gerekten gnler srmt) urap bitirdikten sonra izgisiz bir kda temize ektim. Nihal
okuldayken odasndaki masaya braktm. iiri sen evde yokken okusun istiyordum, yaptm zamanlamada
buna da dikkat etmitim. Kendimi yle gsz hissediyor, yazdm iiri yle ucuz buluyordum ki, bir de
senin tarafndan silkelenmeyi kaldramazdm.
O gn ok yorulmutum.
Nihal gelene dek ka defa odasna girip iiri aldm, sonra geri koydum, kendime lanet okudum, yksek
sesle yam syledim, kendimi ikna ettim, kendimi inkr ettim, salonun penceresinden sokaa Nihal'in
gelip gelmediine baktm, iiri yrttm, sonra yeniden yazdm, onun okuyunca ne diyeceini benim ona ne
syleyeceimi dndm ve pencerenin nnde beklerken onu grdm. Yryyle, effaf bir meyveli
ekere benzeyen siluetiyle beni ezdi, ezdi. Koarak odasna gittim, iiri aldm, odama girip masamn
nnde durdum ve odasna geri kotum. Nihal anahtarn kilide sokana kadar iki kere daha iiri getirip
gtrmeyi baarmtm.
Eve girdi. Seslendi. Odamn kapsnda durup konumaya balad. Derslerin canna okuduunu syledi.
Bir hafta iinde iki snava birden gireceini syledi. Yemekhanede yedii yemein midesini ekittiini
syledi. "Bu grltde nasl eviri yapyorsun?" diye sordu. (etin ben grlt filan duymuyordum, oysa
senin odann penceresinden grnen, sokan son iki katl binas da yklyordu.) Bunu sorar sormaz i
makinesi durdu. Grlt kesildi. Nihal sa eliyle arkasnda bir yerleri gsterip gld. Banyoya girdi.
rlt. Klozetin kapan kapatt. Sifonu ekti. Su sesleri. Burnunu sildi. Banyonun kapsn at. Odasna
girdi odasna girdi, evet odasna girdi. Hayr portmantoya brakt antay ald. antaya bal anahtarlk
krdad. Odasna girdi. Kapy kapatt. Sesler belirsizleti. Ses yok. Sessizlik...
Birden kapy at, salonu abucak geip odamn kapsnda belirdi. Kd iki eliyle birden tutarak
yanma geldi. Neredeyse omzuma deecek kadar yaklat. Ba eik, sesi alamakl, "Bu benim mrmde
okuduum en gzel ey!" dedi. ylece bir sre durdu.
"Ve perde!" diyordum iimden, "Ve perde!"
Nihal odadan ktktan sonra yazdm iiri bir kez daha okudum. "Bunu o da okudu!" diye diye okudum.
Masadan kalkp yatama uzandm. Yorulmutum etin. Sizin Murat Aabey ile stanbul'daki ilk evinizin
balkonunu temizlemi kadar yorgundum. Uyumak istiyordum. Nihal biraz sonra tekrar gelip "Mevsimlerin
tekrar edemedii eyin" ne olduunu sorduunda, hi de anlayl davranmadm. Ona bakmadan, yattm
yerden "Bana bunu yapma Nihal!" dedim. "Bana bunu yapma!" te perde o zaman kapand.
Sonraki gnler ben de Nihal de ba baa kalmamak iin elimizden geleni yaptk. Bir soukluk girmiti
sanki aramza. iir yazm olmamn yol at bir tedirginlik...
Sen sevgili dostum, her eyden habersiz, Nihal'in ayakkabsnn eskiyen backlarn deitiriyor, kk
kzmzn bir ay yavrusunu okar gibi gbeini okamasna izin veriyor, onun odasnn nnden geerken
ellerini beline koyup parmak ularnda zplyordun. Sorunu halletmi gibi grnyordun. Hep sylersin
ya, istediin zaman sigaray brakacan. Bunu ka kiiden duydum, ben de ka kez syledim, ama bir tek
sana inanyorum. Bir yandan hi olmazsa birimizin kendini kurtarm olmasna seviniyor, bir yandan da
beni yalnz braktn iin sana kzyordum.
Meer sen de pek iyi deilmisin!
Nihal bizi arkadalaryla tantrmak istediini sylediinde... Ben mercimekli kfte yapacaktm, sen
peynirli kol brei, frn yakmken bir de kek rpacaktk. Ka kii gelecekti? Lale, Cem ve Bora... Cem
mi, Bora m? kimizin de kafasna ayn soru takld iin gz gze gelmemeye almtk. Evet kimi
zaman birbirimizin aklndan geenleri okuyoruz ama bu canmz skyor, bunun pek iyi bir ey olmadn
dnyoruz.
Galiba sen de ben de, Nihal daha kapy aar amaz sorumuzun yantn almtk. Biz mutfan nnde
duruyorduk, eikten admn atan dank sal hafif sakall delikanldan yaylan eyi alglyorduk. Bir tr
"genliimle yakkllmla sizi ezerim" kokusu ve ancak bizim gibi orta yal zamparalarn
duyabilecei frekansta bir beki dd...
Onlara doru bir iki ebeveyn adm. "Ho geldiniz ocuklar!" Ellerini sktk. Lale'nin o gece Nihal'i eve
getiren kzlardan biri olduunu fark ettik. "Gein gein, stnzdekileri uraya asn, terlik giyin, ay da
olmak zere..." nce, kemikli bir eli vard, o atletik grnmne karn, elinin elimde brakt his erkeke
bir krlganlkt. kimiz bir araya geldiimizde de byle bir his brakyormuuz insanlarda, Damla
sylemiti, birlikte tatile gittiimizde.
Sezgileri suya eilen ceylanlarn kulaklar gibi ileyen sevgili dostum! Misafirlerimiz evimize girdiinde
gen rakibimizi mi izleyeyim, yoksa seni mi bilememitim. Mthitin! Ellerinle kollarnla genleri salona
doru ynlendirirken kpkrmz bir yzle bana bakyor, onlarla deil benimle konuuyordun: "Evet siz
keyfinize bakn, bizim kmamz gerek. Nihal ay az nce demledim, ikiyi yirmi gee, e yirmi kala
demini alr, kekin stne hindistancevizi serpmeyi unutma, alkoll bir ey imek isterseniz odamda kanyak
var, hoa kaln, hoa kaln..." Harikaydn etin. Nefes almadan kurduun bu cmleler misafirlerimizi
glmsetmi, Nihal'in ikimize akn akn bakmasna neden olmutu.
Otomobili sert ve hzl kullandn zamanlar vardr. Byle bir zamand. Nereye gittiimizi bilmeden
gidiyorduk. Az sonra sakinletin, hareketlerin yumuad. O esiz sesinle "Dostum!" diye seslenerek (o ve
u burnundan dier harfler alfabeden) dizime vurdun. "Kusura bakma dostum. Birden dayanamadm. Kzdn
m bana?" Sonra vites kolunun dibindeki kk blmede duran bozuk paralar alp bana doru uzattn.
Gazi Mahallesi'nin Atatrk Orman iftlii tarafndaki sokaklardan birine park ettik. Anayola yakn bir
yerden dikenli telleri ap demiryoluna girdik. Demiryolu boyunca biraz yrdk. Gkyz griydi, ama
grisi tam karmamt. Kk, kapkara bulutlar koyudan aa doru boum boum uzanan bulut
tabakasnn nnde hzla hareket ediyor, seyreliyor, yeniden toparlanyordu. Kapal ama enlikli bir hava.
Yamurun yakn olduunu belli eden bir serinlik. Kk bir tmsee yan yana oturmu demiryolunun dier
yannda sralanm yapraksz kavaklara, kavaklarn arasndan grnen tarlalara bakyorduk. Daha arkada
ok katl irkin binalar bir tepeye doru trmanyordu, tepenin zerinde verici istasyonlarnn sivri, lgn
kalabal...
Sincan ynne giden banliy treni bartyla getikten sonra, biri bir traversin zerinde, dieri kahverengi
talarn arasnda, akarken donup kalm izlenimi veren, daire-elips karm bir ekil alm prl prl
bozuk paralar grnce, birbirimize sarlmtk.
25
iir dinletisine gitmeyi kabul etmek zorundaydk. Artk bir satran oynuyorduk, satranta da en ie
yaramaz hamle feda etmek zorunda olduun talar okamaktr.
Nihal o akam heyecanlyd. Biraz sslendi, boynuna mavili morlu bir fular balad (gen ktan hediye),
bizim teceine ilikin ngrlerimize ramen ince giyindi. Ortamza geip ikimizin birden koluna
girdi. Onunla aramzdaki o soukluk hl sryordu. iiri verdikten sonra neredeyse hi konumamtk.
Evde daha az zaman geirmeye balamt. Gerginliini kolumda hissedebiliyordum. Omuzlarndan tutup
bir gzel sarsmak, kendine gelmesini sylemek istiyordum ve ayn eyi onun bana yapmasn.
Kurtulu Park'nda seninle, Nihal'i cezalandrmak, heyecann paylamadmz yzne vurmak iin bir
hal saha man seyretmitik biraz. Milan formal ocuun geliine vurduu top Nihal'in tam nnde
tellere arpp kk kzmz korkutana kadar.
Parkn aalan arasnda, uzunca bir direin zerine yerletirilmi o etkileyici heykele bakn diye sizi
drtmtm.
Bamz kaldrp bakmtk. Karanlkta korkutucu grnyordu. Yukarda. Bir hayalet gibi. "Cad gibi
grnyor!" demiti Nihal. Ama ters ynlere uan iki kuun gizil burgacnda aresiz bir kadnd o. Bunu
syleyince, sen sinirli sinirli glmtn, Nihal ise etkilenmi gibiydi. Parktan karken ara sra geri dnp
heykele bakmt. Ona belli etmeden bana yaklam, etimi burarak canm actmtn.
tfaiye binasnn yanndan geerken, yazn dallan bahedeki havuza deen byk salkmsd kestiklerini
fark etmitim. Havuzun kenarna da kare kaldrm talar demilerdi. Stten tek bir iz bile yoktu.
Bununla ilgili de ssl cmleler kurmu, senden uzak durmutum...
Lisedeyken, biliyorsun, seninle ok az gezerdik. Bahelievler'de okul, ev, pazaryeri, evredeki basket
sahalar, langrt oynadmz kahve. Emek Mahallesi'nde bizim evin evresi, lise son snfta sizin evden
dershaneye giderken izlediimiz gzergh (rili ufakl drt park, kaidesinde Melih Cevdet Anday'n "Oysa
geen hibir ey yok, tmmz / Gn ortasnda. Bir ant gibi." dizelerinin yazl olduu, mermerden ve
yaldzl tuntan yaplma modern bir heykel ve nnde oturup gazoz iebileceimiz birka bakkal
ieriyordu.), Kzlay ve tabii Gazi Mahallesi'nden demiryolu. Bizim dnyamz bu kadard. Bir keresinde
Etimesgut'a Zrhl Birlikler'e bir okul gezisi dzenlenmiti de ehrimizin baka yerlerini de grmtk. Ev
kuuyduk biz. Radyo dinlerdik, ay iip biskvi yerdik, bu da yetmezdi biskvimizi aya batrrdk:
Glmzn btn dileri tamamd da genliimizin dii eksikti.
Ankara'da "yaamaya" sen stanbul'a gittikten sonra baladm. Aslnda biraz da buruk baladm! Ortak
hatralarmzla dolu yerlerin hzla deitiini gryordum. Sizin sokaktaki baheli evler birer birer
ykld, basket oynadmz park tatan betondan sevimsiz bir konser alanna dnt, pazaryerine dev bir
bina konduruldu, Cuma Pazar binann iine tand. Caneriklerine bahar gnei vurmuyordu! Ne yapalm
yle caneriini? Dershaneye giderken durup seyretmeye ve her seferinde farkl bir eye benzetmeye
bayldmz o heykelin olduu meydan, "Maltepe ynne devam eden aralarn" hi beklemeden getii
bir kavak oldu. Alt ve st geitler, insan yutan canavarlar andran binalar, otomobiller, i makineleri,
reklam panolar, bamza her an bir ey debilir korkusu btn ehri sard.
Her eye ramen gezip grdke Ankara'da sevdiim yerler oldu. Hepsi de yakn ya da uzak gemiten
hl bir eyler tayan yerler. Hac Bayram ve evresinin kasaba havas. Yenimahalle'nin terk edilmi
sinemas, meyhaneler soka ve Yeni Huzur Oteli. Subayevleri'nde hissettiim tatil yeri neesi, parlakl.
Doanehir'in dar, gkyz gstermeyen sokaklar. Cebeci'nin st tarafndaki baheler. Betepe'deki ehre
hkim tepe. Kale'nin buyurganl. Ulus'ta gzel isimli sokaklar: Kediseven Soka, Susam Soka,
Tarhana Soka. At Pazar'nda ku kadar bir sokak: Ku Soka. Ve o akam iir dinletisi iin gittiimiz,
senin daha nce hi grmediini sylediin, Sankadn Soka. Ben o soka da bilir, severim. Damla'y da
Sevgi'yi de gtrmtm oraya. Birka kez, yarm ekmein iine her eyi doldurup verdikleri kk
dkknlarda yemek yemitim, onca eyin iinde bir tek ketabn ve turunun tadn alarak. Hatta o akam
gittiimiz, minyatr iki katl evlerden bozma "cafe"lerden birinde Sevgi'yle, servis yapan ocuun
arkasn her dnnde pmtk. Gece ge bir saatti, oradan kp sokaktan aa Kurtulu'a doru
yrrken, iki katl evlerden birinin st penceresi alm, adamn biri slk alarak bir gzel iemiti.
Adamn iine kazandrd grkemli kavis tek kemerli bir kpr gibi soka enlemesine kat ediyordu.
Diyeceim, oralar gayet iyi biliyordum. Delikanl azyla, benim plmd. Yalnzca insanlarn deil
meknlarn da beni heyecanlandrdn, duygulandrdn anlamtm oralarda. Genken insanlarn
peinde aptal gibi koturup durursun. Sonra bir ey olur bir ey biter, vazgeersin, kendini ehrin
dinlendirici, teselli edici, efkatli kollarna brakrsn: Eski evler, aal sokaklar, yksek tavanl
kahvehaneler, ay baheleri, parklar, eski berber dkknlar, eski bakkal dkknlar ve mavi doramal
cameknlarnda insann alp koynuna sokmak istedii ekmekleri sergileyen frnlar...
Ama o akam hi byle eyler dnmyordum tabii.
"Cafe"ye girerken ha bire birbirimize dirsek atyorduk. Neler yaayacamz kestiremiyorduk. Nihal
gidip dank sal Bora'sna sarlmt. Sonra yine o kemikli ince el. Yenilgi duygusu. ocuk incelik
gsterip bizi bir yere oturtmu, biraz sohbet etmiti. Gzel gzlerini, fazla yukarlara kmayan seyrek,
yumuak sakalnn iyice ekici hale getirdii azn hayranlkla seyretmitim. Ve birden her eyi
anlamtm! O akamdan neredeyse bir yl nce, Nihal'in zilzurna sarho olmasna yol aan bu ocuktu.
Nihal'i eve getiren arkadalarnn azlarnda geveledikleri isim onun ismiydi. zerinde durmam, sonra
da unutup gitmitik. Ama Nihal'in ismini sylerken yznde beliren o ifade, o hnzr glmseme, farknda
olmadan belleime kaydettiim bu ayrnty su yzne karacak kadar sarsm, sinirlendirmiti beni.
Kapnn hemen yanndan balayp duvar boyunca uzanan sedirlerle ve ortadaki be masayla iyice
daralan giri katnn bir kesinde ahaptan krsms bir ykselti, zerinde de iki tabure vard. Dinleti
saati geldiinde nereden ktn anlamadm bir ocuk elinde gitaryla taburelerden birine oturmu,
bizden tarafa bakp bayla Bora'y armt. Bora, Nihal'in yanndan kalkp sahneye doru giderken,
sevgililerin elleri birbirinden o kadar zor ayrlmt ki, kolu ne yukar doru uzanm kzmz neredeyse
yerinden kalkacak, airinin peinden gidecekti. Bu abartl ayrlk sahnesi, Bora'nn taburesine kp
gitarcdan bir tomar kt almasna kadar srmt, bizim zihnimizde. Bizim khne zihnimizde.
Hoparlrlerden gelen mzik susunca konumalar fsltya dnm, atlmas gereken kahkahalar iddeti
denetlenerek atlm, ksa tutulmutu. air ve gitarc taburelerine iyice bir yerleirken ahap sahnecik
gcrdamt. Bora ilk iirini okumaya hazrd...
etin, bu yeni nesil bizden daha iyi besleniyor, vitamini bol gdalar alyor, kundaa sarlmyor, balar
arkadan bask olmasn diye yan yatrlyor, her gn banyo yapyor deil mi? Olanaklar daha iyi, amz
iletiim a, dnya ellerinin altnda, deil mi? etin sen de bir ey sylesene, etin bizi eziyor bu ocuk,
mkemmelliinden birka damla da bizim tasmza koysun diye azmz ak bekliyoruz etin. etin bari
kuyruk sallama!
Sana bakyordum arada bir, kuyruk sallamyordun ama bylenmi gibiydin. eneni yumruuna dayam
Bora'y seyrediyordun. Gzlerin dolmutu galiba, parlyorlard. Nihal'e bakmaya korkuyordum. Benden
iir yazmam neden istediini dnmek istemiyordum. At yarlarn, yal greleri, boks
karlamalarn dnmek istemiyordum. ocuun iirleri gerekten gzeldi. Sesi, okuyuu beni de ok
etkilemiti. Kimi dizelere bir melodiye elik eder gibi eliyle elik etmesi, alklar kabul ederken azn
skca kapatp ban hafife aa yukar sallamas, yeni bir iire balamadan nce bir sre sessizce
gitar dinlemesi...
Son ve ldrc darbe: "Yeni rendiim, ama retmenime duyduum ak nedeniyle anadilimden daha
iyi rendiim dilde bir iir..." giriiyle, Nihal'e bakarak okuduu iir. etin, Nihal ne rettiyse, nasl
rettiyse ocuu sk air yapmt. O iirin son dizesini, belleimin geri kalann kanrtan bir
kskanlkla hl hatrlyorum: "Sana doru yuvarlanan yuman kedisiyim ben."
Yaptm. Dnp Nihal'e baktm. Gzleri dolmu, yz al al olmutu. Dudaklarn ap kapyor ama bir ey
sylemiyordu. Bora iini ve seninle benim iimi bitirdikten sonra Nihal'in yanna geldiinde, kzmz
ellerini masaya koymu belden yukarsyla saa sola sallanyordu, bir beikte hem kendisini hem
sevgilisini sallyor, nazhyor, martyordu.
Bora'y vdk. "Mthitin!" dedik. Bylece kendimizi biraz korumutuk etin, yoksa dalp gidecektik.
Gen klarn evresine toplanan be gevezenin yardmlarn da unutmamak gerek.
Eve dnerken Nihal bize onu yalnz brakmadmz iin teekkr etti. Biz de ona teekkr borluyduk.
Aklmz bir ucundan kemiren belirsizlie bir son vermiti: Onun Bora isminde bir sevgilisi vard. O
halde etin ve Ender de sevip sayd iki byyd, nasl diyeyim aabey gibi yani! Her ey rezildi,
berbatt! kimizi de saysz kskanlk nbeti bekliyordu. Aalk hissi. Orta ya bunalm. Kooperatif
aidat.
26
O geceden sonra Nihal haftann birka gecesini darda geirmeye balamt. "Ben bu gece eve
gelmeyeceim, merak etmeyin," cmlesiyle balayan bu yeni dnemi, anlayl ebeveyn olarak hibir ey
sylemeden sormadan kabullendik. Birlikte geirdiimiz o gzel gnlere ne olmutu? Benim aklm hep o
gnlerdeydi. Ne olmutu o gnlere? Yaanan eyler ne olur etin, nerede durur? Hatrlamaya ve bellee
ilikin eretilemeler beni kesmiyor. Tozlu tavan arasna girmek, eski bir sand amak, sararm bir
defterin sayfalarn evirmek filan diyorum, beni kesmiyor. Gemiimizle balant kurmann tek yolu
hatrlamak mdr? Baka bir eylem yok mu, olamaz m?
Gndzleri artk ev ok sszd. Nihal'in odama geleceini bilmek, o an beklemek uultulu, grltl bir
eymi meer! Bazen odamda alrken ya da mutfakta bir eyler attrrken bam kaldrr, apartman
spren htiyar'n homurtusunu, bir yerlerde hzla arpan bir kapnn gmbrtsn, merdivenlerden
yuvarlanan bir bozuk parann ngrtsn, bir televizyonun fazla ak sesini, saaktan balkon demirine
damlayan yamur suyunun tprtsn, slak sokaktan geen otomobillerin lastik hrtsn duyardm, ama
Nihal'in kalbiminkine e uultusunu duyamazdm. Bilirdim Nihal gelmeyecek. Gelse bile, birka geceyi
evin dnda geirmenin yorgunluuyla hemen banyoya girecek, sonra da perdeleri hep kapal duran
odasna kapanacak. Ya uyuyacak ya da giysilerini deitirip kacak.
Onunla karlamamak iin elimden geleni yapardm. Baarrsam yalnzca sesini duyardm: "Merhaba
Ender!" Her ey bitti Ender.
Ama karlardk da! nk ben karlamak iin de elimden geleni yapardm! Uykusuzluu, bitkinlii
yznden okunurdu. Salar bana yapm olurdu. Gz altlarnda torbalar, yanaklarnda bir eskimilik,
anma. Ah etin bu manzaraya ve bu manzarann anlatt eylere dayanmak ne zordu bir bilsen! Hele bir
gn evden karken, apartman kapsnda karlatmzda gzme arpan boynundaki morluk... Milli
Ktphane'ye gidene kadar sayklamtm: Kim pyor onu byle, kim pyor onu byle?
Kla birlikte eve kapanmtm. Zorunlu grmeler ve annemi babam ziyaret etmenin dnda hep
evdeydim. Sen de kendini ie kaptrm gibiydin. Bazen mesaiye kalyor, baz hafta sonlar da stanbul'a
aabeyine gidiyordun. Nihal'i pek grmyordun. Onun hakknda konumak da istemiyordun. O ktan bir
yl nce, karl bir gnde Ulus'a doru yrdmzde her eyin bandaydk. Sonra bitti. Balayan ve
biten eyler etin, lml olduumu hissettiriyor bana, lecekmi gibi oluyorum.
O gnlerde, "Bat Dncesinde Baba ve Oul"u eviriyordum. Antropolojiden psikanalize birka ana dal
zerinde gezinen, en sonunda da kapitalizmin zehirli sarmana trmanan zorlu bir kitapt. ine daldm,
onunla oyalandm. Kendimi ie yaramaz biri gibi grdm bir dnemde btn yeteneklerimi sergilemek,
zihnimin glerini seferber etmek houma gidiyordu. Okumam, aratrmam gerekiyordu. Kitaplar
dolatm, psikanalizle ilgili bir iki temel kitap ve uzun zamandr aklmdayd, bir Latince-Trke szlk
aldm, niversite ktphanelerine gidip geldim, fotokopi makinelerinin yayd syla avundum. Kimi
gnler eve dnerken pastaneden bir eyler alyor, ay demliyordum. Anasonlu peksimetin zerine zeytin
ezmesi srp (Evet etin, bunu da Sevgi'den rendim!), ayla birlikte yemesi pek gzel oluyordu. Bazen
szlklere ansiklopedilere kaplyor, aradm szc unutup, atlaya zplaya bambaka yerlere
gidiyordum. Bylece paama gerek dnyann amuru bulamyordu. almak iyi geliyordu bana.
"Evine, odasna kapanm bir evirmen" oluyordum yeniden. Sonra akamlan sen geliyordun. Birlikte
odanda mzik dinliyorduk, abur cubur yiyorduk. Bira iiyorduk. Televizyonda futbol ma seyrediyorduk.
Telefon da bir ma srasnda almt. Sen amtn. Arayan babamd, ona liseden beri seslendiin gibi
sesini inceltip kibarlatrarak "Salih Amca" diye seslenmitin yine, bir iki sz daha, sonra bana
televizyonun sesini ks iareti ve "Yapma ya!"
Reit Bey lmt...
Anlattklarna yerlere yata yata glmemize biraz bozulan, "Siz anlattm eyle birlikte baka bir eye
daha glyorsunuz!" diyerek bize tatl tatl kzan Reit Bey lmt. Reit Bey lecekti... Kr
ktphanecinin dedii gibi "Bu para gibi geerli"ydi. Bunda anlalmayacak bir ey yoktu. Ama Reit
Beyle birlikte trajikomik kahraman, intihara yazgl Eref Bey de lmt. Ne tuhaf, bu yarm yamalak
kahramann lm, kanl canl, sesi hl kulaklarmda olan birinin lmnden daha ok zmt sanki
beni! Eref Bey artk o mthi intiharna neden olacak sakarln yapamayacakt.
Eref Bey tam pencerenin denizliine karken Reit Bey lyor...
Cami avlusunda bir avu insandk. Dostluumuzu babamla Reit Bey'in dostluuna benzettiimizden,
cenazeyle ilgili olarak da ister istemez habis dnceler gelmiti aklmza. Birimizden birinin cenazesi...
Birimiz tabutta tekimiz allak bullak... nce lmek iin yaralm m etin! Geride kalmamak iin.
Mahalle malarndan sonra bir emeye doru koan ocuklarn bard gibi: ilk kan, ikinci kan!
Cenaze namaznda, baktm, ellerini nnde kavuturmu, ban ne emitin. Dudaklarn kprdatarak
gya elik ettiin dualar bittiinde, yarm yamalak da olsa, ban iki yana evirdin, ellerini yzne
srdn.
Mezarlk da tenhayd. Babam orada gzyalarn tutamamt. Reit Bey'in lmyle niversiteden beri
tand, son yllarda hemen her gn grt yakn bir dostu yitirmenin acsn duymu, belki kendi
lmn, vadesini dnmt. Birer krek toprak attktan sonra kenara ekilmi konumadan ylece
duruyorduk. Sevgili babacm burnunu ekiyor, derin i ekilerle ban yukar kaldrp indiriyordu.
"Aramzda konuurduk," diye sze balad, "kimin daha nce leceini konuurduk." Tabii ki birbirimize
baktk etin!
"Ben bu dostumuzu ok sevmitim," dedi babam sonra. Gzln yukan doru itip yal gzlerini
ovuturdu, bolca nane ekeri yemi de burnu iyice alm gibi, bolca zlm birinin ak zihniyle
konutu: "Reit, mr denen eyin tedricen yaanmadn sylerdi. Gerekten yle, her ey birdenbire
oluyor. Kk bir ocukken birdenbire, ilalarn plastik bir margarin kabnda saklayan bir ihtiyar
oluveriyorsun. Kendin iin, ocuklarn iin, lken iin gzel eyler mit ederken, seni biimlendiren eyin
gzel bir gelecek hayali olduunu dnrken, birdenbire kaderinin, gne ayak uyduramamak, genliini,
gemiini zlemek ve hzla dnen dnya tarafndan hep kenara savrulmak olduunu gryorsun."
Babam o gn, cenaze topluluundan ayrlp, mezarln kaplarndan birine doru yrrken, Reit Bey'in
hayat hikyesini, kafasna takt eyleri anlatmt. Ama aslnda tek bir insandan deil, kendisinin de
iinde bulunduu bir kuaktan sz ediyordu. Dorusunu sylemek gerekirse biraz kendini kaybetmiti.
Hemen orackta bize aktarmas gereken ok nemli bilgiler varmasna nefes almadan konuuyordu.
Byk srlar verir gibi konuuyordu. O konuurken sana bakyordum. Sklyor muydun acaba, dinliyor
muydun? Galiba biraz sklyordun. Korkarm imdi de sklacaksn!
Reit Bey Erzincan'n bir kasabasnda bir imamn nc ocuu olarak dnyaya gelmiti. mam ocuu
olmasna ramen Tanrtanmazl kendine daha uygun bulmutu. Teknik niversite'de elektrik
mhendislii okuyacak kadar baarl bir renciydi. Sonra da yllarca eker Fabrikalarnda grev
yapmt. Pek ok ehir grmt, yurtdna gitmiti. Hem ky hem ehri bilen ve Cumhuriyet'ten hemen
sonra doan herkes gibi, onun da gzn elikilerin i almt: Hayatn Dou-Bat sorunu zerine
dnmeye vakfetmiti. Ama siyasetle ilgilenmemiti, nk Reit Bey'e gre, insanlar birbirlerinden ve
tarihten bir ey renmiyor, basit gdlerle hareket ediyordu. Bu yzden siyasetin yapaca, baaraca
bir ey yoktu. Siyasetin temeli olduu sylenen "toplumsal tecrbe" diye bir ey yoktu. Yalnzca
insanolunun daha az aba yani daha az enerji harcamak, tasarruf etmek ynnde deimez bir eilimi
vard. Nesilden nesile bir tek bu eilim aktarlyordu. Toplumlar iin de byleydi bu. Osmanl'dan
balayarak Bat'ya yknmemiz bile bu yzdendi. Bat'daki imparatorluklarn astan yznden pahalya
gelmeyen dzenli ordularna yknmt Osmanl. Daha az bedel deyerek daha kalc, j daha ie yarar
bir orduyu nasl kurabilirim sorusunun yant Bat'da olduu iin oraya ynelmiti. Batllama diye
byttmz, ycelttiimiz eyin kkeninde bu vard. Oysa Bat dnyas, "tasarruf etmek" eilimiyle
birlikte "yaamak" fikrinin de zerine kurulmutu. Yaamamay bir halt sanan biz mistik Doulular
Bat'nn asl bu zelliine yknsek daha manidar olurdu. Bizi biz yapan bu "yaamamak" fikri nedeniyle
hibir eyin peinden gitmiyorduk, kahr ekiyorduk, ekiyorduk, Erefleiyorduk. (Babamn bizimle deil
kendi kendine yapt o uzun, blk prk konumann bu ksm senin de ilgini ekmiti.) Eref Bey
aslnda btn hayatn yaamamak zerine kurmu tipik bir Douluydu. Reit Bey bu tuhaf kahramanyla
bir Doulu karikatr izmek istemiti. Belki biraz fazla karikatrize etmiti, ama znde meselesi Dou-
Bat'yd. Eref Bey kavramlarla dnmek yerine, ayp, su, gnah gibi dini ahlaki bir terminolojinin
esareti altnda dnyordu. Oysa Bat'nn kavramlar vard, nk yaayanlarn kavramlar olurdu,
yaamayanlarn yasaklar, sular, gnahlar... Kavramlar bir bakma zgrlkt. "Dnsene Salih!"
diyordu Reit Bey, "Ne ok kadn ve erkek yaadyla yetiniyor. Kan koca olmakla yetiniyor. Oysa
kafalarnda bir ak kavram olsayd, yaadklaryla yetinmez, kurulu dzenlerini yerle bir etmek pahasna
akn peinden giderlerdi. Kavramlar hayat en st imknlarna geniletmenin aralardr."
Babamla birlikte bizimkilerin evine gitmitik. Onu yalnz brakmak olmayacakt. Annem nohutlu kapuska
yapmt (Rahmetli Eref Bey'in annesi de yapard!), afiyetle yedik. Babam biraz sakinleti. Reit Bey'le
niversitedeyken ekilmi fotoraflarn gsterdi. Fotoraflara nce kendisi uzun uzun bakyor, sonra bize
veriyordu. Reit Bey bir motosikletin zerinde, babam yannda ayakta duruyor, ikisinde de asker
montlarna benzer montlar. "O zamanlar," demiti babam, "kendimizi bulmakla kadnmz bulmay
birbirine kartryorduk." Kabark sal, ince bykl iki delikanl, arkadalaryla birlikte bir ay
bahesinde oturuyor. "Hakszlk etmeyeyim, bu btn erkekler iin zaten ok nceden karm bir eydi."
ki arkada, etraftaki insan kalabalna aldrmakszn, Galata Kprs'nden denize bakyor. Fotorafn
arkasnda babamn yazs: "Hayatmzn, uzun mihnet, lezzetsizlik, renksizlik ve keder devrelerinin
arasna serpitirilmi ksa saadet dakikalar..."
Ayrlrken annem bir eyler tututurmutu elimize: zeytinyal kereviz, yeil mercimekli poaa ve bir
tandn getirdii pul biber. Eve dndmzde ikimiz de ok bitkindik.
Her ey gerekten Nihal'le ilgili miydi yoksa aklm bir dokuma tezgh gibi mi alyordu, her ipten ayn
kuma dokuyordum? Babamn mezarlkta anlattklarndan sz ediyorum, kendimce bizim Nihal'le
ilikimize dair bir eyler bulup karmtm o konumadan. Peki babam dinlerken, bir yandan da, bunlar
Nihal'e anlatacam, diye dndm sylesem! Yaadm her eyi bir karnca gibi yuvarlaya
yuvarlaya ona tamay dnyordum hl, k iin, o bitmek bilmez k iin ve nmzdeki klar iin,
turu kurmadan, reel yapmadan, masal anlatmadan karamayacamz klar iin...
27
K sonunda bitmiti, mart be gnyle de olsa bahar ayyd. Nisann banda Anafartalar
Caddesi'ndeki bir apkacdan ikimize ak renkli iki kasket almtm. Yamurlu ve gneli gnler yaknd.
eviriyi bitirmi, teslim etmeden nce son kez okuyordum. Geceleri ge saatlere kadar oturuyor, senin
ie kalktn zamanlarda odama gelip bildiin ne kadar kfr varsa etmene sonra da tosur tosur yatana
dnmene baylyordum. lene doru uyanyordum. Gazete okumay brakmtm. Beni bahara tayacak
bir silkelenme bekliyordum.
etin, askerliin srasnda yazdn tek mektubu kendine has bir biimde yle bitiriyordun: "Dostum, her
eyin farknda olduun iin mi yalnz ve mutsuzsun? Seninle anlalmaz bir uyumumuz var. nsanlar byle
durumlar iin kan kardelii, arkadalk, htrflk gibi isimler takyorlar." Ne gzel, ne kadar sana zg
bir bitiri! Birden parlayan, syleyeceini syleyip sahne arkasna dnen zekan!
Nihal konusunu yeniden aman da kendine zgyd ama zek ii olduunu pek syleyemeyeceim: Onun
evde olmad akamlardan birinde bulaklar makineye yerletirirken, "Nihal'le yattn m?" diye
sormutun. Tylerim diken diken olmutu. Aslnda bu bir soru deildi, elinde neter ameliyata
balamtn.
Senin kadnlarla ilikilerin dnldnde byle bir soruyu sorman doald. "Yatmak" fiili yerine bir
bakasn seebilirdin belki. Ama hepsinden te, o gece anladm ki "kadnlarla yatan bir erkek" olmak
istemiyordum ben. Bunun imasn bile istemiyordum. Ltfen bana bir daha byle bir soru sorma etin,
ltfen bana saldrmak istediinde baka bir ey bul!
kimizin de baklarnda kvlcmlar akyordu, o akam tartmamz pek sertti. u bizim birbirimize
aktardmz elektrik, gerginlik ve her ey bittikten sonra sigara tellendiriimizin barndrd ucuz
simgesellik!
"Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim." Bu cmleyi o akam sylemitin. Birbirimize onca ar
sz sylerken bir yandan da mutfa toparlayp temizlememiz, ne diyeyim, glnt. Belki ikimiz de
sinirden titrediimiz anlalmasn diye bir eyler yapmaya devam ediyorduk.
Sorunun anlam uydu: "Sana saldrmak istiyorum nk kendimi kafese kapatlm, srekli sopa yiyen bir
vahi hayvan gibi hissediyorum." Benim Nihal'i unutamayma saldrmak istiyordun. Beni zayf grmeye
dayanamadn iin saldrmak istiyordun. Yoksa sorduun eyin olmadn sen de biliyordun, biliyordun
deil mi? ok garip, sen bunu sorunca ayn eyi benim de sizin iin dndm ya da dnebileceimi
fark etmitim. Anlalan aklmz iyice karmt etin.
Doru drst kuramadmz cmleler, titreyen sesler ve eller, arka arkaya yutkunmalar, hep saldran hep
saldran ifadeler, en sonunda da sigara fasl bitince, birbirimize skca sarldk. Gzlerimiz doldu.
Koridordaki boy aynasnda, ellerimizi birbirimizin omzuna koyup kendimizi seyrettik. aklabanlklar
yaptk. etin ilikimiz bir gn bu zenginliini yitirirse, gemiimizden artk geride kalm bir ey olarak
sz edersek, bu benim iin bir eit lm olur! lnce de her eyi balayabilirim, ikimizin de erindii
bulaklar makineye yerletirme iini, sen zahmet etme, ben yapabilirim.
Islak kaldrmlarn, atlarn souk bir glmseme gibi parlad, gkyznde Aldebaran'n, lker'in,
dolgun bir hilalin ve drt gezegenin art arda sraland o nisan akam, ortak yldz falmzdaki uyan
cmlesi: "Gergin bir hafta geireceksiniz. Dostlarnzla tartabilirsiniz."
Salonda, msr kavurgasyla bira ierken, belki tartmann verdii sululuk duygusuyla, kendimizi
eletirdiimiz, en aalk yanlarmz sergilediimiz bir dertlemeye dnmt konumamz. Samimi
geirtiler eliinde kadnlarla ilikilerimizi konumutuk... Sevgili dostum sen o gece kendine hakszlk
etmitin. Tamam seni en fazla kadnlarla sevimek heyecanlandryor ama kesinlikle sonuca dorudan
ulamaya alan zamparalardan deilsin. Kendine zg, ocuka yntemlerin, tuzaklarn var. Hibiri,
"Kadnlar Yataa Atmann On Kolay Yolu" kitabnda yer almaz. nk senin tarzn insann evresini
dolaacak kadar dolayldr etin. Kendine hakszlk etme!
Benim durumumsa yine biraz karkt. Sevgi'yle balayan, Nihal'le devam eden bir karklk.
niversitede ve hemen sonrasnda yaadm ilikilerde bir vicdan muhasebesi yapmam gerekmemiti.
Sadece u vard, akn u basit, arklara konu olan kanunu: Kovalarsan kaar, kaarsan kovalar.
Biliyorsun ite, Damla ve Aylin. Ama Sevgi, ah Sevgi! Karma klasik romanlarda anlatlan trden bir
sorun karmt. Arzunun peinden mi gidecektim yoksa ona gem mi vuracaktm? Sevgi'nin olunca
hapishanedeki kocasnn savcs, gardiyan, ikencecisi olmutum. Tabii kendimin de. Sevgi'yle
sevitikten sonra, kanm biraz yavalaynca balard vicdan azab. Kalbim o azab da vcudumun her
yerine pompalard. Ben artk bilemezdim parmak ularm hazdan m uyuuyor, sululuktan m... etin, ben
byle ancak sk bir hacamatla zlecek bir illetle bouurken, Sevgi elleri yastkla yana arasnda,
salar her yerde, bana yle masum bakard ki! Gzel arklarn ve gzel yolculuklarn bandayz diye
dnrdm... Onun gzlerine baknca ince bir masumiyet tlyle sarmalanyordum. Bu gzlere bakmadan
geen gnlerin ne anlam olabilirdi? Btn o vicdan azaplar, sululuk duygular, cier skmeler bunun
iin, diye dnyordum. Sevgi'nin gze ald eyi ben niye gze alamayacaktm! Derken, ikimizi,
hepimizi, herkesi rlplak soyup hapishanenin avlusuna karyorlar ve slak betona yatryorlard
yzst. O zaman aklm en gzel eyleri irkinletirmek iin alyordu. Sevgi'nin basit gereksinimlerinin
esiri olduundan tut da benim biraz ilgi gsteren her kadna k olan kiiliksiz biri olduuma kadar,
kadn ve erkei birlikte aalayan her trl dnce. Btn gzel duygular yzst!
Sevgi'yle ilikimiz sonunda bittiinde, ki ben bitirmedim biliyorsun, iki u arasnda gidip gelmekten
yorgun den zihnim iin sevinmitim. Bir rahatlama duymutum. En gzel ile en irkin arasnda ne benim
ne bakalarnn grebilecei bir yerde durgun, sefildim. arklar da yolculuklar da bitmiti. Hl
hayattaydm!
Ama Nihal yine bir yol ayrmyla knca karma, Sevgi bambaka biimde actt iimi. Seimimin
doruluu ya da yanllyla ilgili bir eyden sz etmiyorum. (etin, ltfen dikkatli oku buralar,
anlamazsan tekrar oku!) Yldzl bir gecede, gkyznn altnda kendini acemi ve aresiz hissedersen, bu,
yldzlara bakarak baka eyler dndn iindir. Yldzlara bakarak yalnzca yldzlar dnmek
gerekir. etin ben Sevgi'ye bakarken de Nihal'e bakarken de yalnzca onlar dnemiyordum. Bir sr
kurgu vard aklmda, bir sr cmle, grlt, kalabalk, duygu ilerine karan akim sakarlklar... Anla ne
olur!
Seninle, Nihal'e doru hamle yapmamaya karar verdiimizde, iyi, akllca bir ey yapmakla bir arzunun
peinden gitmek arasnda bir seim yaptmz sanyorduk. Sanyorduk, diyorum nk yapacamz
hamlenin Nihal'i etkileyeceini, laf dolandrmayaym, onun da bizden, senden benden ikimizden,
holandn dnyorduk. imdi anlyorum ki, Nihal'in peimizde az ak hayranmz olarak dolat
gnler, oyuna girmek iin yedek kulbesinde antrenre srnaan oyuncunun gz boyama dakikalarym!
Bora bandan beri vard ve muhtemelen baka biriyle birlikteydi. (Benim evli biriyle birlikte olduumu
rendii zaman Nihal'in yz ifadesi!) Bizim kzmz btn acemiliiyle Bora'nn peinden kouyordu.
Anne babasnn lmnn etkisiyle belki Bora'ya daha fazla yaknlamaya alm ve itilmiti. (Sarho
geldii o gece!) Sonra ikimizle birlikte geirdii zamanlar boyunca Bora'dan uzak olmann zafer
sarholuunu duymaya balamt, hatta belki onu kskandrmaya abalamt (Bize birden isimlerimizle
seslenmeye balamas!), tabii gnn birinde onunla olmak umudunu hi yitirmeden. Bizse, iyi niyetli iki
adam oynuyorduk. Btn bu karmak oyun boyunca sahnede iki korkuluk gibi hareketsiz durmamz
gerekiyordu, kargalar gldrmek iin.
te gerek bu!
"Gerek mi?" diye burun kvrd gn grm hkim, "Kendisi de saysz insan tarafndan anlatlm saysz
hikyeden ibaret olan gerei kim bilebilir ki!"
Oturuma ara verildi.
28
O yl 1 Mays mitinginde Nihal'i grmtm. Yamurlu bir gnd, ben kasketimin, babamsa siyah bir
emsiyenin altnda Gazi Mustafa Kemal Paa Bulvar'ndan Tandoan'a yryorduk. Birka yldr
alkanlk haline getirdiimiz gibi, nce babamn yesi olduu meslek odasyla birlikte, sonra da bandan
sonuna dek btn korteji gezerek. Babamn emsiyeyi kapatp koltuunun altna sktrd ve atlan
sloganlar ya da kalabal alklad zamanlarda btn vcudunun titremesi, liseli genleri grnce
gzlerinin dolmas, deiik pankartlar bana, koluma girerek bayla gstermesi, hi deimiyordu, ok
houma gidiyordu. Bazen onunla birlikte benim de gzlerim doluyor, kimi zaman da neeyle glyorduk,
iyi bulular, ho akalan karmyorduk.
Eski havagaz fabrikasnn nnde, ak mavi zemin zerine krmz harflerin kullanld kocaman bir
renci dernekleri federasyonu pankartnn hemen arkasnda, hemen arkasnda duruyordu. Yamurluunun
kaponu srlsklam olmu, bana yapmt. Evimizin iei... Yannda da Bora... Yumruklarn havaya
kaldrm, "niversiteler bizimdir, bizim kalacak!" diye baryorlard. Nihal'in havada sallanan
yumruu... Yznde yapt eyle vndn gsteren bir ifade var myd, ben mi yaktrmtm?
Yalnzca yz ifadesini deil baka eyleri de yaktryordum belki. Evet kendi genliimin bulankln
alp Nihal'e giydiriyordum. Bora'dan fazlasyla etkilendiini dnyordum. Bir sevgilinin
kazandrabilecei eyler: niversitenin tatsz tuzsuz ortamndan beslenen bir solculuk, iir sevgisi, hafta
sonu malara gitmeye dek varan Genlerbirlii tutkusu, Kubrick filmlerine duyulan lsz bir hayranlk
ve tabii Sakarya Caddesi'ndeki birahanelere devamllk... "Neden olmasn m!" diyeceksin? Hatta, "Ltfen
olsun!" mu diyeceksin? Her akla birlikte dnyaya yeniden geldiimizi, sevgilimizin elimizden tutup bizi
yeni bir dnyayla tantrdn m syleyeceksin? Kabul etin, sevgi zerine ahkm kesilen kitaplardaki
cmlelere benzese de kabul. Ayrca u da var: Hangimiz yaamadk, savrulularn sonunda bir yerde bizi
bekleyen ismimize dzenlenmi kimlik arayn? Hangimizin kendini var etme sorunu olmad? Buna
ramen, pek ok bakmdan bir hy andran orta ya hogrm Nihal'den esirgiyorum ite. Onu
acmaszca anlatmaya devam ediyorum: Nihal niversitede polis istemiyordu, zerk demokratik bir
niversite istiyordu, parasz eitim istiyordu, YK'e karyd, uraya da biraz soluk pembe, dedi i bilen
ressam, soluk pembe yanaklar iin en uygunudur, sklm yumruun evresine de glgesiz beyazlk daha
vurgulayc olur, yumruunuzu kprdatmayn ltfen!
Belliydi, gndelik hayatn kalplarna Nihal de girip kacakt. Ona kiilik kazandran tuhaf, aykr
yanlarn yontarak, yontulmasna izin vererek birer birer kalplarn biimini alacakt: Serbest yaayan
niversite rencisi, kendini adam k, militan, mezun, yksek lisans rencisi, saygn bir kurumda
uzman yardmcs, uzman, evli, ocuk sahibi, Kartal, Pendik.
Asl devrimci yanmzn yaratlmzdaki aykrlklar olduunu kim sylemiti etin?
Kortejin sonundaki grup da Tandoan'a ulatnda 1 Mays konumalar balad. Benim gzm byk
mavi pankarttayd. Konuma aralarnda trk syleniyordu. Baktm, Nihal de elik ediyordu! Bir sre
sonra babamla meydandan ayrldk. ri yar polislerin, kpeklerin arasndan geip Kzlay'a doru
yrrken yamur hl yayor, mavi pankart kalabaln iine karyordu: Bir kaybedi daha...
Maysn sonlarna doru, Saatli Maarif Takvimi'nin bahar rzgrlarnn bitiini haber verdii gn, mz
iin de duygusal bir frtnann balangc olmutu. yerinden telefon ettin. "Akam konumamz gerek."
Sesinde ciddiyet ve kayg. Peki.
Akam, Kzlay'da irkin binalarla evrelenmi bir terasta bira iip kfte yerken Nihal'in hamile olduunu
sylemitin. Ayn gn leyin iyerine gelmi, birlikte yemek yemitiniz. O zaman sylemiti. Kayglyd,
korkuyordu. Fikret'in bilmesini istemiyordu. Benim bilmemi de istemiyordu. Krtaj iin senden yardm
istemiti. Tandn biri var myd, bir de sonra geri vermek zere biraz para. etin, bu kz bandan beri
gnlk hayatnda seni dost bellemiti; mutfakta yalnzca sana yardm etmesini bir kez daha kskanlkla
hatrlyorum. Bir de Murat Aabey'in, felaketlerin etkileri ancak zaman geldiinde ortaya kar,
deyiini...
Nihal hamileydi.
Al sana bir itiraf! Nihal'i bir kadn olarak dlemitim; piknie gittiimiz o gzel bahar gnlerinden
balayarak. Bir sevimenin en derin annda (o derinlikte ben de vardm, hatta bendim o derinlik) yznde
nasl bir ifade olacan, ne yapacan dnmtm. Gzlerini mi kapatacakt, dilerini mi skacakt, tam
elmack kemiklerinin stne puslu bir krmzlk m gelecekti, beni iyice kucaklayp kendine mi
bastracakt, o hengme iinde eliyle alnmda biriken teri mi silecekti? Dlemitim... Bora'nn yanndan
kp geldii gnlerde de bu kez, soukkanllkla (!) onlarn sevimelerini kafamda canlandrmaya
almtm. Nihal Bora'nn altnda, bacaklarn ssl bir Japon yelpazesi gibi iki yana am. Nihal
Bora'nn altnda, bir kumsal gibi yzkoyun yatyor. Nihal Bora'nn stnde, birlikte azgn bir binek
hayvann dizginlemeye alyorlar...
Nihal hamileydi ve btn bunlar, kafamdaki sahne klarnn altnda deil, duvarlarnda iirler, posterler
olan, gzden rak, karanlk bir renci odasnda yaanmt. Gerekten yaanmt: araf yere sarkm,
krmz bir makine halsnn zerinde birka kitap, bir kasetalar ve su dolu bir srahi, kaplarndan
karlm kasetler oraya buraya dalm, eski bir bambu koltua atlm giysiler, kaloriferin yannda
masa ve sandalye, kapal perdelerin altndan odaya giren yamurlu bir gnn ... Byk ikenceci
hayal gc i banda, sahne tasarm yapyor!
Sen, olanca sevecenliinle, ocuu dourmak isterse elimizden gelen her eyi yapacamz sylemitin.
yi de yapmtn. Ama hayr, o aldrmak istiyordu, gerekiydi, kararlyd. O piknikler gerek miydi
etin? Bahar gerek miydi? Peki Nihal, o gerek miydi?
Be gn sonra bir leden sonra. Randevu saat on be otuzda. O gn evde olmamay uygun buldum.
Dndnzde Nihal muhtemelen kendinde olmayacakt ve onun rol yapmas sonra benim rol yapmam...
le saatlerinde evden kmtm.
Baharn nasl bir iddet ierdiini fark ediyor musun sen de etin? Bahar beni kendisine karlk vermeye
zorluyor. Her ieine karlk iimden bir iek, lk esintilerine karlk cierlerimden lk bir nefes
istiyor... Parlaklna, hafifliine, cokusuna karlk vermem gerekiyor. Bahar sunduu her eyi yaamaya
zorlayarak bana iddet uyguluyor. Hele o leden sonralar birden bastran bahar yamuru... Abartsz
kt biri yapar insan. k olduun ama akn itiraf etmediin kadn (Vardr byle kadnlar ve saymakla
bitmezler!), sokak ocuklan iin projeler reten kurumda arkadalaryla birlikte alrken birden balar
bahar yamuru. nce iri, sakar birka damla yerden biraz toz kaldrr, sonra gz gz grmez. Sevdiin
kadn ve arkadalar hemen dar karlar, kollarn iki yana ap, balarn yukar kaldrp slanrlar.
Birbirlerine iyi bir ey yapmann mutluluuyla bakarlar, konumazlar. Kadn gelir bunu sana anlatr. Sen
de o yamurdan balayp o i arkadalarna hatta oradan sokak ocuklarna srayan kskanlk
alevleriyle her taraf yakp ykarsn, iyilie kar iinde keskin bir fke duyarsn. "yiliiniz batsn!"
dersin. Byledir bahar yamuru, kt eder adam.
O gn kapkaranlk dolatm sokaklarda. imde, karp bu len sofrasna, "Bu da benden!" diye koyacak
hibir ey yoktu. Renkli giysileri iinde gzel bacaklarn, muhallebi karnlarn, gslerini gsteren,
salarndan ltlar salan kzlar, bende yalnzca ve yalnzca bir kei olma istei uyandryordu. Bu
istek de fkelendiriyordu beni. nsann en temel meselelerinden birine, "Arzu etme ac ekersin!" kaypak
bilgeliiyle karlk verenlere, insanlar gmdkleri gibi meselelerini de gmebileceklerini dnen
kazma krek erbabna fke duyuyordum. Yryordum, kendi kendime byk szler syleyerek kalabaln
iinde yryordum. zgrln kimse tarafndan sevilmemeyi gze almak olduunu sylyordum. Ne
byk sz! U bakalm Ender, u! Szcklerden kendine kanat yapanlar ok grdk biz!
Bir pastanede byk bardakla limonata itim. Yara band satmak iin peime taklan bir sokak
ocuundan, nasl olsa yamur yamyordu ve nasl olsa Nihal sokak ocuklaryla ilgilenmiyordu, bir
paket bant aldm. Kitaplara girip ktm. "Son zamanlarda dostluu en gzel anlatan yazar" nitelemesiyle
sunulan bir yazarn kitabn yle bir kartrdm. Dostluklar anlatan edebiyat eserlerini severim. Ama
zek gsterileri, edebi akalar grnce holanmadm. Hatta sinirlendim. Hayatta da edebiyatta da asl
olann ate olmak deil, atei elinde tutmak olduunu dndm. Burnum havada dolamaya devam ettim.
Masalarn ak havaya karm bir pidecide kaarl mantarl pide yedim. Ardndan da dondurmak
kazandibi. Brak beni etin, kendimi yemee vereceim!
Akama doru, bir sredir grmeyi planladm bir arkadam aradm. (Senin kedisinin suratna sigara
duman flediin arkadam!) Bira itik. evirmenlerin sorunlar, bir iki tannm evirmenle yaynevleri
arasnda geenler, bir ky kasabasna yerleme dleri, Kkesat'ta bir teras kat satn alan ortak bir
arkadamz, hal saha malar, yaklaan Dnya Kupas, bahar akamlar ak havada bira imenin
gzellii, Nihal'i unuttum. Gerekten unutmutum.
Eve sarho dndm. Apartmann dndan baktm. Nihal'in odasnn yanmyordu. Salonun akt,
televizyon seyrediyordun: Perde arasndan grnen duvarda renkler oynayordu.
Kapy aar amaz salondan seslenmitin: "Neredesin olum?" Sinirliydin. Seni yalnz braktm, bir
sorumluluu yerine getirmediimi dndn zamanlardaki ifadeni taknmtn. "Yksek lisans m ne
yapacaksa, gitsin Amerika'ya bir an nce, Fikret'in yanma gitsin!" O gn olanlar batan balayp srasna
gre anlatamayacak kadar sklmt cann. Salondaki sehpann zerindeki bo bira kutular, bir fke
nbetine kaplm gibi sert ve mekanik hareketlerle ilediin ekirdek, kzarm gzlerin...
leden sonra Bora da gelmiti. Nihal ierdeyken siz ikiniz bekleme odasnda dergi kartrm tnz,
neredeyse hi konumam, birbirinizle gz gze gelmemeye almtnz. Sen kendini ok kt
hissetmitin. Sk sk, sigara ime bahanesiyle dar kmtn. Nihal'in yanma girebileceiniz
sylendiinde, Bora senin kalman istemi, yalnz girmiti. Bir saat kadar sonra Nihal'le birlikte
kmlard. Kzmzn ba eikti. Topallar gibi yryordu. Decek gibi. Alyordu. Salar
darmadankt. Sana bakmamt. Onlar bekleme odasnda oturmu sen paray demitin. Otomobile
binerken Bora alnmas gereken ilalar olduunu sylemiti, elinde tuttuu reeteyi sana vermeye
ekiniyordu. Reeteyi sen uzanp elinden almtn, ikisi arka koltua oturmutu. Yolda bir eczanenin
nnde durmutunuz. Bize doru geliyordunuz ama Bora onlar kendi evine brakman rica etmiti.
Nihal'in sesi hi kmyordu, titriyordu. Birka kez rmt. Nihal'i Boralara gtrmek seni ileden
karmt. Otomobilden bile inmemi, bir eye ihtiyalar olursa aramalarn syleyerek ayrlmtn.
Nihal yine hibir ey sylememiti.
"Daha ne kadar katlanacaz Ender! Biz hanmefendiye evimizi ayoruz, onun yaptna bak! nsan otelde
bile..."
Byle birka cmle, sonunda da kendini ve beni gldrecek birka cmlecik daha... Sen de sarhotun.
Neden bir ikembe orbas imeyelim? Ama yryerek gideceiz, tamam m? nce belki kokore yeriz,
belki de pilav st kuru. Frn stla? Tamam frn stla da yiyeceiz.
ki itahmz amt. Darda gzel bir bahar gecesi vard. Aalar taze yapraklaryla btn sokaklarn
zerini kapam gibiydi. Nihal, izi belki bir mr boyu kalacak bir ey yaamt. Biz yalpalaya yalpalaya
ikembeciye giderken o, ehrin bir banliysnde rencilerin rahatlkla kiralk ev bulabildikleri bir toplu
konut blgesinde, yldzlarla hayallerle ssl bir yatan deil, kadn olmann saldrya, talana ak
bahesi iinde salar dalm, kollarn iki yana am uyuyordu. Keke yanmzda olsayd! Yanmzda
olsayd!
O gece, dnte de yrdmz halde, yataa girdiimde midem hl doluydu. Bir sre uyumam,
Nihal'i dnmtm. Onu dndke iimde baz yerlerin keskin bir sanc vererek boaldn
hissediyordum. Kazndn diyeyim istersen... yle bir gnd nk!
29
Kap aldnda balkondaki fesleenleri suluyordum. Anahtaryla atn bildiim halde, Nihal'dir diye
umutlanmtm.
Lacivert byke bir antay omzuna asm, elinde krmz plastikten bir dosya tutan gen bir kzd. Evin
hanmyla grmek istediini syledi. Ona evin hanmnn olmadn syleyince, kendisi de pek
inanmadan, renci olup olmadm sordu. Bam iki yana salladm, sabrszlkla ona baktm. "O
zaman..." diyerek balad, sonunu getiremedii bir giri konumas yapt. Bir eliyle dosyay gsne
bastrrken, dier eliyle omzuna asl antadan, iki temizlik bezi ile bir bulak sngerinin bir arada
bulunduu paketi kard. Almayacam syledim. Ackl bir glmsemeyle karlk verdi. niversitede
renci olduunu okumak iin paraya... Birden sustu. Ban hafife eip sa omzumun zerinden
salondaki kitapla bakt, "Bunlarn hepsi roman m?" diye sordu. Ben ne yant vereceimi dnrken,
"Ben de ok roman okurum," dedi, dnp kardaki retmen iftin kapsn ald. Beyaz gmlein altna
giydii bej pantolonun arkas, terden, belinden kna dek j izgi halinde slanmt. ald kapnn
almayacan biliyordum, bezgin yzn tekrar grmemek iin kapy hemen kapattm.
etin, senin bir iyerinde, alma saatleri belli bir ite alyor olmann bir iki stnl olduunu
dnmmdr hep. Bir kere, o dnemler iin, Nihal'i dnmeye pek zamann olmuyordu, dahas
iyerinde oturup onu beklemiyordun! Bu ok nemli bence. Onu bekledike, onun evin ve odamn
kapsnda belirmesiyle kan seslere koullandka (Nihal'in kpei!), ona daha ok balanmtm ben.
Daha ok zlemitim. Nihal'i geiyoruz. Memleketlerinden pul biber, yeil mercimek, kuru incir vesaire
getiren i arkadalarn saymazsak, gndz vakti sabrla ve tabii kahrla kap kap dolap, tuvaletler iin
koku giderici, su artma cihaz, masa rts, hur, elektrikli sprge, tencere, cezve takm satmaya
alan pazarlamaclarn yrek burkan hallerinden uzak kalabiliyordun. Bir de tabii maan, sigortan
vard, leleri de kap yemek!
u yaadm hayattan daha anlaml daha yksekte bir hayat var m? Nihal'i deil de o pazarlamac kz
seveceim, onun peinden gideceim, onu mutlu etmeye alacam bir hayat mmkn m? Ne kadar zor!
Okumu yazm, meslek sahibi anne babann tek olu olarak yaadm rahat hayatn ve imdi seninle
keyfini srdmz gnlerin, ekonomik gstergelerle ifade edilebilirlii, ekonominin insan tanmaz diline
evrilebilirlii... Bu kat gereklik... Bu canm skmamak, yle mi? Yanl eviri deyip gemeli miyim?
Ka gen kz, olanaklar snrl hayatnn bunaltsyla, evden karken, "nallah yolda bama bir ey
gelir de bir daha dnmem!" diye baryor evdekilere biliyor musun? Nihal, byk olaslkla, hi byle
bunalmad. Onun sakin bir hayat oldu, belki biraz renksiz ama sakin ve rahat. Evdekilere sesi atlayana
kadar barmad, komulardan duyulacak ekilde alamad.
Ama pazarlamac kzdan hemen sonra, her eyi, kartlklar zerine kurulu kt yazlm bir tiyatro
oyununa eviren bir zamanlamayla eve girdiinde, alyordu Nihal. Hem de baya grltl alyordu.
Korkuyla kapya doru gittim, ayakkablarn karrken grdm. antasn portmantonun nne att,
Mevhibe Hanm'n tavana bakp ban iki yana sallamasna yol aacak biimde sert admlarla odasna
girdi, kapy kapad. Bana da kapnn ardndan, incelttiim sesimle birka sama soru sormak dt.
Nihal'in yant azarlar gibiydi: "Yok bir ey!" Ben yine de anlayl ve naziktim: "Konumak istersen..."
Konumak istersen ne? Ne diyorsun Ender?
Konumak istemedi. Burnunu sildi, banyodan tuvalet kd ald, odasna dnmeden nce, salondan,
"Kusura bakma!" diye seslendi naneli nezleli.
Az sonra kap ald. htiyar, bir sorun olup olmadn soruyordu. Yznn ifadesinden ve eliyle alt kat
iaret etmesinden, bunu bakalar adna sorduu anlalyordu. Nihal gibi ben de, "Yok bir ey!" dedim.
Odamda aresizlik iinde kvrandm durdum. Yanma gitmeyi, sana telefon etmeyi, Bora'y pataklamay ve
Nihal odama gelirse ona "Ben hep yanndaym Nihal!" demeyi, gzlerini ve burnunu pmeyi dndm,
dndm. Bizim kz ieride fork fork burnunu siliyor, ksa iniltilerle alyordu.
Sen eve girer girmez yanma gelmi fsldamtm: "Alayarak geldi, ok alad." Odasndan artk ses
gelmiyordu.
"Olaca buydu," demitin sen. Ben bam sallamtm. Kimsenin bilmedii bir eyi bilen iki ihtiyar
gibiydik, grm geirmitik. Dedikodu yapmaya, fikir yrtmeye ehli yediydik. Fikir yrtmek, diyorum,
nk Nihal kendisiyle ilgili yine hibir ey anlatmyordu. Krtaj sonras ne yaadn, Bora ile
ilikilerini, bilmiyorduk. Nihal'in bu tavr dnldnde, kendinden sz etmek bir orta yal erkek
hastal gibi grnyordu.
Toparlanp gzel bir yemek hazrladk. Domatesli pirin pilav, bol rokal bir salata ve cack. Ama Nihal
yemee gelmemiti. Btn gece odasndan hi kmamt. Dnya Kupas zetlerini ksk sesle izlemitik.
Dondurmay mutfakta, ayakta yemitik, gizli gizli. Bir yas havas vard evde.
Nihal o yas havasn suskun kalarak ve odasndan pek kmayarak hazirann sonuna kadar srdrd.
Birka gn dnda hep evde kalmt.
etin, neyi anlamyorum, biliyor musun? Bu kz o gnlerde alayp szlarken, bir yandan da ders alyor,
snavlara giriyordu. Okulu hi aksatmad, mezun oldu. Nasl yapabildi bunu? Yeni neslin hisleri derine
nfuz etmiyor, derilerinde kantl kzarklklar olarak kalyor mu diyeceiz? Yoksa, kuruntularmz bize
yine oyun mu oynad? Nihal'in durumu o kadar da kt deil miydi? Vallahi etin, seninle iki uzayl
gibiyiz, dnyallardan hibir ey anlamyoruz. Karmza kyorlar, biz atmosferlerindeki oksijen bolluu
yznden yemyeil kesilmiken, her ey yolundaym gibi bir de "Selam Dnyal! Biz dostuz!" dememizi
bekliyorlar. Serap'tan ayrldnda yemeden imeden kesildiini, gmleini pantolonun iine sokup
fotoraf ektirecek kadar zayfladn dnyorum da! Kendimden rnek vermeyeceim,
soukkanllmz koruyalm.
Ne yazn geliinden ne Dnya Kupas'ndan bir ey anlamtk. Bir mevsimi elin brnde karlamak...
Bir gazetenin spor sayfasndan Dnya Kupas malarnn programn kesip odann duvarna asmamak...
Evet Nihal niversiteyi bitirmiti. Mezuniyet trenine Fikret yetimiti. Nihal'in tren iin sabah bir
kuafre gitmesini, yapt makyaj ve topuklu ayakkablarn sen bile yadrgamtn. Trende biz de hazr
bulunmutuk. Herkesin alklad yerde biz de alklamtk.
O gece salondaki kanepeye Fikret iin yatak hazrlarken yalnzca ikimiz vardk etin. Salonda deil salak
dostum, yeryznde, gne sisteminde!
Amerika'ya gitmek iin hazrlklara balayan Nihal'i, evlerini mobilyal olarak kiraya vermek iin birka
emlakyla gren Fikret'i uzaktan seyrediyorduk. Her eyin bir an nce olup bitmesini istiyorduk. Nihal
artk evin iindeki varlyla yalnzca iki yl boyunca katlandmz eyleri, bamzn doal isteklerimizle
derde girmesi yznden iimizde verdiimiz kavgalar hatrlatyordu... Gen olmay kaldramaymz,
ihtiyarla snmz...
Mezarlk ziyareti, iki yl olmu, ne abuk gemi konumalar. Ayn iekler. Bir yl nce bizim iin ev
deviydi. Anne babalarnn mezarlar banda ne yapacan bilmeden duran aabey, kz karde.
Arkalarnda mezarlarla dolu kk bir tepe. Reit Bey'in mezar tepenin teki tarafnda. zin isteyip gittik.
O gn babamn yapt konuma... Senle bana verilmiti ite bayrak. imizden getiini, iimizden
aktn hissediyor musun hayatn ve Nihal'in? Bu akn devam etmesi iin yayoruz. Yayoruz. Belki
artk yoku aa. Sahip olduklarmz, en bata da o ba dndrc, o ho ykseklii kaybederek. Ama
yayoruz.
30
Ayrlk bulac bir hastalk, diye dnyordum etin. Ayrlanlarn birbirlerinin gzlerine bakmamas,
Nihal'in gzel gzlerine bakmamamz bundand. Koruyucu hekimlik nlemi. Nihal'in de bize bakmasn
istemiyorduk. Uzun sredir alad iin kzaran, gzyalaryla ldayan gzlerini baka yerlerde
dolatrmas, mzn birden iine decei derin ukurun evresinde gezinmesi, iyiydi etin, iyiydi.
Arada srada dikiz aynasndan yle bir bakyordun arkaya. Yzn ifadesizdi. Kk kzmz, fidanmz,
ban Fikret'in omzuna dayam, sesini tutmaya almadan alyordu, sarslyordu.
Daha yakn birileri olur hep, diye dnmtm. Ban konulaca bir omuz, yanma yksek lisans yapmaya
gidilecek bir aabey... Akrabaln her durumda geerli yasalan. Ayn evi, belki ayn oday payla,
birbirine bar ar, birbirinden nefret et, onu kov, ona sv, lmesini iste ama git ban omzuna yasla.
Aabey kz karde olmann mutlakiyeti. Ben bunu anlamyordum. Nihal'in gzlerine baksam...
Bakmadm. Yaral ve yeniktim. O gn havaalanna giderken, beni Nihal'in karsna yaral ve yenik biri
olarak karan yaantlar geldi aklma. Blk prk eyler. Srasz, ilgisiz. ki yl sonra bugn, yazarken,
senin iin onlar tamamlayp sraya sokuyorum etin.
Ortaokulda, imdi bir gazetede "ses getiren" ke yazlan yazan, "Batl dnceleri zmsemi" bir
yazarn kitabn okurken iimi gcklayan satrlar; bu dnyada sevimek diye bir ey olduunu, kolaycack
sevien kadnlarn olduunu renmenin heyecan ve erkekliimde yaratt tatl sz. O sznn
bitmemesini isteyiim. Bunun bir mahkmiyete dnmesi.
Yine ortaokulda Hilmi'nin (Hatrladn m, beden dersinde kasadan atlarken kolunu krmt, Fatih'in
yannda otururdu.) bir okul k eve dnerken, kzlarn gs kll erkeklerden tahrik olduunu
sylemesiyle duyduum rknt ve eziklik. Aynann karsnda geen saatler. Bu da baka bir mahkmiyet.
Lisenin ilk ylnda Nur'un dilinin ve parmann ucunda geen gnlerim. (Erotik deil etinciim, trajik!)
Sonra Zhal'in kendisini bana layk bulmadn syleyerek kafesimin kapsn zarif bir yalanla kapatmas.
niversitenin ilk yl yaz tatilinde yarm yamalak bir Franszcayla iki turist kza tavla oynamay nermem,
onlarn da elimdeki tavlay alp teekkr ederek kendi aralarnda oynamaya balamalar. (Byk hezimet
etin! Erdenliin bama vurduu o gnlerde kadnlarla ilikilerde bir eik olduunu, ancak bu eiin
almasnn, ilikilere yklediim romantik platonik anlam yznden bir hayli zor olduunu
dnyordum. Byle basit bir apknlkla eii aabileceime inanmtm. Ayn tatilde, kaldmz yerin
"ak hava diskosunda", kalkp dans etmediim iin bana iyi bir fra ekmi, ok kasnt olduumu
sylemitin. Kasrt demeyelim, ac veren bir hareketsizlik iindeydim, diyelim.)
niversitenin ikinci yl, bir arkadan evinde ok sarho olduumuz bir gecenin sabahnda snf
arkadam Damla'yla ayn yatakta uyanmam. Kendi plaklmdan ve Damla'nn giyinikliinden utanmam.
Yllarca hayalini kurduum eyin byle yaanmasnn burukluu...
Bir tatil ak olarak Aylin. Arka arkaya yaz, bizimkilerin yazlnda. Klar birbirimizi pek aramadan,
sormadan yaanan bir iliki. Drdnc yaz nianlsyla gelmiti. Geni omuzlarna gne kremi sryordu.
Sevgi. Tabii Sevgi! Sz sana etin bir daha onun adn anmayacam, bitti, imdi ek ellerini
kulaklarndan!
Bir tuhaflk yok mu bu yazdklarmda? Sanki bu dnyadaki tarihim yalnzca bir erkein tarihiydi. Ben
sanki bir erkek dnda baka bir ey deildim. Nihal, daha dorusu ona beslediim yaanmamaya
mahkm ak, beni bir erkee indirgemiti. ki yl boyunca btn snflandrmalar kadn ve erkek
balklar altnda yapmaya zorlamt. Halbuki bulutlar da var, kediler de, her dem yeil bitkiler, binlerce
yldr yeri deimeyen talar, mutfakta bulaklar, kenar kvrlan kilimler, kar altnda kalanlar,
snflandrmalara tbi olmayanlar...
Oysa ben, iki yl boyunca, bir erkekten baka bir ey olamamtm. Akn insan zenginletirdiini
biliyorduk, fakirletirdiini de bilelim.
Sen, her zamanki gven veren halinle direksiyon bandaydn. Yumuak hareketlerle vites deitiriyor,
apkn sinyaller veriyordun. Bir trl vazgeiremediim takntna yine kaptrmtn kendini, durmadan el
frenini kontrol ediyordun. Ne dnyordun? Sen de kendini yaral ve yenik mi hissediyordun? yle mi
hissediyordun etin?
Birden seni bile tam olarak tanmadm, anlamadm korkusuna kaplmtm. Sanki yalnzca szcklere
dklm eyleri anlayabiliyordum. Baran renklere boyanm be on katl binalarn arasndan kvrlp
giden yola bakarken, seni bile anlamadm, bu dnyadan bir ey anlamadm dnmtm.
Radyoda bir Neet Erta trks alyordu: "Kalpten kalbe bir yol vardr grlmez." Nihal arkada, ba
Fikret'in omzunda, hl alyordu...
Niin alyordu? evresindeki insanlarn ipiyle sarmalanm olarak ama yine de onlardan bamsz,
kendisi iin mi? Basit yaantlar ve byk hayallerle geen ocukluu, anne babasnn lmyle, imdi de
Amerika'ya gidiiyle hzla geride kald iin mi? lk ak Bora iin mi alyordu yoksa? Neredeydi bu
ocuk? Ayrlmlar myd? Bizim iin alyor olamaz myd? Birlikte geirdiimiz gzel gnler iin?
Bilmiyorduk. Onun bavullarn tadk. Ona baktk. Onu kucakladk. Ona el salladk. Evimize geri
dndk...
31
Bakalarnn hayaletli ev diye girmeye korkaca Nihal'siz evimizde yaamaya devam ettik. Nihal'in
odasna, evet, bir sre girmemitik. Eyll sonunda odadaki yata kaldrp bir langrt masas koyduk. Bu
ne gzel bir fikirdi byle! Lise yllarnda, Murat Aabey'in pazaryerinin kar kesindeki kahvehanede
bizi langrt oynarken yakalamasndan tam yirmi yl sonra, bu ne gnl rahatl byle! Ne temiz bir sayfa
mrmzde!
Daha nce de sylemitim, bir kere daha syleyeceim: Yaamak aslnda birbirinden kopuk yaantlar
arasnda balantlar kurmaktr. Bir hatray dierine bir fotoraf albm deil yaayan bir insan balar.
Langrt masas, bu nedenle nemlidir!
Nihal'le birka kez telefonda konumutuk. Onun baz belgeleri iin okuluna gitmem gerekmiti. Belgeleri
kk bir not ilitirerek yollamtm: "Umarm iyisindir..."
Seninle ska Nihal'den sz ediyorduk. Ulatmz sonutan, geldiimiz noktadan geriye doru giderek,
baz belirsiz eyleri anlamlandrmaya alyorduk. Onun hakknda konumak yine de gzeldi. Bizi sevip
sevmedii sorusuna yant aramak gzeldi. Baz ayrntlar suyunu karana kadar sknca, ikimiz de evet
diyorduk bu soruya. Evet!
Nihal yoktu ama evremizdeki canl cansz pek ok ey onunla ilikimizin srmesine neden oluyordu.
Nubuk frasn ararken portmantonun bir rafndan siyah kadife terlikleri kvermiti, ne kadar da
kktler, bilerek mi braklmlard? Banyo dolabnda drt tanesi st ste duran sabun paketlerindeki
kadn Nihal'e ikizi kadar benziyordu. Onunla gittiimiz daclk filmi televizyonda gsterilmiti.
Marketlerin birinde yine bir zeytinya standi kurmular, krdan batrlm ekmek paralaryla ya
tattryorlard. Yamurlu bir akam Sakarya Caddesi'nde yalnz bana yryen Bora'y grmtk. Bir
gazetenin pazar ekinde Amasya elmasn anlatan bir yazya rastlamtk. Mevhibe Hanm bir gn Nihal'in
odasn kastederek, "Eskiden oradan hi ses gelmezdi, imdi tak tuk ne oluyor?" diye sormutu. Ben,
yatmadan nce annemin yapt yaprak sarmalardan attrdm bir gece, yle bir rya grmtm:
Nihal ile sen ayn evdeydiniz, ev senin stanbul'daki evindi, ryalarn kendine zg dili evli olduunuzu
sylyordu. Evlenmitiniz. Hafta ii bir gn ama tatil. Ben, naslsa, 23 Nisan tatili olduunu anlyorum.
Kahvaltdan yeni kalkmtnz. Nihal mutfakta bulaklar makineye yerletiriyordu. Sen salonda, gazete
okuyordun. Ben de okuyordum. Birden aslnda ben deil de sen olduumu anlyordum. Rya ile dostluun
ortak marifeti. Gazeteyi bitirdikten sonra ensemizi ovuturuyor, televizyonda seyredecek bir ey
aryorduk. Nihal'in det dneminde olduunu, onunla gnl rahatlyla seviemeyeceimizi, biliyorduk.
Tam o anda zihnimizin uyank kalan bir ksm bize bunun bir rya olduunu, birazdan biteceini
syleyiveriyordu. Rya devam ederken, bir yandan, Nihal'le ryada bile seviemeyecek olmann
skntsn duyuyorduk... Kalkp lisedeyken ders altmz masann durduu kk odaya gidiyorduk.
amarln odada olmamasna seviniyorduk, dar yerleri kaldracak durumda deildik. Masaya
oturuyorduk. Giysi dolabnn boy aynasna doru dnp dudaklarmz aralyor, dilerimize bakyorduk.
Kalarmz datyor, dzeltiyorduk. Canmz sklyor, canmz sklyordu. Masann altndaki dolab
ap iinden bir tomar mektup karyorduk. Benim sana yazdm mektuplar. Tomarn lastiini karrken
lastik rdn belli eden bir kolaylkla kopuyordu. Mektuplar bir kenara brakp tozdan kararm
lastii iki ucundan ekiyor, bir kere daha koparyorduk, sonra bir kere daha, bir kere daha ve her
seferinde kk toz bulutlar...
Aylar sonra Nihalden bir mektup, daha dorusu bir zarf gelmiti. inden, yapraklar sararm aalarn
arasndan grnen kk beyaz bulutlarla dolu bir gkyz fotoraf (kzmz srtst yere ya da bir banka
uzanp ekmiti herhalde), fotorafn arkasna yaptrlm "Dnyann en iyi iki insanna..." yazl kk
pembe bir kt ve Fikret'in, evlerinin kirasyla ilgili banka ilemleri iin bir iki ricasn ilettii notu
kmt.
Banka ilemleri kolayd. "Dnyann en iyi iki insanna..." ithafn ne yapacaktk? zerine konumaktan
baka ne yapacaktk?
Gideli neredeyse bir yl olacakken gelen bir mektup aklmz daha da kartrmt. Gnlerinin nasl
getiini, niversitenin genel havasn falan anlattktan sonra yle bitiriyordu Nihal: "ikinizi de ok
zledim. ok ok ok ok ama ok..." oklarn saysn ince ince hesaplayp bulmu, ne eksik ne fazla!
Bizi neden zlemiti? Memleketinden uzak insanlarn dumanl efkrl ruh haline bizim kk kzmz da
girmi, bu ruh haliyle geride brakt her ey ok gzel mi gelmeye balamt? Gerekten ve sadece bizi
zlemi olabilir miydi? rnein Bora'y zlememi miydi? Ona mektup yazmam myd? yleyse
burnumuzdan getirdii son sekiz aya ne diyecektik? O "ok"lardan yaylan kadns nee, ona ne demeli?
Ne olmutu Nihal'e byle birdenbire? Yoksa birdenbire olmam myd? Gnlerce konumu,
dnmtk. Aklmza gelen sorulara doru drst yant bulamam, sonunda "Neden bir yant bulmamz
gereksin ki?" sorusunu sormu (Btn byk felsefecilerin yapt bir numara!) ve bir mektup yazmtk.
Fikret'e bir selam yollamayacak myz, Fikret okusa ne der, peki Nihal ne diyecek, umursamadan hi
umursamadan, bizim de matematiimizin kuvvetli olduunu gsteren ksa bir mektup:
"Sevgili Nihal, Tatl Nihal, Gzel Nihal.
Bir k gn etinle Ender stanbul'da Kilyos tarafnda bir yere gitmilerdi. Hava feci souktu. ki
arkada bir tepeye km, bir bulutun iine girmi gibi olmulard. Sisin beyaz ktlesi, etraflarnda
dalp birleen kmeler halinde hareket ediyor, kulaklarna "hssss" diye bir ey fsldyordu. Bazen sis
arszlayor, etin ve Ender birbirlerini bile gremez oluyorlard. Deniz... Denizi de gremiyorlard, ama
orada, tepenin hemen aasnda belli belirsiz seilen kayalarn dibinde olduunu biliyorlard. Her yer
her ey beyazd, nemliydi, hayaldi, silinip gidecek gibiydi. ki arkada susuyordu. Sonra bir geminin
ddn duydular. Bir gemi dd! O beyaz ktlenin iinden bir yerlerden geliyordu. 'Buradaym!'
diyordu, 'Her ey gerek!' diyordu ve belki de, 'Geliyorum!' diyordu...
etin ve Ender, hl o sisin iinde, seni bekliyor, bekliyor, bekliyor..."
Zarf makineden geirmek isteyen postanedeki grevliye engel olmutum. u iekli pullardan
yaptramaz myd? zerinde iki civanperemi bir kuburnu olan zarf Nihal'e ulanca, Nihal
mektubumuzu okuyunca... Nihal?
32
htiyarlar yle der: "Neden bir tane! On tane aln!" Bir gn biz de ihtiyarlayacaz etin. Zembereimiz
boalacak. imizde baklacak, aratrlacak bir ey kalmayacak. Biz sadece biz olacaz, "mitsizce
kendimiz" olacaz. Hastane binalarna hayranlkla bakacaz: "Burann kardiyoloji servisi iyiymi
diyorlar." lalarmz plastik bir margarin kutusuna koyup yanmzda tayacaz. ehirde yapamayacaz
artk etin, binalardan ve otomobillerden usanacaz. Ankara'dan ayrlacaz. ehrimizden... Her eyi
satp savp deniz kysnda baheli bir eve yerleeceiz. Btn paral ehirlilerin, srkleyip getirdikleri
maddi gvencelerle birlikte dkldkleri bu hayal denize, ne yazk ki biz de dkleceiz. Aalarla
ilgileneceiz, bitkilerle ve onlara iyi gelecek eylerle: Iklaryla, su gereksinimleriyle ve bcek
ilalaryla... D dnyann bilgisiyle megul olacaz. Aalara, ieklere, kulara, balklara isimleriyle
sesleneceiz. ehirde, doann bizi yalnzca bir ceset olarak kabul edeceini dnrken, orada, deniz
kysnda doaya aitmi gibi hissedeceiz kendimizi. plaklmz seveceiz. En nemli sistemlerin
sindirim ve boaltm sistemleri olduu konusunda cokulu bir biimde hemfikir olacaz ve peklie iyi
geldiini bildiimiz otlar kurusun diye ters evirip sayvann tavanna asacaz.
Sen sormadan syleyeyim, balk da tutacaz etin. Kk bir motorla sabahlar pata pata pata bala
kacaz. Tatile gelen gen, hevesli oltaclarn "Burada ne bal kar?" sorusuna, birbirimize bakp,
"Say, aklna gelen btn balklar say, hepsi kar!" diye yant vereceiz.
Klar, ky tenhalatnda, sandalyelerimizi lgnlarn altna koyup denizi seyredeceiz. Gemiten
konuacaz. Btn yaadklarmz bkmadan, usanmadan ve artk utanmadan hatrlayacaz. Deniz azacak
burnumuzun dibine kadar gelecek. Hrkalarmza iyice sarnacaz. Bedenlerimiz, olan biteni
kabullenmemize olanak tanyacak bir hzla evikliini, gcn, dayanklln yitirmi olacak.
Hayat, byk aresizliimizi, nihayet anladmz dneceiz. imizde bilmediimiz bir eylere isyan
etme istei doacak.
Sonra yine bahar gelecek, yaz gelecek. Tekrar eden eyler bizi tekrar tekrar sevindirecek.
Bir gn balarmzda apkalarmzla bahede alrken, gen bir kadn duvarn ardndan ekinerek
seslenip, tek bir kkten mor, krmz, siyah ve sar biberler veren ss biberinden bir tane koparp
koparamayacan soracak. Sen ya da ben (Ne fark eder!) apkamz karacaz, bamz kayacaz ve
yumuak, kur yapar bir edayla, "Neden bir tane! On tane aln!" diyeceiz.
ARKA KAPAK
Sk bir dostluk... Aslnda hikye onlarn hikyesi, Ender'in ve etin'in... Gnn birinde hayatlarna bir
gen kz girer. imdi dnme, hatrlama ve kendini didikleme zamandr.
"Nihal'e bandan beri olduumuzdan farkl grndk. Byle gerekmiti. Koruyucu, kollayc, soukkanl,
ne yapmas gerektiini bilen, Nihal dzgn yrsn, niversiteyi uzatmadan bitirsin, yaad felaketten
makul admlarla uzaklasn diye asfalt deyen iki orta yal, deneyimli erkek. Biri gbekli, dieri kel."

Bar Bak, bu aa zg lf kalabalndan; dil, duygu, dnce kirliliinden paalarna tek damla
amur bulatrmadan kabilen, artc bir i cmerte yayan bir yazar. Nefes alr gibi, su ier gibi
yazyor.

You might also like