1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 Arka Kapak Bizim Byk aresizliimiz Bar Bak BARI BIAKI 1966'da Adana'da dodu. Hseyin Kyar ve Yavuz Sanalolu ile birlikte, Ocak 1994 ve Ekim 1997 tarihlerinde iki iir kitab yaymlad. letiim Yaynlar'nca yaymlanan dier kitaplar: Herkes Herkesle Dostmu Gibi (2000) Veciz Szler (2002), Bizim Byk aresizliimiz (2004), Baharda Yine Geliriz (2006) ve Bir Sre Yere Paralel Gittikten Sonra (2008). 1 Her eyin geip gittiine, yaadklarmzn gemite kaldna kim inandrabilir bizi? Anlarmz avu dolusu su gibi her sabah yzmze arpmann ie yaramayacana kim inandrabilir? Tanklarla, kantlarla, uygun adm yrmek iin ikide bir ayak deitirme imkn veren gereklerle ne kadar stmze gelseler, bouna! nanmayz. "Geen bir ey yok!" diye barrz. "Her ey tam imdi yaanyor!" Tam imdi, bir yaz lesi, Nihal hallarn kaldrdmz salonun parkesinde plak ayaklaryla geziniyor... Odamda, pencere pervazna dayal masamda oturuyorum. Okuduum kitaptan bam kaldrp salonun uzun duvar boyunca gidip gelen Nihal'e kulak kabartyorum. Ayaklarnn bir canllk belirtisi olarak bir an iin parkeye yaptn, sonra hafif bir aprtyla ayrldn duyuyorum. Ayak sesleri uzaklarken, odamn duvarndaki saatin ayn sesi, ayn hafif aprty taklit etmeye baladn fark ediyorum. "Zaman sensin zaman kadndr" diyorum iimden. Sen etin, gnlk hayatn iirle yapt bu alverile ilgili deilsin. Her zamanki gibi yere yanlamasna yatm, elini halnn desenleri zerinde gezdiriyor, Nihal'in, bizim kk mucizemizin, otuz alt numara ayaklarn dnyorsun. Baparmaklar nemden kzarmayan (Kzarm baparmaklardan nefret edersin, nefret ettii eyler bile gln olan sevgili dostum!), ayakkablarn biimini bozmayan o taraksz ayaklar, salondaki kitaplk boyunca gidip geliyorlar, yaknlap uzaklayorlar. Ama sen, huyun kurusun, dikkatini bu kk geit trenine daha fazla veremiyorsun. Srtn masama yaslayp kulanla oynamaya balyorsun. Kulann i ksmndaki bir kl iri parmaklarnla, bir hayli uratktan sonra, tutup koparyorsun. Smsk bastrdn parmaklarnn arasndaki kln siyah, kaln ve hafif sarmal oluuna seviniyorsun. Heyecanla, vnle bana gsteriyorsun. (Nasl hatrlamam! Bir pansiyonun ak penceresinden grd plak kadn benim de grmem iin koarak haber vermeye gelen Erden etin'i, imdi nasl hatrlamam!) Senin bu baarma glmseyerek karlk veriyorum. Sonra kahkahalarla glmeye balyoruz. Yirmi yldr gldmz gibi, dnyann kldan tyden eylerin etrafnda dndn bilerek, glyoruz. Bir yaz lesi, Nihal hallarn kaldrdmz salonun parkesinde plak ayaklaryla geziniyor ite... 2 Ankara Hastanesinin acil servisinin doramalar turkuaz renkli otomatik kaps srtnme sesleri ve gcrtlarla nmzde aldnda etin, sa tarafta duvara bitiik duran bo sedyeyi, zerindeki kan birikintisini ikimiz de hemen fark etmitik. Kan, kahverengi deri kaplamas yer yer yrtlm, metal ayaklar paslanm sedyenin eskiliine kirliliine aykr bir canllktayd; tavandaki floresanlarn karmak n yanstyordu. Sedyenin yannda duvar boyunca dizilmi bekleyenler, acnn belli bir annda donmu bekleyenler, bu kk kan gln kanksam gibiydi. Dier acil servislerde grdmz insanlara benziyorlard: Ayn zgn burunlar, ayn korkan gzler, ayn soran eller, ayaklar, llerin yarallarn peinden komular, yetiememiler... Oras Fikret'i grdkten sonra baktmz nc hastaneydi, ne yapmamz gerektiini iyi biliyorduk. Danmadaki grevlilere birka saattir kafamzn iinde yanklanan isimleri syleyecektik, onlar da nlerindeki listede tkenmez kalemle (tuhaft dorusu, hastanede de krmz tkenmez kalem kullanyorlard) yazlm isimleri iaret parmaklaryla okayacak, listenin sonuna ulatklarnda ayn souk tavsiyede bulunacaklard: "Bir de morga bakn!" Bir de morga bakalm etin! Gslerinin zerine drd slak salarn gnete tarayan plak kadna baktk nasl olsa, gel bir de morga bakalm! O hastanenin de morgu alt kattayd, orann da giriinde, kenarlarnda alminyumdan yivli erit olan zeri soluk mavi, metal gvdeli resmi daire masas vard. Masann zerinde kimlikler. Kimliklere eilmi bakan birka polis, birka grevli. Tam orada dnp bana bakmtn etin. Artk nc morgda dayanamam dnp bana bakmtn. Sekiz yandaydn. Ak kahverengi bir Anadol'un arka koltuunda, annenin kucandaydn. Annen susam kokuyordu. Kzlcahamam'a piknie gidiyordunuz. Nevzat Amcalarla. Aabeyin yoktu, yaz tatili iin teyzenizin yanma gitmiti. Sen otomobildeki tek ocuktun. Seninle oynuyor akalayorlard. Yoldan aa yuvarlanrken Nevzat Amca direksiyonu tutmak iin uzanmt. Be el vard direksiyonda, babann iki eli, Nevzat Amca'nn iki eli ve gren grr, lmn eli... Sen balon gibi snyordun. Mbeccel Teyze baryordu. Annenin sesi kmyordu, smsk bastrmt seni kendine. Aaca vurunca byk bir atrt. O atrtnn enenden ktn dnmtn hastanede yatarken. Bir ay boyunca kamla itiin orbalar, g bela iine ektiin bulamalar, ban okayan akrabalar, doktorlar, hemireler... Sonunda enene taktklar o eyi kardklarnda, atrty tekrar duymutun ve aabeyinle yapayalnz kaldnz evinizde birbirinize sarlp alarken diin eksikti. Bana baktnda sormay dndn ama soramadn soru: Annenle babann kimlikleri de byle bir masada m durmutu, yirmi alt yl nce? Bildiim en iyi yant: Elimi omzuna koymak, sana bakp iki gzm birden krpmak. Yirmi alt yl ncesinden o gne dnp masadaki kimlikleri incelemeye balamtk. Grmtk. Oradaydlar. Niyazi Amca, Melahat Teyze. Birer isim olarak. Birer fotoraf olarak; bakml, glmseyen, az nce bir fotorafnn i bitirici eli dedii iin eneleri hafife yukarda, yzleri biraz yana dnk. Arkalarnda ayn koyu mavi perde. "ocuklar msnz?" diye sormutu polislerden biri alak sesle. Sense, "Mulal msn?" diye karlk vermek istemitin etin; bir sr gln hikye, ifade, ive ve kfr renip dnmtn yllarn geirdiin antiyelerden. "Hayr," demitim ben, bu "hayr"la zerimizden hibir eyi atm olmuyordum, "ama akraba kadar yakndk." "Banz sa olsun. ocuklar yok muydu?" diye sormutu Mulal polis. Fikret ve Nihal. Fikretlerin evinde sen, ben, Fikret, Franszca alyoruz. Melahat Teyze ieriden sesleniyor: "Fikret abuk baban ara!" Nihal o gece douyor. Yllar sonra mz ayn odada be sekiz oynarken sokak kaps alyor, odann kapsndan Nihal ban uzatyor, sa ban karp bileine takm, odaya ilkokul kokusu doluyor, "Arkadalarn m var aabey?" "Yine de bir tehis etseniz," demiti Mulal, "bazen kimlikler karyor." Ortasnda yuvarlak penceresi olan, metalden ar bir kapy amlard. Bir kasap buzdolabnn kapana benziyor, diye dnmemeye almtn sen de etin. Ama sonra dnsem ne olur, diye dnmtn, hani kancalar, hani etler! Aradan drt yl getikten sonra syleyebiliyorum: O gece morgdan karken bana bakmadn, benimle konumadn iin sana nasl mteekkirim bilemezsin! Baksaydn ya da konumaya kalksaydn, o ana dek olmaya altm Ender olmayacaktm artk. Farkl biri, tanmadm biri olacaktm. Merdivenlerden karken ikimiz de srarla basamaklara bakyorduk. etin sen de kt mydn? Benim bam dnyor, kulaklarm uulduyordu. "etin Aabey, Ender Aabey!" diye aran o ses belki biraz gerekd gelmiti bu yzden. Nihal turkuaz sralarn birinin kenarnda ayakta duruyordu. Dier insanlarn arasnda baka bir ey olarak duruyordu. Rengrenk bir akvaryum. Doumuna tank olduumuz, Fikret Amerika'ya gittikten sonra ylda bir iki kez anne babasn ziyarete gittiimizde karlatmz Nihal, ok gzel grnyordu, ok gzeldi ve nasl anlalr byle eyler, duruundan, yznn ifadesinden annesinin ve babasnn ldn henz bilmedii belli oluyordu. Bekleyiin, arayn, bulamayn gerginlii vard. lmn ezginlii deil. O gerginlikle ellerini durmadan hareket ettirerek, dzgn durduu halde san dzelterek, vcudunun arln verdii bacan srekli deitirerek konumutu: Fikret Aabeyi telefon ettiinde ok korkmu hemen Hacettepe'nin acil servisine komutu. Fikret iyiydi, yani birka kaburgas krkt, boynu zedelenmiti ama ciddi bir eyi yoktu. Amerika'dan geldiinin haftasnda byle bir ey yaamas ne ktyd. Aabeyi, anne babalarnn nerede nasl olduklarn bilmiyordu, nk kaza srasnda birbirlerini kaybetmilerdi. Nihal'den evredeki hastanelere bakmasn istemiti; yarallar evredeki hastanelere datmlard. Nihal de bni Sina ile buraya bakmt, ama hastaneye getirilenler listesinde anne babasnn ismini grememiti. Ah etin, ne kadar zordu deil mi bu konumay dinlemek! Nasl syleyecektik ona! Ben hl bilmiyorum etin, bir lm haberi nasl verilir? Neyi gzetmeli insan? Haberi alacak kiinin daha az sarslmasn m? Byle bir ey mmkn m? Olabildiince ge renmesini mi? Geen srede lenler dinlemeyeceine gre! lm korkun bir ey olmaktan karmaya, anlalr, kabul edilebilir bir ey olarak gstermeye mi almal? "Azrail'in piyangosu annenle babana vurdu Nihal!" "u merdivenlerden inip sola dnnce morg var, annenle baban kar koca buz gibi yatyorlar orada." Bunlar imdi yazabiliyorum etin, oysa o srada yine kapkaranlk, korkun bir ey dnyordum: Eski mahallemizin kasabna olunun lm haberinin veriliini. Sen de biliyorsun, anlatmtm. Akam saatleriydi, kt. Kahvede her zamanki gibi babam ve Reit Bey ile oturuyordum. Arkadalar gelip kasab sormulard, olunun bana gelenleri anlatmlard. Drt yanda ocuk... Bir kuyuya dm lmt, kuyu derindi. Birden herkes susmutu, kasap girmiti nk ieri. Glyordu, neeliydi, belli imiti. Glerken kara byklar yanaklarn ap kulaklarna deecek gibi oluyordu. Bir iki gzel sz syleyerek, akalar yaparak arkadalanna yaklamt. Arkadalar onu kollarndan tuttu, omuzlarndan tuttu. Haberi alnca kasabn kollar omuzlarndan kopup decekti. Ba omuzlarnn zerinden yuvarlanp gidecekti. Kasap arm, ne olduunu anlamaya alyordu. Onu o akn haliyle dan kardlar. Kahvenin nndeki yar karanlkta sylediler. Biz, kahvedekiler, tam bakamyorduk onlara. Bordo masa rtlerine bakyorduk, rtlerin zerindeki sigara yanklarna, ki her birinin biimi bahse girerim hepimize mthi anlaml geliyordu. Masalann zerindeki metal kl tablalarn dndryorduk. ayc da boalan ay bardaklarna saldryordu. Birbirine deen camn, metalin, porselenin grlts hepimizi biraz koruyor, saklyordu. 3 Neden bir rya grrz? Her ey olup bittikten sonra neden bir de rya grrz? Karmaann, kemekein, hayatn yorucu zenginliinin iinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanmas gerekir? Ryamzda, birbiriyle ilgisiz gibi grnen ayrntlar bilincimiz nden grltl bir lokomotif gibi ekip bir yere, rnein bir anlama m gtrr? Yoksa o ayrntlar bilincimizin balonuna batan ineler midir? etin, ryalarn hatrlayan ansl-anssz insanlardan olsaydn, apartmandan lklarn geldii o gece, korkuyla uyanmadan nce grdn ryay da mutlaka hatrlayacak, bana anlatacaktn: Annen ve baban sizin On Birinci Sokak'taki evinizde, koridorda ayakta duruyorlar. Bitkin gibiler. Koridordaki san lamba karpuzundan szlen kta her ey olduundan biraz daha hastalkl grnyor. Sen etin, annenle babana bakyorsun, onlarn bir ey sylemesini bekliyorsun. Bir an aklndan lm olduklar geiyor, ama kk bir ayrnt bu, zerinde durmaya demez. te koridordalar ve sana bir ey syleyecekler. Annen konuuyor, anlamyorsun. Babann tok sesi annenin sylediklerini tekrarlyor: "Battaniyenin nerede olduunu biliyor musun?" Annen yantn beklemeden gzel bir glmsemeyle koridor boyunca uzanan gmme dolab gsteriyor. O glmsemeden anlayveriyorsun: Henz kk bir ocuksun, ayn anda idrar keseni zorlayan basnc gidermek, iini brakvermek istei duyuyorsun. Annen dolabn alevden kararm kapaklarndan birini ayor. (te ufak bir ayrnt daha! Dolabn kapaklarnda kara lekeler brakan o kk yangn annen baban ldkten ok sonra olmutu.) Sana yorganlarn zerinde duran battaniyeyi gsteriyor. "etin yavrum rsen bunu alabilirsin." zerinde sar bir kaplan postu deseni olan kahverengi, parlak tyl battaniye. Annen battaniyeyi almak iin dolaba doru dndnde srtnda kocaman bir bcek olduunu gryorsun. Ak kahverengi bir bcek. nsan gibi iki kolu iki baca var. Kollaryla bacaklaryla annenin srtna yapm, btn srtn kaplam. Kemikli bir bcek, uzun kaln antenleri annenin kumral salarnn arasna karm. Annen yz sana dnk dururken bu antenleri neden fark edemediini soruyorsun kendi kendine. Sonra babann srtnda da ayn bcein olduunu gryorsun. Bcekler sana doru pis bir srtla bakyorlar. Ardndan kahkahalar atyorlar. Annenle babann neden bitkin grndn anlayveriyorsun. Neden o kadar aresiz olduklarn... nk o bceklere teslim olduklarn, teslim olduklarn... lk gibi kahkahalar atarken bcekler... Srayarak uyanmtn etin. Sen hep yzst yatarsn, bu yzden yanan salyanla slanmt. "Bcekler vard," demitin, neredeyse tamamen yanl harflerle. Ben odann kapsnda duruyordum; "etin!" diye seslendiimde, dorulup, dilini aznn iinde yerli yerinde tutmaya alarak, "Bcekler vard," demitin yine. "Apartmandaki sesleri duyuyor musun?" diye sormutum, bceklere alkndm. Apartmandan lklar, alama sesleri geliyordu. Biri, bir kadn, alayna bir makam bulmutu, ama daha yrtc lklar bu alay bastryordu. Elinle pijamann nn ovuturup szlanarak kalkmtn yataktan. Bir sre ayakta birbirimize bakarak, lklar dinleyerek ylece durmutuk. Neden sonra, "Biri ld herhalde," demitin. Hi konumadan salondan geip kapya doru gitmitik, ben nde sen arkada. Sokan karsndaki beyaz eya maazasnn salonu glgelerle doldurmutu, ayn k mutfan penceresinden de giriyor, koridoru hafife aydnlatyordu. Kapnn nnde durmu gzetleme deliinden darya bakan Nihal'i grdk. Grr grmez ikimiz birden irkilmi, birka adm geriye gitmitik. Hemen fark ettik ki Nihal gzetleme deliinden bakmyordu. Btn bedeniyle kapya yaslanm, avularn bann hizasnda kapya dayam, yzn de iyice yaptrmt. ylece duruyor, dardaki barlar, haykrlar arasnda duyulur duyulmaz bir biimde inliyordu. Sonra ar ar kvranmaya balad. Acdan besleniyordu sanki. nk ne yapsa ondan kurtulamyordu, iyice geiriyordu trnaklarn. (Kim trnaklarn kime geiriyor? Bouna urama etin, bu sorunun yant yok.) Bana gelen eyleri o kadar sessiz sakin karlamas tuhaft zaten. Demek iinde olan oluyordu. Onun kapnn nndeki o haline bakp, bakalarnn acsn kendi acsna dntrdn dnmtm. Btn lmleri tek bir lme dntryordu, en yaknnn en sevdiinin lmne. 4 Senin kendine tuvalete g bela atabildiin ve iemenin gzelliine methiyeler dzdn o geceden birka hafta sonra, Nihal gece ge saatte, arkadalarnn kollarnda, zilzurna gelmiti eve. Ne byk aresizlikti etin, ne byk aresizlik! Akam saatlerinde Nihal'in yine gecikeceini dnp seninle yemek hazrlna girimitik. Yllar iinde renmitik, almtk; yemek yaparken birimiz nden gider, dierimiz soan dorayarak, maydanoz ykayarak, salay, ya hazrlayarak, ortal toparlayarak onu takip ederdi. taat esast. O akam nden giden sendin, kymal yumurta ve zeytinyal prasa yapyordun. Sebzeleri doradn kesme tahtasn, bulak sngerini yeil sabunla kprtp ykamaya kalknca, kyamet kopmutu! Tartmtk. (Seninle tartmalarmz ok seviyorum etin. Bizi zindeletirdiini hissediyorum. Titreyen sesinin, senin iin fazla "ciddi" kaan szcklerinin, tek atmlk saldrganlnn karsnda soukkanllm korumaya almak, gizliden gizliye mutlu ediyor beni. Bu da oyunlarmzdan biri ve anlyorum, zerimde senden baka herhangi birinin etkisine dayanamyorsun. yle ki o akam, beni zmemek iin ismini azna almamaya zen gsterdiin Sevgi'yi bile getirip sava alanmzn ortasna koymutun. Sana kalrsa, makineye koymaya demeyecek ufak tefek bulaklar sabunla ykamam, kirlerle ba yapabilen sabun molekllerinin onlar bulaklardan akan su yardmyla ayrdn syleyen kimyann deil, dorudan Sevgi'nin aklma soktuu bir eydi. Ben hl onun etkisi altndaydm, kiiliksiz bir k gibi onu taklit ediyordum. Baksana, aya kokulu ay kartrlmasn istemiyordum, sinirlendiimde papatya ay iiyordum, sokaktan geen stden st alp yourt yapacaz diye tutturuyordum ve 1 Mays mitinglerine, cezaevlerindeki durumu protesto gsterilerine katlyordum. Okuduum kitaplar yznden duygudalk hastalna yakalanmasaydm etin, ben de sana kzabilirdim. Neden yllarca Murat Aabey'in kanatlan altnda, stanbul'da yaadn sorabilirdim. Neden kadnlarla ilikinde ngilizce arklar syleyen bir bukalemuna dntn sorabilirdim. Ya da neden zamane burjuvalar gibi kasaplara "Etin var m?" manavlara "Elman var m?" diye sorduunu... Ama niye birbirimize tpatp benzeyelim ki! Sadece unu bil: Tartmalarmz gerekten seviyorum. Bir bakas gibi olmaya altm veya bir "imaj" yaratmaya altm dndnde atn yaylm ateini seviyorum. Sevgi'ye gelince... O konuya nasl olsa sen ya da ben geri dneceiz. imdi Nihal'in kendisine, bize ve belirsiz geleceindeki belirsiz erkeklere meydan okuduu o geceyi hatrlayalm.) O akam yemeini, tartmamz hep olduu gibi kucaklamayla bittiinde, mutfaktaki masada yan yana yemitik. Birbirimizi dirsekleyerek... Bana iki lokmamda bir yemein gzel olup olmadn soruyordun. Her zamanki gibi Seninle ben etin, gcmz, gzelliimizi, canllmz kk yaantlar sabrla tekrar etmekten alyoruz. Ne kadar ok eyi tekrar ettiimizin, bundan nasl bir haz aldmzn farknda msn? Yirmi yldr, lisedeyken sizin memleketten gelen kavurmaya ilk krdn yumurtadan bu yana, yaptn yemeklerin nasl olduunu, o yemei yerken, hazmederken, son bir kez de tuvalete giderken defalarca sorarsn. (Tuvaletten ktktan sonra da, "nasl getiini" ayrntl bir biimde sorarsn ama imdi buna girmeyelim.) stanbul'da sizde kaldmda yere serdiin yatakta rahat uyuyup uyumadm, balklama atladktan sonra atlarken bacaklarm krp krmadn, sevgilini beenip beenmediimi onlarca kez sorarsn. Yantlarmla da yetinmez, "Gerekten mi?" dersin, "Ciddi misin?" ya da "Yemin et!" Bir kez daha onaylatmak istersin. Sana btn sorularn iin tek bir yant vermeye kalkmak, "Syledim ya!" diye kestirip atmak ne kaba ve aptalca bir davran olurdu! Tekrarn ve hayatn gzelliini reddetmek olurdu. Hayat tekrardan ibarettir nk. Hayatn gc tekrarn gcdr. Gnlerin, aylarn, mevsimlerin gc Tabii bir de iirin iirlerin tekrar eden dizelerinin gc... Dinlere ne demeli? Hindu'nun mantrasn tekrar etmesi, Mslman'n tespih ekmesi ve senin "Yemek gzel olmu mu?" diye sorman... Yine uzaklatk konudan deil mi etin! Evet yemek ok gzel olmutu. Kymay iyice kavurup iine kimyon ve karabiber koyman byk incelikti. Prasalar kk kk doraynca, haklsn, yemein yalnzca grnts deil tad da deiiyordu, gzelleiyordu. Biz daha masadayken kap aldnda, "Nihal'dir!" deyiinden, birbirimize belli etmeden onu beklediimizi, aklmzn onda olduunu anlamtm. Ama gelen kapcmz htiyar'd, aidatlar topluyordu. Bizim ilk kmzd, bilgimiz olsun diye sylyordu, nmzdeki drt ay iki kat aidat verecektik, malum yakt giderleri, ayrca bodrumun giriine yaplacak demir kap ve yenilenmesi gereken posta kutular iin de para toplanacakt. O gece, Hlya Koyiit'in faytoncu kz oynad filmi, aklmz bir hayli geciken Nihal'de olduu iin, yarm yamalak seyretmitik; ekirdek ilemeyi daha ciddiye alyor gibiydik. Tank Akan baka biriyle evlenince, faytoncu kzn bir mektup brakp kayalklardan atlayarak intihar etmesi, tedirgin etmiti bizi. O gnlerin karanl iinde tuhaf iliyordu aklmz: Gen kz, intihar, Nihal. te tamam, kurduk geni. Delii bulmaya alan anahtarn sesini duyduumuzda, ikimiz birden kapya ynelmitik. Duyduumuz seslerde yabanc bir ey vard. Baarsz bir iki hamle, sonra anahtar deliine doru gsz bir iti. Nihal iki arkadann kolundayd. Ban, arl yznden kaldramyormu gibi, iki yana sallaya sallaya kaldrm, "Sakn bana iyi davranmayn!" demiti. imdi olsa romantik-komik bir karlk bulabilirdik, oysa o gece "Nihal ne bu halin!" diyebilmitik. Perian grnyordu deil mi etin? Gndz evden karken grmemitim, ama sslenip pslendii belli oluyordu. Makyaj bile yapmt. Fakat her ne olduysa st ba dalm, makyaj iyice akmt. Etei kr krt, ayakkabsnn teki elindeydi. kimiz birlikte, bir paketi teslim alr gibi Nihal'i arkadalarnn kolundan almtk. Arkadalar, iki sarho kz, hemen gitmeye yeltenmilerdi. Bizse olan biteni renmek istiyorduk. Kzlar alelacele bir eyler anlatmt: Bir arkadalarnn evinde toplanmlard, ok imilerdi, Nihal alamt, ksmt, hayr anne ve babasndan hi sz etmemiti. (Sorunun sahibi sendin sevgili dostum, insan psikolojisinin dolambasz yollarda yrdn, en kestirmeyi setiini dnyordun!) Sonra iki kz birden bir olann ismini geveleyip, kapnn dna braktklar antalarn srtlayp gitmilerdi. Nihal aramzda duruyor, bayla birlikte vcudunun st ksm da bir ember iziyordu. (etinciim, hep sarhomu gibi davranan lisedeki matematik retmenimiz olsayd, "Anlatlmaya allan hareket aslnda bir koni tanmlar." diye bizi uyarrd, deil mi?) Sen bir kolundan ben bir kolundan tutup onu odasna gtrmtk. te ilk kez o zaman gerekten anlamtm, Murat Aabey'in henz on sekizinde bir delikanlyken sekiz yandaki senin sorumluluunu stlenmesinin nasl ar bir ey olduunu. Nihal'in giysileri sigara kokuyor, soluundan da rahatsz edici bir koku yaylyordu. Midede tek bana kalan zsuyun aza doru kt yakc yolculuk. "Aada bir ey kalmad, tamtakr kuru bakrn dile gelii. Sen byle anlatmlardan holanrsn etin. Yatana oturtur oturtmaz Nihal kendini srt st brakmt. Ayakta durup ona baktmz ksa sre iinde o da bize bakm, "Bana iyi davranmayn!" demiti, sarholarn engebeli telaffuzuyla. Pembe gmleinin n slakt. Ularna doru hafife kvrmlaan salarndan ban suyun altna soktuu anlalyordu. "Bana iyi davranmayn!" diye bard tekrar. Ben ne yapacam bilmiyordum etin, alamaya balamasndan korkuyordum. Sense bir dizini yataa dayam Nihal'in gmleinin dmelerini zmeye balamtn bile. Sen hep bylesindir ite: Kurdun beceremediini becerir gerek bir bykanne olursun. Gmleini kardktan sonra Nihal'i saa sola evirip eteinin kopasn aramtn. Kopa etein arkasndayd, Nihal yzstyd. Ten rengi bir styenin asklaryla drde blnen srt ve ocuksu omuzlar beni tedirgin etmiti. Kendimi pis bir rntgenci gibi hissetmi, senin karmaya altn etei uzanp bir ucundan da ben ekitirmitim. Nihal yz yasta gml, ten rengi klotlu orabyla kalmt; kard iniltiye benzer sesi ikimiz de kendi dilimize evirmitik: Bundan sonra ona iyi davranmayacaktk. etin biliyor musun, tam o anda her ey bana mthi kederli gelmiti. Ten rengi klotlu orabn iinden grnen iek desenli ak mavi klot, orab kardmzda beyaz karn enlemesine geen pembemsi lastik izi, yorgann altna zor bela giren, girer girmez salya aktarak szan Nihal, lmlerden arta kalan, bir fidan, bir fidan ve baka hibir ey... 5 Olanlar pek de i ac deildi. Batan balayalm: Liseden arkadamz Fikret, haftalk tatilini geirmek zere, on yldr yaad ve bizim hi holanmadmz bir biimde "asl vatanm" diye nitelendirdii Amerika Birleik Devletleri'nden Trkiye'ye gelmiti. Geldiinin nc gn, babas ve vey annesi ile birlikte Bodrum'daki yazlklarna gitmek zere otobsle yola kmlard. Otobs Ankara'dan ktktan az sonra, Temelli yaknlarnda kaza yapmt. Kazada Niyazi Amca ve Melahat Teyze lm, Fikret birka krkla atlatmt. Sonradan gazetelerden ve televizyondan rendiimize gre, on alt kiinin ld, yirmi iki kiinin yaraland bu kazann nedeni, arkasna rmork bal bir traktrn yola kmasyd; hasat zamanyd, bu da Melahat Teyze'nin salarna, Niyazi Amca'nn stne bana karan buday baaklarn aklyordu. Fikret bize kaldrld hastaneden telefon etmiti. Hastaneye gittiimizde, Fikret'le konuurken ikimiz de anlamtk, zavall arkadamz babasnn ve vey annesinin ldn gzleriyle grmt ama bunu syleyemiyordu. Sylese, onlar kendisi ldrm olacakt sanki; byle bir korku hissediliyordu tavrlarnda, baklarnda. Aptalca bir umutla onlar aramamz, baka hastanelere bakmamz bile istemiti. Ayn eyi bizden hemen sonra gelen Nihal'den de isteyecekti. Niyazi Amca ile Melahat Teyze'yi Ankara Hastanesi'nin morgunda bulmutuk. Orada her eyden habersiz Nihal'i grmtk; bylece sessiz alamalar, zorunlu telefonlar, uzak akrabalarn ziyaretleri, mezar yaptrma ii ve lmlerin resmi makamlara bildirilmesiyle kabarp alalan bir ak balamt. Melahat Teyze'nin tezgh beyaz fayansl mutfanda ay demlemek, acl kardelere ve gelen gidene ufak tefek bir eyler hazrlamak ikimize dm, bu da aslnda bize iyi gelmiti: Hareket etmezsen ac zerinde birikir. Fikret'in Amerika'ya dnmesi gerekiyordu. Bir gn bize oradaki hayatnn zorluklarndan, tutunmak iin gze ald eylerden sz etmi, Nihal'in niversiteyi bitirene kadar bizimle kalp kalamayacan sormutu. Ankara'da yakn akrabalar yoktu, on yl ayr kald bu ehirde bizden baka dostu da kalmamt. Fikretlerin evine lisedeyken kendi evimiz gibi girip kardk, Melahat Teyze'nin yemeklerinden az yememitik. Biz seninle kendimizi hep ikili gibi hissederdik ama Fikretsiz de yapamazdk. Sen stanbul'a gittikten sonra biz Fikret'le daha da sk grmeye balamtk. Fikret benim iin senin yokluun olmutu. Ona bakarken seni zlemitim, hayatmn en uar, en kaps penceresi ak dnemini zlemitim. niversitenin sonlarna doru Fikret ile grmelerimiz seyreklemi, onun askerlii ve sonunda kapa Amerika'ya ataca i maceras srasnda uzaklamtk. Ardndan on yl. Bir iki mektup Trkiye'ye geldiinde birka saatlik grmeler... Onun hayalleri bizimkilerden farklyd Evet, etin, bu konuya girmeyeceiz. Fikret'in isteini kabul etmitik. Aksi, Niyazi Amca ile Melahat Teyze'nin ansna saygszlk olurdu. Biz bu dnyann en ok ihtiyarlarn sevdik deil mi etin? htiyarlara yarar bir vefa duygusunun peinden kotuk. Oysa lisedeyken ayn evde yaamann tad damamzda kalmt, yllarca bunun hayalini kurmutuk. Hayalimize kavual ay bile olmadan evimize bir misafir gelecekti, stelik iki yllna. Yutkunarak kabul etmitik, senin demelman birka kez yukar kp inmiti. i bo bavulun, zpkn ve olta takmlarnn, alet edevatn, amarln, eski bir monitrn, dizlerini glendirmek iin aldn pedall tuhaf bir egzersiz aletinin ve karton kutular iinde genliimizin en deerli hazinesi olan seks dergilerinin durduu mutfan yanndaki oday boaltp temizlemi, Fikret yola kmadan iki gn nce Nihal'in yatan, masasn ve kk bir giysi dolabn bu odaya yerletirmitik. Aferin bize! Nihal donuktu, suskundu. Neeli eylere, herkesin her an karlaabilecei kk, gzel srprizlere pek tahamml yoktu. Sen, yurtdnda ve stanbul'da geen onca yldan sonra, niversiteden arkadalarnn inaat irketinde almaya balamtn. ocukluunun ehrine dnmekten, birlikte yaamaktan ok honuttun ama kabul et stanbul'dan, Murat Aabeyden ayr olmak iin iin huzursuz ediyordu seni. Bense, okulu bitirdiimden bu yana ksa kesintiler dnda yaptm gibi evde kitap eviriyordum, Sevgi'yle iki yl kadar sren ilikimin penelerini etimden skmeye alyordum. kimiz de, yine lisedeyken hayal ettiimiz bir eyi yllar sonra yaayacamz, ayn kza, stelik de daha annesinin karnndayken tandmz bir kza k olacamz, kafamzn fena halde karacan, bilmiyorduk. 6 Nihal bize kaba davranyor, onunla ilgilenme, onu neelendirme abalarmza ifadesiz bir yzle karlk veriyordu. Akam yemeklerinde bir arada olma giriimlerimizi ya eve ge gelerek ya da a olmadn syleyerek savuturuyordu. Ne yapacamz armtk. Durumu kabul etmekten baka aremiz yoktu. Korkuyorduk. Onu korumamz, hangi klklara brndn bilmediimiz ktlklere kar yannda olmamz gerekiyordu. Genlik sanclarnn hayat anlamsz klan ani lmlerle birletiinde neler olabileceini ikimiz de seziyorduk. Fikret'e bir mektup yazmay dnp sonra vazgemitik. Boynunda bir boyunlukla ve yzst yatmasna engel olan kaburga krklaryla gittii Amerika'da, kardeinin perian olduunu bilmesinin ne yarar olabilirdi! Nihal'le bizim ilgilenmemiz gerekiyordu. O k zorlu gemiti etin. Saaklardan sarkan buzlar ve hafife eriyip bulgursu bir hal alan karn iyice kayganlatrd dkkn nlerindeki metal kapaklar... Bunlar baya tehlikeliydi! Nihal hep aynyd, varlndan phe duymadmz bir uurumun kysnda kollarn iki yana am, sessiz... Kz ocuk sahibi gergin babalar gibiydik. Her sivilceyi ayn skntyla aklyorduk. Kzmz, bir retmenevinin havasz salonunda, yl sonu msameresinde, parlak pembe giysiler iinde bale yaparken grmek iin can atyorduk. Bir yandan da garsonlar kollamak gerekecekti, nk herifioullar byk olaslkla bizim masay pek ciddiye almayacak, ara scaklar eksik gelecekti. kinci biradan sonraki biralar iin aldklar fahi para da cabas. Denizciler Caddesi'ndeki lokantaya gittiimiz cumartesini hatrlyorsun deil mi? Sonradan, o gnn tam da, "Her ey karl bir cumartesi gn balad," trnden cmleler kuran milat merakls gazetecilere gre bir gn olduunu dndm. le saatleriydi, paltolarmz giyerken birden bana bakm, Nihal'in odasn elinle iaret etmitin, onu da aralm m, der gibi. Bilmiyordum. Bir sre sessiz hareketsiz kalmtk. Sonra sen "Nihal biz kyoruz," diye seslenmitin. (Bize nasl davranmamz gerektiini tebli ettii o geceden sonra ikimiz de onunla konuurken biraz sert bir tavr taknyorduk.) Kzmz bizi kuru bir "gle gle"ye altrmt, oysa o gn "Nereye gidiyorsunuz?" diye sordu. Odasndan kmadan. Yryeceimizi sonra da bir eyler yiyeceimizi syleyince, reddetme olana tanmayan bir sesle sormutu: "Ben de gelebilir miyim?" Evden Denizciler Caddesi'ne kadar yrdmz o gn, hem gzel hem zordu. Aylardr orasndan burasndan ekitirerek hayata karmaya, yaama sevinci vereceine inandmz eyler yapmaya zorladmz Nihal kendiliinden katlmt bize. ok ey konumak istiyor, konuamyorduk. Lokantaya girene dek ben yalnzca saaklardan sarkan buzlarn ne kadar tehlikeli olduundan sz etmi, sense zerinde hafif erimi kar bulunan metal kapaklara dikkat etmemizi sylemitin! O kadar. Sessizce yrmtk. Aramzdaki tek yaknlk, sen kayp decek gibi olduunda, Nihal'le benim ayn anda koluna yapmamz olmutu. Antkabir'in bahesindeki aalar pamuktand. Tandoan'da yoldaki kar kahverengiye dnmt. Garn peronlarnda yine gvercinler dolayordu. Kale, beyazla gri aras bir fonda iyice belirginlemi, yaknlamt. Lokantann kaldrmdan birka basamak aasndaki kapsnn nnde, ayaklarmz yere vururken, Nihal camekndaki ekmekkadayf tepsisine bakp "ok severim ben!" demiti. Dudaklarn birbirine bastrp ban sallayarak yutkunmutu. Allahm ne kadar mutluyduk! Birbirimizden yle grdmz iin sanrm, pisboaz olmayan insanlara ikimiz de pek snamyorduk, pisboazlk bizce nemli bir meziyetti. Nihal'in beyaz bir kontrplak tabakasndan mark bir ocua dnmesi, yemeklerin byk tencereler ve tepsiler iinde sergilendii mutfak cameknnn nnde, avularn birbirine yaptrp dizlerini hafife krmasyla tamamlanmt. Lokantann grm geirmi alar utanga bir glmsemeyle mutfan buhar iinden Nihal'i selamlamlard. "Turu da ister misin?" diye sormutuk. "Turu da istiyorum, soan da!" demiti. Mercimek orbasna da spanaa da soan yakrd. Ekmei nasl bu kadar ince dorayabiliyorlard? ki garsonun masalardan birine oturup pirin ayklamas ne hotu. Duvarda fotoraf olan adam lokantann sahibi miydi? Pul biber yok muydu acaba? Biraz da peete; souktan scaa geince akmaya balayan burnu iin. Peki ekmek kadayfn yiyiini hatrlyor musun? Ne mthi bir gsteriydi o! Kadayfn kaymakla birlikte aznn iinde dil di damak dolamasn, sonra yemek borusundan aaya kayn, midesine giriini, btn vcudu saydamm gibi grebiliyorduk sanki. Oysa grdmz gzlerini ksm, ahenkle hareket ettirdii enesini biraz yukar kaldrm Nihal'di. "Bu yemein zerine ay iyi gider," deyince, Nihal'in o gn mark bir kz olarak kendini bize brakmaya karar verdiini anlamtk. Genlik Park'na Opera kapsndan girmitik. Karmza kan suyu donmu havuz Nihal'i heyecanlandrmt: "stnde yryelim mi?" Yrmtk. Menevilenen buzun zerinde admlarmz dikkatli dikkatli atarken gzel grndmz dnmtm: Buzun krlganln btn eklemlerinde hisseden kii. Solda nikh dairesi, onun yannda kenara ekilmi su bisikletleri, kayklar; daha geride dnme dolap ve birka aletin soluk renkli grntleri; havuzun kenar boyunca sralanm kuru dallarnn zeri karl aalar; tam karmzda klar yanmayan yarm daire biimli kpr; hafife samzda ulamaya altmz ay bahesinin seray andran kapal yeri. Her ey khne ama anat. Kt ite. Camlar buulanm ayhaneye girdiimizde, ortada grl grl yanan soba ve ayn yne (televizyona doru) dnm oturan nargileli ihtiyarlar, Nihal'in turistik bir aknlk l atmasna neden olmutu. Sobann evresinde yan yan att admlarla dnen Nihal'e bakarken, annemin sk sk syledii, sarmsa gelin etmiler krk gn kokusu kmam, szn hatrlamtm. Bize yz vermedii o aylar boyunca Nihal olduundan olgun grnmt gzme. Soba ile snma dnda bir iliki kurmaya uramasna, bunu da ayhanedekilerin kendisini seyrettiinden emin bir biimde yapmasna sinirlenmitim. ehrin gzde semtlerinde alan nargilecilerden sz etmesi de sinir bozucuydu. etin seninse hibir ey umurunda deildi, kiilik semaver sylemitin bordo nlkl garsona. Kaim parmaklarnn Gven veren . Bizim mz. Nargile kokusu, semaverin buhar, televizyonun sesi, kap alnca ieri giren souk hava, hepimiz olduumuzdan daha ihtiyardk. Sonra sinemaya gitmitik. Nihal daclkla ilgileniyordu, sen macera filmlerinden holanrdn, benimse yzlemekten haz duyduum ykseklik korkum vard. Dolaysyla zirve delisi daclarn dp kalktklar, inip ktklar o filme gidebilirdik. Ama etin nereden bilebilirdik, kahramanlarmzn aabey kz karde iki dac olduunu, anne babalarnn ackl bir biimde ldn. stelik babann lm sahnesi, Niyazi Amca'nn kafamzda canlandrdmz ve Nihal'in de bir biimde aklna getirdiini dndmz lmyle basit bir benzerlik tayordu. Niyazi Amca otobsten frlayp metrelerce uzaa dmt. Byk olaslkla, yere dtnde filmde den babada olduu gibi, bir toz bulutu ykselmiti... etin biz seninle iki baykuuz, baka bir ey deil! Ara verildiinde ok gergindik. Oysa Nihal filmin ne kadar srkleyici olduundan sz etmi, daclkla ilgili bir iki bilgi vermiti, trman teknikleri, dmler, iviler filan. Biz uzaktan kuruyorduk etin, olanlar zerine deil olabilecekler zerine dnyorduk. Nihal ise zaten ne yaadysa yaamt. Yine yaayacakt, tekrar yaayacakt. Buna engel olamazdk ki! u ark olayn hatrlasana! Kimin aklna gelirdi, senin tra olurken sylediin arkyla Niyazi Amca'nn syledii ark aynym! Bunu, evde birbirimize altmz, Nihal'in aramzdan prl prl bir su gibi akt o gnlerde, senin atletle ortalkta dolap banyonun kaps ak tra olduun bir pazar akam anlamtk. Aynaya doru eilmi bir elinde tra ba dier elinle yzn gerdirirken "Sevemez Kimse Seni"yi sylyordun, Nihal alaya alaya salondan odasna gidiyordu. 7 Gazeteciler haklyd, Her ey karl bir cumartesi gn balamt. Artk birlikte daha fazla zaman geiriyorduk. Hafta sonu kahvalt ederken televizyonda seyredecek bir Trk filmi muhakkak oluyordu. Siz sonra birka gazetenin bulmacalarn zmeye giriiyordunuz. Kahveyi Nihal ile ben orta ekerli iiyorduk, sen sade iiyordun. Lisedeyken yaptmz gibi salonda, pencerenin nnde oturup soka seyrederken mzik dinliyorduk. Akam yemeklerinde de ounlukla birlikteydik. Haftada bir, senin eve gelirken Sakarya Caddesi'ne urayp aldn, zerinde isminin yazl olduu kesekatlar iindeki balklar piiriyorduk. Ben eviriden skldmda basit yemekler yapyordum. Nihal de bazen zorlu yemeklere kalkyordu, kadnca bir becerisi vard, Melahat Teyze ile mutfakta zaman geirdikleri anlalyordu. O gnleri dndmde, Nihal'le evde yalnz kaldmz hafta ii gndzlerini pek hatrlayamyorum. Daha dorusu byle bir eyin olduuna imdi inanamyorum. Dncesi bile heyecanlandryor. Nihal odasnda, salonda ya da mutfaktayken ben odamda uslu uslu oturup eviri mi yapyordum! Aradm szc unutarak, rastladm szcklerin peinden mi gidiyordum! Aslna bakarsan etin, Nihal, biz ona k olduumuzda varlk kazand, fiziksel zellikleri belirginleti, daha bir gzelleti, ekicileti; hatrlanr oldu. nce ak vardr. Hatrlamak da, ac ekmek de, sevgilimize vereceimiz iein fotosentezi de ondan sonra balar. Henz akn kenar izgileriyle belirginlememi gnlerden hatrladklarm: Nihal banyonun kapsn hafife aralayp sesleniyor. "Ender Aabey ofbene bakabilir misin? Su souk akyor." Bakmtm. Pilot konumundayd. Banyoya doru gidip suyu bir sre kapatmasn sylemitim. Dmeyi ak konumuna getirince banyo kapsna yaklap tekrar seslenmitim. "imdi a Nihal!" Bunu niye hatrlyorum biliyor musun? ok gergindim de ondan. Banyo kapsnn buzlu camndan Nihal'in plakln fark etmitim. Bir glgeden daha fazlas Parlak n altnda turuncu bir scaklk Gaz lambas alevi Girintili kntl gaz lambas alevi Niyazi Amca'dan Nihal'e balanan maala ilgili iler iin Emekli Sand'na gidiyoruz. Birlikte gitmeyi nermesiyle bir yaknlk, daha dorusu bir ortaklk balyor, kendisini sanki bana brakyor. Grevlilerin sylediklerini benim anladm umarak evresine bakmyor. Halbuki bu tr ileri hi sevmem, zaten beceremem de. Her eyi benim de tekrar tekrar sormam, katlar bo yere birka kez inip kmam gerekir. Ama o gn Nihal'in bana ihtiyac olduunu aka belli ediiyle atak biri oluvermitim. "Hanmefendi biz dilekemizi evraktan zaten geirmitik!" Bir akam Nihal eve hediyelerle geliyor. Sana bir ngiliz anahtar (birka gn nce evdekinin dilerinin artk tutmadndan yaknmtn), bana alrken belime koyacam kk bir yastk (oturmaktan belim aryor, diye yaknmtm). "Bu senin, bu da senin!" diyor. aknlkla fark ediyoruz, bize yalnzca isimlerimizle sesleniyor. Sonradan dnmtm, nasl birdenbire aabey olmaktan ktk! Bir pazar leden sonra ksr yapmaya giriiyorsun. Nihal de sana yardm ediyor. kiniz gnlk ilerde iyi bir ekip oluyorsunuz. Ben oturmu sizi seyrediyorum. Nihal'den taze soanlar ykamasn istiyorsun. Ykyor ve sen sylemediin halde doramaya balyor. Hem de senin hi sevmediin biimde, bir hayli kaim. Ona kzmyorsun, ho akalarla taklyorsun. Oysa Serap'a bu yzden kzdn ok iyi hatrlyorum; alayarak, bir k gn toplandmz renci evinin en souk odasna kapatmt kendisini. u senin muhteem patatesli sarmsakl omletini yaptn kahvaltlardan birinde, Nihal uzanp tra gelmi enendeki ekmek parasn alyor. Sol gzmn hemen altnda bir seirme... Hkim olmaya alyorum. Hafta ii bir leden sonra, Nihal odamn yar ak kapsn yavaa iterek, "Girebilir miyim Ender?" diye soruyor. Biraz zaman geirmek iin gelmi gibi, kitapln nnde duruyor, kitaplara bakyor. Bir an o aptalca soruyu soracak korkusuna kaplyorum. Hayr, okumas iin bir kitap nermemi istiyor. (etin, o gn masamdan kalkp, kutsal kitabm diyebileceim, sayfalarn meyve lekeleriyle doldurduum bir kitap vermitim Nihal'e. Ama keke vermeseydim! Beni zayf dren, alglarm arptan bir iliki bylece balamt. Benden okumak iin kitap nermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanyordum, hl yle!) Nihal bir cuma akam "oraya" gitmek istediini sylyor. Cumartesi sabah kahvaltdan sonra eski evlerine gidiyoruz mz. Hava kapal olduu iin mi, evin btn klarn yakyorsun etin. Bir iki pencere ayorsun. Nihal'in bir eyler alacan sanyoruz. O ise mutfan tezghna yaslanm kollarn kavuturmu duruyor. Duruyor. Biz seninle evi yle bir dolayoruz. Btn o eyalar! Kapcya verilen iekler dnda olduu gibi duruyorlar. lmden sonra bir hayat var ve onu sanki eyalar yayor. lk gnlerin can acsyla ne yaplmsa yaplm, sonra oradan hzla uzaklam herkes. Ama ite katn yerdesin yine! Nihal, bu dnyann aclarnn da tpk dnya gibi yuvarlak olduunu kantlyor. Evden hibir ey almadan, klar, pencereleri kendi eliyle birer birer kapatarak kyor. kyoruz. Yine bir leden sonra Nihal elinde kalbimle odama geliyor. ok beendiini, daha nce okumad iin hayflandn sylyor. Gnlerdir, kitaptan hi sz etmemesini beenmemesine yoran, bu yzden de karnna arlar giren, zgvenini yitiren ben Ender, sevincimi saklamaya alyorum. Birlikte temizlik yapyoruz. Elektrikli sprgeyle koridoru sprrken elinde toz beziyle yannda bir eyler syleyen Nihal'i duymayp neden sonra fark edince, lk atp sryorsun. mz birden glmeye balyoruz. Evde yalnz olduum gndz saatlerinde bir ey iimi kemirmeye balyor. Aklm iime veremiyorum. Birka kez Nihal'in odasna giriyorum. ocukluumdan hatrladm bir rpertiyle eyalarna bakyorum. Bir gn masasndaki kitaplarn arasnda kk bir kt gryorum, kk bir liste: "al, tyler, el kremi, kuafr". Nihal'in erken uyuduu gecelerden birinde, senin odanda "buluup" tuvalet alkanlklarmz zerine konuuyoruz. Ortak kararmz: Artk banyodaki klozete ayakta iemek yok! Otura indirip oturarak ieyeceiz. Nihal'in klozetin kenarndaki i lekelerini grmesinin ho olmadn dnyoruz. Fikret ile telefonda konuurken, onu yalnz brakmak iin salondan kmamza el kol hareketleriyle engel oluyor. Aabeyine bizi vyor. "Ne kadar iyi arkadalarn var aabey, ok anslsn!" Yz ifadeleri, glleri, evin iindeki halleri gitgide belirginleiyor. Televizyon seyrederken ounlukla iki bacan birden altna alyor. Uzun dz salarn arkadan iki eliyle tutup sa omzundan aryor ve nne brakyor. ki yumruunu birden yanaklarna bastrp dudaklarn tavan duda yapyor, bolukta bir yere uzun uzun bakyor. Bazen trnaklarn yer gibi yapyor ama yemiyor. Geceleri dilerini gcrdatyor. (Bunu, su imek iin mutfaa giderken odasnn nnden getiimiz gecelerde, ikimiz de ayr ayr kefetmi, birbirimize syleyince epey glmtk.) Sabahlar sesi ksk oluyor. Glerken sa elinin parmak ularn burnuna gtryor. Gz gze geldiimizde gzlerini karmyor. Sessizlik, zerinde onu eksilten deil tamamlayan bir ey olarak duruyor. te milattan sonra ilk yzylda Nihal! Daha sonra m? Sonra onun her eyini ezberledim ben! Aramzda bildiimiz btn dillerde geen bir konuma balad. O konumay kesmek, en azndan benim iin mmkn deildi. 8 Kadnlara Neden ve Nasl k Oluyorum? Psikoloji Dnem devi. Hazrlayan: 3603 Ender Eik. Tamam etin, tamam nce seninkini yapyoruz, her zamanki gibi! Benim eli kalem tutmayan dostum! Hazrlayan: 413 etin Aras. Bu soruya soyut yantlar vermektense, tek tek yaantlardan, hayatma giren kadnlardan yola karak bir eyler sylemek daha anlaml gibi grnyor. Gzlerimin iine bakarak konuan her kza k olduum lise gnlerini deerlendirme d brakyorum. Yllar iinde deitiim iin deil, ortaya uzun bir liste kaca iin. Serap'tan balamak istiyorum. Altndan bir sr araf kaydrdm Serap. (Byle zel eylerden sz etmek zorunda msn, diye soruyor etin. retmen benim yazdm anlamasn diye byle ayrntlar vermek zorundaym, diyor Ender.) Serap'la niversiteyi okumak iin gittiim stanbul'da tanmtk. Ankara'da yakn arkadam Ender ve Fikret dnda pek kimseyle grmyordum, kar cinsle ilikilerim hayallerin glgesinde kalyordu. Erkeklerin arasndayken kendimi daha gvende hissediyordum. Annesiz babasz geirdiim ocukluum, aabeyimin seferber ettii arkadalar (ou erkekti) sayesinde sevgisiz geti diyemem. Hatta baya martlmtm, hibir iliki iin emek harcamam gerekmemiti. (Sadede gel, diye uyaryor etin Ender'i. Kadnlarla ilikini belirleyen arka plan iziyorum, diye akademik bir aklamada bulunuyor Ender.) stanbul'da, kzl erkekli kalabalk bir arkada grubum olmutu. Pek oumuz deiik ehirlerden geliyorduk. Ayn blmdeydik; dersler, devler, snavlara almalar derken her gn grmeye balamtk. Serap da bu grubun iindeydi. O stanbulluydu. Yine ayn gruptan zmirli bir ocukla birlikteydi. Ben bunu umursamadan Serap'a yaklamaya altm. nk bana yaramaz bir ocuk gibi olduumu sylyor, efkat gsteriyordu. Sevgilisini hie sayarak kararl bir biimde onunla ilgilenmemden etkilendi ve o da bana doru adm att. O tysz ocuktan ayrld; ocuk da grubumuzdan ayrld. lk kez gerek bir iliki yaamann sarholuuyla gnm gecelerimi Serap'la geirmeye baladm. Gndzleri dersleri asp bizim eve geliyor, geceleri ders alma bahanesiyle toplandmz renci evlerinde bir an nce bir odaya ekilmek iin can atyorduk. Bu arada, birlikte olma imkn verdii iin, renci derneinin toplantlarna katlyor, baz gnler grubumuzdan arkadalarla bir masann etrafnda bir araya gelip kitap okuyorduk. Gruptaki kzlardan birinin sevgilisi st snflardan, okulu uzatm biriydi. Adam 1980 ncesini grdn, yaadn syleyen bir ktyd. (etin kusura bakma ama o adam ben de tandm iin byle yazmakta bir saknca grmyorum. Anlatt kan verme hikyesini hatrlasana! Civarda bir yerde atma olduunu radyodan duyup bir arkadayla birlikte hastaneye gidiyorlar, yarallara kan vermek iin; gittikleri hastanedekilerin sac olduunu renince kan vermekten vazgeiyorlar. Bu uyduruk hikyeyi anlatmt solculuk diye! Ayrca, yine toplu olarak kitap okuduunuz bir akam, adamn baparmayla nce kulan sonra diini en sonunda da burnunu kartrdn sen gzlerinle grm, bunu iinde en ufak bir aalama ifadesi olmadan bir eit paylam arayyla, hep beraber glmek iin masadakilere syleyince, ar eletirilere maruz kalmtn. Oysa ne vard sanki bunda! nsana ilikin hibir ey sana da yabanc deildi ite! Tamam konumuza dnyorum.) Serap'la duygularmz eskitecek kadar uzun bir sre birlikte olduk. Onun baz tavrlar ilk ne zaman sinirlendirdi beni? Akamlar evine gidene kadar onunla birlikte olmak iin bindiim belediye otobsleri tam olarak ne zaman bir ikenceye dnt? Bilmiyorum. likimizin bittiini hissediyordum. Ama Serap staj iin gittii yabanc bir lkede bir bakasna k olduunu sylediinde lgna dndm. Yeniden birlikte olmak iin yapmadm brakmadm. zntmden neredeyse on kilo verdim. (Bu kadar da fazla, diye itiraz ediyor etin. Dnem devlerinde nesnellik btn retmenlerin arad bir eydir, diye kandryor onu Ender.) Ayrlp birlemelerle dolu yorucu bir dnem balad. Lise fizik kitabmzn kapandaki bilye gibi, biz de yere her arptmzda daha az ykseliyorduk. Sonunda, bir sre yerle bir gidip durduk. Ayrldk. Ayrln hemen ardndan yurtdnda antiyelerde almaya baladm. Bol bol iki iiyordum, barakalarda cirit atan farelerin burnumu ya da kulam kemirmesine izin vermemek iin k ak gzm ak uyuyordum. (etin, retmen buna inanmayacak ama ben biliyorum sen gzn ak uyuyabiliyorsun!) Oralarda kadnlarla ilikim bir dnem devinin gerektirdii tutuculuktan bir hayli uzakt. Yedi yl byle geti, ikinin iteklemesiyle doru drst konuamadm, anlaamadm kadnlarla sevierek, seviirken bile bir fare bir yerlerimi kemirecek diye korkarak. Trkiye'ye dndmde arkada toplantlarnda, tandklarn nianlarnda, dnlerinde gzm okayan kadnlardan ilgimi karlksz brakmayanlarla birlikte oldum. Hibirine k deildim. Onlara seviilecek gzel canllar, doa harikalar olarak bakyor, bu kat gerekilii aacak romantizmi kendimde bulamyordum. Arkadam Enderle bile kadnlarla olduumdan daha romantiktim. (Ah u kr olas nesnellik!) Sonu olarak, ben Serap dnda kimseye k olmadm. Ona k olmamn nedeni de, bana gemiimdeki sevme sevilme biimini tekrar etme olana salamasyd. Yararlanlan kaynaklar: Yurt Ansiklopedisi, Kemirgenlerle Mcadele El Kitab, Belirli Gnler ve Haftalar. Evet etin... Sonu cmlesi biraz zayf ama olsun, bu devle on zerinden sekiz kaparsn bence. imdi benimkine geelim. Kadnlara Neden ve Nasl k Oluyorum? Psikoloji Dnem devi. Hazrlayan: 3603 Ender Eik. Bende ve hatta baka kimsede olmayan bir eye sahip olduunu sezdiim kadna hemen k olurum. (Biraz daha ak olamaz msn, diyor etin. Neye sahip olmak? Marmara Denizi'ndeki ipuralar iin donatlm bir olta takmna m rnein? Yoksa ucu Hazreti Ali'nin klc gibi atall, keskin ksm trtkl, en taze ekmei bile kabuklarn etrafa samadan kesebilen bir ekmek bana m? Glnleme etin, diyor Ender; baka trl anlatabilseydim, anlatrdm.) Yararlanlan kaynaklar: Olgun n Klavuzu: On Altn Sekiz Gm t. (Nasl yani, bu kadarck m, diye soruyor etin aknlkla. Evet, diyor Ender, bazen edebiyat hayattan daha aklaycdr.) 9 Nihal artk ska odama geliyordu. yle ki younlamam gletiinden eviriyi iyice bolamtm. Sen sevgili dostum, iyerinde kt bardaklarda ay zerine ay ierken ya da bir ihale iin bir devlet dairesinde kotururken, biz Nihal ile ho zamanlar geiriyorduk. Senin de ona k olduunu anlayana kadar bir sululuk duymamtm. Nihal'in hangi gnler hangi saatlerde okulda olduunu renmitim. Pazartesi gn boyu okuldayd, senden hemen nce geliyordu, yorgun oluyordu. Sal sabahlar birlikte kahvalt yapyorduk, evden leyin kyordu. aramba yine btn gn dersi vard. Perembe ve cuma gnleri leden sonra hep aralk duran kapdan odama bir serinlik doluyordu, bana kendimi, giysilerimi sevdiren bir serinlik. Ne konuuyorduk? Ben ne konuuyordum? nk Nihal birka sorudan sonra geri ekiliyor, dinliyordu. Bense, nnde ekil verebilecei gz alc bir mermer paras duran heykelcinin itahna sahiptim. Kitaplardan konuuyorduk. Bir zamanlar Murat Aabey'in benim iin oynad rol imdi ben Nihal iin oynuyordum. Nihal bir kitab bitirir bitirmez yenisini istiyordu. Evet kitaplardan konuuyorduk; sinemadan ve mzikten. Kendimi kaybederim bu konularda konuurken. Beendiim eyleri hibir snrlama duymadan verim. Her beenen ukaladr, olmaldr. Hele etrafta sen yoksan nasl da ukalaca konuurum! Dostluumuzu venler, gemiimizi anlatanlar dnda gzel, iddial cmleler kurmam seni hep rahatsz etmitir, deil mi etin? En gzel kfrlerini de ben byle konuurken edersin. Ama Nihal, gzlerini dikmi dinliyordu. Btn ini klarda bana elik ediyor, gzlerim dolarsa onun da gzleri doluyor, akalarma glyordu. Hangi heykelci yaratt heykele bir de tutup k olmaz! Karaya vurduumuz gnlerden birinde sen de sylemitin, beni hep artan bundan sonra da artacak olan kavraynla: "Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim!" Bu iki ksa cmlede vurgulanmas gereken szckleri de vurgulamtn. Her ey olup bittikten sonra konuuyorduk. Bir gzel oturmutu iime sylediklerin. Yllar nce istanbul'da, btn tavrlarmda, konumalarmda hep "en duygusal, en krlgan benim" havas olduunu, bu yzden yaknlarm bask akma aldm sylemitin. Brmde tek hamlede sapma kadar soktuun banla balkona ktmda, istanbul'un berbat, nemli havasn g bela iime ektiimde, doru sylediini biliyordum. "Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim!" Benim iin akn mmkn olmadn dnmtm birdenbire. Benliim ylesine irilemiti ki, onu ap bir bakasna, Nihal'e ulamak mmkn olmuyordu. Ama iimdeki titreme, ikide bir elimle kalarm yukar doru itmeme neden olan heyecan, bir yere, Nihal'in kalbine varabilirmiim gibi hissettiriyordu. Kalpten kalbe bir yol yok mu diyeceksin etin! Sen sylemezsen ben syleyeceim, her eyi darmadan brakarak, dzenleyerek deil datarak, allak bullak ederek hatrlamaya, yazmaya devam edeceim. Murat Aabey'in bir iki sofrasndan kalkarken sofray toplamaya alan ikimize syledii gibi, "Brakalm dank kalsn." yle sylenebilir mi: Zaaflarmn zerine abanarak seviyordum Nihal'i. Tamam m? Oldu mu byle? imdi devam edelim, iki yl sonra esip grlemiiz, ok mu? Szn ksas koullar benim Nihal'le daha fazla zaman geirmemi salamt. Akamlan ve hafta sonlar mz birlikte olduumuzda yaadklarmz senin mesafeyi kapatmana yetmiyordu. stelik de konuarak kat edilmi bir mesafeydi bu, yine konuarak kapatlabilirdi. Al ite bir kere daha dostluumuzun tarihinden bir yaprak kopup dveriyor bu satrlarn zerine: "Kitap okuduka benden uzaklayorsun," demitin, lise sondaydk, ben bir hastala kaplm gibi Murat Aabey'in kitaplarn okuyordum. Sen o zamandan anlamtn, konumak, okumak, yazmak sana gre deildi. Siz Nihal'le pek az ba baa kalabiliyordunuz. Gnlk hayatn gereklerini yerine getirirken bir ikili oluyor, sonra ayrlyordunuz. Bizse iki kiilik trenler yaamaya balamtk bile. Nihal odama geldiinde konumalarmza mzik elik ediyor, ounlukla ay iiyor, gne nlarnn Nihal'in siyah kadife terliklerine vurmasn izliyorduk. Kla bahar aras gnlerin gnei, akamlan batda upuzun koyu gri bulutlarn altnda sandan turuncuya geerken, bir yandan da Nihal'in ayak bileklerinden dizlerine doru trmanyordu. Sen gelmeden Nihal odasna ders almaya gidiyor, ben yemek hazrlyordum. O zamanlar pek zerinde durmamtm ama ortada yle bir gerek vard: Nihal mutfakta yemek yaparken, bulak ykarken sana yardm ediyor, bana bunu teklif bile etmiyordu. Yalnzca tek bir gn, havu salatas yaparken havular o trtklam, ben rendelemitim. nemli bir ayrnt deil mi etin? O da anlamt herhalde ikimizden bir adam olacan, benimle konuulacan seninle yaanacan. Martn sonlarnda bir akam, odasna gitme zaman geldiinde yine sessizce koltuundan kalkm, "Biraz yryelim mi?" diye sormutu. Tindersticks'in "Let's Pretend"i alyordu. nerisine sevinmitim ama gzelim arky dinlemeden kalkt iin de sinirlenmitim. arknn bitmesini beklemi, sana bir not yazmtm: "Bu kz kemanlar duymuyor! Yemee girime, lahmacun alyoruz!" Giyinip ktk. Ayakkablarm balamamtm. Apartmann giriindeki basamaklara oturup balyordum ki bir baktm o da yanma oturmu botlarn balyor. Yan yanaydk etin. Yzn perdeleyen salarn kulann arkasna sktrd, burnu ve dudaklaryla bana doru dnd. Dudaklarnn bitimindeki o kvrm... Dudaklarmz birbirine dokunsun istedim etin. Gerekten yalnzca bunu istedim, yoksa, onu pmek istedim, diye yazardm. Dudaklarmz birbirine doru uzansn ve birbirine dokunsun istedim. O srada htiyar elinde sprgeyle apartmann kapsndan girdi. Basamaklarda ne yaptmz anlamad, akn akn bakt. Ona konuma frsat vermeden, iyi akamlar dileyip kalktm, pantolonumun arkasn rpar gibi yaptm. Parka doru yrmeye baladk. stediim eyin iddetiyle sarslm tek kelime etmiyordum. Beni sarsan yalnzca ilk kez bu kadar ak bir biimde hissettiim ekim deildi. etin biliyorsun, gemi yaantlarm arkama alp bambaka pmeler isteyebilirdim; oysa vcudumdaki elektrii topraa aktarmak iin plak ayakla dolamak gibi bir eydi istediim. Ona bir ey vermek, ondan bir ey almak istemitim. Tek ve kk bir ey Ah bunu anlatamam! Beni hl nasl sarsyor... stein ocuksuluu, basitlii... Btn deneyimlerimi birden silivermesi... Galiba tam o zaman anlamtm Nihal'e k olduumu. Basit eyler isteyince, basit eylerden zevk almaya balaynca, anlyorum ki k olmuum. Gnein batysa gnein bat! Dolunaysa dolunay! Koarak bir kumsala giderim, ate yakarm, gitarmla "Boat on the River" sylerim ya da sevdiim kzn gzlerinin iine bakarak derim ki: "Sarma dola kollarmda olman bekleyemem!" Yine o gnlerde, yandaki apartmann en st katndaki liseli kzn, orgla herkesin dilindeki bir ak arksn alp sylediini duymutum. Onlarn penceresi de bizim pencere de le gneinin verdii cesaretle akt. Beyaz tl hafife sallanyordu. Taze, temiz hava geliyordu. Kzn sesi detoneydi, yanl notalar basyordu ama bu bir ak arksyd, mutlulukla mutsuzluu ayn tepside sunuyordu. 10 Her ey zorlamt. Karmaklamt. Kalp vcuda kan pompalyordu deil mi etin? Geceleri uyuyorduk deil mi? Btn gn odamda oturup "Psikolojinin Karanlk Yz" isimli yz ksur sayfalk kitab eviriyor, Nihal'i beklemiyordum deil mi etin? Hi beklemediim halde Nihal bir leden sonra geldi, kitapln nndeki koltuuna (artk onun koltuuydu) oturdu ve sordu: "etinle nasl tantnz?" altn yerden soru gelmesi diye ben buna derim! Anlattm. Ortaokuldan baladm, henz arkada olmadmz, hatta kavga ettiimiz o tarihncesi dnemi anlattm. "Kavga m etmitiniz?" diye sordu Nihal glerek. Nasl balamt hatrlamyorum ama benim son darbem, tebeir tozuna bulanm karatahta silgisini ceketine srmek olmutu. Lacivert ceketten tebeir tozu ok zor kyordu. Sen de karlk olarak kavalkemiime bir tekme sallamtn, gzmden ya gelmiti. Gld Nihal. "Kavga da ederlermi!" dedi kk ocuklara sylendii gibi. etin ortaokulda seninle ilgili pek ok sylenti vard. Anneni ve baban ilkokuldayken bir trafik kazasnda kaybettiini hepimiz biliyorduk. Aabeyinle birlikte yaadn da. lkokulda seninle ayn snfta olanlar sorunlu biri olduunu sylyorlard; tabii bu iyeri Trkesini kullandklarn sanmyorum. Dorudan deli demilerdir belki ya da aklndan zorun olduunu sylemilerdir. Dostum, diyeceim, yle pek normal biri gibi grlmezdin sen ortaokulda. Fen retmeni kaltm konusunu anlatrken seni kaldrp, "rnein bakn arkadanzn kulaklarna..." diyerek senin st taraf kafana yapk kulaklarn gsterdiinde, "Annenin ve babann kulaklar nasl?" diye sorduunda btn snf gerilmitik. Sense yalnzca glmseyerek retmene bakmtn. Bir ey sylememitin. Franszca derslerinde girdiin glme krizlerine ne demeli? Siyah ereveli gzl, smsk bal salan ve fularyla bir izgi roman kahraman gibi grnen retmen seni dar yollard byle zamanlarda. Zavall kadn arkandan psikolojik sorunlarn olduunu, bizim sana yardmc olmamz gerektiini sylerdi. Bylece hepimiz biraz daha gerilir, senden ekinirdik. Oysa yaanan, Franszca kitabmzn ilk sayfalarndaki bir karlkl konumann hayata gemesinden baka bir ey deildi. "O est etin?" diye sorard bir izgiocuk, parmayla uzakta tek bana duran etin'i gstererek yantlard dieri: "II est l-bas!" Nihal kendini kaptrm dinliyordu. (Sen anlatrsn da dinlemez mi, dediini duyar gibiyim etin, ikimizden sz ediyorum ya, artk pohpohlarsn beni!) Ona lise birinci snfta birka arkadamla birlikte kardmz duvar gazetesini anlattm. Sonra bir sabah snfa geldiimizde senin ve Fikret'in hazrlad, bayazsnda (!) amacnzn rekabet deil birlikte daha iyiye ulamak olduu belirtilen duvar gazetesini grdmz... Nihal burada kkrdamt, "Benim aabeyim Fikret mi?" diye sormutu. Bunu bilmemesine armt. "Sen o zaman daha domamtn ki!" dedim, buna ok gldk. Dnsene etin, sizin Fikret'le o gazeteyi karmanz nisan sonu, iki gazeteyi birletirmemiz mays ba. Yani bizim arkadalmzn balangc. Nihal ise o yln ekiminde domutu, Melahat Teyze'nin Fikret'e seslenii hl kulaklarmda. Nihal ikimizi aabeyiyle kt oynarken hatrladn syledi. Senin yurtdndaki antiyelerden birinden tatile geldiin, Fikret'in Amerika ncesi, benim her zamanki gibi hibir eyin ncesi sonras olmayan gnlerim... Duvar gazetemizi sizin evde hazrlamaya baladmz, haftada en az bir kez okul knda sizde toplandmz anlattm. Hatrlamaktan bkmadmz, nmze kan herkese anlatmaya bayldmz eyler... Nihal de ilgiyle dinliyordu. Youn yaanan bir iliki anlalan herkesin ilgisini ekiyordu. "Peki," dedi Nihal, bilimsel bir aratrma yapyormu gibi, ciddiyetle, "Neden ikiniz yaknlatnz gazeteciler iinde?" Kim bilebilir ki bunu? Kalemi eline alp iki insan birbirine gtren yolu bulmaya alan biri, tek bir izgi izmeyi beklerken karalamay andran bir resim izer. ki insan birbirine gtren saysz yol vardr. Ama gel biz burada, ikimiz iin ayr ayr nedenlerden kaynaklanan "erken aile kurma isteinin" hafif kvrml yolundan geelim. Gazeteyi cuma leden sonralar hazrlyorduk. Okuldan sonra herkes nce evine gidip yemek yiyor, zerini deitiriyor, sonra size geliyordu. Seninse her cuma nce pazara urayp alveri yapman gerekiyordu. Bir gn bana birlikte pazara gitmeyi, sonra da sizin evde yemek yapmay nermitin. Pazar cvl cvld. Domates ve salatalk km, tezghlarn ou erik ve ala yeiline brnmt. Arada ileklerin krmzs gz alyordu... O gn belki de bir yetikin gibi hissetmitim kendimi. En azndan annemin yannda hibir eyle ilgilenmeden dolap durduum, bir an nce kurtulmay istediim bir yer gibi deildi pazaryeri. Bir oyun oynar gibiydik. Bana snfta holandm bir kz olup olmadn sormutun. Nihal koltuunda dorulup srtn dikletirmi, ben grtlamdan tuhaf temizleme sesleri karmtm, senin bu patavatsz sorun karsnda. Ona nce Nur'dan sonra da Zhal'den sz ettim. simlerdeki tesadf yzm kzartt etin. Galiba lene kadar byle aptalca eyler yznden yzm kzaracak benim. unu biliyorum: Birine k olunca, mrn boyunca onu aramsn da sonunda bulmusun gibi, gemiini tekrar kurgularsn. Basit tesadfler akn ilahi gcnn iaretleri olur kar. imdi buraya yaznca bak ne kadar gln olacak: Lise sonda k olduum kzn ismi Zhal'di; yirmi yl sonra, Nihal, demek ki, tabii ya, byk bir ak bu, akn ilahi adaleti sonunda bizi buluturdu vesaire... Bu yz kzartc tesadf atlattktan sonra, sizin evde yediimiz ilk yemek: Memleketten gelen kavurmaya krlm yumurta, yannda yourt ve bir kiloya yakn canerii. Artk neredeyse her okul knda birlikte sizin eve gidiyorduk. Uyduruk yemekleri neeyle yapyorduk. rnein u frnda patates yemei... Yine yapalm, hep yapalm. Halka halka doranm patatesler ve soanlar tepsiye, bir sra patates bir sra soan olacak biimde dizilir, zerlerine tuz, kimyon, karabiber, kekik ve krmzbiber katlm salal su dklr, ince tereya dilimleri yerletirilir ve firma verilir. Piince afiyetle yenir, bitirilemezse, arzuya gre, Fikret aranr, ona "Gel sana yemek ayrdk Fikret," denir! Nihal akacktan kzd bize. "Galiba aabeyimi pek sevmiyordunuz!" dedi. Bense aksine onu ikimizin de ok sevdiini, ama bizimkinin bir tr ak olduunu syledim. Yine dorulup srtn dikletirdi Nihal. Okulun tatile girmesiyle birlikte sabahtan akama kadar birlikte olmaya balamtk. Evden pek kmyor, yapacak bir ey mutlaka buluyorduk: Yoldan geenlere rk sebze meyve ya da ii su dolu naylon torbalar atmak, evin iinde baharat sava, su sava yapmak, hi yoktan kederlenip pencerenin nndeki koltuklarda oturup radyo dinlemek. Saat on yedi on iki "Sizler in". Saat on sekiz sfr sfr "Stdyo FM". Nihal bilmiyor tabii. Sokan aasnda bir evin bahesindeki kiraza dalyoruz. Sen yeni pantolonunu, lekelenir diye, karp mayoyla kalyorsun, aacn stnde mayoylayken "dalmak" fiilini hakkyla yerine getirmi oluyorsun. Nihal sormutu, ben de soraym: "Pantolonun altnda mayo ne aryordu?" O akam ikimiz de ishal oluyoruz, tuvaletten kamyoruz. Nihal yine kkrdyor. Bir gn paramzla alabileceimiz kadar helva alp yarmar ekmein iine koyuyoruz, yedikten sonra da gzlerimiz kararyor, baylacak gibi oluyoruz. Baka bir gn salondaki masann zerine gazete seriyoruz: zeytin ekmek ve ay. Mutfaktaki lavaboya eilip kavun karpuz yiyoruz, sulan bileklerimizden dirseklerimize akyor. "Ne kadar oburmusunuz!" diyor Nihal. Gururla glmsyorum. Yan apartmanda yaayan gzel kadn balkona knca, senin odann penceresinin nnde yere yatp eteinin altnda grebildiimiz kadar ok ey grmeye alyoruz. Evin kitapln sabrla aratryoruz; hangi kitabn hangi sayfasnda sevime, plak kadn anlatm olduunu avucumuzun ii gibi biliyoruz. Salondaki kanepeye oturup bir kzla yaknlamann yollan zerine btnyle kurgusal konumalar yapyoruz. Nihal'in yz kzaryor. Lise ikinci snfta ayn srada oturmaya balyoruz. zerinde kalem koyma oluu olan masamz kendimize doru iyice ekince iki kiilik dnyamz kuruluyor. Oraya retmenler giremez, yabanclar giremez. Dersler, snavlar artk baka bir ey, artk biz baka bir eyiz. Bir yl sonra, lise yllnda yer almamaya karar veriyoruz. "Onlara birbirimizden neden sz edelim ki!" diyorsun sen. "Bizim tarihimiz baka trl yazlsn!" diyorum ben. Fotoraflarmz vermezsek diplomalarmz "alamayabileceimizi" sylyor snf retmeni. Sonunda fotoraflarmzn yannda yalnzca isimlerimiz ve numaralarmz yer alyor. Diplomalarmz almak iin bu kez de o yllklar satn almak zorunda kalyoruz. Nihal'e sol omzunun hemen arkasnda duran yll gsteriyorum. Kucana alp sayfalarn eviriyor. Arka arkaya soruyor. "Nur hangisi? Zhal bu mu? Aabeyimin yazsn kim yazmt?" Yll yerine koyarken Nihal "Her ey gerekten o kadar gzel miydi Ender, yoksa sen mi gzel anlatyorsun?" diye sormutu. Gerekten gzeldi, deil mi etin! Hayatmzn en gzel gnleriydi. Daha on be yamzda ayn evde yayor gibiydik. Murat Aabey askerdeyken ve banka onu ngiltere'ye gnderdiinde, aabeyinin nbeti brakt arkadayla birlikte ben de sizde kalmaya balamtm. Nihal, ailemin buna nasl izin verdiini sorunca, tek ve erkek ocuk olmann stnlklerinden, anne babamn beni pek ok konuda zgr braktklarndan sz ettim ama izin vermeseler de sizde kalrdm, biliyorum. "Murat Aabey peki, o rahatsz olmuyor muydu?" Onun da beni sevdiini, derslerinde sana yardmc olduum iin arkadalmzdan rahatszlk duymadn syledim; birlikte ders altmz, kopya ektiimizi filan anlattm ama ikimizin liseyi nasl bitirebildiini, niversiteye nasl girebildiini ben bile hl bilmiyorum. Aklmz o kadar baka bir yerdeydi ki! Sonra Murat Aabey'in ii nedeniyle stanbul'a gitmesi, senin de niversite snavnda yalnzca stanbul'daki okullar yazman... Gnlerce gecelerce ayrlk trenleri dzenleyiimiz. Eylln banda bir leden sonra evin nne gelen kamyon... Eyalar yklediimiz o kamyonla birlikte stanbul'a gittikten sonra bana yazdn ilk mektup: "ofr yolda uyumasn diye adama soru sorup durdum. Yedi slalesini anlattrdm. Soracak soru kalmaynca stiklal Mar'n tersten okumasn istedim!" Her zamanki etin, saf bir nee iinde kinci mektubunu dersteyken yazmtn: "Darda yamur yayor, hoca ksmi trevi anlatyor ve ben seni dnyorum." Baka bir mektubun yle bitiyordu: "Burada havalar soudu. Sanrm tm Trkiye'de byle!" Telefon konumalarmz. lk renci kredinle aldn gitar... Yaptn besteyi telefonda dinletiin: "Tmbr tmbr dostluktur bizim anlaymz tmbr tmbr onunla varz yaarz tmbr tmbr ortam artlar ne olursa olsun trm trm sevgidir aramzdaki." Nihal'e yle syledim: "etin stanbul'a gittikten sonra tantm yaknlatm erkek ya da kadn herkeste onu aradm." "Kadnlarda da m?" diye sordu Nihal, iki eliyle koltuun sa kolunu tutmu, sol taraf tamamen bo brakmt. Onun bu yan duruuna ben de yan yan bakarak karlk verdim: "Evet, evet. Kadnlarda ve hatta caneriklerinde!" Seni aramtm etin, nk sen ilktin. Biz ilktik. Bazen dnrm, yllarca ayr kalmasaydk bu kadar sk dost olur muyduk? Hep zlemeseydik... Ayr ehirlerdeyken de gryorduk ama bu bize yetmiyordu. Aklmz hep birlikte geirdiimiz o lise gnlerindeydi. Sen Ankara'ya geliyor benim yeni arkadalarmla sevgilimle tanyordun, ben stanbul'da senin hayatna giren insanlarla tanyordum. Sen Damla'y sevememitin, ben Serap'. Daha dorusu ikimiz de birbirimizin "k" halinden pek holanmamtk. Senin koparlm yarn Serap'n azndayd, benimki Damla'nn. Yine de birbirimizi zmemeye alyorduk. Murat Aabey'in stanbul'da olmad bir hafta sonu Serap, sen, ben mz sizin evde geirdiimiz gece yatmaya hazrlanrken, Serap'a "Yere yatak serelim Ender de burada bizimle kalsn, yoksa zlr!" demitin, kzcaz da gelip aknlk ve kzgnlkla bunu bana anlatmt. odas, kocaman bir salonu olan bir evde, mz senin darack odanda kalacaktk! Geceyi ayn yatakta ba baa geirme frsatn beni zmemek iin tepmen Serap'a ok tuhaf gelmiti. Muhtemelen "sapk" olduumuzu dnmt. Sevgili dostum benim, sevgili dostum Lennie! "Gerekten yapt m bunu?" diye sordu Nihal biraz rkm gibi, "Lennie kim?" Byle bir eyi Serap'a gerekten nerdiini syledim, ktphaneden "Farelere ve nsanlara Dair"i alp ona uzattm. Sonra sustum. ok konuunca olan ey: Konumak, anlatmak, anlamsz gelmiti birdenbire. Belki de, katlanp kaldrlmas gereken eyleri buruturmutum. Nihal bana bakt, gsn iirerek, gzlerini kocaman aarak, derin bir nefes alp brakt. Uzun bir sre konumadan oturduk. Gitmesin istiyordum. Orada otursun, baklaryla beni dinlendirsin, anlattm eylerin onun iin ok deerli olduunu belli etsin istiyordum. Bunu belli etmezse krlp dkleceimi anlasn istiyordum. Ba nnde yavaa kalkt koltuktan, odadan kt. Masaya doru dnp iki dirseimi masann zerine koydum, ktlarn krmasna aldrmadm. Mzii o zaman fark ettim: Bryan Ferry "Your Painted Smile" sylyordu. Burnum szlad. Kalkp yataa uzandm. Hatrlamann zihnimin nnde at byk boluu hissettim. Ne yne gidecektim? Gemi ve gelecek birbirleriyle ncelik sonralk ilikisi iinde miydi? Biri geride dieri ileride miydi? Btn o anlattklarm biz mi yaamtk, yzmz ileriye dnk? Senin iten bir an nce dnmeni, kendini gstermeni, var olduunu gstermeni, omuzlarna masaj yapmam iin srar etmeni tam o anda ok istemitim etin. Gelecek, senin az sonra kapy anahtarnla aacan, her zamanki Demirel taklidinle "Nazmiye ben geldim!" diyecein bilgisinden baka bir ey deildi. 11 O uzun konumadan, hatrlamadan sonra stme birdenbire ken karanlk, kendimden duyduum honutsuzluk uzun srmt. Nihal evdeyken evde olmamaya alyordum. Gelmesine yakn saatlerde odamn kapsn sonuna kadar ak brakyor, kyordum. Onu, beni ieride sanp kapy yavaa iterek aarken, varln ve daha baka eyleri sol ayandan balayarak odama tarken kafamda canlandrmak istemiyordum. Canm skknd. Bir kere anlatrken kendimi, seni, dostluumuzu Nihal'e beendirmek kaygs duyduumu, bu yzden baz eyleri abarttm, olaylar yeniden kurguladm biliyordum, biliyordum. Bu ok skyordu canm. Bir de byle k zevzek konuurken senin ne yaadn bilmemek dokunuyordu. O gnlerde bunlar konuamazdk. Sana Nihal'e kapldm syleyemezdim. Sevgi'yle yaadklarmn aklad ama yanl aklad bir karmaann kurban gibi grnmek istemiyordum. Biliyorsun etin, duygusal hayatmz, ihtiyalarn gidermek ve acdan kamak dnda baka bir faaliyeti olmayan bir bebein hayat olarak grmeye eilimliyizdir. "Sevgi'nin beni itmesiyle Nihal'e doru gittim, tkezlemiken ona ttndm... Sevgi canm yakt, Nihal bir serinlik alnmda." Senin Nihal'e olan ilgimi byle grmeni istemiyordum. Ne zamandr Nihal'e gre yaadmdan bizimkileri biraz ihmal etmitim. Birka gn le yemeini annemle yedim, ondan ein dostun derdini sevincini, babamn tatl huysuzluklarn dinledim. Her seferinde "Yavelerimle seni skmadm ya Ender?" diye soran annemi ptm, kucakladm. Sonra babamla Reit Bey'in zamanlarn tavla oynayarak, sohbet ederek geirdikleri kahveye gittim. O kahveye seni de birka kez gtrmtm, ben ok severim. Sandalyeleri tahta, aylar karbonatsz. Bizimkilerle yaarken, eviriden bunalnca urar, babamla Reit Bey'in bol kfrl tavla karlamalarn seyrederdim. Kapnn tam karsndaki duvarda, Atatrk'n, neredeyse btn duvar kaplayan, kahve ierken bir resmi var ya, o resimde kendimce bir huzur, sakinlik bulurdum: Ata'nn huzurunda ay, kahve iiyoruz. Annemi babam her grdmde onlarla daha fazla zaman geirmeyi istiyorum, ama olmuyor ite etin! Bir eyin, hzl hareket eden bir eyin peine taklm kotura kotura yayorum. Reit Bey'le babam, senle ben gibi. kimizin ihtiyarln gryorum onlarda. Azlar bizden de bozuk, biliyorsun. Babam biraz ekiniyor sanki benim yanmda ama Reit Bey ne ho kfrler hediye etmitir daarcmza! Kahvenin nnden gzelce bir kadn gemeye grsn, balyor hemen: "imdi bu kadn yatakta kocasna..." Uzanamad zmden pekmez yapyor. Nihal'den, kendimden uzaklamak istediim o gnlerde iki ihtiyar bana iyi gelmiti, ilk gn hemen seni sormulard. Reit Bey, senin iin, "Kerata o gn nasl da glyordu!" demiti. Seninle son gitmemizde bizi glmekten yerlere y j kan atlarn iftleme hikyeleri... Hatrlattmda, "imdi yeni bir fikrim var!" dedi kalarn indirip yoldan geen iki gen kza bakarak. "Erefi Mahrukat" isminde bir roman yazmay istiyormu. Alt bal da olacakm: "Btn Tatlar Eki Btn Kokular Kesif." Babam da ben de glmekten nefesimiz kesilerek dinlemitik. Ben bir yandan da, kydan uzaklamann cokusuyla iki kulata bir dnp arkasna bakan ocuklar gibiydim, bu gln kitap fikrini dinlerken Nihal'in kayalklarndan uzaklayordum. "Erefi Mahlukat"n kahraman Eref Bey aslnda tam bizim kahramanmzd. Krkl yalarnn sonunda ama hl validesiyle birlikte yaayan, biraz irkince, bu yzden de ekinik, takntl bir adam. Validesi de sakar bir kadn. Erefin kahverengi ceketinin skn rnein, beyaz iplikle dikiyor ya da iyi dikemiyor; giysileri bulaklar iyi ykayamyor. Olaylar ellili yllarda geiyor; o yllarda ehirli insanlar bakml olmann, Batl olmann, gzel grnmenin nemini biraz abarttklarndan, Eref alt dairede gln durumlara dyor, alay konusu oluyor. nsanlarla kolay yaknlaamyor. Yaknlatnda bana gelen kalmyor. Sindirim ve boaltm sistemlerinin egemenliinde bir soytarya dnyor. Reit Bey'i kahraman Eref Bey'in bana gelen gln durumlar bir bir sralarken grmeliydin etin! Allahm nasl da ciddiydi ve bu beni ne kadar gldrd... Eref Bey le yemei sonras bir yaz imzalatmak iin daire bakannn odasna giriyor, yle biraz eilip imza dosyasn adama doru uzatrken yzne kar geiriveriyor. Dairede bir ara kimsenin olmamasndan istifade ederek ayaa kalkyor, katlanm durumdaki erkekliini dzeltmek iin ya da kanmak iin elini pantolonunun iine soktuunda kap alyor, kii birden dalyor odaya. Otobsten inip daireye doru yrrken knn arasna kaan donunu elini kullanmadan (Bir kez dili yanm!) karmak iin bacaklarn bir tuhaf atarak kn sallayarak yryor, grenler krtarak yryen zavall Eref Bey'e tuhaf tuhaf bakyorlar. Burnunu kartrrken alma arkadalarna yakalanyor, yemek saati ncesi midesi herkesin duyaca ekilde gurulduyor, daha bir sr ey. Reit Bey bu sorunlara bir hayli kafa yormua benziyordu. "Alaturka veyahut alafranga tuvalette makattan kan ilk kazurat parasnn delie dmesiyle srayan su meselesi" zerine bile dnmt, tabii ki Eref Bey'in bana bu berbat durum da sk sk geliyordu. Yalnz etin, bu gln roman kahramannn sonu hi de iyi deildi. Eref Bey insan olmann nne kard ukurlara dmeden yaamn srdrmeye alrken, dairede yeni ie balayan gen bir hanma tutuluyordu. Gen hanm da, yeni bir ortama uyum salamann zorluklaryla ba etmeye alrken, krlgan, hassas yapl, grm geirmi tavrlar olan Eref Bey'e yaknlk duyuyor. Eref Bey annesine iinde her renk ipliin olduu bir diki kutusu alyor, Kore Sava'na gidip dnm bir uzak akrabann tedarik ettii kenarlar lastikli klotlardan giyiyor, her sabah gen hanm grecek, onun sama sorularna, dairenin btn tarihini anlatarak cevap verecek diye ii iine smyor. Bir sabah dairenin penceresinin nnde, henz mesaiye kimsenin gelmemesini frsat bilip, barsaklarndaki gaz bir gzel salyor. Bir nceki akam validesinin yapt nohutlu kapuskadan bolca yediinden etraf feci ekilde kokuyor. Tam bu srada kapdan "Gnaydn Eref Bey iim, bakn size ne gstereceim!" diyerek Eref Bey'in tutulduu gen hanm giriyor. Kahramanmz (Her centilmen erkek gibi, diyor Reit Bey) olas utanc yaamaktansa kendisini pencereden atyor ve lyor. Zavall Eref Bey ta binalarn evreledii avluda, bulakhane arabalarnn yannda cansz yatarken Reit Bey son darbesini indiriyor: "Eref Bey'in mesanesi patlam, etrafa kesif bir mayi yaylmt." Reit Bey bu son cmleyi tam bir biti cmlesi gibi tiyatroluk bir vurguyla sylemiti. Artk glecek bir ey yoktu. Ertesi gn babama Reit Bey'in dalga geip gemediini sormutum. Bu roman fikrinde ciddi miydi? Yoksa atlarn iftlemesiyle ilgili o hikyeler gibi elenmek elendirmek amacyla m anlatmt? Babam Reit Bey'in bu ile gerekten uratn, hatta hayatnn fikri olarak grdn sylemiti. zellikle yakn zamanda len bir arkadann cesedi ykanrken grd eylerden ok etkilendiini, "imizin dmzla bir olmas durumunda insanln kendini pek de iyi hissetmeyeceini," sylediini anlatmt. Babama gre, dklen diler, seyrelen salar, ryen i organlarla ihtiyarlar kendilerini bu dnyann artklar, istenmeyen, utanlan, ayp bir eyi olarak gryorlard. zlerek onun da byle dnp dnmediimi sorduumda, "Hayr ama, Reit'i de ok iyi anlyorum," demiti. "htiyarlardan uzak dursan iyi olur," diye devam etmiti, akac bir sesle, "Biz ihtiyarlar, genleri istilac bir kskanlkla kovalarz!" Byklerimizin bize aktarmad, aslnda hibir neslin kendinden sonraki nesle aktarmad bir hayat bilgisi var, deil mi etin? Reit Bey, ii biraz gen ve zinde insanlarn dnyasna kan davas gtmeye dntrse de, bu bilginin peine dm gibi gelmiti bana. Nihal'den uzak durmak iin ihtiyarlarn dnyasna iyice daldm o gnlerden yalnzca Eref Bey'in hikyesiyle deil, babamn Eref Bey'in dairesindeki kadna duyduu akn hatrlatmasyla anlatt baka, bu kez gerek bir hikyeyle de dndm. Hikye yle: Babamn arkada (Gel ona bir isim bulalm, Vehmi diyelim, sen de etin bir zahmet gidip bir szle bak!), Vehmi Bey, otuz yllk ei Refika Hanm (isim babamz yine szlk) ile emeklilik gnlerini bir ky kasabasnda satn aldklar evde geirmektedir. Ev ilerine yardmc olsun diye kasabadan bir kz bulurlar. Kz bir tandklarnn torunudur, on alt yandadr. Yreye has kmr karas salar, dolma dudaklar, kocaman ela gzleri vardr. Vehmi Bey kza tutulur. Hem ne tutulma! Yalnzca kendisine evliliinin ilk yllarndaki hizmeti hrmeti anmsatan kle kadn kztrmas deildir sz konusu olan. Ev iinde eilip kalkarken ya da masum bir dalgnlkla dirseklerini balkon demirine koyup dar seyrederken, basma elbisesinin altndan belirginleen vcuduyla on alt yandaki taze, Vehmi Bey'in akln iyice bir kartrr. Babacan tavrlarnn arkasna saklamaya alt arzusu kabarp iplere asldnda, adamcazn btn uzuvlar oynar. Eklem yerleri gevemi bir kuklaya dnr. Grm geirmi bir adam olan Vehmi Bey, iki ocuunu, biricik torununu, eini, yllarca tatile geldikten sonra yerletii kasabadaki erefini ve kk kzn geleceini dnerek durur, durduu yerde kahrolur. Baharda bir gn kzla birlikte papatya toplamak iin tepelerde gezinen Vehmi Bey, saduyusuyla gururlanrken kz elindeki papatyalarla Vehmi Bey'in koltuk altna sokulur ve i geirerek, iinden kim bilir neler geirerek, "Ah ne gzel kokuyor terin!" der. Burnunu yzn srer. Btn vcuduyla srtnr. Alnn Vehmi Bey'in alnna dayar. Sonras dolu dizgin bir ak. Refika Hanm'a sezdirmeden, kyda kede. Refika Hanm bir yl kadar sonra, sahneden ekilir gibi lnce, biraz yas, yalnz bana kalan yal bir adamn bakma ihtiya duymasnn merulatrd evlilik, mutlu son, saman tad. Hikyenin banda babamn olanaksz bir ak anlatacan sanmtm. "Ak eitler arasnda yaanr," demitim iimden. Kt sonun, kavuamamann verecei rahatl, i huzurunu beklerken, hikyeyi bildiini ban sallayarak, kahramanlarmz tepeye papatya toplamaya karken glmseyerek belli eden Reit Bey'i seyretmitim. Gz kapaklan neredeyse kapal gibiydi, elleri buruuk ve lekeliydi. Sere parmamda mor tal bir yzk vard. Kz Vehmi Bey'in koltukaltna sokulduunda aknlkla babama bakmtm: karp masaya koyduu gzl ardnda burnun iki yanna yaylm bir beyazlk, bir peltelik brakmt; babamn gzleri dolu doluydu. Aklm bir gzel karmt. Ben kimdim? Nihal'in karsnda kimdim? Eref Bey miydim yoksa tensel Vehmi Bey mi? k olmak byle bir ey miydi? Dinlediin hikyelerin kahramanlaryla zdelemek miydi? Sana zeniyorum etin! Byle eyleri dnmezsin sen. iinde bir ate mi yand? Tamam az sonra kann kaynamaya balar, yerinde duramazsn, ve eylem ve eylem. te bu kadar. Bir buhar makinesi gibi. ok salam. Tek sorun kannn kaynama derecesi olabilir; bu deerin bizim gibi insanlar iin bir hayli dk kacan sanyorum. Peki etin, biz seninle "istilac ihtiyarlar" gibi mi davranmtk Nihal'e? 12 Murat Aabey tam zamannda kageldi. Bize iki kk ocuk olduumuzu hatrlatt. Bunu bu dnyada en iyi o baarabilir... Lisedeyken ve niversitenin ilk yllarnda ona ne kadar kzardk! Bizim iin kural koyucuydu o, senin hayatn yaanmaz hale getiren bir bekiydi. Yllarca "siz" diye seslendik ona, korktuk ondan, yalanlar syledik. Bana fazla kzamayaca iin salondaki avizeyi ben krdm, teybi Kmil Aabey bozdu, sinemaya gitmedik bir arkadamza ders almaya gittik... Baz eyler ancak ya aldka anlalabiliyor. Biz de Murat Aabey'i ancak yirmili yalarmzn sonunda anlamaya baladk. On sekiz yandayken sekiz yanda bir kardein sorumluluunu almt, annesi babas olan bir ocuk kadar sevgiye doymu hatta marm bir ocuk yetitirmiti, biraz korkutarak ama olsun. Sen yle yaramaz bir ocuktun ki baka bir yolu da yoktu Murat Aabey'in. Dnsene, biz on sekiz yamzda kendi dertlerimizden baka bir ey grmyorduk! O ise niversitede okuyor sonra bir bankada alyor, veli toplantlarnda kardeinin ald dk notlar senin sinir bozucu bir zenle hazrladn izelgelere iliyor, senden yaknan retmenlere ne diyeceini dnyordu. Okul dndaki durum da farkl deildi. Eve geldiinde zr dilenmesi gereken birileri, paras denmesi gereken bir krk cam mutlaka olurdu. Byle bir hayatn brakt etki bugn aka grlebiliyor: Murat Aabey, ancak sen kendi hayatn kurduktan sonra evlendi ama ocuk sahibi olmak istemedi, erken yorulmutu. Murat Aabey'in geleceini Nihal'e haber verdiimizde Nihal'in hazrlanmamz gerektiini sylemesi ikimizin de houna gitmiti. Misafirimizin nerede kalacan bile dnmt, istersek "onlarn evlerindeki" katlanr yata getirebilirdik, yorgan araf filan var myd, Nihal artk bizden biriydi. Bu arada benim gnlerdir evde olmamamla ilgili hibir ey sormamt... Gzel bir rak sofras olmutu, mezelerin ounu Nihal yapmt. Murat Aabey, ceketini kravatn karm, kollarn svam, gnn yorgunluunu ve bankacln kirini stnden atm, beyaz salar beyaz byklaryla ne gzel glyordu ite. Onun gln oldum olas ok sevmiimdir. Ondan ekindiim, korktuum zamanlarda bile severdim, hatta iinde baka, daha yumuak, daha sevecen bir Murat Aabey olduuna dair kant sayardm bu ltl gl. Raksn yudumluyor, Nihal'in limon yerine nar ekisi koyduu rokal salatay yiyor, bizi inceliyordu. mz. Aramzda bir ba olutuunu sezinlemiti. Birka telefon konumasnda ona anlattmz, senin bir hafta sonu stanbul'a gittiinde sz ettiin durumun szcklerin ierdiinden daha karmak olduunu anlam gibiydi. kimize baklarnda, "Sizinle sonra konualm!" daveti vard. Biz ok gergindik etin, ok gergindik. ki de kr etmemiti. Nihal'in bizi grd insanlar olmaktan vazgemeye niyetimiz yoktu. Aramzdaki ya farknn salad rahatl brakmaya gnlszdk. Ama Murat Aabey'in konumalar, tavr, bize gidip onun kanatlarnn altna snmaktan baka bir yol brakmyordu. Bylece yemek bitmeden gerek halimize dndk. Gerek halimiz! Buna inanyorum. Nihal'e bandan beri olduumuzdan farkl grndk. Byle gerekmiti. Koruyucu, kollayc, soukkanl, ne yapmas gerektiini bilen, Nihal dzgn yrsn, niversiteyi uzatmadan bitirsin, yaad felaketten makul admlarla uzaklasn diye asfalt deyen iki orta yal, deneyimli erkek. Biri gbekli dieri kel. Nihal de sevmiti Murat Aabey'i. Taban deitirmi, nndeki buz ksesini, buzlar suyun iinde saydam adacklar biiminde yzerken alp buzla doldurmu, Amasya elmasn soyarken ortasndaki ekirdek yldz Murat Aabey'e gstermiti; memleketi ne de olsa. Biz mz, bir araya geldiimizde konumaktan tat aldmz eyleri konuuyorduk yine. Ortak gemiimizin kabartmalar. Abartarak kabartyoruz. Senin kapcnn dairesine kimse yokken gizlice girip buzdolabna kedi koyma hikyen; her birimiz hikyenin bir ksmn anlatyor, kediyi neden koyduunu hep olduu gibi sen sylyorsun: "Buzdolabndaki stlac yemitim, yeri bo kalmasn diye koydum." mzn ezamanl kahkahas, akn Nihal'in yznde titrek glmseme, alak sesle sorduu "Kedi beyaz myd?" sorusuyla umutsuzca mantk aray, bouna, bouna, ne yapacan bilemiyor, yardm istiyor sanki. i zor! Srada avizenin krlma hikyesi ve bunu Murat Aabey'e syleyiimiz var. Ardndan teybin bozulmas, senin tamir edeceim diye btn paralarn skmen, uyduruk bir biimde toplaman, aabeyin ngiltere'deyken sana gz kulak olmas iin sizin evde kalan her eyden habersiz Kmil Aabey'in bir dmeye dokunmasyla frlayan dmeler, yaylar, yine kahkahalar. Kmil Aabey demiken, onun mutfak lavabosunda ban ykamas, horlamas, bir gece baucundaki komodine lahmacun istifleyerek uykuya dalmas, birka gece st ste ryasnda grm de, kahkahalar, kahkahalar. Lisedeki ders durumumuz, benim iyi senin kt notlarn, veli toplantlarnda Murat Aabey'in dt o zaman sinir bozucu, imdi gln durumlar. niversitedeyken bir bayram tatilinde Murat Aabey sana ders alman tembihleyerek gneyde bir yere gidince, benim gizlice stanbul'a geliim, bir dostluk gsterisi olarak tutup birbirimizin san sfra vurmamz, arkamzda bu kaak grmenin kantn brakmamz... Nihal elleri masann altnda, ba iyice daraltt omuzlarnn arasnda hafife eik, btn bu gln ve gzel hikyeleri dinlerken birka kez bana bakmt, u btn kitaplarda geen "der gibi bakt" baklaryla. Bakmasayd zlrdm, krlrdm etin. O masada anlattmz eylerin bir ksmn ona daha nce anlatmtm nk, biliyordu. Drt kiilik yemek masasnda komu kenarlarda oturan iki kii byle birka saniye baknca ne olur? u olur: Bu iki kii kendilerini dierlerinden yaltr. Canlln ilk ve temel aamasnn, bir "i" ve "d" yaratan, bylece kendisini evreden yaltan hcrenin ortaya k olduunu biyoloji sylyor; her trl scak insan ilikisinin aa yukar ayn eyi yaptn da ben sylyorum. Birbirine dnersin! ki insan birbirine dner! Bu baklarla olur ya da ayn yerde susmayla rnein, en basit biimde. Sonra, yle birbirine dnk, kendi dilini yaratrsn. Esnaflar ve zanaatkrlar da byledir etin. Seyirciye srtlarn dnerek alan Beboplar da. Seninle biz de byleyiz. Kimsenin anlayamayaca bir dilimiz var. El kol hareketlerimizle, yz ifadelerimizle, nihayet szcklerle rlen bir dil. Bir tr argo. Kendi meslek srrmz korumak iin. Aznlk kltrmz korumak iin. Btn sk ilikiler bir aznlktr nk. Srtlarn "darya" bir gzel dnm iki insann oluturduu aznlk. Dnsene etin, imdi uraya "Milliyet Sanat dergilerine bavurmamz lazm!" diye yazsam, bu dnyada seninle benim dnda kim ne anlar Allah akna! Nihal'in bana bak da byle bir eydi ite. "Senin odanda, masayla kitaplk arasnda, leyle akam arasnda ve hatrlamakla unutmak arasnda, bizi birbirimiz iin var eden cmlelerinle anlatmtn bana bunlar," der gibi bakmt. Ender ile Nihal'i, etin ve Murat Aabey'den yaltmt. O akam tabii Murat Aabey ile yine sana tatl tatl takldk. Biz glerken sen her zamanki teslim masum halini sergilemiyordun; kabuklan ayrlmam bir antepfstn dilerinin arasnda krmaya alrken, ikimize kzgn bakyordun. nk masada Nihal de vard deil mi? lk o zaman sezmitim, dostluumuzun duvarna kimse grmeden yazmtm: "etin Nihal'i seviyor." Nihal bir iki para bula ykadktan sonra yatmak iin odasna ekilince, Murat Aabey alak sesle konumutu: "Yaknlarn kaybetmek trnden felaketlerin etkilerini hemen orackta ararz, ama ok uzakta bir yerde de olabilir, ancak zaman geldiinde ortaya kar. Nihal imdi normal grnyor, kolay atlatm gibi grnyor. Ama bu yanltc olabilir, ona gz kulak olun." Buna benzer eyler sylemiti, beni bir hayli tedirgin etmiti. Nihal'i karnnn zerinde penelerini ne zaman etine geirecei belli olmayan yrtc bir hayvanla dolayor gibi dnmtm. Bizim gevezeliimiz karsnda aylardr sergiledii suskunluu iyice rktc gelmiti. Murat Aabey'in yatmadan nce, bayla Nihal'in odasn gstererek bize verdii nasihat: "Kendinize mukayyet olun!" ikimiz de boazmza bir ey taklm gibi hrlamayla ksrme aras sesler karmtk. Benim yzm de kzarm olabilir. Aabeyinin koruyucu halleri... Aslnda sen de onu korursun. Biz henz niversitedeyken mz ile'ye gitmitik, hatrlyor musun? Denizde Murat Aabey ikimizi birden suya batrp karmt. Yllar sonra yine bir deniz kysnda bunu Murat Aabey'e hatrlatmay, bizimle suda greip gremeyeceini sormay dnrken sen engel olmutun: Belinde ciddi bir sorun vard, greemezdi, bunu hatrlamak onu zlebilirdi... Daha ne syleyeyim etin! ki kiilik ailenizin yalanmayla, lmle mcadelesi... Siz kazandnz! 13 Hayr etin, konudan uzaklatm falan yok! Grmyor musun her ey birbiriyle nasl balantl? Ben tam kendimi Nihal'e, onunla birlikte evin her yerine yaylan kane eylere kaptrmken, babamla Reit Bey'in btn tatlarn eki btn kokularn kesif olduu dnyasna giriyorum; orada kafam kartran hikyeler dinliyorum. Kahramanlarla zdeleiyorum. Tabii hemen Nihal'e bakmda bir krlma, acabalarla kirletilmi saflk... Her eye ramen kendimi aka brakmam syleyen crcrbcei... Sonra Murat Aabey geliyor, crcrbceini bir an iin susturuyor, her zamanki arballyla bize sorumluluumuzu hatrlatyor. Bu balantlar benim kurduumun farkndaym. Ama biliyor musun ki bu dnyada hibir zaman ortada, hazr bir balant yoktur. Balantlar biz kurarz. etin sen imdi dnme bunlar, bo ver, bak nc gong da ald! Hadi yerimize oturalm. Birazdan salonun klan snecek, fsldamalar devam ederken perde alacak. Bir sre karanlk kalan ekran, rahvan giden elikilerin nnde "Rose Room"un ilk notalarn alan klarnetle birlikte, yava yava aydnlanacak, siyah beyaz grntlerle mzn evdeki hayatndan arka arkaya pek ok sahne gelecek: Ender ile etin ellerinde torbalarla pazardan geliyorlar, kapy Nihal ayor. birlikte televizyon seyrediyor. Ender, Nihal'in odasnda bir sandalyeye km, ampul deitiriyor, Nihal eli k dmesinde bekliyor. etin klozete amar suyu dkerken Nihal lavaboyu temizliyor. Nihal etin'in yakt sigaradan bir nefes alr almaz ksrmeye balyor. salondaki masaya oturmu oyun oynuyor, ay iiyorlar. Ender masasnda elindeki kttan bir eyler okuyor, Nihal koltukta, etin yere yanlamasna uzanm onu dinliyor. Bu sahne srasnda mzik yava yava azalacak, grntlere elik eden d ses konumaya balayacak: "Ender Nihal'e ekil vermeye alyor, etin ise onunla oyunlar oynuyor, onu martyordu. Salk sorunlaryla ilgileniyor, paraya ihtiyac olup olmadn soruyordu. nn evde kendi odalarnda olduu bir akam, etin gzkapaklarn ters evirerek Nihal'in odasna dald. Zavall kz ok korkmutu. Yast kapt gibi etin'i evin iinde kovalamaya balad. Ender salonun kapsnda durmu glerek onlar seyrediyordu. ki arkada yllardr Nihal'i bekliyor gibiydi. Nihal de onlann dnyasna abucak uyum salamt..." Evet etin, tpk "Jules ve Jim" deil mi! Senin sonlarna doru uyuyakaldn, kahramanlarn savrulularna kahkahalarla glen mnasebetsiz seyircilerin grltsne uyandn o filmi ok severim. Nihal'le geen gnlerimize de pek uygun der bence! Ortada iki erkek ve bir kadn varsa, edebiyat ve sinema bamza ta yadrr, kolla kendini! D sesin dediince abuk olmasa da, Nihal bizim dnyamza gerekten uyum salamt; gnler sonra hibir ey olmam gibi, elinde "Farelere ve nsanlara Dair" ile odama geldiinde, ondan uzaklama abalarmn ne kadar ie yaramaz olduunu bama kakmt. Lennie'nin, Curley'nin karsnn san okamasyla ilgili bir eyler syledi. Biraz utanga bir edayla konuuyordu, tutuktu. Hep olduumuz, durduumuz alandan baka bir alana girmenin tutukluu. Bir de tabii, sa okama eyleminin ne o ne bu olmasnn ve seni Lennie'ye benzetmemin kafasn kartrd anlalyordu. Ben o gn, iimden kendime kfrler yadrarak anlattklarmla, daha da kartrdm kafasn... Sa okamaktan balayp, nasl geldiysem, birlikte gittiimiz seks filmlerine (Bir gn, "Amarcord"u gsteren sinemann giesinden dnm, her frsatta soyunup dev bir ylanla sarma dola olan melez kadnl bir filme gitmitik. Balasn bizi sinema sanat!) ve lise ikinci snfta dolgun, kadns vcuduyla hayallerimizi ssleyen Mehtap'a geldim. Sonra senin bir iki "iliki" duranda durdum, Serap'tan yle bir sz ettim ve nihayet Sevgi... Nihal'in karsnda ak krgn bir adam olmak iin can atyordum. Tantmzda Sevgi'nin evli olduunu syleyince, Nihal yine bilmedii bir alana girmenin tedirginliiyle, koltuun ahap kollarn kavrad. "Bu arada," dedim yarattm etkiden honut, "kendi meakkatli ak maceram anlatmadan nce, senin anlatacan maceralar varsa, dinlemek isterim." Hibir ey sylemeden ban iki yana sallamt. "Kimse yok!" demiti, kendi kendine konuur gibi. Yz kzarmt. Hatrlyor musun, sana bunu anlattktan sonra, bir yerlerden bildiim o kalp davran sergilemeye balamtk: mzn her kalabala karmasnda seninle ikimiz yakkl gen erkekler aryor, yz kpkrmz Nihal'e, gya apknca ka gz iaretleri yaparak gsteriyorduk. etin ile Ender'in ikiyzl davranlar. "Demek evliydi," demiti kendisini bir eye altrmaya alr gibi, "Arkadann filan m karsyd?" "Hayr!" dedim, onu meraklandrmak houma gidiyordu. "Peki kimdi," dedi sabrszlanarak "senin iin mi boand?" "Boanmad ki!" dedim. etin imdi bunlar yazarken Sevgi'yle yaadklarm hl tuhaf geliyor, sanki ben yaamamm gibi geliyor. Yaarken vicdan muharebeleriyle geiyordu gnler. "Boanmad m?" diye sordu, kabul edilebilir olanla edilemez olan arasnda yalnzca insann kendisinin olduunu, bir adm atmayla her eyin karacan bilmeyen bizim kk Nihalimiz. "Sevgi'yle tantmda Murat, ei, hapisteydi." Yine yerinde kprdayan Nihal, bacak bacak stne atp vazgeen Nihal, akn Nihal. "Sevgi'yle, ska gittiim bir birahane var, orada tantm. Ortak arkadalarmz sayesinde. O gnlerde annem ve babamla yayordum. Yine byle gn boyu eviri yapyor, baz akamlar o birahaneye gidiyordum. Nisann sonlaryd. yl nce. Gzel bir hava vard, nihayet baharn geldii gkyznden anlalabiliyordu. Ufka doru hafife alan yekpare mavilik, gn boyu 'Altma gel altma gel!' deyip durmutu; sanki insan deil gkyzyd ksnyen. (Bu cmleden bir ey anlamadn Nihal baklaryla belli etmiti!) Akama doru kp birahaneye gittim. Sokaa karlm masalardan birine, bir akasyann altna oturdum. Bira iiyordum, sokaktan gelip geenleri seyrediyordum. kinci biramn bitmesine az kala onlar geldiler, okuldan tandm sonradan evlenen bir ift ve Sevgi. Oturdular. Biram bitirince kalkmay dnyordum ama devam ettim. Pek insan iine kmadmdan, tanmadm ya da yakn olmadm insanlarla konuurken zorlanrm. Ama o akam cokuluydum, rahattm. ok itim ok konutum. Arkadalarm da konuuyordu ama Sevgi ara sra birasndan kk yudumlar alyor, patates kzartmas yiyor, yalnzca seyrediyordu. Seyreden, dinleyen kadnlara baylrm. (Byle iddial bir cmlenin bir bakma onun iin de sylendiini anlam myd Nihal? Hayr anlamamt, gndermelerle uraamayacak kadar kendini kaptrm dinliyordu, ben baylyordum.) Siyah dalgal salar, mayal hamurdan yaplma benzeyen bir burnu ve seyrek kirpiklerinin spremedii koyu baklar vard. O an bu baklar hep zerimde hissetmek, o koyu kahverengi gzleri her zaman grmek istedim. klar byledir ite Nihalciim, ksack bir an btn mrlerine yaymak isterler." Nihal bu cmleden ok ey anladn yutkunur gibi ban indirip kaldrarak belli etti. Konuma ak zerine syleve dnmt. Ak yledir, ak byledir, ak syletir. Ah, Nihal'in ekil verilecek mermer gibi halleri nasl da kendimden geirirdi beni! Nihal'in beni dinleyiinde o zaman da fark ettiim ancak imdi anlamlandrabildiim deiik bir ey vard. Sevgi'yle ilikimize ve genel anlamda aka ilikin sorular, kard dersin notlarn arkadandan eken birinin sabrszlnn izlerini tayordu. Anlattklarm, evet dinliyordu, ama daha ok yaamadan deneyim kazanmaya alyor gibiydi. Bunu hissettiim halde Sevgi'yle yaadm ortak hayat ve vicdan azabn anlattm. Sanrm karma kan herkese de anlatacam. Yasak bir ak "yasallatrmann" baka bir yolunu bilmiyorum nk. Gelelim Nihal'e... Nihal yirmi yandayd ve bir erkek arkada yoktu! Zamane genlerinin daha ortaokuldayken birbirleriyle sarma dola olduklarn dnrsek, tuhaf deil miydi bu? Ben bunu Nihal'in iliki biimini rnek alaca bir baba kz ilikisi yaamamasna balyordum. Niyazi Amca kendi halindeydi, yokluuyla varl birdi, hadi arkasndan konualm, ruhsuzdu, skcyd. Hayatndaki en cokulu eylem ilk kars ldkten on bir yl sonra ikinci kez evlenmesi olmutu. Yaklat zaman kk kznn kalbinin hzl hzl atmasna yol aacak needen, oyunculuktan, scaklktan yoksundu. Nihal minicik tatl m tatl bir kzken, babas eve geldiinde sevinerek sonra da utanarak glp yzn elleriyle kapamamt ve daha da kkken altn hi babas deitirmemiti; alt alnrken babasnn yannda yumuk plak bacaklarn, serinliin erinciyle, kanat gibi rpmam, lklar atmamt. Bu enlikten ikisi de mahrum kalmt. Sonuta da ortaya erkeklerle ilikilerde kopya ekebilecek bir baba kz ilikisi kmamt. te yandan Fikret'in Nihal'le ilikisi de veylikten tr gdkt, bir model olmaktan ok uzakt. "Freud tansayd severdi beni." Sense bana bo bo bakm, mutfak tezghnn yanl eimi yznden ocak tarafnda, su stcsnn arkasnda biriken suyu, sngerle almaya devam etmitin. 14 O yl bahar bize eksik yanlarmz, hi tamamlanmayacak eyleri hatrlatarak gelmiti. Yarm yamalak bulutlar, sahanda yumurta gnei, neremizi stt belli olmayan bir scaklk. Burnumuzu mu, kalbimizi mi yoksa kasklarmz m? Ulus'taki Belediye ars'ndan fesleen fideleri aldk, annemden iki farkl sardunya (biri krmz dieri beyaz) yapra getirip su dolu ay bardaklarna koyduk. Balkonu dzenledik, hortumla bir gzel akttk. Perembe akamlar hal saha malarna baladk, srekli bir kalecimizin olmas ve ta kuralnn uygulanmas ne gzeldi! Gidip gelip, Genlik Park'nn havuzunun haftalar sren doluunu izledik. Mezarla ksa bir ziyaret yapp orada da bahvanlk maharetlerimizi sergiledik. K boyu salon penceresinin nndeki sdn kuru dallarnda yaygara koparan, pencere nne koyduumuz krntlar hoplaya zplaya yiyen serelerin birdenbire nereye kaybolduklarn merak ettik ve baz hafta sonlar Ik Da'na piknie gittik. Piknie giderken otomobilimizin bagajna, izlenimci bir ressam dnda her eyi dolduruyorduk: Alr kapanr alak bir piknik masas, alr kapanr oturak, birka minder, uzunca bir kilim (Sevgili dostum zerinde ban sa eline dayayp yanlamasna uzanacak.), semaver, porselen demlik, mangal, kese kdnn iinde bir gazya iesi, bir tomar eski gazete, kk bir radyo, kk sar lastik bir top, mavi zerine siyah izgili byk plastik bir top, olta takm antas (Sevgili dostum grd her su birikintisine olta sallayacak.), pullan deri bir torbaya koyulmu tavla, termos ve iinde bir sr mutfak vr zvr olan tutulacak yerleri metal branda bezinden eski bir pazar antas. Pikniin bilinen kouturmalar ve oburluklar arasnda nasl sakin nasl gzel geerdi zaman! Ayn prltl melodide srar eden birka ku, derenin altmz rlts, kknarlarn, dibudaklarn ve ykseklere doru sklaan amlarn yeillii, her yerden fkran iekler... Nihal elinde fotoraf makinesiyle bir unutmabeni beinin nnde diz kyor, belden yukarsn ne arkaya oynatyor, durup parmann ucuyla deklanre dokunuyor, ii bitince dizlerini iyice bkp topuklarnn zerine oturuyor, fotoraf makinesini karnna dayam, ylece bir sre duruyor. Sonra kalkp yamatan inen koyun srsne yneliyor, beline kadar gelen oban kpeine koklamas iin elini uzatyor, boynuna ast radyosuyla dolaan obana glmsyor, sr Nihal'in tam nnde yrtmal uzun bir elbise gibi ikiye ayrlyor. Nihal dnp yama boyunca ilerleyen srnn arkasndan giden kpee bakyor, sonra dere kenarna inip ayakkablarn oraplarn karyor. Paalarn svyor, derede biraz yryor. Yosun tutmu bir kayann fotorafn ekiyor. Sazlklardan szlp gelen n iine giriyor, birden bize doru dnp, aramzdaki aacn yapraklan arasndan, "Burada bir kaplumbaa var!" diyor fsldayp bararak, ite naslsa yle! Biz seninle hibir ey sylemiyoruz, yerimizden kprdamyoruz etin. Bu bir resim nk, bir gsteri, seyrediyoruz. Nihal aalarn sklat yere doru trmanyor, oralar biraz kolaan ettikten sonra sesleniyor: "Bakmayn bana!" Bir alln arkasnda kayboluyor. O zaman seninle her eyi konuamyoruz sevgili dostum ama, eminim aklndan, otlarn, dikenlerin, melmi Nihal'in stbeyaz kalalarn dalayaca geiyor! Bir ara "kendimizi o kadar da teslim etmedik Nihal'e" tavlas oynuyoruz seninle. Onun houna gideceini dndmz ekilde, kahvehane argosuyla konuuyoruz, bize ay koymasn istiyoruz. Sonra biraz top oynuyoruz, topun peinden dereye doru koan Nihal'e bakyoruz hayran hayran. Birka kez kendimi tutamayp bir kayann zerine km, mz birden sardna inandm byl havaya dair byk laflar etmitim; siz ikiniz oturduunuz yerden banz kaldrm bana bakyordunuz. Bir btnlk hissediyordum, bizde ve doada. Bu beni coturuyordu. yle bir an geliyordu ki, dere kenarndaki talarn yuvarlak biimlerinin aka syledii o ar deiimi, hibir ey deimiyormu hissi veren o yava bakalam "gzmle" gryordum. Biz de orada kendi bana deien doann bir parasydk. Kklerimiz topran biraz daha derinine iniyor, dallarmz hkm sren rzgrn ynne gre eiliyor, dere kenarndaki bir kayann dibinde bir su birikintisi gibi kalakalyordu gzyalarmz... Srtmz verdiimiz kk tepeden, neden bilinmez, kk bir ta yuvarlanyordu ve ben ayn nedensizlii iimde duyuyor, mrmn sonuna geldiimi dnyordum etin. ok mutluydum nk. Nihal'in bizi futbol oynarken ilk kez seyrettikten sonra dedii gibi: Umaya alyor gibiydim. (Hemen hatrlyoruz tabii, stanbul'da ok itiimiz bir gece Beikta'n st tarafndaki bir parkta "gerekten" umaya kalktm zaman attn tokad, fkeyle ve sevgiyle.) O bahar bize eksik yanlarmz, hi tamamlanmayacak eyleri hatrlatarak gelmiti; apka takmadan gittiimiz pikniklerden ikimiz de burnumuz kpkrmz dnyorduk. 15 Hi dnm mydn etin, ilk drt ay eve neredeyse yatmadan yatmaya gelen Nihal, birden evden ayrlmaz olmutu! O zamanlar ne yapyordu? Neredeydi bu kzn arkadalar? Sarho geldii gece kapda bekleyenler? Sonra yldr gittii okulda hi mi arkada yoktu birlikte vakit geirecei? Dac arkadalar neredeydi? Dersler biter bitmez eve dnmesine ierleyen, birlikte sinemaya gitmeyi, gezip tozmay neren kimse yok muydu? Hem sonra gen bir kzn okul dnda kalan btn zamann iki orta yal erkekle geirmesi, stelik bundan mutlu olduunu aka belli etmesi de tuhaf deil miydi? Tamam, genler kendilerine kahraman ararlar, benzeyecek, peinden gidecek biri. Ama Nihal'in cinsiyeti dnldnde bu kahramann, birbirini ok seven, biri knn ve gbeinin zerine kaak kat km, dieri kel kafas kta parlayan iki adamdan mteekkil bir adam olmas, rahatlkla sylenebilir, akldyd. Acaba evresindekiler bizim tatl, kk Nihalimize bir ucube gzyle mi bakyorlard; artk aralarna almaktan ekiniyorlar myd? Biz de seninle o gnlerde arkadalarmza tuhaf grnmzdr herhalde! Sen iten knca "evli ocuklu bir erkek gibi" dorudan eve geliyor, gecikecein zaman telefonla mutlaka haber veriyordun. arkadalarnla hal saha malar dnda pek bir ey yapmyordun. Ben btn gn evdeydim. ki haftada bir annemle babam grmeye gidiyordum. Seyrek de olsa arkadalarmla bulumaya giderken, portmantonun aynasna not brakyordum: "Ge ve sarho gelirsem beni yine sever misiniz?" Sabahlar gazete almak iin ktmda bazen iki numaradaki emekli gvenlik grevlisiyle karlayordum, "Sen btn gn evdesin!" diyordu her grdnde, gizli kapakl bir i eviriyormuum gibi bakyordu. mz de gnmz, sonunda bir araya geleceimizi bilerek geiriyorduk. Nihal'le ikimiz leden sonra odamda sohbet edecek, akamlar mz yemek yiyecek, televizyonda mptelas olduumuz programlan seyredecektik. ay demleyecek, ekirdek ileyecektik. Odalarmzda kendi dnyalarmza daldmz o uyku ncesi saatleri ne gzeldi! Her birimizin kendi , kendi grlts... Sonra iimizden birinin ortaya syledii bir ey, bir eit davet. "Ne gzel ark bu byle!" "Ackannz var m?" "Hibir ey anlamyorum okuduklarmdan!" Odana gelip arky dinliyoruz. nde ben arkada ikiniz mutfaa giriyoruz. Senle ben Nihal'in odasnn kapsnda durup, yatanda bada kurmu ders alan kzmz teselli ediyoruz. Evet ders alyordu Nihal, ikinci vizelerden hemen sonra finallerin balayacandan, ok skacandan yakmyordu. Odama gelilerinde teneffse kan renci havas vard. Ak pencereden giren gne zihni yorgun Nihal'i dinlendiriyordu sanki; gzlerini kapatp yzn gnee veriyordu. Onu kuzeye bakan odaya yerletirdiimiz iin sululuk duyuyordum. Yine byle bir leden sonra, yznde gnein aydnl koltuunda otururken, "Kalk bakaym oradan sen!" dedim, kaldrp kendi koltuuma oturttum. "Bugn sen konuacaksn, ben dinleyeceim." etin, gndelik eyler dnda Nihal o kadar az konuuyor, ben onun her odama geliinde konuacak o kadar ok ey buluyordum ki, artk konumaktan duyduum skntlar, pimanlklar gsm artmaya balamt. O konusun istiyordum. lmlerle alan uurumdan bir ses ksn. O konusun. Ben bkmtm konukanlm hor grmekten, bunun da bir hastalk olduuna dair kurgulardan. Eit olalm istiyordum, dert orta olalm. "Bugn Nihal konuacak!" Baklarn kararak gld. Biraz skld, utand; bunu elleriyle yapt. Benim hayatm zorlatryormu, bana ktlk yapyormu gibi, zgn ve efkat dolu bir havaya brnd sonra. Bunu da gzleriyle yapt. Biraz sland iin daha da parlam gzleriyle... Onu zorlamak istemiyordum. Dorudan soru sormak, yant beklemek kabalk olacakt. Ayak tabanlarndan g alarak koltukla birlikte saa sola dnyor, masamdaki ktlara bakyor, annemle babamn Dou Avrupa gezisinden getirdikleri ince gmten kitap ayracn masann zerinde evirip duruyordu. Ayra, ku biimi verilmi ucu beni gsterecek biimde durduunda, "Hi buradan bakmamtm odana," dedi ve kitapla kapl duvarlara bakt. "Ortaokuldaki bir eyi hatrlyorum hep." Nefesimi tuttum. Peki "hep" ne demekti? Bu odaya her geliinde mi? Konumay her dndnde mi? Ortaokuldaki o ey, her neyse, onu yaadktan sonra srekli mi? Ne? Nihal, iimden sorduum sorulan duymuyordu etin, ne mthi bir gerek deil mi? "Ortaokuldayken baheye bir kitap sergisi almt," diye devam etti. Konumay keser korkusuyla sert hareketler yapmaktan kanyordum. Merakm yzmden belli olacak bu da onu skntya sokacak diye ekiniyordum. Nihal ise dner koltukta kendince bir dans tutturmutu, bazen bana, arkamdaki kitaplara, bazen de yatamn krkyama rtsne bakyordu. Ayak parmak ularn terliklerinin arkasna koyup topuklarn kaldrd, pantolonunun cebinden ikiye katlanm bir kt mendil karp sessizce burnunu sildi, birka kez diliyle dudaklarn slatt, yaadn gsterecek baka bir dolu ey yaparak, sonunu hi getiremeyecekmi gibi bana u hikyeyi anlatt: Ortaokul teyken, okulun bahesine bir kitap sergisi alyor. Bahar aylarnda gzel, gneli bir gn. (Ak pencereyi gsterip "Byle bir gnd," demiti, bam sallamtm, "byle gnleri" iyi bilirdim.) Her ders saatinde bir snf sergiyi geziyor, retmen eliinde. Nihailerin snf ilk derste kyor baheye. Sabah gnei. retmen herkesin bir kitab incelemesini istiyor. Sergideki niversite rencisi "aabeylerden" biri Nihal'e bir kitap uzatyor. Bizim kz beenip alyor kitab. Nihal sonraki birka teneffste de sergiye gidiyor, kitaplara bakyor. O aabey, Nihal'le ilgileniyor. Birka kitap daha neriyor, Nihal'e sorular soruyor. etin dnsene, bizim tatl kzmz beyaz gmlek gri forma lacivert hrka iinde, stelik san balayp bann oval biimini ortaya karm, gzel ela gzleriyle kitaplara bakarken, niversiteli bir ocuun ilgisini ekiyor. Ama ocuk da Nihal'in ilgisini ekiyor. "Elleri ok gzeldi. Kitaplar yle deiik tutuyordu ki! Uzun, kvrck salar vard. Balamt salarn. Fakat herkesin beenecei bir tip deildi." Nihal herkesin beenmeyecei "tiplerden" holanyormu. O ocuktan da holanm. Yakndan bakldnda gzleri de ok gzelmi. Bir ara dirseklerini kitaplara dayayp iyice ne, Nihal'e doru yaklam. O zaman grm. Gri gibiymi. Ne konutuklarn hatrlamyor Nihal. Ama derslerde teneffs saati gelsin diye beklediini hatrlyor. Son teneffs zili aldnda iinde ksack on dakikaya smayacak kadar ok eyle baheye komu. Ama o yokmu. Sergiyi toplayp gitmiler. Yalnzca zerinde kitaplarn sergilendii iki pingpong masas ve iki bo sandalye. Atatrk bstnn hemen yannda, terk edilmi. Yerde bir iki kitap ayrac, buruturulup atlm kk ktlar. "Kendimi terk edilmi gibi hissetmitim. O beni terk etmiti." Snfa dnm. Gizli gizli alam. Neyse ki mzik dersi. Ders boyunca nndeki gnleri hatta yllan o ocuu tekrar grme ve grememe olaslklanna gre dnm, hayal etmi. Karar vermi: Bekleyerek ve ac ekerek yaayacakm. "Tabii sonradan unuttum. O duygular, dnceler silindi. Ama yamn insan olma ansm kaybetmitim ben sanki. O gn." etin biz ikimiz sence, yle herkesin beenecei "tipler" miyiz? Deiliz deil mi? Sonra, sen de Nihal'in szn ettii ans yitirdii anda, tam o anda, orackta, onun yannda olmay istedin mi? Peki, k olduun insanda, bakasnda olsa dayanamayacan eyleri ho grr msn? Ben ho gryorum. "Tip" szcnden, daha dorusu Nihal'in kulland biimde kullanlmasndan nefret ederim. Nihal'in kitap sergisinden ald, hl ok sevdiini syledii o kitaptan da nefret ederim. Hamile olmayanlarn ama "iinde bir ocuk tayanlarn" birbirlerine gz szerek tavsiye ettikleri, simgelerle dolu, retici samalklardan geilmeyen, aptalca bir kitap. Nihal'in verdiim kitaplan hzla okuyup bitirmesi de ok sinirlendiriyordu aslnda beni. Kitaplar ve yazarlar hakknda syledikleri de! Baz yerleri ok karamsard, u yazar ecinsel miydi, bu yazar fotoraf ektirmek istemiyor muydu, kahraman yazarn kendisi miydi, kadnlarla bir sorunu olduu belliydi... Genlik Park'nda ay itiimiz gn hatrlyorsun, deil mi? Sobaya gsterdii o turistik ilgi, o tketici taknl, mteri memnuniyeti... Telefonda Fikret'le konuurken taknd tavr, aabeyini ana bir ilgiyle kollayan kz karde. Futbol malarmzda birimizden biri dtnde ayaa kalkp, mrnn en kt eyini yayormu gibi bir yz ifadesiyle ellerini tellere geirmesi. Ve sonuncusu ama en nemlisi: Nihal kahvaltlarda peynirin zerine reel koyup yiyor! Sizin taraftan etin, sizin taraftan! 16 Masaj istiyorum!" dersin. Emredici, kstah bir edayla. "Masaj istiyorum!" Direnebildiim kadar direnirim. Ben direndike, sen emirden yalvarmaya btn ara edalar deneyerek hi usanmadan tekrarlarsn: "Masaj istiyorum, masaj istiyorum..." Sonunda pes ederim, omuzlarna, srtna masaj yapmaya balarm. Bu kez masajn uzun srmesi iin trl hinliklere bavurursun. rnein benim konumaktan holandm bildiin konularla ilgili sorular sorarsn. Baka zamanlarda aklna gelmeyen sorular. Ka kez yuttum bu numaray! Sorularna yant verirken kendimi kaptrp ne uzun masajlar yaptm sana, alak adam! imdi ben de aa yukar buna benzer bir hinlik yapp, yazdklarm atlamadan, kendini vererek okuman iin araya senden, ikimizden sz eden, dostluumuzu enlikli bir biimde anlatan paralar koyuyorum. Bu blm de onlardan biri. Okumay bitirince, blmn sonunda, " film birden" gsteren sinemann salonuna aniden dalp, "Para bitti, ayran poaa!" diye baran sinema bfecisinin tiz sesi yanklanacak kulaklarnda! Yirmi bir yl nce Naklet (kimiz de bunu "lanet" szcn okur gibi okumutuk, Lanet!) irketine bal kamyonun nnde kucaklap ayrldktan sonra sen, be yl boyunca skdar'dan Beikta'a vapurla getin, Beikta'tan Saryer minibslerine bindin ve ayn yoldan geri dndn. Sonraki bir yl Kartal'daki iyerine Kadky'den minibsle gittin, eve banliy treniyle dndn. Ardndan yedi yl kuzey yarmkrenin 30. ve 60. paralelleri arasnda dolatn; kayalkl bir deniz kysnda plak ayaklarnn dibinde zpknla vurduun bir orkinosla ve karl bir gnde yakalar krkl paltonla Nazm'n mezarnda ekilmi fotoraflarn var. Bu arada Burdur'da iki ay askerlik yaptn. stanbul'a dndkten sonra yl boyunca otomobilinle Gebze Organize Sanayi Blgesi'ne gittin geldin. Sonra yaklak bir yl stanbul'da aylak aylak gezindin. Sonunda otomobilinin bagajnn ve koltuklarnn alabildii kadar eyayla Ankara'ya geldin. Ben hep Ankara'daydm. Ayr geen on yedi ylmza yukardan bakp yer deitirmelerimizi bir haritaya ileseydik, ortaya senin gze hi de ho grnmeyen, geni alar ok geni dar alan ok dar genlerin, benim noktam ve ikimizin stanbul Ankara arasndaki kaln izgisi kard. Ne ok bulutuk, ne ok ayrldk... Kahramanlarndan birinin, otoparktan bir trl kamayan bir otomobilin iindeyken, arkadana "imdi kular bizi nasl gryordur dersin Al?" diye sorduu, ikimizin de ba tac ettii filmi, "Ecinselliin snrnda dolaan bir dostluun hikyesi" biiminde yorumlayan sinema eletirmeni beyefendi, ikimizin sonunda, en sonunda, haritada bir nokta olduumuzu grse ne derdi acaba? Bizim bu k hallerimize, on yedi yl boyunca hayatmz birbirimizi daha fazla grecek biimde dzenleyiimize ne derdi? Ecinselliin kordon boyunda dolatmz m sylerdi? O gzel filme ilikin berbat tanmlamann canm skan taraf u: Snr var m? likiler iin gerekten bir snr var m? Varsa da ikinci snf sinema eletirmenlerinin gremeyecei bir snr bu. nsan severken basit snflandrmalarn snrlarn deil kendi snrlarn grr, kendi snrlarnda dolar, kendi snrlarna deer. Benim bildiim tek snr bu. Eyalarla, on yedi yln geirdiin evinizin eyalaryla dolu kamyon, eyll gneinin altnda sizin sokak boyunca homurdanarak ilerleyip yumurtacnn oradan Fevzi akmak Caddesi'ne doru dndnde, yoksun kaldm yalnzca yznde yaptrma bir glmsemeyle el sallayan lise arkadam etin deildi. Btn belirsizliine karn sezebildiim, varlna inandm, inanmam gereken snrlarmdan da yoksun kalmtm. O akam trenle yola kacak Murat Aabey ile sokan ortasnda gzlerimiz yal birbirimize sarlrken, sokaa seni uurlamaya kanlarla gzel szler eliinde vedalap eve dnerken, hissettiim buydu. Ne yapacam bilmiyordum. O gn, ertesi gn, daha ertesi gn, nmdeki haftalar aylar yllar boyunca ne yapacam bilmiyordum! Kim olduumu, neye benzediimi de bilmiyordum, hangi snrlarda dolaacam da... Ayrldktan sonra uzunca bir sre ortak gemiimizi dnmekten baka bir ey yapmamtm. Sana o dnemde yazdm mektuplarda sayp dktm yaantlarn bolluu, birlikte geirdiimiz gnleri hatrlamaktan nasl bir tat aldm aka ortaya koyar aslnda. niversitenin ilk yllar, yeni insanlar yeni eyler beni pek heyecanlandrmamt. Sadece sana benzeyen insanlar heyecanlandryordu. Yzleri, salar, el hareketleri, glleri, seninle yaadklarmz onlarla tekrar yaama olasl... "Tam imdi etin ne yapyordur?" sorusunu soruyordum. Durmadan bunu soruyor, kendi kendime yantlyordum. Yantlarm ne kadar ayrntl olursa o kadar mutlu oluyordum. Enderlii brakp etin oluyordum. Enderlii brakp etin olmak... stanbul'da neresinden ne yaralar aldn hi bilmeyen, anlamayan etin olmak. Yapacak bir eyi olmadnda, hayatn korkun bir amaszlk olarak boynuna ensesine saldrdn duyan etin olmak. Bu saldry savuturmak iin fermuarn indirip erkekliini eline alan etin olmak. kntl ukurlu bir yolda denetimsiz admlarla, ama yine de tkezlemeden yryen etin olmak. Radyoda alnmasn istedii ama ismini bilmedii bir arky ("Late in the Evening" olabilir mi acaba, demiti akn program yapmcs) telefonda slkla alan etin olmak. Zaman durduran etin olmak. Bu sonuncu etin, kk bir odasnda erkeklerin iki iip parmaklaryla byklarn sildikleri bir dn salonundayd. Iklar snnce, mumla dolu kocaman bir tepsiyi elleriyle bann zerine kaldrm, masalarn arasndan salonun ortasna doru, bir halayn ban eker gibi, kvrak ve kesik kesik dans ederek gelmiti. Arkasnda el rparak yryen onlarca insan vard. Mum alevleri bann zerinde titreirken admlarn yle ahenkle atyor, btn vcudunu yle ho bir ekilde dalgalandryordu ki, bu dans onu olgunlatryordu. Ve ite salona dalveriyor sinemann bfecisi... 17 Yaza mutlu girmitik. Balkondaki fesleenler yusyuvarlak olmutu. Bir ocuun ban okar gibi okuyorduk onlar. Sardunyalar sakslarn sevmiti. Akamlar dar uzun balkonumuz boyunca sralanp gne batarken renkten renge giren gkyzn seyrediyor, gecenin kadifemsi maviliini ay ierek karlyorduk. Nihal, ders almas gerektii iin, aydan hemen sonra odasna geiyordu. Balkona bakan penceresinden ona meyve, dondurma uzatmak, yeniden ay demlememizi isteyip istemediini sormak... Mutluyduk. Seninle ba baayken Nihal'le ilgili konumuyorduk artk. kimiz de ondan herhangi birinden sz eder gibi sz etmek pikinliini gsteremiyorduk. O mutlu mesut gnlerimizde bize huzursuzluk veren tek ey Nihal'in yaz tatilini aabeyinin yannda, Amerika'da geirecek olmasyd. ki ay... Oysa birbirimize iyice almtk. Sabahlan, o hl yataktayken uyandrmak iin odasna dalyorduk, i amarlarn bizimkilerle birlikte ykyor, balkona onunkiler i tarafa gelecek ekilde asyorduk, onun hemen arkasndan tuvalete giriyor, burnumuzu tutup yzmz ekiterek kzmz utandryorduk. niversitede veli toplants olsa, giderdik. kimizde de bir Murat Aabey havas vard. Sorumluluk duyuyorduk, bu bize haz veriyordu, ona yakn olduumuzu hissediyorduk. Nihal'in snav sonular birer birer belli olurken biz de bir i huzuru duyuyorduk. "Bak grdn m?" diyorduk bizim de katkmz olmu gibi, "bir de kt geti diye zlyordun!" Nihal belki de bizi anne babas gibi grmeye balamt. Bir sabah gazete almaya giderken karma kan bir ihtiyar bu aile havasna kendimi nasl kaptrdm grmemi salad. Bastonunu koltuunun altna alm zerine basamadm ayam gstererek "Gemi olsun, ne oldu byle?" diye sormutu. nemli bir eyim olmadn yalnzca bileimin burkulduunu syledim. htiyar dudaklarnn arasnda kpkl bir tkr dolatrarak anlatmaya balad: "Bak imdi ne yapacaksn biliyor musun, nce..." Birden durdu, baklarn ayamdan yzme kaldrd, "Evli misin?" diye sordu. Dnmeden, ama bilerek, derindeki bir eyi bilerek "Evet!" dedim ona etin. "O zaman yengemiz burkulan yeri zeytinyayla bir gzel ovsun nce, sonra da..." diye devam etti, akama bir eyciim kalmayacakt. Ucuna siyah lastik takl bastonuyla ar ar uzaklaan ihtiyarn arkasndan bakarken, evli olduumu sylediimde aklma hanginizin geldiini gerekten bilmiyordum. Geriden sa ayann iiyle sa izgi boyunca bana dzgn paslar atan seninle mi evliydim, yoksa bir korner srasnda kar takmdan birinin ayana basarak bileimi burktuumda kale arkasna, yanma koan Nihal'le mi? O gnlerin benim iin tam bir duygusal karmaa iinde getiini ok iyi hatrlyorum. Anlalabilecek toplumsal koullanmalarn etkisiyle Nihal'e k olmadm, aramzda birbirini ok seven bir aabey kz karde ilikisi, baba kz ilikisi benzeri bir ey olduunu dnmeye alyordum. Birden gece oluyordu, iki azgn kpek ssz bir parkn iinde beni kovalyor, kovalyordu. Durup kpeklere doru dndmde onlar da duruyor, sinir bozucu bir biimde hrlyor, ben komaya balaynca tekrar kovalyorlard. Kpeklerden her naslsa kurtulduumda karma sarho mu tinerci mi olduunu anlayamadm biri kyor, rktc zayflkta biri, benden bir ey istiyordu, srarla istiyordu, sigara, para, ate, ne, ne istiyordu, anlayamyordum bir trl... Tamam, ben Nihal'e ktm! Ama bunu ona syleyemezdim. Sana elbet syleyecektim ama ona syleyemezdim. nk ak eitler arasnda yaanr, Vehmi Bey bir istisnadr! Eit deilseler bir taraf dierinin esiri olur, dieri de ona eserim diye bakar. Falan filan... etin ite byle beni biraz olsun rahatlatacak genellemelere ihtiyacm vard. Durumumun genel bir duruma uymas iyi gelecekti sanki bana. Ama Nihal odamdan ieri girdiinde genel diye bir ey kalmyordu! Sen dostum, sen hibir ey belli etmiyordun. Bilirim, ulaamamak seni altst etmez, sen ulatn eyi kaybedersen dalrsn. Tam imdi ksa sreli ilikilerinden birini hatrlyorum, u di hekimini. Hekim hanm, sevimek ve sinemaya gitmekten ibaret ilikinizi bitirmek isteyince, azdiindeki dolgulardan birini skmek iin elinden geleni yapmtn. Murat Aabey bana bunu anlatnca kplere binmitim. Kadnlar, nasl beceriyorlarsa, seni ortadan kaldryorlard, kiiliksizletiriyorlard. Sert tartmalarmzdan birinin sonunda bunu sen de kabul etmi, cinselliin senin iin ne kadar nemli olduundan sz etmitin. Batan kyordun, evet tam anlamyla batan kyordun! Aslnda bu "kadnlar seven adam" hali sana yakyordu. Azn pmekten rdek az gibi olmu, gzaltlarnda karaltlar, baklarnda anne mi sevgili mi aradn senin bile bilmediini gsteren saf ehvet... Nihal konusunda canm skan baka bir ey de yaantlarn beni daha kararl, iradeli hale getirmediini fark etmemdi. Sevgi, kendi hayatnn btn kmazlarna, zorluklarna ramen beni sevmiti, byle bir sevgiyi tattm iin artk srtmn yere gelmeyeceini dnmtm. Kocas hapiste olan bir kadnn k olduu adam olmak... Sevgi benim ismimi yle gzel syler, cismimi, sesimi, kokumu yle ok severdi ki, baka insanlarn karsna, isimsiz cisimsiz kmak beni hi rahatsz etmezdi. Hatta bylesini tercih ederdim. Bu bana bir hayli de edebi gelirdi: Grnmez adamm, beni bu dnyada bir tek Sevgi gryor, hem de nasl gryor! Oysa Sevgi'yle ilikimizin bitmesinden yalnzca bir yl sonra, Nihal'in karsna hibir kadn tarafndan sevilmemi biri gibi kmtm. Reit Bey'in kitabnn alt bal deimeli: Btn Tatlar Eki Btn Kokular Kesif Btn Hisler Fani. Nihal snfn gemi, sekiz aydr yaynevinde bekleyen evirim nihayet yaymlanmt. kisini birlikte kutladk. Ak havada bir akam yemei. Sen her zamanki gibi sevimli ve itahlydn. Taban nnden almaya alan garsonun eline vurduun aplak... Ayana bastn fark etmeyen Nihal'e, sana gizli bir ey syleyeceini sanarak gzlerini dikip bakman, sonra da dayanamayp "Ne syleyeceksen syle Nihal!" diye patlaman... Hesabn kabarkl karsnda, kk kzmzn varln unutarak ettiin kfr yar yolda yutmaya alman... Her zamanki sen. Dostum benim, do sesim! Yemekten sonra canl mzik alman bir bara gitmitik. Byle toplu elence yerleri beni rahatsz eder bilirsin. Ama unu fark ettim etin, seninle birlikte olduumuzda hibir ey endielendirmiyor beni. Her yere girip kabilirmiiz gibi geliyor. Byk alveri merkezlerine ve oradaki sinemalara bile. Byle yerlerde dolamann doal sonucu olarak vcudumuzda biriken statik elektrii atr utur birbirimize aktarmak da pek elenceli dorusu! Epey imitik seninle, epey de dans etmitik. Senin dolu bira bardan iki elinle tutarak yaptn dans mthiti. Arka arkaya aldklar reggae'lerde ikimiz birden dktrmtk! Nihal bizi aknlkla seyrediyordu. Neremizden ne karacamz belli deildi. Biz dizlerimizi kra kra dans ederken masada yalnz bana oturan Nihal'i dansa kaldran ocua ne demeli! Ne acayip ey, ilgilenmiyormu gibi yaptk ama bir yandan da mutaassp aile bykleri gibi bakyorduk, ocuun eli Nihal'in neresinde, vcutlar birbirine ne kadar yakn, ah hayat bize byle ne yaptn! Yolculuk gn gelip attnda Nihal, daha nce ailecek iki kez gittikleri Amerika'ya, elenmek gezip tozmak iin deil, aabeyini yalnz brakmamak iin gittiini syleyerek bizi teselli etti! Anne babasnn lm yldnmnde burada olamayaca iin bizden mezarlarn ziyaret etmemizi rica etti. Hangi iei brakacamz bile syledi. Bylece biz de, Nihal'in bizimle konumad baz eyleri kendi iinde bilmediimiz kiilerle konutuunu anladk. Bir cumartesi leden sonra kzmzn antalarn ve bizim Fikret'e yolladmz birka para eyi otomobile koyduk, havaalannn yolunu tuttuk. Ben baya zgndm. Sen olmasan etin, seninle olmann gzellii olmasa... Nihal'in senin yanma oturmasn istemitim. Ben arkada ikinizi seyrediyordum; uak yolculuklarndan sz ediyordunuz, hava boluklarndan, yaplan anonslardan, onu gldryordun sevgili dostum. Arada bir dikiz aynasndan bana bakmay ihmal etmiyordun. Suskunluum seni tedirgin etmiti sanki... Varnca ona tembihlediimiz gibi telefon etti. Ama o deilmi Fikret'mi. Telefonu sen amtn, klotun ve atletinle kanepeye yaslanm bacan kayor, sesini duyurmak iin baryordun. Bense salonun kapsnda durmu, sana ve sabah gneinin hallarn kaldrdmz salonun parkesinde masna bakyordum. 18 Seninle en ili konumalarmz hep ayrlmadan az nce, Ankara Gar'nda ya da Haydarpaa Gar'nda yapardk etin. Oyunla elenceyle, yiyip imekle geen gnlerin ardndan, Anadolu Ekspresi'nin kalkmasn beklerken ikimiz de ayrlacamz, uzun bir sre gremeyeceimizi anlayverir, duygusallardk. Masatenisi ve bilardoda sen yenerdin, langrtta ben, ayrlk ikimizin birden canna okurdu. O ayrlk ncesi konumalarnn i burkucu taraf: Birbirimizi ne kadar ok sevdiimizi, ne kadar ok zleyeceimizi szcklere dkerken, "lmeyeceksin, yaayacaksn!" diye kandrlan hastalara benziyorduk. Artk szckleri koca kar ilac gibi kullanmamz gerekmiyor. Anlaml, aklda kalc, etkileyici konumalar yapmak zorunda deiliz, nk iyiletik! nk birlikte yayoruz! Nihal gittikten bir hafta sonra da biz tatile kmtk. Gne doarken yola koyulmutuk. Neeliydik. Yllar nce birlikte bestelediimiz "tin Olaym Kaptan Abi" arksn sylyorduk. Senin pes sesinle "Muavin, muavin!" diye araya girilerin tam kvamndayd. Biz tam kvammzdaydk. kimiz de konuacamz, hem de Nihal hakknda konuacamz biliyorduk. Mola yerlerimiz, arada srada haritaya baklarmz, kilometre saat hesaplarmz, tabelalarn tandk dikdrtgenleri, yol boyunca yaptmz oburluklar, dinlediimiz mzikler... Szer Otel. Otel Panorama. Yasemin Apart. Gelengl Pansiyon. Huzur Pansiyon. leden sonra bir pansiyondaydk. Resepsiyondaki kz yzmzn bembeyaz olduunu sylemi, iyi olup olmadmz sormutu. Bir eyimiz yoktu, biraz sersemlemitik sadece. Odaya kp yerletik, soyunup mayolarmz giyerken vcutlarmzn ne kadar beyaz, salksz, irkin ve yal grndne ardk, zldk. plaklmzdan utanarak kyya indik. Deniz. Gzeldi, beendik, oyunlarmz iin uygundu. Yunus yapabilirdik, ekek de, suyun iinde amuda da kalkabilirdik. Birbirimize gne kremi srerken, dardan birine nasl grndmz dndm. Kll, gbekli iki koca adam. Bizim olduumuzu hissettiimizden farkl, ok farkl grnyor olmalydk. Bu ackl gelmiti bana. Denizde biraz kaldktan sonra odamza kp uyuduk. Uyandmzda kanmz damarlarmzdan ekilmi gibiydi, neyi tutsak drecektik. kp biraz yrdk: Zeytin aalar, ta evler, ta sokaklar, yma tatan bir kemerin altnda gzel bir bakkal, yksek tavanl bir kahvehane, her yerde gzel gzl kediler. Kyya inen sakin sokaklardan birindeki bir lokantaya oturduk. Hava yeni kararmt. Gzel akamd deil mi etin? Lokantann uzanda, lokantaya deil de sokaa ait gibi duran masamzn etrafnda, saymtn, on dokuz kedi vard. Sen onlara balk ve ekmek paralar attka, hrltlar kararak birbirlerine karyor, sonra burunlar yerde yine masamza yaklayorlard. zerimizde otuz sekiz gz. Yldzlar da gkyznde, bir sarho tarafndan yere indirilmeyi bekliyordu. Yldzlar ayamza dolanyordu etin! O ta sokakta, gzel kokular iinde uuyorduk. Sandalyelerimizi hafife yan evirip, bir yoku olarak tepeye doru devam eden sokan karanlnn gkyzyle birletii yeri seyrederken sormutun: "Acaba Nihal ne yapyordur imdi?" Baklarmz birden sokan karanlk ucundan gerisin geri yuvarlanm, kedileri rktm, masaya dnmt. kimizin de eli kadehe gitmiti. Tam o anda rak imenin ve ak acs ekmenin birbirine ok yaktn hissetmitim. Ama zaten iki ierken hep yle olmaz m etin! Her ey olmas gerektii gibidir, her ey ok renkli ve mkemmel bir uyum iindedir. Nariei krmzs, fstk yeili. Senin o basit sorun... Soruyu sorarken sesindeki bir ey... Kendi sorunu aslnda nemsemiyormusun, birden aklna gelmi de ylesine soruvermisin izlenimi vermeye alman... Benim kar sorum: "Ne dnyorsun Nihal hakknda?" Sonra birden lise gnlerine dn. Ah dostum, bunun iin seviyorum ite seni, ikimiz de hayatmzn ayn yerinde kalakaldk diye! "Ben ona k oldum etin," demiti liseli Ender sorusuna yant beklemeden. "Ben de!" diye rahatlkla karlk vermiti etin, okul k Cuma Pazar'nda ellerinde filelerle dolarken. Bir sre hi konumamtk. Sen, byle durumlarda yol yordam bilenimiz, nce kadehini bana doru uzatm, bu ey her neyse onun erefine itikten sonra, lokantann nnde mangaln banda duran adama dnp bir ufak daha istemitin. Odun ateinde pimi ekmek, zeytinyana yatrlm kei peyniri, brlce, yeil biber ve rak. Dilerim kamayordu etin. imden Oktay Rfat'n bir dizesini tekrarlayp duruyordum: "raknn ldrtan bulutu avucunda". Birbirimize Nihal'i anlatyorduk. Yaptmz eyin ne kadar aptalca olduunun farknda deildik. Sonunda ondan, iimizden geldii gibi sz etmenin tad. Senin sustuun yerden ben balyordum. Nihalimizin resmi. O gece ortaya kan Nihal: Bana kestane, sana dpedz ela bakan gzler. efkatle veya hayranlkla. Trmanma istei (sana), kayp dme heyecan (bana) duyuran dz kumral salar. O salarn iki yana alm perde gibi durduu hafif tmsek bir aln. Gnein yksekliini lmeye alan ilkan gkbilimcileri iin kesikli bir ufuk izgisi ilevi gren seyrek kalar. (Artk ok sarhouz etin!) Bir burun. Evet, yalnzca bir burun; etin iin srmalk, Ender iin skmalk. Havada salnarak den bir yapran belli bir anndaki biimini taklit eden az. Burada hemfikiriz, ikimiz de pmek istiyoruz. Yine etin'in sraca, Ender'in baparmayla iaretparma arasnda skaca ene. (Bunu senin enende gsterdiimde, boalan tabaklan almaya gelen kz kkrdamt.) ki yatay izgiyle iaretli solgun boyun. Gslerinin arasna dek inen hafif illi blge. (kimiz de grmtk ite!) Sar dilsizlerden oluan on be yirmi kiilik bir futbol takm kafilesi, deplasman mandan dnerken gece yans bir yol st lokantasnda orba imek iin durduunda, kafiledekilerin birbirleriyle iaret diliyle konuurken sergiledikleri btn marifetleri sergileyen bir ift el. (Bu uzun ve fiyakal benzetmeyi, sa elini parmak ularn birletirip sallayarak takdir eden etin.) Resmimizi tamamlaynca masadan kalkm kyya inmitik. Dondurma yemitik. Mutluyduk. Lisede, henz yanmzda yaknmzda tek bir kz yokken ayn kza k olma hayali kurduumuzu hatrlyor musun? (Seninle konumann zel grameri: Hemen hemen her cmle "hatrlyor musun" sorusuyla biter, ortak gemiimizin g'si byk yazlr, eylemlerimizin kipi daima gzel gemi zamandr ve etin ile Ender'i birbirine balayan balalar saymakla bitmez.) Bu ocuka hayalin krkmza yaklarken gereklemesi erefine dondurmalarmz yalayalm... Ertesi gn Nihal'le ilgili pek konumadk, gecenin ok gzel getiini, yediklerimizin ok gzel olduunu syleyip durduk. Gnn sonunda ikimiz de barbunya gibi kzarmtk. Sonraki gnler, sabahn krnde kalkp kiraladmz sandalla bala karak ya da sivrisinekler kudurtana, bamzn zerinde deli deli uan yarasalar korkutana kadar ssz bir koydan olta sallayarak, denizde trl oyunlar oynayarak, glerek, elenerek geti. Son akam yine bir rak sofrasndaydk. Kalamar pahalyd ama mrmzde bylesini yememitik, deniz brlcesinin tuzu biraz fazla gibiydi, salata ve balk gzeldi, hesap tahmini yapmak elenceliydi. Pansiyona dnerken bu kez ben sormutum: "Onu zlyor musun, dnyor musun?" Onu zlemitik, dnmtk. Senin biraz daha cesur sorun: "Onunla ba baa tatile kmay ister miydin?" Yataklarmza yatp kapattmzda huzursuzduk. Odalardan birinden bir sevimenin belli belirsiz sesleri geliyordu, bununla ilgili aka yapacak durumda deildik, benim iim kararyordu. Konumaya baladnda sen deil de Murat Aabey konuuyor sandm. "Olum" diye balayan cmleler kuruyordun. Fikret'in ismini ilk kez bana "zavall" sfatn getirerek sylemitin. O gece pek uyuyamamtk, neyse ki sevienler uyumutu. Dn yolunda suskunduk. nce pansiyonumuzun penceresinden grnen da yolunu, gnei bir nmze bir arkamza alarak ktk. Yol kenarna ktklerin istiflendii ormanlk arazilerden getik. st ste duran kayalarn, akla ocuka eylerle uraan yapayalnz bir Tanry getiren o gz alc manzarasn geni kvrmlarla yol alarak seyrettik. am aalaryla kapl tepeleri indik ktk. Yol pamuk tarlalar arasnda dmdz uzanrken temmuzun kzgn gnei tam tepemizdeydi. nmzdeki otomobilin lastiklerinden dumanlar ktn ve savrularak durduunu grdk. Yolun neredeyse ortasnda yanlamasna duran otomobile arpmamak iin sen de fren yapmtn etin. Ben teybi kapatmtm, ne anlam varsa! Geerken grmtk: ofr erkekti. Elleri direksiyonda, kprdamadan nne bakyordu. Yanndaki kadn eliyle burnunu tutmu alyor gibiydi. Otomobilin nnde bir eye arptklarn gsterecek herhangi bir iaret yoktu. Durdun, "Geri dnp bir sorun olup olmadn soralm," dedin. Sorduk. Bir eyleri olmadn syledi adam. Gen bir iftti. Anlamtk, kavga etmilerdi, o ani fren bu yzdendi. Canmz sklmt. Yola devam ettik, ar havay datmak iin bir yerde durduk. Be on kilometre sonra yine o otomobili grdk. Bu kez yolun kenarndayd. Adamla kadn balarn birbirine yaklatrm, hayr, birbirlerine baryorlard. ki insan hayat birbirine zehir ediyordu. Geerken grdk. Birka saat sonra yol kenarnda bir cce. Ayan bir taa koymu, bir eli dizinde, dier elinde naylon bir torba; armuttu sanki iindeki. Heykel gibi duruyordu armut satcs. Biraz ilerde bir sakat, iki bklm, koltuk deneine dayanm, elinde armut torbas, o da heykel gibi. Samzda, tarlalarn arasndan bir kye doru giden yolun banda bir polis otomobili ve trafik polisi. aret etti, durduk, ihtiyar bir kylnn fenalatn, ambulans beklediklerini syledi. Eliyle gsterdii yere baktk. Aalarn altnda yatan beyaz gmlekli gri pantolonlu adam grdk. Gen bir adam ihtiyarn ban hafife yukar kaldrmt. Ambulans yolun ucunda grnd, nmzden dnp aalarn altnda durdu. Polis gememizi iaret ettiinde, ambulanstan inen iki beyaz nlkl ihtiyara doru eilmiti. Herkes, her ey lyordu. Geni dzlklerde otlayan, aalarn altnda serinleyen atlar vard, biimleri doay bir yerinden tamamlyordu, ama onlar da lecekti. Yollardaki l hayvanlar: Yerle bir olmu kediler. organlar dar frlam tilkiler. Kenara gitmeyi baarm ya da birileri tarafndan kenara tanm, orada yan yatm, dilerini skm kokan kpekler. Tyleri otomobillerin rzgryla uuan tavan leleri. Kabuklar krlp paralanm kaplumbaalar. Artk yol zerinde bir lekeden baka bir ey olmayan kurbaalar. yice bzlp yle lm kular. Yol kenarndaki bir hendekte cansz yatan spasnn banda kim bilir ka gndr bekleyen eek... Btn bu grdklerimizin bir ucu naslsa Nihal'e balanyordu etin: Onu daha fazla seviyorduk, daha fazla ac ekiyorduk. 19 Mezarln bir sr kaps var. nce sizinkileri ziyaret ettik. Yirmi yedi yllk mezar ta zerinde silikleen harfler, rakamlar... Sonra Niyazi Amca ile Melahat Teyze, gnmzn mermeri. Farkl doum tarihleri ayn lm tarihleri. akan ve arpan. Bir yl nce. Mezar talarnn kuzeydeki tepelere doru yayl. Bir ylda ne ok insan lm, gmlm. Mezardaki iekleri sulamak iin ellerinde plastik ielerle evremizde dolanan ocuklar, drt bir yana yerletirilmi hoparlrlerden yaylan Kuran ayetleri sonra Trke anlamlar, austos sca ile kiiliksizlemi gkyz ve yeryz. Nihal'in orada bizimle birlikte olmamasna sevinmitim. Senin, annenle babann mezarlarn aklna estike ziyaret etmene, Murat Aabey ile birlikte kolayca yakalanabileceiniz mezar sevicilie yakalanmamanza sevinmitim. Orada sana bakmtm etin, seni seyretmitim. Su satan ocuklar para verip yollarken, mezara iekleri koyarken, otomobilin bagajndan kardn bidonla mezarn toprana su dkerken, mermerin kenarlarnda biriken suyu elinin ayasyla sprp yere aktrken... Sende her ey hayatla ilgiliydi. Erken gelen lmlerin sana sunduu armaan: adet protez di ve yayor olmann bilinci, erinci... te bu nedenle en basit eylemleri bile bir enlie dntryorsun. Mezarlk ziyareti, sen de biliyorsun etin, bizim iin binlerce kilometre tedeki Nihal ile bir eit temast. Onun isteini yerine getirmitik. Dndnde ona anlatacaktk, gururla, hem de iin iine erkeklere zg bir gizem katarak. Bizden istenilenden daha fazlasn yapm ama bunu sylemeyi uygun bulmuyormu havas vererek, bolukta bir yerlere bakarak, sklarak konuacaktk. Erkeklerin gizem silah! Mezarl akn te-duyumsal kuruntularna mekn olarak seen bir tek senle ben varzdr herhalde. Sevgilim, u u ada u u parseldeyim seni dnyorum, delice zlyorum... Hissedebiliyor musun? Mezarlk knda durup bir karpuz sergisinden karpuz almamz da (yedi ksur kiloluk dev bir eydi) tam bize greydi. Seninle balarmz birbirimizin omzuna dayayp alayacamz dnemiyorum hi. Bunu yapsak bile, daha dakikasnda ikimizden biri dierinin brn drter, kulana fler, baka soytarlklar bulur. Kt olduumuzda en fazla susarz biz, birbirimize bakmayz. Karpuz yeriz. Bir cumartesi akam Fikret'i aradk. Tabii ki onunla deil Nihal'le konumak iin. Evde yoklard. Bylesi sanki daha iyiydi. Konuurken yapay olmaktan korkuyordum. Senin de bir eylerden korktuun yznden anlalyordu. Tatilin ilk akam taze klar gibi azmzn suyu akarak, son akam da sorumluluklarn ve ahlak kurallarnn kuruttuu boazlarmzla kesik kesik konutuumuz eyleri tekrar konumamz gerekiyordu. Nihal'in dn yaknd, nasl davranacaktk, ne yapacaktk! Mutfak masasnda yan yana oturuyorduk. Pazar gnyd, akama doru. Masada plastik bir kabn iinde duran taze fasulyelerin ularn elimle kryor sana veriyordum. Bakla boydan boya ikiye blyordun sen de. Az sonra, soanlar tencereye atm, zeytinyanda hrtlar kararak kavrulmalarn seyrediyorduk. Gzel bir koku kaplamt mutfa. Aklmza Reit Bey'in hayat bilgisi derslerinden biri gelmi, epey glmtk. Seven kadna kocasnn osuruu kavrulan soan kokusu gibi gelir demiti bizim arsz ihtiyar. Hey Allahm bizi bu durumlara drme! Tahta kakla tencereyi kartrrken omzunun zerinden, yan apartmann akam gneiyle turunculam pencereleri grnyordu. Mutfan balkon kaps akt, balkona karken benim burnumu senin alnn gdklayan tl perde hafif bir rzgrla dans ediyor, darda ocuklarn topluca bir oyuna kalktklar seslerinden anlalyordu. Kap kovalama lklar, alklar, arka arkaya barlarak sralanan isimler... Yllar nce, senin birka dersten btnlemeye kaldn lise ikinin yaznda... O zaman da byle bir ey hissetmitim. Evde oturup ders almak zorundaydk, gne almayan yan karanlk odandaydk. Senin, stnde birka raf altnda da kapakl kk bir dolap olan alma masanda oturuyorduk. Yine dardan ocuk sesleri geliyordu, bizim odamz karanlk, iimiz karanlk; sana II. Mahmut'un askeri ve idari reformlarn ezberletmeye alyorduk... Fasulyeleri tencereye koyarken, iinde bulunduumuz durumun pek de i ac olmadn sylemitin. Domates rendeliyordum. Aya domatesleri, arkalarnda ince kabuklar brakarak, krmz hafif kpkl bir yma dnyordu. Birka cumartesidir Aya'a gidiyorduk. Yaz bitmeden be kilo alp, rendeleyip derin dondurucuya atalm, diyorduk. Ne demitin, durumumuz kt m? Evet, durum gerekten ktyd etin. "Neticede" iki orta yal adamdk. Apartmandakilerin, sokaktakilerin baklarndan, konumalarndan anlald zere, biraz acayiptik. ki admlk yerlere, rnein bakkala bile birlikte gidiyorduk. (Eski huyumuz. Serap'n bunu kskandn hatrlyor musun?) Ev ilerini, cam silmeyi filan ulu orta yapyorduk. Apartmann nndeki kmen bahenin otopark yaplmasna, ev sahipleri arasnda, otomobilimiz olduu halde bir tek biz kar kyorduk. Yneticinin ilgili ilgisiz her frsatta kapmza gelmesi, sulayc bir merakla ban ieri uzatmas, "Bu kitaplar ne iin?" diye sormas bouna deildi. Gn boyu simli bir yorgann altna bada kurup uvaldzyla pembelere ak mavilere dalp kan yorganc bizi dkkanndaki mterilere bouna gstermiyordu. Bu "acayiplikler" yetmiyormu gibi, evimize neredeyse yar yamzda bir kz renci alm ve yorganc duymasn, ikimiz birden ona k olmutuk. stelik de bu kz, lise arkadamz Fikret'in baba bir anne ayr kardeiydi. Birbirimize avaz avaz barmtk: Bu ikimizin arasnda kalacak, Nihal bilmeyecek, bilmeyecek! etin, konusu buna benzeyen filmleri ok severiz. Yasak ak gizli ak. imiz bir ho olur seyrederken. Sen bir kou mutfaa gidip meyve getirirsin, apr upur yeriz. Sonra tuzu dudaklarmz yakt iin braktmz ay ekirdeine bir bakmz tekrar balamz. Ama o film etin, orada kamera filan var! Rendelediim domatesi fasulyenin zerine koydum. Sen biraz kartrp tencerenin kapan kapadn. Yemei hi su katmadan piirmenin nemi zerine bir iki byk sz syledik birbirimize. Sigaralarmz yakp balkona ktk. Dirseklerimizi balkon demirine dayadk, ayaklarmzdan birinin ucunu dierinin d tarafna koyduk. "Zaten ona sylesek ne olacak ki!" diye sormutun etin. Bizimkiyle yanmzdaki apartman arasnda boy vermi aylandz, koyu yeil yapraklan ve krmzya alan tohumlaryla yava yava sallanyordu arkanda: "Vah vah! Koca adamlar! Vah vah!" Sylesek ne olacak? Bilmiyorduk! Ama bu sorunun akla kavuturduu baka eyler vard. kimiz de Nihal'in birimizden birini semesi gibi bir olasl hi dnmemitik. Sanki ikimizi birden sevecekti, bu tek seenekti. Byle bir eyin yaanabilir olup olmad konusunu ise Fransz sinemaclara brakyorduk. Ayrca ikimiz de Nihal'in dierimizi daha fazla sevdiinden emindik. Nihal sana nasl k olmaz etin! Seni bir ey tamir ederken, iki elin de dolu aznda sigarayla grse, sigarann dumann kendinden uzak tutmak iin dudaklarn yana kaydrn, dumandan yanan gzlerini ksman, krptrman grse... Askerdeyken ektirdiin o fotoraf grse rnein... Grd m o fotoraf? niformanla ayakta durmu glmsyorsun, ellerini nnde kavuturmu, kaln parmakl, gven veren ellerini. Yumurta krn grd m? "Ciddi" szcn ayn Murat Aabey gibi sylediini duydu mu? Fasulyeye tuz, fesleen ve eker koymak iin mutfaa girdik. Bir fasulyeyi dilerinin arasnda evirip evirerek, azna hava ekerek dedin ki: "Piimek zere!" Mutfak iyice karanlk olmutu. Ocan alevi tencerenin altndan mavi beyaz, solgun bir k yayyordu. Sokaktan hl ocuk sesleri geliyordu. Ayakta hareketsiz duruyorduk. Her ey ok ocuka ve ok keder vericiydi. Aklma sevdiim bir romandan bir cmle gelmiti. Kederin bizi barole tad, ikimiz dnda her eyi clz bir manzaraya dntrd o anda, cmleyi kendimce yeniden kurdum: Bizim byk aresizliimiz Nihal'e k olmamz deil, sesimizin dardaki ocuk seslerinin arasnda olmayyd. Asl aresizlik buydu. 20 Balkondaki masada, geni emaye kabn iinde duran, yaz gneinin altnda iyice kurumu, rengi alm, dilerimiz ve dillerimiz tarafndan iyice temizlenmi kays ekirdeklerine bakt ve "Seni ok zledim," dedi Nihal. O yokken gnlerimizi kays yiyerek geirmi gibiydik. "Biz de seni ok zledik," dedim etin. yi yaptm deil mi? Sonra devam ettim, "Almz sana." i kan alayan palyao gsterisini srdrmek isteseydi, "Biz bir aile saylrz artk," gibi eyler de syleyecekti. Sylemedim. Sustum. O da sustu. Biraz sonra da beni balkonda yalnz brakt, odasna gitti. Elimi daldrp bir avu dolusu kays ekirdei aldm. Birka tanesini aylandza doru frlattm. Dtkleri yerde aa karsa ac olacakt meyveleri. Sana da ayn eyi sylemiti. "etin seni ok zledim!" Peki sen ne demitin ona? "Biz de seni zledik Nihal." Aferin etin, aferin bize. Btn "yanl anlalmalar" def etmitik bylece. Ahlakl insanlardk biz. Havaalannda onun bize doru koarcasna geliini, boynumuza atln kaskat bir biimde karlayacak kadar ahlaklydk. O toydu, duygularn anlamakta, denetlemekte glk ekebilirdi. Bize k olduu yanlgsna dm olabilirdi. Ne de olsa biz ikimiz otuz ksur yllk birikimimizi onun iin seferber etmi, yaad felaketin zerine yapmamas iin elimizden geleni yapm, dostluumuzun doal cokusunu onunla paylamtk. Bylece de yamzn kanlmaz sonucu olan kimi fiziksel sevimsizliklerimizi rtmtk. Nihal sahiden gzel kzd, onun yannda sen gbeinin zerinde hareket eden bir fok, bense kel kafasn kayan bir maymun olabilirdim. O halde bu kk, gzel niversiteli kzn zayflndan (Unutmayalm annesini ve babasn kaybetmiti, bunu hi unutmayalm!) istifade etmek... Yeter, skldm etin! iki yl sonra bunlar yazmak, yaadklarmz, bizi akl banda, her eye hkim ve iyi niyetli insanlar olarak gsterecek bir dille anlatmaya almak bilsen ne ackl! Kederden kederiyorum! Nihal'in klotlu orabnn altndan grnen iek desenli klotu... Bunu da imdi yazabiliyorum: Hi aklmdan kmayan o grnt, erkeklerin bana musallat olan ezeli ve ebedi bir meseleyi bir rpda kurup nmze koymutu. "Bilin bakalm!" diye sormutu bize, "Ben iinizi gcklayan, ehvetinizi kabartan bir taze miyim, yoksa efkatinize muhta kk bir kz mym?" Bu ok byk bir hakszlk, bu soru ok byk bir hakszlk, diye baralm m etin? Arkamzda da el rpp vokal yapan on be yirmi kiilik bir topluluk. Mahalleden delikanllar. Nihal Amerika'dan bize hediye getirmiti. Bana, bir tan zerinde oturmu dnen ve zerine kar yaan, cam bir fanus iinde bir palyao. Sana, zerinde irili ufakl bir sr silindir olan elektrikli bir masaj aleti, ki bu da bana bir hediyedir kanmca! Hediyeleri bize verii, paketleri aarken yzmze bak... Cam fanusu sallayp karlarn palyaonun zerine yan seyrederken bana "Masanda alrken sana arkadalk eder!" deyii. O utanga glmseme. Alnm kayordum durmadan, glmsemesi alnm kandryordu. aka deil bu. Onun baz baklar da gzmn seirmesine yol ayordu. Uzamzdaki her ey biraz olaanstdr, olduundan biraz daha fazladr. Yaz bunlar bir yere etin, boa gitmesin! Biz seninle pek konumuyor, rolmz oynuyorduk. Seni bilmiyordum ama ben makyajm silip yataa her girdiimde, Nihal'in samimi ve kararl bir hamleyle bu oyunu bizim yerimize bitireceini hayal ediyordum. "Ne yapyorsunuz siz!" diye azarlayacakt bizi kk kzmz, "Anlamyor musunuz, atmosferde etin ve Ender gitgide azalyor, yaknda nefes alamayacam, grmyor musunuz?" Biz de bu oyuna bir son veriyoruz, normal halimize dnp o yaamsal bileii tekrar oluturuyoruz: etinikisalakenderdrt. Elimde deildi, bir yandan da Sevgi'yle yaadklarmz geliyordu aklma. Onunla ilikimde de bir tercih yapmam gerekmiti. Karma bir yol ayrm kmt. "Kocas hapiste bir kadna k m oldun? Evet oldun! O zaman u taraftan git, arkana da bakma!" En byk ahlakszlk, demitim kendi kendime, bir ak yaamamaktr. Hayat mmkn olan en geni haliyle yaamak gerekir, demitim. Bir arkadam anlatmt: buuk yandaki olunun genzinde bir sorun olduu ortaya km. Geniz eti galiba. ocukcaz bu yzden burnundan nefes almyor, daha kolay geldii iin azndan alyormu. Doktor sorunun ok nemli olmadn, ancak ocuun az ve burun yapsnda kalc bir bozulma olmamas iin burnundan nefes almaya almas gerektiini sylemi. Arkadam ocuuna konuyu bir soruyla amay uygun bulmu: "Olum neden azndan nefes alyorsun?" ocuk da kendinden emin, babasn kmser bir tavrla, "Baba," demi, "baka trl nefes alnmaz ki!" Gryorsun deil mi etin, buuk yandaki ocuk bile kendi deneyiminden bir yasa karyor! Baka trl nefes alnmaz. Baka trl yaanmaz. Baka trl ak olmaz. Yaptklarmz olumlayan yasalar buluyoruz; sanrm aklmz byle iliyor: Buyurgan i huzurumuzun boynu bkk klesi olarak. (etin, buray anlamadysan ltfen enme, bir kere daha oku!) Evet, Nihal'e kar aile by rolmz oynuyorduk. Ben ok ktydm etin, ok ktydm. Hele mzn birlikte Aya'a gidip domates, salatalk, biber, acur, kelek, mrdmerii aldmz, sonra da birlikte turu kurduumuz, reel yaptmz hafta sonu leceimi sanmtm. Sen beni hep gl, iradeli biri olarak grrsn deil mi? ilk gnlerimizden bu yana byledir: Sen sefih ben kei. O gnlerdeki zorlu irade snavn baaryla getiysem, ilikimizin bu basit rol dalm sayesindedir. Evcimen hafta sonumuzda Nihal mkemmel bir kadn gibi grnmt bana. Yakas derin oyulmu tek para elbisesinin iinde (buraya bir yutkunma virgl), kadnd. Turuluklar ykarken, sarmsaklar soyarken, kavanozlara tuzlu su dkp salatalklar acurlar elleriyle bastrrken vcudunun havaya izdii yumuak harfler, yanaklarndaki krmzlk, kulaklarnn tokasndan kurtulup o krmzl glgeleyen salar... Onu etkilemek iin her eyi, en alaka eyleri bile yapabilir, en ssl cmlelerle akln kartrabilirdim. Kavanozlarn kapan kapatr gibi bir doallkla gelip beni pmesi, azm kapamas iin. Beni sevmesi iin... Nihal yapt ilere kendini kaptrm gibiydi. Gldmzde akn akn bize bakyor, aka yaptmz anlaynca, zr dileyerek tekrarlatyor, masann altnda bacann bacama demesine aldrmyor grnyordu. Onun yaknnda olmak, bir ey alp verirken ellerine dokunmak, mutfak dolabnn kapan aarken kapak ona arpmasn diye omuzlarndan tutup ya da elimi srtna koyup onu hafife hareket etmeye zorlamak, hi gerei yokken gmleimin kollarn svamasn istemek... p stnde yrmenin tehlikesi ve hazz. Tahin ile pekmez gibi etin, karnca gzel oluyordu. Ac ekiyordum ama ac ektiim iin mutluydum, nk Nihal vard, yanmzdayd. niversitedeki son yl olmas, bitirince aabeyinin ayarlayaca bir yksek lisans program iin Amerika'ya gidecek olmas iimi burkuyordu ama daha aylar vard. stelik Gne de bir gn patlayp Dnya'y yutacakm, buna ne buyrulur! 21 Tuvalete kalktm gecelerden birinde, koridorun n yakp banyoya doru giderken, salonun kapsndan koridora giren Nihal'le karlatm. O da tuvalete kalkmt. Kendi grntm bilmiyorum, ama o pijamalarnn iinde ve uykunun yznn btn unsurlarn silen fras altnda pek sarsak pek aresiz grnyordu. Birbirimizi grdmz halde banyoya doru birka adm daha attk, omuz omuza geldik. Durup ikimiz birden kkrdadk. Sonra ben ona sarldm etin. Sanki uykunun ortasnda ie kalkmak Nihal ile bana ait bir eymi ve birbirimizi bu insani faaliyet ncesinde desteklememiz, yreklendirmemiz gerekiyormu gibi sarldm. O da kolunu belime dolad. Penyenin altnda yumuakln hissediyordum, salarnn kokusunu duyuyordum. Yine kkrdadk. Ellerimi omuzlarna koyup banyoya doru ittim. Ben kullanmay pek sevmediim alaturka tuvalete gittim. Sonra Nihal banyodan kmadan hemen odama dndm. Onunla sarldmz zaman deil, odamda yatama yattmda ok heyecanlanmtm. Ortada yalnzca Erefi Mahlukat romanna konu olabilecek bir olay vard ama buna tepki veren tek organm hzla atan kalbimdi! Uzun bir zaman uyuyamamtm. Bir sigara yakp karanlkta oturmutum. Sokak lambasnn hafife aralk perdeden geip kitapla vuruyordu, kitaplar ypranm, irkin bir duvar kd gibi grnyordu. Ben o gnlerde baka bir "yaramazlk" daha yapmtm etin! Nihal'e okumas iin saat ayarl bir kitap vermitim. nl bir yazarmzn ocukluunun getii ehre yllar sonra geri dn, canlanan hatralar, deien dnya... O kitab okuduum zaman yazarln nndeki en byk engelin yazarn kendisi olduunu dnmtm. Btn yazarlar byklk tutkunu mu olmak zorunda! Peki yazarn olumsuz bir kahraman gibi grnd bu an kitabn niye Nihal'e vermitim? Bir cmle iin. Kitabn bir yerinde yazar, klarn birbirlerinin gemilerine de sahip kmak istediini sylyordu. imdi, benim saat ayarl planm uydu: Nihal kitab okurken bu cmleye geldiinde, onun ocukluk fotoraflarna bakarken benim sylediim bir eyi hatrlayacakt. Nihal'in ilkokul retmeninin kolunun altnda, akrabalarnn arasnda, bir doum gnnde zeri pasta ve merubat dolu bir masann arkasnda, bir kr gezisinde banda hasr apka bir katrn zerinde ve bir tandn ekerci dkknnda, kocaman bir fstkl helva kalbnn yan banda, eker kavanozlarnn arasnda (Ait olduu yerde, kesinlikle ait olduu yerde!) ekilmi fotoraflarna bakarken, "Aptalca bir ey ama, bu fotoraflarda kendimi de aryorum, bulamaynca da kederleniyorum." demitim. Nihal akll kzd! Ama imalarn yolu ok nceden atallanmt, artk bir anlama deil yine bir imaya kyordu. Senin u niversite servisinde, yannda oturan kzn ayaklarnn arasna bir ayan sokman, sonra da aknlkla (Kendi yaptklarna sen de arrsn nk!) eilip "Ayam ayaklarnzn arasnda deil mi?" deyiin! Acaba byle bir ey mi deneseydim ben de! Bir sabah Nihal okula gitmeden seslendi: "leden sonra alman gerekiyor mu?" buukta Genlik Park'ndaki metro istasyonunda bulumaya karar verdik. Genlik Park'na giderken minibste yanmda oturan adam, hi anlayamadm bir rahatlkla bacaklarn am, beni cama doru sktrmt. Bir ey sylememi, ama sinirden dilerimi skmtm. Bu beni ok huzursuz etmiti. Evde almak, gnlk hayata pek karmamak belki fazla sorunlu biri yapmt beni; her eyden rahatszlk duyan ama bu rahatszlklarn da dile getiremeyen kuruntulu, korkak biri olmutum belki de. stasyonun giriinde durdum, etraf seyretmeye baladm. Dilerim ve enem aryordu. Belli belirsiz toz bulutu her yeri kaplamt, bask, bunaltc bir hava vard. Sanrm tm Trkiye'de byleydi! Heyecanlydm etin. Nihal aslnda, yrdmz akam saymazsam, ilk kez birlikte bir ey yapmay nermi, nerede buluacamz bile kendisi belirlemiti. Genlik Park'n semesi... stasyondan kan insanlara bakyordum, bekledike heyecanm artyordu. Gen bir ocuk fark ettim. Uzun boylu, zayfa idi. Salan belli jleliydi, parlyordu. Siyah takm elbise giymi, beyaz gmleinin yakalarn ceketinin zerine karmt. Ona dikkat etmemin nedeni, istasyonun merdivenlerinden inerken birden durup kararl admlarla geri dnmesiydi. Yan yana sralanm deiik boylardaki basket potalarna doru ilerlemi, ksa sal ksa boylu birine bir eyler sylemiti. Biraz ileride iki kz durmu ekinerek ikisine bakyordu. "Yakma benim askerliimi!" dedi ksa boylu olan. Baryordu, "Yakma benim askerliimi!" Uzun boylu ocuk hi acele etmeden nce ceketini sonra da beyaz gmleini karp en alak potann emberine ast, yakas bollam beyaz fanilasyla kald. Yumruklarn skp dmanna yaklatnda her ey ackl bir hz kazand. Ksa boylu olan belinden kemerini ekip kard, bir palaskayd bu. Savurdu palaskay, yumruklar skl durumda nnde bekleyen bizim uzun boylunun kafasna indirdi. Bizimki nce kafasnda bir nlama duymutur herhalde. Sonra ksa bir serinlik ardndan yanma ve akan kann verdii haz. Palaska tam kafasnda patlad anda o da bir yumruk savurmutu, yumruunun ksa boylunun iman tahtasna isabet etmesinden biraz utand gibi gelmiti bana, isabet ettirememi, vurulacak en uygun yeri bulamam gibi skl yumruklarn hemen indirmiti. Sonra palaska yine vnlad. Bu kez omzuna indi, tokas kemiine gelmi olacakt ki acyla hrlayp kucaklad dmann ve sanyorum zerine sinmi erat kouu kokusunu ald. ikisi birlikte yere yuvarlandlar. Bouuyorlard, biz evredekiler, sessizce onlar izliyorduk. O iki kz arkalarna baka baka uzaklamt. niformal biri, parkn gvenlik grevlilerinden biri sanrm, ayrd ikisini. Ksa boylu hemen kalkt, stn ban silkeledi, yerden palaskasn ald, havuz tarafna doru yrd gitti. Bizimkinin eli kafasndayd, akandan yanana kan akyordu. Bir kahraman gibiydi, yle davranyordu, ceketini gmleini emberden alrken ok ar davrand. Yzn ykamas, yarasna pansuman yaplmas iin onu istasyona doru gtren gvenlik grevlisinin yannda salna salna yryordu, hepimiz ona bakyorduk. Nihal antas srtnda merdivenlerden karken kanlar iindeki ocuu grd. Yznn birden nasl deitiini anlatamam etin. Yz kt bir hatraya gitti geldi. Kolundan tuttum. Bu sama sapan dnyada bizim Nihal ile kurduumuz iliki, ona ilikin duyarllklarmz yle masum, yle yumuakt ki... Ne olduunu sormutu Nihal. zinli bir askerin tanmad iki kzn peinden yryp onlarla konumaya altnm, kafas kanayan ocuun da kzlar tanmad halde, pelerindeki ocuu uzaklatrmay, azarlamay kendisine grev bildiini, bu yzden iki ocuun kavga ettiini anlattm. "Sanki," dedi "insanlardan deil de yabani hayvanlardan sz ediyorsun." armtm. O gn havuzun kenarnda ay ierken kadnlardan ve erkeklerden konutuk. Nihal soru sormakla kalmam, konumutu da. Sonradan anlayacaktm Nihaideki deiimi. lk kez ondan "Siz erkekler..." diye balayan cmleler duyuyordum, aslnda hissediyordum evet, bu "siz erkekler"in iine Niyazi Amca'nn, Fikret'in, senin, benim ve ayann tozuyla birinin daha girdiini... Erkek olmak ve kadn olmak zerine bir dolu gevezelik ettim. Nihal bunlar anlamaktan ok uzakt. Biliyordum ama konuuyordum, nk Ender'in yine ykldn, onu iddial cmlelerle yeniden kurmam gerektiini hissediyordum. Nihal'in "sanki yabani hayvanlardan sz ediyorsun" kyla suya sabuna dokunmayan, "yumuak ve insancl" kiiliini iddetle imtihan etmemi, minibste sktrlmaya ses edemeyen, kavgay hibir ey yapmadan uzaktan seyreden bir muhallebi ocuu oluvermitim. Muhallebi ocuu... Sizin evi basan, Murat Aabey'i dven, bir sr kitabnz yrtp, ne kadar paranz varsa alan, senin gitarn kran faistlerden birini iki yl sonra, bir kahvede grmtn. lkemizde t kmyordu, yeni bir anayasa hazrlanyor, gemii unutmak gerektii syleniyordu. Gemii unutmak m? Senle benim o herifi sktrp dersini vermek iin bir plan yapmamz gerekiyordu! Alet kutusunu karm i grr bir tornavida arayan seni "entelektel" planma ikna etmem kolay olmamt... Adam bir gece kahve k eve dnerken pazaryerinin kesinde sktrmtk. Ben ellerimi kollarndan geirip ensesinde kenetleyerek adam arkasndan tutmu, sen yzne tkrm, Fikret de bu sahnenin fotorafn ekmiti. Tkrn sol bileime isabet etmi, Fikret heyecandan makineyi titretmi, doal olarak netlik ayan da yapamamt. Yine de o fotoraf yllarca senin odann duvarnda duracak, ne fotoraf olduunu soran Murat Aabey'e Fikret'in ektii bir "sanat fotoraf" olduunu syleyecek, gerei ancak niversiteyi bitirdikten sonra aklayacaktn. Fikret yle bir fotoraf ekmiti ki, hayvan klna girmi bir Aztek savas (sen) dev bir kaktsn (adamla ben) etrafnda dans ediyordu, en geride de konuyla ilgisiz bir kedinin flala parlayan krmz gzleri seiliyordu. Bu aptalca plan, benim lise ikinci snf entelektelliimin falan deil, dpedz muhallebi ocuu olmamn eseriydi. iddetle hesaplamam olmamn eseriydi. "Eylemimiz" sona erdiinde, herif dahil hepimiz akn tavuklar gibi kamtk. Herifin yznde senin tkrnden tek bir damla bile olmadn, hepsinin bileimden dirseime doru aktn sylediimde, komay brakm katla katla glmeye balamtk. 22 Nihal, aralk duran kapy serte itip, "Ender benim iin iir yazar msn?" diye sorduunda, kitapln nnde melmi ansiklopediye bakyordum. in yazsnn ilk biimi olan guwen ile ilgili bir eyler renmek iin elime aldm ciltte rastlant eseri evimize dadanan bcein fotorafn grm, isminin gmn olduunu renmi, tatl bir hafiyelik heyecanyla arada srada fotoraf inceleyerek, bcein kitap ciltleri, duvar kd gibi malzemelerdeki niasta ile beslendiini okuyordum. Yine de Nihal'in odaya giriindeki ve sesindeki kararll fark etmitim. Bam ansiklopediden kaldrp ona baktm. Ben sylemeden koltua oturdu. Kendine duymaya balad gvenin ak iareti olarak hemen bacak bacak stne att, "Yaadm aclan ve belirsizlii anlatan bir iir," diye ekledi. Elimde ansiklopediyle masama oturdum, onu reddettim. Hem de gsterili cmleler kurarak. "Okumak kimilerine yazmay retir, banaysa yazmamay retti. Edebiyat ve ibadet dahil, bir tr vecd hali yaratan btn faaliyetlerin nihai amac o faaliyeti yapmamay retmek olmal. stelik, edebiyatlarn, zellikle de airlerin, gzellikle ilikilerinin sorunlu olduunu dnyorum. Ya ona itaat etmek ya da hkmetmek istiyorlar. Gzellikle birlikte uslu uslu yaayamyorlar vesaire vesaire." ok konumutum, Nihal zgn bir ifadeyle hibir ey sylemeden dinlemiti. Dudaklarn bzm, yanaklarn ierden srp durmutu. Odadan karken tavana bakyordu, sersemlemi ti sanki. Bense dilimle birka gn nce ektirdiim azdiimin boluunu yokluyordum, kitaplktaki btn kitaplan indirip oday ilalamak gerektiini dnyordum. Bu zamana dek karma, bir eyler yazmam isteyen iki kii kt. Biri sen, dieri Nihal! lgin aslnda, ikiniz de, gzel yzm dergi kapaklarna tayacak edebi gizilgcmn aa kmas iin deil, kendiniz iin istemitiniz yazmam. Senin edebiyata "ihtiyacn vard", bu ihtiyac kendi bana gideremeyecein lisedeki kompozisyonlarndan apak belliydi. ("iirin Gc" baln tayan kompozisyonunu unutamam! Edebiyat retmenimizin konusunu vererek bir ders saati sresinde yazmamz istedii bu kompozisyon bence trnn en gzel rneklerinden biridir. Bana yazdn mektuplarla birlikte deri bir antada sakladm bu aheseri buraya kelimesi kelimesine aktaryorum: "Yalnz aklyla hareket eden bir insan gerek bir insan deildir. Byle bir insan hi yaamasn daha iyi! nsan duygularyla insandr. Duygular en gzel iirle ifade edilir. iir iimizdeki hisleri baka insanlara ifade etmemizi salar. rnein insanlar doay seviyorsak bunlar bir iirle ifade edebiliriz. iir yazan kiiler evresindeki insanlar tarafndan sevilir ve saylrlar. Bu kiiler hislerini ifade etmenin huzuru iinde olurlar. Biz de iimizdeki hisleri iirlerle ifade etmeli ve herkes tarafndan sevilmeli saylmalyz." Tabii etin, lise kompozisyonlar bir lt olamaz, ben de biliyorum! Benimki de senin yazdklarndan pek farkl saylmazd. Yalnzca "ifade etmek" fiilini senden daha az kullanmtm ve her iki cmlede bir paragraf ba yapmak gibi numaralara kalkmamtm.) Liseden sonra da okumakla yazmakla aran pek olmamt. ocukluu kitapla dolu bir evde gemi biri iin artc bir ey, ama seninle ilgili artc ve gln olmayan pek az ey var zaten. (Yurtdndan dnnce satn aldn stanbul'daki evinde btn kitaplarn giriteki portmantonun bir rafnda duruyordu: Benim evirdiim birka tarih kitab, zgveni gelitirmek iin yollar neren bir kiisel geliim kitab, Rilke'nin "Gen airlere Mektuplar" ve en ie yaran, Gnl Canda'm artk klasiklemi yemek kitab "Bereketli Olsun"un sar kapakl ilk basks.) altn iyerlerinde vecein, azarlayacan ya da kar kacan insanlara sylenecek etkili szler bulmak istein bir yana, zellikle kadnlarla ilikinde edebiyata ihtiya duymutun. Liseden kalma bir alkanlkla benden senin yerine yazmam, konumam, gzel ifadeler bulmam istemitin, ki bu durumun kendisi de bal bana edebidir! Benim durumumsa biraz karkt. Evde eski iir kitaplar dnda neredeyse hi edebiyat kitab yoktu, sadece tarih, felsefe ve sosyoloji kitaplan... Bu nedenle seninle tanana ve Murat Aabey'in kitaplarna dadanana kadar okumann tadna pek varmamtm. Babam genliinde iir yazm, yazdklarn dnemin dergilerinde yaymlatm biriydi. Ama sonra otuz yanda iir yazmay birdenbire brakm, edebiyattan uzaklam, altmlarn hareketli gnlerinde (annemin ifadesi) siyasetle ilgilenmeye balamt. Onunla birka kez iir yazd gnlerden konumak istediimde, iir yazmann kendi harc olmadn, baaramadn sylemi, Tanpnar'n ok sevdii cmlesini tekrarlamt: "Zaten iir, fakirinizde eserden ziyade air budalal eklinde tecelli etmitir." Babamdaki bu vazgei beni de etkilemiti. Yazmak, baaramamak, vazgemek... En iyisi hi balamamakt. Sen bu etrefilli durumdan habersizdin. Sana yazdm mektuplarda Serap'a sylenecek cmleler aryor, buluyor, hatta sipari ediyordun: "Mektuplarnda Serap'a syleyeceim trden eyler yazarsan sevinirim." Onun yurtdnda olduu ve baka birine k olduu dnemde daha da ileri gitmitik. Kimisi on sayfaya ulaan tam yedi mektup. Grtmzde (bazen de gece yanlar telefon edip) cann yakan eylerden sz ediyordun, ben de onlar kda dkyordum. Ardndan Serap'la iki telefon konumas. Serap'n konumasn dinliyor, senin syleyecein eyleri bir kda yazp sana veriyordum. Sonu ok baarlyd. Serap "Tpk Ender gibi konuuyorsun!" demiti. Bir ara gitarla bestelemek iin sz yazmam da istemitin. Yazmtm. Ah sevgili dostum, tam sana gre bir salaklkla (Murat Aabey sende gizli salaklk olduunu syler!) yazdklarm yanl okuyarak yaptn besteler ne de hotu! (Bu yanllklardan biri baya verimli bir sonu vermi, ortaya "iir gibi" bir anlatm kmt: "Kk teknelerimizle alrdk denize" senin aznda "Kk teknelerimizle aklardk denizi" olmutu.) Aslnda btn bu yazp izme ilerinde bizi ilgilendiren elde ettiimiz sonutan ok, mitolojimize yeni bir yk eklemekti. Birlikte yaptmz her eyde biraz byle bir haz vard, hl var. Sonradan hatrlayacamz ve birbirimize anlatacamz (Dorusu benim hatrlayacam ve sana anlatacam, nk sende gizli salaklk var biliyorsun, sen hemen unutursun!) eyler yayorduk. Byle olunca her ey deerliydi: musluk tamir etmek, teke tek basket ma yapmak, Ege kasabalarndaki kk zeytinya imalathanelerini dolap her birinden be litre zeytinya almak, yerli yersiz "pas encore" demek, balkonda rak sofras kurmak, giysi dolabnn anahtaryla harakiri yapmaya kalkmak... Hatrlarken, gemiimizden konuurken yle mutlu olurduk ki! Senin koca bir kediye dntn, kh bana sr tnp kh yerlerde yuvarlandn ka kez grdm kim bilir. Oysa Nihal'in istei farklyd... etin, kadnlar kendileri iin iir yazlmasn neden ister? Kendilerini feda etmeyi, yok olmay, hi olmay arzuladklar ve onlara adanm bir iirle bu arzu arasnda, biz erkeklerin gremeyecei k bir ba grdkleri iin mi? yle mi? Bir ykde geiyordu: Kahramanmz kitabi bir gzellii olan niversite rencisi bir gen kz. Bir de yakkl sevgilisi var. Gnn birinde sevgilisine lise arkadandan bir mektup geliyor. Bu lise arkada air, mektuba son yazd iiri de ilitirmi. Gen kzmz bir kadn iin yazlm bu iiri okuyor. Saplantl bir dnceye kaplyor: "Benim iin de bir iir yazmal!" Sevgilisinin hi tanmad arkadana mektup yazyor, tanmak iin. Yant geliyor. ki taraf da tanmad biriyle mektuplamann bysne kaplyor, mektuplar birbirini kovalyor. (yknn tek gzel ksm da burasyd, karlkl mektuplardan alntlar, baarlyd.) Birka ay sren bu gizli mektuplamann ardndan birbirlerine delice k oluyorlar. Kahramanmz kalkp gen airin yanma gidiyor. Aylarca sren lgn bir ak yayorlar. Ama ortada hi iir yok, gen air sevgilisi iin iir yazmyor. Takntl kahramanmz gnn birinde dayanamayp bunun nedenini sorduunda, zavall air, onunla iiri unutacak kadar dolu dolu yaadklarn sylyor ve dakikasnda terk ediliyor. Bu baarsz yk de, "Gen air tekrar kalemine sarld." cmlesiyle sona eriyor. Nihal neden iir yazmam istemiti? Onunki de bir taknt myd? Kendisini nemli biri gibi mi hissetmek istiyordu? Hayatnn karlm bir frsat olmadn m hissetmek istiyordu? Kendini biraz iyi hisseden birinin san ban dzeltip bir fotoraf stdyosunda fotoraf ektirmeye gitmesi gibi bir ey miydi yoksa? Hasr bir koltua oturup kollarn kavutur ve glmse, bu senin hayatn! Ona olan ilgimi belgelemek de istemi olabilirdi! Sevildiini belgelemek... Ama yle olsayd, senden de bir ey isterdi. Ayak tabanlarn yerden kaldrmadan ne doru eilip avularn yere koyman ve bacaklarnn arasndan srtarak geriye, kendisine bakman isterdi rnein. (Kzma bana etin! Bunu ben uydurmadm, Serap tarafndan bir kumsalda ekilmi tam byle bir fotorafn var, stelik mayolusun, biliyorsun...) Nihal'de de o kadnlara zg yok olma istei mi vard? Nedeni ne olursa olsun, yazmayacaktm. Yazmayacaktm. 23 NHAL VE BAKA HBR EY Uzaktakini aryordu en uzaktakini. Mevsimlerin tekrar edemedii bir eyi aryordu, gelmesi mmkn olmayan. Ve bir adm ne kyordu mays.
Derindekini aryordu, frtnay, tekneyi, yokluu fark edilmeyeni. yilii aryordu ccelerdeki, kamburlardaki, kendi iine kvrlan aryordu gkadalarn, ieklerin her eyi iine alan sarmaln.
Parmann ucuyla aka dokunuyordu bir yldzn ucuna dokunur gibi yanp snen. Yryordu sonra, birbirine alan sokaklarn, meydanlarn, pazaryerlerinin ezberini bozuyordu:
Darmadank bir arkyd, ars. Yryordu kouyordu kreendo toz duman ne kadar elik etse de keman, dile gelmiyordu acs. 24 Evet yazdm etin! nmde duran frn stlaca kam daldrdm. Beni kkrtan iki ey, iki ayr eydi. Bir kere, Nihal'in iir yazmam isteyiinde, ok sevdiim bir yazarn enfes bir yksn hatrlatan bir eyler vard. O ykde de kk bir kz, yazar kahramanmzdan kendisi iin bir yk yazmasn istiyordu. Ayn krlgan ama cesur isteyi, ayn ocuksuluk. (lgilenmeyeceini bildiimden yazarn ve yknn ismini yazmyorum, senin o durgun akln bulandrmayalm deil mi etin!) Sevdiim bir yk gelip kendisini, bir parodi olarak bile olsa yaamam nerirse, nasl reddederim? kincisi bu iir ikide bir tuzla buz olan imgemi (Bu krlgan ve lanet eyi hayatn boyunca tamak zorunda olmak ne kt!) salamlatrma olana verecekti. Ayrca u da var: Bu istei yerine getirerek, onun iin iir yazmakta hibir saknca grmeyecek kadar rahat ve doal bir ilikimiz olduunu gstermi olacaktm, en bata kendime. etin, her eyin bu kadar ince hesap ii olmas berbat deil mi? imdi dnnce, arzu ahlakla atma eilimi gsterirse, ilikinin de hesap ii olmas zorunluluktur, derim. Ssleme sanat! iirle ne kadar uratm, bilemezsin! Maltepe Pazar'ndan aldm tek ortal defterlerden birini bitirdim. Yaz boz, yaz boz... Sonunda nasl souk bir ey kt, takr tukur bir ey! Nihal'in ayaklarna kapanmak ile yama konumuma uygun mesafeyi korumak arasnda bocaladm. u mays ile ilgili dize rnein... nce "Yan yana geldiinizde kendini gstermek iin bir adm ne kar mays" gibi bir eydi. iir sanatnn trl taklalarn attrarak o dizeyi son haline getirdim. Bu arada, cce sensin, kambur da ben. te eretileme denizinden bizim paymza den! iirin ismini, gzel bir Fransz filminin isminden esinlenerek koydum. Gkadalarla ieklerin sarmal nereden kt, ben de bilmiyorum. Parmak ucuyla dokunulan ak da gya Nihal'in ortaokuldayken yaad ey, hani kitap sergisindeki niversite rencisiyle... "Ac" szcn ne yapp edip kullandm ama "belirsizlik"... Nihal kendisi iin yazlan bu iirde kendisi gibi deil de, demirden dklm bir heykelcik gibi duruyor, stelik dkm apaklan alnmam. Gnlerce (gerekten gnler srmt) urap bitirdikten sonra izgisiz bir kda temize ektim. Nihal okuldayken odasndaki masaya braktm. iiri sen evde yokken okusun istiyordum, yaptm zamanlamada buna da dikkat etmitim. Kendimi yle gsz hissediyor, yazdm iiri yle ucuz buluyordum ki, bir de senin tarafndan silkelenmeyi kaldramazdm. O gn ok yorulmutum. Nihal gelene dek ka defa odasna girip iiri aldm, sonra geri koydum, kendime lanet okudum, yksek sesle yam syledim, kendimi ikna ettim, kendimi inkr ettim, salonun penceresinden sokaa Nihal'in gelip gelmediine baktm, iiri yrttm, sonra yeniden yazdm, onun okuyunca ne diyeceini benim ona ne syleyeceimi dndm ve pencerenin nnde beklerken onu grdm. Yryyle, effaf bir meyveli ekere benzeyen siluetiyle beni ezdi, ezdi. Koarak odasna gittim, iiri aldm, odama girip masamn nnde durdum ve odasna geri kotum. Nihal anahtarn kilide sokana kadar iki kere daha iiri getirip gtrmeyi baarmtm. Eve girdi. Seslendi. Odamn kapsnda durup konumaya balad. Derslerin canna okuduunu syledi. Bir hafta iinde iki snava birden gireceini syledi. Yemekhanede yedii yemein midesini ekittiini syledi. "Bu grltde nasl eviri yapyorsun?" diye sordu. (etin ben grlt filan duymuyordum, oysa senin odann penceresinden grnen, sokan son iki katl binas da yklyordu.) Bunu sorar sormaz i makinesi durdu. Grlt kesildi. Nihal sa eliyle arkasnda bir yerleri gsterip gld. Banyoya girdi. rlt. Klozetin kapan kapatt. Sifonu ekti. Su sesleri. Burnunu sildi. Banyonun kapsn at. Odasna girdi odasna girdi, evet odasna girdi. Hayr portmantoya brakt antay ald. antaya bal anahtarlk krdad. Odasna girdi. Kapy kapatt. Sesler belirsizleti. Ses yok. Sessizlik... Birden kapy at, salonu abucak geip odamn kapsnda belirdi. Kd iki eliyle birden tutarak yanma geldi. Neredeyse omzuma deecek kadar yaklat. Ba eik, sesi alamakl, "Bu benim mrmde okuduum en gzel ey!" dedi. ylece bir sre durdu. "Ve perde!" diyordum iimden, "Ve perde!" Nihal odadan ktktan sonra yazdm iiri bir kez daha okudum. "Bunu o da okudu!" diye diye okudum. Masadan kalkp yatama uzandm. Yorulmutum etin. Sizin Murat Aabey ile stanbul'daki ilk evinizin balkonunu temizlemi kadar yorgundum. Uyumak istiyordum. Nihal biraz sonra tekrar gelip "Mevsimlerin tekrar edemedii eyin" ne olduunu sorduunda, hi de anlayl davranmadm. Ona bakmadan, yattm yerden "Bana bunu yapma Nihal!" dedim. "Bana bunu yapma!" te perde o zaman kapand. Sonraki gnler ben de Nihal de ba baa kalmamak iin elimizden geleni yaptk. Bir soukluk girmiti sanki aramza. iir yazm olmamn yol at bir tedirginlik... Sen sevgili dostum, her eyden habersiz, Nihal'in ayakkabsnn eskiyen backlarn deitiriyor, kk kzmzn bir ay yavrusunu okar gibi gbeini okamasna izin veriyor, onun odasnn nnden geerken ellerini beline koyup parmak ularnda zplyordun. Sorunu halletmi gibi grnyordun. Hep sylersin ya, istediin zaman sigaray brakacan. Bunu ka kiiden duydum, ben de ka kez syledim, ama bir tek sana inanyorum. Bir yandan hi olmazsa birimizin kendini kurtarm olmasna seviniyor, bir yandan da beni yalnz braktn iin sana kzyordum. Meer sen de pek iyi deilmisin! Nihal bizi arkadalaryla tantrmak istediini sylediinde... Ben mercimekli kfte yapacaktm, sen peynirli kol brei, frn yakmken bir de kek rpacaktk. Ka kii gelecekti? Lale, Cem ve Bora... Cem mi, Bora m? kimizin de kafasna ayn soru takld iin gz gze gelmemeye almtk. Evet kimi zaman birbirimizin aklndan geenleri okuyoruz ama bu canmz skyor, bunun pek iyi bir ey olmadn dnyoruz. Galiba sen de ben de, Nihal daha kapy aar amaz sorumuzun yantn almtk. Biz mutfan nnde duruyorduk, eikten admn atan dank sal hafif sakall delikanldan yaylan eyi alglyorduk. Bir tr "genliimle yakkllmla sizi ezerim" kokusu ve ancak bizim gibi orta yal zamparalarn duyabilecei frekansta bir beki dd... Onlara doru bir iki ebeveyn adm. "Ho geldiniz ocuklar!" Ellerini sktk. Lale'nin o gece Nihal'i eve getiren kzlardan biri olduunu fark ettik. "Gein gein, stnzdekileri uraya asn, terlik giyin, ay da olmak zere..." nce, kemikli bir eli vard, o atletik grnmne karn, elinin elimde brakt his erkeke bir krlganlkt. kimiz bir araya geldiimizde de byle bir his brakyormuuz insanlarda, Damla sylemiti, birlikte tatile gittiimizde. Sezgileri suya eilen ceylanlarn kulaklar gibi ileyen sevgili dostum! Misafirlerimiz evimize girdiinde gen rakibimizi mi izleyeyim, yoksa seni mi bilememitim. Mthitin! Ellerinle kollarnla genleri salona doru ynlendirirken kpkrmz bir yzle bana bakyor, onlarla deil benimle konuuyordun: "Evet siz keyfinize bakn, bizim kmamz gerek. Nihal ay az nce demledim, ikiyi yirmi gee, e yirmi kala demini alr, kekin stne hindistancevizi serpmeyi unutma, alkoll bir ey imek isterseniz odamda kanyak var, hoa kaln, hoa kaln..." Harikaydn etin. Nefes almadan kurduun bu cmleler misafirlerimizi glmsetmi, Nihal'in ikimize akn akn bakmasna neden olmutu. Otomobili sert ve hzl kullandn zamanlar vardr. Byle bir zamand. Nereye gittiimizi bilmeden gidiyorduk. Az sonra sakinletin, hareketlerin yumuad. O esiz sesinle "Dostum!" diye seslenerek (o ve u burnundan dier harfler alfabeden) dizime vurdun. "Kusura bakma dostum. Birden dayanamadm. Kzdn m bana?" Sonra vites kolunun dibindeki kk blmede duran bozuk paralar alp bana doru uzattn. Gazi Mahallesi'nin Atatrk Orman iftlii tarafndaki sokaklardan birine park ettik. Anayola yakn bir yerden dikenli telleri ap demiryoluna girdik. Demiryolu boyunca biraz yrdk. Gkyz griydi, ama grisi tam karmamt. Kk, kapkara bulutlar koyudan aa doru boum boum uzanan bulut tabakasnn nnde hzla hareket ediyor, seyreliyor, yeniden toparlanyordu. Kapal ama enlikli bir hava. Yamurun yakn olduunu belli eden bir serinlik. Kk bir tmsee yan yana oturmu demiryolunun dier yannda sralanm yapraksz kavaklara, kavaklarn arasndan grnen tarlalara bakyorduk. Daha arkada ok katl irkin binalar bir tepeye doru trmanyordu, tepenin zerinde verici istasyonlarnn sivri, lgn kalabal... Sincan ynne giden banliy treni bartyla getikten sonra, biri bir traversin zerinde, dieri kahverengi talarn arasnda, akarken donup kalm izlenimi veren, daire-elips karm bir ekil alm prl prl bozuk paralar grnce, birbirimize sarlmtk. 25 iir dinletisine gitmeyi kabul etmek zorundaydk. Artk bir satran oynuyorduk, satranta da en ie yaramaz hamle feda etmek zorunda olduun talar okamaktr. Nihal o akam heyecanlyd. Biraz sslendi, boynuna mavili morlu bir fular balad (gen ktan hediye), bizim teceine ilikin ngrlerimize ramen ince giyindi. Ortamza geip ikimizin birden koluna girdi. Onunla aramzdaki o soukluk hl sryordu. iiri verdikten sonra neredeyse hi konumamtk. Evde daha az zaman geirmeye balamt. Gerginliini kolumda hissedebiliyordum. Omuzlarndan tutup bir gzel sarsmak, kendine gelmesini sylemek istiyordum ve ayn eyi onun bana yapmasn. Kurtulu Park'nda seninle, Nihal'i cezalandrmak, heyecann paylamadmz yzne vurmak iin bir hal saha man seyretmitik biraz. Milan formal ocuun geliine vurduu top Nihal'in tam nnde tellere arpp kk kzmz korkutana kadar. Parkn aalan arasnda, uzunca bir direin zerine yerletirilmi o etkileyici heykele bakn diye sizi drtmtm. Bamz kaldrp bakmtk. Karanlkta korkutucu grnyordu. Yukarda. Bir hayalet gibi. "Cad gibi grnyor!" demiti Nihal. Ama ters ynlere uan iki kuun gizil burgacnda aresiz bir kadnd o. Bunu syleyince, sen sinirli sinirli glmtn, Nihal ise etkilenmi gibiydi. Parktan karken ara sra geri dnp heykele bakmt. Ona belli etmeden bana yaklam, etimi burarak canm actmtn. tfaiye binasnn yanndan geerken, yazn dallan bahedeki havuza deen byk salkmsd kestiklerini fark etmitim. Havuzun kenarna da kare kaldrm talar demilerdi. Stten tek bir iz bile yoktu. Bununla ilgili de ssl cmleler kurmu, senden uzak durmutum... Lisedeyken, biliyorsun, seninle ok az gezerdik. Bahelievler'de okul, ev, pazaryeri, evredeki basket sahalar, langrt oynadmz kahve. Emek Mahallesi'nde bizim evin evresi, lise son snfta sizin evden dershaneye giderken izlediimiz gzergh (rili ufakl drt park, kaidesinde Melih Cevdet Anday'n "Oysa geen hibir ey yok, tmmz / Gn ortasnda. Bir ant gibi." dizelerinin yazl olduu, mermerden ve yaldzl tuntan yaplma modern bir heykel ve nnde oturup gazoz iebileceimiz birka bakkal ieriyordu.), Kzlay ve tabii Gazi Mahallesi'nden demiryolu. Bizim dnyamz bu kadard. Bir keresinde Etimesgut'a Zrhl Birlikler'e bir okul gezisi dzenlenmiti de ehrimizin baka yerlerini de grmtk. Ev kuuyduk biz. Radyo dinlerdik, ay iip biskvi yerdik, bu da yetmezdi biskvimizi aya batrrdk: Glmzn btn dileri tamamd da genliimizin dii eksikti. Ankara'da "yaamaya" sen stanbul'a gittikten sonra baladm. Aslnda biraz da buruk baladm! Ortak hatralarmzla dolu yerlerin hzla deitiini gryordum. Sizin sokaktaki baheli evler birer birer ykld, basket oynadmz park tatan betondan sevimsiz bir konser alanna dnt, pazaryerine dev bir bina konduruldu, Cuma Pazar binann iine tand. Caneriklerine bahar gnei vurmuyordu! Ne yapalm yle caneriini? Dershaneye giderken durup seyretmeye ve her seferinde farkl bir eye benzetmeye bayldmz o heykelin olduu meydan, "Maltepe ynne devam eden aralarn" hi beklemeden getii bir kavak oldu. Alt ve st geitler, insan yutan canavarlar andran binalar, otomobiller, i makineleri, reklam panolar, bamza her an bir ey debilir korkusu btn ehri sard. Her eye ramen gezip grdke Ankara'da sevdiim yerler oldu. Hepsi de yakn ya da uzak gemiten hl bir eyler tayan yerler. Hac Bayram ve evresinin kasaba havas. Yenimahalle'nin terk edilmi sinemas, meyhaneler soka ve Yeni Huzur Oteli. Subayevleri'nde hissettiim tatil yeri neesi, parlakl. Doanehir'in dar, gkyz gstermeyen sokaklar. Cebeci'nin st tarafndaki baheler. Betepe'deki ehre hkim tepe. Kale'nin buyurganl. Ulus'ta gzel isimli sokaklar: Kediseven Soka, Susam Soka, Tarhana Soka. At Pazar'nda ku kadar bir sokak: Ku Soka. Ve o akam iir dinletisi iin gittiimiz, senin daha nce hi grmediini sylediin, Sankadn Soka. Ben o soka da bilir, severim. Damla'y da Sevgi'yi de gtrmtm oraya. Birka kez, yarm ekmein iine her eyi doldurup verdikleri kk dkknlarda yemek yemitim, onca eyin iinde bir tek ketabn ve turunun tadn alarak. Hatta o akam gittiimiz, minyatr iki katl evlerden bozma "cafe"lerden birinde Sevgi'yle, servis yapan ocuun arkasn her dnnde pmtk. Gece ge bir saatti, oradan kp sokaktan aa Kurtulu'a doru yrrken, iki katl evlerden birinin st penceresi alm, adamn biri slk alarak bir gzel iemiti. Adamn iine kazandrd grkemli kavis tek kemerli bir kpr gibi soka enlemesine kat ediyordu. Diyeceim, oralar gayet iyi biliyordum. Delikanl azyla, benim plmd. Yalnzca insanlarn deil meknlarn da beni heyecanlandrdn, duygulandrdn anlamtm oralarda. Genken insanlarn peinde aptal gibi koturup durursun. Sonra bir ey olur bir ey biter, vazgeersin, kendini ehrin dinlendirici, teselli edici, efkatli kollarna brakrsn: Eski evler, aal sokaklar, yksek tavanl kahvehaneler, ay baheleri, parklar, eski berber dkknlar, eski bakkal dkknlar ve mavi doramal cameknlarnda insann alp koynuna sokmak istedii ekmekleri sergileyen frnlar... Ama o akam hi byle eyler dnmyordum tabii. "Cafe"ye girerken ha bire birbirimize dirsek atyorduk. Neler yaayacamz kestiremiyorduk. Nihal gidip dank sal Bora'sna sarlmt. Sonra yine o kemikli ince el. Yenilgi duygusu. ocuk incelik gsterip bizi bir yere oturtmu, biraz sohbet etmiti. Gzel gzlerini, fazla yukarlara kmayan seyrek, yumuak sakalnn iyice ekici hale getirdii azn hayranlkla seyretmitim. Ve birden her eyi anlamtm! O akamdan neredeyse bir yl nce, Nihal'in zilzurna sarho olmasna yol aan bu ocuktu. Nihal'i eve getiren arkadalarnn azlarnda geveledikleri isim onun ismiydi. zerinde durmam, sonra da unutup gitmitik. Ama Nihal'in ismini sylerken yznde beliren o ifade, o hnzr glmseme, farknda olmadan belleime kaydettiim bu ayrnty su yzne karacak kadar sarsm, sinirlendirmiti beni. Kapnn hemen yanndan balayp duvar boyunca uzanan sedirlerle ve ortadaki be masayla iyice daralan giri katnn bir kesinde ahaptan krsms bir ykselti, zerinde de iki tabure vard. Dinleti saati geldiinde nereden ktn anlamadm bir ocuk elinde gitaryla taburelerden birine oturmu, bizden tarafa bakp bayla Bora'y armt. Bora, Nihal'in yanndan kalkp sahneye doru giderken, sevgililerin elleri birbirinden o kadar zor ayrlmt ki, kolu ne yukar doru uzanm kzmz neredeyse yerinden kalkacak, airinin peinden gidecekti. Bu abartl ayrlk sahnesi, Bora'nn taburesine kp gitarcdan bir tomar kt almasna kadar srmt, bizim zihnimizde. Bizim khne zihnimizde. Hoparlrlerden gelen mzik susunca konumalar fsltya dnm, atlmas gereken kahkahalar iddeti denetlenerek atlm, ksa tutulmutu. air ve gitarc taburelerine iyice bir yerleirken ahap sahnecik gcrdamt. Bora ilk iirini okumaya hazrd... etin, bu yeni nesil bizden daha iyi besleniyor, vitamini bol gdalar alyor, kundaa sarlmyor, balar arkadan bask olmasn diye yan yatrlyor, her gn banyo yapyor deil mi? Olanaklar daha iyi, amz iletiim a, dnya ellerinin altnda, deil mi? etin sen de bir ey sylesene, etin bizi eziyor bu ocuk, mkemmelliinden birka damla da bizim tasmza koysun diye azmz ak bekliyoruz etin. etin bari kuyruk sallama! Sana bakyordum arada bir, kuyruk sallamyordun ama bylenmi gibiydin. eneni yumruuna dayam Bora'y seyrediyordun. Gzlerin dolmutu galiba, parlyorlard. Nihal'e bakmaya korkuyordum. Benden iir yazmam neden istediini dnmek istemiyordum. At yarlarn, yal greleri, boks karlamalarn dnmek istemiyordum. ocuun iirleri gerekten gzeldi. Sesi, okuyuu beni de ok etkilemiti. Kimi dizelere bir melodiye elik eder gibi eliyle elik etmesi, alklar kabul ederken azn skca kapatp ban hafife aa yukar sallamas, yeni bir iire balamadan nce bir sre sessizce gitar dinlemesi... Son ve ldrc darbe: "Yeni rendiim, ama retmenime duyduum ak nedeniyle anadilimden daha iyi rendiim dilde bir iir..." giriiyle, Nihal'e bakarak okuduu iir. etin, Nihal ne rettiyse, nasl rettiyse ocuu sk air yapmt. O iirin son dizesini, belleimin geri kalann kanrtan bir kskanlkla hl hatrlyorum: "Sana doru yuvarlanan yuman kedisiyim ben." Yaptm. Dnp Nihal'e baktm. Gzleri dolmu, yz al al olmutu. Dudaklarn ap kapyor ama bir ey sylemiyordu. Bora iini ve seninle benim iimi bitirdikten sonra Nihal'in yanna geldiinde, kzmz ellerini masaya koymu belden yukarsyla saa sola sallanyordu, bir beikte hem kendisini hem sevgilisini sallyor, nazhyor, martyordu. Bora'y vdk. "Mthitin!" dedik. Bylece kendimizi biraz korumutuk etin, yoksa dalp gidecektik. Gen klarn evresine toplanan be gevezenin yardmlarn da unutmamak gerek. Eve dnerken Nihal bize onu yalnz brakmadmz iin teekkr etti. Biz de ona teekkr borluyduk. Aklmz bir ucundan kemiren belirsizlie bir son vermiti: Onun Bora isminde bir sevgilisi vard. O halde etin ve Ender de sevip sayd iki byyd, nasl diyeyim aabey gibi yani! Her ey rezildi, berbatt! kimizi de saysz kskanlk nbeti bekliyordu. Aalk hissi. Orta ya bunalm. Kooperatif aidat. 26 O geceden sonra Nihal haftann birka gecesini darda geirmeye balamt. "Ben bu gece eve gelmeyeceim, merak etmeyin," cmlesiyle balayan bu yeni dnemi, anlayl ebeveyn olarak hibir ey sylemeden sormadan kabullendik. Birlikte geirdiimiz o gzel gnlere ne olmutu? Benim aklm hep o gnlerdeydi. Ne olmutu o gnlere? Yaanan eyler ne olur etin, nerede durur? Hatrlamaya ve bellee ilikin eretilemeler beni kesmiyor. Tozlu tavan arasna girmek, eski bir sand amak, sararm bir defterin sayfalarn evirmek filan diyorum, beni kesmiyor. Gemiimizle balant kurmann tek yolu hatrlamak mdr? Baka bir eylem yok mu, olamaz m? Gndzleri artk ev ok sszd. Nihal'in odama geleceini bilmek, o an beklemek uultulu, grltl bir eymi meer! Bazen odamda alrken ya da mutfakta bir eyler attrrken bam kaldrr, apartman spren htiyar'n homurtusunu, bir yerlerde hzla arpan bir kapnn gmbrtsn, merdivenlerden yuvarlanan bir bozuk parann ngrtsn, bir televizyonun fazla ak sesini, saaktan balkon demirine damlayan yamur suyunun tprtsn, slak sokaktan geen otomobillerin lastik hrtsn duyardm, ama Nihal'in kalbiminkine e uultusunu duyamazdm. Bilirdim Nihal gelmeyecek. Gelse bile, birka geceyi evin dnda geirmenin yorgunluuyla hemen banyoya girecek, sonra da perdeleri hep kapal duran odasna kapanacak. Ya uyuyacak ya da giysilerini deitirip kacak. Onunla karlamamak iin elimden geleni yapardm. Baarrsam yalnzca sesini duyardm: "Merhaba Ender!" Her ey bitti Ender. Ama karlardk da! nk ben karlamak iin de elimden geleni yapardm! Uykusuzluu, bitkinlii yznden okunurdu. Salar bana yapm olurdu. Gz altlarnda torbalar, yanaklarnda bir eskimilik, anma. Ah etin bu manzaraya ve bu manzarann anlatt eylere dayanmak ne zordu bir bilsen! Hele bir gn evden karken, apartman kapsnda karlatmzda gzme arpan boynundaki morluk... Milli Ktphane'ye gidene kadar sayklamtm: Kim pyor onu byle, kim pyor onu byle? Kla birlikte eve kapanmtm. Zorunlu grmeler ve annemi babam ziyaret etmenin dnda hep evdeydim. Sen de kendini ie kaptrm gibiydin. Bazen mesaiye kalyor, baz hafta sonlar da stanbul'a aabeyine gidiyordun. Nihal'i pek grmyordun. Onun hakknda konumak da istemiyordun. O ktan bir yl nce, karl bir gnde Ulus'a doru yrdmzde her eyin bandaydk. Sonra bitti. Balayan ve biten eyler etin, lml olduumu hissettiriyor bana, lecekmi gibi oluyorum. O gnlerde, "Bat Dncesinde Baba ve Oul"u eviriyordum. Antropolojiden psikanalize birka ana dal zerinde gezinen, en sonunda da kapitalizmin zehirli sarmana trmanan zorlu bir kitapt. ine daldm, onunla oyalandm. Kendimi ie yaramaz biri gibi grdm bir dnemde btn yeteneklerimi sergilemek, zihnimin glerini seferber etmek houma gidiyordu. Okumam, aratrmam gerekiyordu. Kitaplar dolatm, psikanalizle ilgili bir iki temel kitap ve uzun zamandr aklmdayd, bir Latince-Trke szlk aldm, niversite ktphanelerine gidip geldim, fotokopi makinelerinin yayd syla avundum. Kimi gnler eve dnerken pastaneden bir eyler alyor, ay demliyordum. Anasonlu peksimetin zerine zeytin ezmesi srp (Evet etin, bunu da Sevgi'den rendim!), ayla birlikte yemesi pek gzel oluyordu. Bazen szlklere ansiklopedilere kaplyor, aradm szc unutup, atlaya zplaya bambaka yerlere gidiyordum. Bylece paama gerek dnyann amuru bulamyordu. almak iyi geliyordu bana. "Evine, odasna kapanm bir evirmen" oluyordum yeniden. Sonra akamlan sen geliyordun. Birlikte odanda mzik dinliyorduk, abur cubur yiyorduk. Bira iiyorduk. Televizyonda futbol ma seyrediyorduk. Telefon da bir ma srasnda almt. Sen amtn. Arayan babamd, ona liseden beri seslendiin gibi sesini inceltip kibarlatrarak "Salih Amca" diye seslenmitin yine, bir iki sz daha, sonra bana televizyonun sesini ks iareti ve "Yapma ya!" Reit Bey lmt... Anlattklarna yerlere yata yata glmemize biraz bozulan, "Siz anlattm eyle birlikte baka bir eye daha glyorsunuz!" diyerek bize tatl tatl kzan Reit Bey lmt. Reit Bey lecekti... Kr ktphanecinin dedii gibi "Bu para gibi geerli"ydi. Bunda anlalmayacak bir ey yoktu. Ama Reit Beyle birlikte trajikomik kahraman, intihara yazgl Eref Bey de lmt. Ne tuhaf, bu yarm yamalak kahramann lm, kanl canl, sesi hl kulaklarmda olan birinin lmnden daha ok zmt sanki beni! Eref Bey artk o mthi intiharna neden olacak sakarln yapamayacakt. Eref Bey tam pencerenin denizliine karken Reit Bey lyor... Cami avlusunda bir avu insandk. Dostluumuzu babamla Reit Bey'in dostluuna benzettiimizden, cenazeyle ilgili olarak da ister istemez habis dnceler gelmiti aklmza. Birimizden birinin cenazesi... Birimiz tabutta tekimiz allak bullak... nce lmek iin yaralm m etin! Geride kalmamak iin. Mahalle malarndan sonra bir emeye doru koan ocuklarn bard gibi: ilk kan, ikinci kan! Cenaze namaznda, baktm, ellerini nnde kavuturmu, ban ne emitin. Dudaklarn kprdatarak gya elik ettiin dualar bittiinde, yarm yamalak da olsa, ban iki yana evirdin, ellerini yzne srdn. Mezarlk da tenhayd. Babam orada gzyalarn tutamamt. Reit Bey'in lmyle niversiteden beri tand, son yllarda hemen her gn grt yakn bir dostu yitirmenin acsn duymu, belki kendi lmn, vadesini dnmt. Birer krek toprak attktan sonra kenara ekilmi konumadan ylece duruyorduk. Sevgili babacm burnunu ekiyor, derin i ekilerle ban yukar kaldrp indiriyordu. "Aramzda konuurduk," diye sze balad, "kimin daha nce leceini konuurduk." Tabii ki birbirimize baktk etin! "Ben bu dostumuzu ok sevmitim," dedi babam sonra. Gzln yukan doru itip yal gzlerini ovuturdu, bolca nane ekeri yemi de burnu iyice alm gibi, bolca zlm birinin ak zihniyle konutu: "Reit, mr denen eyin tedricen yaanmadn sylerdi. Gerekten yle, her ey birdenbire oluyor. Kk bir ocukken birdenbire, ilalarn plastik bir margarin kabnda saklayan bir ihtiyar oluveriyorsun. Kendin iin, ocuklarn iin, lken iin gzel eyler mit ederken, seni biimlendiren eyin gzel bir gelecek hayali olduunu dnrken, birdenbire kaderinin, gne ayak uyduramamak, genliini, gemiini zlemek ve hzla dnen dnya tarafndan hep kenara savrulmak olduunu gryorsun." Babam o gn, cenaze topluluundan ayrlp, mezarln kaplarndan birine doru yrrken, Reit Bey'in hayat hikyesini, kafasna takt eyleri anlatmt. Ama aslnda tek bir insandan deil, kendisinin de iinde bulunduu bir kuaktan sz ediyordu. Dorusunu sylemek gerekirse biraz kendini kaybetmiti. Hemen orackta bize aktarmas gereken ok nemli bilgiler varmasna nefes almadan konuuyordu. Byk srlar verir gibi konuuyordu. O konuurken sana bakyordum. Sklyor muydun acaba, dinliyor muydun? Galiba biraz sklyordun. Korkarm imdi de sklacaksn! Reit Bey Erzincan'n bir kasabasnda bir imamn nc ocuu olarak dnyaya gelmiti. mam ocuu olmasna ramen Tanrtanmazl kendine daha uygun bulmutu. Teknik niversite'de elektrik mhendislii okuyacak kadar baarl bir renciydi. Sonra da yllarca eker Fabrikalarnda grev yapmt. Pek ok ehir grmt, yurtdna gitmiti. Hem ky hem ehri bilen ve Cumhuriyet'ten hemen sonra doan herkes gibi, onun da gzn elikilerin i almt: Hayatn Dou-Bat sorunu zerine dnmeye vakfetmiti. Ama siyasetle ilgilenmemiti, nk Reit Bey'e gre, insanlar birbirlerinden ve tarihten bir ey renmiyor, basit gdlerle hareket ediyordu. Bu yzden siyasetin yapaca, baaraca bir ey yoktu. Siyasetin temeli olduu sylenen "toplumsal tecrbe" diye bir ey yoktu. Yalnzca insanolunun daha az aba yani daha az enerji harcamak, tasarruf etmek ynnde deimez bir eilimi vard. Nesilden nesile bir tek bu eilim aktarlyordu. Toplumlar iin de byleydi bu. Osmanl'dan balayarak Bat'ya yknmemiz bile bu yzdendi. Bat'daki imparatorluklarn astan yznden pahalya gelmeyen dzenli ordularna yknmt Osmanl. Daha az bedel deyerek daha kalc, j daha ie yarar bir orduyu nasl kurabilirim sorusunun yant Bat'da olduu iin oraya ynelmiti. Batllama diye byttmz, ycelttiimiz eyin kkeninde bu vard. Oysa Bat dnyas, "tasarruf etmek" eilimiyle birlikte "yaamak" fikrinin de zerine kurulmutu. Yaamamay bir halt sanan biz mistik Doulular Bat'nn asl bu zelliine yknsek daha manidar olurdu. Bizi biz yapan bu "yaamamak" fikri nedeniyle hibir eyin peinden gitmiyorduk, kahr ekiyorduk, ekiyorduk, Erefleiyorduk. (Babamn bizimle deil kendi kendine yapt o uzun, blk prk konumann bu ksm senin de ilgini ekmiti.) Eref Bey aslnda btn hayatn yaamamak zerine kurmu tipik bir Douluydu. Reit Bey bu tuhaf kahramanyla bir Doulu karikatr izmek istemiti. Belki biraz fazla karikatrize etmiti, ama znde meselesi Dou- Bat'yd. Eref Bey kavramlarla dnmek yerine, ayp, su, gnah gibi dini ahlaki bir terminolojinin esareti altnda dnyordu. Oysa Bat'nn kavramlar vard, nk yaayanlarn kavramlar olurdu, yaamayanlarn yasaklar, sular, gnahlar... Kavramlar bir bakma zgrlkt. "Dnsene Salih!" diyordu Reit Bey, "Ne ok kadn ve erkek yaadyla yetiniyor. Kan koca olmakla yetiniyor. Oysa kafalarnda bir ak kavram olsayd, yaadklaryla yetinmez, kurulu dzenlerini yerle bir etmek pahasna akn peinden giderlerdi. Kavramlar hayat en st imknlarna geniletmenin aralardr." Babamla birlikte bizimkilerin evine gitmitik. Onu yalnz brakmak olmayacakt. Annem nohutlu kapuska yapmt (Rahmetli Eref Bey'in annesi de yapard!), afiyetle yedik. Babam biraz sakinleti. Reit Bey'le niversitedeyken ekilmi fotoraflarn gsterdi. Fotoraflara nce kendisi uzun uzun bakyor, sonra bize veriyordu. Reit Bey bir motosikletin zerinde, babam yannda ayakta duruyor, ikisinde de asker montlarna benzer montlar. "O zamanlar," demiti babam, "kendimizi bulmakla kadnmz bulmay birbirine kartryorduk." Kabark sal, ince bykl iki delikanl, arkadalaryla birlikte bir ay bahesinde oturuyor. "Hakszlk etmeyeyim, bu btn erkekler iin zaten ok nceden karm bir eydi." ki arkada, etraftaki insan kalabalna aldrmakszn, Galata Kprs'nden denize bakyor. Fotorafn arkasnda babamn yazs: "Hayatmzn, uzun mihnet, lezzetsizlik, renksizlik ve keder devrelerinin arasna serpitirilmi ksa saadet dakikalar..." Ayrlrken annem bir eyler tututurmutu elimize: zeytinyal kereviz, yeil mercimekli poaa ve bir tandn getirdii pul biber. Eve dndmzde ikimiz de ok bitkindik. Her ey gerekten Nihal'le ilgili miydi yoksa aklm bir dokuma tezgh gibi mi alyordu, her ipten ayn kuma dokuyordum? Babamn mezarlkta anlattklarndan sz ediyorum, kendimce bizim Nihal'le ilikimize dair bir eyler bulup karmtm o konumadan. Peki babam dinlerken, bir yandan da, bunlar Nihal'e anlatacam, diye dndm sylesem! Yaadm her eyi bir karnca gibi yuvarlaya yuvarlaya ona tamay dnyordum hl, k iin, o bitmek bilmez k iin ve nmzdeki klar iin, turu kurmadan, reel yapmadan, masal anlatmadan karamayacamz klar iin... 27 K sonunda bitmiti, mart be gnyle de olsa bahar ayyd. Nisann banda Anafartalar Caddesi'ndeki bir apkacdan ikimize ak renkli iki kasket almtm. Yamurlu ve gneli gnler yaknd. eviriyi bitirmi, teslim etmeden nce son kez okuyordum. Geceleri ge saatlere kadar oturuyor, senin ie kalktn zamanlarda odama gelip bildiin ne kadar kfr varsa etmene sonra da tosur tosur yatana dnmene baylyordum. lene doru uyanyordum. Gazete okumay brakmtm. Beni bahara tayacak bir silkelenme bekliyordum. etin, askerliin srasnda yazdn tek mektubu kendine has bir biimde yle bitiriyordun: "Dostum, her eyin farknda olduun iin mi yalnz ve mutsuzsun? Seninle anlalmaz bir uyumumuz var. nsanlar byle durumlar iin kan kardelii, arkadalk, htrflk gibi isimler takyorlar." Ne gzel, ne kadar sana zg bir bitiri! Birden parlayan, syleyeceini syleyip sahne arkasna dnen zekan! Nihal konusunu yeniden aman da kendine zgyd ama zek ii olduunu pek syleyemeyeceim: Onun evde olmad akamlardan birinde bulaklar makineye yerletirirken, "Nihal'le yattn m?" diye sormutun. Tylerim diken diken olmutu. Aslnda bu bir soru deildi, elinde neter ameliyata balamtn. Senin kadnlarla ilikilerin dnldnde byle bir soruyu sorman doald. "Yatmak" fiili yerine bir bakasn seebilirdin belki. Ama hepsinden te, o gece anladm ki "kadnlarla yatan bir erkek" olmak istemiyordum ben. Bunun imasn bile istemiyordum. Ltfen bana bir daha byle bir soru sorma etin, ltfen bana saldrmak istediinde baka bir ey bul! kimizin de baklarnda kvlcmlar akyordu, o akam tartmamz pek sertti. u bizim birbirimize aktardmz elektrik, gerginlik ve her ey bittikten sonra sigara tellendiriimizin barndrd ucuz simgesellik! "Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim." Bu cmleyi o akam sylemitin. Birbirimize onca ar sz sylerken bir yandan da mutfa toparlayp temizlememiz, ne diyeyim, glnt. Belki ikimiz de sinirden titrediimiz anlalmasn diye bir eyler yapmaya devam ediyorduk. Sorunun anlam uydu: "Sana saldrmak istiyorum nk kendimi kafese kapatlm, srekli sopa yiyen bir vahi hayvan gibi hissediyorum." Benim Nihal'i unutamayma saldrmak istiyordun. Beni zayf grmeye dayanamadn iin saldrmak istiyordun. Yoksa sorduun eyin olmadn sen de biliyordun, biliyordun deil mi? ok garip, sen bunu sorunca ayn eyi benim de sizin iin dndm ya da dnebileceimi fark etmitim. Anlalan aklmz iyice karmt etin. Doru drst kuramadmz cmleler, titreyen sesler ve eller, arka arkaya yutkunmalar, hep saldran hep saldran ifadeler, en sonunda da sigara fasl bitince, birbirimize skca sarldk. Gzlerimiz doldu. Koridordaki boy aynasnda, ellerimizi birbirimizin omzuna koyup kendimizi seyrettik. aklabanlklar yaptk. etin ilikimiz bir gn bu zenginliini yitirirse, gemiimizden artk geride kalm bir ey olarak sz edersek, bu benim iin bir eit lm olur! lnce de her eyi balayabilirim, ikimizin de erindii bulaklar makineye yerletirme iini, sen zahmet etme, ben yapabilirim. Islak kaldrmlarn, atlarn souk bir glmseme gibi parlad, gkyznde Aldebaran'n, lker'in, dolgun bir hilalin ve drt gezegenin art arda sraland o nisan akam, ortak yldz falmzdaki uyan cmlesi: "Gergin bir hafta geireceksiniz. Dostlarnzla tartabilirsiniz." Salonda, msr kavurgasyla bira ierken, belki tartmann verdii sululuk duygusuyla, kendimizi eletirdiimiz, en aalk yanlarmz sergilediimiz bir dertlemeye dnmt konumamz. Samimi geirtiler eliinde kadnlarla ilikilerimizi konumutuk... Sevgili dostum sen o gece kendine hakszlk etmitin. Tamam seni en fazla kadnlarla sevimek heyecanlandryor ama kesinlikle sonuca dorudan ulamaya alan zamparalardan deilsin. Kendine zg, ocuka yntemlerin, tuzaklarn var. Hibiri, "Kadnlar Yataa Atmann On Kolay Yolu" kitabnda yer almaz. nk senin tarzn insann evresini dolaacak kadar dolayldr etin. Kendine hakszlk etme! Benim durumumsa yine biraz karkt. Sevgi'yle balayan, Nihal'le devam eden bir karklk. niversitede ve hemen sonrasnda yaadm ilikilerde bir vicdan muhasebesi yapmam gerekmemiti. Sadece u vard, akn u basit, arklara konu olan kanunu: Kovalarsan kaar, kaarsan kovalar. Biliyorsun ite, Damla ve Aylin. Ama Sevgi, ah Sevgi! Karma klasik romanlarda anlatlan trden bir sorun karmt. Arzunun peinden mi gidecektim yoksa ona gem mi vuracaktm? Sevgi'nin olunca hapishanedeki kocasnn savcs, gardiyan, ikencecisi olmutum. Tabii kendimin de. Sevgi'yle sevitikten sonra, kanm biraz yavalaynca balard vicdan azab. Kalbim o azab da vcudumun her yerine pompalard. Ben artk bilemezdim parmak ularm hazdan m uyuuyor, sululuktan m... etin, ben byle ancak sk bir hacamatla zlecek bir illetle bouurken, Sevgi elleri yastkla yana arasnda, salar her yerde, bana yle masum bakard ki! Gzel arklarn ve gzel yolculuklarn bandayz diye dnrdm... Onun gzlerine baknca ince bir masumiyet tlyle sarmalanyordum. Bu gzlere bakmadan geen gnlerin ne anlam olabilirdi? Btn o vicdan azaplar, sululuk duygular, cier skmeler bunun iin, diye dnyordum. Sevgi'nin gze ald eyi ben niye gze alamayacaktm! Derken, ikimizi, hepimizi, herkesi rlplak soyup hapishanenin avlusuna karyorlar ve slak betona yatryorlard yzst. O zaman aklm en gzel eyleri irkinletirmek iin alyordu. Sevgi'nin basit gereksinimlerinin esiri olduundan tut da benim biraz ilgi gsteren her kadna k olan kiiliksiz biri olduuma kadar, kadn ve erkei birlikte aalayan her trl dnce. Btn gzel duygular yzst! Sevgi'yle ilikimiz sonunda bittiinde, ki ben bitirmedim biliyorsun, iki u arasnda gidip gelmekten yorgun den zihnim iin sevinmitim. Bir rahatlama duymutum. En gzel ile en irkin arasnda ne benim ne bakalarnn grebilecei bir yerde durgun, sefildim. arklar da yolculuklar da bitmiti. Hl hayattaydm! Ama Nihal yine bir yol ayrmyla knca karma, Sevgi bambaka biimde actt iimi. Seimimin doruluu ya da yanllyla ilgili bir eyden sz etmiyorum. (etin, ltfen dikkatli oku buralar, anlamazsan tekrar oku!) Yldzl bir gecede, gkyznn altnda kendini acemi ve aresiz hissedersen, bu, yldzlara bakarak baka eyler dndn iindir. Yldzlara bakarak yalnzca yldzlar dnmek gerekir. etin ben Sevgi'ye bakarken de Nihal'e bakarken de yalnzca onlar dnemiyordum. Bir sr kurgu vard aklmda, bir sr cmle, grlt, kalabalk, duygu ilerine karan akim sakarlklar... Anla ne olur! Seninle, Nihal'e doru hamle yapmamaya karar verdiimizde, iyi, akllca bir ey yapmakla bir arzunun peinden gitmek arasnda bir seim yaptmz sanyorduk. Sanyorduk, diyorum nk yapacamz hamlenin Nihal'i etkileyeceini, laf dolandrmayaym, onun da bizden, senden benden ikimizden, holandn dnyorduk. imdi anlyorum ki, Nihal'in peimizde az ak hayranmz olarak dolat gnler, oyuna girmek iin yedek kulbesinde antrenre srnaan oyuncunun gz boyama dakikalarym! Bora bandan beri vard ve muhtemelen baka biriyle birlikteydi. (Benim evli biriyle birlikte olduumu rendii zaman Nihal'in yz ifadesi!) Bizim kzmz btn acemiliiyle Bora'nn peinden kouyordu. Anne babasnn lmnn etkisiyle belki Bora'ya daha fazla yaknlamaya alm ve itilmiti. (Sarho geldii o gece!) Sonra ikimizle birlikte geirdii zamanlar boyunca Bora'dan uzak olmann zafer sarholuunu duymaya balamt, hatta belki onu kskandrmaya abalamt (Bize birden isimlerimizle seslenmeye balamas!), tabii gnn birinde onunla olmak umudunu hi yitirmeden. Bizse, iyi niyetli iki adam oynuyorduk. Btn bu karmak oyun boyunca sahnede iki korkuluk gibi hareketsiz durmamz gerekiyordu, kargalar gldrmek iin. te gerek bu! "Gerek mi?" diye burun kvrd gn grm hkim, "Kendisi de saysz insan tarafndan anlatlm saysz hikyeden ibaret olan gerei kim bilebilir ki!" Oturuma ara verildi. 28 O yl 1 Mays mitinginde Nihal'i grmtm. Yamurlu bir gnd, ben kasketimin, babamsa siyah bir emsiyenin altnda Gazi Mustafa Kemal Paa Bulvar'ndan Tandoan'a yryorduk. Birka yldr alkanlk haline getirdiimiz gibi, nce babamn yesi olduu meslek odasyla birlikte, sonra da bandan sonuna dek btn korteji gezerek. Babamn emsiyeyi kapatp koltuunun altna sktrd ve atlan sloganlar ya da kalabal alklad zamanlarda btn vcudunun titremesi, liseli genleri grnce gzlerinin dolmas, deiik pankartlar bana, koluma girerek bayla gstermesi, hi deimiyordu, ok houma gidiyordu. Bazen onunla birlikte benim de gzlerim doluyor, kimi zaman da neeyle glyorduk, iyi bulular, ho akalan karmyorduk. Eski havagaz fabrikasnn nnde, ak mavi zemin zerine krmz harflerin kullanld kocaman bir renci dernekleri federasyonu pankartnn hemen arkasnda, hemen arkasnda duruyordu. Yamurluunun kaponu srlsklam olmu, bana yapmt. Evimizin iei... Yannda da Bora... Yumruklarn havaya kaldrm, "niversiteler bizimdir, bizim kalacak!" diye baryorlard. Nihal'in havada sallanan yumruu... Yznde yapt eyle vndn gsteren bir ifade var myd, ben mi yaktrmtm? Yalnzca yz ifadesini deil baka eyleri de yaktryordum belki. Evet kendi genliimin bulankln alp Nihal'e giydiriyordum. Bora'dan fazlasyla etkilendiini dnyordum. Bir sevgilinin kazandrabilecei eyler: niversitenin tatsz tuzsuz ortamndan beslenen bir solculuk, iir sevgisi, hafta sonu malara gitmeye dek varan Genlerbirlii tutkusu, Kubrick filmlerine duyulan lsz bir hayranlk ve tabii Sakarya Caddesi'ndeki birahanelere devamllk... "Neden olmasn m!" diyeceksin? Hatta, "Ltfen olsun!" mu diyeceksin? Her akla birlikte dnyaya yeniden geldiimizi, sevgilimizin elimizden tutup bizi yeni bir dnyayla tantrdn m syleyeceksin? Kabul etin, sevgi zerine ahkm kesilen kitaplardaki cmlelere benzese de kabul. Ayrca u da var: Hangimiz yaamadk, savrulularn sonunda bir yerde bizi bekleyen ismimize dzenlenmi kimlik arayn? Hangimizin kendini var etme sorunu olmad? Buna ramen, pek ok bakmdan bir hy andran orta ya hogrm Nihal'den esirgiyorum ite. Onu acmaszca anlatmaya devam ediyorum: Nihal niversitede polis istemiyordu, zerk demokratik bir niversite istiyordu, parasz eitim istiyordu, YK'e karyd, uraya da biraz soluk pembe, dedi i bilen ressam, soluk pembe yanaklar iin en uygunudur, sklm yumruun evresine de glgesiz beyazlk daha vurgulayc olur, yumruunuzu kprdatmayn ltfen! Belliydi, gndelik hayatn kalplarna Nihal de girip kacakt. Ona kiilik kazandran tuhaf, aykr yanlarn yontarak, yontulmasna izin vererek birer birer kalplarn biimini alacakt: Serbest yaayan niversite rencisi, kendini adam k, militan, mezun, yksek lisans rencisi, saygn bir kurumda uzman yardmcs, uzman, evli, ocuk sahibi, Kartal, Pendik. Asl devrimci yanmzn yaratlmzdaki aykrlklar olduunu kim sylemiti etin? Kortejin sonundaki grup da Tandoan'a ulatnda 1 Mays konumalar balad. Benim gzm byk mavi pankarttayd. Konuma aralarnda trk syleniyordu. Baktm, Nihal de elik ediyordu! Bir sre sonra babamla meydandan ayrldk. ri yar polislerin, kpeklerin arasndan geip Kzlay'a doru yrrken yamur hl yayor, mavi pankart kalabaln iine karyordu: Bir kaybedi daha... Maysn sonlarna doru, Saatli Maarif Takvimi'nin bahar rzgrlarnn bitiini haber verdii gn, mz iin de duygusal bir frtnann balangc olmutu. yerinden telefon ettin. "Akam konumamz gerek." Sesinde ciddiyet ve kayg. Peki. Akam, Kzlay'da irkin binalarla evrelenmi bir terasta bira iip kfte yerken Nihal'in hamile olduunu sylemitin. Ayn gn leyin iyerine gelmi, birlikte yemek yemitiniz. O zaman sylemiti. Kayglyd, korkuyordu. Fikret'in bilmesini istemiyordu. Benim bilmemi de istemiyordu. Krtaj iin senden yardm istemiti. Tandn biri var myd, bir de sonra geri vermek zere biraz para. etin, bu kz bandan beri gnlk hayatnda seni dost bellemiti; mutfakta yalnzca sana yardm etmesini bir kez daha kskanlkla hatrlyorum. Bir de Murat Aabey'in, felaketlerin etkileri ancak zaman geldiinde ortaya kar, deyiini... Nihal hamileydi. Al sana bir itiraf! Nihal'i bir kadn olarak dlemitim; piknie gittiimiz o gzel bahar gnlerinden balayarak. Bir sevimenin en derin annda (o derinlikte ben de vardm, hatta bendim o derinlik) yznde nasl bir ifade olacan, ne yapacan dnmtm. Gzlerini mi kapatacakt, dilerini mi skacakt, tam elmack kemiklerinin stne puslu bir krmzlk m gelecekti, beni iyice kucaklayp kendine mi bastracakt, o hengme iinde eliyle alnmda biriken teri mi silecekti? Dlemitim... Bora'nn yanndan kp geldii gnlerde de bu kez, soukkanllkla (!) onlarn sevimelerini kafamda canlandrmaya almtm. Nihal Bora'nn altnda, bacaklarn ssl bir Japon yelpazesi gibi iki yana am. Nihal Bora'nn altnda, bir kumsal gibi yzkoyun yatyor. Nihal Bora'nn stnde, birlikte azgn bir binek hayvann dizginlemeye alyorlar... Nihal hamileydi ve btn bunlar, kafamdaki sahne klarnn altnda deil, duvarlarnda iirler, posterler olan, gzden rak, karanlk bir renci odasnda yaanmt. Gerekten yaanmt: araf yere sarkm, krmz bir makine halsnn zerinde birka kitap, bir kasetalar ve su dolu bir srahi, kaplarndan karlm kasetler oraya buraya dalm, eski bir bambu koltua atlm giysiler, kaloriferin yannda masa ve sandalye, kapal perdelerin altndan odaya giren yamurlu bir gnn ... Byk ikenceci hayal gc i banda, sahne tasarm yapyor! Sen, olanca sevecenliinle, ocuu dourmak isterse elimizden gelen her eyi yapacamz sylemitin. yi de yapmtn. Ama hayr, o aldrmak istiyordu, gerekiydi, kararlyd. O piknikler gerek miydi etin? Bahar gerek miydi? Peki Nihal, o gerek miydi? Be gn sonra bir leden sonra. Randevu saat on be otuzda. O gn evde olmamay uygun buldum. Dndnzde Nihal muhtemelen kendinde olmayacakt ve onun rol yapmas sonra benim rol yapmam... le saatlerinde evden kmtm. Baharn nasl bir iddet ierdiini fark ediyor musun sen de etin? Bahar beni kendisine karlk vermeye zorluyor. Her ieine karlk iimden bir iek, lk esintilerine karlk cierlerimden lk bir nefes istiyor... Parlaklna, hafifliine, cokusuna karlk vermem gerekiyor. Bahar sunduu her eyi yaamaya zorlayarak bana iddet uyguluyor. Hele o leden sonralar birden bastran bahar yamuru... Abartsz kt biri yapar insan. k olduun ama akn itiraf etmediin kadn (Vardr byle kadnlar ve saymakla bitmezler!), sokak ocuklan iin projeler reten kurumda arkadalaryla birlikte alrken birden balar bahar yamuru. nce iri, sakar birka damla yerden biraz toz kaldrr, sonra gz gz grmez. Sevdiin kadn ve arkadalar hemen dar karlar, kollarn iki yana ap, balarn yukar kaldrp slanrlar. Birbirlerine iyi bir ey yapmann mutluluuyla bakarlar, konumazlar. Kadn gelir bunu sana anlatr. Sen de o yamurdan balayp o i arkadalarna hatta oradan sokak ocuklarna srayan kskanlk alevleriyle her taraf yakp ykarsn, iyilie kar iinde keskin bir fke duyarsn. "yiliiniz batsn!" dersin. Byledir bahar yamuru, kt eder adam. O gn kapkaranlk dolatm sokaklarda. imde, karp bu len sofrasna, "Bu da benden!" diye koyacak hibir ey yoktu. Renkli giysileri iinde gzel bacaklarn, muhallebi karnlarn, gslerini gsteren, salarndan ltlar salan kzlar, bende yalnzca ve yalnzca bir kei olma istei uyandryordu. Bu istek de fkelendiriyordu beni. nsann en temel meselelerinden birine, "Arzu etme ac ekersin!" kaypak bilgeliiyle karlk verenlere, insanlar gmdkleri gibi meselelerini de gmebileceklerini dnen kazma krek erbabna fke duyuyordum. Yryordum, kendi kendime byk szler syleyerek kalabaln iinde yryordum. zgrln kimse tarafndan sevilmemeyi gze almak olduunu sylyordum. Ne byk sz! U bakalm Ender, u! Szcklerden kendine kanat yapanlar ok grdk biz! Bir pastanede byk bardakla limonata itim. Yara band satmak iin peime taklan bir sokak ocuundan, nasl olsa yamur yamyordu ve nasl olsa Nihal sokak ocuklaryla ilgilenmiyordu, bir paket bant aldm. Kitaplara girip ktm. "Son zamanlarda dostluu en gzel anlatan yazar" nitelemesiyle sunulan bir yazarn kitabn yle bir kartrdm. Dostluklar anlatan edebiyat eserlerini severim. Ama zek gsterileri, edebi akalar grnce holanmadm. Hatta sinirlendim. Hayatta da edebiyatta da asl olann ate olmak deil, atei elinde tutmak olduunu dndm. Burnum havada dolamaya devam ettim. Masalarn ak havaya karm bir pidecide kaarl mantarl pide yedim. Ardndan da dondurmak kazandibi. Brak beni etin, kendimi yemee vereceim! Akama doru, bir sredir grmeyi planladm bir arkadam aradm. (Senin kedisinin suratna sigara duman flediin arkadam!) Bira itik. evirmenlerin sorunlar, bir iki tannm evirmenle yaynevleri arasnda geenler, bir ky kasabasna yerleme dleri, Kkesat'ta bir teras kat satn alan ortak bir arkadamz, hal saha malar, yaklaan Dnya Kupas, bahar akamlar ak havada bira imenin gzellii, Nihal'i unuttum. Gerekten unutmutum. Eve sarho dndm. Apartmann dndan baktm. Nihal'in odasnn yanmyordu. Salonun akt, televizyon seyrediyordun: Perde arasndan grnen duvarda renkler oynayordu. Kapy aar amaz salondan seslenmitin: "Neredesin olum?" Sinirliydin. Seni yalnz braktm, bir sorumluluu yerine getirmediimi dndn zamanlardaki ifadeni taknmtn. "Yksek lisans m ne yapacaksa, gitsin Amerika'ya bir an nce, Fikret'in yanma gitsin!" O gn olanlar batan balayp srasna gre anlatamayacak kadar sklmt cann. Salondaki sehpann zerindeki bo bira kutular, bir fke nbetine kaplm gibi sert ve mekanik hareketlerle ilediin ekirdek, kzarm gzlerin... leden sonra Bora da gelmiti. Nihal ierdeyken siz ikiniz bekleme odasnda dergi kartrm tnz, neredeyse hi konumam, birbirinizle gz gze gelmemeye almtnz. Sen kendini ok kt hissetmitin. Sk sk, sigara ime bahanesiyle dar kmtn. Nihal'in yanma girebileceiniz sylendiinde, Bora senin kalman istemi, yalnz girmiti. Bir saat kadar sonra Nihal'le birlikte kmlard. Kzmzn ba eikti. Topallar gibi yryordu. Decek gibi. Alyordu. Salar darmadankt. Sana bakmamt. Onlar bekleme odasnda oturmu sen paray demitin. Otomobile binerken Bora alnmas gereken ilalar olduunu sylemiti, elinde tuttuu reeteyi sana vermeye ekiniyordu. Reeteyi sen uzanp elinden almtn, ikisi arka koltua oturmutu. Yolda bir eczanenin nnde durmutunuz. Bize doru geliyordunuz ama Bora onlar kendi evine brakman rica etmiti. Nihal'in sesi hi kmyordu, titriyordu. Birka kez rmt. Nihal'i Boralara gtrmek seni ileden karmt. Otomobilden bile inmemi, bir eye ihtiyalar olursa aramalarn syleyerek ayrlmtn. Nihal yine hibir ey sylememiti. "Daha ne kadar katlanacaz Ender! Biz hanmefendiye evimizi ayoruz, onun yaptna bak! nsan otelde bile..." Byle birka cmle, sonunda da kendini ve beni gldrecek birka cmlecik daha... Sen de sarhotun. Neden bir ikembe orbas imeyelim? Ama yryerek gideceiz, tamam m? nce belki kokore yeriz, belki de pilav st kuru. Frn stla? Tamam frn stla da yiyeceiz. ki itahmz amt. Darda gzel bir bahar gecesi vard. Aalar taze yapraklaryla btn sokaklarn zerini kapam gibiydi. Nihal, izi belki bir mr boyu kalacak bir ey yaamt. Biz yalpalaya yalpalaya ikembeciye giderken o, ehrin bir banliysnde rencilerin rahatlkla kiralk ev bulabildikleri bir toplu konut blgesinde, yldzlarla hayallerle ssl bir yatan deil, kadn olmann saldrya, talana ak bahesi iinde salar dalm, kollarn iki yana am uyuyordu. Keke yanmzda olsayd! Yanmzda olsayd! O gece, dnte de yrdmz halde, yataa girdiimde midem hl doluydu. Bir sre uyumam, Nihal'i dnmtm. Onu dndke iimde baz yerlerin keskin bir sanc vererek boaldn hissediyordum. Kazndn diyeyim istersen... yle bir gnd nk! 29 Kap aldnda balkondaki fesleenleri suluyordum. Anahtaryla atn bildiim halde, Nihal'dir diye umutlanmtm. Lacivert byke bir antay omzuna asm, elinde krmz plastikten bir dosya tutan gen bir kzd. Evin hanmyla grmek istediini syledi. Ona evin hanmnn olmadn syleyince, kendisi de pek inanmadan, renci olup olmadm sordu. Bam iki yana salladm, sabrszlkla ona baktm. "O zaman..." diyerek balad, sonunu getiremedii bir giri konumas yapt. Bir eliyle dosyay gsne bastrrken, dier eliyle omzuna asl antadan, iki temizlik bezi ile bir bulak sngerinin bir arada bulunduu paketi kard. Almayacam syledim. Ackl bir glmsemeyle karlk verdi. niversitede renci olduunu okumak iin paraya... Birden sustu. Ban hafife eip sa omzumun zerinden salondaki kitapla bakt, "Bunlarn hepsi roman m?" diye sordu. Ben ne yant vereceimi dnrken, "Ben de ok roman okurum," dedi, dnp kardaki retmen iftin kapsn ald. Beyaz gmlein altna giydii bej pantolonun arkas, terden, belinden kna dek j izgi halinde slanmt. ald kapnn almayacan biliyordum, bezgin yzn tekrar grmemek iin kapy hemen kapattm. etin, senin bir iyerinde, alma saatleri belli bir ite alyor olmann bir iki stnl olduunu dnmmdr hep. Bir kere, o dnemler iin, Nihal'i dnmeye pek zamann olmuyordu, dahas iyerinde oturup onu beklemiyordun! Bu ok nemli bence. Onu bekledike, onun evin ve odamn kapsnda belirmesiyle kan seslere koullandka (Nihal'in kpei!), ona daha ok balanmtm ben. Daha ok zlemitim. Nihal'i geiyoruz. Memleketlerinden pul biber, yeil mercimek, kuru incir vesaire getiren i arkadalarn saymazsak, gndz vakti sabrla ve tabii kahrla kap kap dolap, tuvaletler iin koku giderici, su artma cihaz, masa rts, hur, elektrikli sprge, tencere, cezve takm satmaya alan pazarlamaclarn yrek burkan hallerinden uzak kalabiliyordun. Bir de tabii maan, sigortan vard, leleri de kap yemek! u yaadm hayattan daha anlaml daha yksekte bir hayat var m? Nihal'i deil de o pazarlamac kz seveceim, onun peinden gideceim, onu mutlu etmeye alacam bir hayat mmkn m? Ne kadar zor! Okumu yazm, meslek sahibi anne babann tek olu olarak yaadm rahat hayatn ve imdi seninle keyfini srdmz gnlerin, ekonomik gstergelerle ifade edilebilirlii, ekonominin insan tanmaz diline evrilebilirlii... Bu kat gereklik... Bu canm skmamak, yle mi? Yanl eviri deyip gemeli miyim? Ka gen kz, olanaklar snrl hayatnn bunaltsyla, evden karken, "nallah yolda bama bir ey gelir de bir daha dnmem!" diye baryor evdekilere biliyor musun? Nihal, byk olaslkla, hi byle bunalmad. Onun sakin bir hayat oldu, belki biraz renksiz ama sakin ve rahat. Evdekilere sesi atlayana kadar barmad, komulardan duyulacak ekilde alamad. Ama pazarlamac kzdan hemen sonra, her eyi, kartlklar zerine kurulu kt yazlm bir tiyatro oyununa eviren bir zamanlamayla eve girdiinde, alyordu Nihal. Hem de baya grltl alyordu. Korkuyla kapya doru gittim, ayakkablarn karrken grdm. antasn portmantonun nne att, Mevhibe Hanm'n tavana bakp ban iki yana sallamasna yol aacak biimde sert admlarla odasna girdi, kapy kapad. Bana da kapnn ardndan, incelttiim sesimle birka sama soru sormak dt. Nihal'in yant azarlar gibiydi: "Yok bir ey!" Ben yine de anlayl ve naziktim: "Konumak istersen..." Konumak istersen ne? Ne diyorsun Ender? Konumak istemedi. Burnunu sildi, banyodan tuvalet kd ald, odasna dnmeden nce, salondan, "Kusura bakma!" diye seslendi naneli nezleli. Az sonra kap ald. htiyar, bir sorun olup olmadn soruyordu. Yznn ifadesinden ve eliyle alt kat iaret etmesinden, bunu bakalar adna sorduu anlalyordu. Nihal gibi ben de, "Yok bir ey!" dedim. Odamda aresizlik iinde kvrandm durdum. Yanma gitmeyi, sana telefon etmeyi, Bora'y pataklamay ve Nihal odama gelirse ona "Ben hep yanndaym Nihal!" demeyi, gzlerini ve burnunu pmeyi dndm, dndm. Bizim kz ieride fork fork burnunu siliyor, ksa iniltilerle alyordu. Sen eve girer girmez yanma gelmi fsldamtm: "Alayarak geldi, ok alad." Odasndan artk ses gelmiyordu. "Olaca buydu," demitin sen. Ben bam sallamtm. Kimsenin bilmedii bir eyi bilen iki ihtiyar gibiydik, grm geirmitik. Dedikodu yapmaya, fikir yrtmeye ehli yediydik. Fikir yrtmek, diyorum, nk Nihal kendisiyle ilgili yine hibir ey anlatmyordu. Krtaj sonras ne yaadn, Bora ile ilikilerini, bilmiyorduk. Nihal'in bu tavr dnldnde, kendinden sz etmek bir orta yal erkek hastal gibi grnyordu. Toparlanp gzel bir yemek hazrladk. Domatesli pirin pilav, bol rokal bir salata ve cack. Ama Nihal yemee gelmemiti. Btn gece odasndan hi kmamt. Dnya Kupas zetlerini ksk sesle izlemitik. Dondurmay mutfakta, ayakta yemitik, gizli gizli. Bir yas havas vard evde. Nihal o yas havasn suskun kalarak ve odasndan pek kmayarak hazirann sonuna kadar srdrd. Birka gn dnda hep evde kalmt. etin, neyi anlamyorum, biliyor musun? Bu kz o gnlerde alayp szlarken, bir yandan da ders alyor, snavlara giriyordu. Okulu hi aksatmad, mezun oldu. Nasl yapabildi bunu? Yeni neslin hisleri derine nfuz etmiyor, derilerinde kantl kzarklklar olarak kalyor mu diyeceiz? Yoksa, kuruntularmz bize yine oyun mu oynad? Nihal'in durumu o kadar da kt deil miydi? Vallahi etin, seninle iki uzayl gibiyiz, dnyallardan hibir ey anlamyoruz. Karmza kyorlar, biz atmosferlerindeki oksijen bolluu yznden yemyeil kesilmiken, her ey yolundaym gibi bir de "Selam Dnyal! Biz dostuz!" dememizi bekliyorlar. Serap'tan ayrldnda yemeden imeden kesildiini, gmleini pantolonun iine sokup fotoraf ektirecek kadar zayfladn dnyorum da! Kendimden rnek vermeyeceim, soukkanllmz koruyalm. Ne yazn geliinden ne Dnya Kupas'ndan bir ey anlamtk. Bir mevsimi elin brnde karlamak... Bir gazetenin spor sayfasndan Dnya Kupas malarnn programn kesip odann duvarna asmamak... Evet Nihal niversiteyi bitirmiti. Mezuniyet trenine Fikret yetimiti. Nihal'in tren iin sabah bir kuafre gitmesini, yapt makyaj ve topuklu ayakkablarn sen bile yadrgamtn. Trende biz de hazr bulunmutuk. Herkesin alklad yerde biz de alklamtk. O gece salondaki kanepeye Fikret iin yatak hazrlarken yalnzca ikimiz vardk etin. Salonda deil salak dostum, yeryznde, gne sisteminde! Amerika'ya gitmek iin hazrlklara balayan Nihal'i, evlerini mobilyal olarak kiraya vermek iin birka emlakyla gren Fikret'i uzaktan seyrediyorduk. Her eyin bir an nce olup bitmesini istiyorduk. Nihal artk evin iindeki varlyla yalnzca iki yl boyunca katlandmz eyleri, bamzn doal isteklerimizle derde girmesi yznden iimizde verdiimiz kavgalar hatrlatyordu... Gen olmay kaldramaymz, ihtiyarla snmz... Mezarlk ziyareti, iki yl olmu, ne abuk gemi konumalar. Ayn iekler. Bir yl nce bizim iin ev deviydi. Anne babalarnn mezarlar banda ne yapacan bilmeden duran aabey, kz karde. Arkalarnda mezarlarla dolu kk bir tepe. Reit Bey'in mezar tepenin teki tarafnda. zin isteyip gittik. O gn babamn yapt konuma... Senle bana verilmiti ite bayrak. imizden getiini, iimizden aktn hissediyor musun hayatn ve Nihal'in? Bu akn devam etmesi iin yayoruz. Yayoruz. Belki artk yoku aa. Sahip olduklarmz, en bata da o ba dndrc, o ho ykseklii kaybederek. Ama yayoruz. 30 Ayrlk bulac bir hastalk, diye dnyordum etin. Ayrlanlarn birbirlerinin gzlerine bakmamas, Nihal'in gzel gzlerine bakmamamz bundand. Koruyucu hekimlik nlemi. Nihal'in de bize bakmasn istemiyorduk. Uzun sredir alad iin kzaran, gzyalaryla ldayan gzlerini baka yerlerde dolatrmas, mzn birden iine decei derin ukurun evresinde gezinmesi, iyiydi etin, iyiydi. Arada srada dikiz aynasndan yle bir bakyordun arkaya. Yzn ifadesizdi. Kk kzmz, fidanmz, ban Fikret'in omzuna dayam, sesini tutmaya almadan alyordu, sarslyordu. Daha yakn birileri olur hep, diye dnmtm. Ban konulaca bir omuz, yanma yksek lisans yapmaya gidilecek bir aabey... Akrabaln her durumda geerli yasalan. Ayn evi, belki ayn oday payla, birbirine bar ar, birbirinden nefret et, onu kov, ona sv, lmesini iste ama git ban omzuna yasla. Aabey kz karde olmann mutlakiyeti. Ben bunu anlamyordum. Nihal'in gzlerine baksam... Bakmadm. Yaral ve yeniktim. O gn havaalanna giderken, beni Nihal'in karsna yaral ve yenik biri olarak karan yaantlar geldi aklma. Blk prk eyler. Srasz, ilgisiz. ki yl sonra bugn, yazarken, senin iin onlar tamamlayp sraya sokuyorum etin. Ortaokulda, imdi bir gazetede "ses getiren" ke yazlan yazan, "Batl dnceleri zmsemi" bir yazarn kitabn okurken iimi gcklayan satrlar; bu dnyada sevimek diye bir ey olduunu, kolaycack sevien kadnlarn olduunu renmenin heyecan ve erkekliimde yaratt tatl sz. O sznn bitmemesini isteyiim. Bunun bir mahkmiyete dnmesi. Yine ortaokulda Hilmi'nin (Hatrladn m, beden dersinde kasadan atlarken kolunu krmt, Fatih'in yannda otururdu.) bir okul k eve dnerken, kzlarn gs kll erkeklerden tahrik olduunu sylemesiyle duyduum rknt ve eziklik. Aynann karsnda geen saatler. Bu da baka bir mahkmiyet. Lisenin ilk ylnda Nur'un dilinin ve parmann ucunda geen gnlerim. (Erotik deil etinciim, trajik!) Sonra Zhal'in kendisini bana layk bulmadn syleyerek kafesimin kapsn zarif bir yalanla kapatmas. niversitenin ilk yl yaz tatilinde yarm yamalak bir Franszcayla iki turist kza tavla oynamay nermem, onlarn da elimdeki tavlay alp teekkr ederek kendi aralarnda oynamaya balamalar. (Byk hezimet etin! Erdenliin bama vurduu o gnlerde kadnlarla ilikilerde bir eik olduunu, ancak bu eiin almasnn, ilikilere yklediim romantik platonik anlam yznden bir hayli zor olduunu dnyordum. Byle basit bir apknlkla eii aabileceime inanmtm. Ayn tatilde, kaldmz yerin "ak hava diskosunda", kalkp dans etmediim iin bana iyi bir fra ekmi, ok kasnt olduumu sylemitin. Kasrt demeyelim, ac veren bir hareketsizlik iindeydim, diyelim.) niversitenin ikinci yl, bir arkadan evinde ok sarho olduumuz bir gecenin sabahnda snf arkadam Damla'yla ayn yatakta uyanmam. Kendi plaklmdan ve Damla'nn giyinikliinden utanmam. Yllarca hayalini kurduum eyin byle yaanmasnn burukluu... Bir tatil ak olarak Aylin. Arka arkaya yaz, bizimkilerin yazlnda. Klar birbirimizi pek aramadan, sormadan yaanan bir iliki. Drdnc yaz nianlsyla gelmiti. Geni omuzlarna gne kremi sryordu. Sevgi. Tabii Sevgi! Sz sana etin bir daha onun adn anmayacam, bitti, imdi ek ellerini kulaklarndan! Bir tuhaflk yok mu bu yazdklarmda? Sanki bu dnyadaki tarihim yalnzca bir erkein tarihiydi. Ben sanki bir erkek dnda baka bir ey deildim. Nihal, daha dorusu ona beslediim yaanmamaya mahkm ak, beni bir erkee indirgemiti. ki yl boyunca btn snflandrmalar kadn ve erkek balklar altnda yapmaya zorlamt. Halbuki bulutlar da var, kediler de, her dem yeil bitkiler, binlerce yldr yeri deimeyen talar, mutfakta bulaklar, kenar kvrlan kilimler, kar altnda kalanlar, snflandrmalara tbi olmayanlar... Oysa ben, iki yl boyunca, bir erkekten baka bir ey olamamtm. Akn insan zenginletirdiini biliyorduk, fakirletirdiini de bilelim. Sen, her zamanki gven veren halinle direksiyon bandaydn. Yumuak hareketlerle vites deitiriyor, apkn sinyaller veriyordun. Bir trl vazgeiremediim takntna yine kaptrmtn kendini, durmadan el frenini kontrol ediyordun. Ne dnyordun? Sen de kendini yaral ve yenik mi hissediyordun? yle mi hissediyordun etin? Birden seni bile tam olarak tanmadm, anlamadm korkusuna kaplmtm. Sanki yalnzca szcklere dklm eyleri anlayabiliyordum. Baran renklere boyanm be on katl binalarn arasndan kvrlp giden yola bakarken, seni bile anlamadm, bu dnyadan bir ey anlamadm dnmtm. Radyoda bir Neet Erta trks alyordu: "Kalpten kalbe bir yol vardr grlmez." Nihal arkada, ba Fikret'in omzunda, hl alyordu... Niin alyordu? evresindeki insanlarn ipiyle sarmalanm olarak ama yine de onlardan bamsz, kendisi iin mi? Basit yaantlar ve byk hayallerle geen ocukluu, anne babasnn lmyle, imdi de Amerika'ya gidiiyle hzla geride kald iin mi? lk ak Bora iin mi alyordu yoksa? Neredeydi bu ocuk? Ayrlmlar myd? Bizim iin alyor olamaz myd? Birlikte geirdiimiz gzel gnler iin? Bilmiyorduk. Onun bavullarn tadk. Ona baktk. Onu kucakladk. Ona el salladk. Evimize geri dndk... 31 Bakalarnn hayaletli ev diye girmeye korkaca Nihal'siz evimizde yaamaya devam ettik. Nihal'in odasna, evet, bir sre girmemitik. Eyll sonunda odadaki yata kaldrp bir langrt masas koyduk. Bu ne gzel bir fikirdi byle! Lise yllarnda, Murat Aabey'in pazaryerinin kar kesindeki kahvehanede bizi langrt oynarken yakalamasndan tam yirmi yl sonra, bu ne gnl rahatl byle! Ne temiz bir sayfa mrmzde! Daha nce de sylemitim, bir kere daha syleyeceim: Yaamak aslnda birbirinden kopuk yaantlar arasnda balantlar kurmaktr. Bir hatray dierine bir fotoraf albm deil yaayan bir insan balar. Langrt masas, bu nedenle nemlidir! Nihal'le birka kez telefonda konumutuk. Onun baz belgeleri iin okuluna gitmem gerekmiti. Belgeleri kk bir not ilitirerek yollamtm: "Umarm iyisindir..." Seninle ska Nihal'den sz ediyorduk. Ulatmz sonutan, geldiimiz noktadan geriye doru giderek, baz belirsiz eyleri anlamlandrmaya alyorduk. Onun hakknda konumak yine de gzeldi. Bizi sevip sevmedii sorusuna yant aramak gzeldi. Baz ayrntlar suyunu karana kadar sknca, ikimiz de evet diyorduk bu soruya. Evet! Nihal yoktu ama evremizdeki canl cansz pek ok ey onunla ilikimizin srmesine neden oluyordu. Nubuk frasn ararken portmantonun bir rafndan siyah kadife terlikleri kvermiti, ne kadar da kktler, bilerek mi braklmlard? Banyo dolabnda drt tanesi st ste duran sabun paketlerindeki kadn Nihal'e ikizi kadar benziyordu. Onunla gittiimiz daclk filmi televizyonda gsterilmiti. Marketlerin birinde yine bir zeytinya standi kurmular, krdan batrlm ekmek paralaryla ya tattryorlard. Yamurlu bir akam Sakarya Caddesi'nde yalnz bana yryen Bora'y grmtk. Bir gazetenin pazar ekinde Amasya elmasn anlatan bir yazya rastlamtk. Mevhibe Hanm bir gn Nihal'in odasn kastederek, "Eskiden oradan hi ses gelmezdi, imdi tak tuk ne oluyor?" diye sormutu. Ben, yatmadan nce annemin yapt yaprak sarmalardan attrdm bir gece, yle bir rya grmtm: Nihal ile sen ayn evdeydiniz, ev senin stanbul'daki evindi, ryalarn kendine zg dili evli olduunuzu sylyordu. Evlenmitiniz. Hafta ii bir gn ama tatil. Ben, naslsa, 23 Nisan tatili olduunu anlyorum. Kahvaltdan yeni kalkmtnz. Nihal mutfakta bulaklar makineye yerletiriyordu. Sen salonda, gazete okuyordun. Ben de okuyordum. Birden aslnda ben deil de sen olduumu anlyordum. Rya ile dostluun ortak marifeti. Gazeteyi bitirdikten sonra ensemizi ovuturuyor, televizyonda seyredecek bir ey aryorduk. Nihal'in det dneminde olduunu, onunla gnl rahatlyla seviemeyeceimizi, biliyorduk. Tam o anda zihnimizin uyank kalan bir ksm bize bunun bir rya olduunu, birazdan biteceini syleyiveriyordu. Rya devam ederken, bir yandan, Nihal'le ryada bile seviemeyecek olmann skntsn duyuyorduk... Kalkp lisedeyken ders altmz masann durduu kk odaya gidiyorduk. amarln odada olmamasna seviniyorduk, dar yerleri kaldracak durumda deildik. Masaya oturuyorduk. Giysi dolabnn boy aynasna doru dnp dudaklarmz aralyor, dilerimize bakyorduk. Kalarmz datyor, dzeltiyorduk. Canmz sklyor, canmz sklyordu. Masann altndaki dolab ap iinden bir tomar mektup karyorduk. Benim sana yazdm mektuplar. Tomarn lastiini karrken lastik rdn belli eden bir kolaylkla kopuyordu. Mektuplar bir kenara brakp tozdan kararm lastii iki ucundan ekiyor, bir kere daha koparyorduk, sonra bir kere daha, bir kere daha ve her seferinde kk toz bulutlar... Aylar sonra Nihalden bir mektup, daha dorusu bir zarf gelmiti. inden, yapraklar sararm aalarn arasndan grnen kk beyaz bulutlarla dolu bir gkyz fotoraf (kzmz srtst yere ya da bir banka uzanp ekmiti herhalde), fotorafn arkasna yaptrlm "Dnyann en iyi iki insanna..." yazl kk pembe bir kt ve Fikret'in, evlerinin kirasyla ilgili banka ilemleri iin bir iki ricasn ilettii notu kmt. Banka ilemleri kolayd. "Dnyann en iyi iki insanna..." ithafn ne yapacaktk? zerine konumaktan baka ne yapacaktk? Gideli neredeyse bir yl olacakken gelen bir mektup aklmz daha da kartrmt. Gnlerinin nasl getiini, niversitenin genel havasn falan anlattktan sonra yle bitiriyordu Nihal: "ikinizi de ok zledim. ok ok ok ok ama ok..." oklarn saysn ince ince hesaplayp bulmu, ne eksik ne fazla! Bizi neden zlemiti? Memleketinden uzak insanlarn dumanl efkrl ruh haline bizim kk kzmz da girmi, bu ruh haliyle geride brakt her ey ok gzel mi gelmeye balamt? Gerekten ve sadece bizi zlemi olabilir miydi? rnein Bora'y zlememi miydi? Ona mektup yazmam myd? yleyse burnumuzdan getirdii son sekiz aya ne diyecektik? O "ok"lardan yaylan kadns nee, ona ne demeli? Ne olmutu Nihal'e byle birdenbire? Yoksa birdenbire olmam myd? Gnlerce konumu, dnmtk. Aklmza gelen sorulara doru drst yant bulamam, sonunda "Neden bir yant bulmamz gereksin ki?" sorusunu sormu (Btn byk felsefecilerin yapt bir numara!) ve bir mektup yazmtk. Fikret'e bir selam yollamayacak myz, Fikret okusa ne der, peki Nihal ne diyecek, umursamadan hi umursamadan, bizim de matematiimizin kuvvetli olduunu gsteren ksa bir mektup: "Sevgili Nihal, Tatl Nihal, Gzel Nihal. Bir k gn etinle Ender stanbul'da Kilyos tarafnda bir yere gitmilerdi. Hava feci souktu. ki arkada bir tepeye km, bir bulutun iine girmi gibi olmulard. Sisin beyaz ktlesi, etraflarnda dalp birleen kmeler halinde hareket ediyor, kulaklarna "hssss" diye bir ey fsldyordu. Bazen sis arszlayor, etin ve Ender birbirlerini bile gremez oluyorlard. Deniz... Denizi de gremiyorlard, ama orada, tepenin hemen aasnda belli belirsiz seilen kayalarn dibinde olduunu biliyorlard. Her yer her ey beyazd, nemliydi, hayaldi, silinip gidecek gibiydi. ki arkada susuyordu. Sonra bir geminin ddn duydular. Bir gemi dd! O beyaz ktlenin iinden bir yerlerden geliyordu. 'Buradaym!' diyordu, 'Her ey gerek!' diyordu ve belki de, 'Geliyorum!' diyordu... etin ve Ender, hl o sisin iinde, seni bekliyor, bekliyor, bekliyor..." Zarf makineden geirmek isteyen postanedeki grevliye engel olmutum. u iekli pullardan yaptramaz myd? zerinde iki civanperemi bir kuburnu olan zarf Nihal'e ulanca, Nihal mektubumuzu okuyunca... Nihal? 32 htiyarlar yle der: "Neden bir tane! On tane aln!" Bir gn biz de ihtiyarlayacaz etin. Zembereimiz boalacak. imizde baklacak, aratrlacak bir ey kalmayacak. Biz sadece biz olacaz, "mitsizce kendimiz" olacaz. Hastane binalarna hayranlkla bakacaz: "Burann kardiyoloji servisi iyiymi diyorlar." lalarmz plastik bir margarin kutusuna koyup yanmzda tayacaz. ehirde yapamayacaz artk etin, binalardan ve otomobillerden usanacaz. Ankara'dan ayrlacaz. ehrimizden... Her eyi satp savp deniz kysnda baheli bir eve yerleeceiz. Btn paral ehirlilerin, srkleyip getirdikleri maddi gvencelerle birlikte dkldkleri bu hayal denize, ne yazk ki biz de dkleceiz. Aalarla ilgileneceiz, bitkilerle ve onlara iyi gelecek eylerle: Iklaryla, su gereksinimleriyle ve bcek ilalaryla... D dnyann bilgisiyle megul olacaz. Aalara, ieklere, kulara, balklara isimleriyle sesleneceiz. ehirde, doann bizi yalnzca bir ceset olarak kabul edeceini dnrken, orada, deniz kysnda doaya aitmi gibi hissedeceiz kendimizi. plaklmz seveceiz. En nemli sistemlerin sindirim ve boaltm sistemleri olduu konusunda cokulu bir biimde hemfikir olacaz ve peklie iyi geldiini bildiimiz otlar kurusun diye ters evirip sayvann tavanna asacaz. Sen sormadan syleyeyim, balk da tutacaz etin. Kk bir motorla sabahlar pata pata pata bala kacaz. Tatile gelen gen, hevesli oltaclarn "Burada ne bal kar?" sorusuna, birbirimize bakp, "Say, aklna gelen btn balklar say, hepsi kar!" diye yant vereceiz. Klar, ky tenhalatnda, sandalyelerimizi lgnlarn altna koyup denizi seyredeceiz. Gemiten konuacaz. Btn yaadklarmz bkmadan, usanmadan ve artk utanmadan hatrlayacaz. Deniz azacak burnumuzun dibine kadar gelecek. Hrkalarmza iyice sarnacaz. Bedenlerimiz, olan biteni kabullenmemize olanak tanyacak bir hzla evikliini, gcn, dayanklln yitirmi olacak. Hayat, byk aresizliimizi, nihayet anladmz dneceiz. imizde bilmediimiz bir eylere isyan etme istei doacak. Sonra yine bahar gelecek, yaz gelecek. Tekrar eden eyler bizi tekrar tekrar sevindirecek. Bir gn balarmzda apkalarmzla bahede alrken, gen bir kadn duvarn ardndan ekinerek seslenip, tek bir kkten mor, krmz, siyah ve sar biberler veren ss biberinden bir tane koparp koparamayacan soracak. Sen ya da ben (Ne fark eder!) apkamz karacaz, bamz kayacaz ve yumuak, kur yapar bir edayla, "Neden bir tane! On tane aln!" diyeceiz. ARKA KAPAK Sk bir dostluk... Aslnda hikye onlarn hikyesi, Ender'in ve etin'in... Gnn birinde hayatlarna bir gen kz girer. imdi dnme, hatrlama ve kendini didikleme zamandr. "Nihal'e bandan beri olduumuzdan farkl grndk. Byle gerekmiti. Koruyucu, kollayc, soukkanl, ne yapmas gerektiini bilen, Nihal dzgn yrsn, niversiteyi uzatmadan bitirsin, yaad felaketten makul admlarla uzaklasn diye asfalt deyen iki orta yal, deneyimli erkek. Biri gbekli, dieri kel."
Bar Bak, bu aa zg lf kalabalndan; dil, duygu, dnce kirliliinden paalarna tek damla amur bulatrmadan kabilen, artc bir i cmerte yayan bir yazar. Nefes alr gibi, su ier gibi yazyor.