You are on page 1of 87

nsz

Kresel sistemde, 1997 ylnda Asyada yaanan krizden sonra bir k ivmesi balamt. Her ne
kadar ardndan Rusya, Trkiye ve dier baz lkeler krize girip ksa da bunlar kresel bir krize
dnmeden geitirilmiti. Kresel sistemdeki bu k eilimi 2006 ylnn mays ayna kadar srd.
2006 ylnn mays aynda kan ilk dalgalanmadan sonra dalgalanmalarn ard arkas kesilmedi ve
sonunda kendimizi ok byk bir kresel finansal krizin ortasnda buluverdik.
2008 ylnn banda bu kitapla ayn bal tayan bir yazm Radikal gazetesinde yaymland. Bu
yazm buraya almak istiyorum:
1997 ylnda Asya krizinin ardndan 1998de Rusya krizi yaand. Sonra Trkiye girdi krize. Bu
krizler srasnda ve zellikle de sonrasnda batl iktisatlar Uzakdou lkelerini, Rusyay ve
Trkiyeyi yerin dibine batrdlar. IMFsinden Amerikan Hazinesine, niversite hocalarndan eitli
mali kurumlarn ekonomistlerine kadar herkes bizim de dahil olduumuz lkeleri ahbap avu
kapitalizmine kurban gitmi lkeler olarak tanmladlar. Ne yazk ki bu lkelerde yaayanlarn ou da
bu yaktrmalara inand ve kendilerine geri zekl, rveti, ahlak dkn tanmlamas yapan batl
iktisatlara hak verdiler. Trkiye, 2000 yl sonunda krizle yz yze geldiinde piyasaya likidite
verin diye bas bas bardmzda IMFnin ve bat dnyasnn okbilmi iktisatlar likidite fazlas
ahlakszl azdrr diye ahkm kestiler. Gn geldi hesap dnd. Trkiye toparland. Bu
toparlanmada IMFnin desteinin ve verdii 43 milyar dolarlk borcun ok nemli katks oldu.
Trkiyeyi batran da karan da IMF olduu iin ben bu katky alklayamyorum. O zamanlar
IMFnin piyasaya likidite verdirmemesinin, TCMBnin elini tutmasnn, bir hata olduunu
dnyordum. Bu konuda Fisher yanlgs balkl bir de yaz yazmtm. Oysa imdi IMFnin,
dediklerini yapmayan ama yapar gibi grnen siyasetilere bir ders vermek zere kurtarlabilecek bir
sistemi kurtarmayarak, tam tersine batrarak, bu noktaya getirmeyi tercih ettiini dnyorum. O
zaman bizi yerin dibine batran ve likiditenin ahlaki kntye neden olarak sistemi iyice iinden
klmaz bir duruma srkleyeceini syleyen IMF iktisatlarnn ayn duruma den bat
ekonomilerine yz milyarlarca dolar likidite enjekte eden batl merkez bankalarn alklamalar
bendeki dnce deiikliinin temel nedeni.
Benn Stail ve Robert E. Litan Financial Statecraft adl kitaplarnn finansal krizlerin ekonomisi
balkl blmnde krizlerde verilen d destein ie yaramadn sylyorlar. Diyorlar ki: Daha
fazla dolar borlanmak bir lkenin bilanosunu dzeltmez. Bu kaynaklar, lkenin ykmllklerine
yeni anapara borcu eklenmesinden te ilev grmezler. Eer kamu kesimi ve zel kesimdeki kurulular
para birimi uyumsuzluunun (currency mismatch, yani varlklar ile ykmllklerin farkl para
cinsinden olmas, rnein dolarla borlanp TL ile gelir elde etmek gibi) skntsn ekiyorsa, lkeye
bor vermi olanlar, bu tr desteklerin yalnzca sorunu ertelediini bilirler. Para birimi uyumsuzluu
deme gc yetersizliinin temel kaynadr ve daha fazla bor alnarak zlemez. Eer bir lke
para birimi uyumsuzluundan deil de vade uyumsuzluu (maturity mismatch, yani kaynaklar ile
ykmllkler arasnda vade uyumsuzluu olmas, rnein mevduatn ortalama vadesi 3 ay iken
kredilerin ortalama vadesinin 1 yl olmas gibi) ya da likidite eksiklii sorunundan dolay skntya
dmse o zaman d borlanma yararl olabilir. Bu saptamalar, IMFnin Trkiyeye kriz srasnda
ve sonrasnda yapt yaklamn teorisini ortaya koyuyor. Bu analizi grdkten sonra bir kez daha
anladm ki IMF, kriz kmadan ve sistem kmeden Trkiyenin ayaa kalkmayacana inanm ve bu
yaklam uygulayarak Trkiyenin batmasna gz yummu. Trkiyedeki finansal krizin altnda hem
para birimi uyumsuzluu hem de vade uyumsuzluu yatyordu.
ABDde subprime mortgage krizi niin kt? Krediler birinci kalite kredibiliteye sahip olmayan
kiilere verilmiti ve o krediler geri dnmemeye balaynca kriz kt. Avrupaya yaylma nedeni bu
ikinci, nc kalite kredilerin paketlenip Avrupa bankalarna satlmasndan kaynaklanyor. in z
budur. Gerisi, yani trev rnler ve dierleri, ya da kriz sonrasndaki adyla toksik ktlar hep bu
temelden kaynaklanm dzenlemelere dayal ktlardr.
Her tr finansal kriz, bir geri deme skntsndan kaynaklanr ya da o skntya yol aar. Ve
sorunun zm likidite salanmasndan geer. Batdaki sorun imdilik bu yolla zlmeye allyor.
Trkiyede ise tersi yaplarak bytlmt.
Kapitalist sistem tarihinde ilk kez kresel bir kriz yayor. nceki krizlere verilen kresel ad doru
bir tanmlama deildi. Buna benzer bir kriz 1929da kmtr ama o zamann dnyasnda piyasa
ekonomisini uygulamayan ve dolaysyla sistem dnda kald iin krizden bu kadar etkilenmeyen lkeler
vard. Dnya o dnemde bylesine entegre bir konumda deildi. 2008 ncesinde kan krizler ise ya
ulusal ya da blgesel dzeyde kald ve kreselleemedi. 2008 krizini btn nceki krizlerden ayrp onu
kresel kriz konumuna getiren ey sermaye hareketlerinin serbest braklm olmasdr. Sermaye
hareketleri nceki krizlerin hibirinde bu apta serbest ve yaygn deildi.
Kapitalizm bu kez de bu krizi atlatabilecek mi? Bu soruya olumlu yant versek bile bu yant sonraki
soruyu engelleyemiyor: Bu kriz atlatlrsa ardndan baka krizler yaanacak m? ve nihayet en kritik
soru geliyor gndeme: Kapitalizm, kriz yaratan bir sistem midir? Bu kitapta bu sorularn yantn
arayacaz. Bunlara ek olarak bir de Trkiyenin krizlere kar dayankl olup olmadn, 2001 krizinden
sonra zellikle bankaclk kesiminde yaplan salamlatrmalarn sistemi krizlere dayankl hale getirip
getirmediini, ya da bize bir ey olmaz teorisinin ne kadar doru olduunu tartacaz.
Piyasa sistemi doas gerei kriz karmaya eilimlidir. Kreselleme ise bu krizlerin bulacln
artrmaya balad. 2008 krizini btn tekilerden ayran ey bu krizin bir dnya krizi olduudur. Ayn ad
tayan baka krizlerin varlna karn onlarn bu adla anlmas doru deil. O zaman dnya denen ey
dnyadaki piyasa sistemi uygulayan lkelerle snrlyd, oysa imdiki dnya byk bir piyasa sistemi
olduu iin bir tarafta kan kriz dnyaya mal oluyor.
Bu kitap piyasann kriz yaratan mekanizmasna ve kresellemenin krizleri bulatrc zelliine
karn sistem iinde kalnarak nleyici bir yeni dzen kurulup kurulamayacan tartmay amalyor.

Kapitalizm
Kapitalizmin temel yasas ya sen
ya da bendir. kimiz birden deil.
KARL LIEBKNECHT
Siyaseti, Alman Komnist
Partisi kurucusu

KAPTALZM VE GELM SREC


Dnyann byk ounluunun iinde yaad ekonomik sistemin ad kapitalizmdir. Kapitalizm,
retim aralar mlkiyetinin zel kiilerin ellerinde olduu ve kr elde etmek amacyla kullanld,
retimin, yatrmn, gelirin, blmn, mal ve hizmet fiyatlarnn serbest piyasada belirlendii bir
ekonomik sistemdir.
zel mlkiyet sahiplii insann yerleik dzene geip tarmsal retime balamas kadar eski olsa
gerek. Bundan yaklak on bin yl ncesine kadar meyve toplayc ve avc olarak yaayan ve yalnzca
tketici olan insan yerleik dzene geip de tarmsal retime balaynca olaanst bir dnmden geti.
Bu dnmle birlikte, o zamana kadar yalnzca tketici olarak yaamken imdi ayn zamanda retici
oluyordu. nsann retici olmas demek, birtakm retim aralarnn ortaya kmas demektir. Bunlar
evcilletirilmi hayvanlar, ilkel sabanlar, ift aralar, muhtemelen obsidiyenden yaplma oraklard. Bu
tr retim aralarnn mlkiyetinin balangta kiilere mi yoksa ayn yerleim biriminde yaayan
topluluun tmne mi ait olduunu tam olarak bilmiyoruz. Sonraki dnemlerde bu aralar baz
toplumlarda ortak mal (kamu mlkiyeti), bazlarnda ise zel mal (zel mlkiyet), olarak grld. Bu
retim aralarndan farkl olarak, hemen btn toplumlarda topran mlkiyeti uzun sre kamu
mlkiyetinde kald.
ktisatlar ekonomik sistemleri e ayryorlar ve retim aralarnn kamu mlkiyetinde olduu
sisteme sosyalist sistem, zel mlkiyette olduu sisteme kapitalist sistem, her iki kesimde de olduu
sisteme karma ekonomik sistem adn veriyorlar.
Sistematik olarak bakldnda kapitalizmden nce var olan ekonomik sistem_ merkantilizmdir. 15.
yzylda Avrupa devletleri zenginlik ve refahn kaynann deerli maden stoklarndan geldiini
dndkleri iin, yeni smrgeler elde etmek amacyla birbirleriyle kyasya bir mcadele iine
girmilerdi. zellikle spanya, Portekiz, Hollanda ve ngiltere bu yeni akmn ncln yapm, daha
sonra bunlara dier Avrupa lkeleri de katlmtr. Osmanl mparatorluu ise yeni ktalar kefedip
smrgeler oluturmak yerine, bilinen topraklar zerinde egemenliini yaygnlatrp buralardan vergi ve
benzeri adlarla deerli madenleri toplama yolunu semitir.
Merkantilist yaklam temel esasa dayanyordu: (1) Bulyonizm, yani deerli madenlere sahip
olmann lkeye nemli stnlk salayacana olan inan, (2) devletin ekonomik yaama aktif olarak
karmasnn gerekli olduu dncesi, (3) d ticaret kstlamalar uygulayarak, yurtiinde retimi
mmkn mallarn dardan alnmasnn yasaklanmas ve dolaysyla lkeden para ve deerli maden
knn snrlanmas.
15. yzylda kt para yoktu. Madeni para altn, gm gibi deerli madenlerden retiliyor ve reel
deeriyle ilem gryordu. Altn, gm rezervleri snrl olduu iin, ktlk bu metallere dorudan
doruya bir deer veriyordu. Herkes tarafndan deiim arac olarak kabul edilmesi bunlardan metal para
yaplmasn olanakl klyordu. Bu dnemde smrgelerden elde edilen altn ve gm eritilerek metal
para yapmnda kullanld iin, aslnda smrgelerden elde edilen metal dorudan doruya para oluyor
ve lkenin zenginliinin artmasna katkda bulunuyordu. Bu ereveden bakldnda bulyonizm dnemin
koullar ierisinde son derecede mantkl bir yaklamd.
Devletin ekonomik yaama aktif olarak karmasnn altnda yatan temel neden de aslnda bulyonizmle
ilikiliydi. nk devlet ekonomik yaama aktif olarak kararak deerli madenlerin ieride birikmesine
olanak salyor, bylelikle de dorudan paraya sahip olunuyordu.
Merkantilizmin temel talarndan biri de d ticaret politikalarnn d ticaret fazlas (ihracatn
ithalattan fazla olmas) verdirecek ekilde izlenmesiydi. Bu amaca ynelik olarak gerekirse ithalat
snrlandrlyordu. Bunun temelinde yatan neden de gerekte bulyonizm felsefesine dayanmaktadr. Ar
ithalat, lkeden metal para, bir baka deyile altn ya da gm kna neden olacak ve lkenin
fakirlemesine yol aacak, oysa ihracat fazlas bunun tam tersine lkeye deerli metal giriini ve
dolaysyla zenginliin artmasn salayacaktr. Bu genel yaklam Avrupa devletlerini d ticarete
karmaya yneltmitir. D ticaretteki korumaclk, yksek gmrk duvarlaryla ithalatn kstlanmasnn
yannda eitli teviklerle ihracatn zendirilmesine dayanyordu.
Ekonomik devrimlerin en nemlilerinden biri olan sanayi devrimi 19. yzylda ortaya kt. Marx, bu
gelimenin 18. yzyln son eyreinde baladn sylyor. ngilizlerin buhar makinesini sanayiye
sokmalaryla birlikte kitlesel sanayi mamulleri retimi balad. Kitlesel retim merkezleri, yani fabrikalar
kurulmaya balad. Bu kadar byk bir retim ister istemez igcnn uzmanlamasn ve iin yalnzca bir
blmne younlamasn, yani iblmn getirdi. Krsal alandaki isizlik pek ok tarm iisini
kentlerdeki sanayi kurulularnda almaya itti. Bylece daha nce tarm iilii yapanlar yava yava
sanayi iisi olmaya baladlar. Geliimin bu evresine endstriyel kapitalizm evresi ad veriliyor. Artk
ticaretin egemen olduu merkantilizm yerini sanayi retiminin egemen olduu kapitalizme terk ediyordu.
19. yzyln sonlarna doru endstriyel varlklarn denetim ve ynetimi byk lde bu iler iin
kredi verenlerin ellerine gemeye balad. Bylece finansman salayanlarla ii ynetenler ayn kiiler ya
da kurumlar olmaya yneldi. Bu evreye de finans kapital evresi ad veriliyor. Bu evrenin en nemli
zelliklerinden biri kartellerin, tekellerin her tarafta boy atmaya balamasdr. Hem finansal gc hem de
reel retim gcn eline geirenler iin konumuna gre tekel ya da karteller oluturdular. Finans kapital
evresini izleyen bu yeni evre 20. yzyln hemen ncesinde balad ve 20. yzyln balarnda doruk
noktasna kt. Bu evreye de tekelci kapitalizm deniyor.
Finansal gle birlikte retim gcnn de snrl elde toplanmasnn toplum aleyhine yaratt
sorunlarn banda kapitalizmin zn oluturan piyasa sisteminin bozulmas geliyordu. Tekelleme ve
kartelleme serbest rekabeti ortadan kaldryor ve piyasa sistemini ilemez hale getiriyordu. Kapitalizmin
znden sapmaya yol aan bu geliime engel olabilmek ve yeniden serbest piyasa modelini
canlandrabilmek iin bata ABD olmak zere gelimi ekonomiler baz admlar attlar. Buradaki dnm
noktalarndan biri ABDnin kard Antitrst Yasasdr. Bu kanun ABDde tekellemeyi ve
kartellemeyi denetim altna alyordu.
Adam Smith, David Ricardo, Thomas R. Malthus, ]ohn Stuart Mill ve Alfred Marshall gibi klasik
iktisatlara gre, para ekonomide nemli bir unsur olmakla birlikte asl nemli olan parann zerini
rtt reel olaylardr. Klasik iktisatlar, aralarnda farkllklar olmasna karn genelde paray ikinci
plana koyarak merkantilizmin temel felsefesi olan bulyonizme kar kmann yannda devletin ekonomiye
karmasna da iddetle kar karak piyasa ekonomisinin yerletirilmesinden yana olmulardr.
Klasik ekonomi teorisi, ekonominin arz ynne arlk vermi ve genel yaklamn arz ynl neriler
erevesinde oluturmutur.
Klasik ekonomi teorisine, kapitalizmin zn ele alarak yneltilmi ilk ciddi kar k Marksist
ekonomi teorisidir. Karl Marx, kapitalizmin temel elerine kar km ve kapitalist sistemin dengesiz
i dinamikleri nedeniyle uzun sre yaamayacan ne srmtr. Her ne kadar balangta kapitalist
ekonomi teorisinin eletirisi olarak kmsa da, zaman iinde Marksizm eitli katklarla kendi ekonomi
teori ve politikasn ortaya koymutur. Marksist ekonomi teorisinin esaslar arasnda, (i) planlama, (ii)
piyasa mekanizmas yerine planlanm fiyatlar, (iii) zel mlkiyet yerine kamu mlkiyeti gibi hususlar
ncelikle saylabilir. Marksist teori, bata Sovyetler Birlii olmak zere birok lkede uygulama alan
bulmu ve piyasa ekonomisinin alternatifi olarak uzunca bir deneyim yaamtr.
1930larn byk dnya ekonomik bunalmyla ortaya kan Keynesyen ekonomi 1960lara kadar
herhangi bir meydan okumayla karlamadan kapitalist dnyaya egemen olmutur. Keynesin retileri,
zellikle ekonomik byme modellerinin ve dier dinamik ekonomik analiz aralarnn da katlmasyla,
uzun yllar pek ok devletin resmi ekonomi felsefesi olma konumunu srdrmtr.
Keynesyen ekonomi yaklamnn balca grleri u noktalar etrafnda toplanabilir:

1. Ekonomide tam istihdam dengesi tesadfi bir dengedir ve srdrlebilmesinin hibir garantisi
yoktur. Devletin mdahalesi olmazsa ekonomideki dengesizlik (isizlik) srekli bir durum olabilir.
2. Gerekte fiyatlar ve cretler kurumsal dzenlemeler ve ekonomik olmayan nedenlerle klasik
iktisatlarn dndkleri gibi zellikle aa doru esnek olmayabilir.
3. Asl olan arz deil taleptir. Ekonominin canlandrlmas da, denetlenmesi de talep politikalaryla
gerekletirilebilir.
4. Bte denklii, ntr vergi politikas gibi politikalar doru yaklamlar deildir. Ekonominin iinde
bulunduu koullara gre, devlet btesinin ak veya fazla vermesi, artan ya da azalan oranl
vergiler tercih edilebilir.
Keynesyen ekonomi bir anlamda klasik ekonomi ile Marksist ekonomiyi badatrma abas olarak
kabul edilebilir. Keynesyen ekonominin egemenlii 1960lardan itibaren eitli ekonomi okullarnn
meydan okumasyla sarslmaya balamtr. Bunlardan biri Milton Friedmann ncln yapt
monetarist ekonomi grdr. Monetarizm, Keynesyen ekonominin devletin ekonomiye aktif olarak
karmasn savunan grlerine bir kar k olarak gelimi ve byk lde klasik ekonomi teorisine
dayal yeni dnceler gelitirmi bir akmdr. Monetarizmin klasik ekonomi teorisinden belki de en
nemli fark paraya olan yaklamdr.
Klasik ekonominin parann yalnzca bir rt olduunu ileri srmesine ve asl olarak reel sorunlarla
ilgilenmesine karlk, monetarizm, parann ekonomik yaamda en nemli olgu olduunu ve para arzn
denetlemeksizin ekonomik dengesizliklerin zmlenemeyeceini ileri srmtr.
Monetarist ekonomi teorisi geni bir taraftar kitlesi bulmutur.
1970lerde Keynesyen ekonomiye ynelik bir baka tepki yeni klasik iktisatlar adyla anlan bir
ekonomi okulundan kaynaklanmtr.
En nemli temsilcileri Robert Barro, Thomas Sargent ve Robert Lucas (1995 Nobel ktisat dl
sahibi) olan yeni klasik iktisatlar, klasik ekonominin ngrlerini ve monetarizmin baz grlerini
rasyonel bekleyiler teorisi erevesinde ele alarak piyasalarn kendi haline braklmasnn gerekliliini
vurgulam ve devletin piyasalara karmasnn gerekte hibir sonu dourmayacan ne srmlerdir.
Yeni klasik iktisatlara gre, gerek para gerekse maliye politikalar beklenen sonular veremez
nk devletin de dier ekonomik birimlerin de sahip olduu bilgiler ayndr. Birbirlerine kar bu
anlamda bir stnlkleri yoktur.
1980li yllar batda klasik ekonomi teorisinin temel nermelerinden biri olan Say Kanununun
yeniden gndeme girmesine yol aan, arz ynl ekonomi uygulamalarna sahne olmutur. ktisat Arthur
Lafferin adyla zdeletirilen arz ynl ekonomi, znde klasik ekonominin en iyi bte denk btedir
ve en iyi vergi ntr vergidir nermelerine dayanarak ve vergi indirimleri, gereki olmayan evre koruma
nlemlerinin azaltlmas gibi yollarla ekonominin canlandrlabilecei iddiasn ortaya koymutur.
ABDde Reagan ve Bush, ngilterede Thatcher ynetimleri tarafndan uygulanm olan arz ynl
ekonomiden beklenen sonular alnamamtr.
20. ve 21. yzyln ekonomi politikalar asndan temel zellii, serbest piyasa yaklamyla
Keynesyen karma ekonomi yaklam arasndaki gidip gelmelerdir. Piyasa ekonomisi ne zaman krize girse
Keynesyen ekonomi politikalarna sarlm ve krizden ktktan sonra da onlar terk etmeye ynelmitir.
zetle ekonominin geliimini ayr izgide ele almak mmkndr:

1. Serbest piyasa ekonomisine dayal klasik ekonomi teorisi ve bunun deiik eitleri (monetarizm,
yeni klasik ekonomi ve arz ynl ekonomi),
2. Kumanda ekonomisine dayal Marksist ekonomi teorisi,
3. Devletin piyasalara karmasna dayal Keynesyen karma ekonomi teorisi ve onun devam.

Bunlar zaman zaman farkl lkelerde tek balarna egemen olmular, zaman zaman bir arada
uygulanmlardr. Kapitalist sistem asl olarak serbest piyasa ekonomisini benimsemi, kme aamasna
geldii 1930larda Keynesyen ekonomiye sarlarak kurtulmu, sonraki krizlerin ounda da yine ayn
yntemi kullanmtr. 2006 ylnn ortalarnda yaylan subprime mortgage kriziyle balayan kresel
krizde de yine Keynesyen politika kurtarc olarak ne kmtr.
Kapitalizmin geliim srecini izleyebilmek iin baz tablolara gz atmakta yarar var. Tablo 1den
yararlanarak kapitalizmin en nde gelen iki temsilcisi lke olan ngiltere ve ABDnin ekonomik geliim
srecini eitli gstergelere bakarak izlemek mmkndr.
Karlatrmalarda kapitalizmin balangc olarak 1820 yl alnm ve kresellemenin ba saylacak
olan 1998 ylyla karlatrmaya tabi tutulmutur.
Tablo 1: Kapitalizmin geliim sreci
ngiltere ngiltere ABD ABD
Gstergeler
1820 1998 1820 1998
Kii ba enerji tketimi
0,61 3,89 2,45 8,15
(petrol edeeriton)
Kii bana makine,
ekipman deeri 92 11.953 87 25.153
(1990 USD)
stihdam edilenlerde kii
bana ortalama eitim 2 15,1 1,8 19,5
sresi (yl)
Kii bana ihracat
53 4.680 25 2.755
(1990 USD)
Kaynak: Angus Mattison 2001 ve 2003

Tablo bize 1820den 1998e ngiltere ve ABDde drt kritik noktada yaanan gelimeleri
zetlemektedir. Bu sre boyunca enerji tketimi misliyle artm, kullanlan makine ve ekipman hem miktar
hem de kalite olarak ykselmi, istihdam edilen kiilerin eitim dzeyleri katlanm ve kii bana den
ihracat deeri inanlmayacak kadar artmtr.

LAISSER FAIRE
Ekonomik liberalizmin temel slogan haline gelmi olan bu Franszca deyimin Trkedeki karl
Braknz yapsnlardr. Bu nl deyiin ilk kez 1680 ylnda Fransz Maliye Bakan Colbert ile bir grup
iadamnn ticaretin sorunlar zerine yaptklar bir toplant srasnda kullanld sanlyor. Colbert,
hkmetin tccarlara nasl yardmc olabileceini sorduunda tccarlarn lideri olan Le Gendre yle
yantlam: Laissez-nous faire, Brakn bizi yapalm. Deyimin Laissez faire, laissez passer,
Braknz yapsnlar, braknz gesinler biimine dn ise bir baka Fransz olan Gournaye ait.
Adam Smith, kendisine mal edilmi olsa da bu deyimi hi kullanmamtr. Bununla birlikte, Smithin
ortaya att ekonomik liberalizm yaklamn bundan daha iyi zetleyen bir deyim yoktur. O nedenle
Laissez faire ekonomisi dendiinde akla nce Adam Smith gelir. Bu deyimle ifade edilmek istenen ey
zel kesimin nndeki engellerin, brokrasinin kaldrlmas ve zel kesimin ekonominin itici gc olarak
kabul edilmesidir. Devlet, zel kesime karmamal, zel kesim istedii gibi almaldr. Sonu olarak
zel kesim krn maksimize etme peinde koaca iin toplumun yararna alm olacak ve toplumun
refahnn maksimize edilmesine katkda bulunmu olacaktr. Bu durumda zel kesimin nne engeller
karmak toplumun refahnn dmesine yol aacak demektir.
Tablo 2, kapitalizmin ortaya kt dnemden 1995e kadar geen dnemde kiisel gelirlerin, yani
refahn artna hangi oranda katkda bulunduunu gsteriyor:
Tablo 2: Kapitalizmin Kiisel Refah Artna Katks
1820 1995 Art (%)
Bat Avrupa 1.269 17.456 1.276
Kuzey Amerika
1.233 22.933 1.780
(ABD ve Kanada)
Japonya 675 19.720 2.821
Avrupa
803 5.147 541
(Bat Avrupa hari)
Latin Amerika 671 5.031 650
in 600 2.653 342
Asya (in hari) 500 2.768 454
Afrika 400 1.221 205
Kaynak: The Wall Street journal, 18.02.1998
Bu tablo bize kapitalizmin nceki tabloda zetlendii gibi bir yandan eitimin, kullanlan malzemenin
ve enerjinin artmasna yol aarken bir yandan da kiisel refahn artmasna nemli lde katkda
bulunduunu gstermektedir. Hi kukusuz bu sramann temelinde yeni bulular, yeni yerlerin kefi,
bilim ve teknolojideki ilerleme de yatyor. Ama bunlarn da bir blmnn merkantilizmden kapitalizme
geile birlikte ortaya ktn sylemek mmkn diye dnyorum. Yani bu bulular bir yandan refahn
artmasna yol aarken bir yandan kapitalizmin gelimesini salyor, kapitalizmin gelimesi de bu tr
bululara duyulan ihtiyac artrarak bunlarn ortaya kmasn zendiriyordu. Sanayi devrimine,
dolaysyla da kapitalizme ge girmi ya da hi girmemi olan blgelerde gelir artlar snrl kalmtr.
rnein inin kapitalizme (her ne kadar adna sosyalizm deseler de uyguladklar model artk kapitalist
modeldir) ge girmi olmas tabloda kendini gstermektedir.
Bir ekonomik sistemin nihai hedefi uyguland toplumun refahn artrmak olduuna gre, 1 ve 2
numaral tablolar bize kapitalizmin baarl bir geliim sreci yarattn, laisser faire laisser passer
ilkesinin doru sonular verdiini gstermektedir.

ADAM SMITH VE GRNMEZ EL


Her ekonomik sistem bir siyasal sistemle birlikte yrr. Kapitalizmin birlikte yrd siyasal sistem
liberalizmdir. Liberalizm, zgrl ve doal olarak zgr dnceyi temel alan bir siyasal dnce
akmdr. Bu ereveden bakldnda kapitalizmin, braknz yapsnlar braknz gesinler sloganyla
zetlenen, zel mlkiyete ve serbest piyasa sistemine dayal ekonomik yaklamyla tam olarak badaan
bir yapy ifade ettii anlalmaktadr.
Amacm burada uzun uzun liberal dnceyi ve geliimini anlatmak deil. Amacm kapitalist sistemin
altyapsn oluturan zgrlk yaklamnn yansmasn ortaya koymak. Bu adan baknca, bireylerin
zgr biimde ve serbest piyasa sistemi iinde kendi karlarn en yksek tatmine ulatrabilmek iin
abalamalarnn sistemin z olduunu ve liberalizmin bunun altyapsna katkda bulunduunu vurgulamak
olduunu syleyebileceimi dnyorum.
Liberalizmin zn oluturan zgrlk, serbest piyasa, zel mlkiyet bireylere karlarn maksimize
etmeye almann altyapsn oluturur. Bu anlamda bireyler de karlarnn peinden koarak en yksek
kazanc, en yksek creti, en yksek kr ya da rant elde etmeye alrlar. Kapitalizmin bir ekonomik
sistem olarak z de buradadr zaten. Toplumu oluturan bireylerin her biri kendi karn ve dolaysyla
tatminini maksimize etmeye altnda btn toplumun da tatmini maksimize olmu olur ve dolaysyla
toplumsal refah en st dzeye tanr. Kapitalizmin ilk filozofu olan Adam Smith bireylerin kendi karlar
peinde koarken toplumsal tatmini de en st dzeye tamasna yarayan bu sistemi grnmez el olarak
tanmlyor.
Adam Smith, 1723te skoyada Kirkaldyde doduunda dnyada geerli ekonomik sistem
merkantilizmdi. Ekonomiler henz yar takas yar para ekonomisi durumundayd. 1751 ylnda Glasgow
niversitesinde Ahlak Felsefesi krss bakan olarak ahlak felsefesi dersleri vermeye balad.
Dnemine gre yle ilgin eyler anlatyordu ki dnyann her kesinden renciler onun derslerini
dinlemeye geliyorlard. 1759da yaymlanr yaymlanmaz byk bir ilgiye yol aan Ahlak Felsefesi
Teorisi (The Theory of Moral Sentiments) adl kitab piyasaya kt. Ona asl byk n getiren kitab
Uluslarn Zenginlii (An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations) 1776da
yaymland. Kitap, kapitalizmin esaslarn ortaya koyuyor, retimin dayanaklarn ereveliyordu.
Kapitalist sanayilemenin altyapsn oluturan iblm ve uzmanlamaya ilk kez bu kitapta
deiniliyordu. Kitap, kapitalizmin erevesini izmesinin yan sra, o zamana kadar ahlak felsefesinin bir
paras olarak ele alnan ekonominin de ayr bir bilim dal olarak ortaya kmasna yol ayordu.
Kapitalizmin temel felsefesi, her eyi piyasaya braknca grnmeyen elin her eyi dzenleyecei
yaklamdr. Piyasa, bireylerin kendi karlarn maksimize etmek zere bir araya geldikleri ve bu yolla
toplumsal refah maksimize ettikleri yerdir.
Kapitalizmin ekonomik yaklam, yukarda deindiimiz gibi, klasik ekonomi okulu diye
adlandrlyor. Klasik ekonomi okulunun temel yaklamlarn ylece zetlemek mmkndr:

1. Ekonomi tam istihdam durumunda denge halindedir. Bu dengeden sapmalar geici olgular olarak
ortaya kar. cretlerin piyasada belirlendii bir ekonomide tam istihdamdan baka bir denge sz
konusu olamaz.
2. Piyasada her aktr kendi karn (tatminini) azamiye karacak ekilde davranr. Bylece
toplumun karlar da (refah) azamiye karlm olur.
3. Ekonomide cret ve fyatlar esnektir. Aslnda tam istihdam dzeyindeki uzun dnemli dengeyi
salayan da bu esnekliktir. Emek fiyat olan cretler ykseldiinde emek talebi decek, den
talep cretlerin dmesine ve giderek ucuzlayan emek talebinin artmasna ve isizliin otomatik
olarak azalmasna yol aacaktr. Mal ve sermaye piyasalarnda ise bu dengeyi esnek fiyatlar ve
faizler salayacaktr.
4. Her arz kendi talebini yaratr (Say Kanunu). Ekonomide uzun dnemde bir retim fazlas olmas
sz konusu deildir. Ksa dnemde ortaya bir arz fazlas kabilir. Bu durumda talep eksikliine
bal olarak mal ve hizmet fiyatlar decek, fiyat d talep artna ve dolaysyla arz ve
talebin yeniden dengelenmesine yol aacaktr.
5. Piyasa dengesizlikleri ve tam istihdam dengesinden sapmalar ksa dnemli olgulardr. Yukarda
deinilen esnek cret ve esnek fiyat mekanizmalarnn ilemesi sonucu piyasalar tekrar dengelenir
ve bu, uzun dnemde ekonominin tekrar asl dengesi olan tam istihdam dzeyine ulamasna neden
olur.
6. Ekonominin kendi kendini dzelten mekanizmalara sahip olmas nedeniyle, devletin ekonomiye,
dengesizlikleri gidermek amacyla karmasna gerek yoktur. Devletin ekonomiye karmas
dengesizlikleri daha uzun sreli klar ve kaynak dalmn olumsuz etkiler. Bu nedenle, ekonomiye
devletin karmasn ortadan kaldracak ekilde en iyi bte denk bte ve en iyi vergi ntr
(kaynak dalmn etkilemeyen) vergidir.
7. Para, gerek (reel) ekonomik faaliyetin yalnzca bir aracsdr. Dier mallardan bir fark olmayan
parann da talebini ve dolaysyla fiyatn arz belirler.
8. D ticarette uluslararas uzmanlama ve ibirlii mmkn olduunca gelitirilirse bundan her
lkenin yararlanmas sz konusu olur (David Ricardonun mukayeseli stnlk teorisi).

Bu yaklamlarn ounun doru olmad 1929 bunalmyla ortaya km ve Keynes tarafndan


kantlanm olmasna karn, aradan bir sre getikten sonra yeniden ayn yaklamlara geri dnlm,
bunda monetaristler ve yeni klasik okul da etkili olmutur.

Piyasa
Ykselen bir piyasada
her ynetici baarl grnr.
W. EDWARDS DEMING
Amerikal istatistiki, danman

PYASANIN ZELLKLER
Piyasa ve Fonksiyonlar
Piyasa ya da pazar, belirli mal veya hizmetlerin alnp satld yerdir. Bu tanm kukusuz klasik bir
piyasa tanmdr. Bugn baz piyasalar, herhangi bir yere ihtiya duymadan da bir araya gelebilen alc ve
satclarn buluma biimini ifade ediyor. Dolaysyla, kurulu yeri ya da biimine gre piyasalar ikiye
ayrlr: (1) Belirli bir toplanma yeri olan ve alcyla satcnn fiilen karlat piyasalar. Bunlarn en
bilinen rnei mahalle pazarlar veya alveri merkezleridir. (2) Belirli bir toplanma yeri olmayan ve
alcyla satcnn fiilen karlamasna gerek olmayan piyasalar. Bunlarn en bilinen rnei mallarn
ilerideki fiyatlaryla bugnden alnp satlabildii future piyasalardr.
Piyasa, kapitalist sistemin temel unsurudur. Bir ekonomik sistemin yantlamas gereken sorular
unlardr: retim kimin iin, hangi bedelle ve ne miktar yaplacaktr? Kapitalist sistemde btn bu
sorularn yantn piyasa sistemi verir. Biraz daha yakndan bakldnda piyasann 5 fonksiyonu olduunu
sylemek mmkndr: (1) Piyasa, deerleri belirler. Herhangi bir mal ya da hizmetin fiyat piyasada arz
ve talep kurallar erevesinde oluur. (2) Piyasa, retimi rgtler. retim piyasada oluan talebe gre
biimlenir. (3) Piyasa, retilen mal ve hizmetin datmn salar. Talep neredeyse retilen mal ve
hizmetler oraya kayar ve arz ile talebin bulumas salanr. (4) Piyasa, rasyonellii salar. Piyasada
belirlenen ve talep fazlas olduu srece ykselen fiyat, talep fazlasn frenler ve arz ile talep arasndaki
dengeyi salar. (5) Piyasa, gelecei biimlendirir. Ekonomik gelime piyasada oluan tasarruf ve ondan
desteklenen yatrm sayesinde olur.
Piyasada sunulan bir mal ya da hizmetin fyat veya emein creti arz ve talebe gre belirlenir. Bu,
piyasann ilk fonksiyonu olan, deerleri belirleme fonksiyonudur. Piyasaya bir bedel karlnda satlmak
zere mal veya hizmet sunmaya arz denir. Mal ya da hizmete denen bedel o mal ya da hizmetin fiyatn
oluturur. Bir maln fiyat ne kadar ykselirse o mal satmak isteyenler o kadar fazla arz ederler (arz
yasas.)
Piyasada bir bedel karlnda satlmak zere sunulmu olan mal veya hizmeti satn almak zere
istekte bulunulmasna talep denir. Bir maln fyat ne kadar ykselirse o mal almak isteyenler kadar az
talep ederler (talep yasas.)
Ekonomik anlamda her piyasadaki denge arz ile talebin kesitii noktada oluur. Bu noktada sz
konusu mal ya da hizmet denge fyatn ve denge miktarn bulmu olur. Btn mal ve hizmetler iin bu
biimde oluan fiyatlar piyasa fiyatlarnn ve dolaysyla deerlerin belirlenmesini salar. Piyasa
bylece, deer belirleme sorununu bakaca bir sistemin araya girmesine gerek kalmakszn kendiliinden
zm olur.
retim de piyasa sayesinde rgtlenmi ve biimlenmi olur. Bunu zen ara taleptir. Talep hangi
mal ve hizmetlere younlamsa retim yani arz da oraya younlaacak demektir. Klasikler bunu,
dnemin koullar gerei ters biimde formle etmiler ve nl klasik iktisat ]ean Baptiste Sayin nl
mahreler yasasna
dayandrmlardr: Her arz kendi talebini yaratr. Gerekten de parann henz egemen olmad
barter (takas) ekonomisinde bu yasa geerlidir. Ama gnmz para ekonomilerinde bu yasa tam tersine
dnm ve Her talep kendi arzn yaratr biimini almtr. retim, talebe gre biimlenir. Kimse talebi
olmayan yani satlamayacak mal ve hizmet retimine girmez, yanllkla girmise de kar.
Piyasann nc fonksiyonu, retilen mal ve hizmetlerin datmn salamaktr. Herhangi bir yerde
retilen bir mal ya da hizmete orada ihtiya yoksa, o mal ve hizmetin ihtiya duyulan yere gnderilmesini
ve oradaki talebi karlamasn yine piyasa salar.
Piyasa, rasyonellii talep hareketlerindeki deiimle salar. Herhangi bir maln fiyat ykselmeye
baladnda o mala talep der, talebi den maln fiyat da dmeye balar. Bylece piyasa talep
yasasnn ilemesi sonucunda irrasyonel fiyat artlarn herhangi bir d mdahale olmakszn
dengelemeye ynelir.
Gelirin kullanm iki ekilde olur: Tketim ve tasarruf. Tketim, talebe dnerek retimin
biimlenmesini salar. Tasarruf ise byk lde bankalara, oradan kredilere ya da sermaye piyasas
aralarna dnerek yatrma kaynak oluturur. Yatrm bir lkenin geleceini biimlendirecek olan
bymesinin temelidir.
Piyasann yukarda ele aldmz bu be fonksiyonu bir arada retimin kimin iin, hangi bedelle ve ne
miktar yaplaca sorularnn kendiliinden zmn de birlikte getirir. Bu, Adam Smithin ifadesiyle
grnmez elin her eyi kendiliinden dzenlemesi demektir. Adam Smith geleneini izleyen klasik
iktisatlar ve gnmzde monetaristler ya da yeni klasik okul gibi eitli adlar altnda klasik ekonomi
yaklamn destekleyen iktisatlar asndan bu en doru zmdr.
Piyasa eitleri
Mal piyasas dendiinde mallarn satld piyasalar anlalr. Bunlarn bir blm pazar, hal, ar ya
da mal borsas binas eklinde fiziki meknlar, bir blm ise internet zerinden sat yapan kitap ya da
telefonla sipari alp gereini yapan sat ajanslar rneinde olduu gibi tmyle sanal ortamda faaliyet
gsteren kurululardr.
Mal piyasas dediimizde akla ilk gelen piyasa mahalledeki pazaryeridir. Buralarda eitli mallar
tezgh stne konur ve sata sunulur. Eer belediyelerin uygulad fiyat kstlamalar sz konusu deilse
bu pazarlarda satlan mallarn fiyat serbeste saptanr. Buna karlk alclar pazarlk yapabilirler.
Akama doru, yani pazarn kapanma saati yaklatka pazarc esnaf yava yava fiyatlar drmeye
balar. Bunun iki nedeni vardr: lki o mallar toplayp tamann ve yeniden depolamann bir maliyeti
vardr. Dolaysyla pazarc esnaf bu maliyeti hesaplayarak fiyat drr. kinci nedeni ise akama doru
kalan mallarn yeniden tama dolaysyla bozulup rmesi sz konusu olur o nedenle deeri der. Bu
anlattklarmz sebze ve meyve gibi abuk bozulan mallar iin geerlidir. Tekstil rnleri ya da mutfak
eyalar iin tama maliyetinden baka bir neden sz konusu olmaz.
Mal piyasasnda fiyatn oluumu arz ve talep kurallaryla ve eer sz konusu ise belediyenin
uygulad fiyat denetimine gre belirlenir. Baz hallerde belediyeler fiyatlarn belirli bir noktann
tesinde serbeste belirlenmesini engellemek amacyla narh ad verilen bir azami fiyat dzeni (tavan
fiyat) uygulamas yaparlar. Bu durumda satcnn maln tavan fiyattan ucuza satma hakk vardr ama onun
zerinde satma hakk yoktur. Tavann zerindeki satlar ceza uygulamasna neden olur.
Emek piyasas, emek arz ve talebinin bulutuu piyasadr. Emek arz, eer igcnn dolam serbest
deilse, lkenin igcyle snrldr. O nedenle emek arz tam istihdam dzeyine ulaldnda kat hale
gelir.
Dviz piyasas, yabanc parann ilem grd piyasadr. Yabanc paralarn yerli paraya gre
deerine Franszcada eitlik anlamna gelen parite ad verilir. Gnmz kresel sisteminde yerli parann
yabanc paralar karsndaki deerine mdahale edilmedii iin (dalgal kur rejimi) yerli parann yabanc
paralara kar deerini gsteren parite de dviz piyasasnda oluur.
Dviz piyasasn etkileyen temel etken, btn teki mallarda olduu gibi, dvizin bolluu ya da
ktldr. Bir ekonomide uygulanan faiz oranlarnn yksek olmas dviz paritesini dorudan etkilemez.
Buna karlk reel faizin ykseldii o lkeye yabanc fonlarn para kazanmak zere gelmesine yol aar.
Yabanc fonlarn girii demek o lkede dviz arznda bolluk olmas demektir. Dviz arz bollatka
lkenin paras deerlenir, yabanc paralar deer kaybeder. Bu ilem teorik olarak lkenin faiz oranlarnn
d dnya faizlerine eitlenmesine kadar srer.
Hisse senetleri piyasas, irketlere ait hisse senetlerinin alnp satld borsalardr. Baz lkelerde
piyasaya ilk kez ihra edilen hisse senetleri de ikinci elden satlan hisse senetleriyle birlikte borsada
satlrken, baz lkelerde ilk ihralar borsa dnda sata sunulur, ikinci el satlar ise borsada yaplr.
Her hisse senedi kendisine zg bir mal olduu iin bu dengeler sk sk deiir. Bir baka deyile
hisse senedi piyasasnda bir hisse senedinin fiyat ve sat miktar dier piyasalardakinden ok daha sk
deien anlk dengeleri ifade eder.
Bor verilebilir fonlar piyasas kaynak fazlalarn bor olarak sunanlar ile kaynak aklarn kapatmak
zere bor almay talep edenlerin bulutuu piyasadr. Bu bulumann mutlaka dorudan bir buluma
olmas gerekmez. Hatta gnmzde bu ok ender rastlanan bir durumdur.
Genellikle kaynak fazlas olanlar tasarruflarn mevduat eklinde arac kurumlara yatrr, kaynak a
olanlar da aklarn bu arac kurumlardan kredi alarak kapatrlar. Bu ikisi arasnda alverii salayan
ey faizdir.
Arac kurumlar (genellikle bankalar) kaynak fazlas olan kii ve kurumlardan belirli bir faiz
karlnda fazla fonlarn belirli bir sre iin alrlar ve onlara borlanrlar. Sonra bu fonlar kaynak
a olanlara daha yksek bir faizle kullandrarak faiz fark kadar kazan salarlar.

PYASA EKONOMSNN ETLER


Serbest Piyasa Ekonomisi
Serbest piyasa ekonomisi dediimizde alc ve satclarn kararlarn serbeste verdikleri ve
uyguladklar sistem anlalr. Bu sistemde alclarn ve satclarn alm ve satm kararlarn buluturan
g, fiyattr. Fiyat, arz ve talep tarafndan piyasada serbeste belirlenir. Bu sistemde devlet, yasalar
uygulayan, adaleti datan, savunmay yrten ve alc ile satclar arasnda fiyatn tarafsz biimde arz ve
talebi belirlemesinin kurallarn ve kurumlarn oluturan kurum konumundadr.
Devlet bu sistemde mal retimiyle uramaz. Bu ileri zel kesim yrtr. Devletin hizmet retimine
girmesi yukarda deinildii zere zel kesime braklamayacak belirli alanlarla snrldr. Bununla
birlikte, zel kesim kadar arlkl olmasa da devletin de baz hallerde, zellikle sava sanayisi gibi
alanlarda mal retimine ve havayolu tamacl gibi alanlarda hizmet retimine girdii
grlebilmektedir.
Serbest piyasa ekonomisine genel olarak sermaye hareketlerinin serbestlii, dalgal kur yntemi,
finansal serbestlik, denk bte, ntr vergi politikalar elik eder. Serbest piyasa ekonomisi uygulayan
lkelere rnek olarak ABD, ngiltere, Almanya, Fransa, talya, spanya, Kanada, Hollanda, Belika gibi
gelimi sanayi lkeleri verilebilir.
Yeni Ykselen Piyasa Ekonomileri
Yeni ykselen piyasa ekonomileri gelime yolundaki ekonomiler ya da piyasa ynelimli ekonomiler
grubu iinde yer alrlar.
Bunlar serbest piyasa ekonomisine yakn yapdadrlar. Henz tam olarak bu kategoriye girmemi
olsalar da bir sre sonra bu kategoriye girmeleri beklenmektedir. Bu ekonomiler, serbest piyasa
ekonomileri gibi d ticaret serbestliine gemiler, finansal serbestlemeyi benimsemiler ve sermaye
hareketlerini serbest brakmlardr. Bununla birlikte kamu kesimi halen belirli bir arlkla retimin
iindedir. Ya dorudan doruya retimde bulunmakta ya da retimin biimlenmesine ve ynlenmesine
katk yapmaktadr.
Bu gruba giren ekonomilerin says konusunda fikir birlii yoktur. Bu say 20 ile 40 arasnda
deimektedir. Yeni ykselen ekonomilerin en popler olanlar arasnda in, Rusya, Brezilya, Hindistan,
Trkiye, Meksika, ek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Tayland saylabilir.
Piyasa Ynelimli Ekonomiler
Piyasa ynelimli ekonomiler sanayilemi ve dolaysyla serbest piyasa ekonomisine gemi lkeler
ile kumanda ekonomisi uygulayan lkeler dnda kalan ekonomilerdir. Yeni ykselen ekonomiler de bu
grubun iinde yer alr. Ne var ki onlar serbest piyasa ekonomisine gemeye daha yakn olduklar iin bu
gruptan ayr bir grup olarak deerlendirilmektedir.
Piyasa ynelimli ekonomilerde piyasa sistemi nemli lde ekonomide egemendir. Bununla birlikte
devletin hem dorudan retimin iinde bulunmas hem de ekonomiye ve piyasalara karmalar belirli
arlk tamaktadr. Bazlarnda fyat denetimleri, bazlarnda kur denetimleri, bazlarnda devletin mal
retiminde dorudan yer almas, bazlarnda ise hepsi birden hl sz konusudur.
Bu ekonomiler de ticareti, sermaye hareketlerini ve piyasay serbestletirmek ve buradan kp yeni
ykselen piyasa ekonomileri arasna katlmak iin admlar atmaktadrlar.
Bu gruba giren ekonomilere rnek olarak Pakistan, Banglade, Trkmenistan, Azerbaycan, Kazakistan
verilebilir. Baz snflandrmalarda bu lkelerin bir blm yeni ykselen piyasa ekonomileri arasnda da
saylmaktadr.
Sosyalist Piyasa Ekonomileri
Sosyalist ekonomi sisteminde piyasa minimum dzeydedir. Bu sistemde fiyatlar, hangi maln ne
miktarda retileceini ve hatta tketileceini devlet belirler.
Buna karlk sosyalist sistem iinde olduu halde piyasa ekonomisine gemi olan ekonomiler de
vardr. Bunun ilk rneini dalmadan nce Yugoslavya vermi ve sosyalist piyasa sistemini uygulamt.
Bugn benzer bir sistem inde uygulanmaktadr. in karma ekonominin devlet arlkl bir
altmodelini uygulamakta, fiyatlar piyasa gleri tarafndan belirlenirken, ynetilmi kur yntemiyle
piyasaya devlet tarafndan dolayl yoldan mdahale edilmektedir.

PYASA EKONOMSNN ARTILARI VE EKSLER


Piyasa Ekonomisinin Artlar
Piyasann 5 fonksiyonu olduunu yukarda belirtmi ve bunlar yle sralamtk: (1) Piyasa,
deerleri belirler. Herhangi bir mal ya da hizmetin fiyat piyasada arz ve talep kurallar erevesinde
oluur. (2) Piyasa, retimi rgtler. retim piyasada oluan talebe gre biimlenir. (3) Piyasa, retilen
mal ve hizmetin datmn salar. Talep neredeyse retilen mal ve hizmetler oraya kayar ve arz ile talebin
bulumas salanr. (4) Piyasa, rasyonellii salar. Piyasada belirlenen ve talep fazlas olduu srece
ykselen fiyat, talep fazlasn frenler ve arz ve talep arasndaki dengeyi salar. (5) Piyasa, gelecei
biimlendirir. Ekonomik gelime piyasada oluan tasarruf ve ondan desteklenen yatrm sayesinde olur.
Bunlar piyasann artlardr. Piyasa sisteminin olmad bir dnyada bu fonksiyonlar merkezi
sistemlerle zmek gereklidir. Rusyann, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii iinde yer alrken
piyasa sistemi yerine uygulad sistem merkezi planlama sistemiydi. Bu sistemde fiyatlarn yani mal ve
hizmetlerin deerlerinin belirlenmesinden, retimin rgtlenmesine, mal ve hizmetlerin datmna kadar
btn fonksiyonlar merkezi planlama otoritesi tarafndan belirleniyordu. Byle alan sistemde, piyasa
sisteminin tanmlad rasyonellik sz konusu deildi.
Piyasa sistemi ortadan kalktnda bu fonksiyonlar grecek bir baka sistem kurulmas gerekiyor. Ne
var ki bu son derecede zor, verimsiz ve ok pahal bir sistemdir. Piyasann en nemli arts byle bir
sistemin ayrca bir abaya gerek olmakszn kendiliginden kurulmasdr.
Piyasann bir baka arts, eer kstlanmamsa giri kn serbest olmasdr. Yani herhangi bir mal
reten ya da reticisiyle anlap da satmak isteyen birey ya da irketler piyasaya girerek o mal satabilir.
Bu giri k serbestliinin yaratt rekabet fiyatlarn yukar gitmesinin nnde en nemli engeli
oluturur.
Piyasann Fiyat Belirleme levi
Piyasa ekonomisi deyimiyle kastedilen ey byk lde fiyatlarn ve retim faktrlerinin yani cret,
faiz ve rantn piyasada arz ve talebe gre belirlenmesi olduuna gre bu fonksiyon zerinde biraz daha
durmakta yarar var.
cret emek piyasasndaki arz ve talebe gre belirlenir. Ne var ki bu piyasa tam anlamyla bir
serbestlik tamaz. Gerek ii sendikalar, gerekse iveren sendikalar bu piyasadaki oluumun serbeste
yrmesini bir miktar engeller. cretler zerinde ii ve iveren sendikalarnn pazarlklar srasnda eer
anlama salanamazsa iilerin grev yaparak, iverenlerin ise lokavta giderek kendi teklifini kar tarafa
kabul ettirme yolunda silahlar vardr. te yandan baz lkelerde uygulanan asgari cret uygulamas da
emek piyasasnda cretlerin serbeste belirlenmesinin nnde engel oluturur. Dolaysyla emek
piyasasnda bir lde katlk mevcuttur. Bu katl aabilmek iin bu grmelere devlet ya da devleti
temsilen yetki verilmi olanlar arabulucu olarak katlabilirler.
Faiz, bor verilebilir fonlar piyasasnda belirlenir. Bu piyasadaki serbestlik emek piyasasna gre
daha yksektir. Bununla birlikte, bu piyasada da yukarda deindiimiz gibi kamu kesiminin byk
oranlara varan aklarla talepte bulunmas halinde zel kesimin piyasa dna itilmesi olgusu yaanr.
Dolaysyla, bor verilebilir fonlar piyasasnda kamu kesiminin ykl miktarlarda talepte bulunmas
piyasada faizin serbeste belirlenmesinin nnde engel oluturur ve piyasada katlk olumasna yol aar.
Rant da piyasadaki arz ve talebe gre belirlenir. Doal kaynaklar arz snrl olduu iin talebin
ykseklii rantlarn da ykselmesine yol aar. Buna karlk bu tr piyasalarda kamu otoritesi bazen
kstlayc politikalar uygulayarak ranta snrlama getirebilir.
Piyasa Ekonomisinin Eksileri
Piyasann en belirgin eksilerinin banda bilgi eksiklikleri geliyor. Yani hizmetini nerede sunarsa en
iyi sonucu alacan bilmeyen emek sahibi ya da rettii mal nerede pazarlarsa en iyi getiriyi
salayacan bilmeyen retici, piyasann fonksiyonlarn tam olarak yerine getirmesinde eksiklik ortaya
kmasna yol aabiliyor. Bu sorunlar gemite ok daha byk skntlara neden oluyordu. Buna karlk
gnmzde zellikle internet teknolojisinin yaygnl bu tr sorunlar byk lde ortadan kaldrm
bulunuyor.
Piyasann bir baka eksiklii teorik olarak ok kolay uygulanabilir gibi grnen giri k
serbestliinin gerek yaamda o kadar da kolay ilemedii gereidir. Pek ok konuda piyasaya giri
birtakm bedellerin denmesini gerektirdii iin engel yaratabilmektedir. Piyasann en nemli eksilerinin
banda varlk deerlerini temsil eden ktlarda, yani hisse senetleri, tahviller ve benzeri yatrm
aralarnda rasyonellii salayamamas, tam tersine irrasyonellie yol amas geliyor. Normal olarak
fiyat ykselen mal ve hizmetlere talep der. Bunun sonucunda da fyatlar der ve denge yeniden
rasyonel bir dzeyde oluur. Hisse senedi, tahvil gibi ktlar da birer mal gibi kabul etmek gerekir.
Dolaysyla rasyonellik kural burada ilerse bunlarn fiyat arttka bunlara ynelik talebin dmesi
gerekir. Oysa byle olmuyor. Tam tersine. bunlara ynelik talep arttka fiyat ykseliyor ve fiyat
ykseldike de talep artyor. Bu geliim piyasann rasyonellik salama fonksiyonunun belirli alanlarda
ilemediini, hatta bir irrasyonellik mekanizmasna yol aabildiini gsteriyor.

Devlet
Devletin ekonomiye bak birka szle
zetlenebilir: Hareket ediyorsa vergilendir,
hareket etmeye devam ediyorsa kurallara
bala, hareket etmesi durmusa sbvanse et.
RONALD REAGAN
ABDnin 40. Bakan

DEVLETN EKONOMDEK YER


Batda daha ok hkmet (government) terimi kullanlsa da bizde kamu kesimi otoritesini temsil
anlamnda devlet terimi kullanlmaktadr. Devlet, toplum adna ortak kararlar alan, uygulayan brokratik
ve siyasal birimlerin toplamdr. Toplumsal yapnn rgtlenme biimine gre devlet daha arlkl ya da
daha dar bir yetkiler btnn temsil edebilir.
Devletin ekonomideki yeri uygulanan ekonomik sisteme gre farkllk gsterir. Kapitalist sistem
uygulanyorsa devletin ekonomideki yeri sosyalist sistemdekine gre ok daha dardr. Buna karlk
kapitalist sistem iinde olan ekonomilerde de devlet iin standart bir snr sz konusu deildir.
Kimilerinde devlet ok daha geni yetkiler kullanrken kimilerinde zel sektr asl arl stlenir.
Kapitalist sistemde retim aralarnn mlkiyeti zel kesimde olduu halde sosyalist sistemde
devlettedir. Buna karlk, kapitalist sistemi uygulad halde mlkiyeti devlete ait olan kamu iktisadi
teebbsleri araclyla devletin mal ve hizmet retiminin dorudan iinde olmas hali de birok
ekonomide geerlidir.
Btn bu farkllklara karn devlet, ekonomi zerinde uygulad maliye ve para politikas
araclyla etkili olur. Dnyann piyasa ekonomisi konusunda en ileri gitmi, btn iletmelerini
zelletirmi olan toplumlarnda bile devletin politikalar araclyla etkili olmas mmkndr. rnein
katma deer vergisi oranlarn 10 puan artrarak fiyat ve oradan giderek talep ve satlar zerinde etkili
olabilir. Ya da devlet harcamalarn artrarak piyasaya daha fazla para kmasna yol ap talebin
canlanmasn salayabilir.
Tablo 3te devletin farkl sistemdeki yeri ve arl ortaya konulmaya allmtr.
Tablo 3: Ekonomik Sistemlere Gre Devletin Ekonomideki Yeri
Konular Piyasa Planl Karma
retim zel kesim arlkl Devlet arlkl Ayrm yok
Para politikas Fiyat istikrarna ynelik Ekonominin tmne ynelik Piyasaya yardmc olacak biimde
Maliye politikas Tarafsz Aktif olarak karr Etkileyici
Fiyatlar Piyasada Merkezi otoritece Devlet karabilir
Kur Dalgal Sabit Mdahaleli
Faiz Piyasada Merkezi otoritece Devlet karabilir
zel Mlkiyet Snrsz Snrl Geni

Tablo'ya gre, piyasa ekonomisinde devletin arl fazla deildir. Bu sistemde esas arlk zel
kesimde, yani piyasay oluturan glerdedir. Sistemde etkinlii olan kurum Merkez Bankasdr ve temel
grevi fiyat istikrarn salamaktr.
Planl ekonomi devlet arlnn en fazla olduu sistemdir. Burada neredeyse her ey devletin
etkisine ak olarak sistemlemitir.
Karma ekonomi sistemi ise hem devletin hem de zel kesimin belirli arlklara sahip olduu bir
sistemdir. Asl olarak Keynesyen ekonomi bu sistemin ekonomik yaklamdr. Bugn dnyadaki btn
ekonomiler karma ekonomik sistemi uygulamaktadr. Yani ne piyasa ekonomisinde devlet tmyle ve
yalnzca klasik fonksiyonlarna dnmtr, ne de planl ekonomide zel kesim tmyle ortadan kalkmtr.
Sosyalist ekonominin oturduu temel olan planl ekonomi dncesini bir yana brakp da piyasa
ekonomisini ve karma ekonomi modelini birlikte ele alrsak iki ayr ekol kar karmza. Bu erevede
gnmzde piyasa ekonomisinin ABDli Nobel dll iktisat Milton Friedmann ve onun izleyicilerinin
dncelerine gre biimlendiini, karma ekonominin ise John Maynard Keynes ve onun izleyicilerinin
dncelerine gre biimlendiini sylememiz mmkndr. Bu iki ekoln grlerini bir tablo
erevesinde karlatrmal olarak sunuyorum (Tablo 4).
Tablo 4: Keynes ve Friedmann Temel Grleri
Ekonomi
Keynesyen Yaklam Friedmanc Yaklam
Politikasnn z
Temel politika
Talep ynetimi politikas Para arz politikas
dayana
Yaamsal nemde, para arz reel bymeye paralel olmal,
Para politikas Dk neme sahip, faiz dk olmal
reel faiz verilmeli
Bte, ekonominin ihtiyalarna gre ak ya da fazla Bte ak vermemeli, yani ekonomi zerinde ntr etki
Maliye politikas verebilir yaratmal
stihdam politikas Ynetilmi bir istihdam dzeyi hedeflenmeli Doal isizlik oran istihdam politikasnn dayana olmal
Piyasa mekanizmas Kendi haline braklrsa istikrarszlk yaratr Kendi haline brakldnda uzun dnemde istikrar getirir
Devlet mdahalesi Srekli talep ynetimi yoluyla yaplmaldr En dk dzeyde tutulmaldr
Aktif talep ynetimine yardmc olur; enflasyonda Kamu kesimi kltlmeli, kamu iletmeleri
Kamu kesimi
harcamalar drlmelidir zelletirilmelidir
Dviz kurlar Mdahaleli dalgal kur yntemi uygulanmal Dalgal kur yntemi uygulanmal
Bu tablo Stuart Holland, 1987, Tablo 1.2den yararlanlarak hazrlanmtr
ki ekol arasnda tam anlamyla dalar kadar fark bulunduu bir bakta ortaya kmaktadr.
Keynesyen yaklam ekonomi ynetiminin devlet olmakszn yrtlemeyeceini, devletin mdahalesi
dndaki dengelerin tmyle tesadf olduunu ne srerken. Friedmanc yaklam devletin ekonomiye
hibir biimde karmamasn nermektedir.
Konuya kriz asndan bakarsak, Keynesyen yaklamn yrrlkte olduu dnemde pek kriz
kmadn, Friedmanc yaklamn yrrlkte olduu dnemlerde ise kriz ktn gryoruz. Kriz
ktnda da genellikle greve arlan model Keynesyen Model oluyor.

DEVLET iLE PYASA LKLER


Kapitalist sistemde, yani piyasa sisteminin ekonomik yapnn belirlenmesinde arlkl olduu
sistemde, devletin piyasayla ilikisi son derecede nazik bir konudur. Piyasa sistemi, doas gerei
devletin ilerine fazla karmamasn ister. Ta ki sistemik bir kriz kp da irketler zor duruma dnceye
kadar. Buna karlk devlet sistemin iinde olmak ister. En azndan dzenlemeleri yapmakla kendisini
sorumlu hisseder. Devletin iin iine girmesinin en basit biimi tekelciliin nlenmesi, kartellemelerin
nne geilmesi ya da yollar, barajlar gibi altyap tesislerinin yaplmas gibi piyasann mmkn
olduunca serbest ilemesine ynelik dzenlemelere Ve yatrmlara dayanr. in bir baka yn de sosyal
dzenlemelerin yaplmas ve bu yolla piyasann mmkn olduunca bar iinde bulunmasnn
salanmasdr. rnein bu erevede asgari cret dzenlemelerinin yaplmas ya da rekabetin
denetlenmesi ve haksz rekabete yol aan giriimlerin izlenmesi devletin grevleri arasndadr. Devlet, bu
grevleri kurduu kurumlar araclyla yerine getirerek zel kesimin piyasada dzgn biimde
almasn ve tketicilerin piyasaya gven duymasn salar.
in bu yn nispeten kolaydr. Ama devletin de mal ve hizmet retiminin iinde bulunmas yani
kurduu iletmeler araclyla retim yapmas ve rnlerini satmas sz konusu olduunda durum biraz
karr. Bir devlet kuruluunun st retimi ve st rnlerinin satyla uratn dnelim. Bu durumda
iin denetim ve gzetim yn biraz karr. nk bu iin kalitesinin denetimini devlet kurulular yapar.
Yani devlet st ve st rnlerini hem retmi hem de denetlemi olur. Burada zel kesimle arasnda bir
haksz rekabet oluur. Bu durum dier rnler iin de geerlidir. Devlete ait havayolu irketiyle zel
kesime ait havayolu irketlerinin ayn havaalann paylamas halinde devlete ait havayolu irketi lehine
haksz rekabet salandna ilikin pek ok ikyet duyulur. Bunun da temel nedeni havaalan
iletmeciliinin de devlete ait kurulular eliyle yaplmasdr.
in dorusu devletin retimde yer almamas ve retim alann tmyle zel kesime devretmesidir.
Bylece devlet, piyasalarn dzgn ilemesi iin gerekli kurallar koyabilir, gerekli denetim
mekanizmalarn kurabilir.
Bu aklamalara gre devlet ile piyasa ilikilerini yukarda verdiimiz tablodan yararlanarak yeni bir
tabloda gsterebiliriz (Tablo 5).
Tablo 5: Devlet ile Piyasa likileri
Konular Piyasa Arlkl Model
retim zel kesim arlkl
Para politikas Piyasaya yardmc olacak biimde
Maliye politikas Etkileyici
Fiyatlar Piyasada
Kur Dalgal
Faiz Piyasada
zel mlkiyet Snrsz

Grld gibi bu tabloda konu edilen piyasa arlkl model, daha nceki tabloda konu edilen piyasa
modeli ile karma ekonomik model arasnda bir yerdedir. Byle bir biimlenmenin piyasa sistemine dayal
bir kapitalist model iin daha doru bir model olacan dnyorum.
Devletin piyasay belirli bir ahlak ve dzgn bir rekabet erevesi iinde tutabilmesinin en temelli
nedeni tketicinin korunmasdr. Aksi takdirde ok daha gl konumda bulunan reticilerin tketicileri
yanltmas, yksek fiyatlar dayatmas, hatta son krizdeki gibi iirilmi balon yntemleriyle bir lde de
olsa kandrmas mmkndr. Trkiyede 1980lerde yaanan Banker Facias bu tr kandrma rneklerinin
en bilinenlerinden biridir. O nedenle devletin piyasa dzenlemesinde ve denetiminde aktif rol almas
gerei aktr. Buna karlk bu dzenlemelerin ve denetimin erevesinin nasl belirlenecei ve bunlarn
hangi organlar eliyle yrtlecei ok ak deildir. Gemi deneyimler bu tr dzenleyici ve denetleyici
ilevlerin dorudan devlete braklmas halinde bu alanlarda siyasal yaklamlarn nemli rol oynadn,
kayrmaclk gibi durumlarn fazlasyla yaandn gsteriyor. O nedenle son yllarda bu tr ilevler daha
ok bamsz kurullara terk edilmeye balad. Bu giriim ilk olarak Merkez Bankalaryla ortaya kt.
Parann altn karl kalktktan sonra piyasalar devletin snrsz para basma yetkisiyle kar karya
kalverdi. Bu uygulamann enflasyon yaratmas sonucu para basma yetkisi bamsz Merkez Bankalarna
devredildi. Ardndan, yaanan bankaclk krizleri bamsz bankaclk dzenleme ve denetleme kurullarn
gndeme getirdi. Enerji retimi, ulatrma hizmetleri ya da benzeri konularda oluan doal tekellerin fiyat
dayatmalarn nlemek iin de baka bamsz kurullar kuruldu ve bunlar dnya apnda yaygnlk
kazand.
Kresellemeyle birlikte devletin piyasalarla ilikileri daha ok bu tr, siyasetten soyutlanm
kurumlar araclyla yrtlyor. Ne var ki bunlarn tam olarak siyasetten soyutlandn sylemek halen
mmkn deildir. nk bu kurumlarn yneticileri siyasetiler tarafndan atanyor. te bu nedenle bu tr
kurumlarn standart dzenleme ve denetim yntemlerini alacaklar kresel apta bamsz bir kuruma
ihtiyalar vardr. BASL dzenlemeleri bunun en gzel rneidir.

Kreselleme
Komunun tavuu komuya kaz grnr.
Trk atasz

SERMAYE HAREKETLERNN SERBESTLEMES


retimi gerekletirmek zere bir araya getirilip kullanlan faktrlere retim faktrleri ad veriliyor.
Drt tane retim faktr var: Emek, sermaye, doal kaynaklar ve giriimcilik. Doal kaynaklaklar
dediimizde genellikle toprak, yani arsa anlalyor. Bir giriimcinin bir retim birimi, rnein bir fabrika
kurmak zere yola ktn varsayalm. Bu kiinin ilk ihtiyac fabrikann zerine yaplaca bir arsa
olacaktr. Bunu almak iin de sermayeye ihtiyac vardr. Diyelim ki kendi parasyla yola kt ve yetmeyen
blm iin de bankadan faiz karl kredi ald. Bu durumda sermayenin karl faiz olacaktr. Hem
ald krediye deyecei faiz, hem de kendi parasna almaktan vazgetii faizin toplam kadar bir
maliyete katlanm olacaktr. Sermayesinin bir blmyle arsay uzun sreliine kiralam ve bir
blmyle de fabrika binasn yaptrp, iine gerekli makine tehizat koydurmu olsun. Bu durumda sra,
retimi yapacak olan iilerin istihdamna ve onlara cret demeye gelecektir. Bylece sermayeyi faiz
karlnda, topra bedeli karlnda (rant) ve igcn de creti karlnda bir araya getirerek
retime girmi olur. Bu retimden onun alaca payn ad da krdr.
Bu drt retim faktrnden serbest dolama konu olabilir. Giriimci, nerede yatrm daha
krlysa oraya gidip yatrmn yapabilir. Yeter ki bunu yasaklayan bir dzenleme olmasn. Gnmzde
birok giriimci kendi lkeleri dndaki lkelere gidip yatrmlarn orada yapmakta ve kr transferini
gerekletirmektedir. Emek, eer nnde engel yoksa serbest dolama konu olabilir. Otomotiv veya
tekstil ya da elektronik eya iisi nerede yksek cret veriyorlarsa oraya gidip alabilir. rnein
Almanya yabanc ii istihdam karar aldnda Trk iileri Almanyaya gidip almaya baladlar.
Sermaye de faiz ya da hangi adla olursa olsun getiri nerede yksekse oraya akar. Gnmzde igcnn
serbest dolam fazla serbest deildir. Avrupa Birlii, yeleri arasndan kstl sayda lke iin bu
serbestlii tand. Buna karlk rnein Trk ya da Polonya iileri cret daha yksek olduu iin
serbeste gidip Fransa ya da talyada ie giremiyor. lkeler bu tr bir serbest dolama izin vermiyor.
Buna karlk kresellemeyle birlikte sermaye hareketleri serbestleti. Sermaye, nerede ok getiri varsa
oraya akyor. Bunu kaynak ihtiyac olduu iin gelime yolundaki lkeler bile destekliyor. rnein
Trkiye igcnn kendi lkesine serbeste akn kabul etmiyor ama sermaye hareketlerine serbestlik
tanm durumda. Bylece cari an finanse edebiliyor, daha dorusu yksek ithalat yapabilmesi
mmkn olabiliyor. Dnyada pek ok lke ayn konumda.
Tablo 6 yeni ykselen pazar ekonomileri ve gelime yolundaki lkelere ynelik sermaye akmlarn
gsteriyor.
Tablo 6: Gelime Yolundaki lkelere Sermaye Akmlar
(Milyar USD) 2000 2003 2005 2006 2007
Toplam Sermaye Girii 300 415 760 1.185 1.929
Dorudan Yabanc Sermaye Yatrm 212 204 374 464 533
Portfy Yatrm 95 85 201 337 442
Dier Yatrmlar -7 127 185 384 955
Kaynak: IMF, Global Financial Stability Report, Ekim 2008
Tablo 6, 2000den 2007ye kadar gelime yolundaki lkelere ynelik sermaye akmlarnn katlanarak
arttn, kresellemenin gelimesiyle birlikte sermaye hareketlerinin serbestlemesinin etkisinin hangi
boyutlara ktn gsteriyor.
ekil 1: Faiz Fark Nedeniyle Sermayenin Yer Deitirmesi

ekil 1, sermaye hareketlerinin serbest kalmas halinde sermayenin niin hareket ettiini, lkeden
lkeye kaydn anlatmak zere izilmitir. A lkesinde reel faiz yzde 3, B lkesinde ise ynle 8 olsun.
Bu durumda sermaye A lkesinden B lkesine kayacak ve bu kay B lkesinde sermaye bolluu ortaya
kmasna yol aacaktr. Talep kanunu gerei bir yerde mal bollanca fiyat der. Bu durumda B
lkesinde sermayenin fiyat yani faizler dmeye balayacak ve sonunda A lkesindeki dzeye geldiinde
her iki lkede de ayn miktarda ve ayn faizde sermaye kullanlyor olacaktr. Ancak bu sre zaman alc
bir sretir ve dolaysyla bu sonulanncaya kadar A lkesinden B lkesine sermaye akm devam
edecektir. Eer sermaye hareketleri serbest deilse bu tr bir akkanlk sz konusu olmayacaktr.
Sermaye hareketlerinin belirli dnemlerde yn deitirmesi de mmkndr. rnein B lkesinde
faizin, ok daha yksek olmasna karlk riskler gitgide artmaya balamsa, o zaman A lkesinden
buraya kayan sermaye akmlar, artan risklerden korunmak amacyla, gerisin geri A lkesine dnmeye
balar. Bu durumda A lkesinde faizler daha da debilir.
Sermaye hareketlerinin serbestlemesi kapitalizmin kresellemesinin nn aan temel olgudur.
Buradaki ekilde konu yalnzca bor verme asndan ve faizin etkisi erevesinde ele alnmtr. Bunun
yan sra, gelimekte olan lkelerde hisse senedi piyasasnn krll ve dorudan sermaye yatrmlarnn
elde edecei getirilerin ykseldii de sermayenin gelimi lkelerden bu lkelere akmasna yol
amaktadr. Kreselleme bu akmn ters ynl olmasna da olanak salamtr. Herhangi bir gelime
yolundaki lkeden bir bakasna sermaye akm olabildii gibi, gelimi lkelere de sermaye akm
gereklemektedir. Burada nemli olan, getirinin (faiz, kr ya da temett gibi) ykseklii ve kukusuz risk
faktrnn bykldr. Bunlar nerede uygunsa sermaye hareketleri oraya ynelmektedir.

KAPTALZMN EN YKSEK AAMASI


Lenin, emperyalizmi kapitalizmin en yksek aamas olarak tanmlamt. Eer kresellemeyi finansal
emperyalizm olarak deerlendirirsek bu ngr, sermaye hareketlerinin serbestlemesiyle gerekleen
kresellemeyle dorulanm oluyor. Gnmz koullarnda kapitalizmin en yksek aamas
kresellemedir. Kresellemeyi eer kapitalist yaam tarznn, yani piyasa sisteminin, d ticaret
serbestliinin, tketimin ve tketicinin nceliinin dnya apnda yaygnlatrlmas biiminde
tanmlarsak gerekten bu aamay kapitalizmin en yksek aamas olarak kabul etmek gerekiyor.
Sermayenin kreselletii ama emein kreselleemedii bir ortam hi kukusuz kapitalizmin
kresellemesini ifade eder.
Kapitalizmin kresellemesi, piyasa sisteminin znde yer alan kriz yaratc mekanizmay btn
dnyaya yaym bulunuyor. Sermayenin hareket serbestlii kazanmas, giriimcinin sermayeyi alp, en
ucuza doal kaynaklar bulabilecei, emee en dk creti deyecei ve dolaysyla en yksek getiriyi
salayaca yerlere serbeste giderek ok daha yksek kazanlar salayabilmesi demektir. Aslnda
giriimci sermayeyi kendi imknndan koymayp bor olarak aldnda onu da en ucuza salayabilecei
yerden alp gitmektedir. Buna bir rnek verelim. Getiimiz dnemde Japonyada enflasyon sfr
dolayndayd. Bu durumda ABDli bir giriimci Japon bankalarndan yzde 1 dolaynda faizle ald
krediyle inde spor ayakkab fabrikas kursa ve dnyann en ucuz igcn istihdam ederek retim yapsa
iyi getiriler elde ederdi. Aslnda uygulamada olan da budur. Yani kresellemi kapitalist retim en ucuz
emei istihdam ederek dnyada cretlerin artmasna engel olmaktadr. Onun iindir ki kresellemeyi
kapitalizmin en yksek aamas olarak tanmlamak doru olacaktr.
Kresellemi kapitalist finansal sistem kaynaklarn finansal alana ekilmesinde ok ileri bir adm
yaratt. Ama bu ayn zamanda krizin de tohumlarn atan bir mekanizma oldu. Bu geliimin bir zetini
Tablo 7 gsteriyor.
Tablo 7: Kresel Sermaye Piyasasnn zeti (Milyar USD)
GSYH Dviz Banka Tahvil,
Rezervi Aktifleri Bono, vb.
Dnya 55.545 6.448 84.785 144.927
AB 15.689 280 43.146 42.952
ABD 13.808 60 11.194 49.802
Japonya 4.382 953 7.839 13.882
Gelien lkeler 17.282 4.910 15.003 28.771
Kaynak: IMF, Global Financial Stability Report, Ekim 2008
Tabloya baklacak olursa, dnyann bir ylda yaratt toplam gelir 55,5 trilyon dolar, dnyada
dolanmda bulunan tahvil, bono ve benzerlerinin toplam deeri ise bunun 2,5 kat dolaynda, yani yaklak
olarak 145 trilyon dolar. Her ne kadar tahvil ve bonn rakam stok, GSYH ise akm kavramlar gsterse de
buradan hareketle dnyann bir yldaki gelirinin 2,5 kat kadar borlu olduunu sylemek mmkn.
Tabloda en fazla dikkati eken noktalardan biri, gelime yolundaki lkelerin 5 trilyon dolara yaklaan
dviz rezervleridir. Bu lkeler kendilerine ynelik risk alglamalarn drmek iin gelimi lke
paralarn talep edip rezerv olarak tutmaktadrlar.

KRESEL EKONOMK GRNM VE KRESEL SSTEMN KRZLERE AIKLII


Tablo 8 bize dnyann 2007 sonu itibariyle ekonomik grnmn zet olarak veriyor.
Tablo 8: Dnyann Ekonomik Grnm (2007)
DNYANIN EKONOMK GRNM Say GSYH/Dnya (%) Nfus/Dnya (%)
Gelimi Ekonomiler 31 56,3 15,2
ABD 1 21,3 4,7
Euro Blgesi 15 16,1 4,9
Almanya 4,3 1,3
Fransa 3,2 1,0
talya 2,8 0,9
spanya 2,1 0,7
Japonya 1 6,6 2,0
ngiltere 1 3,3 0,9
Kanada 1 2,0 0,5
G7 (ABD, Japonya, Almanya, ngiltere, Fransa, talya, Kanada) 7 43,5 11
Dier Gelimi Ekonomiler 12 7,0 2,2
Gelime Y. lkeler 141 43,7 84,8
Afrika 3,0 12,7
Yeni Ykselen Pazar Ekonomileri
in 10,8 20,4
Rusya 3,2 2,2
Hindistan 4,6 18,0
Brezilya 2,8 2,9
Trkiye 1,3 1,1
Toplam (Adet ve Milyar USD ve Milyon kii) 171 48.461 6.518
Kaynak: IMF, World Economic Outlook, Ekim 2008

Tabloya gre ABD, tek bana dnya GSYHsinin bete birinden fazlasn, G7 lkeleri ise yzde
44n alyorlar. G7 lkelerinin GSYHleri toplam, 141 tane gelime yolundaki lkenin GSYH'leri
toplamna eit. Dolaysyla ABDde kacak bir krizin, hele G7 lkelerine de sramas halinde dnyann
geri kalann etkilememesi mmkn grnmyor. Her ne kadar in tek bana dnya GSYHsinin yzde
11ine yakn bir blmn retiyor olsa da retiminin ounu ABD ve AB lkelerine satt iin onlarda
yaanacak bir talep daralmasnn ini etkilememesi sz konua deildir. O nedenle, yukarda akland
gibi sermaye hareketlerinin serbest olduu kresellemenin yaratt bulac ortamla birleince bu
grnm dnyann genel krizlere ok ak bir biim aldnn ak ifadesi olarak karmzda duruyor.

Ekonomik Kriz
Kresel finansal kriz hakknda bildiimiz ey,
pek fazla bir ey bilmediimizdir.
PAUL A. SAMUELSON
ABDli Nobel dll iktisat

EKONOMK KRZ DEYNCE NE ANLAILIR?


Ekonomide kriz dendiinde neyin anlalmas gerektii konusunda bir gr birlii yoktur. Kimileri
durgunluk, kimileri resesyon, kimileri enflasyon, kimileri deflasyonu ekonomik kriz olarak tanmlyor.
Bunlara ek olarak finans kesiminde ortaya kan krizlerin her birinin ekonomik kriz olarak tanmlanmas
gereklilii de ortaya knca i biraz daha karyor. Bunlardan hangisinin ekonomik kriz olduunda gr
birlii olmad gibi, her birinin tam olarak neyi ifade ettii konusunda da gr ayrlklar var.
Ekonomik kriz, tketici talebinde ve firmalarn yatrmlarndaki byk d, yksek oranl isizlik ve
dolaysyla yaam standartlarnn dmesi biiminde ortaya kabilir. Bu tr ekonomik krizlere genellikle
finansal piyasalardaki belirsizlikler ve hisse senedi fiyatlarndaki dler ve yerli parann yabanc
paralara gre deerindeki dler elik eder. Bazen krizler dorudan doruya finansal sektrden
kaynaklanabilir. Yani krizler reel kesimden balayp finans kesimini vurabilecei gibi tam tersi de
olabilir. ok ar bir ekonomik kriz sz konusuysa sonuta bir resesyon ve borlar deyememe (default)
durumu da ortaya kabilir.
Krizin tanmlanmasnda sorunlar olduu gibi, kriz, dalgalanma, knt gibi ifadeler arasnda da
farkllklar var. rnein 2007de ABD piyasasnda yaanan subprime mortgage kredilerindeki batlarn
yol at kresel sarsnt o haliyle kalm olsayd ona kriz yerine dalgalanma denecekti. Ama geliim
2008de mortgage kredi piyasasnn iki dev kurumu Fannie May ile Freddie Mac kamu kesimince
devralnnca ve bu banka batlarna yaylan bir sre halini alnca kriz denmeye baland. rnein
ABDde resesyonu saptamakla resmen grevlendirilmi olan NBER (National Bureau of Research) iki
eyrek st ste eksi byme yaanmas halini resesyon olarak tanmlyor. Oysa birok iktisat resesyonu
yalnzca bymeyle deil ayn zamanda isizlikle de tanmlanmas gerektiini ne sryor. rnein 2008
ylnn ortasnda ABDnin yllk byme ortalamas yzde 2,8 kmken yllk baza dntrlm
isizlik oran da yzde 6,1 olarak belirlenmiti. Bymeye bakarsanz NBERnin tanmlad resesyonla
hibir ilgisi olmad gibi ABDnin yzde 2-3 aral olarak belirlenmi olan potansiyel byme orannn
da stnde kalyor, buna karlk isizlik oran son yllarn rekorunu kryordu. Bu durumda 2008 ylnn
nc eyreindeyken ABD ekonomisinin resesyonda olup olmad sorusunun yant verilemiyordu. Bu
sorunun yantn aramaya baz tanmlara bakarak balayalm.
Durgunluk dendiinde bir ekonomide byme hznn sfra dmesi ya da sfra yaklamas anlalr.
GSYHsi; yani bir yl iinde rettii btn mal ve hizmetlerin piyasa fiyat cinsinden deerleri toplam
200 milyar dolar olan bir ekonominin bir sonraki yl yine ayn deerde GSYH yaratmas o ekonominin
durgunluk iinde olduunu gsterir. Burada szn ettiimiz deer enflasyondan arndrlm olan reel
deerdir. Durgunluk genellikle isizler iin yeni i imknlar yaratlamamasyla birlikte geliir.
Resesyon ise bir ekonomide bymenin eksiye dmesi demektir. Bu geliime genellikle isizlik
oranndaki art elik eder. Bunu biraz daha geni bir ereveye oturtursak tanm yle yapmak daha
doru olur. Resesyon, konjonktr dalgasnn en dk olduu dzeydir. Bu dzeyde ou makroekonomik
gsterge (GSYH, istihdam, talep, vb.) d halindedir.
Bunlardan hangisinin kriz saylaca sreye, bykle ve yaratt etkiye gre deiir. Bazen
Japonyann yaad durgunlukta olduu gibi uzun sreli bir durgunluk dnemi tam anlamyla kriz
yaratmazken bazen ksack bir resesyon kriz yaratabilir.
Ekonomiler byme ve enflasyonla ilikilerine gre drde ayrlrlar: (1) Bir ekonomi sfr
enflasyonla byyorsa orada enflasyonsuz byme geerlidir. (2) Bir ekonomide hem reel byme hem de
enflasyon varsa enflasyonlu byme sz konusudur. (3) Bir ekonomide reel byme sfr ya da sfra
yaknken enflasyon varsa stagflasyon durumu geerlidir. (4) Bir ekonomide GSYH reel olarak klrken
enflasyon da ortaya kyorsa o ekonomi slumpflasyon ile kar karyadr.
Yukardaki rneklerden ilkine yakn gemite Japonyada rastland. Japon ekonomisi getiimiz
yllarn bazlarnda sfr enflasyona karn sfrn biraz stnde reel byme gerekletirdi. deal durum,
dk bir enflasyon olsa bile mmkn mertebe yksek bymeyi salayan denge hali oldu iin Japonyann
durumu tercih edilen bir denge deildi.
kinci rnek yani enflasyonlu byme durumu dnyada en ok rastlanan denge halidir. Trkiye uzun
yllardr byle bir denge iinde bulunuyor. Son alt ylda bir yandan yzde 6,5 dolaynda byrken bir
yandan yzde 13 dolaynda ortalama enflasyon yaadk.
nc durum yani stagflasyon da olduka sk rastlanan bir denge halini ifade eder. Stagflasyon iki
ayr szcn birletirilmesiyle oluturulmu bir szck. lk blm durgunluk anlamna gelen
stagnationdan, ikinci blm de enflasyondan alnm. Durgunluk iinde enflasyon anlamna geliyor. Yani
reel ekonomik byme olmakszn fiyatlarn artmaya devam etmesi halini ya da GSYHnin nominal olarak
bymesine karlk reel olarak bymemesi halini ifade ediyor. Trkiye, stagflasyon benzeri ekonomik
koullarla gemite birka kez karlat. Bunlardan biri 1991 yldr. 1990 yl GSYHmz cari fiyatlarla
397,2 milyar TL idi (152 milyar dolar). 1991 yl ekonomik bymemiz yzde 0,4, enflasyonumuz yzde
71, GSYHmiz 634,4 milyar TL (151,8 milyar dolar) olmutu. Yani ekonomi bymeden kald halde
enflasyon yzde 71lere geldii iin, dolar cinsinden deimeyen GSYH, TL cinsinden bym
grnyordu.
Drdnc durum yani slumpflasyon ekonomik dengesizliin en korkutucu halidir. Slumpflasyon da
stagflasyon gibi iki szckten oluuyor. Slump; batma, kme anlamna geliyor. Enflasyonla
birletirildiinde k iinde enflasyon gibi bir anlam kyor. Yani ekonomi kld halde enflasyon
olgusunun varln ifade ediyor. Trkiye ekonomisi gemite slumpflasyonla birka kez karlat. En
yakn olan 2001 krizi sonucunda yaanan krizdir. Cari fiyatlarla GSYHmiz 2000 ylnda 166,7 milyar
TL, sabit fiyatlarla 72,4 milyar TL idi. Buna karlk 2001 ylnda yzde 50nin zerindeki enflasyona
elik eden yzde 5,7lik bir klme yaayan ekonomide GSYH cari fiyatlarla 240,2 milyar TL, sabit
fyatlarla 68,3 milyar TL olmutu. Yani nominal olarak bym grnen Trkiye reel olarak klmt.
Ekonomik kriz tanmndan yola ktmza gre bir de mali sektr krizi ve reel sektr krizi arasnda
ayrm yapmamz gerekecek demektir. Mali sektr deyimiyle kastedilen bankalar, sigorta irketleri,
leasing, faktoring irketleri, yatrm fonu ynetimi irketleri gibi kurulularn bulunduu sektrdr. Eer
ekonomik kriz bu sektrden balamsa buna mali sektr krizi (ya da ayn anlama gelmek zere finansal
kriz) ad veriliyor. Bu tr krizler daha ok borsalarda yaanan byk deer kayplaryla ve bankaclk
sektrndeki paniklerle ya da dvize ynelile doruk noktasna ulayor. Bu tr krizler sonuta devletlerin
veya kurulularn borlarn deyemez noktaya gelmesine kadar ulaabiliyor. rnein bankalarn,
yaptklar yanl yatrmlar sonucunda uradklar zararlar sonucunda batmalar bir mali sektr krizinin
tipik grnmdr. Buna karlk bankalarn verdikleri kredileri geri alamamalar sonucunda zarara
uramalar ve mevduat sahiplerinin paralarn geri deyememeleriyle balayan bir krizin mali sektr krizi
mi yoksa reel sektr krizi mi olduu, daha yakndan incelenmesi gereken bir konudur. Eer bu durum reel
sektr irketlerinin aldklar kredileri geri deyememelerinden kaynaklanyorsa o zaman ortada bir reel
sektr krizi var demektir. Trkiyenin 2001 ylnda yaad ekonomik kriz bir mali sektr kriziydi.
Bankalar, bir yandan yksek tutarl ak pozisyon riski tarken, bir yandan da mevcut fonlarn snrl
sayda kurulu ve kiiye yneltmi ve geri alamaz duruma dmlerdi.
ktisatlar, herhangi bir finansal varln (tahvil, bono, hisse senedi gibi) fiyatnn o kdn
dayand reel varln gelecekteki gelir akmnn stne kmas haline balon adn veriyorlar ve bu tr
balonlarn yaygnlamas ve bymesi sonucunda bir finansal krizin kaca inancn tayorlar. Bilinen
en byk balon 1929 byk dnya krizi ncesinde borsada yaanan gelimeyle ortaya kmtr. Daha
yakn zamandan rnekler arasnda konut fiyatlarnn ikinliine dayanan krizler n plana kmaktadr.
1980lerdeki Japonya krizi ve u anda yaadmz kriz asl olarak konut fiyatlarnn imesine bal
gelimeler sonucu ortaya kan balonlardan olumutur.

KRZLERN KAPSAMI
Ulusal Ekonomik Kriz
Kapitalizm kresellemeden nce ou kriz kt lkeyle snrl kalrd. Bunun belki de en byk
istisnas 1929 byk dnya krizidir. Bununla birlikte o dnemde dnyann nemli bir blm sosyalist
sisteme bal olduu ve piyasa ekonomisinin dnda bulunduu iin krizin btn dnyay kapsamas sz
konusu olmamtr. Bugn bile baz krizler kt yerle snrl kalabiliyor. Eer krizin kt lke greli
olarak kk bir ekonomiye ve dnya ticaretinde kk bir paya sahipse kriz o lkeyle ve yakn ekonomik
ilikide bulunduu lkelerle snrl kalabiliyor. Buna bir rnek olarak 2001 Trkiye krizini verebiliriz.
Trkiyedeki bankaclk krizi Rusya ile Trkiyeye komu Ortadou lkelerinde baz etkiler yaratm,
ondan teye bir sramas olmamtr.
Blgesel Ekonomik Kriz
Bazen bir ekonomide balayan kriz ilikili teki ekonomilere de srayarak bir blgesel kriz halini
alabiliyor. Buna bir rnek olarak 1997 Asya krizini verebiliriz. Bu krizde Taylandda balayan krizin
Singapur ve Hong Kong gibi blgenin gl ekonomilerine de sram olmasnn altnda yatan balca
neden, yatrmclarn o blgeyi ayr ayr devletler olarak deil bir btn olarak grmesinden
kaynaklanmtr. Sonuta kriz btn blgeye ve btn ilemlere yaylm, hatta kreselleme eilimi
gstermitir.
Kresel Ekonomik Kriz
Sermaye hareketlerinin serbestlemesi ve kapitalizmin kresellemesiyle birlikte zellikle byk
ekonomilerde kan ekonomik krizler kresel alana kolaylkla ve hzla yaylr olmutur. Yani dnyann
artk neredeyse onda dokuzu piyasa ekonomisi sistemi iinde ve sermaye hareketlerini serbest brakm
konumda olduu iin krizin yaylmas ok daha byk bir olaslk haline gelmitir. Buna rnek olarak
2007 ylnda ABDde mortgage kredileri krizi olarak balayan ve benzer nedenlerle ngiltereye srayan
ekonomik kriz 2008 ylnn ikinci eyreinde kresel bir krize dnmtr. Balangta bu krizin in,
Hindistan, Rusya ve Brezilya bata olmak zere gelime yolundaki lkeleri pek etkilemeyecei
dnlrken, bu tahmin gereklememi ve btn lkeler krizden etkilenmilerdir.

EKONOMK KRZLERN BULAICILII


Sermaye hareketlerinin serbest brakld kresel sistemde krizlerin kresellemesi ok daha kolay
ve hzl oluyor. Bir baka ifadeyle krizler artk bulac hale geldi. Kapitalist sistem kresellemeden
nce krizlerin bu tr bulacl ok daha snrlyd. Eskiden rnein Japonyada yaanan kriz Japonya
ile. ya da en fazla blgede snrl kalrd. 1990larda Japonya byk bir mali kriz yaad. Bu kriz o
zamana kadar dnyann en byk bankalar arasnda yer alan Japon bankalarnn bir blmnn batmasna,
bir blmnn bakalaryla birlemesine yol at. Buna karn kriz kresellemedi ve Japonya ve
evresiyle snrl kald. Oysa gnmzde sermaye hareketlerinin serbest kalmas sonucu dnya fnansal
sistemi ok daha i ie girmi durumda olduu iin bu tr bir kriz hemen btn dnyaya yansyp kresel
bir grnm alveriyor.
ekil 2, kresel sermaye akmlarn gsteriyor.

ekil 2: Sermaye Akmlar


ekildeki lkede de (A, B ve C) sermaye hareketlerinin serbest olduunu dnelim. Bu durumda
her lkedeki giriimciler ya da yatrmclar kendi lkelerinde olduu gibi tekilerde de sermaye
yatrm yapabilecek demektir. ekilde A lkesinden B ve C lkelerine sermaye akmlar dz oklarla, B
lkesinden A ve C lkelerine sermaye akmlar kvrml oklarla, C lkesinden A ve B lkelerine ynelik
sermaye akmlar ise krkl oklarla gsteriliyor. lkede de pek ok giriimci ve birbirinden farkl pek
ok yatrm alan olduunu dnrsek, sermaye akmlarnn yalnzca faizin en yksek olduu lkeye
gitmek yerine her yere gitmesinin doal olduunu dnmemiz gerekir. nk baz lkelerde baz
alanlardaki getiriler faizden yksek olabilir. Bunun en tipik rnei gelime yolundaki lkelerde yava
yava zenginlemeye paralel olarak ortaya kan yeni tketim alkanlklardr. rnein Trk kahvesi
dnyaca nl bir kahve olduu ve Trkiyede kahvehaneler bulunduu halde Amerikan ya da talyan
markalaryla kahve evleri alm ve bunlar son derecede byk bir taleple karlamtr. Bluejeanin
mucidi Amerikallar olduu halde bir Trk markas ABDde ciddi saylabilecek bir pazar pay elde
etmeyi baarmtr. Ya da talyan moda devleri Trkiyede retim yapp baka lkelerde satmak iin
fabrikalarn Trkiyede kurmak iin sermaye getirmektedirler.
Sermaye hareketlerinin akkanl kriz bulacln birlikte getirmektedir. rnein A lkesinin
giriimcisi C lkesinde yatrm yapmak iin B lkesindeki bir bankadan kredi alm olsun. Ve yine
diyelim C lkesinde yapt yatrm o lkede kan bir krizle zarara dnm ve bu giriimciyi iflasn
eiine getirmi olsun. Bu durumda giriimci B lkesindeki bankadan ald krediyi deyemeyince krizi C
lkesinden B lkesine bulatrm olmaktadr.
Burada verdiimiz rnek ok basit bir bulaclk rneidir. Asl bulaclk finansal alanda ortaya
kar. A lkesindeki yatrmc B lkesindeki bankadan ald krediyle C lkesindeki hisse senetlerine
yatrm yapm olsun. C lkesinde ekonomik kriz ktn ve borsann hzla dtn, yatrmcnn hisse
senetlerinin deerlerini byk lde kaybettiini dnelim. Bu durumda yatrmc B lkesindeki
kredisini deyemeyecektir. Sonuta A lkesinin yatrmcs C lkesindeki krizi B lkesine tam, yani
bulatrm olacaktr. Bir baka rnek de tahvil konusunda verebiliriz. C lkesindeki yatrmcnn A
lkesinde 100 milyon dolarlk hisse senedi yatrm, B lkesinde de 100 milyon dolarlk Hazine tahvili
yatrm olduunu dnelim. Diyelim A lkesinde kan bir siyasal kriz istikrar bozmu, beklentileri
olumsuz hale getirmi, bunun sonucunda da hisse senedi fiyatlar dmeye balam olsun. Bylece bu
yatrmcnn 100 milyon dolarlk hisse senetlerinin deeri 90 milyon dolara gerilemi olsun. Buna karlk
B lkesinde ekonomi iyiye gittii iin 100 milyon dolarlk Hazine tahvili ikinci el piyasada 110 milyon
dolara satlabiliyor olsun. Bu durumda bu yatrmc eer A lkesinde karlat kayb gidermek isterse
her iki lkedeki yatrmndan da kabilir. Bylece eline 200 milyon dolar geer ve faiz kayplar dnda
zarar etmemi olur. Bu durumda A ve B lkeleri bu klardan olumsuz etkilenirken, yatrmcnn lkesi
olan C lkesinde kaynak girii nedeniyle faizlerde d olabilir.

Kapitalizmin Yaad Krizlerden rnekler


Kapitalizm insanlar yok eden
ama binalara zarar vermeyen
yeni bir silah icat etti: Borsa.
Jay LENO
Stand up komedyeni (ABD)

1929 BYK DNYA KRZ


Birinci Dnya Savana girilirken lkelerin ou altn standard denen bir para sistemine sahipti.
Kt para, altn karl olarak baslyor ve dolaysyla dviz kuru da altn kuru zerinden oluuyordu.
Dnya Sava ktktan sonra paraya iddetle ihtiya duyan Avrupa lkeleri altn standardn terk ederek
karlksz para basmaya baladlar. Karlksz para basm enflasyona neden oldu. Avrupa lkelerinin
paralarnn karlksz kalmas ve enflasyonun hzlanmas yatrmclarn paralarn ve altnlarn, altn
karl para basmay srdren ABDnin bankalarna yollamalarna ve bu geliim de New Yorkun dnya
finans merkezi unvann Londrann elinden almasna neden oldu. Bu dnemde dnyadaki altn servetinin
aa yukar yzde 40 ABDde toplanmt. ABDde biriken bu byk servet mthi bir ekonomik
sramaya yol at. Deerler imeye, balonlar olumaya balad. Borsada deerler astronomik hzlarla
ykseldi. Herkes varn younu bu alanlara yatrmaya balad. Hkmetler altn giriini zendirmek iin
altn standardn srdrdler ve deflasyonist politikalar izlediler. Bu politikalar sonucunda fiyatlarn
d nedeniyle ekonomik faaliyetler gerilemeye balad. Bu geliimin devam sonucunda 1929 ylnn
ekim aynda ABD borsasnda aaya doru gidi balad. 24 Ekim 1929da ekonomi tarihine Kara
Perembe olarak geen seanslarda borsa tam anlamyla kt. Bir gn iinde borsada 4 milyar dolarn
zerinde kayp yaand. Krizde 4000 dolaynda banka batt. k, ksa srede dnyaya yayld ve byk
dnya krizi ad verilen ve yaklak on yl sren bir krize dnt. Kriz ABDde Avrupa lkelerinden daha
ksa srd. ABDnin GSYHsi 1929da 315 milyar dolarken 1933te 216 milyar dolara dm, isizlik
oran 1929da yzde 3,2 iken 1933te yzde 25e ykselmitir. Ayn dnemde fiyatlar yzde 25 d
gstermitir (deflasyon).
Byk Bunalmn (ngilizcesi The Great Depression) birok nedeni var. Bunlarn en nemlileri yle
sralanabilir: (1) ABDde retimin sayl holdingin elinde toplanm olmas ciddi sorunlar yaratmtr.
Bunlardan birka tanesinin bunalma girmesi genel bir krize yol aabilecek ortam yaratacak durumdayd.
(2) Bankalarla ilgili bugnk gibi kapsaml kurallar, denetim mekanizmalar ve mevduat sigortas sistemi
mevcut deildi. (3) Ekonomi politikas bugn klasik ekonomi politikas diye adlandrlan ve ekonomiye
devlet mdahalesi yaplmamas esasna dayanan yntemle yrtlyor, ekonomideki bozulmaya karn
altn standardna ve para basmamaya dayal politika srdrlyordu. Adeta Adam Smithin grnmez
elinin gelip ekonomiyi kurtarmas bekleniyordu.
Tablo 9da dnemin balca sanayi lkelerinde Byk Bunalmla birlikte yaanan sanayi retimi
k gsteriliyor.
Tablo 9: Toplam Sanayi retim ndeksi (1929 = 100)
lke 1928 1929 1930 1931 1932 1933 1934 1935
ngiltere 94 100 94 86 89 95 105 114
Kanada 94 100 91 78 68 69 82 90
Fransa 94 100 99 85 74 83 79 77
Almanya 100 100 86 72 59 68 83 96
talya 99 100 93 84 77 83 85 99
Hollanda 94 100 109 101 90 90 93 95
sve 88 100 102 97 89 93 111 125
ABD 90 100 83 69 55 63 69 79
Kaynak: Industrial Statistics, OECD, 1958
Tabloya bakldnda, baz lkelerdeki sanayi retiminin krizden hemen sonra, bazlarnda ise bir sre
direndikten sonra de getii grlyor. Sanayi retimi asndan k en uzun sren lkelerden
birinin ABD olduu grlyor. 1935 ylna gelindiinde ngiltere, sve ve talya krizin etkisinden
kurtulmu, Almanya ve Hollanda toparlanm, Fransa, ABD ve Kanada ise henz krizden kamam bir
grnm iinde bulunuyor.
Krizden en ok etkilenen lke olan ABDdeki k hem derin hem de uzun sreli oldu. Bu k
sanayiden ticarete her sektr etkiledi ve sonuta GSMH yar yarya d gsterdi. Tablo 10, ABDnin
GSMHsinde Byk Bunalmla balayan dn seyrini gsteriyor.
Tablo 10: ABDde Byk Bunalm Sonrasnda GSMHnn D
Yl GSMH (cari fiyatlarla) (milyar USD)
1928 98,7
1929 104,6
1930 91,2
1931 78,5
1932 58,6
1933 56,1
1934 65,5
1935 76,5
1936 83,1
1937 91,2
1938 85,4
1939 91,2
1940 100,5
1941 124,7

Tablodan grlecei gibi, ABD GSMHsi krizle birlikte dmeye balam ve 1933 ylnda 56,1
milyar dolarla aa yukar 1929 ylnn yar deerine inmitir. ABD asndan Byk Bunalmn dip
noktas buras olmu, izleyen yllarda ekonomi toparlanmaya balamtr. GSMHnin 1929 ylndaki
dzeyine kmas 10 yldan fazla sre almtr.
1929 dnya ekonomik krizi, kapitalist sistemin karlat en byk krizdir. Milyonlarca insan iini
kaybetmi, lkelerin milli gelirleri gerilemi, ekonomiler klm, karlkl ticaret byk lde
sekteye uramtr. Pek ok lke altn ve dviz rezervlerini koruyabilmek iin ithalat kstlamalarna ve
paralarn devale etmeye ynelmilerdir. Baz lkeler yabanc parayla ilem yaplmasn
yasaklamlardr. Sonuta uluslararas ticaret hzla daralm, istihdam ve yaam standartlar dmeye
balamtr.
Dnya ekonomisinin bu byk bunalmdan k byk lde ngiliz iktisat John Maynard
Keynesin formle ettii devlet mdahaleleri yoluyla olmutur. Keynes 1936 ylnda yaymlad Genel
Teori (stihdam, Faiz ve Para Genel Teorisi) adl kitabnda, sonradan Keynesyen ekonomi ya da karma
ekonomi adyla anlacak olan devlet mdahalelerinin formln ortaya koymutur. Deflasyonist bir
gelimeden depresyona geen kapitalist dnya lkeleri ekonomiye devlet mdahalesi yapmak suretiyle
ekonomilerini canlandrmtr.
Canlanmann ilk sonularnn alnmaya baland sralarda II. Dnya Sava kmtr. Savan k
nedeni byk lde Almanyann ekonomik bunalmdan grd zarara dayaldr. Savan sonlarna
doru, dnya kapitalizminin karlaaca bu tr bunalmlar daha kolay atlatabilmek iin uluslararas bir
ibirliine gitmenin ve bunu kurumsallatrmann gerekli olduu anlalmtr. Bu erevede ABDnin
New Hampshire eyaletinin Bretton Woods kentinde toplanan konferansta uluslararas kurum
tasarlanmtr. lki demeler dengesi sorunlaryla karlaacak lkelere destek vermek zere kurulacak bir
para fonu (IMF), ikincisi Avrupann sava sonrasnda yeniden imarn gerekletirecek bir banka (Dnya
Bankas) ve ncs de dnya ticaretinin bu gibi durumlarda daralmasn nleyecek bir ticari ibirliini
salayacak olan dnya ticaret rgt (WTO). Her kurumun tasarlanmasnn temel dayana dnya
ticaretinin gelitirilmesidir. Bu ama son derece mantkldr nk kapitalizmin temel dayanaklarndan
biri uluslararas ticaretin uluslararas refah artraca nermesidir.
IMF, geici demeler dengesi skntlar eken lkelerin bu skntlar nedeniyle ithalat kstlamalarna
gitmemelerinin salanmas iin destek vermek zere tasarlanmtr. D denge kriziyle karlaan lkelerin
ilk bavurduklar yol ya miktar kstlamalar ya da tarifeler (gmrk vergileri ve benzerleri) yoluyla
ithalat kstlamasna gitmektir. Bu yolla d ticaret aklarn ve dolaysyla cari denge sorunlarn
zmeye alrlar. Oysa bir ya da birka lkenin bu ekilde ithalat kstlamasna gitmesi dier lkelerde
de benzeri uygulamalarn zincirleme olarak yrrle sokulmasna yol aarak dnya ticaret hacminin
daralmasna neden olur. Bu gelime ise uluslararas ticaret araclyla artaca dnlen refahn
dmesine yol aar. O halde bu tr demeler dengesi skntsna giren lkelere kurulacak bir para fonu
araclyla destek salanrsa dnya ticaretinde daralma olumasnn ve dolaysyla uluslararas refahn
gerilemesinin nne geilmi olur.
II. Dnya Sava, Avrupa lkelerinde byk ykntlara yol amtr. Bu amala tasarlanan Dnya
Bankas ilk aamada Avrupann yeniden imar iin kredi vermek zere dnlm, o nedenle de ad
Uluslararas Yeniden Yaplanma ve Kalknma Bankas (International Bank of Reconstruction and
Development IBRD) olarak konmutur. Avrupann yeniden yaplanmas salanamad takdirde
kapitalizmin canlanmas ve uluslararas ticaretin yeniden dzene girmesi beklenemezdi. O nedenle de
ABD sava sonrasnda Avrupa lkelerine Marshall Yardm ad altnda nemli miktarda yardmda
bulunmutur.
Tasarlanan nc kurum dnya ticaret rgtdr. Ya da o zaman ngiltere ve onun temsilcisi Keynes
tarafndan nerilen adyla Uluslararas Ticaret rgt (International Trade Organisation ITO).
Bylece Para Fonu demeler dengesi skntlarn zmek ve dolaysyla ithalat kstlamalarn
nlemek; Dnya Bankas Avrupal lkelerin savatan kaynaklanan skntlarn zmek ve onlarn dnya
ticaretinde etkin rol almasn salamak; Uluslararas Ticaret rgt de uluslararas ticarette standart
kurallar gelitirerek ticaretin kurallarn belirlemek ve keyfi uygulamalar nlemek zere planlanmtr.
Bunlardan IMF ve Dnya Bankas kurulup almaya balam, Dnya Ticaret rgt ise o aamada
ABDnin ekinceleri yznden kurulamam, GATT srecinden getikten sonra 1995 ylnda kurulmutur.
Bu dnemde, paras hl altna bal lkeler de paralarn altna balamay yani altn deiim
standardn terk etmi ve paralarn karlksz brakmtr. Buna karlk ABD, dolar altn deiim
standardna bal tutmaya devam etmi, sonuta parasal deerin l birimi altn yerine, altna bal olan
dolar olmutur.

1970LERDE BRETTON WOODS SSTEMNN KMES VE PETROL OKU


1970lere kadar ABD, parasn altn karl olarak basan tek lkeydi. 15 Austos 1971de dolar
altn deiim standardndan kararak karln kaldrd ve dalgalanmaya brakt. Bylece dnya para
sistemi birdenbire karlksz kalm oldu. Hemen ardndan ngiltere de Poundu dalgalanmaya braktn
aklad. teki sanayilemi lkeler de onlar izledi. Para sisteminin karlksz kalm olmas gelimi
lkelerin rezerv artrmak amacyla kolaylkla para basmalarna yol at. Bunun sonucunda hem dolar hem
de teki para birimleri deer kayplarna uradlar.
Petrol fiyatlar dolara bal olduundan, dolardaki bu deer kayb petrol reticisi lkelerin reel
anlamda nemli kayplarla karlamasna yol at. Bunun zerine petrol reticisi lkeler birlii OPEC,
petrol fiyatlarn altna baladn ilan etti. Bylece dolarn altn karlnn kaldrlmasndan bir sre
sonra petrol fiyatlar hzla ykselmeye balad. 1947 ile 1967 arasnda petroln fiyat yllk yzde 2den
daha dk bir art hz yaamt. 1958 ile 1970 arasnda petroln varil fiyat 3 dolar dolaynda kald.
1973 ile 1974 arasnda petrol fiyatlar hzla yukar frlad. 1972 ylnda petroln varil fiyat 3 dolard.
1974 sonunda fiyat 12 dolara frlamt. Petrol fiyatlarnn bu ekilde artmasnn ardnda 1973 ylndaki
sraille Araplar arasndaki Yom Kippur sava da etkili olmutur.
ekil 3, 1946dan 1975e kadar petrol fiyatlarnn geliimini grafik halinde gsteriyor.

ekil 3: Petrol Fiyat USD / Varil (1946 - 1974)


Grafik, petrol fiyatlarnn 1946dan 1970lere kadar 3 dolar/varil dolaynda geldiini, 1973ten
balayarak ykseldiini ve 1974de 12 dolar atn gsteriyor. Petrol fiyatlarndaki bu hzl ykseli,
dolar ve teki rezerv paralarn deer kayplaryla birleince stagflasyon sorunu ortaya kt. Yani
ekonomiler hem enflasyon hem de durgunluu (sfr ya da sfra yakn oranda byme) bir arada yaadlar.
Kapitalist sistemin karlat bu kriz de uzun sreli bir kriz oldu. Krizden k 1980leri buldu.
Aslnda bu kriz de yine sanal ekonomiyle reel ekonomi arasnda oluan fark nedeniyle kmtr. Sanal
ekonomideki kt paralarn deeri reel ekonomideki mallarn deerini lemez hale gelince sistemde
dzeltme hareketi ortaya km ve kriz domutur.
1997 ASYA KRZ
1997 ylnda Taylandda balayp nce Uzakdou lkelerine sonra da Rusyaya yansyan finansal
krizin ortaya k nedenlerini balk altnda toparlamak mmkn: (a) Bor alanlarn kusurlar, (b)
yatrmclarn kusurlar, (c) IMFnin ve reyting kurulularnn yetersizlikleri.
Bor Alanlarn Kusurlar
Kriz sonrasnda yaplan deerlendirmeler, finansal krize giren lkelerde yeteri kadar ciddi bir mali
sektr gzetim ve denetim mekanizmasnn bulunmadn, mali sektre ilikin erken uyar
mekanizmalarnn ilemesini engelleyecek eksiklikler olduunu, mali sektre ilikin kurallarn ciddi
olarak uygulanmadn, mali sektrn gerei kadar effaf olmadn ortaya koydu.
Kore, Tayland ve Endonezya kendi paralarn asl olarak ticari Ve mali ilikide bulunduklar Japon
yeni yerine dolara peg etmilerdi. Bu, dolarn karlat sorunlarn aynen i ekonomilere yansmasna
yol aan bir sistem yaratmt. Kore 1996da peg uygulamasn kaldrdysa da finansal sorunlarn
birikimini gideremedi.
Asya lkelerinde 1995ten itibaren d ticaret aklar ve buna paralel olarak da cari ak bymeye
yneldi. Bu lkeler cari aklarn kapatacak nlemler almak yerine, onu finanse edebildikleri srece
srdrmeyi tercih ettiler. Cari aklarn bymesi bu lkeler asndan d finansman sorunlarn gndeme
tad ve cari an finansman iin d kaynak bulmak gitgide skntl hale gelmeye balad.
Asya lkelerinin zel kesim kurulularnn ve o arada bankalarnn ksa vadeli d borlarnda byk
artlar ortaya kt. Bu artlar hem d borlar iindeki paylarda hem de GSMH iindeki paylarda
olutu. Buna karlk dnemin deerlendirme as kamu kesimi zerinde younlamaya ynelik olduu
iin zel kesimdeki bu gelimeye fazlaca dikkat edilmedi.
Bor Verenlerin Kusurlar
Asya lkelerinde ksa vadeli borlarla uzun vadede getiri salayacak yatrmlar finanse edilmitir.
Bor verenler bu yaklamn bir vade uyumsuzluu (mismatching) yaratacan ve riski byttn
gremediler. Ya da kazanlar yksek olduu iin bu uyumsuzluu grmezden geldiler. Balangta krl
alanlara ynelen yabanc sermaye, bu alanlar daraldka daha az krl alanlara giderek riskin bymesine
neden oldu.
Blge lkelerinin izledikleri politikalar, birbirleriyle ve Japonyayla olan yakn ilikileri btn bu
lkelerin yabanc yatrmclar tarafndan ayn pota iinde kabul edilmesine yol at. Dolaysyla yabanc
yatrmclar, ayn blgede yer alan ve ekonomik gc, piyasa kurallar daha zayf olan lkelere portfy
yatrmlar ve dorudan yatrmlarda aceleci davranlar iine girip riskin daha da bymesine neden
oldular.
Genellikle bir piyasaya giri ve klar yatrmclar asndan sr gds erevesinde gerekleir.
Giriteki sr gds etkisi daha yava, ktaki etki ise ok daha hzl olur. Asya lkeleri asndan da
byle olmutur. Blgesel etkiyle birleen sr gds, portfy yatrmclarn, bu lkeleri ayn anda hzla
terk etmeye yneltmi bu da krizin boyutunu daha da bytmtr.
Yabanc yatrmclarn bu ekildeki eksik inceleme ve deerlendirmeleri ve para kazanmadaki
acelecilii sonuta nemli llerde para kaybetmelerine yol amtr.
IMFnin ve Reyting Kurulularnn Yetersizlikleri
Rusyann durumu aslnda Asya lkelerinden tmyle farklyd. Rusyada Asya lkelerindeki btn
olumsuzluklarn var olduu teden beri bilinen bir gerekti. Dolaysyla kriz sonrasnda Rusyada ortaya
km olan hibir gelime aslnda bir srpriz saylmamaldr. Rusyann 1998de kriz ortamna
girmesinin ardndaki temel neden, IMFnin kaynak yetersizlii iine girmesi sonucu Rusyaya olan
desteini askya alm olmasdr. IMF bu kararn aklad anda Rusya krize girdi. Zira Rusyaya giden
herkes, parasal yatrmlarnn gnn birinde IMF tarafndan kurtarlacan dnerek gitmiti. Aksi
anlalnca yatrmclar bu piyasadan kamaya yneldi.
1997 Asya ve 1998 Rusya krizleriyle birlikte IMF eletirilerinin dozu da ykselmeye balad. Bu
eletirilerin bir blm dorudur. IMFnin, lkelere yapt nerilerin yanllndan ok, yatrmclarn
yanlmasnda oynad dolayl roln eletirilmesinin daha hakl bir yaklam olduu kansndaym. nk
IMFnin nerileri zorlayc deildir. Ancak ok zor durumda olan ve IMFnin maddi destei olmakszn
ayakta duramayacak olan lkelere kar bir yaptrm gc vardr. Buna karlk IMFnin, nerilerini
uygulamayan lkeleri btn dnyaya ok daha etkin yollarla ilan etmesi gerekirdi. Kriz sonrasnda IMF ile
birlikte en ok sulanan kurulular reyting kurulular olmutur. Bu kurulularn, yukarda saydmz
bozulmalar ve bunlarn mali sektre ve kurululara olan etkilerini gremedikleri ifade edilmitir.

2008 KRZ
2008 ylnn eyll aynda nce ABDde patlayan, sonra dalga dalga btn dnyaya yaylan kresel
krizin kkeninde tarihin en byk gayrimenkul ve kredi balonu yatyor. ABDdeki mortgage piyasas
yaklak 10 trilyon dolarlk bir bykle ulam ve bu haliyle dnyann en byk piyasas olmutu.
Balangta mortgage kredilerinin byk arl, yksek kaliteli mterilere verilen kredilerden
oluuyordu. Bunlara prime mortgage kredileri deniyor. Zaman iinde krediler daha dk kaliteli
mterilere de ynelmeye balad. Bunlara da subprime mortgage kredileri deniyor. 2008 ortasnda
ABDde subprime mortgage kredilerinin hacmi 1,5 trilyon dolara kadar ykselmiti. ABDde faizler
gemite son derecede dk dzeylerde olduundan, subprime mortgage kredilerini kullanan dk
gelirli gruplar byk lde deiken faizli kredileri tercih etmilerdi. FEDin son dnemde faizleri pe
pee artrmasna konut fiyatlarndaki dn elik etmeye balamas, bu kiilerin aldklar kredileri geri
deyememe sorunlaryla karlamasna yol at.
ABDde emlak fiyatlarn lmek zere kullanlan Case Shiller indeksi 2007 ortasndan 2008 ortasna
kadar yzde 16 orannda d gsterdii srada uzmanlar bu indeksin yzde 10 orannda daha dmesi
gerektiini ne sryorlard. Sahibi olduklar emlaklerin fiyatnn ykselmesiyle refahlarnn arttn
dnen ve bu erevede borlanp para harcayan Amerikallar iin bu byk bir ok oluturuyordu.
ngilterede emlak sahipleri daha da borluydu. Yani bir anlamda kapitalizmin son ykselii emlak
fiyatlarnn imesi zerine kurulmutu. Emlak fiyatlar artyor, emlak sahipleri kendilerini daha
zenginlemi hissedip borlanarak harcamalarn artryorlar, bu ekonomiye canllk getiriyor ve emlak
fiyatlar daha da artyordu. Emlak fiyatlar arttka emlak talebi de artyor, bu kez emlake dayal ktlarla
yaplan finansal ilemler bydke byyordu. Herkes yatrm amacyla ikinci, nc gayrimenkuln
alyordu. Bu almlarn altnda yatan varsaym bunlarn gnn birinde daha yksek bedelle satlabilecei
varsaymyd. Bu varsaymn gerek olmayabilecei anlalnca fiyatlar dmeye ve balon snmeye
yneldi.
2008, kresel krizi, altnda emlak fiyatlarnn ikinlii de olsa, kredinin deil ona dayanlarak
yaplan ilemlerin yaratt bir eit kredi krizi olarak tanmlanyor. Sorunu yaratan ey, kredinin elden
ele inanlmaz bir lekte el deitirmesinden kaynaklanyordu. Bu el deitirme trev rnler ad verilen
bir finansal bulula yaplyordu. Trev rn, irketlerin baka ilemlerden doan risklerini alverie
konu edebilmelerini salayan szlemelerdir. Bu szlemeler, mortgage kredisini verenin bu krediyi
kullanan tarafndan geri denmemesi riskini nc kiilere, rnein hedge fonlara devretmeye yaryordu.
Riski devreden kredi kurulular ok daha byk risklere girebiliyor ve krediler ile doal olarak trev
rnler gibi byyordu. Balangta riski devretmeye yarayan ve bu anlamda sistemde bir sigorta
ilevi gren trev rnler giderek kendileri birer risk unsuru olmaya balamlard.
Bu ilikiler asndan baktmzda, neredeyse dnyadaki btn uluslararas apta ilem yapan
bankalar birbirlerine kefil olmular ve bu ilikilerin en fazla topland banka da Lehman Brothers haline
gelmiti. Szlemelerin yerine getirilemeyecei haberi gndeme dtnde Lehman Brothers batma
olgusuyla kar karya geldi. Bankalara kar szlemelerin koullarn yerine getiremiyor, gerekli
demeleri yapamyordu. Hkmet ve FED bu bankay kurtarmayacaklarn akladlar. Bu aklama
Lehman Brothersdan alacakl konumda bulunan btn bankalar asndan mthi zararlarn ortaya kmas
demekti. Aslnda balon patlamt belki ama patladnn anlald an o andr.
Makroekonomik adan bakldnda da durum karkt. ABD, tarihinin en byk cari aklarn
veriyordu. Buna karlk byk miktarl fon ekiyor ve bununla cari an finanse ediyordu. Sistem
kabaca yle iliyordu: ABDli irketler sermayelerini, teknolojilerini alp ine gidiyor, orada yatrm
yapp, ucuz inli emeiyle retime balyor, rettiklerini arlkla ABD ve Avrupa pazarna satyor,
oradan elde edilen kazanlar da ABD Hazine tahvillerine yatryorlard. ABDnin cari an nemli
lde inli emei finanse etmi oluyordu. Ne var ki bu an sonsuza kadar gidemeyecei, bir yerde
ABD ekonomisinde bir dzeltme olmas gerektii de biliniyordu. Yani ABDnin d dengesi de bir balon
zerine oturmu durumdayd.
Bir yandan byle balonlar olumuken 2008 ylnda petrol, gda ve metal fiyatlar hzla artmaya
yneldi. Bu artlar mali kesimde zaten olumu ktmser havaya yeni olumsuz beklentiler eklenmesine
yol at.
2008 krizi byk lde marjinal alanlara, kii ve kurumlara verilmi mortgage kredileriyle ucu
buca belli olmayan trev rnler bileiminin yaratt bir finansal krizdir. Bu sorunlu alann bu kadar
bymesinin temel nedeni ise kurallarn yetersizlii ve denetimin eksikliidir. 2008 krizinin nedenlerini
bir tek yerde aramak doru deildir. Ama kurallarn uygulanmamas ya da kapsamlarnn geniletilmemesi
en temel neden gibi grnyor. Bir nceki dnemin yaratt kurallar azaltma, serbestletirme,
dereglasyon modasnn etkisiyle trev rnlerin kurala balanmasna kar klmt.
Krizin gelime yolundaki lkeleri de derinden etkilemesinin birok nedeni var. Her eyden nce bu
lkelere ynelik scak para ekilmeye baland. Scak parann kayna olan lkelerde sorunlar knca bu
sorunlarn gelimekte olan lkeleri de etkileyecei korkusu scak parann kmasna yol at. Gelimi
lkelerde bymenin dmesi, talebin de gerilemesine yol anca gelime yolundaki lkelerden yaplan
ithalatta azalma olmaya balad. Bu durum gelime yolundaki lkelerin d ticaret gelirlerinin dmesine
ve dolaysyla ekonomilerinin klmeye balamasna yol at. Btn bu karlkl daralma eiliminin bir
sonucu olarak bu kez petrol, metal fiyatlar ok hzl bir k iine girdi. Bu da ayrca deflasyonist bir
etki yaratmaya balad.
2008 krizinin btn teki krizlerden fark, bunun tam anlamyla bir kresel kriz olmas ve dnyadaki
btn lkeleri etkilemi olmasdr.

Trkiyenin Yaad Ekonomik Krizler


Dikensiz gl olmaz.
Trk atasz

1980 NCESNDE YAANAN KRZLER


1980li yllara kadar Trkiye, daha ok ithal ikamesine dayal bir sanayileme modeli ile buna elik
eden korumac bir d ticaret rejimi, sk denetime ve sabit kur sistemine dayal bir dviz kuru rejimi,
fiyat denetimi mekanizmas ve ou kez negatif faiz uygulamasna oturan bir piyasa modeli iindeydi.
Trkiye ekonomisi 1980 ncesinde eitli boyutlarda ve farkl yaplarda kriz yaamtr. Bunlardan
bir blm kendi dndaki gelimelerden (1929 Byk Dnya Krizi, II. Dnya Sava, Krfez Sava,
Asya-Rusya Krizi gibi), bir blm de kendi ekonomi politikas hatalarndan (1958 krizi ve
devalasyonu, 1979 krizi ve 1980 devalasyonu, 1994 krizi ve devalasyonu, 2000 Kasm ve 2001 ubat
krizi ve Trk lirasnn deer kayb gibi) kaynaklanmtr.
Trkiyenin kendi bana yaad ekonomik krizlerin hemen hepsi Trk lirasnn nemli oranda deer
kaybetmesiyle sonulanmtr.
Bir baka deyile, Trkiye dviz rezervinde bir sorun ortaya ktnda ekonomik krizle karlam
grnmektedir. Bununla birlikte, konuya farkl bir adan bakldnda dviz dndaki dengelerin
bozukluunun son aamada Trk lirasnn deer kaybetmesiyle zmlenmeye alld da iddia
edilebilir.
Trkiyenin yakn tarihi ekonomik istikrarn salanmasna ilikin programlar hazrlanmas ve
uygulanmaya konmasyla gemitir. Buna karn ekonomi dsal krizlerin ok etkilerinden de isel
krizlerden de kurtulamamtr.

1994 KRZ
Trkiye ekonomisinin 1970lerin sonlarnda olduu gibi, 1980lerin sonuna doru tkanmaya
balad bilinen bir gerektir. Bu tkanmay zmeye ynelik ekonomik istikrar programnn uygulamaya
konamam olmas (ki bunun temel nedeni siyasal iktidarlarn en byk karabasan olan dviz sorununun
alm gibi grnmesidir) sonucunda 1994 yl banda Trkiye yeniden bir ekonomik krizin iine girmi,
uzun bir sre istikrarl grnen dolar-TL paritesi ciddi ekilde bozulmu, enflasyonist beklentiler byk
lde artm, Hazine ieride borlanamaz duruma gelmitir. ABDli kredi deerlendirme kurumlarnn
Trkiyenin kredi deerliliini arka arkaya drmesi sonucu d kredi bulma imkn da kalmaynca
siyasal iktidar bir ekonomik istikrar paketini yrrle koymu ve hemen peinden IMF ile bir stand-by
dzenlemesine girilmitir.
5 Nisan 1994 tarihli ekonomik istikrar programnn balca hedefleri unlardr:

1. Ek vergi alnarak kamu gelirlerinin artrlmas,


2. Kamu giderlerinin; cret artlarnn enflasyonun altnda tutulmas da dahil olmak zere, eitli
bte ksntlar yoluyla drlmesi,
3. (1) ve (2)de konu edilen nlemler sonucu konsolide bte ann ve dolaysyla kamu kesimi
harcama gereinin (PSBR) drlmesi,
4. TLnin dolar karsnda deer kazanmasnn nlenmesi,
5. Hazine borlanmasn ekici hale getirebilmek iin balangta enflasyonun ok stnde bir faizle
kt satlmas ve zaman iinde bu faizin drlmesi.

Btn bu nlemler sonucunda enflasyonun makul dzeylere indirilmesi temel ama edinilmitir.
Uygulanmaya balanan bu program yukarda saylan hedeflerin bir blmne ksa zamanda ulam,
ihracat artna ithalat daralmasnn elik etmesi sonucu d ticaret a klm ve bunu izleyerek cari
ilemler dengesi pozitif bir dengeye dnmtr. Faizler yeniden serbest braklm ve hatta ok yksek
faiz artlar balangta tevik edilmitir. Bu tr maliye politikas arlkl bir ekonomi politikasndan
beklendii zere reel GSMH 1994 ylnn ikinci 3 aylk blmnde %10,5 orannda azalma gstermi,
ylsonu gereklemesi %6 dolaynda bir klmeyle sonulanmtr.
1995 yl ekonominin yeniden bymeye yneldii bir yl olmutur. 1995 yl GSMH reel bymesi
%8,1lik bir byme sergilemitir. Buna karn fiyatlar genel dzeyinde ilk bata grlen dme trendi
ksa zaman sonra gemie gre daha da byk bir artma eilimi iine girmitir. 1994 ylsonu itibariyle 12
aylk toptan eya fiyatlar endeksi % 150 olmutur. Bu oran bir nceki 12 aylk dneme gre yaklak 2
misli bir arta iaret etmektedir. Fiyat artlar 1995 ylnda yeniden istikrar program ncesindeki
dzeyine dnm ve %70ler dolaynda gereklemitir. Bylece enflasyonun nedeni olarak tehis edilen
hastalklarn tedavisi daha nce ortaya koyduumuz modele uygun bir biimde GSMH gerilemesine neden
olurken, bir yandan da ilgin bir ekilde enflasyonu ykseltici sonular vermitir.
Bu artc sonucun nedenlerini ylece sralamak mmkndr:

1. Maliye politikas nlemleri tek bana uygulanm, piyasadaki ar likiditeyi drmeye ynelik
para politikas aralar uygulanmamtr. Hazine, Merkez Bankasndan dorudan para kullanmaya
devam etmi, Merkez Bankas, bankalara ynelik kredilerini artrm, sonuta bankalar bu
kredilerle ksa vadeli yksek faizli Hazine ktlarn alarak Hazineye bor vermilerdir. Bylece
gemite tek bana uyguland iin snrl sonu vermi olan para politikas terk edilerek yerine
maliye politikasnn uygulamaya konulmas yoluyla bu iki politikann birlikte uygulanmamas
hatasnda srar edilmitir.
2. Siyasal iktidara duyulan gvensizlik, ekonomik istikrar programnn yrrle konmasndan sonra
da devam etmi, mevcut iktidarn ve dolaysyla uygulanan istikrar programnn uzun mrl
olmayacan dnen ekonomik aktrler beklentilerini olumlu bir ereveye dntrmemilerdir.
Byle olunca da yeni klasik iktisatlarn beklenti ne yndeyse gerekleme de o ynde olur
tezine uygun sonular alnmtr.
3. stikrar nlemleri uygulamas srasnda kurumsal yaplanmaya ilikin nlemler alnamamtr.
4. Trkiye iin hazrlanan bir istikrar programnn temel elerinden biri olan sbvansiyonlarn
daraltlmas politikasndan nemli sapma gsterilmitir.
5. Btn bu belirsizlikler iinde Hazine, ksa vadeli borlanmay srdrmeye mecbur kalm ve bu
gelime, ortamn belirsizliini artrmaya katkda bulunmutur. Artan belirsizlik faizlerin yksek
dzeyde kalmaya devam etmesine yol am, Hazine borlanmas gitgide daha pahallamaya
balamtr.
6. 1994 yl sonlarna doru Trkiye nce ara seim, sonra da erken genel seim havasna girmi, bu
gelime siyasal iktidarn mrn tamamlamak zere olduu ve dolaysyla uygulanmaya allan
istikrar programnn terk edilecei inancnn yerlemesine yol amtr.

zetle 5 Nisan 1994 kararlar, eksik alnm, kamuoyu nezdinde gvenilirliini yitirmi bir siyasal
iktidar tarafndan yrtlmeye allm kararlardr. O nedenle de baz alanlarda kriz ncesi koullara
dn salamaktan teye geen bir baarya dnememi, baz alanlarda kriz ncesi koullara dn
bile gerekletirememitir.

2001 KRZ
1997 ylnda kan Asya ve 1998 ylnda yaanan Rusya krizlerinin Trkiye zerine ilk aamada
dorudan etkisi olmad. Etki sonradan ve dolayl yoldan oldu. Yeni ykselen pazarlarda yaanan ve nce
blgesel olarak alglanan bu kriz bir sre sonra btn yeni ykselen pazarlar iin ortak bir kriz olarak
grlmeye baland. Bunun sonucu olarak bu ekonomilere yatrm yapm olan yabanc yatrmclar
paralarn alp kendi lkelerine geri dndler.
Balangta bu krizlerden ok fazla etkilenmeyen Trkiyenin, bu aamada uluslararas sermaye
piyasalarndan bor almas gitgide bir sorun haline gelmeye, bu gelime de Trkiyenin demeler
dengesini olumsuz ynde etkilemeye balad. Trkiye 2000 ylna bu skntlar bnyesinde tayarak, bir
baka deyile kriz virsn alm olarak girdi.
Trkiye 1999 ylnn sonuna doru ekonomik adan son derecede karamsar bir grnm iindeydi.
Ekonomi yzde 6 orannda klm, enflasyon (TEFE) %70e ulam, bte aklar tanamaz bir
dzeye gelmi, Hazine faizlerinin yllk ortalama bileik oran %100 amt. Yaklak 30 yldr iki
haneli yksek enflasyon yaayan Trkiyenin bu yaps artk srdrlemez bir noktaya doru hzla
ilerlemeye ynelmiti. Bundan sonraki aama hiper enflasyona gei aamas olarak grnmeye
balamt.
2000 ylna IMF stand-by desteinde yeni bir ekonomik programla girildi. Bu programn temel
aya vard: (1) Bte ve bte dndaki kamu kesiminde mali disiplinin salanmas, (2) nceden
belirlenmi bir srnen sabit kur (crawling peg) uygulamasyla dviz kurlarnn belirlenmesi, (3) yapsal
reformlarn yaplmas ve zelletirmenin hzlandrlmas. Bu erevenin temel amac enflasyonun
drlmesi ve srdrlebilir bir byme orannn salanmasyd.
Programn bte tarafnda vergi gelirlerinin artrlmas yoluyla faiz d fazlann ykseltilmesi ve
Hazinenin i borlanma yknn azaltlmas, dolaysyla faiz yknn drlmesi temel hedefti. Bu
yaklam desteklemek amacyla d borlanma artrlarak i borlanmann yerine ikame edilecek ve
ortaya kacak finansman boluu artan vergi gelirlerinin yan sra d borlanma artyla doldurulacakt.
Programn pasif temelini oluturan para politikas asndan en belirgin temeli ise Merkez
Bankasnn Net Varlklar (NV) zerine konulan performans kriteriydi. Buna gre Merkez Bankas
yalnzca dviz girileri karlnda yarataca Trk lirasn piyasaya verecek ve ek likiditeyi ancak bu
yolla salayacakt.
Vergi gelirlerinde salanacak art ve d borlanmann, i borlanma yerine ikame edilmesi
sonucunda Hazinenin i borlanma talebi azalaca iin, piyasann dier aktrlerine ynelecek fon
miktar artacak ve yurt dndan dviz girii karlnda yaratlacak para da piyasaya ek likidite olarak
sunulacak bylece piyasada bir likidite skmas nlenmi olacakt.
Programn aklanmasnn yaratt olumlu etkiler sonucunda 1999 ylnda ortalama %106ya ulam
olan Hazine i borlanma yllk bileik faiz oran Ocak 2000de %36ya; interbank piyasas gecelik faiz
oran ortalamas ise Aralk 1999da ulam olduu %67den %34e dt.
Faizlerin bu kadar hzl gerilemesi, nedeni ne olursa olsun, enflasyonla mcadele politikas asndan
tehlikeli bir geliime iaret ediyordu. Eski bir eliki yeniden kmt sahneye. Faizler gerilerse
Hazinenin bor yk dyor, fakat Merkez Bankasnn enflasyonla mcadele politikas zedeleniyordu.
Normal koullarda Merkez Bankasnn buna izin vermemesi gerekirdi. Ama gerek siyasetinin gerekse
toplumun faize bak rantiyeye para aktarm erevesinde olduu iin, bu hzl dn yaratabilecei
etkiler gz ard edildi. Merkez Bankas da bu rzgrn peine takld. Birok iktisat, faizlerdeki bu hzl
dn enflasyonla mcadele asndan nemli bir sorun yaratacan savunmalarna karn kimseye
tezlerini kabul ettiremediler. Yzde 106lk bir faiz ortalamasndan yzde 36lk bir ortalamaya ilk aydan
itibaren geilmi olmas, enflasyonla mcadelede gerekten de nemli sorunlar yaratt. Ertelenmi tketim
istekleri hzla devreye girdi. Bankalarn dk faizlerle nerdikleri bireysel kredilerin de desteiyle
tasarruflar tketime kaymaya balad. Sonuta talep canl kald iin enflasyondaki d beklenen hzda
olmad.
Bankalar ekim aynn sonlarna doru ylsonu hesaplar ve bilano grnm nedeniyle ak
pozisyonlarn azaltmaya yneldiler. Bu, likiditeye olan gereksinimi ve dolaysyla faiz oranlarn bir
miktar artrd. Bu gelime bilinen bir durumdu. nk bankalar her yl ayn ilemi yaparlard. Ekim ay
sonunda Trkiye ekonomisinin genel grnm yleydi: Ekonomik byme 6,5-7 aralna doru yol
alyordu. Bylece 1999 ylnn %-6,1 oranndaki bymesi, ya da daha doru bir ifadeyle klmesi,
tekrar bymeye dnerek tedavi edilmiti. Bymenin altnda yatan temel neden talep canll hem i
piyasaya hem de d piyasaya (ithalata) ynelikti. Talep canllna karlk enflasyon %69dan %40larn
altna inmiti. Enflasyondaki iniin daha hzl olmamasnn nedeni ise yine talebin, zellikle de
bankalarca alan bireysel kredilerle desteklenerek canlln korumakta olmasyd. Yukarda da
deindiimiz gibi faizlerin beklenenden daha hzl dmesi, gelir akmlarndan tasarrufa ayrlacak
blmn de tketime kaydrlmas sonucunu getirmi, bu gelime talebin artmasna ve dolaysyla
enflasyonda beklenenden daha yava bir inie ortam yaratmt. Bte, faiz d fazlada tarihi bir rekora
doru kouyordu. Yani artk bte aklarnn yaratt enflasyonist bask yava yava ortadan kalkyordu.
zelletirmede aksamalar ortaya kmasna karn son 15 ylda yaplan zelletirmelerden daha fazla
gelir tek bana 2000 ylnda elde edilmiti. En nemli sorun cari an, balangta tahmin edilenin ok
zerinde bir noktaya, 8-10 milyar dolar aralna doru ilerlemekte olmasyd. Buna karn bu an bir
tehlike dourmayaca kabul ediliyordu.
Kasm aynn balarnda ortada bir kriz yaratacak neden grnmyordu. Yalnzca bankalar, yava
yava ak pozisyon kapatmaya urayorlar, yabanclar da ylsonu hesaplarn kapatma abas iinde
dviz talebini artryorlar, bu gelime doal olarak faizleri bir miktar yukar trmandryordu.
Ayn dnemde bankaclk kesimine ynelik yeni dzenlemeler birden hz kazanmaya balad. Bu yeni
gelime, bankalar, ak pozisyonlarn kapatma yolunda ok daha hzl ve ani davranlar iine soktu. Bu
durumda bankalar dviz alabilmek iin likiditelerini daha fazla artrmaya yneldiler. Daha fazla likidite
talebi ise doal olarak faizlerin ok daha hzl olarak yukar hareketlenmesi sonucunu getirdi.
Faizlerde balayan bu trmanma yksek miktarda Hazine kd tayan ve bunlar repo ilemlerinde
kullanan bankalar hzla skntya soktu. Likidite sknts eken ve ellerindeki Hazine ktlarn fonlamak
zorunda olan bu bankalar byk kayplarla karlamaya baladlar. Bu noktada baz bankalarn Tasarruf
Mevduat Sigorta Fonuna (TMSF) alnacana ilikin sylentilerin yaylmas, bankalarn birbirlerine
olan kredi hatlarn (linelarn) iptal etmelerine ya da minimum dzeye drmelerine yol at. Bu
gelimenin yaratt ek likidite daralmas, bankalarn daha yksek faizle fon bulmaya raz olmalar
sonucunu getirdi.
Faizlerde ortaya kan hzl ykselme Hazine ktlarnn ikinci el piyasasnda ilem hacminin hzla
dmesine neden oldu. Balangta ylsonu hesap ilemleri nedeniyle yava yava piyasadan kmaya
ynelen yabanc yatrmclar, gelimelerin farkl bir boyuta kaydn alglayarak dviz taleplerini artrp,
ellerindeki Hazine ktlarn hzla satarak Trkiyeden klarn daha da hzlandrdlar. Bu eilim
faizleri daha da trmandrd. Faizlerin ykselmesi ve bu geliimin hz kazanmas bankalarn yurtdnda
yarattklar fonlarn dalmaya balamasna yol at. Bu fonlarn orta konumundaki yabanc bankalar
paralarn alarak fonlardan kmaya baladlar. Bu durumda bu fonlardaki Hazine ktlarnn fonlanmas
da yerli bankalarn zerine kald. Faizler daha da ykseldi.
Bir sre net i varlklar hedefine kilitlenen ve piyasaya ek likidite vermemekte direnen Merkez
Bankas bu noktada devreye girerek net i varlklar iin konulan hedefi at ve piyasaya ek likidite sundu.
Ne var ki bu aamada artk ge kalnmt ve piyasada en fazla likiditeye gereksinim duyan, elinde en
fazla Hazine kd bulunan byk bir banka skntya dmt. stelik Merkez Bankas skntya den
bankaya, elindeki sfr faizli paray %210 faizle vererek krizi zmden uzaklatrd. IMF, Trkiyeye 7,5
milyar dolarlk bir Ek Rezerv Kolayln gndeme soktu ve Merkez Bankas, piyasaya likidite vermeyi
kesti. Sz konusu bankann devreden karlp TMSF bnyesine alnmasyla piyasada likidite talebi dt.
Her nemli mali krizde olduu gibi bu krizde de mali kesimde balayan sarsnt ksa sre sonra reel
kesimi de derinden etkilemeye balad. Piyasada ortaya kan faiz dalgalanmalar talep canlln
birdenbire kesiverdi. Talepte ortaya kan bu ani kaslma, reel kesimin satlarnn daralmasna ve
dolaysyla stoklarnn hzla ykselmeye balamasna yol at.
Hazine, aralk ay iinde yapt ihaleyi, faiz orann aklamakszn iptal etti. Ocak aynda yapt
ihalenin ortalama yllk bileik faizi ise %63,3 oldu. Krizin Hazinenin i piyasadaki borlanmas
zerinde yaratt olumsuz etkiye benzer bir grnm d piyasalardaki borlanma asndan da ortaya
kt.
Eer piyasaya gerekli likidite verilseydi bu krizin kmas engellenebilir ya da maliyeti bu dzeyde
olumazd. Ne var ki IMF, Merkez Bankasnn piyasaya gerekli likiditeyi vermesine engel oldu. Yani
kriz, kamu otoritesince (ister IMFnin etkisiyle ister herhangi bir etki olmakszn) yanl tehis edildi ve
dolaysyla yanl tedaviye tabi tutuldu. Sonuta da bankalarn bazlar batt, batmayanlar ise byk darbe
ald ve ekonomide knt ortaya kt. Yanl tedavi sonucunda faizler, daha makul bir dzeyde
dengelenebilecekken ok ykseklere frlad, ekonomiye byk maliyetler ykledi.
Trkiyenin 2001 ylnda yaad krizin iyi ynetilemedii, tam tersine yanl tedaviye sokulup
bytld hipotezi 2008 ylnda balayan kresel mali krizle kantlanm oldu. 2008 krizinde ABD
Merkez Bankas FED, piyasaya likidite verdi ve Hazine ile ortaklaa bankalara ynelik kurtarma
operasyonlar dzenledi. Avrupa Merkez Bankalar da benzeri admlar attlar. Btn bu ilemler olurken
IMF, srekli olarak likidite verme ve kurtarma operasyonlarn desteklediini aklad. Yani Trkiye konu
olduunda piyasaya likidite verilmesine kar kan, bankalara ynelik kurtarma operasyonlarnn (moral
hazard) ahlaki knt yaratacan ne sren IMF bu kez benzer konuda tam tersini savunmaya giriti. Bu
aklamalar bize Trkiyedeki 2001 krizinin yanl ynetildiini ve bunda IMFnin byk katks olduunu
kantlamaktadr.
Tablo 11de 1997 ylnda Taylandda Bahtn devalasyonuyla balayan bankaclk kriziyle
Trkiyede 2000 Kasm aynda balayan ve daha ok 2001 krizi diye adlandrlan bankaclk krizinin
eitli aamalar itibariyle gsterdii geliimlerin karlatrlmas verilmektedir.
Tablo 11: Tayland (1997) ve Trkiyedeki (2001) Bankaclk Krizlerinin Karlatrlmas
Tayland Trkiye
Kriz yl Temmuz 97 Kasm 00
Kriz ylnda
Dviz krizi oldu mu? Hayr Evet
Bor krizi oldu mu? Hayr Hayr
Kriz ncesi Ylnda
Banka says 41 80
Kamu a/GSYH (%) 2,40 -14,97
Kamu borcu/GSYH (%) 14,15 51,31
Enflasyon 4,77 68,79
Mevduat/GSYH (%) 76,91 37,28
GSYH bymesi
Kredi art var m? Hayr Hayr
Kriz Srasnda
Mevduat donduruldu mu? Hayr Hayr
Tam mevduat garantisi verildi mi? Evet Evet
Ne zaman verildi? Austos 97 Aralk 00
Ne zaman kaldrld? Ocak 05 Haziran 04
leriki Aamalar
Kamu mdahalesi Evet Evet
Krizden 3 yl sonra banka says 40 54
Krizin Maliyeti
GSYH kayb (%) 43,80 32,00
Kaynak: Luc Laeven, Fabian Valencia, 2008den yararlanlarak derlenmitir.
Tabloya baktmzda bankaclk krizinin farkl ekonomik gstergelere sahip olan gelime yolundaki
iki lkede aa yukar ayn sonular verdiini gryoruz. Her iki lkede de kriz ok yksek maliyetlere
yol at. Taylandda ekonomik k daha ar oldu (milli gelir d), buna karlk Trkiyede daha
fazla banka batt.

Konjonktr ve Krizler
Kara gmlen ceset bir gn ortaya kar.
in atasz
KONJONKTR NEDR?
Konjonktr aslnda Trk Dil Kurumu szlnde 1. Geerli durum. 2. Her trl durumun ve artn
ortaya kard sonu olarak tanmlanmaktadr. Buna karlk bu szck ekonomi jargonunda biraz daha
farkl bir anlam almtr. Ekonomi sz konusu olduunda ekonominin reel retim hacminde grlen ini ve
klar konjonktrel dalgalanmalar ya da ksaca konjonktr diye adlandrlmaktadr.
ekil 4te dnemden dneme deien konjonktr dalgalar gsteriliyor.

ekil 4: Konjonktr Dalgalar


Bymenin g2 ve g5 ile gsterildii zaman dilimleri (t2 ve t5) yani tepe noktalar, sramalar (ya da
boom), g3 ile gsterildii nokta (t3) d (ya da depresyon) dnemlerini, g1 ve g4 ile gsterildii
noktalar ise (t1 ve t4) k (ya da resesyon) dnemlerini gsteriyor.
Btn ekonomilerde bu tr klar ve iniler grlmektedir. Yani kapitalizmin doas gerei ekonomi
bazen bymekte, bazen durgunlua girmekte, bazen de klmektedir.
Konjonktr dalgalanmalarnn belirli aralklarla tekrarlandna ilikin eitli grler ve teoriler
vardr. Bunlarn en bilinenleri Nobel dll iktisat Simon Kuznetsin 15-25 yl arasnda tekrarlandn
ne srd konjonktr dalgalar ile Nikolai Kondratieff in ne srd 45-60 yl aralnda
tekrarlandn iddia ettii konjonktr dalgalanmalar grleridir. Kuznetse gre kapitalist sistem 15-25
yllk bir dnemi kapsayan ini ve klar yaayan bir dalgalanmalar sreci olarak ilemektedir.
Kodratieffe gre kapitalizmin 45-60 yllk sreler iinde nce ykselen, sonra bir tepe noktasna
ulatktan sonra inie geen ve dibe vuran bir konjonktrel eilimi sz konusudur.
Konjonktr dalgalar teorileri ya da konu zerindeki grler bunlarla snrl deildir. Bu konuda daha
pek ok gr, pek ok aklama vardr. Ama bilinen udur ki kapitalist sistem bu tr dalgalanmalarla
karlamaktadr. ler iyiye giderken beklentiler olumlu hale gelmekte, olumlu hale gelen beklentiler
ileri daha iyiye gtrmektedir. Beklentilerin iyi olduu bir ortamda daha ok yatrm yaplmakta, daha
ok tketim gereklemekte, bu ikisi birbirini besleyerek refahn artmasna yol amaktadr. Daha ok
yatrm daha ok istihdam, daha ok istihdam daha ok tketim demektir. Sonuta bu, kendi kendini
besleyen bir iyimser dng yaratmaktadr. Bu dng konjonktrn k dalgasn oluturmakta Ve tepe
noktasna kadar ykseli srmektedir. Sonra ilerin bu kadar iyi devam etmeyeceine ilikin baz
gstergelerin ortaya kmas beklentilerin bozulmasna yol amakta ve birden her ey tersine dnmektedir.
Bu kez de konjonktr dalgas inie gemekte ve dip noktasna kadar gelmektedir.
ekil 5te Trkiyenin 1923ten 2007ye kadar olan dnemdeki byme oranlar yer alyor. Bu ekil
de bize Trkiyenin yukardakine benzer bir konjonktrel eilim iinde olduunu gsteriyor.

ekil: 5: Trkiye'nin 1923-2007 Arasndaki Konjonktrel Dalgalanmalar


ekilden grlecei gibi Cumhuriyetin ilanyla birlikte balayan ykseli trendi 1929 Byk
Bunalmyla birlikte inie dnm, sonraki toparlanma ise bu kez II. Dnya Savayla birlikte yeniden
kaybedilmitir. Sava sonrasnda Trkiyenin ka getii grlmektedir. Demokrat Parti dnemiyle
gelen atlm 1954 ylndaki kuraklkla tersine dnm, sonraki yllarda yeniden ykseli balamtr.
1980lere doru ekonomi yeni bir kn eiine gelmi ve nl 70 Sente muhta ekonomi sznn
ortaya atld dneme girilmitir. 1980li yllarda yeniden ka geen ekonomi 1994 kriziyle resesyona
girmi ve hemen ardndan yeniden toparlanmtr. 1999da yeni bir resesyon yaandktan sonra asl olarak
2001de ekonomi tam anlamyla resesyona girmitir. Ardndan gelen toparlanma hzl olmutur.
ekil bize Trkiye ekonomisinin konjonktrel dalgalanmalara gre yrdn aka gstermektedir.
Buna karlk ekonominin toparlanmas, k kadar hzl olmaktadr. Yani ekonomi, k sonrasnda
uygulanan tedavilere derhal olumlu yant verebilmektedir. Bu nemli bir saptamadr.
rnein Japon ekonomisi byle bir tepki vermemektedir. Aa yukar 10 yldr durgunluk iinde olan
Japon ekonomisinde, ekonomiyi canlandrp yeniden bymeye geirebilmek iin Keynesyen yaklamlara
bavurulmu olmasna karn ekonomi toparlanamam ve henz ka geemeden kresel krizin etkisiyle
yeniden ke doru yol almaya balamtr.
Krizlerin byle bir konjonktrel eilim izliyor ve genellikle byk sramalarn ardndan geliyor
olmas bize bir tek eyi anlatyor: Kapitalizm balon yaratyor. Buna ileride tekrar dneceiz ama bu
aamada unu belirtmek gerekiyor ki bu balonlarn oluumunun nlenmesi krizlerin de kmasnn
nlenmesini salayacaktr.
O halde kapitalizm, kriz yaratan bu balonlarn oluumunu nleyemiyorsa, krizlerin ldrc etkisinden
kurtulmak iin bunlarn ar biimde imesini denetim altna alacak mekanizmalar gelitirmek
zorundadr.
Konjonktrel yansmalar izleyebilmenin bir yolu da baz seilmi maddelerin fiyatlarn ya da
indekslerini izlemektir. Buna bir rnek olarak Tablo 12yi verebiliriz.
Tablo 12: Altn, Petrol, Bakr, Emlak Fiyatlar ve Dolar Euro ndeksi
Altn Petrol Bakr Case Shiller Hazine EURO
Yllar
/Ons /Varil /Ton (nd) Faizi(%) / USD
2000 272,7 27,4 1.814 106,4 36,1 0,92
2001 276,5 23,0 1.578 117,2 99,8 0,90
2002 342,8 22,8 1.557 128,2 63,9 0,95
2003 417,3 27,7 1.780 142,5 44,5 1,13
2004 435,6 37,7 2.868 164,5 24,9 1,25
2005 513,0 50,0 3.684 190,4 16,2 1,25
2006 635,7 58,3 6.727 204,9 18,0 1,26
2007 826,5 64,2 7.126 196,9 18,4 1,37
2008
1.050,0 150,0 8.300 1,55
Maks
2008
690,0 61,0 3.641 1,23
Min
2008
870,0 105,5 5970,5 170,7 18,7 1,39
Ort.

Tablo bize son 8 ylda gsterge niteliindeki maddelerin fiyat geliimini gsteriyor. Genellikle dolar
ile altn, petrol ve metaller (buradaki rneimiz bakr) farkl bir geliim izgisi sergiliyor. Dolar deer
kaybettike altn, petrol ve metaller deer kazanyor, dolar deer kazandka tekiler deer kaybediyor.
Bu eilimin mutlaka byle olmas gerekmez ama genel eilimin bu ynde olduuna iaret etmemizde yarar
var. Tabloda kresel krizin yaand 2008 ylna ilikin deer yer alyor. Bunlar, ilgili gstergenin
2008 yl iinde ald en yksek deer (maks) ve en dk deer (min) ile ortalama deer. Ayn yl
iindeki bu deer bize krizin yaratt piyasa dalgalanmasnn hangi boyutta olduunu gsteriyor.
Demek ki, konjonktrn terse dnmesi zaman alc bir gelime olsa da ayn yl iinde bile ar ini ve
klara yol aabiliyor.

DP KURAMI
Ekonomide kriz belirtileri otaya kmaya baladnda onunla birlikte dibe vurma tartmalar da
ortaya kar. Krizin belirli aamalarnda baz uzmanlar dibe vurulduunu, artk kn balayacan
ne srerler. Dip denilen eyle genellikle deniz ya da gl gibi su birikintilerinin dip noktas kastedilir.
Suya batm olan kii dibe eritiinde ayaklarn yere vurarak ald gle suyun yzeyine kabilir.
Bu grleri ortaya atanlara veya buna inananlara gre, dip denen ey ekil 6da gsterildii gibidir.
Okla gsterildii gibi suya den kii hzla dibe gider ve dibe vurduunda da hzla yukar kar. Bu
mmkndr. Eer ortam byle bir ekildeki gibiyse d de k da hzl olabilir. Eer ekonomik kriz
belirli bir blgeyle ya da belirli bir altsektrle snrl olarak ortaya kmsa durum bu ekilde
gsterildii gibi gerekleebilir.
ekil 6: Sert Dip

Ne Var ki dip her zaman byle deildir. Bazen hem derin hem de daha yayvan bir U eklindedir.
Bazen dip bataklkla kapldr. rnein Karadenizin dibinin byk lde amur kapl olduu ve
dolaysyla sert zeminin stnde kaln bir bataklk tabaka olutuu bilinmektedir. Byle bir zemin sz
konusuysa dibe vurunca kmak o kadar kolay olmayabilir. Genellikle konu btn lke apnda ya da
btn sektrleri kapsayacak biimde bir krize yol amsa o zaman ekil 7 bu durumun en iyi zeti olarak
grlebilir. Byle bir durum sz konusuysa o zaman dardan yardm gerekebilir. ekilde sada grlen
ey bir iptir ve dardan yardm temsil etmektedir. Bunun rnei bizim amzdan IMF destei. ABD
zel sektr asndan devlet desteidir.

ekil 7: Dibi bataklk olan ukur


Bir de ekil 8de gsterildii gibi girintili kntl bir ukur sz konusu olabilir. Bu durumda her bir
knt bir dip etkisi yapabilir ve her arpldnda insan dibe arptn ve kabileceini hisseder. Oysa
bu kntlar srama iin yeter li genilikte ve dzlkte olmad iin hafif bir srama sonras d
devam eder. Bu tr bir dn k da, eer dardan bir yardm alnmamsa, genellikle dteki gibi
aama aama olur. Genellikle kresel aptaki krizler byle bir geliim izgisi izerler. Bu tr krizlerde
uluslararas yardmlama gerekli hale gelir.

ekil 8: Girintili kntl ukur

ekil 9, ukura dm olan kiiye ip atlarak daha dibe varmadan ekilmesi halini gsteriyor. Bu
durumda suya dm olan kii dibe varmadan kendine atlan ipi tutarsa yzeye kabilir. Bu da yine IMF
destei olarak kabul edilebilir.
ekil 9: Dibe Vurmadan k
Btn bunlar ekiller yardmyla anlatmaya almamn nedeni, her krizde ortaya atlan dibe vurup
kma kuramnn geerliliinin farkl krizler ve ortamlar iin farkl olabileceini ortaya koymak ve ilk
eklin kolayclna kaplp krizlerin hafife alnmasn nlemek iindir. Ekonomik kriz ciddi bir konudur
ve hafife alnmamas gerekir.
Trkiyenin yaad en yakn krizler olan 1994 krizi son ekle, 2001 krizi ise ikinci ekle uygun
krizlerdi. Her iki krizde de Trkiye, IMFden destek almam olsayd byk olaslkla mali sektr krizi
reel sektr de vuracak ve ikinci ekildeki durum gndeme gelecekti.
inde yaadmz kresel kriz sanrm son iki eklin bir karmas gibi grnyor. Her seferinde dibe
vurduumuzu ne srsek de dibe doru yolculuumuz sryor. Bu arada ABD ve Avrupa hkmetleri
piyasaya byk boyutta destek veriyorlar ve bu destekler dibe tam varlmadan geri dne imkn
salayacak gibi duruyor.
Dip kavram zerine yaptmz bu aklamalardan sonra, yukarda sunduumuz konjonktr
dalgalanmalar eklimizi farkl dip olaslklarn gsterecek biimde yeniden izelim (ekil 10).

ekil 10: Konjonktr Dalgalar ve eitli Dip Grnmleri

ekil 10da sol stteki ilk gsterim dipten hzl k ortaya koyan V tipi bir toparlanmadr. Sa
stteki ikinci gsterim dipten daha uzun srede k gsteren U tipi bir toparlanmann grnmdr. Sol
altta hafif bir toparlanmadan sonra tekrar inie ve tekrar ka ynelen W tipi bir dip yer almaktadr. Sa
altta ise toparlanmann olduka uzun zaman alaca bir L tipi dip sz konusudur.

Kriz Yaratan Sistem


Kumarda tanrlar bile kazanl kmaz.
in atasz

KAPTALZM NN KRZ YARATIYOR?


Kapitalizmin temel kurumu olan piyasa, klasik iktisatlarn kulland ifadeyle sylemek gerekirse
grnmez el yardmyla kendinden beklenen btn fonksiyonlar yerine getirmektedir. Aslnda bu
grnmez elin ardnda yatan felsefe daha nce de deindiimiz gibi son derecede basit bir kabule
dayaldr: Bireyler kendi karlar peinde koar ve bu kar maksimum klmaya alrlar. Btn
bireyler bunu yaptnda da btn toplum en st derecede yarar salayacak, bir baka ifadeyle toplumsal
refah maksimize edilmi olacaktr.
Bu yaklam nemli lde dorudur. Ne var ki eer denetlenemedigi ya da doru kurallara
balanamad takdirde yanl sonulara gtrp kriz yaratan bir mekanizma haline gelmektedir.
Kapitalizmi yukar gtren de krize sokan da budur. Bunu biraz amek gerekecek.
Bireyler kendi karlarn kovalayp tatminlerini maksimize etmeye alrken ekonominin bymesine
de katkda bulunurlar.
Kurumlar da krlarn maksimize etmeye alrlar. Onlar da bu abalar srasnda ekonomik
bymeye katkda bulunurlar.
Siyasetilerin en hassas olduklar ekonomik gsterge bymedir. nk byme varsa isizlik
azalacak. kiilerin gelirleri ve dolaysyla toplumsal refah artacak, sonuta iktidardaki siyasetilerin oy
oranlar ykselecek demektir. Yani oylarn maksimize etmeye alan siyaseti asndan bireylerin
karlarn ve irketlerin de krlarn maksimize etmesi olumlu bir durumdur.
Brokratlar ya da st dzey kamu grevlileri yetkilerini ve nlerini maksimize etmeye alrlar.
Bunun bir nedeni kamu grevinden ayrldktan sonra baka alanlarda grev alabilmek iin isim yapmaktr.
Bu drt maksimizasyonun bir araya gelmesi, ekonomi byd srece bir sorun yaratmyormu gibi
grnr. Ne var ki ekonomi krize girdii zaman, siyasetinin oy maksimizasyonu peinde koarken teki
alanlarda kriz yaratan bir mekanizmann altn atlad ya da buna bilerek gz yumduu ortaya
kmaya balar. Kendi kar da iin iinde olduunda siyaseti optik krlmaya maruz kalr ya da bilerek
grmezden gelmeye ynelir. Bunun sonucunda gerekli nlemleri almaz, kurallar krizi nleyecek biimde
gelitirmez, hatta tam tersine krizi bytecek admlar atar. Bu dediimiz yalnzca siyaseti asndan
deil, ayn zamanda yetkilerini ya da nlerini maksimize etmeye alan st dzey kamu grevlileri iin de
geerlidir. Hkmetten bamsz olan kurumlarn bandaki yneticiler baz politikalarn yrtlmesinde
yetkilidirler.
Bunlarn en banda Merkez Bankalar ve onun bakanlar gelir. Merkez Bankas, para politikasn
hkmetten bamsz olarak yrten, dolaysyla para politikasnn yrtlmesinden ve sonularndan
dorudan sorumlu olan kurumdur. O nedenle bu tr krize giden kuraldlklar Merkez Bankasnn grp
gereken uyarlar yapmas, en azndan para politikasn ona gre yrtmesi gerekir. Ne var ki bymenin
bys Merkez Bankalarn da kuatacak kadar gldr. Onlar da ou zaman bu byye kaplrlar.
Nitekim 2008 krizi ktnda Alan Greenspane yneltilen en nemli sulama faizleri drerek
balonun imesine destek verdii yolundaki sulamadr. Baka bamsz kurumlar da aa yukar ayn
ereve iine skp kalrlar. rnein bankalarn denetiminden sorumlu bamsz kurumlar, bankalarn
dizinin dibinde oluan kriz tohumlarna bakmayp yalnzca bankalardaki duruma odaklanabilirler. Ya da
reyting kurulular ok daha derin analizlere girmek yerine stnkr ve klasik yntemlerle yetinmeyi
tercih ediyor olabilirler. Ekonomik bymenin ve dolaysyla refah artnn bys herkes gibi onlarn da
gzlerini kamatrr. Nitekim reyting kurulular 1997 Asya krizinin altndaki birikimi zamannda
grememenin yan sra, 2008 krizine yol aan toksik kt birikimini de tam olarak alglayamamlardr.
FED eski bakan Alan Greenspan, bankalarn giritikleri faaliyetleri tam olarak alglayamadklarn
ve 2008 kriziyle ortaya kan sonucu batan tahmin edemediklerini syleyerek kendisinin de bu
ikinlikten sorumlu olduunu itiraf etmitir. Greenspan 2008 krizinden ksa sre ncesine kadar kresel
byme ve refah artnn mimar olarak grlyordu.

KARL MARXIN NGRLER


Kapitalizmin kriz yaratacan ngren Karl Marx, Das Kapital bata olmak zere eitli eserlerinde
bu konuya deinmitir. Marksist teoriye gre kapitalist sistem u nedenlerle krizle karlaabilir:

1. Krn dme eilimi ortaya kar. Sermayenin birikimi, sermaye kullanmnn giderek artmasna
yol aar. Dier her eyin sabit olduu bir ortamda sermayedeki bu art, emekten elde edilen artk
deerin dmesi ve dolaysyla da kr orannn dmesiyle sonulanr. Bu da kapitalizmin krize
girmesine neden olur.
2. Dk tketim kapitalizmde krize neden olabilir. Eer kapitalistler emekilere kar snf
savamnda stnlk salarlarsa cretleri drmeye ve emek kullanmn ve dolaysyla artk
deeri artrmaya alrlar. Bunun sonucunda tketici talebi der ve yetersiz toplam talep
kapitalizmde krize neden olur.
3. Ar retim de kapitalizmde krize neden olabilir.

Marx bu nedenlerin kapitalizmin normal gidii iinde mutlaka ortaya kacan ve dolaysyla
kapitalist sistemin kriz yaratacan ngrmtr.
Marxn bu ngrleri doru km ve kapitalizm her nedenle de krizlere girip kmtr. Bununla
birlikte sistemin kreselletii bir ortamda krizin nedenleri farkllam, daha ok finansal sistem
krizlerine dnmtr. Kukusuz her trl krizin altnda ar kr hrsnn varlndan, yani bir anlamda
Marxn szn ettii krlarn dme eiliminden sz etmek mmkndr. Ne var ki balonlarn yaratlmas,
speklasyonun esas temel haline gelmesi ve krlarn bu yolla artrlmas biraz ngrlerden farkl bir
geliimdir.
Tketimin dmesi ya da ar retim ise aslnda arz ve talep ilikisine bak alarnn sonucudur.
Tketim dmse retim yksek kalm, retim ar olmusa tketim yani talep dk kalm demektir.
Ar retim varsa fiyatlar decek ve retim azalacak, denge yeniden kurulacak demektir. Ya da dk
tketim varsa yine fiyatlar decek, buna paralel olarak da retim kslacak ve yeni bir dengeye ulalacak
demektir. Piyasa genellikle bu iki ilikiyi belirli skntlara mal olsa da ayarlamay baarabilmektedir.
Reel ekonomide ikinlikler fazlaca bir sorun ortaya kmadan fiyat mekanizmas araclyla
zlmektedir. Buna karlk sanal ekonomideki ikinlikler kolay kolay zlememekte ve zellikle
sermaye hareketlerinin serbestliinin arkasnda yol alarak kresel sisteme yaygnlaabilmektedir.
zetle sylemek istediimiz ey asl sorunlarn sanal ekonomiyle reel ekonomi arasndaki deer
farklarndan kaynaklanddr. Nitekim 2008 krizi de byle olmutur. Reel ekonomi almaya devam
etmektedir. Talep dkl sonucunda fiyatlarda bir miktar gerileme olsa da bu bir kntye yol aacak
apta bir olay deildir.
Buna karlk sanal ekonomideki ikinliin normale inmesi hisse senedi fiyatlarndan tahvil
deerlerine kadar birok kdn deerini byk apta etkilemitir.

MAL KRZLERN ORTAK ZELLKLER


Dnyann eitli kelerinde ortaya kan mali krizlerin pek ok nedeni var. Yan sayfadaki listede
mali krizlerin nedenleri sralanyor. Bunlardan sol tarafta yer alanlar ounluk itibariyle firma baznda
karlalabilecek risklerin firmada yarataca krizleri aklayan nedenlerdir. Sol tarafta yer alan
risklerden bazlar, zellikle de yanl deerlenmi varlk fiyatlar ve yasa eksiklikleri, kural eksiklikleri
ve denetim eksiklikleri gibi olanlar, bir veya birka firmadan ok ekonominin tmn de etkileyebilecek
risklerdir. Tablonun sa tarafnda yer alan riskler de ayn ekilde btn irketleri, ya da daha genel bir
ifadeyle ekonominin tmn etkileyebilecek risklerdir.
Mali Krizlerin Nedenleri
sel Etkenler Dsal Etkenler
Kurumsal Temeldeki Etkenler Makroekonomik Dalgalanmalar
Finansal riskler Ekonomik evre riski
Operasyonel risk Ekonomi politikas dengesizlikleri
Enformasyon teknolojisi eksiklii Ekonomiyi Etkileyecek Olaylar
Btnsellik eksiklii Doal afetler
Reptasyon riski Siyasal istikrarszlklar
letme stratejisi riski Byk irketlerin batmas
Risk younlamas
Sermaye yeterlilii riski
Piyasa Temelindeki Etkenler
Kar taraf riski
Yanl deerlenmi varlk fiyatlar riski
Risklerin bulacl
Yapsal Riskler
deme sistemlerindeki sorunlar
Yasa eksiklikleri
Kural eksiklikleri
Muhasebe eksiklikleri
Denetim eksiklikleri
Kaynak: Garry Schinasi, 2005
Mali krizlerin nedenlerini gsteren bu tablodan hareketle gemi mali krizlere baktmzda hepsinde
ortak olarak bulunan birka risk unsurunu gryoruz. Bunlar yasa, kural ve denetim eksiklikleridir. Bu
alanlardaki eksiklikler yukarda deindiimiz piyasa sisteminin znde var olan kriz yaratan mekanizmay
beslemektedir.
Bata gelime yolundaki lkeler olmak zere birok lkede yasal ereve, her geen gn yeni bulular
ortaya karan mali kesimi kavramaya ve btn bu yenilikleri disipline etmeye yetmiyor. Bu gelimeleri
izleyip disipline etmek iin ok zel kurululara ihtiya vardr. Kald ki bu tr bulularn ou gelimi
lkelerde ortaya kyor ve oralardan yaylyor. Bu tr gelimeler gelimekte olan lkeler bir yana
gelimi lkelerde de yeterli bir ereveye oturtulamyor. Yasal ereve, genellikle bir alanda yaanan
krizden sonra o alan kapsayacak dzenlemelerle snrl kalyor, teki alanlarda bir dzenleme
yaplmyor.

ASMETRK BLG
Bilgi birikimi olmadan yaplan yatrmlar ou kez kt deneyimlerle biter. Kk bir kasabada
yaayan, elinde dedesinden kalma antika bir cep saati olan ve bu saati en yksek fiyata satmak isteyen bir
kii dnelim. Ve bu saate, kasabann saatisi 1.000 TL deer bimi olsun. Bu kiinin nnde
seenek vardr. Bu saati, (1) kasabann saatisine satmak, (2) kasaba gazetesine verecei ilanla satmak,
(3) internet zerinden ilem yapan mzayede sitelerinde ak artrmaya koymak. Kasaba gazetesine
verecei ilan iin deyecei para 20 TL, internet sitesine deyecei bedel ise sat deeri zerinden
yzde 5 olsun. Eer ilanla satabilir ve saatinin dedii miktar alrsa eline geecek net deer 980 TL, eer
ayn bedele internet sitesi araclyla satarsa eline geecek net deer 950 TLdir. Her iki durunda da en
iyisi bu saati 1.000 TLye saatiye satmaktr. Buna karlk internet sitesinde saatin ak artrma yoluyla
daha yksek bir deere satlmas olasl da vardr. Diyelim ki bu kii saati internet sitesine 1.000 TL
balang deeriyle koyuyor ve sonunda 1.400 TLye satyor. Bu durumda siteye deyecei komisyonu
dersek eline 1.330 TL geecek ve saatinin ngrdnden 330 TL fazla kazan elde etmi olacaktr.
Ortaya kan bu 330 TLlik ek kazan bu kiinin bilgi birikiminin sonucudur. Eer bu kii bu tr internet
sitelerinin varln bilmese saati 1.000 TLye satacak ve bu ek kazantan (ki buna mikroekonomide
tketici rant ad veriliyor) mahrum kalacakt.
Yine ayn saati rnek verelim. Ve bu kez kasabann saatisi bu saati henz dedenin elindeyken iki kez
bakmdan geirmi ve iinde bir parann olduka eskidiini saptam olsun. Bu durumda saatin ileride
bozulma olasl tadn bilmekte ve o nedenle deerinin biraz altnda bir teklifte bulunmaktadr. Bu
saati internet sitesinden ak artrmayla alan kii ise bu bilgiye sahip olmad iin saate daha yksek bir
fiyat teklif etmi olmaktadr. Kasabann saatisi ile saati siteden satn alan kii arasndaki bilgi farkll
bizi asimetrik bilgi denilen olguyla karlatrr. 2001 ylnda iki iktisatyla birlikte (A. Michael Spence
ve Joseph E. Stiglitz) Nobel ekonomi dl alan George Akerlof, bu dl asimetrik bilgi zerine yapt
almalarla almtr.
Bu analiz bize bilgiye eriim konusunda farkl konumlarn olduunu gstermektedir. 2008 kresel
krizinin altnda yatan nedenlerden biri de asimetrik bilgidir. Trev rnlerin tam olarak neyi ierdiini
bilmeyen ve balonlara dayal bir saadet zinciri yarattn alglayamayan pek ok kii ve kurum daha fazla
getiri elde etmek iin bu rnleri almaya yneldi. Bu rnlere ynelik talep art da rnlerin miktarnn
artmasna ve balonun giderek bymesine yol at.

SYASAL SORUNLAR
Ekonomik krizlerin kmasnda siyasetin de rol vardr. Eer bir ekonomide siyasal istikrar sorunu
varsa ve bu sorun doru ekonomi politikasnn uygulanmasnda skntlara neden oluyorsa o ekonomide
kriz yaanabilir. Piyasa ekonomisinin doruk noktasna kt, devlet mdahalesinin minimum dzeye
indii ekonomilerde bile siyasal istikrarszln bymesi krize yol aabilir.
Piyasa ekonomisi hangi dzeyde olursa olsun insanlar bir sknt halinde devletin bu ie mdahale
edeceini, yanl giden geminin rotasn dzelteceini dnrler. Eer siyasal istikrarszlk sz
konusuysa ve devletin bu tr olaylara mdahale edemeyecei ya da etse bile sonu alamayaca beklentisi
domusa bu olay bal bana ekonomik kriz yaratabilir. nk bu durumu fark eden yatrmclar
yatrmlarn erteleyebilir, kaynak sunacak olanlar krediyi kesebilirler.
Siyasal sorunlar bir uluslararas savaa yol amadka ya da byle bir olasl gndeme tamadka
genelde kresel kriz yaratmaz. Sorun hangi lkede kmsa o lkede skntlara yol aar. Buna karlk
eer bu sorunlar sonuta savaa neden olabilecek uluslararas siyasal sorunlara dnmse o zaman
kresel skntlar ortaya kabilir.

YAPISAL SORUNLAR
Yalnzca tarm kesimine dayal, rettii tarm rnlerini ihra ederek ithalat yapabilen kk bir
ekonomiyi gzmzn nne getirelim. klim koullarnn bozulmas ve havann yasz gitmesi
sonucunda yeterli tarmsal rn elde edemeyen byle bir ekonomi krize girer. Nfusu gitgide yalanan,
alandan ok emeklisi olan bir ekonomide retim dmeye balar. Eer byle bir ekonomi yurtdndan
ii gne kaplarn amazsa krize girebilir. Her ekonominin buna benzer yapsal koullardan
etkilenmesi sz konusudur. Eer bu tr yapsal koullardaki bozulmalar byrse ekonomiler krize
girebilir. Bununla birlikte, yapsal koullardaki bozulmalar btn ekonomilerde ayn anda ayn ynde
olmayacana gre buradan bir kresel kriz kmas olasl dktr. Bu tr bir yapsal bozulma eer
ABD ya da in ekonomisi gibi byk bir ekonomide ortaya kmamsa bunun bir kresel krize dnme
olasl yksek deildir.

EKONOM POLTKASI HATALARI


Eer uygulanan ekonomi politikasnda hatalar sz konusuysa bu uygulamalar eninde sonunda kk ya
da byk bir ekonomik krize yol aar. ngiltere, 1. Dnya Savandan sonra dnya liderliini ABDye
kaptrnca bunun nedenini parasnn altn karlnn kaldrlmasnda aram, sterline yeniden altn
karl gsterince de ekonomik olarak kntye uramtr. Bu byk ekonomi politikas hatasn
Keynes, Economic Consequences of Mr. Churchill adl kitabnda ar biimde eletirmitir. Trkiye,
1980lerden balayarak kamu kesimi a ve borlanma arlkl bir byme politikas srdrm,
enflasyon artn ikinci plana atmtr. Bankalar Hazinenin ihtiyac olan fonlar toplayan bir eit
mltezim grevini stlenmi ve sonunda finansal adan zayf duruma dmlerdir. Sonuta 2000 ylnn
kasm aynda sistem kmtr. 2000li yllarda ABD ve ngiltere emlak fiyatlarna dayal bymenin gz
kamatran ekiciliine kaplm ve denetimi ve kurallar ikinci plana itmitir. Sonuta 2008 krizi
patlam Ve sistem kmtr. Dnya tarihi buna benzer birok ekonomi politikas hatasyla doludur. Bu
hatalarn bir blm yalnzca o lkeye, bir blm baka lkelere de, bir blm de kresel sisteme ar
yaralar amtr.

SANAL EKONOM, REEL EKONOM VE BALONLAR


Ekonomide iki blm arasnda ayrm yapmak gerekir. Bunlardan ilki reel piyasa dediimiz, mal ve
hizmetlerin alnp satld piyasadr. kincisi de bu mal ve hizmetleri temsil eden ktlarn (para, hisse
senedi, tahvil, bono, fon belgesi gibi) alnp satld sanal piyasadr. Aadaki listede grld gibi
sanal piyasadaki ktlarn, kullanlan eitli kaldralar nedeniyle reel piyasadan daha yksek bir deeri
gstermesi normaldir. rnein bir irketin deeri, hisse senetlerinde daha yksek bir deere ulam
olabilir. Satlsa 100 milyon dolar edecek olan bir irketin hisse senetlerinin toplamnn 140 milyon
dolarlk bir deeri gsteriyor olmas normaldir. Ne var ki sanal ve reel deer arasndaki fark almaya
baladnda sorunlar kar.
Sanal ve Reel Ekonomi
Reel Ekonomi Sanal Ekonomi
irketler Para
Gayrimenkuller Hisse senetleri
Deerli metaller Tahvil
Bono
Trev rnler
Fon katlm belgesi

Reel ekonomideki varlklar temsil eden sanal ekonomideki ktlarn deeri ne kadar ykselirse bu
iki ekonominin birbirinden kopmas o kadar fazla olur. Sanal ekonominin imesi reel ekonomide mal
bulunanlarn iine gelir. Piyasa deeri sanal ekonomideki deerlere gre belirlendii iin, sahibi olduu
eyler o kadar deerli gibi grnr.
Yukarda piyasa ekonomisinin eksilerine deinirken rasyonellii salayan piyasann bir alanda
irrasyonellie yol atna deinmi ve bunu yle vurgulamtk: Piyasann en nemli eksilerinin
banda varlk deerlerini temsil eden ktlarda, yani hisse senetleri, tahviller ve benzeri yatrm
aralarnda rasyonellii salayamamas, tam tersine irrasyonellie yol amas geliyor. Normal olarak
fiyat ykselen mal ve hizmetlere talep der. Bunun sonucunda da fiyatlar der ve denge yeniden
rasyonel bir dzeyde oluur. Hisse senedi, tahvil gibi ktlar da birer mal gibi kabul etmek gerekir.
Dolaysyla rasyonellik kural burada ilerse bunlarn fiyatnn ykselmesi halinde bunlara olan talebin
dmesi gerekir. Oysa byle olmuyor. Tam tersine bunlarn fiyatlar arttka talebi de artyor. Bu geliim
piyasann rasyonellik salama fonksiyonunun belirli alanlarda ilemediini gsteriyor.
te balon dediimiz ey byle oluuyor. Yani sanal deerle reel deer arasndaki farkn giderek
bymesi balon yaratyor. Sonra gnn birinde bu sanal deerlere yatrm yapanlar bu deerlerden
kukuya derek pe pee satmaya balaynca da balon patlyor.
Balonlarn en tuhaf ve eski rnei 1636 ile 1637 yllarnda Hollandada yaanan Lale lgnldr.
1630lu yllarda Hollandada savalarn geride kalmasnn da yaratt olumlu hava speklatif eilimlere
ok elverili bir ortam yaratmt. Bu hava sonucunda hisse senetlerinin deeri artm, konut fiyatlar
ykselmi, insanlar bu tr deerleri ve mallar alp satmaya balamlard. Lale soan ilk kez Kanuni
Sultan Sleyman zamannda Hollanda bykelisi tarafndan Hollandaya getirilmi ve tantlmt. Zaman
iinde lale Hollandallarn ok nem verdii bir iek olmu, bir lks ve stat sembol haline gelmiti.
Laleye talep artm, bu art lale soan fiyatlarnn artmasna ve giderek lale soanlar iin zel piyasalar
olumaya balamasna yol amt. Hollandada o tarihte ortalama yllk cret 200 ile 400 gulden
arasnda deiiyordu. Lale soanlarnn fiyat ise 20 guldenden 225 guldene kadar frlamt. Yani bir
alann yllk cretine eit hale gelmiti. 1636 ylnda lale Hollandann birok kasabasnda borsalarda
satlr olmutu. Fiyatlar ykseldike ykselmi, birok gelecee dnk szlemeler yaplmt. Fiyatlarn
ykselmesinin temel nedeni bu tr szlemelerle lale soan alanlarn bunlar daha pahalya satarak para
kazanacaklar inancnda olmalar, bir eit saadet zincirinin halkasn oluturmalaryd. 3 ubat 1637
gn sabahnda piyasada yeni alc kalmad gerei ortaya knca laleler alc bulamaz hale geldi ve
yaplan btn szlemeler elde kald. Szleme sahipleri szlemelerin gereini yerini getirip lale
reticilerinin paralarn da deyemez oldular. nk onlarn asl amac bu szlemeleri satp para
kazanmakt. Profesyonel lale yetitiriciler mallarn almayan szleme sahiplerini dava ettiler. Davalar
aylarca srd ama paralarn denmesi hibir zaman tam olarak gereklemedi. Lale piyasas bylece
kt ve fiyatlar hzla dt. Balon patlam, arada kalan speklatrler byk zararlarla karlamlard.
Zaman iinde biim ve yntem deitirseler de aa yukar btn balonlar bu lale lgnl balonuna
benzer bir geliim trendi gstermektedir. Ve bu kadar tekrarlanmasna karn halen ortaya kabilmektedir.
1980li yllarn banda grnm farkl ama sonucu benzer bir gelime Trkiyede yaand. nceleri
vatandalarn elindeki tasarruf bonolarn toplamaya balayan, kendilerine banker adn veren kiiler
sonradan vatandan parasn alp onlara yksek faizler vermeye baladlar. O zaman bankalarn mevduata
verdii faizler enflasyonun altndayd. O nedenle vatandalarn bir blm paralarn yksek faiz veren bu
bankerlere yatrmaya baladlar. Bu bankerlerin aldklar paralar daha yksek getiri salayacak alanlara
yatrmalar mmkn deildi. nk byle alanlar yoktu. Sistem, son gelenin parasn sistemden kmak
isteyene ya da faizini alacak olana demek zerine kurulmu bir saadet zincirinden ibaretti. Ve ilemesi
iin mutlaka sisteme daha ok kiinin girmesi gerekiyordu. i gc olmayan, doru drst okumam
insanlar bile bankerlie balamlard. Kimse bu kiilerin ald paralar nasl deerlendireceini
sormuyor, parasn yatryordu. Gnn birinde Maliye Bakan bankerlerin devlet garantisi altnda
olmadn syledi. Aslnda byle bir garantinin olmad biliniyordu. Ama bu aklama bir ok etkisi
yapt ve bankerlere yatan paralar yatmamaya balad. Bir anda sistem kt.
Balon patlamasnn en tipik rnekleri sk sk borsalarda yaanyor. Konjonktrn ykseli
dnemlerinde hisse senetlerine yatrmlar balyor, sonunda balon patlyor ve herkes elindeki senedi
satmaya alnca borsa dyor. 2008 krizinde de byle oldu. Btn dnya borsalar konjonktrel
ykseliin sonunda hzl dler yaadlar.
Bu tr dzeltme hareketlerinde, reel ekonomide yer alan varlklar yksek borlarla yaplmamsa, o
zaman bunlarn sanal ekonomideki balonlarn patlamasyla ortaya kan inilerden fazla etkilenmemeleri
gerekir. Yalnzca piyasa deerleri der. Ama ayakta kalabilirlerse bu kez konjonktrn ykseli
dneminde yeniden deerleri ykselir. Yani bu tr dzeltmeler sadece sanal ekonomiyle snrl kalabilir.
Yok, eer reel ekonomideki irketler byk borlara girmiler, ya da rnein gayrimenkuller byk
borlarla alnmsa, o zaman sanal ekonomide ortaya kan dzeltme reel ekonomide de batlara neden
olabilir.
2008 krizine neden olan balonun iirilmesinde barol trev rnler oynad. Trev rnler, deeri bir
varlktan kaynaklanan finansal szleme ya da finansal enstrmanlardr. Sz konusu deerin dayand
varlk mallar, hisse senetleri, mortgage kredileri, emlak kredileri, tahviller, faiz ya da kur gibi deerler
olabilir. Bu deerler zerine dzenlenen ve trev rn adn alan szleme veya enstrmanlar bu
varlklarn deerlerinde meydana gelebilecek dlerin yarataca riskleri azaltmay hedefler. Bir yl
sonra geri denmek zere borlanmak durumunda kalan bir firma dnelim. Diyelim ki borland anda
TL USD paritesi 1,5 idi. Bu firma bu borcu bir yl sonra derken TL USD paritesi 1,80 olursa. borcunu
demesi iin bulmas gereken miktar nemli oranda artm olacaktr. te bu firma bu belirsizlie kar
kendisini bir szlemeyle salama alr. Yani bugnk kurla bir yl sonra borcu kadar miktar USDyi satn
alacann szlemesini yaparak kendisini kur deiimine kar sigorta altna alm olur. Buradaki
szleme bir trev rn eididir. Bu rnekteki gibi yzlerce szlemeyi dnya apnda yapm olan bir
hedging irketi dnelim. Bu irket de bu szlemeleri bakalarna satar. Ve bylece birbiriyle ilikili
birok ilem ve irket ortaya kar. Yine varsayalm ki dolar dier paralara kar tahminlerin ok tesinde
deer kaybetmi olsun. Bu durumda bu irketlerin hepsi skntya derler. Ya szlemelerin gerei yerine
getirilemez, birileri batar ya da gerei yerine getirilir, ama tekiler byk zararla karlar.

Kapitalizmde Krizler Nasl Gideriliyor?


Para ayplar rter.
in atasz

KEYNES MDADA AIRMAK


1929 byk dnya krizi uzun yllar btn bat dnyasna egemen olan bir kn yaratcs oldu.
Krizden k baladnda bu kez II. Dnya Sava patlak verdi ve zellikle Avrupa lkeleri tam
anlamyla bir ykma urad. Her iki ykmdan k Keynes modeliyle gerekleti. Keynesin grlerini
toplad Genel Teori 1936 ylnda yaymland. Bu kitabnda Keynes, ekonomide devletin harcama ve
talep blmne mdahale etmesi gerektiini ne sryor, buna karlk ekonominin arz blmnn piyasa
glerine braklmasn neriyordu. Bylece kapitalizmin serbest piyasa yaklamyla sosyalizmin devlet
mdahalesi yaklamlarn karma bir ekonomik modelde bir araya getiriyordu. Batl devletler bu modeli
izlediler ve 1929 Byk Bunalmyla II. Dnya Savann pe pee yaratt ykntlardan kurtulmay
baardlar.
Hollandal iktisat Dr. Ian Penin Penguin Books yaynlar arasndan km olan Modern Economics
adl kitabnn (1966 basm) arka kapanda unlar yazl: 1936da Keynes nl stihdam, Faiz ve Para
Genel Teorisi adl kitabn yaymladktan sonra ekonomi bilimi bir daha asla eskisi gibi olmad. Arz ve
talep arasnda kendi kendini dengeleyen sisteme dayal klasik dnce kayboldu. 1950 ile 1970ler
arasnda yazlm pek ok ekonomi kitab buna benzer aklamalarla doludur. Ne var ki 1970lerden
sonra bu dnce yava yava gcn kaybetmeye balad. l970lerden itibaren dnya zelletirme,
dereglasyon, devleti kltme modasna kapld ve devlet mdahalelerinden vazgeti. Sonunda
Keynesyen ekonomi neredeyse tmyle tozlu raflara terk edildi. Kapitalizmin kresellemeye yneldii
dnemdeki genel ekonomi teorisi yeniden klasik ekonomi teorisi oldu, Keynesyen teori ise tedavi amal
kullanlan bir yaklam halini ald. Aslnda piyasa ekonomisini kurallara balamak ve doru denetlemek
mmkn olsayd bu yaklam doru bir yaklamd ama byle olmad.
Byk krizden sonraki dnemlerde dnyada eitli lkelerde krizler olutu. Bunlarn ou finansal
krizlerdi. Her finansal krizden sonra bu krizle karlaan ekonomi Keynesyen ekonomi politikalarna
sarlr oldu. Bunun en tipik rneklerinden birisi Japon ekonomisidir. 1980lerde yaanan finansal balon
patlaynca Japonya byk bir durgunluk iine girdi. Bu durgunluu aabilmek iin Japonlar Keynesyen
politikalara drt elle sarldlar. Bir yandan kredileri aarken bir yanda da bte aklarnn GSYHnin
yzde 7sine kadar ykselmesine gz yumacak kadar harcama artrc faaliyette bulundular.
Kapitalist sistem, iler iyiye giderken piyasadan yana tavr koyup devleti mmkn olduunca ekonomi
dnda tutmaya alyor. Buna karlk iler bozulmaya balaynca devleti imdada arp sisteme
mdahale etmesini bekliyor. 2008 krizi bunun en byk rneidir.
2007 ylnda piyasa ekonomisi kresel sistemde tahta oturmu durumdayd. Gemite yalnzca
gelimi lkeler arasnda geerli olan serbest sermaye hareketleri 1990lardan balayarak dnyann
birok blgesinde kabul edilmi sistem halini almt. zelletirmeler yoluyla devletin retim iletmeleri
zel kesime devredilmi, devletler kendi harcamalarna snrlar koymular, bte aklar ve
borlanmalar drlmeye balanmt. Devletlerin ekonomilerdeki arl mmkn olduunca
azaltlyor, piyasa glerinin ekonomiyi ynetmesi salanmaya allyordu. Maliye politikas ntr hale
getirilmi, para politikas da yerli paralarn istikrarn salamak amacyla yalnzca fiyat istikrarna
odaklanm ve faize duyarl hale getirilmiti. Bu biimde yaygnlam kresel piyasa sistemi 2006 ylna
kadar byk bir sorun yaamadan geldi. Yalnzca 1997 ylnda Asyada bir blgesel krizle karlald
ama o kriz kresellemeden nlendi.
2007nin austos aynda ABDde subprime mortgage krizi ortaya ktnda birok iktisat ve uzman
bunun snrl kalacan dnyordu. Baz iktisatlar ise bu krizin o alanla snrl kalmayacan ve
yaygnlaacan, bir genel kredi knts haline dnebileceini ne sryordu. kinci gruptakiler
hakl ktlar ve kriz yaygnlat. 2008 ylnn son eyreinde kriz byk ve ciddi bir kresel kriz haline
geldi. te o aamada piyasa ekonomisi yine Keynesyen ekonomiyi imdada ard.
Tablo 13 nde gelen be kapitalist lke (ABD, Almanya, ngiltere, Fransa ve talya) ile sonradan
onlara katlan iki eski sosyalist lkenin (Rusya ve in) 2008 yl ekim ay sonu itibariyle piyasalara
ynelik devlet mdahalelerinin kapsamn gsteriyor.
Tablo 13: 31.10.2008 tibariyle Devlet Mdahaleleri
ABD Almanya ngiltere Fransa talya Rusya in
Kredilere garanti X X X X X X X
Mevduata garanti X X X X
Sermaye destei X X X X X
Varlk satn alma X
(www.ft.com)
Tabloya gre piyasalara en yaygn mdahale piyasa ekonomisinin en nde gelen temsilcisi olan
ABDden gelmi grnyor. Buna karlk iki eski sosyalist lke piyasalara en az mdahaleyi yapmlar.
Tablo 14 yine ayn tarih itibariyle piyasa ekonomisinin ampiyonlar olan ABD, Avrupa Birlii
lkeleri ve ngilterenin zel bankalara koyduklar sermaye miktarlarn veriyor.
Tablo 14: 31.10.2008 tibariyle Bankalara Verilen Dorudan Devlet Destekleri
Milyar USD Karl
ABD 338
Avrupa Birlii 123
ngiltere 97
Toplam 558
(www.ft.com)

Bu sermaye desteklerine ek olarak bu devletler bankalara batmayacaklar garantisi vererek


gerektiinde daha fazla sermaye koyabileceklerini belirtmilerdir.
Bu iki tablo bize piyasa ekonomisinin bata geildiinde birdenbire devletin desteine ve dolaysyla
mdahalesine ak hale geldiini gsteriyor. Demek ki piyasa sisteminin yaratt krizler ilgin bir
biimde kumanda ekonomisi kaynakl mdahalelerle zlyor. Bir baka ifadeyle, piyasann eli kriz
ktnda ortadan kaybolarak grnmez hale geliyor ve durumu kurtarmak yine eski kumanda
ekonomisinin grnr eline kalyor. Batncaya kadar serbestlik mcadelesi veren ve grnmez elin her
eyi dzenlediini ne sren piyasa, sistem krize girdiinde Keynesyen modeli ve devletin grnr elini
yardma aryor.
Krizi zmenin ilk yolu onun nedenlerini tehis edebilmekten geer. Ne yazk ki krizlerin baz ortak
nedenleri olsa da birbirinden farkl nedenleri de vardr. rnein Trkiyenin yaad 1994 krizi ile
Rusyann yaad 1998 tarihli kriz arlkl olarak kamu kesimi aklarndan kaynaklanyordu. Buna
karlk 1997 Asya krizi, blge ekonomilerinin zel kesimlerindeki zayflklarn bir sonucu olarak
kmt. Bir lke ya da blgede kamu kesimi arlkl bir kriz yaanmsa, onun kresellemesi zel
kesim arlkl bir krize gre daha zayf bir olaslktr. Sonuta kamu kesimi arlkl bir kriz IMF fonlar
ve desteiyle zmlenebilir, ama zel kesim arlkl bir krizin zmnde, hele bu kriz gelimi
lkelerden birinden kaynaklanmsa, birok nlemin bir arada alnmas gerekir.

TKETME VG
Kapitalizmin ya da gnmzdeki adyla piyasa sisteminin temel dayana tketimdir. Temel dayana
tketim olan bir sistemin krize girdiinde k da tketimle olur. Bunu aklayabilmek iin toplama
karma dnda bir matematik bilgisini gerektirmeyen basit bir denklemi kullanalm. Buna gayrisafi
yurtii hasla denklemi ad veriliyor. Bu ayn zamanda bir ekonominin herhangi bir andaki dengesini de
gsteriyor:
Y = C + I + G + ( X - M )
Bu denklem bir lkenin bir yl iinde rettii btn mal ve hizmetlerin piyasa deeri, yani alm satm
fiyat cinsinden toplamn harcamalar asndan gsteriyor. Burada Y harfi GSYHyi, C bir yl iinde
yaplan tketim harcamalarn, I bir yl iinde yaplan yatrm harcamalarn, G kamu kesiminin bir yl
iinde yapt harcamalarn toplamn, X bir yl iinde gerekletirilen ihracat toplamn, M de bir yl
iinde yaplan ithalatn toplamn ifade ediyor. Bu denklemdeki (X - M) ihracattan ithalat dlerek
bulunan net harcama tutarn ortaya koyuyor. Eer X, Mden bykse net ihracat yaplm olaca iin
denkleme art olarak girecek, M, Xden bykse net ithalat yaplm olaca iin denkleme eksi deer
olarak girecektir. Demek ki bir lkede bir yl iinde yaratlan gelir bu ekilde harcanyor.
imdi de 2007 yl iin bu kalemlerin byklne bir bakalm (Tablo 15):
Tablo 15: 2007 Sonunda Trkiyede GSYHnin Harcamalar Cinsinden Dalm
Milyar TL Toplamdaki Pay(%)
C 605 71
I 160 19
G 134 15
X 188 22
M -231 -27
Y: GSYH 856 100
Tablo bize ok nemli bir ey gsteriyor: GSYHnin en byk harcama kalemi tketim harcamasdr.
Her 100 TLlik harcamann 71 TLsi tketime gitmektedir. Ya da madalyonun teki yznden bakar ve
GSYHnin ayn zamanda toplam geliri ifade ettiini dnrsek, her 100 TLlik gelirin 71 TLsi tketime
harcanmaktadr. Bu oran, Uzakdou lkeleri gibi daha fazla tasarrufa eilimli olan lkeler dnda kalan
teki lkelerde de byle yksektir.
Birisinin tketim harcamas bir bakasnn geliri demektir. Bir kii kira dediinde bu ev sahibi iin
gelir olacak, ev sahibi kira geliriyle yiyecek aldnda bu harcamas bakkal, manav, market iin gelir
olacak, dier giderler de yneldii yerler iin gelir oluturacaktr.
Bu kez onlar elde ettikleri bu gelirleri harcayacaklar, onlarn harcamalar da yneldii kii ve
kurulular iin gelir oluturacaktr. Yani tketim harcamas ne kadar ok olursa ekonomide o kadar ok
gelir yaratlacaktr.
Tketim, kapitalist sistemin en kutsal parasdr. Buna karlk, sokaktaki insann kafasnda
merkantilist ekonomik yaklamn yerletirdii alkanlklardan kalma bir tketim aalamas vardr.
Sokaktaki insan tketimin bir eit heder etme, israf etme olduu kansndadr. Bu gr olduka
yaygndr. Bu grte olanlara gre tasarruf kutsaldr, tketim kt bir eydir. Oysa tam tersi sz
konusudur. Tketim olmayan bir ekonomide retim de olmaz. Dnyada hibir retici satamayaca mal
veya hizmeti retmez.
Tablo 15 bize tketimin ne kadar nemli olduunu gsteriyor. Trkiyede gelirin yzde 71i tketim
harcamasna gitmektedir. Bu, yeniden gelir yaratlmas demektir. te yandan tketime harcanmayarak
tasarruf edilip de bankaya yatrlan paralar da bankalar tarafndan yatrm yapacak firmalara kredi olarak
verilmekte, bu da tketimi karlamaya ynelik retim kapasitesinin artrlmasna ynelmektedir.
zetleyecek olursak, kapitalizmde en temel ekonomik faaliyet tketimdir. O olmadan ne yatrm ne
retim ne ihracat ne de ithalat olabilir.
Ekonomik krizlerin en nemlileri arasnda yer alan fiyatlarn dmesi yani deflasyon, ekonomik
bymenin durmas yani durgunluk, ekonomik bymenin eksiye dmesi yani resesyon ve bunlarn bir
arada ortaya kmas hali eer tketimin yani talebin yetersizliinden kaynaklanyorsa o zaman talebi
canlandrc nlemler alnmas gerekir.
1929 ekonomik krizinden k buna ynelik Keynesyen admlarla salanmtr. Byle bir durumda
devlet harcamalarn artrmak veya vergi oranlarn drmek ve kiilerin eline daha fazla para gemesini
salayarak tketimi yani talebi canlandrmak en doru yoldur.
Enflasyon yani fiyatlarda ortaya kan srekli art eiliminin bir nedeni de tketim harcamalarndaki
art olabilir. Tketim harcamalar yani talep arttka fiyatlar ykselir. nk artan talebe retimin yani
arz artnn hemen yetimesi kolay deildir. Bu durumda tketimi ksc nlemler alnmas gerekir. Bu kez
tersine devlet harcamalarnn azaltlmas ya da vergi oranlarnn artrlmas gndeme gelir. Bylece
kiilerin ellerine kalacak para miktar azalacak, talep decek ve fiyatlarn art ynnde ilerlemesi
engellenmi olacaktr.
Demek ki tketim hem piyasa ekonomisinin canlln salayan hem de krizlerden k iin
kullanlabilen ok nemli bir ekonomik kalemdir.

PARA DAITARAK KRZ ZMEK


Piyasada yaanan krizlerin sistemik kriz haline dnmesi, yani btn ekonomiyi etkilemeye
balamas halinde genellikle uygulanan yntem, en kt durumda olanlarn kurtarlmas ve piyasaya
likidite srlmesidir. Bylece sistemik kriz riski nedeniyle birbirlerine gvenlerini kaybeden finans
kurulularnn likidite salama ilevini Merkez Bankalar ya da Hazineler stlenmi olur. 2008 krizinde
yaanan gelime de byle olmutur. Bir yandan devletler irket kurtarmayla urarken, bir yandan da
piyasaya likidite sunmay artrmlardr.
Asl olarak bu tr krizleri nlemek iin kurulmu olan IMF de bu krizin nlenmesinde bir katkda
bulunamaynca ayn yola girmi ve gelime yolundaki lkeler iin yaratt Ksa Dnem Likidite mkn
(short term liquidity facility, ksaltlm haliyle SLF) ad altnda yeni bir imkn 2008 Ekim ay sonunda
devreye sokmutur. IMF, zellikle 1997 Asya krizinden sonra bu tr finansal kriz bulacln nlemek
iin birok yeni imkn gelitirdi. Ne var ki bu imknlarn kullanm lkelerin siyaset dmenini elinde
tutanlar asndan kolayca karar verilebilecek durumda deil. nk bunlarn kullanm belirli taahhtleri
ieren bir niyet mektubunun hkmet temsilcilerince IMFye verilmesine ve onun zerine ina edilen bir
programa uyum gsterilmesine bal. Bu tr programlar ise genellikle siyasetiye oy kaybettirebilecek,
vergileri artrmak, kamu rnlerine zam yapmak, maa ve cret zamlarn dk tutmak gibi bir takm
antipoplist uygulamalar ieriyor. Oysa IMFnin aklad bu yeni imkn bu tr skntlar bir lde
aacak bir imkn nitelii tayor. Ksa dnem likidite imkn, gelime yolundaki lkelerin krizden
kabilmek iin geici likidite sorunlarn zmeyi ve doru politikalar uygulamaya devam etmelerini
salamay hedefliyor. Bu imkn erevesinde lkelere gveni tazelemek ve finansal kriz bulacln
nlemek iin, ilk taksit miktar yksek olmak zere ksa srede destek salanabilecek. Bir lkenin ksa
dnem likidite imknndan yararlanabilmesi iin gemi ekonomi politikalarnn tutarl olmas, sermaye
piyasalarna eriebilecek konumda olmas ve srdrlebilir bir bor ykne sahip olmas gerekiyor. Bu
imknn teki IMF imknlarndan en belirgin fark bunu kullanacak lkeye bilinen IMF koullarnn ileri
srlmeyecek olmas. lgili lkenin uygun makroekonomik politikalar izleyeceine ilikin taahhtte
bulunmas yeterli oluyor. Bu yeni imknn miktar lke kotasnn yzde 500ne kadar kyor. Kota, ye
lkelerin IMFdeki bir eit sermaye pay anlamna geliyor ve lkelerin IMFdeki oy gcnn yan sra
IMFden kullanabilecekleri imknlarn da bazlar iin st limitlerin belirlenmesinde bavurulan bir l
nitelii tayor. IMFde kotalar lkelerin ekonomik glerine gre belirleniyor ve normal olarak be ylda
bir revize ediliyor. rnein Trkiyenin IMFdeki kotas 1.191,3 milyon SDR. Kasm 2008 itibariyle 1
SDR = 1,49 USD olduuna gre bu yaklak 1,8 milyar dolar dernektir. Buna gre Trkiyenin IMFden
kullanabilecei ksa dnem likidite imkn, kotasnn yzde 500ne denk gelen 9 milyar dolara kadar
ulaabiliyor. teki IMF imknlarna gre daha kolay kullanlabilir byle bir imknn eriim iinde
bulunmas nemli bir garanti. Ve tpk yukardaki in atasznde olduu gibi, bu IMF imkn da ayplar
parayla rtmenin bir yolu olarak tarihteki yerini alm oldu.
Eer bir ya da birka lkenin karlat sorunlar, kresel piyasalarda yaanan ksa dnemli bir
likidite daralmasndan deil de daha temelli bir sorundan kaynaklanyorsa, o zaman IMFnin dier
imknlarnn devreye sokulmas mmkn oluyor. Eer uluslararas bir krizin yaratt sorunlarn ya da
olumsuz bir gelime sonucunda krize giren bir lke ekonomisinin teki lkeleri etkilemesi sz konusuysa,
IMFnin Acil Finansman Mekanizmas devreye sokulabiliyor ve bu mekanizma araclyla talepte
bulunan lkelere ksa srede destek salanabiliyor. Normal koullarda, IMFye bavurudan itibaren
hazrlanacak stand by dzenlemesinin icra direktrleri kurulunca onaylanp yaama geirilmesi zaman
alc bir sre. Acil finansman mekanizmas bu sreci basitletirip hzlandryor, kriz durumunda kaynaa
eriimi kolaylatryor ve bylece krizin byyp yaylmasn nlemeyi hedefliyor. Bu destein ksa
srede fonksiyonel hale gelmesine karn, uygulamaya konulacak programn dier IMF imknlarna elik
eden programlarda olduu gibi ilgili hkmete taahht edilmi nlemlere dayanmas gerekiyor.
Programla taahht edilen niceliksel ve niteliksel hedefleri yakalamak, ilerideki kredi taksitlerinin
ekilebilmesinin temel koulu. Acil finansman destei, IMFnin normal stand by dzenlemeleri
erevesinde izilen kaynaa eriim limitlerine bal deil. Yani bu destei talep eden lkeye kotasna
bal olmayan ve herhangi bir limitle snrlanmam oranlarda destek salanabiliyor. Acil finansman
mekanizmasna ilk kez 1997 ylnda Asya krizi srasnda Filipinler, Tayland, Endonezya ve Kore iin
bavuruldu. 2001 krizinde Trkiye iin kullanlan imkn, 2008 krizi nedeniyle de eitli lkeler tarafndan
kullanlmaya balad.
Kapitalizmde Krizler nlenemez mi?
Uurumun kenarnda atn
yularn eksen de yarar yok.
in atasz

KRESELLEME, KRZLER VE DENGELEME MEKANZMALARI


2008 krizinden nceki dnemde ortaya atlan bir hipotez var. Bu hipotez ekonomilerin artk birbirine
bal olmaktan kt ve aralarnda bir eit ayrlma (decoupling) olutuuna dayanyor. Buna gre
rnein ABDde bir sknt yaansa bile, rnein inin, Hindistann ve Rusyann bymesi bundan
fazla etkilenmeyecek ve bu ekonomilerdeki gelime ABDdeki gerilemeyi dengeleyerek dnyada bir
daralma yaanmasnn nne geecek. Ekonomiler arasnda birtakm g dengeleri olumaya balad
doru olmakla birlikte, bunlarn ABDdeki d dengeleyebilecek apta olduunu sylemek mmkn
deil. Daha nce bir tabloda gsterdiimiz gibi ABD ekonomisi dediimizde dnya ekonomisinin drtte
birinden fazlasn konuuyoruz demektir. Bunu hangi ekonomi ya da ekonomiler dengeleyebilir? Byle bir
d Avrupann dengeleyemedii ortaya km durumda. imdilerde herkesin gz inin zerine
evrilmi bulunuyor. Oysa inde retimi yapan byk lde ABD ve Avrupa firmalardr. indeki inli
emeini ve enerji girdisini bir kenara koyduumuzda geriye kalan sermaye ve teknolojinin Amerikaya ya
da Avrupaya ait olduunu gryoruz. Amerika ve Avrupa, ekonomilerinde yavalama ve talep d
olutuunda inin bu mallar nereye sataca sorusunun yant yok. inin i piyasasnda bu mallar
alabilecek talep yok.
Dolaysyla ABDdeki resesyonu dengelemeye dnyann kalannn gc yetmez. Japonyann bunu
dengeleyecek hali yok, yeni yeni ayaa kalkyor, Avrupa yeteri gce sahip deil, in ya da Hindistan
deseniz zaten ABD ve Avrupann retim acentesi gibi alyor, onlara baml.
Bric, Brezilya (B), Rusya (R), Hindistan (I) ve in (C) ekonomilerinin birlikteliini vurgulamak zere
gelitirilmi bir ksaltmay ifade ediyor. lk kez Goldman Sachsn kresel ekonomik aratrmalar blm
bakan Jim ONeill tarafndan 2003 ylnda Dreaming With Brics adl makalesinde kullanlm. Konu
bu drt lkeye ilikin bir ksaltmayla kalmyor, ayn zamanda bu drt lkenin yzyln ortalarna doru
dnya ekonomisinde en zengin ekonomiler arasna girecei tezini ortaya atyor. Bazlar Bric
ekonomilerini Meksikay, bazlar Gney Afrikay, bazlar da Dou Avrupa ve Trkiyeyi katarak
geniletiyor.
Bric tezine gre bu drt ekonomi arasnda baz benzerlikler ve farkllklar var. Bunlardan in ve
Hindistan tekstilden kk ev aletlerine, mutfak eyasndan elektronik mallara kadar birok farkl sanayi
malnn reticisi ve ihracats, Brezilya ve Rusya ise dnyann balca sanayi girdileri ihracats
konumunda bulunuyor. in Ve Hindistanda emee denen cret batl lkelerdeki cretle
karlatrldnda son derecede dk dzeyde kalyor. O nedenle ABD ve Avrupann birok sanayi
yatrmcs yatrmlarn bu lkelerde yapp retim birimlerini burada kuruyorlar. Brezilya soya ve demir
cevheri, Rusya ise doal gaz ve petrol ihracats. in ve Hindistan sanayi retiminde Rusya ve
Brezilyann ihracatn kullanyor. Bric tezi bu lkelerin bu birliktelii daha ileri gtrmeleri halinde hep
birlikte dnyann en gelimi ekonomileri arasna girecei grne dayanyor. Bu birlikteliin biimi
basit bir ibirliinden, bir ekonomik birlik oluturmaya kadar gidebilir. Bu lkeler arasnda kimse AB
gibi bir siyasal birlik domasn beklememekle birlikte, ortaya kabilecek bir ekonomik birliin olduka
gl bir blok yaratabilecei gr yaygnlk kazanyor.
Decoupling hipotezi de bu birliktelik zerine gelitirilmi. Coupling ngilizcede ift oluturma,
eleme, birliktelik anlamna geliyor. Bunun olumsuz ek alarak decoupling biimine gelmi olan hali de
ayrlma, birliktelii bozma anlamna geliyor. Hipoteze gre, ikisi dnyann belli bal sanayi girdilerini
ihra eden, teki ikisi de bu girdileri de kullanarak sanayi mallar retip ihra eden bu drt lke giderek
gelimi lkelere baml olmaktan kyorlar. Yani rnein ABDde bir ekonomik kriz ortaya ksa bile
bu drt lke aralarndaki ekonomik ball kullanarak retmeye ve satmaya devam edebilirler. Hi
kukusuz burada retimin ok ucuza yaplmasnn da etkisi var. Yani talep ne kadar dse de bu kadar
ucuza satlan mallara olan talebin dmeyecei, hatta gelir dtke bu mallara olan talebin artabilecei
ne srlyor. Decoupling hipotezi ilgin bir biimde bu drt ekonominin ister istemez birlikteliine yani
coupling yapmasna dayanyor.
Bric tezi de decoupling hipotezi de gitgide artan biimde eletiriliyor. En nemli eletirilerden biri,
bunlardan in ve Hindistanda cretlerin dklnn sonsuza kadar sremeyecei ve gn gelip de
cretler gelimi lke standartlarna yaklatnda retimin ucuza yaplamayaca, dolaysyla ihracatn
skntya girecei yolunda. Bric ekonomilerinin gelimi lkeler dzeyine ulamas iin yzyln ortalarna
kadar bir hedef biildiine gre bu eletirilerin bu zaman sresi iinde hakl kmas byk olaslk gibi
grnyor.
Yukarda deinilen makalenin Trke ad Bric ile Rya Grmek. Gzel bir ryaym gibi grnyor.
Gerekletiini varsayalm. Bu drt lkenin nfusu o zamana kadar dnya nfusunun neredeyse yarsna
denk gelecek. Bunlarn te biri Avrupa standartlarnda bir yaam dzeyine ularsa evre konusunun ne
olaca sorusunun yantn verecek kimse yok. Be yz milyon yeni orta ve st gelirli tketici otomobil
kullanacak, evine klima taktracak, elektrikli ev aralar kullanacak, deterjan tketecek.

IMF VE KRZLER NLEME GRMLER


IMFnin 14 Kasm 2001de hazrlad IMFnin Kriz nleme Giriimleri baln tayan bir
raporu var. Bu raporda birok nemli saptama ve neri yer alyor. Bunlarn en nemlisi bu kitapta benim
de ne srdm teze benziyor. IMF, kresel krizlerin nlenmesinin daha yakn ve youn bir ibirliinden
geeceini ne sryor. Bu erevede IMF ve Dnya Bankasnn yeni dnya dzenine uygun olarak
revize edilmesi nerisi de var. Ayrca bu ibirliinde zel kesimin de mutlaka yer almas gerektiine
deiniliyor.
zellikle 1997 Asya krizinde zel kesimin paynn ok daha yksek olmas byle bir ibirliini
zorunlu klyor.
Aslnda kresel sistemin devam bir varsaym olarak kabul edildiinde kresel ibirliinden baka
k yolu da yok. Ne var ki IMF, bu ibirliinin nasl olacan tam olarak ortaya koymuyor. Oysa bu tr
bir ibirlii btn lkelerin katlaca ve temsil edilecei IMF benzeri bir kuruluun salayaca genel
kurallar ve denetim sistemleri iinde yrtlebilir. Aksi takdirde rastlantlara ya da kan olaylara dayal
ad hoc toplantlarla bir yere varmak mmkn olmaz.
IMFnin uluslararas finansal mimari reformu nerileri dorultusunda oluturulan platformlar arasnda
Finansal stikrar Forumu (FSF) IMF ve Dnya Bankasnn nderliinde ulusal yetkililerle bir araya
gelerek kresel sermaye hareketleri, off shore finansman merkezleri, mevduat gvencesi, standartlar ve
kurallar gibi konular zerinde almakta ve ortak yaklamlar ve dzenlemeler retmektedir. PSP, 1999
ylndan bu yana faaliyette olan bir forumdur.
kinci nemli forum G20dir. G20 dnyann nde gelen 20 ekonomisinin maliye ya da hazine bakanlar
ile merkez bankas bakanlarn bir araya getiren bir forum olarak 1999 ylnda kurulmutur. Trkiye de
bu grubun yesidir. Burada uluslararas finansal sistemin sorunlar tartlmakta, ortak nlemler ve
ereveler gelitirilmeye allmaktadr. 2001den itibaren bu foruma zel kesimin de katlmyla
yuvarlak masa toplantlar yaplmakta ve zel kesimin sorunlar da tartlmaktadr.
2008 krizi, bu nlemlerin pek fazla ie yaramadn, zorunluluk olmadka bu tr grmelerin
uygulamaya tam olarak yanstlamadn gstermitir.
KRZLERN BULAICILIINI NLEMEK
Kresel sistem kapitalizme, ekonomik hastalklarn kresel apta bulamas skntsn getirdi.
Eskiden kk ekonomilerde kan ekonomik hastalklar kendi iinde kalr ya da ticari ilikide bulunduu
birka ekonomiye bular, onlar da bir lde etkilerdi. Byk ekonomilerde ortaya kan hastalklar ise
d ticaret daralmalarna yol aarak daha bulac bir nitelik tard. IMFnin kurulu amalarndan biri de
bu tr d ticaret daralmalarnn yaratt ithalat kstlamalarna gidii nlemek iin demeler dengesi
skntsna giren lkeye yardm elini uzatmakt. Kreselleen dnyada bulaclk d ticaret ilikileriyle
snrl kalmaktan uzaklat. Kresel sistem hastalk bulatrmay finansal ilikilere tad ve dolaysyla
ok daha yaygn ve etkili hale getirdi.
2000lerden nce dnyada yaanan finansal krizlerin altnda yatan temel neden finans sektrndeki
dzenleme ve denetleme yetersizlikleriydi. 1980lerde ABDde Reagan, ngilterede Thatcher dneminde
balayan arz ynl ekonomi uygulamas, vergi indirimlerinin yan sra zelletirme, finansal liberalizm,
dereglasyon ve sermaye hareketlerinin serbestletirilmesi gibi ok daha zgr ama ayn oranda hastalk
bulatrc bir ekonomik ortamn temellerinin atlmasna yol at. 1990lara gelindiinde bu admlar daha
da hzland. Bu yeni ve zgrlk ortam finansal alanda pek ok yenilie yol at. Bunlarn bir blmne
finansal bulular (financial innovations) ad veriliyor. Mlkiyet, risk, likidite, kredi gibi temel finansal
alanlarda yeni bileimler gelitirmek suretiyle, lke snrlarnn dna da taabilen ve dolaysyla vergi
de dahil olmak zere birok yerel kuraldan uzaklaarak daha yksek kazan elde etmeye yarayan finansal
bulular, asl olarak kurallar inemeden kurallardan kamaya yaryor. Yaratc tasarmlar kullanmak
suretiyle yeni finansal rnler karmak ya da mevcut rnleri bu amaca uygun olarak paketlemek, yani
finansal bulu yapmak ya da onlar yaama geirmek de finansal mhendislik (financial engineering)
olarak tanmlanyor. Gerek finansal bulular gerekse finansal mhendislik niversitelerde ders olarak
okutuluyor ve birok insan bu tr bulular yapmaya ynelik olarak yetitiriliyor. Finansal trev rnler
(financial derivatives) terimi, deeri kendisinden deil baka rnlerden kaynaklanan rnler iin
kullanlyor. Genellikle gelecekte belirli bir zamanda iki taraf arasnda deme ile sonulanmas gereken
bir szlemenin sonucunun nceden satlmas finansal trevlerin k noktasn oluturuyor. Balca
rnekleri future, forward, option ve swap ilemleri olarak sralanyor.
Finansal mhendisliin ve finansal bulularn niversitelerde okutulmas, trev rnlerin gitgide
yaygnlamas ve hemen hemen btn lkelerde kabul grmeye balamas, kredi, mlkiyet, risk, likidite
gibi temel finansal ilemlerin paylalmasna ve dolaysyla ok daha riskli alanlara, dk kredibiliteli
kii ve kurumlara ynelik hizmetlerin de kolaylkla yaplmasna yol at. 1997de Uzakdouda yaanan
finansal kriz bankaclk alanndaki reglasyon ve denetim gevekliinin yan sra bu tr dzenlemelerin
yaygnlndan kaynaklanmt. stelik bu tr bulularn bir blm, kredibilitesi yksek olmayan
lkelerdeki kurulularn riskleri tmyle stlenmesiyle formle edildiinde (2001 krizindeki structured
fonlar gibi) ok daha ykc sonulara neden olabiliyor.
1997 Asya krizi dnyada, 2001 krizi ise Trkiyede bankaclk kesimine ynelik reglasyonlarn ve
denetimin sklatrlmasyla sonuland. Bu seferki kriz de finansal bulularn, finansal mhendisliin,
finansal trev rnlerin ahlaki knt yarattnn anlalmasyla ve bunlara ilikin reglasyon ve
denetimin bankaclktaki gibi uluslararas geerlilik tayan kurallarla yenilenmesiyle sonulanacak gibi
grnyor.
Ekonomik krizlerin bulacln nlemenin en kestirme yolu sermaye hareketlerinin serbestliini
kaldrmaktr. Ne var ki byle bir adm atldnda bu adm gelime yolundaki lkelerin aleyhine sonu
verecektir. nk gelime yolundaki lkeler kendi i tasarruflar yetmedii iin d kaynak ihtiyac
duymakta ve dolaysyla bu sermaye hareketlerinden yararlanarak ektikleri yabanc kaynaklar yatrma
yneltebilmektedirler. Bu durumda yurtiine gelen yabanc kaynaklarn knn kolay olmasn nlemek
dncesi gelimektedir. Yani ieriye doru serbest olan sermaye hareketlerinin darya doru
kstlanmas tezi ortaya atlmaktadr. Bu gr sermaye hareketlerine, zellikle de scak para diye
adlandrlan dorudan yabanc sermaye hareketleri dndaki sermaye hareketlerine vergi konulmas
dncesiyle doruk noktasna ulamaktadr. ktisat James Tobinin nerisi olduu iin Tobin vergisi
ad verilen bu ynteme gre, sermaye dar karken dk bir miktar vergi demekle ykml
tutulmakta, bylece kolaylkla dar kamayaca iin sknty ieride karlamay tercih edecei
dnlmektedir. Ne var ki Tobin vergisi bugne kadar birka lkede denenmi, ancak beklenen yarar
salamamtr. Hatta tam tersine byle bir kstlama olduunu gren yabanc sermayenin oraya gitmemeye
yneldii gzlemlenmitir.

KURALLAR
Bir zamanlar dereglasyon gzdeydi. 1980li yllarn tm 1990l yllarn bir blm II. Dnya
Savandan sonra yaygn biimde uygulamaya konan kurallara balama dncesinin ekonomideki
ilerlemelerin ve yaratcln nn kestii inancnn ortaya kt yllar olmutur. O dnemde ayn
zamanda arz ynl ekonomi uygulamada egemen hale gelmitir. ABDde Bakan Ronald Reagan,
ngilterede Babakan Margaret Thatcherin nderliinde kurallar gevetme ve arz ynl ekonomiye
imkn salama gr uygulamaya geirilmi ve oradan btn dnyaya hzla yaylmtr. Ar evre
koruma nlemlerinin retime kstek olduu grnden, yksek vergilerin alma evkini krd, hatta
kaakla yol at grne kadar pek ok dnce dile getirilmi ve bunlardan bir blm o alandaki
kurallarn daha hafif dzenlemelerle deitirilmesi biiminde yaama geirilmitir. Trkiye de bu
akmdan fazlasyla etkilenmi ve Babakan Turgut zal kurallarn gevetildii, arz ynl ekonominin
uygulamaya konduu bir ekonomi politikasn hayata geirmitir.
Kurallarn gevetilmesi yani dereglasyon modas hi kukusuz kapitalizmin zn oluturan piyasa
mekanizmasnn her eyi kendiliinden dzelteceine olan inantr.
2000li yllara kurallarn gevetildii bir ortamda girilmitir. 2008 krizinin nedenlerinden biri de bu
dereglasyon lgnldr. Kurallarn gevetilmesi piyasa mekanizmasnn daha rasyonel almasna
deil bir saadet zinciri yaratlmasna yol am ve maliyeti yksek olmutur.
Bugn geldiimiz noktada kurallarn varlnn art olduu anlalm grnyor. Ve bu krizden
karken kurallar byk olaslkla bir hayli arlatrlacaktr. Ama tpk gemite olduu gibi, iler
derlenir derlenmez, piyasa toparlanr toparlanmaz kurallarn gevetilmesi dncesinin yeniden n plana
kmas beklenmelidir.

GLENDRLM DENETM
ki tr denetim yaplabilir: (1) ilem srasnda, ya da annda denetim, (2) ilemden sonra ya da geriye
dnk denetim. Aslnda bu ikisi birbirinin alternatifi deildir. lem srasnda denetim yanl adm
atmaktan korur, sonradan yaplan geriye dnk denetim ise varsa hatann dzeltilmesini ve sulunun
cezalandrlmasn salar.
Her iki denetim iin de yeterli ve gl bir mevzuat altyapsna ihtiya vardr. Yukarda deindiimiz
kurallar bunun iin sz konusudur. Denetim, o kurallara uygun ilem yaplp yaplmadn ortaya
karmaya yarar. Eer yeterli ve gl kurallara dayanmyorsa denetim anlamsz kalr. Bunu iinde
bulunduumuz kriz ortamndan rneklerle aklamamz mmkndr. rnein bankaclk kesimi hem yerel
hem de uluslararas alanda kurallara balanmtr. Uluslararas kurallarn gelitirildii Basel kriterleri
yrrlktedir. Denetim de bu kurallar temel alnarak yaplmaktadr. Buna karlk mali sektrn dier
alanlar bu tr kurallara henz balanmamtr. Dolaysyla buralardaki denetim ok daha genel bir
denetim erevesine gre yrtlmektedir.
1990larda dnyann en byk bankalar sralamasnda ilk sralar Japon bankalar alrd. Mitsubishi
Bank, Bank of Tokyo, Mitsui Bank, Sakura Bank, Sumitomo Bank, Daiwa Bank, Dai ichi Kangyo Bank,
Fuji Bank, Tokai Bank. Derken Japon ekonomisi durgunlua girdi ve ardndan Japonyada mali sektr
krizi kt. Bu bankalarn bazlar batt, bazlar eitli yeni ortaklklarla ayakta kalmay baard. Ayakta
kalanlar artk dnyann en byk bankalar sralamasnda ok gerilerdeler. lk ona giren tek Japon bankas
2008 yl itibariyle altnc srada yer alan Mitsubishi UFJ Bank.
Japonyann girdii durgunluk ve Japon bankalarnn bat batda her lkede aratrma konusu oldu.
Bata ABDliler olmak zere batl uzmanlar, bankaclar, IMF uzmanlar, Dnya Bankas uzmanlar
Japonyadaki bankalarn batyla ilgili eitli eletirileri ieren makaleler, yorumlar yazm, kitaplar
yaymlamlar. Bu deerlendirmelerinde Japon mali sektrnn krlganl, risk izlemedeki yetersizlii,
fonlarn kullanmndaki kurald davranlar, gayrimenkule dayal kredilerin ar ikinlii, deeri
iirilmi gayrimenkullere ve hisselere ynelik yatrm hatalar, saptanan balca eksiklikler olarak
vurgulanyor. Ne var ki bu deerlendirmeler hep krizden sonra yaplm eletiriler, kriz ncesinde Japon
mali sektrnn iinde bulunduu duruma dikkati eken elle tutulur bir yayn yok. Kriz sonrasnda IMF,
daha da ileri giderek bu tr olaylarda her zaman yapt gibi buradan ne gibi dersler karlacana ilikin
raporlar yaymlam. Her biri ok yararl saptamalar ve ok yerinde gzlemler. Ne var ki ou kez olduu
gibi bu tr raporlar okuyup ders karmas gerekenler gerekli dersleri karmam, dzenlemeleri
yapmamlar. nk o tarihte Japon bankalar iin neler sylenmise aa be yukar ayns Amerikan
bankalarnda 2008 ylnda ortaya km durumda.
Bu son krizden kardmz derslere gre ilgin bir durum sz konusu. Kriz hangi konuda karsa
getirilen dzenlemeler ve denetim mekanizmalar o ile ya da alanla snrl oluyor. Diyelim ki kredi krizi
kt. Alnan nlemler bir daha kredi krizi kmamas ynnde getirilen kurallar ve denetim
mekanizmalaryla snrl kalyor. Buna karlk ayn krediler paketlenip baka enstrmanlara
brndrlrse bunun ne kural ne de denetimi sz konusu oluyor. Dolaysyla kapitalist sistem birok
alan, yaratcl ldrmemek adna, denetimsiz brakyor. yle olunca da baka alanlarda yeni krizler
yaanyor.
Son yirmi yln en nemli zaaf kurallarn ve denetimin aalanmas oldu. Bunu yneticiler yaptlar.
Aslnda ynetim her eyin banda gelir. Yani ynetim olmadan denetim de olmaz. Ama bu, denetimin
anlamsz olduunu ifade etmez. Hele ynetim btn kamuyu ilgilendiren bir alanda ise bunun denetimd
braklmas sz konusu olamaz. Ama ne yazk ki bugn karmzda ounluk itibariyle denetimsiz kalm,
kurallar belirlenmemi bir mali yap yer alyor. Bir baka ifadeyle, sistem yeni alanlara girmi, yeni
ynetim aralar yaratm ama bunlar denetim mekanizmasnn dnda kalm durumda.
Kapitalizmin en temel kural kr ile zararn ikiz kardeler olduu ve bireysel olarak stlenilmesi
gerektiidir. Hangisi kamuya daha yakn diye bir soru sorulacak olsa kr diye yantlanmas daha
makuldr. nk krdan vergi denir ve kamu kesimine katk yaplr. Oysa zarar, zarar edenin stnde
kalr. Temel kural budur. Piyasa sistemi ne zaman krize girse bu kural ilemez hale geliyor. 2008 ylndaki
krizde kapitalizmin ampiyonu olan ABDde zararlar topluma devrediliyor, bankalar batyor, zararlarn
vergi mkellefleri dyor. Belki bu aamada vergi mkellefleri iin iinde grnmyor ama bir sre sonra
fatura mutlaka nlerine konacak. Bu durumda zarar topluma devredilmi ve ortaklaa stlenilmi olacak.
Kapitalizmin temel slogann bir kez daha hatrlatalm: Braknz yapsnlar, braknz gesinler. Bu
slogann devamnn ister istemez, Yapamayanlar batsn, yenileri ksn biiminde olmas gerekir. Ne
var ki son kresel kriz, Braknz yapsnlar ama brakmaynz batsnlar biiminde yeni bir slogan
gelitirmi grnyor.

YAYGINLATIRILMI RSK YNETM


Bankaclk sektrnde risk ynetimi n plana karlal on yldan fazla zaman geti. Bu sre iinde
risk ynetimi ok daha anlaml ve yaygn bir ereveye oturarak btn sektrn ilemlerini kapsam iine
ald. Balangta kredi riski izleniyordu. Sonra operasyonel risk gndeme geldi, son olarak da piyasa
riski iin iine girdi.
Risk ynetimi krize gelinceye kadar mali sektrle hatta byk lde bankalarla snrl kald. Byk
irketler risk ynetimine yer vermeye baladlarsa da bu i imdiye kadar pek ciddiye alnmad. Daha
dorusu, kurallarn gereini yerine getirmek ve yatrmclara risk ynetiminin de bulunduu garantisini
verebilmek iin bu tr departmanlara yer verildi. Birok kuruluta riski len birim, riski yaratan
birimlerin yaratt riskleri snrlayan birim olmak yerine, onlarn yaptn onaylayan birim oldu. Risk
ynetiminin byle bir iliki iine girmesi riskin azalmasna deil tam tersine daha da artmasna yol at.
Risk yaratanlar bunlarn onaylandn grdke daha rahat risk yaratr hale geldiler.
Byk bir olaslkla kriz sonrasnda risk ynetimi birimleri ok daha nemli birimler halini alacak.
Ne var ki bu konu reel sektr de iine alacak biimde geniletilmedii srece fazla bir anlam ifade
etmeyecek. Asl olan, reel sektr iin de Basel dzenlemelerine benzer bir risk ynetimi modelinin
oluturulup uygulamaya geirilmesidir.
Bir baka konu reyting kurulularnn yapt kredibilite lmleridir. Kresel kriz sonrasnda bu
lmlerin de ok daha ayrntl ve sofistike hale geleceini dnyorum. nk bu reytingler gerei
sylemiyor. Batan bankalarn ou AAA veya AA gibi en st derecede reytinge sahip kurululard. Eer
reyting kurulular bu irketlerin kredibilitesini doru okuyamam ve o nedenle bu irketler de bu cmert
reytinglerle kendilerini daha rahat hissederek bu ilere girimilerse kukusuz reyting irketlerinin de bu
olaylarda katks var demektir.

KRESEL SSTEM ULUSAL KURALLAR VE DENETMLE YNETLEMEZ


Kapitalizm ya da bugnk aamada sz edildii gibi piyasa ekonomisi, sermaye hareketlerinin dnya
apnda serbestlemesiyle birlikte kresellemi oldu. Bu aamada artk sermaye, riskle kazan
arasndaki denge nerede lehine grnyorsa oraya kayyor. Daha yksek faiz veren, daha ok getiri vaat
eden ya da daha dk maliyetler sunan lkeler sermaye asndan ekici oldular. Brezilya ve Trkiye
daha yksek faiz verdii iin portfy yatrmlarn, in daha dk maliyet yaratt, Singapur da daha
dk risk tad iin dorudan sermaye yatrmlarn ektiler. ABD, dk riske sahip olduu iin daha
az getiri sunarak yabanc kaynak salad. Sermaye hareketlerinin serbest kalmasyla birlikte fonlarn,
kaynaklarn, yatrmlarn ynetimi kreselleti.
Btn bu kreselleme eilimine karlk bankaclk kurallar dnda hibir alanda kurallar da
denetim sistemleri de kresellemedi. Bankaclk kurallar Basel dzenlemeleri sonucunda kreselleti.
Bu kurallara uymayan lkelerin ve bankalarn kresel sistemde yer ve pay almas ok zorlat. Tam
olmasa da benzer bir gelime sermaye piyasas dzenlemelerinde yaand. Basel sistemi benzeri
dzenlemeler yaplmam olsa da sermaye piyasalar birbirine benzer kurallara sahip oldular. Bunun
dndaki alanlarda kresel bir sistem kurulmasna aba gsterilmedi ve bu alanlar ulusal dzenlemelere
terk edildi.
Oysa kresellemeyle birlikte serbestleen sermaye hareketleri, daha ok para kazanmann yolunu
arayan profesyonellerin elinde yeni ve karmak tekniklerle yepyeni finansal bululara yol at. Trev
rnlerin bu kadar genilemesi bunun bir sonucudur. Bu tr gelimelerin byk ounluu klasik kurallarn
ve denetimin dnda kald. Buna glge finans sistemi ad takld.
Tablo 16, kaynakta ad geen yazarlar tarafndan IMF standartlar esas alnarak yaplm bir
almadan zetlenerek alnmtr.
Tablo 16: lke Gruplarnn Denetim Standart ve Kalitesi Asndan Puanlar (100 zerinden)
Bankaclk Sigortaclk Hisse S., Tahvil, Trev rn, vb.
Yksek Gelirli Ekonomiler 86 79 85
Orta Gelirli Ekonomiler 60 57 62
Dk Gelirli Ekonomiler 56 54 52
Kaynak: Martin Cihak ve Alexander Tieman, Austos 2008
Tablo bize gelir dzeyine gre snflandrlm olan lkelerde bankaclk, sigortaclk ve hisse
senetleri, tahviller, trev rnler gibi teki finansal alanlarda geerli olan kurallar ve denetim
sistemlerinin karlatrlmasn veriyor. Yazarlar, lkeleri bu alanlarda sahip olduklar kurallar ve
denetim kalitesi asndan en st kalitenin 100 puan olmas esasna gre snflandrmlar. Sonuta yksek
gelirli lkeler, yani ABD, Avrupa lkeleri, Japonya gibi lkeler en st dzeyde kurallara ve denetim
sistemine sahip lkeler olarak ortaya km. Her alanda da bu lkelerin tekilerden ak bir stnl
grlyor. Bu tabloya baktmzda gelir arttka kurallarn ve denetimin kalitesinin arttn grmemiz
mmkn. te en kritik soru da bu noktada kyor ortaya: Bu kalitesi ve standard yksek kurallar ve
denetim sistemleri niin gelimi lkelerde 2008 krizini nleyemedi? Bu sorunun yant kresel sistemin
yaratt yeni mekanizmann ulusal dzenlemelerle ve denetim yntemleriyle salkl olarak iletilmesinin
mmkn olmad gereinde yatyor. Demek ki kresel bir sistemde kurallarn ve denetim sisteminin
kalitesi kadar, bunlarn ne kadar bamsz iletildiinin, siyasetten ne kadar soyutlanabildiinin, gerek
yaama ne kadar uyum gsterebildiinin de izlenmesi gerekiyor. ABDnin denetim sisteminin kalitesiz
olduunu sylemek kolay deil. Ama bu sistem, gznn nnde bir emlak ve trev rnler balonu
iirilmesine engel olamadna gre iki skntdan biriyle kar karya demektir. Ya gznn nndeki
olay grmemitir -ki o zaman denetimin ve kurallarn kalitesini sorgulamak gerekir- ya da grm ama
bymenin bysyle grmezden gelmitir, o zaman da denetim konusunun yeniden ele alnmas gerekir.
Her iki halde de denetimin ve kurallarn ulusal dzenlemelere braklmas doru deildir.
Kresellemi bir sistem iinde para ve maliye politikalar artk tam bir koordinasyon iinde
yrtlmek zorunda grnyor. Yani Almanyann bana buyruk faiz politikalar izlemesi ya da
Fransann sabit dviz kuruna dnmesi ve arada bir devalasyon yapmas, ngilterenin bte aklarn
artrarak dengeyi bozmas bu ortamda kresel apta krizlere neden olabilecek admlar oluturur. O
nedenle, kresel bir ekonomi politikalar erevesine ihtiya var. Bunun yaplaca ideal yer IMF. Ama
ne yazk ki IMF, on yl akn bir sredir bamszln kaybetmi ve ABD Hazinesinin gdmne girmi
bir kurum niteliindedir.
Bu kriz bize iki eyi ac biimde retti: (1) Kresel sistemin yaratt kresel ynetim, ulusal
kurallarla ve ulusal denetimle denetlenemez. (2) Kresel sistemin gerekleri olan ekonomi politikas
koordinasyonu ulusal politikalarla ve rastgele toplantlarla dizayn edilemez.
Bu erevede atlacak admlarn banda IMF ve Dnya Bankasn yeniden yaplandrmak geliyor.
IMF artk gelime yolundaki lkelerin ekonomik sorunlarn zmeye alan kurum kimliinden
karlmal, bu ilev Dnya Bankasna devredilmelidir. Dnya Bankas gelime yolundaki lkelerin proje
ve sektr kredisi ihtiyalarnn karlanmasnn yan sra bu lkelerin ekonomik sorunlarnn zmne
destek salama fonksiyonunu da stlenebilir. IMFnin bir blm yine IMF adn koruyarak Dnya
Bankasna devredilebilir. Bugnk IMF ise ad da deitirilmek suretiyle (Kresel Dzenleme ve
Politikalar Kurumu gibi) tmyle bir politika kurumu haline getirilebilir. Bu kurumda btn ye lkelerin
gruplar halinde temsil edildii icra kurulu olmal ve yaplacak kresel finansal dzenlemeler bu kurulun
onayndan gemelidir. Bu yeni kurumun temel grevi olmaldr: (1) Mali sektrle ilgili kurallar
gelitirmek ve kresel sisteme dahil olan btn ekonomilerde uygulanmasn gzetmek. (2) Mali sektrle
ilgili denetim mekanizmasnn temel erevesini oluturmak ve kresel olarak uygulanmasn salamak.
(3) Kresel finansal sistemde geerli olacak maliye ve para politikasnn erevesini oluturmak ve
bunun kresel olarak uygulanmasn gzetmek.
Bu yeni kurum emir verici deil tavsiye edici bir kurum olmal, yaplan kresel finansal
dzenlemelere uymayan ekonomilere, kurumlara ynelik ilemler iin uyarlar yapmaldr. Ayn zamanda
bu kurumun dzenlemeleri reyting kurulular iin de gsterge olmal ve bu kurulular da reytinglerini bu
kurallar ve dzenlemeler dorultusunda yapmaldr.
Hi kukusuz her lkenin ekonomik yaps farkl olduu iin, farkl kurallara, farkl denetim
mekanizmalarna ve farkl politika uygulamalarna sahip olmas doaldr. Ama bu farklar kresel finansal
sistemi bozacak, krize neden olacak, tekilerin aleyhine gelimeler yaratacak biimde olmamaldr. Yeni
kurum, reel deerlerden kopuk balonlar olumasna engel olacak dzenlemeleri hazrlamal ve buna gre
yaplacak denetimlerin de genel erevesini izmelidir. Yeni kurum, bu kurallara ters uygulamalar iinde
olan lkeler ve finansal kurulular iin yatrmclar uyarma grevini stlenmelidir. Yatrmclara engel
olmamaldr. Btn bu uyarlara karn o lkelere ya da alanlara yatrm yapanlar ise kendi risklerini
kendileri stlenmi olarak oraya gitmeli, bat halinde de kimseden destek ya da yardm beklememelidir.

Trkiye in ngrler ve neriler


Bize bir ey olmaz.
Trk zl sz

TRKYE KRZE KARI KORUNMALI DURUMDA MI?


2001 krizi bankalarn yeniden yaplanmasn ve ciddi anlamda glenmesini salad. Bankalarn bir
yandan sermaye yeterlilii ykselirken bir yandan da denetlenme yntemleri gemie gre ok daha ciddi
bir yapya oturtuldu.
te yandan Trkiyede, ABD ya da Avrupa bankalarnda olduu gibi trev rnler yok. Mortgage
kredileri ise yok denecek kadar az. Bu kredilere dayal olarak oluturulmu ktlar yok.
Buna karlk Trkiyede bankalar ve reel kesim firmalarnn d borlar yksek. Bu blmde 2008
bandan beri yazdm yazlarn bir blmn bir araya toplayarak Trkiyenin krize kar hangi durumda
olduunu ortaya koymaya alacam. Radikal gazetesinde 1 Ocak 2008 tarihinde yaymlanan 2008
Tahminlerimi Aklamayacam balkl yazmda unlar yazmtm:
7 Ocak 2007 gn bu stunda Tutmayacak Tahminler bal altnda 2007 yl iin verdiim
tahminler yleydi: Byme yzde 4 ile 5 arasnda, ylsonu TFE yzde 8 ile 10 arasnda, cari
ak/GSMH oran yzde 7,5 ile 9 arasnda, ylsonu USD kuru 1,5 ve ylsonu reel faiz oran yzde 10 ile
12 arasnda. Bu tahminlerden USD ylsonu kuru tahminimi bir sre sonra 1 USD = 1 TL olarak
deitirmiim. Yukardaki listede yar alan tahminlerim kur tahmini dnda baya tutarl olmu.
zellikle de enflasyon tahminim ok isabetli bir tahminmi. Kur tahminini tutturmak ok zor. nk
kuru i deikenler, d deikenler, beklentiler gibi pek ok deiken bir arada etkiliyor. Bunlarn
hepsinin ynn ve derecesini tahmin edip de sonuta bir kur tahmini karmak ok zor. O nedenle
ylbanda yaptm kur tahmini de (1 USD : 1,5 TL), yl ortasnda yaptm kur tahmini de (1 USD : 1
TL) tutmam bulunuyor. Doal olarak bu tr tahminlerin birounda her deiken tekiler iin
belirleyici bir ta konumundadr. Yani tahminlerden birisinin tutmamas tekilerin de tutmamas
sonucunu dourabilir. Her deiken teki iin ayn hayati deeri tamayabilir. Ama dolar kuru
Trkiye ile ilgili tahminler iin ok belirleyici bir deikendir. O nedenle aslnda 1 USD : 1,5 TL
ylsonu kur tahminimin tutmam olmas normalde btn teki tahminlerimin de sapmasn gerektirirdi
ama yle olmam. tekiler tutmu. Demek ki tahminlerim ok da tutarl deilmi. Bunu, tahminlerimi
yaymlarken de biliyordum ve o nedenle de yazmn baln tutmayacak tahminler koymutum.
Aslnda dorusu tesadfen tutabilecek tahminler olmalym.
2008 ile ilgili birka yaz yazdm bu stunda. Dnyadaki kark ortam, Trkiyenin iinde
bulunduu durumu deerlendirmeye altm. Ulatm sonu 2008 ylnn nceki birka yldan ok
daha zor ve skntl bir yl olaca biimindeydi. 2008 ylnda dnyada 2006 ve 2007 yllarnda
yaananlardan daha byk ve uzun sreli bir kriz yaanmasn bekliyorum. Bu beklentimin nedenini
daha nceki yazlarmda akladm. Temel nedeni dnyadaki btn deerlerin imi olmas,
Trkiyede ise ekonomik durumun grnd kadar iyi olmamas, yani bu grntnn nemli bir
blmnn alglama hatasna dayanmas. Durum byle olunca 2008 yl iin tahmin yapmak ok daha
zorlayor. O nedenle uzun zamandr ilk kez bu yl iin byle ayrntl bir tahmin yapmayacam ve
yalnzca TLnin ciddi bir deer kaybyla karlaacan beklediimi vurgulamakla yetineceim.
2008 yl bana kazan yl gibi grnmyor. Faiz gibi, kr gibi kazanlar elde etmeye almaktan
ok anaparay korumann ne kaca bir yl gibi grnyor. Birok imi deer bu yl iinde normal
deerine inebilir. rnein 500 milyar TLye alnm bir gayrimenkul 300 milyar TLye debilir. Ya da
piyasa deeri 1 milyar dolara ykselmi bir irketin deeri 300 milyon dolara inebilir. Bu yalnzca
bizde deil btn dnyada olabilir. Yani konu Trkiye ekonomisinden kaynaklanmayabilir. ABDde
ortaya kan subprime mortgage krizi ve ardndan yaananlar yava yava bu tr bir dzeltmeye doru
gidiin gstergelerini sergiliyor. Bu, yalnzca ABDnin sorunu deil artk. Kresel sistem bu tr
gelimeleri hemen genele yayyor. Btn ekonomilerde bu tr zaaflar olduu iin de yaylma ve
etkilenme hzl ve byk oranl olabiliyor.
2008 senaryom ne yazk ki iyimser deil. Tahminlerim, size aklayamayacam kadar kt
grnyor bana. Gemi yllarda dnyada ekonomik kriz, Trkiyede siyasal kriz olmazsa diye
balayan varsaymlarm sralar, sonra da tahminlerimi aklardm. 2008 iin byle bir varsaym
koyamyorum ortaya. Kriz olacan varsaynca da tahmin yapmak mmkn olmuyor. Bir tek uyar
yapmakla yetineyim: TLnin balangta biraz daha deer kazanmas sizi artmasn, sonras
nemli.
Bu ngrlerim aa yukar doru kt. Kresel kriz kt Ve Trkiye de bundan hzla etkilenmeye
balad. Yine Radikal gazetesinde bu kez 8 Ocak 2008 gn de Beklenti Ynetimi Yetmeyecek bal
altnda unlar yazmm:
2002 sonu ile 2007 ortalar arasnda Trkiye, tarihi boyunca eline gemi en byk ekonomik
atlm frsatn yakalad. Bunda tarihinin en derin krizine girmi olan ekonominin, bu krizden kmak
iin hereye raz konuma gelen halkn, AB ile tam yelie giden ve mzakere aamasna gelen
ilikinin, atlan admlar sonucunda yakalanan itibar artnn ektii yabanc sermayenin, yaplan
byk zelletirmelerden elde edilen gelirlerin, IMFnin son yedi ylda salad 43,5 milyar dolarlk
destein, dviz bolluu sonucu ortaya kan ar deerli TLnin byk katks var. Daha nce hi
olmad kadar yksek kaynaklar akt kamu kesimine. TL daha nce hi olmad kadar deerlendi, bu
da bata GSMHnin kendisi olmak zere GSMHye blnerek hesaplanan pek ok ekonomik
gstergenin olduundan daha iyi grnmesine yol at. Bu grnt Trkiyeye daha ok yabanc
sermaye gelmesini salad. Enflasyon, hedeflenenden iki misli yksekte kmasna karn hem TLnin
deer kazanmas hem de elektrik fiyatlarnn bastrlmas nedeniyle olmas gerekenden dk kt.
Yani eer bu etkiler olmasayd enflasyon iki haneli kacakt.
Bu aamada baz alglama sorunlarmz var: Bu gelimelerin srdrlebilir olacan sanyoruz ve
yle sandmz iin ya nlem almyoruz ya da alnacak nlemleri erteliyoruz. Oysa gerek, bunlarn
srdrlemez olduu. Yani bir ekonomi srekli zelletirme yaparak bte an finanse edemez.
Srekli d kaynak bularak cari an bu dzeyde gtremez. Kendi parasn srekli deerli tutarak
ve kamu kesiminin ynettii fiyatlar bastrarak enflasyonu denetleyemez. Bunlar yapabilmesi iin AB
ile ilikilerini bugnknden daha iyi bir konuma tamas ve yapsal reformlar yapmas gerekir.
ki farkl alglamadan sz etmek mmkn. lki gerein alglanmas, ikincisi gerek olandan farkl
bir durumun gerekmi gibi alglanmas. Bu ikisi arasndaki fark beklentiden oluur. Diyelim ki yksek
miktarda yabanc sermaye girii sonucunda TL ar deerlenmi olsun. Bunun alglanmas iki biimde
olur: (1 ) Yabanc sermaye girii bu hzyla devam edecek ve TL deerlenmeyi srdrecek. (2) Yabanc
sermaye girii bu hzla devam edemeyecek ve TL deer kaybetmeye balayacak. Bu iki farkl alglama
beklentilere gre ekillenir. Eer siyasal iktidar gemi dnemde doru admlar atm ve bunlara
gelecek dnemde de devam edecek gibi bir grnm sergiliyorsa beklentiler olumlu olacak, yabanc
sermaye giriinin devam edecei ve dolaysyla TLnin deer kazanmay srdrecei dncesi
yaygnlk kazanacaktr. Eer siyasal iktidar gemite doru admlar att halde iinde bulunulan
dnemde bundan uzaklamaya balamsa o zaman beklentiler yava yava bozulmaya balayacaktr.
Gerek, bu iki tr alglamadan da beklentilerden de farkl olabilir. Siyasal iktidar kendisinden
beklenen admlarn bir blmn atarken tekileri atmayabilir. Bunun sonucunda yabanc sermaye
girii gemi birka yla gre az, ama daha uzak gemie gre yksek saylabilecek bir dzeyde
olabilir. Bu durumda beklentiler de karmak bir yapya brnebilir. Yani bir blm olumsuz, bir
blm olumlu olabilir.
Trkiye, 2002 ylndan 2008e kadar beklenti ynetimini baaryla yaparak geldi. Sadece beklenti
ynetilerek bir yere gelinemez kukusuz. O beklentilerin altnda yer alacak gereklemeler ileriki
beklentiler iin nemli bir temel oluturur. Trkiye, son 5 ylda bu gereklemelerin nemli bir
blmn de yakalad. Gelinen noktann ne kadarnn gerekleme etkisinden, ne kadarnn beklenti
etkisinden olduunu lmek zor. nmzdeki dnem artk beklenti ynetiminden ok birtakm
gereklemeleri ortaya koymann zamandr. Bunun da bilinen en kestirme yolu yllardr konuulan
ama yaplamayan yapsal reformlara balamaktan geiyor. Bu yola girilirse AB ile ilikilerde de
zaman kazanmak mmkn grnyor.
Hangi uyary yapm olsak da hibir ie yaramad. Trkiye kendi ksr tartmalar arasnda kresel
krize kar hibir nlem gelitiremeden, yalnzca gelitirdii bize bir ey olmaz teorisinin ardna
snarak gnlerini harcad.
Radikal gazetesinde 12 Mart 2008 gn Roubini ve Houdini balkl yazmda ise yle demiim:
Nouriel Roubini gnmzn nemli iktisatlar arasnda gsteriliyor. Geenlerde Yatrmn
davetlisi olarak Trkiyeye geldi. Davetli olduum halde katlamadm. Bana da konumasnn metnini
yollamlar. Esasen kendi web sitesinden grlerini izlemek mmkn. Roubini, ABD resesyonu ve
onun yaylmas konusunda en karamsar iktisatlarn banda geliyor. Roubiniye gre ABD ekonomisi
resesyona oktan girmi bulunuyor, stelik bunun etkilerinin dnyaya yaylmas nlenemez durumda,
Trkiye de, son yllarda ekonomisini glendirmesine karlk, bu resesyondan fazlasyla etkilenecek
lkeler arasnda yer alyor.
Roubini gibi dnenler imdilerde hzla artyor. Ne var ki o bu dnceyi 2006da ilk ortaya
atanlardan birisi olduu iin ok ciddiye alnyor. Benim grm biraz farkl. Bunu birka kez
syledim ama bu vesileyle bir kez daha syleyeyim. Ben ABDde ortaya kacak olan resesyonun, yani
ekonomik klmenin, yalnzca bununla snrl kalmayacan, subprime mortgage kredilerinde
yaanan sorunun mali kesimin teki alanlarna da yaylarak kredilere kadar ilerleyeceini tahmin
ediyorum. Bu tahminim iki basit gzleme dayanyor: (1) Dnyann her kesinde deerler son
derecede imi durumda. Yani hisse senetleri, irket deerleri, gayrimenkul fiyatlar ok ykselmi
durumda. Bu ar imi deerlerin dzelmesi kanlmaz bir grnm arz ediyor. (2) Bu deer
imesinin yaratt ortam birok konuda ar risk alarak yasad olmasa da ilked ilemler
yaplmasn tevik etti. Bu eilimin ar riskli ilemler yaplmasna yol am olduunu tahmin
ediyorum. Her geen gn mali kesimden ykselen skntlarn arkasnda bu eilimin yer ald kansn
tayorum.
Dolaysyla bizim gibi ekonomilerin ABDdeki resesyona kilitlenip, sanki baka birey olmazm
gibi konuyu dardan gzlemci sfatyla izlemesi doru bir ey deil. Bizim bu tr bir kriz sramasna
kar birtakm hazrlklar iinde olmamz gerekiyor. Ne yazk ki byle bir durumumuz yok. Hatta tam
tersine bize bir ey olmaz hipotezini gelitirmekle megulz.
Harry Houdini 1874-1924 yllar arasnda yaam Macar gmeni bir Amerikal gsteri uzman.
Gsterilerinde gereklere dayal olarak hazrlanan tuzaklardan uzmanl sayesinde kurtulmay dener
ve bunlar her defasnda byk bir ustalkla baarrm. O nedenle de dnyann gelmi gemi en nl
escapologistleri (tuzaklardan kurtulma uzman) arasnda saylyor. Kendisini su dolu akvaryumlarn
iine kilitlerle balatr, ya da polisin onu zincire vurup en klmaz hapishaneye atmasn ister, sonra
bunlardan kurtularak izleyenleri artrm. Avrupa turneleri srasnda birok nl tuzaktan
kurtulmu ve herkesi aknlklar iinde brakm. Houdininin yaam eitli defalar filme alnm.
Ben Tony Curtisin Houdiniyi oynad filmi bundan birka yl nce televizyonda izledim.
llzyon, eitli hilelerle aslnda olan bir eyi yokmu ya da olmayan bireyi varm gibi
gstermeye alan bir eit sunum teknii. Bu ereveden baknca Houdiniye illzyonist demek
hakszlk olur. nk o kendisini gerek kilitlere vurdurup kurtulmay baaryor ve performansn
illzyon zerine deil, gerek zerine kuruyordu. O nedenle onun gsterilerini illzyonizm olarak
deil escapologism olarak adlandryorlar.
Roubini ve saylar giderek artan iktisatlar Amerikan resesyonunun artk kanlmaz olduunu ve
dnyay etkileyeceini ne sryorlar. Buna karlk bizimkiler byle bir gelime olsa bile bizi
etkilemeyeceini srarla iddia etmeye devam ediyorlar. Yeni milli gelir serisi de bu aldrmazl ne
yazk ki glendirecek gibi grnyor. Oysa milli gelirimiz ne olursa olsun olas bir etkilenmeden
kurtulmamza yol aacak olan nlemleri almaya alsak, yani Houdini gibi escapologismi denesek en
doru ii yapm olacamz dnyorum. nk ortada bir illzyon deil bir gerek var ve bu
gerek zerimize doru geliyor. Bu durumda yaplacak en akllca ey ondan kurtulmaya almak.
Trkiye bir yandan bize bir ey olmaz teorisine sarlm, durumu idare etmeye alrken, bir yandan
siyasal istikrar yerle bir eden bir yolda hzla ilerliyordu. te tam da o sralarda ikinci eyrek bymesi
yzde 1,9 gibi beklenene gre ok dk bir oranda aklannca ktmserlik artmaya balad. Radikal
gazetesinde 11 Eyll 2008de yaymlanan Bize bir ey olmaz dnya dnsn teorisi de kt balkl
yazm bu durumu aklamaya alyor:
nce nemli veri seti pe pee akland. lki 2008 yl bitkisel retim birinci tahminiydi. TK
tarafndan yaplan tahminlere gre bitkisel retimin ana alt grubundan tahl retiminin geen ylki
retim miktarna gre yzde 0,2, sebze retiminin yzde 5,6 ve meyve retiminin yzde 9,8 artaca
akland. Bu tahminler bize geen yla gre tarmsal retimin artacan ve dolaysyla GSYHye
pozitif katk yapacan gsteriyordu. kinci aklanan veri seti temmuz ay sanayi retim endeksiydi.
Bu erevede ikinci eyrek sanayi bymesini bir kez daha ele aldk. Buna gre ikinci eyrekte toplam
sanayinin yzde 3,2, imalat sanayiinin ise yzde 2.7 bym olduu ortaya kt. Bu oranlar geen
yln ikinci eyreinde srasyla yzde 3,9 ve 2,9 idi. Bu bize bu yln ikinci eyreindeki sanayi
bymesinin geen yln ikinci eyreindeki sanayi bymesinin altnda kalm olduunu gsteriyordu.
Bu iki veri setini Merkez Bankasnn beklenti anketi sonularnn aklanmas izledi. Merkez Bankas
beklenti anketine gre beklentiler yle: Ylsonu dolar kuru 1,26 TL, ylsonu cari a 51,3 milyar
dolar, ylsonu TFE beklentisi yzde 10,72, 2008 bymesi yzde 4,1.
Byme hesaplarmz bir kez daha revize ederken TK, dn byme orann aklad. Aklama
piyasaya bomba gibi dt, nk aklanan ikinci eyrek bymesi btn bu verilerden ok daha
ktmser bir grnm iaret ediyordu. kinci eyrek bymesi yzde 1,9 olarak akland. Piyasa
beklentisi yzde 3,6 dolayndayd. Bu aklamayla birlikte TK gemi eyreklerin byme oranlarn
da dzeltmeye tabi tuttu. Buna gre 2007 yl bymesi yzde 4,5 ten yzde 4,6ya, 2008 ilk eyrek
bymesi de yzde 6,6dan yzde 6,7 ye revize edildi.
Tarm kesimi TKin yl iin yapt bitkisel retim tahmininin tam tersine yzde 3,5luk bir
klme sergilemi bulunuyor. Bu klme geen yl yzde 1,2 idi. Yani tarm kesimi toparlanmak bir
yana daha da ktye gitmi grnyor. malat sanayii geen yln yars kadar byrken, geen yl
yzde 7,3 artarak bymeye nemli bir katk yapm olan inaat sektr bu yl yalnzca yzde 0,9
byyor. Bu yl, geen yla gre daha iyi konumda olan iki kesimden birisi ticaret, teki de mali kesim.
Mali kesim yzde 9,4lk bir artla bymeye geen yl olduundan daha fazla bir katk salam
durumda.
Harcamalar yntemiyle yaplan hesaplamaya baktmzda en byk harcama kalemini oluturan
hane halk nihai tketim harcamalarnda yzde 2,8lik bir gerileme olduunu gryoruz. Bu gelimeyi
talepte yaandn gzlediimiz dle aklamak mmkn. te yandan yatrm harcamalarnda da
d var. D esas olarak kamu kesimi yatrmlarnn yzde 17ye yakn gerilemesinden
kaynaklansa da zel kesim yatrmlarnn yzde 0,6 gibi ok dk bir art gerekletirmesi ilgin
grnyor. thalatn ve zellikle ithalat iindeki sermaye mal ve ara mal paynn artt bir ortamda
bunun yatrma dnmemesi zerinde durulmas gereken bir konu oluturuyor.
kinci eyrek bymesi, bir yandan TKin tarm rekoltesi tahminini, dier yandan piyasa
beklentilerini alt st etti. Bu durumda Merkez Bankasnn beklenti anketinde yllk ortalama byme
olarak beklenen yzde 4,1lik oran zerinde de bir daha dnmek gerekiyor.
Temmuz ay verilerini esas alp yllk olarak bakarsak sanayi retimi asndan geen yla gre
gerilemenin arttn gryoruz. Eer bu eilim devam ederse nc ve drdnc eyrekte daha ciddi
byme dleri grmemiz sz konusu olabilir.
Bymeyle birlikte bize bir ey olmaz, dnya dnsn teorisi de km oldu.

TRKYENN KRZ KARISINDA DURUMU


Cari Ak Sorunu
1970li, 80li ve 90l yllar bte aklaryla geti. Bte aklar, bte dndaki kamu kesimi
aklaryla birleerek ciddi sorunlar yaratt ve sonunda sistem bu yk tayamaz hale gelerek kt. O
dnemde cari amz bugnkyle karlatrlamayacak kadar kkt. 2000li yllarda bte aklar
hzla kapand, buna karlk cari ak hzla byd. Bte aklarmz Maastricht kriteri olarak
belirlenmi olan yzde 3n olduka altnda seyrediyor. Buna karlk cari amz GSYHnin yzde 6 ile
7si arasnda seyrediyor.
Cari ak, ithalden alnan vergiler nedeniyle tuhaf bir biimde bte ann kapanmasna yardmc
oluyor. Hkmetin cari aa aldrmamas biraz da bundan kaynaklanyor.
zel Kesimin D Bor Sorunu
2008 Haziran sonu itibariyle zel kesimin d bor stoku 190,5 milyar dolara ykseldi. Tablo 17,
Haziran 2008 sonu itibariyle Trkiyenin d bor stokunu gemi yllarla karlatrmal olarak
gsteriyor. (Tabloda 2008 ylna ait verilerden indeks ve oranlar dndakiler Haziran 2008 sonundaki
deerleri, GSYH rakam ylsonu tahminini, 2008 ylna ilikin indeks ve oranlar ise haziran verilerinin
yllk GSYH tahminiyle olan ilikileri ortaya koyuyor.)
Tablo 17: Trkiyenin D Bor Stoku
Milyar USD 2002 2005 2006 2007 2008 II
Kamu kesimi d bor stoku 64,5 70,4 71,6 73,5 77,7
TCMB d bor stoku 22,0 15,4 15,7 15,8 16,2
zel Kesim D Bor Stoku 43,1 82,6 117,9 157,9 190,5
Ksa vade 13,9 32,2 36,0 37,4 47,8
Orta-uzun vade 29,2 50,4 81,9 120,5 142,7
Toplam d bor stoku 129,6 168,4 205,2 247,1 284,4
GSYH 231 482 526 659 710
ndeksler ve oranlar
GSYH art (2002=100) 100 209 228 285 307
Kamu kesimi d bor stoku art (2002=100) 100 109 111 114 120
Kamu kesimi d bor stoku /GSYH (%) 27,9 14,6 13,6 11,5 10,9
TCMB d bor stoku art (2002=100) 100 70 71 72 74
TCMB d bor stoku /GSYH (%) 9,5 3,2 3,0 2,4 2,3
zel kesim d bor stoku art (2002=100) 100 192 274 366 442
zel kesim d bor stoku /GSYH (%) 18,7 17,1 22,4 24,0 27,0
Toplam d bor stoku art (2002=100) 100 129,9 158,3 190,7 219,5
Toplam d bor stoku /GSYH (%) 56,1 34,9 39,0 37,5 40,0

Trkiyenin toplam d bor stokunun art hz 2002 ile 2008 arasnda GSYH art hznn gerisinde
kalm durumda. Yani bu dnemde GSYH, d bor stokundan daha hzl artm. Bunun sonucu olarak da
toplam d bor stokunun GSYHdeki pay 2002 ylnda yzde 56,1 iken 2008 ylnn ortasnda yzde
40a geriledi.
Kamu kesimi d bor stokunun art GSYH artnn olduka gerisinde kald iin kamu kesimi d
bor stokunun GSYH iindeki pay hzla dyor. 2002 ylnda bu oran yzde 27,9 iken 2008 yl Haziran
sonunda yzde 10,9a gerilemi durumda.
Merkez Bankasnn (TCMB) d bor stoku nce hzla gerilemi, sonra hafif bir art eilimine
girmi olsa da 2002 ylndaki stokun olduka gerisinde bulunuyor.
TCMBnin d bor stokunun GSYHye oran 2002 ylnda yzde 9,5 iken bu oran 2008 Haziran
aynda yzde 2,3e kadar dm bulunuyor.
Kamu kesiminin ve TCMBnin d bor stoklarn drmesiyle ortaya kan boluu zel kesim hzla
doldurmu grnyor. 2002 ile 2008 yllar arasnda zel kesimin d bor stokundaki art hz GSYH
art hznn nnde gidiyor. Bunun sonucunda da zel kesim d bor stokunun GSYHye oran 2002de
yzde 18,7 iken 2008 Haziran aynda yzde 27ye trmand.
zel kesimin d bor stoku nmzdeki dneme damgasn basacak olan gstergelerin banda
geliyor. Kamu kesiminin yllardr yakasndaki ar d bor yknn kalkm olmas ya da alacaklarla
borlar karlatran tablolar kimseyi yanltmasn. Byyen bir ekonomide bu iler sorun olmaz. Ama
bymenin durduu bir ekonomide bu borlarn denmesi bir yana yenilenememesi bile byk sorunlar
yaratr.
Bymede D Sorunu
2002 ylnda hemen krizin ertesinde balayan byme ivmesi Trkiyenin son 6 ylda ortalama yzde
6-7 aralnda bymesini salad. Buna TLnin yabanc paralar karsnda deer kazanmas da eklenince
GSYHmiz e katland. Sanal bymeyle birleen reel byme ekonomide her eyin iyiye gittii
alglamasnn domasna ve sonuta beklentilerin olumlu ynde gelimesine yol at. Olumlu beklentiler
son alt yl iinde gemite hi grlmedik dzeyde artt. AB mzakerelerinin tad olumlu havayla
birleince bu, Trkiyeye ynelik yabanc sermaye yatrmlarnn da zirveye kmasna ve yabanc kaynak
skntsn aan Trkiyede yatrmlarn artmasna yol at.
Dnya konjonktrnn tersine dnmesi, likidite skmas ve risk alma itahndaki azalma sonucu
btn bu olumlu gelimeler nce duraklad, sonra yava yava tersine dnmeye balad. Sonuta
Trkiyede byme dmeye ve yakalanan olumlu ivme kaybedilmeye dnd (ekil 11).
ekil 11: Trkiye Ekonomisinde Byme

sizlik Sorunu
2000lerden bu yana Trkiyede isizlik sorunu byyor. Bunun temel nedenlerinden biri tarm
kesiminin istihdam kaybetmesi ve bu kaybn teki sektrlerce tam olarak yerletirilememesidir.
Tablo 18: Trkiyede sizlik Oran ve Tarm Kesimi stihdam
Yllar sizlik Oran (%) Tarmda stihdam (%)
1997 6,8 42
2000 6,5 36
2001 8,4 38
2003 10,5 34
2005 10,3 30
2006 9,9 27
2007 9,9 26
2008 10,0 25
Kaynak: TK
Tablo 18 bu geliimi ortaya koyuyor. 1990larn sonunda yzde 42 olan tarmda istihdam oran
2000lerden balayarak hzla derken, yzde 7lerde olan isizlik oran 2000lerden balayarak artarak
iki haneli bir dzeye oturdu.
Trkiye, 2000lerden itibaren bir yandan yeni isizlerine i ararken bir yandan da tarm kesiminden
aa kan gizli isizlerine i arayan bir lke konumuna girmi durumda.
2008 kresel krizinin Trkiyeye asl etkiyi 2009 ve izleyen yllarda yapacan dnrsek, isizlik
orannn nmzdeki dnemde daha da artmasn beklemek yanl bir tahmin olmayacaktr.
Scak Para Sorunu
Yurtdndan kaynak salamann iki temel yolu var. lki dorudan yabanc sermaye giriiyle, ikincisi
de borlanma ya da hisse senedi sat gibi portfy yatrmlaryla kaynak ekilmesi. kinci grupta yer alan
enstrmanlarla salanan yabanc kaynaklara scak para ad veriliyor. Scak para faiz ya da temett geliri
elde etmek ya da gelir art fark alabilmek iin geliyor. Geli biimleri de kredi, mevduat, tahvil, bono
ve hisse senedi eklinde. Yurtdndaki bir finans kuruluundan alnan krediler, yabanclarn Trk
bankalarna yatrdklar mevduatlar, Hazinenin veya varsa kurumlarn kard tahvil ve bonolara
yatrlan yabanc paralar ve Trk borsasndaki hisse senetlerine ynelen yabanc kaynaklar scak parann
rnekleri. Bunlarn scakl kolaylkla piyasadan ve lkeden kabilmelerinden kaynaklanyor. Yani en
kk bir dalgalanma ve kriz olasl grdklerinde bu saylan enstrmanlar paraya evirip
kabiliyorlar. nk sermaye hareketlerinin serbestlii kabul edilmi bulunuyor.
Trkiye teden beri scak para eken bir lke konumunda yer alyor. Gemite siyasal risklerinin
ykseklii, ekonomisindeki istikrarszlklar, komularyla ilikilerindeki skntlar nedeniyle dorudan
yabanc sermaye yatrm ekemezdi. Asya lkelerinin milyarlarca dolarlk yatrm ektii dnemlerde
Trkiye ylda ortalama 1 milyar dolar dolaynda dorudan yabanc sermaye yatrm elde ederdi. D
kaynak ihtiyacnn byk ounluunu yukarda deindiim yollardan scak para olarak salard. Bunu
yapmak iin de yksek faiz derdi. AB ile ilikiler ciddileip de mzakere aamasna gelindiinde,
Trkiyeye ynelik dorudan yabanc sermaye girileri ylda 20 milyar dolarlara ulamaya balad. Byle
bir ortamda bir ekonominin scak paradan yabanc sermayeye dnmesi beklenir. Oysa Trkiyede byle
olmad. Trkiye, cari ann hzla artmas nedeniyle bu iki kaynaa yer deitirtmeyi baaramad.
Dorudan yabanc sermaye artarken scak para da artmaya devam etti. nk Trkiye, dnyann en yksek
faizini vermeye devam etti. Eer Trkiye bu dnemde cari an scak parayla finanse etmek yerine
dorudan yabanc sermayeyle finanse etmeye arlk verseydi imdi ok daha rahat bir konumda olacakt.
Ne yazk ki yksek faizde srar, cari an bu dzeyde kalmasna yol at.
teden beri Trkiyeye ynelik risk alglamasndaki olumsuzluklarn Trkiyeden scak para k
yaratt bilinen bir gerektir. Bu tr bir kn kur zerinde yaratt bask da gerein teki yzdr.
Cari an byle rekor bir boyuta geldii bir ortamda bu klar gemiteki scak para hareketlerinden
daha fazla ykc sonular verebilir. Bu gibi durumlarda akla ilk gelen nlem faizi artrmak ve risk artn
getiri ekiciliiyle dengelemektir. Ne var ki risk alglamasnn artt ve stelik kresel bir alana yayld
bir ortamda faiz art tam ters bir etki de yaratabilir. Yatrmclar faizi artran lkenin aresiz bir
konumda olduunu dnp paralarn daha hzl karmaya ynelebilirler.
Gidiimiz
2002 ile 2007 arasnda Trkiye nemli bir atlm iine girdi. Bunda birok faktr rol oynad: (1)
Dnya ekonomik konjonktr ykseli halindeydi. Yani evre yatrmclar asndan son derecede
olumluydu. (2) Bu ykseli trendinin yaratt likidite bolluu sz konusuydu. (3) Likidite bolluu risk
korkusunu drm, risk alma itahn artrmt. (4) Sermaye hareketleri neredeyse tm dnyada
serbestletirilmi ve sermaye, yksek getiri ve faiz salayan alanlara akmaya hazr hale gelmiti. (5)
Trkiye, derin bir krizden km, IMFden ald destekle toparlanmaya ynelmiti. (6) 2001 krizi
sonrasnda bankaclk kesimi batan aaya ele alnm, zayflklar giderilmiti. (7) Trkiye, AB ile tam
yelik mzakerelerine balamt. (8) Trkiye, dnyann en yksek faizini deyen, dnyann nemli
getirilerini vaat eden bir lke konumundayd. Btn bunlarn sonucunda Trkiye tarihindeki en byk
dorudan yabanc sermayeyi ekmeyi baarm ve hzl bir bymeyle toparlanma iine girmiti.
2007den balayarak Trkiyenin bir durgunluk iine girdiine, reformlar ertelediine, IMF ile yeni
bir programa girmekten kandna tank olmaya baladk. Son bir buuk yl iinde Trkiye gemii
konumaktan baka bir ey yapmad. Sonuta yukar giden eilim bir sre tepe noktasnda asl kaldktan
sonra aaya dnd.
Trkiyenin byme, cari ak, bte a, enflasyon gibi nemli ekonomik gstergelerini belli
arlklar vererek bir sepette toplasak ve bunun adna ekonomik gidiat indeksi (EG) adn versek bunun
zaman iindeki grnm ekil 13teki farazi eri gibi bir eilim iinde seyrediyor olacaktr. Krizden
sonra 2002den balayarak yukarya trmanan EG indeksi, 2006 sonunda tepe noktasna ulatktan sonra
aaya dnm grnecektir.
ekil 12: 2008 Ylnn Son eyrei tibariyle Trk Ekonomisinin Gidii

KRZLER VE TRKYENN GELECE


Trkiyenin Temel Deikenleri
Trkiye, aslnda uzun sreden beri bir deiim iinde. Sosyal yaps, ekonomik yaps, kltrel yaps
deiiyor. Bu deiim dnyada ayn yndeki deiim trendinden farkl olmasa ok da nemsenecek bir ey
saylamaz. Ama eer deiim dnya ortalamasnn zerindeyse tartlmaya, ynn anlamaya ve
geleceini kestirmek iin uramaya deer bir konu oluturur. Trkiyenin dnyadan en azndan farkl bir
deiim iinde olduunu dnyorum. Baz konularda deiim ileriye, baz konularda geriye doru. Ama
dnyadaki eilimden farkl bir deiim sz konusu. Her deiimde olduu gibi bunun da isel ve dsal
deikenleri var.
sel Deikenler
Trkiyedeki deiimin drt isel deikeni olabilir diye dnyorum: Nfus ve g olgusu,
iletiimdeki deiim, eitimin yn deitirmesi ve ekonomide yeni tercihler.
lk nfus saymnn yapld 1927 ylnda Trkiyenin nfusu 13,6 milyon, kent nfusu 3,3, ky nfusu
ise 10,3 milyondu. Yani 1927de nfusun yzde 75i kylerde, yzde 25i kentlerde yayordu. Bugn
Trkiyenin nfusu 70 milyonun zerinde bulunuyor. Yani aradan geen 80 ylda nfus 5,2 kat artm.
Bugnk nfusun yaklak 46 milyonu kentlerde, 24 milyonu da kylerde yayor. Yani kentli nfus toplam
nfusun yzde 66sna ularken kyl nfus toplam nfusun yzde 34ne gerilemi. Nfus asndan
baktmzda 80 yln zeti Trkiyenin kyllkten kentlilie getii gereinden ibarettir. Bu byk bir
deiim. Ne var ki nicelik olarak kyllkten kentlilie gei nitelik olarak da ayn deiimi ifade
etmiyor. Bu nicelik deiimi ekonomik sorunlardan kaynakland gibi ayn zamanda byk ekonomik
sorunlar da douruyor.
Trkiyenin deiimi zerinde nfus art kadar g de ok etkili. Burada da ekonomi ok arlkl
olarak etki yapyor. Trkiye Cumhuriyetinin 1923te Osmanl mparatorluundan devrald yapda
GSMHsi 570 milyon dolard. Bunun yzde 40 tarm kesiminde retiliyor, nfusun da yzde 70i tarm
kesiminde bulunuyordu. Tarm kesimi, en azndan greli olarak, bu byk nfusu besleyebilecek
durumdayd. Greli olarak sznden kastettiim, teki kesimlerin (sanayi ve hizmetler kesimleri) yaratt
gelirin tarm kesiminden fazla olmamas hususudur. 2008 yl itibariyle Trkiyenin GSMHsinin yalnzca
yzde 8i tarm kesiminde retiliyor. Yani tarm kesimi artk greli olarak bile ekici bir alan olmaktan
km durumda ve byle byk bir nfusu besleyebilecek konumda olmad her geen gn daha da
belirginleiyor.
Tarm kesiminin retim kayb nedeniyle mevcut alanlar besleyemez hale gelmesi sonucunda
buradan aa kan insan says artyor. Tarm kesiminde aa kan insanlar sanayi ve hizmetler
kesiminde i bulabilmek iin, krsal alan terk edip kentlere g ediyorlar. Ekonomide belirli bir gelime
srecine girildiinde tarm kesiminin hem retim hem de istihdam olarak klmesi, buna karlk sanayi
ve hizmetler kesimlerinin genilemesi yapsal deiim olarak adlandrlyor. Yani karmzda gle
sonulanm bir yapsal deiim olgusu var.
Gn birok nedeni var kukusuz, ama ekonomik gelimeler sanki btn teki etkilerden daha fazla
arlk tayormu gibi grnyor. G edenlerin bir blm kendi kylerinin bal olduu kentlere, bir
blm byk kentlere g ediyor. Kylerinin bal olduu kentlere g edenlerin bir blm orada da
durmayp bir sre sonra byk kentlere g ediyorlar. ou insan g ettikleri kentlerde gecekondular
yapp oralara yerleiyor. Zaten kltrel farkllklar tamalarnn yan sra byle bir ereti yerleim
nedeniyle kendilerini oraya ait hissedemiyorlar. Yani sanki bir eit geici grevle oraya gelmiler de bir
sre sonra kendi kylerine dneceklermi gibi yerleiyorlar. Bu en azndan ilk kuak iin byle oluyor.
yle olunca kent kltrn benimsemeye, oraya ait olmaya aba gstermek yerine, krsal kesimden
gelenlerle ortak kltr temsil eden tek yer olan camide buluarak geleceklerini belirlemeye yneliyorlar.
G edip de gecekondulara yerleenler tapusuz ve imar belgesiz gecekondularda oturduklar iin
kendilerini hibir zaman gvende hissetmiyorlar. Devletin bu byk g karlayp bu insanlar
ynlendirmek iin hibir hareketi ve abas yok. Yalnzca seim ncelerinde bu gecekondularn bir
blmne tapu veriliyor, yollar yaplyor, su, elektrik, doal gaz getiriliyor.
Gle gelenlerin gecekondularn yapp yerletikleri yerlerin bir blm kentlerin en deerli arazileri
arasnda yer alyor. rnein stanbulda Saryer, Tarabya srtlar, Fatih ormanlar bunlarla dolu. Bu
blgelerde Hazine arazileri yaygn olduu iin ve orman, evleri saklad iin byk kente g edenler
oralara yerleerek saklanmay baarabiliyorlar. Zamanla buralara yerleim kabul grmeye ve hatta baz
ev sahiplerine tapu verilmeye balannca gecekondularn yerlerini evler, villalar, apartmanlar alyor ve
ortaya nemli bir rant getirisi kyor. Ne var ki bunlarn ou halen tapusuz. Tapusuz olduklar iin
sahipleri her an kaybetme riskiyle kar karya ve o nedenle de evrelerine gereken zeni gstermiyor,
bir trl oralar kendi evi ve evresi olarak kabul etmiyor.
Dnya tarihinde nemli ekonomik devrim oldu. lk devrim, yani neolitik devrim bu topraklarda
ortaya kt. Suriyede Jericho ve Trkiyede Haclar ve atalhyk ilk yerleim rnekleri arasnda yer
alyor. Yani bu topraklarda yaayanlar bundan on bin yl kadar nce balayan neolitik devrimin ncleri
oldular. Trkiye ikinci devrimi yani sanayi devrimini zamannda yakalayamad. Sanayi devrimi
1850lerde ngilterede balayp Avrupaya yayld, sonra da dnyann baka lkeleri bu devrime adapte
oldular. Osmanl mparatorluu o sralarda bambaka konularla urat iin bu gelimeye yabanc kald.
Sanayi devrimi Trkiyeye ancak 20. yzylda gelebildi.
Adndan da anlalaca zere devrim ok nemli bir gelime. Devrimin balangcnda darda
kalnnca sonradan yakalansa bile etkisini yerli yerine oturtmak mmkn olmuyor.
Trkiye nc devrimin, yani elektronik iletiim devriminin dnda kalmad. Gelimi lkelerle
karlatrlnca geride kalm grnse bile, gelime yolundaki lkelerle karlatrldnda olduka iyi
konumda grnyor.
Neolitik devrimin bu topraklarda filizlenmesi bu topraklarda birok uygarln yeermesine yol at.
Sanayi devriminin karlmas Trkiyenin geri kalm lkeler arasna girmesi sonucunu getirdi.
Elektronik iletiim devriminin kysndan kenarndan yakalanm olmasnn neler getireceini nmzdeki
yllar gsterecek.
Eitimi ikiye ayrarak incelemek gerekir diye dnyorum. lk ayrmda Trkiyenin en parlak
genlerinin nasl bir eitime yneldikleri ve bunda neyin etkili olduuyla yola kmak, ikinci ayrmda ise
ortalama eitimi hangi itici gcn etkilediine bakmak gerekir.
Trkiyenin en parlak genleri byk lde ekonomik eilimlere gre hareket ediyorlar. Hangi
alanda daha yksek cret veya kazan sz konusuysa o alanlara yneliyorlar. 1950lerin 60larn modas
mhendislik dallaryd, 1970lerde 80lerde tp eitimi ne kt, 1990larda elektronik mhendislii en
parlak genleri ekmeye balad. Bununla birlikte elektronik, makine mhendislii gibi dallarda
okuyanlar, bankalarn yksek cret vermesi nedeniyle finans alanna girdiler. Buradan u sonucu
karyorum. Trkiyenin en parlak rencileri en ok para getiren ilere gitmeyi tercih ediyorlar. Yani
eitimde asla planlanmam ama ekonominin, ya da daha ak bir ifadeyle piyasann taleplerine gre
biimlenmi bir yneli sz konusu.
Bu en parlak rencileri bir kenara brakrsak ortalama bir insann eitimiyle ilgili sorunlarmz
gemie gre daha fazla artyor. Kyden kente ynelen byk gn getirdii ky kltrnn ve kentte
hissedilen dlanmlk duygusunun etkisiyle g edenler ocuklarn ounlukla imam hatip liselerine
gnderiyorlar. Talep ok olunca da daha ok imam hatip lisesi kuruluyor. Buralarda verilen eitim zgr
bilimsel dncenin gelitirilmesinden ok, tutucu bir dnya grnn yerletirilmesine dayanyor.
1950lerde balayan serbest piyasa ekonomisine gei abas 27 Mays 1960 askeri darbesiyle
kesildi. 1970lerde ikinci kez balayan benzer bir deneme bu kez 12 Eyll 1980 askeri darbesiyle
kesintiye urad. nc deneme 1980lerde balad ve bu kez kesintisiz sryor. Kesintisizliin nedeni
serbest piyasann ne olduunun ilk kez doru olarak alglanm olmasdr. lk kez o zaman Tahtakale diye
aalanan ve karaborsa olduu dnlen yerin serbest piyasa olduu anlald.
1980lerin en nemli zellii kapitalizmin ilk kez bu kadar yaknmza kadar gelmi olmasyd. Bu
yeni denemeyle birlikte askerin mdahalesi olasl giderek gndemden kalkt. nsanlar eskiden korkudan
oy veremedikleri siyasal oluumlara daha rahat oy vermeye baladlar. Bu da deiimi hzlandrd.
Trkiye kapitalist olamad belki ama piyasa sistemini ilk kez benimsedi. Buna karlk piyasa
ekonomisini kapitalist sistem erevesine oturtabilmek dnya apnda ok sayda byk sanayicinin
varln gerektiriyor. Oysa Trkiyede bunlardan daha ok esnaf vard. O nedenle Trk tipi kapitalizm
bir eit esnaf kapitalizmine dnt.
Trkiyenin deiimindeki en nemli dnm noktalarndan biri 2001 ylnda yaanan byk ekonomik
krizdir. 2000 ylnda Trkiyenin GSMHsi 200 milyar dolard. 2001 yl sonunda 148 milyar dolara
dt. Trkiye 2001 krizi sonucunda GSMHsinin drtte birini kaybetti. On binlerce insan isiz kald,
2000 ylnda yzde 6,5 olan isizlik oran 2002de yzde 10,3e trmand, iini kaybetmeyenlerin geliri
dt, cretleri azalanlar, ilerini de kaybetmemek iin seslerini karamad, pek ok insan bankalara olan
kredi borlarn deyemedi, binlerce iyeri kapand, insanlar korktular, sindiler, a kaldlar. Ve sonuta
iinden olmamak iin her eye raz hale geldiler.
2001 krizi iki nemli sonu yaratt: (1) ini kaybeden birok insanda para kazanmak en nemli deer
halini ald. Bu insanlar bunu gemite belki de hi bu biimde dnmemilerdi. (2) Krizin faturas
gemiin merkez sol ve merkez sa iktidarlarna kt.
Hibir konu tek bir deikene indirgenebilecek kadar basit deildir. Ama 2001 krizinin ortaya
kard sonular AKPye iktidar yollarn aan en nemli deikenlerden biri gibi grnyor.
Seimlerden sonra yaplan anketlerin sonular da bu gr doruluyor. nk seim sonrasnda yaplan
anketlerde insanlar AKPye oy verme nedenleri arasnda en ok ekonomiyi iaretlediler.
Trkiyenin temel deikenlerindeki bu hzl deiim srecinin yaratt etki olduu kansndaym.
Bunlarn hepsi birbirine bal: nsan deiiyor, toplum deiiyor, ekonomi deiiyor.
Trk insan gemie gre farkl bir konumda bulunuyor bugn. Her eyden nce nfusun ounluu
kyllkten kentlilie gemeye urayor. Ne var ki o kadar byk bir g sz konusu ki kentlere kyden
g edenlerin kentli olmas hemen sz konusu olmuyor. Hatta zaman iinde kyllerin kentli olmas kadar
kentliler de kyl olmaya balyor, yani bir sentez kyor ortaya.
Trk insannn ortalama eitim sresi artyor. Ne var ki bu eitim zgr bilimsel dncenin
yerletirilmesine ynelik bilimsel bir eitim olmaktan ok, tutucu bir eitime arlk verdii iin sre
uzamasnn kalite artna katks tartmal grnyor.
Bu kadar byk deiimlerin olduu bir ortamda 1980lerden balayarak en byk deiim ekonomide
oluyor. 1980lere gelinceye kadar byk lde iine kapal, devletin arlkta olduu, ithal ikamesine
dayal ekonomik yap artk zlyor. Sanayi devrimini yakalayamad iin kapitalizme de geememi
olan Trkiye imdi artk kapitalizm benzeri bir modelin iinde ilerliyor. Bu model eski modelden olduka
farkl bir model. Eski model rza gsterme esasna dayanyordu. Bu modeli bir kez de 2001 krizinin
hemen ertesinde grdk. Ama etkisi abuk geti ve yeni model gndeme geldi. Bu yeni model her eyi
talep etme esasna dayanyor. 1970ler ya, tuz, ekmek kuyruklaryla geti. Bugn brakn bu tr mallarda
kuyruk olmasn, lks saylan mallarn bulunmamas bile toplumda daha fazla yank yaratabilir. O
dnemde Trk insan kaderine razyd, bugn yle deil. Trkiye artk bir tketim toplumu haline geldi.
Bu yeni model, para kazanmann en byk deer haline geldii ve kimin paras oksa onun en ok
itibar grecei bir model. yle olunca da rnein laiklik tartmalar pek fazla etki yaratmyor. Eskinin
siyasal partilerinin pek gremedii gelime bence bu. Parti tutmayan bir vatanda ekonomi iyi gittii
srece siyasal iktidar destekleyeceini sylyor. Bunu son seimde oylaryla net bir biimde ifade etti.
Trkiyedeki semenlerin yzde 47sinin laiklik konusuna aldrmadn dnmek mmkn deildir. Ne
var ki kriz sonrasnda ekonomide ortaya konan baar o korkular ikinci plana itmi durumda.
Tablo 19da 1923te Cumhuriyetin ilanndan bugne ekonomide yaanan deiimi gstergeler
eliinde sunuyorum. 2002 ile 2006 arasndaki deiime AKP iktidar srasnda salanan deiim olarak
bakmak gerek.
Tablo 19: 1923den 2006ya ekonomik deiim
Nereden Nereye 1923 2002 2006
GSMH 570 milyon$ 231 milyar$ 526 milyar$
Kii Bana GSMH 47,5$ 3.350$ 7.500$
hracat 51 milyon$ 39 milyar$ 90 milyar$
thalat 87 milyon$ 48 milyar$ 132 milyar$
Tarm /GSMH %43 %13 %10
Sanayi /GSMH %11 %27 %30
Hizmetler /GSMH %46 %60 %60

Dsal Deikenler
Dsal deikenleri kreselleme bal altnda toplayarak analiz etmek mmkn grnyor.
Kreselleme pek ok eyi deitirdi. Eskiden de Trkiye da ak bir ekonomiydi ama kreselleme
ilikileri tmyle farkl bir yere tad. Bu bazen olumlu bazen olumsuz oldu. Bundan on yl ncesinde
hayal bile edemeyeceimiz miktarda yabanc sermaye geliyor Trkiyeye. Bu sermayeyi ekebilmenin bir
yolu kendi kltrel altyapmzda deiiklik yaplmasyd. rnein Cumhuriyetin kuruluundan beri
Trkiye ekonomisini ayakta tutan kamu iletmeciliinin artk bu yeni kltrde barnmas mmkn deildi.
O nedenle zelletirmeler girdi devreye. Ya da iftiye dk faizle kredi verilmesini kresel sistemle
byle bir entegrasyonun iine monte etmek kolay deildi. O nedenle grev zarar uygulamalar minimum
dzeye indirilmek zorundayd. Yani Trkiye doru ya da yanl, aa yukar 75 yl boyunca uygulad
ekonomik modeli deitirmek zorundayd. yle de yapt.
Trkiyenin d dnyayla kurduu ilikinin doruk noktas Avrupa Birlii ile tam yelik
mzakerelerinin balad dnemdir. Bu iliki bir yandan yabanc sermaye giriinin artmas,
zelletirmelere yabanc ilgisinin ykselmesi gibi ekonomik sonular doururken, bir yandan da birok
alanda uluslararas standartlara ve normlara uyum salanmasn gndeme getirdi. Bylece Trkiye, hemen
her alanda daha effaf, daha ak, daha hesap verilebilir bir yapya girme abasna dt.
Bu deiime kar olanlar da destekleyenler de var. Birok uzman bu deiimin yaratcl
ldrdn ve bat tipi standartlamann geliimi snrlayacan ne sryor. Onlardan daha ok sayda
olan uzmanlar ise tam tersine kresel sisteme uyum salam bir Trkiyenin ok daha ileriye
gidebileceini ne sryor. Hangi grubun hakl olduunu zaman gsterecek.
Deikenlerin Etkileri
Trkiye, Cumhuriyetin kurulduu gnden bu yana sosyal, ekonomik ve kltrel bir deiim yayor. Bu
deiim iki byk dnm noktasn geride brakt: lki 1980lerde balayan ekonomik sistem
deiikliidir. Trkiye, 1980lere kadar arada bir deiim denemesi geirmi olsa da kamu kesimi
arlkl karma ekonomik yapy 1980lerden balayarak zel kesim arlkl hale getirmeye yneldi ve bu
alanda epeyce yol ald. kincisi 2001 ekonomik krizidir. Bu kriz eski yapy ve dayanaklarn byk
lde tasfiye ederek, parann en kutsal deer haline gelmesine yol at. AKPnin iktidara geliinde 2001
ekonomik krizi son derecede arlkl bir role sahip.
Daha nce sanayici, byk ifti, tccar, asker, brokrat tek bana ya da birlikte temsil edilecek
ekilde iktidar olmutu. 1960larda iiler iktidar olacakm gibi grnyordu ama olmad. Esnaf ise ilk
kez 2002 sonunda iktidar oldu. zal iktidar srasnda da iktidarda kk bir pay olmutu ama ilk kez tek
bana iktidar oldu. Esnaf dediimizde mutlaka iktidar sahiplerinin esnaf olmas gerektii
anlalmamaldr. Esnaflk, tpk brokratlk gibi biraz da zihniyet meselesidir.
Esnaf, hem emei hem de sermayeyi temsil eden ama ikisine gre de ok daha tutucu olan bir
kesimdir. Halkn iinde olduu iin halkn dertlerini ve basit sorunlarn en iyi bilen kesimdir. Esnaf
iktidarnda zmler, gle gelip de bir trl kentli olamam, gelecei skntl alglayan insanlara
yneldi ve sonraki seimlerde byk oy destei salad.
Trkiyenin deiimi asndan dnyadaki eilimden en fazla farkllk gsteren ey esnafn iktidar
olmas meselesidir. Trkiyenin iine girmeye alt Avrupa ailesinde hibir lkede tek bana esnaf
iktidar sz konusu deildir. Ya sermayenin tarafndaki muhafazakrlar ya da emein tarafndaki sol
partiler siyaset dmenindedir. Dolaysyla Trkiyenin ekonomik, sosyal ve kltrel deiimi, aralarna
katlmaya alt gruptan farkl bir yne doru hareketlenmitir. Her ne kadar u anda Avrupa ailesine
katlmay hedeflemi grnse de, bir sre sonra, krizden alaca darbenin de etkisine bal olarak,
Trkiye asndan bir yn deiiklii olmas mmkn grnyor. Ekonomik krizlerde ilk ve en byk
darbeyi esnaf alr. Bu tr krizlerde esnafn satlar der, para kazanamaz hale gelir, hatta bir blm
iini tasfiye eder. Yani esnaf, nmzdeki dnemde kendi iktidarna son verecek tek g olarak grnyor.

Makro Krizlerin Mikro Yansmalar


Bele peynir fare kapannda olur.
Trk atasz

KRZLER LETMELER NASIL ETKLYOR?


Ekonomik krizlerin iletmeler zerindeki etkisi, krizin kt yere, yaylma alanna ve sresine gre
deiik biimlerdedir. Buna karlk her trl ekonomik krizin iletmeler zerinde ar etkisi olur.
Bankaclk sektrnn krize girdiini ve henz konunun reel sektre ulamadn dnelim. Reel
sektrde alan iletmeler yeni kredi bulmakta zorlanmann yan sra eski kredilerini derken de
zorlanacaklardr. Ya da tam tersi olduunu ve krizin reel sektrde ktn dnelim.
Bu durumda reel sektr kurulular aldklar kredileri bankalara geri demede zorlanacaklar ve bu kez
bankalar zor duruma dreceklerdir.
Krizin talep daralmas nedeniyle ktn dnelim. Bu durumda iletmeler mallarn satamayacaklar
ve retimi drmeye balayacaklardr. Den retim bymede d demektir. Bir sre sonra iletmeler
bu kez den retime paralel olarak ii karmaya balayacaklar, bu da piyasaya kan para miktarn
azaltarak talebin daha da dmesine yol aacaktr. Den talep den retim demektir. Bu kez iletmeler
yeniden ii karmaya ynelecek Ve bu bir ksr dng halinde devam edecektir.
Kur riski
Krizin iletmeler zerinde yarataca nemli risklerden biri kur riskidir. zellikle yabanc para
cinsinden geliri olmayan ya da yabanc para cinsinden geliri yabanc para cinsinden borlanmasndan
dk olan iletmelerde krizlerin yarataca kur riski son derecede olumsuz etkiler yaratr. Trkiye gibi
lkelerde uzun yllara dayal bir para ikamesi (yabanc para tutma) alkanl olduu iin, ekonomik kriz
hallerinde yabanc para talebi hzla artar. Bunun sonucunda Trk liras deer kaybna urar ve dolaysyla
yabanc para cinsinden borlarn Trk liras karlklar artar. Bu gelimenin irketlerin finansman
durumu zerinde ciddi sorunlar yaratmas kanlmazdr.
Herhangi bir irketin 100 milyon dolar tutarnda, bir yl vadeli yzde 6 faizli kredi aldn ve bunu
1,20 paritesiyle TLye evirdiini, 120 milyon TLlik bu tutar iletme sermayesi ihtiyacyla kullandn
dnelim. Ylsonunda eer kur deimemise 127 milyon TLyi yatrp karlnda alaca 106 milyon
dolar ile anapara + faiz borcunu kapatacaktr. Bu sre iinde TLnin dolara kar deer kaybettiini ve
kurun 1,50ye ktn dnelim. Bu durumda bu iletmenin 106 milyon dolar alabilmek iin 159
milyon TL vermesi gerecektir. Bylece faiz TL cinsinden yzde 32,5 olarak gereklemi olacaktr. Eer
ieride faizler yzde 25 ise bu firma pahal kaynak kullanm demektir. Eer bu tr yabanc paraya dayal
borlanmalar yani yaratlan ak pozisyon yksekse, ortaya kacak kur deiiklikleri firmann batna
neden olabilir.
Burada akladmz rnek ak pozisyon (short position) denen durumun ksa bir zetidir. 2001
krizine girerken Trk bankalar dardan aldklar yabanc para kredilerinin bir blmn ieride TL
kredi olarak firmalara veriyorlar, bir blmyle de Hazine ktlar alyorlar ve dolaysyla byk
miktarl ak pozisyon tayorlard. Krizde bu nedenle ar darbeler aldlar. zleyen yllarda getirilen
kurallar ve denetimler sonucu bankalarn bu tr ak pozisyon tamalar kstland. 2008 krizinde ise ak
pozisyonla yakalanan reel sektr oldu.
O nedenle artk bir atasz haline gelmi olan u sz ok sk tekrarlanr oldu: Eer yabanc parayla
gelirin yoksa yabanc parayla borlanma.
Faiz Riski
Ekonomik krizlerin olduu ortamlarda eer deflasyon sz konusu deilse faizlerde de art olur.
Bankalarn kredi vermekte isteksiz davranmalarna ek olarak kendilerini koruma gdsnde olmalar
faizleri ykseltir. Bunun sonucunda firmalar yatrmlar iin ya da iletme sermayesi gerei iin ihtiya
duyduklar kredileri alamamaya balarlar. Ya da eskiden aldklar kredileri yenilerken daha yksek
faizlere rza gstermeye zorlanrlar. Bu gelime firmalar asndan maliyetleri ykselten ve dolaysyla
krll dren nedenler arasna girer. Bu durumda firmalarn iletmeyi evirmesi zorlar.
Piyasa Riski
Firmalar asndan piyasa riski talebin daralmasdr. Byme dmeye, isizlik artmaya baladnda
talepte de daralma ortaya kar. Bunun sonucunda satlar der, firmalarn gelirleri azalr.
Satlarn dmesi firmalar retimi drmeye yneltir. Satlamayan miktarda mal retmek sadece
zarar artrmaya yol aar. retimin dmesi baz iilere yol verilmesi demektir. Bu da isizliin
artmasna ve dolaysyla talebin daha da dmesine yol aar.
Sonuta firmalar, kendi sorunlaryla deil ama piyasann yaratt sorunlar nedeniyle krizin iine
girmi ve skntya dm olurlar ve korunmak ya da zarar drmek amacyla aldklar nlemlerle
piyasann daha da daralmasna katkda bulunurlar.
Kriz Frsat Yaratr m?
Kriz, iyi durumda olan, borcu az, likiditesi yksek olan irketler iin kukusuz frsat yaratr. Likiditeye
skm olan benzer irketleri ya da farkl ikollarndaki irketleri ucuza almak, onlara ortak olmak iin
ciddi frsatlar ortaya kar. Ama yukarda dediimiz gibi bunlardan yararlanabilmenin yolu likit kalmaktr.
Krizin yaratt bir baka frsat da o zamana kadar pek aldrlmam olan maliyetlere kalem kalem
yeniden bakma zorunluluunun ortaya kmasdr. nk krizde en nemli noktalardan biri maliyetlerin
gzden geirilmesi ve iyi denetlenmesidir. Gereksiz maliyetleri kaldrmak, gerekli olanlar mmkn
mertebe ksmak rasyonel bir yaklamdr. Kukusuz bunlar yapmak iin ille kriz kmasn beklemenin
anlam yoktur. Ama ne var ki bu tr iler krizden nce hep ihmal edilir. Ayrca kriz dnemlerinde
maliyetleri ksmaya ynelik nlemlere kar tepkiler ok daha azdr. O nedenle kriz bu adan bir frsat
demektir.
Krizde genellikle ii saysn azaltmann sonucunda firmann retim verimliliinde bir art oluur.
Kriz sonrasnda da bu verimlilik artnn getirdii ivmeden bir sre yararlanmak mmkn olur.
zetle kriz birok firma asndan yapmay tasarlayp da eitli nedenlerle bir trl yapamadklar
ileri yapmak ve nlemleri almak iin frsat yaratr.

LETMELERN KRZDE YAPMASI GEREKENLER


Ekonomi daralmaya doru giderken bu daralmadan mmkn olan en az hasarla kabilmek iin
iletmelerin hzla kendi ilerine dnp durumu gzden geirerek baz admlar atmalar gereklidir. Bunlar
sralamaya alalm:
ncelikle maliyetleri gzden geirip, hangi kalemlerde ksnt yaplacana karar vermek gerekir.
Gereksiz maliyetler kslmaldr. Bununla birlikte hangi maliyetin gereksiz olduu da ok kolay
saptanabilecek bir konu deildir. Genellikle iletmeler kriz zamanlarnda satlar dt iin
reklamlarn ksmaya ynelirler. Sat dt iin ilk bakta reklam da azaltmak mantkl gelir. Oysa
sat artrmak iin reklam artrmak da mantkl bir yaklam olabilir. O nedenle maliyetlerden
hangilerinin kslaca iletmenin bulunduu yere ve alma alanna gre de deiir.
Ekonominin darald bir dnemde maliyet unsurlarn elden geirirken yaplacak ilerden biri de
yatrmlar yavalatmak ve zamana yaymaktr. Zorunlu yenileme ve idame yatrmlar dndaki yatrmlar
ileriye brakmak doru bir karar olur. rnein kapasite artrm yatrmn kriz dneminde yapmann bir
anlam yoktur. Satlar zaten darald iin mevcut kapasiteyi bile kullanmakta glk sz konusuyken yeni
kapasite yaratmann anlam yoktur.
Satlarn dt bir ortamda stok dzeyini artrmann da bir anlam yoktur. nk yksek stok yksek
maiyet demektir. Bu durumda stoklar azaltmak ve maliyetleri bu ynyle de denetlemek doru bir
yaklam olur.
Kriz, mmkn mertebe verimlilik artrc nlemleri almak iin bir frsat olabilir. Satlarn azalmas
demek retimin de azalmas demektir. Bu durumda zellikle beyaz yakal alanlarn saysnda indirime
gidilebilir. Bu yolla krizden sonraki dnemde daha az sayda alanla daha ok i yaparak retimi
artrmak mmkn olabilir.
Kiisel Birikimleri Krizden Korumann Yollar
Piyasalar ikiye ayrarak incelemenin mmkn olduunu ve bunlardan birinin reel piyasa dediimiz
mal ve hizmet arz ve talebine dayal olarak doan reel deerleri temsil eden piyasa, tekisinin ise bu mal
ve hizmetleri ya da bunlar retenleri temsil eden ktlarn oluturduu sanal deerleri temsil eden
piyasa olarak belirlenebileceine deinmitik. Bu iki piyasa bazen paralel gider bazen birbirinden ayrlr.
rnein 2000li yllarn balarnda reel piyasada oluan deerler aa yukar ayn oranda sanal piyasaya
da yansyordu. Yani eer bir irketin piyasa deeri yzde 20 artyorsa hisse senetlerinin deeri de aa
yukar ayn oranda artyordu. Derken bu paralellik kopmaya, irketin hisse senetlerinin deeri piyasa
deerinin zerinde artmaya balad. Hemen ardndan irketin piyasa deeri de ykseldi. Yani sanal
dnyada oluan artlar reel dnyadaki deerleri de peinden srklemeye yneldi. Sonuta sanal deerler
imeye ve reel deeri temsil etmemeye balad. in kts piyasa deeri de reel deerden koptu. Finans
piyasalarnda balon ya da kpk diye anlatlan olay ortaya kt. Bu tr deer imeleri o deerden alc
bulunduu srece sorun olmaz. Ne zaman o deerden alc bulunmamaya balarsa o zaman deerlerin
imi olduu ortaya kar ve dzeltme hareketi balar. Dzeltme hareketi, yani balonun inmesi olay
alclarn tekrar ortaya kmaya balad deere kadar devam eder. Sonra yeni bir denge kurulur ve
piyasalar o dengeden faaliyete balar.
Buraya kadar anlatlanlar iin normal yn. Kresel ekonomiyle birlikte sermaye hareketlerinin
serbestlii olgusu yaama geince baka bir eilim daha belirdi. Bu eilim fon yneticilerinin para
kazanmak iin yaptklar speklatif alverilerdir. Bu tr alveriler zellikle de gelime yolundaki
ekonomilerde kolay yaplyor. Bu ekonomilerde mali kesim fazla derin olmad iin az miktarda taleple
piyasay etkilemek mmkn oluyor. rnein borsada bunu yapanlar var. Speklatrler belirli bir hisse
senedinin fiyat dkken satn almaya ve fiyat hafif hafif ykseltmeye balyorlar. Sz konusu hisse
senedinin fiyatnn arttn grenler o kd alp fiyat daha da ykseltince speklatrler ucuza aldklar
kd pahalya satp kyor ve kazan salyorlar. teki piyasalarda da buna benzer eylemler geerli.
Diyelim ki bir fon yneticisi 1 USD = 1,25 TL iken 4 ayr bankadan 5er milyon dolar olmak zere
toplamda 20 milyon dolar aldnda, bu talep hemen konuulmaya balanyor ve dolara talebin artt
grlnce dolar TLye kar ykselmeye balyor. Diyelim ki bu hareketin sonunda dolar talebi artyla
kur 1 USD : 1,30 TLye knca, fon yneticisi 1,25ten ald dolarlar 1,30dan satyor ve dolar bana 5
TL ya da yzde 4 para kazanm oluyor. Dolarlar satnca dolar yine deer kaybetmeye balyor.
Btn piyasalarn birbirinin iine girdii, dnya apnda fon yneticileri ve speklatrlerin deerlerle
oynad kresel piyasada oyuna katlmak ve kazan elde etmek kolay deil. O nedenle bu ileri iyi
izlemeyenlerin salam alanlarda ve salam kurulularn ktlarnda uzun vadeli yatrmlar yapmalar,
gncel kazanlar peinde komamalar sonradan zlmemeleri iin en doru yoldur.
Yksek kazancn yksek risk tadn biliyoruz. Eer yksek risk almak istenmiyorsa kiisel
yatrmlarn bir sepette toplanmas en doru yoldur. Sepetten kastmz eitli yatrm aralarnn bir arada
bulunduu bir yatrm toplamdr. Hemen btn yatrm aralarn kapsayan bir sepeti ylece yazabiliriz:
TL mevduat + TL fon + Yabanc para mevduat + Hazine ktlar + Hisse senedi + Altn +
Gayrimenkul
Bu sepet btn bu aralara yatrm yaplmas gerektiini anlatmak iin deil, alternatif aralar ortaya
koymak iin byle yazlmtr. Eer TLnin ar deerli olduu dncesi varsa o zaman sepetteki TL
yatrm aralarn azaltp yabanc para yatrm aralarn artrmak, ya da emlak fiyatlarnda d olaca
tahmin ediliyorsa gayrimenkul elden karmak dnlebilir. Altn saklamak zor olduu iin onun yerine
altn fonlarna yatrm yaplabilir. Bu sepette eer ksa srede dnebilmek, yani speklasyondan
yararlanmak amacyla deerler de bulunduruluyorsa, arada bir onlar elden karp kr realizasyonu
yapmakta yarar vardr. Bu sepetin arlklar kukusuz tasarruflarn tutarna, kiinin tercihlerine ve
ekonomideki gidiin bu aralar nasl etkileyeceine gre deiir. Sepet, asl olarak yatrmcy
dalgalanmalardan korumak, bir arataki kayb tekinin telafi etmesini salamak iin yapldndan, arada
srada yaplacak speklatif deiikliklerin sepetin tamamn kapsamamasna dikkat edilmelidir. Aksi
takdirde sepet yapmann bir anlam ya da yarar kalmaz.

Ryadan Karabasana
Kazan bydke risk de byr.
in Atasz
AMERKAN RYASI
19. yzyl ngiliz yzylyd. ngiltere her alanda mthi bir k yaam ve bir dnya imparatorluu
kurmutu. ngiltereden sz edilirken zerinde gne batmayan imparatorluk deniyordu. 20. yzyln ilk
byk sava olan I. Dnya Sava ngilterenin bu konumunu sona erdirdi. Onun yerini nce ABD almaya
balad. II. Dnya Sava yzyln sahipleri arasna Sovyetler Birliini de katt. Bylece 20. yzyl ABD
ve Sovyet Rusyann ortak yzyl oldu. Bu iki g birbiriyle her alanda yart, nkleer gleri sayesinde
karlkl bir souk sava dzeni yarattlar ve btn dnya bu dzene uymak zorunda kald. Sovyetler
Birlii yzyl bitmeden dald ve ABD tek bana kald. 1980lerden itibaren ok kutuplu dnyann yerini
tek kutuplu dnya almaya balad. Kreselleme, kapitalizmi her yerde ayn derecede olmasa bile btn
dnyaya egemen kld. Piyasa sitemi btn dnyann sistemi haline geldi. in veya Rusya bu sistemi daha
farkl uygulasa da birok eyin piyasada belirlenmesine onlar da uyum gsterdi.
Buna karlk 21. yzyl byk olaslkla ABD yzyl olmayacak. zellikle bu son finansal kriz
ABDyi byk lde yaralayacak ve geriye drecek. Daha kriz kmadan dolarn dnya paras olmaya
devam edip etmeyecei tartmalar yzeye km, inin rezervlerini dolar olarak tutmaktan vazgemesi
halinde neler olacana ilikin senaryolar retilmeye balamt. 21. yzyl bazlarna gre in yzyl
olacak, bazlarna gre inin yanna Hindistan ve baz baka gelimekte olan lkeler de katlacak. Baz
gelecekbilimciler ise 21. yzyln in ve Rus yzyl olacan, piyasa sisteminin sosyal ynnn ne
kacan ileri sryor.
21. yzyln kimin yzyl olacan bilmek kolay deil, ama grnen bir gerek var ki Amerikan
yzylnn artk sonuna doru geliyoruz. Ne var ki bu yle bir rpda gerekleecek bir dnm deil.
Dnya ekonomisinin drtte birini temsil eden bir ekonomiden sz ediyoruz. Byle bir ekonominin gcnn
birden eriyip kaybolmas yle kolay bir konu deil.
ABD, yola koyulurken bir rya ile kmt: Her Amerikalnn bir evi ve bir arabas olacak. Buna
Amerikan ryas adn vermilerdi. Sovyetler Birlii de buna benzer bir ideali kendisine hedef semiti.
Her Sovyet vatandann evi ve arabas olacakt. ABD asndan bu rya bir lde gerek oldu. Her
Amerikalnn olmasa bile ounun bir evi ve bir arabas oldu. Sovyetler Birlii daldnda Ruslarn
ounun ok dk bir kira deyerek oturduklar evleri vard. Yani Rusya da bir lde bu ryaya
yaklamt. Bu rya son finansal krizle birlikte ABD asndan bir karabasana dnt. Evi olan
Amerikallarn nemli bir blm ciddi bor altnda skntya dm durumda ve borcunu deyemedii
iin evinden ve arabasndan olmak tehdidiyle kar karya bulunuyor. Rusyada ise kriz ncesinde oluan
olumlu hava yava yava petrol fiyatndaki gerilemeyle kaybolmaya yz tutmu durumda.
Sosyalizmin Rusyaya yaatt rya 1980lerde sona ermi ve bir karabasana dnmt. Sonradan
zellikle petrol ve doal gaz fiyatlarndaki art Rusyann yeniden toparlanmasna olanak salad. Piyasa
sisteminin ABDye yaatt rya da karabasana dnt. Birok evsahibi evini terk edip gidiyor.
ABDde ev fiyatlar her geen gn dyor ve terk edilmi ev says srekli artyor. Rus ve Amerikan
yzylnn Rus blm biteli yaklak eyrek yzyl oluyor. Amerikann sahneden ekilii zaman alacak.
nk henz o boluu dolduracak bir g grnmyor ortada.
Bu iki nkleer g sahibi lkenin souk savann damgasn vurduu 20. yzyl geride kald. Ama
ABDnin yzyla egemenlii srd gibi dolarn yerine konabilecek bir kresel para olmad iin onun
egemenlii de devam ediyor. Avrupa Birlii de Euro da ABDnin ve dolarn ekilmesiyle kabilecek
boluu dolduracak nitelikte grnmyorlar. Bu grnmn nmzdeki ksaorta dnemde farkl bir
geliim sergileyebileceine ilikin bir iaret de bulunmuyor.
zetle unu sylememiz mmkn: Amerikan yzylnn bitip bitmedii ve eer bitmise 21. yzyln
kime ait olaca sorusunun yantn nmzdeki dnemde yine ABD verecek.

SERBEST PYASADAN DENETLENEN PYASA SSTEMNE


nce piyasa sistemini geriye atan ve arl merkezi planlamaya veren sosyalist sistem ekonomisi
kt. Bu sistemin ampiyonu olan Sovyetler Birlii bu sistemi tayamaz hale gelince dald ve birok
yeni devlet kt ortaya. Bu devletler piyasa sistemini benimsediler. Sovyet sisteminin temel ta
konumundaki Rusya da piyasa modeline geti. Buna karn bu lkelerdeki piyasa sistemleri batl piyasa
sistemine gre daha temkinli bir sistem olarak kuruldu.
Sosyalist sistemin dalmasndan yaklak yirmi yl sonra piyasa sistemi de byk bir kriz iine girdi.
Bu krizi aabilmek iin sosyalist sistemin nerilerini uygulamak ve birok irketi ya devletletirmek ya da
ynetimine el koymak zorunda kald. Bugnk haliyle ne ABDde ne Avrupada artk eski serbest piyasa
sistemi mevcut deil. zetle serbest piyasa sisteminin de klasik eski yaklam iinde ilemedii bir
biimde ortaya km oldu.
Bundan sonrasnda yeni bir sistem kurulacan tahmin etmek ok zor olmasa gerek. Ne bat
lkelerinin sistemi sosyalizme dnecek, ne de dou lkelerinin sistemi tam anlamyla serbest piyasa
sistemini kabul edecektir. Kanmca piyasa sistemi ekonomik yaama egemen olmaya devam edecek.
nk piyasa sistemi, insan doasna olduka uygun bir model olarak ortaya kyor. O halde bu sistemin
eitli zayflklarnn onarlmas, glendirilmesi gerekiyor. Sistemin en nemli zayfl ise bu kitabn
temel konularndan biri olarak uzun uzun deinilen kriz yaratmaya yatkn bir mekanizmay kendi
iyapsnda tamas. zetle sylemek gerekirse; sistemin karlar, krlar ve oylar maksimize etmeye
ayarl mekanizmasnda bu hrslar kurallara balayacak ve denetleyecek yeni bir diliye ihtiya var.
nmzdeki dnemde serbest piyasa mekanizmasnn yerini denetlenen piyasa sistemi alacak. Bunun
kanlmaz bir gelime olacan dnyorum. Balangta btn vidalarn sklatrlacan ve bir sre
sonra yeniden baz gevemelere ynelik taleplerin doacan tahmin ediyorum. Oysa benim zerinde
durduum ey bundan biraz farkl. Ben, sistemin yapsal bir deiiklie uramas gerektiini Ve bamsz
bir otoritenin gzetimine girmesi gerektiini savunuyorum. nk ar kurallar ve denetim piyasa
sisteminin amalanan rasyonellii salamaktan uzaklamasna yol aar. Burada nemli olan, piyasa
sisteminin serbestliinin ve yaratclnn korunmas, ama bunun ktye kullanlmasn, balonlara yol
amasn nleyecek mekanizmann gelitirilmesidir. O nedenle kurallardan da denetimden de nemli olan
bu tr dzenlemelerin genel bir ereveye oturtulmasdr. Ve bunun tek tek uluslar eliyle yaplmas ya da
rastlantlara bal toplant ve forumlarda grlp dorulanmas mmkn deildir. Eer mmkn olsayd
IMFnin nderliinde 1999dan bu yana yaplan giriimlerle toplanan FSF veya G20 ya da uzun sredir
toplanan G7 toplantlaryla yaplmas mmkn olurdu. Bu toplantlar bymeyi en n planda tutan ksa
dnemli siyasetilerin ya da benzeri bir gelecei onlarla paylaan st dzey brokratlarn toplantlardr.
Bu toplantlardan byme aleyhine sonu verebilecek istikrar nlemlerinin kmas kolay deildir.
Sonu olarak zm yolu piyasa sisteminin ar kurallara balanmas veya ok sk denetlenmesinden
gememekte, bu dzenleme ve denetimi yapacak, siyasetten veya byme odakl bak asndan
soyutlanm bamsz otoritelerin kurulmasndan ve fonksiyonel hale getirilmesinden gemektedir.
ABD hl dnya lideri konumunda olduu iin Bakan Obamann nnde yalnz ABDyi deil
kresel sistemi bu kntden karmaya yarayacak yeni bir ekonomi politikasnn yan sra bu tr bir
kresel modelin yaama geirilmesinin uygulanmas frsat yatyor. stelik uygulayaca can skc
politikalarn faturas bir sre daha Bush ynetimine karlmaya devam edecek. Eer Obama bu frsat
doru kullanabilirse tarihe geecek bir bakan olaca gibi ABDnin liderliini bir sre daha devam
ettirebilecei bir yeni ryann lideri olabilir. Bu frsat kullanamazsa ABD iin ryann karabasana
dnt bir d dnemi balayabilir.

Sonu
Birinci kural kaybetmemek,
ikinci kural birinci kural unutmamaktr.
WARREN BUFFET
ABDli iadam, yatrmc
Kapitalist sistem tarihinde ilk kez kresel bir kriz yayor. nceki krizlere bu yolda verilen adlar
doru deildir. Buna benzer bir kriz 1929da kmtr ama o zamann dnyasnda kapitalist olmayan ve
dolaysyla sistem dnda kald iin krizden bu kadar etkilenmeyen lkeler vard. Dnya o dnemde
bylesine btnlemi bir konumda deildi. 2008 ncesinde kan krizler ise ya ulusal ya da blgesel
dzeyde kald ve kreselleemedi. 2008 krizini nceki btn krizlerden ayrp onu kresel kriz konumuna
getiren ey sermaye hareketlerinin serbest braklm olmasdr. Sermaye hareketleri nceki krizlerin
hibirinde bu apta serbest ve yaygn deildi.
Kapitalizm ve onun temelini oluturan piyasa sistemi, dayand felsefenin z gerei, kriz yaratan bir
mekanizmaya sahiptir. Bireylerin karlarn, kurumlarn krlarn maksimize etme abas bu sistemin
zn oluturur. Bunlara demokratik sistemde siyasetinin oylarn maksimize etme abasn
eklediimizde farkl maksimizasyon bir tek evrede elimez hale gelir: Ekonomik bymenin
saland evre. Byyen bir ekonomi hem bireylerin karlarnn, hem kurumlarnn krlarnn, hem de
siyasetinin oylarnn maksimize edilebildii bir ortam yaratr. O nedenle de siyaseti bu gidiin kural
dna tamasn ya gremez ya da grmezden gelir. Ayn durum brokraside de benzeri bir optik krlma
yaratr. Bu optik krlma ya da bilinli krlk, kriz yaratan mekanizmann gerekten kriz yaratmasna kadar
srer. Krizler ortaya ktnda da devletin kurtarma hareketi balar ve bir sre iin en azndan yar
kumanda ekonomisi sistemine geilir.
Bu noktada akla u soru taklyor: Piyasann kriz yaratan bir mekanizma olduunu bildiimize gre
ondan vazgememiz akllca olmaz m? Bunun yle grnd kadar akllca bir adm olmayaca
kapitalizmin yaklak 200 yllk gemii incelendiinde ortaya kyor. Kapitalizm ve onun zn
oluturan piyasa sistemi yaklak 200 yllk hkmranl sresince refah artna byk katkda bulunmu
grnyor. nsanlk tarihinin kapitalizme gei aamasna kadar yaratt gelime ile son iki yz yl
arasndaki gelimesi arasnda ikinci lehine dalar kadar fark var. Yani kriz yaratan bir mekanizmaya sahip
olsa da kapitalizm geliime ve refah artna btn teki denenmi sistemlerden daha fazla katkda
bulunuyor.
O halde piyasa sistemini kaldrp yerine baka bir sistem koymann doruluunu savunmak pek
mmkn grnmyor. Gemi deneyimlerimiz erevesinde piyasann iki alternatifi olduunu biliyoruz:
(1) Gelenee dayal kumanda ekonomisi, (2) merkezi planlamaya dayal kumanda ekonomisi. Her ikisi de
kumandaya dayanyor.
Bunlardan ilki sanayi devrimine kadar gelen yolda denenmi ve toplumu ok da ileriye gtrp refah
artramamtr. kincisi ise balangta nemli bir refah art salam grnse de bir sre nce byk bir
kle sonulanm bir deneme olarak tarihe gemitir.
Eer piyasann yerine daha iyi bir sistem bulamyorsak o zaman yapmamz gereken ey piyasa
sisteminin yaratt l maksimizasyonun (kar, kr ve oy maksimizasyonu) etkisinden kurtulup kriz
nleyici kurallar gelitirmektir. Bu yolda ne kadar doru sz edilmi olursa olsun kapitalizm byle bir
kurallar dizisini gelitirememitir. Genellikle kriz hangi alanda kmsa o alandaki kurallar gelitirilmi
ve yalnzca o alan kriz nleyici mekanizmalarla donatlmtr.
Oysa yaplmas gereken ey, henz krize yol amadan nce, ortaya kan sistem deiikliklerini, yeni
rnleri, yeni uygulamalar ngrp onlarn kriz yaratmasn nleyecek kurallar gelitirmektir. Bu tr bir
nleyici sistem kurulamazsa her defasnda Keynesyen yaklamlara dnlecek, kamulatrmalar yaplacak,
devletin ekonomideki arl artacaktr. Sonra yeniden zelletirmeler, dereglasyonlar gndeme
gelecektir.
zellikle 1997deki Asya krizinden sonra bu krizi ngrememekle sulanan IMF, krizleri nleyici
nlemler zerine younlam ve bu konuda eitli aratrma sonularn raporlar halinde yaymlamtr.
Ne var ki IMFnin bu saptamalar ve nleyici nlemleri, sanki kriz yalnzca gelime yolundaki lkelerde
karm gibi onlara ynelik olmutur. te yandan yine ayn krizde yanl derecelendirme yapmakla ve
piyasalar ve yatrmclar yanltmakla sulanan reyting kurulular da yeni ve ileri yntemler
gelitirememilerdir.
Bugn artk IMFnin yeniden yaplandrlmas ve krizleri nceden grerek nleyebilecek
mekanizmalar neren bir kurum haline getirilmesi art olmutur. Reyting kurulularnn da ayn ereve
iinde yaplanmas ve almas gerekli hale gelmitir. Bir irkete reyting verilirken o irketin hangi
konularda reglasyona bal alt, hangi konulardaki yatrmlarnn reglasyona ve denetim dnda
olduu konularnda kamuoyunun uyarlmas, kriz yaratan mekanizmann denetim altna alnmas asndan
nemli bir adm oluturabilir.
Reglasyon ve denetimi glendirme nerilerini yaparken kapitalizmin ve onun zn oluturan piyasa
mekanizmasnn yaratcln tehdit ettiimizin farkndaym. Reglasyon ve denetimle yaratcln
badatrlmas ok hassas bir dengedir. Bu denge yaratclk lehine bozulduunda krize, reglasyon ve
denetim lehine bozulduunda ise sistemin beklenen refah artn salayamamasna yol aabilir.
O nedenle reglasyon ve denetimin, yaratcla izin verecek ama kurallarn arkasna dolanp da
ahlakszla yol amayacak biimde dzenlenmesi gerekiyor.
2008 ylnda, krizin ileri aamalarndan biri olan, ABDnin piyasalara 700 milyar dolarlk mdahale
plannn grld noktada basnda aada yer alan yorumlar kt.
Nicolas Sarkozy (Fransa Cumhurbakan): Bugnk sistem retimi deil speklasyonu tevik ediyor.
Piyasa daima hakldr gr artk tarihe kart. Yeni ve ahlaki bir yap iin dnya liderleri acilen
toplanmal.
Gordon Brown (ngiltere Babakan): IMF ve Dnya Bankas yeniden yaplandrlmal. Dnya
finansal sistemi deimeli.
Joseph Stiglitz (Nobel dll Amerikal iktisat): u an yaadmz kriz, bizi felaketlere
srkleyen ekonomik modelin ve serbest piyasa ekonomisinin her zaman en dorusu olduu ynndeki
grn de sonudur.
Rowan Williams (Anglikan Kilisesi Lideri, Canterbury Bapiskoposu): Karl Marx haklym.
Kapitalist sistem insanl bu hale getirdi.
Financial Times: Finansal sistemi bu duruma getiren zengin New Yorklu bankerlere yz milyarlarca
dolarlk yardm plan, Amerikan halknda fke yaratyor.
Washington Post: Kapitalizm lmyor, deiim yayor. Cebimizdeki parann artk gvende
olmadn kabul edip, daha iyi bir finansal demokrasi yaratmamz gerek.
New York Times: nce Avrupal liderler kapitalizmi topa tutmaya balad, imdi de din adamlar.
Tartalm ama kapitalizmi pe atmann zaman deil.
Btn bu yorumlarn hakl ynleri var kukusuz. Ama yllar yl IMF toplantlarn bir kenara brakp
kendi aralarnda forum oluturarak G7 toplantlarnda bu konular konuan gelimi lke liderlerinin bir
araya gelmesi arsyla Sarkozynin ne kastettiini anlamak mmkn deil. IMF ve Dnya Bankasnn
yeniden yaplandrlma ihtiyac iinde olduu aa yukar 20 yldr konuuluyor. Uzunca bir dnem
IMFnin en nemli danma organ olan Para ve Finans Komitesinin bakanln yapm olan Gordon
Brownn hl bu istei tekrarlyor olmas olduka ilgin bir itiraf. Joseph Stiglitz bandan beri
kapitalizme ar eletiriler yneltiyor. O nedenle onu tutarl bulduumu itiraf etmeliyim. Anglikan
Kilisesinin bandaki Canterbury Bapiskoposunun nce Darwinin sonra da Marxn hakl olduunu
aklamas hibir eyi dzeltmiyor. Financial Timesn faturay birka bankere karmas ise gerei
grmemek demek. nsanlarn istemedii bir eyi birka banker nasl yapabilir ki? Herkesin ke dnme
arzusu olmasayd deerler bu kadar ier miydi? FED Bakan Bernankenin ABD Senatosunun
Bankaclk Komisyonunda sorulan Bu sonutan Wall Streeti sorumlu gryor musunuz? biimindeki
soruya, Wall Street, Main Streetin devamdr yantn vermi olmas bu yargy glendirmektedir.
Washington Postun kapitalizmin evrimi yorumunun Darwine hak verilmesiyle ayn dneme denk
gelmesi ilgin bir ironi ama kapitalizmin evrim sonucunda iyiye mi ktye mi gideceini henz hi kimse
bilmiyor. Belki de en doru saptamay New York Times yapm. Zaman sistemi pe atma zaman deil,
zaman onarm zaman. Ve bu tr dnemlerin hepsinde olduu gibi zaman Keynesin ruhunu geri arma
zaman. Sanrm G7 liderlerini mumla aydnlatlm bir masada oturmu, el ele tutumu ve ey ruh
geldinse iaret ver diyerek Keynesin ruhunu ardklar bir karikatr izilse bu durumu en iyi yanstan
resim olurdu.
nmzdeki dnemde kresel sisteme uygun bir kresel finansal yapnn oluturulmas gerekli
bulunuyor. Sistemin kriz yaratan mekanizmasnn bu yapdan karlabilmesi iin kresel ynetimin
kresel kurallara balanmas ve kresel bir denetim sistemiyle denetlenmesi art grnyor. Hi kukusuz
bu kurallar ve denetim zorunlu deil gnll olmal. Uluslararas bir kurum ise bu kurallara ve denetime
uyum gsteren ve gstermeyen lkeleri dnyaya aklamakla ykml olmal. Ki yatrmlar bu durumu
bilerek yaplsn. Tek bana kurallar ve denetimin kreselletirilmesi de yeterli deil. Yeniden bamsz
bir statye kavuturularak yaplandrlacak ve belki ad da deitirilecek olan IMFnin kresel bir
ekonomi politikas erevesi izmesi ve yelerinin buna uygun politikalar izlemesini nermesi gerekiyor.
lkelerin kendi dzenlemelerini ve denetim mekanizmalarn bu genel ereveye uydurmalar halinde,
piyasa sisteminin maksimizasyonla i ie giren etik sknt sorununu aabilmeleri mmkn grnyor.

Szlk
Aa sat ilemi: Satcnn, elinde karl bulunmad halde fiyatn gelecekte decei
beklentisiyle menkul kymetin satn gerekletirmesi, menkul kymetin teslim zaman geldiinde ise bu
menkul kymeti piyasadan alp teslim etmesi ilemidir.
Ak pozisyon: Bir iletmenin dviz ykmllklerinin dviz varlklarndan daha byk olmas
halidir.
Altn standard: Parann deerinin belli arlkta altnn deerine baland parasal sistemdir.
Arz ynl ekonomi yaklam: Ekonominin geliimini retim tarafnda grerek retimin artrlmas
iin vergi indirimlerini, piyasalarn dereglasyonunu ve liberalizasyonunu savunan yaklamdr.
Balon (finansal balon ya da kpk): Bir ekonomik deerin reel deeriyle sanal deeri ya da onu
temsil eden ktlarn deeri arasnda sanal olan lehine ortaya kan byk farka balon deniyor.
Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK): Bankalara ilikin mevzuat dzenlemelerini
yapmak ve bankalar uzaktan ve yerinde denetlemekle sorumlu bamsz bir kurumdur.
Bankalar aras para piyasas: Bankalarn birbirine bor verdii ya da birbirinden bor ald
piyasadr. Bazen, bu piyasaya ak piyasa ilemleri yoluyla Merkez Bankas da katlabilir.
Borcun sermayeye katlmas (bor-sermaye swap/debt-equity swap): Bor verenin alacana
karlk borlunun sahipliindeki bir iletmenin hisse senedinin verilmesi halidir.
Bor stoku: Belirli bir tarih itibariyle toplam bor miktarn gsterir.
Bor yk: Belirli bir tarih itibariyle toplam borlarn toplam gelirlere orann ifade eder.
BRIC ekonomileri: Brezilya (B), Rusya (R), Hindistan (I) ve in (C) ekonomilerinin birlikteliini
vurgulamak zere gelitirilmi bir ksaltmay ifade ediyor.
Bulyonizm: Merkantilizmin para politikasnn temelini oluturan bulyonizm, lkenin demeler
dengesini lehte tutabilmenin yolunun deerli madenlerin lkeden knn kstlanmasndan getii
tezinden hareket eder.
Cari ak: Bir lkenin toplam mal ve hizmet ihracat ve transferleriyle toplam mal ve hizmet ithalat
ve transferleri arasndaki negatif farka cari ak denir. Cari ilemler dengesi hesaplamasna finansal
varlk ve ykmllklerdeki deimeler girmez. Gelirler giderlerden byk olduunda, cari ilemler
fazlas sz konusudur. Gelirler giderlerden az olduunda, cari ilemler a sz konusudur.
Decoupling hipotezi: BRIC ekonomileri iin oluturulan ortak hisse senedi indeksinin gelimi lke
hisse senedi indekslerinden belirli lde bamsz hareket ettii gzlemine dayanlarak, ABDde ve
gelimi ekonomilerde ortaya kacak dalgalanmalarn o lkelerin borsalarnda yarataca deiimlerin
BRIC ekonomilerinin borsalarnda ayn etkileri yaratmayaca, hatta bu ekonomilerdeki sakinliin
gelimi ekonomilerdeki dalgalanmalar dengeleyebilecei dncesine decoupling hipotezi ad veriliyor.
Deflasyon: Fiyatlarn genel dzeyindeki d.
Denge hali: Karlkl glerin birbirlerine bir stnlk salayamamas nedeniyle deimeyen
duraan hale denge hali denir. Ekonomide arz ve talebin birbirine eitlendii durumu ifade eder.
Depresyon: GSMHnin nemli oranda klmesine yol aan ve ekonomik faaliyetlerde gerileme
yaratan (isizliin artmas gibi) ekonomik denge bozukluu hali.
Dereglasyon: Ekonomiyi kurallardan arndrma eilimi.
Devalasyon: Bir lkenin ulusal parasnn yabanc lkelerin ulusal paralar karsnda deiim
deerinin (parite) idari bir kararla drlmesi ilevi.
Devlet tahvili: Trk hazinesinin kard, vadesi bir yl ya da daha uzun olan borlanma senetleri.
D ticaret dengesi: demeler dengesinin, mal ve hizmet ihracat ve ithalatnn parasal deer
cinsinden gsteren blm. hracat=thalat ise, d ticaret denklii, ihracat ithalattan bykse d ticaret
fazlas, ihracat ithalattan kkse, d ticaret a sz konusudur.
Dsal deiken: Bir ekonomik model iinde, modelin kendisi tarafndan deeri belirlenmeyip
dardan modele deeri girilen deikendir.
Dorudan finansman: Finansman a olan (borlanc) ile finansman fazlas olann (bor veren)
herhangi bir arac kullanmakszn karlkl olarak bor-alacak ilikisi kurmas.
Dolayl finansman: Finansman a olan (borlanc) ile finansman fazlas olann (bor veren)
birbirlerini tanmadan bir arac kurum aracl ile bor-alacak ilikisinin kurulmas hali.
Dviz kuru: Bir lkenin ulusal parasnn bir baka lkenin ulusal paras cinsinden deeri. ki eit
dviz kuru vardr: (1) Nominal dviz kuru iki lke paralarnn karlkl greli fiyatdr, (2) reel dviz
kuru iki lke mallarnn karlkl deeridir.
Dviz tevdiat hesab: Bir lkenin bankalarnda dviz zerinden alm, dviz olarak getiri getiren ve
istendiinde dviz olarak ekilebilecek mevduat hesaplar.
Dvize hcum (currency attack): Herhangi bir kriz nedeniyle ekonomik birimlerin ulusal paray
yabanc paralarla deitirmeye ynelmeleri.
Dnya Bankas (IBRD): Gelimekte olan lkelerin kamu kurulularna proje kredisi veya program
kredisi biiminde destek veren uluslararas kurum. 2008 yl itibariyle 185 yesi olan Dnya Bankas
ABDnin bakenti Washington D.C.de bulunmaktadr. Genel olarak Dnya Bankas dense de, asl ismi
Uluslararas Yatrm ve Kalknma Bankasdr.
Dnya Ticaret rgt (WTO): lkeleraras mal ve hizmet ticaretinin mmkn olduunca
ngrlebilir, serbest ve olaan olabilmesi iin gereken ereveyi oluturmak, kurallar koymak ve
uygulamak amacyla kurulmu uluslararas bir kurum. Eski ad, Ticaret ve Tarifeler zerine Genel
Anlama (General Agreement on Trade and Tariffs) olduundan GATT idi.
Ekonomi politikas: Makro ekonomik dengelerin hangi ynde ve nasl deitirileceini ya da
bulunduu yerde nasl tutulacan ortaya koyan yaklamlar ieren ve bilimle sanatn bir karm olarak
kabul edilen ekonomi daldr.
Ekonomik byme: Bir lkenin belli bir dnemde rettii mal ve hizmetlerin miktar olarak artmas.
Ekonominin genel dengesi: Bir ekonomideki toplam mal ve hizmet arznn toplam mal ve hizmetler
talebine eit olmas durumu. Bir baka ifadeyle,
Y=C+I+G+(X-M)
Enflasyon: Genel fiyat dzeyindeki srekli artlar.
Enflasyon eitleri: (a) Kaynana gre: (i) Talep enflasyonu: Bir ekonomide toplam talebin toplam
arz aarak srekli fiyat artna neden olmas halinde ortaya kan durum. (ii) Arz (maliyet) enflasyonu:
retimde girdi olarak kullanlan retim faktrleri ya da ara mallarn fiyatlarnn srekli art iine girmesi
nedeniyle maliyetlerdeki srekli artn sat fiyatlarnn da srekli artna neden olduu durum.
Esnek kur rejimi (dalgal, floating exchange rate regime): Piyasada oluan arz ve talep dengesine
gre ulusal parann baka lkelerin paralar karsndaki paritesinin kendiliinden olumasnn
salanmas. Bu rejimin tam olarak uygulanmas halinde, Merkez Bankasnn piyasay dzenleyici sfatla
mdahalesi sz konusu olamaz.
Faiz: Paray dorudan belirli bir sre vazgeerek bakasnn kullanmna sunmann bedeli (getirisi).
Federal Reserve System (FED): Amerika Birleik Devletlerinde merkez bankas ilevini yapan
kurulu. Bir merkezi ve 12 blgesel tekilat olduundan sistem ad verilmektedir.
Finansal bulaclk: Bir ya da birden fazla lkede ortaya kan sorunlar yznden tedirgin olan
uluslararas yatrmclarn benzer zelliklere sahip lkelerden yatrmlarn ekmeleri ve bu ekilde
olumsuz yatrm koullarnn dier lkelerin finansal sistemlerine de yaylmasdr.
Finansal kurum: Fonlarn kullanarak hisse senedi, tahvil, bono, gibi finansal varlklarn ticaretini
yapan kurum.
Forward kur: Szlemeyle belirlenmi bir tarihte bir lke parasnn bir baka lke parasyla nceden
belirlenmi parite zerinde deitirilmesi anlamas ve nceden belirlenmi kurun ad.
Future ilemi: Szlemeyle belirlenmi bir tarihte belli kalite ve miktarda maln nceden saptanm
bir fiyat zerinden alm satm anlamas.
Gayri Safi Milli Hasla (GSMH), bir ekonomideki yerleik retici birimlerin belli bir dnemde
toplam faaliyetleri sonucu yaratm olduklar tm mal ve hizmetlerin retim deeri toplamndan bu mal ve
hizmetlerin retiminde kullanlan girdiler toplamnn dlmesiyle bulunur.
Gayri Safi Yurt i Hasla (GSYH), GSMHden net d lem faktr gelirlerinin (ii dvizleri,
yurtdndan elde edilen mteebbis gelirleri, yurtdndaki faaliyetlerden elde edilen kr transferleri ve
yurtdndaki mali yatrmlardan elde edilen faiz gelirleri) dlmesiyle bulunur. D lem faktr giderleri
de ayn alanda yurtdna yaplan demelerdir. Gelir ve gider fark net olarak GSYH rakamna ulamakta
kullanlr.
G7 lkeleri: ABD, Japonya, Almanya, ngiltere, Fransa, talya, Kanada.
G8 lkeleri: G7 + Rusya.
G20 lkeleri: G8 + Arjantin, Avustralya, Brezilya, in, Hindistan, Endonezya, Kore, Meksika, Suudi
Arabistan, Gney Afrika Cumhuriyeti, Trkiye.
Grnmez el (invisible hand): Tam rekabeti bir ekonomide dardan hibir mdahale olmakszn
piyasalarn kendiliinden dengeye geleceini syleyen terimdir. Adam Smith tarafndan ekonomi yaznna
kazandrlm bir terimdir.
Hazine ktlar: Hazine tarafndan ihra edilmi devlet i borlanma senetleri (tahvil ve bonolar).
Hedging: Yatrm riskine kar korunmak amacyla finansal pazarlardaki aralar etkin ve doru bir
biimde kullanarak olas ters fiyat hareketlerine kar yatrmcnn yatrmn gvenceye almasdr.
Yatrmc, karlalabilecek riskleri belirli bir deere drmek amacyla vadeli ilem szlemeleri
yardmyla uzun pozisyon alarak gelecekte fiyatlarn ykselecei beklentisiyle vadeli ilem szlemesi
satn alabilir ya da ksa pozisyon alarak gelecekte fiyatlarn decei beklentisiyle vadeli ilem
szlemesi satabilir.
IMF (International Monetary Fund): ye lkelerin karlaaca bata demeler dengesi sorunlar
olmak zere ekonomik sorunlar zmek amacyla kurulmu uluslararas finans ve danma kurumudur.
Merkezi ABDnin bakenti olan Washington D.C.dedir.
hracat: Bir lkenin baka lkelere satt mal ve hizmetlerin miktar ya da para cinsinden deeri
toplamdr.
stihdam oran: Aktif igcnn istihdam edilen blmdr. 15-65 ya aras nfus alabilir nfus
olarak kabul edilir. Bu nfustan kendini i piyasasnda kabul etmeyenler (ev kadnlar, 65 yandan nce
emekli olup almayanlar ve i bulamadklar iin kendini i piyasasndan ekmi olanlar) karldnda
aktif igc nfusu bulunur.
sizlik oran: stihdam orannn tersidir. Aktif igc iinde isizlerin orandr.
thalat: Bir lkenin baka lkelerden satn ald mal ve hizmetlerin miktar ya da para cinsinden
deeri.
Kapitalizm: retim aralarnn mlkiyetinin byk lde zel kesimde olduu ve neyin hangi fiyatla
ve kim iin retileceini piyasa sisteminin belirledii ekonomik sistem.
Kr: Bir ekonomik faaliyet sonucunda elde edilen gelir ile geliri elde etmek iin stlenilen maliyetin
farkdr.
Karlatrmal stnlk: Bir lkenin bir mal ya da hizmeti teki mal ve hizmetlere gre, greli
olarak bir baka lkeye gre daha dk maliyetle retebilmesi hali.
Keynesyen ekonomi yaklam: ktisat John Maynard Keynes tarafndan gelitirilen ve ekonominin
piyasaya braklmas halinde dengeye gelemeyeceini, o nedenle de devletin ekonomiye aktif olarak
mdahalede bulunarak tam istihdam salamay hedeflemesi gerektiini savunan yaklam.
Kii bana gelir: Bir lkedeki GSMHnin lkenin nfusuna blnmesiyle bulunan deer.
Klasik ekonomi yaklam: Adam Smith ile balayp Keynese kadar devam ettii dnlen ve
balca nermesi devletin ekonomiye hibir biimde karmamas halinde ekonomik dengelerin
piyasadaki rekabet ve kiilerin en yksek tatmin peinde komas nedeniyle kendiliinden oluacan
savunan gr. Balca temsilcileri Adam Smith, David Ricardo, ]ohn Stuart Mill, Alfred Marshalldr.
Konjonktr: Trk Dil Kurumu szlnde 1. Geerli durum. 2. Her trl durumun ve artn ortaya
kard sonu olarak tanmlanmaktadr. Buna karlk bu szck ekonomi jargonunda biraz daha farkl
bir anlam almtr. Ekonomi sz konusu olduunda ekonominin reel retim hacminde grlen ini ve
klar konjonktrel dalgalanmalar ya da ksaca konjonktr diye adlandrlr.
Kota: ye lkelerin IMFdeki katlma paydr. Bir eit sermaye katks olarak kabul edilebilir. 2008
yl itibariyle Trkiyenin IMFdeki kotas 1.191,3 milyon SDRdir.
Kredi: zerinde anlalm bir gelecekte (vade) geri denmek zere verilen bor.
Kredi deerlilii ( creditworthiness): Kredi verenin ya da onun adna hareket eden tarafsz bir
kurumun kredi alacak olann gemi ve gelecekteki bor geri deme yeteneine ilikin yapt lm.
Kredi riski: Bir alacaklnn verdii kredilerin geri dnmemesi riskidir.
Laisser faire, laisser passer: Braknz yapsnlar, braknz gesinler. Piyasa ekonomisinin
serbestlikten yana, devlet mdahalesine kar yaklamn ifade etmek zere kullanlan deyim.
Likidite krizi: Ekonomik iletmelerin ykmllklerini karlamak iin yeterli likiditeye sahip
olmamalar durumu.
Likidite riski: Bir bankann mevduat sahibi veya borlanclarnn taleplerini zamannda ve yeteri
kadar karlayabilecek likiditeye sahip olamama riski.
Maliye politikas: Tam istihdam ve istikrarl bymeyi salamak zere hkmetin giderler ve
vergilerle ilgili olarak ald kararlar btn.
Marksist ekonomi teorisi: Kapitalist ekonomi yaklamnn tersine, retim aralarnn devletin
tekelinde olmas gerektiini vurgulayan, zel mlkiyete kar ekonomi yaklam.
Menkul kymetler borsas: Tahvil, bono ve hisse senedi gibi deerli finansman aralarnn el
deitirdii piyasa.
Merkantilizm: Kapitalizm ncesi toplumlarda yaygn olarak uygulanan ve balca nermeleri
demeler dengesi fazlas verecek bir ticaret politikas izlemek ve devletin ekonomiye aktif mdahalesini
savunmak olan ekonomi doktrini.
Merkez Bankas: lkenin para otoritesidir. zel bir kanunla kurulmu olup ulusal parann basmna
ve piyasaya karlmasna yetkili tek kurulutur. Balca grevleri arasnda ulusal parann dolama
karlmas, ekonominin kredi arznn dzenlenmesi ve denetlenmesi, demeler sisteminin almas ve
fiyat istikrarnn korunmas vardr.
Makroekonomi: Ekonomi biliminin toplumun ya da kresel sistemin btnn ilgilendiren
byklkleriyle uraan altdaldr. rnein milli gelir, para arz, enflasyon, isizlik, toplam arz ve toplam
talep gibi ekonominin tmn ilgilendiren konular makroekonominin ura alanna girer.
Mikroekonomi: Ekonomi biliminin toplumu oluturan tek tek bireylerin ve tek tek firmalarn
ekonomik davranlaryla ilgilenen altdaldr. Konular arasnda tketici dengesi, bireysel talep, firma
dengesi, girdi maliyetleri, piyasa yaps gibi konular yer alr.
Monetarist ekonomi teorisi: Ekonomide parann reel deikenleri etkileyemeyeceini savunan
ekonomi yaklamdr. Birok adan klasik ekonomi yaklamna ok benzer. En nemli savunucusu
Milton Friedmandr.
Mdahaleli esnek kur: Merkez bankasnn zaman zaman dviz piyasasna mdahalede bulunmas
nedeniyle tam esnek olarak uygulanamayan dviz kuru rejimi (dirty float, managed float).
Niyet mektubu (letter of intent): IMF kaynaklarna bavuran bir ye lkenin uygulayaca ekonomik
programn genel erevesini izen, IMF bakanna hitaben yazlm, ye lke yetkililerinin (genellikle
ekonomi bakan ve Merkez Bankas bakan birlikte) imzalarn tayan mektup.
Operasyonel risk: Bir iletmenin kendi i ileyiinden kaynaklanabilecek yanllarn iletmeye zarar
verme riski. rnein, bir elektrik faturasnn kaytlara yanl girilmesi nedeniyle fazla deme yaplmas
riski operasyonel risktir.
demeler dengesi: Bir lkedeki ekonomik birimlerin (bireyler, firmalar ve devlet) belli bir dnem
iinde yabanc lkelerdeki ekonomik birimlerle gerekletirdii her trl ekonomik faaliyetin parasal
deerini gsteren hesap tablosu.
zel ekme haklar (special drawing rights - SDR): IMF tarafndan ye lkelere tahsis edilmek
amacyla yaratlan uluslararas rezerv para. SDR, para olarak tedavl etmeyen ve yalnzca muhasebe
kayd olarak ilem gren bir hesap birimidir. Bir anlamda, IMFnin bast paradr.
zelletirme gelirleri: Kamu iktisadi teebbsleri ve kamu itirak hisselerinin zel sektre
satndan elde edilen gelirler.
Para: Mal ve hizmet satn alabilen, mal ve hizmetlerin deerini ifade eden ve tasarruf arac olarak
kullanlabilen her ey paradr.
Para arz: lem ve yatrmlarda kullanlmaya hazr para miktarnn tm. Belli bir tarihte
ekonomideki para stokunu ifade eder.
Para talebi (L): John Maynard Keynese gre insanlar ellerinde nedenle para tutarlar: Gnlk
harcamalarn yapabilmek iin (ilem gdsyle), ileride doabilecek ihtiyalara karlk hazrlkl
olabilmek iin (ihtiyat gds) ve deer biriktirmek iin (speklasyon gds.)
Parann deer kaybetmesi (depreciation): Bir lke parasnn baka lkelerin paralarna gre
deerinin azalmas. Bu deer kaybnn sonucu olarak paras deer kaybeden lkedeki ekonomik birimler
dier lkelerin mallarn daha pahalya almaya balarlar.
Parann deer kazanmas (appreciation): Bir lke parasnn baka lkelerin paralarna gre
deerinin artmas. Bu deer kazancnn sonucu olarak paras deer kazanan lkedeki ekonomik birimler
dier lkelerin mallarn daha ucuza almaya balarlar.
Para politikas: Merkez bankasnn hedeflerine ulamak iin uygulad ak piyasa ilemleri, iskonto
orannn tespiti, mevduat munzam karlk oranlarn deitirmesi gibi politikalarn btn.
Peg: Peg, kelime anlamyla mhlamak, balamak demektir. Peg uygulamas bir lkenin kendi parasnn
d deerini bir ya da birden fazla lkenin parasna balamas demektir. Bu durumda o lkenin parasnn
deeri, baland lke paralarnn baka lke paralarna kar yaad deer kayp ve kazanlarna gre
biimlenir. Tayland Bahtnn Japon Yenine peg edildiini dnelim. Japon Yeni ABD Dolarna kar
yzde on deer kaybetmise Tayland Baht da ayn kayba urayacak demektir.
Piyasa: Mal veya hizmetlerin alnp satld yerdir. Bu tanm kukusuz klasik bir piyasa tanmdr.
Bugn baz piyasalar herhangi bir yere ihtiya duymadan da bir araya gelebilen alc ve satclarn
buluma biimini ifade ediyor.
Piyasa dengesi: Ekonomik anlamda her piyasadaki denge, arz ile talebin kesitii noktada oluur.
Piyasa riski: Mali piyasalarda fiyatlarn oynaklndan dolay zarar ya da kr etme riski.
Portfy yatrmlar: Tahvil, bono ve hisse senedi gibi menkul kymetlere yaplan yatrmlar.
Rant: Sahip olunan bir deerden elde edilen gelir. Popler ifadesiyle, almadan elde edilen gelir.
Rasyonel beklentiler: Sistematik olarak yanl ya da tarafl olmayan ve ulalabilir tm bilgileri
kullanarak oluturulmu ileriye dnk beklentilere verilen isimdir.
Reel GSYH: Enflasyondan arndrlm olarak hesaplanan GSYHyi ifade eder.
Reel faiz: Elde edilen faizin enflasyondan arndrlarak ifade edilmi ekli.
Resesyon: Belirli sreyle bata byme gibi ekonomik gstergelerdeki klme ve buna isizlikteki
artn elik etmesi halini ifade eder.
Revalasyon: Bir lkenin ulusal parasnn yabanc lkelerin ulusal paralarna kar olan deiim
deerinin (parite) idari bir kararla ykseltilmesi ilemi.
Risk primi: Alnan risk karlnda talep edilen normal getirinin zerindeki prim miktardr.
Sabit dviz kuru rejimi: Bir lkenin ulusal parasn baka lkelerin ulusal paralarna kar belirli bir
pariteyle sabitlemesi, arz ve talep deiikliklerine kar bu sabitlii bozmamas hali.
Sabit faiz: Bir borcun faizinin borcun vadesi sresince deimemesi halini ifade eder.
Say Kanunu: Her arz kendi talebini yaratr biiminde zetlenebilecek olan klasik ekonomi yasas.
Bu yasann byk lde takas (barter) ekonomisinde geerli olduu, parasallamann gelitii gnmz
ekonomilerinde geerli olmad dikkate alnmaldr.
Sermaye hareketleri dengesi: demeler dengesindeki yurtiinde yerleik ekonomik birimlerle
yurtdnda yerleik ekonomik birimler arasndaki bor alp verme ilemlerini ve sabit sermaye
yatrmlarn ieren dengedir.
Sermaye piyasas: Hisse senedi ve uzun vadeli bor senetlerinin ihra edildii ve alm satm ilemi
grd piyasa.
Sermaye Piyasas Kurulu (SPK): lk kez halka arzlara izin veren, menkul kymet borsalarndaki
ilem ve kurumlarn denetiminden sorumlu ve sermaye piyasalarn dzenlemeye yetkili bamsz bir
kurum.
Sermaye yeterlilii: Bankalarn bilano byklklerine ve aldklar risklerle uyumlu sermaye
bulundurmas gerekliliidir.
Scak para: D kaynaklarn, dorudan yabanc sermaye yatrm dnda gelen ve risk artnda hzla
darya kabilen blmdr. Scak para tanmlamasnn iine borsa yatrmlar, krediler, bankalara
yaplan yabanc mevduat, Hazine ktlarna ynelik yabanc yatrmlar giriyor.
Slumpflasyon: Slump; batma, kme anlamna geliyor. Enflasyonla birletirildiinde k iinde
enflasyon gibi bir anlam kyor. Yani ekonomi kld halde enflasyon olgusunun varln ifade
ediyor.
Stagflasyon: Stagflasyon iki ayr szcn birletirilmesiyle oluturulmu bir szcktr. lk blm
durgunluk anlamna gelen stagnationdan, ikinci blm de enflasyondan alnmtr. Durgunluk iinde
enflasyon anlamna geliyor. Yani reel ekonomik byme olmakszn fiyatlarn artmaya devam etmesi halini
ya da GSYHnin nominal olarak bymesine karlk reel olarak bymemesi halini ifade ediyor.
Sosyalist ekonomik yaklam: Sermaye mallar mlkiyetinin devlet elinde olmasn savunan
yaklamdr.
Stand-by dzenlemesi: IMFnin ihtiya iine den ye lkelere destek vermek zere yapt balca
dzenleme. 18 aya kadar olan stand-by dzenlemesinde ye lke kotasnn yzde 100 kadar, 3 yla kadar
olan stand-by dzenlemesinde (sresi uzatlm fon kolayl) ye lkeye, kotasnn yzde 300 kadar
parasal destek salanabilir. IMF son yllarda bu snrlar istisnai olmakla beraber aabilmektedir.
Tam istihdam: Ekonomideki emek ve sermaye gibi retim aralarnn tam olarak retimde
kullanlmas halidir.
Tasarruf (S): Gelirin elde edildii dnemde tketilmeyen blm. S=Y-C formlnde S tasarrufu, Y
geliri, C de tketimi gstermektedir.
Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF): Bankalardaki tasarruf mevduatlarn belli bir snra
kadar sigorta eden kurum. rnein, bir bankann iflas etmesi durumunda, TMSF o bankadaki tasarruf
mevduat sahiplerine kii bana azami 50 bin TL deyecektir.
Ticari banka: Balca mevduat toplamak ve farkl ekonomik birimlere kredi vermek suretiyle alan
arac kurum.
Toplam bor stoku: Bir lkenin belirli bir dnem sonu itibariyle i ve d borlarnn toplam tutar.
Bu hesaplamaya kamu kesimi i borlaryla kamu kesimi ve zel sektrn toplam d borlar katlr.
Toplam bor yk: Toplam bor stokunun GSMHye oran.
Toptan eya fiyat endeksi (TEFE): lke ekonomisinde retim faaliyetleri iinde yer alan maddelerin
fiyatlarnda aydan aya ortaya kan deiimleri lmekte kullanlan endekse denir. TEFE, DE tarafndan
belirli bir temel yl esas alnmak ve sepete dahil edilmi olan eitli mal ve hizmetler iin reticilerden
bilgi toplamak suretiyle oluturulan bir fiyat endeksidir. Toptanc aamasndaki fiyat deiimlerini len
bir endekstir.
Tketici fiyat endeksi (TFE): Belirli bir dnem iinde belirli bir kitle tarafndan satn alnan mal
ve hizmetlerle belirlenen bir sepetin fiyat deiikliklerini len fiyat endeksidir. TFE, DE tarafndan
belirli bir temel yl ve hane halk tketim anketleri kullanlmak suretiyle arlklandrlm olarak sepete
alnan belirli mal ve hizmetlerin ortalama parasal deerinin temel yla gre gsterdii deiimi ler.
Tketim harcamalar (C): Mikroekonomi asndan bireylerin, makroekonomi asndan btn
toplumun belirli bir dnem iinde tketim amal olarak yapt harcamalardr. Ekmek gibi hemen
tketilebilen maddelere yaplan harcamalarn yan sra otomobil, buzdolab, televizyon gibi hemen
tketilemeyecek olan dayankl tketim maddelerine yaplan harcamalar da tketim harcamalardr.
Trev rnler (Derivative products): Getirisi baka bir kymetin getirisine balanm, dier bir
deyile baka bir kymetin getirisinden tretilmi mali aralardr. Futures ve opsiyon szlemeleri bu
aralara rnektir. Bu tr aralar, dviz, faiz, altn, emlak gibi her trl rn zerinden tretilebilir. Byle
bir durumda, rnein dviz zerine yazlan bir opsiyon szlemesinde, opsiyon szlemesinin getirisi,
zerinden tretildii dvizin piyasadaki hareketine bal olacaktr.
Vade uyumsuzluu: Bankalarn kaynaklaryla kullanmlar arasnda ortaya kan zaman
uyumazlna verilen addr. rnein, bir bankann toplad mevduatn ortalama vadesi 3 ay iken at
kredilerin ortalama vadesi 1 yl ise vade uyumsuzluu sz konusu demektir.
Yatrm (I): Belli bir dnemde sermaye stokuna yaplan ekleme. lerideki dnemlerde tketmek zere
yaplan harcamalar.

Kaynaklar
Baumhol, Bernard, The Secrets of Economic Indicators, (2nd edition), Wharton School Publishing,
2008.
Beaud, Michel, Kapitalizmin Tarihi, Dost Yaynlar, 2003.
Boorman, Jack (approved), The Funds Crisis Prevention Initiatives, IMF Policy Papers, 2001.
Chancellor, Edward, eytan Sofras: Finansal Speklasyonlar Tarihi, Scala Yaynclk, 2007
Cihak, Martin ve Tiamen, Alexander, Quality of Financial Sector Regulation and Supervision
Around the World, IMF Working Papers, 2008.
Demir, F., Karabyk, A., Ermiolu, E. ve Kk, A., ABD Mortgage Krizi, BDDK alma
Teblii, Austos 2008
Desai, Meghnad, Marksist ktisat Teorisi, Birikim Yaynlar.
Eilmez, Mahfi ve Kumcu, Ercan, Ekonomi Politikas (Teori ve Trkiye Uygulamas), (12. Bask)
Remzi Kitabevi, 2008.
Eilmez, Mahfi ve Kumcu, Ercan, Krizleri Nasl kardk?, (2. bask), Creative Yaynclk, 2001.
Eilmez, Mahfi, Trkiyenin Ekonomik Sorunlarna Farkl Bir Bak, Glten Kazgana Armaan,
BUN Yaynlar, 2004.
Engdahl, William, Financial Tsunami: The End of the World as We Knew It, 4 Ekim 2008,
www.engdahl.oilgeopolitics.net
Frank, Robert ve Bernanke, Ben, Principles of Economics, McGraw Hill Irwin, 2001.
Frumkin, Norman, Guide to Economic Indicators, (2nd edition), M. E. Sharpe Inc., 1994.
Fusfeld, Daniel R., The Age of the Economist, Scott, Foresman and Company, 1966.
Ghosh, Atish, Bikas, Ioshi vd., IMF Support and Crisis Prevention, IMF Occasional Papers No.
262, 2008.
Heilbroner, Robert L., The Worldly Philosophers, (7. bask), Simon and Schuster Inc., 1961.
Holland, Stuart, The Global Economy, Weidenfeld and Nicolson, 1987.
Juurikkala, Oskari ve Hurts, Greed: Causes of the Global Financial Crisis, 2008
Kansu, Aydan, Trkiye 1994 ve 2001 Krizleri, Derin Yaynlar, 2004.
Keynes, John Maynard, Genel Teori (stihdam, Faiz ve Parann Genel Teorisi), Kalkedon Yaynlar,
2008.
Laeven, Luc ve Valencia, Fabian, Systemic Banking Crises: A New Database, IMF Working
Papers, 08/224, 2008.
Lekachman, Robert (editor), Keynes and the Classics, D. C. Heath and Company, 1964.
Maddison, Angus, The World Economy (Historical Statistics), OECD, 2003.
Maddison, Angus, The World Economy, A Millennial Perspective, OECD, 2001.
Parasz, lker, Enflasyon - Kriz - Ayarlamalar, Ezgi Kitabevi, 2001.
Pen, Jan, Modern Economics, Penguin Books, 1966.
Reich, Robert B., The Work of Nations, Alfred A. Knopf, 1991.
Schinasi, Gary J., Preserving Financial Stability, IMF, 2005
Smith, Adam, Milletlerin Zenginlii, Bankas Yaynlar, 2006.
Trevithick, J. A., Inflation, A Gide to the Crisis in Economics, Penguin Books, 1978.

You might also like